16
5/14/2018 makamat-mbarekemeselesi-slidepdf.com http://slidepdf.com/reader/full/makamat-i-muebareke-meselesi 1/16 KIRIM SAVAŞI ARİFESİNDE MAKAMAT-I MÜBAREKE MESELESİ Araş. Gör. Mehmet ÇETİN* Özet  Kırım Savaşı öncesinde Fransa ile Rusya arasında Kutsal Yerler ve Osmanlı  İmparatorluğu’ndaki Katolik ve Ortodoks hristiyanların hak ve özgürlüklerinin himayesi hususlarında ihtilaflar söz konusu olmuştur. Bu durum aynı zamanda Rusya’nın Osmanlı  İmparatorluğu’nu denetimi altına alma çabalarının bir parçası olup bunun karşısında  İngiltere’nin Rusya’nın sıcak denizlere doğru genişlemesi ve doğu ticaret yolları üzeri nde hükümranlık sahibi olması tehlikesi karşısında kaygıya kapılmasına neden olmuştur. Sonuçta  Fransa ve İngiltere, Osmanlı İmparatorluğu’nun bütünlüğünü korumak yoluyla güç dengesini  sağlama politikasını benimsemişlerdir. Bu çalışmada bir dünya savaşı pratiği olan Kırım Savaşı’na giden yolda Makamat -ı Mübareke meselesinin nasıl geliştiği kronolojik olarak ve çok boyutlu bir şekilde ele alınmaya çalışılmıştır.   Anahtar Kelimeler:  Makamat- ı Mübareke, Kırım Savaşı  Jel Kodları: N00, N40  Abstract  Holy Places Issue in the Process Before The Crimean War  Before The Crimean War there was a conflict between France and Russia about the  Holy Places and the protection of the rights and freedom of the Catholics and Protestans who were living in Ottoman Empire. At the same time, this situation was a part of Russian policy on taking control over the Ottoman Empire and this policy made England worry about the  Russian policy which was to enlarge through to warm seas and gain the sovereingity of the Eastern trade routes. As a result France and England adopted a policy to provide the power balance to protect the integrity of the Ottoman Empire. In this study, how the Holy Places issue developped on the route to The Crimean War which was a practical World War, tried to be examined chronologicaly and in a multi dimension manner.

makamat-ı mübareke meselesi

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: makamat-ı mübareke meselesi

5/14/2018 makamat- m bareke meselesi - slidepdf.com

http://slidepdf.com/reader/full/makamat-i-muebareke-meselesi 1/16

KIRIM SAVAŞI ARİFESİNDE MAKAMAT-I MÜBAREKE MESELESİ 

Araş. Gör. Mehmet ÇETİN*

Özet

  Kırım Savaşı öncesinde Fransa ile Rusya arasında Kutsal Yerler ve Osmanlı

  İmparatorluğu’ndaki Katolik ve Ortodoks hristiyanların hak ve özgürlüklerinin himayesi

hususlarında ihtilaflar söz konusu olmuştur. Bu durum aynı zamanda Rusya’nın Osmanlı

  İmparatorluğu’nu denetimi altına alma çabalarının bir parçası olup bunun karşısında

  İngiltere’nin Rusya’nın sıcak denizlere doğru genişlemesi ve doğu ticaret yolları üzerinde

hükümranlık sahibi olması tehlikesi karşısında kaygıya kapılmasına neden olmuştur. Sonuçta

 Fransa ve İngiltere, Osmanlı İmparatorluğu’nun bütünlüğünü korumak yoluyla güç dengesini

  sağlama politikasını benimsemişlerdir. Bu çalışmada bir dünya savaşı pratiği olan Kırım

Savaşı’na giden yolda Makamat -ı Mübareke meselesinin nasıl geliştiği kronolojik olarak ve

çok boyutlu bir şekilde ele alınmaya çalışılmıştır. 

 Anahtar Kelimeler: Makamat-ı Mübareke, Kırım Savaşı 

 Jel Kodları: N00, N40

 Abstract

 Holy Places Issue in the Process Before The Crimean War

 Before The Crimean War there was a conflict between France and Russia about the

 Holy Places and the protection of the rights and freedom of the Catholics and Protestans whowere living in Ottoman Empire. At the same time, this situation was a part of Russian policy

on taking control over the Ottoman Empire and this policy made England worry about the

 Russian policy which was to enlarge through to warm seas and gain the sovereingity of the

Eastern trade routes. As a result France and England adopted a policy to provide the power 

balance to protect the integrity of the Ottoman Empire. In this study, how the Holy Places

issue developped on the route to The Crimean War which was a practical World War, tried to

be examined chronologicaly and in a multi dimension manner.

Page 2: makamat-ı mübareke meselesi

5/14/2018 makamat- m bareke meselesi - slidepdf.com

http://slidepdf.com/reader/full/makamat-i-muebareke-meselesi 2/16

 Key Words: Holy Places Issue, Crimean War 

 Jel Codes: N00, N40

1.  Giriş 

Kudüs, İslam, Hıristiyan ve Yahudi dinlerince ortak manada kutsal sayılan bir yerdir.

Ancak, Makamat-ı Mübareke Meselesi müslümanlarla hıristiyanlar arasında vukuu bulmamış

 bilakis çeşitli hıristiyan mezhepleri arasında bir anlaşmazlık   konusu olarak zuhur etmiş ve

Türkler de bu Yerler’in sahibi olmak suretiyle asırlarca bu anlaşmazlıkların merkezinde yer

almışlardır. Asıl ihtilaf konusunu ise kendilerini Katolik ve Ortodoksların hamisi olarak görenFransa ile Rusya’nın Tanzimat sonrası dönemde kendilerine hak olarak gördükleri Osmanlı

İmparatorluğu’nun iç işlerine karışma politikası oluşturmuştur . Zamanla bu mezheplerden her

biri bu mekanlar üzerinde bir takım haklar elde etmişlerdi. Makamat-ı Mübareke’de tasarruf 

ve hizmet hususunda öteden beri birbirleriyle mücadele ve kavga halinde bulunan Katolik ve

Ortodokslar hak iddialarını ellerinde   bulunan bir takım belgelere dayandırıyorlardı. Çıkan

anlaşmazlıklarda Osmanlı yönetiminin hakemlik yapması meselenin mezhepler arasında ufak 

anlaşmazlıklar şeklinde kalmasında büyük pay sahibi olup, büyük buhranların ortaya

çıkmasını engellemiştir.1 

Önceki dönemlerde Kudüs’teki ziyaretgahlara dair meseleler dışarıdan bir müdahale

söz konusu olmaksızın yerel mahkemeler tarafından veyahut İstanbul’dan gönderilen

fermanlarla vasıtasıyla çözülürdü. Fakat, meselenin zamanla bir politik bir araç haline

gelmesi, din ve mezhe p anlayışının yerini milliyet ve kavmiyet düşüncesinin alması üzerine

Kudüs’teki Makamat-ı Mübareke  Meselesi devletlerarası bir hakimiyet mücadelesi halini

aldı2.

