Hacker Etigi - Pekka Himanen

Embed Size (px)

Citation preview

HACKER ET Hayatna Aykr Bir Yaklam

YAZARLAR: PEKKA HIMANEN: yirmili yalarndayken Helsinki niversitesi Felsefe blmnden doktora derecesini ald.Teknolojik gelimenin anlam zerine srdrd derinlemesine incelemeleri, onu akademisyenlerle, sanatlarla, hkmet yetkilileri ve irket yneticileriyle iletiime geirdir.Himanen, Helsinki niversitesinde ve Kaliforniya Berkeley niversitesinde alyor. LINUS TORVALDS: 1991de Helsinki niversitesinde renciyken, Linux iletim sistemini yaratarak, bilgisayar camiasnn en ok sayg duyulan hackerlarndan biri oldu.O gnden bu yana linux, dnya apnda binlerce kullancy kapsayan bir proje haline geldi. MANUEL CASTELLS: Kaliforniya Berkeley niversitesinde sosyoloji profesr.Byk vg alan lemenin The Information Age, The City (Kent, Snf, ktidar, ev.: Asuman Erendil, Bilim ve Sanat Yay., 1997), The Grassroots (1983 C. Wright Mills dlnn sahibi) ve yirmiden fazla kitabn yazar.

NGLZCEDEN EVREN: EBNEM KAPTAN YAYIMA HAZIRLAYAN: ZGR SEVG GRAL YAYIN EV: AYRINTI YAYINLARI DZELT: MEHMET CELEP KTABIN ZGN ADI: THE HACKER ETHC A Radical Approach to the Philosophy of Business

E-KTAP : SEFALET

NDEKLER

Giri..................................................................................................9Hackerlk Drts Nereden Gelir? teki Adyla Linus Yasas...........................................................14 Linus Torvalds A.Linus yasas................................................................................15 B.Hackerlar....................................................................................17

Birinci Ksm

alma etiiI. HACKER ALIMA ET.....................................................21 A. Hayatn maksad........................................................................30 B. Tutkulu hayat.............................................................................35 II. VAKiT NAKiT MtDlR?............................................................37 A. Vakit nakittir..............................................................................37 B. Optimize edilmi zaman.............................................................38 C. Pazarn cumalatrlmas........................................................ ..42 D. Esnek zaman...............................................................................45 E. Cumann pazarlatrlmas........................................................47 F. Yaratcln ritmi.......................................................................52 kinci Ksm

Para etiiIII. BiR DRT OLARAK PARA...............................................57 A. Para etii.....................................................................................57 B. Bir drt olarak para................................................................61 C. Kapitalist hacker'lar..................................................................65 D. Serbest piyasa ekonomisi.........................................................68 IV. AKADEMi VE MANASTIR...................................................72 A. Ak model..................................................................................72 B. Akademi ve manastr.................................................................76

C. Hacker renim modeli.............................................................80 D. Net akademisi............................................................................83 E. Toplumsal model.......................................................................87 nc Ksm

NetikV,. NETKETTEN NETE.........................................................91 A. Netiket ve netik..........................................................................91 B. Konuma zgrl: Kosova meselesi....................................95 C. Mahremiyet ya da elektronik ortamda her eyi bilme.........101 D. Sanal gereklik.........................................................................107

VI. ENFORMASYONCULUUN RUHU................................111 A. zprogramlama yapabilen alanlar...................................111 B. Kiisel geliimin yedi alkanl.............................................113 C. Enformasyonculuun ruhu.....................................................120 D. Network'n etii......................................................................125 E. Bilgisayarn etii.....................,................................................127 F. Duyarl olmak...........................................................................129

SonuVII. GERYE KALANLAR.........................................................133 A. Hacker etiinin yedi deeri......................................................133 B. Protestan yaratl miti.............................................................136 C. Protestan ncesinde yaratl...................................................141 D. Cuma ve pazarn tesinde.......................................................142 - SONSZ ENFORMASYONCULUK VE NETWORK TOPLUMU......145 Manuel Castells - Ek BiLGiSAYAR HACKER'LIININ TARHES...................161 - KAYNAKA...............................................................................173 - DZN.........................................................................................184

TEEKKR

Bu kitabn yazl, konusuyla hayat buldu: Hacker etiiyle. ncelikli olan, bir kitap yazma karar deil, belli bir hayat biimine olan inant. Kitap ise bu inancn sonularndan biri oldu. Hayat, bu kitabn yazl srecinde -hem bilfiil yazarken hem de baka eylerle megul olurken- gereklen tutku dolu ve zgr bir ritimde seyretti. Bu bazen byk sorularda durup, acele etmeden dncelerle oynamak; bazense daha telal geen youn bir aba dnemi manasna geliyordu ki byle bir dnem, hacker'larn vurguladklar gihi, znde oyuna benzeyen eylemlerde bile gereklidir. Bu kitap zerinde Linus ve Manuel'le almak ve konularmzn birbirine bu kadar yakn olduunu grmek bir zevkti. Onlara ve ailelerine, birlikte geirdiimiz tm harika zamanlar iin teekkr ediyorum. Birlikte alma frsat bulduum dier zel insanlara, zellikle de bu ruhu youn olarak yaam ve birok konuda yardmc olmu olan dostum Henning Gutmann'a ve yaynevi alanlaryla bir yazar arasndaki ibirliinin en iyi nasl olabileceini gsteren Random House'daki Scott Moyers, Timothy Mennel ve Sunshine Lucas'dan oluan harika takma, en dosta teekkrlerimi sunuyorum. Ve son olarak, sevdiklerime minnettarlm belirtmek istiyorum; nk sizin siz olmanz, benim hayattaki olaanst ilham kaynam.

GR

Teknoloji amzn merkezinde, kendilerine hacker adn veren etkileyici bir grup insan yer alr. Geni kitlelerce tannan televizyon hretleri olmasalar da, herkes onlarn baarlarndan, yani ortaya kan yeni toplumumuzun teknolojik temelinin byk parasn oluturan, internet ve Web'den (ki ikisine birlikte Net denebilir), kiisel bilgisayardan ve bunlar iletmede kullanlan yazlmn nemli bir blmnden haberdar. Hacker'larn, Nette ortaklaa derledikleri "Jargon File" onlar; "hevesle programlayan"1 ve "bilgi paylamnn gerekten etkili ve ie yarar bir ey olduuna ve

1- The Jargon Fite. bkz. hacker. Bu dosya. Eric Raymond tarafndan http://www.tuxe-do.org/~esr/jarqon adresinde tutuluyor. Ayn zamanda The Nem Hacker's Dicli-dyla da baslmtr. (3. bask, 1996)

hacker'larn zgr yazlm yazp, bilgi ve bilgisayar ilem kaynaklarna mmkn olan her yerde ulam salayarak uzmanlklarn paylamalarnn etik grevleri olduuna inanan insanlar"2 olarak tanmlyor. Bu tanm, 60'larn balarnda MT den [Massachusetts Teknoloji Enstits] bir grup tutkulu programc, kendilerine hacker demeye baladklarndan beri, hacker elii olmutur.1 (Sonralar, 80'lerin ortalarnda medya, bilgisayar korsanlarn bu isimle anmaya balad. Hacker'lar, virs yazclar ve bilgi sistemlerinin davetsiz misafirleriyle kartrlmamak iin, bu bahsi geen ykc bilgisayar kullanclarna cracker 4 demeye baladlar. Bu kitapta, hacker'lar ve cracker'lar arasndaki bu ayrm gzetilmitir.) Bu hacker'lara olan ilgim balangta teknolojikti ve u etkileyici gerekle alakalyd: amzn en bilinen sembolleri olan Net, kiisel bilgisayar ve Linux iletim sistemi gibi yazlmlar, aslnda zel irketler ya da hkmetler tarafndan gelitirilmedi; fikirlerini, zgr bir ritimde alan benzer zihniyetteki dier insanlarla birlikte henz hayata geirmeye balam hevesli bireyler tarafndan yaratld. (Geliimlerinin detaylaryla ilgilenenler, "Bilgisayar Hacker'lnn Tarihesi" balkl ek blme gz atabilirler.) Ben bu hareketin, isel mantn ve itici gcn nereden aldn anlamak istiyordum. Bununla beraber, bilgisayar hacker'lar hakknda daha

2. The Jargon File, bkz. hacker ethic. 3. Levy, Hackers: Heroes of the Computer Revolution (1984) adl almasnda, MT hackerlarnn tutumunu, "bilginin tmyle zgr olmas" ve "bilgisayarlara giriin... tam ve snrsz olmas gerektiine" inanrlar (s. 40) diyerek anlatr. 4. The Jargon File, cracker' yle tanmlyor: "Bir sistemin gvenliini kran kimse. Hacker kelimesinin gazetecilerce yanl kullanlmasna kar savunma olarak takriben 1985'te hacker'larca icat edilmitir." Hacker'lar zerine 1984'te yazd kitabnda Levynin, henz hacker ve cracker arasndaki fark aklama ihtiyac duymadn belirtmekte yarar var. Bunun nedeni, bilgisayar virslerinin ve kendi kendine oalan bilgisayar programlarnn tarihinin, tam olarak 80'lerin ikinci yarsnda balam olmasdr. "Bilgisayar virs" kavram ise, Fred Cohen'in konu hakknda 1984'te yazd akademik teziyle geerlilik kazand ve ilk gerek PC virsleri, 1986'da disketler araclyla yayld (bkz. Solomon, "A Brief History of PC Viruses" [1990] ve Wells. "Virs Timeline" [1996]). Bilgi sistemlerine zorla girmenin ilk mehur rnei de, 80'lerin ikinci yarsnda yaand. Cracker gruplarnn en nllerinden Legion of Doom 1984'te kuruldu. Grubun sonradan yesi olan Mentor'un cracker manifestosu 1986'da basld ("Bir Hacker'n Vicdan"' adl manifestoda, "cracker"larn kendilerine "hacker" demeleri dikkate deerdir. Grubun tarihi iin bkz. "The History of the Legion Doom" [1990]).

ok dndke, onlar insani adan daha da ilgin yapann, amza kar ok byk bir ruhsal meydan okuyuu temsil ettikleri gerei olduu kesinleti. Hareket tarzlarnn daha geni alanlarda anlamlandrlabilirliini kendileri de her zaman kabul etmilerdir. "Jargon File", bir hacker'n temelde, "herhangi bir konuda uzman veya hevesli kimse" olduunu vurgular. "rnein, bir kii astronomi hacker' olabilir."' Bu balamda kii, bilgisayarlarla hi bir ilgisi olmad halde, bir hacker olabilir. Esas soru una dnt: Hacker'lara daha geni bir perspektiften bakarsak ne olur? O zaman, meydan okuyular ne anlama gelir? Bu ekilde baktmzda hacker etii, bilgi amzda gelimekte olan, alma ile kurulan genel bir tutkulu ilikiyi tanmlar. Bu adan hacker etii, Max Weber'in klasik yapt, Protestan Ahlak ve Kapitalizmin Ruhu'nda (1904-1905) 6 izah edilen, uzun zamandr bizi esareti altnda tutmu almaya olan yaklama, yani Protestan alma etiine meydan okuyan yeni bir alma etiidir. Hacker etiini Weber'le bu ekilde ilikilendirmek, baz bilgisayar hackerlarna ilk bata garip gelebilir. Ancak bu kiiler, hacker etii deyiminin bu kitapta, bilgisayar hacker'ln aan bir anlamda kullanldn ve bu nedenle de, normalde zel olarak bilgisayarlarla ilgili yaplan tartmalarda ele alnmayan toplumsal glerle de kar karya geldiini akllarnda bulundurmallar. Dolaysyla, hacker etiinin kapsamnn bu ekilde genilemesi, bilgisayar hacker'lar da entelektel adan zorlar. Fakat her eyden nce, hacker etii toplumumuza ve her birimizin hayatna bir meydan okumadr. alma etiinin yannda, bu meydan okuyuun ikinci nemli seviyesi, hacker para etiidir; yani Weber'in, Protestan ahlaknn dier ana unsuru olarak tanmlad seviye.

