Upload
others
View
5
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
D01777c8s18y2004.pdf 24.02.2010 15:00:34 Page 178 (1, 2)
EKEV AKADEMİ DERCİSİ Yıl: 8 Sayı: 18 (Kış 2004)-------
KAHVENİN İSLAM DÜNYASINA GiRİŞİ VE ARAP EDEBiYATlNDA ELE ALlNIŞI
343
Nurettin CEViZ(*)
Özet
Kahve İslam dünyasına ilk defa XV. yy' da girmiştir. Bu asırdan itibaren Yemen' de ve daha çok da tarikat çevrelerinde kullamlmaya başlanmıştır. Güney Arabistan'dan Suriye, İran ve Anadolu ;ya Mısır aracılığıyla ulaşmıştır.
Kahve, heltil veya haram oluşu yönünden bütün İslam coğrafyasındakiftkıhçılar arasında seviyeli tartışmaların da konusu olmuştur. Burada, kahvenin İslam dünyasına girdiği bu ilk dönemdeki ftkhf ve edebt serüveni ele almmıştır.
Anahtar Kelimeler: Kahve, Kahve Kültürü, Yemen, Mısır, Tarikat, Ratib, Kavf, Edebiyat, Fıkıh.
The Introduction ofCoffee to the Islamic World and its Assessment in the Arabic Literature
Abstract
Coffee entered the Islamic world for the first time in the 15 th century. Since then it has be en widely used in Yemen and especially in the Derwish order. It has reached from Southern Arabia to Syria, Iran and Anatolia through Egypt.
It has also be en the subject matter of outstanding discussion among the jurists of the Islamic geography especially about its being helal or haram. This study focuses on the fiqhi and literary adventure of coffee in the period when it is firstly introduced to the İslamic world.
Key Words: Coffee, Yemen, Egypt, The Derwish Order, Ratib, Kavi, Literature, Fiqh.
*) Okutrnan Dr., Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Yabancı Diller Eğitimi Bölümü Arap Dili Eğitimi A.B.D. Öğretim Görevlisi. (e-posta:[email protected])
\'
/.
D01777c8s18y2004.pdf 24.02.2010 15:00:34 Page 179 (1, 1)
344 1 Qr. Nurettin CEVİZ --------EKEV AKADEMİ DERCİSİ
Giriş
Kahve, menşei şüpheli Arapça bir kelime olup, muhtelif dillerde kahveyi ifade etmek için kullanılan kelimelerin esasını teşkil ederl. İlk zamanlarda şiirde şarap manasında kullanılmaktaydı2. XIV. asır sonlarına doğru kelime, kahve tanelerinden yapılan bir içecek manasını aldı.
Kelimenin etimolojisi ile ilgili tartışmalara bakıldığında, kahve ağacının sözde vatanı olan Habeşistan'daki Kaffa dağı ile ilişkilendiıineler varsa da, bu görüş karşıtlarıila göre, Habeşil'ıtan'ın ve komşu ülkelerin dillerinde benzer bir kelimenin bulunmaması ve söz konusu dillerde kahve yerine "bunn" kelimesinin kullanılması nedeniyle sözcüğün menşei şüpheli kalmaktadır. Öte yandan Arapça'ya hem ağacı, hem meyvesini ifade etmek için "bunn" şeklinde geçmiş olduğu genel kabul görmektedir3.
ı. Kahvenin İslam Dünyasına Girişi:
Kahve konusunda Doğu ve Batıda telif edilmiş hemen tüm eserleri gözden geçiren Hattox, kahvenin Yakındoğu'ya girişi ve bütün bu coğrafyadaki toplumsal etkilerini ele aldığı eserinde4 kahvenin İslam ülkelerinde ortaya çıkışının "izlenebilir bir gelişme olarak gerçekleştiğini" şöyle anlatıyor:
"İslam ülkelerinde, XV. yy. ortalarında bir tarihte kahveyi herkes içmeye başladı. Toplumda kendine sessiz sedasız ver edinmesi nedenivle. kahve içmenin haşlangırına ilişkin daha belirgin bir tarih vermek olanaksızdır. Sorun bir ölçüde erken yeniçağ Orta doğusundaki tarih yazımının niteliğinden kaynaklanır. Geçmişi yazıya dölanenin ilk örneği vekayiname ve tezkirelerdi; bunlar da haliyle seçkin kişilerin ölümü, ayaklanma, darbe, salgın ve istilfi gibi dönüm noktası diyebileceğimiz olaylar üzerinde durmaktaydı ..... Yine de kahvenin ortaya çıkışı oldukça kısa bir sürede fark edildi ve yazılara konu oldu. Gerçekten de kahve yaygınlaşır yaygınlaşmaz insanlarm ilgisini çeke!ek mektupZara, risalelere, fetvaZara ve kitapZara girdi; öyle ki bazı yerlerde kahvenin namı daha kendisi gelmeden yayıldı. Kısacası kahve bir anda sıcak bir gündem maddesi haline geldi. Durum bu noktaya vardıktan sonra "Bu şey ne zaman ortaya çıktı?" sorusu sorulmaya başlandı. Anlaşıldığı kadarıyla, kahvenin henüz bilinmediği dönemi ya da en azından olağan dışı bir şey olarak kahveyle ilk karşılaştığı zamanı hatıriayabilen bir çok insan hala hayattaydı. Bu bakımdan kahvenin ortaya çıkışı konusunda on yıllar düzeyinde yuvarlak bir tarihten söz edilebifir5."
I) Mesela: İngilizce'de coffee, Fransızca'da cafe, Almanca'da kaffee, Latince'de coffea.
2) Ebu'l-Ferec el-İsfahfuıi, Kitiibu'l-Ağan'i, I-XXV, nşr. eş-Şinkiti, Mısır, tsz, VI, 110; İbn Manziir, Lisanu'l-'Arab, I-XVIII, Beyrut, 1413-1983, XI, 337; C. Van Arendonk, "Kahve", İA (İslam Ansiklopedisi, İslam Alemi tarih, coğrafya, etnografya ve biyografya lügati), I-XIII, İstanbul, 1940-1988, VI, 95; İdris Bostan, "Kahve", TDVİA (Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi), I-XXVI, İstanbul, 1988-2003 (yayını sürüyor), XXIV, 202-205.
3) "Kahve", lA, VI, 95. 4) Hattox, Ralph S., Kahve ve Kahvehaneler-Bir Toplumsal İçeceğin Yakındoğu'daki Kökenleri, (çev.
Nurettin Elhüseyni), II. Basım, İstanbul, 1998. 5) Kahve ve Kahvehaneler,·s. 9.
