5
46 BD TEMMUZ 2017 C ılavuz Köy Enstitüsü adlı kitap geçtiğimiz ay İş Bankası Kültür Yayınları tarafından yayımlandı. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Sosyoloji Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Firdevs Gümüşoğlu’nun bu kitabı, 10 yıl süren bir araş- tırmanın sonucu yazılmış. Cılavuz Köy Enstitüsü mezunları, öğretmenleri ve Susuz halkıyla sözlü tarih yöntemiyle görüşmeler yapılmış. Bunun yanı sıra dönemin Kars gazetesinde Cılavuz Köy Enstitüsü’nün nasıl ele alındığına bakılmış ve enstitüyle ilgili belgeler incelenmiş. Kitapta, Muazzez İlmiye Çığ’dan Mektup Var Türkiye Eğitim Tarihinde Bir Köşe Taşı: Kars Cılavuz Köy Enstitüsü

Kars Cılavuz Köy Enstitüsü - butundunya.com · onu biz yadırgamayız, ama zengin çocukları bunu katiyen benimseye-mediler, yapamadılar, dayanamayıp çekip gittiler. Biz kaldık

  • Upload
    others

  • View
    2

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

46

BD TEMMUZ 2017

Cılavuz Köy Enstitüsü adlı kitap geçtiğimiz ay İş Bankası Kültür Yayınları tarafından

yayımlandı. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi

Sosyoloji Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Firdevs Gümüşoğlu’nun bu kitabı, 10 yıl süren bir araş-tırmanın sonucu yazılmış. Cılavuz Köy Enstitüsü mezunları, öğretmenleri ve Susuz halkıyla sözlü tarih yöntemiyle görüşmeler yapılmış. Bunun yanı sıra dönemin Kars gazetesinde Cılavuz Köy Enstitüsü’nün nasıl ele alındığına bakılmış ve enstitüyle ilgili belgeler incelenmiş. Kitapta,

Muazzez İlmiye

Çığ’dan

Mektup VarTürkiye Eğitim Tarihinde Bir Köşe Taşı:

Kars Cılavuz Köy Enstitüsü

47

BD TEMMUZ 2017

Gümüşoğlu’nu Kars gazetesinden verdiği örneklerden bunu görebili-yoruz.

Gümüşoğlu kitabında, ülke-mizde eğitim sisteminin içinde bulunduğu sorunların her geçen gün derinleştiğini; kültür, sanat ve mes-lek eğitiminin geçmişe göre hem ulusal hem de uluslararası ölçütlerin altına hızla düştüğünü, bu durumun her kesimden insanı endişelen-dirdiğini belirtir. İşte bu yüzden ülkemizin geçmişte yaşadığı eğitim, üretim ve toplumsal alanlardaki en önemli değişime kaynaklık eden köy enstitüleri deneyimine bakmak

1920’lerden 1930’ların sonuna dek Türkiye’nin toplumsal yapısını analiz eden Gümüşoğlu, mevcut sorunların en hızlı biçimde çözülmesi için Köy Ens-titüleri’nin kurulduğunu anlatır.

Cılavuz Köy Enstitüsü, Kars Ardahan yolu

üzerinde ve Kars’a 30 km uzaklıkta, Ruslardan kalan binalar-da 1936-1937 öğretim döneminde Eğitmen Kursu olarak kurulur. Köy-lerdeki öğretmen ihtiyacını en hızlı şekilde çözmek için, askerliğini onbaşı ve çavuş olarak yapan köylü gençler bu kurslarda yetiştirilir. Te-mel öğretmenlik bilgisinin yanı sıra, yurt ve dünya hakkında bilgi edinen bu gençler, tarım ve hayvancılık ko-nusunda da bilimsel eğitim alırlar. Eğitmen uygulamasının başarısı, Köy Enstitüsü’nün kurulmasının da yolunu açar. Köydeki her sorunu çözecek “öncüler” olarak yetiştiri-len bu gençlere dönemin bürokrasisi ve Kars kamuoyu da sahip çıkar.

