13
ENGELSİZ İLETİŞİM: BEDEN DİLİNİN KODLARI Burak KÜRKÇÜ 1 ENGELSİZ İLETİŞİM: BEDEN DİLİNİN KODLARI Burak KÜRKÇÜ

ENGELSİZ İLETİŞİM: BEDEN DİLİNİN KODLARI …esagev.org/wp-content/uploads/2017/01/3-engelsiz...6 Makro ve Mikro İfadeler konusunda bkz” “ ENGELSİZ İLETİŞİM: BEDEN

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: ENGELSİZ İLETİŞİM: BEDEN DİLİNİN KODLARI …esagev.org/wp-content/uploads/2017/01/3-engelsiz...6 Makro ve Mikro İfadeler konusunda bkz” “ ENGELSİZ İLETİŞİM: BEDEN

ENGELSİZ İLETİŞİM: BEDEN DİLİNİN KODLARI Burak KÜRKÇÜ

1

ENGELSİZ İLETİŞİM: BEDEN DİLİNİN KODLARI

Burak KÜRKÇÜ

Page 2: ENGELSİZ İLETİŞİM: BEDEN DİLİNİN KODLARI …esagev.org/wp-content/uploads/2017/01/3-engelsiz...6 Makro ve Mikro İfadeler konusunda bkz” “ ENGELSİZ İLETİŞİM: BEDEN

ENGELSİZ İLETİŞİM: BEDEN DİLİNİN KODLARI Burak KÜRKÇÜ

2

ENGELSİZ İLETİŞİM: BEDEN DİLİNİN KODLARI1

Burak Kürkçü2

Öz

Beden dili, duygularımızı dış dünyaya iletebilmek için jest ve mimikler yardımıyla bedenimizin

geliştirdiği kelimesiz bir dildir. Her meslek kolundan insanın, etkin kullanımını öğrenmesi halinde

iş hayatında ve özel hayatta verimliliğini artıracak bir dil olarak, dünyanın en eski ve en engelsiz

dili olarak kabul edilir. Ses tonu, paralinguistik (vokal unsurlar), proksemi (kişiler arası mesafe),

haptik (dokunma) ve estetik gibi öğelerin kullanılmasıyla insanı zarafet, nezaket ve hitabet

konularında göz alıcı bir noktaya ulaştırır. Bu makale de, beden dilinin günlük hayattaki kullanımı

ve bu engelsiz dile duyulan ihtiyacı örneklerle açıklamaya çalışmaktadır.

Abstract

Body language is a non verbal language that our body developed in order to express our

feelings and emotions by the help of gestures and mymics. As being a language improving

efficiency in daily life and business life of people from different businesses, body language is

known as the oldest language of the world history. Benefitting the voice tone, paralinguistic,

proxemics, haptic and aesthetics, people can reach a stunning level in courtesy, delicacy and

oratory. This article aims to explore the daily use of this unimpeded language with detailed

examples.

1.GİRİŞ

Hayatınızda ilk defa gördüğünüz bir insanı iki dakika içerisinde ölçüyor, biçiyor,

değerlendiriyor ve ona ısınıp ısınmadığınıza karar veriyorsunuz. Elinizde o insanın iyi

veya kötü biri olup olmadığına dair somut bir bilgi olmadan verdiğiniz bu karar

genellikle sizi yanıltmıyor. Hâkimler, savcılar, avukatlar ve kolluk kuvvetleri bir insanı

gördüğünde onun suçlu olup olmadığını bir bakışta anladıklarını ifade ederler ve kolay

kolay yanılmadıklarını belirtirler. İyi de nasıl? Altı milyarı aşkın dünya nüfusunun o

kadar çeşitli insanı, o kadar farklı hayatlar yaşamışken kişilikleri ve suçlu olup

olmadıkları bir bakışta nasıl anlaşılabilir? İşte beden dili dediğimiz ve batı dünyasında

uzun zamandır üzerine kafa yorulmakla birlikte ülkemizde önemi yeni anlaşılan bu gayrı

ihtiyari davranışlar bütünü, kişinin karakteri ve yaşadığı çevre ekseninde şekillenerek

dış görünümüyle, el, kol, baş, bacak ve beden hareketleri ve yüz ifadeleriyle verdiği

mesajların bilinçaltımızda algılanması ve tanımlanması suretiyle sınıflandırılmasıdır.

1 Bu yazı Türk Hukuk Enstitüsü Dergisi’nin 2015 Aralık sayısında da yayınlanmıştır. 2 Ekonomi Bakanlığı Personel Dairesi Başkan Yardımcısı/Beden Dili ve Kişisel Gelişim Uzmanı

Page 3: ENGELSİZ İLETİŞİM: BEDEN DİLİNİN KODLARI …esagev.org/wp-content/uploads/2017/01/3-engelsiz...6 Makro ve Mikro İfadeler konusunda bkz” “ ENGELSİZ İLETİŞİM: BEDEN

ENGELSİZ İLETİŞİM: BEDEN DİLİNİN KODLARI Burak KÜRKÇÜ

3

Verdiğim beden dili eğitimlerine başlarken, katılımcıların anlayamayacağı bir

dilde tartışan birkaç kişinin göründüğü bir video izletirim. Ardından katılımcılardan bu

videoda dilini ve ne dediğini anlamadıkları insanları “karizmatik, güvenilir, dürüst, işini

bilen, güçlü, otoriter” gibi kelimelerle tanımlamalarını ve sınıflandırmalarını isterim.

