10
KÜRESEL EYLEM GRUBU İZMİR 2012 Küresel Isınma Nedir? İklim Değişikliği Nedir? Ani iklim değişikliği nedir? Küresel İklim Değişikliğinin Etkileri İşe Yaramayan Alternatifler Küresel ısınmanın sorumlusu kim? Küresel ısınmaya karşı neler yapılabilir?

Küresel Isınma Nedir? ve Neler Yapılabilir?

Embed Size (px)

DESCRIPTION

Küresel Isınma nedir? ve Neler yapılabilir? hakkında kısa döküman

Citation preview

Page 1: Küresel Isınma Nedir? ve Neler Yapılabilir?

KÜRESEL EYLEM GRUBUİZMİR2012

Küresel Isınma Nedir?

İklim Değişikliği Nedir?

Ani iklim değişikliği nedir?

Küresel İklim Değişikliğinin Etkileri

İşe Yaramayan Alternatifler

Küresel ısınmanın sorumlusu kim?

Küresel ısınmaya karşı neler yapılabilir?

Page 2: Küresel Isınma Nedir? ve Neler Yapılabilir?

Küresel Isınma Nedir?

Dünya özellikle son yirmi yıldır son binyılın

herhangi bir anında ısındığından daha hızlı ısındı.

Dünyanın normal sıcaklığı 16 derece ve şu an

gezegen üzerinde var olan her türlü yaşam biçimi

bu sıcaklıkta yaşama yeteneğine sahip.

İnsanlığın yaşamını

sürdürebileceği 16 derece-

lik sıcaklığı sağlayan şey

ise; karbondioksit, metan,

su buharı gibi doğal olarak

atmosferde bulunan sera

gazları. Bu gazlar

sayesinde güneş ışınlarının bir kısmı atmosferde

tutuluyor ve hayatın devamı için gereken sıcaklık

sağlanıyor. Ancak sanayi devrimi sonrasında

kömürün ve onu takip eden süreçte petrol ve

doğalgazın kullanılmasıyla atmosfere salınan kar-

bondioksit ve diğer sera gazlarının oranı arttı. At-

mosferdeki sera gazlarının miktarı

artınca doğal olarak bu gazlar

daha fazla güneş ışığını tutmaya

başladılar. Böylece atmosferdeki

sıcaklık da arttı yani gezegeni bir

örtü ile yeterince ısıtabiliyorken;

biz üzerimize battaniye örttük.

Son 200 yıl içinde ise geze-

genin sıcaklığının 0,7 derece art-

tığı bilimsel raporlarla tespit edilmiş durumda.

Atmosferde biriken sera gazlarının gecikmeli etkisi

ile sıcaklık artışı 1.4 derece ulaşacak.Gezegenin bu

basit dengesinin bozulması bize; biraz daha sıcak

havalar, biraz daha güneşli günler olarak geri dön-

müyor. Küresel ısınma; eriyen buzullar, yükselen

deniz seviyeleri, artan kuraklık, gıda krizi ve yaşay-

acak yeri kalmadığı için göç etmek zorunda kalan

insanlar anlamına geliyor.Küresel ısınmaya sebep

olan başlıca iki sera gazı; karbondioksit ve metan

gazları.

Karbondioksit gazı coğrafya kitaplarından

öğrendiğimiz “karbon döngüsü “ içinde doğada

temel olarak iki yolla emiliyor. Bunlardan bir tanesi

bitkilerin fotosentez yaparken, karbondioksiti at-

mosferden almaları; besin üretiminde kullanıp, at-

mosfere oksijen vermeleri. Bir diğeri de, karbon

yutağı adı verilen okyanuslar. Ortaokulda

öğrendiğimiz bu coğrafya bilgisi; bugün ne kadar

karbondioksiti atmosfere saldığımız ve ne

kadarının emildiğini anlamakta işimize yarıyor. İn-

sanların gerçekleştirdikleri çeşitli aktiviteler ( jipe

binmek, kömürden elektrik üretmek vs.) sonu-

cunda yılda milyonda 3,5 parça karbondioksit

havaya salınıyor.

Karbon döngüsü sayesinde milyonda 1,4 parça

emiliyor. Dolayısıyla insanlar olarak biz, her yıl at-

mosfere ne yapacağını bilemeyeceği milyonda 2,1

parçacık (ppm) karbondioksiti fazladan salıyoruz.

Bu yüzden 200 yıl önce yani sanayi devriminin

başlarında milyonda 280 parçacık olan karbon-

dioksit miktarı şu an 385 ppm seviyesinde. 20 yıl

önce ABD Kongresi ile küresel ısınma olgusunun

tanışmasını sağlayan dünyanın en önemli iklim uz-

manlarından James Henson’a

göre bu seviyeyi 350 ppm’de

durdurmazsak (yani şu andaki

halimizle 385’i 350’ye çek-

mezsek) ; bundan sonra geze-

genin nasıl bir tepki vereceğini

bilemeyiz.Bu konu için önemli

bir diğer sera gazı ise metan.

