37
db15/1 Dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi Cilt 15, Sayı 1, 2015 ss. 113 -149 EVLİLİKTE DENKLİK KONULARI ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME Şevket PEKDEMİR * Öz Fıkıh literatüründe kefaet olarak ifade edilen evlilikte denkliğin şart olup olma- dığı konusunda ihtilaf edilmiştir. Evlilikte denklik şartı müçtehid imamlar döne- minden sistemleştirilerek ayet ve hadisler ışığında örfün de etkisiyle bazı kriter- ler belirlenmiştir. Bu makalede evlilikte denklik konularıyla ilgili yaklaşımlar in- celenecektir.. Anahtar Kelimeler: Kefaet, Denklik, Nikah, Veli, Fesh. A Review on the Matters of Equality in Marriage Abstract In the literature on Islamic Law (fiqh), there is a dispute on the necessity of equality in marriage, known as kafa’ah. The requisite for equality in marriage was systematised into criteria in the light of the verses of the Quran and Hadiths and the tradition in the period of the Great Imams. In this article, approaches to the issues of equality in marriage are reviewed.. Keywords: Kafa’ah, Equality, Marriage, Saint, Annulation Giriş Evlilikte denklik şartının temelinde kadının utanma, ayıplanma ve küçük düşürülme duygularının olduğunu söyleyebiliriz. Örneğin müçtehit imamlar döneminde kendine denk olmayan bir erkekle evlenen kadın ahlak bakımından kusurlu kabul edilmiştir. 1 Kadının kendisine denk olmayan bir erkekle evlenmesi toplum tarafından aşağılayıcı bir durum olarak değerlendirildiğinden hem kadının hem de ailesinin onur ve haysiyetini korumak için evlilikte denklik * Yrd. Doç. Dr., Ordu Üniversitesi İlahiyat Fakültesi, İslam Hukuku Anabilim Dalı, [email protected]. 1 Komisyon, İslâm Hukuku, Grafiker Yayınları, Ankara, 2012, s.439.

EVLİLİKTE DENKLİK KONULARI ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRMEisamveri.org/pdfdrg/D03296/2015_1/2015_1_PEKDEMIRS.pdf · 2016. 1. 25. · tanımlanmıştır.5 Ömer Nasuhi Bilmen’in

  • Upload
    others

  • View
    8

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

  • db 15/1

    Din

    bili

    mle

    ri A

    kad

    emik

    Ara

    ştır

    ma

    Der

    gisi

    C

    ilt 1

    5, S

    ayı 1

    , 20

    15

    ss. 1

    13

    -14

    9

    EVLİLİKTE DENKLİK KONULARI ÜZERİNE

    BİR DEĞERLENDİRME

    Şevket PEKDEMİR*

    Öz

    Fıkıh literatüründe kefaet olarak ifade edilen evlilikte denkliğin şart olup olma-dığı konusunda ihtilaf edilmiştir. Evlilikte denklik şartı müçtehid imamlar döne-minden sistemleştirilerek ayet ve hadisler ışığında örfün de etkisiyle bazı kriter-ler belirlenmiştir. Bu makalede evlilikte denklik konularıyla ilgili yaklaşımlar in-celenecektir..

    Anahtar Kelimeler: Kefaet, Denklik, Nikah, Veli, Fesh.

    A Review on the Matters of Equality in Marriage

    Abstract

    In the literature on Islamic Law (fiqh), there is a dispute on the necessity of equality in marriage, known as kafa’ah. The requisite for equality in marriage was systematised into criteria in the light of the verses of the Quran and Hadiths and the tradition in the period of the Great Imams. In this article, approaches to the issues of equality in marriage are reviewed..

    Keywords: Kafa’ah, Equality, Marriage, Saint, Annulation

    Giriş

    Evlilikte denklik şartının temelinde kadının utanma, ayıplanma ve küçük düşürülme duygularının olduğunu söyleyebiliriz. Örneğin müçtehit imamlar döneminde kendine denk olmayan bir erkekle evlenen kadın ahlak bakımından kusurlu kabul edilmiştir.1 Kadının kendisine denk olmayan bir erkekle evlenmesi toplum tarafından aşağılayıcı bir durum olarak değerlendirildiğinden hem kadının hem de ailesinin onur ve haysiyetini korumak için evlilikte denklik

    * Yrd. Doç. Dr., Ordu Üniversitesi İlahiyat Fakültesi, İslam Hukuku Anabilim

    Dalı, [email protected]. 1 Komisyon, İslâm Hukuku, Grafiker Yayınları, Ankara, 2012, s.439.

  • ŞEVKET PEKDEMİR

    DİNBİLİMLERİ AKADEMİK ARAŞTIRMA DERGİSİ CİLT 15 SAYI 1

    114| db

    şart koşulmuş ve denklik konuları belirlenmiştir.2 Kadının denk olmayan bir erkekle evlenmesine bazı şartlarda velinin itiraz etme hakkının3 olmasında ailenin onurunu koruma düşüncesi de etkili olmuştur.

    Şüphesiz evlilikte denklik eşler ile onların aileleri hatta çocuk-lar açısından çok önemlidir. Ancak örfün zamanla değiştiğini dikka-te alarak klasik dönemde belirlenen denklik konularının günümüz şartlarında İslâm’ın genel ilkeleriyle ve Hz. Peygamberin uygulama-larıyla ne kadar örtüştüğünü araştırmaya değer bir konu olarak düşünmekteyiz.

    Bu makalede evlilikte denkliğin şart olup olmadığı konusunda-ki görüşler ve denklik kriterleri gerekçeleriyle ortaya konulmaya çalışılacaktır. Klasik dönemde müçtehit imamlar tarafından belirle-nen denklik kriterleri değerlendirilerek günümüz şartlarında yo-rumlanması hedeflenmektedir. Konuyla ilgili naslar ve ilk dönemde yorumlanış şekilleri tespit edilerek konuyla ilgili bir sonuca ulaşıl-maya çalışılacaktır.

    I. Evlilikte Denklik Kavramı

    Evlilikte denklik fıkıh literatüründe kefaet olarak ifade edilmek-tedir. Kefaet Arapça k-f-e fiilinden türetilmiş olup sözlükte “denklik, eşitlik, benzerlik, yeterlik” gibi anlamlara gelmektedir.4

    Terim olarak evlilikte kefaet genelde erkeğin evlenmek istediği kadına neseb, diyanet ve mal gibi konularda denk olması şeklinde tanımlanmıştır.5 Ömer Nasuhi Bilmen’in kefaeti “erkeğin alacağı kadına eşit veya ondan daha şerefli olması”6 şeklindeki tanımı erke-ğin kadından üstün olmasını ifade etmesi bakımından dikkat çeki-

    2 Şemseddin Hatib Muhammed b. Ahmed Kahiri Şafiî Şirbînî, Muğni’l-muhtâc

    ilâ ma'rifeti meâni elfâzi'l-Minhâc, Daru’l-Mağrife, Beyrut, 1997, c. III, s.219. 3 Kemâleddin Muhammed b. Abdülvahid b. Abdülhamid İbnü’l- Hümâm,

    Şerhu Fethi'l-kadîr, Daru’l-Kütübi’l-İlmi, Beyrut, 2003, c.III, s.281. 4 Ebû’l-Fazl Cemalüddin İbn Manzûr, Lisanu’l-Arab, Daru’l-Mağrife, ts.,

    s.3892. 5 Abdulvehhâb Hallaf, Ahkâmu’l-ahvali’ş-şahsiyye fi’ş-şerîati’l-İslâmiyye,

    Dâru’l-Kalem, Kuveyt, 1990, s.69; Abdülkerim Zeydan, el-Mufassal fî ahkâmi'l-mer'e ve'l-beytü'l-müslim fi'ş-şerîati’l-İslâmiyye, Müessesetü'r-Risâle, Beyrut, 1992, c.VI, s.325; Muhammed Ebû Zehra, el-Ahvâlu’ş-şahsiyye, Da-ru’l-Fikri’l-Arab, 1950, s.136; Hasan Mevlevi, “el-Kefâetü fi’n-nikâh”, el-Mecelletü’l-İlmiyye el-Meclisü’l-Avrubiyye li’l-İfta ve’l-Buhus, Cild VII, 2005, s.251.

    6 Ömer Nasuhi Bilmen, Hukukı İslâmiyye ve Istılahatı Fıkhıyye Kamusu, Bil-men Yayınevi, İstanbul, 1968, c.II, s.65.

  • EVLİLİKTE DENKLİK KONULARI ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME

    DİNBİLİMLERİ AKADEMİK ARAŞTIRMA DERGİSİ CİLT 15 SAYI 1

    db | 115

    cidir. Alaeddin el-Haskefî’nin kefaeti “özel denklik veya kadının daha aşağıda olması” şeklinde tanımlaması da kadının erkekten daha aşağıda olmasını denklik olarak ifade etmesi bakımından önemlidir.7 Bazı alimler kadının erkekten daha aşağıda olmasını denklik olarak kabul etmese de denklik erkek tarafından muteber olduğundan çok da itiraz edilmemiştir.8

    Aile Hukuku Kararnamesi’nde kefaet “mal ve hırfet gibi konu-larda erkeğin kadına küfüv olması” şeklinde tanımlanmıştır.9

    Farklı şekillerde ifade edilse de evlilikte kefaet tanımlarının or-tak özelliği bazı konularda erkeğin kadına denk veya kadından da-ha üstün olmasıdır.

    Bu tanımları dikkate alarak evlilikte denkliği dînî, sosyal, eko-nomik ve kültürel özellikleri dikkate alarak bazı konularda erkeğin kadına uygunluğu şeklinde tanımlayabiliriz.

    II. Evlilikte Denklik Şartı

    Evlilikte denklik şartı İslâm hukukçuları arasında tartışılmış olup bu konuda iki görüş oluşmuştur. Şimdi bu görüşleri gerekçele-riyle birlikte inceleyelim.

    A. Evlilikte Denkliğin Şart Olmadığı Görüşü

    Evlilikte erkeğin kadına denk olması şart değildir. Denklik ol-madan yapılan nikah akdi geçerlidir. Malik b. Enes, Süfyan es-Sevri, Hasan el-Basrî ile Hanefîlerden Kerhî ve Cessâs bu görüşü savunan fakihlerdir.10

    Bu görüşteki fukahanın delileri şunlardır:

    7 Alaeddin Muhammed b. Ali b. Muhammed Dımaşki Haskefi, ed-Dürrü’l-

    Muhtâr fî şerhi tenviri’l-ebsar (İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtâr’la birlikte), Dâru Âlemi’l-Kütüb, Riyad, 2003.c.IV, s.206.

    8 Fakihlere göre evlilikte denklik erkekte kadın için aranan şartlardandır. Çünkü konuyla ilgili naslar denkliğin özellikle erkek tarafında aranması

    şeklindedir. Muhammed Emin b. Ömer b. Abdülazîz ed-Dımaşki İbn Âbidîn, Reddü'l-muhtâr ale'd-Dürri'l-muhtâr Şerh-i Tenvîri'l-ebsâr, Dâru Âlemi’l-

    Kütüb, Riyad, 2003, c.IV, s.206; Abdülkerim Zeydan, el-Mufassal fî ahkâmi'l-mer'e, c.VI, s.329.

    9 HAK, md.45. 10 Ebû Bekr Şemsüleimme Muhammed b. Ahmed b. Sehl Serahsî, el-Mebsût,

    Dâru’l-Mağrife, Beyrut, t.y., c.V, s.22; Ebû Bekr Alaeddin Ebû Bekr b. Mes'ud b. Ahmed el-Hanefî Kâsânî, Bedâiu’s-sanâi’ fî tertîbi'ş-şerâi', Mekke, 1986, c.II, s.317; İbnü’l-Hümâm, Fethu’l-kadîr, c.III, s.283; İbn Âbidin, Red-dü’l-muhtâr, c.IV, s.209.

  • ŞEVKET PEKDEMİR

    DİNBİLİMLERİ AKADEMİK ARAŞTIRMA DERGİSİ CİLT 15 SAYI 1

    116| db

    1. Kur’an’da evlilikte denkliğin şart koşulmasını gerektiren bir hüküm bulunmamaktadır. Hatta bazı ayetlerden evlilikte denkliğin şart olmadığı anlaşılmaktadır. Örneğin Kur’ân’da “Allah katında en şerefliniz takva bakımından en üstün olanınızdır.”11 buyurularak nesep ve mal gibi kriterlerin evlilikte denklik şartı olamayacağına işaret edilmektedir. Ayrıca evlenilmesi haram olan kadınlar belirtil-dikten sonra “Bunun dışındakiler size helal kılındı.”12 buyrularak denkliğin şart olmadığı ifade edilmektedir.13 “Mü’minler ancak kar-deştir.”14, “O, sudan bir insan yarattı.”15 ayetleri de bu görüşteki İslâm hukukçuları tarafından evlilikte denkliğin şart olmadığına delil olarak gösterilmektedir.16

    2. İnsanların yaratılış bakımından eşit olduğunu ifade eden “İnsanlar tarağın dişleri gibi eşittir. Arabın Arap olmayana bir üstün-lüğü yoktur. Üstünlük ancak takva iledir.”17, “Ey insanlar! Dikkat ediniz. Şüphesiz rabbiniz bir, babanız birdir. Bir Arabın Arap olma-yana takvadan başka üstünlüğü yoktur.”18, “Dininden ve ahlakından razı olduğunuz biri evlenmek istediğinde onu evlendirin. Eğer evlen-dirmezseniz, yeryüzünde fitne ve büyük bir fesat oluşur.”19 hadisle-rinden evlilikte denkliğin şart olmadığı anlaşılmaktadır.20

    3. Evlilikte denkliğin şart koşulması Hz. Peygamberin uygula-malarına aykırıdır. Çünkü Hz. Peygamber denklik kriterleri bakı-mından birbirine denk olmayan kişileri evlendirilmiştir. Örneğin Habeşli ve azad edilmiş bir köle olan Bilal, Ensar’ın önde gelen aile-lerinden birinin kızını istediğinde denk olmadığı düşüncesiyle red-dedilince durumu Hz. Peygambere anlatmıştır. Hz. Peygamber Bi-lal’e “Git ve onlara peygamber size beni evlendirmenizi emrediyor de.”21 buyurarak denk olmayan kişilerin evlenebileceğini göstermiş-tir.22

    11 Kur’ân, Hucurât, 49/13. 12 Kur’ân, Nisa, 4/23. 13 Ebû Muhammed b. Ali b. Ahmed b. Zahiri İbn Hazm, el-Muhalla, İdaretü’l-

    Tıbaati’l-Müniriyye, ts., c.X, s.24; Kâsânî, Bedâiu’s-sanâi’, c.II, s.326; İbnü’l-Hümâm, Fethu’l-kadîr, c.III, s.283.

