106
Bu kitap; N N T T E E R R Y Y A A Y Y I I N N L L A A R R I I'nın 1989'da Türk- çe'ye çevirdiği S S t t a a l l i i n n " " E E s s e e r r l l e e r r C C . . 6 6 ' 'da " " L L e e n n i i n n i i z z m m i i n n T T e e m m e e l l l l e e r r i i Ü Ü z z e e r r i i n n e e " " ve S S t t a a l l i i n n , , " " E E s s e e r r l l e e r r C C . . 8 8 " "de " " L L e e n n i i n n i i z z m m i i n n S S o o r r u u n n l l a a r r ı ı Ü Ü z z e e r r i i n n e e " " başlıklarıyla yayınlanan makaleleri olduğu gibi aktarılarak oluşturuldu. Birinci Basım : Temmuz 1997 Dizgi : Dönüşüm (0212) 244 29 97 Baskı : Yaylacık Matbaası Kapak : nter Grafik-Tasarım Kapak Baskı : Yaylacık Matbaası ISBN 975 - 7349 - 64 - X NTER YAYINLARI Ankara Cd. 31 Fahrettin Kerim Gökay Vakfı şhanı Kat: 4 Daire: 51 Cağaloğlu - STANBUL Tel: (0212) 519 16 16 J. V. STAL N LEN N ZM N TEMELLER

Leninizmin Temelleri - Josef Stalin

Embed Size (px)

DESCRIPTION

Leninizmin Temelleri - Josef Stalin

Citation preview

Bu kitap; NNNNTTTTEEEERRRR YYYYAAAAYYYYIIIINNNNLLLLAAAARRRRIIII'nın 1989'da Türk-çe'ye çevirdiği SSSSttttaaaalllliiiinnnn """"EEEEsssseeeerrrrlllleeeerrrr CCCC.... 6666''''da """"LLLLeeeennnniiiinnnniiiizzzzmmmmiiiinnnnTTTTeeeemmmmeeeelllllllleeeerrrriiii ÜÜÜÜzzzzeeeerrrriiiinnnneeee"""" ve SSSSttttaaaalllliiiinnnn,,,, """"EEEEsssseeeerrrrlllleeeerrrr CCCC.... 8888""""de""""LLLLeeeennnniiiinnnniiiizzzzmmmmiiiinnnn SSSSoooorrrruuuunnnnllllaaaarrrrıııı ÜÜÜÜzzzzeeeerrrriiiinnnneeee"""" başlıklarıylayayınlanan makaleleri olduğu gibi aktarılarakoluşturuldu.

Birinci Basım: Temmuz 1997

Dizgi : Dönüşüm (0212) 244 29 97Baskı : Yaylacık MatbaasıKapak : nter Grafik-Tasarım

Kapak Baskı :Yaylacık Matbaası

ISBN 975 - 7349 - 64 - X

NTER YAYINLARIAnkara Cd. 31

Fahrettin Kerim Gökay Vakfı şhanı Kat: 4 Daire: 51

Cağaloğlu - STANBULTel: (0212) 519 16 16

J. V. STAL N

LEN N ZM N TEMELLER

© 2006 RagTime GmbHPrinted with RagTime 6 (Demo)

JJJJ.... VVVV.... SSSSTTTTAAAALLLL NNNN

LLLLEEEENNNN NNNN ZZZZMMMM NNNN TTTTEEEEMMMMEEEELLLLLLLLEEEERRRR

Çeviren:ssssmmmmaaaaiiiillll YYYYAAAARRRRKKKKIIIINNNN

SSSSaaaalllliiiihhhhaaaa NNNN.... KKKKaaaayyyyaaaa

© 2006 RagTime GmbHPrinted with RagTime 6 (Demo)

Ç NDEK LER

LLLLeeeennnniiiinnnniiiizzzzmmmmiiiinnnn TTTTeeeemmmmeeeelllllllleeeerrrriiii ÜÜÜÜzzzzeeeerrrriiiinnnneeee ...................7-121I— Leninizmin Tarihsel Kökleri ................10II— Yöntem ..........................................17III— Teori .............................................26IV— Proletarya Diktatörlüğü ....................45V— Köylü Sorunu...................................59VI— Ulusal Sorun...................................74VII— Strateji ve Taktik ...........................85VIII— Parti ..........................................103IX— Çalışma Stili .................................119

LLLLeeeennnniiiinnnniiiizzzzmmmmiiiinnnn SSSSoooorrrruuuunnnnllllaaaarrrrıııı ÜÜÜÜzzzzeeeerrrriiiinnnneeee.................122-198I— Leninizmin Tanımı ...........................122II— Leninizmde En Önemli fiey ..............125III— "Sürekli" Devrim Sorunu ................127IV— Proleter Devrim ve Proletarya

Diktatörlüğü .....................................130V— Proletarya Diktatörlüğü Sisteminde Parti

ve şçi Sınıfı ..........................................141

VI— Tek Ülkede Sosyalizmin Zaferi Sorunu 169

VII— Sosyalist nşanın Zaferi Uğruna Müca-dele.................................................184

6 çindekiler5

© 2006 RagTime GmbHPrinted with RagTime 6 (Demo)

görüşünün temeli Marksizmdir. Ama bundan kesinlikle, Leni-nizmin açımlamasına Marksizmin temellerinin açımlanması ilebaşlanması gerektiği sonucu çıkmaz. Leninizmi açımlamak, Le-nin'in Marksizmin genel hazinesine yapmış olduğu ve doğalolarak onun adıyla bağlı olan, yapıtlarındaki özgün ve yeni olanşeyi açımlamaktır. Konferanslarımda Leninizmin temellerindenancak bu anlamda söz edeceğim.

O halde, Leninizm nedir?

Bazıları, Leninizmin, Marksizmin Rusya'ya özgü koşullarauygulanması olduğunu söylüyorlar. Bu tanımlama, gerçeğin birkısmını içermektedir ama, tüm gerçeği içermekten uzaktır. Le-nin gerçekten de Marksizmi Rus gerçeğine uygulamıştır, hemde ustaca uygulamıştır. Ama Leninizm, Marksizmin Rusya'yaözgü koşullara uygulanmasından başka birşey olmasaydı, o za-man Leninizmin saf milli ve salt milli, saf Rus ve salt Rus birgörüngü olması gerekirdi. Oysa Leninizmin, salt Rusya'ya özgüdeğil, kökleri uluslararası gelişmenin tümünde olan uluslararasıbir görüngü olduğunu biliyoruz. Bu nedenle, bu tanımlamanıntekyanlılıktan muzdarip olduğunu düşünüyorum.

Başka bazıları ise Leninizmin, daha sonraki yıllardasözümona ılımlı hale geldiği ve devrimci olmaktan çıktığı iddiaedilen marksizmden farklı olarak, ondokuzuncu yüzyılın kırklıyıllarındaki Marksizmin devrimci ögelerinin canlandırılmasıolduğunu söylüyorlar. Marx'ın öğretisini devrimci ve ılımlı diyeaptalca ve bayağı bir şekilde ikiye bölmeyi bir an için dikkatealmazsak, bu tamamıyla yetersiz ve tatmin edici olmayantanımlamada bile bir gerçek payı bulunduğunu kabul etmek ge-rekir. Bu gerçek payı, Lenin'in, gerçekten de II. Enternasyonaloportünistlerinin unutturmuş olduğu marksizmin devrimci

LENİNİZMİN TEMELLERİ ÜZERİNE[1]

SSSSVVVVEEEERRRRDDDDLLLLOOOOVVVV ÜÜÜÜNNNNİİİİVVVVEEEERRRRSSSSİİİİTTTTEEEESSSSİİİİ’’’’NNNNDDDDEEEE VVVVEEEERRRRİİİİLLLLEEEENNNNKKKKOOOONNNNFFFFEEEERRRRAAAANNNNSSSSLLLLAAAARRRR

Lenin Seferberliğininanısına

J. STALİN

Leninizmin temelleri geniş bir konudur. Bu konuyu incedeninceye tetkik etmek için koca bir kitap yazmak gerekir. Hatta,bir kitaplar dizisi gerekir. Bu nedenle, konferanslarımın Leni-nizmin eksiksiz bir açımlaması olamayacağı doğaldır; en iyihalde, Leninizmin temellerinin kısa bir özeti olabilir. Bununlabirlikte, Leninizmi başarılı bir şekilde incelemek için gerekliolan bazı temel çıkış noktalarını ortaya koymak amacıyla buözeti vermenin yararlı olacağını düşünüyorum.

Leninizmin temellerini açımlamak, ne var ki, Lenin'in dün-ya görüşünün temellerini açımlamak değildir. Lenin'in dünyagörüşü ile Leninizmin temelleri, kapsam bakımından bir ve aynışey değildir. Lenin bir Marksisttir ve elbette ki onun dünya

Leninizmin Temelleri Üzerine 7 8 Leninizmin Temelleri Üzerine

* © 2006 RagTime GmbHPrinted with RagTime 6 (Demo)

büyümüş ve güçlenmiş olmasıdır. Unutmamak gerekir ki, biryanda Marx ve Engels ile öte yanda Lenin arasında, II. Enter-nasyonal oportünizminin tek başına egemen olduğu tüm bir dö-nem vardır, ve bu oportünizme karşı amansız mücadele, Leni-nizmin en önemli görevlerinden biri olmak zorundaydı.

IIII

LLLLEEEENNNNİİİİNNNNİİİİZZZZMMMMİİİİNNNN TTTTAAAARRRRİİİİHHHHSSSSEEEELLLL KKKKÖÖÖÖKKKKLLLLEEEERRRRİİİİ

Leninizm, kapitalizmin çelişkilerinin en uç noktaya kadarkeskinleşmiş olduğu, proleter devrimin pratiğin ivedi bir sorunuhaline gelmiş olduğu, işçi sınıfının devrime hazırlanma eski dö-neminin yeni döneme, kapitalizme doğrudan saldırı döneminegelip dayandığı ve geçtiği emperyalizm koşulları altında geliştive biçimlendi.

Lenin emperyalizmi "can çekişen kapitalizm" diye niteledi.Niçin? Çünkü emperyalizm, kapitalizmin çelişkilerini, ötesindedevrimin başladığı en yüksek seviyeye, en uç sınıra vardırır daondan. Bu çelişkiler arasında en önemlileri olarak görülmesi ge-reken üç çelişki vardır.

BBBBiiiirrrriiiinnnncccciiii ççççeeeelllliiiişşşşkkkkiiii,,,, emek ile sermaye arasındaki çelişkidir.Emperyalizm, sanayi ülkelerinde, tekelci tröst ve birliklerin,bankaların ve mali oligarşinin mutlak egemenliği demektir. Bumutlak egemenliğe karşı mücadelede işçi sınıfının alışılmışyöntemlerinin —sendikalar ve kooperatifler, parlamenter parti-ler ve parlamenter mücadele— tamamıyla yetersiz kaldığıgörülmüştür. Ya kendini sermayenin insafına terkedeceksin, es-kisi gibi sürüneceksin ve gittikçe batacaksın, ya da yeni bir sila-ha sarılacaksın — işte emperyalizmin, proletaryanın muazzam

içeriğini canlandırmış olmasıdır. Ne var ki, bu gerçeğin yalnızcabir parçasıdır. Leninizme ilişkin tam gerçek şudur ki, LeninizmMarksizmi yalnızca canlandırmakla kalmamış, fakat aynızamanda daha da ileri bir adım atarak kapitalizmin veproletaryanın sınıf mücadelesinin yeni koşulları altında mark-sizmi geliştirmiştir.

O halde, sonuç olarak Leninizm nedir?

Leninizm, emperyalizm ve proleter devrimi çağının Mark-sizmidir. Daha tam söylemek gerekirse: Leninizm, genel olarakproleter devrimin teorisi ve taktiği, özel olarak proletaryadiktatörlüğünün teorisi ve taktiğidir. Marx ve Engels, henüzgelişmiş bir emperyalizmin olmadığı devrim öncesi dönemde(burada proleter devrimi öncesini kastediyoruz), proleterlerindevrime hazırlanması döneminde, proleter devrimin pratikte he-nüz ivedi bir kaçınılmazlık olmadığı dönemde etkinlik gösterdi-ler. Marx ve Engels'in öğrencisi olan Lenin ise, gelişmiş emper-yalizm döneminde, proleter devrimin halihazırda bir ülkede za-fer kazanmış, burjuva demokrasisini parçalamış ve proleter de-mokrasisi çağını, Sovyetler çağını açmış olduğu gelişen proleterdevrim döneminde etkinlik gösterdi.

İşte bu yüzden, Leninizm marksizmin daha dageliştirilmesidir.

Genellikle Leninizmin olağanüstü mücadeleci veolağanüstü devrimci karakterine işaret edilir. Bu tamamıyladoğrudur da. Ama Leninizmin bu özelliği iki nedenden ileri ge-lir: birincisi, Leninizmin, izini taşımadan yapamayacağı proleterdevrimin bağrından doğmuş olmasıdır; ikincisi, Leninizmin, ka-pitalizme karşı başarılı bir mücadelenin gerekli önkoşulu olanII. Enternasyonal oportünizmine karşı mücadele içinde

Leninizmin Temelleri Üzerine 9 10 Leninizmin Temelleri Üzerine

* © 2006 RagTime GmbHPrinted with RagTime 6 (Demo)

larda demiryolları, fabrikalar ve işletmeler inşa etmek, sanayi veticaret merkezleri kurmak zorundadır. Bir proletarya sınıfınınortaya çıkması, yerli aydınların oluşması, milli öz bilincinuyanması, kurtuluş hareketinin güçlenmesi — bunlar bu"politika"nın kaçınılmaz sonuçlarıdır. Devrimci hareketinistisnasız tüm sömürgelerde ve bağımlı ülkelerde güçlenmesi buolguyu açıkça kanıtlamaktadır. Bu husus, proletarya açısından,sömürgeleri ve bağımlı ülkeleri emperyalizmin yedeklerinden,proleter devrimin yedeklerine dönüştürerek kapitalizmin mevzi-lerini kökünden mayınladığı için önemlidir.

İşte eski, "Gelişen" kapitalizmi can çekişen kapitalizmedönüştüren emperyalizmin en önemli çelişkileri genel olarakbunlardır.

On yıl önce patlak vermiş olan emperyalist savaşın önemi,diğer şeylerin yanısıra, bütün bu çelişkileri bir tek düğümde top-layarak teraziye vurması, böylece proletaryanın devrimcisavaşlarını hızlandırmış ve kolaylaştırmış olmasında yatar.

Başka bir deyişle, emperyalizm, devrimi yalnızca pratik birkaçınılmazlık haline getirmekle kalmadı, aynı zamanda kapita-lizmin kalelerine karşı dolaysız saldırı için de elverişli koşullarıyarattı.

İşte Leninizmi doğuran uluslararası durum buydu.

Bazıları diyebilir ki: Bütün bunlar iyi, hoş da, emperyaliz-min klasik bir ülkesi olmayan ve olamayacak olan Rusya iletüm bunların ne ilişkisi var? Tüm bunların, her şeyden önceRusya'da ve Rusya için çalışan Lenin ile ne ilişkisi var? Tüm ül-keler içinde neden tam da Rusya, Leninizmin yurdu, proletaryadevriminin teorisi ve taktiğinin doğum yeri haline geldi?

kitleleri önüne koyduğu alternatif budur. Emperyalizm, işçisnıfını devrime götürür.

İİİİkkkkiiiinnnncccciiii ççççeeeelllliiiişşşşkkkkiiii,,,, hammadde kaynaklarını, yabancı topraklarıele geçirme uğruna mücadele eden çeşitli mali gruplar ve em-peryalist güçler arasındaki çelişkidir. Emperyalizm, hammaddekaynaklarına sermaye ihracıdır, bu hammadde kaynaklarının te-kelci sahipliği için çılgınca mücadeledir, halihazırda paylaşılmışolan dünyanın yeniden paylaşılması uğruna mücadeledir, elleri-ne geçirmiş olduklarına kene gibi sarılan eski grup ve güçlerekarşı, kendilerine "güneşin altında bir yer" edinmek isteyen yenimali gruplar ve güçler tarafından özellikle kıyasıya yürütülenbir mücadeledir. Çeşitli kapitalist gruplar arasındaki bu çılgıncamücadelenin dikkate değer yanı, bu mücadelenin emperyalistsavaşları, başkalarının topraklarını fethetmek için yapılansavaşları kaçınılmaz bir unsur olarak içermesidir. Bu husus ise,emperyalistlerin birbirlerini karşılıklı olarak zayıflatmasına, ge-nel olarak kapitalizmin pozisyonunun zayıflamasına, proleterdevrim saatinin yakınlaşmasına ve bu devrimin pratik bir zorun-luluk haline gelmesine yol açması bakımından dikkate değerdir.

ÜÜÜÜççççüüüünnnnccccüüüü ççççeeeelllliiiişşşşkkkkiiii,,,, bir avuç hakim, "uygar" ulus ile, dünyanınyüzlerce milyon sömürge ve bağımlı halkları arasındakiçelişkidir. Emperyalizm, muazzam sömürgelerde ve bağımlı ül-kelerde yaşayan, sayıları yüzlerce milyona varan halkların enutanmazca sömürülmesi ve onlara en insanlık dışı zulüm de-mektir. Bu sömürünün ve bu zulmün amacı, aşırı kâr*sızdırmaktır. Fakat emperyalizm, bu ülkeleri sömürürken, bura-

Tarihsel Kökleri 11 12 Leninizmin Temelleri Üzerine

*

* "Extraprofit" karşılığı olarak "aşırı kâr" kavramını kullandık. Kastedilen,emperyalist - sömürge ilişkisi içinde ortaya çıkan 'özel' (extra) bir kârdır.Bunun boyutu/oranı 'normal' artı-değerden çok daha fazla olduğu için butip kâra "Extraprofit" adı verilmektedir. ————ÇÇÇÇNNNN....

© 2006 RagTime GmbHPrinted with RagTime 6 (Demo)

Son olarak, Çarlık, Türkiye, İran, Çin vb.ninpaylaşılmasında Batı emperyalizminin en sadık müttefikiydi.Emperyalist savaşın, Çarlık tarafından Antant (itilaf —ÇN) em-peryalistleri ile ittifak içinde yürütüldüğünü, Rusya'nın busavaşın esas unsurlarından biri olduğunu kim bilmez?

Çarlığın ve Batı emperyalizminin çıkarlarının içiçe geçmesive sonunda bir tek emperyalist çıkarlar yumağı halindekaynaşması işte bundan dolayıdır.

Batı emperyalizmi, Çarlığı savunmak ve ayakta tutmakamacıyla, Rusya'da devrime karşı bir ölüm-kalım savaşı vermekiçin tüm güçlerini harekete geçirmeden, eski Çarlık Rusyası,burjuva Rusya gibi Doğu'da bu kadar güçlü bir desteği ve bukadar zengin bir insan gücü ve kaynak yedeğini yitirmeye razıolabilir miydi? Elbette olamazdı.

Ama bundan şu sonuç çıkar ki: Kim Çarlığa vurmak isti-yorsa, kaçınılmaz olarak emperyalizme karşı el kaldırmakzorundaydı, kim Çarlığa karşı ayaklanıyorsa, emperyalizmekarşı da ayaklanmak zorundaydı; çünkü kim Çarlığı devirmekistiyorsa, —gerçekten yalnızca Çarlığı yenmekle kalmayıp, bi-lakis onu kökünden temizlemek istediği ölçüde— emperyalizmide devirmek zorundaydı. Böylece Çarlığa karşı devrim, emper-yalizme karşı devrime, proleter devrime varmak, ona geçmekzorundaydı.

Bu arada Rusya'da, başında dünyanın en devrimciproletaryasının durduğu, ve Rusya'nın devrimci köylülüğü gibiönemli bir müttefike sahip bir proletaryanın durduğu muazzambir halk devrimi gelişiyordu. Böyle bir devrimin yarı yoldaduramayacağı, başarılı olduğu takdirde daha da ilerleyip emper-yalizme karşı isyan bayrağını kaldırması gerektiğinitanıtlamanın gereği var mı?

Çünkü Rusya, emperyalizmin tüm bu çelişkilerinin düğümnoktasıydı.

Çünkü Rusya, herhangi bir ülkeden daha fazla, devrime ge-beydi, ve bu nedenle yalnızca Rusya, bu çelişkileri devrimciyoldan çözecek durumdaydı.

İlk olarak, Çarlık Rusyası, en insanlık dışı ve barbar biçi-miyle her türlü zulmün —gerek kapitalist, gerek askeri ve sö-mürge zulmünün— ocağıydı. Rusya'da sermayenin mutlakegemenliğinin Çarlık despotizmi ile kaynaştığını; Rusmilliyetçiliğinin saldırganlığının, Çarlığın Rus-olmayan halklarakarşı cellatlığı ile; koca koca alanların —Türkiye, İran, Çin—sömürülmesinin, bu alanların Çarlık tarafından ele geçirilmesiile, fetih savaşları ile birleştiğini kim bilmez? Lenin, Çarlık "as-keri-feodal bir emperyalizmdir" derken haklıydı. Çarlık, emper-yalizmin en olumsuz yanlarının kat kat yoğunlaşmasıydı.

Devamla, Çarlık Rusyası, yalnızca, Rusya'nın ulusal ekono-misinin yakıt sanayii ve metal sanayii gibi temel dallarını kont-rol eden yabancı sermayeye serbest giriş tanıması anlamındadeğil, aynı zamanda batılı emperyalistlerin emrine milyonlarcaasker sunması anlamında da, Batı emperyalizminin muazzambir yedeği idi. İngiliz-Fransız kapitalistlerinin muazzamkârlarını korumak için emperyalist cephelerde kanı dökülen on-dört milyonluk Rus Ordusu'nu anımsayınız.

Bundan başka, Çarlık Doğu Avrupa'da yalnızca emperya-lizmin bekçi köpeği olmakla kalmıyordu, aynı zamanda Paris veLondra'da, Berlin'de, Brüksel'de Çarlığa sağlanan borçlar içinhalkın sırtından yüzlerce milyona varan faiz sızdırmakla görevliBatı emperyalizminin bir acentasıydı.

Tarihsel Kökleri 13 14 Leninizmin Temelleri Üzerine

* © 2006 RagTime GmbHPrinted with RagTime 6 (Demo)

İşte Rusya'nın, Leninizmin yurdu ve Rus komünistlerininönderinin, Lenin'in, onun yaratıcısı olması bu yüzdendir.

Geçen yüzyılın kırklı yıllarında Almanya'nın ve Marx-En-gels'in başına gelen şey, yaklaşık olarak Rusya ve Lenin'in de"başına geldi." O zamanlar Almanya, tıpkı yirminci yüzyılınbaşında Rusya'nın durumunda olduğu gibi, burjuva devriminegebeydi. Marx o sıralar "Komünist Manifesto"da şöyleyazıyordu:

"Komünistler esas dikkatlerini Almanya'ya çeviriyorlar,çünkü Almanya bir burjuva devriminin arifesinde bulunuyor,ve çünkü o bu devrimi genel olarak Avrupa uygarlığının dahaileri koşullarında ve İngiltere'nin onyedinci ve Fransa'nın onse-kizinci yüzyıldaki proletaryasından çok daha gelişmiş bir prole-tarya ile yaptığından, Alman burjuva devrimi bir proletaryadevriminin başlangıcından başka birşey olamaz."[2]

Başka bir deyişle, devrimci hareketin merkezi Almanya'yakayıyordu.

Aktarılan alıntıda Marx tarafından vurgulanan tam da buhususun, tam da Almanya'nın bilimsel sosyalizmin doğduğu ül-ke ve Alman proletaryasının önderlerinin, Marx ve Engels'in,onun yaratıcıları haline gelmesinin muhtemel sebebi olduğunaherhalde kuşku yoktur.

Ama aynı şey, daha yüksek ölçüde, yirminci yüzyılınbaşındaki Rusya için de geçerlidir. Rusya bu sırada burjuvadevriminin arifesinde bulunuyordu, bu devrimi Avrupa'daki da-ha da ileri koşullar altında ve Almanya'nın ondokuzuncuyüzyılın kırklı yıllarındakinden (İngiltere ve Fransa'nın sözünübile etmiyorum) daha da gelişmiş bir proletarya ile yapacaktı,bütün koşullar, bu devrimin proleter devrimin mayası ve

İşte bunun için Rusya, emperyalizmin çelişkilerinin odaknoktası haline gelmek zorundaydı, yalnızca bu çelişkilerin özel-likle iğrenç ve özellikle dayanılmaz niteliklerinin tam da Rus-ya'da en açık şekilde dışa vurması anlamında değil; yalnızcaRusya, Batı'nın mali sermayesini Doğu'nun sömürgeleriylebirleştiren Batı emperyalizminin son derece önemli bir dayanağıolduğundan değil, bilakis, emperyalizmin çelişkilerini devrimciyoldan çözebilecek gerçek güç yalnızca Rusya'dabulunduğundan ötürü de.

Ama bundan şu sonuç çıkar ki, Rusya'daki devrimkaçınılmaz olarak bir proleter devrim haline gelmekzorundaydı, gelişmesinin daha ilk günlerinde uluslararası birniteliğe bürünmek, dolayısıyla kaçınılmaz olarak dünya emper-yalizmini temellerinden sarsmak zorundaydı.

Bu koşullar altında, Rus komünistleri çalışmalarını Rusdevriminin dar ulusal çerçevesi ile sınırlayabilirler miydi? El-bette hayır! Tam tersine, gerek iç (derin devrimci bunalım) vegerek dış (savaş) durumun tümü, onları, bu çerçevenin dışınaçıkmaya, mücadeleyi uluslararası alana taşımaya, emperyaliz-min yaralarını açığa çıkarmaya, kapitalizmin çöküşününkaçınılmazlığını tanıtlamaya, sosyal-şovenizmi ve sosyal-pasi-fizmi paramparça etmeye ve son olarak kendi ülkesinde kapita-lizmi devirmeyi ve tüm ülkelerin proletaryasının kapitalizmi de-virmesini kolaylaştırmak için proletaryaya yeni bir mücadelesilahı, proletarya devriminin teorisi ve taktiğini kurmaya zorlu-yordu. Rus komünistleri zaten başka türlü davranamazlardı;çünkü yalnızca bu yol, Rusya'yı burjuva düzenin restorasyonunakarşı koruyabilecek uluslararası alandaki belli değişikliklerisağlayabilirdi.

Tarihsel Kökleri 15 16 Leninizmin Temelleri Üzerine

* © 2006 RagTime GmbHPrinted with RagTime 6 (Demo)

bir zaman diliminin yattığını söyledim. Tam doğru olmak için,kastettiğimin, opürtünizmin biçimsel hakimiyeti değil, gerçekhakimiyeti olduğunu eklemeliyim. Biçimsel olarak, II. Enter-nasyonal'in başında "imanlı" Marksistler, "ortodokslar" duru-yordu — Kautsky ve diğerleri. Gerçekte ise II. Enternasyo-nal'in esas çalışması oportünizm çizgisini izliyordu. Oportünist-ler, uyarlamacı, küçük-burjuva nitelikleri yüzünden kendileriniburjuvaziye uyarladılar; "ortodokslar" ise, oportünistlerle"birliği korumak" uğruna, "partide barış" uğruna kendilerinioportünistlere uyarladılar. Böylece, burjuvazinin politikası ile"ortodokslar"ın politikası arasındaki devre tamamlandı, ve so-nuç oportünizmin hakimiyeti oldu.

Bu dönem, kapitalizmin görece barışçıl bir gelişme dönemiidi; emperyalizmin felaketli çelişkilerinin henüz tümbelirginliğiyle gün yüzüne çıkmadığı, işçilerin iktisadi grevleri-nin ve sendikaların aşağı yukarı "normal" bir şekilde geliştiği,seçim kampanyalarının ve parlamento gruplarının "başdöndürücü" başarılar sağladığı, yasal mücadele biçimleriningöklere çıkarıldığı ve yasal araçlarla kapitalizmin "işininbitirilebileceğine" inanıldığı; kısacası, II. Enternasyonal partile-rinin yağ bağladığı ve devrim üzerine, proletarya diktatörlüğüüzerine ve kitlelerin devrimci eğitimi üzerine ciddi bir şekildedüşünme isteğinde olmadıkları bir savaş öncesi dönemdi.

Bütünlüklü bir devrimci teori yerine, kitlelerin yaşayandevrimci mücadelelerinden kopuk, çürük dogmalara dönüşmüşbirbiriyle çelişen teorik önermeler ve teori parçacıkları. Dışgörünüşü kurtarmak için elbette arasıra Marx'ın teorisianılıyordu, ama bu ancak onun canlı, devrimci ruhunu kovmakiçin yapılıyordu.

başlangıcı haline gelmek zorunda olduğunu gösteriyordu.

Lenin'in, Rus devrimi rüşeym halinde iken, daha 1902'de de"Ne Yapmalı?" adlı yapıtında şu kâhince sözleri yazması elbettebir rastlantı değildir:

"Tarih bizi (yani rus Marksistlerini —J. St.) şimdi, herhan-gi bir başka ülkenin proletaryasının önündeki bütün ivedi gö-revlerin eeeennnn ddddeeeevvvvrrrriiiimmmmcccciiiissssiiii olan bir görevle karşı karşıyagetirmiştir."

"Bu görevin gerçekleştirilmesi, yalnızca Avrupagericiliğinin değil, bilakis (şimdi diyebiliriz ki) Asyagericiliğinin de en güçlü kalesinin yıkılması, Rus proletaryasınıuluslararası devrimci proletaryanın öncüsü yapacaktır." (Bkz.Bütün Eserler, 4. baskı, C. 5, s. 345.)

Başka bir deyişle, devrimci hareketin merkezi Rusya'yakaymak zorundaydı.

Bilindiği gibi, Rusya'da devrimin seyri, Lenin'in bu öngörü-sünü tamamıyla doğrulamıştır.

Tüm bunlardan sonra, böyle bir devrimi yapmış ve böylebir proletaryaya sahip olan ülkenin, proleter devrimin teorisi vetaktiğinin doğum yeri olmuş olmasına şaşılabilir mi?

Rusya proletaryasının önderinin, Lenin'in, aynı zamanda buteorinin ve taktiğin yaratıcısı ve uluslararası proletaryanın önde-ri haline gelmiş olmasına şaşılabilir mi?

IIIIIIII

YYYYÖÖÖÖNNNNTTTTEEEEMMMM

Yukarıda, bir yanda Marx ve Engels ile öte yanda Leninarasında, II. Enternasyonal oportünizminin hakim olduğu tüm

Yöntem 17 18 Leninizmin Temelleri Üzerine

* © 2006 RagTime GmbHPrinted with RagTime 6 (Demo)

çirmek ve genel temizliğini yapmak şerefi Leninizme düştü.

İşte Leninizmin yöntemi bu koşullar altında doğdu ve bi-çimlendi.

Bu yöntemin talepleri nelerdir?

Birincisi, II. Enternasyonal'in teorik dogmalarının, kitlelerindevrimci mücadelesinin ateşinde, canlı pratiğinde ssssıııınnnnaaaannnnmmmmaaaassssıııı,,,,yani teorinin ve pratiğin bozulmuş olan birliğinin yenidenkurulması, bu ikisi arasındaki uçurumun giderilmesi; çünküdevrimci teoriyle silahlanmış gerçek bir proletarya partisini ya-ratmak ancak böyle mümkündür.

İkincisi, II. Enternasyonal partilerinin politikasının,şiarlarına ve kararlarına (ki bunlara inanılmamalıdır) bakarakdeğil, tam tersine, yaptıklarına, eylemlerine bakarak ssssıııınnnnaaaannnnmmmmaaaassssıııı;;;;çünkü proletarya kitlelerinin güvenini kazanmak ve buna layıkolmak ancak böyle mümkündür.

Üçüncüsü, tüm parti çalışmasının, kitleleri devrimci müca-deleye eğitme ve hazırlama bakış açısıyla, yeni, devrimci birtarzda yyyyeeeennnniiiiddddeeeennnn öööörrrrggggüüüüttttlllleeeennnnmmmmeeeessssiiii;;;; çünkü kitleleri proleter devrimehazırlamak ancak böyle mümkündür.

Dördüncüsü, proletarya partilerinin öööözzzzeeeelllleeeeşşşşttttiiiirrrriiiissssiiii,,,, kendihataları temelinde eğitilmesi ve yetiştirilmesi; çünkü partiningerçek kadrolarını ve gerçek önderlerini yetiştirmek ancak böy-le mümkündür.

İşte Leninizmin yönteminin temeli ve özü budur.

Bu yöntem pratikte nasıl uygulandı?

İkinci Enternasyonal oportünistlerinin sürekli yineleyipdurdukları bir dizi teorik dogma vardır. Bunlardan birkaçını ele

Devrimci bir politika yerine — pörsümüş bir darkafalılık veaşağılık bir politika cambazlığı, parlamenter diplomasi ve parla-menter kombinezonlar. Dış görünüşü kurtarmak için elbette"devrimci" kararlar ve şiarlar kabul ediliyordu, ama bu yalnızcabunları rafa kaldırmak için yapılıyordu.

Partiyi kendi hataları temelinde eğitmek ve ona doğru birdevrimci taktik öğretmek yerine — acil sorunlardan kastenkaçınma, bunların üstünü örtüp kapatma. Dış görünüşü kurtar-mak için elbette sakıncalı sorunlara da arada bir değinmeyekimsenin itirazı yoktu, ama bu yalnızca meseleyi herhangi bir"esnek" kararla halletmek için yapılıyordu.

İşte II. Enternasyonal'in fizyonomisi, çalışma yöntemleri,cephaneliği böyleydi.

Bu sırada emperyalist savaşların ve proletaryanın devrimcisavaşlarının yeni bir dönemi yaklaşıyordu. Eski mücadele yön-temlerinin, mali sermayenin mutlak egemenliği karşısındaapaçık yetersiz ve etkisiz kaldığı görülüyordu.

II. Enternasyonal'in tüm faaliyetini, tüm çalışmayöntemlerini gözden geçirmek ve darkafalılık, dargörüşlülük,politika cambazlığı ve hainliğin, sosyal-şovenizm ve sosyal-pa-sifizmin kökünü kurutmak gerekiyordu. II. Enternasyonal'intüm cephaneliğini gözden geçirmek, paslı ve çürük olan herşeyibir kenara atmak ve yeni tür silahlar edinmek gerekiyordu. Böy-le bir ön çalışma olmaksızın, emperyalizme karşı savaşa çıkmakboşunaydı. Bu ön çalışma olmaksızın, proletarya, yeni devrimcisavaşlara yeterince donanmamış olarak, ya da hiç donatımsızgirmek tehlikesiyle karşı karşıya idi.

II. Enternasyonal'in Augias ahırlarını genel denetimden ge-

Yöntem 19 20 Leninizmin Temelleri Üzerine

* © 2006 RagTime GmbHPrinted with RagTime 6 (Demo)

yanıtlıyor Lenin. "Ama bu iş, ilkönce iktidarın devralınması,proletaryanın gelişmesi için elverişli koşulların yaratılması vebundan sonra her adımda yedi fersah katederek emekçi kitlele-rin kültür seviyesinin yükseltilmesi, işçiler arasından önder kad-rolar ve yönetim kadrolarının yetiştirilmesine doğru ilerlemekşeklinde niçin yapılamayacak olsun?" Rusya'nın pratik deneyi-mi, işçiler arasından önder kadroların, proletaryanın iktidarıaltında, kapitalizmin iktidarı altında olduğundan yüz kez dahahızlı ve daha esaslı bir şekilde geliştiğini göstermemiş midir?Kitlelerin devrimci mücadelesinin pratik deneyiminin, oportü-nistlerin bu teorik dogmasını da acımasızca yıktığı açık değilmidir?

Üçüncü dogma: SSSSiiiiyyyyaaaassssiiii genel grev yöntemi, proletarya içinkabul edilemez birşeydir, çünkü teorik olarak savunulamaz(bakınız Engels'in eleştirisi), pratikte tehlikelidir (ülkenin iktisa-di yaşamının normal seyrini bozabilir ve sendikaların kasalarınıboşaltabilir), ve proletaryanın sınıf mücadelesinin esas biçimiolan parlamenter mücadele biçimlerinin yerini tutamaz. Pekala,diye yanıtlıyor Leninistler, ama Engels önce her genel grevideğil, yalnızca genel grevin belli bir türünü, yani anarşistlerin,proletaryanın siyasi mücadelesinin yyyyeeeerrrriiiinnnneeee önermiş oldukları,anarşistlerin iiiikkkkttttiiiissssaaaaddddiiii genel grevini[4] eleştirmiştir — bunun ssssiiii----yyyyaaaassssiiii genel grev yöntemi ile ne ilişkisi vardır? İkincisi, parla-menter mücadele biçiminin, proletaryanın esas mücadele biçimiolduğu nerede ve kim tarafından tanıtlanmıştır? Devrimci hare-ketin tarihi, parlamenter mücadelenin, proletaryanın parlamentodışı mücadelesinin örgütlenmesi için bir okul ve yardımcı araçolduğunu, kapitalizm altında işçi hareketinin temel sorunlarınınşiddet yoluyla, proletarya kitlelerinin dolaysız mücadelesi yo-luyla, genel grevi, ayaklanması yoluyla çözüldüğünü göstermi-

alalım.

Birinci dogma; proletaryanın iktidarı hangi koşullar altındaele geçirebileceğine ilişkindir. Oportünistler, proletaryanın, ül-kede çoğunluğu oluşturmadığı takdirde, iktidarı elegeçiremeyeceğini ve geçirmemesi gerektiğini iddia ediyorlar.Kanıtın izi yok, çünkü bu saçma tezi teorik ya da pratik olarakgerekçelendirmek mümkün değildir. "Varsayalım ki, bu böyle-dir", diye yanıtlıyor Lenin bu II. Enternasyonal baylarını; "Amanüfusun azınlığını oluşturan proletaryaya, emekçi kitlelerin mu-azzam çoğunluğunu çevresinde toplama olanağını sağlayan birtarihi durum ortaya çıktığında (savaş, tarım bunalımı vs.) neolacak — niçin proletarya o zaman iktidarı ele geçirmesin? Pro-letarya, sermaye cephesini yarmak ve genel sonucuhızlandırmak için, elverişli uluslararası ve iç durumdan nedenyararlanmasın? Marx, daha geçen yüzyılın ellili yıllarında, Al-manya'da proletarya devrimi, eğer deyim yerindeyse, (KöylüSavaşı'nın bir çeşit ikinci baskısı"[3] ile desteklenebilirse, işlerin"mükemmel" olacağını söylememiş miydi?" O sıralar Alman-ya'daki proleterlerin sayısının, örneğin 1917 yılında Rusya'daolduğundan nispeten daha az olduğunu bütün dünya bilmiyormu? Rus proleter devriminin pratik deneyimi, II. Enternasyonalkahramanlarının pek sevdikleri bu dogmanın, proletarya içinhiçbir yaşamsal önemi olmadığını göstermemiş midir? Kitlele-rin devrimci mücadelesinin pratik deneyiminin bu çürükdogmayı çürüttüğü ve yıktığı açık değil midir?

İkinci dogma: Proletarya, ülkenin yönetilmesini örgütleye-bilecek, kültür bakımından ileri ve yönetimde deneyimli yeterlisayıda kadrodan yoksun ise, iktidarı koruyamaz; bu kadrolar il-könce kapitalizm koşulları altında yetiştirilmelidir, iktidar ancakbundan sonra alınabilir. Varsayalım ki, bu böyledir, diye

Yöntem 21 22 Leninizmin Temelleri Üzerine

* © 2006 RagTime GmbHPrinted with RagTime 6 (Demo)

şiarının tarihçesini anımsamak yeter. Emperyalistlerin, savaşçıkartmaya cüret ettikleri takdirde, ayaklanmanın bütündehşetiyle tehdit edildikleri, ve tehdit edici "Savaşa karşı savaş"şiarının atıldığı II. Enternasyonal'in Basel Kongresi'ndeki[7]

tantanalı gösterileri herkes anımsar. Ama belli bir zaman sonra,savaşın başlangıcından hemen önce, Basel kararının rafakaldırıldığını ve işçilere yeni bir slogan verildiğini, kapitalistanavatanın şan ve şerefi uğruna birbirlerini boğazlamalarısloganının verildiğini kim anımsamaz? Devrimci şiarların vekararların, eylemle gerçekleşmedikçe beş para etmediği açıkdeğil midir? Oportünist politika cambazlarının tüm alçaklığınıve Leninizmin yönteminin tüm büyüklüğünü anlamak için, em-peryalist savaşı içsavaşa dönüştürme Leninist siyaseti ile, II.Enternasyonal'in savaş sırasındaki hain siyasetini karşı karşıyakoymak yeter.

Bu noktada Lenin'in "Proletarya Devrimi ve Dönek Ka-utsky" adlı kitabından, Lenin'in, II. Enternasyonal'in önderi Ka-utsky'nin, partileri eylemleriyle değil, bilakis kağıt üzerindekalan şiarlarına ve belgelerine bakarak değerlendirmek şeklin-deki oportünist çabasını şiddetle eleştiren bir pasajı aktarmaktankendimi alamayacağım:

"Kautsky, bir şşşşiiiiaaaarrrr iiiillllaaaannnn eeeettttmmmmeeeennnniiiinnnn sanki herhangi birşeyideğiştirdiğini sanmakla… tipik küçük-burjuva, darkafalı bir si-yaset gütmektedir. Burjuva demokrasisinin tüm tarihçesi, buhayali çürütmektedir; burjuva demokratları halkı aldatmak için,istenen bütün 'şiarları' daima ilan etmişlerdir ve etmektedirler.Önemli olan, onların içtenliğini ssssıııınnnnaaaammmmaaaakkkkttttıııırrrr,,,, sözleri ile eeeeyyyylllleeeemmmm----lllleeeerrrriiiinnnniiii karşılaştırmaktır, idealist ya da şarlatanca llllaaaaffffaaaazzzzaaaannnnllllııııkkkkllllaaaarrrrlayetinmemek, bilakis ssssıııınnnnııııffff ggggeeeerrrrççççeeeekkkklllliiiiğğğğiiii temeline varmaktır."(Bkz. Bütün Eserler, 4. baskı, Cilt 28, s. 260.)

İkinci Enternasyonal partilerinin özeleştiri korkusunun;

yor mu? Üçüncüsü, parlamenter mücadelenin yerine siyasi ge-nel grev yönteminin geçirileceği sorununa nasıl varılmıştır. Si-yasi genel grev yanlıları, parlamenter mücadele biçimlerinin ye-rine parlamento-dışı mücadele biçimlerini geçirmeyi nerede vene zaman denemişlerdir? Dördüncüsü, Rusya'daki devrim, ssssiiiiyyyyaaaa----ssssiiii genel grevin, proletarya devriminin muazzam bir okulu vekapitalizmin kalelerine taarruzun arifesinde proletaryanın engeniş kitlelerinin seferber edilmesi ve örgütlenmesi için vazge-çilmez bir araç olduğunu acaba göstermemiş midir? Öyleyse,iktisadi yaşamın normal seyrinin bozulması üzerine ve sendikakasaları üzerine darkafalı sızlanmalar niye? Devrimci mücade-lenin pratik deneyiminin, oportünistlerin bu dogmasını daparçaladığı açık değil midir?

Vs. vb.

İşte bunun için Lenin, "devrimci teori bir dogmadeğil…dir", o "ancak gerçekten kitlesel bir hareketin ve gerçek-ten devrimci bir hareketin pratiğiyle sıkı sıkıya bağ içinde kesinbiçimini alır" demiştir ("Sol" Radikalizm — Bir ÇocuklukHastalığı)[5], çünkü teori, pratiğe hizmet etmelidir, çünkü "teori,pratiğin ortaya koyduğu sorunlara yanıt vermelidir" ("HalkınDostları"[6], çünkü teori, pratik deneyimler temelindesınanmalıdır.

İkinci Enternasyonal partilerinin siyasi şiarlarına ve siyasikararlarına gelince, devrim karşıtı faaliyetlerini parlak devrimcişiarlarla ve kararlarla örten bu partilerin siyasi pratiğinin tümsahteliğini ve tüm kokuşmuşluğunu anlamak için, "Savaşa karşısavaş" şiarının tarihçesini anımsamak yeter. Emperyalistlerin,savaş çıkartmaya cüret ettikleri takdirde, ayaklanmanın bütündehşetiyle tehdit edildikleri, ve tehdit edici "Savaşa karşı savaş"

Yöntem 23 24 Leninizmin Temelleri Üzerine

* © 2006 RagTime GmbHPrinted with RagTime 6 (Demo)

mayacak ve bunlara rağmen özeleştiri çalışmasını ve işçihareketinin büyümesiyle hiç şüphesiz ve kaçınılmaz olarak üs-tesinden gelinecek olan kendi eksikliklerini acımasızca açığaçıkarmayı sürdürecek kadar savaşta çelikleşmişlerdir." (Bkz.Bütün Eserler, 4. baskı, cilt 7, s. 190.)

İşte Leninizmin yönteminin karakteristik özellikleri genelolarak bunlardır.

Lenin'in yönteminde var olan şey esas olarak daha Marx'ınöğretisinde vardı; o öğreti ki, Marx'ın sözleriyle, "özü itibarı ileeleştirici ve devrimci"dir[8] . Tam da bu eleştirici ve devrimciruh, Lenin'in yönteminin tepeden tırnağa içine işlemiştir. AmaLenin'in yönteminin, Marx'ın yönteminin basitçe yenidenkurulması olduğunu sanmak yanlış olur. Gerçekte ise Lenin'inyöntemi, Marx'ın eleştirici ve devrimci yönteminin, materyalistdiyalektiğinin yalnızca yeniden kurulması değil, aynı zamandasomutlaştırılıp daha da geliştirilmesidir.

IIIIIIIIIIII

TTTTEEEEOOOORRRRİİİİ

Bu konuda üç sorunu ele alacağım.

a) proleter hareket için teorinin önemi;

b) kendiliğindenlik "teorisi"nin eleştirisi;

c) proleter devrimin teorisi.

1— TTTTeeeeoooorrrriiiinnnniiiinnnn öööönnnneeeemmmmiiii.... Bazıları, Leninizmde esas olanın,Marksist tezlerin eyleme geçirilmesi, bu tezlerin "uygulanması"olması anlamında, Leninizmin, pratiğin teoriye göre önceliği

hatalarını gizlemek, "sakıncalı" sorunları örtbas etmek, herşeyyolundaymış gibi yaparak eksikliklerini örtmeye çalışmakâdetlerinin; canlı her düşünceyi körelten ve partinin kendihataları temelinde devrimci eğitimine gem vuran, Lenintarafından alaya alınan ve ipliği pazara çıkarılan bu âdetin bura-da sözünü bile etmiyorum. Lenin, "Sol Radikalizm" adlıyapıtında, proletarya partilerinde özeleştiri üzerine şöyleyazıyordu:

"Siyasi bir partinin kendi hatalarına karşı tavrı, bu partininciddiyetinin ve ssssıııınnnnııııffffıııınnnnaaaa ve emekçi kkkkiiiittttlllleeeelllleeeerrrreeee karşıyükümlülüklerini ggggeeeerrrrççççeeeekkkktttteeeennnn yerine getirmesinin en önemli veen emin kıstaslarından biridir. Hatayı açıkça kabullenmek, ne-denlerini ortaya çıkarmak, hataya yol açan koşulları tahlil et-mek, hatayı ortadan kaldırmanın yollarını özenle araştırmak —işte ciddi bir partinin belirtileri bunlardır, yükümlülüklerini ye-rine getirmenin, yani ssssıııınnnnııııffffıııı ve sonra kkkkiiiittttlllleeeeyyyyiiii de eğitmenin veyetiştirmenin yolu budur." (Bkz. Bütün Eserler, 4. baskı, cilt31, s. 39.)

Bazıları, kendi hatalarını ortaya çıkarmanın ve özeleştiriyapmanın tehlikeli olduğunu, çünkü bunların düşman tarafındanproletarya partisine karşı kullanılabileceğini söylüyorlar. Leninbu türden itirazların önemsiz ve tamamıyla yanlış olduğugörüşündeydi. Partimizin henüz zayıf ve çelimsiz olduğu birsırada, daha 1904'te, "Bir Adım İleri, İki Adım Geri" adlıyazısında bu konuda şöyle yazıyordu:

"Onlar (yani Marksistlerin hasımları — JJJJ.... SSSStttt.) bizimihtilaflarımıza sinsice gülüyorlar ve oh çekiyorlar; onlar elbet-te, Partimizin eksikliklerini ve yetersizliklerini konu edinen be-nim broşürümden, tek tek pasajları, kendi amaçları içinbağıntısından koparmaya çalışacaklardır. Rus sosyal-demokrat-ları, daha şimdiden, böylesine ufak-tefek şeylerden tedirgin ol-

Yöntem 25 26 Leninizmin Temelleri Üzerine

* © 2006 RagTime GmbHPrinted with RagTime 6 (Demo)

proletaryanın öncüsü olma rolü kendisine düşen ve karmaşık biriç ve uluslararası durum içinde bulunan bizim Partimiz gibi birparti için, herkesten daha iyi anladı. Lenin, Partimizin bu özelrolünü daha 1902'de önceden gördü ve daha o zamandan şunaişaret etmeyi gerekli gördü.:

""""ÖÖÖÖnnnnccccüüüü ssssaaaavvvvaaaaşşşşççççıııı rrrroooollllüüüünnnnüüüü yyyyaaaallllnnnnıııızzzzccccaaaa,,,, iiiilllleeeerrrriiii bbbbiiiirrrr tttteeeeoooorrrriiiinnnniiiinnnnkkkkııııllllaaaavvvvuuuuzzzzlllluuuukkkk eeeettttttttiiiiğğğğiiii bbbbiiiirrrr ppppaaaarrrrttttiiii yyyyeeeerrrriiiinnnneeee ggggeeeettttiiiirrrreeeebbbbiiiilllliiiirrrr...."""" (Aynı yerde, s.342.)

Lenin'in, Partimizin rolüne ilişkin bu öngörüsünün şimdi-den gerçek haline geldiği bugün, Lenin'in bu kılavuz ilkesininözel bir güç ve önem kazandığını herhalde tanıtlamaya gerekyoktur.

Lenin'in teoriye verdiği büyük önemin en çarpıcı ifadesiolarak, belki de, Engels'ten Lenin'e kadarki dönemde bilimin enönemli buluşlarını materyalist felsefe temelinde genelleştirmeve Marksistler arasındaki anti-materyalist akımları çok yönlü bireleştiriye tabi tutma gibi son derece ciddi görevin çözümünü elealanın Lenin'den başkası olmaması görülmelidir. Engels mater-yalizme ilişkin şöyle diyordu: "Çağ açan her buluş ile … o biçi-mini değiştirmek zorundadır.[9] Bu görevi kendi zamanında çö-zenin, "Materyalizm ve Ampiriokritisizm"[10] adlı kitabıyla Le-nin'den başkası olmadığı iyi bilinmektedir. Lenin'in felsefe ko-nusundaki "umursamazlığı" ile alay eden Plehanov'un, böyle birgörevi çözmek için ciddi bir çaba göstermeye cüret bileetmediği iyi bilinir.

2222———— KKKKeeeennnnddddiiiilllliiiiğğğğiiiinnnnddddeeeennnnlllliiiikkkk """"tttteeeeoooorrrriiiissssiiii""""nnnniiiinnnn eeeelllleeeeşşşşttttiiiirrrriiiissssiiii yyyyaaaa ddddaaaa hhhhaaaarrrreeee----kkkkeeeetttttttteeee öööönnnnccccüüüünnnnüüüünnnn rrrroooollllüüüü.... Kendiliğindenlik "teorisi" oportünizminteorisidir, işçi hareketinin kendiliğindenliğine tapma teorisidir,işçi sınıfının öncüsünün, işçi sınıfının partisinin önder rolünü

olduğunu, teoriye gelince, Leninizmin bu bakımdan oldukçaumursamaz olduğunu sanıyorlar. Plehanov'un defalarca, Le-nin'in teoriye ve özellikle felsefeye ilişkin "umursamazlığı" ilealay ettiği bilinir. Bugün pratik faaliyet yürüten Leninistlerdenpekçoğunun, özellikle koşulların kendilerine yüklediği büyükpratik çalışma yüzünden, teoriye pek iltifat etmedikleri de bilin-mektedir. Lenin'e ve Leninizme ilişkin bu garipten de öte fikrintamamıyla yanlış olduğunu ve gerçekle herhangi bir alakasıolmadığını; pratikçilerin teoriyi bir yana koyma çabalarının, Le-ninizmin tüm ruhuna aykırı olduğunu ve davamız için büyüktehlikeler taşıdığını söylemek zorundayım.

Teori, bütün ülkelerin işçi hareketinin genel biçimi ile elealınmış deneyimidir. Elbette ki teori, devrimci pratiklebirleştirilmedikçe anlamsız olur; tıpkı, devrimci teori ile yoluaydınlatılmadıkça, pratiğin karanlıkta el yordamıyla yürümesigibi. Ama teori, devrimci pratikle kopmaz bir bağlabirleştiğinde, işçi hareketinin muazzam bir gücü haline gelebilir,çünkü harekete güveni, yönünü tayin etme yeteneğini ve çevre-sinde olup biten olayların iç bağlantısını anlamayı teori, veyalnızca teori verebilir; çünkü pratiğe, yalnızca sınıfların bugünnasıl ve hangi yönde hareket ettiklerini değil, aynı zamandayakın gelecekte de nasıl ve hangi yönde hareket edeceklerini deanlamasında teori, ve yalnızca teori yardım edebilir. fiu ünlüşiara damgasını vuran ve onu düzinelerce kez yineleyen, Le-nin'den başkası değildir:

""""DDDDeeeevvvvrrrriiiimmmmcccciiii tttteeeeoooorrrriiii oooollllmmmmaaaakkkkssssıııızzzzıııınnnn,,,, ddddeeeevvvvrrrriiiimmmmcccciiii hhhhaaaarrrreeeekkkkeeeetttt ddddeeee oooollllaaaa----mmmmaaaazzzz....""""* (Bkz. Bütün Eserler, 4. baskı, cilt 5, s. 341.)

Lenin, teorinin büyük önemini, özellikle, uluslararası

Teori 27 28 Leninizmin Temelleri Üzerine

*

* İtalikler benim. ————JJJJ.... SSSStttt....

© 2006 RagTime GmbHPrinted with RagTime 6 (Demo)

rini de yarattı.

Bu mücadele olmaksızın, Rusya'da bağımsız bir işçipartisinin yaratılması ve devrimde bu partinin önder rolüoynaması düşünülemezdi.

Ama kendiliğindenliğe tapma teorisi, salt Rusya'ya özgü birgörüngü değildir. Bu teori, biraz değişik bir biçim altında, II.Enternasyonal'in istisnasız bütün partilerinde son dereceyaygındır. Burada, II. Enternasyonal önderleri tarafındanbayağılaştırıldığı biçimiyle "üretici güçler" teorisi denilen şeyi;herşeyi halklı gösteren ve herkesi uzlaştıran, herkesin gınagetirdiği olguları saptayan ve açıklayan, ve bu saptama ile yeti-nen teoriyi kastediyorum. Marx, materyalist teorinin kendinidünyayı yorumlamakla sınırlayamayacağını, önemli olanın onudeğiştirmek olduğunu söyler.[11] Ama Kautsky ve şürekasınıkaygılandırmıyor bu; onlar Marx'ın formülünün birinci bölümüile yetinmeyi yeğliyorlar.

İşte size bu "teori"nin uygulanmasının pekçok örneğindenbiri. İkinci Enternasyonal partileri, deniyor, emperyalistsavaştan önce, emperyalistler savaş başlatacak olurlarsa,"Savaşa karşı savaş" açmak tehdidinde bulundu. Savaşınbaşlamasından hemen önce, deniyor, bu partiler "Savaşa karşısavaş" şiarını rafa kaldırdılar ve "Emperyalist anavatan uğrunasavaş" şeklindeki taban tabana zıt şiarı gerçekleştirdiler. Bu şiardeğişikliği sonucu, deniyor, milyonlarca işçi canlarını kurbanetmek zorunda kaldı. Ama burada suçluların bulunduğunu, her-hangi bir kişinin işçi sınıfına sadakatsizlik ettiğini ya da onaihanet ettiğini sanmak hata olur. Hiç de değil! Herşey, olmasıgerektiği gibi olmuştur. Çünkü, ilkönce Enternasyonal,görüldüğü gibi, "barışın bir aracıdır", savaşın değil. Çünkü,

gerçekte yadsıma teorisidir.

Kendiliğindenliğe tapma teorisi; işçi hareketinin devrimcikarakterine kesinlikle karşıdır, hareketin, kapitalizmin temelleri-ne karşı mücadele yoluna sokulmasına karşıdır, hareketinyalnızca "gerçekleştirilebilir", kapitalizm için "kabul edilebilir"talepler çizgisini izlemesinden yanadır, tamamıyla "en az diren-me çizgisi"nden yanadır. Kendiliğindenlik teorisi, trade-unio-nizmin ideolojisidir.

Kendiliğindenliğe tapma teorisi, kendiliğinden harekete bi-linçli, planlı bir nitelik verilmesine kesinlikle karşıdır; partininişçi sınıfının başında yürümesine, partinin kitlelerin siyasi bilin-cini yükseltmesine, partinin harekete önderlik etmesine karşıdır;hareketin siyasi bilinçli unsurlarının, hareketin kendi yolundangitmesini engellememesinden yanadır, partinin kendiliğindenhareketi sadece dinlemesinden ve onun kuyruğunatakılmasından yanadır. Kendiliğindenlik teorisi, hareket içindebilinçli unsurun rolünü küçümsemenin teorisidir, "kuyrukçuluk"ideolojisidir, hhhheeeerrrr tür oportünizmin mantıki temelidir.

Pratikte bu teori —ki bu teori Rusya'da daha birinci dev-rimden önce sahneye çıkmıştı—, "Ekonomistler" denilenyandaşlarını, Rusya'da bağımsız bir işçi partisinin gerekliliğinireddetmeye, işçi sınıfının Çarlığı devirme uğrundaki devrimcimücadelesine karşı çıkmaya, hareket içinde salt trade-union'cubir politika vaaz etmeye ve genel olarak işçi sınıfını liberal bur-juvazinin hegemonyasına terketmeye götürdü.

Eski "Iskra"nın mücadelesi ve Lenin'in "Ne Yapmalı?" adlıyapıtında "kuyrukçuluk" teorisinin parlak eleştirisi, yalnızca"Ekonomizm" denilen şeyi yıkmakla kalmadı, aynı zamandaRus işçi sınıfının gerçekten devrimci hareketinin teorik temelle-

Teori 29 30 Leninizmin Temelleri Üzerine

* © 2006 RagTime GmbHPrinted with RagTime 6 (Demo)

lizm"[12] .

Buradan birinci sonuç olarak şu çıkar: kapitalist ülkelerdedevrimci bunalımın şiddetlenmesi, "metropoller"deki iç, prole-ter cephede patlayıcı unsurların artması.

İİİİkkkkiiiinnnncccciiii tttteeeezzzz:::: Sömürge ve bağımlı ülkelere sermaye ihracınınartması; "nüfuz alanları"nın ve sömürgeciliğin tüm yerküreyikapsayıncaya dek yayılması; kapitalizmin, bir avuç "ileri" ülketarafından dünya nüfusunun muazzam çoğunluğunun malibakımdan köleleştirilmesi ve sömürge zulmüne uğratılmasınınddddüüüünnnnyyyyaaaa ssssiiiisssstttteeeemmmmiiiinnnneeee dönüşmesi — tüm bunlar bir yandan tek tekmilli ekonomileri ve milli toprakları, dünya ekonomisi denenyekpare zincirin halkalarına dönüştürmüş ve diğer yandan yer-kürenin nüfusunu iki kampa bölmüştür: geniş sömürge vebağımlı ülkeleri sömüren ve ezen bir avuç "ileri" kapitalist ülkeile, emperyalist boyunduruktan kurtulmak için mücadele ver-mek zorunda olan sömürge ve bağımlı ülkelerden oluşan büyükçoğunluk ("Emperyalizm"e bakınız).

Buradan ikinci sonuç olarak şu çıkar: sömürge ülkelerdedevrimci bunalımın şiddetlenmesi, dış cephede, sömürge cephe-sinde emperyalizme karşı öfke unsurlarının artması.

ÜÜÜÜççççüüüünnnnccccüüüü tttteeeezzzz:::: "Nüfuz alanları" ve sömürgeler üzerinde te-kelci hakimiyet; halihazırda yabancı toprakları ele geçirmiş olanülkelerle, aynı şekilde kendi "pay"larını elde etmek isteyen ül-keler arasında dünyanın yeniden paylaşılması uğruna çılgıncamücadeleye yol açan, kapitalist ülkelerin eşitsiz gelişimi; bozu-lan "denge"yi yeniden sağlamanın tek aracı olarak emperyalistsavaşlar — tüm bunlar, emperyalizmi zayıflatan ve ilk iki cep-henin, devrimci-proleter cephe ile sömürge kurtuluş hareketlericephesinin emperyalizme karşı birleşmesini kolaylaştıran üçün-

ikincisi, o zaman var olan "üretici güçlerin gelişme düzeyi" ilebaşka birşey yapılamazdı. "Suçlu" olan "üretici güçler"di. BayKautsky'nin "üretici güçler teorisi" "bize" tam olarak bunuaçıklar. Ve kim bu "teori"ye inanmıyorsa, Marksist değildir.Partilerin rolü mü? Bunların hareket içindeki önemi mi? Ama"üretici güçlerin gelişme düzeyi" gibi tayin edici bir faktörkarşısında parti ne yapabilir ki?…

Marksizmin tahrifinin böyle örneklerinden yığınla vermekmümkündür.

Oportünizmin çıplaklığını örtmeye yarayan bu tahrifedilmiş "Marksizm"in, Lenin'in daha ilk Rus devriminden öncemücadele ettiği "kuyrukçuluk" teorisinin avrupavari biçimiolduğunu tanıtlamaya herhalde gerek yoktur.

Batı'da gerçekten devrimci partilerin yaratılmasınınönkoşulunun, bu teorik tahrifatın yıkılması olduğunutanıtlamaya herhalde gerek yoktur.

3333———— PPPPrrrroooolllleeeetttteeeerrrr ddddeeeevvvvrrrriiiimmmmiiiinnnn tttteeeeoooorrrriiiissssiiii.... Lenin'in proleter devrim te-orisi üç temel tezden yola çıkar:

BBBBiiiirrrriiiinnnncccciiii tttteeeezzzz:::: İleri kapitalist ülkelerde mali sermayenin haki-miyeti; mali sermayenin en önemli operasyonlarından biri ola-rak tahvil emisyonu; emperyalizmin temellerinden biri olarak,hammadde kaynaklarına sermaye ihracı; mali sermayenin haki-miyetinin sonucu olarak mali oligarşinin mutlak egemenliği —tüm bunlar, tekelci kapitalizmin zorba-asalak karakterini açığavurur, kapitalist tröst ve birliklerin boyunduruğunu yüz kat dahahissedilir hale getirir, işçi sınıfının kapitalizmin temellerinekarşı öfkesini daha da şiddetlendirir ve tek kurtuluşları olarakkitleleri proleter devrime götürür (bkz. LLLLeeeennnniiiinnnn,,,, "Emperya-

Teori 31 32 Leninizmin Temelleri Üzerine

* © 2006 RagTime GmbHPrinted with RagTime 6 (Demo)

gelişmiş ülkede proletarya devriminin nesnel koşullarınınvarlığından ya da yokluğundan söz etmek âdetti. fiimdi bu bakışaçısı artık yetersizdir. fiimdi, yekpare bir bütün olarak emperya-list dünya ekonomisinin tüm sistemi içinde devrim için nesnelkoşulların varlığından söz etmek gerekir; bir bütün olarak sis-tem devrim için eeeeğğğğeeeerrrr şimdiden olgunlaşmışsa, ya da dahadoğrusu, olgunlaştığı iiiiççççiiiinnnn,,,, sınai bakımdan yetersiz derecedegelişmiş ülkelerin bu sisteme dahil olması hususu, devrim içinaşılamayacak bir engel oluşturamaz.