Sonuç hep aynı çıkar. Beden diliyle verilen mesajları bilinçaltında süzen katılımcılar,

çoğunlukla sınıflandırmayı doğru yapar ve karizmatik kelimesi katılımcılar tarafından

aynı kişi için, güvenilir kelimesi aynı kişi için ve diğer kelimeler de aynı kişi için

kullanılır. Böylelikle beden dilinin gücünü ve etkinliğini bu örnekle kavrayan katılımcılar

için eğitimin inandırıcılığı artmış olur.

Özellikle ülkemizde ne işe yaradığı ve ne için kullanılacağı tam olarak

kestirilemeyen beden dili eğitimlerinin temel amacı, vermek istediğimiz mesajları ve

duygularımızı daha güçlü ve kolay bir anlatımla karşı tarafa en doğru şekilde

iletebilmektir. Her çeşit meslek kolunun edindiğinde fevkalade fayda sağlayacağı bu

eğitim, özellikle hukuk camiası için hayat kurtaran bir öneme sahiptir. Yaptığı alışverişle

para kazanıp kaybeden bir tüccarın veya her daim gerçekleştirdiği işlemin telafisi

mümkün olan bir akademisyen ya da standart kamu görevlisinin aksine, bir hukukçunun

verdiği kararlar geri dönüşü olmayan, telafisi mümkün olmayan ve doğrudan insanların

özgürlüğünü elinden alabilecek kararlar olduğundan, her cümleleri “Demokles’in Kılıcı”

gibi kendi vicdanının üstünde sallanmaktadır. Dosyanın üzerinde haftalarca çalışan bir

avukatın, müşteki veya zanlıyı yüz yüze gördüğü an tüm fikirlerinin değişebildiği

gerçeği, hukukçuları beden dilinin derin dünyasına adım adım sürüklemektedir. Nasıl

mı? Birlikte inceleyelim.

2.BEDEN DİLİ YALAN DEDEKTÖRÜ GÖREVİ ÜSTLENİR

İlkokul çağlarındaki bir çocuğu aracıyla ezip öldürdüğü iddia edilen bir katil

zanlısı, sizden avukatlığını üstlenmenizi istiyor. Üstlendiğiniz davaları başarıyla

sonuçlandırmadaki namınız, sizi bu iş için biçilmiş kaftan yaptığından maddi durumu

oldukça yerinde olan bu sanık, sizin bu işi almanız için elinden geleni yapıyor. Dava

dosyasında hiçbir görgü tanığı olmayışı işinizi zorlaştırsa da, olayı bir de adamın

kendisinden dinlemek için ofise davet ediyorsunuz. Pahalı bir takım elbise içerisinde

sürekli bir tebessüm halinde ofisinize gelen bu adam size olayı başından itibaren çok

ince detaylar vererek anlatıyor. Masum olduğu konusunda sizi ikna etmek için azami

çaba sarf eden bu adam, özellikle çocuğu kendisinin ezmediği, spor aracını şoförlerinden

Page 4: ENGELSİZ İLETİŞİM: BEDEN DİLİNİN KODLARI …esagev.org/wp-content/uploads/2017/01/3-engelsiz...6 Makro ve Mikro İfadeler konusunda bkz” “ ENGELSİZ İLETİŞİM: BEDEN

ENGELSİZ İLETİŞİM: BEDEN DİLİNİN KODLARI Burak KÜRKÇÜ

4

birinin sürdüğünü ve kendisini almak için kenara yanaşırken kazayı gerçekleştirdiğini

iddia ettiği andaki gözyaşları, adamı daha bir masum gösteriyor. Sonuç? Kafanızda bir

şeyler oturmadığından adama bir türlü güvenemiyorsunuz ve davayı almaktan

vazgeçiyorsunuz. İşte adına önsezi veya his dediğiniz ve sizi bu davayı almaktan

vazgeçirip bir katili savunmanızı engelleyen şey, o adamın olayı yalanlarla anlattığı

esnada beden dilinin gerçekleri anlatmasıyla zihninize işlenen fikirlerdir. Ölümlü bir

kaza sonucu olayın şokuyla hatırlanamayacak kadar küçük detayların özenle seçilmiş

olması bir yana, verdiği her detayda akıntıdan oluşan kaşıntıyı gidermek için elinin

burnuna gitmesi, gereğinden fazla göz teması kurması, her suskunluk evresinde sizi

kandırabildiği güdüsüyle istemsiz attığı kaçamak tebessümler, parmaklarını

koparırcasına ellerini kenetlemesi ve serbest bıraktığında mutlaka bir yerleri tutma

çabası, masanın altında birbirine sıkıca kilitlenmiş ayak bilekleri ve çok kolay şekilde

geçebildiği ağlama fasılları ile gözbebeklerindeki o ani değişimler, aslında o kişinin

kelimelere döktüğü cümleleri bedeniyle yalanlama biçimidir.

