138
OFTALMİK PREPARATLAR Farmasötik Teknoloji III 2013 1

OFTALMİK PREPARATLAR

  • Upload
    sheryl

  • View
    103

  • Download
    0

Embed Size (px)

DESCRIPTION

OFTALMİK PREPARATLAR. Farmasötik Teknoloji III 2013. Gözün görme yeteneğinin ortaya çıkmasında göz küresini oluşturan yapılar farklı roller oynar. - PowerPoint PPT Presentation

Citation preview

Page 1: OFTALMİK PREPARATLAR

OFTALMİK PREPARATLAR

Farmasötik Teknoloji III2013

1

Page 2: OFTALMİK PREPARATLAR

Gözün görme yeteneğinin ortaya çıkmasında göz küresini

oluşturan yapılar farklı roller oynar 

Herhangi bir cisme baktığımızda, o cisimden gelen ışınlar

kornea, lens ve vitreus tabakalarında kırılıma uğrayarak

retina tabakasının merkezindeki makula bölgesine düşer

Görüntünün net ve keskin olabilmesi için tüm ışınların

retinanın önünde ya da arkasında değil tam üzerinde

odaklanması gereklidir

2

Page 4: OFTALMİK PREPARATLAR

4

Page 5: OFTALMİK PREPARATLAR

Cismin retinada oluşan görüntüsü baş aşağı pozisyondadır.

Retina tabakasında oluşan görüntü elektrik uyarılarına

çevrilerek optik sinir aracılığıyla beyine iletilir. Beyinde, iletilen

elektrik uyarıları algılanarak görme fonksiyonu ortaya çıkar.

Cismin beyinde oluşan görüntüsü normaldeki düz pozisyonuna

döndürülmüş durumdadır

5

Page 6: OFTALMİK PREPARATLAR

Göz küresini bir fotoğraf makinesi gibi düşünebiliriz. Bir fotoğraf

makinesinde görüntünün oluşabilmesi için merceğe ve filme

ihtiyaç olduğu gibi göz küresinde de ışığı kırmak ve odaklamak

için bir merceğe (kornea, lens, vitreus), ve görüntünün üzerine

odaklanması için de bir filme (retina) ihtiyaç vardır. Bu

bölümlerden herhangi biri bozuksa sonuçta bulanık bir fotoğraf

elde edilir. Fotoğraf makinesindeki filmin görevini üstlenen

retinaya düşen görüntüler beyinde yapılan film banyosu sonucu

görebileceğimiz hale gelir. Makula (sarı nokta) retinanın

merkezinde bulunan en hassas bölgesidir. Gözümüzü

doğrulttuğumuz esas nesnenin görüntüsü makulaya düşer

6

Page 7: OFTALMİK PREPARATLAR

GÖZ HASTALIKLARI

7

Page 8: OFTALMİK PREPARATLAR

Göz pek çok hastalıktan etkilenmektedir. Bu hastalıkların

bazılarının belirtileri çok belirgin olmamakta ve bu nedenle

teşhisleri de zor olabilmektedir

Göz yüzeyine etkin madde iki amaçla uygulanır

Göz kapağında ve gözün yüzeyinde oluşan en yaygın

rahatsızlıklardan konjunktivit, blefarit (gözkapaklarının

iltihabı), keratit (kornea iltihabı) gibi rahatsızlıkların

tedavisinde

Glokom (göz içi basıncın artması ile belirgin körlüğe kadar

uzanan göz rahatsızlığı) veya uveit (uvea iltihabı) gibi

korneada oluşan rahatsızlıkların intraoküler tedavisinde8

Page 9: OFTALMİK PREPARATLAR

Blefarit (göz kapak kenarı iltihabı), enfeksiyon,

hordeolum (göz kapağı kenarındaki yağ bezlerinin

iltihabı, arpacık) gözün yüzeyinde oluşan en yaygın

rahatsızlıklardır

9

Page 10: OFTALMİK PREPARATLAR

Konjunktivadaki ve prekorneal bölgedeki önemli rahatsızlıklar

ise kuru göz sendromu, alerjik, bakteriyel veya viral

konjunktivit, sub-konjektivit hemorrhage (kanama), herpes

simplex ve dakriyosistittir (gözyaşı kesesi iltihabı)

10

Page 11: OFTALMİK PREPARATLAR

Korneal bölgede bakteriyel veya viral patojenlere bağlı

olarak oluşan yanma hissi (keratitis), stromal ödem ve

ülser, epitelyal kabarcıklar ve şeffaf olan kornea da kan

damarlarının oluşması gibi rahatsızlıklar

Göz enfeksiyonları bakteri, mantar, virüs kaynaklı

olabilmektedir

Keratitis

11

Page 12: OFTALMİK PREPARATLAR

Kornea enfeksiyonları, kornea merkezinde ve periferde

oluşabilen korneal ülser ile sonuçlanabilmektedir

Korneal ülser

12

Page 13: OFTALMİK PREPARATLAR

Viral retinit (viral retina iltihabı), proliferatif vitreoretinopathy

(mercek ile arka göz duvarı arasındaki boşluğu dolduran pelte

kıvamında saydam sıvı olan camsı cisimde görülen değişiklik)

Retinitis pigmentosa (periferal görüşün kaybolması ve gece

körlüğü ile karakterize olan bir hastalık) ve moleküler

dejenerasyon vitreoretinal hastalıklar arasında sayılmaktadır

Vitreoretinal hastalıklar

13

Page 14: OFTALMİK PREPARATLAR

Glokom (göz içi basıncın artması) ve katarakt (merceklerin

şeffaflığını kaybetmesi) göz içi ile ilgili olan rahatsızlıklardır

14

Page 15: OFTALMİK PREPARATLAR

Görme ile ilgili olan durumlarda kornea ve merceklerle ilgili

olan rahatsızlıklar çoğu zaman gözlük ile düzeltilmektedir

15

Page 16: OFTALMİK PREPARATLAR

MİYOPİ

Miyopide esas olarak uzağı net görememe söz konusudur

Buna karşın yakındaki cisimler genellikle iyi görülür

Miyopi, baktığımız cisimden gelen ışınların retinanın tam

üzerinde değil önünde odaklanması sonucu oluşur

Sonuçta, retinada baktığımız uzaktaki cismin bulanık bir

görüntüsü oluşur

Toplumun ortalama % 30'unda bulunan bir kırma kusurudur

16

Page 17: OFTALMİK PREPARATLAR

Göz küresinin ön-arka uzunluğunun normalden daha uzun

olması ya da gelen ışınların kornea, lens ve vitreusta

normalden fazla kırılması sonucu ortaya çıkabilir

Bir gözün miyopi derecesi ne kadar yüksekse net görebilme

uzaklığı da o kadar düşüktür

Yani, yüksek miyop bir göz gözlüksüz ancak çok yakından

net görebilir 17

Page 18: OFTALMİK PREPARATLAR

Yaş ilerledikçe miyopinin bir miktar gerileyebilmesi mümkün

olmakla birlikte yaygın kanının aksine miyopiden zamanla

tamamen kurtulmak ve uzağı gözlüksüz net görebilmek

beklenen bir durum değildir

Buna karşın özellikle düşük dereceli miyopiye sahip bazı

kişiler 45 yaş üzerinde okuma gözlüğü kullanmaktan

kurtulabilir ve sadece uzak için gözlük kullanmaya devam

ederken yaşıtlarından farklı olarak gözlüksüz okuyabilme

avantajına sahip olabilirler

18

Page 19: OFTALMİK PREPARATLAR

HİPERMETROPİ

Hipermetropide esas olarak yakını görememe söz konusudur

Ancak yaygın kanının aksine hipermetropide uzak görme de

tamamen normal değildir

Hipermetroplar küçük yaşlarda uzağı görmede zorluk çekmeseler

de (hipermetropinin derecesi çok yüksek değilse), yaşın

ilerlemesiyle birlikte uzağı da net görmekte zorlanmaya başlarlar

Hipermetropi, baktığımız cisimden gelen ışınların retinanın tam

üzerinde değil arkasında odaklanması sonucu oluşur

Sonuçta, retinada cismin bulanık bir görüntüsü oluşur

Toplumun ortalama % 25'inde görülen bir kırma kusurudur19

Page 20: OFTALMİK PREPARATLAR

ASTİGMATİZM Astigmatizm uzak ve yakın görmede bulanıklığa yol açar;