    14 Kur’ân, Hucurat, 49/10. 15 Kur’ân, Furkan, 25/54. 16 Kâsânî, Bedâiu’s-sanâi’, c.II, s.326; Zeydân Muhammed Zeydân, “el-Kefâetü

    fî akdi’n-nikâh”, Mecelletü’l-Câmiati’l-İslâmiyye, c.17, sayı:3, Ocak 2009, s.369.

    17 Ahmed b. Hanbel, Müsned, c.V, s.411. 18 Ahmed b. Hanbel, Müsned , c.V, s.411. 19 İbn Mace, Nikah, 46; Tirmizi, Nikah, 3. 20 Serahsî, el-Mebsût, c.V, s.23; İbnü’l-Hümâm, Fethu’l-kadîr, c.III, s.283. 21 Serahsî, el-Mebsût, c.V, s.23. 22 Kâsânî, Bedâiu’s-sanâi’, c.II, s.317.

  • EVLİLİKTE DENKLİK KONULARI ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME

    DİNBİLİMLERİ AKADEMİK ARAŞTIRMA DERGİSİ CİLT 15 SAYI 1

    db | 117

    Benzer durumla başka sahabeler de karşılaşmıştır. Beyâde oğullarından kız isteyen Ebû Taybe denk olmadığı için reddedilince Hz. Peygamber “Ebû Taybe’yi nikahlayın. Eğer bunu yapmazsanız yeryüzünde büyük fitne ve fesat olur.”23 buyurarak toplumda denk kabul edilmeyen erkekle kadının evlenmesine izin vermiştir.

    Ebu Huzeyfe Ensar’dan bir kadının kölesi iken azad edilen Sa-lim’i kardeşinin kızıyla evlendirmiştir.24

    Hz. Peygamber Fatıma binti Kays’a kendi mevlası Üsame ibn Zeyd ile evlenmesini emretmiştir.25

    4. Evlilikte denklik şart olsaydı kısasta da şart olması gerekirdi. Halbuki denklik kriterleri dikkate alındığında üstün olarak kabul edilenler denk kabul edilmeyenlere karşılık kısas edilmiştir.26

    Konuyla ilgili olarak Hanefî fıkıhçılarından Kerhî nikahta denk-liğe itibar edilmemesini şöyle ifade etmektedir: “Bana göre nikahta kefaete itibar edilmemelidir. Çünkü nikahtan daha önemli olan kanda kefaet muteber değildir. Öyleyse nikahta da kefaete itibar edilmemeli-dir.”27

    B. Evlilikte Denkliğin Şart Olduğu Görüşü

    Erkek evlenmek istediği kadına denk olmalıdır. İslâm hukukçu-larının çoğunluğu bu görüştedir.28

    Bu görüşü savunan İslâm hukukçularının delillerini şu şekilde sıralayabiliriz:

    1. Kur’ân’da “Zina eden erkek zina eden veya müşrik olan kadın-dan başkasıyla evlenemez.”29 ayetiyle evlilikte denkliğin şart olduğu-na işaret edilmektedir.30

    2. Bazı rivayetlerde Hz. Peygamber kız çocuklarının denkleriyle evlendirilmesini emretmiştir. Bu rivayetlerden evlilikte denkliğin

    23 Serahsî, el-Mebsût, c.V, s.23; Kâsânî, Bedâiu’s-sanâi’, c.II, s.317. 24 Buhari, Nikah, 68/15; Ebû Muhammed Muvaffakuddîn Abdullah b. Ahmed

    İbn Kudâme, el-Muğnî, Daru Alemi’l-Kütüb, Riyad, ts.,c.IX, s.388; Şirbînî, Muğni’l-muhtâc, c.III, s.220.

    25 İbn Kudâme, el-Muğnî, c.IX, s.388; Şirbînî, Muğni’l-muhtâc, c.III, s.219. 26 Kâsânî, Bedâius’-sanâî, c.II, s.317; Abdülkerim Zeydan, el-Mufassal fî

    ahkâmi'l-mer'e, c.VI, s.326. 27 Serahsî, el-Mebsût, c.V, s.24. 28 Serahsî, el-Mebsût, c.V, s.22; İbn Kudâme, el-Muğnî, c.IX, s.388; Şirbînî,

    Muğni’l-muhtâc, c.III, 219; İbnü’l-Hümâm, Fethu’l-kadîr, c.III, s.280. 29 Kur’ân, Nur, 24/3. 30 İbn Kudâme, el-Muğnî, c.IX, s.391; Şirbînî, Muğni’l-muhtâc, c.III, s.221.

  • ŞEVKET PEKDEMİR

    DİNBİLİMLERİ AKADEMİK ARAŞTIRMA DERGİSİ CİLT 15 SAYI 1

    118| db

    şart olduğu anlaşılmaktadır. Söz konusu rivayetlerden bazıları şun-lardır:

    Hz. Peygamberin Hz Ali’ye hitaben “Ali üç şeyi geciktirme; vakti gelince namazı, hazır olan cenazeyi ve dengi bulunan bekarı.”31 buyu-rarak kızların kendilerine denk erkeklerle evlenmelerini istemiştir.32

    Konuyla ilgili olarak Hz. Ayşe’den gelen rivayette Hz. Peygam-ber “Neslinizi devam ettirecek olan nutfenizi seçiniz. Denklerinizle evleniniz. Kadınlarınızı denkleriyle evlendiriniz.”33 buyurmuştur.34

    İbni Ömer’den nakledilen “Arapların bazıları bazılarına denktir, kabile kabileye, adam adama. Mevalilerin de bazıları bazılarına denk-tir, kabile kabileye adam adama. Yalnız dokumacı ya da hacamatçılar bunun dışındadır.”35 hadisinde evlilikte denkliğin şart olduğu açıkça belirtilmektedir.36

    Cabir’den nakledilen “Kadınları ancak velileri evlendirir. Onlar da kadınları sadece denkleriyle evlendirsinler.”37 hadisinde Hz Pey-gamber kadınların kendilerine denk erkeklerle evlendirilmesini emretmiştir.38

    3. Bedir savaşında müşrikler Ensar Müslümanlarından üç kişiyi denk olmadığı için reddedince Hz. Peygamber Muhacirlerden denk üç sahabeyi seçmiştir. Savaşta denklik arandığına göre evlilikte de denklik şart koşulabilir. Çünkü eşler arasında sevgi ve saygının ol-ması ve ailede uyumun sağlanması için erkeğin kadına denk olma-sı şarttır.39

    Bu görüşteki İslâm hukukçuları denkliğin şart olmadığını savu-nanlara şu şekilde cevap vermiştir.

    1. Karşı delil olarak gösterilen ayetler denkliğin şart oluşuna mani değildir. Aynı şekilde haram olanlar belirtildikten sonra diğer-

    31 Tirmizi, Cenaiz, 74; Beyhaki, Sünen, c.VII, s.213. 32 İbnü’l-Hümâm, Fethu’l-kadîr, c.III, s.281. 33 İbn Mace, Nikah, 46; Beyhaki, Sünen, c.VII, s.213. 34 İbnü’l-Hümâm, Fethu’l-kadîr, c.III, s.281. 35 Ebû Abdullah Muhammed b. Ali b. Muhammed el-Havlani Şevkânî, Neylü’l-

    evtâr şerhu Münteka'l-ahbar, Matbaatu Mustafa, ts., c.VI, s.146; Ebû Mu-hammed Cemaleddin Abdullah b. Yusuf b. Muhammed Zeylâî, Nasbu’r-râye li-ehâdîsi'l-Hidâye, Mektebetü’l-Mekkiyye, Cidde, c.III, s.197.

    36 Serahsî, el-Mebsût, c.V, s.23. 37 Beyhaki, Sünen, c.VII, s.215; Darekutni, Sünen, c.IV, s.358. 38 Serahsî, el-Mebsût, c.V, s.23; İbnü’l-Hümâm, Fethu’l-kadîr, c.III, s.280. 39 Serahsî, el-Mebsût, c.V, s.23; İbnü’l-Hümâm, Fethu’l-kadîr, c.III, s.282.

  • EVLİLİKTE DENKLİK KONULARI ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME

    DİNBİLİMLERİ AKADEMİK ARAŞTIRMA DERGİSİ CİLT 15 SAYI 1

    db | 119

    lerinin helal olduğunun belirtilmesi de evlilikte denkliğe engel de-ğildir.40

    2. Hz. Peygamberin denk olmayanları evlendirmesi denkliğe itibar edilmediğini kanıtlamaz. Çünkü denkliğe itiraz hakkı olanlar evliliğine razı olduğunda nikah geçerlidir. Ayrıca Bilal ve diğerleri-nin dengi olmayanlarla evlenmesine izin verilmesi bu evliliklere özel bir durumdur. Bu gibi özel durumlar genelleştirilmemelidir.41

    3. Evlilikte denkliğin şart olmadığına delil gösterilen “Allah ka-tında en şerefliniz takva bakımından en üstün olanınızdır.”42 ayeti ile “İnsanlar tarağın dişleri gibi eşittir. Arabın Arap olmayana bir üstün-lüğü yoktur. Üstünlük ancak takva iledir.”43 dünyevi hükümlerden çok uhrevi hükümler içermektedir. Söz konusu ayet ve hadislerin dünya işleriyle ilgili konularda yorumlanması sağlıklı değildir.44

    4. Kısas insanların hayatını koruma maslahatına binaen farz kı-lınmıştır. Denkliğin kısasta da şart koşulması bu maslahatı ortadan kaldırır. Aksi halde kısas olmayacağı düşüncesiyle insanlar kendile-rine denk olmayan insanları öldürmeye teşebbüs edebilir. Evlilikte denkliğin şart koşulması ise evlilikten beklenen maslahat sebebiyle-dir. O da eşler arasındaki ülfetin, iyi ilişkilerin devamlılığını sağla-maktır. Aksi halde kadın kendisinden daha aşağıda bir erkekle ev-lenmekten utanır. Buna göre denklik kısasta şart olmadığı için evli-likte de şart olmamalıdır şeklindeki kıyas tutarlı değildir.45

    5. Evlilikte erkeğin kadına denk olmasını şart koşan Hz. Pey-gamber’den ve Sahabeden nakledilen rivayetler zayıf olsa bile ko-nuyla ilgili haberlerin çokluğu bu delilleri kuvvetlendirmektedir.46

    Evlilikte denkliğin şart olduğunu savunan İslâm hukukçuları denkliğin sıhhat veya lüzum şartı olduğu konusunda ihtilaf etmiştir. Bu konuda iki görüş oluşmuştur.47

    40 Abdülkerim Zeydan, el-Mufassal fî ahkâmi'l-mer'e, c.VI, s.327. 41 Kâsânî, Bedâiu’s-sanâi’, c.II, s.317. 42 Kur’ân, Hucurât, 49/13. 43 Ahmed b. Hanbel, Müsned, c.V, s.411. 44 Serahsî, el-Mebsût, c.V, s.23; İbnü’l-Hümâm, Fethu’l-kadîr, c.III, s.283;

    Kâsânî, Bedâiu’s-sanâi’, c.II, s.317. 45 Serahsî, el-Mebsût, c.V, s.24; Kâsânî, Bedâiu’s-sanâi’, c.II, s.317. 46 Abdülkerim Zeydan, el-Mufassal fî ahkâmi'l-mer'e, c.VI, s.328. 47 Evlilikte denkliğin sıhat veya lüzum şartı kabul edilmesi konusundaki delil-

    ler denkliğin şart kabul edilmesiyle aynı olduğundan konuyu tekrarlama-mak ve gereksiz yere uzatmamak için burada ayrıca yer verilmeyecektir.

  • ŞEVKET PEKDEMİR

    DİNBİLİMLERİ AKADEMİK ARAŞTIRMA DERGİSİ CİLT 15 SAYI 1

    120| db

    1. Sıhhat Şartı

    Erkeğin evleneceği kadına denk olması nikah akdinin sıhhat şartlarındandır. Denklik şartının gerçekleşmediği evlilik sahih de-ğildir. Bu nedenle erkeğin kadına denk olmadığı evlilikte eşler ay-rılmalıdır. Velilerin evliliğe izin vermesi evliliğin sahih olmadığı hükmünü değiştirmez. Çünkü velilerin rızası sıhhat şartı gerçekleş-meyen evliliğe meşruiyet kazandırmaz. Hasan b. Ziyad’dan gelen rivayet göre Hanefiler, iki görüşten birine göre Ahmed ibn Hanbel ve İmam Şafii ile Maliki ekolüne mensup ibn Ferhun, İbn Selmûn, ibn Beşîr ve el-Lahmî bu görüştedir.48

    2. Lüzum Şartı

    Erkeğin kadına denk olması nikah akdinin lüzum şartlarından-dır. Bu nedenle hem kadın hem de veliler denklik haklarından vaz-geçerse nikah akdi sahih olur. Ancak denklik hakkından vazgeçme-yen velinin denk olmayan evliliğin feshini isteme hakkı vardır. Veli-si tarafından kendine denk olmayan erkekle zorla evlendirilen ye-tişkin kızın da evliliğe itiraz etme hakkı vardır.49 Veli veya kadın

    48 İbn Kudâme, el-Muğnî, c.IX, s.387; Şirbînî, Muğni’l-muhtâc, c.III, s.220; Ebû

    İshak Cemaleddin İbrâhim b. Ali b. Yusuf el-Fîrûzâbâdî eş-Şîrâzî, el-Mühezzeb fî fıkhi'l-İmam eş-Şâfiî, Daru’l-Kütübi’l-İlmiyye,Beyrut, c.II, s.432; İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtâr, c.IV, s.209; Ebû Zehra, Muhadarât fî ak-di’z-zivâc ve eseruhu, Daru’l-Fikri’l-Arabi, ts., s.185; Mevlevi, Kefâet, s.257; Ahmed Nasr Cündî, el-Ahvâlu’ş-şahsiyye fi’l-İslâm, Dâru’l-Maârif, Kahire,

    2001, s.21. 49 İslâm hukukçularının çoğunluğuna göre denklik şartı arama hakkı evlene-

    cek kadın ile velilerine aittir. Bu nedenle erkek denk olmadığında hem kadı-

    nın hem de velilerin evliliğe itiraz etme hakları vardır. Denklik arama hakları olmasaydı itiraz ve fesh hakları da olmazdı. Denkliğin şart olduğunu savu-nanlar bu konuda ittifak etmiştir.

