Upload
others
View
0
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
2006 Kasım ayında yapılanİsviçre Sendikalar Birliği Kon-gresinde alınan kararlar ara-sında, çalışma hayatındadkiayrımcılıkla sistematik ola-rak mücadele etmede bulu-nuyordu. Bunun nasıl yapılasıgerektiği konusunda bir kon-feransa katılan İsviçre Sen-dikalar Birliği’ne bağlı sen-dikaların göçmen komisyon-ları üyeleri, bu konuda ilkadımları atmayı kararlaştır-dılar.
Olten’de 17 Mart 2007 tarihindeyapılan bu konferansa 60 göçmentemsilcisi katıldi.Ayni gün Lugano’da toplanan ırkçıSVP partisinin kongersinde ise, ‘çokkültürlü şiddet’ adı altında göç-menlere karşı yeni bir kampanya
başlatılıyordu. Öte yandan göçmentemsilcileri kendi aralarında,çalışma hayatında ki ayrımcılığakarşı neler yapılaması gerektiğinitartışmaya başlırorlardı. Bu elbettebir tesadüf, SVP göçmenlere karşıayrımcılığı sistematize etmek içinharekete geçerken, sendikalarda ge-nel olarak eyrımcılığa karşı bir kam-panya başlatmayı kararlaştırıyorlar.Ortak Konferansa konuşmacı olarakdavet edilen Neunburg Üniversite-si öğretim görevlilerinden Rosita
Fibbi, göçmenlerin sadece çalışmahayatında ayrımcılıkla karşılaşma-dıklarını, daha bailangıçta, çalışmahayatına girerlen ayrımcılıklayüzyüze geldiklerine dikkat çekti.Buna karşı mücadele etmek içinUluslaraarası Çalışma Kurumu(ILO) tarafından önerilen birayrımcılığa karşı yasa çıkarılmasıiçin bugün İsviçre’de uygun bir or-tam bulunmamakta.Buna karşın işverenlerin bizzat ken-dilerinin bu ayrımcılığa tavır al-masının bir çıkış yolu olabileceği gi-bi sorunlarda konfrens tarafındandile getirild,, ancak bu tartışmalarısonuçlandırmak mümkün olmadı.Konfernsta konuşan 30 yıldır göç-men hareketi içinde yer alan JeanKunz gibi tanımış isimlerde ellerin-de hazır reçetelerin bulunmadığınıdile getirdiler. Ancak J. Kunz’un be-
lirtiiği gibi, tek ççıkış yolu, göçme-lerin bizzat kendilerinin bu müca-dele içinde aktif olarak yer almalarıgerektği.
Ayrımcılığa karşıBu tartışmaların, bu güne kadar göç-menlerin verdikleri mücadeleyi vebu mücadele ile alınan hakları göl-gelememesi gerektiğine dikkatçeken J. Kunz, sezon işçiliği statü-sünün kaldırılması, oturma iznihakkına bağlı olmadan her çocuğun
okula gitme hakkının elde edilmesigibi başarıların unutulmaması ge-rektiğinide söyledi. Son olarakayrımcılığın sadece göçmenlerekarşı yapılmadığını, göçmenlerinkendi aralarında ayrımcılıkolduğunada dikkat çekildi.Konferansın ikinci bölümünde ise,‘şans eşitliği ve ayrımcılığın ortadankaldırılması’ kampanyası konusun-da gelen önerilerin tartışılmasınageçildi. Bu konuda özellikle sen-dikaların ‘en büyük göçmen ku-rumları olduklarına’ dikkat çekil-mesi gerektiği dile getirildi. Sen-dikaların göçmenleer yönelikeğitim imkanlarının arttırılması vesendikaların üst düzey yöneticileriarasında göçmenlerin daha fazşatemsil edilmeside gelen önerlerarasında yer aldı.SGB Sekreteri Daniel Lampart’taayrımcılıkla mücadelenin okul ön-cesinden başlayarak mesleki eğitimekadar genişletilmesi gerektiğini di-le getirdi. Lampart sendikalarınyürütüğü asgari ücret kampanya-larında özellikle göçmenlere yöne-lik taleplerinin olması gerektğinededikkat çekti. SGB Göçmen Komi-syonu başkanı V. Alleva ise, kon-frens tarafından kabul edilen karardoğrultusunda SGB nin bir kam-panya başlatacağını belirterek, kon-feransa katılanlara bu kampanya yaaktif olarak katılma çağrısında bu-lundu.
Karar’21 Mart ırkçılıkla mücadele günüdolayısıyla, Göçmen Komisyonları,İsviçre Sendikalarından, her türlüırkçılık ve yabancı düşmanlığınakarşın etkin bir mücadeleye çağırır.Sendikalar özellikle ücret, çalışmahayatına katılma, mesleki eğitimkonularında ayrımcılıkla önceliklemücadele etmelidir.!
Herkes için İnsancaÇalışma.
Nr. 3 | April 2007 | türkischErscheint als Beilage zur Zeitung «work» | Redaktion T +41 31 350 21 11, F +41 31 350 22 11 | [email protected] | www.unia.ch
Göçmen GençlereDaha fazla ayrımcılıkKonferans Söylüyor
Herkese 13. AylıkUnia lokanta işkolu Konferansı istiyor
Genç İşsizlere TavsiyelerUnia genç işsizler için birBroşür yayınladı2 3 4
Sendikaların göçmen komisyonları
Ayrımcılıkla Mücadele
Unia sendikası tarafındaninşaat işkolunda yapılanbüyük bir araştırma,çalışan-ların en büyük sorunlarındanbirininde sürekli stress altın-da çalışmak olduğunu ortayaçıkardı.
