36
frida kahlo Globelink Ünimar Lojistik A.Ş. adına hazırlanmıştır. SAYI 13 OCAK-ŞUBAT-MART 2019

frida kahlo - Globelink Ünimar...frida kahlo SAYI 13 Globelink Ünimar Lojistik A.Ş. adına hazırlanmıştır. OCAK-ŞUBAT-MART 2019 4 ARGEMONIA İÇİNDEKİLER 06 26 08 12 28 32

  • Upload
    others

  • View
    5

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: frida kahlo - Globelink Ünimar...frida kahlo SAYI 13 Globelink Ünimar Lojistik A.Ş. adına hazırlanmıştır. OCAK-ŞUBAT-MART 2019 4 ARGEMONIA İÇİNDEKİLER 06 26 08 12 28 32

frida kahlo

Globel ink Ünimar Loj ist ik A.Ş. adına hazır lanmıştır .SAYI 13

O C A K - Ş U B A T - M A R T 2 0 1 9

Page 2: frida kahlo - Globelink Ünimar...frida kahlo SAYI 13 Globelink Ünimar Lojistik A.Ş. adına hazırlanmıştır. OCAK-ŞUBAT-MART 2019 4 ARGEMONIA İÇİNDEKİLER 06 26 08 12 28 32

A R G E M O N I A2

VİZYONUMUZ DEĞERLERİMİZ

MİSYONUMUZ

Uluslararası taşımacılık ve lojistik sektöründe, koşulsuz müşteri memnuniyeti ile sürekli kendini geliştiren, çevreye duyarlı, özgün, güvenilir çözüm ortağı olmak.

Bütünlük: Etik ilkelere uyum, güvenilirliğimizin en temel unsurunu oluşturur. Yaptığımız işe, müşterilerimize ve birbirimize karşı saygı ve güven bütünlüğümüzü sağlar.

Çözüm Odaklılık: Müşterimizin ihtiyaçlarına en uygun çözümü zamana karşı yarışarak sunarız.Esneklik ve Yaratıcılık: Problemleri çözerken inisiyatif alır, sonuca en kolay yoldan gitmeye çalışırız.

Gelişim Odaklılık: Global gelişmeler ve sektörün dinamiklerine karşı sürekli kendimizi daha da iyiye doğru geliştiririz.

Çalışana Değer: Kurumsal başarımızın özünde çalışanlarımızın gayreti ve başarısı yatar.

Globelink Ünimar olarak sunduğumuz entegre lojistik hizmetlerimizle, müşterilerimizin küresel ticaret faaliyetlerinde en kritik çözüm ortağıyız. Müşteri memnuniyeti için sürekli süreçlerini iyileştiren, toplam kaliteyi ön planda tutan, yaratıcı çözüm önerileriyle inisiyatif kullanabilen genç ve dinamik çalışanlarıyla sektörün önde gelen ve güvenilir markasıyız.

Page 3: frida kahlo - Globelink Ünimar...frida kahlo SAYI 13 Globelink Ünimar Lojistik A.Ş. adına hazırlanmıştır. OCAK-ŞUBAT-MART 2019 4 ARGEMONIA İÇİNDEKİLER 06 26 08 12 28 32

3

Değerli Argemonia okuyucuları,

Ekonomik anlamda sıkıntılar yaşadığımız ancak bir arada olarak ve kendimize inanarak bu zorlukları aştığımız; yeni deneyimler ve farklı bakış açıları kazandığımız bir seneyi daha geride bırakıyoruz. Yeni seneyi ise her zamanki gibi heyecanla ve umutla karşılıyoruz. Kendimizi, bulunduğumuz noktadan daha ileriye taşıyabilme gayreti ile yorulmadan yolumuza devam ediyoruz.

Argemonia dördüncü yılında hız kesmeden sizlerle birlikte olmaya ve renkli içeriği ile göz doldurmaya devam ediyor. Tam on üçüncü sayımızla ve yine derlemekten büyük keyif aldığımız konularımızla karşınızdayız. Bu sayımızda sizleri İspanyol esintisi karşılayacak. Asla pes etmeyen ve ne kadar acı yaşarsa yaşasın küllerinden yeniden doğmayı başarabilen İspanyol asıllı sanatçı Frida Kahlo kapak konuğumuz olarak dergimize imzasını atıyor. Yine İspanya’nın göz kamaştıran renkli şehri Barselona ile tarihin, mimarinin, gece hayatının derinliklerine inerken; bu konumuzla futbol tutkunlarına da göz kırpıyoruz. Sanat köşemizde ise isyanın ve tutkunun dansı flamenkoyu anlatarak adeta ruhumuza bambaşka renkler katıyoruz.

Bu sayımızın fırsatlar ülkesi ise Arjantin... Ülkenin ekonomik koşulları ve ithalat-ihracat yapısı hakkında fikir edinebileceğiniz araştırma yazımızı ilgiyle okuyacağınızı umuyoruz. Lojistik sektöründe rekabet ve lojistik hukuku ise ilginizi çekeceğini düşündüğümüz diğer sektörel konularımız.

Araştırma konumuz, belki de hepimizin etkilerinden muzdarip olmaya başladığı sosyal medya bağımlılığı. Akıllı telefonlarımız ve tabletlerimizle vakit geçirirken ne kadar beyaz ekranın esiriyiz, ne kadar irademizin kontrolü altındayız? Gelin bu haberimizle birlikte fikir edinelim. Bu renkli konuların yanı sıra Argemonia’nın on üçüncü sayısında sizleri iş hayatında öfkenizi kontrol edebilme yolları, Karadeniz’in dört mevsimlik güzeli Artvin, çocukluğumuzun nostaljik mutluluğu atlıkarınca, zarafet ve dengenin buz üzerinde dans ettiği buz pateni konularının beklediğini de hatırlatalım.

Globelink Ünimar Lojistik ailesi olarak, genç ve dinamik kadromuzla ve muhteşem iş ortaklarımızla yeni seneye de izimizi bırakacağımıza inanıyor; 2019 yılının herkese başarı ve mutluluk getirmesini temenni ediyoruz.

Saygılarımla,

Nemra YıldırımArgemonia Yayın Yönetmeni

EDİTÖRDEN

Argemonia 3 aylık Globelink Ünimar Lojistik A.Ş. yayınıdır.

Yıl 4 / Sayı 13 / Ocak-Şubat-Mart 2019

İmtiyaz Sahibi Globelink Ünimar Lojistik A.Ş. adına Cihan Yusufi

Sorumlu Müdür ve Yayın YönetmeniNemra Yıldırım

Yayın KuruluCihan Yusufi, Uğurhan KiçkiFatih Baş, Selçuk Uray, Nemra Yıldırım

TasarımMuhteviyat AjansNilgün İşcan0533 457 75 00

BasımOrkide Matbaacılıkwww.orkidematbaasi.com

AdresSaray Mah. Dr. Adnan Büyükdeniz Cad.Akkom Ofis Park 2, 2 Blok 34768(Cessas Plaza) No: 4 K: 18 Ümraniye - İstanbul / TürkiyeTel : +90 (216) 651 93 93 (pbx)Fax : +90 (216) 651 47 70E-posta : [email protected] : www.globelink-unimar.com

Globelink Ünimar, Argemonia’yı, müşterilerine hizmet vermek ve müşterileri ile iletişim kurmak amacıyla, ücretsiz olarak, senede 4 defa yayınlamaktadır. Tüm hakları saklıdır. Globelink Ünimar’ın kurumsal kimliğini taşıyan yazı ve fotoğraflar, yayıncının izni olmadan kullanılamaz.

frida kahlo

Globel ink Ünimar Loj ist ik A.Ş. adına hazır lanmıştır .SAYI 13

O C A K - Ş U B A T - M A R T 2 0 1 9

Page 4: frida kahlo - Globelink Ünimar...frida kahlo SAYI 13 Globelink Ünimar Lojistik A.Ş. adına hazırlanmıştır. OCAK-ŞUBAT-MART 2019 4 ARGEMONIA İÇİNDEKİLER 06 26 08 12 28 32

A R G E M O N I A4

İÇİNDEKİLER06

2608

2812

321820

1416

34

2410

30

MAKALE Lojistik ve Taşıma Hukuku

SEKTÖRDEN Lojistik Sektöründe Rekabet

ATLIKARINCA

ARAŞTIRMA Sosyal Medya: Bir Alışkanlık mı? Yoksa Bağımlılık mı?

BARSELONA

İŞ’TE YAŞAM Öfkenizi Kontrol Etmenin Yolları

ETKİNLİKLERİMİZ

BUZ PATENİ Zarafet ve Denge Buzda Buluştu

22 KAPAK KONUSU Frida Kahlo

ARTVİN Doğu Karadeniz’in Yeşil CennetiRÖPORTAJ

FLAMENKO

ARJANTİN PAZARI

HİZMETLERİMİZ

KÜLTÜR-SANAT KÖŞESİ

12

10

Page 5: frida kahlo - Globelink Ünimar...frida kahlo SAYI 13 Globelink Ünimar Lojistik A.Ş. adına hazırlanmıştır. OCAK-ŞUBAT-MART 2019 4 ARGEMONIA İÇİNDEKİLER 06 26 08 12 28 32

5

28

20

30

32

22

24

Page 6: frida kahlo - Globelink Ünimar...frida kahlo SAYI 13 Globelink Ünimar Lojistik A.Ş. adına hazırlanmıştır. OCAK-ŞUBAT-MART 2019 4 ARGEMONIA İÇİNDEKİLER 06 26 08 12 28 32

A R G E M O N I A6

MAK

ALE

Tekerleğin icadından bu yana hayatımızda olan lojistik kavramı, tüketim mallarının veya hammaddelerin bulundukları yerden tüketicilerin bulunduğu mekanlara uygun koşullarda taşınması; bozulmadan, kırılıp dökülmeden depolanması ve tüketicilere sunulması gibi hizmetleri içeren dev bir sektördür. Sağladığı faydalarla insanların yaşam kalitesini doğrudan etkileyen ve ticari hayatta zincirin çok önemli bir halkası olan lojistik ve taşıma işte bu sebeplerle hukuki düzenlemeler olmadan sürdürülemez.

Lojistik hukuku neden bu kadar önemli?Başta da belirttiğimiz üzere lojistik, tüketim mallarının ve hammaddelerin vaat edilen zaman aralıklarında; uygun koşullarda, zarar görmeden / ticari değerini yitirmeden taşınması, tasnif edilmesi, depolanması ve tüketiciye ulaştırılması gibi pek çok farklı işi kapsar. Bu yüzden de lojistik hukukunu düzenlemek için sektörün dinamiklerine ve çağın ihtiyaçlarına uygun bir mevzuat çıkartılması gerekmektedir. Bir başka açıdan ele almamız gerekirse lojistik sektörünü yalnızca ulaşım mevzuatı üzerinden ele almak, sektörün içinde yer alan depolama, tasnif ve teslim gibi diğer edimleri kapsamamaktadır. Yine lojistik sektörünün dinamosu olarak değerlendirilen ve ülkelerin lojistik sektöründe yüksek kârlılık oranlarına ulaşmasını sağlayan ‘lojistik merkez’ konusu da modern lojistik hukukunun açık şekilde düzenlemesi gereken konular arasında yer almaktadır.

Ülkemiz lojistik hukukunda nasıl bir noktada?Ülkemizde lojistik sektörü ile dirsek teması halinde olan bakanlıklar son yıllarda özellikle ‘lojistik merkez’ kavramını odak noktasına koyan birçok düzenlemeye imza atıyor. Lojistik merkez kurulmasına ilişkin özel bir yasal mevzuat bulunmamasına karşın, bu konudaki hususlar, teşkilat yasaları ve ilgili kanun hükümlerinde düzenleniyor. Örneğin, 637 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Ekonomi Bakanlığı’na “lojistik merkezlerinin kurulması, yönetilmesi ve işletilmesi ile ilgili ilke ve politikaların tespiti konusunda çalışmalar yapma

ve koordinasyon faaliyetlerini yürütme” görevi veriliyor. Yine söz konusu kararname ile Ekonomi Bakanlığı, lojistik merkezlerde faaliyet gösteren gerçek ve tüzel kişilere faaliyet ruhsatı verme yetkisine sahip oluyor.

Benzer bir şekilde, 640 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’na ise “lojistik merkezleri açmak ve işletilmesine izin vermek, işletmek, işlettirmek ve denetlemek” gibi görev ve sorumluluklar verildiği görülüyor. Yine bu konuyu ele alan 655 Sayılı KHK da “lojistik köy, merkez veya üslerin yer, kapasite ve benzeri niteliklerini belirleyerek planlamak, kurulmalarına ilişkin usul ve esasları belirlemek ve izin vermek, gerekli arazi tahsisi ile altyapıların kurulması hususunda ilgili kuruluşları koordine etmek ve uygulamasını takip etmek ve denetlemek” gibi görevler Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nın yetkileri arasında sayıyor.

Özetlemek gerekirse, ülkemizde henüz lojistik sektörünü bütünsel olarak ele alabilen sektörel bir mevzuat olmamasına rağmen

Page 7: frida kahlo - Globelink Ünimar...frida kahlo SAYI 13 Globelink Ünimar Lojistik A.Ş. adına hazırlanmıştır. OCAK-ŞUBAT-MART 2019 4 ARGEMONIA İÇİNDEKİLER 06 26 08 12 28 32

7

LOJİSTİK VE TAŞIMA HUKUKU

bakanlık kararnamelerinin içinde yer alan açık hükümler ülkemizin özellikle lojistik merkez konusunda iyi bir noktaya geldiğini gösteriyor. Ancak lojistik hukuku uzmanları, Türkiye’nin bu alanda yetki karmaşası yaratmadan net bir mevzuata sahip olmasının sektörün gelişimine büyük katkılar sunacağını ön görülüyorlar.

