Upload
others
View
8
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
Onluklar ve Birlikler
14. Sınıf Türkçe
FASİKÜLPARAGRAFTA ANLAM
5.
• Paragrafta Anlam• Paragraf Oluşturma• Paragraf Tamamlama• Paragrafın Konusu• Paragrafın - Şiirin Başlığı• Paragrafın Ana Düşüncesi• Şiirin Ana Duygusu• Paragrafın Yardımcı Düşünceleri• Gerçek ve Hayal Unsuru İfadeler• Paragrafın Akışını Bozan Cümle• Anlatım Biçimleri• Olay Yazılarının Unsurları• Bilgilendirici Metni Oluşturan Unsurlar
1
4 4. Sınıf Türkçe
Uygulayalım
Paragrafta Anlam
A) Aşağıda bir metnin bölümleri karışık olarak verilmiştir. Bölümleri “Giriş”, “Gelişme” ve “So-nuç” olarak adlandıralım.
B) Aşağıdaki ifadeler doğruysa başındaki kutucuğu işaretleyelim.
— Çabuk şu serçeyi çıkar bu vazodan...Asker ne yapacağını şaşırmıştı. Serçe ve artık bir hüc-
reye kapatılmış gibi bütün gücünü tüketmiş, soluğunun bittiği noktada son seslerini vermeye başlamıştı. Askerin iri elleri vazonun içine giremiyor, korkulu telaş bütün gü-cünü alıyordu. Bu kadar değerli bir vazoya zarar gelece-ğinden korkmuş ve ellerini geri çekmişti. Komutanın yüz hatları gerildi. Sesindeki diklik, yeni bir karakter kazanmış gibi sancılı bir acıya dönüşmüştü. Ancak bir çığlık bu acıyı hafifletebilirdi.
— Kır vazoyu!Asker durdu. Komutanın sesinde artık o eski musiki
yoktu.— Kır diyorum sana! Bu küçük serçenin o hücrede kal-
masına tahammül edemem.
Bir gün pencereden içeri bir serçe girmiş, odanın köşe-lerine doğru uçmuş, çıkış yolu bulamadığı için iri bir Çin va-zosunun üzerinde tünemek istemişti. Yalnız vazonun içine düştü ve çırpınmaya başladı. Serçenin küçük gövdesinden çıkan ince sesler, devası çığlıklar gibi odayı dolduruyordu.
Bir metnin konusu metnin giriş bölümünde yer alır.
Bir metnin sonuç bölümü bağlantı ögeleri ile başlayabilir.
Paragrafta asıl anlatılmak istenilen gelişme bölümünde verilir.
Anlatılacaklar ile ilgili örnekler, karşılaştırmalar gelişme bölümünde yer alır.
Sonuç bölümünde “kısacası, bu nedenle” gibi sözler yer alabilir.
........................................... bölümü
........................................... bölümü
........................................... bölümü
Gelişme
Sonuç
Giriş
✗
✗
✗
✗
6 4. Sınıf Türkçe
Uygulayalım
Paragraf Oluşturma
A) Aşağıda karışık olarak verilen görselleri oluş sırasına göre dizelim.
1
3
5
2
4
6
1 - 3 - 6 - 5 - 2 - 5
74. Sınıf Türkçe
Uygulayalım
Paragraf Oluşturma
B) Aşağıda karışık olarak verilen görselleri oluş sırasına göre dizelim.
7
9
11
8
10
12
10 - 8 - 12 - 7 - 11 - 9
8 4. Sınıf Türkçe
Uygulayalım
Paragraf Oluşturma
Aşağıda verilen numaralanmış cümleleri sıralayarak anlamlı bir paragraf oluşturalım.
1. Pamuğu bir tabağa yerleştirip üzerine ıslatacak kadar su koyunuz.2. Islak pamuğun içindeki bu fasulyeleri sıcak bir yerde bekletiniz.3. Çimlenme deneyi yapmak için pamuk, su ve birkaç kuru fasulye alınız.4. Bir süre sonra fasulyenin filizlendiğini göreceksiniz.5. Islanmış olan bu pamuğun üzerine kuru fasulyeleri yerleştirip üzerini örtünüz.
1. İlginizi çeken kitabın ilk sayfasını açınız. 2. Okuduğunuz ilk sayfada anlamını bilmediğiniz her sözcük için bir işaret koyunuz.3. Doğru kitabı nasıl seçeceğinizi mi merak ediyorsunuz?4. Bu ilk sayfayı okumaya başlayınız.5. Koyduğunuz işaretlerin sayısı beşi geçmiyorsa doğru kitabı buldunuz demektir.
1. Bunu sağlayabilmek için tüm besin türlerinden yeterli miktarda almalıyız. 2. Beş ana besin grubu, yiyeceğimiz gıdaların seçiminde hep göz önünde bulundurulmalıdır.3. Tek besin türü ile beslenmek bu hücrelerin düzenli çalışmasını engeller.4. Sağlıklı beslenme, yeterli ve dengeli beslenmedir.5. Çünkü vücudumuzu oluşturan hücrelerin düzenli çalışması için bu besinlere ihtiyacı vardır.
3 - 1 - 5 - 2 - 4
3 - 1 - 4 - 2 - 5
4 - 1 - 5 - 2 - 3
10 4. Sınıf Türkçe
Uygulayalım
Paragraf Tamamlama
Aşağıdaki yarım bırakılmış paragrafları uygun cümlelerle tamamlayalım.
İnsanların yaşamı eskiden zordu. Hayatta kalmak için savaşıyorlardı; doğadan, onun fırtınala-rından, gecelerinden, kuraklıklarından ve depremlerinden korkuyorlardı. Derken insan, zekâsı sayesinde hayatını kolaylaştıran binlerce şey icat etti. Doğayı yabanî bir hayvanı evcilleştirir gibi uysallaştırdı. Ancak …
… İnsanoğlu geçmişte de başka insanlarla iletişim kurmak için değişik yollar kullanmıştır. Çünkü iletişim insanoğlu için zorunlu ihtiyaçlardan biri hâline gelmiştir. İnsanlar bu zorunlu ihtiyaçlarını gidermek amacıyla zaman içerisinde günümüze kadar sürekli gelişme göstermiş-lerdir.