Araştırma konusu insan olan hiçbir bilimde olmadığı gibi, beden dili alanında da

yüzde yüz bir doğruluk ve isabet beklenemez. Ancak hatırı sayılır orandaki istikrarı ve

tutarlılığı, doğru kaynaklarla beslenmiş iyi bir eğitimle kişiyi oldukça avantajlı konuma

getirebilir. Ancak, bugüne kadar verdiğim eğitimlerde ve piyasada yayınlanan kitabım

sonrasında, en sık rastladığım soru çeşitleri olan “Hangi şekilde oturursam karşımdaki

benim sıkıldığımı anlamaz? Ne yaparsam karşımdaki yalan söylediğimi fark etmez? Nasıl

davranırsam karşı cinsi etkileyebilirim?” türündeki sorular, mevzunun ülkemizde

oldukça yanlış anlaşıldığı izlenimine kapılmama sebep olmaktadır. Beden dili her şeyden

önce anlaşabilmek için kullanılır, aldatabilmek için değil. Kelimelerle yeterince güçlü

anlatamadığımız duygularımızı beden dilinin eşsiz gücü sayesinde aktarabilmek için bu

alana ilgi duymalıyız. Aldatmak ve yalan söyleyebilmek için beden dilini kullanmak, her

an patlayabilecek pimi çekilmiş bir bomba gibi üzerimizde durur ve yalnızca kendimizi

aldatmış oluruz. Sahte bir beden dili, er ya da geç kendini ele verecek açıklar oluşturur

ve vücudun sahip olmadığı bir duyguyu sahipmiş gibi gösterme çabası bizzat vücudunuz

tarafından reddedilerek kaçınılmaz olarak ifşa edilir.

3. BEDEN DİLİ GERÇEK HAYATIN NERESİNDEDİR?

İlk akla gelebilecek soru şudur: Beden dili uzmanları, diğer insanlardan farklı

olarak nasıl bir inceleme yapıyor da sistemi çözebiliyor? Aslında biyolojik ve genetik

Page 5: ENGELSİZ İLETİŞİM: BEDEN DİLİNİN KODLARI …esagev.org/wp-content/uploads/2017/01/3-engelsiz...6 Makro ve Mikro İfadeler konusunda bkz” “ ENGELSİZ İLETİŞİM: BEDEN

ENGELSİZ İLETİŞİM: BEDEN DİLİNİN KODLARI Burak KÜRKÇÜ

5

olarak insanoğlu beden dilini çözmeye programlıdır. İletişim kurabilmek için “dil” oraya

çıkmadan önce, beden dili iletişimin yegâne aracıydı. Otomatik öğrenilen bir dilin

uzmanı olmak için tek yapılması gereken, o dilin sistemini çözecek bir eğitimle birlikte

bol bol pratik yapmaktır. Pek çokları tarafından önsezi diye nitelendirilen, ama aslında

beden dilinin ilettiği subliminal mesajlar sayesinde oluşan algılar, beden dilinin sistemi

bilindiğinde çok daha etkin ve hızlı biçimde oluşturulur. Hele hele her gün inceleyecek

birçok farklı kesimden insanla görüşme ve bu insanları inceleyerek “pratik yapma”

imkânı olan hukukçular için ise bu eşsiz bir fırsat olarak ortaya çıkar. Nitekim yapılan

çalışmalar, iletişimde sözle iletişimin sadece %7’ler civarında bir etkisinin olduğunu,

kalan kısmın ise sözsüz iletişim olan beden dili, vokal unsurlar ve renk-koku gibi estetik

unsurlardan oluştuğunu ortaya koymuştur (Pease&Pease, 20043). Düşünün ki, yıllarca

öğrendiğiniz dil sayesinde konuştuğunuz kelimelerin karşınızdaki tarafından iletişimde

algılanma oranı toplam iletişimin onda birini bile oluşturmuyor. O halde iyi ve sağlıklı

iletişim kurmanın en temel kuralı, beden dilini etkin kullanabilmek ve karşıdakinin

beden dilini iyi okuyabilmekten geçiyor.

O halde soruyorum: Beden dilini en iyi kimler kullanır ve kimler analiz eder?

Cevabınız “Hukukçular” ise yanılıyorsunuz. Henüz hiçbir dili konuşamayan ama beden

dili genetik kodlarına yerleşmiş olan bebekler, bu dili öylesine etkin ve verimli şekilde

kullanırlar ki biz yetişkinler hayran kalırız. İlgi görebilmek için gözbebeklerini büyüten,

acıktığı zaman ağlayan, sizin yüzünüzdeki en ufak bir sinirlenme ibaresini anında

anlayıp küstüğü zaman kollarını birbirine kavuşturan, dikkatle sizi dinlerken başını hafif

yana yatırıp sizinle ilgilenmediği zaman kendi ayağını ısırarak büyük bir heves ile

oynayan bebekler, beden dili uzmanlarını başarısına göre sıralayacaksak kesinlikle ilk

sırayı alır. Taş Devri’nden beri insanlığın ortak dil olarak geliştirebildiği tek dil

diyebileceğimiz beden dilini bebeklerin çok iyi kullanabilmesine şaşırmamak gerekir.

