O R M A N Ç O C U K D E R G İ S İ

F İ YAT I : 3 T L ( K D V D A H İ L ) • Y I L : 2 0 1 5 • S AY I : 4

FGIoRHPYLMKTAEUWJVCZSB gı

Sevgili Çocuklar,

2015 yılının sonlarına yaklaştığımız bu günlerde, kış mevsimi tüm güzellikleri ile ülkemizin bir çok yerinde bizleri karşılamakta. Kış mevsimi bizleri büyüleyen güzellikler sunsa da soğuklardan korunmayı sağlığınız için ihmal etmeyin. Unutmayın ki sizler aileniz için olduğu kadar bizler için de çok kıymetlisiniz.

Bu sayımızda, kış mevsimine nazire yaparcasına, tüm dünya ülkelerini tehdit eden çölleşme ve kuraklıktan bahsettik. Dünyanın tüm bölgelerinde çölleşmenin önemli bir problem olduğu bilinmektedir. Çölleşme ve kuraklık insanlığın refahını ve geleceğini tehdit etmektedir. Çölleşmenin önlenmesi için Birleşmiş Milletlerce uluslararası düzeyde çeşitli önlemler alınmaktadır. Bu maksatla çölleşme ile mücadele eylem planları hazırlanmış ve uygulanmaya başlanmıştır. Çölleşme ile mücadele sözleşmesi de hazırlanarak 191 ülke tarafından imzalanmıştır.

Bulunduğumuz coğrafi konum ve iklim şartları, Türkiye’yi çölleşme ve kuraklıktan önemli derecede etkilenen bir ülke konumuna getirmiştir. Ülkemizde çöl bulunmamasına rağmen; çölleşme ve kuraklıkla mücadele faaliyetlerinde ilk 5 ülke arasında bulunduğumuzu da gururla ifade etmek isterim.

Çölleşme, erozyonla ve kuraklıkla mücadele için orman varlığımızı artırıyor, bozuk orman alanlarımızı iyileştiriyor, sel ve taşkın önlemleri ile bozulan dengeyi yeniden kuracak önlemleri alıyoruz. Siz yavrularımıza temiz bir çevre, yaşanabilir bir dünya bırakmak için tüm gücümüzle çalışmaktayız.

Sizlere çölleşme endişesi olmayan bir ülke devretmek umuduyla, 2016 yılının sizlere ve ailenize sağlık, mutluluk ve başarı getirmesini temenni eder, gözlerinizden öperim.

BİLGE SİNCAP . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . GEYİK SAYFASIBİLGE SİNCAP . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . PAPATYA SAYFASIBİLGE SİNCAP . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . PALAMUT SAYFASIBİLGE SİNCAP . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . NİLÜFER SAYFASIBİLGE SİNCAP . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . KARDELEN SAYFASIBİLGE SİNCAP . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . PENGUEN SAYFASIBİLGE SİNCAP . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . KAPLUMBAĞA SAYFASIMİNİ ANSİKLOPEDİ (ORThOPTERA-ÇEKİRGELER) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . AYI SAYFASIMİNİ ANSİKLOPEDİ (STERLİÇYA-CENNET KUŞU ÇİÇEĞİ) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .ÇİLEK SAYFASIKÜTAhYA ŞEhİR ORMANI . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . TAVŞAN SAYFASIKÜTAhYA ŞEhİR ORMANI . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . LEYLEK SAYFASIBUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . DAL SAYFASIBUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . FİL SAYFASIÇÖLLEŞME . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . GÜNEŞ SAYFASIÇÖLLEŞME . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . KARTAL SAYFASIYÖRELERİMİZ (KAhRAMANMARAŞ) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . KESTANE SAYFASIYÖRELERİMİZ (KAhRAMANMARAŞ) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ASLAN SAYFASIİSTANBUL’DA SAKLI BİR MÜZE . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . TİMSAh SAYFASIİSTANBUL’DA SAKLI BİR MÜZE . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . GERGEDAN SAYFASIMİLLİ PARKLARIMIZ (KÖPRÜLÜ KANYON MİLLİ PARKI) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . AĞAÇKAKAN SAYFASIMİLLİ PARKLARIMIZ (KÖPRÜLÜ KANYON MİLLİ PARKI) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .PELİKAN SAYFASIMİLLİ PARKLARIMIZ (KÖPRÜLÜ KANYON MİLLİ PARKI) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ÇAM SAYFASIGÖNDERDİKLERİNİZ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . DAĞKEÇİSİ SAYFASIGÖNDERDİKLERİNİZ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ÖRDEK SAYFASIGÖNDERDİKLERİNİZ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . MANTAR SAYFASIGÖNDERDİKLERİNİZ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . BALIK SAYFASIGÖNDERDİKLERİNİZ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . EŞEK SAYFASIGÖNDERDİKLERİNİZ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . KURT SAYFASIGÖNDERDİKLERİNİZ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .AT SAYFASIMASAL (DOĞRUSU NE?). . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . FOK SAYFASIMASAL (DOĞRUSU NE?). . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . KUŞ SAYFASISİNCAP’TAN hABERLER . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .MAYMUN SAYFASIBİLMECE-BULMACA. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . KANGURU SAYFASI

Editör’den...

İsmail ÜZMEZOrman Genel Müdürü

Yazan ve Çizen:Sait Kıran

“ÇÖLLEŞME İLE MÜCADELE - COP12”

GEYİK SAYFASI

Kış mevsimi iyiden iyiye yüzünü göstermişti.. Bazı yörelerde kar, bazı yörelerde şiddetli yağmurlar yağarken, bazı yörelerde ise kuru soğuk ve ayaz vardı.. Rüzgarlar çok sert esiyordu..

Gökyüzündeki kara ve gri bulutlar güneşi perdeliyordu.. Bilge Sincap, Bıdık ile Bızdık’ı hiç bir hayat belirtisi olmayan, yeşilliklerden uzak, ormansız ve kurak bir yere getirmişti.

BİZİ BURAYA NİYE GETİRDİN BİLGE SİNCAP ?

EVET BİLGE SİNCAP, GÜZELİM ORMANIMIZI

BIRAKIP BU AYAZDA NİÇİN BURAYA GELDİK ?

PAPATYA SAYFASI

YERYÜZÜNDE BÖYLE YERLERİN OLDUĞUNUDA GÖSTERMEK İÇİN SİZİ BURAYA GETİRDİM YAVRULARIM.

HAKLISIN KARDEŞİM. ÜZÜLMEMEK ELDE DEĞİL... BURASI HİÇ YAŞANACAK YER DEĞİL. AĞAÇ YOK,

ÇİÇEK YOK, SU YOK... HAYAT BELİRTİSİ YOK.

BUNU BİZE AÇIKLAR MISINIZ BİLGE SİNCAP ? NE OLDUDA

BURASI BU HALE GELDİ ?

NE OLDU BIDIK TIRSTIN MI ? SENİ KORKAK SENİ.. KORKAK.. KORKAK..

KORKMADIM KARDEŞİM... ÇOK ÜZÜLDÜM ÇOK... BURADA YAŞAYANLAR VAR MI ?.. YAŞAYANLAR VARSA DA

NE YER, NE İÇER ?.. NESİLLERİ DEVAM EDER Mİ ?

BIRRR... İÇİM ÜRPERDİ... BURASI NASIL BİR YER BİLGE SİNCAP ?

PALAMUT SAYFASI

BURASI BİR “ÇÖL” BİLİYOR MUSUNUZ ?

EN BÜYÜK ETKEN İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ...

YETERLİ KADAR YAĞMUR YAĞMAMASI VEYA AŞIRI YAĞMASI,

SERT İKLİM KOŞULLARI, TOPRAĞIN

BOZULMASININ BAŞLICA

SEBEPLERİNDEN BİRİSİDİR.

NASIL YANİ !. ÇÖLDE KUM TEPELERİ OLMAZ MI ?

ÇÖL DEMEK, KUM TEPELERİ DEMEK DEĞİLDİR YAVRUM.

“ÇÖLLEŞME” BİR TOPRAK BOZULUMUDUR. TOPRAĞIN FİZİKSEL VE BİYOLOJİK YAPISININ BOZULUP VERİMSİZ

HALE GELMESİYLE ÇÖLLEŞME BAŞLAMIŞ SAYILIR..

PEKİ TOPRAK BU ÇÖL DURUMA NASIL GELİR BİLGE SİNCAP ?!.

NİLÜFER SAYFASI

DİĞER ETKENLER İSE,

İNSAN KAYNAKLIDIR...

YANLIŞ HAYVANCILIK

POLİTİKALARI VE AŞIRI OTLATMA

TOPRAĞIN YAPISINI

BOZMAKTADIR

BİLİNÇSİZ TARIM UYGULAMALARI, TOPRAĞIN AŞIRI

VE DENGESİZ SULANMASI,

TOPRAĞIN ÜSTÜNDEKİ

VERİMLİ KISMI ÖLDÜRMEKTEDİR.

