11
ISSN:2718-0972 Atıf/Citation: Akın, Ö., Şahbaz, G., Yücesoy, H., Erbil, N. Doğum Yönetiminde Etik Sorunlar ve Sağlık Profesyonellerinin Sorumlulukları. YOBU Sağlık Bilimleri Fakültesi Dergisi 2021; 2(1): 78-88 YOBU Sağlık Bilimleri Fakültesi Dergisi Yıl:2021 Cilt:2 Sayı:1: 78-88 YOBU Faculty of Health Sciences Journal Year:2021 Volume:2 Issue:1: 78-88 DOĞUM YÖNETİMİNDE ETİK SORUNLAR VE SAĞLIK PROFESYONELLERİNİN SORUMLULUKLARI ETHICAL PROBLEMS AND RESPONSIBILITIES OF HEALTH PROFESSIONALS IN BIRTH MANAGEMENT Derleme / Reviewer Özlem AKIN 1 , Gamze ŞAHBAZ 2 , Hüsne YÜCESOY 2 , Nülüfer ERBİL 3 1 Öğr.Gör., Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, Hemşirelik Bölümü, Rize 2 Doktora Öğrencisi, Ordu Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Doğum ve Kadın Hastalıkları Hemşireliği AD, Ordu . 3 Prof. Dr.,Ordu Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, Hemşirelik Bölümü, Ordu Özet Günümüzde sağlık profesyonelleri, alınacak kararlar ve hukuki açıdan yeterli bilgiye sahip olamama konusunda etik ikilemler yaşamaktadırlar. Sağlık profesyonellerinin karşılaşılan etik sorunlara etik ilkeler ve etkili profesyonel bakım doğrultusunda yaklaşım göstermeleri gerekmektedir. Doğum yönetimi doğum şekli, malpraktis olguları, obstetrik şiddet ve ihmal, mahremiyet ve bilgilendirilmiş onam konularında sıklıkla etik ikilemler yaşanabilir. Bu nedenle hasta için karar verme özerkliği sağlık hizmeti modeli hedeflerinin ayrılmaz bir parçası olmaktadır. Sağlık profesyonellerinin sağlık hizmetlerini planlama ve uygulama konusunda her türlü müdahale ve kararlarında etik ilkeler çerçevesinde hareket etmeleri son derece önem taşımaktadır. Bu derlemenin amacı, doğum yönetiminde etik sorunlar ve sağlık profesyonellerinin sorumlulukları hakkında farkındalığın artırılmasıdır. Anahtar Kelimeler: Doğum, Etik, Etik ikilemler, Sağlık profesyonelleri. Abstract Today, healthcare professionals have ethical dilemmas about the decisions to be made and the lack of sufficient legal information. Health professionals should approach ethical problems in line with ethical principles and effective professional care. Ethical dilemmas are often encountered in delivery management, delivery mode, malpractice case, obstetric violence and neglect, privacy and informed consent. Therefore, decision making autonomy for the patient becomes an integral part of the healthcare model goals. It is extremely important that healthcare professionals act within the framework of ethical principles in all kinds of interventions and decisions regarding planning and implementation of health services. The purpose of this review is to raise awareness about ethical problems in birth management and responsibilities of health professionals. Key Words: Birth, Ethics, Ethical dilemmas, Health professionals. ORCID IDs: Ö.A. 0000-0001-7210-8756; G.S. 0000-0002-8999-0818; N.E 0000-0003-3586-6237 Sorumlu Yazar: 1 Öğr.Gör., Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, Rize E-mail: [email protected] Geliş tarihi/ Date of receipt :26.08.2020 Kabul tarihi / Date of acceptance: 09.12.2020

ETHICAL PROBLEMS AND RESPONSIBILITIES OF HEALTH

  • Upload
    others

  • View
    8

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: ETHICAL PROBLEMS AND RESPONSIBILITIES OF HEALTH

ISSN:2718-0972

Atıf/Citation: Akın, Ö., Şahbaz, G., Yücesoy, H., Erbil, N. Doğum Yönetiminde Etik Sorunlar ve Sağlık Profesyonellerinin Sorumlulukları.

YOBU Sağlık Bilimleri Fakültesi Dergisi 2021; 2(1): 78-88

YOBU Sağlık Bilimleri Fakültesi Dergisi

Yıl:2021 Cilt:2 Sayı:1: 78-88

YOBU Faculty of Health Sciences Journal

Year:2021 Volume:2 Issue:1: 78-88

DOĞUM YÖNETİMİNDE ETİK SORUNLAR VE SAĞLIK

PROFESYONELLERİNİN SORUMLULUKLARI

ETHICAL PROBLEMS AND RESPONSIBILITIES OF HEALTH PROFESSIONALS IN BIRTH MANAGEMENT

Derleme / Reviewer

Özlem AKIN1, Gamze ŞAHBAZ2, Hüsne YÜCESOY2, Nülüfer ERBİL3

1 Öğr.Gör., Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, Hemşirelik Bölümü, Rize 2Doktora Öğrencisi, Ordu Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Doğum ve Kadın Hastalıkları Hemşireliği AD, Ordu.

3Prof. Dr.,Ordu Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, Hemşirelik Bölümü, Ordu

Özet

Günümüzde sağlık profesyonelleri, alınacak kararlar ve hukuki açıdan yeterli bilgiye sahip olamama konusunda

etik ikilemler yaşamaktadırlar. Sağlık profesyonellerinin karşılaşılan etik sorunlara etik ilkeler ve etkili

profesyonel bakım doğrultusunda yaklaşım göstermeleri gerekmektedir. Doğum yönetimi doğum şekli,

malpraktis olguları, obstetrik şiddet ve ihmal, mahremiyet ve bilgilendirilmiş onam konularında sıklıkla etik

ikilemler yaşanabilir. Bu nedenle hasta için karar verme özerkliği sağlık hizmeti modeli hedeflerinin ayrılmaz

bir parçası olmaktadır. Sağlık profesyonellerinin sağlık hizmetlerini planlama ve uygulama konusunda her türlü

müdahale ve kararlarında etik ilkeler çerçevesinde hareket etmeleri son derece önem taşımaktadır. Bu

derlemenin amacı, doğum yönetiminde etik sorunlar ve sağlık profesyonellerinin sorumlulukları hakkında

farkındalığın artırılmasıdır.

Anahtar Kelimeler: Doğum, Etik, Etik ikilemler, Sağlık profesyonelleri.

Abstract

Today, healthcare professionals have ethical dilemmas about the decisions to be made and the lack of sufficient

legal information. Health professionals should approach ethical problems in line with ethical principles and

effective professional care. Ethical dilemmas are often encountered in delivery management, delivery mode,

malpractice case, obstetric violence and neglect, privacy and informed consent. Therefore, decision making

autonomy for the patient becomes an integral part of the healthcare model goals. It is extremely important that

healthcare professionals act within the framework of ethical principles in all kinds of interventions and

decisions regarding planning and implementation of health services. The purpose of this review is to raise

awareness about ethical problems in birth management and responsibilities of health professionals.

Key Words: Birth, Ethics, Ethical dilemmas, Health professionals.

ORCID IDs: Ö.A. 0000-0001-7210-8756; G.S. 0000-0002-8999-0818; N.E 0000-0003-3586-6237

Sorumlu Yazar: 1 Öğr.Gör., Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, Rize E-mail: [email protected] Geliş tarihi/ Date of receipt :26.08.2020

Kabul tarihi / Date of acceptance: 09.12.2020

Page 2: ETHICAL PROBLEMS AND RESPONSIBILITIES OF HEALTH

YOBU Sağlık Bilimleri Fakültesi Dergisi 2021 2(1): 78-88 Akın ve ark.