Metan gazı çürüme ne-

deniyle oluşan bir gaz ve dolayısıyla yerin altında

bir yerlerde duruyor. Ama insanlar yeri deşip, al-

tındaki metan madenlerinden ve petrol maden-

l e r i n d e n

d o ğ a l g a z ı

ç ı k a r t ı r k e n

metan da yüzeye

çıkıyor. Bir de

küresel ısınma

s o n u c u n d a

buzullar eridikçe altında normalde atmosfere

karışmama ihtimali olan metan da atmosfere

karışıyor. Metanla ilgili bir kötü noktaya daha

değinmek gerekirse; bu gaz karbondioksitten 20

2

KÜRESEL

EYLEM

GRUBU

İZMİR

Page 3: Küresel Isınma Nedir? ve Neler Yapılabilir?

kat fazla ısı tutuyor.

İklim Değişikliği Nedir?

Sanayi Devrimiʼnden beridir dünya üzerindeki

ortalama sıcaklık 0.8 derece Celsius artmıştır. Bu

çok fazla gözükmese

de sonuçları çok

büyüktür. Kutup böl-

gelerindeki kalıcı

buzullar her geçen yıl

küçülmektedir. Sıra dışı

iklim olayları ve siklon-

lar artmıştır. İklim

değişikliği hali hazırda

ekosisteme zarar vermekte ve milyonlarca insanın

hayatını tehdit etmekte ama bu sadece bir

başlangıç.Sorun geçmişteki hiçbir doğa olayı ile

karşılaştırılamayacak düzeyde. Ancak sorunun

çözümü bizlerin elinde. Çünkü sebep olan, atmos-

fere olması gerekenin çok üzerinde karbon dioksit

(CO2) ve sera etkisi yapan gazların salınımıdır.

1) Güneş ışınları dünyanın yüzeyini ısıtır.

2) Dünya bu ışınları ısı olarak yansıtır, bir kısmı

uzaya geri kaçar.

3) Sera gazları bu ışınların bir kısmının dünyada

kalmasını sağlar. Ancak insanlık bu doğal dengeyi

bozuyor.

Karbondioksit A.Ş.

1) Petrol en çok kullanılan enerji kaynağı ancak

aynı zamanda CO2ʼnin de temel sebebi. Fosil

yakıtlar kaynaklı salımların %40ʼı petrol sebepli.

Petrol hemen hemen bütün motorlu taşıtlarda ve

hava ulaşımında ve de pek çok ısıtma sisteminde

ve elektrik santralinde yakıt olarak kullanılıyor.

2) Kömür de hemen hemen petrol kadar suçlu,

hatta yakında bir numaralı iklim katili haline gele-

cek. Kömür kaynaklı elektrik üretimi çok büyük

miktarlarda CO2 salımına sebep oluyor. Linyit ise

kö m ü r-

den de

k i r l i .

A n c a k

k ö m ü r

ve linyit

re z e r v -

leri daha

yüzlerce

yıla yete-

cek kadar çok ve kontrolsüz kullanımı iklim için

korkunç bir felaketle sonuçlanabilir.

3) Doğal gaz fosil yakıtlar arasında en temiz

olanı olarak kabul ediliyor ve kombine ısı ve elek-

trik çevrimli santrallerde verimli şekilde kullanıla-

biliyor. Ancak yine de her kilovat saat başına

linyitin yarısı kadar CO2 salıyor.

4) Yağmur ormanlarının

tahribatı CO2 salımlarının 1/5ʼin-

den sorumlu. Ormansızlaştırma

oldukça tehlikeli çünkü Amazon

gibi bölgesel iklim sistemlerinin

çökmesine sebep olabilir.

5) Metan, azot protoksit ve

endüstriyel gazlar da önemli

derecede sera gazı etkisi yapan

gazlardır. Metanın temel sebebi

hayvancılık, tarım ve ormansı-

zlaştırmadır ayrıca buzul er-

imeleri sonucunda da büyük

ölçüde açığa çıkacaktır.

Endüstriyel tarım azot proksitin

temel kaynağıdır. Buzdolapları,

klima ve bazı kimyasal işlem-

3

KÜRESEL

EYLEM

GRUBU

İ

Page 4: Küresel Isınma Nedir? ve Neler Yapılabilir?

lerde kullanılan endüstriyel gazlar da atmosferi

kirletmektedir.

Temiz Enerji

Türkiye ve dünyadaki salımların büyük bir kısmı

yürütülen enerji politikaları kaynaklıdır. Temiz en-

erjilere ve enerjinin akılcı kullanımına

geçmediğimiz sürece de iklim değişikliği ile mü-

cadelede başarısız olacağız. Ancak günümüzde

yenilenebilir enerji kaynakları kirli ve eski nükleer

ve fosil yakıtlara dayalı enerji endüstrisiyle mü-

cadele etmek zorundadır. Nükleer ve kömüre tanı-

nan teşviklerin yenilenebilir enerjilere kaydırılması

için de siyasi destek şart.

Yerelleştirilmiş bir enerji geleceği

Burada da gösterildiği üzere varolan teknolo-

jilerle, yerelleştirilmiş ve verimli bir sistemle düşük

karbon kentleri oluşturabiliriz .

