12
1 Hıristiyanlığa Giriş İsa-Mesih ve Öğretisi Pavlus ve Öğretisi PROF.DR. MAHMUT AYDIN ÜNİTE 10: HIRİSTİYANLIK GİRİŞ Hıristiyanlık MS.1 yüzyılda Roma İmparatorluğunun gölgesinde küçük bir Yahudi mezhebi olarak ortaya çıkmıştır. 4. yüzyılda Roma İmparatorluğunun resmi dini olduktan sonra hızla dünya ölçeğinde yayılmıştır. Günümüzde yaklaşık iki milyarı bulan taraftarıyla dünyanın en büyük dinsel geleneğidir. Hıristiyanlık, • MÖ. 4 yılında dünyaya gelen, • MS. 28 yılında tebliğ hayatına başlayan • 30 yılında da çarmıha gerilerek idam edilen Hz. İsa’nın şahsı etrafında gelişip şekillenen Mesih- merkezli bir dinsel gelenektir. 11. yüzyılda yaşanan ve adına “büyük bölünme” denen bölünme sonucunda Merkezi İstanbul’da olan Kiliseler doğu kiliseleri Merkezi Roma’da olan kiliseler de Latin kiliseleri adını almıştır. Hıristiyanlık 16. yüzyılda İspanyollar tarafından Amerika kıtasına Daha sonraki yüzyıllarda da Britanya İmparatorluğu vasıtasıyla Asya ve Afrika kıtasına taşınmıştır. Günümüzde dünyanın hemen her yerinde bir Hıristiyan’a rastlamak mümkündür. Avrupa ülkelerinin büyük çoğunluğu resmi olarak Hıristiyan’dır. Kuzey ve Güney Amerika, Rusya, Avustralya, Orta ve Güney Afrika’da ise Hıristiyanlık çoğunluğun dinidir. Sadece Orta Doğu ve Kuzey Afrika’dan Çin’e, Güney Doğu Asya ve Japonya’ya kadar olan bölge de Hıristiyanlar azınlık durumundadır. 0 Avrupa ve Amerika’da Hıristiyanlık büyük oranda seküler bir bağlamda varlığını sürdürmektedir. Merkezi Vatikan’da bulunan bu kilise oldukça merkezi bir yönetime sahip olmasına rağmen pratikte çeşitlilik arz etmektedir. Örneğin günümüzde bir taraftan Papa’nın otoritesi etrafında hiyerarşik, siyasal olarak muhafazakar ve oldukça dikkatli bir şekilde tanımlanmış bir inanç yapısına sahip bir kilisenin varlığını savunan Katolikler varken, Diğer taraftan da Katolikliği Vatikan’ın merkeziliğinden kurtarmak isteyen ve bunun için mücadele veren Katoliklere de rastlanmaktadır.

ÜNİTE 10: HIRİSTİYANLIK - portal.uzem.omu.edu.trportal.uzem.omu.edu.tr/.../ilt412_unite10/kim/ilt412_sunump_unite10.pdf · Hıristiyanlığın mimarı olarak kabul edilen Pavlus

  • Upload
    others

  • View
    12

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: ÜNİTE 10: HIRİSTİYANLIK - portal.uzem.omu.edu.trportal.uzem.omu.edu.tr/.../ilt412_unite10/kim/ilt412_sunump_unite10.pdf · Hıristiyanlığın mimarı olarak kabul edilen Pavlus

1

Hıristiyanlığa Giriş

İsa-Mesih ve Öğretisi

Pavlus ve Öğretisi

PROF.DR. MAHMUT AYDIN

ÜNİTE 10: HIRİSTİYANLIK

GİRİŞ Hıristiyanlık MS.1 yüzyılda

Roma İmparatorluğunun gölgesinde küçük bir

Yahudi mezhebi olarak ortaya çıkmıştır.

4. yüzyılda Roma İmparatorluğunun resmi dini olduktan sonra hızla

dünya ölçeğinde yayılmıştır.

Günümüzde yaklaşık iki milyarı bulan taraftarıyla dünyanın en büyük dinsel

geleneğidir.

Hıristiyanlık,

• MÖ. 4 yılında dünyaya gelen,

• MS. 28 yılında tebliğ hayatına başlayan

• 30 yılında da çarmıha gerilerek idam edilen

Hz. İsa’nın şahsı etrafında gelişip şekillenen Mesih-

merkezli bir dinsel gelenektir.

11. yüzyılda yaşanan ve adına “büyük bölünme”

denen bölünme sonucunda

Merkezi İstanbul’da olan Kiliseler doğu kiliseleri

Merkezi Roma’da olan kiliseler de Latin kiliseleri

adını almıştır.

Hıristiyanlık 16. yüzyılda İspanyollar tarafından Amerika kıtasına

Daha sonraki yüzyıllarda da Britanya İmparatorluğu vasıtasıyla Asya ve Afrika kıtasına taşınmıştır.

