5
. " ISLAM'IN KADlNA Woman in Islam Mehmed S. HAT1nOGLU PROF. DR. A. 0.1LAH1YATFAK. ANKARA Kerim'e göre insan nesiinin yeryüzünde- ki sebebi, ya halifelik yapmak: 1 , veya O'na kul 2 bahseden Kuran ayelle- rinde, ile erkek cinsiyet herhangi bir fazilet degildir. Önce tek nefis yaratan Tann, sonra ondan bu ikisinden pek çok erkek ve Bir kimsenin kendi cinsini seçme hürriycti yoktur. dile- erkek çocuk veren Bir kimseyi da seçi- mine nza göstennekden, cak da yoktur. Kerim ve erkek cinsi için : V"' L.:J 1 insanlar ismini hidayeti için, adedini, yerlerini ve ancak kendisinin pey- gamberler son peygamberden bahsederken, ona, insanlan nfua için Kur'an beyan Peygamberi ve bütün rin peygambcridir 7 , bütün insanlara müjdeci ve olarak Onun dünya tamamlayan ve cennet ... ister erkek, ister kadm olsun, Allah'a olarak kim .. .'' 9 . Allah, erkek veya ol- sun bildirmekte 10 , emrini 2. 2. Bakara/30. 51. zariyat/56. U:..}JI J.c4- OS:.: )l...lJ ji_, "! ..::..lL:;. L.._, 3. 4 Nisa/1. 4. 42. 5. 42. 6. 14. lbrahim/1. 7. 7.A'raf/158. 8. 34. Sebe/28. 9. 40. Mü'min/40. 10. 3. Al-i lmran/195 . ü-o V"'L.:JI ...:w_, ;..4-.) lJ 1 uJ. '-:'+:!J uJ. '-:'+:!J L.. u-O }:ll_, .:;.I,....._J 1 dJ... dJ ... .. . .J_,.:JI ,j-o V"'L.:JI ... J_,......J c,?! V"'L.:JI V"'L:JJ "! ..:JL:..L...) L.._, &_,ü ü-o,;... _,i &... J..-e ü-oJ ... . .. 4.Nisa/124; 16. Nahl/97; 4. Nisatl24. ... _,i ü-o F J..k J..-e '/ c,?i ; 9. Tevbe/71,72. Journal of lslamic Research Vol: 5, No: 4, October, 1991 . 231

ISLAM'IN KADlNA - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D00064/1991_4/1991_4_HATIBOGLUMS.pdf · ISLAM'IN . " KADlNA BAKIŞI Woman in Islam Mehmed S. HAT1nOGLU PROF. DR. A. 0.1LAH1YATFAK

  • Upload
    others

  • View
    6

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

  • . " ISLAM'IN KADlNA BAKIŞI

    Woman in Islam

    Mehmed S. HAT1nOGLU PROF. DR. A. 0.1LAH1YATFAK. ANKARA

    Kur'an-ı Kerim'e göre insan nesiinin yeryüzünde-ki varoluş sebebi, Yaratıcı ya halifelik yapmak:1, veya O'na layık kul olrnakdır. 2

    İnsanın başlangıcından bahseden Kuran ayelle-rinde, kadın ile erkek cinsiyet farklılıgına herhangi bir fazilet tanınmış degildir. Önce tek nefis yaratan Tann, sonra ondan eşini yaratmış, müteiikıben bu ikisinden pek çok erkek ve kadın türeuniştif3. Bir kimsenin kendi cinsini seçme hürriycti yoktur. DilediJıine kız, dile-diğine erkek çocuk veren Allah'dır4• Bir kimseyi aklm=kısır kılan da Allah'ın iradesi~. Allah'ın seçi-mine nza göstennekden, şükreımekden başka yapılacak da yoktur.

    Kur'an-ı Kerim kadın ve erkek cinsi için : V"' L.:J 1 insanlar ismini kullanır. Bunların hidayeti için, adedini, yerlerini ve zamanlarını ancak kendisinin bildiği pey-gamberler göndermiş, son peygamberden bahsederken, ona, insanlan karanlıklardan nfua çıkarması için Kur'an verdiJıini beyan eırniştir6.

