1
12-25 Mart 2012 İTÜ Sosyal Araştırmalar Kulübü - Evrim Atölyesi’nin süreli yayınıdır. İki haſtada bir yayınlanır. 2 DİNDAR NESİLLER YARATMA SÜRECİNDE EVRİM KARŞITLIĞI TRT’den Evrim Tahammülsüzlüğü İTÜ Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Öğretim Görevlisi Dr. Deniz Şahin 19 Ocak’ta TRT Radyo 1’de yayınlanan “Ve Ateş Bulundu” adlı programa katılmıştı. Program sunucunun Deniz Şahin’in “50 Soru- da Yaşamın Tarihi” kitabından yola çıkarak canlılığın oluşumu, evrim kuramı, insanın ortaya çıkışı gibi başlıklarda sorduğu sorulara Şahin’in verdiği yanıtlarla tamamlandı. Daha sonra yaşanan süreci Dr. Deniz Şahin şöyle anlatıyor: “.. Programın süresinin kısalığından dolayı konuların daha de - rinlemesine konuşulabilmesi için sonraki haftalarda da buluşmak üzere sözleştik. Ancak programdan sonraki hafta Gülname Hanım beni arayarak yeni programların yapılamayacağını haber verdi. Yönetimden arandığını ve programda konuşulan bazı konuların uygun bulunmadığına karar verildiği için eğer yapılacaksa son- raki programların banttan hazırlanıp yayınlanmadan önce kontrol edildiği takdirde yayınlanabileceğini söyledi. Böyle bir şey mümkün olmadığından sonraki programlar iptal edilmiş oldu. Anladığım kadarıyla, ilk insanın ortaya çıkışı soru- suna verdiğim Adem ile Havva’nın hiç olmadığı ve insanların bi- zden önceki türlerden evrilerek türediği yanıtı tepki çeken yanıtların başında geliyor. Programda söylediklerimin bilimsel gerçekler olduğunu deneylere ve kanıtlara dayandığını söylememe gerek yok sanırım.” Evrim karşıtlarının büyük maddi kaynaklarla desteklenen örgütlü mü- cadelesinin yanında bir süredir evrim karşıtlığı devletin resmi ideolojisi haline geldi. Dindar nesiller projesi “4+4+4” gibi çeşitli uygulamalarla hayata geçirilirken, “isyankar ve tinerci” gençliğin karşısında biat eden, ses çıkarmayan ve bilimsel düşünce yeteneğinden yoksun bir nesil yaratılması hedefleniyor. Dr. Deniz Şahin’in yaşadıkları devletin resmi ideolojisi haline gelen evrim karşıtlığının devlet radyosunda somutlanan halidir. Devletin önceki evrim karşıtı uygulamalarından bazıları: • Darwin yılında “Bilim ve Teknik” dergisinin evrim teorisi konulu sayısı TÜBİTAK yönetimi tarafından sansürlendi. (2009) • TRT, Harun Yahya’nın ajanslara servis ettiği ve hiçbir bilimsel yanı olmayan tamamen çürütülmüş evrim karşıtı bir haberi “Darwin’i bitiren balık” başlığıyla yayınladı. (2009) • Evrim teorisi üzerine bildiriler yayınlayarak evrime sahip çıkan Türki- ye Bilimler Akademisi’nin (TÜBA) özerkliği bitirildi ve TÜBA hükümete bağlı, üyelerini siyasi iktidarın atadığı bir kuruma dönüştürüldü. (2011) • ‘Akıllı İnternet’ uygulamasıyla birlikte Evrim Çalışkanları Grubu’nun oluşturduğu evrimianlamak.org sitesi çocuklara uygun görülmezken, Harun Yahya’nın evrimaldatmacasi.org sitesi uygun görülmektedir. (2011) • Evrim teorisini derslerinde anlatan öğretmenler idari amirler tarafından çeşitli bahanelerle soruşturma açılarak görev yerlerinden sürüldü. • Ortaöğretim (lise) müfredatında