1456 yapı işçisine doğrudan sorulanbir soru katalogunun değerlendiril-mesi ile ortaya çıkan bu gerçekherkes tarafından bilnmekte, ancakbu konuda yaygın bir susuş halaetkşnlğini sürdğrmekte.Yedi ayrı dilden hazırlanan soru ka-talogları Unia çalışanları tarafındainşaatlara yapılan düzenli ziyare-tlerle bizzat işçiler tarafından ceva-plandırılması ile gerçekleşen buaraştırma ayni zamanada bir işko-lunda bu konuda yapılan en ka-psamlı araştırma olma özelliğidegöstermekte. Çalışanlar verdiklericevapta işyerinde enbüyük sorunolarak stressli çalışmanın yanısıra,gürültü, duman ve hava şartlarınıgösterdiler.Gerek çalışma koşullarının giderekağırlaşması gereksede sürekli olarakyapılan inşaatların daha kısa süredebitirilmesinin şart olarak koşulmayabaşlanması yapı işçilerini sağlıkla-rının giderek bozulmasının bir ne-deni. Zaten ağır olan bu işkolundakiçalışma koşulları bu yeni gelişme-lerle daha da zorlaşmakta.Araştırmanın tanıtıldığı basın topl-natısına katılan uzmanlar sorununçözümü için sendika tarafından ge-tirilen önerilerin ciddiye alınma-masının bu işkolu açısından önem-li sonuçlara neden olacağını özel-
likle belirttiler. Unia sendikası yapıişkolu sorumlusu H. Scheiddeggerise Unia sendikası olarak bu konu-da talepleri tesbit ettiklerini belrite-rek, bunların toplu iş sözleşmeleriçerçevesinde hayata geçirmek iste-riklerini söyledi. Unia sendikasınınbu konuya ilişkin talepleri ise şişekilde açıklandı,� Baskılara son: Akort çalışma, taşa-
ronlaştırma, temporer çalışmayason verilmesi veya en az düyezeindirilmesi ile çalışanları sağlıkla-rına zarar veren önlemlerin etkinbir şekilde hayata geçirilmesininsağlanması
� İnşaat işi bir firmaya verilirken,çalışanların sağlık koşullarının ga-ranti altına alınması şartının geti-rilmesi,
� Çalışanların sağlıklı olarak işleri-ni yapabilmeleri içim gerekli ön-lemlerin toplu iş sözleşmesi ka-psamına alınması
� Özellikle iş kazalarının önlenme-si için işyerlerinde alınması ge-reken önlemlerin ciddiye alınma-sı ve yaygınlaştırılması
� Çalışanları bu konularda enazından söz haklarının tanınması
� Bu önlemleri almayan işyerlerinincezalandırılması
Unia sendikası yapı işkolu sorum-lusu H. Scheiddegger ayrıca bun-ların gerçekleşmesi için gerekliyatırımların işverenler tarafındanbir zarar olarak görülmemesi, tamtersine bu önlemlerin iş üretkenlği-ni arttıracağınada dikkat çekti. Buaraştırma ile ilgili ayrıntılı bilgileribir sonraki Horizont’de sizlere akta-racağız.
Göçmen komisyonu üyeleri konferansta.
Konferanstan bir an.
İş insanın yaşamını düzen-ler. İş refahın temelidir. Bunedenle iş daha fazla say-gıyı hak eder.
Sendikalar 1 Mayıs 2007’de «her-kes için insanca çalışma»yı talepediyor. Sendikalar tüm dünyada veİsviçre’de saygı talep ediyor:Herkese iş, daha iyi iş koşulları, adilücret ve sosyal güvenlik.«Herkese iş» İsviçre’de de ekono-minin yeniden ilk hedefi olmalı-dır. Daha uzun iş zamanı talep et-mek yerine, iş daha fazla kişi
arasında dağıtılmalıdır. Çalışan-ların kendilerine de saygılı olma-larını talep ediyoruz. Herkese iş ta-lep ediyoruz.
1 Mayıs 2007’de SGB’nin Çağrısı
Saygı! Vahşileşme Yerine Adil Çalışma!
Ems ChemieUnia sendikası Ems Chemie işyeri
önünde yaptığı bir eylemle işyerinin
çalışma süresini arttırmasını ve ücret
poltikasını protesto etti. İki yıl önce
haftalık çalışma süresini 42 saatten
43 saate çıkaran işyeri yönetimi ben-
zer şekilde işyerinde ki ücret artışını
tamamen keyfi bir yöntemle yap-
makta. 2005 yılında karlarını rekor bir
düzeye yükselten Ems Chemi geçen
yılda karlarında ki artışı sürdürdü.
Bunun sonucu olarak işyerinin sahi-
bi olduğu Blocher ailesinin kasalarını
milyonlar girereken, çalışanlar işye-
rinde daha çok çalışmak zorunda
kaldılar. İsviçre hükümetinin Adalet
bakanı olan C. Blocher’ın sahip ol-
duğu bu işyerinın yönetimi Adalet
Bakanı’nın kızı tarafından yapılmakta.
İşyeri önünde çalışanlara birer şeker-
leme dağıtan Unia sendikası, bunun-
la hem işyerindeki dayanılmaz
çalışma koşulların dikkat çekmek
isterken bir yandan da çalışanlara
hayatı biraz tatlılandırmayı amaç-
ladıkları açıkladı. Bilindiği gibi işye-
rinde çalışanların sendika üyesi ol-
masına karşın işyeri yönetimi sen-
dikalarla bir toplu iş sözleşmesi yap-
maya kabul etmemekte, çalışma
koşullarını tek taraflı olarak belirle-
mektedir. Ayni zamanda Adalet
bakanı ve tescilli yabancı düşmanı
olan bir bir kişinin bu davranışları ibret
verici olsa gerek. Ems Chemie sahi-
binin tutumu, yabancı düşmanlığı ile
işçi düşmanlığının ikiz kardeler ol-
duklarınında somut bir göstergesi.
Swiss LifeEmeklilerin cepinde para çalma alma
olarakta kabul edilebilecek yöntem-
lerle karların geçen yılda önemli oran-
da arttıran sigorta şirketi Swiss Life’ın
bu poltikası Unia sendikası tarafından
yapılan bir eylemler protesto edildi.
2006 yılı karını geçen yıla oranla %9
arttırarak 954 Milyon Franka yüksel-
ten Swiss Life yötecilerin aldıkları
ücretlerde 1.85 Milyon Franka yük-
seldi. Başka bir deyişle emeklinin ce-
pinden aşırılan paralar doğrudan
doğruya şirket yöneticilerin kasa-
larına akmakta.
Swiss Life sigorta şirketi geçtiğimiz
yıllarda da benzer yöntemlere emek-
lilerin hakların kısmak için yeni yön-
temler geliştirirken, emekli sigortası
primlerine verilmesi gereken faizlerin
düşürülemsi için çaba sarfedenlerin
başında yer almıştı. Bunun sonucu
olarak İsviçre hükümeri geçtiğimiz
yıllarda özellikle bu primlere verilme-
si gereken faizleri düşürme kararı
almış, böylece emekli aylıklarının
düşürülmeye başlanmıştı.