Günümüzde dünyanın hemen her yerinde bir Hıristiyan’a rastlamak mümkündür.

Avrupa ülkelerinin büyük çoğunluğu resmi olarak Hıristiyan’dır.

Kuzey ve Güney Amerika, Rusya, Avustralya, Orta ve Güney Afrika’da ise Hıristiyanlık çoğunluğun dinidir.

Sadece Orta Doğu ve Kuzey Afrika’dan Çin’e, Güney Doğu Asya ve Japonya’ya kadar olan bölge de Hıristiyanlar azınlık durumundadır.

0 Avrupa ve Amerika’da Hıristiyanlık büyük oranda seküler bir bağlamda varlığını sürdürmektedir.

Merkezi Vatikan’da bulunan bu kilise oldukça merkezi bir yönetime sahip olmasına rağmen pratikte çeşitlilik arz etmektedir.

Örneğin

günümüzde bir taraftan Papa’nın otoritesi etrafında hiyerarşik, siyasal olarak muhafazakar ve oldukça dikkatli bir şekilde tanımlanmış bir inanç yapısına sahip bir kilisenin varlığını savunan Katolikler varken,

Diğer taraftan da Katolikliği Vatikan’ın merkeziliğinden kurtarmak isteyen ve bunun için mücadele veren Katoliklere de rastlanmaktadır.

Page 2: ÜNİTE 10: HIRİSTİYANLIK - portal.uzem.omu.edu.trportal.uzem.omu.edu.tr/.../ilt412_unite10/kim/ilt412_sunump_unite10.pdf · Hıristiyanlığın mimarı olarak kabul edilen Pavlus

2

0 Günümüzde Hıristiyanlık, 0 Mevcut olduğu farklı kültürlerde farklı şekillerde

ifadesini bulmaktadır.

0 Hıristiyan dünyaya baktığımızda üç temel Hıristiyan mezhebinin hakim olduğunu görürüz.

0 Bunlardan en büyüğü yaklaşık bir milyarı aşkın mensubuyla

0 Roma Katolik Kilisesidir.

Bir tarafta seküler dünyanın rasyonalizmini ve hümanizmini inancın düşmanları olarak görerek onlara şiddetle karşı çıkan Katolikler varken

Diğer taraftan Avrupa aydınlanmasını inancın, modası geçmiş düşünce kalıplarından kurtarılmasının yegâne yolu olarak görüp kucaklayan Katolikler de vardır.

Günümüzde Vatikan’ın resmi politikasının ne olduğundan bahsetmek mümkün olmakla birlikte

Dünya genelinde Katoliklerin neye inandıkları konusunda bir genellemede bulunmak ise hiçbir şekilde mümkün değildir.

dünya genelinde sahip olduğu 400 milyona yakın mensubuyla Katoliklerden sonra ikinci sırada gelmektedir.

XV. yüzyıldan itibaren ortaya çıkan reform hareketleri

sonucunda teşekkül eden ve tüm reform kiliselerini niteleyen Protestanlık

mezhebi

yayıldığı bölgelerin kültürel ve tarihsel nitelikleri doğrultusunda farklı içerikler kazanan alt mezheplere bölünmüştür.

Reform hareketinin ortaya çıkardığı Protestanlık,

Luteran, Kalvinist, Presbiteryan, Methodist, Baptist, Anglikan, Pentakostal gibi çeşitli alt mezheplere bölünmüş durumdadırlar.

Günümüzde Protestanlar

Katolikler gibi merkezi bir kilise yapılanmasını ve hiyerarşik bir otoriteyi kabul etmezler.

Protestanların en belirgin özellikleri belirli bir kiliseye kurumsal üyelikten ziyade İsa-Mesih’e kişisel imana vurgu yapmalarıdır.

Günümüzde bazı Protestan kiliseler

• “Güney Hindistan Kilisesi” gibi büyük konfederasyonların çatısı altında bir araya gelirken bazıları da bağımsız olmayı tercih etmektedir.

Protestan kiliseler

• dünya genelinde yoğun misyonerlik faaliyetleri sürdürmektedir.

• Protestan misyon faaliyetleri neticesinde Afrika ve Latin Amerika’da Protestanların sayısı günden güne artmaktadır.

• Protestan kiliseler Katolik olmayan diğer kiliselerin de katılımıyla 1948’de İsviçre’nin Cenevre kentinde Dünya Kiliseler Konseyini kurmuşlardır.

Page 3: ÜNİTE 10: HIRİSTİYANLIK - portal.uzem.omu.edu.trportal.uzem.omu.edu.tr/.../ilt412_unite10/kim/ilt412_sunump_unite10.pdf · Hıristiyanlığın mimarı olarak kabul edilen Pavlus

3

Üçüncü büyük Hıristiyan mezhebi

• Tarihsel olarak Doğu-Roma (Bizans) imparatorluğu içinde ortaya çıkan ve adına Doğu Ortodoks Hıristiyanları denen gruptur.