MESELA; TARIMDA KULLANILAN

MÜCADELE İLAÇLARI TOPRAK İÇİN EN

BÜYÜK TEHLİKEDİR..

DÜNYAMIZIN AKCİĞERLERİ OLAN ORMANLARIN YOK

EDİLMESİ İLE TOPRAĞIN ÇIPLAKLAŞTARILMASI

EROZYONA SEBEP OLMAKTADIR. EROZYON

DERKEN, TOPRAĞIN DİRENCİNİN YİTİRMESİ

VE DE RÜZGÂR EROZYONUNA AÇIK HALE GELMESİDİR

YAVRULARIM...

KARDELEN SAYFASI

ÖZELLİKLE VERİMLİ

TOPRAKLARIN AMACI DIŞINDA KULLANILMASI

VE YANLIŞ YÖNETİMİ

ÇÖLLEŞMEYE DAVETİYE

ÇIKARMAKTIR.

ÇÖLLEŞME VE ARAZİ BOZULUMU

DÜNYANIN BİR ÇOK ÜLKESİNDE

YAŞANMAKTA VE BİR MİLYARDAN

FAZLA İNSANI ETKİLEMEKTEDİR.

DEMEK Kİ ATALAR BOŞUNA TOPRAĞA “ANA” DEMEMİŞLER

BİLGE SİNCAP.

TABİİ YAVRUM.. TOPRAK VERDİĞİ NİMETLERLE BİZE ANALIK YAPMAKTADIR. HER ŞEYİMİZİ TOPRAĞA BORÇLUYUZ.. TOPRAK OLMAZSA HAYAT OLMAZ.

PENGUEN SAYFASIP

ÇÖLLEŞME İLE GIDA ÜRETİMİNİN

AZALMASI, EKONOMİNİN BOZULMASI SONUCUNDA

İNSANLAR TOPRAKLARINDAN

GÖÇ ETMEKTE VE HATTA

BU YÜZDEN SAVAŞLAR

ÇIKMAKTADIR.

12-23 EKİM TARİHLERİ ARASINDA

ANKARA’DA BİRLEŞMİŞ MİLLETLER

ÇÖLLEŞMEYLE MÜCADELE

TOPLANTILARI YAPILDI.

195 ÜLKEDEN BU KONUYLA İLGİLİ

ÜST DÜZEYDE YÖNETİCİLER VE

BİLİM İNSANLARI BİR ARAYA GELDİ.. 12 GÜN BOYUNCA

ÇÖLLEŞMEYİ KONUŞTULAR..

AKLI BAŞINDA VE DUYARLI HİÇ BİR KİMSE BÖYLE OLMASINI

İSTEMEZ BİLGE SİNCAP.

HAYIRDIR BİLGE SİNCAP !..BİZE YENİ BİR HABERİN

VAR HERHALDE ?

AFERİN YAVRUM.. TAM DA BU KONUYA

GELECEKTİM.

KAPLUMBAĞA SAYFASI..BİTTİ.

SULARIN VE TOPRAKLARIN KORUNMASI, İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ, GIDA, KURAKLIK, ORMANCILIK KONULARINDA ÇÖLLEŞMEYE SEBEP OLAN ETKENLERİN GİDERİLMESİ İLE İLGİLİ KARARLAR

ALDILAR. BİRLEŞMİŞ MİLLETLERCE ALINAN BU KARARLAR, DÜNYADAKİ BÜTÜN ÜLKELER TARAFINDAN İŞBİRLİĞİ İLE UYGULANACAKTIR..

OHH BE.. ŞİMDİ RAHATLADIM...

ÜZERİNDE YAŞADIĞIMIZ VE İNSANLARIN BOZDUĞU DÜNYAYI

YİNE İNSANLARIN KENDİSİ DÜZELTECEK YAVRULARIM..

“NE EKERSEN, ONU BİÇERSİN”ATASÖZÜNÜ UNUTMAYALIM.. DÜNYAMIZI SEVELİM VE KORUYALIM.

NE OLDUDA RAHATLADIN BIZDIK ?

DEMİNDEN BERİ İÇİM KARARMIŞTI.. BU HABER İLAÇ GİBİ GELDİ...

MİNİ ANSİKLOPEDİ

Kaynak: www.nedir.com AYI SAYFASI

Çok iyi gelişmiş sıçrayıcı bacakları, takımın karakteristik özelliğidir. Arka bacaklar, bu amaçla sıçramak için özelleşmiştir, ön bacaklar ise yürümede görevlidir. Yüzeylere yapışarak yürüyen türlerde, ayaklarda “arolium” adı verilen bir yastık yapısı görülür. Danaburunlarında (Gryllotalpidae) kazıcı bacak tipi görülür.

Ses çıkarma (stridulation), çoğunlukla bacakların vücuda sürtülmesi yoluyla gerçekleşir. İşitme duyuları da aynı ölçüde iyi gelişmiştir. Başın yanlarında bileşik gözler ve alında 3 adet nokta göz bulunur. Çiğneyici tipteki ağızları, temel ağız tipini gösterir. Çekirgeler bol miktarda besine ihtiyaç duyarlar ve uzun süre aç duramazlar. Üst kanatlar çoğunlukla dar ve uzun, derimsi

ve sağlam bir yapı kazanmıştır ve dümen görevi görürler. Alt kanatlar daha çok taşıma yüzeyi oluşturur. Üreme döneminde dişilerde ovipozitor bulunur. Toprak altında yaşayan danaburunlarında, ovipozitor da körelmiştir. Erkeklerde cercus, dişilerde bulunandan yapısal olarak daha iridir ve çiftleşmede görevlidir. Hemimetabol canlılardır.

Setase (kıl şeklinde) antenleri, gruplara göre farklılık gösterebilir. Antenlerinin uzunluğuna ve şekline göre 2 alt takıma ayrılır;

1.Subphylum (Alt takım): Ensifera (Uzun antenli çekirgeler)

2. Subphylum (Alt takım): Caelifera (Kısa antenli çekirgeler)

ekirgeler Orthoptera

MİNİ ANSİKLOPEDİ

___________

Sterliçyanın ana vatanı Güney Afrika’dır. Avrupa’ya 1773 yılında getirilmiştir. Ülkemizde “Cennet Kuşu Çiçeği” veya “Turna Gagası” olarak bilinen Starliçe, Strelitziaceae ailesine dâhildir. Bu bitkinin bilimsel adı Strelitzia regina’dır. Ancak ailede “Turna Gagası” dışında ülkemizde fazla tanınmayan 4 tür bitki daha bulunmaktadır. Yaprak dökmeyen, çok yıllık, kardeşlenme yapan bu bitkiler, Güney Afrika’nın açık otlakları veya nehir kıyılarında bulunurlar.

Sterliçya (Cennet kuşu çiçeği, turna gagası); parlak,turuncu-mavi renkleri kuş kafasına benzeyen çiçekleri olan bir bitkidir. Bu benzerlik nedeniyle cennet kuşu olarak da isimlendirilir. İki metre boy yapar. Yaprakları kayık küreğine benzer. Yapraklarının genişliği 10-30 cm arasındadır. Yapraklar oldukça sert ve olumsuz şartlara dayanıklıdır. Birden fazla bitki kümeleri şeklinde yetiştirilir. Çiçekler sert kılıf gibi bir gagadan çıkar ve sapların tepelerinde yer alır.

Sterliçya çiçekleri, üç mavi ve üç turuncu çanak yapraktan oluşmaktadır. Çiçekler genelde ilk ve sonbaharda açmaktadır.

ÇİLEK SAYFASIKaynak: www..megep.meb.gov.tr

CENNET KUŞU ÇİÇEĞİSTERLİÇYA

v Mevki

İl merkezine 2 km. mesafede Afyon yoluüzerindedir. 1.500 ha alan üzerinekurulmuştur.

i Flora

hakim ağaç türü karaçam olmaklabirlikte meşe ve ardıç doğal olarakbulunmaktadır.

Kütahya Şehir Orman›

Afyon Yolu

KÜTAHYA

Atakent

2 km

G E Z E L İ M - T A N I YA L I M

TAVŞAN SAYFASI

G E Z E L İ M - T A N I YA L I M

o Fauna

Kent ormanında porsuk, karaca, tavşan,tilki, yaban domuzu, keklik ve şahinbulunmaktadır.

l Tabii ve Suni Kaynaklar

Kent ormanı ağaçlandırma sahasıolması ve düzenli bakım görmesinedeniyle spor ve yürüyüş için idealbir ortama sahiptir. Alanda yürüyüşyolu, bisiklet yolu, otopark, sporalanları, çeşme, tuvalet, gözlem kulesi,seyir terasları, gölgelikler, oturmabankları, tanıtıcı levhalar, suni ve doğalgölet, izci kamp alanı ve çocuk oyunalanı bulunmaktadır.

