Upload
others
View
14
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
Kemik İliği, Kan Hücreleri ve Lenfatik Sistem
Hematopoietik Sistem
1
• Hematopoietik sistem en geniş kapsamda:
• Myeloid ve lenfoid dokular
– Myeloid dokular: Kemik iliği ve buradan köken alan
kan hücreleri-kırmızı kan hücreleri, beyaz kan hücreleri ve
plateletler
– Lenfoid dokular: Lenf yumruları, dalak, timus ve
dolaşımdaki lenfositler
2
• Hematopoiesis (synon.=hemopoiesis):
– Kan Hücrelerinin yapım sürecidir
– Haima (Gr., kan) ve poiein (Gr., yapmak).
3
• Prenatal ve neonatal hematopoiesis:
– Hem kanatlılarda hem de memelilerde ilk hematopoiesis “yolk sac” (vitellus
kesesi) duvarındaki kan adalarındaki stem hücrelerden gelişir.
– Daha donra karaciğer ve dalakta (Ekstramedullar hematopoiesis)
• Postnatal-hematopoiesis:
– Kemik iliğidir. Hastalık durumlarında karaciğer ve dalak görev alabilir
4
Normal Hematopoiesis
ErythropoiesisMyelopoiesis=Granulopoiesis-MonopoiesisLymphopoiesisThrombopoiesis
Pluripotent stem hücreler (CD34+)
Eritrosit Monosit Lenfosit Granülosit Trombosit
5
Hematopoietik DokuMyeloid doku:
•Kemik iliği•Kan Hücreleri•Mononüklear- fagositsistem
Lenfoid doku:
•Lenf yumruları•Dalak•Timus•Aksesuar lenfoid dokular
6
KEMİK İLİĞİ
7
Normal Hematopoiesis
ErythropoiesisMyelopoiesis=Granulopoiesis-MonopoiesisLymphopoiesisThrombopoiesis
Pluripotent stem hücreler (CD34+)
Eritrosit Monosit Lenfosit Granülosit Trombosit
• Hematopoiesis oldukça dinamik süreçtir ve kan
hücrelerinin kısa bir yaşam süreleri vardır:
– Kemik iliğinden salındıktan sonra nötrofiller 8-10 saat,
plateletler 10-14 gün ve eritrositler kedilerde 70 gün
sığırlarda 150 gün yaşarlar.
• Kan kaybı ya da yangı durumlarında birkaç haftada
kemik iliğinde hematopietik hücreler yağ dokuya göre
%50-90 oranında artar.
9
• Myeloid terimi kemik iliğinde lenfositler hariç
tüm hematopoietik hücreler için kullanılırsa
da, genelde granülositik seri hücreleri tanımlar.
• Terminolojide eritrositik ve granülositik
deyimleri ayırım için sık kullanılır.
10
Kemik İliği Kinetiği• MYELOPROLİFERASYON
– ≈ 40-41 saat
• ERİTROPROLİFERASYON
– ≈ 4 gün
• TROMBOGENEZİS
– ≈ 4 gün
Yenilenme
FarklılaşmaOlgunlaşma
1 stem hücre 104 kemik iliği hücresi yapar. Kemik iliğinde Myeloid/Eritroid oranı normalde:1/2
11
Rubriblast• İlk tanınan eritrosit prekürsörüdür;
• Koyu boyanan sitoplazması,
• Büyük nukleus-sitoplazma oranı,
• Birkaç nukleolusu vardır,
• Küçük Golgi alanı bulunur.
• Olgunlaşınca rubrisite dönüşür (yoğun şekilde hemoglobin
sentezi vardır).
12
• Rubrisitler normalde kana salınmazlar.
• Rejeneratif anemi olmadığı durumlarda kanda
bulunmaları;
– kan kemik iliği bariyer fonksiyon değişikliğini (hipertermi,
kemoterapi, granülomatöz yangılar, hematopoietik
tümörler, myelofibrozis, metastatik neoplaziler).
– anormal splenik eritropoiezisi ve
– kurşun toksisitesini gösterir.
Rubrisit-rubricyte
13
Myeloblastlar
• Nötrofil, eozinofil ve bazofillerin öncülleri
• Rubriblastlardan daha büyük, soluk ve geniş
sitoplazmalı, büyük tek nukleuslu ve küçük
nukleoluslu hücrelerdir.
• Myeloblastlar trabeküllere komşu bulunurlar,
kemik iliğinin merkezinde granülositler yönünde
olgunlaşırlar.14
Monositler
• Granülositlerle ortak granülomonositik
öncüllerden köken alır-Monoblastlar
15
Megakaryositler• Multilobüler çekirdekleri olan dev hücreleridir
• Sitoplazmik parçaları platelet (trombosit)
olarak salınır
• Trombopoietin (karaciğerde, daha az olarak
kemik iliği ve böbrekte oluşturulur) etkisi
altında megakaryoblastlar megakaryositlere
dönüşürler.16
Hematopoietik sistem değerlendirmesi
• Non-invaziv
• CBC (compelete blood count): tam kan sayımı
• Kan smearı
• Periferal lenf nodu aspiratı
• İnvaziv yaklaşım
• Kemik iliği aspiratı
• Lenf nodu, dalak ve kemik iliği biyopsisi (core biyopsi)
• Nekropsi
17
• Kemik iliği sistematik olarak değerlendirilmelidir ve
periferal kan bulguları ışığında yorumlanmalıdır.
18
Kemik iliği değerlendirmesi:
• Alınan örneğin kalitesi• Hücresellik/adipoz doku oranı-adipoz doku %25-75
olabilir yaşla birlikte• Megakaryositlerin varlığı• Demir depolarının değerlendirilmesi (Hemosiderin)• Myeloid / Eritroid oran: 1/3 (büyük hayvan), 3/1 (küçük hayvan).
• Olgunlaşma serisinde normal piramid:– Düşük sayıda immature– Yüksek sayıda mature hücre– Hücre morfolojilerindeki değişiklikler– Anormal hücre topluluğunun varlığı-Primer tümörler ya da
diğer organ tümör metastazları19
Myeloid metaplazi• Ekstramedullar olgun dokuların, hematopoietik erişkin dokular ile
yer değiştirmesi
• “Myeloid metaplazili myelofibrozis” insanlarda tanımlanmıştır.
Agnogenic myeloid metaplazi=idiopatik myelofibrozis
• Dalak ve karaciğerde extramedullar eritropoiezis ile karakterizedir.
• Myeloid metaplazi köpeklerde malign mikst tümörün içerisinde
görülebilir.
• Hayvanlarda myeloid fibrozis ve malignansilerde dalakta şiddetli
hematopoiezis görülür (ekstramedullar hematopoeizis).
20
Ekstramedullar hematopoiezis
21
Lökosit Bozuklukları
22
• B) Benign hastalıkta Lökopeni-lökositozis (hayvan türü, neden ve hastalığın lokalizasyonu önemli). Perifer kanda nötrofil-lenfosit oranı anlam ifade edebilir.
• L/N= Köpekte 2.4, sığırda 0.5 tir.
• Lökositoza en reaktif olanı etçiller, en azı otçullardır. Gevişgetirenler de otçulların en az yanıt verenleridir.
• Lökosit miktarının düşük ya da yüksek düzeyden normale dönmesi iyileşmenin göstergesidir.
23
• Lökositozis: enfeksiyon, yangı, sistemik mediatörlerin artışı
(glukokortikoid veya epinefrin)-
• Glukokortikoidler nötrofilleri artırırken; lenfosit, eozinofil, monosit, bazofil
sayısını azaltır.
• Sitokin ve büyüme faktörlerine yanıtta nötrofil üretimi artar. (G-CSF veya
GM-CSF), IL-1
• Sola kayma-immature band nötrofiller, metamyelositler ve diğer
immature tipler kana salınır
• Nötrofillerde toksik değişiklikler (bakteriyel enfeksiyonlarda lökotoksinler
ayrıca pankreatitis): Sitoplazmada açık alanlar, sitoplazmik bazofili-artan
RNA konsantrasyonu ile RNA ve endoplazmik retikulumdan oluşan
sitoplazmik agregatlar (Döhle cisimcikleri)
24
Nötropeni• Uzun süreli bakteriyel enfeksiyonlarda, şiddetli akut yangı (atlarda
salmonellozis), sığırlarda mastitis, metritis veya pnömoni
• İlaçlar veya viral enfeksiyonlar (köpek parvovirus, kedi FIV, leukemi virus,
sığır BVDV),
• İmmun aracılı nötrofil yıkımı: yavrularda bilinmeyen antijenlere karşı
kolostrum yanıtı),
• Leukemi, metastatik kanserler ve myelofibrozis,
• Konjenital nötropeni:
– Canine cyclic hematopoiesis
– Chediak-Higashi Sendromu
– Pelger-Huët Anomali
25
Konjenital nötropeniler
26
• Canine siklik hematopoiesis (Cyclic Neutropenia)
– (Gray Collie syndrome):
– Pluripotent hücre havuzunda kısıtlanmaya yol açan otozomal resesif
genetik defekttir.
– Kemik iliğinde stem hücre anormalliği ile karakterizedir.
– Gray Collie köpeklerde ve insanlarda görülür
– Gri fenotiple ilişkili-sınırlı melanin pigmenti
27
– 12-14 gün aralıklarla ortaya çıkar.
– 3 gün nötropeni, 6-7 gün nötrofili görülür
– Tekrarlayan sepsis gözlenir. Pnömoni, enteritis, endokarditis, artritis, amiloid birikimi, splenomegali, karaciğerde yağlanma yaygın bulgudur.
– Tüm Collie ırkı köpeklerin burnu siyah pigmentlidir. Bu sendromda gri renktedir ve gittikçe grileşiyorsa bu diagnostik bir kriter kabul edilir.
28
• Chediak-Higashi sendromu:– Hücrelerde granül oluşumunun kompleks bozukluğudur.– Hereford, Brangus ve Japon Siyah ırklarında, İran kedileri,
mink, fare, tilki, beyaz kaplanlar, albino orca ve insanlarda basit resesif bozukluktur.
– Kısmi albinizm, – Lizozom ve fagozom kaynaşmasındaki yetersizlik
nedeniyle enfeksiyonlara karşı duyarlılık– Kan pulcuklarında azalan adenozin difosfat seviyesi
nedeni ile kanamaya duyarlılık vardır.– Sitoplazmik granüller birleşir ve dev lizozomlar oluşur
(Granülosit, lenfosit ve monositler ile hepatosit, böbrek epiteli, nöron ve beyaz kan hücrelerinde de oluşur.
