Maltepe Osmangazi İHO Çınar Dergisi 2.Sayı

Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu

Ay’a Tırmanan Çocuk(David Almont)

Gülistan (Şeyh Said Şirazi)

2014-2015 Eğitim Öğretim Dönemi 2

“Okumadığımız Gün Karalıktayız” dedik ve Okuduk... Allah’ı Arayan Çocuk (Ünver Oral)

ÇINAR DERGİSİ

Hikayeler (Anton Çehov)

A H , İ L K B A H A R ! Kış mevsiminin insanı ümitsizliğe iten o puslu havasının ardından güneş ışıkları saçlarını nazlı nazlı savuran bir eda ile girmeye başlar hayatımıza. Mevsim değişir, gün aydınlanır, ilk-bahar gelir.

Ah, ilkbahar! Ne çok özlettin kendini. İlkbahar dirilişidir ruhumuzun. Toprağın yeniden doğuşudur. İçimize günlük güneşlik şarkılar söyleten mevsimdir ilkbahar.

Hele de ilkbahar toplayıp bavulunu terk ettiyse şehri; kaldıysanız çetin, soğuk kış ayazında, iliklerinize kadar donduysanız, buz tuttuysa ruhunuz daha bir girer duanıza. Sıcacık… Ümit dolu…

İşte, ilkbahar sevinci gibi İmam Hatipler de yeni bir doğuş yaşadı. Dalları yeşerdi koca çınarın. Yeşeren dal-lar tomurcuklanacak, tomurcuklar rengarenk çiçekler aça-cak ülkemin geleceğinde. Bunun için geçmişini bilen, tari-hine yabancılaşmamış, kutsal değerlerine sahip çıkan, yüreği öğrenme sevgisiyle dolu, attığı adımdan emin, farkındalığı yük-sek, çalışmayı nice yıldır ekmeğini yiyip suyunu içtiği ülkesine karşı bir borç bilen, okumayı seven bir nesil yetişsin istiyoruz. Amacımızın, isteğimizin, umudumuzun ibresi hep bu yönde.

Yeniden doğuşa sahip çıkalım. Geçmişi geri getirecek her türlü ata letten uzak durmak birinci ödevimiz bun-dan sonra. İsteriz ki dallar hep yeşil kalsın, kokusu terk etmesin çiçeği, kışı sadece mevsim olarak yaşayalım ama ruhumuzdan uzak dursun, mevsim hep bahar olsun.

Unutmayalım ki kış bahara, gece sabaha meftun. Biz aydınlığa…

Ruşen EKŞİ Türkçe Öğretmeni

Mehmet Akif ERSOY

Editörden....

Okul Adına Sahibi: Mustafa Memiş (Okul Müdürü)

Editör: Ruşen Ekşi ( Türkçe Öğretmeni) Dergi Komisyonu:• Sevgülay Öztürk

(Müdür Yardımcısı)• Ebru Okuyan Küçük

(Müdür yardımcısı) • Ruşen Ekşi

(Türkçe Öğretmeni)• Radi İbbiği

(Türkçe Öğretmeni)• Kağan Fettah Kaçaran

(Türkçe Öğretmeni)• Beysefa Karabağ

(Sosyal Bil. Öğretmeni)• Zerrin Cankurtaran

(Fen Bil. Öğretmeni)• Arzu Oğuz

(Teknoloji Tasarım Öğretmeni)

İçindekilerEditörden...............................3Okul Müdürü Yazısı............4Müdür Yardımcıları ve Rehber Öğretmenler.........................5Resimler...............................6Öğretmen Yazıları.............7-13Öğrenci Yazıları............. 14-21Gezilerimiz......................22-23Projelerimiz.................... 24-29Kermes...............................30Tiyatro............................... 31Veli Eğitim Semineri......32-33Öğretmen Seminerleri...... 34Rehberlik Servisi ...............35Öğrenci Etkinlikleri ........36-42Kutlu Doğum....................43Sınıflarımız.......................44-59


4 5

Okulumuz Maltepe Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu olarak 2014/2015 Eğitim Öğretim yılında 2.okul dergimizi çıkarmış oluyoruz. Okul dergimizde yıl içerisinde yaptığımız etkin-liklerin bir bölümünü sayfa sınırlılığı içerisinde bulacaksınız. Bununla istedik ki sınıflar bazında her ne yapılmış ise tarihe kayıt düşerek bir dergi formatında ortaya koyalım. Arzumuz, der-gimizle umutları canlandıralım. Değerlerimizin ifade edildiği matbuat kervanına dahil olalım. Öğrencilerimiz sonraki yıllarda imam hatip Ortaokulu dönemlerinde dergi çalışmalarına ba-karak birlikte takım halinde neler başarabildiklerini görmelerini sağlamış olalım.

Dergi camiasında var olan dergilere nazaran çıkarmış olduğumuz okul dergimizde eksik-likler ve hatalar olabilir. Bu eksiklik ve hatalara takılmayıp, bir sonraki yıllarda daha makbul olmayı hedefleyelim.

Okul olarak, eğitim kadrosu olarak öğrencilerimizi çağın zorunlu kıldığı donanıma hızlıca ulaştırmak, yüzyıl sonrası olası inkişafı sağlayacak hazır oluşu şimdiden sağlamaktır. Öğrencilerimiz biz eğitimciler için her şeyimizdir. Onlara ne kadar zaman ayırırsak , on-larla ne kadar kaliteli ve anlamlı bir arada olabilirsek , hedeflediğimiz sonuca daha çabuk ulaşabileceğimizi düşünüyorum. Öğrencilerimiz bizim aynalarımız. Onlara ne verirsek onu bize yansıtırlar. Evvel emirde biz eğitimciler iyi örnek olmalıyız. Vatan sevgisi, mukaddesat sevgisi, bizi biz yapan üstün, faziletli ,erdemli uygulamalar güçlü işlenmeli, İmam hatipli olma ruhu gözardı edilmemelidir.. Bu duygu ve düşüncelerle okul idaresi olarak dergimizin meydana gelmesinde işi sıkı tutan dergi komisyonuna ,öğretmenlerimize, öğrencilerimize, velilerimize ve katkı veren herkese teşekkür ederim.

27/04/2015

Mustafa Memiş Okul Müdürü

Sevgülay ÖZTÜRK-Müdür Yardımcısı

Ebru Okuyan Küçük-Müdür Yardımcısı

Osmangazi İmam hatip Ortaokulunda görev yapma şerefine nail olduğum için Alllah’a sonsuz şükürler olsun. Her gün 800 fidanın bulunduğu gül bahçesine girmek mest ediyor ruhumu. Bütün benliğimde baharları yaşıyorum. Güllerin yüzü güldükçe bizlerin de yüzü gülüyor. İstikbalin baharlarının tohumlarıdır okulumuzdaki her gül fidanı. Bu yüzdendir ki bizler onlara gözbebeğimiz gibi bakarız. İnanıyoruz ki Gül Mevsimleri onlarla

gelecek...

İmam Hatip Okullarında çalışmak mesleğine başladığım ilk günden beri duam olmuştur.Bu yüzden Osmangazi imam Hatip Ortaokulu benim kabul olmuş duamdır.Bu okullarda yetişen er-demli ve ahlaklı öğrencilere bir katkım olursa bu da duamın meyvesi olacaktır.Rabbim bu mey-veleri görmeyi bizlere nasip eder inşallah

Lütfiye Kılıç-Rehber Öğretmen

Tayfun İleri-Rehber Öğretmen

“Şükür nedir? Dikene bakıp, gülü tahayyül etmektir. Bütünün, görünenden gayrı olduğunu hayal etmektir…”

(Feridüddin-i Attar)

“Ben öyle bilirim ki yaşamak Berrak bir gökte çocuklar aşkına savaşmaktır.”

(İsmet Özel)

Müdür Yardımcıları ve Rehber öğretmenler


6 7Okul Öğretmenlerimiz

MÜZİĞİN TOPLUM ÜZERİNDEKİ FAYDALARI Müziğin Genel Faydaları

Müzik dinlemenin ve müzikle uğraşmanın faydaları çok boyutludur. Müzik çocukların kendini ifade etme yeteneklerini geliştirir, estetik, yaratıcı ve yapıcı düşünme kapasitelerini artırır. Müzikle birlikte disiplin gibi konular çocuğa yavaş yavaş aşılanabilir. Müzik akademik performansı da olumla etkiler. Okul çağındaki çocukların daha hızlı okumaları; yazma, anlama ve düşünmede öğrenme güçlüğü çeken çocukların eğitimleri; stresin ve sıkıntının azaltılması yine müzikle başarılabilir. Bilim adamlarına göre müzik, bilişsel düşünme kabiliyetini artırmaktadır. Bilişsel düşünme ile müzik arasında güçlü bir ilişki olduğundan müzikle uğraşanlarda ya da sık müzik dinleyenlerde beyin aktivitesi artmaktadır. Almanya’da Friedrich Schiller Üniversitesinde yürütülmüş araştırmalar so-nucunda profesyonel ya da amatör olarak müzikle uğraşan insanların beyinlerinin daha büyük olduğu belirlenmiştir. MR görüntülerinden müzik aleti çalan ve günlük hayatta ağırlıklı olarak sağ elini kullandığını ifade eden kişilerin aslında sol ellerini de daha sık kullandıklarını tespit ederk-en, sürekli müzik aleti çalmanın beynin büyüklüğünü olumlu etkilediği sonucuna varmışlardır. Bunu da beynin kaslar gibi egzersiz yaptıkça büyüdüğünü; örneğin, piyano çalmanın notaları algılayan beynin tuşlara dokunan parmaklara ve pedallara basan ayağa emir vermesiyle bir koor-dinasyon oluşturarak beynin birden fazla bölgesini aynı anda çalıştırdığını, çok yönlü düşünmeyi ve bağlantılar kurmayı sağladığını, dolayısıyla da beynin kullanımını geliştirdiğini belirtmişlerdir.

MÜZİĞİN TIBBİ FAYDALARI

Birçok insanın derdi vardır. Birşeyler düşünüyordur ama ruh hali her zaman bozuktur. Ya sigaraya başvurur ya alkole ya da kötü alışkanlıklara .Genellikle sinirli saldırgan alıngan huysuz bir karaktere sahiptir .Sonuçta çoğu zaman ya kalp kırılır yada kalpsiz kalınır. Bunun büyük bölümü müziği sevmeyen insanlarda olur.Müziksever insanlar ise her zaman huzurlu sakin akıllı çevreye ve insanlara duyarlı inançlı insanlardır. Buyrun Müziğin faydalarını görelim...

MÜZİK ÖĞRETMENİ ARZU YÜCEBIYIK

Okul Memurlarımız

Emine ÇOBANM.Nilgün BAŞARANOĞLU

Okul Çalışanlarımız

Öğretmen Yazıları

Kadir Yurdaer Akpolatİlknur KaptanSongül YemenliYüksel GündüzMehmet KanayçınÖzcan KaptanTacattin SakaryaTaliye YılmazFatma BayrakNevin Odabaşı

Okul Aile Birliği

Bahattin Korkut (Okul Aİle Birliği Başkanı)


8 9

Öğretmenliğe başladığım yıl… Rize ili, İyidere ilçesi, Yaprak İlköğretim oku-lu… Konu olarak “Bölgeler ve Üretim Faaliyetleri”ni işlemekteyiz. Hâliyle Karad-eniz Bölgesi’ni işlerken balıkçılığın önemli bir geçim kaynağı olduğundan bahsettik. Balıkçılık ve balıktan bahsederken gayriihtiyarî “Olsa da yesek!” dediğim anlardan biri… Ders çıkışı eve geldim, her zamanki gibi birazcık dinlenebilmek için uzandım ve uyuyakaldım. Belirli bir zaman sonra çalan telefonun sesiyle uyandım. Evdeki balık kokusu bende bir anlık şaşkınlığa sebep olmuştu. Odanın ortasındaki görüntü şaşkınlığımı katbekat artırmıştı. So-fra kurulmuştu ve sofranın ortasında kızarmış balık ve balığa eşlik eden harika salata… Telefondaki ses öğrencilerimden birine aitti. Kendisi evimin hemen karşısındaki evde otu-ruyordu. Komşumdu yani aynı zamanda. Köy evinde oturduğum için kapıyı kilitlemiyordum. Evde hazırlattığı sofrayı ben uyurken evime getirmiş ve beni uyandırmadan bırakıp gitmişti. Şaşkınlığım iyice artmıştı. Teşekkür ettiğimde bana, “Hocam, teşekküre gerek yok. Pencereden bir el sallayın yeter!” demişti. Bana verilen değeri anladığım o günü hayatım boyunca unutamam.