Z Çevreye Katkısı

Bu Kent Ormanı ile yaklaşık olarak2.250 ton karbon depolanmaktabu da atmosferdeki 8.250 tonkarbondioksite karşılık gelmektedir.

LEYLEK SAYFASI

B U N L A R I B İ L İ Y O R M U S U N U Z ?

Salyangozlar Enerji Tasarrufu Yapıyor

Salyangozlar yavaş hareket eden canlılar olabilirler; ancak enerji tasarru-fu yapmak için çok etkili bir yol geliştirmişler: birbirlerinin izle-rini izliyorlarlar.

Salyangozların salgıladığı sümüksü, yapışkan sıvı (mu-kus), bitkilere tırmanmalarını ve yaprakların üzerinde dur-malarını kolaylaştırıyor.

Geçtikleri yerlerde bu salgıdan bir iz bırakıyorlar. Araştırmacılar, bazı salyan-gozların, öteki salyangozla-rın bıraktığı mukus izlerini iz-leyerek, % 70 oranında enerji tasarrufu yaptıklarını ortaya çıkardılar.

Kent Karıncaları Sıcağa Uyum Sağlamış

Kentler büyük bir hızla ısınıyor. Araştırmacılar, büyük kentlerin çevrelerinden 10 °C daha sıcak olabildiğini belirtiyorlar. Bu durum, kentlerde yaşayan pek çok hayvan ve bitki için önemli sıkıntılar doğuruyor. Peki, kentlerde yaşayan canlılar bu sıcaklık artışına nasıl tepki veriyorlar?

Bir grup araştırmacı, Brezilya’nın en büyük kentle-rinden Sao Paulo’daki karıncalarla ilgili bir araştırma yapmış. Bu araştırmada, kentteki karıncaların, yaban

yaşamdaki karıncalara göre sıcağa daha daya-nıklı oldukları görülmüş.Araştırma-

cılar, kentteki karıncaların yüksek hava sıcaklıklarına

uyum sağlamış olduklarını düşünüyorlar. Öteki can-lıların durumuysa henüz bilinmiyor.

Araştırmacılar, bu tip araştırmaların, çe-şitli canlıların küresel ısınmaya nasıl tepki vereceklerini anla-mamıza yarayacağını düşünüyorlar.

DAL SAYFASI

FİL SAYFASIEKaynak: www.tubitak.gov.tr

Arıları Ve Çiçekleri YitirmekArıların olmadığı bir dünya nasıl olurdu? Kuşkusuz, piknikte çok rahat ederdik. Ancak, bu

kez de piknik sepetine koyacak yiyecek bulmakta zorlanabilirdik. Birçok bitkinin meyvesi arı-ların tozlaşmayı sağlaması sonucunda üretilebiliyor. Böylece bitkiler, bize yiyecek de sağlaya-biliyorlar. Bu durumda arıları belki sevip okşayamayız, ama dostlarımız olarak kabul edebiliriz.

Avrupa’da yapılan bir araştırmada, arılar ve tozlaşmalarını sağladıkları bitkiler inceleniyor. Bu araştırmaya göre, arıların ve bitkilerin sayısında sürekli bir azalma var. İngiltere’deki Leeds Üniversitesi’nden Jacobus Beismeijer ve arkadaşları, İngiltere ve hollanda’da araştırmaya ka-tılan gönüllülerce işaretlenen binlerce arı ve bitkinin kayıtlarını karşılaştırmışlar. Karşılaştırma sonucunda 1980’den beri arıların çeşitliliğinde ve tozlaşmaya uğrayan bitki türlerinin sayısın-da düşüş olduğu gözlenmiş. Üstelik yalnızca belirli bitkilerin tozlaşmasını sağlayan arıların sa-yısındaki azalma, diğerlerine göre daha fazlaymış. Araştırmacılar, arı ve bitkilerin yok olmakta olduklarını söylemek için henüz çok erken diyorlar. Ancak bunların birinde gerçekleşecek bir azalmanın diğerlerini de etkileyeceğini ekliyorlar.

Maymunlar Plan Yapar Mı?Tatile çıkarken yanınıza neler alırsınız? Eğer deniz kenarına bir

yerlere gidiyorsanız, “Deniz kenarında nelere gereksinim duya-bilirim?” diye kendi kendinize sorup büyük olasılıkla yüzmek için mayonuzu ve paletlerinizi, kumdan kale yapmak için de kova ve küreğinizi çantanıza koyarsınız.

Birçok bilim insanı, böyle bir düşünme becerisine sahip tek can-lının insan olduğunu düşünüyor. Ancak yapılan araştırmalar, may-munların da bu konuda çok becerikli olduğunu ortaya koyuyor. Max Planck Enstitüsü’nden iki araştırmacı, bonobo şempanzeleri ve orangutanlarla bir araştırma yapmış. Araştırmada şempanze ve orangutanlar, üzümlere ve meyve suyu şişelerine erişebilmelerini sağlayabilecek araç gereçleri toplamaları için serbest bırakılmış. hayvanlar topladıkları araçları uyudukları odalara taşımışlar ve meyve toplama saatinde de yanlarına almışlar. Özellikle Dokana adlı dişi orangutan, çok zekice davranıyormuş. her defasında doğ-ru aleti kullanıp, işi bittiğinde de yerine koyabiliyormuş.

ÇÖLLEŞME

GÜNEŞ SAYFASIb

Çölleşme Nedir ?Çölleşme;iklim değişiklikleri ve insan faaliyetleri de dahil olmak üzere muhteliffaktörlerin (fiziksel, biyolojik, siyasi, kültürel, ekonomik vb.) etkisialtında kurak, yarı kurak ve az yağış alan bölgelerdeki toprağın doğal özelliklerini yitirmesidir.

İklim değişikliğine bağlı nedenler dışındaki çölleşme nedenleri arasında bölgesel veya alt bölgesel olarak aşırı otlatma, arazinin aşırı ve/veya kötü sulanması, ormansızlaşma ve üst toprağın kirlenmesi sayılabilir. Fakat daha da derin deyatan sebep, her geçen gün çoğalan dünya nüfusunun doğal kaynaklara gittikçe artan talebidir.

Çölleşme;kıtlık, yoksulluk, sağlıksız beslenme, sel, taşkın felaketleri, göçler, toprak anlaşmazlıkları ile savaşlara bile neden olabilmektedir. Günümüzde çölleşme konusu jeo-stratejik konumdadır.

Çölleşme,dünya üzerindeki kara alanının %30’una zarar verirken, Kuzey Amerika, Afrika ve Asya orta veya ciddi bir çölleşme tehlikesiyle karşı karşıdır. Avrupa Birliği’ne üye ülkelerin 5’inde çölleşme sorunları mevcuttur.

Dünyadaki Durumİklim değişikliği, çölleşme ve kuraklık günümüzün en ciddi küresel problemi olarak görülmektedir.

Dünyada 18’i gelişmiş olmak üzere 110 ülkedeki 250 milyon insan çölleşmenin olumsuz sonuçlarından doğrudan etkilenirken, 1,2 milyardan fazla insan ise çölleşme riski bulunan topraklarda yaşamını sürdürmektedir.

Dünyada her yıl, toprağın üst tabakasının 24 milyar tonu kaybedilirken, 6 milyar hektar alan çölleşmektedir. Sadece yanlış sulama nedeniyle dünyada her yıl 500 bin hektar alan çölleşmektedir. BM Çevre Programı (UNEP) verilerine göre çölleşme süreci dünyaya, her yıl 42 milyar dolardan fazla mali yük getirmektedir. Sadece Afrika’nın yıllık kaybı 9 milyar dolardır.

KARTAL SAYFASIf

Ülkemizdeki DurumTürkiye’nin %65’i kurak ve yarı kurak alan özelliklerine sahiptir. İçinde bulunduğu coğrafi konum, iklim, topografya ve toprak şartları, ülkemizin arazi/toprak bozulmasına ve kuraklığa karşı hassasiyetini artırmakla birlikte, çölleşme ve kuraklıktan en fazla etkilenen ülkeler arasında yer almasına sebep olmaktadır.

Ülkemizde çölleşme nedenleri;

1- Doğal Nedenler (Erozyon, toprak verim kalitesinin bozulması, iklimsel değişimler vb.),

2- Teknik Nedenler (Ormansızlaşma, meraların ve hidrolojik yapının bozulması, toprakların amacı dışında kullanılması ve yanlış yönetimi vb.),

3- Sosyo ekonomik Nedenler

4- Yönetimsel ve Yasal Nedenler.

Türkiye’de çöl bulunmamakla birlikte; çölleşme ve erozyonla mücadele faaliyetlerin de dünya da ilk 5 ülke arasında yer almaktadır. İklimsel verilere göre, ülkemizde Iğdır ve Konya ovaları ile Güneydoğu Anadolu Bölgesi kuraklık ve çölleşmeye en hassas bölgeler olarak ortaya çıkmaktadır.

Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nın ev sahipliğinde gerçekleştirilen BM Çölleşme ile Mücadele Sözleşmesi 12. Taraflar Konferansı (COP12) etkinlikleri, 195 ülkenin katılımıyla 12-23 Ekim tarihleri arasında Ankara’da yapıldı.

Birleşmiş Milletler (BM) Çölleşme ile Mücadele Sözleşmesi (UNCCD) 12. Taraflar Konferansı (COP 12), devlet başkanlarının, bakanların, parlamenterlerin, iş adamlarının, sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin ve delegasyonların katılımıyla 12 Ekim’de başladı. Toplantı süresince çölleşmeyle mücadelenin nasıl yapılacağı konularında anlaşmalara varıldı.

Konferans çerçevesinde düzenlenen fotoğraf yarışmasının eserleri ile kurum ve kuruluşlarca açılan fuar büyük ilgi gördü.

BM ÇÖLLEŞME İLE MÜCADELE KONFERANSI 12-23 EKİM ARASINDA ANKARA’DA YAPILDI

Y Ö R E L E R İ M İ Z

Genel Bilgiler Doğu Akdeniz’de bulunan Kahraman-

maraş, Başkonuş ve Yavşan yaylaları, Kapıçam Tabiat Parkı, Körçoban Tabiatı Koruma alanı, mağaraları, barajları, akar-suları, gölleri, dağları, Germanicia Mo-zaikleri, Eshab-ı Keyf Külliyesi, kaleleri, tarihi camileri ve çarşıları, geleneksel el sanatları, yöresel mutfağı ve coğrafi işa-ret olarak da tescil edilmiş olan tarhanası, pul biberi, dondurması gibi değerleri ile alternatif turizm açısından önemli bir po-tansiyele sahiptir.

Kahramanmaraş, Akdeniz iklim kuşa-ğında olmakla beraber Orta Anadolu ve Doğu Anadolu iklim kuşaklarıyla sınır teş-kil etmektedir. Denize uzaklık ve yükselti nedeniyle değişikliğe uğramış karasal-laşmış bir Akdeniz iklim tipi egemendir. Güney illerimize göre daha serindir. Berit, Engizek, Binboğa, Nur Dağı ve Ahır Dağı önemli yükseltilerdendir. Kahramanma-raş, Elbistan ve Göksun Ovaları ilin önem-li ovalarıdır. Ceyhan Nehri il sınırları için-de doğmaktadır. Kahramanmaraş akarsu ve kaynak suları bakımından zengin bir görünüm teşkil etmektedir.

Tarihçe

Döngel Mağaralarında yapılan araştırmalarda ele geçen buluntular yörede insan yerleşiminin üst pa-leolotik çağda başladığını, Neolitik ve İlk Tunç çağ-larında sürdüğünü göstermektedir. Yöre Orta Tunç Çağında (İÖ 2000-1500) Suriye ve Mezopotamya’yı Kapadokya ile Anadolu’nun başka kesimlerine bağla-yan önemli kervan yollarının kavşağında yer almıştır.

Markasi (Maraş) hititlerin dağılma döneminde kurulan hitit devletlerinden Gurgum’un merkeziydi. Gurgum kent devleti aralıklarla Urartu ve Asurlulara bağlanmıştır. İÖ 7. Yüzyılda Kimmer ve İskit istilasına uğrayan Markasi, bu yüzyılın sonunda Medlerin, İÖ 6. Yüzyılda da Perslerin yönetimine girmiştir. Uzun yıllar Perslerin Kappadokia Satraplığı sınırları içinde

KESTANE SAYFASI

KAHRAMANMARAŞ

ASLAN SAYFASItKaynak: http://www.kahramanmaraskulturturizm.gov.tr

kaldıktan sonra İÖ 333 ‘te Makedonyalıların eli-ne geçti. Kappadokia’lıların Makedonya yöne-timine karşı ayaklanmasından yararlanan Pers kökenli Ariarathes bağımsızlığını ilan etmiştir. Ariarethes’in kurduğu Kappadokia Krallığı daha sonra pontus devletine bağımlı hale gelmiştir. Markasi bu dönemde Roma ile Pontus arasında sürekli el değiştirmiştir.

Romalı Komutan Lucullus’un yörede kısa ömürlü bir krallık kurmasına karşın, Pompei-us Markasi ile çevresini İÖ 64’te yeniden Roma topraklarına katmıştır. Romalılar imparator Caligula’nın onuruna kente Germanikeia adı-nı verdiler. Germanikeia birçok kez Sasani’lerin saldırısına uğradı, Bizans döneminde Marasion adıyla anılmıştır. Araplarla Bizanslılar arasın-da çekişmelere neden olan Marasion, 1079’da Urfa haçlı komutanlığına bağlanmıştır. 1103’te Selçuklular’ın eline geçmiştir. Daha sonra kent-te Danişmendli, haçlı, Kilikya Krallığı, Eyyu-biler, Memlükler hüküm sürmüştür.1339’da Dulkadiroğulları’nın yönetimine girdi. 16. Yüz-yıl başlarında Osmanlı topraklarına katılmış ve 1522’de Zulkadiriye Eyaletine bağlanmıştır. Eya-

letin adı 1831’de Maraş olarak değiştirilmiştir.

1898’de halep vilayetine bağlı bir sancak merkezi olan Maraş Mondros mütarekesinin im-zalanması ile 22 şubat 1919 da İngiliz işgali altı-na girmiştir. İngilizler kısa bir süre sonra Musul’a karşılık Anadolu’nun güney kesiminden çekil-miştir. İşgale karşı düzenlenen Ulu Camii mitin-ginin ardından 30 Ekim 1919 da Fransız birlik-leri Maraş’a girmiştir. İşgalci Fransızlarla onlarla işbirliği yapan Ermenilere karşı Sütçü İmam’ın başlattığı silahlı direniş halktan geniş bir destek görmüştür. Direnişi örgütlemek için 29 Kasım 1919’da Maraş Müdafaa-i hukuk Cemiyeti ku-rulmuştur. Araplar ve harabe çatışmaları ile 21 Ocak 1920’de başlayan Maraş kent savaşları so-nunda Fransızları çekilmeye zorladı.

Kurtuluş Savaşı sırasında halkın gösterdiği direnişten dolayı şehre TBMM tarafından 5 Ni-san 1925 tarihinde İs-tiklal Madalyası verilmiş ve 7 Şubat 1973’te adı Kahramanmaraş olarak değiştirilmiştir.

KAHRAMANMARAŞ

Hülya ŞİMŞEKhulyasimsek@ogm.gov.tr

KİKUŞ’LA MÜZE GEZİYORUZ

TİMSAH SAYFASIA

..ISTANBUL’DA

SAKLI BIR MÜZESevgili Sincap Dergisi

okuru arkadaşlarım, uzun bir aradan sonra ne mutlu

ki yine birlikteyiz. Ben, sizin minik Kikuş’unuz yani kitap

kuşunuz olarak yine kitaptan kitaba, müzeden müzeye ge-

zerek, uçarak yararlı bilgiler vermeye çalışıyorum. Siz de tabii derslerin, sınavla-

rın oldukça yoğun olduğu bu günlerde bol bol derslerinize çalışıyor, ders bitince de benim sizin için hazırladığım yazıla-rı okuyorsunuzdur. Bu buluşmamızda size yeni bir müzeyi tanıtacağım. Bu müze bana da o ka-dar ilginç geldi ki, bu ilginç müzeyi siz de tanı-yın istedim.

İstanbul’da bir Fotoğraf Makinesi Müzesi olduğunu biliyor muydunuz? İşadamı hilmi Nakipoğlu’nun fotoğraf makinesi koleksiyonu, bu alanda Türkiye’nin ilk ve tek kamera müze-sinde sergileniyor. Sevgili arkadaşlar belki de bu müze dünyada da tek örnektir. hilmi Amca, 1960’lı yıllardan bu yana bir yığın fotoğraf ma-kinesi toplamış. Topladığı fotoğraf makineleri toplam 900 taneymiş.