Takip eden bölümde öncelikle Kudüs’ün Osmanlı Devleti altında statüsü açıklanacak 

sonraki bölümlerde ise sırayla Makamat-ı Mübareke sorununun iç hatları ve Kırım Savaşı’na

giden yolda sürecin nasıl işlediği yolunda bilgi verilecektir. 

*Dokuz Eylül Üniversitesi İ.İ.B.F. Dokuzçeşmeler Kampüsü, İzmir, [email protected]  1

 Danişmend, İsmail Hami, İzahlı Osmanlı Tarihi Kronolojisi, Cilt: 4, TTK, Ankara 1955, s. 141.2

Hayreddin, 1270 Kırım Muharebesinin Tarih-i Siyasiyyesi, (Yayınlayan: Ahmed İhsan ve şürekası), İstanbul 1326, ss. 69 – 70.

Page 3: makamat-ı mübareke meselesi

5/14/2018 makamat- m bareke meselesi - slidepdf.com

http://slidepdf.com/reader/full/makamat-i-muebareke-meselesi 3/16

2.  Osmanlı Devleti’nde Kudüs’ün Statüsü 

Osmanlı Devleti, Ortodoks Kilisesi’nin lideri konumundaki Rum Patriği’nin başkent

İstanbul’a yerleşmesinden itibaren, Makamat-ı Mübareke sorununu  miras aldı. Kudüs’teki

kutsal sayılan yerlerden her birinin bir kısmı üzerinde Ortodokslar’ın, Katolikler’in ve

Ermeniler’in hak ve imtiyazları vardı. Bunlar Osmanlı Padişahları’nın fermanlarıyla da

tanınmış ve genişletilmiştir 3.

Fatih Sultan Mehmet’in vermiş olduğu  26 Ağustos 1458 tarihli fermana göre bütün

ibadet yerleri ve ziyaretgahları; Kudüs dışında yer alan manastırlar ve kiliseler; Hz. İsa’nın

doğduğu yer olan Beytüllahim’deki Büyük Kilise; mağara ve kilisede yer alan üç kapı

tasarruflarına verilmiştir. Ayrıca Kudüs’teki bütün patrik, papaz ve yardımcıları, bac, haracvb. örfi ve şeri vergilerden muaf tutulmuştur. Kudüs, 1517 yılında Yavuz Sultan Selimin

Ridaniye Seferi ile Osmanlı  Devleti’nin hakimiyetine girince Sultan Selim, buradaki

 patrikhane ve Hıristiyan toplumunun hak ve imtiyazlarını belirten çeşitli fermanlar vermiştir.

Yavuz, bu fermanlarla Hıristiyan cemaatlerin kutsal yerlerdeki haklarını ve sorumluluklarını

kapsamlı bir şekilde ortaya koymuştur 4.

Yavuz Sultan Selim’den sonra Kanuni Sultan Süleyman zamanında da Rum patriğiolan Yermenos’a yürürlükte bulunan hakların devam ettiğini teyit eden bir ferman verilmiştir.

Bu fermanla Kanuni, Hz. Ömer’in ahidnamesi ve selatin-i maziyyeden olan emr-i şerifleri

değiştirmeden kabul etmiştir . Mübarek makamların tasarrufu hususunda bu mezhepler 

arasında zaman zaman ortaya çıkan anlaşmazlıklarda Osmanlı Devleti, taraflar arasında

hakem rolünü oynamış ve her defasında adaletin tecelli etmesini sağlayarak bunu resmiyatta

  bir belge ile teyid ederek devletin başına önemli bir mesele açılmasına engel olunmaya

çalışılmıştır 5.

Osmanlı Padişahları’nın, Rum ve Ermeniler’in kutsal yerlerdeki imtiyaz ve haklarını

tanımaları Katolikler   açısından kabul edilemez bir durum olarak görünmekteydi. Farklı

zamanlarda Ortodokslar ile çatışma halinde olmaya gayret ettiler ve kavgalar çıkardılar. IV.

Murat zamanında yer alan bir anlaşmazlığı Kudüs mahkemesi çözemediğinden mesele

3 Karal, Enver Ziya, Osmanlı Tarihi, V, Ankara 1983, s. 223. 4 Ercan, Yavuz, “Osmanlı Devleti‟nde Müslüman Olmayan Topluluklar (Millet Sistemi), Yeni Türkiye, c.6, s.32, Ankara2000, s. 16.5 Baykal, Bekir Sıtkı, Makamat-ı Mübareke Meselesi, Belleten XXIII/90, Nisan, 1959, s. 243.  

Page 4: makamat-ı mübareke meselesi

5/14/2018 makamat- m bareke meselesi - slidepdf.com

http://slidepdf.com/reader/full/makamat-i-muebareke-meselesi 4/16

İstanbul’da şeyhülislam Yahya Efendi, vezirler ve kazaskerler tarafından kurulan özel bir 

divanda incelendi ve Ortodokslar’ın çıkarına uygun olarak sonuçlandırıldı. Benzer şekilde

1644 ve 1657 yıllarında da Ortodokslarla Katolikler ve Ortodokslarla Ermeniler arasında

tekrar anlaşmazlıklar çıkınca, bunlar da daha önce olduğu  gibi, İstanbul’da incelendi veOrtodokslar’ın lehine olacak şekilde çözüldü6.

17. Asrın son çeyreğinden sonra Kudüs’teki Hıristiyanlar’ın kutsal yerleriyle alakalı

meselelere Avrupalı devletler de müdahale etmeye başladılar.

3.  Yabancı Devletlerin Gayrimüslim Tebaaya Yönelik Hamilik Çabaları 

Osmanlı Devleti ile Fransa arasında 1740 yılında yenilenen kapitülasyonlar ile Fransa

Osmanlı Devleti topraklarındaki katoliklerin hamiliğini elde etmiş ve ayrıca Kudüs dışındaki

mukaddes yerlerin muhafaza hakkı da bunun üzerine katoliklere verilmişti. Bununla birlikte

1789 devrimi ile birlikte Fransa’nın bu hamiliği nihayet buldu7. Laiklik prensibi gereği

Fransa’nın Osmanlı Devleti’ndeki katolikleri himayesiz olması karşısında 1774 yılında imza

edilen Küçük Kaynarca Muahedesi ile Ortodoks tebaa Rusya himayesine girmişti8.