29
Pelger-Huët Anomalisi
•Lamin B reseptörde (LBR) bozukluk vardır•Nötrofillerin hiposegmentasyonu-%30-70 band nötrofiller. •Genellikle bilobuler çekirdekle karakterizedir.
•Heterozigotlar yaşar, fakat homozigotların yaşama şansı yoktur.•Köpek ve tavşanlarda gözlenir.
30
• Bazı ajanlar lökositleri enfekte ederler:• Köpeklerde ve kedilerde Hepatozoon canis ve H. americanum kenelerle
bulaşır.
– Kaşeksi, iştahsızlık ve anemiye neden olur.
– Şiddetli olgularda parazitemi ve nötrofili belirgindir.
• Anaplasma phagocytophilum ( Ehrlichia equi, Ehrlichia phagocytophila)
– Kenelerle bulaşır
– Ruminantlarda nötrofilleri enfekte eder. Lökopeni ve trombositopeni
kanamalar.
– Equine granulocytic anaplasmozis- nötropeni, trombositopeni ve ateş
• Canine monocytic ehrlichiosis (Ehrlichia canis)
– Kenelerle nekledilir
– Üveitis, korioretinitis, tormbositopeni, lenfositozis
• Neorickettsia helminthoeca ve equine neorickettsiosis31
Lenfopeni
• Endojen ve ekzojen glukokortikoidler
• Akut bakteriyel ve viral enfeksiyonlar
• Lenfangiektazi, enteropatiler,
immunosupresyon, kemoterapi, radyasyon
• Konjenital bazı sitokinlerin reseptör yokluğu
32
Lenfositozis
• Endojen ketokalaminlerin salınımı (Adrenal medulla: adrenalin, noradrenalin, izoproterenol
• Hipoadrenokortisizm
• Ehrlichia, Anaplasma, Theileria, Babesia, FeLV, Equine inf. anemia virus, FIV, Bovine lökemi virus
33
Monositozis
• Kronik enfeksiyonlar
• Aşırı glukokortikoidler
• Histiositik proliferatif bozukluklar
• Myeloproliferatif neoplaziler
34
Eozinofili
• Allerji, parazit migrasyonu ve Paraneoplastik durumlar
• IL-5 yaşamaları için gerekli
• Yoğun eozinofili kedilerde görülür, reaktif veya neoplastik olmalarının ayırımı zordur
35
Bazofili
• Parazitik (D.immitis) ve neoplastik durumlar
(mast cell tumor, myeloproliferatif durumlar)
36
Eritrosit Bozuklukları
37
• Eritrosit fizyolojisi– Eritropoietin– Heinz cisimcikleri
• Demir metabolizması– Transferrin– Seruloplazmin– Ferritin– Hemosiderin
• Hemoglobin sentezi– Demir, protoporfirin, globin
• Retikülositler• Anemiler
38
Hb bileşikleri
Oxyhemoglobin-O2+HbCarbaminohemoglobin-CO2+HbCarboxyhemoglobin-CO+Hb
Methemoglobin-Fe+++
39
Myoglobin
40
• Acil durmlarda kullanılmak üzere kaslarda oksijen depolar.
• Daha az kasılan kaslarda daha yoğun bulunur.
• Normalde dolaşımda yoktur, varlığı Rabdomyolizisi gösterir
(nefrotoksiktir).
• Yanıklarda ve kalp infarktüsündekanda miktarı artar.
Tetramerik Hb aksine, myoglobin Monomeriktir.
Demir metabolizması
• Demir, eritron metabolizmasında önemlidir.
• Emilim mekanizması anlaşılmamıştır, ancak mobilferritin
denen demir bağlayan proteinle olur.
• 70 kg ağırlığında bir İnsanda toplam 4 g demir bulunur.
• %66’sı hemoglobinde bulunur.
41
Eritropoietin:•Eritrositlerin toplam sayı ve hacmini artıran bir glikoproteindir.
•Böbrekte proximal tubuluların arasındaki peritubuler hücrelerden salınır.
•Glomerular filtratı geçer ve idrarda bulunabilir.
•Doku anoksisi eritropoietin salınım ve sentezini artırır.
•Eritopoietin primitive hematopoietik stem hücreleri prolifere eder. Bu hücreler çok
yüksek oranda eritopoetin reseptörü içerir.
•Eritropoietin yokluğunda bu hücreler apoptosisle ölürler.
•Sürekli üretimi eritropoiezisi ve retikülosit sayısını artırır.
•Farklı tür eritropoietin verilmesi hayvanlarda anti-eritropoietin antikoru oluşturur.
•Androjenler eritropoiesizi ve eirtropeitin üreitmini artırır.
42
Transferrin:•Demirin en labil formudur.
•Plazmada demir bağlayan glikoproteindir.
•Her bir transferrin molekülü +3 değerlikli 2 molekül demir iyonu taşır.
•Kemik iliğindeki eritroid hücrelerde transferrin reseptörü vardır.
•Vücutta total demirinin %0.07 (3-4 mg) bulundurur. Kandaki seviyesi, toplam demir bağlama kapasitesinin göstergesidir.
•Karaciğerde oluşur.
•Kemik iliğinden vücudun toplam %5 kan geçmesine rağmen transporttaki demirin %85 ini tutar.
43
Seruloplasmin:
•Demirin transferrine bağlanması için, demirin ferröz
durumdan ferrik duruma geçmesini sağlar.
•Seruloplazmin bakır içeren bir enzimdir (ferroxidase).
•Akut faz proteindir, gebeliğin son dönemi,
enfeksiyonlar, lösemi, lenfoma artar, yine demir
eksikliği ya da B12 eksikliğine bağlı etkisiz
eritropoiesizde de artar.
•Eksikliği hipokromik-mikrositik anemiye neden olur.
44
Ferritin:
•Hücre içi ve dışı +3 demir depolayan proteindir.
•2000-4500 demir atomu depolayabilir (toplam 0.7-1.5
g demir bağlar).
•Demirle bağlı değilse apoferritin denir.
•Serum ferritin düzeyleri, vücut demir miktarının en
doğru göstergesidir.45
Hemosiderin:
•Hücre içi bulunur, ferritine benzer; denature veya yarı
sindirilmiş ferritindir.
•En stabil demir depo formudur.
•Hemosiderin granülleri içerisinde ferritin molekülleri bulunur.
•Toplam vücut demirinin %25-30 u bulunur (1.2-1.5 g demir).
•Doymuş hemosiderine sahip kemik iliği olan hayvanlar kan
kaybı anemilerine tam anlamıyla yanıt vermez.46
47
Eritrositlerde görülen yaygın morfolojik anormallikler
Myelodisplastik sendrom
48
Anormallik Tanım Neden
Makrosit Anormal büyük Rejeneratif anemi, FeLV(kedi), poodle köpeklerde konjenital
Mikrosit Anormal küçük Demir eksikliği, portosistemik şantlar
Polikromazi Mavi renkte boyanma Retikülositozis (rejeneratif anemi)
Bazofilik beneklenme çok ince noktaların varlığı Kurşun toksisitesi, rejeneratif anemi (ruminant)
Howell-Jolly cisimciği (nuklear kalıntı)
Merkez dışında mavi-siyah noktalar
Rejeneratif anemi
Hipokromazi Solgun boyanma Demir eksikliği
Heinz Body Soluk yuvarlak inklüzyon, sitoplazmadan taşabilir, new metilen blue ile maviye boyanır
Oksidatif hasar
Poikilosit Şekil bozukluğunda non-spesifik tanımlama
49
Anormallik Tanım Neden
Spherosit Uniform boyanmış anormal küçük eritrosit
Ekstravasküler hemoliz (spherocystosis)
Schistocyte Küçük, düzesiz genelde yarımay şekilli eritrositler
Microangiopatiler (DIC, hemangiosarkom, glomerulopatiler), Artan RBC yıkımlanabilirliği (demir eksikliği gibi)
Acantocyte-Keratocyte-Schizocyte
Az sayıda düzensiz girinti-çıkıntılar
Anormal lipid metabolizması, microangiopatiler, artan RBC defomatileri, genç keçilerde normal
Echinocyte Çok sayıda uniform çıkıntılar İn virto artifact, domuzlarda normal,
Eccentrocyte Ekzantirk boynama Oksidatif hasar
Leptocyte İnce, sıklıkla hipokromik, ve katlanmış
Demir eksikliği
Codocyte Merkezi açık boyanma içerisindeki koyu alan
Karaciğer hastalığı
50
Anormallik Tanım Neden
Rouleaux Eritrositlerin kümelenmesi, Eritrosit aglutinasyonundan ayırt edilmelidir
Plazma proteinlerine bağlı fizyolojik bir fenomendir
Platelet agregasyonu Kan smearlarının kenarında daha sık rastlanır.
At ve kedilerde yaygındır
51
Retikülosit-polikromatofil eritrosit
• Sitoplazmik RNA rezidüleri içeren immature kırmızı kan hücreleri. Erken
salınan eritrositler.
52
• Kırmızı kan hücre üretimindeki artışın güvenilir indeksidir.
• Retikülosit sayısı; köpek, domuz ve sığırda güvenilir, ancak normalde
yüksek miktarda retikülosit içeren kedide güvenilir değildir.
• Atta kanda retikülosit bulunmaz (çok çok ender) ve diğer göstergelere göre
yapılmalıdır.
• Normal eritrositten biraz daha büyük olan retikülositler dolaşımda 1 gün
içerisinde sitoplazmik bazofililerini kaybederler.
• Genç eritrositler konkav yapıları henüz gelişmemiştir ve bu yüzden rulo
formasyonu göstermezler, az sayıda mitokondri içerirler ve hipotonik lizise
dirençlidirler.
53
Retikülosit
• Howell-jolly cisimcikli eritrositin altında çekirdekli eritrosit (Metarubricyte).
• Anormal ya da yaşlı eritrositler normalde dalak tarafından uzaklaştırılır.
• Artan poikilositozis, anizositozis ve eritrositlerde görülen inklüzyon cisimcikleri dalağın bulunmadığı ya da alındığı ihtimalini düşündürür
54
Howell-Jolly-nüklear kromatin kalıntısı
Asetaminofen toksikasyonu sonucu hemolitik anemi. Kedi.
