MİKROKREDİ BÜLTENİ – Şubat –

ROTARY UR 2420. BÖLGE MİKROKREDİ PROJESİ www.2420.bolge.com

M İ K R O K R E D İ B Ü L T E N İ

Sevgili Dostlarım,

Rotary 2420.Bölge Federasyonu

ve Türkiye İsrafı Önleme Vakfı

arasında 22.12.2011 tarihinde

imzalanan protokol ile

Mikrokredi Projesi’ni tüm

bölgede uygulama olanağına

kavuşmuş bulunmaktayız.

Kurumsal alt yapı çalışmaları

tamamlandıktan sonra, Rotary

Şişli Mikrokredi Şubesi’nin

açılışı için gerekli girişimlere

başlanılmış, Yeniköy Rotary

Kulübü’nün öncülüğünde ve

Şişli Belediye Başkanı Mustafa

Sarıgül’ün olağanüstü destekleri

ile ilk Mikrokredi şubesinin

açılışını 20.01.2012 tarihinde

gerçekleştirmiş bulunmaktayız.

Şişli Belediye Başkanı Mustafa

Sarıgül, TİSVA Yönetim

Kurulu Başkanı Aziz Akgül,

Rotaryen

dostlarımız ve kadın girişimci

adaylarımızın katılımı ile bir

şölen havasında geçen açılış

toplantısında hedeflerimizi

kamuoyu ile paylaşma olanağı

bulduk.

Dönem hedeflerimizden olan

Mikrokredi Projesi’nde önemli

bir viraj dönülmüş; 4 şube, 1.000

kadın hedefimize ulaşmak üzere

hızla Rotary Sarıyer Şubesi’nin

açılması amacıyla gerekli

girişimlere başlanmıştır. Sarıyer

Belediye Başkanı Şükrü Genç ve

ekibi kısa sürede şube için

gerekli şartları oluşturmuşlardır.

Rotaryen dostlarımızın en az bir

kişiye dokunmasına ve onları “

İçimizden gelen güçle

kucaklamasına” imkan veren bu

projeye sonuna kadar sahip

çıkmasını talep ediyor,

kulüplerimizin katkılarının daha

da artmasını rica ediyorum.