Bu müze, İstanbul Bakırköy’de Nefus Naki-poğlu Zihinsel Engelliler Okulu’nun üst katın-

da, Camera Museum (Kamera Müzesi) adı ile hizmet veriyor. Bu okulu da hilmi Amca yaptır-mış, annesinin adına. Ne hayırlı bir evlat ve va-tandaş, öyle değil mi arkadaşlar?

hilmi Nakipoğlu Amca bir müteahhit yani işadamı, bir fotoğrafçı değil. Ama görsel sanat-lara her zaman ilgi duymuş. Bu yüzden müteah-hitlik yaparken bir yandan da fotoğrafla ilgilen-miş. Bu alandaki kariyerine film ve siyah beyaz fotoğrafları basarak başlamış. Ardından eski fotoğrafları ve fotoğraf makinelerini toplamaya başlamış. Yıllar geçtikçe koleksiyonu zenginleş-miş. hilmi Amca bugün, Türkiye’de var olan en büyük fotoğraf makinesi ve malzemeleri kolek-siyonuna sahipmiş. Bu fotoğraf makinelerini elli yıldan fazla bir zamandır topluyormuş. Artık o kadar çok olmuş ki bu makineler, bunları bir

GERGEDAN SAYFASIU

müze kurup sergilemek kaçınılmaz olmuş onun için.

hilmi Amca’nın fotoğrafa olan tutkusu, çok küçük yaşlarında başlamış. Annesinin ahşap çe-yiz sandığını karanlık oda gibi kullanmış önce. İlk kontak baskı fotoğraf banyosu denemesini de böylece gerçekleştirmiş. O zamanlar belki de parası yoktu kim bilir. hilmi Amca ortaokul ve lise yıllarında, okulun tüm kültürel ve sanat-sal faaliyetlerinin fotoğraflanması işini gönüllü olarak üstlenmiş. hatta bir fotoğraf kulübü kur-muş. harçlıklarını biriktirerek satın aldığı 6x6 plastik Ferrania marka makinesiyle ilk fotoğraf çekimlerini gerçekleştirmiş.

Daha sonra Rus malı Zorki marka makineye kendi deyimiyle “terfi etmiş”. Büyüdükçe eski fotoğraf makinelerinin peşinden koşmuş. Bit-pazarlarında, eskicilerde dolaşmış hep. Sonuç-ta da işte bu fotoğraf müzesi doğmuş.

Sevgili arkadaşlar, sizin için İstanbul’a uç-tum ve müzeyi gezdim. Müzede fotoğraf ma-kinelerinin tarihsel ve teknolojik değişimlerini örnekleriyle gördüm. Bu müthiş müze, iletişim liseleri, iletişim fakülteleri ve fotoğraf meraklıla-rı tarafından her gün geziliyor.

hilmi Amca, fotoğraf makinelerinin metal, ahşap veya deriden ibaret olmadığını düşünü-yor. “her makinenin acı, tatlı olaylara şahit ol-duğuna, duygular taşıdıklarına inanıyorum. Sa-vaşlar görmüş makinelerim var. Mutluluklara, yarışmalara, evliliklere şahitlik etmişler” diyor. Ne kadar haklı değil mi?

Bu eşsiz müzedeki yaklaşık 900 adet fotoğraf makinesi, tarih ve markaları ile sergileniyor. Fo-toğrafa dair flaş, pozometre, film, ayaklık, çanta gibi aksesuarlar da aynı anlayışla yerleştirilmiş ve sergileniyor.

Müzede sergilenen objeler aslında hilmi Amca’nın koleksiyonunun sadece bir bölümü imiş. Bu değerli koleksiyonu oluşturan parça-lar aslında 1000’e yakınmış. Bunların da zaman içinde düzenlenerek müzedeki yerini alacağı söyleniyor.

hilmi amca bu makinelerden biri için şöyle diyor; “ Bu makine, iki oda bir salon makine. Al-man el yapımı, ahşap ve körüklü makine, yüz-yılın başlarında Beyazıt’taki bir fotoğrafhanede kullanılmış. Sonra emekliye ayrılıp bir depoya atılmış, yıllar sonra da onu ben buldum.” hilmi Amca bu değerli makineyi bir köşede bulup ona yeniden hayat vermiş ne güzel değil mi ar-kadaşlar. İyi ki bulmuş bu iki oda bir salon maki-neyi. Şimdi koca bir müzede kendisini görmeye gelenlere çalım satıyor. hakkı da yok değil!

Bugünkü makinelere göre eski fotoğraf ma-kinelerinin daha estetik ve zarif olduğunu söy-lüyor hilmi Amca. “Daha bir makineye benziyor bunlar, size güven telkin ediyor, şimdikiler plas-tik, yere düşse kırılır, pili bitse çalışmaz. Bunlar-da öyle bir şey yok. Müzede, Kodak marka ma-kinelerin kutu şeklinde yapılmış ilk ahşap mo-delleri var. 2. dünya savaşı sırasında kullanılmış, çakmak cebine sığabilecek büyüklükte casus fotoğraf makineleri çok ilginç. Metal meşrubat kutusunu andıran fotoğraf makineleri ve daha yüzlercesi var müzemizde. her gün meraklıların akınına uğruyoruz, ne mutlu bize,” diyor hilmi Amca.

Biz de bu güzel müzeyi bizlere ve tüm dün-yaya kazandıran hilmi Nakipoğlu Amca’ya te-şekkür ederiz. Arkadaşlar, İstanbul’a gittiğiniz-de sakın unutmayın bu müzeyi gezmeyi. Artık biliyoruz ki, müzeler görsel etkileşim sağlıyor, ufkumuzu açıyor, bilgilerimizi tazeliyor ve tarih bilinci oluşturuyor, öyle değil mi?

ARKEOLOJ‹K VE TAR‹HSEL DE⁄ERLER‹

Selge Antik fiehri MÖ ‹kinci Biny›l›n sonuna do¤ru Dor göçleri

s›ras›nda kurulmufltur. Selge; ya¤, t›bbi ve kutsalbitkiler ve kereste üretiminde öneme sahip bü-yük bir flehir haline gelmifltir. Selge, günümüzdeAntalya olarak bilinen Pisidia bölgesinde para-n›n bas›ld›¤› ilk flehir olmufltur.

Tafl teraslarSelge etraf›nda yer alan tafl duvarl› genifl te-

ras kompleksinin flehrin kendisi kadar eski ol-mas› ihtimali vard›r. Antik teraslar günümüzdede tar›m için kullan›lmakta ve korunmaktad›r.

Oluk KöprüBu tafltan yap›lma kemerli köprü Köprüçay

›rma¤› üzerinde Romal›lar döneminde, MS 2.yüzy›l civar›nda yap›lm›flt›r

Bü¤rüm KöprüRomal›lar döneminden kalma tek kemerli

köprüdür. Milli Park içinde kalan di¤er tüm ka-l›nt›lar geç Roma ve Bizans döneminden kalma-d›r. Oluk Köprü ve Bü¤rüm Köprü aras›nda kalanflapel (küçük kilise) MS 6.yüzy›ldan kalmad›r.

Oluk Köprü’nün 600–700 m güneyinde yeralan garnizon yap›s›, Selge Yolu’nu, köprüleri veKanyonu görebilecek bir noktada konumland›r›l-m›flt›r. Garnizona su tedarik etmek için infla edi-len su kemerinin bir k›sm› halen ayaktad›r.

St. Paul YoluSt. Paul Yolu, 500 km uzunlu¤unda St. Paul’ün

Anadolu’daki ilk misyonerlik maceras› s›ras›ndayürüdü¤ü yoldur. Yolun yaklafl›k 45 km’lik k›sm›Milli Park›n içinde kalmaktad›r.

AĞAÇKAKAN SAYFASI

MİLLİ PARKLARIMIZ

KÖPRÜLÜ KANYON MİLLİ PARKI

1973 yılında Milli Park olarak ilân edilen Köprülü Kanyon Milli Parkı, Antalya İli, Manavgat İlçesi sınırlarında olup

toplam yüzölçümü 35.777 hektar’dır. Deniz seviyesinden yüksekliği 150 m ile 2500 m arasında değişmektedir. Milli parkın ana kaynak değerini oluşturan Köprüçay Irmağı’nın oluşturduğu yarma vadi, 14 km uzunluğu ve 1100 metreyi aşan derinliği ile ülkemizin en uzun kanyonudur.

Alanda karstik yapılar, mağaralar, dik kayalıklar, dolinler, pınarlar “adam-kayalar” veya “şeytan kayaları” denilen kireçtaşı sütunları ve kuleleri bulunmaktadır.

Köprülü Kanyon Milli Parkı, rakım farkları ve yerel iklim yelpazesi içinde birbiriyle ilişkili çok çeşitli doğal ekosistemlere sahip olmasından dolayı özel öneme sahip bir alandır.

ARKEOLOJ‹K VE TAR‹HSEL DE⁄ERLER‹

Selge Antik fiehri MÖ ‹kinci Biny›l›n sonuna do¤ru Dor göçleri

s›ras›nda kurulmufltur. Selge; ya¤, t›bbi ve kutsalbitkiler ve kereste üretiminde öneme sahip bü-yük bir flehir haline gelmifltir. Selge, günümüzdeAntalya olarak bilinen Pisidia bölgesinde para-n›n bas›ld›¤› ilk flehir olmufltur.

