297

Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

  • Upload
    others

  • View
    28

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe
Page 2: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

CEMİLMERİÇ

JURNAL

Cilt11955-65

ÜZERİNE“Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe yer alıyor.

Halimvaktimyerindeykensefaletyıllarımdansözettiğimoldu,sıkıntılı günlerimde mutluluklarımdan bahsettim. Gençlikyıllarım yaşlılık yıllarıma karıştı. Tecrübe dolu yıllarımınciddiyeti ile arayış yıllarımın maceraları birbirini dengeledibelki. Şafaktan guruba* hayat güneşimin huzmeleri birbirinekarıştıçoğukez.Bütünbunlareserimebirtürkarışıklıkgetirdibelki ama bir tür de tanımlanamayacak bütünlük kazandırdı.Beşiğimdemezarımdan,mezarımda beşiğimden bir şeyler varbuanılarda…”{1}

Page 3: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

“Neden bu Jurnal’e devam ediyorum? Devam ediyorum,çünküobenimkendimlediyaloğum,çevrem,dostum,sırdaşım.Tesellim aynı zamanda. Hafızam, yankım. Acılarımı dapaylaşıyor. Jurnalimkişiseldeneyimlerimindeposu,psikolojikgüzergâhım, düşüncelerimin paslanmasına karşı bir önlem.Yaşama bahanem, neredeyse benden sonrakilere bırakacağımtekyararlışey…{2}

“Artık jurnal tutmuyorsam, yazılacak mektuplardankaçıyorsam, heyecanlarımı kaybetmişim demektir, o zamansadece duymak istediğimheyecanları ya da başkalarınınkileriyaşıyorumdur… İyi günlerimdeçoğalıyor heyecanlarım, bütünbenliğimi saran güçlü bir titreşime, sinirlerimi ve zihnimiharekete geçiren bir coşkuya dönüşüyor, onları istediğim gibiyönlendirebiliyorum. Ya hüzün oluyor bu heyecanlar ya neşe.Kendimi,durumagöre,neşelibirscherzoyadamelankolikbirandanteçalmayaakortedilmişbirarpgibihissediyorum.Budayaratabilmekiçingereklimükemmelbirruhhaleti…”{3}

Busatırlar,Fransızedebiyatının ünlü üç anı ve jurnal yazarının,Chateaubriand, Amiel ve Gide’nin, 1809, 1869 ve 1889 yıllarındayazmış oldukları düşüncelerini bize yansıtırken, bir yandan da,geneldejurnalyazarının,özeldedeCemilMeriç’in,jurnalinikalemealırken içinde bulunduğu duygu, heyecan ve düşünce kesafetini*gözlerönüneseriyorkanımızca.

***

Cemil Meriç, 7 Temmuz 1955 günü, göz ameliyatı için gittiği

Paris’tenİstanbul’adöner.Gözlerinibiryılöncekaybetmiş,yenidengörme umudu ise pek kalmamıştır. Dönüşünden dokuz gün sonrayazmaya başlar. 38 yaşındaki Cemil Meriç kendisini son dereceyalnız hissetmektedir. Görmemekte, tabiata tahakkümedememektedir. “Görenin yalnızlıktan şikâyete hakkı yoktur: mevsimler,renkler,çiçekler,şehrinbütünkadınları,bütünçocuklargöreniçindir”, “görmeyen bir insan bozuk bir ampul gibi, manasız,bıraktığınızyerdekalanbirpaket; içindeeskihatıralarolduğuiçinaradabirkarıştırılmayalayık…Çocukkenoynadığımızbirtaşbebekgibi, atmayakıyamadığımız acayip bir külçe” (Jurnal,

Page 4: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

16.7.1955)

FırtınayatutulanbirhayatyokuşudurCemilMeriç.Bufırtınadankurtulabilmekiçinbireseryaratmakistemektedir,“içinekafasındakibütün ışığı doldurup dalgalara fırlatacağı bir şişe“. Yaratmaksaıstıraplıdır,amayaratmadanıstırapçekmekdahadadayanılmazbirçile.Düşünceleri darmadağındır. Kitapların içine saçtığı aydınlık

sayesinde etrafındaki karanlık geceden biraz daha azetkilenmektedir.Nevarkihiçbirintibakkabiliyetiyoktur.Ozamanneden yaşayacak? Ölmek istediğini söylemektedir, “dekorsuz” ve“poz almadan“, “batan bir güneş gibi değil, kaderin bileklerime taktığıprangalardan kurtulmak için“. Yine de ölmek istememektedirgerçekte. Gelecekteki, belki de şimdiki meçhul bir Dost’aseslenmeyeyaniyazmayaihtiyacıvardır.Yazarsaonundahürriyetiolacaktır,yaşadığınıveyaşamayalayıkolduğunuhissedebilecektir,“bu satırların hiçbir okuyucusu olmasa bile“. Yazdıkları bir davettir,sevgi daveti. “İsterdim ki kelimeler çiçek çiçek eşiğine yağsın,isterdim ki kelimeler yıldız yıldız aydınlatsın odanı. Sönengözlerimin bütün aydınlığı kıvılcımlaşsın onlarda… Kelimelerbuseleşsin ve güvercinler gibi, kuğular gibi uçsun sana…” (Jurnal,1955).Vücudunu aşmak, benliğinden sıyrılmak, sonsuza yönelmek,

kanatlanmak,çoğalmak,devametmek,kendiniaşarakbirfikre,birdâvayabağlanmakistemektedirCemilMeriç.İlerde “Quinze-Vingts Geceleri” başlığı altında kitaplaştırmayı

düşündüğü ve Paris dönüşü kaleme alınan bu 1955 yılı yazılarınaparalel olarak, bir de Jurnal yazmaya başlar Cemil Meriç aynı yıl.Aslında Quinze-Vingts Geceleriyle Jurnal içiçedir. Sadece beş yazıvardırJurnal’debuyıl,üçüFransızcadır.Busatırlardaöldükten sonrayaşamak için tanıklar aramaktadır

Meriç kendine. Yokolma düşüncesi ürkütmektedir onu. Yaratarakdevametmek,anıta,olaya,kitabadönüşmekistemektedir.”Ruhun ölümsüzlüğü bir mitosdan ibaret değil” diye yazar,

metapsikozainanmaklâzım,hele insandinîvemistiktesellilerdenmahrumsa.“Keşke bütün insanlar aynıtanrıya inanabilselerdi, o zamandünya cennet olurdu… Bütün kâinatı ve kâinattan daha büyük biryaratıcıyı sevmek, hem de ruhun ölmezliğine inanarak. Yani ebediyetölçüsündebirsevgi”(Jurnal,22.7.1955).

Page 5: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

Peki ya yeryüzü? Dünya, bütün insanların el ele verip hepbirlikte şarkı söyleyecekleri bir bahçeye dönüşebilecek mi?İnsanları birbirinden ayıran duvarlar var, bu duvarlar nezaman yıkılacak, sosyal adalet rüyaları ne zamangerçekleşecek? Ne zaman insanoğlu sonsuz bir özgürlüğekavuşacak?Buyazılarda,Jurnalboyuncazamanzamanhattasıksıkkarşımıza

çıkacak birçok ana temayı saptamış gibidir Cemil Meriç. Şuurluolmasa da, hayat ve düşünce tutanağını oluşturacak belli başlıkonularaeğilmiştir.Yine de, kim okuyacaktır onu sorusu içini kemirmektedir.

“Benzerlerime iletilecek hiçbir önemli mesajım yok. Bir yabani gibiyaşadım,birbaşkasıgibiacıçektim.Hayatımdahiçbir fevkaladeolayyok:önemsiz hayal kırıklıkları, gerçekleşmemiş rüyalar, yerine getirilmemişprojeler” (Jurnal, 22.7.1955). İşte 38 yılının iyice sıkıcı ve hiç deilginçolmayanhikâyesibundanibarettir,CemilMeriç’esorarsanız.Oysa Cemil Meriç 38 yaşına gelene kadar da önemli şeyler

yapmıştır,çokokumuş,çokdüşünmüş,çokyazmıştır,çokolmasadaazamaöz.1941’denitibaren,Meriç’inherbiribir“manifesto”sayılabilecek

makaleleri yayınlanmıştır dönemin çeşitli dergilerinde. Her yazısıbiranlamda Jurnalimüjdelemektedir.Aynıkeskinüslup, aynı sertvehaşinhükümler:“Sefaleti maroken koltuklarında puro tüttürürken tahayyüleden müreffeh romancıların neden ölü eserler verdiğiniBalzac’ın hayatı bize daha iyi anlatmaktadır”,{4} “Assomoir,iskeletlerinden kâşaneler* kurulan aç ve ayyaş emekçilerinacıklı destanıdır”,{5} “Cihan edebiyatı her soydan tufeylinin*yağma hırsıyla saldırdığı sahipsiz bir mabet midir?”,“Piyasa,kitapçı vitrinlerini şaheserler makteli* haline getirmek için,şaşılacak bir gayret sarf eden bezirgânlarla doludur. Cihanedebiyatı nâmına, düşük kıymetli sakat tercümeleri piyasayasürenbiranarşi,azgınbirhırs”…{6}

1942’de Elazığ Lisesi’nde Fransızca öğretmenidir Cemil Meriç,yenievlenmiştir,coşkuludur,mutludur.Ayrılığaisehiçtahammülüyoktur. Şiirlerle örülü mektuplar yazar karısına, 42 ile 45 yıllarıarasında,sevgidolumektuplaralırkarısından.Makaleleri yayımlanmaktadır sürekli, 18. yüzyıl Fransa’sında

Page 6: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

yaşamış ilerici fikir öncülerinden bahseder: “O asırda Fransa’daedebiyat bir kavga silahıdır, yazar, eserinde cemiyetin isteklerini vehınçlarınışahlandıranmücadeleadamıdır.Feylesoflarasrı,bütün insanlıkiçinmücadeleetmektedir“,CemilMeriçdeVoltairegibi,“fildişikuledesüslümısralaravlayanyarımistikbirsanatzüppesideğil,kulağınısınıfınınnabzınadayayanbirkavgaadamıolmak”istemektedir.”Voltaire içinenbüyükhazbenliğinibaşkalarının saadetine vakfetmek,

ıstırapçekenleringözyaşlarınıdindirmektir”{7}CemilMeriçiçindeöyle.

İnsanlığınörneksimalarınıelealan,inceleyen,Türkokuyucusunasunan, tenkit eden, değerlendiren bu makalelerinde, biraz dakendisine benzeterek, model olarak seçtiği büyük insanlarındefilesine tanık oluruz. Cemil Meriç henüz 25-26 yaşlarındadır.Ateşli,meraklı,araştıran,sevenveyanefretedensıradışıbirgönülve bir beyin. İnsafsız bir eleştirmendir de aynı zamanda, çok açıksözlüdür,kırıcıdır,budaonugiderekyalnızlığaitmektedir.1948’e kadar oldukça düzenli olarak elimizde bulunan

makaleleri,birden48’den53’egötürürbizi.AradaBalzacçevirilerive YabancıDillerOkulu’nda okutmanlığa başladığı yıllar var. Aynıyıllarda öğrenciler için yirmi dokuz Fransızca metin içeren biryardımcı metinler kitapçığı hazırlar, bir de Fransızca diliningramerinikalemealır.1953yılıbaşındanitibarenyenidenmakalelerinedöner:“YaBatılı

olacağız yahut Batı‘nın âzad kabul etmez sömürgesi” diye yazarbunlardanbirinde.{8}Bumakalelerindede ilerde tekrarelealacağıbirçokkonuvemefhuma(kavram)elatar.“Babıâli kodamanlarının gergedanlaşan enselerinde cehaletinşahanetuğrasınıokumuyormusunuz?”“Cehaletin sadakat madalyasına hak kazanmış az mı hocamızvar?”Ohocakikafası,antikacıvitrinlerindekibozuksaatgibi,yarım asır önce durmuş. Gazeteci ki en önemli dâvalarkarşısında susar, haksızlığa kuyruk sallar,manevi afyon satıpapartman kurar. O muharrir ki müstehcen romanfabrikatörüdür”…“Memlekette irtica yok, memlekette, cumhuriyet devriaydınının, kafasını karanlıkla yoğurup madrabazlara sunduğumasumvesamimiinsanlarvar.VeAnadoluhepfikirsusuzluğu,idealhasretiiçinde”.{9}

Artık yolunu çizmiştir Cemil Meriç. Reyhaniye kahvelerinde

Page 7: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

ömürçürüten,“basitveadibirgenç”yerine,gözlerini,hayatınıhakikatuğrunafedaedenve“nesl-iâtidestanlarınabirzafervefedakârlıknumunesiolacakhakikibir insan”adönüşmektedirhızla.{10}

1935’de hakikat uğruna gözlerini feda edebileceğini yazan gençHüseyinCemil,hazinbir tecelliolarak,1955’de,yani tamyirmiyılsonra,gözlerinikaybeder.Meriç’in1953yılıortalarınakadar gelenyazılarında, kendinden

emin,istikbalifethehazır,enerjivegüvendolu,kabınasığmayanbirinsanvebirdüşüncevarkarşımızda.Ne var ki gözlerini kaybetmesiyle sonuçlanan yaklaşık iki yıllık

sağlıksorunlarıonunhemmaddihemdemanevikişiliğiniolumsuzyönde çok fazla etkiler. Karamsar, ürkek, zayıf bir insandır artık,kanatları kırılmıştır adeta. “Körlük bir nevi ölüm. Hayır, ölümden çokdahabeterbirişkence,öldüktensonrayaşamakgibibirşey.Birhortlakgibiyaşamak,şekillerinsilindiği,güzelliklerinkaybolduğu,cisimlerinkatılaştığıbirdünyadayaşamak.Dünyanındışındayaşamak”(Jurnal,2.2.1963).

1955 yılındaki Jurnal yazma girişimlerinden sonra 1959 yılınakadar, yaniyaklaşıküçbuçukyılboyunca Jurnal’inedönmezCemilMeriç. 1959’un 1Ocak günü yazdığı kısa iki yazıyla bir girişiminedahatanıkoluruz.Artık42yaşındadır.“İnsankendivarlığınıhergünbiraz daha kusursuz bir heykele benzetmek için gayret harcıyor. İçi birzafer vehmiyle kabarırken, kaderin iblisçe kahkahası elinden çekicinidüşürüveriyor. İradenin kazandığı zaferler kardan bir heykel kadar fâni.Yarattığınız heykel, sizden başka hayranı olmayan bir kukla. En küçükdalgınlık,yıllarınemeğiniyoketmeğekadir.”(Jurnal,1.1.1959)..

1959 ile 1963 arasında uzun bir suskunluk dönemi var Jurnalaçısından. Ama “Hint Edebiyatı” tezgâhtadır bu yıllar boyunca veCemil Meriç bütün birikimini, bütün çalışmasını okuyucusunasunmayahazırlandığıbirkitapkalemealmaktadır.Karşımızdagençdüşünür, genç şair Cemil Meriç‘ten sonra, olgun bir düşünür veolgunbir şairolarakçıkan veHint edebiyat ve düşüncesini şiirselboyutlarıyla da özümseyen bir sanatkâr var. Yıllardır ayaklarında“demir çarık“, elinde “demir asa” düşüncenin ve şiirin cangılındadolaşmıştır ve artık bu kitabın sayfalarında, heyecanlarıyla,vehimleriyle,rüyalarıylabütünCemilMeriçvardır.1963’teeserbasılmayahazırdır.46 yaşında tekrar Jurnal’ine döner Meriç. Ancak endişelidir, ilk

Page 8: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

yazılarından birinde: “Gideceksin, senin zavallı gölgen belki zamanperdesinebirtekdefaaksedipalkışlanmadan,oyunakatılmayanbirkuklagibi çürüyecek” (Jurnal, 8.1.1963) diye yazar. Kendini tanımak vetanıtmakkonusundadaoldukçaşüphelidir,ıstıraplarıheraneriyipdağılmakta,dumanlaşmakta, eskibiçiminedönmekte, sonuçtahepaynıkalmaktadır.Öteyandaiserüyaları,hayalleri,dileklerivardır,devamlıdeğişen.Varlığıbirserap,birgölge,birdumandır.Onunasıltanıyabilir,nasıltanımlayabilir,nasıltanıtabilir?Bu sayfalar, ilerde kaleme alınacak bir otobiyografinin temel

taşları olmaktan uzaktır, kendi kendine masal söylemek, aynayabakmak, yangından bir şeyler kurtarmak, yaşadığını duymak veduyurmakihtiyacıylayazılmışlardırdahaçok.Ne var ki kendisi için yazmak, aynada suratını seyretmek gibi

aptalcabirdavranış.Üsteliko,aynadakendinidegörememektedir.Belki karanlık bir odada yalnızlığını unutmak için şarkı söyleyenadamınpsikolojisiiçindekalemesarılmaktadır.Biryandankendinieleştirirkenbiryandandaokuyucuyuuyarır:

“Hayat o kadar kısa ki, bu sayfaları ambar haline getirmek, orayaayıklamadan yirmi dört saatlik intibaları yığmak, dalıyla, yaprağıyla,çiçeğiyle, bazen çiçeksiz ve yapraksız, ağrına gidiyor insanın. Hep aynıkorku: yarının karşısına tuvaletsiz çıkmak… Tuvaletsiz düşünce, dahadoğrusu, çabuk tuvalet yapmak ihtiyacı, fikri ne hale getiriyor… Hatıradefteriyabirdestanolmalı,yabirneşide,amaolamazki.Yadaiçdünyanınlabirentlerine tutulmuş bir projektör, ama iç dünya diye bir şey yok. İçdünya,sırlarıdökülmüşbirayna.”

Ayrıca Jurnal dikte de ettirilemiyor, “çünkü kendikontrolümüzden geçirmeden, ilk apresiyasyonları yapmadan,başkabirtâbirlegünlerinnasılkelimeleştiğinigörmedenonlarıkarmakarışıkbaşkabirkulağatevdiedemiyoruz.Neçıkacağınıbilemiyoruzki…Belkihasadınzavallılığındanutanıyoruz.İsteristemez bir ayıklamaya, bazen çok zararlı bir ayıklamayagidiyor insan. Çıplak görünmek korkusu. İnsan mutlakahemcinsinin veya istikbalinin huzuruna smokinle çıkmakzorundadeğildir.Amabuçıplaklıkdabirnevituvalet.Öncebiraynayabakıpsonrabaşkalarınagörünmek…Bubirneviiffetvegurur duygusu ama psikolojinin çok zararına” (Jurnal,23.1.1963).Demek ki bakışlarını iç dünyasına çeviren insan kendigölgesiyle karşılaşır. Ne, var ki ancak entelektüel gözleyebilir

Page 9: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

kendini gereği gibi ve entelektüelin hayat hikâyesi deentelektüeldir. Entelektüel daha çok kendi korkularını, kendirüyalarınıanlatır, jurnali dehayalini aksettirenbir ayna, yanientelektüel bir otobiyografidir. Her sayfada kendisi vardırentelektüelin, elinde bir kitapla, her sayfa çeşitli muhataplarkarşısında fildişi kuledeki fikir adamının davranışlarınıyansıtır.

***

Jurnal’inenyoğun,endevamlı,enözgünbiçimdeyazılmışolduğu

1963, 1964 ve 1965 yıllarını kapsayan dönem, yaptığımızdüzenlemede,CemilMeriç’in Jurnal’inin ilk cildini oluşturuyor. Bucilde giriş olarak da, onun 1955 ve 1959’daki Jurnal başlatmaarzusunu ve gayretini yansıtan, devamı gelmemiş yazılarına yerverdik.Buciltteayrıca“Quinze-VingtsGeceleri”deyeralıyor.Quinze-Vingts

Geceleri, Cemil Meriç’in hayatının en acılı dönemlerinden birininçarpıcı,üzücübirtutanağı,kısabirromandenemesibelki.Ama“senroman yazamazsın, hayalindeki kahramanlar da konuşmaktan korkuyor.Sahanda bekleşen düşüncelere kapını açmıyorsun ve onlar birer bireruzaklaşıyorlar” (Jurnal, 5.3.1963). Kaldı ki “romanın bütünsürüngenlereaçılankapılarıkörlerekapalı.Neden?Ohaldeıstıraplarındanbir roman, bir şiir de yaratamayacak kör. Kimin hikâyesini anlatsın?”(Jurnal,15.2.1963).”Quinze-VingtsGeceleri”başlığıaltındatoplanmış yazılar, Jurnal’in

akışı içinde kaleme alınmış, sonra Jurnal’den çıkarılıp ayrı birdosyaya aktarılmış. Otobiyografik bir çalışmada malzeme olarakkullanılmakdüşüncesiyle bir araya getirilmiş bu sayfalarda CemilMeriç’inhastanegözlemlerininyanı sıra daha çok hayatına girmişkadınlarlailgilianıvedeğerlendirmelerivar.AncakCemilMeriçbudosyadaki yazıları arzu ettiği gibi değerlendirememiş. OnlarsızJurnal biraz eksik. Biz de bu yazıları, yazılış tarihlerine göre,Jurnal’dekiasılyerlerineyerleştirdik.Zaten kanımızca önemli olan, Cemil Meriç’in kafasından ve

dudaklarından çıktığı şekliyle kâğıda dökülmüş izlenimlerininolduğu gibi korunması ve bu yapılırken de tarih sırasına saygıgösterilmesi.

Page 10: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

Yine bu ciltte Cemil Meriç’in 1964 yılı Nisan ayında, bir buçukaylıkkısabirdönemsüresinceRabiahanımayazdığımektuplarvar.Mektupların devamı ikinci ciltte de karşımıza çıkacak. Ancak budefa onlar Cemil Meriç’in hayatında çok önemli ve kalıcı bir yeriolanLamiahanımaseslenecekler.BizcebumektuplarınyerideJurnal,heleCemilMeriç’indüşünce

vehisdünyasındakigelişmeleri,tarihsırasınagöre,yaşanışsırasınagöreizlemekistiyorsak.Ayrıca bu mektuplar, Jurnal titizliği içinde, benzer bir çalışma

gayretiyle, aynı elverişsiz çalışma koşullarında kaleme alınmışürünler.Sadece,düşünceağırlıklarınınyanısırabirazdahasomut,çok daha duygusal yani abartılı bir yanları var ama yüzde yüz deCemil Meriç’in iç dünyasını yansıtıyorlar. Belki Jurnal’deki ooldukçaciddi,gergin,katı,yeryeracımasızüslupburadadahabiryumuşuyor ve Mektuplarda, seven, sevdiğine inanan, sevdiğineinanmakzorundaolanbirgönlünfikirveduyguserüveninedeğişikbiraçıdantanıkoluyoruz.Zaten“aşk,dehanınbüründüğüşekillerdenbiridir”CemilMeriç’egöre,

insanın dörtte üçü âşıkken belirir. Hem sonra mektuplarınıyazarkensadecesevenbirinsandır,“mektuplarımdakelimecambazlığıyok,yazardeğil,sevenbirinsanım”der(Jurnal,1ve4.4.1964).

Sonuçta Mektuplar Jurnal’i, Jurnal Mektupları tamamlar. CemilMeriç, Jurnal’inde ebediyete, sonsuza, çağdaşlarının yanısıragelecekteki kuşakların ideal okuyucusuna seslenmektedir, birvasiyetnameyazmaktadırbüyükölçüde.Mektuplarınıda,uzaktakiama gerçek bir sevgiliye, zaman zaman kavuşup zaman zamanayrıldığı bir insana, bu sevgilide de ideal sevgili tipine yazmakta,yoğun duyguların yoğun düşüncelerle beslenip zenginleştiği birçalışmaörneğivermektedir.Jurnal’inikincicildinegelince,buikincicilt1966-1983dönemini

kapsamakta ve bu dönemin ilk yıllarında adeta Jurnal’in yerinegeçenMektuplarıdaiçermektedir.Jurnal’in ikinci cildi giderek birinci ciltteki Jurnal yazılarından

değişik nitelikte yazılara dönüşür. Eski aralıksız yazı düzeni debozulmuştur.1966-67 yıllarınınMektuplarını boşluklar izler. Mesela 1968 ve

1969 yıllarında Jurnal tutulmamıştır. 197O’de birkaç mektupla,1975yılısonunakadardasekizdokuzyazıvemektuplakarşılaşırıztoputopu.

Page 11: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

1975-78 arası üç yıllık dönemse Jurnal açısından tam birsuskunlukdönemidir.1978’le 1983 yılları arası yeniden Jurnal’ine döner Cemil Meriç

amakarşımızdaartıkJurnalinekapanmaktan,mazoşistyakınmaveşikâyetlerden vazgeçmiş bir Cemil Meriç vardır. Yazıları eskiniteliklerindensıyrılmış,Meriç1963’le78yıllarıarasındadeğişmiş,kendinidinlemektense,fildişikulesindençıkarak,yaşadığıdöneme,toplumunun ve insanlığın sorunlarına kulak vermiş, çözümleraramış,önerilergetirmiştir.Sonuçta Jurnal’de karşımıza çıkan boşluklar da suskunluk

dönemleri de Cemil Meriç’in eserlerinin doldurduğu anlamlıyıllardır.1964ve1967yıllarıikiönemlikitabınınHintEdebiyatıveSaint-

Simon’un basıldığı, ancak pek benimsenmediği buhranlı yıllardır,hayal kırıklıkları ve tatminsizlikler Jurnal’in dert ortaklığısayesindegeçiştirilir.1967-74 yılları Jurnal’deki yoğun birikimin çeşitli dergiler

aracılığıylabirölçüdetoplumamâlolduğuyıllardır.Vebudöneminilkkitabının,BuÜlke’ninkuluçkadönemidir.Jurnal’inbomboşkaldığı75-78yıllarıarasındaüstadınÜmrandan

UygarlığaveMağaradakileradlı ikiyenieserivemakaleleribütünzamanınıdoldurur.1978’le83arasındaJurnalinitutmayısürdürürken,biryandanda

makaleler yazmaya devam eder Cemil Meriç, konferanslar verir.Birkaççevirisi,ikidekitabıyayımlanır:KırkAmbarveBirFacianınHikâyesiveIşıkDoğudanGelir.SonuncueseriolanKültürdenİrfanadabudönemdeşekillenir.Aralıklarla da olsa 1983 yılı ortalarına kadar süren Jurnal’ini

noktaladığında 68 yaşındadır Meriç. Bu dönem yazılarında hemyayımlayacağı son eserlerin hazırlanışına tanık oluruz bir ölçüde,hem de kişiliğiyle, yaşam öyküsüyle ilgili önemli ipuçlarınarastlarız. Bu bir tür son hesaplaşmadır artık, Cemil Meriç’indeyişiyle “geç kalmış bir muhasebe“dir. Hayır, geç kalmış değil,kanımızcatamyerindevezamanındabirmuhasebe.Jurnal’iBaskıyaHazırlarken…

“Hep mükemmel biri olmamı isterdi, olduğumdan başka biri.

Page 12: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

Beni başka şekilde hayal etmişti kafasında, bu idealeuymadığımiçindehepüzülürdü.”

(Amiel,5.10.1879)

Jurnallerin kaderi genelde yazarlarının ölümünden sonrayayımlanmalarıdır. Üstelik çoğu, yayımlanmak düşüncesiyle dekaleme alınmamıştır. Zaten jurnali jurnal yapan da ilerde ilgiuyandırıp uyandırmayacağını hesaplamadan, herhangi bir şöhretpeşindekoşmadanyazılmışolmasıdır.Yazarının ölümünden sonra yayımlanan jurnalleri baskıya

hazırlayanlar çoğu kez onun hayattaki yakınları, dostları,akrabaları, bazen çocuklarıdır ve hatırasına leke sürülmesini pekistemezler.Ellerindekieseriokuyucuyakendilerinceen iyişekildesunmak için yazarın menfaatlerini ön planda tutarak, onunolaylarla ve insanlarla arasının, ölümünden sonra da olsa,bozulmamasınaözengösterirler.Bazendetereddütiçindekalırlar:yazarınhükümlerindepekçok

gerçek payı vardır ama bu hükümlerin yer aldığı yazılarıyayımlamalarının, onların da bu hükümleri onayladıkları ya datersinemahkûmettiklerianlamınagelmesiniistemezler.Bu gibi endişeler taşımak, bir jurnali yayına hazırlayanlar

açısındanelbettekisakıncalıdır:Jurnalyazarınınanısınahürmetenyapıldığı ileri sürülse de, onun eserine müdahale söz konusuolmamalıdır.Ancak eserin çok hacimli olması ve bütünüyle yayımlanmasının

mümkünolamadığı durumlarda, eseri oluşturan yazılar arasındanbirseçmeyapmakkaçınılmazhalegelebilir.Ozamandabuseçmesırasındakullanılankıstaslarıokuyucununmutlakabilmesigerekir.Yine de hiçbir seçmenin öznellikten kurtulamayacağı ve o eseriyaralayacağıunutulmamalıdır.Jurnal’i baskıya hazırlarken amacımız, hem Cemil Meriç’e, hem

okuyucuya, hem de kendimize karşı dürüst davranmak, Jurnal’igerçek doğal çehresiyle bırakıp, eserdeki çok sesliliğin bütüntonlarıyla korunmasını sağlamaktı. Yazarın gündelik düşüncesi,kişisel maceraları, anı ve itirafları, psikolojik arayışları,duygularınınyoğunluğuileyaratışgücü,beklenmedikyaklaşımları,güçlü sentezleri, engin kültürü bir arada sunulabilmeliydiokuyucuya, eserdeki o “kaynaşmış duygu ve düşünce çeşitlemeleri”

Page 13: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

aynenaktarılabilmeliydi.Onuniçinelimizdekidosyadayeralanmetinlerdenebirayıklama

yaptık ne de herhangi bir değişiklik. Sadece Cemil Meriç’inJurnal’indençıkarıpayrıolarakdeğerlendirmeyidüşündüğü,ancakdeğerlendiremediği metinleri, yazılış tarihlerine göre tekraryerlerine yerleştirdik, “Sevgiliye Mektuplar”ını, yine kronolojikdevamlılığı göz önünde bulundurarak, Jurnal’le kaynaştırdık. Bazıtarihsiz yazılar da, kaleme alınmış olabilecekleri tarihe göre,yılların sonuna eklendi. Bütün bu düzenlemeler kısa dipnotlarlabelirtildi.Metindekitekrarlar,yinelenenbenzetmeler,metaforlar, imgeler,

duygusal itiraflar olduğu gibi bırakıldı. Yazarın Fransızcasınıkullanmayı tercih etmiş olduğu kelime ve deyimler, Yunanca veLatince tabirler korundu. Eserin diline müdahale de söz konusudeğildi, zaten bu müdahale ancak eskimiş, bugün pekkullanılmayan, dolayısıyla genç kuşakların anlamakta güçlükçekebilecekleri kelimelerin yerine yenilerini koymak şeklindeolabilirdi.Bunudahi yapmak istemedik çünkübiliyordukkiCemilMeriçiçinherkelimeninanlamı,cümledekiyeri,çağrışımları,bütüniçindekiahengisondereceönemliydi,herkelimebüyükbirözenle,kendideyimiyle“mecnunanebir titizlikle” seçilipyerineoturtulmuş,birbaşkasınatercihedilmişti.Okuyucuya yardımcı olabilir düşüncesiyle, kitabın sonuna bir

“lügatçe”koymayı,ayrıcametindegeçenözelisimlerlevebellibaşlıkavramlarlailgilibirerdedizinhazırlamayıplanladık.

***

Jurnal yazarının kendisini anlatırken zaman zaman

başkalarındandabahsetmemesimümkündeğildir,bazenkendisinibaşkalarıyla kıyaslaması kaçınılmazdır. Hayatına ışık tutarken,başka hayatları da yer yer aydınlatır. Jurnaldeki kişiler daha çoktesadüflerin yazarın karşısına çıkardığı insanlardır. Onlarınportreleriçoğukezbellibirgünvesaatte,belliolaylarkarşısındakideğerlendirilmeleriyle dondurulmuştur, jurnal boyunca tekrar elealınmaları, başka açılardan aydınlatılarak yenidendeğerlendirilmeleri pek mümkün olmaz. Ayrıca jurnal yazarıhaksızlık yapmış, ya da yanılmış, ya da mübalağalı davranmışolabilir,herzamanâdilolmasıdabeklenemez.Önemliolan,kimse

Page 14: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

hakkındabilerekyalansöylememişolmasıdır.JurnalyazarıCemilMeriç’in,jurnaliboyuncaelealıp,hayatlarının

ya da kişiliklerinin bir bölümüne ışık tuttuğu, bazen portrelerinidondurduğu, haklarında bazen insafsızca, bazen abartılı, çoğu kezde isabetli değer hükümleri verdiği kişilerin isimlerini metindekişekilleriyle bıraktık, bu portrelerden hiçbirine dokunmadık,hiçbiriniyadahiçbirbölümünümetindençıkarmadık.Jurnalyazarıiçinenbüyükzorluklardanbiridekuşkusuzsamimi

olabilmektir. Yazdığı her sayfa o gün veya ilerde ilgi uyandırmakiçin yazılıyorsa, yazar, zafer ya da şöhret peşinde koşuyorsa,eserininsamimiolmameziyetiyokolur.Ayrıca jurnal adeta karşı konulamaz bir yazı yazma ihtiyacının

ürünüolduğuzamananlamlıvedeğerlidir.AndreGide’indediğigibi:“Yazıyazmayabaşlayıncaenbüyükzorluk

samimiolmakta.Budüşünceyibirazderinleştirmekvesanattasamimiyetinneolduğunutanımlamakgerek.Şimdilikşöyledüşünüyorum,kelimehiçbirzaman fikirden önce gelmez, ya da kelimeyi gerektiren hep bir fikirdir.Karşıkonulamamalıdırkelimeye,yokedilememelidirkelime,cümledeöyle,bir eserinbütünüde.Ve sanatçıyaşamıboyunca yaratma eğilimine karşıkoyamamalıdır, yazmadan yapamamalıdır (önce kendisine direnmesiniisterdim yazarın, yazmamasını ve bundan dolayı da acı çekmesini)…Samimiolamamakorkusubirkaçaydıriçimikemiriyorveyazmamaengeloluyor…Tamamensamimiolmak…”{11}

Çok da dikkatli olmalıdır jurnal yazarı kendini anlatırken,yazdığı her cümle, her hareketi, kişiliğine silinmesi mümkünolmayan bir çizgi eklemektedir, yüzü taşlaşmaktadır. Bu yüzkişiliksizvetereddütiçindebiryüzolmamalı,konturları*belli,kendisinden gurur duyacağımız bir yüz olmalı. Ne var kikendimizi güzelleştirmeye de çalışmamalıyız, övmemeliyizkendimizi.Zatenbupekdesonuçvermez.Aslında sanatçı hayatını yaşadığı şekliyle anlatmamalı,anlatmakistediğişekliyleyaşamalıdır.Hayatıarzuettiğikendiidealportresineuymalı,kişibuportreylebütünleşmeli, olmakistediğigibiolmayıbaşarmalıdır.{12}

Sanırız CemilMeriç’in de en büyükmeziyetlerinden biri samimi

ve dürüst olmasıdır, yazmakbir tutkudur onun için, hiçbir zamankarşıkoyamadığıbirtutku.Hayatınıyazarkendeonuhemyaşadığı

Page 15: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

şekliylehemdebiraz,yaşamakistediğişekliyleyazmıştır.Hayatınınkendi ideal portresine ne kadar uyduğu konusunda bir sonucavarmaksaoldukçazorduramahem jurnalindehemdeeserlerindeokuyucununvedüşüncetarihiileilgilenenlerinişinikolaylaştıracakpekçokmalzemeolduğudaortadadır.Sonolarak,jurnalin,yazarınabirsavunmaimkânıdasunduğunu

belirtmekistiyoruz.Gerçektendebirçokyazar,bazenşuurluolarak,bazendeadetaiçgüdüselbirdürtüylekendisinisavunmakihtiyacınıhisseder,hemçağdaşlarınahemdegelecektekiokuyucusunakarşı.Bu biraz da yazarın yaşamını, davranış, duygu, düşünce vehükümlerinimeşrulaştırmaarzuveçabasındankaynaklanır.Ayrıca yazar, hakkında oluşturulan ve çoğu kez kendisine pek

benzemeyen,olumluyadaolumsuzyöndeçarpıtılmışportresinedemüdahale etmek ihtiyacını hissedebilir ve jurnali ona bu imkânısağlar.Chateaubriand’ın bu konudaki düşüncesine katılmamak zor:

“Gündüzleri sağda solda işittiklerini akşamları hemen kâğıda geçiren şutüccar zihniyetli yaşamöyküsü yazarlarının iftira ve dedikodularındankurtulmam şart, geleceğe gerçeğe uygun bir portremin kalmasısözkonusu.”{13}

”Sanırımpekyakındahakkımdaoluşturulmaktaolanyanlışgörüntü ilesavaşmam gerekecek: İsmini verdikleri bir hilkat garibesi, benim yerimesahneyeçıkarılançirkinvekorkutucuderecedeaptalbiri”{14} diyeyazanAndreGide’ninbuendişesinipaylaşanheryazarkendisiyleokuyucuarasındakibazıyanlışanlamalarasonvermekister.Bireserancakhangi koşullarda, hangi bakış açısıyla ve kim tarafından yazıldığıbilinirsegerçekanlamınakavuşur.CemilMeriç’inJurnal’inisunmayavebujurnalinhayatıveeserleri

içindekiyeriniveöneminivurgulayarakbelirtmeyeçalıştığımızbusunuşyazımızdakonuyubirazdahagenelleştirerek,tanınmışyadadaha az tanınmış bazı jurnal yazarlarının jurnal konusundakidüşüncelerine de zaman zaman yer vermek, böylece konuyu biredebîtürolanjurnaltarihiaçısındandaelealarakzenginleştirmekistedik.Bukısaçalışmasırasındakarşımızaçıkanenzenginjurnalyazarı

yaklaşık on yedi bin sayfalık Fransızca bir jurnalden başka eserbırakmamışolanİsviçreliAmieloldu.Hayretle fark ettik ki Amiel’in Jurnal’ini baskıyı hazırlayan ve

Page 16: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

esere 1922 yılında bir de önsöz yazan Bernard Bouvier’nin Amielhakkındaki değerlendirmeleri, bizim Cemil Meriç için yapmayıdüşünebileceğimizdeğerlendirmelerlesonderecebağdaşıyordu.Amiel’leCemilMeriç,hemenhemenbiryüzyılaraylayaşamış,biri

İsviçrelidiğeriTürkbuikiyazar,jurnalyazmakonusunda,zamanınve mekânın ötesinde buluşarak, edebiyatın evrenselliğine gururverici bir kanıt getiriyorlardı kanımızca. Bouvier’nin Amielhakkında yazmış olduğu ve Cemil Meriç için de geçerli olduğunainandığımızdüşüncelerindenbazıörneklervermekistiyoruzönce:“Kuşkusuz Jurnal, evrenin her kımıltısını düşüncesine konuyapan ince ve yetenekli bir zekânın, otuz yılı aşkın eyleminitemsil ediyor. Jurnal, en tutarlı ve en derin tutkusu kendi içözgürlüğüolanbirkalbinbizlerearmağanı…TümJurnal,baskıaltındaki bir karakterin atılımlarını, hırslarını, arzularını, zoryaşamkoşullarınıanlatıyorvetasvirediyor.Hiçbirdüşünceveinanç sistemi bu keskin tahlilin etrafında yarattığı boşluğudolduramıyor. O zamanda düşünür beşeri bir din, inanç veahlâkta karar kılıyor. Pascal’le Montaigne Jurnal’debuluşuyorlar. İnsan olmanın asaleti, kendisini tanıyan vedürüstçe açığa vuran yazarda ortaya çıkıyor. Bütünsamimiyetiyleiçiniboşaltanherkeshuzurbulur,kendinigüçlühisseder, üstelik bu gurur dolu ama alçakgönüllü davranış,yapmacıklardan kaçan bir sanatla da birleşince, herkesinhayranlığınıvesempatisinikazanır.”“Amiel’in düşüncesi ile yazdıkları arasındaki ilişki düzgün bireğri oluşturmaz: onunmoral geçmişinde mantıklı bir gelişmeyoktur, sadece, kısa zayıflık anları dışında, mutlak’a olaninancınayönelikuzunbirgayretvardır.Busürekliyönelişidederin ıstıraplarının itirafları destekler, çünkü bu itiraflaryazara, günbegün iç aydınlığını ve hatta huzuru, en kritikanlarındadayanmagücünü,yaşamsüresitamamlandığında dabilgebirşekildeölmecesaretinisağlamaktadır.”“Elbettemutlakgerçeğivemutlakadaletihayaledenbu insaniçinherşeyıstıraptır.Dünyakarmaşasınındışındaveüstünde,kalp,düşüncevevicdanarasındakibudevamlıdiyalog,olsaolsaideali arayan bir sürgünün zaman geçirme biçimidir. Jurnal’iAmiel’e çok benzer, onun için eserini de anlaşılması kolay venet bir formülle tanımlayamayız. Jurnal eksiksiz ve objektifolmayaçalışırdevamlı vekendini lirizme terkeder.Bütünüyleve her zaman, hem bir akıl kitabı hem de bir tutku kitabıdır.

Page 17: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

Yazarın bazen dostu, bazen düşmanı olan Jurnal, yazarla oyazarı oluşturan insan arasında hiç durmaksızın yinelenenuzunbirsavaşıveuzunbirbarışıanlatır.”{15}

Son alarak Amiel’in Jurnal’inden aldığımız kısa bir iki bölümle

satırlarımızı noktalıyor ve okuyucuyu Cemil Meriç‘le başbaşabırakıyoruz.“Jurnal ister öğretici, ister eğlendirici olsun, ikisi de iyi,biyografikbirmemorandum*işlevigörüyorsadahadaiyi,tahlilyeteneğinigeliştiriyorvekendiniifadesanatınıcanlı tutuyorsadaha daha iyi, ama onun asıl işlevi zekânın bütünlüğünü vevicdanındengesini,yaniiçsağlığımızıgerçekleştirmek”.“Istırabını tahlil etmek, nedenlerine inmek ya da sadecekelimelerle onu ifade etmek, o ıstırabı dağıtıyor, dindiriyor…Jurnal’in amacı, hiçbir özel amacı olmaması, her şeye hizmetetmesidir. Biraz kapris ona zarar vermez, beklenmediklerledolu olması bir kusur sayılmaz. Bu anlamda Jurnal, sırlarınıpaylaşmak isteyenler için birmodel oluşturur: bir şey bilmezgibigözükür,herşeyinfarkındadır,hemçokiyibirdinleyicidirhem de teselli etmesini, öğüt vermesini ve azarlamasını iyibilir”(10.5.1855).“Yaşamakinsanınkendinitedavietmesivehergünyenilemesidemektir. Kendini bulmak ve yeniden fethetmektir yaşamak.Jurnal dengemizi sağlar, bir tür şuurlu uyku hali. Bu uykudaartık debelenmek ya da isyan etmek yerine evrensel düzenekatılırsınızyavaşyavaş,huzuruararsınız.Böylecesonuolandankurtulup, sonsuza kanatlanırsınız. İnsanın kendine dönmesi,kendini temaşa ederek ruhunu arındırmasıdır. Jurnal de bukendinedönüşünyazıylatespitidir”(28.1.1872).{16}

MahmutAliMeriç

Dalyan,Temmuz1992

Page 18: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

…1955

DENİZEATILANŞİŞE*

BirgünönceilkyazılışlarındaJurnal’dekiyazılarınbüyükçoğunluğubaşlıkkonulmadanyazılmışyazılardır.Sonradanyazarınınbaşlıklarladonattığı

Jurnal’debazıyazılaraisebaşlıkkonulmamıştır.Yanında“*”işaretibulunanbaşlıklar,Jurnal’idüzenlemeçalışmalarımızsırasındabizim

tarafımızdaneklenmişyadabazendeğiştirilmişbaşlıklardır.

(M.A.Meriç)

I

Horatius, yıllar kanatlarını koparıncaya kadar güzelden güzelekoşankelebek…Hayatıiksirgibiyudumyudumiçenvehernefestefâni zevklerinden ebedi besteler yaratan büyücü! Hayâsız vekayıtsız.Eflatun, şairi ideal beldesinden kovmakta ne kadar haklı.Bir fahişenin kucağından öbürüne koşan, dün öptüğü elleri bugünısıranHoratius,kendilerinerintadınıtakaniğrençmahlûklarınsefilbir örneği. Sevgisinden yanıp kıvrandığı, bir gün önce karşısındaihtiramla(saygıyla) secdeye kapandığı kadını ertesi gün cadı diyejurnaletmektensıkılmayanbukâselis,bumüzevir,buâdimahlûk,klasikler arasında nasıl yer alabiliyor? Neden vakur Juvenalokunmuyor?NiçinLükres’inerkeksesiinsanlığınufkundaçınlamazoldu?Hafız’ınHayyam’dan fazla sevilmesine sebep ne?Kamasutraüslubunu ahenkleştirebilenler ebedileşiyor. Pascal, Lamennais,Milton… ziyaretçileri kalmayan birer türbe… Hangi türbeninziyaretçisikaldıki!II

Kelimeleşleriyledolubirkafatası,horatepenmefhumlar;kaypak,insicamsız* ve ipliğikopmuş tespih taneleri gibiherbiribir tarafadağılıverendüşünceler…

Page 19: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

GeceveO,başbaşa.YıllardanberiOgeceylebaşbaşadır.Başbaşa.Fakat gece de yalnız, O da. Birbirlerinin ciğerlerini sökmek içinfırsatkollayanikidüşmangibibaşbaşalargeceyle,gecepençelerinibütünuzviyetinegeçirmeyehazır.MösyöSeguin’inkeçisinigözetenkurtgibigece,kahkahalarlauluyor.Birkurtkigözleripırıldamıyor,birkurtkisoluğubuzgibisoğuk.Ovegece…İçindekiaydınlıkolmasa,kitaplarınsaçtığıaydınlık!Ey Beklenen! Ne zaman gözlerinin yıldızı bu heyulayı

dağıtıverecek?

O, rahat bir masaya müştakdı*, üzerinde sevdiklerinesevdiklerinden bahseden uzun makaleler yazacağı bir masa…Yıllardansonraonundabirmasasıoldu, fakatartık yazamıyordu?Şimdi bütün sevdikleri mışıl mışıl uyumakta. Sevdikleri mi..?Mademkiköstebekkadarintibakkabiliyetiyoknedenyaşıyor?Busatırlarınmuhatabıkim?Ölüleryazıyazarlarmı?Evet,herkes,yaniheruyumakisteyenuyuyor…O,dudaklarındasigara…Sigarası dasöndü,ağzızehirgibi.Ona hiç mi oyuncak almamışlardı hatırlamıyor. Okumayı

amcasının kitaplarından öğrendi. Uzunçarşı‘daki evin üst katındabağıra bağıra “Türk Sazı” okuduğunu hatırlıyor. Şiirin büyülüdünyasına o kitapla girdi. Sonra bir köye göçtüler. Çerkezmahallesindeikikatlıbirev.Entatlıhatıralarındanbiri,babasınınaileyi etrafına toplayıp yüksek sesle kitap okuması. “Abbase” buşekilde dinlediği ilk roman. Sonra kendisi okumaya başladı.Kitaplar ve tabiat… O’nun yegâne çocukluk arkadaşları. Tabiat,yengeçlerle, kertenkelelerle, yılanlarla doluydu. İçini korkuyladoldurmuşlardı,sereserpedolaşmasınaizinvermiyorlardızaten.III

Gözyaşlarından inci yapmak… Şairin kaderi bu. Bu incilerin birsevgili kâkülünde pırıldadığını görebilmek de en büyükmükâfatı.Benim zavallı gözyaşlarım..! Chenier’yi hatırladım, Saint-Lazarrezindanında ölüm saatini bekleyen Chenier’yi. Gençti, güzeldi,kaleminde kelimeler şelaleleşiyor, hayatı şehvet ve ihtiraslaseviyordu.Chenier’yihatırladım,Chenier’yiveonunsonsevgilisini.Ogençkızkihenüztaptazebirbaşaktı.Yeşilbirbaşakveyeniaçmışbir gelincik. Ve ölmek istemiyordu. Ölüm! Kovaladıkça kaçan,kaçtıkça kovalayan insafsız ilahe. Ama mesuttular, Chenier gençsevgilisininbakışlarındaaşkınyıldızyıldızpırıldadığınıgördü…Veodevirdegiyotinbirnevilejyondonörnişanıydı.

Page 20: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

Ölmek istiyorum, dekorsuz, poz almadan. Batan bir güneş gibiihtişamla değil, kaderin bileklerime taktığı prangalardankurtulmak içinölmek.Mütevazı bir odadan süslü bir salona geçergibi,realitedentarihegeçmekumurumdadeğil.Ahinanabilseydim!Istırap gayyasında* aylarca kaldım, orada yalnız sükût vardı.Neredesin, yananalnımımüşfik avuçlarında dinlendirecekMeçhulDost?Toprak olmak. Bağrında çiçeklerin yükseldiği bir toprak ve

çiçeklerde yaşamak… Artık tabiatı da sevmiyorum. Belki bütünbunlar yalan…her şey gibi. Sevilen bir sesin, seven bir sesinsıcaklığıbütünbusoğukdüşünceleridağıtabilir,neredeoses?Biliyorumbedbahtlarzalimolur,bendezalimim…ama…

IV

Saatlerinsaniyeleştiğihazşehrayin*lerinden, saatlerinasırlaştığımenfa* cehennemine yuvarlanan Ovid, şımarık şikâyetlerinimısralaştırırken Roma’da okunacağına inanıyordu. İnanıyordu kinağmeleri dudaklarda dolaşacak ve gözyaşlarıyla ıslattığı o kâğıtparçalarısevgiligöğüslerindemenekşeleşecek.Ovidbahtiyardı.Kırık bir kalem, soğuk bir oda ve yalnızlık, kâğıdın, kalemin ve

kâinatın ihaneti… Radyoda sesler yıldız yıldız. Şimdi yaşayanlaryeni zafer sabahlarının sarhoş edici ümitleri içinde. “Mısırın Sesi”radyosu, sömürgeci Fransa’nın tüyler ürperten vahşetlerinihaykırıyor,Birhukukprofesörümilletininbuşenaatleri*karşısındaistifa etmiş. Esirmilletleri zincirden kurtarmak için düğüne gidergibi ölüme giden 89 kahramanlarının Fransa’sı, Marquis de Sade’ıisyanettirecekbirsadizmhummasıiçindeinsankasaplığıyapmaklameşgul. Belki şimdi medeniyet dünyasının yüzlerce bilgini, yeniölümvasıtalarıbulmakazmiyleuykusuz…Herşeyyalan,herkesyalancı.Ölümdenbucakbucakkaçan,sözde

bedbin*Schopenhauer’dennefretediyorum.Ey karşısında vecitli saatler yaşadığım eski dostum kâğıt! Ne

zaman dertlerime kulak verecek, ne zaman kafamdakilere mâkesolacaksın? Fikirler kelebekler gibi, onları hafızaya iğnelemeyekalkınca bir toz yığını haline geliyorlar… Yazabilsem benim dehürriyetim olacak. Belki yaşadığımı ve yaşamaya layık olduğumuhissedeceğim. Bu zavallı satırların hiçbir okuyucusu olmasa bile.

Page 21: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

Denizeatılanbirşişeonlar.Belkidalgalarasırlarcasonraaşinabireletevdiedecekonları…Radyodaörümcekağınabenzeyensesler…Bunları senin için yazıyorum, Meçhul Dost. Bu bir davet, sevgi

daveti.İsterdimkikelimelerçiçekçiçekeşiğineyağsın; isterdimkikelimeler yıldız yıldız aydınlatsın odanı. Sönen gözlerimin bütünaydınlığı kıvılcımlaşsın onlarda. Kelimeler buseleşsin vegüvercinlergibi,kuğulargibi,kırlangıçlargibiuçsunsana…Güller,menekşeler, krizantemler bir mevsimlik, kelimeler Parosmermerindendaha ebedi… Amabenne onlarla bir türbekurmakistiyorum,nebirheykelyapmak.Şöhretinenazametlisibirdakikayaşamayadeğermidiyeceksiniz.Doğru.Yalnızkelimelerodakikayıebedileştirdiğiölçüdemanalıdırlar.

Nemesis* Nemesis. Alnı bir mezar taşı kadar soğuk, bakışı bircellat satırından daha korkunç ilahe! Neyimi kıskandın benim?Keyhüsrev’indebdebevedaratmakızmaktahaklıydın,Krezüsbelkihışmınalayıktı.Prometeseniçılgınadöndürmüşolabilir.Milton’un gözlerini neden oyduğunu anlıyorum. Şaşkın ve deli

bakire,banahıncınneredengeliyor?NeerguvanlariçindedoğanbirBizansprensiyim,negururuylaOlemp’igocunduranbirtitan.Ama,eykısırkadın,eyşaşkıntanrıça…sendensadeceiğreniyorum.16.7.1955

QUINZE-VINGTSGECELERİI{17}

Kafası boşlukta dönen bir çark gibi manasız ve faydasızuğultularla dolu. Hatıralar çabucak biten ve okuna okuna hiçbircazibesikalmayaneskibirkitapgibi. Istıraplarınıkelimeleştirmektesellisindendemahrum,ağlamasıdayasak!Buuçsuzbucaksızkainattaonunhissesinedüşenmesafevücudu

ile hudutlu, ağaç gibi, evet ağaç gibi…kökünden sökülmüş vekurumayaterkedilmişbirağaç.Ona öyle geliyor ki aylardan beri dünyanın bütün saatleri

durmuştur.Yalnız…Belkiebediyenyalnız.Buffonçölündehşetindenbahseder.Pascal sonsuzluğunyıldırım

Page 22: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

gibiçarpanazametinianlatır…Görmektabiatatahakkümetmektir.Dışdünya,nekadardüşman

unsurlarla dolup taşarsa taşsın, zekâmızın gözbebeklerimizdenboşalan seyyalesiyle ehlileşmeye, mutileşmeye mahkûmdur.Hayatımızbakışlarımızdanmaddeyeişler:maddebizimdir.Tabiatlaebedi bir vuslat içinde yaşayabiliriz. Her bakış dış dünyaya atılanbir kementtir. Mekân canavarı, bütün buutlarıyla(boyutlarıyla)ehlileşiverir. Gören, hangi hakla yalnızlıktan şikâyet edebilir?Mevsimler bütün işveleriyle emrinde, renkler bütün cilveleriylehizmetindedir. Yıldızlar onun için doğar, çiçekler onun içinabideleşir, güneş, kuşların kanadında, onun için, alaimisemanınbütünnüanslarınageçitresmiyaptırır.Şehrinbütünkadınlarıonuniçingiyinipsüslenir.Çocuklarıntebessümüonuniçindir.

***

Sesler, yapışkan, kirli bir sümüklüböcek murdarlığı ile bütünvücudadolansesler…Hastanınbiriördeğinidoldurmaklameşgul…

Bir temerküz* kampının rutubetli hücresinde sabahı bekleyenadam,herhangibirdâvanınfedaisiolmaktandoğangururlasarmaşdolaştır. Kulaklarında her an bir destanmısralaşır. Yarın beynineson kurşunu yerken tabiatın şehrayini ile bir kere dahakucaklaşacak ve nesiller Meçhul Asker’i mezar taşında onu dahürmetleselamlayacaktır…Sesler, ısırgan gibi deriye yapışan, sülük gibi tahammülü

sömüren,çekiçgibikafayainensesler…

***

Horace, hastalıkların şiire konu olamayacağını söyler. Lucrece,

Atina’daki büyük vebayı terennüm etmişse de, bu, evvela biristisnadır, sonra vaka kahramanı herhangi bir şahıs değil, birkalabalıktır.Hastane, dünya romanının iğreti misafirlerinden ve

figüranlarındandır.Barbusse’ün“Ateş“i(LeFeu)birsanatoryumdabaşlar. Zola’nın “Fecondite”sinde, Dickens’in adınıhatırlayamadığım bazı romanlarında, Tolstoy’da, D’Annunzio’da,Çehov’dahastalardanvehastanelerdenuzunuzunbahsedilir.Evet, insan hayatını bütün çıplaklığı ile bütün kirliliği ile

Page 23: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

sayfalaştırmaktan adeta marazi bir zevk duyan roman bile,hastalarıüveyevlatsaymış.Herhangibirkatil,herhangibirhırsız,herhangi bir sapık, karanlıklar içinde bocalayan bu ıstıraplarkervanınınbütünunsurlarındandahaenteresan.Görmeyeninsan,bozukbirampulgibimanasız;bıraktığınızyerde

kalan bir paket; içinde eski hatıralar olduğu için arada birkarıştırılmaya layık… Çocukken oynadığımız bir taşbebek gibi,atmayakıyamadığımızacayipbirkülçe.Bu koğuştakiler saati, ya dışarda birbirine çarpan süt

güğümlerindenveyaMösyöFrançois’nınöksürüğünden öğrenirler.Bukoğuştasözüdoğrudeğil,bucehennemdedekastlar,dereceler,farklar var. Birazdan Mösyö Francois, eşeklerini sulayan birdeğirmenci çalımı ile hastalara sütlü kahve dediği acayip içkiyiihsan edecektir… Koku ve ses. Ten kokusu, sidik kokusu, ağızkokusu, genzi gıcıklayan ağır bir nikotin kokusu… Kocamankonservekutularındanuydurulansigara tablalarıağızlarına kadarizmarit,meyvekabuğu,ekmekartığıdoludur…

***

Okyanusta bir sal, salda bir yolcu ve gece… Bu kitap fırtınaya

tutulan o yolcunun, içine kafasındaki bütün ışığı doldurup,dalgalara fırlattığı şişe! Denize atılan şişe hangi sahilde, hangibahtiyar tarafından bulunacak… Kumsalda oynayan çocuklariçindekitomardanuçurtmamıyapacaklar?Düşüncelerine inatçı bir zıpkın gibi saplanan ıstıraplardan

utanıyor, utanıyor. Kanatları oklarla delik deşik düşüncelerinin.Onlardanekartalihtişamıvar,nealbatrosazameti…Birzamanlarbataklıklardan enginlere bir kırlangıç gibi süzülen düşünceler…Şimdienginlersisiçinde.Deha, dikenli bir taç. İsa’dan Marquis de Sade’a, Homeros’dan

Milton’akadarbütünbubüyüklerNemesis’inhışmınauğradı.Deha,dikenli bir taç, yaratmak daima ıstıraplı… Fakat yaratamadanıstırap çekmek daha dayanılmaz bir çile. Yahut kalbinden vekafasından doğacak bütün varlıkların, zinde ve gürbüz de olsalar,öldürüleceğineinanmakveonlarıdoğmadanboğmak…İspartacılızçocukları boğarmış. Bugünkü cemiyet fikrin ve hissin en nurtopuçocuklarınamusallat.Muarri,mutaassıpbirdünyanınkucağındaen

Page 24: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

kutsalinançlarlahiçbircezagörmedenalayedebiliyordu.Bedbahtlık ona böyle bir imtiyaz kazandırmıştı. Modern

cemiyettebedbahtlığınokadarcıktesellisideyok.

***

Din, aşk, şiir: boşlukta yuvarlanan insanın bir yıldıza attığı

merdivenler.İnanamayanlarıninananlarasataşmasındamuhakkakbir parça kıskançlık da var. Keşke bütün insanlar aynı tanrıyainanabilseydiler.Ozamandünyacennetolurdu.Sevmekyaşamaktır.Böceklerdenkehkeşanlarakadaruzayanbir

sevgi… Bütün kâinatı ve kâinattan daha büyük bir yaratıcıyısevmek, hem de ruhun ölmezliğine inanarak. Yani ebediyetölçüsündebirsevgi.Dinsizlerinölümü,insanıtahammüledilmezbiryalnızlığasürüklemektenbaşkaneyeyarar?Mağarasınınduvarlarıarasındameçhulküvetlereyalvaraniptidai

insan,atomdevrininzındığındandahamıazakıllıydı,bilmiyorum,amadahabahtsızdeğildi. İnanmayan adamın ebleh gururu!Hangibilgimizeniptidaidininnaslarından*dahasağlam?Oyuncak değiştiren çocuk daima daha kötü, daha hantal, daha

tehlikelioyuncaklarpeşinde…İnanan,bedbahtlığındanbahsederseyalan söyler. İnanan için bedbahtlık yoktur. Bağlandığı ağaçtayamyamtamtamlarını dinleyenmisyoner, Roma’nın bütün hunharvesadistimparatorlarındandahamesuttur.Ey müminler, saadetinizi gölgeleyen tek ıstırap, inanmayanlara

karşıduyulanmerhametolmalıdır.QUINZE-VINGTSGECELERİII*{18}

Dante Cehennemi anlayamamış Dostum. Cehennem, hatıralarınküllenmesi, ümitlerin susması. Cehennem haykıramamak,ağlayamamak. Cehennem çöl değil, kuyu: sularında yıldızlarparıldamayan kör bir kuyu cehennem. Çölde yıldızlar konuşur,rüzgârkonuşur…Görmek yaşamaktır, vuslattır görmek. Her bakış, dış dünyaya

Page 25: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

atılan bir kementtir, bir kucaklayıştır, bir busedir her bakış. Gözbebeklerimizden fışkıran her seyyale mekân canavarını bir andaehlileştirir.Görmeksahipolmaktır.Görenhangihaklayalnızlıktanşikâyet edebilir? Mevsimler bütün işveleriyle emrindedir, renklerbütün cilveleriyle hizmetindedir. Çiçekler onun için açar, şafakonuniçinpırıldar.Gütenbergmatbaayıonuniçinicatetmiştir.Hugo,ookusundiyeyazmıştırşiirlerini.Şehrinbütünkadınlarıonuniçingiyinipsüslenir.Çocuklarıntebessümüonuniçindir.Nemesis, Nemesis… Alnı bir mezar taşı kadar soğuk, bakışı bir

cellat satırından daha korkunç ilahe, neyimi kıskandın benim?Elbetteki Promete seni çılgına döndürecekti. Dârâ‘nın azametine,Karun’un debdebesine, İskender’in yiğitliğine kızmakta haklıydın.Homeros,Milton,Beethovenhışmınauğramayalayıktılar.Ey, yıldırımlar gibi, ulu çınarlara musallat tanrıça, ben ne

erguvanlar içinde doğan bir Bizans prensiydim, ne gururuylatanrılarıkışkırtanbirtitan.Ama mademki yalnız uluları, yalnız mutluları damgalayan

parmakların bana kadar uzandı, mademki beni de hışmına layıkgördün,seniutandırmayacağım,yaölümşarkılarımıboğacakyahutelimden aldığın dünyadan çok daha muhteşem bir kâinatyaratacağım. Sana meydan okuyorum Nemesis, sendenkorkmuyorumeyçılgınbakire!“Car lorsqu’on est mortel, on ne saurait sans crime “Elever sesdesirsau-dessusdesonrang:“Ledemesureen fleurissantproduitl’epi de la folie, “Et la recolte en est un moisson de larmes(“Darius’unHayaleti”,LesPerses)22.7.1955

JURNALI{19}

Ne kadar cesur olursak olalım, yokluk bizi ürkütüyor. İzbırakmadan silinmek, bir kurbağa gibi gebermek, bütünrüyalarımızla, bütün acılarımızla yok olmak… İnsan zekâsı bukadartrajikbirsonuzorkabulediyor.Vücudumuzuaşmak,‘ben’indar ve sevimsiz geometrisinin ötesine geçmek, sonsuza yönelmek,bir insana sarılmak, hatıralarda yaşamak: işte aşkın, dinin ve

Page 26: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

kahramanlığın kaynakları. Sessizce solan yabani bir menekşeninkaderibizecazipgelmez.Hayatımıznekadarnarin,nekadarkısa,ne kadar aldatıcı. Dinî ve mistik tesellilerden mahrum olanlarkahredici bir ikilemin karşısında bulurlar kendilerini:sersemlemek,kendiniunutmak,oyalanmak,düşüncelerininalevinialkolde, kumarda, geçici zevklerde söndürmek, yabanileşmek,hayvanlaşmak, bitkileşmek; ya da boyut kazanmak, çoğalmak,müthiş bir aşk ve seziş gayretiyle bir ordu olmak. Devam etmekdemek yaratmak demektir. Yalnızca paylaşılmayan acılar biziyıkabilir. Ruhun ölümsüzlüğü bir mitosdan ibaret değil.Metampsikozainanmaklazım.Yinedebirayırımgerekli:birkısıminsanların düşüncesi etraflarını yansıtan bir aynadır, onlarbaşkalarının kaydettiklerini bıkmadan tekrarlayan plaklargibidirler; ruhları yoktur, üstün zekâlı hayvanlardan pek az dahamükemmel mekanizmalardır; dünyaları vücutlanyla sınırlıdır vevücutlanyla beraber yok olurlar. Bir kısım insanlarsa kendileriniaşarlar ve kendilerini feda etmesini bilirler, bir fikre, bir dâvayaadarlarkendilerini, anıta, olaya,kitabadönüşürler;ruhları ışık vesevgikaynağıdır;ruhlarıdoğagibidevamlıverimlidirvedoğa gibiölümsüzdür.Buölümsüzlüktabiiki,beşeriolanherşeygibi,nisbi,amayeterli

ve teselliediyor.Nedenyalnızlıkbiziürkütüyor.Ürkütüyor,çünküsonsuzluğunbaşlangıcıgibigeliyorbizevesonsuzluğunkarşısındakendimizi kolumuz kanadımız kırık ve bomboş hissediyoruz,öldükten sonra da yaşamak için tanıklar istiyoruz… Çoğu hiç deorijinal olmayan bu düşüncelerle şu sayfaların bekâretini bozmakneye yarar? Kim beni okuyacak? Benzerlerime iletecek hiçbirönemlimesajım yok. Bir vahşi gibi yaşadım, herhangi biri gibi acıçektim. Hayatımda hiçbir fevkalade olay yok: önemsizhayalkırıklıkları, gerçekleşmemiş rüyalar, yerine getirilmemişprojeler… İşte 38 yılımın iyice sıkıcı ve hiç de ilginç olmayanhikâyesi.23.7.1955

JURNALII

Felaketlerimiz üzerinde durmak, dikkatimizi fizik ve maneviyaralarımızateksif* etmekbiziköstebeklerleaynı seviyeye indirir.Entelektüel teşhircilik cinsel teşhircilik kadar tiksindirici. Bütüngayretlerimizin ortak bir hedefi olmalı: kendimizi İden’in

Page 27: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

diktatörlüğünden kurtarmak. Sevmek zenginleşmektir,çoğalmaktır. Bir başkasını düşünmek, zindanımızın kapısınıaralamak demektir. Sakatlıkların en kötü yanı, kanatlarımızıkırarak,bizi,‘ben’imizezincirlemektir;çaresizliğimizbirkâbusgibisararetrafımızı,bizitoplumlabağdaşamazhalegetirir,buçaresizlikyüzünden çabuk hiddetleniriz, egoist oluruz. Lüzumsuzluğumuzuhissederiz.Gereksizbiriyizdir.Acımızkısırdır…AmaThierry’nindegözügörmüyordu…11.8.1955

JURNALIII

İnsanlarhürdoğarlar,eşithaklarasahiptirler:hiçbirhülyabanabu kadar çocuksu, bu kadar anlamdan yoksun gelmemiştir.Çoğunlukla karmakarışık bir hayal dünyaları olan ve gerçeklegerçek olmayanı karıştıran bu insanların dürüstlükleri ve iyiniyetleri hususunda en ufak bir şüphe duyabilmem mümkünolsaydı,buşatafatlıvealdatıcıiddiayısoğukveyersizbiralaykabulederdim.Yenidoğanbirçocuğunhürriyetindennasılbahsedilebilir?Enbahtsızköleçocuktandahaşanslı.Çocukhareketsizbiretyığını,ihtiyaçlarına zincirli, yararsız olmaya mahkûm, tek hakkı, bütüninsanlarla ortak tek hakkı, ne yazık ki inlemek ve ağlamaktanibaret. Hürriyet istediği gibi hareket etmesidir insanın, serbestolmasıdır. Hürriyet yetenektir, güçtür, bağımsızlıktır. Hürriyetamaçlarınıgerçekleştirmekiçinhembirseçimhemdebirimkândır.Eşitliğe gelince, eşitlik daha da hayal. Bir kere kaderimizdoğumumuzdan çok daha önce saptanıyor. İlk Günan’ın felsefi biranlamı var. Ölüler yaşayanların peşini bırakmıyor, iki kuşak önceyaşamış bir anneannenin zekâ kıtlığı silinmez bir iz bırakabiliyorbizdede. Sonra coğrafya…Başkamedeniyetlerin birkaç yüzyıldanberi aşmış olduğu bir medeniyet merhalesine zincirli kalmışmilletler var: coğrafî bir kader bu da. İnsan tek başına kendisinişekillendirenbirbütündeğil. Vedünya insan zekâsının fetihlerinerağmen, el ele tutuşuphepbirlikte şarkılarsöyleyebileceğimiz bircennetolmaktandahaçokuzak.Duvarlarvarinsanlarınarasındavedahauzunzamandavarolacak.Hattabanaöylegeliyorki,buhayalîeşitlik, sosyal adalet rüyaları gerçekleşse bile daha uzun zamankendinibekletecektir.Evet,insanzekâsıvebilimtabiatkuvvetlerinikontrol edebilir, hürriyetimizin sınırlarını genişletebilir, bütüninsanlaraasgaribirrefahdüzeyisağlayabilir.Amayabeynimiz?

Page 28: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

22.7.1955

JOURNALI

Quelque courageux que nous soyions, le neant nous fait peur.S’effacersanslaisserdetrace,crevercommeuncrapaud,s’aneantiravec tous nos reves, toutes nos souffrances… L’esprit humainconsent difficilement â une fin si tragique. Franchir notre corps,depasserlageometriemesquineetet-roitedenotremoi,seprojeterdans l’infini, se cramponner â un etre humain, vivre dans lesmemoires: voici la triple source de l’amour, de la religion, delTıeroisme. Le destin d’une violette sauvage qui se fânesilencieusement ne nous fait pas envie. Notre vie est si fragile, sicourte, si illusoire!Ceuxqui sontprivesdeconsolationsmystiqueset religieuses, se trou-vent au seuil d’un dilemme bien cruel.S’abrutir, s’oublier, se distraire, eteindre les flammes de nospenseesdans l’alcool,dans le jeu,dans la jouissanceephemere, setransformer en brute, en fauve, en plante, ou bien s’elargir, semultiplier, de-venir legion par un prodigieux effort d’amour etd’intelligence. Durer c’est creer. Seules les souffrances nonpartagees peuvent nous abattre. L’immortalite de l’âme n’est pastout simplement un mythe. II faut croire â la me-tampsychose.Toutefoisunedistinctions’impose:ilestdeshommesdontlapenseeest unmiroir qui reflechit leur entourage, ce sont des disques quirepetent inlassablement ce que les autres ont enregistre. Us n’ontpasd’âme,cesontdeschiffres,cesontdesmecanismesâpeineplusperfectionnes que les animaux superieurs. Leur monde finit avecleurcorpsetilss’aneantirontavecleurcorps.IIestdeshommesquise depassent, qui se surpassent, qui savent se sacrifier, qui sedonnent aux autres, â une idee, â une cause, qui peuvent setransformerenmonument,enevenement,enlivre.Leurâmeestunfoyerdelumiereetd’amour.Leurâmeestenperpe-tuellegestationcomme lanatureet immortelle commeelle. ;Cette immortalite estbienrelative comme tout cequiesthumain.Maiselle suffit etelleconsole.Pourquoi lasolitudenouseffraie-t-elle?Parcequ’ellenoussemble le commencement duneant.Nousnous sentons ampute etvide, nous vou-lons des temoins pour nous survivre. A quoi bonvioler la vir-ginitede ces feuilles avec cespenseesdont laplupartdepour-vues d’originalite? Qui me lira? Je n’ai aucun messageimportant â communiquerâmes semblables. J’ai vecu commeunebrute, j’ai souffert comme un autre. Ma vie ne presente aucunevenement extraordinaire: des deceptions banales, des revesavortes,desprojetsirrealises…VoilâITıistoire,bienen-nuyeuseet

Page 29: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

depourvued’interet,demes38ans…23.7.1955

JOURNALII

Sepenchersursesmalheurs,concentrernotreattentionsurnosplaies physiques etmorales, nous abaissent au niveau des taupes.L’exhibitionisme intellectuel n’est pas moins de-goutant quel’exhibitionisme sexuel. Tous nos efforts doivent tendre â un butcommun: nous delivrer de la tyrannie de nötre moi. Aimer c’ests’enrichir, se multiplier. Penser â un aut-re, c’est entrouvrir lesportesdenötreprison.Lesinfîrmitesontceladepirequ’ellesnousenchanent â nötre moi, en bri-sant nos ailes. Notre impuissancenousentourecommeuncauchemar,nousrendinsociable,colereuxetegoiste.Noussentonsquenoussomtnesdetrop.Notresouffranceeststerile…PourtantThierryetaitaveugle…11.8.1955

JOURNALIII

“Leshommesnaissentlibresetegauxendroit…”Aucunereverienemeparaîtaussinaive,aussividedesens.S’ilm’etaitpossibledeconcevoir lemoindredoute sur la franchise et la bonne foi de ceshommes, dont l’imagination souvent desor-donnee, melangeait lereel et le fictif, je considererais cette pompeuse et decevanteassertion comme une raillerie aussi cynique que froide. Commentpeut-on parler de la liberte d’un nouveau-ne? L’esclave le plusmalheureuxmeparaîtplusenviablesouscerapport.L’enfantn’estq’unemasse de chaire inerte, enchaîne â ses besoins, condamne âl’inaniteetn’ayantqueledroit,helascommunâtouslesmortels,degeindre et de pleurer. La liberte c’est le pouvoir d’agir â sa guise,avoir ses coudees franches. La liberte c’est la capacite, c’est lapuissance,c’estl’independance.Laliberteimpliqueetlachoixetlapossibility de realiser ses fins. Quant â l’egalite, il me paraît plusillusoire encore. D’abord nötre destin se decide bien avant notrenaissance. Lapecheoriginel aune significationphilosophique. Lesmorts saisissent les vifs, commedisent les juristes. L’imbecilite devotrearrieregrand-merevousmarqued’uneempreinteineffaçable.Et puis, la geog-raphie… II est des peuples entiers qui sont restesenchaînesâunestadedecivilisationdepasseeparlesautresdepuis

Page 30: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

biendessiecles:lafatalitegeographique…L’homme n’est pas une entite se creant soi-meme. Malgre les

conquetesde l’esprithumain, lemondeestbien loinencored’etreun jardin oü tous nos semblables puissent se donner la main etchanterencoeur.Lesmuraillesexistentetexisterontlongtemps.IIsemblequecetteegalitechimeriqueseferaencoreattendre,apreslarealisation aleatoire des reves de justice sociale. La science etl’esprithumainsontcapablesdedomestiquerlesforcesnaturelles,d’elargirleslimitesdenotreliberte,assurerâtousleshommesunminimumde.

1.1.1959Saat17.25

JURNAL

DünyanimetleriniömrüboyuncahorgörenBudanefisbirdomuzkızartmasını tıka basa atıştırdığı için göçüp gitmiş. Tarihçi böylesöylüyor.Güneşte leke arayan küçük adamın uydurduğu bir yalanmı bu, bilmiyorum. En yavuz ermişlerin, en çetin kahramanlarınzaman zaman nasıl çamurlaştıklarını görmek, küçük insanlar içinhain,burukvezehirlibirteselli.İnsankendivarlığınıhergünbirazdahaazkusursuzbirheykele

benzetmek için boşuna gayret harcıyor. İçi bir zafer vehmiylekabarırken, kaderin iblisçe kahkahası elinden çekicinidüşürüveriyor.İradeninkazandığızaferlerkardanbirheykelkadarfâni.Promete’denİsa’yakadarbütündevlerergeçtasfiyeedilmiştir.Yarattığınız heykel sizden başka hayranı olmayan bir kukla. Enküçükdalgınlıkyıllarınemeğiniyoketmeyekadir.Arkadakalanyılbananekadarderinveşifasızbircehaletiçinde

yüzdüğümü, aczimi, bayağılığımı öğretmekten başka ne yaptı?Vehimler, insan denen ağacın yaprakları ve çiçekleri… Realiteyigörmemek için dini, sanatı aşkı yaratmışız. Faust’un susuzluğusonsuz bir çölünkinden farksız. Zerdüşt’ten beri hangimuammayıçözebildik?İnsanlıkdaimadahakötüoyuncaklarpeşindekoşanbirçocuk.Saat18.00

Spinoza’nın bir sözü beni sık sık düşündürür: “Havaya fırlatılantaş konuşabilseydi, mutlaka kendi arzusuyla yolculuğa çıktığını

Page 31: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

söylerdi.”Fırtınalıbirdenizdeçalkalananpusulasızbirgemi,bizdendaha hürdür. Riyazet* kalesi bir sırça köşk. Hangi limana doğruyöneleceğiz? Hayyam, kendisinden önceki büyüklerin efsanesöyleyip uykuya daldıklarını haykırıyor, onun sunduğu kadeh deköpük dolu. Doğu, dış dünyayı değiştiremeyeceğini çok çabukanladı, esrar dumanlarından ördüğü has bahçede şarkılarsöylemeyi, kaderle boğuşmaya tercih etti. En yontulmamış sokakadamıyla Eflatun arasında sadece bir üslup farkı var. Batı ileDoğu’yuayrıdünyalargibigöstermeyekalkışanlarbüyükbirgafletiçindedirler. Batı ileDoğu ancak haritada bir realite. İhtiyarlayan,belleri bükülen, bunayan milletler var. Ortaçağda, Avrupa Doğu,Asya Batı‘dır. İbn Haldun, Bergson’dan çok daha Batılı… Aryalıakıncıların zincire vurduğu siyah derililer fatihlerinden çok dahamedeni idiler. Kuzeyli barbarlar, yırtıcı sürüler halinde, sulhçu veilericikavimlerinmezarcısıolmuşlardır. Yani kaba kuvvet,mızrakveya kılıçmunisleşen, incelen, olgunlaşan insanı yenmiştir. Tarih,galiplerinyazdığıbirkitap.Zafer, arkasından bıçaklanan masum düşmanların cesetleri

üzerineatılanyapmaçiçeklerdenbirçelenk.Hristiyanların ve Yahudilerin belli günlerde et, yağ gibi bazı

yiyecekleriyemedentuttuklarıoruç.…Uykusuz bir gece, gazetedeki herhangi bir havadis, bir gıda

maddesinin bozukluğu, havanın yağmurlu veya sisli oluşu…düşüncelerimize istikamet veren, bu kadar çeşitli, kontrol altınaalınmalarıbudereceimkânsızsaikler*…“Bitirmekmi?Neyi?Tanrıkorusun!Bütünkitabımbirmüsvedde,

hem de bir müsveddenin müsveddesi… Vakit, para, sabır…neredesiniz?”Melville(MobyDick)

”Neden eserinize kahraman diye Aleksi Fedoroviç‘i seçtiniz? Dikkatedeğernesi varbuadamın, ne yapmış, kaç kişi tanıyor onu, niçin tanıyor?Okuyucuolarakonunhayatınıinceleyeceğimdeneolacak?”

Dostoyevski(KaramazofKardeşlerinönsözü)

8.1.1963

Page 32: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

AKHERON*

Göl veya umman, nereden geldiği bilinmeyen bir rüzgâr şuurudalgalandırıveriyor.Vederinliklerdenrüyamahlûklarınabenzeyen,tanımadığımız,çokdefadüşman,çokdefatehlikelivarlıklarkarayavuruyor.Kendimizi tanımak… Şuurun açık kapısından içeri dalan ve

ruhumuzun mahzenlerinde bizden habersiz bir Sabba hayatıyaşayan bir alay misafir var. Işık binanın üst katlarında.Berhane*ninbazenbir,bazenbirkaçodasıaydınlık:güneş,yıldızlarveya mum. Sonra…karanlık. Zaten, tecrübelerin bar barbağırmasına rağmen kaosun sırtına mantık kaftanını giydirmeyeçalışmakayrıbirmantıksızlık.Kendini tanımak… Her ân eriyen, dağılan, dumanlaşan sonra

tekrar eski biçimine gelen, ıstıraplarınınhatırası ile aynı, rüyalarıhayalleri dilekleriyle değişik bir varlığı, serabı, gölgeyi, dumanıtanımak… Gideceksin. Tanrıların bazen birer birer, bazen hepbirden rolünü bitiren aktörler gibi sahneden çekildiği o Çintiyatrosunda senin zavallı gölgen, belki zaman perdesine bir tekdefa aksedip alkışlanmadan, oyuna katılmayan bir kukla gibi,çürüyecek…Neolurçürürse?

9.1.1963

BİRKAÇKOZMOPOLİTÜZERİNEHİCİVDENEMESİ

Onlar için Anadolu yoktur, İstanbul yoktur, Türkiye yoktur,üzerinde insanların gözyaşı döktüğü, sefalet çektiği, didindiği birdünya yoktur. Onlar için insan jigololarından ibarettir… Bu kocaimparatorluğu paşa babaları batırdı. Çürümeye yüz tutan ağacınmeyvelerini bir hamlede devşirebilmek için onu kökündendevirdiler… Vay bu hanımefendilerin imtiyazlarına dokunangafillere!Nihayet medrese ve saray. Efendilerinin her cinayetine eli

titremeden fetva veren yıkılış çağlarının ulema*-yı rüsumu*:mensuplarını herhangi bir vatandaş gibi askere yollamaz, ezelîzilleti içinde, bu zilletin nimeti saydığı bir takım imtiyazlarıinatçılıklamuhafazayaçalışırdı.Değişennedir?SaidNursi’ninrisaleleriniokumakiçintoplananüç

Page 33: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

beş vatandaşın tevkifi, tabii hukuk bakımından hamakatle(ahmaklıkla) kaynaşan bir cinayettir. Ahlâksızlığın, bencilliğin,kayıtsızlığınfermanfermanolduğubirülkede,birkitabı,ahlâktan,insanlıktan bahseden bir kitabı okuyanlar ancak takdire lâyıktır.Soğuk ve süprüntülüklerden devşirme, maddeci, sözde maddeciyayınlardan tiksinen, kendilerine insaniyetçi süsü veren bir alayzüppenin sapıklıklarına iğrenerek bakan ve bir kurtuluş arayansamimiçocuklar…Davranışbakımındankendimionlaraçokyakınbuluyorum.Yazılı kâğıt bezirgânları, odalarında kitap okuyan bu, belki gafil

ama hiç şüphesiz tertemiz insanların tevkifini adeta alkışlayarakilan ediyorlar. Vicdan hürriyetine indirilen bu ağır darbe gerçibizim için ebedi bir maceradır. Yarı münevver, sadizmini, kenditanrılarınasecdeetmeyennamusluinsanlarüzerindetatminetmeyiadethalinegetirmiştir…Sonra142.maddeninkaldırılmasıiçinimzatoplayanbirzat,142.

maddenin hışmına uğrar, asil üniversitemiz kutuplar kadar sessizkarşılarhadiseyi….

Fakir memleketin sunduğu ulufeyi* bir nevi fetih hakkı telakkiederek,üniversiteyeeskivehuysuzbirkapatmayıziyaretedergibi,aydayıldabiruğrayanşımarık,küstahvezüppebirdoçent,mahzarüç beş kuruş kazanmak ve adeta devlete meydan okumak için,murdar üslubu ile manevi buluğa ilelebet erişemeyecek olanşebban-ı vatana Marx’ı anlatmaya kalkışır, hayli zaman takibatauğramaz. Nihayet yakalanınca medrese feryadı basar. Medresehaklıdır, kelepçe erkeğe takılır. Kelepçe bazen bir lejyon donörnişanının kordonundan çok daha kutsaldır, bir kozmopolitinefeminebileklerikirletironu…Kanunkarşısındaeşitlikdüsturu!…Her cinayete fetva veren, fikir hürriyetini menfaatlerine

dokunduğu anda ayaklar altına alan insanların bu hürriyet-perverlikleri, kendilerini imtiyazlı bir zümre, adeta devlet içindedevlet saymalarının ifadesidir. Hiçbir mukaddesleri olmadığı vememleketin hiçbir derdiyle ilgilenmedikleri için, kozmopolitliğin,yani, insanlardan kopuşun yeni bir şekli olan salon sosyalizmi ileflörtetmeyekalkışmaktadırlar.10.1.1963

GERÇEKSANAT,KELİMELER,

Page 34: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

EBEDİYETİNSIRRIMÜPHEM

Homeros’un öbür dünyasında ölüler birer gölge,kucaklayamazsınız onları, elinizi koyamazsınız omuzlarına,kollarından yakalayamazsınız. Sartre da “Les Jeux sont faits”deHomeros’u hatırlatıyor. Gerçek sanat, birer hayalete benzeyenkaypakvesoyutvarlıklarındamarlarındankangeçirmek,gözlerinepırıltı,adalelerinesıcaklıkvesertlikvermek…

Tantal, tecessüsü*mutlak’ı kucaklamak isteyen fikir adamıdır. Oda Nemesis’in gazabına uğramış, lekelenmiş hatırası. İftiranınzıpkını, tufan öncesi bir hayvan leşi gibi, efsaneler mağarasınaçivilemişonu.ZavallıTantal, açparmaklarınşehvetten ve istektenürpererekaltınmeyvelereuzanacakvemeyveleryıldızlaşıverecekbirden, gökkubbeye uçacak. Elin böğründe kalacak Tantal. Altınmeyvelerin boyalı kâğıttan birer düzmece olduğunu görmektendahaiyibu…Diyecektimki,şuurumuzunönündegeçitresmiyapankonularda

Homeros’un cennetindeki hayaletlere benziyor bazen: öncegülümsüyorlar size, aşinalık gösteriyorlar. Kollarınızı açıncaboşluğu kucaklıyorsunuz. Hâlbuki yazar, onları teker teker otopsimasasına yatıran yahut şuurununadesesiyle(merceğiyle)konsistans’a kavuşturan yahut evet yahut -ama bunu yalnız dâhiler başarabilir-, damarlarına kendihayatından,hayatiyetindenbirparçasınızerkedenadamdır.Bana öyle geliyor ki, kapakları açılmış bir baraj gibi, kelimeler

boşalacak içimden. Günlerce, aylarca. Ama bu kelimelerin hangidüşünceçarklarınıdöndüreceğibellideğil.Onlarıçokdefakendimde tanımıyorum.Adeta dışımda birmevcudiyetleri var. Ne zaman,neredegörüşmüştük?Üniversalolmakiçintekşansımızmüphemesarılmak.Müphemde

herşeyvar.Aynagibi.Ebedi fethedenşöhretlerinçoğunumüphememzirdi.Dünyamüphem,şiirmüphem,felsefemüphem.Kelimeleri sana veriyorum okuyucu… Onlar yanıp sönen birer

oyuncak.Boşiçleri.Boşmu?Alevvargöğüslerininiçinde,barutvar,gözyaşı var. Nihayet bütün dünya kelimelerden ibaret. Ama sendene varsa kelimede de o var. Kelime, Narsis’in kendini seyrettiğidere.Çokbakma,içinedüşersin!

Page 35: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

10.1.1963

CÜMLEVEİNSAN

Kısacümle,aydınlıkcümle…nedemek?Nekadarkısa,kiminiçinaydınlık?Fikribaltailebelininortasındankesmek…Sanat adamı, beyninin çizgileri herhangi bir orangutanınkini

hatırlatan ve asırlardan berimihaniki* bir intizamla aynı jestleri,aynıkelimeleri tekrarlamak için yaratılmışa benzeyen, adeta ölüpdirilen,hepaynı insanmışçasına, tarihsiz,macerasız,vakasız-dahadoğrusu ancak zoolojik devirlerinkine benzeyen bir tarihe konuolabilen-, bir alay oduncuya, bakkala ve üniversiteliye numaralarbeğendirmekzorundaolanbirpanayırcambazımıdır?Nerkisilerin nesri, cümleden manayı kovduğu, daha doğrusu

kelimelerdenstalaktitvestalagmitlerimaledencansızbirkalıplaryığınıolduğuiçinöldü.Chateaubriandyaşıyor,neden?Üslubudahaaz mı girift, daha az mı yapmacıklı? Yoo, ama içinde insan var,insanınsıcaklığı,heyecanı,tereddütü,cakası,pozları,yalanlarıvar.Düşüncemize istikamet veren: ayak takımı. Diplomalı ayıların

emr-i yevmiyeleriyle akl-ı selimin suratına tükürmekte yarışediyoruz.Dilimahvettik, cümleyimahvettik.Unutuyoruzki cümle,birdüşüncenin,doğan,büyüyenbirdüşüncenin,dalbudaksalanbirdüşüncenin fotoğrafı. Tohum bu, patlayacak, filizleşecek, ağaçolacak,dalverecek,yapraklaşacak,yaprakdökecek,çiçekverecek,meyveleşecek.Balzac’abakın,Sartre’abakın,Proust’abakın…Cümlebazenbirçığlıktır,birşimşekpırıltısıdır,yanarsöner.Ama

her fikir bir şimşek değildir ki, bocalayışları, arayışları, kendikendinidüzeltişleri,çeşitli tecrübeleri ilebütünbirarayış…Sonrakendi dillerinden bile habersiz bir alay hödük, bir alay gogmagogcümleyi yok etmekte, dili, bir papağanın, namuslu bir papağınındahi, tekrarlamaya tenezzül etmeyeceği garip ve müteneffir* birgıcırtıya, testere gıcırtısına, diş gıcırtısına benzeyen bir düzinesese…ircaetmektedir…11.1.1963

KELİMELER

Page 36: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

Binbirkalıbabürünenİblis,kelimelerdetecelliediyor.Kelimelermi? İblis’in en pespaye, en hödük yamağına şeref vermeyecek birtecelli bu. Ruhta pis bir koku bırakarak duman olmalarındananlıyorum ki, bu kalp harf ve ses kümeleri İblis’in fâni birenkarnasyonu. Habis suratlarına mürekkep hokkasını fırlatacakMartinLuthernerede?KİTAPLAR

Kalbi var kitapların, onları bir kerhane sermayesi gibi haşinparmaklarınla mıncıkladın mı senin oldular sanıyorsun. Gaflet.Seninolan, sadeceondakikalık tenleri.Konuşmaz seninle kitap, obir basamak değildir, sırtına basıp ikbale tırmanamazsın.Tırmanmaya tırmanırsın ama, Kapitol’den Tarpea’ya fırlatılmakiçin.Kahrını çekeceksin kitabın, hizmetinde bulunacaksın. Senelerce,

senelerce hiçbir şey beklemeden diz çöküp emirlerinidinleyeceksin… Adam vardır, Aristo’yu Atina kerhanelerininadresini sormak için, köşebaşında bekler. Adam vardır, kenefsüpürtür Venüs’e. Ve kitabı, ağzına kadar ruhla dolu kutsal biremanet olarak değil, maddi refahına hizmet edecek bir hüddamolarakgörür.

12.1.1963

KLEOPATRA’NINBURNU

Anlayacak mı? Kim, neyi? Sen kendini anlıyor musun? Açuzviyetin sesini yükseltmek istedikçe gırtlağına sarıldın. Kalbininkonuşacakhalimivar?Kopmaktankorkuyorsun:yapıştığıkayadansökülmekistemeyen

midyeninkorkusu,mahallesindenuzaklaşıncakuyruğunubacaklarıarasına alan köpeğin korkusu… Ama yaşamak kopmak demek,doğumdabirkopuş,birparçalanış…Sanatıdatarihideyürüyenlerhaketti…Gurbeteçıkanadam…Gurbetbazenodasıinsanın,bazenvücudu,

bazen…Nereye?Kendinibir ırmağınsularınabırakankayık hangiokyanusa açılacağını bilir mi? Kayığı suya salan kendi iradesi mizaten?Oyun yazılmış. İte kaka çıkarıldığımız sahnede görülmeyenbir suflörün fısıldadığı kelimeleri tekrarlamaya, manalandırmaya

Page 37: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

çalışıyoruz.Vazifeahlâkı!Senin,kendinekarşıhiçvazifenyokmu?Bhagavaddoğrusöylüyorbelki.Belkihikmet-ivücudumuz,ezeldenberi devam eden bir oyunda bizden bekleneni, kızmadan,sevinmedenyapıpgöçmek.Amabizdenbeklenenne?Değer levhasının her gün yazılıp bozulduğu bir çağda

hareketlerimizi yöneltecek kıstas nerede? Aile? Aile varmı?Nasılaile? Tesadüfen bir araya gelmiş insanlar topluluğu, bir trenkompartımanındakarşılaşmışlar.Emerson, fikir adamı kendini egoizmle zırhlamalı, diyor. Evet,

cemiyet bir sümüklüböcek gibi ezer seni, zırhlı değilsen. Annenezer, kardeşin ezer, çocuğun ezer. Neden başkalarından farklısın?Hemfarklı,hemzayıf.İkibüyükcinayet…Peki,Emerson,bize‘fikiradamı‘hilati* giydirecekhangimakam?Raskolnikof faciası, alnını,bir şeyler var içinde diye yumruklayan bir hayalpereste soğukterler döktürecek kadar korkunç… Elbette yaşamak öldürmekdemek, her adımımızda bir takım canlara kıyıyoruz… Ölmek veöldürmek…Biröfkenin,biracınınkızgındemirikalbimizedokunmadıkçases

gelmiyor oradan. Hâlbuki bizden ebediyete kalacak, bu çığlık.Sevinççığlığı,azapçığlığı,merhametçığlığı…Zavallımidye!Senikayandansökeniradenmisanıyorsun?İsyan

vahim,tevekkülgüç.Amaisyansıztariholmaz,bütündinler,bütünefsaneler bunu haykırıyor. İblisin isyanı, Promete’nin isyanı…Neden tevekkül güç? Ve Allah insanı yarattıktan sonra istirahateçekildi, insana yükledi vazifelerini, hilkatin son şaheseri insana.Yaratmak, daima bütünün parçalanması. Tanrı kâinatlasınırlandırdı kendini veher varlıkta bir kere parçalandı. İnsan daöyle.Nietzschehaklı.Kanlayazılanyazılaryaşıyor.Nekanı?Çocukkan

içinde doğuyor, milletlerin beşiği kan, Kapitol’ün harcında kan.Kalbinkanayacakkiyaratabilesin.NeLutherbirkavgaadamıidi,neGandi… Meçhul bir dalga umulmadık, kıyılara sürüklüyorkayığımızı…Sen istiyorsun ki, kucağında, yaşadığın dünya hep aynı kalsın,

havanaynı,suyunaynı,dekorunaynı…Bumümkünmü?Mümkündeğil, çünkü hayatın kanunu değişmek. Zaten zindanında yenipencereler açılmazsa boğulmaz mısın? Beni “bulmamış olsaydınaramazdın”diyorTanrı…Kendinierkeğeteslimedenbirbakireninkorkusu: meçhul karşısında duyulan ürperti. Ama her meselenin

Page 38: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

muayyenhalyollarıvar?VeSfenks sorularınıcevapsız bırakanlarıparçalar.14.1.1963

OSMANLICA-YENİTÜRKÇE{20}

Fransızca, Strasbourg antlaşmasından beri Fransızcadır ve lisemezunu bir Fransız on altıncı asır yazarlarını anlayamaz. İngilizaydını, Shakespeare’i sökebilmek için hususi bir tahsil görmekzorundadır.Neden?On yedinci yüzyılda bütün Fransız aydınları saray etrafında

toplanmış, ‘Akademi’ kurulmuş, dil ayıklanmış ve strüktür (Yapı)bakımından, zamanımıza kadar, büyük bir değişiklik geçirmedendevamedenFransızcabillurlaşmıştır.LisetahsiligörenherFransızMoliere’i,Corneille’iaşağıyukarıanlar.YeniharflerinkabulünekadarheridadimezunuTürkdeFuzuli’yi,

Baki’yi, Naima’yı rahat anlardı. Kaldı ki şiirin her edebiyattakendine has bir dili vardır. Valery’yi, Mallarme’yi, kaç bahtiyaranlar? Hangi Fransız aydını bir “Legende des Siecles”i lügatkarıştırmadan,bütünkelimeleri,bütünimajlarıylakavrayabilir?Bubirkuşakmeselesideğil,birkültürmeselesidir.Demek ki Osmanlıca denilen dil, Osmanlı Türklerinin konuşup

yazdıkları halis Türkçedir. Yalnız, sosyal sebeplerden, biraz“precieux“,birazyapmacıkbirdilbu.Sonra,nedenmuhatabı“happyfew” olan bir edebiyat nevini* tek ölçü alıyoruz? O zamanmatbaayoktu, müstensihler* Divanları muayyen sayıda ve zengin birkaç“mecelle*” için kopya ediyordu. Esasen okuryazarları o kadar azolanbirülkedehalk,şiirindeedebiyatında,tefekküründedışındaidi. BuDivanların nemüşterisi idi, ne arayıcısı… O zamana kadarbüyük bir edebiyat kurmamış olan Türkler, kelimelerlezenginleştirmek ihtiyacını duymuşlar. (“Pleiade” mektebiFransızcaya az mı lüzumsuz kelime soktu? Racine’de on altıncıyüzyılın taşkın kelime sefahatinden eser kalmış mıdır?) Türk

Page 39: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

şairinin,örnekolarakaldığıvegerçektendeçokeski,çokköklübirkültürüolanFarsçadanmefhum(kavram)alırkenkelimealmaması,kendinibilerek,isteyereksefaletemahkûmetmesiidi.Türkün kılıcı ülkeler fethederken, Türkün zekâsı da kelimeler

fethediyordu. Ülkeler ne kadar bizimse, kelimeler de o kadarbizimdir.Ecdadımızonlarladüşündü,babalarımızonlarlakonuştu.Kısaca,Türkmilletinin tarihinde çeşitlimerhaleler* var. Nasıl eskiFransızca,eskiİngilizcediyetasnifleryapılmışsa,eskiTürkçe,ortaTürkçegibiadlandırmalardayapılabilir.Türkçenin bedbahtlığı, tabii tekâmülünü yaparken, birdenbire

zıplamaya zorlanmasından olmuştur. Nesiller arasındaki köprüleruçurulmuş ve hafızadanmahrumbir nesil türetilmiştir. Hafızadanyani kültürden. Milletin ana vasfı: devamlılık. Dilde, terbiyede,gelenekte devamlılık. Altı yüz yıl cerrahi bir ameliyatla içtimaiuzviyetten koparılıp atılınca, Türk düşüncesi boşlukta kalmıştır.Boşlukta kalmıştır, çünkü Batı‘ya da tutunamamış, sırtını Batıtefekkürüne de dayayamamıştır. Elli yıldan beri Batı‘yla bu kadarsarmaş dolaş olduğumuz halde, hâlâ yeni neslin tek değeryetiştirememesi, bunun en hazin tecellilerinden biri değil mi?Uydurca ile bir ‘Hürriyet Kasidesi’, bir ‘Sis’, hatta bir ‘ErenlerinBağından’yaratılabilmesiiçinenazbiraltıyüzyıladahaihtiyaçvar.Meseleyanlışkonuyor,dahadoğrusubirçokmeseleler, isteyerek

veyaistemeyerek,birbirinekarıştırılıyor.‘HalkıntuttuğuTürkçe’nedemek?Hangihalk?Türkiye’ninkuzeyi,

güneyi, doğusu ile batısı aynı vokabüleri* kullanmaz. Bütünmemleketlerböyledir.Nereyiölçüalacağız… Sonra, ‘bugünkünesil’.Bugünkü nesil, ağabeylerinin hafızası zorla iğdiş edilen ikincinesildir. Devlet kanalı ile nereden çıktığı bilinmeyen, iğri büğrükelimeler onların genç beyinlerine zorla sokulmuş. Halk Partisi,uydurcacılığı devrimcilik olarak göstermiş. Dil Kurumu elindekikaynakları bu uğurda seferber etmiş. Zavallı aydınlar neyeuğradıklarını,neyapacaklarınışaşırmışlar.DilKurumu,kurulduğugündenbugüne,hangiselahiyettar ilimvesanatadamınıetrafındatoplamış?İlimzatenyok…‘Halkıntutması‘neylebelliolacak?Mesela,yeniharflerdenönce,

ilkmektep tahsili yapanher İstanbulluRefikHalit’i, ReşatNuri’yi,Halide Edip’i rahat okuyabiliyordu. O halde “halk’ kim? Halk, ilktahsil gören İstanbulluydu o devirde. İlk tahsil yaygın bir halaldıktansonra,adetauniformhalegeldiktensonra,ilktahsilyapan

Page 40: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

herkes ‘Tialk’ olacaktı ve tabiatıyla Refik Halit’i, Reşat Nuri’yi,AhmetMithat’ıanlayacaktı…’Şaire gelince, her memlekette, her tabakanın kendine göre

sevdiği şairler var. Esasen bir şairin bütün ahali tarafındananlaşılmasınalüzumyok.Bu,dünyaiçindeböyle…‘Tefekkürle ilgili eserlere gelince, Kant’ı kaç Alman anlar?’

(Marx’incevabı…)Yani, halkın anlayacağı kitaplar vardır, halkın, yani geniş

kalabalıkların, ilk mektep tahsili yapanların. Onların dışındaaydınlanmak isteyenlerin okuyacağı kitaplar vardır. Sonra, gerçekaydınların temas edeceği kitaplar vardır. Bunların konuları aynıolsa bile, meseleyi ortaya atışları, kullandıkları vokabülerbirbirindençokfarklıdır…‘Halkın seviyesine ineceğiz’ diye, dilimizi papağanınkine

benzetmek,halklaşmakdeğil,eşekleşmektir.(Ulunay’ınverdiğiörnek,onunkarşısındaGalatasaraylıUygur’unverdiğicevap,ikisinindeFransızcabilmediğini gösterir: Fransızcada aşkı ifade eden en az -tabii çeşitliderecelerinde-yirmiotuztanekelimevar.)

