Upload
lyxuyen
View
266
Download
8
Embed Size (px)
Citation preview
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 1
BİLGE ADAMLAR STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ
(BİLGESAM)
GÜNEYDOĞU SORUNUNUN SOSYOLOJİK ANALİZİ
(TEKNİK RAPOR)
AĞUSTOS 2009 ANKARA
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 2
BİLGE ADAMLAR STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ
(BİLGESAM)
GÜNEYDOĞU SORUNUNUN SOSYOLOJİK ANALİZİ (TEKNİK RAPOR)
M. Sadi BİLGİÇ
Proje Yöneticisi
Salih AKYÜREK
Veri Analisti
M. Sadi BİLGİÇ
Raporu Hazırlayan
Salih AKYÜREK
Doç. Dr. Mazhar BAĞLI
Proje Ekibi
Müstecep DİLBER İlhan KOCAMAZ
Onur OKYAR
TEMMUZ 2009 ANKARA
DİYARBAKIR HİZMET VAKFI
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 3
ÖNSÖZ 25 yılı aşkın bir süredir devam eden, bölge insanında ve bölgede görev yapan
devlet görevlilerinde ve ailelerinde büyük bir travmaya neden olan ve büyük çapta ülke kaynaklarının heba edilmesine yol açan sorun terör boyutuyla biraz hafiflemiş olsa da, diğer boyutlarıyla devam etmektedir.
Bugüne kadar sorunun çözümü için iyi niyetli gayretler gösterilmiş ise de çözüm arayışlarında bilimsel metotların kullanılmaması, olayın bütün yönleriyle ve gerçekçi bir şekilde kavranılmasını önlemiştir. Ayrıca mücadele esnasında verilen zayiatlar toplumda infiale neden olmuş, bunun da etkisiyle mücadele normal yörüngesinden çıkarak bambaşka bir düzlemde yürümeye devam etmiştir. Bu da hem sorunun kısa sürede çözülmesini önlemiş, hem de mücadele stratejisinin yan etkileri daha fazla travmatik sonuçlar doğurmuştur.
Bugün gelinen noktada, sorun asıl sahipleri yerine üçüncü şahısların düşünce ve talepleri çerçevesinde gündeme getirilmekte, bu durum da konunun özünden sapmasına neden olmaktadır. Bunu önlemenin en kısa yolu bölge insanı adına konuşanların değil, bizzat bölge insanının ne düşündüğünün doğrudan araştırılmasıdır. Bazıları tarafından seçim sonuçları sorunla ilgili temel çerçeve olarak sunulmaktadır. Oysa seçimler bölgedeki gerçek resmi tam olarak yansıtamamaktadır. Çünkü çeşitli psikolojik, feodal ve siyasi etkenler ile menfaat hesapları seçimlerde halkın gerçek düşünce ve taleplerinin sandığa yansımasını önlemektedir. Dolayısıyla soruna alan araştırmalarıyla bölge insanından doğrudan elde edilen bilgilerden hareketle yeniden bakılması ve analiz edilmesi, doğru stratejiler ve çözüm önerileri için daha gerçekçi olacaktır.
Konuyla ilgili bugüne kadar birçok çalışma yapılmıştır. Ancak bunların bir kısmı ayrılıkçı, diğer bir kısmı da devletçi bakışı temsil etmekte veya böyle algılanmaktadır. Bu yönüyle de objektif ve gerçekçi bir resim sunamamaktadır. Bugüne kadar sorunun çözülememesi yapılan bu çalışmaların objektifliği konusunda da fikir vermektedir.
Bu çalışmayla; sorunun nedenlerini, etkilerini, toplumsal sonuçlarını ve geleceğe ilişkin dolaylı etkilerini analiz edecek bilgilere ulaşılması amaçlanmıştır. Her çalışmada olduğu gibi bu çalışmada da eksikler ve kusurlar bulunabilir. Ancak çalışma, çok zor bir alanda, çok zor bir konuda büyük özveriyle yürütülmüş bir araştırma ve olabildiğince objektif bir çalışma olma iddiasındadır.
Araştırma; BİLGESAM’ın kendi öz kaynakları yanında, Uluslararası Sivil Toplumu Destekleme Derneği (USİDER) ve Diyarbakır Hizmet Vakfı’nın maddi katkılarıyla yapılmıştır. BİLGESAM olarak böyle önemli bir çalışmaya sağladıkları katkı nedeniyle USİDER’e ve Diyarbakır Hizmet Vakfı’na şükranlarımızı sunuyoruz. Ayrıca çalışmada büyük özveriyle görev yapan tüm arkadaşlara teşekkür ediyoruz.
Dr. Atilla SANDIKLI BİLGESAM Başkanı
İÇİNDEKİLER DİZİNİ
ÖNSÖZ .................................................................................................... 3
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 4
İÇİNDEKİLER DİZİNİ ..................................................................................... 3GİRİŞ .................................................................................................... 6BİRİNCİ BÖLÜM ARAŞTIRMA METODOLOJİSİ ......................................... 8
1.1 ARAŞTIRMA KAPSAMI VE SINIRLILIKLARI ............................................................ 81.2 ARAŞTIRMA EVRENİ VE ÖRNEKLEM ...................................................................... 9
1.2.1 Araştırma Evreni .......................................................................................................................... 91.2.2 Örneklem Seçim Metodu .............................................................................................................. 91.2.3 Örneklemin Temsil Ediciliği ........................................................................................................ 10
1.3 ARAŞTIRMA SORU KÂĞIDI (ANKET) ve uygulama .............................................. 101.3.1 Soru Kâğıdının Hazırlanması ..................................................................................................... 101.3.2 Pilot Uygulama ........................................................................................................................... 111.3.3 Anketörlerin Seçilmesi Eğitilmesi ve Kontrolü ............................................................................ 111.3.4 Soru Kâğıdının Uygulanması ..................................................................................................... 11
1.4 Verilerin toplanması ve analizi ............................................................................... 121.4.1 Verilerin Toplanması ve Hazırlanması ....................................................................................... 121.4.2 Veri Analizi ve Analiz Yöntemleri ............................................................................................... 12
İKİNCİ BÖLÜM BULGULAR VE ANALİZLER ............................................ 142.1 Araştırmaya KatılanLARIN TANIMLAYICI İSTATİSTİKLERİ .................................. 14
2.1.1 Dil ve Etnik Köken İstatistikleri ................................................................................................... 142.1.2 Öğrenim Durumu İstatistikleri ..................................................................................................... 182.1.3 Hane Halkı Ekonomik Durum İstatistikleri .................................................................................. 222.1.4 İkamet ve Göç İstatistikleri ......................................................................................................... 262.1.5 Din ve Mezhep İstatistikleri ........................................................................................................ 302.1.6 Hane Halkı İstatistikleri ............................................................................................................... 352.1.7 Ailelerin Siyasi Durumu ve Devletle İlişki Boyutu ....................................................................... 38
2.2 Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Bulguları ........................................................... 402.2.1 Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Soru ve Ölçek İstatistikleri .................................... 40
2.2.1.1 Ayrımcılık Algısı Soru ve Ölçek İstatistikleri (Dil Ayrımı Yapılmadan) ........................................................... 402.2.1.2 Aidiyet Hissi Soru ve Ölçek İstatistikleri (Dil Ayrımı Yapılmadan) ................................................................. 412.2.1.3 Beraber Yaşama İsteği Soru ve Ölçek İstatistikleri (Dil Ayrımı Yapılmadan) ................................................ 422.2.1.4 Toplayıcı / Birleştirici Faktörler Soru İstatistikleri (Dil Ayrımı Yapılmadan) .................................................... 43
2.2.2 Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutlarının Ana Dile Göre Farklılaşması ............. 442.2.3 Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutlarının Sosyo-Demografik Değişkenlere göre
Farklılaşması (Ana Dil Kürtçe-Zazaca) ....................................................................................... 462.2.3.1 Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutlarının İl Gruplarına Göre Farklılaşması .......................... 462.2.3.2 Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutlarının Yaşa Göre Farklılaşması ..................................... 482.2.3.3 Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutlarının Öğrenim Durumuna Göre Farklılaşması .............. 492.2.3.4 Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutlarının Gelir Duruma Göre Farklılaşması ........................ 502.2.3.5 Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutlarının Hane Toplam Varlık Değerine Göre Farklılaşması ........... 512.2.3.6 Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutlarının İş/Meslek Durumuna Göre Farklılaşması ............ 522.2.3.7 Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutlarının DTP’ye Oy Verme Durumuna Göre Farklılaşması ......... 532.2.3.8 Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutlarının Mezhep Ayrımına Göre Farklılaşması .................. 54
2.3 PKK/ Öcalan’a Bakış ............................................................................................... 562.3.1 PKK/ Öcalan’a Bakış Soru ve Ölçek İstatistikleri (Dil Ayrımı Yapılmadan) ................................. 56
2.3.1.1 PKK/Öcalan’ın Kürt Etnik Bilincinin Oluşumuna Etkisi ................................................................................. 562.3.1.2 Diğer Ayırt Edici Soru İstatistikleri (Dil Ayrımı Yapılmadan) ......................................................................... 57
2.3.2 PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutların Ana Dile Göre Farklılaşması ....................................... 582.3.3 PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutlarının Sosyo-Demografik Değişkenlere göre Farklılaşması