Unia sendikası, büyük sigorta şirke-
tlerinin hükümetle anlaşarak bu tür
manevralarla emeklilerin haklarının
aşırılmak istenmesine tepkini göste-
rerek geçtğimiz dönemde de çeştili gi-
rişimlerde bulunmuştu.
KağıtsızlarYeni Göçmen Yasası’nın kabul edil-
mesinin ardından bu yasanın 2007
yılı sonunda yürülüğe gireceği
açıklandı. Bilindiği gibi bu yasa İsviç-
re’de oturma izni olmayan göçmenle-
rin durumuna bir çözüm getirmek ye-
rine onların durumlarını daha kötü-
leştirecek. Unia sendikasının kağıts-
ızla için daha önce çeşitli dillerde
hazırladığı broşür bu anlamda yeni-
den önem kazandı. Bazı dillerde ki ba-
skıları tamamen biten bu broşür bu
nedenle Unia sendikası tarafından ye-
niden basıldı. Unia sendikası büro-
larından bu broşürü ücretsiz olarak te-
min edebilirsiniz.
Kɩsa kɩsa
horizonte Nr. 3 | April 2007 | türkisch 2
Geçen ay,sendikalar ve ileri-ci kuruluşlar tarafından lan-se edilen yasa tasarısınınhalkoyu ile reddedilmesininardından, İsviçre’de hastalıksigortası konusunda yenidenreform tartışmaları başladı.
Oylamaya katılanların çoğunluğ-unun, hastalık sigortası konusundaoldukça rahatsız olduklarını, ancakbu konuda getirlen çözüm önerile-rinede şüpheyle yaklaştıklarını gö-
steriyor. Red edilen yasa teklifi butartışmaları bir kere daha gündemegetirdi. Hastalık sigortası primleri-nin yüksekliği ve hasatlık sigorta-larının kendi aralarında ki anlamsızrekabeti. Red edilen yasa teklifinekarşı çıkanların bu durum karşısı-nda, oylama öncesi halka verdike-leri sözleri tutmaları gerekmekte.Her şeyden önce hastalık sigortasıprimlerini ödemekte güçlük çekendar gelirli ailelere verilen yardımla-rın arttırılması ilk elden ele alınması
gereken bir sorun. Önümüzdeki dö-nemde bu durumda olan ailelerindaha fazla güö durumda kalması ön-lenmesi gerekli. Bunun yanısıra ha-satlık sigortaları arasında ki rizikodağılımı daha izi düzenlenmeli, ha-stalık sigortaları arasında ki an-lamsız rekabet sona erdirilmelidir.Hemen hemen ayni görevleri yeringetiren sayıları 87 olan hasatlık si-gortalarında ki bürokrasiye son ve-rilmelidir. Hastalık sigortasının hiz-metlerinde kısıntıya gidilmeksizin
masrafların artmasının önğne geçil-melidir. Yasa teklifini halkoyla-masına sunan İsviçre Sendikalar Bir-liği, çalışanların sağlıkları açısındanson derece önem taşıyen bu konu-daki çalışmalarını sürdürmekte ka-rarlıdır. Yasa teklifini red edilmesin-den sonra bir açıklama yapan sen-dikalar birliği, İsviçre’de çalışan-ların sağlık sorunlarının halledil-mesi için başka girişimlerde bulun-ma kararında olduğunu açıkladı. Bukonuda hazırlanan yeni bir pro-gram önümüzdeki günlerde ka-muoyuna duyurulacak.
Resmi kurumlar tarafındanyapılan yeni bir araştırmagöçmen gençlerin özeelikleküçük ve orta büyüklüktekiişletmelerde daha fazla ayrı-mcılığa uğradığını ortayaçıkardı. Meslek eğitimi veçıraklık eğitimi için küçük veorta büyüklükte ki işletme-lerin çeşitli nedenlerle göç-men gençlere bu imkanıtanımadıkları araştırma ta-rafından bşr kez daha doğru-landı.
Freıburg Universitesi tarafındanyapılan bu araştırma, kücük ve ortabüyüklükteki işletmelerin çıraklıkeğitimi için müracat edenler arasın-dan nasıl bir tercih yapıldığının ülkbakışta anlaşılamıyacak kadar kar-maşık yapıya sahip olduğunu gö-stermekte. Bu çerçevede göçmengençlere şans tanınmasının altındayatan, ancak açıklanması zor görü-nen gerekçe ise, göçmenlerin buişyerlerin uyum sağlamasının zorolacağı düşüncesi. Bu işletmelerdeen çok ayrımcılığa maruz kalan-ların balkan ülkeleri ve Türkiyekökenli gençler olması ise uyumdançok önyargıların bu kararlarda etkinolduğunu göstermekte. Red ge-rekçesinin çoğu kez dil veya eğitim
yetersizliği olması elbettedüşündürücü. Çünkü yapılanaraştırmalar, ayni düzeyde okulbaşarısı olan göçmen gençlere şansverilmediğini de göstermekte. Bunedenle işyerlerinin bu cevaplarıgerçekleri yansıtmak çok uzak. Göç-men gençlere şans tanımama,gerçekçi nedenlerden çok, duygusalbir tabana dayanmakta. Toplumiçinde yaygın olan ‘göçmen gençle-rin şiddete daha ok eyilimli’ olduğuönyargısı sonucu, bu işyerleri göç-men gençleri, beraberlerinde so-runları getireceği düşüncesi ile işye-
rine sokmama tercihine götürmek-te. Ancak yapılan bu araştırma ben-zer eğilimin genç erkekelere yönelikolduğunada dikkat çekmekte, bun-dan hareketle pek çok işyeri çıraklıkeğitimi için genç kadınları tercih et-meye başlamış! Genc kadınlara ye-ni bir şans getiren bu durum, göç-menler için tam tersi bir durum ya-ratmakta.
Erkek/Kadın MesleğiBu durumda genç erkeklerinde gi-derek geleneksel kadın mesleklekle-rine yönelmesi söz konusu olma-
makta, örneğin bir doktor muaye-nesinde erkek sekreterler karşılaş-mak diye bir şey söz konusu olma-makta. Unia sendikası ise daha önce defa-larca genç göçmenlere yönelikayrımcılığa dikkat çekmiş ve bualanda somut adımlar atılmasınıönermişti. Gene bu çerçevede sen-dika pek çok işyeri aleyhineayrımcılık yapıldığı konusunda da-va açmış vu bunları başarı ile so-nuçlandırmıştı.