Tafl teraslarSelge etraf›nda yer alan tafl duvarl› genifl te-

ras kompleksinin flehrin kendisi kadar eski ol-mas› ihtimali vard›r. Antik teraslar günümüzdede tar›m için kullan›lmakta ve korunmaktad›r.

Oluk KöprüBu tafltan yap›lma kemerli köprü Köprüçay

›rma¤› üzerinde Romal›lar döneminde, MS 2.yüzy›l civar›nda yap›lm›flt›r

Bü¤rüm KöprüRomal›lar döneminden kalma tek kemerli

köprüdür. Milli Park içinde kalan di¤er tüm ka-l›nt›lar geç Roma ve Bizans döneminden kalma-d›r. Oluk Köprü ve Bü¤rüm Köprü aras›nda kalanflapel (küçük kilise) MS 6.yüzy›ldan kalmad›r.

Oluk Köprü’nün 600–700 m güneyinde yeralan garnizon yap›s›, Selge Yolu’nu, köprüleri veKanyonu görebilecek bir noktada konumland›r›l-m›flt›r. Garnizona su tedarik etmek için infla edi-len su kemerinin bir k›sm› halen ayaktad›r.

St. Paul YoluSt. Paul Yolu, 500 km uzunlu¤unda St. Paul’ün

Anadolu’daki ilk misyonerlik maceras› s›ras›ndayürüdü¤ü yoldur. Yolun yaklafl›k 45 km’lik k›sm›Milli Park›n içinde kalmaktad›r.

PELİKAN SAYFASIY

ARKEOLOJİK VE TARİHSEL DEĞERLERİ

Selge antik şehriMÖ ikinci binyılm sonuna doğru Dor göçle-

ri sırasında kurulmuştur. Selge; yağ, tıbbi ve kutsal bitkiler ve kereste üretiminde öneme sahip büyük bir şehir haline gelmiştir. Selge, günümüzde Antalya olarak bilinen Pisidia böl-gesinde paranın basıldığı ilk şehir olmuştur.

Taş teraslarSelge etrafında yer alan taş duvarlı geniş

teras kompleksinin şehrin kendisi kadar eski olması ihtimali vardır. Antik teraslar günü-müzde de tarım için kullanılmakta ve korun-maktadır.

Oluk köprüBu taştan yapılma kemerli köprü Köprüçay

ırmağı üzerinde Romalılar döneminde, MS 2. yüzyıl civarında yapılmıştır.

Büğrüm köprüRomalılar döneminden kalma tek kemerli

köprüdür. Milli Park içinde kalan diğer tüm kalıntılar geç Roma ve Bizans döneminden kalmadır. Oluk Köprü ve Büğrüm Köprü ara-sında kalan şapel (küçük kilise) MS 6.yüzyıl-dan kalmadır.

Oluk Köprü’nün 600-700 m güneyinde yer alan garnizon yapısı, Selge Yolu’nu, köprüleri ve Kanyonu görebilecek bir noktada konum-landırıl- mıştır. Garnizona su tedarik etmek için inşa edilen su kemerinin bir kısmı halen ayaktadır.

St. Paul yoluSt. Paul yolu, 500 km uzunluğunda St.

Paul’ün Anadolu’daki ilk misyonerlik macera-sı sırasında yürüdüğü yoldur. Yolun yaklaşık 45 km’lik kısmı milli parkm içinde kalmakta-dır.

FLORA

Milli parkta 390 takım ve 94 familyadan 950 takson tanımlanmıştır. 230’u Türkiye endemi-ği olan bu taksonlardan 12 tanesi bölge ende-miğidir. 14 familya ve 44 türü temsil eden 90 yosun taksonu tespit edilmiştir. Milli parkm en önemli doğal kaynak değeri Akdeniz böl-gesinin en büyük doğal saf servi (Cupressus sempervirens) ormanı yaklaşık 400 hektarlık alanı kaplamaktadır. Sedir (Cedrus libani) ve Toros göknarı (Abies cilicica ssp. isaurica), yaşlı karaçam (Pinus nigra) ormanları da do-ğal yapılarıyla büyük ekolojik öneme sahiptir.

FAUNA

Köprülü kanyon milli parkı ekosistem ve ha- bitat çeşitliliğinden kaynaklanan zengin bir faunaya sahiptir. Milli park kapsamındaki alanda toplam 32 memeli tür kaydedilmiştir. Fauna elemanlarına örnek olarak yaban keçi-si, kızıl akbaba, Türkiye endemiği olan kuş-lardan Anadolu sıvacısını sayabiliriz.

Milli parkta 21 sürüngen türü yaşamakta-dır. Bunlardan mahmuz bacaklı kaplumbağa (Testudo graeca) IUCN listesinde “zarar göre-bilir” kategorisinde yer almaktadır. Milli park alanında yedi balık türü belirlenmiştir. Yerel alabalık türü kırmızı benekli alabalıktır (Sal-mo trutta macrostigma).

ALANIN TEMEL PEYZAJ UNSURLARI

Bozburunda¤›, Selge antik kenti, do¤alservi orman›, Köprüçay› ›rma¤›, jeolojikoluflumlar (Kanyonlar Lapyalar, Kokurdan-l›k alanlar ve Adam kayalar›) ve do¤al yafl-l› ormanlar alan›n temel peyzaj ögeleridir.

REKREASYON DE⁄ERLERI

Alan›n çekicili¤i ve kolay ulafl›labilirli-¤i, nehrin afla¤› kesimlerinde y›lda yakla-fl›k 500.000 turiste rafting ve rekreasyonolanaklar› sa¤lamaktad›r. Milli park kapsa-m›ndaki de¤iflken jeolojik yap›, arkeolojikkültürel de¤erler ekoturizm için oldukçauygun bir kaynak de¤er durumundad›r.

ALANDA YAPILAB‹LECEK EKO TUR‹ZM FAAL‹YETLER‹

Köprülü Kanyon’da baflta rafting olmaküzere do¤a yürüyüflleri, da¤c›l›k, do¤agözlemleri, köy hayat› yaflamak, kamping,geleneksel yaflam tarz›n› görmek ve kül-türleri incelemek gibi faaliyetler yap›labil-mektedir.

KÜLTÜREL HAYAT

Yöre halk›, Toros Da¤lar›’nda hayvanyetifltiricili¤i konusunda (yaylac›l›k) kendi-ne özgü bir kültüre sahiptir. Modern dün-ya ile temas içinde olmalar›na ra¤men ge-leneklerini de sürdürmektedirler. Yörede-ki mimari ve inflaat formlar› halen görüle-bilmektedir.

YÖRESEL YEMEK VE KÜLTÜR

Yöresel yemeklerin aras›nda Keflkekve Gözleme vard›r. Alanda yaflayan halk›nkendine özgü bir kültürü vard›r. Hayvanc›-l›kla birlikte yaylac›l›k hayat tarz› geliflmifl-tir. Yöreye özgü tafl malzeme kullan›lanmimari de önemli kültürel de¤erdir.

KONAKLAMA

Beflkonak–Karabük-Çaltepe ve Demir-ciler’de köy pansiyonlar› bulunmaktad›r.

ÇAM SAYFASIi

ALANIN TEMEL PEYZAJ UNSURLARI

Bozburundağı, Selge antik kenti, do-ğal servi ormanı, Köprüçayı ırmağı, je-olojik oluşumlar (kanyonlar, lapyalar, kokurdanlık alanlar ve Adam kayaları) ve doğal yaşlı ormanlar alanın temel peyzaj öğeleridir.

REKREASYON DEĞERLERİ

Alanm çekiciliği ve kolay ulaşılabi-lirliği, nehrin aşağı kesimlerinde yılda yaklaşık 500.000 turiste rafting ve rek-reasyon olanakları sağlamaktadır. Milli park kapsamındaki değişken jeolojik yapı, arkeolojik kültürel değerler eko-turizm için oldukça uygun bir kaynak değer durumundadır.

ALANDA YAPILABİLECEK EKO TURİZM FAALİYETLERİ

Köprülü kanyon’da başta rafting ol-mak üzere doğa yürüyüşleri, dağcılık, doğa gözlemleri, köy hayatı yaşamak, kamping, geleneksel yaşam tarzını gör-mek ve kültürleri incelemek gibi faali-yetler yapılabilmektedir.

KÜLTÜREL HAYAT

Yöre halkı, Toros Dağları’nda hay-van yetiştiriciliği konusunda (yaylacılık) kendine özgü bir kültüre sahiptir. Mo-dern dünya ile temas içinde olmalarına rağmen geleneklerini de sürdürmekte-dirler. Yöredeki mimari ve inşaat form-ları halen görülebilmektedir.

YÖRESEL YEMEK VE KÜLTÜR

Yöresel yemeklerin arasında Keş-kek ve Gözleme vardır. Alanda yaşayan halkın kendine özgü bir kültürü vardır. Hayvancılıkla birlikte yaylacılık hayat tarzı gelişmiştir. Yöreye özgü taş malze-me kullanılan mimari de önemli kültürel değerdir.