Yolunuz hep aydınlık ve başarılarla

dolu olsun…

Fatih R. SARAÇOĞLU UR 2420. Bölge 2011-2012

Dönem Guvernörü

UR 2420. BÖLGE MIKROKREDI KOMITESI ŞUBAT 2012

İÇİNDEKİLER 2 MUHAMMED YUNUS

3

BİR MİKROKREDİ HİKAYESİ

5 ROTARY VE MİKROKREDİ

6 ROTARY KULÜPLERİMİZİN

MİKROKREDİ PROJESİNE

KATKILARI

8

ROTARY ŞİŞLİ MİKROKREDİ ŞUBE AÇILIŞI

İnsanlığı İçinizdeki Güçle Kucaklayın


Muhammed Yunus

2006 Nobel Barış Ödülü Sahibi, Grameen Bankası Kurucusu

Muhammed Yunus 1940 yılında Bangladeş'te

doğdu. Çocukluk yılları doğduğu köy olan

Bathua’da geçen Yunus, 1960 yılında Dakka

Üniversitesi'nin Ekonomi bölümünden mezun oldu

ve bir yıl sonra aynı üniversiteden yüksek lisans

derecesi aldı. Daha sonra ABD’ye giden

Muhammed Yunus burada Vanderbilt

Üniversitesi’nde doktorasını tamamladı ve Middle

Tennessee State University’de ekonomi dersleri

vermeye başladı. 1971 yılında gerçekleşen

Bangladeş Kurtuluş Savaşı’nda ABD’de yaşayan

diğer Bangladeşlilerle birlikte kurtuluş hareketini

destekleyen Muhammed Yunus, savaşın bitmesinin

ardından ülkesine dönerek bir süre hükümete bağlı

Planlama Komisyonunda çalıştı. Buradan istifa

ettikten sonra Chittagong Üniversitesi'nde Ekonomi

bölümünün başına geçti. 1976 yılında Chittagong

Üniversitesi yakınlarındaki yoksul Jobra köyünde

dolaşırken küçük kredilerin yoksul bir insanın

hayatında yaratacağı farklılıkları keşfetti. Köyün

kadın sakinlerine kendi cebinden düşük miktarda

kredi veren Muhammed Yunus "mikrofinans ve

mikrokredi" olarak adlandırılan bu anlayışı

kurumsallaştırmaya çalıştı ve çabaları sonucunda

1976 yılında Grameen Bankası’nı kurdu. Grameen

Bankası 1982 yılında bağımsız bir hüviyete kavuştu.

O tarihten bu yana birçok insana mikrokredi

sağlayarak yoksul bölgelerin kalkınmasına yardımcı

olan Muhammed Yunus ve Grameen Bankası 2006

yılında Nobel Barış Ödülü’nün sahibi oldu.

Muhammed Yunus’un vizyonu dünyadaki

yoksulluğun ortadan tamamen kalkması üzerine

kuruludur. Dünya Bankası, Yunus’un çabalarının

milyonlarca bireyi yoksulluktan kurtardığını

açıklamıştır.

13 Ekim 2006’da Oslo’daki Norveç Bilimler

Akademisi’nden yapılan yazılı açıklamada ödülün

bir yarısının Muhammed Yunus’a, diğer yarısının

ise kurucusu ve yöneticisi olduğu Grameen Bank’a

verildiği duyuruluyor ve aşağıdan yukarıya doğru

bir sosyo-ekonomik kalkınma hamlesinin uzun

vadeli barışın teminatı olduğu ifade ediliyordu.

Tabii bir bakıma bu koskoca Dünya Bankası,

Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP)

gibi kurumsal yapıların “Milenyum Kalkınma

Hedefleri”nde yaşanan trajedik başarısızlığa

alternatif bir öykü oluyordu. Mikro-kredi gibi

görece önemsiz addedilen bir finansal aracın

Bangladeş başta olmak üzere dünyanın pek çok

ülkesinde nasıl bir kalkınma unsuruna dönüştüğünü

görmek yerel kültür ile kalkınma nosyonunun

gerekleri arasında mutlak surette bir çatışmanın

değil uzlaşmanın zaruretini ortaya koydu. En

yoksul kesimin, özellikle de kadınların birer iş,

meslek sahibi olmalarının önünü açan kredileri

temin eden Grameen Bank ve diğer kuruluşlarda

Profesör Yunus’un hiçbir hissesinin olmayışı da işin

özeti oluyordu.



Bir Mikrokredi Hikayesi ’’Sen iste! her şey çok güzel olur.’’

Ramazan ayının son günleri; kıt malzemelerle iftara

hazırlanmaya başlamanın çok erken olduğu sabah

saatleri.. Ayşe, bantlarla ayakta durmaya çalışan

camından, sokağına bakmakta. Amele pazarında

yevmiyeyi kurtarmaya çalışmak üzere yokuştan

aşağıya inen Memed’ini izlemekte. Her sabah

olduğu gibi hem kendisiyle, hem de yüzüne cesaret

edemediği kocası ile yüzleşmekte. Hatta isteyip de

gerçekleştiremediği hayallerini gerçekmiş gibi

yaşamakta.

Ayşe, sekiz yıldır halk eğitim’in açtığı tüm kurslara

katılmış; otuz beş yıllık evlilik hayatında çocuk

doğuramamış olmanın boşluğunu, tüm beceri

kurslarından çıkarmaya çalışan bir göçmen kadını.

Her sabah sorduğu soruyu yine kendisine sormakta;

Yılların getirdiği baskıları aşabilmek, kendi içinde

yıllardır biriktirdiği enerjiyi açığa çıkarabilmek, bir

kez olsun erkeğinden bir şey talep etmeden güne

başlayabilmek mümkün mü?

Tüm beceri kurslarından sertifikalı olmasına

rağmen, çocuk doğuramadığı için beceriksiz sıfatını

bir leke gibi isminin başında taşıyan Ayşe, camdan

bakmaktan vazgeçtiği sırada teyze kızı Halime’nin

başını görür yokuşta.

