3
1 Mart 2014 62 Madencilikte Kadastro ve Mülkiyet Bilgi Sistemi Geçmişten Günümüze Kadastro Tarihte insanların topraklarının sınırlarını bilme isteği çok önceye dayanır. Bu nedenle de sahip olduğu toprakları kayıt- lara dökme ihtiyacı her daim duyulmuştur. M.Ö. 3000 li yıllarda kerpiç ve papirüs kâğıtları üzerine çizilen krokiler de bu kayıt- ların en güzel örnekleridir. Zaman ilerledikçe, nüfusun artması ve arazilerin kıymetlenmesine bağlı olarak bu kayıtlar yetersiz kalmış ve ismini Yunanca “katastikhon” yani defter veya kayıt anlamına gelen Kadastro kelimesi ile hem resmileştirmiş hem de kapsamını genişletmiştir. Günümüzde ise Kadastronun gücü ve yararı giderek artmış, artık araziye yönelik her türlü araştırma, planlama, projelendirme çalışmalarında temel altlık ve bu çalışmaların araziye uygulan- masında vazgeçilmez bir araç olma özelliği kazanmıştır. Türkiye genelinde, Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü’nün yürüttüğü “Tesis Kadastrosunun Bitirilmesi Projesi” ile 52.439 adet birimin, 51.621 adedinde kadastro çalışmaları tamamen bitirilmiş, 438 adedin de ise çalışmalar tamamlanma aşama- sına gelmiştir. Geriye sadece güvenlik, orman, sınır ihtilafı vb. gibi yerel sorunları olan 380 adet birim kalmıştır. Maden Sahasına Konu olan Mülkiyetler; Bunların Edinimi, Takibi ve Güncellenmesi İşlemleri Taşınmazlara ait bilgilerin toplandığı, saklandığı ve bu bilgilerin araştırma, planlama ve projelendirme çalışma- larında temel altlık olarak kullanıldığı Kadastro, ülkelerin sosyo-ekonomik kalkınmaları için gerekli hammadde, enerji ve doğal kaynakların kullanımını sağlayan, bununla beraber başka sektörlere pazar imkanı sunan madencilik için de önemli bir unsurdur. Madenciliğin, özellikle tarım ile birlikte toplumların ham- madde ihtiyaçlarını sağlayan iki temel üretim alanından biri olduğu düşünülürse, doğru plan ve stratejilerin takip edilmesi sonucunda sektörün üretim, istihdam ve ekono- miye önemli katkılar sağlayacağının göz ardı edilmemesi gerekmektedir. Planlama aşamasında maden faaliyet alanının nereye tesis edileceğinin bilinmesi önemlidir. Arazinin doğrudan etkilen- diği madencilikte, faaliyet alanına konu olan çeşitli mülkiyet türleri mevcuttur. Maden ruhsat sahasının içerisinde kalabilen bu mülkiyetlerin türlerini kısa açıklamaları ile birlikte aşağıdaki gibi sıralayabiliriz. Hazine Arazileri Hazinenin mülkiyetinde bulunan arazilerdir. Tescilli olanlara hazinenin özel mülkiyetinde olan araziler, tescilsiz olanlara (dağlar, tepeler, kayalar, göller, nehirler ve dereler vb.) da hazi- nenin genel mülkiyetinde olan araziler denir. Açelya Kavcı SRK Danışmanlık GIS Uzmanı [email protected] Maden sahasına konu olan mülkiyet türleri Makale www.madencilik-turkiye.com

Makale Madencilikte Kadastro ve Mülkiyet Bilgi Sistemi · 2017-07-12 · 62 1 Mart 2014 Madencilikte Kadastro ve Mülkiyet Bilgi Sistemi Geçmişten Günümüze Kadastro Tarihte

  • Upload
    others

  • View
    11

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: Makale Madencilikte Kadastro ve Mülkiyet Bilgi Sistemi · 2017-07-12 · 62 1 Mart 2014 Madencilikte Kadastro ve Mülkiyet Bilgi Sistemi Geçmişten Günümüze Kadastro Tarihte

