104
 - Gelenekten Geleceðe [email protected] By Arif

İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

Embed Size (px)

DESCRIPTION

İlber Ortaylı bu kitabında; gelenek kavramından edebiyata, tarihçiliğimizin eleştirisinden tiyatroya, demokrasi tarihimizden Hammer ve Cevdet Paşa'ya, Harf Devrimi'nden Mimar Sinan'a birçok alanda geleneğimizin geleceğimize eklemleneceği mihverleri tesbite yöneliyor..."Gelenekle geleceği bir arada düşünmek ve tartışmak aslında her aydının görevidir. Geleneği reddetmek kimsenin haddi değ amma velâkin geleneğin ne olduğunu bilmek ve tarifini doğru yapmak şartıyla... O zaman geleceğin ne olacağını biraz daha iyi biliriz, daha doğrusu kendimiz kuracağımız için biliriz."

Citation preview

Page 1: İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

7/17/2019 İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

http://slidepdf.com/reader/full/ilber-ortayli-gelenekten-gelecege 1/103

- Gelenekten Geleceðe 

[email protected] Arif

Page 2: İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

7/17/2019 İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

http://slidepdf.com/reader/full/ilber-ortayli-gelenekten-gelecege 2/103

 

PROF. DR. ILBER ORTAYU

Ýçindekiler

ikinci Bask ýya Önsöz

elmekten Gelece ð e, 18 yýl önce makale ve konferanslanmý derlediðim bir kitapçýktý. Çoðunlukla 1980'den önceki döneme

ait makalelerdi. En eskisi 1965 yýlý  sonunda kaleme aldýðým A.Çehov'un "Vanya Dayý"sý  üzerine bir eleºtiriydi. Dostum Mustafa

Armaðan elinizdeki ikinci bask ýya birkaç yazýmý  daha ilave etti;Gorki, Ibsen ve demokrasi üzerine kaleme alýnan bir kaç yazý. Itirafetmeliyim ki, tarih yazýcýlýðýmýz ürerir ýe o zaman kaleme almýº olduðum bir yazýdan lüzumsuz gördüðüm bir paragraf ý makasladým.1980'lerin baºýndaki genç tarihçinin ukala uslübuna, 53 yaºýndakitarihçinin tahammül edemeyiºini hoºgörün.

Kuºkusuz 18 yýlýn getirdiði deðiºiklikler var; bu deðiºikliklerbenden çok ülkemizde cereyan etti. Çoðunluðun ileri sürdüðü gibi 18yýlda Türk toplumunda ahlaksýzlýk arttý, ama galiba irfana ve tefekk üreyöneliº  de baºladý. Yedi iklim dört bucaktan, k ýr sal alanlardan gelen

gençler öðrenmeye, okumaya ve yazmaya baºladýlar. Türkiyehareketlenen bir toplum oluyor. Böyle bir or tamda bu tip risaleler bir

sohbet iºlevi görüyor. Sayýn Mustafa Armaðan'a bu yayýndaki katk ýlaniçin teºekkür ediyor ve sohbetlerin devamýný diliyorum.

llber Ortaylý  7

pdf Machine

Is a pdf writer that produces quality PDF files with ease!

Produce quality PDF files in seconds and preserve the integrity of your original documents. Compatible acrossnearly all Windows platforms, if you can print from a windows application you can use pdfMachine.

Get yours now!

Page 3: İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

7/17/2019 İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

http://slidepdf.com/reader/full/ilber-ortayli-gelenekten-gelecege 3/103

 

Önsöz

il Yayýnevi benden kültür ve edebiyat konular ýndaki yazý-larýmý derleyip kendilerine vermemi isteyince biraz düºündüm.

Bir kere kendi dalýmýn ayr ýntýlar ýyla ilgili makalelerim vardý  ama,k ültür ve sanat konular ýnda yazý p konuºtuklar ýmýn okuyucuyu ne hayr ý dokunur ki diye düºündüm. Sonra iºe giriºtim. Basýlan veya bir köºedekalan eski yazýlar ýmý, bazý  konferansýar ýn ve tartýºmalar ýn dosyadakinotlarýný  ele aldým, özellikle tartýºma konusu birkaç konferansý  buvesile-i hasene ile kaðýda döktüm ve bu derleme ortaya çýktý. ªimdigörüyorum ki bazý  konularý  tartýºmak gereðini duyuyormuºum, bu

nedenle birkaç yazýyý da bu derlerneye soktum.

Bir yerde toplumumuzda yazan çizen herkesin, bu gibi tartýºmalý konular üzerinde ne düºündüðünü yazý p ortaya koymasý gerek. Eðersanatçýlar ýmýz hakk ýndaki deðerlendirmelerimizi, kültürel yaºamýmýzý yorumlayýºýmýzý ve önerilerimizi yazarak, tartýºma alýºkanlýðýnaerkenden geçse idik, ulusal deðerlerimiz hakk ýnda kapalý kapýlarardýnda karar verilemez, daha geniº gruplara hesap vermek gereðiniduyan yöneticiler daha az olumsuz iºler yapar ve sorumlu davranmakzorunda kalýrlardý. En azýndan bazý yabancý filmler rahat görülür , bazý kitaplar rahat okunurdu. Batý kültürü rahatça ve gerçek yüzüyle buülkeye gir diði gibi, dýº ülkelerde tanýtýlrnaða çalýºýlan Türk kültürü de

daha çok gerçeði yansýtýrdý.9

pdf Machine

Is a pdf writer that produces quality PDF files with ease!

Produce quality PDF files in seconds and preserve the integrity of your original documents. Compatible acrossnearly all Windows platforms, if you can print from a windows application you can use pdfMachine.

Get yours now!

Page 4: İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

7/17/2019 İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

http://slidepdf.com/reader/full/ilber-ortayli-gelenekten-gelecege 4/103

 

Eski yazýlar ýmda bazý  deðiºiklikler yapmadým deðil, ama ilkbasýlan yazýmý  (1966 ªubat'ýnda çýkan bir tiyatro olduðu gibi aldým.17 yýl öncesine ait bu yazý dýºýnda diðer yazýlar hep son bir iki yýldayazýldý. Bu derlemeyi önerdikleri için genç yayýncý arkadaºlar ýma veokunaksýz yazýmý  sabýrla daktilo ettiði için Erol Mintaº'a teºekkürborçluyum.

Derlemedeki yazýlar deðiºik konular ý içeriyor, ama hepsinde ortakbir eðilim var: kurumlar ýmýzý  ve sorunlar ý  ele alýrken tarihsel

k ökenierine eðilrneðe ve tarihsel evrime dikkat etrneðe çalýºtým. Bunutarihçi olduðum için yapmýyorum. Bu konularda düºünürken herkesinayný düºünce yöntemini uygulamasý faydalý olur kanýsýndayým. Ýnsanýnbaºlýca özelliði, geçmiºini deðerlendirerek, geleceðini öncedenkestirmeye çalýºan bir yaratýk olmasýdýr.

Türk halk ý  bugün demokratik ve uygar kurumlarýn ve kurallarýnegemen olduðu bir toplum olmak istiyor. Bu doðal istek ve hakk ý hiçkimse "Türkler olgunlaºmadý" gerekçesiyle küçümseyemez. Bir

çoðumuz haklý olarak Türk halk ýnýn uzun bir tarihin görkemi, ýzdýrabý ve mücadelesi içinde olgunlaºtýðý kanýsýndayýz. 1876'dan beri anayasaldüzen içinde yaºýyoruz. 19. yüzyýlýn yar ýsýndan beri dil, edebiyat,siyasal hayat üzerinde tartýºýyoruz ve üniversitemizin nasýlolmasý gerektiðini planlýyoruz. yýldýr demokrasiye doðru bir deðiºiminiçindeyiz ve uðrunda savaº  madýðýmýzý  kim söyleyebilir?Geleneðimizi bu yönden incelediðimizde, gelecekte istediðimiz haklarve özlediðimiz hayat için umutlanmamak elde deðil.

Gelenekle geleceði bir arada düºünmek ve tartýºmak, aslýnda butartýºma farklý  açýdan ve farklý  yollarla yapýlsa da her aydýnýnalýºkanlýðýdýr ve bir yerde görevidir. Geleneði reddetmek kimseninhaddi deðil, amma velakin geleneðin ne olduðunu bilmek ve tarifini

doðru yapmak ºartýyla ... O zaman geleceðin ne olacaðýný biraz dahaiyi biliriz, daha doðrusu kendimiz kuracaðýmýz için biliriz.

ýOSM

ANLý 

MIRAsý 

pdf Machine

Is a pdf writer that produces quality PDF files with ease!

Produce quality PDF files in seconds and preserve the integrity of your original documents. Compatible acrossnearly all Windows platforms, if you can print from a windows application you can use pdfMachine.

Get yours now!

Page 5: İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

7/17/2019 İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

http://slidepdf.com/reader/full/ilber-ortayli-gelenekten-gelecege 5/103

 

Modernleºme ve Doðululuk-

Batýlýlýk Çekiºmesi

oðu-Batý  kültürü kutuplaºmasý  bizim toplumumuzda damodernleºme ile birlikte baºladý. "Bizim toplumumuzda da"

diyorum, çünkü Türkiye, modernleºmenin getirdiði bu gibi sorunlarlakarºýlaºan tek ülke olmadýðý  gibi, çatýºmanýn temelinde yatan asýlneden Islamlýk -Hýristiyanlýk ayr ýlýðý  da deðildir. Pekala HýristiyanRusya'nýn ve Budist Asya'nýn da ayný ºiddetle bu problemi yaºadýðýný görüyoruz.

Modernleºme aslýnda, geliºmiº  toplumun özelliklerinin azge-

liºmiºler taraf ýndan alýnmasý, diye tarif ediliyor. Bu tarif yeterince açýkdeðil. Modernleºme varolan deðiºmenin deðiºmesidir. Yani toplumzaten belli bir ölçüde deðiºedururken ani ve hýzlý  bir deðiºmedönemine girilmesi sözkonusudur.

19. yüzyýlda Osmanlý  toplumundaki kurumsal deðiºmeler, top-

lumsal hareketliliklerde niteliksel ve niceliksel bir patlama yaratmýºtýr.Bu patlamayý  halen birçok tarihçinin ve düºünen adamýn gerileme,daðýlma veya sörnürgeleºme ve kültürel yozlaºma ya da "kötübatýlýlaºma" diye adlandýrdýklanný  biliyoruz. Bu gibi kser ýofobik

(yabancý düºmaný) deðerlendirmelere birçok azgeliºmiº ülke aydýnýndarastlanýr. 19. yüzyýlda ortaya çýkan fikri, daha doðrusu duygusal bir  

tutumdur. Ama tutarlý deyimler kullanýlarak yapýlan bir tarif deðildir,hele hele doðru bir teºhis hiç deðildir.

13

pdf Machine

Is a pdf writer that produces quality PDF files with ease!

Produce quality PDF files in seconds and preserve the integrity of your original documents. Compatible acrossnearly all Windows platforms, if you can print from a windows application you can use pdfMachine.

Get yours now!

Page 6: İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

7/17/2019 İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

http://slidepdf.com/reader/full/ilber-ortayli-gelenekten-gelecege 6/103

 

Modernleºme denen olay bir toplumda sarsýcý etkiler yaratýr.O vakte dek yaºayan kültür kalý plar ýný ve kurumlar ý yýkar. Bu yýk ýmýn çok

trajik boyutlara ulaºtýðý da bilinir. Sözünü ettiðimiz trajik boyutlar bizim

modernleºmemizde bir bak ýma pek derin olmamýºtýr, yani Reºat Nuri'ninYaprak Dökümü'nde serimlediði tipteki olay bizde çok yayg ýn deðildi

demek istiyorum.

Osmanlý  Imparatorluðu modernleºmeye acaba ne zaman baºladý?

Nevºehirli Ibrahim Paºa'nýn açtýðý mühendishaneler ve Baron de Tott'urý Osmanlý  topçusunu ýslah etmeðe baºlamasýyla mý, yoksa II. Mahmud'un

Yeniçeri Ocaðýný  ortadan kaldýrmasýyla mý? Modernleºýneyi nasýl

anladýðýrmza bakar bu sorulara verilecek cevap. Bana kalýrsa ve ille de bir

tarih lazýmsa, insanlar ýn insana layýk güvenceyi elde ettikleri 1839

Gülhane Fermaný'nýn okunduðu gün derim. Daha ferman torbaya kor ýduðu

an Islam-Hýristiyan toplumunun adetleri, Doðu-Batý  kültürü ve hayat

tarzýnýn ne olduðu tartýºýlmaða baºlamýºtý. O andan bu ana süregelen tartýº-

mada Rum Patriði de muhafazakarlar arasýnda idi.

Gerçekte Osmanlý  tarihinde DOðululuk -Batýlýlýk kavgasý  yapýlmadan

tedrici bir k ültürel deðiºim ve oluºum baºýndan beri süregelmekteydi. lS.

yüzyýl sonuna kadar Osmanlý imparator luðu bir Balkan imparatorluðu idi

ve egemen k ültürü de Balkan k ültürüydü. 16. yüzyýldan itibaren bu

imparatorluk Ortadoðu kültür bölgesine girmiºtir. 18. yüzyýlda ise Avrupa

k ültürü evlere, konaklara kadar girrneðe baºlamýºtý.

Böyle ikiyüz yýlda bir kültürel referans çevresi deðiºen imparatorlukta,

Doðululuk -Batýlýlýk kutuplaºmasý  niçin 19. yüzyýlda söz konusuolmaktadýr? 19. yüzyýlýn Osmanlýsý Batýya kar ºý kuºku duysa da artýk onu 

bilinçli olarak izlemek üzerinde düºünrneðe baºlamýºtý  da ondan ... 19.

yüzyýlOsmanlýsýna göre Doðuyla Batý  artýk k ýyaslanamayacak iki dünya

olmuºtu. Açýkça yazmasalar da söylüyorlardý ki Batý Doðuya göre üstün-

dü, Doðulular top tüfeðin dýºýnda Batý  uygarlýðýnýn hukuk ve idare

kurumlarýný da zorunlu olarak alýyorlardý. Çünkü Doðu-

nun yaºamasý için Batý yaºamýnýn temel kurum ve kurallar ýný da hemenbenimsemesi dönemi gelmiºti.

Geç modernleºme geçiren bütün toplumlar gibi Osmanlý modernleºmesi

de k ültürel bir tepki yarattý. .. Büyük Petro'dan beri geleneksel kurumlar ýný yýkarak Batýya dönen Rusya'da bile modernleºmeye tepki o tarihlerde 150

yýldýr hala sürüyordu. Slavyanofil tak ýmýnýn baºý Aksakof bir ºiirinde

"dönelim" diye tuttur muºtu. Büyük Petro öncesi Rusya'nýn din ve

adetlerine dönüºü savunuyordu. Halkçýlar arasýnda birçoklar ý ý s. yüzyýl

öncesi Rusya'nýn gerçek demokrasi, eºitlik, refah ve mutluluk ülkesi ol-

duðunu, o dönemin canlandýr ýlmasý gerektiðini öne sürüyorlar dý. Bu

tepkiyi sadece modernleºmeye kar ºý açýkça ortaya çýkan gelenekseki

muhalefet çevresinde veya muhalif görünen kültürel harekette ve

düºüncede aramayalým. Çünkü aslýnda modernleºmenin muhalifleri de

modernleºmeciler kadar olayýn içindedir. Kullandýklar ý tez ve savunma

yöntemleriyle reaksiyorýer lerm kendileri de modernleºmiºlerdir. Diðer

yandan, konulan yeni kurallar, yeni kurumlar ve yaratýlmaða çalýºýlan yeni

k ültür hareketleri içinde de eskilik çeºitli biçimlerde direnir.

Modernleºmenin içindeki direnen gelenek saðlýklý  ve kararlý  bir

geliºmede itici rol oynar, ama saðlýklý bir geliºme ve deðiºme yoksa bu

direnme daha saðlýksýz biçimlerde ortaya çýkar. Osmanlý 

modernleºmesinin tarihi boyunca radikal giriºimler kar ºýlar ýnda, "uaide-ý iedr ýc" denen tutuculuk prensibini ve tutucu grubu buldular. Çoðunlukla

bu iki grubun uyum saðlamasý tutucu gruba ve prensiplere verilen ödünleoldu. Öyleyken tutucu grubun suçlamalar ý  Türk siyasal ve kültürel

hayatýna "batýlýlaºma, Avrupa taklitçiliði, ºark cemiyeti vs." gibi

kavramlarýn gelip yerleºmesine neden olmuºtur.

Gerçekte Osmanlý  modernleºmesi için "batýlýlaºan toplum" veya

klasik Osmanlý  dönemi için "Doðu toplumu" gibi betiýnlemelerikullanmak temelde anlamsýzlýktýr. Bu anlamsýzlýk önce imparatorluðun

bulunduðu coðrafi çevrenin tarihi-k ültürel nite-

15

pdf Machine

Is a pdf writer that produces quality PDF files with ease!

Produce quality PDF files in seconds and preserve the integrity of your original documents. Compatible acrossnearly all Windows platforms, if you can print from a windows application you can use pdfMachine.

Get yours now!

Page 7: İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

7/17/2019 İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

http://slidepdf.com/reader/full/ilber-ortayli-gelenekten-gelecege 7/103

 

açýsýndan, sonra da Osmanlý Ýmparatorluðunun kendi tarihi evrimi

açýsýndan söz konusudur.

Osmanlý  imparatorluðu eski Akdeniz dünyasýnýn üçüncü vesonuncu imparatorluðudur. (týk imparatorluk Roma, ikincisi Bi-zarýs'tý.) Akdeniz, uygarlýðýn, yani ºehirleºmenin ana yurdudur.Coðrafya olarak Osmanlýlar belli iklimi, belli konumu olan budünyadadýrlar. Eski dünya insanlar ý Akdeniz'i uygar dünyanýn ortasý olarak düºünürdü. Ekseri dillerde bu denizin adý Orta Deniz'dir. Bu bir

coðrafi etnosantrizm (içedönüklük) kadar bir k ültürel etnosantrizminde ifadesidir. Ancak bir bak ýma gerçekle baðdaºan biretnosantrizmdir.

Akdeniz uygarlýklar ý için Doðu ve Batý kavgasý anlamsýzdýr.Eski Yunan, Doðudaki Mýsýr ve Mezopotamyanýn bir   sentezidir.

Ortaçaðýarda Ýslam dünyasý  Yunan-Roma mirasýný  deðerlendirdiðiölçüde geliºmiºtir ve 12. yüzyýldan itibaren Yahudilerin ArapçadanLatinceye yaptýðý çevirilerle ltalya ve Batý Avrupa gene bu mirasý alý p,uygarlýðýn bayrak yar ýºýna devam etmiºlerdir.

Herhangi bir Avrupa dilinde sayýsýz Arapça kelime vardýr. Enbaºta aritmetikte dört iºlemin yapýldýðý rakamlara  Arap rakamlar ý denir

(her ne kadar Hint'ten geldilerse de) ve cebirin kendisi Ýslam

dünyasýndan geçmedir. Akdeniz dünyasýnda dinler birbirinden

çýkmýºtýr. Musevilik, Hýristiyanlýk ve Müslümanlýk ayný  dogmanýn(aktde) çeºitlerneleridir. Eski Doðunun Mezopotamya, Mýsýrmitolojisiyle Yunan mitolojisi birbirinden çýkmýºtýr. Cehennem tanrýsý Hades'in, Demeter'in k ýzý  Persefone'yi yeraltýna kaçýrdýðý  ay,

Temmuz'dur. Çünkü eski Mezopotamya'da Hades tanrýnýn adý Dammuz'dur. Toprak Ana'nýn k ýzý gelin gittiði yeraltýndan annesinin

yanýna yeryüzüne çýk ýnca ilkbahar baºlar. Bahar ýn geliºini Akdenizdünyasýnýn insanlar ý, ayr ý zamanda yaºasalar  ve ayrý diller konuºsalarda ayný  biçimde açýklamýºlardýr. Efsanenin benzerliði dünyaya vetarihe bak ýºýn aynýlýðýndan kaynaklanýr.

Akdenizliler en büyük sanat dalýna Musica veya Musiki derler.

Yunanýn "Müsa" denen perilerinin sanatýdýr bu. Akdeniz dünya-

sýnýn kavimleri bu nedenle bir kültürel eºitlik havasý  içinde yanyana

yaºamýºtýr. Ne Rönesans'da ltalya'mr ý, ne Roma Imparator luðundaRomalýlar ýn, ne Bizans'da Yunanlýlar ýn ve ne de Osmanlý'da Türklerin

diðerleri kar ºýsýnda kültürel üstünlük duygusuna kapýlmadýðý  açýktýr.Akdeniz dünyasýnýn büyük adamý  Büyük Iskender'in diðer DoðuAkdeniz k ültürleri kar ºýsýndaki saygýlý  ve hayran tutumu bunaörnektir.

Akdeniz'in büyük imparatorluklar ýnda hiçbir zaýnan tek resmi dil

olmamýºtýr. Roma'da Yunanca yanýnda daha nice dil kullanýlýrdý.Osmanlýlar ýn Rumca fermanlar da yazdýklar ýný herkes bilir. Haydi bu

olayýn geleneksel devletteki bürokratik -teknik zaruretten ileri

geldiðini kabul edelim, ya Romalýlar ýn güzelim Latinceyi küçümseyipfelsefe ve bilim için Yunancaya aðýrlýk vermeleri, Yunanca kelimeleri

sözde ve yazýda bol bol kullanmalar ý; buna karºýlýk Bizansda Latinceve eski Roma'nýn göklere çýkar ýlmasý, bizzat]ustinianus'un en önemlieseri olan CorpusJuris Civilis'in teorik k ýsmýný  Latince yazdýrtmasý (Institutiones) gibi olaylar sadece pratik ihtiyaçlarla açýklanabilir mi?..Osmanlý'nýn da Türkçeden baºka her dile ve edebiyata bolca iltifatettiði malum.

Bu nedenle 19. yüzyýlda Fransa'nýn Maðrib Araplar ýna kar ºý tak ýndýðý tavýr, Arap dilinin zenginliðini anlamadan Fransýzcayý ondanüstün görmesi gibi hödükçe bir tutum, Akdeniz için yabancý ve garip birolaydý. ltalyanlar ýn ise, Ege adalar ýný  iºgal ettiklerinde Türkler veRurnlara karºý böyle yaban ve garip duygular beslemedikleri ve ters

tutum tak ýnmadýklar ý bilinmektedir.

Akdeniz uluslarýnda kültürel ºovenizm varalmamýºtýr ve geçdönemlerde bu dünyaya ithal edilen ulusalcýlýk (milliyetçilik) enzararlý  ak ýmdýr. Ulusalcýlýk Akdeniz uygarlýðýna son darbeyiindirmektedir. Akdeniz kavimlerinin binlerce yýl içiçe yaºayarak

kurduðu ortak uygarlýk, 19. ve 20. yüzyýllarda Batý  Avrupa sanayi

toplumu karºýsýnda ezilme sürecine girdi. Özellikle Doðu Akdenizgöreli olarak daha geri ve fakir olduðundan ezilmenin derecesi daha

fazla idi.

17

pdf Machine

Is a pdf writer that produces quality PDF files with ease!

Produce quality PDF files in seconds and preserve the integrity of your original documents. Compatible acrossnearly all Windows platforms, if you can print from a windows application you can use pdfMachine.

Get yours now!

Page 8: İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

7/17/2019 İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

http://slidepdf.com/reader/full/ilber-ortayli-gelenekten-gelecege 8/103

 

Bu olay bir Doðu-Batý  veya Hýristiyan-Ýslam kültürü çatýºmasýnadönüºmüº  gibi görünüyor. Oysa gerçek, endüstri uYg,'l.rlýðýnýngetirmiº  iktisadi-teknik altyapýnýn yarattýðý sarsýntýdýr. Yoksa Akdenizdünyasýnda çaðdaº  endüstriyel düzenin de kolayca or tadan

kaldýramayacaðý, binlerce yýlýn oluºturduðu bir kültürel birlik halenyaºamaktadýr.

Osmanlý imparatorluðu, Batý Avrupa kar ºýsýndaki geri kalmýºlýðýný 18. yüzyýldan beri askeri-teknik reformlarla kapatmaða çalýºmýºtýr.Ancak modernleºme ile idari, hukuki, mali reformlarýn kaçýnýlmazhðý da anlaºýlmýºtýr. Bir baºka deyiºle Osmanlý modernleºmesi, kaçýnýlmazolarak Batý dünyasýnýn ideolojik yapýsýný da almak durumunda kalmýº,yani Ortadoðu ülkeleri arasýnda köklü deðiºimi yaºamakzorunluluðunu ilk olarak Osmanlýlar duymuº ve denemiºlerdir.

Böylece Osmanlý  modernleºmesinde ideolojik yönden yeni birboyut ortaya çýktý: Doðu-Batý  kültürü çatýºmasý... Bu çatýºmakaçýnýlrr ýazdý. Ancak çatýºma sonucunda Doðu kültürünün kalmasý veyaºamasý  diye bir ºeyolamazdý  ama, Batý  Avrupa'nýn hayat görüºü,k ültür ve sanatý  niçin daha parlak ürünlerle gelemedi? sorusu ortada

duruyor.

Kültürel geliºmeyi ve eðitimi ekonomik ve teknik geliºmedenbaðýmsýz olarak almamak, hatta tamamen birlikte düºünmek çokyaygýn bir tahlil biçimidir, kuºkusuz büyük ölçüde doðrudur da ...Ancak Osmanlý  milletlerinin kimisinin biraz fazla okuyupyazabilmeleri ve Batý kültürünü daha yak ýndan tanýmasý gibi bir olguyabaktýðýmýzda, imparatorluðun temel unsuru olan Türklerin niçin geridekaldýðý sorusuna cevap ayný yolla verilebilir mi?

Gerçekte 19. yüzyýlda Batýdaki özgürlüðün ve kültürel geliºmeninTürklere askeri-teknik geliºmelerden çok daha az yansýdýðýný söylemekgerek. Türkiyede tarih, tarih felsefesi, sosyoloji ve edebiyatýn, Mekteb-

i Tý bbiye'deki, tý p ve mühendis mekteplerindeki hendese ve mekanik

kadar baºar ýyla okutulacak biçimde geliºemedikleri gerçektir.Bulgarlar, Yunanlýlar, Sýrplar bu dönemde

zaman zaman Avrupa edebi çevrelerinin bile ilgisini çeken ºair ve edipleryetiºtirdikleri halde -belki de onlar gibi ulusalcý  bir savaº  içindeolmadýklar ýndan- Türkler arasýnda böyle bir ºair ve yazar grubu yoktu.

Osmanlý  Türklerinin ilginç doðabilimcileri, matematikçileri vardý.Vidinli Tevfik Paºa veya Salih Zeki belki alanlar ýnda çýðýr açanbilginler deðildiler ama herhangi bir Avrupa üniversitesi veya yüksekokulunda baºar ý ile matematik okutabilirlerdi. Oysa ayný yýllarda ayný çevrelerde hiçbir OsmanlýTürk aydýný sosyoloji, felsefe, tarih ve hattaOsmanlý  tarihi konusunda söyleyip yazdýklar ýna itibar edecek kimsebulamaz dý.

Geleneði güçlü bir dalolan ºiir hariç, edebiyat ve tiyatroürünlerinde bu gerilik daha belirgindir. Bunun kanýmca iki önemlinedeni vardýr. Bir kere 19. yüzyýl Avrupa'sýnýn özgür düºünce tarzý,toplumsal sorunlara bak ýº  biçimi (ister tutucu, ister ilerici olsun)Osmanlý Türkleri arasýna girememiºti. Bu nedenle 20. yüzyýl baºýndaAvrupa'daki jöntürkler Yahya Kemal'in alaycý  tanýtýmýyla; jean jaures'in nutuklarýný  vecd içinde coºkuyla dinler, ardýndan Action

Française üyelerinin yürüyüºünü sulu gözlerle izleyip bir baºka gün isemonarºistlere alk ýº tutardý.

Bu siyasal ve düºünsel çocukluðun baºlýca nedeni, ilk eldeOsmanlý  Ýmparatorluðunun geri teknolojisi ve ekonomisinden çok,siyasal ve sosyal bask ýdýr. Yani idarenin bask ýsý kadar, kapalý toplumyapýsý  içindeki okul, cami, tekke ve aile gibi gruplar ýn nefesaldýrrnazlýðý. ..

19. yüzyýlýn ikinci yar ýsý Avrupa uluslar ýnýn birbirleriyle yak ýndantamºtýðý çaðdýr. Önceleri 19. yüzyýl baºýnda bile Avrupalýlarýn her ºeyeraðmen birbirini pek tanýmadýðý  görülür. Madame de Stael'in Almanyaya Dair adlý hayýrhah bir tanýma çabasý olan yapýtýnýn olumluve olumsuz fakat bir hayli tepki yaratmasý bundan ileri gelir.

Sonra durum deðiºti. Yüzyýlýn ortalar ýnda Fransýz yazar ý  Slo-

vakya'da folklor araºtýrmalar ýna çýkarken, Ýskandinav saga'lar ý Avusturyalýya kaynak oluyordu. Balkan uluslar ý da birbirlerini

tanýyordu. Bulgarlar Yunanlýlar ýn yaptýklar ýndan 18. yüzyýldan beri

etkileniyordu. Sýrplarla Bulgarlar bir k ültür alýºveriºi içinde idi. Ama

Osmanlý Türkü herkese kapalý  idi; bunun dinin sýnýrlamasýyla ilgisi

yok. Nitekim Müslüman Arap, Türkle çok ilgilenmezdi. Sözde

Arapça bilen Türk aydýnlar ýnýn bile Araplar arasýnda neler olup

bittiðinden haberleri yok tu.

Kapalý  kompartýmanlar halinde yaºayan Osmanlý  milletlerininpdf Machine

Is a pdf writer that produces quality PDF files with ease!

Produce quality PDF files in seconds and preserve the integrity of your original documents. Compatible acrossnearly all Windows platforms, if you can print from a windows application you can use pdfMachine.

Get yours now!

Page 9: İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

7/17/2019 İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

http://slidepdf.com/reader/full/ilber-ortayli-gelenekten-gelecege 9/103

 iliºki azlýðý, Osmanlý idaresinin baºýndan beri teºvik ettiði bir politikaydý.

Ancak bu kapalýlýktan en son kurtulanlar, daha doðrusu kurtulamayanlar

Türkler olmuºtu. 19. yüzyýlda bu cemaat sisteminin eskimiº ve gülünç bir

politika olduðu açýktý, ama üstünde fazla düºünen de yoktu. Bu anlamda

Panislamizm bile lafta ve yaftada kalmýº, hiçbir zaman imparatorluðun

müslüman halklar ýnýn kar ºýlýklý  kültürel alýºveriºini hýzlandýran bir

ideoloji ve hareket haline gelernemiºtir.

19. yüzyýlýn düºünsel ve kültürel k ýsýrlýðýný  doðuran bu kapalýlýðýn

halen büyük ölçüde süregittiðini belirtmek gerekir. Türkiye'de düºünce ve

sanat alamnda tam bir özgürlük ve dýº dünyaya açýlma hareketi yok. Genene Yunanlýlar, Bulgarlar, Macarlarla, ne de Ýran ve Arap dünyasýyla

k ültürel alýº-veriºimiz var. Uzak lardaki Amerika ve Fransa bize

yaný baºýmýzdaki Araplardan. Balkarýlýlardan, Ruslardan daha yak ýn ...

Türkiye'de son yýllar ýn en ilginç ve komik olayý, Macar düºünürlerin

yazdýklar ýndan Anglo-Sakson dünyasý  aracýlýðýyla haberdar olmamýzdýr.

Yunanlý  yazarlar ý  da Nobel aldýklar ý  zaman lütfen okuyoruz. Herkes

Türkiye'nin hýzla deðiºtiðinden söz ediyor. Elhak öyledir.  ISO yýldýr Türk

halk ý  yapýsal deðiºmenin ve bundan doðan farklý  nitelikteki olaylar

zincirinin içindedir. Ama bu deðiºmenin etraflý  ve derin bir tasvirini

yapacak edebiyat ve düºüncemiz yok. Olamaz, çünkü ne olduðumuzu

anlamak için etraf ý  iyi tamyý p kendimizle kar ºýlaºtýrmak gerek, ilham

almak gerek. ..

Deðiºen insan-çevre iliºkilerini kavrayacaðýrnýz ve toplumu-

20

muza yeni bir soluk verecek, yol gösterecek bir edebiyat yaratamadýðýmýz

açýk. Türk romaný, Tanzimaftan bu yana deðiºen çevreyi algýlayamayan

aydýnýn elindedir. Imparatorluk   zorunlu bir modernleºme içine girmiºti.

Üç k ýta üzerinde deðiºim geç ir rneðe hazýrlanan rengarenk bir topluma,

en azýndan Ömer Seyfettin gibi bakmasýný  bilen yoktu. Önce Ahmed

Mithat Efendi okuyucuya öðretmenlik yapýyor, sonra o ve diðerlerinin

gayreti "nasil Osmanlý kalsak da Frenk mukallidi olrnasak" tezi etraf ýnda

yoðunlaºýyor.

Tanzimat'tan bu yana hangi esere baksak, bir Rak ým Bey'le FelatunEfendi karºýlaºtýrmasý  bulursunuz. Bu sabitleºen züppe ile Osmanlý 

kutuplaºmasý  konusu, Osmanlý  aydýnýnýn modernleºme olgusunu

kavramaktaki aczinin bir göstergesidir. 19. yüzyýlýn son çeyreðindeki

calkarýnlarda edebiyatçýlar Servet-i çevresinde teknolojik yenilikleri

tamtmakla meºguldür. Abdülhamid sansürünü mazeret diye göstermek

yetmez. Osmanlý  aydým, içindeki dünyayý  yeterince tanýsa bu sansürün

kurduðu aðýn dýºýna çýkmasýný bilirdi.

Sonra Milli Edebiyat devri, sonra Köy Romanlan devri, sonra Kadýn

Romanlan devri... Kadýn romanýný  mutlaka kadýn romancýnýn yazdýðýný 

düºünmeyin. Genellikle bu tür romanlan hiç ilgisiz yerden yola çýkan

erkek yazarlar yazýyor. Türkiye toplumunun romaným yazayým derken, bir

de bak ýyorsunuz elbise deðiºtirmiº bir Kerime Nadir ...

Okuyucuya bir yüzyýldýr romanlar aracýlýðýyla bilmediði, eðilmediði

gerçekler getirilmektedir. Ama insanla deðiºen çevre arasýndaki iliºkiyi

güçlü ve bütüncül bir biçimde kavrayarak deðil...

Türk ºairi ve edibi Tanzimat'tan sonra edebiyatta politika yapmaya

baºladý. Divan ºairi, ºiirde politika yapmaz, toplumu eleºtirmez, yazan da,

dinleyen de edebiyatta bir ruhi dinlenme ve tecerrüd yolu arardý. 17. ve

IS. yüzyýlýn adamý  devletin politikasýný, toplumsal buhraný  elbette ki

eleºtirir, çare gösterirdi, ama edebiyat aracýlýðýyla deðil...

19. yüzyýlýn edip ve ºairi bu nedenle biraz bocaladý. Çünküed ebiyatta politika yapmak, toplumun sorunlarýný  iºlemek,toplumbilimcinin, tarihçinin yaptýðý  gibi kolay deðildir, çokzordur. Bugün Türk romaný ve tiyatrosu gündelik fikir iklimininpdf Machine

Is a pdf writer that produces quality PDF files with ease!

Produce quality PDF files in seconds and preserve the integrity of your original documents. Compatible acrossnearly all Windows platforms, if you can print from a windows application you can use pdfMachine.

Get yours now!

Page 10: İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

7/17/2019 İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

http://slidepdf.com/reader/full/ilber-ortayli-gelenekten-gelecege 10/103

 manifestosunu yazýyor sadece ... (Günlük demiyorum, "gündelik"

diyorum).

Çaðdaº olmakla aktüel olmak farklý  ºeylerdir. Bütün sorun da buengeli k ýrabilmektedir. Türk ºiirinin, romana göre daha zengin verenkli oluºunun nedeni burada ortaya çýk ýyor. Önce geleneði var.Sonra kullandýðý dil kendine özgüdür. ªair ºiirinin güzelliðini tercümeyoluyla edinemez, dünyaya bakarken dar dürbün kullandýysa vebak ýºýnda yavanlýk varsa, yazdýðý ºey ºiir olmaz ...

Edebiyatçý  avukat deðildir. Avukatýn savunduðu dava dosyasýyla

edebiyatçýnýr ý  çizeceði dünya arasýnda boyut f ark ý  vardýr. Edebiyatçý dünyayý resmetmesini bilirse tezin doðrusu da ortaya çýkar.

Günümüz aydýný  kendini ifade etmek istediðinde herhangi birOrtadoðu ülkesinin aydýnýna göre çok daha az tabu ile kar ºýlaºýyor.Bunda laik geliºmelerin büyük payý vardýr. Türkiye idarede ve hukuki

yapýda Tanzimat'tan beri pratik bir ihtiyaç ile laik sisteme doðruyöneliyordu. Cumhuriyet laik toplum ve devletin düzenlenmesinitamamlamýº, üstelik eskisinden farklý olarak laik ideolojiyi getirmiºtir.Yani laiklik, ilk defa olarak Türk toplumunda tabularý  yýkmaalýºkanlýðýnýn devlet eliyle toplumun bireylerine kazandýr ýlmasý demekti. Belki bu imkan ve alýºkanlýðý  edinmek konusunda

Avrupalýlar gibi uzun mücadeleler geçirmediðimizden olacak, laikideolojinin resmen yerleºtirilmesinin Türkiye toplumu için ne büyükbir tarihi imkan olduðunun bilincinde deðiliz. Cumhuriyet'le tabuyuyýkabilmek imkaný  doðuyor, böyle bir toplumda aydýnýn özgürcekendini geliºtirebilmesi, ne dersek diyelim kolaylaºmýºtýr.

Bu ülkede edebiyatýn geliºememesinin suçu sadece idarecilerde ve

idari mevzuatta deðildir. Bazen aydýnlar ýmýzýn dar kafalýlýðý  da

birinciler kadar zararlý  olabilmektedir. Azra Erhat'ýn deyiºiyle;"Sanatçýnýn bu ülkede dirisi kadar ölüsü de rahat b ýrak ýlmýyor -

22

sa" aydýn grubu da biraz düºünmelidir. Aydýnýn düºünce çýkmazýndankurtulmasýnýn yolu Doðululuk -Batýlýlýk kavgasý  deðildir kuºkusuz.Zaten Doðu kültüründen, Osmanlý mirasýndan söz edip ah vah edenler,ne gariptir ki çoðunlukla bu iºten hiç anlamayanlardan çýk ýyor.

Geleneksel k ültürü aramak, Türk toplumunun özgünlüðünüsaptamak ve Türk romanýný kendi özgün koºullar ýmýzIa yaratmak gibi

teorik safsatalarýn hiçbir anlamý  yoktur. Asýlolan, zengin içerikliroman yazmaktýr. Zaten o zaman Türk romaný  ve Türk rornancýlýðý gibi kavramlar da ulusal piyasada kendiliðinden doðar. Ýyi bireðitimden geçen ve dünyaya açýk ulusal aydýn grubu sadece romandadeðil, edebiyatýn her alanýnda ayný  baºar ýyý  gösterecektir. Hattaedebiyatýn dýºýnda Türkiye'de ünlü Avrupa tarihçileri. Ýtalyan sanatý tarihçileri. Ýspanyol edebiyatý  uzmanlarý  veya Ýran'ýn toplumsalyapýsýný  iyi bilen sosyologlar. Af rika ülkelerinin ekonomisiniyak ýndan tanýyan uzmanlar gibisinden aydýn tipler yetiºmedikçe buülkede iyi romancý ve tiyatro yazar ýnýn yetiºememesi de doðaldýr.

Kendi içine kapanýk insanlar verimsizdir ama toplumlar saldýrganve zararlý  olur. Türk aydýnýnýn dünyaya kapalý  olduðunu söylüyoruzama açýldýðý  zaman daha beter kapandýðýný  pek söylemiyoruz.

"Avrupahyýz" diyoruz. Balkanlar ve  Ortadoðu'dan çok sýk sözediyoruz ve zaten o bölgede yaºýyoruz, ama bizde dýºa açýlma sadeceAnglo-Sakson kanalý  ile olur. Bugünkü dünyada aydýnýn olaylaraegemen olabilmesi, onlara farklý  gözlüklerden bakabilmesi ilemümkündür. Bir haberi bile Newsweek'den okumak baºka ºeydir, LeMonde'dan baºka ...

Dýº dünyaya hem kendi deðerler sistemimizden koparak, hem deonlara baðlý  kalarak birlikte bakmayý  bilmek gerekir. Türk aydýný idarenin sansüründen önce kendi kafasýndaki sansürü ve kapalýlýðý yýkmak zorundadýr.

23

pdf Machine

Is a pdf writer that produces quality PDF files with ease!

Produce quality PDF files in seconds and preserve the integrity of your original documents. Compatible acrossnearly all Windows platforms, if you can print from a windows application you can use pdfMachine.

Get yours now!

Page 11: İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

7/17/2019 İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

http://slidepdf.com/reader/full/ilber-ortayli-gelenekten-gelecege 11/103

 

24 

ðildi. K ýzýl Sultan derlerdi, Kayzer ll. Wilhelm de onun

kadar despotluk meraklýsýydý. Çar lll. Aleksandr onunla

k ýyaslanamýyacak bir eellam. Ama Sultan Abdülhamid,

Osmanlý  ülkesinin parçalanmasýna neden olarak

Meºrutiyet rejimini görüyordu. Meºrutiyetçi düºünceyi

önlemek gibi bir ham hayalin peºinde koºtu (hep öyle

yaparlar nedense?). Ýrnparatorluk, Türklerin felsefe, tarih okumamalarý ve

öðrenmemeleri sayesinde kurtulacak tý  ama,  Makedonyalýlar Bulgarca,

Rumca ve Sýrpçadan; Lübnanlý  Maruniler, Fransýzcadan her ºeyi

okuyorlardý. Onlar ýn serbestçe okuyup tartýºtýðýný Türkler okuyamazdý.

19. yüzyýl sonunun girdabýna kar ºý  durmak zorunda kalan Osmanlý 

Türk aydýnlar ý, onun bu günlük politikasý yüzünden karacahil kaldýlar. Bu

ezik adamlar Meºrutiyet'ten sonra bir imparator luðu sýrtlayý p ateº 

ortasýndan geçeceklerdi, geçemediler tabii ... Ýrnparatorluk nasýlolsa

daðýlacaktý, daðýldý da. Ama daðýlana kadar Anadolu gençliði Yemen ve

Balkan jandarmalýðýnda, aydýnlar da sansürün bask ýsýnda eridi.

Cumhuriyet daha ilk anda aydýn kadrolarýn sýk ýntýsýný  çekerek hayata

adýmýný attý. Son Osmanlý aydýn kuºaðýný Çanakkale'de, Kafkaslarda, Arapçöllerinde kaybetmiºtik.

19. yüzyýlýn Türk aydýný,  gerçekte sandýðýmýzdan daha uyanýk ve

çaðýna dönük bir gruptu. Sultan, ülkenin arkeolojik zenginlik lerini günlük

çýkar politikasý  için Almanlara ikram ederken, Osman Hamdi gibi

beynelmilel bir müzeci Muze-i Hümayun'u (Ýstanbul Arkeoloji Müzesi)

kurmuºtu, kazýlar baºlamýºtý ve Gazi Ethem Paºa Yunan muharebelerinde

Teselya'dan eski eser kaldýr ý p Istanbul'a getiriyordu. Türklerin eski

eserlere taº ve kireç diye bakmadýðý anlaºýlýyor. ªu halde bu ülkenin tarihi

zenginliklerinin yaðmalanmasýndaki trajik boyut sanýldýðýndan daha derin

...

Sultan Abdülhamid Mebuslar Meclisi'ni daðýtmýºtý, ama Anayasayý 

kaldýrmamýºtý. Hatta o anayasanýn kabulü yazýsýný  gözönüne alýrsak,

anayasayý  ihlal ettiði de söylenemez. Ýslamcýlýðýn baºýný  çektiði

söyleniyor. Doðrudur. Ama imparatorluðun Ayan Meclisi -ki, güya

Ýslamdaki usül-i meºveret esasýna göre kurulmuºtu-

25

Osmanlý Mirasýndan Çizgiler'

~ltan ll. Abdülha,mid, ülkesini demiryollar ýyla kuºatmak istýyordu.

Istanbul dan Anadolu ortalarýna, Suriye'den baºla 

yý p Arabistan'ýn k ýzgýn çöllerine uzanan demiryollar ý  bir bak ýma onun

eseridir. Bu yüzden  yabancý  kumpanyalar taraf ýndan dolandýr ýlýrken,Hicaz demiryolunu müslüman sermayesiyle gerçek leºtirmesi bu

dolandýr ýcýlýða bir tepkiydi.

Sultan Abdülmecid demiryolu hayranýydý. Sultan Abdülaziz de öyle,

hatta Baron Hirº'in demiryolunu Topkapý Sarayý'nýn bahçesinden geçirme

talebini, "Yapýlsýn da, isterse sýrtýmdan geçsin" diye kabul etmiºti.

Cumhuriyet'in ýo. Yýl Mar ºý, anayurdun dört bir yanýnýn demir aðlarlakuºatýldýðýný  hayk ýr ýyordu. Osmanlý  devletinin yabancý kumpanyalardan

çektiðini milli demir yolu politikasýl'la sona erdirmek, yani son devir

Osmanlý  aydýnýn özlemlerini gerçekleºtirmek Cumhuriyetçilerin ilkesi

olmuºtur.

Modern Osmanlý  istibdadýnýn kurucusu Abdülhamid, Anadolu'da engüçlü liseleri kuran, Tý bbiye'de ve Harbiye'de yabancý  dil eðitimini

geliºtiren (en iyi Rusça lügat ve gramer kitaplar ý  bu devirde yazýlmýºtýr),

hatta modern anlamda Darülfünün'u kuran hükümdardýr. Devrinde iyi

matematik çiler vardý. Ama Osmanlý  tarihi en sefil biçimde yazýlýrdý.

Felsefe bilinmezdi. Abdülharnid, devrinin karikatürlerinde çizildiði gibi

bir harem hükümdan de-

pdf Machine

Is a pdf writer that produces quality PDF files with ease!

Produce quality PDF files in seconds and preserve the integrity of your original documents. Compatible acrossnearly all Windows platforms, if you can print from a windows application you can use pdfMachine.

Get yours now!

Page 12: İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

7/17/2019 İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

http://slidepdf.com/reader/full/ilber-ortayli-gelenekten-gelecege 12/103

 

pdf Machine

Is a pdf writer that produces quality PDF files with ease!

Produce quality PDF files in seconds and preserve the integrity of your original documents. Compatible acrossnearly all Windows platforms, if you can print from a windows application you can use pdfMachine.

Get yours now!

Page 13: İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

7/17/2019 İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

http://slidepdf.com/reader/full/ilber-ortayli-gelenekten-gelecege 13/103

 

üçte bir oranýnda üyesi gayri müslimdi. Daðýtýlan Mebusan Meclisinde

idare, adliye, maliye yanýnda dýº politika da eleºtirilmiºti.

Koca Reºit Paºa peynir sevmezdi. "Zevk meselesi" demeyin.

Fransýz peynirlerini Fransýz zerafetiyle yemeye çalýºanlardan nef ret

ederdi. Devrinin frenk mukallidi ve gülünç Fransýzcalý Hariciye teºrifatcýsý 

Kamil Bey'i bu yüzden hep terslerdi. Tanzimat'ýn gavurt l) sadrazamýnýn,

muhafazakar Cevdet Paºa ile Osmanlý  ananesini ve klasik kurumlar ýný 

korumak için Ali Paºa grubu ile nasýl çekiºtiðini, Cevdet Paºa'nýn k ýzý Fatrna Aliye Haným, Cevdet Pa ºa ve Zamaný adlý kitabýnda yazýyor.

Osmanlý mirasý Bizans mozayiði gibidir. Renkleri seçmek için biraz

beklemek, bir daha bakmak gerekir. Çýraðar ý Sarayý'ný basan mollalar,

Meºrutiyetçi liberal ve dahi sosyalist görüºlü Ali Suavl'nin adamlarýydý. Ali

Suavl'nirý bazý konularda Sultan Mecid, Sultan Aziz ve Sultan Hamid

devrinin muhafazakar devlet adamý A. Cevdet Paºa'ya taº çýkartacak bir

muhafazakar olduðu da malum. Sadrazam M. Emin Ali Paºa muhafazakar

biliniyor, oysa teorik olarak Osmanlý inkilapçý düºüncesinde yeri vardýr.

Medeni 'Kanunun kabulünü isteyenlerden biri de odur. 1B50'lerde Azeri

reformatörü Mirza Fethali Ahurýdzade, Osmanlý Encümen-i Daniºine

(Ilimler Akademisi) Latin harflerinin kabulünü önerdiðinde kapý dýºar ý 

edilmedi. Yöneticilerin bu iºi gerçekleºtirecek halleri yoktu, ama kendisine

hak verdiler, bir de Mecidiye niºaný ...

Tutucu veya ilerici görünen bütün Osmanlýlar toplumu deðiºtirmek

istiyordu. Yol ayrýmýnýn baºýnda hepsi de uzaktaki ayný  köyügözlüyorlardý.

26

Sultan Hamid, Koca Reºit Paºa, Fuat Paºa, Midhat Paºa, Resneli

Niyazi, medreseliler, mektepliler; hepsi ayný  ºeyin peºindeydiler.

Karºýtlýklar ý kadar ortaklýklar ý da vardý. Bu kaosun içinde Mustafa Kemal

Atatürk'ün ayr ý  ve seçkin bir yeri vardýr. Ama onun da Osmanlý 

mirasýndan edindiði bir niteliði vardý: Meºrutyyetçiliði ...

Türkiye'de modernleºme tarihi bir zorunlulukla ortaya çýktý.

Kaçýnýlmaz olan, deðiºikliðin kendisiydi. O deðiºikliðin yöntemleri

çatýºma konusu oldu. Ýnsanlar zorunlu modernleºmeye Batýcýlýk,Doðuculuk, Ýslamcýlýk. Ulusçuluk, Müdahalecilik ve liberalizm gibi

kavramlarla girdiler. 19. yüzyýl, gelenekle çaðdaº olanýn, cehalet yanýnda

bilimin çarpýcý  örneklerle yaºadýðý  devirdir. Ýstanbul halk ý  Tý bbiye

hocasýndan üfürükçüye, üfürükçüden eczacýya dolanýrdý. çoðu kibar ailenin

Fransýzca mürebbiye getir dikleri oðullarýný, bir yandan da Mevlevi

dergüluna götürüp ºeyhin elini öptürup tarikata soktuðu bilinir. Osmanlý 

siyasl ve k ültürel tarihini 19. yüzyýldaki kadar ahmaklýk ve zekanýn bir

arada sýrtladýðý  görülmemiºtir. Çaðdýºý  ideolojilerin içinde çaðdaºlýk, en

çaðdaº  geçinen siyasal hareket ve ideolojilerde de donukluk ve

gelenek çilik yanyana yaºýyordu.

Kültür hayatýnda da bu ikilem ve zýtlýk görüldü. Osmanlý  im-

paratorluðunun son vakanüvisi Abdurrahman ªeref'in kaleme aldýðý  tarih

ancak orta mektep kitabý olur. A. Cevdet Paºa, Hammer'den sonra kaleýne

aldýðý  tarihinde geniº  bilgili bir özgün adamdýr, ama nihayet 50 yýlý 

kaleme almýºtýr. Lanetle ar ýdýðý ve kafiyeli methiyelerle tarif ettiði kiºiler

yan yanadýr bu tarihte. Ama ayný ortamýn içinde Avrupalý meslektaºlar ýnataº  çýkartacak bir iki tarihçi de yetiºti. Nihayet Türkiye'nin en büyük

tarihçisi, tamamen Osmanlý  muhitinin ve Osmanlý  asr ýnýn Cumhuriyet'e

devrettiði Fuat Köprülü'dür.

Köprülü, Avrupa'da okumamýºtý. Hatta Mercan Ýdadisi dýºýnda daha

yüksek bir   eðitim kurumunu da tamamlamadýðý  söylenir. Sahanardan

aldýðý kitaplar ve tarih bilenler sayesinde, yani Osmanlý aydýn çevresinde

yetiºmiºti. Hala Osmanlý tarihçilerinin

27pdf Machine

Is a pdf writer that produces quality PDF files with ease!

Produce quality PDF files in seconds and preserve the integrity of your original documents. Compatible acrossnearly all Windows platforms, if you can print from a windows application you can use pdfMachine.

Get yours now!

Page 14: İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

7/17/2019 İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

http://slidepdf.com/reader/full/ilber-ortayli-gelenekten-gelecege 14/103

 

en büyüðü olma niteliðini korur. Durkheimcý sosyolojiyi Ziya Gökalp'ten

aldýðý  söylenir. L Lefebvre'in  Anna/es okulunu da tarihçi metod olarak

almýº, Garp tarihçiliði yöntemini Ýstanbul'da iyi öðrenmiºti. Ama

Osmanlýlýðýnýn ve Türkçülüðünün etkin bir kalýntýsý  da vardýr. Onun

reddettiði Bizans mirasýný  hala reddediyorlar. En etkili tarihçiydi ve

yaºadýðý  dönemin en iyi sosyologlarýndandý. Üniversite Reformunda

Alman bilginlerin Edebiyat Fak ültesi'ne girememesi onun iºidir. Belki

böylesi iyi de oldu.

Osman Nuri (Ergin) 1922'de basýlan  Mecelle-i Umur-ý  Be/ediyye adlý 

büyük eser in yazarýdýr. Eser herhalde 1910 sýralar ýnda tamamlanmýºtý. O

devirde Avrupa'da bile ºehir tarihine böyle bakan bir eser azdýr. ªehire,

kurumlarý  ve içinde bulunduðu sosyal çevrenin evrimiyle bak ýyordu.

Hatalarýna raðmen bu bin kusur sahifelik eserin daha iyisi halen

yazýlamadý ve yazýlamaz. Osman Nuri Bey de ömründe Ýstanbul'un dýºýna

pek çýkmayanlardandý ve Osmanlý çevresinin ürünüydü.

Mehmet Süreyya Bey Osmanlý  imparatorluðu tarihinin Whos Who'su

demek olan 5icill-i Osmani'nin yazarýdýr. Halen aºýlmasý imkansýz olan bu

birinci sýnýf biyografik eserin hangi zahmetli yollarla yazýldýðýný tasavvur

etmek güçtür. M. Süreyya Bey, bazen mezarlýklarda geceliyormuº mezar

taºlar ýný  tararken ... Hatýra deftersiz, günlüksüz. nüfus kayýtsýz, vaftiz

deftersiz bir Osmanlý  imparatorluðu biyografisi hazýrlamak o devrin

Avrupa ulemasýna bile parmak ýsýrtacak yeni ve orijinal metodlar ýn

uygulanmasý demektir.

Muzaffer ªerif, bilimsel anlamda sosyal psikolojinin kurucu-

larýndandýr. Bugün M. 5hariff dipnotuna bol bol rastlanmayan bir sosyoloji

veya psikoloji kitabý  hemen hemen yoktur. Bu büyük atýlýmýný  saðlayandeneylerini 1940'larda bu ortamda, Ankara'da yapmýºtý.

ªaºýlacak derecede parlak insanlara raðmen, yak ýn devirler kültürtarihimizde bu adamlarýn bir araya geldiði kadrolar göze çarpmýyor. Onun

için belirli düzeyde kadrolar ýn ortaya çýkmaya

28

baºladýðý  bir ortamda aydýn çevrenin örselenmesi, Türkiye tarihinde

lekeli bir olayolacaktýr. Kültürel geliºimin ve bilimsel hayatýnmüdahaleden uzak tutulmasý, sadece desteklenmesi gerektiði açýktýr.

Bütün karamsarlýðýmýza raðmen, yak ýn geçmiºe ve hale baktýðýmýzda

Türkiye'nin saygýn bilim ve kültür adamlar ýna sahip olduðu ve sayýlar ýnýn

daha da artacaðý açýktýr. Bu ülkede ºimdiye kadar en saygýn iº  gören ve

ilerleme gösteren tak ým, aydýnlardýr. Farklý  yanlar ý  olsa da, hepsinde

ortak olan renk budur.

pdf Machine

Is a pdf writer that produces quality PDF files with ease!

Produce quality PDF files in seconds and preserve the integrity of your original documents. Compatible acrossnearly all Windows platforms, if you can print from a windows application you can use pdfMachine.

Get yours now!

Page 15: İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

7/17/2019 İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

http://slidepdf.com/reader/full/ilber-ortayli-gelenekten-gelecege 15/103

 29

pdf Machine

Is a pdf writer that produces quality PDF files with ease!

Produce quality PDF files in seconds and preserve the integrity of your original documents. Compatible acrossnearly all Windows platforms, if you can print from a windows application you can use pdfMachine.

Get yours now!

Page 16: İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

7/17/2019 İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

http://slidepdf.com/reader/full/ilber-ortayli-gelenekten-gelecege 16/103

 

 joseph Hammer

ve Osmanlý Tarihçiliði

vrupa düºünce ve sanat dünyasý  IS. yüzyýl sonundan itibaren

önceki devirlerden farklý  olarak bilinçli bir Avrupa narsizmi

içindeydi. Ayný  yüzyýlda geliºen ve geniºleyen Avrupa, Doðu veOrtadoðuya daha dikkatli bilimsel araºtýrmalar yaparak gereðiniduydu. Bu çeliºkili bir ifade gibi görünür, ama gerçek çeliºki, geliºenAvrupa'nýn kendi dýºýndaki dünyaya bak ýº biçimindeydi.

16. ve 17. yüzyýlýn Avrupalýsý  Doðuya yabancý  bir diyar olarakbakar, ancak bu bak ýºta bir sanýk vardýr. Önyargýlar dine yönelik tir.Ortaçað  ve Rönesans devrinin seyyahlar ý  düºman da olsa sadece

kendilerinden farklý bir toplum olarak bakmýºlardýr. Hiçbir zaman birk üçümseme yoktur. Yapýlan kar ºýlaºtýrmalarda bu tutumgörülmektedir. IS. yüzyýlýn seyyahý  ise çoðunlukla ik tisat bilgisi olan

bir tüccar, siyasi müdahale için ülkenin iç durumunu araºtýran birdiplomat veya bir tarihçiydi ve bu ülkelere karºý deðiºik bir yaklaºýmý vardý.

Avrupalý, ister istemez Doðu ülkeleriyle geri kalmýº, deðiºmekabiliyeti olmayan bir dünya olarak ilgilenirdi. 16. yüzyýl seyyahý Müslüman toplum için ne derse desin, dini bu tür açýklamalarda neden

olarak kullanmaz. Laik bir sosyal bilimin veya toplum analizinin

leitmotifi olarak din olgusunu ele almak dindar

30

A

pdf Machine

Is a pdf writer that produces quality PDF files with ease!

Produce quality PDF files in seconds and preserve the integrity of your original documents. Compatible acrossnearly all Windows platforms, if you can print from a windows application you can use pdfMachine.

Get yours now!

Page 17: İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

7/17/2019 İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

http://slidepdf.com/reader/full/ilber-ortayli-gelenekten-gelecege 17/103

 

16. yüzyýl Avrupalýsýndan çok, lS-19. yüzyýl Avrupalýsýnýn tutumudur. Bu

yeni tür yaklaºýmda Avrupalý  kendi deðerler sistemi içinde bazý karºýlaºtýrmalar yaparak Avrupa'nýn büyüklüðünü betimlemekten gerikalmadý. Bir yandan da bu dünyanýn tarihini vazgeçilmez biçimde Deðuyu

anlamanýn bir anahtar ý olarak düºündü ki bu doðrudur.