Esasen vokabüler üzerinde durmak, yani, yerleşmiş kelimeleri‘Arapçadır diye atmaya kalkmak’, sadece cehaletle kabil-i izahtır.FransızcadaaslıFransızcaolankelimelerinsayısıyüzelliyigeçmez.AynıdildeArapça,FarsçahattaTürkçemenşelikelimelerçokdahafazlasayıdadır.Ziya Gökalp bir bakıma haklıydı. Bir bakıma, çünkü İstanbul

konuşmasını yazı dili haline getirmek, yazı dili ile konuşma diliarasındakiuçurumhatırlanınca, arzuya şayan bir ideal sayılabilir.Nitekim o ideal gerçekleşmişti veya gerçekleşmek yolundaydı.Ondan sonra, dile yeni mefhumlar getirmek, düşünmek ve geçennesilleri aşmak kalıyordu… Bu yapılacağına dil, Penelop’unörgüsüne döndürüldü. En azgın şovenizme ilericilik adı verildi.Tatarcadan,Kıpçakçadan,Çağataycadanölükelimelerdevşirildi.Veolan sanata oldu, tefekküre oldu… Garibi şu ki, dildeki ırkçılığı,şaşılacak bir beyinsizlikle, kendilerini solcu sanan aydınlarbenimsediler.Bütün bunlar altyapıdaki anarşinin üstyapıda tecellisidir. Bir

yanda feodal istihsal*, feodal inkısam*… ötede bir gecekonduburjuvazisi! Ve dilini kaybeden, görülmemiş bir afaziye uğrayan,kekeleyen, garip sesler çıkaran bir nesil… orta mektep kitabı

Page 41: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

yazmaktanâcizüniversitehocaları,papağankadarsevimliolmayandoçentler…Dilin gelişmesinde rol oynayan iki kuvvet: ihtilalci kuvvet,

muhafazakârkuvvet.Akademilerinvazifesi, devrimcikuvvetindiliargo haline getirmesine meydan vermemektedir. Nesillerle, dilingerekfonetiğindegerekkelimehazinesindedeğişikliklerolur.Hernesil dilini öğrenirken kolaya kaçar. Akademilerin, kitabın,edebiyatınhikmet-ivücudu,;dünüyarınabağlamak.Esperento neden tutmadı? Anatole France’ın bir hikâyesi (Bak

“LesProposdeVillaSaid”).Bütün mekteplerin ana vazifesi, çocuğa dilini öğretmek.

(Meillet’nin“CollegedeFrance”daverdiğiders).Yaaydınınsadizmineterkedilendil.Tefekkürbiritpayımıdır?Kurtuluşçaresivarmı?Tehlikeyibütünazametiylekavrayanyok.

Dil politikaya alet edilmekte. Dil, heveskâr mektep kaçaklarınınşamar oğlanı. (Dil karşısında entelijansiyanın durumu, CezmiErtuğrul’un, Celal Nuri’nin fikirleri)… İyi niyet sahiplerinin, hangisiyasi tandansa mensup olurlarsa olsunlar, bir cephe kurmalarımillibirzarurettir…23.1.1963

GÜNLER

Günler nehir gibi akmıyor. Nehrin serinliği var, sularındayıkanabilirsiniz, gümüş pullu balıklar yaşar koynunda nehrin…Hayatazincirliyizkollarımızdan,zaaflarımızdançiviliyiz.

Ve günler, çehrelerinde kamçıdan sert bir istihza*. Ve günler,bakışlarında hançer… birer birer geçiyor önümüzden. Kimisuratımıza tükürüyor durup, kimi tokatlıyor bizi. Kim çözecekellerimizi Tanrım? Kim çözecek?… Günler kükreyerek geçencanavarlara benziyor, uluyarak geçen canavarlara… Gök karanlık,kulaklarımızdaacıbirnâra…NehrebenzemezgünlerHeraklit!Yananalnımızıserinletirkardeş

sularınehrin.Nehirbirgözyaşıdır,bizeağlayan.Nehirbirbusedir.Nehrinsularındagökvar,altınyıldızlarıylagök.Neden azgın rüzgârların önüne kattığı kumlara benzetmedin

günlerin geçişini, neden dökülen yapraklara benzetmedin, eriyen

Page 42: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

karabenzetmedinKocaHafız!Günlerbelkideönünüzdenşuhbirerkadıngibigözsüzerekgeçiyordu.Biranserinbirrüzgârgibidostçadolaşıyordu yanan alnınızda parmakları. Günler birer arı, sizkovandınız.Belkizamanzamanyandınızalevdendudaklarıyla,amaaydınlandınız, aydınlattınız… Günler belki dilber zaman zaman,belki o canavarlar kafilesinden sonra bir Meryem, bir Mesalina.Ama zincirli ellerin, koparsan da zincirlerini, günlerin saçınıokşayamazsın, kadın sandığın canavarlaşır birden, Meryemifritleşir, Mesalina ısırır parmaklarını zavallı dostum! Çok çok,yırtılanentarilerindenbirerparçakalıravuçlarında…Korkuyorumgünlerden,korkuyorum.Uçsuzbucaksızbiruçurum

günler, anlamıyorum söylediklerini. Dörtnala giden azgın bir atınyelelerinesarılmışızbirelimizle,yarlarınarasındangeçiyoruz…vetarlalarda başaklar, şiirin başakları, ; mânânın başakları…Yoluyoruzyolabildiğimizkadar.Yazıkkidikenlebaşakyanyanaveavuçlarımızda,biravuçdiken,biravuçısırgan!Günlerbirerkelebekbelki.Amaellerinekonmuyorlarki bilesin

vebirânda tozlaşano çiçeklerihatıralarındefterinegözyaşlarınlaiğneleyesin! Günler birer kuş belki de. Neden saçlarınakonmuyorlar?Kanatlarıbirerelgibidokunsaalnınaneolur?Günler senden birer parça götüren haramiler, kırk haramiler,

kırkbinharamiler.Günlersamyeli,sençöl,senkumdanbirtepecik.Günler yaramaz birer çocuk, sen çerden çöpten kurdukları birevcik… Günler geçiyorlar, geçtiler… Her biri bir parçanı kopardı,koparacak…Onlardansananekaldı?Hiç.Sendenonlaraşarkılarınkalacak.Neşarkıları?Günlerbirakbaba,çeliktengagasıbuakbabanınciğerlerinekadar

saplanmıyorkiavazavazbağırasın,ışıkolsunçığlığın,fırtınaolsun,baykuş olsun, kurt olsun… Çelikten gagası akbabanın alnındadolaşıyorbiteviye.Muhteşemdeğil ıstırabın,parlakdeğil… Günlerbir akbaba ama gagaları çelikten değil ve sen Kaflara değil,karanlıklara zincirlisin. Karanlık demek adem* demek, adem yanimutlak,yaniTanrı,yanisükût.Ademşarkısöylermiahmak!Günleri saçlarından yakalayacaksın, canavar, bir genç kız

oluverecek. Gözlerinin içine bakacaksın günlerin. Birer ağaç gibimeyveverecekgünler.Günlerkısırdeğil,kısır olan sensin. Günlererkeğin karşısında diz çöker… İhtiyar Homer’in yaralı ayaklarınılepiskasaçlarıileokşayanonlardeğilmi?HâlâdonukgözbebekleriihtiyarHomer’in,onlariçinkutsalbirerateş…

Page 43: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

Seni denemek istiyor günler, dostum.Onlar birermasal sfenksi,büyülerini çözdün mü perileşirler, akbaba güvercinleşir, yardanyara atlayan kızgın küheylan, seni Himalaya’ya, Olemp’ekanatlandırır. Senin Himalaya’da işin ne? İstemiyorsun, günlerikelimeleştirmek istemiyorsun. Mezarlaşan saatleri hayatakavuşturmak, ölüleri diriltmek belki elinde, ne biliyorsun. Belkikaderbütünoklarınıbununiçinsaplıyorkalbine.İstiyorki,oradanakankangünleredokunarakebedileştirsinonları…Kanvegözyaşı:simyagerlerinaradığıfelsefetaşı.23.1.1963

HATIRADEFTERİ

Hatıraların yazısını okuyamıyorum, belki korkuyorumokumaktan, belki okumak istemiyorum… Belki utanıyorum…Hayat o kadar kısa ki bu sayfaları ambar haline getirmek, orayaayıklamadan, yirmi dört saatlik intibaları yığmak, dalıyla,yaprağıyla, çiçeğiyle -bazen çiçeksiz ve yapraksız- intibalarıdoldurmak ağrına gidiyor insanın. Hep aynı korku: yarınınkarşısına tuvaletsiz çıkmak… Benim hayatım korkularla geçti…Hemmalzemeneyeyarar?İlerdeayıklamak.Nezamanilerde?İşte son yirmi dört saatin envanteri: hiçbir yeni fetih yok! Her

intiba kafamıza dolan birer ‘buyrun’. Tuvaletsiz düşünce, dahadoğrusu,çabuktuvaletyapmaihtiyacı, fikrinehalegetiriyor.Evet,buyirmidörtsaatinintibalarıiçindeebedileşmesiniisteyeceğimbirteki yok. Tek satır yaratmadım, söz olarak da. Birbirine benzeyengünlerin inceliklerini yakalayıp konuşturabilmek için Proust gibi,başkaişiolmamalıinsanın.

Evet,hatıradefteriyabirdestanolmalı,yabirneşide*… Olamazki…Yadaiçdünyanınlabirentlerinetutulmuşbirprojektör.Amaiçdünyadiyebirşeyyok.İçdünya:sırlarıdökülmüşbirayna.Jurnal dikte ettirilemiyor. Çünkü kendi kontrolümüzden

geçirmeden, ilk apresiyasyonları yapmadan, başka bir tabirle,günlerin nasıl kelimeleştiğini görmeden onları başka bir kulağatevdi ediyoruz. Ne çıkacağını bilemiyoruz ki… Belki hasadınzavallılığındanutanıyoruz. İster istemezbirayıklamaya,bazençokzararlı bir ayıklamaya gidiyor insan. Çıplak görünmek korkusu.Çıplakgörünmekbirkoketri*olabilir.İnsan mutlaka hemcinsinin veya istikbalin huzuruna smokinle

Page 44: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

çıkmakzorundadeğildir.Amabuçıplaklıkdabirnevituvalet.Öncebiraynayabakıpsonrabaşkalarınagörünmek.Hâlbukihatıraların,dahadoğrusuhadiselerinakislerinikalbetmek,elbiselerimiziyırtıpatmak gibi bir şey. Elbiselerimizi yahut hatıraların elbiselerini.Altlarından ne çıkacak bilemeyiz ki! Bu bir nevi iffet ve gururduygusuamapsikolojininçokzararına…26.1.1963

MARKSİZM’E,İŞÇİSINIFINAVEHAZİNBİRMACERAYADAİR

Yirmi dört yıl önce mahkemede Marksist olduğumu haykırdım.Bu, ümitsizlikten doğan bir isyandı. Bir nevi meydan okuyuş. Oyalnızlıkiçindebirşeyolmakihtiyacı.Yıllarıçeşitli“humiliation”lariçindegeçen,kucağındayaşadığıcemiyettehepyabancımuamelesigören, bazen Türk, bazen şehirli, bazen insan olduğu için envaihakarete uğrayan göçmen çocuğu bir yere tutunmak, birkomünüteye girmek ihtiyacındaydı. Sınıfı yoktu zaten. Bir bakımaparya,birbakımaprens.Parya, çünküköksüz,koruyucusuz.Hastabir baba, çocuğunun maddi ve manevi buhranlarından habersiz.Toprağındansöküldüğüiçinbirtürlükendinegelemeyenzavallıbiranne. Ve yuvasına ekmek yetiştirebilmek için kadınlığındanvazgeçmekzorundakalanyiğitamagözyaşlarından başka yardımıdokunamayanbirabla.Sonra?Sonrasıyok…Hafızasındaizbırakanen eski yıllarda sadece itildiğini, istenmediğini, dövüldüğünühatırlıyor.Neden?Nedenonuhorgörüyorlardı?Dünyadamilletlerolduğunudahibilmiyorduhenüz.Amamahallesindekilerbaşkabirdil konuşuyorlardı. Çerkezler vardı, Kürtler vardı, Türkmenlervardı,Türkyoktu.Nevarkibunubirırkmeselesisaymamaklâzım.O şehirden gelmişti, konuşması da giyinmesi de farklıydıbaşkalarından, yabancıydı. Oynamadı, çocuk olmadı, içine vekitaplarına kapandı… Sonra lise yılları. Yine yalnız, yine yabancı.Açlık, midenin, etin ve ruhun açlığı. Ve inkisarlar*. Sevdiklerininküçüklüğü,hayalindekurduğudünyalarınbirerbireryıkılışı.Evvelaöbürdünyanın.Sonra,evetsonra…EtütteyutargibiokuduğuYusufAkçora, “Türk Yurdu” koleksiyonları, “Türk Yıllığı“. Mubassırdan*yediği tokat. Bu defa şehirli olduğu için değil, Türk olduğu için,,sömürgeciliğekarşıolduğuiçinhırpalanış…Sonraİstanbul,sefaletve bir hezimete, kahkâri* bir hezimete benzeyen, dönüş…Sancaktaki hürriyet havası. Putları yıkılan göçmen çocuğu yeni

Page 45: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

putlar peşindedir. Ailesinden kopmuş, muhiti zaten yok… Sonra‘Tercüme Kalemi’, kitaplar. Köy öğretmenliği… Ve bir nisan sabahıevininaranışı,nezaret,hapishane.Marksistimdediği zaman tek işçinin elini sıkmış değildi, sadece

namusluolmak,korktuğu için sustudedirtmemek istiyordu.Zatenyaşanmazbirdünyada idiartık.Seksüelbuhran, ruhibuhran… enküçük bir pırıltı yoktu hayatında. Yüksek tahsil yapmayı ümitedemezdi.Neolabilirdiovakit?Hiç.Birköyöğretmeni.Marksizm, silinmemek, ezilmemek için sarıldığı bir daldı belki.

BelkideinanıyorduMarksizme.Nasılinanabilirdi?Onuniçin,ezileninsanlar,kurtarılmasıgerekeninsanlarvardı,amakimolduklarınıbilebilmiyorduonların.Fakirdi.Nevarkikültürüileadetatekbirvarlık,birneviaristokrasiidi…Üçbeşkitapokumuştuokonuda,nekadar anlamıştı, anlayabilir miydi? Orada sınıf kavgası bambaşkarenkleraltındatecelliediyordu…O,rüyalarıylaMarksisttibelki.Yani kahredici realiteden kurtulmak için ilk mütefekkire

(düşünüre) sığınıyordu. Sonra… Sonra yine aç kaldı, yine işsizkaldı.Sözdeberaatettiamayirmiyılpeşinibırakmadıpolis…Bu memleketin büyük faciası, en seçkin evlatlarının beynini ve

kalbiniitlerepeşkeşçekmesi.Halledilmesigerekenbüyükdâva,butopraklarüzerindemünevverinnefesalabilecekhalegelmesi.

Marksizmbir tecessüstü* onda.Herhangi bir Batımemleketindebüyük bir fikir adamı olabilirdi, bir teorisyen olabilirdi… Ezdiler.Acabaezilendahakaçkişi?Heraydınlığıyangınsanıpsöndürmeyekoşanzavallıinsanlarım,karanlığaokadaralışmışsınızkiyıldızlarbile rahatsız ediyor sizi!.. Türkiye’de bir sınıf savaşı var mı? Varveya yok, dâva bu değil. Her oyunun kaideleri var. Avrupaburjuvazisi iktidarı beşiğinde bulmadı. Dünya proletaryası herhakkını şehitler vererek kazanabildi. Ama o ülkelerin hâkimsınıflarıinsanıbukadarküçülmeyezorlamadılar,düşünceyikuduzköpekgibikovalamadılar…Batıyoruz.Ayağımızınaltındakiuçurumukendimizkazdık.Aydın

gölgesindenkorkuyor.Kafasıyladüşünenadamıntutunabileceğidalyok.NedenİşçiPartisi’negirmiyorsun?Girmem,çünkübenimyerimkütüphane. Ben ışık arayan, aydınlanmak ve aydınlatmak isteyenbir insanım. Politikanın kurtarıcılığına inanmıyorum. İşçi sınıfınakarşıbeslediğimsevgideplatoniktir,tanımıyorumonları…

Page 46: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

26.1.1963

MEZELLET,DEHANINANNESİ

Milton hoş adamdı Cromwell’e göre, bilgindi, dürüsttü,mahviyetkârdı*.AmakötübirhuyuvardıMilton’un:şiirleryazardı,abuk sabuk. Bir ülkenin kaderini değiştiren koca Cromwell,Milton’un karşısında herhangi bir “teteronde”dan farksızdır.Himalaya karışla ölçülmez, Himalaya yakından bakanlar için birtepedir. “Kaybolan Cennet” yirmi beş İngiliz lirası kazandırmışMilton’a. Yirmi beş İngiliz lirası ve kemikleri çürüdükten sonraşöhret…On dokuzuncu asrın en büyük kitabı “Das Kapital“i madam

Hirscher Marx şu cümleyle selâmlar: “Karl, kapital üzerine eseryazacağına,kapitaltoplasadahaiyiederdi“.Cücenindoğurduğudev!..

NevarkiMilton,İngilteretarihininencanlıdevirlerindenbirindeyaşamış,okunmuş,şairolarakdeğilsebileâlimolarakiltifatgörmüşve tarihi yalnız yaşayanlar arasına değil, yaratanlar arasına dakarışmış… Marx, giriştiği dasıtani (destani) mücadele içinde nealkış seslerini duyabilirdi, ne lanet haykırışlarını… Tefekkür birsaserdos. Deha, dikenli bir taç. İsa’dan Gandi’ye kadar Tanrı‘yanispetiolanherulu,tanrılarınhışmınauğradı.Hazinolan,Tanrı‘yanispeti olmadan tanrıların hışmına uğramak… Mezar taşlarınakonser veren adam, kemanının sesiyle kendinden geçebilir vetaşlar,dinlemesinibilmeselerdesusmasınıbilirler.Sen,taşlarındişgıcırdattığı, uluduğu, yılışık kahkahalar attığı, homurdandığı birülkedeyaşıyorsun…JulienSorel’isehpayasürekleyenhınç,ümilyasyonlardandoğmuş,

ümilyasyon yaratmış Robespierre’i, Stendhal öyle diyor. Kabulediyorum. Ama Pirüsvâri bir zafer bu: şehit olan binlerce, yüzbinlerce yiğit arasında -yiğit veya kurban-, bazen bir Robespierre,bazenbirJulien,yanidaimabircanavar…Ümilyasyon bir kamçı belki. Voltaire’i şahikalara kanatlandıran

biritinhakaretioldu.Mezelletin*acışarabınısondamlasınakadariçmese, herhangi bir insandı Gandi… Mezellet çok sert bir içki,kahramanlar yarattığı gibi veliler de yaratıyor… Ama sızdırıyorda…Mezellet sert bir içki, cehennemi içer gibi içeceksin, gözlerini

kırpmadan, kızmadan. Mezellet, tanrıların sevgili kullarına enbüyük ihsanı. Balçığımermerleştiren ilahi büyü o… Balçığı hiçbir

Page 47: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

büyü mermerleştirmez zavallı dostum. Hem balçık mermerdendahayumuşak,adetadahainsani.BalçıkÂdem’in,Havva’nın,İsa’nıneti. Neden mermerleşsin? Doğuramayan dişi hastadır.Doğuramamak çoğalamamaktır. Çoğalamamak, ölmek. Çekileceğinbir fildişi kule de yok, bir sırça köşkte… Nereye? Mutlaktankorkuyorsun, bilmediği bir eve girmekten çekinen köpek gibikorkuyorsun.Büyüklereyalnızacılarınlamıbenzeyeceksin?28.1.1963

SONPUTPERESTLER

Büyücü bir takım esrarengiz homurtularla tabiat kuvvetlerinesustadurdurmaksevdasındanvazgeçiptabiatıharfharf,satırsatırhecelemeye başladıktan sonradır ki homo faber mucize üstünemucizeyarattı.Tabiatdakadıngibi.Hercailikleride,düzensizlikleride, “spontaneite”leri de kanuna bağlı. Comte’un en büyük keşfiinsanı, daha doğrusu insanlığı ite kaka determinizm kütüğünekaydettirişi.Biz hâlâ dışındayız ilmin. Hepimiz mucizelere inanıyoruz. Bir

adam çıkacak, bir Mesih., birmehdi, bir kahraman ve hep birdenhızlanıp yirminci yüzyılı atlayacağız. Nereden? Kimimiz tarihöncesinden, kimimiz Ortaçağdan. Hayır! Yirminci yüzyıla değiltarih’e atlayacağız. Tren kaçıncı defa geçiyor önümüzden,bilmiyorum.KürtalfabesindenDurkheim’eatlayanZiyaGökalpgibiEftâtun’dan Saint Simon’a kadar bütün ütopistler tarihiniçindeydiler.Rüyalarıdatarihti.Gerçekleşen,gerçekleşmekte veyagerçekleşecek olan bir tarih. Bizim rüyalarımız aç birtavuğunkindenfarksız.Siyahderililerinputlarınıkırdığıbirdevirdeputlarasarılan tekdevletolmak imtiyazıbizde.Din,dahadoğrususemavidinler,fetişizmekıyaslaheybetlibirertefekkürâbidesi.Bizhâlâ fetişistiz. Zavallı Ormanda Uyuyan Güzel! Seni uyandıracakşehzadedoğmadıhenüz,doğmayacakda.Medeniyet, rahibin sahneye çıkışı ile başlıyor. Rahibin yani

zekânın. Kşatriya, tanrıların sırdaşı Rişi karşısında saygı ileeğilmedikçe kaostan kurtulamıyor insanlık. Brahmanlar doğrusöylüyor:Kşatriyakol,Brahmankafa.Eflatundoğrusöylüyor: idealsiteninçobanıfilozof.

Osmanoğluhemkoluhemkafayı temsil ediyordu.Ulemâ,manej*alanıiçindemarifetlergöstermeyemahkûmterbiyelibiratabenzer,

Page 48: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

bir araba beygirine benzer. Arabacı: hükümdar. Kapıkulluğu,entelijansiyanınanavasfı.Altıyüzyılhizmetealışmış,emiralmayaalışmış,korkmayave susmayaalışmış. Yani izzet vehaysiyetindenvazgeçmeye alışmış. Kahramana tahammülü yok buentelijansiyanın.Ancakkamçıkarşısındadizçöker.Faziletinyüzünetükürmekasırlardırbecerdiğinumaralarınenbaşarılısı.Neyapsın?Yapolitikagorilleriniomuzlarınabindirippanayırsoytarılığırolüneçıkacak,yabaşkaülkeleresıvışacak.Yokdemeyealışmamış.Sırtınıdayayacağıbirsınıfyok.Sınıfdemekşuurdemek.Nederebeyivar,ne site. Asırlardır aynı istismar usulleriyle toprağın bereketini,insanıntahammülünütüketentatsıztutsuztoprakağaları.Gangsterbirortasınıf.Vebirgecekonduproletaryası.Busınıflardan hiçbiriokumaz.Hiçbirininistikbaleaitemelleriyoktur.Hernesildünyanınkendisiilesonaereceğineinanır.Gemisinikurtarmayaçalışanotuzmilyonkaptan.Aydın… hangiaydın?Enmasumkitaplarınyurdagirişi yasaktır.

Polis kütüphane tahribine memur, mahkeme tefekkürütasmalamaya, tasmalasa iyi, Abelardize etmeye, düpedüz tozetmeye.Amakökünükazıyacak tahripkuvvetlerini imaledenyineaydınınkendisi.Hâkimdepolismüdürüdelisedençıkar,tarihokur,edebiyat,felsefeokur…Hocaefendikafasınakaranlığıboşaltmışsaneyapsın?Ruefkapitalistolun,sosyalistolun,yalnızyalancıolmayındiyor.Bizsadeceyalancıyız.31.1.1963

AHMETAKAT

A. hanım beni bedbaht etmeye hakkı yoktu diyor. Mademkidönmeyecekti açıkça söylemeliydi bunu… Çok kötülük etti bana,diyor, çok acı çektirdi. M. hanım 1800 lira borç bıraktığındanbahsediyor.Kızkardeşleri küskün… Ölümbütün eski kinleri, eskiümilyasyonları su yüzüne çıkarıyor. Kaybolanın portresi birdendeğişiveriyor karşımızda. Kırılan ümitlerin fırçası en sempatikçehreyicanavarlaştırıyor.İnsan bir zincirin son halkası. Yoktan var olmak, kaderini tuğla

tuğlaabideleştirmekancakharikulademesut tesadüfler sayesindemümkün.Ahmetbirplebyendi.Dedesindenbahsettiğiniduymadım.Babası herhangi bir külhanbeyi, üstelik alkole müptela. Annesiherhangi bir dişi, hatta herhangi bir dişi kadar bile anne değil.

Page 49: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

Ahmet’i bu “heredite” mahvetti. Kuvvetli hafızası, çalışma gücü,geniş muhayyilesi*, felaketten felakete sürükledi onu. Susmasınıbilmeyen adamdı. Isıran adamdı. Enerjisini minnacık işlereharcayanvebirömürboyuyeldeğirmenleriilegüreşenadam.AsildoğmayanbirDonKişot.Onunensevimli,eninsantarafıdabuDonKişotluğu idi. Daha doğrusu Don Kişotluğu benimsiyen acemi biraktördüo.Hayatınıdevamettirmekiçinbirçokelleriöpmek,hattabirçokçizmeleriyalamakzorundakalıyordu.Metinolmak, fedakârolmak günde bir öğün ekmekle iktifa etmek, hatta bazı günler açyatmak.Küçülmemek içinbunlarınhepsinerazı idi.Amabukadarçileyigözealmakyetmiyordu.Evet,birDonKişot’tu,kartondanbirDon Kişot, zaman zaman Şanso Pansolaşan, hatta Şanso Pansoolarak doğduğu halde Don Kişot olmaya çalışan zavallı dostum.Barres haksız değildi. Ahmet bir “deracine” idi. Boşuna çırpındıkaderini değiştirmek için. Ne kendine hayrı dokundu, nebaşkalarına.Arkasındabirsürüşikâyetbırakaraksilindigitti.İnsanlar seçtikleri rolü sonuna kadar oynamak zorunda. Daha

doğrusu “heredite”nin seçtiği rolü. Seyisin şövalyeliğe özenmesifelâketle neticeleniyor. Hele çöken cemiyetlerde faziletli insan,doğru insan, “pırlanta insan” rolüne özeniş! Medeni bir ülkedebirçok şeyler olabilirdi. Piskopos veya profesör. Orta seviyede biraileninçocuğuolsakatlandığıcefalardanhiçbirinitatmazdı.Keskinve köşeli bir şahsiyeti vardı. Ama zaman zaman yumuşayan birsertlik, granitliğe özenen bir balçık. Yarı yolda kaldı. Çünkü çokuzaklardan geliyordu. Hareket noktası asırlar, asırlar öncesiydi.Ecdadının namına da yürüdü. Çelme taktılar. Onun herhangi birinsana isteyerekkötülükyaptığınızannetmiyorum.Gerçikindardı,affetmesinibilmezdi.Anlayamadığımnefretleri,kızgınlıkları vardı.Ama onu mahveden bu değil… Aşağılardan geliyordu o.Etrafındakilerden daha çok okumuştu. Hem plebyen, hem küstah.Daha yükseklere çıkabilse düşmanları el pençe divan dururdukarşısında.Hemyanlarında, hemdaha fakir, dahaküçükbaremli*.İddialarıylamevkiiarasındakifarkkudurtuyorduonları.Zavallı dostum. Karakterini bir heykel gibi inşa etmeye,

yontmaya, ona biçim vermeye çalıştı. Kâh çekicini aldılar elinden,kâh yaptığı heykeli bozmaya kalktılar. Nihayet zaman zamanucubeleşenoheykelbukadarçileye,bukadartazyikedayanamadı.Onda noksan olan şey muvazene* idi. Birçoklarına kıyasla fazladürüst,fazlainsandı.Amagaripbirdürüstlüktü,garipbirinsanlıktıbu.Adetagayriinsanibirinsanlıkvedürüstolmayanbirdürüstlük.

Page 50: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

Galiba biraz deliydi de. Bununla beraber 1789 Fransası‘nda birRobespierre, Napolyon’un ordusunda mareşal, 1848’den sonrakiFransa’da bir Bescherelle olabilirdi, ihtimal. Evet, mükemmel birBescherelle olabilirdi. Bir mütercim Asım, bir Vehbî olamadı. Neşeytanımemnunedebildi,neTanrıyı.1.2.1963

VAZİFEDENKAÇIŞ

H. yi anlayamıyorum, H. yi ve onun gibi düşünenleri. Küçükvazifelerden kurtulmak için büyük hayallerin kalesine sığınmak.Bence vazife vazifedir. Islahatçılık diyorlar. İyi ya! Reel olan, elletutulabilen, kendi kapımızın önünü süpürmek, kaderin sırtımızayüklediğiveyaisteyerekseçtiğimizherhangibirmükellefiyetibütünicaplarıileyerinegetirmek!Benceheridealböyle“terreâterre”birtemeledayanmalıdır.Öylesanıyorumkimemleketinbüyükıstırabıburadangeliyor.Kimseninişiniumursadığıyok.Aslolanbu“jem’enfic-he”izm. Çeşitli felsefeler onu meşrulaştırmak için sahneyeçıkarılıyor.Aydın,mükellefiyetinyalnıznimetlerindenfaydalanmakistiyor.İyiamaozamanbaşkalarınınasıltenkitedebilir?Birsınıfınveya bir ülkenin çöküşünü bundan daha büyük bir katiyetlehaykıran başka hiçbir semptom yok. Korkunç olan düşünürlerin,düşünebilenlerin ihaneti. Kimse kapısının önünü süpürmüyor.Yerinibulmamakmazeretolabilirmi?Yerinibulmayan, işgal ettiğiyeri nimet ve mesuliyetleriyle başkalarına terketmelidir. Hepkopuş,hepkaçmakarzusu.Z. herhangi bir sürüngen, bakkal çırağı, tapu memuru,

tellak..olmak için yaratılmış. Ve hoca. Suç onu bu makamagetirenlerde. Ama hangi meslektaşı ondan daha iyi? H. ile Z.arasındauçurumlarvar.Birikafa,ötekimide.Ayrıdünyaların,ayrıçağlarıninsanları.Amayaptıklarıişaynı.Bukadarfarklıinsanlarınbaşarısızlıkta birleşmesi fatalizme götürüyor insanı. İşini ciddiyealmamak içtimai çark ondan işlemiyor. Ölümümüz bu yüzdenolacak.Hemsebephemnetice.1.2.1963

QUINZE-VINGTGECELERİIII*{21}

Yazılarçokgüçokunuyordu.Satırlarbirbirinekarışmıştı.Çokdefadışarda rüzgâr uğulduyordu. Kâğıtlarda bazan sıra numarasıyoktu… Bu kalmıştı ondan. İlk kâğıtta “Quinze- Vingt Geceleri” diye

Page 51: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

birbaşlıkvardı.Bellikiensonraoyazılmıştı.2ŞUBAT1963

Bazanşükrediyorkörlüğüne.Felaketinedörtellesarılmakistiyor.Körlük bir nevi ölüm. Hayır, ölümden çok daha beter bir işkence.Öldükten sonra yaşamak gibi bir şey. Bir hortlak gibi yaşamak.Şekillerin silindiği, güzelliklerin kaybolduğu, cisimlerin katılaştığıdüşman bir dünyada yaşamak. Dünyanın dışında yaşamak. Amaöylesinebedbahttıkibütünfelaketlerininmesuliyetinitekkaynağabağlamakteselliediyoronu.Buâfethezimetlerinimeşrulaştırıyor.Hiçliğinibütünmerareti*ilehissetmek..dayanılmazçile.Ama o bu çileyi ömür boyu çekti. Herkesten farklı olmak,

ıstırapların en güç tahammül edileni. Hayat onun için bir zilletlerzinciri idi. Kendini okuduğu romanlardan hiçbirinin kahramanınabenzetemiyor,acılarıedebiyatagirmeyecekkadarbayağıdaondanmı? Önünde bütün kapılar çoktan kapanmıştı. Yaşadığı trajedinindüğümünü ya ölümün elleri çözebilirdi, ya cinnetin. Heyhat!Gözlerinikaybetti. Çokmuvakkat*, çok yarımbir hal sureti idi bu.Evet, bazı gurur yaralarını unutturacak, bazı hezimetlerimeşrulaştıracak, bazı çirkinlikleri gizleyecek, tahrikleri azaltacakbir felaket. Bununla beraber yıllarca kör kelimesini telaffuzedemedi.Dudaklarınıyakıyordubusöz.İnanmakistemiyordu.Hâlâinanmakistememektedir.6ŞUBAT1963

Tantal ne kadar bahtiyardı, gözleriyle yiyordu meyveleri, suyugözleriyle içiyordu. Sisyphe ne kadar bahtiyardı: şahikalaraçıkardığıbirkayavardıkucağında,saçlarındarüzgar…Dışarda Paris: rüyalarının şehri. Koğuştakiler çoktan uykuya

daldı.Biryangındankaçargibihatıralarakoşuyor.Amamazininloşormanındatutunduğuherdalelindekalıyor, tozlaşıveriyor birdenağaç.Okadar,okadaryalnızki…Okadar, okadar yalnızdıkihayatınagiren ilkkadını hatırlıyor.

İkikatlıkerpiçtenbirbina.Kapıdangirincesağdabirlaterna*,soldaziyaretçilere mahsus birkaç sandalye. Ter kokusu, alkol kokusu,kadın kokusu. Ve sigara dumanı. Oradakilerin yüzünühatırlayamıyor. Zaten bu murdar köy kerhanesine her gelişindesadecetiksinti,sadeceutançduymuştu.Utançvekıskançlık.Kimdenutanıyor?Kendinden.Yanındakilercihangiraneedalarlakollarında

Page 52: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

bir kadın üst kata çıkıp iniyorlar. O sandalyeye ilişiyor sadece,parası varsa kahve içiyor. Damarlarındaki kan alev alev. Ama bumurdar kasaba kerhanesinde vücudu buzlaşıveriyor. Ne korkunç!Herkes sıhhatli bir hayvan gibi çiftleşiyor. O: tek. Herkes kim?Tesadüfün karşısına çıkardığı üç beş insan. Aralarında müşterekolan hiçbir şey yok. Hapishaneden çıktı, çıkalı tanıdıklarının çoğubucak bucak kaçıyor ondan. İşi yok, parası yok. İbni Mukaffa’nınkemiklerini kırar gibi birer birer ümitlerini kırdılar. Babası:yatağına çivili; annesi: dünyadan habersiz. Ablası: onu da iştençıkardılar.Hepsidefalarcaokunanbirdolapkitap.Birdolapkitapmı? Evet. Ama artık o dolabın yerinde yeller esiyor. Beynini yolargibi, kitaplarını alıp götürdüler. Yok, kitabı da yok. Taşrakerhanesindeki delikanlı yirmisini aşmıştır. O cenup kasabasındainsanlarçokçabukbuluğaerer.Amanebirgençkızın,birtekgençkızınbakışlarındasevgiyebenzerbirpırıltıgörmüş,neyanıbaşındabirkadınvücudununsıcaklığınıduymuş.Bukasabakerhanesionuniçin bir gurur yarası. Kendini etrafındakilerden küçük görüyor.Onların kadın karşısındaki cihangirane tavırlarını kıskanıyor.Nelerini kıskanmıyor ki? Bayağılıklarını, kötülüklerini,kabalıklarını. Sonra., yerliliklerini kıskanıyor. Hepsi bu toprağınhayvanı.Bu toprağınharcı.Hiçbiri iğretideğil, hiçbirinin kafasıyladünyası arasında uçurum yok. Hepsi bir zincirin halkası. Yalnız oköksüz, o kopmuş, o başka. Taşra kerhanesi… hangi taşrakerhanesi, pasaklı, leş bir köy kerhanesi. Orada ana dilikonuşulmaz. Sermayeler Suriye şehirlerinde ıskartaya çıktıktansonra buraya sığınırlar yahut büyük şehirlerde pazarasürülemeyecek kadar çirkin olanlar yollanır buraya. Rakı, kumar,fuhuş., burada hayata renk veren, buranın insanını hayvandanfarklılaştıranüçmeşgale.Rakı,parasıoldukçabaşkalarınaparmakısırtacakkadarrakıiçebiliyor.Parasıoldukçaveyaolmadıkça.Kumar, parası oldukça oynuyor. Ama ne zamandır parası yok.

Fuhuş… Kasaba kerhanesinde genç bir kadın. Bu akşam ilk defagörüyor onu. Kibar bir havası var yahut ona öyle geliyor. İlk defaolarak bir orospuya karşı sevgi duyuyor içinde. Kadın rahatsızolduğunusöyleyerekmüşterilerisavmaktadır.Birhaftasonrasıiçinalınan randevu. Linda’yla buluşabilmek için evin hangi eşyasınısattığını hatırlamıyor. Bir akşam, annesi yirmisini çoktan aşan bukoca bebeği yatırdıktan sonra, koca bebek odasını terkedipkaranlıklaradalıyor.Ogeceyidepekhatırlamıyor.Yalnız,birkadınetininlezzetiniilktadış.Aşkhakkındahiçbirfikriyok.Kadınnedirbilmiyor. Ve kasaba kerhanesinin bu hasta orospusuna tutuluş.

Page 53: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

Sonra.,sonrasınınasılanlatsın.Sonrasıbugünkühayatıilebugünküdeğer hükümleriyle ondan o kadar uzak, o kadar başka sanki.Kapatılankerhane,babaevinegetirilenorospu.Babaevindenkaçanorospu. Bir başkasına kaçan, bir başkasının evinde orospuyayapılanricalar, izdivaç teklifleri.Linda’ylakaçgeceyattı? Bir veyaiki. Ama dünyada tek kadın vardı onun için. Yirmi iki yaşındaydı,kendisinden sekiz on yaş büyük ve Suriye’nin belli başlıkerhanelerini dolaştıktan sonra frengiye tutulup gizlice çalışsındiye o kasaba kerhanesine yollanan bu esrarkeş kadın onu birizmaritten daha az itibara lâyık gördü. Linda için aşk hatta“sensualite”diyebirşeyyoktuartık.Hâlâgüzeldişüphesiz.Fransızaskerlerine mahsus bir kerhanede çalıştığı için Fransızca dakonuşuyordu. Argoyla karışık yarım yamalak bir Fransızca. Hattabiraz okuyordu da galiba. Elinde kalan son kitapları, yemeğini,sandalyesini, ikram eden bir çocuk saflığı ile ona hediye ettiğinihatırlıyor. Linda’nın sığındığı evin sahibi memurdu. Gündüzberaberlerdi Linda’yla ama Linda elini bile dokundurmazdı ona,parayı memur veriyordu. Nelerden bahsederlerdi, kendinibaşkasınaaitsayanbirkadınınyanındaişineydi?Onunlaberaberolmakiçin,onunkokladığıhavayıkoklayabilmekiçinherşeyerazıidi. Zaten herhangi bir tercihte bulunacak halde değildi. Lindamemuruseviyormuydu?Hayır!Lindakimseyisevmiyordu.Kimseyisevemezdi.Artıkbireşyaidio.Yalansöylemeğememurbireşya.Linda o evden de kaçtı. Bu garip münasebet kaç ay sürdü

hatırlamıyor. Zaten gece gündüz sarhoştular. Hayatının bu ilkkadınından yalan da olsa sevgiye benzer tek kelime işitmedi. Onanelerini feda etti. Haysiyetini. Ailesinin haysiyetini. Linda o evdende kaçtı. Bu manyak, mağruni kadınını şehir şehir aradılar.Karakollarda kuzinim diye ifade verdi. Linda kayboldu. Onunlaberaber dünyanın bütün kadınları, hayatının bütün şiiriyeti. Vehatıra olarak yıllarca, yıllarca devam eden bir vesvese, bir korku:frengikorkusu.O,Lindaiçin,benzerinigörmediğibirdeliidi.İşsiz,parasız… Kültürü? Linda kültürü ne yapsın! Gençliği? Erkekliği?Linda iğreniyordu erkeklerden. O artık yalnız esrardan, yalnızkokaindenanlıyordu.Buotuzyaşındakikadıngençadamınizdivaçteklifinikahkahalarlaredetti.Haklıydıda.En acı hatıralar kelimeleşince nasıl bayağılaşıyor. Linda’yla

münasebetleri üzerine hiçbir zaman ciddi bir tahlile girişmedi.Neden? Belki kendinden utanıyor, hayatının o devresinde yüzünükızartmayacaktekgünyok.Onuniçinhafızakusmuşohatıraları.Neyapabilirdi?Kadına susamıştı, şefkate susamıştı, hayata susamıştı.

Page 54: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

Yalnızdı. Ve polis takibindeydi. Ve hiçbir ümidi, ama hiçbir ümidikalmamıştı. Unutmak istiyordu. Yaşadığını unutmak istiyordu.Kitaplarını elinden almışlardı, istikbalini elinden almışlardı, onuölüme mahkûm etmişlerdi. Sökmen Süer, sana bu memlekette işyok,diyebağırdı,aklınvarsaintiharet.Evlenemezdi.Obirparyaydıartık. Kim kızını bir komüniste verirdi? Zaten ezeli ve ebediyabancısıydıoülkenin.Lindacehennemin takendisiolsa tereddütetmeden kucağına atılırdı. Frengi… o zaman bunun ne demekolduğunu düşünecek halde değildi. . Adeta bir belâ arıyordu. Bumiskin,butaksitleölümühızlandıracakbirbelâ…Hayatının ilkkadını. Sonra bumaceranın “idylle”e benzer tarafı

yok.Lindanebir“laDameauxCamelias”ydı,nebirManonLescaut.HattabirorospuElizabiledeğildi…“L’AGEDERAISON”ÜZERİNEDÜŞÜNCELERYADASARTRE’INERKEKFANTOŞLARI*

Scott’un kadınları güzel bir resimdir çok defa, şahane birerbiblodur, lekesiz birer heykeldir, ama yaşamaz. Hepsi de günahabenzeyen ihtiraslara yabancıdırlar, kalpleri hiçbir hırsızınsokulamayacağımuhkem*birşatodur.Balzacİngilizpüritanizmineverir bunu. “Akıl Çağı“nda (J. P. Sartre, L’Age de Raison Gallimard, 91Paris 1955) Tersine. Kadın kahramanlar çok daha canlı, çok dahasevimli. Mathieu kim? Romana da, Marcelle’in odasına girer gibi,ayaklarının ucuna basarak giriyor. İnsandan çok gölge. Neyapacağınıbilmeyen,kararsızvesünepebirhalivar.Yediyıldırtepetepe kullandığı bir kadının felaketi uykusunu kaçırmıyor. Sadecevebalbendengitsindiyemetresinekürtaj yapacakkarıyışöyle birgörmek istiyor. Sonra? Sonra Boris’in kafasındaki Mathieu.Hürriyeti temsil eden kuvvetli bir adam. Ama Boris kim? Silik veşahsiyetsiz bir oğlan. Sartre çok basit cümleler, çok basit jestlerlekonuşturuyorinsanları.1917’deFransa’yagelmişBoris,üçaylıkmış-aşağıyukarıaynıyaştayız-.Suriye’yegelsehayatınınsonunakadarkadıngibikullanılırdı. Tip o. Kafası çok yavaş işliyor. Ve içi kendikendiyledolu.Lola’nınjigolosubirnevi.DahadoğrusuLolaerkek,odişi. Hayat hakkında hiç bir fikri yok. Hiç güçlük çekmemiş.Hadiselerşımartmış hazreti. Lola’dan çokMathieu’den hoşlanıyor.Sonratapetlerimerakediyorçok.İvich’ihenüztanımıyoruz.Yalnız,Mathieu’nün birinci kısımdaki konuşmasından talebe olduğunuöğrendik.Boriskızkardeşinintesirialtında.

Page 55: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

Marcellede,LoladaSartre’ınerkekfantoşlarındançokdahadirive insan.Lola’nın tekzaafıbirpuştu sevmesi, gençbirpuştu. Amabütün acıları, bütün zilletleriyle* kendini bir verişi var ki aşka,İsa’nın: “Tanrı birçok günahlarını affedecek onun, çünkü çok sevdi”müjdesini hatırlıyor insan. Bir dala tutunma ihtiyacı, çürük, eğribüğrü bir dal, dikenli bir dal. Ve dal, kendine tutunan eldenmüstağni.* Kabahat Sartre’da mı? Zaten romanın başlangıcındakahramanları etiketlemek yersiz. Belki de çok daha eskiintihalarımızıntesirialtındayız.Bubirprejüjeveyabiridefiks.Fransa’da kaldığım zaman boyunca tek erkeğe rastlamadım.

Hepsi hayalet misali. Birer makina, konuşuyor, düşünüyor, yatıpkalkıyor. Rengi, köşesi, keskinliği, kanı, yüreği..bir kelimeyleşahsiyeti yok. Halbuki tanıdığım bütün kadınlar, dolu..ve reel. Enâdisi için insanbirkaçdefahayatınıtehlikeyeatabilir.Marcellede,hattayaşlıorospuLoladaöyledeğilmi?Mathieunekadarküstah,ne kadar şımarık, ne kadar meselesiz? Lokantadaki erkekler deöyle. Kırk yaşında bir tapet, bir nevi Zeki Müren. Uzaktan dilber,yakından korkunç. Ama hepsi de bir rüyadaki şekillere benziyor.Kötü çekilmiş resimler gibi, içimize dolmuyor. Belki gerçeğiaksettirdikleri için.. Ama gerçek silik. Romanda hep Rastignaclar,Julien Sorel’ler, Raskolnikoflar görmeye alıştığımız içinyadırgıyoruzbutipleri.Muharrirustaolmasınausta.Müstehcendendesıksıkfaydalanıyor.BirBalzac’ın, birDickens’ın, birDosto’nuntenezzületmeyeceğibir “true” bu. 54. sayfada iki çıplakkadın. Bubirmermerçıplaklığıdeğil,ürperen,hummalıvenemlibirçıplaklık.Vokabüler sokaktaki vokabüler, Eugene Sue’nün en “canaille”kahramanlarıbazandahaçekidüzenlikonuşur,“conlar,“foutre”lar,“emmerder’lergırla.54.sayfadaMathieu’nüngebebıraktığıkadınıntelaşı, ürperti içindeki aç teni, Lola’nın apış arası: “C’est trop decoucherieetdecochonnerie”.

QUINZE-VINGTGECELERİIV*{22}

Uzviyi ulvileştirmek bakırdan altın imal etmek gibi hayal.Hayatımıza salgı bezlerimiz hükmediyor. Şuurun karanlıkbölgelerinden yükselen çığlıkları susturamıyoruz. Çığlık homurtuoluyor nihayet. Homurtu uğultuya inkılap ediyor. Saint-AugustinkendinikırkındansonraTanrıya vakfedebildi.MuhammetHaticet-ül kübra ile geçirdiği yılların acısını torunu yerindeki Ayşe’nin

Page 56: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

kollarındaçıkardı.BalzackendisineaşkıvehayatıöğretenMmedeBernier’niniçlivefedakârsevgisinden“amourstrangulatoire”diyebahseder.Belki inananlar uzviyetin çığlıklarını dualaştırabilirler. Ama

Pafnüs’ücinnetekanatlandıranbugayriinsaniinatoldu.“Chassezlenaturel, il revient au galop.” Uzviyet de tabiatın bir parçası. Onahâkimolmakiçinboyuneğeceksinizönce.Tabiatyaratmakiçinyıkmakzorunda.Fırtınalar,zelzeleler,seller.

Yaşamak öldürmektir. Ya kendini öldüreceksin, ya başkalarını.Dördüncü kişinin hayatını kurtarabilmek için üç kişiyiöldürebilmek. “This is the question.” Ya kendine kıyacaksın, yabaşkalarına. Başkalarına kıymak da kendine kıymak değil mi?Başkalarıkim?Bizdenbirerparça.Hertanıdığımız,varlığımızınbirzeyli*. Her ölenle bir parça ben de ölürüm. Her ölüm bir“emputation”.Tımarhaneler uzviyetinin emirlerine kulaklarını tıkayan gafillerledolu.Uzviyetinintikamıyamandır.BirSainte-Thereselimanasığınırgibi kiliseye koştu. Fırtınaya tutulan, aşınan her gemi limanasığınır.. Denize açılmadan fırtınaya tutulan gemi, deniz sütliman,fırtınasahilde,gemininiçinde…Hayatına giren ikinci kadın Emine. Onu okuduğu romanlardan

herhangi birinin kahramanı kadar bile hatırlamıyor. Şimdi ilkmektepte yardımcı öğretmendir. Yardımcı öğretmen. Emine BursaÖğretmenOkulu’ndanmezun.Herhangibirdişi.Birsürüümit,fakatkızınsaçlarınıbirkerebileokşayamadanbu“idylle”başlangıcıdasonaeriyor.Emineiçinkırkellisayfalıkbirdünyaedebiyatışemasıhazırladığınıhatırlıyor.Eminekimbilirnerdedirşimdi?Sonra Vali muavininin emriyle eşikten kaçırılan bir köpek gibi,

öğretmenyardımcılığındandehleniyor.Evlenmesineimkânyok…7.2.1963

“L’AGE DE RAISON”UN DEVAMI: KİTAPTA GÖRMEK İSTEDİĞİMİZKENDİMİZİZ*

55’inci sayfadan itibaren yeni simalar beliriyor. Sarah, Brunet,Gomez, Alman nazır… Ve Mathieu’nün şahsiyeti yavaş yavaşsislerden sıyrılıyor, uzaktan görünen bir gemi gibi (“il emerge”).Mathieu,Sarah’nınevinegidiyor.“Dışardayazamabubaşkalarının

Page 57: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

yazı.”Karanlıkbirgünbaşlıyoronun için,akşamakadaryılangibikıvranarak sürünecek olan, güneşin altında bir defin töreni”…Alman nazır henüz hayalet halinde. Ona Mathieu ile birlikteSarah’nınkapısındarastlıyoruz.BaşlangıçbirparçaZola’yıvediğernatüralistlerihatırlatıyor.SonraBrunetiletanışıyoruz.Mathieu’nün eski bir dostu bu. Mathieu o sabah bu eski dostla

karşılaşmaktanhiçhoşlanmıyor.Birparçavicdanınarastlamışgibi.“Cançekişenbirdostluğunverdiğisıkıntı.” SonraBrunet dışarınınhavasınıgetiriyor,sağlam,bodur,inatçıbirisyanveşiddetdünyası,alınteri,sabır,disiplindünyası.Brunet,onunSarah’atevdiedeceğioutançvericisırrıneyapsın?Sarah’nınçehresiaşınmış(“rongeparlaborite”). Kimonodan yayvan ve yumuşak memeleri fırlıyor.Brunet’nin Mathieu’ye merhabası: “Merhaba koca social-traître“.Gomez İspanya savaşına katılmak için Sarah’yı bırakıp kaçmış.Alman,922’deMünih’tesosyalisthükümettenazırmış.Şimdisefaletiçinde sürünüyor. Brunet’ye göre casus. Brunet üç beş çekiçdarbesiylebiçimlendirilmişkaba,amaçokcanlıbirtip.Partiadamıtipi. Sarah için parti mücerret bir topluluk, reel olan: insan.Brunet’nin sükûneti hem dinlendirici, hem çileden çıkarıcı birsükûnet: denizin sükûneti. Tek insan hali yok onda, kalabalığınyavaş,sessizvegürültülücanlılığıvar.Mathieu’yünezamandırbirburjuva,pisbirentelektüel,birbekçiköpeğiolaraksınıflandırmış.Onunnasihatine ihtiyacı yok.Mathieu bu ağır hükmübenimsemişgibi, içinden “ömür boyu ne yaptım ki nasihat vermeye hakkım olsun”diyor… Nihayet Sarah’yı ikna ediyor. Genç kadın, bir Yahudijinekolog’a durumu anlatıp onu üç bin franga çocuğu düşürmeyerazıedecek.Mathieutekraryoldadır.Dışardayineyaz.“Göksokağainmiş.. İnsanlargöğün içinde yalpa vuruyorlar ve yüzleri alev alevışık. Yeşil ve canlı bir koku, taze bir toz kokusu. Yaz”. Artıkendişeleri yatışmış gibi, tabiatı görebiliyor. Luxembourg bahçesi,sıcak; beyaz heykeller ve güvercinler, çocuk, çocuk.. Çocuklarkoşuşuyor, güvercinler kanat çırpıyor. Parayı nereden bulacak?“Kocadım”, diyorMathieu. Gırtlağıma kadar gömüldüm hayata. Vehiçbir şeyeinanmıyorum.Ben de, bir İspanya’ya gitmek isterdim.Olmadı,olamadı. İspanyavarmı?Nerede İspanya?Oturmuş, kendikendimiyudumluyorum,kenditadımabakıyorumboyuna.Kantadı,madensuyutadı:kenditadım.‘J’existe’.‘Exister’,bu:bususamadaniçiş.34yıl,34yıldırkendimi

yudumluyorum… Çalıştım, bekledim, istediklerim benim oldu:Paris,Marcelle,bağımsızlık…Bitti artık. İstediğimhiç bir şey yok.Luxembourg bahçesi hep aynı, hep bambaşka, deniz gibi… Yüz

Page 58: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

yıldanberioynayansankihepaynı çocuklar…Güneşaynı, ağaçlaraynı.Sarahvesarıkimonosu.GebekalanMarcelle,para.Çok tabii,çoknormal,çokmonotonşeyler,amabirhayatıdoldurandabunlar.Bunlar hayatın ta kendisi. Ötesi? Çocuklar, İspanya’lar, İspanya’daşatolar., onlar ne peki? Bana göre biçilmiş laik bir din. Ilık veminnacık. Gerçek hayatımın serafik ve sessiz bir‘accompagnement’ı,biralibi”.“Hür olmak isteyen insan!” Etrafımdakiler beni öyle görmek

istiyor. Herkes gibi yer içer; devlet memurudur; politika ileuğraşmaz, ‘Oeuvre’ ve ‘Le Populaire’ gazetelerini okur, parasıkıntısı çeker, arada. Yalnız hür olmak ister, başkaları nasıl pulkoleksiyonu sahibi olmak isterlerse. Hürriyet, onun has bahçesi,kendi kendisi ile suç ortaklığı. Tembel ve soğuk bir herif. Birazhayalperest ama aslında çok makul. Kurnazca bir mutluluk imalediyor, ataletten doğan harcı âlem fakat sağlam bir mutluluk.Zaman zaman ulvî mülahazalar serdederek kendini haklıçıkarmakta. Ben bu muyum acaba?” Sonra hatıralar… yediyaşındaki çocuğun iç dünyası. Üç bin yıllık vazoyu kırışı. Tahripzevkinin,tahripgururununsarhoşluğu.Sonraonaltı yaşında: “il etait une petite brute”. O zamankarar

vermişti hür olmaya. Yirmi bir yaşındaydı, odasında Spinozaokuyordu.Ozamanda“jeferaimonsalut”demişti…“Pari”aynıydı,kelimeler değişmişti yalnız. Mathieu, Mathieu’nün nazarında bir“pari”den ibaretti. Neydi bu “pari”? İstediği zamanhatırlayamıyordu bunu, şekillendiremiyordu. “Hür olmak. Kendikendininilletiolmak;mevcudum,çünküöyleistiyorum,diyebilmek,kendikendininbaşlangıcıolmak.”Bucümlelercoşturmuyorduonuşimdi.Ayağa kalktı. Bir devletmemuru idi ayağa kalkan, para sıkıntısı

çeken, eski talebelerinden birinin kız kardeşiyle görüşmeye gidenbirdevletmemuru.“Kâğıtlardağıtıldı,bittimiacaba?Artıkilelebetbirmemurdanmıibaretim.”Okadarçokbeklemiştiki.Buaradabirhaylikadınkovalamış,-seyahatetmiş,hayatınıkazanmıştı.Amatekendişesi:“disponible”kalmak;bütünhayatınıbağlayacakşuurluveiradi bir “acte” için serbest bulunmak, yepyeni bir hayatınbaşlangıcı olacak bir “acte”; hiçbir zaman kendini bir aşka veyahazza vermemek. Hiçbir zaman da gerçekten bedbaht olmamıştı.Başka bir yerdeydi sanki. Henüz tam manasıyla doğmamıştı.Bekliyordu. Bu arada yıllar yavaş yavaş sinsi sinsi yaklaşmış, onuarkasından yakalamışlardı. 34 yıl. “Brunet gibi, yirmi beş yaşında

Page 59: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

angajeolmalıymışım.Amaozamanmeseleyibilerekangajeolamazki insan. Faka basar. Faka basmakta istemiyordum.” Rusya’yagitmeyi, tahsilini terk etmeyi, sanat öğrenmeyi düşünmüştü. Amaciddibirsebepyoktubunlarıyapmasıiçin.Sebepsizçılgınlıkolurdubunlar. Beklemeye devam etmişti… Yelkenli gemiler dolaşıyorduLuxemburg havuzunda… “Artık boşaldım, hiçbir şey beklediğimyok.”“Kendi kendine ‘c’est marrant la jeunesse’ dedi, dışı pırıl pırıl,

içindekimseyok.Bizgençliğimizinfarkınavarmadık.Sonraanladıkkigençmişiz, bir zaman.Brunetde,Danieldeöyle. İvich’i Gauguinsergisine götüreceğini hatırladı. Ona güzel şeyler göstermektenhoşlanıyordu:kendisi güzeldeğildi ya, özürdilemekgibibir şeydibu.Amaİvichhoşgörmüyorduonu.Yinemanyakvefaruşedasıylabakacaktı tablolara. Mathieu yanında kalakalacaktı, çirkin, sıkıcı,unutulmuş. Ona rağmen güzel olmak da istemezdi Mathieu. İvichgüzellikkarşısındadahissizdi.Neistiyorumbukızdanbilmem,diyedüşündü…Sonraİvich’letanışıyoruz.Yanındabiroğlan,saçları‘ca-lamistre’

(ondüle yaptırtılmış). ‘Elle avait son visage le plus habılle’ yanisaçlarıkapamışyüzünü, ivich’lekarşılaştıkçaonaöylegeliyordukibirkatastrofyaşamaktadır:İvich,yarınıolmayanküçükvetrajikbiracıydı.Yabiryerleregidecek,yadelirecek,yakalptenölecekti..AmaonsuzyaşamayatahammüledemezdiMathieu.”“Une lecture est souvent une recherche. Nous posons â chaque

pagedesquestionsetnous forçons l’auteurânous re-pondre.Quenous importe la viedes autres, si nousnepou-vons l’integrer â lanötre. C’est nous que nous cherchons dans un livre. Notre passe,notrepresentounotrefutur”.Kahramanlar,rüyalarımızıyaşadıklarıölçüdeenteresandırlar. İç

ve dış dünyamıza ışık serpmeyen kitaptan bize ne? O aynadagörmek istediğimiz kendimiziz. İmkân olarak, ümit olarak, korkuolarakkendimiz.Yanivirtüelbenliğimiz.SaçlısakallıFlaubertMmeBovary’de tecelli edebiliyor. Vautrin Balzac’ın, Julien SorelSthendal’ınenkarnasyonlarından biri. O halde birbirine benzemezgörünen birçok kahramanlarda neden kendimizi görmeyelim?Başkabircoğrafyada,başkabirzamanparçasındanasılbirhüviyetebürünecektik?..Sartre sıkmıyor insanı. Karanlıkta bırakmıyor. İçimizden

geçenleri anlamış gibi konuşuyor. İvich herhangi bir genç kız.Taşrayadönmek istemeyen,biraz şımarık,birazhoppabirFransız

Page 60: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

kızı. Dünyası daracık. Mathieu onunla konuşurken “assurance”ınıkaybediyor. Yaş farkı ve önceleri Marcelle de var yanlarında.Kendileriniyalnızbırakmayanbu“presence”akinduyuyorMathieu,kin duyuyor çünkü bu, hürriyetine bir tecavüz, ânı yaşamasınaengel. Saçlarından yakalayıp maziye çekiyor onu, maziye veyaistikbale.İvich:ânveyaistikbalamabaşkabiristikbal.Mathieuiçinbağlanmak, bağlandığını hissetmek, bağlarını koparamamak,bitmekdemek.Mathieuiçinİvichbirdert,birtecessüs,biristifham.*İvich için Mathieu henüz belli değil. Konuşmalar çok tabii. Nebiliyoruz tabii olduğunu. Belki de bu, romancının ustalığı sadece.Bilmek içinyaşamak lâzım. Aynı yerde oturmak, aynı yaşta olmakvs. Otomobildeki sahne de çok düşündürücü. Barutu ateşleyenkibrit. Mathieu’nün kollarında cansız bir ceset kadar hissizleşengençkızveMathieu’nünâşıkoluşu….Belkidikkatetmemişimdir:hiçbirromandahisleringelişmesibu

kadarnüanse,bukadar“suggestif’değildirsanıyorum.Birjestruhimuvazeneyiallakbullakediyor.Yepyenibirdurumçıkarıyorortaya.Mathieu’nün Marcelle’e karşı sevgisi de bütün meddücezirleriylekarşımızda. Bir alevlenen, bir küllenen bir sevgi. Bazen bir yarasızısı. Bir vicdan azabı. Bir diş ağrısı. Bir yük. Sartre budalgalanışları yaşatıyor, insana. Sebeplerini söylemiyor. Ukalâlıkyapmıyor.Kahramanlarlabirlikte yaşıyoruz. Bütün kahramanlarlamı? Hayır. Meselâ İvich’in derisi içine giremedim. Onu dışarıdangörebiliyorumhenüz.Nearadığınıbilmiyor.Birazdüşman.Vekendikokusuyla sarhoş. Belki deMathieu’nün yanında olduğu için öyle.Erkeğin üstün zekâsı ve kişiliği karşısında yaşından başka iftiharedecek nesi var? Şımarıklığı bir nevi zırh. Hâlbuki Marcelle, evetben Marcelle olabilirdim. Onun bütün acılarını yaşayabiliyorum.İnsan kolayca bazı kahramanların derisine girebiliyor. Sarah dabenim. Mathieu de hatta zaman zaman Brunet de. Boris’le İvich’ibenleştiremedimhenüz.Belkibirazkıskançlık.İvichyaşamıyormu?Yaşıyor.Yaşayabildiğikadaryaşıyor.Paris’in

herhangibirkahvesindedüzinelerleİvichvar,şuanda.Paris’invebütün payitahtların. Belki ben İvich’leri hep dıştan seyrettim.Sinemada görür gibi. Bana biraz irreel gelişi bundan. İrreel nedemek? İrreel yani sıcaklığını duyamıyorum. Nefesini, kokusunualamıyorum.İvichuzağımda.8.2.1963

Page 61: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

QUINZE-VINGTGECELERİV*{23}

Hiçbir arzu yok içimde. Hiçbir tahassür yok. Gökmavi ve duru.Biraz sisli. Fırtına nasıl ve ne zaman dindi? Hatta dindi mi?Bilemiyor.Kedigibi,köpekgibi,ağaçgibiyaşamak.. Yaşayamaz ki.Gemiyebinmişbirkere.Dahadoğrusubindirilmiş.Linda,Eminevesonrakiler.,tutunmakistediğibirerdaldı.Düşen

tutunacağı dalları seçmez. Ve hepsi de kuru bir dal kadarduygusuzdular. Linda, Emine ve sonrakiler.. Sonrakiler kim?Abanozdan Sevim. Onunla iki gece yaşadı ve âşık oldu. Sonra?Pansiyon komşusu Alis. Kendileri için kıvrandığı bu kadınlarınşimdi çehresini bile hatırlayamıyor. Aşk… Ne aşkı? Aşk bir seçiş.Onun karşısına bu kadınlar çıktı. Sevim şuursuz bir orospuydu,belki eski bir hizmetçi. Alis kültürsüz, iki çocuk doğurmuş, paracanlısı bir başka orospu. Emine herhangi bir ilkokul öğretmenihatta herhangi de diyemeyiz, bodur ve sevimsiz. Ama o bunlarınhepsini sevdi. Açtı, şefkate, kadına açtı. Hiçbiri yüz vermedi ona.Güldüler.Deliyebakdediler.İzdivaçteklifettihepsinede,başkasilahıyoktu,kendiniöylesine

küçük görüyordu, reddettiler. Onları seçmemişti, kader karşısınaçıkarmıştıonları.Yalnızonlarıçıkarmıştıkarşısına.SonraRâyegân.Veaşkaçokbenzeyenbirkristalizasyon.Sonraayrılışyeümitsizlik.Râyegân’ıdakaderçıkarmıştıkarşısına.Amaobirgençkızdı.Kibarve…Bu münasebet neden başlarken sona erdi, bilmiyor. Hatırladığı

tekşeyçektiğiacı.Evleninceyekadarhayatınagirenkadınçehreleriaşağı yukarı bunlar. Emine ile Râyegân’ın elini bile sıkmadı. Vehiçbirinin dudaklarından sevgiye benzer tek kelimenindöküldüğüneşahitolmadı.Ezildivehorgörüldü.Neden?Çokateşli,çok kuvvetli bir “mâle”di. Hassastı, sevmek için yaratılmıştı.Kaderin karşısına çıkardığı kadınların üçü de fahişe idiler. İkisiprofesyonel, biri profesyonelimsi. İkisi hayal peşinde genç kızlar,mühendis istiyorlardı belki de. Taşkın hisleriyle korkutuyordu,şaşırtıyordu,onları.Nevarkihiçbiriyaşamıyorartık.Zamanzamanhafızanın sathına çıkan bir naaş. Ne sıcaklıkları var ne cazibeleri.Hiçbirine teşekkür borçlu değildi. Hepsi de kalbinden bir parçakopardılar.Hepsidegururunuezdi.Sevmek zorundaydı. Yirmi iki sene kadınsız yaşamıştı. Kadınla

nasıl konuşulur bilmiyordu. Güveni yoktu kendine. Hiç mi hiçgüveniyoktu. İzdivaç teklif edebileceğiherkadına evlenelimdedi.

Page 62: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

Ne yapabilirdi başka? Başka şekilde bir kadına sahip olabilmeyiaklından geçiremiyordu ki. Bütün kadınlar reddettiler. Bütünkadınlar.YaniLinda,Emine,Sevim,Alis.Râyegânböylebirtekliftenhiçbirzamanhaberdarolamadı.SonraCâzibe’ninaracılığıveisminibile hatırlamadığı iki ilkokul öğretmeninden gelen ret cevabı.Dünyasıbukadardı.9.2.1963

Çocukolmadı,gençolmadı.Avrupa’daolsabirmanastıraçekilirdibelki, orada kafasıyla yaşardı. Kafasıyla yaşamak için yaşamak.Yaşamakiçinçalışmaklâzımdı,evlâzımdı.Evlendi,sünnetolurgibi,askere gider gibi, manastıra çekilir gibi. Biraz utanarak, birazistemeyerek, biraz korkarak… Ufuklara açılmadan limana girenzavallıgemi!Bununlaberaber,karısıonunlahayatınıbirleştirmeyerazı olan ilk kadındı. İzdivaç teklif ederken onun dareddedeceğindenemindiadeta.Adetalâfolsundiyeyaptıbuteklifi.Nihayethertanıdığıkadıngibi,hattahertanıdığıkadındançokdahafazla, karısını da sevdi. Otuz beş, kırk yaşlarında olsa ve hayatıbütünmevsimleriyleyaşamışbulunsahiçşüpheyokizdivaçlarınenbahtiyarıolurdubu.10.2.1963

DALGAŞUURUNDERİNLİKLERİNDENYÜKSELMİYORMUŞ

Dalga, şuurun derinliklerinden yükselmiyormuş demek.Satıhtaymış. Sert ama sığda… Varlıktan ademe yuvarlanışta,ellerinin ihtilaçla* uzandığı dallardan biri daha kırılmış ne çıkar?Gölgeleri dal diye kucaklamaya kalkışmanın akıbeti… Gölge.İnsanlarbirergölge,konuşan,gülen, inleyenveeriyenbirergölge.Topraknasılemersesuları,zamandabugölgeleriöyleyutuyor.Neden en küçük fırtına bu gemiyi dümensiz bırakıyor? Bu

bocalayışlarınhepsidesoyumuzahasbiralınyazısımı?Yoksa…Bu“yoksa”öldürüyor.Sürüileacıçekmek,acıçekmemekgibibirşey.Sürününterkettiğihastabirkoyunolmakgüç.Ruh iklimindeki durgunluk ne kadar sürecek? Bu aldatıcı bir

sükûnmu?Bilmiyorki.Nedenruhubütünrüzgârlaraaçık,nedenenküçükbirmeltemlealaboraoluveriyor?“Ne jugez pas”. Fertler de, içtimai sınıflar gibi, antitezlerini

Page 63: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

sinelerinde besliyorlar. Ölüm mikroplarını içimizde taşımıyormuyuz?Sevdiklerimizbazenbirvicdanazabı…“Etnousalimentonsces aimables remords, comme les mendiants nourissent leursvermines”…A.öldü.Onunlaberaberkaçayım,kaç günümkarıştı toprağa. B.

yaşıyor, hocalık hayatımın en büyük inkisarlarından olarak. Enbüyük inkisarlarından, çünkü en büyük iftiharı olabilirdi. Göğüsboşluğuna bir kalp yerleştiremedim, hiç kimseyi sevemiyor.Eskiden de öyleydi. Onda kültürün yok edemediği korkunç birtahrip insiyakı var, hedefini bulamayan bir insiyak. Şüphe yok kihasta.BirJulienSorelkadarhipokrit,amaonungibikaranlıklardangelmiyor, ezilmemiş, hırpalanmamış, belli bir “ambition”u da yok.Seviliyor, beğeniliyor. Kimden, niçin intikam alacak?… Bir Eflatunolabilirdi,birAlcibiadebiledeğil.12.2.1963

BULUTLARABENZERDUYGULAR

Bulutlara benzer duygular: turuncu, erguvan, beyaz. Bir rüzgârsürüklerhepsini.Bulutlaragüvenolmaz.Çiçeklerebenzerduygular:gönüllerde yıldız yıldız açılır, meyve olur, ağaç olur; nesillerdinlenir gölgesinde: muzaffer alınlarda taç olur. Çiçeklere benzerduygular, kuytu bir bahçede açan çiçeklere. Gözyaşlarındakanatlanıryaprakları,kalbininkanıylaşafaklaşır.Ağlayıncaaçaroçiçekler, gülünce solar. Kuşlara benzer duygular. Nereden gelirlerbilinmez. Kâh çığlık çığlıktırlar, kâh sesleri işitilmez. Baj’ındagüneşler tutuşmuyorsa selamlayıp geçerler seni. Kuşlar soğukiklimisevmez.13.2.1963

ROUSSEAUCOMTE

DehaçullanmışRousseau’ya.Nereye, gitsekovalamış: gölge gibi,felaket gibi. İnsanların en terbiyesizi, insanlığın en büyükterbiyecisi olmuş. Zilletlerini, düşüşlerini, hicranlarını tefekkürekalbetmiş.Gübredenfışkıranzambak.Byronhaklı:Rousseau’ylabirçağbaşlıyor., hasta, sarsak, yapmacıklı, perişan bir çağ. Amakalbivarbuçağın.Yalnızbeyin,yalnızmerasim,yalnızpozdeğil.YirmiyaşındamekteptenkovulmuşComte.Meçhulbirkadından

Page 64: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

bir çocuk peydahlamış, arada. Meyhaneye girer gibi Saint-Simonizme girmiş. Sonra bir başka fahişe bulmuş. Kahramanımızyirmi yedi yaşındadır. Metres hayatı yaşadığı kadınla evlenmişresmen, tımarhaneye girmiş, oradan çıkınca bir de dini nikâhyaptırmış. Seine nehrine atmış kendini, kurtarmışlar. Nihayetolgunlaşmış, kırk altı yaşında, başka bir fahişe çıkmış karşısına,otuz yaşında bir kadın. 47 yaşında kadıncağızı kaybetmiş. Birbiyograf zavallıyı kendisi öldürdü, diyor, yalan yanlış ilaçlaraldırarak öldürdü. Dünyanın bütün ülkelerinde böyle bir adamınyeriyatımarhanedir,yahapishane.HâlbukiAugusteComtedüşüncetarihininbaşköşesinde.KAÇANLAR

Parisbenimderüyalarımınşehri.Bendeyıllarcaoradayaşadım.Mariusla Rastignac’la, Julien Sorelle.. Paris’in büyüsü nerdengeliyor?.. Evvelâ sevdiklerimin çoğu orada yaşamış. Ve yaşıyor.Kulaklarımızdadostisimlerinmusikisi:Chenier,Diderot,Comte..BuFlaubert’in, Lamartine’in veyaLoti’ninDoğu hayranlığından farklı.Onlarmüpheminnostaljisiiçinde.BenBilinen’in.Belkibubirkopuş.Yahut belki de parçanın bütüne hasreti. Londra, New-York veyaMoskova..Bütünuzakbeldelergurbetbenimiçin.YalnızParisvatan,kafamın vatanı. Ama gönlümle bu topraklara bağlıyım. Tam bir“ecartelement”.Türkaydını yangından kaçar gibi uzaklaşıyor yurdundan.Hayır,

kirlettiğibirodadankaçargibi.Unutuyorki vatanıkenefe çevirenkendisi. Aydın, Tanzimat’tan beri Batı kapitalizminin şuursuzsimsarı. Tanzimat bir medeniyetin fethi değil bir ırzını teslim. VeaydınharabehalinegetirdiğibumemleketinenkazındanbirşeyleryüklenipBatı‘yakaçmakistiyor.Oenkazlayenibirbinakurmakgüçşey. Ama zavallı dostlarım, dünyanın en güzel coğrafyasınıcehennemleştiren biziz!.. Bavulunuzda, hafızanızda o cehennemitaşıyorsunuz.Kaçış,daimazelilânedir.*Bukaçışbirkendiniarayışda değil, pervanenin ışığa koşması da. Hürriyet, hürriyet., nehürriyeti? Mevcut hürriyetleri kullanıyor musun? 1963 TürkiyesiVoltaire’lerinFransa’sındanyüzkeredahahür.Voltaire’lernerede?

Page 65: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

15.2.1963

QUINZE-VINGTSGECELERİVI*{24}

Le Sage’ın “Topal Şeytan”ı damlarını açar evlerin ve kahramanakomediler seyrettirir.Çağdaşromancıtımarhanelerin de çatılarınıaraladı, kerhanelerin de. Batı‘nın harikuladeliklerden aşınantecessüsü zamanzamanbayağı‘da, gündelik’te bilenmek ihtiyacınıduydu. Romancı büyülü aynasınımahalle aralarında dolaştırdı sıksık.Sanatınvazifesifâniyiebedileştirmek,tabiattakikorkunçtahripdehasıylegöğüsgöğüsemücadeleetmekdeğilmi?Heranınekadarferdî, ne derece alelade olursa olsun insanlığın uçsuz bucaksızorkestrasındabirahenkunsurudur.Her çığlık, her kahkaha, her cıvıltı gök kubbenin altında akisler

bırakmayalâyık.Ebedileşmekuçurumlarındahakkı.Çağdaş roman şuuraltı mağaralarının kapılarını açtı. Kâh

irkilerek, kâh korkarak, kâh şaşarak garip hayvanlar seyrettik.Gördüklerimiz sudaki akislerimizdi çok defa. Roman bizibaşkalarının maceralarına ortak eden, hayatımızı genişleten,değiştiren dost bir sanat. Ama her sanatın amacı bir fetihtir, birinşadır.Tekgönülveyamilyonlarcagönül.Kulübe,saray,şehirveyakıta.Gerçiromanantiktrajedinindemirasçısı.Okuyucuyudehşetedüşürmek, acındırmak sık sık başvurduğu baharat.. Ama trajedidestanla akraba. Eşil, Homer’in veya Pendar’ın devamı.Hudutlarının sonsuza dayanmasına rağmen “fiction” ülkesi dehudutlunihayet.Hugo,Dea’yı romanına sokabilmek için bütün şairliğini seferber

eder:“Büyükveaydınlıkgözlerivardı.Negaripkendisi içinsönenbu gözler, başkaları için pırıldıyordu. Yalnız dışarısını aydınlatanesrarlı meşale. Işıktan mahrumdu, ışık saçıyordu… Adına körlükdenilenokaranlıkduvarınarkasındannur fışkırıyordu… Geceydi,amayıldızıolangece.Körlerhayatında,edebiyatındadışında.Yahutinsanlarınarasına

çıkabilmek için deha ile taçlanmaları, bir Homer, bir Milton, birMaarri olmaları şart. Yani paryanın tanrılaşması. “Galen Adam”daDea, Gynplaine’in korkunç çehresini görmemek için kördür.Kurtarıcısınıgönlüilegörür.Deaserafikbirvarlık,ettenkemiktenyaratılmamış,birşiir,birsembol,birışık. Işıkkendikendinigörürmü?

Page 66: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

“Sefiller”in yarı tanrı, yarı insan monsenyör Bienvenu’süömrününakşamındagözlerinikaybeder.Amabuartıkbirkaybedişdeğil,birbuluştur.Güneşin çiğ ve hoyrat ışığı yerine, gönlün sitarevî aydınlığı.

Pencerelerinidışdünyayakapıyanşuurartıkbinbirkolluavizesiniyakmıştır. Kaldı ki Monsenyör Bienvenu’nün öyle bir avizeye deihtiyacı yok. Çünkü sevilmektedir. Güneşler, yıldızlar, avizeler…Gerçektensevilenlerinbuoyuncaklaraihtiyacıvarmı?“Körolmakve sevilmek, hiç bir şeyin tamam olmadığı bu dünyada garip birsaadet” Hugo öyle diyor. “Çehresini göremiyorsunuz amasevdiğinizinkalbihepyanıbaşınızda çarpıyor, karınız, kardeşiniz,kızınız. Dünya küsufa* uğramış ne çıkar? Karanlıkta ve karanlıksayesinde yıldızlaşmak. Etrafında gece gündüz bir meleğin tavafettiği bir yıldız olmak. Sevildiğini bilmekten büyük saadet olmaz”(VictorHugo,LesMiserables,EditionGamierfreres,ss.108-209).

Sonra.,sonrasıyok.Sanatkâr yaralarını göz önüne sererek merhamet dilenen bir

çanakyalayıcıdeğildir.Hugo’nunbüyülübirmehtapgibiharabelerisaraylaştıran muhayyilesi en büyük felaketi sevimlileştirebiliyor.Amabüyükkörlerinhiçbirindebunikbinliği bulamamaktayız. Pekkısabir zamangözlerinikaybedenHeineöfkeden,hırstan, yeistençıldırıyordu adeta. Unutmak ve unutturmak. Ben alışamadımkörlüğe. Bukelime telaffuz edildikçe büyükbir kabahat işlemişimgibi yüzüm kızarıyor. Gözlerimi göstermek istemiyorum. Körlerbütün devirlerin ve bütün ülkelerin paryası. Kör müsün? Körolasıca!Haykörşeytan!..Roman’ınbütüncanavarlarabütünsürüngenlere

açılan kapılan körlere kapalı. Neden? O halde ıstıraplarından birroman,birşiirdeyaratamayacakkör.Kiminhikâyesinianlatsın?16.2.1963

BUÜLKE89’DANBERİSUALANBİRGEMİ

Bulanık akıyor şuur ırmağı, bulanık. Derinlikleri seçilemiyor.Aksettirdiği, gökte soluk bir kaç yıldız. Neden eğilmek istiyorsunhep? Kalbini teşrih masasına yatırmaktan bıkmadın mı? Hayatdışarda.. Kaçıyorsun, erkekçe çalışmaktan, yaratmaktan,dövüşmekten kaçıyorsun. Boş bulduğu ilk kulübeye sığınan birköpek gibi. Ve her kulübedenmantığın haşin eli boğazına sarılıp,

Page 67: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

kaçmaya zorluyor seni. İnsan, salahiyetinin sınırlarını çoktan mıaştı?Dünyanınbatanbirgemiyebenzemesibundanmı?Tabiat,fareile oynayankedi gibi, soyumuzla alaymı ediyor?Tedirgin, küstah,azgıninsansürüleri.Batan bir geminin ister serenine tırman, ister küpeştesine yan

gel..Buülke89’danberisualanbirgemi.89’datasfiyeedilenyalnızBatı aristokrasileri, yalnız derebeylik nizam-ı içtimaisi değil; 89burjuvazinin zaferi, ihtiyar Şark’ın da ölüm çanı.. Asırlarcakrallardan baç alan Devlet-i Aliyye’nin mecalsiz avuçlarında fetihkılıcı yok artık, dilenci keşkülü var. Birbirinin gırtlağınasarılacakları mesut günü iple çeken renk renk insan., ve nihayetçözülüş.Hastaadamhâlâcançekişiyor.Cançekişenyalnızomu?Dünyanın bütün tımarhaneleri bizim entelijansiyanın kafatası

yanındabireraklıselimmihrakı.Cemiyettekmit’edayalı:Atatürkmiti. Başka bağ yok. İmparatorluğun birbirine düşman etnikunsurlardan mürekkep yamalı bohçası dikiş yerlerinden ayrılalıberi biz kendi kendine düşman insanlar haline geldik. Mazi yok,tarihimizi tanımıyoruz. Din ölüm yatağında. İnsanları bir arayagetiren hiçbir ideoloji doğmadı. Nihayet dil de gitti elden. Türkmilleti. Hangimillet?Milliyetçiyiz.. Hangimilliyetçilik? Batı‘nın enbedbaht, en sarsak, en hasta fikir adamı bas-ü badelmevt*hülyalarıylaavutabilirkendini.Kadirşinas bir el, gübre altında kalan inciyi asırlarca sonra

insanlığın tefekkür gerdanlığına iliştirebilir. Dilin medenimemleketler argosundan çok daha büyük bir hızla değiştiği birülkede, yarım okka esrar içen bu kadar çılgınca bir hayalekaptıramaz kendini.. Hangi “posterite”?.. Bu millet on senede birdeğişenhafızasıznesilleramalgamı..Ohalde?Tefekkürünherülkedebirnevi“martyr”olduğubelkibir

vakıa. Ama şehvet dolu bir “martyr”. Bir ideal için ipe çekilmekölümlerin en güzeli. Nihayetmanastır var Batıda. Yaralanan insanköpekgibisokağaterkedilmez.17.2.1963

İNSANVEKOSMOS

31 Ocak 1963 tarihli “Nouvelles Litteraires”de Jean Guitton’ungüzel bir yazısı var. Guitton Akademi azası. Her çarşambaSorbonne’da kozmosun mânâsı hakkında dersler veriyormuş.

Page 68: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

Yazının başlığı “Kosmos Karşısında İnsan“. Guitton Quinet’yiokumamış. Üstadın “Creation” adlı eserinde çok “lugubre”, çokbedbin bazı kehânetler var. İnsan ve Kosmos. Will Durantmedeniyet ikicümudiye*devriarasındabirdinleniş, birnefes alış,diyordu, zelzele devi şöyle bir başını kaldırmaya görsün ne kentkalır, ne köy kalır. Quinet’nin pesimizminde çağının biyolojiknazariyelerimethaldar*.Guitton’uhülasaedelim.İnsan Rönesansa kadar kosmosla kendi arasında muhteşem bir

ahenk vehmediyordu. Felsefe, ilim, hatta din insanla tabiatarasındakinizamı senfonileştiriyordu.Dünya kâinatınmerkeziydi,insan dünyanın şerefi. Bu inanç sarsıldığı gün antropos’la kosmosarasındakiahenkşüphekonusuolmayabaşladıamaçokkısasürdübuşüphe.YalnızPascalkâinatla,kâinatıdüşünenkamışarasındakibüyüknisbetsizliği aydınlık olarak görebildi. Zaman’la tekâmül’ünkeşfi bu ahengi rahnedar* edebilirdi. Aksine kuvvetlendirdi. Ondokuzuncu yüzyıl, gelişen kozmosu düzenleyen kanunla,insanoğlunuidareedenkanununayniyetineinanıyordu.Tabiatıda,tarihi de gittikçe daha ileri, daha mükemmel merhalelere*sürükleyen, aynı tekâmül kanunuydu. Arada uçurum varsa çokgeçmeden kapanacaktı. 1815’ten 1940’a kadar Avrupa’da hâkimolaninançbudur:Spencer,Renan,Hegel,MarxhattaBergson..Atom çağından beri vaziyet değişti. Kosmos hakkındaki yeni

görüşler bütün inançlarımızı alt üst etti. İlk defa olarak insanlakosmos arasında münasebet olmadığını anladık. Ayrı ayrı plandabunlar. Dünya gittikçe garipleşmekte bizim için. Nispetsizlik,tuhaflık,saçmasapanlık,aklauymamazlık…Âlimlerderomancılarda serseme dönmüş. En çok kullanılan kelimeler bunlar. Üniverdeğil, plüriver. Büyük’e ferman dinleten kanunlar başka, küçük’edüzenverenlerbaşka.Yaniçeşitlidünyalarvebuçeşitlidünyalardaçeşitlikanunlarvar.Yıldızayrıbirâlem,atomayrıbirâlem.Kâinatbirürperti,birtesadüf,birakış.Derinbirnizamsızlıktandoğanarızibirnizam.,dalgalanış,vedenge.Kosmos’undoğuşuoldukçayenibirmacera. Hiroşima’daki infilake benzeyen ama daha yavaş biroluşum. Bilinmeyen bir andan itibaren, dört dönen bir nebülözsağanağı.Sonraüzerindebulunduğumuzakılalmaztozyığını,belkide daha birçok yıldızlar üzerinde hayatın belirmesi: lüzumsuz birmacera.Veboyunagelişennebatlar,hayvanlarbaşağı.Nihayetnasıl ve niçin doğduğuna bir türlü akıl erdiremediğimiz

Page 69: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

insanoğlu,faydasızcanlılarlaezilenkâinattaaçlıktanölmemekiçinkendi kendini tahrip eden ve üniversel hezeyana akıl erdirebilengaripmahlûk.Boşluklarlaimkânlarladolubirmültiver.Belkibaşkadünyalarındabizdençoküstüncanlılarıvar.İnsanla

tabiatarasındakiahenkneoldu?Çağımızınanaproblemibu. İlminson sözü ümitsizlik mi? Kosmos ateizmi mi haykırıyor? Çağdaşfelsefe bu sualleri duymazlıktan gelmektedir. Felsefe ilmeeğilmiyor. Tek istisna Teilhard de Chardin. İnsanın yeni ümitlereihtiyacıvar.BukadaryüküancakTanrıtaşıyabilir. Guitton’a göre,antropos’lakosmosarasındaherşeyerağmenbirahenkmevcut.Yazıdoyurmuyor insanı, tedirginediyor. İnsan belki de kâinatın

en garip macerası. Ama ister en şereflisi olsun, ister en rezili,bilinen varlıklar içinde düşünen yalnız o. Neden kendi tezatlarınıhalletmiyor? Neden kucağında yaşadığı dünyayı cehennemeçevirmektedir? Kâinatla beşer arasındaki ahenk şimdilik biziilgilendirmez, daha doğrusu bizim dışımızda. Nihayet ilmî birtecessüskonusu.Kaderimiziçokdahayakındanilgilendirendâvalarkarşısında Guitton’un, Guitton’ların söyleyecek sözleri yok mu?Atom çağının girdiği çıkmazdan kurtulmak için yeni“mystification”larasığınmayaçalışıyor.Sorumluluklarınımeçhulvekavranılmaz bir kosmosa devretmek ihtiyacı. Silahlanma yarışı,insanı insan olduğuna utandıran kuyruklu yalanlar, bunakça veyaçocukça ihtiraslar… Bunlarla kosmosun “absurdite’si arasında negibi bir münasebet var? İnsan âciz. Ama bu aczinin mâliki genişölçüde kendisi. Neden birMichelet’nin, birMarx’in, bir Spencer’innikbinliği yok, Guittonlarda? Üniver’in plüriver oluşu, başkayıldızlardadâhilerbulunmasıneyideğiştirir?19.2.1963

“ANGOİSSE”:BUNALTI

Page 70: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

“Angoisse” (sıkıntı, huzursuzluk, ducret) psişik veya fizik birtedirginlik, bir kendini rahat hissetmeyiş (bir “malaise”). Ruhibakımdan paniğe varabilen bir güvensizlik duygusu olarakbelirmektedir. “Angoisse” hisseden fert, sıkıntısının kaynağınıbilmez yahut bu duyguyla onu meydana getiren şartlar arasındabüyükbirnispetsizlikgörür.“Angoisse”deyincedaimaonabağlıbirtakımunsurlargelirakla:

meçhuliyet,kararsızlık,aciz(hadşeklihafakan).Fizik bakımdan, nefes darlığı ile belli eder kendini “angoisse”,

göğüstebirsıkıntıduyulur,terlenir,çarpıntıhissedilir.Çokdefakolvebacaklardatitremelerveumumibirzaafhissi.Yenemediğimizbirheyecandan doğan refleks. Kâh şiddetlidir, çabuk geçer, kâhkroniktir.“Anxiete” ise,bir tehlikekarşısındaduyduğumuzşuursuzkorku.

“Angoisse”dankantitebakımındanfarklı.Korku,birtehlikekarşısındaduyduğumuzheyecandır,elimizdeki

korunma imkânlarıyla karşılayıp karşılayamayacağımızıkestiremediğimizbirtehlike.Korkutamamenşuurlubirhadise.Bazı “angoisse”ların kaynağı sadece fizikidir, zehirlenmelerde,

kalphastalıklarındaolduğugibi.Bebekte“angoisse”,anneninbaştansavmacılığından,çocuğasevgi

göstermeyişinden, beslenmede intizamsızlıktan kaynaklanabilir.Birigidipbirigelensütanneler,aradarasgelehazırlanmışmamalar.(Anneminrahatsızlığıyüzündenbenimlemeşgulolmayışı,beşiktenitibarenbeni“angoisse’a”mahkûmediyordu.Gerçikarımındadurumuaynı.Amaherhaldebutesirisilenbilmediğimfaktörlerişekarışmışolacak.Onormalolarak“angoisse”ayabancıdır).

İlk çocuklukta duyulan umumiyetle fizik menşeli “malaise”ler,sonraları, en küçük bir güvensizlik ânında otomatik olarak, birrefleks gibi, beliriverir. Çocuk içindeki sıkıntının sebebini dışardaarar, hâlbuki sıkıntı derunidir. İyileşmesi güçtür çocuğun, çünkügüveni kendi dışında, başkalarının sevgi ve himayesinde arar. Neyazık ki ebeveyni de çok kere aynı tedirginliğin kurbanıdır, onutesellietmekşöyledursundahaçokbunaltır.Üç-dört yaşlarındaki “angoisse” umumidir, normal sayılabilir.

Daha çok geceleri tezahür eder. Çocuk o yaşta rüya ile gerçeğikarıştırır ve korkar. Korkusundan kurtulamaz da. Hele dış dünyaşefkatsizse, çocuğun dünyası cezalarla, tehditlerle doluysa.

Page 71: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

Kâbuslar,“hallucination”larbaşlar.“Angoisse”dan nasıl kurtulabilir çocuk? Oyun sayesinde

“angoisse”mı korkuya kalbederek, sonra da korkusuyla eğlenipoynayarak. Bazen korkanlarla alay eder çocuk, sonra da kendikorkusuyla. Önce korku olur “angoisse”ı sonra bir alarm işaretihalinegelir.Böylece“angoisse”tecessüsükamçılar,biruyarıcıolur.Çocukkarşısınaçıkanproblemlereçeşitlicevaplararar, tehlikeleriönlemekiçintecrübeleregirişir.Yetişkin insana gelince, fert “angoisse”ını çeşitli şekillerde ifade

etmek suretiyle ondan kurtulabilir, yani “catharsis artistique”sayesinde.Bu,birkılıkdeğiştirmeyi icapettirir. İnsanhissetmekteolduğuveyabirzamanlaryaşadığıacılarıkendinedebaşkalarınadaolduğugibiaçmakistemez.Onlarımübalağalandırmak,küçültmek,alay konusu yapmak veya süslemek suretiyle yok edemesek bile,hafifletebiliriz. Gerçek sanatkâr, sıkıntılarından bir kısmını üslupplanına aktarır ve eserini yaratmak suretiyle “angoisse”ınınsembolikbirtasfiyesinibaşarmışolur.Esersayesinde,kendinidahaiyi tanır ve daha çok olgunlaşır. Fakat bu tasfiyenin müessir*olabilmesi için, boyuna aynı temalara ve aynı şekillerebürünmemesi,kendidertlerini,kendihayatınıanlatmaihtiyacının,düpedüzanlatmaalışkanlığınaistihaleetmesilazım.Ama bundan, “angoisse” kabiliyet yaratır gibi bir netice

çıkarılmamalı, “angoisse” sadece istihsali kamçılar. Eserin kalitesibaşka faktörlere bağlı. Şiddeti azaldıkça, başka gayeler içinkullanılabilir“angoisse”.“Cependantâforcedejoueravecl’angoisse,quelquesper-sonnes,

aulieudes’enrendremaitresse,finissentparl’erotiseretlacultiver.Conseiemment ou inconsciemment, suivant le cas, ils recherchentlessituationsquileurdonnentlefrissondelapeur…“22.2.1963

ANGOİSSEÜZERİNEDÜŞÜNCELERİM

GeçengünküyazıyıRaymonddeSaussure’ünbirkonferansındanözetledim. Hazretin konuşması daha bitmedi. Saussure kötü birmuharrir.(yazar)Avrupaedebiyatındabutedirginlik,kâh“spleen”,

Page 72: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

kâhmelankoli,kâh“maldusciecle”denenbukasvetlihava,sanırımkiBüyükİhtilal’densonrabaşlıyor.Ortaçağdaherkesyerliyerinde.İçtimai sınıflar hallerinden memnun. Kimsenin böyle inceliklerleuğraşacak vakti yok.Baronlar yabirbirine saldırmaklameşgul, yaavla, ya zamparalıkla. Arada bir can sıkıntısına tutulan beyleriKudüs hülyası sarar. Ve İslâmın kılıcı, fazla yiyip içmekten“plethore”atutulanHıristiyanşövalyelerinihacamatedipşatolarınayollar.Onsekizinciasır,kavgaasrı..Kalemkâhkamçı,kâhneşter,kâhsatır.Şikâyetlererkekçe, feryattançok,nâra,dahadoğrusu neferyat, ne nâra. Aklın sesi: inandıran, güldüren, eğlendiren,düşündürenbirses.“Angoisse”, sanayi inkılabı ile başlıyor galiba. Fabrikaların

uğultusu, İsrafil’in suru gibi, insanlığın uykusunu kaçırıyor. Önceşairane bir his bu. Chateaubriand’ın asık çehresi, çağdaşlarınınmatmazel Byron dedikleri Alfred de Musset’nin huysuzlukları,Gerard de Nerval. Tek tük sesler yavaş yavaş senfonileşir.Beaudelairevesembolizminüçsilahşörleri:“tristesse sans cause.”1940’ta Doktor Burkhart adında bir hanım hocamız vardı.“Tristesse şans cause”u açıklamamızı istemişti. O zamanlar MaxNordau’ın keşfiyle sarhoştum. Doktor Burkhart Nordau’danhabersizdi.Yazdıklarımıküfür okur gibi yüzükızararak okudu. Venumara vermedi. Hiçbir “tristesse” Verlaine’inki kadar esbab-ımucibelideğildir.Psikologlar “omphalopsyque”leri hatırlatıyor çok defa. Tanrıyı

göbeklerine bakarak keşfediyorlar. Bence “angoisse”ın kökü yabiyolojide ya sosyalde. Tedavisi de öyle. Katarsis, “angoisse”ı“exorciser” etmenin ezeldenberimalumyollarından biri. Katarsisyani“angoisse”ı içtimaileştirmek, ferdin içtimaiyesığınışıbirnevi.İnsanaöylegeliyorki“angoisse”aylaksınıflarınlüksü.Aksiyondakiadamın“angoisse”avaktiyok.Belkibirnevi“mauvaiseconscience”bu.Narcissegözlerinidiktiğisudapisbirherifgörüyor.Benhafızamınkucaklayabildiğieneskihatıralarımı“angoisse”la

sisligörmekteyim.Amamütemadiyenaçılanbuyaranın,hangiellertarafındankanatıldığımeçhulümdeğil. O zamanbu bir “angoisse”değil,düpedüzbir“malheur”oluyor.Şartlardeğişmedikçebuyarakanayacak. Şartlar neden değişmiyor? Asıl sual bu. Kaldı ki“anjgoisse”ı bavula yerleştirir gibi bir alay imtiyazlının göğüsboşluğuna doldurmak da yanlış. Benim durumum başka. Felaketbenim planımda izale edilse bile, bu hiçbir meseleyi hal etmez.Varmak istediğim birinci merhale herkes kadar, herkes gibi

Page 73: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

yaşayabilmek. Sonra. Ya bütün bir çağı gittikçe daralan demir birçember gibi sıkıştıran “angoisse”? Bence bu, “angoisse”dan çokkorku. Hatta çok açık, çok belirli bir korku. Moskova’nınNewyork’tan, Newyork’un Moskova’dan, Hint’in Çin’den, insanıninsandan, insanınmakinadan korkusu. Homo faber’in fetihleri hiçdegönülaçıcıdeğil. Rönesanstan bu güne kadar geçen tarih antikçağların yabancısı olduğu bir dert aşıladı insanlığa: “angoisse”.Sosyalizm bu derdin kökünü kazıyacak mı? Yoksa sosyalizmsoyumuzungördüğüsontatlırüyamıolacak?“Cruelenigme”!AltınÇağınilerdeolduğunadairhiçbirbelirtiyok.Bunların hepsi güzel, bunların hepsi mükemmel ama benim

durumum?Mademkialtıbinyılın(belkidealtıyüzbinyıl)kirlettiğitarih denen bu uçsuz bucaksız ahırı kandan ırmaklartemizleyebilir.. Acaba? Kan neyi temizledi şimdiye kadar? Kanyangınlartutuşturanbirbarut.Makina ile insanınboğuşması nasılsona erecek? Makina Caliban. Caliban’ı zorla dürttük, uyandırdık.Gandi’nin ülkesi bile ırzını tekniğe teslim etti. Ama bunlar benimproblemim değil. Aydınlarımız Beyoğlu’na ilk defa çıkan kenarmahalle çocukları gibi ağızları bir karış açık, makina medeniyetikarşısındavecitduyuyorlar.Devekuşuuyanıklığıtemsilederbizimyanımızda.23.2.1963

BİRBABANINŞİKÂYETLERİ

İnsanlar görüyorum., yangından kaçar gibi kaçıyorlar vazifeden.Önlerindeuçurum.Biruçurumkimemleketimininsanlarıiledolu.,biruçurumkiuçsuzbucaksız..Uçurumdeğil,birejderinağzı.Belki biz de koşuyorduk uçuruma. Belki eteklerimiz bir dikene

takıldı,belkibizdeuçurumdayız.Amabuuçurumdakatkat.. Yüzyıllardanberikâbusa,geceyevelağımaakanbirırmakgibiinsanlardökülmüş bu uçuruma. İnsanlar ve İnsanlık. İnsanlık sarhoş,İnsanlıkbüyülenmiş,İnsanlıkkör;görmüyoruçurumu,görmüyor.

Bu kozmik haileyi* ibret aynasından seyredemezsin. Devrançoktanparçaladıaynanı.Sendekafileniniçindesin.Senkafanla,senetinle,rüyalarınla,sen“posterite”nleiçindesin.Buateştençemberiaşamıyorsun.Ve melekler Lût’a dediler ki… Ve Lût’un karısı başını arkaya

Page 74: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

çevirince tuzdan bir heykel oldu. Tanrının ölüme mahkûm ettiğibeldedenikikişikurtarabildiLût:kızlarını.Nuh’unsefinesinde*hercinshayvandanbirçiftvardı.TufandantekinsankurtarabildiNuh:karısını. Ve Manu kurtuluş dağına tek başına tırmandı. BenimdostlarımıdavetedeceğimbirArz-ıMev’ûd*‘umyok.Kayık:gönlüm,tırmanılacakdağ:çiledağı.KaliYuganezamansonaerecek?Tanrıdünyayı terketti belli ki. İnsanlık Tanrıdan vazgeçtiği gün,kederindenöldüTanrı.Onunlaberaberİnsanlıkdaöldü.İşteböyleKaramazof Baba! Bir yaban domuzu gibi, iştahlarının kamçısıaltındabütünnimetlere saldırabilirsin artık. Amakaderin oku biryığın kokmuş toprağa çabucak çevirir seni. Gergedanlaşmak,domuzlaşmak, yılanlaşmak. Sirse, Sirse.. senin marifetin bunlar!Tanrıyıtahtındanindirensensin!İmparatorluklarıağaçlargibi,sendevirdin! Salome, Messaline.. Şeytan senin yüzünden cennettenkovulmuştur.Senlevis,senölüm,senhayat.Demek aklın sesi rüzgârın uğultusundan daha mânâsız.

Kılavuzların çığlıkları, çılgın kahkahalar arasında boğulmuşasırlardır.Kadehşakırtıları,halhallarveheyheylervekuyuyadoğruilerleyen kafile: kör kuyuya. Hangi kafile? Bu kafile sensin!Rüyaların,ümitlerin,mazin,istikbalin.Ojias’ın ahırından sana ne? Kapının önünü temizleyebildin mi?