1)Fotovoltaikler apartman ve ofislerde deko-

ratif elementler olarak kullanılabilirler. Fotovoltaik-

lerin kullanımı arttıkça gelişecek olan dizaynlar

mimarların da daha yaygın kullanımını sağlayacak.

2)Eski binalarda yapılacak yenileme çalış-

malarıyla %80 oranında enerji tasarrufu sağlan-

abilir- daha iyi ısı yalıtımı, yalıtılmış pencereler ve

modern havalandırma sistemleri.

3 ) G ü n e ş

ısı kolektör-

leri hem

kendi ihtiy-

acınızı hem

de komşu-

l a r ı n

ihtiyaçlarını

karşılayabilir.

4)Verimli

termal güç is-

tasyonları (ısı

pompası vb.)

d e ğ i ş i k

boyut l a rda

apartman ve

evlerin bodrum katlarına yerleştirilerek dağıtımda

kaybolmadan ısı ve güç üretebilir.

5)Temiz elektrik şehir dışından gelecek. Açık

deniz rüzgar çiftlikleri ve çöllerde kurulacak güneş

enerjisi istasyonları çok büyük potansiyel taşıyor.

Eğer Önlem Almazsak

1) Seller inanılmaz seviyede artacak. Büyük

fırtınalar ve yağmurlar sıklaşacak.

2) Kalıcı buzullar artan bir hızla erimeye devam

ediyor. Bu dünyanın büyük bir kısmında nehirlerin

kuruması ve su kaynaklarının tükenmesi anlamına

geliyor.

3) Deniz seviyelerindeki yükselme bir kaç me-

treye ulaştığında Londra, Şangay, Tokyo, New York

gibi pek çok şehri tehdit edecek.

4) Kuraklık şimdiden pek çok bölgeyi tehdit

ediyor. Özellikle fakir ülkelerde yaşayan milyonlar

kıtlıkla mücadele etmek zorunda kalacak.

5) Türlerin nesli tükenecek.

Ani iklim değişikliği nedir?

Ani iklim değişikliği, geri dönülemez nokta.Küresel ısınmanın yarattığı sıcaklık artışının

belli bir seviyeye ulaşmasıyla birlikte ani iklim

değişikliği yaşanacak.

Bilim insanlarına göre bu durum 2 ila 5 derece

arasındaki sıcaklık artışında olacak. Üzerinde daha

çok ortak-

laşılan ise 2

derecelik bir

artışın iklim

d e ğ i ş i k -

liğinde geri

dönü lemez

bir noktanın

b a ş l a n g ı c ı

olacağı. Bilim

insanları sı-

c a k l ı k

artışının 2

derecenin ve

üstündeki bir

s e v i y e y e

4

KÜRESEL

EYLEM

GRUBU

İZ

Page 5: Küresel Isınma Nedir? ve Neler Yapılabilir?

ulaşması durumunda dünyanın bu sıcaklık artışına

cevabını “hızlı, tahmin edilemez ve karmaşık”

olarak tarifliyorlar. Bunu söyleme nedenleri ise

dünyadaki yaşamın çok kompleks bir yapıya sahip

olması. Bilimsel raporlar, 0.7 derecelik ya da 2

dereceye kadar sıcaklık artışında yaşanacakları

öngörebiliyor, kuraklığın boyutları, kasırgaların

sıklığı, büyüklüğü vb. Bu gelişmelerin olumsu-

zluğu konusunda uyarılarda bulunuyorlar ve kar-

bon salımlarının ne oranlarda azaltılması

gerektiğini söyleyebiliyorlar.

Küresel ısınmanın sonuçları evet yaşamlarımızı

çok kötü etkilemekte ve acilen harekete

geçmeliyiz. Gerekli tedbirlerin alınması duru-

munda iklim değişikliğini durdurabiliriz. Yarattığı

olumsuzlukları giderme konusunda zamanımız,

çözümlerimiz, başka bir değişle ipler hala elimizde

olabilir. Peki gerekli tedbirler alınmaz ve sıcaklık

artışı 2 derecenin üstüne çıkarsa? Bu aşamadan

sonra sorun gezegenin kendi iç dengelerinin vere-

ceği tahmin edilemez, karmaşık ve hızlı reaksiyon-

lara bağlı olacak. İpleri artık biz tutmuyor olacağız.

Küresel ısınma ile çalışmaya başlayan ve ısınmaya

pozitif katkıda bulunan mekanizmaya verilen isim

geribesleme sistemleridir. İşin özü gezegen de

sakladığı karbon ve metan gazlarını atmosfere

salmaya başlayacak. Birden fazla geribesleme sis-

temleri bulunmakta, bunlar birbirlerini etkilemekte

ve en kötüsü şimdiden çalışmaya başladılar.

Kar ve buzullarla kaplı olan kuzey kutbu küre-

sel ısınmadan en çok etkilenen bölge durumunda.