bir görüş olan akıllı tasarımla, ver - ilere dayanan bir bilimsel teori olan evrim aynı kefeye konulmaktadır. • Ortaöğretim biyoloji müfredatında popülasyon genetiği ünitesi kaldırılmış ve canlı-cansız geçişinde tartışmalı olan virüs başlığı sad- ece hastalık kaynağı olarak gösterilmektedir. • Üniversitelerde ve liselerde evrim karşıtı paneller düzenlendi, Harun Yahya’nın müridleri devlet destekli işlerde yer aldı. Peki tüm bu saldırılara karşı Evrim Atölyesi ne yapıyor? Bilim insanlarının tartışmasız kabul ettiği evrim teorisini “Evrim var mı yok mu?” sığlığında tartışmak yerine “daha iyi anlamak” derdindeyiz. Evrim karşıtlarının örgütlü mücadelesine ve evrim karşıtlığının (dindar nesiller projesi adı altında hiç de saklanmadan) devletin resmi ideolojisi haline gelmesine karşı evrimi, bilimi ve dolayısıyla aklı daha güçlü, daha örgütlü savunmak derdindeyiz. Bir kez daha tekrarlamış olalım, Evrim Atölyesi’nin derdi budur: Gericiliğe bilimin cevabını vermek... Anlamak ve anlatmak... DİZİLENEN GORİL GENOMU EVRİME IŞIK TUTUYOR Goril genomunun da dizilenmesiyle tüm büyük insansıların genomları dizilenmiş oldu. En yakın akrabamızın şempanze olduğu tekrar doğrulanırken, genomumuzun %15’inin gorillere daha çok benzediği ortaya çıktı. Bilimcilerin 11 yıl önce insan genomunu dizilemelerinin ardından, en yakın akrabalarımız olan diğer büyük insansıların genomları da dizilen- meye başlanmıştı. Günümüzde büyük insansıların dört grubu bulu- nuyor: şempanze ve bonobolar, insanlar, goriller ve orangutanlar. En yakın akrabamız olan şempanzenin genom analizi 2005’te, orangutan genomu da 2011’in başlarında yayınlanmıştı. Son olarak da San Diego hayvanat bahçesinde yaşayan Kamilah isimli dişi bir gorilinin genomu- nun analizi geçtiğimiz gün Nature dergisinde yayınlandı. İngiltere’deki Sanger Enstitüsü’nün başını çektiği araştırmacılar, tüm insansıların genomlarının dizilenmiş olmasının büyük önem taşıdığını vurguluyorlar. Bu sayede soyu tehlike altında olan bu türleri daha iyi tanımakla kalmıyoruz, kendi genomumuzdaki, bizleri insan yapan mekanizmaların ve evrimsel geçmişimizin daha iyi anlaşılması da müm- kün hale geliyor. Örneğin iki ayak üzerinde yürüme veya konuşma gibi insana mahsus özelliklerin genetik temellerini bulmak için, insan geno - munu akraba türlerin genomlarıyla karşılaştırmak şart. Pozitif seçilime uğramış genler Makalede yer alan genom karşılaştırmasında diğer insansılar ile insan genomunun çok benzer olduğu doğrulandı: DNA dizilerimiz şempanzelerle yalnızca %1.4, gorillerle %1.8, orangutanlarla ise %3.4 farklı. İki insan arasındaki genom farkı ise %0.1. Makalede ayrıca, insan, şempanze ve goril soylarının her birinde 500’den fazla genin ortalamadan hızlı evrildiği görüldü. Bu genlerde - ki mutasyonlar bahsi geçen türlere evrimsel üstünlük sağladıkları için pozitif doğal seçilime uğramış görünüyorlar. Bunun örneklerinden biri, gorillerde derinin sertleşmesiyle ilgili gen- lerin daha hızlı evrilmesi. Yazarlar, bu genlerin evriminin, gorillerin