Çocuğun senin gibi düşünmüyor. Eyyup gibi her hücreni azapkemirdi, bu yetmiyor. Kalbin çocuğunda da kanıyor. Torunlarındadamı kanayacak? Belki enmükemmel ikna vasıtası yumruk, amaben bir sirk cambazı değilim ki. Korkuyorum. Her şeyikaybetmekten korkuyorum. Kaybedecek neyim kaldı ki? Bir kaçvehim. O ayrı bir dünyanın çocuğu, ben ayrı bir dünyanın. Acabahangi dünyanın çocuğuyum. Çocuğu veya ihtiyarı. Yahut hangidünyanınçocuğuydum.Bırakhayatınıyaşasın.Demekdışarınınleşkokusuçekiyoronu.ButefekkürSina’sı,metrukbirmanastırkadarcazibesiz. Kitaplar boş kutular gibi mânâsız. Ben bu kaledenbaşkasına sığınamam ki. Tanrılarının suratına tükürülen insan nekadarşaşırırsa,okadarperişanım.Çocuklarımherşeyolabilirlerdi,gergedan olmayı tercih ediyorlar. Öyle boğazımı sıkıyor ki budüşünce! Saraydan ahıra kaçış. Ne yapabilirim Allahım! Neyapabilirim! Anlayamıyormuşum. Evet anlayamıyorum. Veanlatamıyorum. Sürü ile karşı karşıyayız. Sürü çiğneyip geçiyorbeni.Vesürününbaşındakendievladım,arkalarındanbağırıyorum:nereye,nereye?VeTanrısayısızelçiyollamışinsanlara.Mabetlerherdevirdeboş

Page 75: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

kalmış. Buda kovalanmış, İsa çarmıha gerilmiş, Muhammed’izehirlemişler, Lenin öldürülmüş, Gandi öldürülmüş, Marx’ınçocukları ne oldu? Belediye kaldırdı oğlunun cenazesini. Kızlarıevlendiler. Lenin’in çocukları yok muydu? Hasan Hüseyinefendilerimizde, Muhammet’ten ne var? Ebul Âlâ, ben babamınişlediği cinayeti tekrarlamayacağım diyor. Babasının işlediğicinayet. Ben Ebul Alâ kadar yiğitlik gösteremedim. Ne zamandöneceksin,nezaman?Çakallarınuluyuşunakulaklarınıtıkayıpnezamanbilgimabedininmihrabıönündevazifeninsesine,hakikatinsesineaçacaksınkulaklarını! Seni fedaedememki.Nedenkafandaben yokum? Neden kalbinde ben yokum? Demek hayat gerçektenbombok. Belki yarın suçlu bulacaksın beni. Neden kolumdantutmadı, neden mâni olmadı diyeceksin. Ben ezeli bir mağlubumyavrum. Seni sevgimle tutamadıktan sonra. Hakkımdır diyorsun.Senin yaşında hak olmaz. Sen haklarını adım adım fethetmekzorundasın.Amaanlatamıyorum.Neleri kaybettiğinin farkında değilsin. Sultanlıktan kapıcılığa

koşuyorsun.Başkalarıdakoşuyor.Amabenbukadar acıyı sen debaşkalarınabenzeyesindiyeçekmedim.Sanakırgındeğilim,yalnızattığın her yanlış adım dünyamın bir sütununu deviriyor.Dünyamın, yani senin dünyanın. Hafızanda çatık kaşlı bir hatıraolarak yaşamak istemezdim. Sana dayanabilsem harabeler içindeyeni bir kale kurabilirdim kendimize. Olmadı. Olmuyor. Bukitapların da, fedakârlıkların da kimseye faydası yok. Sen de koş,sendedüş,sendeyaralan.Kalbiminduracağıbahtiyargünekadarseninleberaberyaralanmaktanbaşkaneyapabilirim?Mazim günahlarla dolu, hatalarla dolu. Ama yoluma ışık tutan

olmadı. Olsa ne değişecekti bilmem. Ne var ki çocuklarıma karşıbilerek hiçbir kusur işlemedim. Hatalarım cehaletimden….Gemisini kurtaran kaptandır. Hangi gemi, hangi kaptan? İnsanlarcam parçalarını gerçek hazineye tercih ediyorlar. Ve sonra Ödipkompleksi. Hayyam, efsane söylediler ve uykuya daldılar diyor.Benimefsanelerimidinleyecekkimsemyok.Veuyuyamıyorumda.Keşkeıstıraplarımsevdikleriminişineyarasa.23.2.1963

SAUSSURE’YEDEVAM

“Angoisse”la oynamaya gelmez, diyor Saussure, sonra insan“angoisse”ının tiryakisi olur, bilerek veya bilmeyerek korku

Page 76: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

peşindekoşar.Yarasıileoynamaktanhoşlanmakgibibirşey…Acaba ben de öyle bir mazoşizmin kurbanı mıyım? Düşmanı

yenemeyince ona alışmaya çalışmak, teslim olmak, Eyyub’unıstıraplarındanhazduyması… Belki “angoisse” bizi başkalarındanayırdığı için imtiyazlaşıyor.Vebikrini* gorile teslimedençılgınbirdişigibikendimizikucağınaatıyoruz“angoisse”ın…23.2.1963

AİLE

Lacan’ı okuyorum (Paris Tıp Fakültesi klinik şeflerindenDoktorLacan’ın Fransız Ansiklopedisinin “La Vie Mentale”e ayrılmışsekizinci cildinde yer alan “Aile” yazısı). Lacan’a göre, aile birmüessese. İnsan ailesi biyolojik bir olaydan ibaret değil. Kültürüaktarmak en önemli fonksiyonu. Manevi geleneklerin, adet vemerasimlerin muhafazası, tekniklerin ve mamelekin* kaybınıönleme konularında başka içtimai gruplar da ailenin rakipleriarasında. Ama ilk terbiyeyi veren, insiyakları dizginleyen, çocuğaana dilini kazandıran hep aile. Bu suretle ruhi gelişmenin anavetirelerini* kontrol eden, nesiller arasında ruhi bir devamlılıksağlayanda o. Aile bir köprü. Çocukla beraberdoğmuşa benzeyenbazıpsişiközellikler,budevamlılığınneticesi.Conn,budevamlılığıgöstermekiçin“içtimaiirsiyet”terkibinikullanmış.Pekyerindebirtabirdeğilamapsikolojikirsiyetsözkonusuolduğunda,psikoloğundikkatini biyolojik olana saplanmaktan kurtarması bakımındandeğerli.Bugün Batı‘da normal bir ‘müessese aile’nin, baba, anne ve

çocuklardan oluşması biyolojik aileninkine benzer bir yapıyı aklagetiriyorsa da bu sadece bir yapı benzerliği. Ama bu benzerlikteninsiyakların değişmezliğine dayanan bir yapı ayniyeti çıkarmakhatalı..Böylebirayniyetinvarlığınıiddiaedenlerdetamamenfarazibir takım teorilere dayanıyorlar. Mevcut aile nizamını tenkitedenlere göre, ilkel aile, hayvanlar âleminde müşahede edilen“promiscuite’ye uygun bir yapıya sahiptir. Aileyi sosyal bir hücreolarak kabul edenlere göreyse, ilkel aile, yine hayvanlardarastladığımızmüstakar*çiftmodelineircaedilebilir.Bunlarhiçbirbilinenvakıayadayanmayanteoriler.Hiçbiryerde,

hatta grup halinde izdivaçlarınmevcut olduğu yerlerde bile böylebir “promiscuite” yok. Kaldı ki en eski çağlardan beri yasaklar ve

Page 77: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

kanunlar var. Ayrıca ailenin ilk şekilleriyle en gelişmiş şekilleriarasında ortak yanlar var. Her ikisinde de otorite, patriarkal(ataerkil) otoritedir yahut hiç değilse bir konsey’de, bir“matriarcaf’da yahut onun erkek temsilcilerinde toplanmıştır. Herikisinde demuayyen akrabalık ve veraset şekilleri hâkimdir. Yaniusulüne uygun bir aile var karşımızda. Ama bu aile, cemiyetinhücresi olmaktan çokuzakvebuaile iptidaileştikçe akrabalıktakikanbağlılığıdaehemmiyetinikaybediyor.İlkel aile akrabalığın biyolojik bağlarını tanımaz. Garabet, kan

bağlılığını meşrulaştıran bir takım “rite”lerle ortaya çıkar yahutyinebirtakım“rite”lerdehayalikanbağlılıklarıihdasedilir.İlkelaileyapısındabiyolojikbağlılıkların olduğu inkâr edilemez

amabuistisnaibağlılıklardanhareketlebugünmevcutaileyapısınıbiyolojikaileyeircaedemeyiz.Modernailebasitbiryapıyasahipolmaktançokuzak.Buailenin

girift yapısını, eski aile tiplerinin bugün bilinen müesseselerisayesinde daha iyi anlayabiliriz ama modern aileyi ilkel bir ailehipoteziyleaçıklayamayız…Ailesosyalmünasebetlerinbirparçası,birmüessese:sosyolojinin

vardığısonuçlarbunugösteriyor.Budurumdaailepsikolojiyleilgiliaraştırmalarda söz konusu olan insiyaklar değil komplekslerdir.Aileyiyönlendirenbiyolojikfaktörlerdeğilkültürelfaktörlerdir.Kompleks nedir? Kompleks, bütün organik fonksiyonları

ilgilendirenbir tepkilerbütünüdür.Herkompleksgeliştiğimuhiteait bir realiteyi tekrarlar. Demek ki komplekse kültürel faktörlerhâkim. Bugün kompleks içgüdüyü aydınlatıyor, oysa öncelerikompleksleri içgüdülerle açıklamak adetti. Freud, kompleksi,“inconscient” bir faktör olarak tarif eder. Bu şekliyle kompleks,şuurun yönetmediği birçok ruhi hadisenin kaynağıdır,başarısızlıklar,rüyalar,sentomlargibi.Freud’e göre, kompleksin temel unsuru “imago” denilen bir

“representationinconsciente”.Kompleks ve imago mefhumları psikolojide ve bilhassa aile

psikolojisinde ihtilal yarattılar. Aile, en tipik ve müstakarkomplekslerinfaaliyetgösterdiğibirsahayanimüşahhas*birtahlilkonusu.Lacan, ailenin içinde şekillenen komplekslerin, imago, duygu ve

inançların aile ile münasebetleri ve çocuğun psişik gelişmesi

Page 78: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

üzerindeki etkilerini inceliyor, bunu yaparken de üç komplekstenhareket ediyor: memeden kesilme kompleksi, kardeşi ve yaşdaşıçocuklarıkıskanmakompleksi,nihayetÖdipkompleksi.26.2.1963

GÜNLER

Ağaç her gün meyve vermez. Konuşmayan ağaçlar da var. Nedallarında çiçekler gülümser baharları, ne çiçeklerinde arılardolaşır.Konuşmayanağaçlardavar…Zindanda söylenen şarkıyı kim dinler? Zindanda söylenen şarkı

ölümkokar,zincirkokar,küfkokar.Ölümaçacakkapısınıbirsabahozindanın,ardınakadar.Kuşlargibigeçiyorgünlerönünden,cıvıldamıyorlar.Günlertren,

günler mavi ufuklarda eriyen birer ümit. Kanatlarındanyakalayamıyorsunkuşları.Trensessizgidiyorrüyaülkelerine.TAYFURÖLMÜŞ

Tayfur ölmüş. Yaşıyor muydu? Ne zaman yaşadı? Hangimizyaşıyoruz? Hayat koltuğuna daima korkar gibi ilişirdi. Toprağıolmayan bir toprak ağasının çocuğuydu. Akrabaları küstahtılar, osakindi. Çocukluğumun dikenli tele benzeyen hatıraları içindeboşunaonudaarıyorum.Çoksilikamakendisiyletemastanacıbiryara ile ayrılmadığım nadir, çok nadir insanlardan. Zorla okudu.Fakirolduğuiçinuyanıkolmakzorundaydı. İçtimaidâvalarımerakedecek oldu, hapise attılar. Sindi ve silindi. Düşe kalka hukuk’ubitirdi. Nasıl bitirdi? Neler öğrendi? Üç milyar insandan biriydiTayfur.Bütünakrabalarıbeydiler,ağaydılar.O,TayfurÇalımolarakdoğdu,TayfurÇalımolaraköldü.Isırmayan,tırmalamayanbirinsan.Tayfur da milyonlarca benzeri gibi Araf’ta kaldı. Ne yırtıcıhayvanlarla dolu “caverne natale”inde kalabildi, ne fikrin arş-ıâlâsınakanataçmakbahtiyarlığınaerebildi.Yanyoldadurdu.Tayfur ölmüş. Tayfur çocukluk yıllarımdan bir yaprak. Belki

köyündekalsayıllarcayaşardıdaha.Odabirköklerisökülmüşağaç.Şehir yuttu Tayfur’u. Ahmet Akat’tan sonra, Tayfur Çalım.Tanışırdılar.AhmettepedenbakardıTayfur’a.Fakülteyigeçbitirişiile alay ederdi. Zavallı Ahmet, kendisine nasip olmadı fakülteyibitirmek.Aşağılardangeldiğiiçinbaşkalarınımutlakaküçümsemek

Page 79: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

ihtiyacındaydı.BununlaberaberbirüstüntarafıvardıTayfur’un,birefendi tarafı vardı. Daha mı zeki idi? Belki. Belki de bu efendilikaşiretçocuğuolmasındangeliyordu.ÇalımMamunihayetbirağaidi.Fakir, ikinci, üçüncü sınıf bir ağa. Ama ağa. Ne kadar gariptir.Ağabeysiyaşıyorhemdemüreffeh,anlışanlıbirhâkim.Lüzumsuz,tatsız,bayağıbirgübremüstahsili.Katrangibidonuk,lüzucî*,kerpiçgibibiradam.Negözlerinde,neruhundapırıltı.ZavallıTayfur!27.2.1963

OSMANLILAR

Eslâf* sade suya tasavvuf çorbasıyla beslenmiş asırlarca. Tatsıztutsuz, iliksiz ve usaresiz* bir tasavvuf. Çile yaşandığı zamannağmeleşir, nurlaşır. Tefekkürün kabuğunu kıramamış bir türlü.Hindistan cevizine benzeyen o acayip nesneye korku ileitimatsızlıklabakmış.Kolayavermişkendini.MücahitlerinkanıAl-iOsmanülkesinebiraltınırmağıgibiakarken,atlasörtülüşiltelerdealev tenli cariyelerle binbir gece masalı yaşayan bendegân-ısaltanatın*, hayat muammalarını çözmeye harcayacak vakti mivardı?Onlar bütün gordiyonları kılıçla kesmeye alışmışlardı. Kılıçvesatır.Hayatçokdefakılıçlabaşlayan,satırlabitenrengarenkbirrüyaydı.Apayrıbirdünya idiOsmanoğullarınınülkesi.Nal sesleri, tekbir

sedaları, tekbire benzeyen nal sesleri., sonra kan kokusu ile,güneşinsertşarabıileazgınlaşaniştihalar*.Farabi’yikimokuyacak?İbni Sina’yla kim uğraşacaktı? Avrupa, kılıcından kelle damlayanakıncılarakırkharamilerinmağarasıgibigörünüyordu.Sonrarüyakâbusadöndü.Ecdad-ıizamımızhepsırtınıgörmeyealıştığıküffar-ıbetgerdarahepsırtınıgöstermeyebaşladı.Tanzimat devrinin aydını, ecdadının kendisi için kurulan bir

ziyafet sofrası sandığı Avrupa’yı, erişilmez bir dünya olaraksayıklamayabaşladı.Amahepbeldeler,kâşaneler*,hepdekor,hepdış..Osmanlı, dinindenemindi.Bakışlarındahaset, kin ve istifhamvardıdaima.TanzimataydınıAvrupakültürünüfethedemedi.Neylefethedecekti? Kültür süngü ile fethedilmez. Ve Osmanoğlununsüngüsü kırılmıştı. Kapitalizmin harc-ı âlem emtiası sahilsaraylarını doldurur, Doğunun en ciranbaha sanat Bedialarıbedestene devredilirken Tanzimat aydınları da kırılan putlarınyerinebonmarşedentedarikettikleritenekeheykelciklerkoymağa

Page 80: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

çalışıyorlardı.Tanzimat,Avrupairfanındannegetirdi?Hiç!Voltaireve Münif Paşa.. İnsanın güleceği geliyor. Namık Kemal tarihi vetarihîromanıgetirmiş.Hangitarihivehangitarihîromanı?Avrupayâranı Paris sokaklarında dolaşırken Batı düşüncesi en feyizlimeyvelerini veriyordu. O devirde Michelet teneffüs ediliyordu,Quinet teneffüs ediliyordu. Bununla beraber o yiğit kalemmücahidinin tecessüsü, kanatları olan bir tecessüstü, yerdesürünmüyordu.Tanzimat neslinin en büyük hizmeti Türk nesrini yaratmasıdır.

Abide, malzeme demek. Düşüncenin malzemesi dildir. İstikrarlı,aydınlık bir dil. Türk düşüncesi nereye dayayacaktı sırtını? Öncehayranı olduğu medeniyeti adım adım tanımak, sonra tatmak,benimsemek zorundaydı. Büyük gayretler sarfolundu. AvrupaAvrupa olabilmek için kaç asır beklemişti? Kaç medeniyetinkapısında diz çökmüş, kaç hocadan ders dinlemişti? Çıraklıkdevrimiz pek kısa sürdü. Bununla beraber dilimiz gelişti,gürbüzleşti. Shakespeare ancak Cenab’ın TürkçesiyleTürkçeleşebilirdi, “Asırların Efsanesi” Fikret’in.. ChateaubriandSüleyman Nazif’ten çok daha az tantanalıdır. Sonra Haşim’in,Yakub’un bazan boyaları sırıtan, fakat daima parlak nesri. Sonraavamahitabedenyenibirnesil.Sinirsiz,kemiksizcümleler.Kıymamakinasında çekilmiş gibi kolayca yutulan Fecr-i Ati nesri.. RefikHalit,HalideEdip,ReşatNuri.Sonratarihitersineçevirenvealtıyüzyılın emeğini yok eden görülmemiş, işitilmemiş Vandalizm:harflerin ve dilin belkemiğini kıran tekme. Bununla beraberdüşünce de her canlı uzviyet gibi kolayca teslim-i ruh etmedi.Haysiyet sahibi insanlar enkaz arasından seslerini duyurmayaçalıştılar. Mukaddes ateş bir günde sönmedi. Yahya Kemal uzlet*sarayında Nedim’i sermest-i zevk edecek gazellerine devam etti.Peyami Safa kelimelerin pırıltısı ile ruhun derinlikleriniaydınlatmaya çalıştı. Hülagûzâdeler milli hafızamızı söküp atar,kütüphanelerimizi yakarken hakiki aydınlar ya sustular, yayollarınadevamettiler.Ettiler,ammailtifatgörmediler.Vetefekkürfakr-iddem*‘denölmeküzeredir.

Ahmet Hamdi öldü. Radyoda zaman zaman şiirlerini dinledik.Hamdisadecebuşiirlermidir?Onunbirdüşünenadamtarafı yokmu? “On dokuzuncu Asır Türk Edebiyatı” bütün derme çatmalığınarağmen ziyaretçisi olmak gereken birmabettir. İsmailHabip ölelikaçyıloldu.HaniyeniİsmailHabipler?İsmailHabip’inkâhsarhoşnarasına, kâh aşk ilânına benzeyen nesri şimdi dua, şimdi fısıltı,

Page 81: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

şimdi kekeleyiş, eğri büğrü ama yaşayan bir nesir, girdibadı olan,cibaliolanbirnesir.Girdibadlarısığ,dağlarıbodur.,kabul!Ama edebiyatı bütün bir nesle o tattırdı. Tanpınar’a gelince

tefekkür kazanında yeni bir terkip yapmaya çalışan ve satıhtakiköpükleriboyunaüfleyendahasabırlı,dahageniş nefesli, daha azparlak, fakat çok daha metin bir üslupçu. İsmail Habip Doğu,Tanpınar Batılaşmış Doğu. Cümleler çok defa düşünce bayırınıgüçlükle tırmanıyor. Yazar kendi kendini tamamlamaya,düzeltmeye, malzemeyi yeniden kazana atmaya, madeni tekrareritmeye., hülasa realiteyi bütünü ile kucaklamaya, bütünü ileşekillendirmeyenamuslubirgayretharcıyor.Söyledikleriilesarhoşolmuyor.İsmailHabipgibivaizdeğil.İsmailHabipdüşünmez,şarkısöyler. Tanpınar düşünmeye çalışıyor. Yankıları nerede? Yankılarıyok,çünküodilianlayankalmadı.Odilideğil,dili.Sanırımkibütünderbederliğine, bütün eklektikliğine, bütün acemiliklerine rağmenAhmet Hamdi son edebiyat tarihçimizdir. Adnan Berk’lerin iliksizkemikten daha iğrenç, şişe kırıklarından daha dilsiz sözcükleriyleküfürbileedilmez.Bugün, bizde neden mütefekkir yetişmiyor konusu üzerinde

duracaktım. Kartallar uçmadan önce ücra kayalıklarda talimyaparlarmış. Tefekkür tek insanın işi değil. Ben bir Descartes, birSpinozaolamazdım.Nedenolamazdım?Bubirkromozommeselesideğil. Hotantolar* içinde büyüdüm. Okumak istediğim zamandövdüler, kitaplarımı yırttılar. Nihayet kütüphanem yağma edildi,hapse atıldım vs.. Cemiyet belkemiğimi kırdı. Uçmak istediğimzaman ancak sürünebiliyorum. Dostlarım kitaplarını sakladılarbenden. Fethi gibi bir insanın gösterdiği anlaşılmaz kıskançlıkhayatımınenbüyükacılarındanbiridir.Venüs’ün, suratında frengiyarası. Geçen akşam Berke’lerde ortaya bu konu atıldı. NedenAvrupabizdenileri?Nedenbizdeadamyetişmiyorvs.İçimdenalevgibikelimeler yükseldi.Ve yananbirkömürü çiğnergibidişlerimisıktım. Neden yetişsin? Yıldızları söndürmeye çalışan birobskürantizm. Ateş böceklerine tahammülü yok bu gecenin. Benelimdedemirasa,ayaklarımdaçarıkHint!Keşfeçıkarkenhanginizbirteşviksadakası lütfettinizaslanlarım?Aradığımkitapları elimegeçmesin diye kütüphanelerden toplayıp evinize sakladınız. Aslanyirmi kuruşluk kitaba yirmi lira istedi. Ve zavallı manüskirimaylardan beri ârafta bir hebennekanın* vereceği hükmübeklemektedir.Hintyarımkitap,çeyrekkitap.Bircenin-isakıt.Hatalarıhadden

Page 82: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

efsun.AmaAnquetil’ingetirdiğindençokdahafazlasınıgetiriyor.Vegün ışığını görmek saadetine nail olmadığı gibi bir kaç dostuntecessüsünübilekamçılayamadı.Evet,belkibirSpinozaolamazdım.Ama Batı yalnız Spinoza mıdır? İnsanlara kalbimin bahçesindençiçeklerdevşirdim.Vekucağımdaçiçeklerkapılarınıçaldım.Kapılaraçılmadı. Berke hayatımda bir tahrip unsuru oldu. Bir antikrist.Coğrafi kader, biyolojik kader, sosyal kader. Bunların bir tanesibendençokdahakabadayısınıfelceuğratmayakâfiikenüçübirdençullandılarüstüme…Konudanyineuzaklaştım.Yarına…1.3.1963

KARANLIKYAĞIYORDUGÖKLERDEN

Karanlık yağıyordu göklerden. Soğuk ve ıslak.. Yerden karanlıkfışkırıyordu,çamurgibi.Mezarlararasındanyürüyordu,düşekalka.Bir ışık pırıldadı göz bebeklerinde. Işık bir kulübeden geliyordu.Koştu.Kapıaçıktıardınakadar.Amakulübeboştu.Bir avuç soğukkülvardıocakta.Bellikizavallıyolcusarhoştu.YALANADAİR

Sözzehirlibirkama.Amakelimeleringönüldeaçtığıyarayıancakkelimeler iyileştirebilir: Aşil’in kılıcı gibi söz. Kelimeleri ciddiyealmamalı. Bir avuç konfeti onlar. Günlerin rüzgârı hepsini alırgötürür. Bir rebabın* tellerinden dökülen ses ne kadar rebabsa,kelime de o kadar insan. Kelime şuurun güneşinde eriyiveren balmumundan düşüncelere giydirdiğimiz elbise. Kelime sinen,şahlanan, kanatlanan, kâh uçuruma atılan, kâh ufuklara süzülenrüya mahlûklarının boyunlarına takmak istediğimiz kement. İkikere iki dört eder. İsterse dört bin etsin. Maddeyle zifaf halindeyaşayan büyücü çırağı, homo faber’le devleşmiş bir sülük kadariğrençbakkal..Rakkamlarınkatı,dilsizvesözdebelagatibuikicinsyaratığı ilgilendirir. Rakkamların doğruluğu bir iskeletin donukgözlerindeki yahut oyuk göz bebeklerindeki doğruluk. Yalansöylüyorsundostum,yaşadıkçayalansöyleyeceksin.Peygamber harp hiledir diyor. Savaş halindeki bir cemiyette

herkes bir mohikan. Ölmemek için öldüreceksin. Ölmemek içinöldürmek mi? Peki öldürürsem ölmeyecek miyim? Belkiöldürdüğün her canlıda ölen kendinsin. Ama bunu ne zamankavrayacakinsan?Yaörsolacaksın,yaçekiçdiyorGoethe.Çekiçde

Page 83: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

çelikten,örsdeçelikten.Örsleçekiçkardeş.Nekardeşi?Aynıvarlık.Tek varlık. Hakikat bu mu? Harbin hud’a olduğu mu hakikat?Ezilmekistemiyorsanezmihakikat?5.3.1963

MÜPHEMİNCAZİBESİ*{25}

YokseninvasfettiğindilberbuşehriçreNedim!..HydePare’dabirbahar sabahı. Ve sarhoş kelebekler gibi konacak çiçek arayanbakışlar. Ve ipek bir entarinin bir aşk fısıltısına benzeyen ürkekmusikisi.ZavallıMilton!HydeParc’dakikadınseninrüyandı.Saadetrüyan.Adınıöğrensenneolacaktı?BeatriceveyaLaure.Pigmalyon fânilerin en bahtiyarı. Yaptığı heykelin eti kemiği

balçıktan mıydı mermerden mi? Bilmiyorum. Ama damarlarındadolaşan Pigmalyon’un kanı idi. Pigmalyon da sevgilisini kaburgakemiğindenyarattı.Beatrice’yideDanteyaratmadımı?BiryaşayanBeatricevar,herkesgibi solukalan,uyuyan, yiyip içenBeatricekikomşununkızlarıkadar irreel.Birde“İlahiKomedya“nınşafak gibihergünyenidendoğanBeatricesi.Reelolan:yalan.Kadında,bayrakgibi, bir sevgiyimihraklaştırdığıölçüdekutsallaşıyor.MiltonHydeParc’taki peri suretle evlense belki de rüyası kâbusa dönerdi.Müphemin, bizim olmayanın, erişilmezin cazibesi. Ama Hugo ileJuliette elli yıl seviştiler. Belki Juliette memnu meyve olduğu içinşiiriyetiniyarımasırdevamettirebildi.Mağaradankaçmak.Fakatnereye?Gecekaranlık.Verüyalarından

başka kılavuzun yok. Kitapçı dükkânında karşılaştılar. Yanlarındabaşkaları vardı. Ama yalnızdılar. Mülakata gelmiştim dedi, nârıbeyzâ halindeyim, adım yok dedi, zerreyim, dalgayım, dedi. Veayrıldılar.BelkiMilton’agörünenkadındıbu.Belki,Beatrice..Düşüncelerin, müphemin duvarını aşmayacak. O duvarı

korkuların ördü, korkuların ve şükranların. Sen bir kölesin, İbniMusa’nın kölesi değil, vehimlerinin kölesi. Sen roman yazamazsın.Hayalindeki kahramanlar da konuşmaktan korkuyor. Sahanlıktabekleyen düşüncelere kapını açmıyorsun. Ve onlar birer bireruzaklaşıyorlar.Birdahadönmemeküzereuzaklaşıyorlar…6.3.1963

ŞUURHERGÜNYENİBİRFETİHTENHOŞLANMIYOR

Page 84: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

Şuur her gün yeni bir fetihten hoşlanmıyor. Her fetihte emek,alınteri, tedirginlik var. Yeniye idrâkimizin kapılarını kolay kolayaçmıyoruz.Çokkötübirdinleyicivedahadakötübirokuyucuyuz.Beklediğimizi, dörtte üç bildiğimizi duyduğumuz zamankulaklarımız ilgiyle açılıyor. Bu hazin hakikati dün bir kere dahaanladım. Fizyokratlar toprağa, toprağın istihsaldeki hâkim rolünebüyük ehemmiyet verdikleri içinbu ismi almışlar sanıyordum.Bugafletbircinayetdeğil.Umumikanaatatıpatıpuygun.“GrandDictionnaire” debizi yalancıçıkarmıyor: “on sekizinci yüz

yılın ikinci yarısında, Quesnay ile beraber iktisat ilminin temellerini atanbüyük adamları ilk defa olarak fizyokrat adı ile belirten Jean-BaptisteSay’dir (1829). Say bu adı Quesnay’nin 1708’de Dupont de Nemourstarafından yayımlanan“Physiocratie” yazılarından almış. Say’den sonra,Rossi bu tabiri vulgarize etmiş ve tabir tutmuş. Bu ismin izahı şu:fizyokratlara göre bütün istihsal kuvveti tabiatta, daha doğrusutopraktadır… Quesnay’e göre, toprak servetin tek kaynağıdır. İstihsalmasraflarındanüstünbir“produitnet”verenyalnızziraattir”vs.

Leon Say’in iki ciltlik iktisat lügatinde ise şu satırları okuyoruz:“FizyokrasikelimesiilkolarakQuesnay’ineserlerindenyapılanbirderlemede karşımıza çıkar. Bu derlemeyi 1767’de Dupont deNemoursyayımlamış.(HerhaldeLarousse’un1708tarihimürettiphatası olacak). Nemours kelimeyi şöyle açıklıyordu: Fizyokrasiyahutinsanlıkiçinenhayırlıhükümetintabiişartları(constitutionnatürelle du gouvernement)… Demek ki fizyokrasinin kurucusu,keyfî‘ye,insanınzorlamasına,düzenlemesinedayananbirhükümetdeğil, tabiata uygun bir hükümet istiyordu. Hukuk da, nizam da,gerçek kanunlar da tabiattan alınmalıydı. Fizyokrasi kelimesi iletoprağı biricik servet kaynağı sayan doktrin arasında bazen birmünasebetkuranlargörülmüşisedebusadecehatadır.”Görülüyor ki Larousse da aldanmış. Daha doğrusu Say ile Rossi

kelimeyi yanlış tefsir etmişler. Dokunmak istediğim bu değil.Sabahleyin Cuvillier’den (Introduction a la Sociologie) “EconomiePolitique”paragrafınıbilmemkaçıncıdefaolarakdinlediğimhalde,hazretin çok sarih* ihtarına rağmen, sınıfta, fizyokrasi toprağınhâkimiyeti… diye konuşabiliyorum. Garibi şu, bu meseledeherhangi bir prejüje bahis mevzuu değil. Kelimenin şu veya bumânâyagelişimenfaatlerimleilgilideğil,hislerimle,heyecanlarımlailgilideğil.Amayinededikkat sekiyor.Az çok terbiyelibirdikkatbu.Acıların, felaketlerinkamçısı ileuyanıkolmakzaruretiniömürboyu hissetmiş bir dikkat. Demek fikir dünyasında ezelî sair-fil-

Page 85: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

meramlarız*. Yalnız fikir dünyasında değil, karımızı, çocuklarımızı,dostlarımızı tanımaya, anlamaya çalışıyor muyuz? Kaçımızsöylenenleridinliyor?Vehayatındakaçdefa?Kendihayatımız çokdefaherhangibir romandandahayabancıbize.Farkına varmadanyaşıyoruz, tırmalanıncagözlerimizaçılıyor. Sonra tekrarağaç gibi,köstebekgibi,tarihsizyaşıyoruz.Şuurlambalarınısöndürüyor.HacıBekiryaranınıkınamakdensizlik.Aramızdakifarkyıllardan

geliyor. Ve alelade bir kemiyet* farkı. Kırktan sonra cihangirlikarzuları külleniyor. Tecessüsün kanatları kurşunlaşıyor. Yeniseyyarelere uçmak istemiyor insan. Ocak başında hatıralarınteşbihiniçekmektekarzuladığışey.Bensusuzum.Bilgiyesusuzum,sevgiyesusuzum.Yaşamadangeçenyıllarınacısınıbeyniminiçindeduyuyorum.7.3.1963

YARIYOLDAKALMAK*

Bu şeb* de cuşiş-i yâdınla ağladım durdum.. Korporasyonlarınçelik korsasını parçalayıp atan Avrupa burjuvazisi, toprağınbağrından fışkıran fabrikalar, bire bin veren teknik ve pazarihtiyacı. Tanzimat’tan beri kendi irademizle Batı‘ya yöneldiğimizivehmedenler, gülünç bir gaflet içindedirler. Milleti millet yapankalabalık,oyununtamamendışında.Bütünoyunların,hattatarihindışında.Ağaçgibimazisiz.Batı‘ylaDoğuarasındabirmirasfarkıvar.Diyalogasırlardanberi

devam ediyor. Biz anahtar deliğinden dinliyoruz konuşulanları.İçeriye buyur ettikleri zaman kekeliyoruz. Zira hafızamızdakonuşulanlardankırıkdökükparçalarvar.Şeritsıksıkkopmuş.Yurdundaokuyucunyok.Amenna.Amayurdunbubiravuçtoprak

parçasımı? Genişletsene yolunu. Kitap ve düşünce seni vatanındagaripleştirdi. Koptun. Ama yeni bir güneşe peyk* olamadın.Olamazsın da. Trajedi burada. Yarı yolda kalmak. Hepimiz yarıyoldayız.Amabenbirkâbusiçindeyim.Yürüyemiyorum.8.3.1963

BALDENSPERGER’İOKURKEN

“Edebiyat parçanın parçası,” diyor Goethe, “yapılan veyasöylenenlerdenkaçtakaçıyazılmış;yazılanlardankaçtakaçıkalmış

Page 86: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

bugüne”.Baldensperger(LaLitterature,Creation,Succes,Duree,E.Flammarion,

Paris 1919) iki örnek veriyor Madam Bovary’den. Biri ihtiyar veyorgun bir köylü kadının tasviri. Öteki bir sokak hatibinin çektiğidiskur*. Birbirinden çok farklı iki nesir. Sanki ayrı lehçelerdeyazılmış. İlk parçada şahsiyeti olan bir kroki ile karşılaşıyoruz,ikincisi bayağı lakırdılarla örülmüş. Ama aldanmayalım.“Discours’unmuhatabıdündedahaçoktu,bugünde.“Truisme”herdevirdeçekici.Dil iki tarzda kullanılabiliyor. Kelimelerin hedefi ya yeni

düşüncelerin,yeniduygularınifadesi,yadaanlaşılırolmak.Yaniyavarlıkların yeni bir cephesini belirtmeye çalışacaksınız yahutbilinen,kabuledilenmefhumlarıenrahat,dahadoğrusuenrahatsızetmeyici şekilde yorumlayacaksınız. Yazı bütün nüanslarıyakalamaya, bütün kaprisleri dile getirmeye çalıştı mı anlaşılırolmaktan çıkar bir parça (“ecriture artiste”). İkinci temayül debasma kalıba götürür bizi: beylik lâkırdılar, vecizeler, darb-ımeseller*..Bereketkibu ikikutuparasındakesinbirsınıryok. İkitemayül çok defa kucak kucağadır. Yani bunlar ayrı kategorilerdeğildir.Edebiyat (“fait litteraire”), prensip olarak, hayatın bir ânını

kelimelerle ifade eder. Bu ânı yaşamakla yetinmeyen, ama onudeğiştirmek gibi bir iddiası da olmayan, sadece yaşadığınıkelimeleştirmek,kelimelerdeyaşatmakisteyenbirzekânıneseridiredebî“fait”.Bunevibiryaratışıngerektirdiğisanatgücüherdevrin,her ülkenin insanında aşağı yukarı mevcut. Gavroche da kendinegöre hadiselerin tuhaf taraflarını yakalamasını, kelimeyekalbetmesinibecerebiliyor.Romancıinsankaderininheyecanvericiakışını yakalar, dramcı birbirine zıt şahsiyetlerin çatışmasını gözönüne serer, vizyoner günahlarla sevapların muhasebesini yapar:ManonLescaut,Othello,İlahiKomedidoğar.Öteki kutup insandaki formül ihtiyacından türemekte. Fertlerle

gruplar arasında akça gibi tedavül eden yerleşmiş ve muayyendeğerler vardır. Kelimeler ve kelime kombinezonları bu değerleriaktarmaya yarar sadece. Artık geçici bir ânı tespit etmek bahismevzuudeğildir. İçtimai sevk-i tabii yenilikten hoşlanmaz.Her ikitemayülün başvurduğu âlet aynı: kelime. Bu itibarla aralarındazıddiyet olduğu kadar yardımlaşma da var. En titiz sanatkâr bilebayağıdan,işitilenden,basmakalıptankurtaramazkendini,okuyucubulmak için anlaşılanı yani kalabalığın daha önce duyduklarını

Page 87: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

tekrarlamak zorundadır. Burjuva, kelimeler dünyasındakiihtilallerdenhoşlanmaz.Öyle sanıyorum ki bizim orta sınıfı kitaptan ilelebet soğutan,

dildekihercümerç*oldu.Edebiyatgerçekhayatındışındasadecebiravuçdelikanlınıniltifatgösterdiğitavlagibi,altmışaltıgibibiroyun.Seyircisiyok.Felaketşuradakibuoyunbir fetihhazırlığıdadeğil.Ahmet Mithat Efendi zamanında yeni ile eski arasında böyle birkopuş yoktu. Kırkını aşanlar gazeteden başka bir şey okumuyor.Dahagençleringazeteokuduğudaşüpheli.Edebiyatlakitlearasındatam bir kopuş. Bu anlaşmazlık nesiller arasındaki ezelianlaşmazlığınherhangibirörneği değil. Dille beraber edebiyat daöldü. Yani içtimailiğini kaybetti. Ve yeni hiçbir değer getirmedi.Dergisayfalarındakitecrübelerhiçbiroluşmüjdelemiyor.Sekizonyıl içinde yeni edebiyat bir klişeler sergisi oldu. İçinde, cilalarıhemendökülen; hemenkırılanvene işeyarayacakları belirsiz birsürü ahmak oyuncağın sırıttığı acayip bir eskici dükkânı. Eskininmusikisi ve haysiyeti olan kunt* klişeler yerine tenekeden takırtakırklişeler.Yanidünleyarınarasındakikopuşhazin,çünküyarınşimdidendün…“Hayat yeni biçimler, yeni iddialar peşindedir. Cemiyet

istikrardanhoşlanır.Edebiyatısavaşalanı haline getirenbu iki zıtistek. Yani sanatkârın trajedisi, bir yandan zevkleri kalıplaşan,“banal”i,“poncif’igüzelsananbirokuyucuzümresinehitapetmek,öteyandanyeniyi,görülmemişolanı,söylenmemişolanı,hattabelkide söylenilemeyecek olanı dile getirmek gibi iki kutup arasındabocalayıştandoğuyor.Kullanacağımızdilkalabalığınkiileaynı.Amakelimeler yepyeni tedailer* yaratacak, ruh ikliminin karanlıkbölgelerini aydınlatacak, aşınan kelime hayata kavuşacak.Sertleşen, kalıplaşan zekâmızın potasında eriyip yeni bir biçimedökülecek.”Heyecan daima taze, kelime ezelden beri eski. Sanat eserinin

hammaddesi,dışdünyadangelen intibalar.Onlarıbiçimesokmak!Her ibda* bir cezbe* ile bir sermesti* ile başlıyor. Yaratıcılığın,kendinehasdoğumsancıları,hummalarıvecitlerivar.Eserilahibirsezişiçindebirbütünolarakmıbeliriyor?Şiirifısıldayanbir ilhamperisimi?Bilenyok.Bazenbir intibak,bazenbir isyan.Tohumnezamandanberişuurumuzuntoprağınagömülü,nezamanyeşeriyor,nasılyeşeriyor?Cevapsız kalan sualler.. Davullar çalınıyor şuurda.Dört bir yana elçiler yollanıyor. Hatıraların bahçesinden çiçeklerderleniyor kucak kucak, renk renk. Gelenler çok defa

Page 88: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

beklemediklerimiz.Çiçeklerçokdefakâğıttan,elçilereliboşdönüyorçokdefa.Şuur

ummanının derinliklerine yeniden atıyoruz ağımızı. Anıebedileştirecek büyü-kelime büyü-cümle bütün hazinelerimiziniçinde ya var ya yok. Düşünce ve heyecan spermatikos; kelimerahim. Canlı, tabiat âleminde de sanat âleminde de esrar, esrarınloşluğu içinde. Akıcıya taş, çelik katılığı; çeliğe, taşa akıcılıkvermek…vetekaletinkelime.Sarhoşdudaklardakirlenenkelime.Çiğnenen,buruşan,EminAli’ninşapkasıgibibiçiminikaybeden,ölüçehresi kadar mânâsız, aptal kelime.. Bunu aleve kalbedeceksin.Sibirya’yı aleve kalbetmek daha kolay. Ve o binlerce yıllık sokakorospusuna yepyeni bir bekâret kazandıracaksın. Sonra piramitkadarselabetlisandığıncümle,çağdaşlarınınçehresindedonukbirtebessüm,hamakatinalamet-ifarikasıolanoanlayışsız,oanlamakistemeyen istifhamı yaratacak.. Hem herkesin duymadığınıduyacaksın, hem herkesin kullandığı kelimelerle herkeseduyuracaksın bunu. Belki mümkün. Mümkün olmasa ne Homerolurdu,neMallarme.Amanasılmümkünveneredemümkün?Yahya Kemal neden tanrılaştırıldı? Beklenileni, alışılanı verdiği

için. Biçim denenmiş, incelmiş, sevilmiş. İçindeki bilinen, belkibilineningüzeli,amabilinen.YahyaKemal’dekemalvar,ihtilalyok.Uçmuyor, yürüyor. Gauthier’nin, Bainville’in, Flauberfin burjuvadediği adam bizde üniversite hocası. Üniversite hocası, YahyaKemal’debildiğini,alıştığınıamabirazbaşkalaşmışolarak,bulduğuiçin dasitani bir muhabbet gösterisi içindedir. Bu suretle sanatakarşı vazifesini yerine getirdiğine kani. Yahya Kemal Fransızcaöğrenen Nâbi, veya Hersekli Arif Hikmet. Sığın sığı., ve “poncifin“poncif’i. Kelimeler pırıltılı, cümbüşlü. İçinde bir şey yok. Birmermeringöğsü,dahadoğrusumermerdenbirgöğüs.OrhanVelideöyle.OnundasevilenşiirlerialışılanlarveHüseyin

Rahminesrindenbirarpaboyuilerigitmeyenengüdükzekâlılarınkolayca içine girebildikleri. Orhan’da da yeni yok. Yenilikküçüklüğündeşiirin.“Birelindecımbız,birelindeayna.Umurundamıdünya”.Herhangibirhizmetçikızınidrakineseslenenbirnükte.Orhan’ınneslişiirinkanatlarınıkesti.Topraktasürünensevimlibirhayvanhalinegetirdi.Sevimliamagülünçvezavallı.Kartaldançokbirkümeshayvanınabenziyorbuşiir.Yumurtasıolmayan,garipbirkümeshayvanı.Orhannesliyenifetihlerekoşmadı.Gözboyacılığını,jonglörlüğu,ucuzuerişilmeyenetercihetti.Fikret’in,Hâmid’inhattaHaşim’in kanat çırpışları yok onlarda. Ya kolej talebesinin küçük

Page 89: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

şikayetleri,yagazete fıkrası.HangiBatı, hangi yenilik?Bir cüceleredebiyatı.Birmikroedebiyat.14.3.1963

TÜRKBURJUVAZİSİVEÜMİTYAŞAR

Baldensperger’yearaverdik.Pazargünükonferansagötürdülerbeni.ÜmitYaşar’ınkonferansı.LozanKulübüağzınakadardoluydu.Kadın kokusu, hamakat kokusu… Konferansçı, OscarWilde kadarşımarıktı.Şöhrettenşikâyetediyordu,kendisinibirgölgegibitakipeden şöhretten. Tarih bu küstah şikâyeti hiçbir lâyemuttan*dinlememiştir. Gerçek büyükler tanınmadan öldüler. Milton,Stendhal, Nietzsche ve yüzlercesi.. Her zafer bilhassa onu haketmeyeniçinağırbiryüktür.ÜmitYaşar’ınuyandırdığıilgi,tambir“mediocrite”yi heykelleştirmesinden doğuyor. Türk burjuvazisiyenilikten hoşlanmıyor. Fazıl Hüsnü‘nün panayır hokkabazlıklarıbunun için itibarsız. Dildeki özleştirici akım (?) küskün birhayranlık yaratıyor onda. Küskün, çünkü her yeniden korkuduymaktadır.Hayranlık,çünküheryeniye,dahadoğrusuherhokkabazlığa,her

maskaralığa alkış tutmak bu köksüz, bu dalsız budaksız, bu kazıkgibisınıfıntarihivazifesi.ÜmitYaşarveortasınıf.Bunlarbirbiriiçinyaratılmış. Bir şair ki yalnız düşünmekten değil, konuşmaktan daâciz. İhtiyarbirâşıka cilve yapmayakalkanbir kaldırım orospusugibihorluyordinleyiciyi.Terbiyenekelime.Şiirleriçağdaşlarındanderlenmiş kötü bir antolojiye benziyor. Geçen yazımda YahyaKemal’in sığlığından bahsetmiştim. Yahya Kemal, Ümit Yaşar’ınyanındaumman.Ümit Yaşar’ın hüneri alışılan’ı, köksüz’ü, meyvesiz’i vermek. Bir

hadımlarşairi.“Virilite”siolmayanbirsınıf,“virilite”siolmayanbirşair.Osınıfservetihaketmedenkazandı,ÜmitYaşarşöhreti.Bunun için mustariptirler. O sınıf kazandığı servetle beraber

büyümedi.Devbirzırhınaltındakaybolancüce.ÜmitYaşardaöyle.Zafer onun değil, reklamın. Dümdüz bir nazım, ne tepesi var, neuçurumu.Ufuksuzve imzasız, âdetamâniler gibi. VâlâNurettinnekadargazeteci,Reyyannekadaravukat,Türkburjuvazisinekadarburjuva ise, Ümit Yaşar da o kadar şair. Gecekondu burjuvazisinegecekondu şair. Yahya Kemal hayranları belki cüce, ama sıhhatlibirercüce.ÜmitYaşar’ınkilerhadım.

Page 90: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

Bumilletin bütün kütüphanelerini yaktılar. 1929’da ilkmektebibitiren nesil kendini bir çöl ortasında buldu. Yeniden başladıalfabeyeveölünceyekadaralfabedekaldı.Sonrakinesillerhepaynıyokluk, hep aynı sefalet içinde çırpındılar. 1929’da okuma-yazmabilenler1930’daanalfabetdurumunadüştüler.Vekendilerinezorlakabulettirilen,diliçelikbirkorsegibi,birÇinlininayakkabısıgibi,ezip büzen bu yabancı harflere hiçbir zaman ısınamadılar. Yeninesiller ise on, on beş yılda şişirilen, sözde milli, bir kütüphanebuldular. Ama bu kitapların dili boyuna değişiyordu. Hermaskaralığıalkışlamayazorlananvebuşakşakçılığıbirrefleks,birinsiyak gibi uzviyetine sindiren şamar oğlanı burjuvazi! EvdebabasındanduyduğuTürkçeyi konuştu, okumaktan vazgeçti yahutUlunay’ı, Burhan Fejek’i, VâNû‘yu okudu. Bu burjuvazi yabancı dilbilmez,kendidilinibilmez,ufuksuzdur,mazisidir,istikbalsizdir,bircenin-isakıttır.AynıvasıflarÜmitYaşar’dadayokmu?Yalnızhemsevindirici,hemüzücübirnokta; bunaylongömlekli, ipekentarilikalabalık, genciyle orta yaşlısıyla, uydurcadan hoşlanmıyor.Sevindirici, zira dilimizin istikbali bakımından bir nevi teminat.Üzücü, çünkü “özleştirme” adı verilen cinnet salgınını mahkûmetmiyorbukalabalık,koşmaktanhoşlanmadığıiçinyerinde,nereyegidiyorsunuz diye haykırmıyor, koşanı alkışlıyor, bataklığındakalmakistiyor.Kadıköy nazeninlerinin otuz yıl önceki şairi Celal Sahir’di.

Kemiksiz, adelesiz bir salon züppesi. Ama Sahir hem Fuzulî‘yiokumuştu, hemMusset’yle flört etmişti. Derinlere kök salmamıştıama büsbütün köksüz de değildi. Dinleyicileri de öyle. Memleketimuazzam bir tımarhanenin hücreleri halinde görmek ne kadarhazin. Bir yanda dilin ciğerlerini kemiren energümenler neyaptıklarını,neistediklerinibilmedenezberlediklerinihaykırmaklameşgul.Seyirciler,sadeceBizanslıolduklarıiçin,buşaklabanlıklarakurnaz bir saygı ile suç ortaklığı etmekte.. Ötede sadece cilalarıdeğişen putlar. Cilaları ve bazen tahtaları. Celal Sahir yerine ÜmitYaşar.Allahencamımızı*hayreylesin.15.3.1963

“TEMPSMODERNES”LERİKARIŞTIRIRKEN

Düneski“TempsModernes”lerikarıştırdık.Tecessüsümüztatminedildi biraz.Hasat yok.Kültürdünyasında uçakla dolaşmakhiçbirişeyaramıyor.İnsansersemliyorsadece.

Page 91: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

Gördüklerini birbirine karıştırıyor. Evvela birçok yazılaryabancısı olduğumuz konuları didikliyor. Cezayirmeselesi, Tunus,Fransa’nıniçpolitikasıvs..Sonrauzunromantefrikaları..Hangisini,ne zaman okuyacağız? Nihayet “expose”ler, tenkitler, tartışmalar..Onlar da boyuna kopan filmlere benziyor, daha doğrusu ilkkısımlarını görmediğimiz filmlere. Bir tiyatroya beşinci perdeninortasındagirmek.Durumumuzbu.16.3.1963

MORENO,PSİKANALİZVEPSİKODRAM

Moreno’ya inanmıyorum. Psikodram hangi ruh düğümünüçözebilmiş?Şuuraltı.Şuuraltı,biyolojiğinsaltanatsürdüğüuçurum.Hayatı yaşanılır hale getirmek için, acılarımızın çok reelkaynaklarındanuzaklaşıp,meçhuldanhattabelki demuhayyeldenmedetummak.Psikanalizde de, psikodramda da şarlatanlığın payı çok büyük.

Ödip kompleksi bile nesiller arasındaki anlaşmazlıktan doğmuyormu?Psikozların kökünü şuur-altı‘nın lağımlarında aramak niye?

İnsan, insan gibi yaşayabiliyor mu? Cemiyet, ferdin bütün solukalma ve gelişme imkânlarını elinden aldıktan sonra: “sen hastasındostum”diyor,“seninkomplekslerinvar“.Kanınamikropenjekteedergibi kompleks enjekte ediyoruz insanlara. Sanki bütündertlerimizin kaynağı beşikte annemize karşı beslediğimiz itirafedilmez şehvet, babamıza karşı duyduğumuz hayvanca kıskançlık.Bunları şuur sathına çıkarınca her şey düzelecek. Aç, açlığınıunutacak; âşık, sevgilisinin ihanetini; ezilen, uğradığımezelletleri*…“Angoisse’larımızın nedenleri öylesine açık ki psikanalizci çok

defa şaşırtıyor insanı. Adeta yanlış hedefler göstererek oyalıyor.Hayatınıalınteriilekazananvearabaizindenuzaklaşmayanküçükinsanlarınşuuraltıyok.Birçorbavebirkadın.Ancakbaşkalarınınsırtından geçinen, her istedikleri kolayca gerçekleşen mutlulardagelişiyorşuuraltı.GöbeğinebakıpTanrıyıgörmekgibibirşeybu.Bugünkü bilgilerimle psikanalizi de, psikodram’ı da “mit”

Page 92: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

sayıyorum. Para getiren birmit. Ve hermit gibi kilisesi, rahipleri,âyinleri var bu mit’in de. Mit demek, gerçeğin tefsiri demek. Bualandaki çalışmaların çağdaş psikolojiye hiçbir aydınlıkgetirmediğinisöylemekdeeşeklikolur…

KELİMEBİRKIYMETHÜKMÜ*

Kelimeler bütün bir devri aydınlatan ateş böcekleri. Suikast:istibdada her ayaklanışın Osmanlıcada karşılığı. Saraya karşı herkıpırdanış fesatçıların marifeti. İhtilal: bozuluş.. Her kelime birdevrin billurlaşmış kıymet hükmü, bir devrin, bir cemiyetin, birsınıfın. Sermayedara “işveren” payesini tevcih eden bir cemiyetelbette ki liberalizmi takdis etmektedir. İşveren, bir alay baldırıçıplağa,işsize,aça..“İşveren”,devletgibi,Tanrıgibibirvelinimet.Yaişvermezse?Feodalçağın“ağa”sıdaöylebirvelinimetti.Hâlâgenişhalk tabakaları bu “ağa”nın sayesinde yaşadığına inanır. İşveren,ağa’nınşehirlisi.Garibi şuradaki bu tabir sol cenah tarafındandabenimsenmiş.21.3.1963

EFENDİLERNEREYE

Efendiler nereye?.. Hintli bir hükümdar tanıyorum. Vicdanıülkesiningöğükadaraydınlıkhükümdara,biryanlışlık cehennemikeşfettiriyor.Tanrılarınricalarıboşuna.Cehennemdetekgünahkârkaldıkça hükümdar oradan ayrılmayacaktır. İnsan Tanrılardandaha büyük olmak zorunda. Onlar taçlarıyla doğdular. İnsandehanın,şefkatindikenlitacınıömürboyufedakârlıklafetihetmekzorunda.Buda,İsa,Gandi.Göktentoprağaışıkyağaramatopraktangöğe kanatlanan ışıklar da var. İbrahim kucağına fırlatıldığı ateşdenizini gülbahçesine çevirmiş.Düşüneninvazifesibütünateşdendenizleri gül bahçesine çevirmek, gerekirse yanarak çevirmek. Nezamangöçtenkurtulacağız?KavimlerinSerseriYahudisibizmiyiz?Nuh’unetrafındakileriölümeterkedipkurtlarkuşlarlagemiyecanatışı çok hazin bir efsane. Kaptan daimabatan gemide kalmalıdır.Tanrılar Sodom’un bir kül yığını haline gelmesini emredince,peygambere düşen, kavmi ile beraber helak olmak, bir saraybahçesinin kuytu köşelerini hatırlatan esrarengiz mağaralardakafayıçekipkerimeleriylezinayapmakdeğil.Aydını hicrete zorluyan, Batı‘dan “deha-yı nârı çalmak” ihtirası

Page 93: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

mı?Hayır. Fikret’in oğlu, köy papazlığını babasınınmürşit tahtınatercihediyor.HeraydınbirHaluk.Haluk,bircinsisimoldu.Yanibuadamlarnebirkorsan,nebirkonkistador,sadecehaklarıolmayanbir mirasa konmak isteyen açıkgözler. Evet, memleket bir zelzelearifesinde.Evet!İnsanındeğeribirarababeygirininkindençokdahaaşağı, boğuluyoruz, doğru. Asırlardan beri cehaletin saltanatsürdüğü bir ülke burası. Dünya insanoğlununhas bahçesi. Fransızda benim, Japon da ben’im, Senegalli de ben. Coğrafyanınfermanlarına ağaç boyun eğer. Kendileriyle beraber yaşayacağıinsanları seçmek insanların en tabii hakkı. Nankör bir vatandanayrılmak. Neden Türk aydını kutsal kitabın ulularından dahaferagatkâr olsun? Sen ne yapabiliyorsun? Çocukların bile ayrıdünyanın insanları. Senden daha çok sokaktaki adama yakınlar.Oğlun felsefe okuyacağına basket oynuyor. Anlamadığı bir dilkonuşuyorsun. Ve hep beraber yokluğa sürüklenmektesiniz. Kaçşakirdin var?Kervana katılamadığın için gidenlere küfrediyorsun.Gitmek kaderin hatalarını tashih etmektir. Kaçmak: cangıldanşehre,kasırgadanlimana.Muzaffer Amerika’da, Fuat İsviçre’de, Hikmet Gine’ye gidiyor.

Gitmeyenler,gidemeyenlerbelkide.AmaMuzaffer,Fuat,Hikmetelele verse bir bahçe, bir sığınak, bir mabet kuramazlar mıydı?Muzaffer dergi çıkardı. Yüksek perdeden nutuklar çekti. Hapsegirdi, ama otele girer gibi bir hapse giriş. Ne sefaleti tattı, necansiperane bir gazaya girişti. Hapishaneden plaja, plajdanAmerika’ya.Fuatkendinihiçbirzamanbuülkeninçocuğusaymadı,daima kavganın dışında kaldı. Davasız, kaygısız, köksüz, birAlsibiyadbiledeğil.Hikmet’e gelince, onudamemleketebağlayanteksevgi,belkitekhatırayok,odakavgadankaçıyor.Hepimizkaçmıyormuyuzkavgadan?FethiTürkiye’demi?Berke

Türkiye’demi?Kavgayakatılanlarhadiselerintekmetokatsahneyeittikleri.Vekavgagerçektenbirdelidöğüşü.Gerçekaydınnerede?Odasında.Benkütüphanemekaçıyorum,başkasıAvrupa’ya..26.1.1963

CİNNETBİRKÖPRÜ,HİNTKÂBUSUV.S.

Sen düşüncelerin bulutlaştığını bilir misin? Bulutlaşır,katranlaşır, cıvıklaşır. Tedailer zigzag çizer boyuna. Kafatasındamusikisi biter kelimelerin, uğultu başlar. Boşluğun, sersemliğin,biyolojiğin uğultusu. Uğultunun notaya kalbi, boşluktan sevgiliye

Page 94: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

entari biçmek gibi, büyücü ister. Günlerdir, hatta yıllardır kâğıdadökemediğim büyük acı: oğlumu tanıyamıyorum, belki tanımakistemiyorum. Şuurumu karartan, herhangi bir kompleksin bulutumu? Uykularımı kâbusa çeviren, bu anlaşmazlık. Aydınlığakavuşamıyorum bu konuda, sadece kalbim burkuluyor, yanlışneticelere varmaktan korkuyorum. Her gün kendi kendimletartışmakistediğimkonubuamaboyunakaçıyorum,boyunakaçtımbukonudan,şimdideöyleyapacağım.Şuurumasaplananbirbaşkadiken de: Hint. Dokundukça yaralıyor. Konferans teklifi sadecetedirginettibeni.Keyfimikaçırdı.Hâlbukibensöyleyeceksözüolanadamdım. Kafam bomboş. Bizi küçülten yaralayan bir kadındannasıl söz açmak istemezsek, ben de Hint’ten öyle söz açmakistemiyorum. Kendi kendime telkin yapmaktan korkuyorum. Amabukonudasöyleyecektekcümlebulamamaktayım.Kimeveniçin?,..Çokgeçkalanbirilgibu.Uyku ileuyuşuklukarasında rakseden bir hayat. Beklediğimbir

şey yok. Dersler tatsızın tatsızı. Kendimi bir işe bağlayamadım.Felâket şurda ki bu günler de sınırlı. Çalışmam gereken saatlerdepaçavralaşmış bir idrâkle baş başayım.O kadar çok “deception”ladelikdeşiğimkibelkibusom-nolanshayatınbirmüdafaası. Yalnızhayat kendini zekânın zararına da korumak ister. Şuurun kaderi,biyolojiğin umurunda değildir. Külçe gibi, leş gibi yaşamak dayaşamaktır. Şuurun her isyanı fizik varlığımızın muvazenesini*tehlikeyedüşürür.Şuuruisyanetmeyecekhalegetirmek,maddeninyaşamak için gerçekleştirmek zorunda olduğu bir zaferdir. Cinnetreel’le ideal arasındaki uçuruma atılan bir köprü. Yani maddeninzaferi. Yok, olmamak için asınılan bir dal. Hikmet Türkiye’deyaşanmaz diyor, Neden? Bu hükümde ağır bir hakaret var. Senhayalinde yaşayabiliyorsun, hayalle yaşayabiliyorsun diyor. Yalan.İki gecedir uykusuzum. Hayatım babamınkine mi benzeyecek? Odahaçokdayandı.Neye,neyedayandıbilmiyorum.Babamsükûttanibaretti,oğlumdaöyle.Benoikimutlakarasındasestenbirköprü.Sesten,hezeyandan.Her yazı meçhule atılan bir kement. Her söz bir davet… Hint

hakkında konferans. Kimi fethedeceğiz? Zavallı kitabım havagazımakbuzugibialtıaydırbirçekmecedeuyuyor.Hayır,bukadarucuzadam olmamak lâzım. Peki, ne yapmalı? Tek insanın tecessüsünükurcalamıyor Hint. Münevver, yarı münevver, kadın, erkek..Caron’dan bahseden yok. Sadakaya çok benzeyen bir alaka. Dahadoğrusu “kötüyekullanmanezaketimi” der gibi bir ilgileniş. “Hintne oldu?” “Oh! Oh! çok iyi”.. Vehbi Eralp’in dudak büküşünü bir

Page 95: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

türlü unutamıyorum: “Şimdi bırak bunu, ciddi şeylerdenbahsedelim, hanımefendi nasıl?” Bu adamların karşısındakonuşmak.Helebukadarbozukbirruhhaletiiçinde..Gerçektenbukadar değersiz mi Hint? Salih Zeki, Berke, Fuat, Oktay, Şemsi.,herkes,herkesilgisiz.Oğlumbilebasılsındaokuruzdiyordu.Başkane yapabilirim? Hint-Türk Kültür Cemiyeti.. Hangi Hint? HangiTürk?HangiKültür?… Bir tuhaflık olsun diye akıllarına gelmiştir.Amabuisyanzamanındaşahlanmalıydım.Yokdemeliydim.Fiyaskovermek, bu kadar hor gördüğün bir cemiyette üzerine aldığın işibecerememek,yokcanım!Peki,amanesöyleyeceğim?Evvelâkonuyokortada.BütüncepheleriyleHint.Askermektubumuyazıyoruz?Birazdan leş gibi sızacağım. Sonra Nadir gelecek. Sonramektep.

Sonra tekrar uykusuz bir gece. Hayır hayır.. Bu çemberi mutlakaparçalamalı, kendimi verebileceğim bir işe başlamalıyım. Öyle birdurumdayım ki utandığım için yataktan kalkıyorum. İzzet’tenutanıyorum.Sonra?Sonrasıyok.27.3.1963

TANIMIYORUZHİNT’İ

Tanımıyoruz Hint’i. O ülkeye en büyük hükümdarını armağaneden Türk, Hint’i tanımıyor. Tanımıyoruz Hint’i. Ekber’e rağmentanımıyoruz. SebükTekin’in oğluHezarbütgede’yimescit eylerkenElbiruni fikir hazinelerini taşımış Doğu’ya, Yunan felsefesiyleHimalayabilgelerinin felsefesinikarşılaştırmış, İslâm tasavvufuylaHint tasavvufunu kaynaştırmış. Elbiruni’ye rağmen tanımıyoruzHint’i. Tarihin bütün kör düğümlerini kılıcıyla çözen ve kaderinkaranlıklarını kılıcının pırıltısı ile aydınlatan Osmanoğullarıtefekkürde monogamdılar, Kuranla Hadîs yetiyordu onlara.. NeDârâ Şükûh’un adını duydular, ne Upanişadların varlığındanhaberdaroldular.TanımıyoruzHint’i.TasavvufunanakaynağıolanHint’i tanımıyoruz.Osmanlılar İran tasavvufunu vulgarize etmekleyetindiler.Bhagavad-Gita’nintercümeedilmediğitekdilTürkçedir.AbdülhakHâmitBombay’danbirikikartpostalgetirdi.”NehoşbirköylükızgördümgeçendeTek-ütenhâoturmuşbirçemende

YeşilgiymişeminimbengelendenYacennettengeliryahutçemenden”

Şair-i azam Bombay’a giderken başlıca merakı hindistan ceviziağaçları görmekti. “Belde-i tüyur’da bol bol giderdi bu merakı.Ülkeler de kitaplara benzer. Kitaplara ve insanlara. Onlardaaradığımızı buluruz. Hâmit’in mektuplarında Hint’ten tek pırıltıyok. Sanki Hint yalnız ormanları ve maymunlarıyla mevcut.

Page 96: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

Süleyman Nazif için meskenetin vatanı Hint. Bizi inkıraza*sürükleyeniçtimaivebanınkaynağıGanjkıyıları.Kâmus-uÂlâm’dayalnızcoğrafyasıvarHint’in.TecessüsününhudutlarıoldukçagenişolanRızaTevfikdehiçbirzamanHimalayazirvelerineyükselemedi.Tasavvufla yakından ilgilenmesine rağmenHint hakkındaki bilgisidiğer çağdaşlarınınkinden farksızdır. Koca Kamus-u Felsefe’deHint’leilgiliteksayfayok.Tanımıyoruz Hint’i. Hikmet Bayur’un üç ciltlik Hint Tarihi’ne

rağmen tanımıyoruz. Hatta o üç ciltlik tarih müstensihi Bayur daHint’i tanımıyor. Tanımıyoruz Hint’i. Ankara Üniversitesi’ndeHindoloji diye bir şube bulunmasına rağmen tanımıyoruz.Almanya’nın seçkinendiyanistlerindenWalterRüben’in“EskiHintTarihi”ne, “Budizm Tarihi”ne rağmen tanımıyoruz. TanımıyoruzHint’i. Kanuni devrinde yazılan ve Osmanlıcadan Avrupa dillerineen fazla çevrilen Humayunnâme’ye rağmen tanımıyoruz. “BinbirGece’ye“BinbirGün“e,Tutinâme’ye,halkarasındadolaşanyüzlercemasala rağmen tanımıyoruz. Ömer Rıza’nın çocuklar için yazılanRamayana tercümesine, Kelile veDimne’sine rağmen tanımıyoruz.ÖmerRızadatanımıyorHint’i.Neden tanımıyoruz? Osmanlılar imanlarını setleştirmişler.

Taassubun*gümrükduvarlarınıaşamamışHintdüşüncesi. İran’dandasadeceşekli,mazmunları*,aksesuvarıalmış.Divanşiirindeİranîolan: kostüm sadece. Tasavvuf divan sayfalarını süsleyen birminyatür. Osmanlılar ne Fevzi-i Hindî‘yi, ne Hayyam’ı, ne Ürfî‘yianlamış.MuaarralıEbulÂlâadınıduyabilmekiçinAbdullahCevdet’ibeklemiş.Halbuki., halbuki Avrupa on sekizinci yüzyıldan beri kanmayan

birsusuzluklaHint’infikirveşiirkaynaklarındanilhamiçmektedir.HâlbukiHint’infethiAvrupairfanınınkaderinideğiştirmiş,oülkedeyeni bir rönesansın yaratıcısı olmuştur. Yeni bir rönesansın. Bizbirinci rönesansı yüz yıllarca sonra farkedebildik. On dokuzuncuyüzyılın başlarındaki ikinci rönesanstan bakalım ne zamanhaberdar olacağız? Hâlbuki çağdaş Avrupa’yı ancak Asyamedeniyetlerininışığındabütünheybetvezaaflarıylagörebileceğiz.Anquetil Elbirunî‘den sekiz asır sonraGanj kıyılarında dolaştı. BizEl-birunî‘yiaçmamaküzerekütüphanemizinraflarınayerleştirdik.AnquetilAvrupa’yabirkıt’ahediyeetti.Batı‘yıBatıyapanobüyüktecessüs, o büyük kadirşinaslık. Hâlâ hümanizma deyince LatinceYunanca öğreniminden bahseden miyop aydınlarımız bir parçagözlerini açsınlar (Rene Grousset’nin Hümanizm ve Medeniyet

Page 97: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

hakkındakikonferansları).

Hint’i tanımak zorundayız, çünkü İslâmi tefekkürün sertac-ıiptihacı tasavvuf o ülkeden fışkırdı. Cetlerimiz İslâm’ı kabuletmeden önce Budisttiler. Hint’i tanımak zorundayız. Asyadüşüncesinin dayandığı temel, Hint düşüncesidir. Hint’i tanımakzorundayız.İnsanlığınirfanveidrakineistikametverenikiyaratıcımillet var: Hint ve Yunan.. Biz bu iki ülkenin merkezindeyiz.Akdeniz Doğu ile Batı‘nın zifaf yatağı. İnsanlık korkunç birbuhran’ın pençesindedir. Kosmosla antropos arasındaki binlerceyıllıkahenksonaerdi.Avrupamaddeyifethederkenkendiniunuttu.İnsana kendini bulduracak büyük terkibe ancak Hint sayesindevarabiliriz.(Kosmoshakkındakiyazı).

27.3.1963

MATHIEUADINDABİRSERSERİYE,COMTE’A,CLOTILDETE,

BAHARADAİR

Mathieusarhoşolmazdı.Balzacdasarhoşolmazmış.Marifetmi?Frenfrenfren..Ağaçkadarhürolamamak.Düşüneniçincemiyetbircangıl.Düşünenbiripcambazı.Uçurumunüstündeparendeatanbircambaz. Düşünen motosikletiyle bir ölüm turuna çıkan maceracı.Kendinikaybetmeyegelmez.Yıllarveyıllarvarkişuurumfrendenibaret. Ne zaman yaşadım. Ne zaman yaşayacağım. Kuş gibi çığlıkatarakbütüniştiha*veinsiyaklarıylayaşamak…Hemsüje,hemobjeolmak.. Evet ben hem süje, hem obje’yim. En kendim olduğumdakikalarda bile şuurun çelik pençesini ensemde hissediyorum.Bana oyun oynuyormuşum gibi geliyor. İnanamıyorum kendisesime.Benbugönüldengelen,bu çocuksu,bubirparçabiyolojiksesi çocukluğumdan beri susturdum. Şimdi zaman zamanmırıldanmayabaşlayıncagülümseyeceğimgeliyor.Birazmüsamaha,birazhayretledinliyorumonu.Yıllarca aç kaldım. Koca bir şehirde yapayalnız ve aç kalmak.

Köpeklerinbisküvilerlebeslendiğibirdünyadaaçbiraydın,açbinaydın, aç milyonlarca aydın. Ama beni açlıktan fazla isyanasürükleyen tek oluşumdu. Aç ve tek olmak. Gurbet ve açlık. Buşehrin kaldırımlarında bir başka aç Cemil Meriç hiçbir zamandolaşmamıştır,diyedüşünürdüm.İmparatorlukokumayazmabilenher tebaasına şahane caizeler dağıtmıştı. Ben düşünen, okuyan ve

Page 98: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

temsilettiği, temsilettiğinisandığıbeşeri kıymetleri lekelememekiçinaçkalmaya,açlıktankıvranmayarazıolanadam.Sonrabuaçlıkyalnız midenin değil, daha korkunç açlıklarla kol kola idi. Teninaçlığı, gönlün açlığı. Yaşamadım. Çocukluğumu, gençliğimi,yaşamadım. Hep kafamın üzerinde yürüdü vücudum. Seniseviyorum sözünün bir yalan, bir teselli, bir alay olarak bilemuhatabıolmamak.Muhatabıvemütekellimi.ZavallıComtesaçlarındanyakalayacaktınClotilde’i.Onda,büyük

veyıldızlarlasüslübiruçurumabenzeyengönlünüanlayacakidrâkbulunabilirmiydi?HerkadınbirMesalina’dırveyumurtalıklarıyladüşünür.Belkisaadetbirsaksağandançokdahagevezeolanşuurunboğazınasarılmak,onukonuşmayacakhalegetirmek.Nemümkün?Mathieu sevgilisinin yanındayken ne otobüslerin canhıraşuğultularını duyabiliyor, ne insanları görebiliyor, ne Kantumurunda, ne içtimai vazifeler.. Ama bu sermesti, bu sermesti demâya. Kim sevgilisi? Kendisi. Ve Tanrı Havva’yı Âdem’in solkaburgasından yarattı. Âdem yarattı Havva’yı. Sol veya sağkaburgasından. Kimdi Clotilde? Rouvre’un bütün gevezeliklerinerağmen herhangi bir kadın. Ama dünyanın en metinmütefekkirlerinden biri tanrılaştırdı onu. Ve şakirtleri o tanrıyabiatettiler.Biat,hayıribadet.Kadın, oğlan,mashara, kitap veya Tanrı. Hepsi biziz. Obje adetâ

benliğimizdenfışkırttığımızbirvehim.Maddeleşensübjektif.Hiçdegüzel değilsiniz sevgilim, üstelik alabildiğine sıkıcısınız. Buahmakça yalanlara ne lüzum var. Sizden iğreniyorum. Ama baharkorkunç bir rejisör, ama biyoloji, fermanlarına hiçbir fâninin yançizemeyeceği kadir-i mutlak. Ama sizi seviyorum. Mathieu böyledüşünüyor. Neden söylemiyor düşündüklerini? Söyleyemez ki.İçindentokatlamakgeliyoryanındakini,tokatlamakvetekmelemekve kovmak. Garip bir oyun bu. Ama gerçekten daha cazip galiba.Âdem’le Havva’dan beri devam eden bu komediyi niçin o daoynamasın?Obaşkasevgiler,başkasevgililerdüşünmüştü. Biliyorki dudaklarını uzattığı pınarda, idealinin iksiri gülümsemiyor.Biliyorkibubirdamla,serinolmayanbirdamla,şeffafolmayanbirdamla.Belkibirdamlakuyu suyu.AmaMathieu susuz.Vemevsimbahar.

Page 99: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

GROUSSET’İOKURKEN

Groussetdiyorki:Otuzdokuz-kırkbeşkıyametineşahitolanlarRomanın çöküşünden beri insanlığın böyle bir hercü-mercseyretmediğini sanırlar. Gaflet. On üçüncü yüzyılMoğol istilası dabundan daha az azametli bir içtimai tufan değildi. Devrinvakanüvisleribeşergücünüaczedüşürenbiryersarsıntısı,bir sel,bir âfet gibi söz ederler Cengiz ve çocuklarının istilasından. Busiklon Asya’nın da çehresini değiştirebilirdi, Avrupa’nın da.YakutlarıkuzeykutbunakaçıranCengizistilasıoldu.Birbirinekattımedeniyetleri Cengiz. Bu sarsıntının hayırlı neticelerini MarkoPolo’danöğrenmekteyiz.ÇokgeçmedenİpekYoluyenidenaçılıyor.Venedikli bezirgânlar Cengiz’in bayrağı altında hiçbir endişeduymadan huzur ve emniyet içinde Kırım’dan Pekin’e, SuriyesahillerindenÇindenizinekadargidebiliyorlar.Kazıktarafıdehşetrejiminin umumileşmesi, cihanşümul hükümet sistemi halinegetirilen katliam. Çinlilerden Suriyelilere, İranlılara;Annamitlerden,LehlereveyaMacarlarakadareskidünyanınbütünmedenikavimlerivatanlarınavahşiakıncılarındolduğunugördüler.Efsanevi Ergenekon mağaralarından kopup gelen ve medeniyetinbütünkuvvetlerineboyuneğdirecekaskeribirorganizasyonasahipyabaniler.. “Cehennemin (tartar) derinliklerinden” çıkan ifritler,Latinkronikör-lerinegöre,küremizedüşenMarslılar.Canlıbirtarihhalinegelenkâbus(Bk.Grousset,LaCivilisationâtraversl’Histoire,sayfa287 ve devamı. Bu bahse tekrar döneceğim). Kürenin kabuğu gibi,insanlık yahut Teilhard de Chardin’in tabiri ile “noosphere” debazenasırlarca devam eden zahirî* bir sükûn içindedir. İnsanlarınya optimizmi, ya zihni ataleti bu sükûna bel bağlar. Bir de topraksallanmayabaşladımışaşırıpkalırhattaisyanederler.Tarihonlaraakıl danışmadanuyanmaktadır.. Uyanmakmı? Tarih hiçbir zamanuyumamıştı ki. Nereye gittiğini bilmek için nereden geldiğinebakmak yeter. Karadenizden Pekin’e uzanan heybetli bir Avrasyakuruluyorgözlerimizinönünde.Afallayışımızcehaletimizdendir.EneskiçağlardanberimevcutolanStepİmparatorluğunuunutuyoruz.Hindistan kıtasının ikiye bölünmesi de çoğumuz için bir sürpriz.Oysaki1000yıldayeniolanbir’yeni’bu…30.3.1963

GROUSSETYEDEVAM*

Fizik coğrafyaya dayanan, beşeri coğrafyanın kanunu. İndushavzası -bilhassa Pencap- Afganistan’la Hint arasında bir hudut

Page 100: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

basamağı, hatta tarihi bakımından Hint’ten çok Afgan’a bağlı.Pencap da Afganistan gibi asırlar boyu greko-budist dünyanınparçasıydı. Oysaki Ganj boyları hellenizm tesirinden daima uzakkalmıştır. Daha sonra, yani 1000 yıllarında batıdan gelen yenikültür Afganistan’dan inerek Lahor’a yerleşecektir: İslam. Sonraistilalar devam etti. 1200’de Ganj havzası, 1300’de Hint yarımadasınınenbüyükkısmı.Fâtihlerbudefayenibirkıtaileâdetayenibirküreiletemashalindeydiler.Müşriklerekarşıaçılanbircihattıbu.Kılıçlaimanmuzafferoldu.Afganlımaceraperestlerdebdebelerigözkamaştıranimparatorluklarkurdular.AmaHintonlardansonrada hayatına devam etti. Sultanlar racaların tahtına kuruldu. Amayenibirdin, İndushavzasıdışında, hâkimdin vasfını kazanamadı.Bununla beraber İngiltere olmasa Hint hâlâ İslam fatihlerininidaresialtındakalabilirdi.!İngilizlerçekilinceHintaşağıyukarıonbirinciasırdakidurumuna

döndü. Yani Hint iki asırlık İngiliz hâkimiyetinden kendisi olmak,kendinedönmekiçinfaydalanmışoldu.Amayedibuçukasırlıktarihsilinemez.İslamla panteizm arasındaki anlaşmazlık. İslam’a göre, Hindu

putperest. Hindu’ya göre, İslamiyet Hak, ama hakkın bir zerresi.Yani Hint’in dokuz yüz elli yıldır devam eden dramı iki metafizikarasındakimutlakuyuşmazlıktır.ButrajediyiGandi’dençoköncesonaerdirmekisteyenbiradam

çıktı:Ekber(1542-1605).Obirvelideğil,birhükümdardı.Giriştiğidini terkip (“syncretisme”) bugün bile hayret ve hayranlıkuyandıracak kadar cesuranedir. Bu liberal ve sulhçu askerin dinîmevzuatı Hint kıtası çapında bir “Nantes Fermanı“dır. Garip birtesadüf de Ekber’le dördüncü Henry’nin aynı devirde yaşamaları.Ekber’in zaferlerinde kanunun rolü kılıcınınkinden daha büyük.Ekber’denöncekaoshâkim.Zirvedeesirhükümdarlarınkaprisi,bukaprisin gölgesindeboyunabaşkaldıranemirler.Ve temeldeasılıpkesilen Hint halkı. Ekber bu kaosu nizama kalbetti. Modern birdevletkurdu.Yüzyılyaşayanbirdevletbu.AmaRichelieu’nün,XIV.Louis’nin ve Büyük Petro’nun kurduğu devletten daha aşağı değil.Bütün beylikleri cebre başvurmadan kendine bağladı. Her kavmimemnunetti.Verasyonelbirişbölümünügerçekleştirdi.“Motherİndia”ninuyanışıeskiHintbilgelerininolduğukadarbu

müslüman cihangirin de eseridir. Moğol hâkimiyetinin Hint’e enbüyük armağanımüşterek bir dil getirmesi: Urdu. Ekber de MarcAurelegibibüyükbirhükümdar.Amainsanolarakçokdahabüyük.

Page 101: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

Sünnî bir terbiye alan genç hükümdar devlet içinde devlet olanİslamuleması ileamansızbirmücadeleyegirişmek zorunda kaldı.Ekberşiiliğemütemayildi*; bunun içinmekteplerdeArapça yerineAcemceyiikameetti.Şiiliktedetasavvufahayrandı.Ekber’denönce,şair Kebir tasavvufun sınırlarını genişleterek İslam’la Hinduizm’ikaynaştırmışbulunuyordu.Ekbermümtazbirzümre içinmümkünolanbukaynaşmayıhalk

ölçüsünde gerçekleştirmek istedi. Ekber devri bir aydınlarsaltanatıdır.Aydınlarınveaydınlığın.Ekber,MarcAurele’dendahayakınbize.1593’te Hint’in bütün dinlerine hayat hakkı tanıyan ferman.

(“Nantes Fermanı“ndari beş yıl önce). Ekber Vedaları, DestanlarıFarsçayaveUrducayatercümeettiriyor.

30.3.1963

YİNEGROUSSET*

SizinleuçağabinelimdiyorGrousset ve yüz yirmi asırlık tarihinüzerinde dolaşalım. Nereden binelim uçağa? Fransa’dan mı,İspanya’dan mı? İsa’nın doğmasına daha on bin yıl var. Avrupamilletleri içinde medeniyet bakımından en kıdemlisi Fransa ileİspanya. En eski, en güzel freskler ya İspanya’nın Altamiramağaralarında bulunmuş, ya Fransa’nın Dordogne civarındakimağaralarında.Birandabütüncazibesiylesanatçıkıyorkarşımıza.Parthenon frizlerini hatırlatan ren geyiği boynuzundan at başları.Tekrar bu ayarda şaheserlerle karşılaşmak için yedi yüzyılbeklemek lâzım: Mısır ressamları. Burada sanat için sanat yok.Sanattakinatüralizmavıkolaylaştırmakamacınıgüdüyor.Buhünerbüyü için zaruri. Bu keşiflerin sonuncusu Lascaux mağarasındakifreskler(1940).Büyüksanat,dinintesirialtındagelişmiş.Butarihgezintisindenalacağımızilkdersbu.İ. Ö. 6000 yıllarında bu sanat silinir Batı‘da, yerine neolitik

endüstri geçer. Bütün çağların en büyük devrimlerinden biri bu.Cilalı taş, sonra seramik, hayvanların ehlileştirilmesi, bitkilerinüretilişi. İnsanlığın hayat şartlarında muazzam değişiklikler.. Busınai inkılabın başka bir benzerini on dokuzuncu asrın sınaiihtilalindegörebiliyoruzancak.Yalnız teknik sahadakibu ilerleyişsanatınzararınaolmuştur.Üçbinyılsahnedençekilmiştirsanat.Buda sık sık karşımıza çıkacak tarihî bir kanun: Beşeriyet tarihinde

Page 102: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

tekâmül çok defa başka sektörlerde hazin gerileyişler bahasınagerçekleşebilir. Şimdi Mısır’a ve Mezopotamya’ya geçelim. Batımedeniyetinin vatanı buraları. Birdenbire Mısır ve Sümermedeniyetleridoğuveriyor.Busanathamlesinindesaiki*din.Memfis ve Sümer medeniyetleri, bütün manevi fetihlerini

nisbeten çok kısa bir zamanda tamamlamış. İnsanlık iki bin yılonların çizdiği sınırlar içinde yaşayacaktır. Babil ve Asur sanat veedebiyatıSümermirasıileyetinmiş.Yinebirkanun:kısabirzamaniçinde medeniyet yeni sahalar fetheder, sonra durgunluk devresibaşlar, uzun bir devre. Ve insanlık yükseliş devresindekikazançlarını yer. Asurilerin her zaferi eski bir medeniyetin definmerasimidir.Asuritaarruzlarıyalnızşehirleri yoketmiyor toprağıda kısırlaştırıyordu. Kuyuları tıkıyor, kanalları yıkıyor, akarsularıbataklık haline getiriyor, vahaları çölleştiriyor, ağacı daöldürüyordu insangibi. İranve Irak’ın yeşerttiği bahçeler Asur veTatarsaldırışlarındansonranehalegelecektir?Yenibirkanun:Birmedeniyetin entelektüel bakımdan mukavemeti, hatta en verimlitopraklarınmukavemeti sonsuzdeğildir. Devamlı savaşlar toprağıdaöldürebilir,medeniyetideyıkabilir.Asya’nınbüyükbirkısmıbuyüzden harabezâr olmuştur. İnsan hâlâ öylesine yırtıcı kibeşeriyetin patrimuvanı her an tehlike içinde. İran nerede, Irakhani?ArtıkBudî isekBuda’yı,Hıristiyansakİsa’yıdinlemekzamanıgelmiştir. Bir kanun daha: medeniyetler ancak intihar etmeksuretiyle ölürler. Kadim Asya medeniyetleri kendi kendilerinekıymışlardır. Medeniyet Hint-Avrupa kavimlerine, oradan Yunan’ageçmiştir.Hint-Avrupa ırkı yok, Hint-Avrupa dili var. Hint-Avrupalıların

kadim Asya’ya karşı zaferini sağlayan iki teknik üstünlük: atıehlileştirmiş olmaları ve 1000 ile 700 yılları arasında cenkarabalarıyerinesüvarininikamesi.Sonrabalta,nihayetözengi.YeniOrtaçağda topçuluğun, zamanımızda uçağın, zırhlı kuvvetlerinoynadığırolüodevirdezikrettiğimizteknikleroynamış.Yunanmucizesi demasal. Yani uzun bir hazırlığın neticesi: Girit

medeniyeti, Miken medeniyeti. Sonra Dorlar istilası. Yalnız şumanada bir mucize var: Atina’nın iki yüz yıl süren saltanatındanbütün medeniyetimiz doğmuş. Yunan’ın hususiyeti: ilim için ilim.Ama biri vatan kuramadı, mefhum cambazlığına gitti. İskender.Semitik düşünceyle Yunan düşüncesinin kaynaşması veHıristiyanlık.Sezardaaynıeseredevameder…

Page 103: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

26.1.1963

BENİMİÇİNTEKMÜHİMOLANKİTAPTI*{26}

“Hollanda kıyılarında can veriyordu eski dünya”.. BirdenLenient’ınbucümlesinihatırladım.Vehafızambu inciyimahfazasıiçinde seyretmek arzumu cevapsız bıraktığından kitabı açtım:“Batı‘nınbirucunda,Kuzeydenizikıyıları boyuncadarbir toprakparçası uzanır. Setler, kanallar, bataklıklar.. İnsanın denizdenkopardığıbirülkeburası.Kıtanınböğrünekarayaoturanbirgemigibiyaslanmış;sular,kumlarlaörtülüyarıyarıya.Buadacıktamikiyüzyıl maziye karşı ayaklananların vatanı ve hürriyetin sığınağıolacaktır.EskiDünyaHollandakumsallarındacanverecek”.,vs.BenharitadaHollanda’nınyerinigösteremem.Kelimeyişuuruma

çivileyen ilkkitapTaine’in“SanatFelsefesi”. SonraWalterScott’unromanları., yakılan şatolar ve katırlarının sırtındaki kumaştoplarınıitinaileindirdiktensonrakollarınısıvayıpsavaşakatılanbezirganlar.. Taine Hollanda medeniyetini tabiatın haşinliği,cimriliği,sertliğiileizaheder.Hollandalıkendineyenibirâlem,birsığınak,bircennetyaratmak

ihtiyacındaydı… Hatıra parçaları ve sis. Bir toprağa, bir belirlizamana bağlanamayan ve rüzgârın önünde sürüklenen bulutlarabenzeyen hatıralar. Hollanda, kapitalizm, Voltaire, Jean MichelRey’inmatbaası,protestanlık,Erasmus,Spinoza,Bayie.Furetiere’inbendekidörtciltlikkamusuHollanda’dabasılmış.Hollandakâğıdı,Hollanda ressamları. Neresi bu Hollanda? Octave Mirbeau’nun birseyahatnamesini hatırlar gibiyim. Sonra Schiller’in “Histoire desPaysBas”sı.TanımıyorumHollanda’yı.Dün ilk defa olarak bir Hollandalı gördüm, Hollandalı, Çek veyaİngiliz,herhangibiradam,sıkılganveağır.Kâinatıdolaşmış,bir ikilisan konuşuyor. Ama ne konuşuyor? Fransızca veya İngilizcenincila klişelerini silkeleyin, Türkçe konuşturun bu zata., galibasokaktaki adamla burun buruna geleceksiniz. Kürenin kaderinibunlar tayin etmiş. Tarihinmanivelası zekâ değil, sabır. Newyork,Cenevre, Endonezya., dört kıtayı dolaşmış hazret. ÖğrendikleriherhangibirAsyaşehrinindörtduvarıarasındadaöğrenilebilirdi…Fuat’ıPakistan’dançağırıyorlarmış.Malimüşavirolacakmış orada.Şimdialdığıparanınikiüçmislinialacakmış…Leniant’ıkaçHollandalıbiliracaba?Benyirmidörtsaataçkalma

bahasına elde etmiştim o kitabı. Türk aydını Hollandalıdan dahabüyük ve daha kahramanca bir emek harcamak zorunda. Cehalet

Page 104: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

okyanusundan yapacağı fetihleri, vatanına dişleriyle, tırnaklarıylaavuç avuç toprak taşıyıp, uçurumun boşluğu üzerinde oturtmakzorunda.Hollandalının ayırıcı vasfı, akl-ı selimi. Geniş omuzlu birakl-ıselim,insanagüvenveriyor,meşeağacındankoltukgibirahatve sağlam. Hollandalı, tanıdığım Hollandalı demek istiyorum,gerçektenöylemiydi,yoksabendahaöncekibilgilerimleböylebirHollandalımıhalkettim?Allahamalum.Hollandalıdiyorkidüşünenadamın Hollanda’da da “public”i yoktur, Danimarka’da da yoktur.“Leschosesdel’esprit”dünyanınpekazyerindemerakuyandırıyor.Dün gerçekten rahatsızdım. Buna rağmen herhangi bir şakirtkarşısındaymışımgibikonuşabildimHollandalıyla.Fuat İstanbul Üniversitesi’nde doktora yapamadığı için

Amerika’ya gitti. Neden doktora yapamadı Fuat? Oynak zekâsına,karaca derisinden bir eldiveni mahcup edecek suplesine rağmenhezimete uğrayışı güç kabil-i izah. Ali bey rahatça, göğsünü geregere doktor oldu. Berke hâlâ pösteki saymakla meşgul. Fuat’ınkütüphanesi vardı, apartımanı vardı, parası vardı, karısı vardı.Yandaşlarına göre harikulade bir terkip kabiliyeti vardı. Berkeenerjiyi temsil ediyor. Ali Bey… Mesele istemek ve gerekenfedakârlığakatlanabilmek.Fuat’ınbütünhayatındabirgece,bütünbir gece ilmeharcanmamıştır. FuatHindistan cevizini reçelolaraksever.Oğlumonsekizyaşınıtamamladı.DünbirazNordauokuttumona.

Gürültü patırtı arasında niçin toplandığımız unutulur gibi oldu.Nordauhayatımınmeşalekitaplarındandır.Onuda tesadüfçıkardıkarşıma.Aşkınkendinehassezişleri,keşiflerivar.GalibaLenient‘ıaldığımzamansatir’inmânâsınıdoğrudürüstbilmiyordum.Lenientdoyurankitap,amaihtilalyapankitapdeğil:şiir,izah,ışık.On dokuzuncu yüzyılın “Dictionnaire Üniversel” etrafında

toplanançoksevimlimandarenlerindenbiri.Nordaubaşka.Nordauinsana ucuz allamelik* kazandırıyor. Kafasını yumrukluyor zamanzamanokuyucunun.Derindeğilhattasanıyorumkiçokdefahaksız.Ama alışılandan başka. Nordau birçok inançları eriten bir asit.“Corrosif’birzekâ.YinekafamınezeliaçlığınıgidermekiçinNizam’ayarımliratoslayıpaç,amamemnunsoğukodamadönmüş,sayfalarainmiş, yeni bir dünya keşfettiğim için bahtiyar olmuştum. Benimbahtiyarlıklarım…Amaengerçekbahtiyarlıkdabudeğilmi?Soğukoda,açbirinsan,dışardayağmurvezamanzamankanıtutuşturan‘;.“tentation”.Evet,herfetihbirmükâfat,birfedakârlığınmükâfatı.Nordau bana verdiğini neden bir Berke’ye vermiyor? Zira benim

Page 105: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

içinbirekmekti,BerkeiçinbirCinzano.Oğlum, oğlum.. Galiba onun büyük bedbahtlığı susamadan

içmesinde,dahadoğrusuelimizde ışıkdolukadeh., boyuna içdiyezorluyoruz.Vekadeheyalnızdudaklarınıdeğdiriyor.Sanıyorkiilim,kitap,rehbervezamanebediyetekadarfermanınamünkad*olacak.O, kitaplar içinde doğdu. Bir haremde doğan şehzade gibi; kadın,kadın… Ben Noridau’ı galiba yirmi üç, yirmi dört yaşlarındaokudum.Müşküllerimihaledecekkaynakyoktu.VeöylesanıyorumkiFransızcayıMahmutAli’dendahaiyibilmiyordum.Ohiçolmazsabendenbeşaltıyılilerde.İlerdeamaizahıgüçbirfarkvararamızda.Benimiçinmühimolan,hayatîolankitaptı.Adetabütün“dignite”m,tek“dignite”mvebiricikhik-met-ivücudumtefekkürdü.Acabaöylemi? Acaba bu Cemil Meriç benim yıllarca sonra hayalimde inşaettiğimbirfantommu?Hollandalıya dedim ki: bugün Anakarsis devrinde değiliz. Her

aydın, antenlerini fikir dünyasının hançeresine dayamış,söylenenlerigünügününedinliyebiliyor.Sartre,BertrandRussell…Endonezya’daki adamın çağdaşı. Bu bir palavra idi. Daha doğrusuşematikveformelbirgerçek.BirSartre’ı,birRussell’i takipetmeknelerebağlı?Evvelaparayavezamana.Sonrauzun,çokuzunvepekaz bahtiyar’a nasip olan hazırlıklara. Bunlar Heraklit’tenYacnavalkiya’dangelenzincirinsonhalkaları.Hiçbirzamaniktidarrüyasıgörmedim.Amaherbüyükadamismi

telaffuzedilirkeniçimürperdi…Tekvasıfyetmiyor.Oğlumdabütünimkânlar var. Hayat boyu peşinde koştuğum ve ancakfaydalanamayacağım gün benim olan imkânlar. Onun içinçıldırıyorum: tanrılarım, karşısında elpençe divan; sevgililerim,iltifatınamuntazır.Veohâlâtahtaoyuncaklarlaoyalanıyor.Bakalımilahi kıvılcım ne zaman tutuşacak içinde. Bu satırları onun içinyazıyorum.Korkuyorum,buziyafetsofrasınınrüyadakisofralargibikayboluvermesinden korkuyorum. O ilahi kıvılcım ruhundatutuştuğu gün, benim olmak istediğimi, benim rüyamı kolaycagerçekleştirebilir, bir fikir prensi olabilir. Bu kütüphane bir taht,tahtların en şereflisi. Bu kütüphane bir tribün. Oradan asırlaraseslenilebilir. Bu kütüphane bir piyedestal. Yıldızlarlakucaklaşırsın, onun üzerinde yükselince. Ve odana bütün kıtaları,bütünmedeniyetleridoldurabilirsin.FaustunemrinegirenMefistoseninhizmetkârınolur,hemdekayıtsızşartsız.Fuat hayat eğlenceli değil, diyor. Hollandalıya göre ben Hint

hakkındaki eserimi Hollanda’da da bastıramazmışım. Böyle bir

Page 106: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

kitap ancak bir kaç yüz nüsha satar diyor. Demek dünya gittikçeküçülmekte. Ama sen odanı dünyadan, reel dünyadan, aktüeldünyadan çok daha fazla genişletebilirsin. Bu sırtından kumaşbalyasını yeni atmış bezirgânın yerine, Erasmus’la, Spinoza’ylasohbet edebilirsin. Çocuğum, çocuklarım. Ben bu kitapları bütündünya nimetlerinden, çok defa vazgeçilemeyenden,vazgeçilemeyecekten feragat ederek bir araya getirdim. Size birdünya, dost bir dünya hazırladım, hazırlıyorum. Fırtınayatutuldukça sığınacağınız tek liman bu. Daha doğrusu bu limandanayrılmazsanız kasırgalardan uzak kalırsınız. Bu kitaplar benimsevgililerim. Ama yıllardır konuşamıyoruz. Birbirimizin diliniunuttuk. Bilmem neden darıldılar? Sizin yerinizde olmak içingörülmemiş işkencelere razı olabilirdim. Görmek ve dünyanın enbüyükinsanlarıylahalvetolabilmek.Kadında,şöhretde,kuklalarıharekete geçiren bütün ihtiraslar da öyle zavallı ki. Allah sizibahtiyaretsin.2.4.1963

OSMANLIDÜŞÜNCESİ,GERİCİİLERİCİ,

ZAVALLIHİNT,ZAVALLIBEN

Ve karşılarına üç yol çıktı şehzadelerin. Osmanlılar ademendişesinden habersiz yaşadılar. Ölümden sonra yollar üçeayrılıyordu: cennet, cehennem, âraf. Araf kısa bir duraktı. Gerçicehennemin,içindekatrankaynayankazanları,birdudağıyerdebirdudağı gökte zebanileri, zaman zaman rüyalarını kâbusaçeviriyordu Osmanlının. Ama cennet, kılıçların gölgesi altında veAllahgafûr-ür-rahîmdi.*

Budizm Türk insanını ne kadar değiştirdi bilmiyorum. Dahadoğrusu Türk insanı Budizmi ne kadar değiştirdi? Bildiğim şu ki,bütün Osmanlı edebiyatında metafizik ürperti yok. Bizde derviş,Tanrıyla vuslat halinde yaşadığı için, suretler âleminden tecerrütetmiş bir gönül adamı değil, aksiyondan kaçan bir meczup, birhasta, bir yarı deli, yani bir sapıktır. Fuzuli’nin tasavvufu bendedaimatercümeintibaıyaratır.Tasavvufkim, istiğrakkim,Osmanlıkim?“Makber”deöyleretorikvarki,buyapmaçiçeklerinarasında,tüveyc’inde*kanışıldayangerçekbirikigoncabulmakçokgüç.

Cennet, cehennem… her meseleyi basit bir “dilemma’*ya irca

Page 107: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

etmişiz.Daimaikiihtimal.İkidenfazlasınıdüşünemiyoruz.Avrupa!Ah Avrupa, canım Avrupa! Neden “ah Avrupa”? Hep gözünrehberliği: “beldeler, kâşaneler” masalı. Arka sokaklar, arkasokaklardaki sefalet? Ondan bahseden yok… Tarihin ölümemahkûmettiği kavimlerde hep aynı psikoz: kendini küçük görmepsikozu. Avrupa cennet, Asya cehennem. Neden “beldeler,kâşaneler”? Sanıyorum ki şarklı olduğundan utanan tek şarklıkavimbiziz.Gerici, ilerici…Şarklıgericidir,garplı ilerici. İslamiyethuzuruçokucuzasatmış.Yollar o kadar belli ki düşünmeye lüzum yok. Şarap içmeyecek,

domuzyemeyecek,zinayapmayacaksın,beşvakitnamazv.s.Sonraperiler, gılmanlar, huriler… Tasavvufun itibara mazhar olmamasıdabundan.YunusEmre’debilehep:“şolcennetinırmakları“!Bugünün Türk insanı Hint düşüncesini kavrayacak durumda

mıdır?Hayır.Kendivokabüleri ileyagericidir,ya ilerici.Gerici isemüslümandır:cennet,cehennem.İlerici iseBatıhayranı:caz,dans,cinsî hürriyet ve teknik. Düşünmeye teşebbüs eden, düşünendemiyorum, kaç kişi var? Herkes panase meraklısı. Sosyalizmdağları devirecek, demokrasi altına çevirecek yurdu. Avrupa, ahAvrupa!Galibaişittiklerinipapağangibitekrarlamaktanzevkalmayantek

çağdaşPeyamiidi.Falih’lernekadarsığ,nekadaryalınkat.HelebirNadir Nadi! Kimin söylediğini hatırlamıyorum, insan kırkındansonrayadünyadanelinieteğiniçekeryahutdainsandenenkoyunukırkmak için kollarını sıvarmış… Üniversite talebesi “Toprak”dergisi sahibini yakalamış, tartaklamış ve herifin bütünküçüklükleri, ayak yalamaları kâr etmemiş. Asil Atatürkçü TarıkTunaya kolundan yakalamış “suçluyu” ve galiba polise götürmüş.Darendelibedbahtınbiri,“Toprak”dergisilağımamaTarıkTunayane? İnsanı seveceksin. Hangi insanı? Darendeli’yi ve TarıkTunaya’yı…BudaveTürkinsanı…Hamit’tenyıllarca sonraYahyaKemalHint’e gitti. Pakistan sefir-i

kebiri*, o ülkeden tek kartpostal bile getirmedi. Biz Hint’ianlayamayız.Avrupa’nınbütünıstırabıkapitalizmdengeliyor.Peki,kapitalizm nereden geliyor? Kapitalizmi tasfiye edecek insanMars’tan zembille mi inecek? Harem ağasının kafası. İnsanısevmiyoruz.Hintdüşüncesikarşısındaelimizitabancamızaatışımızbundan. Bir tarih hocasının Hint’le uğraştığım için beni nasılayıpladığını çok güç unutabileceğim. Eskiden Batı afaroz edilirdi,şimdi Doğu aforoz ediliyor. Daima aforoz, daima duvar, daima

Page 108: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

husumet. Bu lanet çemberini nasıl kıracağız bilmiyorum. Kitabımbasılırsa çok az kimse okuyacak ve belki hiç kimse anlamayacak.Gericiler toptan mahkûm edecekler, ilericiler toptan mahkûmedecekler… Konferans. Evet, kaç kişi dinleyecek konferansımı?Bütünülkelerbirbirinebenzerdostum,ikiıstırapkadar,ikigözyaşıkadar birbirine benzer. Eldorado, vehmini kaybedenlere efsus*,hezarefsus*… Gobineauböyledüşünmüyor, Gobineau hatta Taine.TatarağasıileMontesquieubirmi?Bir,diyeceğigeliyorinsanın.Beninsanı,Fransız insanınıhastanedegördüm.Memleketlimdenhiçbirfarkıyoktu,hattadahabayağıidi,dahakorkak,dahamenfaatperest,hatta daha ahmaktı. Kafan aydınlıksa, gerçekten aydınlıksa, herülke aydınlıktır senin için. Yoksa kendi karanlığından kaçmakboşuna… Hint. Evet, Hint’in kazandırdığı huzur çok ferdi vemuayyen bir dünyada,muayyen bir iklimde gerçekleşebilecek birmucize. Üstelik yaşadıktan sonra, vücudu ile insiyakları ileyaşadıktansonramümkün.Hint’in keşfi gerçekten Batı’da bir Rönesans yaratmış mı,

sanmıyorum.Belkibirkaçbatılıdayahutbatışuurununmahdutbirbölgesinde.Batıkavga içinde,Hint felsefesikeskinbirkavgasilahıolmak vasfından mahrum. Marksizm var, Hıristiyanlık var… Vemaalesef daha çok irticanın elinde bayrak Hint. Romain Rolland’ıçıkarırsak, sol cenahta Hint’le uğraşan kimse yok. Hâlbuki bence,bütünkavgalarınüstündebirahlakBudizm.Ahlakkaranlıkkelime,yol. Ama kimsenin senfoni dinleyecek hali yok. Sokakta silahsıkılıyor,tepedejetlerinuğultusu…AcabaHintdebirmistifikasyonmu, bir sahte hal sureti mi, sanmıyorum. Proletaryanın o kadardolambaçlıyollardanzararsızhale getirilmesi imkânsız…ŞimdilikHint, bizim için, kütüphanelerimize eklenen bir raf bile değil. :Zavallıkitabım!Belkimüstehcenekaçanbir iki şiir tercümesi içinokunacak.Kaldıkibasılacağıdabellideğil.Vebukubbeninaltındahiçbir akis bırakmadan “resurrection”u bekleyecek. Galiba‘samsara’yalnızinsanlariçindeğilkitaplariçindevar.