Bu durum aslında Rusya’nın, Osmanlı İmparatorluğu’nu yıkmak, başka devletlerle

 pay etmek veyahut onu himayesine almak yolundaki politikasını şimdi kutsal yerler problemi

ile yürütmesinden ibaretti9. Rusya mezhep olarak Ortodoks idi buna karşın  Osmanlı

İmparatorluğu tebaasının da büyük kısmı Ortodoks kilisesine   bağlı idi. Kutsal yerlerdeki

Ortodoks çıkar ve hakları, Katoliklerinkinden çok eski idi. Bunu göz önünde bulunduran

Çarlık idaresi Rusya’yı Ortodoksların hamisi durumuna getirmeye çalıştı ve buna dayanak 

noktası olarak Küçük Kaynarca Antlaşması’nı esas aldı10. Lakin Antlaşmaya göre Osmanlı

Devleti sınırları içerisindeki hıristiyanların ikinci bir koruyucusu yoktur. Antlaşma

maddesinde mezhep farklılığına değinilmediğinden Osmanlı Devleti sadece ortodoksların

değil, bütün hıristiyanların koruyucusu durumundadır. Rusya ile ilgili olan, onlara verilen

imtiyaz yine antlaşmada çok açık bir dille ifade edilmiştir. 14. madde gereği Rusya

İstanbul’un Galata tarafında Beyoğlu’nda herkesin gidip geldiği yol üzerinde bir kilise

6 Karal, a.g.e., 2247 Heyet, Mufassal Osmanlı Tarihi, İstanbul, 1963, s.30188 Kurat, Nimet Akdes, Rusya Tarihi Başlangıcından 1971’ye Kadar, Ankara, 1987, s. 290.9 Yetişkin, Mehmet, “Rusların Türk Toprakları Üzerinde Yayılmasının Sebepleri Üzerine Bazı Düşünceler”, Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, Ocak 2007, s. 691.10 Karal, a.g.e., s. 225.

Page 5: makamat-ı mübareke meselesi

5/14/2018 makamat- m bareke meselesi - slidepdf.com

http://slidepdf.com/reader/full/makamat-i-muebareke-meselesi 5/16

yapacaktı11. Rusya, kendi görüşüne göre yorumladığı 1774 tarihli Küçük Kaynarca

Antlaşması’na  dayanarak Osmanlı tebaası olan Ortodokslar üzerine himaye hakkı iddia

etmekteydi.

Fransa’nın 1798  yılında  Mısır’ı işgal etmesinden sonra Osmanlı Devleti ile Fransa

arasındaki ilişkiler giderek bozulmaya başlamıştı . Bununla birlikte Fransa’nın gerek Yunan ve

gerekse Mehmet Ali Paşa isyanlarında taraf tutması ve bu arada Cezayir’i ele geçirmesi

ilişkilere gölde düşüren olaylar olmuştur. Bu olaylar sonucunda, Fransa’nın Osmanlı Devleti

üzerindeki nüfuzu da oldukça azalmıştır 12.

1815 Viyana Kongresi sonrasında Fransa’da krallığın yeniden kurulması sonrasında

Fransa kralları eski haklarından tekrar faydalanmak istediklerinde karşılarında ortodoksların

hamisi Rusya’yı buldular. Bu durum 1848 ihtilallerine kadar sür dü13. 1852 yılında imparator

olan Louis Napolyon, Cumhurbaşkanlığı sırasında, papazların ve kilisenin desteğini sağlamak

ve aynı zamanda Fransa’nın Ortadoğu’da kaybettiği nüfuzu yeniden kuvvetlendirmek 

amacıyla Makamat-ı Mübareke  konusunu kurcalamaya başladı14. Bunda Napolyon’un rejim

değişikliği nedeniyle şaşkınlık ve kuşku içerisinde bulunan Fransız kamuoyunun dikkatini

 başka yöne çekmek ve Fransa’ya karşı oluşturulmuş olan siyasi cepheyi dağıtmak amaçları da

söz konusu idi. Fransa kralı, iç siyasetinde meşruiyetini ve etkinliğini sağlayabilmek için

ortodokslara karşı katolikliğin koruyuculuğunu üstlenmeyi uygun bulmuş ve bu siyasetini

aynı zamanda Fransa dış politikasının ana mihveri haline getirmiştir 15.

4.  Makamat-ı Mübareke’nin Bir Sorun Olarak Ortaya Çıkışı 

XVIII. yüzyıldan sonra Fransa’nın katolikleri ve Rusya’nın da ortodoksları koruma ve

himaye etmeye yönelik bir politika gütmeleri   bu meselenin asıl  nedenini oluşturmaktadır .

Osmanlı Devleti’nde bulunan Hıristiyan kiliseleri ve Makamat-ı Mübareke Meselesi

Fransa’dan ziyade Rusya açısından daha büyük bir önem arz etmekteydi. Zira, Osmanlı 

Devleti’nin nüfusunun üçte birini yani 12-13 milyonunu Ortodoks Hıristiyanları 

oluşturmaktaydı. Bu nedenle ortodoks hacıların Makamat-ı Mübareke’yi ziyaretleri ve

11 Köse, Osman, 1774 Küçük Kaynarca Antlaşması, Ankara, 2006, s. 206.12 Gencer, Ali İhsan, “Tanzimat Fermanı (1839)‟dan 1876‟ya Kadar Osmanlı İmparatorluğu”, Doğuştan Günümüze Büyük  İslam Tarihi, XI, İstanbul, 1989, s. 463. 13 Heyet, a.g.e. ss. 3018 – 3019.14 Armaoğlu, Fahir, 19. Yüzyıl Siyasi Tarihi, Ankara, 1997, s. 231.15 Yeniçeri, Özcan, “Kırım Savaşı, Islahat Fermanı ve Paris Barış Antlaşması”, Türkler Cilt: 10, s. 843.

Page 6: makamat-ı mübareke meselesi

5/14/2018 makamat- m bareke meselesi - slidepdf.com

http://slidepdf.com/reader/full/makamat-i-muebareke-meselesi 6/16

buradaki   bazı işlerin ortodokslar tarafından üstlenilmesi gibi meseleler Rusya’nın sık sık 

ortaya attığı anlaşmazlık konusuydu. Buna karşılık Osmanlı Devleti’nde yaşayan katoliklerin

nüfusu ortodokslara göre haylice azdı. 

