18
TÜRKLER

i.indekiler ba.lang.c. yenidocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari...müze kadar inceleyen ve bütün Türkler bak›m›ndan topluca de¤erlendiren bilimsel ara fl-t›rma

  • Upload
    others

  • View
    6

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: i.indekiler ba.lang.c. yenidocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari...müze kadar inceleyen ve bütün Türkler bak›m›ndan topluca de¤erlendiren bilimsel ara fl-t›rma

TÜRKLER

Page 2: i.indekiler ba.lang.c. yenidocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari...müze kadar inceleyen ve bütün Türkler bak›m›ndan topluca de¤erlendiren bilimsel ara fl-t›rma
Page 3: i.indekiler ba.lang.c. yenidocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari...müze kadar inceleyen ve bütün Türkler bak›m›ndan topluca de¤erlendiren bilimsel ara fl-t›rma
Page 4: i.indekiler ba.lang.c. yenidocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari...müze kadar inceleyen ve bütün Türkler bak›m›ndan topluca de¤erlendiren bilimsel ara fl-t›rma
Page 5: i.indekiler ba.lang.c. yenidocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari...müze kadar inceleyen ve bütün Türkler bak›m›ndan topluca de¤erlendiren bilimsel ara fl-t›rma

Hasan Celâl GüzelProf. Dr. Kemal ÇiçekProf. Dr. Salim Koca

Editörler

Page 6: i.indekiler ba.lang.c. yenidocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari...müze kadar inceleyen ve bütün Türkler bak›m›ndan topluca de¤erlendiren bilimsel ara fl-t›rma

Teknik Koordinatör

Murat Ocak

Sanat Yönetmenleri

fiafak Tavkul / D. Hamza Gürer

GörüntülemeGörüntü Yönetmeni

Yrd. Doç. Dr. Tufan Gündüz

Görüntü Yönetmen Yard›mc›s›

Hasan Tahsin

Dr. Muhammet Görür / Fatma Do¤anc› / U¤ur Altu¤Yüksel fiahin / Ahmet Sait Candan / Hüseyin Köksal / Hayat Aras

Resim Tarama

Turgay Süslü / Ümit Bahad›r

Dizgi Grubu

Mehmet Keskin / Fatma Özgür fiahin / Murat Ayd›nerLevent Süsoy / Ahmet Düzgün / Umut Aras / Kadriye Akkaya

Turgay Süslü / Ümit Bahad›r / Vural Dönmez / Erol EfeAbdülkadir K›l›çaslan / Zülfikâr Mert

Can Ayvafl›k / Lale Azimzade / Serhan Balkanal

Tashih Grubu

Elnur A¤ayev

Ahmet Budak / Zehra Filiz BilirEmine Özdemir / Büflra Bolay / Demet Aksoy

Ebru Demir / Rizvan Genberli

Grafik Tasar›m

D. Hamza Gürer

Bask›-Renk Ayr›m›-Mücellit

Semih Ofset

Cilt

Balkan Ciltevi

Yay›n Kodu

975-6782-33-1 Isbn (Tak›m)975-6782-34-X Isbn (Cilt)

Yay›n Yeri ve Tarihi

Ankara 2002

Yan Ka¤›t: Göktürk Yaz›tlar›

Page 7: i.indekiler ba.lang.c. yenidocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari...müze kadar inceleyen ve bütün Türkler bak›m›ndan topluca de¤erlendiren bilimsel ara fl-t›rma

Yay›n Kurulu Baflkan›

prof. dr. yusuf halaço¤luTÜRK TARİH KURUMU BAŞKANI - TÜRKİYE

Yay›n Dan›flman›

prof. dr. halil inalc›kTÜRKİYE / A.B.D

Yay›n Kurulu

TÜRKLER

prof. dr. flükrü haluk akal›nTÜRK D‹L KURUMU BAfiKANI-TÜRK‹YE

prof. dr. süleyman aliyarl›AZERBAYCAN

prof. dr. muhammed aydo¤duyevTÜRKMEN‹STAN

prof. dr. tuncer baykaraTÜRK‹YE

prof. dr. ali birinciTÜRK‹YE

prof. dr. t›nçt›kbek çoroteginKIRGIZ‹STAN

prof. dr. géza dáv›dMACAR‹STAN

prof. dr. feridun emecenTÜRK‹YE

prof. dr. peter b. goldenA.B.D.

prof. dr. mustafa isenTÜRK‹YE

prof. dr. norman ›tzkow›tzA.B.D.

prof. dr. ekmeleddin ihsano¤luIRCICA BAfiKANI - TÜRK‹YE

prof. dr. mustafa kafal›TÜRK‹YE

prof. dr. kemal karpatA.B.D.

prof. dr. beg ali kas›mov ÖZBEK‹STAN

prof. dr. manas koz›bayevKAZAK‹STAN

prof. dr. ercüment kuranTÜRK‹YE

prof. dr. flerif mardinTÜRK‹YE / A.B.D

prof. dr. erdo¤an merçilTÜRK‹YE

prof. dr. rhoads murphey‹NG‹LTERE

prof. dr. yuzo nagataJAPONYA

prof. dr. ahmet yaflar ocakTÜRK‹YE

prof. dr. ilber ortayl›TÜRK‹YE

prof. dr. v›ctor ostapchukKANADA

prof. dr. sema barutçu özönderTÜRK‹YE

prof. dr. ul› scham›logluA.B.D.

prof. dr. stanford shawA.B.D.

prof. dr. geng sh›m›nÇ‹N

prof. dr. den›s s›norA.B.D.

prof. dr. ahmet tabako¤luTÜRK‹YE

prof. dr. dmitri vasilievRUSYA

prof. dr. bahaeddin yediy›ld›zTÜRK‹YE

Page 8: i.indekiler ba.lang.c. yenidocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari...müze kadar inceleyen ve bütün Türkler bak›m›ndan topluca de¤erlendiren bilimsel ara fl-t›rma

Proje Koordinatörüosman karatay

Yurt D›fl› Koordinasyonsabiha sungur

‹dari Koordinatörlerabdurrahman eren / mustafa v. güzel / lütfü ulukul

Tercüme

Redaktörlerdoç. dr. ramazan gözen / doç. dr. hamit ersoy

elnur a¤ayev

Mütercimlerdr. kezban acar / alesker aleskerov / banu bektafl / fahri dikkaya / nilüfer erolyrd. doç. dr. bilgehan ats›z gökda¤ / bülent kenefl / ›fl›k kuflçu / nurflen özsoy

liliye sabirova / dr. harun taflk›ran / bo¤aç babür turna / zülfiye veliyevamurat yaflar / alim y›lmaz

Türkçe Redaksiyondoç. dr. nurettin demir / doç. dr. emine y›lmaz / yrd. doç. dr bilgehan a. gökda¤

dr. murat küçük / gönül gökdemir / faruk gökçe

Sekreteryaseval yal›n / ayla tezcan / gülizar altunyurt / fatma albayrak / burcu özdemir

Dan›flma Kurulu

prof. dr. abdülhaluk çayBAŞKAN-TÜRKİYE

prof. dr. gabor agostonA.B.D.

prof. dr. ismail akaTÜRK‹YE

prof. dr. flakir akçaTÜRK‹YE

prof. dr. annakurban aflirovTÜRKMEN‹STAN

prof. dr. oktay aslanapaTÜRK‹YE

doç. dr. b. zakir avflarTÜRK‹YE

ali r›za bozkurtA.B.D.

polat bülbülo¤luTÜRKSOY BAfiKANI-AZERBAYCAN

prof. dr. gülçin çandarl›o¤luTÜRK‹YE

prof. dr. emin çar›kç›TÜRK‹YE

prof. dr. nejat diyarbekirliTÜRK‹YE

prof. dr. yavuz ercanTÜRK‹YE

prof. dr. semavi eyiceTÜRK‹YE

prof. dr. ›stván fodorMACAR‹STAN

dr. öner kabasakalT‹KA BAfiKANI-TÜRK‹YE

prof. dr. esin kahyaTÜRK‹YE

prof. dr. flaban karataflTÜRK‹YE

prof. dr. hee soo leeGÜNEY KORE

prof. dr. heath w. lowryA.B.D.

prof. dr. just›n mccarthyA.B.D.

prof. dr. gabr›el r. paleczekAVUSTURYA

prof. dr. omeljan pr›tsakA.B.D.

prof. dr. mirkas›m usmanovTATAR‹STAN

prof. dr. turan yazganTÜRK‹YE

prof. dr. ilya zaitsevRUSYA

nam›k kemal zeybekTÜRK‹YE

Baflredaktörc. cem o¤uz

Koordinatörözlem dilmen

Page 9: i.indekiler ba.lang.c. yenidocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari...müze kadar inceleyen ve bütün Türkler bak›m›ndan topluca de¤erlendiren bilimsel ara fl-t›rma

“Türkler”Hakk›nda Birkaç Söz

Türkler, binlerce y›ldan beri dünya tarihinde birinci derecede önemli rol oynam›fl-lar; kurduklar› devletler ve imparatorluklar ile çok genifl bir co¤rafyada hüküm sür-müfller; hem siyasî bak›mdan hem de gelifltirdikleri kültür ve medeniyet ile tarih sahne-sinde yerlerini alm›fllard›r. Ne yaz›k ki, Türkler hakk›ndaki araflt›rmalar›n ve yay›n-lar›n yetersizli¤i sebebiyle bu konuda millî tarihimizde ve dünya tarihinde büyük birboflluk bulunmaktad›r. Türk tarihini, arkeolojik devirlerden itibaren ele alarak günü-müze kadar inceleyen ve bütün Türkler bak›m›ndan topluca de¤erlendiren bilimsel arafl-t›rma ve yay›nlar ise yok denecek kadar az say›dad›r. Bunun için Türk Milleti’nin ta-rihini, kültür ve medeniyetini ortaya koyacak büyük bir araflt›rma projesinin daha faz-la geç kalmadan gerçeklefltirilmesi zorunluydu.

“Türk Projesi” ile bafllang›çtan günümüze kadar Türk Milleti’nin kurdu¤u devlet-lerin, infla etti¤i emsalsiz kültür ve medeniyetin; siyaset, teflkilât, toplum, ekonomi, dü-flünce, bilim, dil, edebiyat, kültür ve sanat aç›lar›ndan bütün yönleri ile de¤erlendiril-mesi yap›lm›flt›r. Bu proje, bugüne kadar bütün dünyada haz›rlanm›fl en genifl kapsam-l› ve kat›l›ml› tarih araflt›rmas› projesidir. Haz›rl›k safhas›nda Türkiye’nin ve dün-yan›n Türkoloji ile ilgili bütün akademik çevreleri ile temas sa¤lanm›fl; projeye 48 ül-keden 589 bilim adam› ve araflt›rmac› çal›flmalar› ile ifltirak etmifltir. Ayr›ca Türki-ye’den de 1721 bilim adam› ve araflt›rmac› projeye katk›da bulunmufltur. Türk Proje-si, Türkiye’de yaflayan Türklerin oldu¤u kadar, bütün dünya Türklü¤ünün ve TürkDünyas›’n›n da ortak tarihleri bak›m›ndan önemlidir.