düzenli (basit, bileşik, karışık) ve düzensiz tipleri mevcuttur

Düzenli astigmatizm göze gelen ışınların retinanın tam

üzerinde bir noktada değil retinanın önünde ya da arkasında

birden fazla noktada odaklanması sonucu oluşur

Astigmatizm en sık görülen kırma kusurudur ve gözlerin

büyük bir çoğunluğunda değişen derecelerde bulunur

20

Page 21: OFTALMİK PREPARATLAR

Kornea yüzeyinin tam küresel şekilli olmaması, bir

eksende diğerinden daha farklı eğimde olması

durumundan kaynaklanır

Sonuçta, retina üzerinde oluşan görüntü simetrik değildir,

şekil bozukluğu vardır

Astigmatizm miyoplarda ve hipermetroplarda bulunabilir

21

Page 22: OFTALMİK PREPARATLAR

Düşük dereceli astigmatizmi olanlar kırma kusurunun farkında

olmayabilir ya da hafif bulanık görme şikayeti tarifleyebilir

Daha yüksek derecede astigmatizmi olanlarda ise baş ağrısı,

bulanık görme ve şekilleri bozuk görme sıklıkla

karşılaşılabilen şikayetlerdir

22

Page 23: OFTALMİK PREPARATLAR

PRESBİYOPİ (yaşa bağlı okuma güçlüğü)

Yaşın ilerlemesiyle birlikte göz küresinin içinde bulunan göz

merceğinin yakın cisimlere odaklanabilme yeteneği giderek

zayıflar

23

Page 24: OFTALMİK PREPARATLAR

Presbiyopi (yaşa bağlı okuma güçlüğü)

Bu yakına odaklanamama ve dolayısıyla yakını görememe

problemi genellikle 40 yaşın üzerinde belirgin hale gelir

Presbiyopi olarak adlandırılan ve yaşa bağlı olarak normalde

her gözde oluşması beklenen bu kırma kusuru düşük miyopisi

olanlar dışında her göz için yakın gözlüğü ya da okuma

gözlüğü kullanımını gerektirir

24

Page 25: OFTALMİK PREPARATLAR

GÖZ ANATOMİSİ VE

ETKİN MADDE ABSORPSİYONU

25

Page 26: OFTALMİK PREPARATLAR

Göz anatomisi ve etkin madde absorpsiyonu

Göz, göz küresi ile onu çevreleyen, tutan, koruyan hareket

etmesini sağlayan ve göz yaşı üreten ikincil organlardan

oluşur

Göz küresinin en dıştaki koruyucu bölümü sklera (göz akı)

ön bölümde saydam korneaya dönüşür

26

Page 27: OFTALMİK PREPARATLAR

27

Page 28: OFTALMİK PREPARATLAR

Göz anatomisi ve etkin madde absorpsiyonu

Kornea 0.5-1 mm kalınlıkta olup, başlıca üç tabakadan

oluşmuştur

dışta lipofilik epitelyum

ortada hidrofilik stroma

içte lipofilik endotelyum vardır

28

Page 29: OFTALMİK PREPARATLAR

Stroma tabakası korneanın % 90’ nını oluşturur ve % 85 su

içerir

Son tabaka endotelyum gözün iç kısmına bakar ve epitel

tabakası gibi stromadan daha fazla lipoidal yapı gösterir

Kornea için aktif su pompası görevini görür (aköz hümör’e

olan teması ile) ve korneanın hidratasyon/dehidratasyon

işleminin % 75’ini üstlenmiştir

Hücrelerarası boşlukları geniş olduğu için porlu bir yapı

gösterir

Göz anatomisi ve etkin madde absorpsiyonu

29

Page 30: OFTALMİK PREPARATLAR

Kornea

30

Page 31: OFTALMİK PREPARATLAR

OFTALMİK PREPARATLAR

31

Page 32: OFTALMİK PREPARATLAR

Oftalmik Preparatlar

Göz Damlaları (Ocula Guttae, Collyria)

Göz Suları - Göz Banyoları – Göz Solüsyonları

Oküler losyonlar Oküler merhemler Oküler enjeksiyonlar Oküler süspansiyonlar Oküler jeller Kullanılacağı zaman sulandırılan tozlar Oküler insertler

32

Page 33: OFTALMİK PREPARATLAR

Oftalmik Preparatlar

Gözün yüzeyinde etkili olanlar

Hem yüzeyde hem de gözün iç bölgelerinde etkili

olanlar

Sistemik etki amacıyla kullanılanlar

33

Page 34: OFTALMİK PREPARATLAR

Çözelti, süspansiyon ve merhem şeklinde hazırlanan

formülasyonlardan en çok kullanılan sistemler çözeltilerdir

Çözeltilerin en önemli sakıncaları gözde tutunma

sürelerinin çok kısa olmasıdır

Topikal uygulanan oküler etkin madde taşıyıcı sistemler

genellikle istenilen etkiyi sağlayamayan sistemler olarak

kabul edilmektedir

34

Page 35: OFTALMİK PREPARATLAR

35

Page 36: OFTALMİK PREPARATLAR

Göz Preparatları

Steril

İzohidrik

İzotonik

özellikte hazırlanmaları

gerekir

36

Page 37: OFTALMİK PREPARATLAR

Oftalmik preparatlar;

İritis (iris iltihabı)

Keratit (Kornea iltihabı)

Blefarit (göz kapak kenarı iltihabı)

Arpacık (kapak yağ bezleri iltihabı ve tıkanması)

Glokom (göz içi basıncının – göz tansiyonunun

artması)

Katarakt (mercek bulanıklığı)

Konjunktivit (konjunktiva iltihabı)

gibi göz hastalıklarında kullanılmaktadır37

Page 38: OFTALMİK PREPARATLAR

Oküler ilaçların sitemik etki göstermesi;

Gözün konjunktiva tabakasından ilacın emilmesi (kapiller

damarlar)