Avrupa siyaseti açısından meselenin önemi nedeniyle İngiltere ve Prusya gibi 

Protestan dinine mensup devletler de bu anlaşmazlık  konusuna dahil oldular. İngiltere’nin

İstanbul Sefareti 8 Eylül 1845’de Kudüs’te ilk Protestan kilisesi inşası  hakkında Padişahtan

ferman almayı başardı. Osmanlı Devleti hiçbir asırda yeni bir   kilise yapılmasına izin

vermediği gibi eski kiliselerin tamiri için bile bizzat  sadrazamın yazılı izni gerekirdi. Bu,

Mustafa Reşid Paşa’nın İngiltere’yi memnun  etmek için Padişahtan aldığı bir ferman idi.

Ayrıca 1852 yılında Lord Stratford, 1850  yılında Katoliklere ve Ortodokslara verilmiş

hakların Protestanlara da verilmesini  sağlamıştı. Bu tarihten sonra Protestanlarda Osmanlı

Devleti içinde resmen bir cemaat olarak tanınmaya başladılar. Menfaatlerini savunmak için

kendilerine bir temsilci seçme hakkını elde ettiler 16.

Ocak 1842’de Kamame kilisesinin yangında yıkılan kubbesinin tamiri konusundaki

çekişmeler, Kasım 1847’de Kutsal Yıldız’ın kayıp edilmesi ve akabinde tarafların birbirini

suçlaması Osmanlı Devleti’nin ara buluculuğunu kabul etmemeleri Makamat-ı Mübareke’nin

giderek alevlenmesine neden oldu. Louis Napolyon, 1849’da Papalığın yeniden 

düzenlenmesine yardım ettiği gibi Makamat-ı Mübareke’ye  Ortodoksların girişlerinin 

engellenmesi gibi bir takım isteklerde bulunmak amacıyla General Charles  Aupick’i 

İstanbul’a gönderdi. Louis Napolyon, Kutsal Yerler’e ilişkin olarak   General Aupick’ten bir 

rapor istemişti. Aupick’te Katolikleri kayıran bir raporu  hazırlayarak Napolyon’a

göndermişti17. İşte bu raporu dayanak kabul eden Fransa’nın  İstanbul Sefiri General Aupick 

28 Mayıs 1850 tarihinde, Hariciye Nazırı Âli Paşa’ya bir nota verdi. Fransa’nın bu istekleri,

İstanbul’daki Avusturya, İspanya, Portekiz, İki Sicilya ve Toskana temsilcileri tarafından da

destekleniyordu18 (Karal, 1983: 226). Bu nota ile 1740 kapitülasyonunun hükümleri gereğince

Fransa, Osmanlı Devleti’nden şu taleplerde bulundu19:

16 Öztuna, Yılmaz, Tanzimat Paşaları Ali ve Fuad Paşalar, İstanbul, 2006, s. 183.

17Karasu, Cezmi, Kırım Savaşı Sırasında Osmanlı Diplomasisi (1853-1856), Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler

Enstitüsü Basılmamış Doktora Tezi, Ankara, 1998, s. 19. 18

 Karal, a.g.e., s. 226. 19 Çavlı, Emin Âli, Kırım Harbi, İstanbul 1957, s. 7. 

Page 7: makamat-ı mübareke meselesi

5/14/2018 makamat- m bareke meselesi - slidepdf.com

http://slidepdf.com/reader/full/makamat-i-muebareke-meselesi 7/16

-  Kudüs’te Hıristiyanlarca kutsal olduğu kabul edilen, 1740 kapitülasyonuyla

tasarrufu Latinlere verilmiş  ve daha sonradan çoğunluğu Ortodokslar 

tarafından zapt edilmiş olan 9 mahallin Katoliklere iadesini, 

-  Kaybolan Yıldız’ın yerine yenisinin konmasını, 

-  Kamame Kilisesi’nde herşeyin önceki haline getirilmesini, 

-  Kamame Kilisesi’nin kubbesinin tamiri hakkı ile bu kilisenin anahtarlarından

birisinin Katolik rahiplere verilmesini,

-  Makam-ı İsa’nın kubbesinin Katolik rahiplerce tamirinin yapılması ve içinin

1808 yangınından önceki hale getirilmesi. 

Bu, Makamat-ı Mübareke’de Katoliklere, Ortodokslar aleyhine yeni hakların verilmesi

anlamına gelmekteydi. Fransa’nın bu isteğine karşın Rusya da 1774 Antlaşmasının

hükümlerinin uygulanmasını istedi. Osmanlı Devleti ise iki arada bir derede kalmıştı ve

Fransa ve Rusya ile yeni bir gerilim yaşamak istemiyordu. Bu yüzden Makamat -ı

Mübareke’deki mezhepler arasındaki düzeni sağlamak için o güne kadar verilmiş fermanları

yeniden inceleyecek bir komisyon kurma kararı alındı ve bu durum ilgili devletlere bildirildi.

Komisyonun karma olmasının istenmesiyle sorun uluslar arası bir nitelik kazanmış oldu. Çar 

I. Nikola’nın Ekim 1851 yılında ortodokslar lehine olan statükonun değiştirilmesini kabul

etmeyeceğini bildirmesi üzerine komisyon çalışmalarını sona erdirdi. Kurulmuş olan

komisyon katoliklere bazı haklar vermekle birlikte ortodokslar lehine bir karar aldı. Rusya

 bununla da yetinmeyerek, Osmanlı Devleti’nden bununla ilgili bir ferman çıkarmasını istedi.

Bunun üzerine Bab-ı Ali Rusya’nın isteğini yerine getirerek ortodokslar için de bir ferman

düzenledi. Bu ferman katoliklerin bazı haklarına dokunduğu için Fransız elçisi bu fermanı

 protesto ettiyse de Babıalinin bunun yalnız Kudüs arşivinde kalacağını ve yayınlanmayacağını

  bildirmesi üzerine ses çıkarmadı. Fakat Kudüs’teki Rus başkonsolosu bu fermanın resmen

ilan edilmesini istedi. Bu isteği Rus elçisince de desteklendi. Fransız elçisi ise ferman ilan

edilirse bir Fransız filosunun Çanakkale’yi abluka edeceğini bildirdi. Bunun üzerine kararda

 bazı değişiklikler yapıldı ama her iki devlet de bu değişikliklerden memnun olmadı20.