Dil ve tarih üzerindeki araºtýrma yöntemleri geliºkindi, kafalarda bir

Avrupa narsizmi egemen olsa da Doðulular ýn yapamadýðý  biçimde bu

ülkeler öðrenildi ve Doðu halen Avrupa pryantalistlerinden öðreniliyor.Kuºkusuz ilerleyen zaman ve araºtýr malar Avrupalý  Doðubilimcilerin(Oryantalistlerin) arasýnda farklý ve daha doðru düºünen insanlar ýn sayýsýný da arttýrdý. Bu nedenle son zamanlarda Ortadoðulu bilginlerin bazýlar ý gibiAvrupa oryantalizmini emperyalizmin hizmetinde ve yanlýº  öðretilerden

kurulu bir dalolarak düºünüp toptan reddetmek pek saðlýklý  bir düºüncedeðildir. Doðubilimin Maxime Rodinson, Barthold gibi bilim namusunasahip, saðlýklý düºünen hizmetkarlarý da vardýr. Daha 19. yüzyýl sonlar ýndaAvrupa uygarlýðýnýn gökten inmediðini düºünmek ve bu uygarlýðýnk öklerini Doðuda da aramak eðilimi, tarihçilerin bazýlar ý kadar, dilbilimci-ler, metin analizi yapanlar, arkeologlar ve edebiyat tarihçileri arasýnda dataraftar toplamýºtý.

Bilindiði üzere IS. ve 19. yüzyýlýn tarihçi düºüncesi Avrupa k ýtasýndakimahk ürn uluslar ýn (Çek, Polonyalý, Macar) ulusal mücadelelerinin

ideolojisini de besliyordu. Tarih onlarýn ulusal kimliði, talep ettikleriözgürlük ve baðýmsýzlýk haklar ýnýn tapu senediydi. Yunan ayaklanmasýnýn

k ökünde düºünce olarak eski Yunan'ýn görkemi yatýyordu. Bu tür birtarihçi düºünce diðer Balkan uluslarýný  da etkiledi. 1762 yýlýndaAynaroz'daki Hilander manastýnnda Paissiy adlý bir Bulgar rahibi, popülernitelikteki Slavyan-Bulgar Talihi adlý eserini tamamladý. Bu tarihselci milli-yetçilik, Balkanlarda bir bak ýma Montesquieu ve Aydýnlanma tarihçiliðinin 

etkilerini beklemeden doðmuº gibi görünüyor.

Avrupa romantizminin doruðuna yaklaºtýðý bir dönemde, Avrupa

oryantalizrni soðukkanlý  ve pozitif bir tarihçilik havasý  içinde

geliºiyordu (buradaki  pozitif terimini olumlu deðil, daha çok

hukuk çular ýn pozitivizmi gibi metinlere ve olaylara baðlý kalan birçalýºma olarak aldým). Yorumlar, yüzyýlýn düºünsel zenginliðininve spek ülasyon alýºkanlýðýnýn dýºýnda kalýyor, dar, betimleyici bir

yöntemle yapýlýyordu. Avrupa oryantalizminin buna raðmen yer

yer Avrupacý  ve Hýristiyan bir tutuculuðun etkisindençýkamadýðýný da belirtelim. Fransa'da Sylvestre de Sacy ile baºla-

yan bu gelenek, Almanca konuºulan bölgede Joseph Hammer vonPurgstall ile devam etmiºtir.

Osmanlý imparatorluðunun tarihinin iki önemli olayý arasýnda

(1774-1856) yaºayan]. Harnrner,  Purgstall ünvanýný adý geçen ailetaraf ýndan varis olarak seçildiði için edinmiºtir. Kendisi Maria

Theresia Akademisi'nde Doðu dilleri okuyatak diplomasimesleðir ýe girdi. 1799'da Ýstanbul'da Avusturya elçiliðinde bir gö-

reve atandý. Bu yýllarda Osmanlý imparatorluðunun bazý yerlerin-

de ve Mýsýr'da bulundu ve hayli tarih malzemesi topladý. Bunlarsýrf Müslüman Doðunun tarihi ve edebiyatý ile ilgili deðildi, eskiMýsýr ile ilgili bazý malzemeler de toplamýºtýr. Istanbul'a 1802'de

tekrar atandý ve 1806'da Yaº Konsolosu oldu. 1807'de Paris'e git-tiðinden ünlü Doðubilimci Sylvestre de Sacy ile görüºtü. Sacyonu etkileyen bir bilgindi. Hammer'in devrinde Doðubilimin ba-

ºar ýyla öðretildiði bir kurum yoktu, o kendi çalýºma ve araºtýrmayeteneðiyle kendi yolunu çizdi.

Harnrrýer, 19. yüzyýlýn kendini yetiºtiren (seIJ made man) tipik

bir burjuva aydýnýdýr. Kaleme aldýðý ve Rus Çar ý ý. Nikola'ya ithaf

ettiði 10 ciltlik Osmanl ý  Devleti Tarihi, Osmanlý  imparatorluðuüzerine yazýlan ilk modern tarih sentezi sayýlýr. Gerçekten deHarnrner, vakanüvislerin ve bazý Avrupalýlar ýn düzeyi düºük de-

nemeleri dýºýnda ilk modern Osmanlý tarihçisi sayýlabilir mi?

Kendisinden önce 1714-1716 yýllar ýnda Eflak Beyi DimitriCantimir Avrupa tarihçilerinin yöntemini izleyen' bir Osmanlý tarihi

kaleme almýºtý. Car ýtirnir, Doðu ve Batý  kültürüne sahip sayýlý  ay-pdf Machine

Is a pdf writer that produces quality PDF files with ease!

Produce quality PDF files in seconds and preserve the integrity of your original documents. Compatible acrossnearly all Windows platforms, if you can print from a windows application you can use pdfMachine.

Get yours now!

Page 18: İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

7/17/2019 İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

http://slidepdf.com/reader/full/ilber-ortayli-gelenekten-gelecege 18/103

 dýnlardandý. Hammer'e göre daha k ýsa bir tarih yazmýº, ar ºiv mal-zemesinden hiç yararlanarnamýº, olaylar ýn içinde olduðundan Hammerkadar soðukkanlý  olamamýºtýr. týk modern Osmanlý  teºkilat tarihini bir

bak ýma L. E Marsigli ve D'Ohsson, ilk büyük Osmanlýca sözlüðü (Latince,

Lehce (Polorýca), ltalyanca, Almanca kar ºýlýklar ýyla) Meninski, Osmanlý edebiyatý üzerine ilk büyük der lemeyi 3 cilt halinde 1787'de Giarnbatista

Toderini kaleme almýºtýr.

Ama Hammer'in bu öncüleri aºan bir taraf ý vardý. O, devrinin Almanedebiyatýnýn güzel uslüba sahip bir üyesi, ar ºiv ve kaynaklarý  geniº  vekarºýlaºtýrmalý olarak tarayan ilk Osmanlý  tarihçisiydi. (Hammer Osmanlý arºiv belgelerini tanýmaz ve bunlar ý  kullanmamýºtýr. Daha çok yazmatarihler ve mecmualarý  ilk defa toplayý p deðerlendirrniºtir, Buna kar ºýlýkAvrupa arºivlerindeki Osmanlýlarla ilgili belgeleri geniº  ölçüdekullanmýºtýr).

Onun kuru pozitivist bir tarihçi yöntem izleyerek, zengin malzemekullanýmýyla kaleme aldýðý tarih günümüze kadar deðerini korumuºtur vebazý  fahiº  hatalar ý, yeni bilgiler getiren olaðanüstü çalýºmasýna duyulanhayranlýk yüzünden hoº  görülmektedir. Hala önemini koruyan

yayýnlanmýº  ve yayýnlanmamýº  çalýºmalarý  (sonunculara örnek ViyanaMilli Kütüphanesindeki Vassaf Tarihi'nin yüzlerce sayfalýk tercümemüsveddesidir) çaðdaºlar ý kadar bugünün tarihçilerinin de eriºilmez olarakniteledikleri çalýºma ürünleridir.

Hegel, yüzyýl düºüncesinin temel kitaplar ýndan biri olan Tarih Felsefesi Dersleri'nde Doðu uygarlýðýnýn dünya uygarlýðý  içindeki yerinden sözederken; Goethe'nin Westöstlicher Diwan' ýný  Doðunun Batý  üzerindekietkilerinin bir ürünü olarak tanýmlar. O'na göre, Goethe ile Cermenuluslarýnda bulunan baðýmsýz ve soylu bir fantezi, Doðu rüzgarlar ýyla

harekete geçmiºtir.Hegel'in Geethe'yi abartmasý bir yana, gerçekten Alman edebiyatýna ve

hatta Avrupa ºiirine yeni bir soluk kazandýran bu yapýtýn ortaya çýk ýºýnda,bir baºka bilgin ve edibin çalýºmasýnýn pa-

33

pdf Machine

Is a pdf writer that produces quality PDF files with ease!

Produce quality PDF files in seconds and preserve the integrity of your original documents. Compatible acrossnearly all Windows platforms, if you can print from a windows application you can use pdfMachine.

Get yours now!

Page 19: İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

7/17/2019 İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

http://slidepdf.com/reader/full/ilber-ortayli-gelenekten-gelecege 19/103

 

yý  da vardýr. Bu kiºi tarihçi j. Harnmer'di. l812'de Farsça'dan çevirdiði

 Diwan des HaJis (Haf ýz Divaný) edebiyat çevrelerinde bir esinti yaratmýº 

ve Goethe de bu önemli çeviriden etkilenmiºti. l853'de, 19. yüzyýlýn bir

baºka büyük düºünürü Friedrich Engels, Harnrner'i ºöyle tanýmlýyordu:

"Osmanlý  imparatorluðunun tarihi ve bu halk hakk ýnda hiçbir saðlam

bilgiye sahip deðiliz. Bu ülkede hizmet gören aylak diplornatlar ýn

arasýnda saygýdeðer tek istisna, Alman tarihçijoseph von Hammer'dir"*.

Harnmer'in bugün bile daha iyisi yazýlamaz görünen LO ciltlikOsmanl ý  Devleti Tarihi'nden baºka, iki ciltlik Osmanl ý  Devlet Te ºkilat ý ,Vassaf'dan çevirdiði ve henüz basýlamayan  Ilhanl ýlar Devri Tarihi, K ýnm

 Hanl ý g ý Tarihi, De ºt-i K ýbçak ve Altunordu Hanl ý g ý Tarihi, Doðu dilleri ve

edebiyatma dair kabarýk bir çeviri ve monografi listesi, asýl önemlisi 4

ciltlik Osmanl ý ª iir Sanat ýnýn Tarihi, Istanbul üzerine yazdýðý büyük rehber

gibi, toplamý binlerce sayfa tutan, hayret ve saygý  ile anýlan çalýºmalar ý 

vardýr.

Bununla beraber belirtmek gerekir ki, 19. yüzyýlýn tarihçileri arasýnda

sýnýrsýz yazma yeteneðine sahip tek adam Hammer deðildi. Onun kadar

derin araºtýran ve çok yazanlar bütün Avrupa'da vardý. Günümüz

insanýnýn çok daha az yazmasý, çok yazýnca çok saçmalamasýnýn ilginç

sosyo-k ültürel nedenleri olmalýdýr.

Hammer'in yazdýklar ýnda, o çaðýn tarihçiliðine egemen olan fikir

iklimi ve çaðýn tarihçilerinin cevaplamaða çalýºtýklar ý  sorular göze

çarpmaz.  O, Osmanlý  imparatorluðunda yükselen ulusalcýlýða,

Balkanlardaki kaynaºmalara kar ºý  ilgisizdir. Hilander Manastýrýndakirahip Paissy bile çaðýnýn geliºmelerine ondan çok daha fazla duyarl ýdýr.

Hammer yazdýðý  tarihi pozitivist bir titizlikle 1774'e kadar   getirip

bitirmiº, bir bak ýma Osmanlý imparatorluðunun bundan sonraki gürültülü

50 yýlýný  bilerek dýºlamýºtýr. Osmanlý  tariheisi A. Cevdet Paºa da

görünüºte Harr ýrner'den daha kayýtsýz bir tavýrla, Taýih'ine onun kaldýðý 

yerden devam etmiºtir.

34

Oysa 19. yüzyýlýn baºlar ýnda Avrupa'da bir dizi büyük tarihçi vardý ve

bunlar Hammer'den daha farklý  bir yorum ve uslüp sahibiydiler. l Sl l

yýlýnda Rusya'nýn ünlü tarihçisi Karamzin (1776IS26) Çar 1. Aleksandr'a

 Eski ve Ye ni Ru sya Hakk ýnda Notlar adlý eserini sundu. Bu, onun 12 ciltlik

büyük tarihi lstor ý ya Gosudarst va Rasiis koga'nun (Rusya Devleti Tarihi) bir

giriºi idi. LS16 ve IS24 arasýnda bu eser bitti. Karamzin ünlü estetikçi

Bielinski'nin sonradan dediði gibi: "Rus dilini Latin cümle yapýsý ve eski

510vince artýklar ýndan ternizleyen, konuºulduðu gibi yazmayý  öðreterek

ulusal dili geliºtiren" yazardýr. Ama diðer taraftan Karamzin bir monarºist

idi. Fransýz devriminin etkilerine kar ºý  Rusya'da çarlar otokrasisinin

ideolojisini geliºtirdi ve yazdýðý tarih Puºkin'in de eleºtirdiði gibi milletin

deðil, hanedanýn tarihiydi. Fakat Karamzin uzun ve yoðun ar ºiv

araºtýrmalar ý, geliºmiº  yöntemi ve parlak uslübuyla gerçekten anýtsal bir

tarih yazmýºtý.

lS30'larda Hamrner'in Osmanlý  tarihini tamamlayýp Çar'a sunduðu

yýllarda bir baºka Rus tarihçisi Solovyev, Rusya tarihi yazmaða baºlamýºtý.

Hegelci düºüncenin etkisindeydi. Bu Hegel'in ºikayet edeceði bir Hegel

yorumuydu ama, 19. yüzyýl Avrupa'sýnda Hegelci tarihçilik böyle

yapýlýyordu.  En Eski Zamanlardan Beri Rusya Tarihi'nin 29. cildini de

lS51'de tamamlayan 50lovyev, Rus tarihinin ruhunun ve devlet olgusunun

birlikte evrimini serimleyen zengin malzemeli bir anýt yaratmýºtý.

Bunlardan baºka eski Roma'yý ve Hýristiyanlýðý ölümsüz bir biçimde

yorumlayan Gibbons vardý. Fransýz devrimini. Restorasyon devri içinde

yeniden yaºatacak bir yorumla kaleme alan ve Avrupa tarihini liberalHegelci bir düºünme yöntemi içinde yeni bir uslüpla yazan Michelet,

historisist (tarihselci) pozitif yöntemle bütün dünya tarihini kalemine

dolayan ünlü tarihçi Leopold von Ranke hep onun çaðdaºlandýr. 183Tde

Fransýz devrimi tarihini, Michelet'nirý  tam tersi bir yorumla yazan T.

Carlyle da onun çaðdaºýdýr. Carlyle, tarihi tanr ýsal görevle yeryüzüne

gönderilen kahramanlarýn yönlendirdiðini ºiirsel bir uslüpla is-

35

pdf Machine

Is a pdf writer that produces quality PDF files with ease!

Produce quality PDF files in seconds and preserve the integrity of your original documents. Compatible acrossnearly all Windows platforms, if you can print from a windows application you can use pdfMachine.

Get yours now!

Page 20: İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

7/17/2019 İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

http://slidepdf.com/reader/full/ilber-ortayli-gelenekten-gelecege 20/103

 

bata çalýºan ve sadece yurttaºlar ýný deðil, Avrupa'nýn her taraf ýnda bazý gruplarý etkileyen bir tarihçiydi.

Hammer'in bu mistik ve heroizm (kahramanlýk) meraklýsý tarihçi ile

de herhangi bir baðý ve benzerliði yoktur. Hammer bir yerde Ranke'r ýin

tarihselci soðukkanlýlýðýna sahipti ama, Ranke'nin öðrencisi, Ýtalyan

Rönesansýnýn usta yorumcusu Burck hardt'ýn liberal yaklaºýmlar ýndan ve

dünya görüºünden onda esinti bile yoktu. Bu yazarlar, binlerce sahife

tutan ve belirli bir tarih görüºü getiren anýtsal eserlerini zengin ar ºivmalzemesi ve edebi metinlerin desteðiyle yaratmýºlardý.

Böyle bir ortamda Hammer'in soðukkanlý pozitif tutumla yazmasýný 

nasýl açýklayabiliriz? Herhalde ön planda Doðubiliminin önde gelen

temsilcisi Sylvestre de Sacy'nin soðukkanlý uslübu onu da etkilemiºtir.

lkinci etken, Hammer'in Avusturyalýlýðý olmalýdýr. O Avusturyalý  yazar

Franz Grillparzer gibi imparatorluðun adamýdýr. Etnik bir ulusalcýlýk

veya çokuluslu imparatorluða ters gelen her türlü düºünce ona uzaktýr.

Osmanlý  imparatorluðunun temel öðesi olan Türkler arasýnda da o

çaðda ulusalcýlýk deðil, Ýslami bir Osmanlýlýk kavramý  egemendi.

Tarihinin ilk cildinde Osmanlý Türklerinin Asyai kökeninden söz eder

ama Türkler   bu k ökenleriyle övünmez, hatta Asya'nýn yýk ýcý  kabileleri

ile olan akrabalýklar ýný inkar ederler, der.

Çaðýndaki Osmanlýlýðý iyi anlamýº ve o kavramla tarihini yazmýºtýr.

"Fakat 1860'larda aslýnda bir Polanyalý mülteci olan Mustafa Celaleddin

Paºa (Kont Borzecki - Nazým Hikmet'in de ana taraf ýndan büyükceddidir) Osmanlý  modernleºmesine yaptýðý  büyük hizmetler yanýnda,

bir de o çaðýn ulusalcý anlayýºý içinde  Les Turcs anciemýes et modemes adlý 

bir kitap yazdý. Bu eserinde Hammer'in uta11llan gerçek diye

nitelendirdiði noktayý, yani Moðollarla Türklerin ak rabalýðýný reddediyar

ve Türk -Hun akrabalýðý üzerinde durarak, Türklerin büyük bir Avrupat

göçebe ýrk olduðunu savunduktan sonra Türklere yeni bir tarihi misyon

veren yorumlar yapýyordu.

36

Macar Arminius Vambery ise daha da ileri gitti, Türklerin,Macarlarýn ve Moðollar ýn akrabalýðýndan söz edip "tarihi büyük bir ýrk ýnvarlýðý  ve parlak geleceði", gibi savlar ileri sürdü. Bu görüºler geçenzamanla taraftar toplamaða baºlayacaktý. Nitekim Osmanlýlar Türkulusçuluður ýa adým attýktan sonra Hammer giderek gözden düºecektir.

Osmanlý Encümen-i Darýiº'ine üye seçilen, niºanlar verilen Hammer

günümüze kadar f ýrsat düºtükçe eleºtirilmektedir. Gerçekte de Hammer,bir yerde Katolikliðinder ý kurtulamarmºtý. Bu Kataliklik bir tür kültürel

kalýntýdýr, Avusturyalýlýktýr. Yoksa tarihçi, mezar ýný  Ýslam usulü

yaptýracak ve üstüne Yusuf Hammer yazdýnacak kadar Doðu

geleneklerinden de etkilenmiºti.

Osmanlý tarihini devrinin edebi uslübuyla ve devrinin modasýna göre

çizdi. Tarihinde padiºahlar ýn, vezirlerin, kumandanlarýn tarihi yapan

unsurlar olduðu izlenimi vardýr, ama Ýslam ve Doðu geleneðini Osmanlý 

asýrlar ýnýn ak ýºýný etkileyen en önemli yapý olarak ele aldý ve inceledi. IV

Murad'ý  betimleyen ºu satýrlanna göz atalým: "Her sözünden, her

hareketinden korkulurdu ve kendisine kayýtsýz ºartsýz uyulurdu. Fýrtýna

yaklaºtýðý  zaman kuºlar nasýl susup yapraklar arasýna gizlenirse, o

yaklaºýrken de her -

*kes susar ve kaçardý."

Avrupa'nýn Osmanlýyý  görüºünü Osmanlýlara, Osmanlýnýn Avrupa'yý 

görüºünü Avrupalýlara aktardý. Viyana'nýn, Ver ýedik'in, Paris'in ar ºivleri

onun kaleminde deðerlendi. Ama 18. yüzyýl sonunda Osmanlýlar ýn neyaptýðý, ne düºündüðü onun ilgi alaný  dýºýnda kaldý. Osmanlý 

imparatorluðunda Fransýz devriminin etkileri yaºanýyordu, ama Hammer

bunu inatla görmedi ve yazmadý.

Osmanlý uygarlýðýnýn niteliðini ve kökenini hep Doðuda aradý. Onun

Osmanlý  tarihçiliðine yaptýðý  en olumsuz etki de bu tutumundan ileri

gelir. 1815'de tamamladýðý  Osmanl ý  Devlet Te ºkilatý'nýn ilk cildinde

Osmanlý týmar sisteminin kökenini bir çýrpýda

pdf Machine

Is a pdf writer that produces quality PDF files with ease!

Produce quality PDF files in seconds and preserve the integrity of your original documents. Compatible acrossnearly all Windows platforms, if you can print from a windows application you can use pdfMachine.

Get yours now!

Page 21: İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

7/17/2019 İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

http://slidepdf.com/reader/full/ilber-ortayli-gelenekten-gelecege 21/103

 Abbasi ve Sasani toprak düzenine baðlar *. Hammer Osmanlý  im-

paratorluðunun topraklar ýndaki eski devletlere Bizans'a, Bulgaristan

ve Sýrbistan'a göz atmamýºtýr bile ...

Osmanlý týmar rejiminin doðuºunu Taberi ve Mesudi'den naklettiðiªah Nuºirevan-ý  Adil'e ait menk ý belerle açýklayan Hamrner, bukadarla da kalmaz, Osmanlý düzeninin temelinde biraz aºýr ý biçimdeBizans'ý  arayan Gibbons'u eleºtirir ve onun Doðu kaynaklarýný tanýmadýðýný  söyler. Ne var ki kendisi de Bizans ve Balkan

kaynaklarýný  tanýmaz ve baºvurmaz. Osmanlý  düzenini tamamen

Bizans ve Balkanlardan ayrý  düºünmek gibi bir yanlýº, Hamrner'lebaºladý  ve halen de devam etmektedir. Osmanlý  araºtýrmalar ýnýn bu

yanlýº  ta direndikçe Hammer'i aºan yeni bir senteze ulaºmasý  olasý görünmüyor.

Hammer'in yazdýðý Osmanlý tarihinin eskidiði ama onu aºan yenibir sentezin de hala ortaya konamadýðý sýk sýk söylenir. Hammer'i aºanyeni bir Osmanlý  tarihi yazmak için  onun yöntemi ve bilgisi yeterli

deðildir kuºkusuz. Geliºen toplum bilimlerinin kavram ve

bulgularýndan da haberli olmak gerekir. Ama as ýl önemlisi,Hammer'in düºünce ve saplantýlar ýndan kurtulmak gerekir. Osmanlý imparatorluðunun tarihi üç k ýtadaki esk i uygarlýklar ýn sahibi olanhalklarýn birlikte iºledikleri bir mozayiktir. Bu mozayik tablonun renkve konularý birlikte yaºanan mutlu ve hazin olaylar bütünüdür.

Bugünün Osmanlý  tarihçileri ön planda Osmanlý  ülkelerininºovenizmden ve dar ulusalcý duygulardan arýnmýº çocuklar ý arasýndançýkacaktýr. Bu kadrolar dedelerinin yarattýðý  renkli uygar lýklar ý  vebirbirlerinin halklarýný  tanýyý p sevmek zorundadýrlar. Bunubaºarabildikleri ve bu mirasý  birlikte deðerlendirebildikleri ölçüde,

yaºayan tarihi yönlendirebilecekler ve Osmanlý  tarihini de kuºkusuzen geliºkin biçimiyle yorumlayý p yazabileceklerdir.

38

Osmanlýlarýn Tarih Yazýcýlýðý Üzerine

smanlý  tarihyazýcýsý  dediðimiz zaman, modern bir tarihçidensöz etmediðimiz açýktýr. Osmanlý  toplumunun vakanüvisi,

geleneksel Ortaçað  toplumlar ýnda görülen bir tarihçi tipidir. Ancakgerek içinde bulunduðu mekan ve gerekse yaºadýðý zaman yönünden15-18. yüzyýllar ýn Osmanlý tarihçisi ilginç nitelikler gösterir. Bir baºkadeyiºle 17. yüzyýl Osmanlý  vak anüvisi, Ortaçað Avrupasýnýn Gregorde Tours'u deðildir. Kiev Rusyasý'nýn Nestor'u da deðildir. Onlardandaha derin ve kapsamlý bilgiye ve uslüba sahiptir, ama 17-18. yüzyýlAvrupa'sýnýn tarihçileri yanýnda da baºka bir dünyanýn algýlayýº ve dü-

ºünüºünü sürdürdüðü görülür. Geleneksel toplumun düºünce veyorumlama alýºkanlýðý  onlarda dirençle yaºar ve vakanüvislerimiz,

aslýnda yavaº bir evrim geçirmiºlerdir.Ortaçað toplumunun tarihçisi, o toplumun siyasal ve hatta yönetsel

belleðidir. Geleneksel toplumun tarihçisi, ya sarayýn dýºýndakimanastýrda günün olaylar ýný ve bildiði kadar ýyla geçmiºi kaydeden birkeºiºtir veya sarayýn içindeki bir resmi görevlidir. Bu tarihçiler ilkanda sanýldýðý gibi, sadece hükümdar ýn eylemini yücelten, uyguladýðý yaptýr ýmlarý  adil olarak niteleyen ve olaylar ý  saptýrarak kaydedenkiºiler deðildir. Böyle bir iºlevi, çok bilimsel ve nesnel olmaiddiasýndaki modern tarihçiler de en azýndan vakanüvisler kadarpervasýzca yerine getirirler. Ortaçaðýn vakar ýüvisleri, tam tersine sýk

pdf Machine

Is a pdf writer that produces quality PDF files with ease!

Produce quality PDF files in seconds and preserve the integrity of your original documents. Compatible acrossnearly all Windows platforms, if you can print from a windows application you can use pdfMachine.

Get yours now!

Page 22: İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

7/17/2019 İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

http://slidepdf.com/reader/full/ilber-ortayli-gelenekten-gelecege 22/103

 sýk bir köºede siyasal iktidar ý eleºtiren ka-

39

pdf Machine

Is a pdf writer that produces quality PDF files with ease!

Produce quality PDF files in seconds and preserve the integrity of your original documents. Compatible acrossnearly all Windows platforms, if you can print from a windows application you can use pdfMachine.

Get yours now!

Page 23: İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

7/17/2019 İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

http://slidepdf.com/reader/full/ilber-ortayli-gelenekten-gelecege 23/103

 

yýtlar da düºerler. Bunu kuytudaki manastýr ýn keºiºi kadar, sarayvakanüvisi de yapar.

Imparator Justinianus'un gözde vakanüvisi ve sýr katibi Prokopios'u

hatýrlayalým. Osmanlýlarda Peçevi Ibrahim Efendi'ye, Gelibolulu Mustafa

Ali'ye bir göz atalým yeter. Bizim anonim Osmanlý tarihlerinde (Tevarih-i Al-i Osman) daha sunturlusu da görülür.

Ortaçaðýn tarihçisi, yapýsý  fazla karmaºýk olmayan ve yavaº  deðiºenbir toplumun siyaset kuramcýsýdýr. Duraðan bir toplumda tarih pekala

tekerrür edebilen bir olgudur ve tarihten ibret al-*mak mümkündür. Tabii musibet zuhur etmeden önce nasihat

gerektir. Ta Machiavelli'ye kadar Ortaçaðýn siyaset bilgisi ve tarihçilik,nasihat göreviyle yükümlüdür. Machiavelli'de ise nasihatçýlýk bir üslüpolarak devam eder.

Ortaçaðýn Doðu toplumunda da nasihatname denen edebt tür daima

tarihi kendisine malzeme olarak seçer. Bütün bu uzun dönemde tek

istisna, ne halefi, ne de selefi olan büyük sosyolog Ý bn-i Haldun'dur.

Ortaçað tarihçiliðinin bu nasihatçiliði geniº yýðýnlara bir ºey öðretmek, bir

bilinç vermek amacýndan kuºkusuz uzaktýr. Tarih bilgisi sadece dar bir

yönetici grubun sahip olmasý gereken bilet olarak anlaºýlmaktaydý.

Burada ilk çaðýn Yunan-Roma dünyasýyla bir karºýlaºtýrma yapmak

gereði var. Eski Yunan'ýn Thukydides'i, Yunan-Roma'nýn Polybius'u ayrý 

bir açýdan ele alýnmalýdýr. Yunan dünyasýnda tek baºýna güçlü devletler

yoktu. Yunan dünyasý  yerelci fakat arasýnda yoðun iliºkiler olan,hemºehrilik kültürü ve dünya görüºünün egemen olduðu bir alandý.

ªehirden ºehire dolaºan veya ºehirleri ayný derecede yak ýndan tanýyan bir

Thukydides'in Peloponnes savaºlar ýný, yani

40

kendi dünyasýndaki insanlar ýn kavgasýný  tarafgir bir epopeci (destancý)olarak deðil de, soðukkanlý  bir tarafsýzlýkla yazmasý  doðaldýr. Sadece odeðil herkes öyle yapmýºtý. Aristofanes  Ban º  ve diðer komedilerinde

hangi kenti tutuyor? Hiçbirini ... Savaº  suçlusu gördüðü herkesi alayaalýyor. Thukydides de kavga eden Yunanl ýlar ýn dramýný  soðukkanlý  vebilgece yazmaktan baºka ne yapabilirdi ki?

Genelde Ortaçaðlar ýn karanlýk bir gerileme devri olduðu savým kabul

etmek güçtür. Ama tarihçiliðin ürünleri yönünden eskiçaðla Ortaçaðlar ýnkarºýlaºtýrmasýný yaptýðýmýzda böyle bir sava hak vermek gerekir. Ortaçað 

tarihçisi, eski Yunan-Roma tarihçisine göre daha kapalý  ve dogmalar ý 

daha belirli bir dünyada yaºar. Gerçekten eski Yunanlýdaki bireycilik,

onda yaºadýðý dünyaya karºý soðukkanlý ve bilgece bir bak ýº doður ýnuºtur.

Ama Ortaçaðýn menk ý beci tarihçiliði gökten inmediðine göre,

tarihyazýcýlýðýn bu niteliðini biraz da Latin tarihçilerin etkisinde aramak

gerekir. Gerçekten de Romalý  tarihçi, efsane ve rivayetle kar ýºýk ta-

rihyazýcýlýðýnda Ortaçaða örnek olmuºtur. Titus Livius'un Res Gestae ... 'siparlak üslübuna, olaylarýn dikkatle kaydýna raðmen, menk ý beci tarihçiliðin

de parlak bir baºlangýç taºý sayýlmalýdýr.

Geleneksel Ortaçað  toplumunun tarihyazýcýsý  (vakar ýüvis) ef sane ile

gerçek olayý  ayýrd etmekte pek titiz davranmaz. Bu  efsaneler ise biçim

olarak fizik-ötesi olaylar türünde deðil de gerçek olabilecek, uydurma

olaylardýr (Rivayet kelimesi daha uygun düºüyor). Aºýkpaºazade'nin

Osmanlýlar ý  Rumeli'ye salý  ar üstünde geçirmesi, Macar tarihyazýcý 

Brodariç'in Kanuni Süleyman'! Hýristiyan hacý  k ýlýðýnda Budln'e sokupkapýlar ý gizlice Osmanlý or dusuna açtýrmasý gibi örnekler sonsuzdur.

Bazen hükumdarlara tarihi bir misyon ver ýneyi amaçlayan menk ý beler

de ortaya atýlýr. Osmanlý  tarihlerinde nakledilen, Osman Gazi'nin

rüyasýnda karmndan çýkan ulu çýnar ýn dünyayý  kaplamasý  veya Rus

vekayinarnelerinirý  naklettiði; Istanbul'un fethi sýrasýnda suya atýlan

Bizans patriklik tacýnýn yüze yüze Novgorod sahillerine vur ýnasý  gibi

menk ý beler buna örnektir. Bi-

pdf Machine

Is a pdf writer that produces quality PDF files with ease!

Produce quality PDF files in seconds and preserve the integrity of your original documents. Compatible acrossnearly all Windows platforms, if you can print from a windows application you can use pdfMachine.

Get yours now!

Page 24: İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

7/17/2019 İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

http://slidepdf.com/reader/full/ilber-ortayli-gelenekten-gelecege 24/103

 zim Osmanlý  kroniklerinde yer alan ve Oðuzhan'a kadar uzatýlan

Osmanoðullar ý  ºeceresi veya IS. yüzyýl vakanüvisi Enderunlu Ata'nýn

ortaya attýðý, hilafetin törenle Sultan Selirn'e devri gibi olaylar da bir

siyasi meºrutyyet formülünden baºka bir ºey deðildir. Vekayirýame

geleneðindeki bu siyasi forrnülcülük, yeni çaðlarda daha somut

gerçeklerle ifade edilmeðe baºlandý.

Yeniçaðýn tarihçileri, kalemini ve araºtýrma gücünü bulunduðu zaman

ve mekanýn dýºma çýkarmayý bilen kiºilerdi. Yaºadýklarý zamanýn yorumu

için tarihi malzemeyi kullanmasýný  öðrendiler. Kuºkusuz eskiçaðýn

tarihyaztcýhðý onlara yöntem bak ýmýndan ýºýk tuttu, ama biraz daha ileri

gittiler. Yeniçaðlarda Avrupalý tarihçi kendi dýºýndaki dünyanýn ve geçmiº 

zamanlarýn yapýsýný  da somut belgelerden çýkannaða yönelmiºtir.

Ortaçaðýn Hýristiyan veya Müslüman tarihçileri ise birkaçý dýºýnda, kendidünyalarýný  bile rivayetlerin ve bilinen kaynaklar ýn zikri ile betimlerne 

çalýºýrlardý. Bu kar ºýlaºtýrmaya göre Osmanlý  toplumunun tarihçisi

vakanüvistir ve Osmanlý  vakanüvisi yaºadýðý  yüzyýlýn içinde ele

alýndýðýnda ilginç boyutlar ý olan, otantik bir tarihçidir.

Osmanlý tarihyazýcýlýðý okulunu Ortadoðu devletleri içinde en geliºmiº 

ve olgunluða ulaºmýº  biçim olarak ele alanlar vardýr. Bu tartýºmalýdýr.

Bizans, klasik Arap-Islam, bilhassa, llhanlýlar devri lran'ýnýn tarihçileriyle

iyi bir karºýlaºtýrma yapmak gerekir.

Gözden uzak tutmamamýz gereken bir nokta, kuºkusuz zamanýn

kendisidir. Osmanlý  tarihyazýcýlýðýnýn eldeki ilk örnekleri 15. yüzyýldan

baºlýyor ve 19. yüzyýlda Ahmet Cevdet Paºa'ya kadar uzanýyor (sonrasý ne

modern tarihçiliðe, ne de vekayinameciliðe girer). Bu zaman içinde

Avrupa tarihyazýcýlýðýnýn düºünce, yöntem ve teknik yönden yaptýðý 

aºamalar ý gözönüne alalým.

Osmanlý tarihyazýcýlýðý modernleºen bir  dünyada eski üslübu en parlakörnekleriyle yaºatý p geliºtirme çabasýndadýr. ý

 

7. yüzyýlda Bossuet,

 Histoire Universalle'inde tanrýsal iradenin etkinliðini kanýtlamaða çalýºýr,

ama yöntemi farklýdýr. Avrupa tarihçisi yaºadýðý  zamanýn ve mekanýn

dýºýna çýk ý p kar ºýlaºtýrmalý ve belgeli

vxzrcýuc: düºünrneðe baºlamýºtýr. Bu geliºmelerden Osmanlý 

vakanüvisinin nereden haberi olacak? demek de kolay deðil. Haberi

olanlar var. Peçevt, arasýra "Almanca tarihlerden okuttuðuma göre"

diyerek karºý taraf ýn durumu hakk ýnda hem de geçmiºten bilgiler veriyor.

Ne Avrupa'da ve ne de Ortadoðuda bir vakanüvisin yapmayacaðý ºeyleri

deniyor. Deºt-i Ký pçak'daki bir olayý anlatýrken, Deºt-i Ký pçak ülkesinin

geçmiºine de biraz deðiniyor, hem de olduk ça doðru bilgiler ver erek. ..

Almancayý ve hatta Macarcayý  konuºup anlamasý kuvvetle muhtemel

olan Peçevi, niçin Osmanlý  vakanüvisliðinden vazgeçmez veya niçin

ondan sonra gelenler hiç deðilse bu yöntemi izleyip daha da

geliºtirmezler? Sorunun cevabý  güç, sanýr ým kendilerinden daha etraflý,

derinlemesine ve bir üst düzeyde soyutlayýcý  düºünmeyi bekleyenler

olmadýðýndan ... Osmanlýnýn savaº tekniði ve savaº düzenini Avrupalý 17.yüzyýl sonlar ýna kadar ancak altedebilmiºtit, ama düºünce ve edebiyat

dünyasý için böyle bir üstünlük veya paralellik söz konusu deðil,

Gerçekte Osmanlý  vakanüvisi parlak bir düzyazý  üslübu, iyi dü-

zenlenmiº bir olaylar anlatýmý gibi meziyetleri yanýnda, menk ý becilikten

de k ýsa zamanda vazgeçmiºtir. Ama Bizans tarihyazýcýlar ý gibi kimi yerde

adam lanetlernek veya methiye düzrnek ve dedikodu yapmak bu üslüp

içinde yer alýr. Deºt-i Ký pçak tarihinden sözeden. Almanca tarihlerdeki

bilgiyi nakleden Peçevt, kendisine  gülbe ºeher denen tatlýdan ikram

etmediði için beddua ettiði bir devletlünur ý  tepetaklak oluºunu da "Oh

camma deðsin" havasýyla anlatýverir.

Osmanlý  imparatorluðu 15-17. yüzyýllardaki klasik eskiçað  ve

Ortaçað  imparatorluklar ýný  adeta restore ederek yeniçað  impara-

torluklarýnýn böðrüne uzanmýºtý. Ama askerlik ve yönetimdeki baºar ýlar ý,

bilim ve düºünce hayatýndaki eserlerle paralellik göstermiyor. Osmanlý 

tarihyazýcýhðý  da çaðdaº  Avrupa tarihyazýcýlýðýnýn yanýnda ilginç birgörünüme sahiptir. Bu tarihçilik gerçi Ortaçaðýn geleneksel

tarihyazýCllýðýnýn bir adýýn ilerisindedir ama, çaðýnýn dünyasýnýn yöntem

ve bilgi olarak gerisindedir.

Osmanlý tarihyazýcýlýðýnýn ulusal kültürümüzün geliºmesi için

yaptýðý  bir katk ý  vardýr. Selçuklu devri boyunca tarihler Türkçe

yazýlmazdý. Osmanlý  tarihçileri ise ilk bilinen Al ýmedt ve

Aºýkpaºazade'den beri hep Türkçe yazdýlar. Hoca Saadettin gibi

aðdalý  yazanlar, Arapça ve Farsçayý  simetrik bir üslübla bir tür

armoni saðlamak için bol bol kullananlar oldu, ama çok sade dilpdf Machine

Is a pdf writer that produces quality PDF files with ease!

Produce quality PDF files in seconds and preserve the integrity of your original documents. Compatible acrossnearly all Windows platforms, if you can print from a windows application you can use pdfMachine.

Get yours now!

Page 25: İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

7/17/2019 İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

http://slidepdf.com/reader/full/ilber-ortayli-gelenekten-gelecege 25/103

 kullananlar da ... Son devrin vakanüvislerinden Abdurrahman ªeref Bey

gibi arºiv düzenleyenler de vardýr.

Osmanlý vakanüvisi maaºlý tarihçi olsa bile yüzde yüz resmi tarihçideðildir. Yeniçeri ocaðýnýn kaldýr ýlmasýna alk ýº  tutanlar gerçi 1826'dansonra da vardý  (Sahaflar ªeyhizade Esad Efendi gibi) ama çok dahaönceden de ocaðýn rezaleti naklediidi, hük ümdarlar ýn acz içinde olanlar ý da bu yüzden yeriidi.

Klasik Osmanlý  tarihyazýcýlýðýnýn 400 yýlý  içinde yer alan üyelerin

kimi az, kimi çok bilgilidir. Kimi kötümser ve alaycý  bir eleºtirmeci(Mustafa Ali gibi), kimisi parlak bir hanedan tarihçisi (Hoca Saadettin)gibi görünür. Ama hepsinin ortak bir yan ý  var dýr: ayný  ideolojininetkisinde kalem oynatýrlar. Buna modern tanýmýyla ideoloji diyemezsekde bir akide veya dogma diyebiliriz. Bugünün modern ideolojisi isteristemez bilimden kaynaklanýr. Gerçi bilimsel kurarnýn hareketliliði,deðiºme hýzý  ideolojide yoktur, daha durgun, zor deðiºen bir düºüncesistemidir, ama bilimsel yöntemle kurulma iddia ve isteðindedir.

Gerçekte ideolojisiz bir tarihçilik aramak boºunadýr. Tarihçinin

ideolojisi her zaman için resmi cinsten olmasa bile belirli bir tutum alma

sonucunda vardýr. Tarihçiler aydmdýr. Yaºadýðý  toplumsal-siyasal

sistemin kabullendiði veya dýºladýðý  bir aydýn. Olaylara ister istemez

belirli bir açýdan bakar. Modern bir tarihçi biraz da düºünce dünyasmýn

zenginliði ve ideali ölçüsünde kalemini güçlü oynatýr. 19. yüzyýlda tarihi,

tarih içinde düºünüp tarih olarak yapalým diyen, historisistler

(tarihselciler) bile aslýnda bir siyasal tepkiyle bu sloganý  ortaya attýlar.

Dönemin r omantik ulusalcý  tariheiliði, antimonar ºist liberal tarihçiliði,

reaksiyonerlerin varlýðý, k ýsaca-

44

sý  herkesin kendine göre yaptýðý  yorumlar, Almanya'da Leopold von

Ranke gibi tarihçileri historisist bir tavra itmiºti. Ama kimin yaºanan

günlerin  atmosferi ve etkilerinden soyut ve saf bir tarih yazd ýðý  19.

yüzyýlýn bu ünlü tarihçilerine bak ýnca gene bir sorudur. Bizzat Ranke'nin

 Papalann Tarihi veya  Reform Devri Alman Tmihi gibi eserlerine bakarsak,

acaba tarihi, tarihin koºullar ý  içinde düºünüp deðerlendirmesini bilen

adam bu mu? diye sormadan edemeyiz.

Gerçekte tarihçinin her zaman, her devirde siyasal bir iºlevi olmuºtur.Modern tarihçi bir ideolojinin adamýdýr. Geleneksel toplumun naif

tarihçisi daha duraðan ve katý bir düºüncenin, daha doðr usu bir akide'rýir ý 

etkisindedir.

Osmanlý vakanüvisinin akidesi (dogma) devlet ve nizam-ý alemdir. O,

bunu kendinden önceki nesillerden tartýºmasýz bir miras olarak almýºtýr.

Osmanlý tarihçisi nizam-ý alemin ne olduðunu veya ne olmasý gerektiðini

düºünr neðe baºladýðýnda ise 19. yüzyýlýn sonlar ýna gelinmiºti.

Osmanlý  vakanüvisliði ne zaman tarihçilik niteliðini kazanmaða

baºlamýºtýr? sorusuna cevap vermek güçtür. Namýk Kemal'in kaleme

alýnaða çalýºtýðý  Ýslamcý  görüº  etkisindeki bir tarih, meºrutiyetçi-liberal

ama Ýslamcý  görüºü içeren Mizancý  Murad Bey'in Tarih-i Umumi'si ve

Tarih-i Ebu'l-Faruh diye çýkardýðý  Osmanlý  tarihi göze çarpan

denemelerdir. Ama tarihçilik yöntemi, filolojik kaynaklar ýn kullanýmý,

tarihe yardýmcý  bilgi ve bilimlere baºvurma yönünden bu eserlerin çok

ilkel olduðunu söylerneðe gerek yok. Mizancý Murad, Rusça ve Fransýzca

tarih kitaplarýna baºvurduðu halde burada da tenkitçi bir kullanýmý yok.

Görünen o ki, vekaytnarne geleneðini Cevdet Paºa aºmýºtýr.

Ardýndan gelenler, onun yöntemini geliºtirmek bir yana, gerisinde

kaldýlar. Ta ki genç kuºak Osmanlýlar sahneye çýkana kadar. Ama Cevdet

Paºa gibi mütebahhirini bulmak zor.

Bu dönemin tarihçileri menk ý beleri gerçek tarih gibi yorumlamak

safdilliðini de gösterirler. Türkiye'de bilimsel tarihçilik II.

Meºrutiyet'ten sonra baºlýyor. Mehmed Süreyya Bey'in Sicill-ipdf Machine

Is a pdf writer that produces quality PDF files with ease!

Produce quality PDF files in seconds and preserve the integrity of your original documents. Compatible acrossnearly all Windows platforms, if you can print from a windows application you can use pdfMachine.

Get yours now!

Page 26: İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

7/17/2019 İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

http://slidepdf.com/reader/full/ilber-ortayli-gelenekten-gelecege 26/103

 Osmani'si, belki Osman Nuri'nin  Mecelle-i Umur-u Belediyye'si, Bursalý Mehmed Tahir'in Osmanl ý  Müellijleri gibi eserleri herºeye raðmen bir

aºama ... Üstelik Köprülüzade Mehmed Fuad'm ve diðer lerinin

çalýºmalar ý, Tarih-i Osman i yayýnlar ý bir baºlangýç sayýlmalýdýr.

Bütün bunlara raðmen Cumhuriyet'in devraldýðý  Osmanlý  mirasý içinde tarihçiliði kabar ýk bir kalem olarak belirtmek zor. Birinci büyüksavaºýn sonunda çok uluslu monar ºiler yýk ýldý, yeni ulusal devletlerkuruldu. Tuna monarºisi yýk ýldýðýnda AIman-Avusturyalýlara, Çeklere,Macarlara, güney Slavlar ýna büyük tarihçilerin eserleri kaldý. ÇarlýkRusyasý yýk ýldý, ama yeni toplum ve yeni ideoloji saygýyla, hiç deðilsetakdirle kabullerýeceði bir tarihçilik mirasý  buldu. Yeni Türkiye'ninböyle bir kültürel miras bulamadýðý açýktýr. Yeni Türkiye "tam tersinebak ýmsýzlýk içinde eriyen" yazma tasnif ve koruma tedbirlerinden

uzak kaðýt yýðýnlar ýnýn býrak ýldýðý  arºivlerle kar ºýlaºtý. Onun içinKemalist dönemin tarihçiliði zengin bir mirasýn itisiyle deðil,karºýlaºtýðý  çýkmaz ve kendi yaptýðý  baºlangýçla geliºmek zorundakaldý.

46

Osmanlý imparatorluðunun Üçüncü

Yüzyýlýnda Mimar Sinan Devri'

anuni Sultan Süleyman'ýn hükümdarlýðýný  tarihçiler Impa-

ratorluðun en parlak devri olarak ele almýºlar, döneminkurumlarý  ve toplum düzeni genel bir eðilim olarak imparator luk

tarihinin klasik devri diye nitelendirilmiºtir. Bu genel eðilimnedeniyle Osmanlý toplumsal kurumlarýnýn 15. yüzyýl sonuna kadarkigeliºimi bir olgunluk dönemine ulaºmanýn, sonrasý  da çürüme vebozulmanýn safhalar ý  olarak ele alýnmýºtýr. Kuºkusuz Osmanlý imparatorluðunun idari ve toplumsal hayatýný bu biçimde yorumlamak

hiç deðilse son yýllarda terkedilmeðe baºlandýysa da, özellikle 16.

yüzyýlOsmanlý  mimarisini ve yapý  örgütünü bütün Türkiye kültürtarihi içinde en orijinal ve soylu devir diye ele almak eðilimisürmektedir.

Türk sanatý veya Türkiye sanatý gibi bir yaklaºým izlendiðinde bu 

tür bir deðerlendirme de kuºkusuz tartýºma götürür. Bu tar týºmagötürürlüðe raðmen, kabul edilmesi gereken bir gerçek, Mimar Sinandöneminin gerek Osmanlý  mimarisi, gerekse dünya miýnarisi içingösterdiði ör ýemdir. Bu dönemin iktisadi, kültürel ve toplumsal

ºartlar ý  etraflýca incelenmedikçe bu olgunun yeterince

kavranýlamayacaðý da açýktýr.

pdf Machine

Is a pdf writer that produces quality PDF files with ease!

Produce quality PDF files in seconds and preserve the integrity of your original documents. Compatible acrossnearly all Windows platforms, if you can print from a windows application you can use pdfMachine.

Get yours now!

Page 27: İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

7/17/2019 İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

http://slidepdf.com/reader/full/ilber-ortayli-gelenekten-gelecege 27/103

 47

pdf Machine

Is a pdf writer that produces quality PDF files with ease!

Produce quality PDF files in seconds and preserve the integrity of your original documents. Compatible acrossnearly all Windows platforms, if you can print from a windows application you can use pdfMachine.

Get yours now!

Page 28: İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

7/17/2019 İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

http://slidepdf.com/reader/full/ilber-ortayli-gelenekten-gelecege 28/103

 

Mimar Sinan baº mimar olduðunda ve olmadan önce de mesleðinde

yetiºirken, bu imparatorluk bir Balkan imparatorluðu olma yanýnda bir

Ortadoðu imparatorluðu da olmuºtu. Hatta 200 yýldýr kazandýðý  ve

koruduðu birinci niteliði, ikincinin içinde erirneðe baºlamýºtý. Iki

yüzyýldan beri Balkan imparatorluðu olma niteliðini, tarihin ak ýºý ve doðal

k ültür iliºkileri içinde yavaº yavaº kazanan Osmanlýlar, ºimdi bilinçli bir

biçimde Ortadoðu-Islam imparatorluðu tipine dönüºmekteydiler. Devletin

ulema ve ümerasý, adeta belirgin ve gayretli bir politika içinde bir tür

Ortadoðu-Islam rönesansý yaratýyorlardý. 14. ve ýs. yüzyýllara ait Osmanlý 

vekayiname ve nasihatname edebiyatýnda, 16. yüzyýlda olduðu kadar eski

Islam devletlerini. Islam toplum ahlak ýný. Islam arazi ve maliye sistemini

nakleden kaynaklara atýflar yapýldýðý ve baºvurulduðu söylenemez. Dahaönce pragmatik bir yaklaºým ve yaºayan geleneklere Doðu devlet

literatürü okunur ve toplum sistemi benimsenirken, ºimdi daha bilinçli bir

biçimde Islam-Ortadoðu modeli ele alýnýyordu.

Din konusunda da ilk devirlerin kozmopolit toleransý  kaybol-

maktaydý. II. Mehmet (Fatih) kozmopolit bir din ve dünya görüºü olan

huruftliðe eðilimli idi. Yavuz Selim ise koyu bir sünni Müslümand ý  ve

Balkan Hýristiyanlar ýný Islamlaºtýrmak konusundaki eðilimini bazý ulema

zor önlemiºti. Devletin yönetiminde Ortodoks sünni ulema mümtaz bir

yer almýºtý (Kemalpaºazade ve Ebussuud vs.), bizzat divan ºiirine bile bu

hava egemendi. Halk arasýnda Molla Kaabýz ve Mehmed Efendi gibi

dünyevi her zevki, en normal adet ve eðlenceyi bile bid'at ve haram sayan

yobazlar taraftar topluyordu.

Devletin sýnýrlar ý  Globus Ottomanorum kavramýyla anlatýlýyor du.

Batýda Transilvanya ve Macaristan'dan baºlayan Osmanlý  ülkeleri bütün

Tuna havzasýný Karadenize kadar izlemekte, güneyde Dalmaçya k ýyýlar ý.

Akdeniz adalarý ve tüm Pelepor ýes-Mora'yý içermekteydi. Kuzeydeki sýnýr

Podolya, Eflak-Boðdan üzerinden Kýr ým yar ýmadasýný  da içererek

Ukrayna steplerine kadar uzan-

48

maktaydý. Bu geniº alan, imtiyazlý beylikler. himaye altýndaki devletler,

merkeze baðlý  týmar rejimi uygulanan eyaletlerle birlik te Rumeli

bölümünü meydana getirmekteydi. Doðuda, Azer baycan ve Luristan'dan

baºlayan sýnýr güney Kafkasya'yý. kuzey Kaf kasya'daki bazý  baðýmlý 

devletçikleri, nihayet týmar rejimi altýnda tüm Anadolu k ýtasýný, EI

Cezire, Suriye ve aºaðý  Mezopotamya'yý  kapsýyordu. Arabistan ve

imtiyazlý  beylik statüsündeki Hicaz topraklarýný da gözönünde tutarsak

imparatorluðun Asya k ýtasý  mülkleri kabaca belirlenir. Afrika'da iseMýsýr, Habeºistan'ýn bir bölümü, "Garb Ocaklar ý" denen Trablusgarb

(Libya), Tunus, Cezayir gibi baðýmlý  devletçikIeri sayarsak

imparatorluðun kompozisyonu tamamlanmýº olur.

Bütün bu alanda yaºayan nüfus, dil, din ve ýrk olarak tarihteki büyük

imparatorluklarýn çok azýnda görülen bir çeºitliliðe sahipti. Geleneksel

Osmanlý  Devleti, "British Commonwealth" deðildi. Imparatorluk

ülkelerinin ve halklarýnýn hepsi rengini ve varlýðýný  sürdürüyordu. Bu

birimlerin homojen bir mali-idari yapýya da sahip olmadýðýný belirtmek

gerekir. Her dini cemaat kendisi için ve kendi içinde yaºýyordu. ªeriat'ýn

renkliliði yanýnda örn hukuk, her vilayetin ayr ý toprak  kanunlarý, her dini

cemaatin kendi hukuku yürürlükteydi. Rum-Ortodoks cemaati son devir

Bizans hukukunu kullanýyordu.

Imparatorluk ama anlaºýlan yeni çaðýn büyük imparatorluklarý gibi

zengin deðildi. Daha doðrusu imparatorluðun zenginliðini doðuran

kaynaklar, bu. zenginliði kullanan sýnýflar, bu zenginliðin kullanýlýº tarzý 

ve günlük yaºama yansýyýºý  çaðdaº  imparatorluklar ýnkinden çok

farklýydý. Avrupa, tüccarlar ýn zenginleºtiði ve ºehirlerin idaresini elde

ettiði, iflas eden imparator hazinelerine borç vererek devlet yönetimini

etkiledikleri bir dünya idi. Bütün yaºayýº biçimi, kent düzeni, sanat zevki,

mimari yükselen burjuvaziye hitap ediyordu. ªehirlerin güzel binalar ý 

tüccar saraylar ýydý, belediye binalar ýydý. Ticaret yollar ý ve hanlar, antrepo

mimarisi geliºiyordu. 16. yüzyýlda bu burjuvalaºan Avru-

pa'darý  Osmanlý  ülkesine gelen protestan rahip Schweigger,pdf Machine

Is a pdf writer that produces quality PDF files with ease!

Produce quality PDF files in seconds and preserve the integrity of your original documents. Compatible acrossnearly all Windows platforms, if you can print from a windows application you can use pdfMachine.

Get yours now!

Page 29: İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

7/17/2019 İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

http://slidepdf.com/reader/full/ilber-ortayli-gelenekten-gelecege 29/103

 "Bütün sahte dindarlar gibi Türkler de Tamýyý  aldatmak için mabet-lerini büyük, güzel ve süslü yapýyor. Bizim aksimize oturduklar ý evlere hiç dikkat etmezler" diyor.

Osmanlý tüccar ý ve zenaat erbabýndan hiç kimse bu imparator luðuntüketim normlar ýna, kültürüne ve yaºam tarzýna etki yapacak durumda

deðildi. ISOO'lerde bir sancak beyinin yýllýk geliri 12000 altýn dukacivarýnda iken, Bursa'nýn en zengin tüccar ýnýn terekesinden 4000 altýnçýkmýºtý  *. Zenginlik ve parlak yaºayýº  büyük imparatorlukta Batý Avrupa toplumlarýndaki gibi ortaya çýkmýyor du. Sözünü ettiðimizSalomon Schweigger "Paºalar ýn ve beylerin evleri çok kötüdür.Binalarda fazla ihtiºam yoktur, kanunlar pahalý  ev ve ºato inºaasýnamüsaade etmiyormuº, kötü bir ev bile 1000 du kaya ç ýkar. Böylesibizde 300 Guldeni geçmez" demektedi/ '.

Evlerin yüksekliðinin ve kaplayacaklar ý  alanýn sert kanunlarlatesbit edildiði bir toplumdur bu. Mimarlar zengin konut mimarisi,

parklar ve özel hanlar ýn yapýmýyla uðraºmaz. Bizzat rnimarbaºý,geniºçe tutulmuº  ve yüksekçe yapýlmak istenen binalara ruhsat

vermemek ve izinsiz olarak büyük yapýlanlar ý  yýktýrmakla görevlidir

çünkü ...

Peki bu toplumda mimarlar zaptiyelik dýºýnda bir ºey yapmýyorlar

mýydý, yahut da faaliyetleri çok sýnýrlý  bir alanda mý  kalmýºtý?ªüphesiz hayýr. Osmanlý  mimar ý  kamusal anýtlar ý  ve tesisleri

yaratmakla yükümlüydü ve bu yükümlülük onun faaliyet alanýnýn,sanatçý  kiºiliðinin ve eðitiminin çok farklý  bir açýdandeðerlendirilmesini gerektirir.

Geleneksel toplumda mimarlýk basit bir lonca faaliyeti deðildir.

Gerek fonksiyonlarý, gerekse örgütleniº biçimi ve yetkileriyle

50

mimar, uzman bir bürokrattýr ve  yönetici sýnýf üyesidir. Kentselalandaki alt yapý  tesisleri, ulaºým teknolojisinin düzeyi, ekonomik

faaliyetlere dayalý mekan organizasyonu, yapý malzemesi, in" ºaat iºçive ustalarýnýn sayýsý ve bölgesel daðýlýmý, azýnlýk cemaatlerin oturduðu

bölgeler deki mekan sýnýrlamasý  ve buradaki farklý  yapý  denetimi,mimarlýðýn üstlendiði görevlerdir. Klasik Osmanlý  teºkilatýndamimarlýk doðrudan askeri bir görevdir. Mimar, asker ocaðýnda

(kapýkulu ocaklar ýnda) yetiºir. Kendilerine hassa mimarlan denir.Komutanlarý da Hassa ba ºmimar ýd ýr.