Dünyada lojistik hukuku Tüm dünyadaki lojistik merkez sayısı her geçen gün artmaya devam ederken, başta Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere lojistik merkezler konusunda tecrübe sahibi olan pek çok ülke mevzuatlarını sürekli güncelleyerek çağın gereksinimlerine göre yeniden yapılandırıyorlar. Bu yüzden de bazı ülkelerde, yabancı yatırımcıyı iç pazara çekebilmek için lojistik merkez konusunda özel yasalar çıkarılabiliyor. Örneğin, Hollanda ve Singapur’da mevcut limanların lojistik merkez olarak kullanılması ve bu ülkelere yatırım yapan uluslararası kuruluşlara lojistik destek verilebilmesi için bazı kurum ve kuruluşlar özel olarak yetkilendirilebiliyor.

Yine saydığımız ülkeler haricinde Hindistan, Almanya, Mısır ve birçok Latin Amerika ülkesinde de gerek bölgesel gerek ulusal çoklu taşıma mevzuatı bulunuyor. Bu mevzuatlar UNCTAD 1980 Çoklu Taşıma Konvansiyonu’nu esas alıyor. Bu konvansiyon, taşıtanların çıkarına olan Hamburg Kuralları’na dayanıyor. Konu uluslararası lojistik hukuku olunca ülkelerin çıkardığı kanunlar ve tanıdığı imtiyazların yanı sıra ülkelerin taraf oldukları ulusal sözleşme ve işbirlikleri de bir hayli önem taşıyor.

Lojistik ve taşıma hukukunun çağın ihtiyaçlarına göre şekillendirilmesi ve güncellenmesi, yine Argemonia’nın bu sayısında ele aldığımız “lojistik sektöründeki rekabet koşulları” için de oldukça büyük bir önem teşkil ediyor. Bu konu hakkında merak ettiğiniz detaylara ise dergimizin 26. sayfasındaki haberimizden ulaşabilirsiniz.

Page 8: frida kahlo - Globelink Ünimar...frida kahlo SAYI 13 Globelink Ünimar Lojistik A.Ş. adına hazırlanmıştır. OCAK-ŞUBAT-MART 2019 4 ARGEMONIA İÇİNDEKİLER 06 26 08 12 28 32

A R G E M O N I A8

BNI’ın dünyadaki gelişimine baktığınızda en büyük büyümeyi 2008 ekonomik krizinden sonra sağlamıştır. Bunun en önemli nedenini, kriz dönemlerinde insanların daha fazla işe ve daha ekonomik pazarlama araçlarına ihtiyaçlarının olmasına bağlayabiliriz.

Ayşe AslanBNI Türkiye Direktörü

RÖPORTAJ

Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz? Kaç yıldır BNI ülke direktörlüğü görevini yürütüyorsunuz?BNI ile Londra’da 2007 yılında kendi işimi yaptığım sırada tanıştım. 2012 yılında da Türkiye’ye kesin dönüş yaparak, sistemin Türkiye’de oluşması için çalışmalara başladım. Ekibimle birlikte iki yıl içerisinde BNI’a 400’ün üzerinde üye kazandırarak dünyada 50. ülke olarak kurulan Türkiye BNI’ını “dünyada en hızlı gelişen ülke pazarı” olma başarısına ulaştırdık. Amacım en başından beri zaten ülke insanımızın geleneklerinde var olan “imece usulü iş bitirme” kültürünü ve “ne ekersen onu biçersin” inanışını, BNI sistemi ve givers

gain - kazandır ki kazan felsefesi ile mükemmel bir biçimde harmanlamak oldu. Şu ana kadar da bunu başardığıma inanıyorum.

Peki nedir bu BNI? Ne zaman kuruldu? Dünyada ve Türkiye’de ne kadar üyeye sahip?BNI (Business Networking International), iş sahiplerinin ve mesleğinde uzman profesyonellerin bir araya geldiği bir iş geliştirme platformu. ‘Business Networking’ kavramının yaratıcısı olarak bilinen Dr. Ivan Misner tarafından 1985 yılında ABD’de kurulan BNI, üyelerine referansla iş yaratma imkanının yanı sıra

lokal, global destek ve bilgi birikimi desunuyor. İlk olarak Amerika ve Kanada’da kurulan BNI, bugün dünyada 73 ülkede 847 franchise bölgesi ve 245+ bin aktif üyesi ile faaliyetlerini sürdüren büyük ve faydalı bir organizasyon.

“Referans pazarlaması” da ilk kez sizinle duyduğumuz bir kavram. Bize biraz açıklayabilir misiniz, ne anlama geliyor?Referans pazarlaması; BNI’ın sistemleştirdiği iş ilişkisi kurma, iş ilişkisini koruma, yönetme ve sonuçlar üretme metodu. Örneğin; bir iş sahibi ortalama beş yıldır iş hayatı içindeyse, yaklaşık

Argemonia’nın on üçüncü sayısının röportaj konuğu Türkiye’yi “referans pazarlaması” ile tanıştıran, dünyanın en büyük girişimciler birliği Business Network International, yani kısa adıyla BNI’ın Türkiye Direktörü Ayşe Aslan. Kendisine, Türkiye’de 2012 yılından beri faaliyet gösteren organizasyonun kuruluş amacını, üyelerine sağladığı katkıyı, faaliyetlerini ne şekilde sürdürdüğünü sorduk ve çok etkileyici cevaplar aldık. Röportajımızı keyifle okuyacağınızı umuyoruz.

DÜNYANIN EN BÜYÜK İŞ PLATFORMU BNI, HEM İŞ ÇEVRENİZİ HEM DE İŞİNİZİ BÜYÜTÜYOR

Page 9: frida kahlo - Globelink Ünimar...frida kahlo SAYI 13 Globelink Ünimar Lojistik A.Ş. adına hazırlanmıştır. OCAK-ŞUBAT-MART 2019 4 ARGEMONIA İÇİNDEKİLER 06 26 08 12 28 32

9

1000 kişiyi tanıyor diyebiliriz. Ancak bu 1000 kişilik tanışıklığı nasıl yöneteceğine, onları nasıl bir iş yönlendirme kaynağına dönüştüreceğine dair bir strateji kurgulayamıyor. Çevresindeki bu binlerce iş sahibinin çok azı, onu diğerlerine refere ediyor. BNI, üyelerine bu stratejiyi öğretiyor. Sosyal sermaye olarak tanımlanan bu birikimi, nasıl yöneteceğini, buna nasıl yatırım yapacağını aktarıyor; bu yatırımı nasıl koruması ve takip etmesi gerektiğine ilişkin bir yol haritası sunuyor.

BNI, üyelerine nasıl bir iş hacmi sağlıyor?4 Eylül 2012 tarihinden beri Türkiye’de faaliyet gösteren BNI, aralarında lansman ve destek direktörlerinin de bulunduğu yaklaşık 27 kişilik bir ekiple çalışmalarını sürdürüyor. Şu anda 22 aktif grup, sekiz çekirdek grup ve 750+ üyesi bulunuyor. BNI Türkiye, şimdiye kadar 125.960 bin iş yönlendirmesi ve üyeleri arasında yarattığı 412 milyon 234 bin 215 TL üzerinde iş hacmiyle, hatırı sayılır bir başarı yakaladı diyebiliriz. Sadece 2018 yılında İstanbul’daki gruplarımızla birlikte 672 toplantı düzenledik ve 210 saatin üzerinde eğitim verdik. Yılda yaklaşık 20 bin 254 iş sahibini de misafir olarak ağırladık. Bunlar gerçekten ciddi rakamlar.

BNI’a kimler üye olabilir ve üye olmak için nasıl bir yol izlemeleri gerekiyor?BNI’a üye olmak isteyen adayın öncelikle toplantımıza katılması gerekiyor. Daha sonra adayın sunduğu iş referansları, mülakat ve grupların üyelik komitelerinin onayına sunuluyor. Üye adayın üç yıllık bir sektör deneyiminin bulunması ve şirketinin en az iki yaşında olması gerekiyor. Üyelik sözleşmesinde yer alan üye taahhütleri ve etik davranış kuralları her iki tarafça da onaylandığı takdirde BNI’a katılım sağlanıyor.

Peki BNI’ın üyelerinden beklentileri neler?BNI üyelerinin, kendi çalışma gruplarına katkıda bulunmalarına yönelik sorumlulukları bulunuyor. Tüm üyeler düzenlenen toplantılara yüzde 90 oranında bir katılım göstermek durumunda. Bir yıl içinde 6 kez toplantıya gelmeme ve 6 kez de bir temsilci gönderme hakları bulunuyor. Toplantılar 4 yıldır, resmi ve dini tatiller haricinde her hafta belirlenen gün, saat ve mekanlarda düzenli olarak gerçekleştiriliyor. Üyelerin ayrıca gruplarına nitelikli iş yönlendirmesi yapmaları ve çevrelerini açmaya gönüllü olmaları gerekiyor. Tüm bunların yanında BNI, üyelerin sistemi kullanarak elde ettikleri kazançlardan asla bir komisyon talep etmiyor.

Sabah düzenlediğiniz 06.30 toplantılarına heyecanla, hevesle katılan üyeleriniz var? Sizce bu motivasyonun kaynağı nedir?Bu motivasyonun en önemli kaynağı, organizasyonumuza dahil olan herkesin tek bir gündeminin olması. İş hacmi yaratmak ve işlerini geliştirmek. Bu durum kendilerinin, ailelerinin ve çalışanlarının yaşamını kolaylaştırıyor. Diğer bir unsur da Givers Gain. Başkalarına yardım ederek ve birlikte kazanarak bir araya gelen güçlü değerleri olan bir grup insanın başaramayacağı hiçbir şey olmayacağını görmeleri.

Şu an iyice yavaşlayan ülke ekonomisinde BNI’ın üyelerine katkısı ne olabilir?BNI’ın dünyadaki gelişimine baktığınızda en büyük büyümeyi 2008 ekonomik krizinden sonra sağlamış olduğunu görüyorsunuz. Bu zamandan sonra BNI yılda yaklaşık olarak %35 civarında bir

büyüme kaydetmiş. Bunun en önemli nedenini, kriz dönemlerinde insanların daha fazla işe ve daha ekonomik pazarlama araçlarına ihtiyaçlarının olmasına bağlayabiliriz. BNI’da bir süredir üye olanlar ise, tabir-i caiz ise ektiklerini biçiyorlar. Burada yaratılan iş fırsatlarını başka bir mecrada yaratamadıklarını üyelerimizden sıkça duyuyoruz.

Page 10: frida kahlo - Globelink Ünimar...frida kahlo SAYI 13 Globelink Ünimar Lojistik A.Ş. adına hazırlanmıştır. OCAK-ŞUBAT-MART 2019 4 ARGEMONIA İÇİNDEKİLER 06 26 08 12 28 32

A R G E M O N I A1 0

GENEL KÜLTÜR

Bembeyaz atlar, güzel gözlü karacalar; egzotik filler ve masalsı bir müzik eşliğinde kendi içinde dönüp duran rengarenk bir dünya… Elbette herkesin çocukken içinde zaman geçirmek için yanıp tutuştuğu; çocuksu umutların ve hayal gücünün sembolü olan atlıkarıncalardan bahsediyoruz. Peki çocukluk anılarımızın en güzel unsurlarından atlıkarıncanın varoluş öyküsünü hiç merak ettiniz mi?

Page 11: frida kahlo - Globelink Ünimar...frida kahlo SAYI 13 Globelink Ünimar Lojistik A.Ş. adına hazırlanmıştır. OCAK-ŞUBAT-MART 2019 4 ARGEMONIA İÇİNDEKİLER 06 26 08 12 28 32

1 1

Atlıkarınca kelimesi nereden geliyor?Bol miktarda at ve farklı hayvan figürleri yer alsa da aslında hiç karıncası olmayan atlıkarıncanın adının nereden geldiğini hiç merak ettiniz mi? Ünlü yazar ve oyuncak koleksiyoncusu Sunay Akın’ın tezine göre ülkemizde kullanılan ilk atlıkarıncalarda hem at hem de karaca figürleri bulunduğu için bu oyuncak halk arasında ‘atla karaca’ olarak anılır. Bu kelime de zaman içinde aşınmaya uğrayarak ‘atlıkarınca’ya dönüşür. Atlıkarıncanın kelime kökeni ile ilgili bir diğer kabul gören görüş ise Avrupa’dan Anadolu’ya yayılan atlıkarıncaya isim bulunurken, İtalyanca’daki ‘carozza’ yani at arabası tabirinden esinlenilmiş olunabileceği. Kısacası ‘Karotza’ ve ‘karoça’ gibi farklı şekillerde telaffuz edilen bu kelimenin atlıkarınca kelimesindeki karınca bileşeni ile ilişkili olduğu düşünülmektedir.

Atlıkarınca kimin icadı?Amerika Birleşik Devletleri’nde bulunan International Independent Showmen’s Museum’da yer alan bilgilere göre, atlıkarıncanın aslında içinde yaşadığımız coğrafyadan çıkan bir kültür olduğunu söylememiz mümkün. Çünkü müze dokumanlarında yer alan bilgilere göre 12. yüzyılda Arap ve Türk askerleri ‘little war’ yani küçük savaş adı altında bir savaş oyunu oynarlar ve bu oyunda dönen bir platform üzerinde bulunan atlı süvarilerin arasında bulunan hedeflere oklar atılır. Savaş esnasında hayvanlara zarar vermeden düşman askerine odaklanma amacı güden bu savaş antrenmanı, zaman içinde Fransızlara modern atlıkarınca fikri konusunda ilham verir.