Böylece Kutsal Yerler meselesi Fransa ve Rusya arasında bir nüfus ve şeref meselesi

haline gelmiş oldu. Her devlet menfaatini en fazlaya çıkarmaya çalışırken Osmanlı Devletinin

 payına sıkıntı ve sorunlarla boğuşmak düştü. Gerçekte Rusya Kutsal Yerler sorununu Osmanlı

20 Yeniçeri, a.g.m., s. 844. 

Page 8: makamat-ı mübareke meselesi

5/14/2018 makamat- m bareke meselesi - slidepdf.com

http://slidepdf.com/reader/full/makamat-i-muebareke-meselesi 8/16

Devletini parçalamak için vasıta olarak kullanıyordu. Sorunun yatışmaya yüz tuttuğu bir anda

insiyatifi elinde tutmak isteyen Rusya, İstanbula Prens Mençikof’u göndererek yeni bir takım 

isteklerde bulundu.

Aslında Kudüs’teki Mukaddes Yerler’e ilişkin talepler konusunda hem Fransa hem de

Rusya biraz müsamahakar davranmaya   başlamıştı. Özellikle Rusya’nın sergilediği tavır 

Ortodoks Hıristiyanların gözünde  mevkiini oldukça düşürmüştü. Bu yanlışlığını çabucak 

anlayan ve kaybolan nüfuzunu kazanmak üzere Rusya yukarıda ifade edildiği gibi özel

görevle bir elçi gönderme kararını vermiştir 21.

5.  Mençikof’un İstanbul’a Gönderilmesi ve Rusya ile İlişkilerin Gerilmesi 

Çar Nikola uzun zamandan   beridir Osmanlı İmparatorluğu’nun istikbali ile meşgul

  bulunuyordu ve bu hususta bazı teşebbüslere de girişmişti. 1852 Aralık’ında İngiltere’de

kabine değişikliği yaşanmıştı, Fransa ile ilişkilerini müspet yönde geliştiremeyen Çar Nikola,

Prens Mençikof’u İstanbul’a göndermeden önce son bir hamle olarak İngiltere’deki bu kabine

değişikliğini İngiltere ile olan ilişkilerini tekrar düzeltmek için büyük bir fırsat olarak gördü

ve Osmanlı Devleti konusunda İngiltere ile anlaşmak üzere harekete geçmeye karar ve rdi22.

Çar Osmanlı Devleti’nin geleceği ile ilgili düşüncelerini İngiltere’nin Petersburg elçisi Sir 

Hamilton Seymour’a açtı ve Seymour da bunu İngiltere hükümetine iletti. Fakat Osmanlı

Devleti’nin parçalanmasını içerene bu öneri o dönemde Osmanlı Devleti’nin toprak

 bütünlüğünden yana bir politika izleyen İngiltere tarafından reddedildi.

İngiltere’nin bu çekingenliği karşısında Fransa ile anlaşma zemini arayan Çar 

Makamat-ı Mübareke Meselesinin halli hususunda Napolyon’un müzaheretini istemişti.

Anlaşıldığı üzere Çar Nikola hasta adamın mirasından kendisine düşen payını daha önceki

devirlerde Avrupa’nın yaşadığı büyük veraset harplerine benzer bir harpten kaçınarak ve de

  başlıca devletlerle anlaşarak temin etmek niyetinde idi. Bunun gerçekleşmesi için de

Makamat-ı Mübareke Meselesi oldukça elverişli bir vesile teşkil etmekteydi. Paylaşımda

Rusya asıl olarak Eflak ve Boğdan’ı himayesi altına   alacaktı. Sırbistan ve Bulgaristan

21

 Slade, S. Adulphus [Müşavirpaşa], Türkiye ve Kırım Harbi, (Çev. Ali Rıza Seyfi), Askeri Matbaa, İstanbul, 1943, s. 51.22 Şimşir, Bilal N., Kırım Savaşı Arefesinde Mustafa Reşit Paşa’nın Yazışmaları, Mustafa Reşit Paşa ve Dönemi Semineri,

Ankara, 1987, ss. 77 – 78.

Page 9: makamat-ı mübareke meselesi

5/14/2018 makamat- m bareke meselesi - slidepdf.com

http://slidepdf.com/reader/full/makamat-i-muebareke-meselesi 9/16

 bağımsızlıklarını elde edecekti. İngiltere’ye Mısır ve  Girit’i teklif etmişti. Rusya boğazlara,

Avusturya ise Çanakkale’ye yerleşirse İstanbul  serbest bir şehir olduğu gibi boğazlar da

ticarete açık olacaktı. Ayrıca Avusturya’nın Adriyatik kıyılarına yerleşmesine ve Fransa’nın

da Girit adasına yerleşmesine müsaade edilebileceği gibi Türklere Asya’da küçük bir toprak 

  parçası bırakılacaktı.  İngiltere Devleti bu teklife yanaşmadı. İngiltere’den istediği cevabı

alamamış olan  Çar, Fransa ile antlaşmayı düşündü. Osmanlı Devleti’nin kendisine verdiği

sözü tutmadığını üstelik hakarete uğradığını söyleyerek Kutsal Yerler Meselesi’nin çözümüne

dair Fransa’nın düşüncelerini sordu. Ancak Fransa’dan da müsbet bir cevap alamayınca tek 

 başına harekete geçmeye karar vermişti23.

Prusya ve Avusturya, Rusya’nın dostu idi. Osmanlı Devleti’ne karşı ittifaklarını

sağlamak mümkün olmasa bile, dostça tarafsızlıklarını elde etmek ihtimali çoktu. İngiltere ve

Fransa Osmanlı Devleti’nin toprak bütünlüğünden yana idi fakat coğrafi durumları itibariyle

her ikisi de, Osmanlı Devleti’ne kısa bir zamanda donanmadan başka bir kuvvetle yardımda

bulunmayaa elverişli değildi. Bununla birlikte Fransa’da rejim yeni değişmişti. Halkın,

İmparatoru, Rusya’ya karşı bir harpte tutacağı şüpheli idi. İşte bu düşüncelerle Çar I. Nikola,

İstanbul’a elçi olarak Prens Mençikof ’u göndererek Osmanlı Devleti’ni himayesine almak

için baskı yapmayı düşündü24.

Prens Mençikof Şubat 1853’te büyükelçi olarak İstanbul’a gönderildi. Kendisine üçlü

 bir görev verilmişti. Fransız yanlısı olarak adledilen Dış işleri bakanı Mehmet Fuat’ın azlini

sağlayacak, Filistin’de Rum ortodokslara imtiyazlarını yeniden kazandıracak bir antlaşmanın

imzasını sağlayacak ve tüm Osmanlı topraklarında Rusya’nın ortodoksların koruyucusu

olması hususunu teyit ettirecekti. Fransızlara verilen ödünlerin geri alınması durumunda bir

ödül olarak Sultan Abdülmecit’e imparatorluğunu ve tahtını koruyacak bir savunma

antlaşmasının imza edilmesini garanti edecekti25.