12.4.1963

CLAUDELEVI-STRAUSS’UOKURKEN

İnsanlık bir merdivenin basamaklarından çıkar gibi yükselmez.Zıplamalar,hepaynıistikameteyönelmişdeğildir.Zaratarinsanlık,kâhkazanır,kâhkaybeder.Boyunakazançyok.İkitarihvar:bütünfetihleri birbiri üstüne yığan, zamandan faydalanan milletlerin

Page 109: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

tarihi, mirasyedimilletlerin tarihi. Zaman fertler için demilletleriçin de başka başka değer taşır. Yani istikbali dokuduğumuz biripliktir zaman. Ama tarihini itina ile işleyen, nakışlayan,şekillendiren ve zamandan bir çadır, bir halı dokuyan fertler vemilletler olduğu gibi,makara ile oynayan bir kedi şuursuzluğu ileiplik yumağını arap saçına döndüren kavimler de var. Mirasyedimilletlerin tarihi de büyük faaliyetlere sahne olmuştur. Aradakifarkbüyükmedeniyetler,biriktiren,yığanmedeniyetler,ötekilerdenoksan olan bu sentetiklik, her yenilik erir, kaybolur, eskiyeniliklereeklenmez.Statik cemiyet var mı? Bu, seyredenin vehmi mi sadece?

İhtiyarlara göre, gençliklerinde tarih hareketli geçmiş, sonyıllarında sükûn ve istikrar göstermiştir, zira kendileri aktördeğildirler. Onlara göre, değişiklik yoktur yahut lüzumsuz, kötüyedoğru bir değişiklik vardır. Siyasi bir rejimin düşmanları, mezkûrrejimin tekâmülettiğinikolaykolay teslimetmezler, bütünolarakmahkûm eder, tarihten çıkarıp atarlar, rejim bir perde arasıdır.Hâlbukimakinanın içinde bilhassa yüksek kademelerde rol almışolan kimseler için durum bambaşkadır. Herhangi bir kültürüdeğerlendirirken kendi menfaatlerimizi bir yana itemiyoruz.Objektifhükümyok.Birmedeniyet kültür çizgilerinin (“trait”) üstüste yığılmasından

ibaret değildir.Medeniyeti tayin eden “structure’. Çeşitli imkânlararasından seçtiği özellikler birbiri ile nasıl kaynaşmış? Bu“structure”ler kalitatif olduğundan ölçülemezler. Bütün kavimlerBatı‘nın üstünlüğünü kabul ediyor. Ananevi “structure”leriyıkmışız, fetihler yapmışız, sömürgeleştirdiğimiz milletleri biziseçmeye mecbur etmişiz. Doğru, ama bunları hatırlatmak bir şeyifadeetmez.Busadece,Batımedeniyetininüstünlüğüüniverselbirrızadan doğmuyor mânâsına gelir. O halde bu üstünlük neredengeliyor?Enerjisinden.Bukuvvet farkı sübjektif bir faktördeğildir.Batı‘nın üstünlüğü icat kabiliyetine dayanmaktadır. Ama icat daBatı‘nın imtiyazı değil. Hayatımızın temelini teşkil eden büyükkeşifler çok ilkel cemiyetlerin eseri. Tesadüfen öyle olmuşdenilebilir mi? Hayır. Tesadüf tek başına hiçbir netice doğurmaz.Batıdünyasıikibinbeşyüzseneelektriğinvarlığınıbilerekyaşadı.Tesadüfenkeşfetmiştibunu.AmaAmperelerin,Faraday’lerinşuurlugayretleri işe karışıncaya kadar bu tesadüf kısır kaldı. Okunicadında, boomerang’ın, “sarbacane”ın icadında, ziraatınhayvancılığındoğuşundatesadüfünbüyükbirrolüyok.Penisilin’inkeşfinde olduğu gibi.Mesele başka. Hayal, yaratma, icat kabiliyeti

Page 110: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

hemenhementarihinbütündevirlerindeaynıölçüde,amabunlarınkombinezonu ancak bazı zamanlarda ve bazı ülkelerde kültür“mutation”ları vücudagetirebiliyor.Böylebirneticeyevarabilmekiçin sadece psikolojik faktörler yetmiyor. Bu vasıflarla berabertoplumun birçok fertlerindemüsait bir “orientation”a ihtiyaç var.Yaniyaratıcının“public”iolmasışart.Bunun için tarihî, iktisadî vesosyolojikbirçokfaktörlerinelelevermesilâzım.Sevgili yurdumuzda, fikir adamının imhası için sürgün avları

tertiplenen,standartdüşünceyemumlaryakılan,buhurlarserpilensevgili yurdumuzda, aydınla kitle arasında hiçbir transatlantiğinaşamayacağı ummanlar var. Standart düşünce yani düşünceninkalıplaşması, nasırlaşması. İki kutup: Osmanlıcı - Atatürkçü. Vedışarda kalanların kellesinden kervansaray kurmak iştiha veihtirası. Fethi neden otuz milyon içinde herhangi bir vatandaşolarakkalır?Kalabalıktanşuveyabusebeplefarklılaşanfertlerdölvermeden ölmeye mahkûm. Taklit kanunları kitle kanunlarınındışında değil. Yani aydınlatılması imkânsız olmayan sebeplerdengeri kalmış ülkelerde harikulade zekâlar, beklenmedik yerdenfışkıranharikuladebirbitkimisaliboyatabiliyorlar.Amakaderlerihep aynı: silinip gitmek. Beşir Fuat intihar ediyor. Cezmi Ertuğrulintiharediyor.AliNamıkkokaineveriyorkendini.Nazım’ı cemiyettasfiye ediyor. Bu adamların bedbahtlıkları Türk oluşlarından.Reelle ideal değil, rasyonel arasına atacakları köprü yok.Muhammed’i, Haticetül Kübra’nın imanı yarattı. “Absurde”e,yalnızlığa,başkalığatahammül,çelikbiruzviyet,elmastanbiryürekişi…İcatları bütün olarak ele alırsak, tarihte iki büyük devre

dikkatimize çarpar: neolitik ihtilal, sınai ihtilal. Tarihinde iki defaveaşağıyukarıonbinyılaralıklainsanlıkaynıistikameteyönelmiş,bir sürü icatlar yığabilmiş. Bir yandan icatların sayısı, ötedendevam’ı.. kısa bir devre içinde kesifleşmiş ve büyük tekniksentezleri mümkün kılmış. Bu sentezler insanın tabiatla olanmünasebetlerini değiştirmiş, bu değişiklikler de daha birçok yenideğişikliklere yol açmış. Demek tek çizgi halinde ilerleme yok.Zıplamalar, atlamalar, “mutation”lar var. Bu izah da yetersiz: ikitarih var: yığan, yerinde sayan. Hatta her tarih yığıcı, fark sadecekesafette*.Neolitik ihtilal insanlık tarihinin son 50.000 yılı içinde

gerçekleşmiş. İnsanlık 500.000 sene kümülatif bakımdan hiçbirdeğeri olmayan meddücezirler içinde yaşamış. Kültürleri

Page 111: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

oyuncularabenzetirsek,bir toplum iki şekildeoynayabilir:herkesayrıayrıoynar,kolektifhaldeoynar.Elbettekikolektifoynayanlarkazanır.Kültürlerinde, kumarbazlar gibi, kümülatif neticeler eldeetmesistratejiyebağlı.Rönesans başlarında Avrupa çok çeşitli tesirlerin karşılaştığı ve

kaynaştığı bir ülke. Grek, Roma, Cermen ve Anglosaksongelenekleri, Arap ve Çin tesiri.Kantite bakımındanKolomböncesiAmerika da çeşitli kültürlerin temaslarına sahne oluyordu. İkiAmerika kocaman bir yarım küredir. Ama Avrupa toprağındabirbirinifeyizlendirenkültürleronbinlerceyıllıkbirfarklılaşmanınmahsulü. Amerika’da karşılaşan kültürler birbirinden daha azfarklı,çünküdahayeni.Tablodahahomojen,dahamütecanis.KeşifsırasındaMeksikaveyaPeru’nunkültürseviyesiAvrupa’nınkindenaşağımıidi?Hayır.Hattabazıbakımlardanüstündü.Amakültürünbütün cepheleri oralarda daha az “articule” idi. Büyük başarılaryanında boşluklar. Adeta delikleri vardı bu kültürlerin. Bir yanda“precoce”şekiller.Öteyanda“abortif’şekiller.Nedenbiravuçfâtihkarşısındaçöküvermişler?Organizasyonları

yeteri kadar seyyal olmadığı ve yeteri kadar farklılaşmadığı için.Koalisyonaiştirakedenler,eskidünyadakilerayarındafarklılaşmışdeğildi. Yani kümülatif kültür hiçbir devrin ve hiçbir ülkeninimtiyazı değil. Mahiyetlerinden çok, davranış tarzlarının neticesi.Yani duraklayan cemiyetler -şayet varsa- kendi başına yaşayancemiyetlerdir. Kümülatif cemiyetler, teşkilat kuran cemiyetler. Bircemiyetimahvedenenbüyük“tare”tekbaşınaolması.Kültürdehergelişme, kültürler arasında bir koalisyon. Kültürler ne kadarfarklılaşmışsabukoalisyonodereceverimli.Peki,bukoalisyonbirtecanüse*götürmeyecekmi?Götürecek.Medeniyetinantinomisibu.Bundan kurtulmanın çaresi partönerler arasındaki farkıkörüklemek, sınıflar buradan doğuyor. Galiba içtimai sınıflarneolitikihtilalleberaberdoğmuş.Proleterleşmedesınai ihtilalininşartı ve neticesi. Yahut iç koalisyonu değil, dış koalisyonukuvvetlendirmek, sayı bakımından. Yeni oyuncular katmak.Müstemlekecilikveemperyalizmbundandoğuyor.Amaher ikihalsureti de tecanüse ve atalete götürüyor. Dünya medeniyeti yok.Çeşitlimedeniyetler var. Ve ilerleme ancakbu çeşitliliksayesinde.Yanimedeniyetlerbirbirlerinitamamlamalıdırlar.İlkelkavimleriçinkendidışlarındainsanlıkyok.(Tabiibazı ilkel

kavimler). Tek kültür bizimki diyenler de aynı ilkel durumadüşüyorlar. Barbar, barbarlığa inanan adam. Daha doğrusu

Page 112: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

barbarlığın ilk vasfı bu. Avusturalya yerlileri umumi sosyolojiningerçekkurucuları.

8.5.1963

ZAMANADAİR,TAGOR

Zamanısaçlarındanyakalamak,yayındanfırlayanokututmaktangüç.Zamankiminegöreadem’intakendisi,kiminegörevarlığın.Yasenonuheykelyapacaksın,şiiryapacaksın,besteyapacaksın;yabiravuçtoprağakalbedecek zaman seni. Zamanbirkovan, zamanbirkumaş, zaman dost, zaman düşman. Zaman sensin. Zaman seninkozan.Zamansevgili,Nemesis:zaman.Batan bir gemidesin dostum. Sahiller görünmüyor. Yıldızları

söndürmüş fırtınanın soluğu. Bu batan gemi sensin dostum. Ücraadasında Robenson batan gemilerden enkaz taşır. Senden nekalacak Robensonlara? Zaman bir güve gibi kemiriyor uzviyetini.Herkışyapraklarındökülüyor,heryazçiçeklerin…Tagor’usevmem.İnsanlarınıstırabınazirvelerdenbakanşımarık

birtanrı:Tagor.Goethegibi.Fırtınayı sahildenseyredenvezamanzaman sirenlerinkine benzeyen şarkılarıyla, boğulanlara,kaybettiklerihayatınnekadardilrübaolabileceğinihissettiren ikibüyücü. Tanımam da zaten. Belki herkes tanır göründüğü içinsevmem Tagor’u. Moda olduğu için veya sadece tanımadığım içinsevmem. Galiba Tagor adını bana ilk tanıtan Kerim Sadi’nin birpolemiğiolmuştu.AhmetHaşimbroşürününsonunailiştirilenniçinyazıldığımeçhulsekizonsatır.İhtimalbeniTagor’danuzaklaştıran,biridamfermanınabenzeyenosekizonsatıroldu.Tagor’ubirvatanhaini, bir insanlık düşmanı, memleketini Britanyalı efendilerinepeşkeşçekensoysuzbirsoytarızannettimgaliba.Yıllargeçti.Ondantekkitapokumadım.Övenlere tepedenbaktım.Basmakalıp bir ikiformülünkorkunçtesiri.ZatenhermodaşairgibiTagor’unkitaplarıda pahalı idi. Türkçe tercümelerini okunmayacak kadar murdarbuldum. Hint’i tanıdıktan sonra Tagor’a karşı duygularım değişti.Amaküçümsemeyişimaşkolamadıhenüz.Hint Kültür Cemiyeti Gitancali yazarı hakkında konuşmamı

istiyor. Bu davet sevinç uyandırmadı bende. Bundan evvelkikonuşmalarımhiçbirgönüldeyankılaruyandıramadı.Bakalım Romain Rolland ne diyor? Vivekananda’nın ölümü ile

Gandi’ninliderliğesuuduarasındageçenvakalarıözetleyenüstada

Page 113: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

göre,milliyetçi hareket 1905’te volkanikleşmiş. Lord Curzon ikiyebölmüş Bengal’i. Bengal, protesto makamında İngiliz mallarınaboykot ilan etmiş (Swadesi). Memleket birkaç ay içinde değişmiş.Hertaraftaaynımarş:Bandemataram(selamanavatan!)…22.5.1963

TAGORKONFERANSININİNTİBALARI

Kelimeler küskündüler, cümleler küskün. Gönülleredökülmüyorlardı. İstemeyerek çıktığım kürsüden utanarak indim.Hâlbukibeklediğimbirimtihandıbu.Özlediğim,hasretiniçektiğimbir imtihan. Vuslat yatağında duyulan tiksinti. Hoyi’yi kucaklayanalkışbenidesıramakadartakipetti.Sırnaşık,mihaniki,şahsiyetsizbir alkış. Yalnızlığımı bir kere daha bütünmerareti ile hissettirenbir uğultu. Dostlarımın dudaklarında hakaretten bin kere acı birtebrik formülü: en iyi siz konuştunuz. Vehimlerimizi bir andadağıtıveren, rüyalarımızı alıp götüren bir sitayiş*. İnsan kaçmakistiyor.Mağaraya,mezaraveyacinnete.Meçhul,belkihiçbirzamanbakışlarındayıldızlarpırıldamayanarsız,küstah,pasaklıbirsokakkadınıdır.Amameçhullerin en kötüsü bu gerçekten bin kere dilber. Neyifethedeceksin?Çölümü?Hölderlin,Nietzsche,Keats.,çağdaşlarınınyolunu kesip kulaklarına ruhlarının bestesini fısıldamadılar.Kuşların şarkısını kaç kişi dinler. Denizin musikisiyle bir Hugosermest olur. Beatrice yalnız Dante için güzeldi. Büyüklere karşıgösterilensevgi,çokdefabirborçödeme.Birbaşkalarınabenzemeihtiyacı. Falan Rimbaud’yu sever, falan Shakespeare’e hayrandır.HangiRimbaud,hangiShakespeare?

23.5.1963

KELİMELERDEKİ

SUDAKİAKSİM,THESEE*

Çağdaş ilim çocukken simya adını taşıyordu. Bütün keşiflermutlak’ı kucaklamak ihtirasından doğdu. Canavarları kılıç veyaiman gücü ile dize getirmek hermücahidin rüyası. Bakırdan altınyapmak veya kelimelere ebediyeti hapsetmek söylenilmeyeni,

Page 114: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

söylenilemeyeni,söylenilemeyecekolanısöylemek.Rimbaud’yubuihtiras delirtti. Kelime, içine gönlün, günlerin kokusunuboşalttığımızbirşişe.Amagönlünde,günlerindeıtırıöyleuçucukişişe boşalıveriyor kendiliğinden. Kuşlar ilelebet şarkı söylemiyorcümlenin kafesinde. Cümleden Partenon veya Süleymaniye kimyapmış? İskenderiyeli bilginler olmasa Homeros’tan ne kalırdı?Şöhrettesadüflerinengözübağlısı.Saadetdeöyle.Bahçededolaşançocukheradımdabirkarıncayuvasını yokedebilir.Gayretlerimiz,eserlerimiz tesadüflerin her adımda yerle bir edeceği, edebileceğibirerkarıncayuvası.Peki,neyapalım?İstiyorumkikelimelerbütünkirli libaslarından soyunupbirHintmabedindeki kutsal bakirelergibi raksa başlasın. Söylediğim her cümle yalnız benim olsunistiyorum, çocuğumdan fazla benim olsun, etimden fazla benim.Gerçeksanatadamıkelimelerinimparatorudur.Ülkesindekibütünçiçekler bütün meyveler kendisinindir. Renkleri başkadır oçiçeklerin,omeyvelerintadıbaşkahiçbirmeyvedebulunmaz.Tanrıeğlenmek için yaratmış dünyayı. O yıldızlarla, kürelerle,okyanuslarla ve insanla oynayan bir çocuk. Sen de kelimelerleoynayacaksın. Acaba kelimenin dışında kâinat var mı? Sonundakehkeşan da (samanyolu), kâinat da, Tanrı da kelime.. Tanrılarıinsanyaratmadımı?İnsanınmalzemesikelimedeğilmi? VeTanrıışıkolsun,dedi.Sanatiçinsanat,sanatkârıngerçeğinisahtesindenayıranşaşmaz

ölçü.Güneşsaraylarıaydınlatmış,kulübeleriaydınlatmışumurundamı?Kuş şarkısını söyler, gül sabahı ıtırı ile selamlar, şair yaratır.Pınar hangi susuzlukları giderdiğinin farkında mı? Cemiyet içinsanat, köylü efendimizdir yalanının az daha efendicesi. Mehtapkörlere hitap etmez. Şahikalar oraya tırmanabilenlerindir. Puşkinyerden göğe kadar haklı. Mabedimden çekil, sen kamçıdan, sentekmeden ve küfürden anlarsın. Öyle seveceksin ki kelimeleri,yalnız senin için raksedecekler. Saray olacaklar, bahçe olacaklar.Pygmalionkelimelerdenyaratmıştırsevgilisini.Nedenhasbahçeneyabancıları sokmak isteyeceksin?Beethoven’e besteleri yetiyordu,yalnızruhuiledinleyebildiğibesteler.Hayır,benhâlâkelimelerdençokinsanlarınâşıkıyım.Ondan cümlelerim Süleymaniyeleşemiyor.Hiçbirmaşukanınrakibetahammülüyok.Perimasallarındaolduğugibiezelibirkılıktankılığageçiş,ezelibirakışiçindekelimeler.Senisevdilermiperipadişahınınkızı oluveriyorlar. İhanetin onları biranda kurbağaya çeviriyor. Çölü vâhâlaştıran gönlün. Kucak kucakincivecam.Vekaderbunlardanistedikleriniseçdiyorsana.KelimeAtman, bütün varlıkların özü, hamuru, kanı. Kelime, sperma. Lila

Page 115: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

lila.. Bu harikulade temaşayı neden vecd içinde seyretmiyorsun?Yarat ve eğlen. Ama Tanrı yalnız kayaları, yalnız denizi, yalnızormanlarıhalketmemiş,beğendirmekistemişyaptıklarını.Hilkat bir diyalog. İnsanla Tanrının diyalogu. Anlamış ki bu

tiyatroya başka bir seyirci daha lâzım. İnsansız has bahçeengizisyon zindanlarından daha kasvetlidir, dostum. Tanrı kendikendine yetememiş. Narsis de yetememiş kendi kendine, sudaaksiniseyretmekbirneviikileşmek,birben,birdesudakiben:yanio. Ve Narsis yaşayamamış. Öldürmüş Narsis’i bencillik, kurutmuş.Kelimeler benim sudaki akislerim. Onları kucaklayamam.Kelimeleriseniniçinyıldızlaştırıyorum.Neredesinvekimsin?Halbukiben“Thesee”denbahsedecektim.Gideokumayı,Tevrat’la

BinbirGece’denöğrenmiş.OikikitaptabütünGidevar,bütünGideve bütün Asya. Hatta bütün insan. Ne kadar oynanmış Tevratüzerinde. Süleyman’ın meselleri Fransızcada başka, İbranicedebaşka. Galand’ın Binbir Gece’si gerçek Binbir Gece’den çok OndördüncüLouisdevrininegzotikbirmeyvesi.Amaher ikikitapdabirersihirlihalı.İnsanıAsyabahçelerinekanatlandıranbirersihirlihalı.Thesee“babaminsanlarınenâlâsıydı”diyor,“hoştu,güzeldi,ama

ve lâkin., galiba öz babam da değildi. Ve insan bu, her şeyihatırlayamazki…Girit’tezaferkazanırsamgemimebeyazyelkenlertakacaktım dönüşte, unutmuşum. Peder siyah yelkenleri görüncecanına kıymış. Hoş unutup unutmadığıma pek emin değilim ya”diyor,“hazretcanımısıkmayabaşlamıştı”diyor.Ödip, Thesee… Yaratanla eseri arasındaki bu kanlı çatışma

eşyanınmahiyeti icabımı? O zaman yavrularını yiyen erkek kedibize bütün felsefelerden daha değerli bir ibret dersi veriyor.İnsanlık tek perdelik bir dram gibi bir nesilde sona ermeli azizdostum. Thesee de, Ödip de hükümdardılar. Hükümdar demekcanavardemek.Sonrainsanınyamyamlıktanhenüzkurtulduğubirçağdayaşıyorlardı.Verüyagörmeyenbirkavminmuhayyelesindenfışkırmışlardı. Yunanlı rüya görmez mi? Yunanlının rüyaları birkanatlanışdeğil,biraynayabakıştır.YunanlıolmayanYunanlılardavar:Eflatungibi..VeEflatunHomeros’abunun içinkızgın.Ama“LeReine Morte”ta da aynı dâva. Burada değişen yalnız devir.Kahramanlar yine taçlı. Hayır. İnsan insanın kurdu değildir. Senyarınaçevireceksinbakışlarını,yamyamadeğil,Tanrıyabakacaksın.İsa’nın çocuğu yoktu. İsanın çocuğu: tarih. Buda’nın çocuğu yoktu.Hepimiz Buda’nın çocuğuyuz. Muhammed’in çocukları sokaktaki

Page 116: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

adamdılar. Muhammed’in çocuğu nesiller. “Recherche del’Absolu’de hayatını kocasına vakfeden kadın nihayet isyan eder,senevlenmemeliydinder,sizgönüllerinibiridealeverenlernekocaolabilirsiniz, ne baba. Ama mutlak peşindekiler için çocuk biryabancı, günah bir isimdir. Hugo için Francois kimdi? Sofrasındagörmeye alıştığı bir misafir. Muhteşem yatağından daha az ilgiçekici bir mobilya, bir dekor. Senin eserin yok, senin JulietteDrouet’nyok, şöhretinevinin sınırlarını aşmaz.Oyuncağın yok. Vehiçbirşeyhattabababileolamıyorsun.İstediğinhaldeolamıyorsun.1.6.1963

ABSÜRTMASALI

SudakiaksindeniğrenenNarsis:çağımızaydını.Narsisihtiyarladı.Alnında itiraf edilmez günahların çizgileri. Çirkin bir yüz bu.Panteondakilere arlöken gömleği giydirmek, kahramanın vehavarinin çehresine soytarımaskesi takmak ve sonra ağız dolusuküfretmek insanlığa. Dağ absürt, taş absürt. İnsan mağarasınıterkettiedelikaderleboğazboğazadır.Kaderinilktecellilerifırtına,sel,gecevecanavarlar..İnsanbunlarıehlileştirdi.Ehlileştiremediğitek düşmankaldı: kendisi. Asırlarca yavuz bir tabiatın kucağındakıvranmaya, asırlarca gölgesinden korkmaya, kâbus içindeyaşamaya öylesine alıştı ki bütün cinleri “exorciser” ettiği halde,mağara adamının ürkekliğini, güvensizliğini silkip atamıyorüzerinden.Kadınlargüzel,kuşlargüzel,bubahar sabahı,buhorozsesleri,bucıvıltılar,hersaatiinsanıhayatasımsıkıbağlayacakbirerbüyü. Fare ile oynayan kediyi göğe aksettirmek, kaderi bir sokakorospusununen sevimsiz, en cıvık, en hain vasıfları ile donatmak,sonradünyaabsürtdiyeçığlığıbasmak.Hangidünya,niçinabsürt?Nedenkahramanlıkçağlarındaböylebirşikâyettarihinkulaklarınıtırmalamamış?Sokratesölümübirsevgiliyikarşılargibigüleryüzlebeklerkenhayatınveya insanlığınsuratınaabsürtdiye tükürmedi.Dünyayı absürt bulan tek havarî yok. Hayat absürt olmadığı içinİsa’nınmüritleri kendilerini arslanlara parçalattılar. Gurratil Ayn,zifafodasınagirergibiodunyığınlarınınüzerineçıktı…Biraçlığınşikayeti… karnın aç, ruhun aç, karanlıktasın., bir de bıkışın,doyuşun,sefahatinızdırabı…Savaşlar absürt, işkence absürt. Ama bu kanlı komedyanın

rejisörübizleriz,ıslıkladığımızkendieserimiz.Zaferleriyleşımaran

Page 117: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

homofaberdünyanimetlerinibirçocukaçgözlülüğüileininetaşıdı.Gobseck’in mahzeni gibi bir taaffün* yuvası haline getirdimeskenini. Etler koktu, sütler bozuldu. Homo faber bahçıvanınköpeğindenfarksız. Yiyemedi ve yedirmedi. Lanet, kendi içimizde.Upanişad yaratıcıları da bedbin (kötümser). Ama insan henüztabiatı hüddamlaştıramamış, unsurların karşısında ezilmemek,erimemekiçinpesimizminzırhınamuhtaç.Sonrayinehomofaber.Öldürebilenin zaferi. Bu çıkmazdan nasıl kurtulacağız? Tabiatlavuslathalindeyaşa,bırakmazlar. YoksaHint’te bilemümkündeğilartık. Frenleri bozuk bir araba. Hızla uçurumlara koşuyor veşoförün dudaklarında bir delinin sarsak çığlığı: absürt. Arabanınfrenlerini biz bozduk. Onu uçurumlara yönelten ne ceylanlar, negoriller. Ve koca tekniğin örümcek ağı içinde sığınak yok, kaçmakimkânsız.Nereyekaçacaksın? Yıldızlaramı? Eldorado’dan hıçkırıkseslerigeliyor.Ütopyayıiklimçoktanmahvetti.Hayathiçbirzamançirkindeğil.Çirkinolanbuhayat.Bir lağımın kapakları açıldı. İnsanlardan kaçıyorum. Burnumu

tıkayarakkaçıyorum.ErmenişairininkahramanıMuarra’lıEbulAlâda kaçıyor insandan. Ama bunlar kaçış değil, arayış. Bazıinsanlardan kaçış, bazı insanları arayış. Bu Sibirya’da bir bahariklimi yaratacaksın. Sen yanmadan buzlar erimez. Hint doğrusöylüyor. Bütün bürudetleri* sevginin ateşinde eriteceksin. Yoksayok ol. Sfenks hayatın kendisi. Her adımda boğazına sarılıpsuallerine cevap bekliyor. Ecdat bu dünya bizim değil demedi. Budünyayıhasbahçesihalinegetirmeyeçalıştı.Ne bekliyordun? Medresenin dâvaları vardı, üniversitenin yok.

Medresenin kökleri vardı, temelleri vardı, dalı, çiçeği, meyvesivardı, üniversitenin yok. Samimiyeti vardı, sıcaklığı vardı,üniversitenin yok. Cevdet Paşayı medrese yetiştirdi, üniversiteÖzcan’laryetiştiriyor.Nesillerinidraktanmahrumedildiği,şuurdaniğdişedildiği bir ameliyathane. Bir büyücü kazanı, birDarülaceze.Bütünfelaketlerimizinsenaryosuoradahazırlandı.Binadeğil,sankimemleketi için için yiyen ur. O Babil kulesinde kapıcıdan başkahürmetelâyıkcanlıyok.EdebiyatFakültesi’ndebirmezun290binliraya mal oluyormuş. Tımarhanede kendimi çok daha rahathissedeceğimden şüphe etmiyorum.Muhakkak ki oradakiler dahadost,dahavatanperver.Camushaklı.Beğenmiyorsançekgit.Beğeniyorsansus.YaBerke

yaBeşirFuat.Gandidepolitikadaniğreniyordu.Amabirahtapotunkıskıvrakyakaladığıinsan,tercihhakkındanmahrumdur.Yaölecek,

Page 118: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

ya kurtulacaksın. Sen ne ölmeye razısın, ne kurtulmayaçabalıyorsun.Aylarca Emil’den kaçtım. Aylarca, hatta senelerce. Neden? Emil

şöhretime zerre eklemeyecek. Emil irfanıma yeni ufuklaraçmayacak.Karanlıktahünergöstermişolacağım.ÇoknankörbirişEmil tercümesi.Rousseau zaman zamanuyuyor. Zaman zamanbirilkmektephocasıkadarukalâ.Yeni zenginlerle, yeni öğrenmişlerin sevimsizliği çok benziyor

birbirine.Yolçokuzun.Emil’iistediğimzamanşartlarbaşkaydı.45yaşındayım,köpüren,taşanbiryaşamagücüm,biryaratmagücümyok.ÇalışabileceğimbirkaçyılıEmiltercümesinegömmeyehakkımvar mı? Emil ne? Tercümem Türkiye Yayımevi’ninkine birşeyekleyecekmi, büyük bir şey ekleyecekmi? Sanmıyorum. Bununlaberaberbubirvazife.Birangarya.Emilbuçağınkitabıdeğil.Çiğnenmişbilgiistiyenbirdevirde,hiçkimseoteferruatyığınına

dalmak cesaretini gösteremez. Öyle olmasa kıyametler kopardı,TürkiyeYayımevi’nin tercümesionbinlerce sattı, onkişi ilk kitabıokumak zahmetine katlanmamıştır. Benimki de okunmaz. Parakazanmak., mesele bu. Ama ben okumak zorundayım, düşünmek,yaratmakzorundayım.Tanıdığıminsanlardanhiçbiri,hiçbirzamanEmil tercümemi karıştırmayacak, tanımadıklarımdan bana ne?Belki Hint’ten zaman zaman müstehcen bir iki mısra okunacak.Evet, profesörlerimiz bu kadar paraya böyle okutulur diyecinayetlerinemantıktanfetvakoparmayaçalışırken,ömrününbelkison yıllarını hiçbir zaman okunmayacak ve ancak yaktığı elektrikparasını kazandıracak bir esere harcamak zorundasın. Yoksa açkalırsındostum.4.6.1963

HATEMİSENİHVESİLESİYLEBİRHİCİVMÜSVEDDESİ

Page 119: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

Kırk yıl hocalık etmiş Hatemi Senih. Nesiller yetiştirmiş. Bumemleketi hergele ahırı haline getiren Hatemi Senih’ler.İnkırazının*enbaşdöndürenmerhalesindeinkılapyobazınınşamaroğlanına çevirdiği medrese bu kadar sersem, bu denlü ehliyetsizmollayetiştirmemiştir.Hatemibirirfansarayınınaralıkkapısındaniçerisızanbir“intrus”değil,Hatemibirdevriniflasınıhaykırançokgevezebirşahit.Hangidevrin?Hatemiler.Hatemi’leribirşifaevindetedaviye tabi tutacağına, istikbalini onun ellerine tevdi eden birülke, kendi idam fermanını çoktan imzalamıştır. HatemiMeşrutiyetinçocuğusayılır.Amairfansahnesineaktörolarakçıkışıdevr-i dil-ârâ*yı Cumhuriyette. Taltif edilmiş, en güzide liselerdefelsefe okutmuş. Cümle kurmaktan âciz. Önümdeki kitap bilmemkaç baskı yapmış. Bir ülke bu kadar sahipsiz olabilir. Özcan’lar,Tahsin’ler bu imalathanelerden yetişiyor. Sayfalarında fikirderbederliğinin hamakatle kolkola hora teptiği bu esfel* esercikancakakılhastalıklarınıtetkiketmekisteyenleresalıkverilmeliidi.Talim Terbiye’nin kararı ile liselerimizde okutuluyor, Hatemihocaların en hocası. Hatemi’ye taş atacak günahsız nerede?Entelijansiya Plekhanov’un Kleopatra’sı değil. Nerede o asalet?Nerede o cazibe? Kleopatra etin tecessüsünü, Kleopatra aşkı,hummayıtemsileder,Havva’yıtemsileder.Cennetesığmayan,yeniufuklar arayan ve insanlığı tarihsiz bir bahçıvan, olmakhaysiyetsizliğinden kurtaranHavva’yı. Bizim entelijansiyamahallearalarında ihtiyar gulam*perestlere iffetini sunan, her mezelleteöncedenrazıbirahlakveidrakdüşkünü.Bütün lise kitaplarının ayırıcı vasfı çürüyen bir beynin

anatomisiniaksettirmelerinde.Sarhoşbirkelimeyığınıhepside.Veaydınhayatındanmemnun.Aydınasırlardanberihorgörülüşününacısını,yetişeceknesilleriniz’an’*ınıkundaklamaklaalıyor.Neredenbaşlayacağız? Neye başlayacağız? Vicdanlar susmuş. AbdullahCevdet, “yoktur şifa ümidi bu umman-ı haste’ye” diyordu. İçtihadçıkarken Türk Yurdu çıkarken, Sırat-ı Müstakim çıkarken, birAbdullah Cevdet bütün Edebiyat Fakültelerimize bulutlardanbakacakheybetvehey’ettebirjeandı.Ayrılanellerimizbirdahabirleşmeyecek.Siret’leÜmitYaşar.İkisi

de içtimaidâvalaraaldırış etmeyenbirer salon şairi. Hangi salon?Siret, bir Ninon de Lanclos’nun, bir Madam Recamier’nindavetlilerine utanmadan okuyabilirdi yazdıklarını. Ümit Yaşar’ınşiirleri ancak kerhanelerde ilgi toplayabilir. Siret’in TürkçesiArvers’inFransızcasındançokdahasaltanatlı,çokdahamusikîlibir

Page 120: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

dil.Tarih,birmedeniyetienküçükvicdanazabı,enküçükbirutançduymadan sadizmlerine kurban eden bu gorillere Hülagû‘nunkazıkladığı lanetler mağarasında bile yer vermekte tereddütedecektir.Düşünenadamfildişikulededeğil,yedikatyerindibindebile bu bedbaht kalabalığın densiz çığlıklarını dinlemek zorunda.Çocuklarımızın dünyası bizimkinden bin beter bir tımarhaneolacak. Dilini kaybeden millet yaşamak hakkını çoktankaybetmiştir.

6.6.1963

HAYALEVEYAHAKİKATEDAİR

Hakikatokadarçirkinmi?Nedensüprüntükutularındantedarikettiğinizpaçavralarlasarıpsarmalıyorsunuz?Yalandaimaasildeğilki? Donmuş ruhunuz. Ne ümidin sıcaklığı, ne sevginin alevi,Sibirya’da vahalar yaratabilir. Derinlere inmeyen bir tecessüs;kumları avuçları ile iten, toprağın bağrındaki coşkun sularainmeyençöldeartezyenfışkırtamayan,fışkırtmakistemeyenürkek,mecalsiz, hasta bir tecessüs. Kurumuş bir deve dikenine benziyorruhunuz, rüzgârların sürüklediği bir deve dikeni… Yapraklarınızdağılmış, çiçekleriniz dökülmüş, meyveniz yok. Bir ağaç iskeletiruhunuz. Bulmaktan korkarak arıyorsunuz. Neyi? Akmayan birçeşmeyebenziyorruhunuz.Hoyratellermusluğunubilesökmüşler.Kitabesi? Kitabesi silinmiş. Kanatları yok ruhunuzun. Galibakanatsızdoğmuş.Yeiskadarşifasız,kutuplargibi.,hayırkutuplarabenzer tarafınız yok. Sadece hâstasınız. Birçok insanlar gibi,İnsanlık gibi hastasınız. Hayat atılış demek, ileriye, yeniye,maceraya.Çamurasaplanmışbiraraba.Metruk,camlarıkırıkverengisolmuş.Zindanınızınkapılarıaçık,

amasizhasırbiriskemlekadarozindanıneşyasındanolmuşsunuz.Vesırtınızdataşıyorsunuzzindanınızı.Yalnızsesiniz,yalnızkelime.Uzaklardangelenvekimeaitolduğubilinmeyenbir ses. Vebozukbirplaktandökülenkelimeler.Hepaynı.Vegömülmesiunutulmuşbir cenaze kadar sıkıcısınız bazan. Susuzluğu arttıran ve ağızdaburuk.,hayırsadeceacısadecekekremsibirtatbırakandenizsuyugibibirşey.Başlamadan biten bir oyun bu, güldürmeyen, ağlatmayan bir

oyun. Kader bazan çok ahmak bir rejisör. Biz de rollerimizibeceremiyoruz galiba. Güller ıtır olur dağılmadan. Acılarhatıralaşınca güzelleşir. Şair, “kendi rüyamı çaldım kalbinin

Page 121: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

boşluğunda”diyor.Rüyalarımızıçalacakgitar?Işığaborcumuzyok,obizim içindoğmuyorki, güneşbizi ısıttığınınfarkında bile değil,ırmağateşekkürborçludeğiliz.Şükrün bir şuurun, bir niyetin, birfedâkârlığın aksi sedasıdır. ? Şair, “ben kadehimi diktiğim zamanziyafet sona erdi, şarap kalmışsa uşaklar içsin”, diyor. Boş birkadehidudaklarınagötürmek.Hazinolanbu.Kadehtebircür’a*bileyok.Hattakadehdeyokortada.Hemkadeh,hembade,hembirşuhsakidir gönül. İçtiğin hayal kadehindeki rüyalarındır. Neden burüyalarısendegörmedin?Yaşamakyaralanmaktır.Yaralanmakdagüzel.15.6.1963

DERGİLERİNKADERİ*

Dergilerin garipbirkaderi yar.Birneslehitapederler çokdefa.Sonra meşin türbelerinde ebedi istirahate çekilirler. Bir ölenheyecanlar mezarlığı. Ama bir devrin çehresini makyajsız olarakdergilerindebulabiliriz,kitaplarında değil. Kitap daha yapmacıklı.Oradadüşüncelergelecekasırlarayollananbirermektup.Kitaplarçokdefamumyalanmışfikirler.Dergivegazete,birdevri, terlikvesabahlığıileteşhireder.Bununiçindergilerdeseyahati,kitaplardaseyahate tercih ederim. Dahamahrem, daha samimi bir yolculuk.Şehrin iç sokaklarına daha çok sokulabilirsiniz. Müzeden çokantikacı dükkânı, hattâ Kapalı Çarşı‘daki, Bit Pazarı‘ndakikülfetsizlik, en kabadayılarında en çatık kaşlılarında bile insanıgülümseten,bazanağlamamakiçingülümsetençocukçabirsaffetvehayal sefahati. Şöhreti fethe koşan bir aydınlar ordusu, heyecanlı,ümitli, çoğu yarı yolda kalmış, kimi yol değiştirmiş, hedefe varanbirkaçkişi?Yıl 1893. “Revue Philosophique” on sekiz yaşında, “Critique

Philosophique” (Renouvier- Pillon) biraz daha ihtiyar. Ve bunlarayenibir fikirdergisidahakatılıyor:“RevuedeMetaphysiqueetdeMorale”. Önsözü okuyorum. Revue Philosophiquemüsbet ilimleredeaçmışsayfalarını,Renouvierkendidoktrininisayfalaştırmış.Yenidergi yalnız felsefe’den bahsedecek. Felsefe dine muarız değil.Tersinealabildiğinedindar.Yalnızherhangibirkiliseyebağlıdeğil.Filozofhuzuruveışığıfelsefedearar.Çağımızınendişeleriarasında,hadiselere takılıp kalan pozitivizmle, bâtıl inançlara sürükleyenmistisizmsesleriniyükseltmekte.Aklınışığıherzamankindendahazayıf ve titrek, insanlığın yolunu aydınlatacağa pek benzemiyor.

Page 122: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

Gönüllerinde bu kutsal ışığın pırıldadığını hissedenler bir arayagelmeli. Dergi hür düşüncenin ifade vasıtası olmak iddiasında.Sayfalarıakıldanyanaolanherkeseaçık.Bununlaberaber,dergiyiçıkaranlar büyük bir ümide kapılmıyorlar, biliyorlar ki rehavetfermanferman,okuyanaz.Lukacs’ı hatırladım. Üstat “Existentialisme ou Marxisme”inin

“İntroduction”unda şöyle diyordu: “1848 İhtilali bozguna uğradıktansonra burjuvazi geçti iktidara, politik ve ekonomik bakımdan uzun bir“securite” devresi. Bu çağ, felsefe planında “utangaç bir materyalizm”(Engels) ile, solipsizm arasında yalpa vuran bir agnostisizmle pekâlayetinebilirdi. Ancak emperyalizm merhalesinin başlangıcında yeni birdeğişikliklekarşılaşılacaktı.Felsefiidealizmikurtarmaşansıüçüncübiryoladı altında sahneye çıkacaktır. Marx’la Nietzsche’den başlayarak“existentialisme”evaranbiryol.Bucereyanınhususiyeti,hemmateryalizmhem de idealizm karşısında tarafsızlık ilânı; her iki sistemin de bilgiteorisini geride bıraktığını iddia etmek… Objektif idealizm, nihaihezimetinden sonra ancak irticaî mitlerde yaşayabiliyor. Perspektiflerinikaybedensübjektifİdealizmdepesimizmedoğruricathalinde…“

18.6.1963

“REVUEPHILOSPHIQUE”,TAINEVERIBOT*

1893’tekidergininbeyannamesi1876’dakindendahabedbinivepısırık. Felsefenin temel haklarını müdafaa ne demek? Mücerretfelsefe, saf felsefe, ilimlerle ilgisini kesen felsefe? Sonra akıldanyanaolanlarnedemek.Mahkûmetmedenöncetetkiketmekgerek.Amayirminciyüzyıl insanının hangi problemlerine ışık tutmuş budergi? Kâğıttan köşklerinde uslu uslu oturan filozoflar, sesleridaimapesperdeden,hepsininboyunbağı,kolalıyakasıvar.Taine’i çok ürkütmüş Komün. Zekâdan sonra iradeyi incelemek

isterken vazgeçmiş. Statükonun temellerini granitleştirmek için,geniş ilmi ile korkunç zekâsını seferber etmiş, “Les origines de laFrance Contemporaine” çıkmış ortaya.. Gençliğinde sosyalist diyesuçlandırılan üstat, milletlerarası ihtilal aleyhtarlarının kalesiolmuş. “Revue Philosophique”teki ilk yazı onun: “Note surl’acquisition du langage”. (1876 Ocak) (Grand Dictionnaire, dergi1875’teintişarabaşladıdiyor,garipbirgaflet).DergiyiidareedenTh.Ribot.Üstadımızhenüzçiçeğiburnundabir

felsefedoktoru.“LaPsychologieAnglaiseContem-poraine”i(1870),

Page 123: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

“La Philosophie de Schopenhauer’i kaleme almış. Dergi bütünfelsefelere açmış kapısını, ama “eclectisme”e düşman. Bütünfelsefeleraynıhedefeyönelmiyormu?Hepsidekendisorumluluğualtında istediği gibi sesini yükseltebilmeli. Felsefe dergisi, çağdaştefekkürüntambirtablosunutakdimedebilmeli:pozitivizm“pur”,tecrübimektep,Kant’ıdevamettirenkritisizm,MainedeBiran’dangelmespritüalizm…YalnızMarksizmekapalıdergi.İnsanıtanıtmakistiyor “Revue Philosophique”. Birinci keman: psikoloji. Tabiatilimlerine, felsefe tarihine hatta ahlâkla metafiziğe geniş yerveriyor. Ama metafizikçiden bile vaka istemektedir. Felsefeyleuğraşanların bilgisizliği öfkelendiriyor üstadı. Yalınkılıç bir üslup.Belkişahsiyetsiz,amatokveaydınlık.Arslanınpençesibelliediyorkendini.Ribot’yuçocukkentanımıştım.“HissiyatRuhiyatı”ziyaretettiğim

ilk hârikalar diyarı. Karanlıklarda el yordamı ile yürümeyeçalışarak okumuştum kitabı. Sanki ruh dünyasının bütüngirdibatlarınıışığakavuşturacaktıeser.“HissiyatRuhiyatı”ondört-on beş yaşlarındaki çocuğa ne verdi? Üç beş anekdot ve hayalkırıklığı. Hikmet, Cemil Meriç Reyhaniye’ye Ribot’yu getirenadamdır demiş. Doğru. Ama Reyhaniye’de konuşmuyor Ribot.“Hissiyat Ruhiyatı” ne oldu? Çaldılar galiba. Sonra üstadın birkaçeseriniromangibiokudum.Sonrayenitanrılarçıktıkarşıma; ferdîpsikolojicazibesinikaybetti.Dergi’de tanıdık tanımadık bir sürü imza. 1876’da Ribot’yu

okuyanvarmıydıbizde?Hiçsanmıyorum.Hiçolmazsabubakımdanilerledik.Belkiilerleyenbizdeğiliz.Dünya“oneworld”halinegeldi.Sartrebağırsa işitiliyor, Russell sağır sultana duyurabiliyor sesini.Amabizkervanauzaktanbakıyoruzhâlâ.Yürüyenleriseyrediyoruz.Zirakervanınbirucuçağlarınkaranlığında.***“TempsModernes”in takdimyazısını hatırlıyorum. Canlı, üsareli

ve patırtılı. Proudhon için, dikkati çekmek maksadı ile sokaktatabanca sıkan adam derler. Sartre’da bu var biraz. Zaten dergininadını“patırtı”koyacaklarınış,vazgeçmişler.Aron,Sartreusanır dadergiye ben konarım ümidi ile himmetini esirgememiş. Politikakısmını o yönetiyormuş, tahminlerinde hatadan hatayasürüklenmiş, ama tahlilleri isabetli. Eski bir sürrealist olan Leiris

Page 124: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

şiirkısmınıüzerinealmış.İlknüshadakısabiryazısıçıkanKanapa,Sartre’ı Maublanc’a götürmek istemiş. Orada bir haylitartaklamışlar üstadı. Hem sağları öfkelendirmiş “TempsModernes” hem solları. Sartre’a koyan P. C.‘nin durumu olmuş,diyaloga yanaşmamışlar, tepeden bakmışlar, hakaret etmişler.“TempsModernes”nintarihçesiileSimonedeBeauvoir’ınhatıralarıiçinbaşkabirbendeihtiyaçvar.20.6.1963

“REVUEPHILOSOPHIQUE”DEMARKSİZM*

Batı‘da Marx on dokuzuncu asrın sonlarına kadar mavi sakalınkırkıncıodasıdır. Şuuraltınınmağaralarına pervasızca dalanRibotgibi yiğit ve dürüst bir ilim adamının dergisi, bütün hürriyetçiiddialarına rağmen, 1894’e kadar sosyalizme kapalı kalır. Sankiböylebirhadise,böylebirfikir,böylebiridealbelirmemiştirtarihsahnesinde. Bütün ilimlere “geç yiğidim, geç”, Marksizme“pasaportun hani”? Demek en bâlâ-pervaz* tecessüslerin ipi bileçevremizin, sınıfımızın elinde. 94’den sonra atak bir mühendis“Revue Philosophique”in arenasında sağa sola, dosta düşmanahamleetmektedir:GeorgesSorel.Kocadergininçeşitlimilletlerdenyazarları içinde sosyalizmi temsil eden yalnız Sorel. Mussolini’ninhocası.BurjuvazininKarlMarx’idiyeadlandırılan“realistsosyolog”.Pareto’nun ilham kaynağı Sorel. Lenin’in tabiri ile “dehamüsveddesi”. Pek az tanıdım Sorel’i. Ve “Rameau’nun Yeğeni”nebenzetirim.94’densonraMarksizmheyulası derginin sayfalarındabelirmeyebaşlıyor.Fakatfelsefe’ninSaint-Georges’larımızrakeldebeklemektedirler:Tarde,Durkheim,Lebon,vs..Düşünce cangılında yolumuzu aydınlatan hırsız feneri:

sempatilerimiz.Herçağdazekânın,karşısındayüzgeriettiğiHerkülsütunlarıvar.Bu,kâhdinibirinanç,kâhfelsefibirakide,kâhbütünbirdünyagörüşü.Marx,HintveyaİbnHaldun.Cuvillier’nin“ManueldeSociologie”sindeTunuslufilozofamünasipgörülenyerkapıeşiği,yaniGuvillier’ninsuratına tükürmek ihtiyacıuyandıranahmakbirdipnotu.SIMONEDEBEAUVOIR’INHATIRALARI

“Temps Modernes” Simone de Beauvoir’ın hatıralarını yazıyor.Simon ablamız makyajsız bir hayli çirkin. Suratı çizgi çizgi ve

Page 125: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

çorapları düşük. Hele 46’da yazmaya başladığı bir jurnal var kibakkal defteri ile belagat yarışını kazanacağı şüpheli. Gerçektengünlerin tozu ile dolu.Merleau Ponty’yi gördüm, Camus ile kafayıçektik, Olga sanatoryuma gitti vs.. Yahut Sartre’ın kabakulağatutulduğuzamangiydiğitakke.İnsanlaryakınlaşıncaçokküçülüyor.Medeniyetin şalını sıyırınca “La Morale de ‘Ambiguite” yazarınınaltından geveze,, biçare bir hatun kişi çıkıyor. Fatma Hanım veyaAyşeHanım.Demek ramp ışıklarının kraliçeleştirdiği birer aktristbüyük yazarlar. Keşke sahnede, keşke hep makyajlı kalsalar.Cezayir’de veyaTunus’ta uğradığımaceraları bir koca karı üslubuile ballandıra ballandıra anlatan bu kadın, 46 TempsModernes’lerinde yazılarını takdirle takip ettiğim Simone deBeauvoirmı?Hatıralar öğretici ve tesadüfen güzel yerleri de var.AmaSimoneablamızyazarkençokuyukluyor.!Eskidendeuyuklarmıydı?Bilmiyorum, tahkikemuhtaç.Haziransayısındaki“LaForcedesChoses”ubitirinceintibalarımıdahaetraflıyazarım.22.6.1963

BÜYÜKADAMLARINKADERİ

Washington Irving bir İtalyan azizine benzetiyor Shakespeare’i:perestişkârlartürbesineokadarçok,okadarçokmumgetirmişlerki dumandan tanınmaz hale gelmiş put. Bütün büyük adamlarınnasibibudeğilmi?ÇOBANSIZRAHATEDEMEYENKAZSÜRÜSÜ

Lenin’inkristaltabutunaParisKomünasınınbayrağınıkoymuşlar,Emil Ludwig öyle söylüyor. Sonra bayrak çıkarılmış çünkü kumaşmikrop çekebilirmiş türbeye, kahramanın mumyasını tehlikeyekoyabilirmiş. “Revue des Deux Mondesi yazarı (C. -J. Gignoux, 15Eylül 1952), Lenin de, Leninizm de bu kadar itina ilemumyalanmıştırdiyor.Lenintanrılaştırılmaktanhiçhoşlanmazmış.Stalin canlı canlı tanrılaştırmış kendini. Kızıl Meydan’daki türbeyetmemiş. Vladimir İliç ölür ölmez Petrograd’a Leningrad adınıtakmışlar., vs.Heykeller, resimler,putlar..Her şeyiöncedengörenbirkadir-imutlakhalinegetirilmiş,İliç.Nutuklarıbütünihtiyaçlaracevap veren birer âyet gibi parçalanmış. Düşünmek zahmetineihtiyaç kalmamış artık. Lenin dedi ki.. Lenin der ki.. Bumit’in başmimarıStalin’inkendisi.Tenkidinyerinenas.

Page 126: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

Kalabalık her yerde ırzını teslim edecek bir kahraman arıyor.Çobansızrahatedemeyenkazsürüsü.VatikanveyaKremlin.Kendiyaptığıputatapsaiyi,putuyapmaktandaâcizo. İkiayaküzerindedikleştiğine pişman, secdeye kapanıyor, sürünmek, dörtayaklaşmak istiyor. Ya köpek gibi çizme yalamak, ya yılan gibiısırmak. Zavallı kalabalık! İnsanlık hep o mağara adamı, hunhar,habîs, yılışık ve sarsak. Mussolini’yi bacağından asanlar yıllarcataşaklarınıyalayanlardır.Kamçınıunuttuğungüncanavarboğazınasıçrayacaktır, hep tekmeleyeceksin bu kaz sürüsünü, yalanladoyuracaksın, sofra artıklarını domuzlara atacaksın. O hakaretlezilletle doyurur kendini, tasalanma.Her diktatör bir vahşi hayvanmürebbisi ama kendisi de hayvanların en vahşisi. Çoban kazdandahaazsevimli.25.6.1963

BAUDELAIRE

Baudelaire, başkalarına benzemediğini, yerine oturmuş birdünyanın, bir cemiyetin kucağında haykırıyor, Sartre’a göre.(“Fragments d’un portrait de Baudelaire”, T. M. no. 8.) Önce bubaşkalığını bir isyan ve bir öfke anında üvey annesiyle üveybabasına karşı ilân etmiş. Ama bahis konusu olan sadece birayaklanma,ihtilalcibirhareketdeğil.İhtilalci,dünyayıdeğiştirmekister. İsyankâr, -aleyhlerinde atıp tutabilmek için- acısını çektiğiyolsuzlukların sürüp gitmesini ister. İsyankârda daima böyle birkötü niyet, böyle bir suçluluk duygusu vardır. Düzeni yıkmak daistemez,aşmakda.Sadeceayaklanıronakarşı.Saldırışlarınekadarsertse içinde duyduğu karanlık saygı da o mertebe köklü vekuvvetlidir. Bazı haklara, açıktan açığa olmaz diye haykırırken,kalbinin derinliklerinden çıkarıp atamaz onları: bu imtiyazlarkalksa onun da hikmet-i vücudu kalmaz. Baudelaire, ailemefhumunu yıkmayı hatırından bile geçirmemiştir. Denilebilir kiçocuklukmerhalesindekalmıştırhep.Çocuğagöretanrıdırannesiylebabası,hareketleride,hükümleri

de birer mutlaktır, üniversel aklı, kanunu, temsil ederler…Baudelaire çocukluğunun yeşil cennetlerini daima hasretleanacaktır. Dehayı “dilediğimiz anda kavuşulabilen çocukluk” diyetarifeder.Onagöre,“çocukherşeydeyenilikgörür,sarhoşturhep”.Yeni ama yalnız onun için yeni, başkaları daha önce görmüş bueşyayı,adlandırmış,yaftalamış.Yaniçocuk,düzenlenmişbiralbümü

Page 127: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

karıştırmaktadır, bu bakımdan huzur içindedir. Baudelaire’inhasretiniçektiğibuhuzur.Dramçocukbüyüdüktensonrabaşlıyor,tepeden bakıyor büyüklerine, onları mânâsız, lüzumsuz buluyor,demekdünyayı yeniden kurmak gerekiyor. Çocuk “essence”ını vegerçekliğinikaybediyor, eskidenmetafizikvarlığının kırık akislerisandığı müphem düşünceler ehemmiyet kazanıyor birdenbire,vazifeler, âyinler, aydınlık ve sınırları belli mükellefiyetler yokoluveriyor. Korkunç,mânâsız vemânâlandırılamayan bir hürriyetiçinde olduğunu farkediyor. Her şeye yeniden başlamak gerek:birden,yokluktanveyalnızlıktanhuruç(göç)ediyor.Baudelaire’inhiç işinegelmiyorbu.Ebeveynindennefret ediyor,

ama hep birer tanrı olarak görüyor onları, tenkit etmiyor, kinbesliyor. Ben başkayım diyor, ama bu başkalığın herkesin nasibiolanmetafizik yalnızlıkla ilgisi yok. Yalnızlığın kanunu şöyle ifadeedilebilir: neden varız? Hiç kimse bu varlığın sorumluluğunu birbaşkasınayükleyemez,Baudelaire’iürkütendebu.Yalnızlıkdehşetveriyorona.Annesineyazdığımektuplardaboyunatekrarlarbunu.Şairin bir saat tek başına kalmaya tahammülü yokmuş. Kendiniyokluktaduymanınverdiğikorkubu..Fizikdeğil,moral.Başkayımdiyor, ama başkalarının arasında başka. Başkalığı,küçümsedikleriylekendiarasındaiçtimaibirbağ,yanındaolacaklarki başkalığını farketsinler. Baudelaire’e kin beslemek, ondaniğrenmek, yine onunla ilgilenmek, hatta çok ilgilenmek. Bütündünyaondaniğreniyorsanedevlet,demekherkesinbaşdüşüncesi.Onun anladığı yalnızlık, içtimai bir fonksiyon. Parya cemiyet dışı,amaonuncemiyetdışıolması içtimaibirhâdise.Baudelairekendibaşkalığının da adetâ resmileşmesini, müesseseleşmesini istiyor.Yani bir takım mükellefiyetler ve imtiyazlar peşinde. Başkalıkfetvasını önce ebeveyninizden talep edişi bundan. İlk gayesiişlediklerigünahın büyüklüğünü göstererek onları cezalandırmak,dehşetsalmakonlara.Halik’*ınmahlûkkarşısında duyduğu korku.Halik içinceza,mahlûk için“consecration”. ŞairdeÖdipkompleksivarmış, önemli değil bu, annesini arzu etmiş veya etmemiş.Ebeveyninde daha çok Tanrıyı görüyordu. Bu kompleksi tasfiyeyeyanaşmamıştır. İstediği ne dostluk, ne sevgi. Zaten dostu olmamışhiç. Ayak takımından bir iki sırdaşı olmuş. Teokratik bir dünyadasuçluyaihtiyaçvar;kendisibusuçlu.Yanibirhikmet-ivücuduvar:kınanmak, rüsva olmak, vicdan azabı duymak hakkı. Aristokratikbir cemiyette bir kraliçenin ayakları dibinde yaşayan bir kediolmak. Faydasız ve aylak bir lüks hayvanının bağımsızlığı.Oynayacak, efendilerinin dikkatini çekecek, kimse dokunmayacak

Page 128: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

keyfine. Tabii mazoşist. Ama kediden çok çocukluğa mütehassir.Güzelbirkadıntarafındanyıkanılmak,giydirilmek,beslenilmek.Ozamanyaşamakkaygısıolmayacaktı.Hepobjekalacakvesevenbirbakışlakucaklanacaktı.Şair için mühim olan kanun değil, hâkimin kendisi. Hâkimin

bakışı.Hayırda,şerdeobüyükbakışıniçinde.Obüyükbakışıkimtemsilediyordu?Annesimi,GeneralAupickmi,Tanrımı?Hepsibir.“Fanfarlo”da (1847) ateist olduğunu ilan eder Beaudelaire.“Sofuluğu da aşırı idi, ateizmi de”. Sonraları kaybettiği imanakavuşmuş mudur? Hayır. Yalnız 1861 krizinde. Yani katoliktenkitçilerinBaudelairebizdendiriddiasıpalavra.Bununlaberaberkati bir şey söylemek güç. “Fusees’de: “Tanrımevcut olmasa da dinkutsal ve ilahidir. Tanrının hükümran olması için var olması lüzumsuz.Yalnızonahasbirimtiyazbu.”diyeyazar.Baudelaire’intanrısı:korku,günahkârlara işkence etsinler diye meleklerini yollar. Kanunu:Tevrat. İnsanla arasında şefaatçi yok: şair İsa’yı tanımamışgörünüyor. Gaye kurtulmak değil, düzenli bir dünyada bir yeriolmak.Yanihükümgiymek.GeneralAupick’ebenzeyenbirTanrıbu.General ölünce yerine annesi geçiyor. Bununla beraberBeaudelaire’inömürboyusevgiduyduğutekvarlıkMadamAupick.Beaudelaire’in daima şahide, hâkime ihtiyacı var. BazanNapolyon’un majistralarını, bazan Akademi azalarını bu makamayükseltir.“II futuneternelmineur,unadolescentvieilli etvecutdans lafu-reur et la haine, mais sous la garde vigilante et rassurante d’autrui“.Vasileri yetmiyormuş gibi kendine korkunç bir vasi daha seçti:JosephdeMaistre.“Cepenseuraustereetdemauvaisefoiluiapprendrales arguments enivrant du con- servatisme. Car tout se tient: dans cettesocietedontilveutetrel’enfantterrible,ilfautuneelitedefouetteurs…Enpoli-tique,levraisaintestceluiquifouetteettuelepeuplepourlebiendupeuple“. İmtiyazlara, beddualara ihtiyaç var. Bunlar kendiirademizle fethedeceğimiz mükâfat veya cezalar değil. Öncedenmevcut. Beaudelaire bunun için “antisemite”. Piyes sahneyekonmuş. Beaudelaire’i bekleyen bir rol var: o “fouetteur”olmayacak, “fouetteur”ün üstünde boşluk ve beyhudelik var. Amakamçılananlarınilkiolmakzevkinitadacak.Paryalığagözdikmiş.Her sistembirProküstyatağı. Sartre “FleurduMal” yazarını ite

kaka egzistansiyalizm kalıbına sokmak istiyor. Neticesi öncedenbilinenhikâyelergibibuyazı,insanısarmıyor.26.6.1963

Page 129: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

MONTHERLANT’AGÖRED’ANUNZIO

Yüzyıl olmuş D’Annunzio doğalı. Montherlant minnetle anıyorromancıyı (Nouvelles Littéraires, 20 Haziran 1963, no.1868), “LeFeu’yüondokuzundaokumuşveedebizevkinideğiştirmişbueser,onu Flaubert’in esaretinden kurtarmış, koza kelebek olmuş, “QuoVadis” gibi kişiliğini tanıtmamış Montherlant’a, yepyeni unsurlargetirmiş.Onyılhâkimiyetialtındakalacağıbirhayatüslubu.Vebiryazar üslubu. Hem de D’Annunzio’yu tercümeden okuduğu halde.“Quo Vadis”i de tercümeden okumuş. Ve bu iki tercüme yaratmışMontherlant’ı.1900’deyayımlanan“Ateş“ibugündebeğeniyorMontherlant.Şair

daha önceki eserlerinde başkalarını taklit eder diyor, dahasonrakilerde kendini. “Ateş” en orijinal eseri. Ama GeorgesHerelle’in tercümesi de harikulade imiş. Yeni bir Fransız nesriyaratmış bu adam. Garibi şurada ki d’Annunzio bozuşmuşmütercimle, tercümesini sadakatsiz bulmuş. Kısmen de olsadâhiyanebireser,bu“LeFeu”vedâhibirmütercimbulmuş,birkaçyıl sonra adı da unutulmuş, sanı da. Sanat eserlerinin kaderi bu,diyor yeni Akademi âzası; her medeniyetin kalpazanları var, bukalpazanlarınişinegelmeyensanateserleriunutulmayamahkûm.45 yaşına kadar d’Annunzio’nun tesiri altında yazmış

Montherlant.Hayattanomertebekâmalışımeslektaşlarınıaleyhinekışkırtmış.Meslektaşlarını veprofesörleri. İnsanı ebedileştiren buikizümre,okuyucukalabalığıdeğil,diyorMontherlant.28.6.1963

GOETHE’YEGÖREDÂHİ

La Harpe hiç hoşlanmaz “genie” kelimesinden, “talent” nemizeyetmiyorder.Dilebukaypak,bumüphemkelimeyisokanlaraatartutar. Schopenhauer’a göre, “talent” sahibi, belli bir hedefebaşkalarından daha maharetle ok atabilen adamdır. Dâhibaşkalarınınoklarıyladeğil,bakışlarıyladahiulaşamayacaklarıbirhedefe oklarını saplayabilen adam. Goethe daha güzel söylüyor:“kendi yağı ile kavrulan dâhi yok. Dâhi bütün intibaları benimseyen veonlarıkullanmasınıbilen,karşısınaçıkanmalzemeleryığınınıdüzenleyen,canlandıran, kiminden tunç, kiminden mermer alıp bu hammaddelerleebedi bir âbide kuran kişi. Ben ne yaptım, ne gördüm, ne duydum, neişittimse bir araya getirdim, hem tabiatın eserlerinden faydalandım, hem

Page 130: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

insanların. Yazılarımdan her birini binlerce insana veya binlerce nesneyeborçluyum.Âlimde,cahilde,bilgede,delide,çocukda,ihtiyardaeserimiyazarken yardımcım oldu. Yani realitede mevcut olan unsurları, çeşitliunsurları toparlıyor sadece benim eserim, Goethe dedikleri bu bütündenibaret.”

28.6.1963

SIMONEDEBEAUVOIR*

Simone de Beauvoir’ın “La Force des Choses”u Gallimard’daçıkacakmış.“TempsModernes”dekiparçalarbitti.İnsanlarnekadarda birbirine benziyor. Merleau Ponty ile Tzara, Koestler üzerindetartışmaya girişmişler. Tzara, Koestler itin biri demiş, harpsırasında karısını sanatoryumda yatırdı. Merleau Ponty önündekibardağı döşemeye fırlatıp kırmış, “Yoo, demiş, böyle tartışmaolmaz” ve ayağa kalkmış. Simone de Beauvoir hayret ediyor,Merleau Ponty Tzara’yı cebinden çıkarırdı, ama bu davranış dasıhhatli bir reaksiyon diyor. Teo’nun Çetin aleyhindeki atıptutmularınekadarTzara’nınkilerihatırlatyor.HÜRRİYETVEHUZURÇIKMAZI

Hürriyetrahatsızediyorinsanı.Birgüvensizlikduygusuçöküyoriçine. Kendi başına karar vermek, yeni yeni durumlar karşısındadavranışını tayin edebilmek, çok sıkıntılı bir iş. Hür bir dünyatehlikelerle dolu. Ancak tehlikeli bir hayata göğüs gerebilecekinsanlardemokrasiyesevgiduyabilirler.Kaçbabayiğitvardırbunadayanacak? Çağımızda hüküm süren “insecurite”nin kaynağıburada. Meçhul ve sayısız tehlikelere göğüs germektense tektehlikeyi kabullenmek daha akıllıca. Çocuk da öyle yapar. Körükörüne bir kişinin emirlerine boyun eğer. Anne veya onun yerinitutan bir başkası. Yeter ki bu hami onu bütün taarruzlardankoruyabilsin. Bir otorite lehine (anne, hoca, diktatör)hürriyetimizden feragat etmenin kökü böyle bir “inconsçient”anlaşmaya dayanır. Unutmamalı ki çocuk “securite”sini düzenesokarken hayatının animist bir merhalesindedir. Tehlikenin birkişiliği vardır onun için. Ateş yakar, çünkü çocuk bilmeden ateşinherhangi bir arzusuna karşı koymuş, bir itaatsizlik işlemiştir.Demek temel duygu: kuşku. Suçluluk hissi yanlış bir “causal”bağlılıkolarakbuhisseekleniyor.Buyalancısuçlulukduygusunun

Page 131: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

“peche originel” masalı ile hiçbir ilgisi yok. Anneye körü körünebağlılık da çocuğu tam bir huzura kavuşturamıyor. Ya anne onuterkederse? Sonra annenin kudreti sınırlı. Çocuk bunu anlayıncayine tehlikelerle dolu bir dünyada yalnız hisseder kendini. Herdeğişiklik korku vericidir. Annesinden ayrılmamak için tek çareonu “introjecter” etmektir. (İntrojection: birinin, bilhassa birçocuğun, hayali olarak benliğine veya “surmoi”sına başka birini,bilhassa ebeveynini, “incorporer” etmesi, “introjection” neticesi“ben”,birdeğişiklik,birfarklılaşmageçirir,“surmoi”doğarbundan.“Surmoi” “introjecte” edilen şahısların belli başlı hususiyetlerinimuhafazaeder.(Foulquie’insözlüğü).Şimdi o korkunç fakat hayırhah tiran koruyucu bir muska gibi

kendisiileberaberdir.“Surmoi”dagüvensizlikduygusunakarşıbirnevi müdafaa mekanizması halini alır. Her an mevcut bir“instance”a boyun eğmek (bu “instance” nasıl olsa bizden) nasılmemnun edeceğimizi bilmediğimiz sayısız “instance”larlacebelleşmektençokdahahayırlı.“Surmoi”dabizişaşırtanveClunymüzesini hatırlatan o otomatizm, o konformizm, o anakronizm,buradan geliyor. Zira “surmoi” değişiklik “angoisse”ına karşı birmüdafaamekanizması.Boyunadeğişenbirdünyadadinamikitişler,bovariktemayüllerortasında tekmüstakarunsur:“surmoi”. İnsanölümekarşı-değişiklikdebirölümdür-kendiiçindedeğişmeyenbirezeliyet kurmak istemiş. Hürriyet denen okyanusta bir şamandra.Pekhalimselimana-baba,çocuktahaşinbir“surmoi”olaraktecelliedebilirler.Freud’agöre,bununsebebişu:çocuğun“surmoi”sıana-babasına göre değil, ana-baba’sının “surmoi”sına göre teşekküleder. Bazı hallerde anne ile beraber dış dünya da introjecteedilebilir. “Surmoi”, basit “intro-jection’dan ibaret değildir. Ana-babanın “introjection”u + dış dünyaya ait “frustration”ların“introjection”u + bu “frustration”lara karşı bir müdafaamekanizmasının“projection”u.

29.6.1963

SURMOI

Ernest Jones’a göre, ana-baba’nın gerçek “agressivite”si ihmaledilebilir bir faktör. Çocuk hayalî “angoisse”larını rasyonalizeetmek için bu “agressivite”yi nasıl istismar ediyor, burasımühim.Bu“angoisse”lardakendi“agressivite”sininana-babaimajıüzerine“projection”u.

Page 132: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

Enhaşin“surmoi’laraşuüçvakadarastladık:1- Naz-ı niyaz içinde büyütülseler bile gayri meşru çocukların

sadıkbir“surmoi”larıvar.Duyduklarıgüvensizlikhissiobjektifbirtemeledayandığıiçinbirkatdahatrajik.Bu“surmoi”nınsertliğibirmuvazeneyaratmakihtiyacındangeliyor.2-AşırıMontessorimetotlarıylayetiştirilençocuklarda,hürriyet

“angoisse’ıyla mücadele için haşin bir “surmoi” kuruyorlar. Buhaşin “surmoi’yı yaratanlar pek yumuşak ana-baba’lardır. İfadesiönlenirse kullanılacak yeri olmayan bu “agressivite” gücü er geçsüjeninaleyhinedöner.YaniMontessoriteijbiyesideensıkıpüritenterbiyesigibi“inhibe”leryaratır.Nedenbilmiyoruz.Budiyalektikteana veya baba bazan bir antitez rolü oynamaya razı olmalıdır.Tercihmesuliyetiçocukiçinpekağırdır.Hürriyet,“insecurite”lerinenbüyüğü.3- Ailenin bütün fertlerinde yumuşak bir “surmoi” ama yine de

çocuğunkihaşin.Bununsebebidesosyal.Savaş,açlık, Gestapo’dankaçış. İçmüdafaaların sertliği “introjecte”, ana- baba ile doğrudandoğruya ilgili değil galiba, dış dünyaya ait gerçek veya hayalîtehlikelerle ilgili. “İnscurite” duygusu ne kadar keskinse “surmoi”da o mertebe korkunç. Korkunç haydutlardan korunabilmek için,onların hepsini haklayabilecek daha korkunç bir haydutlaanlaşmak. Emniyet veren, ya yumruğu haydutun, ya mitralyözü.Amabirahlakçıolmuyorbuyüzden.Fahişelerhamiolarakçokdefaazılı bir caniyi seçerler, itlerin tecavüzünden kendilerini korusundiye ama bu hami korktukları muhayyel düşmanlardan çok dahafazlacanlarınaokur.Kolektif “surmoi”nın doğuşunda, yalnızmilli kahramanı değil, o

milleti tarihinin ilk çağlarında tehdit eden tehlikeleri de dikkatealmak zorundayız. Bu mânâda Fransız “surmoi”sı, Descartes milli“angoisse”ı ve din savaşlarından doğan “insecurite’ye karşıreaksiyon’u“incarne”eder.Sanki“surmoi”ile“moi”arasındazımnîbir anlaşma yapılmaktadır: “Moi” körü körüne itaat edecek bunamukabil“surmoi”tarafındanilelebetkorunacaktır.“Moi”itaatsizliketti mi en ağır şekilde cezalandırılacak bütün belalar üzerineçullanacaktır. Çocukların oto punitif conduite’lerini, büyüklerindiktatörü ve temerküz kamplarını sineye çekişlerini ancak bu“insecurite” duygusu aydınlatabilir. Zira diktatör onları hürriyetdenenobelâdan,otehlikeler“carrefour”undankurtarır.Herhangi bir felaketle mi karşılaşıldı, “moi”, “surmoi”nın

dürüstlüğünden, kudretinden zerre kadar şüphe etmez. Hatâyı

Page 133: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

kendinde arar, kimbilir ne halt ettim de bu cezaya çarpıldımder,böyle bir suçluluk ve kendi kendini cezalandırma devr-i bâtılı*doğar.Bu“insécurité” ilesahtesuçluluk,birmüdafaamekanizmasıyaratır:“lerituel”.Flugel’egöre,kolektif“surmoi’yıbilhassatabulartemsil eder. Bu zata göre, çağdaş cemiyetteki moda, nezaketkaideleri vs. de tabu’nun devamından ibarettir. Tabu, nevrotiksentom gibi, zıt kuvvetler arasında bir uzlaşmadır. Cemiyetinmüesseseleşmesi fert hayatındaki “surmoi”nın teşekkülüne üçnoktadatetabuk*eder.1-Ahlakıntemelidir,2-Arkaiktir,3-“Intuitifve“irrationel’dir.“Rituel” otoriteden hürriyete yahut sosyolojik tâbirle

diktatörlükten demokrasiye giden basamakta daha üstün birduraktır.Kanunlardankalanhürriyetisınırlamakiçindemokrasidetabularicateder:mörsler,moda,herkesböyleyapar,herkesböylegiyiniyor, böyle şöyle söylüyorlarmış, gibi.. Diktatör olunca,konformizm, “insecurite” duygusuna karşı bir müdafaa vasıtasıhalini alır. Hiç kimse, Ödip isyanı içindeki bir talebe kadarkonformistdeğildir.Sosyologlarınkâfiderecededikkatetmediklerinokta,siyasihürriyetarttıkçakonformizmindedalbudakşahsıdır.Diktatörler gecelik giyer, demokrasiler smokin veya kolalı yaka.XVI.Louisidamedildiktensonrapüritanizmhükümsürer.Herkesindileğiydi bu, ama gerçekleşince, suçluluk, “autopunition”mekanizmalarını harekete geçirdi. Bütün cemiyeti bir “castrationauto-punitifduygusukapladı. Seksüel intibaksızlık şeklinde tecellieden bu duygunun hâlâ şahit veya kurbanı olmaktayız. XVI. Louisöldüktensonrainsanzekâsıgerekbilgi,gerekiçtimaiorganizasyonsahasındabüyükfetihlerbaşardıamabunamuvazi(paralel)olarakutangaç ve nanemolla bir burjuvazi çıktı ortaya. Fransa bumacerayadahaçokkapıldığıiçin,kimseçocukyapmakistememeyebaşladı. Böylece bazı bakımlardan daha az gelişmiş komşularınıntecavüzlerine kendilerini arz etmek gibi “expiatoire” bir davranışgösterdiler.En liberal demokrasi Amerika, en konformist ülke Platin saçlı

vamp’ın, milyonlarca “exemplaire’! Moda biteviyeleştiriyorinsanları. Yani hürriyet aleyhine bir davranış. Bütün moderntabularda“surmoi”nınizlerivar.Ceza fikri üzerinde ısrar eden bir din,manevi sıhhati ihlal edici

mahiyettedir. Günah işleyebilmek için sorumlu olmak lâzım. (Bk.Maryse Choisy, “insecurite, Culpabilite, Pec- he”, Psyche no 34, Ağustos1949).

Page 134: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

29.6.1963

JUNG’AGÖREKURTULUŞ

“LesSequestresd’Altona’yaantikbir trajediazametikazandıran,Alman insanı ile alelumum insanın cihan boğazlaşması önündekisorumluluk payları. Temerküz kamplarının, insanı insanlığındanutandıranşenaatvecinayetleri,harpesirlerinincanavarcakurşunadizilmesi, bir kelime ile İkinci Dünya Savaşı, yalnız Hitler ileetrafındakilerin bir sadizm humması mı? Bir grup mu suçlu, birzümre mi, yoksa bütün Almanya mı? Çetin ve çetrefil problem.Sartre’ın tiyatrosundameseleler birer yılan gibi başlarını kaldırıpıslıkçalarlar.FranzhaklıolarakbütünAvrupa’nınsuratınatükürür.Galiba hep aynı hikâye. İhtiyar Montesquieu’nun AcemMektuplarındaki nükte: dışardakiler kendilerini akıllı sansın diyebir takım binalar kurup içine bedbaht insanlar doldurmuşuz vetımarhaneadınıvermişizbubinalara.Sighelehapishaneler içindeaynı şeyi söylüyor. Dâva bir “bouc emiş saire” bulmak. Hamamınnamusunu temizlemek, kendini kurtarmak. Sartre’ın piyesihayranlıkuyandırmıştıbende.1949 Ağustos tarihli “Psyche”de Jung’un bir kitabı tanıtılıyor:

“Aspects du Drame Contemporain“. Netice olarak şöyle diyor Jung:kolektif bir psikopati bahis konusu. Çağımızda fazla kalabalık vetotaliter temayüllü bütün insan topluluklarını tehdit eden birfelaket bu. Fert böyle bir topluluğun kucağında nefsini korumainsiyakını kaybederek selameti başkalarında arıyor. Herhangi bir“izm” uğruna feda ediyor hürriyetini. Eski tanrıların yeriniideolojiler aldı, hepsi birbirinin kafiyesi olan ideolojiler. İnsan,sosyal lehine, reeli kaybetti gözden, her şeyi devletten bekliyor.Psikolojikmânâdabirkişideğilartık,esaretininbilefarkındadeğil.Grup,farkındaolmadanenkorkunçgaddarlıklarıirtikâp*edebilir.Almanya’nın katastrofu hepimizin. Hiroşima’ya atılan bomba

insanlığınvicdanında“crematoire” fırınlarından veyaAuschwitz’ingaz odalarından daha az akisler uyandırıyor. Neden? Almanya’datutuşan ateş her yanda görünen bazı psişik sebeplerin neticesi.ZatenilkişaretAlmanya’dangelmiyor.Atomenerjisininparçalanışıinsanıneline radikalbirkendikendini tahripvasıtasıverdi.Çare?Fert olarak bu kolektif psikozdan kurtulma cehti. Ama bu sadecedile kolay. Yine bütün ümitler kültürde. Toplulukların kaderinideğiştiremeyizdiyekendiüzerimizdeki kontrolü gevşetmemeliyiz.

Page 135: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

Kitabın son cümlesi şu: insanlığın ölümkalımmeselesini ciddi birtartışmakonusuyapmazamanı geldi de geçti bile. Zira bizi tehditedenfelaketyanında,Avrupaölçüsündebirkatastrofmuvakkatbirprelüttenibaret.Tekkişinintufandankurtulması.AmaJung’agörebutekkişiyenibirinsanlıkkurabiliyorkendibaşına.18.7.1963

Hamiyyetin adı bile unutuldu. Faziletten fakir bir akraba gibiutanır olduk. Goril, altı asırlık tarihin sırtına geçirdiği elbiseleriparçaladı,bütünmüstekrehliği*ileçırılçıplak.İnsanınriyayahasretçektiğibuufunetleri*gizleyenherörtümuhterem,yalanmuhterem,yapmacık muhterem. Yirmi sekiz milyonun kanı ile palazlanan“happy few”, yirmi sekiz milyona küfretmekle minnet borcunuödüyor. Bu efendilerin parolası: “git Avrupa’ya, bir daha dönme”tavsiyesidir. Herhangi bir turist, tesadüfenmisafiri olduğu ülkeyebizim bu memlekete gösterdiğimiz sevgiden çok daha fazlasınıbezleder. Kaç ve soy! Kefen hırsızlığı, efkâr-ı umumiyenin*kahramanlıkmertebesineyükselttiğimesleklerdenoldu.Çağdaşlarımızla her sohbet bir lağım banyosu. Fildişi kuleden

vazgeçtik, canavarlarla kucak kucağa yaşayabileceğimiz mağaranerede?GalibaVignyhaklı.Enmuhteşemcevapsükût.Şerlediyalogbirnevi suçortaklığı.Gorillerebuket sunmak.Onlar şehvet sarasıiçinde tepinirken sen elinde madenci lambası toprağın yedi katderinliğine uzanıp hayali madenler arayacaksın. İncilerçıkaracaksınummanlardan.Gorillerçakıldananlar. Juvenalneasildevirdeyaşamış.İsyanbirümitçığlığıdır.Ölüisyanetmez.Kimiörnekgöstereceksinçocuklarına?Plutark’ınkahramanlarını

mı? Plutark’ın kahramanları Rousseau’yu heyecanlandırabilirdi.Şimdioheykellerbütüncazibelerinikaybetti.Masalbiledeğilartık.A.hırsız, sahtekâr,kötübir evlat, aşağılıkbirkoca,ama insanla,

insanlıkla bütün ilgilerini kaybetmemiş. Bu adamhâlâ ağlayabilir.Belkisevebilirde.Faziletihapishanelerdemiarayacağız?29.7.1963

F.‘NİNPORTRESİ

Aynam sana kendi hayalini aksettirmedi, öyle mi? İki üçkelimeninşekillendirdiğibubirparçastandartportredebenyokum

Page 136: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

diyorsun. Fırçayı sana uzatıyorum. Hafızamın ekranına kendiniistediğin gibi aksettir.Göğsündeuçurumlaşan boşluğu kelimelerinyapma çiçekleriyle doldurmaya kalkışmaktasın dostum.Cömertliğinin arkasında bir Gobseck hesabîliği sırıtıyor, yatırımyapıyorsun kendine göre, küçük zavallı bir tefeci hesabîliği. Senhiçbir zaman hiçbir şeyi elin titremeden vermedin, veremezsin.Alsibiyad olamazsın demem seni kızdırmış. Zaten Alsibyad’ı datanımıyorsun. O çağda yaşasan Alsibyad’ın belki vekilharcı, belkioğlanlarından biri olurdun. Kanatların yok. Zaman zaman birkümeshayvanıbeceriksizliğiileuçmayakalkışınsempatikleştiriyorseni. Tilkinin uçma talimi yapması gibi. Endülüs hükümdarınınhazineleri içindesin dostum. Ama sefaletlerin en korkuncu ilesarmaşdolaş. Seviyormuşsun beni. Çorabını, iskarpinini, kravatınısevdiğin kadar. Sevgi, feragattir. Senin his dünyan yarı kuru birdere, Hint şairinin dediği gibi, insan ancak parmaklarının ucunuıslatabilir sularında. Korkuyorsun. Şövalyelikten, kahramanlıktan,kabadayılıktan korkuyorsun. Yalnız İstanbul’daki kazancın altmışbinlirayıaşıyormuş.Dokunulmayanveçığgibibüyüyenaltmışbinlira.Dünyadaençoksevdiğinisöylediğininsanınmânevihaysiyeti,belki farelikten kurtulması senin en küçük bir emek harcamadankonuverdiğin bu altmış bin liranın en çok beşte birine bağlı. Vepazarlığa kalkışıyorsun: bin vereyim, iki bin vereyim. Belki dekaranlıkbirkuvvet senibacaklarındanyakalamış, damarlarındakiben-i İsrailkanı.Beni sevdiğine inanırım. İffetini tereddütsüz fedaedebilirsin. Ama bir fikir eserinin ölümden kurtulması, hiçbirzamanharcamayacağın,harcayamayacağınservetininenküçükbirmiktarına dokundu mu, orada yoksun. Aziz dostum! İnsanlarkudretleriölçüsündesorumludurlar.Hamiyyetperverlik şüpheli bir belagatın alnımıza oturttuğu

çiçektenbir taçdeğildir. Seni istediğin kadar sevemediğim için nekadar bedbahtım. Yalnız bana değil, irfana da ihanet ettiğininfarkındaolamayacakkadargaripbirgafletiçindebocalıyorsun. İkişeyden biri: ya hiçbir entelektüel vasfın yok, güzelden ilelebetanlamamaya mahkûmsun, hakkımdaki sitayişlerin âdi birdalkavukluk, o zaman sadece acınır efendimize. Yahut “HintEdebiyatı“nın değeri hakkında fikrin var, kelimeler ruhunudalgalandırabiliyor,ozaman,ozamankayıtsızlığıntambircinayet.Bunların ikisi de mümkün. Öfkelenmiyorum. Yalnızhamiyyetperverlik rolüne çıkma. Başkaları diyorsun. Benim içinbaşkaları yok. Hint’i görenler arasında senden başka parası olanyok. Yahut senden başka parası olan dostum yok. Bu bakımdan

Page 137: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

ebediyetkarşısındayalnızsensorumlusun.BirkelimeyleHint’inveHint’ten sonra doğacak eserlerimin katili sensin. Cemiyet beni neilgilendirir? Cemiyet sensin, sizsiniz. Sen dört bin liranı gelecektatildeherhangibirİtalyanşehrindegülegüleyersin,asildostum.Hiçbirşeymutlakolamıyor.Homoduplex. Janusgibisenindeiki

yüzünvar.Birisevimli,ağlayabilen,gülebilenbirinsanyüzü.Neredeisebirçocukyüzü.Fakatsahnedençabucakuzaklaşanbir

hayal bu. Öteki çehren Şiloka, Gobseck’e bir ikiz kardeş kadarbenziyor. Ben seni iki çehrenle de kabul ediyorum. Kahramanaramaktan vazgeçeli yıllar oluyor. Sen de kalabalıktan herhangibirisin.Küçük,tezatlariçindebocalayan,neistediğinibilmeyenbirmösyö veya sör. Çiçekleri dikenleriyle beraber sevmesini bilirim.Hattaçiçeksizdikenbilesevimli.Belkiçokşeylerbekledimsenden.Belki kalemimden dökülen, inkisarın zehri. Belki kıskanıyorumseni. Ama neden kıskanayım? Saadetinin hiçbir zaman farkındadeğilsinki!Birharemağasının,birbankaveznedarınınsaadeti.Bircanavar.Senbir“avorton”sun.İkinizdeyarımsınız.Ondakalpyok.Senin kalbin gelişmemiş, dumura uğramış. Zaman zaman“velleite”leri oluyor. Çarpmak istiyor, çırpınmak istiyor. Bu eskizidahagenişbirzamandatamamlayacağım.Goodbyazizdostum.I

3.8.1963

“REVUEDESDEUXMONDES”LAR*

Eski dergiler, anahtarı kaybolan çekmeceler gibi. Sayfalarınahangihatıralarsinmiş,hangiheyecanlargizlenmişbilemiyorsunuz.Brüdan’ın eşeği, böyle bir “paperasse” mahşeri içinde çeşitli“tentation”ların itip kaktığı bilgi avcısından daha az bedbahttır.“Revue des Deux Mondes”lar smokinli diplomatların sohbetettikleri bir yuvarlak masa. Fransa nelerle uğraşmış. Sayfalarca,sayfalarcasükût.Ocincikboncukpanayırındaboşunabir ikielmaskırıntısıarıyorsunuz.Dahadoğrusukendinizi vermedikçedergilerbilekonuşmuyorsizinle.Sadecekonuşurgibiyapıyorlar.Kaymağınıalmak. Neyin ve nasıl? Ancak imâl ettiğiniz kaymağı alabilirsiniz.Yoksa cümleler rakseder önünüzde, konular gerdan kırar. Sonrasarhoşluğa benzeyen bir baş dönmesiyle tekrar dünyanıza

Page 138: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

dönersiniz.Birmaskelibalodönüşü.Voltaire çok tanıdığınız olacak, az dostunuz diyor. Dostun kötü

tarafı benleşmesidir; tükenmesi ve sönük bir yankıyakalbolmasıdır, gölgeleşmesidir. Marx’la Engels’in “collaboration”unadir olduğu için güzel. Ecel,Montaigne’iyi La Boetie’den çabucakayırdı. Darb-ı mesel, tek kitabın adamından kaçın diyor. Dostseçebilmekiçintanımaklâzım.Tanıyabilmekiçindostolmakşart.Ohalde? Dergilerde yaptığım yolculuk hiçbir adacık çıkarmadıkarşıma, hiçbir yeni manzara keşfettirmedi. Bir AmerikanmilyonerininLouvre’dadolaşmasıgibi.Jocondeonugörür,oJoconde’ugörmez.Tecessüslerinizi ayarlayan: sosyal. Tecessüs treninin makasçısı:

içtimaitalep.Rayaosokuyorkafanızı.İçtimaitalepyoksamerakınızbaşıboş bir yaban atı gibi hedefsiz çifte savurup kişneyerekinsiyaklarına teslim ediyor kendini. Aylardır bu beyaz sayfaları“fugitif’ düşüncelerimle gölgeledim. Neye yarar? Ve bu aşılmazsınırların ötesinde cihangirlik arzusunu kamçılayacak ülkeleryoktu. Goethe’nin bütün eserlerini yeniden halketsen çağdaşlarıniçinde kalbini fethedebileceğin tek insan yok. Çağdaşların, yanisesleriniduyduğunvesesiniduyacakinsanlar.İbda,zekânınçiçeği.Buçiçeğindikenikalbinikanatacakkieseryaprakyaprak, ıtır ıtırgelişebilsin. Eser bir minnetin edasıdır. Eser bir cevaptır. Kimecevap vereceksin? Ödeyeceğin şükran borcu var mı? Bergsonhezeyan ediyor, hiçbir “creation” kendi kendine yetmez. Tanrınınalkışa ihtiyacı olmasa insanı yaratmazdı. Tanrılar da, insanlar daalkışasusuz,sevgiyesusuz.Alkıştamusikileşen:sevgi.Ziratakdirdekolalı yaka takan bir sevgidir. Parçanın bütüne hasreti, bütüninsanlar tarafından okunmak, yâni onlarla, kâinatla kaynaşmak,beraber yaşamak, tek kalp olmak. İnsan bülbül gibi şakıyamaz.Dinlenmezsesusar.Günler ne zamana kadar fetihsiz geçecek? Çocuklarıma

tereddütlerimden, istifhamlarımdan ve bedbinliklerimden başkamiras bırakamayacak mıyım? Marx doğru söylüyor, evvelamürebbinin terbiyeye ihtiyacı var. Sokağın ve sokaktakilerincazibesi yanında benim kırık dökük düşüncelerim sesleriniyükseltemiyorlar. Beraber olduğumuz saatlerde dünyamınkapılarını açamıyorum onlara. Hep beraber sokakta dolaşıyoruz.Neden? Tek başıma bırakılmaktan korkuyorum. Bu korkuda birneviihanetvar.Açılmayanbirkitapgibiyim.Küskünvebiçâre.

Page 139: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

6.8.1963

BUMEMLEKETTEYAŞANMAZMI?

”Eğer pek yakınlarındaysan, birbirleriyle çekiştiklerini görürsün.Bakarsınkimi şu partiden, kimi bu partiden. Ama hele biraz uzaklaş, birtepeyeçık,tozudumanakatanbusüvarilerintopubirdensanabirtektozbulutu,aynıtozbulutuhalindeaynıolacaktır“.

LucreceYeşiller-maviler kavgası Bizansın iliklerine işlemiş. Türk sarığı,

Romalı tiarının yerine geçmeden bu şehvetperest ve tenperversürünün tanrısı: cokeydi. Cokey topa tekme savuran adamınyanında Herakles’tir, hayvana kanat takan adam. Arabacılıktehlikeleri olan, kabadayılık isteyen, bilek ve yürek isteyen biroyundu. Bugünün daha dişi, daha sırnaşık plebi kahramana değilkarikatürealkıştutuyor.Plebkim?Hepimiz.“Tepedenbakıncaaynıtoz bulutu”. Kulakları tırmalayan aynı şikâyet: bu memleketteyaşanmaz. Doğru! Kapitalizm, Bizansın canım havasını fabrikabacaları, egzoslar, genzi ve ciğerleri kemiren murdar kokularlayaşanmaz hale getirdi. Ama efendilerimizi tedirgin eden bu lağımkokusu,bukıyametgününühatırlataninsanvemakinauğultusu,butoz, bu sinek değil ki. Onlar İstanbul’un insanından şikayetçi.İstanbul’un insanından yani kendilerinden. Aynaya tahammülleriyok. Bu memlekette yaşanmaz diyenin yüzüne tüküresim geliyor.BizansorospularıvaktiyleyavuzveyağızTürkcündilerininrüyasınıgörüyorlardı, şimdi Amerikan bahriyelisi sayıklıyorlar. Bizanshiçbir zaman kendine yetmedi. Ve kendinden memnun olamadı.Bizans Kleopatra’dır, doymayan ve bir gecelik vuslatını ölümbahasına rayegân eden kadın. 1870 sıralarında Paris’i işgal edenAlman ordusunun adını hatırlamadığım kumandanı Lutece’iyakmak isteyince arkadaşı olan general sakın ha diyor, Paris’edokunma,Fransa’yıbuşankrmahvedecektir.Türkiye’yiyaşanmazbulanlar,Türkiye’yiyaşanmazlaştıranlardır.

Yaniaydınlar,karaborsacılar.Birkelimeyletesadüfünbaşlarınabirikbal tacı veya imtiyaz miğferi oturttuğu şuursuz ve mesuliyetsizherifler. Çağdaşlarına küfredince yükseldiklerini, günâhlarındankurtulacaklarını vehmeden bir alay hergele. Bu memleketteyaşanır. Ama bu mülevves*, fesatçı güruhunu İsrail’in “boucemissaire”igibi,çalıpçırptıklarıservettentecritedipsınırlardışınadehlediktensonra.

Page 140: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

GÜLVEDİKEN!

Zindanımızın kalın duyarlarından sızan ışık: şiir. O duvarlarıhiçbirgüneşhuzmesiaşamaz.Işıkseniniçindevarsavar.Duvardakipırıltı dışardan gelmiyor. Anda ezeli’yi heykelleştiren adam: şair.Francoisd’Assise,bahçesindekigülfidanlarınaatmışkendini,bütündikenleryokolmuş.Francoisdikeniaramış, gülübulmuş, dikensizgülü. Gül peşinde koşanların dikenle karşılaşması kaderinhoşlandığıoyunlardanbiri.7.8.1963

SOKRAT’IYARATANEFLATUN

Sokrat’ı yaratan Eflatun. Belki de insanınTanrıyı yaratması gibibir şey bu. Tanrıyı konuşturması gibi bir şey. Jehova’yı, İsrailpeygamberleri, hayallerinin çöl rüzgârları ile granitleşençamurundan inşa ettiler. Sokrat belki ae bir Pigmalion heykeli.Eflatun, Alsibiyad, Ksenofon. Sokrat o üçmenşurdan süzülen ışık.Belki Sokrat onları yaratmış, onlar Sokrat’ı. İnsanla Tanrı gibi.Antisten’in bedbahtlığı bir Eflatun bulamayışında. Şakirt üstadınhammaddesi.Alçı,mermerveyatunç.Doğu,emanetleriehlinetevdiiçin irfanı hisarlarla kuşatmış. Mabede bezirgânları sokmamış.Guru’laronyıloduntaşıtmışlarçömeze.Onyıldavargüttürmüşler.Ve mukaddes meşaleyi uzun ve çetin inisiyasyonlardan sonratutuşturmuşlar eline. Mürit Doğu’da da, Avrupa’nın doğulaştığıOrtaçağdadabircesed-ibîruh.Okadavrayıcanlandıranruhşeyhin,mürşidin, pîrin nefesi. Sonra asırlardan devraldığı gizli derslerikendisiyleberabergötürmüşhoca.Vemeşaleler,yıldızlargibi,birerbirer sönmüş. Gece başlamış, Şarkta. Sevgi çileyle gümrahlaşır*.Sokaktahazinebulanadam.Bugünkü nesillerin irfana tepeden bakışı, irfanı hazır bir elbise

gibi köşe başındaki mağazadan tedarik edebileceğinisanmasındandır. İlim şahsiyetini kaybetti. Hoca yürüyen birmanyetofon,birmask,ZeusgibikafasındanbirAtenadoğurmuyor,zürriyetiyok.HocaçağdaşTürkcemiyetindelafolsundiyesahneyeçıkarılan bir figüran. Parya ve parya olduğunun farkında. Boğazıtokluğunacambazlık,palyaçoluk,umacılıkgibiüçayrımesleğiaynızamandaicrayamemurbirhilkatgaribesi.Ben insan haysiyetine yakışmayan bu talebe-hoca komedyasını

kudretvekabiliyetimnisbetindeasilleştirmekhayalinekapıldım.

Page 141: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

Örneğimyoktu. İrfanı, toprağıdişlerim ve tırnaklarımla kazarakyedi kat yerin dibinden çıkarmıştım. Çölün kumlarında altınzerreleri arayan adam. Musa’ya Tanrı sopanı at demiş. Ve sopaalâmet bir yılan olmuş. Garip bir mucize. Ama hiçbir yılan ışığatükürmek ihtiyacı ile kıvranmaz. Hayat önce rüyalarımızladökülüyor, yaprak yaprak vedal dal. İnkisarlar arasında sıralamayapmak abes. Veren, mükâfat düşündüğü anda tefecidir. Amakafasındankopardığıparçanıncanavarlaşmasıhazin.