Atlıkarıncanın bir askeri pratik olmaktan çıkması ise bu tarihten çok daha sonrasına rastlar. 17. yüzyılda yine aynı savaş oyunundan esinlenerek kol gücüyle çalıştırılan atlıkarıncada bu kez atların üzerinde bir halka vardır ve insanlar attıkları cisimleri bu halkaların içinden geçirmeye çalışırlar. İtalya ve Fransa’da o dönemin fuar ve panayırlarında oldukça popüler olan bu oyun bir süre sonra pedal gücü ile çalıştırılan bir mekanik düzeneğe de kavuşur. 18. yüzyılın ortalarına gelindiğinde teknik ve tasarımsal olarak epey gelişen atlıkarıncalar bu kez altın çağını İngiltere’de kurulan seyyar lunapark ve panayırlarda yaşamaya başlar. Atlıkarıncaya talep arttıkça bu oyuncağı üreten ustalar da artar. Özellikle Almanya’nın Heyn, Fransa’nın Bayol bölgelerindeki atlıkarınca ustaları o dönemlerde bu işin otoritesi olarak kabul edilirler.

Modern dünyada atlıkarıncalarSanayi devriminden sonra iyiden iyiye yaygınlaşan ve trenlerde kullanılan buhar gücü 1860’larda İngiliz mühendis Thomas Bradshaw tarafından ilk kez bir atlıkarıncada kullanılır. Böylece artık atlıkarıncanın dönebilmesi için insan gücüne ihtiyaç kalmamıştır. Bu müthiş kullanım kolaylığı maliyetleri biraz artırsa da atlıkarıncanın küresel olarak yayılmasına büyük katkıda bulunur.

20. yüzyıla gelindiğinde Atlantik Okyanusu’nu aşarak Amerika Birleşik Devletleri topraklarına ulaşan atlıkarıncalar özellikle 1900’lerin başında Amerikan halkı tarafından büyük ilgi görür. Ancak Amerika’da yaşanan ilk büyük ekonomik buhran olan ‘Great Depression’ döneminde eğlence ve sosyal hayata para ayrılamaması atlıkarınca kültürünün 4-5 sene kadar gerilemesine ve mevcut atlıkarıncaların yağmalanmasına sebebiyet verir. Ancak 1930’lu yıllara gelindiğinde güçlenen Amerikan ekonomisi ile birlikte atlıkarıncalar yeniden parıltılı günlerine geri dönerler. Üstelik geçmiş yüzyıldan kalan buharlı mekanikler ve tahta hayvanlar yerine yeni nesil elektrikli motorlar ve dayanıklı sentetik hayvan figürleri ile…

Atlıkarıncanın psikolojik çağrışımlarıTarih boyunca birçok kitaba, şarkıya ve türlü sanat eserine ilham veren atlıkarıncalar, sadece fantastik bir dünya tasviri yapmalarından ziyade iniş ve çıkışlarla dolu olan hayatı anlatmak için de sıklıkla kullanılan bir metafordur. Sürekli devinen bir zeminde inip çıkarak hareket eden bir atın sırtında olmak bir bakıma yaşam çizgisinde geçen yılları sembolize eder.

Hayal gücünün ve çocuksu heyecanların sembolü sayılmasının yanında durağanlığı da çağrıştıran ve bir anlamda kendi içinde ayrı bir zaman algısı olan atlıkarıncalar Sallinger’in Çavdar Tarlasında Çocuklar romanında da kendisine yer bulur. Romanın baş kahramanı Holden Caulfield’in değiştirmeyi çok isteyip de asla değiştiremediği çocukluk yıllarını betimlemek için kullandığı bu kelime, kimi eserlerde de ‘sürekli hareket halinde olsa da yerinde sayma’ halini tarif etmek için kullanılır.

Page 12: frida kahlo - Globelink Ünimar...frida kahlo SAYI 13 Globelink Ünimar Lojistik A.Ş. adına hazırlanmıştır. OCAK-ŞUBAT-MART 2019 4 ARGEMONIA İÇİNDEKİLER 06 26 08 12 28 32

A R G E M O N I A1 2

ROTA

NYA

Dünyanın en renkli ve dinamik kentlerinden biri olarak kabul edilmesine rağmen ülkeyi vuran şiddetli ekonomik krizin etkileri ve fazlasıyla turistik bir şehir olmanın zorlukları ile mücadele eden Barselona, her şeye rağmen dünyanın her yerinden gezginleri mıknatıs gibi kendisine çekmeyi başarıyor. Akıllara durgunluk veren şehir planlaması, görkemli anıtsal yapıları; bitmeyen futbol çılgınlığı ve tabii ki her sokak arasından yükselen ve bu sayımızda özel olarak ele aldığımız flamenko ezgileri ile işte karşınızda Akdeniz’in hırçın güzeli Barselona...

Barselona’nın renkli karakteri, köklü tarihinde gizliAkdeniz çanağının en önemli kentlerinden biri olan Barselona’nın tarihi hakkında birçok farklı rivayet olsa da bu kadim kentin günümüzden 2000 sene önce Kartaca Kralı Hannibal’in babası Hamilcar Barca tarafından kurulduğu bilinmektedir. Denize kıyısı olması ve Avrupa’nın kuzey Afrika’ya açılan kapısı olması nedeniyle tarih boyunca büyük bir önem arz eden Barselona, Kartacalılar’ın ardından Batı Roma İmparatorluğu himayesine girdiğinde şu anki modern siluetine kavuşmaya

başlar. O dönemlerde ‘Barcino’ olarak bilinen Barselona, başlangıçta daha güneydeki Tarragona kentinin gölgesinde kalsa da 800’lü yılların sonunda Barselona Kontluğu’nun (Comtes de Barcelona) kurulması ile yeniden yükselişe geçer. 12. yüzyılda kurulan Katalonya Krallığı ile birlikte artık resmen Akdeniz’in ticari başkentlerinden biri haline gelen Barselona 1479 yılında İspanya Krallığı topraklarına katılır.

Bölgede 11. yüzyılda hüküm süren Müslüman Arap medeniyeti Endülüs Emevileri’nin de etkisiyle önemli kültürel etkileşimler yaşayan; Kastilya ve Katalan mirası ile İspanyolca’dan ayrışan Katalanca isimli bir resmi dile sahip olan Barselona, 1932’den bu yana Katalonya Özerk Bölgesi’nin başkentidir.

Şehir değil adeta bir ‘mimari şöleni’Barselona mimarisi denilince akla gelen ilk isim, tabii ki çılgın bir dahi olan Gaudi oluyor! Barselona’nın en çok ziyaret edilen kentlerden biri olmasının sebebi sayılabilecek

Carrer de Mallorca’da bulunan ve inşası bir türlü bitmeyen katedral La Sagrada Familia’nın mimarı Gaudi... Modern neo-gotik mimarinin öncülerinden sayılan bu benzersiz katedral halk arasında ‘hiç bitmeyen katedral’ olarak anılsa da bu benzersiz eserin 2026 yılında yani Gaudi’nin 100. ölüm yıl dönümünde tamamlanacağı ön görülmekte. Elbette Gaudi’nin Barselona’da bıraktığı tek iz La Sagrada Familia değil. Şehri tepeden izleme imkanı veren ve kendinizi bir masal diyarında gibi hissettiren Park Güell’i ve Antoni Gaudi’nin yalnızca bir mimar değil aynı zamanda müthiş bir

soyut sanatçı olduğunu ortaya koyan Casa Mila’yı da bu eserler arasında sayabiliriz.

Gaudi’nin kattığı eserlerin dışında kalan ancak Barselona denildiğinde mutlaka akla gelen eserlerin arasında yer alan milli opera binası Gran Teatre da Barselona’nın simgelerinden biridir. La Rambla’da bulunan ve 19. yüzyılın sonlarında bolca mermer, altın yaldızlar ve gösterişli kırmızı kadifeler kullanılarak inşa edilen bu muhteşem salon bugün hala dimdik ayakta duruyor.

KİMİLERİNE GÖRE "BARÇA" KİMİLERİNE GÖRE

Page 13: frida kahlo - Globelink Ünimar...frida kahlo SAYI 13 Globelink Ünimar Lojistik A.Ş. adına hazırlanmıştır. OCAK-ŞUBAT-MART 2019 4 ARGEMONIA İÇİNDEKİLER 06 26 08 12 28 32

1 3

Barselona’da futbol meselesiBarselona yalnızca bir Katalan şehri değil. Bu renkli kent, mimari zenginliği, eğlence hayatı, denizi-kumu-güneşi ile adından sıkça söz ettirdiği kadar aynı zamanda tüm dünyada milyonlarca hayranı olan dev bir futbol kulübü olan FC Barcelona’ya da ev sahipliği yapmasıyla da ünlü. Dolayısıyla adı belki de en çok futbolla birlikte anılıyor. Hatta kentteki FC Barcelona etkisi o kadar büyük ki özellikle maç günlerinde hayat resmen duruyor ve tüm sokaklar bir şenlik alanına dönüşüveriyor.

Eğer siz de Barselona’nın genlerine işleyen bu futbol aşkına daha yakından bakmak isterseniz FC Barcelona’nın stadı Camp Nou

turlarına katılabilir, buradaki müzeyi gezerek ülkedeki futbol tarihi hakkında detaylı bilgi edinebilirsiniz. Eğer bilet alıp Camp Nou’de maç izlemek gibi bir olanağınız yoksa, maç günlerinde Barselonalılar’ın topluca maç seyrettiği mekanlara giderek o coşkuyu sokağın ruhunu hissederek yaşayabilirsiniz.

Barselona’ya ne zaman gidilir?Tam bir Akdeniz kenti olduğu için yılın 12 ayı boyunca rahatlıkla ziyaret edilebilecek bir kent olan Barselona’nın hava koşullarını İzmir, Muğla ya da Antalya’ya benzetmek mümkün. Her yerini yürüyerek gezmek ve sokaklarında kaybolarak yeni yerlerini keşfetmek için en ideal mevsim tabii ki yine de Mart-Mayıs ve Eylül-Ekim aylarını

kapsayan bahar dönemleri. Deniz-kum-güneş ve gece hayatı kombinasyonundan hoşlananların ise Barselona’ya her yerin cıvıl cıvıl olduğu yaz aylarında gitmesi önerilebilir. Kalabalıktan hoşlanmayanlar ise, ılıman ikliminin Barselona’ya kattığı ayrıcalıktan yararlanarak, turist sayısının nispi az olduğu kasım-şubat döneminde kenti rahatlıkla ziyaret edebilir, bir nebze olsun şehrin sakinliğinin tadını çıkartabilirler.

Barselona’da ne yapılır?Amacınız Katalan kültürü hakkında fikir edinmek ise Katalan Ulusal Müzesi’ne ve Barselona Kent Tarihi Müzesi’ne yarım gününüzü ayırabilirsiniz. Sanatseverseniz Picasso Müzesi’ni, Joan Miro Vakfı’nı ve

Gaudi elinden çıkan tüm eserleri ajandanıza ekleyebilirsiniz. Şehrin sokak kültürünü yerinde görmek isterseniz kentin en hip, en hareketli ve sempatik bölgesi La Rambla’ya gidebilir; burada şahane sokak müzisyenleri dinleyebilir, ikinci el dükkanlarından alışveriş yapabilir ve yerel mekanlara uğrayabilirsiniz.

Barselona deyince tabii ki akla bir noktada yeme-içme meselesi geliyor! Bu güzel kente

gitmişken ayak üstü atıştırmalıkların en güzeli tapas’la tanışabilir; gerçek bir deniz ürünü şenliği olan bir tabak paella yiyebilir ve Barselona’da en çok tüketilen içecek olan sangria’yı deneyebilirsiniz. Yine La Rambla’da yer alan dev bir pazar yeri olan La Boqueria’nın ise kentleri ‘yerlisi gibi’ gezen ve salaş seyahat etmekten hoşlananların uğrak yerlerinden biri olduğunu söyleyebiliriz.

Ve tabii ki Barselona’daysanız İspanya’ya özgü en renkli kültürel öğelerden biri olan flamenko gösterilerini seyretmeden gitmemelisiniz. Gerçi mutlaka izlemenizi tavsiye ettiğimiz flamenkoyu yine bu sayımızda ayrı bir konu olarak işleyip hakkını vermek istedik. Kısacası İspanyol esintisi hem flamenko ile hem de Frida Kahlo ile Argemonia’nın sayfaları arasında etkisini göstermeye devam edecek. Takipte kalın :)

Page 14: frida kahlo - Globelink Ünimar...frida kahlo SAYI 13 Globelink Ünimar Lojistik A.Ş. adına hazırlanmıştır. OCAK-ŞUBAT-MART 2019 4 ARGEMONIA İÇİNDEKİLER 06 26 08 12 28 32

A R G E M O N I A1 4

DÜNYA PAZARLARI VE FIRSATLARI

ARJANTİN PAZARI VE FIRSATLAR

ÜLKE KÜNYESİ

Argemonia’nın 13. sayısının fırsatlar sunan konuk pazarı Arjantin... Latin Amerika içerisinde çalışanlarının eğitim seviyesi en yüksek olan ülke olan Arjantin, İngilizce konuşma oranı açısından da ilk sırada yer alıyor.

Yılda 58 milyar dolar ihracat, 64 milyar dolarlık da ithalat yapan Arjantin, Türkiye’den 112 milyon dolarlık ithalat yaparken aynı zamanda Türkiye’ye de 342 milyon dolar ihracat gerçekleştiriyor. Arjantin bugün, dünyanın en büyük yiyecek ihracatçılarından biri.