Hıristiyanlığın ilk yüzyıllarında mevcut Yunan

teolojisine bağlılık gösteren

bu mezhep

• mensuplarının sayısı da günümüzde yaklaşık 190 milyon civarındadır.

Ortodoksluğa bağlı

olan mahalli kiliseler

• kendi kilise liderlerinin idaresi altında milli bir kilise yapılanması arz etmektedir.

Doğu Ortodokslar

Roma Katolik Kilisesi liderine yani papaya saygı duymakla birlikte Katolikler gibi onun otoritesini kabul etmezler.

Oldukça geleneksel olan ayırt edici bir ibadet şekline sahip olan Ortodoks Hıristiyanlar Manastır vari yaşamaya oldukça ilgi göstermektedir.

Katolik, Protestan ve Ortodoksların dışında

• Anglikanlar, Ortodoks olmayan doğu kiliseleri, bağımsız kiliseler ve mahalli kiliseler adı altında pek çok Hıristiyan topluluğu da vardır.

Günümüzde Hıristiyan dünya oldukça devamlı değişen parçalı ve çeşitlilik arz eden bir yapıya sahiptir.

Çünkü devamlı olarak yeni yeni kiliseler ve Hıristiyan cemaatleri ortaya çıkmaktadır.

Page 4: ÜNİTE 10: HIRİSTİYANLIK - portal.uzem.omu.edu.trportal.uzem.omu.edu.tr/.../ilt412_unite10/kim/ilt412_sunump_unite10.pdf · Hıristiyanlığın mimarı olarak kabul edilen Pavlus

4

Hz İsa Döneminde Filistin *Hıristiyan ve Hıristiyan olmayan kaynakların bize sunduğu bilgiler ışığı altında tarihin Hz. İsa’nın hayat hikayesini tam olarak

ortaya koymak mümkün değildir.

Hıristiyan kutsal kitabı olarak kabul edilen Yeni-Ahit’in Hz. İsa hakkında sunduğu bilgileri bir araya getirdiğimizde onun kimliği ile ilgili şunları söyleyebiliriz:

• İsa, kral Herod’un ölüm tarihi olan MÖ. 4 yıllarında Galile bölgesinin Nasıra kasabasında bakire Meryem’den dünyaya gelen Galile’li bir Yahudi’dir.

• MS. 28 yıllarında Hz. Yahya tarafından Ürdün nehrinde vaftiz edilmiştir.

• Yahya’nın şehit edilmesinden sonra yaklaşık otuz yaşlarında tebliğ faaliyetlerine başlamıştır.

• MS. 30 yılında Kudüs’teki kutsal mabette bazı olaylara ve karışıklıklara sebebiyet verdiği için dönemin Roma valisi tarafından kargaşa, anarşi ve isyan çıkarmakla suçlanarak çarmıh cezasına çarptırılmıştır.

Page 5: ÜNİTE 10: HIRİSTİYANLIK - portal.uzem.omu.edu.trportal.uzem.omu.edu.tr/.../ilt412_unite10/kim/ilt412_sunump_unite10.pdf · Hıristiyanlığın mimarı olarak kabul edilen Pavlus

5

Kur’an’ı Kerim, (Nisa suresi 157-158’de) Hz. İsa’nın çarmıha gerilmekten mucizevi bir şekilde Allah tarafından kurtarıldığını daha sonra mahiyetini bilemeyeceğimiz bir şekilde onun öldüğünü (Ali-İmran 54-55 ve Maide 116-118’de) vurgulamaktadır.

Hz.İsa,

• büyük şehirlerden ziyade genellikle köylerde, kasabalarda ve kırsal alanlarda vaazlar vererek

• bölge halkını “yaklaşan son” konusunda uyarmış ve onları bir olan Tanrı’ya iman ederek onun emir ve yasaklarına uymayı ifade eden Tanrı’nın Egemenliğine katılmaya çağırmıştır (Matta İncili 3:2).

• Günahlarınızdan vazgeç in ve bu mesaja inanın” (Markos 1:14-15).

Hz. İsa temel mesajı

• insanları günahlarından tövbe ederek Tanrı’nın emir ve nehiylerine uymak suretiyle O’nun Egemenliğine hazır hale gelmeye davet eden bir Yahudi peygamberidir.

Matta İncilinde

Kur’an’ı Kerim de

0 Hz. İsa kendisinin sadece

Yahudilere gönderilmiş bir elçi olduğunu ifade ederek Havarilerinden, Yahudiler dışındaki diğer milletlere öğretide bulunmamalarını istediğinin altı çizilmektedir.

0 “Ben İsrail evinin kaybolmuş koyunlarından başkasına gönderilmedim”(Matta 15:24); “...diğer uluslara ait yerlere gitmeyin. Samiriyelilere ait kentlerin hiçbirine uğramayın. Bunun yerine sadece İsrail halkının kaybolmuş koyunlarına gidin” (Matta 10:5-6).