Adımını içeri atmadan anlatmaya başlar teyze kızı:

“Oldu, bu sefer oldu…”

Ayşe merakla yönlendirir misafirini, sandalyesiz tek

gözlü odasındaki sedire:

“Kaymakamlıktan geliyorum. Bir grupla tanıştık.

Hayalleri olan kadınlara kredi veriyorlarmış. Hem

de senetsiz kefilsiz…”

Ayşe neyle karşılaşacağını bilmeden ama aradığı

çözümün orada olduğu inanarak teyze kızının

elindeki broşürü kapıp hızla okumaya başladı:

MİKRO KREDİ’NİN ESASLARI

- Kredinin bir insan hakkı olduğu inancına dayanıyor,

hiçbir şeye sahip olmayan fakir kadınlara en yüksek

önceliği veriyor.

- Kadının sahip olduğu varlıklara değil, geleceğe dönük

çalışma azmi ve potansiyelinin değerlendirmesine

dayanıyor.

- En fakir olanlar da dahil olmak üzere bütün insanların

sınırsız kabiliyetlerle donanmış olduklarına inanıyor.

- İnsanlara hibe ya da sadaka şeklindeki yardımlar

vermeye karşı; tersine borç vererek iş sahibi olmasını ve

kendi ayakları üzerinde durmasını sağlıyor.


Genel Koordinatör Dr. A.Osman TAŞLICA


‘’Burada yazanlar beni işaret etse de bana niye kredi

vereceklerini anlamadım,’’ diye misafirine döndü.

Teyze kızı nefes almadan anlatmaya başladı:

“Şişli Belediyesi’nde Mikrokredi şubesi açılmış. Bu

şubeye beş tanıdık kadın başvuruyoruz. Oradaki

görevliler bize eğitim veriyor. Biz beş kadın

birbirimize kefil oluyoruz. Senet yok, teminat yok.

Bu eğitimden sonra kişilere 700 TL ödeniyor.

Başvuranların maddi durumları ve yapmak

istedikleri iş detaylı bir şekilde Mikrokredi birimleri

tarafından inceleniyor. Bu incelemede başvuru

yapan kişinin eğitim durumu göz önüne alınmıyor.

Mikrokrediye bireysel başvuru da yapılabiliyor

ancak bireysel başvurularda onay alabilmek için

işini büyütmek üzere başvuran kadınların projeleri

değerlendiriliyor. Krediyi kullanan kişi işi yaparken

kullandığı krediyi haftalık olarak ödüyor. Bu ödeme

ise krediyi veren ofisin evlere ziyarete gelmesi ile

yapılıyor. Haftalık kredi ödemesi aldığı krediye

göre 12,5 liradan başlıyor. Mikrokredide yüzde

onbeşlik bir hizmet bedeli var ve bu ödemede

taksitlere eklenerek alınıyor.’’

Ertesi gün Ayşe, Halime ve halk eğitimde kurs

aldıkları üç arkadaşı, Şişli Belediyesi’nin 15.

Katında ‘’Sıcak Eller’’ grubunun düzenlediği

Mikrokredi tanıtım toplantısı’na katılırlar. Sahnede

Rotary Mikrokredi Koordinatör’ü olduğunu

öğrendiğimiz ‘‘Hocam’’ diye çağırılan bir bey,

elinde mikrofon heyecanlı heyecanlı “Rotary’’

diyor, ‘‘Mikrokredi’’ diyor ve anlatıyor:

“ROTARY, İnsanlığa hizmet vermek, her

meslekten yüksek ahlaki standartları yüceltmek ve

dünyada barış ve iyi niyeti yaymak amacıyla

dünyadaki iş ve meslek adamlarının

birleşmelerinden meydana gelmiş bir kuruluştur.

Biz Rotaryenler oluşturduğumuz fonları bu proje

için tahsis ettik. Sadece fon da sağlamıyoruz, kredi

kullanan girişimcilerimize liderlik ediyor, onların

başarılı olabilmeleri için her türlü desteği veriyoruz.