Ülke Kredi Notu: RDNüfus: 44 milyon 570 bin*Para Birimi: Arjantin PesosuGSYİH: 625.921 ABD $* Kişi Başı GSYİH: 14,044 $* Reel Büyüme Oranı: %1,95*

(*) IMF, 2018

Genel bakışArjantin, GSYİH’sının büyüklüğü açısından Brezilya ve Meksika’nın ardından Latin Amerika’nın 3. büyük ekonomisidir. Yaklaşık 44 milyon nüfusu olan Arjantin, gelir dağılımındaki uçurumlara rağmen, Latin Amerika ülkelerinde kişi başı gelirin en yüksek olduğu ülkeler arasında yer almaktadır.

Arjantin ekonomisi tarım ve tarıma dayalı sanayi ağırlıklı bir yapıya sahiptir. GSYİH’nın %9,9’u tarım, % 30’u sanayi, %60,2’si hizmetlerden oluşmaktadır. Hızla artan tarım ürünleri fiyatları Arjantin ekonomisi için önemli bir büyüme kaynağı haline gelmiştir.

Gıda ve içecek, kimya ve petrokimya, otomotiv ve metal sanayii ülkenin en büyük sanayi kolları arasındadır.

Ekonomik performansArjantin ekonomisine ilişkin değerlendirme notlarına baktığımızda; bağımsızlık, döviz kuru, bankacılık, ülkenin genel durumu ve ekonomik yapısı açısından “B” risk notu, ve politik risk açısından “BB” risk notuna sahip sahip olduğu, son yaşanan gelişmelerle bu notun RD’ye düşürüldüğü görülmektedir.

Ekonomide geleceğe yönelik beklentilerArjantin ekonomisine yönelik tahminler genel olarak olumlu olmakla birlikte hükümetin uygulamalarının sonuçlarına bağlı olarak değişkenlik gösterme ihtimali de bulunmaktadır. IMF’e göre 2019-2020 yıllarında büyüme hızının %3’ün altında kalacağı, 2021-2022 için %3’ün üstünde gerçekleşeceği öngörülmektedir.

Page 15: frida kahlo - Globelink Ünimar...frida kahlo SAYI 13 Globelink Ünimar Lojistik A.Ş. adına hazırlanmıştır. OCAK-ŞUBAT-MART 2019 4 ARGEMONIA İÇİNDEKİLER 06 26 08 12 28 32

1 5

Arjantin’e ihracatımızın üçte ikisinden fazlasını otomotiv ana ve yan sanayi oluşturmakta; demir-çelik, tütün, çimento, elektrikli ev aletleri, makine ve cihazlar, tekstil ve plastik ürünleri, inşaat malzemeleri ilk sıralarda yer almaktadır.

Arjantin’den ülkemize yapılan ithalat görece yüksek düzeyde seyretmekle beraber, söz konusu ithalatın kompozisyonuna bakıldığında, buradaki ürün çeşitliliğinin ülkemiz ihracatına kıyasla çok daha düşük olduğu görülmektedir. Toplam ithalatın yaklaşık dörtte üçü tarım ürünlerinden oluştuğu gibi, bunlar da soya, ayçiçek, mısır ve hububat gibi son derece az bir ürün grubunda yoğunlaşmıştır. Dolayısıyla bu ürünlerin dünya fiyat gelişmeleri ile Türkiye’de üretim imkanı olanlarının ülkemizdeki iklime bağlı üretim koşulları Arjantin’den yapılan ithalat büyüklüğü üzerinde büyük bir etkiye sahip olmaktadır.

Haberimiz, Türkiye İhracatçılar Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti Ticaret Bakanlığı resmi web sitelerinden alınan veriler doğrultusunda derlenmiştir.

Kaynak: TÜİK * Ocak-Temmuz

Dış ticaretDış ticaret politikasında 1980’lerde daha liberal ticaret politikası uygulamaya başlayan Arjantin’de halen eski alışkanlıkları olan ithal ikameci sıkı korumacılık politikaları, tarife ve tarife dışı engeller varlığını sürdürmektedir.

Arjantin’in başlıca ihraç ürünleri arasında soya fasulyesi ve türevleri, mısır, kamyon, kamyonet, buğday, altın, otomobiller, bio-dizel yakıtlar, kabuklu hayvanlar, şarap, oto yedek parçaları, alüminyum ve sığır eti gelmektedir.

Arjantin’in başlıca ithal ürünlerinin başında ise otomobil, oto yedek parçaları, cep telefonları, petrol yağları ve doğalgaz, kamyon-kamyonet, ilaçlar, otomatik bilgi işlem makineleri, diğer hava taşıtları, serum ve aşılar, haşerat öldürücüler ve dezenfekte ediciler gelmektedir. Arjantin’in ithalatında en önemli ağırlığı Brezilya oluşturmaktadır. Çin ve ABD, Arjantin’in ithalatında Brezilya’dan sonra gelen önemli ülkelerdir. Avrupa ülkeleri ise Arjantin’in ithalatında göreceli olarak alt sıralarda yer almaktadır. Yİne de Almanya, İtalya, İspanya, Fransa AB ülkeleri arasında ithalatta ilk sıralarda yer alan ülkelerdir.

Türkiye-Arjantin dış ticaretiYıllar itibarıyla incelendiğinde Arjantin ile ticaretimizde açık verildiği, özellikle Arjantin’de krizin etkili olduğu dönemlerde ihracatımızın daha da azaldığı gözlemlenmektedir. 2017 yılında ihracatımız bir önceki yıla kıyasla %26 artış ile 159,3 milyon ABD doları olarak gerçekleşirken, Arjantin’e ithalatımız ise %18 artış ile 450,3 milyon ABD doları olarak gerçekleşmiştir.

GLOBELINK ÜNİMAR ARJANTİN’DE DE GÜVENİLİR ÇÖZÜM ORTAĞINIZ Globelink Ünimar Lojistik olarak Arjantin’deki güçlü acente ağımız sayesinde Ambarlı, Gemlik, İzmir Alsancak ve Mersin limanlarından Arjantin Buenos Aires, Cordoba, Rosario ve Santa Fe limanlarına her hafta düzenli LCL ve FCL konteyner servisi sunmaktayız.

Havayolu’nda ise; Arjantin’de havayolu taşımacılığı için kullanılan havalimanlarına direkt ve aktarmalı uçuşlar ile hizmet vermekteyiz.

Detaylı bilgi için bizi arayabilirsiniz.

2007 64.496 417.506 482.002 -353.0102008 107.099 789.811 896.911 -682.7122009 73.734 225.821 299.555 -152.0872010 179.216 281.128 460.344 -101.9122011 214.104 490.574 704.678 -276.4692012 316.482 367.894 684.376 -51.4112013 318.181 394.100 712.281 -75.9192014 141.320 325.407 466.727 -184.0872015 118.307 234.495 352.802 -116.1892016 126.870 382.191 509.061 -255.3212017 159.288 450.272 609.560 -290.9842017 / (1-7)* 82.971 295.607 378.578 -212.6362018 / (1-7)* 119.468 228.430 347.899 -108.962

Page 16: frida kahlo - Globelink Ünimar...frida kahlo SAYI 13 Globelink Ünimar Lojistik A.Ş. adına hazırlanmıştır. OCAK-ŞUBAT-MART 2019 4 ARGEMONIA İÇİNDEKİLER 06 26 08 12 28 32

A R G E M O N I A1 6

GLOBELINK ÜNİMAR HAVA KARGO KALİTESİ ŞİMDİ İZMİR’DE!

PROFESYONEL EKİBİMİZ, ULUSLARARASI KARAYOLU TAŞIMACILIĞINDAHİZMETİNİZDE

Globelink Ünimar Lojistik’in Uluslararası Karayolu Taşımacılığı ekibi ile henüz tanışmadıysanız çok şey kaybediyorsunuz demektir. Karayolu taşımacılığında ihtiyaç duyabileceğiniz hız, güven, rekabetçi fiyatlar gibi her türlü ihtiyacınıza kusursuz şekilde cevap verebilecek profesyonel ekibimizden alabileceğiniz hizmetler;

• Tüm Avrupa, BDT (Bağımsız Devletler Topluluğu) ve Ortadoğu’ya hizmet • Kendi öz mal varlığı ile Mega Tenteli römorklarıyla Güney Avrupa'ya (Fransa, İspanya, İtalya, Portekiz) hizmet • İthalat ve ihracat taşımacılığında FTL / LTL • Türkiye-Avrupa arasında 45'' HC konteyner ve Swapbody (tenteli konteyner) ile intermodal taşımacılık hizmeti • Ekspres servisi ile 48 saat içinde 1.2 tona kadar yükün minivan ile ulaşımı Proje taşımacılığı, gabari dışı taşımalar • Tecrübeli operasyon ekibi • GPS ile araç takip sistemi • Transit 3. ülke taşımaları • Yurt dışı depolama, gümrükleme ve teslimat

Yükünüzün alınmasından teslimine kadar geçen süre içinde tüm süreçlerde yanınızda olan ekibimize dilediğiniz zaman [email protected] adresinden ulaşabilirsiniz.

Page 17: frida kahlo - Globelink Ünimar...frida kahlo SAYI 13 Globelink Ünimar Lojistik A.Ş. adına hazırlanmıştır. OCAK-ŞUBAT-MART 2019 4 ARGEMONIA İÇİNDEKİLER 06 26 08 12 28 32

1 7

GLOBELINK ÜNİMAR ETKİNLİKLERİ

Bitmek bilmeyen enerjisi ile çalışanlarımıza yıl boyunca unutulmaz etkinlikler hazırlayan İK ekibimiz, 2019’u karşılamak için de muhteşem bir yılbaşı partisi organize etti. Birlikte eğlenmekten, birlikte çalışmaktan ve sohbet etmekten keyif alan bu güzel ekibi bir çatı altında topladığı için başta yöneticilerimize ve bu güzel etkinliği düzenleyen İK ekibimize teşekkürlerimizi sunarız. Yeni yılın hepimize mutluluk, huzur ve sağlık getirmesi dileğiyle...

YENİ SENEYİ HEP BİRLİKTE VE COŞKUYLA KARŞILADIK

Page 18: frida kahlo - Globelink Ünimar...frida kahlo SAYI 13 Globelink Ünimar Lojistik A.Ş. adına hazırlanmıştır. OCAK-ŞUBAT-MART 2019 4 ARGEMONIA İÇİNDEKİLER 06 26 08 12 28 32

A R G E M O N I A1 8

29 Kasım 2018 tarihinde gerçekleştirilen UTİKAD (Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği) genel kurul toplantısında, şirketimizin kurucu ortaklarından Cihan Yusufi, yeniden yönetim kurulu üyeliğine seçilmiş; 4 Aralık 2018 tarihinde icra edilen yönetim kurulu toplantısında ise oy birliği ile UTİKAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığı görevine getirilmiştir. Globelink Ünimar ailesi olarak Cihan Yusufi’yi kutluyor, yeni görevinde başarılar diliyoruz.

CİHAN YUSUFİ UTİKAD YÖNETİM KURULU BAŞKAN YARDIMCISI SEÇİLDİ

GLOBELINK ÜNİMAR ETKİNLİKLERİ

Şanlıurfa’nın Eyyübiye ilçesinde yer alan Uğurlu İlk ve Ortaokul öğretmenlerinden Çiğdem Küçük, ekibimizle iletişime geçerek okulun kütüphaneye ihtiyacı olduğunu bizlere iletti. Güzel kalpli öğretmenimizin bu çağrısına kayıtsız kalmayan Globelink Ünimar ekibi, Uğurlu Ortaokulu’na kütüphane kurulmasına destek verdi. Yapılan yardımlarla, kurulan kütüphaneye ısıtıcı ve okulun tadilatı için gereken birkaç yapı malzemesi daha temin edildi. Bizimle iletişime geçerek öğrencilerinin ihtiyaçlarından haberdar olmamıza ve onlara bu katkıyı sağlamamıza vesile olan Çiğdem öğretmene teşekkürlerimizi sunuyoruz.

UĞURLU ORTAOKULU KÜTÜPHANESİNE KAVUŞTU

Page 19: frida kahlo - Globelink Ünimar...frida kahlo SAYI 13 Globelink Ünimar Lojistik A.Ş. adına hazırlanmıştır. OCAK-ŞUBAT-MART 2019 4 ARGEMONIA İÇİNDEKİLER 06 26 08 12 28 32

1 9

GLOBELINK ÜNİMAR ETKİNLİKLERİ

2018’in son ayı Globelink Ünimar, Finans - Muhasebe ve IT Departmanları çalışanları arasında eğlenceli bir rekabete sahne oldu. 6 Aralık 2018 tarihinde gerçekleştirilen bowling turnuvasında, 5 ayrı grup halinde rekabet eden ekip arkadaşlarımız arasında kadınlarda Filiz Karal, erkeklerde ise Volkan Yolcu birinci oldu. İlk 3 gruba ödül ve kupa verilirken, birinci olan grupta yer alan Pelin Özkan, Burcu Yüzbaşıoğlu, Volkan Yolcu, Fatih Aysal ve Tunay Karabat galibiyetin haklı mutluluğunu yaşadılar.

DEPARTMANLAR ARASI BOWLING TURNUVASI

Her yıl artan bir ilgi ve merakla sonuçları beklenen Atlas Lojistik Ödülleri 2018 yılında da sahiplerini buldu. 9 yıldır kesintisiz devam eden yarışmaya 2018 yılında rekor sayıda başvuru yapılırken, 26 başvuru ödül almaya hak kazandı. 15 Kasım 2018 tarihinde İFM’de gerçekleştirilen törende Uluslararası Deniz Taşıması Firmaları (Forwarder) birincisi de Globelink Ünimar Lojistik oldu. Katkısı bulunan tüm ekip arkadaşlarımızı kutluyor, başarılarının devamını diliyoruz.