Rusya Dış işleri bakanı Nesselrode tarafından Prens Mençikof’a gereğinde kullanmak 

üzere ikinci bir talimat daha verilmişti. Eğer Osmanlı Sultanı, Rusya ile işbirliğine gider ve

Fransa aleyhine bir antlaşma yaparsa o zaman iki devlet arasında Fransa’nın Kudüs’teki  

nüfuzunu birkaç yıl içinde sınırlandıracak bir çözüm yolu bulunacaktı. Fakat bu alternatif 

23 Baykal, a.g.e., s. 253.

24

 Karal, a.g.e., s. 227. 25 Palmer, Alan, Osmanlı İmparatorluğu Son Üç Yüz Yıl Bir Çöküşün Yeni Tarihi, Çev. Belkıs Çorakçı Dışbudak,

İstanbul, 1995, s. 190. 

Page 10: makamat-ı mübareke meselesi

5/14/2018 makamat- m bareke meselesi - slidepdf.com

http://slidepdf.com/reader/full/makamat-i-muebareke-meselesi 10/16

talimat hiçbir vakit gündeme getirilmemiştir. Kısacası, Kutsal Yerler  Meselesi’nde haksızlığa

uğradığını düşünen ve bundan derin bir üzüntü duyan Çar, bunu bir bahane olarak kullanarak

Osmanlı Devleti’nde yaşayan dindaşları üzerinde  koruyuculuk vasfını elde etmeyi

amaçlamıştı. Her fırsatta politik bir amacının olmadığını ifade eden Çar’ın diğer bir hedefi de

Osmanlı Devleti’yle bir savunma  antlaşması yapmak suretiyle onu koruması ve himayesi

altına almak suretiyle ittifak  kurmaktı. Prens Mençikof’a verilen talimatın özü bu şartlardan

ibaretti ve eğer bu şartlar kabul edilmezse savaş kaçınılmazdı26.

Prens Mençikof, iki devlet arasındaki müzakerelerin İngiltere ve Fransa devletlerinden

gizli tutulmasını istemiş ise de Osmanlı Devleti tüm gelişmelerden bu iki devletin 

maslahatgüzarlarını devamlı surette haberdar etmiştir. Rusya’ya karşı destek  arayışında olan

Osmanlı Devleti, İngiltere ve Fransa’ya müracaat ederek     bağımsızlıklarının ve toprak 

 bütünlülüklerinin korunması, İstanbul üzerine ani bir  saldırının önlenebilmesi ve devletin Rus

himayesine girmesini istemiyorlarsa derhal bir donanma göndermelerini istedi27.

İngiltere ve Fransa Mençikof’un niyetini anlamışlar ve Osmanlı Hükümetine

Mençikof’un ilk isteği olan ortodoks kilisesinin imtiyazlarının teyidi ile bu konuda gelecek 

için de bir teminat verilmesi hususunu kabul etmesini telkin etmişlerdir. Osmanlı hükümeti de

Mençikof’un bu isteğini kabul etmiştir.

Lakin İngiltere, Fransa ve Osmanlı Devleti’nin iyi niyetleri, Rusya ile ihtilafa son

vermeğe yeterli gelmedi, zira Prens Mençikof ’un maksadı  başka idi. Nitekim Kutsal Yerler 

Sorunu halledilince asıl gayesini açığa vuran talep ve teklifini  Osmanlı Devleti’ne bildirdi.

Bunu İstanbul’a gelişinden yaklaşık iki ay sonra Babıali’ye verdiği yeni bir ültimatomla yaptı

(5 Mayıs 1853). Bu ültimatoma göre28:

- Osmanlı Ülkesinde yaşayan Ortodoks mezhebinin tasarrufunda bulunan emlak ve

yerlerle ilgili eskiden beri temin olunan imtiyazatlar bundan böyle değişmeden devam edecek. 

- Kudüs-ı Şerif’teki gerek Rum Kilisesi’nin ve gerek Rum Kilisesi Patriği ile bunların

maiyetinde bulunan piskoposların kadimden beri elde etikleri imtiyazatlar korunacak ve

Kamame Kilise’si ile sair ziyaretgâhlarda hiçbir taarruza uğramadan ibadet edebilecekler.

26

 Andıç, Fuat-Andıç, Süphan, Kırım Savaşı- Âli Paşa ve Paris Antlaşması, İstanbul, 2002, s. 19.27 Danişmend, a.g.e., s. 144. 

28 Yeniçeri, a.g.m., s. 844. 

Page 11: makamat-ı mübareke meselesi

5/14/2018 makamat- m bareke meselesi - slidepdf.com

http://slidepdf.com/reader/full/makamat-i-muebareke-meselesi 11/16

 

- 1852 yılında ilan edilen fermanla Kamame Kilisesi’nin büyük kubbesinin tamiri ve

sair kutsal yerlerde belirlenen statüko korunacaktır.

- Rusya’ya papazlarının ayinlerini icra edecek bir kilise ve hastalarının bakımını

yapacak bir hastane inşası için münasip bir yer verilecektir. Ayrıca bu kilise ve hastanenin

kontrolü Beriyyetü’ş-Şam ve Filistin’deki Rusya konsolosunun elinde olacaktır .

İngiliz büyükelçisi Lord Stratford bu isteklerin reddini tavsiye etmişti. Osmanlı

Devleti egemen bir devlete yapılması dahi mümkün olmayan bu istekleri derhal reddetti. 

Prens Mençikof, verdiği 5 Mayıs 1853 tarihli ültimatomun ret edilmesi üzerine 11 Mayıs1853’te Babıali’ye ikinci bir ültimatom verdi. İstekleri kabul edilmezse ilişkilerin

kesileceğini, bundan doğacak tüm sonuçların sorumlusunun Osmanlı hükümeti olacağını  

söyledi ve cevap için Babıali’ye bu kez üç günlük bir süre tanıdı. Meclis, son Rus isteklerini

de incelikten sonra, kırk üç kişilik bir çoğunlukla bu istekleri redde karar verdi29.

6.  Rusya ile Diplomatik İlişkilerin Kesilmesi 

Prens Mençikof  İstanbul’u terk etmeden hemen önce içerik bakımından 5 Mayıs 1853

tarihinde verdiği notadan farksız olan 18 Mayıs 1853 tarihli bir nota verdi. Ayrıca Mençikof,

görevinin sona erdiğini, İstanbul’da bir Rus elçiliği bulundurmanın artık anlamının

kalmadığını, Rus elçiliği personeliyle birlikte İstanbul’u terk etmeye karar verdiğini bildirdi.