Fatih KURT Sosyal Bilgiler Öğretmeni

İNSAN Bir duruşu olmalı insanın kimsenin eğip bükemediği. Dosdoğru adımlarla yürüdüğü bir yolu olmalı. Hayatta tutarlı olmalı insan, siyah ve beyazın keskinliğinde yürüyebilmeli hedefine aksatmadan. Griyi çıkarmalı hayatından, olurlarını olmazlarını belirleyip ona göre yürümeli bu kısacık süren hayat serüveninde.Bir davası olmalı insanın. İnandığı doğrular için savaşmalı, salahat için çalışmalı. Yeryüzünde-ki son aç doyuruluncaya, son mazlum zulümden kurtarılıncaya ve son Ebu Leheb düzeni yıkılıncaya kadar sürmeli bu dava. Zulmün ahmakça taarruzuna karşı tepkili olmalı insan. Küfre karşı imanın savaşını vermeli. Kendi inançları için savaşırken saygısızlaşmamalı. Bir doğruyu sa-vunurken başkalarının da doğrularının olabileceğini göz önünde bulundurarak hareket etmeli. Hayata sımsıkı umutlarla bağlanmalı insan. Coşkunluğunu kaybetmeme-li. Coşkun heycanların olduğu yerde umut tükenmemiştir henüz. Ama ya kıpırdanışlar sona ermiş, nabız durmuş, kalp soğumuşsa! Bir çöküşten başka ne yaşanılabilir ki?Ön yargıdan kaçmalı insan. Bir insanı tanımak için düşüncelerinin, acılarının ve heyecanlarının bilinmesi gerektiğini her daim aklında tutmalı. Hay-attaki maddi olaylarla ancak kronoloji yapılabileceğini unutmamalı. Duanın her kapıyı açan sihirli bir anahtar olduğunu hatırlamalı her daim. Bittim dediği yerde insanın, Allah’ın yettim dediğini işitir gibi sabırla yürümeli imtihan olunan bu yolda. İnişleri çıkışları sabırla yürümeli, sabırla yanmalı, yandıkça kararmalı, karardıkça değerlenen elmas misali olmalı.Kainatın her zerresine işlenmiş nakışı değil sadece, arkasındaki Nakkaşı görüp idrak etmeli insan. İdrak etmeli ve emrolunduğu gibi dosdoğru yaşamalı hayatı. Saime BAYRAK Teknoloji Tasarım Öğretmeni


BİR HATIRAM

Soğuğun ateşi insanın yüzünü yakıyor, acıtıyordu. Asiye kadın soğuğa hiç aldırmadan deh diyor öküzlerine. Deh Kocaoğlanlarım deh. Evdeki üç çocuğum için deh, has-ta olan eşim için deh.. Onurum ve istikbalim için dehhhh. Bu gün ekmezsek tohumları yarınlarda ne biçeriz, ne yer ne içeriz. Muhtaç oluruz el aleme. Aç kalırız, açıkta kalırız.

Asiye kadının öküzleri sanki anlar gibiydi bu iç yakan cümleleri. Bu yüzde olsa gerek daha bir gayretle yüklenirler boyunduruğa. Birlik olurlar ikisi de toprağı bir ge-linin saçını tarayıp sürerler sevdayla.. Birkaç evlek yerin nasıl sürüldüğü anlaşılmaz. Aşk gelince çalışmaya, gayret omuz verince mücadeleye dağlar yol olur insanın önünde…

Asiye kadın öğle ezanının sesiyle zamanı fark eder. Bakar, Kocaoğlanları da kan ter içindedir. Yorulmuşlardır. Sokulur yanlarına. Sarılır boyunlarına alınlarını okşar:- Aferin size çok iyi iş başarıyorsunuz. Aslanlarım benim siz olmasanız ben ne yaparım. Anlaşırlar kendi dillerince. Yem torbalarını takar boyunlarına. Haydi, yiyin gari, bunu çoktan hak ettiniz. Biraz da dinlenin ben de namazımı kılayım, bir şeyler yiyeyim.

Çıkarır yün çoraplarını, testideki su sanki buz tutmuş gibidir. Döner kıbleye çeviri-ri gönlünü Allah’a bir güzel abdest alır. Rüzgâr da estikçe üşür elleri fakat serinler, hu-zur bulur sükûna erer yorgun yüreği. Bir kuş misali hafifler. Güç gelir içine. Allâhüek-ber der durur namaza. Tertemiz toprağa koyar başını, kulluğun zirvelerine yol arar.. Başka bir zamana başka bir mekâna kapılar aralar sonsuzluk yolcusu yüreği…

Namazını bitirdiğinde daha bir üşümüştür. Çalı çırpı toplar, bir ocak yakar oracıkta. Isıtır üşümüş elerlini ve ayaklarını. Açar çıkınını iki taşı birleştirip koyar üstüne bir bölük bazlamasını. Isınır elerli, ekmeği ve yüreği. Katık eder peynirini ve zeytinini. Ne lezzetli şey acıkınca yemek yemek. Ne güzel şey susayınca su bulmak, özlediğinde kavuşmak…der.

Ateşe bakarken ne hayaller kurar. Çocukları büyüyecektir, en iyi okulalrda okuy-acak öğretmen olacaktır. Vatana ve millete hayırlı birere evlat olacaklardır. Tebessüm çiçeklenir pembe yanaklarında. Gözlerinde güneşler yanar. Azim, gayret kök sal-ar gönlünün derinliklerinde. Kalkar yerinden kuvvetle. Deh der Kocaoğlanlarına deh..

Batan güneşle bıraktı sabanını. Can yoldaşı öküzleri önde Asiye kadın arkada evine doğru yol alırken mutluydu yüreği. Umutluydu yarınlardan…

ASİYE KADIN

Sevgulay ÖZTÜRKMüdür Yardımcısı


10 11

İNSAN VÜCUDUNUN 24 SAATİ

İnsanoğlu 24 saatte 24 kez değişir. Hem ruh hali hem de vücut ısısı, kan basıncı, kalp atımı, hormonlar sürekli değişim halindedir. Biyologlar, doktorlar ve farmakologlar bu olağanüstü duruma “kronobiyoloji” adını veriyorlar.

06.00 Kortizonun salgılanmasıyla organiz-ma uyanıyor. Bu uyanma vücut için yavaş yavaş kalkmaya hazırlanma işaretidir. Metabolizma hareketlenir ve günün işleri için enerji ve pro-tein hizmete hazır olur.

07:00 Vücut hala zayıf bir safhadadır. Bu ned-enle bu saatte spor yap-maktan kaçının. Çünkü kalbe ve dolaşıma ger-eksiz yüklenmiş olur-sunuz. Spor yerine güzel bir kahvaltı edin, çünkü sindirim organları bu saatte iyi çalışır. Karbonhidratlar bizim için yararlı olacak enerjiye çevrilir (Geceleri ise yağlar).

08:00 Fazla miktarda hormon salgılandığı saat-tir. Romatizması olanlar uzuvlarındaki ağrıyı gün boyu daha kuvvetli hissederler. Sigara tiryakileri için de durum farklı değildir. Kahvaltı sigarası damarları her zamankinden daha fazla daraltır.

09:00 Vücudun dinç, kuvvetli olduğu saat-tir. Herhangi bir hastalık için iğne olacaksanız bu en doğru zamandır. İğnenin ateş ve şişme gibi yan etkileri ender olarak görülür, vücudu-muz röntgen ışınlarına karşı daha dirençlidir.

10:00 Organizma simdi faaliyete, harekete hazır durumdadır. Fazla enerjiktir, vücut en yüksek ısısına ulaşmıştır, verimliliğimiz en üst düzeydedir. ‘Kısa süreli bellek’ iyi durumdadır. İnsan yaratıcı ve dinamik olur. Ancak dik-kat edilecek noktaya gelince; saat 10.00 ile 12.00 arası enfarktüs olaylarına sık rastlanır.

11:00 Vücudumuzun tam formunda olduğu bir saattir. Kalp ve dolaşım o kadar zinde

durumdadır ki, yapılan muayenelerde kalpte-ki bir bozukluk gözden kaçabilir. Verimli ol-maya programlanmışızdır. Hazır cevaptır ve özellikle hesap işleri, matematik ödevleri ra-hat ve iyi bir şekilde zorlanmadan yapılabilir.

12:00 Vücudun dinlenmeye ihtiyacı vardır. Dikkat azalır ve insani uyku basar. Midedeki asit miktarı

fazlalaşır (Hatta bir şey yemesek bile) Beyindeki kan akımı azalır. Çünkü kan sindirim organlarını desteklemesi için mide tarafından kullanılır. Öğle uykusu uyuyabilen kişilerde istatistiklere göre enfarktüse yüzde 30 oranında az rastlanır.

13:00 Vücut formdan bir hayli düşmüştür. Verimlilik gün ortalamasının yüzde 20 aşağısındadır. Bütün organlar en alt düzey-de çalışır, sadece safra öğle yemeğini hazmet-tirmek için faaliyettedir.

14:00 Kendimizi bitkin hissederiz. Çünkü kan basıncı ve hormon düzeyi düşmüştür. Diş dok-torundan korkan kişi doktora bu saatte randevu almalıdır. Çünkü bu saatte acıyı daha az his-sederiz. Lokal anestezi uzun sure devam eder.

15:00 Yeni işlere hazır olun enerjimiz geri gelmiştir, belleğimiz tam formundadır. İkinci kez verimliliğe yaklaşırız ama bu verimlilik sabahkinden azdır.

16:00 Spor faaliyetleri için en iyi saattir. Tan-siyon ve dolaşım çok iyi durumdadır. Antren-manlar için de en iyi zamandır. Asit ön-leyici ilaçların etkisi bu saatte çok iyidir.

17:00 Organların faaliyeti üst düzeydedir. Kuv-vetimiz artar, oksijenin harcanması fazlalaşır. Böbrekler ve mesane özellikle çok çalışır.Tırnakların ve saçın en çabuk uzadığı zamandır. Fakat mide ülseri olan hastalar için durum kri-tiktir. Öğleden sonra geç saatlerde ve akşamın ilk saatlerinde midedeki asit miktarı fazlalaşır. Saat 17.00’ye doğru mide kanamasından dolayı hastaneye gelenlerin sayısı artar.

18:00 Aksam yemeği için iyi bir saat-tir. Pankreas bu saatte özellikle aktiftir. Karaciğer bile alkole karşı her zamankin-den daha hoşgörülü ve dayanıklı sayılabilir.

19:00 Kan basıncı ve nabız genellikle bu saatte tembelleşir. Bu nedenle kan basıncını düşüren ilaçlar konusunda dikkatli olmalısınız, bu il-açlar tehlikeli olabilirler. Sinir sistemi üzerinde etkili olan ilaçların tesiri de bu saatte fazladır20:00 Karaciğerdeki yağ düzeyi düşer ve kir-li kan kalbe her zamankinden daha fazla akar. Alerjisi olanlar ve astımlılar ilaçlarını bu saatte almalıdırlar.Etkisi hemen görülür. Antibiyotiklerde az dozda alınsa bile etkileri en üst düzeyde olur.

21:00 Sindirim organlarının günlük görevi sona ermiştir. Davetleri sevenler dikkatli olmalıdırlar. Gelen her şey midede sabaha kadar hazmedil-meden kalır ve bu durum tehlikelidir. Kalan yemekler barsak sahasındaki mukozaya hücum ederler. O yüzden bu saatte özellikle kilolu olan-lar yemek konusunda dikkatli davranmalıdırlar.

22:00 Bu saatte vücudumuzun polisi akyuvarlar özellikle aktiftirler. Dozu azaltılması gereken ilaçlar için bu çok elverişli bir saattir. Bu ilaçlar yanlı zamanda alındığı takdirde enfeksiyon tehlikesi fazlalaşır. Sigara içenler de son sigaralarını içmelidirler çünkü bu saat-ten sonra vücut nikotin gibi zehirleri daha zor atar.

23:00 Organizma gün boyunca aktif bir şekilde faali-yet gösteren strese hormonunun salgılamasını dur-durur. Bu saatte sakinleşiriz, rahatlarız, gevşeriz. Tam dinlenme saatidir. Metabolizmanın faaliyeti en alt düzeydedir. Tansiyon, kalbin atimi ve vücut ısısı düşer. Gebelerde doğum sancıları çoğunlukla bu saatte olur. Çünkü sancıya neden olan gebe-lik hormonlarının salgılanması üst düzeydedir.

24:00 Uyuduğumuz sırada deri hücreleri durmadan çalışır, gündüz olduğundan daha sık bölünürler. İlk rüya safhası baslar, yarım saat içinde rüya görmeye baslarız.

01:00 Verimliliğimiz en alt düzeydedir. Bu saatte hala çalışanlar hata yaparlar, dikkat son derece azalır. Çünkü vücut kendini uyumaya programlamıştır, kısa zamanda en derin uykuya dalınır.

02:00 Araba kullananlar bu saatte çok dikkat-li olmalıdırlar. Çünkü görme zayıflar, tepkiler yavaşlar. Bu nedenle trafik kazaları bu saatte daha fazla olur. Vücut soğuğa çok hassastır, çabuk üşür.

Fakat derimiz acıya karşı fazla hassas değildir.

03:00 Bedensel ve ruhsal olarak karanlık bir safhadır. Melatonin hormonunun salgılanması tembel ve kararsız yapar. İntihar edenlerin sayısı fazlalaşır.

04:00 Stres hormonundan enerji kazanırız.En-farktüs krizleri saat 04.00 ile 06.00 arasında özel-likle fazladır. Çünkü kan basıncı oldukça yükse-lir, damarlar gerilir. Gebe kadınlar için de doğum yapma olasılığının en yüksek olduğu zamandır.

05:00 Bu saatte vücuttaki erkeklik hormonu salgılanması artar. Strese hormonun konsan-trasyonu bizi faaliyete geçirmiştir. Bu hormon gündüz değerinin tam altı katına çıkar. Vücudu-muz harekete geçer kaybolan enerji yeniden geri gelir. Artık yeni bir güne başlamak için hazırızdır. ZERRİN CANKURTARAN Fen Bilgisi Öğretmeni



12 13

SİYABOSPOR Siyabospor, sağlık için yaşam boyu spor kelimelerinin baş harflerinden yarar-lanarak ortaya çıkan bir spor aktivitesidir. Herkes bu sporu her yaşta yapabilir. Siyabospor, uygulay-ana daha sağlıklı, daha dinç bir beden kazandırır. Haftada üç kez toplamda bir saatinizi alacak bir program bu, ve bu programın adı Siyabos-por… Yani 7x24 = 168 saatin 3 saati ! Pazartesi-Çarşamba-Cuma Veya Salı-Perşembe-Cumartesi günlerinde size uygun herhangi bir saat olabilir.