5. The Jargon File, bkz. hacker. 6. Die protestantische Ethik und der Geist des Kapitalismus, Archiv fr Sozialwissenschaft und Sozialpolitik iinde, 20-21. cilt (1904-1905) ve yazarn gzden geirdii yeni basks Gesammelte Aufstze zur Religionssoziologie (1920). [Protestan Ahlak ve Kapitalizmin Ruhu, ev.: Zeynep Grala, Ayra Yay., 2002.] [Weberin u ana kadar yaplan evirilerinde "Protestan Ahlak" kullanlm ve kelime "ahlk" olarak yerlemitir. Bu kitapla Weber alntlar sz konusu olduunda ahlk szc, kitabn geri kalan ksmnda "etik" szc kullanlacaktr. Zira, toplumsal ve bireysel davran normlar koyan "ahlk" kavram yerine, bu normlar bir meta teori olarak ve felsefi adan ele alan "etik" kavram, kitapta geen balam iin daha uygun, (y.h.n,)

Yukarda alntlanan hacker etii tanmndaki "bilgi paylam"nn, gnmzde egemen olan para kazanma yolu olmad aka ortada; tam tersine para, ounlukla bilgiye sahip olarak kazanlyor. lk hacker'larn ethos'u; yani faaliyetin, temelde para ile deil de, kiinin akran topluluu tarafndan deerli bulunacak bir ey yaratma arzusuyla motive edilmesi de yaygn bir yaklam deildir. Hacker alma etii iin iddia edebileceimizin aksine, hacker para etiinin gnmz bilgisayar hacker'larnn tm tarafndan paylaldn veya toplum geneline yaylacan iddia edemeyiz. Ancak hacker para etiinin, amzn oluumunda nemli bir g olduunu ve hacker'larn bilgi ekonomisinin doas zerine tartmalarnn, en az alma etiklerininki kadar radikal sonular verebileceini syleyebiliriz. Alntdaki tanmda, "bilgi ve bilgisayar ilem kaynaklarna ulam salamak" diye deinilen, hacker etiinde batan beri mevcut olan nc unsura, network etii ya da netik diyebiliriz. Netik, Net'te ifade zgrl ve herkes iin Net'e eriim zgrl gibi fikirlere gnderme yapar. ou bilgisayar hacker', netiin yalnzca baz ksmlarn destekler, fakat toplumsal nemi asndan, hepsi bir btn olarak anlalmaldr. Tm bu deinilenler, bilgi ann etik meydan okuyularnn temelinde yatyor. Etkilerini ise zamanla greceiz. Bu kitap, yazarnn halen sren ibirliine dayanyor; ki bu ibirlii senelerdir trl ekillerde gerekleiyor (Manuel Caslells ile, Kaliforniya'da birlikte yrttmz aratrma araclyla; Linus Torvalds'la ise elencenin ortasnda). Hacker etiiyle ilgili bir kitap fikri, mz ilk defa bir araya geldiimizde, yani 1998'in sonbaharnda, geleneksel hacker kalesi olan Kaliforniya Berkeley niversilesi'nin ev sahiplii yapt bir sempozyuma konumac olarak davet edildiimizde domutu. te o zamanlar, bu yaptla ayn konular zerine olan sunumlarmz geniletmeye karar verdik. Bu karara gre Linus, bilgisayar hacker'lnn temsilcisi olarak al yapacak; Manuel, bilgi amz hakkndaki (enformasyonculuun ykselii, yeni bilgi-teknolojisi paradigmas ve yeni bir toplumsal yap olan network toplumu konularn ieren) teorisini sunacak: ben de arka planda Manuel'in amzn daha kapsaml tasviri zerine Linus'un bilgisayar hacker'l rneklemesini yerletirerek, hacker etiinin toplumsal anlamn inceleyecektim. Tabii her birimiz, yine de kendi adna konuacakt. Kitap, u plana bal kalyor: "Hacker'lk Drts Nereden Gelir? teki Adyla, Linus Yasas" balkl nsznde amzn en nl hacker icatlarndan olan Linux iletim sisteminin yaratcs olan Linus, hacker'ln baarsna katkda bulunan etkenlere nasl baktn anlatyor. Manuel, son on be yln amz zerine bir incelemeye harcayp sonuta 1500 sayfalk ciltlik eseri The Informatinn Age'e (gzden geirilmi ikinci bask, 2000) ulat. Aratrmasnn sonularn ilk defa, bu kitabn sonsz olan "Enformasyonculuk ve Network Toplumu"nda, baz nemli eklemelerle, genel okuyucuya hitap edecek bir biimde sunuyor. Benim analizim, Linus ve Manuel'inkilerin ortasnda yer alyor ve hacker etiinin seviyesine uygun olarak blme ayrlyor: alma etii, para etii ve netik. (Bu konularn biraz daha ayrntl haline, kitabn web sayfas http://www.hackerethic.org'dan ulalabilir.)

Benim aklamamdan nce teorik bir arka plan okumay tercih eden okurlar dorudan Manuel'in sonszne atlayabilirler. Bu sonszn balayac bir sistematize etme giriimi olmadn belirteyim. Aksi takdirde, Linus balasn.

nsz Hacker'lk drts nereden gelir? teki adyla Linus yasas Linus Torvalds

Pekka ve Manuel'le ilk defa, Kaliforniya Berkeley niversitesi'nin, Bay Area'da network toplumunun meydan okuyular zerine dzenledii yarm gnlk sempozyumda tantm. Sosyal bilimcilerin kodamanlar, modern teknoloji ve toplum hakknda konuuyorlard. Ben de orada iin teknik yann temsil ediyordum. imdi; kolay kolay gz korkan biri deilimdir ama, bu tr ortamlarda pek de rahat ettiim sylenemez. Teknolojiden bahseden bir grup sosyologla, benim fikirlerim nasl uyuacakt? Ama bir dakika, dedim kendi kendime; eer teknolojiden bahseden sosyologlar varsa, sosyolojiden bahseden teknologlar da pek tabii olabilir. En kt ihtimalle, bir daha hi davet edilmezdim. Kaybedecek neyim vard ki? Konumalarm her zaman son gn hazrlarm ve yine harl harl ertesi gn iin bir "a" yakalamaya alyordum. Anz, yani platformunuzu belirlediinizde, birka slayt hazrlamak, genelde o kadar zor deildir. Sadece bir fikre ihtiyacm vard. Sonunda, hacker'lk drtsnn nereden geldiini ve benim kurduum kk iletim sistemi Linux'un, hacker'lara ve onlarn deerlerine, neden bu kadar cazip geldiini anlatmakla baladm. Dorusu sonunda, yalnzca hacker'lar deil, en st seviyedeki drtlerimizin genelini dikkate alm oldum. Grme, her zamanki mtevaz ve kendimi kmseyen tavrmla, "Linus Yasas" adn verdim. A. LINUS YASASI Linus Yasas der ki, tm motivasyonlarmz temel kategori altnda toplanr. Daha da nemlisi geliim, bu ayn eyleri bir evrim srecindeki "safhalar" gibi yaamaktan; bir kategoriden dierine gei yapmaktan ibarettir. Kategoriler srasyla unlardr: "Hayatta kalabilme", "toplumsal hayat" ve "elence". ilk safha, su gtrmez bir gerek olan, hayatta kalma safhasdr. Hayatta kalma zorunluluu, her canl iin her eyin banda gelir.

Peki ya dier ikisi? Hayatta kalabilmenin, motivasyon iin olduka temel bir etken olduuna katldnz varsayarsak, dier etkenler u sorudan yola kar: "nsanlar ne uruna lmeye hazrdrlar?" Bana gre, insann urunda hayatn verebilecei herhangi bir ey, hayli temel bir motivasyon olmal. Seimlerime kar kabilirsiniz fakat bence i gryorlar. Toplumsal balarna hayatlarndan daha fazla deer veren insan ve dier canl rnekleri bulmak hi de zor deil. Edebiyattaki klasik rnek, tabii ki Romeo ve Juliet'tir; ancak "aile/vatan/din uruna lme" kavramn da, toplumsal balar kavramnn hayatn kendisinden potansiyel olarak daha nemli olmas durumunu aklamann bir yolu olarak grebilirsiniz. Elence, garip bir seim gibi gelebilir fakat elenceyle Nintentoda oyun oynamaktan ok daha fazlasn kastediyorum. Elence, satrantr, resimdir ve evreni anlatrken yaplan zihin jimnastiidir. Einstein'n, fizik hakknda diinrkenki motivasyon kayna hayatta kalabilmek olmad gibi; byk ihtimalle, pek toplumsal bir olgu da deildi. Bunu yapmak onun iin bir elenceydi. Elence, znde ilgi ekici ve zorlu bir olgudur. Elence aray ise, kesinlikle gl bir drtdr. Nintendo'nuz iin lme drts hissetmeyebilirsiniz ama "skntdan lmek" deyimini bir dnn. Baz insanlar, sonsuza dek sklmaktansa, kesinlikle lmeyi yelerler. Skntdan uzaklamak iin, uup duran bir uaktan srf heyecan uruna atlayan insanlar bu yzden var. Bir motivasyon kayna olarak, paraya ne demeli? Parann ie yarad muhakkak olsa da; ou insann katlaca gibi, son kertede motive eden ey tek bana para deildir. Para, beraberinde getirdikleriyle motive eder; gerekten ilgi duyduumuz eyler iin en iyi takas aracdr. Para hakknda farkna varlmas gereken bir ey de, hayatta kalmay satn almann genelde kolay, fakat toplumsal balar ve elenceyi satn almann ok daha zor olduudur. zellikle de byk E'yle Elenceyi, yani hayatnz anlamlandracak trden olann. Bir ey satn aln ya da almayn, para sahibi olmann toplumsal etkisini gz ard etmemeli. Para, halen etkili bir eydir fakat yine de dier daha temel motive edici etkenlere sadece vekillik eder. Linus Yasas, bu durumda, bu eyin insanlar motive ettii gereinden ok; geliimimizin "hayatta kalabilmek"ten "toplumsal hayat'a, buradan da "elence"ye giden tm bu safha atlama srecini geirmekle ilgili olduuna ilikindir. Seks mi? Tabii ki. Hayatta kalabilme amacyla balad ve hl da yle olduu kesin. Buna phe yok. Fakat en gelimi hayvanlarda seks, salt hayatta kalma arac olmann ilerisine geip toplumsal yapnn bir paras haline geldi, insanlar iinse seksin zirvesinde elence var. Yemek ve imek? Doru. Sava? Doru. Sava, daha tam oraya varmad belki ama CNN, onu da o son aamaya getirmek iin elinden geleni yapyor. Sava, kesinlikle hayatta kalmak iin balad, toplumsal dzeni srdrmek iin bir vasta olarak geliti ve elence olma yolunda acmaszca ilerliyor.

B. HACKER'LAR Tm bunlar phesiz hacker'lar iin de geerli. Onlar iin asl gaye, hayatta kalmak deil. Twinkies kek ve Jolt kolayla, pekl sa kalabilirler. Gerekten de, masanzda bir bilgisayarnz olduunda, ilk endienizin bir sonraki nde ne yiyeceiniz ya da barnmaya nasl devam edeceiniz olmas pek muhtemel deil. Hayatta kalmak, bir motivasyon kayna olarak halen mevcuttur; fakat artk dier motivasyon kaynaklarn saf d brakacak trden bir gnlk endie pek deildir. "Hacker", bilgisayarn hayatta kalmak iin kullanmaktan ("eve programclkla ekmek getiriyorum"), dier iki aamaya atlam kiidir. Bu adam (ya da pratikte ok nadir olsa da, teorik olarak kadn), bilgisayar toplumsal balar iin kullanr; e-posta ve Net, bir camiaya sahip olmak iin harika yollardr. Fakat hacker iin bilgisayar, ayn zamanda da elence demektir. Oyunlar ya da Net'teki gzel resimler deil, bilgisayarn kendisi bir elencedir. Linux gibi bir ey, bu ekilde ortaya kar. yle ok para kazanma gibi endieleriniz yoktur. Linus hacker'larnn bir ey yapmalarnn nedeni, onu ok ilgin bulmalar ve bu ilginlii bakalaryla paylamak istemeleridir. Aniden, ilgin bir ey yapyor olmanzdan dolay hem elenirsiniz, hem de toplumsallam olursunuz. Yaptklarndan keyif aldklar iin, birok hacker'n bir arada almas durumu, yani Linux'un temelindeki network oluturma etkisi, ite tam da bu ekilde ortaya kar. Hacker'lar, bundan daha yksek bir motivasyon dzeyi olmadna inanrlar ve Pekka'nn da ortaya koyaca gibi, bu inann Linx alannn ok tesinde de kuvvetli bir etkisi vardr.

BRNC KISIM ALIMA ET

I Hacker alma etii Linus Torvalds'n nszde dedii gibi, hacker iin "bilgisayarn kendisi bir elencedir"; yani hacker programlar, nk onun iin programlama, znde ilgin, heyecan verici ve keyifli bir itir. Dier hacker'larn yaratlarnn temelinde yatan ruh da buna ok benzer. Torvalds iini, "Linux hacker 'lar, yaptklar ii ok ilgin bulduklar iin yaparlar" gibi ifadeler kullanarak anlatan tek kii deildir. rnein, "Internet'in babas" diye de anlan Vinton Cerf, programlamann ekicilii iin, "Programlamann alacak derecede batan karc bir taraf vard'", der. lk gerek kiisel bilgisayar1 yapan Steve Wozniak, programlamann harikalarn kefet-

1.Hafner ve Lyon, Where Wizards Stay Up Late: The Origins of the Internet(1998),s. 139.

mesiyle ilgili, itenlikle unu syler: "En merak uyandrc dnya tam da buydu."2 Bu hacker 'larn genel ruh halidir: Hacker'lar programlarlar, nk onlarn asl derdi programlamann zorluklaryla mcadele etmektir. Programlamaya ilikin sorunlar, hacker'da hakiki bir merak uyandrr ve onu daha fazla renmeye hevesli klar. Hacker, bu ilgin i hakknda ayn zamanda evk duyar; bu da onu harekete geirir. 60'larn MIT'sinden bu yana klasik hacker, evkle programlamaya balamak iin ikindi vakti uykusundan uyanr ve kendisini kodlamaya kaptrm bir ekilde, sabahn erken saatlerine kadar abalarn srdrr. On alt yandaki rlandal hacker Sarah Flannery'nin, Cayley-Purser diye adlandrd ifreleme algoritmas zerine almasn anlat ekli, buna iyi bir rnektir: "Byk bir heyecan duyuyordum [... ] bitene kadar gnler boyunca altm, gerekten coku vericiydi. Hi durmak istemediim zamanlar oldu."3 Hacker faaliyeti, ayn zamanda neelidir. Kklerinde ounlukla, muzip keifler yatar. Torvalds, Linux'un, yeni ald bilgisayarla yapt ufak deneylerden ortaya kp yaylmaya balama srecini, Internet'teki mesajlarnda anlatt. Ayn mesajlarda, Linux'u gelitirmek iin motivasyonunu, "zerinde almak bir zevkti(r)"4 diyerek aklamt. Web'in arkasndaki adam Tim Berners-Lee ise, bu buluun onun tabiriyle "oyun programlar"n5 birletirme denemeleriyle baladn anlatyor.Wozniak, Apple bilgisayarnn birok zelliinin aslnda "bir oyundan geldiini" aklyor:"[...] bilgisayarn iine yerletirilen elence zellikleri yalnzca, Breakout'u [bir oyun] programlayp sergileyecek bir model proje yapmak iindi." 6 Flannery, ifreleme teknolojisinin geliimi zerine yapt almann, ktphanede teoremler zerine yapt aratrmalar ve kefetmeye dnk programclk denemeleri arasnda gidip gelmeler sonucunda ortaya ktn anlatyor: "zellikle ilgin bir teorem olduunda [...] rnekler gelitirmek iin bir program yazar-

2. Wolfson ve Leyba, "Humble Hero.' 3. Flannery ve Flannery, in Code: A Mathematical Journey (2000), s. 182. 4. 19 Aralk 1991'de comp.os.minix'e gnderilen bir mesaj. 5. Berners-Lee, Weaving the Web. s. 9-13. 6. Connick. . . . And Then There Was Apple" (1986), s.24.