0 Hz. İsa’nın kendi döneminde mevcut olan Tevrat’ın doğruluğunu tasdik etmek,

0 daha önce Yahudilere haram kılınan şeylerin bazılarını onlara helal kılmak için

0 Tanrı’dan insanlara bir mesaj getirdiğini söyleyerek insanları Tanrıya karşı olan sorumluluklarının bilincine vararak kendisine iman etmeye çağırmıştır (Ali-İmran 50).

HZ. İ

SA

Ölümünden sonra

başta

Hıristiyanlığın

mimarı olarak

kabul edilen Pavlus

olmak üzere onun

fikirleri

doğrultusunda tesis

edilen ilk

Hıristiyan toplumu

tarafından gökten

yeryüzüne beşeri

bir hayat sürmek

ve sahip olduğu

kurtarıcı özelliğiyle

kendine inanları

kurtarmak için

gelen “Oğul Tanrı”

olarak algılanmaya

başlanmıştır.

Bu genel kanı

etrafında

•asli günah,

•insan neslinin suçluluğu,

•Yahudi tarihi boyunca bu günah ve suçluluğun ortadan kaldırılması için Tanrı tarafından çeşitli ilahi müdahalelerin olduğu;

•bu müdahalelerin her seferinde başarısızlıkla sonuçlanması üzerine Tanrı’nın kendiyle aynı cevhere sahip olan İsa’yı bakire Meryem aracılığıyla dünyaya gönderdiği,

•İsa’nın insanların günahlarına kefaret olarak çarmıhta canını verdiği,

•üçüncü günde ölümden dirildiği ve göklere yükseldiği gibi inanç esasları geliştirilerek dogmalaştırılmış ve bu şekilde de günümüz Hıristiyanlığının temelleri atılmıştır.

•İsa sonrası dönemde yaşanan tüm bu gelişmeler,

•bir Yahudi peygamberi olan İsa’yı kendisine ibadet edilen tanrısal bir varlığa dönüştürmüştür.

Page 6: ÜNİTE 10: HIRİSTİYANLIK - portal.uzem.omu.edu.trportal.uzem.omu.edu.tr/.../ilt412_unite10/kim/ilt412_sunump_unite10.pdf · Hıristiyanlığın mimarı olarak kabul edilen Pavlus

6

İsa

• hayatı boyunca insanları sadece ve sadece Tanrıya iman ederek onun buyruklarına teslim olmaya çağırırken

• İsa’nın tanrısallaştırmasına giden yolu hazırlayan ve bu şekilde de günümüz Hıristiyanlığının mimarı olan Pavlus ise insanları İsa’ya iman etmeye çağırmaktadır.

Hz. İsa’nın mesajının temel vurgusu Tanrı ve O’nun iradesine teslimiyet iken Pavlus’un ve dolayısıyla onun fikirleri etrafında şekillenen günümüz Hıristiyanlığının misyonerlik faaliyetleri vasıtasıyla yaymaya çalıştığı mesajın temel vurgusu

• İsa’nın şahsında bedenleşen İlahi Oğul Rab Mesih’tir.

Hz. İsa’nın mesajı ile günümüz Kilise teşkilatlarının Hıristiyanlık adı altında sunmaya çalıştıkları mesaj arasında dağlar kadar fark vardır.

İsa’nın mesajı İslam’ın da temel mesajı olan Tanrı’nın Birliği (tevhit) ve insanların tüm benlikleriyle O’nun iradesine teslimiyet iken

Günümüz Hıristiyanlığının mesajı,

• zamanla Tanrı’nın yeryüzündeki tezahürü olarak Hıristiyan teslisinin ikinci unsuru haline getirilen İlahi Oğul Rab Mesih’in tüm insanlığa sunulmasıdır.

Kur’an’ı Kerim

• bu tarz bir inanca sahip olan yani İsa’yı tanrısallaştıran Hıristiyanları inançlarında aşırılığa giderek Allah’a şirk (ortak) koşmakla suçlamakta ve onlardan bu tarz sapkınlıklardan sakınmalarını istemektedir (Nisa 171).

Hıristiyan kutsal kitaplarına baktığımızda

• “Hıristiyan” terimini

• ilk kez İsa sonrası dönemde “İlahi Oğul Rab Mesih” inancını benimseyenler için kullanılmaya başlanmıştır.

• Yeni-Ahit içinde yer alan Resullerin İşleri 11:26’da ilk defa Antakya’da Hıristiyan cemaatin düşmanları tarafından kendilerine “Mesih’e inananlar” anlamında

• Hıristiyan adının verildiği ifade edilmektedir.

“Hıristiyanlık” tabiri İsa sonrası dönemde bizzat İsa’nın Tanrı-merkezli öğretisine değil

İlk Hıristiyan toplumunun geliştirdiği İsa-Mesih merkezli dine tabi olanlara verilen bir addır.