    İslam Peygamberi kadını ve erkeğiyle bütün beşerin peygambcridir7, bütün insanlara müjdeci ve uyarıcı olarak gönderilmişdifS. Onun getirdiJıi aydınlıkta dünya hayatını tamamlayan kadın ve erkeğe cennet vardır:" ... ister erkek, ister kadm olsun, Allah'a inanmış olarak kim h~rlı iş yapmışsa .. .''9. Allah, erkek veya kadın ol-sun (hayırlı) iş görmüş kişinin emeğini boşa çıkarmayacağını bildirmekte10, hayırlı işlerde yarışı lması emrini

    ı.

    2.

    2. Bakara/30.

    51. zariyat/56.

    ~ U:..}JI ~ J.c4- ~i OS:.: )l...lJ d.;ı.J Jü ji_, ÔJ~ "! ~'/1_, ~ı ..::..lL:;. L.._,

    3. 4 Nisa/1.

    4. 42. ŞOra/49.

    5. 42. ŞOra/50.

    6. 14. lbrahim/1.

    7. 7.A'raf/158.

    8. 34. Sebe/28.

    9. 40. Mü'min/40.

    10. 3. Al-i lmran/195 .

    i~l_, ~ ü-o ~~lll ~.J 1~1 V"'L.:JI ~i~

    ...:w_, i~ ;..4-.) ~ ~_,~_,.:,ı...:.....~_,

    .J~ lJ 1 ~ ~ uJ. '-:'+:!J b~! ~ ~ uJ. '-:'+:!J ~ ~ L.. ~ u-O }:ll_, .:;.I,....._J 1 dJ... dJ

    ~~~,j-o~_, ...

    .. . .J_,.:JI ı)! ..:..~1 ,j-o V"'L.:JI ~~ ~! .L:J~i '-:-'~

    ... ~~!dil J_,......J c,?! V"'L.:JI ~il:!~ • •

    ...l~l:a_, ı~ V"'L:JJ uıs: "! ..:JL:..L...) L.._, &_,ü ü-o,;... _,..._,~i _,i ~j &... wı..... J..-e ü-oJ ... . .. ~1 ô~..l..:! Krş. 4.Nisa/124; 16. Nahl/97; 4. Nisatl24.

    ... ~i _,i ~j ü-o F J..k J..-e ~i '/ c,?i ; krş. 9. Tevbe/71,72.

    Journal of lslamic Research Vol: 5, No: 4, October, 1991 . 231

  • 232

    vermektedir11 .Çünkü ebedi hayaua, dünyada iken ya-pılmış hayırlı işin faydası vardrr. Herkes ancak bu dünyadaki arnelini bulacakdrr öteki dünyada12•

    Kur'an vahyinin kadın ve erke~e müşterek mesajı kısaca budur. Prensip mahiyetindeki bu ayetlerin aydınlattı~! ilk müslümanlar, her iki cins olarak, dünyada emsalini bilmedi~imiz bir cehdin temsilcisi oldular, ve acaibdir, ilk müslüman harumlann, İslam tarihinde şeref sayılan imtiyazlarda erkeklere öncelik sa~la

  • MEHMED S. HA TlBOGLU

    Bu çok yönlü filozof İslam fakı1ıinin, bundan 800 sene önce, İslam hanımı hakkında sahib oldugu görüşleri, müdekkik alimimiz Ord. Prof. !smail Hakkı İzmirli'nin (1869-1946), 60 sene önce kaleme alınmış bir incele-mesinden naklediyorum16:

    "İbn Rüşd, kadın hakkında, fıkhı ve felsefesi neti-cesi olarak, hukilkunu vasi surette beyan ediyor. Fıkıh, kadını faziletkar kılıyor, uzvi teşekküliit ve onunla mütenasib olan hatat-ı rfihiyyedcn neş'ct hususlarından maadasında müsavat ilan ediyor, fıırata muviifık bir sfuette hulcO.kunu veriyor, yüksek vazifelerini tayin ey-Iiyor idi. Kadın, erkek gibi, istiklal-i efk.iir, istiklal-i irade siihibidir, biri digerine mütehiikim degildir. Her-biri, fıkirlerinde, iradelerinde ve fiilierinde serbesttir. Bir kadın, erkek gibi, ilim tahsil eder, alelıtlak atirn olur, müftü olur, veli olur, müderris olur, müctehid olur. Kadın, erkek gibi, vilayet siihibidir, tamiirniyle huldlk-i medeniyyeye malik olur. Ukildde, muamelatta erkekden hiçbir farkı yokdur. Malında diledigi gibi ta-sarruf eder. Şiihid olur, vekil olur, kefil olur, şerilc olur, dava açar, ticaret eder, vasi olur. Umilmi hayata atılabilir. Nikah umfimi bir akiddir. Hukfik-i asliyyelcri asla tahavvül etmez. Hudfid mahkemesinin maddesinde ha-kim olur, tabir-i fıkhi üzere, emr-i bilma'ruf, nchy-i anilmünker vazifesi ile muvazzaf olur. Fıkıh, yalnız aile oca~ını kurutrnağa müncer olan vasıtaları men eder.