Bu eserin, Türk ve dünya tarihinin ayd›nlat›lmas›nda bilim adamlar›na ve arafl-t›rmac›lara ›fl›k tutaca¤›na inan›yor, Türk Projesi’ni gerçeklefltiren Yeni Türkiye Arafl-t›rma ve Yay›n Merkezi mensuplar›n› kutluyorum.

Büyük Türk Milleti’nin “üstte mavi gök çökmedikçe, altta ya¤›z yer delinmedikçe”“ilelebed pâyidar kalmas›n›” diliyorum

Dr. Devlet BAHÇEL‹Devlet Bakan› ve

BaflbakanYard›mc›s›

Page 10: i.indekiler ba.lang.c. yenidocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari...müze kadar inceleyen ve bütün Türkler bak›m›ndan topluca de¤erlendiren bilimsel ara fl-t›rma

Türk Tarihi

Araflt›rma Projesi’ne

Destekleri ve sponsorlu€u

için

Türk Metal Sendikas›

Genel Baflkan›

MUSTAFA ÖZBEK’e

Bu eser

BAfiBAKANLIK TANITMA FONU

taraf›ndan

Page 11: i.indekiler ba.lang.c. yenidocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari...müze kadar inceleyen ve bütün Türkler bak›m›ndan topluca de¤erlendiren bilimsel ara fl-t›rma

Büyük Türk tarihçisi Zeki Velidi Togan, difli Bozkurt taraf›ndan beslenen ilk Türk’ün Tanr› da¤lar›n›n güneyinde dünyaya gel-di¤ini söyler. Bu konuda Göktürklere ait oldu¤u düflünülen Ergenekon Destan›, asl›nda bütün Türklerin türeyifli ve yay›lmas›ile ilgili kabul edilebilir.

Türkler, dünyan›n en eski kültür ve medeniyetlerinden birine sahiptir. Binlerce y›ll›k Türk tarihinin bafllang›ç noktas›n› tespitetmek kolay de¤ildir. Arkeolojik ve antropolojik araflt›rmalar neticesinde ortaya ç›kar›lan, milattan önce 4000 y›llar›na kadarinen ve Orta Asya’n›n en eski kültürü olan Anav kültürünün Proto-Türklerle ilgili olmas› ihtimali yüksektir. Devirler yak›nlafl-t›kça, Kelteminar ve Afenesevo (M. Ö. 3000), Andronova (M. Ö. 1700), Karasuk (M. Ö. 1200), Tagar ve Taflt›k (M. Ö. 700) kül-türlerinin Proto-Türklerle ilgisi daha aç›k bir flekilde ortaya ç›kmaktad›r. Baflta Paz›r›k ve Iss›k kurganlar›ndaki arkeolojik bu-luntular olmak üzere bu konuda çok çeflitli bilimsel deliller mevcuttur.

Di¤er taraftan, yap›lan son araflt›rmalar neticesinde, M. Ö. VIII. yüzy›lda tarih sahnesine ç›kan Sakalar/‹skitler’in bir Türk ‹m-paratorlu¤u oldu¤u görüflü a¤›rl›k kazanmaktad›r. Ancak, M. Ö. 318-M. S. 216 tarihleri aras›nda beflyüz y›l hüküm süren Bü-yük Hun ‹mparatorlu¤u’nun ve Çin kaynaklar›na göre kesinlik kazanan ondan önceki Proto-Hunlar›n Türklü¤ü konusunda dün-ya bilim âleminde pek fazla bir tereddüt kalmam›flt›r. Büyük Hun ‹mparatorlu¤u, Bat› Hun ‹mparatorlu¤u ve özellikle AvrupaHunlar› bat›l› tarihçiler taraf›ndan da genifl flekilde incelenmifltir. Büyük Hun ‹mparatoru Mete Han (destanlara göre O¤uz Ka-¤an) ve Avrupa’y› y›llarca titreten büyük Türk Hakan› Atilla’n›n hikâyesini herkes bilmektedir. Avrupa Hunlar›, sebep olduk-lar› kavimler göçü neticesinde dünya tarihini de¤ifltirmifllerdir.

Türklerin en iyi bilinen eski tarihi Göktürklere dayan›r. “Türk” ad›n› devletin resmî s›fat› olarak ilk kullananlar da Göktürklerolmufltur (‹kinci olarak da Atatürk Türkiye Cumhuriyeti’nde kullanm›flt›r). Bilge Ka¤an’›n ünlü Göktürk âbidelerindeki TürkRunik yaz›s› ile as›rlar›n gerisinden flöyle seslendi¤ini duyars›n›z: “Ey Türk Milleti! Üstte mavi gök çökmedikçe, altta ya¤›z yerdelinmedikçe, senin ilini, töreni kim bozabilir?”

Bundan sonra, yerleflik Türk medeniyetinin en güzel örneklerini veren Uygurlar; Orta Asya’daki di¤er Türk boylar› K›rg›zlar,Karluklar, Türgifller, Tatarlar ve ötekileri; ülkelerini bir ticaret merkezi haline getiren Hazarlar; bugünkü Do¤u Avrupa’y› flekil-lendiren Bulgarlar, O¤uzlar, Avarlar, Peçenekler, Kumanlar, Türk tarihinde yerlerini alm›fllard›r.

Türkler, tarihte 16’s› büyük, 113 devlet kurmufltur. Bu devletler ve imparatorluklar tarihin çeflitli devirlerinde dünyaya hâkimolmufllard›r. O¤uz Ka¤an Destan›’nda, Türklerde devlet fikri, cihan hâkimiyeti mefkûresi ve fütûhat yapan kahraman alp tipivurgulanm›flt›r. fiunu iftiharla kaydetmek mümkündür ki, bu teflkilâtç›l›k ve devlet kuruculu¤u kabiliyeti dünya tarihinde hiç-bir millete nasip olmam›flt›r.

Türk tarihinin dönüm noktalar›ndan birisi hiç flüphesiz, Türklerin ‹slâmiyeti kabul ediflleridir. Türk kültür ve medeniyeti ‹s-lâmla flereflendikten sonra daha fazla derinlik, ihtiflam ve mânâ kazan›r. Mete Han’›n ve Atilla’n›n k›z›l elmas› art›k gazâ ile zen-ginleflerek Alparslan’›n, Fatih’in ve Kanunî’nin k›z›l elmas›’na dönüflmüfltür. Türkler, Orta Asya’dan, atayurttan tafl›d›klar› kül-tür potas›nda, fethettikleri güzellikleri ‹slâm›n ölçüsüyle tartarak ve eriterek yepyeni, orijinal ve zengin bir medeniyet inflâ et-mifllerdir. ‹nsan›m›z, bu mucizevî oluflun s›rr›n› temelindeki manevî harçla izah etmifltir. Art›k O¤uz Ka¤an’›n yi¤it alpleri, Ho-ca Ahmet Yesevî’nin alperenleri olmufltur ve bu “olufl” dünya tarihini derinden etkilemifltir.

Mevcut araflt›rmalara göre, bugünkü Türk dünyas›n›n müflterek tarihi Hun-Göktürk-Uygur çizgisinde dü¤ümlenmektedir. Bü-tün Türklerin ilk zaman tarihlerini meydana getiren bu eksenden üç kol ayr›lm›flt›r: Birinci kolu oluflturan O¤uzlar-Türkmen-ler bat› istikametinde ilerleyerek, baflta Büyük Selçuklu ‹mparatorlu¤u olmak üzere, Atabeylikler, Do¤u Anadolu Türk Devlet-leri, Harezmflahlar Devleti, Türkiye Selçuklu Devleti, Anadolu Türk Beylikleri, Karakoyunlu ve Akkoyunlu Devletleri, ‹ran’da-ki Türk Devletleri ve hanedanlar› (Safevîler, Avflarlar, Kacarlar), Osmanl› ‹mparatorlu¤u, Türkiye Cumhuriyeti, AzerbaycanHanl›klar›, Azerbaycan Cumhuriyeti ve Türkmenistan Cumhuriyeti gibi arka arkaya birçok devletler kurarak, on as›rdan fazlasüren bir devirde dünya Türklü¤ünün en büyük temsilcileri olmufllard›r. Kazak, K›rg›z, Özbek ve Do¤u Türkistan kolu OrtaAsya co¤rafyas›nda, Türklerin Atayurdunda, Türkistan’da kalm›fllar ve günümüze kadar varl›klar›n› muhafaza etmeyi baflarm›fl-lard›r. Üçüncü kolda olan Tatar, Baflkurt, Avar, K›pçak, Bulgar, Peçenek ve Kumanlar ise Karadeniz’in kuzeyinde etkili olarakDo¤u Avrupa siyasî co¤rafyas›n›n flekillenmesinde rol oynam›fllard›r.

Ça¤atay ve Alt›nordu Hanl›klar›n›n Türk tarihinde önemli bir yeri vard›r. K›pçak bozk›rlar›ndaki Türk Hanl›klar›, Kazan, Ast-rahan, Nogay, Kas›m, Sibir ve K›r›m Hanl›klar› onlar›n vârisleridir. Özellikle Kazan ve K›r›m Tatarlar› Dünya Türklü¤ü için-de kültürleri ve mücadeleleri ile temayüz etmifllerdir. Timurlular ve Hindistan’daki uzant›lar› Bâbür ‹mparatorlu¤u, efline zorrastlan›r zenginlikte bir ilim ve sanat hayat›na sahip olmufllar, Orta Asya’y› ve Hindistan’› sanat eserleriyle süsleyerek imar et-mifllerdir.

Türkistan’da Özbek, Buhara, Hive, Hokand, Kaflgar, Turfan ve Kazak Hanl›klar› ile K›rg›zlar, Rus ve Çin istilâlar›na kadar as›r-lar boyunca Türkistan co¤rafyas›na hâkim olmufllar ve bugünkü Özbekistan, Kazakistan, K›rg›zistan ve Türkmenistan’›n ortazaman Türk tarihini meydana getirmifllerdir. Ne yaz›k ki, bu Türk illeri, önce Çarl›k Rusyas›’n›n ve Çin’in, daha sonra Sovyet-ler’in tahakkümü alt›nda yaflamak zorunda kalm›fllard›r.