Ayrıca nasolacrimal (burun ve göz yaşı kanalları) kanal

vasıtasıyla ilacın burun ve farenks yoluna yayılması

böylece yutulması

Bölgedeki kapiller damarlarca absorbe edilerek dolaşıma

geçmesi şeklinde izah edilebilir

38

Page 39: OFTALMİK PREPARATLAR

OKÜLER UYGULAMALAR

39

Page 40: OFTALMİK PREPARATLAR

Oküler uygulamalar

TOPİKAL UYGULAMA

Göz yüzeyinin ve gözün iç kısımlarının tedavisinde

etkin maddeler topikal yoldan uygulanarak

kullanılmaktadır

Gözün arteriyör kısmını ilgilendiren pek çok patolojik

durumun tedavisinde topik kullanım diğer yollara

tercih edilen yoldur40

Page 41: OFTALMİK PREPARATLAR

Bunun başlıca iki nedeni, uygulama kolaylığı ve

sistemik uygulamaya kıyasla daha yüksek etkin

madde konsantrasyonunun sağlanmasıdır

Topikal uygulanan etkin madde taşıyıcı sistemler

arasında çözeltiler, emülsiyonlar, süspansiyonlar,

merhemler, çözünebilir jeller, katı (hidrofilik) insertler,

etkin madde yüklenmiş hidrofilik kontakt lensler ve

kontrollü salım sistemleri yer alır

Oküler uygulamalar Topikal Uygulama

41

Page 42: OFTALMİK PREPARATLAR

Topikal uygulanan etkin maddelerin intraoküler

emilimleri korneal yoldan gerçekleşebildiği gibi

non korneal yoldan da emilim olabilmekte ve

daha sonra, etkin madde konjunktiva ve

skleradan geçiş yaparak gözün daha iç

kısımlarına ulaşmaktadır

Oküler uygulamalar

42

Page 43: OFTALMİK PREPARATLAR

PERİOKÜLER ENJEKSİYON

Perioküler enjeksiyonlar “Tenon Kapsülü” olarak

adlandırılan bölgenin altından gerçekleştirilmektedir

Enjeksiyon öncesinde göz topikal veya lokal olarak

anestezi edilir

Oküler uygulamalar

43

Page 44: OFTALMİK PREPARATLAR

Enjeksiyon ardından etkin madde skleradan geçerek

basit difüzyon yoluyla gözün iç kısımlarına

geçmektedir

Perioküler enjeksiyonlar daha çok topikal emilimi

olmayan etkin maddeler için ve gözün anterior

kısmındaki çok ciddi durumlarda kullanılan antibiyotik

ve antiviral ilaçların uygulanmasında uygun bir

uygulama yolu olmaktadır

Oküler uygulamalar Perioküler Uygulama

44

Page 45: OFTALMİK PREPARATLAR

İNTRAOKÜLER UYGULAMA

İntraoküler enjeksiyonlar intrakameral olabildiği gibi

intravitreal de olabilmektedir

Oküler uygulamalar

45

Page 46: OFTALMİK PREPARATLAR

Aköz humör’e yapılan enjeksiyonlar intrakameral

enjeksiyonlara tercih edilmektedir

Göz yuvarlağının hasar gördüğü çok ciddi

durumlarda kullanılan uygulama yoludur

Intravitreal uygulamanın kabul görmesine karşın

retinaya olan toksik etki üstesinden gelinmesi

gereken önemli bir sorun olarak karşımıza

çıkmaktadır

Oküler uygulamalar İntraoküler Uygulama

46

Page 47: OFTALMİK PREPARATLAR

SİSTEMİK UYGULAMA

Sistemik uygulanan etkin maddelerin gözdeki

konsantrasyonu, serum ve göz dokuları arasındaki

ve kan-göz engellerinin karakteristiklerine bağlı

olarak değişen bir durumdur

Oküler uygulamalar

47

Page 48: OFTALMİK PREPARATLAR

Kan-göz engeli etkin maddenin sistemik

emiliminde etkili bir lipidik engeldir

Bu nedenle sistemik uygulama, vücudun yüksek

dozda etkin maddeye maruz kalması ve bunun

sonucunda oluşan istenmeyen yan etkiler ve

toksisite nedeniyle çok tercih edilmeyen bir yol

olarak karşımıza çıkmaktadır

Oküler uygulamalar Sistemik Uygulama

48

Page 49: OFTALMİK PREPARATLAR

İYONTOFOREZ

İyontoforez, iyonize moleküllerin intraoküler dokulara

elektriksel kuvvetler yardımıyla hareketleri

sonucunda gerçekleştirilen bir uygulama tekniğidir

Transkorneal ve transskleral olmak üzere iki tip

iyontoforez yöntemi vardır

Oküler uygulamalar

49

Page 50: OFTALMİK PREPARATLAR

Farklı elektriksel potansiyellerin uygulanması ile

etkin maddenin göze difüzyonunda epitel bariyerin

olmasına karşın farklı sonuçlar elde edilebilmektedir

Bu yöntem daha çok antibiyotiklerin uygulanmasında

kullanılmaktadır

Oküler uygulamalar İyontoforez

50

Page 51: OFTALMİK PREPARATLAR

Transskleral iyontoforez

51

Page 52: OFTALMİK PREPARATLAR

Gözde yüksek etkin madde konsantrasyonu

gerektiren patolojik durumlarda bu yöntemden yarar

sağlanabilmektedir

Yanma ve yara oluşturabilmesi ve tekrarlanan

uygulamalar arasında difüze olan etkin madde

miktarındaki farklılıklar sistemin belirlenen yan

etkilerini oluşturmaktadır

Oküler uygulamalar İyontoforez

52

Page 53: OFTALMİK PREPARATLAR

RETROBULBAR ENJEKSİYON

Göz küresinin posterior bölgesindeki yanma

durumlarında alt göz kapağı altındaki kas içine

yapılan enjeksiyondur

Daha çok anesteziklerin veya kortikosteroidlerin

uygulanması gereken ciddi durumlarda kullanılan,

diğer yöntemlere kıyasla çok nadir tercih edilen bir

yöntemdir

Oküler uygulamalar

53

Page 54: OFTALMİK PREPARATLAR

Retrobulbar enjeksiyon

54

Page 55: OFTALMİK PREPARATLAR

Oküler Uygulamalarda Etkin Madde Dispozisyonu

Göze etkin maddelerin topik olarak uygulanmalarında doku

bariyerlerinin ve sıvı drenajının göz önüne alınması

gerekmektedir

Etkin bir oftalmik formülasyonun hazırlanmasında, etkin madde

dispozisyonunu etkileyen prekorneal etmenlerin, korneal

penetrasyon karakteristiklerinin ve aköz humor ve iris-clinary

yapının etkin madde dispozisyonunun ve metabolizasyonunun

bilinmesi gerekmektedir

55

Page 56: OFTALMİK PREPARATLAR

Prekorneal Bölgedeki Dispozisyon

Topikal uygulamanın ardından intraoküler

dokulara etkin maddenin difüzyonunda prekorneal

bölgedeki kinetikler belirleyici rol oynarlar

Topik olarak uygulanan etkin maddenin

konsantrasyonu

Prekorneal bölgedeki yer değiştirdiği gözyaşı

hacminin drenajına56

Page 57: OFTALMİK PREPARATLAR

Precorneal Bölgedeki Dispozisyon

Gözyaşı üretimine ve gözyaşı sirkülasyonu

Etkin madde protein etkileşimine (protein

bağlanması)

Gözyaşı buharlaşmasına

Verimli olmayan konjunktival emilime ve verimli

korneal emilime bağlı olarak değişmektedir

57

Page 58: OFTALMİK PREPARATLAR

Göz çıkmazında (cul-de-sac) tutulan gözyaşı miktarı

normal şartlarda 8µl’dir. Ancak göz kırpması durduğunda

bu değer 30µl’ye kadar çıkabilmektedir

Göz kırpmaya başladığında göz sadece 10µl gözyaşını

tutabilmektedir Gözyaşının fizyolojik pH’sı 7,2-7.4’tür.

Gözyaşı lakrimal bezlerden dakikada yaklaşık 1.5ml.dak-1

oranında üretilir ve normal fizyolojik durumlarda

konjunktiva üzerinde boşaltılır. Üst göz kapağı yardımıyla

her dakikada yaklaşık %16’lık bir kısmı devreder. Göz

kırpması gerçekleştiğinde, her kırpma sırasında yaklaşık

2µl gözyaşı nazolakrimal kanala geçer 58

Page 59: OFTALMİK PREPARATLAR

Etkin madde çözeltisi prekorneal alana uygulandığında

etkin maddenin büyük bir bölümü refleks drenajına bağlı

olarak göz kapakları kenarından kaybedilerek yanaklara

akmaktadır.