Kanuni devrinin Osmanlý  imparatorluðunda Tur ýa'dar ý  Fýrat'a,Ukrayna'dan Afrika çöllerine kadar yapýlan her seferde yollar ý ve suyollarýný onarmak ve yapmak, köprüler kurmak, konaklama tesislerinidenetlernek onun görevidir. Yetiºtiði dönemde hiç kiýnse mimar kadar

üç k ýtadaki ülkelerin yapý  zenaatýný  ve plastik sanat eserlerini

yak ýndan tanýmaz. Kentlerin imar denetimi onun görevidir. Nihayetkentleri süsleyen anýtsal kamu binalar ý  onun eseri olacaktýr. Bueserleri yaparken kendisine yardýmcý  olan taºçý, doðramacý, camcý,boyacý, badanacý  gibi zenaatçýlar Ortadoðu ve Balkanlar bölgesinin5000 yýllýk ºehir kültürünün yaratý p yetiºtirdiði muhtelif dinden veetnik gruptan kimselerdir .

Kanuni devrinin büyük eseri Süleymaniye yapýlýrken bu rengarenk

Babil Kulesi kalabalýðý  o binayý  yükseltmiºlerdir. Çünkü Mimarbaºý Sinan Aða bütün meslektaºlar ý gibi, imparatorluðun dört bir yanýndan

her gruptan yapý  usta ve iºçisini celbettirebilmektedir. Sadece emeksahiplerini deðil, malzemeyi de ...

Böyle bir ortamda Sinan'ýn yetiºmesi ve bir okul kurmasý, imkan

dahiline girmektedir. Doðum yeri ve ailesi karanlýk olan bu yeniçeriyegah Kapadokya (Kayseri) bölgesinden bir Hýristiyan

veya Türk, gah Bulgaristan Rodoplar ýndan bir Bulgar denir.

Eldeki vesikalarla bu durumun kesin olarak tespiti mümkündeðildir ve önemli de deðildir. Koca Sinan, Osmanlý mimar ýdýr.pdf Machine

Is a pdf writer that produces quality PDF files with ease!

Produce quality PDF files in seconds and preserve the integrity of your original documents. Compatible acrossnearly all Windows platforms, if you can print from a windows application you can use pdfMachine.

Get yours now!

Page 30: İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

7/17/2019 İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

http://slidepdf.com/reader/full/ilber-ortayli-gelenekten-gelecege 30/103

 Osmanlý  mimarisi bir imparatorluðun mimarisidir. Bu imparatorlukOrtadoðu ve Balkanlar ýn imparatorluðudur ve tarihteki iki benzerinin,

Roma'nýn ve Bizans'ýn mimarisiyle ayný  paralelde olduðu haldeyeniçað dünyasýnda ºaheserlerini yaratmýºtýr. Onun hakim kültürü nesalt Anadolu'nun, ne de Rumeli'nindir. O mimari, insanlarýn günlükyaºama mekanýný düzenlemekten çok, bir kamusal görkemi ve devletçark ýný döndürecek gerekleri yerine getirir.

Osmanlý  mimarisinde dar ulusal bir nitelik ve kaynak aramak

boºunadýr. NasýlOsmanlý  tarihi üç k ýtadaki ülkelerin ve halklar ýnyazgýlar ýyla ördükleri bir duvara benzerse, Osmanlý  mimarisi de bu

tarihin zamanda ve mekandaki müºterekliðinin bir sembolüdür.

Mimar Sinan'ýn onun öðrencileriyle 17. yüzyýlda da sürdü, sonraeridi. Çünkü 18. yüzyýlOsmanlý dünyasý 16. yüzyýldaki kadar geniº verenkli deðildi. 18. yüzyýlýn mimar ý  bir -iki yüzyýl önceki ocaklý yoldaºlar ý gibi geniº bir dünyayý tanýyarnýyordu. Fazladan yöneticiler,sanatçýlar ve halk artýk imparatorluk mimarisine deðil, çaðýngerektirdiði bir mimarlýk sanatýna ihtiyaç duyuyorlardý. 18. yüzyýldaBalkan Rönesansý, Ýstanbul'daki Osmanlý Barak çaðý yeni bir döneminve yeni bir mimar tipinin doðmak üzere olduðunu gösterenbelirtilerdir.

52

Osmanlý Ýmparatorluðu'nun

Deðiºimi Ýçinde Divan ªiiri'

ivan ºiirini incelemek kuºkusuz baºlý  baºýna bir bilimselalanýn görevidir. Ancak o ºiir üzerinde konuºmak, bazý 

yorumlarda bulunmak herkesin görevidir. Divan edebiyatýnýnuzmanlarý  herkesin konuºmasý  gereken bu konuyu aydýnlatýcý araºtýrmalar yapmakla sorumludurlar.

Divan ºiiri bugün yaºamýyor, okunmuyor, o tarzda yazýlmýyorderken, bu ºiirin terkedildiðini, ama ilgi alanýmýz dýºýna çýktýðýný kastetmemek gerekir. Terkedilen bir edebiyat eðer ilgi, tartýºma vearaºtýrmanýn dýºýna çýkmýºsa bunda övünülecek bir yan yok tur.

Herºeyden önce Türk ºiirinin bugün ulaºtýðý düzeyde o edebiyatýn da

payý  vardýr. Bundan baºka yüzyýllar ý  kapsayan bir alanýn hermeslekten ve mezhepten aydýnlar ýn ilgi alaný dýºýnda kalmasý, Divanedebiyatýndan çok ulusal aydýn grubumuz için olumsuz bir nottur.

Divan ºiirini incelerken Osmanlý  gerileyiº, çöküº  diyesýnýflandýr ýlan siyasal, toplumsal tarihi ile kesin paralellikler kurmakbence pek tutarlý  bir yaklaºým sayýlamaz. Zaten Osmanlý  tarihitoplumsal ve k ültürel geliºmemiz açýsýndan ele alýndýðýnda yükseliº ve

çöküº diye yapýlan zaman ayý-

pdf Machine

Is a pdf writer that produces quality PDF files with ease!

Produce quality PDF files in seconds and preserve the integrity of your original documents. Compatible acrossnearly all Windows platforms, if you can print from a windows application you can use pdfMachine.

Get yours now!

Page 31: İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

7/17/2019 İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

http://slidepdf.com/reader/full/ilber-ortayli-gelenekten-gelecege 31/103

 rýmlar ýnýn ne denli gerçekçi olduðu da tartýºýlabillr. Yýkiliº  diye

adlandýr ýlan dönemde Türk dili daha da geliºmiº, toplumsal, idari

kurumlarýrnýz modernleºmiº, nihayet Türkler ve diðer Osmanlý milletleri

çaðdaº anayasal sisteme geçiºte önemli adýmlar atmýºlarsa,  bunun niçin

gerileme ve yýk ýlýº diye betimlendiðini hala anlamýº deðilim.

Divan edebiyatý  yapýsal özelliði yönünden bir yerde bu geliºmeye

paralellik gösterir. Divan edebiyatýnýn 1529'daki ý. Viyana kuºatmasý  ve

1774 Küçük Kaynarca Anýlaºmasý  arasýndaki olaylar bütünüyle ilgisini

kurmaya çalýºmak bundan dolayý  tutarsýz olur diyorum. Bu edebiyatýn

asýrlar süren evrimindeki soluklar ve renk deðiºýirrneler, her ºeyden önce

salt k ültürel tarihin ve yavaº  süren bir toplumsal deðiºimin resimleniºi

gibidir.

Divan edebiyatý, Burckhardt'ýn çizdiði Rönesans adamý gibi bir Osmanl ý adamýný anlamaýmza yardým eder. Osmanlý adamýnýn hayatý algýlayýºýnda,

hayata bak ýºýnda Divan ºiiri bir terbiye aracýdýr. Ölçü önemlidir. Coºkuda,

hicivde, üzüntüde. mistisizmde bile bir teknik düzenleme, bir

geometrisyenlik vardýr. Tutkular ýn, duygular ýn anlatýmýndaki bu tür ölçü

ve düzenleme, Osmanlý aydýnýnýn hayatýnýn her döneminde göze görünen

tipik yanýdýr.

Divan ºairlerinin hiçbiri Katerina'nýn ºairi Derjavin deðildir.

Kanuni'ye yazdýðý  mersiyede Baki, ölen padiºahýn savletini, k ýlýcýnýn

kudretini betimlerkerý, Polonya üzerine yürüyen Katerina'ya övgüler

yaðdýran Derjavin gibi belirli bir ideolojinin, bir yayýlmacý  politikamn

sözcülüðünü yapmýyordu.

Osmanl ý adamý büyük hayallerin ve büyük misyonlar ýn taºýyýcýsý olarak

görmemiºtir kendisini. Kuºkusuz Divan edebiyatýnda halkçý ºair Nekrasov

gibi birine de rastlanmaz. Divan ºairi böyle görevler de yukler ýmez.

Osmanlý  aydýný  toplumsal yapýyý  tabii ki eleºtirdi. 16-17. yüzyýlýnmüverrihleri Mustafa Ali'Ier, Koçi Bey'ler toprak düzeninden vak ýflara,

vezir vüzeranýn hýrsýzlýðýndan ulernarun cehaletine kadar herºeyi eleºtirdi.

Ama ºiir yazmaya gelince bu konulardan uzak kalýnayý yeðlemiºtir herkes

...

Geleneksel toplumda yönetici ve aydýn kiºi edebiyana bir tür ruhi

tecerrüd (meditatian) yolu arar. Edebiyat hayatýn nesnel koºullar ý 

karºýsýnda güzelliðin ve ruhi dinlencenin aranmasýna hizmet eder.

Dünyanýn ahvali(!) Osmanlý  toplumunda tabii ki dile getirilmiºtir, ama

Divan ºairleri taraf ýndan deðil...

Divan ºiirinde 16-17. yüzyýl dünyasýnýn toplumsal çalkar ýularý dýºýnda

bir dünya vardýr denir. Bunu söyleyenlerin 16-17. yüzyýl Osmanlý 

dünyasýnda gerçekten deðiºmeye yönelik büyük çalkantýlar olduðunu

nereden çýkardýklar ýný ispatlamalar ý gerekir.

Divan ºiirinin zaman zaman farklý  renkler ve soluklar taºýdýðým da

belirtmek gerekir. Kaside geleneði yanýnda hicvin en keskin örnekleri de

bu edebiyatýn içindedir Hedonist düºüncenin bol örnekleri yanýnda GaziGiray Han'ýn;

 Rdyete meyl ederiz kdmet-i dil-cu yerine

Tu ð a dil ba ð lamý ºý z kakul-i ho º-bu yerine

beytiyle baºlayan hamasi gazelindeki gibi savaºçý ve kaba gerçeðe

dayanan bir anlatým da vardýr. Hayatýn güzelliklerine Nedirn'in;

Yine bezm-i çemene ldle Jüruzan geldi,

 Müjdeler gül  ºene kim, vakt-i çýra ð an geldi,

 Bülbül a ºüJtelenip bezme gazel-hc'ln geldi,

 Müjdeler gül  ºene kim, vakt-i çýra ð an geldi

misralarýnda olduðu gibi somut bir coºkuyla bakanlar var ama, Fuzult'nin

ölümsüz lirizmi, panteist duygusallýðý da gene bu edebiyatýn içindedir.

Divan ºiiri Anadolu'ya Türklerle beraber gelmiºtir. Beylikler ve ilkOsmanlý  döneminin bürokrasisinde Arap ve Fars kültürüne kar ºý 

düºmanlýktan deðil, ama bilmezlikten gelen bir or tamda saf bir Türkçeyleyaºamýºtýr. Ahrnedi ve ªeyht'nin dili, 16-17. yüzyýllarda yerini Fars

dilinin güzelliklerine daha çok kapýlan bir Divan ºiirine býrakmýºtýr.

Klasik Ýran ºiirinde ªeyh Bahauddin-i Amill'de, Haf ýz'da, Sadi'de görülen

derin ve yaygýn

55

pdf Machine

Is a pdf writer that produces quality PDF files with ease!

Produce quality PDF files in seconds and preserve the integrity of your original documents. Compatible acrossnearly all Windows platforms, if you can print from a windows application you can use pdfMachine.

Get yours now!

Page 32: İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

7/17/2019 İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

http://slidepdf.com/reader/full/ilber-ortayli-gelenekten-gelecege 32/103

 

tasavvuf Osmanlý Divan ºiirinde daha sade, daha yalýn renklerleyaºamýºtýr.

18. yüzyýlýn ülkeler kaybedilen ve kurumlar ýn eskiliðinden dolayý sarsýntýlar geçiren ortamýnda Divan ºiirinin dünyanýn tadýný  çýkaran(Nedim gibi) yahut panteist (ªeyh Galip) niteliði bugünün gözlüðüylebaktýðýmýzda bize ters görünebilir. Ama 18. yüzyýl bir yerde kültürelbir soluklanma ve barýº  özlemi duyulan çaðdýr. Herºeyden önce

bürokratik kadrolara Anadolu ve Rumeli'nin Türk unsuru girmiºtir.Bizzat barýºçý  bir siyaset izleyen Damat ý brahim Paºa, böyle devlet

adamlarýnýn tipik bir temsilcisidir. Dünyevt zevklerle, Osmanlý Barokçaðýnýn beðenilerine göre biçimlenen Divan ºiirinin dili de dahasadeleºmiº, Türkçeleºmiºtir.

Divan ºiiri bu dönemde böylesine bir kültürel deðiºiklikle paralel

geliºmeler göster mektedir. Siyasal kurumlarýn deðiºtiði, milliyetçilikak ýmlar ýnýn geliºtiði ve toplumsal sorunlar ýn tartýºýlmaya baºladýðý 19.yüzyýlda ise artýk Divan ºiiri gerilemektedir. O ºiirin sadece içeriðideðil, deðiºen dünya ve deðiºen düºünceler karºýsýnda biçimi bilezorlanmaya baºlamýºtýr.

56

pdf Machine

Is a pdf writer that produces quality PDF files with ease!

Produce quality PDF files in seconds and preserve the integrity of your original documents. Compatible acrossnearly all Windows platforms, if you can print from a windows application you can use pdfMachine.

Get yours now!

Page 33: İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

7/17/2019 İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

http://slidepdf.com/reader/full/ilber-ortayli-gelenekten-gelecege 33/103

 

Türkiye'de Demokrasi

Çok Genç Deðildir:

emokrasi, Yunanca bir kelime olup, çoðum~zun bildiði gibi

"halk yönetimi" anlamýna gelmektedýr. Çaðdaº demokrasi bugünkuºkusuz eski Yunanistan'daki ºehir devletleri demokrasisinden çokfarklý  niteliklere sahiptir. Çaðda~ demokrasi; sosyal tabanýar ý  vedayandýklar ý siyasal düºünceler ý farklý  iktidar adayý siyasal partiler ile ayr ý sosyal gruplarýn çýkarýný  savunan örgütlenmiº  gruplar ve nihayet siyasaliktidarý tayin edecek genel oy mekanizmasý gibi unsurlardan meydana gelir.

Çaðdaº  demokrasilerde iktidar sadece belirli temsil organlar ý  taraf ýndandeðil, ayný zamanda bask ý gruplar ý taraf ýndan da denetlenmektedir.

Avrupa tarihinde "Aydýnlanma çaðý" dediðimiz ve 18. y~.zy~lýn büyükbölümünü kapsayan dönemde mutlak krallýk reJImýnin ve despotizmin

yerini özgürlüklerin, halk yönetimi düzeni~ nin almasý  savunulmaktaydý.Aydýnlanma devrinin düºünurleri en yüce deðerlere sahip yaratýk olaninsanýn doðasýnda özgürlüðün  varolduðunu, dolayýsýyla insanlar ýnhükümdar ýr ý  tebasý  deðil, özgür iradeli ve yönetirnde söz sahibi olanyurttaºlar olmasý  gerektiðini vurgularlar. Bu özler ýen rejimin tarihitemellerinin es-

57

pdf Machine

Is a pdf writer that produces quality PDF files with ease!

Produce quality PDF files in seconds and preserve the integrity of your original documents. Compatible acrossnearly all Windows platforms, if you can print from a windows application you can use pdfMachine.

Get yours now!

Page 34: İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

7/17/2019 İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

http://slidepdf.com/reader/full/ilber-ortayli-gelenekten-gelecege 34/103

 

ki Yunan siyasal düºüncesinde, toplum sisteminde bulunduðunu;

dolayýsýyla eski Yunan'daki ºehir devletlerinin (yani  polis'lerin) idari-

toplumsal düzeni olan demokrasinin en kutsal rejim olduðunu veuygarlýðýn salt bu nedenle eski Yunanistan'da baºladýðýný  ilerisürerler.

Rönesanstaki hümanizm ak ýmýndan sonra, IS. yüzyýl siyasaldüºüncesinde eski Yunan uygarlýðý, yeniden baºka bir gözle yü-

celtilmiº  ve  Philhellenisme dediðimiz ak ým moda olmuºtur. Ne var kiFransýz Aydýnlanmasýnýn ünlü düºünurleri Montesquieu ve Voltaire

daha adil ve demokrat bir yönetim ve toplum düzeni için somutöneriler getirirken eski Atina demokrasisi veya Spartaotoritaryanizmini bir yana býrakmýºlar, önerdikleri model içinÝngiltere'nin yönetim biçiminden esinlenmiºlerdir. Gerek devrimöncesi, gerekse devrim sonrasý  Fransa'sýnda saygý  ve hayranlýkduyulan iki örnek siyasal sistem; Anglo-Saksonlarýn krallýðý  olanBritanya ile Anglo-Sakson asýllýlar ýn cumhuriyeti olan genç Amerika

Birleºik Devletleri'ydi. IS. yüzyýl boyu Avrupa k ýtasýnda tüm siyasalanalizler ister istemez Britanya'daki parlamentarizm, Ingiliz mahalli

idare geleneði ve o toplumdaki siyasi iktidar ý  denetleyen

mekanizmalarýn üzerinde yoðunlaºmýºtýr.

Gerçekten de Britanya adasý  tarihi yönden özgün bir demok ratik

geliºmenin laboratuvar ý olmuºtur. Voltaire ünlü eser i dig'de, "Albiorý adasý" diye adlandýrdýðý Britanya'nýn siyasal-toplumsal düzenini ºöyle

tanýmlar:58

Gerçekten de Britanya'nýn yönetimi somut siyasal öneri veanalizler söz konusu olduðunda IS. yüzyýl siyasal düºüncesi için tekörnekti. Bu ülk enin siyasal kurumlarýnýn özgürlüðü ve saflýðý  ayný ölçüde, rejimin saðlamlýðýný  ve güçlü bir geleneðin varlýðýný  dagöstermekteydi.

Londra'da Britanya parlamento binasý olan Westminster Katedrali

gezildiðinde bile çaðdaº  demokrasinin Avrupa k ýtasýnýn bir eseri

olduðu anlaºýlýr. Tipik erken Ortaçað Ýngiliz Gotiki tar zýnda bir kiliseolan Westminster'in bir bölümünde yer alan Avam Kamarasýnýn nedekorunda, ne de oturumlarýmn havasýnda anýtsallýk yoktur. Yükseksesle atýlan uzun nutuklara tahammül edilmez, toplantý  usulü, birOrtaçað  Ýngiliz ºehrinin belediye meclisininkinden daha farklý deðildir. Cromwell devrinde mebuslar, "kralýn bu salonda bundanböyle yeri olmadýðým" hayk ýr dýklar ý  için, Ýngiliz hükümdarlar ý  ogünden beri Avam Kamarasýna adým atmamýºlardýr. Salonda kar ºýlýklý,sýk ýºýk düzende oturan muhalefet ve iktidar partileri üyelerini üstkattaki daracýk localardan dinleyiciler izler,

Bu binanýn içinin ve dýºýnýn, k ýta Avrupasýndaki parlamentobinalarýndan farklý bir görünümü vardýr. Avusturya parlamentosuYunan mabedi biçimindedir. Fransýz mebuslar meclisinde baºkanlýkkürsüsünun arkasýnda Rafaerin "Atina Mektebi" tablosu iºlenmiº birGobelin halý asýlýdýr. Etrafta adalet tanr ýçasý Nemesis'in, hikmettanrýçasý Athena'nýn heykelcikleri bulunur. Kanlý mücadelelerdensonra, teorik modellere göre kurulan veIngiltere'de ise ne Avam, ne de Lordlar Kamarasýnda böyle

bir dekor yoktur ve ihtiyaç da hissedilmemiºtir. Ingiltere'de parla-

mento 1215 Magna Charta'sýndan sonra zamanla birleºen lordlarýn

ve ºehir temsilcilerinin kralý denetlernek için bir araya gelmeleriyle

kurulmuºtur. Britanya parlamanterizmi Ortaçað Ingiliz geleneðininbir eseridir ve o temel üzerinde geliºmiºtir. Ne 13. yüzyýlda, ne de

daha sonra Britanya parlamanterizmi, eski Yunan ve Roma'daki

meclislerle kendi varlýðý arasýnda bir bað kurmamýºtýr. Fakat çaðdaº 

demokrasi bugünkü niteliðini Ingiliz demokrasisinin yedi asýrlýk

geliºimine borçludur. Britanya, sanayi devriminde öncü bir ülke

olduðu gibi çaðdaº demokraside de aðýrbaºlý bir öncü olmuºtur.

Kuºkusuz çaðdaº  demokrasinin yapýcýsý  olma onurunu sadece

Britanya adasýna maletmek doðru deðildir. Yurttaºlýk bilinci ve

statüsüne dayanan çaðýmýzýn cumhuriyeti, 1789 büyük Fransýzpdf Machine

Is a pdf writer that produces quality PDF files with ease!

Produce quality PDF files in seconds and preserve the integrity of your original documents. Compatible acrossnearly all Windows platforms, if you can print from a windows application you can use pdfMachine.

Get yours now!

Page 35: İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

7/17/2019 İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

http://slidepdf.com/reader/full/ilber-ortayli-gelenekten-gelecege 35/103

 devriminin eseridir. Ulus bilinci etraf ýnda toplanan yurttaºlar

toplumunun siyasi rejimi olan cumhuriyet, iki yüzyýldan beri Fransýz

devrimi ile ortaya çýkan ve yayýlan bir olgudur. Çaðdaº demokrasinin

temelinde özgürlük ve geniº  halk kesimlerinin Siyasal-sosyal

örgütlenmesi yatar. Bir diðer deyiºle demokratik rejimin tarihsel

geliºiminde siyasal temsil, yani halk ýn yönetime katýlma isteði itici güç

olmuºtur. Avrupa uygarlýðýnýn insanlýk tarihindeki tartýºýlmaz en önemli

katk ýsý, demokrasiyi kitlelere mal eden bir siyasal mekanizmayý  geliº-

tirmiº olmasýdýr.

Avrupa demokrasisinin çekirdeði, güçlü mahalli idare geleneðidir.

Bir tak ým ºehirler ve bölgeler kendi mali kaynaklar ýný, halk ýn

temsilcilerinden oluºan kurullar ýn kararlar ý  doðrultusunda kullar ýrnaða

baºlamýºlar ve elde ettikleri bu özer kliði hükümdar lýðýn merkezi

otoritesine karºý  k ýskançlýkla korumuºlardýr. Hük ümdarlar ýn kendilerine

savunma ve güvenliklerini saðlama kar ºýlýðýnda bir tak ým vergi ve

angarya yüklemesini engellemek için mahalli kolluk kuvvetlerini de

kendileri kurmuºlardýr.

60

Ortaçað Avrupa ºehirlerinin bu özerkliðin bedelini ödemek için önce

ticaretle zenginleºtikleri açýktýr. Bu önemli bir geliºme idi, çünkü Avrupa

uluslarý  yeni çaðlarda hükümdarlar ýn mutlak otoritesini k ýr ý p yerine

parlamentoya dayalý anayasal monarºiler veya cumhuriyetler kurduklar ý 

vakit, birkaç yüzyýldan beri kendi kendilerini idareye ve temsilcilik

sistemine alýºmýºlardý. Bu yüzlerce yýllýk demokratik geliºmeye raðmen,

Avrupa'da da çoðulcu siyasal sistemin, özgürlüklerin çok yak ýn

zamanlara kadar sarsýntýdan uzak kaldýðýný ileri sürmek güçtür.Avrupalýlara demokrasi Tanr ýnýn inayetiyle verilmiº deðildir.

Batý  toplumu daha 40 sene önce insanlar ý  f ýr ýnlayan rejirnleri, va-

tandaºlar ýn birbiriyle yaptýðý  kanlý  savaºlar ý  yaºamýºtýr. Çaðdaº 

Avrupa'nýn, faturasýný çok pahalýya ödediði demokrasi ve özgür lükleri bu

kadar k ýskançlýk ve hassasiyetle korumasýnýn nedeni budur. Son iki

yüzyýllýk demokrasi mücadelelerine bakarak diyebiliriz ki, Avrupalýlar

tarih yaºamamýºlar, tarih yapmýºlardýr.

Bu konuya deðinmemizin nedeni açýktýr. Avrupa'nýn son iki yüzyýllýk

demokrasi mimarlýðýnda bizim toplumumuzun belki öncü ve etkin bir

rolü yoktur, ama bu geliºmeden uzak kaldýðýmýzý ve bihaber olduðumuzu

söylemek doðru deðildir. Bizde zaman zaman tekrarlanan en anlamsýz

söz, "demokrasi için olgunlaºmamýº  bir toplum olduðumuz"dur. Oysa

Avrupa siyasal tarihinde anayasal sistemin en son uygulamaya konduðu

devlet ve toplum biz deðiliz. Türk toplumu da yüz yýlý aºk ýn bir süredir

demokrasi mücadelesi ve deneyimi  içindedir. Bu kadar çok ve uzun

zaman denenen birºeyden vazgeçrnek mümkün deðildir, alýºkanlýk ve

tecrübe kazanýlmýºtýr. Tanzimat'tan beri mahalli idareler uygulamasý 

içindeyiz, 1876'dan beri de Anayasayla yönetilen bir toplumuz ki, bunlar

k ýsa zaman kesitleri deðildir.

Tanzimat Fermaný  ilan edildikten hemen sonra vilayetlerde mali ve

idari sorunlarý çözümlemekle görevlendirilen Ievkalade yetkili muhassýldenen yöneticilere yardýmcý  olmalar ý  için ruhani reislerle müslüman ve

gayrimüslim halk ý temsilen gene halk ýn

pdf Machine

Is a pdf writer that produces quality PDF files with ease!

Produce quality PDF files in seconds and preserve the integrity of your original documents. Compatible acrossnearly all Windows platforms, if you can print from a windows application you can use pdfMachine.

Get yours now!

Page 36: İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

7/17/2019 İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

http://slidepdf.com/reader/full/ilber-ortayli-gelenekten-gelecege 36/103

 seçecekleri temsilcilerden meydana gelen muhassýll ýk meclisleli ku-

ruldu. Bu meclisler ülkemizde mahalli demokrasi geleneðininbaºlangýcý sayýlmalýdýr. lS64 ve lS71'de vilayetlerin yönetimi yeniden

düzenlendiðinde, vali, mutasarr ýf ve kaymakamlarýn yanýnda çalýºacakmali, ticari, adli sorunlarý  tartýºý p karara baðlayacak Ýdare Meclislerikuruldu. Bu meclislerde gene seçimle gelmesi öngörülen yereltemsilciler bulunacaktý. Bu üyeler bazý  yerler de seçim yapýlmadanvalilerin tayiniyle veya gayrimüslim cemaat idarelerinin isteðiylegöreve baºlamýºlarsa da, seçim yapýlan yer ler de vardý. Nitekim ilkOsmanlý  Mebuslar Meclisi'nde seçim usulü tartýºýlýrken, Edirnemebuslarýndan biri Istanbullulara; "Sizler seçimi ilk defa bu yýlgördünüz, bizler   Tanzimat'ýn baºýndan beri seçimlerin içindeyiz"

demiºti.lS76'da ilan edilen Kanun-ý Esaside "reaya" tabiri yoktur. Bütün

tebanýn eºitliði öngörülüyordu. Iºkence ve angarya yasaklanýyordu.Tebanýn eºitliði ilkesine gerçekten dikkat edilmiºti. lS40'lardan beri

her dinden Osmanlýlar vilayet idaresine katýldýðý gibi, ºimdi MebuslarMeclisi de ayný biçimde kurulmuºtu. Diðer çokuluslu imparatorluklarparlamentosunda (Avusturya-Macaristan ve 1905'den sonra Rusya)

görülmeyecek kadar devletin dininden olmayan mebus vardý.Mebuslar arasýnda gayrimüslimler üçte bir oranýnda idi.

19 Mart lS77'de Osmanlý  Ýmparatorluðunun dört yanýndan gelenrengarenk bir heyet toplanýyordu: Meclis-i Mebusan ... Selanik,

Erzurum, Baðdat gibi uzak yak ýn vilayetlerden gelen, çeºitli dil ve

dinden gruplarý temsil eden bu mebuslar daha ilk anda geldikleri yerinproblemlerini ortaya atmýºlar, k ýsa zamanda geniº ülkenin sorunlar ýný kavrayý p, maliyeyi, yönetimi ve hatta dýº  politikayý  ºaºýlacak birustalýkla eleºtirmeye baºlamýºlardýr. Gerçekten imparatorluðun

anayasal kurumlarý, anayasa ilan edilmeden önce geliºmeyebaºlamýºtý. lS40'lardan beri hükümet merkezindeki meclis ve

kurullarda, lS60'lardan beri vilayetlerdeki idare meclisleri, yukarýdabelirtildiði üzere yerel önderlerin yönetime karar ve eleºtirileriylekatýldýklar ý kuruluºlardýr. Nitekim me-

62

buslarýn toplantý ve tartýºma usullerinde vilayet idare meclislerindeki

tecrübelerinden yararlandýklar ý görülmekteydi.

Rengarenk mebus topluluðu Aralýk lS76'da ilan edilen nun-i Esasigereði bir araya gelmiºlerdi. Vilayetlerde mebus seçimi olmamýºtý ama Ýstanbul'da yapýlmýºtý. Ancak taºra mebuslar ýndan biri oturumlar

sýrasýnda, "Ýstanbul ilk defa seçim görüyor, biz Tanzimat'ýn baºýndanberi seçim yapmaktayýz" demiºti. Osmanlý  Ýmparatorluðu artýk biranayasal monarºiydi. Tanzimat Fermaný'nýn yol açtýðý  geliºmelerle,imparatorluðun aydýn bürok ratlarý bir anayasa ilan ettirmeðe muvaffakolmuºlardý.

Osmanlý ülkelerinin anayasal monar ºi düzenine geçiºi bir tesadüfsonucu deðildir. Bazýlar ýnýn ileri sürdüðü gibi anayasa, büyükdevletlerin bask ýlar ýndan dolayý  hazýrlanmýº  bir belge de deðildir.Belirli bir tarihsel geliºim sonucu gerçekleºen Osmanlý  Anayasametni, o tarihte Avrupa k ýtasýndaki en genç anayasa da deðildi.

Avusturya-Macaristan, anayasal düzene geçeli henüz çok olmamýºtý.Rusya ise anayasaya kavuºmak için 20. yüzyýlýn baºýný bekleyecekti.Kanun-ý Esasi'yi hazýrlayan kurul bütün Avrupa anayasalar ýný gözdengeçirmiºti. Zaaflar ýný da içinde taºýyan bu belge, belirtmek gerekir ki,

o çaðýn birçok anayasasýnýn daha gerisinde bir siyasal katýlma vesiyasal yapý öngörmüyordu.

Sultan II. Abdülhamid'in 33 yýl süren yönetimi boyunca Anayasa

kaldýr ýlmýº sayýlamaz. Sultan Mebuslar Meclisini daðýtmýºtý; bu onunyetkisi dahilindeydi, ama Ayan Meclisi daðýulmamýºu. Birçoközgürlüklerin sýnýrlandýr ýlmasý ve sansür bile aslýnda anayasaya lafzen

ayk ýn düºmemekteydi. K ýsacasý  II. Abdülhamid yetkilerini kötüyekullanýyordu, ama Anayasa yürürlükteyeli ve devlet yýllýklar ýnda son

Mebuslar Meclisi, üyelerinin ismiyle bir likte yayýnlanýyordu. K ýsacasý o günden bu güne yüz yýlý  aºk ýn bir süredir Türkiye anayasalý  birülkedir ki, bu geleneði küçümsemenin imkaný yoktur.

1905'de Rumeli'de ve Anadolu'daki baºkaldýrmalar sonucu, Osmanlýlar daðýtýlan meclisi yeniden topladýlar. Bu sefer saltanatpdf Machine

Is a pdf writer that produces quality PDF files with ease!

Produce quality PDF files in seconds and preserve the integrity of your original documents. Compatible acrossnearly all Windows platforms, if you can print from a windows application you can use pdfMachine.

Get yours now!

Page 37: İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

7/17/2019 İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

http://slidepdf.com/reader/full/ilber-ortayli-gelenekten-gelecege 37/103

 63

pdf Machine

Is a pdf writer that produces quality PDF files with ease!

Produce quality PDF files in seconds and preserve the integrity of your original documents. Compatible acrossnearly all Windows platforms, if you can print from a windows application you can use pdfMachine.

Get yours now!

Page 38: İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

7/17/2019 İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

http://slidepdf.com/reader/full/ilber-ortayli-gelenekten-gelecege 38/103

 makamýnýn yetkileri k ýsýlmýº, hükümet meclise kar ºý  sorumlu duruma

getirilmiºtir. Türkiye yönetimi o devirden beri yürütme ve yasama

arasýnda hassas bir dengenin kurulduðu parlamenter rejimin oluºumuna

tanýk olmaktadýr. Ulusal Kurtuluº  savaºýmýz boyunca görülen ve mutlak

meclis egemenliðine dayalý  konvansiyonel sistem savaº  bittikten sonra

yerini tekrar doðal anayasal geliºim e býrakacaktýr. Bununla beraber 1921Anayasasý  Türk siyasal hayatýnda vazgeçilemeyen bir gelenek olarak

meclis üstünlüðünü getirmiºti.

1908 devrimi anayasal sistemde önemli yeni kurumlar yaratmýºtýr.

Bunlarýn baºýnda toplumsal hayatýmýzda siyasal partilerin vazgeçilmez

öðeler olarak doðuºu, derneklerin faaliyeti, toplantý, gösteri ve grev

haklarý, basýn özgürlüðü yer   alýr. 1908'den sonra Ýstanbul'da ve

vilayetlerde yapýlan iki dereceli seçimlerle Meclis-i Mebusan yeniden

toplanmýºtý.

II. Meºrutiyet döneminin ilk yýllar ý  siyasal hürriyetlerin kullanýlýºý,

çeºitli düºünce ak ýmlar ýnýn ortaya çýk ý p örgütlenmesi yönünden Türkiye

tarihinin altýn sayfalar ýndan biri sayýlmalýdýr. II. Meºrutiyet'te toplum ve

devlet hayatýmýzda laik bir sisteme geçiº  de baºlamýºtýr. Gene eðitim

kurumlarýnýn da ilk öðretim düzeyinden ele alýný p laik bir yaklaºýmla

yeniden düzenlenmesine giriºildiði görülmekteydi. Darulfünun'ur ý, yani

üniversitemizin özerkliði de bu dönemde gündeme gelen ve k ýsmen

gerçekleºtirilebilen, Türk eðitim tarihinin onurlu bir olayýdýr.

Her toplumun anayasasý toplumun ilerisinde olmak zorunda deðildir;

bazen toplumsal-siyasal geliºmeyi arkadan izleyen, tespit eden

belgelerdir. Türkiye'nin tarihi geliºimindeki özellik ise anayasalar ýn

gerçekleºtirilmesi istenen kurumlar ý  ve ileri hedef leri gösteren siyasal

programlar niteliðinde oluºlar ýdýr. Bu tarihi çizgi ve eðilim, bizim

toplumsal-siyasal geliºimimizde belirgin bir kural, bir yasa niteliðikazanmýºtýr.

64

65

 

Dimitri Kantimir, Evliya Çelebi

ve Diyanet Iºleri'

Temmuz tarihli bir Ýstanbul gazetesinde verilen habere göre 1979

yýlýnda Kültür Bakanlýðý'nýn bastýrdýðý, BOð 

dan voyvodasý  Dimitri Carýtimir'in (Kantimir) yazdýðý  Osmanl ý  Imparatorlu ð unun Yükseli ºi ve Çökü ºü adlý  üç ciltlik kitabýn toplatýlmasý 

teklif edilmiº. Toplatýlma teklifi Din ݺleri Yüksek Kurulu taraf ýndan

Kültür ve Turizm Bakanlýðýna, kurulun bir karar ý halinde iletilmiº. Yani

iºe kendiliðinden giriºen, Diyanet ݺleri Baºkanlýðý  Din ݺleri Yüksek

Kurulu ...

Sözü geçen kitabý, Kantimir tarihinin 1876'daki Romence bask ýsýndan

Dr. Özdemir Çobanoðlu çevirmiº. Zat-ý  muhteremi tanýmam, ama

hakikaten muhterem bir iº  yapmýº. O yýllarda yaptýðý  çeviriyi basýlmasý 

için Kültür Bakanlýðýna sunmuºtu. Benden çeviriyi incelernemi istediler.

Kusursuz denecek kadar dikkatle yapýlmýºtý  ve iyi bir Türkçesi vardý.(Çevirmenin tek r ýoksaný  kaynak metin Latinceyle kar ºýlaºtýrma

yapamamýº olmasýdýr. Ama Latince bilenler sayýlý olduktan baºka, çeviri

Romence nüshadan yapýlýyordu ki bu en doðru metindir .. ) O tarihte

Kantimir hala Türkçeye çevrilmemiº olduðundan bu zahmeti yüklenen çe-

virmene bir tarihçi olarak ºükran duydum. Her tarihçimiz kendi-

pdf Machine

Is a pdf writer that produces quality PDF files with ease!

Produce quality PDF files in seconds and preserve the integrity of your original documents. Compatible acrossnearly all Windows platforms, if you can print from a windows application you can use pdfMachine.

Get yours now!

Page 39: İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

7/17/2019 İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

http://slidepdf.com/reader/full/ilber-ortayli-gelenekten-gelecege 39/103

 

7

pdf Machine

Is a pdf writer that produces quality PDF files with ease!

Produce quality PDF files in seconds and preserve the integrity of your original documents. Compatible acrossnearly all Windows platforms, if you can print from a windows application you can use pdfMachine.

Get yours now!

Page 40: İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

7/17/2019 İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

http://slidepdf.com/reader/full/ilber-ortayli-gelenekten-gelecege 40/103

 

sine ayný hissi duyacaktýr ve eser hakk ýnda karar vermeye yetkili olanlar

da onlardýr. Fazla oyalanmadan incelernemi bitirip, raporumu yazdým.

Çeviri Eserler Kurulu, olumlu karar verdi ve eser de bask ýya girdi.

Bu konuda sadece tarihçilerin fikri sorulur sanýyordum. Meðer öyle

deðilmiº. Aradan 3 yýl geçtikten sonra kitap hakk ýnda Din ݺleri Yüksek

Kurulu üyelerinin yüksek mütalaalar ýný  öðrenince Diyanet ݺleri

Baºkanlýðýna gittim. Üç yýl önce eser hakk ýnda müsbet raporu verenin

ben olduðumu ve ºimdi verdikleri olumsuz karar ýn esbab-ý  mucibesiniistedim. Veremeyeceklerini bildirdiler. Niye verilemeyeceðini

anlayamadým.

Kitap Kültür  Bakanlýðýnýn satýº yerlerinde yok, "bitti" deniyor. 300 yýl

sonra Kantimir'in baºýna gelenleri düºündüm. Boðdar ý beyi Konstantin

Kantimir'in oðluydu, bütün Boðdan beyzadeleri gibi Ýstanbul'da rehin

olarak bulunmasý gerektiðinden 20 yýl kadar Fethiye semtindeki Ulah

sarayýnda yaºamýºtý. Kantimirler ailesi aslen Kýr ým Hanlar ý ile çatýºmaya

düºerek Boðdar ý'a sýðýnan Nogay beylerinden Kantimir Mirza'nýn

soyudur.

Dimitri Kantimir bütün Boðdan soylular ý gibi Latin-Yunan k ültürü ve

Avrupa uygarlýðýný  tanýmýºtý. Ýstanbul'da Arap-Fars k ültürü ve Osmanlý 

uygarlýðýný  tanýdý. Dostlar ý  baºta Sadrazam Rami Mehmet Paºa ve

Latince bilen bir Osmanlý  aydýný  olan Nef yioðlu gibi Lale Devrinin

seçkin Doðu kültürüne vak ýf ve Batý kültürüne açýk insanlar ýydý. 16SS'de

IS yaºýnda Istarý bul'a gelen bu beyzade; Türk tarihi, sanatý, özelliklemüziði üzerinde derin bilgi sahibi idi ve hatta sonradan terkedilen bir

musiki makamý  bile bulmuºtu. Bu bilgisi ve yazdýklar ýyla evrensel

ansiklopedilere ve bilim tarihine geçmiºtir.

Siyasi hayatý ise hatalarla doludur. Osmanlýlara kar ºý baðýmsýzlýk için

Büyük Petro ile birleºmiº, 1711 Prut yenilgisinde Rusya'ya sýðýnarak

1714-16 arasýnda ünlü Osmanl ý  Tarihi'ni kaleme almýºtýr. Bu alanda

Doðu-Batý kaynaklar ýnýn kullanýlmasý ve be-

66

lirli üslubuyla çaðý  için ºaºýlacak derecede tarafsýz ve Osmanlý t arihinin

derli toplu ilk sentezi sayýlmaktadýr. Hammer'in tarihinden 100 yýl daha

öncedir ve bazý  yönleriyle Hammer'den daha orijinaldir. Kantimir'in

yazdýðý  Tarih, çaðdaºlar ý  arasýnda ün yapmýºtýr, 17. yüzyýl sonu ve IS.

yüzyýl baºýnda birçok olayýn içinde yaºadýðý  için görgü ve

deðerlendirmeleri çok önemlidir.

Kantimir herºeyden önce bir Osmanlýydý ve o dünyanýn bir adamýydý.

Geniº ölçüde Osmanlý vekayinameleri, Avrupa tarihlerý, bazý vesikalar veasýl önemlisi, yaºadýðý ve gördüðü olaylarýn tahlili ile bu eseri yazmýºtýr.

Nitekim Türk tarihçilerinin de üye olduðu uluslararasý  bir bilimsel

kuruluº  olan Güney Doðu Avrupa Araºtýrmalar ý  Cemiyeti, Kantimir

(Cantemir'ý'ir ý  300. doðum yýldönümünde çýkan bir kitapta bunlar ý 

belirtmiº ve önsözü de, cemiyetin baºkaný ünlü tarihçimiz Profesör Halil

Ýnalcýk yazmýºtýr.

IS. ve 19. yüzyýlýn aydýnlar ý  her ºeyden önce mensup olduklarý  dini

çevre ve uygarlýðýn getirdiði önyargýlardan ve deyimler den tam anlamýyla

arýnamamýºlardýr. Kantimir de "hain Osmanlý  Sarayý, daha az imanlý 

hükümdar" gibi deyimleri kullanýr. Ama ayný çaðda Osmanlýlar Batý için

ne tür ifadeler kullanýrlar? Hammer 19. asrýn ortasýnda bile Osmanlýlar ve

Türkler için pek hayýrhah sözler kullanmaz, acaba kendisinin Türkçeye

çoktan çevrilen tarihi için ne gibi bir iyilik düºünülüyor!?

Kantimir'in Osmanlý  kültürü ve Ýslam tarihi için devrinin ölçülerine

göre çok objektif davrandýðýný  tekrar belirtmek gerekir. Bu ilk Osmanlý 

tarihi sentezinin, hazýr devlet ucuz basmýºken, herkesin okumasý  ve

bilmesi gerekirken; her kasabada bulunan bir iki gayretkeº vatandaº veya

her okulda rastlanan bir iki ºikayetsever öðrenci Diyanet Iºlerine

baºvurdu diye Din ݺleri Kurulu'ndan karar çýkartý p, Kültür Bakanlýðýna

müdahalede bulunmak, onaylanacak bir hareket deðildir.

17. yüzyýlýn ünlü gezgini Evliya Çelebi Almanya'dan Macaris tarý'a,

Ukrayna'dan Mýsýr'a kadar çok yeri gezmiºtir. Ciltler tutan

67pdf Machine

Is a pdf writer that produces quality PDF files with ease!

Produce quality PDF files in seconds and preserve the integrity of your original documents. Compatible acrossnearly all Windows platforms, if you can print from a windows application you can use pdfMachine.

Get yours now!

Page 41: İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

7/17/2019 İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

http://slidepdf.com/reader/full/ilber-ortayli-gelenekten-gelecege 41/103

 

seyahatnamesinde bu ülkelerin ºehirlerirýder ý, halk ýndan, coðraf yasýndan

uzun uzun sözeder. Bu seyahatname bugün deðerli bilgileri içermektedir.

Ne var ki, Evliya ikide bir; "kafir, gavur, hakile yeksan ola (yere hatas ý)"

gibi deyimler kullanmaktan geri kalmaz. Bütün uluslar bugün Evliya'yý 

olduðu gibi çeviriyorlar. Kitapta bu deyimlerin altýna "ey dini bütün

Hýristiyan okuyucu, kusura bakma, bu Evliya dedikleri ne de olsa bir

Hýristiyan sevmez Türktür" diye dipnotu düºüldüðünü görmedim. Çünkü

bana Diyanet Iºlerinde söylenen, Kantimir'in  Müslümanlýk aleyhindekisözlerine dipnotu düºülmediðidir. Oysa 17. yüzyýlýn insanýnýn bu tür

görüºlerini uygar insanlar gülümseyerek okurlar. Evliya'nýn yazdýklar ýnda

bu gibi deyimleri Macarlar. Almanlar nasýl okuyorsa, biz· de onunla çok

yak ýn zamanlarda yaºayan Kantimir'i öyle okuruz. Türk okuyucusunun bu

düzeye ulaºtýðýný sanýyoruz. Nasýl ki, Evliya'nýn H ýristiyan sevmezliðiyle

deðil, Hýristiyan dünyasýnýn 17. yüzyýldaki hayatý ve yurtlar ý ile ilgili yaz-

dýklar ýyla ilgilenenler onu birçok dile çevirip, bastýr ý p okuyerlar sa biz de

Kantimir'i, daha 18. yüzyýlýn baºýnda tarihimizi bu kadar ehliyetle kaleme

aldýðý için defalarca ve çok önceden bastýr ý p okumalýydýk.

Bu olayla bizce bürokrasimizin iºleyiºinde bir baºka usulsüzlük göze

çarpmaktadýr. Bu kitaba yetkili bir uzmanýn inceleme raporu üzerinde

yetkililerden oluºan bir kurul -Kültür Bakanlýðý  Çeviri Eserler Kurulu-

olumlu oy vermiº ve kitap bastýr ýlmýºtýr. Hal böyle iken kendisini her ºeyin

üstünde görme alýºkanlýðý edinen Din Iºleri Yüksek Kurulu'nun bu eseri

sözüm ona tekrar dan incelemesi ve yeni bir raporla Kültür Bakanlýðýna

müracaatý, yetki tecavüzünden baºka bir ºey deðildir. Diyanet Iºleri herbaºvuruyu böyle deðerlendirip de, merkezi devlet örgütünün diðer

ºubelerinin iºine müdahalede bulunur ve fetva verirse bunun

demokrasimizin en önemli temel ilkelerinden biriyle çatýºýr bir durum

olduðunu belirtrneðe gerek yoktur. Kendi alanýna ait olmayan kitaplarý 

res'erý  denetleyip tavsiyelerde bulunmaða baºladýðýna göre, Din Iºleri

Yüksek K urulunun sansür fonksiyonunu

68

yüklenmesi yak ýndýr. Diyanet Iºlerinin bu son müdahalesi hoº  görüldüðü

takdirde, yarýn bir gün, falan veya filan hisleri reneide ettiði gerekçesiyle

özel kitabevlerinin bastýðý  kitaplar için de Savcýlýða müracaat etr neðe

baºlar. Bu kitaplar ýn da coðrafya, tarih, etnoloji ile ilgili olmasý 

mümkündür.

Kültür Bakanlýðý'nýn Diyanet Iºleri Baºkanlýðý'nýn bu son mü-

dahalesini dikkate almasý hazin bir olaydýr.

pdf Machine

Is a pdf writer that produces quality PDF files with ease!

Produce quality PDF files in seconds and preserve the integrity of your original documents. Compatible acrossnearly all Windows platforms, if you can print from a windows application you can use pdfMachine.

Get yours now!

Page 42: İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

7/17/2019 İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

http://slidepdf.com/reader/full/ilber-ortayli-gelenekten-gelecege 42/103

 69

pdf Machine

Is a pdf writer that produces quality PDF files with ease!

Produce quality PDF files in seconds and preserve the integrity of your original documents. Compatible acrossnearly all Windows platforms, if you can print from a windows application you can use pdfMachine.

Get yours now!

Page 43: İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

7/17/2019 İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

http://slidepdf.com/reader/full/ilber-ortayli-gelenekten-gelecege 43/103

 

Dünden Bugüne Üniversiteler

•• 

niversite özerkliðinden rahatsýz olanlar, bu versiteye, yak ýnzamanlarda siyasal hayatýmýzdaki aydýn diktasý  sonucu

verildiðini ve üniversite özerkliðinin toplumun sindiremeyeceði tazebir anayasal kurum olduðunu ileri sürerler. Oysa gerçek böyledeðildir. Bireyin temel hak ve özgürlükleri dahil pek çok anayasalkurum bizim toplumumuzda yüzyýllýk bir mücadele sonucu yak ýnzamanlarda yer ettiði halde, bilim adamlarýnýn veya ulemanýn özerkve masun (dokunulmaz) olmalarý pek eski bir gelenektir.

Bu kuºkusuz Avrupa toplumlarýnda da böyleydi. En temelhaklarý  ve özgürlükleri için 300 y ýl boyu kan döken Avrupalýlar,

üniversitelerine özerkliði zamanýn ak ýºý  içinde, doðal bir uyum ilevermiºlerdir.

Geleneksel toplumun bilginlere saygýn bir yer saðlamasý  kuº-kusuz sosyo-psikolojik ve antropolojik bir inceleme konusudur. En

ilkel toplumlarda bile büyücülerin doðaüstü güce sahip olduðu kabuledilir ve bu kiºiler fonksiyonel bir ayr ýcalýk sahibi olur lar. Uygarlýðageçiº  aºamasýnda rahipler, tanr ýsal bir vergi olarak nitelendirilen

yazýyý  bilmeleri, astronomi ve astrolojiden anlamalarý  gibiözellikleriyle toplumun saygýsýný  kazanmýºlardýr. Depolanan

buðdayý  gizemli iºaretlerle kaydeden: yaðmur mevsimini ve hasat

zamaný sýcaðýnýn geliºini, hatta kuraklýðý önceden gözle-

yip bildirebilenlere sunulan bu saygý çok görülmemelidir. Ortaçað 

Ýslam toplumunda tabib, matematikçi gibi bilginler Hýristiyan da

olsalar bir ayrýcalýða sahiptiler. Ýslam toplumunda ulema ve

fukahanýn (hukukçular) k ýyafetleri ayr ýydý  ve protokolde seçkin

yerleri vardý.

Ortaçað Avrupa üniversitesi temelde bir esnaf loncasý gibiydi.

Ama bu loncalarýn, ister öðrencilerin, ister profesörlerin oluºtur duðu

bir örgüt olsun, bilimle uðraºtýklar ý  için esnaf ve diðer çalýºanlar ýn

sahip olmadýklar ý  ayr ýcalýklar ý  olmuºtur. Hatta Prag ve Viyana

örneðinde olduðu gibi üniversiteyi hükümdarlar kurmuº olsalar bile,üniversiteye ve profesörlere birtak ým ayr ýcalýk beratlarý 

baðýºlanmýºtýr.

Bilim adamlarýna bu seçkin yeri vermek, her toplumun kaçý-

nýlmaz rasyonel yanýdýr.  Çünkü rahat ve özgürce öðrenip öðren-

diklerini uygulayabildikleri takdirde onlardan beklenen fayda elde

edilebilirdi. Ortaçað  toplumu bilginlerinden gökteki yýldýzlarýn

hareketinin saptanmasý, hesap kitap, kayýt tutulmasý, yargý görevinin

bilgece yerine getirilmesi gibi rasyonel görevler kadar, falcýlýk ve

rüya yorurnculuðu gibi bugün bize rasyonel görünmeyen, ama o

çaðda mutlak ihtiyaç duyulan hizmet isteminde de bulunuyordu. Bu

isternin karºýlanmasý için bilginlerin bask ý altýnda olmamalar ý, hatta

baºkalar ýna yasak olan büyücülük ve ilm-i simya gibi iºlerle de

özgürce meºgulolabilmeleri ve düºündüklerini açýklayabilmeleri

gerekliydi. Eðer geniº yýðýnlara propaganda yapmazlarsa, Ortaçaðýn

bilgini zýndýkça görülen fikirleri bile meslekdaºlar ýyla tartýºabilir ve

bir k öºeye kaydedebilirdi. Pratik konularda ortaya koyduklar ý  iºin

baºar ýsý  onlar ýn her türlü kural dýºý  eyleminin anlayýºla

karºýlanmasýný saðlamýºtýr.

Kadavra üzerinde çalýºanlara önce izin verilmedi. Fakat sonra,

mezarlýktan ceset ve kemik   çalý p inceleyenlerin daha baºar ýlý 

ameliyatlar yaptýklar ý ve çetin hastalýklar ý  teºhis ve tedavi ettikleri

görülürice tab u yýk ýlýnaða baºladý. Hekim ve hukukçu her çaðda

ister istemez bir dokunulmazlýk kazanmýºtýr. Kilise hukuku-

pdf Machine

Is a pdf writer that produces quality PDF files with ease!

Produce quality PDF files in seconds and preserve the integrity of your original documents. Compatible acrossnearly all Windows platforms, if you can print from a windows application you can use pdfMachine.

Get yours now!

Page 44: İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

7/17/2019 İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

http://slidepdf.com/reader/full/ilber-ortayli-gelenekten-gelecege 44/103

 nu eleºtirip Roma hukukunun mantýðýyla iº gördükleri için "kötü Hýristiyan"

denilen Rönesans devri hukukçular ý, adaleti bilgece daðýtmaya. müvekkillerinin

hakk ýný ustaca savunmaya baºlayýnca, baðnaz dindarlar ýn ve kilisenin diyeceði

birºey kalmadý.

ªiirin güzelliði, yaºamýn gizeminin açýklanmasý ne olursa olsun çekici gelir

insanoðluna ve toplumlar ak ýllý  üyelerine saygý  duyarlar. lster bugünün

ordinaryüsleri, ister tarih-öncesi çaðlar ýn büyücüleri olsunlar, bilim adamlar ý 

grubunun saygýnlýðý, bu insani duygu ve zaaf kadar eskidir. Zeka ve sanatçý 

yaratýsý, bu beceriye sahip olmayanlarý büyüleyegelmiºtir.

Bu her toplumda böyle olduðu gibi Osmanlý  toplumunda da böyle

olagelmiºtir. Osmanlý  toplumunda siyasal güç, ulemanýn desteðini aramýºtýr.

Yönetenler kadar yöneticilere karºý  ayaklananlar da ayný  ihtiyacý  duymuºtur.Devletin kurucusu sayýlan Osman Gazi, gördüðü rüyayý  ªeyh Edebalý'ye

yorumlatarak hük ümdarlýðýnýn meºruiyyetini topluma kabul ettirmiºti. Patrona

Halil ve manav Muslu Beºe'nin peºine tak ýlý p ayaklana!llar da ulema efendileri

yanlarýna celbetmek gereðini duydular.

H~r geleneksel toplumda olduðu gibi, Osmanlý toplumunda da elifi görünce

mertek sananlar çoðunluktaydý. Mahalle mektebinde hecelemekten okuma

derecesine geçen çocuðun fesi çýkar ýlý p cüz kesesi baºýna geçirilir, mektebin

bevvabý (kapýcý) elinden tutup evine götürürdü. Çocuk çar ºýdan geçerken esnaf,

dükkanýn önüne çýkar, yoldan geçenler durur, "maºallah" çekerlerdi. Ulema

sýnýf ýnýn gelecekteki üyesi olan bu küçük çocuk, dij, lam, mým'i belleyip

kelimeleri sökmeðe baºladýðý gün ümmt (okuyamayar ý) kalabalýðýn dýºýna çýkar,

onlarýn alk ýº ve saygýsýný kazar ýmaða baºlardý.

Osmanlý toplumunun en dokunulmaz, servet ve rütbeleriyle en çok güvence

altýnda yaºayan sýnýf ý, ulema idi. Aldýklar ý yüksek ücretler, katl ve müsadereden

masun (dokunulmaz) olmalarý  ellerinde büyük servetlerin birikmesini saðladý.

Ayrýca yüksek rütbeli bir ilmiyye sýnýf ý üyesinin ya oðlu ya damadý bu meslekte

kolayca yükseldiðinden bu yaºayýºý kuºaklar boyu sürdürebiliyorlardý. Çokk üçük yaºlarda rütbece yükselmeye baºlayan bu be ºi k ulemasý  tak ý-

mýný  hepimiz biliriz. 1590-1660 arasýnda görev yapan 20 ºeyhulis-lamýn ancak 9'u, 1702-1750 arasýnda görev yapan 30 mýn ancak 4'ühalktan gelen kimselerdi. Yüksek rütbeli ulemanýn çoðunun babalarý da, dedeleri de ulema aristokrasisindendi.

Bunun kaba bir nepotizm (akraba kayýr ýcýlýk) ve usulsüzlükolduðunu düºünmeyelim. Bilgin ve aydýn kiºinin yetiºmesi bir yerde

çevreden ve aileden gelme bir birikim istiyordu. Böyle beºikbilginleri arasýnda yeteneksizler olduðu gibi, baba ocaðýndanaldýðý  eðitimi devam ettirip geliºtirenler de vardý. Osmanlý ulema sýnýf ý bu kapalýlýk ve devamlýlýðýndan gelen bir birikim vedevrine özgü bir zerafetle bütün arasýnda sivrilmiºti. Ýstanbul'da

ve eyaletlerde yaºayýº  biçimleri ve özgün etiketleriyle ulema

hanedanlarý en gözde grubu oluºturuyorlardý.

Kadý, müftü, müderris gibi ilmiyye sýnýf ýndan görevliler ancak

kazaskerler ve sonralarý ºeyhülislamlar taraf ýndan baðýmsýzolarak ve belirli kurallar çerçevesinde terfi ederek görevyerlerine atanýrlardý. Osmanlý ilmiyye sýnýf ý üyelerinin mülkiyesilk'ine (kariyere) geçtikleri olmuºtur. Fakat hiçbir mülkigörevlinin veya 19. yüzyýlda hiçbir vali ve büyükelçinin ilmiveya bir göreve, Darülfünun eminliðine atandýðý olmamýºtýr.Osmanlý imparatorluðunun bütün hayatý boyunca, ilmiyyedenolmayan birinin hele bu sýnýf ý denetleyecek veya özlük iºlerinekarýºacak bir makama getirildiði görülmüº, iºitilmiº iºlerdendeðildi. Adam rýrken bile, ancak ulema tak ýmýndan falan veyafilan adam desteklenirdi. Bu nedenle, Amerikanüniversitemodelini yersizce izleyerek meslek dýºý yöneticileri üniversitedesorumlu görevlere atarnaða çalýºmak geleneðimize ayk ýr ýdýr.

Ulemanýn kaný ak ýtýlmaz, yani k ýlýçla siyaset uygulanamazdý.

Idarn edilmeleri kanun dýºýydý. Osmanlý tarihinin 600 yýlý içindebir tek defa despot hükümdar IV Murat, mülki görevini ihmalettiði için Ýznik kadýsýný astýrmýºtý. Bu olay nefretle kar ºýlanmýº,ªeyhülislam Ahizade Hüseyin Efendi aºýr ý hiddet ve tepki göste-

76

pdf Machine

Is a pdf writer that produces quality PDF files with ease!