10.8.1963

DOSTOVEBİZ

Suç ve Ceza’yı kim tiyatrolaştırmış, hatırlamıyorum. AmaDosto’dan okuduğum ilk eser o küçücük tiyatro. Okuduğum vesökmeye çalıştığım: Fransızcanın nâmahremler için tehlikeler vekaranlıklarla dolu dünyasına, ilk defa olarak denize atlar gibi,cesaretle giriyordum. O karanlık dehlizde ışığına güvendiğim tekfener Şemsettin Sami’nin Kâmus’u (büyük sözlük) idi. C harfindebaşlıyan M’de sona eren, dağınık, yırtık ve noksan bir ŞemsettinSami. “Suç ve Ceza”yı ne kadar anlamıştım, bilir miyim?Marmeledov’un meyhanede söyledikleri bu gün okumuşum gibiaklımda:yoksullukayıpdeğilmösyö,amasefalet..“SuçveCeza”baştansonuna kadar okuduğum, büyük bir kısmını çevirdiğim, dahadoğrusuçevirdiğimisandığımilkyabancıkitap.Bubirkeşifti.AmaKristofKolomb’unönüneAmerika’yıçıkarankaderbenimkarşımadaDosto’yuçıkarmıştı.Yanibenimhünerimveya“intuition”umroloynamamıştı bu keşifte. Zaten Dosto’nun dünyasında tek başımadolaşacak yaşta değildim. Kıyılarını gezdim ve küçük dünyamatekrar döndüm. Raskolnikof’un gördüğü rüyalar benim degecelerimi doldurdu. Ben de yüzlerce tefeci kadını tereddütetmeden öldürebilirdim. Sonya’yı takdis etmemem mümkünmüydü? O kitapta havsalamın almadığı tek taraf, kahramanların,daha doğrusu kahramanın Hıristiyanca nedameti* olmuştu. Sonra“Kumarbaz’ı okudum. Sarmadı. “Budala”da aradığımı bulamadım.“BeyazGeceler”,Maupassant’ınherhangibirnuvel’indendahacazipgelmedi bana. “Karamazoflar”ı sevemedim. Zira Balzac’ıkeşfetmiştim arada. Ve O’na âşıktım. Dosto’nun Hıristiyan tarafıbenirahatsızediyordu.Büchner,NordauveMarxbenimistisizmdenöylesine soğutmuşlardı ki vaaz’a benzeyen her düşünceyekulaklarımı tıkıyordum. Zola’yı seviyordum, çünkü dinsizdi. Hermistisizmbir“mystification”dubenim için.1939’daEminönüHalk

Page 142: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

Evinde Dosto’nun Jurnal’ini karıştırmış ve büsbütün hayalkırıklığına uğramıştım. Karşımda lâbis’i libas-ı katranî* bir keşişvardı.BirdahaaramadımDosto’yu.Çağımızınfikiranarşisindenbirparça o sorumluydu. Delilerle uğraşan bir deli. Belki derin, amakaranlık ve “miasme”larla dolu bir derinlik, bir kuyu derinliği.Dosto’yadüşkünlükhastabirsempatininifadesiydibanagöre.Tesadüf Dosto’yu yine karşıma çıkardı. Dün kızımla

“Karamazoflar”dan okuduk. Cazip bir yolculuk. O ülkede gözleribağlıdolaşmışım.Dosto’nundünyasıuçaklaüzerindengeçilebilecekherhangibirharitaparçasıdeğil.PierrePascal’agöre,“KaramazofDosto’nun“somme’u.Bukitapta

üstadın bütün hayat ve hayal tecrübeleri var. Bütün daha öncekieserleri yeni doğan bu prensesin beşiğine koşmuş, masaldakiperiler gibi her biri kendinden bir parça armağan etmiş ona.Karamazof insanlığa son sözünü söyleyen Dosto’nun fikrîvasiyetnamesi.BiryandaTanrı‘yı,Tanrınıneserini topyekûn inkâreden, şerri, işte eserin diye fantoş bir kadir-i mutlak’ın suratınatüküren İvan, ötede Alyoşa. İnsan ruhu, İblisle Rabbin mübarezemeydanı.Şer,varlığımıza sülük gibi yapışan yabancı bir nesne. Enbüyük caniler bile bizim kadar, en az bizim kadar naif. Rusya’yı,hatta bütün insanlığı mahveden, babalarla çocuklar arasındakiuçurum. Bir ilerleyiş yok. Bir kopuş, bir sarsılış, bir kendinikaybediş, bir dengesizlik var. Nesiller arasındaki anlaşmazlıkilerleyişdeğil.Rusya’nınAvrupalılaşmasıbirtehlikeDosto’yagöre.Bir ülke mazisinden kopamaz, kopmamalıdır. Aydın sınırlarınötesinden basmakalıp ıslahat projeleri dileneceğine halkın içineinmeli, Rusya’yı ancak din kurtarabilir. Din yani Alyoşa. Tanrıyainanan bir sosyalizm. Garip bir Hıristiyanlık. Dâvayı reddetmekkolayşey.Din problemi, şer problemi, Avrupalılaşma problemi… Bizim de

gevelediğimiz mefhumlar. Ama kimsenin bu problemler üzerindekafa yorduğu yok. Biz Tanzimattan beri hazır elbiseyemeraklıyız,hazırelbiseyevehazırmedeniyete.Tefekkürkılıçlafethedilmez.Birparçakendikafamızladüşünmeknekadargüç!Hugo,Mabeuftenbahsederken,insanların,anayasagibi,kralcılık

gibi, meşrutiyet gibi, cumhuriyet gibi ham hayaller yüzündenbirbirlerine düşman kesilmelerini anlayamazdı, diyor. Dünyadaseyredilecek o kadar yosun, o kadar çiçek, o kadar ağaç varken,canım infolio’lar varken okunacak. Mabeuf, bütün politikdüşünceleri tasvip ediyordu. Zira hiçbiri umurunda değildi. Hepsi

Page 143: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

de âlâydı rânaydı. Siyasetçilerden tek istediği, kendini rahatsızetmemeleri idi. Yunanlılar “Furie’ler”e, dilberler, mübarekler,güzeller adını verir. Mabeufün, çağdaşlarını zıvanadan çıkaran“izm”lerkarşısındakidurumubuydu.Hepimiz birer Mabeuf‘üz. Ama ihtiyar Mabeuf bu gafletinin

cezasınıgöğsünden yediği kurşunla öder.Daha doğrusu kefaretiniverir şaşkınlığının. Bizim ne nebatlara karşı sevgimiz, ne kitapdüşkünlüğümüzvar.Amainsanlığıilgilendirenenbüyük,enhayatidâvalar karşısında ondan çok daha sağır, ondan çok daha körüz.Tabular,tabular.Heradımdaşuuraduremriniverenbir jandarmaneferi.Herkapınınarkasındaelindebıçakbekleyendilsizbirharemağası. Düşünme! Düşüneni iftiranın ve sefaletin lağımındaboğduktansonraellerimiziyıkayıp,“efendim,bizde filozofyetişmiyor”diyeah-uvahlar.Hem imtiyazlıların yani iktidarın, hem de liberal gençliğin en

büyük Rus yazarı olarak kabul ettiği Dosto ölünceye kadar polisnezaretialtındaimiş.Rusyailenekadarbenzeşiyoruz.Yalnız bizde Dosto çıkmıyor. Zira Dosto’yu okuyacak saray yok.

Saraymı?Kulübevarmıki?

MANEVİDALTONİZM*

Kimi kızılı göremez, kimi yeşili. Manevî bir Daltonizm bu.Hepimizini kafasında “no man’s land”ler var. İnsan yalnız önünügören bir araba beygiri. Cuvillier’nin “Manuel de Sociologie”sindetelefonrehberlerinikıskandıracakbirisimbolluğukarşısındasınız.Pîr-ü Berna* sosyoloji kelimesini ağzına alan herkes yazarıniltifatlarına nail olur. Yalnız İbni Haldun bir dip notuna misafiredilir. Marx yarım asırdan fazla arafta bekledi. Bizim için bütünirfan dünyası bir memnu bölgedir. Batı. Hangi Batı? 1963Türkiyesindekoministolabilirmiyim?Linçederler.Kilisebabalarıörfün fermanı ile yasak. Çağdaş Avrupa’da düşünce turnuvasınıtemsil eden silahşorlar malum. Marksizm, geç bir kalem. YüksekHâkimler Kurulundan sözde liberal bir zatla konuşuyordum.Yıllarca zindanda süründükten sonra salıverilen komünizmzanlılarından söz açtım. Ahmet Akat’ın, Faruk Atay’ın ibret âmizmacerasını anlattım. Hakkınız var, dedi, ama ne olsa millîmenfaatlar.. Bu adam için milletin beynini millî menfaatler adınaköpeklere yedirmek milliyet perverlikti. 1914 savaşında şehirdolusu aydın kaybettik. O savaşı yedek subaylar yaptı. Yedek

Page 144: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

subaylar yani entelijansiya. Sonra Sevr ve Lozan.. Mustafa Kemal150 aydını mektepten talebe kovar gibi sınır dışı etti. Zatenmemlekettedüşünenadamsayısıdaaşağıyukarıokadardı. Sonrasol cenaha döndü, onları da, kırkayak tepeler gibi ezdi. Cavit beyiastı. Sonra filozof istiyoruz. Kuzum ne filozofu? Demokrasikahramanı İnönü beş hocayı kürsüsü ile beraber uçurdu. Tanmatbaası sosyalist lider Tiritoğlu’nun himmeti ve hürriyet perverüniversitegençliğininkuvvetvekudreti sayesindeyerlebiredildi.Zekeriya radikal sosyalist bile değildi, demokrat ve oportünistti.Mütefekkir bir ip cambazı değildir. Bir İttihat ve Terakki fedaisideğildir. Voltâire’ler, Rousseau’lar bütün bir burjuvazi tarafındandestekleniyorlardı. Rousseau’ya Fransa’yı terketmesini ZaptiyeNâzırıbizzatgeliphaberveriyordu.Harmanbeygirineverilenhürriyet,aydına ihsanedilendendaha

büyükvedahagerçek.Aydınyanibaşkasınınkafasıyladüşünmeyen,yanihiçolmazsaçokkabamitlerive“mystification”ları yutmayan.Zavallı kinlerimiz! Meşrutiyet aydını için, frenkleşmiş Meşrutiyetaydını için, düşman İslamiyetti. Korkunç bir şaşkınlık içindedir oaydın. Sabih bey hem Osmanlı İmparatorluğu’na hayrandır,hayatının hilafetle beraber sona erdiğini söyler; hem İslamiyetedüşman. Yani bizde “athee”, düşünmemek için Allah’ı inkâr eder,meseleyi basitleştirir böylece. Düşünmemek için müslümandır,dogmalarıngölgesinde,şâd,uyurdauyur.Yaniişimizegelmeyennevarsaçöp tenekesineatmak, rafakaldırmak, inkâretmek.Mecnunnesillerinarapsaçınadöndürdüğüokadarproblemvarki, insanınferyat edip kaçacağı geliyor. Kaçanın anası ağlamazmış. Bu kadarerzelbiratasözününeboşimanlardabulabilirsiniz,netavşanlarda.Kahraman Türk yumurtlamış bu cevheri ve on sekizinci asırdanberi arkasına bakmadan kaçmış. Avrupa kapitalizminin emr-iyevmilerini yalan yanlış tekrarlamayı tefekkür saymış. Hâlâkaçıyor.12.8.1963

SOKAKTAKİADAMVEYEĞENİM

Sokaktakiadamyeğenimdençokdahayakınbana.Meçhulolduğuiçinyakın,mağdurolduğuiçinyakın,meseleleriolduğuiçinyakın..Meseleolduğuiçinyakın.Karabetikanabağlamak,hayathakkınınkanla fethedildiği aşiret nizamı içinde abes olmayabilir. Aynı gök,aynı çadır, aynı gelenek. Kitap, büyüklerin öğütleri. Herkesin aynı

Page 145: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

dikkatle okuduğu bir ilmihal. Zaten insan münasebetlerinisperma’ya bağlamak insanı hayvanlaştırmak. Bu adam benitanımaz,sevmez,beğenmez.Değerhükümlerimiz taban tabanazıt.El sıkışmamıza ne lüzum var? Ne hatıralarımızda iştirak var, nerüyalarımızda. Pamuk ipliğinden biraz daha sağlam tek bağ:düşünce birliği. O da rüzgârın her an tehdit ettiği bir kandil.Düşünce birliği düşünen insanlar arasında olur. İnsanların kaçtakaçıdüşünür?Düşünenlerinkaçtakaçıkarşılaşırveaçılırbirbirine?BurasıDoğu.Ahırdanboşananherazgıneşeğinvaktinizi,eserinizi,gururunuzuçiğnemek için palansız geldiği ülke. Bu adambana neverdi? Hiç. Ne verecek? Hiç. İnsanlığa mirası? Hiç. Ama istediğizamanvaktimigaspedebilir,neşemigaspedebilir.Müdafaasızım.Mabeuf’ün ağaçları, kitapları var,Marius’ün rüyaları. Anjolras’ın

sevgilisi ihtilal. Karamazof baba bahtiyar bir domuz. Hayattakitrajediler sahnedekiler gibi “somptueux” olmaz. Promete’ninkatlandığıişkenceEşil’ineserindekaçsayfatutar.İşkencetekerrürettikçe işkence olmaktan çıkar, seyirci için. Ciğerinizi akbabalarkemiriyormuş. İlk şikâyetiniz bir sempati çizgisi yaratabilirçehrelerde.Sonraunutulursunuz.

ÇAĞDAŞİNSAN,ROMANVETİYATRO*

Kitap kâinata açılan kapı. Ruh yazının icadından sonraölümsüzleşti. Ehramlar* ahmak bir taş yığını. Granit homurdanır,mermer gülümser. Yalnız kitap konuşur. İnsanı kertenkeleolmaktan kurtaran, soyumuzunhafızası. Kaybolmayanmazi. Tanrıbütün nevileri denedikten sonra insanı yarattı. Ve selahiyetleriniona devretti. Kitap binlerce yılın ötesinden gelen ve binlerce yılöteye taşan ses. Kitap bütün peygamberlerin mucizesi. Eflatun’ubarbardan ayıran okumuş olması. Hepimiz maddenin mağarasınazincirliyiz. Kitap mağaramıza akseden ışık. Pisliklerinden, ölümlütaraflarındansıyrılaninsan,yalınkılıçinsan.Kalpvekafa.Nordau çağdaş insanı yaratan romanla tiyatro diyor. Yani

edebiyat,hayatıaksettirmiyor,hayatedebiyatauyduruyorkendini.Orta tabakanın yaşayış tarzını düşünün diyor Nordau. Ferdinküçücük bir dünyası var. Mutfağın, dükkânın, mektebin veyakilisenin dışında bir dünya olduğunu bilmez. İnsanlığın büyükacılarından, büyük zaferlerinden, büyük ihtiraslarındanhabersizdir.Ağlayanve sırıtanbir robot. Tecrübe, hangi tecrübe..?

Page 146: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

Buadamromanokur,tiyatroyagiderveufuklaraçılırönünde.“Kişiâlemde hayal ettiği müddetçe yaşar”. Sanatın kanatlandırmadığıhayal,belikırılmışbiryılangibi,sürünürsadece.Ortatabakaadamıokuduklarını tecrübenin mihenk taşına vuramaz. Hayali hakikatsanır. Ne prens görmüştür, ne aşkı tanır. Hayatı yeni bir buut(boyut) kazanır. Roman ve tiyatro önce çocuğu, kadını, gençlerihastaları damgalar. Parisli kadını yaratan, Fransız romancısı,Fransız gazetecisidir Nordau’a göre. Modaya tahakküm edenyazarlar nasıl isterlerse Parisli dilber öyle giyinir, öyle konuşur,öyleyürür,öyledüşünür.Ellerindezembereklibirbebektir,bütüntelkinlerine uyar. Edebiyat kalabalığa sıhhatli örnekler verse butesirinsanlığınhayrınaolurdu.VeNordauçağdaşyazarlardandertyanıyor. Gazeteler, cinayet haberleri, ırza geçmeler, yangınlar, subasmaları, yer sarsıntıları gibi haberlerle dolup taşıyor. Sankicemiyette boyuna insan öldürülüyor, karı kaçırılıyor. Romanın dakonusu:görülmemişolan.

Okuyucu bu mağşuş* gıdalarla beslenmeye alışmış bir kere,heyecanpeşindekoşuyor.19. yüzyıl sonlarındayız. Edebiyata Zola ferman dinletiyor. Ve

Nordau feryat etmekte. İyi ki sinemadan habersiz üstat. Edebiyat,Aşil’inkılıcı,açtığıyarayıhemeniyileştirir.“ParisEsrarı“nıokuyanhiçbirkadınŞuetliğeözenmez.Nordau’ınkendisideedebiyat.Amasinemada Nordau yok. Üstadımız buldukça bunuyor. Benim elealacağımkonubudeğildi..17.8.1963

LEONBLOY’UOKURKEN

NâletbiradamBloy.Isırırgibiyazanveboyunadişlerinigösterenbir adam. Uzaktan tanıyorum hazreti. Tanrıları benim tanrılarımdeğildi. Daha çok düşmanlarıyla dosttuk. Ve tesadüfler… LeonDaudet ile hattâ Maurras’la daha sık görüştük. Onlar da düşmankampın nöbetçileri. Edebiyatta düşman kamp yok. Edebiyatkutuplarıylabütün.BloybirazNecipFazıl.DaudetdahaçokPeyamiSafa.FuhuşyapacağınasefaletleevlenmişBloy,Clemenceau’yayazdığı

mektupta öyle diyor. Üslup çarpıyor insanı. Daha doğrusutırmalıyor.Ama ikinci okuyuşta, geç diyorsunuz, tekrara tahammülü yok

Page 147: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

nüktelerinin.“Sefaletİblis’ebenzerdiyor,biriniyakaladımıetrafınıboklakuşatır”.“GelininKorteji”nde,birlağımcınınkurnazcakalbiniçelenkadın,

o lağımcıya teslim olmuyorsa, orospularla katillerin kurduğu birdîvandamahkeme edilecek. On dokuz asırdır Hıristiyanlığın ispatettiği kanun bu. Bizi arzudan ve ümitsizlikten mahvediyorsun, eyŞehvet’inAsmaBahçesi!Cemiyetinbütünsütunlarıdesteğin.Denizgibi dalgalı ve çılgınsın. İçine girilemeyen korkunç bakire! Zehirsunucu!Ölümünsakisi,şahanehayvan..Göklerinderinliğinde akıpgidenyıldızcıklarbizesendendahayakın,çokdahayakın.Etrafındabiralaykaradomuz.Sendüpedüzfahişeolacakkadartemizkalpliolsaydın, onlar da insan olarak kalabilirlerdi belki. Sen uslu akıllıbir bakiresin, lambasını söndürmeyen bir bakire. Beklenmedengelen kocanın vecit* ve hazları için hazırlanmış. Ne entarinikirlettin,hoşentarindeyokya,netenini.Hoşkirlensedeumurundadeğilya…“Herhaldemistikbirmânâsıolacakbunların.“Samson’unsaçlarını

kırpan,masumlarınkökünükurutan,işkencelerindişipeygamberi,kokmuş bakire, haksızlığın aynası, cinnetin tahtı… Maddenin,hayâsızlığın, küfrün saksısı.. Açlığın kulesi, ağıtların, dişgıcırtılarınınburcu..Yeraltıdehlizlerininkapısı..Ölümyıldızı..Cançekişenlerinihtizarı,derdiolmayanlarınavutucusu…”

Roinard’ın “Gelecek Asırdan Portreler” adlı kitabınıresimlendirmesi için Henry de Groux’ya telkinlerde bulunuyor:Kim?Bloymı?AlfreddeVigny,karanlıkbirgeceniniçindeküçükbirfildişikule.Edgar Poe, ağzının üstünde yılanlardan bir bıyık. Mallarme’nin

şapkasınadüşenbirgöktaşı.GerarddeNerval,ellerindemüjdecilerehastaç.Domino oynayan Rüya ile Hayat. Bir pazar’ın döküntüleri..

Lautremont,ressam,bircanavarıatölyesinedavetediyor.Flaubert,yirminciyüzyılakusmaktadır.Goncourt’larbirbirindenkıkırdaklaayrılanikikaçakçı.Valles,Homer’ikenefeatanbirSerseri.Ernest Renan, bir kapı üzerinde içerde adam var yazılı ve

sıkıntıdanpatlayanEflatun.Taine, yaptığı binanın altında kalan bir inşaat müteahhidi.

Page 148: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

Tolstoy, Rus kitapçılarının mabetten kovdukları bir İsa. Balzac,kocamanbirgöz,okadar.İbsen,kaderkelimesiniyazanbirgoril.

Rimbaud,Himalaya’nıneteğineyestehleyen*bircenin-isâkıt*.Verlaine,çamurdaboğulanbirmelek.Şeytaninsaniçinneyse,İngilteredünyaiçino.

20.8.1963

KADERİMİZİÇİZENCEMİYET*

“Tout est bien sortant des mains de l’Auteur des choses, toutdegenere entre les mains de ITıomme”. Cenevreli saatçinin oğlutarihenâraatarakgirer.Akademiyeyolladığıikirisaleonsekizinciyüzyılın suratına fırlatılan iki bomba.. Mnıe de Varens’in jigolosu,dehasının fecri karşısında elpençe divan durmayan çağına “ManeTekel Fares” diye haykırır. Yıkılacaksın, çünkü doğru yoldanuzaklaştın.“Emile” bir inşa cehdi. Ama yıkıcı henüz elinden kazmasını

bırakmışdeğildir.HerşeyYaratanınelindençıkarkengüzel.Bubirnâra.“Discours”larınilkcümlelerideöyledeğilmi?Güzelolanherşey ne? Yaratan kim? Elinden çıkarken ne zaman? Konuşan birfilozof değil, bir pamfleter, bir ideolog. Her şeyden murat yalnızcansıztabiat,yalnızçiçekler,kuşlar,kelebeklerdeğil,Rousseau’nunzoru hemcinsini tokatlamak. Hemcinsini yani çağdaşını. Filozoflarasrının, ince, zarif suni insanını.. Eşyayı yaratan, kâinatı ezelatölyesindeinşaedipkurdelesinikesmiş.Herşeygüzel.Bataklıklar,çöller,ejderhalarveinsan,mağarainsanı.Tutalımki“Emile”yazanhaklıdır. Yaratanın şaheserlerini ısrarla tahrip eden insan daYaratanın çocuğu değil mi? Güzel yaratılmışsa güzel’i nasıl bozar?Kitab-ı Mukaddesin Şeytan’a yüklediği suçları, üstadımızhemcinsinin cılız omuzlarına yüklüyor. O halde hilkatin büyükhatâsıinsan.İhtiyarZerdüşt’ünAngroMenyü‘sü.Hemkendini,hemtabiatıtahripedenbirucube.Kader, Galya ormanlarında Doktor Guillotin’in iki devri kandan

çizgilerle,dahadoğrusukandolubiruçurumla,ikiyeayıracakolankorkunç makinasının direklerini geliştirmektedir. Servet küstah,sefalet tehditkâr. Filozofmezarcı.. Voltaire’in kahkahasında, yakınharabelerin rüyasıyla sermest bir baykuş uluyuşunun şeametli*

Page 149: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

ahengi var. Gözler ya doğacak fecirlerin hasretiyle yaşlı, yamuhayyel bir mazinin nostaljisiyle mahmur. Fourier bu çökmeyemahkûmmedeniyeti üç sütun üzerinde yükselen garip bir binayabenzetecektir: süngü,açlık, fuhuş. Bernardin de Saint-Pierre bakirormanların, küreklerin “violer” etmediği ummanların şairidir.Fransa yorgundur. Zaferden yorgun, mağlubiyetten yorgun,sefahattenyorgun,sefalettenyorgun.Burjuvazisininiştihasıgittikçekabarmakta.Sarayistikbalindenhabersiz.Enrevaçtamit:iyikalpliyabanimiti.. Altın çağ yalnız zamanın külleri altında kaybolan birbelde değil, denizlerin ötesinde de mevcut. Ummanı aşıncaEldorado’yakavuşacaksın.SendeböylebirEldoradoyaratabilirsin.“Emile”ioku.Hayalsarayı,gerçeğingranittemellerinedayanmazsabirüfleyişteyıkılır. Gerçek veya gerçeğe benzeyen. İnsanların haliyürekleracısı.Neden?İnsanTanrınınçizdiğiyoldanayrılmış.Nasılve niçin? Rousseau bu sualleri cevapsız bırakır. Ama belli ki şuuraltında konuşan “peche originel” masalı. Ne kadar yedi canlı birmasalbu.Soyumuz ilahî misyonuna ihanet etti. Ne yaptı? Köylerden

uzaklaştı, sarayı ve salonu icat etti, kadınlaştı, çıtkırıldımlaştı,nanemollalaştı.Eskiden, yani bilinmeyen bir zamanda kurtla kuzu sevgiyle

kucaklaşırken kişi oğlu bahtiyardı. Düşüş ne zaman başladı?Cenevre Akademisi’ne yolladığı ikinci risalede üstat felaketimizebaşlangıç olarak ferdî mülkiyetin doğuşunu ileri sürer. İnsanlıkondan sonra iflah olmadı, der. “Emile” daha az ihtilalci, Rousseaudahadurgun,hattabirmânâdadahakonformist.OscarWilde, şu yedi yaşındaki çocuğa bakın der, ne kadar cici.

Sonra şu haytaya bakın, yirmi yaşında, nobran*, edepsiz, lanet. Oniki sene evvel o da bir çiçek kadar, bir kuş kadar sevimliydi, oyavrucuğubuhalegetirencemiyetinizinterbiyesi.AltınÇağınmazidedeğil, istikbaldeolduğunu ilkhaykıran Saint-

Simon. İnsanlık, ummanların ötesinde bir altın şehir olmadığınıçoktanöğrendi.Kızılderilideeskibirmedeniyetinmirasçısı,siyahderili de. İnsan her ülkede hilekâr ve yırtıcı. Kadın yalnız onsekizinci asır Fransa’sında orospulaşmamış. Yaratanın her şeyigüzel yarattığına kurbağalar bile güler. İnsan yarattığı heykeliboyuna düzelten bahtsız bir sanatçı. Henüz çok acemi. Zarurettünelinden hürriyet meydanına çıkamadı henüz. Tabiatkuvvetlerine sözde hükmediyor. Elbette elli bin sene öncekinekıyaslaçokdahahür,çokdahagüçlü.Amabugelişmepekzikzaklı

Page 150: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

biryoltakipediyor.Geriyedönüşlerbocalayışlarvedünleyarının,karanlıkla ışığın ezeli cengi. Vedaların, Avesta’nın terennüm ettiğisonsuz kavga. Beş bin sene on bin sene, Vişnu’nun bir soluğu.Zerdüşt’leRussellveyaYacnavalkiyaileSartrearasındaçokazfarkvar. Ana dâvalardan hiçbiri Eflatun’dan beri yeni hal suretinebağlanamadı. Terakki teferruatta. Ve on dokuzuncu asrın hayatüslubunubaştanbaşa değiştiren sanayi inkılabına rağmen insanınkafası değişmedi. Devler her çağda vardı. Claude Levi-Strauss’uncilâlı taş devrinden sonra enmuazzam ihtilal dediği sınai fetihler,insanoğlunun madde üzerindeki hâkimiyetini bir hayli genişletti.Doğru ama hangi insanoğlunun? Üç buçuk Avrupalının. Vesoyumuzun ruh dengesini bütün bütün alt üst etti. Rousseau’nunhaklı olduğu taraflar var. Bırakın altın çağ efsanesini, üstadınyaşadığıçağbile,1938sonrasıdünyasınagöre,nekadarkaygısız,nekadarrahat.İnsanın elinde her şey bozuluyor. Neden? Her şeyi düzelten de

insan değil mi? Bir et pıhtısını bir ışık mihrakı haline getirenterbiye,insanıneseri.Azizlerde,peygamberlerde,kahramanlardainsan. Hepsi, hepsi cemiyetin eseri. Ama çok defamüessirin* rolü,eseriöfkelendirmek.Juvenal’ıisyanyarattı.Prometegökkubbedenyıldızlarısöküpilkelinsanınkulübesinivegönlünüışıkladolduranisyan,Tanrıya isyan. Spartaküs, insana isyan. İnsana yani imtiyazave bencilliğe. Cemiyet üvey ana olduğu zaman insankahramanlaşıyor. Yanidâhi iki taşınçarpmasından doğan kıvılcımgibi iki kaderin çatışmasından doğuyor. Lacenaire’i de cemiyetyaratıyor,Marx’ida.Amabunların ikiside cemiyetindışında. İkisidecemiyeterağmenmevcut.Cemiyetiniçindebirçokcemiyetlervar,Versailles bahçeleri gibi tarhlara* bölünen bir cemiyet. Amatarhlarınhudutlarıbellideğil.İnsanı cemiyet yaratır. Hangi cemiyet? İnsan cemiyetle tam bir

uyuşma halinde olduğu zaman tarihi yoktur. Doğar, yaşar, ölür.Tarihi yaratan, fertle kalabalık arasındaki anlaşmazlık, yani dramdaimabirçelişmenineseri.Fertlecemiyetkaynaştığızamanterakkiyoktur.Beraberotlayan,berabergevişgetirenadsızbirsürüvardırsadece, “on” vardır. Cemiyet kendine benzemeyen bir çocukdoğurduğu zaman onu beşiğinde boğmaya kalkar. Boğarsameseleyok. Boğmazsa ya diz çöken bir isyankâr, bir Beaudelaire, birRimbaud, bir Breton çıkar, ya cemiyete diz çöktüren bir cebbargelir, Sezar,Napolyon,Hitler. Cemiyet çokdefa gübre. Zambakla oufunet* arasında karabet* arayabilir miyiz? Her büyük adam

Page 151: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

kucağında yaşadığı cemiyetin üvey evladıdır. Zira yarınki veyadünkü veya ötelerdeki bir cemiyetin çocuğu, kendi cemiyetinindeğil. Marx, avukat Marx’ın oğlu olmaktan çok, Saint-Simon’un,Rousseau’nun, Hegel’in çocuğu. Rousseau’yu Rousseau yapan,yüzünügörmediğiannesiyleayyaşbabasımı?Kaderimiziçizencemiyet,fakatonaırzımızıteslimettiğimizanda

erimişizdir. Denizdeki herhangi bir dalgayız. Dalgaların tarihi varmı? Şahsiyet, görünen cemiyet içinde görünmeyen cemiyeti seçiptahtınıonunbağrındakurmaksuretiylefethedilir.Herşahsiyetbirkopuş,birolmayana,olacağabağlanıştır.İnsan,tabiatıdeğiştirirkenkendini de değiştirir, diyor Marx. Yalnız tabiatı değiştirirken mi?Büyük adam devlerin sırtına tırmanan cüceymiş. İnanmıyorum.Daha doğrusu dev Goliat, yani yürüyen bir dağ parçası; sırtındakicüce Davut, yani zekâ. Büyük adam bataklığı baraj haline getirenyaratıcı. Kalabalığı tekme ile uykusundan uyandıran kılavuz. AmaçokdefatekmeileuykudanuyananCaliban,efendisiniparçalar.OscarWilde’egöre,tabiatbirmezbele,güzeliyaratan:insan.Belki

doğru.Amahangiinsanıvehangigüzeli?Şairlerolmasayıldızlarbukadar güzel olur muydu? Tabiatın çehresindeki siyah peçeyikaldıran: insan, yani sanatkâr. Tarih öncesi, karanlık. Soyumuzunon binlerce yıl süren, yüz binlerce yıl süren macerasındanhabersiziz. Mohanco-Daro veya Harappa, New York veyaWashington’unküçük çaptabir örneği âlimlere göre.Altı bin seneevvelki bir örnek. Şu halde teknik sahada da göz kamaştırıcı birilerleyiş yok. Fark kalitatif değil, kantitatif. Ama Hegel’den berikantitatif farkların kalitatif farklar haline geleceğini bilmeyenkalmadı. Harappa’da matbaa yoktu. Mohanco-Darolu kâhin, arzındörtbucağındakifikiradamlarınınfetihlerindenhabersizdi.Michelet doğru söylüyor. Tarihi yaratan insanla kader, ruhla

maddearasındakimücadele.Tabiathepaynıtabiat.Amainsanhepaynıinsandeğil.Ummanlardehşetindenbirşeykaybetmedi.NevarkiçağdaşUlysse’inemrindeyüzenşehirlervar.VeJüpiter’insilahınıemekleyen bir çocuğun parmakları bir avuç ışığa kalbedebiliyor.Hasımlardan biri boyuna ilerledi. Nesiller fetihlerini nesilleredevretti.Gerçibumadalyonunbirtarafı.Bütünbuzaferlerbirparçagözboyayıcı.Jean Rostand tabiatın sırlarından bazılarını aşırdık, diyor. Yani

ilimadamıçokdefaneyaptığınıbilmeyenbirbüyücüçırağı.Tabiat kuvvetlerini uysal bir arslanla oynayan çocuk gibi

mıncıklıyor.Yaarslankızıverirse.WillDuranthiçde iyimserdeğil.

Page 152: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

Zelzeledevişöylebirdizlerinedayanıparzımızısallayacakolsanekulübe kalır, ne gratsiyel, diyor. İki robotun yanlış bir hareketineredengeldiği,niçingeldiğihâlâbilinemeyenbuahmakyuvarlağıyenidenkaoslaştırabilir.Yanibarutfıçılarıüzerinderaksedenbirersarhoşuz.Ağzımızdasigaraveelimizdehavaifişekler.Galibafetihleresıfırdanbaşladık.Yaratançoktoydu.Taşıyarattı,

bitkiyi yarattı, hayvanı yarattı. Nihayet insan göründü. Yaratanbütünhaklarınıonadevretti.Kâinatınbu yenimisafiri nihayet birmilyon yaşındadır. Elbet hatâları olacak. Şahikalara ancaktırmanarak çıkılabilir. Homo sapiens yaratandan haklarınıdevraldığıgündenberihayliişlerbaşardı.Ustasındangerikalacağabenzemiyor.Ustasıneoldu?RousseauTanrıdememekiçinEşyanınYaratıcısı diyor. Korkak ve utangaç bir dindarlık. İngilizcemütercimi“God”uyapıştırmış.HâlbukiProtestanlıktanKatolikliğe,Katoliklikten Protestanlığa bir odaya geçer gibi atlayan üstadımızTanrıismindenpekhoşlanmamaktadır.Kainat bir hammadde deposu.Onları biçimlendiren insan. Belki

onlar biçimlendikçe insan da başkalaşıyor. Tekniği yaratan insan,yeni bir insan yaratan teknik. Yaratan’ın elinden çıkarken her şeyham halat. Neye yarayacağı belirsiz. Güzel de, iyi de insan icadı.Yalnızhilkatinatölyesindeçalışan,yaniyenibirdünyaparçası,yenibir düşünce, yeni bir terkip yaratan ustaların sayısı bir asırda üçbeş. Ötesi mevaşi. Sen onlardan biri olmaya çalışacaksın. Feyzi -iHindî en güzelini söylemiş: “Yokluk zulmetiyle bağlıysan topraksın,kafanda tanrısal ışık yanıyorsa: arş..” Tanrısal ışık yanıyorsa, yaniTanrıların soyundansan, Tanrıların cemiyetindensen. Zerdüşt,Yacnavalkiya,Demokrit,Pisagor,İsa,Buda..BirhaylikalabalıktırbuOlemp. Oradaki tanrılar birbirlerine diş gıcırdatmaz. Silahlarıyıldırım değil, kalemdir. Karılarımıza, kızlarımıza göz koymazlar.Bataklıktangöklersüzülenbirtarlakuşugibi,kasıklarıyladüşünenve göbekten aşağısıyla yaşayan bu azgın hergele sürüsündenuzaklaşmayabak.Şahikalara,şahikalara… Yoksagübresin, leşgibigübre…22.8.1963

BİRPORTRE

Namuslu olsak önce senin elini sıkmamamız gerekirdi dostum.Seksen yıl bu memleketin dışında yaşadınız. Bu memleketin vebütün memleketlerin. Her devir sizi kırk haramilerin sefahat

Page 153: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

sofrasında gördü. Siz onlarla yol kesmediniz, belki, kervanvurmadınız.Amaherakşamkadehtokuşturdunuzkırkharamilerle.Kırk haramiler milletin bir parçasıdır. Siz milleti sırtındanvuranlarınuşağıidiniz.Çehrenizmorgmasalarındançokdahabeliğ.İmparatorluğun içindeki kurt sizdiniz. Meşrutiyeti siz kemirdiniz.Cumhuriyet sizin yüzünüzdenpanayır gösterisinedöndü.Namusluolsak önce sizin elinizi sıkmazdık dostum. Anadolu’yuboğazlayanlarınkanlıpençelerinimuhabbetve ihtiramlasıkanbirel bu. Açlıktan ölmemek için ayaklanan Türk işçisini yere sermekiçinİtalyanpolisininelinekamçıtutuşturanbirel.Belkibirdâvasıvardı yüzelliliklerin.Dövüşüyorlardı. Ali Kemal hatâsını hayatıylaödedi. Siz Cünye’nin portakal bahçelerinde kadehinizi Akdenizmeltemleriyle tokuşturarak cezasız kalan hıyanetlerinizin tadınıçıkarmaya baktınız. Siz bir ursunuz aziz dostum. Hiçbir zamansahneye çıkmazsınız. Sinsi, korkak ve daima geride. Şarkısöylemesiniöğrenenbirgorilsiniz.Terbiyeli bir goril. Hiç gazaya katılmamış, bütün cinayetlerden

komisyonalmışsınız.Sizbirsahtevekarsınızdostum.Ezelîveebedîbirkâselis.Tarihimizinenkaranlık,enkirlisayfasısizsiniz.Seksen yıldır devam eden bir trajedinin son aktörlerinden

birisiniz. Aktör değil, figüran. Daha doğrusu suflör veya şakşakçı.Sempatiksinizde.Herhangibir“vice”gibisempatik.Bizansıöldürendesizdiniz.Sizbirmezarcısınız,dostum.Kefen soyucuların ortağısınız. Fakat kadeh tutmaya, enjektör

tutmaya,udtutmayaalışıkelleriniz,tabuttahtalarınısökemeyecekkadar nazlı ve nâziktir. Mezarcısınız, odun kırıcının hık diyicisiolarak.Seksensenedetekdostedinemediniz.Yalnızsınız.Ölümgibiyalnız. Yürüyen bir mezar taşısınız. Avrupa kapitalizminin birüfleyişte mezar taşına çevirdiği yalancı bir aydın. Mütarekedeİngiltere’ninkulu idiniz,1915’teAlmanya’nın.Sizancak insanlarınkulu olabilirsiniz. Şimdi dişleri sökülen bir goril gibi sevimli vemasumsunuz. Size iftira ettim dostum.. Siz sadece Osmanlısınız.Osmanlı, yaniepiküryenler sürüsündenbirdomuz.Fezâhatlerinin*farkında olmayacak kadar mesuliyetsiz ve şaşkın. Şuursuzluğun,köksüzlüğün, tarihten kopuşun en canlı timsali. Evet suçsuzsunuz,birkedikadar,birkatilin sofraartıklarını yalayanbirkedikadar,sayyad (Avcı) bir insan karşısında salta* duran bir köpek kadarsuçsuzsunuz.

Page 154: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

8.9.1963

GÜTENBERG’E,SİRSEYEVEDAHABİRÇOKŞEYLEREDAİR

Tanrıların mucize göstermiyorlar, yoksa öldüler mi? Hasbahçende dolaşan yok. Tanrıların konuşmuyor. Kızgın aygırlar,sarhoşgorillerveİmparatorlukRoması‘nınenkirlimuhabetevindesenelerce çalışmış gibi yüzsüz, sırnaşık orospu sürfeleri*.Kaynağınyanındasusuzluk:aşk.Şuursuzbirbüyücü,Gütenberg.Işığıpaçavrayahapsetmiş.Eflatun

birkaldırımkadınıgibiheristeyeninyatağınakoşuyor.Şuursuzbirbüyücü, Gütenberg. Ortaçağın keşişleri matbaaya şeytan icadıdemekte yerden göğe kadar haklıydılar. Asırları kutularadoldurmak, tanrıları, peygamberleri işportada satışa çıkarmak.Dehanıntuğlakadardeğeriyok.FaziletibakkalterazisindeölçenbircemiyetinikibuçuklirayasatılanbirBalzac’agöstereceği itibar ikibuçuk liralık herhangi bir metaa göstereceği itibardan farksızdır.Kitap bir köprü, bir kayık. Kitap bir safra. Şu raf, Himalaya, ötekiOlemp.ŞimdideSina’nınönündesin.Bak,İsanelersöylüyor.İsamı?O da kim? Bunların coğrafyasında Himalaya buzdan libasa*bürünmüş, lüzumsuz bir taş yığını. Olemp gazoz markası. DemekKleopatra’yatahtasildirecekkadarnasipsizbirnesilbu.Apollon’atwist oynatacak kadar nasipsiz. Krezüs’ün dilsiz oğlu babasınınkellesini uçurmaya hazırlanan İranlı bir askere: “Asker, diyebağırmış, o Krezüs”. İnsanın sabahtan akşama kadar haykırasıgeliyor: karanlıktasınız, hâlbuki odanız, hâlbuki odalar, hâlbukidünyaışıkladolu.“Fiatlux”demenizyeter.Demiyorsunuz.İçinizdeharemağasınınıstırabıdayok.Samanın,nasırın,tırnağınhissizliği.KasasındaölenRothschildbelkidesermedi*birvuslatınsermestisi(Sarhoşluğu) içinde gözlerini kapadı. Cimri gerçek bir“jouisseur”dür, sevgilisine gözleriyle sahip olabilen bir sanatkâr.Gobseck’idüşünün,hudutsuzbirkudretinverdiğierişilmezistiğna.İstese bütün vicdanları satın alabilir, Paris’in bütün kadınlarınaöptürebilir buruşuk ellerini, gazetecileri emr-i yevmilerini neşrememur edebilir. Yapmıyor. Cimri, cemiyet dediğimiz kuklalaryığınınızirvedenseyredenbilge.İplerelindeamabuoyundaaktörde,rejisördeolmakistemiyor.Sizbir“jouisseur”dedeğilsiniz.Altınlarınıcamkarşılığıdağıtankızılderiliyihiçbirzamangülünç

bulmadım. Cam altından çok daha asil. İsrail peygamberlerindenberi altın lanetlenmiş bir madendir. Pıhtılaşmış kan, adı tarihinbütüncinayetlerinekarışmış bir habis ruh. Camgüzel, çünkükirli

Page 155: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

birmazisiyok.Camgüzel,çünkükalbivar,kırılıverir.Cam,ışığadurdiyen bir duvar değildir. Cam, kadeh. Cam, pencere. Deli İbrahimOsmanoğullarının en akıllısı. İnci balıklara atılmak için yaratılmışolmasaydıdenizlerdeneişivardı.Sizinciyideğil,beyniveaydınlığılağıma hapsediyorsunuz. Sardanapal sofrası açılan bir kucak gibisizi beklerken deve dikenleri kemirmeklemeşgulsünüz. Venüs döMilo’yaarkanızdönük,dişiköpeklereihtiraslasırıtıyorsunuz.Sirsegalibadomuzlarıinsanlaştırdın,sadeceinsanlarıöfkeden,utançtanöldürmek için ahırların kapısını açtın, bunları tekrar ahıra sokSirse.11.9.1963

ISTIRAPHULÂSA*EDİLMİYOR

29 Ekim 1942. Elazığ‘dayım. Arkamda kirli, korkulu, karanlıkyirmibeşsene.Attila’nınatlılarındandahazalimyıllar,rüyalarımınhepsiniçiğnemiş.Dostbi-perva*, felekbi-rahm*..Tesadüfünyolumaçıkardığıçakıltaşlarıylabirkulübe,birlimaninşaetmekistiyorum.Yenibirdünyaburası.Belki,belkileriolanbirdünya.Kaderkarşımahapishane gardiyanı olmak için yaratılan bir müdür çıkarıyor.Berber çıraklığından gelme bir müdür. Çocuklarımı seviyorum,mesleğimi seviyorum. Az sonra kader tırnaklarını göstermeyebaşlıyor,çokazsonra.Yağmurlubirkışakşamı.Karımsancılanıyor.Kimseyi tanımıyorum henüz. Param yok. At hırsızına benzeyensarhoş bir doktor karıma kürtaj yapıyor. Kan revan içinde sedirebırakılan kadınla aynı yatağa uzanıyorum. Sonra ikinci bir çocukdahakaybediyoruz.Haksızlıklarbirbirinikovalıyor.Solculuğumuzadair rivayetler dolaşıyor. İçimde iki büyük korku: Polis korkusu,frengikorkusu.Poliskorkusu.Polisinbeninedenbukadar ısrarlatakip ettiğini hâlâ anlamış değilim. Bu, insanda itisaf* manisiyaratacak kadar garip bir kovalama. Bahaettin stajyerliğimiöğretmenler kuruluna getirmedi.Maarif vekaletinden bir de ihtaraldık. Hâlbuki bütün zamanımı, bütün enerjimi mektebeveriyordum. İki yıl böyle geçti. Karıma Elazığ Lisesi’nde açıkbulunan coğrafya hocalığını vermediler. Neden vermediler? Hâlâbilmiyorum. Karım yeniden gebe kaldı. Doktor bu defa hayatıtehlikedededi. İstanbul’a döndük. Gözlerimhayli yorgundu, raporaldım. İkinci raporum tıp fakültesindendi, kabul etmediler.Meğerhâlâstajyermişim.Gelmezsenmalulenmütekait*sayılırsın dediler.Koştuk. Müdür İnetaş “geç kaldınız”, dedi, “sizi yardımcı

Page 156: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

öğretmenliğe başlatırım, vekâlete yazarız, kararınız çıkar”. Karımİstanbul’daydı,yalnızdımveelli lira geçiyorduelime.Otele60 liraveriyordum.İkisenecansiperanehocalıkyaptıktansonra,yardımcıöğretmenlik! Soğuk bir kış. Ve gurbet.. Anadolu’da bekârlık birkâbustur. Kitap yok, arkadaş yok. Mektep, meyhane, otel.Donmamak için içmek. Düşünmemek için içmek. Delirmemek içiniçmek. Galiba bir ay dayanabildim. Pek sayın vekâletten haberçıkmadı. Hayatımı devam ettirmek için tek yol kalmıştı:dolandırıcılık.İstifaettim.Dahadoğrusuçokacıbirmektupladurumuvekâlete

arzedip İstanbul’a döndüm. Ve anladımki Elazığ‘daki hayat bütünmihnetleri*,bütünmahrumiyetleriylegüzelmiş.Bendeğildimartıkyaşayan. Karım Zeynep Kamil’e gitti. Caddebostan’dan ZeynepKamil’e bir kaç defa yürüyerek gittim. İşim yoktu, param yoktu,dostum yoktu. Ufak tefek sattım. Satacak bir şey de kalmadı.Kayınbiraderhergünyenibirhakaretleşahsiyetimiezmeyememurbir işkence memuru idi. Vazifesini bir an bile ihmâl etmeyen birişkencememuru.Hayatındansorumluolduğumbirkadınvardı.Bukadınafrengiaşılamışolmaktançokkorkuyordum.BirDavala-ciromudoğacaktı?MahmutAliüçaylıkkenplajdankaçtık.Elliliraavansalmıştım.Duvarındanyıldızlargörünensoğukbirodadayatıyorduk.Geceyarılarınakadarçalışıyordum.Amabahtiyardım.Bahtiyardık.Haftadabiretyiyemiyorduk.Aylarcaevdençıkmıyordum.Çocuğumbüyüyordu. Sonra Gümüşarayıcı‘ya taşındık. Karım tekrar gebekaldı. Kayınbirader çocuğu aldırmamıza taraftardı. Daha çokçalışmak zorundaydım. Kitap bitmeden para vermiyorlardı. Kitapbitmiyordu. İki küçük odaya sıkışmıştık. Karım mutfaktaçalışıyordu. Mahmut Ali arabasında oynuyor veya ağlıyor, bençalışıyordum, otomat gibi çalışıyordum. Karım da, ben de çokzayıfladık. Veremden şüphelendim. Bedava gittiğim bir doktorarkadaş “yorgunluk ve gıdasızlık” dedi. Hanımı tedavi ettirmeklazımdı.Tek sefahatimvardı: arada birÜsküdar kahvesinde damaoynamak. Ümit doğdu. Erenköy’e taşındık. Yahut Ümit Erenköy’dedoğdu. Ev kirasını kayınbirader veriyordu. Ve Babıâli kurudu. Osırada beklenmedik bir kapı açıldı. Üniversiteye girdim, Nacaksokağa taşındık. Hayatımın en güzel yılları orada geçti. Yoksullukdevamediyordu.Amayorulmuyordum.Çocuklartabiatınkucağındasereserpe büyüyorlardı. İlk büyük hatam, oğlumu Şişli Terakki’yevermekoldu.Esarethalkasıtekrartakıldıboynuma.Veçocuklarımbendenuzaklaştı.Hastahanebuuçurumugenişletti,Parisbüsbütünderinleştirdi. Sonra birbirini kovalayan felâketler. Karımın

Page 157: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

hastalığı, Hasanpaşa. Karımın tekrar hastalığı. Bu trajediyi sayfasayfa yazmak lâzım. Istırap hülasa edilmez. Zaten birçok şeylerisöyleyemiyorumki. Tabloonun için silik ve ahenksiz. Çocuklarımımahalle mektebine vermeliydim. Galiba bu konuda işlediğim enbüyük hatâ onlan Şişli Terakki’ye yollamam oldu. Lükse alıştılar.Sahte bir takım kıymet ölçüleri edindiler. Onları da mahvettim,kendimi de. Ama gözlerimin beni yarıda bırakacağını kestirebilirmiydim? Bu, içinde bulunduğum şartlar yüzünden büyük bir hatâoldu.Şimdi,şimdineyapacağım?12.9.1963

ONLARSÜRÜYAVRUM*

Kervanlar geçiyor uzaktan, yollar sisli, ufuk görünmüyor. Faustmeçhulü sattı Şeytana. Olmayanı sattı. Yıldızlara tırmanan birmerdiven hayat, bir ucunda madde, âciz ve hantal; bir ucunda,Tanrı. Gorille Pascal, taşla goril arasındaki sonsuzluk. Sislerarasında kaybolan kervan: sürü. Kahkahalar, çığlıklar ve sükût.Sonrayenibirkervan.Tarihummanınınölüdalgaları.Faustruhanekadar inanıyordu. Faust yıldızlara tırmanan merdivenin kaçıncıbasamağındaydı, bilmiyorum. Ama iskeletini ışığa kalbedenermişlerin yanında, çırpınan bir tecessüs Faust. Tenin tecessüsü.Canavarı zincire vuramamıştı. Biten bir şarkıyı yeniden söylemekistiyordu. Başlanmamış bir şarkıyı belki de. Kitapta kitabıaramamıştıFaust.StuartMillsekizinebasmadanbitirmişPlutark’ı,hemdeYunanca

aslından. Ne Yunanca bilen tek aydın var yurdumuzda, ne Plütarktercümesi.Rousseau’nunbabasısokaktakiadam.AmasabahakadarPlütark

okuyan bir sokaktaki adam. Ben Plutark’ı okumadan öleceğim.Plütark’a kütüphanemin kapılarını açtım, çok geç geldi vesomurtarakoturdutahtına,birçoklarıgibi.Hepsidargınbakışlarınıüzerimedikmiş:Plütark,Eşil,Eflatun…veyüzlercesi.BenbirFaustkadar da yaşayamadım. Ve yaşayamayacağım. Spinoza olmakisterdim.Birizbedeciğerinicamtozlarıtırmalarkenyenidünyalaryaratan Spinoza. İsa ile çarmıha gerilmek isterdim. Spinoza dakonuşmuyorbenimle,uzaktangörüyorumonu,aramızdakimesafeboyuna azalıp çoğalıyor, gözlerinde bütün gök. Çiftleşmeksolucandan gergedana kadar her boydan aktörün katıldığı birkomedya. Soluk almak, yestehlemek gibi. Ne güzel, ne çirkin.Uzviyetin ruha taktığı zincir. Ruha dişlerini geçiren uzviyet. Ruh,

Page 158: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

uzviyeteburunsalıktaktığıölçüderuh.Köpekgibipeşindengelmeliiskelet,hırlamamalı,havlamamalı.Onlarsürüyavrum.Zincirlerindenbaşkakaybedeceknelerivar?

Karanlıktangeldiler,karanlığagidiyorlar.Ummandakidalgalargibisayısız. Tarihi yok bu sürünün. Macerası yok. Yıldızlara tırmananmerdivenden habersiz. Yürüyen, esneyen, tepinen ve öğrendiğisesleri tekrarlayanuzviyet.Kafanınvecdindenhabersiz.Busarhoşkarnaval alayını yıldızlar, yüzbinlerce yıldız, kayıtsız bakışlarıylaseyrediyor. Hepsinin hayatı üç kelimenin içinde, hatta birkelimenin: yaşamadılar. Kaya nasıl beyin olmuş, bilen yok. Yapmaçiçek gibi ürpermeyen, kokmayan, yaşamayan milyonlarca,milyarlarca beyin var. Bu kervanın arkasından koşma çocuğum!Onların yöneldiği iklimlerde sam yelleri eser kış yaz. Saraylarıçingeneçadırındandahasevimsizdir.Neyapsınlar?İsa,“onlarıaffetAllahım”diyordu.OnlarmıAllahıaffetsin,Allahmıonları?Mefisto, asil Mefisto, aziz Mefisto! Mefisto gerçekten asil mi?

TanrınınnesiŞeytan,oğlumu,kardeşimi,babasımı?Tanrıamorf*,bulutlar gibi, sükût gibi, cinnet gibi. Neden Şeytanı Âdem’e secdeettirmeye kalkmış? Atını senatör yapmak Kaligula’ya yaraşır. Benşeytanıdatanımıyorum.GençliğimbirÇakyamuni’ninkigibibinbirgecemasallarını yaşıyarak geçmedi. Uzviyetim çöller kadar susuz.Ama bu hasretin, bu isyanın, bu tecessüsün homurtularını boğanbaşkabirhasret,başkabirisyan,başkabirtecessüsvar:kafamınki.PeriklesAtina’sındasağırvedilsizyaşamak.Evet,Tantalıanlıyorum,Tantalbenim,kitaplar cüzzamlı gibi kaçıyor benden, kitaplar yaniinsanlar. Kitapların dışında yok insan, daha doğrusu kitaplarlakaynaştığı ölçüde insan, dışardaki. Ben putperest değilim. Kitabatapmıyorum.İçindekises,içindekiışık,içindekisevgi,içindekiruh,içindeki çile, içindeki gözyaşı, içindeki aşk, içindeki tecrübe,içindeki Tanrı çekiyor beni.Hayatın dört yol ağzındasın delikanlı!Veşehzadelerinkarşısındayollarüçeayrıldı.,buyollarınyalnızbirimutluluğa gider. Sarp, dikenli, gösterişsiz bir yol. Ama uçurumaaçılmayan, yalnız o. Seninle yeniden dünyaya geldim. Sendeyaşamakistiyorum.Sendeveyasizde.Sen.. İsterdim ki yandıktan sonra dirilen Simurk gibi sende

yaşayayım.Süprüntülerimden,cürufumdantemizlenerek..Kasırgalıbirdeniz.Kayalarakoşangemi.Vekuledenavazıçıktığı

kadar bağıran nöbetçi. Sen yıldızlara tırmanan merdivendesinçocuğum! Ama haberin yok. Bakışların ayakkabılarına takılı,samanyolunadeğil.Oehramınzirvesineyaklaşmaniçinuçurumlar

Page 159: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

atlamaya ihtiyaç yok. Panayır yerindeki kalabalık bir hayalet,simülakr,birtuzak.Senisırtımdataşıdımbudurağakadar.Benidetaşıyanlar olmuştu. Ama artık dizlerim dermansız. Hafız İdris veHafızİdris’ler senibudurağa getirmek için yola çıktılar. Uyunmazbudurakta.Ormanda uyuyan şehzadeler uyumak için yaratılmış, galiba.

Tanrıların sofrası iltifatına muntazır. Bilsen neler anlatacak sanaEpikür. Sezar’ın sabırsızlandığını görmüyormusun? Kant yine herzamanki gibi keyifli, Hayyamla kadeh tokuşturacak. İşte Marx dageldi.. Eflatunla öpüşüyor. Hepsi., hepsi orada. Konfîçyüs’ütanımazsın.Hangisinitanırsınki..Hepsi,hepsisenibekliyor.Dante’nin Cehennemdekılavuzu Virjil’di. Cehennemde ve ârafta.

Benâraftanilerigeçemedim.Geçememdeartık.Amasanacennetinharitasını veriyorum. Unutma ki biraz da seni taşıdığım içindizlerimindermanıkesildi.Bubirşikâyetdeğil,birikaz.Nerelerdengeçtik, bilemezsin. Kucağımda uyuyordun. Kumların ateşidudaklarımı yaktı, gözlerimi kuruttu. Gözbebeklerimi kör birkuyuyaçevirdi,yollarveyıllar.Seningözlerin ışıl ışıl. Yürüyen birheykel gibisin, dinç ve dik. Nerelerden geçtiğimizi bilemezsin..Rimbaud’nun sarhoş gemisi bir komedya. Arkana bakma. ŞimdiEndülüshükümdarının hazineleri içindesin, içindesin ya. Dünyadabaşka hazine yok çocuğum! Gözlerini neden bağlıyorsun, nedenkapıyorsun?Dünyadabaşkahazineyok.Saadetimilyarlarcayıldanberielyordamıilearayanmilyarlarcauzviyet.Topraktangeldilervetoprak oldular. Toprak olmayan, yaşayan birkaç bin, belki birkaçyüz bin. Nuh’un gemisinde kaç insan vardı, Epikür’ün bahçesindekaç insan? Kalabalığı sevmek, kalabalıkta erimek değil çocuğum,kalabalığıaydınlatmak.Işıkolmakiçinyanmaklâzım.Yıldızlaşmakkolaydeğil.Brahmanolarakdoğanlarınparyalığahakkıyok.Ali Bey Brahmanlaşan parya. İradenin zaferi, sabrın zaferi,

güvenin zaferi. Hayatla pençeleşen terkedilmiş bir kadın. Vesırtında bir beşik, bir beşik, yani bir dağ. Ali’yi tanıdığım zamanherhangibirtalebeydi.Yalnızarıyordu,mürşitarıyordu.Veinandı.Aliogündenberiyürüyor.BensırtımdataşımadımAli’yi.Yalnız“alveoku”dedim.Aldıveokudu.Condillac’ın heykeli gibi her gün bilgisi biraz daha arttı Ali’nin.

Biraz daha ham halatlıktan uzaklaştı. Yonttu kendini. Bir Apollonheykelideğilbu.BirMinervaheykelideğil.Amahayvanı insandanayıransınırıaştıartık.Sabrınmucizesi.Sabrınvegüvenin.Kendinibirannenin iradesine teslimetti. İradesinevekalbine. Sonrabana

Page 160: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

teslimetti.Brahmanolarakdoğmadıo.Cedlerionubirduraktanbirdurağa taşımadılar. Bakkal olmak için yaratılmıştı, bakkal veyaçırağı.Kaderehükmünüdeğiştirtenbiriyiniyet.Kaderiyumuşatanbir tevazu. Sen bu merhaleleri çoktan aştın. Dünyaya Brahmanolarak geldin. Endülüs hükümdarlarının hazineleri içindesin.Başında bir taçla doğdun çocuğum, tanrı olarak doğdun. Tanrıolduğunu ne zaman anlayacaksın? Ne zaman çingene çocuklarıylakaydırak oynamaktan vazgeçecek, ne zaman elindeki kemikleriköpeklere fırlatacak, ne zaman bakışlarını iskarpinlerindenyıldızlara kaldıracaksın? Sana bir saray hazırladık. Yüzlerce insanuğrundaıstırap çekti.Hepimizbirerkaralamayız. Seni hazırlamakiçin dünyaya geldik. Birer piyedestaliz. Üstüste yığılan bu heykelkaidelerini, kader, sen oturasın diye inşa etti. Sen her şeysin vehiçsin. Bir avuç toprak veya bir güneş. Ne kadar yerinde olmakisterdim! Niçin konuşmuyorsun Safo’yla. Madame de Stael senibeklerken çingene kızlarının peşinden koşmak niye? İstesendünyalar senin olurdu. Dünyalar zaten senin. Ama bilmiyorsun. Obir parya veledi. Sokakta kaydırak oynayacak. Sarayı yok. Sarayıyokki.Bırakleşkargalarını,köpeklereimrenme!Obirparyaveledi,itlerlekemikyalasınbırak.HiçbirzamanTanrılarınsofrasındayeriyok. Çocuğum benim, çağdaş dünyada zirvelerin etrafındakorkuluklaryok.Brahmansomnambülleşirsetahtındanyuvarlanır,batağa, lağıma, süprüntü tenekesine. Ve parya veledi adım adımyükselebilirarşa.Dikkatet,arşınbirincikatındasın,arşyedikat.Yolkaypak, kaygan ve ilerde karnaval palyaçolarının rengârenkçadırları, davullar.Davullardeğil, cazlar. Parya veledi için, hüsrandiyebirkelimeyok.Çamurdadoğdu,çamurdaölecek.Zatençamurparçası.İdealibirzenginköpeğikadarbahtiyarolmak.Veyl,veylşahikada

doğanlara!.. Atacakları her yanlış adım ömürboyu boğazlarınasarılacakbirvicdanazabı.Biliyorumağaçmeyvesinigeçverir.Çambirgündeboyatmaz.Ama…13.9.1963

BERGSONA,YARATIŞA,SANATADAİR*

İkinevikitapvardırdiyorRuskin,konuşupsusankitap,düşünenkitap.Biri sohbet gibi fâni vekülfetsiz; ötekiAtman.Bizden sonrayaşayan ruh. Galiba Kayserling’in logos sper-matikos dediği bu.Gebe bırakan (veya gebe kalan) kitap. Ama her kitap partönerine

Page 161: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

göre spermatikoslaşabilir. Herkes “Discours de la Methode”danveya “Contrat Social”den gebe kalmaz. Edebiyat dünyasındaumulmadık “paternite”lerle karşılaşırız. Fikret’in Hak’ka götürenörümceği.Belki ışık-kitap, ruh-kitap, sperma-kitap yazar istese deistemesededoğar.Belkiçevreyleilgisiyoktur.Yaşar,yaşamazayrıdâva.NietzscheZerdüşt’übakkalçıraklarıiçinyazmadı.Fikirbazankayayıparçalarvefışkırır.Acabaöylemi?Bergson’u dinleyelim: “Madde bölen ve berraklaştıran nesne…Kendi

başınaterkedilenbirdüşünce,unsurlarınkucaklaştığıbiryığın, tekunsurmu var içinde, birçok unsurlar mı, bilemeyiz. Bir akış. Her akışta birkarışıklık mevcut. Düşüncenin açık seçik olabilmesi için kelimelerebölünmesişarttır,kelimeleşmesişart.Kafamızdangeçenleriaydınlıkolarakidrak etmek için onları kâğıda dökmekten başka çare yok. İç içe geçenmefhumlar ancak o zaman nizama girer, ayrılır birbirinden. Demek kimadde vaktiyle ilk hayat hamlesinde sarmaşdolaşolan temayülleri, fertfert,dahasonradakişikişiayırır,belirtir,çözer.Maddeemeğidekamçılar.Madde olmasa emek de olmazdı. Sadece düşünce olan düşünce, sadecetasarıolansanateseri,sadecehayallenenşiir,henüzbiremeğemalolmaz.Şiirin kelimede gerçekleşmesi, sanat görüşünün heykelleşmesi veyatablolaşması emek ister. Emek güçtür, acıdır, ama yarattığı eser kadar,hatta yarattığı eserden daha değerlidir. Onun sayesinde bizde olandanfazlasını halkedebiliyoruz, kendi varlığımızın fevkine yükselebiliyoruz.Madde olmasa böyle bir emek de mümkün olamazdı. Madde cehdimizkarşısındadirenir,maddecehdimizkarşısındaboyuneğer.,hembirengel,hembiralet,hembiruyarıcı“.

Söylediklerimle pek ilgisi yok bu satırların. Ama onları bir keredahaokumakveçocuklarımaokutmakarzusunuyenemedim.Kaldıki konuya damdan düşer gibi girmez Bergson. Bu parça da birbütününkoluveyakanadı.Güzelolanobütün.Devamedelim:”Hayatınmânâsıne,niçinyaratıldık?Bukonularüzerindekafapatlatan

filozoflarşunoktayadikkatetmemişler:hayat,kendisi söylüyorbizeniçinyaratıldığımızı, hedefe varıp varmadığımızı açıkça belirtiyor. Mutlulukduyuyorsak vardık hedefe, haz demiyorum. Haz bir tuzak. Canlı varlıkhayatınıdevamettirsindiyeböylebiroyunicatetmiş,böylebiryembulmuştabiat.. Haz, hayatın hangi yöne atılması gerektiğini bildirmez. Oysamutlulukdaimabirfethin,birzaferin,birgalibiyetinbelirtisidir.Hayatyenibir başarı sağlamıştır. Her mutlulukta bir zafer havası var. Neredemutluluk varsa,mutlaka bir ibda (“creation”) var orada. İbda ne kadarzenginsemutlulukokadarderin.Çocuğunuseyredenanne,mutlulukduyar;

Page 162: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

onuetveruholarakyarattığınıbildiğiiçinduyarbumutluluğu…Servetveitibarmutlulukvermezinsana,birtakımhazlarsağlar.Düşüncesinebiçimveren sanatçının, yeni bir keşif, yeni bir icat sağlayan bilginin duyduğumutluluğu düşünelim. Size bu adamların şöhret için çalıştıklarını,duydukları büyük mutluluğun uyandırdıkları hayranlıktan ileri geldiğinisöyleyecekler.Büyükhatâ!İnsanbaşarısındanşüpheettiğiölçüdeövülmekister,pohpohlanmakister.Gururuntemelindemahviyetvardır.Eminolmakiçin takdir bekler sanatçı. Vaktinden evvel doğan çocuğu pamuklarasararlar; sanatçı da eserinin hayatiyetinden şüphe ettiği için sıcak birhayranlıklasarıpsarmalamak isteronu.Yaşayan,yaşayacakolanbireserhalkettiğine inanan kimse metihleri ne yapsın? Şöhret vız gelir ona. Vızgelir,çünkütanrısalbirmutlulukduymaktadır.Demekheralandahayatıngayesi: yaratış. İnsanın kendi kendini yaratması, kendini aşan bir varlıkyaratmasıdünyadakizenginliklereheranbiryenisinikatması…”

Bergson daha çok şeyler söylüyor. Üzerinde uzun uzundüşünülmesi gereken şeyler. Gerçek bir anne davet edildiğiziyafetten çocuklarına da pay ayırmak ister. Onlarsız boğazınadizilir lokmalar. Bu parçayı iki sene evvel oğlumla okumuştum.Hafızasında iz bırakmadı. Hâlbuki Bergson da gebe bırakan biryazar. Belki sığ, belki yeni değil her söylediği, ama düşünen vedüşündürenbirhoca.Birşair,birbüyücü.Ribot’nundediğigibibirvirtüöz. Ben Bergson’u Sekip Tunç‘un kitabından tanıdım. Galibaonuncusınıftaydım.Denizçabucakbitmişti.Lisanbilmiyordum.Vetekkitabıyoktuelimde.AmayinedesarmıştıbeniBergson.SonraMarx çıktı karşıma. Ve “Yaratıcı Tekâmül” yazarı nâzik birreveransla sahneden çekildi. Neden Bergson’u sevdiremedimçocuklarıma? Herhangi bir kedi yavrusu kadar ilgi görmüyorzavallı…Tanrıkendiniseyretmekiçinyaratmışdünyayı.Amabuyetmemiş.

Şeytanıyaratmış.İnsanıyaratmış.Ben,“creation”unkendikendineyeteceğine inanamıyorum. Sanat, başkası için yaratmak. Bir nevicihangirlik. Yeni bir ülke fethedeceksin, ama yalnız kendin içindeğil. Bergson her emek acı, diyor. Doğum sancısı elbette kiürkütücü.Busıkıntıyasırfdoğurmuşolmakiçinkatlanılırmı?Kadınkatlanır,buçoğalış,bumeyveverişonunezeldenberiaslîvazifesi.Sonraçocukbirdayanakonun için, gösterecek,övünecek.Kaldıkidoğurmayan kadınlar da var. Doğurmak istemeyen kadınlar var.Kafanın“creation”udahasıkıntılı.Dahaaztabiî.Bu konuyu derste işlemiştim. Söylediklerimi hatırlamıyorum.

Ama daha vecitli, daha parlak, daha inandırıcı idi konuşmalarım.

Page 163: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

Çünkü “spontane” idi ve alkışlayanlar vardı. Bir fetih arzusununkamçıladığı“creation”dubu.Bu başsız kıçsız düşüncelerin üzerine kim eğilecek?

Kütüphanemde hüsnünü teşhir eden binlerce güzel boşunaçağdaşlarımdan iltifat beklerken bu derme çatma satırlarınokuyucu beklemesi gülünç. Kendisi için yazmak, aynada suratınıseyretmek gibi aptalca bir davranış. Kaldı ki ben kendimi aynadaseyredemiyorum.Belkikaranlıkbirodadayalnızlığınıunutmakiçinşarkı söyleyen adamın psikolojisi. Belki yangından mal kaçırmakarzusu,yokolmamak.Çevremdekilerinheryanlışadımıgöğsümüçiğniyor.Mademkibir

düşeş kaderi değiştirmiyor, hayatı müselsel* işkence halinegetirmek, tasalanmakniye?MarkOrel sanabunlarımı öğretti? Neyapsanherkeskendihayatınıyaşayacak.Nesillerhepaynıtanrılarasecde etse tarih olmazdı. Max Nordau’ı dinleyelim: “Bir akşamtesadüfen zengin bir hanımefendinin yanına oturmuştum. Salon âdabıkonuşmamız gerekiyordu. Elbette onu ilgilendirecek konulardan sözaçmalıydım.Kaplıcalara yaptığı son seyahati anlattı. Trouville’de bilsenizne kadar eğlendim, diyordu. Gündüzleri şahane elbiselerle dolaşıyordum,parmağıağzında kalıyordu herkesin, akşamlarıCasino’da gelsin bakara*.Hanım ipe sapa gelmez dedikodularıyla kafamı adamakıllı ütülemişti.Hanımefendi, dedim, günlerinizi daha faydalı meşgalelere hasredemezmiydiniz?Hayırdiyekestiripattı,enfaydalımeşgaleençokhoşumagiden.Hoşunuzagidecekbaşkaşeybulamazmıydınız? Sinirlendi.Herkesin kitapyazması mı lâzım? Doğru, dedim, ama kitap yazmak tuvalet teşhiretmekten, bakara oynamaktan daha asil, daha insanca bir meşgale olsagerek. Katiyen, dedi, katiyen, hiçbir fark yok arada. Bazısı kitap yazarakeğlenir, bazısı kumar oynamakla, sadece zevk meselesi. Ama insanlarınçoğuzatıâlinizgibidüşünmüyor,belkide,diyecekoldum.Nebiliyorsunuz,dedi, etrafımdakiler hep benim gibi düşünür, başkalarının hükümleri isebeni zerre kadar ilgilendirmez. Ama efendim, enmükemmel, en hürmetelâyık insanlar entelektüel meşgaleleri, kumardan, süslenip püslenmektendahaüstünbulurlar.EdebiyatçıgerekDevlet nezdinde, gerekse cemiyettebakaraoyuncusundanveyagözboyayıcıtuvaletlerteşhircisindendahaçoksayılır.Nediyorsunuz,diyegülümsedi,hiçfarkınavarmamıştım.Dolaştığımbütünmuhitlerdeobakaraoyuncusuveyagözboyayıcıtuvaletlerteşhircisidediğiniz insanlar, kitap yazanlardan çok daha fazla ilgi, çok daha fazlahürmetgörmekteydiler.Bozgunauğramıştım.”

Page 164: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

14.9.1963

13RAKKAMI

Şuurunkovuklarındaakladilçıkaranbâtıl inançlaryaşar.Çürükdiş gibi çıkarıp atılması güç inançlar. Spencer tezatlarınıhalledemeyenlere karşı fazla insafsızdır. Sofrada tuz dökülünceuğursuzluk olacağına inananları pigme’lerle hem ayar tutar. Ozamanhepimizbirerpigmeyiz.Şuurunkovuğundaaklananikyapanbubâtıl inançlarıkulaklarından yakalayıp aydınlığa çıkarmak zor.Mesela 13 rakkamının bende uyandırdığı “malaise” ne zamanbaşladı, niçin başladı? Rakkamla kader arasında nasıl bir illiyet*düşünülebilir? Gerçi hayat, tezatların dil çıkardığı bir sahne. Amapeşimizden gelen bu mahalle çocuğu inanç, büsbütün utandırıcı.Herkesin içindeensenize şamar indirenacaipbir yoldaş. Ayın heron üçünden felaket beklemek.. Felaket takvimle hareket etmez.Sonrafelaketne?15.9.1963

CİNNETE,ÇÖKENBİRCEMİYETE,TÜRKBURJUVAZİSİNEDAİR

Homoduplex. Tatsız bir dramda hem aktör, hem seyirci olmak..Belki gerçek faciayı görmemek için hayalî facialar halkediyorum.Dişağrısıçekenadamınayağınıdağlatması.Makinabozuk.Makina her zaman bozuktu. Cinnet, illetle netice arasındaki

muvazenesizlik*. İlletle netice arasındaki münasebetin öncedentayin edilmiş şekilleri var mı? Var. Tepkileriniz ortalamainsanınkineuyacak.Ortalama insankim?Elbise giymiş goril, köseve çaçaron.Tepkileriniz ancakkendi iz’anve irfan seviyenizdebirhemcinsinizinkilerle büyük farklar gösteriyorsa kantarın topukaçmıştır.Hemdoktor, hemhasta.Gerçektenhastamıyım?Bu birgölünsathıgibienküçükrüzgârlaürperişhayraalâmetsayılmıyor.Fenerin camları kırık, lambanın ışığı boyuna raksediyor. Amakucağındayaşadığımşartlariçindebusarsıntılarnormalinnormalideğil mi? Bu “super-emotivite”nin kökü biyolojik, gövdesi sosyal.İnsanyakafasıyla,yagönlüyle,yaetiyleyaşar.Yamazideyaşar,yaistikbaldeyaşar.Mazi lağım, istikbal uçurum.Kafamönüme atılan

Page 165: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

kemikleriyalamayamahkûmbirsokakiti.Gönül..Hangigönül?Nebekliyorum? Kardan heykel yapan adam. Tutunmak istediğim herdalkırılıyor.Vebirharmanbeygirininerzelhayatı.Etrafımdakilerbuhranlarımatabiatkadarkayıtsız.

“Creation”un câvidâni* zevkler sunduğu gerçek. Ama “creation”hürriyet içinde olur. Fizik ve moral hürriyeti. Cemiyet., cemiyetinpençesi cahil bir ebenin kirli elleri gibi kafatasımın içinde;yaşamayabaşlayanherceniniboğuyor.Hepbaşkalarınafedaettimkendimi. Kişiliğimin yarı mermer, yarı balçık heykeli zamanınfırtınalarına göğüs geremez. Kitapta gerçekleşemedim,çocuklarımda gerçekleşebilsem.. Bu, inkisardan inkisarasürüklenen adamın belki de son rüyâsıdır. Bu rüyadan uyanmakistemiyor.Ama..Çökenbir cemiyetinkucağındayız.Öldüktensonrayaşıyor bu insanlar. Buna yaşayış denmez. Uzviyetin ihtilâsı. Türkburjuvazisi kırk haramilerden daha haysiyetsiz bir çete. Çete biledeğil. Bul karayı, al parayı. Bu burjuvazinin iki marifeti var:hayâsızlık ve el çabukluğu. Hiçbir zaman düşünmedi bu sınıf.Burnunun ucundaki felaketi görmeyecek kadar ahmaktır vepiçleriniasefalbirerhilkatgaribesigibikaldırımlaraboşaltıyor.Bubir sınıf değil, bir panayır grubu. Batıda tarihin akışını değiştirdiburjuvazi, sonra ihtiyarladı, bunadı, hastalandı. Ama Flaubert’inbütünküfürlerinerağmenasildir.Flaubertdeosınıfinevladıdeğilmi? Burjuvazi on dokuzuncu asrın cihangir sınıfı. Kazandığı herzaferbirsabrın,birzekânın,birkeşfinmükâfatı.Burjuvaziservetinisokakta bulmadı. Hazineyi bekleyen ejderleri kuyu başındanuzaklaştırdı.Toprağın bağrından fışkırttımedeniyeti. BizdeGalatasarraflarınınaçıkgözlüğüneözenensoyguncu,kapıcılık yapmaktanâciz, köksüz ve köpükten ibaret beş bin kişi, on bin kişi.,mühendisiyle, eczacısıyla, fabrikatörüyle, plajcısıyla hergele.Toprak ağaları bu heriflerden daha necip, daha civanmert, dahahâlis.Bunlartefeci.Vebizaynımahallenin,aynıikliminiçindeyiz.17.9.1963

NİSVAZ,KUZGUNCUK’TABİRYALI

Galiba Nisvaz’da karşılaşmıştık. Çehresini hatırlayamıyorum.Hafızamınperdesineaksedipsilinenhayallerdenbiri.Oyalnız ses,

Page 166: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

yalnız jest olarak belirli belirsiz bir hatıra. Zaten Nisvaztımarhane’nin şubesi gibi bir yerdi, o tarihlerde. Her anfitrion’undehasına mukaddesatı üzerine yemin etmeye hazır bir alay aç.İhsanAltay,kadehlerikiyiaşıncaStalin’etalimatvermeyebaşlardı,SadriErtemingediklidalkavuğuidi,dalkavuğu,belkidepezevengi.Sadri’ninparacıkları bütün o köksüz, evsiz ve âvâre delikanlılarıntelaşlakoştuklarımeşale idi.AradaSuphiTaşhandamlardı.Hazretbir gün üç buutlu şiiri keşfederdi, ertesi gün dört buutlu şiiri.Parmakları nikotinle kınalı, saçları dağınık, gözleri mahmur.,yakışıklı çocuktu Suphi. Nisvaz entelijansiyasının, Nâzım’danüstünsün, Mallarmâ‘den büyüksün diye zıvanadan çıkardıklarızavallı Suphi. Bir gece evvel masasında elpençe divan duranlarertesigünjigolodurderleryahutİngilizentelicansservisindenparaaldığınayeminederlerdi.RenksizkokusuzbiradamdıFaiz.Eskibirplağın cızırtılı sesi ve yel değirmenlerini hatırlatan kollarınınhavada çizdiği daireler. Sonra avukat oldu, gazete çıkardı. Bütünbenzerleri gibi bir avuç köpük. Sözde sevişirdik. Takdir kârımdı.Geçengünkitapçılardaadımgeçmiş,Nizam’ınoğlu,âlimdir,fâzıldır,uzun zaman Fransa’da bulundu demiş. Hazret kaba etine dikenbatmış gibi fırlamış ayağa, yok efendim, demiş, ne Fransa’sı,insanları tanımıyorsunuz, ona gelinceye kadar vs. Bu zatla en sonyirmiikiseneevvelkarşılaşmıştık.Zatensekizondefagördübeni.Fransa’ya gidip gitmediğimi ne bilir. Yârân acıyarak Cemil Meriçbittidiyorlarmış,başlamadıkibitsin.Hâfız’ın, bir an hayâsızlık sonra ebedi huzur mısraı gerçeği

kucaklamıyor.SadeMarkisininhayatıbir fazilethavarisininkindendaha ferahlı değil. Kolomb’un önüne Amerika’yı çıkaran tesadüf1936’daKuzguncuk’taki yalı‘ya sürükledi beni. Sırrı yapışkan sesiileüstadımdiyeseslendi,sizegençbirarkadaşgetiriyorum,erkân-ıharp olacak bir arkadaş.. Bahçede oturduk. Üstat hep âfâkîkonuşuyordu.Benrüyamın içindengörüyordumonu.Üstatherkesgibi beni de mezbahaya ayağı ile gelen bir koyun saydı, birazderince kırptı yünlerimi. Ne kadar garip. O gün Kuzguncuk’takiyalıya gitmesek hayatımın seyri baştan başa değişecekti, tevkifedilmeyecektim, peşime polis takılmayacaktı, karımıtanımayacaktım.Kuzguncuk’takiyalıdadehasınainanmışbiradamotururdu. Her demagog gibi cümleleri baltalaştırarak konuşur,Rabbın ilhamına mazhar bir resul pozu takınırdı. Kuzguncuk’takiyalı bir Sina idi. Ve her resul gibi itisafa* uğramıştı bu resul. Herresul gibi bir mitle haleli idi. Sonra Bağlarbaşı‘na otağ kurdu. Okadar yalnızdım ki. Göğüs boşluğunda bir saat zembereği vardı,

Page 167: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

üstadımın, büyük bir eser hazırlıyordu, biz hepimiz mimarefendimizi beslemek, kuracağı âbideye taş taşımak zorundaydık.Sesi yumuşaktı hep. Tırnaklarını saklayan bir yaban kedisi.Mükemmel bir polis müdürü, bir savcı, bir Osmanlı kadı askeriolabilirdi.18.9.1963

DUSSAULXVEJUVENAL’İNDÜNYASI*{27}

HaylazbirçocukmuşDussaulx.Babasınıçokerkenkaybetmiş.Vegemi azıya almış. Kederinden kahroluyormuş annesi. Amayavrusuna bir şey söyleyemiyormuş. Bir gün kardeşine dökmüşiçini.MeğerDussaulxdaduyuyormuşsöylenenleri,annesineverdiğiıstırapöyleüzmüş,öyleüzmüşkiçocuğu.,ve insanlıkbirDussaulxkazanmış. Ağaçtan düşen Vico, uşaklardan dayak yiyen Voltaire,trenden atılan Gandi.. Dussaulx’un hayat hikâyesini Hasanpaşa’daokuttumoğluma.Hiçbirşeyanlamadı.Birömrünakışınıdeğiştirenbüyülü söz! Ben yıllardan beri kelimeleri bazan gözyaşlarımlabazan zehirle, bazan şefkatle yoğurarak bunu başarmayauğraşıyorum.Okadaryalnızımki. İnsanlarhergünkucaklaştıklarıtrajediden habersiz yaşıyorlar. Soydan cellat Sanson için, kellesiniuçurdukları ıstırap çeken birer insan değildi. Kağıt kesen birmücellitkadarsoğukkanliidiSanson.Veyaameliyatyapanyaşlıbirdoktorkadar.

Page 168: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

Dussaulx’yuGalatasaray’ınarkasokaklarındanbirindekeşfettim.Cabanis’leyanyanaydılar.Juvenalin dünyasında ilk kılavuzum Paul Albert olmuştu, ama

cehennemipenceresindenseyretmiştim.İmparatorlarRoma’sınıDussaulx iledolaştım.Vecitle,ürpererek.

“Mel’unHiciv,MukaddesHiciv”yazımınikikaynağıvardı:Vapereau,PaulAlbert.ZavallıDussaulx,birgece,geçkalmışbiryolcugibiçaldıkapımı. Yanında Nietzsche vardı… Bütün Nietzsche’ler geç çaldıkapımı… Dussaulx’yu kimseye okutamadım. Ne La Harpe’latartışmaları ilgilendirdi çağdaşlarımı, ne Rousseau’yla kavgaları.OysakionsekizinciasırDussaulx’larınasrı.ÖlümüntaştanuykusunadalanTiberlerRoma’sını uyandıran o Juvenal’ı tanıyan varmı ki?Tanıyan yok. Tanımak istiyen de yok. Juvenal Gütenberg’in bütünmuzipliğine rağmen bu mezbeleye girmiyor. Bütün büyükler gibi.TanrıyıancakKelimullahgörebiliyor.Çağımız Juvenalyetiştirmedi.Buçöküşte kataklizmlerin azameti

yok.Birçöküştençok,birçözülüş,birkokuş.18.9.1963

OLEMP’EGİDENADAM

Olemp’e tırmanan adam yarı yolda kaldı. Cinler çelme taktılar.Yılanlarkesti yolunu.Olemp’egidenadambaşını göklere kaldırdı.Sevdikleri oradaydılar. Musa’nın gözlerini kamaştıran ışık onungözlerini kör etti. Olemp’e yalnız gidilmez. Yoldaş gerek. Seninyoldaşın korkuların, acıların, utançların. Olemp’e yalnız gidilmez.Kervanlaçıkılıryola.Binçıkılır,birvarılır.Birçıkılıpbirvarılmaz.Olemp’e çıkan adam soluk soluğa durdu. İki çocuk taşıyordusırtında. Onları yavaşça toprağa bıraktı. Ve yaklaştık dedi, işteOlemp. Çocuklar kahkaha ile güldüler. Sırtını çevirdiler ona vekartalların sofrasından artan kemiklerle oynamaya başladılar.Yukardan rebap sesleri geliyordu. Destanını okuyordu Homer.Olemp’e giden adam burada gömülüdür, bir türbede değil, birgönüldedeğil,birsayfada.Birsonbaharyaprağında.Olemp’egidenadam..Böylebiradamyok,olsatanımazmıydınız!SizebütünAsya’yı, bütünAvrupa’yı getirdim, AsyaHimalaya’dır,

biliyor muydunuz? Veda’lar tanrıların ilk şarkıları. Onlarıkendilerinden dinledim. Tanrılar yeniden, tecelli ettiler, onları

Page 169: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

dinledim diyorum, anlamıyor musunuz? Diyorlardı ki… Ben neJeanne d’Arc’ım, ne Lourdes’da Meryem Ana’yı gören çoban kızı.Anquetil’in,William Jones’un, Schlegellerin duyduğu sesti bu! Sizeherhangi bir kitap değil, bir Kitab-ı Mukaddes getirdim. Uykusuzgecelerimdemısramısrageldibuvahiy.Ne bir Haticet-ül kübra, ne bir Hazret-i Ali. Havarilerini

halkedemeyenİsa’nınyeritımarhanedir,çarmıhdeğil.Vedomuzlarmukaddeskitaplarlabeslenmez.Olemp’e giden adam, dinleyin, dedi çocuklarına, Valmiki

konuşuyor.Çocuklarelleriylekulaklarınıtıkadılar.Aşağıda,çokçokaşağıda zenciler hora tepiyordu. Avrupa.. Hangi Avrupa? Bu seninAvrupan,kusmukvekazurat (dışkı)kokanbirdomuzahırı. AhırınıAvrupasananbedbaht.BuHint belki bir kitabın ilk yaprağı idi. Bir vahyin ilk heceleri.

Belki tamamlanırdı, belki tamamlanmazdı. Her kitap yarımdır.Kitabıinsanlıkyazar.Nemutluonabirheceekleyebilene.Homerbirmısra,Vyasabirmısra,Firdevsîbirmısra.Çağdançağaaksedenbuulu, bu lâyemut (ölümsüz) ilahiye senden bir nida karışmış,karışabilmiş., ne bahtiyarlık. Ama çağdaşların boğazına sarılıyor,istemiyorlar. Rüyalarını dile getirmeni, kalbini konuşturmanı,kelimelerden bir fecir* yaratmanı istemiyorlar. Konuşamıyorsun,konuşamayacaksın.Olemp’egidenadam!Önündeikiyolvar:cinnetveÖlüm.

KAVRAMSALTOPLUMCULUK,OSMANLIŞAİRİ,FRANSIZŞAİRİ

Kavramsal toplumculuk diyor Adnan Berk, burjuvalığın seçtiğibiçimdiyor.Bağdatlıyan’ınsözlüğündesosyalizm’inkarşılığı“usul-ümüşareket-i emval veya musavat-ı servet usulü”. Bağdatlıyan’ınbastığı sözlük diyecektim. 1883 yıllarındayız. Marx’in ölüm yılı.SamiBey’inbulduğukarşılıkpeknefis:“silk-isakîm-iiştirakiyyun”.On dokuz yılda büyük tekâmül. Kelimenin sözlüklere girişiyanılmıyorsam83’tensonra.Oscar Jaszi’nin verdiği bilgiye inanmak gerekirse sosyalizm

kelimesi modern manâsıyla ilk defa 1827de “CooperativeMagazine”de, liberal ferdiyetçiliğin zıddı eğilimleri belirtmek için

Page 170: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

kullanılmış. 1830’dan itibaren Fransa ve İngiltere’de Owen’in,Fourier’nin, Saint-Simon’un içtimai fikirlerini belirtmeye yaramış.Marksizm’in zaferinden sonra mânâsı büsbütün aydınlanmış vedaralmış kelimenin. Toplumculuk gibi kaypak bir kelime,sosyalizmden çok demokrasiye karşılık olabilir. Toplumcu, hangitoplumcu, nasıl toplumcu? Hadi biraz daha tesamuh gösterelim,toplumcu sosyal’i karşılasın. Sosyal devlet, sosyal hukuk, sosyaladalet.Sisli,bulanık,içigörülmeyenkelimeler,birmistifikasyonunsuratınageçirilmişmasklar.Toplumcude,içtimaide,nedersende..Sosyalizm her zıpçıktının tasallut* edebileceği sahipsizkelimelerdendeğildir.Kanla, gözyaşı ile şimşekleyazılıbirkelimebu.1883’tekisözlüğünyazarlarıAdnanBerk’tençokdahaileri,çokdaha bilgili, çok daha namuslu. Sosyalizme toplumculuk demeksosyalizmiinkâretmektir.Suyubulandırmak,sosyalizmisosyalizmyapan tarihî muhtevayı boşaltmak, kelimeyi boşalmış birakümülatör, bir hacı baba oyuncağı haline getirmektir. Sonrakavramsal ne demek? “Burjuvalığın seçtiği biçim”, daha şâhâne,daha emsalsiz bir söyleyiş. Burjuvalık, hammallık, oğlanlık v.s.Hazret burjuvaziyi burjuvalıkla karşılıyor. Tarihimizin hiçbirdevrindegörülmemişbirbaşıbozukluk,birkepazelik,birhafiflik..Nefi, Bayram Paşa’nın, daha doğrusu ayyaş ve sadik bir

hükümdarın hışmına uğradı. Medrese bu cinayete de yaldızlı birfetva sundu.Nefi’ninefi gibikatli vaciptirdedi.Nefi’ninkucağındayaşadığı cemiyetle hiçbir ilgisi yok, dâvası yok, meselesi yok.Herhangibirsarayşairi.Hükümdarhavladiyor,havlıyor.O,lafızlardünyasının sultanı. Nedim damdan düşüp ölüyor, Fuzuli sefaletiçinde kıvranıyor v.s. Tanzimat şairinin has bahçesi: mestî. BirHugo’yu düşünün, bir Namık Kemal’i, Birincisi bir Amerikanişadamıkadarmetodik;altmışkatlıbirabide,eseri.Abideyialtmışyılda tamamlıyor. Gözlerini eserinden ayırmayan usta bir mimar.İlhama iltifat ettiği yok. Her gün okuyor, her gün yazıyor.Arkadaşları da öyle. Hepsi ciddî, hepsi yüklendiği sorumluluğunfarkında.NamıkKemalbirmeteorgibi.İstanbul’datekakademivar:meyhane…

3.10.1963

FREUDVEUPANİŞADLAR*

Freud,Ojiyas’ınahırlarını temizleyenadam.BakışlarımıOlemp’edeğil,Akheron’açevirdimdiyor.AmaAkheron,Champs-Elysees’nin

Page 171: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

gölgesi. Freud lağımın kapağını açan adam. Lağım mı, ne lağımı?Psikanalizi skandal hâleliyor. İnsanın kulaklarına, sen canavarsındiye haykıran birMefisto Freud. Buda, İsa, Spinoza., canavar, amakanatları olan, mağaradan arş‘a yükselen canavar. Şuuraltıgerçekten süprüntülükmüydü, orayabu at sineklerini, buhamamböceği leşlerini, bu kırkayakları psikanaliz mi doldurdu yoksa?Freud’u anlamak için okumak yetmez; o cehennemin içine girmeklâzımdiyorlar.Viyanalı doktor da içimizdeki canavarları avlarkenbuluta bürünüyor. Fransız ihtilalcileri, yarattıkları dünyayı EskiRoma’nın kelimeleriyle isimlendirdiler. Realite yepyeniydi, ad ikibinsenelik.Herfâtihkeşfettiğiülkeyeâşinâsıolduğuisimleritakar.Yeni bir vokabüler bir günde, bir senede imal edilmez. Freud’uanlamak bunun için güç. Freud’u ve bütün yaratıcıları. Kelimeninkemiğini kırıp iliği bulmak güç. Şeffaf değil ki. Kaldı ki Freud’uokumakcehennemi resimden seyretmekgibibir şey.Her doktriniyaşadığımızkadaranlıyoruz.Sokrat felsefeyi gökten yere indirmiş. Çiçero öyle diyor. Freud

insanı mağaraya zincirliyor. Tanımıyoruz Freud’u. Marx’i tanıyormuyuz,Kierkegaard’ı tanıyormuyuz?Bakış önce yıldızları tarıyor.Sondurak:içdünyamız.Vearada,bütünbirtarih.İskeleti,terbiyelibir fino köpeği veya iradesini parmaklarınıza teslim etmiş birmekanikhalinegetirenHint.Upanişad“senTanrısın”diyehaykırıyorinsana. Freud, “itsin” diyor. İki kutup, ama esrarlı bir diyalektiğinkucaklaştırabileceği iki kutup. Birbirini tamamlayan iki yarım.Pascal’ın “ne bir meleksin, ne bir insansın”ı. Yahut Feyzî Hindi’nin“arştanbüyük,topraktanbayağısın”hitabı.

8.10.1963

TENKİTÇİYE,KİTAPLARA,PARİS’E,İNSANINKENDİNİTANIMASINAVETANITMASINADAİR*

İnsanın az dostu, çok tanıdığı olmalı, Voltaire’e göre. Kitaplar,kitaplar,kitaplar..Çokkerebinlercesiaynışarkıyısöylüyor.Birininsesi daha güzel, öteki daha çok falso yapıyor. Binlerce kitap aynıbüyüksesindağılan,boğuklaşan,bazanasırdanasra,bazanülkedenülkeye akseden yankıları., kitap kitabı doğuruyor. Doğurmayankitaplardavar.Yahutadınıtaşıyançocuklarlagerçekhiçbirbabalıkbağıolmayankitaplar.Bukâğıtokyanusundaboğulmamak,buBabilKulesi’nde sükûnetle dolaşabilmek için hangi kılavuzun peşinden

Page 172: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

koşacak, hangi pusulaya güveneceğiz? Tenkitçi. Nasıl tenkitçi?Boileaumu?Parnasse’mıobabacankanunvazııyarısomurtan,yarısırıtanedasıylaHorace’ıokuyundersize,Aristo’yuokuyun,Homer’iokuyun. Sonra, dostum, Racine… Sainte-Beuve başlı başına birdünya,Boileaugibibirkaçtaarruzdafethedilebilenkalelerdendeğil.“Causerie”leri yıllarca yıllarca dinlemek lâzım. Faguet yazmış dayazmış.Tanıdığıçok,pekçok.Hepsiileselamlaşmayaömüryetmez.Yayeniler?Esrarlıbirşato,Scott.ScottadınailkdefaHugo’nun“Litteraureet

PhilosophieMelees”sinde rastlamıştım, “QuintenDurward”ı tenkitediyordu. Sonra toprağa gömülen bir ırmak gibi yıllarca gözdennihanolduScott.Çocukluğumda“SeyfiSârim-iİlahiSelahattin”adlıbir eserini (asıl adı “Talisman”) okumuş olduğumu yıllarca sonrahatırladım. Scott ki on dokuzuncu yüzyılın entelijansiyası için birnevi Binbir Gece Masalı, bir nevi Kelile ve Dimne’dir. O bile ilkyolcuya kapılarını açan bir şato değil. Ama İskoçyalı üstadımızınan’anevi misafirperverliğinden faydalanmak için kimden tavsiyemektubu getirelim. Lesage, Cervantes, on sekizinci yüzyıl İngilizromancılarıyetermi?Yolumuzukimesoralım?İşteTaine’in“İngilizEdebiyatı“… Üstat, biz tarihi ondan öğrendik, diyor. Ama bu nasılbirtarih?Scottİngiliztarihinibilmeyenlekonuşmaz,Scottarkeolojibilmeyenlekonuşmaz.Azizdostum!Herkaynağıejderhalarbekler.Onlarlagüreşeceksinönce.Sanaaçılsusamaçıl’ıonlarfısıldayacak.Maurras’ın“aptalondokuzuncuyüzyıl”ı bir Scott asrı. “Waverley”olmasaBalzac olmazdı, Thierry olmazdı. Ama Scott çocuklarıylaberaberbütün.TM

Okuyanın boğazına kadar gömüldüğü trajedi şu; kitaplar ancakdostlarınaaçılıyorlar.Yoksakonuştuklarınıdinlemeyedeğmez.Çoktanıdıksadecevaktiniyiyorinsanın.Vaktinivebeynini.Büyüklerdeinsandostum!Onlardakıskanç.DonJuan’ayüzvermiyorlar.Yılan,derisinden sıyrılıp peri kızı oluyor, seven için. Önce ne kadarsevimsizse sonra o kadar dilrubâ. Bir kitapta bütün kitaplar var.Damlada deniz. Ama hangi kitapta? O kitaba varabilmek için kaçdevialdatmak,kaçdağıaşmakgerek.Hakikatbirtepeninarkasındasanırdım.“Kapital”iokuyuncabütünsırlar çözülecek.Belkibirçoksırlar çözülür, “Kapital’i okuyunca. Ama “Kapital” nasıl okunur?Dilinibilmediğin bir dünya.Her bahis sokaklarını tanımadığın birşehir.Haritanyok,nereyegidiyorsun?Venihayetdünya“Kapitalle

Page 173: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

bitmiyor. “Kapital’i anlamak için dünyayı dolaşmış olmak lâzım.Ama “Kapital” suallerinin kaçta kaçına cevap verecek? Büyükkitaplardaevliyalargibi,gerçekevliyalargibi.Adınısanınıbilenaz.Montesquieu, külliyatında Vico’yu bir kere zikretmez, çekmecesi“NuovoScienza”danalınmışnotlarladolu.Montesquieu,asrınınennamusluadamı.Belkibubirazkıskançlık.Sevgilisinitanıtmamak.Kleopatraileyatanlarneoldu?NinondeLenclosveyaMarionde

Lorme âşıklarını lâyemutlaştırdılar mı? Madame de Sevigne,Madame de Stael, Madame Sand. Birincisi kaç şiire konu oldu?İkincisi ahmak bir diplomatla maceraperest bir İtalyan zabitiarasında aradığını bulamadan, adeta pınarın başında susuzluktanperişan,birWilhelmSchlegelleneistediğinibilmeyenbirBenjaminConstantarasında,boşodadayananlambagibisönüpgitti.MadameSand malum: Chopin, Musset ve çağdaşları.. Musset’ye ne verdiMadame Sand? Istırap. Musset’den ne aldı? Hayal kırıklığı. Bukarşılaşmadanbirkaçdamlagözyaşıdoğdu…En güzel, en şuh, en zeki kadınlar bile rastgele âşıklarına bir

kucaketihsanediyorlar.ClotildedeVauxyalnızAugusteComteiçinmevcut.Herormanaçıkan,Ejeri’niniltifatlarınamazharolmaz.Kaçkişiduymuşsirenlerinşarkısını.Şehirlerdekadınlargibi.Parisde,Londrada,Madritdeherhangibirdişikadarmânâsızveherhangibirdişi kadar harikulade. Paris, iffetini bir uçakbiletine satanbirkaldırımyosması,öylemi?O,Parisdeğilsensin.Aynadakihayalinleçiftleşen sen. Paris, iffetini bir uçak biletine satan bir kaldırımyosması, öyle mi? Belki. Ücra bir Roma kerhanesinde Mesalin’leyatan gladyatör Mesalin’den ne anlamışsa, sen de Paris’ten okadarını alabilmişsin. Ama bu, aydınlıklar beldesinin bin birçehresinden biri, domuzlara mahsus çehresi. Sokakta kovaladığınkadınancakseninkadarParislidir.HattadolaştığınsokakbileParisdeğil…ParisölüleriyleParis.Ölüleriyle,yaniölmezleriyle.Balzac’ı ziyaret edebiliyor musun arada? Renan seni

kütüphanesinekabulediyormu?Senindolaştığınşehrinadıyok.Oseninşehrin.Yanibirlağım.İnsanşehriylebineruçağa.Buşehirbirkaplumbağa’nın kabuğu kadar bizimdir. Ve bir kemik kadar sert.Cennete girmeden, Lete’de yıkanılır. Paris’e giderken kozandankurtulmalısındostum.OzamanParissanagelir.Gökler kelebeğindir. Paris, Londra, Moskova, Pekin., bunların

hepsiistediğinandaodanakoşar…Celal Sılay on beş gün dayanabildi Paris’e. İzbe’de yaşayan,

şahikalardaölür.Mağaradanışığaçıkaninsanınbaşdönmesi.Fazıl

Page 174: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

Hüsnü de cehennemi buldu Paris’te. Paris birçokları için gurbet,birçoklarıiçinserap.Evlerinisırtlarındataşıyanlariçin,haParishaÇemişkezek. Kediye, köpeğe, ağaca ne ekler Paris? Zavallı insan!Mucize beklemekten ne zaman vazgeçecek? Mehlika sultana âşıkyedi genç.. Mehlika sultân yok dostum. Gümrük kapısında hergidenin yakasına sarılın, sorun, niçin gidiyor Paris’e? Evvelâ niçingittiğinibilirmi?HeineiçinbirParisvar.BerdiaeffiçinbirParisvar.Paris’te Paris’i yaratan onlar. Turgenief’sen uğurlar olsun.