(Ana Dil Kürtçe-Zazaca) ............................................................................................................. 592.3.3.1 PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutlarının Üçlü İl Grubuna Göre Farklılaşması ........................................... 592.3.3.2 PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutlarının Yaşa Göre Farklılaşması ............................................................ 612.3.3.3 PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutlarının Öğrenim Durumuna Göre Farklılaşması ..................................... 622.3.3.4 PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutlarının Hane Aylık Toplam Net Gelir Durumuna Göre Farklılaşması ...... 632.3.3.5 PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutlarının Hane Toplam Varlık Değerine Göre Farklılaşması ..................... 642.3.3.6 PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutlarının İş/Meslek Durumuna Göre Farklılaşması ................................... 652.3.3.7 PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutlarının DTP’ye Oy Verme Durumuna Göre Farklılaşması ...................... 662.3.3.8 PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutlarının Mezhep Ayrımına Göre Farklılaşması ........................................ 67
2.4 Devlete Güvenin Sosyo-Demografik Değişkenlere göre Farklılaşması (Ana Dil Kürtçe-Zazaca) .................................................................................................................... 69
2.4.1 Güven Ölçeği Soru ve Boyutlarının İl Gruplarına Göre Farklılaşması ........................................ 692.4.2 Güven Ölçeği Soru ve Boyutlarının Yaşa Göre Farklılaşması .................................................... 702.4.3 Güven Ölçeği Soru ve Boyutlarının Öğrenim Durumuna Göre Farklılaşması ............................ 712.4.4 Güven Ölçeği Soru ve Boyutlarının İş/Meslek Durumuna Göre Farklılaşması ........................... 722.4.5 Güven Ölçeği Soru ve Boyutlarının Hane Toplam Varlık Değerine Göre Farklılaşması ............. 732.4.6 Güven Ölçeği Soru ve Boyutlarının Hanenin Aylık Toplam Net Gelirine Göre Farklılaşması ..... 73
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 5
2.4.7 Güven Ölçeği Soru ve Boyutlarının DTP’ye Oy Verme Durumuna Göre Farklılaşması ............. 752.4.8 Güven ölçeği Soru ve Boyutlarının Mezhep Ayrımına Göre Farklılaşması ................................. 76
2.5 AİLELERİN SİYASİ DURUMU VE ALGILARIN FARKLILAŞMASI .......................... 782.6 Sorunlar ve Çözümlerine İlişkin Görüşler ............................................................. 81
2.6.1 Sorunlar ve Çözümlerine İlişkin Soru ve Ölçek İstatistikleri ........................................................ 812.6.1.1 Türkiye’nin Temel Sorunları ......................................................................................................................... 812.6.1.2 Güneydoğuda Geri Kalmışlığın Nedenleri .................................................................................................... 832.6.1.3 PKK’ya Katılma / Destek Verme Nedenleri .................................................................................................. 852.6.1.4 Bölgedeki Sorunların Kalıcı Çözümü İçin Öneriler ....................................................................................... 89
2.6.2 Kürtler İçin Bağımsızlık Talep Edenlerin Tanımlanması ve Eğilimleri (Ana Dil Kürtçe ve Zazaca Olanlar) ...................................................................................................................................... 92
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM SONUÇLAR ve ÖNERİLER ........................................ 1003.1 Sonuç ..................................................................................................................... 100
3.1.1 Sosyo-Demografik Yapı ........................................................................................................... 1003.1.2 Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği .............................................................................................. 1013.1.3 PKK/Öcalan ve DTP’ye Güven/Bakış ....................................................................................... 1023.1.4 Devlete ve Güvenlik Güçlerine Güven ..................................................................................... 1023.1.5 Sorunlar ve Bölge İnsanı Tarafından Getirilen Çözüm Önerileri .............................................. 1033.1.6 Bağımsızlık / Federasyon / Kültürel Hak Talebi ve Etnik Bilinç ................................................ 1043.1.7 Etnik ve Ayrılıkçı Değişimi Etkileyen Faktörler ......................................................................... 1063.1.8 Etnik Temelli Ayrılıkçı Eğilim Gösteren Kitlenin Genel Profili ................................................... 109
3.2 ÖNERİLER ............................................................................................................. 110
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 6
GİRİŞ Farklı kesimler tarafından “Kürt Sorunu”, “Güneydoğu Sorunu” veya “PKK Terörü”
gibi değişik isimlerle ifade edilen ve halen yaşanmakta olan sorun, Türkiye’nin özellikle son yüzyılda karşı karşıya kaldığı en önemli problemlerinden birisi olmaya devam etmektedir.
Sorun başlangıçta kendisini daha çok Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde hissettirmiş, ancak çoğunlukla ekonomik nedenlere dayanan göç ve buna bağlı olarak özellikle büyük şehirlerde göç ile oluşan mahallelerin etkisiyle, zamanla mekân olarak genişlemeye ve farklılaşmaya uğrayarak tüm Türkiye’yi etkisi altına almıştır. Diğer yandan; niteliği itibariyle yakın zamana kadar daha çok bir güvenlik meselesi olarak ele alınmış olan sorunun ekonomik ve sosyolojik boyutları, çözüm üretilmese de daha fazla tartışılmaya başlanmıştır.
Geçen yüzyıla bakıldığında Osmanlı Devletinin son dönemlerinden itibaren gündeme gelmeye başlayan etnik kimlik tartışmaları ve milliyetçilik sorunu başlangıçta daha çok bölgedeki bazı aşiret liderlerinin kontrolünde, feodal eksenli başkaldırı hareketleri şeklinde cereyan etmiştir. Bu özelliğinden dolayı, olaylar genelde uzun süreli olmamıştır. Türkiye Cumhuriyetinin kurulmasından sonra da değişik tip ve kapsamda bölgesel isyanlar yaşanmış, 1940’lara doğru Dersim isyanlarıyla bölgedeki huzursuzluk kendisini tekrar ciddi ölçekte hissettirmiştir. 1984 yılında yapılan baskınlarla başlayan son süreçte, çok sayıda can ve mal kaybı yanında çok büyük miktardaki ekonomik kayıpla halen sürmekte olan en acı verici dönem yaşanmaya başlanmıştır. Ayrıca olayların kısa sürede sona ermemesi, uluslararası kamuoyunun da ilgisini çekmiş ve Türkiye ile hesabı olan ülkelerin doğrudan veya dolaylı destek sağlamaları sonucu sorun daha da karmaşık hale gelmiştir. Bugün bu sorun artık Türkiye coğrafyasının dışına taşmış, başka aktörlerin de dahil olduğu farklı boyutlara ulaşmıştır.
Olayın uzun süre sadece bir terör ve güvenlik sorunu olarak algılanması ve terörün ve bölge sorunlarının sosyo-kültürel/ekonomi/politik yönleri görmezden gelinerek ve TSK’ya havale edilerek büyük ölçüde güç kullanma eksenli çözüm stratejilerinin uygulanması, zaman içerisinde bölgede sosyolojik bir değişimin başlamasına da neden olmuştur. Başlangıçta sınırlı ve marjinal nitelikte olan sorun, giderek bölgede yaşayan insanlar arasında daha fazla taraftar bulmaya başlamıştır. Sorunda nitelik ve nicelik bakımından meydana gelen bu değişim, bugüne kadar uygulanan stratejilerde değişiklik yapılarak bilimsel tabanlı ve gerçekçi alan çalışmalarına dayanan yeni stratejilerin ve somut projelerin uygulanmasını bir zorunluluk haline getirmiştir. Bu nedenle bölgeye ve soruna ilişkin sağlıklı verilerin alan çalışmaları yoluyla üretilmesi önce sorunu “doğru anlama” sonra da “çözüm” üretme bakımından hayati önem taşımaktadır.
Bölgedeki sorunun sosyolojik ve ekonomik temellerini göz ardı eden çözüm stratejileri ve yapılan hatalar bölgede meydana gelen toplumsal değişimi öngörülebilir olmaktan gittikçe uzaklaştırmıştır. Oysa toplumsal değişimin yönünü ve direncini görmeden yapılacak analizler ve bu analizlere dayalı çözüm stratejileri eksik kalmaya ve başarısız olmaya mahkûmdur. Bu nedenle toplumsal değişimin dinamiklerinin saptanması ve bu dinamikler ışığında bölgeyle ilgili adımlar atılması daha isabetli olacaktır. Diğer yandan toplumsal değişim dinamikleri ve bu değişimin ortaya çıkardığı demokratik ve kültürel hak talepleri ile çözüm stratejilerinin paralel bir çizgide olması hem sosyolojik perspektifin derinleşmesi hem de gerçekçi çözüm önerilerinin geliştirilebilmesi için uygun bir zeminin oluşmasına da katkı sağlayacaktır.
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 7
Bu araştırma esas itibariyle, soruna ilişkin reel bazdaki verileri ve mevcut toplumsal algılamaları bilimsel verilerle ortaya koymayı amaçlamaktadır. Mevcut durum sorunun sadece bir terör sorunu olmadığını, PKK terörü bitmiş olsa dahi bölgede sosyolojik ve ekonomik boyutlarıyla insani bir sorunun devam edeceğini ortaya koymaktadır. Bu insani sorunun da; ekonomik problemler yanında, uzun süreden beri devam eden terör ve etkilerinden kaynaklanan post-travmatik sendromları gündeme getireceği açıktır.
Daha çok Kürt kökenli vatandaşlar ekseninde hissedilen Güneydoğu sorununun sosyolojik boyutu diğer boyutlarından daha fazla etki ve etkilenme gücüne sahip olmakla birlikte bu güne kadar konunun politik yönü daha çok gündemde kalmıştır. Bunda etkili olan en önemli faktör bölgedeki bireylerin sosyalizasyon sürecinde yaşamış oldukları siyasal toplumsallaşmadır. Siyasal toplumsallaşma, sosyal toplumsallaşmadan farklı olarak bireyin siyasal aktör ve ajanlar üzerinden topluma uyarlanmasıdır.
Sorunla ilgili kapsamlı bir saha çalışması yapılması ve bu çalışma sonucunda konuyla ilgili yeni tartışma alanları oluşturulması ve sorunun çözümüne katkıda bulunacak bilgi ve önerilerin kamuoyuyla paylaşılması birçok zorlukları da beraberinde getirecektir. Keza konuyla ilgili var olan ön kabullerin ve düşüncelerin sahadan elde edilen bilgilerle test edilmesi ve tartışılması da bir o kadar zor olacaktır. Ancak bütün bu zorluklara rağmen sorunun bu ve benzeri çalışmalarla daha çok gündeme gelmesi ve tartışılması kaçınılmaz bir zorunluluk olarak görülmektedir.