Üst Resim: Büyük Heinz cisimcikleri hücre yapısını bozmakta. Üst sol köşede eksentrosit. Üst sağda ise hayalet eritrosit ve ona bağlı Heinz cisimciği.
Alt resim: Yeni Metilen Mavisi
Hemoglobinde açığa çıkan sülfhidril gruplarının oksidasyonu sonucu disülfidbağları oluşur. Bu durum Hb presipitasyonuna neden olur.
Sağlıklı kedilerde normal olarak görülebilir.
Heinz cisimciği
55
NEDENLERİ:•Diabetes mellitus•Hipertiroidizm•Lenfoma•Prednisolon tedavisi•Bakır toksikasyonu•Soğan zehirlenmesi•Glukoz-6 fostat dehidrojenaz eksikliği
56
ANEMİ (ANEMIA)
57
AnemiBir hastalık bulgusudur:
– Eritrosit yıkımında artış-lizis
– Eritrosit kaybı-kanama
– Eritrosit yapımında azalma
58
• Anemi bulgu ve lezyonları temelde hipoksiye ilişkindir.– İkterus– Hemoglobinüri– Ateş – Solgunluk– Ödem– Myokardda yağ dej, kc.de periasiner nekroz, dalakta büyüme veya küçülme– Splenomegali-extramedullar hematopoiesis– Artan kardiak çıkış, azalan doku perfüzyonu– Retikülositozis (bazofilik ertirositler)-atlar hariç– Metarubrisitozis-çekirdekli eritrositler– MCV (mean corpuscular Volume)-ortalama hücre volümünde artış-azalma
• Microcytic-az, macrocytic-fazla, normocytic-normal
– MCHC (mean corpuscular Hb concentr)-ortalama Hb konsantrasyonunda azalma (mg/dL).
– Azalmış hematokrit (Hct, %)
Anemi (Klinik-patolojik bulgular)
59
Klinik olarak;Rejeneratif ve non-rejeneratif anemi:
60
Rejeneratif anemi:•Kanama•Hemoliz
Non-rejeneratif anemi:•Eritroid hücre oluşturan stem hücrelerin bozukluğu•Eritrosit olgunlaşma bozukluğu
Rejenaratif Aneminin belirleyicileri
• Atlar hariç retikülositozis-kemik iliği aktivasyonunun göstergesi
– Çekirdekli kırmızı kan hücresi artışı-metarubrisitozis-reticulocytosis-
polichromatophlic eritrositler
• MCV-ortalama hücre volümünde artış-
• MCHC-ortalama Hb konsantrasyonunda azalma
• Makrositik-hipokromik anemi
61
Non-rejeneratif aneminin belirleyicileri
• Retikülositozis yoktur
• Çoğunlukla normocytic-normochromic’tir.
• MCV-MCHC normal limitlerde
62
Sınıflandırma:Sitometrik sınıflandırma-
– Normokromik-normositik:Kronik hast., hemolitik hast., kanama, aplastik durumlar
– Hipokromik-mikrositik: Demir eksikliği, talasemi, kronik hast.– Normokromik-makrositik: Vit B12 ve folat yetmezliği
•Eritrokinetik sınıflandırma– Retikülosit sayısı ve eritrosit yıkımlanma ürünleri:
» Serum unkonjuge bilirubin ve idrar urobilinojen » Serum haptaglobulin
– Kemik iliği biyopsisi•Biyokimyasal sınıflandırma
– Aneminin etiyolojine göre: biyokimyasal testler » demir, folat, B12, enzim eksiklikleri, » Coombs’ testi-antiglobulin Ab
63
64
Mekanizmalarına göre anemiler
65
Mekanizmalarına göre anemiler
Anemiler:
1. Eritrositlerin sayı ve fonksiyonundaki konjenital değişiklikler: Konjenital Aplastik/Hipoplastik Anemi
2. Eritrosit membran ya da enzimlerinin kalıtsal hemolitik bozuklukları
3. Hem sentezinin kalıtsal bozuklukları
4. Yetersiz Hücre yapımına bağlı anemiler
5. Yetersiz Hb yapımına bağlı anemiler
6. Hemolitik anemiler
7. Hemorajik anemiler
8. Hemoglobin bozuklukları66
• 1-Eritrositlerin sayı ve fonksiyonundaki konjenital değişiklikler-
Konjenital Aplastik/Hipoplastik Anemi:
– Kök hücre sayısının konjenital hatalar nedeniyle oluşur. Ender ve letaldir.
– Lama ve Hereford sığırlarda bildirilmiştir.
67
• 2-Eritrosit membran ya da enzimlerinin kalıtsal
hemolitik bozukluklar:
– Kalıtsal stomatositozis: Kondrodisplazik Alaska Malamute
köpeklerinde stomatositozis, makrositozis, Hb azalma,
osmotik frajilitede artış, retikülositozis ve eritrosit yaşam
süresinde azalma, demir döngüsünde artış,
• Stomatocytes-hydrocyte=Eritrositin bikonkav şekli unikonkav olur,
membran defektlerinde oluşur.
– Basenji köpeklerinde ailesel anemi: Pruvat kinaz
yetersizliğidir ve hemolitik anemi gözlenir.
68
• 3-Hem sentezinin kalıtsal bozuklukları, Porfiriler:
Porfirin=Siklik tetrapirol. Heme, sitokrom, katalaz ve
peroksidazların temel bileşeni
– Sığırların protoporfirisi:
– Limousin sığırlarında ferroketalaz aktivitesindeki yetersizlik. Ferröz
demirden hem sentezinde rol alır. Anemi yok, kemik ve dişlerde
birikme yok, pigment karaciğerde birikir. Resesif genle taşınır.
Fotodinamik dermatitis vardır.
– Konjenital porfiri (eritropoietik porfiri):
– İnsan, sığır ve kedilerde gözlenir. Uroporfirinojen III kosentetaz
enziminde azalma. Fotosenzitizasyon belirgin. Resesif genle taşınır.
Makrositik normokromik anemi.
69
• 4-Yetersiz hücre yapımına bağlı anemiler:– Aplastik pansitopeni: Genelde idiopatik ve
edinseldir; kedi ve köpeklerde yaygındır. – Üç kan hücre serisi de etkilenebilir. Aplastik
pansitopeni veya eritrosit aplazisi olabilir. • Nedenler: Viruslar, fenilbutazon, östrojenik
ilaçlar, kloramfenikol, furazolidin, eğrelti otu toksikasyonu
• Aplastik durumda: epistaksis, ateş, eritrosit aplazisinde ise mukozal solgunluk, uyuşukluk azalan aktivite vardır.
70
– Eğrelti otu (Bracken fern) zehirlenmesi:• Tiaminaz ve norsesquiterpene glikosidler (ptaquiloside) bulundurur.
• Sığırda hematopoietik sendrom, koyunlarda polioencephalomalasiye yol açar.
– Akut zehirlenme: At ve domuzlarda tiamine ilişkin nörolojik bozukluklar, koyunlarda poliensefalomalasi, sığırlarda aplastik pansitopeni oluşur.
– Kronik zehirlenme: Sığır ve koyunlarda enzootik hematüri, parlak ışık körlüğü, sığırlarda sindirim sistemi epitelyal tümörler.
• Zehirlenme kümülatiftir, haftalar- aylar sürer. Hematopoiesis depresyonu vardır. Geriye dönüşümsüz aplastik pansitopeni vardır.
– Nötropeniye ilişkin septisemi ile trombositopenik kanama. Kanamalar tüm organlarda olabilir.
71
– Eritrosit aplazisi– İnsan ve köpeklerde gözlenir. T hücreleri ve interferon aracılığı ile olur. Eritrosit
prekürsorlarının çekirdeklerine karşı Ab oluşabilir. Lenfomlar ve ilaçlar v.s.– Kedi panlökopenisi -Parvoviral enfeksiyon.– Sitakibotriotoksikozis-
• Stachybotrys alternans (atra). Doğu Avrupa’da yaygın. Pansitopeni oluşur.– Myelofitizik anemi
• Kemik iliğinin hücre oluşturma fonksiyonunun azalması. • Kök hücre yer değiştirmesi, panmyelozis, immun baskılanma ve kaşeksi.
– Üremik anemi• Kreatin ve guanidinosüksinik asit tutulmasına bağlı hemoliz, eritropoiesis
baskılanması, eritropoietin kaybı, böbrekten kan kaybı.– Endokrin fonksiyon bozukluğuna bağlı anemiler
• Hipofiz fonksiyon bozukluğu-Hb devamlılığı için tropik hormon• Hipotroidizm-üretim, miktar ve volüm azalır. Yaşam süresi normal.• Adrenal yetersizlik-Eritropoietin azalabilir.• Kastrasyon-Hb erkekte fazla, dişiler kısırlaştırılırsa Hb düzeyi kastre
erkeklere yaklaşır.
72
5-Yetersiz Hb yapımına bağlı anemi
Hem veya globin yetersiz anemiler şeklinde olabilir.
• Demir ya da bakır yetersizliği ya da kronik yangısal hastalıklar, yetersiz beslenmeye bağlı olarak şekillenir.
• Etkisiz porfirin izomer yapımı
• Globin yetersiz anemiler. Hayvanlarda klinik önemi yoktur (insanlarda talassemi).
73
– Demir yetersizliği anemisi:• DEMİR; Hb, Myoglobin, mitokondriyal ve hepatik
mikrozomların sitokrom enzimleri ve metalloflavoproteinler (NADP)’in temel bileşenidir.
• Eksikliği, irrite edici davranış ve algılama defektlerinin nedenidir, katekolaminlerin artışına bağlı ısı düzenlenmesinde ve soğuğa tolerans bozukluğu, kalp hipertrofisi.
74
• Nedenleri:
– Diyeter Demir yetersizliği-Diyette süt bulunması-süt emen hayvanlarda sıktır. Süt
kazeininideki fosfoserin rezidüleri demirle yüksek affinite ile bağlanır.
– Absorbsiyonun engellenmesi (Achlorhydrie). Emilim transferrinin doymuşluk
seviyesine bağlıdır. Normalde %50’si doymuştur. %16 düzeyinde demir kemik iliği
rubrisitlerine ulaşamaz ve eritrosit yapımı sınırlanır.
» Fazla demir toksiktir. Bakteriyel invazyon artar.
– Aşırı demir kaybı: Kronik kan kaybının sonucudur.