Bu nedenle oküler uygulanan bir etkin madde için

biyoyararlanım %10’dan az olmaktadır

Dikkat edilmesi gereken başka bir konu ise etkin

maddenin proteinlerle olan etkileşimidir (lakrimal sıvı

toplam %0.7 protein ve %0.4 albumin içerir)

59

Page 60: OFTALMİK PREPARATLAR

Konjunktival Emilim

Konjunktiva çok katmanlı epitelyum ile kaplı bağ

dokudan oluşan bir mebrandır

Gözün çevresini saran konjunktiva “bulbar konjunktiva”,

üst ve alt göz kapağının iç kısmını kaplayan kısmı

“palpebral konjunktiva” olarak adlandırılır

Konjunktival emilim prekorneal biyoyararlanımı

etkileyen en önemli etkenlerden biridir

Kornea ile karşılaştırıldığında konjunktival emilim bu

bölgenin yüksek vaskülaritesine rağmen göz ardı

edilebilecek kadar düşüktür60

Page 61: OFTALMİK PREPARATLAR

Konjunktival Emilim

Beta adrenerjik blokör olan timolol için, kornea ile

karşılaştırıldığında konjunktiva ve sklera’dan emilim çok

belirgindir

Toksikolojik özellikler dikkate alındığında, etkin

maddelerin sistemik dolaşıma geçişindeki en önemli yol

olan korneal yoldan çok düşük oranlarda emilen etkin

maddelerin konjunktivadan gerçekleşen verimsiz

emilimlerinin büyük bir dikkat gerektirdiği görülmektedir

61

Page 62: OFTALMİK PREPARATLAR

KORNEA’NIN ETKİN MADDE

DİSPOZİSYONUNDAKİ ROLÜ

Prekorneal alanda korneadan etkin madde

emilimi,

Kornea ile etkin maddenin temas süresine

Prekorneal gözyaşı dinamiklerine

Korneal epitelin geçirgenliğine

bağlı olarak değişmektedir 62

Page 63: OFTALMİK PREPARATLAR

Kornea anatomik olarak üç tabakadan oluşmaktadır

Yüksek lipofilik yapı gösteren epitel tabaka

Hidrofilik yapıdaki stromal tabaka

Düşük lipofilik yapı gösteren endotel tabaka

Kornea’nın Etkin Madde Dispozisyonundaki Rolü

63

Page 64: OFTALMİK PREPARATLAR

Kornea’nın Etkin Madde Dispozisyonundaki Rolü

İki fazlı çözünme karakteristikleri ile kornea bir engel

olmasının yanı sıra etkin madde deposu olarak da

davranmaktadır. Korneal etkin madde emilimi için

uygun dağılım katsayısı nedeniyle lipofilik etkin

maddelerin tercih edildiğini göstermektedir

Etkin maddenin hidrofilik stromal tabakadan difüze

olabilmesi için maddenin suda uygun bir çözünürlüğe

sahip olması gerekmektedir64

Page 65: OFTALMİK PREPARATLAR

Kornea’nın Etkin Madde Dispozisyonundaki Rolü

Etkin maddelerin korneadan emilimleri iki şekilde olmaktadır,

transselüler (hücre içi) ve paraselüler (hücreler arası)

Topikal uygulanan etkin maddelerin çoğu transselüler yol ile

korneadan emilmektedir ve bu emilim etkin maddenin

lipofilitesine, pKa değerine ve bazı durumlarda moleküler

büyüklüğüne bağlı olarak değişmektedir

Prekorneal bölgede topik olarak uygulanan etkin maddelerin

emilerek aköz humör’e geçişi korneadan olmaktadır

65

Page 66: OFTALMİK PREPARATLAR

GÖZE UYGULANACAK PREPARATLARDA ARANAN

ÖZELLİKLER

66

Page 67: OFTALMİK PREPARATLAR

Göze uygulanacak preparatlarda aranan özellikler

ViskoziteGöz sıvısının viskozitesi 10.2 cps’dır. Bu preparatlara

viskozluk vermek için MC, HPMC, HC, PVP, PVA, gibi

polimerler %0.5-2 oranında kullanılabililer İzohidriGözyaşı pH’sı 7.2-7.8’dir (7.4) ve bu değer dışındaki

pH’ları gözün tamponlama yeteneği vardır. Preparatın

göze uygulanması, göz yaşı akışını stimüle eder ve göz

yaşının tampon özelliği ile, hidrojen veya hidroksil

iyonlarının fazlası süratle nötralize olur67

Page 68: OFTALMİK PREPARATLAR

İzotoni

Oftalmik çözeltiler izotonik olmalıdır. Gözyaşının osmotik

basıncı kan ve hücre sıvılarının osmotik basıncına eşittir.

Bu değer % 0.9 sodyum klorür solüsyonunun osmotik

basıncına eşdeğerdir. Göz, % 0.6 - 2 konsantrasyondaki

sodyum klorür solüsyonu arasındaki değerlere rahatsızlık

hissetmeden dayanabilir ve tolerans gösterir

68

Göze uygulanacak preparatlarda aranan özellikler

Page 69: OFTALMİK PREPARATLAR

Sterilite

Göz preparatları sanayide aseptik şartlarda steril olarak

hazırlanır; steril süzme yapılır ve daha önce sterilize

edilmiş nötr kaplara (cam veya plastikten yapılmış)

doldurulur. Ambalaj, kullanılma esnasında kolayca

mikroorganizma bulaşmayacak şekilde ve şişelerin

damlalığı vidalı kapakla beraber olmalıdır

69

Göze uygulanacak preparatlarda aranan özellikler

Page 70: OFTALMİK PREPARATLAR

Parçacık boyutuSüspansiyon ve merhemler için önemlidir Parçacık boyutu

20-40 μm’den fazla olmamalıdır

Sıvağın uygunluğuSıvağ ne kadar sade olursa o kadar iyidir. Fazla madde

kontaminasyon ihtimaline ve kimyasal reaksiyon sonucu

kararlılık problemine neden olabilir

70

Göze uygulanacak preparatlarda aranan özellikler

Page 71: OFTALMİK PREPARATLAR

OFTALMİK ÇÖZELTİLER(GÖZ DAMLALARI)

71

Page 72: OFTALMİK PREPARATLAR

Oftalmik çözeltiler

Sulu veya yağlı solüsyonlar veya süspansiyonlar şeklinde ve

1-50 mL hacminde (genellikle 5-10 mL) hazırlanan

formüllerdir ve göze damlatılmak sureti ile kullanılır

Bu preparatlar, antiseptik, enfeksiyonlara karşı, anestezik

olarak veya teşhis gayesiyle kullanılır

Göz damlası şeklindeki oküler çözeltiler göze

uygulandıklarında başlangıç olarak, önceden tam olarak

belirlenemeyen bir başlangıç dozu ve bunu takip eden bir

sürede azalarak etkin konsantrasyonun altına düşen etkin

madde konsantrasyonu ile genellikle birinci derece kinetiğe

uygun sistemler olmaktadır 72

Page 73: OFTALMİK PREPARATLAR

Bu nedenle yeter miktarda etkin madde

konsantrasyonunun sağlanabilmesi için göz damlalarının

sık aralıklarla kullanılmaları gerekmektedir

Bazı durumlarda yüksek konsantrasyonda etkin madde

içeren formülasyonlar hazırlanarak bu durumun

üstesinden gelinmeye çalışılmış ancak sistemik yan

etkileri tetiklemesi nedeniyle tercih edilen bir formülasyon

hazırlama şekli olmamıştır

73

Oftalmik çözeltiler

Page 74: OFTALMİK PREPARATLAR

Göz Damlalarının Hazırlanması

Bu preparatlar;

Steril, izotonik ve izohidrik özellikte hazırlanmaktadır

Eczane ve hastane laboratuvarında hazırlanan formüllerde,

muhakkak enjeksiyonluk su kullanılmalı ve steril olarak

membran filtreden veya membran filtreli bir enjektörden daha

önce sterilize edilmiş bir şişeye süzülmelidir

74

Page 75: OFTALMİK PREPARATLAR

Göz Damlalarında Kullanılan Koruyucu Maddeler

Göz damlaları steril olarak hazırlandıkları halde, şişe

açıldıktan sonra ve kullanılma esnasında steril özelliğini

kaybetmekte ve zamanla mikroorganizma bulaşmakta ve

enfekte olmaktadır. Bu nedenle preparata uygun bir

konservan (koruyucu) madde ilavesi gerekir. Özellikle göz için

çok zararlı olan Pseudomonas aeruginosaya karşı etkili bir

koruyucu seçilip kullanılmalıdır

75

Page 76: OFTALMİK PREPARATLAR

Göz Damlalarında Kullanılan Koruyucu Maddeler

Polymyxin B sulfate 1000 unite/mL

Benzalkonium chloride 1:1000 ile 1:100.000

Chlorbutanol %0.4-0.5

Organik civa bileşiklerinden phenyl mercuri nitrate

1:25.000 -1:100.000 arası konsantrasyonlarda

p -Hydroxy benzoic acide esterleri (parabenler) özellikle

% 0.0229 metil ve % 0.0114 propil esteri karışımı halinde ve

% 0.1 metil paraben

p-Chloro-meto-xylenol % 0.03

phenylethylalcohol 0.1 % ve phenol % 0.25 karışımı ile

phenylethyl alcohol % 0.5 ve chlorobutanol % 0.5 karışımı 76

Page 77: OFTALMİK PREPARATLAR

GÖZ SOLÜSYONLARI

Göz solüsyonları steril, yabancı madde içermeyen, göz

banyosu veya gözü yıkamak gayesi ile tercihen yeni

hazırlanmış veya ambalajlanmış solüsyonlardır

Oftalmik Solüsyonlar

Göz Banyoları

Solutio Ophthalmicae

adı ile de bilinmektedir

77

Page 78: OFTALMİK PREPARATLAR

Göz solüsyonları

Bu preparatın hazırlanışında;