el- lerinin dış yüzeyine basarak yürümelerine izin verdiği tahmin ediyorlar. Araştırmada üreme ve bağışıklıkla ilgili genlerin her üç türde hızlı evrildiği görüldü. Buna ek olarak, işitme ve beyin gelişimi ile ilgili genler - in hem insanlarda hem gorillerde hızlı evrildiği farkedildi. Goril genomu analizinden önce kimi araştırmacılar, insanlarda işitmeyle ilgili genlerin hızlı evriminin dilin evrimiyle ilişkili olduğunu tahmin ediyorlardı. Şimdi goril genomunda da benzer bir yönelimin görülmesiyle bu sav yeniden gözden geçirilebilir. Yazarlar, insan, şempanze ve gorillerin genetik olarak benzer düzey- de pozitif seçilime uğradıklarına işaret ederken, insanın diğer türlerden ‘daha çok evrilmiş’ olmadığını da ima ediyorlar. Öte yandan araştırma sonuçlarına göre, insan ve şempanze genomları ortalamada birbirine gorilden yakın da olsa, insan genomu- nun %15’inde insan gorile daha yakın (genomun bir diğer %15’inde de gorille şempanze birbirine daha yakın). Bu tip örüntülerin ana sebebi kalıtımın rasgeleliği. İki kardeş arasında genlerin yalnızca %50 aynı olması ve genomun belli bölgelerinde iki kuzenin iki kardeşten daha yakın olması, aynı rasgelelikten kaynaklanıyor. İnsan, şempanze ve goril ne zaman ayrıştı? Tüm büyük insansıların genomlarının karşılaştırılmasıyla, gorillerin, şempanzelerin ve insanların ne zaman evrildikleri, ortak atalarından ne zaman ayrıştıklarına dair tablo da netleşiyor. Geçen yıllarda yapılan genom analizleri, genom farklarını mutasyon hızıyla çarparak, insan ve şempanze soylarının 4.5 milyon yıl önce ayrıştıklarını tahmin etmişlerdi. Öte yandan fosil kayıtlarını inceleyen paleontologlar bu ayrışmayı 7 milyon yıl öncesine kadar geriye götürebiliyorlardı. Goril genomunu analiz eden ekip ise bu çelişkiye iki olası açıklama öneriyor: Birincisi, mutasyon hızları zamanla azalmış gibi görünüy - or (nitekim mutasyon hızı 20 milyon yıl önce genom bazı başına yılda 1/1.000.000.000 iken, daha yakın zamanda yarıya düşmüş). İkincisi, insansılar türleşmeye başladıkları dönemlerde türler arasında çiftleşmeler uzun süre devam etmiş olabilir. İki koşulda da genom karşılaştırmaları, fosil verileriyle aşağı yukarı uyuşuyor. Elbette fosil verilerinde kısmi hata olasılığı da var. Makaledeki genom analizlerine göre goriller insan-şempanze dalından 8 ila 12 milyon yıl önce ayrışmış; daha sonra, yaklaşık 5.5 ila 7 mi - lyon yıl önce de insan ve şempanze soyları ayrışmış. Ekip, daha fa- zla fosil ve genetik veri biriktikçe bu tarihlerin daha kesin olarak tespit edilebileceğini vurguluyor. Goril türleri ne kadar farklı? Çalışmada genomu dizilenen birey, ataları Gabon ve Kamerun civarında yaşayan bir batı ova goriliydi. Çalışmada Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nin doğusunda yaşayan doğu gorillerine ait bireyler de dizilendi. Bu analiz, batı ova gorilleriyle doğu ova gorillerinin 1.75 mi- lyon yıl önce birbirinden ayrıldığı, ancak bir süre daha çiftleşmeye de- vam ettiklerini gösterdi. Nitekim batı (Gorilla gorilla) ve