'·
-+
D01777c8s18y2004.pdf 24.02.2010 15:00:34 Page 179 (1, 2)
KAHVENİN İSLAM DÜNYASINA GİRİŞİ 345 VE ARAP EDEBİYATINDA ELE ALINIŞI ---------
Kahve hakkında en eski kayda XV. asra ait yazılarda rastlıyoruz. 'Abdulkildir el-Cezin (911-976/1506-1568)6' nin '"Umdetu's-safvefi hilli'l-kahve" adlı nsalesinde adı geçen Ahmed b. 'Abdi'lgaffar'a göre, içecek olarak, kahvenin Yemen'de büyük rağbet gördüğüne dair rivayetler Kiilıire'ye XV. asnn başlarında ulaşmıştır.
Kahve Yemen'de, bilhassa sufi çevrelerde zihni uyanık tuttuğu için içilmekteydi. Buna göre kahve Aden'e, fakih Muhammed b. Sa'ld ez-Zebhanl (ö. 875/1470-1471) tarafından sokulmuş ve çok geçmeden, büyük bir rağbet kazanmıştır. Yine el~Cezln'nin kaydettiği bir başka rivayet, kahvenin Yemen'e girişini 'Ali b. 'Umer eş-Şiizill (755-828/1354-1 42S)'ye dayandırmaktadır7.
Bu ilk zamanlarda kahve Yemen'de çekirdeğinin değil de çekirdek kabuğunun çekilip pişirilmesi suretiyle içiliyordu.
Kahve'nin kaynatılmışı Güney Arabistan'da XIV. asnn sonlarına kadar bilinmiyordu. Buna nazaran ağacının da çok daha önce getirilmiş olduğu şüpheli görülmektedir. Kahve içme adetinin Mekke'de yayıldığı zaman olarak 817/1414-1415 senesi gösterilmektedir&.
Kahire'de ise kahve, XVI. asnn ilk on yılı içinde, önceleri el-Ezher'in Reviiku'l-Yemen denen Yemeniiierin kaldığı kısmında ortaya çıktı ama çok kısa sürede şehrin her tarafında açıkça içilmeye başladı. Bir müddet sonra 939/1532-1533'de haram ilan edildiy:...: ..i.: )i.l\a'l )..ıVa~ mübah olJugu üh.ü yaygmla§ll.
Mısır'ın Mekke ve Medine ile münasebeti, kahveyi Suriye, İran ve Türkiye'ye tanıttı. Suriye'de 981/1573'te yaygın halde.içilirken İstanbul ve Rumeli'de ilk olarak Kanuni Sultan Süleyman zamanında içilrneye başlandı.. Kahve, Türkiye'ye, Yemen'den Habeşistan Valisi Özdemir Paşa tarafından getirilmişti9.
Kahvenin İsliim alemine girişine dair çeşitli rivayetler ve bu rivayetler arasında farklılıklar varsa da şu genel belirlemeleri yapabiliriz:
Yemen' deki belirli sufi tarikatlerinin müritleri arasında XV. asnn ilk, ikinci ya da daha zayıf ihtimalle üçüncü çeyreğinde uyarıcı bir bitkisel maddeden yapılma bir içeceğin yaygınlaştığı anlaşılmaktadır.
XV. asnn üçüncü çeyreğine gelindiğinde bu içecek, kahve çekirdeğinin bir bölümünden ya da bölümlerinden yapılmaktaydı. Bu yenilik çoğunlukla 875/1470-1471 dalaylannda ölen din bilgini ve s(ifi Muhammed ez-Zebhiini'ye dayandırılmaktadır.
6) 'Abdulkadir b. Muhammed el-Ensari, el-Ceziri, Medine asıllıdır, eserlerindeki ipuçlanndan anlaşıldığı kadanyla Kahire'de çokça kaldı ve sık sık Hicaz'a gitti. Hayatı ve diğer eserleri hk. aynca bkz. Brockelmann, Cari, Tlirlhu'l-edebi'l- 'Arabl, (çev. Mahmud Fehmi Hicazi-'Umer Sabir 'Abdulcelil), I-XV, Kahire, 1995, 12-13A, 210; ez-Zirikli, Hayruddin, el-A 'Ilim (Kiimusu teracim lieşheri'r-riclil ve 'n-nisli' mine '1- 'Arab ve 'l,Musta'rabln ve '1-Musteşrikln), I-VIII+I-II, 9. baskı, Beyrut, 1990, IV, 44; Cevat İzgi, "Ceziri, Abdülkadir b. Muhammed", TDVIA, VII, 512.
7) "Kahve", lA, VI, 95'ten naklen: 'Umdetll's-safvefi hilli'l-kahve.
8) A.g.m., İA, VI, 97.
9) A.g.m., İA, .VI, 98-99. i'
/.
D01777c8s18y2004.pdf 24.02.2010 15:00:34 Page 180 (1, 1)
346 1 Dr. Nurettin CEVİZ --------EKEV AKADEMİ DERCİSİ
Kahve önce Yemen'de yaygınlaşmaya başlamıştır. Sonuç olarak tartışmaya açık bazı noktalar varsa da, kahve alışkanlığının toplumda yaygınlaşmaya başlaması hemen her zaman tarikatiere bağlanmıştırlO.
2. Kahve ve Tarikatler:
Müridierin daha istekli ve dikkatli zikir yapmaları için kahve içmenin tarikat dünyasında ilk defa 'Ayderfisiyye ll tarikatının kurucusu, Aden' in en büyük vetisi ve manevi koruyucusu kabul edilen mutasavvıf Fahruddin Ebu Bekr b. 'Abdiilah el-' Ayderfis12 (ö. 914/1508) taxafından adet haline getirildiği bilinmektedirl3.
Kahve, başta 'Ayderfisiler olmak üzere Yemen sfifileri arasında yaygın olarak kullanılmakla kalmayıp tasavvufi ve dini bir mahiyete sokuldu. Yemen sfifileri, gece yapılan zikir meclisleri ve ibadetlerinde uykuyu kaçırmak, sinirleri uyarmak, rehavet ve gafleti gidermek ve bu şekilde mürltıerin tarikat ayİnlerine daha canlı ve istekli bir şekilde katılmalarını sağlamak için onlara kahveyi tavsiye ediyorlardı.
Hatta sfifiler daha da ileri giderek kahvenin bu gaye için yaratıldığını, ondan faydalanmanın hayırlı bir iş olduğunu, zira kalbin açılışını (inşirah) sağladığını söylüyor ve esrar alemini örten perdelerin kalkmasına, ilahi alemin temaşa edilmesine, büyük ruhi ve manevi zevklerin hasıl olmasına vesile olduğunu ileri sürüyorlardı. Bu gaye ile içilen kahveye "sfifi kahvesi" veya "manevi kahve" deniliyordu. 'Ali b. 'Umer eş-Şazill'nin zemzem gibi kahvenin de her derde deva olduğunu, hangi niyetle içilirse ona yaradiğını söylediği nakledilir. Hayatının son yıllarında ağzına kahveden başka bir şey koymamış olan Ahmed b. 'Alevi Ba Cahdeb (ö. 973/1565), "vücudunda bir miktar kahve olduğu halde ölen bir kimsenin cehenneme gitmeyeceği" görüşünde idi.