Araştırma, temelde bölgedeki her kültürel hak talebinin bir bölünme iması içermediği ve kimlik arayışının özü itibari ile insani bir durum olduğu ve bu durumun göz ardı edilmesinin ciddi toplumsal sorunları beraberinde getirebileceği tezine dayanarak yürütülmüştür. Bu sorunun terör ile birlikte gündeme gelmesi ise sorunun hem anlaşılmasını hem de çözülmesini zorlaştırmakta ve doğal olarak karşılıklı güvensiz bir ortamın oluşmasına neden olmaktadır.
Siyasi tercihlerden hareketle kişilerin sahip oldukları aidiyetlerin ve dünya görüşlerinin berrak bir biçimde anlaşıldığı veya ortaya konulduğu iddiası doğru değildir. Dolayısıyla siyasi tercihlerin yansıdığı seçim sonuçlarından hareketle bölgeye yönelik toplumsal tahlillerin yapılması gerçekçi sosyolojik analizler için yeterli değildir.
Çalışmanın konusunu bu raporun adıyla ‘’Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi’’ şeklinde kısaca ifade edebiliriz.
Bu çalışmanın temel amacı; uzun bir süreden beri devam eden Güneydoğu sorununun nedenlerini, etkilerini, toplumsal sonuçlarını ve geleceğe ilişkin dolaylı etkilerini analiz edecek bilgilere ulaşmaktır. Yaşanan sorunun etkilerinin toplumsal ve siyasal hayata nasıl yansıdığı, etnik bilinci nasıl etkilediği ve bireylerin içinde bulunmuş oldukları koşullardan nasıl ve ne yönde etkilendiğini tespit etmek de çalışmanın ana amaçları arasında sayılabilir.
Çalışma, konuyla ilgili genel ve özel olmak üzere iki temel hedefe sahiptir. Birincisi, sorunu anlamaya yönelik çalışmaları çeşitlendirmek ve entelektüel zenginlik sağlamak; ikincisi ise soruna çözüm arayışlarının bilimsel bilgi temelini ve dayanağını oluşturmaktır.
Bu bağlamda, çalışma ile, bölgenin ve bölge insanının sosyal, ekonomik ve kültürel yapısını ortaya koymak, bu yapıdaki çeşitlenmeleri tanımlamak, insanların sorun algısı/tanımı ile birlikte aidiyet ve birlikte yaşama algılarını ortaya koymak ve bu algı ve eğilimlerin sosyo-demografik değişken ve katmanlara göre farklılaşmasını analiz etmek hedeflenmektedir.
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 8
BİRİNCİ BÖLÜM ARAŞTIRMA METODOLOJİSİ
Bu bölümde, araştırmanın kapsam ve sınırlılıkları, çalışmada kullanılan veri
toplama yöntemi, örneklem seçimi, kullanılan soru kâğıdı, ölçek ve değişkenler, verilerin analiz öncesi düzenlenmesi ve veri analiz yöntemi hakkında bilgiler verilmiş, araştırma ve araştırmanın aşamalarındaki uygulamalar hakkında açıklamalar yapılmıştır.
1.1 ARAŞTIRMA KAPSAMI VE SINIRLILIKLARI Araştırma kapsam bakımından birçok disiplinin kesiştiği bir alan olarak görülebilir.
Ancak konunun sosyolojik bir olgu olduğu gerçeğinden hareketle temel bağlamın sosyolojik olması ve dolayısıyla da etnisite, kültürel çeşitlilik, aidiyet, kimlik ve toplumsal değerler ile toplayıcı ve dağıtıcı faktörleri kapsayan temel tartışmaları içermesi doğal görülmelidir. Aslında konuya tek disiplinli bir sınır çizmek pek kolay değildir. Ancak, her toplumsal olayın belli bir normatif kurala ve değer düzlemine dayandığını kabul etmek gerekir. Bu bağlamda etnik bilincin ve etnisitenin dayandığı temel toplumsal değerlerin ortaya konulması ve bu değerlerin yaptırım gücünün tespit edilmesi değerler sosyolojisi ve aynı zamanda da siyaset sosyolojisi ve hatta genel anlamda hukuk ile toplum ilişkisini konu edinen hukuk sosyolojisi çerçevesinde konunun değerlendirilmesi mümkündür.
Konunun antropoloji ve psikoloji ile olan ilişkisini sosyoloji ortak paydasında buluşturma çabası belki çok iddialı olabilir. Ancak şurası açıktır ki etnik bilinç ve milliyetçilik doğrudan toplumsal davranış biçimlerini belirleyen kimi somut pratiklere dayalı bir alandan gelen referanslara da sahiptir.
Konu her ne kadar birçok disiplini yakından ilgilendirmekte ise de, ne yazık ki yakın zamana kadar güvenlik konseptlerinin dışına çıkılabilmiş değildir. Konunun güvenlik boyutu da elbette çok önemlidir. Ancak bu boyutun baskın unsur haline gelmesi çözüm stratejilerinin üretilmesinde de etkili olmuş ve diğer boyutları, ön plana çıkması bir yana ikinci plana itmiştir. Gelinen noktada, güvenlik kaygılarını da dışlamadan konunun daha sivil bir alanda konuşulması ve tartışılması, bunun için de kapsamlı bir saha çalışması ile çeşitli disiplinlere ışık tutacak bilimsel veri temelinin hazırlanması zorunluluğu ortaya çıkmıştır.
Yeni politikalar belirleyebilmek ve buraya yönelik çalışmalar için gerekli alt yapıyı oluşturmak için yürütülmüş olan bu çalışma sonunda elde edilecek olan bilgilerle hayata geçirilecek olan projeler, devletin mevcudiyet nedenlerini de güçlendirecektir.
Özetle konu, karmaşık ve kapsamlı bir etki ve etkilenme alanına sahiptir. Sorun, Türkiye nüfusunun % 14-15’ini ilgilendiren büyük ölçekli bir sorundur ve Türkiye uzun yıllardan beri bu sorunla uğraşmaktadır. Bu süre içerisinde ciddi anlamda beşeri ve ekonomik potansiyelini heba etmiş ve bölge insanı da ciddi derecede bu travmadan etkilenmiştir. Araştırma alanı geniş kapsamlı bir alan olmakla beraber sayıca fazla bir örneklem üzerinden sorunla ilgili düşünce ve beklentilerin belirlenmeye çalışılması, yapılan araştırmaya hayati bir değer ve önem kazandırmaktadır.
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 9
1.2 ARAŞTIRMA EVRENİ VE ÖRNEKLEM
1.2.1 Araştırma Evreni Araştırma, Kürtlerin ve Zazaların Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde
yaşadıkları illerin büyük kısmı ile bölgeden göç edenlerin yoğun olarak yaşadıkları illerden İstanbul ve Mersin’in göç İle oluşan mahallelerini kapsamaktadır. Güvenlik, uygulama zorluğu ve maliyet faktörleri dikkate alınarak söz konusu illerde sadece il ve ilçe merkezleri araştırma evreni kapsamına alınmıştır. Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde araştırma yapılan iller; Gaziantep, Diyarbakır, Şanlıurfa, Malatya, Mardin, Van, Kahramanmaraş, Muş, Adıyaman, Batman, Elazığ, Ağrı, Erzurum, Bitlis, Siirt, Bingöl, Tunceli illerinden oluşmaktadır. Şırnak ve Hakkari illeri de araştırma evreni içinde yer almasına ve planlanmış olmasına rağmen, uygulamanın 29 Mart 2009 Yerel Seçimleri öncesine rastlaması ve seçim atmosferinin oluşturduğu gergin ortamın doğurduğu güvenlik riskleri nedeniyle bu iki ilde ve Ağrı ilinin Doğu Beyazıt ve Diyadin ilçelerinde uygulama yapılamamıştır.
1.2.2 Örneklem Seçim Metodu Örneklem seçimi için öncelikle TÜİK kayıtları esas alınmak istenmiş ve TÜİK
yetkilileri ile konu ayrıntılı olarak tartışılmıştır. Bu görüşmeler sonunda; Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemine göre bütün illerdeki hane adreslerinin veri tabanına yüklendiği ve TÜİK’in örneklem belirleme yazılımının bu adresleri 100’lü gruplara ayırdığı ve istenen örneklem miktarına göre her gruptan tesadüfî yöntemle bir veya ihtiyaca göre daha fazla adresin seçildiği öğrenilmiştir.
Araştırmanın temel amaçlarından birisi, yaş ve cinsiyet değişkenlerindeki farklılaşmayı saptamaktır. Araştırma yapılan bölgedeki sosyokültürel yapı dikkate alındığında hane adresi esaslı seçim yapıldığı takdirde, aile bireylerinin hane reisinin etkisi altında kalacağı ve her hanede arzu edilen her yaş grubundan yeterli birey bulunmasının pratik olarak mümkün olmayacağı görülmüştür. Yapılan çalışma bir seçim anketi olmadığından ve eğilimlerin tespitine dönük birçok hassas soruyu da içerdiğinden bireylerin özgür iradesinin yansıtılmasında sıkıntılar yaşanabileceği ve çalışma sonunda arzu edilen objektif ve gerçekçi sonuçlara ulaşılamayacağı değerlendirilmiştir.
Bu değerlendirmeden hareketle TÜİK’in hane adresi esasına dayalı sisteminin bu çalışma için uygun olmayacağı sonucuna ulaşılmıştır. Bunun yerine en son nüfus sayımı dikkate alınarak her ilde 1/1000 oranında anket uygulanması kararlaştırılmıştır.