Eskiden, gelişmiş şu ya da bu ülkede proleter devrimden,karşıt kutup olarak sermayenin şu ya da bu ulusal cephesinekarşı koyan ayrı, kendi kendine yeterli bir varlık olarak söz et-mek âdetti. fiimdi bu bakış açısı artık yetersizdir. fiimdi proleterdünya devriminden söz etmek gerekir, çünkü sermayenin tektek ulusal cepheleri, bütün ülkelerin devrimci hareketinin genelcephesinin karşısına konması gereken, emperyalizmin dünyacephesi denen yekpare bir zincirin halkalarına dönüşmüşlerdir.

Eskiden, proleter devrim, salt verili ülkenin iç gelişmesininsonucu olarak görülürdü. fiimdi bu bakış açısı yetersizdir. fiimdiproleter devrimi, herşeyden önce, emperyalizmin dünya siste-mindeki çelişkilerin gelişmesinin sonucu olarak, emperyalistdünya cephesi zincirinin şu ya da bu ülkede kırılmasının sonucuolarak görmek gerekir.

Devrim nerede başlayacak; sermayenin cephesi ilkönce ne-rede, hangi ülkede yarılabilecek?

Sanayiin en gelişmiş olduğu, proletaryanın çoğunluğuoluşturduğu, kültürün daha fazla, demokrasinin daha fazlaolduğu yerde, denirdi eskiden genellikle.

cü cephenin, kapitalistlerarası cephenin güçlenmesine yol açar(bakınız "Emperyalizm").

Buradan üçüncü sonuç olarak şu çıkar: emperyalizm altındasavaşların kaçınılmazlığı ve emperyalizmin dünya cephesinekarşı Avrupa'daki proleter devrim ile Doğu'daki sömürge devri-mi arasında birleşik dünya devrim cephesi koalisyonununkaçınılmazlığı.

Lenin, tüm bu sonuçları şu genel sonuçta birleştirir: """"EEEEmmmm----ppppeeeerrrryyyyaaaalllliiiizzzzmmmm,,,, ssssoooossssyyyyaaaalllliiiisssstttt ddddeeeevvvvrrrriiiimmmmiiiinnnn aaaarrrriiiiffffeeeessssiiiiddddiiiirrrr""""* (bkz. Bütün Eser-ler, 4. baskı, cilt 22, s. 175.)

Buna uygun olarak, proleter devrim sorununa, devrimin ka-rakteri, kapsamı, derinliği sorununa yaklaşım, genel olarakdevrimin şeması da değişir.

Eskiden, proletarya devriminin önkoşullarının tahliline ge-nellikle tek tek şu ya da bu ülkenin ekonomik durumu bakışaçısıyla yaklaşılırdı. fiimdi bu yaklaşım tarzı artık yetersizdir.fiimdi bu soruna bütün ülkelerin ya da onların çoğunluğununekonomik durumu bakış açısıyla, dünya ekonomisinin durumubakış açısıyla yaklaşmak gerekir, çünkü tek tek ülkeler ve tektek ulusal ekonomiler, kendi başına yeterli birimler olmaktançıkmıştır, dünya ekonomisi denen birleşik zincirin halkalarınadönüşmüşlerdir, çünkü eski "uygar" kapitalizm emperyalizmhaline gelmiştir, emperyalizm ise dünya nüfusunun devçoğunluğunun bir avuç "ileri" ülke tarafından maliköleleştirilmesi ve sömürge zulmüne uğratılmasının dünya sis-temidir.

Eskiden, tek tek ülkelerde, ya da daha doğrusu, şu ya da bu

Teori 33 34 Leninizmin Temelleri Üzerine

*

* İtalikler benim. ————JJJJ.... SSSStttt....

© 2006 RagTime GmbHPrinted with RagTime 6 (Demo)

Zincirin Almanya'da kopması da tamamıyla mümkündür.Neden? Çünkü, örneğin Hindistan'da etkide bulunan faktörlerAlmanya'da da etkide bulunmaya başlıyorlar; bu arada, Hindis-tan ile Almanya'nın gelişme düzeyi arasındaki muazzam fark,Almanya'daki devrimin seyri ve sonucu üzerine damgasını mut-laka basacaktır.

Bu yüzden Lenin der ki:

"Batı Avrupa'nın kapitalist ülkeleri sosyalizme doğrugelişmelerini… sosyalizmin bu ülkelerde dengeli bir şekilde'olgunlaşması' yoluyla değil, bilakis bir devletin başka devletlertarafından sömürülmesi yoluyla, emperyalist savaş sırasında il-könce yenilen ülkenin, tüm Doğu ile birlikte sömürülmesi yo-luyla tamamlayacaklardır. Öte yandan, tam da bu birinci em-peryalist savaşın sonucu olarak, Doğu devrimci harekete kesin-likle girmiş ve kesin olarak dünya devrimci hareketinin genelgirdabına çekilmiştir." (Bkz. Bütün Eserler, 4. baskı, cilt 33, s.457.)

Kısacası, emperyalist cephenin zinciri, genel kural olarak,zincirin halklarının en zayıf olduğu yerde kopacaktır ve kesin-likle, mutlaka kapitalizmin en gelişmiş olduğu, yüzde şu kadarproleter, yüzde bu kadar köylünün olduğu vb. yerde değil.

Bu nedenle, proleter devrim sorununu çözerken, herhangibir ülkede proleter nüfusun yüzde payı üzerine istatistiki hesap-lara, emperyalizmi kavramayan ve devrimden vebadan korkargibi korkan II. Enternasyonal doktirinerlerinin seve seve biçtik-leri olağanüstü önem düşmez.

Devam: İkinci Enternasyonal kahramanları, bir yanda bur-juva demokratik devrim ile, öte yanda proleter devrim arasında,ikisini birbirinden az çok uzun bir zaman boyunca ayıran —buzaman aralığında, iktidara geçen burjuvazinin kapitalizmi

Hayır, der Leninist devrim teorisi, ssssaaaannnnaaaayyyyiiiinnnniiiinnnn eeeennnn ggggeeeelllliiiişşşşmmmmiiiişşşşoooolllldddduuuuğğğğuuuu,,,, vs. yyyyeeeerrrrddddeeee oooollllmmmmaaaassssıııı şşşşaaaarrrrtttt ddddeeeeğğğğiiiillll.... Sermaye cephesi, emper-yalizmin zincirinin en zayıf olduğu yerde yarılacaktır, çünküproleter devrim, emperyalist dünya cephesi zincirinin en zayıfhalkasından kopmasının sonucudur; devrimi başlatan ülkenin,sermaye cephesini yaran ülkenin, kapitalist bakımdan dahagelişmiş, ve fakat buna rağmen kapitalizmin çerçevesi içindekalan ülkelerden daha az gelişmiş olması mümkündür.

1917 yılında emperyalist dünya cephesi zincirinin Rusya'dadiğer ülkelerden daha zayıf olduğu görüldü. Ve orada da koptuve proleter devrimin yolunu açtı. Neden? Çünkü Rusya'da,başında, büyük toprak sahipleri tarafından ezilen ve sömürülenköylülüğün milyonlarca kitlesi gibi son derece ciddiye alınmasıgereken bir müttefiki olan devrimci proletaryanın yürüdüğü bü-yük bir halk devrimi gelişiyordu. Çünkü orada devriminkarşısında, tüm manevi saygınlığını yitirmiş ve tüm halkın haklınefretini üstüne çekmiş olan Çarlık gibi, emperyalizmin iğrençbir temsilcisi duruyordu. Rusya'da zincirin daha zayıf olduğugörüldü, oysa Rusya kapitalist bakımdan örneğin Fransa ya daAlmanya'dan, İngiltere ya da Amerika'dan daha az gelişmişti.

Yakın gelecekte zincir nerede kopacaktır? Yine en zayıfolduğu yerde. Zincirin, örneğin Hindistan'da kopmasıdıştalanamaz. Neden? Çünkü orada, genç, mücadeleci, devrimcibir proletarya var, ve bu proletarya, ulusal kurtuluş hareketi gibibir müttefike, hiç kuşkusuz büyük ve hiç kuşkusuz ciddiyealınması gereken bir müttefike sahip. Çünkü orada devriminkarşısında, tüm manevi kredisini yitirmiş ve Hindistan'ın ezilenve sömürülen kitlelerinin genel nefretini üzerine çekmiş yabancıemperyalizm gibi herkesçe bilinen bir düşman duruyor.

Teori 35 36 Leninizmin Temelleri Üzerine

* © 2006 RagTime GmbHPrinted with RagTime 6 (Demo)

ttttiiiiffffaaaakkkk kkkkuuuurrrraaaarrrraaaakkkk ddddeeeemmmmooookkkkrrrraaaattttiiiikkkk ddddeeeevvvvrrrriiiimmmmiiii ssssoooonnnnuuuunnnnaaaa kkkkaaaaddddaaaarrrr ggggööööttttüüüürrrrmmmmeeeelllliiii----ddddiiiirrrr.... PPPPrrrroooolllleeeettttaaaarrrryyyyaaaa,,,, bbbbuuuurrrrjjjjuuuuvvvvaaaazzzziiiinnnniiiinnnn ddddiiiirrrreeeennnniiiişşşşiiiinnnniiii şşşşiiiiddddddddeeeetttt yyyyoooolllluuuuyyyyllllaaaakkkkıııırrrrmmmmaaaakkkk vvvveeee kkkkööööyyyyllllüüüüllllüüüüğğğğüüüünnnn vvvveeee kkkküüüüççççüüüükkkk----bbbbuuuurrrrjjjjuuuuvvvvaaaazzzziiiinnnniiiinnnn yyyyaaaallllppppaaaallllaaaayyyyaaaannnnttttaaaavvvvrrrrıııınnnnıııı eeeettttkkkkiiiissssiiiizzzz hhhhaaaalllleeee ggggeeeettttiiiirrrrmmmmeeeekkkk iiiiççççiiiinnnn,,,, nnnnüüüüffffuuuussssuuuunnnn yyyyaaaarrrrıııı----pppprrrroooolllleeeetttteeeerrrruuuunnnnssssuuuurrrrllllaaaarrrrııııyyyyllllaaaa iiiittttttttiiiiffffaaaakkkk kkkkuuuurrrraaaarrrraaaakkkk ssssoooossssyyyyaaaalllliiiisssstttt ddddeeeevvvvrrrriiiimmmmiiii bbbbaaaaşşşşaaaarrrrmmmmaaaallllııııddddıııırrrr....Yeni 'Iskra'cıların, devrimin çoşkulu ilerleyişi konusunda bü-tün savlarında ve kararlarında o denli dar biçimde sunduklarıproletaryanın görevleri işte bunlardır." (Bkz. Bütün Eserler,Lenin, 4. baskı, cilt 9, s. 81.)

Leninist devrim teorisinin temel direklerinden biri olarakburjuva devriminin proleter devrime geçmesi fikrinin, Lenin'in"İki Taktik" adlı yapıtındakinden daha belirgin bir şekilde orta-ya çıktığı daha sonraki diğer yapıtlarının burada sözünü bile et-miyorum.

Öyle görünüyor ki, bazı yoldaşlar, Lenin'in bu fikre ancak1916'da vardığını; o zamana kadar Rusya'da devrimin burjuvaçerçevesi içinde kalacağını, ve dolayısıyla iktidarınproletaryanın ve köylülüğün diktatörlük organının elinden,proletaryanın eline değil, burjuvazinin eline geçeceğinidüşündüğünü sanıyorlar. Hatta bu görüşün, komünistbasınımıza bile girdiği söyleniyor. Bu iddianın kesinlikle yanlışolduğunu, kesinlikle gerçeğe uymadığını söylemeliyim.

Burada Lenin'in 1905'te III. Kongre'de yaptığı, proletaryave köylülüğün diktatörlüğünü, yani demokratik devrimin zaferi-ni "'düzen' örgütü" olarak değil "savaş örgütü" olaraknitelendirdiği, bilinen konuşmasına atıfta bulunabilirim (bkz. 4.baskı, cilt 8, s. 353).

Burada ayrıca Lenin'in, Rus devriminin gelişme perspektif-lerini çizerek, Parti'ye "Rus devriminin birkaç aylık bir hareketdeğil; bilakis yıllarca süren bir hareket olması için; sadece

geliştirdiği, proletaryanın ise güç topladığı ve kapitalizme karşı"tayin edici mücadele"ye hazırlandığı— bir uçurum, ya da herhalükârda bir Çin Seddi bulunduğunu iddia ederlerdi (ve hâlâederler). Bu zaman aralığının genellikle pekçok onyıl, hatta da-ha da uzun süreceği hesaplanır. Bu Çin Seddi "teorisi"nin, em-peryalizm koşulları altında herhangi bir bilimsel anlamdan yok-sun olduğunu, burjuvazinin karşı-devrimci emellerinin yalnızcagizlenmesi, şirin gösterilmesi olduğunu, başka birşeyolamayacağını kanıtlamaya herhalde gerek yoktur. Çatışmalarave savaşlara gebe olan emperyalizm koşulları altında, "gelişen"kapitalizmin "can çekişen" kapitalizme dönüştüğü ((((LLLLeeeennnniiiinnnn)))) vedevrimci hareketin dünyanın bütün ülkelerinde geliştiği, emper-yalizmin, Çarlık ve feodalizm dahil, istisnasız bütün gerici güç-lerle ittifak yaptığı ve böylece Batı'daki proletarya hareketinden,Doğu'daki ulusal kurtuluş hareketine kadar bütün devrimci güç-lerin birleşmesini zorunlu kıldığı, feodal serflik koşullarınınkalıntılarından kurtulmanın emperyalizme karşı mücadeleolmaksızın imkansız olduğu "sosyalist devrimin arifesi"koşulları altında, az çok gelişmiş bir ülkede bu koşullar altındaburjuva-demokratik devrimin proleter devrime varmak zorundaolduğunu, birincisinin ikincisine geçmek zorunda olduğunutanıtlamaya herhalde gerek yoktur. Rusya'daki devrimin tarihi,bu tezin doğruluğunu ve tartışma götürmezliğini apaçıktanıtlamıştır. Lenin'in daha 1905'te, birinci Rus devriminin ari-fesinde, "İki Taktik" adlı yapıtında burjuva-demokratik devrimile sosyalist devrimi bir tek zincirin iki halkası olarak, Rus dev-riminin coşkulu ilerleyişinin yekpare ve kendi içinde bütünlüklütablosu olarak göstermesi nedensiz değildi.

""""PPPPrrrroooolllleeeettttaaaarrrryyyyaaaa,,,, mmmmuuuuttttllllaaaakkkkiiiiyyyyeeeettttiiiinnnn [[[[AAAAbbbbssssoooolllluuuuttttiiiissssmmmmuuuussss ————ÇÇÇÇNNNN]]]]ddddiiiirrrreeeennnniiiişşşşiiiinnnniiii şşşşiiiiddddddddeeeetttt yyyyoooolllluuuuyyyyllllaaaa kkkkıııırrrrmmmmaaaakkkk vvvveeee bbbbuuuurrrrjjjjuuuuvvvvaaaazzzziiiinnnniiiinnnn yyyyaaaallllppppaaaallllaaaa----yyyyaaaannnn ttttaaaavvvvrrrrıııınnnnıııı eeeettttkkkkiiiissssiiiizzzz hhhhaaaalllleeee ggggeeeettttiiiirrrrmmmmeeeekkkk iiiiççççiiiinnnn,,,, kkkkööööyyyyllllüüüü yyyyıııığğğğıııınnnnllllaaaarrrrııııyyyyllllaaaa iiiitttt----

Teori 37 38 Leninizmin Temelleri Üzerine

* © 2006 RagTime GmbHPrinted with RagTime 6 (Demo)

"Herşey tam da söylediğimiz gibi oldu. Devrimin seyri, ge-rekçelerimizin doğruluğunu onayladı. ÖÖÖÖnnnncccceeee 'bütün' köylülüklebirlikte monarşiye karşı, büyük toprak sahiplerine karşı,ortaçağ rejimine karşı (ve bu ölçüde devrim bir burjuva-de-mokratik devrim olarak kalır). SSSSoooonnnnrrrraaaa yoksul köylülükle birlik-te, yarı-proleterlerle birlikte, tüm sömürülenlerle birlikte, kırzenginleri, Kulaklar, spekülatörler de dahil kkkkaaaappppiiiittttaaaalllliiiizzzzmmmmeeee kkkkaaaarrrrşşşşıııı,,,,ve bu ölçüde devrim ssssoooossssyyyyaaaalllliiiisssstttt bir devrim olur. Birincisi ileikincisi arasına yapay olarak bir Çin Seddi çekmeye, bu ikisinibirbirinden proletaryanın hazırlık derecesinden ve kıryoksullarıyla birleşme derecesinden herhangi bir bbbbaaaaşşşşkkkkaaaa şeyleayırmaya çılışmak, Marksizmi muazzam çarpıtmak vebayağılaştırmak, onun yerine liberalizmi geçirmek demektir."(Bkz. Bütün Eserler, 4. baskı, cilt 28, s. 276-277.)

Sanırım bu kadar yeter.

Pekâlâ, eğer durum böyleyse, o zaman Lenin niçin "sürekli(kesintisiz) devrim" fikrine karşı mücadele etti? denebilir.

Çünkü Lenin, köylülüğün devrimci yeteneğinden "sonunakadar yararlanmayı" ve onların devrimci enerjisinden Çarlığıtamamıyla tasfiye etmek, proletarya devrimine geçmek içinyararlanmayı önerirken; "sürekli devrim" yanlıları köylülüğünRus devrimindeki büyük rolünü anlamıyor, köylülüğün devrim-ci enerjisinin gücünü olduğu gibi, Rus proletaryasının köylülüğeönderlik etme gücünü ve yeteneğini azımsıyor ve böyleceköylülüğün burjuvazinin etkisinden kurtulmasını, köylülüğünproletarya etrafında birleşmesini zorlaştırıyorlardı.

Çünkü Lenin, devrimin eserini, iktidarın proletaryaya geçişiile ttttaaaaççççllllaaaannnnddddıııırrrrmmmmaaaayyyyıııı önerirken; "sürekli" devrim yanlılarıdoğrudan proletarya iktidarının kurulmasıyla işe bbbbaaaaşşşşllllaaaammmmaaaakkkk isti-yorlar, böyle yapmakla feodalizmin kalıntıları gibi bir "küçükayrıntı"yı görmezlikten geldiklerini ve Rus köylülüğü gibi son

iktidarı ellerinde tutanlardan küçük tavizler koparılmasına değil,bilakis onların tamamıyla devrilmesine yol açmasını sağlamak"görevini verdiği "Geçici Hükümet Üzerine"[13] bilinen makalele-rine atıfta bulunabilirim. Lenin bu makalelerde bu perspektifidaha da genişletip Avrupa'da devrime bağlayarak, şöyle devametmektedir:

"Bu başarılırsa, o zaman… o zaman devrim yangınıAvrupa'yı ateşe verecektir; burjuva gericiliği altında inleyenAvrupa işçisi ayaklanacak ve bize 'işin nasıl yapıldığını' göste-recektir; o zaman Avrupa'daki devrimci kabarış Rusya'dayankılanacak ve birkaç devrim yılından oluşan bir dönemi, bir-kaç devrim onyılından oluşan bir döneme dönüştürecektir…"(Aynı yerde, s. 259.)

Burada ayrıca yine Lenin'in Kasım 1915'te yayınlanan iyibilinen bir makalesine daha atıfta bulunabilirim. Orada şöyleyazıyor:

"Proletarya, iktidarın ele geçirilmesi için, cumhuriyet için,topraklara elkoymak için, … bbbbuuuurrrrjjjjuuuuvvvvaaaa Rusya'nın aaaasssskkkkeeeerrrriiii----ffffeeeeooooddddaaaallll'emperyalizmden' (=Çarlıktan) kurtarılmasına 'proleter oooollllmmmmaaaa----yyyyaaaannnn halk yığınlarını' katılması için mücadele ediyor ve yiğitçemücadele etmeye devam edecektir. Ve proletarya, burjuvaRusya'nın Çarlıktan, büyük toprak sahiplerinin toprak üzerinde-ki hakimiyetinden kurtuluşundan, tarım işçilerine karşımücadelelerinde zengin köylülere yardım etmek için değil, bi-lakis Avrupa proleterleri ile birlik içinde sosyalist devrimi yap-mak için yararlanacaktır." (Bkz. Bütün Eserler, 4. baskı, cilt 21,s. 382-383.)

Son olarak burada Lenin'in, Rus devriminin coşkuluilerleyişine ilişkin yukarıda "İki Taktik"ten aktarılan alıntıyaişaret ederek şu sonuca vardığı "Proleter Devrimi ve Dönek Ka-utsky" adlı yapıtındaki bilinen pasaja atıfta bulunabilirim:

Teori 39 40 Leninizmin Temelleri Üzerine

* © 2006 RagTime GmbHPrinted with RagTime 6 (Demo)

kılmak bizim sorunumuz ve bizim görevimizdir."[14]

Başka bir deyişle:

a) Marx, bizim Rus "süreklicilerimiz"in planlarının tttteeeerrrrssssiiii----nnnneeee,,,, ellili yıllar Almanyası'nda devrime doğrudan proletaryaiktidarı ile bbbbaaaaşşşşllllaaaammmmaaaayyyyıııı kesinlikle önermemiştir;

b) Marx yalnızca, devrimin eserini proletaryanın devletiktidarı ile ttttaaaaççççllllaaaannnnddddıııırrrrmmmmaaaayyyyıııı,,,, burjuvazinin bir fraksiyonu ardındandiğerini adım adım iktidarın kumanda mevkilerindenuzaklaştırıp, proletarya iktidarı ele geçirdikten sonra, tüm ülke-lerde devrimi tutuşturmayı önermiştir —Lenin'in bütünöğrettikleri ve emperyalizm koşulları altında proletarya devrimiteorisini izleyerek devrimimizin seyri içinde bütüngerçekleştirdikleri, bu önermeye ttttaaaammmmaaaammmmeeeennnn uuuuyyyygggguuuunnnndddduuuurrrr....

O halde, bizim Rus "süreklicilerimiz" yalnızca Rus devri-minde köylülüğün rolünü ve proletarya hegemonyası fikrininönemini azımsamakla kalmamışlar, aynı zamanda Marx'ın "sü-rekli" devrim fikrini (kötü yönde) değiştirmişler ve pratikte işeyaramaz kılmışlardır.

Bunun içindir ki Lenin, bizim "süreklicilerimiz"in teorisiylealay etmiş, bu teoriyi "orijinal" ve "şahane" diye nitelendirmişve onları "hayatın on yıldan beri bu şahane teorinin yanındangelip geçmemesinin nedenleri üzerine düşünmekle" suçlamıştır.(Lenin'in bu makalesi, Rusya'da "sürekliciler"in teorisinin orta-ya çıkışından 10 yıl sonra, 1915'te yazılmıştı — bakınız BütünEserler, 4. baskı, cilt 21, s. 381.)

Bunun içindir ki Lenin, bu teoriyi yarı-menşevik bir teorisayıyor ve bu teori "Bolşeviklerden proletaryanın kararlı dev-rimci mücadele ve siyasi iktidarın proletarya tarafından ele ge-

derece ciddiye alınması gereken bir gücü hesaba katmadıklarınıkavramıyorlar, böyle bir siyasetin köylülüğün proletaryadan ya-na kazanılmasını yalnızca dizginleyebileceğini kavramıyorlardı.

Dolayısıyla Lenin, "sürekli" devrim yanlılarına karşısüreklilik sorunundan dolayı mücadele etmedi, çünkü bizzat Le-nin de kesintisiz devrimden yanaydı, onlarla tam tersine,proletaryanın muazzam bir yedeğini oluşturan köylülüğün rolü-nü azımsadıkları için, proletaryanın hegemonyası fikrinikavramadıkları için mücadele etti.

"Sürekli" devrim fikri, yeni bir fikir olarak görülmemelidir.Bu fikir ilk olarak Marx tarafından kırklı yılların sonundaki ün-lü "Komünistler Birliği'ne Söylev"inde (1850) geliştirilmişti.Bizim "süreklicilerimiz"in Marx'tan aldıkları bu fikri birazdeğiştirdikleri ve bu değişiklikle onu "berbat ettikleri" ve pratikkullanım için işe yaramaz hale getirdiklerine dikkat çekilmeli-dir. Bu hatanın düzeltilmesi, Marx'ın kesintisiz devrim fikrininarı biçimiyle ele alınıp Leninist devrim teorisinin temeldayanaklarından biri yapılması için Lenin'in deneyimli eline ge-rek vardı.

Marx "Söylev"inde, Komünistleri gerçekleştirmeyeçağırdığı bir dizi devrimci-demokratik talepleri sıraladıktan son-ra, kesintisiz (sürekli) devrim üzerine şunları söyler:

"Demokratik küçük burjuvalar devrimi mümkün olduğuncaçabuk ve en iyi halde yukarıdaki talepleringerçekleştirilmesiyle sona erdirmek isterlerken, az çok bütünmülk sahibi sınıflar iktidardan uzaklaştırılıncaya, devlet iktidarıproletarya tarafından ele geçirilinceye ve yalnızca bir tek ülke-deki değil, bilakis dünyanın tüm hakim ülkelerinde proleterle-rin birliği, bu ülkelerin proleterleri arasındaki rekabet ortadankalkacak ve en azından tayin edici üretici güçler proletaryanınelinde yoğunlaşacak kadar ilerleyinceye dek devrimi sürekli

Teori 41 42 Leninizmin Temelleri Üzerine

* © 2006 RagTime GmbHPrinted with RagTime 6 (Demo)

doğrulanan temel yasa şudur: Devrim için, sömürülen ve zinci-re vurulan kitlelerin eski tarzda yaşamaya devam etmelerininmümkün olmadığının bilincine varmaları ve değişiklik talep et-meleri yetmez; devrim için, sömürenlerin artık eski tarzdayaşama ve hükmetmelerinin de mümkün olmaması gerekir. An-cak 'alt katmanlar' eski düzeni artık iiiisssstttteeeemmmmeeeeddddiiiikkkklllleeeerrrriiii ve 'üst kat-manlar' eeeesssskkkkiiii ttttaaaarrrrzzzzddddaaaa yyyyaaaaşşşşaaaayyyyaaaammmmaaaaddddııııkkkkllllaaaarrrrıııı zaman, ancak o zamandevrim zafere ulaşabilir. Bu gerçeği başka bir deyişle şöyle ifa-de edebiliriz: TTTTüüüümmmm uuuulllluuuussss ççççaaaappppıııınnnnddddaaaa ((((ssssöööömmmmüüüürrrrüüüülllleeeennnnlllleeeerrrriiii oooolllldddduuuuğğğğuuuu ggggiiiibbbbiiiissssöööömmmmüüüürrrreeeennnnlllleeeerrrriiii ddddeeee kkkkaaaappppssssaaaayyyyaaaannnn)))) bbbbiiiirrrr bbbbuuuunnnnaaaallllıııımmmm oooollllmmmmaaaakkkkssssıııızzzzıııınnnn ddddeeeevvvvrrrriiiimmmmmmmmüüüümmmmkkkküüüünnnn ddddeeeeğğğğiiiillllddddiiiirrrr....* Dolayısıyla, bir devrim olabilmesi için, bi-rincisi, işçilerin çoğunluğunun (ya da her halükârda sınıf bilinç-li, düşünen, siyasi bakımdan aktif işçilerin çoğunluğunun) dev-rimin gerekliliğini tam olarak kavraması ve devrim uğruna öl-meye hazır olmaları; ikincisi, hakim sınıfların, en geri kitleleribile siyasetin içine çeken…, hükümeti iktidarsız kılan ve dev-rimcilerin bu hükümeti hızla devirmesini kolaylaştıran bir hü-kümet bunalımından geçiyor olmaları gerekir?" (Bkz. BütünEserler, 4. baskı, cilt 31, s. 65-66.)

Ama bir tttteeeekkkk ülkede burjuvazinin iktidarını deviripproletaryanın iktidarını kurmak, henüz sosyalizmin tam zaferinigüvencelemek değildir. Muzaffer ülkede, kendi iktidarınıpekiştiren ve köylülüğe önderlik eden proletaryanın, sosyalisttoplumu inşa etmesi mümkündür ve zorunludur. Ama bu, onunböylece sosyalizmin eksiksiz, kesin zaferini başarabileceği midemektir, yani bu, proletaryanın yalnızca bir ülkenin güçleriylesosyalizmi kesin olarak sağlamlaştırabileceği ve ülkeyi müdaha-leye karşı ve dolayısıyla bir restorasyona karşı da tamamıylagüvenceleyebileceği mi demektir? Hayır, bu demek değildir.Bunun için en azından birkaç ülkede devrimin zaferi gereklidir.Bu yüzden, diğer ülkelerde devrimin geliştirilmesi ve desteklen-mesi, muzaffer devrimin özsel bir görevidir. Bu yüzden, muzaf-fer ülkenin devrimi kendini, kendi kendine yeterli bir varlık ola-

çirilmesi çağrısını ödünç alırken, Menşeviklerden iseköylülüğün rolünün 'yadsınması'nı ödünç alıyor" diyordu (bkz.LLLLeeeennnniiiinnnn''''in "Devrimin İki Çizgisi" makalesi, aynı yerde, s. 381-382).

Lenin'in burjuva-demokratik devrimin proletarya devriminegeçmesi üzerine, burjuva devriminden "derhal" proletarya dev-rimine geçmek için yararlanma fikri işte böyledir.

Devam edelim. Eskiden bir tttteeeekkkk ülkede devrimin zaferiimkansız görülürdü, çünkü burjuvazi üzerinde zafer için, tümileri ülkelerin, ya da her halükârda bu ülkelerin çoğunluğununproleterlerinin ortak eyleminin gerekli olduğu varsayılırdı. fiim-di bu görüş artık gerçeğe uymamaktadır. fiimdi böyle bir zaferinmümkün olduğundan hareket etmek gerekir, çünkü emperya-lizm koşulları altında çeşitli kapitalist ülkelerin gelişmesinineşitsiz ve sıçramalı karakteri, emperyalizmin içindeki,kaçınılmaz olarak savaşa götüren felaketli çelişkilerin gelişmesi,dünyanın tüm ülkelerinde devrimci hareketin büyümesi — tümbunlar, proletaryanın tek tek ülkelerde zaferini yalnız mümkündeğil, bilakis gerekli de kılmaktadır. Rus devriminin tarihi, bu-nun doğrudan kanıtıdır. Ancak burada, burjuvazinin başarılı birşekilde devrilmesinin ancak belli, mutlak gerekli koşullar varolduğu zaman mümkün olduğunu, bunlar olmaksızın iktidarınproletarya tarafından ele geçirilmesinin düşünülemeyeceğini gö-zönünde bulundurmak gerekir.

Bu koşullar üzerine Lenin, "Çocukluk Hastalığı" adlıyapıtında şunları söyler:

"Devrimin temel yasası, tüm devrimler tarafından ve özel-likle yirminci yüzyıldaki üç Rus devriminin tümü tarafından

Teori 43 44 Leninizmin Temelleri Üzerine

*

* İtalikler benim. ————JJJJ.... SSSStttt....

© 2006 RagTime GmbHPrinted with RagTime 6 (Demo)

götürmek için oluşturulmuştur. Devrim, proletarya diktatörlüğüolmaksızın da, burjuvaziyi yenebilir ve onun iktidarını devirebi-lir. Ama devrim, gelişmesinin belli bir aşamasında, en önemlidayanağı olarak proletarya diktatörlüğü biçiminde özel bir or-gan yaratmazsa, burjuvazinin direncini kıramaz, zaferi koruya-maz ve sosyalizmin kesin zaferine doğru ilerleyemez.

"Her devrimin temel sorunu, iktidar sorunudur" ((((LLLLeeeennnniiiinnnn))))....Bu, iktidarı almakla, iktidarı ele geçirmekle meseleninhallolduğu mu demektir? Hayır, kesinlikle değil. İktidarın elegeçirilmesi, yalnızca başlangıçtır. Bir ülkede devrilmiş olan bur-juvazi, birçok nedenden ötürü, uzun bir zaman, kendisinidevirmiş olan proletaryadan daha güçlü kalır. Bundan dolayı, enönemli şey, iktidarı korumak, sağlamlaştırmak, yenilmez halegetirmektir. Bu hedefe varmak için ne gereklidir? Bunun için enazından, "zaferin ertesi günü" proletarya diktatörlüğünün önün-de duran üç ana görevi yerine getirmek gereklidir:

a) Devrim tarafından devrilmiş ve mülksüzleştirilmiş olanbüyük toprak sahiplerinin ve kapitalistlerin direnişini kırmak,onların sermayenin iktidarını yeniden kurma girişimlerinibaşarısızlığa uğratmak;

b) Tüm emekçileri proletaryanın çevresinde birleştirecekşekilde inşayı örgütlendirmek ve bu çalışmayı sınıfların tasfiye-sini, ortadan kaldırılmasını hazırlayacak yönde yürütmek;

c) Devrimi silahlandırmak, dış düşümanlara karşı mücadeleamacıyla, emperyalizme karşı mücadele amacıyla devrim ordu-sunu örgütlemek.

Proletarya diktatörlüğü, bu görevleri yerine getirmek, bugörevlerin üstesinden gelmek için gereklidir.

rak değil, diğer ülkelerde proletaryanın zeferini hızlandırmanındayanağı, aracı olarak görmelidir.

Lenin bu düşünceleri birkaç kelime ile şöyle diyerek ifadeetmiştir: Muzaffer devrimin görevi, """"bbbbüüüüttttüüüünnnn üüüüllllkkkkeeeelllleeeerrrrddddeeee devrimingeliştirilmesi, desteklenmesi, alevlendirilmesi iiii çççç iiii nnnn bir tttteeeekkkk ül-kede mümkün olanın en çoğunu" yapmaktır (bkz. Bütün Eser-ler, 4. baskı, cilt 23, s. 269).

Leninist proletarya devrimi teorisinin karakteristik özellik-leri genel hatlarıyla işte bunlardır.

IIIIVVVV

PPPPRRRROOOOLLLLEEEETTTTAAAARRRRYYYYAAAA DDDDİİİİKKKKTTTTAAAATTTTÖÖÖÖRRRRLLLLÜÜÜÜ⁄⁄⁄⁄ÜÜÜÜ

Bu konuda üç temel sorunu ele alıyorum:

a) proleter devrimin aleti olarak proletarya diktatörlüğü;

b) burjuvazi üzerinde proletaryanın egemenliği olarak pro-letarya diktatörlüğü;

c) proletarya diktatörlüğünün devlet biçimi olarak Sovyetiktidarı.

1111———— PPPPrrrroooolllleeeetttteeeerrrr ddddeeeevvvvrrrriiiimmmmiiiinnnn aaaalllleeeettttiiii oooollllaaaarrrraaaakkkk pppprrrroooolllleeeettttaaaarrrryyyyaaaaddddiiiikkkkttttaaaattttöööörrrrllllüüüüğğğğüüüü.... Proletarya diktatörlüğü sorunu, herşeyden önceproleter devrimin temel içeriği sorunudur. Proleter devrim, budevrimin hareketi, kapsamı ve başarıları ancak proletaryadiktatörlüğü ile ete-kemiğe bürünür. Proletarya diktatörlüğü,proleter devrimin aleti, organı, onun en önemli üssüdür; birinciolarak, devrilen sömürücülerin direnişini bastırmak ve kendikazanımlarını sağlamlaştırmak, ikinci olarak proleter devrimisonuna dek götürmek, devrimi sosyalizmin tam zaferine kadar

Proletarya Diktatörlüğü 45 46 Leninizmin Temelleri Üzerine

* © 2006 RagTime GmbHPrinted with RagTime 6 (Demo)

kaldırılması mümkün değildir), bir miktar, çoğu zaman önemlimiktarda taşınabilir servet, ilişkiler, örgüt ve yönetmealışkanlıkları, yönetmenin tüm sırlarının (âdetler, yöntemler,araçlar ve olanaklar) bilgisi ellerinde kalır, daha yüksek eğitimesahiptirler, (burjuva tarzda yaşayan ve düşünen) yüksek teknikpersonelle yakın ilişki içindedirler, askerlik sanatındakarşılaştırılmayacak derecede büyük deneyimleri vardır (bu çokönemlidir) ve saire, ve saire." (Bkz. Bütün Eserler, 4. baskı, cilt28, s. 232).

Üçüncüsü, """"aaaallllıııışşşşkkkkaaaannnnllllıııığğğğıııınnnn ggggüüüüccccüüüünnnnddddeeee,,,, kkkküüüüççççüüüükkkk üüüürrrreeeettttiiiimmmmiiiinnnn kuvve-tinde. Çünkü ne yazık ki dünyada hâlâ çok, pekçok küçük üre-tim vardır; küçük üretim ise ama sürekli olarak, her gün, her sa-at, kendiliğinden ve kitlesel çapta kapitalizmi ve burjuvaziyiddddooooğğğğuuuurrrruuuurrrr""""…, çünkü "sınıfları ortadan kaldırmak yalnızca büyüktoprak sahiplerini ve kapitalistleri sürüp atmak demek değildir—biz bunu göreli kolay bir şekilde yaptık—, bu aynı zamandakkkküüüüççççüüüükkkk mmmmeeeettttaaaa üüüürrrreeeettttiiiicccciiiilllleeeerrrriiiinnnniiii de oooorrrrttttaaaaddddaaaannnn kkkkaaaallllddddıııırrrrmmmmaaaakkkk demektir, amabunlar ssssüüüürrrrüüüüllllüüüüpppp aaaattttııııllllaaaammmmaaaazzzzllllaaaarrrr,,,, ya da ezilemezler; bunlarla ggggeeeeççççiiiinnnn----mmmmeeeessssiiiinnnniiii bbbbiiiillllmmmmeeeekkkk zzzzoooorrrruuuunnnnddddaaaayyyyıııızzzz,,,, bunlar ancak çok uzun, yavaşözenli bir örgütleme çalışmasıyla yeniden kalıba dökülebilir veyeniden eğitilebilir (ve bunları yapmak zorundayız)." (Bkz. Bü-tün Eserler, 4. baskı, cilt 31, s. 7-8 ve 26-27.)

İşte bu yüzden Lenin şöyle der:

"Proletarya diktatörlüğü, devrilmesiyle birlikte direnişi oooonnnnkkkkaaaatttt aaaarrrrttttaaaannnn ddddaaaahhhhaaaa ggggüüüüççççllllüüüü düşmana, burjuvaziye karşı yeni sınıfınen özverili ve en acımasız savaşıdır."

"Proletarya diktatörlüğü, eski toplumun güçlerine ve gele-neklerine karşı inatçı bir mücadele, kanlı ve kansız, şiddetli vebarışçıl, askeri ve iktisadi, eğitsel ve yönetsel bir mücadeledir."(Aynı yerde, s. 7 ve 27, Rusça.)

Kanıtlamaya gerek yoktur ki, bu görevlerin kısa zamandayerine getirilmesi, tüm bunların birkaç yıl içindegerçekleştirilmesi olanaksız birşeydir. Bu nedenle, proletarya

"Kapitalizmden komünizme geçiş", der Lenin, "tüm bir ta-rihsel dönemi kapsar. Bu dönem kapanmadığı müddetçe, sömü-rücüler kaçınılmaz olarak bir restorasyon umudu beslerler, vebu uuuummmmuuuutttt,,,, restorasyon ddddeeeennnneeeemmmmeeeelllleeeerrrriiiinnnneeee dönüşür. İlk ciddi yenilgi-den sonra, yenilgiyi hiç beklemeyen ve buna inanmayan, böylebir düşünceye izin bile vermeyen sömürücüler, yoksunbırakıldıkları 'cennet'i yeniden elde etmek için, geçmişte o ka-dar tatlı bir hayat süren ve şimdi 'aşağılık ayaktakımı' tarafındanyıkıma ve sefalete (ya da 'sıradan' işlere…) mahkûm edilen ai-leleri için, on kat enerji ile, şiddetli bir tutkuyla, yüz kat artmışbir kinle, savaşa atılırlar. Ve kapitalist sömürücüleri, ardlarısıra, küçük burjuvazinin büyük kitlesi izler; o küçük burjuvaziki, bütün ülkelerde onlarca yıllık tarihsel deneyimlerin tanıkolduğu gibi, yalpalar ve bocalar, gün olur, proletaryayı izler,gün olur, devrimin güçlüklerinden korkar, işçilerin ilk yenilgi-sinden ya da yarım yenilgisinden paniğe kapılır, sinirleri bozu-lur, oradan oraya koşuşturur, ağlamaklı olur, bir kamptan öteki-ne geçer" (bkz. Bütün Eserler, 4. baskı, cilt 28, s. 233).

Burjuvazinin restorasyon denemelerine girişmek için ne-denleri vardır, çünkü o, devrilmesinden sonra hâlâ uzun bir sü-re, kendisini deviren proletaryadan daha güçlü olarak kalır.

"Eğer sömürücüler yalnızca bir tek ülkede yenilgiyeuğratıldıysa", der Lenin, "—ve bu doğal olarak tipik durumdur,çünkü bir dizi ülkede eşzamanlı bir devrim ender birrastlantıdır—, hhhhââââllllââââ onlar sömürülenlerden ddddaaaahhhhaaaa ggggüüüüççççllllüüüü olarakkalırlar" (aynı yerde, s. 232, Rusça).

Devrilmiş burjuvazinin gücü nerede yatmaktadır?

Birincisi, "uluslararası sermayenin gücünde, burjuvazininuluslararası bağlantılarının güç ve sağlamlığında" (bkz. BütünEserler, 4. baskı, cilt 31, s. 7).

İkincisi, "devrimden sonra uzun bir süre sömürücülerinkaçınılmaz olarak bir dizi muazzam gerçek avantajları ellerindebulundurmasında: hâlâ paraları vardır (paranın derhal ortadan

Proletarya Diktatörlüğü 47 48 Leninizmin Temelleri Üzerine

* © 2006 RagTime GmbHPrinted with RagTime 6 (Demo)

karşı uzun ve çetin kitle mücadeleleriyle kurtarabilecek olanproleterlerin kendilerini de yeniden eğitmek" gerekli olacaktır(bkz. Bütün Eserler, 4. baskı, cilt 31, s. 95-96 ve 94).

2222———— BBBBuuuurrrrjjjjuuuuvvvvaaaazzzziiii üüüüzzzzeeeerrrriiiinnnnddddeeee pppprrrroooolllleeeettttaaaarrrryyyyaaaannnnıııınnnn eeeeggggeeeemmmmeeeennnnlllliiiiğğğğiiii oooollllaaaarrrraaaakkkkpppprrrroooolllleeeettttaaaarrrryyyyaaaa ddddiiiikkkkttttaaaattttöööörrrrllllüüüüğğğğüüüü.... Yukarıda söylediklerimizden, prole-tarya diktatörlüğünün, eski iktisadi ve siyasi düzeni olduğu gibibırakan, hükümetteki sıradan bir personel değişikliği, bir "kabi-ne" değişikliği vs. olmadığı açıktır. Diktatörlükten yangındankorkar gibi korkan ve bu korkuyla diktatörlük kavramını"iktidarın ele geçirilmesi" kavramı ile değiştiren tüm ülkelerinmenşevikleri ve oportünistleri için "iktidarın ele geçirilmesi",genellikle bir "kabine" değişikliği, Scheidemann ve Noske,MacDonald ve Henderson gibi kişilerden oluşan yeni bir hükü-metin iktidara gelmesidir. Açıklamaya gerek yoktur ki, bu vebenzeri kabine değişikliklerinin proletarya diktatörlüğü ile, ger-çek iktidarın gerçek proletarya tarafından ele geçirilmesiyle hiç-bir ortak yanı yoktur. MacDonald'ların ve Scheidemann'ların ik-tidarda olduğu, eski burjuva düzenin muhafaza edildiği yerde,onların sözümona hükümetleri, burjuvazinin elinde bir yardımcıaygıttan, emperyalizmin çıbanlarını gizlemek için bir paravana-dan, ezilen ve sömürülen kitlelerin devrimci hareketine karşıburjuvazinin elinde bir alet olmaktan başka birşey olamazlar.Kitleleri paravanasız ezmek ve sömürmek rahat ve elverişliolmadığı zaman, zor olduğu zaman, sermaye, böyle hükümetle-re paravana olarak ihtiyaç duyar. Elbette ki, böylesi hükümetle-rin ortaya çıkışı, "orada, onlarda" (yani kapitalistlerde) "fiipkaGeçiti'nde" herşeyin yolunda olmadığının bir işaretidir*, ama

diktatörlüğü, kapitalizmden komünizme geçiş, çabucak geçipgiden, bir dizi "süper devrimci" edimleri ve kararnameleri olanbir dönem olarak değil; tam tersine, içsavaşlarla ve dışçarpışmalarla, inatçı örgütsel çalışma ve iktisadi inşa, saldırılarve geri çekilmeler, zaferler ve yenilgiler ile dolu tüm bir tarihseldönem olarak görülmelidir. Bu tarihsel dönem, yalnızca sosya-lizmin kesin zaferinin iktisadi ve kültürel önkoşullarını yarat-mak için değil, tam tersine aynı zamanda proletaryaya, birincisi,ülkeyi yönetme yeteneğinde olan güç olarak kendi kendisinieğitmesi ve çelikleştirmesi, ve ikincisi, küçük-burjuvakatmanları, sosyalist üretimin örgütlenmesini sağlama alan birdoğrultuda yeniden eğitmesi ve yeniden kalıba dökmesiolanağını da vermek için zorunludur.

"Sizler", diyordu Marx, işçilere, "15, 20, 50 yıl içsavaşlar

ve uluslararası çatışmalardan geçeceksiniz, yalnızca var olan

koşulları değiştirmek için değil, fakat aynı zamanda kendinizi

değiştirmek ve kendinizi siyasi iktidara yetenekli kılmak için

de" (Bkz. KKKKaaaarrrrllll MMMMaaaarrrrxxxx////FFFFrrrriiiieeeeddddrrrriiiicccchhhh EEEEnnnnggggeeeellllssss,,,, Eserler, Cilt, VIII, s.

506).

Marx'ın düşüncesini devam ettiren ve daha da geliştirenLenin şöyle yazıyor:

"Proletarya diktatörlüğü altında, milyonlarca köylüyü veküçük üreticiyi, yüzbinlerce hizmetliyi, memuru, burjuvaaydınlarını yeniden eğitmek ve onların hepsini proletarya dev-letine ve proletaryanın önderliğine tabi kılmak, onlardaki burju-va alışkanlık ve geleneklerin üstesinden gelmek gerekecektir",aynı şekilde "çetin mücadeleler içinde, proletaryadiktatörlüğünün zemini üzerinde, kendi küçük-burjuvaönyargılarından bir darbede, bir mucizeyle, Meryem Ana'nınricasıyla, bir sloganla, bir kararla, bir emirnameyle kurtulma-yan, tam tersine ancak küçük-burjuvazinin kitlesel etkisine

Proletarya Diktatörlüğü 49 50 Leninizmin Temelleri Üzerine

*

* """"fifififiiiiippppkkkkaaaa GGGGeeeeççççiiiittttiiii''''nde herşey yolunda" — 1877-78 Rus-Türk savaşından gel-me Rus deyimi. fiipka Geçiti'ndeki çarpışmalarda Rus birlikleri büyükkayıplar verdi, buna rağmen Rus genel kurmayı ordu raporlarında şöylediyordu: "fiipka Geçiti'nde her şey yolunda." —ÇÇÇÇNNNN....

© 2006 RagTime GmbHPrinted with RagTime 6 (Demo)

ddddeeeesssstttteeeeğğğğiiiinnnneeee ssssaaaahhhhiiiipppp bbbbiiiirrrr eeeeggggeeeemmmmeeeennnnlllliiiikkkk ((((LLLLeeeennnniiiinnnn,,,, "Devlet ve Devrim").

Buradan iki temel sonuç çıkar:

BBBBiiiirrrriiiinnnncccciiii ssssoooonnnnuuuuçççç.... Proletarya diktatörlüğü, "tam" demokrasi,hem zenginler hem yoksullar, hhhheeeerrrrkkkkeeeessss için demokrasi olamaz —proletarya diktatörlüğü "yyyyeeeennnniiii bbbbiiiirrrr bbbbiiiiççççiiiimmmmddddeeee demokratik (proleter-ler ve genelde mülksüzler iiiiççççiiiinnnn)))) ve yyyyeeeennnniiii bbbbiiiirrrr bbbbiiiiççççiiiimmmmddddeeee diktatörce(burjuvaziye kkkkaaaarrrrşşşşıııı) olmak zorundadır" (bkz. Bütün Eserler, 4.baskı, cilt 25, s. 384). Kautsky ve şürekasının genel eşitlik, "saf"demokrasi, "tam" demokrasi vs. üzerine lafları, sömürülenler ilesömürenler arasında eşitliğin olanaksız olduğu şeklindeki kuşkugötürmez olgunun burjuvaca gizlenmesidir. "Saf" demokrasi te-orisi, emperyalist haydutlar tarafından evcilleştirilip beslenenişçi sınıfının üst katmanının teorisidir. Bu teori, kapitalizminçıbanlarını gizlemek, emperyalizmin ayıbını örtmek ve sömürü-len kitlelere karşı mücadelede ona moral güç vermek içinyaratılmıştır. Kapitalizm altında, sömürülenler için hiçbir ger-çek "özgürlük" yoktur ve olamaz, çünkü "özgürlükler"den ya-rarlanabilmek için gerekli olan yapıların, matbaaların, kağıtdepolarının sömürücülerin ayrıcalığında olması, tek başına bubile, "özgürlükler"in yokluğunu tanıtlamaya yeter. Kapitalizmaltında, sömürülen kitlelerin ülkenin yönetimine gerçektenkatılması yoktur ve olamaz, çünkü en demokratik durumlardabile kapitalizm koşulları altında hükümetler halk tarafındandeğil, tam tersine Rothschild ve Stinnes, Rockefeller ve Mor-gan'lar tarafından kurulduğundan, tek başına bu bile, kapitalizmkoşulları altında sömürülen kitlelerin ülkenin yönetimine ger-çekten katılmasının yokluğunu tanıtlamaya yeter. Kapitalizmaltında demokrasi, kkkkaaaappppiiiittttaaaalllliiiisssstttt bir demokrasidir, sömürülençoğunluğun haklarının kısıtlanmasına dayanan ve bu çoğunluğakarşı yönelen, sömürücü azınlığın demokrasisidir. Sömürülenler

buna rağmen bu türden hükümetler kaçınılmaz olarak sermaye-nin kılık değiştirmiş hükümetleri olarak kalırlar. Bir MacDo-nald ya da Scheidemann hükümeti ile, iktidarın proletaryatarafından ele geçirilmesi arasında yerden göğe fark vardır. Pro-letarya diktatörlüğü bir hükümet değişikliği değil, tam tersine,hem merkezi hem de yerel yeni iktidar organları olan yeni birdevlettir, eski devletin, burjuva devletinin yıkıntıları üzerindeortaya çıkan bir poletarya devletidir.

Proletarya diktatörlüğü, burjuva düzenin temeli üzerinde or-taya çıkmaz, tam tersine, onun parçalanması süreci içinde, bur-juvazinin devrilmesinden sonra, büyük toprak sahiplerinin vekapitalistlerin mülksüzleştirilmesi süreci içinde, en önemli üre-tim aletlerinin ve araçlarının toplumsallaştırılması süreci içinde,proletaryanın şiddete dayalı devrimi süreci içinde ortaya çıkar.Proletarya diktatörlüğü, burjuvaziye karşı şiddet kullanımınadayanan devrimci bir iktidardır.

Devlet, hakim sınıfın elinde, kendi sınıf düşmanlarınındirenişini bastırmak için bir makinedir. BBBBuuuu bbbbaaaakkkkıııımmmmddddaaaannnn proletar-ya diktatörlüğü, esasında herhangi bir başka sınıfındiktatörlüğünden hiçbir şekilde ayrılmaz, çünkü proletarya dev-leti burjuvazinin bastırılması için bir makinedir. Ama buradaöööözzzzeeee iiiilllliiiişşşşkkkkiiiinnnn bir fark vardır. Bu farklılık şuradadır ki, bugüne ka-dar var olan bütün sınıf devletleri, sömürücü azınlığın sömürü-len çoğunluk üzerindeki diktatörlüğü idi, oysa proletaryadiktatörlüğü sömürülen çoğunluğun sömürücü azınlık üzerinde-ki diktatörlüğüdür.

Kısacası: PPPPrrrroooolllleeeettttaaaarrrryyyyaaaa ddddiiiikkkkttttaaaattttöööörrrrllllüüüüğğğğüüüü,,,, pppprrrroooolllleeeettttaaaarrrryyyyaaaannnnıııınnnn bbbbuuuurrrrjjjjuuuuvvvvaaaa----zzzziiii üüüüzzzzeeeerrrriiiinnnnddddeeeekkkkiiii,,,, hhhhiiiiççççbbbbiiiirrrr yyyyaaaassssaaaayyyyllllaaaa ssssıııınnnnıııırrrrllllaaaannnnmmmmaaaayyyyaaaannnn vvvveeee şşşşiiiiddddddddeeeetttteeee ddddaaaayyyyaaaa----nnnnaaaannnn eeeeggggeeeemmmmeeeennnnlllliiiiğğğğiiiiddddiiiirrrr ———— eeeemmmmeeeekkkkççççiiii vvvveeee eeeezzzziiiilllleeeennnn kkkkiiiittttlllleeeelllleeeerrrriiiinnnn sssseeeevvvvggggiiii vvvveeee

Proletarya Diktatörlüğü 51 52 Leninizmin Temelleri Üzerine

* © 2006 RagTime GmbHPrinted with RagTime 6 (Demo)

lizmin ortaya çıkmasından önce durum buydu. Ama daha sonra,30-40 yıl sonra, bu ülkelerdeki durum kökten değiştiğinde, em-peryalizm gelişip istisnasız bütün kapitalist ülkelerikapsadığında, militarizm ve bürokratizm İngiltere ve Ameri-ka'da da ortaya çıktığında, İngiltere ve Amerika'nın barışçılgelişme özel koşulları ortadan kalktığında, bu sınırlama bu ülke-ler için de kendiliğinden ortadan kalkmak zorundaydı.

"fiimdi", diyor Lenin, "1917 yılında, ilk büyük emperyalistsavaş döneminde, Marx'ın bu sınırlaması ortadan kalkmaktadır.Hem İngiltere hem de Amerika, militarizmin ve bürokratizminolmaması anlamında dünyada Anglo-Sakson 'özgürlüğünün' buen büyük ve son temsilcileri de, herşeyi kendilerine tabi kılan,herşeyi ayakları altına alan bürokratik-militarist kurumlarıntüm Avrupa'yı kapsayan, pis, kanlı bataklığına tamamenbatmışlardır. fiimdi hem İngiltere ve hem de Amerika için (buülkelerde 1914-1917 yılları arasında 'Avrupai' genel emperya-list mükemmelliğe erişen) 'hazır devlet makinesi'ninpppp aaaa rrrr çççç aaaa llll aaaa nnnn mmmm aaaa ssss ıııı ,,,, yyyy ıııı kkkk ıııı llll mmmm aaaa ssss ıııı ,,,, 'her gerçek halkdevriminin önkoşulunu' oluşturur." (Bkz. Bütün Eserler, 4.baskı, cilt 25, s. 387.)

Başka bir deyişle, proletaryanın şiddete dayalı devrimyasası, bu devrimin önkoşulu olarak burjuva devlet makinesininparçalanması yasası, dünyanın emperyalist ülkelerdeki devrimcihareketin kaçınılmaz bir yasasıdır.

Uzak bir gelecekte, proletarya en önemli kapitalist ülkeler-de zafere ulaşıp bugünkü kapitalist kuşatmanın yerini sosyalistkuşatma aldığında, kapitalistleri "elverişsiz" uluslararası durum-dan dolayı proletaryaya "kendiliğinden" ciddi ödünlerdebulunmayı daha uygun bulan bazı kapitalist ülkeler için"barışçıl" bir gelişme yolu elbette açıktır. Ama bu varsayım an-cak uzak ve olası bir gelecekle ilgilidir. Yakın geleceğe ilişkin

için gerçek özgürlükler ve proleterlerin ve köylülerin ülkeninyönetimine gerçekten katılması ancak proletarya diktatörlüğüaltında mümkündür. Proletarya diktatörlüğü altında demokrasi,pppprrrroooolllleeeetttteeeerrrr bir demokrasidir, sömüren azınlığın haklarınınkısıtlanmasına dayanan ve bu azınlığa karşı yönelen, sömürülençoğunluğun demokrasisidir.

İİİİkkkkiiiinnnncccciiii ssssoooonnnnuuuuçççç.... Proletarya diktatörlüğü, burjuva toplumununve burjuva demokrasisinin barışçıl gelişmesinin sonucu olarakortaya çıkamaz; o ancak, burjuva devlet makinesinin, burjuvaordunun, burjuva bürokratik aygıtın, burjuva polisin un ufakedilmesi sonucunda ortaya çıkabilir.

"İşçi sınıfı, hazır devlet makinesini basit bir şekilde elinealıp kendi amaçları doğrultusunda kullanamaz", diyor Marx veEngels "Komünist Manifesto"nun önsözünde. Proletarya devri-minin görevi, "…bugüne kadar olduğu gibi bürokratik-askerimekanizmayı bir elden diğerine geçirmek değil, ttttaaaammmm tttteeeerrrrssssiiiinnnneeeeonu ppppaaaarrrrççççaaaallllaaaammmmaaaakkkkttttıııırrrr,,,, ve bu, kıtadaki her gerçek halk devrimininönkoşuludur", diyor Marx, 1871 yılında Kugelmann'a bir mek-tupta[15].

Marx'ın kendini kıtayla sınırlayan bu sözleri, tüm ülkelerinoportünistlerine ve menşeviklerine, en azından Avrupa kıtasıdışında kalan bazı ülkeler (İngiltere, Amerika) için Marx'ın öy-leyse burjuva demokrasisinin proleter demokrasiye barışçıl birgelişimi olanağını tanıdığını bağıra bağıra iddia etmeleri için birbahane verdi. Marx gerçekten de böyle bir olanağı tanıdı, veonun henüz tekelci kapitalizmin, emperyalizmin olmadığı vegelişmelerinin özel koşulları yüzünden İngiltere'de ve Ameri-ka'da henüz gelişmiş bir militarizmin ve bürokratizminbulunmadığı geçen yüzyılın yetmişli yıllarında bu ülkelereilişkin olarak bunu yapmasının nedeni vardı. Gelişmiş emperya-

Proletarya Diktatörlüğü 53 54 Leninizmin Temelleri Üzerine

* © 2006 RagTime GmbHPrinted with RagTime 6 (Demo)

proletarya tarafından en kolay ve en tam şekildegerçekleştirilebilecek bbbbiiiirrrriiiicccciiiikkkk kitle örgütü olmasında.

Sovyetlerin kitlelerin devrimci mücadelesinin, kitlelerin si-yasi eylemlerinin, kitlelerin ayaklanmasının eeeennnn ggggüüüüççççllllüüüü oooorrrrggggaaaannnnıııı,,,,mali sermayenin ve onun siyasi uzantılarının mutlakegemenliğini kırma yeteneğinde olan organlar olmasında.

Sovyetlerin, kitlelerin kendilerinin ddddoooollllaaaayyyyssssıııızzzz örgütleriolmasında, yani kitlelerin eeeennnn ddddeeeemmmmooookkkkrrrraaaattttiiiikkkk ve bu nedenle de ençok otorite sahibi örgütleri, onlara yeni devletin inşasına veonun yönetimine katılmayı azami düzeyde kolaylaştıran, kitlele-rin devrimci enerjisini, inisiyatifini, yaratıcı yeteneklerini eskidüzenin yıkılması mücadelesinde, yeni, proleter düzen uğrunamücadelede azami düzeyde geliştiren örgütler olmasında.

Sovyet iktidarı, yerel Sovyetlerin bbbbiiiirrrr tttteeeekkkk genel devlet örgü-tü halinde, ezilen ve sömürülen kitlelerin öncüsü olarak ve ha-kim sınıf olarak proletaryanın devlet örgütü halinde birleşmesive yapılanmasıdır, Sovyet Cumhuriyetleri halinde birleşmesidir.

Sovyet iktidarının özü, kapitalistler ve büyük toprak sahip-leri tarafından ezilmiş olan sınıfların, tam da bu sınıfların engeniş kitlelerini kucaklayan ve en devrimci örgütlerinin şimdi"tüm devlet iktidarının, tüm devlet aygıtının ssssüüüürrrreeeekkkklllliiii vvvveeee bbbbiiiirrrriiiicccciiiikkkktemeli" olmasında, "bizzat en demokratik burjuva cumhuriyetle-rinde bile" gerçi yasaya göre eşit haklara sahip olan, ama "fiili-yatta binbir araç ve dolapla siyasi yaşantıya katılmaktan ve de-mokratik hak ve özgürlüklerin kullanımından uzak tutulankitlelerin, şimdi devletin demokratik yönetimine ssssüüüürrrreeeekkkklllliiii,,,,koşulsuz ve ttttaaaayyyyiiiinnnn eeeeddddiiiicccciiii bir şekilde katılmaya çekilmelerinde"*

olarak böyle bir varsayım için hiç, ama hiç bir neden yoktur.

Bu yüzden, Lenin şunu derken haklıdır:

"Burjuva devlet aygıtı şiddetle yıkılıp, onun yerine yyyyeeeennnniiii birdevlet aygıtı geçirilmeksizin proletarya devrimi mümkündeğildir" (bkz. Bütün Eserler, 4. baskı, cilt 28, s. 217).

3333———— PPPPrrrroooolllleeeettttaaaarrrryyyyaaaa ddddiiiikkkkttttaaaattttöööörrrrllllüüüüğğğğüüüünnnnüüüünnnn ddddeeeevvvvlllleeeetttt bbbbiiiiççççiiiimmmmiiii oooollllaaaarrrraaaakkkkSSSSoooovvvvyyyyeeeetttt iiiikkkkttttiiiiddddaaaarrrrıııı.... Proletarya diktatörlüğünün zaferi, burjuvazi-nin baskı altına alınması, burjuva devlet makinesininparçalanması, burjuva demokrasisinin yerine proletarya demok-rasisinin geçirilmesi demektir. Bu açıktır. Ama bu muazzam işne tür örgütlerin yardımıyla başarılacaktır? Proletaryanın, burju-va parlamentarizmi zemini üzerinde ortaya çıkan eski örgüt bi-çimlerinin bu çalışma için yetersiz olduğuna kuşku yoktur. Ohalde, burjuva devlet makinesinin mezar kazıcısı rolünü oyna-yacak durumda olan, bu makineyi yalnızca parçalamakla veburjuva demokrasisinin yerine proletarya demokrasisini geçir-mekle kalmayıp, aynı zamanda proletaryanın devlet iktidarınıntemeli de olacak durumda olan, proletaryanın yeni örgüt biçim-leri ne türdendir?

Proletaryanın bu yeni örgüt biçimi Sovyetlerdir.

Eski örgüt biçimleriyle karşılaştırıldığında Sovyetler'in gü-cü nerede yatmaktadır?

Sovyetlerin, proletaryanın eeeennnn kkkkaaaappppssssaaaammmmllllıııı,,,, hhhheeeerrrrşşşşeeeeyyyyiiii kkkkaaaappppssssaaaayyyyaaaannnnkitle örgütleri olmasında; çünkü istisnasız bütün işçileri Sovyet-ler, ve yalnızca Sovyetler kapsamaktadır.

Sovyetlerin, tüm ezilenleri ve sömürülenleri, işçileri veköylüleri, askerleri ve denizcileri birleştiren ve bundan dolayıkitlelerin mücadelesinin siyasi önderliğinin kitlelerin öncüsü,

Proletarya Diktatörlüğü 55 56 Leninizmin Temelleri Üzerine

*

* İtalikler benimdir. ————JJJJ.... SSSStttt....

© 2006 RagTime GmbHPrinted with RagTime 6 (Demo)

rak proletaryanın, ezilen ve sömürülen kitlelere önderlik etmesi-ni kolaylaştırır.

"Ezilen sınıfların tüm devrimlerinin ve tüm hareketlerinindeneyimleri, tüm dünyadaki sosyalist hareketlerin deneyimleri",diyor Lenin, "bize, emekçi ve sömürülen halkın dağınık ve gerikatmanlarını yalnızca proletaryanın birleştirip, onlara önderlikedecek durumda olduğunu öğretiyor." (Bkz. Bütün Eserler, 4.baskı, cilt 28, s. 444, Rusça.) Sovyet iktidarının yapısı, bu dene-yimlerden çıkan derslerin gerçekleştirilmesini kolaylaştırır.