Osmanl› Cihan Devleti, “Devlet-i Âliyye”, Türklerin kurduklar› medeniyetin zirvesinde yer alm›flt›r. Roma ‹mparatorlu¤u’ndansonra tarihin en uzun ömürlü, hanedân olarak en uzun süre yaflayan, üç k›t’ada en büyük co¤rafyada hükümran olan Osmanl› ‹m-

Sunufl

Page 12: i.indekiler ba.lang.c. yenidocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari...müze kadar inceleyen ve bütün Türkler bak›m›ndan topluca de¤erlendiren bilimsel ara fl-t›rma

paratorlu¤u, “Pax Ottomana”y› tesis etmifl ve bir “huzur medeniyeti” olmufltur. Devletin kurucusu Osman Gazi’den Hz. Pey-gamber’in hadîsine mazhar olarak ‹stanbul’u fethedip ça¤ açan, ça¤ kapayan Fatih’e, Viyana kap›lar›na dayanan Kanunî’ye ve y›-k›l›fltan önceki dönemde bile diplomasi dehas›yla ‹mparatorlu¤u uzun y›llar ayakta tutan Sultan Abdülhamid’e kadar uzanan al-t› as›rl›k dönemde dünya tarihinde söz sahibi olan Osmanl›lar, kültür zenginlikleri ile muhteflem bir medeniyetin zirvesine erifl-mifllerdir.

Lâkin Balkan Savafllar›ndan sonra tükenen Osmanl›, son gücünü de Cihan Harbi’nde kullanm›fl ve Çanakkale’de binlerce flehidpahas›na dünya tarihinin ak›fl›na tesir eden bir zafer kazanm›flt›r. Ancak bu mücadele, ‹zmir ve ‹stanbul’un iflgali ile noktalanansonucu de¤ifltirememifltir. Buna karfl›l›k, Türk Milleti teslimiyeti kabul etmemifl; Kuvâ-y› Millîye ve Müdafaa-i Hukuk Cemi-yetlerini kurarak millî direnifl hareketlerine giriflmifl ve en kötü günlerde Anadolu’nun ba¤r›nda yeni bir Ergenekon destan› ya-z›lm›flt›r. 19 May›s 1919’da Mustafa Kemal Pafla Samsun’a ç›km›fl ve Millî Mücadeleyi bafllatm›flt›r. Bundan sonra yokluk için-deki bir milletin büyük fedakârl›klar› ile Baflkomutan Gazi Mustafa Kemal (Atatürk) Pafla’n›n önderli¤inde zaferler kazan›larakAnadolu iflgalci güçlerden temizlenmifl ve 29 Ekim 1923’te Türkiye Cumhuriyeti kurulmufltur.

Di¤er taraftan, Türk Cumhuriyetleri, Sovyetler Birli¤i da¤›ld›ktan sonra 1991 y›l›ndan itibaren ba¤›ms›zl›klar›na kavuflmufllar-d›r. Ba¤›ms›z Türk Cumhuriyetleri, Federe ve Muhtar Türk Cumhuriyetleri, Türk Topluluklar› ve Türk Yerleflimleri ile TürkDünyas›, günümüzde befl k›taya yay›lm›fl 180 milyon nüfustan(*) meydana gelmektedir. Binlerce y›l önce Ergenekon’dan da¤-lar› eriterek ç›kan Türkler, ayn› a¤ac›n dallar› olduklar›n› hiçbir zaman unutmamal›d›rlar. O¤uz Ka¤an’›n çocuklar› Gün, Ay,Y›ld›z ve Gök, Da¤, Deniz, 21. yüzy›l›n ayd›nl›¤›nda tekrar buluflmufllard›r. ‹smail Bey Gasp›ral›’n›n dedi¤i gibi, “Dilde, Fikir-de ve ‹flte Birlik” kurmal› ve köklerini aslâ unutmadan daha fazla iflbirli¤i yapmak için gayret göstermelidirler. Biz, Türk Dün-yas›’n›n ortak tarih fluurundan hareketle yak›n bir gelecekte çok daha samimî ba¤larla birbirine ba¤lanaca¤›na inan›yoruz.

* * *

Türk Milleti, tarihin en eski devirlerinden itibaren var olmufl ve dünya tarihinin flekillenmesine tesir etmifltir. Ancak Türk tari-hini, bütünlük içerisinde bafllang›c›ndan günümüze kadar inceleyen bilimsel bir çal›flma henüz yap›lmam›flt›. Bu sebeple, TürkMilleti’nin tarihini ve medeniyetini gün ›fl›¤›na ç›karacak bir araflt›rma projesinin gerçeklefltirilmesi gerekiyordu. K›saca “TürkProjesi” ad›n› verdi¤imiz Türk Tarihini, Kültür ve Medeniyeti’ni Araflt›rma Projesi bu zarûretten kaynakland›. Uzun ve meflak-katli çal›flmalar neticesinde Türk Projesi dünyan›n en büyük tarih araflt›rma projesi olarak hayata geçirildi.

Türkiye’nin ve dünyan›n önde gelen Türkologlar›n›n ve Türk tarihçilerinin görev ald›¤› çal›flmam›zda, önce Türk tarihi ve me-deniyeti konusunda en önemli bilim adamlar›ndan meydana gelen bir Yay›n Kurulu ve Dan›flma Kurulu teflkil edildi. Uluslara-ras› bir hakem kurulu hüviyetinde çal›flan Yay›n Kurulu’nun tespit etti¤i konu bafll›klar›na göre araflt›rma yaz›lar›n›n sipariflle-ri verildi. Bunun için dünyan›n hemen her ülkesindeki 3059 bilim adam› ve uzman ile temas kuruldu. Türkiye’den de tarih, dil,edebiyat, felsefe, sanat tarihi, bilim tarihi, hukuk tarihi, ekonomik ve sosyal tarih sahalar›nda çal›flma yapan, araflt›rma görevli-sinden profesöre kadar uzanan genifl bir akademik yelpazede 3120 bilim adam› ile görüflüldü. Bu temaslar›n neticesinde, proje-ye 48 ülkeden 2320 bilim adam› ve uzman (589’u Türkiye d›fl›ndan ve 1721’i Türkiye’den) çal›flmalar› ile ifltirak etti. Bunlar›n721’i profesör, 377’si doçent, 538’i yard›mc› doçent, 385’i doktor ve 289’u araflt›rmac› ve uzmand›r. Bu araflt›rma yaz›lar›ndan375’i Türkiye d›fl›ndan ve 1248’i Türkiye’den olmak üzere 1623 bilimsel çal›flma eserimizde yer ald›. Yay›nlanamayan yaz›lar›nbüyük ço¤unlu¤u da asl›nda bilimsel nitelikte idi; ancak tekrarlardan kaç›nma, zaman›nda gönderememe ve flekil flartlar›na uy-mama gibi gerekçeler, yaz›lar›n Yay›n Kurulu’nca kabul edilmeyiflinde etkili oldu.

Yay›nlanan yaz›lar›n seçiminde orijinal olup olmad›¤› en önemli ölçülerden birisi olarak kabul edilmifl ve daha önce herhangi birdilde yay›nlanmam›fl olanlar seçilmifltir. Bu arada az say›daki merhum üstad yaz›lar›na da (%4 oran›nda) bir vefa borcunu ifa et-mek için eserde yer verilmifltir. Bu araflt›rmalar yap›l›rken arkeolojik buluntular ve dünyadaki arflivlerin Türklerle ilgili bölüm-leri taranm›flt›r.

Eserimiz, üç tak›m halinde toplam 37 cilt ve 35.000 sayfal›k bir külliyatt›r. Ana eser olan Türkler, birisi ‹ndeks olmak üzere 21cilt, 21.000 sayfadan; ‹ngilizce özet mahiyetinde bulunan The Turks -ki bir yabanc› dildeki en genifl kapsaml› eserdir- 6 cilt,6000 sayfadan ve ana yaz›lar›n kronolojik bir bütünlük içinde de¤erlendirilmesi ile haz›rlanan Genel Türk Tarihi 10 cilt, 8000sayfadan meydana gelmektedir. Eserde toplam olarak 30.000 civar›nda görüntü malzemesi (resim, foto¤raf, harita, tablo, min-yatür vs.) kullan›lm›flt›r.

Eserin haz›rlan›fl› s›ras›nda, çok say›da de¤erli bilim adam› haricinde, Yeni Türkiye Araflt›rma ve Yay›n Merkezi 187 uzman ele-man istihdam etmifl ve 18 ay boyunca 24 saat vardiyal› çal›flma yap›lm›flt›r. Sadece bu proje için Türkiye’nin en büyük dizgi vegörüntüleme sistemleri kurulmufltur.

Eserin haz›rlanmas›nda ve editörlü¤ünde Türk tarihi bir bütün olarak kabul edilmifl ve sadece Türkiye Türklerinin de¤il bütünTürklerin, bafllang›çtan günümüze kadar uzanan tarih ve medeniyetleri incelenmifltir. Bu eser, Türkiye’de yaflayan Türklerin ol-du¤u kadar bütün Türk Dünyas›’n›n da müflterek tarihleri bak›m›ndan önemlidir. Bilimsel tasnifte, flekilde ve muhtevada yenibir yöntem ile haz›rlanan eser, Türkiye tarihi bak›m›ndan Cumhuriyet’in bafllang›c›ndan günümüze kadar uzanan bir dönemdetarih yazma denemesi yapan ilk çal›flmad›r. Özellikle 1960 sonras› dönemin incelenmesinde tarafs›zl›¤a itina edilmeye çal›fl›l-

(*) Prof. Dr. Nevzat Yalç›ntafl’›n yapt›¤› araflt›rmalara göre, 16. yüzy›l›n ortalar›nda dünya nüfusu 500 milyon civar›nda tespit edilmifl ve Osmanl›Türkleri ile Türkistan’daki nüfusun asgarî 40 milyon oldu¤u tahmin edilmifltir (Bunun yaklafl›k olarak yar›s› Osmanl› Devleti’nin s›n›rlar› içe-risindedir). Di¤er bir ifade ile dünya nüfusunun % 8’inin Türk oldu¤u hesaplanm›flt›r. Halbuki, 21. asr›n bafl›nda dünya nüfusu 6 milyarken,Türk nüfusu 180 milyon olmufl; yani % 8’den % 3’e düflmüfltür. E¤er 16. yüzy›ldaki oran muhafaza edilebilseydi, bugün dünyadaki Türk nüfu-su 480 milyon olacakt›. Demek ki, her f›rsatta katliam yapmakla suçlanan Türkler, asl›nda dünyan›n en büyük mazlumlar› ve ma¤durlar› olmufl-lar; maruz kald›klar› katliamlar, sürgünler, k›tl›klar ve asimilasyon neticesinde nisbî say›lar› azalm›flt›r.

Page 13: i.indekiler ba.lang.c. yenidocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari...müze kadar inceleyen ve bütün Türkler bak›m›ndan topluca de¤erlendiren bilimsel ara fl-t›rma

m›flt›r. Türk Dünyas›’n›n bugünkü durumunun da çok çeflitli bak›mlardan aksettirilmesine çal›fl›lan eserde, günümüzün tahlil-leri yap›l›rken, bir tarih çal›flmas›n›n uzun vâdeli perspektifi çerçevesinde kal›nmaya gayret edilmifltir.

* * *

Bu eserin haz›rlanmas›nda en büyük deste¤i veren, projenin önemini ve anlam›n› en iyi flekilde takdir eden Devlet Bakan› veBaflbakan Yard›mc›s› Say›n Dr. Devlet Bahçeli’ye sonsuz flükranlar›m›z› sunuyoruz. O’nun samimî deste¤i olmasayd› bu projeyigerçeklefltirmek mümkün olamazd›.