    lbn Rüşd, kadını erkekle müsavi tutar. Yalnız mit-hiyel değil, derece itibariyle bir fark gösterir :Kadın er-keğin ehil olduğu her şeye ehildir. Harbe, felsefeye ve-saire gibi, erkeklerin yapacaklan her işe kildir olur, şu kadar ki, erkeklerden daha zayıf olur. Bununla beraber, mfisikide olduğu gibi, bazı hususta erkeklere faik olur. Masikinin kemiili erkek tarafından bestclenmek, kadın tarafından çalınmak, nağmelenmek ile hasıldır.

    lbn Rüşd, Afrika'daki bazı misaller ve haller ilc, kadınların harbe pek chil olduklannı isbat ediyor. Ka-dınların hükOmeti ellerine almalannda bir beis, korku görmüyor. Şu sözleri de ilave ediyor :

    "Bugünkü ictimiii ahvatirniz, kadınlarda bulunan servet menbalanru, gizli gizli kudretlerini anlamağa bırakmıyor. Güya kadın yalnız çocuk do~urmak ve em-zirrnek için yaradılmıştır! Kadınlarımıza yüklettiğimiz bu hizmetkar lık, onlardaki büyük işlere olan bütün kuv-vetleri, akli melekelerini bitiriyor. Bundan niişi, içimiz-de faziletli, şanlı kadınlar bulurımuyor. Hayatlan nchii-tat hayatı gibi geçiyor. Kocalarına bar (yük) oluyor. İşte mernleketimizi tahrib eden sefaJet bundan ileri ge-liyor. Çünkü kadınlar burada erkeklerin iki mislidir, sa'yleri ile zarful olan şeyi tedarik edemiyorlar. lki sülüs (üçte iki) hayvan-ı tufeyli gibi, bir sülüsün (üçte birin) cismi üzerinde yaşıyorlar".

    16. istanbul DaruJfunun llahiyat Fak. Mecmuası, sayı 23, 1932.

    Journal of Islamic Research Vol: 5, No: 4, October, 1991.

    233

    İzmirli merhilmun takdtm etti~i bu lbn Rüşd görüşleri, sanki bugün yazılmış gibi tazedir, öğreticidir, ibret vericidir. Biz burada bu ifadeterin tahlı1ine gir-meyecek, lbn Rüşd'ün de işiiret etmiş olduğu. Emr-i maruf meselesinin kadınlara da şiimil oluşu üzerinde duracağız.

    Kadın ve Emr-I Ma'ruf Bir toplumun istikrarını sağlıyan temel unsurlar-

    dan birisi, toplum ferdierinde bulunması gereken dene-tim şufuudur, nemelazımcılığın terkidir. Doğru olanı tavsiye, yanlış olandan vazgeçirme vazifesidir.

    Müslümanların kurdukları ilk İslam devleti ferd-Ierinde bu zihniyet vardı. Kur'an-ı Kerim bu örnek ilk· leri şöyle anlatır :

    i)I......JI 1 lli · 'il. J ~~ · 1 · lll _,... va..) 'r!' r- ~ "'· ~ ~J~4 IJ->-"1J i~.>Jll~IJ

    ... ~1 Vr. I_,..;.J

    22. Hacc/4 1. Yiini, müslürnanlar, Allah kendilerine iktidar irn-

    k1inı sağladığında, namaz kılan ve zekatı veren, marfifu emredip münkerden alıkoyan insanlar olacaklardır.