Prof. Dr. Firdevs Gümüşoğlu ve Muazzez İlmiye Çığ

Cılavus Köy Enstitüsü'nde öğrenciler

48

BD TEMMUZ 2017

zorunda olduğumuzu dile getirir. Gümüşoğlu, Köy Enstitüleri’nin hem geçmişteki hem de günümüz-deki eğitim kurumlarından tamamen farklı olduğunu duvarlarının, güven-liğinin, yaz tatiline çıkılan ve ka-pısına kilidin vurulduğu bir zaman diliminin olmadığını belirtir. Çünkü her enstitü, çalışma ve öğrencileri-

ni köylerine gönderecekleri (tatil) takvimini kendisi belirler. Enstitü eğitime ve üretime kapılarını kapa-maz. Yazları enstitülerde eğitim ve üretim nöbetleşe yapılır. Kitaptan öğrendiğimize göre, sınıfta kalma sisteminin olmadığı bu kurumlarda, öğrenciler ülkenin küçük vatandaş-ları olarak görülür ve değer görür. Dönemin ilköğretim genel müdürü İsmail Hakkı Tonguç’un talimatına göre, öğrencilere dayak atılması ve kötü muamele edilmesi de yasaktır. Bunu yapan kişiye öğrencinin kar-şılık verme hakkı olduğu belirtilir. Tonguç, bu talimatın bütün öğret-menlerin ve idarecilerin de katıldığı toplantıda öğrencilere okunmasını emreder ki talimat yok sayılmasın, uygulanabilsin.

Cılavuz Köy Enstitüsü: Eğitim ve Üretim Kurumu

Cılavuz Köy Enstitüsü1940 yılında açılan ilk köy enstitülerin-den biridir ve Kuzeydoğu Anadolu Bölgesi’nin (Kars, Ardahan, Artvin, Erzurum ve Ağrı) yoksul köy çocukları için büyük bir umut olur.

Köy enstitüleri uygula-masıyla, kırsal kesime öğ-retmen ve sağlık elemanı yetiştirmek, köyü içerden nitelikli eğitim almış köy-lü çocukları aracılığıyla “canlandırmak” amaçlanır. İlk yıllarında buraya kabul edilen öğrenciler, bakım-sız binaları onarma görevi üstlenirler. Öğrencilerden biri o günleri kitapta şöyle

anlatır: “Bizim sevincimiz büyük, böyle

bir okula girmişiz, böyle efendim… Eee biz çocuk adamız, öyle yok-sulluktan çıkmışız gelmişiz, yeni yeni elbise giymişiz efendim… İşte önümüze bir tabak bir şey geliyor, onu biz yadırgamayız, ama zengin çocukları bunu katiyen benimseye-mediler, yapamadılar, dayanamayıpçekip gittiler. Biz kaldık orda, 140 kişi… 200 kişiden 140 kişi!”

İşte bu öğrenciler; 1943 yılına gelindiğinde 618 Hektar üzerine kurulu Cılavuz Köy Enstitüsü’nü, büyük ve küçük baş hayvanlarla dolu, kovanları, atları, kazları, tavukları olan büyük bir işletmeye dönüştürür. Tarlaları ekilir, sebze bahçelerinde o güne dek iklim

Köy enstitüleri uygulamasıyla, kırsal kesime öğretmen ve sağlık elemanı yetiştirmek, köyü içerden nitelikli eğitim almış köylü çocukları aracılığıyla “canlandırmak” amaçlanır.

49

BD TEMMUZ 2017

sine artı değer de yaratır.

Öte yan-dan kitaptan öğrendiğimize göre öğrenci-ler, piyano da dahil olmak üzere her türlü enstrü-

manın olduğu müzik odasına, zengin bir kütüphaneye de sahipler. Gençler burada yılda en az 20 kitap okurlar. Kız erkek ayrımı olmadan dağcılık, kaya tırmanışı, ata ve bi-siklete binmek, fotoğraf çekmek ve motor tamiri dersleri alırlar. Kayak yapmayı Kars’tan özel olarak davet edilen bir Rus eğitmenden öğrenirler.

1940’ta Cılavuz Köy Enstitüsü’n-de Cinsiyet Eşitliği

Köy Enstitüleri yatılı ve karma eğitim veren kurumlardır. Öğren-ciler, eğitim ve üretim alanlarında birlikte zaman geçirirler. Sadece yatakhaneleri ayrıdır. Köylerde de tarlada, bağda bahçede, düğünlerde hep birlikte olan bu yaşam enstitüle-re taşınır. Bu, öğrencilerin köylerin-den bildikleri bir yaşam formudur.