Osmanl› Projesi’nde oldu¤u gibi Türk Projesi’nde de bizi teflvik eden Kültür Bakan› Say›n ‹stemihan Talay’a teflekkür borçlu-yuz.

Yay›n Kurulu Baflkan›m›z ve Türk Tarih Kurumu (TTK) Baflkan› Prof. Dr. Yusuf Halaço¤lu, projemizi bafl›ndan sonuna kadardesteklemifl, Türk Tarih Kurumu’nun bilimsel imkânlar›n› seferber etmifl ve eserde büyük eme¤i ve katk›s› olmufltur. Dan›flmaKurulu Baflkan›m›z Prof. Dr. Abdülhaluk Çay, bizi daima teflvik ederek cesaretlendirmifltir. Son yüzy›lda yetiflen en önemli ta-rihçimiz ve Yay›n Dan›flman›m›z Prof. Dr. Halil ‹nalc›k da ilgi ve yard›mlar›n› esirgememifltir.

Editörlerimizden Prof. Dr. Kemal Çiçek ve Prof. Dr. Salim Koca, hem projeye katk›lar› hem de yapt›klar› bilimsel çal›flmalarlaeserin haz›rlanmas›nda büyük emek sahibi olmufllard›r. Proje Koordinatörümüz Osman Karatay, projenin bafllang›c›ndan itiba-ren üstün bir gayret göstermifltir. Eserin haz›rlanmas› ve redaksiyonu konusunda en fazla katk›y› sa¤layan C. Cem O¤uz, OsmanKaratay ile birlikte The Turks’ün de editörleri aras›nda yer alm›flt›r. Yay›n Kurulu üyemiz Genel Türk Tarihi’nin editörlerindenProf. Dr. Ali Birinci de “uykusuz gecelerin” di¤er bir müdavimi olarak eserin haz›rlanmas›nda önemli bir role sahiptir. Genç bi-lim adamlar›ndan Dr. Bilgehan Ats›z Gökda¤, hem Türkçe redaksiyon, hem de editörlük hizmetlerinde önemli katk›lar sa¤la-m›flt›r. Yurt d›fl› koordinasyonunda büyük emek veren Sabiha Sungur, sekreterya hizmetlerinin yürütülmesinde de baflar›l› ol-mufltur.

Bu arada, müessesemizin kurucusu, “Osmanl› Araflt›rma Projesi”nin editörü ve Yeni Türkiye’nin Genel Yay›n Yönetmeni GülerEren’i de flükranla yâd etmek istiyoruz.

Çal›flmalar›m›za üstün gayretleriyle katk›da bulunan idarî koordinatörlerimiz Abdurrahman Eren, Mustafa V. Güzel ve LütfiUlukul’a müteflekkiriz.

Projenin gerçekleflmesinde büyük deste¤ini gördü¤ümüz Dan›flma Kurulu üyelerimiz baflta Prof. Dr. fiakir Akça olmak üzere,Prof. Dr. Emin Çar›kç› ve Doç. Dr. Zakir B. Avflar’a teflekkür borçluyuz. Ayr›ca, Türk Dil Kurumu (TDK) Baflkan› Prof. Dr.fiükrü Haluk Akal›n’a ve bütün Yay›n ve Dan›flma Kurulu üyelerimize flükranlar›m›z› sunuyoruz. Türk ‹flbirli¤i ve Kalk›nma‹daresi (T‹KA) Baflkan› Dr. Öner Kabasakal’a ve Avrasya Stratejik Araflt›rmalar Merkezi (ASAM) Baflkan› Prof. Dr. Ümit Öz-da¤’a destekleri için teflekkür ediyoruz. Yay›n Kurulu Üyesi iken yaz›s›n› gönderdikten sonra vefat eden sevgili hocam›z Prof.Dr. Nejat Göyünç’ü hiç unutmayaca¤›z.

Türkiye’nin en büyük tercüme projesinin gerçeklefltirilmesinde koordinasyon görevini baflar›yla ifa eden Özlem Dilmen ve eki-bine, redaktörler Doç. Dr. Ramazan Gözen, Doç. Dr. Hamit Ersoy, Doç. Dr. Naile Hac›zade ve Elnur A¤ayev’e ve ço¤unlu¤ugenç bilim adamlar›ndan oluflan 122 kiflilik tercüme grubuna; Türkçe redaksiyonu koordinatörü Doç. Dr. Nurettin Demir ileDoç. Dr. Emine Y›lmaz, Dr. Murat Küçük, Gönül Gökdemir ve Faruk Gökçe’ye teflekkür borçluyuz.

Projenin gerçekleflmesinde teknik koordinatörümüz Murat Ocak, gecesini gündüzüne katarak insanüstü bir gayretle çal›flm›flt›r.

Sanat yönetmenli¤ini ve grafik tasar›m› büyük bir fedakârl›kla ve baflar›yla gerçeklefltiren Hamza Gürer; sanat dan›flman› olarakyeni bulufllarla esere renk katan fiafak Tavkul; Türk yay›n hayat›ndaki en genifl ve kaliteli görüntülemeyi baflaran görüntü yönet-meni tarihçi Yrd. Doç. Dr. Tufan Gündüz, yard›mc›s› Hasan Tahsin, elinde foto¤raf dosyas›yla proje için ç›rp›n›rken a¤›r bir tra-fik kazas› geçiren sanat tarihçisi Dr. Muhammet Görür ve görüntüleme grubunun di¤er elemanlar› Turgay Süslü, Ümit Bahad›r,Fatma Do¤anc›, Yüksel fiahin, U¤ur Altu¤, Ahmet Sait Candan, Hüseyin Köksal ve Hayat Aras; dizgi grubu elemanlar› Meh-met Keskin, Fatma Özgür fiahin, Murat Ayd›ner, Levent Süsoy, Ahmet Düzgün, Umut Aras, Kadriye Akkaya, Vural Dönmez,Erol Efe, Abdülkadir K›l›çaslan, Zülfikar Mert, Can Ayvafl›k, Serhan Balkanal ve Lale Azimzade; tashih grubundaki genç bilimadamlar› Ahmet Budak, Zehra Filiz Bilir, Emine Özdemir, Büflra Bolay, Demet Aksoy, Ebru Demir ve Rizvan Genberli; sekre-terya elemanlar› Seval Yal›n, Gülizar Alt›nyurt, Fatma Albayrak, Burcu Özdemir ve Ayla Tezcan; destek hizmetlileri Kadir Akar,Hakan Özdemir, Taner Buyan, Veli K›rkbudak, Sündüz Aktafl, Abdurrahman Kaya, Ekrem Tuzcu, Kadir Biflirgen ve di¤erleri,bu projenin isimsiz kahramanlar›d›r. Üstün gayretleri ve uykusuz geçen geceleri için onlara teflekkür borçluyuz.

Ayr›ca, Genel Türk Tarihi’nin dizgisini gerçeklefltiren Gökçen Teknik’ten Ali Tafltepe ve Faruk Tafltepe’ye, bir sanat eseri ortayakoyan Balkan Ciltevi sahibi Muammer Bilgiç’e ve bir ifl sahibi gibi de¤il âdeta bir inanç eri gibi çal›flan Semih Ofset’in sahibiMustafa Çak›r’a teflekkür ediyoruz.

Projemizi destekleyen ve sponsorluk yapan Türk Metal Sendikas› Genel Baflkan› Mustafa Özbek’e ve projenin duyurulmas› içindeste¤ini esirgemeyen Ayd›n Do¤an’a flükranlar›m›z› sunuyoruz.

Ayr›ca burada isimlerini sayd›¤›m›z takdirde ciltlere s›¤mayacak kadar çok say›daki bilim adamlar›m›za sonsuz flükranlar›m›z›sunuyoruz. Bu eser, onlar›n gayretleriyle tarihe mal olmufltur.

Türk Projesi’nin, Türkoloji ve Türk Tarihi araflt›rmalar›na ve araflt›rmac›lar›na ›fl›k tutmas›n› ve daha iyilerinin yap›lmas›na ve-sile olmas›n› diliyoruz.

Hasan Celâl GÜZEL

Page 14: i.indekiler ba.lang.c. yenidocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari...müze kadar inceleyen ve bütün Türkler bak›m›ndan topluca de¤erlendiren bilimsel ara fl-t›rma

a.e. Ayn› esera.g.e. Ad› geçen esera.g.m. Ad› geçen makalea.g.y. Ad› geçen yazmaABAW Abhandlungen der Bayerischen

Akademie der WissenschaftenAEMA Archivum Eurasiae Medii AeviAKDTYK Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek

KurumuAO Acta Orientalie Academiae

Scientiarum HungoricaeAPAW Abhandlungen der Preussischen

Akademie der WissenschaftenARDTA Azerbaycan Respublikas› Devlet Tarih

ArfliviARMDA Azerbaycan Respublikas› Merkezi

Devlet ArfliviASG Archivio di stato di GenovaATASE Genelkurmay Baflkanl›¤› Askeri

Tarih, Stratejik Etüd Baflkanl›¤›Arflivi

AVPRI Rusya ‹mparatorlu¤u’nun D›flPolitika Arflivi

b. Bin, ‹bnBA Baflbakanl›k ArfliviBOA Baflbakanl›k Osmanl› ArfliviBSOAS Bulletin of the School of Oriental and

African StudiesC.Th. Codex TheodosiarusCA Cevdet AskeriCAJ Central Asiatic JournalCD Cevdet DahiliyeCH Cevdet HariciyeCMRS Chairs du Monde Russe et Soviétique,

Paris-LaheyDGB‹T Do¤ufltan Günümüze Büyük ‹slâm

TarihiD‹A Türkiye Diyanet Vakf› ‹slam

AnsiklopedisiDLT Divan-ü Lügati’t-TürkDTCF Dil ve Tarih-Co¤rafya FakültesiDU‹T Dosya Usulü ‹radeler TasnifiE.B. Encyclopedia BritaniccaEHN Evkâf-› Hümâyûn NezaretiEI2 Encyclopedia Islam, Leiden, 2nd

EditionETGM Ejegodnik Tobolskogo Gubernskogo

MuzeyaEUM Evkâf Umum Müdürlü¤üFO Foreign Office, ‹ngiltereGMDTA Gürcistan Merkez Devlet Tarih Arflivih. HicrîHH Hatt-› Hümâyûn‹FD ‹ktisat Fakültesi Dergisi (‹stanbul)IRCICA ‹slam Tarih, Sanat ve Kültür

Araflt›rma Merkezi‹UEF ‹stanbul Üniversitesi Edebiyat

Fakültesi‹A Milli E¤itim Bakanl›¤›, ‹slâm

Ansiklopedisi‹D ‹râde-i Dahiliye‹FK ‹ktisat Fakültesi Mecmuas›‹MM ‹râde-i Meclis-i Mebusan‹MV ‹râde-i Meclis-i Vâlâ

‹TED ‹slâm Tetkikleri Enstitüsü DergisiJA Journal AsiatiqueJAOS Journal of American Oriental SocietyJESHO Journal of the Economic and Social

History of the OrientJTS Journal of Turkish StudiesK.R.O. Kazahsko-Russkiye Otnafleniya

(Almat›)KB Kutadgu BiligKSE Kazak Sovyet Entsiklopediyas›MD Mühimme DefteriMDAFA Memóries de la Délégation

Archeologique Française enAfghanistan.