    İslâm hukukçuları erkeğin kadına denk olmadığı durumlarda eşit derecede-

    ki velilerin bazılarının evliliğe razı bazılarının ise karşı olmasının evliliğin ge-çerliliğine etkisi konusunu araştırmıştır. Bu konuda ihtilaf edilmiş olup iki görüş oluşmuştur.

    i. Erkeğin kadına denk olmadığı evliliğin geçerli olması için aynı dereceki

    bütün velilerin evliliğe razı olmaları gerekir. Çünkü denklik bütün velilerin hakkıdır. Erkeğin kadına denk olmadığı nikaha eşit derecedeki velilerden bir kısmının karşı olması akdi hukuken geçersiz yapar. Velilerden bazılarının rızası evliliğin geçerliliği için yeterli değildir. Sadece evliliğe razı olanların

    iradeleriyle de evlilik gerçekleştirilemez. Bir rivayete Şafiiler ile Ahmed ibn Hanbel bu görüştedir.

    Bu durum izni olmaksızın başkasının hakkında sözleşme yapmak gibidir. İzni olmadan başkasının malını satmak nasıl geçersiz ise denklik hakkı olan

    birinin izni olmadan evliliğin sahihliğine hükmetmek de geçersizdir. Velinin izni olmaksızın evliliği geçerli kabul etmek fuzulinin tasarrufunu geçerli

  • EVLİLİKTE DENKLİK KONULARI ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME

    DİNBİLİMLERİ AKADEMİK ARAŞTIRMA DERGİSİ CİLT 15 SAYI 1

    db | 121

    evliliğin feshini isterse akit sonlandırılır. İslâm hukukçularının ço-ğunluğu bu görüştedir.50

    İbn Kudame Hanbelilerde denkliğin sıhhat şartı olmadığı görü-şünü tercih etmiş İslâm hukukçularının çoğunluğunun bu görüşte olduğunu ifade etmiştir.51 Ahmed İbn Hanbelden nakledilen iki ayrı görüşü değerlendiren Merdavi, İbn Hanbel’in denkliği nikahın sıh-hat şartı olarak kabul etmediğini kesin şekilde ifade etmiştir.52

    Çağdaş İslâm hukukçularından Abdulkerim Zeydan nikah ta denkliğin luzüm şartlarından olmasını şu gerekçelere dayandırmak-tadır.

    1. Nikahta denkliğin şart olmadığını savunan fakihlerin delilleri denkliğin sıhhat şartı kabul edilmesine manidir. Ancak mevcut de-liller denkliğin nikah akdinin lüzum şartı olmasına engel değildir.

    2. Denkliğin şart olduğunu savunan fakihlerin görüşleri denkli-ği nikahta sıhhat şartı derecesine çıkaracak kuvvette değildir. Veli-lerin evlilikte denkliğe itibar etmelerinin gerekliliğine delalet et-mektedir. Bu itibar evlilikte denkliğin lüzum şartı olmasını gerekti-rir. Sıhhat şartı oluşuna delalet etmez.

    saymak gibidir. Halbuki asılın izni olmaksızın fuzulinin tasarrufu geçersiz-dir. İbn Kudâme, el-Muğnî, c.IX, s.390

    ii. Eşit derecedeki velilerden bazılarının izin verdiği nikah akdi sahihtir. Eşit

    derecedeki diğer velilerin itirazı hükmü değiştirmez. Bir nakle göre Şafiiler ve Ahmed ibn Hanbel ile Hanefilerden Ebû Yusuf bu görüştedir.

    Bu görüşteki fakihlere göre velilerden bazılarının akde rıza göstermemesi nikahta kusur sayılır. Kusur, akdi batıl yapmaz. Karşı tarafa akdi feshetme

    muhayyerliği verir. Nitekim satım akdinde de mal kusurlu olsa bile akid sa-hihtir. Ancak malın kusurlu olması karşı tarafa akdi feshetme hakkı verir. el-Muğnî, c.IX, s.390; Şirbînî, Muğni’l-muhtâc, c.III, s.220.

    50 İbn Kudâme, el-Muğnî, c.IX, s.388; Şirbînî, Muğni’l-muhtâc, c.III, s.219;

    İbnü’l-Hümâm, Fethu’l-kadîr, c.III, s.280; Kâsânî, Bedâiu’s-sanâi’, c.II, s.317; İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtâr, c.IV, s.209; Şeyh Mansur b. Yunus b. Se-lahaddin el Hanbeli Buhutî, Keşşâfu’l-kınâ’ an metni’l-İknâ’, Alemü’l-Kütüb, Beyrut, 1997, c.IV, s.61; İbnü’l-Hümâm, Fethu’l-kadîr, c.III, s.280; Abdulke-rim Zeydan, el-Mufassal fî ahkâmi'l-mer'e, c.V, s.325; Cündî, el-Ahvâlu’ş-şahsiyye, s.21.

    51 İbn Kudâme, el-Muğnî, c.IX, s.388; Ebû Bekr Alauddin Muhammed b. Ah-med Semerkandi, Tuhfetu’l-fukahâ, Daru’l-Kütübi’l-İlmî, Beyrut, ts., c.I, s.154; Ahmed b. Muhammed b. İsmail el-Hanefi Tahtavi, Hâşiyetü't-

    Tahtavi ale'd-Dürri'l-muhtar, y.y. c.II, s.42; İbnü’l-Hümâm, Fethu’l-kadîr, c.III, s.283; Abdulkerim Zeydan, el-Mufassal fî ahkâmi'l-mer'e, c.V, s.326; Mevlevi, Kefâet, s.260.

    52 Ebü'l-Hasan Alaeddin Ali b. Süleyman b. Ahmed Merdavi, el-İnsaf fî ma'rife-ti'r-racih mine'l-hilaf ala mezhebi'l-İmami’l-mübeccel Ahmed b. Hanbel, yy. 1957, c. VIII, s.106.

  • ŞEVKET PEKDEMİR

    DİNBİLİMLERİ AKADEMİK ARAŞTIRMA DERGİSİ CİLT 15 SAYI 1

    122| db

    3. Evlilikte denklik şartı nikahtan beklenen eşler arasında uyu-mun sağlanması ve çocuğun yetiştirilmesi gibi bir çok maslahatın gerçekleşmesine katkı sağlar. Denkliğe itibar edilmemesi bu masla-hatın gerçekleşmesine engel olur.

    4. Nikah sadece eşler veya ailelerini ilgilendiren bir akit değil-dir. Ayrıca aileler arasındaki ilişkileri de kuvvetlendirir. Bu amaç denkliğin olduğu ailelerde gerçekleşirken denkliğin olmadığı evlilik-lerde gerçekleşmez.53

    Denkliğin lüzum şartı olduğunu savunan İslam hukukçularının delillerinin daha kuvvetli olduğu kanaatindeyiz.

    III. Denklik Konuları

    Evlilikte denkliğin şart olduğunu savunan İslâm hukukçuları bir çok denklik konusu belirlemiştir. Belirlenen konulardan bir kısmın-da ittifak edilirken çoğunda ihtilaf edilmiştir. Biz burada dört ana ekolü dikkate alarak öngörülen denklik konularını inceleyip değer-lendireceğiz.

    A. Soy Bakımından Denklik

    Evlilikte soy bakımından denklik baba tarafından erkeğin atala-rının kadının atalarından daha aşağıda olmamasıdır.54

    Fakihler evlilikte soy bakımından denkliğin şart olup olmadığı konusunda ihtilaf etmiştir. Bu konuda oluşan görüşleri şöyle sıra-lamak mümkündür;

    a. Kadın nesep bakımından toplumun kendisine denk görme-diği erkekle evlenmek istemez. Evleneceği erkeğin en az kendisi kadar asil ve şerefli olmasını ister. Bu nedenle erkek soy bakımın-dan kadına denk olmalıdır. Bu görüş Hanefî, Şâfiî ve Hanbeli hu-kukçuları tarafından kabul edilmiştir.55

    Bu görüşteki fakihlerin delilleri şunlardır;

    1. Hz. Peygamberden rivayet edilen “Arapların bazıları bazıla-rına denktir, kabile kabileye, adam adama. Mevalilerin de bazıları bazılarına denktir, kabile kabileye adam adama. Yalnız dokumacı ya

    53 Abdülkerim Zeydan, el-Mufassal fî ahkâmi'l-mer'e, c.VI, s.329. 54 Şirbînî, Muğni’l-muhtâc, c.III, s.222. 55 İbn Kudâme, el-Muğnî, c.IX, s.392; Şirbînî, Muğni’l-muhtâc, c.III, s.222;

    Ahmed b. Muhammed b. İsmail el-Hanefi Tahtavi,, Hâşiyetü't-Tahtavi ale'd-Dürri'l-muhtar, y.y. c.II, s.42; İbnü’l-Hümâm, Fethu’l-kadîr, c.III, s.284.

  • EVLİLİKTE DENKLİK KONULARI ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME

    DİNBİLİMLERİ AKADEMİK ARAŞTIRMA DERGİSİ CİLT 15 SAYI 1

    db | 123

    da hacamatçılar bunun dışındadır.”56 hadisinden nesep bakımından denkliğin şart olduğu anlaşılmaktadır.57

    2. Hz. Peygamberin söylediği rivayet edilen ve konumuzla iliş-kilendirilen diğer bir hadis de şöyledir. “Allah Araplar içinde Kina-ne’yi Kinane’den Kureyş’i, Kureyş’ten Haşimoğullarını Haşimoğulla-rından da beni seçti.”58

    3. İbn Abbas’ın “Kureyşlilerin bazıları bazılarına denktir.” sözü de bu görüşteki İslâm hukukçuları tarafından denkliğe delil olarak gösterilmektedir. 59

    Evlilikte nesep bakımından denkliği savunan İslâm bilginlerinin görüşlerini Araplar arasında denklik, Arap olmayanlar arasında denklik ve Arap olanlarla Arap olmayanlar arasında denklik olmak üzere üç grupta inceleyebiliriz.

    1. Araplar Arasında Denklik

    Evlilikte denkliğin şart olduğunu savunan İslâm hukukçularına göre nesep bakımından Araplar birbirine denk değildir. Özellikle Kureyş kabilesi halifeliğin kendilerine nispet edilmesi ve Hz. Pey-gamberin bu kabileden olması sebebiyle diğer Arap kabilelerinden nesep bakımından daha üstündür. Diğer Arap kabileleri ise kendi aralarında denk kabul edilmiştir.60 Ayrıca Kureyş kabilesinin de kendi içinde üstünlük dereceleri farklıdır. Örneğin Haşim ve Mutta-liboğulları nesep bakımından diğer Kureyş kabilelerinden daha üs-tün olup kendi aralarında birbirine denk olarak kabul edilir. Diğer Kureyş kabileleri ise Haşim ve Muttaliboğullarına denk değildir. 61 Buna göre Kureyş kabilesinden olan erkekler bütün Arap kızlara denk iken başka kabilelerden olan erkekler, Kureyşli kadına denk değildir.

    56 Şevkânî, Neylü’l-evtâr, c.VI, s.146; Zeylâî, Nasbu’r-râye, c.III, s.197. 57 Serahsî, el-Mebsût, c.V, s.24; İbnü’l-Hümâm, Fethu’l-kadîr, c.III, c.285. 58 Müslim, Fadâil, 1; Tirmizi, Menâkib, 50. 59 İbn Kudâme, el-Muğnî, c.IX, s.3923 60 Serahsî, el-Mebsût, c.V, s.24; İbn Kudâme, el-Muğnî, c.IX, s.392; İbn Âbidin,

    Reddü’l-muhtâr, c.IV, s.210; Ebû Zehra, Muhadarât fî akdi’z-zivac, s.186. 61 İbn Kudâme, el-Muğnî, c.IX, s.392; Şirbînî, Muğni’l-muhtâc, c.III, s.222;

    Abdullah b. Mahmud Mevsilî, el-İhtiyar li ta’lilîl-Muhtâr, Pamuk Yayınları, İs-tanbul, ts. s. 445,446; İbnü’l-Hümâm, Fethu’l-kadîr, c.III, s.285; Muhammed Muhyiddin Abdulhamid, el-Ahvâlu’ş-şahsiyye fi’ş-şeriati’l-İslâmiyye, el-Mektebetü’l-Hanifiyye, İstanbul, s.93.