YOBU Faculty of Health Sciences Journal 2021 2(1): 78-88

79

GİRİŞ

Etik, ahlaki değerler sistemi olarak

tanımlanmaktadır ve sağlık profesyonelleri

günlük çalışmalarında pek çok etik ikileme

maruz kalmaktadır. Etik ikilemlere karar verme

ve etik çatışmaların çözümlenmesinde

yararlılık, zarar vermeme, adalet ve otonomi

ilkesi olmak üzere dört temel ilke

bulunmaktadır. Yararlılık, hastaya ilk olarak ve

her şeyin üzerinde fayda sağlayan bir ilke

özelliği taşır, zarar vermeme ise başkalarına

zarar verecek eylemde bulunmama

yükümlülüğüdür. Özerkliğe saygı ilkesi,

kişilerin karar verme ve seçim yapmasında

özgür bırakılmasıdır. Adalet ilkesi ise eldeki

kaynakların sağlık alanında eşit bir şekilde

kullanılmasını içermektedir (1).

Dünyanın bütün coğrafyalarında nüfus,

çok kültürlü hale gelmekte ve bu durum

hastalarına bireyselleştirilmiş ve bütüncül

bakım vermekle yükümlü olan sağlık

profesyonelleri için önemli bir konu özelliği

taşımaktadır (1). Kadın sağlığı hemşireliği, etik

ikilemlerin en çok yaşandığı alanlardan

birisidir. Bu nedenle sağlık profesyonellerinin

sağlık hizmetleri konusunda her türlü müdahale

ve kararda etik ilkeler çerçevesinde hareket

etmeleri son derece önem taşımaktadır (2).

Bu derlemede, doğum yönetiminde etik

sorunlar ve sağlık profesyonellerinin

sorumlulukları hakkında literatüre katkı

sağlanması amaçlanmıştır.

Doğum şekli tercihinde karşılaşılan etik

durumlar

Vajinal doğum, anne ve bebek için fayda

sağlayan doğal ve fizyolojik bir eylemdir.

Sezaryen ise vajinal doğum yapmanın ve

normal koşullarda yapılacak doğumun güvenle

gerçekleşemediği durumlarda ve doğumu

takiben beklenilen aşırı maternal ya da fetal

hastalık oranı riskinin olması halinde

uygulanması gereken abdominal cerrahi girişim

ile bebeğin uterin ortam dışına alınmasıdır.

Aynı zamanda tüm dünya genelinde son

zamanlarda sıklıkla tercih edilen majör cerrahi

bir girişimdir (3). Sezaryenin en önemli

endikasyonları; fetal distres, ilerlemeyen

travay, baş pelvis uyumsuzluğu,

malprezentasyon ve malpozisyon, uterin

disfonksiyon, yumuşak dokuda engel, sezaryen

sonrası vajinal doğum, geçirilmiş uterin cerrahi,

neoplazi, servikal serklaj, plasenta previa,

ablasyo plasenta, preeklemsi, eklemsi, umblikal

kord prolapsusu, plasental yetmezlik, çoğul

gebelik, maternal diyabet, Rh uyuşmazlığı,

postmortem sezaryen, fetal makrozomi,

anneden bebeğe bulaşabilecek enfeksiyonlar,

konjenital utero-vajinal anomali, kötü obstetrik

öykü, müdahaleli doğumda başarısızlık, fetal

anomali, oligohidroamnios ve polihidroamnios

olmaktadır (4).

Sezaryen ilk uygulanmaya konulduğunda

anne adayının yaşamını kurtarmak adına en son

yapılacak bir cerrahi operasyon iken, şimdilerde

bebeği kurtarmak amacıyla düşük riskli, tıbbi

zorunluluklar dışında anne adaylarının istemi

halinde ve hekimin iş yükünü kolaylaştıran bir

cerrahi operasyon şeklini almıştır (4). Sezaryen,

aynı zamanda büyük bir cerrahi girişim

gerektiren, ani maternal ve perinatal risklerle de

ilişkili olabilmektedir (5).

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), ideal

sezaryen oranının 10-15% düzeyinde olması

gerektiğini belirtmektedir (6). Dünya geneline

bakıldığında sezaryen sayısı artış

göstermektedir, Meksika’da %43.9, İtalya’da

%38.5, ABD’de %32.3, Kanada’da %26.6,

İngiltere’de %23.4, Norveç’te %17.1,

Finlandiya’da %16.5 ve Hollanda’da %14.3

olarak saptanmıştır (7). Betran ve arkadaşları

(5), küresel sezaryen oranının %18.6 olduğunu,

en az gelişmiş bölgelerde %6 ve en gelişmiş

bölgelerde %27.2 olduğunu belirtmiştir. Güney

Amerika, %42.9 oranıyla dünyadaki en yüksek

ortalama sezaryen oranına sahip bölgedir. Latin

Amerika ve Karayipler bölgesi (%40.5) yüksek

sezaryen oranlarına sahiptir ve bunu Kuzey

Amerika (%32.3), Okyanusya (%31.1), Avrupa

(%25), Asya (%19.2) ve Afrika (%7.3)

izlemektedir. En düşük sezaryen doğum oranı

ise %3 ile Batı Afrika’dadır.

Türkiye Nüfus Sağlık Araştırma

Enstitüsü (TNSA) verilerine göre sezaryen

doğum oranları; 2013’te %48 iken, 2018’de

%52 bulunmuştur (8,9). Dünya genelinde ise

Organisation for Co-operation and Economic

Development (OECD) ülkelerinin doğum

oranlarını incelendiğinde, Türkiye’nin 2018 yılı

sezaryen doğum oranı 1000 canlı doğumda

548.90 ile en yüksek düzeydedir (10).

Sezaryen doğum oranlarındaki artışa

bakıldığında, kadınların gebelik yaşının

ilerlemesi, preterm ve çoğul gebeliklerin

artması, üremeye yardımcı yöntemlerin

yaygınlaşması, anne isteğiyle sezaryen doğum

Page 3: ETHICAL PROBLEMS AND RESPONSIBILITIES OF HEALTH

YOBU Sağlık Bilimleri Fakültesi Dergisi 2021 2(1): 78-88 Akın ve ark.

YOBU Faculty of Health Sciences Journal 2021 2(1): 78-88

80

yapılması ve ilk doğumları sezaryen olan anne

sayısının artışı dikkat çekmektedir (7).

Aynı zamanda sezaryen doğumun

kadınlar tarafından daha güvenli algılanması,

teknolojinin gelişmesi, maternal, perinatal

morbidite ve mortalite riskinin az olması,

hekimler açısından da doğum zamanının

belirlenmesi, malpraktis, medikolegal

problemler, müdahaleli doğumdan kaçınma

isteği, riskli gebelik artışları ve ileri yaş

gebelikleri sezaryen doğumu daha cazip

kılmaktadır (4). Ayrıca, sezaryenle yapılan

doğumun ardından, anne adaylarının bir sonraki

çocuğunu vajinal doğumla dünyaya getirme

sürecinde, uterus rüptürü veya diğer

komplikasyonların olma olasılığı nedeniyle

tercih edilmemektedir (11).

Sezaryen oranının artmasının, hem anne

adayları hem de henüz doğmamış bebekleri için

risk yaratmasına rağmen anne isteği ile sezaryen

oranındaki artıştan kaynaklandığı

düşünülmektedir (12). Keag ve arkadaşları

(13), sezaryenin, idrar kaçırma ve pelvik organ

prolapsusu oranlarında azalmayı sağladığını,

fakat gelecekteki gebelik sonuçları ve gebelik

komplikasyonları ve uzun dönem çocuk

hastalıkları ile de ilişkili olduğunu belirtmiştir.