MGH Monumenta Germaniae HistoricaMM Maliyeden MüdevverMMZC Meclis-i Mebusan Zab›t CeridesiMTM Millî Tetebbular Mecmuas›MV Meclis-i Vükela Mazbatalar›Nflr. NeflredenOp. cit Ad› geçen eserOTAM Osmanl› Tarihi Araflt›rma ve

Uygulama Merkezi DergisiPSRL Polnoe Sobranie Russkich Letopisei

(Rusya)REI Revue des Etudes IslamiquesRGDA Rusya Devlet ArfliviRKF NAN KR Rakopisn›y Fond Natsionalnoy

Akademii nauk K›rg›zskoyRespubliki

s. SayfaS. Say›SA Sovietskaya ArcheologiyaSAD Selçuklu Araflt›rmalar› DergisiSPAW Sitzungberichte der Preussischen

Akademie der WissenschaftenSRIO Sbornik Imporatorskogo Russkogo

‹storicheskogo Obshchestva (Rusya)...fiS ...fier’iye SiciliTAD Tarih Araflt›rmalar› DergisiTAD Selçuk Ünv. Türkiyat Araflt›rmalar›

Enstitüsü Türkiyat Araflt›rmalar›Dergisi

TD Tahrir DefteriTDA Türk Dünyas› Araflt›rmalar›TDAY-Belleten Türk Dili Araflt›rmalar› Y›ll›¤›-

BelletenTDK Türk Dil KurumuTDTD Türk Dünyas› Tarih DergisiTED Tarih Enstitüsü DergisiTHITM Türk Hukuk ve ‹ktisat Tarihi

Mecmuas›TKA Tapu ve Kadastro ArfliviTKAE Türk Kültürünü Araflt›rma EnstitüsüTM Türkiyat Mecmuas›TOEM Tarih-i Osmanî Encümeni Mecmuas›TT Türkische TurfantexteTTK Türk Tarih KurumuTÜED Türk Etnografya DergisiVD Vak›flar DergisiVGMA Vak›flar Genel Müdürlü¤ü ArfliviZDMG Zeitschrift der Deutschen

Morgenlaendischen Gesellschaft

K›saltmalar

Page 15: i.indekiler ba.lang.c. yenidocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari...müze kadar inceleyen ve bütün Türkler bak›m›ndan topluca de¤erlendiren bilimsel ara fl-t›rma

Türkler, dünya tarihin en eski ve en köklü milletlerinden birisidir. Bilinen tarihin hemen her devresinde Türkler var olmufllar-d›r. Türklerin Orta Asya’da bafllayan tarihî serüvenleri, benimsedikleri kültür ve hayat tarz› sebebiyle anayurt olarak nitelendir-dikleri bu bölgenin d›fl›na taflm›fl, befl k›tada önemli izler b›rakm›flt›r. Bugün Asya, Avrupa, Afrika, Amerika ve Okyanusya’daTürkler yaflamaktad›r. Türk devletlerinin say›s› 1991 y›l›nda ba¤›ms›zl›¤›n› kazananlarla birlikte yediye ulaflm›fl bulunmakta-d›r. Ne yaz›k ki, Türklerin bu özelli¤i ve dünya tarih sahnesindeki önemleri Türk ve dünya kamuoyuna yeterince anlat›labilmiflde¤ildir.

Türkler binlerce y›ld›r Asya, Avrupa ve Afrika’da hüküm sürmüfller ve bu üç eski k›tan›n tarihinde ya bafl rolü oynam›fllar, yada tarih onlar›n üzerine kurulmufltur. Bu nedenle, Türklere tarih yapan milletler aras›nda ön s›ralar› vermek haks›z say›lmaz.Ama ayn› fleyi tarih yazmak konusunda söylemek mümkün de¤ildir. Türkler, bafl aktörleri olduklar› tarihi yazmada bile istekliolmam›fllard›r. Belki de sözlü tarih onlar için hep öncelikli olmufltur. Tarihleri ile övünmüfller, bafllar›ndan geçenleri anlatm›fl-lar, ama yazmam›fllard›r. Yazmak, hiç bir zaman anlatmak kadar önemli olmam›flt›r.

Demek ki, bafllar›ndan geçenleri yazarak gelecek nesillere anlatmak, Türk bozk›r gelene¤inin flekillendirdi¤i dünya için zor birtarzd›. Maceralar›n› destanlaflt›rmak ise Türkler aras›nda tercihe flayand›. Belki de bu yüzden destan›m›z çok, tarih kitab›m›z az-d›r. Bununla birlikte destanlar›n muhtelif Türk boylar› aras›nda ortak olmas› da, destanlar›n bir baflka önemli yan› ve özelli¤iidi. Eski ça¤larda “yaz›” kültür unsuru, “destan” ise medeniyet unsuru idi. O¤uznâme her Türk boyunda biliniyor ve söyleniyor-du. Türklere göre tarih yaz›lmaz, söylenirdi. Tarih bilmek, anlatmak demekti. Ebülgazi Bahad›r Han eserine “kitab› söylemeyebafllad›k. Ve bu kitaba fiecere-i Terâkime diye ad koyduk” diye bafll›yordu. Zeki Velidi Togan ise Tarihte Usûl adl› eserinde buanlay›fl›, “baz› kavimler kendi mazilerini münhas›ran hikayeler, masallar ve destanlar fleklinde hat›rlamaktan hofllan›rlar” fleklin-de de¤erlendirerek bunun bir tercih meselesi oldu¤unu belirtiyordu. Eski Türkler, t›pk› ‹ranl›lar ve Hintliler gibi destanlar› se-viyordu.

Bu yüzden destanlar› tarihî bir kaynak olarak de¤ersiz gören veya yok farz ederek tarih yazma e¤iliminin yanl›fll›¤› üzerine debir kaç söz söylemek do¤ru olur kan›s›nday›z. Bat›l› baz› tarihçiler destanlar› tarih kayna¤› olarak nitelendirmedikleri için Türktarihinin ilk devirlerini yokmufl veya bir kara delikmifl gibi görme e¤ilimindedirler. Ama ifade etmeliyiz ki, “tarih yazmayanla-r›n tarihleri de olmaz” demek de bilimsel de¤ildir. Destanlar, elbette zamanla gerçeklerden uzaklaflabilir ama bir çok önemli ha-kikati de bar›nd›r›rlar. Göktürkler öncesinde Türk tarihini “fiu destan›”, “Hanname”, “Alper Tonga destan›” ve “O¤uzname”sizdüflünmek imkâns›zd›r. Bu destanlar eski Türk tarihinin pek çok bilinmeyen olay›n› di¤er kaynaklar›n da yard›m›yla aç›kl›¤akavuflturmufllard›r. Öte yandan, yaz›lmayan veya destanlarla s›n›rl› kalan tarihin, zamanla unutulmaya, yanl›fllarla dolmaya vesöylene söylene gerçeklerden uzaklaflmaya mahkum oldu¤unu da vurgulamal›y›z. fiecere-i Terakime’nin yazar› Ebülgazi Bahad›rHan, bu durumu, “O¤uzname çoktur, ama hiç iyisi yok, hepsi yanl›fl ve birbirini tutmuyor, her birisi bir türlü ve do¤ru itibark›l›nacak tarih olsayd› iyi olurdu” diyen Türkmenlere hak vererek ifade etmifltir.

Türkler baflka tarihî eser ve belgeler de b›rakm›fllard›r. Zeki Velidi Togan, Türklerin tarihinin önemli bir devresinin yar› destanveya kronikler fleklinde kaydedildi¤ini ifade etmektedir. Ona göre Türk kavimleri, “vak›alar› ‘mücel’ dedi¤imiz oniki seneliktakvim esas›nda koyun y›l›nda, yahut tavflan y›l›nda filân hadise oldu demek kabilinden k›sa ve muciz kronikler fleklinde kay-detmifllerdir”. Orhun Yaz›tlar› ve Tonyukuk Kitabesi bu türden eserlere en iyi örneklerdir. Bu tarz kronik yazma gelene¤i Os-manl›lar›n ilk dönemlerine kadar yaflam›flt›r. Ancak bu tür eserlerin say›ca yetersiz olmas›, Türkleri tarihlerinin yaz›m›nda Çinbaflta olmak üzere, komflu milletlerin yazd›klar›na muhtaç etmifltir.

‹flte bu durum Türk tarih yaz›c›l›¤›nda bir baflka önemli sorunu do¤urmufltur: Terminoloji. Özellikle Türk tarihinin ilk ça¤lar›için Çin y›ll›klar›n›n esas kaynaklar olmas› bu dönem Türk devlet, topluluk ve kifli adlar›n› muamma haline getirmifl, adetaTürklere yabanc›laflt›rm›flt›r. Herkesin bildi¤i Hunlar›n, Hsiung-nu, Hun ‹mparatoru Mete’nin ad›n›n mao-dun, mao-tun vehatta Türk ad›n›n Tou-kiue, T’u-küe gibi onlarca farkl› imlâs› olmas› Türk tarihinin ilk devirlerini anlafl›lmaz bir hale sokmufl-tur. Bu yüzden Ti, Yüan-ho, Hu-lü, Chie-pi, Hu-ku, i-ch’i-chih gibi pek çok boy ad› Türk boylar› olduklar› halde yanl›fl anla-fl›labilmektedir. Dolay›s›yla, bir milletin kendisi taraf›ndan yaz›l›rsa anlam ifade etmektedir.

Bu ba¤lamda Ebülgazi Bahad›r Han’›n flu sözleri oldukça manidard›r: “Hep bilin ki bizden önce tarih söyleyenler Arapça lügat-leri katm›fllard›r ve Farsça da katm›fllard›r ve Türkçeyi de seci k›lm›fllard›r Kendilerinin hünerlerini ve üstadl›klar›n› halka ma-lum k›lmak için. Biz bunlar›n hiç birisini yapmad›k. Onun için ki: Bu kitab›n okuyucusu ve dinleyicisi elbette Türk olacakt›r.Tabii, Türklere Türkâne söylemek gerek. Tâ ki, onlar›n hepsi anlas›nlar. Bizim söyledi¤imiz sözü bilmeseler ondan ne ç›kar? E¤eronlar›n içlerinde bir veya iki okuyan ak›ll› insan olsa, o bilse, bilmeyen çoklu¤un hangi birine söyleyip bildirir? O halde öylesöylemek gerek ki iyi ve kötü hepsi bilip, gönüllerine makul olsun”.