İllerdeki uygulamalarda; il ve ilçe merkezlerinin gerçek nüfusları tespit edilerek anket uygulanacak miktarlar oranlı olarak dağıtılmıştır. İl ve ilçe merkezlerinde mahalle nüfusları belirlenerek bu oransal dağılım en alt düzeye kadar indirilmiştir. Uygulama esnasında mahallelerde alt bölümlere ayrılarak yeterli dağılım sağlanmıştır. Örneklem seçimi ise, en alt düzeye kadar indirilen kotalara (il-ilçe-mahalle-yaş-cinsiyet) uygun olarak ilgili mahalde rastgele olarak seçilen kişi veya adreslere gidilerek yapılmıştır.
En alt düzeye kadar belirlenen oransal kotalara göre kadın ve erkek örneklem miktarları, gerçek nüfus yapısındaki yaş gruplarının oransal dağılımı dikkate alınarak bu yaş gruplarına göre dağıtılmıştır. Bölge, yapısı itibariyle genç bir nüfusa sahip olduğundan çocuk nüfusun oranı diğer yaş gruplarına ilave edilmiştir. Değerlendirmede 18 yaş ve yukarısı esas olmakla birlikte, bölgedeki politizasyonun erken yaşlarda başlaması nedeniyle sadece eğilimlerin tespiti amacıyla 15-18 yaş arası nüfus grubu için de % 5’lik bir kota belirlenmiştir.
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 10
İstanbul ve Mersin illerinde özellikle göç İle oluşan mahalleler seçilerek bu tür yapılanmalardaki eğilimlerin tespiti amaçlanmıştır. Bu nedenle göç coğrafyası bir bütün olarak değil amaç doğrultusunda örneklendirilmiş ve incelenmiştir.
Erzurum ilinde ise Kürtlerin yaşadığı yerler ile Türklerle Kürtlerin beraberce yaşadıkları ilçe ve mahallelerde anket uygulanmış, tamamen Türklerden oluşan yerlerde anket uygulaması yapılmamıştır. Bu şekildeki uygulama ile esas hedef kitle olan Kürtler ve Zazalar ile ilgili bilgiler derlenirken, hem parasal hem de zamanca tasarruf sağlanmıştır.
Yukarıda belirtilen 3 il dışındaki diğer illerde, araştırma illerin bütününü ele alacak şekilde yapılmıştır. Böylece bu illerde yaşayan değişik oranlardaki ve değişik kaynaşma derecelerindeki farklı dil gruplarının eğilimleri ve düşüncelerinin de ayrıntılı olarak tespiti mümkün olmuştur.
Bingöl merkezde ve bütün ilçelerinde örneklem seçimi yapılmış ve anketler uygulanmış, ancak PKK/Öcalan Sempatisinin daha yoğun yaşandığı küçük ilçelerin bir kısmında uygulanan 60 anket formu kaybolmuştur. Bu durumun il bazında yapılan analizlerde, Bingöl için mevcut algı ve eğilimlerin biraz daha olumlu çıkmasına neden olduğu değerlendirilmektedir. Bingöl’de değerlendirmeye alınan örneklem sayısının çok az olması, söz konusu hatanın düzeltilmesini engellemiştir. Ancak kaybolan anketlerin toplam örneklem sayısı içerisinde çok küçük miktarda olması genel ve il gruplarında yapılan analiz sonuçlarını olumsuz olarak etkilememiştir.
1.2.3 Örneklemin Temsil Ediciliği Yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere; illerin gerçek nüfusları, gerçek yaş
grupları ve yeteri kadar cinsiyet kotası, gerçekçi ve yeterli bir dağılım sağlanacak şekilde belirlenip uygulandığından, örneklemin belirlenen ve uygulanan kotalar çerçevesinde yüksek düzeyde temsil edicilik özelliğine sahip olduğu değerlendirilmektedir. Çalışma evreninde hedeflenen bütün il, ilçe merkezlerine ait dağılım fazlasıyla sağlanmış bulunmaktadır.
Değerlendirme ve analizlerde, dil grupları yanında, 15 farklı sosyo-demografik değişkendeki her bir kategoriye göre algı ve eğilimlerin analiz edilmiş olmasının, örneklem seçimi ve kotaların belirlenmesinde yapılmış olabilecek muhtemel hataları ortadan kaldırdığı değerlendirilmektedir.
1.3 ARAŞTIRMA SORU KÂĞIDI (ANKET) VE UYGULAMA
1.3.1 Soru Kâğıdının Hazırlanması Soruların hazırlanmasında bölgedeki sosyolojik yapı ve değişimin tespiti, halkın
bölgedeki temel sorunlara bakışı ve çözüm önerileri ortaya konulmaya çalışılmıştır. Araştırmada sosyo-kültürel, sosyo-ekonomik, sosyo-politik ve demografik yapı ile ilgili sorular da anket formuna ilave edilmiştir.
Soruların belirlenmesinde, bölge yapısını iyi bilen uzmanlar ve çeşitli disiplinlerden bilim adamları ve akademisyenlerde faydalanılmıştır. Hazırlanan taslak soru kağıdı, iki kişilik bir ekiple bölgede yürütülen 15 günlük bir mülakat çalışması ile geliştirilmiştir. Anket formunun geliştirilmesi aşamasında yukarıda belirtilen uzman ekip ile altı defa toplantı yapılmıştır.
Denek sayısının fazla olması ve veri girişindeki hataların önlenmesi maksadıyla sorular optik kartlara bastırılmış ve uygulamadan sonra veriler optik okuyucu vasıtasıyla bilgisayar ortamına aktarılmıştır.
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 11
Soruların hazırlanması safhasında soruların kodlanmasına yardımcı olmak üzere bir kod kitapçığı hazırlanmıştır. Bu kitapçığa sorularla ilgili olarak gerekli olan bütün bilgiler sıralanarak kodlanmış ve uygulama esnasında seçenekler bu kitapçığa göre işaretlenmiştir.
1.3.2 Pilot Uygulama Sorular hazırlandıktan sonra Diyarbakır ve Şanlıurfa’da 200 ön uygulama
yapılmıştır. Ön uygulamanın büyük kısmı özellikle politikleşme düzeyi yüksek olan Diyarbakır’da yapılmıştır. Bu uygulamada anketörlerin bir kısmı büyük tepkilerle karşılaşmış, anket formları yırtılmış ve ajanlıkla suçlanmışlardır. Uygulama esnasında tepki çeken sorular ve ifadeler dikkatle incelenerek aynı maksada hizmet edecek şekilde ifadeler yumuşatılmıştır. Böylece yapılan ön uygulama sonunda sorular nihai şeklini almıştır. Pilot uygulama sonunda nihai şekli verilen ve 234 sorudan oluşan anket formu Ek’tedir.
Anket formu, sosyo-demografik bilgiler, yaş, eğitim, gelir durumu göç ve ikamet bilgileri, din ve mezhep mensubiyeti, dünya görüşü, etnik bilinç durumu, vatandaşlık ve aidiyet hisleri ile diğer konulara ilişkin duygu ve düşünceleri içermektedir. Anketler, optik okuyucu ile değerlendirilecek şekilde hazırlanmış ve uygulamalarda da bu özelliğine uygun olarak doldurulması sağlanmıştır.
1.3.3 Anketörlerin Seçilmesi Eğitilmesi ve Kontrolü Anketlerin uygulanmasında bölgede halen mevcut olan ve ticari amaçlı olarak
faaliyet gösteren şirketlerden istifade edilmesi düşünülmüştür. Verilen fiyat teklifleri daha az maliyetli olmakla birlikte soruların hassasiyeti ve ön uygulamada karşılaşılan zorluklar bu seçeneğin tercih edilmesini önlemiştir. Daha açık bir ifade ile güven endişesi zor olan yolu seçmeye neden olmuş, bu maksatla yedi il ve il grubundan, anket konusunda tecrübeli, Kürtçe ve Zazaca bilen, yaklaşık 200 bayan ve erkek üniversite öğrencisinden yararlanılmıştır.
Tecrübeli olmalarına bakılmayarak anketörlere ön eğitim verilmiş, her sorudan amaçlanan şeyin ne olduğu, özellikle hassas soruların nasıl sorulacağı, uygulama esnasında dikkat edilecek diğer hususlar, kod kitapçıkları kullanılarak optik kartların nasıl kodlanacağına ilişkin konularda yedi farklı ilde bir gün (sekiz saat) süreli ayrıntılı eğitim verilmiştir. Anketler uygulandıktan sonra %10 oranında uygulama ve doğru uygulanıp uygulanmadığı konuları telefonla kontrol edilmiştir. Ayrıca uygulama esnasında anketörler kiralanan minibüslerle toplu olarak anket mahalline götürülerek yerinde 10 gözetmenle fiziki gözetim ve kontrol de sağlanmıştır.
1.3.4 Soru Kâğıdının Uygulanması İstatistiksel kriterlere göre olması gereken miktardan fazla örneklem seçilmiş ve
uygulanmaya çalışılmıştır. Bunun nedeni çok zor bir alanda çalışılması dolayısıyla uygulama esnasında karşılaşılabilecek olumsuzlukların çalışma sonunda telafi edilmesine imkân sağlanmasıdır.
Uygulama, İl ve ilçe merkezlerinde bizzat Proje Yöneticisi, Proje uygulama alan sorumluları (dört kişi) ve seçilen 10 kontrolör tarafından bizzat yerinde nezaret edilmiştir. Uygulama 01 Ekim 2008 - 28 Şubat 2009 tarihleri arasında yapılmıştır.
Uygulamada herhangi bir sorun çıkmaması için valiliklerden izin belgeleri alınarak anketörlere birer nüshası verilmiş, böylece güvenlik güçlerinin müdahalelerinde izin belgeleri gösterilerek zaman kaybı önlenmiştir.