1 Mart 201462

Madencilikte Kadastro ve Mülkiyet Bilgi Sistemi

Geçmişten Günümüze Kadastro Tarihte insanların topraklarının sınırlarını bilme isteği çok önceye dayanır. Bu nedenle de sahip olduğu toprakları kayıt-lara dökme ihtiyacı her daim duyulmuştur. M.Ö. 3000 li yıllarda kerpiç ve papirüs kâğıtları üzerine çizilen krokiler de bu kayıt-ların en güzel örnekleridir. Zaman ilerledikçe, nüfusun artması ve arazilerin kıymetlenmesine bağlı olarak bu kayıtlar yetersiz kalmış ve ismini Yunanca “katastikhon” yani defter veya kayıt anlamına gelen Kadastro kelimesi ile hem resmileştirmiş hem de kapsamını genişletmiştir.

Günümüzde ise Kadastronun gücü ve yararı giderek artmış, artık araziye yönelik her türlü araştırma, planlama, projelendirme çalışmalarında temel altlık ve bu çalışmaların araziye uygulan-masında vazgeçilmez bir araç olma özelliği kazanmıştır.

Türkiye genelinde, Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü’nün yürüttüğü “Tesis Kadastrosunun Bitirilmesi Projesi” ile 52.439 adet birimin, 51.621 adedinde kadastro çalışmaları tamamen bitirilmiş, 438 adedin de ise çalışmalar tamamlanma aşama-sına gelmiştir. Geriye sadece güvenlik, orman, sınır ihtilafı vb. gibi yerel sorunları olan 380 adet birim kalmıştır.

Maden Sahasına Konu olan Mülkiyetler; Bunların Edinimi, Takibi ve Güncellenmesi İşlemleriTaşınmazlara ait bilgilerin toplandığı, saklandığı ve bu

bilgilerin araştırma, planlama ve projelendirme çalışma-larında temel altlık olarak kullanıldığı Kadastro, ülkelerin sosyo-ekonomik kalkınmaları için gerekli hammadde, enerji ve doğal kaynakların kullanımını sağlayan, bununla beraber başka sektörlere pazar imkanı sunan madencilik için de önemli bir unsurdur.

Madenciliğin, özellikle tarım ile birlikte toplumların ham-madde ihtiyaçlarını sağlayan iki temel üretim alanından biri olduğu düşünülürse, doğru plan ve stratejilerin takip edilmesi sonucunda sektörün üretim, istihdam ve ekono-miye önemli katkılar sağlayacağının göz ardı edilmemesi gerekmektedir.

Planlama aşamasında maden faaliyet alanının nereye tesis edileceğinin bilinmesi önemlidir. Arazinin doğrudan etkilen-diği madencilikte, faaliyet alanına konu olan çeşitli mülkiyet türleri mevcuttur. Maden ruhsat sahasının içerisinde kalabilen bu mülkiyetlerin türlerini kısa açıklamaları ile birlikte aşağıdaki gibi sıralayabiliriz.

Hazine ArazileriHazinenin mülkiyetinde bulunan arazilerdir. Tescilli olanlara hazinenin özel mülkiyetinde olan araziler, tescilsiz olanlara (dağlar, tepeler, kayalar, göller, nehirler ve dereler vb.) da hazi-nenin genel mülkiyetinde olan araziler denir.

Açelya KavcıSRK DanışmanlıkGIS Uzmanı[email protected]

Maden sahasına konu olan mülkiyet türleri

Makalewww.madencilik-turkiye.com

Page 2: Makale Madencilikte Kadastro ve Mülkiyet Bilgi Sistemi · 2017-07-12 · 62 1 Mart 2014 Madencilikte Kadastro ve Mülkiyet Bilgi Sistemi Geçmişten Günümüze Kadastro Tarihte

Mera ArazileriKöy veya belde sakinlerine, hayvanlarını otlatmaları ve otun-dan yararlanmaları için tahsis edilen ya da eskiden beri bu amaçla kullanıla gelen arazilerdir. Tapu kütüğüne değil, ayrı bir kütük olan kamu orta malları siciline tescil edilir. Mera vasfı değişmedikçe, özel mülkiyete konu olmaz, zaman aşımı ile mülkiyeti kazanılamaz.