Bu sözlerin bugün bile geçerlili¤ini korudu¤u aç›kt›r, çünkü Türk Tarihi ve Medeniyeti Türk kültüründen uzak ve Türk toplu-muna yabanc› tarih telakkileri ile yaz›lmaktad›r. Say›lar› zaten bir elin parmaklar› kadar az olan mevcut Genel Türk Tarihi ki-taplar› da bu çeliflkiden kurtulamam›fllard›r. Do¤an Avc›o¤lu’nun “Türklerin Tarihi” adl› eseri buna bir örnektir. Materyalist ta-rih düflüncesiyle Türklerin tarihini adeta göçebe topluluklar›n teflkilats›z ve amaçs›z siyasi ve ekonomik faaliyeti fleklinde yorum-layan bu eser, Türklerin serüveninin belki bir k›s›m özelliklerini yans›tabilir ama, Türk tarihinin bütününü hiç bir flekilde ay-d›nlatacak vas›fta de¤ildir. Son y›llarda Sina Akflin’in editörlü¤ünde yay›nlanan 5 ciltlik “Türkiye Tarihi” ve özellikle de eski

Girifl

Page 16: i.indekiler ba.lang.c. yenidocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari...müze kadar inceleyen ve bütün Türkler bak›m›ndan topluca de¤erlendiren bilimsel ara fl-t›rma

Türk tarihi ile ilgili birinci cilt, ‹slâmiyet öncesi Türk tarihini ayd›nlatmaktan çok, büyük bir kara delik gibi sunmay› ye¤le-mifltir. Bu eser de Türk tarihini, Türk co¤rafyas›na hiç bir dönemde hakim olmam›fl bir terminoloji ve görüfl ile anlatma iddi-as›ndad›r. Ama ne muhteva ne objektiflik aç›s›ndan genel bir Türk tarihi olarak de¤erlendirilmesi mümkün de¤ildir. Y›lmazÖztuna’n›n “Büyük Türk Tarihi” adl› 12 ciltlik eseri ise bugüne kadar Türkler hakk›nda yap›lm›fl en kapsaml› çal›flmad›r. An-cak bu eser, bir derlemedir, Türkiye merkezli bir bak›fl aç›s› vard›r. Bilimsel anlay›flla haz›rlanm›fl “Tarihte Türk Devletleri” ad-l› iki ciltlik çal›flma ise her devletten k›sa k›sa bahseden bir tebli¤ler koleksiyonudur. “Türk Dünyas› El Kitab›” da yine muhte-va olarak çok dar kapsaml› ve türko-sentrik bir yaklafl›mla derlenmifltir. Kaynaklar› ise büyük ölçüde Türkiye ile s›n›rl›d›r. Bueserler art›k tarih biliminin son y›llarda kaydetti¤i bafl döndürücü geliflmeler sayesinde güncelliklerini büyük ölçüde yitirmifl-lerdir. Çünkü Türk devlet ve topluluklar›n›n siyasî, sosyal ve ekonomik tarihi, bilhassa 1990 sonras› çok de¤iflmifltir.

Selçuklu ve Osmanl› ‹mparatorlu¤u hakk›nda haz›rlanm›fl çal›flmalara bakt›¤›m›zda da çok farkl› bir manzara ile karfl›laflmamak-tay›z. Selçuklular hakk›nda araflt›rmalar›yla tan›nan Mehmet Altay Köymen ve Osman Turan’›n eserleri hâlâ afl›lamam›fl görün-mektedir. Türk Tarih Kurumu’nun ‹smail Hakk› Uzunçarfl›l› ve Enver Ziya Karal’a haz›rlatt›¤› Osmanl› Tarihi hâlâ önemini vekaynak de¤erini korumaktad›r. Y›lmaz Öztuna ve Ziya Nur Aksan’›n 10 ciltlik Osmanl› Tarihi eserleri de nitelikli olmakla bir-likte, bilimsel yöntem ve tekniklere göre haz›rlanm›fl eserler de¤ildir. Bu eserlerin esas kayna¤›n› Osmanl› kronikleri ve Ham-mer’in 10 Cilltlik Osmanl› Tarihi oluflturmaktad›r. XIX. yüzy›lda yaz›lm›fl, Nam›k Kemal ve Ahmet Rasim’in Osmanl› tarih-leri de dahil olmak üzere Osmanl› tarihi ve medeniyeti son iki y›la kadar dünya tarihindeki yeri göz önüne al›narak, bilimselmetotla ve uluslararas› nitelikte bir esere sahip olmam›flt›r. 1999 y›l› sonlar›nda Yeni Türkiye’nin 12 cilt olarak haz›rlad›¤› Os-manl› adl› eser büyük bir bofllu¤u doldurmufl ve Osmanl› tarihi çal›flmalar›na damgas›n› vurmufltur. Bu eser, Osmanl› tarihinibilimsel, uluslararas› ve kapsaml› bir çal›flmaya kavuflturmufl, bütün önemli kütüphaneler taraf›ndan koleksiyonlara eklenmeksuretiyle hak etti¤i yere gelmifltir. Bu çal›flman›n elde etti¤i baflar›dan sonra Türklerin tarihi konusunda yukar›da de¤indi¤imizbofllu¤u doldurmak amac›yla da Türkler adl› bu muazzam 21 ciltlik eserin haz›rlanmas› gere¤i has›l olmufltur. Bu çal›flman›nyap›lmas› için onlarca hakl› neden olmakla birlikte esaslar›n› bir kaç madde de toplaman›n mümkün olaca¤› kanaatindeyiz.

Yurt d›fl›nda Türkler ve Türk dili tarihi hakk›nda yay›nlanan eserler birkaç taneden ibarettir ve yay›n tarihi olarak güncelli¤iniyitirmifltir. Klasikleflmifl bu tür eserlerden en önemlisi Lars Johanson ve Éva A. Csato’nun editörlü¤ünü yapt›¤› The Turkic Lan-guages (London, Routledge, 1998)’dir. Philologiae Turcicae Fundamenta I-II (Wiesbaden, 1964) ayn› flekilde daha eski fakatönemli bir baflka eserdir. Rus bilim adam› Naradov’un Tyurski Yaz›k (Moskova, 1966) ve E. R. Teniflev’in baflkanl›¤›nda bir edi-tör grubunun yay›nlad›¤› Tyurski Yaz›k (Biflkek, 1998) ise Rusya’da Türk dili ve tarihi hakk›nda yap›lm›fl en kapsaml› çal›fl-malar olma özelli¤ini hâlâ korumaktad›rlar. Di¤er kitaplar genel bilgi vermeyi amaçlayan ve daha çok ö¤rencileri hedefleyen ça-l›flmalar olarak de¤erlendirilebilir. Türk tarihine genel hatlar›yla bakan ve Bat›’da yay›nlanan eserlerin birkaç› müstesna, ço¤un-lu¤u ne yaz›k ki yanl›fl bilgilerle doludur. Eserimizde Kate Fleet, Türk tarihini “barbar” literatürü içerisinde de¤erlendiren buyaklafl›mlar› ve içine düfltükleri yanl›fllar› irdelemektedir.

Bu eserlerin geneline bakt›¤›m›zda öncelikle Türkler hakk›nda sadece Türkiye Türklerinin bak›fl aç›s›yla yaz›lm›fl eserler d›fl›n-da tarih kitab› yoktur. Türkiye tarihçili¤i özellikle eski Türk tarihine oldukça geç bir dönemde, daha somut bir ifadeyle1930’larda ciddi anlamda e¤ilmifltir. Atatürk’ün Türk Tarih tezini desteklemesi bunda etkili olmufltur. Bu dönemde, Osmanl›tarihinin öncesinde millî kimli¤in oluflmas›na yard›mc› olacak çok önemli bir tarihî dönem oldu¤u inanc›yla yola ç›k›lm›fl veAnadolu’daki O¤uz boylar›n›n izleri sürülerek Orta Asya’ya ulafl›lmaya çal›fl›lm›flt›r. Tarih-i Osmani Encümeni’nin bu anlay›fllabir tarih yaz›m›n›n gelifltirilmesi için yeterli olamayaca¤› inanc›yla Türk Tarih Kurumu ve Türk Dil Kurumu kurulmufl ve da-ha sonra bilimsel araflt›rmalar› yapmak ve yönlendirmek için de Dil, Tarih ve Co¤rafya Fakültesi (DTCF) aç›lm›flt›r. TOE’nin ç›-kard›¤› “TOEM”in yerine de Belleten adl› bir derginin yay›m›na bafllanm›flt›r. Türk Tarih Tezi ve Günefl Dil Teorisi ›fl›¤›nda ya-p›lan çal›flmalar, Türk milletinin, önemli bir Osmanl› öncesi tarihî geçmifli oldu¤unu ortaya koymufltur. Ancak Türk tarihininçok genifl bir co¤rafyada yaflanmas› araflt›rmac›lar›n karfl›s›na filoloji, arfliv, ulafl›m, arkeoloji bak›m›ndan pek çok önemli ve afl›l-mas› zor sorunlar ç›karm›flt›r. Eski Türk tarihini çal›flmak isteyen bir araflt›rmac›n›n Çince, Mo¤olca, Rusça, Sanskritçe, Arapça,Farsça ve hatta Latince ö¤renmek zorunda olmas›, bir seviyeden sonra araflt›rmalar›n adeta durma noktas›na gelmesine sebep ol-mufl, ya da eski Türk tarihi alan›nda orijinal çal›flmalar yap›lamamas›na neden olmufltur. Filolojik ve arkeolojik sorunlar› aflmakamac›yla kurulan DTCF, çok k›sa bir süre sonra disiplinler aras› kopukluklar›n ciddi bir durum almas› sebebiyle, aslî fonksiyo-nunu ifa etmekten uzak kalm›flt›r. Bu sorun hâlâ afl›lamad›¤› için tarihçilerin bir filolog olma zarureti ortadan kalkmam›fl, bu isearaflt›rmalar›n h›z›n› kesen önemli unsurlardan birisi olmufltur. Halbuki di¤er bilimsel alanlarda oldu¤u gibi, günümüz tarihçi-li¤i de multi-disipliner ve uluslararas› nitelikte çal›flmalar›n yap›lmas›n› gerekli k›lmaktad›r. Bu yaklafl›m, iflaret etti¤imiz so-runu aflman›n da en makul yolu olarak görünmektedir. Ancak Türk bilim hayat›nda henüz bu yaklafl›m›n eyleme geçirildi¤inisöylemek mümkün de¤ildir. Halbuki resmî ve ba¤›ms›z araflt›rma kurulufllar›n›n teflvik, öncülük ve katk›lar›yla bu tür ortakmulti-disipliner çal›flmalar›n organize edilmesi mümkündür. Yeni Türkiye bu misyonla hareket etmekte oldu¤unu haz›rlad›¤›Türkçe ve ‹ngilizce “Osmanl›” çal›flmalar›yla kan›tlam›fl bulunmaktad›r. Türkler adl› eserimiz ise bu yaklafl›m›n ne kadar verim-li olabilece¤inin en somut kan›t› olma özelli¤i tafl›maktad›r. Bu çal›flma, ayn› eserde tarih, edebiyat, arkeoloji, etnografi, sanattarihi, bilim tarihi, siyaset bilimi ve iktisat gibi farkl› disiplinleri buluflturmak suretiyle Türk tarihinin multi-disipliner bir yak-lafl›mla ele al›nmas›nda bir ilki gerçeklefltirmektedir. Bu yaklafl›m›n faydalar›, eserimizin yak›n gelecekte Türk tarihi konusun-da yeni araflt›rmalara kaynak teflkil etmesi ile görülecektir, diye ümit ediyoruz. Çünkü, en bafltan bu zamana kadar birbirindenuzak kalan bir çok branfl›n ortak kayna¤› art›k “Türkler” olacakt›r.