Etkin maddenin özellikleri

İzotonik değeri

Tampon ve koruyucu etkili maddelerin gerekliliği ve

seçimi

Sterilizasyonu ve ambalaj şekline göre özel şartları

gerektirir

24 saatten fazla süre veya ilk yardım için kullanılan

formüller, bakterisit içermeyen ve sulu solüsyonlar

halinde hazırlanır78

Page 79: OFTALMİK PREPARATLAR

GÖZ MERHEMLERi

79

Page 80: OFTALMİK PREPARATLAR

Göz merhemleri

Göz Pomatları, Unguenta Ophtalmicae, Oftalmique

Pommades, Eye Ointment adı ile de bilinir

Vücudun en hassas organı olan göz için kullanılacak

merhemler gerek özellikleri ve gerekse hazırlama tekniği

bakımından çok itina ister

Göz merhemleri, göz yüzeyine ve derin tabakalarına

uygulamak için hazırlanan steril preparatlardır

80

Page 81: OFTALMİK PREPARATLAR

Göz merhemleri mikroorganizma, katı haldeki kristalize

parçacıklar ve metal parçacığı içermemelidir

Göz merhemlerinin doldurulması ve kapatılması

işlemlerinde sterilitesinin bozulmamasına dikkat

edilmelidir

Göz merhemleri, metal veya tercihen plastikten yapılmış

küçük ve kolay sıkılabilen tüplerde ambalajlanmalıdır

81

Page 82: OFTALMİK PREPARATLAR

Özellikle yaralı göz için kullanılan formüller tercihen tek

doz halinde hazırlanmalı veya her hastanın bir ilacı

olmalı ve steril bir çubukla uygulanmalıdır

Göz merhemlerinin kullanılması esnasında hem ilacı

hazırlayan ve hem de kullanan tarafından

kontaminasyonu önlemek için uygun bir koruyucu

madde veya madde karışımları ilave edilmelidir

82

Page 83: OFTALMİK PREPARATLAR

Göz Merhemlerinde Kullanılan Sıvağlara Ait Özellikler

Yumuşak özellikte ve tercihen dış fazı yağ olan bir

emülsiyon sıvağı olmalıdır

Tahriş etmemeli, kararlı olmalı, göze uygulandıktan sonra

süratle ve homojen olarak dağılmalıdır

Sıvağ özelliğine göre (130°Cde 3 saat veya 100°C de 20-

30 dakika) sterilize edilmelidir

Pratikte çok kullanılan ve gerek sterilizasyonun gerekse

rezorbsiyonunda (emilim) iyi netice alınan bir göz merhemi

sıvağı;

Parafin likid 10 g, Lanolin 10 g, Sarı vazelin 10 g83

Page 84: OFTALMİK PREPARATLAR

84

OKÜLER SİSTEMLER

Page 85: OFTALMİK PREPARATLAR

Oküler sistemler

Amaç gözün tedavisi için gerekli etkin madde dozunu uzun

süre kontrollü vererek lokal etki sağlamaktır

Böylece yan etkiler önlenir ve hastanın sık sık ilaç kullanma

gereksinimi ortadan kalkar

Alışılmış göz preparatları olan çözelti, süspansiyon ve

merhemler, göze uygulandığında, göz savunma

mekanizmalarını harekete geçirerek kendisini korumaya

çalışır (göz kırpma ve gözyaşı salımı)

85

Page 86: OFTALMİK PREPARATLAR

Oküler sistemler

İnsan gözü normal koşullarda 10 μL sıvı tutabilir. Genel

olarak göz damlalarında kullanılan damlalık ortalama 50 -

75 μL sıvı damlatır. Oysa gözün, gözyaşı hacminden fazla

sıvıyı tutma yeteneği sınırlıdır

Oküler sistemlerin bir sakıncası göze yerleştirme ve

çıkarılmalarında bir başka kişinin yardımını gerektirmesidir

86

Page 87: OFTALMİK PREPARATLAR

Etkin maddenin gözde kalış süresini uzatarak etkisini

arttırmak ve istenilen düzeyde biyoyararlanım

sağlamak

Oküler doku ve sıvılardaki e.m.

konsantrasyonlarındaki büyük oynamaları önlemek

Yan etkileri engellemek

Uygulama sayısını azaltmak

Hastaya kolaylık sağlamak ve yaşam kalitesini

artırmak87

KONTROLLÜ SALIM SAĞLAYAN SİSTEMLERİNİN OKÜLER UYGULANMASINDAN SAĞLANAN BAŞLICA

YARARLAR

Page 88: OFTALMİK PREPARATLAR

Oküler SistemlerViskoz polimer çözeltiler ve jeller

Polimer çozeltiler

Biyoadezif hidrojeller

İn-situ jelleşen sistemler

Kolloidal oküler sistemler

Mikroküre

Nanoküre ve nanokapsüller

Lipozomlar

Mikro ve nanoemülsiyonlar

İnsertler

İmplantlar 88

Page 89: OFTALMİK PREPARATLAR

Oküler Uygulanan Polimerler

Doğal

Sentetik

Yarı Sentetik olarak veya

Biyoparçalanan

Biyoparçalanmayan

polimerler olarak da sınıflandırılabilir89

Page 90: OFTALMİK PREPARATLAR

Oküler uygulanan polimerler

Biyoparçalanan polimerlerden hazırlanan sistemler, tedavi

süresi boyunca aşınarak sonuçta gözde artık bırakmazlar

Biyoparçalanmayan polimerlerden hazırlanan sistemlerin

tedavi süresi sonunda gözden çıkarılmaları gerekir

Oküler sistemlerin hazırlanmasında kullanılan polimerler inert

olmalı, toksik olmamalıdır

90

Page 91: OFTALMİK PREPARATLAR

Polimerler Oküler sistemler MC, HMC, HEC, HPC, HEPC viskoz çözelti, yapay gözyaşı, insert CMC viskoz çözelti, mukoadezif jel CAP in situ jel Hiyolüronik asit sodyum tuzu insert, mukoadezif jel Kondroidin sülfat viskoz çözelti Kitozan mikroküre, implant, insert Pektin mikroküre, Aljinik asit mukoadezif jel Karagen viskoz jel, insert Kollajen kollajen kalkan, insert, implant Jelatin jelatin sünger(Gelfoam®), mikroküre Albümin mikroküre PVP viskoz çözelti PVA viskoz çözelti, film, insert PLA, PGA, PGLA mikro ve nanopartikül, insert, implant PCL nanoküre, nanokapsül, implant Polianhidrit insert POE enjeksiyonluk çözelti PACA nanopartikül PMMA göz içi lens, implant HEMA ilaçlı kontakt lens Çapraz bağlı PAA (Carbomer, Carbopol) mukoadezif jel Silikon insert, implant Polikarbonat ve polisülfon implant Poliüretan implant PVM/MA insert