Produce quality PDF files in seconds and preserve the integrity of your original documents. Compatible acrossnearly all Windows platforms, if you can print from a windows application you can use pdfMachine.

Get yours now!

Page 45: İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

7/17/2019 İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

http://slidepdf.com/reader/full/ilber-ortayli-gelenekten-gelecege 45/103

 

rince, korkuya kapýlan Padiºah onu göndertmiº  ve yolda gizliceboðdurtrnuºtu. IV Murat'ýn bu nedenle Osmanlý  kroniklerinde fazlaca

karalandýðý bilinmektedir. Sultani fermanlar kaný ak ýtýlmasý mübah olmayankadýlar ý, idari ihmallerinden dolayý "dibekte döðülüp, helak edilmekle" tehdit

ederlerdi. Kuºkusuz böyle bir olay da görülmemiºtir.

Osmanlý  toplumunun meritokrasisi (aydýn seçkinler) ilmiyye sýnýf ý üyeleriydi. Veziriazamlar ýn baºý gider, eyalet valileri azledilir, ama onlarýn

hayat ve rütbeleri güvence altýnda sürerdi. Veziriazamýna küfür ve hakareteden padiºahlar vardýr, ama ulemaya saygýsýzlýk eden olmamýºtýr. Padiºahlarmüftüye, "Efendi hazretleri, hocam, siz" diye hitap ederlerdi. Padiºah,veziriazam adayýna mührü uzatýverirdi, mülkiye sýnýf ý üyelerine rütbe ihsan

edebilirdi, ama ilmiyyenin reisine görevi, yani makam-ý  fetva, arzedilirdi.

Bayram ve cülüs törenlerinde Babussaade önünde taht kurulduðunda baºtaveziriazam, bütün vezirler ve devlet adamlar ý padiºahýn eteðini ªeyhülislamefendi ise etek padiºah tahttan kalkar ve onun samur kürk yakalýðýna yüzsürerdi.

Osmanlý  bilginleri gördükleri saygýya oranla, çaðlar ýnýn bilimini,

Yeniçað dünyasýnýn uyanýºýný toplumlar ýna getirememiºlerdir. Ama onlardanböyle bir   gayret ve beceri isteyen de olmamýºtýr. Osmanlý  bilginleri,yaºadýklar ý  toplumdaki bürokratik sistemin ve ideolojinin sürmesinisaðlayacak bilgiyi öðretmek ve danýºma görevini yerine getirmekle

yükümlüydüler, Ulema bunu yapmýºtýr.

Modern çaða geçilip, modern dünyanýn gereklerine uygun bir eðitimdüzenlemesine gidildiðinde, Osmanlý  ulemasý  toplumsal üstünlüðünükaybetmeðe baºlamýºtýr. Laik eðitim kurumlar ý  ve bu kurumlardan yetiºenbürokratlar medresenin, medrese de onlarýn düºmaný kesilmiºtir.

Osmanlý  imparatorluðunun 19. yüzyýlýna  Ahmet Cevdet Pa ºa am demek

yanlýº  olmaz. Medreseden bürokrasiye geçen ve laik hukuku daöðrenen bu devlet adamý, medrese ile laik görüºün bir arada yaºamasýný formüle etrneðe çalýºmýºtýr.

77

pdf Machine

Is a pdf writer that produces quality PDF files with ease!

Produce quality PDF files in seconds and preserve the integrity of your original documents. Compatible acrossnearly all Windows platforms, if you can print from a windows application you can use pdfMachine.

Get yours now!

Page 46: İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

7/17/2019 İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

http://slidepdf.com/reader/full/ilber-ortayli-gelenekten-gelecege 46/103

 

19. yüzyýl, ulema ile laik   bilim adamlarýnýn ayný  derecede saygý 

gördüðü bir devirdi, ama bu, çatýºmayý önlememiº tam ter sine artýrmýºtýr.

Bu nedenle yak ýn zamanlara kadar laik üniversitenin karºýsýnda daha çok

toplumsal durumu sarsýlmakta olan din adamlar ý  ve dinci çevreler

bulunuyordu. Bugün artýk üniver sitenin karºýtlar ýný betimlemek bu kadar

basit deðildir.

Osmanlý  eðitim düzeninde medreseler bölgelere göre bir hiyerarºi

içinde sýralanmýºtý. Baºkentte en yüksek öðrenim kurumlar ý, eyalerlerde

de daha düºük dereceli eðitim veren medreseler bulunurdu. Medreselerin

öðrenci adedi belliydi. Daha yüksek dereceli öðrenim görmek isteyenlerinbüyük ºehre gelmesi kaçýnýlmaz dý. 17. yüzyýlda öðrenci sayýsý gereðinden

fazla artýnca, medrese vak f ýndan beslenemeyen aç suhteler dað, ºehir

gezip eºkiyalýða baºladýlar. 17. yüzyýl toplumunun rasyonellik dengesi

içinde medreseye gereksiz sayýda öðrenci doldurmak faciaya yol açmýºtý.

20. yüzyýl toplumunun da kendine göre bir dengesi vardýr. Az

öðrenciyle eðitim yapýlmasý gereken kuruma çok  öðrenci alýnýr sa, eðitim

niteliksizleºir ve bunalýmlý  iºsizlerin sayýsý  artar .. Diplomalý  iºsizin,

eðitim görmemiº iºsize benzemediði ve toplum için daha büyük sorunlar

yaratacaðý  açýktýr. 20 yýldýr gereksiz sayýlara ulaºan ve niteliksiz eðitim

veren liseler in mezunlarý üniversite kapýlar ýna hücum etmektedir. Zavallý 

üniversite ise bu talebi karºýlamaða hazýrlýklý  deðildir ve aslýnda

karºýlamasý da gereksizdir.

zere profesörler seçiyor ve Maarif Nazýr ý  bunlardan birini tayin

ediyordu. Özerk statüyü 1919 yýlýnda çýkar ýlan nizamname de

deðiºtirmedi.

Cumhuriyet devri boyunca üniversitenin, 1948 yýlýnda Dil Tarih

Coðrafya Fakültesi'ndeki çirkin bir tasarruf dýºýnda, onurunu k ýracak bir

olayolmamýºtýr. Nihayet Tek Parti yönetimine raðmen 1946'da ulusal

niversitemiz klasik yapýsýna kavuºmuº, özerk yönetimini elde etmiºtir.

Bu sistemin uzun yýllar iºlediðini biliyoruz. Eðer ºimdi aksaklýk varsa

bunu üniversitenin içinde deðil, dýºýnda aramak gerekir.

Bizde üniversitenin bilimsel kiºiliðini kazandýðý  reform, 1933-1934

yýllar ýnda Kemalist dönemde en uygun biçimiyle tamamlanmýºtýr.

Kürsüleri, enstitüleri ve yönetim organlar ýyla oluºan o zamanki üniversite

modeli, dünyanýn birçok geliºmiº  üniversiteleriyle aynýdýr. 1934

reformunda, üniversitenin kendi  deðerli üyeleriyle Hitler zulmünden

kaçan Alman aydýn seçkinleri bir araya geldiler. Alman hocalar ýn geliºi

üniversite açýsýndan basit bir dýº yardým olarak görülmemelidir. Kaçanlar

hakaret edilmiº insanlardý, kendilerine kucak açan yeni vataný sevdiler ve

ona hizmet ettiler. Bu kadronun yararý büyük olmakla beraber, o tarihte

Türk üniversitesi de sanýldýðý gibi küflenrniº bir medrese deðildi. Tý pta,

Türkolojide, bazý  doðabilim dallar ýnda çaðýn ölçülerine uygun düzeyde

hocalar vardý. Örneðin Fuat Köprülü'r ýür ý  baºýnda bulunduðu Türkiyat

Enstitüsü yabancý hocalar ý kabul etmedi, fakat bu bölümün çalýºmalar ý o

gün de uluslararasý ölçülere göre çok iyiydi.

Sorunu bu açýdan görmeyenler, kusuru üniversite özerkliðindearamaktadýrlar. Oysa üniversite bizde 60 yýlý  aºk ýn bir süredir özerktir.

Darülfünun-u Osmani'nin II Ekim 1917 tarihli nizarnnamesinin 2.

maddesi "Darülfünur ý  ilmt muhtariyeti haizdir" hükmünü getirmiºtir. *

Darülfünun eminini de iki adayolmak

 Daroý  78 79pdf Machine

Is a pdf writer that produces quality PDF files with ease!

Produce quality PDF files in seconds and preserve the integrity of your original documents. Compatible acrossnearly all Windows platforms, if you can print from a windows application you can use pdfMachine.

Get yours now!

Page 47: İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

7/17/2019 İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

http://slidepdf.com/reader/full/ilber-ortayli-gelenekten-gelecege 47/103

 

Üniversitenin iç yapýsýna ve doðal geliºimine yapýlacak animüdahaleler anlamsýz ve sonuçsuz kalýnaða mahk ürndur. En olaylý vek öklü devrimleri geçiren ülkelerde bile akademik kurumlarýnçalýºmasýna ve varolan yapýlar ýna en az kar ýºýlmýºtýr. Fransýz devrimine krallýktan kalma akademileri kaldýrabilmiº, ne de üniversitelerinbünyesinde sarsýcý  deðiºiklikler yapabilmiºtir, daha doðrusuyapmamýºtýr. Sovyetler'in hiç deðilse 1920'lerin sonuna kadar en azdeðiºtirdikleri kurumlar, Bilimler Akademisi ve üniversitelerdi.

Bilim kurumlarýnýn deðiºimi zamanýn gerektirdiði ihtiyaçlardolayýsýyle bilim kadrolar ýnýn yapacaklar ý  seçme ve düzenlemeler

demektir. Bunun dýºýnda hiçbir saðlýklý  yapýsal deðiºim düºü-

nülemez. Bilim kurumlar ýna kar ºý  ºiddet uygulayan Hitler AI-manya'sý, iki dünya savaºý arasýnda her alanda parlak deðerlere sahipolan ve öncü araºtýrmalar yapan Alman üniversitelerini yýk ýmagötürmüºtür. Almanya bugün iktisadi mucizeyi yaratmakla övünüyor,fakat Alman üniversiteleri eski parlaklýðýna ulaºamamýºtýr veulaºmalar ý da olasý görünmüyor.

Bizim toplumumuzda üniversitenin ne olduðunu kavramakkonusunda zihni bir tembellik vardýr. Geçmiº zaman içinde özellikle

rektörlük ve dekanlýk meraklýsý bazý öðretim üyeleri, hükümetlerle

anlaºý p bütçeden para ayýrtmýº ve ülkenin ücra k öºelerinde sözdeüniversiteler kurmuºlardýr. Üniversitenin bir fabrika veya liman gibibu yörelerin kalk ýnmasýný saðlayacaðýný ve oralardaki gençlerin

okuyacaðýný ileri sürmüºlerdir. Kuºkusuz hatalý bir görüºtür. Üniversiteazgeliºmiº bir yöreyi kalk ýndýramaz. Büyük ºehirlerdeki üniversitelergeliºtirilir, azgeliºmiº yörelerin gençlerine kontenjan ayr ýlýr ve yeterliburslar verilirse bu gençlerin okumasý saðlanmýº olur ki, daha ak ýllýcave ekonomik bir seçimdir. Anadolu gençleri üniversiteyi büyükºehirlerde okumalýdýr. Çünkü üniversite mezunu, ulusal aydýngrubunun aday üyesi demektir. Ulusal aydýnýmýzýn ise milyonlar ýnyaºadýðý, kültür hareketlerinin yoðunlaºtýðý büyük ºehirde yetiºmesigerekir.

80 

Gençliðini ve enverimli öðrenmeçaðýný  Ank ara ve

Istanbul gibi

ºehirlerde geçirmekniçin sadece oradadoðupbüyüyenIerin te-

kelinde olsun?

Üniversite gençliðibüyük ºehirlerinhavasý  içindeolgunlaºmalýdýr.Geleceðinhekimleri, hukuk çuve öðretmenleriiçin bu deneyim,eðitimin en önemlibölümüdür. 

Üniversitedereform, bazý  bilimdallarýnda eðitiminyeniden

düzenlenmesibiçiminde hiç elealýnmamýºtýr.Örneðin hukuk fa-

k ülteleri, lisemezunlarýnýnkalabalýk sayýlardaalýný p dört yýl sonrasözde hukukçudiye mezun

edildikleri

ur

u

m

la

r

ol

m

a

kt

a

n

çýk 

ar

ýlm

al

ýdýr.B

el

ki

h

u

u

k

fa

ülte

le

ri

n

e

b

k pdf Machine

Is a pdf writer that produces quality PDF files with ease!

Produce quality PDF files in seconds and preserve the integrity of your original documents. Compatible acrossnearly all Windows platforms, if you can print from a windows application you can use pdfMachine.

Get yours now!

Page 48: İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

7/17/2019 İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

http://slidepdf.com/reader/full/ilber-ortayli-gelenekten-gelecege 48/103

 a sosyal bilim dallarýnda iki yýl yüksek öðrenim görmüº öðrenciler sýnavlaalýnmalýdýr. Çünkü Türkiye'nin artýk Cumhuriyet'in ilk yýllar ýnda olduðugibi acilen çok sayýda hukukçuya deðil, iyisine ihtiyacý vardýr. Gene bazý dallarýn öðrenci ve öðrenim yýlý  sayýsý  ayarlanmalý, liseden gelen

öðrencinin doðrudan mý  yoksa ara bir eðitimden geçerek mi alýnacaðý saptanmalýdýr.

Oysa tutarlý düzenlemeler yerine "herkes üniversiteye" zihniyetiyle bir

üniversite enflasyonu yaratýlma yolu seçildi. Yaratýlan üniversiteenflasyonu ülkemizin kültürel ve bilimsel düzeyinde hiçbir yükselmesaðlayamayacaktýr.

30 sene önce lise öðretmenleri toplumda saygýn yeri olan aydýnlardý.

Kuºkusuz bu saygýnlýðýn nedeni vardý, üretkenIer di ve k ültürel hayatýmýzakatk ýlar ý  vardý. Bugün öðretmen horlanýyor, bu horlanmanýn çeºitlinedenleri var. Ücret düºük, görev güvencesi yok, bir neden de

kalabalýklaºtýr ýlan üniversite öðrencilerinin niteliksiz bir eðitimden geçipbu mesleðe girmeleri ... ªimdi ayný  ºey öðretim üyeleri için söz konusuoldu. Fakat öðretmenini niteliksizleºtirdikten sonra üniversite öðretimüyelerini de sayýsý  çok, iºlevi yok bir kalabalýk durumuna getiren birtoplumu mutlu yarýnlar ýn beklediði söylenebilir mi?.. Üniversite hocasý enaz ücret alan, pahalý  yayýnlar ý  izleyemeyer ý. dýº  dünyadakimeslektaºlar ýyla kendisi için gerekli meslek iliºkilerini kuramayan zavallý bir adam olursa, topluma bilimin ve gerçeðin yolunu kim gösterecektir?

Üniversiteli, üniversiteden kaçýnaða baºladý. Bütün üniversiteöðretim üyelerinin özel sektöre geçmesi veya dýº ülkelere çalýºmaðagitmesi, toplumun kendini yeniden üretme yeteneðini kaybe tmesi

demektir. Üniversitenin tek der ýetleyicisi, geniº anlamýyla toplumdur.

Toplum üniversiteden beklediðini bulamaz, mezunu na iº  vermez,üniversiteye danýºmazsa o kurum kendini yenileme hareketine ister

istemez giriºir. Oysa görünüºte devlet kurumlarý  üniversitedendanýºman istiyor, özel sektör onlardan yararlanýyor, yargý  organlar ý hukuk fak ültelerinin bilimsel içtihatlarýna baºvuruyor, Siyasiler onlarý aralarýna almak istiyorlar. O halde üniversitenin yeniden

d

ü

z

e

n

l

e

n

m

e

s

i

ni de

üniversitelilere

býrakmak

gerekir. Ama

varolan

geleneðe, yaniözerklikkurumunun

gereðineuyarak. ..

Geleceðin

üniversitesinin

ö

v

ü

n

ü

l

e

ce

k

 

b

 Dilde zleºme veDil Akademisi Sorunu *

ilde özleºme veya sadeleºme hareketi, bizim ulusal kültürhayatýmýzda yüz yýllýk bir sorundur. Bu sorun 193ü'larda

çok köklü giriºimlerle bir dil devrimi olayý  haline gelmiºtir amaTürkçe yazýlý  kaynaklarda zaten yüzyýllardýr deðiºim geçirmek teydi.

Gerçi 19. yüzyýldan önce Osmanlý  aydýnýnýn dilde yenilik, deðiºim,özleºtirme gibi sorunlar ý  olmamýºtýr. Buna raðmen bu gelenekçitoplumda bile dilin hem kelime hazinesi, hem de gramer açýsýndandeðiºtiði gözleniyor. O kadar ki, 15. yüzyýlýn her hangi bir

vekayinamesi veya sultani fermaný 17 ve 18. yüzyýllara ait kaynaklaragöre dil açýsýndan önemli bir yapýsal farka sahiptir. Bu deðiºim bazý ihtiyaçlar sonucu, imparatorluðun yaºadýðý  dünyadaki kültürelçalkantýlara, okur -yazar grubunun eðilimlerine göre kendiliðindenortaya çýkmaktadýr.

Ortada bir gerçek vardýr: Türkçe klasik biçimýne henüz ulaº-mamýºtýr. Bu gerçek birçok baºka uluslar için de söz konusudur veyasöz konusu idi. Ýngilizce, Elizabeth çaðýnda henüz klasik biçiminialmamýºtý. Almanca  için bu olayancak 18. yüzyýl sonunda sözkonusudur. Rusça'nýn klasikleºmesi Puºkin'der ý sonra ve 19. yüzyýlýnilk yarýsýndadýr. Avrupa dilleri içinde ltalyanca

pdf Machine

Is a pdf writer that produces quality PDF files with ease!

Produce quality PDF files in seconds and preserve the integrity of your original documents. Compatible acrossnearly all Windows platforms, if you can print from a windows application you can use pdfMachine.

Get yours now!

Page 49: İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

7/17/2019 İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

http://slidepdf.com/reader/full/ilber-ortayli-gelenekten-gelecege 49/103

 ir kurum olmasýný istiyorsak, önce onun geleneðine saygý duymalýyýz.

82

83 

pdf Machine

Is a pdf writer that produces quality PDF files with ease!

Produce quality PDF files in seconds and preserve the integrity of your original documents. Compatible acrossnearly all Windows platforms, if you can print from a windows application you can use pdfMachine.

Get yours now!

Page 50: İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

7/17/2019 İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

http://slidepdf.com/reader/full/ilber-ortayli-gelenekten-gelecege 50/103

 

pdf Machine

Is a pdf writer that produces quality PDF files with ease!

Produce quality PDF files in seconds and preserve the integrity of your original documents. Compatible acrossnearly all Windows platforms, if you can print from a windows application you can use pdfMachine.

Get yours now!

Page 51: İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

7/17/2019 İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

http://slidepdf.com/reader/full/ilber-ortayli-gelenekten-gelecege 51/103

 

ilk ulusal dildir, dediðimizde çeºitli lehçeler içinden birinin edebt dil

kimliðini kazanmasý (Toscana lehçesi) ve bu lehçenin ºiir de, bilimde

ve bürokraside kullanýlý p oturmasý anlaºýlýr. Fransýzca bugünkü zenginve oturmuº  yapýsýný 17. yüzyýlda kazanmýºtýr. Balkan dillerinin çoðuiçin bu durum henüz söz konusu deðildir. Örneðin uygarlýðýn dilisayýlan eski Yunanca'dan bu yana Yunan dili hala evrimgeçirmektedir. Ayný durum Arapça için de söz konusudur.

larda çýraklýk yaparak yetiºmesini gerektiriyordu. Bundan baºkayazýºmalar yavaº  ve özenli bir biçimde yapýldýðýndar ý, süratli veyaygýn bir iºlev görmek zorunda kalan bürokrasi, standart ve sade bir

dil kullanmak zorundaydý. Matbaa toplum hayatýna gir miº, okul sayýsý artmýºtý. Binlerce basýlan ve okunmak zorunda olan kitaplarda (edebiveya bilimsel olsun) daha sade ve oturmuº  bir dil kullanmakgerekliydi. Bu nedenle imparatorluðun modernleºme dönemi isteristemez dilde de bir sadeleºme sorununu gündeme getirdi.

Gene bu dönemde nk'a, gibi zor yazý çeºitleri terkedilerek daha

sade ve standart bir yazý  (kaligrafi) kullanýldý. Esasen 19.yüzyýlortalar ýnda Münif Paºa, Osmanlý  imlasýnýn ve Arap harflerininýslahýný, Azeri reforrnatör Mirza Fethali Ahundof ise Latin harflerinin

kabulünü önerdiler. Her halukarda Osmanlý  devlet adamlar ý  veaydýnlar ý  Osmanlý  imlasýnda bir kolaylýk, standardizasyon vekonuºulan dile yak ýnlýðý saðlamak konusunda hemfikirdiler. Bu sorun

böylece sürdü.

Dilde sadeleºme sorununun ikinci nedeni milliyetçilik ak ýmlarýdýr.Milliyetçilik, imparatorlukta Balkan uluslar ý  arasýnda baºlayý p,sonunda Türk unsuru da etkiledi. 19. yüzyýl milliyetçiliðinin her

yerdeki amaç ve yöntemi, konuºulan dilin yazýda da kullanýlmasýydý diye özetlenebilir. Mamafih sorun bu kadar basit bir biçimdeçözümlenemedi. Kimi milliyetçiler eski tarihi dillerini kullaný p,yabancý  kelimeleri atmak, kimileri ise ölü yazý  dilini halk diliyledeðiºtirmek eðilimindeydiler. Bu iki kar ºýt eðilim Balkanlar'da dil

sorununu bütün dünyada görülmedik bir biçimde ºiddetlendirdi.

Türkler de ayný  çözümsüzlükle yüz yüze geldiler. Bu nedenle dildeözleºmeyi bir milliyetçilik sorunu olarak ele aldýðýmýzda 18. ve 19.yüzyýllarda Balkanlarda meydana gelen geliºmeleri hatýrlamakta yararvardýr.

18. yüzyýl sonu ve özellikle 19. yüzyýlda milliyetçi Bulgar ve Sýrpaydýnlar ý, millt dillerini geliºtirmek istediklerinde tarihi kilise dilinin

artýk halk ýn konuºtuðu dilden uzak kaldýðýný gördüler.

Konuºulan lehçelerl e yazý  dili arasýndaki uçurumun büyüklüðübunun nedenidir. Yak ýn zamanlarda Macar Türkolog Gyorgy Hazai17. yüzyýlda konuºulan Türkçeyi içeren bir metin yayýnladý. * Bu

metin o devirde Türkiye'de bulunan Harsany adlý bir Macar taraf ýndankaleme alýnmýºtýr. 17. yüzyýlýn ºiirden, nesirden, vekayiname, ferman,berat gibi vesikalardan tanýdýðýmýz Türkçesiyle bu Türkçe arasýnda dabüyük farklar vardýr. Öyleyse Türkçenin, klasik biçimini henüzkazanmamýº bir dil olarak o devir den bu yana bilinçsizce veya bilinçlibir biçimde aydýnlar ýn el atmasý  ve kullanýmýndan dolayý  deðiºmesikaçýnýlmaz olmuºtur.

Türkiye'de dilin ve kullanýlan yazýnýn bir sorun haline geliºi ve busoruna bilinçlice el atma süreci hepimizin bildiði gibi 19. yüzyýlýn ilkyarýsýnda Tanzimat devrinde baºlar. Dil ve yazý üzerindeki deðiºtirmeçabalar ýnýn bu dönemde açýða çýk ýºý  ve böyle bir sorunun kültürelyaºama getirilmesi baºlýca iki nedene dayanýr: Birincisi, Osmanlý Imparatorluðu modernleºmekte ve merkeztleºmektedir. Merkeziyetçibir devlet güçlü, geniº bir bürokratik örgüt demektir.

Oysa Tanzimatçýlar daha ilk anda ihtiyaç duyduklar ý  sayýda venitelikte memur bulamamýºlardýr. Özellikle resmi yazýºma dilinin

zorluðu ve üslüp çeºitliliði, bir memurun uzun yýllar büro-

84 85pdf Machine

Is a pdf writer that produces quality PDF files with ease!

Produce quality PDF files in seconds and preserve the integrity of your original documents. Compatible acrossnearly all Windows platforms, if you can print from a windows application you can use pdfMachine.

Get yours now!

Page 52: İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

7/17/2019 İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

http://slidepdf.com/reader/full/ilber-ortayli-gelenekten-gelecege 52/103

 

Sorunun çözümü, konuºulan dilin yazýya dökülmesi oldu. Bunda Batý dillerinden kelime aktarýmý  kadar, geliºmiº  kültüre sahip büyük birSlav ülkesinin dili olan Rusça da kaynak oldu. Örneðin BüyükPetro'nun yaptýðý alfabe ve im la düzeltimi, Kiril alfabesi kullananlar

taraf ýndan esas olarak benimsendi. Kuºkusuz güney Slav dillerinegiren Osmanlýca (Türkçe ile birlikte Arapça, Farsça kelimeler) veRumca kelimeler de büyük ölçüde korundu.

Yunan milliyetçileri ise bu yeni kelimelere düºmanlýktan dolayý eskiye dönük bir yazý dili olan Katarevusa'y ý kullanýnaða baºladýlar. Buöz Yunancacýlýk bugüne kadar halk ýn konuºtuðu  Dimetiki ile k ýyasýyaçatýºma içindedir.  Dimetiki, bolOsmanlýca, hatta Slav kökenlikelimeleri banrýdýnyor ve imla farklýlýðý  vardýr. Eðitim  Katarevusayüzünden bir keºmekeº  içindedir. Siyasi partilerin baºlýcasorunlarýndan biri, Dimetiki veya Katarevusa kavgasýdýr.

19. yüzyýl ve 20. yüzyýl baºýndaki Osmanlý aydýný, halka uzak birkelime hazinesi ve yabancý gramerli Osmanlýcayý sevmiyordu. Bunu

temizlemek son kuºak Osmanlý  aydýnýnýn ve Cumhuriyet'in dil

devrimcilerinin büyük baºar ýsýdýr. 1930'lar ýn dil devrimi,

konuºulmayan bir gramer kullanýmýný  (özellikle isim tarnlamalan,

WL kipleri) kaldýrdý. Son Osmanlý  devrinin dilde sadeleºme

hareketinde Turancý  emeller de vardý. Gaspýralý  Ýsmail'in çýkardýðý gazete, bütün Türk gruplan arasýnda anlaºýlmayý amaçlýyordu. Geçenzaman bu emeli sild{*. Birtak ým Türkik dilleri tek bir dil gibidüºünmek mümkün deðil, bu nedenle 1930'lar ýn sadeleºme hareketine

bu açýdan kar ºý çýkmak da en azýndan gerçek dýºýdýr.

1930'lardaki sadeleºme hareketi 100 yýldýr süregelen bir keº-

mekeºi bitirmeyi amaçlayan gerekli bir radikal giriºimdi. Bu ne-86

denle dil devrimini Türkiye tarihinin övünele sahip çýktýðýmýz bir olayý olarak nitelendiriyoruz. Bugün bu sayede kullandýðýmýz dil, özelliklegünlük dil özleºmiºtir ve üzerinde sürekli deðiºiklik yapma dönemigeçmiº  görünüyor. Günlük dilin bir yerden sonra zaman içindekendiliðinden geliºmesi gerekir.

Buna karºýlýk özleºme sorununun felsefe ve bilim terimlerikonusunda görünüyor. Felsefe ve bilim terimlerini özleºtirirken doðrukarar vermek, dikkatli bir biçimde geniº  uzman kadrolar ýn oyunabaºvurmak gerekir, yoksa teri m ya tutunamaz ya da yanl ýº  birkavramaya neden olur. Örneðin felsefedeki induction ve deductionkavramlarýný  "tümevar ým-tümdengelim" diye kullanmak yanlýºtýr.Yeniçað Avrupa felsefesinin kullandýðý ve içerik boºalmasýna uðramýº bu iki kavramý, anlamýndan uzak biçimde çevirmekten ileri gelen bir

yanlýº ...

Gene böyle bir yanlýº, kültür sözü yerine ekin veya ekinim'ikullanmaktýr. Bu Ziya Gökalp'in kültür için hars kelimesini icad

etmesinden daha saðlýklý bir olay deðildir.

Aslýnda çaðýmýz felsefesinin ve biliminin kavramlar ýný kar ºýlamak

için eski terimlere de yenileri kadar baºvurmak, yani her iki kümedekiterimlerden yararlanmak gerekebilir. Örneðin la veýite ve la realite gibi

iki kavramý  ele alalým. Nurullah Ataç bu nedenle  gerçek yanýndahakikat kelimesini de daðarcýk ta tutmayý  önermiºtir. Bunun gibi

Alman felsefesinin iki evrensel kavramýný,  Existenz ve  Dascin gibi iki

kelimeyi sadece varlýk'la mý kar ºýlayacaðýz? Mevcudiyeti niçin atalým?Ya W Frege'nin getirdiði böylesine iki kavramý  5inn ve  Bedeutung'uçevirmek için sadece anlam, yeter mi?

Bu örnekleri fazla çoðaltrnak istemiyorum. Yazarken ve düºü-nürken seçeneklerde baðnazlýk pek çýkar yololarak görünmüyor.

Konuºulan günlük dilin (ki hiçbir ülkede birkaç bin kelimeyigeçmez) üzerinde yapýlan sürekli sadeleºtirmeden çok huk uk, tý p,mühendislik ve doða bilimleri alanýnda ciddi bir Türkçeleºtirmenin

örgütlü ve yaygýn bir biçimde sürdürülmesi gerekir. Fa-

87

pdf Machine

Is a pdf writer that produces quality PDF files with ease!

Produce quality PDF files in seconds and preserve the integrity of your original documents. Compatible acrossnearly all Windows platforms, if you can print from a windows application you can use pdfMachine.

Get yours now!

Page 53: İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

7/17/2019 İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

http://slidepdf.com/reader/full/ilber-ortayli-gelenekten-gelecege 53/103

 

kat 1930'larda baºlanan matematik ve doða bilimlerindeki temelkavram ve terimlerin Türkçeleºtirilmesi gibi saygýn bir çaba, hem detutunmasýna raðmen artýk ayný hýzla sürdürülemiyor. Yetkili kurumun,uzmanlarý  biraraya getirip bu iºi sürdürmesi gerekir. Tekil çabalar ýnise tanýný p tutulmasýna imkan yok. Çünk ü bu gibi çalýºmalardayanýlma olasýlýðý da yüksek.

Kanýmca Türk Dil Devrimine sahip çýkmak demek, günlük dilisürekli deðiºtirme alýºkanlýðý  edinmek demek deðildir. Yani1930'larda Osmanlýcayý  özleºtirmekle 1970'lerde ve 1980'lerdekiTürkçeyi özleºtirme çabasý nitelikçe ayný kefede deðerlendirilemez. O

devirde en Türkçeci bir ºairin (örneðin M. Emin Yurdakul) ºiirlerindebile cümle kuruluºu Türkçe idi ama, kelimelerin bazýlar ý  yakasý açýlmadýk Farsça ve Arapçaydý. Bugün bu nitelik artýk en tutucuyazarlarda bile kayboldu. Kuºkusuz dil devriminin baºar ýsý sayesinde

...

Bundan sonra herkesin her gün kullanmadýðý  ve bilmediði bilimterimlerine eðilrnek gerekir. 20. yüzyýlda dilin zenginliði ve ar ýlýðý bilim terimleri alanýnda göze çarpar ve ulusal bir dilin bu nite1iðekavuºmasý  mutlaka gereklidir de ... Bugünün Türkiye'sinde tý pta vedoða bilimlerinde artýk eskisi gibi Arapça yok, ama daha fenas ý Ingilizce var ve her gün artýyor (dikkat edelim, Latince de deðil,Ingilizce) ve bu yayýlma toplum bilimlerine bile bulaºmakta.

Türk aydýnýnýn asýl dikkatle kendisini eðitmesi gereken alan, anadilinde düºünme alýºkar ýlýðýdýr, yani cümlenin yapýsýný  iyi kur ýnasýdýr.Osmanlýca veya Ingilizce düºünüp kurulan bir cürnlede yeni

"sözcükler" kullanmak hiçbir ºekilde Öztürkçe yazmak demek

deðildir. Örneðin fiilleri ikinci yer de kullanarak devamlý devrik cümleyapmayý seven bazý yazarlar ýmýzý iyi yazar saymak mümkün deðildir.Gene gereksiz uzatýlan cümlelerin de Türkçe olduðu çok tartýºýlýr.Çünkü Türkçe, Arapça ve Yunanca gibi ek ve k ök yapýsýnýnzenginliðinden dolayý  ekseri  Avrupa dillerinin tersine anlam

tamamlayýcý yan cümlecikleri ge-

88

rektirmeyen bir dildir. Türk dili, düºünürken kelime ve cümleyapýsýný  iyi deðerlendiren yazarlarla geliºecektir. Yoksa bir yazarýnher gün, yabancý  kökenli kelimeleri Öztürkçeye çevirmekle dilimizi

ve edebiyatýmýzý  geliºtirecek bir çaba da bulunduðunu söylemekgüçtür.

Sýnýrsýz bir özleºtirme çabasý, Bismarck döneminde doruðunavaran ve halen süren Alman dilinin özleºtirilmesi, orta Avrupa'daMacar ulusalcýlar ýnýn yürüttüðü özleºtirme ve Iran ªahý'nýn Farsçayý özleºtirme olayýndaki biçime dönüºebilir.

Türkiye'de açýk görüºlü ve hiç de ºovenist olmayan gruplar ýn bu

nedenle özleºtirme olayý  üzerinde düºünmeleri gerekir ve galibadüºünmeye de baºlamýºlardýr.

Türkiye tarihinin mutlu bir olayý Arap, Iran, Yunan, Slav vs. gibik ültürlerin üzerinde yerleºmiº olmamýzdýr. Türkçemizde birçok dildenkalabalýk bir kelime hazinesi vardýr. Bu dillerin ise dünya uygarlýðýný yaratan Akdeniz ve Ortadoðu halklar ýna ait olduðu açýktýr. ªu haldeTür k çemizdeki bu renklilik utanýlacak deðil, övünülecek bir özelliktir.Tarih, dilimize bu renkliliði baðýºlamýºtýr.

Türkçemizde morfolojik bir özellik vardýr, yani "ses uyumu"ndan

söz ediyorum. Ses uyumu olumsuz bir özellik deðildir kuºkusuz, amabize okullarda Öðretildiði gibi çok övünülecek bir özellik de deðildir.Bir dil özelliðidir sadece ... Baºtan sona Öztürkçe kelimelerle dolu birTürkçe, bu özellik nedeniyle monoton ve renksiz bir dil olabilir.

Yerleºmiº ve yaºamaya devam edecek yabancý kelimeleri Türk dilinerenkli bir tonlama kazandýr dýklar ý için kullanmakta yarar vardýr.

Burada dilimiz üzerindeki araºtýrmalar ý, gerekli özleºtirmeleriyapacak bir kurumun niteliði üzerinde durmak gerekir. Türk DilKurumu, büyük Atatürk'ün örneði az bulunur biçimde gerçek leºtirdiðibir bilim kuruluºudur. Kurumun özerk statüsü, kendi mali kaynaklar ý,dil araºtýrmalar ýnýn yapýlmasý ve dilin geliºtiril-

89

pdf Machine

Is a pdf writer that produces quality PDF files with ease!

Produce quality PDF files in seconds and preserve the integrity of your original documents. Compatible acrossnearly all Windows platforms, if you can print from a windows application you can use pdfMachine.

Get yours now!

Page 54: İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

7/17/2019 İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

http://slidepdf.com/reader/full/ilber-ortayli-gelenekten-gelecege 54/103

 

mesi için bulunmaz bir nimettir. Sorumluluðu olan her aydýnýn bu

kurumun varlýðýný  ve özerk statüsünü elinden geldiðince savunmasý 

gerekir.

Son zamanlarda dilde özleºtirme hareketine daha baºýndan beri kar ºý olanlar, Türk Dil Kurumu'nu kapattýrmak için kampanya açtýlar. Üyesi

olalým veya olmayalým, çalýºmalar ýný beðenelim veya eleºtirelim. Türk Dil

Kurumu k ültür hayatýmýzýn vazgeçilmez bir birimidir. Kuºkusuz bukurum dilbilirnci uzmanlarýn yönetim ve denetiminde tarihi: filoloji

araºtýrmalar ý, kar ºýlaºtýr malý  dilbilim çalýºmalar ý  yapmakla yükümlüdür.

Ancak Türkiye'de sayý  ve nitelikçe yeteri kadar dilbilirnci olmadýðý  da

açýktýr.

Genel dilbilirnci noksaný  yanýnda, Germanist, Slavist, Semitik diller

uzmanlarý, Latin-Yunan araºtýrmacýlar ý ya çok azdýr ya hiç yoktur. Kurum,

kendi bursuyla veya yetkisini ve etkisini kullanarak burs saðlamalý ve d ýº 

ülkelerde uzman yetiºtirmeli veya oralardan yetkili uzmanlar getirterek

burada eðitim yaptýrmalýdýr. Böyle bir programý  veya tarihi: dil

araºtýrmalar ýný  ancak ºovenist çýkar gruplar ýnýn aleti olmayan bir kuruluº,

yani Türk Dil Kurumu gerçekleºtirebilir.

Kurumun karºýtlar ýnýn, bütçeden ödenek alan bir Dil Akademisi

kurmak önerisi kasýtlý görünüyor. Her ºeyden önce böyle bir akademi ciddi

çalýºma yapacak kadrolara sahip deðildir. Iºin baºýný  çekenlerin

kamuoyuna takdim ettikleri kadrolar mucize yaratacak sayýda ve nitelikte

görünmüyor. Bu kuruluºun Tanzimat'taki Encümer ý-i Daniº kadar bile iº çýkaracaðýný  sanmýyorum. Encümer ý-i Daniº'in baºar ýsýz bir kuruluº 

olduðunu biliyoruz. Acýdýr ama, yaºayan dil bilginlerimiz içinde Radloff,

N. Man veya Ghiarmaty'lerin, ªemseddin Sami'lerin varlýðýný  kim ileri

surebilir? Bugün bile Türkolojinin büyük ustalar ý yabancýlardandýr.

Ikinci nokta, böyle bir akademinin kullandýðý  dil üzerinde kuracaðý 

diktatoryadýr. Bugüne kadar özel veya resmi sektörde basýlan kitaplar da

kullanýlan dilin seçimi büyük ölçüde yazarlarýn isteðine baðlý  olmuºtur.

(Zaman zaman dil yüzünden devlet

90

sektöründe kitap basýmýnm reddedilmesi olaylar ýný gözönüne alsak bile.)

Oysa böyle resmi bir akademinin çýkardýðý  standart beylik sözlüðe

kesinlikle uyulmasý  istenilecektir. Kalemimizden çýkan kelime ve

deyimlere ise kimsenin gümrük uygulama hakk ý yoktur. Gerçi Türk Dil

Kurumunun da bir sözlüðü vardýr, ama kurum özerktir ve biz de dili

kullanmak konusunda onun karºýsýnda özgür olduðumuza göre, kurumun

her önerisini uygulamak zorunda deðiliz. Nitekim bazý  önerilerine

uymuyoruz. Dil Kurumu, üyelerinin çalýºmalar ý  sonucu bize sadece bir

seçenek sunmaktadýr. Bu seçenek yaygýn bir kabul görse de uyma iºlemi

zorunlulukla deðil, ikna yoluyla olmaktadýr. ݺte bir dilin saðlýklý 

geliºmesi için ön ºart budur, demokratik bir biçimde saðlanan etkilerne ve

seçime býrak ýlan sunuº ...

Dil Kurumu'nun yaºamasý ve bugünkü statüsünün korunmasý  bunun

için gereklidir. Dil üzerinde zorlama ile deðil, serbest seçime býrak ýlan

önerilerle deðiºiklik yapmak gerekir. Öteden beri Fransýz Akademisi'ni

göstererek dilin üzerinde resmi ve mutlak bir kontrol kurulmasýný 

savunanlarýn bu tekil örnek üzerinde durmalar ý  anlamsýzdýr. Almanca,

akademi kontrolü dýºýnda, büyük yazar ve düºünürlerin uslüplannýn

etkisiyle geliºti. Rusçayý  Puºkin ve izleyicileri ve hayranlar ý  bugünkü

haline getirdiler. Bu büyük kalabahðýn içinde Imparatorluk Bilimler

Akademisi üyesi pek az dý. ltalyanca -ki aslýnda Fransýzca kadar eski ve

klasik bir yazý dilidir - dahi akademisiz geliºti.

Bizim toplumumuzda devlet otoritesini her yere sokmak eðilimi pekyaygýndýr. Bu garip eðilimimizden hiç deðilse dil konusunda

vazgeçmemiz gerekir O halde dil çalýºmalar ý konusunda Dil Akademisi'ni

deðil, Türk  Dil Kurumu'nu etkili bir kuruluº olarak yeðlemeli ve yaºamasý 

için tüm desteði vermeliyiz.

pdf Machine

Is a pdf writer that produces quality PDF files with ease!

Produce quality PDF files in seconds and preserve the integrity of your original documents. Compatible acrossnearly all Windows platforms, if you can print from a windows application you can use pdfMachine.

Get yours now!

Page 55: İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

7/17/2019 İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

http://slidepdf.com/reader/full/ilber-ortayli-gelenekten-gelecege 55/103

 

Dil Akademisi Üzerine"

eni Anayasa Tasarýsý  kamu tüzel kiºiliðine sahip bir Türk Dil

Akadernýsi'r ýýr ý  kurulmasýný  öngörmektedir (madde 168). Buakademinin 40 tane üyesi birinci kez Cumhurbaºkaný  taraf ýndanatanacak, sonra üyeler boºalan yerlere kendi seçimleriyle üyealacaklar. Görüldüðü üzere Dil Akademisi kapalý ve seçkinci bir kuruluº olarak düºünülmektedir. Akademinin amacý, a) Türk dilinin geliºenihtiyaçlara göre oluºumunu tespit etmek (yani dilimizin kelime

hazinesi ve imlasý  konusunda yetke olacaktýr), b) asýl önemlisi,devletin dil politikasýnýn yönlendirilmesine yardýmcý  olmak ve c)resmi yazýºma dilini saptamaktýr. Bu üç görevanayasal bir kuruluº olarak tasarlanan Dil Akademisi'ne görülmemiº  bir yetki verecektir.Akademi bundan baºka bilimsel yayýn ve araºtýrma göreviyle yükümlütutulmaktadýr.

Tasarlanan Türk Dil Akademisi niçin gereklidir ve dilimizingeliºmesine, araºtýr ýlmasýna ve anlaºýlmasýna gerçekten yardýmcý olacak mýdýr? Bu konu üzerinde hepimizin düºünüp tartýºmasý gerekir.Akademi 20. yüzyýlda modern bir bilim kuruluºu sayýlabilir mi, hangi

ºartlar altýnda? ..Kanýmýzca tasar ýda öngörülen Akademi, kendisine yüklenen

görevleri yerine getiremeyecek ve bir k ültürel anar ºi yaratacaktýr.Saptanan amaçlar ýn bazýlar ý gerçekçi görünmemektedir.

92

Önce "Devletin dil politikasý" ne demektir? Böyle bir politika,20.yüzyýlda Ingiliz ve Fransýz koloniyalizminin tasfiyesi sonucuAfrika ve Asya'da doðan devletler için sözkonusu oldu. Bu devletlerin

uyruklarý bir ulus oluºturamamýºlardýr. Farklý diller konuºmaktadýrlar,bu yüzden herhangi bir etnik grubun dilini resmi dil olarak seçmekkolay deðildir. Yahut yaygýn olarak konuºulan yerel dil geliºmemiº olduðundan bunu geliºtirmek gerek mektedir. Koloniyalist k ültür vedil, yani Ingilizce veya Fransýzca bir dönem daha zorunlu olarakyaºayacak ve resmi dil olarak kullanýlacaktýr, ama buna kar ºýlýkgeleceðin ulusal dili nasýl geliºtirilecektir? Eðitimde ve edebiyatta

nasýl kullanýlacaktýr? gibi sorunlar ýn çözümü bu ülkelerde devlet için

bir dil politikasýný gerekli k ýlmaktadýr. En çarpýcý örnekler Hindistan,Pakistan ve birçok Afrika ülkesidir.

Hemen anlaºýlacaðý  üzere Türkiye'de böyle bir kavramýn kul-

lanýlmasý  gereksiz ve anlamsýzdýr. Türkler tarihi boyunca baðýmsýzyaºamýº ve dillerini hem bürokraside, hem de edebiyatta kul lanmýº birulustur. Bu nokta üzerinde önemle durmak gerektiði kanýsýndayýz.

Bizde Türkçenin tarih boyu ihmal edilip kullanýlmadýðý gibi bir tezbilinçsizce ve sýkça tekrarlanýr ki yanlýºtýr. Türkçenin devlet veedebiyat dili olarak (hem halk, hem de divan edebiyatýnda) kullanýmý bazý  Avrupa uluslar ýnýn bu alanlarda kendi dillerini kullar ýrnaðabaºlamalar ýndan daha öneeye rastlar. Latincenin Avrupa'da Ortaçað boyunca ve hatta yeniçaðlarda burokraside, kilisede ve üniversitelerdeyoðun olarak kullanýldýðýný biliyoruz.

Kuºkusuz Türkçe her dil gibi yüzyýllardan beri gerek kelimehazinesi, gerekse yapý  yönünden zamanýn ak ýºý  içinde deðiºim

geçirmiºtir. Yaºayan her dil deðiºim geçirmeðe devam eder. Dilimizindeðiºimi ve olgunluða doðru geçireceði evrim bürokratlarýndirektifleri veya bazý  uzmar ýlar ýnt kararlarý  ile deðil, bilimadamlarýmýzýn, düºünürlerimizin, yazarlarýmýzýn kalemleriyle

93

pdf Machine

Is a pdf writer that produces quality PDF files with ease!

Produce quality PDF files in seconds and preserve the integrity of your original documents. Compatible acrossnearly all Windows platforms, if you can print from a windows application you can use pdfMachine.

Get yours now!

Page 56: İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

7/17/2019 İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

http://slidepdf.com/reader/full/ilber-ortayli-gelenekten-gelecege 56/103

 

yönlenecektir. Bir grup, dilde deðiºme ve özleºmeyi isterken, tersinevarolan kelime hazinesi ve yapýnýn korunmasýný önerenler de olabilir.

Bu öneriler nihayet kamuoyuna bir seçenek olarak sunulabilir.

Önerilerin uygulanmasý zorla deðil, ikna yoluyla olmalýdýr.

Türk Dil Akademisi'nin tasar ýda yer aldýðý biçimiyle düzenlenmesi

sak ýncalýdýr. Önce böyle bir kuruluºun varlýðý  anayasal olarak deðil,kanunla düzenlenmelidir. Bundan baºka, uzun vadede 40 adet

üyesinin çalýºmalar ýný ve seçimini denetleyemeyeceðimiz, kendi içinekapanmasý  kaçýnýlmaz bir Akademi; Anayasa gereði her memurunyazdýðý raporun, her yurttaºýn vereceði dilekçenin diline kar ýºacak, asýldil anarºisinin kaynaðý  olacak týr. Huysuz amirin yeni veya eski birkelime yüzünden önündeki raporu yeniden yazýlmak üzere memurunave daktilocu bayana geri gönderdiðini, tembel memurun yurttaºýndilek çesini bu yüzden kabul etmediðini düºünün. Bu gibiusulsüzlüklere bundan sonra karºý çýk ýlamayacak, çünkü "Akadernininresmi yazýºma k ýlavuzu"nun uygulanmasý olarak nitelendirileceklerdir.Dilin kullanýmý  konusunda demokratik ikna usulünün gerekliliðitartýºýlmaz.

Türk dil devriminin büyük önderi Atatürk, bu nedenle DilKurumu'nu önerilere raðmen Akademi haline getir ýnemiº, bir der nek

olarak býrakmýºtý. Hatta saðlýklý  bir bilgi alýºveriºi ve tar týºmaortamýnýn doðmasý  için Dtl Kurumu'na yüzlerce kiºi üye yazdýr ýlmýº,Tarih Kurumu'nun 40 olarak saptanan üye sayýsý  Dil Kurumu'ndasýnýrlandýr ýlmamýºtýr. Kaldý  ki Akademi üyeliði gibi bir ünvaný taºýyanlar ýn uluslararasý  üne ulaºmýº, dilbilim alanýnda kalýcý çalýºmalar yapmýº  bilginler olmalar ý  gerekir. Maalesef bizimülkemizde, seçkin geniº  bir kadro oluºturacak sayýda büyük dilbilginleri yoktur. Herkes bilir ki Türkolojinin büyük ustalarý daha çokyabancýlardýr.

Bundan baºka üyelerin dýºýnda böyle bir akademinin ihtiyaçduyacaðý yüzlerce uzman, asistan, çevirmen kadrolar ýný kimler

94

dolduracaktýr? bilinemez. Bizde son zamanlarda bilim kurumlar ý kurma merak ý  baºladý. Hocasýz, laboratuvarsýz, asistansýz 8 adetüniversite kurduktan sonra, dil araºtýrmasý  yapmak için bir de DilAkademisi kuracaðýz deniyor. Bugüne kadar yeterli sayýda, yank ýlaruyandýran ve kalýcý  çalýºmalar yapamamýº  olanlar ýn Akademi

kurulunca bunu yapacaklarýný  ummak güçtür. Dilbilimaraºtýrmalar ýnýn üye sayýsýndan menkul kerametle ilgisi olmadýðýnagöre, önce çok çalýºýlý p araºtýrma projeleri yürütülmesi, eserlerverilmesi ve dilbilimci kadrolann yetiºmesi gerekir. Gerçekakademiler 168. maddeyle deðil, bilim kadrolarýyla kurulur.

Dil Akademisi, Türk Dil Kurumu'na kar ºý  olanlar ýn öteden berigerçekleºtirmek istedikleri bir tasar ýdýr. Bu gruplar Akademinin,

Kardinal Richelieu'nün 1634'de kurduðu Fransýz Akademisi modeline

göre kurulup çalýºmasýný  önermektedirler. ªu kadarýný  belirtelim ki,17. yüzyýl Fransa'sýnýn diktatör baº bakaný  Richelieu'nün ve onunardýllan Mazarini ve Colbert'in gerçekleºtirdiði Akademi modelini 20.yüzyýlýn son çeyreðinde taklit etmek hem mümkün deðildir, hem degeriliktir. Kardinal hazretlerinin kurduðu Akademi hem kiliseokullarýnýn, hem kraliyet okullar ýnýn ve kurumlar ýnýn kitap basýmýný denetliyordu. Bugünün dünyasýnda çoðulcu bir toplum düzenindebasýn ve yayýn iºleri bir elden denetlenemez. Kaldý  ki FransýzAkademisi'nin, yaptýðý çalýºmalarla saygýnlýk kazandýktan sonra, etkilibir denetim kurduðunu biliyoruz. Akademinin Fransýz dili vek ültürünün geliºmesinde yarar ý  olduðu söyleniyor, ama ciddiaraºtýrmacýlar ýn bazýlar ý  onun tutucu denetiminin Fransýz dramtekniðinin ve sanatýnýn baºka Avrupa ülkelerindeki gibi serbestçegeliºmesini önlediðini ve 17. yüzyýldan sonra bir durgunluða neden

olduðunu, bundan baºka Fransýz düºünürlerinin kavram bulmakonusunda Alman düºünürler kadar serbest davranamamalannýngünahýnýn Akademi'ye ait olduðunu ileri sürüyerlar.

Unutulmamasý gereken bir gerçek de ºudur: Alman, Ýngiliz, Ýtalyan

ve Rus dilleri ve edebiyatlan. akademilerin güdümünde

95

pdf Machine

Is a pdf writer that produces quality PDF files with ease!

Produce quality PDF files in seconds and preserve the integrity of your original documents. Compatible acrossnearly all Windows platforms, if you can print from a windows application you can use pdfMachine.

Get yours now!

Page 57: İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

7/17/2019 İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

http://slidepdf.com/reader/full/ilber-ortayli-gelenekten-gelecege 57/103

 

ve denetiminde deðil, büyük yazar ve düºünürlerin eserleri ve onlar ýnizleyicileri sayesinde geliºmiºtir.

Bizim toplumumuzda resmi otoriteyi gerekli gereksiz her alana

karýºtýrma istek ve eðilimi pek yaygýndýr. Bu eðilimden dil, edebiyatve bilim alanýnda vazgeçrnek gerekir. Vazgeçilmediði takdirde devleteliyle günlük dilimizde bir anar ºi yaratýlmasý ve olumsuz bir kültürelgeliºmeye yol açýlmasý kaçýnýlmazdýr.

96

Harf Devrimi Üzerine

Bir Deðerlendirme'

ratik bir anlamý olmamasýna raðmen bizde harf devriminin nitelikve gereði halen tartýºýlmaktadýr. Devrimi eleºtirer ýlere sadece

"gerici" denen çevrelerde deðil, bazý  aydýn gruplarda da rastlanýyer.Daha ilginei, Osmanhca bilenler kadar hiç bilmeyenler, argo

deyimiyle "elin görünce mertek sanar ýlar" arasýnda da bu devrimieleºtirenler vardýr. Bu sonuncu gruptan gelen eleºtiriler üzerindedurmak gerekir.

Gerçekten Arap alfabesini yeniden kabul etmek, hatta ikinci biralfabe olarak kullanmak bile imkansýzdýr. Fakat tartýºma dünya

tarihinde nadir rastlanan bir radikal hareketin deðerlendirilmesiyüzünden ilginçtir. Bundan baºka Arap harfleriyle yazýlan ve "miras"denen metinlere karºý  yeni Türkiye kültürünün tak ýnacaðý  tutumubilmek açýsýndan önemlidir.

3 Kasým 1928'de Türkiye modem dünya koºullar ý  içinde çokcüretkar bir denemeye girdi. Alfabe deðiºtirmek tarihte ilk kezgörülen bir oÝay deðildi, hatta Türkler tarih boyu birkaç kez alfabe

deðiºtiren bir toplum olarak bu olayýn önde gelen örneði sayý-

97

pdf Machine

Is a pdf writer that produces quality PDF files with ease!

Produce quality PDF files in seconds and preserve the integrity of your original documents. Compatible acrossnearly all Windows platforms, if you can print from a windows application you can use pdfMachine.

Get yours now!

Page 58: İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

7/17/2019 İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

http://slidepdf.com/reader/full/ilber-ortayli-gelenekten-gelecege 58/103

 

labilirler. Bu deðiºikliðe cesaretle anýnda karar verilip hýzla uygu-

lamaya geçildi ði doðrudur, ama yazý  sorununun 1928'de 100 yýlayak ýn bir geçmiºi vardý. Ne var ki alfabenin deðiºtirilmesi ilk veOrtaçað  toplumlar ý  için köklü bir deðiºiklik sayýlmayabilir. Yazý  vekayýt iºleri ile dar bir bürokratik kadronun, birkaç rahip ve ºairin

uðraºtýðý geleneksel toplumlarda yazý  ile ilgisi olmayan geniº  yýðýnlarböyle bir deðiºimden haberli bile olmamýºlardýr.

týkçaðýn parlak uygarlýk örneklerini veren Ahamaniºler devriIran'ýnda çivi yazýsý, Sasaniler devrinde Pahlavi denilen yazý  kulla-

nýlmýº  ve Araplar Ýran'ý  fethedince Arap alfabesi bunlarýn yerini al-mýºtý. Bu olayesas olarak eski Iran kültür kaynaklar ý ile baðlantýyý pekkoparamadý ve 9-1 ý. yüzyýHarda eski kültürün restorasyonu mümkünoldu. Çünkü geleneksel toplumun bir özelliði, kültür ürünlerinin sözlüolarak saklanmasýdýr. Böylece eski Iran k ültürünün destan, ºiir, masalgibi ürünleri, hatta dini metinleri büyük ölçüde halk ýn çeºitlikesimlerinin bel1eðinde yaºadýðýndan sonraki dönemlerde yenidenkaydý  mümkün olmuºtur. Ünlü ozan Firdevsi bile bu tip sözlüanlatýmlardan derlemiºtir. 

Oysa basýnýn, kitaplar ýn ve eski çaðlara oranla yaygýn eðitimin

varolduðu modern çaðlarda böyle bir deðiºiklik kolay cesaret edilip

yürütülecek bir iº deðildi. Nitekim toplumlar bu konuda çok ürkek vetutucu davranmaktadýrlar. Yak ýn zamanlara kadar Iran'da ve Çin'dealfabe sorunu tartýºýlmaktaydý. Deðiºimden önemli sayýda kiºi vek ümeler olumsuz biçimde etkilenir ve yeniliðin benimsenmesigüçlükle ve zamanla mümkün olur.

Türk devriminin bu konudaki ýsrar ý nasýl baºar ýya ulaºmýºtýr?

Baºar ýyý saðlayan ilk nokta, 1928 Türkiye'sinde Arap harflerine kar 

ºý,k ökü 19. yüzyýlýn ilk yar ýsýna kadar uzanan bir ak ýmýn varlýðýdýr. Arap

harflerinin yerine Türk dili için en uygun alfabenin hangisi olacaðý sorunu ise, Latin harflerinin kabulü ile çözülmüºtür. Bu, harf

devriminin baºar ýsýný  ve uygulamada sorunsuz olarak sürekliliðinisaðlayan ikinci noktadýr.

Alfabe denilen teknik aygýtýn tarihsel geliºimine baktýðýmýzda

98

Latin alfabesi en geliºmiº  yazýdýr. Fonetik bak ýmdan mükemmel (çünkü fonemik harflerden meydana gelmektedir) seslilerin önemliolduðu Türkçe için onu en uygun yaz ý  çeºidi k ýlmaktadýr. Nitekim1930'larda Kiril alfabesinin kabul edilip uygulandýðý  bazý  Türkikdillerde Türkçenin tersine bazý imla sorunlar ý doðmuºtur.

Türk harf devrimini Batýya karºý biçimci bir özenti ve bir üst yap ý devrimi olarak deðerlendirmek yanlýºtýr. Yazý, bürokratik ör gütlerdetemel bir aygýttýr. Bir kayýt aracý  olarak mal ve hizmet ak ýmlar ýnýnkontrolüne yarar. ªu halde üretimde kontrololayýný  saðlayan bir araçolarak bir teknik altyapýsal unsurdur. Bu teknik aygýtýn bürokratikiºlerliðini saðlayacak ºekilde mükernmelleºrnesi, toplumsal-teknolojik

modernleºme için büyük öneme sahiptir. Bu yargýmýzla bir toplumuntemel üretim birim ve araçlar ýnýn arasýnda yazýyý  ön plana

koymuyoruz. Ama üretimde bir fazla ðu an, yazý, depolamagörevlerinin yerine getirilmesini saðlamýºtýr.

Mezopotamya'da ºehir hayatýnýn en eski örnekleri olan Uruk IV

katmaný  ve Cemdet Nasr yerleºmelerinde r ahiplerin mabede vergi

olarak getirilen tarým ürününü depolamak için bilinen ilk kayýt sis-

temini (piktagrajik yazý) geliºtirdiklerini biliyoruz. Bu antropolojikgerçeðin dýºýnda toplumsal modernleºme baºladýðý an, imla ve yazýdaki

aksaklýk ve uyumsuzluklar sorun yaratýr ve eðitimde ve bürokratik

örgütlerde reform yapanlar ýn yazý sorununu ele almasý kaçýnýlmazlaºýr.Bu nedenle, gerek modernleºen yeni çaðlar Avrupa'sýnda, gerekse 19.yüzyýl Türkiye'sinde ayný ihtiyaç duyulmuºtur.