Yine bu eser, bir çok ülkede araflt›rmalar›n› yürüten Türkologlar› bir araya getirmek amac› gütmektedir. Eserimize yaz›lar› veyafikirleriyle kat›lan 600 civar›nda yabanc› uzman sayesinde, Türk tarihinin uluslararas› bir aç›l›mla ele al›nmas› düflüncesi haya-ta geçirilmifl olmaktad›r. Böylece halen ülkemizde yayg›n bak›fl aç›s› olan Türkiye merkezli bir tarih yaz›c›l›¤›ndan araflt›rmac›-lar›m›z›n kurtulmas›n›n gereklili¤i ortaya konulmaktad›r. Ayn› konuya bir baflka aç›dan da bakmak mümkündür. Türk tarihiaraflt›rmalar›n›n yap›ld›¤› Avrupa, Asya ve Amerika da Türk tarihine kendi tarihlerinin etkisi alt›nda bakmaktad›rlar. Türkiye

Page 17: i.indekiler ba.lang.c. yenidocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari...müze kadar inceleyen ve bütün Türkler bak›m›ndan topluca de¤erlendiren bilimsel ara fl-t›rma

merkezli çal›flmalar›n bilimsel mahzurlar› neyse, sözgelimi euro-centrique yaklafl›mlar›n sak›ncalar› da odur. Dolay›s›yla bu ese-re kat›l›m› sa¤lanan fakl› ülkelerin yazarlar›, bilimsel çal›flmalar›n›n di¤er ülke araflt›rmac›lar› taraf›ndan okunaca¤› düflüncesiy-le çal›flmalar›na yön vermifller, muhtemelen taraf olma konusunda daha hassas davranma gere¤ini hissetmifllerdir. Bu da Türktarihinin tarafs›z, bilimsel ve ön yarg›dan uzak bir tarzda yaz›lmas›n› sa¤lam›flt›r, diye düflünüyoruz.

Bu aç›klamalardan flu sonucu ç›karabiliriz: Türk tarihi bugüne kadar spesifik olarak, bölgesel çerçevede ve ön yarg›larla incelen-mifl, fakat genelde incelenmemifltir. Bu yüzden bir devletin tarihi, bir Türk boyunun serüveni, bir Türk liderin mücadelesi,Türklerin hayat tarz›, siyasi iliflkileri vs. de¤erlendirilmifl, fakat aralar›ndaki kopukluk giderilememifl, baflka bir deyiflle, Türktarihinde bir bütünlük sa¤lanamam›flt›r. Halbuki Türk tarihi bir bütündür, fakat bu “bütünlük”, bugüne kadar yeterince vur-gulanmam›fl ve siyasi parçalanman›n etkisinden kurtar›lamam›flt›r. Yeni Türkiye, bu eserle, Türk tarihine de bir bütünlük ka-zand›rmakta, siyaset ve s›n›r ötesi bir tarih görüflü ortaya koymaktad›r. Daha do¤rusu, zaten do¤al mecras›nda bu flekilde akan,fakat çeflitli siyasi tercihler veya bölgesel düflüncelerle ayr›flan Türk milletinin tarihini ortak bir tarih haline getirmeyi ümit et-mektedir. Türkler adl› bu eserimizin amaçlad›¤›m›z hedefe büyük ölçüde ulaflt›¤› düflüncesindeyiz. Çünkü Türk Cumhuriyetle-rinin tarihleri hakk›nda yaz›lanlar flöyle bir ortak tarihî geliflime iflaret etmektedir. Hun ‹mparatorlu¤u muhtelif Türk boylar›-n›n kurdu¤u devlet olarak fonksiyonunu tamamlad›ktan sonra, Orta Asya’da Göktürkler ve Uygurlar sonuna kadar olan dönembütün Türk devlet ve topluluklar›n›n ortak tarihi olarak karfl›m›za ç›kmaktad›r. Bu tarihten sonra Türk tarihinde göç yollar›n›nfarkl›l›¤› ile mütenasip bir tarihî süreç bafllam›fl ve Türk tarihi üç kola ayr›lan Türk boylar›n›n serüvenine sahne olmufltur. Bi-rinci kol; O¤uz Türklerinden Selçuk ve ailesinin önderli¤inde Anadolu’yu vatan haline getirmesi ile tarih sahnesinde görünmüfl-tür. Bu kolun tarihi, Büyük Selçuklular, Türkiye Selçuklular›, Osmanl›lar ve nihayet Türkiye Cumhuriyeti fleklinde bir devam-l›l›k arz etmifltir. Kazak, K›rg›z, Özbek ve Do¤u Türkistan grubu Orta Asya’da, Türklerin anayurdunda kalm›fllar ve varl›klar›-n› günümüze kadar sürdürmüfllerdir. Üçüncü kola mensup, Tatar, Baflkurd, Avar, K›pçak ve Bulgarlar ise Karadeniz’in kuzeyin-de ve Do¤u Avrupa siyasi tarihinde derin izler b›rakm›fllar, fakat bunlar›n bir k›sm› varl›klar›n› muhafaza edemeyerek zamanlayerli unsurlarla kar›flm›fllard›r. Bu üç koldan ayr›larak tali kollar oluflturan Türkler ise Hindistan, M›s›r, Çin ve Mo¤olistan’dabir süre hakim olmufllar, fakat daha sonra egemenliklerini sürdürememifllerdir.

Bu aç›klamam›z asl›nda Türk tarihinin bir bütünlük ve devaml›l›k arz etti¤ini kesin olarak ortaya koymaktad›r. Ancak bugünekadar yaz›lan eserler bölgesel ve ›rkî endifleler tafl›d›¤› için bu konuya yeterli vurguyu yapamam›fllard›r. Halbuki Türk tarihininbölünmezli¤i ve Türk devletlerinin her birinin ayn› milletten oldu¤u, 1936 y›l›nda bizzat Mustafa Kemal Atatürk’ün ç›kartt›-¤› bir kanunla, Cumhurbaflkanl›¤› sanca¤›ndaki yerini almak suretiyle en resmi a¤›zdan ilan edilmifltir. Bu eser, bu aç›dan birilki gerçeklefltirmekte, Türk tarihinin ayn› kökten bir a¤ac›n dallar› gibi düflünülmesi ve ele al›nmas› gerekti¤ini ortaya koy-maktad›r. Nas›l ki, Fernand Braudel Akdeniz havzas›n› bir birleflik kültür ve medeniyet olarak ele ald› ise, art›k Türk tarihi debüyük bir Türkistan co¤rafyas›n›n kültür ve medeniyet alan› olarak ele al›nmal›d›r. Asl›nda son zamanlarda yap›lan araflt›rma-lar, bugünkü tarih yaz›c›l›¤›n›n tespitlerinin tersine, Türk devletlerinin birbirlerinin miras› üzerinde kuruldu¤unu ve yüksel-di¤ini göstermifltir. Osmanl› bürokrasisi, maliyesi ve ordusunda Büyük Selçuklu kurumlar›n›n nas›l yaflat›ld›¤› art›k bugün ke-sin olarak anlafl›lm›fl bulunmaktad›r.Dolay›s›yla art›k Türk tarihinin bir bütün halinde incelenmesi ve yaz›lmas›n›n zaman› gel-mifltir. Türkistan’› co¤rafi olarak birbirinden ayr› bölgelere ay›rmak belki mümkündür, ama tarihini ay›rmak tarihî geçmifle s›rtçevirmektir.

Öte yandan Türk tarihinin bir bütün ve ortak kültür unsuru olarak ele al›namamas›n›n nedenlerinden birisi de tarihin hanedan-lar temel al›narak yaz›lmas›d›r. Bizce bu yanl›flt›r ve Türk tarihinin birbirinden kopuk flekilde incelenmesinin temelinde bu ha-tâ yatmaktad›r. Hanedan esas›na göre yaz›lan tarihler, ayn› zamanda hanedan›n dostunu dost, düflman›n› düflman olarak müta-laa etmektedir. Halbuki hanedanlar her ne kadar devlet ad›na hareket etseler de öncelikle hanedan›n›n menfaatlerini ön plandatutmaktad›rlar. Bu yaklafl›m Türk topluluklar›n›n ve devletlerinin birbirlerinden zamanla uzaklaflmalar›na yol açmaktad›r. Ör-ne¤in XVI. Yüzy›l›n iki önemli Türk devleti olan Osmanl›lar ve Safevîler devletlerinin bekâs› için karfl› karfl›ya gelmifller, uzunbir süre birbirleriyle savaflm›fllard›r. Ama bu iki devlet de birer Türkmen devletidir. Dolay›s›yla, tarihlerimizde bu iki Türk dev-leti aras›ndaki mücadeleleri Osmanl›-‹ran iliflkileri fleklinde ele almak do¤ru olmasa gerektir. Hanedanlar farkl› Türk sülaleleriolabilir, ama bu durum Türk milletinin kültürel ve sosyolojik devaml›l›¤›n› yitirmesi için bir araç olmamal›d›r. Modern tarihçiart›k hanedan›n resmî vekâyinüvisi de¤il, Türk tarihini tarafs›z olarak inceleyen bir bilim adam› oldu¤unu kabul etmeli ve bubilinç ile davranmal›d›r.

Türk tarihinin ortak ve ayn› kökten geldi¤ini vurgulad›ktan sonra Türk tarihinin ele al›nmas›ndaki bir metot yanl›fll›¤›na de-¤inmeden geçmek yanl›fl olur kan›s›nday›z. Bilindi¤i gibi Cumhuriyet dönemine kadar Türk tarihi ‹slam tarihinin bir parças›olarak ele al›nmaya çal›fl›lm›flt›r. Bu anlay›fl ‹slâm öncesi Türk tarihinin yüzy›llar boyunca ihmal edilmesine yol açm›flt›r. Cum-huriyet döneminde benimsenen Türk Tarih Tezi ve Günefl Dil Teorisi bu gidifli tersine çevirmeyi hedeflemifl, ancak bu defa daTürk tarihinin bütünlü¤ü bozulmufltur. Çünkü bu dönemde Osmanl› tarihi ihmal edilmifltir. Bu dönem Türk tarih yaz›c›l›¤›-n›n tepkici bir yaklafl›m›n ürünü olmas› ise, bu dönem tarih yaz›c›l›¤›n›n bir gelenek yaratamamas›na sebep olmufltur. Ne yaz›kki, bu olumsuz geliflme, en fazla Türkiye Cumhuriyeti tarihinin yaz›m›n› etkilemifl, 1923-2000 aras› dönem bilimsel, tarih me-todolojisine uygun ve evrensel nitelikte incelenememifltir.