Kelimeleri kullanmaya başlayınca jest ve mimiklere daha az ihtiyacı olduğunu düşünen

insanoğlunun bu yanılgısının, iletişim ve kişiler arası ilişkilerdeki aksaklık ve sıkıntıların

özellikle sosyal medya ile birlikte gerileyen yüz yüze iletişim problemleri de hesaba

katıldığında gittikçe derinleştiği gözlemlenmektedir. Bu noktadan bakıldığında

insanların kelimeleri kullanarak aslında pek de anlaşamadığı; bunun aksine kelimelere

ihtiyaç duymayan bebeklerin ise tüm mesajlarını gayet başarılı şekilde iletebildikleri

ifade edilebilir. 3 Detaylı çalışmalar için ayrıca bkz Pease&Kent (1981)

Page 6: ENGELSİZ İLETİŞİM: BEDEN DİLİNİN KODLARI …esagev.org/wp-content/uploads/2017/01/3-engelsiz...6 Makro ve Mikro İfadeler konusunda bkz” “ ENGELSİZ İLETİŞİM: BEDEN

ENGELSİZ İLETİŞİM: BEDEN DİLİNİN KODLARI Burak KÜRKÇÜ

6

Dünyanın en eski dili kabul edilen beden diline ilişkin akademik çalışmalar her

çağda yapılmış olmakla birlikte modern çalışmalar 1948 yılında Charlotte Wolff’un4

yazdığı “Jestlerin Psikolojisi” kitabıyla başlar. 1952’de Ray Birdwhistell’ın5 “Kineziğe

Giriş” kitabıyla araştırmalar daha da derinleştirilmiş ve Albert Sheglen ve Gerhard

Nielsen’in yaptıkları çalışmalarla beden dili bilimsel olarak da incelenmeye başlamış

olur. Tüm bu çalışmaların ışığında 20. Yüzyılın ikinci yarısı büyük bir araştırma alanı

olarak tüm uzmanların katkı sağlamaya çalıştığı beden dili için şüphesiz bir devrim ve

dönüm noktası olarak Dr Paul Ekman’ın6 çalışmalarını belirtmek gerekir.

Afrika ve Asya ülkeleri başta olmak üzere dünyanın pek çok ülkesinde yıllarca

araştırmalar yapıp insanların olaylara verdikleri tepkiler çerçevesinde yüzlerinde

oluşan ifadeleri inceleyen Dr Ekman, insan yüzündeki 43 adet kasla ortaya konulan

1000’den fazla mimik ile insanların duygularını belli ettiklerini ve bu mimiklerden

büyük çoğunluğunun tüm insanlarda, hatta bir maymun türü olan primatlarda bile aynı

olduğunu ispatlamıştır. “Yüz Hareketleri Kodlama Sistemi (FACS)” olarak tanımladığı

sistemde, yüzdeki kas gruplarını belirli esaslara göre sınıflandırmış ve korku, mutluluk,

kızgınlık, utanç ve şaşkınlık gibi pek çok duygunun yüzdeki bu kas gruplarının

kasılmasına göre nasıl oluştuğunu tanımlamıştır. Bu yüz ifadelerini saniyenin 1/4’ü ile

1/25’i kadar süren Mikro İfadeler ve 1-4 saniye arası süren Makro İfadeler şeklinde

ayıran, “Bana Yalan Söyle-Lie To Me” adlı TV dizisinde hayatı anlatılan Dr Ekman,

insanların sadece yüzlerine bakarak yalan söyleyip söylemediklerini anlamasıyla ün

kazanmıştır.

4. ANALİZ AŞAMALARI

Sosyoloji ve psikoloji alanı başta olmak üzere pek çok bilim dalından beslenen ve

çok geniş bir araştırma alanı olan beden dili üzerine yazılmış sayısız eserden bahsetmek

mümkün olsa da, konunun uzmanı olmayanlara da açık bu alanda yazılmış pek çok eser

de konu hakkında ciddi dezenformasyonlara yol açmaktadır. Özellikle beden dilinin

popüler olmaya başladığı ilk yıllarda kitap raflarını dolduran tercüme eserler, beden

dilinin kültürlere göre farklılık gösteren unsurlarını barındırmadığından okurların

büyük yanılgılara kapılmasına yol açmıştır. Amerikalı yazarlar tarafından hazırlanmış ilk

4 Wolff’un diğer çalışmaları için bkz Wolff (1943).

5 Duyguların Kinezi ile aktarılması konusunda detaylı tartışma için ayrıca bkz Birdwhistell (1970)

6 Makro ve Mikro İfadeler konusunda bkz” http://www.paulekman.com/ “

Page 7: ENGELSİZ İLETİŞİM: BEDEN DİLİNİN KODLARI …esagev.org/wp-content/uploads/2017/01/3-engelsiz...6 Makro ve Mikro İfadeler konusunda bkz” “ ENGELSİZ İLETİŞİM: BEDEN

ENGELSİZ İLETİŞİM: BEDEN DİLİNİN KODLARI Burak KÜRKÇÜ

7

dönem eserlerindeki “Kollar vücudun önünde kavuşturulmuş ve bağlanmış ise kişi size

kapalıdır ve iletişim kurmak istemiyordur.” cümlesiyle bu yanılgıların temeli atılmıştır.

Hâlbuki ilkokuldan beri “Çiçek olun!” talimatıyla yaptığımız bu kol kavuşturma hareketi

Türkler için karşıdakine kendimizi kapatma değil, aksine pür dikkat dinleme modeli

olarak kullanılmaktadır. Bu yüzden, beden dilindeki tercüme eserlerle birlikte yerli

çalışmalara da gerekli önemi vermek gerekir.