Hilmi Gashi
Göçmen Gençlere Ayrımcılık
2006 yılı karlarının açıklan-ması ile geçen yılın İsviç-re’nın büyük firmaları içinçok karlı bir yıl olarak gerçek-leştiği ortaya çıktı. Benzerşekilde geçen yıl ücretlerin-de arttığı ancak kar artışlarıyanında ücret artışlarının çokdüşük düzeyde kaldığı an-laşıldı.
İsviçre’nin 100 büyük firması ile il-gili olarak yapılan bir araştırma,geçen yıl içinde bu firmaların karartışlarının %30 civarında yüksel-diğini gösteriyor. İsviçre Frankı’nındeğerinin uluslarası piyasada düşükkalması ile daha elverişli ihracaatşanşı bulan endüstriyel firmalarınyanısıra borsanın yükselişida banka-ların karlarının önemli orandaarttığını göstermekte.Buna ek ola-rak gerek ilaç gereksede saat endü-strisi ihracatlarını belirgin bir mik-tarda arttırma imkanı bulmaları so-nucu açıklanan karların önemli
oranda artmasının asıl nedenleriolarak gösterilmekte. Borsa’dakayıtlı 120 firmanın açıklanan kar-ları ise geçen yıla oranla %28 arta-rak toplan 93 Milyar Frank’a yük-seldi. Gene rekor düzeyde ki karartışının sağlandığı 2000 yılı karlarıile karşılaştırıldığında ise, bu firma-ların son 6 yıl içinde karlarını %80oranında arttırmış. Sadece en büyük5 Firmanın UBS, Credit Suisse, Ro-che, Nestlé ve Novartis toplam kar-ları ise 50 Milyar doların üstünde.Başka bir deyişle bu 5 büyük firmatoplam karların yarısından çoğunuelde etmiş. Ancak küçük ve ortabüyüklükteki firmaların durum-larıda oldukça iyi, söz konusu işyer-lerin %80 ne yakını geçen yıl için-de karlarını arttırırken %12 geçenyıldan daha az kar etmiş. Araştırmakapsamında ki sadece 6 işyeri geçenyıl içinde zarar göstermekte. İsviçrefirmaları için bu yıl yapılan öngörü-ler ise her ne jadar geçen yılın geri-sinde olsa bile büyük firmaları gene
bu yılki karlarını ortalama %10arttırmaları bekleniyor. İlaç ve ki-mya işkollarında en yüksek kar artışıbekleniyor, bankaların karlarınınartışı ise ikinci sırada görülmelte.Özeelikle büyük firmalarında ki karartışlarının İsviçre dışında elde et-tikleri bu nedenle İsviçre’de ki ücretartışlarının oldukça mütavazi sınır-larda kaldığıda yapılan araştırmadaek bir not olarak belirtilmekte.
Iş imkanları artmıyorÖte yandan resmi rakamlara göre2006 yılında ki ekonomik büyümeise İsviçre’de %3.8 oranında gerçek-leşirken ücretlerdeki artış ortalamaolarak %4.4 oranında olmuş. Ancakbu ücret artışlarının özellikle yüksekücret kategorilerinde olanların çokdaha fazla oranda arttığı dikkatealındığında düşük ücretlerdekiartışın geçen yıl içinde enflasyonayakın oranda yani yaklaşık %1.5 ci-varında arttığı tahmin edilmekte.Bu nedenle sendikaların bu yıl için-
de de özellike düşük ücretlerin art-ması için bir kampanya başlatmasıbir gereklilik olarak görülmekte.Karlarda ki bu patlamaya karşınişyerlerinin açtıkları yeni iş imkan-ları oldukça sınırlı sayıda, 2006yılında 40.000 civarında yeni işçiyeiş imkanları yaratılmış, başka birdeyişle iş imkanlarında ki geçenyıldaki artış %1 e bile ulaşmamış.
Reformvorschlag für Krankenkasse abgelehnt
Hastalık Sigortası Sorunlu!
Göçmen gençlerin şansını önyargılar engelliyor.
Kar Patlaması
Ücret Artışları Kar Artışlarının Çok Gerisinde
Bu yılın başında yürürlüğe gi-ren ve üç yıl (2007-2008)geçerliliği olan yeni Temizlikİşkolu Toplu İş Sözleşmesi Al-manca konuşulan tüm kan-tonlarda ki beşten fazla işçiçalıştıran tüm temizlik fir-maları için geçerlidir. Yalnız-ca bundan daha az işçiçalıştıran işyerleri bu söz-leşme kapsamı içinde değil-dirler.
Tam gün çalışmayanlarda bu söz-leşme kapsamı içindedir ve bu söz-leşmedeki tüm haklar onlar içindegeçerlidir.Yeni olarak, hastanalerde ki temiz-lik işçileri içinde bu sözleşme gerçer-lidir. Ayrıca bakım temizliği yapanişçiler için 13. aylığın kademeli ola-rak yürürlüğe girmeside öngörül-mektedir.Gerek toplu iş sözleşmesinin gerek-lerinin yerine getirilmesinin kon-trolu, gerekse de bu işkolundaçalışanların mesleki eğitimlerineyardımcı olmak için, sözleşme ka-psamında çalışan tüm işçilerden%0.4 oranında bir mesleki kesintiyapılmaktadır. Sendika üyesi işçile-rin bu mesleki kesintiyi geri almahakları vardır.Çalışanlar açısından bu yeni söz-leşme yeni haklar, daha fazla sosyalhaklar getirmektedir ve gelecek ko-nusunda mesleki eğitim konuların-da imkanlar sunmaktadır.
13. AylıkÖzel Temizlikçi ve Hastane temiz-likçileri kategoriside olanlar tam biraylık olarak 13. Aylık hakkına sahip-tirler. Bakım Temizlikçileri 2007
yılında dörtte bir, 2008 yılındayarım, 2009 yılında dörtte üç mik-tarında 13. aylık hakkına sahiptirler.2010 yılından itibaren ise tam biraylık olarak 13. Aylık hakkına sahipolacaklardır. Daha önceki sözleşmeçerçevesinde yarım 13 Aylık almahakkı kazanan bekim temizlik işçi-leri 2007 yılında da bu haktan ya-rarlanacaklardır.