Sovyet iktidarı, yasama ve yürütme gücünü bir tek devletörgütünde birleştirerek ve coğrafi seçim bölgelerinin yerine üre-tim birimlerini, işletmeleri ve fabrikaları geçirerek, işçileri vegenelde emekçi kitleleri devletin yönetim aygıtıyla ilişkiye geçi-rir ve onlara ülkeyi yönetmeyi öğretir.

Sovyet iktidarı, orduyu burjuva kumandasına boyuneğmekten kurtaracak ve onu burjuva düzeninde olduğu gibihalkı ezmenin bir aleti olmaktan çıkarıp, halkı kendi burjuvazi-sinin ve yabancı burjuvazinin boyunduruğundan kurtarmanınbir aletine dönüştürecek durumda olan tek iktidardır.

"Yalnızca, devletin Sovyetler şeklinde örgütlenmesi, eski,yani burjuva bürokratik ve hukuki aygıtı derhal gerçekten par-çalayacak ve sonuçta yok edecek durumdadır" (aynı yerde).

Yalnızca, devletin Sovyet biçimi, emekçilerin ve sömürü-lenlerin kitle örgütlerini sürekli olarak ve kayıtsız şartsız devle-tin yönetimine katılmaya çekerek, gelecekteki devletsiz, komü-nist toplumun temel unsurlarından biri olan devletin sönüp git-mesini hazırlayacak durumdadır.

yatmaktadır (bkz. LLLLeeeennnniiiinnnn,,,, Bütün Eserler, 4. baskı, cilt 28, s. 443,Rusça).

Bundan ötürü, Sovyet iktidarı, eski burjuva-demokratik veparlamenter biçiminden temelde farklı olan yyyyeeeennnniiii bbbbiiiiççççiiiimmmmddddeeee birdevlet örgütü, emekçi kitlelerin sömürülmesi ve ezilmesi göre-vine değil, tam tersine bu kitlelerin her türlü baskı ve sömürü-den tamamen kurtarılması görevine, proletarya diktatörlüğününgörevlerine uyarlanmış yyyyeeeennnniiii ttttiiiipppptttteeee bir devlettir.

Lenin, Sovyet iktidarının ortaya çıkmasıyla "burjuva-de-mokratik parlamentarizm çağının kapandığını ve dünya tarihin-de yeni bir bölümün: proletarya diktatörlüğü çağınınbaşladığını" söylerken haklıydı.

Sovyet iktidarının karakteristik çizgileri nelerdir?

Sovyet iktidarı, sınıflar var oldukça, düşünülebilecek tümdevlet örgütlenmeleri içinde en belirgin kitle karakteri taşıyanve en demokratik devlet örgütlenmesidir; çünkü o, işçilerin sö-mürücülere karşı mücadele içinde, sömürülen köylülerlebirleşme ve işbirliği etmesinin arenasını oluşturduğundan ve o,faaliyetleri içinde bu birleşmeye ve işbirliğine dayandığından,nüfusun çoğunluğunun azınlık üzerindeki iktidarıdır, buçoğunluğun devletidir, onun diktatörlüğünün ifadesidir.

Sovyet iktidarı, sınıflı toplumdaki tüm devlet örgütlenmele-rinin en enternasyonalistidir, çünkü o, her türlü ulusal baskıyıortadan kaldırdığından ve çeşitli milliyetlerin emekçi kitleleri-nin işbirliğine dayandığından, bu kitlelerin bir tek devlet birliğiiçinde birleşmesini kolaylaştırır.

Sovyet iktidarı, kendi yapısından dolayı, bu kitlelerin öncü-sünün, Sovyetler'in en birleşik ve en sınıf bilinçli çekirdeği ola-

Proletarya Diktatörlüğü 57 58 Leninizmin Temelleri Üzerine

*

* İtalikler benimdir. ————JJJJ.... SSSStttt....

© 2006 RagTime GmbHPrinted with RagTime 6 (Demo)

iktidar mücadelesinde müttefikleri sorunu olarak köylü sorunu,türev bir sorundur.

Ne var ki bunun böyle olması, proletarya devriminde onadüşen ciddi, yaşamsal derecedeki önemi bir nebze olsun bileazaltmaz. Rus Marksistlerinin safları arasında köylü sorununuciddi bir şekilde incelemenin, tam da birinci devrimin (1905)arifesinde, Çarlığın devrilmesi ve proletaryanın hegemonyasınıngerçekleştirilmesi sorunu tüm büyüklüğüyle Parti'nin önüneçıktığı ve önümüzdeki burjuva devriminde proletaryanın mütte-fikleri sorununun canalıcı önemde bir sorun haline geldiğisırada başladığı bilinir. Rusya'da köylü sorununun, proletaryadevrimi döneminde, proletarya diktatörlüğü sorununun; onunele geçirilmesi ve korunması sorununun, önümüzdeki proletaryadevriminde proletaryanın müttefikleri sorununa yol açtığı sıradadaha güncel hale geldiği de bilinir. Bu anlaşılırdır da: Her kimki iktidarı ele geçirmeye doğru ilerliyor ve buna hazırlanıyorsa,kendisinin gerçek müttefiklerinin kimler olduğu sorusuna ilgigöstermek zorundadır.

Bu anlamda köylü sorunu, proletarya diktatörlüğü genel so-rununun bir parçası ve böyle bir sorun olarak da Leninizmincanalıcı önemdeki sorunlarından biridir.

İkinci Enternasyonal partilerinin köylü sorunu karşısındakikayıtsız, hatta bazen doğrudan olumsuz tavırları, yalnızcaBatı'daki özgül gelişme koşullarıyla açıklanamaz. Bu herşeydenönce, bu partilerin proletarya diktatörlüğüne inanmamalarıyla,devrimden korkmalarıyla ve proletaryayı iktidara getirmeyidüşünmemeleriyle açıklanır. Ama her kim ki devrimden korku-yorsa, proletaryayı iktidara getirmeyi düşünmüyorsa,proletaryanın devrimdeki müttefikleri sorunuyla da ilgilenemez

O halde Sovyetler Cumhuriyeti, uzun zaman aranan ve so-nunda bulunan, çerçevesi içinde proletaryanın iktisadikurtuluşunun, sosyalizmin tam zaferinin gerçekleşmek zorundaolduğu siyasi biçimdir.

Paris Komünü, bu biçimin embriyonu idi; Sovyet iktidarı,onun gelişmesi ve doruğuna ulaşmasıdır.

İşte bu yüzden Lenin şöyle der:

"İşçi, Asker ve Köylü Temsilcileri Sovyetleri Cumhuriyeti,yalnızca daha yüksek tipte bir demokratik kuruluşlar biçimideğildir…, ayrıca, o, sosyalizme en ağrısız şekilde geçişi gü-venceleyecek durumda olan bbbbiiiirrrriiiicccciiiikkkk* biçimdir." (Bkz. BütünEserler, 4. baskı, cilt 26, s. 340.)

VVVV

KKKKÖÖÖÖYYYYLLLLÜÜÜÜ SSSSOOOORRRRUUUUNNNNUUUU

Bu konuda dört soruyu ele alacağım:

a) sorunun konuluşu;

b) burjuva-demokratik devrim sırasında köylülük;

c) proleter devrim sırasında köylülük;

d) sovyet iktidarının sağlamlaştırılmasından sonra köylülük.

1111———— SSSSoooorrrruuuunnnnuuuunnnn kkkkoooonnnnuuuulllluuuuşşşşuuuu.... Bazıları, Leninizmde temel olanınköylü sorunu olduğunu, köylülük sorununun; onun rolü, önemisorununun Leninizmin çıkış noktasını oluşturduğunu sanıyorlar.Bu tamamen yanlıştır. Leninizmin baş sorunu, onun çıkışnoktası köylülük sorunu değil, tam tersine proletaryadiktatörlüğü sorunudur, onun hangi koşullarda ele geçirileceği,hangi koşullarda sağlamlaştırılacağı sorunudur. Proletaryanın

Köylü Sorunu 59 60 Leninizmin Temelleri Üzerine

* © 2006 RagTime GmbHPrinted with RagTime 6 (Demo)

değirmenine şu ya da bu şekilde su taşıyan ve köylülüğü işçisınıfının yedek gücü ve müttefikine dönüştürmeye yardım edenhareketlerinin ya da mücadelelerinin desteklenmesidir.

2222———— BBBBuuuurrrrjjjjuuuuvvvvaaaa----ddddeeeemmmmooookkkkrrrraaaattttiiiikkkk ddddeeeevvvvrrrriiiimmmm ssssıııırrrraaaassssıııınnnnddddaaaa kkkkööööyyyyllllüüüüllllüüüükkkk.... Budönem, birinci Rus devriminden (1905) ikincisine (fiubat 1917)kadar —ve o da dahil olmak üzere— olan zaman dilimini kap-sar. Bu dönemin karakteristik belirtisi, köylülüğün liberal burju-vazinin etkisinden kopması, köylülüğün Kadetlere ssssıııırrrrtttt ççççeeeevvvviiiirrrr----mmmmeeeessssiiii, yüzünü proletaryaya, Bolşevik Parti'ye doğru çevirmesi-dir. Bu dönemin tarihi, Kadetler (liberal burjuvazi) ileBolşeviklerin (proletaryanın) köylülük uğrundaki mücadelesinintarihidir. Bu mücadelenin sonucu Duma dönemi tarafından ta-yin edildi, çünkü dört Duma dönemi köylülük için uygulamalıbir ders oldu; bu ders, köylülüğe, Kadetler'in elinden ne toprakne de özgürlük alamayacaklarını, Çar'ın tamamıyla büyük top-rak sahiplerinden yana olduğunu, ama Kadetlerin ise Çar'ıdesteklediklerini, yardımına güvenebilecekleri tek gücün kentişçileri, proletarya olduğunu apaçık gösterdi. Emperyalist savaş,köylülüğün burjuvaziye sırt çevirmesini, liberal burjuvazininsoyutlanışını tamamlayarak, Duma döneminin dersini sadecedoğruladı; çünkü savaş yılları, Çar'dan ve burjuva müttefiklerin-den barış elde etme umutlarının ne kadar boşuna, ne kadaraldatıcı olduğunu gösterdi. Duma döneminin uygulamalı dersle-ri olmaksızın proletaryanın hegemonyası imkânsız olurdu.

Burjuva-demokratik devrimde işçilerin ve köylülerin ittifakıişte böyle kuruldu. İşte Çarlığın devrilmesi için ortak mücadele-de proletaryanın hegemonyası (önder rolü), 1917 yılının fiubatDevrimi'ne yol açan hegemonyası böyle kuruldu.

Batı'daki burjuva devrimleri (İngiltere, Fransa, Almanya,

— onun için müttefikler sorunu, kayıtsız kalınacak bir sorun-dur, güncel bir sorun değildir. İkinci Enternasyonalkahramanlarının köylü sorununda takındıkları alaycı tavır birgörgü kuralı, "gerçek" Marksizmin işareti sayılır. Gerçekte isebunda Marksizmin zerresi bile yoktur, çünkü proletarya devri-minin arifesinde köylü sorunu kadar önemli bir sorundakayıtsızlık, proletarya diktatörlüğünü reddetmenin öteki yüzü,Marksizme doğrudan ihanetin kuşku götürmez bir belirtisidir.

Sorun şudur: Varlığının belirli koşullarından dolayı köylü-lükte var olan devrimci potansiyel ttttüüüükkkkeeeennnnmmmmiiiişşşş mmmmiiiiddddiiiirrrr,,,, yoksatükenmemiş midir, ve eğer tükenmemişse, bu potansiyeldenproletarya devrimi iiiiççççiiiinnnn yararlanmaya, köylülüğü, onun sömürü-len çoğunluğunu, Batı'daki burjuva devrimlerinde ve bugün ha-len olduğu gibi, burjuvazinin yedek gücü olmaktan çıkarıp,proletaryanın yedek gücü, onun müttefiki yapabilmek için ggggeeee----rrrreeeekkkkççççeeeelllliiii bbbbiiiirrrr uuuummmmuuuutttt vvvvaaaarrrr mmmmııııddddıııırrrr????

Leninizm, bu soruya olumlu yanıt verir, yani köylülüğünçoğunluğunun saflarında devrimci potansiyelin var olduğugörüşünü savunur ve bunlardan proletarya diktatörlüğününçıkarları doğrultusunda yararlanılabileceği görüşündedir.

Rusya'daki üç devrimin tarihi, Leninizmin bu doğrultudakisonuçlarını tamamıyla doğrular.

Bundan şu pratik sonuç çıkar ki, köylülüğün emekçi kitlele-ri köleliğe ve sömürüye karşı mücadelelerinde, baskıdan ve se-faletten kurtulma uğrundaki mücadelelerinde desteklenmekzorundadır. Bu elbette ki, proletaryanın hhhheeeerrrr köylü hareketinidesteklemek zorunda olduğu anlamına gelmez. Burada sözko-nusu olan, köylülüğün; proletaryanın kurtuluş hareketinidoğrudan ya da dolaylı olarak ilerleten, proletarya devriminin

Köylü Sorunu 61 62 Leninizmin Temelleri Üzerine

* © 2006 RagTime GmbHPrinted with RagTime 6 (Demo)

bir siyasi güce dönüşmüş olmasıyla, oysa proletaryanın devrim-ci ruhundan korkan liberal burjuvazinin, devrimci ruhun her tür-lü izini bile yitirmesiyle (özellikle 1905 yılının derslerindensonra) ve artık Çar'la ve büyük toprak sahipleriyle devrimekarşı, işçilere ve köylülere karşı bir ittifak rotası tutmasıylaaçıklanır.

Rus burjuva devriminin kendine özgülüğünü belirleyen şuhususlar göz önünde bulundurulmalıdır:

a) Devrimin arifesinde, Rus sanayiinin eşi görülmemiş öl-çüde yoğunlaşması. Örneğin, Rusya'da bütün işçilerin%54'ünün, 500'den fazla işçi çalıştıran işletmelerde çalıştığı, oy-sa Kuzey Amerika gibi gelişmiş bir ülkede bütün işçilerin ancak%33'ünün bu tip işletmelerde çalıştığı bilinir. Bolşevik Partisigibi devrimci bir partinin varlığı ile birlikte tek başına bu duru-mun bile, Rusya işçi sınıfını ülkenin siyasal hayatında muazzambir güç haline getirdiğini ayrıca tanıtlamaya gerek yoktur.

b) İşletmelerdeki sömürünün korkunç biçimleri ile Çar'ınücretli katillerinin dayanılmaz polis rejiminin birleşmesi; bu du-rum, işçilerin her ciddi grevini oldukça önemli bir siyasi eylemedönüştürüp, işçi sınıfını çelikleştirip, sonuna kadar devrimci birgüç haline getiriyordu.

c) 1905 Devrimi'nden sonra Çarlığa uşaklığa ve doğrudankarşı-devrime dönüşen Rus burjuvazisinin siyasi gevşekliği; buolgu yalnızca Rus burjuvazisini Çarlığın kollarına atan Rusyaproletaryasının devrimci ruhuyla değil, ayrıca aynı zamanda buburjuvazinin hükümet ihalelerine doğrudan bağımlılığı ile deaçıklanır.

d) Köylerde serfliğin, en iğrenç, en dayanılmaz biçimlerinin

Avusturya), bilindiği gibi, başka bir yolu izledi. Orada devrimdehegemonya, zayıflığından ötürü bağımsız bir siyasi güçoluşturmayan ve oluşturamayacak da olan proletaryada değil,tam tersine liberal burjuvazideydi. Orada köylülük, feodal dü-zenden kurtuluşu, sayıca güçsüz ve örgütlenmemiş olanproletaryanın elinden değil, tam tersine burjuvazinin elinden el-de etti. Orada köylülük liberal burjuvaziyle ortaklaşa, eski düze-ne karşı yürüdü. Orada köylülük, burjuvazinin bir yedek gücünüoluşturdu. Orada dolayısıyla devrim, burjuvazinin siyasiağırlığının muazzam bir şekilde güçlenmesine yol açtı.

Rusya'da ise burjuva devrim tamamıyla taban tabana zıt so-nuçlar verdi. Rusya'da devrim, bir siyasi güç olarak burjuvazi-nin güçlenmesine değil, tam tersine zayıflamasına, onun siyasiyedek güçlerinin artmasına değil, tam tersine, onun temel gücü-nün yitirilmesine, köylülüğün yitirilmesine yol açtı. Rusya'dakiburjuva devrim, liberal burjuvaziyi değil, tam tersine, çevresin-de milyonlarca köylü kitlesini birleştiren devrimci proletaryayıönplana çıkardı.

Diğer şeylerin yanısıra, Rusya'daki burjuva devriminin nis-peten kısa bir zaman süresinde proletarya devrimine doğrugelişmesi olgusu da bundan ileri gelir. Proletaryanınhegemonyası, proletarya diktatörlüğünün embriyonu ve onageçiş aşamasıydı.

Rus devrimindeki bu kendine özgü görüngü, Batı'daki bur-juva devrimlerinin tarihinde örneği olmayan bu görüngü nasılaçıklanır? Bu kendine özgülük nereden gelir?

Bu, Rusya'daki burjuva devriminin, Batı'da olduğundan da-ha gelişmiş sınıf mücadelesi koşulları altında gelişmesiyleaçıklanır; Rus proletaryasının bu dönemde halihazırda bağımsız

Leninizmin Temelleri Üzerine 63 64 Leninizmin Temelleri Üzerine

* © 2006 RagTime GmbHPrinted with RagTime 6 (Demo)

Her halükârda, onun gibi bir başka güç daha yoktu, vebaşka hiçbir yerde de bulunamazdı.

İşte bu nedenle köylülük, Kadetlere sırt çevirip yüzünü Sos-yal-Devrimcilere döndürdükten hemen sonra Rus proletaryasıgibi cesur bir devrim önderinin önderliğine tabi kılmanınzorunluluğunu kavradı.

Rus burjuva devriminin kendine özgü niteliğini tayin edenhususlar bunlardır.

3333———— PPPPrrrroooolllleeeetttteeeerrrr ddddeeeevvvvrrrriiiimmmm ssssıııırrrraaaassssıııınnnnddddaaaa kkkkööööyyyyllllüüüüllllüüüükkkk.... Bu dönem, fiu-bat Devrimi'nden (1917) Ekim Devrimi'ne (1917) kadar olan za-man dilimini kapsar. Bu dönem nispeten kısadır, toplam sekizay; ama bu sekiz ay, kitlelerin siyasi aydınlanması ve devrimcieğitimi bakımından, normal anayasal gelişmenin onlarca yılınarahatlıkla eşit tutulabilir; çünkü bu sekiz ay, sekiz ddddeeeevvvvrrrriiiimmmmayıydı. Bu dönemin karakteristik özelliği, köylülüğün daha dadevrimcileşmesi, Sosyal-Devrimcilerden hayal kırıklığınauğraması, köylülüğün Sosyal-Devrimcilere ssssıııırrrrtttt ççççeeeevvvviiiirrrrmmmmeeeessssiiii,,,,köylülüğün, ülkeyi barışa götürebilecek biricik, sonuna kadardevrimci güç olarak proletaryanın etrafında ddddooooğğğğrrrruuuuddddaaaannnnbbbbiiiirrrrlllleeeeşşşşmmmmeeeeyyyyeeee doğru yeni bir ddddöööönnnnüüüüşşşş yapmasıdır. Bu dönemin ta-rihçesi, Sosyal-Devrimcilerin (küçük-burjuva demokrasisinin)ve Bolşeviklerin (proletarya demokrasisinin) köylülük uğruna,köylülüğün çoğunluğunun kazanılması uğruna mücadelesinintarihçesidir. Bu mücadelenin yazgısını koalisyon dönemi, Ke-renski dönemi, Sosyal-Devrimcilerin ve Menşeviklerin, büyüktoprak sahiplerinin topraklarına elkonulmasını reddetmeleri,Sosyal-Devrimcilerin ve Menşeviklerin savaşın sürdürülmesiuğrundaki mücadeleleri, cephedeki Haziran saldırısı, askerlereölüm cezası, Kornilov isyanı belirledi.

kalıntılarının varlığı, bunların büyük toprak sahiplerinin sınırsıziktidarıyla tamamlanması; bu durum, köylülüğü devriminkollarına itti.

e) Canlı olan herşeyi boğan ve keyfi yönetimiyle kapitalistve büyük toprak sahibi tarafından ezilmeyi daha dakatmerleştiren Çarlık; bu durum, işçilerin ve köylülerin müca-delesini bir tek devrimci sel içinde birleştirdi.

f) Rusya'nın siyasi yaşamının tüm bu çelişkilerini derin birdevrimci bunalım içine akıtan ve devrime muazzam bir vuruşgücü kazandıran emperyalist savaş.

Bu koşullar altında köylülük kime yönelebilirdi? Büyüktoprak sahiplerinin sınırsız iktidarına karşı, Çar'ın keyfi yöneti-mine karşı, kendi ekonomisini yıkan mahvedici savaşa karşıkimden destek arayacaktı? Liberal burjuvaziden mi? Ama dörtDuma'nın dördünün de uzun yıllar süren deneyimleriningösterdiği gibi, o bir düşmandı. Sosyal-Devrimcilerden mi?Sosyal-Devrimciler elbette Kadetlerden "daha iyi"lerdi, veprogramları "biraz uygun"du, neredeyse köylü programıydı;ama Sosyal-Devrimciler yalnızca köylülere dayanmayıdüşündüklerine ve düşmanın güçlerini ilk planda aldığı yer olankentte zayıf olduklarına göre, onlar ne verebilirdi? Ne kırda nekentte, hiçbir şeyin önünde gerilemeyecek olan, Çar'a ve büyüktoprak sahiplerine karşı en ön safta cesaretle mücadele edecekolan, köylülüğün kendini kölelikten, toprağa susamışlıktan,baskıdan ve savaştan kurtarmasına yardım edecek olan o yenigüç neredeydi? Rusya'da hiç böyle bir güç var mıydı? Evet,vardı. Bu, daha 1905 yılında gücünü sonuna kadar savaşmayeteneğini, cesaretini ve devrimci ruhunu göstermiş olan Rusproletaryasıydı.

Köylü Sorunu 65 66 Leninizmin Temelleri Üzerine

* © 2006 RagTime GmbHPrinted with RagTime 6 (Demo)

yüzü görebileceklerini, Sosyal-Devrimcileri ve MenşevikleriKadetlerden ayıran tek şeyin bunların tatlı dilleri ve yalancı va-atleri olduğunu, gerçekte ise aynı emperyalist, Kadetçipolitikayı izlediklerini, ülkeyi çıkmazdan kurtaracak olan tekgücün ancak Sovyetler'in iktidarı olabileceğini açıkça gösterdi.Savaşın daha da uzatılması sadece bu dersin doğruluğunuonaylıyor, devrime ivme kazandırıyor ve köylü ve asker kitlele-rinin milyonlarını proletarya devrimi etrafında ddddooooğğğğrrrruuuuddddaaaannnnbbbbiiiirrrrlllleeeeşşşşttttiiiirrrriiiiyyyyoooorrrrdddduuuu.... Sosyal-Devrimcilerin ve Menşeviklerinsoyutlanması çürütülemez bir olgu haline geldi. Koalisyon dö-neminin pratik dersi olmaksızın proletarya diktatörlüğüimkânsız olurdu.

Burjuva devriminin proleter devrime geçmesi sürecinikolaylaştıran koşullar işte bunlardır.

Rusya'da proletarya diktatörlüğü böyle ortaya çıktı.

4444———— SSSSoooovvvvyyyyeeeetttt iiiikkkkttttiiiiddddaaaarrrrıııınnnnıııınnnn ssssaaaağğğğllllaaaammmmllllaaaaşşşşttttıııırrrrııııllllmmmmaaaassssıııınnnnddddaaaannnn ssssoooonnnnrrrraaaakkkkööööyyyyllllüüüüllllüüüükkkk.... Daha önceleri, devrimin birinci döneminde, Çarlığındevrilmesi, ve daha sonra, fiubat Devrimi'nden sonra, herşeydenönce, burjuvaziyi devirerek emperyalist savaştan çıkma esas he-def olmasına karşılık, şimdi, içsavaşın tasfiyesinden ve Sovyetiktidarının sağlamlaştırılmasından sonra, iktisadi inşanınsorunları ön plana çıktı. Millileştirilmiş sanayii güçlendirmek vegeliştirmek; bu amaçla sanayii ve köylü ekonomisini devletçedüzenlenen ticaretle birbirine bağlamak; teslimatyükümlülüğünün yerine aynî vergiyi geçirmek ve sonra da aynîvergiyi giderek azaltarak sanayi ürünlerinin köylü iktisadınınürünleriyle değişimine ulaşmak; ticareti canlandırmak veköylülüğün geniş kitlelerini çekerek kooperatifleri geliştirmek — sosyalist ekonominin temellerinin kurulması yolunda iktisa-

Daha önceki dönemde, devrimin ana sorunu, Çar'ın ve bü-yük toprak sahiplerinin iktidarının devrilmesi iken, şimdi, fiubatDevrimi'nden sonraki dönemde, Çar'ın artık olmadığı ve sonugelmek bilmeyen savaşın ülke ekonomisini baştan aşağı sarstığıve köylülüğü tamamen mahvettiği dönemde, savaşın tasfiyesisorunu devrimin ana sorunu haline gelmişti. Ağırlık merkezi,besbelli ki, salt iç sorunlardan ana soruna, savaş sorununakaymıştı. "Savaşa son!", "Savaştan çıkmalı!" — tükenmiş ülke-nin ve herşeyden önce köylülüğün genel haykırışı bu idi.

Ama savaştan çıkmak için, Geçici Hükümet'i devirmek,burjuvazinin iktidarını devirmek, Sosyal-Devrimcilerin veMenşeviklerin iktidarını devirmek gerekiyordu; çünkü savaşı"muzaffer son"a kadar uzatmak isteyen onlar, ve yalnızcaonlardı. Pratikte, savaştan çıkmak için burjuvaziyi devirmektenbaşka bir çıkış yolu yoktu.

Bu, yeni bir devrimdi, bir proletarya devrimiydi; çünküdevrim, emperyalist burjuvazinin en uç sol fraksiyonunu, Sos-yal-Devrimcilerin ve Menşeviklerin partisini iktidardan süpürüpatıyor, yeni bir iktidarı, proletarya iktidarını, Sovyetler iktidarınıyaratıyor; devrimci proletaryanın partisini, Bolşeviklerin partisi-ni, emperyalist savaşa karşı ve demokratik barış için mücadele-nin devrimci partisini iktidara getiriyordu. Köylülüğünçoğunluğu, işçilerin barış uğruna, Sovyet iktidarı uğruna müca-delesini destekledi.

Köylülük için başka bir çıkış yolu yoktu. Başka bir çıkışyolu olamazdı da.

Böylece Kerenski dönemi, köylülüğün emekçi kitleleri içinmuazzam bir pratik ders oldu; çünkü Kerenski dönemi, Sosyal-Devrimcilerin ve Menşeviklerin iktidarı altında ülkenin aslasavaştan çıkamayacağını, köylülerin ne toprak ne de özgürlük

Köylü Sorunu 67 68 Leninizmin Temelleri Üzerine

* © 2006 RagTime GmbHPrinted with RagTime 6 (Demo)

mesi gerekiyor." (Bkz. EEEEnnnnggggeeeellllssss,,,, "Köylü Sorunu", 1922baskısı[16].) O bunu geçen yüzyılın doksanlı yıllarında, Batı'nınköylülüğüyle ilgili olarak yazıyordu. Üç devrim sürecinde bualanda muazzam bir çalışma yapmış olan Rus komünistlerinin,kırda, Batı'daki yoldaşlarımızın hayallerinden bile geçirmedik-leri bir nüfuz kazanmakta ve bir üs oluşturmakta şimdidenbaşarı sağladıklarını tanıtlamanın gereği var mı? Bu durumun,Rusya'da işçi sınıfı ile köylülük arasındaki iktisadi işbirliğini ör-gütlemeyi temelden kolaylaştırmak zorunda olduğu nasılyadsınabilir?

Kuşkucular, küçük köylülerden daima, sosyalist inşa ilebağdaşmayan bir etken olarak söz ediyorlar. Oysa Engels'in,Batı'nın küçük köylüleri hakkında söylediklerini bir dinleyelim:

"Ve biz kesinlikle küçük köylüden yanayız; onun yazgısınıdaha katlanılabilir kılmak, eğer aklı yatmışsa kooperatifegeçişini kolaylaştırmak, ve hatta, eğer aklı henüz yatmamışsa,meseleyi enine boyuna düşünmek için parseli üzerinde uzun birdüşünme zamanı bırakmak için, elden gelen izin verilebilirherşeyi yapacağız. Biz bunu yalnızca, kendi başına çalışanküçük köylüyü dolaylı olarak kendimizden saydığımızdandeğil, ayrıca aynı zamanda doğrudan parti çıkarları için deyapıyoruz. Proletarya içine gerçekten düşmektenkurtarabileceğimiz, henüz köylü olarak kazanabileceğimiz köy-lülerin sayısı ne kadar büyük olursa, toplumsal dönüşüm de okadar hızlı ve kolay olacaktır. Bu dönüşüm için, kapitalist üreti-min her yerde en son sonuçlarına kadar gelişmesine, son küçükzanaatçının, son küçük köylünün, kapitalist büyük işletmeninkurbanları durumuna düşmelerine dek beklemeye zorlanmak,bize hiçbir yarar sağlamaz. Bu amaçla köylülerin çıkarlarıdoğrultusunda kamusal kaynaklardan yapılacak maddi özveri-ler, kapitalist ekonomi açısından sadece sokağa atılmış paraolarak görülebilir, ama yine de bu paralar mükemmel biryatırımdır, çünkü genel toplumsal yeniden örgütlenme

di inşanın ivedi görevlerini Lenin böyle çiziyordu.

Bu görevin, Rusya gibi bir köylü ülkesinin gücünüaşabileceği söyleniyor. Hatta bazı kuşkucular, bunun düpedüzütopik olduğunu, gerçekleştirilemez olduğunu, çünküköylülüğün köylülük olduğunu, küçük üreticilerden oluştuğunuve bu yüzden de sosyalist üretimin temelinin örgütlenmesineçekilemeyeceğini söylüyorlar.

Ama kuşkucular yanılıyorlar, çünkü verili durumda tayinedici öneme sahip belli hususları hesaba katmıyorlar. Bu husus-lardan en önemlilerini inceleyelim.

BBBBiiiirrrriiiinnnncccciiiissssiiii.... Sovyetler Birliği'nin köylülüğü, Batı'nınköylülüğüyle karıştırılmamalıdır. Üç devrimin okulundangeçmiş ve proletarya ile birlikte ve başında proletarya olmaküzere Çar'a ve burjuva iktidarına karşı mücadele etmiş bir köy-lülük, toprağı ve barışı proleter devrimin elinden elde etmiş olanve bundan dolayı da proletaryanın yedek gücü haline gelmiş birköylülük — böyle bir köylülük, burjuva devrimi sırasında libe-ral burjuvazinin önderliği altında mücadele etmiş olan, toprağıbu burjuvazi sayesinde elde etmiş ve bundan dolayı da burjuva-zinin bir yedek gücü haline gelmiş olan bir köylülükten mecbu-ren farklı olmak zorundadır. Kanıtlamaya gerek yoktur ki, pro-letarya ile siyasi dostluğa ve siyasi işbirliğine yüksek değer ver-meyi öğrenen ve özgürlüğünü bu dostluğa ve bu işbirliğineborçlu olan Sovyet köylülüğü, proletarya ile iktisadi işbirliğineözellikle elverişli olmak zorundadır.

Engels şöyle diyordu: "Siyasi iktidarın sosyalist partitarafından ele geçirilmesi, pek uzak olmayan bir geleceğin me-selesi haline gelmiştir. Ama siyasi iktidarı ele geçirmek için buParti'nin önce kentten kırlara geçmesi, kırda bir güç haline gel-

Köylü Sorunu 69 70 Leninizmin Temelleri Üzerine

* © 2006 RagTime GmbHPrinted with RagTime 6 (Demo)

tarımın gelişmesinin yeni bir yoldan yürümek zorundaolduğuna; köylülerin çoğunluğunun kooperatifler aracılığıylasosyalist inşaya çekilmesi yolunu, ilkönce sürüm alanında vedaha sonra tarımsal ürünlerin üretimi alanında da giderek kolek-tivizm ilkelerinin tarımın içine işlemesi yolunu izlemek zorundaolduğuna isabetle işaret etmiştir.

Bu bakımdan tarım kooperatiflerinin faaliyetiyle bağlantıiçinde kırda gözlemlenen bazı yeni görünümler son derece il-ginçtir. Tüm-Rusya Tarım Kooperatifleri Birliği[17] içinde,tarımın tek tek dalları için, keten, patates, yağ vb. üretimi içinbüyük geleceği olan yeni büyük örgütler ortaya çıkmıştır. Bun-lar arasında örneğin Keten Merkezi, köylü keten yetiştiricilerinitüm bir ağla kucaklamaktadır. Keten Merkezi köylülere tohumve üretim araçları sağlamakta, sonra bu köylülerden ürettikleritüm keteni satın almakta ve bunu toptan pazara sürmektedir;köylülere kazançtan pay sağlamakta ve böylece köylü iktisadınıTüm Rusya Tarım Kooperatifleri Birliği aracılığıyla devlet sa-nayiine bağlamaktadır. Böyle bir üretim örgütü biçimini nasıladlandırmalı? Bence bu, tarım alanındaki büyük çaplı devletsosyalizmi üretiminin, evdeki çalışma sistemidir. Burada, devletsosyalist üretimin evde çalışma sisteminden söz ederken kapita-list düzende, örneğin tekstil sanayiinde hammaddeleri ve aletlerikapitalistten alan ve tüm ürünlerini kapitaliste teslim eden evişçilerinin, pratikte evde çalışan yarı-ücretli işçiler durumundaoldukları, evde çalıştırma sistemiyle analoji kurmaktayım. Bu,tarımın gelişmesinin bizde izlemesi gereken yolu gösteren bir-çok belirtiden biridir. Tarımın diğer kollarında buna benzer be-lirtileri burada anmanın gereği yoktur.

Kanıtlamaya gerek yoktur ki, köylülüğün muazzamçoğunluğu, bu yeni gelişme yolunda istekle ilerleyecek ve özel

harcamalarında belki on kez daha büyük bir pay tasarruf eder-ler. Dolayısıyla, bu anlamda köylülere karşı oldukça liberaldavranabiliriz." (Aynı yerde.)

Engels, Batı'nın köylülüğünü kastederek bunları söylüyor-du. Ama Engels'in söylediklerinin, proletarya diktatörlüğü ül-kesinde olduğu kadar hiçbir yerde bu kadar kolayca ve bu kadartam olarak gerçekleştirilemeyeceği açık değil midir? "Dolaylıolarak kendimizden saydığımız kendi başına çalışan küçük köy-lülerin" bizim tarafımıza geçişini sağlamak, bunun için zorunlu"maddi özverileri" yapmak ve bunun için gerekli "köylülerekarşı oldukça liberal tavrı" pratiğe koymanın, ancak SovyetlerBirliği'nde derhal ve tamamen mümkün olduğu, köylüleryararına bu ve benzeri önlemlerin Rusya'da daha bugündenuygulandığı açık değil midir? Bu durumun da, Sovyet ülkesindeiktisadi inşayı kolaylaştıracağı ve ilerleteceği nasıl yadsınabilir?

İİİİkkkkiiiinnnncccciiiissssiiii.... Rusya'daki tarım, Batı'nın tarımı ilekarıştırılmamalıdır. Orada tarımın gelişmesi, kapitalizmin herzamanki çizgisini izler, bir uçta büyük çiftlikler ve özel kapita-list latifundiyalarla, öteki uçta yoksulluk, sefalet ve ücretköleliği olmak üzere köylülüğün derin bir farklılaşmasıkoşullarında olur. Dolayısıyla orada çökme ve çürümetamamıyla doğaldır. Rusya'da ise başkadır. Bizde tarımıngelişmesi, bu yolu izleyemez; sadece Sovyetler iktidarınınvarlığı ve en önemli üretim aletlerinin ve araçlarınınmillileştirilmiş olması bile böyle bir gelişmeye izin vermez.Rusya'da tarımın gelişmesi başka bir yoldan yürümekzorundadır; milyonlarca küçük ve orta köylünün kooperatiflerdebirleşmesi yolunu, kırda, devletin tanıdığı tercihli kredilerle des-teklenen kitlesel kooperatiflerin gelişmesi yolunu izlemekzorundadır. Lenin, kooperatifçilik üzerine yazılarında, bizde

Köylü Sorunu 71 72 Leninizmin Temelleri Üzerine

* © 2006 RagTime GmbHPrinted with RagTime 6 (Demo)

Kuşkucuların yanıldıklarını.

Emekçi köylü kitlelerini proletaryanın yedek gücü olarakgörmekte Leninizmin haklı olduğunu.

İktidardaki proletaryanın, sanayi ile tarımı birleştirmek,sosyalist inşayı geliştirmek ve proletarya diktatörlüğüne, oolmaksızın sosyalist iktisada geçmenin mümkün olmadığı vaz-geçilmez temeli yaratmak için bu yedek güçtenyararlanabilecğini ve yararlanmak zorunda olduğunu.

kapitalist latifundiyalar ve ücretli kölelik yolunu, sefalet veyıkım yolunu reddedecektir.

Tarımımızın gelişme yolları hakkında Lenin şöyle diyor:

"Tüm büyük çaplı üretim araçları üzerinde devletin tasarru-fu yetkisi, devlet iktidarının proletaryanın ellerinde olması, buproletaryanın miyonlarca küçük ve küçücük köylülerle ittifakı,bu proletaryanın köylülük karşısındaki yönetici konumunun gü-venlik altına alınmış olması vs. — tüm bunlar, daha önce kü-çümseyerek bezirgânlık olarak gördüğümüz ve şimdi, NEP dü-zeninde bazı bakımlardan öyle görmekte haklı olduğumuz koo-peratiflerden, sadece kooperatiflerden hareket ederek, tam birsosyalist toplumu kurmak için gerekli olan herşey değil mi?Bu, henüz sosyalist bir toplumun kuruluşu değildir, ama bukuruluş için gerekli ve yeterli olan herşeydir." (Bkz. BütünEserler, 4. baskı, cilt 33, s. 428.)

Daha sonra Lenin, proletarya diktatörlüğü altında "nüfusuörgütlemenin yeni ilkesi" olarak kooperatiflerin ve yeni "top-lumsal düzenin" mali ve diğer bakımlardan desteklenmesizorunluluğundan şöyle söz eder:

"Her toplumsal düzen, ancak belirli sınıf tarafından maliolarak desteklenirse ortaya çıkar. 'Özgür' kapitalizmindoğuşunun malolduğu yüzlerce ve yüzlerce milyon rubleyianımsatmak gereksiz. fiimdi kavramak ve kavradığımızı eyle-me dönüştürmek zorundayız ki, bugün olağanüstü ölçüde des-teklemek zorunda olduğumuz toplumsal düzen, kooperatif dü-zenidir. Ama onu kelimenin gerçek anlamında desteklemekzorundayız, yani bu destekten herhangi bir kooperatifsel ticare-ti anlamak yetersizdir, bu destekten, ggggeeeerrrrççççeeeekkkk hhhhaaaallllkkkk kkkkiiiittttlllleeeelllleeeerrrriiiinnnniiiinnnnggggeeeerrrrççççeeeekkkktttteeeennnn kkkkaaaattttııııllllddddıııığğğğıııı kooperatifsel ticaretin desteklenmesini an-lamak zorundayız." (Aynı yerde, s. 429, Rusça.)

Bütün bu olgular neyi kanıtlamaktadır?

Köylü Sorunu 73

* © 2006 RagTime GmbHPrinted with RagTime 6 (Demo)

VVVVIIII

ULUSAL SORUN

Bu konudan iki ana soruyu ele alacağım:

a) sorunun konuluİu;

b) ezilen halkların kurtuluİ hareketi ve proleter devrim.

1 — SSSSoooorrrruuuunnnnuuuunnnn kkkkoooonnnnuuuulllluuuuİİİİuuuu.... Son yirmi yıl içinde ulusal sorunçok önemli bir dizi değiİikliklerden geçti. İkinci Enternasyonaldönemindeki ulusal sorun ile Leninizm dönemindeki ulusal so-run bir ve aynı İey olmaktan çok uzaktır. Bunlar yalnızcakapsamları bakımından değil, tam tersine iç karakterleribakımından da birbirinden temelden ayrılmaktadır.

Eskiden ulusal sorun genellikle, esas olarak "uygar" milli-yetleri ilgilendiren dar bir sorunlar çemberi içinde kalırdı.İrlandalılar, Macarlar, Polonyalılar, Finliler, Sırplar ve bazıbaİka Avrupa milliyetleri — iİte İkinci Enternasyonal önderleri-nin yazgılarıyla ilgilendikleri, tam haklarına sahip olmayanhalklar bunlardı. Ulusal baskının en kaba ve en zalim biçimleri-ne uğrayan Asya ve Afrika'nın on milyonlarca ve yüz milyon-larca halkı, genelde onların görüİ alanı dıİında kalırdı. Beyazlarile siyahları, "uygarlar" ile "uygar olmayanlar"ı bir tutmaya birtürlü karar verilemiyordu. Sömürgelerin kurtuluİu sorunundandikkatle kaçınan iki-üç anlamsız, sudan karar — İkinci Enter-nasyonal önderlerinin övünebildikleri her İey bundan ibaretti.Bugün, ulusal sorundaki bu ikiliğe ve yarım-gönüllülüğe artıkson verilmiİ gözüyle bakılmalıdır. Leninizm, bu açıkuygunsuzluğu, beyazlar ile siyahlar arasındaki, Avrupalılar ile

74 Leninizmin Temelleri Üzerine

© 2006 RagTime GmbHPrinted with RagTime 6 (Demo)

run olarak görülürdü. "Ulusal hak eİitliği" üzerine tumturaklıbildiriler, "ulusların eİitliği" üzerine sayısız açıklamalar — iİte,bir grup ulusun (azınlığın) diğer bir grup ulusu sömürerekyaİadığı emperyalizm koİullarında, "ulusların eİitliği"nin ezilenhalklarla alay etmek olduğu olgusunu örtbas etmeye çalıİan II.Enternasyonal partileri bunlarla yetindiler. fiimdi ulusal sorun-daki bu burjuva-hukuksal kavrayıİın maskesi düİürülmüİ olarakgörülmelidir. Leninizm, proletarya partilerince doğrudan des-teklenerek güçlendirilmeyen ezilen halkların kurtuluİ mücadele-sine iliİkin "ulusların eİitliği" açıklamalarının içi boİ vesahtekârca olduğunu açıklayarak, ulusal sorunu tantanalıaçıklamaların yüksekliklerinden yeryüzüne indirdi. Böylelikleezilen uluslar sorunu, ezilen ulusların emperyalizme karİımücadeleleri için, ulusların gerçek eİitliği için, onların bağımsızdevlet varlıkları için destek, yardım, gerçek ve sürekli yardımsorunu haline geldi.

Eskiden ulusal sorun, reformist bir bakıİ açısıyla, ayrı,bağımsız bir sorun olarak; sermayenin iktidarı, emperyalizmindevrilmesi, proleter devrim genel sorunuyla bağlantısız bir so-run olarak ele alınırdı. Sömürgelerdeki kurtuluİ hareketiyledoğrudan ittifak olmaksızın Avrupa'da proletaryanın zaferininmümkün olduğu, ulusal sorunun ve sömürgeler sorununun ses-sizce, "kendiliğinden", proleter devrimin anayolunun dıİında,emperyalizme karİı devrimci mücadele olmaksızınçözülebileceği sessizce varsayılırdı. fiimdi bu devrim karİıtıgörüİün maskesi düİürülmüİ olarak görülmelidir. Leninizmtanıtlamıİ ve emperyalist savaİ ile Rusya'daki devrimdoğrulamıİtır ki, ulusal sorun ancak proleter devrim ile bağlantıiçinde ve proleter devrimin zemini üzerinde çözülebilir;Batı'daki devrimin zafer yolu, sömürgelerin ve bağımlı ülkelerin

Asyalılar arasındaki, emperyalizmin "uygar" ve "uygar olma-yan" köleleri arasındaki bu ayrım duvarını yıktı ve böylece ulu-sal sorunu sömürgeler sorunuyla bağladı. Böylece ulusal sorunözel bir sorun, bir devletin iç sorunu olmaktan çıkıp, genel veuluslararası bir sorun haline, bağımlı ülkelerin ve sömürgelerinezilen halklarının emperyalizmin boyunduruğundan kurtuluİudünya sorunu haline geldi.

Eskiden, ulusların kendi kaderlerini tayin hakkı ilkesi ge-nellikle yanlıİ yorumlanırdı ve sık sık ulusların özerklik hakkıbiçiminde daraltılırdı. Hatta II. Enternasyonal'in bazı önderleri,kendi kaderini tayin hakkını kültürel özerklik hakkına; yani tümsiyasi iktidar hakim ulusun elinde bırakılırken, ezilen uluslarınkendi kültürel kuruluİlarına sahip olma hakkına indirgeyecekkadar iİi ileri götürdüler. Bu durum, kendi kaderini tayin fikri-nin, ilhaklara karİı bir mücadele aracı olmaktan çıkıp, ilhaklarınhaklı gösterilmesi için bir araç olmaya dönüİme tehlikesiylekarİı karİıya kalmasına yol açtı. fiimdi bu kafa karıİıklığına üs-tesinden gelinmiİ gözüyle bakılmalıdır. Leninizm, kendi kaderi-ni tayin kavramını, bağımlı ülkelerin ve sömürgelerin ezilenhalklarının tamamen ayrılma hakkı, ulusların bağımsız devletvarlığı hakkı olarak yorumlayarak bu kavramı geniİletmiİtir.Böylelikle kendi kaderini tayin hakkı kavramını özerklik hakkıolarak yorumlayarak ilhakları haklı gösterme olanağıdıİtalanmıİtır. Kendi kaderini tayin ilkesi ise, emperyalist savaİsırasında sosyal-İovenlerin elinde olduğu gibi, kitlelerinaldatılmasının bir aracı olmaktan çıkarak, bütün emperyalistemellerin ve İovenist entrikaların maskesini düİürme aracı, kit-leleri enternasyonalizm ruhuyla siyasi bakımdan aydınlatmanınbir aracı haline geldi.

Eskiden, ezilen uluslar sorunu, genellikle salt hukuki bir so-

Ulusal Sorun 75 76 Leninizmin Temelleri Üzerine

© 2006 RagTime GmbHPrinted with RagTime 6 (Demo)

içine kapalı bir sorun değil, tam tersine proleter devrimi genelsorununun bir parçası, bütüne tabi ve bütünün bakıİ açısındangörülmek zorunda olan bir sorundur. Geçen yüzyılın kırklıyıllarında Marx, Polonyalıların ve Macarların ulusal hareketin-den yana, Çeklerin ve Güney Slavların ulusal hareketine isekarİıydı. Neden? Çünkü Çekler ve Güney Slavları o sıralar "ge-rici halklar"dı, Avrupa'daki "Rus ön karakolları" idi, oysaPolonyalılar ve Macarlar mutlakiyete karİı mücadele eden "dev-rimci halklar" idi. Çünkü o sıralar Çeklerin ve GüneySlavlarının ulusal hareketinin desteklenmesi, Çarlığın, Avru-pa'daki devrimci hareketin en tehlikeli düİmanının dolaylı des-teklenmesi demekti.

"Demokrasinin tek tek talepleri", diyor Lenin, "bunlardanbiri olarak kendi kaderini tayin hakkı, mutlak birİey değildir,tam tersine, genel-demokratik (İimdi: genel-sosyalist) ddddüüüünnnnyyyyaaaahareketinin kkkküüüüççççüüüükkkk bbbbiiiirrrr ppppaaaarrrrççççaaaassssııııddddıııırrrr.... Tek tek somut durumlardaparçanın bütünle çeliİmesi mümkündür, o zaman parçaatılmalıdır." (Bkz. Lenin, Bütün Eserler, 4. baskı, c. 22, s. 326,Rusça.)

İİte tek tek ulusal hareketler sorununda, bu hareketlerinmümkün olan gerici karakteri sorununda durum budur; elbetteki yalnızca, biçimsel bakıİ açısından, soyut haklar bakıİaçısından değil, somut olarak, devrimci hareketin çıkarları bakıİaçısından bakıldığında.

Aynı İeyi, genelde ulusal hareketlerin devrimci karakteriiçin de söylemek gerekir. Ulusal hareketlerin muazzamçoğunluğunun kuİku götürmez devrimci karakteri, tıpkı tek tekbazı ulusal hareketlerin mümkün gerici karakterinin göreli vekendine özgü olması gibi, göreli ve kendine özgüdür. Emperya-

emperyalizme karİı kurtuluİ hareketiyle devrimci ittifaktan ge-çer. Ulusal sorun, proleter devrimi genel sorunun bir parçası,proletarya diktatörlüğü sorunun bir parçasıdır.

Sorun İudur: Ezilen ülkelerin devrimci kurtuluİ hareketleri-nin bağrında var olan devrimci olanaklar aaaarrrrttttııııkkkk ttttüüüükkkkeeeennnnmmmmiiiiİİİİ mmmmiiiiddddiiiirrrr,,,,tükenmemiİ midir, ve eğer tükenmemiİse, bu olanaklardan pro-leter devrim için yararlanmak, bağımlı ve sömürge ülkeleri em-peryalist burjuvazinin bir yedek gücü olmaktan çıkarıp devrimciproletaryanın bir yedek gücü, onun müttefiki yapabilmek içingerekçeli bir umut var mıdır?

Leninizm bu soruya olumlu yanıt verir, yani ezilen ülkele-rin ulusal kurtuluİ hareketlerinin bağrında devrimci potansiyelinvar olduğu görüİünü savunur ve bunlardan, ortak düİmanın dev-rilmesi için, emperyalizmin devrilmesi için yararlanmanınmümkün olduğu görüİündedir. Emperyalizmin geliİmemekaniği, emperyalist savaİ ve Rusya'daki devrim, Leninizminbu konuda vardığı sonuçları tamamıyla doğrular.

"Egemen" ulusların proletaryasının, ezilen ve bağımlıhalkların ulusal kurtuluİ hareketlerini destekleme, kararlılıkla veaktif bir İekilde destekleme zorunluluğu buradan çıkar.

Bu elbette ki, proletaryanın hhhheeeerrrr ulusal hareketi her zamanve her yerde, tek tek bütün somut durumlarda desteklemek zo-runda olduğu anlamına gelmez. Burada sözkonusu olan, emper-yalizmi sağlamlaİtırmaya ve sürdürmeye yönelik hareketlerdeğil, onu zayıflatmaya, devirmeye yönelik ulusal hareketlerindesteklenmesidir. Tek tek ezilen ülkelerin ulusal hareketlerinin,proletarya hareketinin geliİmesinin çıkarlarıyla çatıİtığı durum-lar vardır. Kendiliğinden anlaİılır ki, böyle durumlarda bir des-tek sözkonusu olamaz. Ulusların hakları sorunu, soyut, kendi

Ulusal Sorun 77 78 Leninizmin Temelleri Üzerine

© 2006 RagTime GmbHPrinted with RagTime 6 (Demo)

haklıydı (Bkz. Lenin, Bütün Eserler, 4. baskı, c. 22, s. 326, Rus-ça).

2 — EEEEzzzziiiilllleeeennnn hhhhaaaallllkkkkllllaaaarrrrıııınnnn kkkkuuuurrrrttttuuuulllluuuuİİİİ hhhhaaaarrrreeeekkkkeeeettttiiii vvvveeee pppprrrroooolllleeeetttteeeerrrr ddddeeeevvvv----rrrriiiimmmm.... Ulusal sorunu çözerken Leninizm İu önermelerden yolaçıkar:

a) Dünya iki kampa ayrılmıİtır: mali sermayeyi ellerinde tu-tan ve dünya nüfusunun muazzam çoğunluğunu sömüren biravuç uygar ulusların kampı; ve bu çoğunluğu oluİturan, sömür-gelerin ve bağımlı ülkelerin ezilen ve sömürülen halklarınınkampı;

b) mali sermaye tarafından ezilen ve sömürülen sömürgelerve bağımlı ülkeler, emperyalizmin çok büyük bir yedek gücünüve çok önemli bir güç kaynağını oluİturur;

c) bağımlı ve sömürge ülkelerdeki ezilen halkların emper-yalizme karİı devrimci mücadelesi, onların baskıdan ve sömürü-den kurtulmalarının biricik yoludur;

d) en önemli sömürge ve bağımlı ülkeler, İimdiden ulusalkurtuluİ yolunu tutmuİlardır; bu, kaçınılmaz olarak, dünya kapi-talizminin bunalımına yol açacaktır;

e) geliİmiİ ülkelerdeki proletarya hareketinin ve sömürge-lerdeki ulusal kurtuluİ hareketinin çıkarları, devrimci hareketinbu iki türünün ortak düİmana karİı, emperyalizme karİı bir or-tak cephede birleİmesini gerektirmektedir;

f) ortak devrimci bir cephe oluİturulup sağlamlaİtırılmadan,geliİmiİ ülkelerde iİçi sınıfının zaferi ve ezilen halkların emper-yalizmin boyunduruğundan kurtuluİu olanaksızdır;

g) ortak devrimci bir cephenin oluİturulması, ezilen

list baskı koİulları altında ulusal hareketlerin devrimci karakteri,harekette mutlaka proleter ögelerin yer alması gerektiğini; hare-ketin devrimci ya da cumhuriyetçi bir programa, demokratik birtemele sahip olması gerektiğini önİart koİmaz. Afganistan Emi-ri'nin Afganistan'ın bağımsızlığı için mücadelesi, Emir'in vemücadele arkadaİlarının monarİist görüİlerine rağmen, nesnelolarak ddddeeeevvvvrrrriiiimmmmcccciiii bir mücadeledir; çünkü bu mücadele emperya-lizmi zayıflatmakta, parçalamakta ve onun altını oymaktadır;oysa örneğin Kerenski ve Tsereteli, Renaudel ve Scheidemann,Çernov ve Dan, Henderson ve Clynes gibi "çaresiz"demokratların ve "sosyalistlerin", "devrimcilerin" ve cumhuri-yetçilerin emperyalist savaİ sırasındaki mücadelesi ggggeeeerrrriiiicccciiii birmücadele idi; çünkü emperyalizmi İirin gösteriyor,sağlamlaİtırıyor ve zafere götürmek istiyordu. Aynı nedenlerleMısırlı tüccarların ve burjuva aydınların Mısır'ın bağımsızlığıiçin mücadelesi, Mısır ulusal hareketinin önderlerinin burjuvakökenine ve burjuva toplumsal konumuna rağmen, nesnel ola-rak ddddeeeevvvvrrrriiiimmmmcccciiii bir mücadele iken; İngiliz "İİçi" hükümetininMısır'ın bağımlı konumunu sürdürmek için mücadelesi, bu hü-kümetin üyelerinin proleter kökeni ve proleter toplumsal konu-muna rağmen, bunların sosyalizmden "yana" olmalarınarağmen, aynı nedenlerden ötürü ggggeeeerrrriiiicccciiii bir mücadeledir. Hindis-tan ve Çin gibi, kurtuluİ yolunda her adımları biçimsel demok-rasinin taleplerine pek uymasa bile, emperyalizme indirilen güç-lü bir balyoz darbesi olan, yani hiç kuİkusuz ddddeeeevvvvrrrriiiimmmmcccciiii bir adımolan daha baİka, daha büyük sömürge ve bağımlı ülkelerin ulu-sal hareketinden söz bile etmiyorum.

Lenin, ezilen ülkelerin ulusal hareketinin biçimsel demok-rasi bakımından değil, tam tersine emperyalizme karİı genelmücadele bilançosundaki gerçek sonuçları bakımındandeğerlendirilmesi gerektiğini, yani "soyutlanarak değil, tam ter-sine dünya ölçüsünde" değerlendirilmesi gerektiğini söylerken

Ulusal Sorun 79 80 Leninizmin Temelleri Üzerine

© 2006 RagTime GmbHPrinted with RagTime 6 (Demo)

çeliİkilerdir; çünkü emperyalizm, sömürgeleri sömürmeksizinve onları İiddet yoluyla "yekpare bütün"ün çerçevesi içindetutmaksızın yaİayamaz; çünkü emperyalizm yalnızca, onlarolmaksızın genelde düİünülemeyecek olan ilhaklar ve sömürgefetihleri yoluyla ulusları birbirine yaklaİtırabilir.

Buna karİılık komünizm için ise bu iki eğilim, bir ve aynıİeyin, ezilen halkların emperyalizmin boyunduruğundankurtuluİu davasının iki yönüdür; çünkü komünizm, halklarınyekpare dünya iktisadında birleİtirilmelerinin ancak karİılıklıgüven ve özgür anlaİma temelinde mümkün olduğunu bilir,halkların özgür bir birliğinin yaratılması yolunun, sömürgeleri"yekpare" emperyalist "bütün"den ayrılmasından, onlarınbağımsız devletlere dönüİmesinden geçtiğini bilir.

Egemen ulusların (İngiltere, Fransa, Amerika, İtalya, Ja-ponya vb.) kendi emperyalist hükümetlerine karİı mücadele et-mek istemeyen; "kendi" sömürgelerinin ezilen halklarınınbaskıdan kurtulma, devlet olarak ayrılma mücadelesini destekle-mek istemeyen "sosyalistlerinin" büyük güç İovenizmine karİıinatçı, sürekli ve kararlı mücadele zorunluluğu bundan ötürüdür.

Bu mücadele olmaksızın, egemen ulusların iİçi sınıfını ha-kiki enternasyonalizm ruhuyla, bağımlı ülkelerin ve sömürgele-rin emekçi kitlelerine yakınlaİma ruhuyla, proletarya devriminegerçekten hazırlanma ruhuyla eğitmek düİünülemez. Eğer Rusproletaryası, eski Rus imparatorluğunun ezilen halklarının sem-patisine ve desteğine sahip olmasaydı, Rusya'da devrim zafereulaİmazdı ve Kolçak ve Denikin yenilmezdi. Ama bu halklarınsempati ve desteğini kazanmak için o, herİeyden önce, Rus em-peryalizminin zincirlerini parçalamak ve bu halkları ulusalbaskıdan kurtarmak zorundaydı.

halkların "anavatan" emperyalizmine karİı kurtuluİ mücadelesi;ezen ulusun proletaryası tarafından doğrudan ve kararlılıkla des-teklenmeksizin olanaksızdır, çünkü "baİka halkları ezen bir halközgür olamaz" ((((EEEEnnnnggggeeeellllssss))));;;;

h) bu destek, ulusların ayrılma hakkı, bağımsız devlet ola-rak var olma hakkı İiarının yüce tutulması, savunulması vegerçekleİtirilmesi demektir;

i) bu İiar gerçekleİtirilmeksizin, ulusların, tüm dünyada sos-yalizmin zaferinin maddi temelini oluİturan yekpare dünyapazarı içinde birleİmelerini ve iİbirliğini sağlamak olanaksızdır;

j) bu birlik, halkların karİılıklı güveni ve kardeİçe iliİkileritemelinde oluİan yalnızca özgür bir birlik olabilir.

Buradan, ulusal sorunda iki yan, iki eğilim ortaya çıkar:emperyalist zincirlerden siyasi kurtuluİ ve bağımsız ulusal dev-let kurma eğilimi —bu, emperyalist baskı ve sömürge sömürüsütemelinde ortaya çıkan bir eğilimdir; ve ulusların iktisaden bir-birlerine yaklaİmaları eğilimi— bu, dünya pazarının ve dünyaiktisadının oluİmasından ortaya çıkan bir eğilimdir.

"Geliİmekte olan kapitalizm", der Lenin, "ulusal sorundaiki tarihi eğilim tanır. Birinci eğilim: Ulusal yaİantının ve ulu-sal hareketlerin uyanıİı, her türlü ulusal baskıya karİı mücadele,ulusal devletlerin yaratılması. İkinci eğilim: Uluslararasındakiçok çeİitli bağların geliİmesi ve çoğalması, ulusal çitlerinyıkılması, sermayenin, genelde iktisadi yaİamın, siyasetin, bili-min vs. uluslararası birliğin yaratılması. Her iki eğilim de kapi-talizmin evrensel yasasıdır. Birincisi kapitalist geliİmeninbaİlangıç aİamasında ağır basar; ikincisi olgunlaİmıİ, sosyalisttopluma dönüİmeye doğru yol alan kapitalizmi belirler." (Bkz.Lenin, Bütün Eserler, 4. baskı, cilt 20, s. 11, Rusça.)

Emperyalizm açısından bu iki eğilim, uzlaİmaz

Ulusal Sorun 81 82 Leninizmin Temelleri Üzerine

© 2006 RagTime GmbHPrinted with RagTime 6 (Demo)

sosyal-demokratı, bir yandan genelde ulusların kaynaİmasınısavunurken, 'kendi' Nikolaus II'sinin, 'kendi' Wilhelm, George,Poincaré vs.sinin ddddeeee küçük uluslarla (ilhaklar yoluyla)kkkkaaaayyyynnnnaaaaİİİİmmmmaaaassssıııınnnnddddaaaannnn yyyyaaaannnnaaaa olduğunu bir an bile unutursa, —Niko-laus II Galiçya ile 'kaynaİmaktan' yanadır, Wilhelm II Belçikaile 'kaynaİmaktan' yanadır vs.—, böylesi bir sosyal-demokratteoride gülünç bir doktriner, pratikte ise emperyalizmin bir suçortağı olur.

Ezen ülkelerdeki iİçilerin enternasyonalist eğitimininağırlık noktasında, kayıtsız koİulsuz, ezilen ülkelerin ayrılmaözgürlüğünü propaganda etmek ve savunmak zorundadır. Buolmaksızın enternasyonalizm oooollllmmmmaaaazzzz.... Bu propagandayı yyyyaaaappppmmmmaaaa----yyyyaaaannnn bir ezen ulusun her sosyal-demokratını, emperyalist ve al-çak saymak hakkımız ve görevimizdir. Sosyalizmingerçekleİmesinden önce ayrılma oooollllaaaayyyyıııı binde bir olayda bilemümkün ve 'gerçekleİtirilebilir' olsa da, bu mutlak bir talep-tir…

Öte yandan, küçük bir ulusun sosyal-demokratı, ajitasyo-nunda ağırlık noktasını genel formülümüzün iiiikkkkiiiinnnncccciiii kelimesinevermelidir: ulusların 'özgür bbbbiiiirrrrlllliiiiğğğğiiii''''.... O, bir enternasyonalist ola-rak yükümlülüklerini zedelemeksizin, hhhheeeemmmm kendi ulusunun si-yasi bağımsızlığından, hhhheeeemmmm ddddeeee komİu devlet X, Y, Z, vs.yekatılmasından yana olabilir. Ama o, her durumda, ulusaldargörüİlülüğe içe kapanıklığa ve yalıtıklığa kkkkaaaarrrrİİİİıııı,,,, ve bütününve genelin hesaba katılması, parçanın çıkarlarının, bütününçıkarlarına tabi kılınması için mücadele etmelidir.

Sorunu derinlemesine incelememiİ kiİiler, ezen uluslarınsosyal-demokratları 'aaaayyyyrrrrııııllllmmmmaaaa özgürlüğü' üzerinde ısrar eder-ken, ezilen ulusların sosyal-demokratların ''''bbbbiiiirrrrlllleeeeİİİİmmmmeeee özgürlüğü'üzerinde direnmelerinin 'çeliİkili' olduğunu düİünüyorlar. Amaüzerinde biraz düİününce, enternasyonalizme ve uluslarınkaynaİmasına giden bir bbbbaaaaİİİİkkkkaaaa yol, vvvveeeerrrriiiilllliiii dddduuuurrrruuuummmmddddaaaannnn bu hedefegiden bir baİka yol olmadığı ve olamayacağı görülecektir."(Bkz. Lenin, Bütün Eserler, 4. baskı, cilt 22, s, 330-332, Rus-ça.)

Aksi takdirde, Sovyet iktidarını sağlamlaİtırmak, hakiki en-ternasyonalizmi sağlamak Sovyet Sosyalist CumhuriyetlerBirliği adını taİıyan ve halkların yekpare bir dünya iktisadındakigelecekteki birliğinin yaİayan örneği olan, halkların iİbirliğininbüyük örgütünü yaratmak olaanaksız olurdu.