KONAKLAMA

Beşkonak-Karabük-Çaltepe ve De-mir- ciler’de köy pansiyonları bulun-maktadır.

MANTAR SAYFASI

G Ö N D E R D ‹ K L E R ‹ N ‹ Z

Bengüsu KILIÇ(Türk Alman Kültür

E¤itim Vakf›Narl›dere/‹zmir)

Elif ANAR (Fatih ‹lkö¤retim

Okulu 4-FAnkara)

‹nsan bir hofl oluyorDo¤an›n güzelli¤iyleHayvanlar canlan›yorOrman›n büyüsüyle

Düflün bir kendinceBir ormanda yafl›yorsunC›v›l c›v›l kufllarlaOynay›p çofluyorsunSen sen ol!Kesme a¤açlar›Y›kma o güzel orman›

Orman bizim can yoldafl›m›zAilemiz ve arkadafl›m›zBeraber oldu¤umuzTek güzel do¤am›z

Orman›n Güzelli¤i

Orman ve do¤a ile ilgili fliirlerini ve resimlerini bizimle paylaflan arkadafllar›m›z›n eserlerini yay›nl›yoruz. Haydi sizin de resimlerinizi bekliyoruz...

Elif ANARFatih İlköğretim

Okulu 4/FANKARA

TAHA YASİN SAÇIK Telsizler İlköğretim

Okulu 4/FANKARA

MANTAR SAYFASI

G Ö N D E R D ‹ K L E R ‹ N ‹ Z

Bengüsu KILIÇ(Türk Alman Kültür

E¤itim Vakf›Narl›dere/‹zmir)

Elif ANAR (Fatih ‹lkö¤retim

Okulu 4-FAnkara)

‹nsan bir hofl oluyorDo¤an›n güzelli¤iyleHayvanlar canlan›yorOrman›n büyüsüyle

Düflün bir kendinceBir ormanda yafl›yorsunC›v›l c›v›l kufllarlaOynay›p çofluyorsunSen sen ol!Kesme a¤açlar›Y›kma o güzel orman›

Orman bizim can yoldafl›m›zAilemiz ve arkadafl›m›zBeraber oldu¤umuzTek güzel do¤am›z

Orman›n Güzelli¤i

Orman ve do¤a ile ilgili fliirlerini ve resimlerini bizimle paylaflan arkadafllar›m›z›n eserlerini yay›nl›yoruz. Haydi sizin de resimlerinizi bekliyoruz...

G Ö N D E R D İ K L E R İ N İ Z

DAĞ KEÇİSİ SAYFASIJ

G Ö N D E R D I K L E R I N I Z...

SÜMEYYE GÜNEY Telsizler İlköğretim

Okulu 4/DANKARA

ELA UYSAL Telsizler İlköğretim

Okulu 4/FANKARA

ÖRDEK SAYFASIQ

G Ö N D E R D I K L E R I N I Z...

TUĞÇE ÇAKIR Telsizler İlköğretim

Okulu 4/FANKARA

SUDE ÖZHAN Telsizler İlköğretim

Okulu 4/DANKARA

MANTAR SAYFASI

BALIK SAYFASIw

G Ö N D E R D I K L E R I N I Z...

DİLANUR ÇUKURLUOĞLU

Telsizler İlköğretim Okulu 3/A

ANKARA

AZRA AYKUTSUN Telsizler İlköğretim

Okulu 3/AANKARA

EŞEK SAYFASIz

G Ö N D E R D I K L E R I N I Z...

YİĞİT CANDAN Telsizler İlköğretim

Okulu 3/AANKARA

SAİD EFE ŞAHİN Telsizler İlköğretim

Okulu 3/AANKARA

G Ö N D E R D I K L E R I N I Z...

KURT SAYFASIV

NUR SENA ZARARSIZ Telsizler İlköğretim

Okulu 3/AANKARA

BUĞRA ERDİL DÜZER Telsizler İlköğretim

Okulu 3/AANKARA

G Ö N D E R D I K L E R I N I Z...

AT SAYFASIH

Okulumuz 2/B, 3/A, 3/B sınıfı öğren-cileri, çevrelerinden meşe palamutları toplayarak sınıflarına getirdiler. Meşe palamudunun nasıl yetiştirildiği ko-nusunda araştırmalar yapıp, yetiştir-me aşamalarını öğrendikten sonra uygulamalı olarak kendi elleriyle süs-ledikleri saksılarına suda beklettikleri meşe palamutlarını öğretmenleri eşli-ğinde tüpleme yaparak ektiler.

Etkinliğin sonraki aşamasında ilkbahar mevsimi geldiğinde elde edilen meşe fidanları-nın toprakla buluşturulup her öğrencinin kendine ait bir fidana sahip olması hedeflen-mektedir . Böylelikle bir taraftan fidan yetiştirmenin mutluluğunu ve sorumluluğunu öğ-rencilerimize katarken diğer taraftan da daha temiz bir hava solumak amaçlanmaktadır.

Geleceğe daha yeşil daha temiz bir Dünya bırakmak dileğiyle…

Cebesoy İlkokulu “TOHUMDAN FİDANA” etkinliğini gerçekleştirdi.

ORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN EĞİTİME DESTEK

??

???

?FOK SAYFASIS

Masal DOĞRUSU NE ?LA FONTEN

Değirmencinin, bir eşeği vardı. Uzun yıl-lar geçip eşek kocadığında, değirmenci ile oğlu karar vermişler: “Eşeği pazara götü-rüp satalım, üstüne az bir para koyalım genç bir eşek alalım.“ Böyle demişler, böyle eylemişler. Eşeği önlerine katıp yola düş-müşler. Ama pazar uzak, yol uzun mu uzun. Değirmenci: “Eşek bu yolun sonunu getir-mez. Tut ki getirdi diyelim, oraya vardı-ğında ayağında derman kalmaz. Kimseler yüzüne bakmaz.“ Demiş ve arkasına ekle-

miş: “İyisi mi, biz bu karakaçanı sırtımıza yükleyelim, pazara kadar sapasağlam gö-türelim.“

Değirmenci ile oğlu eşeği sırtlarına vur-muşlar, yola koyulmuşlar. Az biraz, ya git-mişler ya gitmemişler, önlerine köylüler çıkıvermiş. İşin aslını öğrendiklerinde, baş-lamışlar gülmeye: “Hiç insan eşek taşır mı? Bu kadar ters iş yapılır mı? Bizim bildiği-miz, herkesin bildiği, eşek taşır insanı.“

Değirmenci ile oğlu düşünmüşler, ta-şınmışlar: “Doğru.“ demişler. Sırtlarından indirmişler eşeği. Değirmenci eşeğe bin-miş, oğlu yanında düşmüşler yola. Az sonra karşılarına başka köylüler çıkmış: “Koskoca adamın yaptığına bakın hele!“ demişler, “Kendi eşeğe binmiş, el kadar çocuğu bu kızgın güneşte yürütüyor.“

Bir varmış, bir yokmuş... Evvel zamanın içinde, kalbur saman içinde... Unutulanlar çok, hatırlananlar azmış... Unutulanların peşinde, az gitmiş uz gitmiş, iki ay bir güz gitmişim... Bir de dönüp bakmışım, bir arpa boyu yolu zor gitmişim... Az dinlenmek için durmuşum, bir incir çekirdeğini başımın altına koymuşum... İncir çekirdeğinden bu masalı dinleyerek uyumuşum...

??

???

?KUŞ SAYFASIı

Değirmenci: “Doğru söylüyorlar, gel yavrum, ben ineyim, eşeğe sen bin!“ De-ğirmenci inmiş eşekten, oğlu binmiş eşeğe. Biraz daha yol almışlar. Karşılarına başka köylüler çıkmış: “Tövbe, tövbe olacak iş mi bu ! Aslan gibi çocuk eşek sırtında, zaval-lı ihtiyar adam yayan gidiyor yolda, uta-nın utanın!!!“

Oğul: “Adamlar doğru söylerler, ben ineyimde sen bin eşeğe.“ Oğul eşekten in-miş, Değirmenci: “Olmaz öyle şey, en iyisi

ikimiz birden binelim.“ Değirmenci ile oğlu binmişler eşeğe, az biraz da böyle almışlar yolu. Derken karşılarına başka köylüler çık-mış: “Tüh...Yazıklar olsun size ! Şu zavallı hayvana ikiniz birden binmeye utanmıyor musunuz!?”