Kahve Yemen'de "ratib" denilen bir zikir ve ayin şeklinin ortaya çıkmasına sebep oldu. Aralarındaki ses benzerliği ve ebced hesabıyla aynı sayısal değere (116) sahip olmaları nedeniyle "kahve" ile Allah'ın isimlerinden "kavi" arasında benzerlik kuruldu. Ratib, kahve yudumlayarak 116 defa "ya kavi" diye yapılan zikre verilen addır. Şeyh 'Abdullah el-' Ayderfis' a göre ratibden önce Fatiha da okunur. Şeyh b. İsma'il Ba 'Alevi, ratib olarak dört Yasin ile birlikte Hz. Peygamber'e 100 salavat getirilmesi gerektiğini söyler. Halis ve samimi bir niyetle kullanılan kahvenin müridierde ibadet etme ve zikir yapma hevesini artıracağına inanılıyordu. Çok geçmeden kahve mevlidlerde ve camilerde de aynı maksatla kullanılmaya başlandı14.
10) Kahve ve Kahvehane/er, s. 19-20. ll) 'Ayderilsiyye tarikatı hk. daha fazla bilgi için bkz. Süleyman Uludağ, "Ayderilsiyye", TDVIA, IV,
234. 12) Fahruddin Ebü Bekr b.' Abdilialı el-'Ayderils'un hayatı hk. bilgi için bkz. Süleyman Uludağ, "Ay
derils" TDVIA, IV, 232-233. 13) el-'Ayderilsi (Seyyidi Şemsu'ş-şumüs Muhyiddin 'Abdulkadir b. 'Abdillah), Tlirihu'n-nuri's-siifir
'an ahbliri'l-karni'l, 'lişir, Beyrut, 1985, s. 77; el-Gazzi (Necmuddin Muhammed b. Muhammed), el-Kevlikibu's-sli'ire fi a'ylini'l-riıi'eti'l- 'lişire, (Cebra'il Suleyman Cebbür), I-III, Beyrut, 1945-1959, I, 113-114.
14) "Ayderilsiyye", TDVİA, IV, 234.
J
7
D01777c8s18y2004.pdf 24.02.2010 15:00:34 Page 180 (1, 2)
KAHVENİN İSLAM DÜNYASINA GİRİŞİ VE ARAP EDEBİYATINDA ELE ALINIŞI ---------- 347
3. Fıkıh liınlerinin Kahveyle İlgili Tartışmaları:
XV. asnn sonlanndan itibaren İslam dünyasında başta ulema ve mutasavvıflar olmak üzere toplumun hemen her kesiminde çok geniş şekilde kullamlmaya başlanan kahve, tıpkı mesela methiye veya hiciv gibi bu dönem şiirinin önemli temalanndan biri olmuştur. Bu şiirler kahveyi çoğunlukla methetmek için yazıldığı gibi kötülemek için de yazılabiliyordu. Fakihler açısından da bu şiirler onun helal veya haram oluşu konulanndaydı.
Kahvenin helftl mi' yoksa haram mı olduğuna dair İslam fıkıhçılan arasındaki tartışmalara geçerken şu noktayı belirtmeliyiz ki, bunlar sadece dar bir bölgede yapılan tartışmalar olmayıp bütün İslam coğrafyasındaki ulema arasında yapılan ve sonuçlan itibariyle geniş kitleleri ilgilendiren tartışmalardı.
Ortaya çıkışından itibaren genel olarak kahve~en yana bir tavır vardı. Hatta hemen hiç muhalefet yoktu. İlk muhalif görüşler XVI. asnn başlanndan itibaren ortaya konulmaya başlandı. el-Ceziri şöyle diyor:
"( Kahvenin Mısır' da yayılmasından ve el-Ezher çevresinde ayaküstü içilmeye başlamasından sonra) durum şöyle bir gelişme seyri izledi: Kahve büyük ölçüde cami havalisinde içiliyordu· ve birçok yerde açıkta satılıyordu. ( Kahvenin içilmesinin üzerinden) uzun zaman geçmesine rağmen, kahve içenlere müdahele etmek hiç kimsenin aklına gelmedi ve hiç kimse başlı başına kahve içmede ya da kahve fincanını elden ele doZaştırma !;ibi (lu.ılıve ipııeyle ilgili, ama) yü<.eysel hususlarda bir yanlışlık görmedi. Kahvenin Me kk e' de yaygınlaşması ve bizzat Harem-i Şerif'te içilmesi karşısında bile aynı tavır devam etti; neredeyse kahve içilmeyen bir zikir ya da mevlit kalmamıştı." 15
Kahveye karşı, ilk zamanlar, Yemen, Kahire, Şam ve hatta İstanbul'da yaygınlaşıncaya kadar pek fazla muhalefet edilmemesini, bu yayılmanın neredeyse tamamen tarikatler aracılığıyla yapılmış olmasına bağlayabiliriz.
4. Kahvenin ve Kahvehanelerin Yasaklanması:
İçecekle ilgili ilk yasaklama 917/1511 'de Hayır Bey'in yaptığı Mekke'deki yasaklamadır16. Ancak, İranlı iki doktora danışarak ve Şafi'i, Miliki ve Hanefi ulemasımn da onayıyla yapılan bu yasaklama, çok kısa bir süre sonra Kahire'den gelen fermanla delindi. Fennan kahve için düzenlenen sohbet toplantılanm doğru bulmamakla birlikte içeceğİn kendisini haram saymıyordu. Hayır Bey de konunun üzerinde fazla durmadı; zaten 1512'de görevden alındı ve yerine Emir Kutlubay atandı.
Kahvenin Mekke'de ikinci defa yasaklanması 932/1525-1526'da oldu17. Zamamn tanınmış fakihi Muhanırned b. el-'Arak Mekke'ye geldi; şehirdeki kahvelerde münkirce işlerin döndüğünü haber alınca kahvehanelerin kapatılmasını emretti. Burada kahvenin içilmesi değil de, kahve içilen yerlere bir muhalefet vardı. Nitekim kendisi de kahveye
15) Kahve ve Kahvehane/er, s. 25'den naklen: 'Umdetu's-safvefi hilli'l-kahve, s. 148. 16) Kahve ve Kahvehane/er, s. 27'den naklen: 'Umdetu's-safvefi hilli'l-kahve, s. 158. 17) Kahve ve Kahvehane/er, s. 32'den naklen: 'Umdetu's-safvefi hilli'l-kahve, s. 151-152.