Günde 3 saatinizi televizyon başında geçirdiğinizi düşünelim. Sadece 3 saat. Ayda 90 saat yapar. Bir yılda ise 1080 saat. Bu da tam olarak 45 gün demek. Ortalama bir uyku süresi 8 saat ise yılda 2880 saat ya da 120 gün. 120 + 45 = 165 Yani 1 yılın neredeyse yarısını uyuyarak ve televizyon izleyerek geçiriyoruz. Ne yazık ki …
… Yeni doğmuş bir bebek neredeyse günün tamamını uyuyarak geçirir. Oyun çocukluğu dö-neminin özellikle ilk yıllarında öğlen uykuları pek çok çocuk için vazgeçilmezdir. Yetişkinlik döneminde 7-8 saatlik uykunun yeterli olduğu kabul edilir. Yaşamın ilerleyen yıllarında ya da yaşlılıkta gece uykuları dört saate kadar inebilir.
Ancak bunu yaparken de doğayı yok etti.
İletişim başkalarına kendimizi ifade etme biçimidir.
Televizyon başında geçirilen saatler bizi yapmamız gereken pek çok şeyden geri bırakıyor.
Uyku bir ihtiyaçtır. Ama bu ihtiyaç insanın farklı dönemlerinde değişkenlik gösterebilir.
12 4. Sınıf Türkçe
Uygulayalım
Paragrafın Konusu
Aşağıdaki paragrafın konusunu yazalım.
Aşağıdaki şiirde neden söz edilmektedir?
Konusu “Bilinçli tüketicilik” olan kısa bir paragraf ve bir kıtalık şiir yazalım.
1
2
3
Bir eşekle bir köpek birlikte yola çıkmışlar. Yürürlerken yerde bir mektup bulmuşlar. Eşek mek-tubu alıp açmış, köpek de dinlesin diye yüksek sesle okumaya başlamış. Mektupta hep çayır, arpa, yulaf, ot sözleri geçiyormuş. Köpek dinleye dinleye sıkılmış: “Hele birkaç satır aşağısını oku dostum; bakalım et, kemik sözü hiç geçiyor mu?” demiş. Eşek mektubu baştan aşağı okumuş, köpeğin aradığını bulamamış. Bunun üzerine köpek: “Atıver o mektubu dostum, baksana baştan aşağı anlamsız şeylerle dolu.” demiş.
.....................................................................................................................................................................................
İnsana yararı çokKitaptan iyi şey yok,Öykü, masal ve şiir,Yazılmış bizler için.
Atasözü, bilmece,Okurum gündüz gece,Küçük olsa da yaşım,Bilgi ile dolar başım.
Kitabımı yıpratmam,Kirletmem, yere atmam,Onları koruyorum,Çünkü çok seviyorum.
Ali Osman Atak
.....................................................................................................................................................................................
...............................................................................
.....................................................................................
.....................................................................................
.....................................................................................
.....................................................................................
.....................................................................................
.....................................................................................
.....................................................................................
.....................................................................................
.....................................................................................
.....................................................................................
.....................................................................................
.....................................................................................
Şiir
Bir eşekle köpeğin yolculuğu.
Kitaplardan
Yaşamak için bazı şeyleri tüketmek
zorundayız. Bunu israf etmeden yapmak
mümkün. Suyu az açmak, odadan çıkar-
ken ışığı kapatmak gibi kolaylıkla israfı
önleyebiliriz.
154. Sınıf Türkçe
Uygulayalım
Paragrafın Ana Düşüncesi
Aşağıdaki paragrafların konularını, başlıklarını ve ana düşüncelerini yazalım.
Güzel şeyler görmek yalnızca göz zevki değildir. Güzel olan bizde bir etki bırakır. Çevremiz-deki şeylerin güzelliği üstümüze, ruh hâlimize, isteklerimize, hareketlerimize yansır. Güzel-lik düşüncelerimizin rengini değiştirir: Bir müzik parçasının, gece yıldızların, bir heykelin, bir gökkuşağının güzelliği moralimizi düzeltir. Bize hayatın güzel olabileceğini hatırlatır.
İnsanlar arasında farklılıklar hemen göze çarpar: cinsiyet, ten rengi, boy, giyinme tarzı, ge-lenekler, dil farklılıkları gibi… Benzerliklerse hemen fark edilmez. Onları bulabilmek için genellikle çaba harcamak gerekir. Göze görünmeyen ve bütün farklılıkların ötesinde insan-ları birleştiren şeyi bulmak, çoğu zaman olduğu gibi emek ister.
KONU MESAJ ANA DÜŞÜNCE+ =
KONU MESAJ ANA DÜŞÜNCE+ =
Bilmek özgürlük sağlar: Bebekken emeklemeyi öğrendiğimizde başkalarının yerimizi de-ğiştirmesini beklememize gerek kalmaz yani artık daha özgürüzdür. Yürümeyi öğrendiği-mizde çok daha iyi olur. Karşıdan karşıya geçmeyi bilirsek yalnız başımıza dışarı çıktığımızda ya da tek başımıza okula giderken kendimizi özgür hissederiz. Okumayı ve para saymayı bilirsek yanımızda bir yetişkin olmadan alışveriş yaparken kendimizi özgür hissederiz. Kısa-cası bilmek bizi başkasına bağımlı olmaktan kurtarır.
KONU MESAJ ANA DÜŞÜNCE+ =
Güzel görmek
İnsanların farklılıkları
Bilmek özgürlük sağlar
Güzelliğin insanı de-ğiştirebileceği mutlu
edebileceği
İnsanların farklılıkları kadar benzerliklerinin
olduğu
Öğrendikçe özgür-lüğümüzü elimize
alacağız
Güzellik insanı mutlu eder
Benzer özelliğimiz bizi birleştiren özelliğimiz
emekle bulunur.