doğu gorilleri (Gorilla beringei) farklı türler olarak kabul ediliyor. Popülasyon genetiği analizi ayrıca doğu ova gorili populasyonunun genetik çeşitliliğinin batı gorillerinkinden çok daha düşük olduğunu gösterdi. Bu fark manalı, çünkü batı gorillerinin sayısı bugün 200 binken, doğu gorili nüfusunun bunun onda biri olduğu tahmin ediliyor. Ayrıca bu sonuç, doğu gorillerinin nüfusunun uzun zamandır düşük olduğuna ve nüfus azalmasının tamanen insan kaynaklı olmadığını ima ediyor. Zira uzmanlar, nüfus azalmasının genetik çeşitliliği etkilemesinin za- man alacağını vurguluyorlar. Yine de makalenin yazarları, gorillerin yaşam alanlarının korunması gereğini ve bugünkü insan etkisinin olum- suz sonuçlarını vurgulamaktan da geri durmuyorlar. Makalenin bilim kültürü açısından da dikkate değer yanları var. Bir defa söz konusu Nature makalesinin kamuya açık olması makaleden geniş bir kamuoyunun yararlanmasına imkan veriyor. Goril genomunun ilk sürümünün bundan iki yıl önce, Ensembl ve UCSC Genome Browser gibi kamuya açık veri tabanlarında yayınlanması da önemli. Uzmanlar, genomların ilgili makalelerden önce yayınlanması alışkanlığının genom bilim alanında giderek yaygınlaştığını; bunun da tıp, moleküler biyoloji ve evrim alanlarında çalışmaları hızlandıracağını belirtiyorlar. İlgili makale: Scally vd. ‘Insights into hominid evolution from the gorilla genome sequence’ Nature, 2012, doi:10.1038/nature10842 Kaynak: Haber- soL (9 Mart 2012) “EVRİMİ SAVUNUYORUM” Evrimi Savunuyorum grubu ve Nâzım Hikmet Kültür Merkezi Video ekibi, ortak bir video hazırladı. Videoda tiyatro sanatçıları Emin Gür - soy, Levent Üzümcü, Erkan Can ve müzisyen Nejat Yavaşoğulları, neden evrimi savunduklarını anlatıyor. Başbakan Erdoğan’ın “dindar nesil” söylemine de yanıt veren sanatçıların kullandıkları samimi üs- lup ile dikkat çeken video, sosyal medyada da büyük ilgi gördü. Videonun çağrısını yaptığı “Evrim: Neden saldırıyorlar?, Nasıl Savunacağız” paneline yoğun bir ilgi ile 4 Mart’ta gerçekleşti. Kapa- site sorunu nedeniyle katılım 300 kişi ile sınırlı kaldı. İÜ Mol. Biy. ve Gen. Öğretim Görevlisi Dr. Çağatay Tarhan, Biyoloji Öğretmeni Zelal Durmuş ve soL Portal yazarı Mustafa Kemal Erdemol’un konuşmacı olarak katıldıkları panelde, Tarhan Türkiye’deki aydınlanma mücade - lesinin neden yarım kaldığı ve evrime saldırının 80’li yıllarla beraber nasıl kök saldığına dair konuştu. Zelal Durmuş ise konuşmasında ilk ve orta öğrenim müfredatında evrim teorisinin ve doğa bilimlerinin ek - sik ve yanlış bilgilerle anlatıldığını ifade etti. Erdemol, Adnan Oktar’ın kendisine açtığı dava nedeniyle panelde yer aldığını belirtirti. “Evrimi Savunuyorum” etkinliklerinin film gösterimleri, atöly - eler ve seminerlerle NHKM’de devam edeceği belirtilerek panel tamamlandı. İTÜ Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Öğretim Görevlisi Dr. Deniz Şahin’in yaşadıklarıyla devletin resmi ideolojisi haline gelen evrim karşıtlığı devlet radyosunda bize kendini bir kez daha gösterdi.