91

Page 92: OFTALMİK PREPARATLAR

Polimer Çözeltileri

Etkin madde çözeltisine polimer ilave edilince çözeltinin

vizkozitesi artar

Bu tip polimerler biyolojik membranlardan geçemezler ve

gözde uzun süre kalabildikleri için etkin maddenin kornea ile

temas zamanını uzatarak biyoyararlanımını artırırlar

Ancak bu gruba giren sistemlerle tam bir kontrollü salım

sağlanamaz sadece uzun etki elde edilebilir

Polimerin cinsine ve konsantrasyonuna bağlı olarak değişik

çözelti tipi sistemler hazırlanabilir

92

Page 93: OFTALMİK PREPARATLAR

Polimer Çözeltileri

Bunlar; viskoz çözeltiler, biyoadezif hidrojeller ve in-situ

(uygulama yerinde, hücre içinde) jelleşen sistemlerdir

Ayrıca gözyaşı yetersizliğinde görülen kuru göz hastalığının

tedavisinde kullanılan yapay gözyaşı preparatları başlıca

polimer çözeltileridir

Bu amaçla doğal, sentetik, suda çözünebilen veya jel

oluşturan polimerler kullanılır

93

Page 94: OFTALMİK PREPARATLAR

Biyoadezif hidrojeller

Gözün üst tabakasını ince bir film gibi kaplayan müsin,

glikoprotein yapılı bir maddedir ve ağırlığının 40-80 katı su

tutabilir

Müsin tabakasına tutunabilen biyoadezif doğal ve sentetik

polimerlerle gözde etkin maddenin uzun süre kalmasını

sağlayan sistemler hazırlanır

Biyoadezif polimer çözeltileri genel olarak gözde kalış

süresini uzatarak biyoyararlanımı arttırırlar

94

Page 95: OFTALMİK PREPARATLAR

Biyoadezif hidrojeller

Hem mukozaya yapışan hem de viskozite arttıran başlıca

polimerler hiyoluronik asit sodyum tuzu, PAA ve CMC’dir

PAA jelleri için daha çok insertlerde kullanılmaktadır ve

gözde merhemler gibi bulanıklık yapmadıkları için tercih

edilirler, ancak sabahları göz kapaklarında keçeleşme hissi

oluşturabilirler

95

Page 96: OFTALMİK PREPARATLAR

İn-situ jelleşen sistemler

Bazı polimerlerin düşük viskoziteli dispersiyonları alt göz

kapağı içine damlatıldığında jel haline dönüşür

Bu tip polimerler, gözün sıcaklığı (33-34°C), pH (7.2-7.4),

mono ve divalan katyonlarından etkilenerek faz değiştirir

ve jele dönüşürler

Bu durumda viskoziteleri çok arttığı için gözyaşı ile

uzaklaştırılamazlar

96

Page 97: OFTALMİK PREPARATLAR

İn-situ jelleşen sistemler

Hidrojel adı verilen bu polimerler:

Üç boyutlu, çok miktarda sıvı tutabilen hidrofil

polimerlerdir

Hidrojellerin özellikleri, anyonik, katyonik veya nötral

yapılarına bağlıdır

İyonik hidrojellerin şişmesinde, yüklü polimer zincirler ile

serbest iyonlar arasındaki iyonik etkileşim ve birbirini

itmesi önemli rol oynar

97

Page 98: OFTALMİK PREPARATLAR

İn-situ jelleşen sistemler

İyonik hidrojellerdeki etkin madde veya protein transferi

nötral jellerden belirgin farklılıklar göstermektedir

Hidrojellerden etkin madde salımı boyunca biyolojik

aktivite korunur ve salım hidrojelin şişme derecesine

bağlıdır

Şişmede çapraz bağlanma derecesi etkilidir ve çapraz

bağlanmanın fazla olduğu hidrojellerde sıkı bir yapı

görülür, zincirlerin hareketi kısıtlıdır ve bu durum

şişmeyi engeller

98

Page 99: OFTALMİK PREPARATLAR

Hidrojellere Örnekler;

Formülasyonlarda CAP kullanılarak pH değişikliği ile jelleşen

sistemler oluşturulabilmektedir

Oda sıcaklığında çözelti halinde olan Poloxamer F127 göze

damlatıldığında, göz sıcaklığına bağlı olarak jel haline dönüşen

sistemler oluşturulabilmektedir

Kopolimerizasyon ile polimer hazırlanması istenilen mekanik

özelliklere sahip polimerlerin oluşturulmasında iyi bir yöntemdir

Örneğin, biyoadezif bir polimer olan hiyoluronik aside sıcaklık

ile jelleşen poloxamer gibi bir polimer bağlanarak oluşturulan

kopolimer gözde biyoadezif özellik ile daha uzun süre kalarak

etkin maddenin salım süresini uzatır 99

Page 100: OFTALMİK PREPARATLAR

Kopolimeri oluşturan polimer oranları değiştirilerek etkin

madde salım hızlarının ayarlanabilmesi de mümkündür

İyonlar ile aktive olan “gellan zamkı” polisakkarit

yapıdadır ve mono ve divalan bağlar varlığında

berrak jeller oluşturur

İnsan gözyaşındaki sodyum oranı 2.6 g.L-1’dir ve

polimer çözeltiyi jelleştirmeye yeterli miktardır. Jel

gözde çok uzun zaman kaldığı için etkin madde uzun

zamanda salınmaktadır, ayrıca görmede herhangi bir

zorluk oluşturmamaları da göz önünde

bulundurulmalıdır 100

Page 101: OFTALMİK PREPARATLAR

101

KOLLOİDAL OKÜLER SİSTEMLER

Page 102: OFTALMİK PREPARATLAR

Göze uygulanan partiküler ve kolloidal sistemler, mikro ve

nanoküreler, nanokapsüller, lipozomlar ve mikro ve

nanoemülsiyonlardır

Bu sistemlerin göz çözeltilerine göre tedavi değeri çok daha

fazladır. Nanokapsül, nanoküre ve mikroemül-siyonlar ile

etkin madde çözeltileri, mikropartikül süspansiyonları

karşılaştırıldığında, partiküler sistemlerin etkin madde

çözeltilerinden ve mikropartikül süspansiyonlarından daha iyi

biyoyararlanım gösterdiği, indometazinle yapılan çalışmada

bildirilmiştir

102

Page 103: OFTALMİK PREPARATLAR

Bu sistemler yapısal üstünlükleri ile göze uygulanan çözelti

sistemlerine kıyasla yüksek tedavi değeri oluştururlar

Partiküler sistemler ile de daha iyi biyoyararlanımın oluştuğu

kanıtlanmıştır

Bu sistemler de göz damlaları gibi göze kolayca uygulanabilirler

Bu sistemlerden beklenen;

Yeterli miktarda etkin madde taşımaları

Tedavi süresince maddenin aktivitesini devam ettirmeleri

Salım süresince yavaş yavaş parçalanmaları veya salım

bittiğinde gözden uzaklaştırılmaları

İmmünojenik olmamaları ve kolayca sterilize edilebilmeleridir103

Page 104: OFTALMİK PREPARATLAR

MİKROKÜRELER, NANOKÜRELER VE

NANOKAPSÜLLER

Bu sistemler parçalanan, parçalanmayan veya iyon değiştirebilen

polimerlerden hazırlanırlar

Etkin madde partiküllerden difüzyon, polimerin erozyonu, hidrolizi

ve iyon değiştirmesi ile salınırlar

Bu mekanizmaların biri veya birkaçı bir arada olabilir

Partiküller oküler yüzey ile uzun zaman temas ederek etkin

maddenin korneadan penetrasyon süresini uzatırlar

104

Page 105: OFTALMİK PREPARATLAR

105

Page 106: OFTALMİK PREPARATLAR

Mikro ve Nanoküreler ve Nanokapsüllerin Özellikleri

Etkin maddeyi kontrollü şekilde salmaları

Etkin maddenin yapı aktivitesini değiştirmemesi

Etkin maddeyi hedef organ veya doku veya hücreye taşıması

Hedefe ulaşana dek etkin madde sızıntısı olmaması

İn vitro ve in vivo koşullarda dayanıklı olması

Düşük dozda ilaç kullanımına olanak sağlaması

Düşük doza bağlı olarak toksisitenin azalması

Biyolojik sistemle uyumlu olması

Biyolojik olarak parçalanabilmesi ve parçalanma ürünlerinin toksik

olmaması 106

Page 107: OFTALMİK PREPARATLAR

LİPOZOMLARLipozomlar fosfolipitlerden yapılmış, büyüklükleri 0.02-3.5

μm arasında değişen veziküllerdir veya kolloidal taşıyıcı

sistemlerdir. İnce lipid tabaka veya Bingham yöntemi

kullanılarak, çok tabakalı, küçük tek tabakalı ve büyük tek

tabakalı lipozomlar olarak hazırlanırlar.