/.
/
D01777c8s18y2004.pdf 24.02.2010 15:00:34 Page 181 (1, 1)
348 1 Dr. Nurettin CEVİZ ------~-EKEV AKADEMİ DERCİSİ
aşina biriydi. Ancak bir yıl sonra Muhammed b. el-' Arak ölünce kahvehaneler yeniden açıldı.
950/1544 yılı haccı sırasında Şam'dan Hidiz'a gelen bir kervanla birlikte Osmanlı padişahının emriyle kahvenin yasaklandığı ve kahve satanların bu işten kaçınması gerektiği haberi yayıldıysa da Mekkeliler artık iyice benimsedikleri bir zevki İstanbul'dan gelen bir fermanla bırakmadılar; yasak sadece bir gün uygulandı ardından her şey normale döndü.
Kahvenin Mısır'da ilk defa içilmesiel-Ezher aracılığıyla olduğu gibi, bu içeceğe karşı ilk muhalefet de orada ortaya çıktı. Bu muhalefet fiiü olarak halk arasında önemli çapta huzursuzluğa ve sokak kavgalarınit yol açtı. Olaylarda başı çeken kişi, Ş1l.fı'1 alimi ve· el-Ezher vaizi Ahmed b. 'Abdilhakk es-Sunbfiul8 (ö. 954/1547) idi. Babası (ö. 931/1524-1525) da kahvenin ilk muhaliflerinden biri olarak aleyhte bir fetva vermişti. es-Sunbati sadece fetva vermekle kalmadı; kahve içip daha sonra tevbe etmiş kişilerin aktardığı bilgilere ve kahvehanelerdeki toplantılar hakkında anlatılanlara dayanarak kendi görüşlerini yazdığı risaleleri Suriye'de bile yankı buldu; böylece Kahice'deki muhalif grubun öncüsü oldu. 941/1534-1535'te yine bu konuda hararetli vaazlar vermekteyken iş bazılarının kendi başlarına kahvehaneleri basmasına varınca konu, o sırada Kahire'deki Hanefi kadısı Muhyiddin Muhammed b. İlyas'a götürüldü. Kadı sorunu kendine mahsus bir yöntemle ele aldı; topladığı bir meclisteki kişilere kahve sunarak onları gözledi, herhangi bir sarhoşluk ya da başka zihn1 tesirin ortaya çıkıp çıkmadığını belirlemeye çalıştı. Hiçbir belirti tespit edemeyince kahvenin caiz olduğuna hükmetü. es-Sunbati ise ilml çevrelerde gördüğü itibara rağmen kahve konusundaki tutumu nedeniyle acımasız hicviyelerin hedefi oldu.
Kahve hakkındaki olumlu olumsuz bir çok görüş çeşitli kitaplarda yer almaktadır. Ancak münhasıran kahve hakkındaki tartışmalardan bahseden eserler de vardır ve bunlar kahve yanlısı eserler olarak tanınmaktadır. Yukarıda adı geçen 'Umdetu's-safvefl hilli'l-kahve'den başka Ahmed b. 'Abdilgaffar'a ait bir eserin kayıp olduğu bilinmektedir. Bu kayıp eserden faydalanan sadece el-Ceziıi değildir. Bazı batılı araştırmacıların kabul etmediği ama çoğu yerde Suyfitl'ye ait olarak zikredilen Risale fl ahkô.mi'l~kahve adlı eserinde, Suyfiti de ondan faydalanmıştır. Risalefl ahkô.mi'l-kahve'de kahvenin kendisi onayianınakla beraber kahvehane hayatının nisbeten tatsız yönlerinin onaylanmasından uzak kalındığı dikkati çekmektedirl9.
Diğer yandan el-Ceziıi'nin yararlandığı bir başka eser de hayatı hakkında henüz hiçbir bilgiye sahip almadığımız Fahruddin Ebu Bekr b. Ebi Yezid el-Mekki'nin İdaretu'nnahve fl hilli'l-kahve' sidir.
Bir başka kahve yanlısı risale de yine yazarı henüz bilinmeyen ama XVI. asırda yazıldığı muhakkak olan İstifa'u's-safve li tasfiyeti'l-kahve20 dir.
18) Ahmed b. 'Abdulhakk es-Sunbliti'nin hayatı hk. geniş bilgi için bkz. e/-Keviikibu's-sil'ire, I, 221-223; Kahve ve Kahvehane/er, s. 33-34.
19) Kahve ve Kahvehane/er, s. 116.
20) "Kahve", iA, VI, 95-98.
-· ..
D01777c8s18y2004.pdf 24.02.2010 15:00:34 Page 181 (1, 2)
.,
KAHVENİN İSLAM DÜNYASINA GİRİŞİ 349 VE ARAP EDEBİYATINDA ELE ALINIŞI ----------
5. Edebiyatta Kahve İslam ülkelerine m. XV. yy. 'da giren kahve içeceği hukuki ve fıkrl alanlardaki tartış
maların yanı sıra çok geçmeden şiirin bir teması olarak da edebiyattaki yerini aldı. Mutasavvıfların tekkelerde, halkın evlerde ve ilerleyen tarihlerde kahvehanelerde içtiği kahve, zaman geçtikçe edebiyat çevrelerinin gündemine daha çok girmeye başladı.
Başta Yemen ve Hicaz olmak üzere Mısır ve Suriyeli şairlerin çeşitli münasebetlerle şiirlerine konu olan kahve Osmanlı ediplerinin şiirlerine de girmiştir. Arap coğrafyasında edebi alanda gördüğü ilgiye paralel olarak m. 1550'li yıllardan itibaren Osmanlı edipleri de kahveyi tema olarak ele almaya başlarnışlardır21.
Şiire konu olurken kahve başlıca şu temalarla işlenmiştir: Kahvenin methedilmesi, kötülenmesi; haram veya helal oluşuna dair tartışmalar; sağlığa faydalı veya zararlı olduğuna dair tartışmalar.
Kahvenin helili olduğuna dair verilen ilk fetvalardan biri22 Ahmed b. 'Umer el-Muzecced23•e (847/1443-930/1524) aittir.
Bu yöndeki bir başka görüş İstanbul ve Şam'da bulunduktan sonra Mekke'de kadılık yapmış olan ve bir ri vayete göre Bitlis 'te vefat etmiş olan Bedl' b. ez-Ziya24 (ö. 942/1535)'nındır ..