Kendi ulusal dargörüİlülüklerini aİmak istemeyen ve kendiülkesinin kurtuluİ hareketi ile egemen ülkelerin proletarya hare-keti arasındaki bağıntıyı kavramayan ezilen ülkelerin sosyalist-lerinin ulusal içe kapanıklığına, dargörüİlülüğüne veyalıtıklığına karİı mücadele zorunluluğu bundan ötürüdür.

Bu mücadele olmaksızın, ezilen ulusların proletaryasınınbağımsız bir siyaset izleyebilmesi ve ortak düİmanın devrilmesiiçin mücadelede, emperyalizmin devrilmesi için mücadeledeegemen ülkelerin proletaryasıyla sınıf dayanıİmasınıgerçekleİtirebilmesi düİünülmezdi.

Bu mücadele olmaksızın, enternasyonalizm olanaksız olur-du.

Egemen ulusların ve ezilen ulusların emekçi kitlelerini dev-rimci enternasyonalizm ruhunda eğitmenin yolu budur.

İİçilerin enternasyonalizm ruhunda eğitilmesine iliİkin ko-münizmin ikili görevi hakkında Lenin İunları söylüyor:

"Bu eğitim… büyük, ezen uluslar ve küçük, ezilen uluslar,ilhak eden ve ilhak edilen uluslar için ssssoooommmmuuuutttt oooollllaaaarrrraaaakkkk bbbbiiiirrrrbbbbiiiirrrriiiinnnniiiinnnnaaaayyyynnnnıııı olabilir mi?

Elbette ki olamaz. Ortak hedefe; tam hak eİitliğine, bbbbüüüüttttüüüünnnnulusların en sıkı yakınlaİmasına ve sonra da kkkkaaaayyyynnnnaaaaİİİİmmmmaaaassssıııınnnnaaaa gi-den yol; örneğin tıpkı bir kitap sayfasının ortasında bulunan birnoktaya giden yolun, sayfanın bir kenarından sola doğru, karİıkenarından ise sağa doğru gitmesi gibi, burada da elbette çeİitlisomut yollardan geçecektir. Büyük, ezen, ilhakçı bir ulusun bir

Ulusal Sorun 83 84 Leninizmin Temelleri Üzerine

© 2006 RagTime GmbHPrinted with RagTime 6 (Demo)

ter mücadele biçimlerinden yararlanma taktiğini uygulamasındadeğil, bu biçimlerin önemini abartmasında, onları neredeyse bi-ricik mücadele biçimleri olarak görmesinde ve II. Enternasyonalpartilerinin, açık devrimci muharebeler dönemi başlayıp, parla-mento dışı mücadele biçimleri sorunu ön plana çıktığında, yenigörevlere sırt çevirmesi, onları reddetmesinde yatar.

Ancak bunu izleyen dönemde, proletaryanın açık eylemleridöneminde, proleter devrimi döneminde, burjuvazinin devrilme-si sorunu ivedi bir sorun haline, proletaryanın yedek güçleri so-runu (strateji) en yakıcı sorunlardan biri haline geldiğinde, tümmücadele ve örgüt biçimleri —parlamenter ve parlamento dışı(taktik)— tüm belirginlikleriyle öne çıktığındadır ki, ancak budönemdedir ki, proletaryanın mücadelesinin sınırları sağlamçizilmiş bir stratejisi ve işlenmiş bir taktiği yaratıldı. İkinci En-ternasyonal oportünistlerinin unutturduğu, Marx ve Engels'intaktik ve strateji üzerine dahiyane düşünceleri Lenin tarafındantam da bu dönemde günışığına çıkarıldı. Ama Lenin, kendisiniMarx ve Engels'in tek tek taktik önermelerini yeniden tesis et-mekle sınırlamadı. Onları daha da geliştirip, yeni düşüncelerleve önermelerle tamamladı; tüm bunları, proletaryanın sınıf mü-cadelesine önderlik için bir kurallar ve yolgösterici ilkeler siste-mi halinde birleştirdi. Lenin'in "Ne Yapmalı", "İki Taktik","Emperyalizm", "Devlet ve Devrim", "Proletarya Devrimi veDönek Kautsky", "Çocukluk Hastalığı" gibi yazıları hiçkuşkusuz marksizmin genel hazinesine, onun devrimcicephaneliğine son derece değerli katkılar olarak girecektir. Le-ninizmin stratejisi ve taktiği, proletaryanın devrimci mücadele-sine önderlik bilimidir.

2222———— DDDDeeeevvvvrrrriiiimmmm aaaaşşşşaaaammmmaaaallllaaaarrrrıııı vvvveeee ssssttttrrrraaaatttteeeejjjjiiii.... Strateji, devrimin veriliaşaması temelinde, proletaryanın ana darbesinin doğrultusunu

VVVVIIIIIIII

SSSSTTTTRRRRAAAATTTTEEEEJJJJİİİİ VVVVEEEE TTTTAAAAKKKKTTTTİİİİKKKK

Bu konudan altı soruyu ele alacağım: a) proletaryanın sınıf mücadelesinde önderlik bilimi olarak

strateji ve taktik;b) devrim aşamaları ve strateji;c) hareketin kabarma ve alçalmaları ve taktik;d) stratejik önderlik;e) taktik önderlik;f) reformculuk ve devrimcilik.

1111 ———— PPPPrrrroooolllleeeettttaaaarrrryyyyaaaannnnıııınnnn ssssıııınnnnııııffff mmmmüüüüccccaaaaddddeeeelllleeeessssiiiinnnnddddeeee öööönnnnddddeeeerrrrlllliiiikkkk bbbbiiiilllliiiimmmmiiiioooollllaaaarrrraaaakkkk ssssttttrrrraaaatttteeeejjjjiiii vvvveeee ttttaaaakkkkttttiiiikkkk.... İkinci Enternasyonal'in egemenlik dö-nemi, proletaryanın siyasi ordularının az çok barışçıl gelişmekoşulları altında oluşturulması ve eğitimi dönemiydi. Parlamen-tarizmin, sınıf mücadelesinin ağırlıklı biçimi olduğu dönemdi.Büyük sınıf çatışmaları, proletaryanın devrimci muharebelerehazırlanması, proletarya diktatörlüğünü elde etmenin yollarısorunları, o zamanlar gündemde durmuyor gibi görünüyordu.Görev, proletarya ordularının oluşturulması ve eğitimi için bü-tün legal gelişme yollarından yararlanmak, proletaryanın muha-lefet durumunda kaldığı ve muhalefet durumunda kalmak zo-runda gibi görüldüğü parlamentarizmden koşullara uygun bi-çimde yararlanmakla sınırlanıyordu. Kanıtlamaya gerek yok ki,böyle bir dönemde ve proletaryanın görevlerinin böyle birkavranışıyla, ne çerçevesi sağlam bir strateji, ne de işlenmiş birtaktik olamazdı. Elbette, taktik ve strateji üzerine parça parça,birbirinden kopuk düşünceler vardı ama taktik ve strateji yoktu.

İkinci Enternasyonal'in ölümcül günahı, o sıralar parlamen-

Strateji ve Taktik 85 86 Leninizmin Temelleri Üzerine

* © 2006 RagTime GmbHPrinted with RagTime 6 (Demo)

burjuvazinin yalpalayan tavrını etkisiz hale getirmek için nüfu-sun yarı-proleter unsurları kütlesini kendi etrafında toplayaraksosyalist devrimi yapmalıdır." (Aynı yerde.)

ÜÜÜÜççççüüüünnnnccccüüüü aaaaşşşşaaaammmmaaaa.... Ekim Devrimi'nden sonra başlamıştır. He-def: bbbbiiiirrrr ülkede proletarya diktatörlüğünü sağlamlaştırmak, aynızamanda onu tüm ülkelerde emperyalizmi yenmek için kullan-mak. Devrim, bir tek ülkenin çerçevesi dışına taşar; dünya dev-rimi dönemi başlamıştır. Devrimin ana güçleri: bbbbiiiirrrr ülkede pro-letarya diktatörlüğü, tüm ülkelerdeki proletaryanın devrimci ha-reketi. Ana yedek güçler: gelişmiş ülkelerdeki yarı-proleter veküçük-köylü kitleler, sömürgelerdeki ve bağımlı ülkelerdekikurtuluş hareketi. Ana darbenin doğrultusu: küçük-burjuvademokratları tecrit etmek; emperyalizmle aaaannnnllllaaaaşşşşmmmmaaaa politikasınınana dayanağını oluşturan II. Enternasyonal partilerini tecrit et-mek. Güçlerin mevzilenme planı: proleter devrimin, sömürge-lerdeki ve bağımlı ülkelerdeki kurtuluş hareketiyle ittifakı.

Strateji, devrimin ana güçleri ve onların yedekleriyleuğraşır. Devrimin bir aşamadan diğerine geçmesiyle değişir, fa-kat verili aşamanın tüm dönemi boyunca esas olarak değişmez.

3333———— HHHHaaaarrrreeeekkkkeeeettttiiiinnnn kkkkaaaabbbbaaaarrrrmmmmaaaa vvvveeee aaaallllççççaaaallllmmmmaaaallllaaaarrrrıııı vvvveeee ttttaaaakkkkttttiiiikkkk.... Taktik,hareketin kabarma ve alçalma, devrimin yükselme vealçalmasının nispeten kısa dönemi için proletaryanın davranışçizgisini saptamak, eski mücadele ve örgütlenme biçimlerininve eski şiarların yerine yenilerini geçirerek, bu biçimleri birbi-riyle birleştirerek vb. bu çizginin uygulanması için mücadele et-mektir. Strateji, diyelim ki, Çarlığa ya da burjuvaziye karşısavaşı kazanma, Çarlığa ya da burjuvaziye karşı mücadeleyi so-nuna kadar götürmeyi hedef edinmişse, taktik daha az önemli

saptamak, devrimci güçlerin mevzilenişi (ana ve ikincil yedekgüçler) için uygun plan hazırlamak, devrimin verili aşamasınıntüm süreci boyunca bu planın gerçekleştirilmesi içinçalışmaktır.

Bizim devrimimiz bugüne değin iki aşamadan geçmiş veEkim Devrimi'nden sonra üçüncü aşamaya girmiştir. Buna uy-gun olarak strateji de değişmiştir.

BBBBiiiirrrriiiinnnncccciiii aaaaşşşşaaaammmmaaaa.... 1903'ten 1917 fiubatı'na kadar. Hedef:Çarlığı yıkmak, ortaçağ kalıntılarını tamamıyla tasfiye etmek.Devrimin ana gücü: proletarya. En yakın yedek gücü: köylülük.Ana darbenin doğrultusu: köylülüğü kendi etkisi altına çekmeyeve Çarlıkla aaaannnnllllaaaaşşşşaaaarrrraaaakkkk devrimi tasfiye etmeye çabalayan liberal-monarşist burjuvaziyi tecrit etmek. Güçlerin mevzilenme planı:işçi sınıfının köylülükle ittifakı. "Proletarya, şiddet yoluyla mut-lakiyetin direnişini ezmek ve burjuvazinin yalpalayan tavrını et-kisiz hale getirmek için köylülük kütlesini kendi etrafında topla-yarak demokratik devrimi sonuna kadar götürmelidir." (Bkz.LLLLeeeennnniiiinnnn,,,, Bütün Eserler, 4. baskı, cilt 9, s. 81)

İİİİkkkkiiiinnnncccciiii aaaaşşşşaaaammmmaaaa.... Mart 1917'den Ekim 1917'ye. Hedef: Rus-ya'da emperyalizmi devirmek ve emperyalist savaştan çıkmak.Devrimin ana gücü: proletarya. En yakın yedek gücü: yoksulköylülük. Komşu ülkelerin proletaryası, muhtemel yedek güç.Uzayan savaş ve emperyalizmin krizi, elverişli faktörler. Anadarbenin doğrultusu: emekçi köylü kitlelerini kendi etkisi altınaçekmeye ve devrimi emperyalizmle aaaannnnllllaaaaşşşşaaaarrrraaaakkkk sona erdirmeyeçabalayan küçük-burjuva demokrasisini (Menşevikler, Sosyal-Devrimciler) tecrit etmek. Güçlerin mevzilenme planı:proletaryanın yoksul köylülükle ittifakı. "Proletarya, şiddet yo-luyla burjuvazinin direnişini ezmek ve köylülüğün ve küçük-

Strateji ve Taktik 87 88 Leninizmin Temelleri Üzerine

* © 2006 RagTime GmbHPrinted with RagTime 6 (Demo)

örgütleri, kooperatifler, sigorta kasaları ve diğer legal örgütlergeçti.

Devrimin ikinci ve üçüncü aşamaları için de aynı şeysöylenmelidir; bu aşamalar boyunca stratejik planlardeğişmeden kaldığı halde, taktik düzinelerce kez değişti.

Taktik proletaryanın mücadele ve örgüt biçimleriyle, bu bi-çimlerin değişmesiyle, birleşmesiyle uğraşır. Devrimin verili biraşaması temelinde taktik, devrimin kabarma ve alçalmasına,yükselme ve geri çekilmesine göre birçok kez değişebilir.

4444———— SSSSttttrrrraaaatttteeeejjjjiiiikkkk öööönnnnddddeeeerrrrlllliiiikkkk.... Devrimin yedek güçleri şunlardır:

ddddoooollllaaaayyyyssssıııızzzz:::: a) köylülük ve genelde ülke içindeki nüfusun aratabakaları; b) komşu ülkelerin proletaryası; c) sömürgelerdekive bağımlı ülkelerdeki devrimci hareket; d) proletaryadiktatörlüğünün fetihleri ve kazanımları; proletarya, güçler den-gesinde üstünlüğü sağlama aldıktan sonra, ödünler yoluyla güç-lü düşmandan bir dinlenme molası elde etmek için, bu yedekle-rin bir kısmından geçici bir süre vazgeçebilir; ve

ddddoooollllaaaayyyyllllıııı:::: a) proletaryanın, düşmanı zayıflatmak ve kendi ye-dek güçlerini kuvvetlendirmek için yararlanabileceği, ülkeninproleter olmayan sınıfları arasındaki çelikiler ve çatışmalar; b)proleter devlete düşman olan burjuva devletler arasındaki,proletaryanın, saldırısı ya da zorunlu bir geri çekilme durumun-daki manevralarında yararlanabileceği çelişkiler, çatışmalar vesavaşlar (örneğin emperyalist savaş).

Birinci kategorideki yedek güçler üzerinde uzun boyludurmanın gereği yok, çünkü bunların önemi herkesçe açıktır.Önemleri her zaman açık olmayan ikinci kategorideki yedekgüçlere gelince, bunların bazen devrimin akışı için birinci dere-

hedefleri önüne koyar; çünkü onun hedefi, bir bütün olaraksavaşı kazanmak değil, devrimin verili yükselme ya da alçalmadönemindeki somut duruma uygun şu ya da bu muharebeyi, şuya da bu çarpışmayı, şu ya da bu kampanyayı, şu ya da bu eyle-mi başarıyla gerçekleştirmektir. Taktik, stratejinin birparçasıdır, ona bağlıdır ve ona hizmet eder.

Taktik, kabarma mı, yoksa alçalma mı olduğuna göredeğişir. Devrimin birinci aşaması boyunca (1903 — fiubat1917) stratejik plan herhangi bir değişikliğe uğramadığı halde,taktik bu süre içinde birçok kez değişti. 1903-1905 dönemindepartinin taktiği saldırı taktiği idi, çünkü devrim kabarıyor, hare-ket yükseliyordu ve taktik bu olgudan yola çıkmak zorundaydı.Buna uygun olarak, mücadele biçimleri de devrimciydi ve dev-rimin kabarmasının gereklerine uygundu. Yerel siyasi grevler,siyasi gösteriler, siyasi genel grev, Duma boykotu, ayaklanma,devrimci mücadele şiarları — bu dönemde birbirini izleyen mü-cadele biçimleri işte bunlardı. Mücadele biçimleriyle birlikte ör-güt biçimleri de değişmekteydi. Fabrika komiteleri, devrimciköylü komiteleri, grev komiteleri, işçi temsilcileri sovyetleri, azçok açık bir şekilde faaliyet yürüten bir işçi partisi — bu dö-nemdeki örgüt biçimleri bunlardı.

1907-1912 döneminde Parti, geri çekilme taktiğine geçmekzorunda kaldı, çünkü o sıralar devrimci hareket geri çekiliyordu,devrim alçalıyordu, ve taktik bu olguyu hesaba katmakzorundaydı. Buna uygun olarak hem mücadele biçimleri hem deörgütlenme biçimleri değişti. Duma'yı boykot yerine — Du-ma'ya katılma; Duma dışında açık devrimci eylemler yerine —Duma içinde eylemler ve çalışma; siyasi genel grevler yerine —kısmi iktisadi grevler, ya da basbayağı durgunluk. Parti'nin budönemde illegaliteye geçmek zorunda olduğu kendiliğindenanlaşılır; devrimci kitle örgütlerinin yerine ise kültür ve eğitim

Strateji ve Taktik 89 90 Leninizmin Temelleri Üzerine

* © 2006 RagTime GmbHPrinted with RagTime 6 (Demo)

canalıcı noktasında yoğunlaştırmak. Parti'nin Nisan-Ekim 1917dönemindeki stratejisi, yedek güçlerden bu şekilde biryararlanmanın örneği olarak alınabilir. Hiç kuşkusuz, bu dö-nemde düşmanın canalıcı noktası savaştı. Hiç kuşku yok ki, Par-ti, temel sorun olarak tam da bu sorunu ortaya atarak, nüfusunen geniş kitlelerini proleter öncünün çevresinde topladı. Bu dö-nemde Parti'nin stratejisi, öncüyü mitingler ve gösteriler yoluylasokak eylemlerinde eğitmek ve aynı zamanda cephe gerisindesovyetler yoluyla ve cephede asker komiteleri yoluyla yedekgüçleri öncüye yaklaştırmaktı. Devrimin sonucu, yedeklerdendoğru bir şekilde yararlanıldığı gösterdi.

Marx ve Engels'in ayaklanma konusundaki tanınmış öner-melerini açıklarken Lenin, devrimin güçlerinden stratejik olarakyararlanmanın bu koşulları hakkında şunları söylüyor:

"1— Ayaklanmayla aaaassssllllaaaa ooooyyyyuuuunnnn ooooyyyynnnnaaaammmmaaaa,,,, ama bir kez onubaşlatınca, ssssoooonnnnuuuunnnnaaaa kkkkaaaaddddaaaarrrr ggggiiiittttmmmmeeeekkkk zorunda olduğunu tam olarakbilmek zorundasın.

2— Tayin edici yerde ve tayin edici anda bbbbüüüüyyyyüüüükkkk bbbbiiiirrrr ggggüüüüççççüüüüssssttttüüüünnnnllllüüüüğğğğüüüü yoğunlaştırılmak zorundadır, çünkü aksi takdirdedaha iyi eğitilmiş ve örgütlenmiş olan düşman, ayaklanmacılarıyok edecektir.

3— Ayaklanma başlar başlamaz, en büyük kkkkaaaarrrraaaarrrrllllııııllllııııkkkkllllaaaadavranmak ve her halükârda ve mutlaka ssssaaaallllddddıııırrrrııııyyyyaaaa geçmek ge-rekir. 'Savunma, silahlı ayaklanmanın ölümüdür.'

4— Düşmanı gafil avlamaya ve birliklerinin dağınıkolduğu anı yakalamaya çalışmak gerekir.

5— Küçük de olsa ggggüüüünnnnbbbbeeeeggggüüüünnnn (eğer bir şehir sözkonusuysa,her saat de denebilir) başarı kazanmak ve bu sayede nepahasına olursa olsun 'moral üstünlüğü' korumak gerekir."(Bkz. Bütün Eserler, 4. baskı, cilt 26, s. 152.)

cede öneme sahip oldukları söylenmelidir. Örneğin, birinci dev-rim sırasında ve sonrasında küçük-burjuva demokrasisi (Sosyal-Devrimciler) ile liberal-monarşist burjuvazi (Kadetler)arasındaki, hiç şüphesiz köylülüğün burjuvazinin etkisindençıkartılmasına yardım eden çatışmanın muazzam önemi aslayadsınamaz. Emperyalistlerin, birbirleriyle savaş içindeolduklarından dolayı, güçlerini genç Sovyet iktidarına karşıyoğunlaştırma olanaklarının olmadığı, ve proletaryanın tam dabu yüzden kendi güçlerini örgütlemeyi doğrudan ele alma, ken-di iktidarını sağlamlaştırma ve Kolçak ve Denikin'in yenilgileri-ni hazırlama olanağını elde ettiği, Ekim Devrimi sırasındabaşlıca emperyalist grupların birbirlerine karşı bir ölüm-kalımsavaşı vermeleri olgusunun muazzam önemini yadsımak içindaha da az neden vardır. Emperyalist gruplar arasındakiçelişkilerin gittikçe derinleştiği ve aralarında yeni bir savaşınkaçınılmaz hale geldiği şu sırada, bu türden yedek güçlerin pro-letarya için gittikçe daha büyük önem kazanacağıvarsayılmalıdır.

Stratejik önderliğin görevi, gelişmesinin verili aşamasındadevrimin ana hedefine ulaşmak için tüm bu yedek güçlerdendoğru bir şekilde yararlanmaktır.

Yedek güçlerden doğru bir biçimde yararlanmak nasıl olur?

Ana koşulları olarak aşağıdakilerin görüldüğü bazı zorunlukoşulları yerine getirmekle olur.

BBBBiiiirrrriiiinnnncccciiiissssiiii:::: Devrimin halihazırda olgunlaştığı, saldırının tamislim ilerlediği, ayaklanmanın kapıyı çaldığı ve yedeklerin ön-cüye yaklaştırılmasının başarının tayin edici koşulu olduğusırada, devrimin ana güçlerini tayin edici anda düşmanın en

Strateji ve Taktik 91 92 Leninizmin Temelleri Üzerine

* © 2006 RagTime GmbHPrinted with RagTime 6 (Demo)

ayaklanmayı başlatma girişimi görülmelidir.

ÜÜÜÜççççüüüünnnnccccüüüüssssüüüü:::: Bir kez tutulan rota, hedefe giden yol üzerinde-ki tüm ve her türden zorluklar ve karışıklıklara rağmenşaşmadan izlenmelidir; bu, öncünün, mücadelenin ana hedefinigözden kaybetmemesi ve bu hedefe yönelen ve öncünün çevre-sinde toplanmaya çalışan kitlelerin yoldan sapmaması için zo-runludur. Bu koşulu ihlâl etmek, denizciler arasında "rotayışaşırmak" tanımıyla bilinen muzazam bir hataya götürür. Böylebir "rotayı şaşırma" örneği olarak, Partimizin DemokratikKonferansı'nın hemen ertesinde, Ön Parlamento'ya katılmakararı aldığı sıradaki yanlış tavrı görülmelidir. Parti bu andasanki, Ön Plarlamento'nun ülkeyi Sovyetler yolundan burjuvaparlamentarizmi yoluna geçirmek için burjuvazinin bir girişimiolduğunu; Parti'nin böyle bir kuruma katılmasının bütün kartlarıkarmakarışık etmek ve "Tüm İktidar Sovyetlere" şiarı altındadevrimci bir mücadele veren işçileri ve köylüleri yolundansaptırmak olduğunu unutmuştu. Bu hata, Bolşeviklerin Ön Par-lamento'dan çıkmalarıyla düzeltildi.

DDDDöööörrrrddddüüüünnnnccccüüüüssssüüüü:::: Yedeklerle öyle manevra yapılmalıdır ki,düşmanın güçlü olduğu, geri çekilmenin kaçınılmaz olduğu,düşmanın kabul ettirmek istediği savaşı kabul etmenin apaçıkdezavantajlı olduğu, verili güçler ilişkisinde geri çekilmenin,öncüyü düşmanın darbelerinden sakınmak ve yedekleri koru-mak için tek araç olduğu zaman, düzenli bir geri çekilmeyegirişilebilsin.

"Devrimci partiler", diyor Lenin, "eğitimlerinitamamlamalıdırlar. Onlar saldırmayı öğrenmişlerdir. fiimdiartık bu bilimin, daha doğru bir şekilde nasıl geri çekilineceğibilimiyle tamamlanması gerektiğini kavramalıdırlar. Kavramakgerekir ki —ve devrimci sınıf, kendi acı deneyimleriyle

İİİİkkkkiiiinnnncccciiiissssiiii:::: Tayin edici darbe anının, ayaklanmanın başlamaanının seçimi öyle hesaplanmalıdır ki, bunalım doruk noktasınavarmış olsun, öncünün sonuna kadar savaşmaya hazır olması,yedek güçlerin öncüyü desteklemeye hazır olması ve düşmansaflarında kargaşalığın son hadddine varması verilmiş olsun.

Tayin edici muharebe, diyor Lenin, [şu koşullar yerinegelmişse —ÇN] tamamen olgunlaşmış olarak görülebilir: EEEEğğğğeeeerrrr"1— bize düşman tüm sınıf güçleri yeterince kargaşa içindeyse,yeterince birbirine düşmüşse, güçlerini aşan mücadele ile yete-rince güçten düşmüşlerse"; eeeeğğğğeeeerrrr "2— tüm yalpalayan,istikrarsız, kararsız ara unsurlar, yani küçük-burjuvazi —burju-vaziden farklı olarak küçük-burjuva demokrasisi—, halkın gö-zünde yeterince teşhir olmuşsa, iflaslarıyla pratikte yeterincegözden düşmüşse"; eeeeğğğğeeeerrrr "3— proletarya içinde, burjuvaziyekarşı en kararlı, en yürekli, devrimci eylemleri desteklemektenyana bir kitle ruh hali başlamışsa ve güçlü bir şekilde yükseli-yorsa. Eğer durum buysa, o zaman devrim gerçektenolgunlaşmıştır, o zaman zaferimiz, eğer yukarıda sayılan…koşulları doğru bir şekilde değerlendirmiş ve anı doğru birşekilde seçmişsek, o zaman zaferimiz kesindir." (Bkz. BütünEserler, 4. baskı, cilt 31, s. 74.)

Böyle bir stratejinin örneği olarak Ekim ayaklanmasınınuygulanması gösterilebilir.

Bu koşulu ihlâl etmek, "tempoyu yitirme" denilen, Parti'ninhareketin akışının gerisinde kaldığı ya da çok ilerisindeyürüdüğü ve böylelikle yenilgi tehlikesinin ortaya çıktığıtehlikeli bir hataya götürür. Böyle bir "tempo yitirme"ninörneği olarak, ayaklanma anının nasıl seçilmemesi gerektiğineörnek olarak, Sovyetler'de hâlâ bir yalpalamanın hissedildiği,cephedeki askerlerin hâlâ yol ayrımında olduğu ve yedek güçle-rin henüz öncüye yaklaştırılmamış olduğu Eylül 1917'de, birbölüm yoldaşın Demokratik Konferans'ı tutuklayarak

Strateji ve Taktik 93 94 Leninizmin Temelleri Üzerine

* © 2006 RagTime GmbHPrinted with RagTime 6 (Demo)

rinde ustalaşmak; ve verili güçler ilişkisinde, stratejik başarınınhazırlanması için gerekli olan azami sonuçları elde etmek içinbunlardan doğru bir şekilde yararlanılmasını sağlamaktır.

Proletaryanın mücadele ve örgüt biçimlerinden doğru birşekilde yararlanmak nasıl olur?

Ana koşulları olarak aşağıdakilerin görüldüğü bazı zorunlukoşulları yerine getirmekle olur:

BBBBiiiirrrriiiinnnncccciiiissssiiii:::: Öne çıkarılacak mücadele ve örgüt biçimleri,tam da, hareketin verili anındaki kabarma ya da alçalmakoşullarına en uygun olan ve kitleleri devrimci mevzilere çek-meyi, milyonlarca kitleyi devrim cephesine çekmeyi ve onlarındevrim cephesinde mevzilenmesini kolaylaştırmak ve sağlamaalmak için elverişli mücadele ve örgüt biçimleridir.

Burada önemli olan, öncünün, eski düzenin ayaktatutulmasının olanaksızlığını ve onun devrilmesininkaçınılmazlığını görmesi değildir. Önemli olan, kitlelerin, mil-yonlarca kitlenin bu kaçınılmazlığı kavraması ve öncüyü des-teklemeye hazır olduğunu göstermesidir. Ama kitleler bunu an-cak kendi deneyimleri temelinde kavrayabilir. Milyonlarca kit-leye, eski iktidarın devrilmesinin kaçınılmazlığını kendi dene-yimleri vasıtasıyla anlama olanağını vermek ve kitlelerin,devrimci şiarların doğruluğuna deneyimleri temelinde kanaatgetirmelerini kolaylaştıracak mücadele yöntemlerini ve örgütbiçimlerini öne çıkarmak — işte görev budur.

Eğer Parti o sıralar Duma'ya katılmaya karar vermişolmasaydı, eğer güçlerini Duma'da çalışma üzerindetoplamamış ve Duma'nın beyhudeliğini, Kadetlerin vaatlerininyalan olduğunu, Çarlıkla anlaşmaya varmanın olanaksızlığını ve

kavramayı öğrenir—, doğru bir şekilde saldırmayı ve doğru birşekilde geri çekilmeyi öğrenmiş olmaksızın zaferkazanılamaz." (Bkz. Bütün Eserler, 4 baskı, cilt 31, s. 11-12,Rusça.)

Böyle bir stratejinin hedefi zaman kazanmak, düşmanı ha-rap etmek ve daha sonra saldırıya geçmek üzere güçtoplamaktır.

Brest barışının imzalanması böyle bir stratejinin örneği ola-rak görülebilir; [Brest barışı, —ÇN] Parti'ye, zaman kazanma,emperyalizmin kampındaki çatışmalardan yararlanma,düşmanın güçlerini parçalama, köylülüğü kendi yanında tutmave Kolçak ve Denikin'e karşı saldırıyı hazırlamak için güç top-lama olanağını verdi.

"Ayrı bir barış anlaşması yapmakla", diyordu Lenin osıralar, "kendimizi vvvveeeerrrriiiilllliiii aaaannnnddddaaaa mmmmüüüümmmmkkkküüüünnnn oooollllaaaannnn en yüksek dere-cede, birbirleriyle savaşan her iki emperyalist gruptankurtarıyoruz, onların düşmanlıklarından ve —bize karşı biranlaşma yapmalarını zorlaştıran— savaşlarındanyararlanıyoruz, belirli bir dönem, sosyalist devrimi sürdürmekve pekiştirmek için hareket serbestliği elde ediyoruz." (Bkz.Bütün Eserler, 4. baskı, cilt 26, s. 407, Rusça.)

"fiimdi en budalalar bile", diyordu Lenin Brest barışındanüç yıl sonra, "'Brest Barışı'nın bizi güçlendiren ve uluslararasıemperyalizmin güçlerini parçalayan bir taviz olduğunu görü-yor" (bkz. Bütün Eserler, 4. baskı, cilt 33, s. 4, Rusça.)

Stratejik önderliğin doğrulduğunu güvenceleyen anakoşullar bunlardır.

5555———— TTTTaaaakkkkttttiiiikkkk öööönnnnddddeeeerrrrlllliiiikkkk.... Taktik önderlik, stratejik önderliğinbir parçasıdır; onun görevlerine ve gereklerine tabidir. Taktikönderliğin görevi, proletaryanın tüm mücadele ve örgüt biçimle-

Strateji ve Taktik 95 96 Leninizmin Temelleri Üzerine

* © 2006 RagTime GmbHPrinted with RagTime 6 (Demo)

lerin ve sermaye tarafından ezilenlerin geniş kitlelerinin bu ko-numa gelmesi için, bunun için yalnızca propaganda, yalnızcaajitasyon yeterli değildir. Bunun için bu kitlelerin kendi siyasideneyimi gereklidir. Bu, tüm büyük devrimlerin temelyasasıdır; bu yasa ki, şimdi sadece Rusya tarafından değil, Al-manya tarafından da şaşırtıcı bir güçle ve canlılıkladoğrulanmaktadır. Yalnızca Rusya'nın kültür seviyesi düşük veçoğu zaman okuma-yazmayı bilmeyen kitleleri değil, aynızamanda Almanya'nın kültür seviyesi yüksek ve tümüyle oku-ma-yazma bilen kitleleri de, yönlerini kararlılıkla komünizmeçevirmek için, II. Enternasyonal şövalyelerinin hükümetininbütün güçsüzlüğünü, karaktersizliğini, çaresizliğini, burjuvaziönündeki bütün uşaklığını, bütün alçaklığını ve proletaryadiktatörlüğünün tek alternatifi olarak en aşırı gericilerin (Rus-ya'da Kornilov, Almanya'da Kapp ve ortakları) diktatörlüğününkaçınılmazlığını kendi acı deneyimleriyle kavramak zorundakaldılar." (Bkz. Bütün Eserler, 4. baskı, cilt 31. s. 73.)

İİİİkkkkiiiinnnncccciiiissssiiii:::: Verili her her anda, tüm zinciri elde tutmayı vestratejik başarıya ulaşmanın koşullarını hazırlamayı olanaklıkılmak için kavranması gereken süreçler zincirindeki özelhalkayı bulmak.

Burada önemli olan, Parti'nin önünde bulunan tüm görevlerarasından, yerine getirilmesi merkezi noktayı oluşturan ve çözü-mü diğer aktüel görevlerin başarıyla yerine getirilmesini güven-celeyen özel aktüel görevi bulup çıkarmaktır.

Bu yol gösterici ilkenin önemi, birisi uzak geçmişten (Par-ti'nin oluşturulması dönemi) ve diğeri dolaysız güncelden (NEPdönemi) alınan iki örnekle gösterilebilir.

Parti'nin oluşturulması döneminde, sayısız çevre ve örgütle-rin henüz birbirine bağlanmadığı, amatörlüğün ve çevreciliğinParti'yi baştan aşağı kemirdiği, ideolojik parçalanmışlığın Par-

köylülükle işçi sınıfının ittifakının kaçınılmazlığını kitlelerinkendi deneyimleri ile kavramlarını kolaylaştırmak için buçalışma temelinde mücadeleyi geliştirmeseydi, öncü, işçisınıfından kopardı ve işçi sınıfı, kitlelerele bağlarını kaybederdi.Kitlelerin Duma dönemindeki deneyimleri olmaksızın, Kadetle-rin teşhiri ve proletaryanın hegemonyası olanaksız olurdu.

Otzovizm taktiğinin tehlikesi şu idi ki, öncüyü milyonlarcayedeğinden koparmakla tehdit ediyordu.

Eğer proletarya; Menşevikler ve Sosyal-Devrimcilerin he-nüz kendi kendilerini savaş ve emperyalizm yanlıları olarakteşhir etmemiş oldukları, kitlelerin barış, toprak ve özgürlüküzerine menşevik ve sosyal-devrimci söylevlerin sahteliğini he-nüz kendi deneyimleriyle kavramamış oldukları 1917Nisanı'nda ayaklanma çağrısı yapan "Sol" komünistleri izlemişolsaydı; Parti işçi sınıfından kopardı ve işçi sınıfı geniş köylü veasker yığınları üzerindeki nüfuzunu yitirirdi. Kitlelerin Kerenskidönemindeki deneyimleri olmaksızın, Menşevikler ve Sosyal-Devrimciler tecrit edilmez, ve proletarya diktatörlüğü olanaksızolurdu. Bundan ötürü, küçük-burjuva partilerinin hatalarıhakkında [kitleleri —ÇN] "sabırla aydınlatma" ve Sovyetleriçinde açık mücadele taktiği tek doğru taktikti.

"Sol" komünistlerin taktiğinin tehlikesi şuydu ki, Parti'yiproletarya devriminin önderinden, ayakları havada bir avuç boşkafalı komplocuya dönüştürmekle tehdit ediyordu.

"Yalnızca öncüyle", diyor Lenin, "zafer kazanılamaz. Tümsınıfın, geniş kitlelerin, öncüyü ya doğrudan desteklediği ya daona karşı hayırhah bir tarafsızlık gösterdiği bir konum almamışoldukları sürece, öncüyü tek başına tayin edici savaşa sür-mek… yalnızca bir budalalık olmakla kalmaz, aynı zamandabir cinayet olur. Ama gerçekten tüm sınıfın, gerçekten emekçi-

Strateji ve Taktik 97 98 Leninizmin Temelleri Üzerine

* © 2006 RagTime GmbHPrinted with RagTime 6 (Demo)

için tüm güçle kavranması gereken özel halkayı bulmasını bil-mek gerekir…"

"Verili anda… bu halka, doğru bir devlet düzenlemesi (yö-netimi) altında iç ttttiiiiccccaaaarrrreeeettttiiiinnnn canlandırılmasıdır. Ticaret, tarihselolaylar zincirinde, 1921-1922 yıllarında sosyalist inşamızıngeçiş biçimlerinde… ''''ttttüüüümmmm ggggüüüüccccüüüümmmmüüüüzzzzlllleeee kkkkaaaavvvvrrrraaaammmmaaaammmmıııızzzz ggggeeeerrrreeeekkkkeeeennnn'''''halka'dır." (Bkz. Bütün Eserler, 4. baskı, c. 33, s. 88-89, Rus-ça.)

Taktik önderliğin doğruluğunu güvenceleyen ana koşullarbunlardır.

6666———— RRRReeeeffffoooorrrrmmmmccccuuuulllluuuukkkk vvvveeee ddddeeeevvvvrrrriiiimmmmcccciiiilllliiiikkkk.... Devrimci taktik, refor-mist taktikten ne ile ayrılır?

Bazıları, Leninizmin genelde reformlara karşı, uzlaşmalarave anlaşmalara karşı olduğunu sanıyorlar. Bu tamamen yanlıştır.Belirli bir anlamda "her ne koparırsan kâr" olduğunu, belirlikoşullar altında genelde reformların, özelde ise uzlaşma veanlaşmaların zorunlu ve yararlı olduğunu Bolşevikler de herkeskadar bilir.

"Uluslararası burjuvazinin devrilmesi için bir savaşyürütmek", diyor Lenin, "devletler arasındaki aleladesavaşların en inatçılarından bile yüz kez daha çetin, daha uzunve daha çapraşık [bir savaş yürütmek —ÇN] ve bu arada ma-nevra yapmayı, düşmanlar arasındaki (geçici de olsa) çıkarçatışmalarından yararlanmayı, olası (geçici de olsa) çıkarçatışmalarından yararlanmayı, olası (geçici, istikrarsız, yalpala-yan, koşullu da olsa) müttefiklerle anlaşmalar ve uzlaşmalaryapmayı peşinen reddetmek — bu sonsuz derecede gülünç birtavır olmaz mı? Bu, henüz araştırılmamış ve o güne kadarulaşılmamış bir dağa çetin bir şekilde tırmanırken, bazen zik-zaklar çizerek gitmeyi, bazen geri dönmeyi, bir kez seçilendoğrultuyu bırakıp başka doğrultuları denemeyi baştan reddet-mekle aynı şey değil midir?" (Bkz. Bütün Eserler, 4. baskı, cilt

ti'nin iç yaşantısının karakteristik özelliğini oluşturduğu bu dö-nemde, Parti'nin o sırada karşı karşıya bulunduğu halkalar zinci-ri içinde ve görevler zinciri içinde esas halka ve esas görev, bü-tün Rusya için illegal bir gazetinin ("Iskra") yaratılmasıydı. Ni-çin? Çünkü o zamanki koşullar altında, sayısız çevreleri ve ör-gütleri bir tek bütün içinde birleştirecek, ideolojik ve taktikbirliğin koşullarını hazırlayacak ve bu yoldan gerçek bir parti-nin oluşturulması için temelleri atacak durumda olan ve aynıtelden çalan bir Parti çekirdeği ancak illegal bir tüm Rusya ga-zetesi ile yaratılabilirdi.

Savaştan iktisadi inşaya geçiş döneminde; sanayinin,yıkılmışlığın kıskacında bir bitkisel hayata girdiği ve tarımınkentsel ürün darlığından sıkıntı çektiği; devlet sanayii ile köylüiktisadının birleşmesinin, sosyalist inşanın başarısının temelkoşulu haline geldiği bu dönemde; ticaretin geliştirilmesi, süreç-ler zincirinin ana halkasını, görevler dizisi içinde ana görevioluşturuyordu. Niçin? Çünkü NEP koşulları altında, sanayi ileköylü iktisadının birleştirilmesi ticaretten başka bir yolla müm-kün değildi; çünkü NEP koşulları altında, sürüm olmadan üre-tim sanayi için ölüm demekti; çünkü sanayi ancak, ticaretigeliştirme yoluyla sürümü genişleterek genişletilebilirdi; çünküancak ticaret alanında sağlam bir tutanak elde edildiğinde, an-cak ticarete egemen olunduğunda, ancak bu halkaya egemenolunduğunda, sanayi ile köylü iktisadını birbiriyle sımsıkıbağlamak ve sosyalist iktisadın temelinin kurulmasınınkoşullarını yaratmak için diğer aktüel görevleri başarıyla çöz-mek umudu olabilirdi.

"Devrimci ve sosyalizm yandaşı ya da genelde komünistolmak yetmez…", der Lenin. "Verili her anda, tüm zinciri eldetutmayı ve bir sonraki halkaya geçmeyi güvenle hazırlamak

Strateji ve Taktik 99 100 Leninizmin Temelleri Üzerine

* © 2006 RagTime GmbHPrinted with RagTime 6 (Demo)

Ama emperyalizmin devrilmesinden sonra, proletaryadiktatörlüğü altında, durum biraz değişir. Belirli koşullaraltında, belirli bir durumda, proletarya iktidarı kendini, var olandüzeni devrimci bir şekilde yeniden inşa etme yolundan, bu dü-zeni geçici bir süre yavaş yaşvaş yeniden biçimlendirme yoluna,Lenin'in ünlü makalesi "Altının Önemi Üzerine" de[18] söylediğigibi, "reformist yola", yandan çevirme yoluna, proleter olmayansınıfları dağıtmak, devrime soluklanma molası vermek, güç top-lamak ve yeni bir saldırının koşullarını hazırlamak için reform-lar ve bu sınıflara ödünler verme yoluna geçmek zorunluluğuylakarşı karşıya görebilir. Bu yolun belirli bir anlamda "reformist"bir yol olduğu inkâr edilemez. Yalnız, bu durumda temel birfarklılıkla karşı karşıya olduğumuzu, [yani —ÇN] bu durumdareformun proletarya iktidarından kaynaklandığını, proletaryaiktidarını güçlendirdiğini, ona gerekli soluklanma molasınıverdiğini, görevinin devrimi değil, tam tersine proleter olmayansınıfları çökertmek olduğunu akılda tutmak gerekir.

Böylelikle reformlar bu koşullar altında kendi karıştınadönüşür.

Böyle bir politikanın proletarya iktidarı tarafındanuygulanması, yalnızca, önceki dönemde devrimin atılımı yete-rince büyük olduğu ve böylelikle saldırı taktiği yerine geçiciolarak geri çekilme taktiğini, yandan çevirme hareketleritaktiğini geçirebilmek için geri çekilecek yeterince geniş biralan yarattığı için mümkündür.

Böylece, eskiden burjuva iktidarı altında reformlar devri-min bir yan ürünü iken, şimdi, proletarya diktatörlüğü altındareformların kaynağı; proletaryanın devrimci kazanımlarıdır; bukazanımlardan oluşan, proletaryanın elindeki birikmiş rezervler-

31, s. 51.)

Bundan dolayı, apaçıktır ki, burada önemli olan,reformların ya da uzlaşma ve anlaşmaların kendileri değil, re-formlardan ve anlaşmalardan nasıl yararlanıldığıdır.

Reformist için reform herşeydir; devrimci çalışma ise ikin-cil birşey, lafı edilecek bir konudur, gözboyamaya yarar. Bun-dan dolayı burjuva iktidarının varlığı koşullarında reformist birtaktikle reform, kaçınılmaz olarak bu iktidarınsağlamlaştırılmasının bir aracına, devrimi çökertmenin biraracına dönüşür.

Oysa devrimci için tersine, esas olan reform değil, devrimciçalışmadır; devrimci için reform, devrimin bir yan ürünüdür.Bundan dolayı burjuva iktidarının varlığı koşullarında devrimcibir taktikle reform, doğası gereği, bu iktidarı çökertmenin biraracına, devrimi sağlamlaştırmanın bir aracına, devrimci hare-ketin daha da geliştirilmesi için bir üs noktasına dönüşür.

Devrimci, reformu sadece, legal ve illegal çalışmayıbirleştirmenin bir dayanak noktası olarak ve burjuvaziyi devir-mek için kitlelerin devrimci hazırlığını amaçlayan illegalçalışmayı güçlendirmeye yarayan bir siper olarak kabul eder.

Emperyalizm koşullarında reformlardan ve uzlaşmalardandevrimci bir şekilde yararlanmanın özü bbbbuuuudddduuuurrrr....

Reformist ise tersine, reformları her türlü illegal çalışmayıreddetmek, kitlelerin devrime hazırlanmasını baltalamak ve"bağışlanan" reformların gölgesinde uykuya yatmak için kabuleder.

Reformsit taktiğin özü bbbbuuuudddduuuurrrr....

Emperyalizm koşulları altında reformlar ve uzlaşmalar ko-nusunda durum budur.

Strateji ve Taktik 101 102 Leninizmin Temelleri Üzerine

* © 2006 RagTime GmbHPrinted with RagTime 6 (Demo)

hip değildi ve olamazdı da. Çeşitli saldırılara karşı II. Enternas-yonal'i savunmak için Kautsky, II. Enternasyonal partilerininsavaş aracı değil, bir barış aracı olduklarını, tam da bu yüzdensavaş sırasında, proletaryanın devrimci eylemleri döneminde,herhangi ciddi birşeye girişecek durumda olmadıklarını söyledi.Bu tamamıyla doğrudur. Ama bu ne demektir? Bu demektir ki,II. Enternasyonal partileri, proletaryanın devrimci mücadelesiiçin işe yaramazdır; işçileri iktidara götüren, proletaryanın mili-tan partileri değil, parlamento seçimleri ve parlamenter mücade-le için düzenlenmiş bir seçim aygıtıdır. Aslında, II. Enternasyo-nal oportünistlerinin egemenlik döneminde proletaryanın asıl si-yasi örgütünün parti değil de parlamento fraksiyonu olduğu ol-gusu da bununla açıklanır. Parti'nin bu dönemde gerçekte parla-mento fraksiyonunun bir eklentisi ve ona hizmet etmekle yü-kümlü bir öge olduğu iyi bilinir. Kanıtlamaya gerek yoktur ki,böylesi koşullar altında ve böyle bir partinin yönetimi altındaproletaryayı devrime hazırlamak sözkonusu bile olamazdı.

Ama yeni dönemin gelip çatmasıyla durum temeldendeğişti. Yeni dönem, sınıfların açıktan çatışması dönemidir;proletaryanın devrimci eylemleri dönemi, proletarya devrimidönemi, güçlerin emperyalizmi devirmeye, iktidarın proletaryatarafından ele geçirilmesine doğrudan hazırlanması dönemidir.Bu dönem, proletaryanın önüne yeni görevler koyar: tüm partiçalışmasını yeni, devrimci bir tarzda yeniden örgütlemek,işçileri iktidar uğruna devrimci mücadele ruhuyla eğitmek, ye-dekleri yetiştirmek ve yakınlaştırmak, komşu ülkelerin proleter-leriyle ittifakı kurmak, sömürgelerdeki ve bağımlı ülkelerdekikurtuluş hareketiyle sağlam bağlar kurmak vs. vb. Bu yeni gö-revlerin, parlamentarizmin barışçıl koşullarında eğitilmiş olaneski sosyal-demokrat partilerin güçleriyle çözülebileceğini san-

dir.

"Reformlar ile devrimin ilişkisini", diyor Lenin, "yalnızcamarksizm tam ve doğru bir şekilde belirlemiştir; ne var kiMarx bu ilişkiyi sadece bir yanıyla, yani proletaryanın, bir tekülkede de olsa, ilk az çok sağlam, az çok kalıcı zaferinden ön-ceki bir durumda görebilmiştir. Böyle bir durumda doğru birilişkinin temeli şöyleydi: Reformlar, proletaryanın devrimcisınıf mücadelesinin bir yan ürünüdür… Bir tek ülkede de olsaproletaryanın zaferinden sonra, reformlar ile devrimin ilişkisiiçine yeni bir şey girer. İlkesel olarak hiçbir şey değişmemiştir,ama biçimde, Marx'ın şahsen önceden göremediği, amayalnızca marksizmin felsefesi ve siyaseti zemini üzerinde bilin-cine varılabilecek bir değişiklik olur… Zaferden sonra onlar(yani reformlar. JJJJ.... SSSStttt....) (uluslararası ölçekte eskiden olduğu gi-bi yine 'yan ürün' olarak kalırken) zaferin kazanılmış olduğuülke için, ayrıca, güçler sonuna kadar kullanılmasına rağmenşu ya da bu geçişi devrimci bir şekilde başarmaya açıkçayetmediğinin görüldüğü durumlarda gerekli ve haklı bir soluk-lanma molasıdır. Zafer öyle bir 'güç rezervi' sağlar ki, zorakibir geri çekilme sırasında bile dayanmaya —hem maddi, hemmanevi anlamda dayanmaya— olanak verir." (Bkz. BütünEserler, 4. baskı, cilt 33, s. 91-92.)

VVVVIIIIIIII

PPPPAAAARRRRTTTTİİİİ

Devrim öncesi dönemde, az çok barışçıl gelişme dönemin-de, II. Enternasyonal partilerinin işçi hareketinde egemen güçolduğu ve parlamenter mücadele biçimlerinin temel biçimlerolarak görüldüğü bu koşullarda parti, sonraları açık devrimcisavaş koşulları altında kazandığı ciddi ve tayin edici öneme sa-

Parti 103 104 Leninizmin Temelleri Üzerine

* © 2006 RagTime GmbHPrinted with RagTime 6 (Demo)

çıkamazsa, kitleleri proletaryanın sınıf çıkarlarını anlama bilinçdüzeyine yükseltemezse, gerçek bir parti olamaz. Parti, işçisınıfından ilerde olmak zorundadır; parti, işçi sınıfından dahauzakları görebilmelidir; parti, kendiliğinden hareketinkuyruğunda sürüklenmemeli, proletaryaya önderlik etmelidir."Kuyrukçuluk" siyasetini vaaz eden II. Enternasyonal partileri,proletaryayı burjuvazinin elinde bir alet olmaya mahkûm edenburjuva politikasının bir aracıdırlar. Ancak proletaryanın öncümüfrezesi olan ve kitleleri proletaryanın sınıf çıkarlarını anlamabilinç düzeyine yükseltebilen bir parti, ancak böyle bir parti, işçisınıfını trade-union'culuk yolundan vazgeçmeye ve bu sınıfıbağımsız bir siyasi güç haline getirmeye muktedirdir.

Parti, işçi sınıfının siyasi önderidir.

Yukarıda, işçi sınıfının mücadelesinin güçlüklerinden, bumücadelenin çapraşık koşullarından, strateji ve taktikten, yedek-lerden ve manevralardan, saldırıdan ve geri çekilmekten söz et-tim. Bu koşullar, savaş koşullarından daha az çapraşık değildir,belki daha da çapraşıktır. Bu koşullar içinde doğru yolu kim bu-labilir, milyonlarca proletere doğru yönü kim gösterebilir?Savaş halinde olan hiçbir ordu, yenilmek istemiyorsa, deneyimlibir kurmay heyetinden vazgeçemez. Proletaryanın da, eğeramansız düşmanlarının pençesinde kahrolmak istemiyorsa, böy-le bir kurmay heyetinden hiç mi hiç vazgeçemeyeceği açık değilmidir? Ama bu kurmay heyet nerededir? Bu kurmay heyeti an-cak proletaryanın devrimci partisi olabilir. Devrimci partisi ol-mayan bir işçi sınıfı, kurmay heyeti olmayan bir ordudur.

Parti, proletaryanın savaş kurmay heyetidir.

Ama parti sadece öööönnnnccccüüüü müfreze olamaz. Aynı zamandassssıııınnnnııııffffıııınnnn bir müfrezesi, sınıfın bir parçası, varlığının bütün kökle-

mak, kendini onmaz bir çaresizliğe, kaçınılmaz bir yenilgiyemahkûm etmek demektir. Üstesinden gelinecek böylesi görevle-rin olduğu yerde eski partileri başta tutmaya devam etmek, ta-mamen silahsız durumda kalmak demektir. Kanıtlamaya gerekyoktur ki, proletarya böyle bir duruma razı olamazdı.

Yeni bir partinin, militan bir partinin, devrimci bir partinin,proletaryaya iktidar uğruna mücadelede önderlik edecek kadarcesur, devrimci durumun çapraşık koşulları içinde yolunuşaşırmayacak kadar deneyimli, hedefe giden yolda tehlikeli en-gellerden sakınacak kadar esnek bir partinin zorunluluğu bura-dan gelir.

Böyle bir parti olmaksızın, emperyalizmi devirmek, prole-tarya diktatörlüğünü kurmak düşünülemez bile.

Bu yeni parti, Leninizmin partisidir.

Bu yeni partinin özellikleri nelerdir?

1111———— İİİİşşşşççççiiii ssssıııınnnnııııffffıııınnnnıııınnnn öööönnnnccccüüüü mmmmüüüüffffrrrreeeezzzzeeeessssiiii oooollllaaaarrrraaaakkkk PPPPaaaarrrrttttiiii.... Partiherşeyden önce işçi sınıfının öncü müfrezesi olmak zorundadır.Parti'nin, işçi sınıfının en iyi unsurlarını, bu unsurların deneyi-mini, devrimci ruhunu, proletarya davası uğruna sonsuzfedakârlığını emmesi gerekir. Ama gerçekten bir öncü müfrezeolması için, partinin devrimci teori ile, hareketin yasalarının bil-gisiyle, devrimin yasalarının bilgisiyle silahlanmış olması gere-kir. Yoksa parti, proletaryanın mücadelesini yönetemez, prole-taryaya önderlik edemez. Eğer parti, işçi sınıfının kitlesininduygularını ve düşündüklerini kaydetmekle yetinirse,kendiliğinden hareketin kuyruğunda sürüklenirse, kendiliğindenhareketin ataletinin ve politikaya karşı ilgisizliğin üstesindengelemezse; eğer parti, proletaryanın geçici çıkarlarının üstüne

Parti 105 106 Leninizmin Temelleri Üzerine

* © 2006 RagTime GmbHPrinted with RagTime 6 (Demo)

sınıfın ya da hemen hemen tüm sınıfın, öncü müfrezesinin, yanikendi sosyal-demokrat partisinin bilinçlilik ve eylem düzeyineçıkabileceğini düşünmek Manilovizm ve 'kuyrukçuluk' olur.Kapitalizm altında (daha ilkel olan, ve gelişmemiş katmanlarınbilincine daha kolay ulaşabildikleri) sendika örgütünün bile,işçi sınıfının tümünü ya da hemen hemen tümünükucaklayamayacağından, aklı başında hiçbir sosyal-demokratkuşku duymamıştır. Öncü müfreze ile, ona doğru çekilen kitle-ler arasındaki farkı unutmak, öncünün gittikçe daha genişkitleleri bu ileri düzeye yyyyüüüükkkksssseeeellllttttmmmmeeee görevini unutmak, yalnızcakendini aldatmak, gözlerini görevlerimizin muazzambüyüklüğüne kapamak ve bu görevlerin kapsamını daraltmakolur." (Bkz. Bütün Eserler, 4. baskı, cilt 7, s. 240.)

2222———— İİİİşşşşççççiiii ssssıııınnnnııııffffıııınnnnıııınnnn öööörrrrggggüüüüttttllllüüüü mmmmüüüüffffrrrreeeezzzzeeeessssiiii oooollllaaaarrrraaaakkkk PPPPaaaarrrrttttiiii.... Parti,işçi sınıfının yalnızca öööönnnnccccüüüü müfrezesi değildir. Eğer sınıfın mü-cadelesini gerçekten yönetmek istiyorsa, aynı zamanda sınıfınöööörrrrggggüüüüttttllllüüüü müfrezesi de olmak zorundadır. Kapitalizm şartlarındapartinin görevleri son derece büyük ve çeşitlidir. Parti, iç ve dışgelişmenin son derece çetin şartları altında proletaryanın müca-delesini yönetmek zorundadır; durum saldırıyı gerektiriyorsa,proletaryayı saldırıya geçirmeli, durum geri çekilmeyi gerektiri-yorsa, proletaryanın, güçlü hasmının darbelerinden sakınmasınısağlamalıdır; örgütsüz partisiz işçi kitlesinin milyonlarına disip-lin ruhunu ve planlı mücadeleyi, örgütlülük ve metanet ruhunutaşımalıdır. Ama parti, ancak kendisi de disiplinin veörgütlülüğün cisimleşmesi ise; ancak kendisi proletaryanın öööörrrrggggüüüütttt----llllüüüü müfrezesi ise bu görevleri layıkıyla yerine getirebilir. Bukoşullar olmaksızın, partinin proletaryanın milyonlarca kitlesinegerçek önderliği sözkonusu olamaz.

Parti, işçi sınıfının örgütlü müfrezesidir.

Örgütlü bir bütün olarak Parti düşüncesi, Partimizin

ri ile ona sımsıkı bağlı bir parçası olmak zorundadır. Öncü müf-reze ile işçi sınıfının arta kalanı arasındaki fark, parti üyeleri ilepartisizler arasındaki fark, sınıflar yok olmadıkça, proletarya,başka sınıflardan gelen unsurlarla kendi saflarını tamamladıkça,işçi sınıfı bütünü ile öncünün düzeyine yükselmedikçe, ortadankalkamaz. Ama bu fark, işçi sınıfından kopmaya kadar varırsa,parti kendi içine çekilir ve partisiz kitlelerle bağları çözülürse,parti parti olmaktan çıkar. Parti, partisiz kitlelerle bağlı değilse,kendisiyle partisiz kitleler arasında bağlantı yoksa, bu kitlelerpartinin önderliğini kabul etmiyorlarsa; eğer partinin kitlelerarasında manevi ve siyasi itibarı yoksa, parti sınıfa önderlikedemez.

Kısa bir süre önce, partimize 200 000 işçiyi yeni üye kay-dettik. Bu üye kaydının dikkate değer yanı, bu işçilerin partiyeözellikle kendiliklerinden gelmemeleri, ama yeni üyelerin kabu-lüne fiilen katılan ve onların onayı olmaksızın bir tek yeni üye-nin alınmadığı bütün partisizler kitlesi tarafından gönderilmele-ridir. Bu olgu, partisiz işçilerin büyük kitlesinin Partimizi kkkkeeeennnnddddiiiiöz partisi, kendine yyyyaaaakkkkıııınnnn ve yyyyaaaakkkkıııınnnn ttttaaaannnnııııddddıııığğğğıııı olarak gördüğünü,Parti'nin gelişmesinin ve güçlenmesinin kendilerini son dereceilgilendirdiğini ve kaderlerini Partimizin önderliğine seve sevebağladığını gösteriyor. Kanıtlamaya gerek yoktur ki; partiyi par-tisizler kitlesine bağlayan bu çözülmez manevi bağlarolmaksızın, parti, sınıfının tayin edici gücü haline gelemezdi.

Parti, işçi sınıfının ayrılmaz bir parçasıdır.

"Biz", diyor Lenin, "sınıfın partisiyiz, ve bu yüzden, hhhheeeemmmmeeeennnnhhhheeeemmmmeeeennnn ttttüüüümmmm ssssıııınnnnııııffff (savaş sırasında, içsavaş döneminde, kesinlik-le tüm sınıf) partimizin yönetimi altında hareket etmelidir, par-timizin çevresinde saflarını mümkün olduğu kadarsıklaştırmalıdır; ama kapitalizmin egemenliği altında tüm

Parti 107 108 Leninizmin Temelleri Üzerine

* © 2006 RagTime GmbHPrinted with RagTime 6 (Demo)

tün değildi, sadece ayrı ayrı grupların bir toplamı idi; ve bun-dan dolayı da bu gruplar arasında ideolojik etkilemeilişkilerinden başka bir ilişki bulunamazdı. fifififiiiiimmmmddddiiii ise örgütlübir Parti haline geldik; ve bu da bir gücün yaratılması, fikirlerinotoritesinin gücün otoritesine dönüştürülmesi, alt Parti kademe-lerinin üst Parti kademelerine bağımlı olması demektir." (Bkz.Bütün Eserler, 4. baskı, cilt 7, s. 338-339, Rusça.)

Azınlığın çoğunluğa uyması ilkesi, Parti çalışmasının birmerkez tarafından yönetilmesi ilkesi, istikrarsız unsurlarınhücumlarına, "bürokatizm", "formalizm" vb. suçlamalarına sıksık hedef olur. Kanıtlamaya gerek yoktur ki, bu ilkeleruygulanmaksızın, Parti'nin bir bütün olarak sistemli çalışmasıve işçi sınıfının mücadelesinin yönetilmesi olanaksız olurdu.Örgüt sorununda Leninizm, bu ilkelerin sıkı sıkıyauygulanmasıdır. Bu ilkelere karşı mücadeleyi Lenin, alaylakarşılanmaya ve reddedilmeye layık "Rus nihilizmi" ve "aris-tokratik anarşizm" diye niteler.

"Bir Adım İleri" adlı kitabında Lenin, bu istikrarsız unsurlarhakkında şöyle der:

"Bu aristokratik anarşizm, özellikle Rus nihilistine özgü-dür. Parti örgütü ona korkunç bir 'fabrika' gibi görünür;parçanın bütüne, azınlığın çoğunluğa boyun eğmesi bir 'köle-lik'tir… , merkezin yönetimi altında işbölümü onda, insanların'çarka ve dişliye' dönüşmesine karşı traji-komik bir çığlık atma-ya neden olur…, Parti'nin örgüt tüzüğünden söz edilmesi, yü-zünü aşağılayıcı bir şekilde buruşturmasına ve küçümseyici birtavırla, işlerin tüzük olmadan da pekâlâ yürüyebileceğini belirt-mesine… neden olur."

"Bu ünlü bürokratizme karşı çığlıkların, merkezi organlarınpersonel bileşiminden duyulan hoşnutsuzluğu örtmeye yarayan

Tüzüğünün birinci maddesine konan Lenin'in ünlü formülasyo-nu ile saptanmıştır; bu formülasyona göre parti, örgütlerininttttooooppppllllaaaammmmııııddddıııırrrr ve parti üyesi ise parti örgütlerinden birinin üyesiolan kimsedir. Bu formülasyona daha 1903'te karşı çıkanmenşevikler, bunun yerine kendi kendini parti üyesi ilan etme"sistemini", parti üyesi "sıfatını", partiyi şu ya da bu şekildedestekleyen, ama parti örgütüne mensup olmayan ve mensup ol-mak da istemeyen her "profesör" ve "öğrenci"ye, her "sempati-zan" ve "grevci"ye dek genişleten bir "sistem" koymayı önerdi-ler. Kanıtlamaya gerek yoktur ki, eğer bu orijinal sistem Parti-mizde yer etseydi, Parti'nin kaçınılmaz olarak profesör veöğrencilerle aşırı derecede dolmasına ve parti ile sınıfarasındaki sınırı silerek partinin örgütsüz kitleleri öncü müfreze-nin düzeyine yükseltme görevini ortadan kaldırarak, Parti'yi"sempatizanlar" denizinde koybolmuş, şekilsiz, dezorganize bir"kuruluş" haline gelmesine götürürdü. Söylemeye gerek yok ki,böyle oportünist bir "sistem" ile Partimiz, devrimimizde işçisınıfının örgütleyici çekirdeği rolünü yerine getiremezdi.

"Martov yoldaşın görüşü açısından", der Lenin, "Parti'ninsınırları tamamiyle belirsiz kalmaktadır, çünkü 'her grevci''kendini Parti üyesi ilan edebilir'. Bu belirsizliğin yararı nedir?Bir 'ünvan'ın en geniş biçimde yayılması. Zararı ise, sınıf ileParti'yi birbirine karıştıran öööörrrrggggüüüütttt ddddaaaağğğğııııttttııııccccıııı düşüncenintaşınmasıdır." (Bkz. Bütün Eserler, 4. baskı, cilt 7, s. 246.)

Ama Parti, sadece parti örgütlerinin ttttooooppppllllaaaammmmıııı değildir. Partiaynı zamanda bu örgütlerin birleşmiş ssssiiiisssstttteeeemmmmiiii,,,, üst ve alt yöne-tim organlarıyla, azınlığın çoğunluğa uymasıyla, bütün Partiüyeleri için bağlayıcı olan pratik kararlarıyla, bu örgütlerin res-men birleştirilmiş bütünlüğüdür. Bu koşullar olmaksızın Parti,işçi sınıfının mücadelesinin planlı ve örgütlü yönetiminigerçekleştirmeye yetenekli birleştirilmiş ve örgütlü bir bütünolamaz.