Aynı çalışmada, sezaryen ile doğumun

çocuklarda solunum problemleri, astım ve

obezite gibi önlenebilir komplikasyonlar,

kadınlarda doğum sonrası enfeksiyonlar,

hemoraji, anestezi veya kan transfüzyonu ile

ilgili komplikasyonlar, uterus rüptürü, plasental

implantasyon problemleri ve histerektomi

ihtiyacı gibi komplikasyonlara neden

olabileceği belirtilmiştir (13).

Modern tıp etiği, özerklik, fayda,

zararsızlık ve adaleti göz önünde

bulundurmaktadır. Tıbbi olmayan nedenlerle

gerçekleştirilen sezaryenin rölatif yarar ve

risklerini içeren güçlü bir kanıt

bulunmamaktadır (14). Dünyadaki yükselen

sezaryen oranlarını ele almak ve bu prosedürün

aşırı kullanılmasından kaynaklanan kadın ve

yenidoğanlara zarar gelmesini önlemek için,

DSÖ 2018'de gereksiz sezaryeni azaltmak için

klinik olmayan müdahaleler hakkında yeni

öneriler yayınlamış, yüksek, orta ve düşük

gelirli ülkelerde gereksiz sezaryeni azaltmak

için ulusal politika ve protokollerin

geliştirilmesi konusunda bilgilendirmeyi

amaçlamıştır. Kadınlar için sağlık eğitimi,

sağlık profesyonellerine yönelik öneriler ve

sağlık kuruluşlarına yönelik önlemleri

kapsamaktadır (15).

Ülkemiz genelinde ise sezaryen

oranındaki kaygı verici artış neticesinde Sağlık

Bakanlığı, sezaryen oranını düşürmek için

yoğun bir çalışma başlatmış ve bir dizi

önlemleri devreye sokmuştur. Bu bağlamda

2017 yılında “Kadın Sağlığı ve Doğum

Hizmetlerinin İyileştirilmesi Komisyonu”

tarafından yayınlanan raporda “Türkiye’de

artan sezaryen oranlarını düşürmek adına eylem

planı” hazırlanmıştır. Bu eylem planı, klinik

obstetrik aktivitelerin düzenlenmesi, hastane alt

yapılarının iyileştirilmesi, idari ve hukuki alt

yapının geliştirilmesi ve bu amaca yönelik

bilimsel çalışmaların desteklenmesi şeklinde

özetlenebilir (16).

Yanıkkerem ve Çimen’in (11)

araştırmasında hemşirelerin birçoğu vajinal

doğumun pelvik taban disfonksiyonu,

inkontinans ve prolapsusu artırdığına

inanmaktadır. Katılımcıların %85.1’i ebeler ve

hemşirelerin doktorlara oranla normal doğuma

daha olumlu yaklaşımda bulunduğunu ve

%84.6’sı ebeler ve hemşirelerin normal

doğumu daha çok desteklediklerini dile

getirmiştir. 40 yaşın altındaki hemşirelerin

%91.2’si normal doğumun prolapsusa,

%85.6’sı ise pelvik taban disfonksiyonuna yol

açtığına inanmaktadır. Sağlık

profesyonellerinin bu konuda kadınlara eğitim

ve danışmanlık sorumluluğu bulunmaktadır.

Sağlık profesyonellerinin etik

sorumlulukları

Sağlık profesyonellerinin antenatal

bakım sırasında yetersiz danışmanlık

vermesiyle vajinal doğum korkusunun artması

gibi bir takım sorunlarla karşı karşıya

kalınmaktadır (4).

Sağlık profesyonellerine yönelik öneriler

ve sağlık kuruluşlarına yönelik önlemlerden ilk

olarak sezaryen için protokollerin

oluşturulması, sezaryen endikasyonları

kılavuzlarının yenilenmesi, sağlık sistemleri

tarafından hastanelere sezaryen hızı için

sınırlama getirilmesi ve özellikle sezaryen

sonrası vajinal doğumun yaygınlaştırılması

önerilmektedir (17). Gebelerde sezaryen riskleri

konusunda sağlık profesyonellerinin

bilgilendirilmesine önem verilmesi, gebe ve

eşlerinin doğum konusunda eğitim almalarının

sağlanması ve vajinal doğum ile ilgili korku,

kaygı, yanlış bilgi ve inanışların önlenmesi ve

doğum kaygısı olan kadınların antenatal

Page 4: ETHICAL PROBLEMS AND RESPONSIBILITIES OF HEALTH

YOBU Sağlık Bilimleri Fakültesi Dergisi 2021 2(1): 78-88 Akın ve ark.

YOBU Faculty of Health Sciences Journal 2021 2(1): 78-88

81

dönemde psikolog desteği almaları için sevk

edilmesi gerekmektedir. Ayrıca eğitimlerin

sadece gebe odaklı değil halk ve tüm

kademeden öğrencilere yönelik düzenlenmesi

önerilmektedir. Danışma konusunda amaç her

zaman bilgilendirilmiş onam olmalıdır.

Danışmanlık ve karar verme süreci birkaç

oturum olabilmektedir. Kişinin isteğinin

merkezinde yer alan değerleri, korkuları veya

endişeleri sorulmalı, yüksek kaliteli kanıtlara

dayanan bilgiler doğrultusunda risklerin ve

faydaların bir listesi oluşturulmalıdır. Doğum

şekli konusunda ön yargı veya baskı olmaksızın

karşılıklı bir karara varılmalı, etik

sorumluluklar göz önünde bulundurmalıdır

(18).

Sezaryen sonrası vajinal doğum ve etik

sorunlar

Etik ikilemlere açık bir diğer konu

günümüzde bir problem olan yasal risklere

karşı, endişe ve sorumluluk almaktan çekinme

niteliği taşıyan sezaryen sonrası vajinal

doğumdur. Sezaryen oranları son yıllarda

küresel olarak artış göstermiştir. Sezaryen

oranlarını azaltmak için birtakım yaklaşımlar

uygulanmaktadır. Sezaryen sonrası vajinal

doğum (SSVD), sezaryen oranlarındaki artışı

azaltmak için iyi bir seçenektir (19). Fakat

SSVD’de önceki sezaryen endikasyonu, önceki

vajinal doğum öyküsü, anneyi etkileyen

faktörler ve mevcut gebelik durumu gibi

bireysel faktörler başarı oranlarını etkiler. Qi ve

arkadaşları (20), daha önce vajinal doğum

öyküsü olmayan kadınların SSVD başarı

şansını daha yüksek bulmuştur. SSVD başarı

şansını etkileyen diğer değişkenler ise, anne

yaşı ve anne kilosu olarak belirlenmiştir (21).

Sezaryen oranlarının artmasına yönelik

önlem almak adına sezaryen sonrası vajinal

doğuma talebin artması için dünya genelinde

detaylı bilgilendirme yapılmaktadır (22).

American College of Obstetricians and

Gynecologists (ACOG) rehberinde sezaryen

sonrası vajinal doğumun, sezaryen

deneyimleyen çoğu kadın için uygun ve güvenli

bir seçenek olduğu belirtilmektedir (23).

Önceki doğumun sezaryen olması, bir

sonraki doğuma yaklaşımın belirlenmesi

obstetride en tartışmalı alanlardan birisidir.