Çalışma süresiHaftalık çalışma süresi en fazla 42saattir. Fazla mesailer en geç birsonrakı yılın 31 Mart tarihine kadarhesaplanarak tatil hakkı olarak kul-lanılmalıdır. Eğer bu şekilde kul-lanılma mümkün değilse %25 zamlıolarak ödenir.
İşe Gitme ZamanıNormal çalışma yerinden, başka birçalışma yerine gidilmesi durumun-da, bu işe gitme zamanı çalışma za-manı olarak kabul edilir ve ücretiödenir. Normal çalışma yerine git-me süresi ise çalışna zamanı olarakkabul edilmez ve ücreti ödenmez.Başka bir yerde çalışma durumundaise, işe gitme süresi ve yol masrafları,normal toplanma yerlerinden, böy-le bir yerin olmaması halinde iseişyerinin bulunduğu yerden itiba-ren hesaplanarak ödenir.
Öğle YemeğiGünlük normal çalışma süresininen az 6 saat olması ve öğleyemeğinin normal çalışılan yerindışında yenme durumunda isegünlük olarak 14 Fr. (2007) 15Fr.(2008) 16 Fr. (2009) öğle yemeğiücreti ek olarak ödenir.
horizonte Nr. 3 | April 2007 | türkisch 3
İsviçre Gençlik işsizliği ilemücadele komitesi (SKJA)ve gençlik kurumlarının çatıkurumu (SAJA) ile birliktedüzenlediği çıraklık yeri bul-ma konusunda ki konferans24 Mart 2007 tarihinde Bern’-de yapıldı.
Gelecek şimdi, herkese meslek eğiti-mi sloganı altında yapılan konfe-ransta, gençlik içinde yaygınlaşanişsizliğe karşı gençlerin bşzzat ken-dileri tarafından hazırlanan projelergörüşüldü. Komite başkanı ve Uniasendikası gençlıks sorumlusu JeanChristophe Schwaab, konferanstayaptığı tanıtma konuşmasında, ge-tirilen öneri ve projelerin başta sen-dikalar olmak üzere tüm kurumlartarafından dikkate alınması gerek-tiğine vurgu yaptı.
Proje YarışmasıKonferansa sunulan projeleri değer-lendiren bir Juri ise hangi projelerinödül alacağını kararlaştırdı.
Schaffhausen’den bir grup gencinBOA-Motivationssemester adıaltında sunduğu proje büyük ödülelayık görüldü. Bu proje ile kurulacakbir ‘çıraklık evi’ aracılığı ile çeşitliçıraklık eğitim imkanlarıyaratılması öngörülmekte. Juribaşkanı ve SGB eğitim sorumlusuPeter Siegrist, proje ilgli olarak ‘böy-lece bizzat gençlerin kendileriçıraklık eğitimi yeri yaratılması içinaktif hale gelmektedirler’ dedi.Yarışmada diğer bir ödülü ise Zwin-gen’den 7. Sınıfı öğrencilerininhazırladığı, daha üst sınıflarda kiöğrencilerin, çıraklık eğitim yap-maya hazırlananlara yardımcı ol-masını öngören proje oldu.Yarışmaya katılan tüm projeler, bukonuda girişimler yapmak duru-munda olan resmi kurumlara iletil-mesi kararı alan Konferans’ta bu türgirişimin sürdürülmesi gerektiğine-de dikkat çekildi.Konferans’ta bir konuşma yapan SPli milletvekili, ayni zamnada Juriüyesi olan Géraldine Savary ise
‘artık politikacılar, gençlerin bu so-runun çözümü için kararalı olduk-larını görmeleri’ gerektiğini söyledi.SAJV başkanı Elena Obreschkow’tasorundan doğrudan etkilenenlerinkatılımı ile çıraklık eğtğmğne birçözüm bulunması için önemli biradım atıldığını söyledi. Ayni za-manda Juri üyesi olan Elena Obre-schkow, sadece konudan etkilenen-lerin çözüm için başarılı düşüncelerüreteceğinide anlaşılması gerek de-di.SKJA bu girişimler sonunde pek çokgencin çıraklık eğitimi bulmaşansına kavuşmasını beklediğini be-lirterek, resmi makamlarından geti-rilen önerileri ciddiye almalarıniistedi. Eğitim’den sorumlu devletbakanı Luethard’a bir çağrıda bulu-nan Konferans, gençlik arasında ha-la yaygın olan işsizlik ve çıraklıkeğitimi konusunun öncelikle halle-dilmesini istedi. Bütün gençler eko-nominin iyiye gittiği bu fırsattandayararlanması gerekli.
Geçen yıl inşaat işkolundaücret artışı konusunda sen-dikalarla işverenlere arasın-da bir anlaşma sağlanama-ması sonucu Unia sendikasıeylemlerini sürdürmekte.Mart ayı sonunda Tessin kan-tonunda yapılan çeşitli ey-lemlere katılan 2000 yapıişçisi bir günlük işi bırakmaeylemi gerçekleştirdi.
Sendika tarafında talep edilen 100Frank lik ücret artışı işveren sen-dikası tarafından kabul edilmeye-rek, yıl sonunda keyfi ücretartışlarının yapılmasına karşı Uniasendikası proteto eylemlerine Te-sin’de yapılan kitlesel iş bırakma ey-lemleri ile devam etti. Yapı işverenleri bu yılın başındaücret artışı olarak aylıkların 50Frank civarında arttırılması tavsiye-sine uyan pek çok işyeri ücretleri bu
miktarda arttırmayı kararlaştırmıştı.Ancak gerek pahalılık oranı gerek-sede hastalık sigortası gibi giderler-deki artış çalışanlar açısından buartışı yetersiz bırakmakta. Bunun so-nucu Tessin kantonunda pek çok işyerinde iş bırakma eylemlerinekatılım yüksek oranda olurken Bo-dio, Faido ve Sedrun daki NEATişyerlerinde 100 Frlık ücret artışı ve-rildiğinden iş bırakmak eylemleriyapılmadı.
İş bırakma eylemelri sonunda, yapıişçileri sözleşmeye taraf olan Uniave OSCT sendikalarına, ücret artşıiçin verilen mücadelenin sürdürü-lemsi ve bu yıl bailayacak olan to-plu iş sözleşmelerinde, işverenlerinçalışanların haklarını kısma plan-larına geçit vermemeleri talepleriniverme kararı aldıklarını açıkladılar.Bu eylemlere ayni zamanda yeni to-plu iş sözleşmesi ile mücalebaşlatılmış olmakta.