  • ŞEVKET PEKDEMİR

    DİNBİLİMLERİ AKADEMİK ARAŞTIRMA DERGİSİ CİLT 15 SAYI 1

    124| db

    2. Arap Olmayanlar Arasında Denklik

    Evlilikte denkliğin şart olduğunu savunan fakihler arasında Arap olmayanlarn denkliği konusunda iki görüş oluşmuştur.

    a. Arap olmayanların kendi aralarındaki denkliği Arapların kendi aralarındaki denkliği gibidir. Yani Arap olmayan milletlerin de bazıları diğerlerinden daha üstündür. Örneğin Farslılar Kıptiler-den daha üstündür. Çünkü Hz. Peygamber “ İman Süreyya yıldızın-da asılı olsa onu mutlaka Farisilerden biri alırdı.”62 buyurmuştur. Aynı şekilde İsrailoğulları da kendilerinden çok peygamber olması sebebiyle Kıptilerden daha üstün kabul edilmiştir.63 Şafiîlerde sahih olan görüş bu şekildedir.64

    b. Nesep bakımından denklik sadece Araplara mahsus bir özel-liktir. Arap olmayanlar arasında nesep, evlilikte denklik kriteri de-ğildir. Çünkü Arap olmayanlar soylarını muhafaza etmeye önem vermediği gibi soyu bir üstünlük vesilesi olarak da kabul etmezler. Hanefiler bu görüştedir.65

    3. Arap Olanlarla Arap Olmayanlar Arasında Denklik

    Evlilikte denkliğin şart olduğu görüşündeki İslâm hukukçuları-na göre “Arapların bazıları bazılarına denktir, kabile kabileye, adam adama. Mevalilerin de bazıları bazılarına denktir, kabile kabileye adam adama. Yalnız dokumacı ya da hacamatçılar bunun dışında-dır.”66 hadisi Arapların denkliklerinin ve Arap olmayanların denklik-lerinin ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiğini göstermektedir. Ayrı-ca bu hadis Arap olmayanların Araplara denk olmadığı şeklinde de yorumlanmıştır. Hz. Peygamberin Arap oluşu ve Kur’ân’ın Arapça oluşu Arapların Arap olmayanlara üstünlük gerekçesi olarak göste-rilmiştir. Hanefîler bu görüştedir.67

    Bazı klasik kaynaklarda gerek ilim adamı gerekse devlet adamı olsun Arap olmayan bir erkeğin Arap kızına denk olmadığı görüşle-

    62 Buhari, Tefsir, 62; Tirmizi, Tefsîru’l-Kur’ân,63. 63 İbn Kudâme, el-Muğnî, IX, 393; Şirbînî, Muğni’l-muhtâc, c.III, s.222; Ebû

    Zehra, el-Ahvalu’ş-şahsiyye, s.138. 64 Şirbînî, Muğni’l-muhtâc, c.III, s.222; Nur bint Hasan b. Abdulhalim, “Hük-

    mü’t-tefrîk beyne’z-zevceyni li ademi kefâeti’n-neseb”, Mecelletü’l-İslâm fî As-ya, c.6, sayı:2, Aralık 2009, s.60.

    65 İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtâr, c. IV, s.211; Hallaf, Ahvalu’ş-şahsiyye, s.69 66 Şevkânî, Neylü’l-evtâr, c.VI, s.146; Zeylâî, Nasbu’r-râye, c.III, s.197. 67 Serahsî, el-Mebsût, c.V, s.24.

  • EVLİLİKTE DENKLİK KONULARI ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME

    DİNBİLİMLERİ AKADEMİK ARAŞTIRMA DERGİSİ CİLT 15 SAYI 1

    db | 125

    rine rastlıyoruz.68 Ancak İbn Abidin Hanefilere isnad edilen bu gö-rüşün doğru olmadığını ifade etmektedir. Konuyla ilgili gerekçesi özet olarak şöyledir: “Alllah Kur’ân’daki “Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?”69 buyruğunda Kureyşlilerle Kureyşli olmayanı ayırma-mıştır. Ayetin delaletine rağmen neseb ilme nasıl üstün olabilir? Buna göre cahil bir Arap kızı Ebu Hanife veya Ebû Yusuf’tan nasıl üstün olabilir? İlim, mal ve neseple kazanılan şereften daha üstündür. Bazı alimleri bu görüşe sevk eden “Araplar birbirine denktir” rivayetinin “alim olmayanlar” şeklinde takyid edilmemesidir. Halbuki naslardaki mutlak ifadeler bir takım kayıt ve şartlarla sınırlanmıştır. Bu sebeple Hz. Ayşe’nin ilmi seviyesi Hz. Fatıma’dan üstün olduğu için Hz. Ayşe Hz. Fatıma’dan üstün kabul edilir. Aksi görüşte olanlar ise rivayeti mutlak olarak anlamıştır. Yoksa Hz Fatıma’nın Hz. Ayşe’den üstün olması gerekirdi.”70

    Çağdaş İslâm hukukçularından Muhammed Ebu Zehra Hanefi ekolünde Arap olmayan bir alimin arap kıza denk olduğu görüşünü Ebu Yusuf’a kadar götürür.71

    b. Soy bakımından üstünlük evlilikte denklik şartı değildir. Hz. Ömer, İbn Mesud ile Malikiler ve Zahiriler bu görüştedir.72

    Bu görüşteki fakihlerin delilleri şunlardır;

    1. Kur’an’da73 üstünlüğün ancak takvada olduğu belirtilerek ne-septe denklik reddedilmiştir.74

    2. Hz. Peygamber “Arabın aceme üstünlüğü yoktur. Acemin de araba üstünlüğü yoktur. Kırmızının siyaha siyahın da kırmızıya üs-tünlüğü yoktur. Takva müstesna.”75 buyurarak nesep bakımından üstünlüğün şart olmadığına işaret etmektedir.76

    68 Serahsî, el-Mebsût, c.V, s.24; İbn Kudâme, el-Muğnî, c.IX, s.392; Şirbînî,

    Muğni’l-muhtâc, c.III, s.222; İbnü’l-Hümâm, Fethu’l-kadîr, c.III, s.287. 69 Kur’ân, Zümer, 39/9. 70 İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtâr, c.IV,s. 218. 71 Ebû Zehra, Muhadarât fî Akdi’z-Zivac, s. 186. 72 İbn Kudâme, el-Muğnî, c.IX, s.391; İbn Hazm, Muhalla, c.X, s.24; Mustafa

    Adevi, Camiu ahkami’n-nisa, Daru İbni Affan, Kahire, 1999, c.V, s.347. 73 Kur’ân, Hucurat, 49/13. 74 Komisyon, el-Mevsuatu’l- fıkhıyye, Vizaretü'l-Evkaf ve'ş-Şuuni’l-İslâmiyye,

    Kuveyt, 1983, c.XXXIV, s.274. 75 Ahmed b. Hanbel, Müsned, c.V, s.411. 76 Komisyon, el-Mevsuatu’l- fıkhıyye, c.XXXIV, s.274.

  • ŞEVKET PEKDEMİR

    DİNBİLİMLERİ AKADEMİK ARAŞTIRMA DERGİSİ CİLT 15 SAYI 1

    126| db

    İslâm hukukunda nesebin evlilikte denklik şartı kabul edilip edilmemesi konusunda oluşan farklı yaklaşımların tespitinden sonra yukarıdaki görüşlerin değerlendirilmesine geçebiliriz.

    Evlilikte nesebin denklik konusu olamayacağını savunan Mali-kilerin delillerinin daha kuvvetli olduğu kanaatindeyiz. Bu tercihi-mizin sebebini şu şekilde sıralayabiliriz.

    1. Evlilikte nesep bakımından denkliğin şart koşulması Kur’ân’da birçok ayetle çelişmektedir. Özelikle “Ey insanlar, biz sizi bir erkek ve bir kadından yarattık ve birbirinizi tanımanız için sizi milletlere ve kabilelere ayırdık. Allâh yanında en üstün olanınız, (günâhlardan) en çok korunanınızdır.”77 ayetiyle üstünlüğün takva-da olduğu belirtilerek nesep bakımından üstünlük reddedilmekte-dir. Nesep farklılıklarının sebebi açıklanarak nesebin üstünlük aracı olarak değerlendirilmesi gibi başka anlamlara çekilmesi engellen-miştir.

    “İnsanı sudan yaratarak, ona soy sop veren O'dur. Rabbin her şe-ye Kadir'dir.”78 ayetinden Arap olsun olmasın nesep bakımından bütün insanların denk olduğu anlaşılmaktadır. Bütün insanlar ne-sep bakımından denk kabul edildiğinde evlilikte nesep bakımından denkliği şart koşmak varlığı imkansız bir şeyi şart koşmak gibidir. Aksi durum “Müminler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin ve Allah'tan korkun ki esirgenesiniz.”79 ayetinde be-lirtilen kardeşliğe zarar verir.

    2. Bazı fakihler ve muhaddisler nesep bakımından denkliği ifa-de eden hadislerin hem sened hem de metin olarak zayıf veya mev-zu hadis olduğu sonucuna ulaşmıştır.

    “Arapların bazıları bazılarına denktir, kabile kabileye, adam adama. Mevalilerin de bazıları bazılarına denktir, kabile kabileye adam adama. Yalnız dokumacı ya da hacamatçılar bunun dışında-dır.”80 hadisi çeşitli ravilerden bazı metin farklıklarıyla rivayet edil-miştir. Örneğin bazı rivayetlerde dokumacılar ve hacamatçılar istis-na edilmemiştir. Hadis ibn Hacer el-Askalanî’nin eserinde, “Arapla-rın bazıları bazılarına denktir. Mevalilerin de bazıları bazılarına

    77 Kur’ân, Hucurat, 49/13. 78 Kur’ân, Furkan, 25/54. 79 Kur’ân, Hucurat, 49/10. 80 Şevkânî, Neylü’l-evtâr, c.VI, s.146; Zeylâî, Nasbu’r-râye , c.III, s.197.

  • EVLİLİKTE DENKLİK KONULARI ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME

    DİNBİLİMLERİ AKADEMİK ARAŞTIRMA DERGİSİ CİLT 15 SAYI 1

    db | 127

    denktir. Yalnız dokumacı ya da hacamatçılar bunun dışındadır.”81 şeklinde nakledilmiştir. Söz konusu rivayet ibn Ebî Hatim tarafın-dan metruk ve mevzu olarak nitelendirilmiştir.82 Zeylai, ravilerden Şuca’ b. Velid’in birçok kişiden hadis işitmemesi nedeniyle hadisin munkatı olduğu bilgisine yer vermektedir.83 Şevkâni’ye göre, hadis uydurma/mevzu ve hükümsüzdür.84 Ayrıca hadiste yer alan bazı raviler cerh edilerek hadisin sahih olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.85 İbn Hacer Askalani soy bakımından denkliğe delalet eden sahih hadis olmadığını yukarıda yer verilen hadisin senedinin zayıf oldu-ğunu ifade etmektedir.86

    3. Zayıf olsa bile çeşitli yollardan gelen bu hadislerin hasen de-recesinde kuvvetlenerek delil olduğu ifade edilse de kanaatimize göre sahih olmayan hadisler evlilikte denkliğin lüzum veya sıhhat şartı olarak kabul edilmesi için yeterli kuvvette değildir. Örneğin “Neslinizi devam ettirecek olan nutfenizi seçiniz. Denklerinizle evleni-niz. Kadınlarınızı denkleriyle evlendiriniz” hadisinin Zeylai Hz. Aişe, Enes ve Ömer’den birçok yolla nakledildiğini ancak hepsinin zayıf olduğunu ifade etmektedir.87 Ayrıca hadis ibn Mace, Beyhaki, Dare-kutni ve Hakimin eserlerinde mevcut olup ravilerinden Haris b. İmran zayıf olmakla cerh edilmiştir.88

    4. Cabir’den nakledilen “Kadınları ancak velileri evlendirir. On-lar da kadınları sadece denkleriyle evlendirsinler” hadisi “kadınları sadece denkleriyle evlendiriniz. Onları ancak velileri evlendirsinler”89 şeklinde de rivayet edilmiştir. Söz konusu hadisi delil oluşu ve denkliğin sıhhat veya lüzum şartına delaleti bakımından iki grupta inceleyen İbnü’l-Hümam hadisin delil olması konusunda şunları ifade etmektedir. “ Öncelikle hadis zayıf bir hadistir. Çünkü hadisi Mübşir b. Ubeyd Haccac b. Erta’dan nakletmiştir. Ravilerden Haccac b. Erta muhtelefun fih’tir. Diğer bir ravi Mübşir b. Ubeyd ise zayıf ve

    81 İbn Hacer el-Askalanî, Buluğu’l-meram, s.303. 82 İbn Hacer el-Askalanî, Buluğu’l-meram, s.303. 83 Zeylâî, Nasbur-râye, c.VI, s.197. 84 Şevkânî, Neylü’l-evtâr, c.VI, s.146 85 Bkz. Şevkânî, Neylü’l-evtâr, c.VI, s.146; Serahsî, el-Mebsût, c.III, s.285,286;

    İbnü’l-Hümâm, Fethu’l-kadîr, c.III, s.285; Muhammed Zeydan, “el-Kefâetü fî Akdi’n-Nikâh”, s.389.

    86 Ali b. Ahmed b. Hacer el-Askalani, Fethu'l-bârî bi-şerhi Sahîhi'l-Buhârî, Riyad, 2001, c. IX, s.35.

    87 Zeylâî, Nasbu’r-râye, c.VI, s.197. 88Mevlevi, Kefâet, s.262. 89 Zeylâî, Nasbu’r-râye, c.III, s.196.

  • ŞEVKET PEKDEMİR

    DİNBİLİMLERİ AKADEMİK ARAŞTIRMA DERGİSİ CİLT 15 SAYI 1

    128| db

    metruktür. Ahmed ibn Hanbel onu hadis uydurmakla tenkid etmiştir.” Hadisin sıhhat veya lüzum şartına delaleti bakımından da şunları söylemektedir: “Bu konudaki hadislerin çok olması bakımından huc-cettir.” 90 Görüldüğü gibi ibnü’l-Hümam da nesepte denklikle ilgili hadisleri tek başına delil olarak kabul etmemiştir.