Doğum şekline yönelik yaklaşımın

belirlenmesi, obstetrik uygulamanın

merkezinde yer alır. Sezaryen doğum oranları,

güvenli doğum ve hasta otonomisi gibi konular

etik ikilemlere neden olabilir. Bazı uzmanlar,

daha önce sezaryen geçirmiş tüm kadınlarda

sezaryenin tekrarlanmasını şiddetle

önermektedir. Bazıları ise sezaryen oranlarını

düşürmenin bir yolu olarak görmektedirler.

Hasta merkezli ve kanıta dayalı bir doğum

yaklaşımı oluşturmada ve SSVD ile tekrar

sezaryen doğum arasındaki karara nasıl etik

olarak yaklaşılacağı konusunda kafa karışıklığı

mevcuttur (24). Bu kararı verebilmek için, hem

sağlık profesyonellerinin hem de hastaların

doğum şekline ve başarılı vajinal doğum

şansına karar vermelerine yardımcı olacak

bilgilere ihtiyaçları vardır. Doğum şekline

ilişkin danışmanlığa bir kadın doğum uzmanı

katılmalı ve çoğu durumda karar 36. gebelik

haftasında kesinleşmelidir. Başarılı SSVD ile

ilgili bilgi sahibi olmak, doğum şekline ilişkin

karar verme sürecini iyileştirebilmektedir (25).

Sağlık profesyonellerinin etik

sorumlulukları

Sezaryenden sonra komplikasyonsuz

vajinal doğum makul seçenekler olarak

görülmelidir (24). Bu konuda sağlık

profesyonellerinin SSVD ve elektif sezaryen

riskleri ve yararları hakkında kadına bilgi ve

danışmanlık sunması önemlidir (19). Doğum

şekilleri ve özellikle SSVD hakkında

danışmanlık ve eğitim sunma, artmakta olan

sezaryen oranlarını ve tekrarlayan sezaryene

bağlı riskleri azaltmada önem taşımaktadır.

Sağlık profesyonelleri, prenatal bakım

sürecinde doğum yöntemleri ve SSVD’nin

olumlu ve olumsuz tarafları hakkında

danışmanlık hizmetleri ile kadınların

farkındalıklarını artırabilirler. Öncelikle SSVD

ve dünyadaki sezaryen oranları, SSVD’nin

sezaryen oranlarını azaltmada bir seçenek

olması ve komplikasyon oranlarını azaltması

yönüyle bilgi sağlanmalıdır (19).

Sezaryen sonrası vajinal doğum için anne

gönüllü olmalı ve yazılı onamı alınmalı, pelvik

darlık, uterusta şekil bozukluğu ve rüptür

olmamalıdır. Önceki sezaryenin alt segment

trasvers insizyonla yapılmış olması

gerekmektedir. Alt segment kalınlığının 2

mm’den çok olması, uterusta sezaryen dışında

herhangi bir skar veya anormallik olmaması,

fetüsün dört kilogram altında olması ve gerekli

alt yapının sağlanmasıyla SSVD

yapılabilmektedir (4). Herhangi bir

kontrendikasyon yoksa, alt segment transvers

sezaryen geçirmiş gebelere maternal/fetal

riskleri tartışıldıktan ve onam alındıktan sonra

Page 5: ETHICAL PROBLEMS AND RESPONSIBILITIES OF HEALTH

YOBU Sağlık Bilimleri Fakültesi Dergisi 2021 2(1): 78-88 Akın ve ark.

YOBU Faculty of Health Sciences Journal 2021 2(1): 78-88

82

SSVD denenebilir. Uygun vakalarda SSVD

denemesinde başarı oranı %60-80 civarındadır.

SSVD girişiminin uterus rüptürü, acil sezaryen

girişimi, antepartum fetal ölüm, fetal asidoz ve

yenidoğan ünitesi gereksinimi gibi riskleri söz

konusu da olabilmektedir (4). Daha önce

sezaryen doğum yapmış olan kadınlarda,

herhangi bir riskin olmaması halinde SSVD

yapılmalı, danışmanlık ve yönetim planı tıbbi

kayıtta yer almalıdır (19).

Malpraktis olguları

Malpraktis, Latince kökenli “Male” ve

“Praxis” den türeyerek “hatalı uygulama”

anlamı taşımaktadır. Türk Tabipleri Birliği

malpraktis kavramını, sağlık hizmetinden

kaynaklanan zarar ve tıbbi uygulama hataları

olarak ifade etmiştir (26).

Hastalar obstetrik süreçlerinin

mükemmel şekilde gerçekleşmesini bekler

fakat süreç ne kadar doğal olsa da beraberinde

bazı komplikasyonları getirebilmektedir.

Yapılan çalışmalarda sağlık profesyonellerinde,

yeterli teorik ve beceri eğitimi eksikliği, güncel

bilgilerde yetersizlik, yoğun çalışma saatleri,

nöbet sistemi, bir sağlık çalışanı başına düşen

hasta sayısının çok olması, kaygı durumu ve

cihazların yetersiz olması gibi birçok faktörün

malpraktise neden olduğu düşünülmektedir

(27).

Türkiye’de yapılan araştırmalar

sonucunda malpraktis vakalarına bakıldığında,

vakaların %16.8’i obstetri ve jinekoloji

alanında gerçekleştirilmiştir (28). Preeklemsi ve

eklemsi tanısının konulamaması,

makrozominin saptanamaması, transvers

prezentasyonda veya sefalopelvik

uyumsuzlukta oksitosin infüzyonu

uygulanması, aşırı kristaller manevrası,

sezaryen endikasyonunda başarısızlık, sezaryen

sonrası kişiye vaginal doğum yaptırılması

neticesinde uterus rüptürü gelişmesi gibi

sebeplerle infant ölümleri, ultrasonda konjenital

anomalinin tanılanamaması, alfa feto protein

düzeyinin bakılmaması, uzamış doğumu

uzmana bildirmeme sonucunda asfiksi ve

spastik kuadripleji, uzmana bildirmeden

müdahale uygulama nedeni ile humerus kırığı

ve subdural hematom gibi vakaları

kapsamaktadır (28). AlDakhil’in (29) Suudi

Arabistan’da yaptığı çalışma sonucunda toplam

463 malpraktis iddiasından %24.6’sının obstetri

ve jinekolojide olduğu, bu iddiaların

%80.7’sinin doğum eylemiyle ilgili

komplikasyonlarla ilgili olduğu belirtilmiştir.

Obstetrik malpraktis davalarının en sık

nedenlerinin ise brakiyal pleksus yaralanması

ve hipoksik iskemik ensefalopati olduğu

saptanmıştır. Ayıca omuz distosisi tüm

malpraktis iddiaların %63'ünün nedeni ve omuz

distosisi iddialarının çoğunun davacı lehine

karar verildiği belirtilmiştir.

Doğumda travmadan kaynaklanan Erb

paralizisi, subgaleal kanama ve vakum

ekstraksiyonu nedeni ile gelişen fetal kafatası

kırığının hem vaginal hem de sezaryen

doğumlarda görüldüğü bildirilmektedir (30).

Davaların birçoğu, doğum şekli olarak

sezaryenin tercih edilmemesi sebebiyle

açılmaktadır. Bu davalar, özellikle çocukta

oluşan brakial pleksus ve serebral palsi hasarı

ya da annede oluşabilen perine hasarı,

histerektomi ve atoni gibi durumlar nedeniyle

meydana gelmektedir. Makrozomik bebeğin

intrauterin olarak fark edilmemesi, normal

doğumda çocuğa ya da anneye zarar vermesi

sebebiyle de açılmış pek çok dava

bulunmaktadır (31). Obstetri ve jinekoloji

yüksek dava riski ile birlikte olduğu genel

olarak kabul edilen özel bir alandır. Bu nedenle

sağlık profesyonellerinin önemli rol ve

sorumlulukları bulunmaktadır.