Bilmek bizi özgürleş-tirir.
16 4. Sınıf Türkçe
Uygulayalım
Paragrafın Ana Düşüncesi
Aşağıda verilen paragrafların konu ve ana düşüncelerini yazalım.
Kendimizi sürekli başarısız hissetmek, karanlık bir tü-nelde yürüdüğümüzü ve bütün yaşamımız boyunca da orada kalacağımızı sanmaya benzer. Böyle zaman-larda tünelden çıkabileceğimizi düşünen, bize inanan birine ihtiyaç duyarız. İşte o zaman tünelin ucunda küçük bir ışık belirir. Bu ışığı yakmayanlardan kaçmalı, tünelin sonunu aydınlatmayı bilenleri aramalıyız.
KONU
ANA DÜŞÜNCE
Çok korktuğumuzda düşünmekte zorlanır, aklımızın kontrolünü yitiririz. Bütün yıl matematikten iyi notlar almış olsak da bir sınavdan çok korktuğumuzda basit bir toplama işlemini bile nasıl yapacağımızı unuturuz. Çünkü korku, beynin doğru çalışmasını engeller. Bu ne-denle korkuyu kontrol altına almayı öğrenmeliyiz.
KONU
ANA DÜŞÜNCE
Eğer gece ayaklarımızın hemen önünü, yalnızca küçük bir cep feneriyle aydınlatarak yürürsek her yere çarpa-rız. Eğer büyük bir el feneri alıp önümüze tutarsak bi-raz daha az çarparız. Ama bir projektör alırsak her şeyi görürüz; uzağı seçebilir, hiçbir yere çarpmayız. Hayata ne kadar çok umut ışığıyla bakarsak önümüzü ne ka-dar çok görürsek o kadar çok başarılı oluruz.
KONU
ANA DÜŞÜNCE
Bazı insanlar başkasının sözüne uymayı tercih eder; talimatları izlemek onları rahatlatır. Kendi başına karar vermeyi sevmez. Çünkü karar vermek, aynı zamanda sorumluluk almaktır. Bu yüzden onlar da bir sorumlu-nun yani liderin arkasına saklanarak kendilerini korur-lar. Ancak bu insanlar başkalarının gölgesi olmaktan öteye asla gidemezler.
KONU
ANA DÜŞÜNCE
Arkadaş seçimi
Önümüzü görebilmek hayatı görebilmektir.
Kendi başına karar vermeyen insanlar.
Korkudan yaptıkları
Beraber olacağımız insanları doğru seçmeyi bilmeliyiz.
Hayatımıza ne kadar sıkı tutunursak başarımız o kadar
artar.
Kendi kararlarını veremeyen başkalarına uyan insanlar var
olamazlar.
Korkuyu kontrol altına almayı bilmek gerekir.
18 4. Sınıf Türkçe
Uygulayalım
Şiirin Konusu ve Ana Duygusu
Aşağıdaki dizelerin konularını ve ana duygularını yazalım.
Nehirler damarım, ırmaklar kanım Toprakları etim, kemiğim, canım İkimiz de atalardan armağan Tek aşkımsın, gözümün nuru vatanım
Candan sevgilisi tüm kalbimizin Bu vatan bizimdir, bu vatan bizim
KONU
ANA DUYGU
Yetmedi mi akan kanlar Dayanmıyor artık canlar Size söylerim insanlar Bu dünya kimseye kalmaz
Barış olsun, barış olsun Barış da tek yarış olsun
KONU
ANA DUYGU
Doğdum gözüm onda açtım Doğa benim can dostumdur Her nimeti ondan tattım Doğa benim can dostumdur
Kırlarında koşuştuğum Neşelenip coştuğum Çocukluğum yaşadığım Doğa benim can dostumdur
KONU
ANA DUYGU
Dünya meydanına getiren anne, İnsan şerefine erdiren anne, Yemeden içmeden yediren anne, Anne bir merhamet, bir aşktır anne.
Zorluğun çetinini yaşayan anne, Dokuz ay karnında taşıyan anne, Evlat için aç, susuz yaşayan anne, Anne yemese de yedirir anne.
KONU
ANA DUYGU
Vatan
Doğayla yaşananlar
Dökülen kanların üzüntüsü
Annenin yaptıkları
Vatan sevgisi
Doğa sevgisi
Barışa özlem
Anne sevgisi
20 4. Sınıf Türkçe
Uygulayalım
Paragrafın Yardımcı Düşünceleri
Numaralanmış paragraflarda aşağıdaki düşüncelerden hangisine değinilmemiştir? "X" ile işaret-leyelim.
1. İnsanlara acı veren durumların kötü olduğu zannedilir.
2. Sadece kendilerini mutlu eden şeyleri yapan insanlar doğru hareket eder.
3. Bize acı veren bazı durumlar aslında iyi olarak kabul edilebilir.
4. İnsanların hoşuna giden her şey, iyi değildir.
5. Bir şeyin iyi ya da kötü olduğuna tek başına karar verilemez.
2. Sözcüklerin kullanılma nedeni doğru şeyler söylemektir.
3. Sözcükler yalnızca yalan söylemek için kullanılır.
4. Yalan söylemek, sözcüklerin kullanım amacına uymamaktadır.
5. Yalan söyleyenler sözcüklerin kullanım kuralına ihanet ederler.
İyi, her zaman en çok hoşumuza giden şey değildir. Bir şey bizi mutlu ediyorsa o şeyin iyi, bize acı veriyorsa da kötü olduğu zannedilir. Ama aslında bu, doğru değildir. Hamburger, patates kı-zartması, cips veya asitli içecekler hepimize zevk verir. Ancak bu tarz yiyecekler tüketmek sağlık için kötüdür. Diş doktoru bir an canımızı acıtabilir ama daha sonra bunun iyiliğimiz için olduğunu anlarız. Yani sadece bizi mutlu eden şeyleri yapmak, kendimiz için doğru ve iyi şeyler yaptığımız anlamına gelmez. Çünkü "iyi ve kötü" gibi kavramlar içinde bulunulan duruma göre değerlendi-rilmelidir.