Küresel ısınmadan önce bu kar ve buzullar güneş

ışınlarını olduğu gibi yansıtıyor bu sayede hiç ısı

emmiyorlardı. Şimdiyse ısınma ile hızla eriyorlar.

Eriyen kar ve buzulların altından daha koyu renkli

okyanus ve kara parçaları açığa çıkıyor. Bu koyu

renkli bölgeler ise güneş ışınlarının hepsini atmos-

fere yansıtmıyorlar ve daha çok ısıyı emiyorlar. Isı-

nan ve genişleyen kara parçaları, okyanuslar ise

daha fazla kar ve buzun erimesine yol açıyor.

Böylece pozitif geribesleme süreci başlamış

oluyor.

Atmosferdeki karbondioksit miktarının denge-

leyicisi, doğal kaçış yolları olarak çalışan karbon

yutakları da eskisi kadar verimli çalışmıyor. Bitkiler

ve ağaçlar ancak belirli bir miktar karbonu eme-

biliyorlar. Havaların daha sıcak olması her zaman

bitkilerin daha fazla büyüyeceği, daha çok kar-

bonu soluyacakları anlamına gelmiyor. Bitkiler aynı

zamanda büyümek için suya da ihtiyaç duyarlar,

oysa ısınma kuraklığı beraberinde getiriyor. Sıcak

ve kuraklık orman yangınlarının sayılarının ve

sürelerinin artmasına yol açıyor. Yangınlar ve ku-

raklık nedeniyle ölen ormanlar birden karbon yu-

takları olmaktan çıkıp karbon kaynaklarına

dönüşüyorlar. Bir hektarlık tropik yağmur ormanı

100 ila 250 ton karbonu bünyesinde barındıra-

biliyor. Yangın ve kuraklı bu miktarın dörtte

üçünün atmosfere salınmasına yol açıyor.

Küresel ısınmayla birlikte atmosferdeki su

buharı oranı artıyor. Artan su buharı daha fazla

güneş ışınının atmosferde kalmasına yol açıyor. Isı-

nan hava okyanuslardan daha fazla suyu buhar-

laştırıyor ve bu geribesleme hızlanarak devam

ediyor.

Sibirya ve Kanada’danın büyük bölümü tun-

dralar ile

kaplı. Tun-

d r a l a r ı n

içinde ise

b ü y ü k

miktarda

m e t a n

gazı bu-

lunmakta

ve küresel

ısınmanın etkisi buradaki geribesleme mekaniz-

malarının daha hızlı çalışmasına neden olmakta.

5

KÜRESEL

EYLEM

GRUBU

İZMİR

Page 6: Küresel Isınma Nedir? ve Neler Yapılabilir?

Isınma ile gevşeyen tundralar içlerinde

barındırdıkları metan gazını atmosfere salıyorlar.

Metan gazı ise daha fazla havayı ısıtıyor.

Düşük sıcaklıklarda çok üreyemeyen bakteriler

havaların ısınması ile

toprakta gömülü olan bitk-

iler arasında daha rahat

üreyebiliyorlar. Toprağın

altında gömülü olan bitk-

ilerdeki karbondioksitin

ortaya çıkması daha kolay-

laşıyor ve hızlanıyor. Çıkan karbondioksitin

yaratacağı etkiyi tahmin etmek zor olmasa

gerek.Bütün bu geribeslemeler ve doğabilecek

geribeslemelerin hangilerinin ani iklim değişik-

liğinde tetikleyici olacağı bilinmiyor. Bilinen ise ani

iklim değişikliği başladıktan sonra alınacak tedbir-

lerin bu süreci

durduramaya-

cağı. Küresel

ısınmanın yarat-

tığı tüm iklimsel

sonuçların aynı

anda yaşanacağı.

Dünyanın bir kıs-

mında kuraklık

olurken, bir bölümünün seller altında kalması,

kasırgalar, orman yangınları daha doğrusu tahmin

etmek dahi istemeyeceğimiz kaotik bir durum.

Küresel İklim Değişikliğinin Etkileri

İklim değişikliği ve ani iklim değişikliğinin nasıl

oluştuğundan ve dinamiklerinden söz ettikten

sonra biraz da bizi bekleyen hatta artık beklemek-

ten çıkıp bizimle sıkça buluşmaya gelen iklim

değişikliğinin sonuçlarından söz edelim.

Atmosfere saldığımız sera gazları sonucunda

sıcaklığın arttığından söz etmiştik. Bu sıcaklık

artışı, dünyanın çeşitli yerlerinde bulunan ve hay-

atın devamlılığı için zorunlu olan buzulları eritiyor.

Kutuplardaki buzulların erimesi o bölgede ekosis-

temi yok ediyor. Göç eden birçok canlı türünden

farklı olarak kutup bölgesinde yaşayan hayvanlar,

göç edecek bir yer bulamadıkları için gezegen

dışına itiliyorlar. Buzulların erimesi sadece belirli

hayvan türlerinin yok olması sonucunu doğur-

muyor. Bu aynı zamanda deniz seviyelerinde ciddi

oranlarda yükselme anlamına geliyor. Bilim insan-

ları sadece Grönland buzulunun tamamen

erimesinin bile deniz se-

viyelerini 6 metre

yükselteceğinden söz

ediyorlar. Deniz se-

viyelerindeki yükselme

bizim Maslak’taki evler-

imizin deniz kenarı ola-

cak ve daha çok para edeceği anlamına gelmiyor.