Orman ArazileriÜzerinde bulundukları arazi ile birlikte doğal olarak yetişen ya da emekle yetiştirilen ağaç ve ağaççık toplulukları ile ağaç-landırılması planlanan sahalar orman arazileridir. Bu araziler mülkiyet ve idare açısından devlet ormanları veya özel kişilere ait ormanlar olarak ayrılmaktadır.

Kadastro Harici AlanlarKadastro harici veya tapulama harici olarak bırakılan yerlerdir. Dağları, tepeleri ve kayalıkları örnek olarak verebileceğimiz bu alanlar hazinenin genel mülkiyetinde olan arazilerdir.

Özel Mülkiyet ArazileriÖzel mülkiyete tabi olan her türlü taşınmaz varlıklar (tarlalar, araziler, üzerinde yapı olsun veya olmasın arsalar, kaynaklar) özel mülkiyet arazisi sınıfındadır. Ayrıca tapu kütüğünde ayrı sayfaya kaydedilen bağımsız ve sürekli haklar (üst hakkı gibi irtifak hakları) ile kat mülkiyeti kütüğüne kayıtlı bağımsız bölümleri (örneğin bir apartman dairesi) de özel mülkiyet ara-zisi olarak tanımlayabiliriz.

Tüzel Mülkiyet ArazileriKullanım hak ve yükümlülükleri gerçek kişiler ile aynı olan, ancak belirli bir amaçla kurulmuş olan insan ya da mal toplu-luklarından oluşan bağımsız varlıklara ait arazilerdir. İki türlü tüzel kişilik vardır:

• Kişi toplulukları (dernekler, şirketler, belediyeler, köyler vb.)

• Mal toplulukları (Vakıflar, üniversiteler, hastaneler vb.)

Bahsi geçen mülkiyet türlerini, özel, tüzel ve kamu idaresi (hazine, mera, orman ve kadastro harici arazileri) altındaki taşınmazlar olarak üç başlığa ayırabiliriz. Bu ayrım, madencilik faaliyetlerinin aşamalarına bağlı olarak kullanım ve izinlerde değişkenlik göstermektedir. Öncelikle özel ve tüzel mülkiyete konu taşınmazları ele alırsak, bu alanların fiziksel müdahale gerektirmeyen maden arama dönemi aşamasında, arama ruh-sat sahası içerisinde belli süreler içinde kullanımı için Bakanlığa müracaatı ile kullanım hakları istenir. Fakat sondaj, yarma, galeri gibi fiziksel müdahale gerektiren arama faaliyetlerinde, özel ve tüzel mülkiyet sahiplerinden ruhsat sahiplerine verilen bir onay dilekçesi ile kişiye ödenen bedel ile arazinin kullanımı sağlanır. Arama süresi sonunda işletme aşaması talebi söz konusu oldu-ğunda işletme ruhsat alanı içerisinde kalan bu alanların, taraf-larca anlaşma sağlanması halinde bedeli ödenerek satın alımı yapılır. Anlaşma sağlanamaması halinde ise ruhsat sahibinin talebi üzerine Bakanlıkça kamu yararı bulunduğuna karar veril-mesi durumunda 2942 sayılı “Kamulaştırma Kanunu” hükümle-rine göre kamulaştırılması yapılır. Kamu idaresi elindeki diğer

Uluslararası SRK Consulting grubu üyesidir. T: (312) 442 0479 F: (312) 442 0480 www.srkturkiye.com [email protected]

Diğer Çevresel Hizmetlerimiz: Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Hava Kalitesi Hizmetleri Kirlilik Değerlendirmesi Çevre Yönetim Hizmetleri Risk Değerlendirmesi / Yönetimi Asit Kaya Drenajı ve Jeokimya Maden Atıkları ve Atık Yönetimi Doğaya Yeniden Kazandırma ve Rehabilitasyon Planları Çevresel Açıdan Kısıtlı ve Hassas Alanların Belirlenmesi Çalışması

“Maden sahanız içerisinde kalan mülkiyet bilgisini kısa zamanda yapılan çok yönlü incelemeler neticesinde elde edin, Zaman ve maliyet yönünden tasarruf sağlayın.”