1
Birbiriyle iletişim hâlinde olan herkes, karşısındakinin doğru söylediğini düşünür. Birbirimizi din-lememizin nedeni de budur. Toplumdaki iletişim de bu düşünce üzerine oturur. Eğer sözcükler sadece yalan söylemeye yarasaydı kimse kimseyi dinlemezdi. Zaten yalan söylemek, sözcükleri kullanma nedenimizin doğru şeyler söylemek olduğunu belirten bir kurala ihanet etmektir.
2
1. İletişim, kişilerin birbirlerine doğru söyledikleri düşüncesi üzerine oturur.
✗
✗
214. Sınıf Türkçe
Uygulayalım
Paragrafın Yardımcı Düşünceleri
Aşağıdaki düşüncelerden paragrafta değinilenleri bularak bu düşüncelerin bulundukları kutu-ları renkli kalemle boyayalım.
Kadının eğitilmediği yer, ceha-lete mahkûmdur. Neden mi? Bir düşünün: Bütün insanlar bir kadın sayesinde dünyaya getirilip sonra büyütülüp yetiştirilmez mi? İşte bu yüzden kadınları cehalete bırakan bir toplum, onları okutmadığı için aynı zamanda erkeklerini de bü-yük bir cehalete sürükler.
Kadınları cahil olan toplumların erkekleri de cahil olur.
Kadın erkek tüm insanları yetiştiren an-nelerdir.
Günümüzde kadının eğitilmediği yer yoktur.
Bir toplumu oluşturan temel taşlar anne-lerdir.
Bundan yirmi yıl sonra yapma-dığınız şeyler için yaptıklarınızdan daha fazla pişman olacaksınız. Demir alın ve güvenli limanlardan çıkın artık! Rüzgârları arkanıza alın, araştırın, hayal edin ve keşfedin. Eğer hayatınızı doyasıya yaşamı-yorsanız gelecekte buna pişman olur; keşke istediğim her şeyi yap-saydım, der ve elinizden kaçırdığı-nız zamana üzülürsünüz.
İnsanlar en çok yapmadıklarından piş-manlık duyarlar.
İnsanlar bazen yaptıklarından pişmanlık duyarlar.
Gelecekte pişman olmamak için hayatı-mızı doyasıya yaşamalıyız.
Sonradan pişman olmamak için güvenli limanlarda dolaşmalıyız.
Dünyanın farklı yerlerinde ya-pılan araştırmalara göre insanların aynı şeye karşı yaklaşımları birbi-rinden farklıdır. Örneğin büyük bir çoğunluk önce varlıklar arasındaki farklılıkları keşfeder. Cinsiyet, ten rengi, boy, giyinme tarzı gibi... Benzerlikleri ise hemen fark eden azdır. Çünkü onları bulabilmek için genellikle çaba harcamak gerekir. Yani insanları birleştiren şeyi bul-mak emek ister.
Benzerlikleri bulmak emek istediğinden fark eden azdır.
Varlıklar arasındaki benzerlik, farklılıklar-dan azdır.
Dünyadaki pek çok bilim adamı insanın kişilere ve durumlara karşı yaklaşımlarını araştırmıştır.
İnsanların çoğu önce varlıklar arasındaki farkları fark eder.
Kadınları cahil olan toplumların erkekleri de cahil olur.
Kadın erkek tüm insanları yetiştiren an-nelerdir.
İnsanlar en çok yapmadıklarından piş-manlık duyarlar.
İnsanlar bazen yaptıklarından pişmanlık duyarlar.
Gelecekte pişman olmamak için hayatı-mızı doyasıya yaşamalıyız.
Sonradan pişman olmamak için güvenli limanlarda dolaşmalıyız.
Benzerlikleri bulmak emek istediğinden fark eden azdır.
Dünyadaki pek çok bilim adamı insanın kişilere ve durumlara karşı yaklaşımlarını araştırmıştır.
İnsanların çoğu önce varlıklar arasındaki farkları fark eder.
234. Sınıf Türkçe
Uygulayalım
Paragrafta / Şiirde Kişilik Özelliklerini Bulma
Dizelerde sözü edilen kişiler aşağıdaki özelliklerden hangisine sahip olamaz?
A)
B)
Severim herkesi hep güler yüzüm, İki kelimemin biri vatandır sözüm, Dıştan görürsün doğrudur özüm, Dost için sunarım ben duygu insanıyım.
Malımın kıymetini bilirim, severim hesabı, Bir kere görünce tanırım insanı, Kullanırım herkesin bildiği lisanı, Dost için yanarım ben duygu insanıyım.
Kendini tanımla dersen Duygu insanıyım ben Anlamam hileyi düzeniSevmem yalanı dolanıBilmem tuzak kurmayı Yaralı ceylanı vurmayı
Saklamam kendimi Direkt söylerim sözümü Böyle bilmişim özümü Haksızlık karşısında susmam Sonucundan da korkmam
dürüst
duygusalikiyüzlü
güvenilir
açık sözlü
dürüst
duygusal vatansever
güler yüzlü
Cimri✗
✗
24 4. Sınıf Türkçe
Gerçek ve Hayal Unsuru İfadeler
Gerçek ve Hayal Unsuru İfadeler“Bugün okulun bahçesinde uçurtma şenliği için uçurtmalarımızı hazırladık.”Yukarıdaki cümle, günlük yaşantımızda gerçekleşmesi mümkün olan, akla ve mantığa aykırı olmayan
ve her insanın başından geçebilecek bir olayı ifade etmektedir. Bu şekilde günlük hayatta karşılaşılabile-cek durumları ifade eden cümleler “Gerçek Ürünü Olan İfadeler”dir.
Örnekler1- Çocuklar kar yağışının tadını kartopu oynayarak çıkardılar.2- Hasta, kendisine uygulanan tedaviye olumlu yanıt verdi.3- Yapımı üç yıl süren köprünün açılışı belirlenen tarihte yapıldı.