Arap harflerinin "ýslahý" veya tamamen deðiºtirilmesi konusundaki

tartýºmalar ýn Türkiye tarihinde bürokratik örgütler ve eðitim

alanýndaki reform denemeleri kadar eski ve onlarla atbaºý  g~ttiðini.belirtmiºtik. Bu durum salt Türkiye tarihine özgü deðildýr.Yenýçaðlar ýn baºýndan itibaren Latin veya Kiril (Rusya) alfabelerini

kul1anan modernleºen toplumlar imla reformlar ý  yürütrnüº  vealfabeleri üzerinde deðiºiklikler yapmýºlardýr.

Yaºayan dillerin hiç birinde Ortaçaðlar boyunca standart bir imlayoktu. Eski bürokrat kadrolar ve dar aydýn tabakanýn kul-

99

pdf Machine

Is a pdf writer that produces quality PDF files with ease!

Produce quality PDF files in seconds and preserve the integrity of your original documents. Compatible acrossnearly all Windows platforms, if you can print from a windows application you can use pdfMachine.

Get yours now!

Page 59: İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

7/17/2019 İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

http://slidepdf.com/reader/full/ilber-ortayli-gelenekten-gelecege 59/103

 

landýðý yazý, belleðe ve alýºkanlýða dayanmaktadýr. Hatta her yazarýnkendine göre bir imla düzeni vardý. Herkesin kabul ettiði standartimla kurallarý  ve okunmasý  basit bir yazý  yoktu ve buna ihtiyaç daduyulmamýºtý. Çünk ü 18. yüzyýla kadar okur -yazar oraný  %5-10'u

geçen ülke yoktur. Örneðin Alman imla reformu, ýncil'in Almancayaçevrildiði Reformasyon döneminde deðil, Prusya krallýðýnýngüçlendiði ve Irr ý paratoriçe Maria Theresia'nýn Avusturya yönetiminimodernleºtirdiði döneme rastlar. Ýrnpara 13 Aðustos 1770 fermanýylailkokul eðitimi genelleºtirilirken, yayýn hayatý da canlanýyordu. Bu daAlman dili imlasýnýn düzelmesine, daha doðrusu düzeltilmesineneden oldu.

18. yüzyýl baºýnda Büyük Petro Rusya hürokrasisirri, eðitimhayatýný  çaðýn gerçeklerine göre yeniden düzenlerken, eski KiliseSlavcasýnýn kalýntýsý olan Kiril alfabesini ve imlasýný da 1710 yýlýndayeniden düzenlettirdi. Vedemosti (Haberler) adlý gazeteyi 1713 yýlýndaçýkarttýrarak Rusya'da basýn hayatýný  baºlattýðýnda okuma-yazmanýnyayýlmasýný gerektiren bu gibi hareketlerrn önünde engel olarak eskialfabe ve imlanýn bulunduðunu gördü. Onun için alfabe ve imladüzeltilerek 18 harf çýkartýldý. Rus alfabesinde ikinci önemli düzeltmeiºlemi 1921'de Sovyetler   döneminde uygulanmýºtýr. Gene Fransa'daKardinal Rtchelieu'rýün konuºulan dile uygun standart bir imladüzenlemesi için ünlü Fransýz Akademisi'ni kurdurduðunuhatýrlayalým.

Genellikle faaliyetleri artan, etkinlik alaný büyüyen bürokrasilerde

eleman sayýsý  da artmaktadýr. Bu ise yazý  konusundaki alýºkanlý  ðý eski bürokrat tabanýn ki ile kar ºýlaºtýr ýlamayacak kadar az olan yenimemurlarýn bürokratik örgütlere girmesi demektir. Çünkü geliºen

hayat, maliye, adliye, eðitim örgütlerinin eleman ihtiyacýný arttýrmýºtýr. Öte yandan modernleºen ordular ýn yeni subaykadrolarýysa artýk eskisi gibi okuma-yazma bilmeyen kahramanlardan

deðil, topografya-matematik-mekanik bilen ve "talimnarrýeleri"okuyup anlayabilen kimselerden oluºturulmak zorundaydý. Bu savaº adamlarýnýn ise bir Çin mandarini, bir Osýnanlý divan katibi veya birmanastýr rahibi gibi ömürlerini yazý 

ve girift imlaya adayacak kimseler olamayacaðý açýktýr.

Modernleºen ordularda kolay bir imlanýn geliºtirilme gereðinin de bu

reformlarda etkisi vardýr. Bundan baºka yayýn hayatýnýn geliºmesi,geniº  yýðýnlar ýn okuma-yazmayý kolayca kavramasýný gerektiriyordu.18. yüzyýldan beri Ingilizce, Fransýzca, Italyanca, Rusça, Almancagibi Batý  dillerinin imlasýnýn geçirdiði deðiºiklikler böyle bir büyük  toplumsal deðiºime dayanmaktadýr.

Alfabe ve imla deðiºmeleri konusundaki ikinci önemli etken isemilliyetçilik ak ýmlar ýdýr. Batý  Avrupa toplumlar ý  19. yüzyýlasanayileºme, kentleºme, yaygýn eðitim gibi olaylarla girerken or taya

çýkan vatandaºlýk, milliyetçilik gibi düºünce ve eylemler DoðuAvrupa'nýn boyunduruk altýndaki toplumlar ýný da etkiledi ve özelliklemilliyetçi bilincin uyanmasýný  saðladý. Bu nedenlerden ötürü 19.yüzyýl tarih, filoloji, etnoloji gibi bilimlerin geliºmesi için uygunortamýn doðduðu bir dönemdir.

18. yüzyýlýn imla reformlar ýnýn ne gibi nedenlere dayandýðýný yukarýda belirtrneðe çalýºtýk. 19. yüzyýl ise milliyetçilik bilinci do-

layýsýyla tarih ve filoloji araºtýrmalar ýnýn geliºtiði bir çaðdýr. Dil

araºtýrmalar ý  sonucu, o zamana k adar karmakarýºýk olarak kullanýlanfiloloji ile linguistik terimleri iki ayrý disiplinin adý oldular. Filoloji,sözkonusu bir dile ait metinlerin kar ºýlaºtýrmalý  bilimi ve o dilintarihsel evriminin saptanmasý; linguistik ise, sentaks ve morfolojiyi(yani gramer) içeren bir bilimsel disiplin oldu. Macar filologGhiarmaty 18. yüzyýlýn sonunda kar ºýlaºtýrmalý  filoloji dalýndakiincelemeleriyle Macarca ve Fincenin akrabalýðýný saptadý.

Filoloji ve linguistik araºtýrmalar ý bir yandan Batý uluslar ýnýn tarihbilincini ve milliyetçiliðini beslediði gibi bir yandan da daha standart

ve doðru bir imlanýn yerleºtirilmesi için çaba gösterilmesine neden

oluyordu. Kýsacasý  dilbilim araºtýrmalar ý, örgüt ve iliºkiler sistemianonimleºen, yazýlý kültür ürünlerinin yaºamýn önemli parçasý halinegeldiði Avrupa endüstri toplumunun ihtiyacýna hizmet ettiði gibi,toplumlarýn milliyetçi bilincini de yönlendiriyordu.

Aydýnlar standart imla ve basit kurallý  yazýyý  bir ulus içinövünç saymaktaydýlar. Böyle bir ortamda Romenler Latin k ökenlidil konuºan bir ulus olarak, Slav asýllý Kiril alfabesini attýlar velS60'da Latin alfabesini kabul ettiler. 19. yüzyýl sonunda Osmanlý Imparatorluðunda Arnavutlar Latin harflerinin kabulü sorununutartýºmaða baºladýlar. 30 Eylül lS79'da kurulan "Cemiyet-i llmiye-

i Amavudiye", Latin harflerinin kabulü sorununa ciddiyetle eðildi.pdf Machine

Is a pdf writer that produces quality PDF files with ease!

Produce quality PDF files in seconds and preserve the integrity of your original documents. Compatible acrossnearly all Windows platforms, if you can print from a windows application you can use pdfMachine.

Get yours now!

Page 60: İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

7/17/2019 İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

http://slidepdf.com/reader/full/ilber-ortayli-gelenekten-gelecege 60/103

 Bu cemiyet bir Ortodoks, bir Katolik ve bir Müslüman Arnavut'tankurulu bir kurula  Abefare (ABC) denen bir alfabe hazýrlattý. BöyleceArnavut okullarýnýn kullanmasý  için Latin ve Grek harflerindenmeydana gelen bir alfabe hazýrlanmýº  ve Arnavutlar bu alfabeyleeðitim ve kültürel hayatlar ýný sürdürrneðe baºlamýºlardýr.

Iºte Osmanlý  imparatorluðu 19. yüzyýlý böyle bir ortamda yaºýyorve modernleºme sürecine giriyordu. Bürokratik merkeziyetçilik,yaygýn eðitim çabalar ý, çapraºýk ve karmaºýk imlayý bir sorun halinegetirmiº ve yazý üzerinde tartýºmalar baºlamýºtý.

Osmanlý  bürokrasisindeki modernleºme süreci, hükümet mer -kezindeki bürolarda ve vilayetlerde memur ihtiyacýný arttýrdý. Üstelik

bürokrasinin yeni adaylar ýnýn hukuk, maliye, yabancý  dil bilmeleriklasik devir Osmanlý  memurlar ý  gibi hattat olmalar ýna, edibaneuslüpla fermanlar ve beratlar kaleme almalar ýna yeð  tutuldu. Bunun

sonucu, Tanzimat bürokrasisinin kayýtlar ýnda kullanýlan titulatürdeyazýºma uslübunda bir sadeleºme baºladýðý  gibi kaligrafide (yazý çeºidi) de standart bir düzene geçildi.

Ülkede ortaokullar her yerde açýlýyor, yeni yeni sivil okullarkuruluyordu. Yaygýnlaºtýr ýlmak istenen eðitim  dolayýsýyla Arapharflerinin Türk dili ile olan uyuºmazlýðý  sorunu kendini hissettirdi.Bu sorunlarla salt Osmanlý  bürokrasisi üyeleri deðil, eðitim vedüºünce alanýnda yeni bir uyanýº  dönemine giren Çar lýk Rusyaperiferi (çevre) vilayetlerindeki Müslüman aydýnlar da uðraºrnaðabaºlamýºtý. Bu gruba girenler 19. yüzyýl baºlar ýndan beri milliyetçi birbilinçle tarih ve dil araºtýrmalar ý yapan eðitimci ve yazarlardý. Bu ikigrup da "imla ýslahatý" önerileriyle iºe gi-

riºip Lat~.n harflerinin kabulünü savunmaya kadar iºi vardýrdýlar(Kazan Universitesi profesörlerinden Ebu Musa Kazým Bey ve lS63'deEncümen-i Daniº'e böyle bir teklif yapan ünlü drama turg Mirza Fethali

Ahundof bunlarýn baºýnda gelir).

Osmanlý devlet adamlar ý daha ýlýmlýdýr. Mürrif Paºa lS63'de Osmanlý Cemiyet-i llmiyyesi'ne sunduðu projede Arap harflerinin bitiºtirilmedenayrý yazýlmasýný ve "ses uyumu kuralý" nedeniyle sesli harflerin eksiksiz

kullanýlmasýný öneriyordu.

Latin harflerinin bilinmeyen ve kendini gizleyen bir taraftarý, Ali

Vehbi Bey'in yayýnladýðý  hatýrata göre Sultan II. Abdülhamid'dir.

Ona göre, "Halk ýmýzýn büyük cehaletine sebep, okumayazma

öðrenimindeki güçlüktür. Bu güçlüðün nedeni ise harflerimizdir. " Sultan;

"Belki bu iºi kolaylaºtýrmak için Latin alfabesini kabul etmek

yerinde olur" demektedir. *

Sabýk Hakan'ýn tersine bu konuda inandýðýný  cesaretle savu-

nanlar da vardýr. Manastýr Vilayeti'nin Görice sancaðýnda Kuran-ý Kerim ve Ulum-u Diniyye muallimi olan Haf ýz Ali Efendi, Latinharflerine taraftar olduðu için iºinden atýlmýºtýr.

Taraftarlarýnýn artmasýna raðmen, Latin harflerinin kabulü soru-

nu uygulamada cesaretsizlik nedeniyle hasýraltý edilmekteydi. Arap

harflerýnden memnun olmayanlar içinde Dobrucalý  A. H. MustafaBey gibi Uygur harflerinin kabulünü savunanlar da vardý. **

Bu. taraftarlarýn bazýlar ý  1928'de Gazi Mustafa Kemal (Ata-

türk)'ün yeni harfleri süratle uygulamasý ve çifte kullanýmý reddeden

tutumunu dehºetle kar ºýlamýºlardýr. Fakat basýlan kitabýn az ve~al~ýn büyük çoðunluðunun ümmt olduðu o zamanki Türkiye'deýddýalar ýn tersine bu deðiºim fazla bir yýk ým yapmadý. Yeni harflerinöðretimi yaygýnlaºtýkça kitabevleri de eskisinden çok kitap sattýlar.

º.

Yeni harflerin kabulü gündeme geldiðinde ilginç tartýºmalar

yapýlmýºtý. Köprülüzade Mehmed Fuad Latin harfleriyle terakki

saðlanamayacaðýný  ileri sürerken, Darülfünun müderrislerinden

ªekib Bey, Türkçenin ilkel bir dil olduðunu ve Avrupa dilinin ka-

bulü gerektiðini yazýyordu.

Köklü hareketler, toplumda ºaºk ýnlýk yaratýr. Kimi tutucu bir

direniºe geçerken, kimi radikalizm ºampiyonluðuna özenit. So-

runun tarihsel k ýsmýný burada býrak ý p, Latin harflerine deðgin bazý tartýºmalar ý ele alalým.

Harf devriminin daha ikinci yýlýnda okul ve öðrenci sayýsýnýn

arttýðý  gözleniyordu. Yeni harflerin basým tekniðinde saðladýðý 

kolaylýk, basýlan kitap sayýsýnda da artýº saðlamýºtýr. 1923-28 yýllarý 

arasýnda yýllýk kitap basým ortalamasý  600-800 adet arasýnda iken,

bu sayý 1931'de 1000'e yaklaºmýºtýr.

Yeni harflerin k ültürel mirasla iliºkiyi kopardýðý tezi pek doðru

deðildir. 1928'e kadar Türkçe basma kitap sayýsý 30 bin civar ýnda-pdf Machine

Is a pdf writer that produces quality PDF files with ease!

Produce quality PDF files in seconds and preserve the integrity of your original documents. Compatible acrossnearly all Windows platforms, if you can print from a windows application you can use pdfMachine.

Get yours now!

Page 61: İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

7/17/2019 İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

http://slidepdf.com/reader/full/ilber-ortayli-gelenekten-gelecege 61/103

 dýr. Bunlar ýn da hepsi okunacak kitap deðildir. Doðabilimleri alanýnda

önemli bir miras söz konusu deðildi. Diðer dallarda önemli kitaplar ýn

yeni harflere çevrilmesi gerekmektedir. Bu iº  son yýllara kadar yavaº 

gitmiºtir. Okumayý  seven insanlar ýn azlýðýndan dolayý  kuºkusuz kitap

sayýsý, çeviriyi imkansýz k ýlacak boyutlarda deðildir.

Eski harflerin ve Osmanlý ca eðitiminin, ilk yýllarda Darülfünun

Edebiyat Fak ültesi dýºýnda tamamen yadsýndýgý (reddedildiði) doðrudur.

Ancak liselere Osmanlý ca dersinin konmasý gerek sizdir. Nihayet bu konu

Batý Avrupa'da örnekleri görülen ve tarih- . çi ve filolog yetiºtirmeyi

amaçlayan klasik gimnazyumlarda (bizde edebiyat lisesi olabilir)

çözümlenebilir. Fakat bu liselerde Osmanlýca ile birlikte Latince veya

Yunanca okutulmasý da ºart olmalýdýr. Çünkü buralarda imam-hatip

deðil, tarihçi, Iilolog, ar ºivci, edebiyat araºtýrmacýsý gençleryetiºtirilecektir. Bu gençlerin ise kar ºýlaºtýrmalý bir dil bilgisine sahip

olmak üzere eðitilmeleri gerekir.

Yeni Türk alfabesi. Türk fonetiðinin özellikleri iyice düºünülerek

hazýrlanmýºtýr ve bugünkü Türk alfabesi sayesinde Türkçe,

imla sorunu en az olan dillerdendir. Latin harflerinin kabul ünde roloynayan

bir neden de bölgesel aðýz farklýlýklar ýný  kaldýrmaktý. Arap alfabesi. yapýsý 

gereði belirgin bir Türk aðzýnýn tutunnýasýna imkan vermez, oysa dilimizin ses

yapýsýný  kar ºýlayan bir alfabe hem bu farklýlýðý  azaltýr, hem de bölgelerarasý 

deyim ve kelime alýºveriºini arttýr ýnaða yardým eder.

Latin harfleri k ültür yaºamýmýzda yerini saðlarnca almýºtýr.

Bununla birlikte tartýºmasý  niçin süregelmektedir? Tutucu çevreler dýºýnda

bazý  radikal ilerici çevrelerden de eleºtiriler geliyor. Bu grubun eleºtirileri

daha çok Türkiye tarihine kendi yorumlar ýyla yaklaºmak ýstediklerinde.

birincil tarih kaynaklarýný  kulla,nmakta çektikleri sýk ýntýdan ileri gelen bir

tepki olarak deðerlendirilmelidir. Oysa bu durum harf devriminin yarattýðý 

olumsuz bir sonuç deðildir. Her sahhaf dükkanýnda toplananlar ýn

tekrarlayageldiði yeni kuºaklar ýn eski mirasý  harf devriminden dolayý 

tanýyamadýðý yak ýnmasý. Osmanlýca bilmeyenlere özgü bir dedikodudur.

Türkçe yüzyýllardýr hýzlý  deðiºim geçiren dillerdendir. Dil ve tarih

kaynaklarýndaki zamanýn getirdiði ýrnla-sentaks farklýlýðý  nedeniyle, bu

kaynaklarý  inceleyip iºlernek için yalnýz Arap harf leri bilgisi yetmez. Tarihi

metinleri okuyup deðerlendirmek bütün ülkelerde her aydýnýn deðil, ancak

karºýlaºtýrmalý flloloji, etimoloji ve tarih bilgisine sahip uzmanlarýn yeteneðine

girer. Okullarda az çok öðrenmelerine kar ºýn bütün Ýngiliz aydýnlar ýnýn

Shakespeare oyunlarýnýn orijinal metninden uzmanlar kadar tad

alamadýklar ý  bir gerçektir. Yine  Niebelungen Lied veya  Igor Destaný'nýn

orijirýali, her Alman veya Rus aydýnýnýn rahatça izleyeceði metinler

deðildir. Venedik ar ºivlerine. Venedikli bir iktisatçý  ya da sosyolog hiç

zahmet edip girmez. Çünkü uzman bir filolog ya da tarihçinin yard ýmý 

olmaksýzýn, dedelerinin 16. yüzyýlda tuttuðu kayýtlardan bir ºey

anlayamayacak, hatta okuyamayacaktýr.

Bütün Batý ülkelerinde yapýldýðý gibi, Türkiye'de de tarihi kaynaklar

ancak bilgi ve beceri sahibi uzmanlarýn çaðdaº dil ve anlatýmý kullanarak

bunlarý iºlemeleri ve bize aktarmalar ýyla kul-

lanýlabilir. Halen aramýzda bulunan ve liseyi, hatta yüksek öðre-

nimi Arap harfleriyle tamamlayan kimseler, arºiv belgelerini ve

yazmalarý  hiç de ustalýkla okuyamamaktadýrlar. Nitekim bu kim-

selerin yaptýðý metin çevirilerinin çoðu yetkinlikten uzaktýr.

Latin harflerinin kabulüyle Batý kültürünün kaynaklar ýna kolayca

inmek savý bize pek geçerli görünmüyor. Arap harfleri kullanýmda

kalsa da, Türk aydýný  bugün okuduðu ve çevirdiði Batý literatürüne

gene yöneleeekti. Tanzimat'tan beri yönelmiºtir de ... Mühim olan

bilimsel bir tavýrla yönelmesi ve doðru tercüme yapmasýdýr. Ancak

Latin harflerinin kabulüyle düzgün bir imlanýn geliºi okur -yazarlarýn

artmasýna yardýmcý  olmuº, okuma alýºkanlýðý  yerleºrneðe

baºlamýºtýr. Daha fazla bir geliºme olmamasýnýn nedeni, toplumsal

yapýdaki çetin engellerdir.

Türk toplumu harf devrimi ile büyük bir deðiºmeye girmiº 

deðildir, deðiºmeye giren Türk toplumu harfleri deðiºtirmek zorunda

kalmýºtýr. Ancak bu deðiºiklikten 1928'de en hararetli taraftarlar bileçekiniyordu. Karar ý tek baºýna veren Gazi Mustafa Kemal (Atatürk)

olmuºtur.

1920'lere yarým yüzyýl sonra, 1980'ler Türkiye'sinden baktýðý-mýzda, göze çarpan iki olgunun hukuk ve harf devrimi olduðu

görülür. Bunlar tarihte deðiºiklik yapan büyük bireylerin gerçek -

leºtirdikleri iºlere iki örnektir. Her iki olayýn getirdiði çözümler,

Türkiye ile benzer tarihsel-toplumsal koºullara sahip ülkeler arasýnda

bir karºýlaºtýrma yapýlýrsa daha iyi anlaºýlýr.

pdf Machine

Is a pdf writer that produces quality PDF files with ease!

Produce quality PDF files in seconds and preserve the integrity of your original documents. Compatible acrossnearly all Windows platforms, if you can print from a windows application you can use pdfMachine.

Get yours now!

Page 62: İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

7/17/2019 İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

http://slidepdf.com/reader/full/ilber-ortayli-gelenekten-gelecege 62/103

 Bütün Ýslam ülkelerinde modern yaºamýn getirdiði kurumlar ve

kurallar çifte yapýlý  bir hukuk mevzuatý  yaratmýºtýr. Bunun yarattýðý 

sorunlar Türkiye için sözkonusu deðildir. Bunun gibi Arap elifbasýnýn

terkedilmesi sorunu da Ýran Azerbaycaný, Belücistan ve Kuzey Irak'ta

tartýºýlagelmektedir. Bu ikirciklenmeler nedeniyle yeni Türkiye'nin

devrimleri orijinal ve toplumumuzu benzerlerine göre ileriye götüren

örnekler olarak ortada durmaktadýr.

Atatürk Devrinde Türkiye'de

Tarihçilik Üzerine Bazý Gözlemler

izde bazý siyaset bilimcilerinin birkaç imzaya ve birkaç yayýna bakarak,

1927-1945 gibi uzun ve farklý safhalar ý içeren bir dönemin fikir iklimini

ve tarihçiliðir ýt yüzeyden ve tek renkli olarak niteledikleri görülmektedir.Daha baºýndan söyleyelim ki, 1930'lar, Türkiye'de tarih biliminin at ýlýmlar

yaptýðý  ve baðýmsýz bir geliºme  gösterdiði dönemdir. Bu noktayý  önemle

tekrarlamak gerekir. Türkiye tarihçiliðinin o devirde de Avrupa tarihçiliðinden

daha geri düzeyde olduðu bir gerçektir, ama tarihyazýcýlýðý üzerinde totaliter

bir kontrol kurulmamýº  ve tarihçilere belirli bir yorum çerçevesi

gösterilmemiºtir. Burada 1927- 1945 dönemini de ayný gözlükle ve tüm olarak

incelemenin de hatalý  olduðunu belirtmek gerekir. Bu nedenle 1940'larda

Türkiye tarihçiliðinde aðýrlýðýný  duyuran belli bir düºünce sahibi grubun

yarattýklar ý havayý ele almadan, Kemalist dönem tarihçiliðini ayr ýca incele-

mek gerekir.

1927- ý 940 dönemi Türk tarihyazýcý1ýðýnýn, bibliyografik taramal

ar yapýlmadan, üniversite ve araºtýrma kurumlar ýnýn faaliyetleri

sistematik bir taramadan geçirilmeden, bazý esaslara bak ýlarak yüzeyden

yargýlandýðýný  belirtmeliyiz. Kemalist dönemde Türk tarihçiliðinin

Türkiye tarihçiliði olmaktan çok, romantik bir yaklaºýmla Asya

bozk ýrlarina uzandýðý ve efsanevi açýklamala-

ra baºvurulduðu veya cumhuriyetçi bir anlayýºla yak ýn geçmiºin

haksýzca karalandýðý  tekrarlanagelmiºtir. Dönem boyunca, ulusalcý 

bir iklimin Türk tarihyazýcýlýðýný etkisi altýna aldýðý, bunun bazen bir

moda olduðu gerçektir. Ancak ayný  dönemde akademik Türktarihçiliðinin izlediði yola bak ýlacak olursa, bu yorumlara katýlmak

mümkün görünmemektedir. Kemalist dönem, tarihçilikte bir tartýºma

ortamýnýn doðduðu, bu arada ciddi tarihçiliðin de aºamalar yaptýðý bir

dönemdir.

Romantik milliyetçiler, 18. yüzyýldan beri kökünü ve uslübunu

tarihsellikte ve tarihçilikte aramýºlardýr. 18. yüzyýl sonu ve 19. yüzyýl

baºlar ýnýn kültürü ve siyasal ideolojisinde tarih bilgisi ve bilinci

önemli bir yere sahiptir. Çünkü egemen uluslar egemenliklerinin

kaynaðýný  ve meºruiyyetini, esir uluslar ise özledikleri

özgürlüklerinin ger eðini ve haklýlýðýný tarihlerinin ihtiºamý ve o ºanlý tarihin kendilerine verdiði misyonla açýklamak istiyorlardý.

19. yüzyýl milliyetçiliði bir bak ýma yayýlmacýdýr. Bu yayýlmacý 

özlem sadece üstün ulus olmak çabasýndan deðil, yaygýn ve kalabalýk

bir ulus olma rüyasýndan da beslenmekteydi. Özellikle 18. yüzyýlýn

ikinci yarýsýnda Macar f ýlolog Gyarmathi'nin mukayeseli filoloji

dalýndaki araºtýrmalar ý  sonucu, diller ve uluslar arasý  ak rabalýklarolgusunun saptanmasý (Macarca ve Fincede olduðu gibi), ulusalcýlýk

olayýna yeni bir boyut ekledi.

Bu dönemin ulusalcýlýðý, ulusun haklar ý  için mücadeleye ta-

rihyazýcýlýðýyla baºlar. Montesquieu'nun yöntemi aslýnda yüzyýlýn

ulusalcýlar ýný etkilemiºtir demek ne derecede doðru olur bilemiyoruz.

18. yüzyýl sonunda Yunanistan'ýn Hilander Manastýr ýr ýdaki bir Bulgar

rahip Paissy Hilanderskiy, Montesquieu'dan uzakta ulusunun

yüceliðini ve baðýmsýzlýk isteðini Slavyan-Bulgar Taýihi adlý popüleruslüplu, ama Bulgar milliyetçiliðin ilk manifestosu sayýlan eserinde

pdf Machine

Is a pdf writer that produces quality PDF files with ease!

Produce quality PDF files in seconds and preserve the integrity of your original documents. Compatible acrossnearly all Windows platforms, if you can print from a windows application you can use pdfMachine.

Get yours now!

Page 63: İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

7/17/2019 İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

http://slidepdf.com/reader/full/ilber-ortayli-gelenekten-gelecege 63/103

 hayk ýr ýrk en, 19. yüzyýlda Çek bilginleri Panslavizmin temellerini

tarihçilik ve filoloji ile atýyorlardý.

Tarihi belge ve veriler ulusal haklar için gerekli görülüyordu.

Birçok Macar genci, Macar krallýk ülkelerinin dört bir yanýna

108

Macaristan'ýn kurucusu Arpad hanedanýnýn egemenliðini belgelerneyi

amaçlayan runik yazýlý  anýtlar diktiler. Bu sahte yazýtlý  anýtlar ýn bazýlar ý 

yak ýn zamanlara kadar tarihçileri yaný1tmýºtýr. Tarihi dram ve romanýn

19. yüzyýl Avrupa'sýnda doruðuna eriºtiðini hatýrlayalým. G. Verdi, tarihi

operalarýyla ltalyan irredantizmini n sembolü olmuºtu.

Birinci büyük harbin sonunda tarihyazýcýhðý, 19. yüzyýldaki niteliðini

daha büyük boyutlarda devam ettirmektedir. Iki savaº  arasý 

Macaristan'ýnda Gyula Szegf ü'nün bilimsel yöntemlere dayanan ulusalcý 

tarihçiliði yanýnda, "Sümerlerle Macarlar ýn akrabalýðýný" kanýtlamaya

çalýºan tarihçilik de revaçtaydý. Alman eskiçað  bilimcileri Almanlarla

Hititlerin akrabalýðý üzerinde tartýºýrken, 193ü'larda Sovyet tarihçiliði de

enternasyonalizmden milliyetçi motifler lehine vazgeçmekteydi. (Örneðindestanýna birçok ilavelerin 18. yüzyýlda Büyük Petro ve Yelizaveta Rus-

ya'sýnda yapýldýðý bilindiði halde bu milliyetçilik dolu parçalar tarihi bir

versiyon olarak yorumlanmýºtýr.) Leninist tarihçi Pokrowskiy ile Stalinist

Grekow birbirinden çok farklýdýr. Ikincisi tam bir milliyetçidir.

Dýº  dünya ºartlar ýnýn zorlamasý, irili ufaklý  Avrupa uluslar ýnýn aºýr ý 

milliyetçi tarih tezlerini benimsemesine neden oldu. 193ü'lar

Türkiye'sinin bu hava dýºýnda k almasý için bir neden yoktu. Yeni bir milli

devlet, milli tarihçilik yapýyordu. Bununla beraber belirtmek gerekir ki

milliyetçi tarihçilik 193ü'lar Türkiye'sinde çaðdaº Ayrupa'da olduðu kadar

yaygýn ve inatçý  deðildi. Resmi ideoloji, tarih yazýcýlýðýnýn her kesimini

kontrol etmekten çok uzaktý. Bunun nedenleri vardýr. Evvela resmi tarih

görüºünün, tarih yazýcýlýðmýn her kesiminde etkin olmasýný  saðlayacak

gerekli ve yeterli bir örgütlenmeye gidemediði, daha doðrusu gitmediði

görülüyor.

12 Nisan 1931'de kurulan Türk Tarihini Tetkik Cemiyeri (sonraki

Türk Tarih Kurumu) sýnýrlý üyesi olan, kendi içinde yayýn ve araºtýrmalar ý 

destekleyen bir kuruluºtu. Örneðin bu cemi-

yet, üniversiteler üzerinde amir bir kurum olamamýºtýr. Nihayet

Maarif Vekaleti, müfredat programý  ve çýkar ýlan tek tip ders ki-

taplarýyla orta tahsil ve öðretmenler üzerinde uzun yýllara varan

ideolojik bir denetim kurmuºsa da, yüksek tahsil kurumlar ýnda ve

baðýmsýz araºtýrma ve yayýn merkezleri üzerinde ayný  denetimi

kuramamýºtýr. Kaldý  ki resmi tarih görüºü de, tarihyazýcýlýðýnýnpdf Machine

Is a pdf writer that produces quality PDF files with ease!

Produce quality PDF files in seconds and preserve the integrity of your original documents. Compatible acrossnearly all Windows platforms, if you can print from a windows application you can use pdfMachine.

Get yours now!

Page 64: İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

7/17/2019 İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

http://slidepdf.com/reader/full/ilber-ortayli-gelenekten-gelecege 64/103

 karºýlaºtýðý  sorunlara sunduðu çözümler yönünden kesin ve saptanmýº 

sýnýrlara sahip deðildi.

Burada Cumhuriyet tarihinin sorunlarý  ve yorumu üzerindeki

tartýºmasýz tezlerin dýºýnda, umumi bir tarih tezinin tutunamadýðýný  ve

böyle bir tezin de desteklenmediðini belirtmek istiyorum. Bizzat

Atatürk'ün etraf ýndaki tarihçiler ve tarih meraklýsý devlet adamlar ý daima

birbirine ters ve deðiºik yorumlar getir miºlerdir. Öyle ki öne sürülen tarih

tezleri çoðunlukla bu çevrenin dýºýndaki kimselerce de tenkit

edilebilmiºtir. Mesela, öne rülmek istenen tarih tezlerinin törensel bir

biçimde sunulduðu ilk Türk Tarih Kongresi'nde, resmi görüºün

takdimcisi olarak bilinen Maarif Vekili ve Türk Tarihini Tetkik Cemiyeti

Umumi Katibi Reºid Galib'ir ý uzun konferansý kongre üyelerinden Zeki

Velidi (Togan) taraf ýndan uzun uzadýya tenkid edilmektedir (Bkz. l. TürkTarih Kongresi, Temmuz 1932, s. 99, 161 ve s. 167174. Ayný  tez

Köprülüzade Fuat Bey taraf ýndan bazý itirazlarla kar ºýlanmýºtý (s. 46)).

Bu dönemde Atatürk'e yak ýn çevrelerden biri olan  Kadro grubu

deðiºik tarih tezleri ortaya attýðý  gibi, Ýstanbul Darülfünun Edebiyat

Fak ültesi grubu da bir baºka uçta ýarihyazýcýhðý  yapmaktaydý. Nihayet

döneminin milliyetçi tarih atmosferine kapýlarak, Japonya'nýn Kubilay

Han (yani Türkler) taraf ýndan istilasýný  kaleme alan Hüseyin Cahid'i

Yahya Kemal alaya almakta, "burrýumuzda Mohaç ve Viyana'nýn barut

kokusu varken bu beyhude Iütuhat hikayelerine ne gerek olduðunu"

sormaktadýr. (Yahya Kemal, Tarih Musahabeleri. Ýstanbul Fetih Cemiyeti

Yayýnlarý, 1975, s. 83-85.) 1927 yýlýnda Fuat Köprülü, arkasýndan asistaný 

Abdulkadir (Ýnan) Vakit gazetesinde ve diðer bir iki or -

ganda Yusuf Ziya'yý  ºiddetle eleºtirirler (bkz. Mete Tunçay, Tek Parti, s.

300). Yusuf Ziya dünya uygarlýðýný  Orta Asya'ya baðlayan, Apollon'u  Alp

O ð lan olarak açýklayan türden tezleri ve kitaplarýyla tanýnýyordu. Bu gibiamatör tarihçiler bazen yönetici mevki de olsalar da, görüºleri resmiyet

kazanmamýº ve genel kabul görmemiºtir.

Bir taraftan saðlam yöntemlerle yapýlan tarihçilik yanýnda, amatör

tarihçilerin güya filolojik -historik metodlarla kaleme aldýklar ý  tezlere de

rastlanýyordu ama, 1930'lar Türkiye'sinde tarihçilik; hukuk, felsefe, filoloji

ve diðer doðabilim dallarýnýn tersine kendi kendine, yani yerli bilim

kadrolarýyla geliºmekteydi.

Bu yýllarda baºlayan arkeolojik kazýlar k ýsa zamanda beynelmilel alakayý 

celbetti ve 1930'larda faaliyete geçen Türk arkeolo jisi 1940'larda 200'e

yak ýn monografi, kazý r aporu ve makale ile baºar ýlý bir baºlangýç yaptý.

Halil Ethem Bey ý. Türk Tarih Kongresi'nde, Osmanlý arkeolojisini aºýr ý 

derecede k üçümseyen bir konuºma yapmýºtýr (l. Tarih Kongresi, s. 162).

Osman Hamdi Bey ve haleflerine Türk arkeolojisi kuºkusuz çok ºey

borçludur. Ama arkeolojinin bir bilinç dalý ve örgütlü bir uðraº olarak

k ültür yaºamýmýza giriºi Kemalist dönemin baºar ýsýdýr.

Dönemin tarihçiliðinde ve tarih anlayýºýnda göze çarpan bir diðer

nitelik, çaðdaº ºovenizmden uzak bir tür enternasyonalizm

. deðilse bile bir Anadolu patriyotizminin varlýðýdýr. Ayasofya'nýr ý müzehaline getirilmesi, Bizans eserlerinin restorasyonu, Anadolu k ültürlerine

Osmanlý  Asar -ý  Atika Ýdaresi'nden farklý  bir gözle, adeta bir tür

ulusalcýlýkla sahip çýk ýlmasý bunun yansýmalar ýdýr.

Belirttiðimiz gibi, Kemalist dönemde ulusalcý dürtülerle Ortaçaðlar

ve ilk çað tarihine önem verilerek Osmanlý tarihinin ihmal edildiði sýkça

tekrarlanmýºtýr. Ancak Osmanlý araºtýrmalar ýnýn en parlak döneminin bu

yýllara rastladýðýný  ve bilimsel Osmanlý  tarihçiliðinin bu yýllarda

temelinin atýldýðýný  bilmek gerekir. 1930'larda Tarih Semineri Dergisi,Türkiyat Mecmuasý , 1929'dan beri Türk Tarih Encümeni Mecmuasý , Türk

 Hukuk ve Ikti sat Tarih i Mecmu-

asý  gibi bilim dünyasýnda halen kullanýlan baºlýca periyodikleryayýnlanýyordu. Nihayet 1937 Ocak'ýnda  Belleten, romantik ulus-

çu ve amatörce kaleme alýnan tezlerden uzak, yayýn hayatýnabaºladý. Bunu  Ankara Üniversitesi DTCF Dergisi ve 1941'de TarihVesikalar ý Dergisi izledi. Dönem içinde tarihe artan ilgi dolayýsýyleResimli Tarih Mecmuasý  gibi popüler yayýnlar da çýk ýyordu, Tarihbilimine ve bilgisine karºý bu tür bir yaygýn ilgi, toplumumuzdaancak 1960'larda yeniden baºlayacaktýr.

Kemalist dönem tarihçiliginin degiºik bir yönü de dünya tari-hine karºý  duyulan ilgidir. Gerçi bu ilgi Meºrutiyet dönemindede mevcuttu, ancak ºimdi dünya tarihine kar ºý  belli yorum veyaklaºýmlarla ilgi duyulmaktadýr. Avrupa ve dünya tarihine aitkitaplar sadece çevrilmekle kalmýyor, bazý  konular bizzat yerlimüellif ler taraf ýndan kaleme alýnýyordu. Burada yanlýº veya doð-

ru, dünya tarihi içinde Türklerin oynadýðý rolü belirlemek endi-

ºesi agýr basýyordu.pdf Machine

Is a pdf writer that produces quality PDF files with ease!

Produce quality PDF files in seconds and preserve the integrity of your original documents. Compatible acrossnearly all Windows platforms, if you can print from a windows application you can use pdfMachine.

Get yours now!

Page 65: İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

7/17/2019 İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

http://slidepdf.com/reader/full/ilber-ortayli-gelenekten-gelecege 65/103

 Belirtilmesi gereken diðer bir nokta da, Türk Tarihini Tetkik

Cemiyeti veya diðer resmi kurumlar ýn Hunlar, Göktürkler veya diðereski Asya Türkik kavimlerine deðinen konularda yayýnladýklar ý monografi ve makalelerin amatör romantik -ulusalcý  yazarlara deðil,fakat Wolfram Eberhardt, Laszlo Rasonyi gibi ºöhredi ve ciddi bilim

adamlarýna ait olduðudur,

1930'larda çýkmaya baºlayan  Belleten, Türk tarihçiliðinin ilk ciddive uzun ömürlü süreli yayýný  olmuºtur ve uluslararasý  kitapkolleksiyonlarýnda nadide bir seri meydana getirmektedir.

Muhakkak ki 1933 Üniversite Reformu ve Dil-Tarih CoðrafyaFak ültesfnin kurulmasý  Türkiye'de tarih, arkeoloji, müzecilik ve

filolojide önemli bir atýlýmdýr ve Osmanlý ilim müesseselerinin dahaevvel geçirdikleri reform ve izledikleri tabii geliºim çizgisine raðmen

uzun zaman baºaramayacaklar ý iºlerdendi.

Ýlmi Osmanlý tarthçiliði ise bu dönemde "Köprülü Mektebi" olarak

adlandýr ýlabilir. Kuvvetli bir sosyoloji bilgisi ve yöntemi-

nin hakim olduðu bu mektebin esaslar ý, Lefebvre'in Annales mektebinedayandýðýndan, üniversite ýslahatý  sýrasýnda diðer ilim ºubelerinin tersineEdebiyat Fak ültesi Türkiyat ve Tarih bölümlerine Alman bilginler

sokulmamýºlardýr. Bu olay Türkiye tarihçiliðinin geliºimi yönünden,filolojik metodlarýn zayýf kalmasý  gibi bir sonuç getirmiºse de, tarihbiliminin izlediði yol için genelde hayýrlý  olmuºtur. Ancak Ankara'daki

tarih tezleri Ýstanbul muhitinde pek ilgi uyandýrmadýðýndan, Osmanlý tarihçileri 12 asýr öncesi Türkiye tarihine, özellikle Bizans dönemine kar ºý gereken ilgi ve dikkati yöneltmemiºlerdir. Bu lakaydiyi Köprülü'nün ünlümakalesinde (bkz. "Bizans müesseselerinin Osmanlý müesseselerine tesiri

hakk ýnda", Türk Hukuk ve Iktisat Tarihi Mecmuasý , c. I, s. 165 vd.) görmekmümkündür. Daha 1931'de reddedilen bu mesele ve bu alandaki inatçý tutum, ºüphesiz Osmanlý araºtýrmalar ýnýn zarar ýna olmuºtur.

Resmi tarihçilik, dönem boyunca hakimiyetini ancak "tevhidi tedrisat"

kanununun getirdiði sistem dolayýsýyla monolit bir nitelik kazanan orta

öðretirnde kurmuº  görünüyor. Yüksek öðretim kurumlar ý  ve baðýmsýztarih yazýcýlýðýnda deðiºik yorumlar ýn bulunmasý  yöneticileri rahatsýzetmemiºtir. Hatta tartýºma gerekli görülmüºtür. Klasik Batý demokrasisinesahip ülkeler dýºýnda Kemalist Türkiye'deki tarthyazýcýlýðý, bütüncüldevlet sistemlerine göre çok farklý, çok renkli ve tartýºmalý  bir

görünümdedir.

Burada "resmi tarihçilik" adý ile nitelendirilen tezlere deðinmekte

yarar var. "Ortaasya'darý Göç" teorisi, "Etrüsklerle Türkler arasý  kanbaðý", "Eti Türkleri" gibi konular daha çok üniversite d ýºýndakalanlarýn veya amatör tarihçi politikacýlar ýn ilgisini çekmektedir.

Aðaoðlu Ahmet, Prof. Yusuf Ziya (Özer) veya "Türk ve Hind-Avrupa

menºe birliði" üzerinde duran Ýsmail Hami Daniºmend bu konularla

uðraºan isimler arasýnda sayýlabilir. Mesela A. Cevat Emre, SümerTürklerinin yazýyý icad etmekle medeniyete yaptýklar ý hizmeti belirtenyazýlar yayýnlýyordu. (Bu makaleler için bkz. Enver Koray, TürkiyeTarih Yayýnlar ý Bibliyografyasý 1722-1955, Ýstanbul 1959.)

Bu tür faaliyetin kanýmca iki yönde olumsuz etkileri oldu.Bunlardan birincisi, mahalli tarihçiliktir. Maarif Yekaleti

kanalýyla bu tezlerden etkilenen taºradaki öðretmenler, kalemealdýklar ý  mahalli tarihlerde grotesk denecek hatalý  yorumlaryaptýlar. Troia'nýn, Türklerin "Tur Ova"sýndan geldiðinin ilerisürülmesi gibi... Halkevleri de bu konularda gayretkeº  yorumlarve yayýnlarda bulunmuºtur. Örneðin Zonguldak havzasýndakik örnürün Uzun Mehmet(?) taraf ýndan bulunmasý gibi bir olay, busýralarda ortaya atýlmýº asýlsýz bir hikayedir. (Bu konuda AmasraOrtaokul müdürü Necdet Sakaoðlu aydýnlatýcý  bir ar aºtýrmayapmaktadýr.)

Cumhuriyet'in Maarif Vekaleti'nirý bu konudaki etkisi en çokCumhuriyet tarihi konusunda duyuldu. Bu konuda Ink ýlab Tarihi

derslerinin Maarif Vekaleti'nin direktifi altýnda standart biçimde

yazýlan kitaplarla okutulmasý, yak ýn tarihe ait arºivlerin halenaçýlmamasý ve en önemlisi, ciddi akademik tarihçilerin bu alana

geç el atmasý  gibi durumlar, standart bir yorumun uzun zamantekrarýna neden oldu. Yak ýn tarih konusunda ancak 1960'lardansonra deðiºik yorum ve araºtýrmalara rastlanmaktadýr. Ama buyüzeysel görünümü bütün dönemin tarihçiliðini betimlemek içinkullanmak yanlýºtýr.

Kýsaca özetlemek gerekirse Kemalist dönem her ºeyden önceilmi tarihçilik yapýlmasý için Türk düºünce ve bilim hayatýna ge-

rekli teknik bilgi ve donatýmý saðlamýº, devlet bütçesinden bu iºepayayrýlmasýný gelenek haline getirmiº ve tarih tezleri konusunda

pdf Machine

Is a pdf writer that produces quality PDF files with ease!

Produce quality PDF files in seconds and preserve the integrity of your original documents. Compatible acrossnearly all Windows platforms, if you can print from a windows application you can use pdfMachine.

Get yours now!

Page 66: İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

7/17/2019 İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

http://slidepdf.com/reader/full/ilber-ortayli-gelenekten-gelecege 66/103

 sonraki dönemlerde görülmeyen serbest bir tartýºma ortamý  açmýºtýr.Nihayet Türk Tarih Kurumu'nun özerk bir statü ve baðýmsýz malikaynaklarla kurulmasý, tarih biliminin özgürce geliºmesine imkan

veren bir olaydýr.

Onlarýn Festivalleri veBizim Festivaller*

arnaval ve festival ~ibi eðlenceler, bizi~ hayatýmýza çok yak ýnzamanlarda gýren, daha doðrusu gýremeyen iðreti ve yerleºmeye

çalýºtýkça da maskaralaºan toplumsal-k ültürel bir kurumdur.

Tertiplediðimiz festivallere en çok kendimiz gülüyoruz, ortaya çýkandan

kendimiz utanýyoruz. Ardýnda hiçbir geleneðin, tarihi uygulamanýn, dahabeteri hiçbir benimsemenin yatmadýðý  bu olayý  dýºlayý p gülmekten,makaraya almaktan baºka çaremiz yok çünkü. Bir iki yetkilinin, bir ikiaçýkgöz belediye baºkanýnýn veya benzerinin ortaya salýverdiði bu garipºarnataya, bulunduðumuz mekanda rastlamak, Taksim'de ayý oynatanlarave zavallý ayýlara rastlamak kadar yaralýyor bizi.

Karnaval, festival Batýlý'nýn hayatýnda belirli dini günlere dayanýr.Hýristiyanlýk'tan çok öncesine uzanan tören ve eðlenceler dir, ºölenler vegeçitler dizisidir. Idus Maia (Mayýs ortalar ý) örneðin, Apollo Tanr ý  içinkutsal günlerdi Roma'da. Ye o sýralar Apollo adýna ayinler ve ºenlikler

düzenlenir di. Böyle belirli Tanr ýlar'a ayr ýlan ºölen, ºenlik vs.Hýristiyanlýktan sonra da devam etmiºtir; belirli azizler adýna yenipasaport alarak. Sonra uzun dini perhiz dönemlerinden önceki son

günlerde ahali yiyip içip gelecek günlerin acýsýnýn çýkarayým,

derken ölçüyü kaçýr ýr; bu ölçüsüzlüðü karnaval ve festival biçiminde

kurumlaºtýr ýr. Fasching geleneði böyle baºlar.

Kilise aslýnda gerçek anlamda sofulardan, hep zühd-ü takva

içinde yaºayanlardan  çok, böyle Hýristiyanlýk'a itiraz etmeyen, ama

keyfine bakan kalabalýðý  yeðlemiºtir. Çünkü fazla so rmaz ,

sorgulamazlar; kilise de onlarýn cývýtacaðý  yortu öncesi ºenlikleri

artýr ýr, iº biter. Eski Roma imparatorlar ý da kalabalýðý zararsýz tutmak

için ekmek ve eðlenceyi artýrarak iºi saðlama baðlarnýºlardý.

Ortaçaðýn Avrupa ºehirlerinde hemºerilik bilincinin ve övün-

cür ýür ý teatral biçimde sergilendiði günler, karnaval ve resmi geçitti.

Burada festivallerin amacý  deðiºikti. O nedenle de program ve

eðlence biçimi daha da olgun, estetik dolu, görkemliydi. ltalyan

kentleri, hele soðuk nevale lsviçreliler, özellikle par ýayýrlara rast

gelen festivallerde ve geçit resimlerinde gerçekten övünç duyduklar ý 

kent hemºeriliðinin tadýný çýkartýr, gururunu sergilerler. Baºka hiçbir

ºeyleri bu tarihi festivaller ve o festivallerin ardýnda yatan hemºerilik

övüncü kadar güzel ve yüce deðildir. Bin yýllýk gelenek, zamana

uymuº ve zamaný kendine uydur muºtur. Kentin ºehir meclisi üyeleri,

bankerler karýlar ýyla birlik te orta zamanýn, Rönesansýn giysileri

içinde kortejin önünde yürürler. Arkadan lonca üyeleri büyük

dedelerinin k ýyafetleri içinde onlarý  izler. Saatçiler lancasý dediysek

mesela, kimisi artýk zamanýmýzýn beynelmilel milyarderlerindendir,

ama olsun, dört yüz sene önceki esnaf ýn yerinde yürür. Arkadan

çobanlar, boyunlarý çanlý inekleriyle geçer.

Kuºkusuz beðeniyi ebedileºtiren, Rönesansýn beºiði ltalyan

kentlerinin yýllýk karnaval ve festivalleri daha baºka bir güzellik tedir.

Prag'dan Madrid'e Avrupa, festivallerle tarihiliðini, gün

görmüºlüðünü hayk ýr ýr. Oysa binlerce yýldan beri kentlerinin halk ý 

böyle bir gelenekten, duygudan uzaktýr. Laikleºemeyen, birlikte

eðlenmesini bilmeyen, eðlence için örgütlenemeyen kentlerdir

bunlar.

pdf Machine

Is a pdf writer that produces quality PDF files with ease!

Produce quality PDF files in seconds and preserve the integrity of your original documents. Compatible acrossnearly all Windows platforms, if you can print from a windows application you can use pdfMachine.

Get yours now!

Page 67: İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

7/17/2019 İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

http://slidepdf.com/reader/full/ilber-ortayli-gelenekten-gelecege 67/103

 Bizim toplumumuzda dini bayramlarda kamusal bir ºenlik geleneði

yoktur. Galiba kamusal düzeyde örgütlü anma törenleri (Muharrem'deki yas

töreni, yani ªebih) sadece ªiilerde görülüyor. Köy seyirlik oyunlar ý ve hasat

ºenlikleri zaten daha çok düðünlere rastgeliyor. Deyiºin aksine  bu nedenle

"gökte düðün var deseler, merdiven arayanlar" sadece kadýnlar deðil, daha çok

k öy erkekleridir.

Kent hayatýmýzýn oturmuº  kurum ve gelenekleri arasýnda festival ve

karnavala rastlanmaz. Zaten bizim kent hayatýmýz da kurumlaºan ºeyler pek

azdýr, bazen de yoktur. Kentte kentliler olarak yaºama olayýmýz gelenektençok, inºallah geleceðe ait bir keyfiyet olacaktýr.

Festival ve karnaval, her ºeyden önce kadýn ve erkeðin uzun yüzyýllardan

beri ayrý kompartýmanlarda yaºadýðý, eðlendi ði bir mekan olan kentlerimizdegörülmez. Çünkü bizim kentlerimizde kadýnla erkek belli merkezler dýºýnda

henüz beraber yaºamaz, hukuki baðlarla birlikte olanlar günün az k ýsmýný bir

arada geçirirler. Beºik ve mezar dýºýnda bizim geleneksel kasaba ve kent

hayatýmýzda kadýnla erkek hemen her zaman ayr ýdýr. Onun için son

zamanlarda mantar gibi sayýsý  yüzü aºan "mana ve ehemmiyeti büyük

günlerde" düzenlenen festivallerin turistik vodvil olmanýn ötesinde bir anlamý 

yoktur. Festival ve karnaval, kadýnýn ve erkeðin; hayatýn her safhasýný birlikte

yaºadýklar ý mekanlar ve zamanlara ait bir olgudur.

Avrupa yaºamýnda festival ve karr ýavallar içindeki önemli bir grup,üniversitelerin yýllýk festivalleridir. Talebe hayatýnýn unutulmaz anýlan

arasýnda yer alan bu festivaller çoðu üniversite ºehrinin kiºiliðiyle de

özdeºleºmiºtir. Bu festivalIerde en belli baºlý  bölüm, geçit resmidir.

Ortaçaðdan beri talebe hayatýnýn bütün renklilik ve mizahýnýn sergilendiði bu

geçit resmindeki k ýyafet, slogan ve ºark ýlar, adeta bir üniversite f olkloru

oluºturur. Festivaller, bazen ºöhreti uluslararasý  düzeye ulaºan sanat yar ýº-

malan, spor faaliyetleriyle birliktedir.

117

pdf Machine

Is a pdf writer that produces quality PDF files with ease!

Produce quality PDF files in seconds and preserve the integrity of your original documents. Compatible acrossnearly all Windows platforms, if you can print from a windows application you can use pdfMachine.

Get yours now!

Page 68: İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

7/17/2019 İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

http://slidepdf.com/reader/full/ilber-ortayli-gelenekten-gelecege 68/103

 

Talebe festivali gibi bir gelenek bizde yoktur. Kýr ýntýsý varsa dahikaldýr ýlmýº  ve otoritelerce ºiddetle yasaklanmýºtýr. 1960'larda ben

Siyasal Bilgiler Fak ültesi'ndeki lnek Bayramý  balosunun basýldýðýný hatýrlar ým; bazý  çevreleri fakültedeki sol hareketler den de çok bala,eðlence gibi faaliyetler rahatsýz ediyordu. Güzel SanatlarAkademisi'nin ne kadar eski olduðunu bilmiyorum, ama bizden çokdaha yaºlý bir uygulama olan bu okuldaki k ýyafet balosu Türkiye'dekiyüksek okullarda halen tekliðini sürdüren bir talebe geleneðtdir.

Siyasal Bilgiler Fak ültesi'nin lnek Bayramý  da son yýllarda ya-

saklandý. Yar ým yüzyýla yaklaºan bir uygulamaydý  ve tek talebefestivaliydi. Saðdan soldan ciddiyet düºkünlerinin zaman zamaneleºtirisine uðrayan lnek Bayramlar ý  her yýl yapýlýr ve mezunlar ýnhayatýnda silinmeyen bir gençlik anýsý olarak kalýrdý. 1930'larda sadebir hava içinde bir iki gün süren bu bayram son zamanlarda altý günlük, ferman okumalar, çuval yar ýºlar ý, her yýl icat edilen mudhikeve cumartesi yapýlan ünlü lnek yürüyüºü ve lnek balosuyla sona

ererdi. Nihayet bir ara hocalarýn gýrgýra alýndýðý  (l) bir show dabayramýn programýna dahildi.

Siyasal Bilgiler Fak ültesi (yani eski Mekteb-i Mülkiye-i ªahane)

130 yýllýk bir kurum, ama lnek Bayramlar ý  o kadar eski deðil. Esasý okul içinden dýºýna taºan bir lnek yürüyüºüne ve üç ºubenin (mali,idari, diplomasi) birbirlerine laf atan ferman okumalarýna dayanýyor.bilinçsizce ders çalýºan, ezberleyen talebeye verilen lakaptý. Mekteb-i

Mülkiye'de baºka türlü ders çalýºmanýn mümkün olmadýðý vurgulayanbir eleºtirel slogandý. Son zamanlarda k ýz ve erkek taleb e için "vampinek" ve "zamp inek" tabiri kullanýlmaya baºlanmýºtý. lnek yürüyüºüsýrasýnda baºýný çekip onu gütmekle görevli olanlar; rnektebin en çokinekleyen iki çift k ýz ve erkek talebesi olurdu. Bu iº  için seçilenlerin

itiraz hakk ý yoktu ve görevlerini yerine getirirlerdi.

Kuºkusuz 1930'larda ve 1940'larda sadece fakülte içinde venihayet Cebeci Çayýr ý'nda tur atan inekçik, sonunda Sýhhiye-Ce-

beci, nihayet Sýhhiye-Kýzýlay-Cebeci çemberini tamamlamak zorunda olan

bir çilekeºti. Her üç ºube ayr ý k ýyafetle yürüyüºe katýlýrdý. Mali ºubeliler heryýl deðiºen k ýyafetler seçerdi. Diplomasi ºubesi frak, silindir ºapka, k ýzlargece elbisesi, dizbaðý  niºaný; idari ºubeliler fesli, üniforrnalý, sar ýklý...

Fermanlarý  idari ºubeliler Osmanlý  ca yazar, okur, öbür ºubelerdekiarkadaºlarýný  karikatürize eder; mali ºubeliler öz Türkçe kullanýr,"uyarý  bildirge genelgesi" okur; diplomasi bölümü Fransýzcalý  bir dilkullanýr ve derece'nin dil bilmeyen öbür ºubelerdeki cahiller taraf ýndananlaºýlmasý için bir maket sözlük taºýrlardý.

Her yýl bir eðlence çeºidi bulurdu. Bir yýlokulun içinde çadýrtiyatrosu kuruldu. Hocalarla talebeler arasý  futbol maçý  ile baºlayan

haftanýn tümünü böyle gürültülü eðlencelerin doldurmasý  gerekirdi.Nisanýn son haftasý  yapýlan lnek Bayramý  biter bitmez de,  okulun

inekhaneleri, yani çalýºýlacak bütün sýnýf ve odalar gece gündüz açýlýrve inekleme devri baºlardý. Haziran imtihanlarý  için bir aylýk çalýºmadönemi saptanmýºtý, daha önce çalýºanlar gizli köºelerde göstermedençalýºmak durumundaydýlar.

lnek Bayramý  gibi eðlenceler, istenmesine raðmen öbür öðretim

kurumlarýna yayýlamamýºtý. Bugün zaten her türlü örgütler ýmeden,

hatta sululuk için oluºacak bir örgütlenmeden bile çekinen üniversiteyöneticileriyle kar ºýlaºýyoruz. Ömrünün bahar ýndaki gençler de hoº biranýdan, bir mezuniyet festivalinden uzak ta tatsýz bir hayata atýlýyorlar.

Bir Siyasi Hikaye O

larak "Devlet Ana'"

pdf Machine

Is a pdf writer that produces quality PDF files with ease!

Produce quality PDF files in seconds and preserve the integrity of your original documents. Compatible acrossnearly all Windows platforms, if you can print from a windows application you can use pdfMachine.

Get yours now!

Page 69: İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

7/17/2019 İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

http://slidepdf.com/reader/full/ilber-ortayli-gelenekten-gelecege 69/103

 evlet Ana ile sadece Türk romaný  deðil, deðerli romancý Kemal Tahir de sanatçý ve düºünür kiºiliðinde önemli bir çýk ýº 

yaptý. K emal Tahir Devlet Ana ile siyasi hikaye dediðimiz bir roman

meydana getirdi. Eserin edebi niteliði, dili ve biçimsel özellikleriüzerindeki tartýºmayý, diðer inceleyici ve eleºtirmenIere býrakarak,daha çok siyasal ve sosyal bilimler yönünden taºýdýðý  önemedeðinmek ve iºe "Siyasi Hikaye" kavramýnýn açýklamasý ile baºlamakistiyorum.