Bu tamamen size uygun bir pro-gram. Sadece dikkat edeceğiniz Siyabospor’un seçilen günlerde hep aynı zaman aralığında yapılmasıdır. Bu 1 saatlik çalışma programının ilk 10 dakikası ısınma,20-25 dakikası koşu ve kalan süreyi de soğuma ve duşa ayırabiliriz. Koşu için yaklaşık 3,5 kilometre-lik fazla eğimi olmayan bir parkur seçilebilir. Bu parkur, bir meydan olabilir, bir yaya yolu ola-bilir. Eğer koşu sert bir zeminde, asfalt yolda yapılacaksa fazladan bir çorap daha giyilebilir. Siyabospor’un en önemli kısmı ısınma safhasıdır. Bu iş örneğin; koşu yerine yürürken bile yapılabilir. İyi bir ısınmadan sonra koşuya hızlı başlamadan, koşu sonuna kadar aynı tempoda koşmaya devam edilir, koşarken eller gevşek, kol-lar dirsekten dik öne doğru sallanmalıdır. Arada hızla üfleyip akciğerlerdeki hava boşaltılmalıdır. Son yüz metrede hızlanarak programı bitirebilirsiniz. Soğumak için en iyi yöntem eve yürüyerek dönmektir. İyice soğuduktan ve ter-leme kesildikten sonra kısa süreli bir duş alınabilir.

Siyabospor Yapacaklara Öneriler

- Siyabospor yapmak isteyenlerin son bir yıl içer-isinde basit bir sağlık kontrolünden geçmesi yeterlidir.

- Daha önce hiç spor yapmamışsanız, önces-inde hızlı tempolu bir saatlik yürüyüşler yapabilirsiniz.- Koşuya başlamadan 2 saat önce katı yiyecek yememeliyiz. Bir bardak su veya bir bardak meyve suyu içilebilir.- Spor yapmayan insanlarda kalp atış sayısı 70-80 civarındadır. Siyabospor’dan sonra sayı 60 civarlarına kadar düşecektir.- Kalp atım sayınızı sabahları oturur vaziyette 1 dakikalık süre içerisinde sayabilirsiniz. - Siyabospor’dan sonra kaybedilen suyun bir defada bol su içmek yerine, azar azar belli zaman aralıklarında alınması daha faydalı olacaktır.

Sonuç olarak:

Siyabospor bir zayıflama programı olmamasına rağmen yapılan egzersizler sayesinde yağlar eriyecek ve çalışan kasların doğal şekillere girmesiyle vücut kendisini toplayacaktır. Siyabospor’da bir ay sonra solunum, 2- 3 ay sonra kalp ve dolaşım sistemi, 5-6 ay sonra kas ve vücut şekilleri gerçek kapasitelerine erişecektir. Siyabospor’un en belirgin yararı size kazandıracağı zindeliktir. Bu sporu yaparken artık yemeklerden son-ra ağırlık, az uyunmuş bir geceden sonra uykusuzluk çekmeyeceksiniz. Neticede daha sağlıklı, zinde,kendini formda ve güçlü hissedenlerin, kendilerini daha mutlu his-sedecekleri aşikardır. Bu sporu yapan insanların iş ve aile ortamındaki görevlerini daha kolay hallede-bilecekleri ve sonuçta topluma daha fazla katkıda bulunacaklarını beklemek hiçte zor olmayacaktır.

Murat OFLU Beden Eğitimi ve Spor Öğretmeni

MATEMATİK DERSİNE NASIL ÇALIŞILIR?

Sayın müdürüm, değerli meslektaşlarım ve kıymetli öğrencilerimiz okulumuzun İstanbul Me-deniyet Üniversitesi ile ortaklaşa düzenlemiş olduğu “ Veli ve Öğrenci Eğitim Seminerine” hepiniz hoş gel-diniz. Sözlerime başlamadan önce öğrencilerimizin her türlü başarısı için çok önemli olan bu semineri or-ganize eden ve bu imkanı bizlere sunan okul idaremize de çok teşekkür ediyorum. Sevgili öğrenciler ; herhangi bir soruyu an-lamak çözmenin yarısıdır.Anlayabilmek için de çok okumalıyız.Okuduğumuzu anlayabilmeli,yorumlayabilmeliyiz.Ancak o zaman sorunun bizden neyi istediğini bulabiliriz.Bu sadece matematik dersi için geçerli değil, hayatımızın her anında gereklidir. Bu yüzden de okulumuzda her gün kitap okuma saati projesini geliştirdik ve uyguluyoruz. Şimdi aramızda içinden “matematik dersinde anlatılanları dinliyo-rum, örnekleri çözüyorum ama yazılı yoklamada zayıf not alıyorum.” Şeklinde düşünen öğrencilerimiz vardır. Sorun nerede acaba? Popüler bir örnek vermek gerekirse; futbolcu-lar yıllardır maç yaptıkları halde bir sonraki maça bir hafta boyunca hazırlanarak çıkmaktadırlar.Nice ünlü futbolcular var ki hepsi top cambazı oldukları halde yeterli antrenman veya düzenli egzersiz yapmadıkları zaman yapacakları maçlarda başarılı olamamışlardır. Kısaca top oynamayı bilmek maç kazanmaya yetme-mektedir. Peki biz matematik dersinde neden başarısız oluyoruz? Bunun nedenlerini şu başlıklar altında to-playabiliriz;- Matematik dersinde konuya ait kavramları, sembolleri tam bilmiyoruz.- Derste öğretmenimizin anlattıklarını tam olarak dinlemiyoruz- Konuyu öğrenmeden dersten çıkıyoruz.Zil çalar çalmaz öğrencilerimiz top peşine koşuyorlar,Acaba okula top oynamaya mı geliyoruz?- Sınava az bir zaman kala çalışıyoruz- Bilgileri tam kavramadan sınava giriyoruz.- Düzenli tekrar yapmıyoruz, araştırmıyoruz.- Derslere ön hazırlık yapmadan geliyoruz.- Derslerde aktif olmuyoruz.- Düzenli, verimli bir çalışma programımız yok.Sonuç olarak başarımız düşük oluyor. Sorunu tespit ettiğimize göre çözüm nedir? Öğrencilerinin en çok zorlandığı derslerden biri de Matematik dersi. Malesef zamanla bu zorlanma da başarısızlığa dönüşebiliyor. Ama unutmayalım ki bu

dersi başarmak bizim elimizde! Peki Matematik Dersi nasıl çalışmalıyım? Öğrenmenin ilk aşaması kişinin bilmediğini fark et-mesidir.Matematik dersini çalışmada ders başarınızı arttıracak bazı ölçütler verelim : 1- Öncelikle çalışma ortamı düzenli,sessiz ve dik-kat dağıtıcı objelerden uzak bir ortam olmalıdır. (Bilgisayar,cep telefonu , televizyon, poster vb. eşyalar bulunmamalı )2- Kendimize uygun bir verimli ders çalışma planımız olmalı. (Günlük, haftalık veya aylık olarak hazırlanmalı)3- O gün matematik dersinde işlenen konu ile ilgili kavramlar, semboller , özellikler kesinlikle tekrar edilerek öğrenilmelidir.Derste çözülen örneklere bakmadan bir müsvedde kağıdına tekrar çözmeli ve kavramaya çalışmalıyız.4- Anlayamadığımız soruları, çözümleri işaretlemeli ve ya not alarak bir sonraki derste ders öğretmenimize sorup öğrenmeliyiz. Kesinlikle öğrenmeden o soruyu veya konuyu geçmemeliyiz.5- Çalışma kitaplarımızda o konuyla ilgili uygula-ma yapabileceğimiz sorularımız var. Bu sorularımızı yaptığımız çalışmanın sonunda muhakkak çözmeli ve yapamadıklarımızı tekrar ders öğretmenimize sorup çözümlerini öğrenmeliyiz.6- Çalıştığımız konuya ait tanımlar,formüller ile ilgili hatırlama kartları hazırlamalı ve yanımızda bulundurmalıyız.Arkadaşlarımızla boş zamanlarımızda bu kartlardan bir birimize sorarak faydalanmalıyız.7- Öğrenme için bilgi düzeyinde ve kavrama düzeyinde bu çalışmaları tamamlayınca artık uygu-lama düzeyine geçmeliyiz.Konuyla ilgili yardımcı kaynaklardan yaklaşık 20 tane soruya kafa yormalıyız.Sorularımızı çözmeli ve konuyu pekiştirmeliyiz. Unutmanın engellenebilmesi için sadece matematik dersi için değil tüm dersler için mutlaka ders tekrarlarının yapılması gerekiyor. Ertesi gün o ders olmasa bile.

Artık bundan sonra matematik dersinde başarılı olmamamız imkansız. Tüm öğrencilerimize sınavlarında başarılar diliyorum.

Erol DERMAN Matematik Öğretmeni



14 15

Çanakkale bir destandır. Bu destan sayfalara, cümlelere sığmaz; şehitleri, şühedaları unutulmaz; o acı yüreklerde yanar, tutuşur ama sönmez. Yıllar önce Çanakkale’de başlayan o hazin savaş, yıllar sonra yüreğimizi yakacak kadar önem-li, hüzün dolu, gerçekçi ve bağımsızlığımızın, şehitlerimizin damla damla kanı ile alındığının bir göstergesidir.Kadın, erkek, genç, yaşlı, evli, nişanlı herkesin canı uğruna savaştığı, etrafına etten duvar ördüğü, vatana duyulan aşkın, sevginin, bağlılığın en büyük kanıtıdır Çanak-kale!Yıllar önce bu günlerimiz için savaşmış milletimizin vefat ettiği, bugün ise yeniden doğduğumuz yerdir Çanakkale! Bayrağımızın, marşımızın, zaferimizin sebebi, kahramanlarıdır onlar. Onların kanı ile oluşmuş bayrağımız; onların kahramanlıkları yazdırmış marşımızı; onların kanı ile çizilmiş sınırlarımız. İşte böyle bir fedakârlığın aynasıdır Çanakkale!Askerlerimiz bu savaşı “namus savaşı” olarak görmüş, canlarını ortaya koymuş. Yapılan bu fedakârlık milletimizin kara gününde umutsuzluğun umudu olmuş. Bizimle savaşan diğer ülkeler çağın en gelişmiş silahları ile donanmışken bizim askerlerimiz yürekleri ile savaşmış. Atatürk bir sözünde: ‘’Türk askerinin ruh kudretini gösteren şayanı hayret ve tebrik bir misaldir. Emin olmalısınız ki, Çanakkale Muharebesi’ni kazandıran bu yük-sek ruhtur.’’ İşte bu yüksek ruhun kaynağında vatana duyulan aşk, Allah’a duyulan sonsuz güven vardır. Askerlerimizde bu yüce ruh, bu yüce iman olmasaydı onca umutsuzluğa ve eksikliğe karşı bu savaş kazanılmazdı. İnancın gücü yendiği yerdir Çanakkale!Soğuk bir mart günü başlayıp zaferle sonuçlanan bu bağımsızlık mücadelesinde savaşan milletimizin her ferdine ve onlara önderlik eden büyük lider Mustafa Kemal Atatürk’e minnet ve teşekkürlerimizi sunuyoruz.Ebediyen unutulmayacak zaferimizin kahramanlarıdır şehitlerimiz, bu zaferin baş tacıdır önderimiz. İşte böyle yüce bir zaferin kazanıldığı yerdir Çanakkale! ELİF KERVANOĞLU 7/G

Bir yurdun yenidenDoğuş destanıdır Çanakkale.Bir vatanın korkusuzca,Ölüme gitmesidir Çanakkale.

Arkasına bakmadan Yürümesidir Mehmetçiğin Çanakkale.Kendinden önce Vatanını düşünmektir Çanakkale.

Gözlerinin önünde şehit vermektir;Oğlunu, babanı Çanakkale. “Allahu ekber” sözleri ile yürümektirÇanakkale.

Çocuğunu bile fedaEdebilmektir Çanakkale. 250 kg. ağırlığı hissetmeden Kaldırabilmektir Çanakkale.

Arkadaşını, yoldaşınıGözlerinin önünde kaybetmektir Çanak-kale.Ölümü düşünmedenİlerlemektir Çanakkale.

Hiçbir soğuğuHissetmemektir Çanakkale. Çocuklarının gözü önünde Eriyip gitmesidir Çanakkale.

Mermi bittiğinde Cesurca süngüyü kullanabilmektir Çan-akkale. Büyük eziyetler karşısında Cefasızca ilerleyebilmektir Çanakkale.

Aç yaşamayı da öğrenebilmektir Çanak-kale Bir dilim sert ekmeğeMuhtaç olmaktır Çanakkale.

İleri atılıp dönmemektir Çanakkale.Bir yurdun yeniden doğuş destanıdır Çanakkale.

Bu zorluklar karşısında Zafere ulaşabilmektirÇanakkale.

ELİF NUR TORAZ (İlçe Birincisi)

Öğrenci Yazıları

ÇANAKKALE ÇANAKKALE


16 17

SEVGİ GÜNEŞİM ÖĞRETMENİM Sonu hiçbir zaman gelmeyen upuzun bir yoldur bilgi. Bu uzun yolda ilerlerken her adımımda yanımda olup elimden tutan; arkamda olup düştüğümde kaldıran, bana güven veren, adımı her söylediğinde içimdeki sevgi güneşinin doğmasına sebep olandır benim öğretmenim.

Her şeyden değerli hazineleri hayatıma katan kendiside bir hazine olan, aydınlık meşalesinden verdiği parçayla kendi meşalemi yakmamı sağlayan, engelleri gösteren, dünyayı tanıtan, bilgiyi, güzel ahlakı, sabrı, sevgiyi ilmek ilmek içime işleyendir benim öğretmenim.