Bu yükselme deniz seviyesi veya daha altı seviyel-

erde yaşayan milyonlarca insanın göç etmek

zorunda kalması anlamına geliyor.

Buzulların erimesinin bir başka anlamı daha

var. Bu da dağların tepelerindeki kara buzullarının

hızla erimesi sonucunda normalde bu buzullardan

beslenen nehirlerin artık su kaynağını kaybediyor

olması. Buzullar Himalayalar, Andlar gibi dünyanın

en önemli nehirlerini besledikleri yerlerde geri

çekilmeye başladı bile. Eğer karbondioksit artışını

durduramazsak bu buzullar yok olacak ve içme ve

suyunu sağladığımız büyük nehirlerden faydalan-

mak yerine birkaç cılız su birikintisine sahip ola-

cağız.

Buzulların erimesiyle yok olacak kutup hayvan-

larından söz ettik. Ancak son yayınlanan

Hükümetler Arası İklim Değişikliği paneli tüm hay-

van ve bitki türlerinin %40’ının içlerinde yaşadıkları

ekosistemin çökmesi veya tahribatı yüzünden yok

olacaklarını söylüyor. James Hansen’e göre ise

şimdiden bir çok hayvan ve bitki türleri iklim

değişikliğinin baskısı altında. Hayvanlar ve bitkil-

erle ilgili bir önemli konuda da bu hayvanların

göçü. Çeşitli

hayvan türleri

yaşayacakları

iklim alanı

kalmadığı veya

genişlediği için

daha elverişli

yaşam alan-

6

KÜRESEL

EYLEM

GRUBU

İZMİR

Page 7: Küresel Isınma Nedir? ve Neler Yapılabilir?

l a r ı n a

doğru göç

ediyorlar.

S u b -

t r o p i k a l

o r m a n

k u ş a ğ ı n -

daki 400

kilometrelik genişleme ve Sivas’taki Kırım Kongo

keneleri arasındaki bağlantıyı kurmak zor olmasa

gerek.

İklim değişiminin en ani etkileri ise beklen-

medik hava olayları. Eskiden haber bültenlerinde

“doğal” diye geçen afetlerin sayısında önceki yıl-

lara oranla son yıllarda gözle görülür bir artış

olduğu ortada. Katrina felaketi ve her muson

mevsimindeki seller sonucunda ölen yüzlerce kişi

bilim insanlarının iklim değişirse, ani hava olayları

ile karşılaşacağız uyarılarına tamamen uyuyor.

İklim değişikliğinin bir başka önemli yansıması

da kuraklık. Daha sıcak geçen mevsimler, kuruyan

nehirler ve gün geçtikçe yer altı kaynaklarını da

kaybeder, kısacası gün geçtikçe kuraklaşır

haldeyiz. Buna bir de daha sıcak geçen mevsimler

sonucunda gittikçe kuruyan topraklar ek-

lendiğinde kuraklığın boyutları biraz daha gözler

önüne çıkıyor. Kuraklık ise en çok tarımı etkiliyor.

İklim bilimci Lester Brown’ın açıkladığı gibi dünya

gıda stoklarında devrolunan miktar 2008’de dünya

tüketimi için 55 günlük seviyeye indi. Bu bugüne

kadar kaydedilmiş en düşük seviye. Bu arada

Haiti’de kurutulmuş çamurlar pazarlarda gıda

olarak satılmaya başlandı bile. Kuraklık bu se-

viyedeyken ve 2008 ilkbaharında dünya gıda

krizini konuşmaya başlamışken, bu soruna

piyasanın çözüm olmayacağı ortada. Bugüne

kadar piyasanın yaptığı; fiyatlar arttıysa üretimi

arttırırız böylece fiyat düşer mantığı artık işe

yaramıyor. Çünkü artık üretimi

arttırmak mümkün değil, böylesi

tarım alanları artık yok. Gıda

kriziyle ve kuraklıkla baş etmek

demek araba yakıtına

dönüştürülen tahıllar konusunda

mücadele etmek, iklim değişimi

ile mücadele etmek demek. Eğer bunu başara-

mazsak sistem çökmeye başlayacak ve “kusursuz

felaket”imizle baş başa kalacağız.

Kuraklık ve yükselen deniz seviyelerinin bir

başka önemli sonucu da göçmenler. Hükümetler

Arası İklim Değişikliği Paneli son raporunda 2050

yılına kadar 200 milyon iklim mültecisi bek-

lendiğini açıkladı. 2005 yılı veriler-

ine göre ise 25 milyon iklim

mültecisi göç etmek zorunda

kalmıştı bile. Artık yiyecek bula-

mayan milyonlar, daha refah

ülkelere doğru çeşitli yasadışı yol-

lardan göç etmeye çalışıyorlar.