ATLAS LOJİSTİK ÖDÜLLERİ’NİN FORWARDER BİRİNCİSİ GLOBELINK ÜNİMAR

Page 20: frida kahlo - Globelink Ünimar...frida kahlo SAYI 13 Globelink Ünimar Lojistik A.Ş. adına hazırlanmıştır. OCAK-ŞUBAT-MART 2019 4 ARGEMONIA İÇİNDEKİLER 06 26 08 12 28 32

A R G E M O N I A2 0

SPO

RKim televizyonda denk geldiği artistik buz pateni müsabakalarına kayıtsız kalabilir ki? Her santimi özenle tasarlanmış zarif kostümleri içinde bir kuğu edasıyla süzülen ve sanki notaları buz üzerine resmedercesine figürler sergileyen buz pateni sporcuları her zaman en çok gıpta edilen sporcular arasında yer almıştır. Gelin, müthiş bir esneklik, denge, güç isteyen ve sporcusunun kendisini adamasını gerektiren bu estetik spora yakından bakalım.

Tarihin ilkel çağlarına kadar uzanan bir spor...İlk bakışta son derece modern bir spor gibi görünse de buz pateninin tarihi aslında ilkel çağlara kadar uzanmaktadır. Kuzey Avrupa ve İskandinavya’da yaşayan ilkel insanların sportif amaçtan ziyade donmuş gölleri geçmek için keşfettikleri bu spor, o yıllarda sivriltilmiş sığır kemikleri ve hayvan derileri ile hazırlanmış paten ayakkabıları ile yapılıyordu. Daha sonraki dönemlerde zaten bu ilkel paten ekipmanlarının yerini taş, ahşap ve metal bıçaklarla tasarlanmış daha modern paten ayakkabıları aldı.

İlkel insanların çağlar boyunca daha kolay avlanabilmek ve kış koşullarında daha hızlı hareket edebilmek gibi yaşamsal amaçlarla kullandıkları buz patenleri, sportif amaçla ilk kez 14. yüzyılda Hollandalı azize Lidwina tarafından kullanıldı. Hatta buz pateni yaparken ciddi şekilde sakatlanarak yatağa mahkum kalan Lidwina’nın bu olay sonrasında kendini ibadete adadı.

Buz pateni sporunun kitlelerce benimsenmesi15 ve 16. yüzyıllar boyunca İsviçre, Hollanda, Danimarka, İsveç ve Norveç gibi sert ve çetin kışlara sahip ülkelerde gelişip dünyaya yayılan buz patenini kurumsallaştırarak bir kulüp çatısı altında icra edilmesini sağlayanlar ise İngilizler oldu. 1700’lerin sonunda İskoçya’da kurulan ilk buz pateni kulübü önce Birleşik Krallık’taki başka bölgelerde sonra da dünyanın farklı ülkelerinde buz pateni kulüplerinin kurulmasına öncülük etti.

Bilinen en eski kış sporu olan bu estetik spor, ilk kez 1908 yılında olimpiyat oyunları çatısı altında sergilenmeye başlandı. O günden bu yana tüm olimpiyatlarda yer alan bu köklü spor, günümüzde buz hokeyi ve sürat pateni gibi alt dallarıyla da kış olimpiyatlarında yer almaya devam ediyor.

Buz pateninin bireysel yıldızlaşmaya dayalı alt dalı artistik buz pateninin ilk ünlü ‘star’ı ise Norveç asıllı Amerikalı sporcu Sonja Henie’dir. 1928 yılında henüz 15 yaşındayken olimpiyatlarda altın madalya kazanan ve bir ilki gerçekleştiren Henie toplam 1473 ödülün sahibi olmasının yanı sıra, buz pateni dünyasını koreografi ile tanıştırmış ve günümüzdeki kısa ve şık buz pateni kostümlerinin de fikir annesi olmuştur.

ZARAFET VE DENGE BUZDA BULUŞTU

Page 21: frida kahlo - Globelink Ünimar...frida kahlo SAYI 13 Globelink Ünimar Lojistik A.Ş. adına hazırlanmıştır. OCAK-ŞUBAT-MART 2019 4 ARGEMONIA İÇİNDEKİLER 06 26 08 12 28 32

2 1

Türkiye’de buz pateniHem iklim kaynaklı nedenlerle hem de son derece pahalı bir spor olmasından ötürü Türkiye’de çok popüler olamayan buz pateni, 1987 yılında Ankara’da bulunan ve Bel-Pa adıyla da bilinen buz sporları merkezinin hizmete girmesi ile daha fazla ilgi görmeye başlamıştır. Daha önceleri yine Ankara’da bulunan Kurtuluş Parkı’nda yer alan buz pateni pistine göre çok daha modern, büyük ve dünya standartlarında bir tesis olan Bel-Pa bugün hala Milli Kütüphane’nin yanında bulunan yerleşkesinde hizmet vermeye devam etmektedir. Bel-Pa’dan sonra 1999'da Kocaeli’de hizmete giren ve Büyükşehir Belediyesi tarafından yaptırılan buz pateni pisti de, Türkiye'nin ikinci olimpik buz tesisi olarak bilinmektedir. Son olarak 2009 yılında İstanbul Zeytinburnu Buz Pisti’nin açılması ile bu keyifli spor çok daha fazla vatandaşımızın ilgisini çekmeye başlamıştır.

Türkiye Buz Sporları Federasyonu’nun 2006 yılında Buz Hokeyi ve Buz Pateni olarak ikiye ayrılması ve 2006 dan beri ayrı federasyonlar halinde faaliyetlerini sürdürmesi ile Türkiye 2006 yılından bu yana bir Buz Pateni Federasyonu’na sahiptir. Federasyon faaliyetlerinin de etkisiyle milli takımımız, 2009 yılına kadar sadece tekler kategorisinde var olan TBPF 2011 Üniversite Oyunları nedeni ile daha önce faaliyet göstermediği Buz Dansı ve Short Track branşlarında da faaliyete geçmiş 1-2 yılda uluslararası arenada varlığını yeni branşlarda da ispatlamıştır.

Buz pateni sporuna dair bazı ilginç bilgilerKendi içinde katı kurallara tabi olan bu spor hakkındaki bazı ilginç bilgileri de sizinle paylaşmak isteriz.

Köşeli pistlerin hızlı ve sert dönüşlerde sporcular için tehlike yaratma ihtimalinin bulunması sebebiyle çevre uzunluğu 400 metre olan olimpik standartlardaki buz pateni pistlerinin şekli oval olmaktadır.

İzlemesi son derece keyifli ve akıcı olsa da artistik buz pateni son derece katı kurallara sahiptir. ISU tarafından yürürlüğe konmuş bir puanlama sistemi ile değerlendirilen sporcular, denge kaybı elin yere değmesi, senkronizasyon bozukluğu ve hatta kostümlerinin özensizliği, fazla abartılı olması veya konsepte uymaması nedeniyle dahi negatif puan alabilirler.

Genelde Kuzey Avrupa ülkeleri, Rusya ve Kanada ile anılsa da buz pateninde madalya bazındaki en başarılı ülke Amerika Birleşik Devletleri'dir. Özellikle artistik patinaj dalında rüştünü ispatlayan Amerika Birleşik Devleri takımı

1948 yılından bu yana eve madalyasız dönmemesi ile ünlüdür.

Hem artistik buz pateninde, hem buz hokeyinde hem de akıl almaz hızlara ulaşılan sürat pateninde pistin sıcaklığı -4 ila -0 santigrat derece arasında olmalıdır. ISU tarafından belirlenen bu standart sıcaklık derecesi buzun yeterli yoğunlukta ve pürüzsüzlükte kalmasını sağlar. Ayrıca her buz pateni pisti üzerinde meydana gelebilecek çizik, aşınma vb etkileri gidermek ve buzu daha parlak hale getirmek için Zamboni isimli makine ile özel bir işlem uygulanmaktadır.

Page 22: frida kahlo - Globelink Ünimar...frida kahlo SAYI 13 Globelink Ünimar Lojistik A.Ş. adına hazırlanmıştır. OCAK-ŞUBAT-MART 2019 4 ARGEMONIA İÇİNDEKİLER 06 26 08 12 28 32

A R G E M O N I A2 2

KAPAK KONUSU

Son yıllarda, özellikle kendine has silüeti ve aşka bakış açısı ile tam bir popüler kültür figürüne dönüşen Meksikalı ressam Frida Kahlo aslında tüm bu bildiklerimizin ötesinde, acılarından defalarca yeni bir kadın inşa etmeyi başaran modern bir ilham perisidir.

Zorbalara pabuç bırakmayan minik bir kızMagdalena Carmen Frida Kahlo Calderon adıyla 6 Temmuz 1907 tarihinde Meksika’nın Coyoacan kentinde dünyaya gelen Frida Kahlo, Kızılderili asıllı annesi Matilde Calderon ve Macar Yahudisi babası Wilhelm Kahlo’nun farklı etnik köklerden gelmesinden ötürü daima hoşgörülü ve renkli bir aile ortamının içinde büyür. Hatta Calderon Kahlo ailesinin Coyoacan’da yaşadığı ev, kobalt mavisi duvarları nedeniyle o dönem ‘Mavi Ev’ olarak anılır.

Ancak Frida Kahlo’nun içinde büyüdüğü mavi ev, bir süre sonra onun çocuk bedeninde yaşayacağı acıların

sahnesine dönüşecektir. Çünkü küçük Frida henüz 6 yaşındayken çocuk felci geçirir ve ölümden döner. O günlerde yaşama azmi ile doktorlarını kendisine hayran bırakan bu küçük kızın bir bacağı ne yazık ki hastalığı sebebiyle diğerinden daha ince ve kısa kalır. Bu sorunu yüzünden çocukluk ve ilk gençlik yılları boyunca ‘topal’ ve ‘tahta bacaklı’ lakapları ile mücadele etmek zorunda kalan Frida, belki de bu zorbalıkların da etkisiyle ruhunda sakladığı gücü erkenden keşfeder.

Asi kızın uyanışıDayanıklı ve mücadeleci bir karaktere sahip olan Frida Kahlo, 18 yaşında hayatına damga vuran hastalığın da etkisiyle tıp eğitimi almaya karar

verdiğinde Mexico City’deki Ulusal Hazırlık Okulu’nun tıp bölümüne kabul edilir. Böylelikle Frida, ülkenin en prestijli tıp fakültesine kabul edilen ilk kadın olur. Frida, henüz fakültenin ilk yılında yazar, şair, bilim insanı ve siyasetçilerden oluşan entelektüel bir topluluğun en genç ve en dikkat çeken üyesi olur. O dönem Meksika’da hakim olan ataerkil düzeni ve kadınların yalnızca ev – eş ve çocuk üçgeninde yaşamalarını sorgulamaya başlayan Frida için bu yıl feminizm felsefesine de adım attığı yıl olarak tarihe geçer.

Page 23: frida kahlo - Globelink Ünimar...frida kahlo SAYI 13 Globelink Ünimar Lojistik A.Ş. adına hazırlanmıştır. OCAK-ŞUBAT-MART 2019 4 ARGEMONIA İÇİNDEKİLER 06 26 08 12 28 32

2 3

Kırık parçaların arasından sızan ‘o’ ışıkAncak ne yazık ki acılar ve kısıtlanmalarla örülmüş kaderi genç ve tutkulu Frida’nın peşini bırakmaz ve Frida Kahlo 1925 yılının eylül ayında feci bir troleybüs kazası geçirerek ağır yaralanır. Bu kazada omurgası ve vücudundaki birçok kemiği parçalanan Frida için yeni bir ölüm – yaşam mücadelesi başlar. Ve kimsenin yaşayacağına dahi ihtimal vermediği bu genç kadın, geçirdiği 30’u aşkın ameliyatın sonunda hastaneden taburcu edilir ancak ne yazık ki yatağa bağımlı hale gelir.

Bu zor dönemde babasının aldığı yağlı boya ve tuvalle yattığı yerden resim denemelerine başlayan Frida bu uğraşı, bir hobiden ziyade bedeninde hapsolan acıyı maddeleştirme yolu olarak görür. Tıp fakültesinde aldığı anatomi bilgisini kendi karanlık iç dünyası ile birleştirerek özgün bir tarz yaratmayı başaran Frida, tavana koydurduğu ayna yardımı ile, bugün bile hayranlık uyandıran ilk oto-portrelerini çizerken, acısını somutlaştırmanın verdiği özgürlük hissi ile kazadan tam 2 yıl sonra ilk kez yürümeye başlar.

…ve asi kız yeniden sahnede!Bastonla yürümesine rağmen yeni deneyimler yaşamaya ve merak etmeye devam eden Frida Kahlo 1927’nin sonlarında Latin Amerika’nın en gözde entelektüelleri arasında yerini alır. Ancak politikacılar, kanaat önderleri, sanatçılar ve bohemlerin katıldığı davetlerde genç ve özgür bir kadın olmanın tadını çıkaran Frida’yı bekleyen önemli bir dönemeç daha vardır: Diego Rivera.

Sanat çevrelerinde ‘Meksikalı Michalangelo’ lakabıyla anılan ve ünü çoktan ABD’ye kadar yayılan Diego Rivera ile tanışmak isteyen Frida, o günlerde bu dev adamın hayatında en az yaşadığı o feci kaza kadar iz bırakacağını tahmin edemez. Ailesinin tüm karşı çıkmalarına karşın 1929 yılında Diego ile evlenen Frida, aşktan ve hayranlıktan gözü kör olmuş şekilde aşkını yaşamaya devam eder. Ancak ne yazık ki bu mutlu tablo çok uzun sürmez.