Yaktığınız ışık hiç sönmeyecek. Çünkü o ışığın her parçası bizdedir öğretmenim. O bilg-iler unutulmayacak, kaybolmayacak. Sizden öğrendiklerimle ilerlediğim bu bilgi yolunda bir gün karşınızda belki bir doktor, belki bir avukat, belki bir mühendis belki de sizin gibi sevgi dolu, emektar, fedakâr, tebessümü hiç sönmeyen bir öğretmen olacağım. Elinizi öpüp:’’işte, bu sizin eseriniz.’’ diyeceğim benim canım öğretmenim.Benim öğretmenim, bu hayattaki sevgi güneşim. Bu güneş yıllar önce doğdu hayatıma. Aydınlattı. Parıldattı. Hiçbir zaman batmayacak hayatımda bu güneş. Çünkü ben öğretmenimin yüzünü, gülüşünü, öğütlerini hiçbir zaman unutmayacağım.

Biliyorum ki onun yaydığı ışığın hangi dalına tutunursam tutunayım yükselirim bu hay-atta. Benim öğretmenim, benim sevgi güneşim…

ELİF KERVANOĞLU 7-G Sınıfı Öğrencisi (Benim Öğretmenim Konulu Kompozisyon Yarışması İlçe Birincisi)

VATANINDAN CÜDA

Ocağına düşen son kan damlası,Yıllar önce yaşandı acısı, Şehitlerimizin kara bıraktığı iz yarası,Bu gün anıyoruz her anı.

Güneş doğudan doğar, batıdan batar.Müslüman, Müslüman doğar; şahadetle rabbine uçar.Türk askerinin tek siperi, Allah’a dua etmektir tek çaresi

Adım adım ilerlediler mükafat yolunda. Canları acıdı her aşamada,Savaşta ‘’Allahuekber’’ nidalarıyla.Mehmetçikler feda oldu bu vatan uğruna.

Kafirler iman nedir bilmedi, İçlerinde merhamet belirmedi,Elbet bir gün hesapları soruldu,Önlerine karanlık bir hayat belirdi.

FEYZANUR TARHAN (7/G) (Çanakkale Konulu Şiir Yarışması İlçe 3.üncüsü)

Y E Ş İ L A Y

Herkes sigara içiyor,Aslında zararını da biliyor,“Neden?” diye sorduğunuzda,“Bağımlılık” deniyor.

Bu çubuk “zehir” saçıyor,Kendine bağımlı yapıyor,Geride hem pis bir kokuHem de kötü örnek bırakıyor.

Rahatlamışçasına sigara içiliyor.Nefes bırakıldığında hemen öksürülüyor.Bir içişte nefes darlığı,Sonunda “ölüm” getiriyor.

Ben açıklayayım size,Sigara içince neler oluyor.Bu zehirli çubuk,Kansere davetiye çıkarıyor.

Bunla da yetinmeyip, İnsanı öldürür.Bence Yeşilay’ı destekleyin.Bu pislikten kendinizi temizleyin.

SUEDA TUMAY (6/A)



18 19

SOĞUK KADAR SICAK Allah’ın bize sunduğu bir mucizedir kitaplar,Her sayfasında başka bir dünya, başka bir olay...

Kitap dediğimiz, sayfalardan oluşan sıradan bir nesne midir? Okuduğumuz gün unutacağımız, hiç hayal kurmayacağımız bir dünya mıdır? Kesinlikle koca bir “Hayır!” Kitap dediğimiz şey, insanı kendine bağlayan, onu o sıcacık dünyasında besleyen bir anne gibidir. Belki de bizim okumamız için çırpınan birer baba... Küçük huzur damlalarıyla oluşmuştur kitaplar. Çok küçük damlalarla insanın kalbine işleyen, Kalemlerin dökülen o cümleler insanın dünya içinde dünya oluşturmasına izin veriyor. Kütüphaneler ise korkuyu, acıyı, hüznü, mutluluğu tüm bunları içinde barındıran birer filmdir aslında. Her sahnesini tekrar tekrar izleyebilir, o coşkuyu tekrar yaşayabilir, korktuğunda ileri sarabilirsin. Ben kim miyim? Uçurtma Avcısı’nın içindeki o masum cümleler, Çalıkuşu’nda ki Feride ve Kâmran aşkı, Beyaz Gemi’nin içinde ki Maral Ara’nın şefkat, Leyla ve Mecnun’un sonunda ki hüzün, Bukre’nin içinde ki mısralarım. Ben tüm kitaplar içinde gizli bir genç kızım. Tüm bunları toparlamak gerekirse, kitaplar ve kütüphaneler içinde kaybolduğumuz bir gezegendirler. Güneş’in Merkür’e yakın olduğu kadar sıcak, Plüton’a uzak olduğu kadar soğuk...

Zehra Büyükçe Kütüphane konulu kompozisyon Okul Birincisi (7/G)


ÖĞRETMENİM Aklımdaki yeriniz hep üstlerde olacak. Bize öğrettikleriniz ise hep başköşede yer ala-cak. Sanmayın emekleriniz mazide kalacak. Siz merak etmeyin, gözünüz arkada kalmaya-cak Eseriniz belki hep anılacak. Aralarından belki doktor hakim çıkacak. Öğrettikleriniz ise hiç unutulmayacak. Gözünüz arkada kalmasın öğretmenim. Durgun sularda kaybolmuş bir gemiydik. Siz ise ona doğru yolu gösteren bir rüzgâr. Sayenizde doğru yolu öğrendik. Ve şimdi hedefimiz hep ileri. Gözünüz arkada kalmasın öğretmenim. Sakın sanmayın sizi unuttular. Emeğinizi yok sayarlar, Ama merak etmeyin Emeğiniz hep kalemimde, siz ise kalbimizdesiniz. Gözünüz arkada kalmasın öğretmenim. Belki bir gün karşılaşırız. Belki de karşılaşmadan ölürüz. Ben kendimi bilmem ama, Siz hiç ölmeyeceksiniz.

Ulviye Mina YAVUZ (7/G)

SEN, SENKEN ÖZELSİN

Hayatın bana verdiği maskeyi sıkıca tuttum, O an kendimle ilgili her şeyi unut-tum.

Şu koca dünyada hâla kendi olan bir kaç insan kalmış mıdır? Birine özenme-den, birine göre yaşamayan bir mahlûk var mıdır şu zamanda? İnsanoğlu o kadar çok şeyi unutmuştur ki, başka insanların içinde kaybolmuştur adeta. Kendi gibi konuşmayı, kendi gibi giyinmeyi, kendi gibi yürümeyi, kendi gibi davranmayı bile unutmuştur. Benliğinden başka her türlü şeye benzem-eye başlamıştır. Bir ünlüye, bir komedyene, bir şarkıcıya, bir oyuncuya özenir genelde insanlar. Zaten klasik, özelliksiz bir insana benzeme çabası yanlıştır onlara göre. İster ki sesi güzel olsun, komik olsun, yeteneği olsun. Ama olmayınca olmaz değil mi? Bu sefer başka nitelikler aramaya başlarlar kendilerinde. Olduğundan daha kibirli, daha saf, daha alaycı, daha içine kapanık... Bunu genelde becerebilir insanlar. Fakat çok yapmacık durur üzerlerinde. Bu da olmayınca bir film karakterine özenirler. Kemal Sunal kadar kadar komik, Türkan Şoray kadar gü-zel, Adile Naşit kadar sevecen... Ama bu gü-zel insanlar hep kendi oldukları için bu kadar

sevilmişlerdir zaten değil mi?

İnsanoğlu, bu Kapılar kapalı olunca pes eder genelde. Ben standart, normal bir insanım der ve üzülür. Halbuki, biraz daha arasa kalbini, bulacak kendini. Fakat dediğim gibi çaldığı zillerden hiçbiri “Kimsi-niz?” demeyince umutsuzca ayrılır oradan. Ve hayatı bıkkınlıkla yaşamaya devam eder. Daha sonra bir maskenin arkasına gizler kişiliğini. Hatta kendi olmaya korkan insan-lar için bir balo bile düzenlenmiştir. “Maskeli Balo!” Benim için korkak insan topluluğudur maskeli balolar.

Herkeste bir maske merakı… Kimsenin kendi olmaya cesareti kalmamış gibi... Her şey değiştirir insanı. Bir tutam sevgi, bir tu-tam ilgi, bir tutam... Hatta ne Demiş Ben-jamin Franklin: ”Para ve insan Arasındaki karşılıklı ilişki şöyledir, insan paranın sahtes-ini yapar, para insanın...”

Son olarak diyeceklerim, her ne olursan ol, kim olursan ol, sen her zaman sensin. Çünkü sen, senken Özelsin.

ZehraBÜYÜKÇE (7/G)


21 E y A l l a h ’ ı n R a s u l ü ,

Cennet kapılarında ismi yazan nur, her açan gülde cemalini aradığımız gül yüzlü, gül kokulu rasul! Mekke cehaletine yağan rahmet, Medine’ye doğan güneş! Sana sesleniyorum ey Allah ‘ın rasulü, selam getirdim sana Mekke’den Medine’den Türkiye’den ümmetinden !

Biz sana sevdalı ,güneşe sevdalı, güle sevdalıyız. Kalbimizdeki tatlı sızı, seni her andığımızda gözümüzden inen yaş sensin!

Bugün köşe bucak dolaşıyorum cihanda, senİ arıyorum . Mekke’deyim şimdi, hurma ağaçları hala hüznün derinliklerinde, gökyüzü küsmüş bir damla yağmur vermiyor yağmur duasındakilere .Boynunu bükmüş dağlar taşlar! Her yere hüzün ve acı hükmediyor. Medine’de Hannane durmadan ağlıyor, güneş hiç yorulmadan nur şehri aydınlatıyor. Ümmetinin gözleri seni arıyor, bulamıyor ve feryatlar başlıyor! Yeryüzü, gökyüzü seni zikrediyor!

Ey rabbimizin gözbebeği , “ ümmetim ümmetim ” diyerek inleyen nur! Yeryüzü, gökyüzü ,güllerin, dağlar, taşlar sensiz öksüz ve yetim şimdi .Herkes seni görmek için evladını, malını, canını feda ediyor. Herkes ba-har geldiğinde aciz bir halde seni bekliyor. Herkes senin yerine anne diyor annesine, baba diyor babasına !Seni özledik ey rasul! Gel gel artık ! Gel de hasretle yanıp tutuşan ümmetinin yürekler-ini ferahlat ! Ben senin ashabından değilim ama güle güneşe sevdalılardanım ! Ben sana muhtaç şefaatine muhtaç olanlardanım!

Bu mektubu yazarken seni kelimeler-imle süslemedim ,süsleyemem ! Ben senin isminle kelimelerimi süsleyebildim. Rab-bimin sevgilisi!

Bizi senin ümmetinden kılan Rabbimize sonsuz hamd, sana sonsuz selam olsun!

SENİ GÖRMEDEN SENİ SEVEN, SENİ GÖRME-DEN SANA İNANAN

Sevim Elif Kervanoğlu (7/G)Peygamber Efendim KonuluMektup Yarışması 1.incisi

BANA ALLAH YETER

İçime attığım, tüm mutluluklar ve acılar, Hepsini biliyordun. Kimse beni dinlemezken, Sen dinliyordun. Ne yıldızlar, ne sokaklar, Derdime derman oldular. Sen, beni sevdin, İçime rahatlık verdin. Seni duymasam da, Biliyorum aslında, Görüyorsun beni. Benim gibi daha nicelerini... Bunların hepsi, Ağaç ve araba gibi daha birçok şeyi, Bunlar tesadüf olamaz ki! Sen yarattın hepsini…

ZEYNEP DEMİR (6/F)

BİR UMUTTUR YAŞAMAK

Umutmuş meğer her şeyi başlatan. Başlatttığı gibi de bitiren. Hani bir gidiş olur ya hayatını yitirmişçesine kay-bolursun. Hatta bazen umutsuzken kitaplara saklanırsın. Harfler üzerse seni kapağını kapatırsın ve bir kenara atarsın. İşte tam o zaman başlarsın gerçeği acımasızca yaşamaya.

Dört harfli bir kelime nasıl sürdürebilir ki hayatı? Kay-bederken bile nasıl güvenilir? Hayatı hiç yaşamamışçasına nasıl ölünür ki? Bir insan özgürlüğünü bile nasıl bağlar umuda? Belki de her şey başlamasıyla biter, bitmesiyle başlar! Hayat öyle mesela: Umut var olunca hayat do-nar ancak umut kaybolunca başlar hayat, hem de en acı yüzüyle. Umudu bize getiren veya getirmekte yardımcı olanların gidişiyle kararır dünya. Çünkü umudu getirendir, bize zamanı sevdiren. Umutla hayaller kurarsın. Belki çok gizemlidir belki de huzur verir. Umut zamanı durdurabilir ancak zaman umudu var edemez. O gelmedikçe.

Bazen korkarsın, bir kedi gibi. Sığınacak kollar bulamayınca haykırırsın sokaklara. Özlemini anlatmaya çalışırsın ama başaramazsın. Korkuna anlam veremeyince yine dönersin karanlık sokaklara. Umudunu kaybeden insan budur işte. Karanlık bir sokakta, lambası bozuk bir sokak lambasıdır.

Ne olursa olsun şunu unutmayın! Bir insanın umu-dunu kaybettirmek, o insanın hayatını yitirtmekten daha kötüdür.

Kübra ER (6/B)

HAYAL İnsan, yaşarken mi hayal kurar? Hayal kurarken mi yaşar? Yaşarken acılar tüm vücudu sarar, Hayal kurarken geçer bütün yaralar. İnsan, “Yaşıyorsun” sanar. Aslında, için kan ağlar, İşte hayal, yaşamanı sağlar. Hasta bir insan, Yaşayamayacak, diye mi ağlar? Yoksa, hayal kuramayacak diye mi ağlar? Ölüm, cennete yollar, Hayal kuramamak, cehennemden çok yakar. Hayal, bir hediyedir, Peki, yaşam nedir? Yaşam, “hayal “in içinde gizlidir.