Baba ile oğul: “Bunlarda haklı” demişler. Eşekten inmişler. Eşeği ortalarına alıp, yayan yapıldak yola düşmüşler. Az biraz sonra, pa-zara giden başka köylülerle karşılaşmışlar. Köylülerden birisi: “Böyle şey olur mu?!” demiş ve devam etmiş: “Eşek varken insan yayan gider mi? Bunu yapsa yapsa eşek yapar.“

İncir çekirdeği: “Masal burada bitti.“ dedi. “Bitti mi, peki n’oldu değirmenci ile oğluna?“ dedim. “Onlar sürekli başkala-rının sözüyle, eşeğe bindiler, eşekten indi-ler, eşeği sırtladılar...“ İncir çekirdeği, söz-lerini tıngırdatıp yanımdan uzaklaşırken: “Kendi bildiğinize güvenin, yolunuzdan dönmeyin” sözü kulağımda yankılandı, ma-salın üzerinde asılı kaldı.

Orman Genel Müdürlüğü mobil uygulaması, Apple Store ve Google Play de yayınlandı. Uygulama ile haber, duyuru, ihale ilanları, yangın durumu, fidan sorgulama, yakınımdaki türler, şehir ormanları, Sincap Çocuk ve iletişim bilgileri artık cebinizde. Kamuoyunun ihtiyaçları doğrultusunda, verilecek hizmetin kalitesi ve çeşitliliği artırılmaya devam edilecek.

Yükleme Linkleri;

IOS işletim sistemleri için: https://itunes.apple.com/us/app/orman-genel-mudurlugu/id762250422?mt=8

Android işletim sistemleri için:https://play.google.com/store/apps/details?id=com.mobilion.ogm&hl=tr

S İ N C A P ’ T A N H A B E R L E R

MAYMUN SAYFASIm

Orman Genel Müdürlüğü mobil uygulama Apple Store ve Google Play’de Yayınlandı.

20.12.2013 12:19Orman Genel Müdürlüğü on the App Store on iTunes

Sayfa 1 / 2https://itunes.apple.com/us/app/orman-genel-mudurlugu/id762250422?mt=8

What’s New What is iTunes iTunes Charts

iPhone Screenshots

DescriptionOrman Genel Müdürlüğü Mobil uygulama ile birçok bilgiye çevrimiçi ulaşabilirsiniz. Haber, Duyuru, İhale ilanları,Yangın Durumu, Fidan sorgulama, Şehir ormanları, Sincap Çocuk ve İletişim bilgileri artık cebinizde. Kamuoyununihtiyaçları doğrultusunda, verilecek hizmetin kalitesi ve çeşitliliği artmaya devam edecek.

Orman Genel Müdürlüğü Support

Free

Category: BusinessReleased: Nov 26, 2013Version: 1.0Size: 15.7 MBLanguages: English, French,German, Russian, SimplifiedChinese, Spanish, SwedishSeller: Mobilion BilisimTeknolojileri ve ReklamPazarlama ltd sti© 2013 MobilionRated 4+

Compatibility: Requires iOS 5.0or later. Compatible withiPhone, iPad, and iPod touch.This app is optimized foriPhone 5.

Customer RatingsWe have not received enoughratings to display an average forthe current version of thisapplication.

More iPhone Apps byMobilion

SancaktepeView In iTunes

Bahçelievler BelediyesiView In iTunes

Orman Genel MüdürlüğüBy MobilionOpen iTunes to buy and download apps.

View More By This Developer

20.12.2013 12:19Orman Genel Müdürlüğü - Google Play'de Android Uygulamaları

Sayfa 1 / 2https://play.google.com/store/apps/details?id=com.mobilion.ogm&hl=tr

Orman Genel MüdürlüğüMobilion - 27 Kasım 2013İş

( 25) +7 Bunu Google'da önerin

Yükle İstek Listesine Ekle

Hiçbir cihazınız yok

AçıklamaOrman Genel Müdürlüğü Mobil uygulama ile birçok bilgiye çevrimiçi ulaşabilirsiniz. Haber, Duyuru, İhale ilanları, Yangın Durumu, Fidan sorgulama, Şehir ormanları, Sincap Çocuk ve İletişim bilgileri artık cebinizde. Kamuoyunun ihtiyaçları doğrultusunda, verilecek hizmetin kalitesi ve çeşitliliği artmaya devam edecek.

Yorumlar Yorum Yazın

4,4 toplam 25 kullanıcı oyu

5 18

4 3

3 2

2 1

1 1

gediz metin kocaeli

Emeği geçenlerin ellerine sağlıkBaşlangıç olarak iyidir ama temeldüzeyde bile çok eksikler var. Sayfalarbüyüyüp küçülmüyor. Resimlerin

Ceyhan Bektaşoğlu

Faydalı Faydalı bir program... Ancakihaleler bölümüne orman emsali satışihaleleri de eklenirse tadındanyenmez...

Ek bilgilerGüncellendi27 Kasım 2013

Boyut17M

Yükleme sayısı500 - 1.000

Mevcut Sürüm1.0

Gereken Android sürümü3.1 ve üzeri

İçerik DerecelendirmeÇocuk

Geliştiriciyle BağlantıKurunGeliştiricinin Web SitesiniZiyaret EdinGeliştiriciye E-postaGönder

Uygulamalar

Uygulamalarım

Alışveriş Yap

Oyunlar

Editörün Seçimi

+Levent PaylaşArama yapın

GEÇEN SAYIDAKİ BULMACANIN CEVABI

KANGURU SAYFASIK

B İ L M E C E - B U L M A C A

Çocuklar, aşağıdaki bulmacada 18 adet hayvan ismi var. KAPLAN, KAPLUMBAĞA, KEDİ, ÖRÜMCEK, BALIK,

KÖPEK, FARE, KUŞ, KARINCA, ASLAN, TAVŞAN, GERGEDAN, KEÇİ, SİNCAP, SİNEK, KANGURU, BAYKUŞ, KARTAL

Bakalım bulabilecek misiniz?

A S O P F G S K A R T A L A S

K A P L U M B A Ğ A İ Y Z Ö M

T L K A N G U R U N M Ç Ö K A

B h K h O A E R A Ö C V R F Ü

B Ü G E R G E D A N T O Ü S S

A R T S V Ö Ü D U K Ö Z M T h

L E Y h Y E R G K L J S C Z B

I K K L S U M F A R E İ E D D

K E R T B İ S Z Ö E Y N K Y U

U I S O h N N Ç Ö T Y E B A K

A R Ş I Ş B U C E I M K D Y Ö

A S L A N G G T A V Ü İ I Ç P

E J A D J Ü U B Y P U T G h E

h E R V I T A V Ş A N G T İ K

G T K L E R A Ö Ç C T Ş O U K

L L K A R I N C A R A U U P E

Y B P Ö L A R K U Ş A K K L Ç

E F A h P T V E F G L Y S Y İ

L F G U l K Y D A Y P A S A Y

K A P L A N Ü İ Ü S Ü B O I Ş

SİNCAP DERGİSİNİ OKUYUN.. OKUTUN.. ABONE OLUN.. SAHİP ÇIKIN...NASIL ABONE OLUNACAK ?Orman Genel Müdürlüğü’nün T.C. Ziraat Bankası Beşevler Şubesindeki 6288169-5016 No’lu hesabına yıllıkabonelik bedeli olan 7,5 TL. yatırılacak, banka dekontu ile birlikte abonenin açık adresi aşağıdaki adrese gönderilecektir.ADRES:Orman Genel Müdürlüğü, Dış İlişkiler, Eğitim ve Araştırma Dairesi Başkanlığı, Yayın ve Tanıtım Şube Müdürlüğü Beştepe Mah. Söğütözü Cad. No: 8/1 Yenimahalle 06560 ANKARA Tel: (0312) 296 40 35 Faks: (0312) 296 40 36E-Posta: sincap@ogm.gov.tr - ogmsincap@gmail.com

İnternet adresimiz:www.ogm.gov.tr

SİNCAP ORMAN ÇOCUK DERGİSİ’nin OGM adına Sahibi: Musa KAYA• Sorumlu Yayın Yönetmeni: Sezgin KARA

• Yazar-Çizer Ekibi: Sait Kıran, Şener Fakıoğlu, Hülya Şimşek, Levent Kıran, Cüneyt Kıran, Sinem Culha• Bu dergi üç ayda bir Orman Genel Müdürlüğü’nce Basın ve Ahlak Yasasına uygun olarak yayınlanmaktadır.

• Grafik Organizasyon: CTA Tanıtım (0312) 222 66 77 • Baskı: Orman Genel Müdürlüğü Matbaası • Haberleşme Adresi: Orman Genel Müdürlüğü, Dış İlişkiler, Eğitim ve Araştırma Dairesi Başkanlığı,Yayın Tanıtım Şube Müdürlüğü - Beştepe Mah. Söğütözü Cad. No: 8/1 Yenimahalle 06560 ANKARA

Tel: (0312) 296 40 35 Faks: (0312) 296 40 36• E-Posta Adresi: ogmsincap@gmail.com (Şiir, resim, çizim, öykü ve anılarızı

bu adrese ad, soyad, okul, sınıf ve ilinizi belirterek gönderiniz)