soğuk diye yetiştirilemeyen ürünler yetiştirilir. Öğrenciler sütünden yumurtasına, balına dek bütün ihtiyaçlarını kendileri üretirler. Gaz lambasıyla aydınlanan enstitüyü, öğrenci ve öğretmenlerin katılımıyla elektriğe kavuşturan elektrik santra-li dahi yaparlar. Öğrencilerin hemen hemen çoğunluğu, elektriğin nasıl bir şey olduğunu ilk kez burada görürler. Üstelik kendi emekleriyle yapılabileceğini öğrenirler. Bu du-rum öğrencilerde büyük bir özgüven oluşturur. Ayrıca öğrenciler, üç okul binasının onarımının yanı sıra, bir yemekhane, bir mutfak, bir hamam, bir fırın, bir atölye, bir tavla (atların bakıldığı yer), sekiz ailelik öğret-men konutu, bir ailelik ev, bir küçük ilkokul, bir samanlık inşa ederler. Eğitim mali-yetini düşüren bu uygula-ma sonucu, öğrencilerin edindikleri becerilere ek olarak eğitim, devlete yük getirmez, ter-

Cılavuz Köy Enstitüsü öğrencileri sabah sporunda

Enstitü öğrencileri kayak eğitiminde

50

BD TEMMUZ 2017

Ancak Cılavuz Köy Enstitüsü’nde kız öğrenci sayısı azdır. Gümüşoğ-lu’nun belirttiği gibi, toplumda kız çocuğunun okumasına yönelik o yıllarda olumsuz bir tutum bulunur. Bugünden farklı olarak o yıllarda devlet, kız çocuklarını destekleyi-ci bir politika izler. Cılavuz Köy Enstitüsü’ne kız öğrenci alınması için öğretmenler, esnaf, subaylar kız çocuklarının enstitüye gönderil-mesi için seferber olurlar. Burada “arkadaş” ve “kardeş” olarak eğitim gören öğrenciler, kendilerini bir bütünün parçası, “aile yuvası”nın üyesi olarak görürler.

Ancak bu mutlu tablonun 1946’da Köy Enstitüleri’ne

yönelik karalama kampanyası ile birlikte müfredatın ve kuruma emek veren müdürlerin değiştiğini söy-leyen Gümüşoğlu, kız öğrencilere yönelik iftiraların ortaya çıktığını anlatır. Birbirine karşı saygılı ve uygar bir eğitim ortamında, yoksul köylü çocuklarının yaşamasını istemeyen güçlerin kampanyaları sonucu, kız ve erkek öğrenciler birbirinden koparılır. Kız öğrenciler, Cılavuz’dan Trabzon Beşikdüzü Köy Enstitüsü’nde gönderilir. Erkek öğrenciler de Cılavuz’da toplanır. Bu uygulamadan kısa bir süre önce ise Cılavuz Köy Enstitüsü’nde, bir kız ve erkek öğrencinin yan yana oturduğunu gören yeni müdür, kız öğrenciyi bütün öğrencilerin önünde aşağılar.

Gümüşoğlu’nun, çeşitli ta-nıklardan derlediği bilgiye göre,

söz konusu aşağılamayı kendine yediremeyen öğrenci Mehlika Boz-kurt sabaha karşı kendisini elektrik santralinin havuzuna atar ve ölür. Mehlika Bozkurt’un yaşam hakkını elinden alan zihniyet, zaman içinde enstitüleri de kapatır. Böylece kız çocuklarının enstitülerde okullaşma oranları da düşmeye başlar.

Sonuç Cılavuz Köy Enstitüsü’nden

öğretmen ve sağlık memurlarının yanı sıra edebiyat, sanat, politika ve bilim alanında Türkiye’nin kültürel birikimine, öğretmen örgütlenmesi-ne ve demokrasi kültürüne katkıda bulunan çok sayıda aydın yetişir. Kuzeydoğu Anadolu’nun halk kültürünü edebiyatımıza taşıyan Dursun Akçam ve Ümit Kaftancıoğ-lu, Kağızman’ın bir köyünde MÖ 12 bin yıl öncesine ait olan kaya resimlerini bulan Mustafa Turan, Cılavuz Köy Enstitüsü mezunudur.

Firdevs Gümüşoğlu’nun Cılavuz Köy Enstitüsü adlı kitabı, Türki-ye’nin üretici ve yaratıcı eğitim tarihine, yoksul köylü çocuklarına değer veren eğitim anlayışına, kız çocuklarına yönelik pozitif ayrımcı-lığa yönelik önemli bilgiler içeriyor. Ülkemizin kalkınmasının araçlarını veren bu eser, bugün eğitim sorun-larımızın çözümü için Finlandiya eğitim modelini örnek gösterenlere, kendi tarihimizde yer alan ve öz-günlüğü Dünya’da kabul gören Köy Enstitüleri’ni yeniden hatırlatıyor. Mutlaka okunmalıdır!•

[email protected]