Ayşe Feyza BİRER (6/B)


22 23

Bu yıl 33.’sü düzenlenen İstanbul Kitap Fuarı’nı ziyaret ettik. Beylikdüzü Kongre ve Sergi Alanı’nda gerçekleşen fuara öğrencilerimizin ilgisi büyüktü.

Fuarda sekizyüzün üzerinde yayınevi, imza günleri, söyleşi programları ve binlerce yeni kitaplarla tanışma fırsatı yakalandı.

Günün sonunda öğrencilerimizin yüzlerinde kitaplarla vakit geçirmenin mutluluğu vardı. Öğrencilerimiz; O k u m a d ı ğ ı m ı z g ü n k a r a n l ı k t a y ı z .

anlayışı ile birçok kitap aldılar

2014-2015 eğitim öğretim yılının ilk gezisi Vialand’a düzenlendi. 100 futbol sahası büyüklüğünde bir alana yayılmış olan Türkiye’nin ilk tema parkı havanın da güzel olmayla birlikte gün boyu süren keyifli bir gezi haline geldi. Öğrencilerimiz açık

havanın tadını çıkarırken tema parkta yer alan eğlenceli oyuncaklara binerek güzel bir gün geçirdiler.

Okulumuzun 5. Sınıf öğrencilerine yönelik Yerebatan Sarnıcı, Arkeoloji müzesi V.Sultan Ahmet Cami’sini kapsayan bir gezi düzenledik.Gezimizde bize eşlik eden tur rehberimiz Arzu Hanım, gezdiğimiz yerlerin tarihi ve kültürel özel-liklerini hikayeleriyle birlikte anlattı.

Yerebatan Sarnıcındaki ağlayan sü-tun, Arkeoloji müzesindeki tarihi kalıntılar dikkate çekiciydi.

Sultan Ahmet Cami’sinde birlikte kılınan öğle namazıyla birlikte gezimiz sona erdi.

Gezilerimiz

KIZ KULESİ -ÇAMLICA GEZİSİ


24 25

Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu olarak öğrencilerimizin yabancı dile olan özgüvenlerini arttırmayı hedefleyen İngilizce Kitap Okuma projesi ile öğrencilerimizin aynı zamanda kelime bilgilerini arttırmak, telaffuzlarını düzeltmek ve yabancı dilde kendilerini ifade etme becerilerini de ilerletmeyi planlıyoruz.Öğrencilerimizle her seviye için ayrı ayrı olmak üzere 5. Sınıflar için 6 adet, 6. Sınıflar için 9 adet 7. Sınıflar için ise 13 adet İngilizce hikâye kitabı okumayı hedefliyoruz. Böylece öğrencilerimizin akademik seviyelerine uygun kitaplar okuyarak sahip oldukları bilgi ve kelime dağarcığını yüksek seviyeye taşımayı amaçlıyoruz.

Öğrencilerimizin ilgi alanlarına yönelik seçtiğimiz bu kitapları şubeler arası değişimle her sınıfın şube sayısınca kitap okumasını böylece paylaşımcı bir yaklaşımı benimsediğimizi de ifade ediyoruz. Bu projenin önümüzdeki dönemlerde de devam etmesini ve öğrencilerimizin yabancı dile olan ilgi ve bilgilerinin artarak sürmesini umuyoruz.

Mevlana Mesnevisinde “Değer Nedir?” diye sorar ve cevaplar: “Buğday ve un değerlidir. Asıl amaç ve ürün olan ekmek daha değerlidir. En değerli nedir? Tohumun ekmeğe dönüşmesine şükreden insan daha değerlidir. Bu insan sadece bedenini değil canını da beslemiştir. Önce yok olmuş sonra başak vermiştir.” İşte biz de çocuklarımızın dimağlarını ve gönüllerini beslemek için ille de değerlerimiz dedik. Çünkü hızlı ve baş döndürücü şekilde değişim içinde olan değerler, bunlarla baş etmek zorunda kalan ve değer karmaşası yaşayan çocuklar için değer aktarımı çok daha önemli bir hâle gelmiştir. Çocuklarımızın zihinlerini bilgiyle doldurarak öğretim yaparken gönüllerini de

sevgiyle donatıp onların ahlâklı birer fert olarak yetişmeleri için okulumuzda Değerler Eğitimi çalışmalarının gerekliliğine inandık. Bu kapsamda öğrencilerimizin de yaparken hem eğlenip hem öğrendikleri ödüllü kapı ve pano süsleme yarışmaları yaptık. Ayrıca seminerler ve o ayın konusuyla ilgili görevlendirilen sınıfın program sunuları gibi aktivitelerde bulunduk. Amacımız değer sahibi ve farkındalık kazanmış bir nesil yetiştirmek! Vesselam

İNGİLİZCE KİTAP OKUMA PROJESİ

DEĞERLER EĞİTİMİ PROJESİ

Projelerimiz

Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu olarak, öğrencilerimizin günün büyük bir kısmında yaşadıkları sınıf, salon ve diğer alanları temiz tutma bilincine yönelik; birlikte aynı ortamı paylaştıkları öğretmenlerine, yardımcı personele ve arkadaşlarına karşı saygı ve sevgiye dayanan bir iletişim ortamı oluşturmaya yönelik sürdürülebilir bir okul kültürü gerçekleştirmek için Haftanın Temiz Sınıfı projesi uygulaması başlatıldı.Haftanın Temiz Sınıfı Projesiyle; -Beden, zihin, ahlak, ruh ve duygu bakımlarından dengeli ve sağlıklı şekilde gelişmiş öğrenciler yetiştirmek.

- Toplum sağlığını korumak, geliştirmek ve yaşam kalitesini yükseltmek. - Temizlik ve çevreyi koruma bilinci geliştirip, çevresindeki insanların duyarlı olmasını sağlamak. - Öğrencilerimizde problem çözme, karar verme ve işbirliği becerilerini geliştirmek .

Bütün bunları gerçekleştirirken hedef kitlemiz olan öğrencilerimizin gelecekte ülkemizin ka-derinde önemli bir yer tutacağına inanmaktayız. Bu nedenle gelecekte karar verme süreçlerine katılacak öğrencilerimizin sorumluluklarının bilincinde olmaları gereğine inanmaktayız. Tüm bu ça-balar beden, zihin, ahlak, ruh ve duygu bakımlarından dengeli ve sağlıklı şekilde gelişmiş bir kişiliğe ve karaktere, hür ve bilimsel düşünme gücüne, geniş bir dünya görüsüne sahip, insan haklarına saygılı, kişilik ve teşebbüse değer veren, topluma karsı sorumluluk duyan; yapıcı, yaratıcı ve verimli kişileri yetiştirmeye yöneliktir. Projenin başarıya ulaşması halinde okulun tüm paydaşları bir hedefi birlikte gerçekleştirmenin mutluluğunu ve onurunu yaşayacaklardır. Gülşen KARAKAMIŞ Zerrin CANKURTARAN Vildan KARAKAŞ Fen Bilgisi Öğretmenleri

HAFTANIN EN TEMİZ SINIIFINI SEÇİYORUZ


26 27

Sevgili peygamberimiz ‘Allah yolunda infak ediniz…’(Bakara 195) emri gereğince ihtiyaç sahibi kimse-lerden hiçbir şeyi esirgemezdi.’ Sizin g ü z e l ahlakınız, ihtiyaç sahibini, bir hur-mayla bile olsa boş çevirmemeniz dir.’(Tirmizi,Zühd 37)’Veren el alan elden üstündür’(Buhari Zekat18) hadisleriyle Allah rızası için sadaka vermeyi ve fakir insanların yaralarını sarmayı tavsiye etmiştir. İslam dininin yardımlaşma ve dayanışmaya verdiği önemin bilinciyle, okulumuzda kardeş aile projesini başlattık. Üç yıldır 7/G sınıfıyla yürüttüğümüz pro- jemize bu dönem 7/A sınıfı da katıldı. Öğrencilerimizle her ayın son haftası ihtiyaç sahibi olan ailemizi ziyaret ettik ve yardımda bulunduk. Böylece öğrencilerimiz, hem ihtiyaç sahibi insanların durumlarını görüp, ellerinde bulunan nimetlerin farkına vardılar, hem de yardımlaşma paylaşmanın mutluluğunu yaşadılar.Yardıma ihtiyacı olan insanların yaralarını sarmanın hazzını duyan öğrencilerimizle projemiz Allah’ın izniyle devam edecek..

Fatma Şule GÜL Ebru OKUYAN KÜÇÜK Meslek Dersleri Öğretmeni Müdür Yardımcısı

KARDEŞ AİLE

‘Namaz Gözümün Nur’udur’ diyen sevgili Peygamberimizin (s.a.v) ümmetinin çocukları olan öğrencilerimizde namaz bilinci oluşturmak amacıyla okulumuz 5.ve

6sınıfl.ar arasında ‘Namaz Kardeşliği’ projesi gerçekleştirildi. Bu uygulama ile mescidimiz namaz kılan öğrencilerle dolup taştı. Öğrenciler arası dayanışma arttı.Kardeşlik bağları kuv-vetlendi. Namaz vaktini beraber geçirmek için bu anı iple çeker oldular.Bu uygulamayı en iyi

şekilde devam ettiren öğrenciler okul idaresi tarafından rozet takılarak ödüllendirildiler. Arapça Öğrt.Hayriye Memiş.

NAMAZ KARDEŞLİĞİ

Her Haftaya Bir Hadis, Kırk Haftaya Kırk Hadis

Her kim kırk hadisi hıfz eder (ezberler) ve ümmetime naklederse ona “cennete dilediğin kapıdan gir” denilir. İmam-ı Nevevi’den nakledilen bu hadis-i şerif ve Rasûl-ü Ekrem (sallallahu aley-hi vesellem) efendimizin sünnetin ihyası ve hadislerin hıfz ve rivayeti hususunda ümmetini teşvik etmesi ve onlara şefaat, cennet ve şehidlik sevabı ile müjdelemesi bu projeyi hayata taşımamızın en temel gerekçesiydi.

Diğer bir gerekçemiz ise, her dersin uzak ve yakın hedefleri vardır. Genel anlamda eğitim siste-minde yer alan her bir dersin hedeflerine baktığımızda, temelde insani değerler üzerine kurulduğunu göreceğiz. Bu temel insani değerlerin muhataba tesir adına da yaşanmış, hal diliyle, örnekleri kend-inden bir kaynaktan muhataba iletilmesi tesirli olacağına karar verdik. Bu kaynak hiç şüphesiz usve-i hasene, dünya yaşamının en güzel örneklerini sunan, güzel ahlakın tamamlayıcısı Allah’ın resulü Hz. Muhammed (sallallahu aleyhi vesellem)’di.

Okulumuz meslek dersleri zümresi olarak, Arapça ders öğretmenleri ile iş birliği içinde ders müfredatıyla uygun olan konulardan hadisler derledik, bunları Arapça ve anlamlarıyla A3 kâğıtlara afişler halinde hazırlayıp; özlü sözler, atasözleri ve görsel materyal ile destekleyerek okul pano ve sınıflara her hafta birer adet astık. Bu şekilde hem Arapça kelime hazineleri gelişmiş, her hafta bir hadis ezberleyeceği için zor olmadığı düşüncesi geliştirilmiş, görsel materyal ve açılamalarıyla da hadisin ifade ettikleri günümüzle ilişkilendirilerek normal hayata aktarılmıştır.

Bu proje sürecinde öğrencilerin en çok ahirete bakan mükâfat yönüyle motive olduklarını gözlemledik. Tabi çam sakızı çoban armağanı bizler de onları unutmamaya çalıştık. Bir sonraki hadisi heyecan ile beklediklerine, kısa hadisleri aynı gününde ezberlediklerine, Dua içerikli hadislerini gün-lük dualarında zikrettiklerine, her işe ilk hadisimiz olan besmele hadisi ile başladıklarına, öğrendikleri hadisleri aileleriyle paylaşıp öğrettiklerine ve daha farklı güzelliklere şahit olduk. Şu an itibariyle 28. Hadisteyiz.

Bu projede proje ekibi olarak bizlere maddi ve manevi her türlü desteği veren Okul Müdürümüz Mustafa MEMİŞ ve Müdür Yardımcılarımız Sevgülay ÖZTÜRK, Ebru OKUYAN KÜÇÜK’e teşekkür edi-yoruz. Akif Ateş Meryem Atay Keskinoğlu Fatma Şule Gül Tuba Sağıroğlu (Din Kül.Ahl.Bilgisi Öğretmenleri)


28 29

OKUYAN BİLİR Okumanın faydaları herkes tarafından bilinir; ancak çoğu kimse, okuma alışkanlığı olmadığı için hem bu fayda-lardan hem de okuma zevkinden mahrum kalır. Öğrencilerin okumanın faydalarından ve zevklerinden mahrum kalmaması için okumanın değerini vurgulayacak projelere imza atılması gerekir. Okul ders programının hazırlanırken okuma saatine yer verilmesi, öğrencilerin okuma saatinde öğretmenleri gözetiminde kitap okuması öğrencileri, velileri kitap oku-maya daha çok yönlendirecektir.

Öğretmenlerin, çocukların yaşlarına ve zevklerine uygun kitaplar tavsiye etmesi ve öğrencilerin okudukları kitapları kendi aralarında tartışmalarını sağlamaları, okuduklarından neyi, ne kadar öğrendiklerini ölçmeleri elzemdir. Aksi takdirde öğrenciler yaşlarına ve seviyeler-ine uygun kitaplar okumayacak, okuma zevklerini yeşertmek yerine köreltecekler ya da hiç kitap okumayacaklardır.