"Evrim Sürüyor" Duvar Gazetesi - Sayı:2 (12-26 Mart)

Embed Size (px)

DESCRIPTION

İTÜ SAK Evrim Atölyesi, 2 haftalık duvar gazetesi 2. sayı. (12- 16 Mart 2012)

Citation preview

Page 1: "Evrim Sürüyor" Duvar Gazetesi - Sayı:2 (12-26 Mart)

12-25 Mart 2012İTÜ Sosyal Araştırmalar Kulübü -

Evrim Atölyesi’nin süreliyayınıdır. İki haftada bir yayınlanır.

2

DİNDAR NESİLLER YARATMA SÜRECİNDE EVRİM KARŞITLIĞI

TRT’den Evrim TahammülsüzlüğüİTÜ Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Öğretim Görevlisi Dr. Deniz

Şahin 19 Ocak’ta TRT Radyo 1’de yayınlanan “Ve Ateş Bulundu” adlı programa katılmıştı. Program sunucunun Deniz Şahin’in “50 Soru-da Yaşamın Tarihi” kitabından yola çıkarak canlılığın oluşumu, evrim kuramı, insanın ortaya çıkışı gibi başlıklarda sorduğu sorulara Şahin’in verdiği yanıtlarla tamamlandı. Daha sonra yaşanan süreci Dr. Deniz Şahin şöyle anlatıyor:

“.. Programın süresinin kısalığından dolayı konuların daha de-rinlemesine konuşulabilmesi için sonraki haftalarda da buluşmak üzere sözleştik. Ancak programdan sonraki hafta Gülname Hanım beni arayarak yeni programların yapılamayacağını haber verdi. Yönetimden arandığını ve programda konuşulan bazı konuların uygun bulunmadığına karar verildiği için eğer yapılacaksa son-raki programların banttan hazırlanıp yayınlanmadan önce kontrol edildiği takdirde yayınlanabileceğini söyledi.Böyle bir şey mümkün olmadığından sonraki programlar iptal

edilmiş oldu. Anladığım kadarıyla, ilk insanın ortaya çıkışı soru-suna verdiğim Adem ile Havva’nın hiç olmadığı ve insanların bi-zden önceki türlerden evrilerek türediği yanıtı tepki çeken yanıtların başında geliyor. Programda söylediklerimin bilimsel gerçekler olduğunu deneylere ve kanıtlara dayandığını söylememe gerek yok sanırım.”

Evrim karşıtlarının büyük maddi kaynaklarla desteklenen örgütlü mü-cadelesinin yanında bir süredir evrim karşıtlığı devletin resmi ideolojisi haline geldi. Dindar nesiller projesi “4+4+4” gibi çeşitli uygulamalarla hayata geçirilirken, “isyankar ve tinerci” gençliğin karşısında biat eden, ses çıkarmayan ve bilimsel düşünce yeteneğinden yoksun bir nesil yaratılması hedefleniyor. Dr. Deniz Şahin’in yaşadıkları devletin resmi ideolojisi haline gelen

evrim karşıtlığının devlet radyosunda somutlanan halidir.

Devletin önceki evrim karşıtı uygulamalarından bazıları:• Darwin yılında “Bilim ve Teknik” dergisinin evrim teorisi konulu

sayısı TÜBİTAK yönetimi tarafından sansürlendi. (2009) • TRT, Harun Yahya’nın ajanslara servis ettiği ve hiçbir bilimsel yanı

olmayan tamamen çürütülmüş evrim karşıtı bir haberi “Darwin’i bitiren balık” başlığıyla yayınladı. (2009)• Evrim teorisi üzerine bildiriler yayınlayarak evrime sahip çıkan Türki-

ye Bilimler Akademisi’nin (TÜBA) özerkliği bitirildi ve TÜBA hükümete bağlı, üyelerini siyasi iktidarın atadığı bir kuruma dönüştürüldü. (2011)• ‘Akıllı İnternet’ uygulamasıyla birlikte Evrim Çalışkanları Grubu’nun

oluşturduğu evrimianlamak.org sitesi çocuklara uygun görülmezken, Harun Yahya’nın evrimaldatmacasi.org sitesi uygun görülmektedir. (2011)• Evrim teorisini derslerinde anlatan öğretmenler idari amirler tarafından