Bunların yanı sıra kahvenin haram olduğuna dair görüşleri olan illimler de vardı. Bunlardan biri Mısırlı illim ve Ezher vaizi, devrinde Şam, Hicaz, Yemen ve Anadolu'da tanınmış olan Ahmed b. Abdilhakk es-Sinbau25 (ö. 950/1543)'dir.
21) Osmanlı şairleri de tıpkı Arap edipleri gibi eserlerinde kahveyi, medhi, zeınmi, hararn veya helal oluşu gibi değişik yönleriyle ele alıyorlardı. Konumuz dışında olduğundan bu eserlerin üzerinde durmuyoruz; ancak Türk edebiyatı ve kültüründe kahveyi bütün yönleriyle ele alan ve geniş bir de bibliyografyayı içeren bir eseri zikretmekle yetiniyoruz: Narnık Kemal Açıkgöz, Kahveniime (Klasik Türk Edebiyatında Kahve), Ankara,l999. Aynı müellife ait şu çalışma da incelenebilir: "Kahvenin Edebi Serüveni", Osmanlı Ansiklopedisi, I-XII, Ankara, 1999, IX, 151-166. Aynca kahvenin İsHim coğrafyasında ortaya çıkışını takip eden on yıllardan başlayarak Batıya doğru gelişen sosyal ve edebi serüvenini izlemek için bkz. Hattox, Ral ph S., Kahve ve Kahvehaneler-Bir Toplumsal İçeceğin Yakındoğu'daki Kökenleri-, (çev. Nurettin Elhüseyni), Il. Basım, İstanbul, 1998; Helene Desmet-Gregoria François Georgeon {Editörler), Doğuda Kahve ve Kahvehane/er, (Çevirenler: Meltem Atik-Esra Özdoğan), Yapı Kredi Yay., İstanbul, 1999; Bostan, İdris, "Kahve", TDVİA, XXIV, 202-205. Kahve, tütün, baharatlar, afyon gibi Doğudan Batıya giderekAvrupa ekonomisinin önemli bir faktörü haline geliveren ve Avrupa'nın kaba ortaçağ kültürünü yavaş yavaş incelten bu maddelerin genelde insanlık tarihini, özelde deAvrupa toplumunu etkileyiş sürecinin ele alındığı şu eser bu konuda geniş bir bibliyografya da içermektedir: Wolfgang Schivelbusch, KeyifVerici Maddelerin Tarihi- Cennet, Tat ve Mantık-, Ankara, 2000; Muhammed M. el-Arna'ı1t, "Mine'l-Yemen ile'I-Bı1sna-et-tarihu's-sekat'i li'l-kahve-", el-lctihiid, XII, s. 47-48, (Yaz-Sonbahar, 2000/1421), s. 167-184; Çay, kahve ve sigaranın ortaya çıktığı zamanlardaki gelişimleri ve bu konulardaki şiirleri içeren bir
, başka eser olarakaynca bkz. el-Mekki, Muhammed Talıir b. 'Abdilkadir el-Kurdl, Edebiyyiitu'ş-şiiy ve'l-kahve ve'd-duhiin, Cidde, 1967. -
22) Tlirfhu'n-nflri's-slijir, s. 127.
23) Safıyyuddin Ebu's-Surılr b Ahmed b. 'Umer b. Muhammed b. 'Abdirrahmlin el-Muzecced'in haya~ tı ve eserleri hk. bkz. Tlirfhu'n-nılri's-siijir, s. 82, 127 vd; el-A 'Ilim, 1, 188; Ferrılh, 'Umer, Me'lilimu '/-edebi' l- 'Arabf .fi 'l- 'as ri' l-hadfs, Beyrut, 1985-1986, I, 233-236.
24) Bed!' b. ed-Diya'nun hayatı, gezileri ve kahve lık. görüşü için aynca bkz. el-Keviikibu's-sli'ire, Il, 126.
25) Ahmed b. 'Abdilhakk b. Muhammed es-Sinbatl'nin hayatı ve kahve lık. görüşü için bkz. el-Keviikibu 's-sa' ir e, II, lll.
/.
D01777c8s18y2004.pdf 24.02.2010 15:00:34 Page 182 (1, 1)
,-·
350 1 Dr. Nurettin CEVİZ --------EKEV AKADEMİ DERCİSİ
Aynı dönemlerde yaşamış olan bir başka alim ve mutasavvıf ise aslen Şamlı olan Muhammed b. Muhammed b. Sultfuı26 (ö. 950/1543) olup o da, kahvenin harain olduğunu belirtir. Aynca kendisinin afyonun haram olduğuna dair bir de risalesi vardır27.
Kahveyi haram olarak niteleyen bu alimierin dayanaklanndan biri, kahvenin de içki ve eğlence yerlerine benzeyen ve kısa zaman sonra beytu'l-kahve (kahvehane) adını alacak olan ortamlarda içiliyor olmasıdır.
Kahvenin haram olduğuna dair görüş bildirenlerden biri de aslen Türk olan Hal ep ve Şam'da kadılık yapan Salih Çelebi (ö. 954/1547 den sonra)'dir28. el-Kevakibu's-Sa'ire müellifi Necmuddin el-Gazzi'nin anlatlığına göre Kadı Salih Çelebi Haleb'de bulunduğu sırada kahvenin haram olduğuna dair fetvayı verirken kendisi de oradaymış. Çelebi şöyle sormuş: Bunu, aralannda birbirlerine vererek (sırayla) mi içiyorlar? Müellif "Evet." cevabını vermiş. Bunun üzerine o da fetvasını vermiş. el-Gazz1 de kendisinin bunu şu beyitle tesbit ettiğini söylüyor (Muctess):
~
o 1 t..t; ~o i...Jı i...JL ı.r- . .JJ J .JJ .
"Kahve sayesinde yarenler hareketlendi. " "Fakat onu (birbirlerine) devrederek içiyorlar, bu da batıldır."29
·Ali b. Muhammed eş-Şfuııi30 (893-960i 1487-1552) Anadolu, Mısır ve Hicaz'da bu~ lunmuş aslen Suriyeli bir. alim olup babası Mekke'dek\ kahvehaneleri yıktırmışken, o Şam'da kendisinden kahve hakkında bir şiirle istenen fetvayı yine manzum bir şekilde cevaplamış ve helili olduğuna dair görüş bildirmiştir. Ondan fetva isternek üzere İbn Hanbeli tarafından gönderilen şiir şöyledir (Remel):
.~:J:r-iıJ U>~k 0 <2\ı )~ ~J~:Uı ~ ~L:.JıyJ ... ... ,. ... , ,
~~ ~ .. o ~,
• o ı -. ı!._ ~- .... ı ~-:. ı..i___S"" ~ ~ı " ı:ıı ıJ.. ~ <.J ~ ~ J .) ı..s--"""'"' J ... ... ... - ...