Bu proje öğrencilerin okuma zevki kazanmasına, kendi kültürünü ve kendi kültürüyle ilgili şahsiyetleri çok iyi tanımasına yardım ede-cek. Öğrencilerimize okuma, araştırma, inceleme alışkanlığı kazandıracak. Öğrencilerin edebiyata ilgi duymasına ve ilme, sanata vb. değer vermesine katkı sağlayacaktır.Projemizi uygulamak için okul idaresi tarafından her gün 1 ders saati “okuma saati” olarak ders programına konuldu. Proje ekibi tarafından öğrencilerin seviyelerine, ilgi ve yeteneklerine uygun olarak kitap seçimi yapıldı. Velilere ve öğrencilere gerekli duyuru ve bilgilendirme yapılmıştır.

Seçilen kitapları öğrenciler on beş günde okumakta ve bu kitaplardan sınavda soru sorulmaktadır. Öğretmenler çocukların kitaplara gereken ilgiyi göstermesi için ders için de okumaya teşvik edecek etkinlikler yapmaktadırlar. Sınavlarda ve ders içi etkinliklerde yeterli başarıyı gösteren öğrenciler ödüllendirilme-ktedir.

Bu proje ile okulumuzdan muzun olan her öğrencimizin birer kitap dostu olması temennisiyle “Okuyan bilir.” diyoruz.

Saygılarımızı sunuyoruz. Kağan Fettah Kaçaran Radi İbbiği (Okuyan Bilir Proje Ekibi)

YAZARLAR OKULLARDA PROJESİ

Çocuklarımızı okumaya teşvik ederek sanat ve edebiyata duyarlı, okuyan, okuduğunu sorgulayan bir toplum hayalimizin gerçekleşmesine

katkı sağlamak amacıyla Yazarlar Okullarda projesi kapsamında öğrencilerimizin yazarlarla tanışmasını sağlıyoruz. Konuk yazarlar, önce öğrencilerimize sunum yaptılar, onların sorularına cevap verdiler. Ardından kitaplarını imzaladılar. Planlamamızda gelen yazarlar öğle yemeğini okulumuzda yazı yazma ve kitap okuma ko-nusunda gayretli öğrencilerimizle birlikte yediler. Oku-lumuzun yetiştirdiği geleceğin yazarları, öğle yemeğini yazarların masasında yiyerek ayrıca ödüllendirildiler.

Bican Veysel YILDIZKendi öğretmenlerini fark etmek ve fark ettirmek adına

okulumuzun Türkçe öğretmeni, aynı zamanda Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Yazarları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı olan Bican Veysel Yıldız da öğrencilerimize okuma bilinci ve yazma kültürü hakkında sunum yaptı. Yurt içi ve yurt dışındaki uygulamalarından örnekler vererek öğrencilerimizi yazmaya özendirecek çalışmaları anlattı.

Nehir AYDIN GÖKDUMANÖzellikle kız öğrencilerimizin yazmaya heveslen-meleri ve okumayı önemsemeleri konusunda on-lara rol model olabilecek bir yazar tercih etmek istediğimiz için davet ettiğimiz yazarın yayınlanmış yaklaşık 100 kitabı bulunmaktadır.Öğrencilerimiz de okulumuzda yayınlanmakta olan Herfene isimli fanzini yazara hediye ettiler.

Prof.Dr. Sami ŞENERSakarya Üniversitesi Sosyoloji Bölüm Başkanı ve Medeniyet Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesi öğretim üyesi Prof.Dr. Sami ŞENER, Başarı Yolunda 70 Kural isimli eseri ile etkinliklerimize Yazarlar Okullarda etkinliklerimize katılarak başarının yollarını anlatan bir konuşma yaptı. Sosyolojinin çalışma alanları ve toplumların hayatında sosyal bilimlerin önemi hakkında da öğrencilerimizi bilgilendirdi. On-

lara sosyoloji eğitimi almanın gerekliliğini vurgulayan Şener, öğrencilerimizin yazarlık, akademik başarı, yurt dışında eğitim çalışmaları, sosyoloji konularındaki sorularını da cevapladı.

Bican Veysel YILDIZ Tayfun İleri Türkçe Öğretmeni Rehber Öğretmen


30 31

Kermesimiz TİYATRO

Okul Kermesimize emeği geçen başta Okul Aile Birliğimiz olmak üzere bütün velilerimize, öğretmenlerimi,ze, okul çalışanlarımıza ve öğrencilerimize teşekkür ederiz.

Okulumuzda 2014-2015 Eğitim ve Öğretim yılında velilerimize yönelik 7-19 Yaş

Aile Eğitim Programı düzenledik. Karşılıklı paylaşım ve etkinliklerle samimi bir ortamda

gerçekleşen eğitim programında 8 oturumda ele alınan başlıklar şunlardır:

Programımıza katılan velilerimizin 7-19 Yaş Aile Eğitimi hakkındaki görüşleri:

ERGENİ TANIMAK RİSKİ YÖNETMEK

İLETİŞİM KURMAKOLUMLU DAVRANIŞ

KAZANDIRMA

BİRLİKTE BÜYÜMEK UZLAŞABİLMEK

AİLE TUTUMLARI GELECEĞİ PLANLAMAK

7-19 Yaş Aile Eğitim

Programı’nda şunu fark

ettim: Çocuklarımız büyüyor

ve onlar bir daha çocuk

olmayacaklar! Koşar adım

yaşarken çocuklar adına

kaybettiğimiz çok şey var.

Evde birbirine tahammülsüz,

huzursuz bir ortam varken

şimdi sevgi dolu, birbirini

anlamaya çalışan bir ailem

var. Teşekkürler.

8 Daha önce de birçok

seminere katıldım. Ancak bu

programda katılımcıların

birebir eğitimin içine dahil

edilmesi fark oluşturdu, çok

faydalandım. Eşim,

çocuklarım ve kendim adına

değiştirmemiz gereken

tutumlarımız olduğunu

farkettim.

Okulumuzda öğrencilerimize iyi eğitim olanakları sunmanın yanı sıravelilerimizin de gelişimine katkı sağlayacak faaliyetleri önemsiyoruz.2014-2015 Eğitim ve Öğretim yılında bu kapsamda alanında uzman kişileridavet ettiğimiz seminer programı hazırladık.

OTURUM KONU BAŞLIĞI SEMİNERİ VEREN GÜNÜ SAATİ

Çocuğumuzu TanımakYrd. Doç. Dr. Mustafa Otrar(Marmara Üni. Öğretim Üyesi)

26 Şubat 2015Perşembe

10:00-11:30

Çocuklarımıza Namaz BilinciKazandırmak

Abdullah Yıldız(Namaz Gönüllüleri Platformu’ndan

Araştırmacı-Yazar)

27 Mart 2015Cuma

10:00-11:30

Sosyal Medya veBilinçli Kullanım

İsmail Hakkı Polat(Kadir Has Üni. Öğretim Görevlisi)

30 Nisan 2015Perşembe

10:00-11:30

Çocuklarımızın EğitimindeBireysel Farklılıklar

Yrd. Doç. Dr. Şaban Berk(Marmara Üni. Öğretim Üyesi)

28 Mayıs 2015Perşembe

10:00-11:30

2014-2015 Eğitim ve Öğretim yılında okulumuzda çalışan öğretmenlerimiz için ayda birdüzenlenen seminer programları gerçekleştirmekteyiz. Bu kapsamda;

Aralık ayında Yrd. Doç. Dr. Mustafa OTRAR’dan “Ergenlik Psikolojisi”,

Ocak ayında Prof. Dr. Mehmet Zeki AYDIN’dan “Öğrenmeyi Etkileyen ve EngelleyenFaktörler”,

Mart ayında da Yrd. Doç. Dr. Oktay AYDIN’dan “Beyin ve Eğitim” konulu seminerleridinledik.

2014-2015 Eğitim ve Öğretim yılında okulumuz Psikolojik Danışmanlık ve

Rehberlik Servisi’nde verilen hizmetler:

Öğrencilerimize bireysel/kişisel, eğitsel ve mesleki konularda rehberlik etmek,problemlerinin çözümünde yardım sağlamak,

5. sınıflarımızla tanışma etkinlikleri, Okula uyum süreci, Planlı ve etkin ders çalışma yöntemleri, Test çözme teknikleri, Öfke Kontrolü, Ailevi sorunlar, Merkezi sınavlar hakkında bilgilendirme, TEOG sınavına hazırlanma süreci, Kaygıyla başa çıkma yöntemleri, Ergenlik Dönemine ilişkin sorunlar, Arkadaşlık ilişkileri, Velilere yönelik seminerler ve bilgilendirme,

gibi konularda bireysel görüşmeler, grup çalışmaları, sınıf çalışmaları, seminer çalışmalarışeklindedir. Amacımız “her çocuk özeldir ve değerlidir” ilkesiyle Rehberlik hizmetleriniimkanlarımız nispetinde tüm öğrenci ve velilerimize ulaştırabilmektir.

TEST ÇÖZME TEKNİKLERİ

Test çözmede üç unsur önemlidir: BİLGİ, YORUM, HIZ Test çözerken öncelikle sorunun iyi okunup anlaşılması gerekir. Soruda sizden ne isteniyorsa onu düşünmelisiniz. (ne eksik, ne fazla) Sorulara önyargılı yaklaşmamalısınız. "Bu soru zor yapamam” ya da “Bu soru kolay

cevap x şıkkı" gibi zaman kazanmaya yönelik aceleci davranışlar kazanmak yerinekaybettirir.

Hatalı okuma alışkanlıkları da önemli sorunlar yaşamanıza neden olabilir. Bu nedenle sorulardaki altı çizili veya kalın yazı karakterli ifadeleri daha dikkatli

okumalısınız. Paragraf sorularında genellikle paragraftan önce soru kökünün okunması paragrafın

ikinci kez okunması zorunluluğunu önler. Eğer zaman sıkıntısı yaşamıyorsanız, cevabından emin olamadığınız size zor gelen

soruyu işaretleyip sınavın sonlarına doğru tekrar soruya dönmek üzere boşbırakmanız daha uygun olacaktır.

Çeldirici şıklara dikkat etmek gerekir.

Bu konu ile ilgili ayrıntılı bilgiyi okul web sitemizde sizin için hazırladığımız RehberlikServisi – Faydalı Yazılar ve Sınav İpuçları bölümünde bulabilirsiniz.

http://maltepeosmangazi.meb.k12.tr/

Tayfun İLERİ Lütfiye KILIÇPsikolojik Danışman Psikolojik Danışman


36 37

Pİ SAYISI

Okulumuzda 14 Mart Pi Sayısı Günü matematik zümresi öğretmenleri

rehberliğinde çeşitli etkinliklerle kutlandı.

Öğrenci Etkinlikleri

Kalem Vakfı Okullarının İstanbul genelinde düzenlediği Kitap Okuma Yarışmasında Okul Yarışma ekibi olarak ilk üçe girdik. yarışma hala devam etme-ktedir. Bizleri çalıştıran öğretmenlerimiz Kağan Fettah Kaçaran’a ve Ruşen Ekşi’ye teşekkür ediyoruz.

( Pınar Hoşoğlu, Sevim Elif Kervanoğlu, Ebrar Kanatçı-7/G)

İSTİKLAL MARŞI’NI GÜZEL OKUMA YARIŞMASI

12 Mart’ta okulumuz öğrencileri arasında ön eleme-si sınıflarda yapılan İstiklal Marşını Güzel Okuma Yarışmasının fi-nali yapıldı. Finale kalan öğrecilerimiz arasında dereceye girenler:

Birinci: Aleyna YILDIRIM (6-A)İkinci: Serenur KORKMAZ (7-M)Üçüncü: Sümeyye AĞCAKAYA (6-B)

HUZUR EVİ Müzik öğretmenimiz Fazilet Arzu Yücebıyık rehberliğinde okul kadromuz kayışdağı Darülaceze’de Kutlu Doğum Konseri verdiler.Sakinler şarkılar ve ilahileri dinlerken çok mutluydular.Onların mutluluğu bizim mutluluğumuz oldu.


38 39

İSTANBUL MALTEPE OSMANGAZİ İMAM HATİP ORTAOKULU ARAPÇA GÖSTERİMİZ

Arapça dersi öğretmenimiz Hayriye MEMİŞ ‘in çalışmalarıyla hazırlanmış olan, 6A-6B-6H sınıflarımızın organize ettiği ´´Minik Arapça Gösterimizin ödüllerini okul müdürümüz verdi. Öğrencilerimizi düzenledikleri bu güzel etkinlikten dolayı tebrik ediyoruz.

KİTAP TOPLAMA KAMPANYASI

Sevgili peygamberimiz,’Cömertlik, dalları dün-yaya uzanan cennet ağaçlarından bir ağaçtır. Kim onun

dallarlından birine tutunursa, bu onu cennete götürür. Cimrilik ise, dalları dünyaya uzanmış cehennem ağaçlarından bir ağaçtır.

Kim de, onun dallarından birine tutunursa, bu da onu cehenneme götürüp sürükler.’buyurmuştur.

Okulumuz Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu öğretmen ve öğrencileri olarak, Değerler Eğitimi projesi kapsamındaki cömertlik konusuna duyarsız kalamazdık. Hemen okumuzda kitap toplama kampanyası

başlattık. Öğrencilerimiz kendi kitaplarını bağışlayarak birer cömertlik örneği sergilediler. Toplanan kitapları kardeş okul

olarak seçtiğimiz Gülsuyu İmam Hatip Ortaokuluna hediye ettik….