Peki daha refah sahibi ülkelerin bu

göçmenlerle paylaşacak kadar

yiyeceği var mı sorusunun yanıtı

ise aslında hangi ülkeye bakarsanız bakın ortada.

Örneğin İngiltere AB dışından göçmen kabul et-

memek için çeşitli yaptırımlara başladı. Hatta

bahar aylarında Fransa ile göçmenler konusunda

stratejik ortaklık (?) öngören bir zirve düzenlediler.

Bu iklim felaketleri gerçekleşirken ve artık geri

dönülemez nokta denilen noktaya yaklaşırken

gerçekten çözümsüz müyüz? Tabii ki hayır.

İşe Yaramayan Alternatifler

Biyoyakıt, Hidrojen, HES, CSS ve tabi Nükleer

Bizler iklim değişikliğini durdurmak için fosil

yakıtların kullanımına son verilmesini, temiz ve ye-

nilenebilir enerji kaynaklarının kullanılması gerek-

tiğini aynı zamanda enerji verimliliği ve enerji

tasarrufu yapılması gerektiğini savunuyoruz.

Teknolojik olarak uygulanabilmesi açısından da

bu temiz enerji kaynakları rüzgar, güneş, dalga, gel

gitler ve jeotermal’den oluşmakta. Bunların

dışında gerçekte küresel ısınmaya çare olmayıp

böyle sunulan çok sayıda çözüm

önerileri bulunmakta. Ye-

nilenebilir enerjilere alternatif

olarak önerilen çözümlerin

birçok handikapları bulunmakta.

Getirilen bazı çözümler henüz

çalışmaya başlamadılar,

7

KÜRESEL

EYLEM

GRUBU

İZMİR

Page 8: Küresel Isınma Nedir? ve Neler Yapılabilir?

araştırma aşamasındalar. Kullanımları sınırlı ve

bazılarının kullanılması durumunda daha ciddi

sorunlara yol açıyorlar. Ayrıca temiz enerjiye yöne-

lik kullanılabilecek parasal kay-

naklar şuanda uygulaması

olmayan alternatiflere akıtılması

da aslında hiçbir şey yapılmaması

anlamına geliyor. Oysa iklim

değişikliğini durdurabilmek için

bir an önce harekete geçilmesi

gerekiyor. Alternatifleri çözüm

olarak destekleyenler ise ne tesadüf ki temiz en-

erjinin kârlarını tehdit ettiği şirketler.

BiyoyakıtOtomotiv şirketlerinin egemenliklerini koru-

mak için heyecanla destekledikleri, küresel ısın-

mayı durdurma yeteneği olmayan iki çözüm

biyoyakıt ve hidrojen. Biyoyakıt herhangi bir bitki,

ağaç ve hayvan ürününün enerji elde etmek için

yakılmasından elde ediliyor. Mısır, şeker kamışı ve

soya fasulyesinden çıkarılan etanol petrolle bir-

leştirilerek yakıt elde ediliyor. Biyoyakıt kul-

lanan arabaların ise çevreye duyarlı

olduğu söyleniyor. Gerçek

olan ise etanolun benzin

kullanmaktan daha çok

karbondioksit salımına yol

açtığı. Minnesota Üniver-

sitesi ekolojisti David Tillma

ve ekonomist Jason Hill

sorunu şöyle koyuyorlar:Mısır-

dan yapılan etanolun şu andaki imalat biçimiyle

bunun sadece galon başına yüzde 20’si “yeni” en-

erji olarak adlandırılabilir. Çünkü bu “yeni” enerjiyi

yapmak için çokça “eski” fosil enerjisini kullanıyor.

Traktörleri kullanmak için dizel, suni gübre yapımı

için doğal gaz ve tabii ki mısırı etanola çeviren

rafinerileri çalıştırmak için petrol.Biyoyakıtların

sadece üretim aşamaları sorunlu değil. Daha çok

mısır, şeker kamışı, soya fasulyesi ekmek daha çok

biyoyakıt elde etmek amaçlı yeni tarım alanlarının

açılması, ormanların yok edilmesi atmosfere daha

çok karbondoksit salımına yol açıyor.Toprağın

gıda için mi yoksa otomobil yakıtı için mi kullanıl-

ması için eline bir tercih fırsatı geçse pazar her se-

ferinde otomobil yakıtını tercih edecektir. Bu gıda

için ayrılan toprağın miktarını azaltıyor, gıda fiyat-

larını arttırıyor ve bazılarının aç kalmasına yol

açıyor. Biyoyakıt ve yağmur yetersizliği bir araya

geldiğinde arabalara gaz yetiştirmek adına açlık

yaratacak.2006 yılında ABD’de mısırdan etanol

yapan 100 tesis vardı ve daha birçoğu inşa

halinde. ABD etanolun hem en büyük üreticisi

hem de ihracatçısı. 2006 yılının sonunda Birleşmiş

Milletler’in Gıda ve Tarım Organizasyonu (FAO)

mısır fiyatının ABD’de ve dünyada iki katına çık-

tığını rapor etti. Bu artış ABD’nin etanol için mısıra

dönmesinden kaynaklanıyor. İnsanlar başka tahıl-

lara döndükçe pirinç ve buğday fiyatları da artıyor.