.J ... O<
:'-'-~-...... : !..,.,!,; 1..__j ;; ~ ~ ~f ... ~ ....
ı:.ı-:: _ _.:.j ~Jli~ Jı:,_-~-iı_, JJ ... o ... ,-;(, ..... ~ !::o "'.:.ılşııı.,..,,___...,,...,a \....-....:WUII ~ ı.)--"
"' 26) Muhammed b. Muhammed b. 'Umer b. Sultan 'ın hayatı, eserleri ve çeşitli fıkhl konulardaki görüş-
. leri için bkz. el-Keviikibu's-sa'ire, II; 12-14. 27) el-Kevakibu's-sa'ire, II, 13.
28) S1llih Çelebi'nin hayatı ve görüşleri hk. bilgi için bkz. el-Keviikibu's-sa'ire, II, 152-153. 29) el-Kevakibu 's-sa 'ire, II, 153.
30) 'Ali b. Muhammed b. 'Ali b. 'Abdirrahman eş-Şami hayatı hk. bilgi için bkz. el-Kevakibu's-sa'ire, II, 197-199
D01777c8s18y2004.pdf 24.02.2010 15:00:34 Page 182 (1, 2)
KAHVENİN İSLAM DÜNYASINA GİRİŞİ 351 VE ARAP EDEBİYATINDA ELE ALINIŞI ----------
Ü! ~Lüı ~ ı:.ı~ı ıJ, 6rd • / / }!. - / J ..:JJ 6 .~. J_,.._._..r ol____.ç.\ ..r" J
/ / / / ~ /
. ·~=· ~ıı . . ::; /. . / ·ıLJı~ ~ .r---: r;r----ı u:----ı ~
, YI , t .,. .,.
j\___kj\ ~\ ~~~ ~ J
~~~~ ~L.;.l ~f 5~ ı;.:; jf
"Ey her iki zirveye; Muhammed Mustafa ve Safa ile Merve 'ye komşu iki makama yüce/en kişi!"
"Ey ilmi de arneli de ayın ve güneşin üstünde olan kişi!"
"Ey zühd konusunda bir statüye ve güce sahip olup bu yüzden elleri bomboş (cahil) kişinin onu göz ucuyla süzdüğü kişi."
"Haksızlığa uğramış olan kahve hakkında bize fetva ver. Onu içen ayıplanacak şeylere maruz kaldı."
'1 "İşitmesi bile bizi ürküten nice dedikoduZara ya/anlara, iftiralara uğradı." "Kahvehanede şu iki gözün şahit olduğu birtakım hareketlere maruz kaldı."
"Onu içenler, ·şarap içip eğ/enenlere benzeti/ip bu iki grup arasında bir yakınlık kuruldu."
"Ya bu konuyu gencin arzusuna hava/e edin ya da bırakın. Zira ümitsizlik iki rahattan hiridi1:" 31
'Al! b. Muhammed eş-Şfunl'nin cevap olarak yazdığı manzum fetva ise şöyledir (Reme!):
# ,.
c.S i:.) iı:,.__;.. i_,,..· -----·...ık:ı..:'"-1!) <!!. "' ,_
ı,;;'~ ;; d _; ~~ ~ _ :H:; . ~~ •. ·ı:ı.....llı ıJ ı,p--_lb) -- ··-- I..F :tl.--- J
;; :; c----o ~~ .j lJ "'al\) "' ~ ~
ı.?-UI ~ ~_ı ı_;,.LJ t ~
31) el-Kevakibu's-sa'ire, II, 198.
ı'
i-
D01777c8s18y2004.pdf 24.02.2010 15:00:34 Page 183 (1, 1)
, ..
352 1 Dr. Nurettin CEVİZ ------.,---EKEV AKADEMİ DERCİSİ
"Ey iki parlak Şimal Yıldızı gibi yükselen! Ey ilmin öncüsü, iki grubun müftüsü!" "Ey dini bütün, ey cömertlik denizi ki, kim ona ümit bağlarsa iki eli de dolu htile ge
lir." "Senden bana, lafiz/arının parlaklığı (berraklığı) kal1ba dökülmüş gümüşü andıran
bir şiir geldi." "Onda, kahve hakkında, ona bir sürü dedikodu ve yalan karıştırdıklarını söyledin." "Onu haram yiyecek, şarkı, dans ve alkışla karıştırdıklarını söyledin. " "An/attığınız şeyi, gözünüz/e bizzat şahit olup gördükten sonra bu konudafetva iste-
din." "O bu anılan özellikte iken onun koruluğuna yaklaşmak oldukça çirkindir"
"Takvada ihliislı olan iffetli gençler/e birlikte onu içmek ne güzel!" "Sonra gecenin karanlığında, huşu içinde, gözyaşlarıyla Rablerine yalvardılar." "Bu konuda işin başlangıcı şöyledir: Onu bir veliden doğru bir şekilde böyle rivayet
"İşte cevabım budur. iki kefenin dengede oluşu gibi (fetvamın da) doğru olduğuna inanıyorum. n32
Ebu'I-Hasan Muhammed el-Bekri33 (930-994/1524-1586) dönemin önemli ruim ve mutasavvıfı idi. Tasavvufa dair çok şiiri bulunmakla beraber aralarında kahvenin de bulunduğu başka bazı konularda da yazınıştır. HeHil olduğuna dair bir de fetva yı içeren ve kahvenin tasavvuf çevrelerinde başından beri kabul gördüğünün önemli göstergelerinden sayılabilecek beyideri şöyledir (Tavll):
32) el-Kevakibu's-sa'ire, II, 199.
33) Ebu'l-Mekfuim Şemsuddln Muhammed b. Ebi'I-Hasan Muhammed b. Muhammed b. 'Abdirrahmfuı b. Ahmed el-Bekri es-Siddild Kahire'de doğdu. Yedi yaşında hll.fız oldu ve ardından İbn Malik'in el-Elfiyye'sini ezberlı;:di. Onaltı yaşında Şafii fıkhıyla ilgili bir kitapla bazı tasavvufi risaleler yazdı. Yirmibir yaşında hadis, fıkıh ve kıraat dersleri verdi. Şöhreti Kuzey Afrika, Hicaz, Suriye ve Anadolu'ya kadar yayıldı. Hayatı ve eserleri hk. bilgi için bkz. el-Kevakibu's-sa'ire, III, 67-70; Tar'ihu 'n-nuri 's-safir, s. 369-386; İbnu'l-'İmad (Şihlibuddin Ebu'I-Felah 'Abdilhayy b. Ahmed b. Muhammed), Şezeratu'z-zeheb fl ahbari men zeheb, (nşr. Mahmud el-Ama'fit), X+I, Beyrut, 1986, VIII, 431-433; Brockelmann, 12-13A, 271; el-A'lam, VII, 60-61; Me'alimu'l-edebi'l-'Arab'i, I, 526; "Bekri, Ebü'l-Mekfuim", TDVİA, V, 366-367.