Sağlık profesyonellerinin etik

sorumlulukları

Ülkemizde DSÖ’nün %15’lik sezaryen

hedefine ulaşamamasındaki en önemli nedenin

sağlık profesyonelleri üzerindeki malpraktis

baskısı olduğu düşünülmektedir (3). Sağlık

profesyonelleri, yaptıkları işin doğası nedeniyle

sık sık travmatik olaylara maruz kalmaktadırlar.

Ebeler ve hemşireler, gerçek yaşamda doğum

eylemi ve doğumla ilgili acil bir olayla

karşılaştıklarında nispeten hazırlıksız

hissedebilmekte, bazıları yaşanılan deneyimden

travmatize olmakta, bazıları ise bu durumu acil

müdahale becerilerini geliştirme fırsatı olarak

görmektedir (32).

Çakmak ve arkadaşlarının (33)

araştırmasında, tıbbi hataların en önemli

sebepleri dikkatsizlik, özensizlik, tedavi ve tanı

hataları olarak belirtilmiş, tıbbi hataların diğer

sebepleri arasında ise tanı hataları, ihmal ve

vücutta yabancı cisim unutma gibi etkenler de

saptanmıştır. Yanlış uygulamaları önlemek

adına sağlık profesyonelleri dikkatli olmalı,

yetki ve sorumluluklarının bilincine varmalı,

gereksiz müdahalelerden kaçınmalı ve doğru

kayıt tutmalıdır. Eğer hatalı bir uygulama

Page 6: ETHICAL PROBLEMS AND RESPONSIBILITIES OF HEALTH

YOBU Sağlık Bilimleri Fakültesi Dergisi 2021 2(1): 78-88 Akın ve ark.

YOBU Faculty of Health Sciences Journal 2021 2(1): 78-88

83

nedeni ile yenidoğan zarar gördü ise, sağlık

profesyonelleri işbirliği içinde gerekli

girişimlerde bulunmalıdır. Ayrıca yapılan ya da

ihmal edilen girişimlerin kayıt altına alınması

Sağlık profesyonellerinin sorumlulukları

arasındadır (34).

Günümüzde gebelik sonucu beklenildiği

gibi olmadığında, sağlık profesyonellerine karşı

yasal işlem kaygısı devam etmektedir. Bu

nedenle, doğum yönetiminde rol alan sağlık

profesyonellerinin etik kurallar ve ilkeler

doğrultusunda yapılan her işlemi kayıt etmesi

gereklidir. Doğumu gerçekleştirirken sorumlu

olan doktora bilgi vermeli, danışmalı ve birlikte

hareket etmelidir (35). Bu süreçte hastaya

yapılacak işlemler hakkında bilgiler sağlamalı

hem fiziksel hem de bilgi anlamında

mahremiyete önem verilmelidir.

Mahremiyete saygı ve bilgilendirilmiş onam

İnsan haklarının ayrılmaz bir parçası olan

mahremiyet hakkı, bireylerin yalnız

kalabilmeleri, istediklerini düşünüp,

arzuladıkları yer, zaman ve şartlarda kimlerle ne

ölçüde ilişki kurabileceklerini ve hareket

edebilmelerine karar verebildikleri alanı ve bu

alanda sahip olunan hakkı ifade edebilmektir

(36). Hastalara yapılan tüm uygulamalarda

hastanın mahremiyetine saygı gösterilmesi

gerekmektedir. Sağlık profesyonellerinin

mahremiyet kapsamında dikkate alması

gereken noktalardan bazıları, hastanın sağlık

kayıtları, hasta odasına girmeden önce kapıya

vurmak, hastanın hijyen alışkanlıkları, hastanın

cinsel tercihleri ya da aile ilişkilerine dair

bilgilerin başkalarıyla paylaşılmamasıdır (37).

Sağlık uygulamalarında başta doğum

olmak üzere kadın sağlığı alanında yapılan

uygulamalar ve girişimlerde insan ve üreme

hakları kapsamında esas alınan bir değer olan

mahremiyete, saygı gösterilmesi önem

taşımaktadır. Doğum, kadın hayatında mucizevi

olaylardan birisidir ve her kadın bu süreci güzel

hatırlamak ister. Sağlık profesyonellerinin etkin

bir bakım sağlaması her kadının en doğal

hakkıdır. Doğumu deneyimleyen her kadın için

sağlık profesyonellerinin ilgisi, çevresel

faktörlerin hijyenik olması, insan onuruna

saygılı bir hizmet anlayışının sürdürülmesi ve

mahremiyete saygı gösterilmesi bu sürecin

olumlu olmasını sağlar (38).

Literatür incelendiğinde, klinikte

bilgilendirilmiş onam ve mahremiyete özen

konusunda tam bir hakimiyet sağlanamamıştır

(39). Bilgilendirilmiş onam doktrini hastaların

tıbbi özerkliğini korur, yani hastaların tıbbi

tavsiyeye karşı tedavi kararları alma hakkı

olduğunu bildirir. Cerrahi prosedürlerde, ilgili

kişilerden bilgilendirilmiş olur almak iyi bir

uygulama olmaktadır. Kadınlar sezaryeni “tıbbi

endikasyon” olmadan seçtikleri zaman,

aydınlatılmış onamın “rıza” kısmı sorun teşkil

etmemektedir, çünkü kadın sezaryen istiyorsa

bu prosedürü kabul ettiği anlamına gelmektedir.

Bilginin onaylanması için karar veren kişinin

prosedür hakkında bilgi ve anlayışa sahip

olması, zihinsel olarak yetkin olması, alternatif

seçimler yapılması ve kararın gönüllü olarak

verilmesi gerekmektedir (40).

Sağlık profesyonellerinin etik

sorumlulukları

Sağlık profesyonelleri bakım, muayene,

tanı ve tedavi işlemlerinde hastanın bedenine,

sağlığına ve kişisel tercihlerine dair gizlilik esas

alınması gereken yönleri zorunlu olarak

açıklamalı, gereken durumlarda bireylerin

mahremiyet haklarını göz önünde

bulundurmalıdır (38).

Doğum ve doğumun seyri, tıbbi tedavi ile

ilgili olarak, “Gebe bir kadın sezaryen

planlamalı mıdır?”, “Ne zaman hastaneye

gitmelidir?”, “Epidural anestezi alarak ya da

doğal yöntemlerle mi doğum yapılmalıdır?”

gibi bir dizi soruyu gündeme getirmektedir.

Doğum eylemi ilerledikçe, hastanın kararları

daha önce aldığı kararlardan farklı gelişebilir.

Bu durumda etik ikilemlerle karşı karşıya

kalmamak adına sağlık profesyonelleri

doğumun her aşamasında hastadan

bilgilendirilmiş onam almalıdır (41).

Bireye bilgilendirilmiş onam alınmadan

girişim yapılmaması ve izin verdiği ölçüde

işlemin uygulanması bireyin mahremiyet

hakkının gerekliliğidir. Örneğin izin alınmadan

yapılan gebeliği sonlandırma, doğurganlığı

önleme uygulamalarının yanı sıra tıbbi açıdan

bir sakıncası olmadığı sürece istenen girişimin

uygulanmaması da bireyin haklarının ihlali

olarak kabul edilir (42). Öztürk ve

arkadaşlarının (39) yapmış olduğu bir

çalışmada, doğum anında en sık yaşanan

sorunlara bakıldığında %96.6’sı gebelerin tıbbi

uygulamayı reddetmesi, %86.2’sinin gebe ya da

lohusanın hayati tehlike bulunmasına rağmen

taburcu edilme talebi, %83.9’unun gebenin

arzularının dikkate alınmaması problemleriyle

karşılaşmışlardır. En az saptanan sorunlar ise,

gebenin karar süreçlerinin dışında bırakılması

Page 7: ETHICAL PROBLEMS AND RESPONSIBILITIES OF HEALTH

YOBU Sağlık Bilimleri Fakültesi Dergisi 2021 2(1): 78-88 Akın ve ark.