“Ağacın yaprakları bir anda konuşmaya başladı.” Yukarıdaki cümlede anlatılan olayın yaşanması mümkün değildir. Bu örnekte olduğu gibi gerçek ha-
yatta yaşanması mümkün olmayan, zihinde tasarlanmış olay ya da durumları ifade eden cümlelere “Ha-yal Ürünü Olan İfadeler” denir.
Örnekler1- Ağustos böceği tüm kışı saz çalarak geçirdi.2- Kayıp balık Nemo, babasını aramaya koyuldu.3- Zavallı ayakkabılar, endişeli gözlerle sahibine bakıyordu.
Uygulayalım
Verilen ifadelerden hayal ürünü olanların başındaki kutucuğa “H”, gerçek ürünü olanla-rınkine “G” yazalım.
Kelebek uçarak dala kondu.
Eline bıçağı alarak elmayı dilimledi.
Horoz ile tavuk bütün gece şarkı söylediler.
Sabaha kadar gözünü kırpmadı.
Tüm soruları iki saniyede çözdü.
Karıncalar neşe içinde şarkı söylüyorlardı.
Annem bana sürpriz bir doğum günü hazırlamış.
Güneş tüm insanlara göz kırpıyordu.
G
G
H
G
H
H
G
H
254. Sınıf Türkçe
Uygulayalım
Gerçek ve Hayal Unsuru İfadeler
Aşağıdaki görsellerden yararlanarak hayal ürünü ifadelerle kısa bir paragraf yazalım.
Aşağıda gerçek olayları anlatan ifadelerin başına “G”, hayal ürünü olayları anlatan ifadelerin başına “H” yazalım.
Aşağıda verilen metni hayal ürünü ifadelerle tamamlayalım.
Elindeki koca sandviç ekmeğini bir lokmada yutuverdi.
Sınav yaklaşık 180 dakika sürmüştü.
Uzun süre sulanmayan çiçekler kuruyup gitti.
Mutluluktan kanatlanıp uçacaktı sanki.
Sana bin kere demedim mi tabağında yemek bırakma diye!
Dedem çocukluğundan itibaren biriktirdiği pulları Kültür Vakfı’na bağışladı.
Kardeşim ki henüz yedi yaşında seyahate çıkmak için bavulunu hazırladı.
Küçük deniz kızı, midye kabuklarından kendine bir taç yaptı.
Şarkıcı yeni kasetinin tanıtımı için dünya turnesine çıktı.
Ardından yaşadığı olayları anlatmaya başladı.
1
2
3
Tüm mahalle şiddetli bir gürültüyle irkildi. Ben ve annem gibi mahallede yaşayanlar endişeyle pen-cerelere koştuk. Fakat o da ne! Bir de ne görelim?
H
H
G
G
G
H
G
G
G
G
Gökten inen cadılar süpürgeleriyle bir oraya bir buraya uçuyorlardı.
Ağustos böceği yaz gelince sazını alır çalmaya başlarmış. Bunu gören ka-
rıncalar daha bir şevkle çalışırlar birikim yaparlarmış. Kış gelince ağustos
arkadaşına erzak vermiş.
böceği gidip karıncalardan erzak ister o da yazın kendisini eğlendiren
Uzak bir gezegende küçük bir çocuk yaşarmış canı sıkılınca bir kuyruklu
yıldıza tutunur ve diğer gezegenlere keşifler yaparmış.
274. Sınıf Türkçe
Uygulayalım
Paragrafın Akışını Bozan Cümle
Aşağıda verilen paragrafları okuyarak bu paragrafların anlam bütünlüğünü bozan cümleyi bu-lalım.
(1) Zeytin, besleyici değeri çok yüksek olan bir besindir. (2) Zeytinde bol miktarda bitkisel protein, yağ, A, C, E vitaminleri ile kalsiyum vardır. (3) Kalp ve damar sağlığı için çok faydalı olan zeytin, yaşlanmanın et-kilerini de azaltır. (4) Türkiye'de en çok Marmara Bölgesi'nde yetiştirilir. (5) Saç dökülmesini engeller, kepeği önler, saçları kuvvetlendirir. (6) Cilt hastalıklarının oluşumunu önlemeye yardımcı olur.
(1) Heykel, sanatsal bakış açısıyla meydana getirilmiş üç boyutlu formlara de-nir. (2) Avrupa'da başlayan Rönesans hareketi ile heykelcilik ayrı bir önem kazan-mıştır. (3) Genellikle insan, hayvan ya da nesnelerin heykelleri yapılır. (4) Heykel temelde mekânın kavranması ve mekân ile ilişki kurulması ile ilgilenir. (5)Taş ve ahşap gibi malzemelerden yontularak yapılabilir. (6) Bunun yanında kil, balmu-mu gibi ara malzemelerden modellenerek bronz ve tunç gibi metallerden dökü-lebilir.
(1) Edirne'nin tarihi MÖ 7. yüzyıla dayanmaktadır. (2) Romalılar zama-nında "Hadrianoupolis" olarak anılmıştır. (3) Edirne'deki el sanatları üs-lubuna "Edirnekâri" (Edirne işi) adı verilir. (4) Romalılardan Bizanslılara, oradan da 1361'de Osmanlılara geçen kent, Osmanlı İmparatorluğu'nun ikinci başkenti olmuştur. (5) İstanbul'un fethine kadar 90 yıl boyunca Os-manlı başkenti olmuştur.
(1) Resim, çocuğun bağımsız düşünebilmesini ve düşündükle-rini davranışa dönüştürebilmesini sağlar. (2) Dolayısıyla çocuklar resim aracılığıyla kendilerini özgür bir şekilde ifade ederler. (3) Üzüntüleri, sıkıntıları, dünyayı algılayış şekli çocuğun ellerinden kâğıda dökülür. (4) Her çocuk resimden başka sanat dallarına yön-lendirilmelidir. (5) Çocuk hakkında şifrelerin yer aldığı resmin ço-cuğun iç dünyasının keşfedilmesindeki önemi inkâr edilemez.