Bilim adamý  siyasal ve sosyalolaylar ý, objektif verilerle ortayakoymak ve deðer yargýlar ýndan kaçýnarak, bazý genellemelere varmakzorunluðundadýr. Bundan ötede yargýlara  varmak, genellemelerden

somutlaºarak ayr ýlmak, tarihçi -veya siyasal bilimcinin- bilimsel

metod dýºýnda kalmasýna sebep olur. Oysa olaylar ý  açýklamak vesubjektif olarak yorumlamak bu genellemeleri dinamik bir biçimesokmak romancýnýn iºi olur ki, o vakit siyasi hikaye dediðimiz türmeydana gelir. Stendhal'in  Parma Manast ýr ý , Tolstoy'un Sava º  ve Ban º' ý ,Puºkin'in  Boris Godunov'u, Dostoyevski'rýin Ecinniler'i ve daha niceeser ve türe girip, tümü de yazarlarýnýn, bilim adamlar ýnca ortayakonan verileri, subjektif ve dinamik bir anlatýmla deðerlendinºleridir.

ªöyle bir soru sorulabilir: Kemal Tahir bu türde de bir yenilik

getirebiliyor mu? Cevap, evet olacaktýr. Bunun nedenlerini ise ºöyleaçýklayabiliriz: Kemal Tahir Türk toplumunun tarihsel geliºim

çizgisini Batý  toplumlar ýndan ayýran ve ayr ý  metodlarla incelenmesi

gerektiðini savunan aydýnlar ýmýzdandýr. Asya Tipi Üretim Tarzý diyeadlandýrdýðýmýz teorinin tarafçýlar ýndan Kemal Tahir bu romanda biryazar olarak, kendi düºüncesindeki bilim adamlar ýnýn getirdiði verilerideðerlendiriyor, okuyucuya bir toplumu bütün nitelikleri, görünümü

ve dinamizmiyle anlatýyor. Kiºilerin karakterinde ve benliðindekurumlar eleºtiriliyor. Benito Keºiº  ve ªövalye Notüs Gladyüs bütünmelunluklarý ve karanlýk ruhlar ýyla Batý toplum düzenini, Aliºar Beyve avanesi yýk ýlan Selçuklu düzenini, Çudaroðlu Yak ýn Doðuuygarlýðýný  altüst eden Moðol yaðmacýlýðýný  ve Osman Bey'le ªeyhEdebali bir k üçük toplumdaki dayanýºmayý anlatmada araç oluyorlar.Bu k üçük toplumda çýkarcýnýn uyumsuzluðu da Dündar Alp'ýn kiºili-ðinde verilmiº. Romanda düºünce yaný  onun için kolayca kav-

ranmakta ve olumlu bir görüº realist yollarla ispatlanmaktadýr.

Kemal Tahir bütün bu türde yazan ve yazmýº olanlar gibi süb jektif

bir anlatým ve kendine özgü deðer yargýlar ýyla mý  hareketetmektedir? Hayýr. Romanýn bütün yenilik ve ºaºýlacak derecedegüçlü yönü de budur. Kemal Tahir, objektiftir, bir bilim adamýn-

dan aynlýðý, toplumdaki kurumlar ýn ve törelerin iliºkisini, fertlerin

yaºamýný bir romancý olar ak ortaya koymasýdýr.

Osmanlý  toplumu baºlangýçta bir uç toplumu olarak, Asyatikgelenekleri korumuº, doðal Türk töresinin aðýrlýðýný  duyan birtopluluk olmuºtu. Baºtaki ºef meºru otoriteyi saðlamak içinOðuzhan'a kadar uzanan ºecereler çýkartýr (s. 181), çýkartýlan bazý söylentiler ve rüya tabirleriyle makamýný  saðlamlaºtýr ýrdý. Dinsel

bir saygý  gören Edebali ile Osman'ýn iliºkisi ve Osman Bey'ingördüðü rüya hakk ýndaki söylentiler, bu otoriteyi saðlamlaºtýra-

cak birer propagandaydý. Günlük yaºantýnýn gelenekleri. gençlerin

·oynaºý, ölüm için söylenen aðýtlar, kadýnýn sonraki devirlereoranla toplumdaki yerinin saðlamlýðý, Bacý bey'in baºkanlýðýndaki

savaº çý Rum bacýlar ý ve bunlar ýn genel tartýºmalar ile kararlarakatýlmalar ý, eski töre'nin sürüºünün canlý örnekleridir.

Yazar eser olarak, bu gazi toplumun, gaza ruhunu ve gazi devlet

anlayýºýnýn tutuculuðunu da yansýtýyor. Toplumdaki demografik

zorlamalar, daha iyi bir yaºam isteði ve ezilmemek için geniºlemezorunluluðu, gaza ruhunda biçimlenmiºti.  Ne var ki büyüyentopluluðun, bazý  gereksinmelerini bu toplum ve devlet anlayýºý kavrayamýyordu. Tevarih-al Siyasiye'de, Çandarlý'lar ýn hazine kurmasý ve kayýt usulünü getiriºleri, yani ilk örgütlenme hareketleri, diye

adlandýnlýyordu. Bu ruh, bu anlayýº  bazý  gazilerin ve özellikle bututuculukta çýkar bulan Daskalos Derviº'in kiºiliði ve konuºmalar ýylaverilmiºtir.

Güçlü ruhsal analizler, ak ýcý bir dille anlatýlan olaylar zinciri, birdevletin doðuºunda yatan temel nedenleri ne kadar açýk, baºar ýlý  ve

realistçe veriyor ... Yazar herºeyden önce, o devrin dilini iyi biliyor,ama bu dili tutucu bir kalemle, olduðu gibi 20. yüzyýl okuyucusunaaktarmýyor; ona modern bir biçim veriyor. Bu yüzden cümlekuruluºlar ý, deyimler orijinal niteliðini saklayabilmiº  ve romanýn dilikiºilik kazanmýº. Devrin vekayinamelerini okuyan yazar, o dilin

orijinal ve doðal yanýný bugünün ve dünün or tak biçimiyle okuyucuyusýkmadan aktarabiliyor. Onun Türk romanýna  Devlet Ana ile getirdiði

pdf Machine

Is a pdf writer that produces quality PDF files with ease!

Produce quality PDF files in seconds and preserve the integrity of your original documents. Compatible acrossnearly all Windows platforms, if you can print from a windows application you can use pdfMachine.

Get yours now!

Page 70: İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

7/17/2019 İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

http://slidepdf.com/reader/full/ilber-ortayli-gelenekten-gelecege 70/103

 yeniliklerin baºýnda bu gelir.

Bu giriºten sonra, toplumumuzun evrimi yönünden  Devlet Ana neyi

aydýnlatýyor? tartýºmasýna girebiliriz sanýyorum.

Önce ºunu ekleyim ki, Kemal Tahir'in toplurnculuðu ülkemizin

gerçekleri ile uyuºan, ona adapte olan bir toplumculuktur. Düºünceyönünden, yapýtýn ululuðunur ý  temel nedeni budur. Halktan ve tarihselgeliºimden kopuk salon aydýnlar ý, bugüne dek devrimci eylemi çoðunluklayanlýº  saptamýº, tarihe de bilimsel gözle deðil, yüzeyden bak ý p, gülünçyorumlar yapmýºlardýr. Osman Gazi'yi feodal bir Avrupa senyörü gibigörenler, herhalde az deðildi. Batýya doðru yürüyen bir toplumun düzenini,Batý toplum modelini kar ºýya alarak incelemeye kalkmak düpedüz

125

pdf Machine

Is a pdf writer that produces quality PDF files with ease!

Produce quality PDF files in seconds and preserve the integrity of your original documents. Compatible acrossnearly all Windows platforms, if you can print from a windows application you can use pdfMachine.

Get yours now!

Page 71: İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

7/17/2019 İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

http://slidepdf.com/reader/full/ilber-ortayli-gelenekten-gelecege 71/103

 

safdilliktir. Bu toplumun dinamizmini sudan nedenlerle açýklayan,

sonuçlar ý neden diye gösteren "cühela güruhu" da cabasý. ..

Beylik devrinin siyasal ve sosyal yaºamýný  iyi etüd eden, ku-

rumlarýn rolünü kavrayan yazar, bu tarihsel probleme ýºýk tutuyor ve

objektif bir savunma yapýyor. Nedir Devlet Ana'nýn anlamý? Bunuyazar kendisi de açýklar.

Selçuklu devletinin son devirlerinde. kervan yollarý  öneminiyitirmiº, güvenlik bozulmuº, Anadolu fakirleºmeye baºlamýºtý. Moðolk ýyamý, Ortadoðunun alýºýlmýº devlet sisteminin ve toplum düzeninindýºýnda olduðundan, bir anar ºiye yol açmýº, toprak düzeni bozulmaya

yüz tutmuºtu. Bu çöküntü, Bizans'ta bir baºka dýº  etkenle, baºka birbiçimde patlak verdi. Bizans, Roma hukuku sis temi, devlet düzeniyleeski Doðunun toplum düzenini birleºtir miº, bu topraklarda yerleºenherkesin zorunlu olduðu, kendine özgü bir düzen kazanmýºtý. Batý Roma kalýntýsý  feodal Avrupa toplumu, Haçlý  savaºlar ýndan beri budüzeni yýkmak, toprak serfliðini getirmek ve merkezi otoriteyiparçalamak çabasýndaydý. Bunun için ülkede, Batýlý tarikat ºövalyelerive keºiºler beºinci kol görevi görüyordu. Bu durum Keºiº Ber ýito'nun,Notüs Gladyüs adlý  Sen Jan ºövalyesinin kiºiliklerinde etraflýcabelirtilmiºtir. Görevleri Küçük Asya'nýn düzenini yýkmak ve yerinekendilerininkini getirmekti. Selçuklunun bozulan düzeni buna kar ºý koyamaz ve Bizarýsýn k ölelikten kurtulmasýný  saðlayý p, bu durumdanyararlanamazdý. Aliºar Bey, Hophop Kadý ve Pervane Subaºý üçlüsüyle

Notüs Gladyüs'ür ý iº birliði bu savýn geçerliðini ispatlamýyor mu?

Ancak Batýlý önderlerin çabalar ýnýn boºluðu açýktý. Ayný politikayý güden Türkmenler, uçlarda kolonizatör Türk derviºlerinden

yararlandýlar. Bu konu romanda etraflýca ve yaºamsalolarakbelirtilýniºtir. Batý  ise niçin baºar ý gösteremeyecekti? Bunun cevabýný romanýn birinci bölümünde, Hancý Mavro ile Notüs Gladyus'ün uzundiyalogunda buluyoruz. Burada Küçük Asya düzeniyle Batý  serflikdüzeni kar ºýlaºtýr ýlmýº, birincisinin üstünlüðü ilginç ve inandýr ýcý olarak ortaya konýnuºtur.

Ortaçað  devletleri güçsüzdür ve otorite tedhiºle saðlanýr. Ek rneðingramajýnýn bozulmamasý  için f ýr ýncýyý  asmak gibi tedbirler alýnýr. Batýdamerkez, otoriteyi feodal senyörlere devrederek tutunabilmiº, bizde ise

merkezi otorite, ahi örgütü ile elele vermiºti. Ahilik örgütü merkezinotoritesini onun adýna kullanmýº, yollarýn ve ºehirlerin güvenliðinisaðlarmºtý. Bu örgütün toplum yaºantýsýndaki önemli yeri, romandaayný önemle ele alýnmýºtýr. Ahiler örgüt ve geleneklerinin sürmesi içindevletin güçlenme gereðini anladýklar ý  gibi, beylik baºýndakiler degüçlenmeleri için bu sosyal örgüte dayanmalarý  gerektiðinibiliyorlardý. Osmanlý Beyliði kuruluº ta buna önem vermiº, ilk düzenliordunun askeri, ahi keçe k ülahi giymiºtir. Osman Bey'le ªeyhEdebali'nin yak ýnlýðý, Osman Bey'in düºünce ve eylemiyleduyurmadan bu dinsel ve informel lideri etki altýna almaya baºlayýºý ve nüfuzundan faydalanýºý, romanda bunun için iºlenmiºtir.

Osmanlýlar nasýl geniºleyecekti? Bizans'a, yýk ýlmakta olan düzenin

benzerini daha mükemmelleºmiº olarak getireceklerdi. Osman Bey'in

Edebali'ye dediði gibi köle olmak istemezdi çünkü Bizans k öylüsü ...Daha batýda ise zaten bu düzen vardý. Türkler bu kokuºmuº kurumlarýn yerine daha adilini getireceklerinden, kolayca

yayýlacaklardý  ve ilk önce batýya yürüyeceklerdi, Çünkü doðuyaºimdilik yeni bir ºey getiremeyeceklerdi. Anadolu'yu reformla eski

durumuna getirmek, o anarºi ortasýnda otoriteyi kurmak için güçlüolmak gerekti. Anadolu'ya bu k üçük toplum daha baºlangýçta yeni bir

düzen getiremezdi. Sadece birbirini yiyen beyliklerin arasýndakaybolur giderdi. Ama, yeni ülkeler ve geliºen bir yönetim sistemiyle

güçlenen devlet, sonralar ý Anadolu'yu da içine aldý.

Batýya doðru ilerleme olacaktý ama, biraz önce de sözünü ettiðimizgibi, gaza ruhu ve gazi devlet ilkeleri de baºlangýcýndan çözülmeyebaºlayacaktý. Nitekim bu toplum, Eski Doðunun, Bizans'ýn ve Batýnýndevlet ve toplum anlayýºý  ile öz Türk töresini kaynaºtýracak, kendine

özgü yeni bir düzen kuracaktý. Bu kendine özgülük zamanla geliºecek,romanýn son sayfasýnda devlet ve yö-

pdf Machine

Is a pdf writer that produces quality PDF files with ease!

Produce quality PDF files in seconds and preserve the integrity of your original documents. Compatible acrossnearly all Windows platforms, if you can print from a windows application you can use pdfMachine.

Get yours now!

Page 72: İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

7/17/2019 İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

http://slidepdf.com/reader/full/ilber-ortayli-gelenekten-gelecege 72/103

 gibi onun da devrinin geliºimlerine ayak uydurur, Yazar daima bilim

adamýndan önce fark ýna var ýr, yaºadýðý ortamýn ... Günümüzde toplum

bilim ulemasýndan(!) ünlü birinin çýk ý p Tolstoy'a, Gorki'ye, Dumas'ya

baºvurduðu. örneklerinden yararlandýðý, çokça görülür. Buradayüzyýllar ý  dolduran bu çözümcü yazar larý  tek tek ele alacak

deðilim; onlardan sadece birini, ne dünyanýn ne de bizimyeterince tanýdýðýmýz Musahipzade Celal Bey'i konu aldým.

Vaktiyle Tolstoy için, Plehanov ve çömezleri "gericidir, kor-

kunçtur" demiºlerdi. O zaman modern çaðýn ünlü devrimcisi,"onun ilericiliði ve gericiliðiyle, halk ýnýn çeliºkisini özünde taºý-dýðýný ve dolayýsýyla Rus devriminin aynasý" olduðunu söyleyerek

susturmuºtu, hepsini. Musahipzade'miz üzerine ise bizim

aramýzdan ºimdiye dek, ne birinciler gibi konuºanlar çýktý, ne deikincisi gibi ... Çýkanlar ýn da sorunun temeline inmeden yüzeyselve tutarsýz yargýlamalarda bulunduklar ý açýk. Bu grubun içinde bir

netime deðin klasik yapýtlar ý  okumaya  baºlayan Kerimcanlar ýn elinde

biçimlenecektir. Bu zorlamadan doðan geliºmeyle, Roma

Imparatorluðundan sonra tarihin en büyük yönetim örgütüne ve hukuk

yöntemine, en ilginç toprak rejimine sahip devlet doðacak týr. Bütün bu

iºler için çok adam gerekliydi. Kadýnlar bile savaºçýydý ve Devlet Hatun

denen Bacý bey bunlar ýn baºýndaydý. Bacý bey'e Karacahisar tekfurunun

kardeºi Filatyos'un zulmünden kaçý p sýðýnan Mavro'nun, "Devlet Ana,

beni koru" diyen yakarýºý, Bizans'ýn ve Batýnýn bu dinamik toplum

önündeki durumunu göstermektedir. Bütün bu bunalan toplumlar,

senyörlerinin zulmünden kur tulmak için sýðýnacak güçlü bir iktidararýyorlardý. Bosna kralý  fetihten önce Papa'ya yazdýðý  mektupta:

"Köylülerimin yar ýsýndan çoðu, Türklerle birleºmeye ve ihanete hazýr"

diye yak ýnýyordu.

ýºte Devlet Ana budur. Bunalan, ezilen toplumlar ýn kucaðýna sý-ðýndýðý, Osmanlý düzeni ... Osmanlý bir fatihten ziyade bir kurtar ýcý, bir

düzenleyici ve reformcu olarak geliyordu. Gerçekten romanda,

Türkmenlerin Bizans'la olan iliºkileri, onlarýn dil ve dinlerine kar ºý hoºgörürlükleri, her iki taraf ýn iyilerinin bir yüce amaca koºuºIar ý, insancýl

yak ýnlýklar ý ne kadar güzel anlatýlmýºtýr. Tüm olarak romanda renkli bir

yaºam, derin bir psikanaliz göze çarpmaktadýr. Sosyal-psikolojik yönden

güçlü veriler ortaya serilmektedir.

 Devlet Ana ile toplumumuzun geçmiºteki yaºamý, töreleri, öz

nitelikleri renkli ve gerçekçi olarak çizilmiºtir. Dilimiz ar ý ve ar monik bir

biçimde kullanýlmýº, kendimize özgü yeni bir roman tekniði denenmiº,

k ýsaca yeni bir tür getirilmiºtir. Bütün bu olumluluðuyla Devlet Ana ulusal

bir eserdir, ama herºeyden önce insaný  dile getirdiði, toplumlar ýnkaderinde iyinin, doðrunun, güzelin ve sörnürücülükle entrikanýn,

barbarlýkla karakter düºüklüðünün rolünü realist bir karºýlaºtýrmayla

okuyucuya verdiði için hümanist ve sosyal yaný ile evrenseldir de ...

Bu eser Türk aydýný için kendini bulma yolunda yeni bir umut olmuº,

yeni bir çýðýr açmýºtýr. Kemal Tahir'in baºar ýsýnýn büyüklüðü ve

saygýdeðerliði de buradadýr.

Siyasal Hikayeci Olarak

Musahipzade Celal Bey'

öze "siyasal hikaye" kavramýný  açýklayarak girmek yerinde olur.Yüzyýlýmýzýn genç bilimleri olan toplum bilimleri he 

nüz doða bilimleri gibi yöntem ve araºtýrma teknikleri açýsýndan belirli bir

düzeye yükselmiº  deðildir. Toplum bilimleri bu nedenle doða

bilimlerinden farklý  olarak bazý  ilginç kaynaklara el atmayý  yeð 

tutmuºlardýr. Bu bilimlerin literatüründe roman ve tiyatro eserlerini

görmek hiç de ºaºýrtýcý olmasýn. Insanlýðýn geçir diði evrim aºamalar ý, hatta

içinde bulunduðumuz çað, bilginlerin niceliksel araºtýrmalar ýyla yeteri

kadar anlaºýlamayýnca, sorunun çözümü yazarlar ýn sezgilerinde veya güçlü

gözlemlerinde aranýyor. Bottomore'un deyiºi ile bir noktada bilinenlere

sýrtýmýzý dayayarak "olasýlýklý tar ihi" yazmak zorundayýz. Toplum tarihinin

sorunlarý  çok kere edebiyatçýnýn kalemi sayesinde anlaºýlýr ki, bu eserlere

"siyasal hikaye" denir. Nesnelolan bilimcinin tersine edebiyatçýnýn

öznelliði bize bazý doðrular ý gösterebilir. Olaya siyasal bilimci nesnel bir

yöntemle el attýðýnda siyasal kuram ve yasalar; ama edebiyatçý  kendine

özgü öznelliðiyle bak ýnca da, siyasal hikayeler ortaya çýk ýyor.

Belki de yazý'nýn tarihinden daha eskidir siyasal hikaye ... Ve her defa

ilerleyen bilimin yeni kavramlarla yeniden biçimleniºi

pdf Machine

Is a pdf writer that produces quality PDF files with ease!

Produce quality PDF files in seconds and preserve the integrity of your original documents. Compatible acrossnearly all Windows platforms, if you can print from a windows application you can use pdfMachine.

Get yours now!

Page 73: İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

7/17/2019 İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

http://slidepdf.com/reader/full/ilber-ortayli-gelenekten-gelecege 73/103

 tiyatro bilimeisi çok orijinal bir çalýºma yaptý. Sevda ªener,Musahipzade'nin hayatýný ve eserlerini inceledi . Böylece Musahipzade

bir meçhulolmaktan çýkarak, Batýda bile örneklerine az rastlanýlan birbilimsel inceleme ile tanýndý.

Bu çalýºma modern kuºaktan bir araºtýr ýcýnýn, yüzünü görmediðibir yazarý onun çaðdaºlar ýndan çok daha iyi anladýðýnýn bir belgesidir.Ben bu k ýsa incelemede Musahipzade'yi siyasal hikayeci olarak ele

alacak ve devrinin fikir iklimi içerisinde yerini ve düºünüºününnedenlerini açýklamaya çalýºacaðýrn.

Musahipzade'yi niçin siyasal hikaye türü açýsýndan ele aldýðýmý açýklamak isterim. Çünkü yazar, bu açýdan bak ýnca da çözülmeye ve

açýklanmaya deðer bir sorundur. Yeterli bilimsel verilerin bulunmayýºý bazen sezgimle, bazen de yeterince betimleyemeyeceðimvarsayýmlarla yargýlamada bulunmamý  gerektirecek. Toplumsalkurumlarýmýzýn evrimini araºtýrmakta her kiºinin ay-

ný  yolu izlemesini salýk veririm. Kroniklerde ve yöntemli bilimsel

eserlerde bulamadýðýmýz onun oyunlarýndan çýkarma olasýlýðýmýzyüksektir.

Sosyal bilimci olarak tarihçi, topluma çoðunlukla kendi deðeryargýlar ý ve modern toplum bilimin kavramlar ýyla yaklaºýr. Oysa moderntoplumlarýn yapýsýný açýklayan bu kavramlarla, tarihsel dönemin maddi vemanevi örgütlenmesini açýklamak mümkün deðildir. Bir k ültürütanýmlamak için gözlemcinin kendi yargýlar ý ve deðerleri (etik yaklaºým)Muzaffer ªerif'in de dediði gibi yanlýº ve yetersizdir. Daha karmaºýk birtoplum olan Osmanlý  toplumunu ise kendi k ültür sisteminin içerisindeanlayabilmek için sosyal tarihçi ekseriya orijinal kaynaklara ve düºünurlere

eðilmek zorundadýr. Musahipzade de; Koçi Beð, Tursun Beð, Yahºi Fakihgibi Osmanlý kültür ortamýný, o ortamýn deðerleri içerisinde yansýtanlar ýnbir devamýdýr. Bu bak ýmdan Musahipzade sosyal tarihçinin tanýmasý gereken bir yazardýr. Kendi kültürel referans sistemimizden uzaklaºarak,Osmanlý  toplumunun rasyonelini açýklayan verilerle gözlerne girmemizböylece mümkündür.

Musahipzade, Osmanlý  toplumunun özündeki çeliºkiyi taºýr; içinekapanýk ve toplumsal iliºki çerçevesini belirleyen deðerlerine baðlý, dýºakarºý  kuºkulu, ortamýna yabancilaºmaya ve kültür emperyalizminedüºman ... Ama ona kar ºý  ayný  silahla deðil, geleneksel deðerleri

putlaºtýran bir garip tutuculuk ve maneviyatla direnir. Bu yanýyla 19.yüzyýl Doðu dünyasýnýn bilinçsiz ama onurlu direniºini eserlerinde özve biçim olarak görürsünüz. Yalnýz açýk olan ve Musahipzade'yikuºaklar ötesine ulaºtýr ý p ölümsüzleºtiren yaný, bu IstanbulEfendisi'nin her dönemin modern "allaturca"sý  olarak kalmasýdýr.Musahipzade'nin özündeki bu çeliºki aslýnda 150 yýldýr süregelenTürk modernleºmesinin çeliºkisidir. Dengesiz deðiºen bir toplumunbütün burukluðunu gördüðümüz bu yazar ým ýz Doðu dünyasýnda tekolmayý p çok benzeri vardýr. Üst yapýsal deðiºimler, eski yaºambiçimlerini deðiºtiremeyen geniº  kitleleri ve onlar ýn sözcülerinirahatsýz eder. Onlarýn direniºi hem kötü düzene kar ºýdýr, yaniilericidir, hem de ge-

leneklerin savunucusu olduklarý için sayýlabilirse gericidir. Amagenel kaný, iki yüzlü madalyonun bir yüzünü yadsýmak olmama-

lýdýr.

Bütün duraðan Doðu toplumlar ý, dýº güçlerin etkisiyle

deðiºime açýlýnca bir kültür anar ºisi baºladý. 19. yüzyýlýn

Ortadoðu'su böylesine öfkeli, yar ý bilinçli aydýnlarla doludur.

Geliºen Batý kapitalizmi, çöküntü içindeki Ortadoðu'ya el atýnca

bu ülkelerin düºünürleri buhar makinesine kar ºý, ºanlý, onurlu

geçmiºleriyle direndiler. Arap dünyasýnýn Abdurrahman

Kevakibi'si, Mýsýr'ýn Arabt Paºa'sý ve daha birçoklar ý ...

Sadece Ortadoðulular mý dersiniz? Endüstrileºmede Batý Av-

rupa ile boy ölçüºerneyen, ama tam bir' deðiºime giren Rusya'dabile halk çýlar ve baðnaz ulusak ýlar "geriye dönelim" diye baðýr ý-

yorlardý. Bu düºünür ve eylem adamlar ýnýn yanýnda, yazarlar,yatrocular ve müzisyenler de, yer almakta gecikmediler. Gururla-

rý  k ýr ýlmýº, içlerine kapanýk, buruk bir övünme havasý  içinde"Kendi deðerlerimize dönelim" iniltisi gittikçe fazlalaºtý. Ne varki, Rusya'nýn bu tür düºünürlerinin yanlýºlýk denizinde boðulangericiler olduðuna hiç kuºku yoksa da, Osmanlý  imparatorluðuiçindeki Ortadoðulular ý  bu kategoriye sokmak imkaný  yoktur.Burada modernleºmeye deðil, sömürüye ve yozlaºmaya direniº söz konusudur.

Musahipzade Celal Bey bu son gruba yak ýn bir sanatçý olarakpdf Machine

Is a pdf writer that produces quality PDF files with ease!

Produce quality PDF files in seconds and preserve the integrity of your original documents. Compatible acrossnearly all Windows platforms, if you can print from a windows application you can use pdfMachine.

Get yours now!

Page 74: İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

7/17/2019 İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

http://slidepdf.com/reader/full/ilber-ortayli-gelenekten-gelecege 74/103

 yetiºti. Dedeleri saray çevresindendi. Osmanlý  toplumunun temel

eðitim kurumu, medreseden önce,  sözlü kültürdür. Musahipzade bu

okulun iyi bir Öðrencisi oldu. Eski  Istanbul Hayat ý  adlý  eseri, buyetiºmenin bir sonucudur. Yaºantýsýr ýda her yönü ile gelenekselkurumlarý  benimseyen gruplar ýn üyesiydi. Manak yan Tiyatrosu'na

giden, ama orta oyunu amatörlüðü yapan; Osman HamdiBeyokulunun empresyonist eserlerine hayran olan, ama min yatür vehüsn-ü hattý da iyi bilen bir kiºiydi. "Iyi ki yabancý dil bil-

132

miyarum. Yoksa ben de etkilenirdirn" sözü Musahipzade'nin kiºiliðinien iyi yansýtacak sözdür bence.

Tevfik Fikret, Osmanlý Devleti'ni görkemli fakat gövdesini kurtlarkemiren yaºlý  bir çmara benzetir. Musahipzade bu ulu ç ýnarýnüstünden dünyayý  seyretmekte direnen kiºilerdendi. Çýnar ý  kemirenkurtlardan habersizdi demiyorum, ama o kurtlarýn yalnýz bazýsýný rüºvetçi, cahil devletlülar ý  ve ulemayý, adam kayýr mayý  biliyordu.Çýnar ý  çürüten daha baºka hastalýklar ý  ve dýº  etkerýleri yeterincedeðerlendiremiyordu. Ama bu yerilecek bir ºey deðildi. Bu ulusçulukve halk çýlýk ak ýmlar ýnýn toplumumuzdaki gücü, niteliði ve biçimleniºiile ilgilidir. Acaba devrinin büyük aydmlar ýý  l) Türk Yurdu dergisini

çýkaranlar ekonomiden, emper yalizmden, toplumbilimden ne kadar

anlýyordu ki?..

Emperyalizm ve Osmanlý  devleti konusunu bu dönemde tekinceleyen ve yazdýðý  halde okutup anlatamayan kiºi, bir yabancý Menºevik olan Parvüs Efendi (Aleksander Helpjhand lsrael) idi. Içyapýsýnda bir geliºme olmayan, endüstrileºemeyen toplumun üstyapýsal modernleºmesi, kültür anar ºisi denen olayý  yaratýr. Altý poturlu, üstü redingotlu bir kiºiye benzeyen Osmanlý toplumundaki bu

yozlaºma, Musahipzade'nin bütün eserlerinde acý  acý  alayettiði birdurumdur. Cumhuriyet'ten sonra da bu endiºesi kaybolmamýº, Se/ma ve

 Moda Ç ýlgmlan adlý oyunlarýnda ayný bozukluðu eleºtirmiºtir.

Geleneksel yaºam ve etiket kurallar ý, Musahipzade'nin en çokönemsediði deðerlerdir. Onun içindir ki oyunlar ý  eski yaºamýn bütüninceliklerini yansýtýr. Oyun kiºilerinin giysileri, kiºiler kadar

önemlidir. Bir elçinin huzura çýk ýºý,  Köprülüler ve Bir Kavuk Devrildede,

esnaf ýn peºtemal kuºanma töreni Ka ºý1ýçýlar'da zorunlu mizansen olarakinceden ineeye açýklanýr. Yazar ýmýz oyunlar ýnýn ötesine berisine birkolayýný bulup böyle törenleri yerleºtir meyi de çok sever. Konaklarýný Viyana mobilyasý  ile donatan bir toplumda Musahipzade'nin buçabasýna hak vermemek elden gelir mi?.. Bütün bu öðretimini tiyatrodenen k ürsüde yerine geti-

133

pdf Machine

Is a pdf writer that produces quality PDF files with ease!

Produce quality PDF files in seconds and preserve the integrity of your original documents. Compatible acrossnearly all Windows platforms, if you can print from a windows application you can use pdfMachine.

Get yours now!

Page 75: İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

7/17/2019 İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

http://slidepdf.com/reader/full/ilber-ortayli-gelenekten-gelecege 75/103

 

ren bir kitle öðretmenidir o. Zaten okuttuðu ders için en uygun okulun

da orasý olduðu bir gerçektir.

Baºlangýçtan beri Batýlý  gezginlerin Osmanlý  ülkesinde en çokilgilerini çeken ve özenle saptayý p anlatmaya çalýºtýklar ý  nesne veolgu; ülkenin yollar ý, kentleri, nüfusu ve somut kurumlar ýndan çok,yöneticilerin, Ýslam olmayan halk ýn ve zenaatçýlar ýn toplumsal-

psikolojik yönleridir. Hemen hepsi bunu tanýmlamaya çalýºýr lar.

Kuºkusuz bu bir alay seyahatname daima eksik, bazen gülünçyargýlarla doludur. Ne var ki, bu toplumun somut kurumlar ýný,ekonomik biçimleniºini bilmekten daha güç olan, bunlar ýn üst yapýsalyansýmasýdýr. Bu yansýmayý  bugün gerek tarihçiler, gerektoplumbilimciler Musahipzade Celal'de açýklýkla görebilirler. Öyle

olduðu halde pek baºvurulmayan kaynaklardandýr.

Yönetici sýnýf ýn deðil, geniº  halk kitlesinin deðerlerini savunur.

Bütün eserlerinde lord bürokratlar ýn sanat beðenisi, beylik argosuOsmanlýca ve yaºayýº  biçimleriyle acý  acý  alayeder. Kokuºanmedreseleri, sarayý, kubbealtý vezirlerini yerer. Ama bir yandan da her

romantik halk çýda rastlanan bir ulusalcýlýkla Kanuni: devrini,Köprülüler devrini arayan ve yücelten bir kiºidir. Bu romantik

halk çýlýk, modernleºme ve sömürgeleºrne sürecine giren bütün 19.yüzyýl toplumlar ýnýn ülkücülerinde görülen bir niteliktir.

Musahipzade'nin halk çýlýðý. zenaatçýlar ý,  k öylüleri ezen egemenseçkinlere (elit) kar ºýdýr. Ama ne var ki, Milo Venüs heykelinden

anlamayan Aynaraz Kadýsý  Yakup'la alayedecek kadar da, baðnazulusalcý  duygulardan uzaktýr. Gülsüm oyunuyla k öyü ele alan yazar,Türk köyünü yað, ayran, bal ve tatlý  kaval sesi sanan bazý çaðdaºlar ýndan çok daha gerçekçidir.

Bunun yanýnda bozuk düzeni eleºtirme yöntemi, sokaktakiadamdan farksýzdýr. Eleºtirileri ve dünya görüºü kitlenin düzeyi ilesýnýrlýdýr. Ona göre devletin ve toplumun içinde bulunduðu durum,Gýyasüddin Efendi, Bir  Kavuk Devrildi'deki keyif ehli Hayret Aðagibileri yüzündendir. Musahipzade devletin kar ºýsýnda deðildir, ancakonun istediði adaletli, otoriter bir devlettir.

Müverrih Tursun Beð'der ý  beri tanýmý  yapýlan klasik Osmanlý  devletdüºüncesinin son izleri Musahipzade Celal Bey'de görülür. Buna göre

reayanýn adalet içinde yaºamasý temel ilkelerdendir.  Aynaraz Kad ý sý'ndayazar, Hýristiyan-Müslüman ayr ýmý  yapmadan, ezilen köylülerisavunur. Olumlu kiºiler olarak sergiler. Gene gerek Hýristiyan, gerek

Müslüman yüksek rütbeli din adamlar ýný  olumsuz ve ahlak düºkünükiºiler olarak ayný kefeye koyar.

Temelde sözlü kültürden ve geleneksel eðitimden geçen Mu-

sahipzade'de eski Osmanlý  düºüncesinin izleri her zaman görülür.Devlet, adaletin sözcüsü ve uygulayýcýsý olacaktýr. Loncalar ve re ayakatý  kurallar ve dürüstlükle çalýºacak ve devletçe korunacaktýr. Budüzenin yýk ýlýºý  onu rahatsýz etmiº ve nedenlerini oyunlar ýnda ortayakoymuºtur. Böylece biçiminde ve özünde ulusal tiyatrayutemellendiren bu yazarýmýz, siyasal ve toplumsal düºünceleriyönünden, siyasal hiküyeciliðimizde Koçi Bey tarzý düºünce ve eleºtirigeleneðini yaºatmýºtýr.

Musahipzade Celal'in geleneksel toplum düzenindeki üretici güçlerinsavunmasýný yapmasýnýn bir nedeni vardýr ve yazarýn bütün ilginçliðibu noktadadýr. Çünkü irnparatorluða daha ileri aºamada bir düzengelmemiºtir. Buhar makineleri uygarlýðýnýn sörnürüsüne kar ºý çýkacakne sanayici bir kentsoylu sýnýf ý, ne de sanayi emekçileri sýnýf ý vardýr.Direniº  daima eski düzenin tezgahta çalýºan, fakat gittikçe çöker ý güçlerinden, yani lonca kalýntýlar ýndan gelmiºtir. Bu direniºin yar ý bilinçli, bazen dinsel, bazen de Musahipzade Celal'deki gibi popülistnitelikte oluºu bundan ileri gelmektedir.

 Bir Kavuk Devrildi oyununda, Batý endüstrisinin pazarlama ça-

balarý  ve elde ettiði yýk ýcý  ekonomik ayr ýcalýklara (kapitülasyon)karºý direnenler, çar ºý esnaf ý  ve dokumacýlýkla geçinen lonca üye-

leridir. Gerçekten de, Osmanlý  toplumunda bu tür ayr ýcalýklara

karºý çýkanlar herhalde "Kumaº Sanayicileri lttihadý" veya "Se-

vad-ý tnhisar ªirketif l)" gibi olmayan güçler deðil, olsa olsa ݺkodra,

Týrnova, Bursa, Ankara, tstanbul gibi kentlerdeki lonca

zenaatçýlar ýnýn temsilcileri olacaktý. IS. yüzyýlýn su gücü ve sonralarý 

buhar gücüyle çalýºan, milyonlarca birim mal üreten Avrupa

teknolojisine karºý el tezgahlar ýyla durmak ve onlar ý savunmak belki

yarý  bilinçli bir çaba olabilir, ama Musahipzade bunu bilecek birdüºünsel ortamýn adamý deðildi. Lonca düzenini tek üretici güç olarak

gören ve saygý  duyan bir toplumun bireyiydi. Zaten Avrupapdf Machine

Is a pdf writer that produces quality PDF files with ease!

Produce quality PDF files in seconds and preserve the integrity of your original documents. Compatible acrossnearly all Windows platforms, if you can print from a windows application you can use pdfMachine.

Get yours now!

Page 76: İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

7/17/2019 İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

http://slidepdf.com/reader/full/ilber-ortayli-gelenekten-gelecege 76/103

 uygarlýðýný  getirmek isteyenler de Musahipzade'derý  daha bilinçli

deðillerdi.

20. yüzyýl baºýnda ülkemize giren pozitivist düºüncenin izleyicileri

bile sözde bilimin her alanda yol göstermesini istiyorlardý, ama bilimin

her alanda öncü olabileceði bir toplumsal yapý var mýydý? Var olan yapý 

buna uygun deðilse nasýl deðiºtirilmeliydi? Bunlarý düºünen yoktu. Ziya

Gökalp bileulusal ekonomiden, ulusal pazar ve ulusal özgiriºimden söz

eder ama bu iyi dileklerini gerçekleºtirmek için gereken toplumsal-

yapýsal deðiºik liklerden söz etmez.

Bütün bu tutarsýz çaðdaºlar ýnýn içinde, yazar ýmýz lonca üretimini

geliºtirip korumayan ve Batý  endüstrisine kapýlar ý  açan mer keziyetçi

devlet bürokrasisini suçlamakta daha tutarlýdýr. Hiç deðilse eleºtirisindeayaklarý  yere basmaktadýr; çünkü merkantilist bir politikanýn

izlenmeyiºini tarih içinde aramakta haksýz deðildir.

Ama Musahipzade, Osmanlý  lonca düzeninin bir gün kendi baºýný 

yiyecek çeliºkisini de böylece fark ýna varmadan ortaya koyuyor.

Geleneksel kurumlarý  bütün ayr ýntýlar ýyla bilen ve baºarýyla yansýtan

yazarýn hayran olduðu lonca disiplini ve hiyçrar ºisi, gerçekte ekonomik

duraðanlýðýn somut görünümüydü. Sadrazama, Avrupalýlar ý  kastederek:

"Efendim, bol ve ucuz kumaº yapmak için evsaf ý düºürüyorlar. Bunlarýn

malý  bizimkinden daha k ötü iºlenmiºtir, bizim el emeði mallar ýmýzýn

evsaf ý üstündür" diye yak ýnan lonca kethüdasý, gerçekte Osmanlý  lonca

üretiminin sakat yanýný belirtiyor. Ama yazar lonca üretim düzenine, bu

düzenin dýºýnda bir iliºki gibi bakmamýºtýr. O, bu düzenin tam ortasýnda bir

savunucuydu.

Her toplumun k ültüründe, egemen üst yapý  iliºkilerinde ve kurumlar ýnýn

biçimleniºinde kentlerin önemi büyüktür. Bir ülkede ve toplumda, feodal

kurumlaºma egemense, kentlerin kuruluºu, geliºmesi ve iºleyiºi ona göre olur.

Aðýr endüstrileºme baºlamýºsa, büyük kentler kentsoylu kültürünün yataðý 

olan yerlerdir. Kurumlaºmalar ý, bireylerin yaºam biçimi, beðenileri de ona

göre oluºur. Osmanlý toplumunda kentlerin doðuºu, geliºimi iç ve dýº etkilere

göre biçimleniºi, çözülemeyen bir bilimsel sorundur. Bunun nedeni de

deðiºimi yansýtacak belge k ýtlýðýdýr. Oysa Musahipzade gibi bir siyasal hikaye

ci kentlerdeki deðiºimi ve deðiºimden önceki kurumlar ý,  birey-toplum

iliºkilerini canlý olarak gözümüzün önüne getirmektedir. Yazar, sözlü kültür

ve gözlem-bilgi geleneðine dayanan bu özelliðinden dolayý  devrinin

deðiºen yaºamýnýn durgun bir fotoðraf ýný vermiºtir bize ...

Kentlerin kurumlaºmasýnda ve iºleyiºinde loncalarýn ve esnaf ýn önemi

bilinmektedir. Osmanlý kent yaºamýnýn temel direði olarak lonca esnaf ýný 

gösterir. Salt kent yaºamýnýn mý? Kuºkusuz hayýr. Onca dilin, ulusal

sanatýn, üretimin, zenginliðin, adalet düºüncesinin yaºadýðý  tek tabaka,

esnaftýr .

Musahipzade'nin ýzdýrabýnda ve bunun anlatýlýºýnda Osmanlý 

toplumunun geçirdiði kültürasyon sürecini açýk olarak görmek

mümkündür. Musahipzade kaçýnýlmaz olan bu sürecin kar ºýsýnda

ºaºk ýndýr ve geleneksel esnaf kültürünün savunucudur. Musahipzade'nin

istediðinin, savunduðunun tarihsel açýdan tutarlý  olup olmamasý  önemlideðildir. Bizce önemli olan, onun geleneksel k ültür ortamýný  renklilikle

sahnede yaºatmasýdýr.

Kültür alýºveriºi süreci Osmanlý  imparatorluðunda baºlangýçta

azýnlýklarla Türkler arasýnda söz konusudur. Çar ºý  esnaf ý  arasýndaki

Ermeni ve Rum esnaf ýný da Musahipzade ayný kültürün insanlar ý olarak

ele alýr. Ne var ki, 19. yüzyýlda Avrupa kültürü yerleºrneðe baºlayýnca

bazý kurumlarda meydana gelen deðiºme-

137

pdf Machine

Is a pdf writer that produces quality PDF files with ease!

Produce quality PDF files in seconds and preserve the integrity of your original documents. Compatible acrossnearly all Windows platforms, if you can print from a windows application you can use pdfMachine.

Get yours now!

Page 77: İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

7/17/2019 İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

http://slidepdf.com/reader/full/ilber-ortayli-gelenekten-gelecege 77/103

 

ler yazarýn eski kurumlar üzerinde direnmesine neden olmuºtur. Genellikle yeni sosyalorganizasyon, üst tabakan ýn yeni zevkleri, Avrupa etiket kurallar ý  gibi kültür

emperyalizmi olarak nitelendireceðimiz olaylar yazar ý isyana sevketmiºtir.

Yazar baºlangýçta bütün imparatorluk dahilindeki halklarýn birbirlerini etkilemelerini mesut bir olayolarak görmektedir. Or tak k ültür etkileºimini saðlayan esnaf ýn kent

yaºamý  içindeki rolleri, oyunlarýnýn baºlýca temasýdýr. Bu yüzden oyunlar ýnýn bütün olumlu kiºileri esnaftýr. Bütün olumlu düºünce ve eylem onlar ýn kiºiliklerinden

doðmaktadýr. Toplumsal yaºantýnýn düzeni, esnaf ve lonca disiplini sayesinde devam etmektedir.

Musahipzade Celal'in devlete karºý  tutumu da ilginçtir. Devlet bu düzene sayg ý duyduðu, lonca disiplinini ve üretimini koruduðu, ºiddetle de olsa lonca disiplininin

sürmesini saðladýðý  kadarýyla, yazar devletten yanadýr. Bu düzeni sürdüren 16. yüzyýl devleti yazar ýn hayranlýðýný  kazanmýºtýr. Hatta bazen olumsuz kiºiler bile, lonca

düzenine sadýk ise olumlu olurlar sahnede ... Örneðin Ýstanbul Efendisi Savleti, geri düºüneeli. batýl inançlar ý olan, cin ve perilerle uðraºtýðý için gülünç duruma düºen bir oyun

kiºisidir. Bu yönüyle cahil, parazit ulema sýnýf ýnýn bir ternsi kisidir. Ancak ayný kiºi çar ºý esnaf ýný denetlerken, lonca düzenini ve disiplinini devam ettiren bir kutlu, onurlu kiºi

olur, hem yazarýn, hem de seyircinin saygýsýný kazanýverir. Yedehçi oyununda kayýnpeder Numan Efendi dokumacýlar loncasýnýn kethüdasýdýr. En ak ýllý, doðru, tok sözlü

kiºinin o olduðunu söylemeye gerek yok. Gene Söndü'deki Hekim tipi yazarca esnaftan sayýlmakta ve olumlu bir kiºi olarak canlandýr ýlmaktadýr.Gerçekte Osmanlý  imparatorluðunda loncalar ve esnaf bütün ülkenin çeºitli dil, din, töre ve gelenekleriyle diyalog kuran, bu renkliliði özünde toplayý p yaºatan ve

geliºtiren tabakadýr. Bu tabaka imparatorluðun çeºitli bölgelerine ait yerel sanatýn sentezini yapmýº, çeºitli lehçe ve aðýzlardan ortaklaºa zengin bir Ýstanbul dili çýkarmýºtýr.

Bütün ülkenin üretilmiº eºyasýný, törelerini

bu tabaka kadar inceliðiyle bilen olmamýºtýr. Eðer Türkiye'de bir kentsoylu sýnýf ý  ve kültürü doðabilse idi, bunun ulusal temelini feodal bir kurum olan lonca kültürü

hazýrlayacaktý. Bu Batýda böyle olmuºtur.

Bizde kentsoylu düzeni baºlangýcýndan itibaren ulusal deðil de, uluslararasý gücün uzantýsý olduðu için lonca kültürünü temel almak ºöyle dursun, bir kenara kakalamýºtýr. ݺte

Musahipzade bu kakalamaya karºý haklý olarak isyan etmiºtir. Ulusal kültürün ve geleneðin temeli olmasý gereken lonca düzeninin ürünlerini onun için savunuyor ve geçmiºte de

bu zenginliði ezen ulema, vüzera gibi egemen feodal gruplar ý  hýrsla taºlýyor. Bunun içindir ki, Musahipzade'nir ý  bu öfkesi ve trajik çeliºkisi Türk tarihinin ve devriminin

çeliºkisidir diyoruz. 

Musahipzade ulemanýn ve devletlülar ýn cehaleti ve halktan ayr ý lisanlar ýyla alayeder, çünkü kendisi de Ýstanbul esnaflar ýnýn geliºtirdiði Ýstanbul Türkçesini kullanmaktadýr. Bu

Türkçe Divan Edebiyatýmýza Nedim'le girmiºtir ki, Nedim'in yaºadýðý Lale Devri ayný zamanda sanat ve inceliðe önem verilen devirdir. Bunun için israf ve çöküntünun arttýðý bu

dönemde salt lonca uðraºlar ý deðerlendirildiði için Musahipzade'nin hayranlýðýný kazanmýºtýr. Bu çeliºik hayranlýðý  Lale Devri adlý oyununda görürüz.

Genellikle lo nca lar hammadde miktarýnýn, üretimin, iºçi mik tarýnýn ºiddetle kontrol edildiði kuruluºlardýr. Lonca esnaf ý kesinlikle serbest rekabette bulunamaz. Bu düzeni

onun savunmasýnýn, özlemesinin nedeni açýktýr. Galata bar ýkerleriyle, Bayramzade gibi harp zenginlerinin ortalýðý  kasý p kavurduðu bir dönemde, bu özlem doðalolsa gerekir.Loncanýn tasavvuf maneviliði içinde Ortodoks Ýslam düºünüº ve eyleminin düºmanýdýr. Ne var ki yazar ayný zamanda banniliðin ve tarikatlerin de düºmanýdýr. oyununda açýkça

görülen bu taraf ýna raðmen, esnaf arasýnda yaygýn olan batýnt tarikatlerden habersiz görünür. Bu Musahipzade'nin ufak bir kurr ýazlýðýdýr ve yücelttiði esnaf ta gör mezlikten geldiði

bir yandýr.

Musahipzade Celal Bey geleneksel tiyatromuzu yaºatan ve bunu ulusal tiyatromuza temel yapan kiºidir, diyoruz. Bu yönüyle o ulusal tiyatroya lonca düzeninin mirasýný 

aktarmýºtýr. Geleneksel tiyatromuzu yaºatanlar, Karagöz'ü, Ortaoyununu hiçbir tören ve eðlencesinde eksik etmeyen lonca esnaf ý  idi. Musahipzade' nin sözcülüðü, onlarý 

toplumsal tarihimiz içinde savunrnakla bitmemiº, kendi alaný olan tiyatroda onlar ýn zenginliðini modern tiyatromuza temel yaparak, seçkin bir yazar olduðunu tartýºmasýz

kabul ettirmiºtir.

Musahipzade Celal Bey'in ilginç yönü, tiyatromuzda yaptýðý  biçim yenileºlirmesidir. Böylece edebiyat anlayýºý  içinde ele alýnan tiyatromuz, onunla tekrar orijinalpdf Machine

Is a pdf writer that produces quality PDF files with ease!

Produce quality PDF files in seconds and preserve the integrity of your original documents. Compatible acrossnearly all Windows platforms, if you can print from a windows application you can use pdfMachine.

Get yours now!

Page 78: İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

7/17/2019 İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

http://slidepdf.com/reader/full/ilber-ortayli-gelenekten-gelecege 78/103

 kaynaðýndan besi en rneðe baºlamýº ve modern tiyatro doðrultusunda bir nitelik kazanmýºtýr. Onun bu üstün yanýnýn anlaºýldýðý söylenemez. Nitekim Nurullah Ataç bile,

kendi deyimiyle; "Bay Musahipzade'nin tiyatrosunu salt güldürü dolu, ciddi bir düºün bulunmayan, konular ýn boº sözlerle uzanldýðý" oyunlar olarak görmüºtür*. Dilimizin ünlü

ustasý Araç'ýn bu yanýlgýsý kendi kuºaðý gibi Türk devrimini çok ayr ý bir açýdan deðerlendirmesinden ileri gelir. Araç'ýn kuºaðý ister övsün, ister yersin, yazar ýmýzýn hakk ýný 

verememiºtir. Över ýler kaymaklý pilavýn eskiden nasýl yapýldýðýyla uðraºan Ulunay tipi bir gruptur.  Bir Kavuh Devrildi'de kavuklu, eski helva sohbetlerini gördükleri için yazar ý 

överler. Yerenler de belki onlardan daha haklý olarak Ataç'ýn yolunu tutanlardýr. Bazýlar ý onu tarihe sýðýnan bir nostaljik yazar diye niteler; k ýsmen doðrudur, k ýsmen de yanlýº.

Bugünkü kuºak ona yeni bir gözle bak ýyor. Musahipzade deðiºen ve geliºen tiyatro anlayýºý  ve dünya görüºüyle gittikçe daha çeºitli yorumlara konu oluyor. Uzun bir

ömür süren bu garip kiºi, 20. yüzyýlýn insaný olmadý. Ama Türk modernleºmesinin yazarý olmadýðýný da kimse iddia edemez.

lSS0'lerde Avrupa Edebiyatý *880'ler, Avrupa edebiyatýnýn rastgele seçtiðim bir dönemi deðýl... Bu dönemin Avrupa'sýndaki hayat tarzý, dünya görüºü yeni bir tarihsel kesiti meydana getirmektedir.

Avrupa bu çaðda düºünce ve edebiyatta bir durgunluk ve hatta çöküºü, diðer yanda ise bir yeniden doðuºu yaºamaktadýr. 19. yüzyýl sonundaki Avrupa, dünya demektir.

Avrupa artýk dünyayý kendine göre biçimlendirmektedir. Bu biçimlendiriºin arkasýnda sömürgeci, tutucu ama ayný zamanda da yaratýcý, ilerici bir ortam vardýr. Avrupa'nýn bün-

yesindeki bu ikilem, 1914-18 Dünya Savaºýnda çözümler ýecek bir sürecin baºlangýcýdýr. 19. yüzyýl Avrupa edebiyatý da tarihsel görevini tamamlayan düºünce ve dünya görüºüyle.tarihsel bir görev yüklenecek düºünce ve görüºlerin yan yana yaºadýðý bir alandýr.

19. yüzyýlda Avrupa k ýtasýnda ortak bir edebiyat ortamýndan söz etmek gerekir. Bu ortam, Ýskandinav ülkelerinden ve uzak Rusya'dan Ýspanya'ya kadar nerede ne yaratýlýyorsa

hepsinin en k ýsa zamanda birbiriyle karºýlaºtýðý, geniº okuyucu kitlesinin tümünden etkilendiði bir anafordur. Bir Fransýz, bir Rus ve bir Alman için edebiyat demek; Flaubert

kadar Dostoyevski, onlar kadar Ibsen'irý bir arada okunup tartýºýldýðý, bireyin dünyasýný bir likte etkiledikleri bir uðraºý alanýdýr.

Edebiyat için ulusal sýnýrlar ýn kalktýðý bu dönemde Avrupalý, birbirinden farklý ºeyler söyleyen bu ayr ý ülke yazarlar ýný bir arada okuyan, deðerlendiren yeni birinsan olmuºtur. Edebi çevirinin altýn devrini 19. yüzyýlýn ikinci yarýsýnda en geniº biçimiyle sürdürmesi bir rastlantý deðildir. Amerikalý Edgar Allen Poe, Baudelaire

sayesinde ülkesinden çok k ýtada tanýnmýº ve Rus edebiyatý, yüzyýlýn ikinci yar ýsýnda Batý Avrupa'nýn düºünce ve edebiyat dünyasýný bir anda istila etmiºtir.

19. yüzyýlýn sonlar ý, Batý Avrupa'nýn tümüyle sanayi toplumu özelliklerini kazandýðý bir dönemdir. Sanayi imparatorluklar ý baºta Ingiltere ve Fransa olmak üzeredünyayý paylaºmýº ve aralarýndaki çatýºmalar ý sona erdirip k ýsa sürecek altýn girmiºler dir. Sanayi toplumlarý arasýna, biraz gecikmeyle birleºen Alman imparatorluðuda girebildi ve hatta öncü toplumlardan biri oldu. Diðer yandan dev Rusya da bu dönemde yükselen fab rika bacalarýnýn ve sanayi proletaryasýnýn ülkesi olmayabaºladý. 188ü'lerde bu engin ülkede Batý Avrupa'nýn çoktan terkettiði bir toprak soyluluk ve köylülük düzeniyle modern bir sanayi burjuvasý ve proletaryasý yanyanayaºýyordu.

Toplumsal-ekonomik geliºmeleri birbirinden farklý Avrupa ülkeleri, toplumsal problemlerin tartýºýlmasýnda bir beraberlik içinde idi. Daha doðrusu ayr ýlýklarulusal sýnýrlara deðil, dünya görüºlerine ve toplumsal kümeleºmelere göre idi. Hatta ulusalcý hareketlerde bile Avrupa çýkar birlikleri ve çýkar aynýlýklar ýna göre

birleºiyordu. 1848-49 Macar ihtilalinde Polonya gönüllü alaylarý Macar ulusalcýlar ýnýn yanýna koºarken, Avusturya, Rusya ile birlikte onlar ý eziyordu. Politik vefelsefi görüºler kadar edebiyat beðenisi de ulusal sýnýr ýn ve dinin deðil, toplumsal-ideolojik öðelerin biçimlendirmesiyle or taya çýk ýyordu.

pdf Machine

Is a pdf writer that produces quality PDF files with ease!

Produce quality PDF files in seconds and preserve the integrity of your original documents. Compatible acrossnearly all Windows platforms, if you can print from a windows application you can use pdfMachine.

Get yours now!

Page 79: İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

7/17/2019 İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

http://slidepdf.com/reader/full/ilber-ortayli-gelenekten-gelecege 79/103

 19. yüzyýlýn sonunda ulusalcýlýk çok revaçta gibi görünüyorsa da Avrupal ý artýk ortak bir potada eriyen yeni bir insan tipi demek ti. 1880'ler bu k ýtanýn içindeki

büyük fikri ve edebi çeliºkileri n su yüzüne çýktýðý bir dönemdir. 1883 yýlýnda Karl Marx öldü. Bilim-

sel sosyalizmin kurucusu, tarihi materyalizmin kuramcýsý öldüðü sýralarda, Alman filozofu Dilthey'in ünlü eseri  Einleitung in die Geisteswissenschaften (Manevi ÝlirnlereGiriº) yayýnlandý. Tarihin materyalist bir sentezi yapýldýðý  sýrada Avrupa düºüncesi, temelleri çok uzanan metafizik bir yorumu da benimsiyordu. 187ü'lerde ParisKomünü'nün yýk ýlmasýndan sonra 188ü'lerde General Georges Boulanger, Üçüncü Cumhuriyetin yerine daha otoriter ve saðcý bir rejim getirmek için baºar ýsýz bir darbegiriºiminde bulundu. Ayný  yýllarda Plehanov taraf ýndan Avrupa'daki mülteci Ruslarla birlikte ilerideki Rus Sosyal Demokrat Partisi'nin çekirdeði olan "EmeðinKurtuluºu" grubu kuruldu.

Avrupa ülkeleri, ilerici hareketler ve toplumsal kavgalar içinde sað  düºünce de eyleme geçmiºti. K ýsacasý 18. yüzyýlýn devrimci burjuva düzeni artýk bir çöküntüdönemine girmiºti. Ancak Batý Avrupa bu çöken düzenin yerine yeni bir dünyayý getirecek düºünceyi ve bu düºüncenin özlemini taºýyan bir edebiyatý  doðuramadý.Yüzyýlýn edebiyatý parlak çaðýný Avrupa'nýn doðusunda yaºamaya baºladý.

19. yüzyýlýn son çeyreði bir kavga ve kargaºa dönemidir. Avrupa edebiyatýnýn bu dönemindeki iniº  çýk ýºlar ý  ve izlediði yol da bu kavganýn ve kargaºanýn biryansýmasýdýr ve her ºeye raðmen bereketli bir dönemdir. 19. yüzyýlýn son çeyreðinde edebiyat, bu geliºen çeliºkilerin etkisindedir. Bir yanda özgürlük, siyasal-ekonomik

baðýmsýzlýk ve eºitlikçi hareketler, diðer yanda sömürgecilik ve ºovenizme varan ulusalcýlýk. .. Kýtanýn edebiyatý bu ak ýmlarýn etkisi altýndadýr.

188ü'lerde Batý Avrupa edebiyatý, 18. yüzyýl ve 19. yüzyýl baºýndaki gibi kitleleri yeni dünya kurmaya yönelten bir edebiyat deðildir artýk. Büyük bir geleneðedayanan Fransýz edebiyatýnýn, özellikle romanýnýn evrensel öncülük rolünü, baºka Avrupa uluslarýna devretrnek durumunda olduðunu görüyoruz.