    5. Hz. Peygamberin Hz Ali’ye hitaben “Ali üç şeyi geciktirme; vakti gelince namazı, hazır olan cenazeyi ve dengi bulunan bekarı.” hadisini Tirmizi, Hakim, Beyhaki rivayet etmiş olup hepsi Saîd el-Cüheni’den nakletmiştir. İbn Hacer, Saîd el-Cüheni’nin meçhul olması sebebiyle hadisi zayıf olarak nitelendirmiştir. İbn Hıbbân ise söz konusu ravinin Saîd b. Abdirrahman b. Abdillah olup zayıf ravi olarak kabul edildiğini ve sika ravilerden mevzu hadis rivayet etti-ğini söylemektedir. Ayrıca Hakim de Saîd el-Cüheni’yi Saîd b. Ab-durrahman olarak tespit ettikten sonra açıktan hata yaptığını be-lirtmiştir.91 İbn Abdilbir ise hadisin zayıf olduğunu ve onunla hü-küm verilemeyeceğini ifade etmiştir.92 Tirmizi hadisin garib hasen93 olduğunu muttasıl isnadını görmediğini ifade etmiştir.94

    Kanaatimize göre hadiste yer alan konularda acele edilmesinin istenmesi sıhhat şartı olarak anlaşılmamalıdır. Örneğin namaz vakti girdiğinde hemen kılınması namazın sıhhat şartlarından değildir. Vakti girdiğinde namazın geciktirilmeden kılınmasının faziletli ol-duğuna işaret edilmektedir. Aynı durum cenaze namazı için de söz konusudur. Yani cenazeyi bekletmeden defnetmek faziletli bir dav-ranıştır. Yoksa cenazeyi bekletmemek cenaze namazının sıhhat şartlarından değildir. Hadisi bütünlüğü içinde değerlendirdiğimizde namazın ilk vaktinde kılınması, cenaze defin işinin geciktirilmemesi nasıl ki konunun sıhhat şartlarından olmayıp faziletinden ise aynı şekilde dengi olduğunda kızın evlendirilmesi de nikahın faziletin-dendir. Yoksa denkliğin nikahın sıhhat şartı olduğuna delalet et-memektedir. Görüldüğü gibi hadis sahih olmadığı gibi denkliğe delaleti de kat’î değildir.

    6. Şevkani “Allah Araplar içinde Kinane’yi seçti. Kinane’den Ku-reyş’i, Kureyş’ten Haşimoğullarını Haşimoğullarından da beni seçti”

    90 İbnü’l-Hümâm, Fethu’l-kadîr, c.III, s.280. 91 İbnü’l-Hümâm, Fethu’l-kadîr, c.III, s.281. 92 Krş.Muhammed Zeydan, “Kefâet”, s.366. 93 Garip hadis, sened tabakalarının biri veya birkaçında tek bir ravi tarafından

    rivayet edilen hadislerdir. Bkz. Tahhân, Mustalahu’l-Hadîs, s.28. 94 Zeylâî, Nasbu’r-râye, c.III, s.196.

  • EVLİLİKTE DENKLİK KONULARI ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME

    DİNBİLİMLERİ AKADEMİK ARAŞTIRMA DERGİSİ CİLT 15 SAYI 1

    db | 129

    hadisinin delil olarak kullanılmasında ihtilaf edildiğini belirtmekte-dir.95

    Hadiste peygamberimizin faziletinden üstün yanlarından ve peygamber olarak seçilmesinden bahsedilmektedir. Peygamber olarak seçilmesinin evlilikte denkliğin şart olduğuna gerekçe göste-rilmesi tutarlı değildir. Allah çeşitli zamanlarda değişik toplumlara kendi içlerinden peygamberler göndermiştir. Bir kavme peygamber gönderilmesi diğer kavme üstünlük vesilesi olmamalıdır. Çünkü bilindiği gibi peygamberlerin çoğu İsrail oğullarındandır. Aksi hal-de hiçbir toplumun İsrail oğullarına denk olmaması gerekir.

    7. Bazı klasik kaynaklarımızda nesep bakımından denkliğin Arap ırkına mahsus olduğu ifade edilmektedir. Arapların nesebin korunmasına daha çok önem vermeleri ve soyla övünmenin Araplar arasında daha yaygın olması bunun nedeni olarak gösterilmiştir.96 Arapların soylarıyla övünmeleri sebebiyle nesepte denkliğin Arapla-ra mahsus olduğu fikrinin o dönemin hakim kültüründen kaynak-landığını düşünüyoruz. Nitekim Serahsi nesep bakımından denklik şartının nasıl oluştuğuyla ilgili şöyle bir bilgi vermektedir. “Arap asıllı olmayan Ebu Hanife alçak gönüllülük göstererek kendini Arap-lara denk görmemiştir. Süfyan es-Sevri ise Arap asıllı olduğundan alçak gönüllü davranarak Arap olmayan Müslümanları kendine denk görmüştür.”97

    Araplar kendi soylarıyla övündükleri gibi Arap olmayanlar da kendi soylarıyla övünebilir. Nitekim tarihte diğer ırklara göre kendi ırkını üstün gören birçok felsefi akım oluşmuştur.

    Sonuç olarak nesebin evlilikte denklik şartı olarak değerlendi-rilmesinin zamanın örfünden kaynaklandığını, nesepte denkliğe delil olarak gösterilen hadislerin sahih olmadığını, buna karşılık renk ve ırka dayalı üstünlüğü reddeden bir çok ayet ve hadis oldu-ğunu, günümüzde evlilikte denklik bakımından İslâm topluluğunun arap ve arap olmayanlar şeklinde ayrımının kabul edilemeyeceğini, dolayısıyla evlilikte nesep bakımından denkliğin şart koşulamaya-cağını söyleyebiliriz.

    B. Meslek Bakımından Denklik

    Sürekli olarak yapılması öngörülen, öğrenilmesi belli bir eğitim ve iş tecrübesi gerektiren, insanın hayatını kazanmak için yaptığı ve

    95 Müslim, Fezail, 1; Tirmizi, Menakıb, 1. 96 Serahsî, el-Mebsût, c.V, s.24; Şirbînî, Muğni’l-muhtâc, c.III, s.222; Bilmen,

    Kamus, c.II, s.65. 97 Serahsî, el-Mebsût, c.V, s.22.

  • ŞEVKET PEKDEMİR

    DİNBİLİMLERİ AKADEMİK ARAŞTIRMA DERGİSİ CİLT 15 SAYI 1

    130| db

    toplumun ahlak kurallarıyla çatışmayan faaliyetlere meslek denir98. İslâm hukuku literatüründe genellikle “hırfet” olarak isimlendiri-lir.

    Literatürde evlilikte mesleki açıdan denklik erkeğin mesleğinin kadının velilerinin mesleğine denk olmasıdır.99 Söz konusu denklik örfe göre belirlenir.100 Bazı kaynaklarda meslekte denklik kocanın veya ailesinin mesleğinin kadının veya ailesinin mesleğine denk olması şeklinde tanımlanmıştır.101 Bazı fakihlerin kızın annesinin mesleğinin de dikkate alınması gerektiği savunduklarını görüyoruz. Bu görüşteki fakihlere göre babanın mesleğine itibar ediliyorsa kı-yas yoluyla annenin mesleğine de itibar edilmelidir. Çünkü toplum-da annelerin meslek bakımından denk olmamaları kınanmakta-dır.102 Evlenmek için aynı meslekten insanları bulmanın zorluğu sebebiyle mesleki açıdan denklikte tarafların aynı meslekten olması şart koşulmamıştır.103

    İslâm hukukunda evlilikte meslek bakımından denkliğin şart olup olmadığı konusunda ihtilaf edilmiştir. Bu konuda iki görüş oluşmuştur.

    a. Erkeğin mesleğinin kadının ailesinin mesleğine denk olması nikah akdinin lüzum şartlarındandır. Toplum tarafından küçümse-nen bir mesleği yapan erkek itibarlı meslek sahibi ailenin kızına denk değildir. Bu görüş Hanefîlerden İmam Muhammed ve Ebu Yusuf ile Şafiî ve Hanbeli hukukçularına aittir.104

    Bu görüş aşağıdaki delillere dayanmaktadır.

    1. Kur’ân’da “Allah rızıkta bazılarınızı bazılarınızdan daha üstün yaptı.”105 buyrularak insanların rızık bakımından birbirlerinden

    98 Ferit Develioğlu, Osmanlıca Türkçe Ansiklopedik Lügat, Aydın Kitabevi, An-

    kara, 1999, s.627; Komisyon, Türk Dil Kurumu Türkçe Sözlüğü, Türk Dil Ku-rumu Yayınları, Ankara, 1998, c.II, s.1442, 1443.

    99 İbn Kudâme, el-Muğnî, c.IX, s.395; Şirbînî, Muğni’l-Muhtac, c.III, s.223; Ebû

    Zehra, el-Ahvalu’ş-şahsiyye, s.140; Abdülkerim Zeydan, el-Mufassal fî ahkâmi'l-mer'e, c.VI, s.335; Bilmen, Kamus, c.II, s.67.

    100 Hallaf, Ahvalu’ş-şahsiyye, s.70; Cündi, el-Ahvalu’ş-şahsiyye, s.23. 101 İbn Kudâme, el-Muğnî, c.IX, s.395; Muhammed Zeydan, “Kefâet”, s. 383. 102 Şirbînî, Muğni’l-muhtâc, c.III, s.224 103 Tahtavi, Haşiye, c.II, s.44. 104 Serahsî, el-Mebsût, c.V, s.25; İbn Kudâme, el-Muğnî, c.IX, s.395; Şirbînî,

    Muğni’l-muhtâc, c.III, s.224; Buhutî, Keşşafu’l-kınâ’, c.IV, s.63; İbnü’l-Hümâm, Fethu’l-kadîr, c.III, s.291.

    105 Kur’ân, Nahl, 16/71.

  • EVLİLİKTE DENKLİK KONULARI ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME

    DİNBİLİMLERİ AKADEMİK ARAŞTIRMA DERGİSİ CİLT 15 SAYI 1

    db | 131

    üstün oldukları belirtilmektedir. Bu üstünlük evlilikte mesleki denk-lik şartına işaret etmektedir.106

    2. Hz. Peygamberden rivayet edile “Yalnız dokumacı ya da ha-camatçılar bunun dışındadır.’107 hadisi meslek bakımından denkliğe delalet etmektedir.108

    3. İnsanlar toplum tarafından bazı meslekler sebebiyle övülür bazı meslekler sebebiyle de küçümsenir. Aileler kızlarını mesleki açıdan kendilerine denk veya mesleğiyle utanmayacakları erkekler-le evlendirmek isterler. Bu nedenle nikah akdinde meslek bakımın-dan denklik şarttır. 109

    b. Evlilikte erkeğin mesleğinin kadının ailesinin mesleğine denk olması şart değildir. Çünkü erkeğin itibar edilmeyen mesleğinin olması dini eksikliğine delalet etmez. Ayrıca insanlar sürekli aynı mesleği yapmazlar. Zamanla toplum tarafından küçümsenen mes-leği bırakıp başka mesleklerde çalışabilir. Bir rivayete göre Ebu Ha-nife ile Malikilerin çoğunluğu bu görüştedir.110

    Bu görüşteki İslâm hukukçularının delilleri şunlardır;

    1. Hz. Peygamber “Hiç kimse elinin emeğinden daha hayırlı bir yemek asla yememiştir. Allah'ın peygamberi Dâvud (a.s.) elinin eme-ğini yerdi.”111 buyurarak kişinin bir mesleğinin olmasını övmüştür. Ancak bunu evlilikte denklik bakımından üstünlük aracı olarak ifa-de etmemiştir.112

    2. Meslek nesep gibi kalıcı veya bağlayıcı değildir. İnsan bazen itibar edilen bazen de muteber olmayan mesleklerde çalışabilir.113

    Klasik kaynakların çoğunda Hanefilerdeki genel görüşün mes-leğin evlilikte denklik konularından sayıldığı şeklinde olsa da Se-rahsi meşhur eseri el-Mebsut’ta Ebû Hanife’ye göre meslek bakı-mından denkliğin şart olmadığını Ebû Yusuf’a göre denkliğin şart olduğunu ifade etmektedir.114 Bazı kaynaklarda da Ebu Hanife’nin

    106 Şirbînî, Muğni’l-muhtâc, c.III, s.223. 107 Şevkânî, Neylü’l-evtâr, c.VI, s.146; Zeylâî, Nasbu’r-râye, c.III, s.197. 108 Serahsî, el-Mebsût, c.V, s.25. 109 İbn Kudâme, el-Muğnî, c.IX, s.395. 110 Serahsî, el-Mebsût, c.V, s.25; İbn Kudâme, el-Muğnî, c.IX, s.395; İbnü’l-

    Hümâm, Fethu’l-kadîr, c.III, s.291. 111 Buhari, Buyu, 15. 112 Nur, “Kefâet”, s.56. 113 Serahsî, el-Mebsût, c.V, s.25. 114 Serahsî, el-Mebsût, c.V, s.25; İbnü’l-Hümâm, Fethu’l-kadîr, c.III, s.290.

  • ŞEVKET PEKDEMİR

    DİNBİLİMLERİ AKADEMİK ARAŞTIRMA DERGİSİ CİLT 15 SAYI 1

    132| db

    beldenin örfüne göre mesleğin denklik konusu yapılıp yapılmayaca-ğına hükmedileceği görüşüne yer verilmiştir.115

    Hukuk-ı Aile Kararnamesinde erkeğin evleneceği kadının veli-sinin mesleğine yakın bir mesleğinin olması gerektiği görüşü mad-deleştirilmiştir.116

    Mesleki denklik bazı durumlarda evlilikte uyumu artırıcı bir et-ken olarak görülebilirse de nikahı feshettirecek nitelikte bir şart olmadığını savunan fakihlerin delillerinin daha kuvvetli olduğunu düşünüyoruz. Bu tercih nedenlerimizi şu şekilde sıralayabiliriz.