Merimee seni bekliyor. Ben göremedim Paris’i. Senelerce aynıodadayaşadık.Biliyorkişeydâ*birâşıkıyım,“ComedieHumaine”inkahramanlarıgibi.Elimdedemirâsa,ayaklarımdademirçarıkonakoştum.Paris’teyoktuParis.Pariskapılarınıkapadıyüzüme.Sadecekokusunuduyabildim.Kalidasa’nındediğigibi,“çiçekkokusu,kadınkokusu”.Parisevdeyoktu.BenrüyadagördümParis’i.Gülümsedivekayboldu.Nedenbeniaramakiçinburalarakadargeldin,diyesitemediyordu bakışları. Promete Kaf Dağı‘na zincirlenmiş, benhastahaneye zincirliydim. Paris’te hastahaneye zincirli olmak,hastahaneye ve karanlığa. Reyhaniye’nin çamurlu sokaklarını,kerpiç kulübelerini ve maymun azmanı insanlarını, kötü yazılmışnaturalist bir romanın esneten teferruatını okur gibi yıllar yılıseyreden gözlerim Paris’te kapalıydılar. Montaigne’in heykeliniancak parmaklarımla görebildim. Paris’teyken Paris’ten çokuzaklardaydım. Okuyamıyordum da Paris’i. Sevgili ile ilk defakarşılaşıyorduk. İlk ve son defa. Oda karanlıktı. Sesiniduyamıyordum.Hatta,hattagaliba..Eflatun’un idealar dünyasına inanasım geliyor. Ben o dünyadan

geliyorum.OdünyaParis.Parisbenimdoğduğumdiyar.Doğduğumvebüyüdüğüm.OrasımilyonlarcaParis’lidençokbenim.Amayalnızben gidemiyorumoraya. “AltınGözlüKız”daMarseille’in gözlerinibağlarlar,arababirtakımyollardangeçer,nihayetgözleriçözülür.Paris’tehepoümitiçindeyaşadım,gözlerimiörtenbağçözülecekveben… Paris kaşlarını çatıyor, onun dost sesi, küskün bir ahenkleçınlıyor kulaklarımda. İşte bütün sevdiklerini sana getirdim,hepimiz yanındayız, Villon’dan Moliere’den, Sartre’a kadar bütünçocuklarım yanında. Yaramaz. En güzel konuşan kadınlarımantişambnnda bekliyor. Du Four sana asırlar öncesi Lutece’itanıtmak istiyor. Yaramaz ve şımarık âşıkım nem kaldı sanavermedik? Doğru! Germaine Necker’inWilhelm Schlegel’e verdiğiherşeyi.AmabenWilhelmdeğilim.Akşamları alnında limon çiçeklerinden bir gelin tacı, elinde kâh

Page 175: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

bir rebap, kâh bir kitap., odamdaki köşeme kuruluyor Paris,Paris’im benim. Vakursun, dostsun ve bakirsin. Karşında dizçöküyorum. Konuşuyoruz. Sonra entarisinin eteklerinedokunamadığımoezeliDiane,batanbirgüneşgibi,gönlümübiryazgurubunun aydınlığı içinde bırakarak kayboluyor. Ve sonra onubaşkalarının kucağında görüyorum. Rezil bir bar kızı. Herkesin,herkesin..Juliette, Victor’u bekledi. Şehirler de, kadınlar gibi, fâtihlerini

beklerler.Kadınlar gibi ve piyanolar gibi. Suphan Fuat’a ne verdi?Kayserilipastırmatüccarınınkızıneverebilirseonu:yarımmilyonveyabirmilyon.FethiAmerika’yızatentanıyordu…Okumak istediğim kitaplar vardı, tanışmak istediğim kadınlar.

BattalGazicenklerininekadarmerakederdim.Birtürlü,birtürlüokuyamadım.KüçükkenArapçabirtarzangörmüştüm.Odaayrıbirhicran. Elazığ‘da bir Abdullah Efendi vardı. Bütün suallerinincevabını bulmuş, bahtiyar bir insan. Bu efendiye göre tek kitapvardıdünyada:“Maari-fetnâme”.LaFontaine“sijesavaisl’hebreu..”diyeinliyor.HerköşedebirSfenks.İstifhamyılanlarınınıslıkçaldığıbir cangıl, dünyamız. Tecessüsümüz camları kırık bir fener.Fırtınanın sık sık söndürdüğü o lambayı hangi meşale iletutuşturacağız.Okumak istediğimkitaplardan pek azını okuyabildim. Tanışmak

istediğim kadınlardan hiçbirini tanıyamadım. Görmek istediğimşehirlerden yalnız İstanbul’u görebildim. Ama bu benim bildiğimİstanbul değildi. İstanbul bana ne verdi? Üç beş dost.. İstanbul’ageldiktensonraİstanbul’lapekazilgilendim.Açkarnınadolaştığımsokakları bir zindan avlusu kadar asık çehreliydi. İstanbulmilyonlarca kadınından hiçbirini vermiyordu bana. Lokantavitrinleri doluydular, sokaklardan nehir nehir insan akıyordu.Açtım. Karnım açtı, ruhum açtı. Üniversite kütüphanesi,Nizamettin’in dükkânı. Beyoğlu’nda bir iki meyhane. SonraModa’da, Caddebostan’ında, Bağlarbaşı‘nda… birer oda. Karım,çocuklarım, şakirtlerim. Bunları bana başka herhangi bir şehir deverebilirdi.Dostlarım,yanişakirtlerim.Yine bir kâbustan çıkmış gibiyim. Ruh dünyamda âni iklim

değişiklikleri oluyor. Eşya hüviyetini değiştiriyor. ÇevremSibiryalaşıyor birden. Bu tünele girişleri yalnız karaciğerebağlamak kabil mi? Sebeple netice arasında münasebet yok. Hergünkühayatımıyaşarkendeğişiveriyorum.Belkihaklıyım,belkibuşartlara Zaloğlu Rüstem’in granit vücudu dayanamaz. Ama bu iniş

Page 176: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

çıkışlarniçin?Birgünöncehoşkarşıladığımcevaplarbirgünsonrabeniçılgınadöndürebiliyor.Yinebirbuhrangeçirdim.Geçirdimmi?BeşirFuatdelirmektenmüthişkorkarmış.Annesihastaymışgaliba.Bukorkuyüzündenkıymış canına. Ve tabii birçokmucip sebeplerbulmuş, kendince. Ben de babam gibi olmaktan korkuyorum.Yataktançıkmakistemiyorumbazan.Uyumakdeğilbu.Hiçkimseyigörmek istemiyorum. Bir şizofreni başlangıcı mı? Bilemem ki.Herhaldebumeddücezirlerikelimeleştirmemfaydalıolur.Amaçokgüç bu. Akşam on buçukta kütüphaneden ayrıldık. Mantıkokuyorduk. Oğlum son kısımları okumak istemedi. Kitap bitti.Neşeliydim. Hiç değilse rahatsız değildim. Odaya geçtik. Radyodaşarkılarvardı.Birkızsesibirkemerinreklamınıyapıyordu.Oğlumkemere ihtiyaç yok şekerim dedi, sen ısıtırsın. Canım sıkıldı bucümleye.Nedencanımsıkıldı?Laubali buldum. Ama ben onunla çok daha laubali olmuştum.

BSMf nin Nobel ve atom hakkındaki yayınını dinledik. Sonraşarkılar vardı. Yat dedim çocuğuma. Uykusuz kaldığına değmez.Ayrıldım.Oğlumradyoyusöndürmedi.Bunaüzüldüm.Amabudailkdefa olmuyordu. Çok kısa bir zaman uyuduktan sonra yağmurlauyandım.Birdenyapayalnızhissettimkendimi.Yapayalnızvehiçbirişeyaramayanbiradam.Buevdekilerlene ilgimvardı.Oğlum içinherhangibir ricam,herhangibiremrim,herhangibirüzüntümbirkedininmiyavlamasındanfarksızdı.Dünyadanzevkalmıyordum.Babamnedenilgisinikesmiştidünyayla.Bizimlenedenhiçmeşgul

olmamıştı. Pencerenin önünde sedir, sedirde babam. Duvardapetrollambası.Lambanınbirtarafındaben.Babamkonuşmaz.Evdeikikaryolavar.Birindebabamyatar,birindeben.Benimkaryolammektep karyolası, benim karyolam demir. Babam karyoladan pekaz çıkar. Kime küskün, niye küskün bilinmez. Nadiren okur.Konuşması çok daha nadir. Annem, annem küçük ablamı severdi.Ablamla ben babama benzerdik. Babam büyük ablamı severdi.Annem hep gurbet psikozu içinde yaşadı, babamı pek az severdisanıyorum, ölseydi de kurtulsaydık, dediğini çok duydumsanıyorum.Kimseyebir zahmeti yoktubabamın, yemeğe kalkardı,yıkanmayakalkardı.Annemkomşulara giderdi. Zaten babamla ikiyabancıgibiydiler. Sayardı babamı, daha doğrusu korkardı ondan.Babam neden ölmeden önce ölmüştü? Alışkanlıklarından kopuş,çeşitli inkisarlar ve sefalete benzeyen bir yaşama standardı.Dostlarını, dünyasını kaybediş., bunlar yeter mi? Reyhaniye’debaşka muhacırlar da vardı ama onlar grup halindeydiler. Yalnızbabamyalnızdı.Yalnızbizyalnızdık. Annemasabiydi, şikâyetçiydi,

Page 177: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

bütün felaketlerden babamı sorumlu tutuyordu. Ama o yokkensöylerdibunları.Bendeyalnızdım.İsteyerekdeğil.YanımdaNaciyevardı önceleri. Sonra Memoya kaçtı. Babam görüyordu, bahçemizvardı, karısı vardı, çocukları vardı. Ablam mükemmel bir evlattı,ailenin bütün yükünü sırtlamış, çalışıyordu, çok severdi babamı,benideseverdi,amaonundabinbirderdivardı.Yalnızdıvekızlarınonüçyaşındaevlendiğibirköydeyirmibeşiniaşmış,bekliyordu.Oda dünyasından kopmuştu. Neden kızı, karısı, oğlu yetmedibabama?Muhacirlikgüç.Oyaştansonraçevreyeuymakimkânsız.Amabir

Tatar Ahmet Efendi uydu çevresine. Babam dahamı şair mizaçtı?Yahut daha büyük şeyler mi kaybetti? Hayattan ne bekliyordu?Dünyasında neler vardı? Bilmiyorum. Ondan ötesi., büsbütünkaranlık.Evet kör bir kuyuya düşer gibi oluyorum zaman zaman. Dış

dünyaylabağlarımıkoparmamamlâzım.Herşeyerağmensevmek..Herkesi sevmek. Karımı, çocuklarımı, dostlarımı. Ölmeden önceölmekçokcazip.Hemhayattasınız,yosungibi;hemsorumluluğunuzyok. Bir nevi Moksa. Bu zaaf nereden geliyor? Kendimi tanımayaçalışmalıydım.. Çevremdekilerin de çok dikkatli olması lazım.Maalesefkimsefarkındadeğil.Belkibundabirintikamalmaihtiyacıda var, çevremdekilerin ilgisizliğinden intikam alma,anlayışsızlıktan, eblehlikten… Belki bir “auto-punition”. Buhayaletleri ancak ciddi bir çalışma yok edebilir. Angarya değil.İsteyerek çalışma. Çocuklarımla bir türlü anlaşamıyoruz. Belkibütün babaların müşterek şikâyet formülü bu dört kelimeniniçinde. Ama ben herhangi bir baba değilim. Onlara her şeyimiverdim. Veriyorum da. İçimden, beni kaybetsinler de o zamankaybettiklerinindeğerinianlarlardiyorum.Nasılçalışabilirim,neyeçalışabilirim,kiminleçalışabilirim?Bu satırları kendimi tanımak için yazıyorum. Tanımak ve

tanıtmak. İnsanın kendini tanıması yetmez. Başkalarına datanıtmasılâzım.Psikanalizbelkihastayıyalnızlıktankurtardığıiçinmodaolabildi.Bugün de okumak istediğim kitaplar var. Ama beni en az

ilgilendirenleri seçiyorum. Belki okumak istediğim kitaplardaaradığımıbulamamaktankorkuyorum.Dün çok güç açılabildim. Bıraksalardı kalkmayacaktım galiba.

Plajagittik.Yağmuryağdı. Yemek yedik. Tekrar yattım. Akın geldi.Vehayat tekrarkucağınaaldıbeni. Zorla, çok zorla gittimplajave

Page 178: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

tekkelimekonuşmadım.Dahafazlarahatsızetmesinlerdiyegittim.Sınır- bölge. Oralarda dolaşmak istemiyorum. Etrafımdakiler içinistemiyorum.12.10.1963

NAZIM

İlk defa ışınları, ismini bilmediğimiz meyvenin şüpheli, buruklezzeti.Bu“SekizYüzOtuzBeşSatır’dameçhulülkelerdengelenbirdavetin cazibesi de yoktu. Nedim’den, Akif ten, Hâşim’den sonraNâzım.Buuzayıpkısalanmısralardaoyunvardısadece,nâravardı.Nâzım’ıKemalSülker’inısrarıileokudum,anlamadımvesevmedim.On dokuzunda putperesttir insan. Kozasını yırtmak ister.Kanatlarını tutuşturacak bir alev arar pervane. Nâzım yeniydi,başkaydı ve her yeni gibi düşmanları vardı, her yeni gibi dostlarıvardı. Yani Nâzım bir “communaute” idi. Her kitap bir parçasemavîdir, bir kilisedir, bir camidir, birleştirir veya ayırır. Kitapgöklerden uzanan bir el, uçurumlardan gelen bir davet. Nâzım’ısevemezdim,ilkhamlede.İnsanıtanımadanşiirinisevmek,helebuşiiralışılmayansa.“SekizYüzOtuzBeşSatır”,“VaranÜç”,“JokondileSiyau”,“TarantaBabu’yaMektuplar”..Buşiirbirağaçgibibüyüyor,dallanıyor budaklanıyordu. Ezilenler haykırıyordu mısralarda.Zincirleri kıran bir sesti bu. Zindan duvarlarını deviren bir ses. Okadar yalnızdım ki karanlıklardan İblisin eli uzansa minnetlesıkardım.Nâzımfısıldayanadamdeğildi.Kalabalıklarınuğultusunuduymuş, adeta tarihin sesini, tarihin nabız atışlarını dinlemişadamdı. 936’da ben çocuktum, o devdi. Nâzım bir dâvanınkanatlarında yükseldi. Şâiri mitoslaştıran uğradığı zulümler oldu.“Gözlerimiz şeffaf, temiz damlalardır”, veya “Ağlama salkım söğütağlama”… kabiliyetli her lise talebesinin müsvedde defterindebunlara benzer mısralar bulunabilir. Nâzım demir parmaklıklararkasındakonuştuğuiçinsesindekükreyişebenzeyenbirmehabet*vardı. Oktay Rıfat, Nâzım’da tek mısra yoktur dediği zamanşaşalamıştım. Gerçekten de yok. Nâzım freskler çizen adam.Seveceksenizbütünolarakseversiniz,kıtıklarıyla,yapmacıklarıyla,gevezelikleriyle…

Page 179: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

Yanımda hiçbir kitabı yok. Hafızama dayanarak konuşmak beniinsafsız hükümlere sürükleyebilir. Her putperest eski sanemlerikarşısında fazlamüsamahasızdır. Nâzım’ı Avrupa çapında meşhuredenne?Şairliğimi?Hayır,kavgası.15.10.1963

LANZA,GANDİVEMARX

Dostum “abbe”” Bourri büyük bir hürmetle sözünü ederdiLanza’nın. O zaman ne Hinti tanıyordum, ne Lanza’yi. Üstat bana“declasss”birİtalyanmaceraperestigibigeliyordu.“Spritualite”debirkaçışdeğilmiydi?Hemdevâhâya,huzura,cennetekaçış.Tolstoyve Ruskin gibi bir adam. Daha küçük boyda. Lanza’da beni çeken,dahadoğrusu imrendiren taraf şehirlerinuğultusuna, sisine, isine,pisinesırtınıçeviripbiralaymüritletenhâdayaşamasıidi.Lanza’yainanmıyordum. Ama hayatın yaraladığı bir avuç insanla çölde(hangi çöl?)yaşanabilirdi.Hurilerdevardı bu çölde. Yani belki dedahaüsareli,dahacismani,dahaşehevî,dahahakimaneverindâne*bir hayat. Böyle çile dostlar başına, diyordum. Belki gözlerimikaybetmesem,böylebirtecrübeyekatılırdım.Yenibirdavetebütünalışkanlıklarındansoyunupkalphuzuruile

koşmak, hiçbir art düşünce beslemeden koşmak, anne kucağınaatılır gibi koşmak güç. Bourri bende büyük bir rahiplik kabiliyetisezerdi. Kendini verme; bir dâvaya, bir insana. Ve ilave ederdi:“spiritualite”demaverayaimânşartdeğildir, senhepimizdendahaHıristiyan sın. Belki haklıydı. Yalnız isteyerek mi Hıristiyandım?DönüşteLanza’yıbirkaçdefaelimealdım.Sartre’laİncilkarışımıbirüslup.Yani yirminci asırlı bir Lamennais.Brahmanizmlekaynaşansaf Hıristiyanlık. Sevdim, şüphe ettim, yapmacık dedim, hatta biraraTürkokuyucusunatanıtmakistedimhazreti.Çağımızıntekniğekarşı gösterdiği Neandertal adamına yakışan ahmak hayranlıksinirimedokunuyordu.Bugündahaazyobazım.Zıtkutuplarınbirbirinitamamlayaniki

bütünolduğunainanıyorum.BirzamanPromete’ninbütüntanrılaradüşmanım sözünü benimsemiştim, şimdi bütün tanrılarainanıyorum.YaniTanrıbiziz.Istırapçekeninsanlar.İnsanla ilgili her ümit, her teselli, her hayal kutsal. Lanza

1957’denberi“PenseeGandhienne”başlıklıbirseriyayımlıyormuş.Bugünserininilkkitabınıkarıştırmaknasipoldu:“GandhietMarx”.Lanza’nın kırk iki sayfalık enfes bir önsözü var. Yumruk gibi yazı.Ama bazan okşuyor, bazan sarsıyor, bazan yumrukluyor. Sonra

Page 180: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

uzuncabirgirişdahavar:VinobâBhaâve’nin.Dahaazpırıltılı,daha“sobre”. “Asrımız tonlarca mutluluk yarattı diyor, ama bu tonlarcamutluluk milyonlarca insanı ezdi. Zevkperestlerin mutfağına sırtlarındaçuvalçuvalşekertaşıyanmilyonlarcaöküz.Netice:zevkperestleriçinhastabir karaciğer, öküzler için kırılan bir bel. Şeker latif, latif ama yarattığımucize bu“. İnsan kilise babalarının servet aleyhindeki nutuklarınıhatırlıyor. Lafargue da “Mülkiyet” adlı kitabında aynı şeylerisöylüyorduaşağıyukarı.AmaLanza’nınyazısıbaşka. Onumutlakaçevireceğim.20.10.1963

ABES’E,AVRUPA’YA,BİZEVEGANDİZM’EDAİR

Abes, çağımızın anahtar kelimelerinden. Her karanlık muammaguguklu bir saat gibi onu tekrarlıyor: abes, abes. Daha doğrusukulaklarımıza fısıldanan her sesi idrakimiz öyle kalıplaştırıyor.Sürrealizm’in koltuk değnekleri: abes. Egzistansiyalizminbayrağında siyah harflerle abes yazılı. Hıristiyanlar, dünyadanTanrıyıkovarmısınız,ohh,diyorlar.Pirimiz,sultanımızabesoluncaKaramazofbabagibidomuzlaşmak,kendiniiştihalarınaterketmek,dizginleri içimizdeki şeytanın eline teslim etmek., pek tabii. Aklınsözdeimparatorluğupekkısasürdü.Rubaçof,Lenin’insilaharkadaşlarını,yaniihtilalneslinimaymuna

benzetir, kendine göre bir dünyası, bir geleneği, bir kibarlığı olanmaymunlar, daldan dala zerafetle sıçrayan ve gökle yer arasındayaşıyan bir aristokrasi. İhtilalin yarattığı Gletkin’ler nesli ise,Neandertaladamı‘dır:ahmak,kaba,köksüz,amaaletyapanvemaziilegöbekbağınıkesenacaipbirsoy.BizdeGletkin’leryok.Gletkin’inbugünkü adı Kruşçef’tir. Bizim Gletkin’ler düşe kalka, fakat eminadımlarla istikbale ilerlemiyor, Fatih’e, pioniye’yebenzeyenhiçbirtarafları yok. Kanatları yolunmuş bir saksağan bizim Gletkin’ler.İnsanıkobaykadarhaysiyetsizleştirenbirülkesosyalizminvatanı.İkinin üçe feda edildiği yer. İnsan, toplama çıkarmanın konusuolabilir mi? “That is the question”. Ama tabiat âfetleri de insanıharcamıyormu?Abes, abes! diye yırtınan ve bir dansing’in mücellâ döşemesine

fırlattığı beşeri hazinelerin üstünde ağzından köpükler saçaraktepinen şımarık, sarhoş ve zencileşmiş bir Avrupa.. Güzel olan bumu? Montaigne’in, Descartes’ın çocukları mı bunlar? Ötede haşin,makina gibi haşin ve makina gibi sağlam, ama ne istediğini bilen

Page 181: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

karınca insanlar. Neandertal adamı da maymun ceddi gibimedenileşti artık. Asya ile Amerika arasında har vurup harmansavuran bir miras yedi, Avrupa. Elbette ki dansing, kerhane vetımarhaneden ibaret değil bu dünya. Müzeleri var, kütüphanelerivar, laboratuvarları var. Ama biz kurulana sırtımızı çevirmiş,köyünden yeni gelmiş bir şapşalın genelev kapısından içeriyesersemsersembakışıgibi,buAvrupayıseyrediyoruz.Bu topraklarda tek din ferman dinletmiş: putperestlik. Irzını,

istikbalini bir fetişe peşkeş çekip,maddî hayatını devam ettirmekbaşlıcakaygı.Anlamadığım kelimelerden biri de halkçılık. Ne halkçılığı? Halk

kim? Halkçıyım demek halktan değilim demek. Ama lütfentahtımdaniniyorveopespaye,obedbahtinsanlarayakınlaşıyorum.Amanefendimkerembuyuruyorsunuz!HalkPartisikurtlakuzuyu,insanla sırtlanı bir çuvala koyan madrabazlar kumpanyası. Kimekarşıhalkpartisi?Kimekarşıhalkçı?Halkçılıkhalkınsırtınabinenbir avuç aydının uydurduğu bir mit. Oğlancı gibi. Halkın ırzınageçmek için halka hulus çakan* açıkgözlerin yaftası. Halk partisitarihininhangimerhalesindehalkiçinçalıştı,halktanolmayanlarlamücadeleye girişti? Halktan ne anlıyordu? Alt yapı feodal. İkibinyıldanberideğişmeyen,kendiküçükdünyasındahepaynıdertlerlebaşbaşa, geniş bir kalabalık. O kalabalıktan kopan, hiçbir çilesi,hiçbirdâvasıolmayanbirHalkPartisi.Birneviur.Vearada,rakkasgibikalabalıklahalkpartisiarasındagidipgelendiğerpartiler.“Non-violence” bu şaşkın, bu ne istediğini bilmeyen, bu tarihin

dışındakiinsanyığınınışekillendirebilirmi?GandiBuda’nıntorunu.Ve İsa’nın torunlarıyla kavga ediyordu. Türk, kılıca arslan payıtanıdığıiçinİslam’ıkabuletti:cennetkılıçlarıngölgesindedir.Gandibizde olsa Kemal Paşa’nın dalkavukları iki günde kuşa benzetir,kellesini uçurturlardı. Şiddet tarihin mimarı. Tarih kan içindedoğuruyor. Hayvan da ondan. Lanza haklı: şiddet, şiddettendoğuyor.Onuniçinşiddetiyoketmeli.Amanasıl?Komünizm,şiddetkullanarak diyor: “c’est la lutte finale”. Hoş ama “final” olduğununereden bileceğiz? Gerçekten de nazari olarak yanılmıyan yalnızGandi. Gandizm rüyaların en güzeli. Ne var ki hiyanetlerin enşeytancası da olabilir. Stoik ahlak asildi, necipti. Yalnız soyumuzagöre değildi. Epiktetos’un kabadayılığı Ahimsacı‘nınki yanında birtiyatro hokkabazlığı. Ölümün kuluçka makinası haline getirdiğilaboratuvarında küreyi uçuracak cehennem bombaları imal edensadist Amerika’yla, açlığın çelik kırbacı altında bütün imtiyazlara

Page 182: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

yumruksallıyanaçAsya’ya,açAfrika’yaanlatbakalımGandizm’i.8.11.1963

ANATOLEFRANCEVESARTRE

Littre, aileler Ortaçağdan beri birer vukuat sicili tutsalar ne iyiolurdudiyor.Olupbiteninesildennesleaktarırlardı.Hemtarihimizidaha iyi tanırdık, hem de kendimizi. Rousseau’dan beri, kirliçamaşırlarını pazara çıkarmak moda oldu. Romantikler gerçeğirüyaları ile yoğurarak devran aynasında kendilerini seyrettiler.Romancı suya eğilen adam, orada kendi gölgesi ile karşılaşmasıtabii. “Comedie Humaine”in bütün şahısları Balzac, çoğalan,değişen, başka şartlar içinde konuşan Balzac. Goriot Baba da o,Rastignac da, Vautrin de.. Hemcinsimiz kapalı bir kutu. “Le PetitChose”veya“Jack”,“OliwerTwist’inFransızkardeşleri.AnatoleFrance,Dantegibiyolunyarısındayımdiyor,“LeLivrede

Mon Ami” de. Odam ücra bir hana benziyor ve hatıraları başakbaşak koparıp ebediyete armağan ediyorum. Hayır bunlar başakdeğil,çiçek.OtuzbeşyıllıkyolculuktapapatyalartoplamışAnatole;güller, akasyalar toplamış. Kaynak suyu gibi berrak bir üslup. Vehepgüzelkokular.PierreNozierenesevimlibiryolarkadaşı!HeleSuzanne!Küçük Sartre’ı hiç sevmedim. Şımarık ve câlî. Zaten Sweitzerler

tuhaf bir aile. Sartre’ın yazıları içinde en kötüsü bu. Belki dekendine iftira ediyor. Portresini çizdiği çocuk bütün gayretlerinerağmen yaşamıyor. Hazretin en çok hoşuna giden, babasını erkenkaybetmişolması.Babanıniyisiolmazdiyor.Busayedehiçbir“surmoi”sıyokmuş,kinnedirbilmezmiş.Annesi

de silik, sessiz ve gölge gibi bir kadın. Kari diye hitap ettiği yarımanyak bir büyük baba ve anneannesi Louise. Sartre okumayıöğrendikten sonra sevimlileşiyor, daha doğrusu kitaplar sevimli.Yazar olarak Anatole France’tan çok aşağı Sartre. Bulanık, gelişigüzel, ulu orta. Okuyucuyu umursamıyor pek. Sanki bir Tanrınınveya bir peygamberin, hiç değilse bir hükümdarın vak’anüvisi.Sartrebabasınıhiç tanımıyor.Cochinchin’de sıtmayayakalananveevlendikten birkaç sene sonra ölen bir bahriye zabiti. Bu zabitteniki kitap kalmış oğluna ve oğlu onları satmış. Sanki balık gibi,Sweitzer’lerin kızını tohumlayıp kaybolmuş adam. Hatıralardabaşrol Charles Sweitzer’in. O da manyak bir büyükbaba. Sartredokunduğunu çirkinleştiriyor. Yalnız kitaplar kurtulabiliyor bu

Page 183: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

ameliyeden.Babasınıtanımayanvebabaolamayanbiryazar,Sartre.14.11.1963

ZOLA’YADAİR

Zola gençliğimin tanrılarından. Korkutmayan, gaşyetmeyen birtanrı. Onu da fatum yakasından yakalayıp kavganın içine attı.Hugo’nun piyedestal’i sürgün’dür. Zola’nınki Dreyfus dâvası.Büyüklermitleriylebüyük.“Germinal”yazarı,romanpolitikanındışındakalmalıdır,diyebar

barbağırıyordu, obir“temoin”dı, sakinveagora’yı fildişi kuledenseyreden bir “temoin”. Dalga, hazreti fırtınanın göbeğine attı.“J’accuse” bir vicdanın sesidir, korkunç ve heybetli. “J’accuse”içtimai yalanlar karşısında “hayır” diye haykıran insan şuuru,“j’accuse”birnâra.Tarihâşıkanefısıltılarıdeğil,naralarıduyuyor.Ne kadar düşmanınız varsa o kadar büyüksünüz, yaşıyorsunuz.

Kin sevgiden daha vefalıdır. “Girmeden dûzaha* münkir* Zola’yıboğduduman”…Ölümü,İzmir’dekimollabozuntusunatarihilhamedenadamölümsüzdür.“Pleiade” yeniden basmış üstadı? Okunur mu? Sanmıyorum.

Yollargibiuzayıpgidencümlelervemakina intizamı.Bina sağlam,ama sevimsiz. “Verite’yi sıkılarak karıştırıyorum. Vaiz her ansahnede. Söylüyor, söylüyor. Zola susmasını, ima etmesini,sezdirmesini bilmeyen adam. 750 sayfa vaaz. Marc ölü doğan birkahraman.Uzaktan Jaures’ebenziyor. Jaures’indekarısı dindardı.JauresveZolakırımı.Ama ilkmektephocası olanbir Jaures+Zola.Kitapta hafızamızın mermerine kazılacak harikulade sayfalar var.Muallimmekteplerinederskitabıolaraksalıkverilecekbirkaçyüzsayfa.Amayıllarınsoldurduğu,yıllarıngüvegibikemiripokunmazhale getirdiği yüzlerce sayfa da var. Belki bütün büyük kitaplardaaşınan sütunlar, okuyamadığımız kitabeler, çöken duvarlar,örümcek ağları, yani eski mabetlerin, zamanla boğaz boğazadüşmekten perişan olmuş, mağrur, vakur, muzaffer fakat yorgunedasıvar.Ateşpayı.Zamanbac’ınıalıyor.“Verite”ninsatırlarındantaşanilkhakikat:kalabalığınherülkede

şuursuz ve şirret bir sürü olduğu. Yarım asır önceki Fransa,hâkimleri ve mahkumlarıyla bizden çok farklı değil. Sahnedeoynananaynıkomedya.Birinindekorubirazdahazengin.İnsanküçüklükkompleksindenkurtuluyor.Avrupa,Avrupa.. İşte

Page 184: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

Avrupa. Fark sadece bir kesafet* meselesi. Bir taşra kasabasındabirbirinin dilinden anlayan birkaç adam var. Gerici kuvvetleristedikleri gibi at oynatamıyorlar. Belli ki 89’un dalgaları butoprakları da az çok feyizlendirmiş. Engel’sın Balzac’tanbahsederken,“gelmişgeçmişvegelecekZola’lardandahabüyükbirrealist olan Balzac” dediğini hatırlıyorum. Bir vakitler bu hükmüyadırgamıştım.Şimdibenimsiyorum.Zolayalanmısöylüyor?Hayır.Ama hayatı bütünü ile aksettiremiyor. Gözümüzün önündengeçirilenhepaynıkartpostallar.Bir resimkoleksiyonu.Veboyunakonuşan yazar. Siyah cübbeler, siyah cübbeler ve Marc Froment.Ötekiler ne yapsa kötü, beriki ne yapsa iyi. Belki sırtını asırlaradayayan Kilisenin ceberrutunu yıkabilmek için kalemibalyozlaştırmakbirzaruretti.Belki“Verite”birmancınıkkitap.Bizkavganındışındayız.AmaBalzac,eserindensilinmesini,okuyucuyugerçeklekarşıkarşıyabırakmasınıbilir.Zolaheranyanımızda. Vefazla“simpliste”.BuvaizedasıHugo’dadavar.ZolaBalzac’tançokHugo’nun çocuğu. Zaten ona karşı gösterdiği düşmanlıkta da birneviÖdipkompleksi sezilmiyormu?Üstatların ikisi demaniheist.Tezat,tezat.Amadiyalektiğevarmayanbirtezat.(MarxHugo’danikiyıl önceöldü.Amaüstadın“Manifeste”iokuduğu”şüpheli. Zola da“Kapital” yazarını pek az tanır). Bir romancı çağını kucaklamakzorundadır.Balzac “Comedie Humaine”i Geoffroy Saint-Hilaire’e ithaf eder.

“Peau de Chagrin”de Cuvier çağların en büyük şairi olarakvasıflandırılır. Zola Balzac’ın yanında daima imlâ yanlışları yapançalışkan,dürüst,kabiliyetlifakatbirparçahantalbirşakirttir.16.11.1963

VÂHÂDEDİLER

Vâhâ dediler. Gözlerinde çöllerin kumu diken dikendi. Gönlü dedudakları da çatlamıştı. Asası çoktan kırılmış, abası çoktanyırtılmış, tabanları çoktan yarılmıştı. Önce yıldızlar sönmüştü,sonragüneş.Veçöldeydi.Vâhâdediler.Nevâhâsı?Vâhâ‘daserabıncazibesi bile yoktu. Rüyası güzeldi suyun, kendisi değil. Bu,göğsündeyıldızlarınuyuduğubirpınardeğildiki, terdi,gözyaşıydı,sidikti. Veyl*, veyl seraba inanmayanlara! Zahit* asırlarca eşiğindediz çöktüğü mabette Tanrıyı bulamadı. Demek boştu mabet. Herheykelin göğsünde bir kalp çarpmaz. Göğsünde kalp çarpmayanheykel birmumya kadar soğuktur. Tutunduğu bütün dallar koptu

Page 185: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

Tantal’ın. Ve meyveler avuçlarında izmaritleşti. Kayayı tepeyeçıkaran Sizif ne bahtiyar! Oyunun kaidesi bu. Senin zirvelerekanatlandıracağınbirkayabileyok.Boşsun.Yılların kemirdiği birkafatasıkadarboş. İçinden, ne çıkar diyordun, geceler ebedî. Amaalevli dudaklar var. İçinden, hayat soğuk diyordun. Evet, hayatsoğuk!Soğuyansensinbelkide..KeremiçinherdişibirAslıdeğildir.Auguste Comte için Clotilde’den başka kadın yoktu. Neden?Yarımdılar. Ve Atman ikiye bölündü. Yarısı Leyla oldu Atman’ın,yarısı Mecnun. Tendeki yangını bir kadeh sıvı sönmüş kömüreçevirebiliyor. Tendeki ve ruhtaki yangını. Hayır. Heloise içindünyanın nüfusu Abelard’la başlayıp Abelard’la bitiyordu.Maddeninzamanameydanokuyanhuzuru,maddeninkahkahalarlagülmekten, sefaletimize, hamakatimize* kahkahalarla gülmektenkaskatıkesilençehresi.Kayalarezeldenberidenizidinlervebütüncanlılar salaş tiyatrosundan defolup gittikleri zaman kayalar yinedenizi dinleyecek. Ölüm bile istemiyor seni. Postacı kapını çaldığızamanevdeyoktun.Acaba postacı mıydı kapını çalan? Hangi postacı? Beklediğin

mektup kaldımı?Kadın, kadın.. Özlediğin hiçbir dişinin saçlarınadokunmadı ellerin. Linda için tahammül edilmez bir deliydin,ağlayan, yalvaran, yanan. “Kadının en kötü oynadığı rol Tanrıçarolü”diyorbirJaponşiiri.ÇokeskibirRevuedesdeuxMondes’daokumuştum,nezaman,nerede,belkirüyada,amahayır.Aynıdergidebaşkabiryazıda vardı. Sigarayı bırakan ve irade gücünü denemek için hercebinde yeni açılmış birer paket taşıyan bir fabrikatördenbahsediyordu. Bir şair intihar etmek isteyen genç bir kadına durdiyordu, daha senin için bir şiir bile yazılmadı. Zavallı Nedim!damdandüştü. Nedim’in divanında kadına dair tekmısra yok. Birmektupvaryalnız,birhezimetinitirafı.Sen her dokunduğunu altına kalbeden Lidya Kralı değilsin ki

Nedim!Uzviyetin,hayalperdesindehercambazlığa lebbeyk* diyenkartondanbirKaragözdeğilki.Catulle’ler,Tibulle’ler,Properce’lerde senden daha zorlu birer cengâver oldukları halde kısahayatlarındaniceWaterloolarvar.Garip bir gece bu. Ne saki gitti, nemeclis dağıldı. Sadece kitaplarsecdeyekapandı.Vebazıvehimleregülegülededim.Ağlayarakgülegülededim.Garipbirgecebu.Veüçbeşsaatlikbirgülegüle.SülamitSüleyman’ı sevmiyordu. Ne başına taç arıyordu Sülamit, neayaklarınahalhal.Dufour ilkkerhaneyiSüleymanaçtıdiyor. İnsan

Page 186: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

etiparailesatıldığıgünköpekleşikadarhaysiyetsizleşiyor.Neden?İnsanetidaimaparailesatıldı.İzdivaçdabiralımsatımmuamelesideğilmi?İnsanyaTanrıolmalı, ya goril. Senhiçbir zamangoril olamadın.

Ortamektepteykenlakabınorangutan’dı. Senkim, orangutankim!Vahadan çakallar su içmeyecek. Vâhâya bedeviler işemeyecek.Hurma ağaçları gölgeleyecek kıyılarını. Dua et ki bu vâhâyarastlamayasın. Samson’un kuvveti saçlarındaydı, seninkimahrumiyetlerinde.Demeksusamamışsın.Beğenmezsen çıkar gidersin diyor şair. Nereye? Neyi

beğenmezsen? Sanat bir “metempsycose”. Dev karısı bulut olur,sanat adamı kelime. Biterek ölmek güzel şey. Başlamadan ölmekkorkunç. Neye başlamadan? Absürd’e susamamak, özlememek,beğenememek.Benezeldenberisusuzum.Kitabasusuzum,kadınasusuzum, insana susuzum. Bedbaht bir petrol lambasının enkaranlık geceyi yıldızlaştıran ışığı. Petrol lambası alev alevyandıktan sonra sönebilir.Amahiç yanmadanküflenen, kırılan veatılanbirpetrollambasıolmak.Telleryerliyerinde.Birtanesibirazgerilmiş.Hayır, dostumkopan tel yok. Senin tellerin daima gergindeğil mi? İki gölgenin birbirine dokunuşu. Istırap ya kelimedeebedileşir, ya sükûtta. Yorgunsun ve sarhoşsun. Mavi sakalınkırkıncı odasını zorlamana lüzum yok. Mumyalarla gerdeğegirebilmekhacalet*değil,şeref.Köpeklerlekemikyalayamayacağıniçîn tanrılara yumruk sallamak çılgınlık. Usancı, uykusuzluğu,utancı bir yumak ipek yapmak, sonra o yumakla nakışlar işlemeksayfalara,niçin?21.11.1963

EDEBİYATFAKÜLTESİ,HUKUKFAKÜLTESİ*

Burası biletçinin Hollywood dediği yer. Gerçekten de bir “foret-sacre”. “Sacre” yani kenef. Orman, yani kanunun, idrakin, ışığıngiremediği bir canavarlar yuvası. Hangi canavar? O bataklıktacanavarbilebarınmaz.Bir iki timsah,üçbeşgergedanvebirhayliörümcek.Düzeltilemezmi?Hayır.BurasıTanrınınlanetineuğramış.Çocuklarımı Edebiyat Fakültesine vereceğimi işitenler yüzümeacıyarak bakmışlardı. Halkın sesi Hakkın sesiymiş. Bu ufunet

Page 187: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

yuvasına biricik kızını telleyip pullayıp teslim etmek belahatinigösteren, şikâyet hakkını kaybetmiştir. Ötede Selçuk, Batı‘nınbitpazarlarından toplanmış kırık dökük, eski püskü, yalan yanlışbilgi kırıntılarını ışığa koşan gençliğe Süleymanın sofrası gibisunmayakalkışır.AmaHukuk’unköküvar.Hukukmedrese.Yanibirparça biziz. Medenî kanun, diliyle Mecellenin devamı. Diliyle yanikıyafetiyle, tedaileriyle. Roman filolojisi. Hangi roman, hangifiloloji?NeDoğu,neBatı.Aylarcakoridorlardabekleşenvatançocuklarıo

şenaat hanede fikirden başka her şeyle temas ederler. N. Hanımyılda bir iki defa boy gösterir. A. Bey anka kuşu gibi hayal meyalgörünüp kaybolur. S. Hanımın insanlığa yapabileceği en büyükhizmetbubedbahtmüesseseyimurdarvücudundantemizlemesidir.Memleketin beyni üniversite. Üniversitenin beyni EdebiyatFakültesi. Edebiyat Fakültesininbeyni: Filoloji. Batı‘ya açılan kapı.Batı‘ya değil, batağa. Denize inci serpenDeli İbrahim, çocuğunu omusibet yere gönderen babanın yanında Aristo’dur. Ama neyapacaksın, devenin neresi düzgün? Gemleri kaderin elinevermekten başka çare yok. Çeyrek asırdan beri çeyrek adamyetiştirmeyen bir üvey ana. Berke, Filolojiye rağmen Berke’dir.Orada sadece Ortaçağ katranına batıp çıktı. Heyecanını kaybetti.Yaratıcılığınıkaybetti.Robotlaştı.HanibirikinciBerke?Vatandaşlaraltı sene, yedi sene, yetmiş sene o koridorlarda Mesih beklerler.Fakülte değil, Angromenyu. Angromenyu’nun insan beyinleriylebeslenenmüridi:Dahhâk.Gâvenerede?ÜNİVERSİTE{28}

Kuruluşundaki gaye bakımından, Üniversite, bütün şubeleriyle,yalnız ilmi araştırmalar yapar. Yani hayatın dışındadır. İlmin ilkvasfı,“desinteresse”olması,emellerimizin,ihtiraslarımızındışındakalması değil midir? Belki cemiyet konuları da üniversiteraraştırmaların konusu içine girer fakat aktüelliklerini kapıdabırakarak.Butarifi,yüksektahsildenbeklediğim,cemiyetmeselelerineışık

tutması, şeklinde ifadelendirseydiniz, size hak vermek mümkünolurdu, zira bu bir temenni olurdu o zaman. Bu temenninizigerçekleştirmeyeçalışan,yanicemiyetinçeşitlicephelerine,donukda olsa, ışık tutmak isteyen fakülteler veya fakülte bölümleri:hukuk,iktisat,tarih,sosyoloji.HukukFakültesi,yakınzamanakadarmedeniülkelerde“mektep”

adını taşırdı,MühendisMektebi, DişçiMektebi, TıbbiyeMektebi…

Page 188: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

gibi.Ziradoğrudandoğruyasafilimleuğraşmazbufakülte,avukat,hâkim,hariciyeci…yetiştirir.Ticaretadamına,kanunukendilehineistismaretmeyi,vatandaşa

haklarını korumayı veya ezilmemeyi öğretir. Bu fabrikanın imalettiği meta: standart bir aydın, politikacı, yazar. Bir nevimaymuncuk,herkapıyıaçar,hiçbirkapıyamahsusdeğildir.İktisatFakültesindeiktisatilmiokutulmaz,esaseniktisatdiyebir

ilim olduğu da tartışma konusudur, para, bankacılık, muhasebe,istatistik öğretilir. Türkiye’de iş hacmi dar olduğundan, yarımyamalak bir bilgiyle sokağa fırlatılan iktisat mezunları, devletinkendilerine kaymakamlık hakkı tanıması için sık sık nümayiş(gösteriş)yapacakkadarbahtsızdırlar.Hukuk ve İktisat Fakültelerinde, sosyoloji, iktisadi doktrinler,

hukukfelsefesi,ammehukukuv.s.gibiderslerdeokutulur…27.11.1963

KENNEDY’NİNÖLÜMÜ

Koridardabekleyentalebeler.Veyıllardırkafamabirtokmakgibiinen iki kelime: sınıf yok. Gidişler, gelişler. Fuzuli anfisi, ve yarımsaat sonra hakkı olmayan bir koltuktan hakaretle kovulaninsanların utancı içinde sığınacak yer aramak. Kâbuslardaki,masallardakihava.İtisaf kompleksi. Boyuna tekmelenen köpeğin ürkekliği,

isteksizliği, insandan kaçışı. Bu duygunun boğazıma sarıldığı,boğazımıtıkadığıanlarvar.Amazamanzamanveşakayabenzeyenbir tasallut. Sonra şuurun ışığı alaca karanlıktaki bir hayaletiandıran bu ürkekliği yok ediveriyor. Hayat bu. Veremeyeceksin,eserin basılmayacak, yani bahtiyar bir ağaç gibi dallarını göğeuzatamayacak, meyvelerle donanamayacaksın her mevsim. Herağaçmeyveverirmi?Dünyamız ne kadar küçük. Mücessem bir küre. Ve bakışlarımız

yalnız bir avuç içi kadar mesafeyi kucaklayabiliyor. Lise şuurugölgelerledonatır.Kafatasınıniçindebirkaçayhorateptiktensonraizbırakmadankaybolanyüzlerceçehre.Bir özel isim kervanı. Eti yok, iskeleti yok. İsim ve rakkam.

Üniversite de öyle. İnsanlar gerçeği göremesinler diye önlerineoyuncaklarsürülür.Saint-Simon’larneredeokutuluracaba?Comtedahaazyaşıyor,dahaaztehlikeli,dahakonformist.İyi işlenmişbirmücevherkutusu. İçindemücevheryok.Kaldıki Comte’unüzerine

Page 189: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

eğilendeyok.Kennedy’nin kellesine sıkılan kurşun akl-ı selimin, akl-ı

selimlerin avizesini de parçaladı. Karışıklık, mağara adamınıninsiyaklarıiçintambirkültürortamıdır.Homosapiens’innekadaraz sapiens olduğu böyle zamanlarda anlaşılır. Ahmağın İngilizi,Amerikalısı, Türkü olmaz. Dreyfus dâvasını okurken sık sıkşaşırmıştım. Bu ahmak, bu şerir, bu köstebek kafalı insanlarJaures’in, Anatole France’ın soyundan mıydı? Hindi besler gibikinleripalazlandıranmadrabazlaragündoğdu.29.11.1963

LÜZUMSUZBİRHİCİV

Bu ülkenin tapu senetleri kanla yazıldı. Kuruluş çağınınOsmanoğullarıatsırtındayaşadılar..Sonra saray bir uçurumoldu. Ülkenin bütün hayat kaynaklarını

yutanbiruçurum.İmparatorluklar bir hamlede çökmez. Parça parça, duvar duvar,

taş taş yıkılır. Rical-i Devlet-i Aliyye Boğaziçindeki kasırları,köylünün iskeleti üzerinde yükseltti. O kasırlarda yuvarlanankadehler ya kanla doluydu, ya alınteriyle. Bu rical* Osmanlı biledeğildi, Bizans’tı. Çeyrek asır memleket hazinesinden milyonlarcalira alan bir Şevket Bey memlekete ne verdi? Hayâsız, köksüziz’ansız bir ferzend*. Çengeloğlunun yalısında bir alay hergele ilekafayıçekenmezahip*nazırı.Damatbey,azsonrakoynunagireceğioğlanın hasreti ile sabırsızlanırken, küçük bey haremdebeslemelerle…Onbeşinci Louis’ye atfedilen “benden sonra tufan”sözüOsmanlıricalininbesmelesiydi.Ahbuçöküşdevirleri!MustafaKemal yüz elli sırtlanı kovdu memleketten. Tek kusuru ameliyatıyarıdabırakması.SüleymanNazifkaragünüsömürgecidevletlerinsuratına tükürürken bu beyefendiler İngiliz zabitlerine sefahatsofraları hazırlıyorlardı. Yurdu kazurattan (dışkıdan) kurtaranadamMustafaKemal.Amamikrobuöldüremedi.Bunlar Osmanlı hanedanının beynini rakı sofralarında meze

yaptılar. En âdi sokak köpeğinin sadakatinden mahrum. Yıkılanvatanın çatırtısını kadeh şakırtıları ile boğdular ve defoldular.Mezahipnazırınınoğlucebindeyabancışirketinihsanettiği ikiyüzaltın, Cünye ile Şamarasında kapılanacak bir efendi aradı. Seksenüçyılgübremüstahsilliğivehaysiyetlibirinsanıdelidivaneedecekmezelletler.NihayetsığıntıolarakKıbrıslılarınbahçıvankulübesine

Page 190: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

iltica. Ve tesadüfen rektör olan bir akrabanın delaletiyleÜniversite’de lisan hocalığı. Delaletiyle değil, iltimasıyla. Sonrarektörlüktenayrılanakrabaveüniversitedenuzaklaştırılanihtiyarepiküryen. Prensesin ianesiyle geçen yıllar. Bu adam çalışmaz,hiçbir zaman çalışmadı. Her devirde kâselisti. Bu adam faziletedüşmandır,tefekküredüşmandır.Buadamiçindünyatopuklarındabaşlar, göbeğinde biter. Peki, neden harimini vatanın enkazıüzerinde ud çalan, şarkı söyleyen bu seyyar sefahate kapamadın?Cildi süslü bir kitaptı, içini zamanla okuyabildim. Nihayet birhatıraydı. Hangi dostumuzu kendimiz seçtik. Sonbaharın cazibesivardı onda, gurubun cazibesi. Arada insanlaşıyordu da, dişlerisökülmüştüartık.Acabasökülmüşmüydü?Onaltısenediryüzlercedefa yedik içtik. Kahramana, civanmerde benzeyen tarafınıgöremedim.Nihayetbirmezeidimasada,sıksıkyenincetiksindirenbirmeze. Kahkahası, şarkıları, hatıraları.. Hatıraları yok. Bir ağaçgibiyaşamış.Birağaçveyabirkurtköpeğigibi.Amaölürseyinedeçoküzülürüm.Epiktet elinde olmayan şeylere üzülme diyor. Üzülmemek elde

mi?ZavallıSabihBey!Seksen üç yaşında ve sevensiz. Bir bardak su verecek tek dostu

yok.Birbahçıvankulübesivemezartaşları.SedatZeki’ninküçültensarkasmları, mektep ve yeniden başlayan hayat. Ama dostum sizyediğiniz masaya yestehliyorsunuz. Eskiden de böyle miydinizbilmiyorum.Diyorsunuz ki çocuklar bütün günahları işleyecek, bırakın

içsinler, gezsinler, kumar oynasınlar. Bu herkesin gideceği yol,diyorsunuz. Memleketi siz batırdınız. Böyle düşünenler batırdı.Şimdidebiraileyimahvetmeyekalkıyorsunuz.HayırSabihBey!İnsanlar günah işlemek için yaratılmamışlardır. Siz galiba

domuzlardanbahsetmekistiyordunuz.AliNamık’ıafyonakoşturanmutlakasizkırattabirMefisto’dur.BeşirFuatsizdenkurtulmakiçinintiharetti.Herdüşünceişgüzarbirmüdafibulabilir.Ama…İki nevi insan var. Kaç nevi insan olduğunu bilmiyorum…

Hastayım.Bazankafamınboşaldığınıduyuyorum.Dünya irreel geliyor bana. Hayatın akışı öylesine yavaşlıyor ki

zamanın dışındaymışım gibi, ölmüşüm gibi bir intiba uyanıyoriçimde. Gündüz uykularından sonra oluyor bu. Bir nevimaddeleşme. Bütün trenleri kaçırmak güzel şey. Ben hiç trengörmedim. Sabahın beş buçuğu. Sessiz bir sabah. Akın gelecek

Page 191: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

birazdan. Sonra derse gideceğim. Bugün okutmanlar toplantısıvarmış,beniyineçağırmadılar.Beceriksiz bir cümle çok defa yalın bir cümleden, zarif bir

cümleden hakikata çok daha yakın. Einstein’a “gravitation”hakkındaki formülünüzNewton’unkikadarzarifvesadedeğildiyetakılmışlar. “Hakikati belirtmek istiyorsanız zerafeti terzilere bırakın”demiş.17.12.1963

EFSANESÖYLEDİLERVEUYKUYADALDILAR

Efsanesöyledilerveuykuyadaldılar,diyorHayyam.Kimindenbirdestankaldı,kimindenbirmısra.Kimiçöldekikumtepeciklerigibidarmadağınoldu rüzgârla.Bu tiyatronundinleyicileri sağır. Sesiniduyurmak istiyen nâra atacak. “Discours de la Methode” nâra,Aristo’nun tahtını deviren bir nâra, örümcek ağlarını yırtan birnâra. Rousseau nâra, Saint- Simon nâra, Proudhon, Marx nâra.Kalabalıksenfonidenanlamaz.Tarihdekadıngibidir,çığlığakoşar.Namık Kemal, gürleyen adam. O gök gürültüsünün arkasındayıldırımyokbelkiamabütünOsmanlıülkesindeyankılaruyandıranbir haykırış Kemal. Sesini kıssa, fitili küçülen bir petrol lambasıkadar zavallılaşıverir. Önce çığlık atacaksın, sonra üç beş meraklıanlatacağın masalı dinlemeye koşacak. Masal uslu çocuklaraanlatılır.Çığlıkherkesehitapeder.Sürüyevetarihe.Kiminden bir destan kalır, kiminden bir mısra. Kimi çölde bir

kum tepeciği gibi dağılıverir. Kaç destan kalmış? Destanlar dadağlar gibi, mimarı efsane, yani nesiller. Rüyaları yoğuran birbüyücü çıkmış o da rüya olmuş. Homeros, Valmiki, Firdevsi..“Chanson de Roland”ın bile yazarı belli değil. O “Chanson deRoland” ki Battal Gazi çenginden bir karış daha yüksek değil.Roland’ıokutandili,yaniecdadıasilleştirenevlatları.Ölünce vücut toprağa karışacak, ses rüzgâra diyorUpanişad. Peki,ben ne olacağım? Yacnavalkiya “sen amel’de yaşayacaksın” diyor.Amel:nâra, kitap, aşk.Ve ruh şarkılar söyleyen bir kuş. Bazan birmabedinkapısında,bazangergef* işleyenbirgençkızınbaşucundaşarkısöyleyenbirkuş.İçki kanat değil, uçurum. İnsan göklere çok geç tırmanabildi.

Girdaplara uçmak daha kolay. Tolstoy çocukken hep uçmakistermiş.Birgünpenceredenatmışkendiniveyaralanmış.Bacchus

Page 192: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

dostdeğil, kulağımamısralar fısıldamıyor. Kadeh Sirse’nin büyülüsopası. Belli ki büyücü Sirse,Ulis’in arkadaşlarını zil zurna sarhoşedip,ahırasokmuş.Bacchus!Kandillerinibeyniminışığıiletutuşturdumtapınağının,

gençliğim sana hizmet etmekle geçti. Sen canavarların en taşyüreklisisin! Hayır Bacchus! Realite bile senden güzel. Allah senikimseyearatmasın!Sayfaya bulutların rengini resmetmek. Düşünceler bulutlar gibi

kaprisli. Toplanıyorlar, dağılıyorlar. Ürkütmeyeceksin bu kuşları.Yoksakaçarlar.Gününbirindebir sayfabirnâraolurbelki.Voltaire, insankatır

yükü ile ebediyete gidemez diyor. Saint-Simon: tımarhanedenkaçacaksın, diyor. Ebediyetin yolu tımarhaneden geçer. Masalsöylediler ve uykuya daldılar. Nemutlumasalını dinletebilenlere!Masal ateş böceği olur, yıldız olur. Masal söylemek: ölmemek,masalıdinleyenleberaberyaşamak.Amakaçmasalsöylenmiş,kaçmasaldinlenmiş?18.12.1963

ROUSSEAUVEBEN,NASUHİ‘NİNÖLÜMÜ

Çağdaşlarını hayalinin harikulade aynasında gulyabanileştirenRousseau onlardan vazgeçemiyor. Tabiat doyurmuyor üstadı. Birinsan arıyor. Ne ömür boyu sırtından inmeyen Therese, neuzviyetini kemiren hastalık, ne Ansiklopedistlerin haincesaldırışları yaşamak arzusunu susturamıyor içinde. Yaşamak,anlatmakonuniçin.Yalnızgezen,başkaları içingeziyor.Yanibakiriklimlerde dolaşan bir “explorateur”. Rousseau, yolladığı mektupokunanadam.Bütünbirasırbuyarıdeli’dekendinibuldu.Voltairegibibeyniyleyazmıyor.Gölveumman.Cenevrevatandaşışuurununcilalısathındabütün

çağını yıldızlaştırdı. Bir insanda bütün çağ. Kafasından çokhummalarıveümitleriyle.Kime yazıyorsun bu mektubu? Elinde hiçbir adres yok. Yalnız

vasiyetnameler adressizdir. Vasiyetnameler ve intiharmektupları.Bu sayfalara, nihayet bir okuyucu bulmanın sevinci içindebaşlamıştım.Hangiokuyucu?Yok,seninvehmettiğindilberbuşehriçreNedim.Odilberhangişehirdeoturur?Duşize-itahayyülde*mi?

Page 193: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

Mirasınıkimseyebırakmayacaksın.Banknotlarıalevekalbetmek.Heralevbiravuçkül.Hint Kültür Cemiyetinden davetiye gelmiş. Yenilecek içilecek,

tanımadığım insanlarla konuşmaya özeneceğim. Henüz gidipgitmeyeceğimi de bilmiyorum. Fuat’a hâlâ mektup yazmadım.Yazmaya niyetim yok. Hint basılmış, basılmamış bana ne? Bununiçin yeni zilletlere göğüs gerecek kadar muhteris değilim. Nedenpara isteyeyim Fuat’tan? Eserle ilgilense iki satır yazardı. Bendilencideğilim.Zilletiçinzillet.NasuhiBaydarölmüş.Yaşıyormuydu?Vekitaplarıköprüaltında.

Sahaftançoktulumbacıyabenzeyenbirherif,beşçuvalkitapdiyor.Nasuhi onların çoğunu açmamış. Açtıklarını okumuş mu?Sanmıyorum.BütünNasuhibukitaplarda,yarım,darmadağınık.Neistediğini, ne aradığını niçin aradığını bilmeyen bir adam.Şöhretlerin gecekondu gibi inşa edildiği bir devirde, Haşim’inşüpheli himayesiyle, büyük mütercim kabul edilmiş. “Thais”ikarşılaştırmadım. Ama devir, “Les Dieux ont Soif’ı “AllahlarSusamışlardı” diye çeviren Hüseyin Cahit’lerin allâme postunabağdaşkurduğudevir.Yani Hüseyin Cahit Bey Allah’ın tek olduğunu, “ont soif’ın

“indicatif present” olduğunu bilmeyecek kadar hımbıl ve eşekti.Zaten tek kitap değil, tek sayfa çevirmiş sayılamaz. Müsveddemüsvedde. Nasuhi Cahit’ten çok daha soluksuz, çok daha biçare.Düyun-uUmumiyedememur.AhbuDüyun-uUmumiyememurları!Batı kapitalizminin kavasları*. Genel evde garsonluk, lağımcılık,yankesicilik çok daha şerefli iş. Sonra Halk Partisine yamanış.Milletvekilliği.Kültürmüşavirliğiveölüm.Nasuhibircinsisimdir.Frenk mekteplerinde okuyan köksüz, dâvâsız bir hayvan nev”i.

Fino köpeği gibi bir hayvan. “Köy Hekimi” için yazdığım tenkideterbiyesizbircevaplamukabeleetmişti.Uzatmakistemedim.EvvelaNasuhi güreşilmeye değer bir pehlivan değildi. Sonra “AyınBibliyografyası” çıkmıyordu artık ve “Tercüme Dergisi” buefendilerin mikrofonuydu. Nasuhi’nin hayatımın seyri üzerindetesiriolduğunusanıyorum.MaarifVekâletininiltifatveihsanlarındaonundapayıolmakicabeder.Karım,bütünşartlarımürekkepfaiziile haizken, Elazığ‘a tayin edilmedi. Bunda Halk Partisinin peknüfuzlumilletvekiliNasuhiBeyinparmağınıgörmemekgüç.Nasuhi’ninkızısosyolojideasistan.Birkaçdefadersimedegelmiş.

Amababasıölürölmezkitaplarınısatabiliyor.Demekkızıdayoktu

Page 194: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

Nasuhi’nin. Demek baba da değildi. Bu kubbede hiçbir sedabırakmadı. Göçüp gitti. Geçen seçimde Millet Partisi’ninnamzediymiş. Yani ne Batı kapitalizmine sadakat gösterdi, neefendisi Halk Partisi’ne. Nasuhi’nin tercümelerinden tek cümlekalmayacak yarın. Köprü altında, bir genelev salonunda bekleşensatılıkkadınlargibi,geçenyolculardaniltifatdilenenbiravuçkitap.Nasuhi bu kitaplardadır. “Köy Hekimi”nin önsözünde AndreRibartln“Histoired’unPeuple”üistişhad*ediliyordu.TenkidimdeFransatarihinisınıfkavgasıileaydınlatanbueserden

mütercimnasıl faydalanmışanlayamadıkdemiştim.Buçokyezitçebir “remarque”tı. Nasuhi Ribart’ın kapağını bile açmamıştı.Açamazdı da. Nasuhi’ye hürmeten Ribart’ı ben aldım. Basılı kâğıt,yalnız para kazandırdı Nasuhi’ye. Nasuhi’ye ve Nasuhilere. Kötüpara iyiparayı kovar.Kötükitap iyi kitabı kovar. Ben bu bedbahtkalemesnafınınTürkirfanınaçokzararlıolduğunakaniim.Subaşınıtutan onlar. Ama ne hazin ki bugün bir Nasuhi Baydar’ı aratacakkadarcahilvenasipsizkalemserserileri türedi.NasuhiBaydarbircins isim. Ağaç gibi. Yüzlercesi var, binlercesi var. Adeta standartTürkaydınınınismi.BirucuMehmetCelal’dezincirin,ötekiTahsinYücel’de.Kitaplarınıherelimealıştabirtanıdığıkaybetmişolmanınhüznünüduyacağım.Boştuvehiçti.Amakokmuyordu.Tanımadım.Tahmin ederim ki bir kibarlığı, bir efendiliği, bir çelebiliği vardı.Halk Partisi “Altın Gözlü Kız”ın tetkikini ona vermiş. Bir iki aybeklettikten sonra telefonu açmış, tercüme mükemmel, demişCemalHakkı‘ya, “maalesefmükemmel”. Standart bir aydındı. Amayerinegeçecekolanlardahakötü.Allahrahmeteylesin!..31.12.1963

BİRYILINBİLANÇOSU*{29}

Büyük adamların yazdığı otobiyografiler şu üç tipten birineuyarmış eskiden (Brandes böyle diyor): “Bakın doğru yoldan nasıluzaklaştımvetekrarnasıldöndümdoğruyola”(SaintAugustin).“Anlayınne berbat adammışım ben, ama benden daha iyi olduğunu vehmedecekkabadayı nerde?” (Rousseau). “Şartlarda yardım edince bir deha nasılgelişipserpiliyor,okuyundagörün”(Goethe).

Kendikendinemasalsöylemek ihtiyacı.Aynayabakmak ihtiyacı.Yangından bir şeyler kurtarmak ihtiyacı. Yaşadığını duymak veduyurmakihtiyacı.

Page 195: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

Acaba tekâmül Spencer’in iddia ettiği gibi bir farklılaşma, birkişileşmemi?Sürü,sürü.Sürününtarihiyok.Amatarihinamelesio.Piramidi omuzlarında taşıyarak göklere fışkırtan, o macerasızkalabalık. Sürüden ayrılanı kurt kapar. Sürünün önüne geçmeksürüdenayrılmakmı?Aradakimesafeuzayınca,evet.Bu sayfalar bir yılın hasadı. Kavruk ve bereketsiz bir hasat.

Coşmaklâzım,diyorSaint- Simon,yaşamaklâzım.Hem zirvelerde,hem uçurumlarda yaşamak. Dizginleri boyuna gerilen at şahlanır,amakanatlanmaz.Tecrübe,tecrübe..Bayağılığaalışmakvebayağılaşmak. Saint-Just

tecrübesizolduğu içinbirTanrıkadarulu. İsa tecrübesiz.Tecrübe,haremağalarınınsilahı.Büyüklerinkoltukdeğneğineihtiyacıyok.Bubiryıldakaçkitapokudum?Hiç.Başlayıpbitirdiğimtekkitap

yok. Bir sürü makale, bir sürü önsöz, bir sürü fihrist. Kütüphanezenginleşti. Ben zenginleşmedim. “Emile”den kaç sayfa yaptık?Bilmiyorum.Galibaikikonferansverdim.Hintbasılmadı.YaşarNabiedebiyattarihibasmıyormuş.HintKültürCemiyetimüsveddeyialtıayyanındatuttu.Sonrahiçbirşeysöylemedengeriverdi.YapıKredisatılmamasından korktuğu için basmıyormuş. Dostlar biz basalımdediler.Serverikibin,AliBeybinküsur,verecek.SonraSabihBey,nezaketenolsun,bizdeyardımederizdiyemiyor.Kitapbasılsındiyeyenidenzilletlerekatlanacaksın.Geçenyıliçindebirtakımümitlerekapıldım. İtiraf edilen veya edilmeyen ümitler. Hiçbirigerçekleşmedi.Amaherhangibirfelaketedeuğramadım.1963yılıhayatımınkötüyıllarındanbirisayılmaz.Çokzamankaybettim.Çokzamanvebirazümit.Yaşamakdabugaliba.İnsanları eskisi kadar sevmemek. İnsanları ve eşyayı. Galiba

ölmek de bu. Sosyoloji dalındaki kurslarım henüz bana bir Berkeveya bir Ali Bey kazandıramadı. Ama derbederlikten kurtuldum.Elifbayı bilmeyen çocuklara Cuvillier okutuyorum. Yalnız Cuvilliermi? Sınıf bir nevi tribün. Dinleyiciler bilmedikleri bir dilden vaizdinleyenbiralaybedbaht.İnsan, umumiyi sokmalı yazılarına. Egzibisyonizm, journal

yazmak.“Lemoiesthaissable”.63’e teşekkürborçluyum.Renksiz,heyecansız,kanatsızbiryıl.Amakataklizmlerdeyok.64’ebüyükümitlerlegirmiyorum.Hiçbirprogramımyok.Yol,yola

çıktıktan sonra belirir. Balta girmemiş bir orman, istikbal. Hangitarafasapacaksın? Cihangirlik rüyaları görmüyorumartık. Başımatakacağımkâğıttanzaferçelenkleripeşindedeğilim.Kimeveniye?

Page 196: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

64’tenistediğim:gölgeetmemesi.Kaderin makasçısı arzularımız değil. İsterdim ki, istedim ki…

Herkeskendihayatınıyaşıyor,ağaçgibi…9.1.1964

NESTERENHANIM,KİTAP,BERKE

NesterenHanımameliyatgeçirmiş.Buherhangibir“faitdivers”.Yirmibeş seneönce “stylistique” hocamdıNesteren. Ne okuturdu?Hatırlamıyorum. Bir kere Guizot’nun “Synonyme” lügatinigörmüştüm elinde. Ders bir oyundu onun için, bazan eğlendiren,bazansıkanbiroyun.ÇocuktuNesteren,Tanrıgibi.Vebizbaşkabirdünyanın insanıymış gibi seyrederdik. Sefaletin lanet şarabı,yeisler,intibaksızlıklaryaralıbirköpekgibihuysuzlaştırmıştıbeni.Nesteren’in dersi bir şölendi. Hangi şölen? Bir nevi ibadet. Nelersöylerdi, bilemem ki. Kelimeler her günkü kirli libaslarındansıyrılır,kozalarınıyırtarvebirerkelebek,bireryıldız,birermusikioluverirlerdi.Kuşuncıvıltılarıkadarmanasızdısöyledikleri.Veherhecesindebütünbirdünyagizliydi.Sevmekmi?Hayır.Nesterenbirbüyüidi.Sonrayıllarveyıllargeçti.Birgünbir

imtihanagiderkenaynıkaldırımdanyürüdük,benitanımadı.Galibageçen sene filoloji koridorunda el sıkıştık. Ama dünya, içindeNesteren olduğu için güzel bir parça. Gece gibi, çiçekler gibi,vazgeçilmez bir parçası dünyanın, Nesteren. Daha doğrusu benimdünyamın.Hiçgörüşmedik. Onu tanımıyorumda. Ama İstanbul’unbilmediğimbirsemtindeböylebirinsanınsolukalmasıbenihayatabağlayanminnacık ibrişim* tellerinden bir tanesi. Hint’i yazarkenzaman zaman onu düşünürdüm. Arvers’in sonesindeki kadın gibibelki bunu hiçbir zaman anlamayacak. İstanbul ihtimalSüleymaniye’si ile Boğaz’ı ile güzel. Süleymaniye’yi hiçbir zamananlayamadım. Göremedim ki. Ama yine de onsuz düşünememİstanbul’u. Nesteren’siz de düşünemiyorum. Göğümde bir kandildaha sönecek o gözlerini yumunca. Ve bir kuş cıvıldamaz olacak,gönlümde. Nesteren bir rüya, daima görmek istediğim rüyalardanbiri.Aziz dostum! Bu kitap senin değil. Kitap ürperti duyanın,

gaşyolanın*. Doğru belki senin de parmakların bir sevgili teniniokşar gibi dolaşıyor sayfalarında, ama o kadar. Teninle bağlısınkitaba. Uğrunda kaç gün aç kaldın? (Hırsızlık yaptın mı?) Hangi

Page 197: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

zilletekatlandın?Sanayetiyormukitap?Bütüncanlıhayaletlerdenuzak onunla bir mağarada yaşayabilir misin? Hangisiyle yatıpkalktın?Hani çocuğun?Kitap sesinde ışıklaştımı?Harem ağası dakucağında yaşadığı dünyayı sever. O kitap senin değil dostum.Açmayacaksın kapağını, okumayacaksın. Okusan da seninlekonuşmaz.Mabede girmeyen adam, boşuna pencerelerden içeriyebakma!MabetÇiçeronlarlakonuşmaz.SenbirÇiçeron’sun.Hafızankitapkapaklarıvefihristlerledolu.İsimler,isimler.Sonra,sonraboşluk.Birharemağasıhizmetinebaktığıkadınları

nekadartanırsa,sendekitaplarıokadartanırsın.Birharemağasıveyabiresirtüccarı.On beşinci Louis her kadından hoşlanırmış, Majeste’nin gönül

işlerinidüzenleyenzat-ımuhteremöylediyor.Sarısın,esmer.,nasılolursaolsun. Sırtındapaçavralarvarmış,saçları dağınıkmış, kadınkadındır.Kokusu ile kiri ile terbiyesizliği ilekadın. Amatör, cevizibir bakışta kabuğundan soyabilen adamdır. Bilge, Mark Orel gibitahta da kurulabilir, Epiktet gibi zincire de vurulabilir. BazanDiyojen’dir, fıçıda tüner.BazanSokratgibi çarşıpazardolaşır. Senkitabıcildine,insanıkürküne,postunagöredeğerlendirecekkadarçocuksun.KitapHitler’inparlaküniformalıSS’lerigibigözlüklerininkarşısında geçit resmi yapacak. Arada bir apartıman kapısındakikartivizitleriokurgibiuzanıp fihristheceleyeceksin. Sendörtbaşımâmur bir kütüphaneci olabilirdin dostum. Tabii bir Lucien HerrveyaBirLeönCahundeğil.Namuslubirveznedar.Turnayı gözünden vuran bir dikkat. Hırsızın dikkati. Yıllarca

kumarmasalarındabilenenbirdikkatbu. İstenilenkonuyaçengelgibi takılan bir dikkat. Belki sezişin tanrısallığı yok bu dikkatte.Belkiburgugibiciğerineişlemiyormeselenin.Ama terbiyeli, kucaklayıcı, pençe gibi bir dikkat. Avını uzaktan

gören kartalın dikkati. “Instinct” değil, ama adeta uzvî. Sonra birGargantuagücü.Birvücuttabirdüzineinsan.Neyaparbuinsanlar?Cemiyetin kamçısı ile kayışlaşan, nasırlaşan, kemikleşen bir“surmoi”. Bazan bir kont, bazan bir seyis karşısındasınız. O birdüzineinsaniçinde,enpespayetopalşeytandanmüçtehid’e*kadarrenkrenk,boyboyvatandaş.Kaptandeğişiyorzamanzaman.Öncefarkınavaramıyorsunuz.Onikikişionikiresminçeşitli kopyeleri.Amayalnızkalıplaraynı.Bu hergeleleri konuşturma dostum. Bırak Bizans saraylarındaki

dilsizlergibihizmetetsinlersana.Onlarıkapıdabırak.

Page 198: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

10.1.1964

CENGİZ’EMEKTUP

Yaptığı işten memnun olan yok, diyor ihtiyar Horace. Mesleğiniisteyerekseçendeşikâyetçi.Kaderkomedilerini yüzyıllardan beribizesaklamış,bizeyaniŞarka.Busatranç tahtasındaVezirpaytak,Atın önünde daima et. İşbölümü. Hangi işbölümü? Aydınınomuzundaki yük bir düzine şaman’ın taşıyamayacağı kadar ağır.Herşeyibilecek,bilecekveyapabilecek.Mesleğini isteyerek seçmek… nerede? Spencermühendisti. Paul

Louis Courier asker. Rodin tutturmuş yaptığın işten zevk alırsansanatkârsın diye. Seçimin hürriyeti hudutsuzmuş gibi. Aristo’yameyhane çıraklığı yaptırır bu cemiyet. Hegel’i Çemişkezek’eAlmancahocasıyollar.Kalabalıkbayılır insanbeynine.Hemcinsinibir kaplan açgözlülüğü ile yutmaz. Medenidir kâfir. Beynini yer,kalbiniyer.Amagemideyiz,kaptanasırlardanberisarhoş, tayfalaramelimanda.Herfırtınadabirparçasıkopmuşgemininvekopuyor.Bu gemiden kaçan kaçana. Sen gemiden kaçmak istemiyorsun.Kamarada,kamaralardaesrariçenyolcular.Salonda,salonlardacaz,çıplakkadıneti,ter,esans.Bir köşede alnını yumruklamak ve kadere sövmek ağız dolusu.

“Les Chemins de la Libertâ‘yi okudunmu? Kopan, bedbaht’ır. Birdâvaya, bir mezhebe bağlanmak. Her dâva karanlık, her mezhepgülünç.Yasanakoşacakkalabalık,karşındaelpençedivanduracak.Ya sen onun içinde eriyeceksin. Yalnızlık cüzzamlıya yaraşır.Cüzzamlıya ve Tanrıya. Okuyan kopar. Din, bir kavme benzeyenondandır, diyor. Sen hangi kavme benziyorsun dostum. Arkandabirbirinedilçıkarankilometre taşları.Yolyarılanıyoryavaş yavaş.Ne yaptın? Senden evvelkiler ne yaptı? Ya “Candide” gibi köşeneçekil, iddiasız, sinirsiz gününü gün et. Ya boğuş. Kolların bağlı.Kendin bağladın. Lete’de yıkanmak. Lete yok. Ama uçurumlar dazirveler kadar cazip. Ne istiyorsun? Tevekkül güç, isyan vahim.Pascal’ınparmağıkiliseyigösteriyor.Marx’inkikalabalığı.Bubelde’dematematikçigaripbirtufanöncesihayvan.Neyer,ne

içer,neyeyarar.“Abstrait” ileuğraşmakmirasyediliğin ta kendisi.Yangında tulumbacıya ihtiyaç var. Zekâlar Sfenks’in boğazınasarılmalı, hayatı kucaklamalı. Matematik, şiir. Matematik, kaçış.Adeta bir ihanet. “Dairelerime dokunmayın” demiş koca Arşimed.Dünyanınbirtarafındailministiklalvehaysiyetinihaykıranbüyük

Page 199: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

bir“temoin”a ihtiyaçvardı.Türkiye’deArşimed’e ihtiyaç yok.Yanitarihonaböylebirmisyonyüklememiş.Dertlerinianlayabildimmiacaba? Arada uzun bir gürültü patırtı. Sesin duyulmuyor. Ama buhepimizinderdideğilmi?Kopmakvebağlanamamak.14.1.1964

DONECERISFELIX

“Doneeerisfelix”…Bahtiyarkendostladolaretrafın,arılarçiçeğekoşar, insanlar saadete, bölüşülecek ekmeğin vardır, ısınılacakocağın. Rüzgâr, çil yavrusu gibi dağıtır etrafındakileri. Akrabansensin. Boğulurken gülerek baktılar, elini uzattın, sırtlarınıçevirdiler.Lut’unkarısı Sodom’dankaçarkenbaşınıçevirmiş arkaya.Beno

şeametülkesineebediyyenvedaettim.Vatandeğil, iğnelibeşik. Şukadaryıllıkhayatımdabir tek ferahlatıcıhatıra yok.Âdetaoradanayrıldıktansonrayaşamayabaşladım.Beşikdeğil,mezar.Emerson,kapını kapayacaksın, diyor, dışarıdaki sel götürür seni… Ailensensin. Sineklerin iştihasına terkedilmiş bir leş gibiyim. Kendihayatımı yaşayamıyorum. Ve serptiğim tohumlar başak vermiyor.Camusnasılabesgörebilirdünyayı?Demekdünyakademekademeabes.Bubirtesellideğil,birmahkumiyet.Herkesgibiyaşamak.Tramvaybiletçisigibi,bahçıvangibi,köpek

gibi. Şuurun uykuda. Ve kalabalığa yaslanarak dev bir vücudunherhangibirhücresigibiyaşamak…15.1.1964

BİRSEVGİVEBİRHAYRANLIK*

Hayır,severekevlenmedim.Hayatımıbirzebani ilebirleştirecekkadaryalnızdım.Yalnızveyabancı.Birkadın ilkdefaolarakadımıtaşımaya razı oluyordu. Bir kurtuluştu bu, paryalıktan kurtuluş,cehennemden kurtuluş. Ve bilmediğimiz ülkelere yelken açan birgemiye atlar gibi elele hayata atladık. Ben seni tanıdıktan sonrayaşamaya başladım. Korkuyorum. Bunları söylemektenkorkuyorum.Yirmiikisenegelişen,kökleşenbirsevgibu.Birsevgive bir hayranlık.Hayat, hayatımız daima güzelmiydi? Hayır. Amamevsimleri vardı, mevsimleri var. Vatanımsın benim. Kokladığımhavasın,içtiğimsu.Benşımarıkveyaramazbirçocukoldumzaman

Page 200: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

zaman.Senhepaynıkalmasınıbildin.25.1.1964

ANAYASA

Şuur ırmağını şişeye doldurmak, çamurunu süzmek, berrak veışıltılı sunmak çağdaşlarına. Ama bu ırmak yalnız kelimelerdeşakıyan ses değil ki. Aksettirdiği göğü, kucakladığı karanlığıbardağaboşaltabilirmisin?Sonrakiminiçin?Duguit’nin“Precis”siyarımasırönceyazılmış.Her cümlesidolu.

Herkelimebâtılbir inancıkökündendevirenbirbalta. Sayfalardabirvicdankonuşuyor.EsasTeşkilatHukukuRossi’nindörtciltliğiilekurulmadıAvrupa’da.Buhukukukanıileyazdıburjuvazi,kanıilevealınteriyle, çakıl çakıl, taş taş ehramlaştırdı. Fetihler demirbaşageçincebirçelenginçiçeklerigibisolgunlaşır.Yenifetihleregitmeklazım.Anayasa,fetihleridonduranvesika.Anayasakanlakazanılanbir servetin rakkama vuruluşu. Adeta bir tarlayı çitle kuşatmak,hudutlarınıbelirtmek.Fransa’da Anayasa kürsüsü Louis Philippe devrinde kurulur. Ve

ilk hocası İtalyan Rossi. Haklar ve hürriyetler. Kimin hakları?Fransız insanının. Hangi Fransız insanının? Kürsüyü Guizotkurdurur, kastına, zenginleş diye haykıran Guizot. Guizot ondokuzuncuyüzyılburjuvazisininenkarnasyonudur.Ali Fuat 1908’e kadar Esas Teşkilat okutulmuyordu diyor. Ya

sonra? Esas Teşkilat, bir sınıfın zaferlerini bekleyen nöbetçi.Hürriyetin asgarisinebirbayramçocuğu gibi sevinenTürkaydını,buazadkabuletmezkapıkulu!Veanayasa.Anayasa var mıydı ki dersi olsun? 1835’te Anayasa kürsüsü,

1848’de “Manifeste”. Yani Avrupa’yı bir hayalet dolaşıyor.“Manifeste”, yani toksen. Anayasa kürsüsüne neden ihtiyaçduyulduğu meydanda. Burjuvazi, fabrikasına yaslanan burjuvazi,dünyagörüşünükökleştirmekistiyor.AliFuatBey40seneanayasaokuttu. Neyin anayasasını? Halk Parti’sinin. Hiçbir fikrî temeledayanmayan icraatını, her gün yeni bir fetva ile meşrulaştırmacehti. Gariptir ki aynı parti’nin karşısına çıkan yine Ali Fuat.OkyanustankaçdamlagetirmişAliFuatlar?Kavgaetmişmi,hangihürriyeti, kime karşı savunmuş? Ve sonra Selçuklar. Ali FuatDavalaciro, Selçuklar onun eğri büğrü, onun boyuna viyaklıyanpiçleri.AliFuatmedrese,Avrupa’yıheceleyenmedrese.

Page 201: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

GuillaumedeGreffeuzviyettereddiyebaşladımıönceenyüksekfonksiyonlar kaybolur diyor. Cemiyette de öyle. Nedir bu yüksekfonksiyonlar? Bence insanı insan yapan: feragati, başkalarıylakaynaşabilmesi,başkalarıiçinyaşayabilmesi.Veölebilmesi.Kendinibir dâvaya vermek. Hangi maymun, hangi robot bu imtiyazımızaortak olabilir? Ve sevmek. Avam için din, kendi gibi düşünmeyeniyok etmek hürriyetidir. Nazif dinim kinimdhî diyordu. Bir Asurkâhini hortlamış, bir Asur kâhini. Kinle bağdaşan bir din, dinolmaktançıkar.Mohancodaro’da homo faber’in imzası muhteşem bir şaheserin

altında. Mohancodaro çöktü, homo faber’e rağmen çöktü. Avrupakafasını “absürde” lağımına sokmuş. Proletarya’nın kanlıbakışlarını görmemek içinKabil gibi yerin dibine girecek. Büyücüsaçınıbaşınıyoluyor.Yalnızbüyükbir tarafıvarAvrupa insanının:düşünüyor. Ve düşünceyi zindanda çürütmüyor artık. CezaKanunumuzunilkvazifesi insanıniçindenşeytanıkovmak.ŞeytanıyaniPromete’yi.27.1.1964

ŞİİRVEHAKİKAT*

Mazidalgalaraltındakalanbirşehir,efsaneöylediyor.Breton’larummanın derinliklerine gömülü bir şehirden sözederlermiş.Balıkçılar denizden çan sesleri yükseldiğini duyarlarmış. BenimiçimdedeböylebirşehirvardiyorRenan.Amayarımasıruzaktangelen o sesleri vuzuhla* aksettirmiyor. Hiç kimse maziyideğiştirmedenanlatamaz,Renan’agöre.Anlattığıiçindekidünyadır,yaşadığı dünya değil. Goethe bunun için hatıralarına “Şiir veHakikat” adını vermiş. Çıplak, kaskatı, kiri pası ile realite kimiilgilendirir? Günler uzayıp giden kayalar. Kıracaksın onları,yontacaksın, heykelleştireceksin. Gerçek her günkü tatsız hikâye,herkesinyaşadığı,hiçkimseninyaşamaktanhoşlanmadığıkomedyaveyaherkesinkindenbaşkataraflarıolangörülmemiş,azgörülmüşbir trajedi. Temerküz kamplarının faciaları kaç bin tecessüsükamçıladı? Okuyucu Romeo’nun,Werther’in acılarından hoşlanır.Acı deyince, parlak olacak, asil olacak. İçindeki dünya dışardakidünyanınsuyavurmuşaksi.Kültür koparıyor insanı, Kleopatra gibi vuslatı tehlikelerle dolu.

Hayatı kitaplarda yaşayan bir Ali Namık Kalipso’nun adasında ve

Page 202: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

kaçamıyor. Sait Paşa’nın necl-i necibi* sosyalizm kapımızda diyor,yarın sokaklardakızıl bayrakdalgalanacak.Vebaşını kuma sokançağdaşlarının kulaklarına uzanıyor elleri. Zavallı Ali Namık, nekadar içli, nekadardolu.Okadaryaşlıdoğmuşumki, diyor. BirazChenier, zaman zaman Zola’lığa özenen ve Avrupa’da yaşayan birOsmanlı.Mesajınıkimseyeduyuramamış.OdabirneviHaluk.Dahaaydın ve daha bedbaht. Sabih Bey, esrara verdi kendini, diyor,kumaraverdi.Fildişikulesiyıkıldıdemek.Yenibirfildişikulearadıvecehennemibuldu.AmaSabihBeydoğruyubiliyormu?EsasenAli.Namık’ları tanıyamaz o. Beşir Fuat, Ali Namık, Cezmi Ertuğrul buülkenin üç trajedisi. Ve bütün trajediler gibi, sık sık sahneyekonurlar. Fethi de bir Ali Namık değil mi? Ali Namık’ın pleb’i. AliNamıkTürktençokFransız.AmakalbindebirOsmanlıiçliliği.“Kapital”ionyedisindegörmüşLenin.Velisetalebesiikenkardeşi

asılmış.Birdendeğişmişdünya.EkselansUlyanof’unailesikendiniboşluk içinde bulmuş. On yedi yaşında Hukuk fakültesindenkovulmuşLenin. ÇarhazretlerininekselansmaarifmüdürüüçbeşsenedahayaşasaVladimirbüyükbirbilginolurdubelki,belkivekilolurduamatahtlarıdevirenbirihtilalciolmazdısanıyorum.Tarihinmotoru kamçı. Lenin de Gandi gibi müşterisi olmayan bir avukat.Amao,neistediğiniçokiyibiliyor.Yürüyenbirirade.Yakan,yıkanve deviren bir kuvvet. Dönmesini, yol değiştirmesini, kavganınbütünstratejisinidoğuştanbiliyoradeta.Ağaç kökü ile yaşar. İnsan da öyle. Mazi gövdemiz. Maziden

koptuk,istikbalebağlanamadık.NeAvrupa’yız,neAsya.Masadabirdergi duruyor: “Ön-Yankı“. Ne demek ön-yankı? Hezeyanserlevhadan* başlıyor. Ne istediğini bilmeyen şuursuz, bahtsız üçbeş mektep çocuğu: Bunları yetiştiriyoruz. Dergilerin sonbaharyapraklarıgibiuçuştuklarıbirdevirvardı.YeniYol,Ses,Akış,Gün…Amahepsininbirdavası,bir iddiası,birkişiliğivardı, ümidi vardı.Yıllarca şiir yazmaktan utandım. Okuyucuyu cinsî buhranları ileoyalamaya kimsenin hakkı yoktu. Aşka zamanı yoktu harcayacakaydının. Adeta bir günah sayıyorduk şiiri. Bir “vice” sayıyorduk.NecipFazıl,Atsız,Serdengeçtibirerdâvaadamı idiler.Yaşıyorlardıvebağırıyorlardı.Buçocuklarviyaklıyor.Onlarınhiçbirgünahıyok.Oynasınlar diye beynimizi verdik ellerine. Beynimizi yani dili.Şarjörü çıkarılmış bir tabanca bu dil, tehlikesiz. Oyuncak birtabanca. Ve tek oyuncakları o. Bu kuşağın peygamberi Ataç.Fransa’daherhangibir“tabac”garsonununbildiklerindenbirhecefazlasını öğrenemeyen bedbaht, hasta ve haysiyetsiz Ataç.

Page 203: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

DeklaseliğininhıncınıdildenalanAtaç.Mızmızvemıymıntıbirfikirserserisi. Ama Ata Beyin paracıkları ile bir miktar Avrupadoldurmuş kafasına. Ve devrimden önce dünyaya geldiği içinOsmanlıca öğrenmiş. Yani topallayarak da olsa iki dünya arasındagidip gelebiliyor. Bu çocuklara dillerini öğretmedik. Avrupa diliöğretmedik. Gözlerini sıkıyönetim içinde açtılar. Okumak yasak,düşünmekyasak,yasakolmayantekşeyTürkçeninkolunukanadınıkırmak. Ön-yankı‘da en geniş bir hayalin istikbal vaad ettiğiniumabileceğiteksatıryok.Birdergideğil,birmezar.Ali Namık, Beşir Fuat… Beşir kolağası idi. Daha içindeydi

kavganın, daha bizdendi. Ama yine de mağlup oldu. Tek başınameydan muharebesi kazanılmaz. Ali Namık dövüşmedi de. Dahadoğrusukaranlıktadövüştü.Fransızca “İstanbul” gazetesinin okuyucuları bu heyecanlı, bu

romantik, bu hassas delikanlının nesirlerini zevkle okudular. Kimbuokuyucular?SekizRum,üçYahudi,üçbeşFransız.Hayatkavgası.Keneler ve tahta kurulan yedi canlıdır. Bağlanamadılar. Neyebağlanacaklardı? Clemenceau’yu dinliyordu Ali Namık, Jaures’idinliyordu. Kitaplar her zaman şeffaf değildir. Bazan dünya ilearamızda bir duvar olurlar. Bağlansaydılar… Sen bağlanabiliyormusun?29.1.1964-30.1.1964

YABANCIDİL,DİLDEVRİMİ

Anti-klerikal* Fransa ülkesinden kovar kara cüppelileri. Amaülkesidışındailtifatagarkeder.Gambetta,anti-klerikalizmbirihraçmetası değildir diye haykırır mecliste. Yunanlılar için dillerinibilmeyen, barbardı. Bu ölçüyü insanlık ölçüsünde genişletebiliriz.AvrupalılaşmakAvrupa’nındiliniöğrenmektir.Avrupa’nındilinasılöğrenilir? Papaz mekteplerinde. Çocuklarımız bir papağan gibiyetiştirilir orada. Heyecanlarından tecrit edilir. Papaz mektepleriTeknik Üniversitenin veya Siyasal Bilgilerin antişambr’ıdır.Kuruluşlarından bugüne kadar tek hamiyyetperver Türk aydınıyetişmemiştir o mekteplerden. Fransızca, hangî Fransızca? Zatenzengin çocukları okur o mektepte. Ve kucağında yaşadıklarıtoplulukla bütün ilgilerini kaybederler. Haluk* yetiştirir Fransızmektebi.Tanzimattanberikomedioynamışız.76Anayasasıküffarıaldatmak için ilan edilmiş. Çöküş devirlerinde Avrupa’yıkızdırmaktan korkmuşuz hep. Kapitalizm için sadece pazar

Page 204: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

olmuşuz.Üst-yapı, alt-yapı. Her ikisinde de insan faktörü ön planda. Alt

yapıyı şekillendiren de insan zekası. İstihsal* kuvvetleri, yanitabiatlagüreşeninsan.Dilsizbirnesil,dâvâsızbirnesil.Mazisindenkopan, âtiye bağlanamayan bir nesil. Ve yarını bekleyentrajedilerden habersiz kalabalığı oyalamak için sahte meseleleribdaedenbir sözümyabanaentelijansiya.YaBatılılaşacaktık,Hintgibi, Japonya gibi. Yamaziyedört elle sarılacaktık. Dilini ve dininikaybeden millet. Avrupa, Pera Avrupa’sı. Yurtlarından kovulanmürebbiyelerin getirdiği Avrupa. Tarih inatçı bir katır, kamçısızyürümüyor.Enbüyüktalihsizliğimizbuafyonlayıcırahat…OsmanlırahatsızediyorduMustafaKemal’i.Silinmesigerekenbir

vesikaydı yakın tarih. Mazi zaman zaman gevezelik ediyordu. Dildevrimi Selanik’in İstanbul’a isyanıdır, Selaniğin ve bütünAnadolunun.Osmanlı ordusu, Osmanlı teşkilatı, Osmanlı mimarisiyok edilemezdi. Ama nesillerin birbiriyle olan devamlılığıbozulabilirdi.Harfinkilabıaltıyüzyılırafakaldırdı.Vetarihsizbirmemleket ibda etti. Kuzey komşumuzun işine geliyordu bu.Tarihindenkopanbirülkehermacerayasürüklenebilir.DildevrimikamusaAnadolunundoluşudur.YalnızAnadolunundeğil,Azeri’nin,Çağatayçanın,Kırgızca’nındadoluşu…Balkan Harbi, Birinci Dünya Savaşı aydınlarla yapıldı. Türkiye

Sarıkamış‘lara, Çanakkale’lere beynini gömdü bir parça. Sonrakansız, yorgun ve zafer mucizesi karşısında gözleri kamaşanamelimanda*birentelijansiya.Güzellikler,yanimazikovuldu.MustafaKemal’inetrafındaşahsiyetihenüzbillurlaşmayanseyyal

ve idare-imaslahatçı bir avuç okuryazar. Mustafa Kemalmusikiyideğiştirmeye kalktı, yapamadı. Zevk meclislerinde gazelaranıyordu,şarkıaranıyordu.Altıyüzseneninötesineatlamak,yanimilli tarihte altı yüz senelik bir parantez, bir uçurum. Dil-TarihKurumu şefin bu emrini sadakatle başarmaya çalıştı. Tarihgömülmez.Binalarıyla,sokaklarıyla,müzeleriyle,mezarlarıyla yokedilmesi imkânsız bir şahittir. Sıra dile geldi. Yeni harfler zâtengeleneğin, irfan geleneğinin sırtına indirilen bir baltaydı.Selanikliler,Rusya’dangelenTürklerveşefteniltifatgörmeyekoşankızanlardili tahrip içincansiperanebirgayretharcadılar.MustafaKemal işin maskaralığa vardığını anladı, ama iş işten geçmişti.Hareket bir zaman gevşedi. Sonra tekrar hortladı. Mustafa Kemalatını senatör yapan Kaligula gibi her kaprisine lebbeyk(emredin)dedirtmekmiistemişti?Yapılmayanıyapmakpeşindemiydi?Yahya

Page 205: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

Kemalhususisohbetlerindeefendisinden“dejenereinferieur”diyebahsedermiş. Yahya Kemal çeyrek asır bu “dejenere inferieur”üntaşaklarınıyaladı.Moskova Radyosunun yorumcusu Erdem… O makama nereden

kurulduğu, niçin kurulduğu belli olmayan ümmi bir Laz. İhtimalTürkçeyi bilmediği için, uydurcaya sarıldı dört elle. Bizdekisolaklar, Erdem edebiyatımızın temsilcisiymiş gibi, onu örnekaldılar. Halk Partisi bu şenaati parti programı haline getirdi. Vedüşünce dünyası körün mağarası haline geldi. Seksen sene evvelDiyarbakır’dangelen,baytarlıktahsiledenKürtalfabesiyazanhâlâen büyük sosyoloji bilginimiz, milli sosyologumuz. Sosyolojikürsüsününkarşısında yerlere kadar eğildiği bir başka mabut da(ilah da) son “altesse impaeriale” Sebahattin Bey. Hâlâ tanrı-şairYahya Kemal. Berke de kabul ediyor, her yıl bir parça dahadüşüyoruz. Ama ne yapalım diyor, dili yaratan çoğunluk. Hangiçoğunluk?Dil cemiyetleberaberyürür.Cemiyetide,dilideayaktatutan geleneklerdir. Dil gölgesidir cemiyetin. Cemiyeti geridebırakıp dörtnala koşmaz. Hem nasıl bir koşuş. Dün Camusçevirirken durakladık. Berke fert yerine birey’i kullanalım dedi.Nihayet hak verdi bana. Yahut öyle göründü.Uydurcacılık bir alaymektep kaçağının inhisarında*. Berke gibi dil vakıasını yıllardırinceleyenbirkabiliyetinkendini etrafındakilere kaptırması hazin.Zaman zaman gözlerini açıyor. Güçlük bir otoritenin olmayışında.Kiminehliyetsizliğini,nasıl ispat edeceksin?Herkeskarışıyor dile.Yanidüşmanisimsiz.İzzet’in asistanlığı için Tarık Beyle konuşmak. Berke, Tarık Bey

uzaktan sever sizi diyor, İzzet’in yakın dostunuz olduğunu bilirsealmaz, kontrolünüz altına girdiğini sanır. Çok yerinde bir römark.Mahmut Ali’yi bunun için filolojiye vermedim. Berke de kendinikontrolüm altında sanacaktı. Şimdi saymıyor mu? Tarık Beyin buhissiniancakBerkedilegetirebilirdi.Bubirifşa’dır.CahitTanyol’dahiçistemediMahmutAli’yi.

SOSYALİZMVEALİBEYİNDOÇENTLİĞİ

Konyalıbirmilletvekilimeclisteaçmışağzınıyummuşgözünü.Budevrimleriyapankomünistlerlesiyonistlerdirdemiş.Herdevriminköküdışardadırdemiş.Tabiîsenatörleraksini isbat içinkoridordahazreti iyice tartaklamışlar. Tabiî senatörlerden biri A.P.‘lilerekomünist sizsiniz diye haykırmış. Eşek, eşek sensin, ulan

Page 206: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

eşşoğlueşek.Ali Bey “Sosyalizm”i yayımlamaktan vazgeçmiş. Ya doçent

olamasaymış? Sosyalizm, S.F.İ.O’lu iki yazar tarafından kalemealınmışbirkitap.AçıktanaçığaRusyaaleyhtarı.Buradamühimolanaydınınhaysiyetsizliği.Nedenkorkuyorsun?Kimdenkorkuyorsun?Biröğretimüyesininkendinihesapvermeklemükellefsayacağı ikimakam vardır: kanun, vicdan. İnsan hakları için en basitfedakârlıkları göze alamayan, insan haklarına ihanet etmiş olur.Burada sosyalizm, komünizm, demokrasi çekişmesi yoktur. Ömrübillahgüdülmeyemahkumuz.Aydınınvazifesiaydınlıkgetirmek.Bukitaptaaydınlıkvarmı?Var. Sosyalizminanadâvasınıüçbeş çizgiile anlatıyor. Yalan söylüyormu?Hayır. Faydalımı? Faydalı. Kimefaydalı? Herkese. Yabancı dil bilmeyen, karanlıkta bocalayan hervatandaşa,poliskomiserinden,mahallebekçisine, savcıdan hukuktalebesine kadar. Tehlikeli fikir. Tehlikeli olan bu korkudur.Aydının, hiçbir art düşüncesi olmayan, hiçbir ideolojik kişiliğiolmayan aydının gölgesinden korktuğu öyle bir manevî iklim,tehlikelinin tehlikelisidir. Demokrasinin tek hoş tarafı fikirhürriyeti.Sosyalizm Türkiye’ye ne getirir? Bilmiyorum. Sosyalizm

Türkiye’de gerçekleşebilir mi? Bilmiyorum. Ama insana saygıgösteren, ışığı söndürmeyekoşmayan,kitabadişgıcırdatmayan veaydınını sahipsiz bir köpeğin ebedi korkusu içinde yaşatmayan,kendi beynini kemirmeyen bir rejimin susuzluğu içindeyim. Burejimgökteninmez.Çarlık Rusya’sında legal Marksistler vardı. Bugün Marksizmi

gümrükduvarlarıdışındabırakmakgafletlerinenbüyüğü.Fikirdenkaçılmaz.Düşmanfikirlegüreşilir.Düşman fikirnedemek?“İnsanHakları Evrensel Beyannamesine imza atan bir milletinüniversitesinde iktisatokutacakadam“Sosyalizm” gibimasumbirkitapçığıyayımlamaktançekinirsedoçentdeğil,kapıcıolmayalayıkdeğildir. Din şehit ister, asuman(gök) kurban. Haklar birer birerfethedilir.Buefendilerkonuşmakiçinmidoçentolacaklar,meşaleyidolaba saklamak içinmi? İnsanınkeneden farkı bir dâva uğrundafedakârlığıgözealabilmesindedir.Biraydınınenhayatîdavası,fikrekitaba saygı telkin etmek. Bu memleketin yalnız nimetlerindenfaydalanacak, kırk senedir geviş getirilen yalanları tekrarlayacak,tıkırtıkırmaaşınıalacak,Avrupalardadolaşacakvenamustandemvuracaksınız.Yağmayok.Doçent olamazsan.Neolurdoçent olamazsan?Doçent olmakbir

Page 207: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

vazifemidir?Vesendoçentolmakiçinmiyaratıldın?Fikiruğrundaedna* fedakârlığı göze alamayan, üniversitede kapıcı olmaya lâyıkdeğildir. Bu memleketi tımarhane haline siz getirdiniz. Tabiîsenatörlerekomünistdiyebağıranmilletvekilisizintalebeniz.Senindoçentliğindenne çıkar arkadaş? Gölgesinden titreyen, mesleksiz,dâvâsız,heyecansızbirheyula.Ancakistatistiktebirrakkam.Allahbelanızıversin!4.2.1964

OSMANLIÜLKESİ,

ŞEHİRVEKÖY,BİRTÜRBE*

Türk’üneşeğibilebirbaşka,diyorTheo,kulaklarıdüşük,gözleridonuk… Belli ki efendisinin sopası altında can vermeye ezeldenrazı. Fransız şairi için Doğu’da yalnız tevekkül var. Yükselişçağlarında Avrupa’ya duman attırmış bu tevekkül. Sonra hayatın,etrafında ve içinde, parça parça döküldüğünü gören bir ihtiyarınadamsendeciliğinedönmüş.Kapitalizminekmeğineyağsürendebutevekkül.Ecdatölmesiniöğrenmiş,öldürmesiniöğrenmiş.Tanıdığızevkler kırk haramilerin kaçamak zevkleri. Ve dişlerini enseköküne geçiren korku, günah işlemiş olmak korkusu. Bir parsatılganlığıvebirboauykusu.