Bu yılın başında toplananUnia sendikası Otel Lokantaİşkolu Konferansı, işkolundayeni bir sözleşme için önce-likleri şu şekilde kararlaştır-dı.
Bu yıl işverenlerle yapılacak olan to-plu iş sözleşmesi görüşmelerinde,herkese 13. Aylık talebi mutlakahayata geçirilmeliBenzer şekilde en az pahalılıkzammı kadar ücret artışı sağlanmalıİşkolunda ekonomik durumununbeklenenden daha iyi gerçekleşti-ğine dikkat çeken delegeler, çalışna-ların bundan hak ettikleri payı al-maları gerektiğine dikkat çektiler.Otellerdeki geceleme miktarınıngeçen yıl %6 oranında, lokantalar-da ise cironun %3.5 oranında
artttığını belirten delegeler, gelecekiçinde bu olumlu gelişmenin devamedeceğinin bildiklarini dile getirdi-ler. Özellikle bir yıl sonra yapılacakolan Avrupa Futbal şampiyonasınınbu işkoluna olumlu yönde etki et-mesi beklenmekte.Konferensta söz alan bir delege,‚2008 yılında işlerin söz konusu ne-denle daha da artacak, bu nedenlediğer işkollarında olduğu gibi herçalışanın 13. aylık hakkı olmasıgerekli’ dedi. Gerçektende satış vetemizlik işkollarında 13. aylıkhakkının kazanılmasından sonra buişkolundada ayni haklar artık kabuledilmeli.
13. aylık için kampanyaGerçekten de son toplu iş sözleşme-si görüşmelerinde 13. aylık hakkı
çalışanların çoğunluğu için bir hakhaline gelriken, bu işkolunda yeniçalışmaya başlayanların tam 13.aylık hakkı elde etmesi sözkonusudeğil. Bu işkolunda ücretlerin diğerişkollarına göre en az %30 civarındadüşük olduğu dikkate alınırsa, budurumun ortadan kaldırılması içinilk atılması gereken adımın, herke-se 13. aylık hakkı olduğu hemen or-taya çıkmakta. Böylece ücret eşit-sizliğinin giderilmesi konusundaönemli bir adım atılmış olacak.Unia sendiakası bu konudaönümüzdeki günlerde bir kam-panya başlatma kararı almış bulu-nuyor. Bu çerçevede bu yıl içindeyapılacak görüşmelerde, ücretzammı yanısıra 13. aylık konusun-da da son adımın atılması söz ko-nusu olacak.
Çıraklık Eğitimine Çözümler
Çalışanlara YeniHaklar
Sözleşme kapsamında kazanılan haklar şu şekildedir
Asgari ÜcretlerFrank olarak saat ücreti 2007 2008 2009
Bakım temizlikçileri I 16.60 16.65 16.70
Bakım temizlikçileri II 16.80 16.85 16.90
Bakım temizlikçileri III 17.10 17.15 17.20
Özel Temizlikçi I 18.70 18.90 19.10
Özel Temizlikçi II 21.20 21.40 21.60
Özel Temizlikçi III 25.30 25.60 26.00
Hastane temizlikçileri I 16.70 16.90 17.10
Hastane temizlikçileri II 17.10 17.30 17.50
Hastane temizlikçileri III 17.50 17.70 17.90
Gastgewerbe
Herkese 13.Aylık!
Tessiner Bauarbeiter
Tessin’de Yapı İşçiler Eylemde5’den fazla işçi çalıştıran tüm işyerlerinde geçerli.
Basel göç sorunuyla ilgili ilginç birşehir. Altını gerçekten çizmek iste-rim,çünkü araştırabildiğim kadarıylaedebiyatta göçmenlik sorununuişleyen ilk hekimce yaklaşım,ciddiyealınan ilk büyük çalışma, JohannusOperius adlı Baselli bir hekim ta-rafından 1678’de yapılmış. Düşünün1678’de «Nostalgia oder Heimweh»adında bir kitap çıkmış. Göçle ilgili ilktıbbi çalışma.
Kitapta iki önemli gözlem aktarılıyor. Birin-cisi, yukarıdaki dağlık yörelerden Basel’e ge-len bir üniversite öğrencisi, birkaç ay sonraiçinde korku, heyecan, huzursuzluk duymayabaşlamış. Sonra zamanla kulağına sesler gel-meye başlamış. Zamanla hezeyanlar göster-meye başlamış. Ve giderek bilinci bulanık-laşmış ve artık iyiden iyiye kendisinden ümitkesilir bir duruma gelmiş. Bu arada, sadece Ba-sel kentinin güngörmüş yaşlıları olayınfarkına varmışlar. Teşhisi hekimlerden birazdaha önce koyup, «bunu elden geldiğincehızlı bir şekilde geldiği köye geri göndermeklazım, yoksa kaybederiz» demişler. Delikanlıhemen köyüne gönderilmiş ve gerçekten debir kaç hafta sonra tümüyle düzelmiş. İkinci örnek bir genç kız. O da çevre köyler-den Basel’e çalışmaya gelmiş. Benzer şikaye-tler, korkular, sıkıntılar, kulağına sesler gel-meler, hezeyanlar ve kusma, ishal gibi göz-lemlenebilir belirtiler. Kız köyüne gönderilmişve onun da şikayetleri son bulmuş. O gündenbu yana «Heimweh» ya da Fransızca «nostal-gia» denilen olay «İsviçre hastalığı» olarak geç-meye başlamış. Bugün bile kimi literatürde
«İsviçre hastalığı» olarak geçebiliyor. Konu hakkında çok malzeme var. Zaman bololsa da, sizlere çoğunu sadece tebessüm et-meniz için anlatabilsem. Denmiş ki, «dağ köy-lerindekiler hayvan pisliğine çok alıştıklarıiçin şehrin temiz havasında hastalanıyorlar.»Ya da «çan sesine alıştıkları için bunlar çan se-si olmayan yerlerde hastalanıyorlar ya da tek-rar bir yerde çan sesi duydukları zaman ha-stalanıyorlar.» Bu açıklama öyle yaygın bir halalmış ki, Avusturya ve Fransız ordularında butür belirtiler çok sık görülmeye başlandığında,ordular hareket halindeyken hayvanlara çanbağlanması yasaklanmış. Ola ki, bu işe meyil-li, yurt özlemi içinde olan insanlar çan sesiduydukları zaman hastalık başlar… Bu konu-da yüzlerce spekülasyon var.