Her ne kadar günümüz Hıristiyanları dinlerini İsa’ya dayandırıyorlarsa

Günümüz Hıristiyanlığı Hz. İsa’nın tebliğ ettiği ya da onun öğretisinin ışığın altında oluşturulan bir din değildir.

Örneğin,

Wilhelm Bousset ve Wilhelm Heitmüller gibi Hıristiyan bilim adamlarına göre

• günümüz Hıristiyanlığı geleneksel anlamında insanın Tanrı ile ilişkisinin İsa’nın şahsı tarafından aracılık edilen bir din olduğu için o, tarihin İsa’sının dini değildir.

• Dolayısıyla da İsa ilk Hıristiyan değildir.

Page 7: ÜNİTE 10: HIRİSTİYANLIK - portal.uzem.omu.edu.trportal.uzem.omu.edu.tr/.../ilt412_unite10/kim/ilt412_sunump_unite10.pdf · Hıristiyanlığın mimarı olarak kabul edilen Pavlus

7

Günümüz Hıristiyanlığının şekillendiricisi olan Pavlus,

• MS. 10’lu yıllarında günümüz Türkiye sınırları içinde yer alan Tarsus kentinde dünyaya gelmiştir

• Aslen Yahudi olmakla beraber aynı zamanda Roma vatandaşı da olan bir şahsiyettir.

Pavlus’un kendisi kendisini

• “doğumunun sekizinci günü sünnet olan, İsrail soyundan, Benyamin kabilesinden özbeöz bir İbrani” olarak tanımlamaktadır (Filipililer 3:5).

Geleneksel olarak ilk eğitimini Tarsus’da alan Pavlus, yüksek din eğitimi

almak için ailesi tarafından Kudüs’e gönderilir.

Burada dönemin ünlü Yahudi bilgili Hillel’in torunu ve Ferisi mezhebinin önde gelen hocalarından Gamaliel’in öğrencisi olmuştur. (Bkz., Resullerin İşleri 22:3).

Gamaliel’in yanında yetişen Pavlus,

rivayete göre Ferisi cemaati içinde Yüksek Kurul toplantılarını izleyen ve alınan kararlarda etkili olan bir konuma gelmiştir (Bkz., Resullerin İşleri 8:1; 26:10.

Yahudi din eğitimi yanında Pavlus,

Roma’nın bir eyaleti olan Tarsus’da dünyaya geldiği ve ilk eğitimini burada aldığı için

Yeni-Eflatuncu felsefe ve ölen-dirilen kurtarıcı tanrılarla özdeşleşmek suretiyle ölümsüzlüğe ulaşıldığı öğretisinin merkezde olduğu “Sır dinleri” hakkında hatırı sayılır bilgilere sahipti.

Hıristiyan kaynaklarının bildirdiğine göre

İsa sonrası dönemde onun yanlılarına zulmetme konusunda aşırı duyarlılık göstermeye başlayan Pavlus,

Şam ve civarındaki İsa yanlılarını tespit edip Kudüs’deki merkezi Yahudi otoritesine bildirmek için Şam’a bir yolculuk gerçekleştirir.

Şam’a yaklaştığı bir sırada bir vizyon geçiren Pavlus, gökten gelen ve adeta

gözleri kör eden son derece güçlü bir ışığın çevresini aydınlattığını görür.

Işığın etkisiyle gözler gör olan Pavlus yere yıkılır. İşte tam bu esnada gökten bir ses Pavlus’a “Saul, bana neden zulmediyorsun” der.

Pavlus’ duyduğu bu sese “ey efendim sen kimsin?”

diye karşılık verir. Bu soruya aynı ses “ben,

senin zulmettiğin İsa’yım diye” karşılık verir (Bkz., Resullerin İşleri 9:3-5; 22: 6-9; 26:13-15).

Resullerin İşlerinde Pavlus’un Şam yolunda

geçirdiği bu vizyonla İsa tarafından mesajı tüm uluslara yaymak için görevlendirildiği ifade edilmektedir:

Pavlus’un Şam yolunda geçirdiği bu vizyon onun elçilik görevinin başlangıcıdır.

Kendi ifadesiyle o ana kadar kutsal Yahudi yasasına bağlı bir Ferisi olan Pavlus,

geçirdiği bu vizyonla birlikte “İsa-Mesih’in peygamberi” olmuştur.

Vizyon sonrası elçilik görevine başlayan Pavlus, öğretisini İsa’nın Rablığı etrafında

•“günah”(sin),

•“günahtan kurtulup özgürlüğe ulaşmak için fidye ödeme” (redemption);

•“aklanma” (justification) ve “uzlaşma” (reconciliation” kavramları zerine oturtmuştur.