50 bin kadın ‘‘Ben bu borcu öderim’’ sözüyle 100

milyon kredi aldı. Ne kefil ne bordro gösterdiler; ne

de teminat sundular. Erkek sözüyle değil, kadın

sözüyle kredi aldılar…’’

Konuştukça konuştu Hocam.

Öyle samimiydi ki anlattıkları tüm salonu

coşturmuş, duyduğu heyecan herkesi sarıp

sarmalamıştı.

Sonunda dayanamadım:

“Evet,’’ diye bağırdım.’’ Ben de istiyorum, biz de

istiyoruz!”



Dünyada, açlık ve yetersiz beslenmeye bağlı

hastalıklardan dolayı günde 5 yaşın altında 26.000

çocuk ölmekte. Bu trajediyi durdurmak için gerekli

kaynaklar bulmakta, tek eksik ise bunu durdurma

isteği. Mikrokredi, dünyadaki açlık ve fakirlik

sorununu çözmek için insanoğlu tarafından bilinen

tek başına en yeterli çözümdür. Mikrokredi

toplamda son on yılda, her grup ortalama beş

kişiden oluşmak üzere 130 milyon gruba ulaşmıştır.

Rotary, uzun süreli Mikrokredi sunan yaklaşık 4000

organizasyon ile kıyaslandığında , küçük olmasına

rağmen önemli bir yol katetmiştir. Prestij ve

küresel ağ kurabilme yeteneği, Rotary’nin mihenk

taşlarıdır. Rotary bu en önemli iki özelliğini;

Mikrokredi’nin genişlemesini sağlamak, borç

verenler, borç alanlar ve borçları yöneten

Mikrokredi kuruluşlarını biraraya getirmek için

kullanmaktadır.Büyük insani yardımların

aktivitelerini kontrol etmek amacıyla son on yılın ilk

yarısında Rotary Action Grupları (RAGM)

kuruldu. Hedef, Rotaryenlerin Mikrokredi

anlayışlarını genişletmek ve aktif olarak projenin

içinde yer almalarını sağlamaktır. Bu hedefe giden

yol, eğitim, uygulama, iletişim ve koordinasyondan

geçmektedir. Web sayfaları, seminerler,

konuşmacılar aracılığı ile ilk üçü hakkında çok şey

yapılabilinirken, koordinasyon, geniş alana etki

etme açısından Rotaryenlerin kullanabilecekleri en

iyi özellikleridir.Büyük sivil toplum örgütleriyle

birlikte Mikrokredi alanında çalışmak, Rotary’nin

küresel kaynakları kullanılır hale getirmesi için

kaldıraç görevi görmüştür. Sonuçta ulaşılacak olan

uzun dönemli etkiler, Rotary’nin açlığı sonlandırma

konusundaki kararlılığını tıpkı çocuk felcinde

görülmüş olduğu gibi arttıracaktır.

Çocuk Felci için ortaklaşa çalışılan WHO ;(

DÜNYA SAĞLIK ÖRGÜTÜ ) örneğinde olduğu

gibi Rotary, bünyesinde kurduğu RAGM ile top on

Mikro Finans Kuruluşları ile çalışmanın yollarını

aramaktadır.

Sürdürülebilir programlar, halkın ekonomik olarak

yaşayabilir hale gelmesine yardımcı olması için

güçlü programları içermelidir. Üçüncü dünya

ülkelerinde ‘’Orta sınıf’’ ın eksikliği, alıcıların

merdivenin en alt basamağından başlamalarına

sebep olmaktadır.

Rotary yoksullukla mücadelede Mikrokredi

Projesini yüzyılın projesi olarak algılamakta ve

dünyadaki tüm Rotaryenleri bu projeye katılmaya

davet etmektedir.

(Steve Rickard, Pres. RAGM,27 Nisan 09 tarihli

yazısından alınmıştır. )


Rotary ve Mikrokredi

Documents

MİKROKREDİ BÜLTENİ – Şubat –