Ma’şeri*şuurgelişmezbutarlada,gelişmemiş.Birtreninyolcuları,aynı yönde giden insanlar, birbirlerine bizden çok daha yakın.Hapishane koğuşları dert ortakları ile dolu, dilleri bir. Osmanlıülkesi Türk’ün boğazına sarılacağı günü hasretle bekleyeninsanlarladolu.Sonragidengitmiş,kalankalmış.Amaalışmamışızbirbirimizisevmeye.TanrıdaHalifeileberabersizlereömür.Tarihimüzeye kaldırmışız. Gelenekler unutulmuş, istikbal bir cehennemdehlizikadarkaranlık.Kimseninkimseyegüvendiğiyok.Birbaşkafrenk İstanbul’dan ayrılırken, ölüm kokuyor burası, diyehaykırmıştı.Belkibirkasırgatemizlerbuahırı,birseltemizler.Sahnede şöyle bir görünüp kayboluveren kuklalar. Yalan ve

komedi. Terakki var mı? Yok. Tam bir enflasyon. Yirmi aydıntoplasanızMeşrutiyetin bir aydını yapmaz. Dilsiz ve dinsiz. Adetabeynivegönlüçıkarılmışbusürünün.Tayfur Sökmen Türkiye’de ağa yok diyor, doğru.Osmanoğlu bir

Page 208: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

kadın kadar kıskançtı. Hem temporel’di, hem spirituel. Sened-iİttifaködükopanİkinciMahmut’unköprüyügeçinceyekadarayıyadayı demek mezelletine katlanışı. Padişah hayat bırakmamışAnadolu’da. Derebeyi şatosuyla, şapeliyle, atıyla, arabasıyladerebeyi.Derebeyişatosunadayandığıkadargururunavehaklarınada dayanır.Menteşoğlu bir Anadolu köyüne çakılmış ağaç gibi veağaçlaşmış. Derebeyi kılıcı ile derebeyi. Askere o gitmiş, odövüşmüş. Derebeyi Avrupa tarihinin mimarları arasında. Birzamanhürdüşünceyeaçmışkapılarını.Kiliseyekafatutmuş,Kralakafa tutmuş. Faydasızlaşınca operatörlerin en büyüğü tarih, bugangren olmuş uzviyeti kesip atmış. Şimdi hükümet şehirburjuvazisiilebirleşipüçbeşyüztopraksahibininburnunukırmayıdüşünüyor. Parlamento’da toprak beyinden çok fabrika sahibi veserbest meslek temsilcisi var. Şehirle köy arasında bir çatışma.Elbettezaferşehrin.Amanezaman?BilgilerimizAsyaharitasıgibi,birçok yerleri ormanlarla çöllerle dolu. Yani soru işaretleri… Köyister istemezşehirleşecek.TayfurBeyinoğlubabasının toprağındaşahnelik yapamaz. BudakBeyle, Bahir Beyle yürümez bu saltanat.ZatenihtilaldenöncekiFransızaristokrasisigibiağalarçiftlikleriileilgilerinikesmişlerdir.Birveyabirkaçnesilmeselesi.Sonra…Sonraşehirlikurulacakköye.TürbesiyokAliNamık’ların,sankibuülkedeyaşamamışlar.Sabih

Bey,kendiniafyonaverdidiyorveöldü, iyiFransızcabilirdidiyor.Sabih Bey Ali Namık’tan tek satır okumamış. Biri uzviyeti ileyaşamış, köpek gibi. Öteki kafasıyla. Belki aynı mahalledebüyümüşler.Amaayrımillettenikiinsan.Hattaayrıneviden.SabihBeyFrenkçekonuşanbirOsmanlı.AliNamıkOsmanlıcakonuşanbirFransız, hayır bir insan. Sedat Zeki de tanıyamaz Ali Namık’ı. AliNamık taşlaşan bir rüya, Ali Namık serap, Ali Namık İkar, güneşeçok yaklaşmış, erimiş balmumundan kanatlan… ve düşmüş.Gönülleredeğil,yokluğadüşmüş.1908’desözeJaures’lebaşlamak.Vekanatlıbirüsluplainsanlığın

dâvalarını haykırmak tarihe. Bir genç kız kadar saf Ali Namık veiyimser. Ehramlar kadar yaşamış gibi bilgili. Zirvelerden bakıyorçağdaşlarına. Gururundan değil. Kartal inemiyor toprağa. NedenFransızantolojilerindeadıyok?BirHintkumaşıgibimuhteşemvebirİranminyatürügibiişlemeliüslubu.FrenkçeyazanbirBaki.Herşeyerağmenkucağındayaşadığıtopluluğun“naivete’sivarNamıkta,kurnaz değil. O kadar ışıkla dolu, o kadar kitapla sarhoş ki insaninanamıyorSabihBeye.Buadamkırılır,amaküçülmezdiyor.Fildişikulesiyleberaberarşıâlâyaçekilebilir.Heruruçşehitlerhuzurunda

Page 209: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

olmaz. Ama kaynaklardan içen kimsenin dudaklarını bataklığauzatacağınıdüşünemiyorum.Hangiinkisarnuruçamurakalbedilir?SaitPaşa’nınoğlunabirküçüktürbeyapmakisterdim.AliNamık’larunutulduğu için yenileri yetişmiyor. Şimdilikmeçhulden gelen birses.Kâhbir çocuk sesi,kâhbir tanrı sesi.Nekadar yaşamış,belkiSaint-Just kadar, belki Keats kadar. Saint-Just’den fazla Keats.Korkuyorum, yakından bakınca bu şahane tüylerin ariyet*olmasından,aldanmışolmaktankorkuyorum.

7.2.1964

ALİBEY

Rejimlerinengüzeliinsanıboğmayan.Hangiinsanı?Düşüneniveyaratanı. Rejimlerin en güzeli zekâyı karanlığın tasallutundankoruyan ve beyni mahalle köpeklerine peşkeş çekmeyen. Sınıfkavgası yaşayan cemiyetlerin, büyüyen cemiyetlerin ayırıcı vasfı.Yükselen topluluk dövüşen topluluktur. Madde ile veya mazi ile.Sınıfsavaşıyokbizde.İnsanıninsanlasavaşıvar.Ayağakalküniversite!Katil sensin!Nefi’ninkanlıbaşını Bayram

Paşa’ya sunan mürteci Osmanlı müftüsü, cinayetini bir beytleçerçeveleyecekkadarçelebi idi.Polis,kravatlı sadistlerin emrindeşuursuz bir harem ağası. Şuursuz ve dilsiz. Asırlardan berizulmetmek için yaşayan mesuliyetsiz ve bedbaht bir sürü. Ama oişkencemakinasınıdahareketegeçirenüniversite.BirOrhanMünir, tımarhanegardiyanıkadarpsikiyatribilenher

izan sahibinin deliliğine yemin edeceği o perişan, o hasta dimağhukuk felsefesi okutur. “Hukuk Başlangıcı” adlı kitabın hiçbiritirazlakarşılaşmadantedrisedildiği fakültemahallemektebindençok daha haysiyetsizdir. Toprak reformu, 142. madde… Bunlarpalavra.Oraya giren büsbütün kopuyor toplumdan. Firavunlaşıyor. Sulhi

Kuran-ı Kerimde suç unsuru arayacak kadar tefekküre, düşman.Selçukdişleriniidrakinboğazınageçirmekiçinpusuda.Yalanveşer.Kurtlarla beraber ulumak. Olur. Kurt güzel hayvan. Yırtacak,

dişleyecek.BuuçsuzbucaksızdomuzahırınıhangiHeraklestemizliyecek?Biz

kapımızın önünü süpürelim. İnsanı sümüklü böcekten ayıranyiğitlik. Yalnız karnını doyurmak, yalnız soyunu devam ettirmekiçindeğil,gerçekinsandahagüzelbirdünyayaratmakiçin,kendini

Page 210: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

aşmak için, gözyaşlarını dindirmek için yiğittir. Hürriyetler armutgibikucağımızadüşmez.Türkişçisindenbahsetmiyorum.Amaortasınıfınbüyükvazifelerivar.Hürriyetikarışkarışfethedecekolano.Ziradüşünen,düşünmesigerekeno.Karanlıkta yürüyemiyor. Amakendi kendine çelme takan garip bir hayvan bu orta sınıf. AdnanBenkPicon’dan tercümeyaptı, tevkif edildidiyorlar.Üniversiteninverdiği bilirkişi raporu ile tevkif edildi. Üniversiteden diplomalıhâkimlerinkarşısınaçıkarıldı.AdnanBenk’inyazdıklarınıişçianlarmı? Hayır. Aydın, aydının Adnan Benk’e ihtiyacı yok. Benk’inyazdıklarını bütün Türkiye okusa ne lâzım gelir? Hatta okumasızaruretdeğilmi?AliBey’eyasendetevkifedilirsen?diyorlarmış.Nebüyükşeref!

Hayatının bir mânası olur, insanlaşırsın. Bu zavallı ülkeninutanmadan yediğin parasına hak kazanırsın. Tevkif edilirsen… abiraderinsandoçentolmakiçindeğil,tevkifedilmekiçinyaratılmış.Yolumuzukesenhepaynırezil safsata.Başkalarıniyeyapmıyor?

Ulanbaşkalarınagöredebaşkasısensin!Başkalarıyapıyor.NamıkKemaltevkifedildi.AbdullahCevdet tevkifedildi.Ekmekbekleyençocuğunmuvar?Komünizm insanlığa ne getirdi veya ne getirebilir? Bilmiyorum.

Amerika ile Rusya arasında büyük fark var mı? Aron yok diyor.Cemiyet sanayileştikçe sınıf tezatları keskinliğini kaybeder. Zatendâva rejim dâvası değil. Dâva aydının pısırıklığı, köksüzlüğü,bayağılığı dâvası. Dünyanın üçte biri Marksist. Ve biz hâlâ Marx’iokuyanları cüzzamlı gibi tecrit ederiz. Kim yapar bunu?Aydın. Neaydını?İktisatdoçentidir,sekizsayfaMarxokumamıştırhayatında.Hukuk doçentidir, hâlâ Atatürk’ten başka dâhi tanımaz ve kendigölgesinden korkar. Cehaletin bu kadar saygı gördüğü başka birülkeyok.İktisadengerikalmış…hangiiktisaden?Sual: bu kitabın yayılması faydalı mıdır? Cemiyet bu bilgilere

muhtaçmı?Evet.Sual:Bukitaptarafınızdanmıbastırılacak?Hayır!Demekkieğer

mevcutsatehlikeleregöğüsgerenbaşkabir insandahavar.Sadecemahkemeye çıkmak, mahkemede konuşmak, insan haklarınımüdafaaetmek,fikrinhaysiyetiuğrunaçileçekmek,bumemleketteaydının kerhane orospusundan daha pespaye olmadığını ispatetmek için bu kitap bastırılır. Yoksa kokladığımız hava haramdır.İşteböyleAliBey!…

Page 211: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

21.2.196

GORİLVEİNSAN*

Yuvarlanmamakiçinbirdikenetutunmak.Veunutmakasılacıyı.Uçurumu unutmaya çalışmak. Şuurun kendini koruması bu. Hepbaşkalarında yaşamak, başkalarının yarınını, bugününü, dününükendinedert etmek.Dişağrısını geçirmek için tabanını dağlamak.Zindanının penceresinden geçen trenlerin davetini duymak. Vezindanının dışındakilere, hadi binin trene diye haykırmak. Olanlayetineceksin.Gorilyıldızlarımeraketmese“ptekantropuserektus”hil’atinigiyemezdi.Amipolanlayetinir.İnsanfetihtir,isyandır.Gorilbaşını kaldırdığı için insan oldu. Dört ayaklıyı kâinatın efendisiyapan bu dikiliş. Hazır oyuncaktan hoşlanmaz bu çocuk. Cinlerinide, tanrılarınıdakendisi yaratır.Kâhbirmasaldenizinde süzülenbiryelkenlidir,kâh…22.2.1964

TOKATVEKAMÇI

Samson küffarın başına yıkmış mabedi. Neden? O gergedanıkahramanyapan,düşmanları.Zincirevurulduğuiçinkaplanlaşmış.Zincir: bir merdiven. Hakaret: kanat. İngiliz hayranı Gandi’yiİngiltere ile güreştirir tokat, kediyi arslanlaştırır. Arzın kaderinideğiştirenler kendi kaderlerini değiştirmek zorunda olanlardır.Tarihi “rate”ler ve deliler yapar. Rezil bir hükümdarcık ırzınageçmeseSezarSezarolamazdı.Zilletten kurtulmak için Sezar olunur. Ve taç yüzkarasını kanlı

pırıltıları ile sakladığı için kutsaldır. Goril göklerin karşısındaşahlanmasa asilleşmezdi. Sürü kaderinden memnundur. Sürü vebilge. Hitler puşttu. “Ab uno disce omnes.” Yarası olmayan yaşar,yaratmaz. Yazmak, gelecekte yaşamak. İnsan bazan kılıçla yontarhayalindeki dünyayı, bazan kalemle. Gerçek aşklar da sessizdir.Doyan, konuşmaz. Yattığı kadınlarla övünen, o kadınlarlayatamayandır.Yaşananan,bütünolarakyaşananan,istikbaletaşmaz.Başlarve

biter.Kendikendineyeter.Çevresini değiştirmek. Neden? Bu çevresini bulamayanların,

çevresindensökülenlerinhasreti.

Page 212: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

29.2.1964

YOGİVEKOMİSER

Koestler’i 46 yılının “Temps Modernes”lerinde tanıdım. 46-47yıllarının Merleau-Ponty Moskova davalarına ayırdığı uzun biretüde “Yogi ve Proleter” adını vermişti. Çok bilinmeyenli birdenklemdi bu yazılar. Yıllardır Batı düşüncesinden uzaktaydım.Hapishane, işsizlik, mektep, hocalık ve mütercimlik. Moskovadâvalarınıbiliyordum.AmaKoestlerkimdi?“Sıfırla Sonsuz” şuurutokatlayankitaplardan.Düşüncekınındansıyrılanbirkılıç, keskinve pırıl pırıl. İnsanı utandıran bir kitap. Cehaletinden utandıran,manevi uyuşukluğundan utandıran ve kulağına “düşün” diyebağıran kitap. Roman değil, iddianame. “La Tour d’Ezra’yı daokudum.Odabirdestandı.“Exodus” dahapolisiye,daha röportaj,daha patırtılı. Onun için “Tour d’Ezra’yı unutturdu. Daha doğrusuKoestler’i çok çabuk okudum. Kime benziyor? Kimseye.Dostoyevski?Hayır.Yazmasınıbilenadam.Kendinegörebirdilivar.Yani şahsiyet. Sokakta duyduklarını gevelemiyor. Haklı haksız…ayrı hikâye. “Yogi ile Komiser”. Düşünce tarihinin bu iki kutbunuzekânın affetmeyen mahkemesinde sorguya çekiyor Koestler veaydınlığakavuşturuyor.İnsanınhayatkarşısındakibütündavranışlarınıbirgökkuşağına

benzetiyor. Ve sosyolojik bir spektroskoptan seyrediyor. Bütünrenklerduruluyorekranda.Tayfınbirucundaenfraruj,birtarafındaKomiser. Dünyayı dışardan değiştirilebileceğine inanan adam.İnkıbazı daxEdip kompleksi de dâhil bütün belaları yok edecek:devrim.Veyoketmelidir.Devrim,yaniistihsalvemübadeleninyenibaştan düzenlenmesi. Bu amaca varmak için her vasıta meşru:şiddet,hile,hiyanet,zehir.Mantıkimuhakeme,yanılmazbirpusula.Kâinat bir çeşit rakkas. Bir kere harekete geçirildi mi hep aynıhareketi tekrarlamaya memur. Başka türlü düşünen kavgakaçağıdır.Tayfındiğer ucu renksiz ve hareketsiz. Ultraviyole içinde eriyen

bağdaşkurmuşbirYogi.Onagöredekâinatbirrakkas.Amalaternahavuz veya kerhane de denilebilir. Amacı kim görebilir? Yalnızvasıtalar önemli. Şiddet yok. Hiçbir vesile ile yok. Mutlak’ayükseldikçemantık değerini kaybeder.Dış düzen hiçbir şeyi ıslahedemez. Tek manivela kişinin spiritüel kuvvetleri. Başka türlüdüşünen: kaçak. Köleliği kanunla yıkmayacaksınız. Mistik birterbiyeherişinbaşı.Ferttekbaşınagörünmeyenbirgöbekbağı ilekâinata bağlı. Onun manevi değerlerini besleyen bu usare.

Page 213: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

Dünyadaki başlıca ödev: aksiyondan, ve heyecandan kaçmak. Bubağı koparmamaya bakmak. Bununkendine göre çetin bir tekniğivar.Yogi’ninkabulettiğibiricikteknik.Bu iki kutup arasında düşüncenin diğer nüansları. Merkeze

yaklaştıkça renkler sisli ve karışık. Komiserle münakaşaedemezsiniz.Hazretdövüşehazırlanangorillergibigöğsünüdöverönce, sonra ister dost olsun ister düşman kucaklar ve boğar sizi.Ultraviyole iskeletledemünakaşaedilmez.Kelimelere inanmazki.Liberallerle, fabianistlerle, filantroplarla münakaşa edebilirsiniz.Amahiçneticeçıkmazmünakaşadan.DâvaKomiserleYogiarasında.Dünyadışardanmıdeğiştirilebilir,içtenmi?Veli ile devrimciyi uzlaştıralım diyeceksiniz. Ne âlâ memleket.

Bugünekadarmüphemuzlaşmalargerçekleştirilebildi.Kompromi?Evet. Sentez? Hayır. Tarihi berbat eden: iki ucun gerçektenkaynaşamaması.Komiserinbütündikkati,fertlecemiyetarasındakimünasebetleretakılı.Yogi, fertlekâinatarasındakibağlarıgörüyoryalnız. Biraz fedakârlık etseler ya! Fedakârlık dile kolay. Irmağa,tersineak!demekbu.İnsanın tabiatını değiştirmek için Komiserin harcadığı emekleri

tarih boşa çıkardı. Campanella’nın “Güneş Devletinden SovyetRusya’yakadar.EngizisyonlaReformdacaba.Bu iflas ikisebeptengeliyor.Dolambaçlarmübayeneti*,inişyokuşmübayeneti.Ütopi sarp bir zirve. Oraya varan yol dolambaçlımı dolambaçlı.

Yükseldikçezirveyigöremezsiniz.Netarafagittiğinizbellideğildir.Budolambacasapankalabalık,kılavuzunuyolundışınaiter.Sonraoda arkasından uçuruma yuvarlanır. Devrimlerin çoğunda öyleolmadımı?Reformlarda yerinde tepinilir.Hatta aşağı inilir.Misal:“Trade-Unions.”‘İkincisi yokuş antinomisi. Başka bir deyişle gaye ile vasıtalar

arasındakiantinomi.Mesulmevkideki insan’boyuna iki imkândanbiriniseçmekzorundadır.Yavasıtalarıgayeyetâbitutacak,yatersi.Nazari olarak bir kompromiye varmak mümkündür. Liberalizm,din, hüsnüniyet kompromileri. Ama ameli ve “immediat”sorumlulukların yükü altında dilemma* keskinleşir: seçmeklâzımdır.Seçincemeyilüzerindesin.Vasıtalarıgayeyetâbikıldıkmı,yokuşsizifaydacımantığınhalısıüzerindeaşağıyakaydırırboyuna.Önce meşru müdafaadan dem vurursunuz. Halı açılır. En iyimüdafaanın taarruz olduğu formülüne varırsınız. Nihayet atombombasına, Nagazaki’deki iki yüz bin ölüye çıkarır bu yol. Bu

Page 214: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

meşum meylin ikinci örneği yarayı dağlamak iddiasıyla başlar,Moskova tasfiyelerinde biter. Bu işin mekanizmasını Pascal dabiliyordu:“İnsannemelektir,nehayvan.Felaketşuradakimelekliğeözenenhayvanlaşır.”13.3.1964

ANKARA,HİNTVEEBEDİYET

Ankara… bir rüyadan bir rüyaya geçiş. Paris’i de rüyadatanımıştım, Paris de yabancılığı içinde dosttu. Kalorifer kokusunuhisettirmeyen bir bekleyiş. Bir dostu, bir hadiseyi, meçhulübekleyiş. Ankara soğukluğu içinde sıcaktı. Ne kaldı? Bir sefahatakşamı bilmediğiniz bir elin poşetinize damlattığı koku. Güzel birkoku. İhsan Bey kitaplarının duvarı arkasında sesleri, seslerinmuammasını çözmeye uğraşmaktadır. Mehmet dairesinde. Onbinlerce insanı yutan, yiyen… sonra tekrar kusan daireler. İnsanımezarın sertliğine alıştırmak için yapılmış gibi. Nafiz kendinigünlerin seline kaptırmış, heyecansız, mütevekkil ve boş. AlaettinAziz Ziya’nın bir başka nüshası, daha kuru. Hadiye bir kızkardeşkadar uysal ve çilekeş. Ve sonra “Hint”. Abidin İtil ile muharebe.Adam Şiri Orobindo’yu duymamış. Tagor deyip duruyor. Banarastlamayan bir Ahmet Akat. Daha nasipsizi, daha dar ufuklusu.İlahiyat Fakültesi dekanı, Rusçayı anadili gibi biliyordu; Almanca,Farsça anadili, İngilizce bilir, Fransızca anlar, Sanskritçe mesleği.AbidinBeyirahatsızettikitap.Birvicdanazabıgibi,birküfürgibi,bir tokat gibi. Ama belli ki kalın derili hayvanlardan. Ben odadançıkınca ikimizi de unutmuştur. İş Bankası‘ndan mektupla başvurdediler. Salim Şengil bankalardan yardım dilenecekti. Bu Hint,itirafıyüzkızartanbirgünahabenzemeyebaşladı.Gayrimeşrubirçocuk,hayırsızbirevlat,sarsakbirkızkardeş,kötübirşöhret,polisdosyası…falangibi.Cournot’yu Fransa tanımamış, Marx’i Almanya. Türkiye’de fikir

herzamanbiranakronizmdir*.Himalaya’yı hangi terazide tartacak adam? Alışılmamış, tedirgin

ediyorçağdaşları.Görmekistemiyor.“Hernani”ye birkaç yılımı gömdüm, kim farkına vardı? Hâlâ

“Cyrano de Bergerac” tercümesi… Bütün Cyrano’da bir perdelikHernani’nin sakladığı emek ve başarı yok. Reklam, reklam.“Emile”in önsöz’ü ile en az bir ay uğraştığımı kime anlatabilirim?

Page 215: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

Elmas’ın sahicisi ile sahtesini, hayatında elmasın adını duymayannasıl ayırd edebilir? Ve sonraHint. Kusurlarıyla, darmadağınıklığıile inişiçıkışı ile…birkıta.AbidinBeySanskritedebiyatıdeğilbu,diyor, başı yok sonu yok. Neye benzetsin? Anlamak ne ilahi birmazhariyet! Yazabilen anlar. İnsan biraz daha kazıklaşıyor, yanidalı, çiçeği, kabuğu kayboluyor. Çıkacak da ne olacak? Ne arayanvar,nesoran.Bir Gomperz’i düşünüyorum. Zeller’den sonra Yunan felsefesini

yazıyor.Vekısazamandaüçbaskı.İngilizmekteplerindederskitabıolarak okutuluyor. Zeller’den sonra. Zeller, Tanrı. Tanrıdan sonrakâinatıyaratmayakalkmakgibibirşey.BizdeZellerdeyok.Ben…geçelim.Adresini şaşıran mektup. Benim hiçbir mektubum sahibini

bulamamıştır. Belki bütün mektuplar öyle. Önce havarileriniyaratacaksın.Havarileriniyanihoparlörlerini.Mikelanj Alpleri yontmak istermiş. Tanrı‘da zevk olsa çekici

kaptığı gibi Alp’ten Musa heykelleri yaratırdı. Mikelanj neredeyaşamış? Nasıl yaşamış? “Ocağa eğilen bir kadın başı ve kutsaliçkiyle şahlanan alev”. Mukaddes ateş Vestal’siz söner.Olabileceklerin yanında olanlar o kadar zavallı ki. Tersine bir“selection.”Ve kuşların lacivert kanatlarında huzur… Bu jurnala bir daha

dönecek miyim? Bilmiyorum. Paris’ten ayrıldıktan sonra yazmayıdenemiştim. Eğri büğrü, birbiriyle tokuşan satırlar. Bedbahtsatırlar. Olmadı. Hatıralar çürüyüveriyor dalda. Çabukkoparılmaları gerek. İntibalar sıcak sıcak sunulmazsa tadınıkaybediyor.Bu tren nereye gidiyor? Bilmem. Binecek misin? Bilmem.

Zindanını da beraber taşıdıktan sonra, niçin bineceksin trene? Vegünler önünden geçen birer at. Sarıl yelelerine. Postacı kapınıuyurkençalmış.Postacıvarmıacaba?Şimdiburadaydılar… kimiağlıyor, kimi gülüyordu.Yazık.Onları

tanıyamadınız.En güzel şarkılar en ümitsiz olanları, diyor Musset. Yalan. Yeis

dilsizdir.Herhıçkırıştabirdavetvar.Birdavetyanibirümit.Irmağın yatağını değiştirmek. Belki zor. Amamümkün. Hayvanı

hüddam yapmak. Kant işin kadın yok. Anquetil için kadın yok.DemekNietzsche haksız. İnsan isteyince tanrılaşabiliyor. Ama kaç

Page 216: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

insan?Azizlertanrıyıkadınlaştırıyor,bilgelerdüşünceyi,kahramankalabalığı, alkışı. Freud kitlenin şefe karşı beslediği sevgiyi deEros’a bağlar. Şöhret yok. Hatta… Hangi altın yapağıyı fetheçıkacaksın. Koltuk değnekleriyle gidilmez ebediyete. Gözü bağlıgidilmez.18.3.1964

EJERİ,NÜMAVEBİRBELKİ

NümamıyarattıEjeri’yi?EjerimiNüma’yı?.-.Kimbilir. İsa’nınilkvesonmucizesihavarileridir.Birromanbazansözlebaşlar,yazıilebiter. Bazan hiç başlamaz. Edebiyat, muhakememizi allak bullaketmiş. Hayatta hep roman arıyoruz. On dokuzuncu asır romanı.Nordau’ın dediği gibi, edebiyat hayatı biçimlendiriyor sanıyoruz.Hayat roman olsaydı romanı yaratır mıydık? Roman insanınintikamı. Tanrı‘dan aldığı bir intikam. Babil Kulesi’ni mânâyakavuşturmacehti.Bujurnalbirbelkiilebaşladı.Bütünkitaplarbirbelki ile başlar, bir belki için başlar. Sürü otlar, tarihi yoktur.Çevreyi değiştirmek, graniti kanatlandırmak ve değişen çevreylezaruret tünelini biraz daha delmek. Işığa ve Tanrıya biraz dahayakınlaşmak.Kimsekeyfiilesürüdenayrılmaz.İnsangorillegöbekbağını ilmi bir tecrübe yapmak için kesip atmadı. Mecbur kalıncadünyanı yaratıyorsun. Dünyanı, yani kabuğunu, kafatasını veyamağaranı. Hayat Shakespeare dramlarına da benzemez. BenzeseShakespeareolmazdı.Aradığımız…aradığımızıbirbilsek.Biliyoruz.Aradığımız: olmayan. Bir veda daima hazindir. Ve mukaddestir.Ölüm gibi. Dönüşü yoksa tabii. Hangi vedanın dönüşü var. Gelendaimabirbaşkasıdır.Yaralıveyayaralayan.Birsesrüyalaryaratırverüyalarbinbirgecemasallarıgibikucakkucağa.Vefırtınadiner.Yarattığın rüyaları göremezsin ki. Bir kadeh rakının verdiğisarhoşluk,biravuçdumanınaçtığıkapıvebirsestebaşlayandünya.Aynaya benzeyen, seyredilen, ama içine girilemeyen bir dünya.Ejeri,Nüma’nınkanunlarınıduydumuacaba?23.3.1964

İKAR’IKISKANIRIM

İkar’ıkıskanırım.Saçlarındagüneşinparmakları,gözlerindegök,yuvarlanmak.Balmumueriyecekelbet.Amadenizdebirgök.İkar’ıkıskanırım. Zindanından kaçabilmiş. Sen İkar’ı tanır mısın rüykm

Page 217: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

benim? İkar, insanlık. Maviliklere tırmanan ümit, İkar. İkar,rüyalarıngerçekleşeni.Tantal’i kıskanırım. Hasretle kıvranan kolları, altın meyvelere

doğruuzanır.Vemeyveleryıldızolupuçargöğe,kuşolurufuklardasilinir. Tantal’i kıskanırım, susuz dudakları ırmağa uzanır. Irmakduman olur, uzaklaşır. Ama bekleyebilir Tantal. Ve bakışlarıylakucaklarırmağı.Bir vuslattır. Kleopatra’nın bütün âşıklarını kıskanırım. Bir

Pervaneyi kıskanırım. Ateşte erir. Ateş bir kucaktır onun için, şiiriçinöldüler.25.3.1964

BİRBUHRANINHİKÂYESİ

Page 218: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

Bazan bir kuyuya benziyor hayat. Kör, pis, zehirli bir kuyuya.Boğuluyorum.Ölümekoşacakmecalimkalmıyor.Kimseyigörmüyorgözüm. Sevdiklerim yabancılaşıyor. Kitaplar tuğla oluveriyorbirden.Dostlarımın sesini tanımıyorum. Varlığım bir tele asılıyor.Birkâbusbu.Birhastalık.Gözlerimikaybettiktensonrabukuyuyadahasıkdüştüm.Uzunsürmüyor.Uzunsürsedeliririm.Sanıyorumki bu “angoisse” aciz yaratıyor. İstediğini yapamamak.“Infirmite”den doğan bir aciz. Beni zıvanadan çıkaran âmillerinhiçbirinde harikuladelik yok. Her fâninin karşılaşacağı vealdırmadangeçeceğitesadüfler.Gerçiezeldenberizırhsızım.Acılarıdev aynasında büyüten rezil bir hassasiyetim var. Ama bilhassaevlendikten sonra bu çıkmaza ancak üç veya dört defa düştüm.Aşağı yukarı on iki senede.Hepsini karımın kıskançlıkları yarattı.Ciddi bir sebebi yoktu hiçbirinin. Buhranı yine bir acizkamçılıyordu. İstediğini,hemdehakkıolanistediğini yapamamak.Elinden oyuncağı alınan çocuğunun çırpınışı. Kimsenin hayatı gülbahçesinde simten(gümüş bedenli) sakilerle kadeh tokuşturarakgeçmiyor.Dünyagözyaşıvadisi.Amabirdebirpençeninboğazınızasarılışı, bir akbabanın yüreğinizi kemirişi ve günlerin suratınızatükürüşüvar.Yapamamak.Sokaktakiadamınyaptığınıyapamamak.Suengellekarşılaşıncaköpürüyor,bulanıyor,bataklaşıyor.Helebuengeluzviyettengelirse.Hayır,herhangibirpasyonunkendisindengelmiyor bu bedbahtlık. Aczime tahammül edemiyorum. Böylezamanlarda çevremi kırmamak için bütün terbiyemi, bütüninsanlığımı -ne kalmışsa- seferber etmem gerekiyor.Uyuyamıyorum.Düşünemiyorum.Karımdoktoragitmemisöylüyor.Gerçiköklerieskibirdertbu.Yalnızgözlerimleizahıimkânsız.Belkibuoyunları oynayan “heredite”. Belki de aksaklık, herhangi bir içorgandan. İnsan kendi kendinin doktoru olabilir mi? Zatenbildiklerimne?Bildiğimşuki kaderbeni bubuhranlarabiyolojiyisahneye çıkarmadan mahkûm etmişti. Biyolojiyi derken patolojiyikastediyorum. Yoksa her kriz biyolojide kopan fırtınanın şuuraaksidir. Doktora gitmek Tanrıya dua etmek gibi bir şey. Hangidoktora? Kongar, bendeki irade metanetine hayret ederdi.Biyolojinin hakları var. Psişiğin hakları var. Hangi vücut benimkikadar hor kullanılmış? Hangi ruh benimki gibi sille tokatsusturulmuş?Galibabaharbaşımıdöndürüyor,birparçada.MösyöFouche hastaheneden çıktığı zaman, bahardı. 63 baharında da birsarsıntıgeçirmiştim.Dahaevvelkiler?Hint,yaniyaratışbirkatarsis,bir sublimasyon oluyordu. Karımın hastalıkları kendi dertlerimiunutturdu bana.Dişi ağrıyan adamın tabanını dağladığı hayat. Bir

Page 219: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

acı ötekini unutturdu. Hint bitti, basılmadı. Karım iyileşti. Bir araçocuklarımlaoyalandım.Dâvaunutmak.Benbirmanastırakapanıpuzviyetiminçığlıklarınıkırkayakezergibiçiğneyebilirdim.Tanrıyaveyaİnsanabağlayabilirdimkendimi,olmadı.Annemkemikveremiimiş.Babamşizofren.Ve gurbet. Ezeli, ebedi gurbet.Başkaları içinyaşamakgüzelşey.Amakendisiiçinyaşadıktansonra.Onsene,beşsene, bir sene. Herkesin oynadığı oyuncaklarla oynamak. Bunuistedim. Arkadaşlarım içinde benim kadar geride kalan yok.İktisadenkapıcıdanaşağıyım.Şöhretimeviminsınırlarını aşmıyor.Ve okuyamıyorum. Yani kader dört elle sarıldığım oyuncağımı daaldı. Ne verdi yerine? Karım daha beterini düşün diyor. Dahabeterinidüşündemekkolay.Sahildenfırtınayatutulangemizevkleseyredilir. Ve kaptana tenkitler yağdırılabilir. Daha beterinidüşünmek…birtesellideğilki.Sadeceacırımdahabeterivarsa.Veelimden gelirse yarasını sararım. İnsan daha beterini düşünmekiçinyaratılmamış.Dahabeterinidahamükemmelhalegetirmekiçinyaratılmış.Fırtına dindi mi? Bilmiyorum. Ama kafam daha aydınlık.

Korkuyorumdabirparça.Fırtınanındinmesindenbilekorkuyorum.Bazan bir diş ağrısı gibi kronikleşiyor acılarım. Hafifliyor, yanibuhranla kaynaşıyorum. “Nous vivons maritalement.” Galiba sonyılların en bahtiyar, en az ıstıraplı devresi Beylerbeyi’nde geçti.Bilmem ki… Hafıza çok tahrif ediyor hatıraları. Jurnal’ın faydasıgünlerivesikalandırmak.Belkibirruhhekimininişineyarar.Nevarki insanherşeyi söyleyemiyor. İnsanolduğu için söyleyemiyor.Veçileburada…heranölmekveyaöldürmekzarureti.Çocuk ısrarla istediği oyuncağın kendisine uzatıldığını görünce

hayretleduruyor…alsınmı?.Mühimolanoyuncakdeğilyahutasılmühim olan. Mühim olan değerimiz hakkındaki inancınsarsılmaması.Birbaşkasıkadaristenirolmak.Sonraoyuncak.Tıp dünyamızın nasıl bir Darülaceze olduğunu çok iyi bilirim.

İnsantırnağınıkestirmezbuadamlara.Ancakdenizedüşeniyılanakoşturan ıstırap insanı hekime sürükleyebilir. Hangi doktor ruhdünyamızıngirdibatlarınıbütünüilekucaklayabilir?Mazinibilecek,silsileni bilecek, bütün hayatını bilecek ve bir sevgiliyi süzer gibieğilecekacılarına.Yardımedeceksana.Nerdebuadam?İkisatırlıkyalanınıbinincidefatekrarlayıp, ikigünlüknafakanıcebineatmakiçinpusudabekleyenbirmadrabazdoktor.Çingeneyefalbaktırmakdaharasyonel.Çingeneruhhekimindendahacanayakındır.Dahapsikologtur.Ve

Page 220: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

çok defa insanı daha iyi tanır. Tıp ne yaptı Holderlin’e? Comte’uEsquirolmuiyileştirdi?Karımbelkikalsiyumnoksanıdiyor:Bugünuyuzbirköpekgibiişimdenkovulabilirim.Vehiçbirişyapamam.Buhayatımın perde arkasındaki ardı arası kesilmeyen uğultu.Küçükkenibnediyeceklerdiyekorkardık.Hatay’daherkesibneydi.Bu meş‘um damgadan kurtulan tek insana rastlamadım. Sonrakomünist dediler. Sonra bir baltaya sap olamadım. Zillet, zillet,zillet.Doktordünyamıdeğiştirebilirmi?Hafızamıyokedebilirmi?Korkularımı dağıtabilir mi? Gözlerimi verebilir mi doktor?Boğuluncabirdala tutunmak istiyorum.Yuvarlanmamak için.Öylemiacaba?Belkiçocukluktanbuyanakarşılaştığımbütünkrizlerinkökü seksüel. Evet seksüel. Tabii şartlar bu insiyakı azdırıyor.Galibanormalbircinsihayatkâbuslarıdağıtangünışığıgibibütünendişeleri silip süpürüyor. Ama nasıl şey bu normal cinsi hayat?Mümkün mü? Ölmek veya öldürmek… Bu ne rezil kanun? Oto-sügjestiyontekbaşınaişgörmüyor.Neyitelkinedeceksinkendine?Saadeti mi? Başkalarının saadetini mi? Okumak istediğim çokkitaplar var. “Pathalogie Mentale” bunlardan ilki. Sonra, sonraFreudve“DesEtudessurlesAveugles.”26.3.1964

BİRAVUÇLAKIRDI

Kelimeler bir sahneden dökülür gibi katı ve içleri boş. Yapmaçiçek. Kokusuz. Bağlamıyor. Ayırmıyor. Halter kaldırır gibikonuşmak, hazin şey. Hem de karşınızdaki mukavvadan sanıyorhalterleri, halter görmemiş. Vagonlar gibi geçiyor kelimeler. Veyalnız geçişlerini seyrediyorsun. Kimler var içinde? Umurundadeğil. Kelimenin dile getirdiği trajedi, kelimenin yarattığı dünya.Çelik çomak oynar gibi konuşuyorsunuz, pinpon oynar gibi, aşıkatargibikonuşuyorsunuz.Milyonlarca insan sizin gibi konuşur vesizin gibi dinler. VeRoland kılıcını kayaya vurdu, kılıç parçalandı,kaya çizilmedi bile. İnsan da ilim gibi binlerce ciltte. Bütün birinsanı kucaklayan tek cilt yok. Her cilt bir insan parçası. Clotildekadınınkaçtakaçıydı.JulietteveyaJennykaçtakaçı?Bir yağmur damlası istiridyede incileşirmiş. Gözyaşları da

kelimede incileşmeli. “İstikbalin Havva’sı” ne korkunç kitaptır.İngilizlordunuçiledençıkarançamurkalpliveTanrıçehrelikadın,kadınıntakendisibelkide.Spinoza,“herhüzünbir parça fakirleşme,birparçaküçülmedir,”diyor.

Page 221: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

Hafızama sülük gibi yapışan şarkılar, daha doğrusu, şarkıparçalarıoluyor.Küfürgibiuğulduyorkulağımda.Nasılkurtulsam?

Page 222: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

Mektuplar

1.4.1964{30}2

Çiçek, haşin tırnaklarıyla oyuyor Mirabeau’nun yüzünü. Dokuzyaşındakiyumurcağaannesininsuali:Ah,evlatçığım,alacağınkadınnerene bakacak? Damarlarında, İtalyan aristokrasisi ile Fransızmarkizlerinin kanını taşıyan bıçkın: belki yüzüme bakmayacak,diyor,“ledessousaidera ledessus”. Şımarıkbirasilzadeveledinincevabı. Çağdaşlarının ilk kitabına telmihen “Ami du peuple”dedikleri Mirabeau Markisi Victor, sabahları hayran oğluna,akşamlarıdüşman.İstikbalinharikahatibidoğuştanharikaçocuk.Amababası ailesinin adını taşıtmak istemiyor ona. Bir pansiyonasürüyor.Onsekizyaşındaaskeroluyorhazret.Vekumarabaşlıyor.Zamparalıkvehapishane.SonraKorsika.Kahramangibidöğüşüyor,bilgegibiyazıyor.Veseviyor.Tarihutanmamalıdiyorbirbiyografvehâkimlerini Prine’in yaptığı gibi aydınlatmalı. Aşk dehanınbüründüğüşekillerdenbiri.İnsanındörtteüçüaşıkkenbelirir.Mirabeau iki parça. Sophie ve İhtilal. Roman ve tarih. Dram ve

destan.4.4.1964

CEHENNEMDENMEKTUPLAR{13}

Bir tanem! Boyuna göklere yükselen, boyuna uçurumlarayuvarlanan bir insanın trajedisi. Sen öyle bir kadehsin ki biryudumun iksir, bir yudumun zehir. Bu bir şükran mektubuolmalıydı, bu akşam fânilerin en bahtiyarıydım. Bu bir şükranmektubu olmalıydı, dudaklarındân ebediyeti içtim, ebediyeti veaşkı.Bubirşükranmektubuolmalıydı…Amaokadarçok,okadarçabuk değişiyorsun ki sevgilim, bulutlar gibisin, dalgalar gibisin.Yorgunumbir tanem.Ayaklarımı çakıllar parçaladı ve dudaklarımsusuzluktan çatlak. Daha kaç gece saçlarını okşayabileceğim,

Page 223: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

bilmiyorum.Evet, yanımdaykenentarinin temasıbeniâşıkların enbahtiyarıyapabiliyor.Saçlarınıkoklamaknebaşdöndürücüsaadet!Yaellerin?yaşayan,duyanvedüşünenellerin?muhteşembirçiçekgibiaçılan,muhteşembirçiçekgibikapananellerin…Kleopatra’nıngeceleri.VuslatınbinKleopatra’yadeğer.Vebinkerecanverilebilirsenin için.Amaölümbileyanındagüzel,ölümbir şehvet,yanında.Dudakların dudaklarımda, bir rüyaya dalar gibi ölmek… Veyayaşamak… İkisi de güzel. Yine cehennemindeyim. Saat iki.Yanımdasın, içimdesin, kulaklarımdasın, göz bebeklerimdesin.Biliyorum ki bu gece de uyu- yamayacağım. Sonra günler, soğuk,düşman ve kasvetli, suratımı tırmalayıp geçecek, kalbimi dişleyipgeçecek.Kadınbenimiçinhiçbirzamanoyunolamadı.Senkadındandafazlabirşeysin.Aşkı vuslat taçlandırır. Kıvılcım o zaman yangınlaşır. Bunu

bilmiyorsun. Yaşamaktan korkuyorsun sevgilim. Ve saadettenkorkuyorsun. Hâlbuki hayatın ve saadetin ta kendisisin. Juliettekadar gençsin. Virginie kadar çocuk. Ben de Romeo’nun karasevdasıyla tutuşuyorum. Ve Paul kadar tecrübesizim. Bakirim. Bubirsonbaharfırtınasısevgilim.Üzüntünbeniyıktı.Herdavranışınhürmetve takdise layık.Ama

galiba biraz rahatsızdık. Basit bir kazaydı bu. Hele gecemizi zehiretmeye hakkımız yoktu. Ben bir hafta o saatleri düşünerekyaşayabiliyorum. Ayrılırken sesin biraz daha gülümsemeliydi.Dargıngibikaçtın.Bilmediğimizbir limanagidiyorbugemi.Denizfırtınalı,amabindikbirkere.Ateşleoynayanınparmaklarıyanacak,tabiibu.İyigecelerdilerimsevgilim.4.4.1964Saat9.00

SEVGİLİYEMASALLAR{14}

Auguste Comte 47 yaşındaydı, Clotilde 30. Comte’un rezil birkarısı vardı. Clotilde’i bir gecede okunan adi bir roman gibikaldırıma fırlatmıştı kocası. Comte çirkindi, hastaydı, parasızdı.Birkaçdefatımarhaneyegiripçıkmıştı.Clotildekimdi?Birkucaket,biryığınkemik.ClotildeyalnızComteiçinfarklıydı,sonraComte’unbütün şakirtleri için tanrı oldu. Clotilde, Comte’u seven herkesintanrısıdır. Sevgi,mermeri Venüs’leştirir, dudaklarında kan dolaşırtaşınvekalbiçarpar.Beatrice kimdi? 9 yaşında pasaklı bir kız. Kocası için sokaktaki

herhangi bir kadından daha az cazip, Dante için bütün aydınlık…

Page 224: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

Masallarda kurbağalar, yılanlar vardır, birden çirkin derilerindensoyunur, peri padişahının kızı oluverirler. Başkaları için yinekurbağadırlar belki. Her kadın bir kişi için tekrarlar bumucizeyi.Pigmalyonbalçıktanbirheykelyapmış,öylesevmişöylesekmiş kiheykeli, heykel canlanmış. Samson bir çam yarmasıydı, kaygısız,serazat*vehantal.Dalila etini satan bir kadın. Samson’un kuvveti saçlarındaydı.

DüşmanlarıDalila’yı kandırdılar, kadın Samson’un saçlarını kesti.Ve düşmanlar çam yarması aşıkı çarmıha germek için kapıyıaçarlarken Dalila ağlıyordu. Dalila gözleri oyulan Samson’usevmişti.Victor Hugo âşıktı karısına ve Adonis kadar güzeldi. Adele,

zambak kadar temiz Adele, Hugo’nun Sainte-Beuve adındakidostundan bir çocuk peydahladı. Sainte-Beuve çirkindi, bir satirkadarçirkin.Kadınbudur.HugoJuliette’etutuldu.Elliyılseviştiler,Juliette elli yılmutlak bir saadetle bağlandıHugo’ya.Duldu ve birçocuğuvardı.Kadın budur. Kadın pervane olduğu zaman güzeldir.Kadın bizi kendine pervane ettiği zaman güzeldir. Rüsva olduğuzaman güzeldir. Rüsva ettiği zaman güzeldir. Kadın, kadın olduğuzaman güzeldir. Vazife… vazife. İnsanın tek vazifesi vardır.Mesutolmakvemesutetmek.Bunlarınikisiaynışey.Evet, 16 yaşındasın, yaramazlığınla, muzipliğinle ve tazeliğinle.

Ama o yaşın kendini bırakışı yok sende. Biliyorum ki aramızdauçurumlarvar.Belkibu,uçlarınbirbiriniçekişi.Belki insan tezadıile bütün olduğu için seni bu kadar istiyorum. Bütün kusurlarınlagüzelsin ve cazipsin. Bu kusurlar bir elmasın cürufu gibieriyiverecek, yalnız sevginin alevine bırakmalısın kendini. Saat10.30, yalnızım ve cehennemdeyim. Unutma ki kalbimde açacağınher yara kendi kalbinde açılacak. Ormanda uyuyan güzel! Sonşehzade gülümseyişini beklemektedir… Gülümseyişini ve kalbinindaha hızlı, daha hızlı çarpışını. Hayat, girdapları ve zirveleriyleyaşanmaya layıktır. Ama üzüldüğünü görünce, ruhumdaki bütünışıklar sönüyor. Bahara düşman oluyorum, kitaplarımı yakasımgeliyor. O zaman ben de kaçmak istiyorum, senden ve herkestenkaçmak.Senneistediğinibilmiyorsun,benbiliyorum.Vebiliyorumkiikiyaralıkalpsağlambirkalpeder.Sanayazdığımmektuplardafazlaedebiyatbuluyorsun,bukadınbendeğilimdiyorsun.Okadınsensinsevgilim.Kürdanları portföyümde mukaddes bir emanet gibi saklıyorum.Senibütünbirhaftagörememek.Bunanasıldayanabileceğim?

Page 225: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

Akşamdan beri ağlıyorum. Ama merak etme, kendimden başkakimseyi bedbaht etmiyorum. İstesen romanların en güzeliniyaşayabiliriz. İsteyeceksin de, hatta istiyorsun. Bütün korkum geçkalmamak.Venüsalınganbirtanrıdır,münkirlerinicezalandırır.Nedenbugüzelbaharsabahısendenayrıyım?Nedenyarınakşam

buluşmuyoruz?Nedenömrümüngerikalanyıllarınımihrabındadizçökerekgeçirmeyeyim?Nedenbütünolarakbenimdeğilsin?Zamanbirnehirgibiakıyorsevgilim.Hergeçendakikadabirparçamızvar.Aşkınçiçekleriçabuksolarsevgilim.Bütünkalbiylesenin.11.4.1964Saat01

Kalbimi kelimelerle doldurdum. Mektuplarım onun içinparmaklarını yakıyor. Dudaklarını da yakacak. Dudaklarını vebütün varlığını. Ben pervane değil, ateşim. Kıskanıyorumkelimeleri. Birer kelebek gibi sana uçuyorlar. Kelimeler seninkokunla sarhoş. Saçlarını okşayan rüzgârı kıskanıyorum. Teninesarılan entarini kıskanıyorum. Saçlarında dolaşan tarağıkıskanıyorum. Anlıyor musun? Aynanı kıskanıyorum. Yatağınıkıskanıyorum.Yıllarıkıskanıyorum.Kimsinsen?Kadınveyaserap.Tanrıyıkıskanıyorum:seniberaberyarattık.O

başladı, ben tamamladım. Sevmek yaratmak demektir.Pigmalyon’un biçim verdiği heykel canlanacak mı? Kimsin sen?Azabım veya saadetim. Yahut hem azabım hem de saadetim.Pigmalyon’un yaptığı heykel canlanmış. Damarlarında kanımındolaşmasınıistiyorum,kanımınveaşkımın.Ozamangranitdeolsancanlanırsın, balçık da olsan. Canlanmazsan kırarım seni! Yenidenbiçimvermekiçinbelki.Amadışbiçimindekusuryok…Bu mektupları masal sanıyorsan aldanıyorsun. Kalemi aleve

batırıyorum, gönlümün alevine. Ve sen yanardağ ile oynayan birçılgınsın. Kırık bir sazda senfoni çalmak! Sevilen ses sazların engüzelidir. Kristof Kolomb’un önüne Amerika’yı çıkaran kader,karşımaseniçıkardı. Seni yani cehennemi.Benherhangibir insandeğilim. Istırapta sonsuzluğa varmış ve susuzluktan dudaklarıçatlamışbirgaripyolcu.Binbir gece, on binbir gece… Sana her gün yeni bir şarkı

besteleyebilirim.KafDağı‘nınardındakibahçelerdenhiçbirfâninin

Page 226: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

koklamadığı çiçekleri, hiçbir elin uzanmadığı meyvelerigetirebilirim… Çiçek de, meyve de palavra. Seni boşluktankurtarabilirim.Yolcu boş bir evin kapısını mı çalıyordu? Neden bu kapıyı

seçmişti? Evin pencerelerinde ışık yoktu… Aşk İspanyolkervansaraylarına benzermiş. Onda kendi getirdiğimizibulurmuşuz.BenEkvator’ungüneşini,Akdeniz’ingecelerini,denizinsonsuzluğunu ve 18 yaşımın heyecanlarını getirdim bukervansaraya.Kapıyıaçacakmısın?Saat 1.30. Bu mektup belki de pencerene konan son güvercin.

Gerçek incilerleHollanda taşlarınıayıramıyormusun birbirinden?Gerçek incilerummandançıkar.Benimgönlümuçsuzbucaksızbirummandır. Orada incileşen sensin. Hayat tesadüfün eseri,protoplazmatesadüf.KaderKristofKolomb’unkarşısınaAmerika’yıçıkarır. Dante’nin cehenneminde en korkunç azaplar, bahtiyarolabilirken olamayanları bekliyor. Bunu sana daha evvelsöylemiştim. Bu gece yine uykusuzum. Yine kulaklarımda senvarsın, etimde sen varsın. Seni olduğun gibi kabul etmek!Tanımıyorum ki. Bir saatte dört mevsim. Toprak bile almadanvermez.Harikuladebir romanı beraber yazabiliriz. Yazabilmeknekelime! Yaşıyabiliriz. Romanbaşladımı? Bir dakika kendin ol. Birdakikacemiyettensıyrıl,,ezberledikleriniunut.Bırakvarlığını.Birrüyaya bırakır gibi bırak. Aşkın bir oyun olduğunu kabuletmiyorum.Aşkbirteslimiyettir,bireriyiştir.Yenidendoğmakiçinuyanıştır. Aşkın bütün sırrı iki kelimede: varlığından soyunmak.Aşk içinyahepvardır, yahiç. Senhepmisin,hiçmisin?Bu iştersbaşladı.Belkianlamadığınveanlamayacağınbirdilikonuşuyorum.Budilianlayankaldımıki?Sana mektup yazmak, asırlarca hiçbir peri kızının okumadığı

mektupları. Destanlar yazabilirim. Ama anlarsan. Yoksa kelimelerbütün pırıltılarını kaybeder. Elmas kömürleşir… Geçen akşam nekadar naziktiniz, zindanıma bahar getirdiniz. Sonra, sonra yine oanlayışsız, o herhangi, o sokaktaki kadın… Ben insanlardangözlerim için ışık istemedim. İstanbul sokaklarında dört gün dörtgece aç gezdim. Aşkta dilencilik etmem. Yarım saat, bir saat, ondakika görüşebilirdiniz benimle. Bir daha sizi hiçbir ricamlarahatsızetmeyeceğim.Sizi vehiçkimseyi.Bugeceyeni tanışan ikiinsan gibiydik. Gelmeyecektim. Size fazla ehemmiyet vermediğimigöstermekiçingeldim.Ben arkadaşlarımı sevgime layık oldukları müddetçe ararım.

Page 227: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

Kalp. Köpek yesin kalbi. Saatler geçiyor. Bahar geçiyor ve bizgöçüyoruz.Kapıyıdahaçokçalarımbelki.Belkide…Amaevinboşolmadığından emin olmalıyım. Seni sevmesem bu oyunuuzatabilirdim. Belki şakayla başladı bu iş. Bütün işler şakaylabaşlar.Belkibaharınmuzipliğibu…İyigecelercanım.18.4.1964Saat1.30

Sen, ıstırabı kitapta gören kadın! Istırabı ve hazzı. Sen kabakçekirdeği ile oyalanan çocuk. Ama bu, oyunun kaidesi. Belkiişitmişsindir, Alman şiirinin Goethe’den çok daha büyük biryaratıcısı vardı: Hölderlin. Delirdi. Sana ne Hölderlin’den?Hölderlin’i kaç çağdaşı tanıyordu? Bir marangoz evini açtı ona.Hölderlinnedendelirdibilirmisin?Karşısınasençıktın. Nietzschededelirdi…Clotilde herhangi bir dişiydi. Kibar bir kerhanede kaç sene

çalışabilirdi? Bilinmez. Auguste Gomte var olduğu için Fransa davar. On dokuzuncu yüzyıl Comte’un yüzyılı. Clotilde Comte’u nekadar anladı? Bu bir trajedidir. Yalnız benim Hölderlin veComte’dan farklı taraflarım var. Büyük ve küçük taraflarım. Ondokuzuncu yüzyıl Fransa’sında yaşasam Comte olmayı zilletsayardım.Hölderlin…18yaşındaHölderlin’dim…Birherifdiyorki,dâhiiledeliarasındakifarkminnacık:dâhi,dâhiolmasada,saygıyalayıkbirdelidir…Biradamyabancıbirülkeninhastanesindeölümübekliyordu.Bir

kadın çıktı karşısına. Bu adam yabancı bir ülkenin hastanesindeveyakendiülkesininhapishanesindeölümübekliyordu.Birkadınaölümden bahsetmek küçüklük biliyorum. Başka kadınlardanbahsetmek daha büyük bir küçüklük. Benim gençliğimde kızarkadaşım olmadı. Neden? Her bulunduğum yerde birinciydim.Kolumlabirinciydim.Kafamlabirinciydim.Veherzamanbirkadıniçin bir Ortaçağ şövalyesinden bin kere fedakâr olabilecekyaratılışta idim. Benim kız arkadaşım olmadı. Belki çok sevdiğimiçin,çokseveceğimiçin,bahtiyaredeceğimiçinolmadı…Bençocukda olmadım, genç de olmadım. Daima yaşlıydım. Hayat böyledirsevgilim,kimseninsuçuyok.36yaşındakaranlığagömüldüm.Belkibu daha iyi oldu. Olmak ve olmamak. Hiçbir şey olamadım. Sanarastladığım zaman uçurumun kenarındaydım. Yine uçurumunkenarındayım. Bilemezsin, çektiklerimi bilemezsin. Sen ıstırabı

Page 228: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

kitaplarda gören kadınsın! Herkesi kıskandım. Bilhassa seninerkeğini. Ama hazineyi bekleyen ejder kıskanılmaya ne kadarlayıktır?…Baharınmuzipliği…Hangibaharın?Yirmiikiyılöncekibaharınmı?Kadınsevdiğizamankadındır.Hazret-iAli,kendiniağızdolusu öven birine, ben senin övdüğün kadar büyük değilim, der,ama düşündüğün kadar da küçük değilim. Bir adam ki doğduğugünden beri çöldedir, senin tanıdığın hiç kimseye benzemez.Istıraplarıyla benzemez, zekâsıyla benzemez, ruhuyla benzemez,vücuduilebenzemez.Biradamkiistesenveisteseherşeyolabilirdi.Ne yapsın? Niçin olsun? Neden oyun oynuyoruz ikimiz de? Seniseviyor muyum? Bilmem! Sevgi karşılıklı olur, seni sevebilirim,bütün olarak sevebilirim, çılgınca, ölesiye sevebilirim. Belkiseviyorum da. Hayır. Ama neden günlerim seni sayıklamaklageçiyor? Bu bir kıvılcım değil, bir yangın. Etimdesin,damarlarımdasın,kangibi,alkolgibi,dişağrısıgibi,mikropgibi.Birromandansekizonsayfa.Nekadarbedbahtım.Benyazacağım,sensusacaksın. Haftada bir, lütfen herhangi bir vatandaşa gösterdiğiniltifatı benden de esirgemeyeceksin… Yoo şekerim. Ben göğüsboşluğumdankalbimiköpeklereatmasınıdabilirim.47yaşındayım.Önümdebelkibirsaat,belkibirhaftavaryaşayacak…Yabancı bir ülkede ölümü beklerken bir kadın bana, sen

kıskanılacak adamsın, dedi, sevilecek adamsın. Bu kadına pekidesem, kocasını zehirleyecekti. Ben susuzum. Sevgiye ve kadına.Bütün etim, bütün varlığım susuz. Hiçbir çöl böylesine alev alevdeğil. Sen huzur içinde uyuyorsun. Yarın gece bir başkadostundasın.Birbaşkadost.Sitemdenhoşlanmıyorsun.Hayatseniniçinbirkuklaoyunu.Sevensitemeder,sevilensiteme

katlanır…Nekadargariptirkihayatımıntekaşkmektuplarını47yaşındave

sana yazıyorum. İntihar ne güzel şey. Anlayacağını ve üzüleceğinibilsem… Hayır. Biraz daha yaşamak istiyorum. Sen ıstırabıkitaplardagörenkadın!Bu akşam güzel bir vaiz dinledim. Adımı taşıyanlara karşı

gösterdiğiniziltifatateşekkürederim.Yalnızkenpekazkonuştunuz,diliniz ayrılırken çözüldü. Oyun oynayacak kadar genç değilim.Oyunoynayacakkadaryaşlıdadeğilim.Mektupyabirhıçkırıktır,yabir neşide. Mektup bir kementtir, bir davettir. Kime ve neye? Buakşam yine yalnızım ve yine bedbahtım. Beni anlamanız için siziterketmemmi lâzım? Yoksa intihar etmem mi? Ama ben oldukçavarsınız siz. Sizi ben yarattım. Sizi bir köprü olarak yaratmadım.

Page 229: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

Siteme alerjiniz varmış, bu bir zaaf, bu bir kendine güvenemeyiş.Sevmeksitemlebaşlar.Ayrıdillerikonuşuyoruz…İnsanla hayvan arasındaki fark şu: insan sever. Hayvan

insiyaklarına boyun eğer. İnsan sevdiğini yüceltir. Aşk, bütünıstıraplarıyla,bütünhazlarıyla insanınicadı. Bilmiyorsun ki… Benbiliyormuyum?Evet,biliyorum.Sonuneolacak,diyorsun!Kendinidalgalaraterket,birkayayayapışanmidyeolmaktankurtul.Köpükol, inci ol. İnsan yosun olmak için yaratılmamış. Havva cennettemesut değildi. Yazmayacaksın, konuşmayacaksın ve …ne kadarbedbahtım. Çöldeyim, dudaklarımın hasretle uzandığı sukuruyuveriyor. Ama bu bir serap değil ki. Sevginin biricik gıdasısevgi. Hayatımda hiç kimseyi şikayetlerimle rahatsız etmedim. Veetmeyeceğim.Senilkbaharınmuzipliğidiyorsun.Benümitlerinsonkanatçırpışı

diyorum.Hangimiz haklıyız? Ben çocuğum, ruhum, 16 yaşında, 14yaşında. Aşk oyunu oynayacak yaşta değilim. Ne olur bir parçadüşün. Bir insanı bahtiyar etmek, bir insanı hayata bağlamak, birinsanı, belki bir asırda bir gelen bir insanı. Bir saatte birkaçmevsim! Kaç saat beraberiz. Bu gece kaç saat beraberdik. Sonra?Susuyorsun. Ölü gibi susuyorsun… Bu adam 47 yaşında, bütünmazisi ile bütün istikbali ile… Senin için kitaplar dolusu eseryazılabilir.Amaneyiterennümedecek?Nedendudaklarındansıcakbircümledökülmüyor?Hepaynıkepazekepazelakırdılar.Veseninsuçunyok,alışmamışsın,bilmiyorsun.Bilmekdeistemiyorsun.Saat2.30.Buakşamhepaynımevsimi yaşadık. Yalnız saçlarınla

ellerinle güzeldin. Saçlarınla, ellerinle daima güzelsin. Ama Venüskendisine ihanet edenleri affetmez. Boğuluyorum, uçurumunkenarındayım. Beni kurtarmanı istiyorum. Seni kurtarmakistiyorum.Ne olur kirli bir elbise gibi sıyrıl peşin hükümlerinden,kendinevebanaacı!Buakşamgaripşeylersöyledin.Dahadoğrusugeveledin.Bu sevgideğildir, dedin. Söylermisin sevgi nedir? Sanayazarken sadece seven bir insanım. Mektuplarımda kelimecambazlığı yok. Yazar değil, insanım. Bunu hissetmiyor musun?Bunu hissettiğin zaman geç olmayacak mı? Aşkın dertleri,rüsvalıklarıvaramabenimçektiklerimfuzuli.Nedenbiryangını,birmeşaleyikuyusuyuilesöndürmeyeçalışıyorsun?..Ellerinnekadargüzeldi. Yaşıyor ve konuşuyordu. Hiçbir erkek hiçbir kadına bumektupları yazmamıştır. Bu trajedi, Shakespeare’i olmayan birtrajedi. Hayat yaşanmaya değmez. Tanrı yok ki dualarımızı kabuletsin.Ölmekamaellerinavuçlarımdayken.Amasenbenimolduktan

Page 230: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

sonra, dudakların dudaklarımdayken. Hayattan bu kadar bir lütufbeklemek çok mu? Ne olur biraz daha dostça konuşsaydınız!Sülalemesevgiilanetmeyelüzumyoktu.Sevdiğimindahasevilmeyelayık olduğunu görmek istiyorum. Salı gecesi düşündüklerinizilütfenbaşbaşaikensöyleyin.Bumacerayıberbatetmeyehakkınızvar mı? Siz siteme alışın biraz, ben de çileye. İsterseniz, sahidenisterseniz, hiçbir sitemde bulunmam. Tasavvur edin ki yalnızsesinizi duyuyorum, sesinizi ve vücudunuzu. Biliyorum kigüzelsiniz.Amabunusadecebaşkalarıgörüyor.İyigecelermydarling.18.4.1964Saat9.30

Zavallı Haşim… Aşk gecesini dolduran feryatları “sâgar”abağlıyor:yanmaktabusâgardan(içkibardağı)içenler.Hangisâgar?Fuzuli’yi,Mecnun’uvebütünşiirimizikasıpkavuranbiralevledolusâgar. Zavallı Haşim. Hiçbir kadın sesi zindanının duvarlarınıürpertmedi. Neden şiirimiz Fuzuli’den Haşim’e kadar uzun birferyattır? Kadının esir pazarlarında alınıp satıldığı bir ülkede,hassasiyetinden başka hazinesi olmayanların kaderi, gözyaşlarınıincileştirmek. Aşk hiçbir edebiyatta Şarktaki kadar karanlık, çilelive dikenli değildir. Ve bütün Türk şiirinde adı dudaktan dudağadolaşantekkadınyok.Neden?Cemiyetteolmadığıiçin.Türkkadınıkafes arkasından sokak ortasına fırlatıldı. Avrupa kadını gibisalondan geçmedi. Eskiden yalnız dişiydi. Olgunlaşmasına vakitbırakmadanhayatarabasınakoştuk.Ondannefesnefesedir.Batı‘dakadın Rönesanstan beri erkeğin yanı başında duyan, düşünen,düşündürenbirarkadaş.EskiYunanveRoma’dadaöyleydi.Yalnızoçağlarda birkaç cilde bölünmüştü kadın. Perikles asrı Aspasya’nınasrıdır. On yedinci yüzyıl, on sekizinci yüzyıl, hatta on dokuzuncuyüzyıl kadınların eseri. Batı‘da sanayi inkılabı kadını fabrikanınçarklarından biri yaptı. Hangi kadını? Büyük şehirlerin kenarmahallekadınını.Ötekilerşiiryazdılar,romanyazdılar,okudularvedüşündüler. Yalnız o kadar mı? Sevdiler ve sevildiler. Aşkıyarattılar.Batı‘da kadının iş hayatına atılması dün denecek kadaryeni.GinaLombrosoİtalya’nınilkkadındoktoru.Yunan ve Roma’da kadın birkaç ciltti. Birinci cilt hayli sıkıcıydı.Kölelereemir veren,doğuranbir robot. Sadecevazifeleri vardı bukadının. Ve hep aynı fotoğrafın çoğaltılmış nüshalarıydı. Tarihiyoktu,macerası yoktu. İkinci cilt kadın öldürdü. Avrupa tek cildesığdırmak istedikadını.Ve sığdırdı.Kadın hem anne olabildi, hem

Page 231: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

sevgili: Havva ile Messalina’yı birleştirmek. Sonra tekrar ciltlerebölündükadın.Oncilt,yirmiciltveyinenoksan.Bizde kadın hâlâ esir pazarlarında satılan dişinin bütün ruh

kompleksleriniyaşamaktadır.Hiçbirzamankendisideğildir.Erkeğieşyasanır,erkeğide,kendinide.“LaDameAuxCamelias”,“ManonLescaut”… Yok, böyle kadın. Dün, erkekten iltifat dilenen bircariyeydi kadın. Teninde hâlâ esir bezirgânlarının kamçı izleri.Artık ustalaştı, bedbaht etmesini biliyor. KadınlarımızAvrupalılaşırken Avrupa kadını kadınlıktan kopmaktadır. Yaniörnekolarakaldığıkadıno sanat vemedeniyeti yaratanbüyükveilahikadındeğildirartık.İnsanları olduğu gibi kabul etmek. O zaman mağaradan

çıkmazdık. Ne peygamberler gelirdi, ne kahramanlar. İnsan yalnıztabiatıdeğil, insanıdadeğiştirdiği içindir ki bir tarihi var. Olduğugibi,yaninasıl?Her insandaenazbirdüzine insanvar.Uyuyanveuyandırılmak istenen bir düzine insan. Bunların hangisi biziz?Şartlarobirdüzineinsandanbirkaçınıdavetediyorsahneye.Onlarıgörüyoruz.Asıl insan rampın* ışıkları altında boy göstermeyendir.İnsanları olduğu gibi kabul etmek. Yani tiyatrodaki aktörübenimsemek.Garipbirdavranış.11.30

Şikayet, şikayet… Bunlar bulut sevgilim. Bahar bulutları. Birtebessümün hepsini dağıtır. Zaten Venüs’le Baküs birbirlerindençok hoşlanmazlar. Düşün sevgilim. Avuçlarımda avuçlarınınsıcaklığıdarağacınagidergibikaranlıklaradalmak.Veher zamanyarıdakalanbirşarkı,bozukbirplakgibihepaynımısranıntekrarı.Bumısragüzel.Birömürverilecekkadargüzel.Alışacağızsevgilim.Ben daha istediğin gibi olmaya çalışacağım, ama nasıl olmamıistiyorsun, bilmiyorum ki. Bunun sonu ne olacak diyorsun. Yarımsaatsonrasınıbiliyormuyuz?Sonradanbizene?Hayatbirparçadasonunubilmediğimiziçingüzel.Heyecanlarıvesürprizleriylegüzel.Düngeceyazdıklarımıokudum.Ve virgülünedokunmadım.Öyle

hissetmişim. O satırlar benim değil artık, senin. Haklı haksız. Aşksözlüğünde bu iki kelimenin yeri yoktur. Deniz dalgalanmış, suçrüzgârın. Rüzgâr sensin. Mektubun arasına ilham ettiğin bir yazıparçası da girdi. Senin için yazdım. Elbette birbirlerimizebenzeyeceğiz zamanla.Yanibenbirazdahauslanacağım, sen birazdahaçılgınlaşacaksın…Görüştüğümüzzamanmemnunkalmadığını

Page 232: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

anlarsamyazdıklarımıyakarımbirdaha,sanayollamam.Şehvetveibadetle.21.4.1964Saat1.30

Bu eski bir hikâye my darling. Hangi hikâye eski değil ki. Veyahangi hikâye eski? Kelimeler Mahmutpaşa’nın kaldırımları gibikirli,camparçalarıkadarmânâsız,rezilvehain.Kaldırımorospusugibi her önüne gelen mıncıklamış onları. Ve mıncıklıyor. Hiçbiri,hiçbirikalbimizinaynasıdeğil.Sıcakdeğil.Ağlamıyor.Gülmüyor.Bueskibirhikâyemydarling.Onlardan ilk şikâyetedenbendeğilim.Oyuncağabenziyorkelimeler.Trajedidekilerlekomedidekileraynı. Seni seviyorum,bedbahtım

ve saire. Kaç bin dudaktan kaç kere tükürük gibi dökülmüş, kaçfacianınbaşlangıcıolmuş. Ve bütün hayat, bütün insanlığın hayatı,bütün tarih bu birkaç hecenin içinde. Tanrı kelime, peygamberkelime, kahraman kelime. İncil güzel söylüyor: kulakları olanlarduyarvegözleriolanlargörür.Bueskibirhikâyemydarling.Amabir herif yeni bir kitap yazmış. Atalım diyor kelimeleri, insanıkelimeler mahvetti, hayvanı insan. Babil Kulesi. Felaket onunlabaşlıyor.BabilKulesi’ndensonrakimsekimseyianlayamazoldu.Samsonun kuvveti saçlarındaydı. Benim kelimelerde. Kelimeler

Tanrımdı benim, gücümdü. Onlara inanmıyorum artık. Kaç saatdinlemeye tahammül ediyorsun? Başın ağrıyor. Kelimeler benimkanımdı.Onlarıgözyaşlarımla,onlarıciğerlerimle dolduruyordum.Herbirindebenvardım.Gönlümvardı.Musikimvardı,şiirimvardı.Bueskibirhikâyemydarling.Zindanımageldiğinzaman ikiyolvardıönümde:cinnetveölüm.

Senüçüncüoldun.Okadarsusuzdukkisevgiye…Bu eski bir hikâye my darling. Padişahın oğlu kurtulamamış.

Gömleği yokmuş bahtiyar adamın. Bu eski bir hikâye. Bilmem butiyatro seyredilmeyedeğermi?Bueskibirhikâyemydarling. Senbaşınıbilmiyorsun.Anlatamamki.Zavallı, zavallı Emma Bovary. Neden yüz yıl önce doğdun? Sen

Emma’yı tanır mısın my darling. O Don Kişottan çok çok dahabedbahttı. Don Kişot’u da kitap öldürdü, onu da. Ama Don Kişoterkekti. Kendisi Dülsine diye bir sevgili yarattı. Hakikatte pasaklıbir köylü kızıydı Dülsine. Ama bize ne? Dülsine Don Kişot’usevenlerin hemşiresidir. Dev diye yeldeğirmenleriyle boğuştuDon

Page 233: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

Kişot.Kendidünyasındayaşadı.Vegönlümüzegöçtü.Emma, Emmam benim! Bir itle evlendi, birkaç itle yattı. Ve bir

eczaneden aldığı arsenikle intihar etti. Dünya edebiyatında birerkek severim: Don Kişot. Bir kadın severim: Emma. Ben ne DonKişot gibi şerri kollarıyla yenebileceğine inanan bir şairim, ne deEmmagibihüsnünerüyasındakierkeğiramedebileceğinitasavvuredebilecek ölçüde hayalperest. Beni kudurtan aczim my darling!Ben büyüklüğü içinde küçüğüm. Biliyorum ki dâhi dedikleritalihlilerden olabilirdim. Bir kıl eksik bunun için. Kadın yaşehvettir, ya şefkattir. Yahut ikisidir. Sen bana ciltlerde ara onudiyorsun.Benociltlerisendebulduğumusanıyordum.Saat11.00veayrıldın.Başınağrıyordu.Amabenimsaatlerce, günlercebaşım veruhum ağrıyor. Ne istiyorum? Bilir miyim? Yaralıyım my darling.Baştanayağayarayım.Bueskibirhikâye.Yalnızhazintarafıhiçbirhikâyeye benzemiyor. Ne olurdu bu kitaplardan birindekendiminkine benzer bir hikâye bulsam. Şu andamerhamete bilesusuzum. Demek ben kendisine ancak birkaç saat tahammüledilebilecekbirinsanımmydarling.Trajedileruzunsürmez.Hâlbukibirazfarklıolabilirdibudünya.Çokdahagüzelolabilirdi.

Bu mektubu ne zaman okuyacaksın? Bundan evvel okuduklarınneyeyaradı?Belkihakkınvar.Zatensendaimahaklısın.Muhatabınışaşırmışbirmektupbunlar.Meçhuleyollananbirermektup.Hayır,mydarling.Banalazımolanyalnızetin,yalnızsaçlarındeğil.Neolurbiraz daha gönülden konuşsan, biraz daha ister görünsen… Birazdahasevergörünsen.Yalanmı?Yalanmı?Neoluryalanolsa?Senoyundiyeseyrediyorsun,benateşiniçindeyim.Yanımdayken

minnettarım sana, mestim. Sonra, sonra kör bir kuyuyayuvarlanıyorum.Kâinatvehayatbitiyor.Bazentekkelime,sesindehafifbirtitreyişönümdeöylebiruçurumaçıyorki!Doğrusöylüyorsunmydarling.Senkadınsınsadece.Belkienkötü

taraftarıyla kadın. Nemesis gibi… Nemesis’i bilir misin? Nemesiserkeği tanımamış. Onun için herkese düşman. Ama büyükleredüşman Nemesis. Dehaya düşman. Fazilete düşman. Parmaklarıbenimgözlerimekadaruzandı.Neçıkar?Senparmaklarınıgönlümeuzattın.Onumıncıklıyorsun,

tırnaklıyorsun. Bu eski bir hikâyemy darling. Ama hiçbir kitabınyazmadığıeskibirhikâye.Birakşam,benimoldemiyorum,üçsaatbeni dinle. Daha çok gencim my darling. Ana rahmine düşen hersperma bir Cemil Meriç olmaz. Daha çok gencim. Ama uçurumayuvarlanmamakiçinbirkadınelineihtiyacımvar..Birbuçukmilyar

Page 234: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

kadın var dünyada. Kristof Kolomb’un karşısına… Haklısın mydarling. Sana ne vaad edebilirim? Oynadığım bütün oyunlarıkaybettim.Belkiacılarımdanbaşkabüyük tarafımyok.Mağlubum.Bahtiyar olmanı çok isterdim. Bunun için çalıştım da. Bahtiyarolmadığını görünce sahneye çıktım. Beni aczim öldürüyor mydarling. Sandığından çok kudretli olduğum halde rüyadaki gibikollarımbağlı.Gözlerinbenimdeğil.Tebessümün benim değil. Saçların benim değil. Bu akşam

bozmayayım diye onları parmaklarımı bile dokunduramadım.Bendenbaşkaherkesinsinmydarling.Bahargibi,çiçeklergibi.Herşey herkesin. Yalnız sözlerinle benimsin. Sözlerinle ve yarım saatokşayabildiğim parmaklarınla. Bu eski bir hikâye my darling.Defterineölümdendahagüzeloldiyeyazmıştım.Nedenherzamanölümden daha güzel değilsin? Hayır, my darling, hayır. Benimmetreseihtiyacımyok.Dahadoğrusububirteferruat.Benim,sevenbirkadına,anlayanbirkadınaihtiyacımvar.Belkibukadınçokmydarling. Bir veya bin. Sen hıçkırıkları kahkaha sanıyorsun mydarling.Uçurumunkenarındaki adamahayat uzundur diyorsun. Yaz var,

kış var, bahar var diyorsun. Belki doğrumy darling. Ama ben varmıyım?Nedeninsanlarsaadetkaybolmadanfarkınavaramıyorlar?Telepati neden yalan? Ben hıçkırırken sen nasıl uyuyabiliyorsun?Bu çok yeni bir hikâye my darling. Birkaç günlük. Belki bu gecebaşlayan bir hikâye. Ama kelimeler eski. Saçlarını yaptırırkenokuduğunbirmektupvesonrabelkibirgazetedeokuyacağınhaber.Dünyadanşikayetedenlerinkaçtakaçıbenimduyduklarımıduydu?Ben bu oyunu oynamak istemiyorum my darling. Sevginin bütünoyunlardan kuvvetli olduğuna hâlâ inanıyorum. Seven sevilir.Demek inanmıyorum kâfi derecede. Yoksa sen de kül olurdun.Şimdilikbukadarmydarling.İyigeceler…1.5.1964{15}

Bu kâbus şuurla başladı. Mektep bahçesinde oynayan çocuklarvardı. Ben yalnızdım ve yabancıydım. Yabancı yani düşman. Dilimbaşkaydıvegözlüklerimvardı.Kördediler.Benbukelimeninkuduzköpekdişlerinebenzeyentemasınıruhumdakırkyılönceduydum.Ve bağlanmak ihtiyacı tedavisiz bir sıtma nöbeti gibi benliğimisardı. Sevmek. Kimi ve nasıl? Geçti yıllar. Meyhane masalarında,sokaklarda.Mefisto’yasatargibiizdivacasattımkendimi.Birparçaet ve bir parça şefkat. Geçti yıllar. Zilleti Dejanire’in gömleği gibi

Page 235: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

çıkartamadım sırtımdan. Daima kendimden utandım. Yaratmakmümkündeğildi.Gürbüzçocuklarınanakarnındaboğulduğubirülke.SonraParis.

Vekâbus’un ecel terleri döktüren safhaları.Acı hafızayı çatlatıyor.Ve buharlaşıyor hatıralar. Ağlayamamak, yazamamak. MadamBuvrey ve bir sesin aydınlatıp kararttığı hayat. Bütün dünya birbonjur’un iki hecesiyle güzel veya çirkin. Yalnızlık ve MadamFouche. Saint-Michel bulvarındaki apartman, şüphenin zehri,hastahane,Luxembourgbahçesi.MadamFouchebirablaydısadece.Derinliğiyoktu.Deliliğiyoktu.Kadındançokmelekti.Belkidebeniüzmemek içinbirçokşeyleryaptı. Seviyormuydu?

Sanmıyorum. Belki bir tecessüstüm onun için. Belki sadecegençliktim. Belki Hıristiyan olduğu için ilgilendi acılarımla.Kahkahası bir cıvıltıydı. Ve parmakları yanan alnımda dolaştıkçazindanımdagüneşdoğardı.AmabukadardıMadamFouche.Clotildearayanbirkadındı.Biryangındı Clotilde. Katil edebilirdi insanı. Odabedbahtbir izdivaçyapmış,kocasındanayrılmıştı.Veüççocuğuvardı. Avuçları avuçlarımdayken bir konkistador ihtirasıduyuyordum içimde. Nasıl konuşurdu yarabbi. Clotilde, kadındı.Amaçıldırttıvekaçtı.Kısabirmektubunualdım.Kocasıyla barışmış. Özür diliyordu. Hastahanenin balkonunda

tanıştığımSorbonlukızınadınıbileunuttum.Renksizvekokusuzdu.İşte bütün Paris. Bir sokak orospusunun suratını göremeden vekavurucu bir susuzluk içinde, ruhumun dudakları çatlak, çöldeyaşargibiyaşadımParis’te. Luxembourg bahçesi.Medicis çeşmesi,kuşsesleriveyaşanmamışhatıralar.Hiçkimsebuşehrihafızasınabir cehennem gibi yerleştirmemiştir. Paris Kalver’im oldu benim.SonrakoptumParis’ten.Gönlümünyarısı,rüyalarımınyarısıoradakaldı. Geçti yıllar, elimi uzattığım bütün dallar kırıldı. Veyuvarlanıyorum.Artıkherhangibirhayalekucakaçamayacakkadaryorgunum.Sanauzandımveellerimyandı.Birgergedanınki kadarduygusuzdu. Ve dudakların bir timsahınkiler gibi. Alisya. Demekıstırap asilleştirmiyor insanı. Kendi ıstırabımdan bahsediyorumAlisya. Sen dişçi iskemlesinde veya doğum yatağında bilirsinıstırabı.Birköpeğeatılankemik.Benimsusuzluğumbudeğil.AlisyabirYunandilberikadargüzelmiş,sonsuzvarmışbakışlarında.AmaTanrı o güzel vücuda habis bir ruh hapsetmiş. SenAlisya değilsin.Ekmek istedi, kan verdiler. Sen benim yarattığım bir rüyasın.Saatlerdir gözyaşlarını konuştu. Sözlerimden daha beliğ idiler.Demekneacınmayalayıkım,nesevilmeye…

Page 236: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

4.5.1964

Senbirdavettinmydarling,Günahavemeçhule.Sesinalevalevdi.Rüyalarımçiçekaçtıdallarında,Adınşehvetti.9.5.1964Saat2.35

Taşlık’ta sesini aradım bu gece. Zindanıma ışık serpen sesini.Saçlarına susuzdududaklarım,dudaklarına susuzdu. Taşlık’ta seniaradım bu gece. Akşam zehir gibi doldu içime. Gurbet gibi doldu.Taşlık’ta seniaradım. Seni yani rüyalarımı. Saatler yürümüyormydarling. Zaman çarmıha gerili ve ben zamana. Seninle beraberbatıyor güneş, sen gidince yıldızlarımkararıyor. Ellerine susuzummydarling.Entarinintemasınasusuzum,kokladığınhavaya.Vesenkendilerine hiçbir şey eklemediğin, sana hiçbir şey vermeyecekolan insanların arasındasın. Bunlar sensiz yaşayabilir my darling.Rakı dudaklarımı yaktı. Dudaklarımı ve gönlümü. İspirto, alevisöndürmüyor.Kadehimkadehinedokunacakkimydarling,içindekiışıkolsun.Senkonuşurkenmydarlingyıldızlıbirmedar(dönence)gecesininkucağındayım.Senyokkenkörbirkuyuda.Demek..Sendetabiat gibi hazinelerini dağa taşa savurmaktasın. Haftada birkaçsaat beraberlik yetiyor sana. Ben de alışacağım. Zamanınparmakları her yarayı kapatır. Zamanın veya ölümün. Ne zamangörüşeceğimizi bile söylemedin. Bu bir asır nasıl geçecek mydarling.Saygılarımla…

19.5.1964

Bir akşam, postacı kapını çaldı, ama duymadın, dediniz. Kapımheryolcuyaaçılır,heryolcuya,herdavete,herarayana.Gönlümünkapılarınıardınakadaraçtım.Bir şehrin,birkaleninkapılarıgibi.Hatırlıyor musunuz? Ağlamıştınız o gece. Elleriniz ellerimedokunmuştu, kadehimi siz doldurmuştunuz. Hiçbir kadın sizinkadargeldememiştirerkeğe.Neistiyordunuz?Sizingibibirdüzinedişiyibahtiyaredecekkadarerkeğim.Sizingibibirkaçdüzinedişiyi,birkaç düzine okuduğunu sanan dişiyi hayran bırakacak kadardoluyum. Fikirle doluyum. Hisle doluyum. Bilgiyle doluyum. Sizkapıları çalıp kaçan çocuk. “Je ne vous quitterai jamais” öyle mi?Neredesiniz peki? Bu gece de yalnızdım. Bu gece de sizi bekledim

Page 237: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

Taşlık’ta. Bu kaçıncı gece biliyor musunuz? Bu cuma altı buçuktaTaşlık’tayım. Gelmezseniz minnettar kalacağım size. Bir kadınaçabucak bağlanmanın, bütün gönlümle bağlanmanın, bütün etimlebağlanmanınacısını yudumyudum tattım:Sizi ağrıyan bir diş gibiçekip atacağım gelmezseniz, gönlümden. Ve hafızamdan atacağım.Her ameliyat ıstıraplıdır. Hem de kalp ameliyatları. Hiçbir kadınkırkından sonra sizin kadar sevilmemiştir. Siz rüyamdınız.Anlamadınız. Duymadınız. Ama anlayacaksınız ve duyacaksınız.Çektirençeker.İyigecelermydarling.19.5.1964

Hayatbirormanmydarling.Herağaçbirebülhevl.Vekulağınızasaplanan bir kobra ıslığı, zehirli bir ıslık. Araplar ebülhevl demişSfenks’e.Ebülhevl,yanidehşetsaçan.Yunaniçinebülhevlbirarslanvücudu, bir kartal pençesi ve genç bir kadın başı. Mısır içinkuyruklubirkayaparçası.HayatbirSfenkslerormanı,heradımdagırtlağımıza sarılan bir sual. Bir acabalar denizinde pusulasızız.Sfenks konuşmayacak ve sen içinden geçenleri parmaklarınınürpertisinden anlayacaksın, saçının ürpertisinden anlayacaksın.Ödip’inyolunukesenSfenks,Sfenksdeğilmydarling.Sfenkssensin,görünmeyenbirSfenks,konuşmayanbirSfenks.SevilenbirSfenks.Kelimeler bir zırh, bir kabuk, bir kale. Yaralanmamak içinkonuşuyoruz. Kelimeler bir hançer, bir diş, bir tırnak. Yaralamakiçin konuşuyoruz. Kelimeler bir bulut. Görünmemek içinkonuşuyoruz. Güftesini anlamadığın bir ninni kelimeler. Denizinuğultusugibi.KadınSfenkstenfarklı.SfenksinsorduklarınıbilirsenSfenks ölür. Bilmezsen seni öldürür. Kadın gözleriyle sorar vebeklediğicevabıalamayıncaölürveöldürür.Peki,beklediğicevabıalırsa? Yeniden sorar kadın. Cevap cümle değil, harekettir.Kelimelerbireroyuncakonuniçin.Göğsünetakacağı iğnedendahadeğersizbiroyuncak.AmasaadetdebirSfenks,mydarling!Seni kafamdan koparıp atamadım. Kafamdan ve gönlümden.

Bazanbirutançgibiiçimdesin.Bazanbirzafergibi.Amahatıranhepburuk, hep yaralayıcı. Ağrı desem değil, sızı desem değil. Dahaköklü,dahaköksüz.Tekkafatasındaoynayan faciabirkaçperdedebiter. Bu facianın seyircisi bile yok. Yahut faciayı komedi gibiseyredengaripbirseyircisivar.Biryıl,onyıl.Kâinat bir ateş deniziymiş my darling’. Yavaş yavaş kabuk

bağlamış. Gözyaşları her alevi söndürür. Kadın seziş demektirmydarling! Seziş, çırpınış. Kadın feragat, sevgi, merhamet demektir.

Page 238: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

Sevmiyorsa,acımıyorsa,kinduymuyorsa…23.5.1964{16}

Corinne kim? Bilen yok. Kimi bir değil, birkaç orospununmüşterek adı diyor. Corinne Ovid’in ejerisi. Veya Pigmalyon’unyaptığı heykel. Ama bütün ihanetlerine rağmen dürüst kadınCorinne.Veşiiriparayatercihedecekkadartokgözlü.OviddövmüşCorinne’i.Sonraçoküzülmüş.Oviderkektençokkadın,öyleolmasa“ArsAmatoria’yıyazamazdı.Hintkadına çiçekledahi vurulmamalıdiyor.Doğruamahangikadına?Evet,mydarling!Sensevmedinvesevemezsin.Boğazımakadargömüldüğümbirbataklıktın.Birhastalıktın.Bir

aynabiledeğildin. Ne göğü aksettiriyordun, ne gönlümü. Seni benyarattım, acılarımdan, hayallerimden. Balçık mermerleşmiyor. Bumasaj böyle bitmemeliydi. Acımayan, sevemeyen, anlayamayanzavallıdarling!Birhayli gözyaşı,birhayliuykusuzgece.Vezavallıdarling, saadet kapını çaldı. Kırarcasına çaldı. Kırdı da. Ama seniçerdeyoktun.Tiyatroyagitmiştingaliba.Benibuıstıraplırüyadançabuk uyandırdığın için teşekkür ederim. Her ameliyat yaralar.Bilmemsenideyaraladımmı?Hiçolmazsakırılangururunbirlikteyaşadığımızı hatırlatır sana. Birlikte yaşadığımız saatlar mi? Bizbirlikte yaşadık mı? Ne zaman yanımdaydın? Bu bir romanolabilirdimydarling.Beceremedik.Başlangıcı da mesut bir istikbal müjdelemiyordu. Sana

kızmıyorum. Sen bu kadarsın. Bilmeliydim. Kalbim kırılmadanayrıldığımtekgeceolmadı.Belkianlamadımseni.Kimkimianlamışmydarling.Herromangüzelbitmezki.Budabirnevi“happyend.”Westminster sarayında kanlı bir yazı varmış: Baltayadokunmayınız!.Senbaltaylatırnaklarınıkesmeyekalktın.Budabirnevi “happy end”. Seni öldürmedim. İntihar etmek niyetinde dedeğilim.Bakisensağkalasınsevdiceğim,bendeselamet.29.4.1964

HÜRRİYET{17}

KanuninsanhaysiyetinikırmamalıdiyorGandi.Kırıyorsa,kanundeğil yumruktur. Peygamberlerle filozofların doğruluğundatereddüt etmedikleri üç beş hakikatten biri şu: insanın haysiyeti,düşüncesidir. Düşünceyi zedeleyen her kanun bir eşkiya reisinin

Page 239: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

veya bir eşkiya güruhunun emirnamesidir. Hukukla uzak yakınilgisiyoktur.Ohaldenamusluadamınilkvazifesibuçeşitkanunlarıyok saymak ve tabii afetlere göğüs gerer gibi tehlikelerikucaklamaktır. Yoksa haysiyetten nasipsizdir. Salaş tiyatrosundabakanlık rolüne çıkmaktan âciz bir hergele Türkiye’de Komünizmnurculuk kılığında tecelli etmektedir buyurmuş. Hamakatbakanlığındatecelliettiğigibi.Acanımefendim!Osmanlı, altı yüz sene Nasrettin hocanın hindisi gibi düşündü.

Kafası kılıcında veya tenasül uzuvlarında idi. Neyi düşünecekti?Kendisindenönceherşeydüşünülmüş,herşeydüzenlenmiş,rollerdağıtılmıştı (Karısı ile hangi gece yatacağını, kıçını hangiparmaklarıylayıkayacağınıdinöğretiyorduona.)Zaten tefekkürden büyük günah tanımaz teokrasi. Düşünmeye

teşebbüs edenin adı kâfirdir. Kâfirin katli vaciptir. Tarikatlarzindanınduvarındaaçılanbirikihavadeliği.Daha eski dinlerin zaman zaman dile gelişi ve Sünniliğin

kabuğunu çatlatışı. İbn Haldun bir kültürün grup pırıltısı. Sonramezar sükûtu, kılıç sesleri, nal şakırtıları. Ve hikmet-i vücudunukaybeden beyin. Kovalamak, kaçmak. Altı yüzyıllık tarih bu ikikelimenin içinde. Sonra, sonra Ojias’ın ahırını temizlemek içinOjias’ın kellesini koparan bir Osmanlı zabiti. Ve üniforma giyendüşünce.MustafaKemalkafanınyalnızdışınıdeğil içinidetanzimekalkıştı. Batı şapkaydı. Şapka ve itaat. Kalabalığın yerine şefdüşünecekti. Kur’an rafa kalktı. “Nutuk” çıktı ortaya. Bir nutuk vebir fırka. Bir lokma ve bir hırka. Önder önüne gelenin kellesinivurdurdu. Fırka hiçbir zaman ağzını açmaya cesaret edemeyenkalabalıklarınağzınavurulankilidebiryenisinidahaekledi.Sonrayenildiiçildi.Vehazretsirozdankıvrandığıyataktanbirtanrıolarakkaldırıldı.Birtanrıveyabirşeytan.Atatürkçüyüz.Atatürkçülükasilcumhuriyetinresmidinidir.Mitosuolmayansığ,dalsızbudaksızbirdin. Tam robot dini. Bu gidişle bütün dünyanın Atatürkçü olmasıgerekecek.YaşasınAtatürk, ulan biz Atatürkçüyüz. İbadet ve imanbuüçbeşhecedebaşlayıpbitiyor.Papa İsa’nın vekili. Ordusu, devleti var. Asırlardan beri fikir

cihangirlerikuruluyorotahta.VePapaİsaadınalayuhtidir*.Dindelayuhtidir. İnsanlık Aristo’yu sakalından yakalayıp türbesinegötürdü,yeterüstadımdedi,birazdabizdüşünelim.Rönesansinsanzekâsının vesayet ve velayete karşı ayaklanışıdır. Descartes’ınkabadayılığıbuisyanıabideleştirmesinde.

Page 240: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

Komünizmyasak.Faşizmyasak.Nurculukyasak.Halifecilikyasak.Nedenyasak?Zararlı.Kime?Memlekete.Neredenbiliyorsunuz?Vesiz kimsiniz? Sizmağara devrisiniz. Siz ilticasınız ve satırsınız. Sizyüz karasısınız. Ve bu salyangozlar ülkesinde herkes kabuğunaçekilmiş.İlimvedüşünceayrıkotudeğildir.Bellibiriklimdegelişir.Sosyalizm komünizmdir. Komünizm dinciliktir. Dincilik yasaktır.İnanan vatandaş inancından utanmak zorunda. Korkmak zorunda.Düşünenyaşamakiçinsusacak.Yanikanunvatandaşınamussuzluğazorluyor. Canım efendim. Bu saydığımızmezhepler dünyanın dörtbucağındakiliseleri,mihrapları,rahipleriolanbirerdünyagörüşü.Bunların dışında düşünce yok. Olamaz. Demokrasi bütün buerezileri geliştiren iklim olduğu için saygı görüyor. Adeta fidelik,demokrasi. Sivri akıllı yetiştiren, heretik yetiştiren bir fidelik.Kanun, hayır diyor, düşünce zararlı olmayacak… Düşünceninzararlı olduğu, tatbik edildikten asırlarca sonra ya anlaşılır yaanlaşılmaz.Bukanundeğil.Kanunneferi.Toplayalım.Düşünmek, insanüzerindedüşünmekmutlakayasak

bölgelerden birkaçına dalıp çıkmakla olur. Zaten demokrasi veliberalizm yasak bölgeleri kaldırmak mânâsına gelir. O halde dinvaktiyle enbasit jestlerekadarbütün insanhayatını düzenlemeyekalkışmıştır: İçki içmeyeceksin, domuz yemeyeceksin, zinayapmayacaksın. Osmanlı bunların hepsini yaptı. Ama gizlenerek,korkarakveşuuruyaralandıkçayaralandı.Hayıruyuzlaştı.İkiyüzlübir hayvan oldu Osmanlı. Tanrıyı ve kulu aldatan bir panayır gözbağcısı.Elindeteşbih,evindeoğlan,dudağındadua.Bizdeöyledeğilmiyiz? Değişen ne? Herkes Atatürk’e sövüyor ve Atatürkçü.Demokrasiyeinananyok.Herkesdemokrat.Dedim ki kanun her vatandaşı ahlaksızlaştırmaktadır.

Düşüncesinigizleyenahlaksızdır.Düşüncesinigizlemeyen…Batı‘daadam, yezidi olur, bûdi olur ve bununla övünür. İnancı kişiliğidirinsanın.Serir-i*bezm-i aşkı* öyle her bir cânâ vermezler. Fransa’dakomünistim diyen, bir takım sorumluluklar yüklenmiyorsa gülüpgeçerler.Yanibirbağlanış fedakârlıklarlamühürlenecekkiciddiyealınsın. Yoksa atıyorsun derler. Sen kim, komünistlik kim.Sosyalistlikdeöyle.Kralcılık da öyle.Kimneyi saklayacak?Ancakilgisizler,ancakhedonistler,ancakkavgakaçakları, ancakortadangidenler, ancak karar veremeyenler utanır ve saklanır. Küçüklükkompleksi Ortaçağ celladının kızgın demiri gibi onların alnınıdamgalamıştır.Lamennaisdörtciltferyateder.Zındıkolun,dindarolunamadüşünün,insanıöldürenkanserkayıtsızlıktır.Kayıtsızlık.Kanun kayıtsız olacaksın diyor. Senin ne vazifen? Kimin vazifesi?

Page 241: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

Seçeceğinadamların,seçeceğim adamların hepsi deyyussa?Kanunbunacevapvermiyor.Ali Bey ve benzerleri bunun için suçludurlar. Bu zindanın

duvarlarını dişimizle, tırnağımızla aşındırmak zorundayız. Zindanyedi göbek ötemiz için de mezar olmamalı. Bu zindan kanundur.DenilecekkikanunVoltaire’lerFransa’sındadadüşüncenin ağzınakilit takmıştı. Yalan. Bizde tek düşman o küflü kâğıt tomarı değil.Tarih düşman, örf düşman. Zaten kimse alışmamış düşünmeye.Düşünce nazlının nazlısı. Hasta bir çocuk. Bakıma, şımartılmayamuhtaç.Yalnızkolunavurulankelepçesenibütündünyandanayırır,adın vatan hainidir artık. Voltaire ve çağdaşları isyan bayrağınıaçtıkları zaman insanlığın velinimeti ilan ediliyorlardı. Seni,etrafındakiler, leş kargaları gibi delik deşik eder. Rejim, hangirejim? Bu iklim içinde halledilecek hiçbir dâva yok. Bizansın songünlerindeyiz.BakalımbutaaffünühangiFatihtemizleyecek?Münakaşada zafer,mağlup olanındır. Yenilmek zenginleşmektir.

Bilmediğinizi öğreneceksiniz ve ego denen köpek havlamayacak.Münakaşadazafer.Münakaşahakikatibirliktearamaktır.Adetabirormandasınızvemeselabirkaynakarıyorsunuz.Öncearkadaşınızbulupsesleniyorsize:evreka!Nesevinilecekşey!Yalnızbirtemeledayanmalı münakaşa. Herkesin bildiklerini bileceksiniz. Sonrayeniyi arayacaksınız. Hakikat bin bir cepheli, bin bir görünüşlü.Karşınızdaki göremediğinizi gösterecek size. Sizden farklıdüşündüğü ölçüde yaratıcı ve öğreticidir. Adeta beraberce birheykel yapıyorsunuz. İnsan yardımcısına nasıl kızar? Cemiyetleberaberhakikatlerde gelişir.Tek tehlikebunukavramamak.Kızılşal görmüş İspanyol boğası gibi, her düşünceye ve her düşünenesaldırmak.Bucanımmemleket,buyüzdenbircüzzamlılarülkesidir.Benherhangibir tarikatın sözcüsüdeğilim. Yani ilan edecek hazırbir formülüm yok. Derslerimde de, konuşmalarımda datekrarladığımvedarağacınakadartekrarlayacağımtekhakikat:herdüşünceyesaygı.4.7.1964

GOETHE,FAUSTVENERVAL{18}

“Fausf”un müsveddeleri on yedi yaşındaki genç Goethe’nincebindeimiş.Goethe, “Faust”u seksenyaşında iken bitirdi. Goetheher insan gibi acılı, tatlılı bir hayat yaşamış, ama herkesten farklıolarak bütün ıstıraplarını ve hazlarını ebedileştirmesini bilmiştir.

Page 242: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

Bazı edebiyat tenkitçilerinin söylediği gibi, egoist değildir,duyularından aldığı balı edebiyatın altın kadehinden asırlarasunmuştur.Rusya’da bir gazete çıkarma teşebbüsü suya düşünce, Lenin

çoluğunuçocuğunumemleketindebırakarakAlmanya’yakaçmıştır.Yanına iki vagon halinde kütüphanesini almış, yer darlığındanedebiyat kitaplarını bırakmış, yalnız bütün tecrübelerin topluolduğunusöylediği“Faust”ualdırmıştır.Ensevdiğiyer:

“Hernazariyesolukturazizdost,Canlıolan,tazeolanhayatınağacıdır.”

Faust eski Germen masallarında yaşayan yarı hayali bir

kahraman, son derecede geniş tecessüsü olan bir insan. OnuShakespeare’in çağdaşı olan Marlowe da işlemiş. Faust büyük birbilgi ve zevk ihtişamına sahipmiş. BuOrtaçağ doktoru başlangıçtaMallarme’ninmelankolisinesahip!

“Lachairesttriste,helas,Et,j’ailutousleslivres.”Mallarme’ninkaçmakarzusunu,Faustdaduyar.

Adımadımfethedilenilim,zamanladünyayıinsanınemrineverdi.