Diego’nun başka kadınlarla ilişkilerini öğrenen Frida yine de hem akıl hocası, hem en yakın dostu, hem oğlu, hem babası hem de tutkuyla bağlı olduğu aşkı olarak tanımladığı Diego’dan kopamaz. Birkaç yıl daha fırtınalı ve yıpratıcı bir şekilde devam eden bu aşk 1940 senesinde tamamen biter.

Yaşasın hayat!Diego Rivera ile olan ilişkisini bir mektubunda “İki büyük kaza geçirdim Diego. Troleybüs ve sen. En kötüsü sendin.” cümleleri ile ifade eden Frida Kahlo çektiği kalp ağrısı ne denli ağır olursa olsun içinde taşıdığı memleket ve sanat sevgisi ile hayata bir kez daha bağlanır. Yaşadığı en zor günlerde bile “Hasta değilim. Sadece paramparçayım, yine de resim yapabildiğim sürece hayatta olmaktan memnunum.” diyen ressam, Diego’suz hayatında da var gücüyle resim yapmaya devam eder.

Hayatının Diego’suz ve aşksız geçen yıllarında fırsat eşitliği, kadın hakları, beden olumlama ve ifade özgürlüğü gibi pek çok konuda farkındalık yaratmak için var gücüyle çalışan Frida Kahlo önce kangren yüzünden bacağını kaybetmesi,

sonra da genel durumunun kötüleşmesi ile yeniden yatağa mahkum olur. Hayatının son günlerinde dahi fiziksel acılar ve bolca yalnızlık çeken Frida Kahlo 13 Temmuz 1954 yılında akciğer embolisi nedeniyle henüz 47 yaşındayken hayatını kaybeder.

Ölümünün üzerinden neredeyse 65 yıl geçmesine rağmen hala modern dünyanın kadınlarına ve acıdan geçen herkese ilham olan bu çok özel kadının ölmeden önce tamamladığı son resmin adı ise Viva la Vida yani Yaşasın Hayat’tır…

Page 24: frida kahlo - Globelink Ünimar...frida kahlo SAYI 13 Globelink Ünimar Lojistik A.Ş. adına hazırlanmıştır. OCAK-ŞUBAT-MART 2019 4 ARGEMONIA İÇİNDEKİLER 06 26 08 12 28 32

A R G E M O N I A2 4

DOĞU KARADENİZ’İN YEŞİL CENNETİ

ARTVİNHer köşesi benzersiz güzelliklerle dolu Anadolu coğrafyasında öyle bir yer var ki, burada insan kendini bir kara parçasında değil de sanki yemyeşil bir denizin ortasındaymış gibi hissediyor. Tabii ki yeşilin en gerçek halini, bin bir tonuyla görebileceğiniz, doğa harikası kentimiz Artvin’den bahsediyoruz! Gelin bu yeryüzü cennetini hep birlikte biraz daha yakından tanıyalım.

ROTA TÜRKİYE

Dört mevsimlik bir cennetHopa ilçesi, Gürcistan’ın Batum kenti ile sınır komşusu olan Artvin, bu özelliği ile sınır kentlerindeki o etkileşime açık nev-i şahsına münhasır kimliğin hakkını sonuna kadar veriyor. Yeniliklere açık, kentlerini ziyaret eden yerli / yabancı turistleri canla başla ağırlayan ve doğasına kıymet veren keyifli insanlardan oluşan Artvin halkı, bize göre bu güzel kentin güzel enerjisinin baş mimarı. Ancak tabii ki Artvin’i bu kadar masalsı kılan tek özelliği sıcakkanlı ve özgür ruhlu halkı değil, aynı zamanda insanın ciğerlerini bayram ettirecek kadar yeşil olan coğrafyası! Çoruh Vadisi boyunca uzanan gür ormanları, milli parkları, saklı gölleri, şifalı suları, ırmakları, uzun sahilleri ve hatta kayak merkezleri ile Artvin aslında dört mevsim boyunca turizmin kalbi olabilecek kadar zengin bir şehir.

Artvin’de neler yapılır?Aslında bu sorunun cevabı, sizin Artvin’i ne amaçla ve hangi dönemde ziyaret ettiğinize göre değişiyor. Artvin’e kamp ve doğa sporları için geliyorsanız bu konuda seçenekler neredeyse sınırsız. Borçka ilçesi sınırlarında yer alan Karagöl, Şavşat Karagöl, sonu Gürcistan’a kadar uzanan Maçahel Vadisi ve Yusufeli Köyü çevresi hem doğası hem de doğa sporları konusunda bilinç kazanmış yerli halkı ile ideal seçimler.

Yine yayla turizmi açısından çok önemli bir merkez olan Artvin’de Arsiyan Yaylası, Beyazsu Yaylası, Bilbilan Yaylası, Kafkasör Yaylası, Papart Vadisi, Hatila Vadisi’ni görebilir ve hatta bahar aylarında karların erimesi ile birlikte düzenlenen geleneksel yayla şenliklerine katılabilirsiniz.

Page 25: frida kahlo - Globelink Ünimar...frida kahlo SAYI 13 Globelink Ünimar Lojistik A.Ş. adına hazırlanmıştır. OCAK-ŞUBAT-MART 2019 4 ARGEMONIA İÇİNDEKİLER 06 26 08 12 28 32

2 5

Haziran – temmuz ve ağustos aylarında Artvin’i ziyaret edenler için en güzel alternatif ise şehrin sahil sayfiyesi Hopa’da bulunan Kemalpaşa Plajı ve Kopmuş Plajı’dır. Artvin seyahatinin bir diğer güzelliği de Hopa’ya yalnızca 30 km mesafede bulunan Sarp Sınır Kapısı’ndan pasaporta dahi ihtiyaç duymadan Gürcistan’ın Batum kentine geçebilmek. Bunu yapmak için Artvin merkezden ve Hopa’dan sık sık kalkan otobüsleri kullanabilirsiniz.

Kış aylarında Artvin’de yaylalara çıkmak çok mümkün olmadığı için bu dönemde Atabarı Kış Sporları Merkezi’nde kayak yapabilir sonrasında da şifalı suları ile ünlü Otingo Kaplıcası’nı deneyimleyebilirsiniz. Eğer Artvin’e geliş amacınız biraz daha kültür – tarih turizmi odaklıysa, Doğu Karadeniz’in bu güzel kentinin kültür ve tarih açısından da oldukça zengin olduğunu söyleyebiliriz. 1878-1918 ve 1918-1921 tarihleri arasında, Rus-Ermeni-İngiliz-Gürcü idaresinde kaldığı için o dönemin izlerini taşıyan birçok kilise, manastır ve tarihi kalıntıya rastlayabileceğiniz Artvin, fotoğraf çekmek için muhteşem güzelliklerini sunacaktır size. Özellikle Tekkale Manastırı, Porta Manastırı, Opiza Manastırı, Tibeti Kilisesi, İbrikli Kilisesi, Yeni Rabat Kilisesi, Dolishane Kilisesi ve Barhal Kilisesi Artvin geziniz sırasında görebileceğiniz Hıristiyan kültürüne ait özel yapılar arasında sayılabilir.

Sürprizlerle dolu Artvin mutfağını keşfetmekOsmanlı mutfağı, Karadeniz’in geleneksel Laz mutfağı ve Gürcü yemek kültürünün muhteşem bir harmanı olan Artvin mutfağında, hem isimlerini söylemesi hem de damakta bıraktığı tatları unutması epey güç olan şahane lezzetler mevcut. Şehir merkezinde bulunan ve genelde turistik amaçlı hizmet veren büyük restoranlardan ziyade Artvin ve çevre ilçelerinin arka sokaklarında bulunan esnaf lokantalarını ve ev yemekleri yapan küçük işletmeleri ziyaret ederek gerçek Artvin mutfağı hakkında son derece ‘sahici’ bir deneyim yaşayabilirsiniz. İşte Artvin seyahatinde mutlaka uğranması gereken mekanlar ve denenmesi gereken yöresel lezzetlerden bir demet:

Karadeniz yemek kültürünün olmazsa olmazı karalahana dolması; bir tür omlet olan kaygana ve hamur işlerinin en güzeli olan siloru merkezde Halkevi Caddesi’nde bulunan Sevgi Sofrası’nda deneyebilirsiniz.

Eğer canınız et çekerse bölgenin en has lezzetlerinden biri olan cağ kebabının en güzelini Ardahan sınırındaki Artvin ilçesi Ardanuç’taki Dede Cağ Kebap’ta yiyebilirsiniz. Ayrıca Artvin merkezde de cağ kebap konusunda rüştünü ispatlamış pek çok işletme olduğunu da belirtmeden geçmeyelim.

Karadeniz’e gelmişken hamsi yenmez mi? Hamsili pilav, hamsi kuşu ve benzeri geleneksel balık lezzetleri içinse Hopa’da bulunan Çakıl Restoran’ı tercih edebilir ya da sahil şeridinde yer alan salaş balıkçıları ziyaret edebilirsiniz.

Eğer yolunuz yaylalara düşerse ve burada yerel kadınların elleriyle hazırladıkları yemeklerden tatma şansı bulursanız, taptaze bir kek görünümündeki mısır ekmeğini; bölgeye özgü şeker fasulyesi ile hazırlanmış fasulye güvecini ve tabii ki yumurtalı ve bol peynirli Karadeniz pidelerini denemeden Artvin’e veda etmemelisiniz!

Page 26: frida kahlo - Globelink Ünimar...frida kahlo SAYI 13 Globelink Ünimar Lojistik A.Ş. adına hazırlanmıştır. OCAK-ŞUBAT-MART 2019 4 ARGEMONIA İÇİNDEKİLER 06 26 08 12 28 32

A R G E M O N I A2 6

Türkiye’de lojistik sektörünün gelişimiDaha önceki yıllarda ağırlıklı olarak kara ve demiryolu taşımacılığı alanlarında söz sahibi olan Türk lojistik sektörü, 1980’lerde başlayan ve kara, hava, deniz ve demiryolunu kapsayan kombine taşımacılık ile de önemli bir çıkış yapmıştır. 1990’larda güçlendirilen kombine taşımacılık alt yapısı 2000’lere gelindiğinde

artık dünya standartlarında bir sisteme dönüşmüştür. Oluşturulan bu kalite standartları ve hizmet çeşitliliği ile 2000’lerin başından itibaren yurt dışı irtibat büroları kuran ve başka ülkelerde aktif olarak faaliyet göstermeye başlayan Türk lojistik firmaları, bir anlamda Türkiye’nin lojistik konusundaki potansiyelinin dünyaya duyurulmasında da önemli bir rol oynamıştır.

LOJİSTİK SEKTÖRÜNDE REKABET

SEKTÖRDEN

Avrupa, Orta Doğu ve Türki Cumhuriyetler arasında bir köprü özelliği taşıması sebebiyle lojistik sektöründe her geçen yıl büyüyen ve güçlenen Türkiye, bu durumun doğal bir getirisi olarak sektördeki rekabetçi koşullarla da bire bir mücadele ediyor. Bu rekabet yalnızca yurt içinde faaliyet gösteren yerli firmalar arasında değil, aynı zamanda yerli firmalarla yabancı firmalar arasında da kıran kırana bir rekabet oluşmasına sebep oluyor.

Page 27: frida kahlo - Globelink Ünimar...frida kahlo SAYI 13 Globelink Ünimar Lojistik A.Ş. adına hazırlanmıştır. OCAK-ŞUBAT-MART 2019 4 ARGEMONIA İÇİNDEKİLER 06 26 08 12 28 32

2 7

Rakamlarla Türk lojistik sektörüBahsettiğimiz gelişmeler ve çıkarılan mevzuatın da etkisiyle 2018 yılı sonu itibariyle Türkiye’de lojistik sektörünün potansiyel değeri 90-100 milyar dolar seviyesindeyken, uluslararası taşımacılık ve gümrük alanlarında dış kaynak kullanımının %50 olduğu varsayıldığında mevcut pazar büyüklüğünün 50-55 milyar dolar seviyesinde olduğu düşünülebilir.

İki yılda bir Dünya Bankası uzmanları ve Finlandiya'da bulunan Turku Ekonomi Okulu işbirliğiyle hazırlanan "Rekabete Bağlantı - Küresel Ekonomide Ticaret Lojistiği" raporunda Türkiye, sırasıyla 2012’de 27’inci, 2014’de 30’uncu, 2016’da 34’üncü ve son olarak 2018’de 47.ci sırada yer almıştır. Kümülatif lojistik performans endeksine göre ise 37.ci sırada bulunmaktadır. Genel olarak endeks sırasını belirlemede kullanılan altı göstergenin hepsinde geçmiş rapor dönemine göre değer kayıpları yaşayan Türk lojistik sektörünün özellikle gümrükleme, altyapı ve rekabet göstergelerinde önemli güç kaybı yaşandığı gözlemlenmiştir.

2010'dan bu yana marjinal anlamda çok değişmeyen lojistik faaliyetlerde en yüksek performans gösteren 15 ülkenin bileşiminde hala ilk 15’te, Almanya, Hollanda ve Singapur gibi lojistik sektörünün baskın oyuncuları görülmektedir. Almanya, 2010’dan beridir lojistik performans endeksinde en yüksek toplam puana sahip ülke konumundadır. Bunun yanında, Japonya, Danimarka, Birleşik Arap Emirlikleri ve Yeni Zelanda’nın lojistik performans endeksi puanlarında yakaladığı ivme de dikkat çekmektedir. Yüksek gelirli ülkeler, lojistik performansları söz konusu olduğunda, ortalama olarak, düşük gelirli ülkelerden yüzde 48 oranında daha yüksek performansa sahiptirler.