"Eskiden", der Lenin, "Partimiz şeklen örgütlenmiş bir bü-

Parti 109 110 Leninizmin Temelleri Üzerine

*

* Burada, II. Parti Kongresi'nin kararlarına boyun eğmeyen ve Lenin'i "bü-rokratizm" ile suçlayan Akselrod, Martov, Potressov v.d.'nin "ahbap çev-resi" kastedilmektedir.

© 2006 RagTime GmbHPrinted with RagTime 6 (Demo)

rine göre, bütün bu örgütlerin faaliyetlerini bir tek doğrultudayürütmeleri gerektiği de doğrudur. O zaman şu soru ortayaçıkıyor: Bütün örgütlerin çalışmalarında izlemeleri gereken buçizgiyi, bu genel doğrultuyu kim belirler? Gereken deneyimesahip bulunduğu için, yalnız bu genel çizgiyi hazırlamaya yete-nekli olmakla kalmayan, aynı zamanda yeterli otoriteye de sahipbulunduğu için, bütün bu örgütleri, yönetim birliğini sağlamakve aykırı hareketleri gidermek üzere bu çizgiyi uygulamaya sev-ketmeye yetenekli olan o merkezi örgüt nerdedir?

Bu örgüt, proletaryanın partisidir.

Parti, bunun için gerekli bütün önşartlara sahiptir; çünkü bi-rincisi, Parti, proletaryanın partisiz örgütlerine doğrudandoğruya bağlı olan ve çok defa bu örgütleri yöneten işçisınıfının en yetkin unsurlarının toplandığı alandır; ikincisi, işçisınıfının en yetkin unsurlarının toplanma alanı olarak Parti, işçisınıfının örgütlerinin bütün biçimlerini yönetmeye yetenkli ön-derlerin yetiştirilmesi için en iyi okuldur; üçüncüsü, işçi sınıfıönderlerinin yetiştirilmesi için en iyi okul olarak Parti, deneyimive otoritesi sayesinde proletaryanın mücadelesinin önderliğinimerkezileştirmeye ve böylelikle işçi sınıfının çeşitli partisiz ör-gütlerini, Parti'yi sınıfa bağlayan yardımcı organlar ve volankayışları haline getirmeye yetenekli biricik örgüttür.

Parti, proletaryanın sınıf örgütünün en yüksek biçimidir.

Tabii ki bu, partisiz örgütlerin, sendikaların, kooperatiflerinvb. partinin yönetimine şeklen ast olarak bağlı olmaları demekdeğildir. Sadece, bu örgütlere mensup olan ve tartışmagötürmez şekilde etkili olan Parti üyeleri; bu partisiz örgütlerin,faaliyetlerinde proletarya partisine mümkün olduğuncayakınlaştırılması ve onun siyasi önderliğini gönül rızasıyla ka-

bir örtü, bir incir yaprağı olduğu… açıktır sanıyorum. Sen birbürokratsın, çünkü parti kongresi seni benim isteğimle değil,benim isteğime rağmen seçti; sen bir formalistsin, çünkü partikongresinin formal kararlarına dayanıyorsun, benim rızamadeğil; kaba-mekanik bir tarzda hareket ediyorsun, çünkü partikongresinin 'mekanik' çoğunluğuna dayanıyorsun ve benim ko-opte edilme isteğimi dikkate almıyorsun; sen bir otokratsın,çünkü iktidarı eski ahbap çevresine teslim etmek istemiyor-sun"* (bkz. Bütün Eserler, 4. baskı, cilt 7, s. 361 ve 335).

3333———— PPPPrrrroooolllleeeettttaaaarrrryyyyaaaannnnıııınnnn ssssıııınnnnııııffff öööörrrrggggüüüüttttüüüünnnnüüüünnnn eeeennnn yyyyüüüükkkksssseeeekkkk bbbbiiiiççççiiiimmmmiiiioooollllaaaarrrraaaakkkk PPPPaaaarrrrttttiiii.... Parti, işçi sınıfının örgütlü müfrezesidir. Ama par-ti, işçi sınıfının biricik örgütü değildir. Proletarya, onlarolmaksızın sermayeye karşı başarılı bir mücadeleyürütemeyeceği, bir dizi diğer örgütlere de sahiptir: sendikalar,kooperatifler, fabrika örgütleri, parlamento grupları, partisizkadın birlikleri, basın, kültür ve eğitim örgütleri, gençlik der-nekleri, (açık devrimci eylemler sırasında) devrimci mücadeleörgütleri, (eğer proletarya iktidarda ise) devlet örgütü biçimiolarak Temsilciler Sovyeti vb. Bunların büyük çoğunluğu, parti-siz örgütlerdir ve içlerinden ancak birkaçı Parti'ye doğrudandoğruya dayanır ya da Parti'nin kollarını oluşturur. Bu örgütle-rin hepsi, belirli şartlarda işçi sınıfına kesinlikle gereklidirler,çünkü bunlar olmadan mücadelenin çeşitli alanlarındaproletaryanın sınıf mevzilerini güçlendirmek, burjuva toplumdüzeninin yerine sosyalist toplum düzenini geçirmekle yükümlügüç olarak proletaryayı çelikleştirmek imkânsızdır. Ama sayısıbu kadar kabarık olan bu örgütlerin yönetim birliği nasılgerçekleştirilecektir? Bu örgüt çokluğunun, yönetimdedağınıklığa yol açmayacağının garantisi nerdedir? Denebilir ki,bu örgütlerin her biri, kendi özel alanında faaliyet göstermekte-dir ve dolayısıyla bunlar birbirlerine engel olamaz. Bu elbettedoğrudur. Ama bbbbiiiirrrr tttteeeekkkk sınıfa, proleterler sınıfına hizmet ettikle-

Parti 111 112 Leninizmin Temelleri Üzerine

* © 2006 RagTime GmbHPrinted with RagTime 6 (Demo)

savaş sırasında hareketin tümünün önderliğinimerkezileştirmeye yetenekli bir parti olmasaydı, proletarya Rus-ya'da devrimci diktatörlüğünü kuramazdı.

Ama Parti, proletaryaya sadece diktatörlüğünü kurması içingerekli değildir; Parti, diktatörlüğü devam ettirmek, onu sosya-lizmin tam zaferinin çıkarına sağlamlaştırmak ve geliştirmekiçin daha da gereklidir.

"Partimizde", diyor Lenin, "en sert disiplin, gerçek demirdisiplin olmadan; işçi sınıfının bütün kitlesinin; yani bu sınıftadüşünen, namuslu, fedakâr, etkili, geri tabakalara kılavuzluk et-meye ve onları peşinden sürüklemeye yetenekli ne varsaonların Parti'ye tam ve sınırsız desteği olmadan, Bolşeviklerin,2,5 yıl demiyorum, 2,5 ay bile iktidarda kalamayacaklarını bu-gün hemen herkesin görebildiği muhakkaktır." (Bkz. BütünEserler, 4. baskı, cilt 31, s. 7.)

Ama diktatörlüğü "devam ettirmek" ve "geliştirmek" ne de-mektir? Milyonlarca proletere disiplin ve örgütlülük ruhunuaşılamaktır; proleter yığınlar içinde, küçük-burjuva kökenli güç-lerin ve küçük-burjuva alışkanlıkların kemirici etkisine karşı birsavunma kalesi ve savunma ordusu kurmaktır; küçük-burjuvatabakaları eğitmek ve kalıba dökmek için proleterlerin örgütselçalışmalarını desteklemektir; sınıfları kaldırmak ve sosyalistüretimi örgütlendirmek için zorunlu şartları hazırlamaya yete-nekli bir güç olabilmeleri için proleter kitlelerin kendilerinieğitmelerine yardım etmektir. Bütün bunları ise, gücünübirliğinden ve disiplininden alan bir parti olmaksızın başarmakimkânsızdır.

"Proletarya diktatörlüğü", diyor Lenin,"eski toplumun güç-lerine ve geleneklerine karşı, kanlı ve kansız, şiddetli vebarışçı, askeri ve iktisadi, pedagojik ve idari inatçı bir mücade-ledir. Milyonlarca ve on milyonlarca insanın alışkanlıklarının

bul etmeleri için bütün ikna yollarına başvurmalıdır demektir.

İşte bunun için Lenin, partinin, siyasi önderliği,proletaryanın bütün diğer örgüt biçimlerine uzanması gereken"proletaryanın sınıf birliğinin eeeennnn üüüüsssstttt biçimi" olduğunu söyler.(Bkz. Bütün Eserler, 4. baskı, cilt 31, s. 32.)

İşte bunun için, partisiz örgütlerin "bağımsızlığı" ve"tarafsızlığı" oportünist teorisi, bbbbaaaağğğğıııımmmmssssıııızzzz parlamenterler ve Par-ti'den kkkkooooppppmmmmuuuuşşşş yazarlar, ddddaaaarrrrkkkkaaaaffffaaaallllıııı sendikacılar ve kkkküüüüççççüüüükkkk----bbbbuuuurrrrjjjjuuuuvvvvaaaallllaaaaşşşşmmmmıııışşşş kooperatifçiler üreten bu teori, Leninizmin teori-si ve pratiği ile kesinlikle bağdaşmaz.

4444———— PPPPrrrroooolllleeeettttaaaarrrryyyyaaaa ddddiiiikkkkttttaaaattttöööörrrrllllüüüüğğğğüüüünnnnüüüünnnn aaaalllleeeettttiiii oooollllaaaarrrraaaakkkk PPPPaaaarrrrttttiiii.... Parti,proletarya örgütünün en yüksek biçimidir. Parti, proleterlersınıfının içinde ve bu sınıfın örgütleri arasında temel yöneticigüçtür. Ama bu hiç de Parti'nin kendisi için bir amaç olduğu,kendi kendine yeter bir güç olarak görülebileceği anlamına gel-mez. Parti, proleterlerin sınıf birliğinin sadece en yüksek biçimideğildir, aynı zamanda proletaryanın elinde, henüz kurulmadanönce diktatörlüğünün kurulmasına yarayan, kurulduktan sonraise bu diktatörlüğün pekiştirilmesine ve geliştirilmesine yarayanbir aaaarrrraaaaççççttttıııırrrr.... Eğer proletarya iktidar sorunuyla karşı karşıyakalmasaydı, emperyalizmin yarattığı koşullar, kaçınılmazsavaşlar, bir bunalımın varlığı, burjuvaziyi devirmek ve prole-tarya diktatörlüğünü kurmak için proletaryanın bütün güçlerininbir noktada toplanmasını gerektirmeseydi, Parti devrimci hare-ketin bütün diğer örgüt biçimleri içindeki üstün durumunaerişemezdi. Parti, proletaryaya herşeyden önce, proletaryanıniktidarı başarıyla ele geçirmesi için vazgeçilmez bir kurum olansavaş genel kurmayı olarak gereklidir. Kanıtlamaya gerek yok-tur ki, proletaryanın kitle örgütlerini çevresinde toplamaya ve

Parti 113 114 Leninizmin Temelleri Üzerine

* © 2006 RagTime GmbHPrinted with RagTime 6 (Demo)

örgütlenmişse, Parti'de askeri disipline pek benzeyen demir di-siplin yürürlükteyse ve Parti'nin merkezi, büyük bir otoriteyesahipse, geniş yetkileri varsa ve Parti üyelerinin genel güveninikazanmışsa görevini başarabilir." (Bkz. Bütün Eserler, 4. baskı,cilt 31, s. 185, Rusça.)

Diktatörlüğün kuruluşundan önceki mücadele koşullarındaParti disiplini hakkında bunlar söylenebilir.

Diktatörlüğün kurulmasından sonra aynı şeyi, ama daha dabüyük ölçüde söylemek gerekir.

"Proletarya partisinin demir disiplinini", der Lenin, "(özel-likle onun diktatörlüğü sırasında) azıcık da olsa zayıflatan kim-se, gerçekte, proletaryaya karşı burjuvaziye yardım eder."(Bkz. Bütün Eserler, 4. baskı cilt 31, s. 27.)

Bundan çıkan sonuç şudur ki hiziplerin varlığı parti birliğiile, demir disiplini ile bağdaşamaz. Kanıtlamaya gerek yokturki, hiziplerin varlığı, birçok merkezin ortaya çıkmasına yol açar;birçok merkezin var olması ise Parti'de ortak bir merkezinyokluğu, irade birliğinin parçalanması, disiplinin gevşemesi vedağılması, diktatörlüğün zayıflayıp dağılması demektir. Elbetteki, proletarya diktatörlüğüne karşı mücadele eden ve proleterleriiktidara götürmek istemeyen II. Enternasyonal partileri, hizipözgürlüğü gibi bir liberalizmi hoş görebilirler; çünkü bu partile-rin demir disipline ihtiyaçları yoktur. Ama çalışmalarını prole-tarya diktatörlüğünün kuruluşu ve sağlamlaştırılması göreviüzerinde örgütlendiren Komünist Enternasyonal partileri, ne "li-beralizmi" ne de hizip özgürlüğünü hoş göremezler.

Parti, her türlü hizipçiliği ve Parti içinde her türlü iktidarbölünmesini dıştalayan bir irade birliğidir.

Bundan dolayı Lenin, "proletarya diktatörlüğününbaşarılarının temel şartı olarak Parti birliğinin ve proletaryanın

gücü, en korkunç güçtür. Mücadelede çelikleşmiş bir partiolmaksızın, sözkonusu sınıfta namuslu ne varsa onun güveninikazanmış bir parti olmaksızın, kitlelerin ruh halini kollamayı vekitle üzerinde etkili olmayı bilen bir parti olmaksızın, bu müca-deleyi başarı ile devam ettirmek imkânsızdır." (Bkz. BütünEserler, 4. baskı, cilt 31, s. 27.)

Proletarya, diktatörlüğünü kurmak ve devam ettirmek iiiiççççiiiinnnnParti'ye muhtaçtır. Parti, proletarya diktatörlüğünün bir aletidir.

Bundan çıkan sonuç şudur ki, sınıfların ortadan kalkması veproletarya diktatörlüğünün giderek sönmesi, yok olması ile(absterben —ÇN) Parti de giderek sönecek, yok olacaktır.

5555———— HHHHiiiizzzziiiipppplllleeeerrrriiiinnnn vvvvaaaarrrrllllıııığğğğıııı iiiilllleeee bbbbaaaağğğğddddaaaaşşşşmmmmaaaayyyyaaaannnn bbbbiiiirrrr iiiirrrraaaaddddeeee bbbbiiiirrrrlllliiiiğğğğiiiioooollllaaaarrrraaaakkkk PPPPaaaarrrrttttiiii.... Birliğinden ve demir disiplininden güç alan birParti olmaksızın, proletarya diktatörlüğünü kurmak ve devamettirmek imkânsızdır. Ama irade birliği olmadan, bütün Partiüyelerinin tam ve koşulsuz eylem birliği olmadan, Parti'de de-mir disiplin düşünülemez. Kuşkusuz ki bu, Parti'de fikir müca-delesine yer olmadığı anlamına gelmez. Tam tersine, demir di-siplin, eleştiriye ve fikir mücadelesine engel olmak şöyledursun, Parti'nin bağrında eleştiriyi ve fikir mücadelesini önşartkoşar. Üstelik bu, disiplinin "kör" disiplin olması demek hiçdeğildir. Tam tersine, demir disiplin, bilinçliliği ve itaatözgürlüğünü dıştalamaz, bilakis bunları önşart olarak öngörür;çünkü ancak bilinçli bir disiplin, gerçekten demir disiplin olabi-lir. Ama fikir mücadelesi bitince, eleştiri tükenip kararavarılınca, bütün Parti üyelerinin irade birliği ve eylem birliğişarttır. Bu öyle bir zorunlu şarttır ki, onsuz ne birleşmiş Parti, nede Parti'de demir disiplin düşünülebilir.

"Bugünkü çetin içsavaş döneminde", diyor Lenin, "Komü-nist Partisi, ancak mümkün olduğunca merkezileşmiş tarzda

Parti 115 116 Leninizmin Temelleri Üzerine

* © 2006 RagTime GmbHPrinted with RagTime 6 (Demo)

böyle "müttefikler" varken emperyalizme karşı savaşmak, ken-dini hem cepheden, hem de cephe gerisinden iki ateş arasındabırakmak demektir. Bu yüzden, böyle unsurlara karşı amansızmücadele ve bunların Parti'den kovulması, emperyalizme karşımücadelenin başarısı için ön şarttır.

Parti içinde ideolojik mücadele ile oportünist unsurların"aşılabileceği" teorisi, bir ve aynı Parti çerçevesi içinde buunsurların "üstesinden gelinebileceği" teorisi, Parti'yi felce vekronik hastalığa mahkûm etmenin belirtisi olan çürük ve tehli-keli bir teoridir; bu teori, Parti'nin oportünizme peşkeş çekilme-si tehlikesini doğurur; proletaryayı devrimci partisinden, emper-yalizme karşı mücadelesinde en önemli silahından yoksunbırakmakla tehdit eder. Eğer saflarında Martov ve Dan'lar, Pot-ressov ve Akselrod'lar bulunsaydı, Partimiz doğru yolu tutamaz,iktidarı ele geçirip proletarya diktatörlüğünü örgütleyemez,içsavaştan zaferle çıkamazdı. Eğer Partimiz iç birliğini vesaflarının eşsiz birliğini sağlayabildiyse, bu herşeyden önceoportünizm pisliğinden kendini zamanında arındırması,saflarından tasfiyecileri ve menşevikleri kovmayı bilmesindenötürüdür. Proletarya partilerinin gelişme ve güçlenme yolu,saflarını oportünistlerden ve sosyal-şovenlerden, sosyal-yurtse-verlerden ve sosyal-pasifistlerden arındırmaktan geçer. Parti,saflarını oportünist güçlerden arındırarak güçlenir.

"Saflarında reformistler, menşevikler bulundukça", der Le-nin, "proletarya devrimini muzaffer kılmak, bu devrimi koru-mak iiiimmmmkkkkâââânnnnssssıııızzzzddddıııırrrr.... Bu ilkesel olarak açıktır. Bu hem Rusya'dahem de Macaristan'da deneyimle açıkça doğrulanmıştır… Rus-ya'da bbbbiiiirrrrççççooookkkk kkkkeeeezzzz öyle güç durumlar ortaya çıktı ki, eğermenşevikler, reformistler, küçük-burjuva demokratlar Parti-mizde kalsaydı, Sovyet rejimi mmmmuuuuhhhhaaaakkkkkkkkaaaakkkk devrilirdi… Herkesinkabul ettiği gibi, İtalya'da, devlet iktidarını ele geçirmek için

öncü müfrezesinin irade birliğinin gerçekleşmesi bakımındanhizipçiliğin tehlikeleri"ne işaret eder. Bu düşünce, Partimizin X.Kongresi'nde kabul edilen "Parti Birliği Üzerine"[19] başlıklıözel kararında ifade edilmiştir.

Bundan dolayı Lenin, "Parti'den kesin ve hemen ihraç edil-me" cezası ile "her türlü hizipçiliğin tam olarak bastırılmasını"ve "şu ya da bu platform üzerinde kurulmuş bütün grupların he-men dağıtılmasını" talep eder (bkz. "Parti Birliği Üzerine" ka-rar).

6666———— PPPPaaaarrrrttttiiii,,,, kkkkeeeennnnddddiiiinnnniiii ooooppppoooorrrrttttüüüünnnniiiisssstttt uuuunnnnssssuuuurrrrllllaaaarrrrddddaaaannnn aaaarrrrıııınnnnddddıııırrrraaaarrrraaaakkkkggggüüüüççççlllleeeennnniiiirrrr.... Parti'deki oportünist unsurlar, hizipçiliğin kaynağıdır.Proletarya, dışa kapalı bir sınıf değildir. Köylü, küçük-burjuvakökenli unsurların, kapitalizmin gelişmesi sonucundaproleterleşmiş aydınların durmadan bu sınıfa doğru aktıkları gö-rülür. Aynı zamanda, burjuvazinin sömürgelerden elde ettiğiekstra kârlarla beslediği proletaryanın üst tabakaları, özelliklesendika yöneticileri ve parlamenterler, bir yozlaşma süreci geçi-rir. "Yaşam tarzlarıyla", der Lenin, "kazançlarıyla, dünyagörüşleriyle, tam küçük-burjuva niteliği taşıyan buburjuvalaşmış işçi tabakası ya da 'işçi aristokrasisi', II. Enternas-yonal'in esas desteğidir; günümüzde de bbbbuuuurrrrjjjjuuuuvvvvaaaazzzziiiinnnniiiinnnn eeeessssaaaassss ssssoooossss----yyyyaaaallll ddddeeeesssstttteeeeğğğğiiiiddddiiiirrrr (askerî değil). Çünkü bunlar, iiiişşşşççççiiii hareketi iiiiççççiiiinnnnddddeeeebbbbuuuurrrrjjjjuuuuvvvvaaaazzzziiiinnnniiiinnnn gerçek aaaajjjjaaaannnnllllaaaarrrrıııı,,,, kapitalist sınıfın işçi uşakları…,reformizmin ve şovenizmin gerçek yayıcılarıdırlar." (Bkz. Bü-tün Eserler, 4. baskı, cilt 22, s. 182.)

Bütün bu küçük-burjuva gruplar şu ya da bu şekilde Parti'yesızarlar; Parti'ye kararsızlık ve oportünizm ruhunu, moralbozukluğu ve güvensizlik ruhunu getirirler. Hizipçilğin ve çö-zülmenin kaynağını, örgüt dağıtıcılığının ve Parti'nin içtenparçalanmasının kaynağını esas olarak onlar oluşturur. Ardında

Parti 117 118 Leninizmin Temelleri Üzerine

* © 2006 RagTime GmbHPrinted with RagTime 6 (Demo)

b) Amerikan akılcılığı [Sachlichkeit]*.

Leninizmin stili, Parti ve devlet çalışmasında bu ikiözelliğin birleştirilmesidir.

Rus devrimci atılımı, atalete, rutine, tutuculuğa, düşünmetembelliğine, eski geleneklere kölece bağlılığa karşıpanzehirdir. Rus devrimci atılımı, düşünmeye zorlayan ve iler-leten, eskiyi yıkan, perspektifler açan canlandırıcı güçtür. Buatılım olmadan hiçbir ilerleme mümkün değildir.

Ama Rus devrimci atılımı, çalışmada Amerikan akılcılığıile birleştirilmezse, pratikte içi boş "devrimci" Manilovizmeyozlaşması çok olasıdır. Böyle yozlaşma örnekleri pek çoktur.Kaynağı, herşeyi yoluna koyacak, herşeyi değiştirecek durumdaolduğu söylenen kararnamelerin kerametine iman olan "devrim-ci" proje kotarma ve "devrimci" plan yapma hastalığını kim bil-mez? "M. K. İ." (Mükemmel Komünist İnsan) öyküsünde birRus yazarı, İ. Ehrenburg, ideal mükemmel insanın şemasını çiz-meyi amaç edinen ve… bu "çalışma" içinde "boğulan", buhastalığa tutulmuş bir "Bolşevik" tipini betimliyor. Bu öyküdegerçi büyük abartmalar vardır ama, hastalığı doğru bir şekildebetimlediğinden kuşku duyulamaz. Ama bu hastalarla Lenin ka-dar iğneleyici ve amansız bir şekilde alay eden başka kimseolmamıştır. "Komünist böbürlenme" — o, proje yapmaya vekararnameciliğe olan bu hastalıklı imanı böyle adlandırıyordu.

"Komünist böbürlenme", der Lenin, "Komünist Partisi'nemensup olan ve henüz ondan temizlenmemiş olan bir kişinin,tüm görevlerini komünist kararnamelerle halledebileceğinisanması demektir." (Bkz. Bütün Eserler, 4. baskı, cilt 33, s. 54,Rusça.)

"Devrimci" tumturaklı sözlere karşı Lenin genellikle basit

proletarya ile burjuvazi arasında tayin edici mücadeleleryakındır. Böyle bir anda Parti'den ihraçları mutlak zorunlu olanyalnız menşevikleri, reformistleri, Turati'cileri kovmak yetmez;yalpalamaya eğilimli olan ve reformistlerle 'birliği' bozmamayönünde yalpalayan kusursuz komünistleri de tüm sorumlumevkilerden uzaklaştırmak yararlı olabilir… Devrimin arife-sinde, devrimin zaferi için en çetin savaşlar sırasında, Partiiçinde en ufak yalpalama hhhheeeerrrrşşşşeeeeyyyyiiii mmmmaaaahhhhvvvveeeeddddeeeebbbbiiiilllliiiirrrr,,,, devrimibaşarısızlığa sürükleyebilir; proletarya iktidarı henüzsağlamlaşmadığından ve ona karşı saldırı hâlâ çok güçlüolduğundan, iktidarı proletaryanın elinden koparıp alabilir.Eğer böyle bir anda yalpalayan önderler çekilirlerse, bu Par-ti'yi, işçi hareketini ve devrimi zayıflatmaz, tersine güçlendi-rir." (Bkz. Bütün Eserler, 4. baskı, cilt 31, s. 357, 358, 359,Rusça.)

IIIIXXXX

ÇÇÇÇAAAALLLLIIIIfifififiMMMMAAAA SSSSTTTTİİİİLLLLİİİİ

Burada sözkonusu olan edebi stil değildir. Çalışma stili ile,Leninizmin pratiğinde özel ve ona özgü olan, Leninist fonksiyo-ner özel tipini yaratan şeyi kastediyorum. Leninizm, özel tipteParti ve devlet fonksiyoneri yetiştiren, özel, Lenin'e özgü birçalışma stili yaratan teorik ve pratik bir okuldur.

Bu stilin karakteristik belirtileri nelerdir? Özellikleri neler-dir?

Bunlar iki özelliktir:a) Rus devrimci atılımı ve

Çalışma Stili 119 120 Leninizmin Temelleri Üzerine

*

* "Sachlichkeit": Sorunlara yaklaşırken duygulara yer vermeyen, maddeci,sağduyulu bir yaklaşımı ifade eden; duygusallığın karşıtı olarak kullanılanbir kavramdır. Amerikan akılcılığı diye çevirmeyi uygun gördük. ————ÇÇÇÇNNNN....

© 2006 RagTime GmbHPrinted with RagTime 6 (Demo)

Rus devrimci atılımının Amerikan akılcılığı ilebirleştirilmesi — işte Parti ve devlet çalışmasında Leninizminözü budur.

Ancak böyle bir birleşme, bize Leninist fonksiyonerin mü-kemmel tipini, Leninizmin çalışma stilini verir.

"Pravda" No. 96, 97, 103105- 107, 108, 111,

26 ve 30 Nisan.9, 11, 14, 15 ve 18 Mayıs 1924.

ve her günlük görevleri ileri sürerdi ve böylelikle "devrimci"proje kotarıcılığın gerçek Leninizmin hem ruhuna ve hem delafzına ters düştüğünü vurgulardı.

"Daha az tumturaklı laflar", diyor Lenin, "ve daha çok ba-sit, hhhheeeerrrr ggggüüüünnnnllllüüüükkkk iş…"

"Daha az siyasi laf salatası ve komünist inşanın… en basitama canlı olgularına daha fazla dikkat…" (Bkz. Bütün Eserler,4. baskı, cilt 29, s. 395 ve 386.)

Amerikan akılcılığı ise "devrimci" Manilovizme ve fanteziürünü proje kotarıcılığına karşı panzehirdir. Amerikan akılcılığıne engel bilen ne de tanıyan, her tür engeli akılcılık sebatıylabertaraf eden, küçük de olsa bir kez başlanan işi mutlaka sonunakadar götüren, o olmaksızın ciddi bir inşa çalışmasınındüşünülemeyeceği, yılmaz bir güçtür.

Ama Amerikan akılcılığı Rus devrimci atılımı ilebirleştirilmezse, dar ve ilkesiz pratikçiliğe yozlaşması çokolasıdır. Bazı "Bolşevikleri" yozlaşmaya ve devrim davasınasırt dönmeye götüren dar pratikçilik ve ilkesiz işgüzarlıkhastalığını kim bilmez? Bu özgün hastalık, B. Pilniyak'ın"Çıplak Yıl" öyküsünde yansımasını bulmuştur; bu öyküde, ger-çi iradeye ve pratik kararlılığa sahip ve çok "enerjik" bir şekilde"çalışan", ama perspektiften yoksun olan, "şeylerin içbağlantısını" bilmeyen ve bundan dolayı devrimci çalışma yo-lundan sapan Rus "Bolşevik" tipleri çizilmektedir. Kimse buişgüzarlık hastalığını Lenin kadar acı şekilde alaya almamıştır."Darkafalı pratikçilik", "kafasızca işgüzarlık" — Lenin buhastalığı işte böyle nitelerdi. Buna karşı canlı devrimci eylemive günlük çalışmamızın tüm alanlarında devrimci perspektifle-rin zorunluluğunu ileri sürer; bununla ilkesiz pratikçiliğin, ger-çek Leninizme, "devrimci" proje kotarıcılık kadar aykırıolduğunu vurgulardı.

Çalışma Stili 121

* © 2006 RagTime GmbHPrinted with RagTime 6 (Demo)

LENİNİZMİN SORUNLARI ÜZERİNE

SBKP(B) LENİNGRAD ÖRGÜTÜNE İTHAF OLUNUR

J. STALİN

IIII

LLLLEEEENNNNİİİİNNNNİİİİZZZZMMMMİİİİNNNN TTTTAAAANNNNIIIIMMMMIIII

"Leninizmin Temelleri Üzerine" yazısında, Leninizminadeta bir müktesep hak haline gelmiş olan şu ünlü tanımıyapılmaktadır:

"Leninizm, emperyalizm ve proleter devrimi çağının mark-sizmidir. Daha tam söylemek gerekirse: Leninizm, genel olarakproleter devrimin teorisi ve taktiği, özel olarak proletaryadiktatörlüğünün teorisi ve taktiğidir."[20]

Bu tanım doğru mudur?

Doğru olduğunu sanıyorum. Doğrudur, çünkü birincisi,yanlış bir şekilde, Leninizmin emperyalist savaştan sonra ortayaçıktığına inanan bazı Lenin eleştirmenlerinin tersine, Leninizmi

Leninizmin Tanımı Üzerine 122 Leninizmin Sorunları Üzerine

* © 2006 RagTime GmbHPrinted with RagTime 6 (Demo)

yük bir önem taşımaktadır, ülkemiz bir köylü ülkesidir. Ama buolgunun, Leninizmin temellerinin karakterizasyonu bakımındanne önemi olabilir? Leninizmin ortaya çıkışı, emperyalizm temeliüzerinde ve genel olarak emperyalist ülkeler için değil de,yalnızca Rusya toprağında ve Rusya için mi olmuştur? Lenin'in"Emperyalizm, Kapitalizmin En Yüksek Aşaması"[21], "Devletve Devrim"[22], "Proleter Devrim ve Dönek Kautsky"[23], "'Sol'Radikalizm, Bir Çocukluk Hastalığı"[24] vb. yapıtları genel ola-rak tüm emperyalist ülkeler için değil de, yalnızca Rusya içinmi bir anlam taşımaktadır? Leninizm, tüm ülkelerin devrimcihareketinin deneyimlerinin genelleştirilmesi değil midir? Leni-nizmin teori ve taktiğinin temelleri bbbbüüüüttttüüüünnnn ülkelerin proleter par-tileri için uygun değil midir, hhhheeeeppppssssiiii için geçerli değil midir? Le-nin, "Bolşevizmin hhhheeeerrrrkkkkeeeessss iiiiççççiiiinnnn ttttaaaakkkkttttiiiikkkk bbbbiiiirrrr öööörrrrnnnneeeekkkk oooollllaaaabbbbiiiilllleeeecccceeeeğğğğiiiinnnniiii""""söylerken haklı değil miydi? (Bkz. Bütün Eserler, 4. baskı, cilt28, s. 270, Rusça.) Lenin, "Sovyet iktidarının ve Bolşevik teorive taktiğin temellerinin uuuulllluuuussssllllaaaarrrraaaarrrraaaassssıııı aaaannnnllllaaaammmmıııınnnnddddaaaannnn"""" söz ederkenhaklı değil miydi? (Bkz. Bütün Eserler, 4. baskı, cilt 31, s. 6,Rusça.) Örneğin Lenin'in aşağıdaki sözleri doğru değil midir?

"Ülkemizin çok büyük geri kalmışlığı ve küçük-burjuva ka-rakteri yüzünden, Rusya'da proletarya diktatörlüğü gelişmiş ül-kelerden kaçınılmaz olarak farklı bazı özelliklere sahip olmakzorundadır. Ama Rusya'da da temel güçler ve toplumsal ekono-minin temel biçimleri herhangi bir kapitalist ülkeninkindenfarksız olduğundan, ssssöööözzzzkkkkoooonnnnuuuussssuuuu bbbbuuuu öööözzzzeeeelllllllliiiikkkklllleeeerrrr hhhhiiiiççççbbbbiiiirrrr bbbbiiiiççççiiiimmmmddddeeeeöööözzzzeeee iiiilllliiiişşşşkkkkiiiinnnn oooollllaaaammmmaaaazzzzllllaaaarrrr""""....* (Bkz. Bütün Eserler, 4. baskı, cilt30, s. 88, Rusça.)

Ama bütün bunlar doğruysa, bundan, Zinovyev'in verdiğiLeninizm tanımının doğru sayılamayacağı sonucu çıkmaz mı?

eeeemmmmppppeeeerrrryyyyaaaalllliiiizzzzmmmm ççççaaaağğğğıııınnnnıııınnnn marksizmi diye nitelendirerek, Leniniz-min tarihsel köklerine doğru bir biçimde işaret etmektedir.Doğrudur, çünkü ikincisi, Leninizmin yalnızca ulusal Ruskoşulları altında uygulanabileceği görüşünde olan sosyal-de-mokrasinin tersine, Leninizmin uluslararası karakterini doğrubir biçimde vurgulamaktadır. Doğrudur, çünkü üçüncüsü, Leni-nizmi Marksizmin daha da geliştirilmesi olarak değil de,yalnızca Marksizmin yeniden tesis edilmesi ve Rus gerçekliğineuygulanması olarak gören bazı Leninizm eleştirmenlerinin tersi-ne, onu emperyalizm çağının mmmmaaaarrrrkkkkssssiiiizzzzmmmmiiii olarak nitelendirerek,Leninizmle Marx'ın öğretisi arasındaki organik bağı doğru birşekilde vurgulamaktadır.

Bunları ayrıca yorumlamaya gerek yok aslında.

Ama, anlaşıldığı kadarıyla, bizim Partimizde, Leninizmi da-ha değişik bir biçimde tanımlamayı gerekli gören insanlar var.Örneğin Zinovyev şöyle düşünmektedir:

"Leninizm, ddddooooğğğğrrrruuuuddddaaaannnn ddddooooğğğğrrrruuuuyyyyaaaa kkkkööööyyyyllllüüüüllllüüüüğğğğüüüünnnn aaaağğğğıııırrrr bbbbaaaassssttttıııığğğğııııbbbbiiiirrrr üüüüllllkkkkeeeeddddeeee bbbbaaaaşşşşllllaaaammmmıııışşşş bbbbuuuulllluuuunnnnaaaannnn emperyalist savaşlar ve dünyadevrimi çağının Marksizmidir."

Zinovyev'in altını çizdiği sözcükler ne anlama gelebilir?Leninizmin tanımının içine Rusya'nın geri kalmışlığını, onunköylü karakterini sokmanın anlamı nedir?

Bu, Leninizmi uluslararası proleter bir öğreti olmaktançıkarıp, özgül Rus koşullarının bir ürünü haline getirmek de-mektir.

Bu, kapitalizmin daha gelişmiş olduğu diğer ülkeler içinLeninizmin işe yararlığını yadsıyan Bauer ve Kautsky'nin oyu-nuna gelmek demektir.

Söylemeye gerek yok ki, köylü sorunu Rusya için çok bü-

Leninizmin Tanımı 123 124 Leninizmin Sorunları Üzerine

*

* Altını ben çizdim. ————JJJJ.... SSSStttt....

© 2006 RagTime GmbHPrinted with RagTime 6 (Demo)

Zinovyev'in bu tezi, görüldüğü gibi, bütünüyle onun yanlışLeninizm tanımından kaynaklanmaktadır. Bundan dolayı, tıpkıLeninizmi tanımlaması yanlış olduğu gibi, bu tezi de yanlıştır.

Lenin'in, proletarya diktatörlüğünün "proleter devrimin öz-sel içeriği" (bkz. Bütün Eserler, 4. baskı, cilt 28, s. 211, Rusça)olduğu tezi doğru mudur? Kesinlikle doğrudur. Leninizmin,proleter devrimin teorisi ve taktiği olduğu tezi doğru mudur?Doğru olduğunu sanıyorum. Peki ama bundan ne sonuç çıkar?Bundan şu sonuç çıkar ki, Leninizmin ana sorunu, çıkış noktası,temeli, proletarya diktatörlüğü sorunudur.

Emperyalizm sorunu, emperyalizmin gelişmesinin sıçramalıkarakteri sorunu, tttteeeekkkk ülkede sosyalizmin zaferi sorunu,proletaryanın devleti sorunu, bu devletin Sovyet biçimi sorunu,proletarya diktatörlüğü sisteminde Parti'nin rolü sorunu, sosya-lizmin inşasının yolları sorunu gibi tüm bu sorunların tam daLenin tarafından ortaya konduğu doğru değil midir? Tam da busorunların, proletarya diktatörlüğü düşüncesinin esasını, temeli-ni oluşturduğu doğru değil midir? Bu ana sorunlar ortaya kon-madan, proletarya diktatörlüğü bakış açısından köylü sorununuortaya koymanın düşünülemeyecek olduğu doğru değil midir?

Hiç kuşkusuz Lenin, köylü sorununu bilen bir kişiydi.Kuşkusuz, proletaryanın müttefiki sorunu olarak köylü sorunu,proletarya için çok büyük bir önem taşımaktadır ve ana soru-nun, proletarya diktatörlüğü sorununun bir bileşenidir. Ama Le-ninizmin önünde ana sorun, proletarya diktatörlüğü sorunudurmasaydı, proletaryanın müttefikleri türev sorununun, köylü-lük sorununun da olmayacağı açık değil midir? Leninizminönünde iktidarın proletarya tarafından ele geçirilmesi pratik so-

Leninizmin bu ulusal-sınırlı tanımı enternasyonalizmlenasıl bağdaştırılacak?

IIIIIIII

LLLLEEEENNNNİİİİNNNNİİİİZZZZMMMMDDDDEEEE EEEENNNN ÖÖÖÖNNNNEEEEMMMMLLLLİİİİ ŞŞŞŞEEEEYYYY

"Leninizmin Temelleri Üzerine" yazısında şöyle deniyor:

"Bazıları, Leninizmde temel olanın köylü sorunu olduğunu,köylülük sorununun, onun rolü, önemi sorununun Leninizminçıkış noktasını oluşturduğunu sanıyorlar. Bu tamamen yanlıştır.Leninizmin baş sorunu, onun çıkış noktası köylülük sorunudeğil, tam tersine proletarya diktatörlüğü sorunudur, onun han-gi koşullarda ele geçirileceği, hangi koşullardasağlamlaştırılacağı sorunudur. İktidar uğruna mücadelesindeproletaryanın müttefiki sorunu olarak köylü sorunu, türev birsorundur."[25]

Bu tez doğru mudur?

Doğru olduğunu sanıyorum. Bu tez bütünüyle Leninizmintanımından kaynaklanmaktadır. Gerçekten de, eğer Leninizmproleter devrimin teorisi ve taktiği ise ve proletarya diktatörlüğüproleter devrimin temel içeriğini oluşturuyorsa, o zaman Le-ninizmde en önemli şeyin proletarya diktatörlüğü sorunu, bu so-runun ortaya konması, gerekçelendirilmesi ve somutlaştırılmasıolduğu açıktır.

Buna rağmen Zinovyev bu tezle besbelli ki hemfikirdeğildir. "Lenin'in Anısına" adlı makalesinde şöyle diyor:

"Köylülüğün rolü sorunu, daha önce de söylediğim gibi,Bolşevizmin, Leninizmin aaaannnnaaaa ssssoooorrrruuuunnnnuuuudddduuuurrrr".*

Leninizmde En Önemli fiey 125 126 Leninizmin Sorunları Üzerine

*

* Altını ben çizdim. ————JJJJ.... SSSStttt....

© 2006 RagTime GmbHPrinted with RagTime 6 (Demo)

proletaryanın muazzam bir yedeğini oluşturan köylülüğün rolü-nü azımsadıkları için mücadele etti."[26]

Rus "süreklicileri"nin bu karakterizasyonu, son zamanlarakadar genelde kabul ediliyor sayılıyordu. Ne var ki bu, geneldedoğru olmasına rağmen, ayrıntılı sayılamaz. Bir yandan 1924tartışması ve öte yandan Lenin'in yapıtlarının titiz bir tahliligöstermiştir ki, Rus "süreklicileri"nin hatası sadece köylülüğünrolünü azımsamalarında değil, aynı zamanda proletaryanın güç-lerini ve köylülüğe önderlik etme yeteneğini azımsamalarında,proletaryanın hegemonyası fikrine inançsızlıkta da yatmaktadır.

Bundan dolayıdır ki, "Ekim Devrimi ve Rus Komünistleri-nin Taktiği" yazımda (Aralık 1924), bu karakterizasyonugenişletip, onun yerine bir başkasını, daha tam olanını geçirdim.Bu yazıda şöyle denmektedir:

"fiimdiye kadar genellikle, 'sürekli devrim' teorisinin biryanı öne çıkarılırdı — köylü hareketinin devrimci potansiyelineinançsızlık. Bugün hakkaniyet adına bu yan, bir başka yanla—Rusya proletaryasının güçlerine ve yeteneklerineinançsızlıkla— tamamlanmalıdır."[27]

Bu elbette Leninizmin sürekli devrim fikrine, tırnak içindeolmayanına, Marx tarafından geçen yüzyılın kırklı yıllarındailan edildiği biçimine[28] geçmişte ve şimdi karşı olduğuanlamına gelmez. Tam tersi. Lenin, sürekli devrim fikrini doğruanlayan ve geliştiren biricik Marksistti. Lenin bu sorunda"sürekliciler"den şu noktada ayrılır ki, "sürekliciler" Marx'ın sü-rekli devrim fikrini çarpıtıp, onu cansız bir kitabi bilgiyeçevirmişlerdir, Lenin ise onu saf biçimiyle almış ve onu kendidevrim teorisinin temellerinden biri yapmıştır. Lenin tarafındandaha 1905'te geliştirildiği biçimiyle burjuva-demokratik devri-min sosyalist devrime geçmesi fikrinin, Marx'ın sürekli devrim

runu durmasaydı, köylülükle ittifak diye bir sorunun daolamayacağı açık değil midir?

Lenin eğer köylü sorununu proletarya diktatörlüğünün teo-risi ve taktiği temelinde değil de, bu temelden bağımsız olarak,onun dışında ortaya koymuş olsaydı, büyük proleter ideologolmazdı —o kuşkusuz böyledir—, yabancı küçük-burjuvaedebiyatçılarının onu sık sık öyle göstermeye çalıştıkları gibi,ancak basit bir "köylü filozofu" olurdu.

İkisinden biri:

YYYYaaaa köylü sorunu Leninizmde en önemli şeydir, ve o zamanLeninizm, gelişmiş kapitalist ülkeler için, köylü ülkesi olmayanülkeler için uygun değildir, geçerliliği yoktur;

YYYYaaaa ddddaaaa Leninizmde en önemli şey proletaryadiktatörlüğüdür, ve o zaman Leninizm, bütün ülkelerin proleter-lerinin uluslararası öğretisidir, istisnasız bütün ülkeler için—bunlar arasında gelişmiş kapitalist ülkeler için de— uygundurve geçerliliğe sahiptir.

Seçim sizindir.

IIIIIIIIIIII

""""SSSSÜÜÜÜRRRREEEEKKKKLLLLİİİİ"""" DDDDEEEEVVVVRRRRİİİİMMMM SSSSOOOORRRRUUUUNNNNUUUU

"Leninizmin Temelleri Üzerine" yazısında "sürekli devrimteorisi", köylülüğün rolünü azımsama "teorisi" olarakdeğerlendirilmektedir. Orada şöyle denmektedir:

"Dolayısıyla Lenin, 'sürekli' devrim yanlılarına karşısüreklilik sorunundan dolayı mücadele etmedi, çünkü bizzatLenin de kesintisiz devrimden yanaydı, onlarla tam tersine,

"Sürekli" Devrim Sorunu 127 128 Leninizmin Sorunları Üzerine

* © 2006 RagTime GmbHPrinted with RagTime 6 (Demo)

fikrine, yani sürekli devrim fikrine, ancak emperyalist savaştansonra vardığını iddia edenlerin bilgilenmesi için vurguluyorum.Bu alıntı, bu kişilerin derin bir yanılgı içinde bulundukları ko-nusunda hiçbir kuşkuya yer bırakmamaktadır.

IIIIVVVV

PPPPRRRROOOOLLLLEEEETTTTEEEERRRR DDDDEEEEVVVVRRRRİİİİMMMM VVVVEEEE PPPPRRRROOOOLLLLEEEETTTTAAAARRRRYYYYAAAA DDDDİİİİKKKKTTTTAAAATTTTÖÖÖÖRRRRLLLLÜÜÜÜĞĞĞĞÜÜÜÜ

Burjuva devriminden farklı olarak proleter devrimin karak-teristik hatları nelerdir?

Proleter devrim ile burjuva devrimi arasındaki farkı beş ananoktada toplamak mümkündür:

1— Burjuva devrimi, genelde, daha devrim açıkça patlakvermeden önce, feodal toplumun bağrında gelişip olgunlaşankapitalist düzenin biçimleri az çok hazır olarak var olduğundabaşlar, proleter devrim başladığında ise, sosyalist düzenin hazırbiçimleri hiç yoktur, ya da hemen hemen hiç yoktur.

2— Burjuva devrimin baş görevi, iktidarı ele geçirmek veonu var olan burjuva ekonomisiyle uyum içine sokmaktır, prole-ter devrimin baş görevi ise, iktidarın ele geçirilmesinden sonrayeni, sosyalist bir ekonomi inşa etmektir.

3— Burjuva devrimi, genelde, iktidarın ele geçirilmesiylebbbbiiiitttteeeerrrr,,,, proleter devrimde ise iktidarın ele geçirilmesi, onun sade-ce bbbbaaaaşşşşllllaaaannnnggggııııccccııııddddıııırrrr,,,, ve iktidar, eski ekonominin reorganizasyonuve yenisinin örgütlenmesi için kaldıraç olarak kullanılır.

4— Burjuva devrimi, kendini, bir sömürücüler grubununegemenliğinin yerine bir başka sömürücü grubununkini geçir-

teorisinin cisimleşmesinin biçimlerden biri olduğunu akılda tut-mak gerekir. Bu konuda Lenin daha 1905 yılında şunlarıyazıyordu:

"Demokratik devrimden derhal, gücümüz ölçüsünde, bi-linçli ve örgütlü proletaryanın gücü ölçüsünde, sosyalist devri-me geçmeye başlayacağız. BBBBiiiizzzz kkkkeeeessssiiiinnnnttttiiiissssiiiizzzz ddddeeeevvvvrrrriiiimmmmddddeeeennnnyyyyaaaannnnaaaayyyyıııızzzz*. Yarı yolda durmayacağız...

Maceracılığa kapılmadan, bilimsel vicdanımıza ihanet et-meden, ucuz şöhret peşinde koşmadan, yyyyaaaallllnnnnıııızzzzccccaaaa şşşşuuuunnnnuuuusöyleyebiliriz ve söylüyoruz da: Yeni ve daha üstün bir göreve,sosyalist devrime mümkün olduğu kadar çabuk geçişi, bize,proletarya partisine, ddddaaaahhhhaaaa ddddaaaa kkkkoooollllaaaayyyyllllaaaaşşşşttttıııırrrrmmmmaaaakkkk iiiiççççiiiinnnn,,,, demokratikdevrimi gerçekleştirmesinde tüm köylülüğe vargücümüzleyardım edeceğiz." (Bkz. Bütüt Eserler, 4. baskı, cilt 9, s. 213/214, Rusça.)

Ve onaltı yıl sonra, iktidarın proletarya tarafından ele geçi-rilmesinden sonra Lenin, bu konu üzerine şunları yazıyordu:

Kautsky, Hilferding, Martov, Çernov, Hillquit, Longuet,MacDonald, Turati ve 'ikibuçukuncu' marksizmin tüm diğerkahramanları... burjuva-demokratik ve proleter-sosyalist dev-rim arasındaki karşılıklı ilişkiyi anlayamadılar. BBBBiiiirrrriiiinnnncccciiiissssiiii,,,, iiiikkkkiiiinnnn----cccciiiissssiiiinnnneeee ggggeeeeççççeeeerrrr....* İkincisi, geçerken birincisinin sorunlarını çözer.İkincisi, birincinin eserini pekiştirir. İkincisinin birinciyi ne de-rece geçmeyi başaracağını mücadele, ve yalnızca mücadele ta-yin eder." (Bkz. Bütün Eserler, 4. baskı, cilt 33, s. 32, Rusça.)

Burada özellikle, Lenin'in 1 Eylül 1905'te yayınlanmış olan"Sosyal-Demokrasinin Köylü Hareketi Karşısındaki Tavrı" ma-kalesinden aktarılan ilk pasaja dikkat çekerim. Bunu, hâlâ Le-nin'in, burjuva-demokratik devrimin sosyalist devrime geçmesi

"Sürekli" Devrim Sorunu 129 130 Leninizmin Sorunları Üzerine

*

* Altını ben çizdim. ————JJJJ.... SSSStttt....

© 2006 RagTime GmbHPrinted with RagTime 6 (Demo)

baskı, cilt 27, s. 67.)

"Eğer Rus devriminde", diye devam ediyor Lenin, "—1905yılının büyük deneyimini yaşamış olan— halkın yaratıcı gücüdaha 1917 fiubatı'nda Sovyetleri yaratmamış olsaydı, onlarEkim'de asla iktidarı ele geçirecek durumda olamazlardı, çünkübaşarı, yalnızca, hareketin milyonları kucaklayan hazır örgüt-lenme biçimlerinin halihazırda var olup olmamasına bağlıydı.Bu hazır biçim Sovyetlerdi, ve bu nedenle, yaşadığımız o par-lak başarılar, o arkası kesilmeyen zafer yürüyüşleri siyasi alan-da bizi bekliyordu, çünkü siyasi iktidarın yeni biçimi hazırdı,ve onu devrimin ilk aylarında içinde bulunduğu o embriyon du-rumundan, Rus devletinde — Rus Sovyet Cumhuriyeti'ndesağlam biçim almış olan yasal olarak tanınmış biçime getirmekiçin, sadece birkaç kararname çıkarmamız yetti." (Bkz. BütünEserler, 4. baskı, cilt 27, s. 67/68.)

"Çözümü", diyor Lenin, "devrimimizin ilk aylarda yaşadığıgibi bir zafer yürüyüşü asla olamayacak olan daha iki korkunçzor görev kalmıştı." (age, s. 68.)

"Birincisi, bunlar, her sosyalist devrimin önünde duran içörgütlenme görevleriydi. Sosyalist devrimle burjuva devrimarasındaki fark tam da şudur ki, burjuva devrim kapitalistilişkilerin hazır biçimlerini önünde bulur, Sovyet iktidarı, prole-ter iktidarı ise, aslında yalnızca sanayinin bazı uç noktalarınıkapsayan ve tarıma henüz çok az girmiş olan kapitalizmin engelişmiş biçimlerini hesaba katmazsak, bu hazır ilişkileri önün-de bulmaz. Muhasebenin örgütlenmesi, büyük işletmeler üze-rinde denetim, devlete ait tüm iktisadi mekanizmayı bir tek bü-yük makine haline, yüz milyonlarca insanın bir tek planıkendine kılavuz edindiği tarzda işleyen bir ekonomik organiz-ma haline dönüştürme — işte bize düşmüş bulunan büyük ör-gütsel görev budur. fiimdiki çalışma koşulları altında, bu göre-vin üstesinden fırtına gibi, içsavaş görevlerini çözebildiğimiz

mekle sınırlar, ve bu nedenle eski devlet makinesini un-ufak et-meye ihtiyaç duymaz, proleter devrim ise tüm ve her türlü sö-mürücü grupları iktidardan uzaklaştırır ve tüm emekçilerin vesömürülenlerin önderi olan proleterler sınıfını iktidara getirir,bu nedenle o, eski devlet makinesini un-ufak etmeden ve yerineyenisini geçirmeden yapamaz.

5— Burjuva devrimi, emekçilerin ve sömürülenlerinmilyonluk kitlelerini az çok uzun bir süre için burjuvazininetrafında toparlayamaz, ve bu da tam şundan ötürüdür, çünkübunlar emekçiler ve sömürülenlerdir, proleter devrim ise, eğerbaş görevini, proletaryanın iktidarını sağlamlaştırma ve yeni,sosyalist ekonomiyi kurma görevini yerine getirmek istiyorsa,tam da emekçi ve sömürülenler olarak bunları proletarya ilekalıcı bir ittifak içinde birleştirebilir ve birleştirmek zorundadır.

İşte bu konuda Lenin'in bazı temel tezleri:

"Burjuva devrimle sosyalist devrim arasındaki başfarklardan biri", diyor Lenin, "feodalizmden doğan burjuvadevrimi için, eski düzenin bağrında, giderek feodal toplumuntüm yanlarını değiştiren yeni ekonomik örgütlerin tedricen orta-ya çıkmasıdır. Burjuva devrim yalnızca tttteeeekkkk görevle karşıkarşıyaydı: eski toplumun tüm engellerini silip süpürmek, birkenara atmak, yıkmak. Bu görevi yerine getiren her burjuvadevrim, kendisinden beklenen herşeyi yerine getirmiş olur: ka-pitalizmin gelişmesini güçlendirir.

Sosyalist devrim kendini bambaşka bir durumda bulur. Ta-rihin zikzaklı hareketleri sonucu sosyalist devrime başlamakzorunda kalmış olan ülke ne kadar geri ise, eski kapitalistilişkilerden sosyalist ilişkilere geçiş bu ülke için o kadar güçtür.Burada yıkma görevlerine yeni, duyulmadık zorlukta görevler,özellikle örgütsel görevler eklenir." (bkz. Bütün Eserler, 4.

Proleter Devrim ve Proletarya Diktatörlüğü 131 132 Leninizmin Sorunları Üzerine

* © 2006 RagTime GmbHPrinted with RagTime 6 (Demo)

çevrelenmiş ve burjuvazisi uluslararası sermayece desteklenen—zaten başka türlü olamazdı— bir ülkede zafere ulaşmış birproleter devrim sözkonusu olduğundan, bu tespit daha büyük birönem ve kararlılıkla vurgulanmalıdır.

Bu yüzden Lenin şöyle der:

"Ezilen sınıfın kurtuluşu, sadece şiddete dayalı devrim ol-madan değil, bbbbiiiillllaaaakkkkiiiissss egemen sınıf tarafından yaratılan devletiktidarı yyyyooookkkk eeeeddddiiiillllmmmmeeeeddddeeeennnn ddddeeee olanaksızdır." (Bkz. Bütün Eserler,4. baskı, cilt 25, s. 360, Rusça.)

" 'İlk önce nüfusun çoğunluğu, özel mülkiyet korunurken,yani sermayenin gücü ve boyunduruğu korunurken, proletaryapartisinden yana olduğunu ifade etsin — ancak ondan sonra oiktidarı devralabilir ve almalıdır', diyor kendine 'sosyalist' di-yen gerçekte burjuvazinin uşakları küçük-burjuva demokrat-lar".* (Bkz. Bütün Eserler, 4. baskı, cilt 30, s. 249, Rusça.)

" 'Devrimci proletarya önce burjuvaziyi devirsin, sermaye-nin boyunduruğunu atsın, burjuva devlet aygıtını parçalasın —o zaman muzaffer proletarya, proleter olmayan emekçi kitlele-rin çoğunluğunun sempati ve desteğini, onları sömürücülerinzararına hoşnut ederek, çabuk kazanabilecektir', ddddiiiiyyyyoooorrrruuuuzzzz bbbbiiiizzzz*."(Aynı yerde.)

"Nüfusun çoğunluğunu kendinden yana kazanmak için", di-ye devam ediyor Lenin, "proletarya ilkin burjuvaziyi devirmekve devlet iktidarını ele geçirmek zorundadır; ikinci olarak, Sov-yet iktidarını yürürlüğe koymalı ve bu arada eski devletaygıtını paramparça edip yere sermelidir, böylece proleter ol-mayan emekçi kitleler arasında burjuvazinin ve küçük-burjuvauzlaşmacıların egemenliğini, otoritesini, etkisini hemen yıkar.Üçüncü olarak, burjuvazinin ve küçük-burjuva uzlaşmacılarınproleter olmayan emekçi kitlelerin ççççooooğğğğuuuunnnnlllluuuuğğğğuuuu içindeki etkisini,bbbbuuuunnnnllllaaaarrrrıııınnnn ekonomik ihtiyaçlarını, ssssöööömmmmüüüürrrrüüüüccccüüüülllleeeerrrriiiinnnn zzzzaaaarrrraaaarrrrıııınnnnaaaa dev-

tarzda gelmek asla mümkün değildir." (age., s. 68, Rusça.)

"İkinci korkunç zorluk... — uluslararası sorun. Eğer Ke-renski'nin çetelerinin hakkından o kadar kolay geldiysek, eğerdevlet iktidarımızı bu kadar kolay yarattıysak, eğer toprağınsosyalizasyonu hakkındaki ve işçi denetimi hakkındaki karar-nameyi en ufak bir zorluk görmeden çıkardıysak, bütün bunlarıbu kadar kolay gerçekleştirdiysek, bu yalnızca, koşullarınelverişli bir biçimlenişi bizi uluslararası emperyalizmden kısabir süre için korumuş olduğundan dolayı mümkün oldu. Serma-yesinin tüm gücüyle, yüksek derecede örgütlenmiş askeritekniğiyle, uluslararası sermayenin gerçek bir gücü, gerçek birkalesi olan uluslararası emperyalizm, gerek nesnel durumu, ge-rekse onun içinde cisimleşmiş olan kapitalistler sınıfının iktisa-di çıkarlarından dolayı, Sovyet Cumhuriyeti ile kesinlikle,hiçbir şart altında geçinemezdi, ticari bağlantılar, uluslararasımali ilişkiler yüzünden bunu yapamazdı. Burada bir çatışmakaçınılmazdır. İşte Rus devriminin en büyük zorluğu, en büyüktarihsel sorunu buradadır: uluslararası görevleri çözmezorunluluğu, uluslararası devrimi hâsıl etme zorunluluğu" (bkz.Bütün Eserler, 4. baskı, cilt 27, s. 69/70, Rusça).

Proleter devrimin iç karakteri ve temel anlamı budur.

fiiddete dayalı bir devrim olmadan, proletarya diktatörlüğüolmadan, eski, burjuva koşulların böyle kökten bir şekildedönüştürülmesi gerçekleştirilebilir mi?

Bunun yapılamayacağı açıktır. Böyle bir devrimin barışçılolarak, burjuvazinin egemenliğine uyarlanmış olan burjuva de-mokrasisi çerçevesi içinde yapılabileceğine inanmak, ya aklınıoynatmış ve normal insani kavramları yitirmiş olmak, ya daproleter devrimden küstahça ve açıkça vazgeçmek demektir.

fiimdilik tttteeeekkkk ülkede, düşman kapitalist ülkelerce

Proleter Devrim ve Proletarya Diktatörlüğü 133 134 Leninizmin Sorunları Üzerine

*

* Altını ben çizdim. ————JJJJ.... SSSStttt....

© 2006 RagTime GmbHPrinted with RagTime 6 (Demo)

mez. Tam tersi. Bu iktidar, bbbbiiiirrrr sınıfın iktidarı, ancak proleterlersınıfı ile küçük-burjuva sınıfların emekçi kitleleri, herşeydenönce de köylülüğün emekçi kitleleri arasında özel bir ittifak bi-çimiyle kurulabilir ve sonuna kadar gerçekleştirilebilir.

Bu nasıl bir özel ittifak biçimidir, neden ibarettir? Diğer,proleter olmayan sınıfların emekçi kitleleriyle bu ittifak, ger-çekte bbbbiiiirrrr sınıfın diktatörlüğü düşüncesiyle çelişmez mi?

Bu özel ittifak biçimi, bu ittifakın önder gücünün proletaryaolmasından ibarettir. Bu özel ittifak biçimi, devletin önderinin,proletaryanın diktatörlüğü sisteminde önderin bbbbiiiirrrr partiolmasından, yönetimi diğer partilerle ppppaaaayyyyllllaaaaşşşşmmmmaaaayyyyaaaannnn vvvveeeeppppaaaayyyyllllaaaaşşşşaaaammmmaaaayyyyaaaaccccaaaakkkk oooollllaaaannnn proletarya partisi, komünistlerin partisiolmasından ibarettir.

Görüldüğü gibi, çelişki burada, yalnızca zannedilen birçelişkidir, görünürde bir çelişkidir.

"Proletarya diktatörlüğü", diyor Lenin, "proletarya ileemekçilerin öncü müfrezesi ile, emekçilerin çok sayıdaki pro-leter olmayan katmanları (küçük-burjuvazi, küçük mülk sahip-leri, köylülük, aydınlar vb.) ya da bunların çoğunluğuarasındaki ssssıııınnnnııııffff iiiittttttttiiiiffffaaaakkkkıııınnnnıııınnnn**** sermayeye karşı bir ittifakın, ser-mayenin tamamen devrilmesini, burjuvazinin direnişinin verestorasyon çabalarının tümüyle ezilmesini amaçlayan birittifakın, sosyalizmin kesin kurulmasını ve sağlamlaştırılmasınıamaçlayan bir ittifakın öööözzzzeeeellll bir bbbbiiiiççççiiiimmmmiiiiddddiiiirrrr.... Bu, özel bir durum-da, yani şiddetli bir içsavaş durumunda oluşan özel türde birittifaktır; bu, sosyalizmin kararlı yandaşlarının, onun yalpala-yan müttefikleriyle, bazen de 'tarafsızlar'la bir ittifakıdır ( o za-man ittifak, mücadele için bir anlaşmadan, tarafsızlık için biranlaşma haline gelir), iiiikkkkttttiiiissssaaaaddddiiii,,,, ssssiiiiyyyyaaaassssiiii,,,, ssssoooossssyyyyaaaallll,,,, zzzziiiihhhhiiiinnnnsssseeeellllbbbbaaaakkkkıııımmmmddddaaaannnn ttttüüüürrrrddddeeeeşşşş oooollllmmmmaaaayyyyaaaannnn ssssıııınnnnııııffffllllaaaarrrr aaaarrrraaaassssıııınnnnddddaaaa bbbbiiiirrrr iiiittttttttiiiiffffaaaakkkkttttıııırrrr....""""

rimci tarzda tatmin ederek kkkkeeeessssiiiinnnn oooollllaaaarrrraaaakkkk yyyyooookkkk eeeettttmmmmeeeelllliiiiddddiiiirrrr...."""" (Aynıyerde, s. 242, Rusça.)

Proleter devrimin karakteristik belirtileri bunlardır.

Bununla bağıntı içinde, eğer proletarya diktatörlüğünün,proleter devrimin esas içeriğini oluşturduğu kabul ediliyorsa,proletarya diktatörlüğünün ana hatları nelerdir?

İşte proletarya diktatörlüğünün Lenin tarafından yapılmışhaliyle en genel tanımı:

"Proletarya diktatörlüğü, sınıf mücadelesinin sona ermesideğil, bilakis onun yeni biçimler altında sürdürülmesidir. Prole-tarya diktatörlüğü, muzaffer olmuş ve siyasi iktidarı elegeçirmiş olan proletaryanın, yenilmiş ama yok olmamış, orta-dan kalkmamış ve direniş göstermekten vazgeçmeyen burjuva-ziye karşı, direnişini artıran burjuvaziye karşı sınıf mücadelesi-dir." (Bkz. Bütün Eserler, 4. baskı, cilt 29, s. 350, Rusça.)