OysakiFaust’unyaşadığıçağlardainsan,henüzâcizbirmahlûktur.Sabrı tanımayan Faust, kendine yardımcı olarak “magie’yi seçti.Büyü iki şekilde olurdu. “Magie noire”, başka insanları irademizaltına almak için yapılırdı, “magie blanche” tabiat kuvvetleriniirademizerâmetmekiçin.Faust’abilgisisoğukgeliyor,onundoyuşudenizsuyuiçmişbirinsanındoyuşudur,belkisuiçmiştir,amabusuonu doyurmamış, aksine susuzluğunu büsbütün arttırmıştır.Yaşanmamışbirhayatınhasretiniçekiyor:“Faust” Fransızcaya Gerard de Nerval’in kalemiyle tercümeedilmiştir. Elinde bir ipe bağlı bir İstakoz dolaştırırdı, kendinitelgrafdireğineasarak intihar ettiNerval.Biraz anormaldi.Bugün19. asır Fransa’sının en büyük şairleri arasında Gerard de Nerval,Theophile Gautier ve bir parça da Musset var. Nerval Hintçeden“ToprakArabacığı”çevirir,İstanbul’agelir,Mısır’akadaruzanır…

Page 243: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

19.11.1964

SARTRE,BABEUF,TAHSİNYÜCEL

Bakışlarınıiçdünyasınaçevireninsan,şuurunmağarasındakendigölgesiylekarşılaşır.Bütün“introspection”larbize fraklı, gözlüklüvepapyonkravatlı

birpsikolojihocasıimajısunar.Metodunzaafıbu.Ancakkendimizigözleyebiliriz. Kim gözleyebilir kendini? Entelektüel. Psikoloji bubakımdan bize çeşitli fikir adamı imajları sunan bir kaleideskop.Bergson fabrika işçisinin derisine girebilir mi? Ancak kendikorkularını, kendi rüyalarını anlatır. Entelektüelin macerası,entelektüeldir. Bu bakımdan Montaigne’in bütün “Essaie”leri,Montaigne’nin hayalini aksettiren bir ayna, yani entelektüel birotobiyografi. Her sayfada Montaigne var, elinde bir kitaplaMontaigne. Yani Montaigne kitaplarıyla resim çektiren bir adam.Şimdi Seneka ile konuşur, şimdi Epiktetosla. Ama konuşan hep o.Ötekiler konuşturan. Yani çeşitli muhataplar karşısında fildişikuledekifikiradamınındavranışları.Sartre’ın “Kelimelerinden hoşlanmadım. Şöhret çok defa bir

yanlış anlama. Demek Nobel’in fethi bu kadar kolay. Biraz fazla“mystification” var “Les Mots”da. Sartre soyunmuyor, fotoğrafçektirmek için giyinmiş cici bir çocuk. Bir Amiel, bir France, birRenan daha bizden. “Les Mots’yu göklere çıkaran yazılardanhiçbirini okumadım. Yalnız kitap beni sürükleyememişti. Birbaşkasının uyanıkken gördüğü rüyalardan zevk almak için birbaşkasınıçoksevmeliyiz.Bence Sartre’ın zaferi, reklamın zaferi. Fransa İkinci Harp

sonrasında bir fetiş yaratmak ihtiyacındaydı. Yani bir mesihbekleniyordu.Hazretatladısahneye.“LaNausee”herbaşlayışımdatiksindirmiştirbeni.“LeMur’dekihikâyelerMaupassant’mkilerdençokdahaaşağıkalitede.Makalelerigürültüpatırtı.Kalan,babadankalmabirkaçtekerleme.Bubirbardaksudakoparılanfırtınadır.64TürkiyesindeBabeuf

bir sarhoşun kopardığı nâra. Babeuf korkulan adam, umacı.Kafasıyladeğil,aksiyonuylabüyük,kavgasıylabüyük.Zatenyazdığıiçin asılmadı. Batı‘nın bizde korumaya kalktığı fikir hürriyeti mi?Hayır! Sabahattin Bey. Sabahattin Bey dâvası olan bir adam değil,herteldençalanbirdiletan.İsmetPaşa’nınmünciliğineimanetmişderbederbirvatandaş.Amadostlarıvar.Babeufbomba.Sabahattin

Page 244: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

Bey, bomba ile oynayan şımarık bir çocuk. Halk Partisinin eskimilletvekili,ebedidokunulmazlığıolduğunakani,sanıyorkibütünşımarıklıklarıhoşgörülecek.Ziranihayetbaştakilerleaynı kasttan.Yani Breton gibi. Burjuvazi sürrealistler karşısında elinitabancasınaatmadı.Yaramazçocuklarıfazlaciddiyealmakiçinpeksebepyoktu.Gençtiler.Bretongeçicibirtaşkınlıktı.Nazımıokuduğuiçin zindana tıkılan lise talebesinden galiba yalnız Çetin sözetti.AhmetAkat“Kapital”diyebireserinvarlığındanhaberverdiği içinbirseneışıktanmahrumbırakıldı.Babeufyetişmemişbirülkeiçinbir tehlikedir. Bir kıyama davet. Fikir hürriyeti ya bütün olarakmüdafaa edilir, ya edilmez. Falan doçenttir, meyhanede hırçıkarmış, örtbas edelim. Falan bizdendir bir hatadır işlemiş,kusuruna bakmayın, olmaz. Pierre Emmanuel yalan söylüyor,Babeuf bir filozof değildir. Zaten Fransız İhtilalinin filozofu nedemek?Alaymıediyorlar.TahsinYücel,İlhanSelçuk’açatıyor:İnsanortadanolacağınafaşist

olsun, komünist olsun daha iyi diyormuş. Tahsin’e göre, hakikatortada, kutuplar fikri çizgileştiriyor, yani fakirleştiriyor. Doğru.Kiliseyekoşmak, camiye koşmak… yani sürüye katılmak, hakikatiaramaktan vazgeçmek. Kalabalığın benimsediği hal suretleriniçilesiz,kaygısızbenimsemek.AmaSelçukhaklı.Bizdeasılsürü,asılsürüngen,asılkarakalabalık,asılnasırlaşmış

şuur, kemikleşmiş vicdan, asıl araba beygiri, başını sağa solaçevirmektenkorkannasipsizler…Sağda,solda,hayvaniveyanebatibir tercih, bir irade yönelişi farketmek mümkün. Orta… Orta,uyuyan milyonların yan geldiği sedir. Her tehlikeden kaçış, herdüşünceden kaçış. Bırakıldığı yerde çubuğuna sarılan esrarkeşintekkesi. Sağda, solda bir çırpınış, bir hayat hamlesi var. Ortadakiuykusundan tedirgin edildiği için şikâyetçi. Tarih sahnesine çıktıkçıkalıortadayız. Yani bir sürücününkamçısı altında hep aynı turutekrarlamayamemurşukadarmilyonbeygir.Berke,dündenevardıdiyor?NamıkKemalniçinfedaedilmesin?

“Sefiller”ve“Cezmi”…HugoyanındaKemal’innedeğerivar?Kemalbirbaşlangıç,birfecir.Hugo,Juvenalle,Job’la,Homer’lebaşlayanbirkitabın son mephası. Dante’yi, Milton’u, D’Aubigne’yi çıkarın, nekalırHugo’dan?Kemal, granit bir temel.Kabiliyet olarak, heyecanolarak, hatta kelime olarak boy ölçüşemeyeceği Avrupalıtanımıyorum.Berke,sıfırdanbaşlamalıdiyor,herşeyAvrupa’da,bizyokuz.Bu tekerlemelerdekendi günahlarımın dile geldiğini duyargibi oluyorum. Yeni ufukları fethe teşvik için her başbuğ

Page 245: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

etrafindakileri sefaletlerine inandırmak ister. Kaybedecek nemizvar?Zincirleriniz.Tiers-Etatnedir?Hiç.Peyami,NamıkKemal’lebaşlayankitabınsonmephası.Yahutson

mephaslarındanbiri.OkitapAvrupalıyıpek ilgilendirmez.PeyamiromancıolarakSartre’dan,gazeteciolarakRogerCaillois’dandahamı küçük? Sanmıyorum. “Kovadis”i almanak gibi Batının bütünkulübelerine uçuran rüzgâr: konusu. Yani Batı “Kovadis”te kendiresminialabildiğinegüzelleştirilmişolarakbulduğu için “Kovadis”milyonlarcasatıldı.Peyami,PierreEmmanueliçinbirrakiptir.Dahametotlu, dahaderine inen, dahanüanslı bir zeka. YaşarKemal birAfrikalı.Etiyle ihsaslarıyla yazan bir ilkel. Ve bir sirk hayvanı gibienteresan.Baü“İnceMemet’ibiziküçükgörmek içinçevirdi.Haçlıseferlerinden beri, “Binbir Gece”den beri kendine göre bir Şarkyaratmıştır Batı. “İnce Memet” o imaja uyduğu için hoşuna gider.Yaşar Kemal Batı‘da hiç kimsenin rakibi değildir. Nebatat*bahçesinde tatsız tutsuz bir ot. İbni Haldun hâlâ karantinadadır.Şöhretin terkibi de bazı yemeklerinki gibi tiksindirici. Mutfağagirince iştihanız tıkanır. Yaşar’ı üniversel yapan reculiyeti.(erkekolması) Yahudi kızı “İnce Memet’i İngilizceye çevirmese dünyaedebiyatı bu şaheserden ebediyyen mahrum kalacaktı. NedenOrhanKemalmilletlerarasıolamadı?KöyromanınıYaşar’danönce,Yaşar’dan güzel yazdığı halde. Cevap basit: felek karşısına birYahudi kızı çıkarmadı. Peyami’yi kim çevirecekti Fransızcaya?Peyamiüsluptur,nüanstır.Benim trajedimşu birkaç satırda. Sevebileceklerimdilsiz, dilimi

konuşanlarla konuşulacak lakırdım yok. Yani dilimle zevklerimle,heyecanlarımla, yarımla Büyük Doğu kadrosundanım.Düşüncelerimle, inançlarımla Yön’e yakınım. Bu bir kopuş, birparçalanış. Başka bir trajedi de şu: yabancı dil bilenler Türkçeokumuyor, ben yabancı dil bilmeyenlere hitap edemiyorum. Dahadoğrusuyabancıdilbilmeyenlerkendidillerinidebilmiyorlar.Hintikimokur?Nesterenokurmu?Hayır! Avcıoğlu?Hayır! Necip Fazıl?Hayır! Her dergi bir tekke. Bir akademi bile değil. Aydın, Osmanlışairinden daha köksüz, daha dalsız budaksız. O devrin vezirleriokuyordu.Budevrinkilerokumuyor.Birşiirkitabınınokuyucuları,yazmabirdivanınkindendahakalabalıkdeğil.Berkenezararı vardiyor?NamıkKemal’iokuyacağızdaneolacak?İnsan ancak kendi dilinde düşünebilir. Namık Kemal’i

okumadığımıziçinhödükkalıyoruz.AbdullahCevdettekbaşınabirEdebiyatFakültesi. FransızcayıNesteren’den iyi yazar, Farsçayı Ali

Page 246: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

Tarlan’dan iyi çevirir. Eğinli, Abdullah Cevdet ve göz doktoru. Bir“İctihad” koleksiyonu 1938’ten bu yana yayımlanan dergilerintopundandahadeğerli.Hepimizbirarayagelsekbir“Sis”yazamayız.Bir günde Avrupa olunmaz. Beyin ameliyatları tehlikeli. TahsinYücel 64’ün Ahmet Mithat’ı. Ahmet Mithat’ın pabuçları TahsinYücel’dendeğerli.AhmetMithat,fakültedeğil,üniversite.Benonunçocuğuyum. Kabil olsa, yabancı dilde okuduğum bütün kitaplarıhafızamdansöküpatabilsem.KalanıyladabirkaçtaneTahsinYücel’iebediyyen dinleyici kalmaya mahkûm edebilirim sanıyorum. YaniOsmanlıcadiyeistihkarettiğimizdilbirkültürdiliidi…HİCİV{19}

Bazan revak saraydan daha muhteşem. İbn Haldun’un“Mukaddime”si gibi. Cromwell’in “Önsöz”ü bir neslin, bir çağınbeyannamesi…PırıltılarıCelalettinHarzemşah’akadaruzananbirfecir. Fransız Ansiklopedisinin “Giriş“i, insan zekâsının o günekadarkibütünfetihlerinikucaklıyor.Her“giriş”birmüjde,birvait,bir rüya. Sonra, “İngiliz Edebiyatı“nın o muhteşem “Giriş“i,edebiyatıilimleştirenTaine…Önsözleriatlayanlaryaratıcıyasaygı duymayanlardır, yaratıcıya,

yaniinsana.Juvenal Eski Roma’nın en büyük isimlerinden biri. Dusaulx,

Juvenal’iFransızcakonuşturanadam.Birkaçyüzsayfayakırkyılınıgömmüş. Önümde bu nefis tercümenin 1803’te yayımlanandördüncübaskısı.Dusaulx’nunJuvenaltercümesineyazdığı“Giriş“,Juvenal’inkalemindençıkmışçasınaheybetli:“Minnettençokisyanamütemayil* insan kalbi: işte satirin kaynağı. Homeros’un sesindebile zaman zaman hınç ve isyan sayhaları* duymuyor muyuz?Salluste, Roma’nın ahlaksızlıklarını, Juvenal’den önce büyük birbelagatla haykırmıyormu?Tacite’in yalnız adı bile, zorbalara ecelteridöktürmüyormu?”Sonrahicvintarihinianlatıyoryazar.“Hiciv,öncebulanıkveçamurlu,zamanlasüzülüyorveduruluyor,birahlakmektebioluyor.Ozamanlarsatir,kininveyakıskançlığın emrindedeğildi.Onundavazifesi,tarihinkigibi,faziletiyüceltmek,alçaklarıdamgalamaktı.Hicivalkışlamasınıdabilirdi,yermesinide. İyilerindostu, kötülerin düşmanıydı. Hicvin sesini yükselttiği yerdekanunlaraihtiyaçyoktu,Juvenal’egöre.Juvenal, insanlaraheyecanveren,insanlarıhareketegeçirennevarsa,benimkonum,diyor.Heralanda Yunan’ı taklit eden Latin edebiyatı, yalnız satir’de yaratıcı.

Page 247: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

Hicvinhürriyetigenişamaâdiolmayacak.Okşarkendekamçılarkende heybetli olmak başlıca ödevi. Romalılarda satir, komediyi dekucaklar.Roma’nın ve Romalının vicdanıydı hiciv. Horace, Perse, Juvenal,

Türk okuyucusunun hâlâ meçhulü olan üç yol açıcı. Juvenal’indünyasında ilk kılavuzum Paul Albert olmuştu. Cehennemipencereden seyredişdi bu. İmparatorlar Roma’sını Dussaubc iledolaştım, vecitle, ürpererek, iğrenerek. Fransa’ya da Juvenal’i otanıtmış. Juvenal’i tanıyan var mı ki? Gutenberg’in bütünmuzipliğinerağmenJuvenaldemezbeleyegirmiyor,bütünbüyüklergibi.TanrıancakKelimullah’agörünüyor.İnsan Juvenal’i okuduktan sonraBrunetiere’e hak veriyor, hiciv,

lirik nevin bir kolu. Kendi gibi düşünmeyen, duymayan veyaşayamayanlarınkarşısına,kendigörüş,duyuşvedüşünüştarzınıçıkarırhicivci.Çağımız Juvenal yetiştirmedi. Bu çöküşte kıyametlerin azameti

yok.Birçöküştençokbirçözülüş,birkokuş…NEYZENTEVFİK

Ney’inden yıldız yıldız nağmeler, kaleminden şimşek şimşekmısralardökülenbucoşkunsanatadamınedenebediyeti fethedenbirşöhretolmadı?Kaderiipekbirkumaşgibiişleyenbüyükaksiyonadamlarının yanında, ruhu ipek bir kumaş gibi örseleniverenfânilervar.Gönüllerimeçhulünveerişilmezinözlemiyletutuşanbuezeli mağluplar için dünyamız tahammül edilmez bir gurbettir.İbrahimPeygambergibi,kucağınafırlatıldıklarıateşdenizini,hemkendileri hem de gelecek nesiller için, bir gül bahçesineçevirebilenlerpeknadir…Kamus’unölüverenksizkelimelerindenpırılpırılvedipdiribirkâinatyaratabilmek,yavuzbirirade,yalçınbirsabırvegenişbirkültürişi…Hicvinbirgiyotinbıçağıkadarkeskinleştiğiçağlarvar: Juvenal’in

kalemi Sezar’ların sırtında şaklayan bir kamçıdır. Dante’nin“Cehennem”i kutsal kitaplarınkinden çok daha korkunç… Tarihmahkemesininverdiğikararlarıçokdefahicivinfazeder.Bazandetarihsusar,hicivkonuşur.Zalimlereterdöktürenointikamcıilahe,demolur,içlibirannekadarmunisleşiverirvebirDonKişotyaratır.Doğu’da hicvin, salaş tiyatrolarındaki kaleler gibi, köksüz oluşu,

bir dâva temeline dayanmayışındandır. Şairin kanıyla imzalamaya

Page 248: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

yanaşmayacağıhicivler,asırlarınmahkemesindebireryalancışahitkadar, itibarsızdır. Namık Kemal’in hayatından Magosa’yı çıkarın,“Hürriyet Kasidesi” sönükleşiverir. “Han-ı Yağma”yı, ancak han-ıyağmadaziftlenmeyenbiriyazabilirdi.Neyzen’in hayatı akliye koğuşlarıylameyhanemasaları, cinnetle

deha arasında mekik dokumakla geçti. Gelenekler onun serazatruhunu çelik bir korse gibi sıkıyordu. Hayalinin geniş kanatları,sokaktaki insan gibi yürümesine, günahlarıyla zaafları büyük vebakir ruhların kanat çırptığı göklere yükselmesine… engeloluyordu. Şarklıydı: derisine saman doldurulan Mansur’larınhatırasıelbettekirüyalarınızehirleyecekti.DonKişot’unazametveasaleti,şerrikılıçkuvvetiyleyenebileceğineinanmasındangelir.Bunikbinlik* yoktuNeyzen’de. Onda, ne Fikret’in feragatkâr ruhu, neAkif’inkarakterselabeti,nedeNamıkKemal’inzorluiradesivardı.Mısralarını şimşeğe benzettikNeyzen’in, olmayan bir şimşek. Yanihavaifişeklerinfânipırıltısı.Lombroso,buhasta zekâları, bir hekim soğukkanlılığıyla, otopsi

masasına yatırır. Neyzen’deki tezatların psikopatolojik köklerinimerakedenler“L’HommedeGenie’yiokusunlar.Biz,coşkunzekâsınıalkolkadehlerindeboğanbuhastavekardeş

şairinhatırasınıdaimaşefkatvesevgiyleanmaktadevamedeceğiz.

JURNAL’İNFERYATLARLADOLU*{20}

Denizeatılanşişe,denizedeğil,körkuyuya.Kuyununsahiliyokveşişedeki kalp ve şişedeki kafa, kıyamete kadar karanlıklardataaffünemahkûm.Zavallı,zavallıçocuk!LeopardiveyaKafka?İkisidebahtiyardılar

sana kıyasla. Korkuyorum. Neden? Bir gün evvel veya sonra, neçıkar?Ademdenkorkulmaz.Benibozukpara gibiharcıyor zaman,birizmaritgibieziyor.İzzet bu kadar üzme kendini, diyor. Çocukların meçhul. Neyi

değiştireceksin?Jurnal’inferyatladolu.Nedeğişti?Hâlbukisenkaçyıldayetişirsin.Doğruamaeldemi?İsterdim ki… hiçbir şey istemiyorum. Dışarda hayat devam

ediyor. Saat kaç bilmiyorum… Bir dost olsa, dertlerimi döksem…Karımuyuyor,kızımhasta,oğlumnerede?Fikretgelmedi.Gelseneolur ki? Mehmet de yok. Kurduğum bina her gün çatırdıyor,

Page 249: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

iskambilkâğıdından.Kurtulmak için yaratmak. Nasıl? Neyi, kime? İnanabilsem!

İslamiyet’inenbüyükzaafımanastıryok.

“JesonneâlaportedelaFolieOnnem’ouvrepas.Ömelancolie,

Amerrepas.Jesuissiseul,EtletrepasNepressepasSespas…“

Cinnetinkapısınıçalıyorum

Açanyok.SertbiriçkiMelankoli.

ÇokyalnızımVeölümAdımlarınıSıklaştırmıyor…

26.12.1964

BUHİNTBENİM“CALVAİRE’İM{21}

Reel’le ideal arasındaki uçurum. Hölderlin kitaplarını köprüyapmak istedi. Olmadı. Şuurunu fırlattı uçuruma. Gönlünledolduramazsın o uçurumu. Naşını fırlatacaksın. Senden evvelkileröyle yaptılar. Kurbanlarla dolar uçurum. Ve arkadan gelenler…Arkadangelenkim?Dinsiz,dilsizveidraksizbirkalabalık.Arkadangelenbiralaygoril.Bu burjuvazi, tarihin rahminden ihtiyar doğdu. Rahminden mi?

Kıçından.Yobazınhasreti içindeyim.Yobaz tekkitabı okuyan veyatek kitaba bağlanan. Yobaz dâvası olan, mukaddesi olan. Belkiçamur,amayıldızabulanmış. İgnace de Loyola bir adamdeğil, birirade. Engizisyon kaç cana kıymış? Bir Napolyon, bir Hitler kaçengizisyona bedel. Yobaz, aydının gölgesi. Yobaz, yarıda kalan

Page 250: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

devrim. Taşlaşan bir başlangıç. Kendini Kuran’a veya “Kapital”ehapseden idrak. Bunlar yaşamıyor. Homer’in cehennemindekilergibi dokununca ürperiyorsunuz. Boşluğu kucaklıyorsunuz,kucaklamak isteyince. Yobaz kanatsız. Bunlar sadece siz. Ne birantitez,nebiryarım.Karanlıkbiledeğil. Sürfebiledeğil. Sürfe birümittir.Vasco de Gama’nın fetihleri bir esrarkeşin rüyası. Portekiz

gerçekte tek fatih yetiştirmiş: Camoens. Portekize ebediyetifethetmiş Camoens. Her akşam Portekiz sokaklarında garip birhayalet dolaşırmış, ihtiyar Camoens’e sadaka toplayan Cava’lı birköle. Gerçekle rüya arasındaki uçurumu senin gönlün dedolduramamış Camoens. Camoens kim? Dün akşam SadriMaksudi’ninkızı:“Connaispas”dedi.Vehangiebediyet..?KerimSadi,evimebırakmaklütfundabulunduğu“MehmedAkif’in

kapağınaşukelimeleri tükürmüş:Hintyazarından çokdahaolguneserler bekleyerek… Çok daha olgun eser ne demek? Bu konudabütün mitolojilerin tanrıları elele verse çok daha olgun eseryazamaz.Hint’inkaçsayfasınıokudunuzacaba?Bu Hint benim “Calvaire”im. Onu yazmış olmaktan büyük bir

utançduyuyorum.Utançvevicdanazabı.KatırahırındaBeethovençalmak. Her kitap bir davettir. Kimi nereye davet ediyorsun? Kaçkişiokudubudavetiyeyi.Vekaçkişiokuyacak?Dahaolgunesermi?Homer’içağırdayazsın…Okitabaharfharfhayatımı işledim.Dörtyılım sayfa oldu. Hint rüyalarımla, hicranlarımla benim. Benimtürbem.Bugünziyaretçisiyokbutürbenin.Yarınolacakmı?Tercüman’daki yazıyı gördün mü? Ahmet Kabaklı‘nın. Bir dost

yazısı.Coşkunvepırıltılı.Ama yazıda Hint yok, Benim mazim var. Hint’ten evvelki ben

varım.Hatıradagüzelleşenben.Elbiruni Hint’i Asya’ya bağlayamamış. Zekânın köprüsü kıldan

ince, kılıçtan keskin, kalabalıklar geçemez üzerinden. O diyarıngerçek fatihi Anquetil’le Jones. Hint ancak bu iki vefakâr aşıkınönünde soyunmuş. Ülkeler asırlarca habersiz yaşıyor birbirinden,yıldızlar gibi. Yalnız ülkeler mi? Çağdaşların da kapıları kapalıbirbirine. Hugo’nun altmış cildinde Marx’in adı geçmez. Aynımahalledekiinsanlarbirbirineyabancı,aynımahalledekihattaaynıevdeki insanlar. Her evmeçhule giden bir tren kompartımanı. Veiçindekiler tesadüfün bir araya topladığı üç beş yolcu. CromwellMilton’utanımaz,madamMarxoğlunu.

Page 251: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

Saint-Simon ebediyete giden yol tımarhaneden geçer, diyor.Tehlikeli bir durak tımarhane, birçok yolcular cinnette kararkıldılar,Hölderlingibi…Comte’utedirginetticinnet,ömrüboyuncahuysuzbirâşıkgibidalaştıdurducinnetle.Ebediyethazinbirtesellimükâfatı.Ve Rubaçov zindanının duvarında kelimeleşen sesler duydu,

uzaktan, çok uzaktan gelen sesler… Cümleler vardır, korkunç biryersarsıntısıgibikıtalarıbirbirindenayırır.Kıtalarıyanigönülleri.Uçurumlaraköprüatancümlelerdevardır…Burada zaman hayretten dona kalmış, yürümüyor. Ve tarih,

akmayan bir ırmak kadar şaşırtıcı. Perdede hep aynı gölgeler.Karagöz’ünrepertuarıtarihinkindendahazengin.Juvenal’ıöfkeşairleştirmiş.Öfkebir isyandır.Şarktasokakisyan

eder, sokak, yani rakkam, yani “abstraction”. Neye isyan?Hikmet,hamakatlevuslatıhayatıntabiicilvesisaymaktanibaret.Görüyorsun ki kesilen bir konuşmayı tekrar başlatmak,mezardakileridiriltmekkadargüç.

HİNTEDEBİYATI,İTHAFLAR{22}

SayınAhmetKabaklı,48 yılımı gömdüm bu sayfalara. Ben bu sayfalarım.

Heyecanlarımla,rüyalarımla,vehimlerimleben.Birkitababirkıtayısığdırmak!Nedenolmasın?Birdamlasudabütünbirdenizyokmu?Hintbirkitabınilkcümlesi,onusizleriçinyazdım.Okursanızbirkaçcümledahayazarım,okursanız,yaniseverseniz.Sanabiravuççiçeğiyollamakvefasızlığınımükâfatlandırmakgibi

bir şey. Bu hoşgörüyü Hint’ten öğrendim. Sen de kitabı bitirinceinsanlaradahaçokbağlanacaksın,insanlaravebütüncanlılara.Bukitapbirmesajdır,onutanımanıvetanıtmanıistiyorum.Hasretlegözlerindenöperimazizdostum.

***MuhteremNihatSamiBanarlı,

Page 252: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

Olemp’i ararken Himalaya çıktı karşıma ve ak saçlı rişilerdenilahiler dinledim. Bu bir kitap değil bir vecittir. Onu sizler, yanihüsnünbütüntecellilerineâşinâcanlariçinkelimeleştirdim.Enderinhürmetlerimle.

***SayınFalihRıfkıAtay,Önce sizinle dolaşdım Hinti “Bir aşk oluverdi aşinalık”. Yıllarca

Himalayaeteklerindesabahladım.Hintherinancasözhakkıtanıyanbir ülke olduğu için ikinci vatanım oldu. Bu kitap bir davettir:yolculuğadavet.Hint’ibirkeredebenimledolaşmakistermisiniz?Hürmetleriminkabulünüricaederimefendim.

***SayınYusufZiyaOrtaç,SiziHimalayadoruklarınaçağıranbirkitapbu.Tanrılarıdinlemek

istemezmisiniz?Bu çiçekleri üç beş bahtiyar için topladım, harapmabedin kandillerini vecitleriyle, aşklarıyla tutuşturan üç beşbahtiyariçin.Enderinsevgilerimle.

***

AzizTurgut,Düşünce dünyasını fethe koşanların uğrayacağı ilk ülke Hint

olmalı. Bizi yobazlıkmahvetti, yobazlık yani kin. Yunan, en büyükevlatlarını, gözlerini kırpmadan mahkûm edecek kadar darkafalıydı.Hint,bütün inançlara sözhakkıtanır.ÇağdaşAvrupa, enaydınlıktaraftarıylaHint’inbirdevamıdır.Bize benzemeyeni anlamak ve sevmek ve zulmün kılıcını

kanımızınateşindeeritmek.Gandi’ninyaptığıbu.Hintbelkibütünhakikat değil ama hakikat. Bu kitap çağdaşlarımı papağanlıktankurtarmak için yazıldı. Bir kaçış değil, bir arayış? Düşünceyiseviyorsan,bütüntecellileriyleseveceksin.Senin gibi kendilerine büyük ümitler bağladığımız genç

mücahitlerin unutmaması gereken bir gerçek bu. Gözlerindenöperek.

Page 253: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

***ÇetinAltan’a,Yüzbinlerce okuyucunun karanlık gecesini şiirin pırıltısı ve

öfkeninşimşeğiileaydınlatanPromete’ye;Bu kitap insanları birbirine daha çok sevdirmek için yazıldı.

Bhagavat-Gita’yı,Buda’yı,Upanişat’larısayfalaradökerkenhepsizidüşündüm.Hintbirkaçışdeğilbirarayış.Gözlerinizdenöperek.

***RefiCevatBeyefendi’ye,Atabe-i irfanınıza vazettiğimbu çiçekleriHimalaya eteklerinden

topladım.Oihtişamlardiyarındailkrehberimsizolmuşdunuz,belkideaşinalıkbununiçinçabucakaşkoluverdi.AtabeBukitapbirvecittir.Gülistanıedebîbarbarlarınistilaettiği

bu kıyamet günlerinde üstadımıza tatlı saatler yaşatmak ümit vetemennisiyle,hürmetleriminkabulünüricaederimefendim.

***AtabeYiğitgazetecivedeğerliyazarİlhanSelçuk’a,AtabeİnsanıninsaniçinkurtolduğubirdünyadaHintbirümitve

birteselli.Şerrekarşıaçtığınızsavaşdabaşarılardileyerek.***

Kolomb’un karşısına Amerika’yı çıkaran tesadüf, banaBrahman’lar diyarını keşfettirdi. Dört yıl Ganj kıyılarındasabahladım. Hint hürriyetin vatanı olduğu için benim de vatanımoldu.Byron’unRomaiçinsöylediğimısrayı:“OIndia,mycountry,cityof the soul” suretinde tekrarladım. Türkçenin can çekiştiği birdevirde,tanrılarınvahyinimısralaştırmakpeygamberliğeözenmekgibibirşey.Hint’iokumasını istediğimbir avuç insanın başında siz varsınız.

Herkitapebediyyeteyazılanbirmektuptur.Amaebediyettenöncesevdiklerimiz var. Ve ebediyet sevdiklerimizin takdiridir.Sevdiklerimizin diyorum. Saygı frak giymiş bir sevgiden başkanedir?Eski bir şakirdinizin sahifelerine rüyalarını gömdüğü bu garip

eseri okursanız, bir hoca olarak gurur duyacağınızı ümit etmek

Page 254: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

isterdim.Hürmetlerimle.

***BubirkucakçiçeğiGanjkıyılarındansevdiklerimiçintopladım.Hürmetlerimle.

***

Bukitap,şiirin cançekiştiğibirdünyadayazıldı.“Bülbülhamuş*havz(havuz)tehi(dip),gülistanharap”.Atabe-i irfanınıza vazettiğim bu bir avuç çiçek Himalaya

eteklerinden sizin için toplanıldı, sizin, yani bu viran mabedinkandillerininar-ıaşkiletutuşturansonBrahmanlariçin.

***Ebediyet mükafatların en hazini. Elmas gibi. Isıtmaz ve

aydınlatmaz. Güzellik fâniliktedir. Bu yabani çiçekler kokularıylakütüphanenizinraflarını süslesindiyekoparıldı.Kütüphaneniziveellerinizi.10.1.1965

FİKİRHAYATIMIZ

TarihsahnesineyeniçıkanTürkburjuvazisi,cehaletiileövünecekkadar şuursuzdur. 1908’den beri körün mağarasındayız. Fikirhayatımızmefhumlarınkâhgülünç,kâhkorkunçmaskelerleraksaçıktığı bir karnaval balosu. Aydınlar “izm” korkusu içinde. Arabaizindenayrılmayacaksın.Düşünce,mavisakalınkırkıncıodası.Batı‘da burjuva bir fatih. Kilisenin zekâya vurduğu zincirleri o

parçaladı. Bastil’i deviren o. Montaigne de onun çocuğu, Marx da.Bizdeburjuvabirharemağası,kendikendini iğdişedenbirharemağası. Batı‘yı tanımıyor, Doğu’ya düşman. Dinsiz ve düşüncesiz.Baloyu yöneten şeytan değil, cehalet. 1789’dan sonraki Fransa dabuhranlar içindeydi. Ama bu buhran yeni bir çağın müjdecisiydi.İnsan yanan şatoların alevinde günahlarından arınıyordu.Aristokrasinin küllerinden daha genç, daha becerikli, daha yapıcıbirsınıfdoğuyordu.Bireldenbirelegeçiyordumeşale.Yapılacakilkiş,enkazıtemizlemekvekiliseninyerineyenibirdüşüncemihrakıkurmak.

Page 255: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

Saint-Simon bu anarşiye son verenlerin, yeni bir fikir dünyasıkuranlarınbaşındadır…

26.2.1965

ANADOLU

İstanbul kafaydı, kafa ve mide. Anadolu’da şato yoktu. Şatosuzderebeylik olmaz. Padişaha kafa tutan, kellesi kısa zaman sonraheybe derununda Dar-ül Aliyye’ye gönderilecek olan birmüntehirdi*. Bütün payitahtlar, bütün saraylar birbirine benzer.Ama Batı‘da saray bir değil, bindi. Çöküş devrinin OsmanoğullarıiçinAnadolufeirbuğdayambarıydı.Yükselişçağlarındaisebirerat*pazarı.Edebiyatsaraylardadoğar.Musikideöyle.Halkmusikisi,bucoğrafyada mekân tutan çeşitli medeniyetlerin kulaktan kulağadolaşankırıkdökükvehissei şayialımirasıdır. Birmusikiden çokbir musiki enkazı. Her sanatın bir zenaat tarafı var. Ustalıkişbölümününmükâfatı.Sefaletinsanatıolmaz.DedeEfendi’lerköyenasılgidebilirdi?Batı‘dabilesaraysaraylarıyoketti.ParisdışındaFransayokgibi.EdebiyatıdaParisyarattı, ihtilalide.ParisFransızzekâsının dünyaya teşhir edildiği vitrin. İstanbul da öyle. NabiUrfalıdır.NefiErzurumlu.Karacaoğlanbirmozayikparçası. Emrahdaöyle.Bakinekadarbizimseonlardaokadarbizim.Nedahaçok,nedahaaz.Her kâmil zevk bir fethin mükâfatıdır. Çile ister. BenWagner’i

anlamıyorum diye, Wagner’i inkâr edemem. Wagner’i yaşadığıçağda kaç kişi anladı? Üstat Fransa’da yuha ile karşılandı. Sonrahavariler çıktılar.Wagner tanrılaştı. Anadolu Itrî‘yi anlamıyorsa,Itrî‘yivatandaşlıktantardmıedelim?Anadolu ezeli sefaleti içinde sanatsız ve tefekkürsüz yaşamaya

mahkûm. Tek hâkimi, uzviyeti. Anadolu biyolojik bir dünya.İstanbul’un şuuraltı. Komplekslerle vıcık vıcık. Anadolu mahzen.Payitaht intelijansiyası o biyolojik yığının şuuru. Bunun için hastabir şuur. Önce yaşamak sonra düşünmek diyor Romalı. Anadoluyaşıyor mu? Bir yanda toprak köleleri, bir yanda otomobillirobotlar. Toprak köleleri dişlerini gıcırdatmaya başladılar.Otomobillirobotlaruykularında.Anadoluşuuraltımız.Kimseninbukaranlık dünyaya ışık sıkmak cesareti yok. Tarihin dışında birdünya. Tarihin ve bütün ilimlerin. Orada musiki ancak düğünden

Page 256: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

düğünesahneyeçıkar.Hepaynımonoton,aynıbedbaht,aynışifasızinilti.Şiir,aynışiir,kiminsöylediğibilinmeyenveancakmusikininkoltuk değnekleriyle sürüklenen sekiz on kıta. Anadolunun şiiribundanibaret.26.2.1965

KÖYLÜYEOKUMAK

Köye tek kitap girebilmişti: Kur’an. Ve hayali cennetekanatlandıran birkaç risale. Toprak adamı ancak cehennemdenkurtulmakiçinokur.Kitapcennetinanahtarıdır.Öğretmenimamınyerini tutamadı, tutamayacaktır. Öğretmen köye neyi getiriyor?Samimiyetsizliği, köksüzlüğü ve hoppalığı. Köy bir gurbet, birsürgün, bir Lilluputlar ülkesidir hazret için. Hazret de köylü içinyabancı bir madde, bir düşman, bir nevi casus. Okuyup da neyapacak köylü. Refahında bir değişiklik olacak mı? Hayır. Kitaphiçbirkapıaçmayacakönünde.Birdevletki,bütünbirköyünsevgisinikazananyaşlıdinadamını

Arapça ezanokuyordiye tartaklayacakkadar şuursuz ve eblehtir.BütünHıristiyan dünyanın, tek kelimesini anlamadan, latince duaettiğini bilmez. Bir devlet ki, kaymakamı, ışıktan korktuğu içinimamı tevkif eder. Bir devlet ki, topuna tüfeğine, üniversitesine,matbuatınarağmenkitaptanveharftenkorkmaktadır…Köylüyü insanlaştıran, dini. Dinsiz köylü bir yaban domuzudur.

Yalnız bizde mi? Hayır, bütün dünyada. Köylü okumak ister:yasaktır.Bumemleketin%70’iokumabilmez.BeneminimkiTürkharfleri, gerçekte Türk harfleri Arap harfleridir, değiştirilmeseydiokumabilenlerinsayısı%7O’eçıkardı.BİZDEHÜRRİYET

Liberalizmin verdiği hürriyet, bir senyörün kölelerini sofrayadavetideğil.Hiçkimsegönülrızasıylahürriyetipaylaşmaz.Hürriyetbir fetihtir. Canım on sekizinci asır Fransa’sı kitabı yakar, adamızindandaçürütür. İngiltere Zola’nın ihtiyar tabiini zincire vuracakkadarliberaldir.Burjuvazihürriyetikarışkarışfethetmiştir.Dişiiletırnağıile.Alınterivekanı ile.Hürriyet fethedildiği içinmevcuttur,fethedildiği ölçüdemevcuttur. Fransa’da Komünist Partisi hürdür,neden?Çalışanlarınasırlardanberidevamedenmücadelesizaferleneticelenmiştir de ondan. Fransa’da Komünist Parti’sine hürriyetsağlayan89’daölenlerdir,

Page 257: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

48’de ölenlerdir, 70’te ölenlerdir. Aristokrasi, liberalizme âşıkolduğu için burjuvaziyi geliştirmedi. Burjuvazi hürriyeti, hürriyetuğruna râyegân etmiyor. Hürriyet bir mecburiyet-i elimedir.Hükümdarınhaklarınıpaylaşmasıgibi.Rusya’dahürriyetyok.Ziraoiçtimaivasattasözsöylemekhakkını

kazanan hasım bir zümre yaşamıyor. Yaşayamaz. Hakikattahürriyet,iktidarıniktidarsızlığıdır.KatolikKilisesiiçinhürriyetvarmıydı? Reform, söz hakkını mantık selabetinden değil,taraftarlarının maddi kuvvetinden aldı. Rusyada hürriyet yoktur,çünkü hürriyete ihtiyaç yoktur. Hürriyet bir ihanettir veya bircinnet.İhtiyaçolduğugünhererezimeşruiyetkazanacaktır.Batıdahürriyet bir realitedir, çünkü Batı tarihinin gelişmesi, çatışmahalindeki içtimai sınıflara dayanıyor. Her içtimai sınıfın ayrı birhakikati vardır. Ve her içtimai sınıf bu hakikati bağıra bağırasöyleyecekkadarkuvvetlidir.Rusya’datekiçtimaisınıfvar.Yanitekhakikat.Bizdehürriyetyok.Nehürriyeti?Fikirvarmıkihürriyetiolsun?

Her fikir sahneye çıktığı zaman ıslıklanır, hücuma uğrar, birrahatsızlıkunsurudur.Fikirdeyaşamakiçindövüşmekzorundadır.Gerçekten varsa kendini muayyen bir zümreye kabul ettirir.Muayyenbirzümregerçektenvarsahürriyetinipençesiylefetheder.Hürriyet içtimai sınıfların varlıkları, yani gerçek kuvvetleriölçüsündemevcuttur.Sınıfsızhürriyetyanihavadahürriyetsadececemiyetin çöküşünü gösterir. Cehaletin hürriyeti. Söyleyecek sözüolan her zaman ve her yerde hürdür. Var oldukça hürdür.Fedakârlıksız hürriyet olmaz. Hürriyet bir fedakârlık mirasınadayanır.14.4.1965

MAHMUTALİ,ALİİLMİ,MEMDUHSELİM

Tanrıyı yalnız korku yaratmamıştır. Sevgi de, bir cisimde tecellietmediği zaman, bir hayalde şekillenir. Mahmut Ali gençmuhayyilemizinimalettiğibirmasalmıydı?Aliİlmi,visleriyle,bayağılıklarıylavefaziletleriyle,çökenOsmanlı

cemiyetininsontemsilcilerindenbiriydi.Asyalıdeğil,Avrupalıdeğil,sadece Osmanlı. Lâyık olmadığı felâketler büsbütün kabuklu birhayvanhalinegetirmiştionu.Büyükçebirkabuk.Birmektepyahutbirotobüsbuudunda iyikonuşurduOsmanlıcayı.MuallimNaci’ninsığbirdevamı.BirneviAndelip.HocadançokkalemefendisiydiAliİlmi. Zevklerinin esiriydi, itiyatlarının esiriydi ve ufuksuzdu.

Page 258: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

Penceresi yoktu dünyaya. Fransızca bilmeyen Sabih Bey. Bana neverdi?Biravuçsevgi,biravuçteşvik.Amaoensamimitakdirlerinibilemenfaatleriyle frenleyenadamdı.Evinide,kalbinide,bilgisinidearalardı sadece.Dersleri sohbetle geçerdi.Nükteleri seviyemiziaşmadığıiçinzevkledinlerdik.MemduhSelimdahasertti,dahahuysuzdu,dahajandarmaidi.Ne

öğretti?Kâğıdamürekkepdamlatmamayı.Marj*bırakmayı.MahmutAli güzelkonuşurdu. Bununla beraber hocalık hayatına

aithiçbirberrakhatıramyok.Derskitaplarımızyoktu.Notalırdık.Sanıyorum ki Ahmet Refik’in Umumi Tarihinden anlatırdı.Otoriterdi.Kıvrakbirzekâsıvardı.Bilgisiparmaklarınınuçundaydı.Neden severdi talebe onu? Bütün hocalık hayatında hiç kimseyisınıfta bırakmamıştı. Talebe ile laubali değildi. Ama nazikdavranırdısınıfta.Azarladığızamanumumidekalır,teşhirederkenbile“ambigu”olmağıtercihederdi.6.5.1965

BÜTÜNKURANLARIYAKSAK…

Bouthoul’u 43 yazında tanıdım. “İbn Haldun et sa PhilsophieSociale” güzel kitaptı ve bana, hürmet ettiğim bir insanın manevisefaletini ifşa ettiği için hem acı ve buruk, hem… Hilmi Ziya 40’tayazdığı kitabı Bouthoul’dan kopye etmişti. Adi ve acemice birhırsızlık.Bukeşifkafamabirçekiçdarbesigibiindi.HilmiZiya’yıveonunla beraber birçok dostları kaybettim. Vehimler, yaşayan birağacınyapraklarıgibi,hermevsimtazelenmiyor.Ağaçkelleşiyor.“Histoire de la Sociologie”, Bouthoul’un ustalık çağında yazdığı

kitap.Doluveilkbakıştadoyurucu.Amatenkidinamansızadesesi*,Mosca müterciminin hem kültüründeki gedikleri, hem bâziçesi*olduğu “idolatribus”leri, hem de mantığındaki zaafı apaçıkgösteriyor.İşte“Sofistler”bahsindenbircümle:“İnsanlığındüşüncetarihinde ilk defa olarak dizgin tanımaz bir samimiyet (tabiilik)içindemünakaşalar yapıldığına şahit oluyoruz”. Sofistler Sokrat’ınçağdaşları. Sokrat’ın kendisi de sofist. Eflatun garip bir Ödipkompleksiileobüyükfikirmaceraperestlerinimabettenkovmuşveuzun zaman felsefenin vur abalıyası olmuşlar. Yalnız, neden

Page 259: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

“insanlıktarihindeilkdefaolarak”?Birsosyolojitarihindebukadarkesin bir hükmün çok kati belgelere dayanması gerekiyor. WillDurant, ilk Upanişadlarla Budanın sahneye çıktığı devir arasında,“dizgintanımazbir tabiilikle” herkonuyudelikdeşik eden “Hintlisofistlerden”bahseder.TabiiyalnızWillDurantdeğil.WillDurant’ıanışım herkesin bildiği bir tarihçi olduğu için. Buda 488’de ölür.Yani bu sofistler 488’den evvel yaşamış. Neden “Batı‘nın düşüncetarihinde”değilde,“insanlığındüşüncetarihinde”?Devamedelim:“Yunankafasınınbaşlıcahususiyetiolanbirtabiilik”.Sekizformalıkbir kitapçıkta hiç lüzum yokken Yunan milletine bir minnettarlıkharacı. Heraklit Yunan değil miydi? Avrupalı her fırsatta EskiYunan’ınperestişkârı.EskiYunan’ınyanikendikendisinin.Tambirnarsisizm. Devam edelim. “Felsefenin hâlâ muğlak, hâlâ ezoterikolduğu bir dünyada fırtına koparan (ayıplanan) bir senli benlilik(tabiilik)…”Sultanım!bu“familiarite”Yunanmilletininanavasfıdırbuyurmuştunuz:“lepropredugeniegrec”.Birmilletinanavasfı omilleti nasıl tedirgin edebilir? Sofistler Yunanistan’da hakareteuğradılar.Neden?Felsefikonularıkalabalığaanlattıklarıiçin.Kimintarafındanayıplandılar?Yunan aydınları tarafından. Yunan milletinin tabii vasfı, ezeli

imtiyazı, serazat bir tabiilik değil miydi? Yunan aydınları, Yunanmilletinin dışındamı? Bu “libre familiarite” ile felsefenin ezoterikkalışı nasıl uzlaşabiliyor? Bouthoul’un vereceği tek cevap şuolabilir:“librefamiliarite”,sofistlerdensonrakiYunandüşüncesininmümeyyiz* vasfı. Rânâ söylersiniz. Ama Homeros? Bütün Yunanşiirinin ana kaynağı Homeros ve aradakiler bu “librefamiliarite”denmahrummuydular?Değillersefelsefenasılezoterikkaldı?Bouthoul’ubusıkıntılıdurumadüşürenYunankavminekarşıduyduğuölçüsüz taabbüt*. Hiç lüzumyokken kullandığı “qui fut lepropre du genie grec” cümleciğini çıkarın, ufak bir rötuş dahayaparak ibareyi düzeltebilirsiniz: “Batının düşünce tarihinde ilkdefa olarak dizgin tanımayan bir tabiilik içinde münakaşalaryapılıyordu. Felsefenin hâlâ ezoterik, hâlâ karanlık olduğu birdünyadagürültükopardıbutabiilik”.AvrupainsanıDoğuyutanımaz.Avrupainsanıkalabalıktır.İslamla

Hıristiyan, Haçlı Seferlerinden beri tez’le antitezdir. BütünKuranlarıyaksak,bütüncamileriyıksakBatıinsanıngözündeHaçlıSeferlerininyalınkılıçvetekbirgetirencündileriyiz.Avrupa’nınbirnevi tezadı idik. Yani kıtayı tamamlıyorduk. Şimdi maymunuyuz.Yani hiçbir haysiyeti, hiçbir hikmet-i vücudu olmayan ananesiz,haysiyetsiz, sırnaşık gölgesi. Avrupa materyalizmine rağmen

Page 260: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

Hıristiyandır.HıristiyanlıkDoğuismianılıranılmazşahlanıverir.İşçisi de, Marksisti de, Hıristiyandır hep Avrupalının. Durup

dururken hristiyan değildir belki. Ama Hıristiyan bir devletleMüslümanbirdevlet arasındabir tercih yapmakgerekince safkanHıristiyandır.BizMüslümanolduğundan,Doğuluolduğundan,Türkolduğundan utanan, aczinden tarihinden, dilinden utanan şuursuzbiryığın haline geldik. NermiUygurOrta Çağ felsefesi okutur, İbnRüşd’ünadınıanmaz.Berkeedebiyattarihiyazar,Endülüsşiirindenhabersizdir. Kendi kendine kazık atan, efendilerimiz gücenmesindiye hazinelerini gübre ile kamufle eden bir entelijansiya. SonraKıbrısdâvasındaBatıinsanınınbizidestekleyeceğinidüşünmekgibisazanbalıklarınıkahkahadançatlatacakbirhamakat.27.5.1965

YİNEBOUTHOUL

Eflatun, kargaşalıklardan kurtulmanın çaresi, Yunanistan’ınarkaik müesseselerine dönmek, diyormuş, canlı bir örneği devarmış filozofun: İsparta.Her rüya gerçek bir temele dayanır.Heryazarütopyasınınharcını,yakucağındayaşadığıcemiyettentedarikeder, ya tarihten. Ama devletin programı Eski Yunan’ın yıkılmışveyafersudeleşmiş*3-5müessesesiniihyadanibaretmi?Hayır.Eflatun’un güveni yokmuş entelektüellere. Şairleri sitesinden

kovmaya kalkışıyormuş. Nasıl olur? O sitenin beyni entelektüel.Entelektüelleşairaynıinsanmı?Sonraşairegösterdiği itimatsızlıkbir bakıma şairi anti-entelektüâlist sayışından değil mi? Şair,masallarıyla zekânın berraklığını bulandırdığı için hoşuna gitmezüstadın. Belki bunda şuuraltı bir kıskançlık da var. Yunanistan’ınyetiştirdiğienbüyükşairdeğilmiEflatun?Bir kast rejimi kuruyormuş. Kast, sınıflar arasına aşılmaz

duvarlardikenrejim.Özelliği, imtiyazlarınsoydangeçişi.Halbuki ideal sitede insanlar

cevherlerinegöresınıflandırılır.“Magistra’nın oğlu çoban, çobanın ki “magistrat” olabilir. Yani

ferdin kaderini kabiliyetleri tayin eder. Kastların vatanı Hint.Kşatriya, Himalaya’yı sırtında taşısa Brahman olamaz. Vaişyanıniçtimai ehramda bir basamak yükselmesi rüyada bile görülmemişşey.

Page 261: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

1.7.1965

BANDOUNGII

Laboratuvara dalan kedi. Newton’un dizi dibinde uyuklayanvefakârkelp.Birincimahlûkatom fiziğini, ikincimahlûkNewton’unekadar tanır?Osevimlihayvancıklarınkafasına dünyanın bütünelmaları düşse, yerçekimi kanununa akıl erdirebilirler mi? Tarih,mağaramızın önünden geçen bir tren. Sırtımız dönük kapıya.Duvara katarların dev gölgesi vuruyor. Gölge ve gürültü. GözlerigöbeklerineçivilimeczuplarTanrıyıgörüyormuşorada.

Ezelikaranlığında,namütenahi*yılönceyaptıklarınıtekrarlayanbir köstebek, bir çoban köpeği, bir ağaç, Sartre’ın, Russell’ın nekadar çağdaşı ise, nasıl çağdaşı ise, biz de o biçim bir yirminciasırlıyız.“Nouvelles Litteraires” renksiz, kokusuz bir gazete. Usaresi yok,

erkekliği yok. Bağırmaz, tırmalamaz, yumruklamaz. Terbiyeli vetuvaletli. Efendilerimiz hazım zamanlarını rahat geçirsin diyetertiplenir.Amadövüşen,küfreden,uluyankalabalığınıstırapveyaümit çığlıkları zaman zaman o fildişi kuleye bile aksediyor. Sonsayısında (24 Haziran 1965) hoş bir yazı var: “Bandoung II”.Çeviriyorum:“Yalta…1945Şubatındaüçbüyüklerdünyayıbölüşmekiçingizlicetoplandılar. 1955 Nisanındaki Bandoung konferansında Asya ileAfrika’nın yirmi dokuz ülkesi, Üçüncü Dünya’nın doğuşunu açıkçahaykırırlar.ModerntarihinikiHimalaya’sıolanbuçiftekonferansı,hakikattebirbirindenayırmakimkânsız.İkisinindehaykırdığıaynıtarihî ders. Yalta’da iki bin yıllık tarihin sonunu seyrediyoruz.Akdeniz ve Avrupa imparatorluklarının asırlar süren saltanatıburada sona eriyor. Zaman zaman göz kamaştıran çağlar:Firavunların, Roma’nın, Charlemagne’mn, Charles Quinfin, Na-polyon’un, Bismark’ın ve Viktorya’nın çağları. İki yeni büyüklerbüyüğünün tarihe el atışı burada resmileşiyor: Rusya ve Amerika.Bandoung*da ise bir yandan Üçüncü Dünya’nın kesin olarakşuurlanışına,yenisınırlarıçizmekiçinsabırsızlandığına,öteyandanikibinyıllıkuykusundanuyananÇin’inbütüngücü,bütünyaşamairadesiyledünyasahnesindeyenidenboygösterişineşahitoluyoruz.Herikikonferansdaaynı“dyptique’inikikanadı.BandoungolmasaYalta yarım kalırdı. Bandoung’u aydınlatan Yalta… Dünya Savaşıolmasa, Yalta olmasa, daha yüz yıl beklemek lazım gelirdi

Page 262: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

Bandoung’u.BandoungKonferansının iki büyük promotörü Pandit Nehru ile,

başkanSukarno.ÇağrılacakdevletlerinlistesiniPakistanlıMehmedAli, Birmanya başvekili Unu, Seylanlı Sör John Kotelawala ileberaberhazırlayanNehru ileSukarno’nunbaşlangıçta ilkamaçlarıdünya sulhunun kurulmasına yardım edecek bir konferanstoplamaktı. Birbirini kovalayan atom tecrübeleri dünyayı dehşetedüşürmüştü.Ruslar ileAmerikalılarAveHbombalarıpatlatmaktayarışediyorlardı.Asyanınbütünkıtalardançoktelaşadüşmesitabiiidi: atom bombaları yalnız Asya şehirlerine atılmıştı. Eski esirmilletleri,eskimazlumkavimleribiranöncetoplamak,onlarısavaşaleyhinde haykırtmak lâzımdı, Nehru’ya göre. “Nonviolence”mücahidi Hint sulhperverliğini cihana yaymak istedi. Bir Afrika-Asyazirvekonferansıdüşüncesiböylebirpasifizmbayrağıaltındaberraklaştı. Yıldırımı elinde tutan devlere karşı masumlarınazametli konferansı olacaktı bu, suç işlemeyen kavimlerin cihançapındakonferansıolacaktı.Amabukonferansbirbarışseverlikayiniolarakkalmakistemedi.

Sukarno’nun açış nutkuyla, hak talepleri hatta intikamcı seslerduyulmaya başlandı. Üçüncü Dünya da dünya işlerinde söz sahibiolacaktı. Yalnız aristokrat milletler, yalnız asil devletlerkonuşmayacaktı artık. Her millet aynı haklara sahipti. İmtiyazyoktu.Milletleri çobanve sürüdiye ikiyeayıramayacaklardı artık.Bandoung,serserikavimlerin(“peuplesclochards”)kurultayıoldubirnevi“jeudepaume”andı.YirmidokuzmilletvardıBandoung’da.Bunlardan on üçü müslüman devletlerdi. Beyazlar yoktukonferansta. Beyaz aleyhtarlığı vardı. Irkçılık bilhassa Rusya veAmerikaaleyhindeşahlanıyordu…”

Veyazıdevamediyor…

20.7.1965

YARATAMIYORSUN

Düşünce dokunduğunu yakan kezzap. Hangi düşünce? Aksiyonabağlanmayan, kendi kendini öğüten, bataklaşan, kanserleşendüşünce.Bubirdüşüncedeğil,birfelâket.Vehimlerindenbirkâbushalkedenhastavezavallıbirbeyin.Yaratamıyorsun. Sokaktaki adam alışkanlıklarıyla Zaloğlu

Page 263: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

Rüstem. Sen çırılçıplaksın. Çırılçıplak ve karanlıklarda. Andankaçmak,nereye?Hayalinininşaettiğicehennemlergerçektendahamı cazip? Düşünce, düşünce berraktır. Sen düşünemiyorsun. Dışdünyadan kopmuşsun. İç dünyan hasta bir hayvanın korkularınıaksettirenayna.Kırıkbirayna.Gömülmesiunutulmuşbircenazesin.Sefaletinikaybetmektenbile

dehşetduyuyorsun.Seveninyok,anlayanınyok,ağlayanınyok.21.7.1965

HANGİAHENK?

Birtelkopar,ahenkebediyenkesilir.Hangi ahenk? 12 Temmuz sabahı huzur içinde miydim? Hayır.

Kaderden tek dileğim vardı: ölüm. Sakin, acısız ve gürültüsüz.Neden? Fizyolojik bir sıkıntının şuura aksi. Bulanık, dağınık vekelimeleşincegülünçleşenşikâyetler.Dahadoğrusuezeliolduklarıiçin zehirleri azalan, meşruiyetlerini kaybeden şikâyetler. Sonhaftaların yorgunluğu ve ümiliyasyonları. Duygularıma istikametverenhepbuümiliyasyonlar.Körlüğünküçüklükduygusu.Düşünceadamınınboğuluşuveoğlum.Belkibütünbunlarınarkasında Erosvar.Erosyanicinsîtatminsizlik.Karımı,bilhassahastalığındanberimarazi bir düşkünlükle seviyorum. Onu kaybetmek ihtimali benidelirtiyor. Bütün olarak seviyorum. Ama bu sevgi boşluğumudolduramıyor.Karanlıklarımıdolduramıyor.Fevziyeannem,ablam,çocuğum, adeta kokladığım hava, yediğim ekmek. Fakat hiçsevilmedim ve buhranlı bir yaştayım. Karımın dışında bir hayatdüşünemem. Bu imkânsızlık, mutlak imkânsızlık zaman zamanboğuyor beni. Yaşamak için istemediğim işlerle uğraşmakmecburiyetindeyim. Emil tercümesi, Sefiller… bu angaryalarınmükafatı yok. Statükoyu devam ettirmek. Statükoyu sevmiyorum.Oğlumla fiilen ayrılmış durumdayız. Yine sene içindeki vaziyet.Odasına çekiliyor ve çalışıyor. Konya’da biraz ferahlamıştım.Limanımda nisbî bir sükûn içinde çalışmalarıma dönerken…Bunların hiçbiri mühim değil. Hepsi biraraya gelince mühim.İstikbalendişesi.Karımınsıhhatinegüvenememek…12 Temmuz Pazartesi sabahı, saat beş sularında bunları

düşünüyordum.Maaşa titreyerek gidiyordum, talebem yoktu.Hintsatılmamıştı, makalelerim basılmıyordu. Ve oğlumun üç ikmalivardı.ReşitBeyinesaretialtındakalmayamahkûmdum.23senedirbeni mahveden ümiliyasyonlann başında bu mahkûmiyet gelir.

Page 264: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

Fevziye ile evlenirken bir miras peşinde miydim? Hayır. Kadına,yani şefkate, yani arkadaşa ihtiyacım vardı. Hayır. Bilhassa dişiyeihtiyacımvardı.Karım,mütevazimaaşlıbiröğretmenolsabahtiyarolurdum. Karım benden büyüktü. İzdivacımızı maddî bir menfaatdüşüncesine bağlar korkusu beni mutlak olarak menfaatlerimifedaya zorladı. Karım benim yaşımda olsa evlendiğim gün hesapsorabilirdim. Aile reisiydim. Doğacak çocuklanmızın istikbalinidüşünmekhemhakkımhemvazifemdi.45’de hocalıktan aynlmak zorunda kaldım. Mahmut doğdu. Ve

esaret zinciribirdahakopmamaküzereperçinlendi.Tam istiklalekavuşacağımıumduğumandagözlerimikaybettim.Vegözlerimiçinbile kayınbiradere başvurmadım. Karımdan yalnız kendisiniistiyordum. Tek ıstırabım beni sevmemesiydi. Gerçekten sevenkadın, kocasının bu kadar büyük bir acısına kayıtsız kalamazdı.Kendimi aldatmama lüzum yoktu. Karım beni sevmiyordu.Sevmemişti. Yahut da marazi ve çok hodbin (bencil) bir mülkiyethırsı,yanikendisindenbaşkasınakaçmamam,biricikdüşüncesiydi.Benimolsundakörolsundiyordu.Bununüçüncübirihtimaliyoktu.Plaj hayatımın yirmi üç yılının kâbusudur. Belki tek kâbusdur. Oşeamet yuvasından uzaklaştığım ölçüde nefes alabildim. Plaj yaniReşitBeyveyakınları.Süheylasıcakbir ilişkiydi.Kucağınıherkeseaçanucuzbirkadın.Süheylaçokhoşumagiderdi.Havasıvardı.Amakarımı aldatmayı düşünemezdim. O benim için mukaddesdi.Aldatırsamyeryarılacak,göktenyıldırımlaryağacakmışgibigelirdibana. Süheyla ile yatsam birçok ıstıraplar hatta birçok felaketlerönlenirdi. Bacanağım ölmeden az önce Süheyla’nın metresimolduğunu bildiğinden bahsetti. Belki kayınbirader de öylesanıyordu.VebelkiSüheyla’nınbizekarşıkindardavranışıböylebirvehmi izale etmek içindi. Çok ıstırap çektim. Hiçbir şey istemez,hiçbir şey beklemezken bir zerre muhabbet, bir zerre anlayışhasreti içinde kıvrandım durdum. Sonra Zekiye geldi. Yüzünühatırlamıyorum. Ben gördüğüm zaman yüzü yoktu. Herhangi birsokaktaki kadındı. Gözlerimi kaybettim. Ben hastahanedekıvranırkençocuklarımplajdaidiler.Mahmutbirgecebileyanımdakalmadı. Plajda Tuncay vardı, hayvani insiyakları vaktinden evvelgelişenbirkenarmahalleçocuğu.BenParis’teameliyatmasasındaikenTuncayoğlumasaldırıyorduvekarımmutlakbiracziçindeidi.Döndüm. Gözlerimi, yani her şeyimi kaybetmiştim. Tekrar çarkatakıldım.Ölümübirmünci*olarakarıyordum.Meselelerimiancakoçözebilirdi.Korkakolduğumiçin intiharedemedim.Vazifelerimdebitmişti. Hayattan zevk almıyor muydum? Alıyordum.

Page 265: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

Keçiboynuzunun balı. Ama çok yorgundum. Beklediğim bir şeyyoktu. Yazdıklarım hiçbir yankı uyandırmamıştı. Ne yazacaktım?Dostlarım günden güne azalıyordu. Zaten fakir olan dünyambüsbütün fakirleşmekte idi. Belki bunlara eklenecek atavikfaktörlerdevardı.12 Temmuz Pazartesi günü hiçbir İskender’in çözemeyeceği bu

kördüğüm boğazımı sıkıyordu. Ben bir aile kuramadım. Karımınyanında daima bir Reşit Bey vardı. Yatakta bile karımla başbaşakaldığımızı sanmıyorum. Ve karım bu Reşit Beyi hürmete şayanolarak görmek ihtiyacında idi. Şüphe hayatına mal oluyordu.Müreffeh değildik. Ama ben sefalete de razıydım. El birliğiyleyeneceğimiz bir sefalete. Çocuğuma süt parası bulmak için zavallıgözlerimi harap edercesine yıllarca çalışmış, her eğlenceyi fedaetmiş,herhusumetegöğüsgermiştim.Birşeyeyaramadı.Buzinciribirtekmedekırabilirdim.Kırmalıydımda.Güvenemiyordum.İşimegüvenemiyordum. Kuvvetime güvenemiyordum. Karımagüvenemiyordum. Oğluma güvenemiyordum. Oğluma. Her yılikmale kalıyordu ve uzağımdaydı. Çok uzağımda idi. Bir tavanarasındabirtasçorbayıvebirdilimekmeğibölüşmek,hayatıadımadım,karışkarış fethetmek.Okumakdüşünmek ve sevişmek… Şuandayineölümüistiyorum.Belkihastayım.12Temmuzgünüenfarktüsbirazizlikyaptı.Biradresyanlışı.Ve

ahenk yeniden bozuldu. Su yeniden bulandı. Çocuklarım benimtattığımacılarıtatmamışlardır.Dayılarınınbananeyemalolduğunubilmezler. Ve şimdi karşımda elele veren iki bahtsız kadın. İkizavallıinsan.Beni bedbaht etmeye memur iki zavallı insan. Ne istediğini

bilmeyen, içine birlikte yuvarlanacağımız tuzağı hazırlamak içinbütün şeytanları seferber eden iki seyyar gaflet. Ne olurdu karımdaha sıhhatli, daha becerikli, oğlum daha çalışkan, daha fedakârolsaydı.Beninedenbulağımasürüklüyorlar?Ölümhak,mirashelâl.Hangimiras?Miras kütüphane.Miras terbiye.Miras namus.Mirastemizkalmışbirinsan.Babanınvebabalarıntemizkalmış ismi.Nekadar bedbahtım! 48 yaşındayım. Ve şu sefaletim bile teminataltında değil. Bu 883 lira ne zaman kesilecek? Hangi dalatutunacağım?Naciye düşman. Karıma düşman, çocuklarıma düşman. Bana

düşman.Karımadüşmançünküondançirkin,çocuklarımadüşmançünkü onun çocukları yok. Bana düşman. Çünkü Fevziye’ninkocasıyım. Bu yeni bir keşif değil. Zekiye ne kimseye dost, ne

Page 266: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

kimseye düşman. Zekiye için kendi menfaatları bahis konusu.Yalnız,tahtınıtacınıkaptırmışbirkraliçepsikozuiçinde.VebutahtaFevziyeileNaciyeoturacakdiyeherikisinededüşman.Fevziyedörtkişi. Dört kişiyi idare etmek güç. Naciye tek kişi. Tek kişiyi idareetmekkolay.Naciyebizimaleyhimizdehertertibegirmeyeezeldenmüheyya.Yalnızbütünzayıf insanlargibikendinihaklı göstereceksebepler arıyor. Elalemden korkuyor. Belki kendisi de bize karşıbeslediğikininşuurunavarmışdeğil.Karşısınaçıkacakilkbahaneyiganimet telakkiedecek.Yanigüçlükşurada:reaksiyonları hiç belliolmayanhastabirinsankarşısındayız.İplerimizonunelinde.Naciyemenfaatlerini mi gözetiyor? Hayır. Menfaatlerini feda eder mi?Edebilir. Sonuna kadar feda edermi? Sanmıyorum. Ama bence bubir meçhul. Baki’ye neden yanaşıyor? Bizi ekarte etmek için. Bizinedenekarteedecek?Evvelabirtahakkümihtiyacı.ŞahsındaReşitBeyi enkarne etmek istiyor. Adeta Reşitleşmek kompleksi içinde.Eskibirgururyarasınınintikamıdaalınmışolacak.Neyapılabilir?Ya gemiler yakılır. Tehdide başvurulur. Kanun sahneye çıkanlır.Skandalarıza gösterilir. Bu blöf olarak da kullanılabilir. Tatbikatadageçilebilir.Naciye’yitanımıyorum.Böylebirblöfnasılbirneticeverir? O damukabele bilmisle kalkarmı? Son derece karışık birişletme.Şüphelihesaplar,Naciyebizimahvetmekiçinintiharıgözealırmı?Kaybedeceğibirşeyyok.Yaşadığıhayathayatdeğil,zaafsız,yanitutulacaktarafiyok,yusyuvarlakbirşey,dikenlibirtop.Yadasevgisini kazanmak. Bu mümkün mü? Sanmıyorum. Benkazanamam.Meğerkibütünzekâmıveerkeklikcazibemiteraziningözünekoyayım.Bununbileişeyarayacağıçokşüpheli.Zatenniye?Böyle bir bayağılığa ne lüzum var. Ben Naciye’yi severim. Herkesisevdiğim için severim. Daha doğrusu sevmek isterim. Belkisoğukluk onu yeteri kadar sevmeyişimden. Müşterek hiçbir güzelhatıramız yok. Kendisinden çok daha adi bir adamla evli idi.Kaynaşamadık.Açgezdiğimgünlerdebirtekdostçasözduymadım.Birfincançayınıiçmedim.Bu dolaplar dönecek. Bilmemek ne güzel şey. Birbirimizi yemeyemahkûmuz.Bununbirfaziletolmadığını,hiçbir işeyaramayacağınıanlayabilseler!27.7.1965

SÜKUT

Yinemutlakınsomurtkan,sevimsiz,soğukçehresi.Mutlakınyani

Page 267: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

sükutun.MukaddesKitap yalan söylüyor. Önce sükût vardı, kelâmdeğil.Kelâmbir arıza. Ezeli ve ebedi olan adem, yani sükut.Vigny“yalnız sükût büyük” diyor. Bu, felaketin, hailenin, ölümünbüyüklüğü, düşmanın büyüklüğü. Yajnavalkiya doğru söylüyor:Tanrı sükuttur. Ama insanın sese ihtiyacı var. Sese yani hayata,sevgiye,ışığa.Kutuplarınsükûnundanbanane?Yine bir kâbusun kucağındayım. 12 Temmuzda kayınbirader

sizlere ömür. Bu ölüm beni limanımdan koparıp, bir lağımummanına fırlatıverdi. Küçük kinler, pis çıkarlar, rezil hesaplar…burnumu tıkayarak kaçmak istiyorum. Gerekirse ölüme veyacinnete. Yalnızım, silahsızım, çırılçıplağım. Tecrübe… Neye yarartecrübe? İnsanlardan iğrenmeye, hayata küsmeye yarar. Eksikolsun.Kayınbirader74yaşındaidi.Veyaşamakistiyordu.Enfaktüsebentaliptim…

İstanbul’agelecektin.Buümidimizdemisuyadüştü?12.8.1965

FİLDİŞİKULENİNPENCERESİ

Haritada insansız bölgeler var: çöller, bataklıklar v.s. Ömürharitasındadainsansızyanimacerasız,mânâsız,pisgünlervar.Biraydır bir tüneldeyim. Bu ıstırap bile değil. Mızmız bir diş ağrısı,daha doğrusu Süleyman Efendi’nin nasırı. Uyuyamıyorum. Berkeaskerde. Ali Bey Paris’te. Server galiba dargın. İzzet hayatınıkurmaya çalışıyor. Yalnızım. Hint satılmıyor. “Batı ve Hint’inbasılacağışüpheli. “Dönem”inDante sayısı çıkmadı. Daha doğrusuDanteiçinyazdığımyazıtasfiyeedilerekçıktı.KarımaCaddebostanplajının yarısı kaldı. Yani bir sürü borç, hudutsuz dağdağa. Bu birmirasdeğil,birşeamet.Zatenbuplajbenimçarmıhımdır.Sanaçok ihtiyacımolduğubir zamanda susuyorsun.Reva-yı hak

mıdır? Fildişi kulenin penceresi pembe kristal. İnsanlar güzelgörünüroradan.İnsanlarısevmekiçinonlardankaçmakgerek.Benkütüphanedeki insanları seviyorum. Onları sevdiğim içindışardakileredemuhabbetbesleyeceğimivahmediyorum.Amahertemas yaralayıcı. Kılıç yarası değil bu. Tırnak yarası. Kirli veşiiriyetsiz. Flaubert Paris’ten kaçmak istiyordu. Doğuya yanimeçhule, Katolik olana, şekilsiz ve sınırsıza. Baudelaire de öyle.İnsan göçebe bir hayvan. Konduğu yere yestehleyen veyestehleyecek yeni bir yer arayan şaşkın bir hayvan. Köpeğin,tırtılın, balinanın harikulade yardımcısı insiyak. İnsan böyle bir

Page 268: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

Koruyucu Melek’ten de mahrum. Zekâ yolunu arayan bir çocuk.Karanlıktaelyordamıylayürüyen,emekleyen,kafasınıheradımdabir engele çarpan cesur, fakat idraksiz bir çocuk. Nerelerdesin?Mehdineyapar?20Ekim1965

TANRI’NINÖLÜMÜ

Büyücü,tanrılarınsırlarınıçalanadam.Yaratıcı‘nın,künhüneakılerdiremediği ilmine,mahremolmaksuretiyle, tabiatdenenhantalrobotu hüddamlaştıran büyü, bilinmeyeni bilmek ve görülmeyenâlem yardımı ile görüleni susta durdurmak. Âdem’den Faust’a,Faust’tan herhangi çağdaş ruhçuya kadar, insanoğlunun ezeliihtirası.Enbüyükadambüyücü.Şiirbüyü,sibernetikbüyü.İlim, yüzbinlerce yıl görülmeyeni gösteren dürbün. İlim avama

hitap eden büyü. Şiiriyetini kaybeden, orospulaşan büyü. Prometebüyücüidi,Röntgenbüyücüdür.Gerçeğinde,aşktanrısıgibi,gözleribağlı. Kimin kucağına niçin oturduğu bilinmez. Bilmek,yapabilmektir.Büyü, yani dağları, rüzgârları ve ruhları, kukla gibi iradeye ram

etmekihtirası,bütünmedeniyetlerin,bütünilerlemelerinanasıdır.Claude Levı-Strauss, laboratuvardaki hakikat avcısı ile kızılderilibüyücünün metotları arasında büyük bir farkın olmadığınısöylüyor. İkisideaynıkafa.Birincisi,dahamütevazı,dahakorkak,fakat ikisinde de aynı titizlik ve tabiatın esrarı karşısında aynıdindarane ürperti. On dokuzuncu asır maddeciliği, müspet ilminnüfuzedemediğimeçhulormanı,memnubölgeilanetti.18yaş,tecessüsünyıldızlarayelkenaçtığıçağdır,fetihvemacera

çağı.Kagliostro,NostradamusveSirWilliamCrookes,benimiçindehazinenin bekçileriydiler. Onları ararken Nordau çıktı karşıma,Nordau,Haeckel,Büchnervebütünmistisizmlerinbirerşarlatanlık,birer tereddi olduğunu haykırdılar. “Occultisme” üç kağıtçılıktı.Tecessümüyaramazbirçocukgibisusturdum,hafiilimlerekapadımkapılarımı. Sonra Marx ve şakirtleri ve… çöken bir sınıfınmistifikasyonuolarakmahkumedilenokültizm.Yaniokültizm,ruhharitamdaki “insansız bölgeler”den biri. Maddecilikle gerdeğegirmedençokkısabirflört.“TableRonde”dergisi,195O’dehususibirsayıçıkartmış:“Aspects

de ‘Occultisme”. Dergileri parçalarken elime geçti, okumak

Page 269: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

tenezzülünde bulunmamışım. İlkyazı Robert Kanters’in: “Çağdaşedebiyatveanahtarların gücü”. Edebiyatın okültizmle ilgilenişi neyenibirhadise,nedeçağımızınhususiyeti,diyorKanters. İnsanlarzaman zaman ilmin ve imanın kaynaklarıyla susuzluklarınıgiderememişler,karanlıkkuyuyaeğilmişler,oradandahataze,dahadoyurucu hakikatler fışkırtacaklarına inanmışlar. Ama bugün, bu,birtecessüstençokbir“angoisse”,medeniyetimizinbirbuhranı.Çağdaş düşüncenin gözde konularından biri Tanrının ölümü.

Nietzsche’den Sartre’a kadar yüzlerce yazar bizi Tanrının definmerasiminedavetnezaketi gösterdi.GalibaTanrıher günyenidenölüyoryahutdavetiyeleryalancı.NietzscheiçinTanrınınölümü,Hıristiyanlıktanrısınınölümüdür.

Tanrı ölünce,moral değerlerin bir baştan bir başa değişmesi şart.Hıristiyanlık insanabir insanörneği sunuyordu: İsa. Nietzsche’ninhaberverdiğibuhran,buinsanimajınıdeğiştirdi,yerinerasyonalistbirinsanimajıgetirdi.

3.11.1965

HASBAHÇE

Karanlıktasatrançoynamak.Ahtapotuntekkoluyokki,kaçasın.Her adımda ölümlerden ölüm beğenmek. Balzac ticaret hayatındaen sarsak bakkal çırağı kadar başarı gösteremedi. Benim dünyamminnacık bir dünya. Minnacık veya sonsuz. Kavgadan kaçtım.Kavgadanyanikördövüşünden.Yarım asra yaklaşan bir hayat. Vebirlikteyolaçıktıklarımızınenarkası.Para yok, sıhhat yok, şöhret yok. Hata etmemek… Ölüler hata

etmez.Yaşamaksfenksleaynıodayahapisolmakgibibirşey.Ne garip bir oyuncak şu insan. Yürür, konuşur ve acı çeker. 70

kilodur.Kendisineveçevresineaithiçbirşeybilmez.Birneviıstırapmakinası.İplerinibaşkalarıçeker.Hantalveşapşalbirrobot.Neyesevinir, bilinmez. Sınırsız olan yalnız hayalleri ve acı kabiliyeti.Etten bir kafes ve aciz içinde çırpınan bir ruh. Vücut araba, akılarabacı. Ama gözleri bağlı arabacının. Arabaya hükmeden atlar.Buda haklı. Var olmak için yok olmak lâzım. Parça bütünekavuşacakki,hasretdinsin.Bütünmusiki,bütünşiir,bütünaşk.Bubir çuval kemik, bu asi ten, bu aptalca endişeler ne olacak?.. Neolacağını bilen var mı? Kader hep oynayamayacağı rolleri yükler

Page 270: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

insana ve ıslıklar. Alkış sahtekârların. Evet, kitap da, kültür debütün sevgililer gibi kıskanç. Koparıyor insanı. Realitedenkoparıyor. Ama asıl realite onlar değil mi? Yahut realitenin kalanparçası. Her okuyan, Don Kişotlaşır. Yani gurur olur, feragat olur.DonKişot istikbale taşan birmazi. Hatta bazan tek başına hak vehakikat. İnsanların zincire vurulmasına tahammülü yok, zulmatahammülüyok.DonKişotkanatlı.Kertenkeleleregülünçgörünmesibundan.Camoens isteyerek gitti Hint’e. Cervantes isteyerek dövüştü.

Balzac’ı kimse zorlamıyordu tüccarlığa. Ama üçü de yenildiler.Yenmek pek umurlarında değildi. Oynuyorlardı. Saadet yaratışdiyor; Bergson. Yaratmak yani ebedileşmek. Ebedileşmek,metamorfozdur. Ebedileşmek için güzelleşeceksin. Tek gözlüCamoens, çolak Cervantes sefaletleri içinde bahtiyardılar.Rothschild kadar bahtiyar. Adeta sefaletleri, bir nevi fidye-i necat*.Hasbahçelerivardı.Hasbahçeleri…26.12.1965

HEPİMİZSUÇORTAĞIYIZ

Proküst’ün yatağı. Bu habis harfler şuurun gırtlağına dişlerinigeçirenbirersülük.Atını senatöryapanCaligula insanhaysiyetinebu hebbenneka eşkiya çetesinden çok daha hürmetkâr. Birdemokrasi düşünün ki, kendisine aydın payesi verilen şamaroğlanları alfabenin harfleri hakkında konuşmak hakkındanmahrum. Sözde laik bir cumhuriyette en kenef, en adimefhumvenesneler mukaddes. Latin alfabesi kuduz bir köpek gibi dilemusallatedildi.Üniversiteozamankivebuzamankiüniversiteşuurve haysiyetinden iğdiş edildiğinin farkında değil. Bir alay çizmelisarhoş,memleketingönlüvegöğsüüzerindetepindiler.Hepimizsuçortağıyız. Yıllarca uyutulduk. Kitaplar deccalı tanrı gösterdiler.Bütün şereflerimizden utanır olduk. Ne hürriyet, ne kalkınma, nemaddede zafer, ne mânâda fetih. Rezil bir tahrip. Her güzeli, herşerefi, her mukaddesi. Hiçbir müstemleke, kıymetlerinin âdetbezinden daha hakir görüldüğünü bu zavallı memleket kadarürpermeden, isyan etmeden müşahade etmek bedbahtlığınauğramamıştır. Radyomuz kasaba kerhanelerine utanç verecek,hırıltı ve zırıltılarla dolu. Türkçe her gün katlediliyor. Yazavallımusikimiz?

Page 271: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

SÖZLÜKÇE

Adem

Yokluk,hiçlik,ölüm.

Adese

Mercek

Akheron

1-Çamurlusularınkaynayıpburgaçlandığıdipsizbirbataktır.2- Efsaneye göre Akheron Helios’la Gaia’nın (güneşle toprağın) oğludur. OlympostanrılarıylaTitan’lararasındakisavaştasusuzluktanyanandevleresuiçirdiğiiçinZeus’unlanetineuğramışveyeraltıülkesinekapatılmıştır.

Allâme

Derinveçokbilgisiolan,çokbilgili.

Allâmelik:Çokbilgiligörünme

Amelimanda

İşyapamazdurumdaolan

Amorf

Biçimsiz

Anakronizm

Tariheaykırılık.Çağauymama.

Ariyet

Eğreti

Page 272: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

Arz-ıMev’ûd

Musapeygamberindinindeolanlariçinvaadedilmiştoprak

Atabe

1-Eşik

2-Basamak

Bakara

İskambilkâğıdıileoynananbirkumar

bâlâ-pervâz

Yüksektenuçan,meç.Palavracı

Barem

Devletmemurlarınınmaaşlarınınderecevetutarlarınıdüzenleyensistemveçizelge.

Basübadelmevt

Ölümdensonradirilme

Bâziçe

Oyun

Bedbin

Kötümser,karamsar,pesimist.

Bendegân-ısaltanatSaltanatınKöleleri

Page 273: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

Berhane

Büyük,harap,kullanışsızev.

bezm-iaşk

Aşkmeclisi.

Bikr

Kızlık

bi-perva

Pervasız,korkusuz,gözükara

bi-rahm

Acımasız,kalpsiz

Burudet

Soğukluk

Câvidâni

Sonsuz

cenîn-isakıt

Düşençocuk,düşük

Cezbe

Birduyguveyabirinanışınetkisiyleaşırıölçüdecoşupkendindengeçmedurumu.

Cümudiye

Page 274: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

Buzuldevri

cür’a

Yudum,içim.

darb-ımeselAtasözü

devr-ibâtıl

Kısırdöngü

devr-idil-ârâ

Gönlühoşedendevir,enhoşzaman.

Dilemma

İkilem.

Diskur

Nutuk

Duşize-itahayyül

Hayalkurma

Dûzaha

Cehennem

Edna

Çokaşağı,enaltdüzeyde.

Page 275: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

efkâr-ıumûmiyye

1-Halkın,umûmundüşüncesi.

2.düşünme,endişe,vesvese,kuruntu,niyet,maksat;rey.

Efsûs

Yazık,eyvah!gibibirteessüredatı

Ehram

Mısırfiravunlarınınpiramitbiçimindekimezarlarınaverilenad.Piramit

Encamımızı

Geleceğimizi

Erat

Asker

Fersudeleşmiş

Eskimiş,yıpranmış

Esfel

1-Ensefil,pekaşağı,çokbayağı.

2-Aşağı[taraf].

Eslaf

Geçmişler.Yerlerinegeçilmişkimseler.

fakr-iddem

Page 276: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

Kanzayıflığı

Fecir

Tanvakti

Ferzend

Çocuk

Fezâhat

Ayıp

fidye-inecat

Kurtulmalık,cankurtarmaakçesi.

gafûr-ür-rahîm

Esirgeyen,suçbağışlayan[Allah].

Gaşyolanın

Kendindengeçenin

Gayya

Cehennemdebulunduğuvarsayılanbirkuyununveyadereninadı.

Gergef

Üzerinekumaşgerilereknakışişlemeyeyarar,çoğudikdörtgenbiçimindeolançerçeve.

Gulâm

Gılmân1-tüyü,bıyığıçıkmamışdelikanlı,genç.2-köle,esir,kölemen.

Page 277: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

Gurub

1-(Birgökcisminin)Batıtarafındagörünmezolması.2-Batma,görünmezolma

Gümrâh

Yolunuşaşırmış,doğruyoldanayrılmış

Hacalet

Utanç

Haile

1-Çokacıklıolay.

2-Manzumbiçimdeyazılmıştrajedi.

Hâlik

Yaratan,yoktanvareden,yaratıcı,Allah.

Halûk

Temizhuylu,iyiahlâklı.

Hamakat

Ahmaklık

Hamuş

Sessiz

Hebenneka

Zekivebecerikliolmadığıhâldekendiniöylesanan

Page 278: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

Hercümerç

Altüst,karmakarışık,darmadağınık,allakbullak.

Hezarefsus

ÇokYazık

Hil’at

Padişahyadavezirtarafındanverilensüslüelbise,kaftan

Hotanto

GüneybatıAfrika’dayaşayanilkelbirboy

Hud’a

Oyun,hile,aldatma

Hulâsa

Özet,fezleke.Öz.Kısacası,sözünkısası.

hulûsçakmak

Dalkavukluketmek,yaranmayaçalışmak.

İbda

Yaratma,yoktanvaretme.

İbrişim

Kalıncabükülmüşipekiplik.

İctihad

Page 279: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

Gücüyettiğikadarçalışma

İhtilâç

Çırpınma

İlliyet

Nedensellik

İnhisar

Tekel

İnkıraz

Çöküş

İnkısam

Bölünme,taksimedilme.Parçalanma.

İnkisar

Kırılma.Gücenme,gönlükırılma.

İnsicamsız

Birbirinitutmayan,tutarsız.

İrtikâp

1-(kötüiş)Yapma,kötülüketme.

2-Yiyicilik,rüşvetalma.

3-Yalansöyleme,hileyapma.

Page 280: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

İstifham

(zihindebeliren)Soru

İstihsal

Çıkarma,eldeetme.

Üretim,üretme.

İstihza

Gizliveyaincealay.

İstişhâd

1-şahitgetirme,şahitgösterme.

2-edebîbirfikrinsağlamlığınıispatiçin,değerlieserlerdenörnekgösterme.

3.şehitolma.

İştiha

Cinselistekveyaarzu

İtisaf

Yolsuzluk.Haksızlıkyapma.

iz’ân

1-anlayış,kavrayış,akıl.

2-itaat,sözdinleme,boyuneğme.

3-terbiye,edep.

Kahkâri

1-Ansızınarkayadönme.

2-Geriçekilme

Page 281: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

Kâşane

Büyük,süslüköşk,saraygibiyapı.

Kavas

Korumagörevlisi.

Kemiyet

Nicelik

Kesafet

Bulanıklık

Çokluk,sıklık.

Yoğunluk.

Klerikalizm

Dinin ve din kurumlarının toplum hayatının çeşitli kesimlerindeki yerini güçlendirmeyiamaçlayantoplumsal,ekonomikakım,dinerkçilik.

Koketri

Sevimlilik,hoşluk,süsdüşkünü.

Kontur

(resimde)Çevreçizgisi,nesneyibelirgingösterençizgi

Kunt

Ağır,kalın,dayanıklıvesağlam.

Küsuf

Page 282: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

Güneştutulması

lâbis’ilibas-ıkatranîKatranibirelbisegiymiş

Lâterna

Koluçevrilerekçalınan,sandıkbiçimindebirtürorg.

Lâyemut

Ölümsüz,ölmez

Lâyuhti

Hataişlemeyen,yanlışyapmayan.

Lebbeyk

Buyrun,efendim,emredin.

Libas

Giyilecekşey.Elbise

Lüzucî

Yapışkan

Ma’şeri

Topluluğaait

Mağşuş

Karışık

Page 283: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

Mahviyetkâr

Alçakgönüllü

Maktel

Cinayetişlenenyer.

Mamelekin

Malvarlığı

Manejalanı

Ateğitimialanı

Marj

1-Ticarîbirişlemdezarartehlikesinekarşıayrılanpay.

2-Yazılmışveyabasılıbirkâğıdınkenarındabırakılmışboşluk.

Mazmun

1-Anlam,kavram.

2-Divanedebiyatındabazıkavramlarıdolaylıanlatmakiçinkullanılannükteli ve sanatlısöz.

Mecelle

Kitap.Dergi

Mehabet

Azamet,ululuk,korkunçluk;büyükgörünme

Memorandum

Muhtıra,nota.

Page 284: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

Menfa

Birkimseninsürgünegönderildiğiyer,sürgünyeri.

Meraret

Acılık

Merhale

Derece,basamak,aşama,evre.

Methal

Giriş

Mezahip

Mezhep

Mezellet

Alçaklık,itibarsızlık

Mihanikî

Düşünmeden, ölçülerek değil de yalnızca alışkanlığın verdiği kolaylıkla veya yalnızkaslarınhareketiyleyapılan(iş,hareketvb.),mekanik.

Mihnet

Sıkıntı

Mubassır

Okullardaöğrencilerindurumuileilgilenenvedüzenisağlamaklagörevlikimse.

Muhayyile

Page 285: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

Hayalgücü

Muhkem

Sağlam,sağlamlaştırılmış.

Muvakkat

Belirlibirzamansüren,sürekliolmayan,geçici,palyatif.

Muvazene

Denge

Muvazenesizlik

Dengesizlik

Mübayenet

Uyuşmazlık

Müçtehid

Dinilkelerinedayanarakkararverendindüşünürü

Müessir

Dokunaklı..Etkili,sonuçlu..Etken.

Mülevves

Kirli,pis.Karışık,düzensiz

Mümeyyiz

1-İyiyi,kötüyü,doğruveyanlışıayıran,seçen.

Page 286: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

2-Ayırtman.Yazılarıbeyazkâğıdatemizeçekenkimse.

Münci

Kurtarıcı

Münkat

Bağlı,boyuneğmiş

Münkir

İnkâreden,kabuletmeyen.Tanrı’nınvarlığınainanmayan.

Müntehir

İntihareden

Müselsel

Birbirinebağlıolan,artardazincirlemeolarakgelen

Müstağni

1-Elindeolanlayetinen,doygun.

2-Nazlıdavranan.

Müstakar

1-İstikrarbulmuş,durulmuş.2-Kararkılınan,yerleşilenyer

Müstekreh

İğrenç

Müstensih

Page 287: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

1-İstinsaheden,suretçıkarankimse.2-(yazıları)Çoğaltmamakinesi,teksirmakinesi.

Müşahhas

Somut,konkre.

Müştak

Özleyen,göreceğigelen.

Mütekait

Emekli

Mütemayil

İstekligörünen,eğilimiolan.

Müteneffir

Nefreteden

Namütenahi

Sonsuz

Nas

İnsanlar,halk,herkes

Nebatat

Botanik

necl-inecîb

1-soyutemizçocuk.

Page 288: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

2.nesil,sülâle,kuşak.

Nedamet

Pişmanlık

Nemesis

ÖçTanrıçası

Neşide

Birtopluluktaokunmayadeğerşiir

Nevi

Çeşit,cins,tür.

Nikbinlik

İyimserlik

Nobran

Davranışıkaba,sertvegönülkırıcıolan

Peyk

Uydu

pîrübernâ

İhtiyarvegenç

Rahnedar

1-Eksiğibozuğuolan.

2-Zararauğramış

Page 289: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

Ramp

Birtiyatrosahnesininönünde,ışıkveışıldaklarınyerleştirildiği,izleyiciyeenyakınyer.

Rebap

GövdesiHindistancevizikabuğundanyapılmışuzunsaplısaz.

Rical

Yüksekmakamlardakidevletadamları.

Rindane

Rindgibi,rindeyakışırbiçimde.

Riyazet

Diyet,rejim.

Rüsum

1-Vergiler

2-Kural,metot

Saik

Kaynağıduygulanmadeğil,akılolansebep,saik.Biretkinlikveyaişingizlisebebi.

Sair-fil-meram

Uyurgezer

Salta

Köpeğinarkaayaklarıüzerineayağakalkması

Page 290: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

Sarih

Açıkkolayanlaşılır,bellibelirgin,belgin

Sayha

Çığlık

Sefine

Gemi

Sefîr-ikebîr

Büyükelçi

Serazat

Serbest

Serir

Taht

Serlevha

(yazılarda)Başlık.

Sermedi

Sonuolmayan.Baki.Sürerdurur.

Sermesti

Sarhoşluk

Sitâyiş

Page 291: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

Övme,övüş

Sürfe

Kurtçuk

Şeamet

Uğursuzluk,kadersizlik,nuhuset

Şeb

Gece

Şehrayin

Donanma

Şenaat

İğrençlik,kötülük,alçaklık.

Şeydâ

Aşktanaklınıkaybetmiş,divane,düşkün,şaşkın.

Taabbüt

Tapınma

Taaffün

Çürüyüpkokma,leşkokma,kötükokuçıkarma

Taassub

Bağnazlık,Fanatizm

Page 292: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

Tarh

1-Çıkarma.(Vergiiçin)Koyma

2-Bahçelerdeçiçekdikmeyeayrılmışyer

Tasallut

Musallatolma,saldırma.Sarkıntılık.

Tecânüs

Bircinstenolma

Tecessüs

1-Bellietmeden,kendiniilgilendirmeyenşeyleriöğrenmeyeçalışma.

2-Merakınıgidermeyeçalışma,görme,anlamamerakı.

Tedai

Çağrışım

Teksifetmek

Yoğunlaştırmak,toplamak.

Temerküz

Biryerdetoplanma.

Tetâbuk

Uyma,uygungelme,uygundüşme

Tufeyli

Birkimseninsırtındangeçinen,asalak,ekti,parazit.

Page 293: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

Tüveyc

Küçüktaç

Ufunet

Cerahat

Ulema

Bilgin

ulema-yırüsumuVergibilginlerigibibiranlamiçermekte.Osmanlı’nınsondönemlerinialırsakbuanlamageldiğidüşünülebilir…

Ulûfe

Osmanlılardakapıkulu askerlerine, saray ve devlet kuruluşlarındakibazı görevlilere üçaydabirverilenücret.

Usaresi

Özsu

Uzlet

Toplumyaşayışındankaçıptekbaşınayaşama.

Vecit

Sevgiveyaheyecandandoğancoşkunluk,kendindengeçme,esrime

Vetire

Süreç

Veyl

Page 294: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

Yazık

Vokabüler

(birdilin)Sözvarlığı

Vuzuhla

Açıklıkla

Yestehlemek

Büyükabdestetmek.

Zahirî

1-Görünen,görünürdeki.

2-İçtenolmayanyapmacık.

Zahit

Dininyasakettiğişeylerdensakınıpbuyurduklarınıyerinegetiren(kimse).Kabasofu.

Zelil

Hor,hakir,alçak…

Zelilane:alçakça

Zeyli

1-Etek

2-Birnesnenindevamı,altı,eki

Zillet

Horgörülme,alçalma.

Page 295: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

{1}Chateaubriand,F.Rene,Mdmoiresd’Outre-tombe,Paris,Gallimard,1946{2} Amiel, Henri Frederic, Fragments d’un Journal Intime, Paris, Stock 1927, 2 cilt,20.9.1864tarihliJurnal.

{3}GideAndre,Journal(1889-1912),RiodeJaneiro,Americ,1943,cilt1,12.5.1892tarihliJurnal.

{4}İnsan,“HonoredeBalzac”,Eylül-Ekim1941{5}AyınBibliyografyası,“Assomoir,Meyhane”,Eylül1942{6}AyınBibliyografyası,“TercümeHataları“,1942{7}YurtveDünya,“İleriFikirÖncüleri“,15.3.1944{8} XX. Asır, “Bir Kitabın Düşündürdükleri“, 17.2.1953 XX. Asır, “Saavedra’yı Tanır mısınız?”,5.3.1953

{9}XX.Asır,“DeteFabulaNarratur“,19.3.1953{10}YazkoEdebiyat,Aralık1982,18Temmuz1935tarihlibirmektuptan.{11}GideA.,a.g.e.,31.12.1891tarihliJurnal{12}GideA.,a.g.e.,3.1.1892tarihliJurnal{13}ChateaubriandF.R.,a.g.e.,1809tarihlibiryazısı{14}GideA.,a.g.e.,17.10.1910tarihliJurnal{15}BouvierBertrand,inAmiela.g.e.,Önsöz.{16}AmielH.F.,a.g.e.{17}Q-V.dosyasındayeralanyazılardanilki.{18} İlk iki yazıdaki bazı bölümler de kullanılarak yeniden işlenmiş bir yazı Q-V.dosyasındanalınarakburayayerleştirildi.

{19} 1955 yılı Jurnal yazılarından Fransızca olarak kaleme alınmış olan üçünün önceçevirilerini sunuyoruz, çevirileri Fransızcametinler izliyor. CemilMeriç Fransızca jurnalyazmagirişiminibuüçdenemedensonraterkeder.

{20} Jurnal’de yer almayan bir yazı. Yazılış tarihi itibariyle 12.1 ve 23.1 tarihli yazılarınarasınayerleştirildi.Geliştirilerek ele alınmak ve yazarın Osmanlıca ve Türkçe ile ilgiligörüşveyazılarıylabirarayagetirilmekdüşüncesiyleJurnal’denalınarakayrıbirdosyayakonulmuşolmalı.{21}Q-V.dosyasındanalınarakJurnal’dekiyerineyerleştirildi.Jurnal’inakışıiçindekalemealınmış ve esas metinde yer alırken, sonradan buradan çıkarılarak, Jurnal’de değişiktarihlerde yazılmış benzer konudaki diğer bazı yazılarla birleştirilerek, Q-V. dosyasınakonulmuş. 1955’le 1963 arasıQ-V. Geceleri ile ilgili başka yazıya rastlamadık. 1963’ten

Page 296: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

sonraQ-V.Geceleriileilgiliilkyazı.

{22} Q-V. Geceleri ile ilgili olmasına rağmen bu yazı Jurnal’den çıkarılmamış ve Q-V.dosyasınakonulmamış.

{23} Bu ve bir sonraki yazı da Q-V. dosyasına aktarılmayarak Jurnal’deki yerlerindebırakılmış{24}Jurnal’dençıkarılmış,yerinegerikoyduk.

{25}Q-V.dosyasındanalınarakburayayerleştirildi.{26}Buyazıda Jurnal’den çıkarılmış, büyük bir İhtimalle demektup olarak kullanılmış,tekraryerinekoyduk.

{27}Birsonrakiyazıdanayırıpayrıbiryazıolarakdeğerlendirdik.{28}Tarihi bulunmayan, başkısmıkesilerek Jurnal’den çıkarılmış ve bir mektuba konuolmuş izlenimini veren bu yazıyı, geçici olarak da olsa, bir önceki konuyla ilgisibakımındanburayayerleştirdik.

{29}1963yılıyazmışolduğu Jurnal’a sonradanyukarıdayeralan“İçindekiler” bölümünüeklemiş Cemil Meriç, diğer yıllar için böyle bir düzenleme yapmamış, “içindekiler’debaşlıklarıyazılmış,ancakdosyanıniçindebulunmayanbusayfalarilerdekalemealınacakbirotobiyografinin temel taşlarıolmaktanuzak. İki yazıvar, bunlarbüyükbirolasılıklaJurnal’den çıkarılıp bir dergiye makale olarak verilmiş, sonra da yerlerine gerikonulmamış yazılar. 1) KAFKA (15 ve 16 Şubat tarihli yazıların arasında yer almasıgerekiyor)2)EROTİZMVEYENİROMAN(29.6.ile18.7.tarihleriarasındayazılmışolduğuanlaşılıyor).Hazırlıkçalışmalarımızsırasındabuyazılarıbulamadık.(M.A.Meriç){30}229.4.1964tarihliyazıdışında,26.3.64’le23.5.64arasındayazıyokJurnal’de.Yaklaşıkiki aylıkbu süre içindemektuplar yazmışCemilMeriç, ancakbaşlangıçta çoğu Jurnal’deyeralanbumektuplarısonraJurnal’dençıkarmış,sadeceikisinibırakmış.Biz,budönemleilgilielimizdekionüçmektububirarayagetiripbirbütünolaraksunmakistedik.

13 Mektupların büyük çoğunluğunda başlık yok. Daktiloyla yazılmış bu mektuptakibaşlıksasonradanelyazısıileeklenmiş.CehennemdenMektuplar2’ninizinerastlamadık,olupolmadığınıdabilmiyoruz.14Budöneminmektuplarındanbaşlıktaşıyanikincisi,yineelyazısıvesonradaneklenmiş.15 Jurnal’den çıkartılmamış ya da çıkartılıp da sonradan yeniden yerine konmuş birmektup.

16 Jurnal’den çıkartılmamış ikinci mektup. Bumektuptaki bazı cümleleri yayımlamamaihtiyacınıhissederekmetindençıkardık.17TarihitibariyleMektuplarınarasındayeralanbuyazıyı,Mektuplardansonrakiilkyazıolarakdeğerlendirmeyitercihettik.

18 Jurnal’deyer almayan tarihli bir yazı, sonradan işlenmekdüşüncesiylekullanılmamış

Page 297: Jurnal Cilt 1 - okumedya.com Cilt 1 - Cemil Meric.pdf · 2019-01-20 · CEMİL MERİÇ JURNAL Cilt 1 1955 - 65 ÜZERİNE “Bu anılarda, hayatımın çeşitli dönemleri iç içe

olmasımuhtemel.Tarihinigözönündebulundurarakburayayerleştirdik.19Hiciv ve onu izleyen Neyzen Tevfik başlıklı tarihsiz bu iki yazıyı 1964 yılını bitirenyazıların sonuna ekledik. Hiciv yazısı bir yandan önsözleri ele alırken, bir yandan da18.9.1963tarihli“DussaulxveJuvenal’inDünyası”adlıyazıdanesintilertaşıyor.20BuyazıveonuizleyenşiirielyazısıileyazmışCemilMeriç.YazıTürkçe,şiirFransızca.ŞiiriTürkçeyeçevirerek64yılıJurnalyazılarınınsonunayerleştirdik.21 Hint’le ilgili ithaflardan hemen önceye yerleştirdik. Ayrı bir sayfada yer alan ve“Elbiruni Hint’i Asya’ya bağlayamamış” cümlesiyle başlayan mektupla, bu mektubu,birbirlerinitamamlarözellikleridolayısıyla,birleştirerektekmektupşeklindesunuyoruz.Bu iki ayrı sayfanın birbirini izlemesi ve hatta aynımektuba ait olması da kuvvetlemuhtemel.

22 Cemil Meric’in “Hint Edebiyatı” adlı kitabını verdiği ya da yolladığı kişilere yazmışolduğu ithaf yazılarındanbirkısmınınmüsveddeleri 1964 yılıdosyası içinde yer alıyor.Bazılarının kimlere ithafen yazıldığı belli olmayan bu yazıları da 1964 yılı sonunayerleştirdik.