1880'de büyük Fransýz romancýsý G. Flaubert öldü. Flaubert bir bak ýma realist romanýn kurucusu sayýlýr. Ancak bu niteliði

GELENEKTEN GELECEGE

ona yak ýºtýnrken ölçülü olmak gerekir. Çünkü Rus edebiyatýnýn daha 1830'larda çok daha deðiºik bir tavýr içinde edebi. realizmin temellerini attýðýný ak ýldan çýkarmamakgerekiyor. Biçimdeki kusursuzluðu, Fransýz dilini ustalýkla kullanýºý yanýnda eserlerindeki tasvirler için bazen uzun araºtýrmalara girmesi (örneðin Salambo'nun makyaj ve

giysisini betimlemek için 300 cilt kadar kitap devirmiºtir) Flaubert'in dünya edebiyatýnda ve yazarlýk tek niðindeki olumlu bir rolüdür. Flaubert  Madame Bo vary'de çürük bir

toplum yapýsý içinde bocalayan kadýnýn problemini ele aldýðýnda kuºkusuz gerçekçi bir toplumsal betimleme sunuyor. Ancak Flaubert Paris Kornününü yaºayacak Fransa'nýnyazarý olabilir mi? sorusu da tartýºmaya açýktýr. Madame Bovary'de ele alýnan sorun ve iºleniºe fazla dil uzatmayalým. Ancak 1877'de yazýlan ünlü roman Anna Karenina içino anda Flaubert ve edebiyat dünyasý acaba ne düºünmüº ve nasýl bir kar ºýlaºtýrma yapmýºtýr sorusu aklýmýza gelmiyor mu?

Flaubert; Stendhal, Hugo ve Balzac'larla doruðuna ulaºan Fransýz romanýný biçim olarak kuºkusuz daha da öteye götür müºtür. Ama içerik olarak 19. yüzyýlýn ikinci

yarýsýndaki buhranlarla dolu Fransa'yý ayný ustalýkla yansýttýðý söylenemez.

Küçük hikayeleriyle ünlü Maupassant da küçük insanlar ýn dramýný büyük  bir ustalýkla çizdi. Ama 1880'lerin Fransýz toplumunda yaºanan büyük çeliºkiler, Maupassant'ýn

betimlediklerinin ötesinde deðil midir? Action Française'e karºý savaºan na turalist ak ýmýn büyük yazar ý Zola'yý ele alalým. Hayatýn çirkinliklerini betimlemekten kaçýnmayan

bu büyük yazar ýn çaðdaº Rus yazarlarý gibi bütün toplumu ayný güçle betimleyemeyiºi düºündürücüdür. Plehanov'un deyiºiyle: "Gerçi Zola Cerminal'i yazmýºtýr. Fakat bu

romanýn zayýf taraflar ý  bir yana, unutmamak lazýmdýr ki, Zola'nýn (sosyalizme meyletse de) naturalist deneyci metodu, ona büyük sosyalolaylar ý görmek ve betimlemekpdf Machine

Is a pdf writer that produces quality PDF files with ease!

Produce quality PDF files in seconds and preserve the integrity of your original documents. Compatible acrossnearly all Windows platforms, if you can print from a windows application you can use pdfMachine.

Get yours now!

Page 80: İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

7/17/2019 İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

http://slidepdf.com/reader/full/ilber-ortayli-gelenekten-gelecege 80/103

 imkanýný ver memiºtir. Bakkal kar ýsýyla köºebaºý ºarapçýsýnýn zinasý hikayesi, Rus realizminin aksine toplumsal iliºkilerin önemli yanlar ýný açýða çýkarmaya yetmemektedir".

ýSSO'LERDEAVRUPA EDEBIYATý 

Fransýz ºiirinin bu dönemi sembolizm ak ýmýnýn etkisindedir.Verlaine'in ºiirlerindeki musiki ve dil, kuºkusuz etkileyicidir. Ama sonuç olarak gerek

sembolizmin, gerekse Rimbaud ile temsil edilen sürrealizmin ve Mallarme ile doruða ulaºanparnasyenler ile Paul Valery'nin, bir yerde dünyanýn çalkantýsýndan uzak 19. yüzyýlOsmanlý ºiirini

etkileyen ºairler olduðunu da hatýrlamak gerekir. lL. Abdülhamid'in ülkesinde edebiyatýn kapýlar ý 

ancak 1870'lerden sonraki Fransýz ºiirine açýktý. Bu dönemin Fransýz ºiirinin bizde gürültüsüzce

etkinliðini kurabilmesi sadece Fransýz dilinin egemenliðiyle açýklanamaz. Rusya'da, Polonya'daFransýz dili ve kültürü Osmanlý ülkelerinde olduðundan daha da yaygýndýr. Ama oralarda ºiirde ve

romanda baºka rüzgarlar esiyordu.

Ingiliz edebiyatý  ise 1880'lerde de Avrupa edebiyatý  içindeki geriliðinden kurtulamadý.

Kurtulmasý için bir neden de yoktu. Britanya, endüstri devrimini en sancýlý ve en muhteºem biçim-

de yaºamýºtý. Ilk grev romaný  bu ülkede yazýlmýºtýr. Ama roman olarak güçlü olmadýðýndan

unutuldu gitti. Charles Dickens'ýn duygulandýncý eserleri herhalde büyük imparatorluðun bünye-

sindeki tezatlarý bir ölçüde veriyorsa da, happy end geleneðini de yaºa tmaktadýr.

Edebiyat, Ingiliz hayatýnda teorik olarak en güzel incelemelere konu olmuºtur. Ama hiç bir

zaman toplumsal ve düºünsel hayatta büyük çalkantýlar, tartýºmalar yaratacak bir niteliðe ulaºa-

mamýºtýr. 1881'de ünlü tarihçi Thomas Carlyle öldüðü zaman arkasýnda býraktýðý, salt bir eyci bir

toplumun ürünleridir. Carlyle, ºairane bir üslupla tarihi ilahi bir görevle dünyaya gelen büyük

adamlarýn yarattýðýný iddia etti ve Ingilizlere, Avrupa'ya k ýsmen kabul ettirdi de ...

Tarihin en sancýlý  toplumsal deðiºimini en önce yaºayan Britanya toplumunun edebiyatý  butoplumdaki sükünet ve uyuºmayý yansýtýr. Nedenlerini tarih ve toplumbilim halen tartýºýyor.

Almanya 1880'lerde milliyetçilik, imparatorluk siyaseti ve dar bir populizmin ülkesiydi. 19.

yüzyýl Almanyasý hala kendini tari-

GELENEKTEN GELECEGE ý880'LERDE AVRUPA EDEBIYATý 

hi Roma imparatorluðunun mirasçýsý  olarak görüyordu. Almantarihçiliði, Von Savigny ve Mommsen'in kurduðu tarihçi okulunetkisinde geliºti. Roma tarih ve hukuk mirasýna germanik kültürdamgasý vurulmak isteniyordu. Kant, Schelling ve Humboldt geleneðisosyal bilimlerde yerini Diltheyeý bir geleneðe býraktý. Diðer yandan19. yüzyýl Almanyasý  Helenizm, Hýristiyanlýk ve AImanlýk senteziiçin çabalayan bir fikir ikliminin etkisi altýndadýr. Bu iklim edebiyatyaºamýnda özellikle Hölderlin ve izleyicileriyle baºlayan Almanromantizminde göze çarpar.

Ancak klasik Akdeniz uygarlýklar ýnda ve Rönesans kültüründe

ana motif olan patriyotizm, Almanya'da aºýr ý  dönüºtü. Natüralisttiyatro yazarý  G. Hauptmann Güne º  Do ð arken ve  Dokumacýlar adlý oyunlarýyla yüzyýlýn sonundaki Alman edebiyat ve tiyatrosunu temsileder. Hauptmann'ýn naiv populizmi, nihayet 1930'lardaki Nazi Partisi

üyeliði ile düðümlendi. Alman edebiyatý  19. yüzyýl sonunda klasikgeleneðin yozlaºmasýný  yaºýyordu. 1878'de çýkar ýlan Sozialisten gesetz(Sosyalist kanunu) toplum hayatýnýn her katýnda olduðu gibi adetaedebiyatta da kendisini bütün aðýrlýðýyla duyuruyordu.

19. yüzyýl romantizmi kendini opera sanatýndan edebiyata vetiyatroya kadar tarihi olaylar ve tarihsellikle ifade etmeyi yeðledi.ltalyan baðýmsýzlýðýnýn simgesi haline gelen G. Verdi, ltalyangeçmiºinin görkemini  Lombardi'de, özgürlüðü  Nabucco'da hayk ý-rýrken, Wagner pancermanist bir atmosferi yaratmaya çabalýyor du.

Avusturya ve Rusya bask ýsýndaki orta ve doðu Avrupa ülkelerinin

yazarlarý  tiyatroda ve edebiyatta baðýmsýzlýk savaºýmý  için ulusaltarihlerini hatýrlamayý özellikle yeð tuttular. H. Synkiewicz Quvadisgibi bir anýttan sonra  Ate º  ve Kýlýç'la, Szlowacki  Mazeppa ile,

Krasinski ise fantastik dram Irydion'la, Polonya halk ýný baðýmsýzlýk mücadelesine davet ettiler.

Yüzyýlýn sonunda ýskandinavedebiyatý  ve dramaturjisi k ýtadagünümüze kadar uzanan bir öneme sahipti. Bir yerde ýskandinavtiyatrosu lbsen'in kiºiliðinde 19. yüzyýl sonundaki Avrupalý'nýn

pdf Machine

Is a pdf writer that produces quality PDF files with ease!

Produce quality PDF files in seconds and preserve the integrity of your original documents. Compatible acrossnearly all Windows platforms, if you can print from a windows application you can use pdfMachine.

Get yours now!

Page 81: İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

7/17/2019 İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

http://slidepdf.com/reader/full/ilber-ortayli-gelenekten-gelecege 81/103

 

vantes'le lbserý'i kar ºýlaºtýrdýðýmýzda Ýskandinavyalý olumlu not alamaz" .

Buna raðmen lbser ý, halen yüzyýlýmýzýn insanýnýn yüzüne onun içinde bulunduðu çýkmazý  hayk ýran bir yazardýr. Kuºkusuz yüzyýlýn sonundaki Ýskandinavedebiyatý ister Ýsveçli Strindberg, isterse Lagerlöff ve Hamsun olsun bu alanda günümüze kadarsüregelen önemli bir misyon yüklenmiºtir.

187Tde Tolstoy'un deveseri  Anna Karenina yayýnlandý. 1879'da da  Itiraflar' ý. .. 1881'de

büyük Dostoyevski öldü. Ayný  yýl Ill. Aleksandr, korkunç polis örgütü Okhrana'yý  kurdu.Rusya'nýn her taraf ýnda Yahudi mahallelerindeki pogromlar birbirini izlemeye baºladý. Rusya,büyük ve ºanlý yazarlarýn, fikir adamlar ýnýn ve hareketlerin yanýnda terör, bask ý ve rezaletlerinülkesiydi. 1880'ler Rusya'sýnda dünya uygarlýk tarihinden silinmeyecek eserler yaratýlýyordu.1880'ler Rus edebiyatý, 19. yüzyýlýn baºýndan gelen güçlü bir geleneðin ve düºüncenin

ürünleriyle doludur.

Napolyon istilasýný atlatan Rusya'da yeni milliyetçilik ilk anda monar ºist bir tarihçi olanKaramzin'in Rusya Devleti Tarihi adlý eserinde ortaya kondu. Ama özgürlükçü bir yazar olanPuºkin bu esere hücum etmekten geri kalmadý. Rusya'nýn politik fikir iklimi ve ihtiyaçlar ý çaðdaº  Avrupa'nýnkinden daha farklýydý. 19. yüzyýlýn ilk yar ýsýnda Rus aydýnlar ýnýnmilliyetçiliði historisist bir kaynaktan beslenmiyordu. Ünlü düºür ýür Çaadayef'in deyimiyle

"Rusya'nýn geçmiºi karanlýklar içinde, hali berbat, istikbali ise ümitsiz" olarak görünüyordu.

19. yüzyýlýn romantizmi çeliºkiler içindeki toplumun gerçeði kar ºýsýnda yön deðiºtirdi.Lessing klasisizmi ile Hugo ve Hölder lin romantizmi Rus edebi eleºtirisinin, yaniBielinski'nin süzgecinden geçti. 19. yüzyýlýn Rus edebiyatý  ve dramýndaki yeni hümanizm,

güncel hayatýn sorunlar ýný  ele aldý. Bu ortamda tarihe dönük milliyetçilik olan panslavistºovenizm, Slavyonofiller'de (Kirayevski, Aksakov) ve genç devir halkçýlar ýnda (Mihaylovski,Bazarov) görülür.

Rusya'da batý Avrupa tipi romantizm k ýsa sürmüº, realizm ve halkçýlýk üstün gelmiº, saðlýklý bir insan ve yurt sevgisi Rus edebiyatýnýn ve dramýnýn niteliði olmuºtur. Rus edebiyatýnýn babasý Puºkin'den halkçý ºair Nekrasov'a ve mistik Dostoyevski'ye kadar, insan olayý hiçbir zaman Rus

yazarlarýnda olduðu kadar derinlemesine ve hoºgörülü bir yüceltme ile ele alýnmamýºtýr. En dincigörünen yazar bile kilise taraf ýndan lanetlenmiºtir. En sosyalist yazarda bile sömürü cü sýnýf ýninsaný kin kusularak deðil, toplumsal çürüklüðün yarattýðý zavallýlar olarak ele alýnmýºtýr.

~us yazarý  varolan kurumlar ý  eleºtirirken, toplumu deðiºtir meyý  amaçlayan düºünceleri deeleºtiri süzgecinden geçirmiºtir. Yüzyýllar ötesine uzanacak tartýºma konular ýný  ortaya atmýºtýr.Onun içindir ki, Dostoyevski ve Tolstoy hala en çok okunan yazarlardýr.

 Anna Karenina, ahlaken çürümüº bir toplumun kurumlar ýna ve adetlerine kar ºý  çýk ýyor. O daIbsen'irý Norasý gibi olabilirdi. Anna'nýn yaptýðý Nora'nýr ý yaptýðý gibi yüce ve takdire deðer bir davranýº olabilirdi. Hayýr, Tolstoy iºi o kadarla bitirmiyor. Kar ºý çýk ýlanºeyler gerçekten bozuktur. ama Anna daha iyisini biliyor mu? Yüzy ýlýn programsýz baºkaldýran insanýna Tolstoy, en etkin eleºtiriyi getiriyor. Önerdiði basit bir reçete

çýkmasýný ve sorunlar ýný büyük baºar ý ile vurgulayan ve serirnleyen

zengin kaynaktý.

19. yüzyýl sonunda Avrupa'daki ak ýmlar baºlýca üç gruptatoplanabilirdi: a) liberalizm, b) marksizm, c) anarºizm. Anar ºizmleriçinde ele alýnmasý  gereken görüº, kanýmca ünlü Norveçli yazar

lbsen'inkidir. Ý bser ý'de çaðdaº  Avrupa düºüncesinin babalarýndanRousseau'nun etkisi çok açýktýr. Hiçbir toplumsal uzlaºmanýn,mülkiyetin ve kurumlaºmanýn bulaºmadýðý bon savage (iyi vahºi) denenilkel insan onu meºgul eden bir sorundur. Çaðdaº  bireyin esaretininkaynaðý olan toplumsal kurumlara angaje olmamýº ve onlara kar ºý safbir duygusal direniºe geçen birey ise, yapýsý  gereði ancak kadýnolabilir. lbsen'in oyunlarýnda onun için kadýn modern toplumunçýkmazlarýna baºkaldýrmak tadýr. 1879'da yazdýðý   Nora ve 1890'da

yazdýðý   Hedda Gabler'de bunu görüyoruz. lbsen, Nora'da moderntoplumun çýkmazýný  ve aile kurumunun çürüyüºür ýü etkin bireleºtiriyle serimleyerek, adeta modern feminizmin ilk manifestosunuilan etmektedir.

lbsen'in kahramanlarý, baºkaldýrdýklar ý dünyaya kar ºý yeni bir önerigetirmemekle suçlanmýºtýr. Bir yerde bu doðrudur. Hele iki dünyasavaºý  arasýnda her ideolojiden, her düzenden iðrenen ve kendimeritokratik (seçkir ýci) anlayýºý  içinde olaylar ýn  dýºýnda yaºamaðaçalýºan Avrupa aydýnýna baktýðýmýzda bu tutumun çýk mazýný görürüz.tbsen, 19. ve 20. yüzyýl insanýnýn bunalýmýný  ve k ötümserliðini temsil

etmektedir. Ancak lbsen'in çaðdaº  insana çýk ýºý  göstermekten çok,onun çýkmazýný  çok erken ve çok iyi gösteren bir yazar" olduðunu

hatýrlamak gerekir.

 Brand' ý  ele alalým; "Genç nesiller er geç uyanmalýsýnýz, uzlaº-malarýn zincirini k ýrmalýsýnýz" diyen  Brand ne öneriyor? Ortada birDonkiºot vardýr. Ancak * Plehanov'un deyiºiyle: "Cervar ýtesDonkiºot'un Donkiºotluðunu Sanço Panço aracýlýðýyla alaya alýr -ken, lbsen Donkiºotluðu program olarak önerir. Demek ki Cer -

pdf Machine

Is a pdf writer that produces quality PDF files with ease!

Produce quality PDF files in seconds and preserve the integrity of your original documents. Compatible acrossnearly all Windows platforms, if you can print from a windows application you can use pdfMachine.

Get yours now!

Page 82: İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

7/17/2019 İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

http://slidepdf.com/reader/full/ilber-ortayli-gelenekten-gelecege 82/103

 deðildir. Halen önümüzde duran sorunu getiriyor: Insanýn kendine olan yabancýlaºmasý ve kendini kendi olmaktan saptýran tutkular ýnýn kaynaðý nedir? Onlardan nasýlkurtulunur?

Mülkiyet kururnunu, lüks tüketim ôzentilerini, toplumsal sýnýflar ý  yaratan ve bu sýnýflar arasýndaki çeliºkileri doðurup güçlendiren bireysel eðilimleri eleºtirrnekyeterli olmayabilir. Ama bireydeki bu eðilimleri yok etmeden toplumu deðiºtirmeyi amaçlayan hangi giriºimin, hangi yeni sistemin baºar ýya ulaºacaðýný  düºünmek

mümkündür?

Tolstoy'un önerdiði kurtuluºtaki çeliºkiler her toplumsal deðiºimde vardýr. Onun içindir ki, kendisine "Rus devriminin aynasý" denmiºtir.

Diderot ile Lessing yeni Avrupa edebiyatýnýn kuramcýlar ýdýr.Ama Bielinski, Çerniºevski ve Dobr olyubov hem gerçek artistik deðerler, hem de yaºadýklar ý toplumun koºullar ý konusunda Rus yazarlar ýný çok etkilemiºtir. Hangidünya görüºünde olursa olsun yüzyýlýn baºýndakilerden ta 1917 devrimine kadar her yazar, Bielinski-Çerniºevski okulunun bir öðrencisidir.

19. yüzyýl Rus yazar ýnýn batý Avrupalýya göre farklý ve doðuºtan ayrýcalýklý yanlar ý vardý. Yazar ýn Petersburg veya Moskova'daki yaºamý, uzak Kafkas daðlar ýna,

Ortaasya steplerine kadar uzanýrdý. Nihayet batý Avrupa hayatý da çok iyi bilinirdi. 19. yüzyýlýn Rus demokrat ve ilerici yazar ý, dünyanýn yetiºtirdiði bir kiºilikti. Onedenledir ki zamanýn ve mekanýn ötesinde Rus edebiyatý  Avrupa k ültürünün içinde silinmez bir yer aldý. Ve 19. yüzyýlýn Avrupa edebiyatý  dediðimizde Rusedebiyatýnýn yetiºtirdiði dahileri salt edebiyatçý olarak deðil, siyasal, toplumsal düºüncenin devleri olarak da ele almak kaçýnýlmazdýr.

19. yüzyýlýn son çeyreði, edebiyat ve düºüncede böylesine bir yeniden dOðuºun devri oldu.

Tiyatroda Tarihi Oyunlar Üzerine'iyatroda tarihi oyunlara bir tarihçi olarak bakmak deyimi, açýklamayý gerektiriyor. Bir tarihçi tarihi oyunlara, tarih felsefesi ve toplum evrimi açýsýndan bakmakzorundadýr. Tarih felsefesi dendiði zaman, bu kavramý da açýða kavuºturmak gerekiyor. Tarih felsefesi de aslýnda yöntem olarak, tarih biliminin dil ve yöntemini

(yani sosyoloji, iktisat gibi bilimlerin yöntemini) izler. Iºin aslýnda felsefe de bilimin metodunu izlediði ölçüde felsefedir zaten ... Bunun tersi felsefede de, tarih

felsefesinde de metafiziðin ºiirsel bulanýklýðýna saptanmaktan baºka bir ºey deðildir ...Burada tarih bilimini tarif edecek deðilim. Yalnýzca tarih bilgisinin ve nihayet tarih biliminin çeºitli devirlerde deðiºen fonk siyonuna, kendisine sorulan soruya ve

beklenen cevaplara deðineceðim. Tarihçiliðin devirden devire deðiºen bu fonksiyonu, metodu ve yöneldiði amaçlar çaðýn tarihi tiyatro oyunlar ýnda da aynen görülür. Bunedenledir ki, tarihi oyun iºin aslýnda derin bir kritiðin, düºünsel zenginliðin yar ýsýdýðý alan olmuºtur. Tarihi tiyatro oyunlar ý, kalitesinin yüksekliði ölçüsünde, yazýldýklar ý dildeki tiyatro edebiyatýnýn görkemini arttýrmýºtýr. Özellikle top-

pdf Machine

Is a pdf writer that produces quality PDF files with ease!

Produce quality PDF files in seconds and preserve the integrity of your original documents. Compatible acrossnearly all Windows platforms, if you can print from a windows application you can use pdfMachine.

Get yours now!

Page 83: İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

7/17/2019 İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

http://slidepdf.com/reader/full/ilber-ortayli-gelenekten-gelecege 83/103

 

lum ve düºünce hayatýnda büyük devrimlerin yapýldýðý, daha baºkabir deyiºle insanlar ýn yaºadýklar ý  toplumun doðal deðiºimini bilinçlibir biçimde yeniden deðiºtirdikleri çaðdaº  tarihe bak ýº yeni boyutlarkazanmýºtýr. Siyasal bilince sahip bir toplumun yazar ý tarihi tiyatro veroman alanýnda da güçlü eserler vermiºtir. Tersi sözkonusu ise, yanibir toplumda tarihi tiyatro ve romanlar bu o toplumda siyasal

düºüncenin de güçsüz ve geliºmemiº olduðunun bir göstergesidir.

Bu nedenle tarihi oyunlara, kaba gerçekçilik açýsýndan deðil de,eserin fikri içeriði ve savý  yönünden bak ý p eleºtirmek gerekir.

Özellikle modern çaðlar ýn dinamik yaºamý bu tür bir yak laºýmý sadecehaklý  deðil, ayný  zamanda gerekli de k ýlmýºtýr. Tiyatro denen olayýnbeºiði eski Yunanistan'ýn üzerinde bu açýdan fazla duramayýz. Yunantiyatrosunda trajedi, insanoðlunun dilemmasýdýr. Tr ajik olanýn alýnyazýsýdýr. Yunan trajedisi bu dilemmayý  vurgulamakta çoðunluklamitologyadan yararlanýr. Nietzsche gibi bir düºünür, klasik Yunan

felsefesini tragedyanýn oluºum ve geliºimine baðlamakta pek dehaksýz deðil* ...

Gerçek o ki felsefenin yeºerip geliºtiði k ýta Yunanistan'ý, tragedya

sanatý  için en verimli topraktý. Bazýlar ýna göre k ýta Yunanistarý'ý idealist felsefenin, bizim Anadolumuz, yani eski çaðlar ýn lonya'sý  isemateryalist felsefenin ülkesi idi. Ama böyle bir kar ºýtlýðýn varlýðý  ne 

dereceye kadar abartýlabilir? Tragedyanýn batý  Anadolu kentlerindegeliºmemesinde böylesine varlýðý  ºüpheli bir kar ºýtlýk mý roloynamýºtýr, yoksa lonya kentlerindeki farklý bir sosyal ve ideolojikyapý mý?

Burada akla hemen ºu soru gelecektir: tarihçilik   ilk büyükrünlerini batý  Anadolu ve Hellas'da verdiði halde, niye tiyatroyu

etkilemedi? Bunun için klasik tarihçiliðin fonksiyonunu gözönü-

ne getirmek gerekir. Antik Yunan tarihçiliði salt geçmiºe ait olaylarý ve Yunan toplumuna komºu olan barbarlannt  ülkesi, toplum ve devlet

sistemi hakk ýnda bilgileri vermeyi amaç edinmiºtir. Burada tarihçilik,etnoloji, linguistik ve coðrafyayý da ilkel anlamýyla içerir.

Yunanlý, kendi toplum sistemini ideal ve en geliºmiº olarak görür.Yunanlý  için bilincinin altýndaki ideal toplum, geçmiºte, halde vegelecekte kendi toplumu idi. Kitlenin tarih bilincine dayanan bir

eleºtiri ve eyleme ihtiyacý yoktur. Bu nedenle geniº yýðýnýn sanatý olantiyatro, tarihsel düºünce ve yorumdan esinler ýmeyecektir. Yunan

komedyasý ise günlük sorunlarla meºgul bir sanat dalýydý.

Ortaçaðlar ýn tarihçiliði,  Nasihatname motivi etraf ýnda biçimi enir.

Tarih, olaylarý kaleme aldýðýnda, devlet ve toplum hayatýný düzenleyenyöneticilere geçmiºten örnekler vermek amacýndadýr. Ortaçaðýnduraðan toplum hayatýnda, bir yerde tarih tekerrürden ibarettir.Tarihçiliðin bu nasihatçý tutumu, halk yýðýnlar ýna bir ºey öðretmek, birbilinç vermek amacýndan kuºkusuz çok uzak týr. Tarih sadece, dar biryönetici elit'in sahip olmasý gereken bil-

*gi olarak anlaºýlmaktadýr . Bu nedenle de toplumun dününü veyarýnýný inceleyecek fikirlerin, tarihi tiyatronun gereði yoktur.

Ortaçaðlar ýn tarihi tiyatro oyunu ister Doðuda, isterse Batýda olsundestanlar ve dini hikayelere dayanýr. Kilisenin veya dini kurallarýntoplum hayatýný  düzenlediði Ortaçaðlarda. geleneksel tiyatronun bu

motiflerle süslendiðini görürüz. Batý'da mysteries lsa'nýn ve azizlerinhayatýný; Doðu ülkelerindeki  ºebih yahut tazi ye denen geleneksel

oyunlar da Kerbela olayýný, Hz. Ali'nin evladýnýnºehit edilmesinicanlandýr ýr. Bunlar ýn amacý, dinsel düºünce (derýebilirse ideoloji) ve

davranýºlar ý, dinsel kurumlar ý canlý tutmaya yöneliktir.

153pdf Machine

Is a pdf writer that produces quality PDF files with ease!

Produce quality PDF files in seconds and preserve the integrity of your original documents. Compatible acrossnearly all Windows platforms, if you can print from a windows application you can use pdfMachine.

Get yours now!

Page 84: İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

7/17/2019 İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

http://slidepdf.com/reader/full/ilber-ortayli-gelenekten-gelecege 84/103

 

Fransa'da Moliere ve sonralarý  Ýtalya'da Goldoni'nin, Ortaçaðýntoplum ve aile gelenekleriyle alayettikleri bir ortam söz konusudur.

D

e

v

l

e

tin politikasý  dageleneksel Avrupa

imparatorluklarý-nýnkinden çok farklý olup dinamik ve ulusal

çý

a

r

 Tarihi: tiyatro olgusu, aslýnda yeniçaðlarla, daha doðrusu deðiºen

yeniçað  Avrupa'sýnýn siyasal ve düºünsel atmosferiyle ortaya

çýkacaktýr.

Avrupa'nýn Yeniçað  kültürü sadece eski kaynaklar ýn deðerlen-

dirilmesi, antik dünyanýn yeniden canlandýr ýlmasý  demek deðildir.

Rönesans, bir yeniden doðuº  olmaktan çok yeni bir yarat ý, yeni birk ültür dünyasýnýn kurulmasýdýr. Avrupa rönesansý, artýk repetitia ve

commentani geleneðinden yeni bir çaðýn görüºlerinin iºler ýipgeliºtirilmesine yönelmek demektir. Bu çað, ulusal mer keziyetçiimparatorluklarýn, deniz aºýr ý  kolonilerin, yani otoritenin ve

mutlakiyetçi aydýnlanmanýn çaðýdýr. Yeniçaðýn tarihçiliði Jean Bodin

ve Machiavelli gibi siyasal kuramcýlar ýn etkisindedir. Bu çaðýnaydýnlar ý, hükümdar ýn adaletini, devlet bürokrasisininrrýükernmelliðtr ýi, kararlýliðýrn, yapýcýhðmý, meºrui:yetini ve kitlelerin

sevgilisi olmasýný  savunan kimselerdir. Bir yýðýn demokrasisi,

kesinlikle sözkonusu deðildir. Vax papuli, vax Dei, * çaðýn siyasal

düºüncesinde kesinlikle reddedilmektedir. Tiyatrodaki tarihi:oyunlarýn bu amaca yöneldiðini, böyle bir atmosfer ve iklimintesirinde kaldýðýný göreceðiz.

Klasik Fransýz dramýna geçmeden önce, bu olguyu aslýnda In-

giltere'de görüyoruz. Onun için Elizabeth çaðý  dramýna, yaniShakespeare' e bu açýdan bakarak konuyu ele almak gerekiyor.

Shakespeare dünya tiyatrosunda en çok karakter yaratan bir yazar

... Oyunlarýnda kiºinin derinliklerini inceleyip, serimlemek kadar,aslýnda belirli bir devlet ve toplum felsefesinin savunuculuðunu dayapmýºtýr. Bu düºünce hemen hemen çaðdaº  ý  olan büyük filozofFrancis Bacon'un düºünce sisteminin bir yansýmasýdýr. Bu nedenle biryerde, Shakespeare'in mevcut olmadýðýný, bu eserlerin Bacon'a aitolduðunu söyleyen ý  9. yüzyýl araºtýrmacýlarýna hak vereceði degeliyor insanýn ... Tartýºmaya girmeden ortada olaný  belirtmekgerekirse, bu oyunlar, Ortaçaðlar ýn toplum ve

yönetim düºüncesine ait deðerlerin tam tersini, yeniçað dünyasýnýndeðerlerini getirip savunurlar.

Shakespeare'in tarihi: dramýar ýnda göze batan bir kutuplaºma,yönetici ve kitle arasýndadýr. Yönetim sanatý  ve kitlenin niteliðiüzerindeki yeniçað  siyasal düºüncesi, onda çok açýk olarak ortaya

konmuºtur Örneðin, II. Richard, kararsýzlýðýndan ötürü baºarýsýz vesilinmeye mahkum bir monarktýr. Gene  Hamlel'de monarºi çürüyen birsoyun elinde olduðundan, yerini "Lehistan'dan zaferle dönen gençFortinbras"ya býrak ýr. Özellikle  Machbeth' de, kral soyunun irst asaleti

ve iktidarýn meºru olarak ele geçirilmesi tezi savunulmaktadýr.

Shakespeare burada yeniçaðýn adamýdýr. Bazýlar ý  onu "çaðda-

ºýrnýz" diye niteler * ama onda Hýristiyanlýða özgü ar ýti-semitizmin

bütün yeniçað  adamlar ý  gibi yaºadýðýný  Venedik Taciri'nde görürüz.

Insanýn doðasýný  ve dramýný  baºar ýyla iºleyen bu yazar her çaðýn

insanýdýr, ama siyasal düºüncesi ile sadece yeniçaðýn yenilik çisidir.

Vendetta gibi ilkel bir Ortaçað  geleneðini  Rameo ile ]uliette'de yeren

yazar; Carialanus ve  ]ulius Caesar gibi tarihi: dramýarýnda bilge eliti

savunur. "Halk ýn sesi hiç de hakk ýn sesi deðil. dir." Kalabalýk

Shakespeare'in gözünde her zaman aldatýlmaya müsaittir.

Kalabalýktan çok, platonik bir yaklaºýmla güçlü yönetici bir bilge eliti

savunan bu görüºler, Machiavelli'nin çizdiði hük ümdar ve toplum

sisteminden uzak deðildir ve Shakespeare, Thomas Hobbes'tan çok

önce yeniçað  mutlak monar ºisinin felsefesini, tarihi: oyunlarýyla

iºlemiºtir.

Fransa'da tarihi oyunlar ý  7. yüzyýl boyu, merkeziyetçi birmonarºiye ve aristokratik bir patriyotizme (vatanperverliðe) hizmet

edecek ºekilde geliºrniºtir. zellikle Richelieu'nün kurduðu Akademi,biçim kadar özü de etkilediðinden, Fransýz edebiyatý  ve tiyatrosu

absolutist (mutlakiyetçi) monar ºiye hizmet etmiºtir.

pdf Machine

Is a pdf writer that produces quality PDF files with ease!

Produce quality PDF files in seconds and preserve the integrity of your original documents. Compatible acrossnearly all Windows platforms, if you can print from a windows application you can use pdfMachine.

Get yours now!

Page 85: İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

7/17/2019 İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

http://slidepdf.com/reader/full/ilber-ortayli-gelenekten-gelecege 85/103

 lara yöneliktir.

Fransa'nýn Katolik düºmanlar ýyla Katolik liga'ya (HabsburgÝspanya ve Avusturya'sý) kar ºý  birleºtiði; daha laik, merkeziyetçi,otoriter ve aristokrat yurtseverliðin revaeta olduðu bir devirdir 17.

yüzyýl. .. Bu devir tiyatrosu üç birlik kuralýnýn (zaman, mekan, olay)

katý  çerçevesi içinde Racine ve Corneille'in hüküm sürdüðü biralandýr. Özellikle Corneille'in tarihi oyunlar ý  bu açýdan ilginçtir. LeCid,  Horace gibi tarihi dramýar ýnda Corneille, aristokratça bir vatansevgisi ve soylu davranýºýn, dine, devlete, aileye ve yurda kar ºý baðlýlýðýn savunuculuðunu da yapar. Devrin mutlak monar ºistatmosferi içinde tarih bilinci bu olduðu içindir ki, Corneille'in tarthtdramýar ý bu duygular ý vermektedir. Bu döneme karºý tepki belki de bunedenle en ºiddetli bir ºekilde Fransa'da patlayacaktýr. AmaAydýnlanma çaðýnýn ulusalcýlýðýný da bir yerde bu eserlerin hazýrladýðý bir gerçektir.

Aydýnlanma çaðý  veya burjuva devrimleri çaðýnda merkeziyetçimutlakiyet rejimlerine karºý  asýl büyük tepki Fransa'da doðmuºtur.Feodal monarºinin dayandýðý  siyasal-sosyal yapý, ilk büyük fikrtdarbeleri Fransýz Aydýnlanmasýnýn düºünce önderlerinden yedi. Bir

yerde tarihçilik, insan hak ve özgürlüklerinin ger eðini, meºruIyetinive vazgeçilmezliðini anlatmaya yönelik bir içerik kazandý. J. J.

Rousseau bireylerin eºitliði ve özgürlüðünün tarih içinde mülkiyetindoðuºu ile ortadan kalktýðýný  ileri sürer ken; Montesquieu hukuk,

kanun ve yönetim biçiminin toplumlarýn özelliklerine ve buözelliklerin ise tarih içinde geçirdiði evrime baðlý  olduðunuaçýklýyordu. Tarih bilgisi ve bilinci ile toplum düzenine kar ºý siyasalmücadeleler, IS. yüzyýl sonunda bir biri ile içiçedir. Mücadeleninnedeni olan özgürlük ve yurt sevgisi bu temel üzerine kurulanduygulardýr. Aydýnlanma devrinin tiyatrosu, herhalde çaðýn en etkilibir propaganda aracý olarak bu konular ý iºleyecekti.

Gerçekten de bu konulara dayanan bir tarih bilinci, en etkili araçolarak tiyatroya baºvurdu baºvurmasýna ama, Aydýnlanma felsefesinin anavataný  Fransa'da deðil. Almanya bu özgürlükçü düºüncenin edebiyat veözellikle tiyatroya yar ýsýdýðý  bir ülke oldu. Aydýnlanma devri Almantiyatrosu özgürlükçü ve ulusalcý  bir fikirle kaleme alýnan tariht oyunlarý ortaya çýkardý.

Örneðin 17SS'de yazýlan Goethe'in ünlü dramý Egmont'da, kar ºýmýza

b

öy

l

e

 

b

i

r

 

a

ra

t

e

r

 

o

r

t

a

y

a

 

çýk 

ýy

o

r

.

H

o

l

l

a

ndalýlar ýn panya'ya karºý verdikleri mücadelede GrafEgmont, Wilhelm von

Orange'nin yanýndadýr.Tarihi gerçekte, GrafEgmont çekingen ve kararsýzbir kiºilik sahibi idi. GoetheEgmont'u romantik bir

eðilimle abartýr. davranýº,engin bir özgürlük ve vatansevgisi ile tamamlayarak

oyunun baº karakterini çizer.

Burada gerçekler,Aydýnlanma devrininözgürlükçü ve ulusalcý duygularýyla yeniden

yorumlanmaktadýr.Aydýnlanmanýn diðer büyükdüºün ür ve ozaný  F. vonSchiller, tariht oyunlannda

bu devri n atmosferini en

baºar ýlý  olarak yansýtanyazardýr.

Schiller'in ünlü dramý 

Wallenstein' ý anlamak

için önce onun* ünlü tarih yapýtý Otuz Y ýl

Sava ºlan Tarihi'ni incelemekgerekir .Schiller'in tarih yazýcýlýðýnaegemen olan Aydýnlanmadöneminin bu tipikdevrimciliði, tarihidramýar ýnda da görülür.Schiller bu ünlü komutaný tarihi kiºiliðinin ötesinde birkahraman olarak

abartmaktadýr. Oyunun ilk

sah

nes

i

bir

ord

uga

hta

geçer.

Bu

rad

a

ask 

er

ola

n

bab

a

ile

oðul

iki

k öylüara

sýndak 

i

konuº

ma,

im

par

ato

run

ve

bütünpdf Machine

Is a pdf writer that produces quality PDF files with ease!

Produce quality PDF files in seconds and preserve the integrity of your original documents. Compatible acrossnearly all Windows platforms, if you can print from a windows application you can use pdfMachine.

Get yours now!

Page 86: İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

7/17/2019 İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

http://slidepdf.com/reader/full/ilber-ortayli-gelenekten-gelecege 86/103

 feodal düzenin etkili bir eleºtirisidir. Feodal kurumlarýn, dinsel bask ýlar ýnve aristokrasinin eleºtirildiði bu oyunda, Wallenstein mahir ve açýkdüºüneeli bir komutan olmasýna raðmen, tarihi deðiºtirerek özgürlüðüseçememesinden dolayý  maðlup olacaktýr. Tarihin ak ýºýný  ve ºartlar ýný deðiºtirecek yetenek, mutlak özgürlüðün seçimidir. Sonralar ý Schelling'iniºlediði bu tema Schiller'de görülüyor.

 Mary Stuart'da Schiller, bir yanda ºeref, aºk gibi soylu insanduygularýný, diðer tarafta devlet ve iktidar hýrsýný iki kutup olarak ele

alýr. Mutlak monar ºist devrin düºüncelerinin tersine Schiller birincikutbu tutrnakta, insan dogmasýna ve özgürlüðüne ayk ýr ý  olan ikincikutbu mahkum etmektedir.

Wilhelm Teli, özgürlük, ulusalcýlýk ve baðýmsýzlýðýn savunusunu

yapar.  Jungrau von Orleans'da (Orleans Bakiresi) yurtseverlik ve

özgürlük ana motiftir. ]eanne D'Arc burada mistik bir itinin deðil,

bireysel özgürlükle görev (Pflicht) duygusunun itisi altýnda hakiki"Berý'te, benliðe kavuºmaktadýr. Böylece Or/eans Bakiresi, Schiller'in

bireysel özgürlük ve toplumsal görev duygusu kavramlarýný sergilediði bir eserdir.

19. yüzyýl Avrupa'da burjuva  devrimlerinin, sanayileºmenin veulusalcýlýðýn gerçekleºtiði bir çaðdýr. 19. yüzyýlýn devrimleri burjuvasýnýf ýnýn, yani toplumun sayýca dar bir kesimini meydana getirenlerin

önderliðinde yapýlmaktadýr. 19. yüzyýl devrimlerinde ulusalcýlýk,özgürlük, eºitlik gibi kavramlarýn açýklanmasý  ve geniº  kitletaraf ýndan benimsenmesi tarih bilgisi kadar tarih bilincini de gereklik ýlmýºtýr. Devrimlerin amacýndaki haklýlýk, tarihe bilinçli olarakbakmakla anlaºýlýyor.

19. yüzyýl, ºövalyece bir patriyotizmin de ötesinde, ulusalcý duygularýn ve eylemin ortaya çýktýðý  çaðdýr. Bu düºünce sistemi iseinandýr ýcýlýðýný  ve yayýlmasýný  sadece kitap, gazete gibi araçlara

deðil, baºka bir araca da borçludur. Bu propaganda aracý tiyatrodur.

Tiyatro 19. yüzyýlda (sinema, televizyon, radyo olmadýðýna göre) enetkili kitle ileti ºim aracýdýr. Üstelik devrimi yapacak sýnýflar ýn davazgeçilmez bir kültür ve eðlence aracýdýr. ªu halde devrimcidüºünce ve tarih bilincinin tiyatro sahnesine yoðun bir biçimdeçýkmasý  kadar doðal bir geliºim olamazdý. Tiyatro 19. yüzyýlda, bütüntarihi boyunca ula ºamad ýðý önemli bir propaganda gücüne sahip oluyordu

t o

 pl um ha

 yat 

ýnd a ... 

1

9

.

 

y

üz

yýl

,

 

t

e

z

a

t

larýn geliºtiði çaðdýr.Bir yanda özgürlük,siyasal, ekonomik

baðýmsýzlýk veulusalcýlýk; diðeryanda, sömürge-

cilik, sömürü ve ºovenizmyeni boyutlara

ulaºmaktadýr. 19. yüzyýlýnk ültürü ve siyasalideolojisinde tarih bilgisi ve

bilinci önemli yere sahiptir.Çünkü egemen uluslaregemenliklerinin kaynaðýný ve meºruiyetini, esir uluslarise özledik leri özgürlükle-

rinin gereðini ve haklýlýðýný,tarihlerinin görkemi ve oºanlý  tarihin kendilerine

verdiði misyonla açýklamakistiyorlardý.

Tarihe yönelikçalýºmalar, bilginlerindýºýnda burjuva aydýnlarýnýnbaºlýca uðraºýsý olmuºtu.Gerek sömürgecilik, gerekse

baðýmsýzlýk ve ulusal

özgürlük çabalar ý filoloji veetnoloji araºtýr malarýný teºvik etti. 18. yüzyýldakarºýlaºtýrmalý dilbilimyapýlana kadar filoloji velingüistik, karmakar ýºýkkullanýlan deyimlerdi. ªimdibu dallar açýklýðakavuºuyordu. Diller arasý akrabalýklar : sorununun

ara

ºtýr ýlma

sý,ýrklar

ara

sý akr

aba

lýklarý 

belgel

em

ek

is-

tey

en

çalýºmalar

a

da

yöneltti

.

D

aha

18

.

yüzy

ýlýn

iki

ncpdf Machine

Is a pdf writer that produces quality PDF files with ease!

Produce quality PDF files in seconds and preserve the integrity of your original documents. Compatible acrossnearly all Windows platforms, if you can print from a windows application you can use pdfMachine.

Get yours now!

Page 87: İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

7/17/2019 İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

http://slidepdf.com/reader/full/ilber-ortayli-gelenekten-gelecege 87/103

 i yarýsýnda filolog Ghiarmaty, Macar ve Fin dillerinin kökenini saptadý.Polonyalýlar ulusal tarih çalýºmalarýný sürdürürken, Avusturya'nýn bahtsýztebasý  Çekler Panslavizmin bilimsel temellerini filolojik ve tarihsel

araºtýrmalarla atýyorlardý. Daðýnýk Almanya'yý. tarihi Romaimparatorluðunun mirasçýsý  olarak gören Alman bilginleri (Savigny,Mommsen vs.), tarihi okulu (historische Schule) meydana getirdi. Roma

tarih ve hukuku, Germanik k ültüre baðlanmaya çalýºýlýyordu. E. Kar ýt,Schelling ve Humboldt geleneði, sosyal bilimlerde ºimdi Mentes-

quieu'den esinlenen tarihçi okula yerini býrak ýyordu.

19. yüzyýl Almanya'sý. Heller ýizm, Hýristiyanlýk ve Almanlýðý  birsenteze götürrneðe çalýºan fikir ikliminin etkisi altýndadýr. Bu iklim bütünedebiyat yaºamýnda, özellikle Hölderlin ve ardýllarýnda görülen Almanromantizminde etkileyici bir role sahiptir. Ancak klasik Akdeniz

uygarlýklar ýnda ve Rönesans kültüründe ana motif olan somutyurtseverlik, yerini aºýr ý ulusalcýlýða terketmektedir ...

Bonaparte yenildikten sonra, 1815 Viyana Kongresi sadece Avrupa

haritasýný gerici büyük devletlerin çýkar ýna göre düzen-

lemekle kalmadý, monar ºinin restorasyonunu da saðladý. Restorasyon

Fransa'sý  ºimdi gene özgürlüðün ve burjuva demokrasisinin özlemi

içindedi.r. Fransýz devrimi de bu nedenle yeni yorumlara konu oluyordu.

Madame de Stael gibi bir düºünür Considerationes sur la Revalutian Française adlý eseriyle bu atmosferi yaratanlardandý.

Özellikle V. Hugo tarihi oyunlar ýyla bu fikrin etkin bir propagandasýný 

yapanlarýn baºýnda gelir. V. Hugo akademinin klasik üç birlik kural ýný 

yýkan Cromwell adlý  tarihi oyunuyla Fransýz dramýnda gerek teknik,

gerekse fikirde bir devrim yaptý  ve romantik ak ýmý  baºlattý. Fakat

Hugo'nun asýl önemli tarihi oyunlar ý  Hernani ve  Ruy Blas'd ýr. Hemani ve Ruy Blas arasýnda, Ýspanya tarihinin 200 yýlý, yani Habsburg saltanatýnýn

tarihi iºlenmektedir.  Hernani'de soylu, ºövalye ruhlu aristokrasi,

Ýspanya'nýn ikbalinin baºlangýcýný  haber veriyor.  Ruy Blas'da ise,

Ýspanyollar ýn çürümüº asilzadelerine ve monar ºiye bilinçli ºekilde hücum

eden yazar, dolaylý  olarak Restorasyon Fransasý'nýn da eleºtirisini

yapmaktadýr. (Fransa bu sýrada Bourbonne'lardan kurtulmuºtu. Kasým

1838.) Hugo, Ýspanya'nýn çöküºünün nedeni olarak soyguncu ve

soysuzlaºmýº  aristokrasi ve monar ºiyi israrla teºhir eder  Ruy Blas'da ...Örneðin Duce D'Olmedo (Baº bakan) olarak Ruy Blas nazýrlara ºöyle

h

i

t

a

p

 

e

d

i

y

o

r

 

(

S

a

b

r

i

 

E

s

a

t

 

S

i

y

av

u

º

g

i

l

'

i

n

 muhteºem çevirisinden) :

 Afiyet olsun beyler: F 

a

 z

i

e

i

 

n

a

 z

ý

a

 ,

 

m

u

 s

a

h

u

n

 

m

ü

 º

a

v

i

e

 

 H 

i

 z

m

et 

 

b

u

 

m

u

?

 

 I 

 f 

i

h

ar 

 

e

i

n

 ,

 pdf Machine

Is a pdf writer that produces quality PDF files with ease!

Produce quality PDF files in seconds and preserve the integrity of your original documents. Compatible acrossnearly all Windows platforms, if you can print from a windows application you can use pdfMachine.

Get yours now!

Page 88: İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

7/17/2019 İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

http://slidepdf.com/reader/full/ilber-ortayli-gelenekten-gelecege 88/103

 Ya ð ma ettiniz ºu ehmet: kapýný zý ,

 Demek utanmaný z yok, demek küçük bir sýzý 

 Duymuyor yüre ð iniz! Hem de tam zamanýnda.

Can çehi ºen ºu yurdun en aeýkl ý anýnda,ª u ölen memleketi kabrinde yahalayý p,

Sayan neoba º tahýmý , art ýk utanýn, ayý p!

V. Hugo, feodal devleti ulusal birlikten uzak ve çöküntüye mahkum

görmektedir. Nitekim ayný mecliste bu düºünce ºöyle açýklanýyor:

 Içerde herhes me º gul birbirine sav ýet ýe, Manastnmanast ýr ýa, eyalet eyaletle Duli ºý yor; harbleri

býrahmý ºlcýr bir yana. Kom ºu du ºmeye görsün sald ýran sald ýrana. Ah memlehet de ð il bu, batar ý  geminin sal ý ...

Hugo,  Ruy Blas'da ruh asaletini. yurtseverliði bir halk adamýnda,

dejenerasyonu ise aristokrasinin kiºiliðinde betimliyor. V. Hugo gerçi siyasal

düºünce ve tutumu yönünden bir rakkas gibidir, ama Restorasyon dönemine

özgü devrimci düºünce ön planda onun tarihi oyunlarýnda göze çarpmaktadýr.

ý  9. yüzyýlda opera sanatýnda da tarihi olaylar ýn ele alýndýðý  görülür.

Romantizm tarihseilikle kendini dýºa vurmak için zengin kaynaklar buluyor.

Özellikle Avusturya ve Rusya bask ýsýndaki uluslarýn sanat eserlerinde bu

görülüyor. G. Verdi, !talyan birliðini ve geçmiºin görkemini  Lombardi'de,özgürlüðü Nabueco'da müzikle hayk ýr ýyor. Wagner Pancermanist bir atmosferi

opera sahnesine çýkartýyordu. Avusturya ve Rusya'ya kar ºý  Polonya Henryk

Synkiewicz dönemini yaºýyordu. Macarlar Arony]anos ve Petöfy Sandor'un

ºiirleriyle ulusalcýlýk ve baðýmsýzlýk savaºýmýný sürdüruyorlardý.

Tarihi dram ve tiyatronun bu ülkelerde en iyi örnekleri sunulurken, kurupropagandaya yönelik örnekleri de vardý. Orta ve doðu Avrupa uluslarý 

devamlý tarihte yaºýyarlardý. Bu bir nostalji kadar, tutarlý bir toplum ve dünya

görüºüne de yönelikti. Kimi zaman ise slogan cý  bir tiyatro ve edebiyattan

baºka bir ºey yoktu.

Avrupa'daki siyasal düºünce ve tarih bilinci, sanatta romantik bir eðilimle

özgürlük ve ulusalcýlýk havasý  yaratýrken, Rusya çarlýðýnda tiyatro ve

tiyatrodaki tarihi oyunlar daha farklý bir yöneliº içinde idi. Daha doðrusu Rus

tiyatrosu muhteºem eserlerine rað-

m

e

n

,

 

P

u

º

i

n

 d

ýº

ý

n

d

a

,

 

t

a

r

i

h

i

 

o

y

u

n

l

a

r

a

 

A

vrupa kadar çok

yönelmedi. Bunun

nedenleri vardýr. Her

ºeyden önce Rus

dramýnda tarihi oyunlar

k ýta Avrupa'sýndan çok

farklý bir ortamda doðdu.

Rus dramýnýn büyük

öncüsü A. Puºkin bu

konuda ilk güçlü atýlýmý 

yapan yazardýr.. Onun

toplum ve tarih anlayýºýný 

bilmek Rus tiyatrosundatarihi oyunlarýn oturduðu

temeli kavramaya

yardýmcý olur.

1812 yýlýnda ünlü

tarihçi Karamzin  RusyaDevleti Tarihi adlý eserini

tamamladýðýnda Rus

tarihyazýcýlýðýnýn bu

kusursuz ilk modern

sentezi herkesi etkiledi,

Ancak hanedancý  ve

monarºist bir eðilimle

yazýlmýºtý. Çaðdaº 

özgürlük ve ulusalcýlýðýnönderlerinden olan

Puºkin bu esere hücumetmekten geri kalmadý.

Puºkin, "Bu eser Rus

vatanýnýn ve Rus

milletinin deðil, Çarlar ýn

tarihidir" diyordu. Bir

ulusalcý ve Liberal tarihçi

olarak Puºkin, Pugaçev Isyaný Ta ýihi adlý eserinde

düºünce sistemini ortaya

o

y

m

u

º

t

u

r

.

 

P

u

º

i

n

 

b

u

r

a

d

a

 

h

a

n

ed

a

n

ý

n

 

d

e

ðpdf Machine

Is a pdf writer that produces quality PDF files with ease!

Produce quality PDF files in seconds and preserve the integrity of your original documents. Compatible acrossnearly all Windows platforms, if you can print from a windows application you can use pdfMachine.

Get yours now!

Page 89: İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

7/17/2019 İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

http://slidepdf.com/reader/full/ilber-ortayli-gelenekten-gelecege 89/103

 il, devletin Ne Pugaçev, ne de Katerina, özellikle savunduðu kiºiler

deðildir. Ama bu tarihçi eserden sonra yazdýðý Yüzba ºýnýn Kýzý romanýnda

daha halk çý bir yaklaºýmla Pugaçev'i sevecenlikle ele alýr. Puºkin'in BorisGodunov adlý  ünlü dramý  da ulusalcýlýktan çok iktidar ýn bir tahlilidir.Godunov'un 19. yüzyýlortamýnda ulusalcýlýk deðil, yurtseverlik

duygularýyla kaleme alýndýðýný kabul etmek gerekir.

Puºkin'der ý sonra ayný tip  eðilim e  Harb ve Sulh adlý romanýnda Lev

Tolstoy'da rastlarýz. 19. yüzyýl boyunca Lev Tolstoy ve A. Konstantin

Tolstoy'da tarihi drama rastlarýz. Ama Rus tiyatrosunun kayda deðer

örnekleri deðildir. Bunun nedeni Rusya'nýn politik fikir ikliminin ve

ihtiyaçlar ýnýn batý Avrupa'dan daha farklý olmasýdýr.

19. yüzyýlýn ilk yar ýsýnda ilerici Rus aydýnlar ý milliyetçilerini ºaºaalý geçmiºten besleyen bir grup deðildir. Batý  liberalizmine hayranlýk,

Slavlýk ve Ortodoks kilisesi gibi motiflerle süslü Rusya tarihine karºý bir

nefret yaratmýºtý. Orta Avrupa'nýn esir uluslar ýndaki gibi bir tarih bilinci

de elbette yoktu. Çünkü Rusya esir deðil, günden güne büyüyen devasa

bir imparatorluktu. Macar veya

Polonez tipi bir ulusalcý  tarihçilik, ancak N. Gogol'ün Taras Bulba adlý 

romanýnda görülür. Ukraynalýlýk duygusunu taºýyan, fakat Rusça yazan bu

ünlü edip, yurdunun geçmiºini ve Ukrayna Kazaklarýnýn yüceliðini bu eserde

iºleyerek bir istisnai örnek vermiºtir. Rusya'da tarihe dönük milliyetçilik, bir

panslavist ºovenizmi ºeklinde, Slavyonofiller (Kirayevski, Aksakof) ve geç

devir halk çýlarýnda görülür. Yoksa 19. yüzyýlýn ilerici Rus edebiyatý ve dramý 

için güncel hayatýn derinliði ve sorunlar ý, milliyetçi bir tarih bilinciyle

yazýlmýº  eserlere her zaman yeð  tutulmuºtur. Bu duruýn, Rusya'da

romantizmin k ýsa sürüp, realist ve halkçý ak ýmlara geçilmesinde de etkin oldu.

Herhalde saðlýklý bir insan ve yurt sevgisi,

19. yüzyýl Rus edebiyatýnýn ve dramýnýn baºlýca özelliði idi.

Peki Batý  Avrupa tiyatrosu ve edebiyatýnda,  özellikle ulusalcý  bir tarih

bilincine karºý  tepki yok muydu? sorusu akla geliyor. Romantik tarihçilik

etkisindeki dramaturjiye karºý  tepki, gene romantik bir yazardan geldi. Bu

romantik yazar, özellikle tarihi oyunlar ýyla ünlü Avusturyalý  yazar Franz

Grillparzer'dýr. Grillpar zer'in dünya görüºü ve tarih yorumu, ancak onun

yaºadýðý  ortamda; Avusturya imparatorluðu gibi çok uluslu, iç ve dýº 

politikada monarºizm ºarnpiyonluðunur ý  yapýldýðý  bir ülkede gerçeklik ve

anlam kazanmaktadýr. F Grillparzer, yaºadýðý  dönemde pancer menistler ve

A

l

m

a

n

 

y

a

n

l

ý

s

ý 

m

i

l

l

i

y

e

t

ç

i

l

e

r

 

t

a

r

a

ý

n

d

a

n

 

çok eleºtirildi, çünkü o

bizdeki Osmanlýcýlar gibi

imparatorluk patriyotizmi, ya-

ni bir tür Habsburg

milliyetçiliði yapýyordu.

Liberal düºünceleri

dolayýsýyle Grillparzer,

ideolojisini yaratmaya

çalýºtýðý  Avusturya

imparatorluk sansürü ile de

cebelleºrnek zorunda kaldý.

Grillparzer'in milliyetçiliði ve

özgürlük anlayýºý  19.yüzyýldaki benzerlerinin

tersine ancak bir

"patriyotizrn" (yurtseverlik)

olarak açýklanabilir. Bu

yönüdür ki, onu 20. yüzyýlda

modern Avusturya yurt-

severliðinin sevilen

yazarlarýndan biri haline

getirdi.

Napolyon harpleriyle

daðýlan ve restorasyon

devrinde kendini tekrar

onaran Avusturya, bir

imparatorluktu. Varlýðýnýn

nedeni olan kozmopolit

imparatorluk, bütün akranlarý gibi Grillparzer'de de bir

imparatorluk milliyetçiliðinin

doðrnasýna neden 01-

muºtur. Metternich'in

dünya görüºüdür bu, ama

Grillparzer, Metternich

gibi despot deðil, bir

liberaldir ayný  zamanda

.

.

.

 

F

 

G

r

i

l

l

p

ar

z

e

r

'

i

n

 

b

u

 

ç

e

l

i

º

i

s

i

 

a

ç

ý

tpdf Machine

Is a pdf writer that produces quality PDF files with ease!

Produce quality PDF files in seconds and preserve the integrity of your original documents. Compatible acrossnearly all Windows platforms, if you can print from a windows application you can use pdfMachine.

Get yours now!

Page 90: İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

7/17/2019 İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

http://slidepdf.com/reader/full/ilber-ortayli-gelenekten-gelecege 90/103

 ýr, ama  bu çeliºkinin nedeni, onun çaðdaº  pancermanist ak ýmýn dýºýnda

bil' Avusturya vatanseveri olduðunu görmekle anlaºýlabilir. O yüzdendir

ki, 20. yüzyýlda H. V Hoffmannsthal ve Oplatka gibileri ve tüm

Avusturya vurtseverleri; özellikle 1938'deki Nazi Alman ilhak ýndan önce

onu bir bayrak haline getirdiler. F Grillparzer'in dramýar ýnda onun impa-

ratorluk milliyetçisi tutumu ve liberalizmini yanyana görmek

mümkündür. O feodal devletin ºövalye ruhunu, adaletini, feodalitenin

getirdiði gelenekleri de hayranlýkla savunur.