Page 8: ÜNİTE 10: HIRİSTİYANLIK - portal.uzem.omu.edu.trportal.uzem.omu.edu.tr/.../ilt412_unite10/kim/ilt412_sunump_unite10.pdf · Hıristiyanlığın mimarı olarak kabul edilen Pavlus

8

Pavlus’a göre

•insan nesli Adem’in Tanrı’ya itaatsizliğinden dolayı günaha düşmüş, özgürlüğünü kaybetmiş ve ölüme mahkum olmuştur.

Pavlus’un geliştirdiği teolojiye göre

•Tanrı Adem’i ve eşini yaratmış ve onlarla bir sözleşme yaparak bazı eylemleri yapıp bazılarını da yapmamak üzere onlardan söz almıştır.

•Ancak Adem ve eşi yasak bir fiili işleyerek Tanrı ile yapılan bu ahde bozmuştur.

Tanrı bozulan bu ahdi yenilemek için Adem sonrası dönemde çeşitli peygamberler göndermiş ve onlara insanların uyması gereken bazı yasalar vermiştir.

Ancak insanoğlu verilen yasalara uyup uymama konusunda hür olduğu için yasaya uymamış ve günah çoğalmıştır.

Bunun üzerine Tanrı Musa’yı ve onunla birlikte oldukça kapsamlı bir yasa

göndermiş.

Ancak insanoğlu bu yasaya da uymamış ve dolayısıyla iyice günaha batmıştır.

Yasa göndermekle insanoğlunu günahtan kurtarıp Adem vasıtasıyla bozulan ahdi yenileyemeyeceğini anlayan Tanrı oğlu İsa’yı yeryüzüne göndermiş ve onun günaha fidye olarak çarmıhta kanını dökmesine razı olarak insanoğlunu günahtan kurtarmış ve böylece Adem ile bozulan ahdi tekrar yenilemiştir.

Bu öğretiye göre İsa’nın çarmıhta ölümü insanlığın günahtan kurtuluşu, özgürlüğü ve ebedi yaşamı kazanması için bir fidye olmuştur.

Pavlus’un öğretisinin merkezini Mesih-merkezlilik teşkil

etmektedir.

Bu öğretiye göre

•İsa-Mesih, tanrısal oğlun insanoğlunun kurtuluşu için bedenleşmiş halidir.

Onun çarmıha gerildikten üç gün sonra ölümden

dirilmesi ve göğe yükselmesi ölüme ve

günaha galip geldiğinin ispatıdır.

İsa’ya inanlar da

aynı şekilde günaha ve

ölüme galip geleceklerdi

r.

Pavlus’a göre

•Tanrı’nın mükafatını kazanmak için artık Yahudi yasasına uymak gereksizdir.

Çünkü Mesih’i kabul etme ve ona iman Tanrı rızasını kazanmanın en

doğru yoludur.

Mesih’e inanlar

•Tevrat’ın emirlerine uyup uymadıklarına bakılmaksızın Tanrı katında salih kimseler sayılacaktır.

Page 9: ÜNİTE 10: HIRİSTİYANLIK - portal.uzem.omu.edu.trportal.uzem.omu.edu.tr/.../ilt412_unite10/kim/ilt412_sunump_unite10.pdf · Hıristiyanlığın mimarı olarak kabul edilen Pavlus

9

Hatta bu yazılardan yarıdan çoğu yazılış tarihi itibariyle

İncillerden daha erken döneme aittir.

Onun bu seyahatlerini ve bu seyahatler esnasında çeşitli

topluluklara gönderdiği mektuplarını konu alan

yazılar günümüz Yeni-Ahit metinler arasında çok

önemli bir yer tutmaktadır.

Burada bir müddet hapis yattıktan devletin asayiş ve huzurunu bozma suçlamasıyla idam edilir

Hem Yahudi dini otoritelerinin hem de taraftar toplamada gösterdiği üstün başarıdan dolayı Roma idarecilerinin tepkilerini üzerine çeken Pavlus,

MS. 57 yıllarında Kudüs’de bulunduğu bir sırada Yahudiler tarafından linç edilmek üzereyken Roma’lı idareciler tarafından kurtarılır ve tutuklanarak yargılanmak üzere Roma’ya gönderilir (Resullerin İşleri 21: 27-40).

Pavlus, Yahudi Yasa’sına karşı takındığı olumsuz tutumdan dolayı Yahudi dini liderleri tarafından da şiddetli şekilde eleştirilmekteydi.

Onun bu başarısı Roma idarecilerini rahatsız eder.

Pavlus, izlediği takiyeci misyon politikası sayesinde Roma vatandaşları arasında gittikçe artan sayıda insanı cezp etmeyi başarır.

Pavlus İle İsa Arasındaki Teolojik Farklılıklar

Kendisini İsa Mesih’in havarisi olarak tanımlayan Pavlus ile İsa arasındaki ilişkiyi tahlil

etmek, Pavlus’un öğretilerini ve bu öğretiler çerçevesinde gelişen Hıristiyanlığı anlamak

için şarttır.