dm [...] Ne zaman bir ey programlasam, sonunda kt zerindeki dnmektense, bilgisayarda saatlerce oynar dururdum."7

iime geri

Bazen bu neeli hal, hacker'n "bedensel yaamnda" da kendini gsterir. rnein Sandy Lemer, sadece Internet router'larnn [yneltici] arkasndaki hacker'lardan biri olmakla deil, ayrca ata plak binmekle de tannr. Sa sakal birbirine karm hacker gurusu Richard Stallman, bilgisayar toplantlarna cppesiyle katlr ve hayranlar tarafndan kendisine getirilen makinelerdeki ticari programlar, kt ruh kovar gibi yok eder. Hacker kltrnn tannm savunucusu Eric Raymond, ayn zamanda elenceli hayat tarzyla tannr: Canl role-playing oyunlar merakls, memleketi olan Pennsylvania'nn caddelerini ve evresindeki koruluu; bir antik dnem bilgesi, Romal bir senatr veya bir XVII. yzyl valyesi klnda arnlar. Raymond, Unix hacker'larnn felsefesini anlatt u ifadesinde, genel hacker ruhunun da iyi bir zetini vermi: Unix felsefesini doru yapmak iin, mkemmellie sadk kalmalsnz. Yazlmn, tm akl ve tutkunuzu bir araya toplamaya deer bir zanaat olduuna inanmalsnz... Yazlm tasarm ve uygulamas, keyif verici bir sanat ve yksek seviyeli bir oyun olmaldr. Eer bu tavr size mantk d veya gizliden gizliye utandrc geliyorsa, durun ve dnn. Kendinize neyi unuttuunuzu sorun. Para kazanmak veya zaman geirmek iin, neden baka bir ey yapmak yerine yazlm tasarlyorsunuz? Bir zamanlar yazlmn tutkularnza layk olduunu dnm olmalsnz... Unix felsefesini doru yapmak iin, bu tavra sahip olmal (ya da bu tavr yeniden benimsemelisiniz). nemsemelisiniz.. Oynamalsnz.. Kefetmek iin istekli olmalsnz. 8 Hacker faaliyetinin ruhunu zetlemek iin Raymond. Torvalds'n nszde tanmlad elence kelimesine tekabl eden, tutku kelimesini kullanyor. Ancak Raymond'un terimi, belki de daha yerinde; nk iki kelimenin de bu balamla alakasz armlar olsa

7.Flannary. In Code, s 182. 8.Raymond. "The Art of Unix Programming" (2000), 1. blm.

da tutku, yukarda aklanan aamay (znde ilgin, ilham ve keyif verici bir faaliyete kendini adamay) elence kelimesinden, sezgisel adan daha iyi ifade ediyor. alma ile kurulan bu tutkulu iliki, sadece bilgisayar hacker'larna ait bir yaklam deil. rnein akademik dnya, bu yaklamn ok daha eski bir nceli saylabilir. Entelektel sorgulamann tutkulu tavr, bundan yaklak 2500 yl nce ilk akademinin kurucusu Platon felsefe iin, "ruhta srayan bir kvlcm gibi parlar ve sonra kendiliinden geliir" 9 dediinde benzer bir ifade bulmutu. Ayn tavr, hayatn baka birok alannda da grlebilir. rnein sanatlar, zanaatkarlar, yneticiler ve mhendislerden medya alanlarna ve tasarmclara kadar tm "bilgi uzmanlarnda". Genel anlamda hacker olma fikrini vurgulayan yalnzca hacker'larn "jargon fle" deildir. 1984'te San Francisco'da dzenlenen ilk Hacker Konferans'nda, Apple'a ait Macintosh bilgisayarnn arkasndaki isim Burrell Smith, bu terimi yle tanmlamt: "Hacker'lar neredeyse her ii yapp, yine de hacker olabilirler. Hacker bir marangoz olabilirsiniz. Yksek teknoloji art deildir. Bana gre hacker'lk, hnerle ve yaptnz ii nemsemekle ilgilidir."10 Raymond, "Nasl Hacker Olunur?" adl rehberinde yle der: "[Yazlm dnda], elektronik ve mzik gibi eylere de hacker tavryla yaklaan insanlar var. Aslnda, her bilim ya da sanat dalnn en st seviyelerinde hacker'l grebilirsiniz. 11 Bu adan bakldnda bilgisayar hacker'lar, daha genel bir alma etiinin mkemmel bir rnei olarak (ki buna... buna hacker

9. Mektup 7 341c-d. [Minos. ev.: Hamdi Narolu, Maarif Matbaas, 1943. s. 6061.] Bu akademik tutku, Platon'un tm Sokratesi yazlarnn temel konusudur. /en'de Platon, ona Sokrates'in aktard zere, Alkibiadese "Bakkhalar gibi felsefe delisi olmak'tan bahsettirir (218b) [len, ev.: Azra Erhat ve Sabahattin Eybolu, Trkiye i Bankas Yay., 2000]. Phaidroste, bu kavram sradan insanlarn filozoflar deli kabul ettiini, fakat onlarnkinin ilahi bir delilik (ya da daha yce bir tutku) olduunu belirten bir ifade bulunur. Platon, felsefenin rolne ilikin diyaloglarnda (Devlet, len, Phaidros, Theaitetos ve Gorgias'la birlikte Savunma'da da) felsefenin kelime anlamnn ("erdeme duyulan tutku ya da ak") altn izer. 10. Levy, Hackers, s.434. 11. Raymond, "How to Become a Hacker (1999), s. 232.

alma etii de diyebiliriz) yorumlanabilirler; bu etik, bilgi uzmanlarnn rolnn artt gnmz network toplumunda kendine ver buluyor. Her ne kadar bu tavr ifade etmek iin, bilgisayar hacker'larnn trettii bir ismi kullanyor olsak da, bilgisayarla ilikili insanlara bavurmadan da bu etikten sz edebiliriz. Uzun zamandr hayatlarmz yneten ve hl zerimizdeki gl hkimiyetini srdren Protestan alma etiini sorgulayan toplumsal bir meydan okuyuu ele alyoruz. Bu anlamda, hacker alma etiinin yz yze geldii uzun, tarihi ve gl toplumsal kuvvetleri grelim. Aina bir ifade olan "Protestan alma etii" elbette ki Max Weber'in nl denemesi, Protestan Ahlak ve Kapitalizmin Ruhu'ndan (1904-1905) 12 geliyor. Weber, bir dev olarak alma fikrinin, XVI. yzylda ortaya kan kapitalist ruhun znde olduunu anlatmakla balar: Aslnda, meslek devi'nin o zel, bugn bize o kadar aina gelen ve hakikatte kendini ok az ele veren dncesi, teklerin kendi ilerinde ve 'mesleki' uralarnn ieriine kar hissetmeleri gereken bir ykmllk; bu uran ne olduu, kiinin kendi i yeteneinin kullanmnn doal duygusu ya da sadece maddi mal varlnn 'kapital' olarak grnm olup olmad hi nemli olmayan bir devdir. Bu dnce kapitalist kltrn toplumsal ahlkn bir zelliidir ve bir anlamda bu kltrn yapc anlamdr." Weber yle devam ediyor: "Burada gelimi bir sorumluluk duygusu yalnzca mutlak biimde gerekli olmakla kalmaz, ayrca, en st dzeyde rahat edip, en alt dzeyde alarak allm cret nasl kazanlr sorusundan kendini, en azndan i srasnda, kurtarm bir dnce biimi de genel olarak gereklidir; sanki kendi iinde mutlak ama imi gibi yaplan i, 'meslek' haline gelir." 13 Weber ardndan, tanmlad dier ana gcn, yani XVI. yzylda ortaya kan Protestan retisi alma etiinin, bu hedefleri nasl ilerlettiini gsterir. Protestan vaiz Richard Baxter, bu alma etiini saf ekliyle yle ifade etmitir: "Tanr, varlmzn ve et-

12. Protestan Ahlak ve Kapitalizmin Ruhu, ev.: Zeynep Grata. Ayra Yay.,2002 13.a.g.y., s. 44,50.

kinliimizin srmesine, hareket adna gz yumar; almak, gcn hem ahlki hem de doal gayesidir. [almak yerine] tefekkre dalp, ibadet edeceim" demek ise "hizmetkrnzn asl iini reddedip, daha kk ve kolay bir grev stlenmesi gibi bir eydir." 14 Tanr, insanlar sadece tefekkre dalm ve ibadet eder grmekten memnun olmaz; ilerini yapmalarn ister. Baxter, kapitalist ruha uygun bir biimde, iverenlere, alanlarna, almay bir vicdan meselesi haline getirerek ilerini en iyi ekilde yapmak isteme fikrini alamay tler: "Gerekten dindar olan bir hizmetkar, btn ilerinizi Tanrya itaat edercesine, bunu bizzat Tanr istemiesine yapacaktr." 15 Baxter bu yaklam, iten "meslek devi"" diye bahsederek zetler. Bu, Protestan alma etiinin esas yaklamnn iyi bir ifadesidir; alma kendi iinde mutlak amam gibi grlmelidir; alan, zerine deni en iyi ekilde yapmal ve almak, yaplmas gerektii iin yaplmas gereken bir vazife olarak kabul edilmelidir. Hacker alma etiinin tarihteki habercisi akademiydi. Weber, Protestan etiin tek tarihi habercisinin ise manastr olduunu syler. Weber'in kyaslamasndan yola karsak, bu ikisi arasnda phesiz birok benzerlik grebiliriz. rnein VI. yzylda, Benedictus manastr hkm, tm keilerin kendilerine verilen ii dev olarak grmelerini talep eder ve isteksizce alan din kardelerini, "aylaklk, ruhun dmandr" 17 diyerek uyarrd. Ayrca keiler, kendilerine verilen ileri sorgulamamalydlar. Benedictus'un V. yzyldaki ncl John Cassian, kendi manastr hkm srasnda, John isimli bir keiin, cemaatin nde geleni tarafndan kendisine verilen, hibir insann hareket bile ettiremeyecei byklkte bir ta yuvarlama emrine itaat ediini hayranlkla anlatarak, bunu aka belirtmitir; te yandan, bazlar [John'un] itaatkrhk rneiyle terbiye sabrszlanrken, cemaatin nde geleni onu ard ve "John, ko u ta edilmek iin

14. Baxter, Christian Drectory, Weber, Protestan Ethic'teki s. 157, 9 ve. s. 158, 15 sayl notlarda alntlanmtr. [Fakat bu notlar, eserin Trke evirisine dahil edilmemitir .n.] 15. a.g.y.,s. 177, no. 101. 16. a.g.y.,s. 158, no. 18. 17. The Rule of St. Benedict, 48.

olabildiince abuk ileriye yuvarla" dedi. O derhal nce boynu sonra tm vcuduyla, tm gc ve kuvvetiyle, bir adam kalabalnn yerinden kprdatamayaca devasa bir ta yuvarlamaya giriti. Kollarndan akan ter yalnzca giysilerini deil, ta da srlsklam etti. O anda bile, emri verene ve verdii grevin yapmacksz yalnlna olan derin saygsndan dolay, emrin veya iin imknszln aklndan bile geirmedi. nk emri veren ihtiyarn kendisine boa ya da sebepsiz yere bir ey emretmeyeceine tamamen inanmt.18 Bu Sisyphos'vari aba,* manastr zihniyetinin merkezindeki fikri zetliyor; kii yapt iin tabiatn sorgulamamal.19 Aslnda Benedictus manastr hkm, iin tabiatnn bile nemli olmadn gstermiti. Zira artk almann en yce amacnn bir ey yaptrmak deil, sylenen her neyse onu yaptrarak alann ruhuna boyun

18. Cassian, The Twelve Books on the Institutes of the Coenobia, 4.26. *Sisyphos: Mitolojik bir karakter. Tanrlar tarafndan cezalandrld iin ller lkesi Hades'te ar bir kayay yksek bir tepeye itmeye mahkmdur. Fakat tepeye her varnda, bir g onu balad noktaya geri yuvarlar.(.a) 19. IV. yzyldaki Hristiyan manastr sisteminin kurucusu saylan nl kei Antonius alarak, sonraki manastr hareketi iin bir rnek tekil etmiti. Athanasius, Life ol Anthony adl eserinde onu yle anlatr: "O, unu duyduu iin, yine de elleriyle alt: 'almak istemeyen, yemek de yemesin!' [Selanikliler 2. 3:10] ve bir ksmn ekmee harcad ve bir ksmn yoksula verdi' (3). Bkz. bir de Apophthegmata Patrum: "Kutsal Rahip Antonius lde yaadnda, accidie [ruhun huzursuzluu] ile evrelenmi ve bir sr gnahkr dncenin hmna uramt. Tanrya dedi ki, 'Tanrm, kurtulmak istiyorum ama bu dnceler beni rahat brakmyor; bu dertle ne yapmalym? Nasl kurtulurum?' Ksa bir sre sonra, dar kmak iin ayaa kalktnda Antonius, kendisi gibi bir adam alrken, dua etmek iin iine ara verirken, sonra oturup bir urgan rerken ve tekrar dua etmek iin kalkarken grd. Bu Tanrnn ona hatasn dzeltmek ve kaygsndan kurtarmak iin gnderdii bir melekti. Melein kendisine, 'Byle yap, kurtulacaksn' dediini duydu. Bu szlerle Antonius'un ii, sevin va cesaretle doldu. yle yapt ve kurtuldu." (Antonius l, ev. Ward, The Sayings of the Desert Fathers [1975]} Cassian ve Benedictus manastr yasalarnn yannda, Aziz Basilin yasalar da nemliydi. Basil, almann, insan nasl iffetli kldndan bahsediyordu: sa efendimiz der ki: stisnasz herkes veya herhangi bir kimse deil, yalnzca ci kendi yiyeceini hak eder' [Matta, 10.10] ve resulmz bize emek vermeyi ve iyi olan eyler iin kendi ellerimizle almay, muhta olana vermeyi buyurur.Bu yzden ok aktr ki, var gcmzle almal ve Tanrya hrmetimizin amacmzda, iten kamaya ya da aylakla deil, mcadeleye, hep daha fazla abaya ve sknt iin sabra yer olduunu dnmeliyiz ki: Emek verdim, sknt ektim, ok kez uykusuz kaldm. Alk ve susuzluu tattm,' [II. Korintoslulara 11 27] diyebilelim." (The Long Rules, 37)

