50
İletişim Tasarımında Kültürel Kodlamalar İletişim, Anlam ve Göstergeler

İletişim Tasarımında Kültürel Kodlamalar

  • Upload
    nida

  • View
    108

  • Download
    2

Embed Size (px)

DESCRIPTION

İletişim Tasarımında Kültürel Kodlamalar. İletişim, Anlam ve Göstergeler. İletişim Nedir?. İletişim modellerinin çoğu başlıca ilgi alanlarını, bir iletinin gönderilmesi süreciyle ilgili olan araç, kanal, aktarıcı, alıcı, gürültü, geribesleme gibi terimler oluşturur. - PowerPoint PPT Presentation

Citation preview

İletişim Tasarımında Kültürel Kodlamalar

İletişim, Anlam ve Göstergeler

İletişim Nedir?

• İletişim modellerinin çoğu başlıca ilgi alanlarını, bir iletinin gönderilmesi süreciyle ilgili olan araç, kanal, aktarıcı, alıcı, gürültü, geribesleme gibi terimler oluşturur.

• İletişimi bir süreç değil anlamın oluşması olarak ele alan başka bir yaklaşım da mevcuttur.

• İletişime geçtiğimizde kaynaktan gönderilen ya da bizim gönderdiğimiz iletinin ne ifade ettiği az ya da çok bellidir ve anlaşılır.

• Burada önemli nokta iletişim kurulabilmesi için ileti yaratılmasının zorunluluğudur.

• Yarattığımız bu iletinin işlevleri ne olabilir?

• Aşağıdaki fotoğraf için bir diyalog yazın…

• Bu iki kişi birbirlerine hangi iletileri gönderiyor olabilirler?

Başlangıçta söz ettiğimiz gibi iletişim modelleri buradaki süreç ile ilgilenirken, anlamsal yaklaşan modeller iletinin anlam yaratma özelliğini ele alırlar.

Aynı kodları paylaştığımız, aynı gösterge sistemlerini kullandığımız sürece, iletiye yüklediğimiz anlamlar birbirine yaklaşır.

• Görme engellilerin hayatı anlamlandırma ve gösterge pratikleri ile beş duyusu da sağlıklı olan bireylerin anlamlandırma sistemleri aynı mıdır?

• Farklılıkları neler olabilir?

İletişimin ögeleri

• İletişimi açıklamak için altı temel öge kullanılır:

• Kaynak (Gönderici)• Alıcı (Hedef)• İleti (Mesaj)• Bağlam (Ortam)• Dönüt (Geri bildirim)• Kanal (Araç)

• Gönderici, duygu düşünce ve isteğin aktarılmasında sözü söyleyen kişi veya topluluklara denir. Alıcı, iletilen sözü alan kişiye veya topluluğa denir. Aynı şekilde ileti, gönderici ile alıcı arasında aktarılmakta olan duygu, düşünce ya da isteğe denmektedir.

• . Bu temel iletişimin gerçekleştiği ortama bağlam; gönderici ile alıcı arasındaki iletinin gönderilme şekline kanal denmektedir. Eğer varsa iletiye verilen her türlü yanıt da dönüt olarak adlandırılmaktadır.

• Eğer sistemde bir tür şifreleme söz konusuysa ve konuşan iki kişinin birbirini anladığı seslerden oluşan ve belli kuralları olan her doğal dile de kod denir...

Anlamlandırma yaklaşımında anahtar kavramlar

• Gösterge

• Anlamlandırma

• Görüntüsel gösterge (ikon)

• Belirtisel gösterge (index)

• Düzanlam

• Yananlam vb.

• Bu modeller doğrusal değildir. İleti akışını gösteren okları yoktur. Yapısal modellerdir. İçerdikleri her türlü ok, anlamın yaratılmasında yer alan öğelerin ilişkisini gösterir.

• İleti bir basamak ya da aşamadan geçerek oluşmaz.

• İletinin bir şeyi anlamlandırmasını mümkün kılan yapılandırılmış bir ilişki dizisinin çözümlenmesi üzerinde yoğunlaşır.

• Duvar

üzerindeki işaretleri ya da havadaki sesleri ileti haline getiren nedir?

GÖSTERGEBİLİM

• Göstergebilimin üç temel çalışma alanı bulunmaktadır.

• 1. Göstergenin Kendisi

• 2. İçinde göstergelerin düzenlendiği kodlar ya da sistemler

• 3. Kodlar ya da göstergelerin içinde işlediği kültür

Göstergenin Kendisi

• Göstergeler insan inşası oldukları için, yalnızca, insanların onları kullandıkları biçimler içerisinde anlaşılabilirler.

İçinde göstergelerin düzenlendiği kodlar ya da sistemler

• Toplumun ya da kültürün gereksinimlerini karşılamak için geliştirilen kodları ya da bu kodların iletilmesi için varolan iletişim kanallarını işletmek için başvurulan yolları ortaya koyar.

• İlkel toplumlar ve kültürel kodları?