YOBU Faculty of Health Sciences Journal 2021 2(1): 78-88

84

(%56.3), doğum sırasında mahremiyete saygı

gösterilmemesi (%52.9), aydınlatılmış onam

formlarının imzalatılmaması (%44.8), ağır

anomalili yenidoğana pasif ötenazi

uygulanması (%37.9) ve sınırlı tıbbi olanakların

adil dağıtılmamasıdır (%34.5). Bu nedenle

bilgilendirilmiş onam ve doğum yönetiminde

mahremiyet konuları etik anlamda büyük önem

taşımaktadır.

Bireylerin kişisel verilerinin gizli

tutulması, önlemler alınması, hastalara ait

verilerin gizliliği, hasta bilgi düzeylerinin ve

hastaların sormak istediklerinin yanıtlanması,

sağlık hizmetinin sürekliliğinin sağlanması

konularında, hasta ve çalışan sirkülasyonunun

fazla olması nedeniyle tüm sağlık

profesyonellerine hiçbir meslek mensubunu

ayırt etmeksizin hasta mahremiyeti konulu

eğitimler verilerek eğitimlerin sürekliliği

sağlanmalıdır (1). Doğum yönetiminde

hastaların mahremiyetinin korunmasında

dikkate alınması gereken birçok konu

bulunmaktadır ancak bunun sağlanabilmesi

adına hastaya yönelik verilerin saklanması ve

sadece yetkililer arasında uygun şekilde

paylaşılması oldukça önem taşımaktadır. Sağlık

profesyonelleri hastaların sağlık bilgilerinin

yazılı olduğu evrakları hasta odalarında ve diğer

yerlerde bırakmamalıdır (43). Kaliteli hizmeti

amaçlayan sağlık kurumları, hasta haklarının

yanı sıra mahremiyet ve bilgilerin gizliliğinin

korunması ve sürdürülmesine ilişkin kurumsal

ve yasal düzenlemeleri yapmalı ve bunları

uygulamalıdır (38).

Obstetrik şiddet ve ihmal

Son yıllarda, dünya genelinde doğum

sırasında kadınlara yönelik kötü niyetli ve

saygısız uygulamaların yayılmasıyla birlikte,

fizyolojik ve komplike olmayan doğumlarda

bile doğum sırasında artan ve endişe verici tıbbi

müdahalelerin olduğu bildirilmektedir (44).

Kadınlara doğum sırasında kötü muamele ve

kötüye kullanımı, toplumsal cinsiyetin yanı sıra

insan ve üreme haklarını da içeren bir sorundur

ve literatürde “obstetrik şiddet” olarak

belirtilmektedir. Obstetrik şiddet, fiziksel

şiddet, sözlü ve duygusal şiddet, sezaryen ve

epizyotomi gibi gereksiz uygulamalar ve sistem

yetersizliklerine gömülü yapısal şiddetleri

içermektedir (44).

Doğum sırasında kadınların kötüye

kullanılması, İngiltere, İskandinavya, Latin

Amerika ve Afrika gibi çeşitli ülkelerde

meydana gelen dünya çapında önemli bir sorun

olarak kabul edilmektedir (44). Mesenburg ve

arkadaşları (45) doğum sırasında saygısızlık ve

istismara ilişkin bilgileri doğumdan üç ay sonra

hane halkı mülakatı ile topladığı çalışmada,

kadınlar sözlü taciz (%10), bakım alamama

(%6), istenmeyen veya uygunsuz prosedürler

(%6) ve fiziksel istismar (%5) yaşadığını

bildirmiştir. Fiziksel istismar bildiren kadınların

%1’i bacaklarını ayırmaya zorlamanın en

yaygın istismar şekli olduğunu belirtmiştir.

Vedam ve arkadaşlarının (46) ABD’de yaptığı

çalışmada, altı kadından biri doğum esnasında

bir veya daha fazla kötü muamele yaşadıklarını,

özerklik kaybı, bağırmak, azarlamak veya tehdit

etmek ve göz ardı edilmesi, reddedilmesi veya

yardım taleplerine yanıt alınmaması gibi

sorunlara maruz kaldıklarını belirtmiştir. Ayrıca

kötü muamele deneyimleri doğum yerine göre

de önemli farklılıklar göstermiştir. Evde doğum

yapan kadınların %5.1’inin, hastanede doğum

yapan kadınların %28.1’inin kötü muamele

gördükleri saptanmıştır.

Her ülkenin obstetrik şiddete

yönelebilecek ilgili mevzuat geliştirmesi

gerekmektedir. Hastane dışı hizmetlerde dahil

olmak üzere doğum hizmetlerine erişim için

yasal engeller belirlenmeli ve ele alınmalıdır.

Ayrıca, algılanan engeller ile yasal engeller

arasındaki fark da dikkate alınmalıdır (44).

Sezaryenin artmasının sebeplerinden

birisi de hastaların sağlık profesyonelleriyle

olumsuz deneyimleri olabilmektedir. Hastaların

%38.1’i sağlık personelinin hastaları

önemsemediklerini ifade etmişlerdir (47).

Flores ve arkadaşlarının (48) çalışmasında,

vajinal dokunuş doğum sırasında acı verici bir

uygulama olarak belirtilmekte, vajinal muayene

için her defasında başka bir kişinin

değerlendirme için odaya girmesi ve

birbirleriyle iletişim kurmayan birçok sağlıkçı

tarafından gerçekleştirildiği belirtilmektedir.

Sağlık profesyonellerinin etik

sorumlulukları

Obstetrik şiddeti görünür kılmak,

hastaların duygusal ve fiziksel güvenliğini ve

genel bakım kalitesini iyileştirmek, hastalar ile

sağlık profesyonelleri arasındaki diyaloğun

karşılıklı saygı, güven ve anlayışa dayalı olması

için düzeltici eylemlerin ilk adımıdır (49).

Obstetrik şiddeti önlemek ve mücadele etmek

için akademik eğitim, kadınların farkındalığı,

sosyal seferberlik, şiddetten ve saygıdan

bağımsız obstetrik bakım sağlanmasını garanti

Page 8: ETHICAL PROBLEMS AND RESPONSIBILITIES OF HEALTH

YOBU Sağlık Bilimleri Fakültesi Dergisi 2021 2(1): 78-88 Akın ve ark.

YOBU Faculty of Health Sciences Journal 2021 2(1): 78-88

85

etmede etkili yasaların ve kamu politikalarının

oluşturulması, kadınları obstetrik şiddete karşı

koruyan, şiddet içermeyen bakım haklarını ve

bedenleri üzerindeki özerkliği kabul eden

yasaların, yönetmeliklerin ve kamu

politikalarının olması gerekmektedir. Doğum

eylemindeki kadınlar kendi içsel desteğinin

yanında başkalarının desteğine de ihtiyaç

duymaktadır. Bu nedenle doğum eyleminde,

sağlık profesyonelleri empatik anlayış

içerisinde bir bakım sağlamalıdır.