Türkiye rekabet koşullarını geliştirmek için neler yapmalı?Elbette bir ülkenin lojistik sektörü bağlamında diğer ülkelerle rekabet edebilmesi için yalnızca coğrafi avantajlara sahip olması yeterli olmamaktadır. Coğrafi ve jeopolitik avantajların yanında, sonradan edinilebilen bir takım yetkinliklerle lojistik firmaları hem iç pazarda hem de dış pazarda çok daha rekabetçi bir strateji izleyebilirler.

Her şeyden önce teknoloji kullanımı ve yatırımı açısından istenilen seviyeye ulaşamayan Türk lojistik sektörünün daha yenilikçi olması, yeni iş modellerini benimsemesi, geleceği şekillendirecek yeni trendlere kendini adapte etmesi ve yeni teknolojileri kullanması gerekmektedir. Bunun yanı sıra, yeni enformasyon sistemleri tabanlı gümrük kapılarının açılması ve mevcut gümrük kapılarının modernizasyon yatırımlarına devam edilmesi, insan kaynaklarının eğitilmesi de sorunları büyük ölçüde giderecektir.

Karayolu yatırımının yanında diğer taşımacılık türlerini içeren altyapı yatırımlarının yapılması bu göstergeden alınacak puanı iyileştirecektir. Diğer taşımacılık türlerine yapılacak altyapı yatırımları ve vergilendirmede yapılacak iyileşmeler de, taşımacılık maliyetini önemli ölçüde rekabet edilebilecek seviyeye çekecektir. Faaliyette olan ve halihazırda yatırımları devam eden lojistik merkezlerinin tüm taşımacılık içerisinde gösterdikleri performanslar ve sürdürülebilirlik hedefleri dikkate alınmalıdır.

Türkiye’nin jeopolitik durumu da ister istemez belirsizlikler de ihtiva etmektedir. Dış etkenler ve politik riskler, sevkiyat maliyetlerini artırırken, zamanında teslimat performansını azaltmaktadır. Bu konuda doğru risk analizleri yapılarak, doğru yönlendirmeler ile istenmeyen durumlardan en az zararla çıkılacak stratejiler belirlenmelidir.

Page 28: frida kahlo - Globelink Ünimar...frida kahlo SAYI 13 Globelink Ünimar Lojistik A.Ş. adına hazırlanmıştır. OCAK-ŞUBAT-MART 2019 4 ARGEMONIA İÇİNDEKİLER 06 26 08 12 28 32

A R G E M O N I A2 8

SANAT

İSYANIN VE TUTKUNUN DANSI

FLAMENKOKırmızı elbiseli çekici kadın dansçılar; sert dans figürleri ile sahneyi ağlatan maskülen erkek dansçılar ve tabii ki kıvrak ritimlere eşlik eden duygulu gitar nağmeleri… Tüm bunlar İspanya’nın dünyaya en güzel armağanı olan flamenkonun yaptığı ilk çağrışımlar olsa da aslında bu dansın ardında mücadeleler ve acılarla dolu bir tarih ve kültürel hazine saklı. Gelin bu etkileyici, duygulu ve özgün dansı daha yakından tanıyalım.

Page 29: frida kahlo - Globelink Ünimar...frida kahlo SAYI 13 Globelink Ünimar Lojistik A.Ş. adına hazırlanmıştır. OCAK-ŞUBAT-MART 2019 4 ARGEMONIA İÇİNDEKİLER 06 26 08 12 28 32

2 9

Flamenkonun acılarla dolu tarihiİspanya’nın Kuzey Afrika topraklarına komşu olan ve sınırları içinde Sevilla, Granada, Malaga, Cordoba, Ronda gibi şehirlerin yer aldığı Endülüs Özerk Bölgesi’nden çıkan ve figürleri, renkleri, tutkusu ile hepimizi büyüleyen bu karakteristik dansın ardında ne yazık ki acı ve mücadele yüklü bir hikaye yatıyor.

Bazı dil bilimci ve müzik tarihçileri Flamenko kelimesinin etimolojik kökeninin Arapça’daki ‘fellah’ (rençber, köylü) ile ‘mangu’ (şarkıcı) sözcüklerinin birleşiminden geldiğine inanıyorlar. Aslında flamenkonun ilk olarak hangi topluluklar arasında icra edildiğini araştırdığımızda bu etimolojik teorinin çok da mantıksız olmadığını görmemiz mümkün. Çünkü flamenko, Endülüs topraklarında yüzyıllar boyunca bir arada yaşamış İspanyol Çingeneleri, Berberiler, Araplar ve Sefarad Yahudileri gibi İspanya Krallığı’nın ‘öteki’ olarak gördüğü halkların farklı renkleri ile oluşmuş bir kültür.

18. yüzyılda yaşadıkları topraklardan göç etmeye zorlanan bu halkların vatanlarından kopmamak adına verdikleri mücadele; kralın otoritesine karşı duruşları ve sevdiklerinden koparılmaktan ötürü duydukları acı ve öfke aslında flamenko müziğinin ve dansının mayasını oluşturmaktadır. İçinde, kökeni Bizans’a kadar uzanan Yahudi ilahilerinden, aksak Arap ezgilerinden ve çeyrek sesli çingene müziği formlarından esintiler barındıran çok kültürlü flamenko müziği ve dansı 19. yüzyıla gelindiğinde kendi formunu kendisi oluşturmaya başlar.

Flamenko dansını diğer dans türlerinden ayıran unsurlarFlamenko dansında, olayın merkezinde dansçının sabit figürlerinden ziyade sahnedeki müzisyenin çaldığı ve genelde erkek bir şarkıcının icra ettiği ‘cante’ ismi verilen şarkı vardır. Yani müzisyen (genelde gitarist) dansçının figürlerine ve vurgularına yön verir. Eski flamenko eserleri genelde acı, isyan ve öfke temasına dayansa da, değişen dünya ile birlikte flamenko kültürü de farklı temalarda eserler üretmeye devam etmiştir. Ağırbaşlı flamenko şarkılarına ‘cante grande’; ölüm, keder ve din konularını işleyen ağıt formundaki flamenko şarkılarına ‘cante jondo’ denir. En hafif tür olan ‘cante chico’lar ise genelde aşkı, doğayı, neşeyi ve eğlenceyi konu alırlar.

Flamenko dansçıları da tüm bu formlara göre değişen; farklı sertlik ve hızda dans figürleri sergilerler. Genelde kadın dansçıların başrolde olduğu flamenko gösterilerinde dansçılar kırmızı renkli fırfırlı ve uzun elbiseler giyerler ve kırmızı rengi sahnede bir tutku metaforu olarak kullanırlar. Erkek dansçıların giysileri ise kadınlara göre oldukça sadedir. Flamenko dansının en karakteristik özelliklerinden biri de dans ederken ayakların zemine vurduğu yerlerde vurguyu artırmak için giyilen ‘zapatos’ adı verilen sert topuklu ayakkabılardır. Bu ayakkabıların flamenko dansı için önemi büyüktür çünkü eser boyunca icra edilecek aksak ritimlere ve duraksamalara zapatoslar sayesinde yapılan figürlerle eşlik edilir. Flamenko dansçılarını aynı zamanda birer ritim çalgıcısı yapan unsurlardan biri de ‘kastanyet’ ismi verilen; avuç içine yerleştirilerek çalınan ve genelde ahşaptan üretilen bir çeşit ritim enstrümanıdır. Hatta özellikle neşeli

flamenko performanslarında, dansçılar fonda çalan müzik olmaksızın sadece kastanyet kullanarak bir çeşit solo ritim şovu da yaparlar.

Flamenko ateşini kalbinizde hissetmenizi sağlayacak filmlerFlamenko konusunda bu kadar tarihi ve teknik bilgi vermişken, bu tutkulu kültüre daha yakından bakma imkanı verecek film ve müzisyenlere değinmemek olmaz. Bu filmler arasında biri vardır ki hem flamenko kültürünün hem de Endülüs’teki farklı insan profillerinin iç içe geçmiş yaşamlarını benzersiz şekilde anlatır. Çingene kökenli yönetmen Toni Gatlif imzası taşıyan 2000 yapımı Vengo filmi, sahici hikayesi; içinde yer alan flamenko gitaristi Tomatito, Sheikh Ahmad Al-Tuni ve Türk neyzen Kudsi Ergüner gibi birbirinden muhteşem müzisyenleri dinleme imkanı da sunar. (Bu arada Toni Gatlif’in elinden çıkan hemen her filmde Endülüs’ten bolca esinti bulmak mümkün!)

Yine flamenko kültürü hakkında son derece doyurucu bir içeriğe sahip olan 2013 yapımı Triana Pura y Pura’da, Sevilla bölgesi üzerinden anlatılan flamenko tarihini, lokal müzisyenlerle yapılmış röportajları ve muhteşem flamenko performanslarını izleyebilirsiniz. Eğer konu hakkında daha nostaljik filmler izlemek isterseniz Francisco Rovira Beleta imzalı 1963 yapımı Los Tarantos’u da listenize eklemenizi tavsiye ederiz.

Page 30: frida kahlo - Globelink Ünimar...frida kahlo SAYI 13 Globelink Ünimar Lojistik A.Ş. adına hazırlanmıştır. OCAK-ŞUBAT-MART 2019 4 ARGEMONIA İÇİNDEKİLER 06 26 08 12 28 32

A R G E M O N I A3 0

Geride bıraktığımız 5 yıla baktığımızda, ciddi bir “ekran etkisi” altında yaşadığımızı fark etmememiz imkansız. “Ekran etkisi” diyoruz çünkü güncel verilere göre, günde ortalama 4 saatimizi televizyon ekranı dışında kalan bu yeni nesil ekranlara bakarak geçiriyoruz. Peki acaba değişen ve dijitalleşen günlük yaşam alışkanlıklarımız sinsice bir bağımlılığa evriliyor olabilir mi?

Dünya çapında sosyal medya kullanım rakamları2018 yılı istatistikleri, dünya nüfusunun %53’ünün internet kullanıcısı olduğunu söylüyor. Yine aynı istatistikler, internet kullanıcısı olan 4,21 milyar kişinin 3,13 milyarının ise en az bir sosyal ağa bağlı olduğunu ortaya koyuyor. Bu 3,13 milyar sosyal medya kullanıcısının 2,9 milyarının sosyal ağlara mobil cihazlar aracılığıyla bağlanması ise sosyal medyanın

artık gittiğimiz her yere bizimle geldiğinin bir kanıtı sayılıyor. Yani diğer bir deyişle toplu taşımada, sosyal ortamlarda; toplantılarda ve hatta yatak, tuvalet / banyo gibi özel alanlarda bile sosyal ağ hesaplarımızda zaman geçiriyoruz.

Sosyal medya bağımlılığı nerede başlıyor?Sosyal medya kullanımı bir alışkanlık olarak hayatımıza girse de kullanım sürelerindeki artış; sosyal medya kullanımının kişinin sosyal ve profesyonel hayatına yaptığı negatif etkiler ve tabii ki kişinin sosyal medya kullanımı ile birlikte değişen mizacı, bu durumun artık ‘sosyal medya bağımlığı’ başlığı altında değerlendirilmesini gerektiriyor.

ARAŞ

TIRM

A SOSYAL MEDYA BİR ALIŞKANLIK MI? YOKSA BAĞIMLILIK MI?

Page 31: frida kahlo - Globelink Ünimar...frida kahlo SAYI 13 Globelink Ünimar Lojistik A.Ş. adına hazırlanmıştır. OCAK-ŞUBAT-MART 2019 4 ARGEMONIA İÇİNDEKİLER 06 26 08 12 28 32

3 1

Çünkü alışkanlıkla bağımlılık arasındaki temel farkın ‘negatif etki’ olduğu bilimsel olarak da kabul ediliyor. Örneğin sevdiğiniz insanlarla gittiğiniz bir yemekte akıllı telefonunuzla bir fotoğraf çekip anlık bir paylaşım yapmanız bağımlılık sınırları içinde değerlendirilmezken, paylaşılan fotoğrafa beğeni gelip gelmediğini kontrol etmek ne yazık ki bağımlı tipi davranışa tipik bir örnek teşkil ediyor.

Geçtiğimiz yıllarda İngiltere’de faaliyet gösteren Ulusal Kaygıyla Dayanışma ve Yardımlaşma Kurumu’nun yaptığı bir çalışmaya göre sosyal medya kullanıcıların %63’ü, bağımlılık düzeyine varan sosyal medya kullanımlarından negatif şekilde etkileniyor. Araştırmaya katılanların %32’si iş hayatlarının olumsuz etkilendiğini söylerken, önemli bir çoğunluğu da evlilik ve ikili ilişkilerinde telafisi güç sorunlar yaşadığını ifade ediyor. Yine ABD’de bulunan Maryland Üniversitesi’nin yaptığı bir bilimsel çalışma da günde 4 saat ve fazlasını sosyal ağlarda geçirenlerin depresyona yakalanma oranının %58 daha fazla olduğunu ortaya koyuyor.

Sosyal medya bağımlılığının en tipik etkileriPsikologlara göre sosyal medya bağımlılığının altında birçok farklı sebep yatıyor. Bu sebeplerden en önemlisi ise kişinin sosyal yaşamında tatmin edemediği ‘onaylanma arzusu’ olarak tarif ediliyor. Yani kişi sosyal ağlarda yarattığı sanal profilde kendini olduğundan daha kusursuz resmederek aldığı beğenilerle bu duygusal açığını kapatıyor. Ancak bu davranış örüntüsü maalesef bir süre sonra kişide narsistik belirtilerin ortaya çıkmasına sebep olabiliyor. Sosyal medya bağımlılığın tek negatif etkisi elbette narsist bireyler yaratması değil. Bu modern çağ sendromunun yol açtığı diğer hasarlar ise şöyle sıralanıyor:

Sosyal anksiyete: Yani kişinin yoğun sosyal medya iletişimi yüzünden yüz yüze gerçek bir iletişimi unutup, zaman içinde bu konuda güçlükler yaşaması hali.