Suda az veya hiç çözünmeyen aktif bileşiklerin kararlı

formülasyonuna olanak sağlarlar

Lipozomun dış membranı etkin madde için bir bariyer

oluşturarak sistemden etkin maddenin kontrollü salımına

imkan tanımaktadır107

Page 108: OFTALMİK PREPARATLAR

108

Page 109: OFTALMİK PREPARATLAR

Lipozomlar

Fosfolipidik yapıları sayesinde hücreler gibi daha zor

bölgelere geçerek biyolojik bariyerlerin etkilerinden sistemi

kurtarabilmektedir

Lipozomlar vücudun yapıtaşı olan fosfolipitlerden oluştukları

için biyolojik olarak yıkılırlar, immünojenik ve toksik etki

göstermezler

Küçük dozlarda terapötik etki sağlayabilirler

Etkin madde plazma düzeyini istenilen seviyede tutabilirler

ve dozlama aralığını uzatırlar

109

Page 110: OFTALMİK PREPARATLAR

MİKROEMÜLSİYONLAR

Yüzey etkin madde, yağ ve su içeren çok fazlı sistemlerdir

Emülsiyonun iç fazını oluşturan damlacıkların polidispersliği

değişkendir

Damlacıkların boyutlarına göre sınıflandırılırlar

Ortalama çapı 10 nm’den küçük olan sistemler miseller

emülsiyon, 10-100 nm olan sistemler mikroemülsiyon daha

büyük çapa sahip olan sistemlerde makroemülsiyon olarak

adlandırılır

110

Page 111: OFTALMİK PREPARATLAR

111

Misel

Yüzey Etkin Madde

Page 112: OFTALMİK PREPARATLAR

112

Son yıllarda mikroemülsiyonların oküler kullanımı ile ilgili

çalışmalar yapılmakta ve başarılı sonuçlar alınmaktadır

Page 113: OFTALMİK PREPARATLAR

Mikroemülsiyonlar şeffaf ve termodinamik olarak dayanıklı

sistemler olarak tanımlanmaktadır

Etkin maddenin mikroemülsiyon sisteminde formüle edilmesi

çözünürlüğünü, kararlılığı ve biyoyararlanımını arttırmaktadır

Mikroemülsiyonlar 0,1µm’den daha küçük partiküller

içermeleri ve çok küçük damlacık boyutlarına sahip olmaları

nedeni ile, ışığın daha az dağılmasına neden olup şeffaf bir

yapı gösterirler ve uygulandıklarında bulanık görmeye neden

olmazlar 113

Page 114: OFTALMİK PREPARATLAR

Mikroemülsiyonlardaki tek sorun yüksek yüzey etkin madde

içermeleri nedeniyle toksik etki gösterme ihtimalleridir

Emülsiyonun (+) veya (-) yüklü olması, etkin maddenin

korneadan penetrasyonunu ve oküler dokuda dağılımını

etkilemektedir

Kolloidal halde bulunmanın korneadan penetrasyonu

arttırmasına karşın, (+) yüklü nanoemülsiyonlarda

endositozun daha fazla olmasına bağlı olarak, (-) yüklü

nanoemülsiyonlarla karşılaştırıldıklarında kornea ve

konjunktivadaki miktarları daha yüksek bulunmuştur114

Page 115: OFTALMİK PREPARATLAR

İNSERTLERİnsert (cisim) şekil ve büyüklüğü göze uygulanmak üzere

hazırlanmış katı ve steril sistemdir

Alt göz kapağı içine yerleştirilirler ve burada etkin maddenin

kontrollü salımı uzun süre devam eder Böylece oküler

biyoyararlanım artarak iyi bir tedavi sağlanabilir

İnsertler değişik doğal, yarı sentetik ve sentetik polimerlerden

hazırlanırlar

Kullanılan polimerler gözde parçalanır veya parçalanmadan

kalır ve bu durumda ilaç salımı tamamlanınca insert gözden

çıkarılır115

Page 116: OFTALMİK PREPARATLAR

İnsertlerde aranılan özellikler

İritasyon ve yan etki yapmamaları

Kolayca yerleştirilmeleri ve çıkarılabilmeleri

Gözde kaybolmamaları ve gözden atılmamaları

İnsertlerin gözden kolayca atılmalarını engellemek için insert

formülasyona biyoadezif bir polimer ilavesi uygun

bulunmuştur

116

Page 117: OFTALMİK PREPARATLAR

Parçalanmayan insertler

Ocusert®: Ocusert® difüzyon kontrollü membran tipi

sistemlerdendir

Alt veya üst göz kapağı altına yerleştirilir ve bir hafta

boyunca pilokarpin salar

Pilokarpin göz damlasının gücünün % etkin madde

konsantrasyonu olarak belirtilmesine karşılık membran

sistemlerin gücü etkin madde salım hızı ( μg/saat ) olarak

verilir

117

Page 118: OFTALMİK PREPARATLAR

Ocusert Pilo-20® den bir hafta boyunca saatte 20 μg ve

ocusert Pilo-40® ile saatte 40 μg pilokarpin salınır

Yedi gün sonra sistem gözden çıkarılır

Elips şeklinde, yumuşak ve biyolojik açıdan inert olan

ocusert 0.2 mm eninde 13.4 mm genişliğindedir

Kullanımı sırasında korneada aşınma, konjunktivada

reaksiyon veya herhangi bir göz inflamasyonu yapmaz

118

Page 119: OFTALMİK PREPARATLAR

Sistem üç tabakadan oluşurİçteki depo bölümündeki pilokarpin, aljinik asit içinde dağıtılmıştır. Pilokarpinin salım hızını kontrol eden alt ve üst membran tabakalar poli(etilenvinilasetat)tan yapılmıştır

119

Page 120: OFTALMİK PREPARATLAR

Sistemin göz içinde kolay görülebilmesi için, depo bölümünün

çevresinde yine poli(etilen vinil asetat)tan yapılmış ve titanyum

dioksit içeren yuvarlak beyaz renkte bir halka vardır

Pilo-40 sistemi membranın geçirgenliğini artırmak için çok az

miktarda di(2-etilhekzil) ftalat içerir

Ocusert® steril bir sistemdir ve koruyucu madde içermez

Ticari pilokarpin damlalarına göre Ocusert® çok daha nötral pH'da

(pH 7.4) hazırlandığı için pilokarpinin %50'den fazlası iyonize

olmamış durumdadır

Dolayısıyla korneadan absorpsiyonu kolay olur

Ocusert® ile ilgili problemler pahalı olması ve hastaların uyum

sürelerinin uzun olmasıdır 120

Page 121: OFTALMİK PREPARATLAR

İMPLANTLARPolimerler kullanılarak hazırlanan matrix sistemlerdir

Osmotik kontrollü olanları da vardır

İmplantların, insertlerden farkı göze cerrahi bir işlemle

yerleştirilmeleridir(Bazı kaynaklarda insert ve implantlar terimleri karışık kullanılmış tam bir ayırım yapılmamıştır.