Pavlus’un Mesih merkezli (Kristrosentrik) din anlayışı

bütün Hıristiyan dogmalarının temelini oluşturmaktadır.

Pavlus ile İsa’nın tebliğ ettiği öğretileri karşılaştırdığımızda

Pavlus’un öğretilerinde ne kadar tarihsel İsa’yı takip edip etmediği önemli bir sorundur.

İsa ile Pavlus’un teolojileri arasında temel birçok farklılık bulunmaktadır. Bu farklılıklar:

Öğretilerin merkezi vurgusu

Hukuka yaklaşımları

Tanrı düşünceleri

Kurtuluş teorileri

Tarihsel akışa geçmişe ve geleceğe bakış tarzları ve benzeri konularda

ön plana çıkmaktadır.

Page 10: ÜNİTE 10: HIRİSTİYANLIK - portal.uzem.omu.edu.trportal.uzem.omu.edu.tr/.../ilt412_unite10/kim/ilt412_sunump_unite10.pdf · Hıristiyanlığın mimarı olarak kabul edilen Pavlus

10

Teosentrizim ve Kristrosentrizm

Teosentrik bir yapıya sahiptir. İsa’nın yaptığı çağrının özünde insanları tanrıya iman edip, kötülükten uzak durmak suretiyle Tanrının egemenliğine girmeye davet etmek bulunmaktadır.

Dolayısıyla onun öğretilerinin merkezi unsuru: kötülüğün, günahkarlığın ve zulmün ifadesi olan şeytanın boyunduruğu altında olmaya karşı çıkarak halkı Tanrıya davet etmektir.

Kristrosentrizm ya da Mesih merkezlilik düşüncesi teşkil eder.

Pavlus: «Ben artık yaşamıyorum, Mesih bende yaşıyor» ya da «benim için yaşamak Mesihtir» gibi sözleriyle Mesih kavramının öğretilerinin temelini oluşturduğuna dikkat çekmektedir.

Pavlus’a göre İsa tanrısal Oğul’un insanlığın kurtuluşu için bedenleşmiş halidir, Mesihtir.

Tarihsel İsa’nın teolojisi

Pavlus’un öğretilerinin temelini ise

Tanrının Egemenliği

İsa’ya göre Tanrının egemenliği özel anlamda dünyanın sonunda gerçekleşecek olan hesap\yargı günüdür; genel

anlamda ise o, Tanrının iradesinin insan inanç, düşünce ve eylemlerine egemen olmasıdır. Bu nedenle İsa insanları

şeytanın egemenliğinden kurtarmaya Tanrının egemenliğine girmeye çağırmaktadır.

İsa’ya göre Tanrının egemenliği insanın dışında, şurada burada aranması gereken bir şey değildir.

Ayrıca genel anlamda bu egemenlik, eskatolojik bağlamda ileride gerçekleşecek olan siyasal krallık bağlamındaki bir

egemenlik de değildir.

Pavlus’ta ise Tanrının egemenliği, eskatolojik bağlamındaki Mesihin krallığı beklentisine (Parause) dönüşmüştür. Ona göre Tanrı kendilerini karanlığın egemenliğinden kurtarıp Oğul’un egemenliğine aktarmıştır. Onun beklediği egemenlik, Rab İsa Mesih’in egemenliğidir.

Pavlus Mesih’in ikinci gelişiyle gerçekleşecek olan Tanrının Krallığı döneminin henüz başlamadığını ama an meselesi olduğunu düşünmektedir.

Misyonun Merkezi Vurgusu: Mesaj mı İsa’nın şahsı mı?

İsa’nın öğretilerinde önemli olan, İsa’nın kendi şahsiyeti ya da kimliği değil, tebliğ ettiği mesajdır.

İsa’nın temsil ettiği bu mesaj ise, Tanrının mutlak egemenliğine dikkat çekmek ve insanları günahlardan uzak durup tövbe etmek ve Tanrının emir ve yasaklarına uymak suretiyle inanç, düşünce ve yaşamlarını bu egemenliğe açmaktır.

Page 11: ÜNİTE 10: HIRİSTİYANLIK - portal.uzem.omu.edu.trportal.uzem.omu.edu.tr/.../ilt412_unite10/kim/ilt412_sunump_unite10.pdf · Hıristiyanlığın mimarı olarak kabul edilen Pavlus

11

Pavlus’un öğretisinde ise tarihsel İsa’nın temsil ve tebliğ ettiği mesaj değil, şahsı ya da kimliği önemli bir unsur olarak ön plana çıkar.

Bu nedenle Pavlus mektuplarında tarihte yaşamış bir şahsiyet olan İsa’nın yaşamını ya da tebliğ ettiği öğretileri fazla dikkate almaz; onun için önemli olan İsa’nın şahsında bedenleşen ilahi Oğul Rab Mesih’tir.