» 1 mg ferritin yaklaşık 120 mg demir/kg vücut ağırlığına eşittir. Günde 1-2 mg
demir deri-mukoza döküntüleri ile atılır
» Tükenmede Transferrin doymuşluk düzeyi, Hb düzeyi, eritrosit protoporfirin
düzeyi, dikkate alınır.
• Demir eksikliği anemisine ençok domuz ve köpek yavrularında rastlanır.75
• Tükenmenin–İlk evresi -Hb ve transferrin
doymuşluğu normal, fakat ferritin azalır, hemosiderin yoktur.
–İkinci evre-Ferritin ve transferrin doymuşluğu yetersiz, eritrosit yapımı azalır.
–Üçüncü evre-Tüm demir depolarının azalması yanında Hb’de düşüş ve bozulan hem sentezi nedeniyle eritrosit protoporfirin azalır.
76
–Protoporfirin ve globin sentezi azalır.–K. iliğinde olgun rubrisit oranında artış vardır. –Kemik iliği hiperplastiktir ve perifer kan
retikülositleri bulunmaz.–Anemi hipokromik mikrositiktir (rubrisit
olgunlaşma defekti). –Hipersegmente nötrofiller ve trombositoz vardır.–Bilirubin azalır ve idrar açık renktedir.–Savunma mekanizmaları bozulur.–Diğer klinik ve patolojik bulgular
77
Demir eksikliğinde:
– Bakır yetersizliği• Bakır; oksidatif enzimlerin kofaktörüdür:
– Elektron transportu (sitokrom aksidaz),
– Demir absorbsiyonu ve hematopoieziste kullanımı (seruloplazmin),
– Antioksidan etki (süperoksit dismutaz),
– Nörotransmitter metabolizma (dopamin hidroksilaz),
– Elastin ve tropokollagenin çapraz bağlantısı (lizil oksidaz),
– Melanin sentezi (tirozinaz).
• Bakırın %25’i mide ve ince barsakların üst kısımlarından enerji bağımlı olarak emilir.
78
• Absorbe edilen bakır serumda albuminlere gevşek bağlanır ve karaciğer, böbrek, kalp ve beyin dokularında yoğunlaşır.
• Kanda bakır; eritrositlerde bakır-protein kompleksi şeklindedir ve alpha2-globulin’e (seruloplazmin) bağlanır.
• Seruloplazmin karaciğerde sentezlenir ve her protein molekülünde 6 adet bakır atomu vardır.
• Vücut bakırının %95’ini taşır
• Seruloplazmin ferröz demirin ferrik demire oksidasyonunu katalize eder. Böylece demirin taşıyıcı proteine (transferrine) bağlanması sağlanır.
• Safra bakır ekskresyonunun başlıca aracıdır. 79
– Anemi; • sıçan, domuz, tavşan ve kuzularda mikrositik
hipokromik;
• sığır ve erişkin koyunlarda makrositik hipokromik;
• köpeklerde ise normositik normokromiktir.
– Kök hücre sistemi etkilenmez, ancak retikülositopeni nedeniyle rubrisit olgunlaşmasının etkilenmesi olasıdır.
– Eritrosit yaşam süresi kısalır.
– Koyun ve sığırlarda hemosiderozis oluşması demirin yeniden kullanımında bir defekt olduğunu gösterir. (Sideroblastik anemi)
80
– Kobalt yetersizliği:
• Gevişgetirenlerin bir hastalığıdır (Beyaz karaciğer hastalığı). Metilmalonik asit birikimi ve karaciğerde yağ dejenerasyonu
• Yetersizlik kronik zayıflamaya yol açar ve sonuçta allotriofaji şekillenir.
• Kobalt eksikliği, aslında B12 vitamini (siyanocobalamine) eksikliğidir.
81
– Megaloblastik anemi: • Retikülopeni ve rubrisitlerin erken uyumsuzluğu ile
eritroid hiperplazi görülen anemidir, kedi ve köpeklerde görülür.
• Bu hayvanlarda folik asit (B9) eksikliği ile yetersiz DNA sentezi, hücre bölünmesinin engellenmesi ve megaloblast hemolizi görülür.
• B12 vitamini eksikliği de megaloblastik anemi oluşturur. (pernicious anemia-insanlarda intrinsic factor eksikliğine bağlı) Bu eksikliğin B12 vitaminin folat metabolizması üzerine olan etkisinden kaynaklandığı düşünülmektedir. Folatlar DNA sentezinde gereklidir ve bu eksiklik eritrosit fizyolojisini de etkiler.
82
– Kronik yangısal bozukluklara ilişkin anemi:
• Yangısal akut faz proteinlerin etkisiyle moleküler demir,
transferrin yerine ferritinde ve daha sonra da
hemosiderinde toplanır.
• Hb sentezinin engellenmesi yanında eritrosit yapımı da
azalır.
• Dejeneratif, immun ve neoplastik hastalıklarda
salgılanan sitokinler (TNF, kaşektin) rubrisit üzerine
sitostatik etki gösterir.
• Normositik-hipokromik anemi söz konusudur.83
– Malnutrisyon (açlık) anemisi:• Gençlerde özellikle de koyun-keçilerde, daha az olarak
kedi-köpek yavrularında gözlenir.
• Normositik-normokromik bazen hipokromiktir.
• Eritrosit yapımında azalmaya bağlıdır.
• Marasmus-kalori noksanlığı
• Protein-kalori noksanlığı-Kwashiorkor:hipoplastik kemik iliği, anemi ve rekülositopeni vardır.
• E ve B6 vitamin noksanlıkları-Domuzlarda önemlidir.
84
• 6- Hemolitik anemiler:– Yıkımlanmanın üretim oranını aştığı zaman görülür.
– Sağaltıma iyi yanıt verirler
– Anemiye yanıtta retikülozis şeklinde 6 kata kadar yanıt verilebilir ve bu
yanıt retikülosit miktarı ile değerlendirilir.
– Eritrosit olgunlaşma evresi: normoblast (metarubrisit) ve eritrosit
arası.
– Intravasküler ya da ekstravasküler olabilir.
– Hayvanlarda immun aracılı olan hemoliz daha yaygındır
– Antikorla çevrili eritorositler makrofajlarca (ekstravasküler) ya da
komplement aktivasyonu (intravasküler) ile yıkımlanır
85
– İmmun hemolitik anemiler:
• Eritrosit membranına komplement fiksasyonlu ya da
fiksasyonsuz antikor yapışması eritrositlerin yuvarlak hale
gelmesine yol açar ve monosit-makrofaj sistemi ile
yıkımlanır veya damar içi hemolize uğrarlar.
• İlaç veya bazı virusların eritosit membranına tutunması-
immun sistem için duyarlılık (semptomatik).
• İdiopatik anemi de ise suçun kimde olduğu bilinmiyor.
• Eritrosit yüzeyindeki antikor varlığı Coombs testi
(antiglobulin testi) ile saptanır.
86
-Yeni doğanların izoimmun hemolitik anemileri
87
– Tayda izoimmun hemolitik anemi• Tay eritrositlerinin maternal dolaşıma girmeleri
(fokal plasental kanamalar) sonucu kısraklar izoimmun hale gelir.
• Klinik tablo ancak 3. veya 4. tayda gözlenir.• Kısraklarda, aynı aygır tarafından tekrarlanan
gebelikler risklidir.• İzoimmunizasyon sadece aygır (veya tayda
bulunan fakat kısrakta bulunmayan kan antijeni sayesinde olur (Aa veya Qa antijeni).
• Taylar doğumda normaldir, fakat 48 saat sonra kolostral antikorun alınması ile hastalık oluşur.
• İkterus, kaşeksi, akciğer ödemi, splenomegali gözlenirken, ekstramedullar hematopoiesis oluşmaz.
88
– Buzağıda izoimmun hemolitik anemi• İneğin, fötal eritrosit antijenlerine spontan
duyarlılığı nadirdir.• Anaplazmosis ve babeziozise karşı hazırlanan
kan kökenli aşılar eritrosit antijeni içerebilir ve anneleri immunize edebilir.
• Bu arada boğa da aşı donörü gibi aynı antijene sahip olmalı ve buzağıların bunu babadan alması gerekir.
• Kolostrum sırasında annedeki antikorlar buzağıdaki bu antijene bağlanarak eritrositleri hemoliz eder.
• A, B, C, F-V, S-U antijen sistemleri sorumludur.• Perakut formu Hburi, hipofibrinojenemi,
DIC=ölüm. Akut ve hafif formları da vardır.89
– Domuz yavrularında izoimmun hemolitik anemi
• Kan kökenli ve kristal violet ile inaktive edilen domuz kolera aşısı ile
maternal duyarlılığa bağlanmaktadır.
90
– İlaçla oluşan hemolitik anemi:
• Kuinidin, kuinin, para-aminosalisilik asit, fenasetin, penisilin,
insektisitler, klorpromazin, dipirindir.
• Bu ilaçlar eristrosit membranına gömülür, ilaca karşı oluşan
antikorlar reaksiyon oluşturur.
– Primer veya idiopatik immun hemolitik anemi
• Kedi ve köpekte yaygındır.
• Nedeni belli değil fakat sistemik lupus ile identik lezyonlar
oluşabilir.
91
92
- İnfeksiyöz Hemolitik Anemiler:
• Eritrositlere yerleşen parazitik-infeksiyöz ajanlara ilişkin
aneminin birden fazla mekanizması vardır;
• Direkt eritrosit lizisi
• Immun aracılı tanıma
• Oksidatif strese giren eritrositlerin yaşam süresinin kısalması ve
uzaklaştırılması
• Endotel yıkımı veya yetersiz platelet fonksiyonu sonucu kan kaybı
• Genelde ekstravasküler hemoliz vardır
• Hiperbilirubinemi, sarılık, anemi ve splenomegali oluşabilir
93
Atların Enfeksiyöz AnemisiEquine Infectious Anemia (EIA)
Bataklık Humması (Swamp Fewer)
mountain fever, slow fever, Coggins disease
94
Etken: Retrovirusların Lentivirinae alt familyasıTaşınma biyolojik değil mekanik yol ile olur.Kontamine aletler, doğrudan temas ve kan emici sinekler
95
Virus hematropiktir, enfekte hayvanın kanında, tüm sekresyon ve eksresyonlarında bulunur.