4
4
4
3
294. Sınıf Türkçe
Uygulayalım
Anlatım Biçimleri
Aşağıda verilen paragrafların anlatım biçimlerini altlarındaki kutulara yazalım.
Sözlük; bir dilin söz varlığını söyleyiş ve yazılış şekilleriyle veren, sözcüğün değişik kullanışlarını gösteren yazılı eserdir. Eski dilde lügat denir. İlk sözlük olarak İskenderiye Müzesi kütüphane-cisi Bizanslı Aristophanes'in hazırladı-ğı eser kabul edilir. Türk kültüründe ilk sözlük ise Kaşgarlı Mahmut'un "Diva-nü Lügatit-Türk"üdür.
Çiftçi Hasan Amca tarlayı sürmeyi tamamlayamamıştı. Güneş o kadar sıcaktı ki biraz ara vermeye karar ver-di. Tarlanın ortasındaki ağaca doğru yürüdü. Sabah ağacın dalına astığı heybesine uzandı ama heybe yerinde değildi. Şaşırdı. Sabah karısı Hatice'nin yemeğini heybesine koyduğunu gör-müştü. Ağacın etrafında dolanmaya başladı.
Cenk doğum gününde gelen top-la oynamak için can atıyordu. Ancak dışarıda çok yağmur yağdığından bu pek mümkün görünmüyordu. Çareyi evin koridorunda oynamakta buldu. Bir süre sonra koridor dar gelmeye başlamıştı. Salona geçmeyi düşündü çünkü orası çoook genişti. Hem ne olabilirdi ki… Sadece top oynayacak-tı. Koltuğun minderlerinden kendine bir kale bile yaptı. Arka arkaya goller atıyordu. Bir, iki, üç…
En son uzun yıllar önce yine bir bayram sabahı gelmişti bu köşke. O zamandan bu zamana pek de bir şey değişmemişti. Sadece koltukların renkleri solmuş, mobilyalar çürümüş, evin her yerini örümcek ağları sarmış-tı. Eskiden kapıdan içeri girince duy-duğunuz küf kokusu artık neredeyse genzinizi yakıyordu. Köşk, bu hâliyle bile eskisi kadar heybetli görünüyor-du.
Evin merdivenlerinde oturan Ali, önünde çok tiz bir fren sesi ile duran kırmızı arabayı gördü. Bu araba ren-ginden ötürü âdeta yanıyordu. Bu alev kırmızısı rengi, kocaman tekerlekleri, simsiyah camları ile araba onun daha önce otomobil dergilerinde gördüğü pahalı arabalara benziyordu. Araba-nın motorundan gelen ses, bir orman-da kükreyen bir aslanı andırıyordu.
8. yüzyıl ortalarında Habeşistan'da yaşayan "Khaldi" adında bir çoban varmış. Bu çoban otlatmaya götür-düğü hayvanların bir çalıya ait kırmızı meyveleri yemesinin ardından daha hareketli olduklarını fark etmiş ve ken-disi de bu meyveyi denemiş. Verdiği hissi ve keyfi sevince diğerlerine de haber vermiş ve kahve bugünlere ka-dar gelmiş.
Bilgilendirici
Betimleyici
Öyküleyici
Öyküleyici
Bilgilendirici
Betimleyici
314. Sınıf Türkçe
Uygulayalım
Olay Yazılarının Unsurları
Aşağıda verilen olay yazılarının unsurlarını ilgili kutulara yazalım.
Yer (mekân) Zaman
Eskiden beri hiç sevmezdi kışı. Nasıl sevsin? Doğa, Anadolu'nun doğusuna hiç de şefkatle yaklaşmıyordu ki… Sıfır derecenin altında hava sıcaklığı, insanın kanını donduran soğuk hava; tipi şeklinde yağan, yolları kapayan, insanları zor şartlar altında yaşamaya mahkum eden ve aylarca erimeyen kar…Yine böyle bir soğuk kış gününde evde kapalı kalmış, kendini oyalamaya çalışıyordu. Kütüphanesinin önünde durdu. Okumak için bir kitap seçmeye çalıştı. Gözlerini kitaplarının üze-rinde gezdirirken birden ilkokulda okuduğu eskimiş bir Ömer Seyfettin hikâyesi buldu. Kapağını açtı. Öğretmeninin onun için yazdığı notu okudu: "Kitap kurdu öğrencimin kitap sevgisinin hiç bitmemesi dileğiyle..." Gerçekten de bitmemişti kitap sevgisi. "Bitmedi öğretmenim." diye içinden geçirdi.
Olay Kişiler
Nasrettin Hoca bir gün eve doğru yürürken bir köylüyle karşılaşır. Köylü:— Kısa bir süre önce bir adam büyük bir tepsi baklava götürüyordu, der.Hoca:— Beni ilgilendirmez, diye cevap verir.Bu cevabın üzerine köylü gülerek:— Ama adam tepsiyi sizin eve götürüyordu, deyince Hoca şöyle çıkışır:— O zaman seni ilgilendirmez!
Yer (mekân) Zaman
Olay Kişiler
Kış sevmediği için evde kalması
Ev
Yol
Nasrettin Hoca'nın köylüyle karşılaşması
Öğrenci
Şu an
Bir gün
Köylü ve Hoca
32 4. Sınıf Türkçe
Bilgilendirici Metni Oluşturan Unsurlar
Bilgilendirici Metni Oluşturan UnsurlarBilgilendirici metin okuyana bilgi verir. Okuyan herkes tarafından tek bir anlam çıkartılır. Deney ve
gözleme dayanır. Kelimeler gerçek anlamlarıyla kullanılır, nesneldir. Bilgi vermek amacıyla yazılır. Bilgi-lendirici metni oluşturan unsurlar:
Serim bölümü: Konunun genel unsurlarının belir-
tildiği bölümdür.
Düğüm bölümü: Konu-nun tüm detaylarıyla an-latıldığı geniş bir şekilde ele alındığı, geliştirildiği
bölümdür.
Çözüm bölümü: Konunun genel bir sonuca bağlan-
dığı bölümdür.