    1. Kur’ân ve sünnette mesleğin evlilikte denklik konusu olaca-ğını açık olarak belirten hüküm bulunmamaktadır. Meslek bakı-mından denkliğe gerekçe olarak gösterilen nas rızık konusunda genel hükümler içermektedir. Örneğin “Allah rızıkta bazılarınızı bazılarınızdan daha üstün yaptı.”117 ayetiyle insanların zengin veya fakir olmasında külli iradenin rolüne işaret edilmiştir.

    Ebu Hanife’nin mesleğin denklik şartı sayılmasını insanların ör-füne bağlamasını bu konuda amir nassın olmamasına işaret etmesi bakımından önemsiyoruz. İbn Âbidin İskenderiye’de dokumacılığın attarlığa denk olabileceğini belirtirken orada insanların dokumacı-lığı önemsemesini gerekçe olarak gösterir.118 Bu durum mesleki denkliğin Kur’ân’a göre belirlenmediğinin kanıtlanması bakımından önemlidir.

    Ebu Hanife’nin evlilikte meslek bakımından denkliği şart koş-madığını belirten Serahsî “Yalnız dokumacı ya da hacamatçılar bu-nun dışındadır.” hadisini şaz olarak kabul etmesini tercih sebebi olarak göstermektedir.119 Buradan Ebu Hanife’nin söz konusu riva-yetten haberdar olduğu ancak onu hüküm vermede sağlam görme-diği anlaşılmaktadır.

    2. Mesleki itibar toplumdan topluma ve zamana göre değişir. Bir toplumda itibar edilen mesleğe başka bir toplumda itibar edil-meyebilir. Bir dönem itibar edilen meslek zamanla itibar edilmeyen bir meslek olabilir. Nitekim eskiden çok önemsenmesine rağmen günümüzde yapılmayan birçok meslek vardır. Bu kadar değişken

    115 İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtâr, c.IV, s.215. 116 HAK, md.45. 117 Kur’ân, Nahl, 16/71. 118 İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtâr, c.IV, s.215. 119 Serahsî, el-Mebsût, c.V, s.25.

  • EVLİLİKTE DENKLİK KONULARI ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME

    DİNBİLİMLERİ AKADEMİK ARAŞTIRMA DERGİSİ CİLT 15 SAYI 1

    db | 133

    bir özelliğin evliliğin sıhhat veya lüzum şartı olarak değerlendiril-mesi sağlıklı görülmemektedir.

    3. Evlilikte erkeğin mesleğinin kadının ailesinin mesleğine denklik şartının örften kaynaklandığını düşünüyoruz. Kadının iş dünyasında yer almamasının bu görüşte etkili olduğu kanaatinde-yiz. Evlilikte kefaetin sistemleştirildiği dönemden günümüze kadar örf çok değişmiştir Bu durum mesleki açıdan denkliğin günümüzde hakim olan örfe göre yeniden değerlendirilmesini zorunlu hale ge-tirmektedir. Çünkü günümüzdeki evliliklerde kadınların iş hayatı-nın çeşitli kollarında meslek edinmeleri sebebiyle ailelerin meslek-lerinden ziyade evlenen kadın ve erkeğin mesleğine önem verilmek-tedir. Bu durumda örfe göre sistemleştirilen mesleki denkliğin ya denklik konusu olmaktan çıkarılması ya da günümüzde itibar edilen meslek gruplarına göre yeniden düzenlenmesi ve kadının mesleği-nin de dikkate alınması gerekir.

    4. Evlilikte mesleki denklik aranması zihinlerde kast sistemi al-gısı oluşturmaktadır. Şöyle ki, zengin erkek her kadınla evlenebilir-ken fakir erkek ancak kendisi gibi fakir bir kadınla evlenebilmekte-dir. Bu durum medeni bir hakkın kefaet yoluyla engellenmesi an-lamına gelir. Halbuki Kur’an’da ve sahih sünnette medeni hakların kullanılmasını mesleki üstünlükle engelleyen bir hüküm bulunma-maktadır.

    C. Hürriyet Bakımından Denklik

    Hürriyet esaretten uzak olma, insani haklara tamamen sahip olmaktır. Hür insan ise hukuka ve ahlak kurallarına uygun olarak dilediği gibi hareket etme hak ve salahiyetine sahip olan kimse-dir.120

    Evlilikte hürriyet bakımından denklikten kastedilen hür olma-yan/köle erkeğin hür olan kadına veya hürriyetini sonradan kaza-nan erkeğin aslen hür olan bir kadına denk olmamasıdır.121

    Günümüzde kölelik kurumu olmadığından evlilikte denkliğin şart olması konusunda klasik dönem İslâm hukukçularının değer-lendirmeleri hakkında kısaca bilgi verdikten sonra kanaatimizi be-lirtmek istiyoruz.

    120 Mehmet Erdoğan, Fıkıh ve Hukuk Terimleri Sözlüğü, Ensar Neşriyat, İstan-

    bul, 2005, s.209. 121 Serahsî, el-Mebsût, c.V, s.24; İbn Kudâme, el-Muğnî, c.IX, s.393.

  • ŞEVKET PEKDEMİR

    DİNBİLİMLERİ AKADEMİK ARAŞTIRMA DERGİSİ CİLT 15 SAYI 1

    134| db

    Nikahta hürriyet bakımından denklik konusunda İslâm hukuk-çularının görüşlerini şu şekilde sıralamak mümkündür:

    a. Evlilikte hürriyet denklik konularından değildir. Malikiler bu görüştedir.122

    b. Hürriyet evlilikte denklik şartlarındandır. Erkek hürriyet ba-kımından kadına denk olmalıdır. Köle veya sonradan hürriyetini kazanan bir erkek aslen hür olan bir kadına denk değildir. Babası köle olan erkek de babası hür olan kadına denk değildir. Çünkü toplum tarafından kınanacağını düşünen ne kadın ne de ailesi son-radan hürriyetini kazanan bir erkekle evliliği istemez. Ayrıca erke-ğin köle olması kadının nafakasının karşılanmasında zorluklar çıka-rır. Hanefi, Şafii ve bir görüşe göre Hanbelilerden oluşan İslâm hu-kukçularının çoğunluğu bu görüştedir.123

    Hürriyetin evliliğin denklik şartı olduğunu savunan İslâm hu-kukçularının delilleri şunlardır:

    1. Kur’ân’da “Allah hiçbir şeye gücü yetmeyen başkasının malı olmuş bir köle ile kendisine güzel bir rızık verilen ve o rızıktan gizli ve açık olarak harcayan hür bir insanı misal verdi. Hiç bunlar eşit olur mu?”124 buyrularak köle ile hür insanın denk olmadığına işaret edilmiştir.125

    2. Kendisi de eşi gibi köle olan Berire daha sonra azad edildi-ğinde Hz. Peygamber onu köle olan eşinden ayrılıp ayrılmama ko-nusunda serbest bırakmıştır.126

    3. Hür bir kadın köle bir erkekle evlilikten hem maddi hem de manevi zarar görebilir. Kölenin hür eşinin nafakasını sağlamada

    122 Bu konuda Malikilerden iki görüş nakledilmektedir. İbnü’l-Kasım’ın da

    aralarında olduğu görüşe göre hürriyet evlilikte denklik konularından de-

    ğildir. Tercih edilen görüş de yöndedir. Bkz. Ebü'l-Abbas Şihabüddin Ah-

    med b. İdris b. Abdürrahim Karafi, ez-Zahîra, Daru’l-Ğarbi’l-İslâmî, 1994, c.IV, s.213; Vehbe Zuhaylî, el-Fıkhü'l-İslâmî ve Edilletuhu, Dârü'l-Fikr, 1985, c.VII, s.243.

    123 Serahsî, el-Mebsût, c.V, s.24,25; İbn Kudâme, el-Muğnî, c.IX, s.393; Şirbînî, Muğni’l-muhtâc, c.III, s.221; İbnü’l-Hümâm, Fethul’l-kadîr, c.III, s.288; Râfiî, Ahkâmu’l-ahvali’ş-şahsiyye, s.343.

    124 Kur’ân, Nahl, 16/75. 125 Ebû Zekeriyyâ Muhyiddin Yahyâ b. Şeref b. Nuri Nevevi, Kitabu’l-mecmu’

    şerhi'l-Mühezzeb li’ş-Şîrâzî, Mektebetü’l-İrşâd, Cidde, c.XVII, s.286. 126 Nevevi, el-Mecmu’ , XVII, 286; Şirbînî, Muğni’l-muhtâc, c.III, s.221; Ab-

    dülkerim Zeydan, el-Mufassal fî ahkâmi'l-mer'e, c.VI, s.334; Nur, “Kefâet”, s.55; Râfiî, Ahkâmu’l-ahvali’ş-şahsiyye, s.343.

  • EVLİLİKTE DENKLİK KONULARI ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME

    DİNBİLİMLERİ AKADEMİK ARAŞTIRMA DERGİSİ CİLT 15 SAYI 1

    db | 135

    yetersiz kalabileceği ihtimali kadının yaşayabileceği maddi zarar olarak değerlendirilmiştir. Çünkü köle efendisinin hizmetindedir. Eşinin köle olmasından dolayı kadının utanması ve üzülmesi mane-vi zarar olarak değerlendirilebilir.127

    Hürriyetini sonradan kazanan erkeğin aslen hür kadına denkli-ği konusunda üç görüş oluşmuştur. Bu görüşler şunlardır;

    a. Sonradan hür olan erkek özgür bir kadına denk değildir. Ha-nefi ve Şafii hukukçular bu görüştedir.128

    b. Sonradan hür olan erkek özgür bir kadına denktir. Bu Han-belilere ait bir görüştür.129

    c. Sadece kendisi hür olan erkek, bir takım üstün faziletlere sa-hipse kadına denk sayılır. Ebû Yûsuf bu görüştedir.130

    Hürriyeti evlenmede denklik şartı olarak değerlendirmeyen Ma-liki mezhebinin görüşünün günümüz şartlarına daha uygun olduğu kanaatindeyiz. Bu tercihimizin nedenlerini şöyle sıralayabiliriz.

    1. Kur’an’da köleliğin evliliğe mani bir unsur olduğuna işaret eden hüküm bulunmamaktadır. Buna karşılık bütün insanların yer-yüzünde Allah’ın halifesi olarak yaratıldığı ifade edilmektedir.131

    Evlilikte hürriyetin denklik şartı olduğu görüşü yukarıda belir-tildiği gibi Hz. Peygamber’in azad edildikten sonra Berire’yi eşinden ayrılıp ayrılmama konusunda serbest bırakmasına dayandırılmakta-dır. Hz. Peygamberin evliliği sürdürmeyi veya boşanmayı hürriye-tine kavuşan Berire’nin tercihine bırakması hürriyet bakımından erkeğin kadına denk olmasının evliliğin sıhhat şartlarından olmadı-ğını göstermektedir. Aksi halde Hz. Peygamberin Berire’ye sorma-dan nikahı feshetmesi gerekirdi. Berire’nin boşanma isteğini evlilik-te denkliğin lüzum şartı oluşuna bağlamaktan ziyade boşanma tale-bi olarak değerlendirmenin daha sağlıklı olacağı kanaatindeyiz. Bilindiği gibi şiddetli geçimsizlik gibi bazı durumlarda kadına mah-kemeye müracaat ederek boşanma hakkı verilmiştir. Bu hak koca-sından utanma sebebiyle olabileceği gibi başka nedenlerle de olabi-lir.

    127 Abdülkerim Zeydan, el-Mufassal fî ahkâmi'l-mer'e, c.VI, s.334; Nur,

    “Kefâet”, s.55 128 Serahsî, el-Mebsût, c.V, s.24; Şirbînî, Muğni’l-muhtâc, c.III, s.221. 129 Buhûtî, Keşşâfu’l-kına, c.IV, s.62. 130 Serahsî, el-Mebsût, c.V, s.24. 131 Kur’ân, Bakara, 2/30.

  • ŞEVKET PEKDEMİR

    DİNBİLİMLERİ AKADEMİK ARAŞTIRMA DERGİSİ CİLT 15 SAYI 1

    136| db

    2. Sonradan hürriyetini kazanan bir erkeğin aslen hür olan ka-dına denk kabul edilmemesi Hz. Peygamberin uygulamalarına da aykırıdır. Çünkü Hz peygamber sonradan hürriyetini kazanan bir çok insanı aslen hür olan ailelerin kızlarıyla evlendirmiştir. Bunun en bilinen örneği kendi azad ettiği Zeyd b. Haris ile Zeynep binti Cahş’ı evlendirmesidir. Bu durum medeni hakları kullanması konu-sunda bütün insanların eşit olduğunu göstermesi bakımından dik-kat çekicidir.

    3. Köleliği bir kurum olarak insanlar zamanla kendileri oluş-turmuştur. Bunda savaşlar neticesinde galip olanın mağluba hük-metmesi etkili olmuştur. Dönemin örfünün de etkisiyle fakihlerin çoğu tarafından hürriyet bakımından denklik evliliğin lüzum şartı olarak değerlendirilmiştir. Bugün dünya köleliğin tamamen kaldı-rılması, insanı köleleştirmenin insanlık suçu ve insan hakları ihlali olarak değerlendirilmesi noktasına gelmiştir. Bu nedenle günümüz-de hakim olan örfe göre hürriyetin evlilikte denklik şartı olarak değerlendirilmemesi gerekir. Köleliğin kaldırılması için insanların gönüllü olarak köleleri azad etmesi, hataen adam öldürme, zıhar ve yeminde kefaret borcu olarak köle azat etme, mukatebe yoluyla azat etme, ölüme bağlı azat etme ve devlet tarafından azat etme gibi bir çok tedbir alınan İslama uygun olan da budur.