edirmek olduunu ortaya koymutu: bu, birok i iin hl geerli grnen bir prensiptir.20 Ortaada, Protestan alma etiinin bu prototipi, yalnzca manastrlarda vard. Fakat kilisenin ve toplumun ounluunun hkim tavrn etkilemiyordu. Manastr zihniyetini, manastr duvarlarnn tesindeki dnyaya yayan Protestan Reformasyonu oldu. Weber, kapitalizmin ruhunun znde dini olan gerekesini Protestan etiinde bulduunu dnmesine ramen, bu etiin de bir sre sonra kendisini dinden kurtardn ve kendi kanunlarna gre ilemeye baladn vurgular. Protestan etik, Weber'in mehur metaforunu kullanrsak; dini adan ntr, demir bir kafese dnt.21 Bu nemli bir niteliktir. Kreselleen dnyamzda, Protestan etik terimini, platonik ak gibi bir tabiri dndmz ekilde dnmeliyiz. Biri bir bakasn platonik olarak seviyor dediimizde, seven kiinin bir Platoncu olduunu, yani Platon felsefesine metafizik adan bal olduunu kastetmiyoruz. Platonik bir ak ilikisini, herhangi bir felsefeye, dine ya da kltre mensup birisine mal edebiliriz. Ayn ekilde, inanc ya da kltrnden bamsz olarak,

almay ven tek antika felsefesi, manastr dncesi zerindeki etkisiyle tannan stoaclkt.rnein, Epiktetos un retisi yle derdi: "Ekip biip yediimizde, Tanrya kran duamz etmeyelim mi?" ve "yleyse, insan uyuukluk iin yaratlan bir hayvan mdr?" (Discourses, 1.16 ve 1.10) [Dnceler ve Sohbetler, ev.: Burhan Toprak, nklp Yay., 1994], Doal olarak keiler ve stoaclar, Birgit van den Hoven'in aratrmas, Work in Ancient and Medieval Thoughtta gsterdii gibi, almay takdir etmekte Protestan etii kadar ileri gitmediler. 20. Benedictus yle der: "Ama [alan keilerden] herhangi biri, sayesinde manastra yarar salad sanatndan dolay kibirlenirse, o iten geri dndrlmemek zere alnsn, ta ki burnu srtp, barahip kendisine tekrar almay emredene kadar." (The Rule of St. Benedict, 57) 21. Weber, Protestant Ethic, s. 161-183. Weber'in incelemesinin iki boyutu var. Bir yandan, Protestan etiinin, kapitalizmin ruhunun oluumunda nemli bir etkisi olduuna dair tarihi bir nerme; te yandan ise belli bir toplumsal etiin tarihst ekilde temalatrlmas. lk boyut, ampirik adan bir lde pheli olduundan tr -rnein ayn kapitalist ruh, modern Katolik Venedik'te de gelimiti (Anthony Giddens'n dier temel kar-argmanlarnn ksa bir zeti, Weber'in ngilizce evirisinin nsznde yer alyor)- ve kendi amz ele alrken artk temel bir unsur olmadndan tr ikincisine odaklanacam; burada kapitalizmin ruhu ve Protestan etii terimlerini tarihsel olarak deil, temasal olarak kullanacam. kisinin de ana iki noktas ayn olduuna gre, temasal bir tartmada birbirinin yerine kullanlabilirler. (Daha fazlas in bkz. Weber'in Protestan ahlak ve kapitalizmin ruhu arasndaki ilikiyi tanmlay, s. 54-55, 72, 91-92.) [Protestan Ahlak ve Kapitalizmin Ruhu, s. 44-45, 62, 81-B5.n.]

bir kiinin "Protestan etii"nden bahsedebiliriz. Yani, bir Japon, bir ateist, veya koyu bir Katolik, Protestan etiine uygun davranabilir, zaten ounlukla davranr da. Protestan etiin, hl ne kadar kuvvetli bir g olduunu idrak etmek iin, ok uzaa bakmak gerekmez. "imi iyi yapmak istiyorum" gibi sradan laflar veya emeklilik partilerinde, iverenlerin bir kiinin "her zaman nasl alkan/ sorumluluk sahibi /gvenilir/sadk bir alan" olduu hakknda verdii ksa sylevler, iin tabiatna hibir ekilde deinmemesi bakmndan, Protestan etiinin mirasdr. almann hayattaki en nemli ey haline gelmesi -en u noktada, kiinin sevdiklerini tamamen bolamasna yol aacak raddede bir i mptelalna kaplmas da- Protestan etiinin baka bir belirtisidir. Keza, diini skp almak, sorumluluk bilinciyle arlam bir tavr ve ou insann hastalk yznden ie gidemediinde hissettii vicdan azab da bu belirtiler arasndadr. Daha geni bir tarihsel balamda bakldnda, gnmz network toplumu nceki endstri toplumundan, pek ok nemli adan farkl olduu halde; "yeni ekonominin, Weber'in tanmlad kapitalizmden tam bir kopu anlamna gelmediini, yalnzca yeni bir tr kapitalizm olduunu hatrlamak gerekir. Dolaysyla Protestan etiinin sregelen hkimiyeti ok da artc deil. Jeremy Rifkin'in The End of Work gibi, cennet habercisi tahminlerine ramen; Castells, The Information Age'de, almann emek anlamnda sonunun gelmediini vurgular. Teknolojik gelimelerin, bir ekilde, hayatlarmz otomatikman daha az almamerkezli yapaca yanlsamasna kolay kaplyoruz. Oysa network toplumunun ykseliinin u ana kadar ortaya koyduu deneysel olgulara bakarsak ve bunlardan gelecee ilikin ngrler karrsak; hkim dngnn tabiat konusunda Castells'e hak vermek zorunda kalacaz: "almak insan hayatnn zdr ve ngrlebilir gelecekte de byle olacaktr." 22 Network toplumunun kendisi de Protestan etiini sor-

22. Castells, Information Age (2000), 1:468. Martin Carnoy. Sustaining the New Economy: Work, Family and Community in the Information Age'de (2000): Bilgiilem teknolojisi endstrisi ve alan art, ya da isizlik arasnda bir iliki olmamas; isizlik dzeyinin, bilgiilem teknolojisinin yaylma raddesinin dndaki etkenlerin bir sonucu olduuna iaret ediyor' (s. 38).

gulamyor. Kendi haline braklan almamerkezli eilim, bu toplum ierisinde hkim olmay srdryor. Bu genel balamda bakldnda, hacker'ln radikallii, network toplumuna alternatif bir ruh; sonunda hkim Protestan etiini sorgulayan bir ruh nermesinden kaynaklanyor. Bu balamda, btn hacker'lar aslen cracker [krc] yapan noktay gryoruz: kisi de demir kafesin kilidini krmaya alyorlar. A. HAYATIN MAKSADI Protestan etiinin yerinden edilmesi bir gecede gereklemeyecek; tm byk kltrel deiimler gibi vakit alacak. Proteston etii, mevcut bilincimize yle derinden ilemi ki, ounlukla "insan doas"nn byle olduu dnlyor. Elbette ki bu byle deil. Protestanlk ncesi almaya ilikin yaklamlara ksaca bir gz atmak bile, bu gerei salkl bir biimde hatrlatyor. Hem Protestan hem de hacker etii, tarihsel olarak tektir. Richard Baxler'n almaya dair gr, Protestanlk ncesi kiliseye tamamen yabancyd. Reformasyon'dan nce rahipler, "lmden sonra hayat var m?" gibi sorulara vakit ayrmaya eilimliydiler; fakat hibiri, hayattan sonra almak var mdr diye endielenmezlerdi. almak, kilisenin en yce idealleri arasnda yer almazd. Tanr kendisi de alt gn alm, yedinci gn dinlenmiti. Bu, insanlar iin de en yce gayeydi: insanlar cennette almak zorunda kalmayacaklard, tpk pazar gnleri olduu gibi. Cennet modayd, ofisin ise modas gemiti. Hristiyanln, "Hayatn maksad nedir?" sorusuna asl cevabnn u olduu sylenebilir: Hayatn maksad pazardr. Bu ifade, sadece nkteli bir szden ibaret deil. V. yzylda Augustinus, hayatmz, kilise retilerine gre dem ve Havva'nn gnah iledii ve sa'nn armha gerildii cuma gnyle harfiyen karlatrmt. 23 Augustinus, cennette, Tanrnn dinlendii ve

23. Augustine, Concerning the City of God Against the Pagans. 22.30. Augustinus'a gre, "Bizler onun ltf ve Kutsamasyla dolup iyiletirildiimizde, o yedinci gn olacaz" (a.g.y.) Byk Gregorius VI. yzylda yle yazm: Efendimizin hakiki strab ve hakiki Dirilii, onun gizemli Bedeninin strap gnlerindeki hali hakknda nceden haber veriyor. Cuma gn ac ekti, cumartesi mezarnda dinlendi ve pazar lmden dirildi. imdiki hayat bizim iin cuma, nk zntler iinde srdrlyor ve zorluklarla evrili.Fakat cumartesi gn, bir bakma mezarda dinleniriz nk vcuttan ayrldktan sonra ruhumuz huzur bulur. Ne var ki pazar gn, straptan gn sonra ya da dediimiz gibi zamann balangcndan sonraki sekizinci gn, bedenen lmden kalkacak ve ruhun bedenle birlikte grkemiyle enleneceiz. (Homilies an the Book of the Prophet Ezechiel, 2.4.2)

sa'nn cennet katna kt gn olan pazarn daimi halini bulacamz yazmt: "Bu gerekten tatil gnlerinin en by olacak; akam olmayan bir tatil." Hayat yalnzca, hafta sonu iin uzun bir bekleyitir. Kilise nde gelenleri almay, sadece gnaha girmenin bir neticesi olarak grdklerinden, dem ve Havva'nn Cennetteki faaliyetlerini tarif ederken, zel bir kavramsal aba harcamlardr. dem ve Havva orada ne yaparlarsa yapsnlar bu, i olarak grlemezdi. Augustinus, Cennet bahesinde "vgye deer ekilde almann zahmetli olmadn" vurgular - bu, keyifli bir hobiden'den baka bir ey deildi. 24 Protestanlk ncesi kilise mensuplar, alma "zahmetini" ceza olarak alglarlard. Kilise mensuplarnn Cehennem imgelerine seslenen, ortaa dsel edebiyatnda i aletleri; hakiki doalarn, ikence aletleri olarak tamamyla sergilerlerdi; yani gnahkrlar, ekiler ve dier aletlerle cezalandrlrlard.25 Dahas, bu dlere gre, cehennemde dorudan uygulanan fiziksel ikenceden daha da

24. On Genesis Against the Manichees, 2.11. 25. Tundale, dnde bir melek eliinde, te tarafta gezintiye ktnda, Vulcan denen bir yerde ktlk edenlerin eki ve dier aletlerle nasl ikence grdne ahit oldu. Kulaklar, rslere vuran ekilerin korkun sesleriyle doldu, vs. ve almann geleneksel enerji kayna olan ate, gnahkrlar kavuruyordu: Gelen can yakaladlar ve onu tutup yanan demirlerin stne frlattlar, alevleri kabarm krklerle yelpazelendi. Nasl ki demir tartlrsa, bu canlar da yle tarlyordu ta ki orada yaklan kalabalk bir hi oluncaya kadar. Salt su gibi grnecek kadar svlatklarnda, demir yabalarla frlatlyorlard. Sonra bir tan stne yerletirilip ekilerle yirmi, otuz hatta yz can bir ktle haline gelene dek dvlyorlard.' ("Tundale's Vision,' Visions of Heaven and Hell Before Dante, [1989] der. Gardiner, s. 172-73) Eileen Gardiner dsel edebiyatn cehennem imgesi zerine yerinde bir yorum yapyor: Dokunsal ve grsel duyulara yaplan dier saldrlarn yannda, berbat kokular korkun bir grlt de cehennemle zdeletirilir. Cehennem net bir ekilde hayal edilip, tekrar tekrar betimlenir. Detaylar ounlukla ayn -ate, kprler, yakc gller, gnahkrlarn sakatatlarn dar karan korkun Kk yaratklar. Bunlar fiziksel, renkli ve canl imgelerdir. ounlukla, byyen sanayi ekonomisinin masklen alma imgeleriyle ilikilidirler. Demirhaneler, frnlar, ekiler, duman ve yanan metaller bir araya gelip; krsal kesimden, aristokrat ya da ifti bir seyirciye kesinlikle cehennem gibi gelecek bir grnt sunar." (Medieval Visions of Heaven and Hell: A Sourcebook [1993], s. xxviii)

zalimce bir ikence vard: Sonsuza dek almak. VI. yzylda, din kardei Brendan te tarafa ziyaretinde, bir ii grd anda hemen istavroz karr: Btn umutlardan vazgeilmesi gereken yere geldiini anlamtr. Grsn anlatan kii yle diyor: Bir ta atm kadar ileri gittiklerinde, imek gibi arpan krklerin grltsn ve rslerle demirlere vuran balyozlar iittiler. Sonra Aziz Brendan, "Efendimiz yce sa, bizi bu meum adadan esirge" diyerek, tm vcudunu ha iaretiyle donatt. ok gemeden, orann sakinlerinden biri almaya balad. Kll ve ok irkindi; ate ve dumandan kararmt, isa'nn hizmetkrlarn adann yaknnda grnce, "Eyvah! Eyvah!" diye haykrarak demirhanesine ekildi.26 Bu dnceye gre, eer bu hayatta doru biimde davranmazsan, sonraki hayatta bile almaya mahkm olursun. stelik daha da kts, Protestan kilisesine gre orada almak, dnyadaki en kt ignyle karlatrldnda bile asla hayal edemeyecein raddede anlamsz ve tamamyla gereksiz olacaktr. Bu tema, Protestanlk ncesi dnya grnn kutsal sayd eylerde iyice belirginleiyor. Dante'nin lahi Komedyasnda (l 321'deki lmnden hemen nce tamamlamtr), hayatlarn paraya adam gnahkrlar -hem msrifler hem de cimriler- sonsuz bir dairenin etrafnda, devasa kaya paralarn itmeye mahkm olmulardr: Grdm insan says Her yerdekinden fazlayd, lklar atyorlard, Gsleriyle koca ykleri iterken. Birbirlerine de arpyorlard, Sonra geri dnerken "Niye tutuyorsun sen?" "Niye sayorsun sen?" diye baryorlard.