çeşitli bahanelerle soruşturma açılarak görev yerlerinden sürüldü.• Ortaöğretim (lise) müfredatında bir görüş olan akıllı tasarımla, ver-

ilere dayanan bir bilimsel teori olan evrim aynı kefeye konulmaktadır.• Ortaöğretim biyoloji müfredatında popülasyon genetiği ünitesi

kaldırılmış ve canlı-cansız geçişinde tartışmalı olan virüs başlığı sad-ece hastalık kaynağı olarak gösterilmektedir.• Üniversitelerde ve liselerde evrim karşıtı paneller düzenlendi, Harun

Yahya’nın müridleri devlet destekli işlerde yer aldı.Peki tüm bu saldırılara karşı Evrim Atölyesi ne yapıyor?Bilim insanlarının tartışmasız kabul ettiği evrim teorisini “Evrim var mı

yok mu?” sığlığında tartışmak yerine “daha iyi anlamak” derdindeyiz. Evrim karşıtlarının örgütlü mücadelesine ve evrim karşıtlığının (dindar

nesiller projesi adı altında hiç de saklanmadan) devletin resmi ideolojisi haline gelmesine karşı evrimi, bilimi ve dolayısıyla aklı daha güçlü, daha örgütlü savunmak derdindeyiz.Bir kez daha tekrarlamış olalım, Evrim Atölyesi’nin derdi budur: Gericiliğe bilimin cevabını vermek...Anlamak ve anlatmak...

DİZİLENEN GORİL GENOMU EVRİME IŞIK TUTUYOR

Goril genomunun da dizilenmesiyle tüm büyük insansıların genomları dizilenmiş oldu. En yakın akrabamızın şempanze olduğu tekrar doğrulanırken, genomumuzun %15’inin gorillere daha çok benzediği ortaya çıktı.Bilimcilerin 11 yıl önce insan genomunu dizilemelerinin ardından, en

yakın akrabalarımız olan diğer büyük insansıların genomları da dizilen-meye başlanmıştı. Günümüzde büyük insansıların dört grubu bulu-nuyor: şempanze ve bonobolar, insanlar, goriller ve orangutanlar. En yakın akrabamız olan şempanzenin genom analizi 2005’te, orangutan genomu da 2011’in başlarında yayınlanmıştı. Son olarak da San Diego hayvanat bahçesinde yaşayan Kamilah isimli dişi bir gorilinin genomu-nun analizi geçtiğimiz gün Nature dergisinde yayınlandı.İngiltere’deki Sanger Enstitüsü’nün başını çektiği araştırmacılar, tüm

insansıların genomlarının dizilenmiş olmasının büyük önem taşıdığını

vurguluyorlar. Bu sayede soyu tehlike altında olan bu türleri daha iyi tanımakla kalmıyoruz, kendi genomumuzdaki, bizleri insan yapan mekanizmaların ve evrimsel geçmişimizin daha iyi anlaşılması da müm-kün hale geliyor. Örneğin iki ayak üzerinde yürüme veya konuşma gibi insana mahsus özelliklerin genetik temellerini bulmak için, insan geno-munu akraba türlerin genomlarıyla karşılaştırmak şart.Pozitif seçilime uğramış genlerMakalede yer alan genom karşılaştırmasında diğer insansılar ile

insan genomunun çok benzer olduğu doğrulandı: DNA dizilerimiz şempanzelerle yalnızca %1.4, gorillerle %1.8, orangutanlarla ise %3.4 farklı. İki insan arasındaki genom farkı ise %0.1.Makalede ayrıca, insan, şempanze ve goril soylarının her birinde