    Daha soma nazil olan 3. Al-i lmran, 104. ayetinde:

    ı:ı:t.>-"~J ~'..,J! ı:,y.~ .... ı F ~J ·--~' Vr. ıj~J ~J~4

    "Sizden hayırlıya ça~ıran, marufu emreden, münkerden alıkoyan bir ümrnet olsun" buyurulurken; birkaç ayet sonra, 110. ayette bu ilahi emrin gereğini yapmış Peygamber toplumuna Cenab-ı Hak şu şekilde taltifte bulunmuşdur :

    ı)JJ-'"~. U"L;JJ ~~, ._., ~ ~

    ~ı Vr. ı:,..,..:.:;J ..JJ~4

    "Siz insanlığa örnek hayırlı bir ümmet oldunuz, marufu emredip, münkerden alıkoyuyorsunuz ... "

    Burada tekrar belirtelim ki, bu örnek İslam toplu-mu, kadıru erkeğiyle bu iliibi övgünün muhiitabıdır. Kadının bundaki hissesini unuırnaya, görmemezlikten gelmeye imkan yokdur. Böyle zihniyet sahibierine ka-pıyı kapatmak isteyen iliihi irade, son nazil olan sUrelerden birisinde aynı hususlara şu şekilde işarette bulunmuşdur :

    i

  • 234

    1 ~ ~L:J_,1 ~ ..::..l..:....,;.LI_, ı:,_,.:u,;.LI_,

    ~~1 ıJ..c Ô~.J .....a_,_,.a..14 Ü.J>""~ 1 ii.S:.>JI ô~~_, i)l..JI ü~.J

    9. Tevbenı ... 4.1_,.....;_, illi ü~

    Mü'min erkekler ve mü'min kadınlar birbirlerinin vellleridir. Marufu emrcdcr, münkerden alık:orlar, na-mazı kılar, zekatı verir, Allah'a ve Peygamberine itaat ederler .. . "

    Görüldüğü gibi Kur'an-ı Kerim ısrarla bizi uyar-maktadır, İslam toplumunu o örneklik ümmete layık kılacak en mühim ictimai prensip, işbu emir-nehiy vec-lbesidir. Her mü'mine lcudreti nisbetinde terettüb ede-cek bu vazifede başanlı olabilmek için ise marw ve münkerin ne olduğunu bilen bir ümrnet, kültürlü bir millet olmak, mutlak şarttır. lman ve salih arnelin bile kültürle kfun olduğunu bilmeyenlerdeki bedavacı müslümanlığın o ilk ümmetten ne kadar uzak olduğunu söylemeye lüzum yokdur.

    Yukanda kaydettiğimiz ayetlerden açıkca ortaya çıkrruşdır ki, İslam toplum terazisinin iki kefesinden biri haline gelmiş İslam hanımı, günümüz Avrupa lı hanımından bindörtyüz sene evvel, devletin oy hakkına s!ihib vazgeçilmez uzvu durumdaydı. önce, 9.2.1971 tarihli .İstanbul Bayram Gazetesi'ndert vaktiyle merhum Hocamız Tayyib OKlÇ'in kesip bize bıraktığı aşağıdaki haberi okuyalırn :

    "İSViÇRE'DE KADlNLARA OY HAKKl TANINDI

    Bern A.A. İsviçre'de, sadece erkeklerin oy kullanabildiği bir

    referandum sonucunda, kadınlar da, bundan böyle seçme ve seçilme hakkına sahib olmuşlardır. Referan-dumda 621.483 erkek, kadınların seçme ve seçilme hakkına sahib olmalarına "EVET" demiş, 323.596'sı ise buna karşı çıkmış ve "HA YIR" oyu kullanmışdır."

    Şimdi Hz. Peygamber'in devrine dönüyor ve Bey' at meselesine bakıyoruz :

    HZ. PEYGAMBER'E KADlN BEY' AT! Bey'at bir toplumda başkan durumunda olan ki-

    şiye toplum fertlerinin uyma taahhüdünde bulunmalan-dır. lık İslam toplumunu oluşturma çalışmalarında da Hz. Peygamber bu noktaya ehemmiyet vermiş, hem er-keği hem kadını muhatab almıştır. Hz. Peygamber er-keklerden bey'at (meşru emre uyma taahhüdü) alıyorken, hanımlardan da alıyordu. Bu bey'at alış, bizzat Kur'an-ı kerim'in Hz. Peygamber'e emri gereğiydi de. 60. Mumtehine süresinin 12. ayetinde: Ey Peygamber! diyor Cenab-ı Hak, sana mü'min hanımlar bey'at et-miye geldiklerinde onlardan şu şartlar dahilinde bey'at al:

    ISLAM'IN KADlNA BAKlŞI

    1. Allah'a ortak koşmamak, 2. Hırsızlık yapmamak, 3. Zina etmemek, 4. Çocuklannı öldürmemek, 5. lftirada bulunmamak, 6. Herhangi bir ma'ruf (meşru) emrine karşı

    gelmemek. İslam hanımının devlette müstakil şahsiyete sahib

    olduğunun Kur'ani delili olan bu ayetin husfisiyle son şartı, kadının, Hz. Peygamber'in şahsında tecelli eden devlet reisine, ancak, meşru sahada itaatle vazifcli ol-duğuna işaret etmektedir ki, bu bakırndan ayrıca bir önemi baizdir.