Dolayısıyla ABD’de tavuk ve domuz fiyatları da

artıyor çünkü ikisi de mısırla besleniyor. Biyoyakıt,

gıda ürünlerinin azalmasına neden olursa ara-

baları doyurmak için bizler aç kalacağız.

HidrojenKüresel ısınmaya katkıda bulunmadan otomo-

bil kullanılmasına olanak verdiği ileri sürülen

otomotiv sektörünün gözdesi olan hidrojen.

Alternatif olarak sunulmakla birlikte henüz

uygulanamıyor. Otomobil sanayi de bir

türlü satamadığı hidrojenle çalışan ara-

balar yaptığını ileri sürüp duruyor. Oysa

hidrojen bir yakıt değil. Pil gibi enerjiyi

bir depolama biçimi. Hidrojen hemen

hemen hiçbir zaman saf olarak bulunmuyor.

Hidrojen elde edebilmek için fosil yakıtlar kul-

lanılıyor. Bu durum ise doğal olarak karbon

salımında azalmaya yol açmıyor. Aslında salınım

artmakta çünkü hidrojen taşınmadan önce

sıkıştırılması gerekiyor. Bu sıkıştırma işlemi gene

kömür ve gazdan elde edilen enerji ile yapılıyor.

Karbon toplama ve depolama sistemiCCS

Karbon toplama ve depolama ( CCS) aslında

elektrik üretiminin en tahrip edici biçimi olan artan

sayıdaki kömür santrallerinin masumiyet perdesi.

İşleyişi karbondioksit’in süzgeçler vasıtasıyla

toplanması ve yer altı mağaralarına kalıcı olarak

gömülmesine dayanıyor. “Uluslararası Enerji Ajansı

CCS’nin iklim üzerinde herhangi bir etkisi ola-

8

KÜRESEL

EYL

EM

GRUBU

Page 9: Küresel Isınma Nedir? ve Neler Yapılabilir?

bilmesi için her biri yılda 1 milyon ton karbondiok-

sit toplayan ve yeraltına koyan 6.000 proje olması

gerektiğini” söylüyor. Şu anda ise sadece üç büyük

proje var. Bunların hiçbiri çalışan bir enerji

santralına bağlı değil. Süzgeçli santrallerin yapımı

maliyetleri iki katına çıkardığı için dünyanın hiçbir

yerinde kullanılmıyor. Araştırma verileri göre kar-

bon yakalama ve depolama teknolojisinin

2030’dan hatta 2050’den önce uygulanamayacağı.

2008 yılında ABD hükümeti CCS’ye tüm ye-

nilenebilir ve enerji verimliliği olan programların

toplamına harcanan paranın üç katı para harcadı.

2009 için dört defa daha fazla harcamayı öneriy-

orlar, 146 milyon dolara karşı 624 milyon dolar.

Yeni kömürle işleyen enerji santralleri dünyanın

her yerinde CCS’nin çalışacağı iddiası ile inşa

ediliyor, ama bunlarda CCS sistemleri yok.

Türkiye’de inşaatı başlayacak 47 adet kömürle

çalışan termik santral bulunmakta. Hükümet tüm

bu santrallerin CCS sistemi ile çalışacağını iddia et-

mekte.

Hidroelektrik santraları ( HES )Büyük baraj sayısının arttırılması ve daha çok

hidroelektirk enerji elde edilmesi. Metan gazının

kısa dönem açısından karbondioksitten daha

tehlikeli ve zararlı olduğunu bir kez daha hatırlat-

makta fayda. Çünkü baraj göllerinin altında

çürüyen bitkiler metan gazının oluşmasına yol

açıyor. Bugün ihtiyacımız olan gömülü olan metan

rezervlerini açığa çıkarmamak ve yeni metan kay-

nakları da oluşturmamak olmalı. Barajların yarat-

tığı bir başka sorun ise çok sayıda insanın yaşam

alanlarının sular altında

kalması. Christian Aid’in son

raporlarından birisi dünyada

155 milyon mülteci ve

yerinden sürülmüş insan

olduğunu söylüyor. Bunlardan

25milyonu savaşlardan ve

çatışmalardan kaçmış, 25 milyonu doğal afetler-

den ve 105 milyonu çoğu baraj inşaatı olan

geliştirme projelerinden kaçmış. Büyük barajlar ol-

mayan “mikro hidro” projelerin daha az sorunu var

ama Mikro hidro’ların küresel olarak çok fazla

değişim yaratamayacağı da çok açık.

Küresel ısınmanın sorumlusukim?

Bu sorunun tek bir cevabı var. Büyük şirketler.

Dünyanın en büyük şirketleri petrol ve otomobil

şirketleri. Bunlar gerek enerji politikalarının

gerekse de ulaşım politikalarının değişimine izin

vermiyorlar.Büyük şirketlerin basıncı ile

hükümetler de küresel ısınmayı durduracak ön-

lemleri almaktan çekiniyorlar ve sürekli olarak

piyasa çözümlerini öne sürüyorlar. Bir de sıradan

insanlar küresel ısınmanın sorumlusuymuş gibi

onlardan önlemler almaları isteniyor. Oysa birey-

lerin önlem alması sorunu çözemez.