Lenin proletarya diktatörlüğünün "tüm halktan çıkan", "ge-nel seçimlerden çıkan", "sınıf iktidarı olmayan" iktidar ilekarıştırılmasına karşı çıkar ve şöyle der:

"Siyasi egemenliği ele geçirmiş olan sınıf, bunu, ona tekbaşına sahip olacağı bilinciyle yapmıştır. Bu, proletaryadiktatörlüğü kavramının içinde vardır. Bu kavram, ancak sınıf,siyasi iktidarı tttteeeekkkk bbbbaaaaşşşşıııınnnnaaaa eline aldığını ve ne kendini, ne debaşkalarını, 'tüm halktan çıkan, genel seçimlerden çıkan, tümhalk tarafından onaylanan' iktidar üzerine boş laflarlaaldatmamayı bildiği zaman bir anlam kazanır." (Bkz. BütünEserler, 4. baskı, cilt 32, s. 250.)

Ama bu, bbbbiiiirrrr sınıfın, iktidarı başka sınıflarla paylaşmayanve paylaşamayacak olan proleterler sınıfının iktidarının, hedef-lerini gerçekleştirmek için diğer sınıfların emekçi ve sömürülenkitlelerinin yardımına, ittifakına ihtiyacı olmadığı anlamına gel-

Proleter Devrim ve Proletarya Diktatörlüğü 135 136 Leninizmin Sorunları Üzerine

*

* Altını ben çizdim. ————JJJJ.... SSSStttt....

© 2006 RagTime GmbHPrinted with RagTime 6 (Demo)

"Devrim diğer ülkelerde başlamadığı sürece, Rusya'dakisosyalist devrimi aaaannnnccccaaaakkkk kkkkööööyyyyllllüüüüllllüüüükkkklllleeee bbbbiiiirrrr aaaannnnllllaaaaşşşşmmmmaaaa**** kurtarabi-lir." (Bkz. Bütün Eserler, 4. baskı, cilt 32, s. 192, Rusça.)

Böyle yalnızca, Lenin'in şu düsturunu kavramamış olanlarkonuşabilir:

"DDDDiiiikkkkttttaaaattttöööörrrrllllüüüüğğğğüüüünnnn eeeennnn yyyyüüüükkkksssseeeekkkk iiiillllkkkkeeeessssiiii;;;;**** proletaryanın önder ro-lünü ve devlet iktidarını koruyabilmesi için proletaryanın köy-lülükle ittifakının ayakta tutulmasıdır." (age., s. 466, Rusça.)

Lenin, diktatörlüğün en önemli hedeflerinden birini, sömü-rücülerin ezilmesini öne çıkarır ve şöyle der:

"Bilimsel olarak diktatörlük kavramı, hiçbir şeylesınırlanmamış olan, hiçbir yasayla, kesinlikle hiçbir kurallaengellenmemiş olan, doğrudan doğruya şiddete dayanan ikti-dardan başka bir anlama gelmez." (Bkz. Bütün Eserler, 4.baskı, cilt 31, s. 326, Rusça.)

"Diktatörlük, —Kadet baylar, bunu ilk ve son kez bilinizki— sınırsız, yasaya değil şiddete dayanan iktidar demektir.İçsavaş sırasında, zaferi kazanmış olan her iktidar, ancak birdiktatörlük olabilir." (Bkz. Bütün Eserler, 4. baskı, cilt 31, s.320, Rusça.)

Ama proletarya diktatörlüğü, her ne kadar şiddet olmadandiktatörlük olmazsa da, elbette yalnızca şiddete indirgenemez.

"Diktatörlük", diyor Lenin, "şiddet olmaksızın imkansız isede, yalnızca şiddet demek değildir, o aynı zamanda, emeğin,hem de öncekinden daha üstün bir örgütlenmesi demektir."(Bkz. Bütün Eserler, 4. baskı, cilt 29, s. 343, Rusça.)

Proletarya diktatörlüğü... sömürücülere karşı yalnızcaşiddet değildir ve hem de esas olarak bile şiddet değildir. Budevrimci şiddetin ekonomik temeli, onun hayatiyetinin vebaşarısının garantisi, proletaryanın kapitalizme kıyasla toplum-

(Bkz. Bütün Eserler, 4. baskı, cilt 29, s. 350/351, Rusça.)

Eğitim çalışması raporlarından birinde Kamenev, proletaryadiktatörlüğünün bu şekilde anlaşılmasına karşı polemik içindeşöyle diyor:

"Diktatörlük, bir sınıfın başka bir sınıfla ittifakı ddddeeeeğğğğiiiillllddddiiiirrrr".*("Pravda", No. 11, 14 Ocak 1925.)

Kamenev'in burada, herşeyden önce benim "Ekim Devrimive Rus Komünistlerinin Taktiği" yazımdan bir pasajıhedeflediğini sanıyorum, orada şöyle deniyor:

"Proletarya diktatörlüğü, 'deneyimli bir stratejisyen'in dik-katli eliyle 'ustalıkla' 'seçilmiş' ve nüfusun şu ya da bu kesimine'akıllıca dayanan' basit bir hükümet doruğu değildir. Proletaryadiktatörlüğü, ittifakın önder gücünün proletarya olmasıkoşuluyla, sermayenin devrilmesi, sosyalizmin kesin zaferiiçin, proletaryanın ve köylülüğün emekçi kitlelerinin sınıfittifakıdır."[29]

Proletarya diktatörlüğünün bu formülasyonunun tamamenarkasındayım, çünkü inanıyorum ki bu formülasyon, Lenin'in azönce aktarılan formülasyonuyla tamamen çakışmaktadır.

Kamenev'in, "diktatörlük, bir sınıfın diğer bir sınıf ileittifakı ddddeeeeğğğğiiiillllddddiiiirrrr"""" şeklindeki açıklamasının, bu ihtirazsız biçi-miyle, Lenin'in proletarya diktatörlüğü teorisiyle hiçbir ortakyanı olmadığını iddia ediyorum.

Böyle yalnızca, işbirliği düşüncesinin, proletarya ileköylülüğün ittifakı düşüncesinin, bu ittifakta proletaryanınhegemonyası düşüncesinin anlamını kavramamış olanlarınkonuşabileceğini iddia ediyorum.

Böyle yalnızca, Lenin'in şu tezini kavramamış olanlarkonuşabilir:

Proleter Devrim ve Proletarya Diktatörlüğü 137 138 Leninizmin Sorunları Üzerine

*

* Altını ben çizdim. ————JJJJ.... SSSStttt.... * Altını ben çizdim. ————JJJJ.... SSSStttt....

© 2006 RagTime GmbHPrinted with RagTime 6 (Demo)

3— Proletarya iktidarından, sosyalizmi örgütlemek için,sınıfları ortadan kaldırmak için, sınıfsız bir topluma, sosyalisttopluma geçmek için yararlanılır.

Proletarya diktatörlüğü, tüm bu üç yanın birleşmesidir. Buyanlardan hiçbiri, proletarya diktatörlüğünün bbbbiiiirrrriiiicccciiiikkkk karakteris-tik özelliği olarak gösterilemez, ve tersine, bu özelliklerdenyalnızca birinin bile yokluğu, kapitalist kuşatma koşullarıaltında proletarya diktatörlüğünün bir diktatörlük olmaktançıkmasına yeter. Bu nedenle, proletarya diktatörlüğü kavramınıçarpıtma tehlikesiyle karşılaşmak istenmiyorsa, bu üç yandanhiçbiri devre dışı bırakılmamalıdır. Yalnızca bu üç yan birliktealındığında, bize, proletarya diktatörlüğünün tam ve kompaktbir kavramını verir.

Proletarya diktatörlüğü çeşitli dönemler gösterir, özel bi-çimleri, çeşitli türden çalışma yöntemleri vardır. İçsavaş döne-minde diktatörlükte şiddet özelliği özellikle göze çarpıcıdır.Ama bundan asla, içsavaş döneminde hiçbir inşa çalışmasıyapılmadığı sonucu çıkmaz. İnşa çalışması olmadan içsavaşıyürütmek olanaksızdır. Sosyalizmin inşası döneminde ise tersi-ne, diktatörlüğün barışçıl, örgütsel, kültürel çalışmaları, devrim-ci yasallık vb. özellikle göze çarpıcıdır. Ama bundan da yine as-la, diktatörlükte şiddet özelliğinin inşa dönemi sırasında ortadankalktığı ya da kalkabileceği sonucu çıkmaz. Baskı organları, or-du ve diğer örgütler, şimdi, inşa döneminde, içsavaş dönemindeolduğundan daha az zorunlu değildir. Bu organlar olmadandiktatörlüğün az buçuk güvenli bir inşa çalışması olanaksızdır.Devrimin şimdilik bbbbiiiirrrr tttteeeekkkk ülkede muzaffer olduğunu unutma-mak gerekir. Kapitalist kuşatma var olduğu sürece, dışmüdahale tehlikesinin ve bu tehlikeden çıkan bütün sonuçlarında var olacağını unutmamak gerekir.

sal emeğin örgütlenmesinin daha yüksek bir tipini temsil etmesive gerçekleştirmesidir. Meselenin özü budur. Komünizminkaçınılmaz tam zaferinin güç kaynağı ve garantisi burada ya-tar." (Bkz. Bütün Eserler, 4. baskı, cilt 29, s. 386.)

"Onun [diktatörlüğün ————JJJJ.... SSSStttt....] esas özü, emekçilerin en ile-ri müfrezesinin, onun öncü müfrezesinin, biricik önderinin,proletaryanın örgüt ve disiplininden ibarettir. Onun hedefi, sos-yalizmi kurmak, toplumun sınıflara bölünmüşlüğünü ortadankaldırmak, toplumun tüm üyelerini emekçiler durumuna getir-mek, insanın insan tarafından sömürülmesinin her türlü temeli-ni yok etmektir. Bu hedef bir hamlede gerçekleştirilemez, kapi-talizmden sosyalizme oldukça uzun bir geçiş dönemini gerekti-rir, birincisi, üretimin yeniden örgütlenmesi zor bir iş olduğuiçin, ikincisi, yaşamın tüm alanlarında köklü değişiklikler içinzamana ihtiyaç olduğu için, ve son olarak, küçük-burjuva veburjuva tarzda iş yapma alışkanlığının muazzam gücü ancakuzun ve zorlu bir mücadeleyle altedilebileceği için. Marx'ın ka-pitalizmden sosyalizme geçiş dönemi olarak proletaryanın tümbir diktatörlük döneminden sözetmesinin nedeni de budur."(age., s. 358, Rusça.)

Proletarya diktatörlüğünün karakteristik hatları bunlardır.

Buradan proletarya diktatörlüğünün üç temel yanı çıkar:

1— Proletarya iktidarından, sömürücüleri ezmek için, ülke-yi savunmak için, diğer ülkelerin proleterleriyle bağlarısağlamlaştırmak için, tüm ülkelerde devrimi geliştirmek ve za-fere ulaştırmak için yararlanılır.

2— Proletarya iktidarından, emekçi ve sömürülen kitlelerinburjuvaziden kesin olarak koparılması için, proletaryanın bu kit-lelerle ittifakını pekiştirmek için, bu kitleleri sosyalist inşayakatmak için, bu kitlelerin proletarya tarafından devletsel yöneti-mi için yararlanılır.

Proleter Devrim ve Proletarya Diktatörlüğü 139 140 Leninizmin Sorunları Üzerine

* © 2006 RagTime GmbHPrinted with RagTime 6 (Demo)

uğruna mücadelesinde, örgütlü ve silahlı sermaye karşısındasilahsız bir ordu durumuna düşerdi. Bu örgütlere proletaryanınihtiyacı vardır, çünkü o, onlar olmaksızın, burjuvaziyi devirmeuğruna mücadelesinde, kendi iktidarını sağlamlaştırma uğrunamücadelesinde, sosyalizmi inşa etme uğruna mücadelesindekaçınılmaz olarak bir yenilgiye uğrardı. Bu örgütlerin sistematikyardımı ve öncü müfrezenin yönetici gücü zorunludur, çünkü bukoşullar olmaksızın, az buçuk istikrarlı ve sağlam bir proletaryadiktatörlüğü olanaksız olurdu.

Bu örgütler nelerdir?

Birincisi, başkentte ve taşrada, bir dizi sanayi, kültür,eğitim örgütü ve diğer örgütler biçimindeki kollarıyla işçisssseeeennnnddddiiiikkkkaaaallllaaaarrrrııııddddıııırrrr.... Bunlar her meslekten işçileri birleştirir. BunlarParti örgütleri değildir. Sendikalar, bizdeki egemen işçi sınıfınıntümünü kucaklayan örgütler olarak tanımlanabilirler. Onlar ko-münizmin okuludur. Saflarındaki en iyi adamları tüm yönetimdallarındaki yönetici çalışma için verirler. İşçi sınıfı içinde ilerive geri unsurlar arasındaki bağı gerçekleştirirler. İşçi kitleleriniişçi sınıfının öncü müfrezesiyle bağlarlar.

İkincisi, başkentte ve taşrada idari, iktisadi, askeri, kültürelve diğer devlet örgütleri biçimindeki sayısız kollarıyla Soooovvvvyyyyeeeetttt----lllleeeerrrr,,,, ve bu örgütleri çevreleyen ve onları halkla bağlayan,kendiliğinden ortaya çıkmış çok sayıdaki, emekçilerin kitle der-nekleridir. Sovyetler kent ve kırdaki tüm emekçilerin kitle ör-gütleridir. Bunlar Parti örgütleri değildir. Sovyetler, proletaryadiktatörlüğünün dolaysız ifadesidir. Diktatörlüğün güçlendiril-mesi ve sosyalizmin inşası için gerekli tüm önlemler Sovyetleraracılığıyla uygulanır. Proletarya, köylülüğe devletselönderliğini Sovyetler aracılığıyla gerçekleştirir. Sovyetler,

VVVV

PPPPRRRROOOOLLLLEEEETTTTAAAARRRRYYYYAAAA DDDDİİİİKKKKTTTTAAAATTTTÖÖÖÖRRRRLLLLÜÜÜÜĞĞĞĞÜÜÜÜSSSSİİİİSSSSTTTTEEEEMMMMİİİİNNNNDDDDEEEE PPPPAAAARRRRTTTTİİİİ VVVVEEEE İİİİŞŞŞŞÇÇÇÇİİİİ SSSSIIIINNNNIIIIFFFFIIII

Yukarıda proletarya diktatörlüğü hakkında, onun tarihselkaçınılmazlığı bakış açısından, sınıf içeriği bakış açısından,devletsel karakteri bakış açısından, son olarak, kapitalizmdensosyalizme geçiş dönemi olarak tanımlanan tüm bir tarihsel dö-nem boyunca yerine getireceği yıkıcı ve yapıcı görevleri bakışaçısından söz ettim.

fiimdi de, proletarya diktatörlüğü hakkında, onun yapısıbakış açısından, "mekanizması" bakış açısından, tamamı "prole-tarya diktatörlüğü sistemi"ni ((((LLLLeeeennnniiiinnnn)))) veren ve onlarınyardımıyla proletarya diktatörlüğünün günlük çalışmalarınıngerçekleştirildiği "volan kayışları"nın, "kaldıraçlar"ın ve "yöne-tici güç"ün rolü ve önemi bakış açısından söz etmeliyiz.

Proletarya diktatörlüğü sistemindeki bu "volan kayışları" yada "kaldıraçlar" nelerdir? Bu "yönetici güç" nedir? Bunlara ne-den gerek duyulur?

Kaldıraçlar ya da volan kayışları — bunlar, yardımlarıolmaksızın diktatörlüğün gerçekleştirilmesinin olanaksızolduğu, proletaryanın kitle örgütleridir.

Yönetici güç — bu, proletarya diktatörlüğünün temel yöne-tici gücü olan proletaryanın en ileri kıtası, onun öncü müfrezesi-dir.

Bu volan kayışları, bu kaldıraçlar ve bu yönetici güceproletaryanın ihtiyacı vardır, çünkü o, onlar olmaksızın, zafer

Proletarya Diktatörlüğü Sisteminde Parti ve İşçi Sınıfı 141 142 Leninizmin Sorunları Üzerine

* © 2006 RagTime GmbHPrinted with RagTime 6 (Demo)

proletaryanın öncü müfrezesi, onun Partisi başarabilir. Yalnızcaproletarya partisi, yalnızca komünistlerin partisi, proletaryadiktatörlüğü sisteminde bu önder rolü hakkıyla yerine getirebi-lir.

Niçin?

"Çünkü, birincisi, Parti, proletaryanın partisiz örgütlerinedoğrudan doğruya bağlı olan ve çok defa bu örgütleri yönetenişçi sınıfının en yetkin unsurlarının toplanma alanıdır; ikincisi,işçi sınıfının en yetkin unsurlarının toplanma alanı olarak Parti,işçi sınıfının örgütlerinin bütün biçimlerini yönetmeye yetenek-li önderlerin yetiştirilmesi için en iyi okuldur; üçüncüsü, işçisınıfı önderlerinin yetiştirilmesi için en iyi okul olarak, Parti,deneyimi ve otoritesi sayesinde proletaryanın mücadelesininönderliğini merkezileştirmeye ve böylelikle işçi sınıfının çeşitlipartisiz örgütlerini, Parti'yi sınıfa bağlayan yardımcı organlarve volan kayışları haline getirmeye yetenekli biricik örgüttür."(Bkz. "Leninizmin Temelleri Üzerine"[30].)

Parti, proletarya diktatörlüğü sisteminde temel önder güç-tür.

"Parti, proletaryanın sınıf birliğinin en yüksek biçimidir."(Lenin.)

Yani: Parti'yi —herşeyden önce üretim alanında— sınıflabağlayan proletaryanın kitle örgütü olarak sssseeeennnnddddiiiikkkkaaaallllaaaarrrr;;;; Parti'yi,herşeyden önce devlet yönetimi alanında emekçilerle bağlayanemekçilerin kitle örgütleri olarak SSSSoooovvvvyyyyeeeettttlllleeeerrrr;;;; Parti'yi herşeydenönce, iktisadi alanda, köylülüğün sosyalist inşaya kazanılmasıalanında köylü kitleleriyle bağlayan, esas olarak köylülüğün kit-le örgütü olarak kkkkooooooooppppeeeerrrraaaattttiiiifffflllleeeerrrr;;;; yeni kuşakların sosyalisteğitiminde ve genç yedeklerin yetiştirilmesinde proletaryanınöncü müfrezesine kolaylık sağlamakla görevli bir örgüt olarak,

emekçilerin milyonlarca kitlesini proletaryanın öncü müfreze-siyle bağlar.

Üçüncüsü, tüm kollarıyla her türden kkkkooooooooppppeeeerrrraaaattttiiiifffflllleeeerrrrddddiiiirrrr.... Bun-lar emekçilerin bir kitle örgütüdür, bir Parti örgütü değildir,emekçileri öncelikle tüketiciler olarak ve zamanla da üreticilerolarak (tarım kooperatifleri) birleştiren bir örgüttür. Kooperatif,proletarya diktatörlüğünün pekiştirilmesinden sonra gelişkininşa döneminde özel bir önem kazanır. Proletaryanın öncü müf-rezesinin köylü kitleleriyle bağını kolaylaştırır ve bu kitlelerisosyalist inşa deryasına katma olanağı yaratır.

Dördüncüsü GGGGeeeennnnççççlllliiiikkkk BBBBiiiirrrrlllliiiiğğğğiiii''''dir. Bu, işçi ve köylügençliğin bir kitle örgütüdür, Parti örgütü değildir, ancak Par-ti'ye dayanır. Görevi, genç kuşağın sosyalizm ruhuylaeğitilmesinde Parti'ye yardımcı olmaktır. Tüm yönetim dallarıiçin proletaryanın tüm diğer kitle örgütlerine genç yedeklersağlar. Gençlik Birliği, proletarya diktatörlüğününsağlamlaşmasından sonra, proletaryanın gelişkin kültür veeğitim faaliyetleri döneminde özel bir önem kazanmıştır.

Son olarak, proletaryanın ppppaaaarrrrttttiiiissssiiiidir, onun öncü müfrezesi-dir. Onun gücü, proletaryanın tüm kitle örgütlerinden en iyiunsurları bağrında toplamasından gelir. Gayesi, proletaryanınistisnasız tüm kitle örgütlerinin çalışmasını toparlamak ve faali-yetlerini bir hedefe, proletaryanın kurtuluşu hedefine yyyyöööönnnneeeelllltttt----mmmmeeeekkkkttttiiiirrrr.... Ama bunları ttttooooppppaaaarrrrllllaaaammmmaaaakkkk ve bir tek hedefe yöneltmekmutlak zorunludur, çünkü aksi takdirde proletaryanın mücadele-sinin birliği olanaksızdır, çünkü aksi takdirde proleter kitleleriniktidar uğruna, sosyalizmin inşası uğruna mücadelelerine önder-lik etmek olanaksızdır. Ama proletaryanın kitle örgütlerininçalışmasını toparlamayı ve yönlendirmeyi yalnızca

Proletarya Diktatörlüğü Sisteminde Parti ve İşçi Sınıfı 143 144 Leninizmin Sorunları Üzerine

* © 2006 RagTime GmbHPrinted with RagTime 6 (Demo)

zorundadır." (Bkz. Bütün Eserler, 4. baskı, cilt 32, s. 2, Rusça.)

Parti'nin önder rolünün en yüksek ifadesi olarak, örneğinbizde, Sovyetler Birliği'nde, proletarya diktatörlüğü ülkesinde,bir tek de olsa hiçbir önemli siyasi ya da örgütsel sorunun, Par-ti'nin yönergeleri olmaksızın Sovyetlerimiz ve diğer kitle örgüt-lerimiz tarafından karara bağlanmaması olgusu belirtilmelidir.BBBBuuuu aaaannnnllllaaaammmmddddaaaa,,,, proletarya diktatörlüğünün, öööözzzzüüüü iiiittttiiiibbbbaaaarrrrııııyyyyllllaaaaproletaryanın öncüsünün "diktatörlüğü", proletaryanın temel ön-der gücü olarak Partisi'nin "diktatörlüğü" olduğu söylenebilir.Bu konuda Lenin, Komintern'in II. Kongresi'nde[31] şöyle diyor-du:

"Tanner, proletarya diktatörlüğünden yana olduğunu, amaproletarya diktatörlüğünü gözünde pek bizim gibicanlandırmadığını açıklıyor. Bizim proletaryadiktatörlüğünden, eeeessssaaaassssıııınnnnddddaaaa* onun örgütlü ve sınıf bilinçliazınlığının diktatörlüğünü anladığımızı söylüyor.

Ve gerçekten de, işçilerin aralıksız sömürüldüğü ve insaniyeteneklerini geliştirecek durumda olmadıkları kapitalizmçağında, işçilerin siyasi partileri için tam da, onların, kendisınıflarının yalnızca bir azınlığını kavrayabilmeleri hususu çokkarakteristiktir. Siyasi parti, tıpkı her kapitalist toplumda, ger-çekten sınıf bilinçli işçilerin, tüm işçilerin yalnızca azınlığınıoluşturması gibi, sınıfın yalnızca azınlığını kucaklayabilir. Buyüzden, ancak bu sınıf bilinçli azınlığın, geniş işçi kitleleriniyönetip önderlik edebileceğini kabul etmeliyiz. Tanner yoldaş,kendisinin parti düşmanı olduğunu, ama aynı zamanda, en iyiörgütlenmiş ve en devrimci işçilerin oluşturduğu bir azınlığın,tüm proletaryaya yol göstermesinden yana olduğunu ifade edi-yorsa, o zaman aramızda gerçekte bir fark olmadığını söylüyo-rum." (Bkz. Bütün Eserler, 4. baskı, cilt 31, s. 210, Rusça.)

işçi- ve köylü gençliğin kitle örgütü olarak GGGGeeeennnnççççlllliiiikkkk BBBBiiiirrrrlllliiiiğğğğiiii;;;; veson olarak, tüm bu kitle örgütlerini yönetmekle görevli olan,proletarya diktatörlüğü sisteminde temel önder güç olarak PPPPaaaarrrrttttiiii — işte genel olarak "diktatörlük mekanizması"nın, "proletaryadiktatörlüğü sistemi"nin tablosu budur.

Temel önder güç olarak Parti olmaksızın, az buçuk istikrarlıve sağlam bir proletarya diktatörlüğü mümkün değildir.

Lenin'in deyimiyle, "böylelikle, resmen komünist olmayan,esnek ve oldukça geniş kapsamlı, son derece güçlü bir proleteraygıta, Parti'yi ssssıııınnnnııııffffaaaa ve kkkkiiiittttlllleeeeyyyyeeee sıkıca bağlayan ve Parti'ninönderliği altında ssssıııınnnnııııffffıııınnnn ddddiiiikkkkttttaaaattttöööörrrrllllüüüüğğğğüüüünnnnüüüünnnn gerçekleştirildiği biraygıta sahibiz." (Bkz. Bütün Eserler, 4. baskı, cilt 31, s. 30.)

Elbette bu, Parti'nin sendikaların, Sovyetlerin ve diğer kitleörgütlerinin yerine geçebileceği ya da geçmesi gerektiği şeklin-de anlaşılmamalıdır. Parti, proletarya diktatörlüğünügerçekleştirir. Ama o bunu dolaysız değil, bilakis sendikaların,Sovyetlerin ve bunların kollarının yardımıyla gerçekleştirir. Bu"volan kayışları" olmaksızın az buçuk sağlam bir diktatörlükimkânsız olurdu.

"Öncü müfrezeden, ileri sınıfın kitlesine ve ondan da emek-çi kitlelere birtakım 'volan kayışları' olmaksızın diktatörlükgerçekleştirilemez", diyor Lenin (Bkz. Bütün Eserler, 4. baskı,cilt 32, s. 3, Rusça.)

"Parti, proletaryanın öncü müfrezesini, deyim yerindeyse,kendi içine masseder, ve bu öncü müfreze proletaryadiktatörlüğünü gerçekleştirir. Ve sendikalar gibi bir temelolmaksızın, diktatörlük gerçekleştirilemez, devlet fonksiyonlarıicra edilemez. Bunlar, yine yeni tipte bir dizi özel kurumunyyyyaaaarrrrddddıııımmmmııııyyyyllllaaaa****,,,, yani Sovyet aygıtının yyyyaaaarrrrddddıııımmmmııııyyyyllllaaaa**** icra edilmek

Proletarya Diktatörlüğü Sisteminde Parti ve İşçi Sınıfı 145 146 Leninizmin Sorunları Üzerine

*

* Altını ben çizdim. ————JJJJ.... SSSStttt.... * Altını ben çizdim. ————JJJJ.... SSSStttt....

© 2006 RagTime GmbHPrinted with RagTime 6 (Demo)

nün), proletarya diktatörlüğüyle özdeş olduğu, birinciyle ikinci-nin kapsam itibariyle eşit oldukları anlamına gelmez. Proletaryadiktatörlüğünün kapsam itibariyle Parti'nin önder rolünden dahageniş ve daha zengin olduğunu kanıtlamaya gerek yok. Partiproletarya diktatörlüğünü gerçekleştirir, ama pppprrrroooolllleeeettttaaaarrrryyyyaaaannnnıııınnnndiktatörlüğünü gerçekleştirir, başka birinin değil. Kim Parti'ninönder rolünü proletarya diktatörlüğüyle özdeşleştirirse, proletar-ya diktatörlüğünün yerine Parti "diktatörlüğü"nü geçirir.

İİİİkkkkiiiinnnncccciiiissssiiii.... Proletaryanın kitle örgütlerinin bir tek de olsa hiç-bir önemli kararı, Parti'nin yönergeleri olmaksızın alınmaz. Butamamen doğrudur. Ancak bu, proletarya diktatörlüğünün, Par-ti'nin yönergelerinde tükendiği [sadece bunlardan ibaret olduğu————ÇÇÇÇNNNN] anlamına mı gelir? Bu, Parti'nin yönergelerinin bu se-bepten ötürü proletarya diktatörlüğüyle özdeşleştirilebileceğianlamına mı gelir? Elbette değil. Proletarya diktatörlüğü, Par-ti'nin yönergeleri, artı bu talimatların proletaryanın kitle örgütle-ri tarafından uygulanması, artı halk tarafından hayata geçirilme-sinden oluşur. Görüldüğü gibi burada, proletaryadiktatörlüğünün hiç de önemsiz olmayan bir momentinioluşturan bir dizi geçişler ve ara basamaklar söz konusudur.Parti'nin yönergeleri ile, onların hayata geçirilmesi arasında,bundan dolayı, yönetilenlerin irade ve eylemleri, sınıfın irade veeylemleri, böylesi talimatları desteklemeye hazır olmaları (ya dareddetmeleri), bu talimatları uygulama yetenekleri (ya da yete-neksizlikleri), bu talimattan tam da durumun gerektirdiği gibiuygulama yetenekleri (ya da yeteneksizlikleri) yatar. Önderliğiüstlenmiş olan Parti'nin, kendisi tarafından yönetilenlerin irade-sini, durumunu, bilinç derecesini hesaba katması gerektiğini,sınıfın iradesini, durumunu ve bilinç derecesini hesap dışıbırakamayacağını kanıtlamaya gerek yoktur herhalde. Bu yüz-den kim Parti'nin önder rolünü proletarya diktatörlüğüyleözdeşleştirirse, sınıfın iradesinin ve eyleminin yerine Parti'nin

Ancak bu, proletarya diktatörlüğü ile Parti'nin önder rolü(Parti "diktatörlüğü") arasına bir eeeeşşşşiiiitttt iiiişşşşaaaarrrreeeettttiiii konabilir, birinciikinciyle öööözzzzddddeeeeşşşşlllleeeeşşşşttttiiiirrrriiiilllleeeebbbbiiiilllliiiirrrr,,,, birincinin yerine ikinciggggeeeeççççiiiirrrriiiilllleeeebbbbiiiilllliiiirrrr şeklinde kavranmamalıdır. Örneğin Sorin şöylediyor: """"PPPPrrrroooolllleeeettttaaaarrrryyyyaaaa ddddiiiikkkkttttaaaattttöööörrrrllllüüüüğğğğüüüü,,,, PPPPaaaarrrrttttiiiimmmmiiiizzzziiiinnnn ddddiiiikkkkttttaaaattttöööörrrrllllüüüüğğğğüüüüddddüüüürrrr....""""Görüldüğü gibi bu tez, "Parti diktatörlüğü"nü, proletaryadiktatörlüğüyle özdeşleştiriyor. Leninizm zeminini terketmeden,bu özdeşleştirmeye doğru denebilir mi? Hayır, denemez. Ve buda şu nedenlerden.

BBBBiiiirrrriiiinnnncccciiiissssiiii.... Lenin'in Komintern II. Kongresi'ndekikonuşmasından yukarıya aktarılan alıntıda Lenin, partinin önderrolünü asla proletarya diktatörlüğüyle özdeşleştirmiyor. O sade-ce, "yalnızca sınıf bilinçli azınlığın (yani partinin ————JJJJ.... SSSStttt....) genişişçi kitlelerini yönetip önderlik edebileceği"nden, iiiişşşştttteeee bbbbuuuu aaaannnn----llllaaaammmmddddaaaa "proletarya diktatörlüğünden, eeeessssaaaassssıııınnnnddddaaaa**** onun örgütlü vesınıf bilinçli azınlığını anladığı"mızdan söz ediyor.

"Esasında" dendiğinde, bu, "tamamen" anlamına gelmez.Sık sık, ulusal sorunun esasında bir köylü sorunu olduğunu söy-lüyoruz. Ve bu tamamen doğrudur. Ancak bu, ulusal sorununköylü sorunuyla örtüştüğü, köylü sorununun kapsamı itibariyleulusal sorunla eşit, köylü sorununun ulusal sorunla özdeşolduğu anlamına gelmez. Ulusal sorunun kapsam itibariyle köy-lü sorunundan daha geniş ve daha zengin olduğunu kanıtlamayagerek yok. Burayla paralellik içinde, aynı şey Parti'nin önder ro-lü ve proletarya diktatörlüğü hakkında da söylenmelidir. Prole-tarya diktatörlüğünü Parti gerçekleştirse ve bu anlamda proletar-ya diktatörlüğü eeeessssaaaassssıııınnnnddddaaaa onun partisinin "diktatörlüğü" olsa da,bu henüz "Parti diktatörlüğünün" ([Parti'nin ————ÇÇÇÇNNNN] önder rolü-

Proletarya Diktatörlüğü Sisteminde Parti ve İşçi Sınıfı 147 148 Leninizmin Sorunları Üzerine

*

* Altını ben çizdim. ————JJJJ.... SSSStttt....

© 2006 RagTime GmbHPrinted with RagTime 6 (Demo)

'doruğu' ile, Parti 'doruğu'nu kaynaştırmadan edemezdik — bun-lar bizde kaynaşmışlardır ve öyle kalacaklardır" (bkz. BütünEserler, 4. baskı, cilt 32, s. 153, Rusça). Bu tamamen doğrudur.Ama bununla Lenin, bir bütün olarak Sovyet kurumlarımızın,örneğin ordumuzun, ulaştırma işlerimizin, iktisatkurumlarımızın vs. Partimizin kurumları olduğunu; Parti'nin,Sovyetlerin ve onların dallarının yerine geçebileceğini, Parti'nindevlet iktidarıyla özdeşleştirilebileceğini söylemek istemiyor as-la. Lenin, tekrar tekrar, "Sovyet sisteminin proletaryadiktatörlüğü olduğu"ndan (bkz. Bütün Eserler, 4. baskı, cilt 28,s. 445 ve 443) söz etmiştir, ama asla Parti'nin devlet iktidarıolduğunu, Sovyetlerin ve Parti'nin bir ve aynı şey olduğunusöylememiştir. Yüzbinlerce üyeye sahip Parti, başkentte vetaşrada, Parti üyesi ve Partisiz düzinelerce milyon insanı kucak-layan Sovyetleri ve onların dallarını yönetir, fakat onların yerinegeçemez ve geçmemelidir. Bu yüzden Lenin, "diktatörlüğün,Bolşevik Komünist Partisi tarafından önderlik edilen, Sovyetleriçinde örgütlü proletarya tarafından gerçekleştirildiği"ni, "Par-ti'nin tüm çalışmasının, emekçi kitleleri meslek ayrımıyapmaksızın birleştiren Sovyetlerin yyyyaaaarrrrddddıııımmmmııııyyyyllllaaaa**** başarıldığı"nı(bkz. Bütün Eserler, 4. baskı, cilt 31, s. 29 ve 31, Rusça),diktatörlüğün "... Sovyet aygıtının yyyyaaaarrrrddddıııımmmmııııyyyyllllaaaa****gerçekleştirilmesi gerektiği"ni söyler. (Bkz. Bütün Eserler, 4.baskı, cilt 32, s. 2, Rusça.) Bu yüzden, kim Parti'nin önderlik ro-lünü proletarya diktatörlüğüyle özdeşleştirirse, o, Sovyetlerin,yani devlet iktidarının yerine Parti'yi geçirir.

BBBBeeeeşşşşiiiinnnncccciiiissssiiii.... Proletarya diktatörlüğü kavramı devletle ilgilibir kavramdır. Proletarya diktatörlüğü, şiddet kavramını kayıtsızşartsız içerir. Diktatörlüğü sözcüğün tam anlamıyla kavramak

talimatlarını geçirir.

ÜÜÜÜççççüüüünnnnccccüüüüssssüüüü.... "Proletarya diktatörlüğü", diyor Lenin, "zaferkazanmış ve siyasi iktidarı ele geçirmiş olan proletaryanın sınıfmücadelesidir" (Bkz. Bütün Eserler, 4. baskı, cilt 29, s. 350,Rusça). Bu ssssıııınnnnııııffff mücadelesi ifadesini nerede bulabilir?Devrilmiş burjuvazinin saldırılarına ya da yabancı burjuvazininmüdahalesine karşı proletaryanın bir dizi silahlı eyleminde ifa-desini bulabilir. Proletaryanın iktidarı henüz sağlamlaşmadıysa,iç savaşta ifadesini bulabilir. İktidar sağlamlaştıktan sonra, buesere geniş kitleleri de çekerek proletaryanın geniş kapsamlı ör-gütlenme ve inşa çalışmasında ifadesini bulabilir. Bütün bu hal-lerde aktör, ssssıııınnnnııııffff olarak proletaryadır. Parti'nin, tek başına Par-ti'nin, tüm bu eylemlere sırf kendi güçleriyle, sınıfın desteğiolmaksızın giriştiği hiç olmamıştır. Genelde o bu eylemleri sa-dece yönetir, ve bunu da sınıfın desteğine sahip olduğu ölçüdeyapar. Çünkü Parti sınıfla örtüşemez, sınıfın yerine geçemez.Çünkü Parti, tüm önemli, önder rolüne rağmen, yine de sınıfınbir ppppaaaarrrrççççaaaassssıııı olarak kalır. Bu yüzden, kim Parti'nin önder rolünüproletarya diktatörlüğüyle özdeşleştirirse, o, sınıfın yerine Par-ti'yi geçirmiş olur.

DDDDöööörrrrddddüüüünnnnccccüüüüssssüüüü.... Parti proletarya diktatörlüğünü gerçekleştirir."Parti proletaryanın dolaysız yöneten öncüsüdür, önderdir".((((LLLLeeeennnniiiinnnn))))[32] Bu anlamda Parti iktidarı üstlenir, Parti üüüüllllkkkkeeeeyyyyeeee hhhhüüüü----kkkküüüümmmmeeeetttt eeeeddddeeeerrrr.... Ancak bu, Parti proletarya diktatörlüğünü, devletiktidarını gözardı ederek, devlet iktidarı olmaksızıngerçekleştiriyormuş, Parti ülkeyi Sovyetlerden bağımsız, Sov-yetlerin aracılığı olmadan yönetiyormuş gibi kavranmamalıdır.Bu henüz, Parti'nin Sovyetlerle, devlet iktidarıylaözdeşleştirilebileceği anlamına gelemez. Parti iktidarınçekirdeğidir. Fakat devlet iktidarı değildir ve onunlaözdeşleştirilemez.

"Hükümet eden Parti olarak", diyor Lenin, "Sovyetlerin

Proletarya Diktatörlüğü Sisteminde Parti ve İşçi Sınıfı 149 150 Leninizmin Sorunları Üzerine

*

* Altını ben çizdim. ————JJJJ.... SSSStttt....

© 2006 RagTime GmbHPrinted with RagTime 6 (Demo)

has olmayan şiddet fonksiyonları yüklerse, öncü ile sınıfarasında, Parti ile proletarya arasındaki doğru karşılıklı ilişkielemanter talebini ihlal eder.

Böylece doğrudan, Parti ile sınıf arasındaki, işçi sınıfı için-de Parti üyeleriyle Partisizler arasındaki karşılıklı ilişki sorunu-na geliyoruz.

Lenin bu karşılıklı ilişkileri, "işçi sınıfının öncüsü ile işçikütlesi arasındaki kkkkaaaarrrrşşşşııııllllııııkkkkllllıııı ggggüüüüvvvveeeennnn""""**** olarak tanımlar. (Bkz. Bü-tün Eserler, 4. baskı, cilt 32, s. 189, Rusça.)

Bu ne anlama gelir?

İlk olarak bu, Parti'nin kitlelerin sesine hassas bir şekildekulak kabartması gerektiği, kitlelerin devrimci içgüdülerinekarşı dikkatli davranması gerektiği, kitle mücadelesininpratiğini incelemesi ve kendi politikasının doğruluğunu oradasınaması gerektiği, dolayısıyla yalnızca kitlelere öğretmesideğil, aynı zamanda onlardan öğrenmesi de gerektiği anlamınagelir.

İkinci olarak bu, Parti'nin günbegün proleter kitlelerin gü-venini zaptetmesi gerektiği, politikası ve çalışmasıyla kitlelerindesteğini kazanması gerektiği, emredemeyeceği, bilakisherşeyden önce ikna etmesi gerektiği, burada kitlelerin kendideneyimleri temelinde Parti politikasının doğruluğunu görmele-rini kolaylaştırması gerektiği, dolayısıyla sınıfının yöneticisi,önderi, öğretmeni olması gerektiği anlamına gelir.

Bu koşulların ihlal edilmesi, öncü ile sınıf arasında doğrukarşılıklı ilişkilerin ihlal edilmesi anlamına, "karşılıklı güvenin"

gerekirse, şiddet olmaksızın diktatörlük yoktur. Lenin, proletar-ya diktatörlüğünü "doğrudan doğruya şşşşiiiiddddddddeeeetttteeee dayanan iktidar"olarak tanımlar (bkz. Bütün Eserler, 4. baskı, cilt 23, s. 84, Rus-ça). Bu yüzden pppprrrroooolllleeeetttteeeerrrrlllleeeerrrr ssssıııınnnnııııffffıııı kkkkaaaarrrrşşşşııııssssıııınnnnddddaaaa Partidiktatörlüğünden söz edildiğinde, bununla, Parti'nin kendi sınıfıkarşısında yalnızca yönetici, yalnızca önder ve öğretmen değil,bilakis aynı zamanda ona karşı şiddet kullanan bir tür diktatörolması gerektiği söylenmiş olur, ki bu elbette temelden yanlıştır.Bu yüzden kim "Parti diktatörlüğünü" proletaryadiktatörlüğüyle özdeşleştirirse, o zımnen Parti otoritesinin, işçisınıfına karşı şiddet üzerine inşa edilebileceğinden hareket eder,ki bu abestir ve Leninizmle hiçbir biçimde bağdaşmaz. Partiotoritesi işçi sınıfının güveni üzerinde yükselir. İşçi sınıfının gü-veni ise şiddetle değil —şiddetle o sadece yok edilebilir—, Par-ti'nin doğru teorisiyle, Parti'nin doğru politikasıyla, Parti'nin işçisınıfı davasına kendini adamışlığıyla, işçi sınıfı kitlelerinebağlılığıyla, kendi şiarlarının doğruluğuna kitleleriiiiinnnnaaaannnnddddıııırrrrmmmmaaaayyyyaaaa hazır oluşu ve bu yeteneğiyle kazanılır.

Fakat tüm bunlardan ne sonuç çıkmaktadır?

fiu sonuç çıkmaktadır:

1— Lenin, Parti ddddiiiikkkkttttaaaattttöööörrrrllllüüüüğğğğüüüü sözcüğünü, sözcüğün daranlamında değil ("şiddete dayanan iktidar"), bilakis mecazianlamında, onun bölünmemiş önderliği anlamındakullanmaktadır.

2— Kim Parti'nin önder rolünü proletarya ddddiiiikkkkttttaaaattttöööörrrrllllüüüüğğğğüüüü ileözdeşleştirirse, Lenin'i çarpıtır, çünkü Parti'ye, yanlış bir biçim-de, bir bütün olarak işçi sınıfı karşısında şiddet fonksiyonlarıyükler;

3— Kim Parti'ye, bir bütün olarak işçi sınıfı karşısında, ona

Proletarya Diktatörlüğü Sisteminde Parti ve İşçi Sınıfı 151 152 Leninizmin Sorunları Üzerine

*

* Altını ben çizdim. ————JJJJ.... SSSStttt....

© 2006 RagTime GmbHPrinted with RagTime 6 (Demo)

pppprrrroooolllleeeetttteeeerrrr oooollllmmmmaaaayyyyaaaannnn emekçi kitlelerle de bağ kurma, onlarayakınlaşma ve, eğer isterseniz, belli bir dereceye kadar onlarlakkkkaaaayyyynnnnaaaaşşşşmmmmaaaa**** yeteneğiyle. Üçüncüsü, bu öncü tarafındangerçekleştirilen politik önderliğin doğruluğuyla, en genişkitlelerin onun doğruluğuna kkkkeeeennnnddddiiii ddddeeeennnneeeeyyyyiiiimmmmlllleeeerrrriiiiyyyylllleeee ikna olmakoşuluyla, politik strateji ve taktiğinin doğruluğuyla. Bukoşullar olmaksızın, burjuvaziyi devirecek ve tüm toplumudeğiştirecek olan ileri sınıfın Partisi olma yeteneğine gerçektensahip devrimci bir Parti'de disiplin gerçekleştirilemez. Bukoşullar olmaksızın, bir disiplin kurma çabaları kaçınılmaz ola-rak bir hayal, bir safsata, bir maskaralık olacaktır. Fakat öteyandan bu koşullar birdenbire oluşamaz. Ancak çetinçalışmayla, zor deneyimle gelişir; gelişmesi, bir dogma olma-yan, aksine ancak gerçek bir kitle hareketinin ve gerçek birdevrimci hareketin pratiği ile sıkı bağ içinde kesin biçiminialan doğru devrimci teori ile kolaylaşır." (Bkz. Bütün Eserler,4. baskı, cilt 31, s. 8/9, Rusça.)

Ve devamla:

"Kapitalizm üzerinde zafer kazanmak için, önder [parti—ÇN] —komünist partisi—, devrimci sınıf —proletarya— vekitle arasında, yani emekçilerin ve sömürülenlerin bütünüarasında doğru bir karşılıklı ilişki gerekir. Sadece komünistpartisi, eğer gerçekten devrimci sınıfın öncüsüyse, eğer busınıfın en iyi temsilcilerini kendi saflarında sayıyorsa, eğer çe-tin devrimci mücadele içinde yetişmiş ve çelikleşmiş tamamenbilinçli, davaya bağlı komünistlerden oluşuyorsa, eğer kendisi-ni sınıfının tüm yaşamıyla ve sınıfı aracılığı ile tüm sömürülenkitleyle ayrılmaz biçimde birleştirmeyi ve bu sınıfa ve bbbbuuuu kkkkiiiitttt----lllleeeeyyyyeeee ttttaaaammmm ggggüüüüvvvveeeennnn**** aşılamayı biliyorsa, ancak böyle bir Parti, ka-pitalizmin tüm güçlerine karşı en amansız, tayin edici, son mü-cadelede proletaryaya önderlik etme yeteneğine sahiptir. Öteyandan proletarya ancak böyle bir Parti'nin önderliği altında,devrimci hamlesinin tüm gücünü geliştirme, kapitalizm

dibinden budanması anlamına, gerek sınıf, gerekse de Parti di-siplininin yıkılması anlamına gelir.

"Elbette şimdi neredeyse herkes", der Lenin,"Bolşeviklerin, Partimizde en katı, gerçekten demirden disiplinolmaksızın, PPPPaaaarrrrttttiiii''''nnnniiiinnnn,,,, iiiişşşşççççiiii ssssıııınnnnııııffffıııınnnnıııınnnn ttttüüüümmmm kkkküüüüttttlllleeeessssiiii ttttaaaarrrraaaaffffıııınnnnddddaaaannnn,,,,yani, geri tabakalara önderlik etme veya onları beraberinde sü-rükleme yeteneğine sahip olan bu sınıfın tüm düşünen, dürüst,özverili, sözü geçer insanları tarafından ttttaaaammmm vvvveeee ssssıııınnnnıııırrrrssssıııızzzz ddddeeeessss----tttteeeekkkklllleeeennnnmmmmeeeessssiiii oooollllmmmmaaaakkkkssssıııızzzzıııınnnn,,,,**** değil iki buçuk yıl, iki buçuk ay bileiktidarı koruyamayacaklarını görüyor." (Bkz. Bütün Eserler, 4.baskı, cilt 31, s. 7, Rusça.)

"Proletarya diktatörlüğü", der Lenin devamla, "eski toplu-mun güçlerine ve geleneklerine karşı kanlı ve kansız, şiddetlive barışçıl, askeri ve ekonomik, pedagojik ve idari inatçı birmücadeledir. Milyonların ve on milyonların alışkanlık gücü, enkorkunç güçtür. Mücadelede çelikleşmiş ve demirden bir Partiolmaksızın, vvvveeeerrrriiiilllliiii ssssıııınnnnııııffff iiiiççççiiiinnnnddddeeee ddddüüüürrrrüüüüsssstttt oooollllaaaannnn nnnneeee vvvvaaaarrrrssssaaaa oooonnnnllllaaaarrrrıııınnnnttttüüüümmmmüüüünnnnüüüünnnn ggggüüüüvvvveeeennnniiiinnnneeee ssssaaaahhhhiiiipppp**** bir Parti olmaksızın, kitlelerinnabzını elinde tutmayı ve etkilemeyi bilen bir Parti olmaksızınböyle bir mücadeleyi başarıyla yürütmek olanaksızdır." (Bkz.Bütün eserler, 4. baskı, cilt 31, s. 27, Rusça.)

Fakat Parti, sınıfın bu güvenini ve bu desteğini nasıl eldeeder? Proletarya diktatörlüğü için zorunlu bu demirden disiplin,işçi sınıfı içinde nasıl oluşur, hangi zemin üzerinde gelişir?

Bu konuda Lenin şunları söyler:

"Proletaryanın devrimci Partisi'nin disiplini neyedayanıyor? Nasıl denetleniyor? Neyle güçlendiriliyor? Birinci-si, proleter öncünün sınıf bilinci ve devrime bağlılığıyla,sebatıyla, özverisiyle, kahramanlığıyla. İkincisi, eeeennnn ggggeeeennnniiiişşşşeeeemmmmeeeekkkkççççiiii kkkkiiiittttlllleeeelllleeeerrrriiiiyyyylllleeee,,,,**** ilk planda proleter, aaaammmmaaaa aynı zamanda

Proletarya Diktatörlüğü Sisteminde Parti ve İşçi Sınıfı 153 154 Leninizmin Sorunları Üzerine

*

* Altını ben çizdim. ————JJJJ.... SSSStttt.... * Altını ben çizdim. ————JJJJ.... SSSStttt....

© 2006 RagTime GmbHPrinted with RagTime 6 (Demo)

maceracılıktır.

Proletarya diktatörlüğü, Parti'nin önderliği ("diktatörlüğü")karşısına konmamalıdır. Konmamalıdır, çünkü Parti tarafındanönderlik, eğer örneğin tam ve sağlam bir diktatörlük olmayanParis Komünü gibi bir diktatörlük değil de, az buçuk sağlam vetam bir diktatörlük amaçlanıyorsa, proletarya diktatörlüğününözüdür. Konmamalıdır, çünkü proletarya diktatörlüğü ve Partitarafından önderlik, deyim yerindeyse aynı çalışma hattıüzerinde bulunurlar ve aynı doğrultuda etki yaparlar.

"Tek başına sorunun konuluşu bile", diyor Lenin, " 'partidiktatörlüğü mü yyyyooookkkkssssaaaa sınıf diktatörlüğü mü, önderlerdiktatörlüğü mü (Partisi mi) yyyyooookkkkssssaaaa kitle diktatörlüğü mü (Parti-si mi)', inanılmaz ve umarsız bir düşünce karışıklığınınkanıtıdır... Kitlelerin sınıflara bölündüğünü;... sınıfların, genel-de ve çoğunlukla, en azından modern uygar ülkelerde siyasipartilerce yönetildiğini; siyasi partilerin kural olarak, en otori-ter, en nüfuzlu, en deneyimli, en sorumlu görevlere seçilmişolan, lider diye adlandırılan kişilerden oluşan az çok kararlıgruplar tarafından yönetildiğini herkes bilir... Kitlediktatörlüğüyle önderler diktatörlüğünü karşı karşıya koyacakkadar ileri gitmek, gülünç bir zırvadır ve bir budalalıktır."(Bkz. Bütün Eserler, 4. baskı, cilt 31, s. 24 ve 25, Rusça.)

Bu tamamen doğrudur. Ama bu doğru tespit, öncü ile işçikitleleri, Parti ile sınıf arasında doğru karşılıklı ilişkilerin varolması önkoşulundan yola çıkıyor. Öncü ile sınıf arasındakikarşılıklı ilişkilerin, deyim yerindeyse normal, "karşılıklı gü-ven" çerçevesi içinde kaldığı varsayımından yola çıkıyor.

Ya öncü ile sınıf arasındaki doğru karşılıklı ilişkiler, Partiile sınıf arasındaki "karşılıklı güven" ilişkileri bozulmuşsa neolacak?

Ya Parti, sınıfla doğru karşılıklı ilişkilerin temellerini

tarafından bozulan işçi aristokrasisinin küçük bir azınlığının,eski sendika, kooperatif vs. önderlerinin, kaçınılmazkayıtsızlığını ve kısmi direnişini aşma, kapitalist toplumun ikti-sadi yapısı sonucu nüfus içindeki payı ile kıyaslanmayacak öl-çüde büyük gücünü geliştirme yeteneğindedir." (Bkz. BütünEserler, 4. baskı, cilt 31, s. 163/164, Rusça.)

Bu alıntılardan şu sonuçlar çıkıyor:

1— proletarya diktatörlüğü için elzem olan Parti otoritesive işçi sınıfı içinde demir disiplin, korku ya da Parti'nin"sınırsız" hakları üzerinde değil; aksine işçi sınıfının Parti'yeolan güveni, Parti'nin işçi sınıfı tarafından desteklenmesi üzerin-de yükselir;

2— işçi sınıfının Parti'ye güveni birdenbire ve işçi sınıfınakarşı şiddet uygulayarak değil, aksine Parti'nin kitleler içindeuzun süreli çalışmasıyla, Parti'nin doğru politikasıyla, Parti'ninkitleleri, kitlelerin kendi deneyimleri temelinde politikasınındoğruluğuna ikna etme yeteneğiyle, Parti'nin, işçi sınıfınındesteğini sağlama, işçi sınıfı kitlelerine önderlik etmeyeteneğiyle kazanılır;

3— kitlelerin mücadele deneyimiyle güçlenmiş doğru Partipolitikası olmaksızın ve işçi sınıfının güveni olmaksızın, Par-ti'nin gerçek önderliği yoktur ve olamaz;

4— Parti ve onun önderliği —eğer Parti, sınıfın güveninesahipse ve önderliği gerçek bir önderlikse— proletaryadiktatörlüğünün karşısına konamaz, çünkü işçi sınıfının güveni-ne sahip Parti önderliği (Parti "diktatörlüğü") olmaksızın, az bu-çuk sağlam bir proletarya diktatörlüğü imkansızdır.

Bu koşullar olmaksızın Parti otoritesi ve işçi sınıfı içindedemir disiplin ya içi boş bir laftır ya da kendini beğenmişlik ve

Proletarya Diktatörlüğü Sisteminde Parti ve İşçi Sınıfı 155 156 Leninizmin Sorunları Üzerine

* © 2006 RagTime GmbHPrinted with RagTime 6 (Demo)

Parti tarafından önderlik anlaşılıyorsa;

2— eeeeğğğğeeeerrrr Parti, sınıfın gerçek önderi olmak için gerekliönkoşullara sahipse, yani eğer Parti politikası doğruysa, eğer bupolitika sınıfın çıkarlarına uygunsa;

3— eeeeğğğğeeeerrrr sınıf, eğer sınıfın çoğunluğu bu politikayıonaylıyor, kendine mal ediyor, Parti'nin çalışması sayesinde bupolitikanın doğruluğuna ikna oluyor, Parti'ye güveniyor ve onudestekliyorsa.

Bu koşulların çiğnenmesi kaçınılmaz olarak Parti ile sınıfarasında bir çatışmaya, ikisi arasında bir bölünmeye yol açar,ikisini birbiriyle karşıtlığa sokar.

Sınıfa, Parti'nin önderliği şiddetle dayatılabilir mi? Hayır,dayatılamaz. Her halükârda bbbbööööyyyylllleeee bir önderlik en azından birölçüde bile sürekli olamaz. Eğer Parti, proletaryanın Partisi ola-rak kalmak istiyorsa, o zaman herşeyden önce ve esas olarakişçi sınıfının yyyyöööönnnneeeettttiiiicccciiiissssiiii,,,, öööönnnnddddeeeerrrriiii,,,, ööööğğğğrrrreeeettttmmmmeeeennnniiii olduğunu bilmeli-dir. Lenin'in bu konuda "Devlet ve Devrim" yazısında söylediğisözleri unutmamalıyız:

"İşçi partisini eğiterek Marksizm, proletaryanın iktidarı elegeçirme, ttttüüüümmmm hhhhaaaallllkkkkıııı sosyalizme ggggööööttttüüüürrrrmmmmeeee,,,, yeni düzeni yönetmeve örgütleme, toplumsal yaşamlarını burjuvazi olmadan ve bur-juvaziye karşı şekillendirmeleri için tüm emekçilerin ve sömü-rülenlerin ööööğğğğrrrreeeettttmmmmeeeennnniiii,,,, yyyyöööönnnneeeettttiiiicccciiiissssiiii,,,, öööönnnnddddeeeerrrriiii**** olma yeteneğine sa-hip öncüsünü eğitir." (Bkz. Bütün Eserler, 4. baskı, cilt 25, s.376, Rusça.)

Eğer politikası yanlışsa, eğer politikası sınıfın çıkarlarıylaçatışma halindeyse, Parti'nin sınıfın gerçek önderi olduğugörüşü savunulabilir mi? Elbette savunulamaz. Böyle hallerde

"karşılıklı güven"in temellerini zedeleyerek, kendisini şu ya dabu biçimde sınıfın karşısına koymaya başlarsa ne olacak?

Bu tür durumlar hiç mümkün müdür?

Evet, mümkündür.

Mümkündür:

1— eeeeğğğğeeeerrrr Parti, kitleler içinde otoritesini, çalışması ve kitle-lerin güveni üzerine değil de, kendi "sınırsız" yetkileri üzerinekurmaya başlarsa;

2— eeeeğğğğeeeerrrr Parti'nin politikası apaçık yanlışsa, ama oyanlışını gözden geçirip düzeltmek istemiyorsa;

3— eeeeğğğğeeeerrrr Parti'nin politikası genelde doğru olmasınarağmen, kitleler bunu benimsemeye henüz hazır değilse, amaParti kitlelere, kendi deneyimleri temelinde Parti politikasınındoğruluğuna kanaat getirme olanağını vermek için beklemek is-temiyorsa ya da beklemeyi bilmiyorsa, aksine kitlelere bunuzorla dayatmak istiyorsa.

Parti tarihimiz böyle bir dizi olay bilir. Partimizdeki çeşitligruplaşmalar ve fraksiyonlar, bu üç koşuldan birini ya da bazenhepsini birden ihlal ettikleri için tökezleyip darmadağınolmuşlardır.

Ama bundan şu sonuç çıkar ki, proletarya diktatörlüğü ileParti "diktatörlüğü"nün (önderliğinin) karşı karşıya konmasıancak şu koşullar altında doğru görülemez:

1— eeeeğğğğeeeerrrr işçi sınıfı karşısında Parti diktatörlüğünden,sözcüğün asıl anlamında diktatörlük ("zora dayanan iktidar")değil de, Lenin'in de kastettiği gibi, bir bütün olarak işçi sınıfınakarşı, onun çoğunluğuna karşı şiddet uygulamasını dıştalayan,

Proletarya Diktatörlüğü Sisteminde Parti ve İşçi Sınıfı 157 158 Leninizmin Sorunları Üzerine

*

* Altını ben çizdim. ————JJJJ.... SSSStttt....

© 2006 RagTime GmbHPrinted with RagTime 6 (Demo)

doğruluğuna kanaat getirmelerine yardım etmelidir.

"Devrimci Parti", diyor Lenin, "devrimci sınıfların öncümüfrezelerinde ve ülkede çoğunluğa sahip değilse, birayaklanmanın sözü bile edilemez." (Bkz. Bütün Eserler, 4.baskı, cilt 26, s. 107, Rusça.)

"İşçi sınıfının çoğunluğunun görüşlerinde bir değişiklikolmaksızın, devrim olanaksızdır, bu değişikliğe ise, kitlelerinpolitik deneyimi sebep olur." (Bkz. Bütün Eserler, 4. baskı, cilt31, s. 65.)

"Proleter öncü ideolojik bakımdan kazanılmıştır. Esas olanbudur. Bu önkoşul olmaksızın, zafere doğru bir adım bileatılamaz. Ama buradan zafere varıncaya dek daha epeyce uzunbir yol var. Salt öncüyle zafer kazanılamaz. Bütün sınıf, genişyığınlar, öncüyü doğrudan doğruya destekleme durumuna gel-medikçe ya da en azından ona karşı hayırhah bir tarafsızlık tu-tumu benimseyerek onun karşıtlarını destekleme konusundatam bir acz sergilemedikçe, tek başına öncüyü tayin edici mü-cadeleye sürmek yalnızca budalalık değil, cinayet olur. Ancak,gerçekten tüm sınıfın, gerçekten emekçilerin ve sermayetarafından ezilenlerin geniş yığınlarının bu pozisyonaulaşabilmeleri için, tek başına propaganda, tek başına ajitasyonyetmez. Bunun için, bu kitlelerin kendi politik deneyimleri ge-reklidir." (Aynı yerde, s. 73, Rusça.)

Partimizin, Lenin'in Nisan Tezleri'nden 1917 Ekimayaklanmasına kadarki dönemde, işte bu biçimde hareket ettiğibiliniyor. Ve tam da Lenin'in bu işaretlerine uygun hareket ettiğiiçindir ki, ayaklanmayı zafere ulaştırmıştır.

Öncü ile sınıf arasında doğru karşılıklı ilişkiler için koşullaresas olarak bunlardır.

Parti politikası doğruysa ve öncü ile sınıf arasında doğru

Parti, eğer önder kalmak istiyorsa, politikasını gözden geçirme-li, politikasını düzeltmeli, hatalarını kabullenmeli ve düzeltmeli-dir. Bu tezi doğrulamak için, Parti tarihimizden, işçi ve köylükitlelerinin politikamızdan hoşnutsuzluklarını açıkça ifade ettik-leri ve Parti'nin açıkça ve dürüstçe bu politikanın gözden geçi-rilmesine giriştiği, teslim yükümlülüğünün kaldırılması dönemigösterilebilir. Lenin'in o zaman X. Parti Kongresi'nde, teslimyükümlülüğünün kaldırılması ve Yeni Ekonomik Politika'nınyürürlüğe konması sorunu üzerine neler söylediğine bakalım:

"Hiçbir şeyi gizlemeye çalışmamalı, bilakis köylülüğün, bi-zimle kendisi arasında ortaya çıkmış olan ilişkilerin biçimindenhoşnutsuz olduğunu, bu ilişkilerin bu biçimini istemediğini veböyle yaşamayı sürdürmeyeceğini açıkça ifade etmeliyiz. Butartışma götürmez. Köylülüğün bu iradesi çok belirgin bir bi-çimde ifade edilmiştir. Emekçi nüfusun muazzam kitlelerininiradesidir bu. Bunu hesaba katmak zorundayız, ve bizler dobradobra: GGGGeeeelllliiiinnnn,,,, kkkkööööyyyyllllüüüüllllüüüükkkk kkkkaaaarrrrşşşşııııssssıııınnnnddddaaaakkkkiiii ppppoooolllliiiittttiiiikkkkaaaammmmıııızzzzıııı ggggöööözzzzddddeeeennnnggggeeeeççççiiiirrrreeeelllliiiimmmm****,,,, diyecek kadar aklı başında politikacılarız." (Bkz.Bütün Eserler, 4. baskı, cilt 32, s. 192/193, Rusça.)

EEEEğğğğeeeerrrr Parti'nin politikası, diyelim ki sınıfın politik geriliğisonucu, henüz sınıfın güvenine ve desteğine sahip değilse, eğerParti, diyelim ki olaylar yeterince olgunlaşmadığı için, sınıfıpolitikasının doğruluğuna ikna etmeyi henüz başaramadıysa,Parti'nin salt, politikası genelde doğru olduğu için, tayin edicikitle eylemlerinin örgütlenmesinde inisiyatifi ve yönetimi üst-lenme zorunda olduğu görüşü savunulabilir mi? Hayır, asla.Böyle hallerde Parti, eğer gerçek bir önder olmak istiyorsa, bek-lemeyi bilmeli, kitleleri politikasının doğruluğuna ikna etmeli,kitlelerin kendi deneyimleri temelinde bu politikanın

Proletarya Diktatörlüğü Sisteminde Parti ve İşçi Sınıfı 159 160 Leninizmin Sorunları Üzerine

*

* Altını ben çizdim. ————JJJJ.... SSSStttt....

© 2006 RagTime GmbHPrinted with RagTime 6 (Demo)

eğmeyi istemiyorsa, bununla hemfikir değilse ne yapılacak?Çoğunluğun güvenine sahip olan Parti, azınlığı, çoğunluğun ira-desine boyun eğmeye zorlayabilir mi, zorlamalı mı? Evet, zorla-yabilir ve zorlamalıdır. Önderlik, Parti'nin kitleleri etkilemesi-nin ana yöntemi olan, kitleleri ikna yöntemiyle güvenceyealınır. Fakat bu, cebir uygulamasını dıştalamaz, aksine, eğer bucebir Parti'nin işçi sınıfının çoğunluğunun güven ve desteğinesahip olması üzerine kuruluysa, eğer çoğunluğu ikna etmebaşarıldıktan sonra azınlığa uygulanıyorsa, bunu önşart koşar.