İSTANBUL MALTEPE OSMANGAZİ İMAM HATİP ORTA-OKULU ARAPÇA GÖSTERİMİZ

Arapça dersi öğretmenimiz Hayriye MEMİŞ ‘in çalışmalarıyla hazırlanmış olan, 6A-6B-6H sınıflarımızın organize ettiği ´´Minik Arapça Gösterimizin ödüllerini okul müdürümüz verdi. Öğrencilerimizi düzenledikleri bu güzel etkinlikten dolayı tebrik ediyoruz.

Taekwondo


40 41

OKULUMUZ HATIRA ORMANINI KURUYOR “Kıyametin koptuğunu görseniz de elinizdeki fidanı dikin.” Hz.Muhammed(s.a.v)

Okulumuzda; çocuklarımıza milli değerlerimizi benimsetmek, yardımlaşma, sorumluluk, gibi erdemleri kazandırmak daima öncelikli hedeflerimiz arasında yer almaktadır. Bu misyon-dan hareketle, AKAD-DER işbirliği ile okulumuz adına bir hatıra ormanı kurmak için yola çıktık. Amacımız; çocuklarımızda çevre bilincini, ağaç sevgisini kazandırmak, gelecek nesillere olan sorumluluklarımızı hatırlatmakla beraber, sevgili peygamberimizden rivayet edilen hadisi şeriflerde ki sevaba nail olmak ve öğrencilerimize bu bilinci aşılamaktı.

“Hiç bir müslüman yoktur ki, o, ağaç diksin yahut ekin eksin ve mahsûlünden insan, kuş, kurt yesin de kendisi bundan istifade etmiş olmasın. Elbette o müslüman da diktiğiyle, ektiğiyle sevap alır. “ (Tecrid-i Sarih Trc. VII, 121)

Bu projemizi okul girişine hazırladığımız pano ile tüm öğrencilerimize duyurduk. Ayrıca sınıflarda oluşturduğumuz sembolik “sınıf ormanlarına” öğrencilerimiz beş lira karşılığında aldığı fidanlar adına, bir ağaç resmini kendi ismi ile birlikte yapıştırarak yaptıkları katkıyı tüm arkadaşlarına ve öğretmenlerine duyurmuş oldular. Okulumuzda kısa bir süre içinde 500 adetten fazla fidan bağışı yapılarak hatıra ormanımızın temelini atmış olduk. Şimdi heyecanla orman haftasında bizim için belirlenen alanda ormanımızı kurmak üzere ilk fidanlarımızı dikmeyi bekliyoruz. Orada yapacağımız pikniklerin, gölgesinde dinleneceğimiz ağaçlarımızın hayalini kuruyoruz.

Yaptığımız bu projeyle gelecek nesillere olan borcumuzu bir nebze ödediğimizi düşünüyor ve öğrencilerimizde çevre bilinci oluşturmada farkındalık yarattığımızı düşünüyoruz. Bu projeye katkı sağlayan başta okul müdürümüz Mustafa MEMİŞ’e, öğretmenlerimize, öğrencilerimiz ve velilerim-ize teşekkür ediyoruz.

Ebru OKUYAN KÜÇÜK - Ayşe ÖZMEN

OKULUMUZ HATIRA ORMANINI KURUYORUZ

Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu ve AKADDER işbirliği ile başlattığımız ‘’ okulumuz hatıra ormanı kuruyoruz ‘’ kampanyasına öğrencilerimiz yoğun ilgi gösterdi. Öğrencilerimizin destekleri sayesinde 600 fidan alarak okulumuz adına bir hatıra ormanı kurduk.Fidanlarımızı dikmek için öğrencilerimizle bir-likte 27 nisan Pazartesi günü Çavuşbaşı mevkiindeki fidan dikim alanına gittik.Yaşadıkları dünyaya ve çevreye duyarlı davranan ve gelecek nesillere daha sağlıklı bir dünya bırakmak isteyen öğrencilerimizi ödüllendirmek için fidan dikimi akabinde pikniğe götürdük.

Tüm öğrencilerimize ve velilerimize teşekkür ediyoruz.

Ebru Okuyan Küçük Ayşe Özmen Müdür Yardımcısı Fen Bilgisi Öğretmeni



42 43Kutlu Doğum Haftası

Öğrencilerin fen bilimleri dersinde öğrendiklerini yaşamlarına aktarmalarını sağlamak ve feni daha eğlenceli hale getirmek için geleneksel hale getireceğimiz, yarışmaların ilk ayağını 4-7 mayıs haftasında gerçekleştirdik.

5. sınıflar arasında ” fen gösüyle canlılar” fotoğraf yarışması düzenledik. Öğrencilerimizin kendi çektikleri canlı fotoğraflarının arasında zor bir seçim yaptık ve dereceye girenleri belirledik. Okulumuzda oluşturduğumuz sergi ile öğrencilerimizin eserlerini herkesin beğenisine sunduk.

6. ve 7. Sınıflar arasında yaptığımız “çatlamayan yumurta” yarısması’yla hem çok eğlendik hem de sürtünme ve basınç konularını pekiştirdik. 3. Kattan attığımız düzeneklerden yere ulaştığında yumurtası çatlamayan en yaratıcı eseri seçtik. Okulumuzda hafta boyunca en çok feni konuştuk, en çok fen için heyecanlandık.

E f e n d i m i z i belli bir zamana ve mekana sığdırmanın mümkün olmadığını bildiğimiz halde O’nun için ayırdığımız özel bir zaman olusn istedik ve bu yıl üçüncüsünü sergilediğimiz Kutlu Doğum programı hazırladık.Programımızın içeriğini Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi zümresi olarak planlayıp düzenldiğimiz naat-ı şerif okuma, 40 hadis ezberleme ve Efendimize mektup yarışmaları oluşturdu. 28 Nisan tarihinde Türkan Saylan Kültür Merkezinde nezih bir program icra ettik. Amacımız gönüllerde Efendimize dair bir kıvılcım yak-mak gücümüz nisbetinde onu anlatmaya çalıştık.En azından karınca misali bu yolda olmaktı.Emeği geçen tüm öğretmenlerimize ve öğrencilerimize teşekkür ediyoruz.

Canım PeygamberimFen Bilimleri


44 45

MEKTUPLAŞTIK…

Tek tuşla gönderiyoruz artık tüm haberlerim-izi. Küçük simgelere sığdırdık duygularımızı. Mektubun o sıcaklığını, samimiyetini çok-tan unutmuş durumdayız. Bir zamanlar büyüklerimizin yaşadığı o sıcak duyguyu, o heyecanı hissedebilmek için birbirimize me-ktup yazdık. Öğretmenimiz mektuplarımızı topladı bir süre geçtikten sonra bizlere dağıttı. O an yaşadığımız tarif edilemez merakımızı ve heyecanımızı görmeniz ger-ekirdi.

Bizler 5/B sınıfı öğrencileri olarak peygamber efendimi-zin çocuk sevgisini dile getiren tiyatro ve ilahilerle bir etkinlik gerçekleştirdik…

5c sınıfı olarak efendiler efendisine, sevgililer sevgilisine hatimler okuyup, gönlümüzdeki sevgi ve muhabbet denizinden, kalbimiz gibi saf ve temiz olan kâğıtlara duygularımızı kalemimizin ucuyla döktük. Ey sevgili diye başlayan muhabbet, keşkeklerle noktalandı.Efendim, seni bekleyen bir taş da ben olsaydım Çölde seni özleyen bir kuş da ben olsaydım Dokunduğun küçük bir nakiş da ben olsaydım Sana sırılsıklam bir bakiş da ben olsaydım Uğrunda koparılan bir baş da ben olsaydım

Bahira’dan süzülen bir yaş da ben olsaydım Okşadığın bir parça kumaş da ben olsaydım Senin için görülen bir düş de ben olsaydım Yeryüzünde seni bir görmüş de ben olsaydım Senin visalinle bir gülmüş de ben olsaydım Sana hicret eden bir Kureyş de ben olsaydım Damar damar seninle, hep seninle dolsaydım Batılı yıkmak için kuşandığın kılıcın Kabzasında bir dirhem gümüş de ben olsaydım

5/D sınıfı olarak öncelikle “Top Atma” oyunu oynadık. Bu oyunda topu eline alan öğrencimiz kimsenin bilmediği bir özelliğini söyledi ve topu herhangi bir arkadaşına atarak onun da özelliğini öğrenmiş oldu. Bu oyun sayesinde birbirimizi daha iyi tanımış olduk.

Daha sonra “Bir Yer – Bir Nesne – Bir Fiil” etkinliğini yaptık. Bu etkinlikte öncelikle her öğrenci üç adet küçük kâğıt hazırladı ve bunlara sırasıyla bir yer ismi, bir nesne ismi ve bir fiil yazdı. Kâğıtları bir araya topladık ve karıştırdık. Sırasıyla herkes bu karışımlardan birer tane seçti ve bu kelimeleri de kullandığı ortalama beş – altı cümlelik kısa metinler yazdı. Oldukça hareketli geçen etkinlik sayesinde çocuklar sıkılmadan ve eğlenerek yaratıcı yazılar yazmış oldu.

5-A

5-B

5-C

5-D

Sınıflarımız


46 47

6A SINIF ETKİNLİĞİ6A sınıfı ile birlikte “ Her Kitap Yeni Bir Dünya” dedik ve Yaylak İmam Hatip Ortaokulu’ndaki kardeşlerimize yeni dünyaların kapılarını açmak için yola çıktık. 02-09 Ocak tarihleri arasında kitap toplama kampanyamızı düzenledik. Kampanyamıza destek veren öğretmenlerimiz ve öğrenci arkadaşlarımız sayesinde 285 adet kitap toplandı.

5E HEDİYELEŞİYOR ARKADAŞILIĞINI GÜÇLENDİRİYOR Bir arkadaşından hediye almak genç yaşlı, büyük küçük herkesi çok mutlu eder. Biz de bunu düşünerek birbirimize karne hediyesi alalım dedik. İşin içine heyecan katmak için de karne gününden bir hafta önce çekiliş yaptık.

5/F snıfı gelecekte ne olmak istediklerini bugünden belirlediler. Geleceğin doktoru mühendisi öğretmeni, hakimi, avukatı,başbakanı ve cumhurbaşkanı olmayı hayat ettiler. Hayallerini gerçekleştirme kararını bu günden aldılar.Çalışmayı ibadet şuuru bilerek azim ve gayretlerini zirvelere taşıdılar.

Karnelerimizi aldık.Çok Mutluyuz.Bize emeği geçen öğretmenlerimize, anne babamıza çok teşekkür ediyoruz.Onlara istikbalde büyük başarıların altına imza atacağımıza söz veriyoruz.Dedelerimiz vatan için şehit olmuşlar, bizler de vatan için yaşayacağız.

5-E

5-F

6-A

6-C

Sınıflarımız


48 49

İletişimin, arkadaşlıkların, sosyalleşmenin, eğlencenin, eğitim ve öğretimin büyük oranda değiştiği günümüzde, şüphesiz en büyük pay teknolojinin ve internetin. Bu alanların

hayatımızda vazgeçilmez hale geldiği günümüzde kullanımın za-man zaman bağımlılığa dönüştüğü gözlenmektedir. Biz de 6/B sınıfı olarak öğrencilerimizin internet ve teknoloji ile olan bağının tespit et-mek ve konuya dikkat çekmek için bir anket çalışması yaptık.Okulumuzda herkesi kapsaması açısından tüm sınıflardan gelişi güzel on öğrenciye anketimizi verdik. İsimsiz olarak samimi bir şekilde doldurmalarını istedik. 250 öğrenci ile yaptığımız anketin

değerlendirmesini yaptık. Sonuç olarak;

√Ortalama bir internet kullanıcısı: 201√İnternet kullanımını düzenleyemeyen: 36√İnternet kullanımı yaşantısında ciddi sorun yaşayan :13

Bu sonuçlar doğrultusunda hazırladığımız pankartlara internet bağımlılığı, zararlı alışkanlıklar ile ilgili sloganlar yazdık. Yeşilay Haftası kapsamında tüm sınıflara sunum yaptık. Bilgisayar kullanımı ile ilgili öner-ilerimiz sunduk. Bu önerilerimizi biraz daha kalıcı kılmak ve velilerim-ize de ulaştırmak için bir kez daha tekrarlıyoruz. !Bilgisayar karşısında geçirilen süre iki saati aşmamalı. ! Bilgisayarı yetişkinlerin takip edebilecekleri ortak kullanım alanlarına koyulmalı.!Herkese bir bilgisayar yerine tüm ailenin aynı bilgisayarı paylaşması da sınırlama açısından yararlıdır. ! Daha baştan belli zaman dilimlerinde ve belli bir süre için internet kullanımı alışkanlığını kazandırmalı.! Filtreleme programları kullanılmalı! Bilgisayarı toptan yasaklamanın bir yararı yok.

İNGİLİZCE SCRABBLE6E sınıfı olarak öğrencilerimizin bildiği ke-limeleri gözden geçirmesini sağlamak ve öğrendiklerine yenilerini eklemek adına sınıfımızda İngilizce Scrabble turnuvası düzenledik. Dört kişilik gruplardan oluşan öğrencilerimiz sırasıyla scrabble oynadılar. Oynarken hem eğlendiler hem de öğrendiler. Böylece yabancı dile olan ilgi ve istekleri arttı ve zamanlarını etkili ve eğlenceli bir şekilde geçirdiler

6-B 6-D

6-E

Sınıflarımız

6-D sınıfı olarak okulumuzun İngilizce Kütüphane-sinin hazırlık çalışmalarına katıldık. Sınıfça kütüphanedeki kitapları düzenledik, duvarlara çeşitli süslemeler yapıp, afiş ve yazılar astık.Başka bir gün ise sınıfımızdaki öğrencilerden Serra GÖDEK, Fatmanur GÜLTEKİN ve Rümeysa ENSARİ bizlere metnini kendi hazırladıkları bir İngilizce Karagöz-Hacivat gösterisi sundular. Sınıfça keyifli dakikalar geçirdik.