SONUÇ VE ÖNERİLER

Doğum yönetimi, sağlık profesyonelleri

ve hastalar arasında etik ikilemlerin yaşandığı

bir konu haline gelmiştir. Kadınlar hayatının

önemli bir zaman dilimi olan doğum sürecinde

sağlık profesyonellerinden en iyi şekilde

danışmanlık ve bakım almayı beklemektedirler.

Doğum sürecinde etik sorunlarla

karşılaşmamak için bireylerin özerkliğine saygı

gösterilmesi ve bilgilendirilmiş onam alınarak

bakım verilmesi, kadınlara yönelik obstetrik

şiddetin göz ardı edilmemesi, sağlık

profesyonellerinin donanımlı olması ve

malpraktis vakalarının azaltılmasıyla etik

sorunların en aza indirilmesi sağlanacaktır.

Bu nedenle, doğum yönetiminde etik

ikilemler hakkında eğitimler verilmesi,

sezaryenin spontan doğum için bir alternatif

olmaması ve buna yönelik ülkelerin politikalar

geliştirmesi, elektif sezaryen hakkında

gebelerin kendileri, bebekleri ve gelecekteki

herhangi bir gebelik için olası uzun vadeli

riskleri ve yararları hakkında daha iyi

bilgilendirilmesi, sağlık profesyonellerinin

hastaları tıbbi bilgi vererek hem hastanın

özerkliği hem de kendileri için anne ve fetüsün

sağlığını optimize etme yükümlülüğüne saygı

gösterecek şekilde yönlendirmesi, sezaryen

oranının azaltılmasının ulusal bir öncelik

olması, SSVD’nin bu hedefe ulaşmak için

kanıtlanmış bir strateji olması, malpraktis

vakalarının azaltılmasına yönelik sağlık

profesyonellerinin farkındalık düzeylerinin

geliştirilmesi, yapılacak işlemler öncesinde,

sırasında ve sonrasında, tıbbi, etik ve yasal

prosedürler konusunda hastaların

bilgilendirilmesi, hasta ile iletişim tekniklerinin

geliştirilmesi, karşılaşılan etik ihlallerde

bireylerin haklarını savunması konusunda ilgili

birimlere yönlendirilmesi, sosyal seferberlik

girişimleri ile gereksiz müdahaleleri azaltmak

için doğumda doğru uygulamaların

yaygınlaştırılması, doğum yönetiminde etiğin

mesleki sorumluluk modeli haline getirilmesi,

sağlık profesyonellerinin kadın sağlığı alanında

güncel tedavi yaklaşımlarını takip etmesi

önerilebilir.

Çıkar Çatışması Beyanı

Yazarlar, çıkar çatışması olmadığını beyan

etmişlerdir.

Fon Bilgisi

Yazarlar bu çalışma için finansal destek

almadıklarını beyan etmişlerdir.

KAYNAKLAR

1. Oran N, Yüksel E. Kültürler arası

hemşirelik ve etik. Turkiye Klinikleri

Journal Public Health Nurse-Special

Topics 2015; 1(3): 7-13.

2. Kırıcı S, Canbulat Şahiner N, Çelik D.

Ethical dilemmas in perinatology.

Journal of Human Science 2020; 17(1):

11-20.

https://doi.org/10.14687/jhs.v17i1.580

3.

3. Yapça ÖE, Karaca İ, Çatma T. Artan

sezaryen oranlarını nasıl azaltabiliriz?

Üç yıllık sezaryen verilerimiz eşliğinde

değerlendirme. İstanbul Kanuni Sultan

Süleyman Tıp Dergisi 2015; 7(3): 97-

102.

4. Demirgöz Bal M, Dereli Yılmaz S,

Bergiten Ergin A. Doğum Eylemine

Yönelik Girişimler. İçinde: Demirgöz

Bal Meltem, editör. Ebelere Yönelik

Kapsamlı Doğum. Ankara, Özyurt

Matbaacılık, 2017: 277-307.

5. Betran AP, Ye J, Moller A, Zhang J,

Gulmezoglu AM, Torloni MR. The

Increasing Trend in Caesarean Section

Rates: Global, Regionaland National

Estimates: 1990-2014. PLOS ONE

2016; 11(2): 1-12.

6. Sezaryen Doğum Hızları ile ilgili DSÖ

Açıklaması. Erişim Tarihi:

(10.05.2020):

http://apps.who.int/iris/bitstream/1066

5/161442/11/WHO_RHR_15.02_tur.p

df?ua=1.

Page 9: ETHICAL PROBLEMS AND RESPONSIBILITIES OF HEALTH

YOBU Sağlık Bilimleri Fakültesi Dergisi 2021 2(1): 78-88 Akın ve ark.

YOBU Faculty of Health Sciences Journal 2021 2(1): 78-88

86

7. İşgüder Kunt Ç, Bulut YE, Yılmaz G,

Doğru Yılmaz H, Özsoy AZ, Başol N.

Kliniğimizde 2014-2016 yılları

arasında sezaryen oranı ve

endikasyonları. Jinekoloji -Obstetrik

ve Neonatoloji Tıp Dergisi 2017; 14(4):

168-171.

8. Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması

Raporu (TNSA). (2013). Ankara.

Erişim tarihi: 18.03.2020,

http://www.hips.hacettepe.edu.tr/tnsa2

013/rapo

r/TNSA_2013_ana_rapor.pdf.

9. Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması

Raporu (TNSA). (2018). Ankara.

Erişim tarihi 18.03.2020,

http://www.hips.hacettepe.edu.tr/tnsa2

018/ rapor/TNSA_2018_anarapor.pdf.

10. OECD (2020), Caesarean sections

(indicator). doi: 10.1787/adc3c39f-en

(Accessed on 10 September 2020).

11. Yanıkkerem E, Çimen E. Hemşirelerin

doğum yöntemleri ve sezaryen sonrası

vajinal doğuma bakış açıları. Manisa

CBU Journal of Institute of Health

Science 2017; 4(1): 533-541.

12. Mylonas I, Friese K. Indications for and

risks of elective cesarean section.

Deutsches Aerzteblatt Online 2015;

112(29-30): 489–495.

13. Keag OE, Norman JE, Stock SJ. Long-

term risks and benefits associated with

cesarean delivery for mother, baby, and

subsequent pregnancies: Systematic

review and meta-analysis. PLOS

Medicine 2015; 15(1): e1002494.

14. Chervenak FA, McCullough LB.

Ethical issues in cesarean delivery. Best

Practice & Research Clinical Obstetrics

& Gynaecology 2017; 43: 68–75.

15. Opiyo N, Kingdon C, Oladapo OT.,

Souza JP, Vogel JP, Bonet M, Bucagu,

M, Portela A, McConville F, Downe S,

Gülmezoglu AM, Betrán AP. Non-

clinical interventions to reduce

unnecessary caesarean sections: WHO

recommendations. Bulletin of the

World Health Organization 2020;

98(1): 66–68.

16. TC. Sağlık Bakanlığı, İstanbul İl Sağlık

Müdürlüğü, (2017), Kadın Hastalıkları

ve Doğum Komisyonu Raporu. Erişim

adresi (10.06.2020):

http://www.istanbulsaglik.gov.tr/w/ana

sayfalinkler/belge/ekutuphane/kadin_h

astaliklari_ve_dogum_bransi_komisyo

n_calismalari.pdf.

17. Vural G, Erenel AŞ. Doğumun

medikalizasyonu neden artmıştır, azalta

bilir miyiz? Hacettepe Üniversitesi

Hemşirelik Fakültesi Dergisi 2017; 4:

76-83.

18. Alsayegh E, Bos H, Campbell K,

Barret J. No. 361-Caesarean Delivery

on Maternal Request. Journal of

Obstetrics and Gynaecology Canada

(JOGC) 2018; 40(7): 967-971.