Beden dili uzmanları için etkin ve doğru inceleme yöntemi 4 aşamalı bir yöntem

olarak sınıflandırılabilir. İlk analiz aşaması, “önkinezi” denilen ve kişilerin kültürel ve

sosyal altyapılarından ayrı olarak fiziksel özelliklerine dayanan, hemen hemen tüm

insanlarda aynı şekilde cereyan eden beden dili hareketleridir. İnsanlığın ilk

evrelerinden beri biyolojik yapısı gereği oluşan bazı fizyolojik davranışlar önkinezinin

temelini oluşturur. Korktuğunuz zaman dizleriniz neden titrer ya da yüzünüz neden

sararır, düşündünüz mü hiç? Vücudunuza yüklenen adrenal sayesinde tehlikeden daha

hızlı kaçabilesiniz diye tüm kan dizlerinize doğru yol aldığında yüzünüzün sararması ve

dizlerinizin titremesi gibi, pek çok biyolojik mekanizma sayesinde beden dilinin önkinezi

denen unsurları meydana gelir. Yalan söyleyen kişinin akan burun mukozası sebebiyle

burnunu kaşıması, kalp atışlarındaki hızlanma ile birlikte ağzının kuruması sebebiyle

yutkunması temel unsurlar olarak göze çarpar. Ama önkinezi sadece biyolojik

mekanizmalara bağlı oluşan hareketlerden ibaret değildir. Uzun yıllardır yapılan

araştırmalarla ortaya konulmuş ve neredeyse tüm kültürlerde aynı anlamda kullanılan

bir takım jestler de bu analiz aşamasının parçasıdır. Sinirlendiğimizde işaret

parmağımızı sallarız. Otorite kurmak ve baskın görünmek için ayaktayken ellerimizi

arkamızda bağlarız. Düşünürken elimiz çenemize, hatırlamaya çalışırken alnımıza gider.

Selam verirken sağ elimizi kaldırırız. Sol elle değil, sağ elle tokalaşırız. Daha sayılabilecek

pek çok jest, ilk aşamada analiz ettiğimiz önkinezi başlığı altında incelenir.

İkinci analiz aşaması, “mikrokinezi” denilen ve jestlerin mikro düzeyde

incelendiği aşamadır. Tek tek beden dili hareketlerini değerlendirmek yerine bu mikro

hareketlerin gruplar halinde anlamlandırıldığı bu aşama, uzmanların en çok dikkat

etmeleri gereken kısımlardan biridir. Beden dili, matematik gibi her defasında aynı

sonucu veren bir sistem olmadığından, jestleri tek başına değerlendirmek bazen yanlış

yorumlamalara sebep olur. Otururken koltuğun ucuna oturup öne eğik duran her kişiye

“özgüven eksikliği ve çekingenlik” teşhisi koymak, kişinin bel ağrısı olabileceği

Page 8: ENGELSİZ İLETİŞİM: BEDEN DİLİNİN KODLARI …esagev.org/wp-content/uploads/2017/01/3-engelsiz...6 Makro ve Mikro İfadeler konusunda bkz” “ ENGELSİZ İLETİŞİM: BEDEN

ENGELSİZ İLETİŞİM: BEDEN DİLİNİN KODLARI Burak KÜRKÇÜ

8

gerçeğinden soyutlanmış bir yaklaşım olur. Ya da avuçlarını birbirine sürten birini

görünce “pozitif yaklaşıma sahip” diye nitelendirmek, o kişinin soğuktan gelmiş ve

ısınmaya alışıyor olabileceği gerçeğinden uzak bir niteleme olur. Bu ve bunun gibi pek

çok yanılgıdan uzak durmak için tek bir jeste değil jestler bütününe bakmak ve iki temel

soruyla yola çıkmak gerekir. İlk soru, o durumda veya olayda normalde insanların ne

yaptığı, ikinci soru da o kişinin normalde ne yaptığıdır. Daha net olması için, bir örnekle

devam edelim. Mahkemede sanık sandalyesine oturmak üzere mübaşir tarafından

dışarıda çağrılmayı bekleyen bir kişinin avcunu ovuşturduğunu gören bir avukat olarak

ilk tepkiniz ne olur? Normalde pozitif duyguları anlatan avuç ovuşturmanın, bir sanık

için uygun bir jest olmadığını bilirsiniz. Tam o anda, kafanızda otomatik şekilde oluşan o

iki soru, sizi doğru analize yönlendirir. Sanıkların normalde mahkeme öncesi stresle

nasıl bekledikleri sorusunun cevabı ve bu kişinin normal durumlarda nasıl beklediği

sorusunun cevabı, dışarıdaki soğuktan ötürü üşüyen bu kişinin avuç ovuşturma jestini

doğru anlamanıza yardımcı olur.

“Sosyal kinezi” olarak tanımlanan ve her bir kültürün içinde zamanla gelişen

jestlerin analiz edildiği üçüncü aşama, derinlemesine bilgi ve geniş bir sosyal zekâ

gerektirir. En fazla yanılgıya düşülen, tercüme kitapların yan etkilerinin en fazla

görüldüğü bu analiz aşamasında, bireylerin içinde bulundukları kültürde ortaya çıkan ve

gelişen jestler incelenir. Sosyal kineziye giren jestler genellikle farkı kültürlerde farklı

anlamlara sahip olduğundan, uluslararası toplantıları çok olan meslek kollarındaki

kişilerin bu alanda dikkatli olması gerekir. Başparmağınızı kaldırarak vermek istediğiniz