Dikkat bozukluğu: Hem çocuklarda, hem gençlerde hem de yetişkinlerde meydana gelen bu durum, sosyal medyada var olan aşırı hızlı ve kolay tüketilir bilgi akışından kaynaklanıyor ve zihin zamanla tembelleşiyor.

Gerçek duygularını gizleme: Sosyal ağlarda resmedilen mükemmel hayatlar (!) zamanla kişinin kendini bu kişilerle kıyaslamasına neden oluyor. Bu kıyaslama da maalesef sanal bir ‘mutluluk oyunu’na dönüşerek kişinin gerçeklik algısını sarsabiliyor.

Beden algı bozukluğu: Özellikle Instagram’ın yaygınlaşması ile endişe verici boyuta gelen beden algı bozuklukları, sosyal ağlardaki idealize edilmiş bedenler yüzünden kişinin kendi bedeninden utanması ve bedenine yabancılaşması olarak tanımlanıyor. Bu yüzden de anoreksiya, blumia ve estetik bağımlılığı gibi ruhsal hastalıklar en çok da sosyal medya bağımlığı ile ilişkilendiriliyor.

Uyku bozuklukları: Sosyal medya kullanıcılarının %71’inin yatağa telefonla girdikleri ve gece boyu sosyal ağ hesaplarını kontrol ettikleri düşünülürse sosyal medya bağımlılığının uykuya da sirayet ettiğini görmek mümkün. Ekranlardan gelen mavi ışığın, vücudun uyku kalitesini belirleyen melatonin salgısını düşürdüğü ve bu yüzden de ekranlı yaşamın uykusuzluk oranını ciddi anlamda etkilediği biliniyor.

Sosyal medya bağımlılığı ile baş etme yöntemleriHenüz tıp literatürüne alınmamış olsa da ciddi bir toplumsal sorun olduğu otoritelerce kabul edilen sosyal medya bağımlığının zorlayıcı olduğu bir gerçek. Ancak bu çözümsüz bir bağımlılık değil.

Üstesinden gelebilmek için öncelikle kişinin içinde bulunduğu ruh halinin farkına varması ve durumun alışkanlık boyutundan bağımlılık boyutuna geldiğini anlaması gerekiyor. Bu aşamadan sonra ise izlenmesi gereken adımlar şu şekilde sıralanıyor:

Dijital detoks yapmak yani belirlenen süre boyunca akıllı cihazlardan ve sosyal ağlardan tamamen arınmış şekilde, kaliteli vakit geçirmek (Dijital detoksa1 saatle başlayıp adım adım 1 güne kadar çıkarmak mümkün olabilir.)

Gece yatarken telefonu / tableti evin uzak bir köşesinde bırakmak ve mümkünse bu cihazlarla ilişkiyi uykudan en az 2 saat önce kesmek.

Yemek, banyo, ev işi ya da benzeri işleri yaparken sosyal medyada takılmak yerine sadece o an yapılan işe odaklanmak ve anda kalmak.

Gün içinde sosyal medyada ne kadar zaman geçirdiğinizi ölçümleyen uygulamalar indirerek kendi durum değerlendirmenizi yapmak.

Normalde sosyal medyada en çok zaman geçirdiğiniz spesifik saat dilimlerini tespit ederek bu saatlerde alışkanlık haline getirebileceğiniz spor, resim, müzik ya da kitap okuma gibi aktivitelerle uğraşmak.

Page 32: frida kahlo - Globelink Ünimar...frida kahlo SAYI 13 Globelink Ünimar Lojistik A.Ş. adına hazırlanmıştır. OCAK-ŞUBAT-MART 2019 4 ARGEMONIA İÇİNDEKİLER 06 26 08 12 28 32

A R G E M O N I A3 2

ÖFKENİZİ KONTROL ETMENİN YOLLARI

İŞ’TE YAŞAM

Söz konusu kaygı, huzursuzluk, güvensizlik ya da öfke gibi negatif duygular olduğunda, bu tip duyguları genelde yok sayma eğiliminde oluyoruz. Ancak davranış bilimciler, unutup yok saymaya çalıştığımız bu negatif duyguları sağlıklı ve doğal tepkiler olarak nitelendiriyorlar.

Page 33: frida kahlo - Globelink Ünimar...frida kahlo SAYI 13 Globelink Ünimar Lojistik A.Ş. adına hazırlanmıştır. OCAK-ŞUBAT-MART 2019 4 ARGEMONIA İÇİNDEKİLER 06 26 08 12 28 32

3 3

Peki bu negatif tepkiler arasında kontrol edilmesi en güç olan öfkemizi iş hayatında nasıl kontrol etmeliyiz? İşte herkesin uygulayabileceği basit tekniklerle ofiste öfke kontrolü sağlamanın yolları:

Öfke faktöründen uzaklaşınUzmanlara göre iş yerinde öfke kontrolü sağlamanın ilk adımı kesinlikle sizi öfkelendiren faktörlerden uzaklaşmak. Yani eğer tepenizi attıran bir e-posta ise birkaç dakikalığına başka bir işle ilgilenmek; öfke duyduğunuz iş arkadaşlarınızı görmeyeceğiniz bir alanda (boş bir toplantı odası ya da kapı önü olabilir) sakinleşmeye çalışmak ve nefesinize odaklanmak sizi geri dönülmez tepkiler vermekten alıkoyabilir.

Öfkelendiğiniz bir iş arkadaşınızsa olaya onun penceresinden bakmaya çalışınİş yerinde yaşanan öfke ataklarının en önemli sebeplerinden biri de takım içinde yaşanan anlaşmazlıklar ya da patron / yönetici – çalışan

arasındaki iletişimsizliktir. Eğer siz de bu gibi sebepler yüzünden iş yerinde öfkenizi kontrol etmekte zorlanıyorsanız yapmanız gereken şey çok basit. Bir dakikalığına durun, sessiz bir yere geçin ve zihninizi yavaşlatın. Sonrasında da olaya, öfke duyduğunuz kişinin penceresinden bakmaya çalışın. Diğer bir deyişle o kişinin de zor bir gün geçirebileceğini; özel hayatında sıkıntılı bir süreçten geçebileceğini ya da sizin ifade etmek istediklerinizi doğru algılayamamış olabileceğini unutmayın. Bu gibi telkinler kişiye yöneltilen öfkenin empati duygusuna dönüşmesine yardımcı olabilir.

Öfkenizi e-postalara dökün (ama asla göndermeyin!)Sadece iş yerinde değil hayatın her alanında öfke ile baş etmenin en iyi yollarından biri hissettiklerinizi yazıya dökmektir. İşte buradan hareketle, ofiste baş etmekte zorlandığınız bir öfke atağı yaşadığınızda o duruma karşı vermek istediğiniz ve içinizde tutmanız gereken tepkiyi e-postaya dökün. Ancak elbette bu e-posta sonsuza kadar taslaklar klasörünüzde kalsın! Yazdığınız e-posta bittiğinde, hissettiğiniz öfkenin de hafiflediğini göreceksiniz.

Kendinizi iyi hissettirecek kısa molalar verinİş yerinde yaşanan öfke ataklarının zor tarafı, ortamdaki rolünüz gereği duygunuzu olduğu gibi dışa vuramamaktır. Ancak öfkeyi dışa vuramadığınız için onu yok saymanıza da hiç gerek yok. Böyle bir durumda öfkeli olduğunuzu kabul edip iyileştirici bir mola vermeyi deneyebilirsiniz. Kendinize bir kahve yapmak ve sevdiğiniz bir atıştırmalık eşliğinde içmek; 5 dakikalığına eğlenceli videolar izlemek, vakit geçirmekten hoşlandığınız bir alışveriş sitesinde vakit geçirmek ya da kulaklığınızı takıp pozitif hissettiren bir müzik açmak ruhunuzu sıkıştıran öfke duygusundan uzaklaşmanıza yardımcı olabilir.

Güvendiğiniz biriyle konuşunSosyalleşmek ve başka insanlarla iletişim kurmak negatif duyguların en büyük düşmanıdır. Eğer iş yerinde sizi zorlayan ve tek başınıza baş etmekte zorlandığınız bir öfke atağı yaşarsanız, sevdiğiniz ve güvendiğiniz bir iş arkadaşınızla sohbet etmeyi ya da eşinizi, en yakın arkadaşınızı veya tecrübesine güvendiğiniz bir aile büyüğünüzü arayabilirsiniz. Öfkeli bir anınızda, konu ile tamamen alakasız biri ile diyalog kurmak içinde bulunduğunuz duruma daha tarafsız bir gözle bakabilmenize olanak sağlar.

Page 34: frida kahlo - Globelink Ünimar...frida kahlo SAYI 13 Globelink Ünimar Lojistik A.Ş. adına hazırlanmıştır. OCAK-ŞUBAT-MART 2019 4 ARGEMONIA İÇİNDEKİLER 06 26 08 12 28 32

A R G E M O N I A3 4

SAHNE GÖSTERİSİ

KONSER

SERGİ

GELİN TANIŞ OLALIM2 ŞUBAT 2019 EYLÜL / CADDEBOSTAN KÜLTÜR MERKEZİ Kibirden kavgaya, servetten korkuya … tüm engeller aşılamasa, menzile varılamasa bile mühim olan yolda olmak. İşte o yolun ışıkları; Yunus Emre’den Aşık Veysel’e, Pir Sultan’dan İbrahim Hakkı’ya, Somuncu Baba’dan Karacaoğlan’a… hep bunu öğütlemişlerdi. Yaşasalardı da aynı şeyi diyeceklerdi. Aradığımız sır belki de hiç tahmin edilmedik kadar kolay bir yerde saklıdır. 80 dakikalık sürede 11 türkü seslendirecek olan Fırat Tanış, oyunculuğuyla ve enfes yorumuyla sözü, şiiri ve müziği harmanlıyor ve seyircisine adeta bir terapi vadediyor.

ŞARKILAR SENİ SÖYLER13 OCAK – 24 ŞUBAT 2019 / TİM SHOW CENTERTürk filmlerinde hayranlıkla izlediğimiz görkemli gazino sahneleri “Şarkılar Seni Söyler” müzikali ile küllerinden yeniden doğuyor. Müjdat Gezen, yönetmenliğini de üstlendiği oyunda deli bir şair ve bestekârı oynuyor. Yıllardır televizyonda Zeki Müren taklidiyle bizleri güldüren Fatih Ürek ise Zeki Müren’e hayat veriyor. Türkan Şoray’a olan benzerliğiyle akıllarda yer eden Melike İpek Yalova’nın Türk sinemasının sultanı rolünde karşımıza çıktığı müzikalin kadrosundaki bir başka dikkat çeken isim ise başarılı taklitleriyle günümüzün yeni yetenekleri arasında yer alan Fehmi Dalsaldı. 2018’in Ekim ayından beri sahnelenen müzikalin en büyük sürprizi ise Cüneyt Arkın.

SONAR İSTANBUL 8 - 9 MART 2019 / ZORLU PSMElektronik müziğin kalbi Sónar Istanbul, bu yıl da, 8-9 Mart’ta Zorlu PSM’de atacak! Sónar Istanbul’un merakla beklenen programından şu ana kadar açıklanan isimler arasında Ben Frost – Widening Gyre (360° Live), Bicep (DJ Set), Deena Abdelwahed - Khonnar (Live), DJ Lag, DJ Seinfeld, DJ Stingray, Fjaak (Live), Gazelle Twin, George Fitzgerald (Live), HAAi, Henrik Schwarz (Live), Kobosil, Laurent Garnier, Matador (Live), Modeselektor (Live), Octo Octa, The Field, Tijana T ve Volvo var. Volvox.

Geçtiğimiz yıl ikinci kez Zorlu PSM’yi müzik, yaratıcılık ve teknolojinin merkezine dönüştüren Sónar Istanbul, 8-9 Mart 2019 tarihlerinde yine elektronik müzik dünyasının birbirinden değerli DJ/prodüktörlerine ev sahipliği yapacak.

PARAJANOV, SARKİS İLE13 ARALIK 2018 - 17 MART 2019 / PERA MÜZESİPera Müzesi, ünlü yönetmen ve sanatçı Sergey Parajanov’un farklı malzemelerle, görsel sanatlar alanında verdiği eserleri Türkiye’de ilk kez izleyiciyle buluşturuyor. “Parajanov, Sarkis ile” sergisi, ‘Şiirsel Sinema’nın en büyük ustalarından biri olansanatçının sıra dışı fantezi dünyasına ışık tutuyor. Usta sanatçı Sarkis de, bir selamlama niteliği taşıyan, Parajanov’a dair eserleriyle sergide yer alıyor. “Parajanov, Sarkis ile” 17 Mart 2019 tarihine kadar ziyaret edilebilir.

MÜZİKAL

Page 35: frida kahlo - Globelink Ünimar...frida kahlo SAYI 13 Globelink Ünimar Lojistik A.Ş. adına hazırlanmıştır. OCAK-ŞUBAT-MART 2019 4 ARGEMONIA İÇİNDEKİLER 06 26 08 12 28 32

3 5

Page 36: frida kahlo - Globelink Ünimar...frida kahlo SAYI 13 Globelink Ünimar Lojistik A.Ş. adına hazırlanmıştır. OCAK-ŞUBAT-MART 2019 4 ARGEMONIA İÇİNDEKİLER 06 26 08 12 28 32