Page 3: Makale Madencilikte Kadastro ve Mülkiyet Bilgi Sistemi · 2017-07-12 · 62 1 Mart 2014 Madencilikte Kadastro ve Mülkiyet Bilgi Sistemi Geçmişten Günümüze Kadastro Tarihte

1 Mart 201464

mülkiyetlerin kullanımı ise 3213 sayılı “Maden Kanunu” nun ilgili maddelerine göre belli izinler ve yaptırımlarla sağlanabilir.

Maden ruhsat sahibinin ister arama ister işletme aşaması olsun ruhsat sahası içerisinde kalmış olan mülkiyet türleri, işin içine maddi yatırımlar ve zaman girdiğinde projeye başlamadan önce üzerinde durduğu en önemli nokta olduğunu söylemek yanlış olmaz sanırım. Projelerin yatırım kararlarının öncesinde iktisadi, mali, teknik ve hukuki bilgilerin değerlendirildiği fizibi-lite çalışmaları altında incelenen mülkiyet, madencilik çalışma-larındaki önemini en çok burada göstermektedir. Tabi ki mül-kiyeti sadece büyüklüğünü ve konumunu tanımlayan kadastro ile değil, bu alanın kime ait olduğunu gösterir belgelerin tümü olan Tapu ile de bütünleşik halde irdelemek gerekmektedir.

Kamulaştırmaya ya da satın alıma konu olan özel veya tüzel mülkiyet arazi sınırları Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü’nün alanda daha önce yapmış olduğu kadastro çalışmaları neti-cesinde elde etmiş olduğu kadastro paftalarının temini ve bu paftaların sayısallaştırılması ile belirlenmektedir. Kullanımı belli izin ve yaptırımlara tabi tutulan kamu idaresi altındaki mülkiyetlerin sınırları ise öncelikle Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü’nden, sonrasında kontrol amaçlı ilgili kurumundan da temin edilebilmektedir. Bu aşama, ruhsat sahibinin, maden projesinin fizibilite aşamasından inşaat ve işletme aşamasına geçişinde hem zaman hem de maliyet yönünde tasarruf sağla-dığı için üzerinde durulması gereken önemli bir konudur. Çok yönlü incelemeler sonucu kadastro paftalarının sayısallaştırıl-ması işlemi gerçekleştirilmeli, mülkiyetin kime ait olduğunu gösterir tapu kütük bilgileri ile ilişkilendirilmeli, böylelikle konumsal veriye öznitelik bilgisinin de dâhil olduğu sonuç çalışma elde edilmelidir. Alanda mutlaka madencilik faaliyeti öncesinde yapılmış kadastral çalışmalar neticesinde tevhid (birleştirilmiş) veya ifraz (bölünmüş) ile hem sınırsal hem de sahipliği açıdan değişikliğe uğramış mülkiyetler olacağından, ilişkilendirme aşamasında sorun yaşanmaması için yine bu alanlar tespit edilmeli ve faaliyet alanında mülkiyeti belirlen-meyen hiçbir alan kalmamalıdır.