26. "St. Brendan's Voyage," Gardiner, Visions of Heaven and Hell, s. 115-16.

Karanlk dairenin her kesinde ite byle dnyorlard ters yne. Utan verici cmleyi yineliyorlard; Bu karlamann ertesinde Herkes gidiyordu yine kendi yan dairesine.27 Dante, bu fikri Yunan mitolojisinden almtr, insanlarn en ktlerinin gnderildii Tartarus'ta en ar ceza, agzl Sisyphos'a verilmiti.Byk bir kayay, sonunda hep geri yuvarland halde, durmak bilmeden bir tepenin zirvesine itmeye mahkmdu.28Pazar gn, Sisyphos'a ve Dante'nin Cehennemindeki gnahkrlara hep el sallar, fakat asla gelmez. Onlar, sonsuz bir cumaya mahkm edilmilerdir. Bu temel bilgiyi gz nnde bulundurarak, Protestan Reformasyonu'nun almaya kar tavrmzda ne byk bir deiiklii zorunlu kldn daha iyi anlayabiliriz. Reformasyon, alegorik olarak, hayatn ekim merkezini pazardan cumaya geirdi. Protestan etii, ideolojiyi yle bir ekilde tamamen kendisine uyarlad ki, Cennet ve Cehennemi bile tersyz etti. Dnyada i, kendi iinde mutlak ama haline geldiinde rahipler, cenneti sadece vakit ldrlen bir yer olarak hayal etmekte zorland. almak bundan byle, eytani bir ceza olarak grlemeyecekti. Nitekim, XVIII. yzyl Protestan rahibi Johann Kasper Lavater, cennette bile "Bir meguliyetimiz olmadan huzurlu olamayz. Bir meguliyeti olmak demek yapacak bir meslei, bir memuriyeti, kendine zel bir grevi olmak demektir," 29 diye bir aklamada bulunmutur. Baptist kilisesi men-

27. Dante, ilahi Komedya: Cehennem, ev.: Rekin Teksoy, Olak Yay., 1998, 7. Kanto, S5-35 28. Homeros, Odysseia, ev.: Azra Erhat/A. Kadir, Can Yay., 1998, s.200: Sisyphos'u grdm, korkun ikenceler ekerken: Yakalam iki avucuyla kocaman bir kayay, ve de kollaryla bacaklaryla dayanm kayaya, habire itiyordu onu bir tepeye doru, ite kaya tepeye vard varacak, ite tamam, ama tepeye varmasna tam bir parmak kala, bir g itiyordu onu tepeden gerisin geri, aa kadar yuvarlanyordu yeniden ba belas kaya, o da yeniden itiyordu kayay tekmil kaslarn gere gere, kopan toz toprak habire aarken bann stnden, o habire itiyordu kayay, kan ter iinde.' (11.593-600). Sisyphos'vari ilerin dehetinden, Platon da Gorgias 525e'de bahsetmitir, (bkz. Apology, 41c ve Axiochus,371e) 29.Lavater. Aussichten in die Ewigkeit (1773), 3:93.

subu William Clarke Ulyat, XX. yzyln balarnda cenneti tasvir ederken yle bir zet karmt: "Oras adeta bir atlye." 30 Protestan etii yle gl kt ki; almamerkezlilik hayal gcmze bile szd. Bu durumun ok iyi bir rnei, Protestan vaizi olarak eitilmi bir adamn yazd bir roman olan Daniel Defoe'nun Robinson Crusoe'sudur (1719). Bereketli, ssz bir adada kalm Crusoe iin iler kolay deildir; srekli alr. nanlarna o kadar sadk bir Protestan'dr ki, pazar gnleri bile tatil yapmaz; halbuki yedi gnden oluan haftaya yine de uyar.Bir Aborijini dmanlarn elinden kurtardktan sonra, ona manidar bir ekilde Cuma ismini verip, Protestan etiine gre eitir ve sonra bu etiin ideal iisini kusursuzca betimleyen bir biimde onu ver: "Hi kimsenin, Cuma'dan daha bal, daha sevimli, daha iten bir ua olmamtr; Cuma'nn bana, tutkusuz, kar gzetmez, iten bir ball vard; uysal bir ocuun babasna ball gibi, btn duygularyla bana ynelmiti." 31 Michel Tournier'nin Vendredi adl, hikyenin XX. yzyl hicviyle yeniden anlatld romannda, Cuma'nn Protestan etiine geii ok daha btnlkl halde bulunmaktadr. Crusoe Cuma'y, ona Cassian manastr hkmnn emrettiinden ok daha Sisyphos'vari bir grev vererek, bir teste tabi tutmaya karar verir: "Onu, dnyann btn zindanlarnda aalamalarn en alaltcs olarak kabul edilen o anlamsz ii yapmaya zorladm: Bir ukur kazmak, sonra kazlan topra doldurmak iin ikincisini kazmak, ikincisinin topran gmmek iin ncsn kazmak vb. Btn bir gn boyunca, kuruni bir gkyznn altnda, hamam scanda sknt ekerek

30. Ulyat. The First Years of the Life of the Redeemed After Death,s.191. 31. Defoe, Robinson Crusoe, ev.: Akit Gktrk. Yap Kredi Yay., 1997, s. 202. Crusoe, zaman hesaplama gereini yle anlatr: "Geliimin on, on ikinci gn, defter, kalem, mrekkep yokluu yznden gnlerimin saysn aracam, belki pazar gnlerini de alma gnleriyle kartrabileceimi dndm; bunu nlemek iin kocaman bir tahtann zerine bakla, byk harflerle 'Buraya 30 Eyll 1659'da ayak bastm' diye yazdm, bunu bir diree akarak karaya ilk ktm yere bir ha gibi diktim. Bu drt ke tahtann zerine her gn bamla bir izik ekiyor, her yedinci izii tekilerden uzun her ayn ilk gnn de tekilerden daha uzun yapyordum; bylece, gnleri, haftalar, aylar, yllar saymama yarayacak bir takvim yaptm kendime." (s. 71) "ok gemeden pazar gnlerini tekilerden ayrt edemez oldum" (s. 81).

alt...Oysa Cuma'nm bu aptalca ie kar isyan etmemi olduunu sylemek pek yetersiz kalr. Onu bu kadar ateli bir ekilde alrken grdm enderdir."32 Sisyphos, gerek anlamda bir kahraman olmutur.33 B. TUTKULU HAYAT Sadece bilgisayar hacker'larnn etii deil toplumsal bir meydan okuyu olarak alglanp bu geni tarihsel balama yerletirildiinde hacker etiinin, Protestan etiinden daha ziyade, Protestanlk ncesi etie benzediini grrz. Bu anlamda, hacker'lar iin hayatn 32. M. Tournier. Cuma ya da Pasifik Araf, ev.: Melis Ece, Ayrnt Yay., 3. bask 2004,s. 126. 33. Crusoe, almaya ilikin deien yaklamlarmzn kusursuz bir rneidir; nk bir adada yaama fikri, deerlerimizi aklamak iin ok yerinde bir rnek. Crusoe'nun adasnda yaam, eski Kutsanmlar Adas mitinde betimlenenden ok farkldr. Hesiodos'a gre bu mitte, insanlar Altn a'dakjne benzer koullarda yayorlard: "Tanrlar gibi, kalplerinde znt olmadan, zorluk ve acdan uzak yayorlard. Sefil a onlardan gelmedi; kollar ve bacaklaryla yorulmadan hibir ktln eriemeyecei yerde, lenler yaparak elendiler" (Work and Days. 114-17). Bir adada yaam imgeleri topyalar tarihini de etkilemitir ve eskiyle modern grlerin arasndaki fark aktr. Sokrates (yani Platon) ideal toplum fikrinde, Kutsanmlarn Adas kalbndan yola kmtr. Mmkn olan en iyi toplumda, sadece en alt snflar ve kleler alacaktr. Sokrates yle aklyor: 'Bir de kafalar ilemeyip de beden ilerinde alan insanlar vardr. Bunlar da beden glerinden faydalanmak istediklerinden, bu glerini cret karl satanlar, aldklar paraya gndelik, kendilerine de gndeliki, denir, deil mi?' [Devlet. 371d-e '.: Sabahattin Eybolu ve M. Ali Cimcoz, Trkiye i Bankas Kltr Yaynlar. 1999, s. 59; ayrca bkz. 347b, 370b-c, 522b, 590c]. Szn ksas, vatandalar almak durumunda deiller ve zamanlarn felsefeye adamlardr. almayla kurulan Sokratesci iliki, Platon'un tm eserlerine hkimdir. Gorgiasta Platon, Sokrates'e muhatab Kallikles'e zgr bir adam olarak kznn kesinlikle bir mhendisle evlenmesine izin vermeyeceini izah ettirir ve "Bununla beraber sen yine onu ve sanatn aa tutar ve kk grrcesine bir makineciden baka bir ey olmadn sylersin' der (Gorgias 512c, ev: Reyan Erben MEB Yay 113; karlatrn, 518e-19a). Phaidrosta Sokrates, hayattaki ilk on yazgnn bir listesini bile verir. Yalnzca bir sofist, tiran ve hayvan olmak bir ii olmaktan daha aa srada yer alr (birinci kademenin tanrlarn veya tanrla yakn olan insanlarn, yani filozoflarn olmas srpriz deildir) (248d-e). Dier Platoncu eserlerdeki hava da ayndr. (bkz. zellikle Soten. 203a ve Alkibiades, 1:131b). Modern topyalardaki almaya olan yaklamlar,arpc ekilde farkldr. Thomas Moreun topya adasnda aylaklk yasaklanmtr. Bu fikir, Rnesans'tan bu yana tasavvur edilen dier btn bilinen topyalarn ounda paylalr.

maksadnn, cumadan ok pazara yakn olduu sylenebilir. Fakat daha yakndan bakldnda unu belirtmeli ki, sonuta hacker etii hibir ey yapmadan geen bir cennet hayat tasavvur eden Protestanlk ncesi alma etiiyle ayn ey deildir. Hacker'lar, tutkularn hayata geirmek isterler ve ilgin uralarnn bile, her zaman tam anlamyla mutluluk getirmediini kabul etmeye hazrdrlar. Hacker'lar iin, gerekletirilmesi her yanyla tamamen elenceli bir oyun olmasa da tutku, faaliyetlerinin genel anlamn ifade eder. Bu nedenle Linus Torvalds, Linux zerinde almasn, keyifli bir hobi ve ciddi bir almann bir araya gelii olarak betimler: "Linux, ounlukla bir hobi oldu (ama en iyisinden, ciddi bir hobi)." 34 Hack'lemek tutku dolu ve yaratc bir edim olsa da, sk alma gerektirir. Raymond "How to Become a Hacker" adl rehberinde yle der: "Hacker olmak ok elencelidir ama bu elence ok da efor gerektirir." 35 Herhangi baka bir eyi yaratrken de, en azndan bu kadar efor gerekir. Eer gerekiyorsa hacker'lar, btn yaratmak iin gerekli ama daha az ilgi ekici ksmlar iin de hazrdrlar. Bununla beraber, btnn anlamll daha skc ksmlara bile deer ykler. Raymond: "Sk almak ve kendini adamak angarya deil ciddi bir tr oyun halini alacaktr." 36 Hayatta srekli neesiz olmakla: insann gerekletirmek uruna, belki daha az elenceli ama yine de gerekli olan ileri de stlenmeye gnll olduu bir tutku bulmak arasnda fark vardr.

34 Comp.os.minix'e 29 Ocak 1992'de gnderilmi bir mesaj. 35. Raymond, "How to Become a Hacker,' s, 233. 36. a.g,y.,s. 237.

II Vakit nakit midir?

A. "VAKiT NAKTTR" Hacker'larn kendilerine zg alma biimlerinin bir baka temel boyutu ise, zamanla olan ilikileridir. Linux, Net ve kiisel bilgisayar, dokuzdan bee alan bir ofiste gelitirilmedi. Torvalds, Linux'un ilk versiyonlarn programladnda, genellikle gece ge saatlere kadar alt ve devam etmek iin ikindi vakti kalkt. Bazen Linuxu kodlamak yerine, sadece bilgisayarda oyun oynad ya da tamamyla farkl bir ey yapt. Zamanla kurduklar bu serbest iliki her zaman bireysel bir hayat ritminden zevk alan hacker'lara zg bir zellik olmutur. Weber nl eserinde, Protestan alma etii kavramyla zel bir zaman hissini birletirerek, alma ve zaman kavramlar arasndaki organik ba vurgulamt. Weber, Benjamin Franklin'in "Vakit nakittir"1 slogann alntlar. Kapitalizmin ruhu, zamana ilikin bu yaklamdan tremitir.

1.Advica to a Young Tradesman'deki tam metin yledir: "Vaktin nakit olduunu unutma. Emeiyle gnde on ilin kazanabilen ve yurtdna giden ya da o gnn yarsn aylak geiren biri, oyalanrken veya aylaklk yaparken alt peniden fazlasn harcamasa da, tek masrafn bu olduunu dnmemeli; gerekte ilaveten be ilin harcam, daha dorusu ziyan etmitir" (s. 370).