Bambu AğacıBambu bitkisi, buğdaygiller familyasına
dahil olan ve birbirinden oldukça farklı görü-nen birçok türden oluşan bir bitkidir.
Bambu Asya’da, Kuzey ve Güney Amerika’da ve Afrika’da yetişir. Görülen en büyük bambu bitkisi 80 cm kalınlığında ve 38 m uzunluğundadır. Bazı bambu türleri çok seyrek olarak çiçek verebilir.
Bambu insanoğlunun birçok alanda işine yaramakta ve kullanılmaktadır. Özellikle, son yıllarda ortaya çıkan bambu trendi ile ev de-korasyonunda sıkça kullanılmaya başlanmış-tır.
Uygulayalım
Aşağıdaki metinde serim bölümünü oluşturan cümeleri mavi ile, düğüm bölümünü oluşturan cümleleri kırmızı ile, çözüm bölümünü oluşturan cümleleri mor ile altını çizelim.
SAKLAMBAÇ OYUNU
Saklambaç bütün dünyada yaygın bir biçimde oynanan bir çocuk oyunudur. Ebe seçilen oyuncu-nun saklanan oyuncuları bulması esasına dayanır.
Oyun en az üç kişiyle oynanır. Ebe seçilir. Diğer oyuncular ebe süreyi sayana kadar bir yer bulup saklanır. Burası genelde kuytu ve zor yerler olur. Süre bittiğinde ebe gözlerini açar ve önüm arkam sa-ğım solum ebe der. Bunu demesinin sebebi ise saklanma yeri olarak ebenin yakınında bir yeri seçecek oyuncuların tuzağa düşmesidir. Sonra ebe gezinmeye başlar. Ebenin arkadaşlarını bulmaktan başka bir görevi daha vardır. O da bulduğu kişiyi tahmin etmektir. Bulduğu kişi ile ismi söylenen kişi farklı olursa ebe için çanak çömlek patladı denir ve ebe tekrar gözlerini yumarak saymaya başlar, herkes yeniden saklanır.
Ebeden önce yumma yerine ulaşan kişi oyun sonunda bir kişiyi kurtarma hakkını elde eder. İlk ya-kalanan ve ebelenen yeni ebe olup saymaya başlar. Oyun böyle devam eder.
334. Sınıf Türkçe
Uygulayalım
Bilgilendirici Metni Oluşturan Unsurlar
Aşağıda verilen bilgilendirici metinlerin serim bölümünün altını kırmızı kalemle, düğüm bölü-münün altını mavi kalemle, çözüm bölümünün altını sarı kalemle çizelim.
Antibiyotik Nedir?
Antibiyotikler, bakteriyel enfeksiyon hastalıklarının tedavisinde kullanılan ve insan sağlığı açısından büyük öneme sahip ilaçlardır. Bazı antibiyotikler, sadece kısıtlı sayıda farklı bakteri türü ile savaşabile-cek şekilde geliştirilmiştir. Bu antibiyotikler, diğer yararlı veya zararsız bakterilere saldırmadıkları için tedavilerde kullanılabilecek en uygun antibiyotiklerdir.
Ancak doktorun hastalığa neden olan bakteriyi saptayamaması durumunda daha geniş olan an-tibiyotikleri kullanmaları gerekir. Bu antibiyotiklerin sakıncası, yararlı ve veya zararsız bakterileri de öldürme eğiliminde olmalarıdır.
Küresel Isınma Nedir?
Atmosferde salınan karbondioksit gibi sera etkisi yaratan gazların, yer kabuğu ve denizlerin ortala-ma sıcaklıklarında artışa neden olmasına küresel ısınma denir. Sera etkisi doğal bir olaydır fakat çeşitli zararlı gazların insanlar tarafından atmosfere salınması sonucu denge bozularak küresel ısınmada ar-tışa neden olur. Küresel ısınma iklim değişikliklerine sebep olarak şiddetli kasırgalar ve sellere neden olurken uzun süreli kuraklıklar ile de çölleşmelere neden olmaktadır.
Ayasofya Müzesi
En çok ziyaret edilen müzeler arasında yer alan Ayasofya; sanat ve mimarlık tarihi bakımından dün-yanın en önde gelen anıtlarından biri olup dünyanın 8. harikası olarak gösterilmektedir. Yapımına 23 Şubat 532’de başlanmış, 5 yıl 10 ay gibi kısa bir sürede tamamlanarak büyük bir törenle, 27 Aralık 537 tarihinde ibadete açılmıştır.
916 yıl kilise olan yapı, 1453 yılında Fatih Sultan Mehmed tarafından İstanbul’un fethiyle camiye çevrilmiş 482 yıl cami olarak kullanılmıştır. Son olarak, Atatürk’ün emri ve Bakanlar Kurulu’nun kararı ile 1935 yılında Ayasofya müze olarak kapılarını ziyarete açmıştır.
34 4. Sınıf Türkçe
Değerlendirme
KARŞIMIZDAKİLERİ DÜŞÜNEBİLMEK
Bir gün oğlu babasına "Sevginin yalnızca sözünü edenlerle onu yaşayanlar arasında ne fark vardır?" diye sordu. Baba, oğluna bu sorusunun cevabını verebilmek için büyük bir sofra hazırladı ve sevgi-yi dillerinden eksik etmemelerine karşın onu günlük yaşamlarında hiç kimseye göstermeyen kişileri yemeğe çağırdı. Sofrada herkes yerini aldıktan sonra önlerine birer tabak sıcak, lezzetli çorba sonra da sapları bir metre uzunluğunda özel kaşıklar getirdi. Konuklarına bu kaşıkları saplarının uçlarından tutmaları gerektiğini söyledi. Konuklar, uçlarından tuttukları bir metre uzunluğundaki kaşıkları güçlük-le tabaklarına daldırıyorlardı. Fakat kaşıklarına çorba doldurup ağızlarına götüremiyorlardı. Konuklar ağızlarına bir kaşık çorba koyabilmeyi beceremediklerinden yemekten sonra kalktıklarında karınlarını doyuramamışlardı. Kaşıklarından dökülen çorbalarla da sofranın üstünü kirletmişlerdi.