Rus isteklerinin kabul edilmeyişinin, Rusya’ya ve Ortodoks dinine bir hakaret olduğunu

söyledi. İstediklerini Rusya’nın kuvvet yoluyla elde edeceğini de ekledi. Bu durumda

Hariciye Nazırı Reşit Paşa, hazırlanmış olan Osmanlı notasını Mençikof’a gönderdi. Notada

Rum Ortodoks kiliselerine Osmanlı padişahlarınca verilmiş dini imtiyazların korunacağı, bu

imtiyazların öteki Hıristiyan mezheplerine tanınan hak ve ayrıcalıklardan daha az olmayacağı

 belirtiliyordu. Ayrıca Kudüs’te Ruslar için kiliseyle bir hastane yaptırılacağını, bu konuda ve

Kudüs’teki Rus papazlarının imtiyazları konusunda Babıali’nin Rusya ile bir senet

imzalamaya hazır olduğunu bildiriyordu30.

29 Şimşir, s. 80.

30 Şimşir, s. 81. 

Page 12: makamat-ı mübareke meselesi

5/14/2018 makamat- m bareke meselesi - slidepdf.com

http://slidepdf.com/reader/full/makamat-i-muebareke-meselesi 12/16

Prens Mençikof’un 21 Mayıs’ta sefaretini terk ile İstanbul’dan ayrılması Makamat-ı

Mübareke Meselesi’nde yeni bir dönemeçe girilmesine neden oldu. Rus maslahatgüzarı da 27

Mayıs tarihinde İstan bul’u terk etmiş ve Rusya ile Osmanlı Devleti’nin diplomatik ilişkileri

resmen kesilmiştir 31. Çar I. Nikola , Prens Mençikof’un İstanbul’da başarısız olduğuna dair bir 

rapor aldığında “Sultanın beş    parmağını yanağımda hissediyorum” diyecek kadar

hiddetlenmişti.  Prens Mençikof’un diplomatik ilişkileri keserek sefaretini terk etmesiyle 

beraber Rusya, Osmanlı Devleti sınırlarına asker ve donanma yığmaya başladı. Bunun üzerine

Osmanlı Devleti de 26 Mayıs 1853 günü 1841 Londra Boğazlar  Sözleşmesi’ne imza koyan

Avusturya, İngiltere, Fransa ve Prusya sefaretlerine kendini korumak amacıyla Tuna kıyıları,

Anadolu sahilleri ve boğazlarda askeri  tedbirler almaya başladığını ve bu konuda kendisine

hak vereceklerini ümit ettiğine dair bir nota vermiştir 32. Zaten, Prens Mençikof’un İstanbul’u

terk ettiği aynı gün  İngiltere de Malta’da bulunan donanmasına Salamis’te bulunan Fransa

donanmasına katılması yönünde emir vermiştir33.

Prens Mençikof’un İstanbul’u terk etmesi ve Rusya Devleti’nin bir takım askeri

tedbirler almaya başlaması üzerine Osmanlı Devleti de derhal askeri tedbirler  almaya başladı.

Tuna Nehri kıyısında mevcut kale ve mevkilere asker sevki, istihkamların yenilenmesi ve

Beşiktaş pişgahında bulunan donanmanın boğaza çekilerek Rus harp gemilerinin saldırılarına

karşı tedbir alınması gibi önlemlere  başvurulması düşünüldü. Ayrıca, Rus tüccar ve tebaasının

işlerinin eskisi gibi devam etmesine ve herhangi bir zarar görmemeleri için eskisine göre daha

da dikkat ve itina gösterilmesi tüm memurlara bildirildi34.

Mençikof’un İstanbul’u terk etmesinin ardından isteklerini kabul ettirme çabasını

askeri yollarla gerçekleştirmek isteyen Çar I. Nikola, kendisine göre bir fütühat olmayan bir 

tedbir olarak rehin mahiyeti altında Memleketeyn’i işgale karar verdi. Öte yandan da

Avusturya aracılığı ile Osmanlı Devleti’ni Rus tekliflerine razı olmaya zorlamak için

diplomatik faaliyetlere de girişti. Ancak Avusturya’nın da durumdan mütereddit olması ve

Makamat-ı Mübareke Meselesinin çözümü için büyük devletleri adres göstermesi üzerine Çar 

  Nikola Rus halkına hitaben neşrettiği beyannamede Memleketeyn’e giriş gerekçesinin

Ortodoks inancının korunması olduğunu açıkladı.

31 Yerasimos, Stefanos, Azgelişmişlik Sürecinde Türkiye (Tanzimattan I. Dünya Savaşı’na), Cilt: II, İstanbul, 1977, ss.

682 – 683. 32

 Yerasimos, a.g.e., s. 685.33 Fevzi, 1853-1856 Türk-Rus Harbi ve Kırım Seferi, Devlet Matbaası, İstanbul, 1927, s. 7 

34 CH. nr. 643, (5 Z 1269 / 9 Eylül 1853). 

Page 13: makamat-ı mübareke meselesi

5/14/2018 makamat- m bareke meselesi - slidepdf.com

http://slidepdf.com/reader/full/makamat-i-muebareke-meselesi 13/16

 

Rusya’nın Memleketeyn’e girmesi şüphesiz bir savaş gerekçesi idi. Ancak Bab-ı Ali

Rusya ile olan ilişkilerini İngiltere ve Fransa ile istişare ederek yürüttüğü için hemen

Rusya’ya  karşı bir savaş kararı almadı ve telkinlere uyarak Rusya’yı protesto ile yetindi.

Böylece Bab-ı Ali’nin amacı Rusya ile Avusturya’yı karşı karşıya getirmek ve söz konusu

işgalin haksızlığını kanıtlamaktı. Söz konusu işgal Avusturya ve Prusya için de rahatsız edici

boyutta idi. Bu sebeple Avusturya Rusya’nın saldırısına karşı sınıra kuvvet yığmaya başladı.

Prusya da Rusya’nın müttefiki olmasına karşın Rusya’ya tepki gösterdi35.

7.  Değerlendirme 

Görüldüğü üzere Makamat-ı Mübareke Meselesi görünürde bir sebeb niteliğinde deolsa Kırım Savaşı’na giden yolda önemli bir mihenk taşı olması niteliğinin yanında Fransa ve

Rusya’nın özellikle de Osmanlı Devleti’ndeki gayrimüslim tebaa üzerinde hak iddia etmeleri

yoluyla Osmanlı Devleti’nin köşeye sıkıştırma politikalarının da bir uzantısı olmuştur.