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 12
1.4 VERİLERİN TOPLANMASI VE ANALİZİ
1.4.1 Verilerin Toplanması ve Hazırlanması Optik okuyucu formu şeklinde hazırlanan soru kâğıtları ile toplanan veriler,
uygulama sonunda okutularak elektronik ortama aktarılmıştır. Sürenin daha fazla uzamaması ve anket formlarının kırışmaması için, uygulama
esnasında optik okuyucu formları üzerine sadece yeterli bir işaret konması, günün sonunda bir araya gelinerek rahat bir çalışma ortamında kodlamaların yapılması sağlanmıştır. Bu şekilde her gün bir araya gelme hem o günün değerlendirilmesine hem de ertesi günkü planlamanın yapılmasına uygun bir zemin oluşturmuştur. Böylece anketörler çok kısa bir sürede hem sorulara hâkim hale gelmiş, hem de karşılaşılan sorunlara çözüm getirilmiş ve tecrübeler paylaşılmıştır.
Toplanan ve elektronik ortama aktarılan verilerde SPSS (17.0) programı yardımıyla öncelikle veri temizliği ve düzenlemesi yapılmıştır.
Uygulamada, bazı yerlerde insanların korkarak doğruları söylemekten çekindikleri gözlenmiştir. Ön uygulamada da bu husus görüldüğünden hassas nitelikteki sorulara fikrim yok/söylemek istemiyorum seçenekleri eklenerek anket uygulanan şahısların doğru olmayan yanıltıcı beyanda bulunmalarının önüne geçilmeye çalışılmıştır. Verilerin temizlenmesi aşamasında, sorularda mutlak anlamda çelişki ifade edebilecek (Örneğin, bir soruda medeni durumuna bekâr dediği halde diğer bir soruda çocuk sayısı belirtmesi gibi) 37 farklı değişken çifti arasında çapraz kontrol yapılmak suretiyle, üç veya daha fazla sayıda tutarsızlık/çelişki barındıran soru kâğıdı diğer bilgilerinde gerçeği yansıtmayacağı görüşüyle çalışmadan tamamen çıkarılmıştır. Başlangıçta elektronik ortama aktarılan 9424 soru kâğıdı, bu şekildeki eleme ile 8607 sayısına indirgenmiştir. Böylece korku vb. çeşitli faktörler nedeniyle doğru beyanda bulunmayan veya çelişkili beyanda bulunan deneklerin değerlendirme dışı tutulması sağlanmıştır. Bu işlem örneklem sayısının yüksek tutulması sayesinde mümkün olmuştur. Cevaplarda tespit edilen diğer çok az sayıdaki çelişki ve tutarsızlıklar, yine çapraz kontrol yöntemiyle kayıp değere (missing) dönüştürülmüştür.
1.4.2 Veri Analizi ve Analiz Yöntemleri Anketlerden elde edilen veriler istatistiki analiz programına (SPSS 17.0)
aktarılmak suretiyle analize tabi tutulmuştur. Analizlerde aşağıdaki analiz yöntemleri kullanılmıştır:
• Faktör Analizi
• Tek Yönlü Varyans Analizi
• Korelâsyon Analizi
• Çapraz tablo
• Frekans dağılımları ve tanımlayıcı istatistikler Soru ve boyut bazındaki tüm değerler 0-100 ölçek aralığında alınmıştır. 100’lü
ölçekte ölçek skorunun yüksekliği, kişilerin soru ifadelerine katılım derecesinin/oranının, boyut bazında ise söz konusu eğilimin yüksekliğini göstermektedir. Yüzlü ölçekteki boyut/ölçek ve soru skorlarının değerlendirilmesinde; 0-30=Çok Düşük, 30,01-49,9=Düşük, 50-69,9=Orta Düzey, 70-89,9=Yüksek, 90 ve üzeri=Çok Yüksek olarak yorumlanmıştır.
Çalışmada, sürekli değişken niteliğindeki sosyo-demografik değişkenler (yaş-gelir-öğrenim durumu vb. değişkenler uç değerler temizlenerek normal dağılıma
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 13
yaklaştırılmış olsa da) ile algısal boyutta ölçülen eğilimler arasında doğrusal bir ilişki gözlenmediğinden bu iki değişken türü arasında korelâsyon ve regresyon analizleri yapılmamıştır. Analizlerde tam bir doğrusallık göstermeyen söz konusu sürekli değişkenlerin kategorik halleri bağımsız değişken alınarak kullanılmıştır.
Değişkenlere ait kodlama değerleri, yeni oluşturulan değişkenler ile çalışmada kullanılan ölçek ve boyutlar Ek soru kâğıdında verilmiştir.
Çalışmada, tanımlayıcı istatistikler sosyo-demografik değişkenlere göre farklılaşmayı da yansıtarak tüm örneklemi kapsayacak şekilde verilmiştir. Algısal boyut ve soruların genel istatistikleri de tüm örneklemi kapsayacak şekilde verilmiştir. Algısal boyut ve sorulardaki eğilimlerin, sosyo-demografik değişkenlere göre (ana dil dışındaki) analizinde, çözüm odaklı bir stratejiyi daha kısa bir raporla ortaya koymak amacıyla, sadece ana dili Kürtçe ve Zazaca olan kitle seçilmiş ve analizler bu örneklem üzerinden yapılmıştır. İlgili bölümlerde ve yorumlarda gerekli yerlerde bu ayrım vurgulanmıştır.
Çapraz tablolarda, satır/sütün değişken kategorisi içindeki yüzde değerleri verilmiş, ancak tablolardaki sıkışıklık nedeniyle yüzdenin satır/sütunlardan hangisi bazında alındığı ayrıca belirtilmemiştir. Buna rağmen, çapraz tablolarda toplam değerlerinin bulunduğu düzlem satır/sütun ayrımını açıkça göstermektedir.
Ölçeklerin geçerli örneklem sayıları (N), aynı ölçekte yer alan soruların örneklem sayılarının çok daha altındadır. Bu fark, sorulara kayıp değer (mising) ataması yapılmadığı için büyümüştür. Bu durum bazı ölçeklerde ölçek skorunun, çok az farkla da olsa, boyuttaki en yüksek ortalama değerli sorunun üzerinde veya en düşük ortalama değerli sorunun altında çıkmasına neden olmuştur. Kısaca, soru ve ölçek bazındaki örneklem sayılarındaki farklılaşmanın bu durumu yarattığını söyleyebiliriz. Benzer bir durum, farklılaşan örneklem kitleleri nedeniyle, boyutların farklı bağımsız (kategorik) değişkenlere göre analizinde de ortaya çıkmaktadır. Örnek olarak, ‘Devlete güven’ ölçek toplam skoru, ana dili Kürtçe/Zazaca olanlarda yaşa göre farklılaşma analizinde %60,38 iken, aynı skor cinsiyete göre farklılaşma analizinde örneklemdeki farklılaşma nedeniyle %60,96 olarak çıkmaktadır. Raporun akademisyenler dışında farklı kesimlere de sunulacak olması nedeniyle, konuyu açıklama gereği duyulmuştur.
Çalışmaya katılanların ekonomik durumlarının tespitinde üç farklı değişken kullanılmıştır. Bunlardan birincisi; ‘Geçinme Algısı’, ikincisi ‘Hanenin aylık toplam net geliri’ ve üçüncüsü ‘Hane toplam varlık değeri’dir. Hanenin ekonomik göstergeleri olmakla birlikte her üç değişken de veri tabanları ve yapıları itibariyle bir diğerinden farklıdır. ‘Geçinme Algısı’ olarak adlandırdığımız değişken kişilerin geçinme durumunu sorgulayan ve kanaatkârlıkla da bağlantılı olan subjektif bir ölçü iken, ‘Hanenin aylık toplam net geliri’ daha çok şehirli insanlarca beyan edilen, hane varlık değeriyle fazla örtüşmeyen düzenli geliri ifade etmektedir. Hane toplam varlık değeri ise sahip olunan varlıklardan (tarla-hayvan-traktör-ev- araba vb.) hareketle hesaplanan bir değişkendir. Bu üç ekonomik gösterge, analizlerde kimi zaman bir diğeri ile çelişir görünen bulgular ortaya çıkarmakla birlikte, değişkenlerin farklı olması nedeniyle sonuçları da tam olarak örtüşmemekte ve karşılaştırılabilir değildir. Ayrıca bu değişkenlerin, gelir/varlık beyanındaki yanlılık ve çekingenlik nedeniyle büyük oranda sübjektivite barındırıyor olması da muhtemeldir. Olumsuzluklara rağmen bu üç ekonomik parametrenin verdiği ipuçlarının dikkate değer olduğu değerlendirilmiş ve analizlerde üç değişken de kullanılarak sonuçları vurgulanmış ve yorumlanmıştır.
Analizlerde tablolaştırılan verilerden, daha vurgulu ifade edilmek istenenler tablodan hemen sonra grafik olarak da sunulmuştur. Rapor içindeki uyum ve daha basit bir anlatım amacıyla grafiklere, verilerin alındığı tablo numarasının aynısı şekil numarası olarak verilmiştir. Tablo ve Şekiller raporun giriş bölümünde aynı dizin içinde verilmiştir.
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 14
İKİNCİ BÖLÜM BULGULAR VE ANALİZLER
2.1 ARAŞTIRMAYA KATILANLARIN TANIMLAYICI İSTATİSTİKLERİ
2.1.1 Dil ve Etnik Köken İstatistikleri Ankete katılanların ana dile göre dağılım tablosu ve grafiği aşağıda verilmiştir.
Değerlendirmeye alınan 8607 kişiden ana dil sorusunu cevaplayan 8538 kişinin % 56,2’sinin ana dili Kürtçe, % 33,4’nün ana dili Türkçe, % 5,4’nün Zazaca ve %4,7’nin Arapçadır. Analizler temel olarak bu dört dil grubu üzerinden yapılmıştır.