Network toplumunun zamanla olan egemen iliki biimini dndmzde yeni ekonominin; eski endstriyel kapitalizmden birok farkl ynden ayrlsa da, zamann optimize edilmesi hususunda ounlukla Protestan etiinin hkmlerini takip ettii ak. imdilerde, en ksa zaman birimleri bile nakit demek. Castells, network toplumunun zaman sktrma eilimi hakknda ok yerinde noktalara iaret ediyor.2

B. OPTMZE EDiLMi ZAMAN Kimse zamann optimize edilmesinin sonularndan kanamaz. dnyasndan haberlerin sunulu ekli, zamann bizim iin nasl daha youn ilediine dair iyi bir kltrel gstergedir. CNBC'deki ekonomi haberlerinin fon mzii, MTV'deki mziklerden daha lgn bir hale geldi; sratli grsel estetiiyle ise mzik kliplerini bile geride brakt. nsan, haberlerin gerek ieriini anlamasa bile. "acele etmek lazm" mesajn alyor. Haberlerin manasn anlamadan da insan, i dnyasnn haber bltenlerinde sunulan ve hava ra-

2. Bkz. Information Age (2000). 1. cilt, 7. bl. Bilgisel ekonomi, ayn zamanda karakteristik rnleri bilgiilem teknolojisi veya bilginin kendisi olan ekonomi anlamna gelir. Pine ve Gilmore, yeni tecrbe ekonomisinden bahsederek, olaya nemli bir boyut getirmi olurlar. Bilgisel ekonomi ayn zamanda, rnlerin sembolik dzeylerinin gn getike nem kazand bir semboller ekonomisidir. Pind ve Gilmore, bu ekonominin tketicisi iin yle der: "Bir tecrbeyi satn aldnda, bir irketin sahneye koyduu bir dizi anlmaya deer olaydan yararlanmaya zaman harcamak iin; bunun onu kiisel bir yoldan megul etmesi iin para verir - ayn bir tiyatro oyununda olduu gibi' (The Experience Economy, [1999] s. 2) Tketici, zel bir stili olan bir kafede bir fincan kahve iiyorken bir tecrbeyi tkettiinin bilincinde deilse bile, irketler rnlerini daha da bilinli bir ekilde tecrbeler olarak dizayn ederler, nk bu iyi satar.

porlaryla ayn format uygulayan bu sratli ekonominin, hareketlerimizin gidiatn dzenlediinin farkna varyor. kisinde de, "hava durumu" hakknda bilgilendiriliyoruz ve bize sadece kendimizi bunlara gre ayarlamak kalyor: New York'ta gne ve ho bir +80 NASDAQ' derece hkim, Tokyo'da tayfun ve kr art uyarlan... Castells yapt The Information Age'de, kresel bilgi ekonomisinde (veya daha kesin konumak gerekirse, bilgisel ekonomide, nk tm ekonomiler bilgiye dayanr fakat bizimkisi, yeni bilgiilem teknolojisi paradigmasna dayanyor; bilgi ekonomisi deyimi bu fikrin eanlamls olarak kullanlacaktr) rekabetin nasl arttn deneysel olarak ispat ediyor.3 Hzl teknolojik deiimler, rakiplerden nce davranp, yeni teknolojiyi tketicilere sratle ulatrmay zorunlu klyor. Yava olanlar, ellerinde eskimi rnlerle kalakalyor. Bundan daha da beteri, teknolojideki kkl deiimlere verilen gecikmi yantlar oluyor. Bu hz kltrnn mkemmel rnekleri, bilgi ekonomisinin bugnk sembolleri olan Amazon.com, Netscape ve Dell Computer'dr. Eskiden komisyoncu, imdi ise Amazon.com Web maazasnn kurucusu olan Jeff Bezos, teknolojideki ilerlemeleri yakalamann nemini yle anlatyor: "Bir ey ylda yzde 2300 artyorsa (Amazon.com'un kurulu dneminde Net'in artt gibi), hzl hareket etmelisiniz. Aciliyet hissi, en deerli servetiniz haline gelir."4 ikincisi Netscape olan milyar dolarlk irketlerin kurucusu Jim Clark, Web'in sunduu frsat fark ettikten sonra, Web'in en son atlmnda temel rol oynayan Mosaic taraycsnn yaratld Illinois'den Silikon Vadisi'ne geri dnn yle anlatyor: "Saat iliyordu. Illinois'ten San Francisco'ya buuk saat sren bir uak yolculuu bile vakit kayb demekti. Srekli artan hzlanmann yannda, Moore yasas on sekiz aylk artlaryla neredeyse yava grnyordu [Intel'in kurucusu Gordon Moore'a gre, mikroilemcilerin verimi her on sekiz ayda bir iki katna kar].5 Bundan ok

*ABD'deki en byk bilgisayarlam borsa organizasyonlarndan biri. (.n.) 3.a.g.y, cilt 1. bl. 2. Deneysel bilgiler Held tarafndan da, Global Transformations.' Politics. Economics and Culture'da verilmitir. 4. Spector. Amazon.com: Get Big Fast, (2000) s. 41. 5.Moore, yasay ilk kez 1965'le Electronics dergisinin -Experts Look Ahead' ba -lkl yaz dizisinde sunmutu. Bu ilk formle gre, bir birleik devrenin iine sabilecek bileen says her sene ikiye katlanyordu. Sonradan, bu rakam uher on sekiz ayda bir" diye dzeltildi. Yasa bazen, daha kolay hatrlanlr bir ekilde de ifade edilir: Her bir sene verim ikiye katlanr ve bedel yarya iner.

daha ksa bir srede, yepyeni bir rn yapmak ve pazara sunmak zorundaydk [...] insanlar artk Moore yasasnn -ebediyet gibi uzun olan!- on sekiz aylk dnemleriyle deil; n bir fiber optik kablodan geii kadar hzl dneceklerdi." 6 Clark'n "srekli hzlanma yasas", teknoloji rnlerinin piyasaya daha hzl srlmesini zorunlu klyor. Baarl giriimcilerin bu alandaki sermayesi de, ncesinde olmad kadar hzl hareket etmek zorunda kalyor. Yatrmlar; saatler, dakikalar ve hatta saniyeler ierisinde srekli hedef deitiriyor. Sermayenin depolarda beklemesine veya fazla personel uruna durgunluk yaanmasna izin verilmemeli: Teknolojik bir gelimeye ya da finans piyasalarnda srekli deien hedeflere yaplacak hzl yatrmlar iin hazr bulunmal. Zaman sktrmann imdilerde geldii noktada, teknolojik ve ekonomik rekabet; tketiciye gelecein kendisine rakibinin arabuluculuuyla ulaacandan daha hzl ulaacan vaat etmekten ibaret oldu. Yeni teknolojik bulular, bize gelecei imdi getirdikleri iddiasyla pazarlanyor. Buna karlk, ekonomi alannda kimse, gelecei bekleyerek zengin olmakla tatmin olmuyor; bu nedenle de Net irketleri, gelecekten bekledikleri gereklemeden ok nce, rekor zamanda inanlmaz anlk deer kazanyor. Bu hz dnyasnda, evrede hzl bir deiim (rnein teknolojik bir deiim veya finans pazarnda srpriz bir dalgalanma), mkemmel giriimler iin bile sorun yaratp, ilerini ok iyi yapan insanlarn bile iten karlmasna neden olabilir. Bu gibi hzl deiimlere ve hzlandrlm tekno-ekonomik rekabete ayak uydurabilmek iin zel giriimler, daha evik iletme yntemleri benimsediler. eviklik ilk olarak, network oluturarak kazanlr. Sonszde Manuel Castells, network giriimciliinin ykseliini anlatyor.7 Network giriimcileri asl becerilerine odaklanp

6. Clark ve Edwards. Netscape Time: The Makng of the Billion-Dollar Start-Up That Took on Microsoft, (1999) s. 67-68, 62-63. 7.Bir de, bkz. Information Age, cilt 1, bl. 3.

deien ihtiyalarna gre taeronlar ve danmanlarla alp network gelitirirler. Her beceriyi kendi kendine edinmek ok zaman alr ve fazladan personel de sonrasnda yavalatan bir yk haline gelebilir. Network giriimcileri, aslnda enerjik rakipler olsalar da; rakipleriyle proje baznda ortak almalara girmeye bile hazrdrlar. Network giriimi kendi iinde dahi, deiik projelerde birlikte alan, birbirinden olduka bamsz birimlerden oluur. nsanlar, sabit iler yerine esnek ekillerde istihdam edilirler. Castells bunlara esnek alanlar8 der. Network modeli, bir giriimin sadece o ann projeleri iin gerekli olan personeli ie almasn mmkn klar. Bu da demektir ki, yeni ekonominin gerek alanlar, giriimlerin kendisi deil, birbirleri arasndaki ya da kendi ilerindeki projelerdir. 9 ikincisi, iletme dnr Michael Hammer'n Harvard Business Review'deki etkili "Reengineering: Don't Automate, Obliterate" (1990) 10 balkl makalesinde iaret ettii gibi bazen yeniden yaplandrma da denilen, ilemlerin optimize edilmesi vastasyla, network toplumundaki iler hzlanr. Yeni ekonomiye adapte olmak, eski bir iletime yeni bir web sayfas eklemek anlamna gelmez; tm iletimin yeniden dnlmesi gerekir. Deiimden sonra iletim, tamamen yeni aamalardan oluabilir, ama bu gereklemese bile. tm gereksiz ara aamalar atlr. Bylece rnlerin depo-

8. a.g.y., bl. 4. 9. Dell Computer'n kurucusu Michael Dell, network'de az ve z alma prensibini "internet devrimcileri iin kurallarda yle ifade eder: iiniz iin hayati nem tamayan ilemleri bakalarna brakn," ve devam eder, "Nerede uzmanlamak istediinizi sein ve gerisi iin byk ortaklar bulun." Dell ve Fredman, Direct from Dell: Strategies That Revolutionized an Industry, (1999) s. xii, 173. 10. Hammer teorisini, James Champy ile birlikte Reengingering the Corporation'da daha popler bir biimde anlatmt. Orada, baarl organizasyonlarn kendilerine ynelttikleri sorular ele alr: "Onlar 'Yaptmz daha iyi nasl yapaz?' ya da 'Yaptmz daha az bir maliyetle nasl yaparz?' diye sormuyorlard. Bunlarn yerine, 'Sahi, yaptmz ii neden yapyoruz ki?' diye soruyorlard." iletmeye bu soru nda bakarak, Hammer ve Champy u sonuca varrlar: "alanlarn zerine altklar ilerin ounun, mteri ihtiyacn karlamakla yani, yksek kaliteli bir rn yaratmak, o rn makul bir fiyata salamak ve mkemmel hizmet salamakla hibir ilgisi olmadn grdk. Birok i sadece, irketin kendi organizasyonunun iindeki talepleri karlamak iin yaplyordu" (s.4 )- Hammer ve Champy bunun yerine irketlerin, anahtar iletimin etrafnda organize olmalar gerektiinde srarcdr.

larda bekletilmesi durumu en aza indirilir ya da tamamen ortadan kaldrlr. Hz kltrnde hareketsizlik, yavalktan daha beterdir. 11 Ve nc olarak, endstri toplumundan zaten aina olduumuz otomasyon da halen nemlidir. Yksek teknolojiye dayanan iler hakkndaki haberlerin, halen insanlar sklkla bir montaj hattnda gstermesinin anlam vardr. Bir iletim optimize edildiinde, paralar yine de otomasyonla sratlendirilmelidir (bazen iletimin optimizasyonu ve otomasyon ters srayla gerekleir; ki bu da kolaylkla gereksiz ve hatta tamamyla yanl ilerin yaplmasna neden olur), ileri teknoloji endstrinin bile hl maddi retime gereksinimi vardr; fakat insanlar bu retimde mmkn olduunca az rol oynar ve onlara ilerini en ok vakit kazandran ekilde yapmalar retilir. Frederick Winslow Taylor tarafndan endstri devri kapitalizmi iin gelitirilmi, zaman optimize etme metodu olan Taylorizm'in gncel bir versiyonu, network toplumunda hl etkin durumda. Bu hz kltr, gnmzn tipik bilgi uzmannn alma saatlerini, her zaman daha etkin biimde kullanmasn gerektiriyor. gn bir dizi hzl grev arasnda blnm durumda ve kii, birinden dierine koturmak zorunda. Srekli, bir projenin son mhletine yetimeye alrken, alann muziplie vakti kalmaz ve tm bunlarn altndan kalkabilmek iin vaktini optimize etmek zorunda kalr.