D01777c8s18y2004.pdf 24.02.2010 15:00:34 Page 183 (1, 2)
{
1
KAHVENİN İSLAM DÜNYASINA GİRİŞİ 353 VE ARAP EDEBİYATINDA ELE ALINIŞI ---------
~~~ t_ G .u ~~ _)J (_j1:; .,. .. , , ·-
e... o, ı,!J., .... ~ ...
~ı_,ı ~ JJ-.ı ~ J.ı J--J , , ':!: ...
"Gam ve kederden göğsü daralan ve uzun düşüncelere dalıp gidene derim ki:"
"Salih/erin içtiği şeyi içmelisin. Çünkü o, şanı yüce, kıymetli ve temiz bir içecektir. 11
"Kuru kahve kabuğunun pişirilmiş hillinin ünü yayılmıştır. Onu iç, içindeki sıkıntıdan kurtulursun." ·
"Bırak İbn Abdilhakk kendi görüşünce fetva versin. Sen, Ebu'I-Hasan el-Bekrf'nin fetvasını al. ıı34
Burhanedilin b. el-Muballıt el-Mısıi35 (ö. 991/1583) kahveyi metheden şairlerden biridir. Çok çeşitli konularda şiirleri vardır. Tarfhu'n-nuri's-safir'de geçen 140 beyitlik şiirine bakılırsa astronomi ve kimya konularında da bilgi sahibidir. Kahve ile ilgili aşağıdaki beyitleri, kahve içenleri kınayanlara cevap niteliğindedir. (Kfunil):
, .. ~
~(;f ·ı:.r--- U'.~~~~~~ ~ ~1 ~~ ~~~ ~ıs. 4 ~ ~ ~
~ç 1::...j ~1 :;ı;., ~ .,. , -...
"Ey içinde ruhun hastalık/arına şifa bulunan kahvemizi siyahlığı yüzünden kınayanf 11
110nunfincanının içindeyken, gözün beyazı ortasındaki siyahlığını anımsattığını görmez misin? 11 36
Yukarıdakine benzeyen iki beyti de şöyledir (Kfunil):
. ~ı ·1\ ·ı~ o ''\ -~~~ _ 1\ ~, 1\ ::> o~ ı : .-:. o 'o.\ ~~J~.J-->1 e=--r ~ ıf.- 0~~Y.?; , , ~L..:.SJU ~ı :;ıJ.._.:. ~ ~~~~ı .J ~ıij::.. "Kardeşler ve dostlarla birlikte içmesi hoş olan kahveyi afiyetle iç. 11
"Siyahtır, bembeyazfincanının içinde; insanın gözünün siyahlığını andırır. ıı37
Kınayanlara cevap ni teliğİndeki başka beyideri de şunlardır (Tavll):
34) Muhammed b. Ebi's-Surı1r el,Bekrl, el-Minehu 'r-Rahmiiniyye fi'd-devleti'l- 'Usmô.niyye ve zeyluhU el-Letô.'ifu'r Rabhaniye 'ale'l-minehi'r-Rahmô.niyye, her üçü de: Leyla es-Sabbil.ğ, Şam, 1995, (naşirin mukaddimesi) s. 52; Me'ô.limu'l-edebi'l-'Arabf, I, 530.
35) Burhaneddin İbrahim b. el-Muballıt ei-Mısri ei-Kahiri hk. bilgi için bkz. el-Kevô.kibu's-sô.'ire, Il, 86-87 ve III, 92-93; Tô.rfhu'n-nuri's-sô.jir, s. 298-304; ei-Hafıici, Şihiibuddin, Reyhô.netu'l-elibbô.' ve zehretu'l-hayô.ti'd-dunyô., (nşr. 'Abdulfettah Muhammed ei-Hulv), I-11, Kahire, 1967, Il, 122-124; Şezerô.tu'z-zelıeb, VIII, 424; Me'ô.limu'l-edebi'l- 'Arabf, I, 507-511.
36) el-Kevô.kibu's-sô.'ire, Il, 86; Reyhô.netu'l-elibbô.', Il, 124.
i-
D01777c8s18y2004.pdf 24.02.2010 15:00:34 Page 184 (1, 1)
354 1 Dr. Nurettin CEVİZ ----------EKEV AKADEMİ DERCİSİ
-' o .,. , o.J ,
~ y.l ~ :Uı f>- ~'?J ,. , .... , _, ., ö~ ~ı öH-i :J,J~ J~·
~ o ~
(~ ~ ~ :,-;:.1.9) ı:tJ.:.ı .u ~ o~
ö~ı:,....:. ~ ı 6~;:;. Lo Js-~
"(Beni) kınayan diyor ki: kahve acıdır, tatlı suyun yerini hiçbir şey tutmaz."
" Ben, senin acı diye kınadığın şeyi seçtim; sen de kendine tatlı olanı seç. ıı38
Bu defl! kahveyi methetmiyor ama zararının da faydasının da olmadığını söylüyor (Mutekarib):
ı~ ı j___j ~8ı ~:;;. Js- tr~ ~ ~ı ~~ı.>)
"Zamanımızda bütün insanların kahve içmek konusunda anlaştıklarını görüyorum."
"Ve Kahve, onu içenler için bir adet haline geldi, oysa ne faydası vardır ne de zararı. 1139
Hacdan dönüşü münasebetiyle Muhammed b. Muhammed el-Bekıi es-Sıddlli'yi methetmek için kaleme aldığı şiirine de bbYeden söz eelerek ba~lar (i\Iutekarib):
o~ıJ ~ı~ y~ L--/ı L...:J ij~ ~ ~ ~
"Hicr'de, (Şeyhin) evinde, zamanın şeyhinin bulunduğu (her) yerde ve veli/erin bulunduğu yerlerde i çiZiyor olması kahveye şeref olarak yeter." 40
Zamanla kahvenin içine bazı keyif verici maddeler katılmaya başlandı. er-ReşldJ41'nin (ö. 1023/1614) bu durumla ilgili beyideri de şöyledir (Tavll):
.___~t§-161ijı ;;}-.J J J---_;J tifijı.__~.ç;.,;.,IJO~ ~l ~~ı t___;, J
37) el-Kevlikibu'S-sli'ire, II, 86. 38) Şezerlitu 'z-zeheb, VIII. 39) Şezerlitu 'z-zeheb, VIII. 40) Tfırihu'n-nuri'S-slifir, s. 379.