50 51

6 G DENİLİNCE AKLINIZA NE GELİYOOOOARKADAŞLARIMIZA SORDUK

EğlenceArkadaşlıkSamimiyetÇalışkanlıkBeraberlikMutluluk

DayanışmaDuyarlılıkHoşgörü

PaylaşımBirlik

YeteneklerDramaSevgi

HaylazlıkKomiklik

Kalp kırmamaKahkaha

Ders kaynatma yolları

“ Düşünüyorum neden bu kadar yeteneksizim diye?Ardından duvardaki tablomu,Elimdeki şiir ve tiyatro kâğıtlarını,Dolabın yanındaki keman ve ney’imi,Ve yerdeki seccademi görüyor ve şükrediyorum...” Zeynep YORULMAZ

Yükselmek istiyorsan hayatta,Çok çalış, bunu unutma.Meslek sahibi olmak istiyorsan,Dinle, tekrar et, o anda. Kamile ÖZKANLI

PİSEMBOLLERİ YAPTIK ,YARIŞTIK EN GÜZELLERİNİ SEÇTİK HEPİMİZ ÖĞRENDİK HEPİMİZ EĞLENDİK

6 – İ SINIFI Değerler Eğitimi Etkinlikleri Değerler eğitimi kapsamında okulumuzda düzenlenen kapı ve pano süsleme yarışmasında 6-İ sınıfı olarak hep birlikte hazırladığımız pano ve kapı süslememiz en çok beğenilen sınıflar arasında olmuşturYeşilay Haftası Etkinlikleri Okulumuzda kutlanan Yeşilay haftası kapsamında kurulan stantlar için öğrencilerimizle birlikte afiş tasarlayıp bu afişleri boyama etkinliği yaptık.

6-F

6-G

6-H

6-İ

Sınıflarımız


52 53

Ödevlerimizde anlamadığımız yerleri ve soruları okula gelince belirlediğimiz bir derste arkadaşlarımızla birlikte eğlenceli bir şekilde çözerek bilgi paylaşımı yapıyoruz . Bu sayede hem biz kazanıyoruz hem de arkadaşlarımız. Biz tekrar etmiş oluy-oruz onlarda daha iyi anlamış oluyorlar. Yaptığımız bu etkinlikle aynı zaman dilimi içerisinde daha fazla soru çözmüş oluyor-uz. Bu çözdüğümüz sorularla konular daha iyi anlaşılmış mı diye çeşitli yarışmalar düzenliyoruz.

7-A

7-B

Sınıflarımız

AK-TURServis Hizmetleri0 530 761 73 00


54 55

İsim soylu kelimeleri ve fiil soylu kelimeleri ayırt etmek Türkçe dersinin ana kazanımlarındandır. Bu kazanımı öğretmek için ilk önce öğrencilere isim soylu kelimelerin nesnelerin, kavramların karşılığı olduğunu; fiill-erin de iş oluş ve hareket bildirdiğini öğretmek gerekir. Daha sonra öğrenme sürecini daha etkili hale getirmek için dersi oyunlaştırmak kazanımın öğrenilmesinde epey etkili olacaktır. Bizler de 7-C sınıfı olarak isimler-fiilleri kalıcı bir şekilde öğrenmek için konuyu oyunlaştırdık. Oyunumuzun hazırlık aşamasında A4 boyu-tundaki renkli fon kâğıtlarının ön yüzüne isim, arka yüzüne fiil yazdık. İsim soylu bir kelime söylediğimde öğrenciler kâğıdın isim yazan tarafını çeviriyorlar, fiil soylu bir kelime söylediğimde ise kâğıdın fiil yazan tarafını çeviri-yorlar ve fiiller hareket bildirdiği için ayağa kalkıyorlar, ayakta iseler sıralarına oturuyorlar.

Oyun böylece sürüp giderken. Yaklaşık 10-15 dakika sonra ortak köklü bir kelime söyleyince öğrencilerin kafası karışıyor. Bir kısmı kelimeyi fiil olarak algılayıp hareketleniyor, bir kısmı ise doğal olarak kelimeyi isim olarak algılıyor ve sabit kalıyor. Öğrencilerin bir kısmının oturup bir kısmının kalkmasının normal olduğunu, ortak köklü kelimelerin, kullanıldığı cümleye göre hem isim hem de fiil olarak kullanılabileceğini belirtiyor ve oyununuzu sonlandırıyoruz. Radi İBBİĞİ7-C Sınıf Rehber Öğretmeni

AYIN RENGİ YEŞİL

Ülkemizde 1 Mart-7 Mart tarihleri arası Yeşilay Haftası olarak kutlanmaktadır.Bu hafta süresince toplumda ve okullarda alkollü içecek ya da bağımlılık yaratacak maddeler kullanılmasının zararları hakkında bilgiler verilir.Bu sayede toplum bu konuda bilinçlendirmeye çalışılır.Bizim de üzerimize düşen bu zararlı maddeler-den uzak durarak Yeşilay’ı desteklemektir.Böylece geleceğe sağlıklı ve ahlaklı nesiller aktarmayı başarabiliiriz.Öğrencilerimizi uyarmak ve iyiye yönlendirmek amacı ile ‘’zararlı alışkanlıklar ve zararlı maddeler ‘’ konulu resimler yaptık.Yeşilay’ın başlıca çalışma alanlarından faydalanarak 7-D sınıf panomuzu oluşturduk.

Meral BAŞTUĞGörsel Sanatlar Öğretmeni

Okulumuz 7-F sınıfı öğrencileri olarak Arapça öğretmenimiz Seyit Ali Erçin´in aracılığı ile; hatırasını yâdederek en azından bir Fâtihâya vesile olabilme ümidiyle ve genç nesle milli değerlerimizi öğretebilmek amacıyla büyük alim Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır´ın kabrini ziyaret ettik.

7/E sınıfı öğrencileri olarak Fen bilgisi öğretmeni Hamdi Ateş rehberliğinde dersimizi karikatür çiz-erek somutlaştırdık. Sıradışı bir çalışma idi.Hem eğlendik hem de daha iyi öğrendik.Artık Fen Bilgisi dersi bizim için hiç zor değil.

Öğrencilerin eğlenerek öğrendiğinde bilg-ilerin daha kalıcı olduğu bilinen bir gerçek. Biz de bu etkinliğimizde bu duruma uy-gun davranıp öğrencilerimizin hem eğlenip hem de öğrenmesini ön planda tutmaya çalıştık. Bilgiyi içselleştiren öğrenciler bu bilgileri farklı sorunlarla karşılaştıklarında hiç zorlanmadan kullanabilir, sorunlara çözüm üretebilir

7-C

7-D

7-E

7-F

Sınıflarımız


56 57

7-K Sınıfına;

Öğretmenin ve öğrenmenin güzelliği si-zler gibi geleceğin umudu olan gençler ile yaşanıyor.Bir dünyada neden yaratıldığımızın bilinciyle geldiğimiz İmam HatipOrtaokulunda, alacağınız her ilim maddi ve manevi bir yatırım olarak hayatınızı be-reketlendirecektir.Dünya’nın ve Müslümanların gündemdeki sıkıntılarını takip ederek,Farkındalık kazanarak ve gerektiğinde çözüm yolları arayarak siz

Gençler İslam’ın temsilcileri olarak geleceği şekillendireceksiniz.Dualarım, ömrünüzü; ailenize, ülkenize ve en önemlisi ahiretinize faydalı olacak meşgaleler ile bereketlendirmenizdir… SEVGİLERİMLE SINIF ÖĞRETMENİ MEHMET SAMİ ALADAĞ

YAPILAN BU ETKİNLİK İLE ÖĞRENCİLERİMİZ BULUŞLARIN SERUVENİNİ BİLİME KATKISI OLAN MEDENİYETLERİN İNSANLIĞA BI-RAKILAN ORTAK MİRASI OLDUĞUNU BULUŞLARIN BAZEN ZORUNLULUKTAN BAZEN RASTLANTI-MERAK BAZENDE MEDENİYETLERİN BİRBİRLERİYLE REKABETİNDEN KAYNAKLANDIĞINI SÜREKLİ YAPILAN ARAŞTIRMALAR IN BİLİM IŞIĞI ALTINDA NEDEN NAS-IL NİÇİN SORULARINA CEVAP BULMA DOGRULTUSUNDA SÜREKLİ İLERLEME GÖSTERECEGİNİ ÖĞRENMİŞLERDİR.

English Bingo Games (İngilizce Tombala Oyunu)

Öğrencilerimizin yabancı dile olan ilgilerini arttırmak ve yabancı dil eğitimini sevdirmek amacıyla 7-H sınıfı öğrencileri ile ‘’İngilizce Tombala Oyunu’’ oynuyoruz.Böylece öğrencilerin hem eğlenmesini sağlıyoruz hem de farkından olmadan yabancı dildeki kelime dağarcığını genişletmiş oluyoruz.

We had enjoyable times while learning (Öğrenirken keyifli zamanlarımız oldu) İngilizce Öğretmeni Esra KÜRKÇÜ

7-G

7-H

7-İ

7-K

Sınıflarımız

7/İ sınıfı öğrencileri arasında sınıf etkinliği olarak İngilizce Bilgi Yarışması düzen-ledik


58 59

Sınıf olarak origami etkinliği yaptık. Origami bir kağıt katlama sanatıdır. Biz bu sanatı yaparken hem eğlendik hem de öğrendik. Üç boyutlu düşünme yetimizi geliştirmeye çalıştık.BELİRLİ GÜN VE HAFTALARDA OKUL PANOSU DÜZENLEDİK

7-L 7-M

7-N

Sınıflarımız

7/L SINIFI “SOSYAL SORUMLULUK PROJESİ” KAP-SAMINDA HUZUREVİNDEYİZ !!!

Bu proje ile öğrencilerimizin toplumsal konularda duyarlı olmaları, gerekli manevi desteği sağlayarak bu kurumlardaki kişilerle samimi bağlar kurmaları, gönüllü olarak yardımlaşmayı ve dayanışmayı öğrenmeleri hedeflenmektedir. Toplumun bir ferdi olarak üzerimize düşen görevleri yerine getirerek sevgi, saygı, yardımlaşma, dayanışma ve paylaşma gibi değerleri pekiştirmektir.HUZUREVİ ZİYARETİNDE ÖĞRENCİ DÜŞÜNCELERİ:RANA NİSA AYDIN :Beni en çok etkileyen “okuyun, okuyun, okuyun” tavsiyeleri oldu.SARE ŞEN: Bir tebessümümüze bol bol dua ettiler…DİLRUBA PERVANE: Tekrar gitmek isterim…DİLAY ÖYKÜ YURT: Hüznü, sevinci, huzuru aynı anda hissettim…BEGÜM KAHVECİ: Bizleri torunları gibi sevdiler, onların yalnızlıklarını paylaşmak çok güzeldi…ESMA ASLANTAŞ: Çiçeklerimizle gittik, ellerini öperek vedalaştık…SÜMEYYE UZUNPINAR: Neden yaşlıları oraya bırakıyor çocukları anlayamadım… ?MELEK NUR YILDIZ: Duygularıma engel olamadım ve ağladım…FATMA RÜVEYDA KESEN: Birbirinden farklı yabancı insanlar son yıllarını burada geçirmek zorunda kalıyor…ŞEVVAL YILDIZ: Dualarını almamız bile oraya tekrar gitmeme bir sebep…BEYZANUR KAHRAMAN: Hayatımda yaptığım en anlamlı gezi oldu…ZEYNEP ASAR: Çevremizdeki yaşlılarımızı yalnız bırakmayalım…KARDELEN KORKUT: Tavsiyelerini kesinlikle dinleyeceğim…AYSİMA YİĞİTOĞLU: Onların yalnızlıklarını paylaşmak maneviyatımı güçlendirdi…EBRAR MERYEM AKARÇAY: Ellerimizi hiç bırakmadılar, dua ettiler…SENANUR KARATAŞ: Yaşlılarımızın UMUTEVİ artık huzurevleri…DİLA DEMİRER: Yaşlılarımızı yalnız bırakmayalım, sevelim, sayalım…SÜMEYYE KAYA: Tek ihtiyaçları hatırlanmak bence bugün çok sevap aldım…

ZEHRA HEDA TÜRKMEN: Yüzlerindeki tebessüm ziyaretimizin ne kadar hayırlı olduğunu gösterdi….

Değerler Eğitimi kapsamında samimiyet konulu pano çalışması yaptık

Sultandım Fatih Oldum (Yusuf Dursun)

Toprak Ana (Cengiz Aytmatov)

İnsan Ne İle Yaşar? (Tostoy)

Yürek Dede ile Padişah (Cahit Zarifoğlu)

Mesnevilerden Hikayeler (Mehmet Zeren)

En Güzel Hikayeler(Ömer Seyfettin)

Uçan Halı (Melek Çe)

Başarı Öyküleri (Selim Gündüzalp)

Peygamberimi Merak Ediyorum(Özkan Öze)

Cennet Kapısı Çanakkale(Yusuf Dursun)

Pal Sokağı Çocukları(Ferenc Molnar)

Şu Acip Hücre(Tarık Uslu)

Ülkemin Efsaneleri(İ.Zeki Burdurlu)

Şamatalı Köy(Astrıd Undgren)

Karbeyaz (H.Latif Sarıyüce)

Gümüş Kanat (Cahit Uçuk)

Sefiller (Victor Hugo)

Ölümsüz Aile (Natalie Babbitt)

Documents

Maltepe Osmangazi İHO Çınar Dergisi 2.Sayı