“tamamdır, uygundur.” mesajını Güney Sardinya’da yapmayı denerseniz cinsel taciz

suçundan tutuklanırsınız. Parmak uçlarınızı birleştirip elinizi bu halde yukarı-aşağı

sallayarak vermeye çalıştığınız “mükemmel” veya “lezzetli” mesajını İtalyanlar hakaret

olarak algılar (İzgören, 20127). Her kültürün zaman içerisinde kendine has gelişen

hafızasından türeyen bu tür jestlerin çoğunlukla tarihsel bir altyapısı olur. Avcunuzun içi

yüzünüze bakacak şekilde işaret ve orta parmağınızı kaldırarak yaptığınız zafer işareti,

İngiltere’de yaptığınız takdirde kavga başlatır. Bu hareketin tarihsel geçmişi İngiltere ve

Fransa arasında gerçekleşen “Yüzyıl Savaşları”na dayanmaktadır. Ok atarken işaret ve

orta parmağını kullanan İngiliz okçular Fransızlar tarafından esir alındığında bir daha ok

kullanamasınlar diye bu iki parmakları kesildiğinden, Fransızların elinden kaçan İngiliz

okçular hala ok atabildiğini göstermek için işaret ve orta parmaklarını kaldırarak zafer 7 Sosyal kinezi alanında daha fazla örnek için bkz İzgören (2012)

Page 9: ENGELSİZ İLETİŞİM: BEDEN DİLİNİN KODLARI …esagev.org/wp-content/uploads/2017/01/3-engelsiz...6 Makro ve Mikro İfadeler konusunda bkz” “ ENGELSİZ İLETİŞİM: BEDEN

ENGELSİZ İLETİŞİM: BEDEN DİLİNİN KODLARI Burak KÜRKÇÜ

9

işaretinin avuç içi kendi yüzüne bakacak şekilde gösterirlermiş. Zamanla bu hareket

İngiliz kültüründe hakaret olarak kullanılmaya başlanmış ve bugüne taşınmıştır. Ok

atmak için sadece orta parmağını kullanan Fransız okçulardan ötürü Fransızlarda ise bu

hakaretin karşılığı yalnızca orta parmağın kaldırılması olmuştur.

Yukarıda incelenen üç aşama da günlük hayatın her alanında pratik yapma şansı

sunan beden dilinin vazgeçilmez öğeleridir. Bilinçaltına gönderdiği mesajlar sayesinde

iletişimi güçlendiren bu jestler, siz fark etmeden sizi etkiler ve yönlendirir. Öylesine

etkili mesajlar iletir ki, şirketler bu mesajları hayatın her alanında kullanan reklamlarla

bilinçaltınızı etkilemeye çalışır. Kaliteli saat markalarının reklamlarında saatlerin hep

10’u 10 geçe olarak gösterilmesi bir tesadüf müdür? Kollarını açıp yukarı kaldıran bir

insanın pozitif ve samimi duruşunu andıran akrep ve yelkovan ile insanları etkilemek

beden dilinin reklamlarda kullanılmasına bir örnektir (Kürkçü, 20158). Bunun gibi pek

çok pazarlama taktiğiyle günlük hayatın her alanında karşılaşmak mümkündür.

Beden dili uzmanlarının son analiz aşaması olan mimik tanımlama süreci, Dr.

Paul Ekman’ın çalışmaları ışığında gelişen bir evredir. İnsanlar, duyguları doğrudan

ifade eden mimikler sayesinde anlaşırlar. Üzgün olduğunuzu anlamak için yüzünüzde

dudak kenarlarınızın aşağı doğru bükülmüş ve kaşlarınızın birleştiği yerdeki kasın

yukarı doğru kasıldığını görmek yeterlidir. Ya da öfkelendiğinizde burun kenarlarında

büzülmüş kaslarla birlikte genişleyen burun delikleriniz, çatılmış kaşlarınız dişlerinizi

gösteren dudaklarınız, sizden o an uzak durmak için yeterli mesajı verir. “Makro

İfadeler” olarak kolaylıkla tespit edilen bu mimiklerin haricinde gizlemeye çalıştığınız

duygularınızı açığa çıkaran kısa süreli “Mikro İfadeler”inizi algılayabilmek de beden dili

uzmanlarının çalışma alanını oluşturur. Buna destek olarak heyecanlanınca büyüyen

korkunca küçülen göz bebekleriniz de kendinizi bir yalan makinesine dönüştürmenizi

sağlamış olur.

Beden dilinin kodlarını çözebilmek için sadece atasözleri ve deyimlere bakarak

bile işin büyük kısmını halletmiş olursunuz. “Burnu havada-Gözler kalbin aynasıdır-Eli

işte gözü oynaşta” gibi sayabileceğimiz pek çok atasözü aslında yıllar içinde gözlemlenen

beden dili hareketlerinin verdiği mesajlardan çıkarılmıştır. Beden dili eğitimlerine

mesafeli olan kişilerin en temel eleştirisi olan “Beden dili madem öğrenilen bir şey, o

halde herkes öğrenince taraflar birbirinin sahte jestlerini bileceklerinden ötürü gerçek

8 Detaylı tartışma ve farklı örnekler için bkz Kürkçü (2015)

Page 10: ENGELSİZ İLETİŞİM: BEDEN DİLİNİN KODLARI …esagev.org/wp-content/uploads/2017/01/3-engelsiz...6 Makro ve Mikro İfadeler konusunda bkz” “ ENGELSİZ İLETİŞİM: BEDEN

ENGELSİZ İLETİŞİM: BEDEN DİLİNİN KODLARI Burak KÜRKÇÜ

10

hayatta kullanılması bir işe yaramaz” şeklindeki yaklaşımı da atasözleri çürütmektedir.