    D. Mal Bakımından Denklik

    Evlenmede mal bakımından denklik konusundaki görüşlere geçmeden önce İslâm bilginlerinin malda denklikle neyi kastettikle-rini belirlemek istiyoruz.

    Klasik dönem İslâm bilginleri malda denkliğin kapsamı konu-sunda ihtilaf etmiştir. Bu konu ile ilgili görüşleri şöyle sıralamak mümkündür;

    a. Malda denklik erkeğin ekonomik olarak ailesinin nafakası-nı132 sağlama imkanının olmasıdır. Sadece mihri ödeyebilen ancak nafakayı sağlayamayan erkek kadına denk değildir. Mihri ödeye-meyen ancak nafakayı sağlama imkanı olan erkek varlıklı kadına denktir. Çünkü erkeğin belirlenen mihri ödemesinde veya miktarı-nın belirlenmesinde kolaylık sağlanır. Hatta erkeğin babası veya

    132 Nafaka giyim kuşam barınma ihtiyaçları ile sağlık giderleri gibi bunlara tabi

    olan şeylerden ibarettir. Bkz. Erdoğan, Hukuk Terimleri Sözlüğü, s.443.

  • EVLİLİKTE DENKLİK KONULARI ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME

    DİNBİLİMLERİ AKADEMİK ARAŞTIRMA DERGİSİ CİLT 15 SAYI 1

    db | 137

    dedesi de mihri karşılayabilir. Ancak nafakayla evlilik devam ettiri-lir. Ebû Yusuf bu görüştedir.133

    Nafakayı sağlama yeterliliğinde bir ay, altı ay ve bir yıl gibi farklı sürelerden bahsedilmiştir. Ebû Yusuf’a göre günlük nafaka ihtiyacı karşılama yeterlidir.134

    b. Mal bakımından denklik erkeğin kadının hem mihrini ödeme hem de nafakasını sağlama imkanın olmasıdır. Bunlardan birini sağlama imkanı olmayan erkek mal bakımından kadına denk değil-dir. Çünkü mihr kadının hakkıdır. Nafaka ise evliliğin devam etti-rilmesi için gereklidir. Ebû Hanife ve İmam Muhammed bu görüş-tedir.135

    c. Bazı hukukçular Hz. Ayşe’nin “Mal sahibini heybetli, fakiri de boynu bükük gördüm” sözüne dayanarak mal bakımından denkliği malda çokluk olarak anlamıştır. Ancak Hz. Peygamberin malda çokluğu kınaması ve zenginliğin kalıcı olmaması sebebiyle bu görü-şe itibar edilmemiştir.136

    Yukarıdaki görüşlerden İslâm hukukçularının çoğunluğuna gö-re mal bakımından denklikle erkeğin mal varlığının kadının mal varlığına denk olmasının kastedilmediği anlaşılmaktadır. Yani hem kadının hem de erkeğin mal varlığı kıyaslanmamıştır. Eşinin mihrini ve nafakasını sağlayan erkek zengin kadına denk kabul edilmiştir.137

    Evlilikte erkeğin kadına mal bakımından denk olması konusun-da iki görüş oluşmuştur. Şimdi bunları inceleyelim.

    a. Evlikte mal bakımından denklik şarttır. Hanefi, Hanbeli ve Şafii ekolü İslâm alimlerinin çoğu bu görüştedir.138 Hukuk-ı Aile Kararnamesinde de mal evlilikte denklik şartlarından kabul edilmiş-tir.139

    133 Mevsili, İhtiyar, s.446; İbnü’l-Hümâm, Fethu’l-kadîr, c.III, 290; İbn Âbidîn,

    Reddü’l-muhtâr, c.IV, s.220; Ebû Zehra, Muhadarât fî akdi’z-zivac, s.188. 134 Serahsî, el-Mebsût, c.V, s.25; İbnü’l-Hümâm, Fethu’l-kadîr, c.III, 290; Mev-

    sılî, el-İhtiyar, s.446; İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtâr, c.IV, s.215. 135 Kâsânî, Bedâiu’s-sanâi’, c.II, s.319. 136 Serahsî, el-Mebsût, c.V, s.25; İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtâr, c.IV, s.214; Ebû

    Zehra, Muhadarât fî akdi’z-zivac, s.188; Abdülkerim Zeydan, el-Mufassal fî ahkâmi'l-mer'e, c.VI, s.335.

    137 Serahsî, el-Mebsût, c.V, s.25; İbnü’l-Hümâm, Fethu’l-kadîr, c.III, 290; Bil-men, Kamus, c.II, s.67;Mevlevi, “Kefâet”, s.255; Râfiî, Ahkâmu’l-ahvali’ş-şahsiyye, s.342.

    138 Serahsî, el-Mebsût, c.V, s.25; İbn Kudâme, el-Muğnî, c.IX, s.394; Şirbînî, Muğni’l-muhtac, c.III, s.224; Râfiî, Ahkâmu’l-ahvali’ş-şahsiyye, s.342.

    139 HAK, md.45.

  • ŞEVKET PEKDEMİR

    DİNBİLİMLERİ AKADEMİK ARAŞTIRMA DERGİSİ CİLT 15 SAYI 1

    138| db

    Bu görüşteki İslâm bilginlerinin delilleri şunlardır; 1. Bazı hadislerden ve Hz. Peygamberin uygulamalarından er-

    keğin evleneceği kadına mal bakımından denk olması gerektiği anlaşılmaktadır. Onlardan bazıları şunlardır:

    “Kadınla dört özelliği için evlenilir; malı, soyu, güzelliği ve dini. Sen dindar olanını seç ki elin bereket bulsun.”140 hadisinde evlilikte malın da tercih edilebilir vasıflardan olduğu belirtilmektedir.

    Mal bakımından denklikle ilgili bir diğer hadis ise şöyledir: “Haseb(şeref) mal iledir. Kerem takva iledir.”141

    Yukarıdaki hadislerle birlikte “Bu dünyada insanların kendi ara-larındaki üstünlüğü(ahsabun – nas) mal iledir.”142 hadisi de mal ile denkliğin şart oluşuna delil olarak gösterilmektedir.143

    Ebu Cehennem ve Muaviye’nin evlilik teklifini danışan Fatıma bintü Kays’a Hz. Peygamber “Ebu Cehennem kadınları çok döven bir adamdır. Muaviye ise fakirdir, malı yoktur. Üsame b. Zeyd ile ev-len.”144 buyurmuştur. Başta bundan hoşlanmayan Fatıma sonra Üsame ile evlenmeyi kabul etmiştir. Muaviye’nin fakir olduğu için tavsiye edilmemesi mal bakımından denkliğin şart olduğu şeklinde yorumlanmıştır.145

    2. Neseb bakımından övünme insanlar arasında denklik konusu olduğu gibi mal bakımından övünme de denklik konusudur.146 Hat-ta bazı toplumlar nesep bakımından daha çok mal bakımından övünürler.147

    3. Ailenin Mihir ve nafakası ihtiyaçlarının karşılanamaması aile hayatında şiddetli geçimsizliğe, kadının ve çocukların zarar görme-sine sebep olabilir.148 Bu olumsuzlukların yaşanmaması için erkek mal bakımından kadına denk olmalıdır.

    b. Evlilikte erkeğin kadına mal bakımından denk olması şart değildir. Malikiler, sahih bir görüşe göre Şafiiler ile bir rivayete göre Ahmed b. Hanbel bu görüştedir.149Ayrıca çağdaş İslâm hukuk-

    140 Buhari, Nikah,15; Müslim, Nikah, 15. 141 Beyhaki, Sünen, VII, 219. 142 Nesai, Nikah, 9. 143 İbn Kudâme, el-Muğnî, c.IX, s.394. 144 Müslim, Talak, 6; Beyhaki, Sünen, c.VII, s.219. 145 İbn Kudâme, el-Muğnî, c.IX, s.394. 146 İbn Kudâme, el-Muğnî, IX, 394. 147 Mevlevi, “Kefâet”, s.255. 148 İbn Kudâme, el-Muğnî, c.IX, s.394; Şirbînî, Muğni’l-muhtâc, c.III, s.224;

    Abdülkerim Zeydan, el-Mufassal fî ahkâmi'l-mer'e, c.VI, s.335. 149 Şirbînî, Muğni’l-muhtâc, c.III, s.224; Abdullah Şemseddin Muhammed b.

    Muhammed b. Abdurrahman Ruayni Hattab, Mevahibü’l-celil li-şerhi

  • EVLİLİKTE DENKLİK KONULARI ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME

    DİNBİLİMLERİ AKADEMİK ARAŞTIRMA DERGİSİ CİLT 15 SAYI 1

    db | 139

    çularından Vehbe Zuhayli ile Muhammed Zeydan konuyla ilgili görüşleri değerlendirerek malda denkliğin şart olmadığı sonucuna ulaşmıştır.150 Bu görüşteki İslâm hukukçularının delilleri şunlardır:

    1. İslâm’da mal çokluğuyla gururlanma kınanmıştır. Zenginliğe itibar edilmemiştir. Ancak fakirlik övülmüş hatta temenni edilmiş-tir.151 Zira Hz. Peygamber “Allahım beni fakir olarak yaşat fakir ola-rak öldür.”152 buyurmuştur. Buna göre fakirlik ayıplanacak bir du-rum değildir. Öyle olsaydı Hz. Peygamber fakirliliği istemezdi. Ayrı-ca Hz. Peygamber de fakir sayılırdı. Çünkü vefat ettiğinde zırhının borcuna karşılık olarak bir Yahudi’de rehin kaldığı bilinmektedir.153

    2. İnsanların ekonomik durumları sürekli değiştiğinden zengin-lik geçicidir.154 Zamanla zengin insanlar fakir; fakir insanlar da zengin olabilir. Bu nedenle zenginlikle fakirlik hastalıkla sağlığa benzetilmiştir. Çünkü her iki durum da değişkendir.155

    Erkeğin ailesinin nafakasını sağlayacak ekonomik gücünün ol-masının önemini kabul etmekle birlikte evliliğin feshini gerektirecek shhat veya lüzum şartı olmadığı kanaatindeyiz. Bununla ilgili ge-rekçelerimizi şöyle sıralayabiliriz:

    1. Kur’ân’da erkeğin kendinden daha zengin kadınla evleneme-yeceğini ifade eden ayet bulunmamaktadır. Üstelik “Bekârları, köle-lerinizden ve cariyelerinizden durumu uygun olanları evlendirin. Eğer bunlar yoksul iseler, Allah onları lütfuyla zenginleştirir. Allah, lütfu geniş olandır, hakkıyla bilendir.”156 buyrularak fakirliğin evliliğe mani olmadığı belirtilmektedir.

    Kur’ân’da “Eğer yoksulluktan korkarsanız, Allah dilerse lütfuyla sizi zengin kılar. Şüphesiz Allah hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.”157 buyrularak fakirliğin geçici bir durum olduğuna işaret edilmiştir. Buna göre mal bakımından denk olmadığı gerekçesiyle erkeğin evliliğine mani olmak tutarlı görülmemektedir.

    Muhtasarı Halil, Daru’l-Alemi’l-Kütüb, ts., c.V, s.106; Râfiî, Ahkâmu’l-

    ahvali’ş-şahsiyye, s.343. 150 Zuhayli, Fıkhu’l-İslâm, c.VII, s.246; Muhammed Zeydan, “Kefâet”, s.388. 151 Muhammed Zeydan, “Kefâet”, s.387; Mevlevi, “Kefâet”, s.255. 152 Tirmizi, Zühd, 37. 153 Krş.Buhari, Büyu, 14. 154 Şirbînî, Muğni’l-muhtâc, c.III, s.224. 155 Nur, “Kefâet”, s.55. 156 Kur’ân, Nur, 24/32. 157 Kur’ân, Tevbe, 9/28.

  • ŞEVKET PEKDEMİR

    DİNBİLİMLERİ AKADEMİK ARAŞTIRMA DERGİSİ CİLT 15 SAYI 1

    140| db

    Bir başka ayette “Dünya hayatının hâli, ancak gökten indirdiği-miz bir yağmurun hâli gibidir ki, insanların ve hayvanların yedikleri yeryüzü bitkileri onunla yetişip birbirine karışmıştır. Nihayet yeryüzü (o bitkilerle) bütün zinet ve güzelliklerini alıp süslendiği ve sahipleri de onun üzerine (her türlü tasarrufa) kadir olduklarını sandıkları bir sırada, geceleyin veya güpegündüz ansızın ona emrimiz (afetimiz) geliverir de, bunları, sanki dün yerinde hiç yokmuş gibi, kökünden yolunmuş bir hâle getiririz. İşte düşünen bir toplum için, âyetleri böy-le ayrı ayrı açıklıyoruz”.158 buyrularak zenginliğin geçiciliğine işaret edilmiştir.

    Daha önce zikredildiği gibi evlilikte denklik daha çok toplum tarafından kınanmayı engellemek için şart koşulmuştur. Halbuki mal ile övünülmemesi gerektiği Kur’ânda şöyle ifade edilmemekte-dir. “Derken onun büyük bir serveti oldu. Arkadaşıyla konuşurken ona dedi ki: Benim malım seninkinden daha çok. Adamlardan yana da senden daha üstünüm”. Derken kendine zulmederek bağına girdi. Şöyle dedi: “Bunun sonsuza değin yok olacağını sanmıyorum.”159, “Eğer benim malımı ve çocuklarımı kendininkilerden daha az görü-yorsan, belki Rabbim bana, senin bağından daha iyisini verir. Senin-kinin üzerine de gökten bir afet indirir de bağ kupkuru ve yalçın bir toprak hâline geliverir.”160

    Şüphesiz Kur’ân’da bu konuda daha bir çok ayet bulunmakta-dır.161 Bu ayetlerden malın evlilikte denklik şartı olamayacağını anlıyoruz.