Kökten kopma sendromuBu konuda ikinci ünlü isim ise Fransız Dok-tor Larey. Larey, dünya tıp literatüründe birgünde en optimal bir şekilde 250 bacak ya dakol keserek insanları ölümden kurtarmasıylada ünlüdür. Sadece bununla kalmamış doktorLarey; aynı zamanda Fransız ordularında«yurtsama», yani yurdundan uzaklara gidenaskerlerin gösterdikleri psişik bozukluluklarıda incelemiş. İnsan bugün bile bunları şaşıra-rak okuyor. O kaos içinde bunları nasıl tespitetmiş, nasıl anlatmış? Olayın böyle bir gelişmesi var. Hekimce dahaciddi yaklaşımlar Birinci Dünya Savaşı’ndaoluyor. Birinci Dünya Savaşı’nda tesadüf üçüde Müslüman kökenli Tatar, Avusturya asker-lerine tutsak olmuşlar ve Viyana Askeri Ha-stanesi’ne yatırılmışlar. 1920 yıllarınınbaşında Alain adında Avusturyalı bir hekim
bunları birbirlerinden ayırıp da, Avusturyaaskerlerinin yanına koyduğunda, yani kendidillerini konuşamadıkları duruma geçtikle-rinden bir süre sonra üçünde birden ağır de-presyon, korku, hezeyanla karışık bir tablogözlemlemeye başlamış.
Sendromun tarihi çok eskiBundan beş ay sonra ise ünlü alman psikiya-trı Grepellin, ilk defa, «kökten kopma sen-dromu» diye bir olayı en anlaşılır, radikal birbiçimde açıklayan tıbbi tebliğini sunuyordünyaya… 1920’den bu yana pek çokaraştırmacı, bizim gibi göçmenlik sürecinekatılan insanların gösterdikleri ruhsal birtakım gerginlik olaylarını ya da rahatsızlıkları,genellikle «kökten kopma sendromu» olarakda değerlendirebiliyor. Bu olayın nasıl geliştiği, bugün biraz dahadeğişik açılardan değerlendiriliyor. Aslındaşöyle de bir şey saptamak mümkün:Günümüzden 2600 yıl evvel bile, yani tarihinünlü babası denilen Herodod, yazılarında,«kendi kentinden başka yerlere gidenleregörülmeyen şeytanın eşlik ettiği söylenir»diye not almış. Demek ki, kentini bırakıp dabaşka bir yere giden insana bir tuhaflıklaroluyor ki, «şeytan eşlik etti» diye düşünülüyor.
Ama bundan daha önce de, din kitaplarındada, yani Adem ile Havva’nın ünlü elma ma-cerasından sonra insanın cennetten kovul-ması da, özellikle Hıristiyan din kitaplarındadevamlı bir yurt hasreti olarak değerlendiri-liyor ki, yabancı düşmanı hareketlerde kilisehep böyle bir temelden yola çıkarak ya-bancıların yanında yer alıyor; eğer alırsa…«Biz hepimiz anayurttan kovulmuşuz, biz he-pimiz yeni bir yurt arayışı içindeyiz,dolayısıyla da yabancı yoktur, hepimiz ya-bancıyız bir anlamda» diye. Böyle güzel, kök-ten hoş bir davranışları var. Aşağı yukarı beş altı tane İsviçre kökenli yurthasreti sözcüğü var. İsviçre’de, özellikle bu Ba-sel merkezli yörelerde yurtsamaya verilençeşitli adlar var. Sonradan bu kelimler Al-manca «Heimweh» çatısı altında birleşmişler. Bu dinsel kitaplardaki yurt arayışından son-ra, edebiyat alanındaki en büyük özlem Ho-merus’un kitabındaki meşhur Odiseus’unki-si… Hatırlamak istiyorum, biliyorsunuz Odi-seus yirmi sene kendi yurdunu arama, kendiyurduna kavuşma çabası içinde kan ağlamış.Tanrılar tarafından yurduna dönmesi önlenir,ama Odiseus yılmadan, yirmi yıllık bir mace-rayla yurduna dönme çabası içindedir ve ku-lağına sürekli yurdundan sesler gelir.
Tipps von der Gewerkschaft Unia für junge Arbeitslose
Genç İşsizlere Tavsiyeler
Beilage zu den Gewerkschaftszeitungen work, area, Événement syndical | HerausgeberVerlagsesellschaft work AG, Zürich, Chefredaktion: Marie-José Kuhn; Événement syndicalSA, Lausanne, Chefredaktion: Serge Baehler; Edizioni Sociali SA, Lugano, Chefredaktion:Françoise Gehring Amato | Redaktionskommission M. Akyol, M. Pereira, M. Komaromi,H. Gashi, M. Martín | Sprachverantwortlich Mehmet Akyol, Mehmet Özler | KoordinationMira Komaromi | Layout Simone Rolli, Unia | Druck Solprint, Solothurn | Adresse Redak-tion «Horizonte», Postfach, 8021 Zürich, [email protected]
www.unia.ch
horizonte Nr. 3 | April 2007 | türkisch 4
Unia sendikası ‚Genç ve İşsiz? Hak-larım neler’ adı ile genç işsizler içinyeni bir broşür yayınladı. Bu broşür-de genç yaşta işsiz kalnaların ne gi-bi hakları olduğu ayrıntılı bir biçim-de açıklanmakta.
Ekonomide ki olumu gelişmelere rağmengenç işsizlerin sayısında hatırı bir düşme ol-madığı açıklanan son rakamlarla ortayaçıkmış bulunuyor. Ocak 2007 de genç işsiz-lerin sayısının hala 22.000 den fazla olduğuaçıklanan rakamlar arasında. Gene en az bukadar gencinde çıraklık eğitimi imkanı bu-lamadığıda biliniyor. Çıraklık eğitimini bi-tiren gençlerinde hemen iş bulma şansı ol-dukça düşük. Genç işsizlerin her günkarşılaştıkları sorunları nasıl halledilebile-cekleri konusunda Unia sendikasıtarafından hazırlanan bu broşür ise, gençişsizlere bu konuda önemli bir yardım sun-mayı amaçlamakta. Genç bir işsiz olarak negibi haklarım, sorumluluklarım var soru-larına bu broşür gerekli cevapları vermekte. Günlük hayatta karşılaşılan sorunları adımadım ele alarak nasıl davranılması konu-sunda tavsiyelerde bulunan bu broşür, aynizamanda genç işsilere ne gibi imkanlardanyaralanabşleceklerinide göstermekte. Esasolarak işsizlik sigortası ve sosyal yardımlarkonularında yasal belirlemelerinin gençle-re yönelik uygulmaları broşürün içeriğini
belirlemekte. Okul sonrası veye askere git-me konularında nelere dikkat edilmesiayrıntılı bir biçimde anlatılmakta. ‚Genç veİşsiz? Haklarım neler’ brışüründe ayrıca ihi-tiyaç duyulan bütün adresler ve telefon nu-malarıda yer almakta.