• Hint kültüründe dinsel ritüeller ve toplumsal bağlamı…

• Kına gecesi

Kodlar ya da göstergelerin içinde işlediği kültür

• Kültürün kendi varoluşu ve biçimi de bu kodların ve göstergelerin kullanımına bağlıdır.

• Göstergebilim dikkatini metne yöneltir.

• Diğer yaklaşımda metne süreçteki diğer aşamalardan fazla önem verilmez.

• İki yaklaşım arasındaki en büyük farklılık budur. Göstergebilim metni ön plana çıkartır.

• Diğer farklılık ise alıcının rolü üstünedir. Göstergebilim, alıcı ya da okuyucunun bir çok süreç modelinin iddia ettiğinden çok daha etkin bir rol oynadığını kabul eder.

• Göstergebilim ‘alıcı’ yerine ‘okur’u tercih eder.

• Neden okur terimini kullanırlar?

• ‘Okur’ terimi çok daha önemli bir etkinliği ifade eder ve dahası, okuma öğrenilen bir şeydir yani okurun kültürel deneyimi tarafından belirlenir.

• Okur, kendi deneyimlerini, tutumlarını ve duygularını metne taşıyarak metnin anlamlandırılmasına doğrudan katkıda bulunur.

Göstergeler ve Anlam

• Tüm anlam modelleri büyük ölçüde birbirine benzeyen bir yapıyı paylaşırlar. Hepsinde de üç temel öğe vardır:

• 1. gösterge

• 2. göstergenin gönderme yaptığı şey

• 3. göstergenin kullanıcıları

• ****Bir gösterge kendisinden başka bir şeye gönderme yapan, duygularımızla kavrayabileceğimiz fiziksel bir şeydir ve varlığı, kullanıcılarının onu bir gösterge olarak kabul etmesine bağlıdır****

• Kulak çekmek?

• Göstergesel olarak ne gibi anlamları vardır?

Peirce ve Gösterge

• Gösterge, göstergenin gönderme yaptığı şeydir. Göstergenin kullanıcıları bir üçgenin üç köşesi gibidir.Her köşe diğer ikisiyle yakından ilişkilidir ve ancak diğerleriyle ilişkileri açısından anlaşılabilir.

Saussure ve Gösterge

• Gösterge kendi fiziksel biçiminden ve çağrıştırdığı zihinsel bir kavramdan oluşur. Kavram, dış dünyanın kavranışıdır. Gösterge gerçeklikle yalnızca onu kullanan insanların kavramları aracılığı ile ilişkilenir.

• ARABA

• Kağıt üzerinde yazılı ya da ses

• Bireysel farklılıklar olsa da herkesin araba kavramı hemen hemen aynıdır

• Paylaşılan kavram gerçekte var olan nesneler sınıfıyla ilişkilidir.

C.S. PEIRCE

• 1839-1914 yılları arasında yaşamış Amerikalı pragmatist filozof. Öncelikle pragmatizm akımının isim babası olmuş, daha sonra da onun yönteminin ana hatlarını çizmiştir.

• Kavram, fikir ve kuramlarımızın doğruluklarını, onların yararlılıklarıyla özdeşleştiren Peirce'a göre, yöntem öncelikle düşüncelerimizi açık ve seçik hale getirmekten oluşur, öyle ki bu yöntemle felsefe bir bilime dönüşecektir.

• Anlamı incelemek için gösterge, kullanıcı ve dışsal gerçeklik arasında üç köşeli bir ilişkiyi model olarak ortaya koymuştur.

• Bir gösterge, başka bir şeyin yerine koyulabilme özelliğine sahip olan bir şeydir.

• Gösterge birisine seslenir, yani seslendiği kişinin zihninde denk bir gösterge ya da belki de çok daha gelişmiş bir gösterge yaratır.

• Yaratılan gösterge, birinci göstergenin yorumlayıcısıdır.

• Gösterge bir şeyi, gösterdiği nesneyi temsil eder.

• Bir gösterge (signification) kendisinden başka bir şeye bir nesneye göndermede bulunur ve birisi tarafından anlaşılır. Yani kullanıcının, yorumlayıcının, zihninde bir etkiye sahiptir.

• Yorumlayıcı, göstergenin kullanıcısı değildir.

• Yorumlayıcı, “uygun anlamlandırıcı etki”dir; hem gösterge hem de kullanıcının nesne ile ilgili deneyimi tarafından üretilen zihinsel bir kavramdır.

• OKUL sözcüğünün (göstergesinin) herhangi bir bağlamdaki yorumlayıcısı, kullanıcının bu sözcüğe ilişkin deneyiminin ve “okul” olarak adlandırılan kurumlara yani nesneye ilişkin deneyiminin bir sonucu olacaktır.

• Kullanıcı deneyiminin sınırları önemlidir.

• Sınırı toplumsal uzlaşımlar belirler.

• Kullanıcının toplumsal ve psikolojik farklılıklarına izin verilir.

• Göstergebilim kodlayıcı (encoder) ve kodaçıcı (decoder) arasında bir ayrım yapmaz.

• Kodaçma, kodlama kadar yaratıcı ve etkin bir eylemdir.