500’den fazla genin ortalamadan hızlı evrildiği görüldü. Bu genlerde-ki mutasyonlar bahsi geçen türlere evrimsel üstünlük sağladıkları için pozitif doğal seçilime uğramış görünüyorlar.Bunun örneklerinden biri, gorillerde derinin sertleşmesiyle ilgili gen-

lerin daha hızlı evrilmesi. Yazarlar, bu genlerin evriminin, gorillerin el-lerinin dış yüzeyine basarak yürümelerine izin verdiği tahmin ediyorlar.Araştırmada üreme ve bağışıklıkla ilgili genlerin her üç türde hızlı

evrildiği görüldü. Buna ek olarak, işitme ve beyin gelişimi ile ilgili genler-in hem insanlarda hem gorillerde hızlı evrildiği farkedildi. Goril genomu analizinden önce kimi araştırmacılar, insanlarda işitmeyle ilgili genlerin hızlı evriminin dilin evrimiyle ilişkili olduğunu tahmin ediyorlardı. Şimdi goril genomunda da benzer bir yönelimin görülmesiyle bu sav yeniden gözden geçirilebilir.Yazarlar, insan, şempanze ve gorillerin genetik olarak benzer düzey-

de pozitif seçilime uğradıklarına işaret ederken, insanın diğer türlerden ‘daha çok evrilmiş’ olmadığını da ima ediyorlar.Öte yandan araştırma sonuçlarına göre, insan ve şempanze

genomları ortalamada birbirine gorilden yakın da olsa, insan genomu-

nun %15’inde insan gorile daha yakın (genomun bir diğer %15’inde de gorille şempanze birbirine daha yakın). Bu tip örüntülerin ana sebebi kalıtımın rasgeleliği. İki kardeş arasında genlerin yalnızca %50 aynı olması ve genomun belli bölgelerinde iki kuzenin iki kardeşten daha yakın olması, aynı rasgelelikten kaynaklanıyor.İnsan, şempanze ve goril ne zaman ayrıştı?Tüm büyük insansıların genomlarının karşılaştırılmasıyla, gorillerin,

şempanzelerin ve insanların ne zaman evrildikleri, ortak atalarından ne zaman ayrıştıklarına dair tablo da netleşiyor. Geçen yıllarda yapılan genom analizleri, genom farklarını mutasyon hızıyla çarparak, insan ve şempanze soylarının 4.5 milyon yıl önce ayrıştıklarını tahmin etmişlerdi. Öte yandan fosil kayıtlarını inceleyen paleontologlar bu ayrışmayı 7 milyon yıl öncesine kadar geriye götürebiliyorlardı.Goril genomunu analiz eden ekip ise bu çelişkiye iki olası açıklama

öneriyor: Birincisi, mutasyon hızları zamanla azalmış gibi görünüy-or (nitekim mutasyon hızı 20 milyon yıl önce genom bazı başına yılda 1/1.000.000.000 iken, daha yakın zamanda yarıya düşmüş). İkincisi, insansılar türleşmeye başladıkları dönemlerde türler arasında çiftleşmeler uzun süre devam etmiş olabilir. İki koşulda da genom karşılaştırmaları, fosil verileriyle aşağı yukarı uyuşuyor. Elbette fosil verilerinde kısmi hata olasılığı da var.Makaledeki genom analizlerine göre goriller insan-şempanze dalından

8 ila 12 milyon yıl önce ayrışmış; daha sonra, yaklaşık 5.5 ila 7 mi-lyon yıl önce de insan ve şempanze soyları ayrışmış. Ekip, daha fa-zla fosil ve genetik veri biriktikçe bu tarihlerin daha kesin olarak tespit edilebileceğini vurguluyor.Goril türleri ne kadar farklı?Çalışmada genomu dizilenen birey, ataları Gabon ve Kamerun

civarında yaşayan bir batı ova goriliydi. Çalışmada Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nin doğusunda yaşayan doğu gorillerine ait bireyler de dizilendi. Bu analiz, batı ova gorilleriyle doğu ova gorillerinin 1.75 mi-lyon yıl önce birbirinden ayrıldığı, ancak bir süre daha çiftleşmeye de-vam ettiklerini gösterdi. Nitekim batı (Gorilla gorilla) ve doğu gorilleri (Gorilla beringei) farklı türler olarak kabul ediliyor.Popülasyon genetiği analizi ayrıca doğu ova gorili populasyonunun