Sendikalar tartışması döneminde, Partimizde bu konuyailişkin yapılan tartışmaları bir düşünün. O zaman muhalefetinhatası, Zektran'ın[33] hatası neydi? Acaba muhalefetin o zamancebir uygulanmasını mümkün görmesi miydi? Hayır, bu değildi.Muhalefetin hatası o zaman, çoğunluğu kendi görüşünündoğruluğuna ikna edecek durumda olmaması, ve çoğunluğungüvenini yitirdikten sonra, yine de cebir uygulamaya başlamasıve çoğunluğun güvenine sahip olan kişilerin "adamakıllı silke-lenmesi"ni talep etmesiydi.

Lenin'in o sıralar X. Parti Kongresi'nde, sendikalar üzerinekonuşmasında neler söylediğine bakalım:

"İşçi sınıfının öncüsüyle işçi kitleleri arasında karşılıklıilişkileri ve karşılıklı güveni kurmak için, eğer Zektran bir hataişlediyse..., bu hata düzeltilmeliydi. Ama bu hata savunulmayabaşlanırsa, o zaman bu politik bir tehlikenin kaynağı olur. Bu-rada Kutuzov'un ifade ettiği ruh halini hesaba katarak, demok-rasi doğrultusunda mümkün olan herşeyi yapmamış olsaydık,politik bir yıkıma uğrardık. HHHHeeeerrrrşşşşeeeeyyyyddddeeeennnn öööönnnncccceeee iiiikkkknnnnaaaa eeeettttmmmmeeeelllliiiiyyyyiiiizzzzvvvveeee aaaannnnccccaaaakkkk oooonnnnddddaaaannnn ssssoooonnnnrrrraaaa cccceeeebbbbiiiirrrr uuuuyyyygggguuuullllaaaammmmaaaallllııııyyyyıııızzzz.... HHHHeeeerrrr nnnneeeeppppaaaahhhhaaaassssıııınnnnaaaa oooolllluuuurrrrssssaaaa oooollllssssuuuunnnn,,,, öööönnnncccceeee iiiikkkknnnnaaaa eeeettttmmmmeeeelllliiii vvvveeee aaaannnnccccaaaakkkk oooonnnnddddaaaannnn

ilişkiler bozulmuş değilse, öööönnnnddddeeeerrrrlllliiiikkkk eeeettttmmmmeeeekkkk ne anlama gelir?

Bu koşullar altında önderlik etmek; kitleleri Partipolitikasının doğruluğuna ikna etmeyi bilmek demektir, kitleleriParti pozisyonuna yaklaştıran ve kendi deneyimleri temelindeParti politikasının doğruluğunu anlamalarını kolaylaştıran şiar-lar atmak ve uygulamak, kitleleri Parti'nin bilinç düzeyine yük-seltmek ve böylece kitlelerin desteğini, tayin edici mücadeleyehazırlıklılığını güvenceye almak demektir.

Bu yüzden ikna yöntemi, işçi sınıfına Parti tarafındanönderlik etmenin ana yöntemidir.

"Eğer biz", diyor Lenin, "şimdi Rusya'da, Rusya burjuvazi-si ve Antant üzerinde iki buçuk yıldır süren eşsiz zaferlerdensonra, sendikalara giriş için 'diktatörlüğün tanınması' koşulunukoysaydık, aptallık ederdik, kitleler üzerindeki nüfuzumuza za-rar verirdik ve Menşeviklere yardım etmiş olurduk. Çünkü Ko-münistlerin tüm görevi, geri kalmışları iiiikkkknnnnaaaa eeeettttmmmmeeeeyyyyiiii,,,, onlaraaaarrrraaaassssıııınnnnddddaaaa çalışmayı bilmektir, yoksa kılı kırk yararak icatedilmiş çocukça 'radikal' şiarlarla kendini onlardan ssssooooyyyyuuuuttttllllaaaammmmaaaakkkkdeğil." (Bkz. Bütün Eserler, 4. baskı, cilt 31, s. 36, Rusça.)

Bu, elbette, Parti'nin, son bireyine dek tüm işçileriinandırmak zorunda olduğu, ancak bu başarıldıktan sonra eyle-me geçilebileceği şeklinde kavranmamalıdır. Asla! Bu sadece,Parti tayin edici politik eylemlere geçmeden önce, uzun sürelidevrimci çalışmayla işçi kitlelerinin çoğunluğunun desteğini, enazından sınıfın çoğunluğunun hayırhah tarafsızlığını güvenceyealmak zorunda olduğu anlamına gelir. Aksi halde, işçi sınıfınınçoğunluğunun Parti için kazanılmasının, muzaffer devriminvazgeçilmez bir koşulu olduğu şeklindeki Lenin'in tezinin hiçbiranlamı kalmaz.

Fakat azınlık, gönül rızasıyla çoğunluğun iradesine boyun

Proletarya Diktatörlüğü Sisteminde Parti ve İşçi Sınıfı 161 162 Leninizmin Sorunları Üzerine

*

* Altını ben çizdim. ————JJJJ.... SSSStttt....

© 2006 RagTime GmbHPrinted with RagTime 6 (Demo)

Ama Lenin, yalnızca böyle bir karşı karşıya koymanın caizolmadığından söz etmekle kalmıyor. Aynı zamanda, "kitlelerindiktatörlüğünün önderlerin diktatörlüğü"nün karşısınakonmasının da caiz olmadığından sözediyor. BBBBuuuu nnnneeeeddddeeeennnnlllleeee önder-lerin diktatörlüğünü proletarya diktatörlüğü ile özdeş mi tutmalıacaba? Bu yolu tutmak isteseydik, "pppprrrroooolllleeeettttaaaarrrryyyyaaaa ddddiiiikkkkttttaaaattttöööörrrrllllüüüüğğğğüüüü,,,,öööönnnnddddeeeerrrrlllleeeerrrriiiimmmmiiiizzzziiiinnnn ddddiiiikkkkttttaaaattttöööörrrrllllüüüüğğğğüüüüddddüüüürrrr"""" dememiz gerekirdi. İşte Parti"diktatörlüğü"nü proletarya diktatörlüğüyle özdeşleştirme siya-seti, esasında tam da bu maskaralığa götürür...

Bu bakımdan Zinovyev'de mesele ne alemdedir?

Zinovyev esasında, Sorin'le aynı 'Parti "diktatörlüğü"nünproletarya diktatörlüğüyle özdeşleştirilmesi' bakış açısındadurmaktadır, şu farkla ki, Sorin görüşünü dobra dobra ve netolarak ifade ederken, Zinovyev "lafı dolaştırıyor". Buna kanaatgetirmek için, örneğin Zinovyev'in "Leninizm" kitabından şupasajı almak yeter:

"Sınıf içeriği bakış açısından", diyor Zinovyev, "SovyetlerBirliği'ndeki mevcut düzen nedir? Proletarya diktatörlüğüdür.SSCB'de iktidarı doğrudan hareket ettiren yay nedir? İşçisınıfının iktidarını gerçekleştiren kimdir? Komünist Partisi! Buanlamda bbbbiiiizzzzddddeeee**** PPPPaaaarrrrttttiiii ddddiiiikkkkttttaaaattttöööörrrrllllüüüüğğğğüüüü vardır. SSCB'de iktidarınhukuki biçimi nedir? Ekim Devrimi tarafından yaratılan yenidevlet düzeni tipi nedir? Sovyet sistemidir. Biri diğeriyle aslaçelişmez."

EEEEğğğğeeeerrrr Parti'nin bir bütün olarak işçi sınıfı karşısındadiktatörlüğü ile, Parti tarafından önderlik edilmesi kastediliyor-sa, birinin diğeriyle çelişmediği elbette doğrudur. Ama bu ne-denle proletarya diktatörlüğü ile Parti "diktatörlüğü" arasına,

ssssoooonnnnrrrraaaa cccceeeebbbbiiiirrrr uuuuyyyygggguuuullllaaaammmmaaaallllııııyyyyıııızzzz****.... Geniş kitleleri ikna etmeyi bile-medik, ve öncü ile kitleler arasında doğru ilişkiyi bozduk."(Bkz. Bütün Eserler, 4. baskı, cilt 32, s. 189, Rusça.)

Lenin aynı şeyi "Sendikalar Üzerine"[34] broşüründe söy-lüyor:

"Önceden ikna yoluyla ona bir temel yaratmayı bildiğimizzaman, cebri doğru ve başarılı biçimde uyguladık." (Aynıyerde, s. 14, Rusça.)

Ve bu tamamen doğrudur. Çünkü bu koşullar olmadan, hiç-bir önderlik mümkün değildir. Çünkü Parti sözkonusuolduğunda, Parti'de eylem birliği, ve bir bütün olarak sınıf söz-konusu olduğunda, sınıfın eylem birliği ancak bu biçimdesağlanabilir. Bu koşullar olmadan işçi sınıfı saflarında bölünme,dağınıklık, parçalanma ortaya çıkar.

İşçi sınıfına Parti tarafından doğru önderliğin temelleri ge-nelde bunlardır.

Önderliğe ilişkin her türlü başka kavrayış, sendikalizmdir,anarşizmdir, bürokratizmdir, istediğiniz her şeydir — tekBolşevizm değildir, tek Leninizm değildir.

Parti ile işçi sınıfı, öncü müfreze ile işçi kitleleri arasındadoğru karşılıklı ilişkiler varsa, proletarya diktatörlüğü, Partiönderliği ("diktatörlüğü") ile karşı karşıya konulamaz. Amabundan, Parti ile işçi sınıfının, Parti önderliği ("diktatörlüğü")ile işçi sınıfının diktatörlüğünün hiç mi hiçözdeşleştirilemeyeceği sonucu çıkar. Parti "diktatörlüğü"nün,proletarya diktatörlüğüyle karşı karşıya konulamayacağına da-yanarak Sorin, """"pppprrrroooolllleeeettttaaaarrrryyyyaaaa ddddiiiikkkkttttaaaattttöööörrrrllllüüüüğğğğüüüü,,,, PPPPaaaarrrrttttiiiimmmmiiiizzzziiiinnnnddddiiiikkkkttttaaaattttöööörrrrllllüüüüğğğğüüüüddddüüüürrrr"""" yanlış sonucuna varmıştır.

Proletarya Diktatörlüğü Sisteminde Parti ve İşçi Sınıfı 163 164 Leninizmin Sorunları Üzerine

*

* Altını ben çizdim. ————JJJJ.... SSSStttt....

© 2006 RagTime GmbHPrinted with RagTime 6 (Demo)

si, hatta 'solcuları' bile) köylüleri 'tek Parti diktatörlüğü',Bolşeviklerin, Komünistlerin Partisi'nin 'diktatörlüğü'umacısıyla korkutuyorlar.

Kolçak örneği, köylülere umacılardan korkmamayıöğretmiştir.

Ya çiftlik sahiplerinin ve kapitalistlerin diktatörlüğü (yanidemirden iktidarı), ya da işçi sınıfının diktatörlüğü." (Bkz. Bü-tün Eserler, 4. baskı, cilt 29, s. 517, Rusça.)

Üçüncüsü, Lenin'in Komintern II. Kongresi'ndekikonuşmasında Tanner ile polemiğindedir. Bu konuşmayıyukarıda aktarmıştım.*

Dördüncüsü, " 'Sol' Radikalizm — Bir Çocukluk Hastalığı"yazısının bazı satırlarıdır. Sözkonusu alıntılar yukarıdaaktarılmıştı.**

Ve beşincisi ise, Lenin Derlemesi, cilt III'te "Tek PartiDiktatörlüğü" ara başlığı altında yayımlanmış olan, proletaryadiktatörlüğüne ilişkin bir plan taslağıdır.

fiu saptanmak zorundadır ki, Lenin bu beş örnekten ikisin-de, yani sonuncu ve ikinci örnekte, """"tttteeeekkkk Parti diktatörlüğü" söz-cüklerini tırnak içine almakta ve böylece açıkça, bu formülüntam olmayan, mecazi anlamını vurgulamaktadır.

Ayrıca şu da saptanmak zorundadır ki, Lenin bu örneklerinhhhheeeeppppssssiiiinnnnddddeeee,,,, "Parti diktatörlüğü"nden, —Kautsky ve şürekâsınıntüm iftiracı uyduruklarının tersine— işçi sınıfı karşısında değil,"çiftlik sahipleri ve kapitalistler" karşısında diktatörlüğü("demirden şiddeti") anlamıştır.

Sovyet sistemi ile Parti "diktatörlüğü" arasına bir eşit işaretinasıl konulabilir? Lenin, Sovyet sistemini proletaryadiktatörlüğü ile özdeşleştiriyordu, ve bunda haklıydı, çünküSovyetler, bbbbiiiizzzziiiimmmm Sovyetlerimiz, emekçi kitleleri Parti'ninönderliği altında proletaryanın etrafında birleştiren örgütlerdir.Ama Lenin, Zinovyev'in şimdi yaptığı gibi, Parti "diktatörlüğü"ile proletarya diktatörlüğü arasına, Parti "diktatörlüğü" ile Sov-yet sistemi arasına ne zaman, nerede ve hangi yapıtında bir eşitişareti koymuştur? Proletarya diktatörlüğü, ne Parti tarafındanönderlik edilmeyle ("diktatörlük"), ne de önderler tarafından ön-derlik edilmeyle ("diktatörlük") çelişmez. Acaba bbbbuuuu nnnneeeeddddeeeennnnlllleeee,,,,ülkemizin proletarya diktatörlüğü ülkesi, yyyyaaaannnniiii Parti diktatörlüğüülkesi, yyyyaaaannnniiii önderler diktatörlüğü ülkesi olduğunu mu ilan et-mek gerekir? Ama Zinovyev tarafından alttan alta ürkekçe sa-vunulan Parti "diktatörlüğü"nü proletarya diktatörlüğü ileözdeşleştirme "ilke"si işte tam da bu maskaralığa götürür.

Lenin'in sayısız yapıtları arasında, onun Parti diktatörlüğüsorununa değinip geçtiği ancak beş örnek bulabildim.

Birincisi, Sosyal-Devrimciler ve Menşeviklerle birpolemiğindedir, şöyle der:

"Eğer bize tttteeeekkkk Parti diktatörlüğü suçlaması getiriliyorsa, veişittiğiniz gibi, sosyalist birleşik cephe öneriliyorsa, cevabımızşudur: 'Evet, tttteeeekkkk Parti diktatörlüğü! Bunda ısrar ediyoruz, vebu zemini terkedemeyiz, çünkü bu Parti onlarca yıl boyuncatüm sanayi proletaryasının öncü müfrezesi olma mevkiinikazanmış bir Partidir." (Bkz. Bütün Eserler, 4. baskı, cilt 29, s.496, Rusça.)

İkincisi, "Kolçak Üzerindeki Zafer Dolayısıyla İşçilere veKöylülere Mektup"undadır. Orada şöyle der:

"Onlar (özellikle Menşevikler ve Sosyal-Devrimciler, hep-

Proletarya Diktatörlüğü Sisteminde Parti ve İşçi Sınıfı 165 166 Leninizmin Sorunları Üzerine

*

* Bkz, Bütün Eserler, C. 6, s. 44.** Aynı yerde, s. 49-52, 55, 56.

© 2006 RagTime GmbHPrinted with RagTime 6 (Demo)

açıkladığını;

c) Lenin'in, proletarya diktatörlüğü sisteminde Parti'nin ro-lünü bilimsel olarak tanımlamayı gerekli gördüğü durumlarınhepsinde, yalnızca işçi sınıfına nispetle Parti'nin önder rolündensöz ettiğini (ki böyle binlerce durum vardır);

d) tam da bu nedenle Lenin'in, Parti'nin rolü hakkındaki te-mel karara —Komintern'in II. Kongresi'nin kararını kastediyo-rum— "Parti diktatörlüğü" formülünü koymayı "aklından bilegeçirmediğini";

e) Leninizmin bakış açısından, Parti "diktatörlüğü"nü vedolayısıyla da "önderlerin diktatörlüğü"nü proletaryadiktatörlüğüyle özdeşleştiren ya da özdeşleştirmeye çalışanyoldaşların haklı olmadığını ve siyasi bakımdan miyopolduklarını, çünkü onların bununla öncü müfreze ile sınıfarasındaki doğru ilişkilerin koşullarını çiğnediklerini.

"Parti diktatörlüğü" formülünün, yukarıda sözü edilen ihti-raz kayıtları olmaksızın alındığında, pratik çalışmalarımızda birdizi tehlikeye ve siyasi mahzura yol açabileceğinin sözünü bileetmiyorum. Bu formül, ihtiraz kayıtları olmaksızın alındığında,adeta şunları söylemektedir:

a) PPPPaaaarrrrttttiiiissssiiiizzzz kkkkiiiittttlllleeeelllleeeerrrreeee:::: İtiraz etmeye kalkışmayın, mırın kırınetmeye kalkışmayın, çünkü Parti herşeye kadirdir, çünkü Partidiktatörlüğümüz var;

b) PPPPaaaarrrrttttiiii kkkkaaaaddddrrrroooollllaaaarrrrıııınnnnaaaa:::: Korkusuzca hareket edin, fırsatı gani-met bilin, Partisiz kitlelerin sesine kulak vermeye hiç gerek yok — Parti diktatörlüğümüz var;

c) PPPPaaaarrrrttttiiii yyyyöööönnnneeeettttiiiicccciiiilllleeeerrrriiiinnnneeee:::: Belli oranda kendini beğenme lük-süne kapılabilirsiniz, hatta mağrur bile olabilirsiniz, çünkü Parti

Lenin'in proletarya diktatörlüğü ve proletarya diktatörlüğüsisteminde Parti'nin rolünü işlediği ya da kısaca değindiğiyapıtlarının hhhhiiiiççççbbbbiiiirrrriiiinnnnddddeeee,,,, ne temel yapıtlarında ne dediğerlerinde, "proletarya diktatörlüğü Partimizindiktatörlüğüdür" anlamına gelebilecek en ufak bir ima'nınbulunmaması karakteristiktir. Tam tersi: bu yapıtların hersayfası, her satırı böyle bir formüle şamar indirir (bkz. "Devletve Devrim", "Proleter Devrim ve Dönek Kautsky", "'Sol' Radi-kalizm — Bir Çocukluk Hastalığı" vb.)

Lenin'in doğrudan önderliği altında hazırlanmış olan ve Le-nin'in konuşmalarında tekrar tekrar, Parti'nin rolü ve görevleri-nin doğru formülasyonunun örneği olarak atıfta bulunduğu Ko-mintern II. Kongresi'nin[35] siyasi partinin rolüne ilişkin tezlerin-de, parti diktatörlüğü üzerine bbbbiiiirrrr tttteeeekkkk kkkkeeeelllliiiimmmmeeeennnniiiinnnn,,,, evet bbbbiiiirrrr tttteeeekkkkkkkkeeeelllliiiimmmmeeeennnniiiinnnn bulunmaması daha da karakteristiktir.

Bütün bunlar neyi gösteriyor?

fiunları:

a) Lenin'in, "Parti diktatörlüğü" formülünü kusursuz ve tamsaymadığını, bundan dolayıdır ki, bu formülün Lenin'inyapıtlarında pek seyrek olarak ve bazen de tırnak içindekullanıldığını;

b) Lenin'in, hasımlarla polemik içinde, Partidiktatörlüğünden sözetmek zorunda kaldığını az sayıdaki du-rumda, genelde """"tttteeeekkkk Parti diktatörlüğü"nden, yani Partimizintttteeeekkkk bbbbaaaaşşşşıııınnnnaaaa iktidarda bulunduğundan, iktidarı bbbbaaaaşşşşkkkkaaaa Partilerleppppaaaayyyyllllaaaaşşşşmmmmaaaaddddıııığğğğıııınnnnddddaaaannnn söz ettiğini, ve bu konuda her zaman, iiiişşşşççççiiiissssıııınnnnııııffffıııı kkkkaaaarrrrşşşşııııssssıııınnnnddddaaaa Parti diktatörlüğünden, Parti tarafından önder-lik edilmesinin, Parti'nin önder rolünün anlaşılması gerektiğini

Proletarya Diktatörlüğü Sisteminde Parti ve İşçi Sınıfı 167 168 Leninizmin Sorunları Üzerine

* © 2006 RagTime GmbHPrinted with RagTime 6 (Demo)

"Leninizmin Temelleri Üzerine" yazısı (Mayıs 1924, ilkbaskı), tttteeeekkkk ülkede sosyalizmin zaferi sorununa ilişkin iki formü-lasyon içermektedir. Birinci formülasyon şöyle:

"Eskiden tttteeeekkkk ülkede devrimin zaferi imkansız görülürdü,çünkü burjuvazi üzerinde zafer için, tüm ileri ülkelerin, ya daher halükârda bu ülkelerin çoğunluğunun proleterlerinin ortakeyleminin gerekli olduğu varsayılırdı. fiimdi bu görüş artıkgerçeğe uymamaktadır. fiimdi böyle bir zaferin mümkünolduğundan hareket etmek gerekir, çünkü emperyalizmkoşulları altında çeşitli kapitalist ülkelerin gelişmesinin eşitsizve sıçramalı karakteri, emperyalizmin içindeki, kaçınılmaz ola-rak savaşa götüren felaketli çelişkilerin gelişmesi, dünyanıntüm ülkelerinde devrimci hareketin büyümesi — tüm bunlar,proletaryanın tek tek ülkelerde zaferini yalnız mümkün değil,bilakis gerekli de kılmaktadır." (Bkz. "Leninizmin TemelleriÜzerine"[36].)

Bu tez tamamen doğrudur ve yorum gerektirmez. Diğer ül-kelerde eşzamanlı muzaffer devrim olmaksızın, proletaryanıntek ülkede, iktidarı ele geçirmesini bir ütopya sayan sosyal-de-mokratların teorisine karşı yönelmiştir.

Fakat, "Leninizmin Temelleri Üzerine" yazısında ikinci birformülasyon daha vardır. Orda şöyle deniyor:

"Ama tttteeeekkkk ülkede burjuvazinin iktidarını devirmek ve prole-tarya iktidarını kurmak, henüz sosyalizmin tam zaferini güven-celemek anlamına gelmez. Sosyalizmin ana görevi —sosyalistüretimin örgütlenmesi— daha önümüzde durmaktadır. Birçokileri ülkenin proleterlerinin ortak çabası olmaksızın bu görevçözülebilir mi, tttteeeekkkk ülkede sosyalizmin nihai zaferi sağlanabilirmi? Hayır, sağlanamaz. Burjuvazinin devrilmesi için, tek ülke-nin çabaları yeterlidir — devrimimizin tarihi bunun kanıtıdır.Sosyalizmin nihai zaferi için, sosyalist üretimin örgütlenmesiiçin, tttteeeekkkk ülkenin, özellikle de Rusya gibi bir köylü ülkesinin

diktatörlüğümüz ve "dolayısıyla" da önderler diktatörlüğümüzvar.

Bu tehlikelere işaret etmenin tam da şimdi sırasıdır; Par-ti'nin, kitlelerin sesine dikkatle kulak vermeye hazır olmasınınbizim için özel bir değere sahip olduğu; kitlelerin gereksinimlerikarşısında duyarlı olmanın Partimizin temel emri olduğu; Parti-den siyasette özel bir dikkat ve özel bir esneklik göstermesininbeklendiği; kitlelere doğru önderlik etme sorununda kendinibeğenmişlik tehlikesinin, Parti'nin önündeki en ciddi tehlikeler-den biri olduğu, kitlelerin siyasi etkinliklerinin kabarışı döne-minde bunlara işaret etmenin tam sırasıdır.

Partimizin XI. Parti Kongresi'nde Lenin'in söylediği şu altınsözler anımsanmalıdır:

"Halk kitleleri içinde bizler (komünistler ————JJJJ.... SSSStttt....) sadecedenizde bir damlayız, ve ancak halkın ne hissettiğini doğruolarak ifade edebilirsek iktidarı yürütebiliriz. Aksi takdirde Ko-münist Partisi proletaryaya, proletarya da kitlelere önderlikedemeyecektir, ve bütün makine parça parça olup dağılacaktır."(Bkz. Bütün Eserler, 4. baskı, cilt 33, s. 273, Rusça.)

""""HHHHaaaallllkkkkıııınnnn nnnneeee hhhhiiiisssssssseeeettttttttiiiiğğğğiiiinnnniiii ddddooooğğğğrrrruuuu oooollllaaaarrrraaaakkkk iiiiffffaaaaddddeeee eeeettttmmmmeeeekkkk"""" —proletarya diktatörlüğü sisteminde Parti'ye, temel önder güçolma şerefli rolünü sağlayan vazgeçilmez koşul işte tam da bu-dur.

VVVVIIII

TTTTEEEEKKKK ÜÜÜÜLLLLKKKKEEEEDDDDEEEE SSSSOOOOSSSSYYYYAAAALLLLİİİİZZZZMMMMİİİİNNNN ZZZZAAAAFFFFEEEERRRRİİİİ SSSSOOOORRRRUUUU----NNNNUUUU

Tek Ülkede Sosyalizmin Zaferi Sorunu 169 170 Leninizmin Sorunları Üzerine

* © 2006 RagTime GmbHPrinted with RagTime 6 (Demo)

Bu sebepten dolayı, "Ekim Devrimi ve Rus Komünistleri-nin Taktiği" (Aralık 1924) yazımda bu formülasyonudeğiştirdim ve bu sorunu: bbbbuuuurrrrjjjjuuuuvvvvaaaa ddddüüüüzzzzeeeennnniiiinnnniiiinnnn rrrreeeessssttttoooorrrraaaassssyyyyoooonnnnuuuunnnnaaaakkkkaaaarrrrşşşşıııı ttttaaaammmm ggggaaaarrrraaaannnnttttiiii sorunu ve tttteeeekkkk ülkede ttttaaaammmm sosyalist ttttoooopppplllluuuummmmuuuunnnnkkkkuuuurrrruuuullllmmmmaaaassssıııı iiiimmmmkkkkâââânnnnıııı sorunu olmak üzere ikiye ayırarak düzelttim.Bu, ilk olarak, ancak "birçok ülkenin proleterlerinin ortakçabalarıyla ulaşılabilecek" olan "sosyalizmin tam zaferi", "eskidüzenin yeniden kurulmasına karşı tam güvence" anlamında elealınarak, ve ikinci olarak, Lenin'in "Kooperatifçilik Üzerine"[38]

yazısı temelinde, tam sosyalist toplumu kurmak için gerekliherşeye sahip olduğumuz tartışılmaz gerçeği ifade edilereksağlandı. ("Ekim Devrimi ve Rus Komünistlerinin Taktiği".)*

Bu yeni formülasyon, tttteeeekkkk ülkede sosyalizmin zaferi soru-nunu kapitalizmin stabilizasyonuyla bağıntı içinde ele alan (Ni-san 1925) ve ülkemizin güçleriyle sosyalizmin kurulmasınımümkün ve zorunlu gören XIV. Parti Konferansı'nın ünlü "Ko-mintern'in ve RKP(B)'nin Görevleri Üzerine"[39] kararına temelalındı.

Bu yeni formülasyon, XIV. Parti Konferansı'ndan hemensonra, Mayıs 1925'te yayınlanan "RKP(B) XIV. PartiKonferansı Çalışmalarının Sonuçları Üzerine" yazıma da temeloluşturdu.

TTTTeeeekkkk ülkede sosyalizmin zaferi sorununun ele alınışı üzerinebu yazıda şöyle denmektedir:

"Ülkemiz, iki grup karşıtlık arzetmektedir. Bir karşıtlık gru-bu —proletarya ile köylülük arasında var olan iç karşıtlıklardır(burada tek ülkede sosyalizmin kurulması kastedilmektedir

çabaları yeterli değildir — bunun için birçok ileri ülkenin pro-leterlerinin çabaları gereklidir." (Bkz. "Leninizmin TemelleriÜzerine", birinci baskı[37].)

Bu ikinci formülasyon, diğer ülkelerde zafer olmadan, tttteeeekkkkülkede proletarya diktatörlüğünün, "muhafazakâr bir Avrupakarşısında tutunamayacağı"nı söyleyen Leninizmeleştirmenlerinin, Troçkistlerin iddialarına karşı yönelmişti.

Bu ölçüde —ama yalnızca bu ölçüde— bu formülasyon ozaman (Mayıs 1924) yeterliydi, ve hiç kuşkusuz belli bir yararsağladı.

Ama daha sonra Parti içinde bu alanda Leninizme yönelikeleştirilerin üstesinden gelinip, yeni bir sorun, dıştan yardımolmaksızın, ülkemizin güçleriyle tam sosyalist toplumunkurulması imkanı sorunu gündeme geldiğinde, bu ikinci formü-lasyonun apaçık yetersiz olduğu ve bu yüzden doğru olmadığıgörüldü.

Bu formülasyonun eksikliği nerededir?

Bu formülasyonun eksikliği, iki farklı sorunu tek sorun ha-linde birleştirmesidir: olumlu yanıt verilmesi gereken, tttteeeekkkk ülke-nin güçleriyle sosyalizmin kurulması iiiimmmmkkkkâââânnnnıııı sorunu, ve olum-suz yanıt verilmesi gereken, proletarya diktatörlüğününkurulmuş olduğu bir ülkenin, bir dizi başka ülkede muzafferdevrim olmaksızın kendisini bir müdahaleye karşı vedolayısıyla eski düzenin restorasyonuna karşı ttttaaaammmmaaaammmmeeeennnn ggggüüüüvvvveeeennnn----cccceeeeddddeeee görüp göremeyeceği sorunu. Bu formülasyonun, sosyalisttoplumun örgütlenmesinin, tttteeeekkkk ülkenin güçleriyle imkansızolduğu şeklinde bir düşünceye sebebiyet verebileceğinden hiçsöz etmiyorum, ki bu elbette yanlıştır.

Tek Ülkede Sosyalizmin Zaferi Sorunu 171 172 Leninizmin Sorunları Üzerine

*

* "Leninizmin Temelleri Üzerine" yazısının bundan sonraki baskılarındasorunun bu yeni formülasyonu eskisinin yerine geçirildi.

© 2006 RagTime GmbHPrinted with RagTime 6 (Demo)

ziran 1925) ve SBKP(B) XIV. Parti Kongresi'nde MK'nin faali-yet raporunda[43] (Aralık 1925) da aynı doğrultuda elealınmaktadır.

Olgular bunlardır.

Bu olgular, öyle sanıyorum ki, tüm yoldaşlarca bilinmek-tedir. Zinovyev de dahil.

Zinovyev şimdi, Parti içindeki ideolojik mücadeleden nere-deyse iki yıl sonra ve XIV. Parti Konferansı'nda alınan karardan(Nisan 1925) sonra, XIV. Parti Kongresi'ndeki kapayışkonuşmasında (Aralık 1925), Stalin'in Nisan 1924'te kalemealınmış yazısından eski, bütünüyle yetersiz formülü kazıpçıkararak bunu artık çözülmüş olan, tek ülkede sosyalizmin za-feri sorununun çözümü için temel yapmayı mümkün görüyorsa,Zinovyev'in bu garip tavrı, onun bu sorunda tamamenkördüğüm olduğunu gösterir yalnızca. Parti ilerledikten sonraonu geriye çekmek, MK Plenumu[44] tarafından onaylandıktansonra XIV. Parti Konferansı'nın kararını atlamak, onmaz biçim-de çelişkilere batmak demektir, sosyalizmin inşası davasınainanmamak, Lenin'in yolundan ayrılmak ve kendi yenilgisinibelgelemek demektir.

TTTTeeeekkkk ülkede sosyalizmin zaferi iiiimmmmkkkkâââânnnnıııı ne anlama gelir?

Proletarya ile köylülük arasındaki çelişkileri, ülkemizin içgüçlerine dayanarak aşma imkânı anlamına gelir, proletaryanıniktidarı ele geçirip, bu iktidardan, ülkemizde tam sosyalist top-lumu kurmak için yararlanabilmesi imkânı anlamına gelir, diğerülke proleterlerinin sempati ve desteğine dayanarak, ama bu ül-kelerde proleter devrimin önceden zaferi olmaksızın.

Bu imkân olmaksızın, sosyalizmin inşası, perspektifsiz bir

————JJJJ.... SSSStttt....). Diğer karşıtlık grubu — sosyalizm ülkesi olarak ül-kemizle, kapitalizmin ülkeleri olarak tüm diğer ülkelerarasındaki dış karşıtlıklardır (burada sosyalizmin nihai zaferikastedilmektedir ————JJJJ.... SSSStttt....)..." "Her kim tttteeeekkkk ülkenin gücüyle ta-mamen aşılabilecek olan birinci grup karşıtlıklarla, aşılmalarıbirçok ülkenin proletaryasının çabalarını gerektiren ikinci grupkarşıtlıkları birbirine karıştırırsa, o en kaba biçimde Leninizmiçiğnemektedir, o ya kafası karmakarışık bir kimse, ya da iflaholmaz bir oportünisttir." (Bkz. "RKP(B) XIV. KonferansıÇalışmalarının Sonuçları Üzerine"[40].)

Ülkemizde sosyalizmin zzzzaaaaffffeeeerrrriiii sorunu üzerine orada şöyledenmektedir:

"Sosyalizmi kurabiliriz, ve biz onu, işçi sınıfı önderliğinde,köylülükle birlikte inşa edeceğiz", ... çünkü "proletaryadiktatörlüğü altında bizde... tam sosyalist toplumu kurmak içingerekli olan tüm önşartlar vardır, ki bu münasebetle tüm ve hertürlü iç zorluklar aşılacaktır, çünkü onları kendi gücümüzleaşabiliriz ve aşmak zorundayız." (Aynı yerde[41].)

Ülkemizde sosyalizmin nnnniiiihhhhaaaaiiii zaferi sorunu üzerine oradaşöyle denmektedir:

"Sosyalizmin nihai zaferi, müdahale ve dolayısıyla resto-rasyon denemelerine karşı tam garantidir, çünkü az buçuk ciddibir restorasyon denemesi ancak dışarıdan ciddi bir destekle, an-cak uluslararası sermayenin desteğiyle yapılabilir. Bu yüzden,devrimimizin tüm ülkelerin işçileri tarafından desteklenmesi,ve dahası, bu işçilerin en azından birkaç ülkede zaferi, ilk mu-zaffer ülkenin müdahale ve restorasyon denemelerine karşı tamgüvencelenmesi için vazgeçilmez önşarttır, sosyalizmin nihaizaferi için vazgeçilmez önşarttır." (Aynı yerde[42].)

Yeterince açık zannediyorum.

Bilindiği gibi bu sorun, "Sorular ve Yanıtlar" yazımda (Ha-

Tek Ülkede Sosyalizmin Zaferi Sorunu 173 174 Leninizmin Sorunları Üzerine

* © 2006 RagTime GmbHPrinted with RagTime 6 (Demo)

dikkatli olmak, bize karşı en büyük nefreti açıkça ifade edenkişiler, sınıflar ve hükümetlerce çevrili olduğumuzuanımsamak. Bir istiladan daima sadece kılpayı uzaktaolduğumuzu unutmamalıyız." (Bkz. Bütün Eserler, 4. baskı,cilt 33, s. 122, Rusça.)

Bu açıktır sanıyorum.

TTTTeeeekkkk ülkede sosyalizmin zaferi sorunu konusunda Zinov-yev'de durum ne?

Dinleyin:

"Sosyalizmin nihai zaferinden en azından şunlar anlaşılır:1. sınıfların ortadan kaldırılması, ve dolayısıyla 2. tttteeeekkkk sınıfındiktatörlüğünün, verili durumda proletarya diktatörlüğünün or-tadan kaldırılması..." "Sorunun bizde SSCB'de 1925 yılındanasıl durduğu konusunda daha berrak bir fikir edinmek için",diyor Zinovyev devamla, "iki şeyi ayırt etmeliyiz: 1. sosyalizmiinşa imkanının güvence altına alınmış olması — böyle birimkân, elbette, tttteeeekkkk ülkenin sınırları içinde de tamamen tasavvuredilebilirdir, ve 2. sosyalizmin nihai kuruluşu vesağlamlaştırılması, yani sosyalist düzenin, sosyalist toplumungerçekleştirilmesi."

Bütün bunlar ne anlama gelebilir?

TTTTeeeekkkk ülkede sosyalizmin nihai zaferinden, Zinovyev'in, mü-dahale ve restorasyona karşı güvenceyi değil, tam sosyalist top-lumun kurulması imkânını anladığından başka bir anlama gel-mez. TTTTeeeekkkk ülkede sosyalizmin zaferinden Zinovyev'in anladığıise, tam sosyalizmin kurulmasına götüremeyecek olan ve götür-memesi gereken bir sosyalizm inşasıdır. Gelişigüzel, perspektif-siz bir inşa; tam sosyalist toplumu kurma imkânı bulunmayanbir sosyalizm inşası — Zinovyev'in pozisyonu budur.

Onu tam olarak kurma iiiimmmmkkkkâââânnnnıııınnnnaaaa ssssaaaahhhhiiiipppp oooollllmmmmaaaakkkkssssıııızzzzıııınnnn sosya-

inşadır, sosyalizmin tam olarak inşa edileceği inancı olmayanbir inşadır. Sosyalizm, onu tam olarak inşa etmenin mümkünolacağına inanılmadan, ülkemizin teknik geriliğinin, tam sosya-list toplumun kurulması için üüüüsssstttteeeessssiiiinnnnddddeeeennnn ggggeeeelllliiiinnnneeeemmmmeeeezzzz bir engelolmadığına inanılmadan inşa edilemez. Bu imkânın yadsınması,sosyalizmin inşası davasına inançsızlık demektir, Leninizmdenyüz çevirmek demektir.

Diğer ülkelerde devrimin zaferi olmaksızın, tttteeeekkkk ülkede sos-yalizmin tam, nihai zaferinin iiiimmmmkkkkâââânnnnssssıııızzzzllllıııığğğğıııı ne demektir?

Bu, devrim en azından bir dizi ülkede zafere ulaşmadan,müdahaleye ve dolayısıyla da burjuva düzenin restorasyonunakarşı tam bir garantiye sahip olmanın imkânsız olduğu demek-tir. Bu tartışma götürmez tezin yadsınması, enternasyonalizm-den yüz çevirmek, Leninizmden yüz çevirmek demektir.

"Biz", diyor Lenin, "sadece bir devlette değil, aynızamanda bbbbiiiirrrr ddddeeeevvvvlllleeeettttlllleeeerrrr ssssiiiisssstttteeeemmmmiiiinnnnddddeeee yaşıyoruz, ve emperyalistdevletlerin yanında Sovyet Cumhuriyeti'nin varlığı uzun vade-de düşünülemezdir. Sonunda ya biri ya öteki zaferkazanacaktır. Ama bu son gelene dek, Sovyet cumhuriyeti ileburjuva devletleri arasında bir dizi korkunç çatışmalarkaçınılmazdır. Bu demektir ki, egemen sınıf, proletarya, ege-men olmak istiyorsa ve olacaksa, bunu askeri örgütüyle dekanıtlamak zorundadır." (Bkz. Bütün Eserler, 4. baskı, cilt 29,s.133, Rusça.)

"Önümüzde", diyor Lenin bir başka yerde, "son derecekararsız, ama yine de hiç kuşkuya yer bırakmayan, tartışmagötürmez belli bir denge var. Bunun uzun sürüp sürmeyeceğinibilmiyorum, ve bunun bilinemeyeceğini sanıyorum. Ve bu yüz-den, tarafımızdan en büyük dikkat gereklidir. Ve politikamızınilk kuralı, bu yıl süresince hükümet faaliyetimizden çıkan ilkders, tüm işçi ve köylülerin benimsemesi gereken ders şudur:

Tek Ülkede Sosyalizmin Zaferi Sorunu 175 176 Leninizmin Sorunları Üzerine

* © 2006 RagTime GmbHPrinted with RagTime 6 (Demo)

"yüzde yüz Leninizm" diye sunuluyor!

Zinovyev'in, sosyalizmin inşası gibi önemli bir sorunda,Leninizmden uzaklaştığını ve Menşevik Zuhanov'un görüşünekaydığını iddia ediyorum.

Lenin'e başvuralım. İşte Lenin'in tttteeeekkkk ülkede sosyalizminzaferi üzerine, daha Ekim Devrimi'nden önce, Ağustos 1915'desöyledikleri:

"İktisadi ve siyasi gelişmenin eşitsizliği, kapitalizmin mut-lak bir yasasıdır. Burdan şu sonuç çıkar ki, sosyalizmin zaferi -başlangıçta birkaç kapitalist ülkede ya da tek başına alınan birülkede bile olanaklıdır. Bu ülkenin muzaffer proletaryası, kapi-talistleri mülksüzleştirdikten ve kkkkeeeennnnddddiiii üüüüllllkkkkeeeessssiiiinnnnddddeeee ssssoooossssyyyyaaaalllliiiissssttttüüüürrrreeeettttiiiimmmmiiii öööörrrrggggüüüüttttlllleeeeddddiiiikkkktttteeeennnn ssssoooonnnnrrrraaaa**** kendini diğer, kapitalistdünyanın karşısına koyacak ve diğer ülkelerin ezilen sınıflarınıkendi yanına çekecek, onlarda kapitalistlere karşı isyanlar kö-rükleyecek ve gerektiğinde sömürücü sınıflara ve onların dev-letlerine karşı hatta silah zoruna bile başvuracaktır." (Bkz. Bü-tün Eserler, 4. baskı, cilt 21, s. 311.)

Lenin'in tarafımızdan altı çizilen: "kendi ülkesinde sosyalistüretimi örgütledikten sonra" sözleri ne anlama geliyor? Muzaf-fer ülkenin proletaryasının kendi ülkesinde iktidarı ele geçirdik-ten sonra sosyalist üretimi öööörrrrggggüüüüttttlllleeeeyyyyeeeebbbbiiiilllleeeecccceeeeğğğğiiii ve öööörrrrggggüüüüttttlllleeeemmmmeeeekkkkzzzzoooorrrruuuunnnnddddaaaa olduğu anlamına geliyor. Ve "sosyalist üretimi örgüt-lemek" ne anlama geliyor? Sosyalist toplumu tam olarak kur-mak anlamına geliyor. Lenin'in bu açık ve kesin tezinin hiçbiryorum gerektirmediğini kanıtlamaya gerek yok. Aksi takdirde,neden Lenin'in Ekim 1917'de iktidarın proletarya tarafından elegeçirilmesi çağrısında bulunduğu anlaşılmaz olur.

lizmi inşa etmek, oooonnnnuuuu ttttaaaammmm oooollllaaaarrrraaaakkkk kkkkuuuurrrraaaammmmaaaayyyyaaaaccccaaaağğğğıııınnnnıııı bbbbiiiilllleeee bbbbiiiilllleeeeinşa etmek — Zinovyev işi böylesi saçmalıklara kadar vardırdı.

Fakat bu, sorunu çözmek değil, onunla alay etmektir!

Zinovyev'in XIV. Parti Kongresi'ndeki kapayışkonuşmasından bir alıntı daha:

"Örneğin Yakovlev yoldaşın en son Kursk il PartiKonferası'nda ne kadar ileri gittiğine bakınız: 'tek ülkede, heryanımız kapitalist düşmanlarca kuşatılmışken, bu koşullaraltında tek ülkede sosyalizmi tam olarak kurabilir miyiz?' diyesoruyor. Ve yanıtlıyor: 'fiimdiye dek söylenenler temelinde,yalnızca sosyalizmi inşa etmekle kalmayıp, şimdilik yalnızolmamıza, şimdilik dünyada tttteeeekkkk Sovyet ülkesi olmamızarağmen, tek Sovyet devleti olmamıza rağmen, sosyalizmi tamolarak kuracağımızı da iddia etme hakkına sahibiz'. ("KurskayaPravda", No. 279, 8 Aralık 1925.) BBBBuuuu,,,, ssssoooorrrruuuunnnnuuuunnnn LLLLeeeennnniiiinnnniiiisssstttt ttttaaaarrrrzzzz----ddddaaaa kkkkoooonnnnuuuuşşşşuuuu mmmmuuuudddduuuurrrr"""",,,, diye soruyor Zinovyev, """"bbbbuuuu,,,, uuuulllluuuussssaaaallllddddaaaarrrrkkkkaaaaffffaaaallllııııllllııııkkkk kkkkooookkkkmmmmuuuuyyyyoooorrrr mmmmuuuu????****""""

Böylece Zinovyev'e göre, tttteeeekkkk ülkede sosyalizmin tam ola-rak kurulması imkânını kabul etmek, ulusal darkafalılığadüşmek demektir, bu olasılığı yadsımak ise enternasyonalizmgörüşünü savunmak.

Ama bu doğruysa, o zaman iktisadımızdaki kapitalist un-surlar üzerinde zafer uğruna mücadele etmeye değer mi? Bun-dan, böyle bir zaferin imkânsız olduğu sonucu çıkmaz mı?

İİİİkkkkttttiiiissssaaaaddddıııımmmmıııızzzzıııınnnn kkkkaaaappppiiiittttaaaalllliiiisssstttt uuuunnnnssssuuuurrrrllllaaaarrrrıııı öööönnnnüüüünnnnddddeeee tttteeeesssslllliiiimmmmiiiiyyyyeeeetttt —Zinovyev'in argümantasyonunun iç mantığı bizi buraya götürü-yor.

Ve Leninizmle hiçbir ortak yanı olmayan bu saçmalık, Zi-novyev tarafından bize, "enternasyonalizm" diye sunuluyor,

Tek Ülkede Sosyalizmin Zaferi Sorunu 177 178 Leninizmin Sorunları Üzerine

*

* Altını ben çizdim. ————JJJJ.... SSSStttt.... * Altını ben çizdim. ————JJJJ.... SSSStttt....

© 2006 RagTime GmbHPrinted with RagTime 6 (Demo)

Yakovlev'i şiddetle eleştiren Zinovyev ise Lenin'den uzaklaşmışve Menşevik Zuhanov'un görüşüne, ülkemizde sosyalizminkuruluşunun, ülkenin teknik geriliği sonucu imkânsız olduğugörüşüne gelmiştir.

Ne ki, sosyalizmi tam olarak kurmaya güvenmiyorduysak,hangi amaçla Ekim 1917'de iktidarı ele geçirdiğimiz anlaşılmazkalıyor.

EEEEkkkkiiiimmmm 1111999911117777''''ddddeeee iiiikkkkttttiiiiddddaaaarrrr eeeelllleeee ggggeeeeççççiiiirrrriiiillllmmmmeeeemmmmeeeelllliiiiyyyyddddiiii — Zinov-yev'in argümantasyonunun iç mantığının bizi götürdüğü sonuçbudur.

Ayrıca ben, Zinovyev'in, sosyalizmin zaferi gibi böylesineönemli bir sorunda, XIV. Parti Konferansı'nın "KEYKGenişletilmiş Plenumu'yla Bağıntı İçinde Komintern'in veRKP(B)'nin Görevleri Üzerine" ünlü kararında saptanmış olanPartimizin belirli kararlarına karşı mücadeleye giriştiğini iddiaediyorum.

Bu karara başvuralım. Orada tttteeeekkkk ülkede sosyalizmin zaferiüzerine şöyle deniyor:

"Birbirine taban tabana zıt iki toplumsal sistemin varlığı,sürekli olarak bir kapitalist kuşatma tehlikesine, başkaekonomik baskı biçimleri tehlikesine, silahlı mücadele ve resto-rasyon tehlikesine neden olur. Dolayısıyla ssssoooossssyyyyaaaalllliiiizzzzmmmmiiiinnnn nnnniiiihhhhaaaaiiiizzzzaaaaffffeeeerrrriiii için yegâne güvence, yani rrrreeeessssttttoooorrrraaaassssyyyyoooonnnnaaaa kkkkaaaarrrrşşşşııııggggüüüüvvvveeeennnncccceeee,,,,**** sosyalist devrimin bir dizi ülkede zaferidir..." "Leni-nizm, burjuva ilişkilerin bbbbiiiirrrr rrrreeeessssttttoooorrrraaaassssyyyyoooonnnnuuuunnnnaaaa kkkkaaaarrrrşşşşıııı ttttaaaammmm ggggüüüüvvvveeeennnn----cccceeee aaaannnnllllaaaammmmıııınnnnddddaaaa**** sosyalizmin nnnniiiihhhhaaaaiiii zzzzaaaaffffeeeerrrriiiinnnniiiinnnn ancak uluslararasıölçekte mümkün olduğunu öğretir..." "Bundan, Rusya gibi geribir ülkede, teknik ve ekonomik bakımdan daha gelişmiş ülkele-rin 'devlet yardımı' (Troçki) olmadan ttttaaaammmm ssssoooossssyyyyaaaalllliiiisssstttt ttttoooopppplllluuuummmmuuuu****kurmanın imkansız olduğu ssssoooonnnnuuuuccccuuuu aaaassssllllaaaa**** çıkmaz." (Bkz. ka-

Lenin'in bu açık teziyle, Zinovyev'in """"tttteeeekkkk ülkenin sınırlarıiçinde" sosyalizmi inşa edebileceğimiz, ancak onu tam olarakkurmamızın iiiimmmmkkkkaaaannnnssssıııızzzz olduğunu söyleyen karışık ve anti-Leni-nist "tez"i arasında dünya kadar fark olduğu görülüyor.

Lenin bunu 1915 yılında, iktidarın proletarya tarafındanalınmasından önce söylemişti. Ama belki de iktidarın ele geçi-rilmesi deneyiminden, 1917'den sonra görüşleri değişmişolmasın? Lenin'in 1923 yılında kaleme alınmış olan "Koopera-tifçilik Üzerine" yazısına başvuralım.

"Gerçekten de", diyor Lenin, "tüm büyük-çaplı üretimaraçları üzerinde devletin tasarruf yetkisi, devlet iktidarınınproletaryanın ellerinde olması, bu proletaryanın milyonlarcaküçük ve küçücük köylülerle ittifakı, bu proletaryanın köylülükkarşısındaki yönetici konumunun güvenlik altına alınmışolması vs. — tüm bunlar, daha önce küçümseyerek bezirgânlıkolarak gördüğümüz ve şimdi, NEP düzeninde bazı bakımlardanöyle görmekte haklı olduğumuz kooperatiflerden, sadece koo-peratiflerden hareket ederek, ttttaaaammmm ssssoooossssyyyyaaaalllliiiisssstttt ttttoooopppplllluuuummmmuuuu kkkkuuuurrrrmmmmaaaakkkkiiiiççççiiiinnnn ggggeeeerrrreeeekkkklllliiii oooollllaaaannnn hhhheeeerrrrşşşşeeeeyyyy ddddeeeeğğğğiiiillll mmmmiiii????**** Bu, henüz sosyalist birtoplumun kuruluşu değildir, ama bbbbuuuu kkkkuuuurrrruuuulllluuuuşşşş iiiiççççiiiinnnn ggggeeeerrrreeeekkkklllliiii vvvveeeeyyyyeeeetttteeeerrrrlllliiii oooollllaaaannnn hhhheeeerrrrşşşşeeeeyyyyddddiiiirrrr****....""""

Başka bir ifadeyle: Tam sosyalist toplumu kurabiliriz vekurmalıyız, çünkü bu kuruluş için gerekli ve yeterli olan herşeye sahibiz.

Daha açık ifade edilemeyeceğini sanıyorum.

Lenin'in bu klasik tezini, Zinovyev'in Yakovlev'e verdiğianti-Leninist yanıtla karşılaştırınız, o zaman göreceksiniz ki Ya-kovlev sadece, Lenin'in tttteeeekkkk ülkede sosyalizmin kurulma imkanıüzerine sözlerini tekrarlamıştır, bu teze karşı çıkan ve

Tek Ülkede Sosyalizmin Zaferi Sorunu 179 180 Leninizmin Sorunları Üzerine

*

* Altını ben çizdim. ————JJJJ.... SSSStttt....

© 2006 RagTime GmbHPrinted with RagTime 6 (Demo)

ggggeeeelllliiiinnnneeeemmmmeeeezzzz bir engel olduğu, proletaryanın ülkemizin teknikgeriliği sonucu sosyalizmi kuramayacağı inancında yatıyor. Zi-novyev ve Kamenev bir keresinde, Parti'nin NisanKonferansı'ndan[46] önce MK oturumlarından birinde bu iddiay-la ortaya çıkmayı denediler. Ama reddedildiler ve karşıt görüşe,MK çoğunluğunun görüşüne bbbbiiiiççççiiiimmmmsssseeeellll oooollllaaaarrrraaaakkkk boyun eğerek geriçekilmek zorunda kaldılar. Zinovyev biçimsel olarak bu görüşeboyun eğmesine rağmen, tüm zaman boyunca ona karşımücadeleyi sürdürdü. RKP(B) MK'sındaki bu "olay" üzerine,Partimizin Moskova Komitesi, Leningrad İl Parti Konferansınınmektubuna "Yanıt"ında şöyle demektedir[47]:

"Daha kısa süre önce Kamenev ve Zinovyev Politbüro'da,eğer uluslararası devrim yardımımıza yetişmezse, teknik veekonomik geriliğimiz sonucu iç zorlukların üstesinden gelecekdurumda olmadığımız görüşünü savundular. Fakat biz, MKçoğunluğuyla birlikte, teknik geriliğimize bakmaksızın ve onarağmen, sosyalizmi inşa edebileceğimiz, onu inşa edeceğimizve inşayı sonuna kadar götüreceğimiz görüşündeyiz. Buinşanın, dünya ölçeğinde bir zafer durumunda olduğundan el-bette çok daha yavaş cereyan edeceği görüşündeyiz, ama bunarağmen ilerliyoruz ve ilerleyeceğiz. Aynı şekilde, Kamenev veZinovyev'in görüşünün, işçi sınıfımızın ve onu izleyen köylükitlelerinin iç güçlerine inançsızlığı ifade ettiğidüşüncesindeyiz. Bu görüşün, Lenin'in pozisyonundan yüz çe-virme anlamına geldiğini düşünüyoruz." (Bkz. "Yanıt".)

Bu belge basında, XIV. Parti Kongresi'nin ilk oturumlarısırasında yayınlandı. Tabii ki Zinovyev'in, daha Parti Kongre-si'nde, bu belgeye karşı tavır takınma imkânı vardı. Zinovyev veKamenev'in, Partimizin Moskova Komitesi tarafından onlarakarşı getirilen bu ağır suçlama karşısında hiçbir argümanbulamamaları dikkate değerdir. Bu bir tesadüf müdür? Tesadüfolduğunu sanmıyorum. Suçlama besbelli ki tam hedefe isabet

rar[45].)

Kararın, sosyalizmin nihai zaferini —Zinovyev'in "Leni-nizm" kitabında savunduğu görüşün ttttaaaammmm tttteeeerrrrssssiiiinnnneeee— müdahale verestorasyona karşı güvence anlamında ele aldığı görülüyor.

Kararın, Rusya gibi geri bir ülkede, teknik ve ekonomikbakımdan daha gelişmiş ülkelerin "devlet yardımı" olmadan tamsosyalist toplumu kurmanın —Zinovyev'in XIV. Parti Kongre-si'ndeki kapayış konuşmasında Yakovlev'e verdiği yanıtta ilerisürdüğü aksi yöndeki düşünceye ttttaaaammmmaaaammmmeeeennnn kkkkaaaarrrrşşşşııııtttt oooollllaaaarrrraaaakkkk—mümkün olduğunu kabul ettiği görülüyor.

Buna, Zinovyev'in XIV. Parti Konferansı kararına kkkkaaaarrrrşşşşıııımücadelesi dışında ne ad verilebilir?

Elbette ki Parti kararları bazen kusursuz değildir. Partikararlarının hatalar içerdiği olur. Genel konuşulduğunda, XIV.Parti Konferansı kararının da bazı hatalar içerdiği varsayımı ca-iz sayılırdı. Zinovyev'in bu kararı hatalı bulması mümkündür.Ama o zaman bunu bir Bolşevike yaraşır biçimde, açık ve netolarak ifade etmek gerekir. Fakat Zinovyev her nedense böyleyapmıyor. O başka bir yol seçmeyi ve kararın adını anmaksızınve karara herhangi bir açık eleştiri getirmeksizin, XIV. PartiKonferansı kararına arkadan saldırmayı yeğledi. AnlaşılanZinovyev, hedefe en iyi bu yoldan varılacağına inanıyor. Hedefiise şu: kararı "iyileştirmek" ve Lenin'i "birazcık" düzeltmek.Kanıtlamaya gerek yok ki, Zinovyev hesabında yanılmıştır.

Zinovyev'in hatası nereden geliyor? Bu hatanın kökleri ne-rede yatıyor?

Bu hatanın kökleri görüşümce, Zinovyev'in, tam sosyalisttoplumun kuruluşu için ülkemizin teknik geriliğinin üüüüsssstttteeeessssiiiinnnnddddeeeennnn

Tek Ülkede Sosyalizmin Zaferi Sorunu 181 182 Leninizmin Sorunları Üzerine

* © 2006 RagTime GmbHPrinted with RagTime 6 (Demo)

tüm ülkelerin işçileri için muazzam bir çekim merkezi olarakkalabilir mi? Kalamayacağını sanıyorum. Ama bundan, sosya-list inşanın zaferine inançsızlığın, bu inançsızlığı yaymanın,dünya devriminin üssü olarak ülkemizin saygınlığınınsarsılmasına yol açtığı sonucu çıkmaz mı? Ülkemizinsaygınlığının sarsılması ise dünya devrimci hareketiningüçsüzleşmesine yol açar. Sosyal-demokrat baylar işçileri biz-den neyle korkutup uzaklaştırmayı denediler? "Rusların bir şeybaşaramayacakları" propagandasıyla. fiu anda sosyal-demokrat-ları yenilgiye uğratmamızı sağlayan, öbek öbek işçidelegasyonlarını ülkemize çeken, böylece tüm dünyada komü-nizmin pozisyonunu güçlendirmemizi sağlayan şey nedir? Sos-yalizmi inşadaki başarılarımızdır. Fakat şimdi artık, sosyalizmiinşadaki başarılarımıza inançsızlık propaganda edenin, dolaylıyoldan sosyal-demokratlara yardım ettiği, uluslararası devrimcihareketin atılım gücünü zayıflattığı ve kaçınılmaz olarak enter-nasyonalizme sırt çevirdiği açık değil midir?..

Zinovyev'in "enternasyonalizm"inin, tttteeeekkkk ülkede sosya-lizmin inşası sorununda onun "yüzde yüz Leninizm"inden dahaiyi durumda olmadığı görülüyor.

Bu yüzden XIV. Parti Kongresi, "Yeni Muhalefet"ingörüşlerini "sosyalizmin inşasına inançsızlık" ve "Leninizminçarpıtılması"[48] olarak tanımladığında doğru davranmıştır.

VVVVIIIIIIII

SSSSOOOOSSSSYYYYAAAALLLLİİİİSSSSTTTT İİİİNNNNŞŞŞŞAAAANNNNIIIINNNN ZZZZAAAAFFFFEEEERRRRİİİİ UUUUĞĞĞĞRRRRUUUUNNNNAAAA MMMMÜÜÜÜCCCCAAAADDDDEEEELLLLEEEE

etmiştir. Zinovyev ve Kamenev, buna karşı "muharebeye süre-cek" bir şeyleri olmadığı için suçlamayı suskunlukla"yanıtlamışlardır".

"Yeni muhalefet", Zinovyev ülkemizde sosyalist inşanın za-ferine inançsızlıkla suçlandığı için alındı. Ama eğer Zinovyev,tttteeeekkkk ülkede sosyalizmin zaferi sorunu tam bir yıl boyuncatartışıldıktan sonra, Zinovyev'in görüşü MK Politbürosu (Nisan1925) tarafından reddedildikten sonra, bu sorun üzerine Par-ti'nin —XIV. Parti Konferansı'nın (Nisan 1925) ünlü kararındayazıya dökülmüş olan— belli bir görüşü oluştuktan sonra, bütünbunlardan sonra Zinovyev "Leninizm" kitabında (Eylül 1925)Parti'nin görüşüne karşı çıkmaya karar veriyorsa, sonra bu çıkışıXIV. Parti Kongresi'nde yineliyorsa — bütün bunlar, hatalarınısavunmasındaki bu inatçı ısrarlılık, bu dikkafalılık, Zinovyev'inülkemizde sosyalist inşanın zaferine inançsızlık hastalığınayakalandığı, umutsuz biçimde yakalandığından başka nasılaçıklanır?

Zinovyev bu inançsızlığına enternasyonalizm süsü vermek-ten hoşlanıyor. Ama ne zamandan beri bizde, Leninizmin başsorununda Leninizmden yüz çevirme enternasyonalizm olarakadlandırılıyor?

Burada enternasyonalizme ve uluslararası devrime karşıgünah işleyenin Parti değil, Zinovyev olduğunu söylemek dahadoğru olmaz mı? Çünkü ülkemiz, "inşa halindeki sosyalizmin"ülkesi, dünya devriminin üssünden başka nedir ki? Ama sosya-list toplumu kurmaya yetenekli değilse, dünya devriminin ger-çek üssü olabilir mi? Eğer kendi ülkesinde ekonomimizin kapi-talist unsurları üzerinde zafer kazanma, sosyalist inşanın zaferi-ni kazanma yeteneğinde değilse, kuşkusuz şimdi olduğu gibi,

Tek Ülkede Sosyalizmin Zaferi Sorunu 183 184 Leninizmin Sorunları Üzerine

* © 2006 RagTime GmbHPrinted with RagTime 6 (Demo)

dolayı da proletaryanın yedek gücü haline gelmiş bir köylülük — böyle bir köylülük, burjuva devrimi sırasında liberal burju-vazinin önderliği altında mücadele etmiş olan, toprağı bu bur-juvazi sayesinde elde etmiş ve bundan dolayı da burjuvazininbir yedek gücü haline gelmiş olan bir köylülükten mecburenfarklı olmak zorundadır. Kanıtlamaya gerek yoktur ki, proletar-ya ile siyasi dostluğa ve siyasi işbirliğine yüksek değer vermeyiöğrenen ve özgürlüğünü bu dostluğa ve işbirliğine borçlu olanSovyet köylülüğü, proletarya ile iiiikkkkttttiiiissssaaaaddddiiii işbirliğine özellikleelverişli olmak zorundadır."

2) "Rusya'daki tarım, Batı'nın tarımı ile karıştırılmamalıdır.Orada tarımın gelişmesi, kapitalizmin her zamanki çizgisini iz-ler, bir uçta büyük çiftlikler ve özel kapitalist latifundiyalarla,öteki uçta yoksulluk, sefalet ve ücret köleliği olmak üzereköylülüğün derin bir farklılaşması koşullarında olur.Dolayısıyla orada çökme ve çürüme tamamiyle doğaldır. Rus-ya'da ise başkadır. Bizde tarımın gelişmesi, bu yolu izleyemez;sadece Sovyet iktidarının varlığı ve en önemli üretim aletleri-nin ve araçlarının millileştirilmiş olması bile böyle birgelişmeye izin vermez. Rusya'da tarımın gelişmesi başka biryoldan yürümek zorundadır; milyonlarca küçük ve orta köylü-nün kooperatiflerde birleşmesi yolunu, kırda, devletin tanıdığıtercihli kredilerle desteklenen kitlesel kooperatiflerin gelişmesiyolunu izlemek zorundadır. Lenin, kooperatifçilik üzerineyazılarında, bizde tarımın gelişmesinin yeni bir yoldan yürü-mek zorunda olduğuna; köylülerin çoğunluğunun kooperatifleraracılığıyla sosyalist inşaya çekilmesi yolunu, ilk önce sürümalanında ve daha sonra tarımsal ürünlerin üretimi alanında dagiderek kolektivizm ilkelerinin tarımın içine işlemesi yolunuizlemek zorunda olduğuna isabetle işaret etmiştir...