Verinin Bilgiye Dönüşümü ile Mülkiyet Bilgi Sistemi OluşturulmasıPeki, tek yerden yapılan ve çok yönlü incelemeler sonucunda elde edilen bu çalışma, neden bir bilgi sistemi içerisinde saklan-masın! İçinde yaşadığımız bilgi çağında, bilginin sadece görülebi-lir, sorgulanabilir ve paylaşılabilir olduğu zaman yarar sağladığı, basılı bilginin kaybolabildiği, değiştirilebildiği ve karar verme sürecinde yetersiz kalabildiği herkes tarafından bilinmektedir. Bu nedenle verilerin birbiriyle ilişkili kurumlardan toplanarak, muhafaza edilmesi yani bir anlamda Mülkiyet Bilgi Sistemi (veri tabanı) içerisinde toplanması ruhsat sahibine bu bilgiler üze-rinden süratle ve doğru sorgulamalar yaparak ihtiyaç duyduğu raporlama ve istatistiksel verileri oluşturmasını sağlayacaktır.

Her maden projesi için oluşturulması önem arz eden, bu Mülkiyet Bilgi Sistemi içerisinde kadastro paftalarından elde edilmiş sayısal veriler ile bunların tapu bilgileri ile ilişkilendirilmiş sözel verileri bulunmaktadır. Burada öne çıkan diğer bir husus ise sisteme, bu bilgilerin dışında hem tapu kütüğünde yer alan takyidat (ipotek, haciz, şerh vb.) ve dava durumları hem de nüfus müdürlükleri ile irtibata geçilerek arazi sahiplerinin veraset ve intikal durumlarından kaynaklı tapu kütüğüne işlenmeyen isim ve adres bilgilerinin de güncel olarak işlenmesidir.

Elde edilen sonuç çalışma, gerçekleştirilmesi planlanan maden faaliyetinin Çevresel ve Sosyal Etki Değerlendirme çalışma-larında altlık olarak kullanılabilmektedir. ÇSED çalışmaları ile maden faaliyet sahası çevresinin durum değerlendirmesi ile saha içerisinde herhangi bir taşınmazı bulunan mülkiyet sahiplerinin arazilerine, hem ekonomik hem de sosyal açıdan oluşabilecek etkiler değerlendirilmektedir. Sosyo-ekonomik durum analizinde mülkiyet sahipleri ile hane bazında anket çalışmaları yapıldığı için elde edilmiş güncel nüfus ve adres bilgileri bu değerlendirmenin sistematik bir şekilde ilerleyebil-mesi için atlanmaması gereken önemli bir adımdır.

Sonuç olarak, ruhsat sahasında kullanılması planlanan alanın en erken safhada mülkiyet tespitinin yapılması çok büyük önem arz etmektedir. Sahada madencilik faaliyetlerine başla-madan önce kiralanması, satın alınması veya kamulaştırılması gereken mülkiyetin kısa zamanda yapılan çok yönlü inceleme-ler neticesinde doğru olarak elde edilmesi Maden Firmalarına ciddi bir zaman kazandıracak ve maddi kayıpların da önüne geçilmesini sağlayacaktır. Ayrıca bu tür çalışmalar ile projeden doğrudan ya da dolaylı olarak etkilenen halkla olan ilişkilerin sağlıklı bir şekilde yürütülmesine olanak sağlanarak, dünyada maden projelerinde de rastlanan sosyal ihtilaflar ve tepkiler en aza indirgenebilecektir.

Kaynaklar:1. Yaşayan, A., Erkan, H., Seylam, S. G., 2011, Kadastro Kavramı ve Türkiye Kadastrosu,

13. Türkiye Harita Bilimsel ve Teknik Kurultayı, Ankara2. Mataracı O., İlker M., 2002, TAKBİS-Tapu ve Kadastro Bilgi Sistemi, Selçuk Üniversi-

tesi Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği 30. Yıl Sempozyumu, Konya3. Tesis Kadastrosunun Bitirilmesi Projesi, www.tkgm.gov.tr4. Kadastro Bilgisi Ders Notları, www.harita.ktu.edu.tr5. 3213 Sayılı Maden Kanunu. (1985). T.C. Resmi Gazete, 18785, 15 Haziran 19856. 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanunu. (1983). T.C. Resmi Gazete, 18215, 8 Kasım 1983Sahada yapılan anket çalışması