41) 'Abdulvfıhid er-Reşidi: Mısırlı hiciv şairi. Hayatı hk. bilgi için bkz. el-Muhibbi (Muhammed Emin b. Fadlillah), Hullisatu 'l-eser fi a 'yani' l-karni 'S-s/ini 'aşer, I -IV, Kahire, tsz., III, 99-ıoo; Reyhlinetu'l-elibbli', II, 88-90; el-A 'lam, IV, 175.
D01777c8s18y2004.pdf 24.02.2010 15:00:34 Page 184 (1, 2)
.\
'1
KAHVENİN İSLAM DÜNYASINA GİRİŞİ 355 VE ARAP EDEBİYATINDA ELE ALINIŞI ----------
"Bana: 'Kahve hezal midir ve onun akibetlerinden korunulabilir mi?' diye soruyorlar."
"Derim ki: Evet, içine katılan (uyuşturucu)ların dışında ( akibetlerinden) korunulah ilir. ıt42
Kahveyi metheden şairlerden biri de Kahireli Zeyne '1-'bi din b. Muhammed b. 'All el-Bekri es-Sıdd1ki'dif43 (ö. 1113/1701). Bu zat Muhammed b. 'All el-Bekri es-Sıddiki'nin oğlu, Ebu's-Surfir el-Bekri'nin kardeşidir. Vefatından sonra babasının yerine geçmiş bir tefsir ve belagat Mirni ve mutasavvıftır.
el-Bekriyye mensupları, kahveyi baştan beri savunmuşlardır. Onlar öteden beri gece toplantılarında kahve içerlerdi. Maddi aşktan bahsedenlerin hayatlarında ve şiirlerindeki şaraba karşılık ilMıi aşkı konu alan mutasavvıfların dünyasında kahve vardı. Sı1fi şair ve edipler de kahve hakkında güzel şiirler yazıyorlardı. Kase yerini fıncana bırakınıştı. Giderek kahveyi ve onun etkilerini, güzelliklerini ve özelliklerini her yönüyle şaraba ben-zetiyorlardı. Kahve, içenin gönlünde hüzün ve sıkıntı bırakınıyordu. ·
Aslında kahve adı eskiden bir çeşit şarap için kullanılıruş bir kelimedirl-1. Kah ve içeceği bazen çekirdeğinin bazen de kabuklarının öğütülmesiyle elde ediliyordu. Bu sebeple ilk zamanlar kahveye kahvetu'l-bunn denilmekteydi. Sonradan kahve, sadece kahveden yapılan içeceğe verilen ad oldu ve şarap için kullanılışı tamamen unutuldu.
el-Bekri es-Sıddiki'nin, kahveyi övdüğü şiirlerinden biri şudur: (Seri)
~~ ~ ;J~---1!6.fi.Jiıı y~ 0ı ~ ~ ~
42) Hul/isatu'l-eser, III, 99.
43) Zeyne'l-'bidin b. Muhammed b. 'Ali el-Bekri es-Sıddiki'nin hayatı ve eserleri hk. bkz. Hul/isatu'leser, Il, 196-199; Reyhô.netu'l-elibbfi', Il, 222.
44) İçeni başka bir şey yiyip içmekten alıkoyan şarap anlamına gelen el-kahve, iştah azalttı, yemeden içmeden alıkoydu anlamına gelen akha fiilinden türemiştir (Bkz. Lisiinu'l-'Arab, Xl, 337). Önemli hamriyyat şairlerinden Ebu Nuvas, el-kahve kelimesini şöyle kullanmıştır (Munsarih):
"Baharda oturduğun eve yolun düştüğünde, ondan yüz çevirve şarabm hasını iç." "Fıçının eskitip terbiye ettiği yıllanmış şaraptan iç."
(Bkz. Ebfi Nuvas, Divan, (nşr. Ahmed A. el-Gaziili), Beyrut, 1984, s. 681; Adı geçen kelimenin bu manada kullarulışına dair başka örnekler için aynca bkz. M. Faruk Toprak, "Arap Şiirinde Adıgeçen Şarap Adlan ve Bazı Hamriyyat Terimleri", EKEV Akademi Dergisi, Il, 3 (Kasım 2000), s. 169-194.)
D01777c8s18y2004.pdf 24.02.2010 15:00:34 Page 185 (1, 1)
356 1 Dr. Nurettin CEVİZ --------EKEV AKADEMİ DERGİSİ
~--&~6 ay.:. ı_, ı.J< ; ıı L-..i ..r. L..--~§.16 :'~ ~ i ı :,; _,..--;.J-'
~~ ıl' ~ . .lı ;;;; )~ij ... ..., ~ ...
t ~ ~ '1 l yl.i~ı_,~ı ~ Jl
~ <
~~ ~ J~ ~ yiY,.
"Kahveyi, yerinde (kahvehanede) içersen, coşku, içki arkadaşlarını kuşatıp sarmış-'.. tır. ll
"Bir han ki genişliği, içindeki dostlarla ve güzel yaşantısıyla cennete benzer."
"Suyuyla kirlerimizi yıkarız, ateşiyle kederimizi yakanz." 1 "Ne üzüntü kalır ne de gam, sakf fincanıyla seni karşıladığında."
"Onun manga/mı gören, şarap ve fiçılarına yazıklar olsun der."
"Onun durumunu soranlara cevap şudur: (Kahve) Allah yolundakilerin içeceğidir; şifa ondadır. •ı45
Aşağ1daki beyitlerden, o dönemde kahveyc kahv~den başka maddelerin karıştınlmak suretiyle hile yapılmakta olduğunu anlıyoruz (Hafif):
"Bize, üzüntüyü alıp götüren, he/al ve kadife görünümlü kahve sun."
"Bize saf, katışıksız kahve dağıt, güzel şey dışında da onun güzelliğine bir şey katma."
"Gerçekten Peygamberlerin en şerefiisi olanın sözünü dinle; der ki: Bizi aldatan bizden değildir." 47,
İslfun dünyasına girdiği andan itibaren edebi çevrelerin ele aldığı bir konu haline gelen kahve ile ilgili söylenen ve yazılanlar elbetteki bizim burada zikrettiklerirnizle sınırlı değildir. İslfun dünyasına girişini izleyen dönemler boyunca da konuyu işleyen pek çok şair bulunmaktadır.
45) Huliisatu'l-eser, Il, 197. 46) Hadise işaret vardır. Hadis için bkz. et-Tırnıiz1, Sunen, Babuma ca' efi kerahiyyeti'I-gaşşi fi'l-bu
yfi', Beyrut, tsz., (nşr. Ahmed Muhammed Şllir v. dğr.), III, 606. 47) Huliisatu'l-eser, Il, 196.
' -.