 Kral Ottokar' ýn Talihi ve Sonu adlý  oyunda 1277'de Habsburg'lu

Rudolf'a yenilen Çek -Bchernya kralý Ottokar Premysl'in dramý ele alýnýr.

Ottokar hýrs ve egoizmin, Rudolf ise adalet ve devleti yüceltme fikrinin

temsilcileridir. Rudolf kazanýr. Bu yorum o devirde Çek ve Macar

milliyetçilerini isyan ve tenkide sevketmiºti. Grillparzer, Avusturya

imparatorluðundaki Habsburg idaresinin haklýlýk ve gerekliliðini adeta

tarihi temele oturtarak savunuyordu. Ayaklanma ve devrimler çaðýnda FGrillparzer  Du Treue Di ener Sei nes Hum (Efendisinin Sadýk Bendesi) adlý 

tarihi oyunu kaleme alarak devlet ve kraliyete sadakat fikrini iºledi.

Weh dem, der lügt (Yalan Söyleyene Yazýklar Olsun) adlý  komedisi,

VI. asýrda Gregor de Tours'un yazdýðý vekayinamedeki bir olaya dayanýr.

Oyunda Roma-Cal Hýristiyan kültürü ile Barbar -Frank k ültürükarºýlaºtýr ýlý p yargýlanýyor. F Grillparzer burada çaðdaº aydýnlar ýn tersine

barbarlarý  deðil, feodal Hýristiyan kültürünü yüceltip öbürünü alaya

almaktadýr. 19. yüzyýl romantik tar ihçiliði, bar bar atalarýný  cesaret,

dürüstlük ve onurla yaºayan toplum olarak nitelerdi. Bütün romantik

tarihçiler ve yazarlar için bu böyleydi.

Grillparzer'in çaðdaºlar ýndan]. v. Hamrner, Osmanlý imparatorluðunu

"Aºiretter ý  doðan dev" olarak yorumlamak la Türklere de iyilik yaptýðý 

kanýsýnda olmalýdýr. Ona göre imparatorluk kur mak için gereken deha,kahramanlýk, fedakarlýk ancak barbarik

toplumlarda bulunur. Barbar Cermen atalarýyla övünen romantik devir

aydýnlar ýnýn, böyle bir yorumundan dolayý Grillparzer'e nasýl hücum ettiklerini

belirtmeye gerek yok sanýyorum.

19. yüzyýlýn ikinci yar ýsýnda tarihi oyunlar yeni bir dünya görüºünün etkisi

altýnda yazilmaða baºlandý. Burjuva toplumunun deðerlerini eleºtirmek için

yeni düºünce ve ak ýmlar tarihçiliðe  baºvurdular. (Büchr ýer'in  Danton's Iod(Darýton'un Ölümü) adlý  oyunu.) 20. yüzyýlda çeºitli ilerici ak ýmlara mensup

y

a

z

a

r

l

a

r

 

b

u

 

yo

l

u

 

i

z

l

e

d

i

l

e

r

.

Ö

r

n

e

ð

i

n

 

b

i

r

 

Fabian sosyalisti olan G. B.

Shaw'un Ermi º jean adlý  oyunu

bu tür bir eleºtiri ve buruk bir

ironidir.

20. yüzyýlda marksist

içerikli tarihi oyunlar ýn en

kalýcý  örnek lerini veren

Bertolt Brecht'tir. Epik tiyatro

yobazý olmayanlar ýn da teslim

etmeleri gereken bir gerçektir

bu ... Brecht'in Coriolanus'u,

 Lueullus operasý,  Jean D'Arc'ý 

bu ölçüler içinde deðerlendi-

rilmelidir. Onun oyunlarýnda

artýk tarih seyretmeyiz.tllüzyon ortadan kalkmýºtýr.

Güncel gerçeði vurgulamak

için tarihin gerçeklerini

baºar ýyla sergileyen bir

yazardýr Brecht. ..

20. yüzyýl tiyatrosu, tarihi

oyunlarýn bir hayli

örneðini verdi. 

Yaklaºýmlar psikolojik veya

sosyal eleºtiri amaçlý  vs. gibi

çok çeºitlidir. Arada

Terenyev'irý   Pugaçev Isyaný 

gibi zorlama örnekler devardýr. Özellikle iki dünya

savaºý  arasý  devir, tarihi

oyunlarýn çeºitli yaklaºýmlarla

yazýldýðý dönerndi.

Burada konuyu Türk

tiyatrosundaki tarihi oyunlara

getirelim. Modern Türk

tiyatrosu 19. yüzyýlda

baºl

aya

n

bir

olg

udu

r,

19.

yüz

yýl,

Atl

anti

k

eko

no

mis

inin

eko

no

mik

çýk 

arla

rýný 

siya

sal

ör -

gütl

enme

ara

cýlý

ðý 

ile

pek 

iºtir 

diði

birpdf Machine

Is a pdf writer that produces quality PDF files with ease!

Produce quality PDF files in seconds and preserve the integrity of your original documents. Compatible acrossnearly all Windows platforms, if you can print from a windows application you can use pdfMachine.

Get yours now!

Page 91: İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

7/17/2019 İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

http://slidepdf.com/reader/full/ilber-ortayli-gelenekten-gelecege 91/103

 dönemdir. Bu yüzyýlda Or tadoðu toplumlar ý, artýk kaçýnýlmaz bir deðiºme

dönemine gireceklerdir. Ortadoðunun çöküntüye uðrayan siyasal, ekonomik,

dinsel kurumlarý, aydýn kümelerinde yeni bir ideolojik ortamýn doðuºunu

saðladý. Bu modernleºmeci tutum bir tür ksenophobie (yabancý düºmanlýðý) da

içeriyordu. Yani geçmiºe dönük bir özlemle, ulusçuluða doðru geliºen dinsel

tabanlý bir ideoloji, Os-

manlý düºünce hayatýna girdi. Öte yandan daha laik tutumlu düºünürlerin

bulunduðunu da görüyoruz. Iºte modernleºen edebiyat ve tiyatro, bütün

bu renklilikleri bir arada taºýyordu.

19. yüzyýlOsmanlý  reformatörü, tipik temsilcisini Namýk Kemal'de

bulmuºtur. Namýk Kemal bir Osmanlý  milliyetçisi, tarihi ve toplumsalideolojisi yönünden ise bir Islamcýdýr. Onun bu fik rý  yapýsý  E. Renan'a

karºý  kaleme aldýðý  Renan Müdafaanamesi'nde açýkça görülür. Bir yerde

Cemalettin Afgani'den Hindli Seyyid Ahmet Han'a kadar modernleºmeci

Islam, 19. yüzyýl Doðu dün-

*yasýnda ortak bir doktrindir . Bu ortak fikir ikliminin dýºýna çý-kan, daha çok Çarlýk Rusya'sýndaki modernleºmeciler olmuºtur. Örneðin

M. Fethali Ahundzade,  Lenheran Veziri gibi bir tariht oyununda, Islamýn

ve geçmiºin görkemini serimlemiyor, tam ter sine geri ve feodal toplum

geleneklerini eleºtiriyordu. Namýk Kemal'in tarihi eserlerinde bir tür

hsenophobie ve Islamý  geçmiºe kar ºý  hayranlýk olduðunu görüyoruz. Bu

Islam üzerine kurulmuº bir Osmanlý milliyetçiliðinin propagandasýdýr ki

Celaleddin Harzem ºah adlý  tarihi oyununda açýkça görülür. Gene bu

dönemde Abdülhak Hamid'in yazdýðý Tanh adlý tarihi oyun da bu modern

cihad fikrini besleyen eserlerdendir.

Il. Meºrutiyet tiyatrosu, tarihi oyun türünde deðerli ve kalýcý eserler

verememiº  gibi görünüyor. Meºrutiyet tiyatrosunda tarihi oyun demek,yak ýn tarihin konular ýna deðinen, yani istibdadý  yeren ve gürültü ile

Meºrutiyetin propagandasýný  yapan eserlerdi. Bunlar yazarlar ýn aktüel

olma arzusundan ileri geliyordu.

Örneðin anayasal düzenin öncüsü Midhat Paºa, bu oyunlar ýn baºlýca

konusu idi (M. Sezai,  Midhat Pa ºa; Hüseyin Suat, lstibdadýn Son Perdesi;Mehmet Ýhsan, Hýrs-ý Saltanat -31 Mart'! konu alý-

**yor) . Batýlýlaºma fikrine hizmet eden C. Esad ve S. Cimcoz'un

oyunu Selim-i Salis, dönemin kayda deðer oyunlar ýndandý. Bundan baºka

s

a

v

a

º

 

i

ç

i

n

d

e

 

y

a

z

ý

l

a

n

 

Ç 

a

n

a

n

h

a

ie

 

o

n

u

l

u

 

bir sürü oyun Meºrutiyet 

devrinin bize býraktýklar ýdýr.

Içinde kalýcý  olan pek azdýr.

Genellikle bol yazýlan

Meºrutiyet dönemi, düºünsel

olgunluða ulaºýlamadýðýndan

kalýcý  eser verememiº  gibi

görünüyor.

Cumhuriyet dönemi,

ideolojik temeli bak ýmýndan

yeni bir tarihçilik anlayýºý 

üzerine oturmuºtur. Bu 19.

yüzyýl Avrupa'sýnda görülen

milliyetçi bir tarihçilikti. ªu

kadarýný  söyleyelim ki, iki

savaº  arasýnda Avrupa

milliyetçiliði de bu tür bir

tarihçilik bilinci içinde idi.

Bu yeni milliyetçiliðin

oluºturduðu tarihçilik temeli,

Osmanlý  tarihinden çok Islam

öncesi Türk tarihini konu

ediniyordu. Tarihý  oyunlar da

bu hava içinde kaleme

alýnmaya baºladý. Dönem

içinde F N. Çamlý bel'in  Ahýn,Yaºar Nabi Nayýr'ýn Özyurt ve

 Mete, B. K. Çaðlar'ýn Çoban ve

 Atilla adlý  oyunlar ý  bu tür

hamasý tiyatro

*eserleri idi . Cumhuriyet'in ýo.yýlý geldiði zaman, Kurtuluº Sa-vaºýný ve lA yýlýn devrimlerini

konu alan tarihi oyunlar

yazýlmaða baºlandý. Aka

Gündüz'ün  Mavi Yýldýr ým,

Nahid S. Örik'ir ý  Sönmeyen Ate º , N. F Kýsakürek'in Tohum,

H.

F

Oza

nso

y'u

n

10

Y ýl ýn

 Destaný

 , P.

Saf 

a'ný

n

Gün Do ð uyoradlý 

oyu

nlar

ý bu

türd

end

ir.

ª

u

kad

arýn

ý 

söy

lem

ek

ger

ekir

ki,

dönpdf Machine

Is a pdf writer that produces quality PDF files with ease!

Produce quality PDF files in seconds and preserve the integrity of your original documents. Compatible acrossnearly all Windows platforms, if you can print from a windows application you can use pdfMachine.

Get yours now!

Page 92: İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

7/17/2019 İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

http://slidepdf.com/reader/full/ilber-ortayli-gelenekten-gelecege 92/103

 emin yazarlarý  bu oyunlarý  derin bir düºünce ve dünya görüºü içinde deðil,

dönemin havasýna kapýlarak alelacele çýrpýºtýrmýº gibidirler. Kimilerinin bu tür

düºüncelere bir daha hayatlar ý  boyunca dönmediðini gözönüne alýrsak bu

açýkça anlaºýlýr. Eserlerinin çoðu da mektep müsarnereleri ve Halkevleri için

hazýrlanmýº, derinliði olmayan metinlerdir. Resmi tarihçilik paralelindeki bu

tür tarihi oyunlarýn Türk tiyatro edebiyatýna çok ºey kazandýrmadýðý zamanla

anlaºýlmaktadýr.

Bu dönemde pagan döneme yönelik tarihçilik ve tarih bilinci dýºýnda

kalanlar da vardý. Osmanlý tarihini ve toplum gelenekle-

rini yeðleyen bu tarih bilinci, tiyatroda bir   ölçüde Musahipzade Celal

Bey'in oyunlarýnda görülmektedir. Musahipzade Selma hariç, tümü tarihi

olan oyunlarýnda daha gerçekçi bir tutumla, Türk toplumunun geçmiº yaºamýndan birtak ýýn sahneleri renkli bir ºekilde oyunlaºtýr ýyordu.

Böylece yak ýn çað  tiyatro ede~iyatýmýzda yalnýz Musahipzade, sosyal

tarihimizi aydýnlatan oyunlarýyla kalýcý  olmak niteliðini kazanmýºtýr.

Onun oyunlarýnda ne hayal, ne de bir hamasi edebiyat gayreti vard ýr. O

sadece gerçeði, buruk ve safça bir sosyal eleºtiriyi, tarihi oyunlarýyla Türk

düºünce hayatýna getirmiºtir.

Günümüz Türk tiyatrosundaki tarihi oyunlar çok daha deðiºik bir fikir

ikliýninin etkisi altýndadýr. Yazardan yazara deðiºen çeºitli yaklaºýmlar da

söz konusudur. Oyunlar ve yazarlar ý  belirli bir sistematik içinde

incelemek zordur. Ancak, Türk yazar ý  tarihi oyunlarda da göze çarptýðý 

gibi bir düºünsel evrimin içine girmiºtir.

Tiyatromuzun göze çarpan tarihi oyun yazarlar ýndan Orhan Asena

Hürrem Sultan'da bireysel analiz yolunu dener. Kanuni ve Hürrern'in ruh

halini tarihi olaylarýn itici nedeni olarak kullanýr. Gýlgame º  -Tannlar ve

 Insanlar' da ölümsüzlük sorunu, Sümer mitolojisinin getirdiði renk içindeele alýnmak istenmektedir. Yazar Tohum ve Toprak'da 27 Mayýs tipi bir

devrimin anatomisini yapý p eleºtirme gayr etindedir. Ancak olaylar ve

karakterler böyle bir analiz için çok ters olarak alýnmýºtýr. ª eyh Bedrettinve  Atçal ý  Kel lvrehmet ile sosyal konulara ve tarihsel analize daha

derinden inmek isteyen yazarda, safdil bir populizm görülmektedir. Bu

nedenlerle yazarýn dil, dramatik kurgu saðlamlýðý gibi olumlu yönlerine

raðmen, tutarlý bir tarihsellik ve tarih bilincine sahip olduðunu söylemek

güçtür.

Tarihi oyun yazarlarýmýz arasýnda sayacaðýrnýz Turan Oflazoðlu ise

b

e

l

i

r

l

i

 

b

i

r

 

t

a

r

i

h

 

b

i

l

i

n

c

i

 

i

l

t

a

r

i

h

s

e

l

 oyun yazmaktan çok, ta-

rihi malzemeyi seçtiði

konular için

kullanmaktadýr.  Deli ibra-

him'de Pirandello'nun

 Enrico IVsunda

kullanýlan motifi

"Bilinçli

1

6

Cin

net

"

olar

ak

akt

arýr 

. IV

 Murat' 

dabir

mo

nar

k ýn

güç

leni

ºi

ve

bu

güç

leni

ºte

ki

sad

izm

e

ula

ºan

boy

utla

r,

bir

kiºi

lik

pro

blepdf Machine

Is a pdf writer that produces quality PDF files with ease!

Produce quality PDF files in seconds and preserve the integrity of your original documents. Compatible acrossnearly all Windows platforms, if you can print from a windows application you can use pdfMachine.

Get yours now!

Page 93: İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

7/17/2019 İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

http://slidepdf.com/reader/full/ilber-ortayli-gelenekten-gelecege 93/103

 mi olarak verilmek isteniyor. Sahates'in Savunmasý'nda ise yazar, eðri ile

doðru, tutucu ile ilerici arasýndaki diyalogu yeterince dengeli olarak

veremiyor. Oflazoðlu oyunlar ýnda kiºisel-ruhsal çözümlernelere aðýrlýk

vermek ister, ama dilinin ve dramatik kurgusunun güçlülüðüne raðmen,

bireyle etraf ýndaki toplumsal çevreyi kendi içinde tutarlý bir görüºle bir araya

getiremediðinden berrak bir sergileme yaptýðý söylenemez.

Güngör Dilmen, mitolojik konulardan hareket etmektedir.

 Midas' ýn Kulahiar ý ve Mantezum a'daki bu ºiirsel baºar ýyý diðer oyunlar ýnda

göremiyoruz.

Modern Türk tiyatrosunun tarihi oyun alanýndaki diðer eserleri ve

yazarlarý ºu iki kategoride incelemek mümkündür sanýyorum:

a) Vakanüvis tiyatro yazarlar ý: Bu kategorideki  oyunlar adeta birtak ýmtarihi olaylarý belli bir tez ve yorum sahibi olmadan sahneye çýkarmaktadýrlar.

M. H. Çorbacýoðlu'nun  Koca Sinan' ý , Güngör Dilmen'in ýttihat ve Terahhi'si,Oflazoðlu'nun Sahates'in Savunmasý  adlý  oyunlar ý  bu kategoriye girebilir.

Seyirci burada tiyatro sanatýnýn katk ýsý  veya yeni bir yorumu deðil, salt

sahneye devºirilen bir tarihi olayýn tekrar ýný görür.

b) Salt bir yorum getirme endiºesinde olanlar: Erol Toy'un Pir Sultan Abdalve  Parti Pehlivan adlý oyunlar ý ... Birincisi bir köylü devrimi yorumu, ikincisi

de Milli Mücadelenin bir bölümüne yazarýn bak ýº açýsýný getirir. Ancak her iki

oyunun da bir tiyatro olayý olduðunu söylemek güçtür. Gene Ýsmet Küntay'ýn

Milli Mücadelede bir subayýn öyküsünü leitmotif olarak alan Tazlu Çizme/eradlý oyunu da bu niteliktedir.

Türk tiyatrosunda tarihseloyunlar çeºitli yaklaºýmlarla yazýlmýºtýr. Ancak

bunlar dünya edebiyatýnýn klasik veya çaðdaº ünlü eserlerinin oyun, teknik ve

yorum gücüne ulaºamamýºtýr. Bunda

kabahat yazar ve uygulayýcýlar ýndan çok, toplumumuzun düºünsel

geri kalmýºlýðýnda aranmalýdýr.

Buraya kadar ºunu belirtmeye çalýºtýk: Tiyatroda tariht oyunun

ortaya çýk ýº  ve baºar ýsý, herhangi bir dramaturji olayý  deðildir. Bu

oyunlarýn besleneceði kaynaklar ýn baºýnda devrin düºünsel düzeyi vetarih yorumculuðu gelir. Gerek dünya edebiyatýnda, gerekse ülkemizdetarihin yorum tarzý  ve yaklaºým yöntemi kendisini tiyatroda dagöstermiºtir. Yani tarih bilim ve felsefesi salt düºünce ve mantýk olup,roman ve tiyatro serbestçe serirnlenerý bir duygu bütünü deðildir. Her

i

i

 

a

l

a

n

d

a

 

d

a

 bu öðelerin belirli bir

oranda birlikte

bulunmasý  gerekir. Birülkede düºünsel hayatýndüzeyini, tarihinyorumu, bak ýº  açýsý  veortaya çýkar ýlan sentezgösterir.

Tiyatronun gerçekdüzeyi de (edebiyatta

tarihi romanlarda ol-

duðu gibi) tarihi dramtürünün baºar ýsýyla

öl

çül

ür

.

 

Ç

ün

 Çehov'un Vanya Day ý'sý*

anya  Dayý , Çehov'un kiºiliðini ve Rusya'nýn o devirdekitoplumsal yapýsýný tam manasiyle aydýnlatan güçlü bir

eserdir. Bu güçlü eseri kavrayabilmemiz için 19. yüzyýl baºýndanitibaren Rusya'nýn edebt ve siyasal yaºamýný  k ýsaca gözden geçir -memiz gerekir.

Rus edebiyatý 19 .. yüzyýl baºlar ýnda geliºen bir edebiyattýr. Mihail

Lomonosov Rus gramerini düzenli bir ºekilde yazdýktan sonra geliºendil, bu edebiyatýn doðmasý için bir zemin teºkil etti. Baºlangýçtan berihalk ýn cehaleti, kilisenin bask ýsý, sefalet ve çarlarýn istibdadýna kar ºý kalemini bir silah olarak kullanan Rus yazarlarý, toplumsal geliºiminbir aynasý  oldular. Sanat, toplum olaylar ýndan etkilenir ve belli biraºamadan sonra onlar ý  etkiler. Bunu hiçbir ulusun edebiyatýnda Rusedebiyatýnda olduðu kadar bilinçli ve açýk olarak göremeyiz.

Rus edebiyatýnýn ilk büyük simasý  Aleksandr Puºkin 1825'de budurumun bir sonucu olarak ilk realist eseri, Evgeni OnGgin'i yarattý.Böylece Rus edebiyatý  daha baºlangýcýndan realist bir karakter

kazandý. Bunun yaný baºýnda edebiyata liberal görüºler de katýldý.Toplum hareketleri yazarlarýn bitmez tüker ýrnez hazinesi oldu. 1830yýllar ý ise Rus edebiyatýnýn önemli hamlelerine sahne

pdf Machine

Is a pdf writer that produces quality PDF files with ease!

Produce quality PDF files in seconds and preserve the integrity of your original documents. Compatible acrossnearly all Windows platforms, if you can print from a windows application you can use pdfMachine.

Get yours now!

Page 94: İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

7/17/2019 İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

http://slidepdf.com/reader/full/ilber-ortayli-gelenekten-gelecege 94/103

 ü tarihi dram; salt dil, dramatik kurgu ve teknik gibi birincil yazarl ýkyetenekleri dýºýnda, ön planda düºünsel zenginlik ve görkemi n var -lýðýný gerektiren bir alandýr.

170

1

7

1

 

pdf Machine

Is a pdf writer that produces quality PDF files with ease!

Produce quality PDF files in seconds and preserve the integrity of your original documents. Compatible acrossnearly all Windows platforms, if you can print from a windows application you can use pdfMachine.

Get yours now!

Page 95: İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

7/17/2019 İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

http://slidepdf.com/reader/full/ilber-ortayli-gelenekten-gelecege 95/103

 

pdf Machine

Is a pdf writer that produces quality PDF files with ease!

Produce quality PDF files in seconds and preserve the integrity of your original documents. Compatible acrossnearly all Windows platforms, if you can print from a windows application you can use pdfMachine.

Get yours now!

Page 96: İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

7/17/2019 İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

http://slidepdf.com/reader/full/ilber-ortayli-gelenekten-gelecege 96/103

 

oldu. Bu devirde yazarlar halk tabakasýyle ilgilendiler. Bir halk adamý ve

fakir bir memur olan Nicolai Gogol ilk hümanist eser olan  Palta adlý 

hikayesini yazdý. Aleksandr Puºkin Tabutçu, Feodor Dostoyevski ise Fakirýnsanlar adlý  eserlerini verdiler. Böylece Rus edebiyatýnda hümanizm

yerleºmiº oldu.

Fikri ak ýmlar Rusya'daki ve Avrupa'daki Rus düºünürlerin çalýºmalar ý 

ve bilimsel eserleri sayesinde gittik çe geliºmekteydi. lS61'de Aleksandr

II, toprak esirlerini serbest býraktý ve bir anayasa vermeyi vaadetti. Fakat

bir toprak reformunun yapýlmayýºý  köylünün durumunu daha da

zorlaºtýrdý. Sonuç olarak Çar, anar ºistler ve halk çýlar taraf ýndan 1SS1'de

öldürüldü. Bundan sonra sosyal hareketler adamak ýllý  hýzlandý.

1S70'lerden beri Marxist düºüncelerin Rusya'ya girmesi ve aydýnlar ýn bu

alandaki çalýºmalar ý, Rus edebiyatýnda kendini gösterdi. Bundan sonra

edebiyat, hümanizmin yaný baºýnda sosyalist ve ihtilalci bir karakter

gösterir.

Aydýnlar halk ýn arasýna inip onlara toplumcu ve ihtilalci fikir leri

aºýladýlar. Bunun sonucunda 1905 ayaklanmalar ý çýktý. Bu olay Rusya'da

mutlak monarºiyi sarstý ve bazý  reformlara giriº  ildi. Örneðin bir Duma

Meclisi toplandý. Fakat yapýlan iºlerin yetersizliði ve 1905

ayaklanmasýnýn verdiði ümit, edebiyatta kendini gösterdi ve yazarlar ýn

cesaretini arttýrdý.

iºte Vanya Day bu hava içinde doðdu. Çehov, Rusya'nýn bir asýrlýk

edebi ve t?plumsal geliºimini sinesinde toplamýºtýr. Güçlü bir yazar olan

Çehov'un sanat kudretini, edebi ve siyasal kiºiliðini bu oyunda görürüz.

Aslen bir tabip olan Anton Çehov, yaradýlýºtarý hassastý. Tüberkülozdan

da muzdarib olan yazar herºeyden önce insanlar ý  ve halk ýný  seviyordu.

Rusya hayatýnýn bütün inceliklerine vak ýftý  ve toplumsalolaylar da onuson derece etkilemekteydi. ihtilal arifesinde Tolstoy, Çehov ve Maksim

Gorki 'nin eserleri çok önemli roloynar. Tolstoy "ihtilalin aynasý" olarak

tanýmlanýr ve bu ihtiyar kont kadar Rus köylüsýýnü tanýyan bir baºka yazar

yoktur. Maksim Gorki ise bütün eserlerinde ateºli bir ihtilalci sosyalisttir.

Bu iki yazarýn arasýnda Çehov adeta bir geçiºtir. Durumu itibariyle

Maksim Gorki kadar cesur deðildir. Onun için eserlerinde siyasal fikirlerini

sembolik bir ifadeyle anlatýr. Çehov her ºeyden önce insanlar ý seven, onlar ý iyi

olarak tanýmlayan bir yazar dýr. Onun eserlerinde nefret edilecek tipler yoktur.

Bulunduðu memleketin havasý  içinde halk ve aydýnlar onun yarattýðý 

tiplerde ifade edilmiºtir. Çehov'un bu tarzýnýn anlaºýlmamýº, iyi etüd

edilmemiº  olmasý  onun yanlýº  yorumlanmasýna yol açmýºtýr. Bizzat

Stanislavski bile devrinde onu birçok kereler yanlýº  yorumlamýºtýr.

Örneðin Mart, ilk oyunda baºar ý saðlayamamýºtýr.

Çehov baºka dile çevrilince bile birçok özellikleri kaybolan bir

yazardýr. Bu yüzden yabancý  ülkelerde sahneye konan her hangi bir

oyunun mutlak baºar ýyla temsil edilmesini beklemek zordur. Onun

oyunlarý her ºeyden önce uzun bir çalýºmaya ve gözleme ihtiyaç gösterir.

Stanislavski ve onun yolunda yürüyen Bolºoy Tiyatro, herhangi bir Çehov

oyununu sahneye koymak için bir iki yýl süren çalýºmalar yaparlar. O

sebepten Devlet Tiyatrolarýnda bu mevsim k ýsa bir çalýºmayla sahneye

konan Vanya Dayý'dan fazla bir ºey beklemek doðru olmazdý.

Çok yönlü bir yazar olan Çehov'ur ý bu oyununu iki açýdan görmemiz

gerekmektedir. Birincisi hümanist, ikincisi sosyalist ve ihtilalci yönden.

Oyunun kiºilerini birinci açýdan ele aldýðýmýzda ºunlar ý  görürüz:

Vanya Dayý kültürlü, fakat her ºeyden önce bir halk ve toprak adamý olan,

fedakar. sempatik bir tiptir. Bilime olan büyük saygýsý  onu 25 yýl hiçbir

karºýlýk beklemeden eniºtest Profesör Serebryakov'un topraðýna bir ýrgat

gibi baðlamýºtýr. Saf ve baðlandýðý  topraktan ayr ýlmaya tahammülü

olmayan bu insan kin ve nefret duygularýndan uzaktýr ve insanlar ý sever.

Eserin esas unsuru Vanya'dýr. Sonya, hassas ruhlu ve fedakar bir genç k ýz,

çir kin ama eserin en olgun ve bilinçli kiºisi de o ... Dr. Astrof tam

anlamýyla muzdarib, bedbaht, teselliyi alkolde arayan karamsar görüºlü

bir kiºi. Bu tip, çarlýk Rusya'sýnýn hasta ruhlu aydýnýný 

temsil eder. Maria Vassilyevna k ültürlü, hayatý  felsefe

kritiklerinde arayan, pratik görüºü k ýt bir kadýndýr. Prof.Serebrykov bencil, hayatta baºar ý gösterememiº, bir ºey vermedenkendisine ümit baðlayanlar ýn sýrtýndan geçinmiº, kaprisli ve hýrçýnbir ihtiyardýr. Fakat bu insanýn ihtiraslar ýna biz ancak acýyannazarlarla bakarýz. Kötü görünen insanlar ý  bile sevdirrnek, iºteÇehov'un kudreti burdadýr. Yelena Andreyevna güzel, fakatsadakat hisleriyle dolu bir kadýndýr. Mesut deðildir ama kaderineboyun eðmiºtir. Yaralý bir genç k ýzýn üveyannesi olmak ve hýrçýn,bencil bir ihtiyara karýlýk etmek, Yelena'yý  bedbinliðe

sürüklemiºtir.pdf Machine

Is a pdf writer that produces quality PDF files with ease!

Produce quality PDF files in seconds and preserve the integrity of your original documents. Compatible acrossnearly all Windows platforms, if you can print from a windows application you can use pdfMachine.

Get yours now!

Page 97: İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

7/17/2019 İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

http://slidepdf.com/reader/full/ilber-ortayli-gelenekten-gelecege 97/103

 Vanya'nýn çalýºtýðý  ve baðlandýðý  topraðý  elinden almak isteyen

profesöre silah çekecek kadar ani hiddeti ve arkasýndan gelen utançduygusu, yaptýðý hatayý  tamir etmek istercesine der hal hesap aletinin

baºýna geçip ona kar ºý  olan vazifesini gecikmeden yapmasý,birbirleriyle çatýºýr gibi görünen insanlar ýn, aslýnda kar ºýlýklý duyduklarý ºefkati. toleransý ve insan sevgisini baºar ýyla çizen anlatým,Çehov'ur ý  büyüklüðünü göstermek için  kafidir sanýrým. Eserin buyönü adeta güzel dokunmuº bir örtü gibidir. Bu güzel örtünün altýndaeserin ikinci yönü yatar ki, anlatým olarak daha az güçlü deðildir.

Tipleri ikinci açýdan ele aldýðýmýzda kar ºýmýza iyi iºlenmiº, derinanlamlý  bir toplumsal  eser çýkar. Vanya Dayý  burada bir toprakadamýný  temsil eden bir unsurdur; Dr. Astrof ise tüm umutlar ýný yitirmiº, toplumsal düzensizliðin sillesini yemiº, ezilmiº  aydýnlar ý.Sonya, ihtilali hazýrlayan bilinçli ve umutlu aydýn tabakayý  temsileder. Zaten Sonya'nýn oyunda Dr. Astrof'u diriltmeye, ümitlendirmeyeçalýºmasý  da bunun bir ifadesidir. Maria Vassilyevna olaylara kar ºý ketum davranan, muhafazakar k üçük burjuvayý, llya llyiç deefendilerine kötükörüne sadýk kaderci köylüleri temsil eder; MariaVassilyevna'nýn ve llya llyiç'in sadakati, idraksizliði yazar ýnkaleminde, bu iki sýnýf ýn gülünç ve acýk lý durumunun güzel bir ifadeºeklidir. Profesör Serebryakov ise sömürücü yüksek tabakayý  temsileder. Bu tipin ºahsýnda bece-

riksiz aydýn tabaka, istismarcý  zümre çok iyi canlandýr ýlmýºtýr. Toplumahiçbir ºey vermeyen ama daima alan zümre, yazar ýn kaleminde bu ºekildebir yergi konusu olmuºtur.

Oyunda göze çarpmayan bir unsur, kapý  arasýndan kafasýný  uzatansarhoº  bekçidir. Bu tip, basit hayvanlar gibi ezilen Rusya'nýn en fakirtabakasýný, Rus mujiklerini temsil eder ki, o k ýsa görünüº, adeta bir imdatisteyiºtir ve bu sýnýf ýn bütün hak ve hukukunun ölçüsü de bu kadardýr.

Bu yönden oyunun en can alýcý  noktasý, Vanya'nýn profesöre karºý direniºidir . Nasýrlý, damar ý  patlamýº  ellerini havaya kaldýr ý p hayk ýrdýðý sözler o günlerin havasý  içindeki seyircinin duruma intibak ýný  saðlayan,somut tabiriyle üstteki örtünün kalk ý p, eserin bu yönünün aydýnlandýðý noktadýr. Bu, beklenen ve istenen direniºi anlatýr. Oyunun bundan sonrakik ýsýmlar ý bu koºullar altýnda devam eder. Son sahnede Dr. Astrof gittiktensonra, Sonya'nýn ikonalarla dolu Vanya'nýn odasýnda, Rusya'yý temsil eden

o ortamda lambayý yak ý p "Biz de ümit edelim ve bekleyelim" demesi,

ergeç gerçekleºecek bir ºeyleri bildirmesidir.

ýºte Vanya Dayý bu yönleriyle hem Rus edebiyatý tarihinde, hem desosyal geliºmelerde önemli bir yere sahiptir.

Eser, oynayýº ve sahneye koyuº yönünden ele alýndýðýnda, hiç debu kadar güçlü olmadýðý  görülür. Devlet Tiyatrolarýnda Vanya Day ý,

eserin ruhuyla paralel bir güçte oynanamamýº  ve sahneyekonamamýºtýr.

Cüneyt Gökçer Vanya Dayý'yý canlandýramamýºtýr. Cüneyt Gökçerönce fizyonomisi itibariyle Vanya'yý  canlandýramazdý. Vanya saf,sempatik bir toprak adamýdýr. Aydýn bir kiºi oluºu ikinci planda gelir.Cüneyt Gökçer ise haºin bir IV Henri idi. Baºlangýçtan beri birºeytar ýiyet içerisinde, istihza dolu bir tonla, entrikacý  bir saraymensubu gibi etraf ýndakileri ve Prof. Serebr yakov'u ezdi. Biz bu

oyunda Vanya'ya deðil, profesöre acýdýk. Vanya Dayý  olarakfizyonomisinin seyircide uyandýrdýðý bu anti-

175

pdf Machine

Is a pdf writer that produces quality PDF files with ease!

Produce quality PDF files in seconds and preserve the integrity of your original documents. Compatible acrossnearly all Windows platforms, if you can print from a windows application you can use pdfMachine.

Get yours now!

Page 98: İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

7/17/2019 İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

http://slidepdf.com/reader/full/ilber-ortayli-gelenekten-gelecege 98/103

 

patiyi hal ve tavýrlar ý, makyaj ve kostümüyle de devam ettirdi.Karºýmýza Vanya olarak "Kasavarodka" denen köylü gömleði, kaba

pantolonu ve basit deriden çizmeler iyle bir halk adamý  deðil, cicilibicili k ýyafetiyle Petersburg salonlar ýnýn züppe bir müdavimi çýktý.Öyle ki, oyunun tümüne hakim olan bala dönüºü havasýnýn en gözebatan simasý Vanya'ydý.

Cüneyt Gökçer'ir ý  25 yýlýný  çiftlikte geçiren bir toprak adamýna

yak ýºmayacak duruºlar ý, zarif hareketleri, ºýk k ýyafeti ve bembeyaz

elleri, Sanat Sevenlerdeki eleºtiri de kendisinin "Vanya Monºer" olaraktanýmlanmasýna sebep oldu. Önce havaya kalkan eller, nasýrlý  vedamarlý, hareketleri daha kaba ve ayr ýntýsýz , k ýyafeti daha sade

olmalýydý. Üstelik son sahnedeki hatasý  yenir yutulur ºey deðildi.Abak üs, Ruslar ýn bugün bile hesap için kullandýklar ý  bir alettir.Yukarýda da belirttiðim gibi bu alette sayým saðdan sola yapýlýr.Cüneyt Gökçer, boncuklar ý  soldan saða saydý. Bu yanlýºý anlayan birseyirci grubunun kahkahadan k ýnlacaðýna hiç ºüphe yoktur. ÜstelikRusça isimlerin çok yanlýº  telaffuzu birºeyi gösterir ki, o da CüneytGökçer'in bu rol için hiç hazýrlanmadýðý, çalýºmadýðýdýr. Zaten eseri iyi

yorumlayamayan aktörün, Vanya Dayý'da düºüºünü gördük.

Cüneyt Gökçer için gösterdiðimiz bu hatalar, rejisör H. Schwe-

ikart'ýn da eseri tam olarak yorumlayamadýðýný, hele siyasal açýdan hiçarýlamadýðýný  gösterir. Rusya yaºamýný  çok iyi tanýdýðýný  iddia edenrejisörün bu hatalarý yapmasý acaiptir. Bununla beraber hümanist açýdanyaptýðý  yorum, çalýºma tekniði yönünden bizdeki sahneyekoyuculardan daha güçlü olduðunu göstermiºtir. Ancak siyasal tarih vetoplumsal geliºmelerden bihaber oluºu, onun bu oyunda iddia edildiðikadar büyük bir sanatçý  olmadýðýný  gösterir. Oyunu sadece bizdekiölçülere göre iyi sahneye koymuºtur.

Ay ten Gökçer renksizdi. Bekleneni veremedi. Fizik yapýsýnýnoynadýðý role uygun olmasý gibi bir f ýrsatý kaçýrdý. llya llyiç rolündekiAli Algýn, Maria Vassilyevna'da Nermin Sarova, Marina'da Meliha Ars

tiplerini baºar ýyla canlandýrdýlar.

176

Oyunun baºar ýlý oyuncular ý ise Doktor Astrof'da Halük Kurdoðlu ,Sorýya'da Çiðdem Selýºýk ve bilhassa Profesör Serebryakov'da ªahapAkalýn'dýr.

Haluk Kurdoðlu mimikleri, jestleri ile Rusya'nýn ezilmiº  aydýntabakasýný  tam olarak canlandýrdý. Fizik ve ses bak ýmýndan bu roleuygundu ve zarif hareketleri de Cüneyt Gökçer'inki kadar gözeçarpmamaktaydý.

Çiðdem Selýºýk oyunu iyi etüd etmiº  ve kavramýºtý. Kýyafeti vemakyajý  ile o bala havasýndan sýyr ýldýðý gibi, oyunu ile tipini çok iyicanlandýrdý. Kendi toplumumuzda nadir rastlanan bir genç k ýz tipini

bu kadar baºar ýyla canlandýrmak, Çiðdem Selýºýk'ýn sanat gücünügösterir.

ªahap Akalýn'ýn canlandýrdýðý Profesör Serebryakov tipi bize hiçde yabancý  gelmemektedir. Nitekim böyle yar ým yetiºmiº, asalaktipler bizim toplumumuzda da fikir, sanat ve ilim adamlarý  arasýndahiç de eksik deðildir. ªahap Akalýn bu fuzuli kalabalýðýn bir ferdiniincelemiº  ve Serebryakov'u da böylece mükemmel bir ºekildeyaºatmýºtýr.

Oyunun sahneye konuºunda dekorun rolü çok mühimdir, Bu güçlüeserin gerektirdiði havayý  verebilmekte iyi bir dekoratörün hissesibüyüktür. Refik Eren hazýrladýðý  dekorla Ankara seyircisinin

hayranlýðýný kazanmýºtýr.

177

pdf Machine

Is a pdf writer that produces quality PDF files with ease!

Produce quality PDF files in seconds and preserve the integrity of your original documents. Compatible acrossnearly all Windows platforms, if you can print from a windows application you can use pdfMachine.

Get yours now!

Page 99: İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

7/17/2019 İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

http://slidepdf.com/reader/full/ilber-ortayli-gelenekten-gelecege 99/103

 

Gorki'nin Yaz Misafirleri*

"M aksim Gorki, yüzy ýlýmýzýn dramaturj.isini

biçimlendi,:

ren büyük yazardýr. toplumcu edebýyatýn babasýdýrdeniyor; kuºku yok. .. Gorki, bütün dillere çevrildi, hala bütünülkelerin tiyatro repertuvarýnda yer alýyor, Fama Gar deyev, Ar tamanav largibi romanlarý hala okunuyor. 20. yüzyýlýn sonunda Doðudaki, Batýdakibir sürü insan Klim Sang  Ý l ý'de birºeyler buluyorlar, buluyorlar çünküetraf ýmýzda öyleleri yaºýyorlar.

Gorki, Devrimden önce Çarlýðýn Bilimler Akademisine üyeseçilrniºti; hükümet, üyeliðini onaylamayýnca Çehov ve Korolenko

akademi üyeliðinden istifa ettiler. Yaºarken ve ölümünden sonra bukadar farklý  ve geniº  çevrelerde saygý  duyulan ve sevilen bir yazarý deðerlendirmek kuºkusuz kolay deðil...

Gorki'nin tiyatro eserleri dram tekniði yönünden Çehov'unkiyle,

hatta Norveçli yazar lbsen'inkiyle bir benzerlik gösterir. Çehov'da aðýr

aðýr iºleyen dramatik kurgu, Gorki'de daha f ýrtýnalý  ve sert çizgilerlegeliºir.  Küçük Burjuva lar, Yaz Misafirleri (Daçnik i), Sefiller (Na Dne) gibi

tiyatro eserlerinin toplumsal gerçekçilik gibi bir kavramýn ötesindeanlamý  var; zaten toplumsal gerçekçiliði dar anlamda kullanmak veyorumlamak Gorki'yi deðerlendirmeye yetmez. Gorki toplumsal

gerçek çidir,

çünk üyüz-

!,

ii i

pdf Machine

Is a pdf writer that produces quality PDF files with ease!

Produce quality PDF files in seconds and preserve the integrity of your original documents. Compatible acrossnearly all Windows platforms, if you can print from a windows application you can use pdfMachine.

Get yours now!

Page 100: İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

7/17/2019 İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

http://slidepdf.com/reader/full/ilber-ortayli-gelenekten-gelecege 100/103

 

yýlýn insanýnýn trajedisini veya traji-komedisini yazýyor. Ama bu trajikçözülmezlik, salt yüzyýlýn getirdiði bir ikirciklenmeden (dilernma) deðil,insanýn uzun tarihinden kaynaklanmaktadýr.

Gorki, gerçekte yüzyýlýn karmaºýk laºan toplumsal düzeninde ortayaçýkan uyanmamýº  insanýn komedisini yazmaktadýr. Yazar ýn en iyiyorumculardan György Lukacs, onu Balzac'la kar ºýlaºunr ken bir

paralellik kurmaktadýr. Deðiºen dünyaya uyum saðlayarnayanlar kadar,

saðladýðý  sanýlanlar ýn trajik dilernmasýný, yani "insanlýk komedisi'ni birbaºka düzeyde Balzac yazmýºtýr da ondan ...

Gorki'nin ardýnda büyük bir edebiyat ve düºünce geleneði vardýr,önünde ise büyük bir umut ve kurtuluº  inancý. .. Bu umut ve inanç onuyüzyýlýn trajedisini ustaca  iºleyen bir baºka çaðdaºýndan, yani lbsen'denayýr ýr. lbsen'de çeliºkileri ve çýkmazýyla baº baºa býrak ýlan insan, Gorki'dedaha kesin eleºtirici çizgilerle, ama kategorik merdivenlere oturtulmadanbetimlenir. O hükmünü vermeden önce herkesi dinleyen ve dinleten bir

yargýçtýr. Tablosunda sevdiði renkler kadar, sevmediði renklerin de hakk ý-ný  veren, hatta görkemlice iºlemekten kaçýnmayan bir ressamdýr. Yaz

 Misafirler i'nde Maria Lvovna'nýn monologu kadar, Pavel Rjumin'in nihilist

reddiyesini de görkemli ve çekici biçimde dizeler.Ancak çekici olan illa ki doðru demek deðildir. Gorki, bütün büyük

sanatçýlar gibi ölçüyü ve dengeyi bilir. Varvara Mihaylovna veya Maria

Lvovna'nýn solcu sözlerine meydaný boº býrakmaz, nitekim onlar ýnkarºýtlar ýnda da tutarlý bir mantýk silsilesi ve parlak üslup vardýr. Tabii

kendi

içindetutarlý her

cümleve par-

lak

üsluplasöylenen her

sözdoðrudeðildir .

Dahasý Gorki,

insan-

larýnhiçbirini kolay

karala

maz,

hepsini

n

insanla

r olarak

çeliºki-leri,

bunun

yanýnda da

yücelik leri

vardýr.Kiºibulundu

ðu yere

kendi

iradesi

ve seçimiyle gelmez her zaman, ama gideceði yeri kendinin seçmesigerekir. Yaz Misafirleri bulunduklarý çýkmaza belki kendilerigelmemiºlerdir, ama bu çýkmazdan kendilerinin çýkmalar ý gerekir.Aslýnda eðri de doðru da konuºsalar, hepsi ülkelerinin ve

toplumlarýnýn içinde "yaz misafirleri'tdýr.

Modern Tiyatro'nun Ustasý tbsen

---

Gorki, toplumsal yabancýlaºmayý  en çarpýcý  biçimde yaºayan

insanlar kalabalýðýnýn, küçük burjuvalar ýn dramýný  erkenden gö-

renlerdendir. Toplumsal deðiºme, toplumuna k arºý  böylesine so-

rumsuz ve yabancý, ama o toplumun çalkantýlar ýndan da en çok

sarsýlan, gerçekten traji-komik bir grup yaratmýºtýr. Gorki küçük

burjuvalar için ºöyle diyor:

Misafirleri'nin tanýmý için bu kadar ý yeter sanýr ým.

ý  9. yüzyýlda bütün Avrupa'da olduðu gibi,Rusya'da da geliºen kapitalizm yeni ara kesimleryarattý. Eski köylülerin, yoksul ºehirlilerin okuyanmeslek sahibi çocuklar ý, zenginleºen köylüler,tüccarlaºmaya baºlayan esnaf tak ýmý, kimi zamanÇar ýn çevresindeki zadegün ailesi çocuk larýndan, toprakaðalar ýndan daha tutucu ve topluma yabancýydýlar. Bütün Avrupa ayný deðiºimi ve ayný  kesimin bunaltýcý  varlýðýný  yaºýyordu. Alman yazarHeinrich Mann'ýn der Untertan (Sadýk Bende) adlý romanýnýn, lbsen'inkarakterlerinin Gorki'yle çaðdaº olmasý rastlantý deðildir. Ama Gor ki,

bu olguyu diðerleri gibi insanlýðýn kalýtýmsal ve kalýcý  bir özelliðiolarak deðil, geçici bir hastalýðý, tarihin belli bir kesitinde artan çeliºkive hastalýk olarak iºledi.

ASrýn klasik tiyatronun bu ünlü eserini sergilemesi, sevindirici bir

baºlangýç. Rutkay Aziz'in sahneyi kullanýº  biçimi ve oyun düzenibaºar ýlý. Ancak bazý  sahnelerin tekrar ý, oyunun kurgusuna ve yazarýndengeli diyalog düzenine ters gibi görünüyor. Bununla birlikte zor bir

metnin ölçülü ve duyarlý bir biçimde sahnelendiðini belirtmek gerekir.Sergei Basov'da Alp Öyker ý, Varvara Mihaylovna'da Nurseli

Çamlý bel, Olga'da Meral Niror ý, Mario Lvovna'da Berrin Ötenel,Doppelpunkt'da Ertan Savaº çý ve Sus-

i

 __

lov'da Ferdi Merter, Jale A

oyundaki katk ýlar ýný göster " li b'uzey ý ýr oyun çýkardýklar ý 

Oyunun. d:ka.r v~ kostümü, t

sanatçýnýn Dar bir salonda

sa~neleri betimlediði dekorve daça'sý  resmedilmiºti.yüzyýl baºýndaki modayý  e

Tanyeri'nin gerçekten kutla

 

pdf Machine

Is a pdf writer that produces quality PDF files with ease!

Produce quality PDF files in seconds and preserve the integrity of your original documents. Compatible acrossnearly all Windows platforms, if you can print from a windows application you can use pdfMachine.

Get yours now!

Page 101: İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

7/17/2019 İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

http://slidepdf.com/reader/full/ilber-ortayli-gelenekten-gelecege 101/103

 • 

bsen'in geçen yüzyýldan bu yüzyýla Avrupa tiyatrosunun bü-

yük dramaturgu olduðu, çok farklý görüº sahiplerinin birleºtiði biryargýdýr. 19. yüzyýlýn deðiºen Avrupa toplumu, deðiºen aile, insan

ve çevresi arasýndaki uyum sorunlar ý  onun eserlerinde saf realist biryaklaºýmla ele alýnýr. lbsen'in oyunlar ýnda insana ne gibi bir kurtuluº yolu gösterdiði konusu, o günden bugüne bütün eleºtirmenler arasýnda

tartýºmalýdýr. Ama herkes tbsen'in tiyatro sanatýna ve tiyatro seyircisine

yeni ufuklar açtýðý konusunda birleºiyor.

tbsen tiyatroyu teatral olmaktan çýkarmýº; bu sanatý  dili, dekoru,

plastik unsurlarýyla yeni bir evreye ulaºtýrmýº, yeni bir yazarlýk,

rejisörlük , oyunculuk döneminin öncüsü olmakla kalmayý p tiyatro

seyircisinin de bu yemliðe uyum saðlamasý  için kendisini nitelik çe

deðiºtirmeye zorlamýºtýr.

Çok farklý  dünya görüºlerine sahip olmalar ýna raðmen, tbsen de

Çehov gibi naturalist-realist tiyatronun öncüsü sayýlmalýdýr. tbsen yenidramanýn ustasýdýr; tiyatro ondan sonra sadece bir sahne sanat ý  deðil,

günlük dille, deðiºen toplum hayatýný  incelemeye yönelik bütün

bilgilerle kaynaºan, onlardan yararlanan bir bütüncül sanat

(Gesamtkunstwerk)oldu.

tbsen yüzyýlýmýzýn devamlý  tartýºýlan. yorumlanan yazar ýdýr;

yaºadýðý zaman da öyleydi. Hugo von Hoffrnar ýsthal onu; "iç

T

dünyamý

zý 

saydaml

aºtýran,

insanýn

kendini

özgürleºtirmesi

olayýnýnöncüsü

olan

yazar",

diye

nitelerken Clara

Stuyvet

gibi fe-

minist

yazarlar

Nora'da

özgürlüðün

mesajýný 

buluyorl

ardý.

Aslýnda tbsen

özgürleºmenin

yolunu

mu,

yoksa

yazgýmýz

olan birtutsaklýð

ý  mý betimliy

ordu?

Nora acaba çaðýn direnen kadýný mýydý, yoksa modern çaðýn getirdiðiçarpýk iliºkilerden ürker ý  geleneksel doðal bir kadýn mýydý? Sorularçok farklý  olduðu gibi, tbsen üzerindeki yorumlar da hep birbirindenfarklýydý. Plehanov,  Brand oyununu ele alarak lbsen'i ºöyleeleºtiriyordu:"Brand bir Donkiºot. .. Ama tspanyol Cervantes Donkiºot'unun yanýnabir Sancho Pancha koymuº, onu "efendi kendine gel, bu yapt ýðýnsaçmalýklar nedir?" diye uyar ýyor. Cervantes Donkiºot'un kiºiliðindeDonkiºotlukla alayederken, tbsen Dor ýkiºotluðu ciddiye alý p, programdiye öneriyor."

Bütün bunlara raðmen, tbsen'in 20. yüzyýl insanýnýn çýkmazýný önceden gören, seyircisini o çýkmaz ýn içine çekip bu atmosferi

hissettiren ve düºündüren bir filozof -tiyatro adamý olduðu da açýk.

Aslýnda çaðýrtuz insaný, dünyasýnýn çýkmazlar ýný görme konusunda

tbsen'e çok ºey borçlu.  Nora, Hedda Gabler, Lille Eyolf ve  Brand ...

Bunlarýn belki hiç birisi tutarlý çýk ýº yolu bulamayan karakterler, ama

modern toplumda insanla çevresi arasýnda olan sözde uyum (daha

doðrusu uyumsuzluk) içinde bocalayan kiºiler olduklarý açýk.

tbsen modern çað  insanýnýn içine düºtüðü tezatlar ý  çok önceden

görüp, bir Barok kuyumcunun ustaca duyarlýðýyla, kiºilerin ruh

yapýsýný  iºleyerek serimledi. O, derin karakter tahlillerini kiºiler

arasýnda kurduðu diyalog kadar dekor, giysi ve sahne düzeniyle adeta

büyük bir tablodaki duyarlý  denge ve bütünlük içinde

gerçekleºtirmektedir.

Tiyatro klasik evresini tbsen ve Çehov'la tamamlýyor; ustalýðýn

doruðuna ulaºan bu iki yazarla modern tiyatronun da kapýla-

183

pdf Machine

Is a pdf writer that produces quality PDF files with ease!

Produce quality PDF files in seconds and preserve the integrity of your original documents. Compatible acrossnearly all Windows platforms, if you can print from a windows application you can use pdfMachine.

Get yours now!

Page 102: İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

7/17/2019 İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

http://slidepdf.com/reader/full/ilber-ortayli-gelenekten-gelecege 102/103

 

rý açýlýyordu. Her ikisi de farklý dünyalar ýn ve farklý beklentilerin yazarýdýr, ama yeni tiyatronun büyük

öncüleridir.

tbsen tiyatroda ustalýk isteyen bir yazar. Bu ustalýk talebi, sahnedekiler kadar, sahnenin önündekilere,yani seyircilere de yönelik. Galiba Ibsen'i yaºatan, sevdiren güçlü yönlerinden biri de bu ...

Ýlber Oytaylý - Gelenekten Geleceðe 

Kitaplar, uygarlýða yol gösteren ýºýklardýr. UYARI:

www.kitapsevenler.com

Kitap sevenlerin yeni buluºma noktasýndan herkese merhabalar... Cehaletin yenildiði, sevginin, iyiliðin ve bilginin paylaºýldýðý yer olarak gördüðümüzsitemizdeki

tüm e-kitaplar, 5846 Sayýlý Kanun'un ilgili maddesine 

istinaden, engellilerin faydalanabilmeleri amacýyla 

ekran okuyucu, ses sentezleyici program, konuºan "Braille Not Speak", kabartma ekran vebenzeri yardýmcý araçlara, uyumluolacak ºekilde, "TXT","DOC" ve "HTML" gibi

formatlarda, tarayýcý ve OCR (optik  karakter tanýma) yazýlýmý kullanýlarak, sadece görmeengelliler için, hazýrlanmaktadýr.Tümüyle ücretsiz olan sitemizdeki e-kitaplar, "Engelli-engelsiz elele"düºüncesiyle, hiçbir ticari amaç gözetilmeksizin, tamamen

gönüllülük  esasýna dayalý olarak, engelli-engelsiz Yardýmsever arkadaºlar ýmýzýn yoðun emeði sayesinde,görme engelli kitap sevenlerin 

istifadesine sunulmaktadýr. Bu e-kitaplar hiçbir ºekilde ticari amaçla veya kanuna ayk ýr ý olarakkullanýlamaz, kullandýr ýlamaz. 

Aksi kullanýmdan doðabilecek tümyasalsorumluluklar kullanana aittir. Sitemizin amacý aslaeser sahiplerine zarar vermek deðildir. www.kitapsevenler.com

web sitesinin amacý görme engellilerin kitap okuma hak ve özgürlüðünü yüceltmek

ve kitap okuma alýºkanlýðýný pekiºtirmektir. Ben de bir görme engelli olarak kitap okumayý seviyorum. Sevginin olduðu gibi, bilginin depaylaºýldýkça 

pekiºeceðine inanýyorum.Tüm kitap dostlar ýna, görme engellilerin kitap okuyabilmeleri içingösterdikleri çabalardan ve 

yaptýklar ý katk ýlardan ötürü teºekkür ediyorum. Bilgi paylaºmakla çoðalýr. Yaºar MUTLU 

ÝLGÝLÝ KANUN: 5846 Sayýlý Kanun'un "altýncý Bölüm-Çeºitli Hükümler" bölümünde yeralan "EK MADDE11" : "ders

kitaplarý dahil, alenileºmiº veya yayýmlanmýº yazýlý ilim ve edebiyat eserlerinin engelliler içinüretilmiº bir nüshasý yoksa 

hiçbir ticarî amaçgüdülmeksizin bir engellinin kullanýmý için kendisi veya üçüncü bir kiºi teknüsha olarak  ya da engellilere yönelik hizmet veren eðitim kurumu, vak ýf veya dernek gibi

kuruluºlar taraf ýndan ihtiyaç kadar kaset, CD, braill alfabesi ve benzeri formatlarda

çoðaltýlmasý veya ödünç verilmesi bu Kanunda öngörülen izinler alýnmadan gerçekleºtirilebilir."Bu nüshalar hiçbir  

pdf Machine

Is a pdf writer that produces quality PDF files with ease!

Produce quality PDF files in seconds and preserve the integrity of your original documents. Compatible acrossnearly all Windows platforms, if you can print from a windows application you can use pdfMachine.

Get yours now!

Page 103: İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

7/17/2019 İlber Ortaylı- Gelenekten Geleceğe

http://slidepdf.com/reader/full/ilber-ortayli-gelenekten-gelecege 103/103

 

ºekilde satýlamaz, ticarete konu edilemez ve amacý dýºýnda kullanýlamaz ve kullandýr ýlamaz. Ayrýca bu nüshalar üzerinde hak sahipleri ile ilgili bilgilerin 

bulundurulmasý ve çoðaltým amacýnýn belirtilmesi zorunludur." 

bu e-kitap Görme engelliler için düzenlenmiºtir. Kitabý Tarayan ve Düzenleyen Arkadaºa 

çok çok teºekkür ederiz. Kitap taramak gerçekten incelik ve beceri isteyen, zahmet verici bir

iºtir. Ne mutlu ki, bir görme engellinin, düzgün taranmýº ve hazýrlanmýº bir e-kitabý okuyabilmesinden duyduðu sevincipaylaºabilmek  tüm zahmete deðer. Sizler  de bu mutluluðu paylaºabilmek için bir kitabýnýzý tarayý p, [email protected]

Adresine göndermeyi ve bu isimsiz kahramanlara katýlmayý düºünebilirsiniz. Bu Kitaplar size gelene kadar verilen emeðe ve kanunlara saygý göstererek lütfen buaçýklamalar ý silmeyiniz.

Siz de bir görme engelliye, okuyabileceði formatlarda, bir kitap armaðan ediniz... Teºekkürler. Ne Mutlu Bilgi için, Bilgece yaºayanlara. 

Not sitemizin birde haber gurubu vardýr. Bu Bir mail Haber Gurubudur. Grupta veya Web sitemizde yayýnlanmasýný istediðinizyazýlar ýnýzý ve e-kitaplarý [email protected]

Adresine göndermeniz gerekmektedir. Grubumuza üye olmak için 

[email protected]

adresine boº bir mail atýn size geri gelen maili aynen yanýtlamanýz yeterli olacaktýr.Tavsiye etmiyoruz ama Grubumuzdan memnun kalmazsanýz, [email protected]

adresine boº bir mail gönderip, gelen maili aynen yanýtlayarak üyeliðinizi sonlandýrabilirsiniz. Daha Fazla Seçenek Ýçin, grubumuzun ana sayfasýný http://groups.google.com.tr/group/kitapsevenler?hl=tr

Burada ziyaret edebilirsiniz.

saygýlar ýmla. Ýlber Oytaylý - Gelenekten Geleceðe