19. Yanıkkerem E, Karakuş A. Bazı

ülkelerin rehberlerine göre sezaryen

sonrası vajinal doğum. Hemşirelikte

Eğitim ve Araştırma Dergisi 2016;

13(2): 79-87.

20. Qi XY, Xing YP, Wang XZ, Yang FZ.

Examination of the association of

physical activity during pregnancy after

cesarean delivery and vaginal birth

among Chinese women. Reproductive

Health 2018; 15(1): 84.

https://doi.org/10.1186/s12978-018-

0544-1.

21. Tsai HT, Wu CH. Vaginal birth after

cesarean section—The world trend and

local experience in Taiwan. Taiwanese

Journal of Obstetrics and Gynecology,

2017; 56(1): 41–45.

22. Gardner K, Henry A, Thou S, Davis G,

Miller T. Improving VBAC rates: the

combined impact of two management

strategies. Australian and New Zealand

Journal of Obstetrics and Gynaecology

2014; 54(4): 327-332.

doi:10.1111/ajo.12229.

23. American College of Obstetricians and

Gynecologist 2010. Vaginal Birth After

Cesarean Delivery: Deciding on a trial

of labor after Cesarean Delivery.

Retrievent From (09.06.2020):

http://www.acog.org/-/media/For.

Page 10: ETHICAL PROBLEMS AND RESPONSIBILITIES OF HEALTH

YOBU Sağlık Bilimleri Fakültesi Dergisi 2021 2(1): 78-88 Akın ve ark.

YOBU Faculty of Health Sciences Journal 2021 2(1): 78-88

87

24. Lyerly AD, Little MO. Toward an

ethically responsible approach to

vaginal birth after cesarean.Seminars in

Perinatology 2010; 34(5): 337-344.

doi:10.1053/j.semperi.2010.05.007.

25. Patel MD, Maitra N, Patel PK, Sheth T,

Vaishnav P. Predicting successful trial

of labor after cesarean delivery:

evaluation of two scoring systems. The

Journal of Obstetrics and Gynecology

of India 2017; 68(4): 276–282.

26. Türk Tabipler Birliği (TTB). Füsun

Sayek TTB raporları/kitapları: Sağlıkla

ilgili uluslararası belgeler. Ankara:

Türk Tabipler Birliği Yayınları, 2009:

48.

27. Güngör P, Doğan MY, Yaşar KM.

Farklı Ülkelerin malpraktis konusunda

yasal düzenleme girişimleri, zorunlu

mali sorumluluk sigortası. Zeynep

Kamil Tıp Bülteni 2012; 43(4): 128-38.

28. Büken E, Örnek Büken N, Büken B.

Obstetric and gynecologic malpractice

in turkey: incidence, impact, causes and

prevention. Journal of Clinical Forensic

Medicine 2004; 11: 233-247.

29. AlDakhil LO. Obstetric and

gynecologic malpractice claims in

Saudi Arabia: Incidence and cause.

Journal of Forensic and Legal Medicine

2016; 40: 8–11.

30. Schifrin BS, Cohen WR. The Effect of

malpractice claims on the use of

caesarean section. Best Practice &

Research Clinical Obstetrics and

Gynaecology 2013; 27: 269-83.

31. Cağdır A, Taşçı Aİ. Sezaryen, kürtaj ve

normal doğumla ilgili adli tıp’taki dava

konuları. Sağlık Düşüncesi ve Tıp

Kültürü Dergisi 2012; 24: 54-7.

32. Elmir R, Pangas J, Dahlen H, Schmied

V. A meta-ethnographic synthesis of

midwives’ and nurses’ experiences of

adverse labour and birth events. Journal

of Clinical Nursing 2017; 26(23-24):

4184–4200.

33. Çakmak C, Demir H, Kidak LB. A

research on examination of medical

errors through court judgments. Journal

of Turgut Ozal Medical Center 2017;

24(4): 443-449.

34. Türkmen H, Ekti R. Ebelik ve

yenidoğanda malpraktis. Anadolu

Hemşirelik ve Sağlık Bilimleri Dergisi

2017; 20(2): 154-159.

35. Karahan N. Ebelerin gebelik, doğum ve

doğum sonrası dönemde karşılaştıkları

adli sorunlar 2. Tıp Hukuku Günleri. S.

Koç M. Can. M (Ed.), Adli Obstetrik ve

Jinekoloji içinde ( s. 83-91), 2012.

36. T.C. Sağlık Bakanlığı, Sağlıkta Kalite

Standartları (SKS) Hastane Seti,

Versiyon 5.1, 2015: 9.

37. Arslan ET, Demir H. Sağlık

çalışanlarının hasta mahremiyetine

ilişkin tutumu: nitel bir araştırma.

AİBÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü

Dergisi 2017; 17(4): 191-220.

38. Tosun H, Aksoy N. Ebelik

uygulamalarında mahremiyet. Journal

of Health Professionals Research 2019;

1(1): 21-27.

39. Öztürk M, Alan S, Kadıoğlu S.

Doğumhanede tıp etiği: bir alan

çalışması. Cukurova Medical Journal

2019; 44(1): 183-194.

40. Andanda P. Module two: informed

consent. Developing World Bioethics

2005; 5: 14–29.

41. Flanigan J. Obstetric autonomy and

ınformed consent. Ethic Theory Moral

Practice 2016; 19: 225–244.

42. Sert G. Vakalarla Türkiye’de Üreme

Hakları. İstanbul: Turap Tanıtım

Yayınları 2013; 14-17.

43. McGowan Claire. “Patients’

confidentiality”. Critical Care Nurse

2012; 32(5): 61–64.

44. Sadler M, Santos M, Ruiz-Berdu´n D,

Leiva Rojas G, Skoko E, Gillen P,

Clausen J. Moving beyond disrespect

and abuse: Addressing the structural

dimensions of obstetric violence.

Reproductive Health Matters 2016; 24:

47–55.

45. Mesenburg MA, Victora CG, Jacob

Serruya S, Ponce de León R, Damaso

AH, Domingues MR da Silveira MF.

Disrespect and abuse of women during

the process of childbirth in the 2015

Pelotas birth cohort. Reproductive

Health 2018; 15(1): 2-8.

Page 11: ETHICAL PROBLEMS AND RESPONSIBILITIES OF HEALTH

YOBU Sağlık Bilimleri Fakültesi Dergisi 2021 2(1): 78-88 Akın ve ark.

YOBU Faculty of Health Sciences Journal 2021 2(1): 78-88

88

46. Vedam S, Stoll K, Taiwo TK,

Rubashkin N, Cheyney M, … Declercq

E. The Giving Voice to Mothers study:

inequity and mistreatment during

pregnancy and childbirth in the United

States. Reproductive Health 2019;

16(1): 77.

https://doi.org/10.1186/s12978-019-

0729-2.

47. Timur S, Şahin NH. Kadınların

doğumda sosyal destek tercihleri ve

deneyimleri. Hemşirelikte Araştırma

ve Geliştirme Dergisi 2010; 12(1): 29-

40.

48. Flores YYR, Ledezma AGM, Ibarra

LEH, Acevedo CEG. Social

construction of obstetric violence of

Tenek and Nahuatl women in Mexico.

Revista Da Escola de Enfermagem Da

USP 2019; 53: e03464.

49. Perera D, Lund R, Swahnberg K, Schei

B, Infanti JJ. “When helpers hurt”:

women’s and midwives’ stories of

obstetric violence in state health

institutions, Colombo district, Sri

Lanka. BMC Pregnancy and Childbirth

2018; 18(1): 3-12.