Gerekli olan önümüzdeki çok kısa dönemde

çok radikal önlemler almak ve kürsel ısınmanın 2

dereceyi aşmamasını sağlamak. Bu ise ancak de-

vletlerin önlemler alması ile mümkün.Otomobilleri

yasaklayacak, tüm kömüre, petrole ve doğal gaza

dayalı santralleri kapatıp yerlerine güneş ve rüzgar

enerjisine dayalı santraller kuracak

olan devlet müdahalesidir. Başka bir

çözüm yok.Büyük insan yığınları ise

hükümetleri bu önlemleri almaya

zorlamak için harekete geçebilir.

Toplantılar, gösteriler ve

yürüyüşler hükümetlerin ulus-

lararası önlemler almasını zor-

lar. Son yıllarda böylesi örnekler

yaşandı. Örneğin Avustralya’da küresel ısınmaya

karşı gösteriler hükümetin devrilmesine yardımcı

olurken yeni hükümet bu konuda daha olumlu

adımlar atmak zorunda kaldı.

Küresel ısınmaya karşı neleryapılabilir?

Küresel ısınma doğal bir nedenle gerçek-

leşmiyor. İnsan faaliyetlerinin bir sonucu ya da

daha doğrusu sanayi devriminin yani kapitalizmin

ürünü.

Kömür, petrol ve doğal gazın sanayide kul-

lanımına otomobiller de eklenince küresel ısınma

kaçınılmaz hale geldi.Çimento, çelik sanayileri ve

9

KÜRESEL

EYLEM

GRUBU

İZMİR

Page 10: Küresel Isınma Nedir? ve Neler Yapılabilir?

rafineleriler sanayinin en çok karbondioksit üreten

kesimi. Ama asıl büyük sorun enerji üretiminde.

Kömür, petrol ve doğal gaza dayalı enerji üretimi

atmosfere salınan karbondioksitin en büyük kesi-

minden sorumlu.

Bunun çözümü var. Enerji üretimini fosil

yakıtına dayalı olmaktan çıkarıp güneş ve rüzgara

dayalı hale getirmek mümkün. Güneş ve rüzgarenerjisi en bol bulunan enerjiler.

Büyük güneş enerjisine dayalı santraller ve rüz-

gar çiftlikleri oluşturmak mümkün olduğu gibi

dünyanın bazı yerlerinde yapıldığı gibi bütün bi-

naları güneş panelleri ile kaplamak ve buralardan

elde edilen enerjiyi genel enerji şebekesine dahil

etmek mümkün. Ayrıca güneş enerjisinin çok

yoğun olduğu çöllerden çok büyük ölçekte enerji

elde edilebilir.Bunlar enerji politikalarında büyük

bir değişikliği gerektiriyor ve ancak hükümet poli-

tikaları ile uygulanabilir.Ayrıca binaların ısı yalıtımı

çelik konstrüksiyona dayalı binalardan vazgeçmek,

çimento ve çelik üretimini en aza indirmek ve

başka maddelerin kullanımını öne çıkarmak da

küresel ısınmaya karşı ciddi önlemler.Bazı ülkel-

erde ve bölgelerde devlet bina yalıtımı için tüm

konutlara yardım ediyor. Bu uygulama dünyanın

her yanına yayılabilir.

Ve tabii ulaşım politikaları çok önemli.Bugün

dünyada karayolu kentlerde ve kentler arasında en

temel ulaşım biçimi. Her yıl milyonlarca yeni araç

trafiğe çıkıyor ve bunlar petrol ya da doğal gaz

yakıyorlar. Kamu ulaşımı özellikle raylı ulaşım her

yerde çok zayıf. Türkiye dâhil bazı ülkelerde ise

daha da kötü bir durum var.

Ulaşım politikalarının değişmesi, raylı sistem-

lere ağırlık vermek, şehirlerarasında hızlı, etkili,

ucuz ve konforlu bir ulaşım oluşturmak, şehir

içinde de benzer bir durumu gerçekleştirmek oto-

mobil kullanma ihtiyacını ortadan kaldırır.

Öte yanda otomobillerin kent içinde kullanıl-

mamaya başlanması ile birlikte onlara ayrılan şehir

içi yollar insanların başka ihtiyaçları için kullanıl-

maya başlanabilir. Örneğin parklar, ihtiyarla ve

çocuklar için oyun ve dinlenme alanları gibi. Oto-

mobilin olmadığı, enerjinin güneşten ve rüzgar-

dan elde edildiği, konutların sıcak ve soğuk

havaya karşı izole edildiği bir dünya çok açık ki çok

daha güzel yaşanacak bir yer olur.

İletişimkureseleylem.orgkegizmir.wordpress.comfacebook.com/kureseleylemgrubufacebook.com/izmirkeg

10

KÜRESEL

EYLEM

GRUBU

İZMİR