genetik çeşitliliğinin batı gorillerinkinden çok daha düşük olduğunu gösterdi. Bu fark manalı, çünkü batı gorillerinin sayısı bugün 200 binken, doğu gorili nüfusunun bunun onda biri olduğu tahmin ediliyor. Ayrıca bu sonuç, doğu gorillerinin nüfusunun uzun zamandır düşük olduğuna ve nüfus azalmasının tamanen insan kaynaklı olmadığını ima ediyor. Zira uzmanlar, nüfus azalmasının genetik çeşitliliği etkilemesinin za-man alacağını vurguluyorlar. Yine de makalenin yazarları, gorillerin yaşam alanlarının korunması gereğini ve bugünkü insan etkisinin olum-suz sonuçlarını vurgulamaktan da geri durmuyorlar.Makalenin bilim kültürü açısından da dikkate değer yanları var. Bir defa

söz konusu Nature makalesinin kamuya açık olması makaleden geniş bir kamuoyunun yararlanmasına imkan veriyor. Goril genomunun ilk sürümünün bundan iki yıl önce, Ensembl ve UCSC Genome Browser gibi kamuya açık veri tabanlarında yayınlanması da önemli. Uzmanlar, genomların ilgili makalelerden önce yayınlanması alışkanlığının genom bilim alanında giderek yaygınlaştığını; bunun da tıp, moleküler biyoloji ve evrim alanlarında çalışmaları hızlandıracağını belirtiyorlar.İlgili makale: Scally vd. ‘Insights into hominid evolution from the gorilla genome

sequence’ Nature, 2012, doi:10.1038/nature10842Kaynak: Haber- soL (9 Mart 2012)

“EVRİMİ SAVUNUYORUM”

Evrimi Savunuyorum grubu ve Nâzım Hikmet Kültür Merkezi Video ekibi, ortak bir video hazırladı. Videoda tiyatro sanatçıları Emin Gür-soy, Levent Üzümcü, Erkan Can ve müzisyen Nejat Yavaşoğulları, neden evrimi savunduklarını anlatıyor. Başbakan Erdoğan’ın “dindar nesil” söylemine de yanıt veren sanatçıların kullandıkları samimi üs-lup ile dikkat çeken video, sosyal medyada da büyük ilgi gördü.

Videonun çağrısını yaptığı “Evrim: Neden saldırıyorlar?, Nasıl Savunacağız” paneline yoğun bir ilgi ile 4 Mart’ta gerçekleşti. Kapa-site sorunu nedeniyle katılım 300 kişi ile sınırlı kaldı. İÜ Mol. Biy. ve Gen. Öğretim Görevlisi Dr. Çağatay Tarhan, Biyoloji Öğretmeni Zelal Durmuş ve soL Portal yazarı Mustafa Kemal Erdemol’un konuşmacı olarak katıldıkları panelde, Tarhan Türkiye’deki aydınlanma mücade-lesinin neden yarım kaldığı ve evrime saldırının 80’li yıllarla beraber nasıl kök saldığına dair konuştu. Zelal Durmuş ise konuşmasında ilk ve orta öğrenim müfredatında evrim teorisinin ve doğa bilimlerinin ek-sik ve yanlış bilgilerle anlatıldığını ifade etti. Erdemol, Adnan Oktar’ın kendisine açtığı dava nedeniyle panelde yer aldığını belirtirti.“Evrimi Savunuyorum” etkinliklerinin film gösterimleri, atöly-

eler ve seminerlerle NHKM’de devam edeceği belirtilerek panel tamamlandı.

İTÜ Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Öğretim Görevlisi Dr. Deniz Şahin’in yaşadıklarıyla devletin resmi ideolojisi haline gelen evrim karşıtlığı devlet radyosunda bize kendini bir kez daha gösterdi.