C. PAZARIN CUMALATIRILMASI Eski Protestan etiinin almamerkezcilii zaten, ite oyuna yer olmad anlamna geliyordu. Bu etiin bilgi ekonomisindeki mkemmel rnei, vakti optimize etme idealinin imdilerde, iyerinin dndaki hayata da tanmasdr (eer yle bir hayat hl varsa ta-

11. Dell, bu prensibi yle zetliyor: "Srat ya da zamann sktrlmas ve stok zincirinden mteriye doru giden mesafenin uzakl, rekabet avantajnn tek kayna olacaktr. Internet'i, reticiler ve satclar ile reticiler ve mteriler arasnda balant kurmann bedelini drmek iin kullann.Bu, rnleri ve hizmeti, pazara eskiden olmad kadar hzl ulatrmay mmkn klacak.' Dell. Direct From Dell, s. xii.

bii). alma hayat veya birinci blmde nerilen alegorileri kullanrsak, cumann zerindeki optimize etme basks artk o kadar kuvvetli ki, Protestan etiinin dier kutbu olan bo vaktin muzipliini ya da pazar ldryor. alma hayat son raddeye kadar optimize edildikten sonra; optimumu yakalama zorunluluu, insann dier tm yaptklarna da el uzatr. nsan artk bo vaktinde bile yalnzca "olmak" iin zgr deildir; "oluunu" en iyi ekilde icra etmelidir. rnein, ancak bir acemi rahatlama teknikleri zerine bir kurs almadan rahatlamaya balar. Hobi sahibi deil de yalnzca hobi merakls olmak, utan verici bir ey olarak kabul edilir. Muziplik, ilk nce iten karld sonra da oyundan; geriye optimize edilmi bo vakitler kald. Witold Rybczynski Waiting f or the Weekend adl kitabnda, bu deiime iyi bir rnek veriyor: "nsanlar eskiden tenis 'oynarlard'; imdi ise backhand 'alyorlar'."12 Bo vakitleri deerlendirmenin baka bir almamerkezli yolu ise, i iin nemli olan beceriler zerine almak veya almaya en iyi ekilde devam edebilmek iin kendini, mmkn olan en optimum ekilde iten uzaklatrmakla megul olmaktr. Optimize edilmi bir hayatta bo vakit, alma vaktinin kalplarn benimser. Evde geen vakit, iteki vakit kadar sk bir ekilde saati saatine planlanr: 5.30-5.45, ocuu antrenmana grr. 5.45-6.30, spor salonu. 6.30-7.20, terapi seans. 7.20-7.35, ocuu antrenmandan al. 7.35-8.00, yemek hazrla ve ye. 8.00-11.00, ailenle televizyon izle. 11.00-11.35, einle konu. 11.35-12.35, gece yars ovunu izle. 12.35-12.45, eine (zaman zaman) baka trl ilgi gster. Gn, bir i modeline uygun olarak, ak ve net dilimlere blnr ve bu blnme elbette ki televizyon programlar saatleriyle de takviye edilir. Evde geirilen vakit ounlukla, ite geirilen vakit gibi tecrbe edilir; her eyi idare edebilmek iin bir iten dierine koturarak. Bir anne kendisiyle yaplan bir syleide, ailelerin imdilerde yeni bir stat sembollerinin olmasna dair ok yerinde olan hissiya-

12. Rybczynski, Waiting for the Weekend. s. 18. Artk sadece... tenis oynamayp, sistematik olarak backhand zerine almasyla bilinen ilk kiinin Frederick Taylor'dan bakas olmamas makul. Bunun iin zel bir raket tasarm bile yapm * 1881 ABD erkekler iftler ampiyonasn kazanmt. Copley, Frederick W. Taylor: Father ot the Scientific Management, 1:117.

tn yle anlatyor: "Eskiden bu bir ev ya da arabayd. imdiyse, 'Megul msn? Biz nasl megulz bir bilsen.' deniyor." 13 Sosyolog Arlie Russell Hochschild Time Bind'da, bir evin vaktini optimize etmek iin i metotlarnn ne derece kullanldnn mkemmel bir tarifini veriyor. Hochschild, evdeki bu deiimleri bilgiilem teknolojisiyle alakal olarak incelemese de; bu deiimler, i hayatnda kullanlan vakti optimize etmenin eklinin bir uyarlamas olarak ele alnarak, kolayca daha geni balamlara oturtulabilir. Ev de Taylorize edildi; baka bir deyile insann grevini en basit ve en abuk ekilde yaplabilir hale getirmek iin otomasyona sokuldu. Buraya, Hochschild'n "ebeveynleri evde ilevsizletirme" kavram ok uygun dyor: Kiisel tariflerle yaplan ev yemeklerinin yerini mikrodalgada hazrlanan yemekler ald. Aileler artk kendi elencelerini kendileri yaratmak yerine sadece, televizyonun toplumsal toplant hattna dahil olmak iin uzaktan kumandaya basp duruyorlar. Hochschild tam bir ironi yakalam: "Akam yemeinden sonra, baz aileler sessiz ama samimi ekilde birlikte oturup, televizyon anneleri, babalar ve ocuklarnn birbirleriyle hararetle konutuklar sitcom'lar izliyorlar."" Ev hayatnn ynetiminde, baka bir i stratejisi de devreye giriyor: Darda yemekten krelere kadar her yerde network kullanmak; zellikle de d kaynak kullanm eklinde yaplan, (yani yemek retimi ve ocuk bakm taeronlarca yaplyor). Hochschild, bunun sonucunda oluan yeni anne (ya da baba) grntsnn iyi bir betimlemesini yapyor: "Vakit yoksunu anne, giderek daha fazla, ebeveyn olmak ve ebeveynliin rn haline getirilmi bir versiyonunu baka birinden satn almak arasnda bir seim yapmaya zorlanyor. Genileyen bir rn ve hizmet mnsne bel balamakla, gittike daha ok, aile hayatnn d kaynakl ksmlarn denetleyen ve dzenleyen bir ebeveynlik yneticisi haline geliyor." 15

13. Kantrowitz, "Busy Around the Clock', (2000) s.49. 14. Russell Hochschild, Time Bind, (1997) s. 209. Bu, Taylor'un kitabnn nsznde daha geni bir ekilde ifade ettii eyi geree dntrd: "[Bilimsel idarenin] ayn prensipleri, tm toplumsal faaliyetlerde eit bir etkiyle uygulanabilir." ilk rnek olarak, "evlerimizin idaresinden bahseder (s. iv). 15. a.g.y.,s. 232.

nc olarak, srecin optimize edilmesi geliyor. Evde bile; ocuk bakma "sreci" "gereksiz" ksmlar elenerek, optimize ediliyor. Artk ebeveynler, ocuklaryla verimsiz bir ekilde birlikte olmak yerine, onlarla "kaliteli vakit" geiriyorlar. Bu kaliteli vakit, balangc ve bitii itibaryla kesin olarak tanmlanmtr. Bu srede net olarak bir olay gerekleir ya da somut bir karm elde edilir (rnein ocuun okul piyesi veya atletizm yarmas veya lunaparka gitmek gibi), Kaliteli vakit esnasnda aksaklk sresi en aza indirilir ya da tamamen yok edilir. Hz kltrn tamamen iselletirmi bir ebeveyn; ocuun da bunu, ebeveynin ocuuna koulsuz vakit ayrd bir iliki biimine eit hatta daha iyi ekilde tecrbe ettiine inanabilir. Hochschild yle diyor: "Kaliteli vakit, youn birliktelik sreleri ayarlamann, tmden bir vakit kaybn, stelik ilikide hi kalite kayb yaanmayacak bir ekilde telafi edecei umudunu vaat eder."16 D. ESNEK ZAMAN Bilgi ekonomisinde hayatn tm, almaya zg ekilde (eski zamanlarda ise buna bile zg olmayan ekilde) daha da optimize edildi. Fakat hepsi bu da deil. Protestan etii, vaktin almamerkezli optimizasyonu ve ayn zamanda, almamerkezli vakit organizasyonu manasna da geliyor. Dzenli alma vakti fikrini hayatin merkezine ilk defa Protestan etii oturttu. Kendini organize etmek yitirilmi ve almadan artakalanlar blgesine havale edilmiti: Gnden kalan akama, haftadan kalan hafta sonuna ve emeklilie; yani hayattan geriye kalanlara. Vaktin dier kullanm biimlerinin tmn organize eden, dzenli olarak tekrar edilen i, hayatn merkezi olmutur. Weber, Protestan ahlaknda. "Sradan alann ounlukla kabullenmeye zorland dzensiz alma, ounlukla kanlmaz olsa da, her zaman istenmeyen bir gei dnemidir. Meslei olmayan bir adam, dnyevi asketizmin talep ettii sistematik, tertipli karakterden yoksun olur,"17 der.

16. a.g.y., s. 50.17. Weber, Protestant Ethic, s. 161.

Vaktin bu ekilde organize edilmesi imdiye kadar bilgiilem teknolojisinde fazla bir ey deitirmedi. Yeni bilgi teknolojilerinin, zaman hem sktrp hem de daha esnekletirmesine ramen, ok az sayda kii harfi harfine dzenli alma saatlerinden sapabiliyor. (Castells buna "zamann srasn bozma" diyor.) Net ve cep telefonu gibi teknolojilerle, insan istedii yerde ve zamanda alabilir. Fakat, bu yeni esneklik, vaktin otomatik olarak daha btnsel bir ekilde organize edilmesine yol amaz. Aslnda, bilgi ekonomisindeki hkim gelimeye baklrsa; esnekliin almamerkezciliin kuvvetlenmesine yol at grnmektedir. Bilgi uzmanlar bu esneklii ou zaman, bo vakit kazanabilmek iin almak yerine, bo vakitlerini ksa i nbetleri iin daha elverili hale getirmekte kullanyor. Pratikte, alma iin ayrlan zaman diliminin merkezinde yine, (en azndan) sekiz saatlik bir ign var; fakat dinlenme vakti, i nbetleriyle blnyor; Televizyon, e-posta, ocuklarla darya kmaya ayrlan yarmar saatlik vakitlerin arasna bir-iki tane ile ilgili cep telefonu konumas serpitiriliyor. Kablosuz teknoloji, rnein cep telefonu kendi iinde bir zgrlk teknolojisi deil; bir "aciliyet teknolojisi" de pekl olabilir. Her telefon grmesi kolaylkla acil bir grmeye; cep telefonu da, gnn acil durumlarnn stesinden gelebilmek iin bir araca dnebiliyor. Bu bilgiler nda, ilk telefon edinenlerin (hem sabit hem telsiz telefon), acil durumlara yetimek zorunda olan polisler gibi acil durum grevlileri olmasnda bir ironi var. rnein, Aronson ve Greenbaum, telefonlu doktorlarn, "telefonla her zaman ulalabilmenin ahlki ykmlln yava ama emin bir ekilde stlenmelerini"" anlatyor. Telefon ilk bata, daha geni topluluklara bile, bir hayatta kalma arac olarak pazarland. 1905 tarihli bir reklam, telefonun yalnz bir ev hanmn nasl kurtarabileceini anlatyordu: "Modern kadn, acil durumlarn telefonla korkun olmaktan ktn gryor. Doktorunu arabileceim ya da eer ihtiya varsa, polisi veya itfaiyeyi, normalde bir hizmetiyi armaktan daha k-

18. Aronson ve Greenbaum, Take Two Aspirin. Fischer, America Calling, s. 176'da yer almtr.

sa bir srede arayabileceini biliyor." 19 Baka bir pazarlama fikri ise, bir iadamnn acil bir durum yznden ge kalacan sylemek iin karsn arayabilecek olmasyd. 1910 tarihli bir reklamda bir adam karsna, "Yarm saat ge kalacam," der ve kans neeyle cevap verir, "Peki, John." Daha fazla aklamay fotorafn altndaki metin yapar: "Beklenmedik olaylar, iadamn sk sk brosunda alkoyar. Masasnda ve evinde bir Bell telefonu olduunda, ailesine annda ulaabilir. Birka kelime, tm gerginlii yumuatr."20 Mucidi Alexander Graham Bell'in, 1876'da yardmcsna telefonda syledii ilk szlerinden bu yana ("Bay Watson, buraya gelin, sizi istiyorum"), telefon bir aciliyet kltrne baland. Buradaki paradoks ise en yksek teknolojinin bizi kolayca, acil durumlara yetimek zere srekli hatta olduumuz, hayatta kalabilme yaantsnn en dk seviyesine getirmesi. Bilgi ekonomisinin elit tabakasnn byle grnme ynnde gl bir eilimi var: Eskiden, artk srekli alp, bir yerden bir yere koturma zorunluluu kalmadnda elit tabakaya mensup olunuyordu; imdilerde ise elit tabakay, cep telefonlaryla acil meseleleri halleden ve hep bir iin son mhletine yetimeye alan, srekli hareket halinde olan insanlar oluturuyor. E. CUMANIN PAZARLATIRILMASI Teknolojiyi, almamerkezlilii ilerletmek iin kullanrsak; cep telefonu gibi teknolojiler, alma ve dinlenme arasndaki snrn almamerkezliliin lehine, kolayca yok olmasna neden olur. Vaktin optimize edilmesi de esnekletirilmesi de, pazar gnnn gittike cumaya benzemesine neden olabilir. Fakat bu kanlmaz deildir. Hacker'lar, oyuna daha fazla yer aabilmek amacyla vakti optimize ederler: Torvalds'n grne gre, Linux'u gelitirirken geen ciddi alma srecinde, biraz bilardo oynamaya ve acil amalar olmayan programlama denemelerine her zaman vakit olmaldr. Ayn yaklam, 60'l yllarn

19. Fischer, America Calling, 7. fotoraf. 20. a.g.y., 8. fotoraf.

MIT'sinden bu yana hacker'lar tarafndan da paylalmtr. Esnek zamann hacker versiyonunda i, aile, hobiler, vs. gibi hayatn farkl alanlar kat ekilde birlemez; dolaysyla almak, her zaman haritann merkezinde deildir. Bir hacker gn ortasnda uzun bir le yemei iin arkadalaryla bir araya gelebilir; ya da akam bir bira imek iin dar kabilir. Sonra da akamst ya da ertesi gn almaya devam edebilir. Bazen aniden, tm gn tamamyla farkl bir ey yapmakla geirmeye karar verebilir. Hacker'a gre, vaktin optimize edilmesi ve esnekletirilmesi iin makinelerin kullanlmas, insanlar iin daha az makinelemi yani - daha az optimize edilmi ve daha az rutin bir hayat salar. Raymond. "Bir hacker gibi davranmak iin buna, (insanlarn hibir zaman aptalca kendini tekrar eden ilerde kle gibi almamas gerektiine); skc ksmlar, sadece kendin iin deil herkes iin mmkn olduu kadar otomasyonla halletmeyi isteyecek kadar inanmalsn," der. Hacker'in, vaktini zgr iradesiyle kullanma ideali gerekletiinde, cuma (i haftas), pazarn ("hayattan artakalanlarn") geleneksel haline daha ok benzeyecektir. Tarihsel olarak, vakti kendi kendine organize etme zgrlnn ncs, yine akademidir. Akademi her zaman, kiinin vaktini kendisinin organize etme zgrln savunmutur. Platon, vakitle olan akademik ilikiyi, zgr bir insan skhole'ye yani "ok vakte" sahiptir, "konutuunda huzur ve sessizlikte konuur ve zaman kendisinindir,"21 diyerek tanmlar. Fakat skhole yalnzca "vakti olmak" deil, ayn zamanda zamanla kurulan belli bir iliki manasna geliyordu. Akademik bir hayat yaayan bir kii, kendi vaktini kendisi organize edebilirdi, yani alma ve dinlenmeyi istedii ekilde birletirebilirdi. zgr bir insan, belli iler yapmay stlenebilirdi fakat bu, bakasnn onun vaktine sahip olduu anlamna gelmezdi. Kendi vaktinin ynetimine sahip olmama -askholia-mahpusluk (klelik) durumuyla zdeletirilirdi. Protestanlk ncesi yaamda, akademinin dndaki insanlar bile, vakitlerine Protestan Reformasyonu'ndan sonra olduundan da-