Baba, bir gün sonra 2'inci bir yemek daveti verdi. Bu kez, sevgiyi gerçekten bilen ve hergün sevgiyle yaşayan kişileri çağırdı. Yüzleri aydınlık, gözleri sevgiyle gülümseyen pırıl pırıl kişiler geldiler, bu kez onlar sofra da yerlerini aldılar. Önlerine birer tabak sıcak, lezzetli çorba ve sapları bir metre uzunlukta ki kaşıklar getirildi. Onlara da kaşıkları ancak saplarının uçlarından tutabilecekleri kuralı söylendi. Ev sahibi babanın "Buyurun, afiyet olsun!" sözünden sonra sofradaki herkes önündeki kaşığı, sapının ucundan tuttu. Herkes kaşığını, karşısındaki kişinin tabağına daldırıp çorbayı karşısındaki kişinin ağzına uzattı. Bu yöntemle herkes lezzetli çorbayla karnını doyurabildi. Konuklar sofradan kalktıklarında ise sofranın üstünde, dökülmüş tek damla çorba yoktu.
Baba oğluna dönerek ( ) Sorunun cevabını almış olmalısın( ) ( ) dedi ve bir de öğütte bulundu( ) ( ) Kim ki yaşam sofrasında yalnızca kendini görür( ) yalnızca kendini düşünürse bencillik etmiş olur
ve yalnız kalır( ) Ancak kim ki başkalarını da düşünür, o da başkalarının düşündüğü kişi olur. Çünkü yaşamda her zaman alan değil, veren kazançlıdır( ) ( )
" . " :,
".
"
.
354. Sınıf Türkçe
Değerlendirme
Aşağıdaki soruları metne göre yanıtlayalım.
1. Baba, hangi amaçla evinde yemek daveti vermiştir?
2. Babanın, evinde verdiği yemek davetine 1. gün katılan konuklarla 2. gün katılan konukları karak-ter özellikleri açısından karşılaştıralım.
3. Metnin ana düşüncesini ve anlatım biçimini yazalım.
Yemek Davetine1. Gün Katılan Konuklar
Yemek Davetine2. Gün Katılan Konuklar
KONU MESAJ ANA DÜŞÜNCE
+ =
ANLATIM BİÇİMİ
Oğluna sevgiyi anlatmak için
Kimseye sevgigöstermeyenler
Babanın sevgiyi çocuğa anlatması Sevgi çok önemli Sevgi çok önemlidir.
Öyküleyici
Her gün sevgiyleyaşayan
36 4. Sınıf Türkçe
Değerlendirme
6. Metinden alınan aşağıdaki sözcüklerle ilgili istenenlere birer örnek yazalım.
7. a. Metinde yay ayraçla ( ) belirtilen yerlere uygun noktalama işaretlerini getirelim. b. Metnin 2. paragrafındaki yazım yanlışlarını bulalım. Aşağıdaki tabloya yazarak doğru
yazımlarını gösterelim.
Doğru YazımıYazımı Yanlış Sözcük Doğru YazımıYazımı Yanlış Sözcük
5. Metinde aşağıdaki duyulardan hangisine ait ayrıntılara yer verilmiştir?
4. Metinde anlatılmak istenen mesajı örnekleyen kısa bir olay yazalım.
konuk aydınlık
Eş anlamlılık Zıt anlamlılık Eş seslilik
Sevgi verdiğimiz kişi size sevgi verir sevgi çok güzeldir.
misafir
2'inci sofra da2.(2'nci) sofrada
hergün uzunlukta kiher gün uzunluktaki
karanlık günlük günlük
✗
374. Sınıf Türkçe
Değerlendirme
8. Aşağıdaki metni okuyalım. Metnin bölümleri ile ilgili boş bırakılan yerleri tamamlayalım.
Binicilik kolay öğrenilebilen eğlenceli bir spordur. Elbette her sporda olduğu gibi eğitim gördüğünüz ve kurallara uyduğunuz sürece!
Biniciliğe başlamak istiyorsanız ilk yapmanız gereken bu konuda eğitim veren bir kulübe başvurmak. Bu kulüplerde atlar, eğitmenler ve atlara binmek için uygun alanlar bulunur. Burada büyük küçük herkes binicilik sporuyla uğraşır.
Eğitmenler binicilere kimi zaman konj ipiyle eğitim verirler. Bu eğitim sırasında iple atı yönlendirebi-lirler. Böylece yeni başlayan öğrenciler at üzerinde dengede durmayı daha kolay öğrenir. Binicilik eğitimi sırasında atların bakımı da öğretilir. Bir binicinin; ata eyer takıp sökmek, yem ya da su vermek, onu tımar etmek gibi atların bakımıyla ilgili birçok şeyi öğrenmesi gerekir.
Bir atın en sevdiği kişi “seyis” olsa gerek. Çünkü seyis atın ahırını temizler, ona yemek verir, kıllarını temizler, onu gezdirir ve yıkar. Bir seyis, güne atların ahırını temizleyerek başlar. Sonra da atların yeme-ğini verir. Özellikle kıllarının temizlenmesi yani “tımar” etmesi çok önemlidir. Tımar işlemi sırasında atın kılları başından kuyruğuna doğru taranır. Bu iş bitince yumuşak bir kumaşla atın bütün vücudu avulur. Atın yelesi ve kuyruğu da tarakla taranır. Göz ve burunları da farklı süngerlerle temizlenir. Tırnakları da törpülenir. “Nalbant”lar da atların ayağına uygun nal yapar ve bunu atın tırnağına çakarlar. Nal, atların tırnaklarının zarar görmesini önler.
Bilim Çocuk Dergisi
Serim bölümünün konusu: .............................................................................................
Düğüm bölümünün konusu: .............................................................................................
Çözüm bölümünün konusu: .............................................................................................
Biniciliğin nasıl bir spor olduğunu
Biniciliğin nasıl ve nerede öğrenileceğini.
Seyisin görevleri