Beden dilinin bir eğitim alanı olarak görülmediği günlerden kalan yukarıdaki atasözleri,

eğitilse de eğitilmese de insanların jestlerinin anlam taşıdığını ve bu anlamların

kolaylıkla algılandığını ortaya koyar. 1946 yılında Potsdam Konferansı’na ait bir fotoğraf

aslında bunu çok güzel örneklemektedir. O tarihte, beden dili henüz bir araştırma alanı

olarak ortaya çıkmamış ve üzerine çok fazla eser yazılmamış olsa da, Sovyetler Birliği

Devlet Başkanı Stalin, ABD Devlet Başkanı Truman ve İngiltere Başbakanı Churchill’in

modern beden dili eğitimlerinde en sık değinilen “Aynalama Tekniği”ni birbirlerine karşı

uygulamış olmaları, beden dilinin insanın duygularını ifade etme aracı olduğunu ortaya

koymaktadır. Karı taraftaki kişiyle iletişimi güçlendirebilmek amacıyla onun jestlerini

belli bir süre taklit ederek samimiyet kurma tekniği olarak özetlenebilecek olan

“Aynalama Tekniği”, günlük hayatta iletişimimizi güçlü kurduğumuz kişilere farkında

olmadan uyguladığımız bir jestler bütünüdür. Söz konusu fotoğrafı incelediğinizde

koltukta oturan üç devlet başkanının birbiriyle aynı pozu verdiklerini ve aynaladıklarını

göreceksiniz.

Beden diline dair söylenecek çok şey, paylaşılabilecek çok teknik mevcut. Tüm bu

tekniklerin ve söyleneceklerin özüne inilince üç temel niteliği kazandırmayı

hedefledikleri göz önüne çıkar: Zarafet, Nezaket ve Hitabet (Kürkçü, 2015). Beden dili

eğitimleri insanların içindeki zarafeti ortaya çıkarmak içindir. Yani kişinin giyim kuşamı,

oturuşu, duruşu, jest ve mimikleriyle kendisine olan saygısını gösterebilme sanatını

güçlendirir. Aynı zamanda tüm bu sayılanlarla karşıdakine olan saygısını gösterebilme

sanatını, yani nezaketini ortaya çıkarır. Son olarak da zarafet ve nezaket gibi iki büyük

meziyeti pazarlayabilme sanatı olan hitabeti ortaya çıkarır. Beden dilini etkin kullanarak

hitabetini ortaya koyan bir insanın söyledikleri yıllar sonra bile hafızalardan çıkmaz.

Dünya tarihi boyunca takip edilen ve her dediği dikkatle dinlenen tüm liderlerin çok

güçlü hitabete sahip olmaları, ne söylendiğinden ziyade nasıl söylendiğinin daha etkili

olduğunun göstergesidir.

Page 11: ENGELSİZ İLETİŞİM: BEDEN DİLİNİN KODLARI …esagev.org/wp-content/uploads/2017/01/3-engelsiz...6 Makro ve Mikro İfadeler konusunda bkz” “ ENGELSİZ İLETİŞİM: BEDEN

ENGELSİZ İLETİŞİM: BEDEN DİLİNİN KODLARI Burak KÜRKÇÜ

11

5. BEDEN DİLİNİN ÜÇ MADALYASI

Zarafet, nezaket ve hitabet üçlüsüne aklınız yatmadı mı? Kapıyı açıp bir kokteyl

salonuna giriyorsunuz. Karşınıza çıkan ilk kişi omuzları çökük, ayakkabıları boyasız, çok

tiz bir ses tonuyla kulağınızı tırmalayarak ve hiç nefes almadan sürekli konuşan biri.

Konuşurken yüzünüze bakmayan bu şahıs, ellerini cebinden hiç çıkarmadan on dakika

boyunca aynı ses tonu ve aynı bakışla bir şeyler anlatıyor. O esnada yanınıza gelip size

katılan yeni bir şahıs var. Fevkalade şık bir takım elbise, güzel bir parfüm ve tertemiz

ayakkabılarla dikkatinizi çekiyor. Konuşmaya başlayınca davudi ses tonu ve her bir

kelimenin hakkını vererek konuşması, sesini arada alçaltıp yükseltirken farklı tonlarda

çıkan sesiyle kulağınızı okşuyor. Sizi dinlerken başını hafif yana eğip gözleriyle dikkat

kesilmesi, arada başıyla onaylar gibi yapıp sözü alınca ellerini ustaca kullanması, her bir

cümlesindeki anlatımı daha da güçlendiriyor. Dik duruşu ve tebessüm dolu yüzüyle

oradan ayrıldığında siz kimin peşinden gitmek istersiniz? Birinci şahsın mı ikinci gelen

şahsın mı? Tüm bu sayılanlar sizi belirli ölçüde etkiler. Ama ikinci şahıs yanınıza

geldiğinde ilk hamlesi, sohbetin kalanını zaten belirlemiştir. O hamle ne mi? Elbette

tokalaşma.