Kanıtlamaya gerek yoktur ki, köylülüğün muazzamçoğunluğu, bu yeni gelişme yolunda istekle ilerleyecek ve özelkapitalist latifundiyalar ve ücretli kölelik yolunu, sefalet veyıkım yolunu reddedecektir."[49]

Sosyalist inşanın zaferine inançsızlığın, "Yeni Muhalefet"intemel hatası olduğunu düşünüyorum. Bu hata, kanımca, "YeniMuhalefet"in diğer bütün hataları ondan kaynaklandığı için te-mel hatadır. "Yeni Muhalefet"in NEP sorunundaki, devlet kapi-talizmi, sosyalist sanayimizin niteliği, proletarya diktatörlüğüaltında kooperatiflerin rolü, Kulaklara karşı mücadelenin yön-temleri, orta köylülüğün rolü ve önemi sorunlarındaki hataları — bütün bu hatalar, muhalefetin temel hatasından, ülkemizingüçleriyle sosyalist toplumu kurma imkânına inançsızlıktankaynaklanıyor.

Ülkemizde sosyalist inşanın zaferine inançsızlık nedir?

Bu herşeyden önce, ülkemizin belirli gelişme koşulları so-nucu köylülüğün ana kütlesinin sosyalist inşa eserineççççeeeekkkkiiiilllleeeebbbbiiiilllleeeecccceeeeğğğğiiiinnnneeee inançsızlıktır.

İkincisi, halk ekonomisinin kumanda tepelerini elinde tutanülkemiz proletaryasının, köylülüğün ana kütlesini sosyalist inşaeserine çekme yyyyeeeetttteeeennnneeeeğğğğiiiinnnnddddeeee oooolllldddduuuuğğğğuuuunnnnaaaa inançsızlıktır.

Muhalefet, gelişmemizin yolları üzerinekonstrüksiyonlarında zımnen bu önkoşullardan yola çıkıyor —bunu ister bilinçli yapsın, ister bilinçsiz.

Sovyet köylülüğünün ana kütlesi, sosyalist inşa işineçekilebilir mi?

"Leninizmin Temelleri Üzerine" yazısı bu konuda iki temeltez içeriyor:

1) "Sovyetler Birliği'nin köylülüğü, Batının köylülüğüylekarıştırılmamalıdır. Üç devrimin okulundan geçmiş ve proletar-ya ile birlikte ve başında proletarya olmak üzere Çar'a ve bur-juvazinin iktidarına karşı mücadele etmiş bir köylülük, toprağıve barışı proleter devrimin elinden elde etmiş olan ve bundan

Sosyalist İnşanın Zaferi Uğruna Mücadele 185 186 Leninizmin Sorunları Üzerine

* © 2006 RagTime GmbHPrinted with RagTime 6 (Demo)

rek maddi gerekse kültürel bakımdan kenti izlemesi ve izlemekzorunda olması olgusuyla açıklanır.

Köylü ekonomisinin kapitalist gelişme yolu, köylülüğün birkutupta büyük latifundiyalar ve diğer kutupta kitlesel sefaletle,derin bir farklılaşmayla bir gelişme anlamına gelir. Bu gelişmeyolu kapitalist ülkelerde kaçınılmazdır, çünkü kır, köylü ekono-misi, kente, sanayiye, kentte yoğunlaşmış krediye, devletiktidarının karakterine bağımlıdır; kentte egemen ise burjuvazi-dir, kapitalist sanayidir, kapitalist kredi sistemidir, kapitalistdevlet iktidarıdır.

Köylü ekonomisinin bu gelişme yolu, kentin bambaşka birgörünüme sahip olduğu, sanayinin proletaryanın elindebulunduğu, ulaştırmanın, kredi sisteminin, devlet iktidarının vb.proletaryanın elinde toplandığı, toprağın millileştirilmesinin ül-kede genel bir yasa olduğu bizim ülkemizde de zorunlu mudur?Elbette değil. Tam tersi. Tam da kent köyün önderi olduğundanve bizde kentte, halk ekonomisinin tüm kumanda tepelerini elin-de tutan proletarya egemen olduğundan, tam da bu yüzden, köy-lü işletmeleri gelişmelerinde başka bir yolu, sosyalist inşayolunu tutmak zorundadır.

Bu nasıl bir yoldur?

Bu, milyonlarca köylü işletmesinin her çeşit kooperatiflerdekitlesel birleşmesi yoludur, dağınık köylü işletmelerinin sosya-list sanayi etrafında birleşmesi yoludur, köylülük arasında kol-lektivizmin temellerinin yaygınlaştırılması yoludur — ilk öncetarım ürünlerinin ppppaaaazzzzaaaarrrrllllaaaannnnmmmmaaaassssıııı ve köylü işletmelerinin kentürünleriyle iiiikkkkmmmmaaaalllliiii alanında, daha sonraları ise tarımsal üüüürrrreeeettttiiiimmmmalanında.

Bu tezler doğru mudur?

Bu iki tezin, NEP koşulları altında tüm inşa sürecimiz içindoğru ve tartışma götürmez olduğunu sanıyorum.

Bunlar, proletarya ile köylülüğün birleşmesi üzerine, köylüişletmelerinin ülkenin sosyalist gelişim sistemi içine çekilmesiüzerine, proletaryanın, köylülüğün ana kütlesiyle birlikte sosya-lizme doğru ilerlemek zorunda olduğu, milyonlarca köylü kitle-sinin kooperatiflerde birleşmesinin, köyde sosyalist inşanın ana-yolu olduğu, sosyalist sanayimizin gelişmesinde "kooperatifle-rin basit gelişmesi(nin) bizim için... sosyalizmin gelişmesiyleözdeş olduğu" (bkz. Bütün Eserler, 4. baskı, cilt 33, s. 434) üze-rine Lenin'in bilinen tezlerinin ifade edilmesinden başka bir şeydeğildir.

Gerçekten de, ülkemizde köylü ekonomisinin gelişimi han-gi yolu tutabilir ve tutmalıdır?

Köylü ekonomisi, kapitalist ekonomi değildir. Köylü eko-nomisi, köylü işletmelerinin ezici çoğunluğunu gözönünealdığımızda, küçük meta ekonomisidir. Ama köylü küçük metaekonomisi nedir? Bu, kapitalizmle sosyalizm arasındakikavşakta duran bir ekonomidir. fiimdi kapitalist ülkelerdeolduğu gibi, kapitalizm yönünde de gelişebilir, bizde, bizim ül-kemizde, proletarya diktatörlüğü altında olması gerektiği gibisosyalizm yönünde de gelişebilir.

Köylü ekonomisinin bu istikrarsızlığı, bu bağımlılığı nere-den gelir? Neyle açıklanır?

Bu, köylü işletmelerinin dağınıklığıyla, örgütsüzlüğüyle,kente, sanayiye, kredi sistemine, ülkedeki devlet iktidarının ka-rakterine bağımlılığıyla, son olarak herkesçe bilinen, köyün ge-

Sosyalist İnşanın Zaferi Uğruna Mücadele 187 188 Leninizmin Sorunları Üzerine

* © 2006 RagTime GmbHPrinted with RagTime 6 (Demo)

zorundadır ve mutlaka girecektir, çünkü köylülük için sefalet veyıkımdan kurtulmanın, proletaryayla birleşmekten, sosyalist sa-nayiyle birleşmekten, köylülüğün kitlesel kooperatifleşmesi yo-luyla köylü ekonomisinin sosyalist gelişmenin genel akımı içineçekilmesinden başka yolu yoktur ve olamaz.

Neden tam da köylülüğün kitlesel kooperatifleşmesi yo-luyla?

Kitlesel kooperatifleşmede, köylülük için kabul edilebilir veavantajlı olan ve proletaryaya köylülüğün ana kütlesini sosyalistinşa işine çekme imkanı sağlayan, "özel çıkarların, özel ticariçıkarların birleşmesi, bunun devlet tarafından gözetimi ve dene-timi derecesini, bunun genel çıkarlara tabi olma derecesinibulduğumuz" ((((LLLLeeeennnniiiinnnn))))[50] için. Mallarının pazarlanmasını veişletmelerinin makine ikmalini kooperatifler aracılığıyla örgüt-lemek köylülük için özellikle avantajlı olduğundan, tam da buyüzden o kitlesel kooperatifleşme yolunu tutmak zorundadır vetutacaktır.

Fakat sosyalist bir sanayinin egemenliğinde köylüişletmelerinin kitlesel kooperatifleşmesi ne anlama gelir?

Bu, köylü küçük meta ekonomisinin, köylülüğü kitleselyıkıma sürükleyen eski, kapitalist yolu tttteeeerrrrkkkkeeeeddddiiiipppp,,,, yeni birgelişme yoluna, sosyalist inşa yoluna geçişi anlamına gelir.

Bu yüzden, köylü ekonomisinin yeni gelişme yolu uğrunamücadele, köylülüğün ana kütlesinin sosyalizmin inşası işineçekilmesi uğruna mücadele, Partimizin önündeki ilk görevdir.

Bu nedenle SBKP(B) XIV. Parti Kongresi, aşağıdaki kararıalırken doğru davrandı:

"Kırda sosyalizmin inşasının ana yolu, sosyalist devlet sa-

Ve ilerlediğimiz ölçüde, bu yol proletarya diktatörlüğükoşulları altında o kadar kaçınılmaz hale gelecektir, çünkü pa-zarlama alanında kooperatifleşme, ikmal alanındakooperatifleşme ve nihayet kredi ve üretim alanındakooperatifleşme (tarım kooperatifleri), kırda refahı artırmanıntek yoludur, geniş köylü kitlelerini sefalet ve yıkımdankurtarmanın tek yoludur.

Bizde köylülüğün, konumu itibariyle sosyalist olmadığı vebu yüzden sosyalist gelişme yeteneğinde olmadığı söyleniyor.Köylülüğün, konumu itibariyle sosyalist olmadığı elbettedoğrudur. Ancak bu, köyün kenti izlediği, kentte ise sosyalistsanayinin egemen olduğu bir kez kanıtlandıktan sonra, köylüişletmelerinin sosyalizme doğru gelişmesine karşı bir gerekçeolamaz. Ekim Devrimi sırasında da köylülük, konumu itibariylesosyalist değildi ve ülkede sosyalizmi kurmayı hiç istemiyordu.O sıralar onun esas olarak istediği, çiftlik sahipleri iktidarınınbertaraf edilmesi ve savaşa son verilmesiydi; o, barış istiyordu.Buna rağmen o sıralar sosyalist proletaryayı izledi. Neden?Çünkü burjuvazinin devrilmesi ve iktidarın sosyalist proletaryatarafından ele geçirilmesi, o sıralar emperyalist savaştançıkmanın tek yoluydu, barışa giden tek yoldu. Çünkü o sırabaşka yol yoktu ve olamazdı. Çünkü Partimiz o sıralarköylülüğün özgül çıkarlarını (çiftlik sahiplerinin devrilmesi,barış), ülkenin genel çıkarlarıyla (proletarya diktatörlüğü)birleşme ve ona tabi olma derecesini hissetmeyi ve bulmayıbaşarmıştı. Ve köylülük o zaman, sosyalist olmamasına rağmen,sosyalist proletaryayı izledi.

Ülkemizde sosyalist inşa için, köylülüğün bu inşa akımınaçekilmesi için de aynı şey söylenmelidir. Köylülük, konumu iti-bariyle sosyalist değildir. Fakat sosyalist gelişme yoluna girmek

Sosyalist İnşanın Zaferi Uğruna Mücadele 189 190 Leninizmin Sorunları Üzerine

* © 2006 RagTime GmbHPrinted with RagTime 6 (Demo)

tarımın inşasına, kooperatiflerin ve Sovyetlerincanlandırılmasına, ülkeyi yönetmeye, bürokratizme karşımücadeleye, devlet aygıtımızın iyileştirilmesi ve yeniden biçim-lendirilmesi mücadelesine çekmek için muazzam çalışmasının;yeni bir gelişme aşamasına damgasını vuran ve o olmaksızınsosyalist inşanın düşünülemeyeceği bir çalışmanınanlaşılamaması bundandır.

İnşamızın zorlukları karşısındaki umutsuzluk ve çaresizlik,ülkemizin sanayileşme olanağına karşı kuşku, Parti'ninyozlaşması üzerine kötümser gevezelikler vs. bundandır.

Onlarda, burjuvalarda herşey oldukça iyi, ama bizde, prole-terlerde oldukça kötü; eğer Batı'dan devrim zamanında gelmez-se, o zaman davamız yitirilmiş demektir — "Yeni Muhalefet"in,görüşümce tasfiyeci bir ton olan, ancak muhalefet tarafından hernedense (galiba şaka olsun diye) "enternasyonalizm" süsü veri-len genel tonu budur.

NEP kapitalizmdir, diyor muhalefet. NEP esas olarak birgeri çekilmedir, diyor Zinovyev. Bütün bunlar elbette yanlıştır.Gerçekte NEP, sosyalist ve kapitalist unsurların mücadelesineizin veren ve sosyalist unsurların, kapitalist unsurlar üzerindezaferini hedefleyen bir Parti politikasıdır. Gerçekte NEPyalnızca bir geri çekilmeyle başlamıştır, ama geri çekilmesırasında güçlerin yeniden bir gruplaşmasını ve saldırıya geçme-yi hedefliyordu. Gerçekte yıllardan beri taarruz halindeyiz,başarılı bir saldırı yürütüyoruz, sanayimizi, Sovyet ticaretinigeliştiriyor ve özel sermayeyi geriletiyoruz.

Ama: NEP kapitalizmdir, NEP esas olarak bir geri çekilme-dir, tezinin anlamı nedir? Bu tez nereden yola çıkıyor?

nayinin, devlet kredi kurumlarının ve proletaryanın elinde bulu-nan diğer kumanda tepelerinin artan iktisadi önderliğini kulla-narak köylülüğün ana kütlesini kooperatif örgüte çekmek ve buörgüte, onun kapitalist unsurlarından yararlanarak, onları berta-raf ederek ve saf dışı bırakarak sosyalist bir gelişmesağlamaktan ibarettir." (Bkz. MK Faaliyet Raporu ÜzerineKongre Kararı[51].)

"Yeni Muhalefet"in en büyük hatası, köylülüğün bu yenigelişme yoluna inanmaması, proletarya diktatörlüğü koşullarıaltında bu yolun kaçınılmazlığını görmemesi ya dakavramamasıdır. Ve bunu, ülkemizde sosyalist inşanın zaferineinanmadığı için, proletaryamızın, köylülüğe sosyalizm yolundaönderlik etme yeteneğine inanmadığı için kavramıyor.

NEP'in ikili karakterinin anlaşılmaması, NEP'in olumsuzyanlarının abartılması ve NEP'in esas olarak bir geri çekilmeolduğu görüşü bundandır.

Ekonomimizin kapitalist unsurlarının oynadığı rolünabartılması ve sosyalist gelişmemizin kaldıraçlarına (sosyalistsanayi, kredi sistemi, kooperatifler, proletaryanın devlet iktidarıvs.) düşen rolün küçümsenmesi bundandır.

Devlet sanayimizin sosyalist niteliğinin anlaşılamaması veLenin'in kooperatif planının doğruluğuna duyulan kuşkubundandır.

Köydeki farklılaşmanın abartılması, Kulaktan duyulan pa-nik, orta köylünün rolünün küçümsenmesi, Parti'nin, orta köy-lüyle sağlam ittifakın güvence altına alınmasına yönelikpolitikasını boşa çıkarma çabaları ve bir bütün olarak Parti'ninkırdaki politikası sorununda ileri geri yalpalamalar bundandır.

Parti'nin milyonlarca işçi ve köylü kitlesini sanayi ve

Sosyalist İnşanın Zaferi Uğruna Mücadele 191 192 Leninizmin Sorunları Üzerine

* © 2006 RagTime GmbHPrinted with RagTime 6 (Demo)

lak, salt, bizde toprak ve arazi millileştirildiğinden, alınıpsatılamayacağından ve ticaret, kredi, vergi ve kooperatifpolitikamız, Kulakların sömürücü eğilimlerini sınırlamaya, engeniş köylü kitlelerinin refahını yükseltmeye ve kırdakiaşırılıkları dengelemeye yönelik olduğundan dolayı bile eski gü-cüne ulaşamaz. Bizde şimdi Kulaklara karşı mücadeleninyalnızca eski çizgide, köy yoksullarını Kulaklara karşıörgütleme çizgisinde değil, aynı zamanda yeni bir çizgide, Ku-laklara karşı proletarya ve köy yoksullarının orta köylülük kitle-leriyle ittifakını sağlamlaştırma çizgisinde de yürüdüğünün sö-zünü bile etmiyorum. Muhalefetin, Kulaklara karşı, bu ikinciçizgide mücadelenin anlam ve önemini anlamaması olgusu, buolgu bir kez daha, muhalefetin, kırın eski gelişme yoluna,Kulakın ve kır yoksullarının kırdaki ana güçleri oluşturduğu, or-ta köylünün ise "eriyip gittiği" kapitalist gelişme yolunasaptığını bir kez daha doğruluyor.

Kooperatifler devlet kapitalizminin bir türüdür, diyor muha-lefet, Lenin'in "Aynî Vergi"[52] yazısından alıntı yaparak, ve buyüzden kooperatiflerin, sosyalist gelişme için temel bağlantınoktası olarak yararlanılabileceğine inanmıyor. Muhalefet bura-da da çok kaba bir hata işliyor. Kooperatifler hakkında böyle birdüşünce, "Aynî Vergi" broşürünün kaleme alındığı 1921yılında, henüz gelişmiş bir sanayimiz yokken, Lenin, devlet ka-pitalizmini ekonomimizin olanaklı temel biçimi olarakdüşünürken ve kooperatifleri devlet kapitalizmiyle birliktedeğerlendirirken, yeterli ve doyurucuydu. Ama bu düşünce bu-gün artık yeterli değildir ve tarih tarafından aşılmıştır, çünkü ozamandan beri zaman değişti: sosyalist sanayimiz gelişti, devletkapitalizmi istendiği ölçüde tutunamadı, şimdi on milyonun

Bizde şu sırada kapitalizmin basit bir restorasyonunun, ka-pitalizmin basit bir "geriye dönüşü"nün vuku bulduğu yanlışvarsayımından yola çıkıyor. Muhalefetin, sanayimizin sosyalistniteliği üzerine kuşkusu ancak bu varsayımla açıklanabilir. Mu-halefetin Kulaklardan duyduğu panik ancak bu varsayımlaaçıklanabilir. Muhalefetin, köylülüğün farklılaşmasıyla ilgiliyanlış rakamları benimsemekteki aceleciliği ancak buvarsayımla açıklanabilir. Orta köylülüğün bizde tarımın merkezifigürü olduğu gerçeği karşısında muhalefetin özel unutkanlığıancak bu varsayımla açıklanabilir. Orta köylülüğün önemininküçümsenmesi ve Lenin'in kooperatif planı üzerine kuşku ancakbu varsayımla açıklanabilir. "Yeni Muhalefet"in, kırın yenigelişme yoluna, kırın sosyalist inşaya çekilmesi yolunainançsızlığı ancak bu varsayımla "gerekçe"lendirilebilir.

Gerçekte şimdi bizde, kapitalizmin restorasyonu tek yanlısüreci değil, bilakis kapitalizmin gelişmesi ve sosyalizmingelişmesi ikili süreci, sosyalist unsurların kapitalist unsurlarakarşı mücadelesinin çelişkilerle dolu süreci, kapitalist unsurlarınsosyalist unsurlarca altedilmesi süreci vuku bulmaktadır. Bu ge-rek devlet sanayinin sosyalizmin temeli olduğu kent için, gerek-se sosyalist sanayiye sıkıca bağlı kitle kooperatiflerinin, sosya-list gelişmenin temel bağlantı noktasını oluşturduğu köy içinaynı ölçüde tartışma götürmezdir.

Bizde kapitalizmin basit bir restorasyonu, salt, devletiktidarı proleter olduğu, büyük sanayi proletaryanın elindebulunduğu ve ulaştırma ve kredi sistemini proleter devlet elindetuttuğu için bile imkansızdır.

Kırdaki farklılaşma eski boyutlara varamaz, orta köylülük,köylülüğün ana kütlesini oluşturmaya devam ediyor, fakat Ku-

Sosyalist İnşanın Zaferi Uğruna Mücadele 193 194 Leninizmin Sorunları Üzerine

* © 2006 RagTime GmbHPrinted with RagTime 6 (Demo)

ratif işletmeler sosyalist işletmelerden "farklı değildir".

Daha açık ifade edilemeyeceğini sanıyorum.

Lenin'in aynı yazısından bir başka alıntı daha:

"Kooperatiflerin basit gelişimi bizim için (yukarıda sözüedilen 'küçük' istisnayla) sosyalizmin gelişmesiyle özdeştir vebununla aynı zamanda tüm sosyalizm anlayışımızda temeldenbir değişikliği kabullenmek zorundayız." (Agy, s. 434, Rusça.)

"Kooperatifçilik Üzerine" yazısında, kooperatiflerin yenibir değerlendirilişi ile karşı karşıya olduğumuz apaçıktır, ama"Yeni Muhalefet" bunu kabullenmek istemiyor ve olgulararağmen, apaçık gerçeğe rağmen, Leninizme rağmen bunu özen-le gizliyor.

Devlet kapitalizmiyle birlikte alınan kooperatiflerle sosya-list sanayiyle birlikte alınan kooperatifler iki farklı şeydir.

Ancak buradan, "Aynî Vergi" ile "Kooperatifçilik Üzerine"yazıları arasında bir uçurum olduğu sonucuna varılmamalıdır.Bu elbette yanlış olurdu. Örneğin, kooperatiflerindeğerlendirilişinde "Aynî Vergi" ile "Kooperatifçilik Üzerine"yazıları arasındaki kopmaz bağı derhal saptamak için "AynîVergi" broşüründen şu pasajı almak yeter:

"İmtiyazlardan sosyalizme geçiş, büyük üretimin bir biçi-minden büyük üretimin bir başka biçimine geçiş anlamına gelir.Küçük mülk sahiplerinin kooperatiflerinden sosyalizme geçiş,küçük üretimden büyük üretime geçiştir, yani daha karmaşıkbir geçiş, ama buna karşılık, başarılı olduğu takdirde, nüfusundaha geniş kitlelerini kapsamaya, her türlü 'yeniliğe' karşıdireniş anlamında, en yedi canlı olan eski, ssssoooossssyyyyaaaalllliiiizzzzmmmm öööönnnncccceeeessssiiii****,,,,evet hatta kapitalizm öncesi ilişkilerin daha derin ve daha

üzerinde üyeyi kapsayan kooperatifler ise sosyalist sanayiylesıkıca birleşmeye başladılar.

Lenin'in "Aynî Vergi" yazısının yayınlanmasından hemeniki yıl sonra, 1923 yılında, kooperatifleri başka bir ışık altındagörmeye başlaması ve "kooperatifler bizim koşullarımız altındakural olarak sosyalizmle tamamen örtüşür" (bkz. Bütün Eserler,4. baskı, cilt 33, s. 433) demesi olgusu başka nasıl açıklanır?

Sosyalist sanayinin bu iki yıl içinde serpilip boy atmayıbaşarması, buna karşılık devlet kapitalizminin gerektiği ölçüdetutunamamasından, bu yüzden Lenin'in kooperatifleri artık dev-let kapitalizmiyle birlikte değil, sosyalist sanayiyle birliktedeğerlendirmeye başlamasından başka nasıl açıklanır bu?

Kooperatiflerin gelişme koşulları değişmişti. Kooperatifçi-lik sorununun ele alınışı da değişmek zorundaydı.

Örneğin Lenin'in "Kooperatifçilik Üzerine" (1923)yazısında, bu soruna ışık tutan mükemmel bir pasaj var:

""""DDDDeeeevvvvlllleeeetttt kkkkaaaappppiiiittttaaaalllliiiizzzzmmmmiiii aaaallllttttıııınnnnddddaaaa**** kooperatif işletmeler devletkapitalizmi işletmelerinden, birincisi özel, ikincisi kolektifişletmeler olmalarıyla farklıdırlar. BBBBiiiizzzzddddeeee vvvvaaaarrrr oooollllaaaannnn ttttoooopppplllluuuummmmddddüüüüzzzzeeeennnniiiinnnnddddeeee**** kooperatif işletmeler, kolektif işletmeler olaraközel kapitalist [işletmelerden —ÇN] farklıdırlar, ama devlete,yani işçi sınıfına ait toprak ve arazi üzerinde kurulmuş ve onaait üretim araçlarıyla donatılmışlarsa, sosyalist işletmelerdenffffaaaarrrrkkkkllllıııı ddddeeeeğğğğiiiillllddddiiiirrrrlllleeeerrrr****...."""" (Bkz. Bütün Eserler, 4. baskı, cilt 33, s.433, Rusça.)

Bu küçük alıntıda iki büyük sorun çözülmektedir. Birincisi,"bizde var olan toplum düzeni" devlet kapitalizmi değildir.İkincisi, "toplumsal düzenimiz"le birlikte ele alındığında koope-

Sosyalist İnşanın Zaferi Uğruna Mücadele 195 196 Leninizmin Sorunları Üzerine

*

* Altını ben çizdim. ————JJJJ.... SSSStttt.... * Altını ben çizdim. ————JJJJ.... SSSStttt....

© 2006 RagTime GmbHPrinted with RagTime 6 (Demo)

kadirse, eğer kooperatifler fazla umut vaadetmiyorsa, orta köylünün rolü git-

tikçe azalıyorsa, köyün yeni gelişme yolu kuşkuluysa, Parti neredeyse

yozlaşmışsa, ama Batı'da devrim henüz o kadar yakın değilse, tüm bunlardan

sonra muhalefetin cephaneliğinde geriye ne kalıyor, ekonomimizin kapitalist

unsurlarına karşı mücadelede neye güveniyor? Tek başına "Dönemin Felsefe-

si"[53] ile de savaşa çıkılmaz ki.

"Yeni Muhalefet"in cephaneliğinin, eğer hiç cephanelik denebilecek

tarafı varsa, imrenilecek bir yanı olmadığı açık. Bu savaş cephaneliği değil.

Zafer cephaneliği hiç değil. Böyle bir cephanelikle savaşa girmeye kalkışsa,

Parti'nin "bir anda" mahvolacağı açıktır — ekonomimizin kapitalist unsurları

önünde basbayağı teslim olmak zorunda kalacaktır.

Bu yüzden, XIV. Parti Kongresi, kararında, "SSCB'nde sosyalist inşanın

zaferi uğruna mücadelenin, Partimizin temel görevi olduğu"nu; bu görevin çö-

zümü için vazgeçilmez şartlardan birinin, "ülkemizde sosyalizmin inşasına

inançsızlığa karşı, aynı şekilde 'tutarlı-sosyalist tipte' (Lenin) işletmeler olan

işletmelerimizi, devlet kapitalizmi işletmeleri olarak gösterme çabalarına karşı

mücadele olduğu"nu; "kitlelerin genelde sosyalizmin ve özelde sosyalist sana-

yinin inşasına ilişkin bilinçli bir davranışını imkânsız kılan ideolojik

akımların, yalnızca ekonominin sosyalist unsurlarının gelişmesini engelleme-

ye ve özel sermayenin bunlara karşı mücadelesini kolaylaştırmaya yaradığı"nı;

"Kongre'nin bu yüzden, Leninizmin bu çarpıtılmasını altetmek için kapsamlı

bir eğitim çalışmasını gerekli gördüğü"nü açıkladığında tamamen doğru

davranmıştır. (Bkz. SBKP(B) MK Faaliyet Raporu üzerine karar[54].)

SBKP(B) XIV. Parti Kongresi'nin tarihi önemi, "Yeni Muhalefet"in

hatalarını ta köklerine dek açığa çıkarmayı bilmesi, onun inançsızlığını ve

sızlanmasını hiç dikkate almaması, sosyalizm için önümüzdeki mücadele yo-

lunu açık ve berrak biçimde çizmesi, Parti'ye zafer perspektifini vermesi ve

böylece proletaryayı sosyalist inşanın zaferine sarsılmaz inançla

donatmasında yatar.

25. Ocak 1926.JJJJ....VVVV.... SSSSttttaaaalllliiiinnnn,,,, LLLLeeeennnniiiinnnniiiizzzzmmmmiiiinnnn SSSSoooorrrruuuunnnnllllaaaarrrrıııı ÜÜÜÜzzzzeeeerrrriiiinnnneeee....

MMMMoooosssskkkkoooovvvvaaaa////LLLLeeeennnniiiinnnnggggrrrraaaadddd 1111999922226666....

sağlam köklerini koparmaya uygun bir geçiştir." (Bkz. Bütün Eserler,4. baskı, cilt 32, s. 327, Rusça.)

Bu alıntıdan Lenin'in, daha bizde henüz gelişmiş bir sosyalist sa-

nayinin olmadığı "Aynî Vergi" zamanında, kooperatifleri, bbbbaaaaşşşşaaaarrrrııııllllıııı

oooolllldddduuuuğğğğuuuu ttttaaaakkkkddddiiiirrrrddddeeee,,,, "sosyalizm öncesi" ilişkilere ve dolayısıyla da kkkkaaaappppiiii----

ttttaaaalllliiiisssstttt iiiilllliiiişşşşkkkkiiiilllleeeerrrreeee karşı çok güçlü bir mücadele aracına dönüştürmeyi

mümkün gördüğü anlaşılıyor. Tam da bu düşüncenin, onun daha sonra

"Kooperatifçilik Üzerine" yazısı için çıkış noktası olarak hizmet

ettiğini düşünüyorum.

Ama tüm bunlardan ne sonuç çıkıyor?

fiu sonuç çıkıyor ki, "Yeni Muhalefet" kooperatif sorununa,

Marksist bir biçimde değil, metafizik bir biçimde yaklaşmaktadır. Ko-

operatifleri, başka görüngülerle birlikte, diyelim ki devlet kapitaliz-

miyle birlikte (1921 yılında) ya da sosyalist sanayi ile birlikte (1923

yılında) ele alınacak tarihi bir görüngü olarak değil de, sabit ve her za-

man için geçerli bir şey, "kendinden şey" olarak görmektedir.

Muhalefetin, kooperatif sorunundaki hatası bundandır, kırın koo-

peratiflerin yardımıyla sosyalizme doğru gelişmesine inançsızlık

bundandır, muhalefetin eski yola, kırın kapitalist gelişme yoluna çar-

ketmesi bundandır.

Sosyalist inşanın pratik sorunlarında "Yeni Muhalefet"in tavrı

genelde budur.

Tek sonuç çıkıyor: Muhalefetin çizgisi, o bir çizgiye sahip olduğu

ölçüde, muhalefetin bocalaması ve yalpalaması, davamıza inançsızlığı

ve zorluklar karşısındaki çaresizliği, ekonomimizin kapitalist unsurları

önünde teslimiyete yol açmaktadır.

Çünkü eğer NEP esas olarak bir geri çekilmeyse, eğer devlet sanayinin

sosyalist niteliğinden kuşku duyuluyorsa, eğer Kulak hemen hemen herşeye

Sosyalist İnşanın Zaferi Uğruna Mücadele 197 198 Leninizmin Sorunları Üzerine

* © 2006 RagTime GmbHPrinted with RagTime 6 (Demo)

proletaryanın örgütünden ve gücünden savaş tehlikesine karşıdevrimci mücadele için yararlanmaya, "savaşa karşı savaş" ilan et-meye çağırdı. (s. 24.)

[8] Bkz. Karl Marx, "Kapital", Cilt I, 1935, s. XXIII. (s. 26.)

[9] Bkz. F. Engels, "Ludwig Feuerbach ve Klasik Alman Felsefesinin So-nu", 1939, s. 21. (s. 28.)

[10] Bkz. V. İ. Lenin, "Bütün Eserler", 4. baskı, cilt 14 (Rusça) (s. 28.)

[11] K. Marx, "Feuerbach Üzerine Tezler", (bkz. F. Engels, "Ludwig Feur-bach ve Klasik Alman Felsefesinin Sonu", 1939, Ek). (s. 30.)

[12] V. İ. Lenin, "Kapitalizmin En Yüksek Aşaması Emperyalizm" (bkz."Bütün Eserler", 4. baskı, cilt 22, s. 173-290). (s. 31.)

[13] J. V. Stalin, alıntı yaptığı V. İ. Lenin tarafından 1905'te yazılan "Sos-yal-Demokrasi ve Geçici Devrimci Hükümet"; ve "Proletarya veKöylülüğün Devrimci Demokratik Diktatörlüğü" ve "Geçici DevrimciHükümet" üzerine makalelerine atıfta bulunuyor (bkz. V. İ. Lenin,"Bütün Eserler, 4. baskı, cilt 8, s. 247-263, 264-274, 427-447, Rusça).(s. 38.)

[14] K. Marx ve F. Engels, "Merkezi Kurul'un Birliğe Söylevi. Mart 1850"(bkz. K. Marx ve F. Engels, "Eserler", cilt VIII, 1931, s. 483). (s. 41.)

[15] Bkz. K. Marx ve F. Engels, "Komünist Partisi Manifestosu", 1939, s.10, ve "Seçme Mektuplar", 1947, s. 263. (s. 53.)

[16] Bkz. F. Engels, "Almanya'da ve Fransa'da Köylü Sorunu", 1922, s. 41ve 66-67. (s. 69.)

[17] Tüm-Rusya Tarım Kooperatifleri Birliği Ağustos 1921'den Haziran1929'a kadar varlığını sürdürdü. (s. 71.)

[18] Bkz. V. İ. Lenin'in "fiimdi ve Sosyalizmin tam Zaferinden SonraAltının Önemi Üzerine" makalesi ("Bütün Eserler", 4. baskı, cilt 33, s.85-92). (s. 101.)

[19] "Partinin Birliği Üzerine" karar V. İ. Lenin tarafından kaleme alındı ve8-16 Mart 1921 arasında toplanan RKP(B) X. Parti Kongresitarafından kabul edildi. (Bkz. V. İ. Lenin, "Bütün Eserler", 4. baskı,cilt 32, s. 217-220 ve ayrıca "Parti Kongreleri'nin, PartiKonferanslarının ve MK Plenum Toplantılarının KararlarındaSBKP(B)", I. Kısım, 1941, s. 364-366, Rusça.) (s. 116.)

NOTLAR

[1] J. V. Stalin'in "Leninizmin Temelleri Üzerine" verdiği dersler Nisanve Mayıs 1924'te "Pravda"da yayınlandı. Mayıs 1924'te J. V. Stalin'in,"Lenin Üzerine" anılarını ve "Leninizmin Temelleri Üzerine" verdiğidersleri içeren "Lenin ve Leninizmin Üzerine" broşürü çıktı. J. V. Sta-lin'in "Leninizmin Sorunları" adlı eserinin tüm baskılarındayayınlanmıştır. (s. 7.)

[2] K. Marx ve F. Engels, "Komünist Partisi Manifestosu", 1939, (s. 16.)

[3] F. Engels'e 16 Nisan 1856 tarihli mektubunda K. Marx'ın bir ifadesikastedilmektedir (bkz. K. Marx ve F. Engels, "Seçme Mektuplar",1947, s. 86). (s. 21.)

[4] F. Engels'in "Bakuninciler İş Başında" adlı makalesi kastedilmektedir(bkz. K. Marx ve F. Engels, "Eserler", Cilt XV, 1933, s. 105-124, Rus-ça). (s. 22.)

[5] V. İ. Lenin, "'Sol Radikalizm', Komünizmin Çocukluk Hastalığı" (bkz."Bütün Eserler", 4. baskı, cilt 31, s. 9.) (s. 23.)

[6] V. İ. Lenin, "'Halkın Dostları' Kimlerdir ve Sosyal-Demokratlara KarşıNasıl Mücadele Ederler?" (bkz. "Bütün Eserler", 4. baskı, cilt 1, s.278-279, Rusça). (s. 23.)

[7] İkinci Enternasyonal'in Basel Kongresi 24-25 Kasım 1912 arasındayapıldı. balkan savaşı ve tehdit eden bir dünya savaşı tahlikesi vesile-siyle toplandı. Kongre yalnızca bir sorunu görüştü. — uluslararası du-rum ve savaşa karşı ortak eylemler. Kongre, Manifestosunda, işçileri,

Notlar 199 200 Notlar

* © 2006 RagTime GmbHPrinted with RagTime 6 (Demo)

162.)

[34] Bkz. V.İ. Lenin, "Bütün Eserler", 4. baskı, cilt 32, s. 1-22 (Rusça).(s. 162.)

[35] Komintern'in II. Kongresi'nin "Proleter Devrimde Parti'nin Rolü Üze-rine" tezleri Kongre kararı olarak kabul edildi. (Karar için bkz. V.İ.Lenin, "Bütün Eserler", 3. baskı, cilt XXV, s. 560-566, Rusça.) (s.167.)

[36] Bkz. J.V. Stalin, "Eserler", cilt 6, s. 106 [Türkçe baskı, s. 107/108—İnter Yay.]. (s. 170.)

[37] Bkz. "Lenin ve Leninizm Üzerine" broşürü, J.V. Stalin, 1924, s. 60(Rusça). (s. 170.)

[38] Bkz. V.İ. Lenin, "Bütün Eserler", 4. baskı, cilt 33, s. 427-435, (Rusça).(s. 171.)

[39] XIV. Parti Konferansı'nın "KEYK Genişletilmiş Plenumuyla Bağıntıİçinde Komintern'in ve RKP(B)'nin Görevleri Üzerine" Kararı, bkz."Parti Kongrelerinin, Parti Konferanslarının ve MK PlenumlarınınKararlarında SBKP(B)", Bölüm II, 1941, s. 25-31 (Rusça). (s. 172.)

[40] Bkz. J.V. Stalin, "Eserler", cilt 7, s. 110, 119 [Türkçe baskı, s. 81-90—İnter Yay.] (s. 172.)

[41] Bkz. J.V. Stalin, "Eserler", cilt 7, s.111,116 [Türkçe baskı, s. 97-102—İnter Yay.] (s. 173.)

[42] Bkz. J.V. Stalin, "Eserler", cilt 7, s. 118/119 [Türkçe baskı, s. 104—İnter Yay.] (s. 173.)

[43] Bkz. J.V. Stalin, "Eserler", cilt 7, s. 261-391 [Türkçe baskı, s. 215-313—İnter Yay.] (s. 173.)

[44] 23-30 Nisan 1925 tarihleri arasında toplanan RKP(B) Merkez Komite-si Plenumu sözkonusu edilmektedir. Plenum, RKP(B)'nin XIV.Konferansı tarafından alınan, aralarında Partinin SSCB'de sosyalizminzaferi sorununda tavrını içeren "KEYK Genişletilmiş PlenumuylaBağıntı İçinde Komintern'in ve RKP(B)'nin Görevleri Üzerine"kararının da bulunduğu kararları onayladı. (Bkz. "Parti Kongrelerinin,Parti Konferanslarının ve MK Plenum Oturumlarının KararlarındaSBKP(B)", Bölüm II, 1941, s. 25-31, Rusça). (s. 174.)

[45] Bkz. "Parti Kongrelerinin, Parti Konferanslarının ve MK Plenum

[20] Bkz. J.V. Stalin, "Eserler", cilt 6, s.71, [Türkçe baskı, s.78 —İnterYay.]. (s. 122)

[21] Bkz. V.İ. Lenin, "Bütün Eserler", 4. baskı, cilt 22, s.173-209, (Rusça).(s. 124.)

[22] Bkz. V.İ. Lenin, "Bütün Eserler", 4. baskı, cilt 25, s.353-462, (Rusça).(s. 124)

[23] Bkz. V.İ. Lenin, "Bütün Eserler", 4. baskı, cilt 28, s. 207-302, (Rusça).(s. 124.)

[24] Bkz. V.İ. Lenin, "Bütün Eserler", 4. baskı, cilt 31, s. 1-97, (Rusça).(s. 124.)

[25] Bkz. J.V. Stalin, "Eserler", cilt 6, s. 123 [Türkçe baskı, s. 122-123—İnter Yay.]. (s. 125.)

[26] Bkz. J.V. Stalin, " Eserler", cilt 6, s. 103/104 [Türkçe baskı, s. 105/106—İnter Yay.]. (s. 128.)

[27] Bkz. J.V. Stalin, "Eserler", cilt 6, s. 378 [Türkçe baskı, s. 341].(s. 128.)

[28] Bkz. Karl Marx ve F. Engels, "Merkez Komitesi'nin Birlik'e Çağrısı,Mart 1850" ("Eserler", cilt VIII, 1931, s. 479-489, Rusça.) (s. 128.)

[29] Bkz. J.V. Stalin, "Eserler", cilt 6, s. 363 [Türkçe baskı, s. 326/327—İnter Yay.] (s. 137.)

[30] Bkz. J.V. Stalin, "Eserler", cilt 6, s. 178/179 [Türkçe baskı, s. 168/169—İnter Yay.]. (s. 144.)

[31] Komünist Enternasyonal'in II. Kongresi 19 Temmuz-7 Ağustos 1920tarihleri arasında yapıldı. J.V. Stalin, V.İ. Lenin'in, "Komünist Partisi-nin Rolü Üzerine" konuşmasından alıntı yapıyor. (s. 146.)

[32] Bkz. V.İ. Lenin, "Bütün Eserler", 4. baskı, cilt 32, s. 76 (Rusça). (s.149.)

[33] ZZZZeeeekkkkttttrrrraaaannnn — Demir ve Deniz Yolları İşçileri Birleşik Sendika BirliğiMerkez Komitesi. Eylül 1920'de kuruldu. 1920 yılında ve 1921başında Zektran'ın yönetimi, sendika çalışmasında, çıplak cebir ve hot-zotculuk yöntemleri uygulayan Troçkistlerin elindeydi. Mart 1921'deyapılan ilk Tüm-Rusya Demir ve Deniz Yolları İşçileri Birleşik Kong-resi, Troçkistleri Zektran yönetiminden attı ve yeni bir Birlik MerkezKomitesi seçip, sendikal çalışmanın yeni yöntemlerini saptadı. (s.

Notlar 201 202 Notlar

* © 2006 RagTime GmbHPrinted with RagTime 6 (Demo)

Oturumlarının Kararlarında SBKP(B)", Bölüm II, 1941, s. 29, 28(Rusça). (s. 180.)

[46] 27-29 Nisan 1925 tarihleri arasında yapılan RKP(B) XIV. Konferansıkastedilmektedir. (s. 181.)

[47] RKP(B) Moskova Komitesi'nin, Zinovyev-Kamenev yandaşlarınınfraksiyoncu bir hamlesi olan XXII. Leningrad Bölgesi PartiKonferansı'nın mektubuna yanıtı, 20 Aralık 1925 tarihli "Pravda"No.291'de yayınlandı. (s. 181.)

[48] Bkz. "Parti Kongrelerinin, Parti Konferanslarının ve MK PlenumOturumlarının Kararlarında SBKP(B)", Bölüm II, 1941, s. 50 (Rus-ça). (s. 184)

[49] Bkz. J.V. Stalin, "Eserler", cilt 6, s. 132/133, 135-137 [Türkçe baskı,s. 130- 132 —İnter Yay.]. (s. 186.)

[50] Bkz. V.İ. Lenin, "Bütün Eserler", 4. baskı, cilt 33, s. 428, (Rusça).(s. 189.)

[51] Bkz. "Parti Kongrelerinin, Parti Konferanslarının ve MK PlenumOturumlarının Kararlarında SBKP(B)", Bölüm II, 1941, s. 50/51 (Rus-ça). (s. 190.)

[52] Bkz. V.İ. Lenin, "Bütün Eserler", 4. baskı, cilt 32, s. 308-343, (Rusça).(s. 193.)

[53] "Çağın Felsefesi" — Zinovyev'in 1925'te yazdığı Parti düşmanı birmakalenin adı. Bu makalenin eleştirisi için bkz. J.V. Stalin, "Eserler",cilt 7, s. 375-378 [Türkçe baskı, s. 300-303 —İnter Yay.]. (s. 197.)

[54] Bkz. Parti Kongrelerinin, Parti Konferanslarının ve MK PlenumOturumlarının Kararlarında SBKP(B)", Bölüm II, 1941, s. 50 (Rus-ça). (s. 198)

Notlar 203 204 Notlar

* © 2006 RagTime GmbHPrinted with RagTime 6 (Demo)

*

•••• SSSSEEEEÇÇÇÇMMMMEEEE EEEESSSSEEEERRRRLLLLEEEERRRR Cilt 1 V. İ. Lenin I. Rus Devrimi'nin Ön Koşulları1894-1899

•••• SSSSEEEEÇÇÇÇMMMMEEEE EEEESSSSEEEERRRRLLLLEEEERRRR Cilt 2 V. İ. Lenin Bolşevik Parti İçin Mücadele 1900-1904

•••• SSSSEEEEÇÇÇÇMMMMEEEE EEEESSSSEEEERRRRLLLLEEEERRRR Cilt 3 V. İ. Lenin 1905-1907 Devrimi

•••• SSSSEEEEÇÇÇÇMMMMEEEE EEEESSSSEEEERRRRLLLLEEEERRRR Cilt 4 V. İ. Lenin Gericilik ve Yeniden Yükseliş Yılları 1908-1914

•••• SSSSEEEEÇÇÇÇMMMMEEEE EEEESSSSEEEERRRRLLLLEEEERRRR Cilt 5 V. İ. Lenin

Emperyalizm ve Emperyalist Dünya Savaşı 1915-1917

•••• SSSSEEEEÇÇÇÇMMMMEEEE EEEESSSSEEEERRRRLLLLEEEERRRR Cilt 6 V. İ. Lenin Devrim Yılı 1917

•••• SSSSEEEEÇÇÇÇMMMMEEEE EEEESSSSEEEERRRRLLLLEEEERRRR Cilt 7 V. İ. Lenin Devlet Öğretisi ve Parti'nin Görevleri

•••• SSSSEEEEÇÇÇÇMMMMEEEE EEEESSSSEEEERRRRLLLLEEEERRRR Cilt 8 V. İ. Lenin Savaş Komünizmi 1918-1920

•••• SSSSEEEEÇÇÇÇMMMMEEEE EEEESSSSEEEERRRRLLLLEEEERRRR Cilt 9 V. İ. Lenin Yeni Ekonomik Politika ve Sosyalist İnşa

•••• SSSSEEEEÇÇÇÇMMMMEEEE EEEESSSSEEEERRRRLLLLEEEERRRR Cilt 10 V. İ. Lenin Komünist Enternasyonal

•••• MMMMAAAATTTTEEEERRRRYYYYAAAALLLLİİİİZZZZMMMM VVVVEEEE AAAAMMMMPPPPİİİİRRRRİİİİOOOOKKKKRRRRİİİİTTTTİİİİSSSSİİİİZZZZMMMM ((((2222 CCCCiiiilllltttt BBBBiiiirrrraaaarrrraaaaddddaaaa)))) V.İ. Lenin (2. Baskı)

•••• KKKKIIIIRRRR YYYYOOOOKKKKSSSSUUUULLLLLLLLAAAARRRRIIIINNNNAAAA!!!! V. İ. Lenin

•••• NNNNEEEE YYYYAAAAPPPPMMMMAAAALLLLIIII???? V. İ. Lenin

•••• BBBBİİİİRRRR AAAADDDDIIIIMMMM İİİİLLLLEEEERRRRİİİİ İİİİKKKKİİİİ AAAADDDDIIIIMMMM GGGGEEEERRRRİİİİ V. İ. Lenin

•••• İİİİKKKKİİİİ TTTTAAAAKKKKTTTTİİİİKKKK Dem. Dev.'de Sosy.- Dem. İki Taktiği V. İ. Lenin

•••• EEEEMMMMPPPPEEEERRRRYYYYAAAALLLLİİİİZZZZMMMM V. İ. Lenin

•••• DDDDEEEEVVVVLLLLEEEETTTT VVVVEEEE DDDDEEEEVVVVRRRRİİİİMMMM V. İ. Lenin

•••• PPPPRRRROOOOLLLLEEEETTTTEEEERRRR DDDDEEEEVVVVRRRRİİİİMMMM VVVVEEEE DDDDÖÖÖÖNNNNEEEEKKKK KKKKAAAAUUUUTTTTSSSSKKKKYYYY V. İ. Lenin

•••• """"HHHHAAAALLLLKKKKIIIINNNN DDDDOOOOSSSSTTTTLLLLAAAARRRRIIII"""" KKKKİİİİMMMMLLLLEEEERRRRDDDDİİİİRRRR????

Ve Sosyal-Demokratlara Karşı Nasıl Mücadele Ederler? V. İ. Lenin

•••• """"SSSSOOOOLLLL RRRRAAAADDDDİİİİKKKKAAAALLLLİİİİZZZZMMMM"""" KKKKOOOOMMMMÜÜÜÜNNNNİİİİZZZZMMMMDDDDEEEE ÇÇÇÇOOOOCCCCUUUUKKKKLLLLUUUUKKKK HHHHAAAASSSSTTTTAAAALLLLIIII⁄⁄⁄⁄IIII V. İ. Lenin

•••• NNNNİİİİSSSSAAAANNNN TTTTEEEEZZZZLLLLEEEERRRRİİİİ VVVVEEEE EEEEKKKKİİİİMMMM DDDDEEEEVVVVRRRRİİİİMMMMİİİİ V. İ. Lenin

LENİNİZM DİZİSİ (SSCB'ndeki Yabancı İşçiler Yayınevi Kooperatifi)

•••• LLLLEEEENNNNİİİİNNNNİİİİZZZZMMMM NNNNEEEEDDDDİİİİRRRR???? 1. Defter (2. Baskı)

•••• PPPPRRRROOOOLLLLEEEETTTTEEEERRRR DDDDEEEEVVVVRRRRİİİİMMMMİİİİNNNN TTTTEEEEOOOORRRRİİİİSSSSİİİİ 2. Defter (2. Baskı)

•••• PPPPRRRROOOOLLLLEEEETTTTAAAARRRRYYYYAAAA DDDDİİİİKKKKTTTTAAAATTTTÖÖÖÖRRRRLLLLÜÜÜÜ⁄⁄⁄⁄ÜÜÜÜ 3. Defter (2. Baskı)

•••• SSSSOOOOSSSSYYYYAAAALLLLİİİİSSSSTTTT İİİİNNNNfifififiAAAANNNNIIIINNNN ZZZZAAAAFFFFEEEERRRRİİİİ UUUU⁄⁄⁄⁄RRRRUUUUNNNNAAAA MMMMÜÜÜÜCCCCAAAADDDDEEEELLLLEEEE 4. Defter

•••• TTTTAAAARRRRIIIIMMMM VVVVEEEE KKKKÖÖÖÖYYYYLLLLÜÜÜÜ SSSSOOOORRRRUUUUNNNNUUUU 5. Defter ( 2. Baskı)

•••• UUUULLLLUUUUSSSSAAAALLLL SSSSOOOORRRRUUUUNNNN VVVVEEEE SSSSÖÖÖÖMMMMÜÜÜÜRRRRGGGGEEEE SSSSOOOORRRRUUUUNNNNUUUU 6. Defter (2. Baskı)

•••• PPPPRRRROOOOLLLLEEEETTTTEEEERRRR DDDDEEEEVVVVRRRRİİİİMMMMİİİİNNNN SSSSTTTTRRRRAAAATTTTEEEEJJJJİİİİSSSSİİİİ VVVVEEEE TTTTAAAAKKKKTTTTİİİİ⁄⁄⁄⁄İİİİ 7. Defter

•••• EEEESSSSEEEERRRRLLLLEEEERRRR Cilt: 1 Stalin 1901—1907 (2. Baskı)

•••• EEEESSSSEEEERRRRLLLLEEEERRRR Cilt: 2 Stalin 1907—1913

•••• EEEESSSSEEEERRRRLLLLEEEERRRR Cilt: 3 Stalin 1917

•••• EEEESSSSEEEERRRRLLLLEEEERRRR Cilt: 4 Stalin 1917—1920

•••• EEEESSSSEEEERRRRLLLLEEEERRRR Cilt: 5 Stalin 1921—1923

•••• EEEESSSSEEEERRRRLLLLEEEERRRR Cilt: 6 Stalin 1924

•••• EEEESSSSEEEERRRRLLLLEEEERRRR Cilt: 7 Stalin 1925

•••• EEEESSSSEEEERRRRLLLLEEEERRRR Cilt: 8 Stalin Ocak—Kasım 1926

•••• EEEESSSSEEEERRRRLLLLEEEERRRR Cilt: 9 Stalin Aralık 1926-Temmuz 1927

•••• EEEESSSSEEEERRRRLLLLEEEERRRR Cilt: 10 Stalin Ağustos- Aralık 1927

•••• EEEESSSSEEEERRRRLLLLEEEERRRR Cilt: 11 Stalin 1928 - Mart 1929

•••• EEEESSSSEEEERRRRLLLLEEEERRRR Cilt: 12 Stalin Nisan 1929 - Haziran 1930

•••• EEEESSSSEEEERRRRLLLLEEEERRRR Cilt: 13 Stalin Temmuz 1930-Ocak 1934

•••• EEEESSSSEEEERRRRLLLLEEEERRRR Cilt: 14 Stalin fiubat 1934-Nisan 1945

•••• EEEESSSSEEEERRRRLLLLEEEERRRR Cilt: 15 Stalin [[[[SSSSBBBBKKKKPPPP((((BBBB)))) TTTTAAAARRRRİİİİHHHHİİİİ]]]] 1938

•••• EEEESSSSEEEERRRRLLLLEEEERRRR Cilt: 16 Stalin Mayıs 1945- Aralık 1952

•••• LLLLEEEENNNNİİİİNNNNİİİİZZZZMMMMİİİİNNNN TTTTEEEEMMMMEEEELLLLLLLLEEEERRRRİİİİ J. V. Stalin

•••• LLLLEEEENNNNİİİİNNNNİİİİZZZZMMMMİİİİNNNN SSSSOOOORRRRUUUUNNNNLLLLAAAARRRRIIII J. V. Stalin

•••• AAAANNNNAAAARRRRfifififiİİİİZZZZMMMM MMMMİİİİ???? SSSSOOOOSSSSYYYYAAAALLLLİİİİZZZZMMMM MMMMİİİİ???? J. V. Stalin

•••• MMMMAAAARRRRKKKKSSSSİİİİZZZZMMMM,,,, UUUULLLLUUUUSSSSAAAALLLL SSSSOOOORRRRUUUUNNNN VVVVEEEE SSSSÖÖÖÖMMMMÜÜÜÜRRRRGGGGEEEE SSSSOOOORRRRUUUUNNNNUUUU J. V. Stalin

•••• DDDDİİİİYYYYAAAALLLLEEEEKKKKTTTTİİİİKKKK VVVVEEEE TTTTAAAARRRRİİİİHHHHİİİİ MMMMAAAATTTTEEEERRRRYYYYAAAALLLLİİİİZZZZMMMM J. V. Stalin (2. Baskı)

•••• SSSSBBBBKKKKPPPP((((BBBB))))''''DDDDEEEEKKKKİİİİ SSSSAAAA⁄⁄⁄⁄ SSSSAAAAPPPPMMMMAAAA ÜÜÜÜZZZZEEEERRRRİİİİNNNNEEEE J. V. Stalin

•••• MMMMUUUUHHHHAAAALLLLEEEEFFFFEEEETTTT ÜÜÜÜZZZZEEEERRRRİİİİNNNNEEEE Cilt 1 Stalin 1921—Kasım 1926

•••• MMMMUUUUHHHHAAAALLLLEEEEFFFFEEEETTTT ÜÜÜÜZZZZEEEERRRRİİİİNNNNEEEE Cilt 2 Stalin Kasım 1926—1927

•••• RRRRKKKKPPPP((((BBBB)))) XXXXIIIIIIII vvvveeee XXXXIIIIIIIIIIII PPPPAAAARRRRTTTTİİİİ KKKKOOOONNNNGGGGRRRREEEE RRRRAAAAPPPPOOOORRRRLLLLAAAARRRRIIII

•••• SSSSBBBBKKKKPPPP((((BBBB)))) XXXXIIIIVVVV VVVVEEEE XXXXVVVV.... PPPPAAAARRRRTTTTİİİİ KKKKOOOONNNNGGGGRRRREEEE RRRRAAAAPPPPOOOORRRRLLLLAAAARRRRIIII

•••• SSSSBBBBKKKKPPPP((((BBBB)))) XXXXVVVVIIII.... XXXXVVVVIIIIIIII.... VVVVEEEE XXXXVVVVIIIIIIIIIIII.... PPPPAAAARRRRTTTTİİİİ KKKKOOOONNNNGGGGRRRREEEE RRRRAAAAPPPPOOOORRRRLLLLAAAARRRRIIII

•••• XXXXIIIIXXXX.... vvvveeee XXXXXXXX.... PPPPAAAARRRRTTTTİİİİ KKKKOOOONNNNGGGGRRRREEEE RRRRAAAAPPPPOOOORRRRLLLLAAAARRRRIIII Malenkov-Kruşçev

•••• TTTTAAAARRRRİİİİHHHH ÇÇÇÇAAAARRRRPPPPIIIITTTTIIIICCCCIIIILLLLAAAARRRRIIII SSCB Enf. Bürosu-Stalin

YYYYAAAAYYYYIIIINNNNEEEEVVVV‹‹‹‹MMMM‹‹‹‹ZZZZDDDDEEEE ÇÇÇÇIIIIKKKKAAAANNNN KKKK‹‹‹‹TTTTAAAAPPPPLLLLAAAA

© 2006 RagTime GmbHPrinted with RagTime 6 (Demo)

*

•••• FFFFAAAAfifififiİİİİZZZZMMMM VVVVEEEE İİİİfifififiÇÇÇÇİİİİ SSSSIIIINNNNIIIIFFFFIIII G. Dimitrov

•••• KKKKOOOOMMMMÜÜÜÜNNNNİİİİSSSSTTTT GGGGEEEENNNNÇÇÇÇLLLLİİİİKKKK EEEENNNNTTTTEEEERRRRNNNNAAAASSSSYYYYOOOONNNNAAAALLLLİİİİ''''NNNNİİİİNNNN TTTTAAAARRRRİİİİHHHHİİİİ Cilt I. R. Schüller

•••• KKKKOOOOMMMMÜÜÜÜNNNNİİİİSSSSTTTT GGGGEEEENNNNÇÇÇÇLLLLİİİİKKKK EEEENNNNTTTTEEEERRRRNNNNAAAASSSSYYYYOOOONNNNAAAALLLLİİİİ''''NNNNİİİİNNNN TTTTAAAARRRRİİİİHHHHİİİİ Cilt II. A. Kurella

•••• KKKKOOOOMMMMÜÜÜÜNNNNİİİİSSSSTTTT EEEENNNNTTTTEEEERRRRNNNNAAAASSSSYYYYOOOONNNNAAAALLLL''''DDDDEEEE KKKKAAAADDDDRRRROOOO SSSSOOOORRRRUUUUNNNNUUUU ÜÜÜÜZZZZEEEERRRRİİİİNNNNEEEE E. Yaroslavski

•••• PPPPOOOOLLLLİİİİTTTTİİİİKKKK EEEEKKKKOOOONNNNOOOOMMMMİİİİ DDDDeeeerrrrssss KKKKiiiittttaaaabbbbıııı Cilt:I (1955) (2. Baskı)

•••• PPPPOOOOLLLLİİİİTTTTİİİİKKKK EEEEKKKKOOOONNNNOOOOMMMMİİİİ DDDDeeeerrrrssss KKKKiiiittttaaaabbbbıııı Cilt:II (1955)

•••• SSSSEEEENNNNDDDDİİİİKKKKAAAALLLLAAAARRRR ÜÜÜÜZZZZEEEERRRRİİİİNNNNEEEE IIII MUHAREBE OLARAK GREV Losovsky (2. Baskı)

•••• SSSSEEEENNNNDDDDİİİİKKKKAAAALLLLAAAARRRR ÜÜÜÜZZZZEEEERRRRİİİİNNNNEEEE IIIIIIII MARX VE SENDİKALAR Losovsky (2. Baskı)

•••• SSSSEEEENNNNDDDDİİİİKKKKAAAALLLLAAAARRRR ÜÜÜÜZZZZEEEERRRRİİİİNNNNEEEE IIIIIIIIIIII Devrimci Sendika Hareketinin Örgütsel Görevleri Losovsky ••••

ÖÖÖÖRRRRGGGGÜÜÜÜTTTTLLLLEEEENNNNMMMMEEEE ÜÜÜÜZZZZEEEERRRRİİİİNNNNEEEE Lenin—Stalin (4. Baskı)

•••• KKKKAAAADDDDIIIINNNN VVVVEEEE SSSSOOOOSSSSYYYYAAAALLLLİİİİZZZZMMMM A. Bebel (Tam Metin) (2. Baskı)

•••• KKKKAAAADDDDIIIINNNN SSSSOOOORRRRUUUUNNNNUUUU ÜÜÜÜZZZZEEEERRRRİİİİNNNNEEEE MELS-Komintern ve C. Zetkin (4. Baskı)

•••• KKKKAAAADDDDIIIINNNN SSSSOOOORRRRUUUUNNNNUUUU ÜÜÜÜZZZZEEEERRRRİİİİNNNNEEEE SSSSEEEEÇÇÇÇMMMMEEEE YYYYAAAAZZZZIIIILLLLAAAARRRR C. Zetkin (3. Baskı)

•••• LLLLEEEENNNNİİİİNNNN''''DDDDEEEENNNN AAAANNNNIIIILLLLAAAARRRR N. Krupskaya (3 Kitap Birarada) (2. Baskı)

•••• İİİİfifififiTTTTEEEE LLLLEEEENNNNİİİİNNNN N. Krupskaya

•••• BBBBİİİİRRRRÇÇÇÇOOOOKKKK HHHHAAAAYYYYAAAATTTT YYYYAAAAfifififiAAAADDDDIIIIMMMM A. Kollontai (Otobiyografi) (2. Baskı)

•••• TTTTOOOOPPPPRRRRAAAA⁄⁄⁄⁄IIIINNNN KKKKIIIIZZZZIIII Agnes Smedley

•••• ÇÇÇÇİİİİNNNN HHHHAAAALLLLKKKKIIIINNNNIIIINNNN SSSSAAAAVVVVAAAAfifififiIIII Agnes Smedley

•••• PPPPOOOOLLLLEEEEMMMMİİİİKKKK (1963) (Dokuz Yorum)

•••• PPPPRRRROOOOLLLLEEEETTTTAAAARRRRYYYYAAAA DDDDİİİİKKKKTTTTAAAATTTTÖÖÖÖRRRRLLLLÜÜÜÜ⁄⁄⁄⁄ÜÜÜÜNNNNÜÜÜÜNNNN TTTTAAAARRRRİİİİHHHHSSSSEEEELLLL DDDDEEEENNNNEEEEYYYYİİİİMMMMLLLLEEEERRRRİİİİ

•••• FFFFRRRRAAAANNNNSSSSIIIIZZZZ DDDDEEEEVVVVRRRRİİİİMMMMİİİİNNNNİİİİNNNN KKKKIIIISSSSAAAA TTTTAAAARRRRİİİİHHHHİİİİ A. Soboul

•••• AAAANNNNTTTTİİİİ----SSSSEEEEMMMMİİİİTTTTİİİİZZZZMMMM vvvveeee YYYYAAAAHHHHUUUUDDDDİİİİ SSSSOOOORRRRUUUUNNNNUUUU İ. Rennap

•••• YYYYAAAAHHHHUUUUDDDDİİİİLLLLİİİİ⁄⁄⁄⁄İİİİNNNN ÇÇÇÇÖÖÖÖKKKKÜÜÜÜfifififiÜÜÜÜ Otto Heller

•••• SSSSEEEELLLLAAAAMMMM YYYYAAAAfifififiAAAAMMMM AAAATTTTEEEEfifififiİİİİ Nikolai Ostrovski

•••• DDDDEEEEVVVVRRRRİİİİMMMM YYYYIIIILLLLLLLLAAAARRRRIIII ----1111999900005555---- S. Mstislavski (Tarihi Roman) (2. Baskı)

•••• ÜÜÜÜYYYYEEEE MMMMİİİİSSSSİİİİNNNN???? ………… ÜÜÜÜYYYYEEEE MMMMİİİİYYYYDDDDİİİİNNNN???? H. Keil

•••• ÖÖÖÖZZZZGGGGÜÜÜÜRRRRLLLLÜÜÜÜKKKK P. Wahlöö (Roman)

•••• BBBBRRRREEEECCCCHHHHTTTT''''İİİİNNNN LLLLAAAAİİİİ----TTTTUUUU''''SSSSUUUU R. Berlau (Der. H. Bunge) (Biyografi)

•••• KKKKIIIILLLLLLLLAAAARRRRIIII YYYYOOOOLLLLUUUUNNNNMMMMUUUUfifififi MMMMAAAAYYYYMMMMUUUUNNNN Güney Dal (Roman)

© 2006 RagTime GmbHPrinted with RagTime 6 (Demo)