21. Platon, Theaitetos, 172d [Diyaloglar II, ev,: Macil Gkberk Remzi Kitabevi Yay.. 1998]; bkz. 172c-73b, 154e-55ava 187d-e, Apology, 23c ve Phaedrus. 2589

ha fazla hkimdiler. Emmanuel Le Roy Ladurie, Montaillou: Cathars and Catholics in a French Village, 1294-1324 adl eserinde, XIII. yzyln sonu ve XIV. yzyln balarnda bir ortaa kyndeki yaamn byleyici bir portresini sunuyor. Kyllerin, zaman kesin bir biimde tanmlama yollar yoktu. Zamandan bahsettiklerinde, "Karaaalarn yaprak verdikleri mevsimde oldu" veya "iki tespih duas [Paternoster] kadar uzun sryor" gibi belirsiz ifadeler kullanrlard.22 Montaillou'da, ky herhangi dzenli bir i zamanna gre ynetilmedii iin, daha kesin zaman llerine ihtiya yoktu. Le Roy Ladurie unlar yazar: "Montaillou sakinleri, ar iten korkmazlard ve gerekiyorsa aba gsterirlerdi. Fakat sabit ve srekli bir zaman izelgesinde dnmezlerdi... Onlar iin ign, bir dostla sohbet edip, belki de ayn zamanda bir kadeh arabn keyfini kardklar uzun, dzensiz aralarla blnrd. Bu szlerle, diyor Sicre, kepenklerimi indirdim ve Guillemette Maury'nin evine gittim. Arnaud Sicre, benzer baka kesintilere de iaret ediyor: Pierrre Maury beni ayakkab yaptm dkkndan ard... yaptm ii braktm duyunca, Guillemette bana evine gelmemi rica etmek iin haber gnderdi. Ben de gittim...23 Montaillou'da srati byk lde belirleyen yine de zaman deil aland. Gnmzde, gnn ortasnda kp arkadayla bir kadeh arap imeye giden bir ayakkabc, ka ayakkaby ne kadar mkemmel ekilde yaparsa yapsn kovulacaktr. Bunun nedeni, artk gnmz alanlarnn, "karanlk" ortaadaki ayakkab tamircisi veya obann sahip olduu, kendi zamann ynetme zgrlne sahip olmamas. Tabii ki, toprak kleliinden bahsetmeden ortaada almay tasvir etmek yanl olur; fakat bu nemli istisnay darda brakrsak, ortaada alma iin; makul hedefler gerekletirildii srece kimse alanlarn vakitlerini nasl kullandklarn denetlemezdi, diyebiliriz. Hareket, yalnzca manastrlarda saate balyd, yani bir kez daha Protestan etiinin tarihsel nceli, manastrda bugrld gibi,

22. Le Roy Ladurie. Montaillou, (1978) s. 279. 277. 23, a, 9. y., s. 277-78.

lunabilir. Aslnda, manastr yasalarn okurken insan kendini, nemli bir ada irketin icraatlarn okur gibi hissediyor. Benedictus hkm, buna iyi bir rnek. Hkm, hayatn dngsnn, "her zaman ayn Saatler 'de, ayn ekilde tekrar edilmesi" gerektiini retiyor.24 Bu "Saatler", kilise hukukuna ait yedi Grev Saatidir (horas officiis). 25 afak vakti 09.00 le 15.00 18.00 akam gece vg duas (laudes) sabah ayini (prima) le ayini (sexta) ikindi ayini (nona) akamst ayini (vespera) gn bitimi ayini (completorium) gece ayini (matutinae)

Tm faaliyetlerin zaman snrlarn, bu saatler belirlerdi. Bunlara uyulduunda uyanma vakti de yatma vakti gibi hep ayn saatte olurdu. 26 i, ders alma ve yemek saatleri de kesin olarak saptanmt. Hayat dzenleyici bu programdan sapmak, Benedictus hkm altnda cezalandrlan bir hareketti. Fazla uyumak knanrd: "Bunun olmasn nleyecek her tr tedbir alnsn."27 Hi kimsenin, kendi isteine gre attrmak iin ara vermesine msaade yoktu: "Bu i iin tespit edilen zaman ncesinde ya da sonrasnda hi kimse, yemeye ve imeye cret etmesin."28 Kutsal Grev Saatleri'nin balangcn karan cezalandrlrd29 -Grev Saatleri'nde mutlak dakiklik talebine tek istisna olan gece ibadetine, ikinci ilahi okunana kadar geen zaman ierisinde gelinebilirdi ("ayr dzenlenmi bir alma saati"). 30

24. The Rule of St. Benedict, 18. 25. a.g.y., 16. 26. a.g.y., 42. 27. a.g.y., 11. 28. a.g.y. ,43. 29. Hatta ge gelenler, gereine uygun ekilde, belli zamanlarda dakik olarak cezalandrlrd: "Btn Grev Saatlerinde Tanrnn ii sona erdiinde, durduu yerde kendini yere atsn ve bu ekilde tarziye etsin: ta ki barahip ona cezasnn bittiini syleyinceye dek" (a g.y. s. 44) 30. Aziz Benedictus yle yazyor: "Gece toplantlarna ikinci ilahiye kadar ge gelmeye, ancak ilahi bitip de kardeleri duaya balamadan nce cemaatte yerini almak iin acele etmek artyla msaade vardr. Fakat eer ge geli iin izin verilen saat az da olsa geirilirse, daha nce deindiimiz sulama ve cezaya kesinlikle maruz kalnacaktr."

Protestan etii, saati manastrdan dan karp gnlk hayata sokarak; modern alan, onunla zdeleen iyeri ve i zaman gibi kavramlar dourdu. Sonrasnda, Franklin'in otobiyografisindeki szler herkese uyar oldu: "imin her ksmna zel vakit ayrlmal. 31 Bilgi ekonomisi, yeni teknolojisine ramen, bireysel deiikliklere yer vermeden, hl arlkl olarak Grev Saatleri'ni esas alyor. Buras garip bir dnya ve gl bir direni olmadan deimiyor. Toplumsal tarih uzman Edward Thompson, "Time, Work-Discipline, and Industrial Capitalism" (1967)32 balkl makalesinde, endstriyel almaya geite karlalan glkleri tarif ediyor. rnein ortaada, ziraatlarn grevmerkezli almaya alk olmasna dikkat ekiyor. Onlarn geleneksel dncelerinde esas olan, grevi tamamlamakt. Hava koullar harici snrlar koyard ama bu snrlar ierisinde grevlerin stesinden bireysel eilime gre gelinirdi. Dier yandan endstriyel alma, zamanmerkezliydi: , ona harcanan vakitle tanmlanyordu. Endstri a ncesi insanlara yabanc gelen iin kendisi deil, zamanla balantl bir i ilikisi tanmlama fikriydi ve buna direnmilerdi. Yeni bilgiilem teknolojisinin ilgin vaadi, grevmerkezli almann yeni bir eklini mmkn klabileceidir. Fakat bunun kendiliinden gereklemeyeceini hatrlamakta fayda var. Aslnda tuhaf gerek u ki, u anda bu teknoloji daha ok kontrol saati gibi aralarla, alann vaktinin daha youn bir ekilde denetlenmesi iin kullanlyor. (Bu teknoloji uygulamasnn absrdl aklma, endstriyelleen Hindistan'da geirdiim eitici bir ay getiriyor. Her gn yaptm yrylerde, sabahtan gecenin ge saatlerine kadar ke balarnda duran Hindistanl sokak sprclerine dikkat etmeye baladm. Ne var ki, sokaklar, hibir zaman daha temiz g-

31. Franklin, Autobiography, s. 90. 32. Thompson ayn zamanda, The Making of the English Working Class isimli kitabn da yazardr (1963). [ingiliz ii Snfnn Oluumu, ev.: Uygur Kocabaolu. Birikim Yay.. 2004]

rnmyordu. aknlm bir Hindistanl dostuma anlattmda ve bu iilerin amirlerinin, durumdan neden ikyeti olmadklarn sorduumda, olaya tamamen yanl bir adan baktm syledi. Ben yanllkla, Hindistanl sokak sprclerinin iinin soka sprmek olduunu varsaymtm ancak -diye ekledi- Hindistanl sokak sprcsnn grevi soka sprmek deil; bir sokak sprcs sfatnda kusursuzca var olmaktr! Bu ayn zamanda kontrol saatinin de arkasnda olan ideolojinin iyi bir ifadesi. Grdm en gelimi kontrol saatlerinin, insanlarn herhangi bir zamanda, kusursuz varolularnn hangi zel nansyla megul olduklarn belirtmek iin kullanmalar beklenen dzinelerce kodu vardr; ki buna molalarn esas gerekesi olan sindirim sistemlerinin durumu da dahil. te bu, en saf haliyle teknolojinin zamanmerkezli kullanm.) F. YARATICILIIN RTM letme mantmzn, bilgi ekonomisinde irketin baarsn belirleyen yaratcl tevik etmek yerine hl, almann, alann vakti ve mekn gibi d faktrlerine odaklandn, kimse inkr edemez. ou ynetici, iteki gayemizin "gn doldurmak" m, yoksa bir eyler yapmak m olduu sorusunun derin nemini anlayabilmi deil. Yetmilerin balarnda, Stanford niversitesi yapay zek laboratuvarndan Les Earnest, hacker'larn bu soruya yantlarnn iyi bir zetini verdi; "nsanlar, israf ettikleri vakit miktaryla deil; yarm sene ya da bir sene gibi, olduka uzun zaman dilimlerinde neler baardklaryla deerlendirmeye alyoruz." 33 Bu cevap hem salt pragmatik olarak hem de etik adan anlalabilir. Pragmatik mesaj u: Bilgi ekonomisinin en nemli retim kayna yaratclktr ve srekli acele ederek, ya da dokuzdan bee denetim altnda, ilgin eyler yaratmak mmkn deildir. Bilgi ekonomisindeki denetim kltr, arzulanan hedeflere kolayca ters debileceinden, sadece ekonomik nedenler yznden bile muzip-

33. Brand, The Media Lab. s. 53.

lii ve bireysel yaratclk tarzlarn hesaba katmak nemlidir. Tabii ki, nemli bir ek koul da udur: Grevmerkezli proje kltrnn hayata geirilmesinde, belirlenen proje programlar -hayatta kalabilmenin son mhlet tarihleri olmadndan- ok ksa zamanl olmamal ki, yaratclk ritmi iin hakiki bir frsat ortaya kabilsin. Fakat phesiz, buradaki etik boyut, bu pragmatik kayglardan daha da nemlidir; deeri olan bir hayattan bahsediyoruz. alma vaktini denetleme kltr, yetikinleri kendi hayatlarn ynetecek kadar olgun kabul etmeyen bir kltrdr. Bu kltr, herhangi bir zel giriim ya da hkmet kurumunda, kendileri iin sorumluluk alabilecek derecede olgun olan sadece birka kii olduunu ve yetikinlerin ounun, kk otorite grubunun srekli rehberlii olmakszn bunu yapamayacaklarn varsayar. Byle bir kltrde ou insan kendini, itaate mahkm grr. Hacker'lar, her zaman bireye sayg duymutur. Her zaman otoriteye kar olmulardr. Raymond, hacker'n grevini yle tanmlyor: "Nerede otoriter sistem yanls bir tavr grrsen mcadele et ki seni ve dier hacker'lan bastrmasn."34 Hacker etii, bireyin deerinin ve zgrlnn "almak" adna bunca snrlannn ortasnda bize, hayatmzn burada ve imdi olduunu hatrlatr. almak, aralksz devam eden ve iinde dier tutkulara da yer olmas gereken hayatmzn, sadece bir parasdr. alma ekillerinde reform yapmak, sadece alanlara , insanlara da insan olduklar iin sayg gsterme meselesidir. Hacker'lar, "vakit nakittir" zdeyii yerine "bu benim hayatm" kabul ederler. Ve bu artk kesinlikle bizim hayatmz. Paralara ayrlm bir beta versiyonunu deil, kendisini dolu dolu yaamalyz.

34. Raymond. How to Become a Hacker." s. 236.

kinci ksm Para Etii

III Bir drt olarak para

A. PARA ETI Grdmz gibi, hacker etii hl hkm sren Protestan etiine meydan okuyan bir alma etii anlamna geliyor. Hacker'larn almaya olan itirazlarnn ouna katlmak ok da zor olmasa gerek. Aslnda, Protestan alma etiinin bilgiilem teknolojisi zerinde halen gl bir etkisi olmasna ramen: hacker alma etii yava yava, bilgisayar hacker'larndan daha geni bir grup olan bilgi uzmanlarna yaylyora benziyor. Fakat, Weber'in Protestan ahlak kavramnn ikinci temel seviyesine -yani para etiine, parayla olan ilikimize- geldiimizde tepkiler mecburen daha da blnm oluyor. Weber, eski kapitalizmin ruhunun bu boyutu yani Protestan pa-

ra etii hakknda, "Bu etiin summum bonum'u yani en iyi yan, "daha fazla para kazanmaktr," demiti. 1 Protestan etiinde, hem para hem de i, kendi ilerinde mutlak amalar gibi grlrler. "Yeni ekonominin" "yenilii", eski para kazanma amacn reddetmekten ibaret deildir. Dorusunu sylemek gerekirse, bizler tarihin en btncl kapitalist anda yayoruz. Kapitalist ruhun geleneksel telafisi olan, alveri kart ruhlu pazar gnne kendimizi bu kadar yabanc hissetmemiz ve geriye kalan tm pazar gn kapal dkknlardan kurtulup, pazar bir baka cumaya evirmek istememiz, bu aa uygun, ufak bir sembol. Pazar gnyle olan ilikimizdeki deiiklik, yeni bilgi ekonomisindeki Protestan etiinin de, bununla ilgili nemli bir deiim geirdiine iyi bir iaret: Dinlenme demek olan pazar gn, ounlukla bir tketim alandr. Weber'in tutumlu, XVII. yzyl Priteninin yerini; XXI. yzyln her eyi yalayp yutan, hazza srklenmi tketicisi ald. Bunun anlam, Protestan etiinin merkezi atmasnn imdi yeni bir ekilde zlddr. atma, ekonomik refah artran i talebi ve herhangi bir ii dev