    Mü'minlerin Hz. Peygamber'e bey'atinden bahse-den ayet, görüldüğü üzere, kadınla ilgilidir, erkeklere bu ayette işaret yoktur, fakat bu, erkeklerin aynı şartlarla mükellef olmadıklan manasma gelmemektedir. Ce-nab-ı Hak kadınlara olan hitabına erkekleri de zırnnen dahil etmiştir. Umı1ml prensiplerde kadın-erkek ayırımı yokdur. Bu noktaya iş.aretle yine Endülüslü muhaddis atim 1bn Abdi'l-Berr (0. 463/1071) şu ifadeyi kullanır:

    ..::..1~4-J.I ~ı.......:..u ~~4 J.;.J

    ... ~ 1 ı..? ~~.J J ~.) 1 ıJ..c ..::.&..,_, "Hz. Peygamber' e bey' at meselesi, hicret etmiş ha-

    nırnlara nasla bildirilmiş, erkeklerden bahsedilmernişdir, çünkü mana olarak onlar da dahildir" (Temhld, 12/ 225).

    ~ı......:...ıı ~~~ts: J~_,.JI ~4-o_,

    ':'.J~I.~j 1 iJ~ ~,l:ıo. ı.,? L.. ~

    "Erkeklerin bey'atı, Buharinin zikrettiği Ubade badisinde bildirildiği üzere, kadınların bey'atı gibiydi." (Temhld, 12/247).

    Nitekim Medineli nakıôlerden Ubade ibnu's-Samit, Hz. Peygamberle yaptıklan Hicretten önceki Akabe bey'atıru anlatırken, aynı şartlan zikretmektedir, Buhan 1110 (2 lman 10)

    Devletin başı durumundaki Hz. peygarnber'e yapılan bu vatandaşlık akdini müte!ikıb kadındar da erkek-lere eşit siyasi haklara sahib oluyorlardı.

    Mesela bir müslüman erkek, bir yabancıya sığınma hakkı (eman) veriyor, onun hayatını garanti altına alabiliyorsa, kadın da aynı şeyi yapabiliyordu. İslam hanımının yaptığı anlaşmaya diğer müslümanların

    hürmet etmesi vazifeleriydi, (Şerbu's-Siyeri'l-Kebir, L 252, 257.)

    Toplumun lslarru ölçüler içinde hayatını devam ettirmesinden, kadın da erkek gibi sorumluydu.

    lık ümmetin kadını bu Kur'an1 şuurtın sahibiydi. lnandığını tatbik etmeye muktedir olanlarına engel ola-bilecek kuvvet düşünülemezdi. Üçüncü İslam halifesi Hz. Osman'ın katlinden sonra ümmetin içine düştüğü siyasi bulıranda Hz. Peygamber'in hanımının rda ismi

    Islami Araştırmalar Cilt: 5, Sayı :4, Ekim 1991

  • MEHMED S. IIATlBOGLU

    geçiyorsa, bu, o büyük hamının yukarıda beliruneye ça-lıştığımız Kur' am zihniyete sarub oluşundandı.

    Hz. Aişe, Cemel harbine tekaddüm eden günlerde Basra'ya vardığında, kendisini bu harekete sevkeden arnilieri anlatırken:

    "Sadaka vermek, iyilikde bulunmak veya halkın arasını bulmak gayesinin dışında ... hayır yokdur" mea-lindeki:

    >"i V-- t! ,_.ı~ V--~ ı.?~'/ U"L.:...Jı ~c.;._! _,i .....a_,_,.._. _,i u~

    #

    4. N isa 1 114 ayetini okumuş ve şöyle demişti:

    .>-"ı_, (t) illi.>" 1 ~ c.;._ t 1 ı.? ~ ~:ı.JI_, ~1_, ~~ (UA) illi J_,....,.J r-S>"~ .....a_,_,.._. ~! ı..:uw. 14-J -~'11_,

    r-S4-=U ~_, ~ ,.