Tablo-001 : Ana Dil Dağılım Tablosu
Şekil-001 : Ana Dil Dağılım Grafiği
Kişi Sayısı Yüzde Geçerli Yüzde Toplam Yüzde
KÜRTÇE 4797 55,7 56,2 56,2
TÜRKÇE 2850 33,1 33,4 89,6
ARAPÇA 398 4,6 4,7 94,2
ZAZACA 463 5,4 5,4 99,6
SÜRYANİCE 11 ,1 ,1 99,8
ERMENİCE 5 ,1 ,1 99,8
DİĞER 14 ,2 ,2 100,0
Toplam 8538 99,2 100,0 Cevapsız 69 ,8 Toplam 8607 100,0
4797
2850
398 46311 5 14
0
1000
2000
3000
4000
5000
6000
KÜRTÇE TÜRKÇE ARAPÇA ZAZACA SÜRYANİCE ERMENİCE DİĞER
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 15
Ana dili Kürtçe olanların %73,9’u evlerinde ikinci dil olarak Türkçeyi kullanmaktadırlar. Bu rakamlara Arapça ve Zazaca ile birlikte Türkçenin ikinci dil olarak kullanımını ilave ettiğimizde, ana dili Kürtçe olanların %79’nun evde ikinci bir dil olarak Türkçeyi kullandığını görmekteyiz. Ana dili Zazaca olanların %86,2’si, ana dili Arapça olanların ise %84’ü evde ikinci bir dil olarak Türkçeyi kullanmaktadırlar. Ana dili Türkçe olanlardan %20,7’si ise evde ikinci bir dil olarak Kürtçe kullanmaktadırlar. Ana dili Kürtçe olanların %19,1’inin evlerinde ikinci bir dil kullanılmamaktadır. Bu bulgu, ikinci bir dilin bilinmediği değil evde kullanılmadığı anlamını taşımaktadır.
Tablo-002 : Ana Dil * Evde Kullanılan İkinci Dil Çapraz Tablosu
ANA DİL
Toplam KÜRTÇE TÜRKÇE ARAPÇA ZAZACA
İKİNCİ DİL YOK Sayı 901 2046 41 34 3022 Yüzde (%) 19,1% 72,3% 10,6% 7,6% 36,0%
KÜRTÇE Sayı 0 587 16 19 622 Yüzde (%) ,0% 20,7% 4,1% 4,3% 7,4%
TÜRKÇE Sayı 3492 0 227 288 4007 Yüzde (%) 73,9% ,0% 58,5% 64,7% 47,8%
ARAPÇA Sayı 43 91 0 3 137 Yüzde (%) ,9% 3,2% ,0% ,7% 1,6%
ZAZACA Sayı 46 55 0 0 101 Yüzde (%) 1,0% 1,9% ,0% ,0% 1,2%
TÜRKÇE-KÜRTÇE Sayı 0 0 97 94 191 Yüzde (%) ,0% ,0% 25,0% 21,1% 2,3%
TÜRKÇE-ARAPÇA Sayı 138 0 0 2 140 Yüzde (%) 2,9% ,0% ,0% ,4% 1,7%
TÜRKÇE-ZAZACA Sayı 102 0 2 0 104 Yüzde (%) 2,2% ,0% ,5% ,0% 1,2%
DÖRT ANA DİL DİĞER GRUPLAMALAR
Sayı 6 51 5 5 67 Yüzde (%) ,1% 1,8% 1,3% 1,1% ,8%
Toplam Sayı 4728 2830 388 445 8391 Yüzde (%) 100,0% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0%
Ana dili Kürtçe olanların evde ikinci bir dil kullanma durum grafiği aşağıdadır.
Şekil-002 : Ana Dili Kürtçe Olanlarca Evde Kullanılan İkinci Dil Durumu Grafiği
19,1
73,9
2,9 2,2 1,0 0,90,0
20,0
40,0
60,0
80,0
100,0
EVDE İKİNCİ DİLKULLANILMIYOR
TÜRKÇE TÜRKÇE-ARAPÇA
TÜRKÇE-ZAZACA ZAZACA ARAPÇA
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 16
Kendisini birden fazla etnik kimlik ile tanımlayan kişi oranı %8,1’dir. Ancak burada birden fazla etnik kimlik tanımındaki ana kategori olan Türk-Kürt tanımı tabloya alınmış diğer çoklu tanımlar göz ardı edilmiştir.
Aşağıda ana dil ve etnik köken tanımlamasına ait çapraz tablo değerleri verilmiştir. Tablo değerlerini incelediğimizde, karşımıza kaynaşmış ve karışmış bir dil ve etnik köken tablosu çıkmaktadır. Bulguları şu şekilde özetleyebiliriz:
Etnik olarak kendisini Kürt olarak tanımlayanlardan ana dilini Türkçe olarak beyan edenlerin oranı %1,8’dir. Farklı bir okumayla, ana dilini Türkçe olarak beyan edenler içerisinde kendisini Kürt kimliği ile tanımlayanların oranı da %2,6’dır. Bu bulgular, Kürt kökenli insanlar arasında ana dili Türkçe olanların veya böyle bir kabulün bulunduğunu göstermektedir.
Etnik olarak kendisini Türk olarak tanımlayanlardan ana dilini Kürtçe olarak beyan edenler %4,4’dür. Benzer şekilde ana dilini Kürtçe olarak beyan edenler içerisinde kendisini etnik olarak Türk tanımlayanların oranı ise %2,8’dır. Bu iki bulgudan hareketle, Ana dili Kürtçe olan insanların bir kısmında etnik köken olarak Türk kimliğinin benimsendiği söylenebilir.
Etnik olarak kendisini Türk-Kürt kimliği ile tanımlayanların oranı ana dili Kürtçe olanlar içerisinde %7,2 ve ana dili Türkçe olanlar içerisinde %1,2’dir. Türk-Kürt ikili kimlik tanımlamasını yapanlar içerisinde ana dili Kürtçe olanlar %90,6’lık bir oranı teşkil ederken, ana dili Türkçe olanların oranı % 9,4’dır. Bu bulgular, iki grup arasındaki ortak aile bağları ile açıklanabileceği gibi Türk ve Kürt kimliklerinin farklı etnik kimlik olarak algılanmasına tepki olarak yapılan tanımlamalar olarak da yorumlanabilir.
Tablo-003 : Ana Dil * Etnik Köken Tanımlama Çapraz Tablosu
ETNİK KÖKEN
ANA DİL Toplam KÜRTÇE TÜRKÇE ARAPÇA ZAZACA
TÜRK Sayı 122 2629 21 0 2772 Satır Yüzde (%) 4,4% 94,8% ,8% ,0% 100,0% Sütun Yüzde (%) 2,8% 96,2% 6,8% ,0% 36,2% KÜRT Sayı 3852 72 11 0 3935 Satır Yüzde (%) 97,9% 1,8% ,3% ,0% 100,0% Sütun Yüzde (%) 89,7% 2,6% 3,6% ,0% 51,4% ZAZA Sayı 11 0 0 325 336 Satır Yüzde (%) 3,3% ,0% ,0% 96,7% 100,0% Sütun Yüzde (%) ,3% ,0% ,0% 100,0% 4,4% ARAP Sayı 0 0 276 0 276 Satır Yüzde (%) ,0% ,0% 100,0% ,0% 100,0% Sütun Yüzde (%) ,0% ,0% 89,6% ,0% 3,6% TÜRK-KÜRT Sayı 310 32 0 0 342 Satır Yüzde (%) 90,6% 9,4% ,0% ,0% 100,0% Sütun Yüzde (%) 7,2% 1,2% ,0% ,0% 4,5%
Toplam Sayı 4295 2733 308 325 7661 Satır Yüzde (%) 56,1% 35,7% 4,0% 4,2% 100,0% Sütun Yüzde (%) 100,0% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0%
Yukarıdaki tablo bulgularından hareketle, etnik kimlik tanımlamalarının ortak aile bağı ve diğer nedenlerle daha geçişken ve çoklu olduğu, bu sebeple verilere dayalı yapılacak analizlerde etnik köken yerine daha belirleyici olan ana dil değişkeninin ayrışmayı sağlayan ana kategori olarak alınmasının daha doğru olduğu değerlendirmesi yapılmıştır. Bu sebeple, algısal ve değer boyutundaki verilerin analizlerinde yer yer etnik kökene dayalı farklılaşmalar incelenmiş olsa da temel farklılaşma boyutu olarak ana dil alınmıştır.
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 17
Örneklemin Ana dile ve il gruplarına göre dağılımı aşağıdaki tabloda verilmiştir. Tüm iller içerisinde ana dili Kürtçe olanlar %56,4’lük bir oranı teşkil ederken, bu oran terörün daha yoğun yaşandığı illerde %73,1, terörün fazla yaşanmadığı illerde %39,7 ve göç ile oluşan mahallelerde %64,6 oranındadır.
Tablo-004 : Ana Dil * İl Grupları Çapraz Tablosu
İL
ANA DİL Toplam KÜRTÇE TÜRKÇE ARAPÇA ZAZACA
TERÖRÜN YAŞANDIĞI İLLER (BAT-BİN-BİT-DİY-MAR-MUŞ-SİİRT-
TUN-VAN-AĞR)
Sayı 2871 502 223 333 3929 Yüzde (%) 73,1% 12,8% 5,7% 8,5% 100,0%
TERÖRÜN FAZLA YAŞANMADIĞI İLLER (ADI-ELA-ERZ-GANT-KMRŞ-
MAL-URF)
Sayı 1641 2221 164 112 4138 Yüzde (%) 39,7% 53,7% 4,0% 2,7% 100,0%
GÖÇ İLE OLUŞAN MAHALLELER (İST-MERSİN)
Sayı 285 127 11 18 441 Yüzde (%) 64,6% 28,8% 2,5% 4,1% 100,0%
Toplam Sayı 4797 2850 398 463 8508
Yüzde (%) 56,4% 33,5% 4,7% 5,4% 100,0%
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 18
2.1.2 Öğrenim Durumu İstatistikleri Örneklemin %15’i ilkokul mezunu veya okuryazar değildir. Cinsiyete göre analiz
yapıldığında okuryazar değil/okuryazar olanların oranı erkeklerde %11,9 iken bu oran kadınlarda %22,7’ye yükselmektedir. Aynı şekilde ön lisans ve üzerinde eğitime sahip birey oranı erkeklerde %22,9 iken bu oran kadınlarda %17,0’a düşmektedir.