Tanrı Düşüncesi

Tarihsel İsa, inancı

doğrultusunda düşünen tam

bir monoteisttir. Ona göre Musa hukukunda ki

en önemli buyruk,

Tanrının tek olduğunu ve ondan başka

Rab olmadığını belirten ve

Tanrıyı bütün varlığımızla sevmemiz gerektiğini vurgulayan

emirdir.

Tanrı yaratan, öldüren,

dirilten ve yargılayandır; her şeye

gücü yetendir;

yerlerin ve göklerin Rabbidir.

Ayrıca İsa’ya göre

Tanrı her alanda

egemen/ kral

olandır ve yalnızca ona itaat edilmesi gerekir.

Bu nedenle onun

tarafından gönderilen yasalara riayet

etmemek doğru

değildir; böyle

davrananlar asla

Tanrının egemenliğin

e nail olamayacakl

ardır.

Pavlus’a göre İsa Mesih, her şeyden önce var olandır; her şey kendisi aracığıyla yaratılmıştır; her şeyin üzerinde hüküm sürendir.

İsa Mesih öz itibarıyla Tanrıdır; ancak o, yüceliğinden sıyrılarak insan özünde ve biçiminde doğmuş/ bedenleşmiştir.

Pavlus’a göre yaratıcı Tanrı Rab İsa Mesih’in Babasıdır. İsa Mesih ise Tanrının öz oğludur. Tanrı Oğlu, insanlığın kurutuluşu için yeryüzünde bedenleşmiş ve ölmüştür.

Tanrısal Hukuk

İsa, yaşamında asla Musa hukukuna karşı çıkmamış, hatta karşı çıkmak şöyle dursun, hukuka riayet etmenin önemi ısrarla vurgulamıştır.

İsa, hiçbir zaman kendi öğretisini hukukun dışında ya da ona alternatif olarak görmemiştir.

Bununla birlikte İsa hukuk konusundaki bazı tutarsızlıkları, topluma egemen olan sınıftan kaynaklanan çeşitli istismarları ve saygı-sevgi ilkesinden yoksun, öç alma dürtüsünden hareket eden acımasız adalet anlayışını eleştirmiştir.

Yine İsa bizzat kendi yaşamında hukuka bağlı olarak kalmış, tapınak kurallarına riayet etmiş, Cumartesi yasağına uymuştur.

Page 12: ÜNİTE 10: HIRİSTİYANLIK - portal.uzem.omu.edu.trportal.uzem.omu.edu.tr/.../ilt412_unite10/kim/ilt412_sunump_unite10.pdf · Hıristiyanlığın mimarı olarak kabul edilen Pavlus

12

Pavlus ise öğretilerinde bir yandan tanrısal

hukuka karşı oldukça radikal bir yaklaşım sergilerken diğer

yandan hukuka ilgili görüş ve

düşüncelerinde zaman zaman

tutarsızlıklara yer verir.

Pavlus, tanrısal hukukla ilgili

yaklaşımlarında özellikle şu 3 noktayı

vurgular.

Hukuk tanrının asli vadinin bir parçası değildir, sonradan

olmadır

Hukuk geçicidir, Mesih dönemi ile

birlikte onun geçerliliği ortadan

kalkmıştır

Hukuk suçu/ günahı ortaya

çıkarma amacında yönelik bir işleme

sahiptir.

Otorite Anlayışı ve Sosyal-Siyasal Yapıya Karşı Tutum

Kısa yaşamında İsa, içinde yaşadığı toplumsal yapıya ve statükoya ciddi eleştiriler getirmiş, din adamları sınıfının hiyerarşik üstünlüğüne ve toplumda oluşturduğu rant düzenine karşı çıkmıştır.

Ayrıca İsa, toplumdaki ahlaki çöküntüyü ve sosyal adaletsizliği eleştirmiş, konuşmalarında sermayeyi ve gücü elinde tutanlara karşı olumsuz görüşler getirmiştir.

Başta Yahudi din adamları ve ileri gelenleri olmak üzere toplumdaki egemen güçlerce bu davranış nedeniyle takibat altına alınmıştır.

Sosyal-Siyasal yapıyla ilişkilerinde Pavlus’ta görülen 3 karakteristik özellik dikkat çeker:

Dünyevi egemenliğin Tanrısal idarenin tezahürüyle

gerçekleştiğini düşünmesi ve ona itaati emretmesi

Mevcut sosyal kurum ve değerlerin ya da bu çerçevede

statükonun olduğu gibi korunmasına vurgu yapması

Son olarak bulunduğu her ortama uymayı caiz görmesi

Pavlus’un yaşadığı çevrede toplumsal ilişkileri ve sosyal-siyasal yapıya ilişkin görüşleri açısından fikir ve davranışlarına baktığımızda onun bir

statükocu ve mevcut otoriter yapı yanında yer alan bir kişi olduğunu görüyoruz.