    2. Evlenen taraflardan kadının erkekten daha zengin olması kadının zenginliğini kullanarak erkeği aşağılaması, toplum tarafın-dan ikinci planda görülmesi, hanımının maddi her isteğini karşıla-yamaması, eşinin evlenmeden önceki lüks yaşantısını sürekli hatır-latması ve ailelerin uyum sağlayamaması gibi istenmeyen durumla-ra sebep olabilir. Ancak erkeğin fakirlikle küçümsenmesi için kadı-nın mutlaka zengin olması gerekmez. Fakir bir kadın yine kendisi gibi fakir bir erkekle evlendiğinde de zenginleri göstererek aynı hakaretleri yapabilir.

    3. Çağdaş İslâm hukukçularından Ebû Zehra Hidaye’de yer alan Ebu Hanife ve İmam Muhammed’in evlenecek olan erkeğin mihir ve 158 Kur’ân, Yunus, 10/24. 159 Kur’ân, Kehf, 18/34,35. 160 Kur’ân, Kehf, 18/39,40. 161 Kur’ân, Sebe, 34/35.

  • EVLİLİKTE DENKLİK KONULARI ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME

    DİNBİLİMLERİ AKADEMİK ARAŞTIRMA DERGİSİ CİLT 15 SAYI 1

    db | 141

    nafaka dışında evleneceği kadına denk olması, denklikte erkeğin mal varlığının tamamının değerlendirildiği görüşünün mebsut’a aykırı olduğunu gerçekte bu iki fakihin bu görüşte olmadığını, mezhepte mal bakımından denkliğe itibar edilmediğini ifade etmek-tedir.162

    E. İslâm’a Giriş Zamanı Bakımından Denklik

    İslâm’a giriş zamanı bakımından denklik erkeğin baba veya de-desinin Müslüman olma zamanının kadının baba veya dedesinin Müslüman olma zamanına denk olmasıdır.163 Hayrettin Karaman bu denkliği “Ailenin İslâm’a giriş tarihi” olarak tanımlamaktadır.164

    İslâm’a girişin evlilikte denklik şartı olup olmadığı konusunda İslâm hukukçularının görüşlerini şöyle sıralamak mümkündür.

    a. İslâm’a giriş zamanı evlilikte denklik şartlarından değildir. Aksi halde sahabeden bir erkeğin tabiinden bir kadına denk olma-ması gerekir. Çünkü sahabe Müslüman olduğunda bir çoğunun babası Müslüman değildi. Ancak tabiinden olanların babaları Müs-lüman’dı. Halbuki sahabe bu ümmetin en faziletlisidir. İslâm hu-kukçularının çoğunluğu bu görüştedir.165

    b. İslâm’a giriş zamanı Arap olmayanlar arasında evlilikte denk-lik şartıdır. Araplar arasında şart değildir. Çünkü İslâm’a giriş za-manı sadece Arap olmayan Müslümanlar arasında övünülecek bir konudur. Araplar babalarının Müslüman olmasıyla övünmezler, soylarıyla övünürler. Bu görüş Hanefilere aittir. 166 Ancak Hanefiler İslâm’a giriş zamanının ne kadar önceye götürüleceği konusunda ihtilaf etmiştir. Bu konudaki görüşler şunlardır;

    1. İslâm’a giriş zamanı bakımından denklikte sadece babanın Müslüman olma zamanına itibar edilir. Çünkü bir kişiyi tanımak için babasının bilinmesi yeterlidir.167 Bu durumda sadece babası

    162 Ebû Zehra, el-Ahvalu’ş-şahsiyye, s.139; Muhadarât fî akdi’z-zivac,

    s.188,189. 163 İbn Kudâme, el-Muğnî, c.IX, s.396. 164 Karaman, Hareddin, Mukayaseli İslâm Hukuku, İz Yayıncılık, İstanbul,

    1999, c.I, s.311. 165 İbn Kudâme, el-Muğnî, c.IX, s.391-396. 166 İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtâr, c.IV, s.211; Ebû Zehra, Muhadarât fî akdi’z-

    zivac, s.187; Abdulhamid, Ahvalu’ş-şahsiyye, s.94. 167 Ebû Zehra, el-Ahvalu’ş-şahsiyye, s.138.

  • ŞEVKET PEKDEMİR

    DİNBİLİMLERİ AKADEMİK ARAŞTIRMA DERGİSİ CİLT 15 SAYI 1

    142| db

    Müslüman olan erkek hem babası hem de dedesi Müslüman olan kadına denktir. Ebu Yusuf bu görüştedir.168

    2. Denklikte dede ve diğer usûlün de Müslüman olma zamanı karşılaştırılır. Sadece babası Müslüman olan erkek kendisi gibi sa-dece babası Müslüman olan kadına denktir. Hem babası hem de dedesi Müslüman olan kadına denk değildir.169

    Evlilikte erkeğin baba ve dedesinin Müslüman olma zamanın kadının baba ve dedesinin Müslüman olma zamanına denklik şartı koşulmasının günümüzde de güncelliğini koruduğunu kanaatinde-yiz. Örneğin asırlardır ailesi Müslüman olan bir kadının sadece babası Müslüman olmuş bir erkekle evlenmesine denkliğin olma-ması nedeniyle velilerin itirazı günümüzde de karşılaşılabilecek bir durumdur.

    Araplarda olduğu gibi Arap olmayanlar arasında da baba veya dedenin Müslüman oluşunun evlilikte denklik konusu olmayacağı görüşündeki cumhurun görüşünün daha isabetli olduğunu düşünü-yoruz. Hanefilerin baba veya dedenin Müslüman oluşunu sadece Araplar arasında denklik şartı olarak kabul etmelerinin örften kay-naklandığı kanaatindeyiz.

    F. Bedensel ve Zihinsel Sağlık Bakımından Denklik

    Bedensel ve zihinsel sağlık bakımından denklik erkeğin evlilik akdinin kurulmasına ve devam etmesine engel oluşturacak cüzam, baras(alacalı), zihinsel özür gibi kusur ve hastalıklar bakımından sağlıklı kadına denk olması şeklinde de tanımlanmıştır.170

    Bedensel ve zihinsel sağlığı denklik konusu olarak kabul eden İslâm bilginlerine karşılık denklik konusu olmadığını savunan İslâm bilginleri de bulunmaktadır. Şimdi her iki görüşü ve gerekçelerini inceleyelim.

    a. Bedensel ve zihinsel olarak sağlıklı kadın, bedensel ve zihin-sel olarak sağlıklı olmayan erkeğe denk değildir. Çünkü sağlıklı bir kadın bedensel ve zihinsel kusurları olan erkekle evlenmekten uta-

    168 İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtâr, c.IV, s.211; Mevsili, el-İhtiyâr, s.446; İbnü’l-

    Hümâm, Fethu’l-kadir, c.III, s.288. 169 İbnü’l-Hümâm, Fethul’l-kadîr, c.III, s.288. 170 Şirbînî, Muğni’l-muhtâc, c. III, s.221; Hattab er-Ruayni, Mevahibü’l-

    celil, c.V, s.106.

  • EVLİLİKTE DENKLİK KONULARI ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME

    DİNBİLİMLERİ AKADEMİK ARAŞTIRMA DERGİSİ CİLT 15 SAYI 1

    db | 143

    nır. Maliki ve Şafiilerle Hanefilerden İmam Muhammed bu görüşte-dir.171 Bu görüşteki hukukçuların delilleri şunlardır:

    1. Hz. Peygamberden rivayet edilen “Aslandan kaçtığın gibi meczumdan kaç”172 hadisi bedensel ve zihinsel denkliğe gerekçe olarak yorumlanmıştır.173

    2. Nikah akdin feshedilmesine neden olan cüzam, baras, deli-lik, hadım gibi kusurlar nikahta denklik şartı olarak da kabul edil-melidir. Çünkü kadın bu gibi kusurlardan utanır.174

    Cinsel birleşmeye engel olan iktidarsızlık, cinsel organın kesik olması ve hünsalık gibi kusurlarla körlük ve topallık gibi bedensel kusurların denklik konusu sayılıp sayılmayacağı konusunda farklı görüşler oluşmuştur.175

    Sonradan oluşan bedensel ve zihinsel kusurlar denkliği boz-maz. Bu görüş Malikilere aittir.176

    Tarafların her ikisi de kusurluysa hem kadının hem de erkeğin akdi feshetme hakkı vardır. Çünkü insanlar kendi kusurlarından rahatsız olmasa da başkalarının kusurlarından rahatsız olabilirler. Şafiiler bu görüştedir.177

    b. Beden bakımından sağlıklı olma evlilikte denklik konuların-dan değildir. Çünkü bu kusurlar evliliği etkilemez. Bedensel kusur-larda sadece kadının evliliği reddetme hakkı vardır. Velinin bu tür kusurlarda evliliği reddetme hakkı yoktur. Çünkü bu ayıpların zara-rı sadece kadınla ilgilidir. Hanefi ve Hanbeliler bu görüştedir.178

    Görüldüğü gibi evlenen tarafların bedensel ve zihinsel olarak denkliğini doğrudan emreden nas bulunmamaktadır. Bu kriterin

    171 İbn Kudâme, el-Muğnî, c.IX, s.396; Şirbînî, Muğni’l-muhtâc, c.III, s.201; İbn

    Âbidin, Reddü’l-muhtâr, c.IV, s.220; İbnü’l-Hümâm, Fethu’l-kadîr, c.III,

    s.284. 172 Buhari, Tıb, 19. 173 Muhammed Zeydan, “Kefâet”, s.393. 174 Şirbînî, Muğni’l-muhtâc, c.III, s.221. 175 Kâsânî, Bedâius’-sanâî, c.II, s.325,327; Şirbînî, Muğni’l-muhtâc, c.III, s.221;

    Ebü'l-Hasan Ali b. Muhammed b. Habib Maverdi, el-Havi'l-kebir hüve Şerhu Muhtasari'l-Müzeni, Daru’l-Kütübi’l-İlmiyye, Beyrut, 1994, c.IX,

    s.106,107. 176 Malik, Müdevvene, c.II, s.142. 177 Şirbînî, Muğni’l-muhtâc, c.III, s.221. 178 İbn Kudame, el-Muğni, c.IX, s.395; İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtâr, c.IV, s.220;

    İbnü’l-Hümâm, Fethu’l-kadîr, c.III, s.284.

  • ŞEVKET PEKDEMİR

    DİNBİLİMLERİ AKADEMİK ARAŞTIRMA DERGİSİ CİLT 15 SAYI 1

    144| db

    denklik şartı olamayacağını savunan fakihlerin gerekçeleri daha kuvvetli görülmektedir. Çünkü nikah akdinden önce kadının evliliği kabul etmeme ve bazı fakihlere göre evlilikten sonra erkeğin beden-sel ve zihinsel kusurları sebebiyle boşanmak için mahkemeye baş-vurma hakkının olduğu düşünüldüğünde bedensel ve zihinsel ba-kımdan sağlamlığın denklik şartı koşulmasına gerek kalmadığı or-taya çıkmaktadır

    G. Dindarlık Bakımından Denklik

    Dindarlık bakımından denklik denildiğinde Müslüman bayanın Müslüman olmayan erkekle evlenmesi veya dindar bir kadının ken-disi kadar dindar olmayan bir erkekle evlenmesi olmak üzere iki durum akla gelse de bu başlıkta daha çok ikinci durumun ele alın-dığını görmekteyiz. Çünkü Müslüman kadının Müslüman olmayan erkekle evlenemeyeceği konusunda günümüzde farklı düşünen bazı araştırmacılar olsa da klasik dönem İslâm alimleri icma etmiştir.179 Nitekim bazı kaynaklarda dindarlık bakımından denklikte kadının başka bir dinden erkekle evlenmesinin kastedilmediği açıkça ifade edilmektedir.180 Ancak bazı Malikiler din olmadan dindarlığın ol-mayacağından hareketle Müslüman olmayı da dindarlık bakımın-dan denkliğin ön şartı olarak kabul etmiştir.181 Biz burada dindarlık bakımından erkeğin kadına denk olma şartını inceleyeceğiz.

    Dindarlık bakımından denklik erkeğin takva, ahlak, zühd ve iyi-lik gibi konularda kadına denk olmasıdır.182

    Dindarlığın nikahta denklik konusu olup olmayacağı konusun-da iki görüş oluşmuştur.

    a. Dindarlık evlilikte denklik şartlarındandır. Buna göre dinde gevşek davranan, haramları açıktan yapan ve ahlaki zaafları olan erkek takvalı, dindar ve ahlaklı bir kadına denk değildir. İslam hu-kukçularının çoğunluğu bu görüştedir.183

    179 Daha geniş bilgi ve güncel tartışmalar için bkz. Nihat Dalgın, İslâm Huku-

    kuna Göre Müslüman Gayr-i Müslim Evliliği, Etüt Yayınları, Samsun, s.102-140.

    180 İbnü’l-Hümâm, Fethul’l-Kadîr, c.III, s.289; Şirbînî, Muğni’l-muhtâc, c.III, s.220; Bilmes, Kamus, c.II, s.67.

    181 Ebû Abdullah Şemseddin Muhammed b. Muhammed b. Abdurrahman

    Ruayni Hattab, Mevahibü’l-celil li-şerhi Muhtasarı Halil, Dâru Âlemi’l-Kütüb, c.V, s.106.

    182 İbnü’l-Hümâm, Fethul’l-Kadîr, c.III, s.289; Râfiî, Ahkâmu’l-ahvali’ş-şahsiyye, s.341.

    183 İbn Kudame, el-Muğni, c.IX, s.391; Şirbînî, Muğni’l-muhtâc, c.III, s.223;

    Tahtavi, Haşiye, c.II, s.43; Hattab er-Ruayni, Mevahibü’l-celil, c.V,

  • EVLİLİKTE DENKLİK KONULARI ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME

    DİNBİLİMLERİ AKADEMİK ARAŞTIRMA DERGİSİ CİLT 15 SAYI 1

    db | 145

    Bu görüşteki fakihlerin tespit edebildiğimiz delilleri ise şunlar-dır:

    1. Kur’ân’da yer alan