Tablo-005 : Cinsiyet * Öğrenim Durumu Çapraz Tablosu
Cinsiyet
Toplam Kadın Erkek
Okuryazar değil - okuryazar Sayı 524 691 1215
Yüzde (%) 22,7% 11,9% 15,0%
İlköğretim (ilk-ortaokul) Sayı 812 2059 2871
Yüzde (%) 35,2% 35,6% 35,5%
Orta öğretim (lise) Sayı 579 1707 2286
Yüzde (%) 25,1% 29,5% 28,3%
Ön lisans-lisans-lisansüstü Sayı 392 1326 1718
Yüzde (%) 17,0% 22,9% 21,2% Toplam Sayı 2307 5783 8090
Yüzde (%) 100,0% 100,0% 100,0%
22,7%
35,2%
25,1%
17,0%11,9%
35,6%29,5%
22,9%15,0%
35,5%28,3%
21,2%
0%
20%
40%
60%
80%
100%
Okuryazar değil -okuryazar
İlköğretim (ilk-ortaokul) Orta öğretim (lise) Ön lisans-lisans-lisansüstü
KADIN ERKEK TOPLAM
Şekil-005 : Cinsiyet * Öğrenim Durumu Grafiği
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 19
Yaşa göre analiz yapıldığında ise Okuryazar değil/okuryazar olan oranı 15-25 yaş grubunda %5,9 iken bu oran 56 yaş ve üzerinde %48,4’e yükselmektedir. Aynı şekilde ön lisans ve üzerinde eğitime sahip birey oranı 15-25 yaş grubunda %27,4 iken bu oran 56 yaş ve üzerinde %3,4’e düşmektedir.
Tablo-006 : Yaş * Öğrenim Durumu Çapraz Tablosu
YAŞ
Toplam 15-25
yaş 26-40 yaş 41-55 yaş 56 ve üzeri
Okuryazar değil - okuryazar Sayı 135 378 414 202 1129
Yüzde (%) 5,9% 11,1% 28,6% 48,4% 14,9%
İlköğretim (ilk-orta okul) Sayı 540 1265 706 161 2672
Yüzde (%) 23,5% 37,1% 48,8% 38,6% 35,3%
Orta öğretim (lise) Sayı 992 909 202 40 2143
Yüzde (%) 43,2% 26,7% 14,0% 9,6% 28,3%
Ön lisans-lisans-lisans üstü Sayı 629 854 125 14 1622
Yüzde (%) 27,4% 25,1% 8,6% 3,4% 21,4% Toplam Sayı 2296 3406 1447 417 7566
Yüzde (%) 100,0% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0%
5,9%
23,5%
43,2%
11,1%
37,1%
25,1%28,6%
48,8%
8,6%
48,4%
9,6%3,4%
27,4%26,7%
14,0%
38,6%
0%
20%
40%
60%
80%
100%
Okuryazar değil -okuryazar
İlköğretim (ilk-orta okul) Orta öğretim (lise) Ön lisans-lisans-lisansüstü
15-25 yaş 26-40 yaş 41-55 yaş 56 ve üzeri
Şekil-006 : Yaş * Öğrenim Durumu Grafiği
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 20
Ana dil ve yaşa göre öğrenim durumu çapraz tablosunda, 56 yaş ve üzeri grupta okuryazar değil-okuryazar oranı ana dili Türkçe olanlarda %31,4, Zazaca olanlarda %43,8, Arapça olanlarda %52,9 iken ana dili Kürtçe olanlarda %56,4’e yükseldiği görülmektedir.
Tablo olarak rapora konmamakla birlikte, Terörün daha fazla yaşandığı illerde, 56 yaş ve üzeri, ana dili Kürtçe olan kadınlarda okuryazar değil-okuryazar oranı %88,6, ilçe merkezlerinde ise bu oran %93,1 olarak bulgulanmıştır.
Tablo-007 : Ana Dil * Yaş * Öğrenim Durumu Çapraz Tablosu
ANA DİL
ÖĞRENİM DURUMU
Toplam
OKURYAZAR DEĞİL/
OKURYAZAR İLK
ÖĞRETİM ORTA
ÖĞRETİM
ÖN LİSANS
VE ÜZERİ KÜRTÇE 15-25 YAŞ Sayı 91 339 569 300 1299
Yüzde (%) 7,0% 26,1% 43,8% 23,1% 100,0% 26-40 YAŞ Sayı 285 719 469 387 1860 Yüzde (%) 15,3% 38,7% 25,2% 20,8% 100,0% 41-55 YAŞ Sayı 308 374 91 65 838 Yüzde (%) 36,8% 44,6% 10,9% 7,8% 100,0% 56 VE ÜZERİ Sayı 145 86 22 4 257 Yüzde (%) 56,4% 33,5% 8,6% 1,6% 100,0% Toplam Sayı 829 1518 1151 756 4254 Yüzde (%) 19,4% 35,7% 27,1% 17,8% 100,0%
TÜRKÇE 15-25 YAŞ Sayı 27 153 315 250 745 Yüzde (%) 3,6% 20,5% 42,3% 33,6% 100,0% 26-40 YAŞ Sayı 51 421 346 346 1164 Yüzde (%) 4,4% 36,2% 29,7% 29,7% 100,0% 41-55 YAŞ Sayı 65 263 82 48 458 Yüzde (%) 14,2% 57,4% 17,9% 10,5% 100,0% 56 VE ÜZERİ Sayı 38 61 15 7 121 Yüzde (%) 31,4% 50,4% 12,4% 5,8% 100,0% Toplam Sayı 181 898 758 651 2488 Yüzde (%) 7,3% 36,1% 30,5% 26,2% 100,0%
ARAPÇA 15-25 YAŞ Sayı 7 23 55 37 122 Yüzde (%) 5,7% 18,9% 45,1% 30,3% 100,0% 26-40 YAŞ Sayı 13 48 28 42 131 Yüzde (%) 9,9% 36,6% 21,4% 32,1% 100,0% 41-55 YAŞ Sayı 18 33 11 6 68 Yüzde (%) 26,5% 48,5% 16,2% 8,8% 100,0% 56 VE ÜZERİ Sayı 9 6 1 1 17 Yüzde (%) 52,9% 35,3% 5,9% 5,9% 100,0% Toplam Sayı 47 110 95 86 338 Yüzde (%) 13,9% 32,5% 28,1% 25,4% 100,0%
ZAZACA 15-25 YAŞ Sayı 5 20 44 36 105 Yüzde (%) 4,8% 19,0% 41,9% 34,3% 100,0% 26-40 YAŞ Sayı 21 64 61 72 218 Yüzde (%) 9,6% 29,4% 28,0% 33,0% 100,0% 41-55 YAŞ Sayı 18 29 17 6 70 Yüzde (%) 25,7% 41,4% 24,3% 8,6% 100,0% 56 VE ÜZERİ Sayı 7 6 2 1 16 Yüzde (%) 43,8% 37,5% 12,5% 6,3% 100,0% Toplam Sayı 51 119 124 115 409 Yüzde (%) 12,5% 29,1% 30,3% 28,1% 100,0%
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 21
Ana dil ve il gruplarına göre çapraz analiz yapıldığında, terörün yaşandığı illerde Okuryazar değil-Okuryazar oranı ana dili Türkçe olanlarda %9,8, Zazaca olanlarda %14,0, Arapça olanlarda %16,9 olduğu görülmektedir. Bu oran ana dil Kürtçe olanlarda ise %22,4’e yükselmektedir. Yine terörün yaşandığı illerde ön lisans ve üzerinde eğitime sahip birey oranı ana dili Türkçe olanlarda %33,6, Zazaca olanlarda %26,1, Arapça olanlarda %28,6 iken bu oran ana dili Kürtçe olanlarda %15,5’e düşmektedir.