Burada anlatılan implantlar sadece göze cerrahi işlemle yerleştirilenlerdir)

Gözde parçalanan veya parçalanmayan polimerlerden hazırlanabilirler

Parçalanmayan polimerlerden hazırlanan implantlar salım sona erince

cerrahi işlemle gözden çıkarılırlar

121

Page 122: OFTALMİK PREPARATLAR

YAPAY GÖZYAŞI PREPARATLARI

Gözyaşının yetersiz olması, ya da fizyolojik

özelliklerindeki bazı bozuklukların bulunması sonucu

ortaya çıkan kuru göz hastalığının tedavisi genellikle

hastanın yakınmalarının azaltılmasına yöneliktir

Bu amaçla kullanılan preparatlar, kuru göz tedavisinin

temelini oluşturur

122

Page 123: OFTALMİK PREPARATLAR

Kuru Göz Hastalığı

Kuru göz hastalığı genel ifadesiyle, normal gözyaşı

salgısının azalması veya tamamen kesilmesi ya da gözyaşı

filminin dayanıklılığındaki herhangi bir bozukluk sonucu

ortaya çıkan bir hastalıktır

Göz kapaklarının iç bölümünü kaplayan ve göz küresinin ön

bölümünü örten ince, şeffaf membran, konjunktiva, gözyaşı

bezinden gelen gözyaşı ile ıslak ve temiz tutulur

123

Page 124: OFTALMİK PREPARATLAR

Sulu Tabaka Eksikliği

Buna klinikte “keratokonjunktivitis sikka”(KKS) adı verilir

Bu durumda gözyaşı salgılanması azalmış ve gözyaşı

filminde mukoz lifler artmıştır

Gözde yanma, batma gibi rahatsızlıklar görülür

Gözün açılıp kapanması zorlaşır

Lipitle karışmış müsin yenilenemez ve gözyaşı filminin

dayanıklılığı azalır

Ciddi vakalarda, keratit, göz kızarması ve ışığa karşı

duyarlılık görülür124

Page 125: OFTALMİK PREPARATLAR

Sulu Tabaka Eksikliği

Daha ileri aşamalarda kornea ülserleri ve enfeksiyonları

ortaya çıkar

Bu nedenle, yapay gözyaşı formülasyonunun, ıslatıcı

özellik taşıması ve epitel ile gözyaşı filminin lipit

tabakasına zarar vermeden, filmi dayanıklı hale getirmesi

sonucu tedavi değeri artar

125

Page 126: OFTALMİK PREPARATLAR

Kuru göz hastalığının tedavisini şu şekilde sınıflandırmak mümkündür:

1- Azalan Gözyaşının Yerine Konması

Ozmotik Sistemler: Pompa şeklinde tasarlanan ozmotik

sistemlerde, matriks içerisindeki yapay gözyaşı sıvısının, uzun bir

süreyle göze taşınması amaçlanmıştır

İnsertler

Sürekli Salım Sağlayan İnfüzyon Sistemleri

2- Kontakt Lenslerle Göz Yüzeyi Neminin Korunması

Amaç, kornea yüzeyindeki değişikliklerin yumuşak kontakt lenslerle

önlenmesidir. Su taşıyan kontakt lensler, epitel üzerinde nemli bir

yüzey oluştururlar

126

Page 127: OFTALMİK PREPARATLAR

3- Özgün İlaç Tedavisi

Antienflamatuar ,

Göz Dokularının Yüzey Tedavisi,

Östrojenlerle Tedavi,

Gözyaşı Salgılanmasının Uyarılması

4- Mukus Artıklarının Giderilmesi ve Gözyaşı Viskozitesinin

Azaltılması

5- Gözyaşı Kaybının Önlenmesi

6- Cerrahi Tedavi

127

Page 128: OFTALMİK PREPARATLAR

Yapay Gözyaşı Formülasyonları

Kuru göz hastalığının tedavisinde, hastalar tarafından

en çok tercih edilen preparat şeklinin, damla halinde

uygulanabilecek, viskozitesi düşük, çözelti ve berrak jel

tipi preparatlar olduğu, klinik araştırmalarla belirlenmiştir

128

Page 129: OFTALMİK PREPARATLAR

Yapay Gözyaşı Preparatlarının Formülasyon Ölçütleri

Reolojik Davranış ve Viskozite

Islatıcı ve Film Oluşturucu Özellik

Ozmolarite

pH

Mukomimetik ve Mukoadhezif Özellikler

129

Page 130: OFTALMİK PREPARATLAR

GÖZ PREPARATLARINDA

BİYOYARARLILIK

130

Page 131: OFTALMİK PREPARATLAR

Göz preparatlarında biyoyararlılık

Göze uygulanan ilaçların biyoyararlılığı üzerindeki

çalışmalarda, çeşitli farmasötik şekillerin uygulanmasının

ardından, hayvanlarda göz dokularında miktar tayinleri

yapılarak, insanlarda doz-yanıt ilişkileri belirlenerek gözde

ilaç absorpsiyonları incelenmiştir

Hızlı drenaj, gözün yaşarması ve gözyaşının sirkülasyonu

nedeni ile bir çoğu su bazlı sistemler olan oküler etkin

madde taşıyıcı sistemler gözden çabuk uzaklaşmakta ve bu

nedenle biyoyararlanımları düşük olmaktadır

131

Page 132: OFTALMİK PREPARATLAR

Göz preparatlarında biyoyararlılık

Oküler emilim başlıca kornea ve konjunktivadan olmaktadır.

Etkin maddeler kornea epitel hücreleri içinden difüze olurlar,

sınırlı olmakla birlikte bazı maddeler epitel hücreler

arasından geçebilmektedir

Etkin maddenin korneadan geçiş hızı ile yapısı ve

fizikokimyasal özellikleri arasında ilişki vardır

Lipit çözünürlüğü fazla olan madde için stroma, sudaki

çözünürlüğü fazla olan etkin madde için ise kornea epiteli

hız sınırlayıcı membran gibi davranır

132

Page 133: OFTALMİK PREPARATLAR

Göz preparatlarında biyoyararlılık

Dolayısıyla lipofil özellikteki etkin maddeler kornea

epitelinden kolayca geçerken, hidrofil etkin maddeler için

kornea epiteli bir engel oluşturmaktadır

Kısmen lipofil maddelere ise kornea epiteli %50, stroma ve

endotelyum %25 direnç gösterir

133

Göz preparatlarında biyoyararlılık, göze uygulanan ilacın

korneadan absorpsiyonunun hız ve derecesidir

Page 134: OFTALMİK PREPARATLAR

Oküler Absorpsiyonu Etkileyen Faktörler

1- Uygulamaya ilişkin etkenler

Çözelti tipi göz preparatlarında absorpsiyonu değiştiren

uygulamaya bağlı etkenler

Damlatma hacmi

Damla sayısı

Uygulama sıklığı

Hastanın ilacı en doğru biçimde kullanması

134

Page 135: OFTALMİK PREPARATLAR

Oküler absorpsiyonu etkileyen faktörler

2- Fizyolojik etkenler

Korneanın yapısı

Proteine bağlanma

İlaç metabolizması,

Gözyaşı üretimi ve lakrimal drenaj

135

Page 136: OFTALMİK PREPARATLAR

OKÜLER DOZAJ FORMLARINDA STERİLİTE

Oküler kullanım amacıyla hazırlanan her farmasötik dozaj

şeklinin valide edilmiş koşullar altında sterilitesinin

sağlanması gerekmektedir

Sterilizasyon yöntemleri sistemin özelliğine göre çeşitlilik

gösterebilir

USP de belirtilen yöntemler kısaca buhar

sterilizasyonu, kuru hava sterilizasyonu, gaz

sterilizasyonu, iyonize radyasyon ile yapılan

sterilizasyon, filtrasyon ve aseptik koşullarda hazırlama

136

Page 137: OFTALMİK PREPARATLAR

Oküler Dozaj Formlarında Sterilite

BP ise, otoklav ile sterilizasyon, 60°C’den yüksek

sıcaklıklarda kuru hava sterilizasyonu, filtrasyon, gamma

ışınları gibi iyonize radyasyon ile yapılan sterilizasyon ve

etilen oksit ile sterilizasyon yöntemlerini belirtmiştir

Nihai ambalajın özellikleri de göz önüne alınarak bu

sterilizasyon yötemlerinden bir kaçı birlikte

kullanılabilmektedir

137

Page 138: OFTALMİK PREPARATLAR

138