Retroviridae ailesinden, Lentivirinae alt ailesinden EIA virus
Bu gruptaki diğer viruslar arasında FIV, AIDS, Maedi Visna sayılabilir,
Etken monosit ve makrofajlarda çoğalır,
İnkübasyon süresi 1-3 hafta sürebilir.
Bulaşma mekaniktir, vektörler dışında operasyon aletleri, iğneler v.s. ile de olur.
-Asemptomatik
-Akut (Ölüm oranı %30)
-Subakut
-Kronik
96
• EIAV’in dokular üzerinde direkt etkisinden daha çok, indirekt olarak immune yanıta bağlı etkiler ortaya çıkar.
• Virus monosit-makrofaj sistem hücrelerini enfekte eder, trombositopeni ve anemi immun komplekslerle çevrili plateletlerin ve eritrositlerin yıkımlanmasına bağlıdır.
• Deneysel çalışmalarda hastalığın tüm belirtileri dolaşımda komplement fikse eden antikorların görülmesinden sonra oluşur.
• IgG ve IgM eritrositlerde fikse olmaz, ancak virusun gömülü olduğu eritrositlerle reaksiyona girerler, komplementi aktive ederek eritrositleri lize ederler. “(innocent bystander)”=ilaçlara bağlı immune hemolize benzer.
• Eritrositlerin yaşam süreleri %60 kadar azalır
97
Akut formda öldürücü olabilen şiddetli klinik hastalık oluşur:
-Ateş,
-Şiddetli susuzluk,
-İştahsızlık,-Kaşeksi,
- Anemi
-İkterus,- Pyrexia
-Ödem,-Depresyon,
-Dil altı, göz, vulva mukozaları ile burun boşluğunun anteriör kısmında peteşi.
98
Kronik formda klinik bulgular
-Karın ve göğüs altında ödem,
-Kaşeksi,
-İnkordinasyon,
-İntermittan ateş
Hematolojik bulgular:
-Normositik normokromik anemi,
-Eritrositlerde, hemoglobinin sülfhidril gruplarının oksidasyonu sonucu şekillenen Heinz cisimcikleri,
-Perifer kanda monositozis (%15)
-Trombositopeni
-Poikilositozis ve anizositozis
-Makrositozis
-Lenfopeni
-Lökopeni99
Akut formda nekropsi bulguları
-Anemi (immun kökenli ve eritropoiesisde azalmaya yol açarak),
-İkterus,
-Ödem (Karnın ventral duvarında, kalbin bazisinde, perirenal bölge ile sublumbal yağlarda belirgindir),
-Hemoraji,
-Seröz ve müköz membranlarda peteşiyel ve nadiren ekimotik kanamalar
-Dalak ve lenf düğümlerinde büyüme
100
• Subakut formda nekropsi bulguları
-Kaşeksi,
-İkterus,
-Şiddetli anemi
-Karaciğerde şişme ve pigmentasyon (Karaciğer formolde
tespit edildiğinde Hint cevizi görünümündedir),
-Dalak, lenf düğümleri, böbreklerde büyüme
-Kemik iliği hiperplazisi
101
Mikroskobik bulgular
-Parankim organlarında (özellikle karaciğerde) yoğun monositik-lökositik infiltrasyon,
-Monosit ve lökositlerde bol miktarda hemosiderin pigmenti (siderositler)
-Karaciğer sinusoidleri ve Disse aralıklarında siderosit, lenfosit ve plazma hücre infiltrasyonları,
-Kiernan aralıklarında (Glisson üçgenleri, portal triadlar) siderosit, lenfosit ve plazma hücre infiltrasyonları,
-Kupffer’in yıldız hücrelerinde proliferasyon ve hemosiderin pigmenti,
102
• Böbrek korteks ve medullasında plazma ve lenfosit
infiltrasyonu (Bu infiltrasyonlar glomerulus
çevresinde bulunan kan damarlarının adventisyasında
daha belirgindir)
• Akut devrede kalp kaslarında interstisyel myokarditis
ve lenfosit infiltrasyonu
• Kemik iliğinde eritropoietik hiperplazi
103
Teşhis-Ateşli devrede alınan defibrine kan, -Nekropside alınan dalak parçaları doku kültürü sıvısında
soğuk zincir ile laboratuvara gönderilir.
Agar Jel Immunodiffuzyon testi (AGID) (Coggins Test)
Coggins testi kanda Equine Infectious Anemia (EIA) antikorlarının varlığını belirleyen bir agar gel
immunodiffusion (AGID) testidir.
104
Anaplazmozis
105
Etkenler Rickettsiales dizisinde bulunur.
A. marginale (en patojen) ve A. centrale (Sığır)A. ovis (Koyun)
• Hastalığın aşamaları:• İnkübasyon (3-8 hafta), • Gelişim (4-9 gün, tipik klinik bulgular) ,• Convalescent (Klinik hastalıktan kurtulan hayvanlar-2-3 ay), • Taşıyıcı (yeterince tedavi edilmeyenlerde görülür).
106
• Yayılma• Mekanik (kan nakli, insektler (tabanus)• Biyolojik (kene; Boophilus ve Dermacentor türleri)• İnkübasyon süresi 1-3 ay
• Binary fission=ikili bölünme ile çoğalır
107
• Anaplazmozis de eritrosit hemolizi intravaskülerden daha çok
intrasellülerdir (ekstravasküler). İntravasküler hemoliz
minimaldir.
• Bu nedenle hemoglobinemi ya da hemoglobinüri görülmez. Bu
yönüyle babesiozis’den ayrılır.
• Enfekte eritrositler serum faktörleri-opsonin gibi- monosit
mononükleer hücreler tarafından tanınarak fagosite edilirler.
108
• Parazitlerin biyolojisinde magnezyum önemlidir ve enfeksiyon sonrası magnezyum yetmezliği söz konusu olabilir.
• Anaplazmozisde demir ve globinler dalak ve karaciğer makrofajları tarafından tekrar kullanıldığından, babeziozise göre etkili bir eritrosit rejenerasyonu sağlar.
• Kronik olarak enfekte taşıyıcı hayvanlardaki eritrositlerin çok azı etken içerir.
109
• Anaplazmozis de patognomonik bir bulgu
yoktur!!!
110
Klinik bulgular•İnkübasyon süresi 1-3 ay•Ateş•Anoreksi•Önce anemi•Ardından (bazen) ikterus•Hemoglobinuri görülmez•Klinik belirtilerden 5-10 gün önce Anaplasmacisimcikleri görülebilir. Eritrositlerin %50-60’ında Anaplasma cisimcikleri görülür.
111
Nekropsi•Anemi•İkterus•Splenomegali, hepatomegali (İkterik ve solgun)•Kataral gastroenteritis•Boşluklarda transudat•Kaşeksi•Safra kesesinde genişleme•Epikardiumda ekimotik kanama,•Akciğerde büllöz amfizem•İdrar kesesinde bilirubinle yoğun şekilde boyalı idrar
112
Ayırıcı tanıBabeziozisBasiller hemoglobinuriTheileriosisTrypanosomiasis
TeşhisFrotilerde etkenin görülmesiPortörlerde complement fikzasyon testi
113
Babeziozis(Piroplazmozis)
114
• Taşıyıcı bir kene tarafından ısırılan canlıda Babesia spp. kan
dolaşımına karışır. Eritrositlerde şizogoni ile aseksüel olarak
çoğalır. Babesia şiddetli bir anemi tablosu ile sonuçlanan
eritrositlerin dejenerasyonuna neden olur.
• Babesia bovis ve Babesia bigemina en sık görülen türleridir. B.
bigemina vektörü Ixodes ricinus.
Kenenin taşıyıcıdan kanı emmesi sonucu etkenler kenenin yumurtalarını enfekte ederek yumurta sarısında ve larvada çoğalırlar. Ardından tükürük bezine yerleşirler.
115
Babeziozisde patojenik etkiler:
• Gelişen parazitlerin direkt etkisine bağlı oluşan hemoliz
• Enfekte eritrositlerin çamurlaşması
• Hemoglobinürik nefrozis
• Vazoaktif peptidlerin salınması ile oluşur.
• Splenektomi anemi ve hastalığın şiddetini artırır.
116
• Babesia bigemina sürme preparatlardaki eritrositler içinde armut şekilli, uçları bir
tarafta birleşen, 2-4 mikron uzunluğunda ‘büyük’ bir babesiadır.
• İkiye bölünerek çoğalır, genelde bir eritrosit içinde ikiden fazla parazit bulunmaz. T.
equi’de bu sayı 4’e çıkabilir.
B.bigemina
117
Babesia bigemina ile enfekte eritrositler.• Kan ve beyinden hazırlanan sürme preparatlardaki eritrositlerde çok sayıda
protozoa’nın görülmesi diagnostikdir.• İyi bir boyanma için sürme preparatlar olgunlaşmış, taze seyreltilmiş (1/10) ve filtre
edilmiş Giemsa ile boyanmalıdır.• Protozoal organizmalar piriform, yuvarlak ya da halka şeklinde olabilir. Miks
enfeksiyonlar da görülebilir.• Eritrositlerin içinde bulunan protozoalar hem büyük hem de küçük olabilir.
118
Babesia bovis eritrositlerde tek olarak ya da küçük yuvarlak cisimcikler halinde görülebilen ‘küçük’ bir babesiadır. Nadiren, aralarında geniş açı olan çiftler halinde görülürler.
119
• Sığırlardaki Babesia türleri
• B. bigemina,
(yaygın) (sıcak iklim)
• B. bovis,
(yaygın) (ılık iklim)
• B. berbera,
• B. argentina,
• B. major.
• Koyunlardaki Babesia
türleri
• B. motasi
(büyük, virulan)
• B. ovis
(küçük, perifer yerleşimli)
120
Köpeklerde Babesia türleriB. canis (yaygın, globuler, virulan)B. gibsoni (çakal, kurt, tilki)Vektör Rhipicephalus sanguineus
Kedilerde Babesia türleriB. felis
Atlardaki Babesia türleri
B. equi (yaygın, globuler, virulan)
B. caballi (büyük, B. bigemina’ya benzer, bilirubinuri)
121
• Sığır Babeziozis salgınları sığırların Babeziozis görülmeyen bir yerden endemik bir yere taşınmaları sonucu oluşur.
• Resimde görülen sığırlar Babesia free olan Uruguay dan babesianınyaygın olarak görüldüğü Brezilya ya (Rio Grande do Sul) getirilmişlerdir.