Bütün bu ve benzeri çal›flmalar flunu göstermektedir ki, Türklerin tarihine dair tarafs›z, kapsaml›, ilmi ölçülere uygun ve herTürk devlet ve boyuna eflit mesafede bir Genel Türk Tarihi kitab› mevcut de¤ildir. Daha önemlisi günceli yakalayan bir tarihkitab›m›z yoktur. Halbuki, özellikle 1991’dan sonra Türk devletlerinin ba¤›ms›zl›klar›n› kazanmalar›yla Türk dünyas›nda ta-rihle birlikte, tarihe bak›fl da büyük ölçüde de¤iflmifltir. Dünyada oluflan yeni stratejik dengeler Türk dünyas›n›n ve bilhassa Or-ta-Asya’n›n önem kazanmas›na, bölgenin tarihî geçmifline derin ilgi ve alaka uyanmas›na sebep olmufltur. Bununla birlikte ih-tiyaca cevap veren, bütün Türk devlet ve topluluklar›n›n tarihlerini bir arada ele alan bir eser yoktur. Genel bir Türk tarihi ki-tab›na olan ihtiyaç gittikçe artmaktad›r. Bu itibarla, haz›rlad›¤›m›z Türkler adl› bu eser içerik, yaklafl›m, orijinalite, hacim veyazar kadrosu bak›m›ndan önceki genel Türk tarihleri ile k›yaslanamayacak kadar önemli özellikler tafl›maktad›r.

Page 18: i.indekiler ba.lang.c. yenidocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari...müze kadar inceleyen ve bütün Türkler bak›m›ndan topluca de¤erlendiren bilimsel ara fl-t›rma

* * *

Eserin tasnifinde, Türk tarihini dönemlere ay›r›rken iflaret etti¤imiz bütünlük ve devaml›l›k göz önüne al›nm›flt›r. Bu itibarlaTürk tarihinin iyi belgelenmemifl veya bilimsel ölçülerde tam olarak ayd›nlat›lamam›fl dönemlerini proto-Türkler fleklinde de-¤erlendirmeyi uygun gördük. Bu dönemde Türk oldu¤u, Türklerle akraba oldu¤u veya Türkistan’dan geldi¤i iddia edilen pro-to-Türkler dönemi problematik aç›dan ele al›nm›flt›r. Burada yaz›s› olan araflt›rmac›lar›n tespitleri birbirleriyle çeliflki olufltura-bilir. Ama editörler bu çeliflkinin eserin bütünlü¤ünü bozmayaca¤› kan›s›ndad›r. Bunlar› plana dahil etmek de onlar›n kesin ola-rak Türk olduklar›n› göstermek de¤ildir. Burada amaçlanan, Sümerler, Etrüskler, Kuflanlar gibi Türk oldu¤u öne sürülen ve is-pata muhtaç olan devletlerin de Türk tarihinin ayr›lmaz bir parças› oldu¤unu düflünmemizdir. Gerçekten de konuyla ilgili ola-rak yazan bilim adamlar› ele ald›klar› konular›n tart›fl›labilirli¤ine de iflaret etmek suretiyle bilimsel ölçülerin içerisinde kalma-ya özen göstermifllerdir.

Eserimizin tasnifi aç›s›ndan belirtilmesi gereken bir konu da dönemler meselesidir. Bilindi¤i gibi Türk tarihi, genel olarak ‹slâ-miyet’ten önce ve ‹slâmiyet’ten sonra olmak üzere iki ana dönemde mülahaza edilmektedir. Bu ise, Türk tarihinin devaml›l›k vebütünlük içerisinde ele al›nmas›n› zorlaflt›rmaktad›r. Bu nedenle, editörler olarak biz, Türklerin tarihinde ‹slâmiyet’in kabulü-nün bir dönüm noktas› teflkil etti¤i gerçe¤ini kabul etmekle birlikte, bu tür bir tasnifin do¤ru olmayaca¤›n› düflündük ve kesinbir dönem belirtmedik. Zaten son zamanlarda bu dönemin ne zaman bafllad›¤› tart›fl›lmaktad›r. Gerçekten de Türklerin ‹slam-laflma süreci uzun bir dönemdir ve kesin bir tarihle ifade edilmesi do¤ru de¤ildir. Türklerin ‹slam dünyas›na girmesi ve buradaetkili olmas› ise daha uzun bir zaman içerisinde gerçekleflmifltir. Bu nedenle ‹lk Müslüman Türk Devletleri konusundaki tasni-fimiz de, öncekilerden farkl› olmufltur. Türklerin kitleler halinde Müslüman olmalar› X. yüzy›l›n ikinci yar›s›nda kesafet kazan-m›fl bir tarihi olayd›r. Ancak son zamanlardaki çal›flmalar aç›k bir flekilde ilk Müslüman Türk devletinin Karahanl›lar ile baflla-mad›¤›n›, ‹dil Bulgar Hanl›¤›n›n bu devletten daha önce ‹slamiyet’i resmen tan›d›¤›n› ortaya koymufltur. Dolay›s›yla klasik tas-niflerin tersine, ‹lk Müslüman Türk Devletlerini X-XI yüzy›llarla s›n›rl› tutmak do¤ru de¤ildir. Yine, Büyük Selçuklu ‹mpara-torlu¤unu da, flimdiye kadar yap›ld›¤› gibi, bu dönemin devleti de¤ilmifl gibi göstermeyi uygun bulmad›k. Bu Türk ‹mparator-lu¤u siyasî varl›¤›n› X-XI. yüzy›llarda tamamlam›flt›r. Dolay›s›yla, eserimizde di¤er ça¤dafl› Müslüman Türk devletleriyle bir-likte ele al›nm›flt›r.

Eserimizin konular aç›s›ndan bütünlü¤ünü bozmamak için yukar›da de¤indi¤imiz göç yollar› ve devaml›l›¤› göz önüne alan birtasnif benimsenmifltir. Buna göre, Osmanl›lar› ve arkas›ndan da Türkiye Cumhuriyeti’ni ele almay› uygun bulduk. Bunu yapar-ken, kronolojik bak›mdan tutarl›l›¤›m›z› yitirdi¤imizin fark›ndayd›k. Ama ayn› co¤rafyada cereyan eden siyasi ve sosyal olayla-r›n s›rf kronolojik endiflelerle bölünmesini de bilimsel olarak do¤ru bulmad›k. Ayn› gerekçe ile Karadeniz’in kuzeyinde ve Tür-kistan’da cereyan eden Türk tarihinin de devaml›l›¤›na ve bütünlü¤üne öncelik verdik. Dolay›s›yla, eserimizde, konu bütünlü-¤ü ve devaml›l›k kronolojinin önüne geçmifltir. Bu yüzden ileriki ciltlerdeki baz› konular›n kronolojik olarak daha erken dönem-lerle bafllamas› kaç›n›lmaz olmufltur.

Türkler adl› eserimizde sadece siyasi tarih ele al›nmam›fl, Türk kültür ve medeniyeti de önemiyle mütenasip bir düzeyde ifllen-mifltir. Kültür ve medeniyet konular›n›n tasnifinde de siyasi dönemler dikkate al›nmam›fl, kültür, medeniyet ve sanat hayat›m›z-da de¤iflim, dönüflüm ve e¤ilimler göz önünde tutulmufltur. Bu yüzden, sözgelimi Türk edebiyat›n›n klasik dönemi 18. yüzy›l-da bitmemekte, 1860 y›l›na kadar getirilmektedir. Ayn› flekilde yenileflme dönemi Osmanl› düflünce ve bilim tarihi de siyasi bö-lümlemeden farkl› de¤erlendirilmifltir. Bu yüzden eserimizde, yenileflme dönemi XVIII. Yüzy›l bafllar›na kadar çekilmifltir. Butamamen Yay›n Kurulu’nun ve editörlerin tercihi sonucu belirlenmifl bir dönemlere ay›rmad›r ve Osmanl› tarihinde de¤iflim veyeniliklerin milad›n›n 1789 Frans›z Devrimi ile iliflkilendirilmesinin do¤ru olmad›¤› noktas›ndan hareketle seçilmifltir. Yine Os-manl› tarihinde XX. Yüzy›l›n ilk yar›s›n›n tarih görüflünün bir uzant›s› olarak yerleflen yükselme, duraklama, gerileme gibi birdönemleme de yap›lmam›flt›r. Osmanl› tarihinin bu flekilde dönemlere ay›rman›n yanl›fllar›na eserimizde Prof. Dr. Halil ‹nalc›kve Prof. Dr. Suraiya Faroqhi de¤inmifllerdir. Bu anlay›flla, Osmanl› ‹mparatorlu¤u Dönemi Türk Tarihi ele al›n›rken, siyasî ta-rihlere de¤il, belirgin dönüflüm ve de¤iflime dair geliflmelere vurgu yap›lm›flt›r.

* * *

Türk projesi ve eserin haz›rlanmas› hakk›nda da birkaç önemli tespit yapmak yararl› olur kanaatindeyiz. Projeye bafllarken, 2000y›l› sonlar›nda dünyada Türkoloji araflt›rmas› yapan 6000 civar›nda araflt›rmac› belirlenmifltir. Konu plan› ile bilim adamlar›n-dan yapabilecekleri katk› sorulmufl ve gelen yaz› teklifleri konu bütünlü¤üne göre kabul edilmifl veya kendilerine konu plan›n-da ihtiyaç duyulan konular› yazmalar› teklif edilmifltir. Bu teklif yap›l›rken araflt›rmac›n›n uzmanl›k alan›na ehemmiyet veril-mifltir. Eser tamamen siparifl üzerine yaz›lan araflt›rma yaz›lar›ndan oluflmad›¤› için ayn› konuda benzer yaz›lar da taraf›m›za ulafl-m›flt›r. Bu yaz›lar, bilimsel ölçülere uygun olduklar› halde tekrara düflmemek için yay›nlanamam›flt›r.

Bu aç›klamalar ›fl›¤›nda iddia edebiliriz ki, eksiklerine ra¤men Türkler adl› bu eserimiz, evrensel nitelikte, bilimsel araflt›rmametotlar›na uygun, Türk tarihinin bütününü dil, tarih, kültür, sanat, dil ve edebiyat gibi farkl› aç›lardan ve bir bütün halindeele alan yegane eserdir. Bu anlamda, Türk milletinin dünya tarihindeki yerini ve önemini ortaya koyarak, gelecek bilimsel çal›fl-malara ›fl›k tutacakt›r.

Prof. Dr. Kemal Ç‹ÇEK