Tokalaşma insanların iletişim kurarken gönderdikleri subliminal mesajların

büyük çoğunluğunu ileten belki de en önemli beden dili hareketlerindendir. Beyinle en

fazla sinir bağlantısına organımız olan elimiz, tokalaşma esnasında kişiliğimize dair pek

çok bilgiyi karşımızdakine iletmeye yardımcı olur. Tokalaşma süresi, tokalaşmanın

şiddeti ve sertliği, kurulan göz teması, tokalaşma esnasında elin sallanması, diğer elin

nerede olduğu, tokalaşma mesafesi ve tokalaşırken elin konumu kişilerarası ilişkinin

boyutları hakkında beden dili uzmanlarına oldukça fazla bilgi sağlar. Samimi kişiler

tokalaşma süresini uzatıp diğer ellerini karşıdakinin omuzuna veya dirseğine

değdirirken, resmi ilişki düzeyindekiler daha uzak bir mesafeden, kısa süreli, eli fazla

sallamadan ve mümkün mertebe diğer elle temas etmeden tokalaşmayı tercih ederler.

Sıkıca tuttuğu eli kırarcasına sıkanlar veya elini uzatırken avuç içi yere bakacak şekilde

tokalaşanlar üstünlük kurmaya çalışırken, daha yumuşak ve avuç içi yukarı bakacak

şekilde tokalaşanlar mütevazı ve kontrolü karşıdakine vermeye hazır bir portre çizerler.

Beden dili eğitiminden ilk çıkanlarda sıklıkla gözlenen, kontrolcü bir tokalaşmayı tercih

etmeleridir. Eşitler tokalaşması denen ve ellerin aynı hizada aynı konumda sıkıldığı

tokalaşma türü mevcutken, diğer tokalaşma türlerine yönelmek karşınızdakine

Page 12: ENGELSİZ İLETİŞİM: BEDEN DİLİNİN KODLARI …esagev.org/wp-content/uploads/2017/01/3-engelsiz...6 Makro ve Mikro İfadeler konusunda bkz” “ ENGELSİZ İLETİŞİM: BEDEN

ENGELSİZ İLETİŞİM: BEDEN DİLİNİN KODLARI Burak KÜRKÇÜ

12

kişiliğinize dair hatalı mesajlar iletmeye de açıktır. Eğer kontrolcü ve baskın bir kişilik

değilseniz, sırf öyle görünebilmek için belirtilen şekilde tokalaştığınız takdirde,

karşınızdaki baskın kişiyle büyük bir mücadeleye hazır olmalısınız. Özetle, beden dilini

notalar bütününe benzetecek olursak, tokalaşma beden dilinin sol anahtarıdır.

7. SONUÇ

Aldatmak için değil anlaşmak için kullanılması gereken beden dili sayesinde

duygularımızı daha net ve daha doğru iletme şansına sahipken bundan vazgeçmek,

okula yeni başlayan bir çocuğun okuma öğrenmeyi reddetmesine benzer. Doğuştan

sahip olunan bu engelsiz dil, Aristoteles’in deyişiyle, sözcüklerden daha yüksek sesle

konuşmamızı sağlar. Kişiler arası mesafenin kullanımını öğrenerek kişisel alanları işgal

etmeden kurulacak etkin iletişimin, vokal unsurların kullanımını öğrenerek dinleyicilere

yapılacak keyif dolu konuşmalarla verimli toplantıların, kinezik unsurların kullanımını

öğrenerek farklı kültür ve milletlerden insanlarla dahi kurulacak kaliteli iletişimin;

kısacası beden dilinin tüm unsurları sayesinde zarafet, nezaket ve hitabet açısından göz

doldurucu kişilikle her yerde dikkat çekmenin zevkini yaşamanın yolu beden dilini etkin

kullanmaktan geçer. Özetle, beden dili size sahip olmadığınız bir şey edinmeyi değil,

potansiyelinizi doğru yöntemlerle açığa çıkarmayı sağlayacak bir yöntem olarak hizmet

eder.

Page 13: ENGELSİZ İLETİŞİM: BEDEN DİLİNİN KODLARI …esagev.org/wp-content/uploads/2017/01/3-engelsiz...6 Makro ve Mikro İfadeler konusunda bkz” “ ENGELSİZ İLETİŞİM: BEDEN

ENGELSİZ İLETİŞİM: BEDEN DİLİNİN KODLARI Burak KÜRKÇÜ

13

KAYNAKÇA

Birdwhistell, Ray, Introduction to Kinesics, Foreign Service Institute, 1952

Birdwhistell, Ray, Kinesics and Context: Essays on Body Motion Communication,

University of Pennsylvania Press., 1970

Ekman, Paul, Telling Lies: Clues to Deceit in the Marketplace, Politics, and Marriage,

WW Norton&Company Inc, 2009

Ekman, Paul, What the Face Reveals, Oxford University Press, 1998

İzgören, A.Şerif, Dikkat Vücudunuz Konuşuyor, Elma Yayınları, 2012

Kürkçü, Burak, Küçük İmparator:Liderin 23 Adımı, Orient Yayınları, 2015

Pease, Allan/Kent, Jacqueline, Body Language: How to Read Others' Thoughts by Their

Gestures, Camel, 1981

Pease, Allan/Pease, Barbara, The Definitive Book of Body Language, Manjul Publishing

House Pvt Limited, 2011

Wolff, Charlotte, A Psychology of Gesture, Arno Press, 1948 Wolff, Charlotte, The Human Hand, AA Knopf, 1943

İnternet Linkleri

http://www.paulekman.com/

http://www.kucukimparator.com

http://www.izgorenakademi.com/