122
• Buzağılar pasif bağışıklıktan dolayı Babeziozis’e karşı doğal olarak dirençlidirler.
• Keneler, buzağılardan beslenmeye devam ettikçe mevcut bağışıklığı güçlendirirler. Fakat soğuk mevsimler ya da kenelerin bulunmaması durumunda bu bağışıklık zayıflayabilir. Havaların ısınması ile kenelerin yeniden ortaya çıkması sonucu bağışıklığın zayıflaması nedeniyle bir duyarlılık gelişebilir.
• Akarisid uygulaması babeziozis’in kontrolünde önemlidir. Bu amaçla, hayvanlar “kene daldırma” adı verilen ve hayvana yapışmış olan ektoparazitleri öldüren kimyasalları içeren yerlerden geçirilirler. Bu uygulamanın düzensiz bir şekilde yapılması babesia salgınları ile sonuçlanabilir. Hayvanlar babeziozis’e karşı tedavi edildiklerinda yanıt yavaş şekillenebilir.
• Babeziozis nedenli kayıplar yıllık olarak çok yüksek rakamlara ulaşabilmektedir.
123
• Klinik belirtiler inokulasyondan 2-3 hafta sonra başlar.• B. bigemina ile oluşan enfeksiyondaki ilk bulgu yüksek
ateştir. • Her ne kadar iştahsızlık ve rumen atonisi yüksek ateşi
izlese de ilk görülebilir bulgu hayvanın sürüden izolasyonudur.
• Hayvan huzursuzdur, gölge arar ve yatar. • Hayvanın tüyleri kabalaşmış, kulaklar düşmüş, gözler yarı
kapalı ve ön ayaklar dengeyi sağlamak için hafifçe açılmıştır.
• Rumen boştur. Ayrıca dispne ve taşikardi gibi klinik bulgular bulunmaktadır.
124
• Mukoz membranlar başlangıçta hiperemiktir. Anemi geliştikçe renk solgunlaşır. Sarılık yaygın bir bulgudur.
• Dolaşımdaki eritrositlerin yalnızca bir iki gün içinde %75’e varan oranlarda azalması sonucu şiddetli bir anemi şekillenir.
• Konjuktivalarda hem anemi hem de sarılık dikkati çeker.
• Bu durum birkaç gün içinde düzelir. Hayvan yaşadığı takdirde ağırlık kaybı, abort, süt veriminde azalma ve uzayan bir iyileşme devresi görülür.
• Mortalite oranı çok değişken olmakla beraber %50 ya da daha yüksek oranlara ulaşabilir.
125
• İdrar koyu kırmızı renktedir (hemoglobinuri).• İdrar yerde altın sarısı renkte bir köpük oluşturur (kırmızı ok).
• Köpeklerde hafif ve kronik olgularda ateş ve ikterus yoktur. • Anemi ve zayıflama dikkati çeker.• Eritrosit tahribatından dolayı frotide etkene az rastlanır.
126
• Hasta hayvanlar baş geriye uzatılmış bir şekilde yan yatar, ayaklarda istemsiz hareketler göze çarpar. Bu hareketlerden kısa süre sonra ölüm şekillenir.
• Şekildeki hasta hayvan ayakları yana açılmiş bir şekilde yatmakta.
• Hayatta kalan hayvanların iyileşme süreci (anemi ve zayıflık) oldukça uzun sürer.
127
• Babesia bovis ile enfekte olan sığırların bazılarında serebralBabeziozis oluşabilir. Aynı şekilde B.canis ile enfekte köpeklerde ve B.caballi ve B. Equi ile enfekte atlarda da sinirsel belirtiler olur.
• Hastalık ani başlar. Ateş birkaç saatte 41.7 ºC’ye çıkabilir. Ölüm 12-36 saatte gerçekleşir.
• Nörolojik bulgular etkenlerin cerebral kapillarlarda üreyip damarları doldurması sonucu gerçekleşir.
• Nörolojik semptomlar sergileyen hayvanlarda inkoordinasyon ve depresyon görülebilir. Bu hayvanlar başlarını öne uzatarak yatabilirler. Köpeklerde delirium ve epilepsi görülebilir. Serebralformda ölüm kısa sürede meydana gelir.
• Karkas oldukça ikterik ya da solgun,• Kan oldukça sulu bir kıvamda, plazma ise kırmızımsı renkte,• Derialtı ve/ya da akciğer ödemi ve hiperemi görülebilir, • Abomasum ile barsak mukozaları şişkin, yer yer kırmızılaşmış,• Atlarda ayrıca başın etrafında subkutan ödem, lakrimasyon
(Equine İnfeksiyöz Anemi ile karışır). Pneumoni ve laminitis gibi komplikasyonlar görülebilir.
128
• Dalak resikle edilen eritrositlerden dolayı 4-5 kat büyümüş, yumuşak kıvamda ve koyu kırmızıdır.
• Korpusküller genelde belirginleşmiştir.• Kesit yüzeylerinde az miktarda kan olabilir. (Hiperplazik şişkin dalak).• Ayırıcı tanı: Antraks, Clostridium türleri, Anaplasmosis, Theileriosis,
Leptospirosis, Basiller hemoglobinuri, Nitrat zehirlenmesi.
129
• İdrar kesesi genişlemiş, koyu renkli idrar ile doludur. Koyu renk, böbreklerden fazla miktarda gelen hemoglobin kaynaklıdır.
• Hayvanın idrar yapabilmesi için ayakta duramaması idrar kesesinin genişlemesine neden olur.
130
• Böbrekler, tubullerde aşırı
miktarda bulunan hemoglobin
kastları ve konjesyondan
dolayı koyu kırmızı renktedir.
Böbreklerde toplanan bol miktarda hemoglobin böbreklere karakteristik siyah rengi verir
• Babesia etkenleri, eritrosit yüzeylerindeki bir molekülün ekspresyonuna neden olurlar. Bu molekül de eritrositlerin, küçük kan damarlarının yüzeylerine yapışmasına neden olur. Bu durum beynin gri maddesinde genelde daha belirgindir ve buranın pembe bir renk alması ile sonuçlanır.
• B. bovis daha küçük olması nedeni ile beyin kapillarlarından geçebilir. B. bigemina’da bu durum görülmez.
131
• Histopatolojik bulgular arasında şiddetli hemoliz de bulunmaktadır. Karaciğerde sinuzoidler genişlemiş ve kan ile doludur. Hepatositlerde dejenerasyon ve bol miktarda safra pigmenti göze çarpar (oranj-kahverengi pigmentasyon).
132
Ø Perifer kanda parazitli eritrositlere az rastlanır. Etkenler nadiren eritrositlerin %5’inden daha fazlasında görülebilir. Froti hazırlanırken deri kesiklerinden sızan kanlar tercih edilmelidir.
Ø Beyin ve böbreklerden (Köpeklerde akciğerler) hazırlanan sürme preparatlardaki eritrositlerde perifere göre daha çok sayıda protozoa görülebilir.
BABEZİOZİS’İN KLİNİK PATOLOJİSİ
• Damar içi hemolizden dolayı hemoglobinuri görülür.
• Merozoitlerin kırmızı kan hücrelerine penetrasyonunun gerçek mekanizması açık değildir.
• Hemolizin mekanizması da açık değildir.
• Parazitler eritrositin membran mekaniğini ve adesiv özelliklerini değiştirdikleri sanılmaktadır.
***Klinik belirtilerden 5 gün sonra perifer kanda parazitli eritrosit sayısı pik yapar sonra hızla düşer.
133
• Tubuler nekroz ve hemoglobinurik nefroz• İdrar sedimentasyonunda böbrek hücreleri ve
kastlar görülür.• Şiddetli anizositozis ve polikromazi ile
seyreden makrositik, hipokromik rejeneratif anemi vardır.
• Eritrositlerin büyük bir kısmında Howell-Jolly cisimcikleri (çekirdek kalıntıları) göze çarpar.
• Teşhiste hemaglutinasyon, komplement fikzasyon, indirek floresan antikor (IFA) ve aglutinasyon gibi serolojik testler kullanılabilir. En iyi sonuçlar IFA ile elde edilir. ELISA, PCR ve hücre kültürü teknikleri de teşhiste kullanılabilir.
134
• Eritrositlerde görülen Anaplasma etkenleri Babesia ile karıştırılabilir.
Anaplasma etkenleri Babesia’dan daha küçüktür ve eritrositlerin
periferinde bulunurlar.
• Anaplazmozisde enfekte eritrositler dolaşımdan dalak aracılığı ile
uzaklaştırılırlar.
• Anaplasmosis’de anemi olmasına rağmen damar içi hemoliz yoktur
bu nedenle hemoglobinuri görülmez.
AYIRICI TANI
135
Fasciola göçü sonucu karaciğerde oluşan lokal hasarlar Clostridium hemolyticum (Basiller hemoglobinuri) ile enfeksiyona yol açabilir. Bu hastalıkta hemoliz ve hemoglobinuri görülür. Bu nedenle babesia ile karışabilir.
• Clostridium hemolyticum’un
çoğaldığı ve hemolitik toksinlerini
salgıladığı hepatik nekroz.
136
• Leptospirozis’in akut sistemik formu daha çok genç hayvanlarda görülür. Hemolizden dolayı yaygın bir ikterus görülür.
• Babeziozis, sığırlarda doğum sonrası hemoglobinuri(fosfor eksikliği) ve su toksikasyonu gibi hastalıklar ile de karışabilir.
137
Aortik ve perikardiyalyağlarda ikterus görülebilir. Koyun.
Ayırıcı tanı:
Kronik bakır zehirlenmesi, Clostridium perfringens tip A enterotoksemisi.
138
Nörolojik semptomlarla seyreden bazı hastalıklar
babeziozis’in serebral formu ile karışabilir.
Bunlar;
- Kuduz,
- Bitki toksikasyonları,
- Sekonder hepatik ensefalopati ile seyreden
şiddetli karaciğer hastalıkları.
139
Köpeklerde babesiozis• Büyük babesialar:
• B. canis B.rossi, B.vogeli
• Küçük babesialar
• B.gibsoni
140
Tüm dokular bilirubin ve hemoglobin ile boyanırBöbrekler koyu kahve renktedir.SplenomegaliAkciğer ödemi ve kanamasıDIC-mikrotrombüsler
Atlarda babesiosis• Etkenler Theileria equi (daha önce B.equi-
biyolojisi de Theileria’lara benzer )
• Babesia caballi
141
Ateş, durgunluk, peteşiler, ventral ve periorbital ödem, trombositopeni, sarılık, hemoglobinüri, splenomegali ve intravasküler hemoliz-anemi
Kedilerde babesiozis
• B felis etken, nadirdir. Güney Amerikada
yaygın
• Şiddetli hemolitik anemiye yol açar.