Osmanlı Devleti bu süreçte her ne kadar iki taraf için de müşterek memnuniyet sağlayacak 

kararlar vermeye çalışsa da ilgili devletlerin kendi iç işlerine karışmasını da bir türlü

engelleyememiştir.

General Mençikof’un İstanbul’a gönderilmesinden önce Osmanlı Devleti’nin

  paylaşımı hususunda İngiltere ve Fransa’ya tekliflerde bulunan fakat beklediği cevabı

alamayan Çar I. Nikola takip eden süreçte Mençikof vasıtası ile Osmanlı Hükümetine ilettiği

talepleri yoluyla Osmanlı Devleti üzerine hegemonya kurmaya çalışmıştır. Mençikof’un ilk 

isteklerini İngiltere ve Fransa’nın da savaştan kaçınma politikası gereği kabul eden Bab-ı Ali,

Mençikof’un asıl niyetinin ortaya çıkması üzerine Lord Stratford’un da tavsiyeleri üzerine

Rus tekliflerini reddetmek ve belki de olası bir savaşı kabul etmek durumunda kalmıştır.

Zaten gidişat da bu şekilde zuhur etmiş ve sonuçta Mençikof’un İstanbul’u terk etmesininardından önce diplomatik ilişkiler son bulmuş sonrasında da Rusya önce Memleketeyn’in

sınırına asker yığmış ve burayı işgal etmiştir. Osmanlı Devleti savaşa hemen girişmemiş ve

üçüncü tarafların da böylelikle Rusya’ya olumsuz bakmalarını sağlamıştır.

Makamat-ı Mübareke Meselesi  Rus Devleti’nin Osmanlı Devleti üzerindeki asırlar 

  boyu süren emellerinin bir yansıması üzerine ortaya çıkmış olmakla birlikte diplomatik 

ilişkiler bağlamında çok çetin bir rekabete şahit olunan keskin bir viraj niteliği taşımaktadır.

35 Yeniçeri, a.g.m., s. 845. 

Page 14: makamat-ı mübareke meselesi

5/14/2018 makamat- m bareke meselesi - slidepdf.com

http://slidepdf.com/reader/full/makamat-i-muebareke-meselesi 14/16

Dönemin Osmanlı Hükümeti ve Rus temsilcisi Mençikof arasında akıl almaz pazarlık ve

hamleler söz konusu olmuş lakin son söz yine de savaş meydanında söylenmiş, diplomatik 

araçlar Kırım Harbi’nin çıkmasını engelleyememiştir. Sonuçta ilgili dönemdeki Osmanlı

diplomasisi çok ayrıntılı bir şekilde ele alınması gereken, oldukça mühim ve bir o kadar da

karmaşık bir stratejiler silsilesi olarak tarihteki yerini almıştır. 

Page 15: makamat-ı mübareke meselesi

5/14/2018 makamat- m bareke meselesi - slidepdf.com

http://slidepdf.com/reader/full/makamat-i-muebareke-meselesi 15/16

Kaynakça:

Andıç, Fuat-Andıç, Süphan, Kırım Savaşı- Âli Paşa ve Paris Antlaşması, İstanbul, 2002.

Armaoğlu, Fahir, 19. Yüzyıl Siyasi Tarihi, Ankara, 1997.

Baykal, Bekir Sıtkı, Makamat-ı Mübareke Meselesi, Belleten XXIII/90, Nisan, 1959. 

CH. nr. 643, (5 Z 1269 / 9 Eylül 1853).

Çavlı, Emin Âli, Kırım Harbi, İstanbul, 1957. 

Danişmend, İsmail Hami, İzahlı Osmanlı Tarihi Kronolojisi, Cilt: 4, TTK, Ankara, 1955.

Ercan, Yavuz, “Osmanlı Devleti‟nde Müslüman Olmayan Topluluklar (Millet Sistemi), Yeni

Türkiye, c.6, s.32, Ankara, 2000.

Fevzi, 1853-1856 Türk-Rus Harbi ve Kırım Seferi, Devlet Matbaası, İstanbul, 1927.

Gencer, Ali İhsan, “Tanzimat Fermanı (1839)’dan 1876’ya Kadar Osmanlı İmparatorluğu”,

 Doğuştan Günümüze Büyük İslam Tarihi, XI, İstanbul, 1989. 

Hayreddin, 1270 Kırım Muharebesinin Tarih-i Siyasiyyesi, (Yayınlayan: Ahmed İhsan ve 

şürekası), İstanbul, 1326.

Heyet, Mufassal Osmanlı Tarihi, İstanbul, 1963. 

Karal, Enver Ziya, Osmanlı Tarihi, V, Ankara, 1983.

Karasu, Cezmi, Kırım Savaşı Sırasında Osmanlı Diplomasisi (1853-1856), Ankara

Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Basılmamış Doktora Tezi, Ankara, 1998.

Köse, Osman, 1774 Küçük Kaynarca Antlaşması, Ankara, 2006. 

Kurat, Nimet Akdes, Rusya Tarihi Başlangıcından 1971’ye Kadar, Ankara, 1987.

Page 16: makamat-ı mübareke meselesi

5/14/2018 makamat- m bareke meselesi - slidepdf.com

http://slidepdf.com/reader/full/makamat-i-muebareke-meselesi 16/16

Yetişkin, Mehmet, “Rusların Türk Toprakları Üzerinde Yayılmasının Sebepleri Üzerine Bazı

Düşünceler”, Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, Ocak, 2007.

Öztuna, Yılmaz, Tanzimat Paşaları Ali ve Fuad Paşalar, İstanbul, 2006.

Palmer, Alan, Osmanlı İmparatorluğu Son Üç Yüz Yıl Bir Çöküşün Yeni Tarihi, Çev.

Belkıs Çorakçı Dışbudak, İstanbul, 1995. 

Slade, S. Adulphus [Müşavirpaşa], Türkiye ve Kırım Harbi, (Çev. Ali Rıza Seyfi), Askeri

Matbaa, İstanbul, 1943.

Şimşir, Bilal N., Kırım Savaşı Arefesinde Mustafa Reşit Paşa’nın Yazışmaları, Mustafa Reşit

Paşa ve Dönemi Semineri, Ankara, 1987.

Yeniçeri, Özcan, “Kırım Savaşı, Islahat Fermanı ve Paris Barış Antlaşması”, Türkler Cilt: 10.

Yerasimos, Stefanos, Azgelişmişlik Sürecinde Türkiye (Tanzimattan I. Dünya Savaşı’na),

Cilt: II, İstanbul, 1977.