Bu brışürü [email protected] adresi-ne bir Mail gönderek istiyebilir veyawww.unia.ch/jugend adresindePDF olarak indirebirisiniz. Ayrıvabütün sendika bürolarında ücretsizolarak alablirisiniz.
Şu anda 45 yaşındayım ve 20 yıldan fazlabir süredir inşaatlarda çalışmaktayım.Sırtımda ki rahatsızlık nedeni ile bir yıldırçalışamıyorum. Ev doktorumun tavsiyesi ileMaluliyet Sigortasına başvurdum. Bu du-rumda maluliyet aylığı alma imkanımvarmıdır?Sorunun bu şekilde doğrudan cevap-ladırılması zordur. Her şeyden önce MaluliyetSigortası sizin başvurunuzu inceler. Eğer te-davi imkanları sonuçlanmışsa ve yenidenkendi işinizde veya sağlığınıza uygun bir işteçalışma imkanı söz konusu değilse,o zamanmaluliyet aylığı gündeme gelir. Maluliyetaylığına hak kazanma içinse belli şartlar ge-reklidir. Öncelikle hastalık veya başka bir ne-denle iş yapamamanın belli bir oranın üstün-de olması ve bu durumun belli bir süre de-vam etmiş olması gerekir. Genel olarak budurumun devamlı olarak en az bir yıl sürmüşolması ve iş görememe oranının %40 ınüstünde olması gerekir. Başka bir deyişlebekleme süresi 1 yıldır.Belirtildiği gibi en az %40 oranında iş göre-meme durumunun sürekli hale gelmesi isemaluliyet aylığı bağlanır, iş görememe duru-munun oranına görede maluliyet aylığınınmiktarı şi şekilde tesbit edilir,� 70 % ten fazla ise tam aylık � 60 % tan fazla ise dörtte üç aylık� 50 % tan fazla ise yarım aylık� 40 % tan fazla ise çeyrek aylık
İş görememe durumunun oranı ise,sağlık du-rumunun el verdiği olası çalışma imkanı ile,tam sağlıklı olma durumunda elde edebile-ceğiniz geir durumu kıyaslanarak tesbit edi-lir. Başka bie deyişle iş görememe durumu-nun ortaya çıkmasından önce çalıştığınız za-manda elde ettiğiniz kazançla, mevcut du-rumda çalışma imkanı bulursanız elde ede-ceğiniz kazanç kıyaslanır. İlki ‚sağlıklı kazanç’ikincisi ise maluliyet kazancı olarak ad-landırılır. İkisini oranı ayni zamanda maluliyetoranıdır. Buna şöyle bir örnek verilebir.
Tam sağlıklı olduğunuz dönemde yıllık ka-zancınızın 65.000 Fr. olduğunun tesbit edil-diğnğ göz önüne alalım. Maluliyet sigortasıtarafından yapılan tesbitler sonucu, şu an-daki durmunuzla (yani hastalık veye başkabir nedenle çalışmanız sınırlanmış olması so-nucu) inşaatta çalışmanız söz konusudeğilken, daha hafif başka bir işteçalışmanızın mümkün olduğunu ortayaçıkardı. Böyle bir iş bulup çalışmanız halin-de yıllık gelirinizin 52.000 Fr. olduğunudüşünelim. Bu durumda gelirinizde ki13.000 Fr. lık düşme maluliyet oranıdır.Başka bir deyişle 13.000 Fr. 65.000 Fr. ınyaklaşık %20 si olacağından maluliyetoranınızda bu kadardır ve yukarda belirtildiğigibi bu oran %40 ın altında olduğu için ma-luliyet aylığına hakz kazanmanız söz konusuolmayacaktır.
Maluliyet Sigortasının aldığı kararlara itiraz etme mümkünmüdür? Mümkünsenasıl yapılmalıdır?Maluliyet sigortası sağlık durumunzla ilgiligerekli araştırmaları yaptıktan sonra size birön karari yazılı olarak bildirir. Bununla sizinmüracaatınızla ilgili olarak ne kararın alına-cağı size bildirilmiş olur. Bunu takiben 30 güniçinde sizin bu konuda ki düşünceleriniziyazılı veya sözlü olarak bildirmeniz gereklidir.Bunu takiben size karar yazılı olarak bildiri-lir. Bu kararı kabul etmek istemiyorsanız 30gün içinde sigorta mahkemesine itirazda bu-lunma hakkınız vardır. İtiraz davası ortalamaiki yıl sürebilir. Şu anda ücretsiz olan bu iti-raz, kabul edilen yeni yasa ile 1 Temmuz20007 den sonra ücretli hale gelecektir. İti-raz için ödenmesi gereken miktar ise, da-vanın kapsamına göre 200 ila 1000 Fr.arasında değişecektir. Kanton Sigorta mahk-mesinin aldığı kararada federal sigortamahkemesinde itiraz hakkı mevcuttur ve buitirazda yeni olarak ücretli hale gelecektir.
Değerli Okurlarımız, Dergimizin bir önceki sayısında pek çok hatanın olduğunugörmüşsünüzdür. Tamamen teknik nedenlerden kaynaklanan bu hatalardan do-layı okuyucularımızdan özür dilemek istiyorz. Yabacı dillerdeki harflarin mat-baada basımı sırasında ortaya çıkan bu tür hataların en aza indirilmesi için Yayınkurulu olarak gerekli çabaları artırmak istediğimizide size duyurmak istiyoruz.Bu konuda bizleri uyaran arkadaşlarımızada teşekkür ederiz.
Horizonte Yayın Kurulu
Bir Soru Bir Cevap
Ein Ratgeber
Jung und arbeitslos? Meine Rechte.
İsviçre Hastalığı