142
Cytauxzoonozis
143
• Theileridae familyasından intraeritrositik piroplazm.
• Cytauxzoon da Babesia ve Theileria gibipigment oluşturmayan piroplazmalardır.
• Afrikada yabani toynaklıları ve Kuzey Amerikada evcil ve yabani Felidae’leri etkiler.
• Babesiadan farklı olarak hem doku makrofajlarında ve hem de eritrositlerde şizogoni geçirir.
144
• Kenelerle ? (Ixodidae familyası)
nakledilir.
• Kedilerde nadiren görülmesine rağmen
ölümcül seyreder
• Cytauxzoon felis enf. 19-21 günde ölüm
görülebilir.
145
• Yaşam döngüsü
• Kene enfestasyonu sonucu parazit şizogoni ve merogoni
geçirir.
• Sporozoitler beyaz kan hücrelerini enfekte ederler
(Fagositleri) ve şizontlar oluşur. (Yaklaşık 12.günde.)
• Şizontla enfekte fagositler hastalık ve ölüm nedenidir. Parazit
trombüsü ve embolisi oluşur.
• Bunlar fagositi parçalar ve piroplazmalar (merozoitler)
eritrositleri enfekte ederler. Parazitemi ve kronik enfeksiyona
yol açarlar.
146
• Klinik Bulgular
-Depresyon
-Ateş
-Anoreksi
-Dehidrasyon
-Anemi
-İkterus
-Pansitopeni-(Trombositopeni-nötropeni)
-Non-regeneratif anemi-Asidik ve konsantre idrar-Kuyruk ve kulak veninde
parazitli eritositler
147
Klinik-patoloji
• Teşhis, eritrositlerde armut-paraşüt şeklinde etkenleri ve dev şizontları görerek yapılır.
• Mycoplasma haemofelis den daha büyüktürler.
• Klinik olarak; eritrosit rejenerasyonu olmaması ve nötropeni ile M.haemofelis’ten ayrılır.
• Kediler uzun süre parazitemik olarak klinik belirti vermeyebilirler.
• Patognomonik bulgusu yoktur.148
Cytauxzoon felis
149
Paraşüt şeklinde bir tarafı koyu renkte, taşlı yüzük görünümündedir.
M.haemofelis, Howel-Jolly cisimcikleri, boya kalıntıları ve su artefaktlarından ayırt edilmelidir.
• Hemotropik Mycoplasma enfeksiyonları
Eskiden Eperythrozoon ya da Haemobartonela spp. Olarak tanımlanmışlardı
150
KedilerdeM. haemofelisM. turicensisM. haemominutum
Not: Işık mikroskopta sadece M.haemofelis belirlenir, diğerleri sadece PCR ile tanımlanabilir.
Köpeklerde:M. haemocanis
Not: Sadece immunosupresif ve splenektomili köpeklerde görülür.
Sığırlarda:M. wenyoniiM. haemobos
Not: Patojenite sadece M.wenyonii’de tanımlanmıştır
Koyunlarda:
M.ovis
Not:Nadiren görülür.
Lama ve alpacalarda:
M. haemolamae
Domuzlarda:
M.suis
Hemotropik Mikoplazmalar:
151
152
*Yeni tanımlanan ancak kültürü yapılamayan prokaryotların isimlendirilmesinde Candidatus ön eki konulur.
Ruminantlarda;
Eritrositlerin yüzeylerinde (bazen içinde) halka şekilli, basiler, kokobasiler, 0.3-1um,
Eritrositleri lize eder.
Bulaşmada kan emici insektler rol oynar? İnkübasyon süresi 1 hafta Parazitemi
Düşük mortalite (%10)
Koyun Sığır
M. ovis M. wenyoni
153
• Klinik bulgular
– Anemi (hemolitik)
– İkterus
– Hemoglobinuri görülmez
– Koyunlarda Coombs pozitif (Aneminin parazitli eritrositlerin hücre içinde yıkımı sonucu oluştuğunu gösterir)
• Makroskobik bulgular
– Splenomegali, dalakta yumuşama, dalakta lenfoid hiperplazi
• Mikroskopi
– Proksimal tubuluslarda hemosiderin pigmenti
154
Kedilerde-Köpeklerde Hemotropik
Mycoplasmalar
• Mycoplasma haemocanis-köpeklerin opurtunistik ajanıdır.
• Mycoplasma haemofelis kedilerin doğal enfeksiyonudur • Etkenler kedilerin infeksiyöz anemisi olarak
bilinir.
155
Bu mikoplazma türü eritrositin dış yüzeyine yapışan, küçük kokoid, yüzük ya da basiler formda bir bakteridir.
Pireler ve diğer ısırıcı insektler ile ya da direkt temas ile yayılır.
Erkek kediler dişilerden 2 kat daha fazla risk altındadır (ilerleyen yaş ve bahar aylarında artış).
156
• Coombs testi pozitif (antiparazitik antikorlar normal
eritrositler ile çapraz reaksiyon verir ya da parazitik
antijen eritrositlere absorbe olur)
• Eritrositler fagositik sistem için duyarlı hale gelir,
yaşam süreleri yarıya iner.
• Feline Leukemia Virus (FeLV) ya da Feline
Immunodefiency Virus (FIV) ile enfekte kedilerde
hastalık daha şiddetli seyreder157
• Klinik Bulgular
• Depresyon, ateş
• İştahsızlık
• Anemi (Makrositik
hipokromik)
• Lökopeni
• Nötrofilik ya da lösemi
lökositozis
• İkterus
• Splenomegali
• Hafif generalize lenfoid
hiperplazi
Histolojik bulgular
Dalak sinus hücrelerinde hiperplazi, folliküler hiperplazi
Kemik iliğinde eritroid hiperplazi
Hastalık tedavi edilmediği taktirde şiddetli anemiden dolayı kedilerin %30’unda ölüm görülür
İyileşen kediler taşıyıcı olur
158
EHRLICHIOSIS(Rickettsiaecea familyası)
159
Rickettsial hastalıklar:Ehrlichia, Anaplasma ve Neorickettsia’lar bu grupta ele alınmaktadır.
• Ehrlichia canis-Canine ehrlichiosis-Monositleri enfekte eder.• E. chaffeensis- Köpeklerin patojeni Monosit-makrofajları
enfekte eder• E.ewingii- Köpek ve insanlarda granülositleri enfekte ederler.• Anaplasma phagocytophilum (E.equi-E. phagocytophila)-At ,
köpek ve insanlarda granülositleri enfekte eder.• A. platys-köpeklerde trombositleri enfekte eder.• E.ondiri-Sığır ve koyunlarda granülositleri enfekte eder.• E. (Cowdria) ruminantium-Ruminantlarda endotel hücrelerini
enfekte eder; Heartwater• Ehrlichia risticii-Atların Potomac hastalığ-Monositik
ehrlichiosis
160
Klinik Bulgular
-Akut monositik ehrlichiosis (E.canis)
• 10-20 gün inkübasyon• Anoreksi• Kaşeksi• Depresyon• Halsizlik• Ateş• Lenfadenomegali• Splenomegali• Trombositopeni• Nonrejeneratif anemi (anizositozis, başta görülen polikromazi
sonra kaybolur ve poikilositozis gelişir)• Hemoraji (epistaksis)
161
-Akut granulositik ehrlichiosis-E.ewingii
• Yaygın peteşi (özellikle diş eti ve konjuktivalarda), ekimoz, kaşeksi
• Subkutan ve interstisyel ödem • Özellikle bağırsak seroza ve mukozaları ile idrar kesesinde
hemoraji• Lenfadenomegali ve splenomegali• Trombositopeni• Kemik iliği hiperplazisi• Kemik iliği pansitopenik hayvanlarda hipoplastik ve açık
renklidir• Karaciğer solgun fakat fokal hemorajik odaklar bulunur• Dalak sert kıvamlı ve hiperemik• Akciğerlerde ödem, fokal kanama odakları
162
TeşhisAkciğerlerden hazırlanan sürme frotilerde alveol makrofajsitoplazmalarında 0.5-1um çapında, yuvarlak, bazofilik morulaların demonstrasyonu
163
Tripanozomiazis:Vasküler parazitlere bağlı anemiler
164
• Etken flagellalı protozoonlardan Trypanosoma
türleridir.
165
NaganaEtken T. congolense, T. brucei, T. vivaxAfrikada, tropik bölgelerde yaygındırArakonakçı Glossina Equide, ruminantlar, köpekKlinik BulgularDüzensiz ateş, anemi, zayıflama, deri altı ödemi, halsizlik, fotofobi
166
Trypanozomiazis
SurraEtken T. evansiTropik bölgelerde görülürAt, eşek, deve, sığır, manda, koyun, keçi, köpekStomoxys, Tabanus cinsi at sinekleri ile bulaşırDeride ürtiker benzeri lezyonlar görülür,Bacak, karın altı, dış genital organlarda yaygın
ödem,Seröz burun akıntısı, zayıflık, sarılık, anemi görülür
167
Chagas
Etken T. cruzi (sterkorarian-hayvan pisliğinde bulunan) bir parazit.
Güney Amerikada görülür
İnsan, kedi, köpek ve diğer hayvanlarda
Bulaşma Triatomalar ile olur.
Etken mukoza, deri ve yaralardan girerek lokal granulom oluşturur
İnsanlarda gözde periorbital ağrısız şişkinlik-ödeme yol açar (Romana işareti)
Myokarditis, ensefalitis, anemi, lenf düğümlerinde büyüme ve ödem
Mikroskobik olarak lenf düğümlerinde histiositik proliferasyon ve mikroapseler.
168
• Uyku Hastalığı“Sleep sickness”
– T.brucei: 2 alt tipi oluşturur:
– T.b. gambiense ve T. b. rhodesiense
– Glossinalar nakleder
– Doğu ve Batı Afrika da görülür
– İnsan, domuz, maymun, köpek v.s görülür.
– Tripomastigotlar sinir hücrelerini enfekte eder.
169
"Trypanosoma equiperdum" Bu protozoon organizma dışında yaşayamaz ve karkasta hemen
ölür.Temas yolu ile geçer
Etken mukozalardan submukozal lenf boşluklarına geçerBurada birkaç hafta veya birkaç ay süre ile inkübe olur, çoğalır
ardından generalizasyon görülür
DOURINE
GenitalKutanözNervözGenel hastalık
170
• Bu bölgelerde bezelye büyüklüğüne varabilen kırmızı renkte düğümcükler oluşur
• Bu düğümcükler 12-36 saatte ülserleşir • Beyaz benekli kalıcı Dourin plakları oluşabilir • Mukoprulent uretral akıntı• Penis, prepusyum ve vulva mukozasında ödemli şişlik• Perifer sinirlerde kronik neuritis-arka bacaklarda felç• Penil paraliz• %50-70 oranında mortalite• Subklinik enfeksiyonlar ve spontan iyileşmeler görülebilir• Eşek ve katırlar daha dirençlidir
171
• Fiziksel ve Kimyasal Ajanlara
Bağlı Hemolitik Anemiler
172
Heinz Cisimciği hemolitik anemisi
Heinz cisimcikleri intraeritrositik, çözünmeyen inklüzyonlardır.
Bu inklüzyonlar oksidatif yolla hemoglobinin denatürasyonu sonucu oluşur.
Bu cisimcikler hemoglobinin yapısındaki anormalliği veya düzensizliğin varlığını gösterir.
Soğanla (Thiosulfates) beslenen sığır, at ve köpekler ile kolza veya lahana ile beslenen sığır ve koyunda gözlenir.
Fenotiazin-at
Metilen mavisi -idrar asitleştirmek üzere kedilerde
Glukoz-6-fosfat dehidrojenaz eksikliğinde koyun ve köpeklerde, insanlarda.
Bakla-favizm
Primakuin-Antimalaryal.
Globin zedelenmesi, Doğum sonrası Hbüri ve kronik bakır zehirlenmesi’nde görülebilir
Propofol (2,6-Diisopropylphenol) Acetaminophen (Tylenol)Propylene Glycol toksikasyonu (gıda katkı maddesi)- ve Selenyum eksikliği
173
Bakır Zehirlenmesi
174
• Normal yavru gelişimi
• Kırmızı ve beyaz kan hücrelerinin olgunlaşması
• Demir transportu-seruloplazmin-ferroksidaz
• Kemiklerin güçlenmesi
• Kolesterol metabolizması
• Myokard kontraksiyonu
• Glukoz metabolizması
• Beyin gelişimi
• İmmun fonksiyon
• Oksidatif strese karşı koruma
Normalde Bakırın fonksiyonları
175
• Akut zehirlenmede: Şok, halsizlik ve hızlı şekillenen parlak mavi-yeşil renkli sulu ishal görülür. Hemorajik ve ödematöz abomazitis vardır.
– Koyun için akut zehirlenme bakır sülfat 20-100 mg/kg’dır. Buzağı 200-800 mg/kg
• Kronik zehirlenme Koyunlarda günlük 3.5 mg/kg (yemlerde 15-20 ppm içeren (kuru madde) ve molibden düşük.
176
• Göz taşı serpilmiş üzüm bağları ve bakır sülfat karıştırılan gübre ile gübrelenen meralarda görülür.
• Heliotropium evropeum ve Senecio gibi hepatotoksik bitkilerin yol açtığı karaciğer hasarı neticesinde karaciğerin bakır depolama kapasitesi azalır ve Phytogen bakır zehirlenmesi şekillenebilir.
• Hızlı gelişen otların bulunduğu meralarda bu otların Mobakımından fakir bakır yönünden zengin olması Cu’ın dokularda depolanmasını arttırır.
Akut intravasküler hemoliz görülür. (Lipid peroksidasyonu)2-6 gün süren hemoliz sonucu hemoglobinuri ve hemoglobinemi görülür.
Kanda Heinz cisimcikleri bulunur177
Soğuğa bağlı Hbüri
• Buzağılarda ve bazen yaşlı sığırlarda soğuk su içilmesinden 2-3 saat
sonra Hbüri şekillenir. Sıcak ahırlarda barındırılan sığırlara çok soğuk
su verilmesi ile oluşur.
• Patojenite belirgin değildir, osmotik etki düşünülmektedir.
• Soğukla ilişkisi ise, soğuk agglutinlerin aktivasyonuna ilişkin olabilir,
fakat yaygın olmaması bu olasılığı da ihtimal dışında bırakmaktadır.
178
Doğum sonrası Hbüri• Süt ineklerinde doğumdan sonraki 2-6 haftada şekillenir.
• 3 hafta hastalığı olarak adlandırılır
• Şeker pancarı posası ve fosfordan fakir yemler ile beslenen ineklerde daha çok
görülür
• Hemoglobinuri, anemi ve ikterus görülür.
• Hipofosfatemi, eritrosit ATP’sinin tükenmesi, sferosit formasyonuyla birlikte
membran esnekliğinin kaybı ve kolay parçalanabilen eritrositler ile ilişkilidir.
179
Eritrositlerin mekanik yıkımına bağlı hemolitik anemi
– Mikroangiopatik veya parçalanma hemolizi DIC sonucudur ve poikilositozis ile
karakterizedir.
– Damarlar içinde hızla ilerleyen eritrositlerin daha küçük damarlar içine
girmesiyle olabilir.
– Parçalanma hemolizi ise şiddetli endotel hasarı oluşturan hastalıklarda
(salmonellosis, fibrinli pnömonilerde, verminöz arteritis, vegetatif endokarditis,
patent duktus arteriosus) ya da hatalı damar oluşumlarında (hemangiomalar,
metastatik karsinomalar) olur.180
Dalak hiperfonksiyonuna bağlı hemolitik anemi
Eritrofagositik aktivitenin artışı (Splenomegali-
hipersplenizm)
-Enfeksiyonlar,
-Otoimmun hastalık,
-Myeloid metaplazi,
-Neoplazi,
-Basit kronik konjesyon.
181
7- Hemorajik anemi
– Akut h. Anemi
• Damar rupturlarına bağlı=Travmatik, ülser,
tümörler=enzootik hematuri, bazen parazitler=coccidiosis,
hemonchosis
– Kronik h. Anemi
• Enterik, gizli ve paraziter
• Hipokromik, mikrositik, yanıt vermeyen ve trombositopenili
182
8-Hemoglobin bozuklukları
– Methemoglobinemi: hemoglobindeki ferröz demirin oksidasyonla oksijen taşıma özelliği olmayan ferrik hale dönmesi.
Kloratlar (sodyum klorat-herbisit), fenasetin, asetanilid gibi ilaç ve zehirler hemoglobini
methemoglobine oksitleyerek methemoglobinemiyi oluştururlar.
Nitratlar (Zehirlenmelerde bitkilerdeki potasyum nitrat oranı %3-7’ye çıkmıştır):
Hemoglobinin oksidasyonu sonucu oksijen taşımadaki yetersizlik ile nitritin damarları
genişletici etkisi sonucu gelişen hemodinamik bozukluklar nedeni ile kollaps şekillenebilir.
Sığırlar daha duyarlıdır. Çikolata renkte kan ve kadavra!!!
– Karboksihemoglobin: CO zehirlenmesi183
Hematopoietik Neoplaziler
184
• Primer neoplazmalar hücresel, genetik,
moleküler ve immunolojik özelliklerine göre 3
temel kategoride incelenir;
– Akut myeloid leukemia (AML)
– Myeloproliferatif neoplazma (MPN, kronik
leukemia)
– Myelodisplazik sendrom (MDS)
185
1) Akut myeloid löykemi (AML)• Kemik iliği, kan ya da her ikisinde >%20 blast hücre olması gerekir.
• Blast hücreler yuvarlak, veya oval nukleusu olan, 1-2 nukleoluslu ve
bazofilik sitoplazmalı hücrelerdir.
• Blast hücreler granül gibi hücresel ayrıma izin veren yapılardan
yoksundur.
• Bu hücreler en iyi sitolojik preparatlarda seçilir.
• AML teşhisi için CBC, kemik iliği sitolojisi ve histopatoloji gerekir.
• Granülositik, eritroblastik, monositik, megakaryoblastik differensiyasyon
oluşur.
186
-Akut lenfoid leukemia (ALL)
• Kemik iliğindeki büyük lenfosit prekürsörlerinden köken alır.
• Morfolojik olarak myeloblast ve lenfoblastlar ayırt edilemez.
• ALL hücreleri: CD3, CD4, CD5, CD8, CD20, CD21, CD79a
pozitiftir.
• B-ALL, T-ALL’den daha yaygındır.
• Multisentrik leukemik lenfomadan ayırt edilmelidir
187
2) Myeloproliferatif neoplasmalar (MPN)
• Kronik leukemia-myeloproliferatif hastalıklar
• MPN en önemli özelliği kanda, kemik iliği, dalak ve diğer
organlarda, çok sayıda rölatif olarak normal görünüşlü
hücrelerin birikmesidir.
• Sitopeni yok ya da hafiftir.
• Polisitemia vera (PV), essential trombositepeni, kronik
nötrofilik löykemi, kronik monositik löykemi, mastositozis v.s
• Bu hastalıkta hücreler sonuçta blast transformasyona
ilerleyebilir.
188
3) Myelodisplazik sendrom (MDS) • Persistent non-rejeneratif sitopeni, kan veya kemik iliği
hücrelerinde displazi ve kemik iliğinde %5-20 oranıonda blast
hücre varlığı ile karakterizedir.
• MDS küçük hayvan alanında AML’den daha yaygındır
• Displazi,sitoplazmik ve nuklear olgunlaşma uyumsuzluğu ile
görülür.
• Rubrisitlerde çift çekirdeklilik, nöttrofil hipersegmentasyonu
veya gigantizm, platelet gigantizmi, v.s vardır.
189
MDS, şiddetli anemi ve trombositopeni-Zayıf segmentli dev nötrofiller
Hipersellüler kemik iliği, megakaryosit ve yeterli rubrisit yok-Blast hücre %18
190
Diğer hematopoietik durumlar
• Myelofibrozis
• Kronik lenfositik leukemia (CLL)-köpeklerin en yaygın
leukemisi (%70 T-hücre, %30 B-hücre)
• Mastositozis
• Multiple myeloma-Plazmasitom
• Dolaşımdaki non-hematopoietik neoplastik hücreler
191