Tablo-008 : Ana Dil * İl Grubu * Öğrenim Durumu Çapraz Tablosu
ÖĞRENİM DURUMU
Toplam OK
UR
YA
ZAR
D
EĞ
İL/
OK
UR
YA
ZAR
İLK
Ö
ĞR
RE
TİM
OR
TA
ÖĞ
RR
ETİ
M
ÖN
LİS
AN
S
VE
ÜZE
Rİ
KÜ
RTÇ
E
TERÖRÜN YAŞANDIĞI İLLER (BAT-BİN- BİT-DİY-MAR-MUŞ-SİİRT-TUN-VAN-AĞR)
Sayı 617 920 787 427 2751 Yüzde (%) 22,4% 33,4% 28,6% 15,5% 100,0% TERÖRÜN FAZLA YAŞANMADIĞI İLLER
(ADI-ELA-ERZ-GANT-KMRŞ-MAL-URF)
Sayı 260 614 378 323 1575 Yüzde (%) 16,5% 39,0% 24,0% 20,5% 100,0% GÖÇ İLE OLUŞAN MAHALLELER
(İST-MERSİN) Sayı 37 123 77 45 282
Yüzde (%) 13,1% 43,6% 27,3% 16,0% 100,0% Toplam Sayı 914 1657 1242 795 4608
Yüzde (%) 19,8% 36,0% 27,0% 17,3% 100,0%
TÜR
KÇ
E
TERÖRÜN YAŞANDIĞI İLLER Sayı 45 98 163 155 461 Yüzde (%) 9,8% 21,3% 35,4% 33,6% 100,0% TERÖRÜN FAZLA YAŞANMADIĞI İLLER
Sayı 153 837 600 496 2086
Yüzde (%) 7,3% 40,1% 28,8% 23,8% 100,0% GÖÇ İLE OLUŞAN MAHALLELER
Sayı 3 26 44 45 118
Yüzde (%) 2,5% 22,0% 37,3% 38,1% 100,0% Toplam Sayı 201 961 807 696 2665
Yüzde (%) 7,5% 36,1% 30,3% 26,1% 100,0%
AR
AP
ÇA
TERÖRÜN YAŞANDIĞI İLLER Sayı 36 63 53 61 213 Yüzde (%) 16,9% 29,6% 24,9% 28,6% 100,0% TERÖRÜN FAZLA YAŞANMADIĞI İLLER
Sayı 15 59 49 32 155
Yüzde (%) 9,7% 38,1% 31,6% 20,6% 100,0% GÖÇ İLE OLUŞAN MAHALLELER
Sayı 3 6 0 2 11
Yüzde (%) 27,3% 54,5% ,0% 18,2% 100,0% Toplam Sayı 54 128 102 95 379
Yüzde (%) 14,2% 33,8% 26,9% 25,1% 100,0%
ZAZA
CA
TERÖRÜN YAŞANDIĞI İLLER Sayı 44 94 94 82 314 Yüzde (%) 14,0% 29,9% 29,9% 26,1% 100,0% TERÖRÜN FAZLA YAŞANMADIĞI İLLER
Sayı 9 26 32 33 100
Yüzde (%) 9,0% 26,0% 32,0% 33,0% 100,0% GÖÇ İLE OLUŞAN MAHALLELER
Sayı 2 4 5 7 18
Yüzde (%) 11,1% 22,2% 27,8% 38,9% 100,0% Toplam Sayı 55 124 131 122 432
Yüzde (%) 12,7% 28,7% 30,3% 28,2% 100,0%
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 22
2.1.3 Hane Halkı Ekonomik Durum İstatistikleri İş/Meslek durumu ve cinsiyete göre dağılımı aşağıdaki çapraz tabloda verilmiştir.
Örneklemin %47,7’i işsiz, öğrenci ve ev kadınlarından oluşmaktadır. Çalışan nüfus oranı ise %52,3’tür.
Tablo-009 : İş/Meslek Durumu * Cinsiyet Çapraz Tablosu
CİNSİYET
Toplam KADIN ERKEK İŞSİZ Sayı 157 768 925 Yüzde (%) 6,9% 14,2% 12,1% KAMU ÇALIŞANI Sayı 210 840 1050 Yüzde (%) 9,3% 15,6% 13,7% ÖZEL SEKTÖR İŞÇİ Sayı 162 750 912 Yüzde (%) 7,1% 13,9% 11,9% SERBEST MESLEK-
ESNAF-TÜCCAR Sayı 119 1251 1370
Yüzde (%) 5,3% 23,2% 17,9% ÇİFTÇİ Sayı 50 623 673 Yüzde (%) 2,2% 11,5% 8,8% EV KADINI Sayı 1106 0 1106 Yüzde (%) 48,8% ,0% 14,4% ÖĞRENCİ Sayı 462 1162 1624 Yüzde (%) 20,4% 21,5% 21,2%
Toplam Sayı 2266 5394 7660 Yüzde (%) 100,0% 100,0% 100,0%
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 23
Terörün daha fazla yaşandığı illerde kendisini işsiz olarak tanımlayanların oranı erkeklerde 19,2 iken, terörün daha az yaşandığı illerde bu oran %10’dur.
Tablo-010 : İl Gruplarına Göre İş/Meslek Durumu * Cinsiyet Çapraz Tablosu
iL
İŞ/MESLEK
CİNSİYET Toplam KADIN ERKEK
TER
ÖR
ÜN
YA
ŞA
ND
IĞI İ
LLE
R
(BA
T-B
İN-B
İT-D
İY-M
AR
-MU
Ş-S
İİRT-
TUN
-VA
N-A
ĞR
)
İŞSİZ Sayı 99 473 572 Yüzde (%) 9,0% 19,2% 16,1% KAMU ÇALIŞANI Sayı 113 482 595 Yüzde (%) 10,3% 19,6% 16,7% ÖZEL SEKTÖR İŞÇİ Sayı 53 228 281 Yüzde (%) 4,8% 9,3% 7,9% SERBEST MESLEK-
ESNAF-TÜCCAR
Sayı 47 500 547 Yüzde (%) 4,3% 20,3% 15,4% ÇİFTÇİ Sayı 23 339 362 Yüzde (%) 2,1% 13,8% 10,2% EV KADINI Sayı 548 0 548 Yüzde (%) 49,8% ,0% 15,4% ÖĞRENCİ Sayı 218 437 655 Yüzde (%) 19,8% 17,8% 18,4%
Toplam Sayı 1101 2459 3560 Yüzde (%) 100,0% 100,0% 100,0%
TER
ÖR
ÜN
FA
ZLA
YA
ŞA
NM
AD
IĞI İ
LLE
R
(AD
I-ELA
-ER
Z-G
AN
T-K
MR
Ş-M
AL-
UR
F)
İŞSİZ Sayı 48 263 311 Yüzde (%) 4,5% 10,0% 8,4% KAMU ÇALIŞANI Sayı 89 339 428 Yüzde (%) 8,4% 12,8% 11,6% ÖZEL SEKTÖR İŞÇİ Sayı 87 423 510 Yüzde (%) 8,2% 16,0% 13,8% SERBEST MESLEK-
ESNAF-TÜCCAR
Sayı 63 661 724 Yüzde (%) 5,9% 25,0% 19,6% ÇİFTÇİ Sayı 25 274 299 Yüzde (%) 2,4% 10,4% 8,1% EV KADINI Sayı 526 0 526 Yüzde (%) 49,6% ,0% 14,2% ÖĞRENCİ Sayı 223 682 905 Yüzde (%) 21,0% 25,8% 24,4%
Toplam Sayı 1061 2642 3703 Yüzde (%) 100,0% 100,0% 100,0%
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 24
İşsizlik oranı, okuryazar değil/okuryazarlar arasında 19,9 iken, lise mezunları arasında bu oran %9,9’a, ön lisans ve üzerindeki öğrenim düzeylerinde %6,3’e düşmektedir.
Tablo-011 : İş/Meslek Durumu * Öğrenim Durumu Çapraz Tablosu
ÖĞRENİM DURUMU
Toplam
OKURYAZAR DEĞİL/
OKURYAZAR İLK
ÖĞRRETİM ORTA
ÖĞRRETİM ÖN LİSANS VE ÜZERİ
İŞSİZ Sayı 216 390 205 99 910 Yüzde (%) 19,9% 15,1% 9,9% 6,3% 12,4% KAMU ÇALIŞANI Sayı 46 151 274 554 1025 Yüzde (%) 4,2% 5,9% 13,2% 35,2% 14,0% ÖZEL SEKTÖR İŞÇİ
Sayı 83 323 288 205 899
Yüzde (%) 7,7% 12,5% 13,9% 13,0% 12,3% SERBEST MESLEK-
ESNAF-TÜCCAR
Sayı 129 678 397 157 1361 Yüzde (%) 11,9% 26,3% 19,1% 10,0% 18,6% ÇİFTÇİ Sayı 220 339 91 18 668 Yüzde (%) 20,3% 13,1% 4,4% 1,1% 9,1% EV KADINI Sayı 389 514 158 27 1088 Yüzde (%) 35,9% 19,9% 7,6% 1,7% 14,9% ÖĞRENCİ Sayı 0 183 666 514 1363 Yüzde (%) ,0% 7,1% 32,0% 32,7% 18,6%
Toplam Sayı 1083 2578 2079 1574 7314 Yüzde (%) 100,0% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0%
İşsizlik oranı, ana dili Türkçe olanlarda 6,2 iken bu oran ana dili Kürtçe olanlarda
15,6’dır.
Tablo-012 : İş/Meslek Durumu * Ana Dil Çapraz Tablosu
ANA DİL Toplam KÜRTÇE TÜRKÇE ARAPÇA ZAZACA
İŞSİZ Sayı 678 155 41 47 921 Yüzde (%) 15,6% 6,2% 11,7% 11,4% 12,1% KAMU ÇALIŞANI Sayı 522 399 44 84 1049 Yüzde (%) 12,0% 15,9% 12,5% 20,4% 13,8% ÖZEL SEKTÖR İŞÇİ Sayı 482 349 40 36 907 Yüzde (%) 11,1% 13,9% 11,4% 8,8% 11,9% SERBEST MESLEK-
ESNAF-TÜCCAR
Sayı 715 492 77 76 1360 Yüzde (%) 16,4% 19,6% 21,9% 18,5% 17,8% ÇİFTÇİ Sayı 485 142 33 16 676 Yüzde (%) 11,1% 5,7% 9,4% 3,9% 8,9% EV KADINI Sayı 620 381 37 65 1103 Yüzde (%) 14,2% 15,2% 10,5% 15,8% 14,5% ÖĞRENCİ Sayı 853 591 79 87 1610 Yüzde (%) 19,6% 23,6% 22,5% 21,2% 21,1%
Toplam Sayı 4355 2509 351 411 7626 Yüzde (%) 100,0% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0%
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 25
İşsiz olarak beyanda bulunanların oranı il merkezlerinde %11 iken, ilçe merkezlerinde bu oran 13,7’dir.
Tablo-013 : İş/Meslek Durumu * İl-İlçe Merkezi Çapraz Tablosu
İL-İLÇE MERKEZİ
Toplam İL MERKEZİ İLÇE İŞSİZ Sayı 500 430 930 Yüzde (%) 11,0% 13,7% 12,1% KAMU ÇALIŞANI Sayı 649 407 1056 Yüzde (%) 14,2% 13,0% 13,7% ÖZEL SEKTÖR İŞÇİ
Sayı 661 252 913
Yüzde (%) 14,5% 8,0% 11,9% SERBEST MESLEK-
ESNAF-TÜCCAR
Sayı 842 535 1377 Yüzde (%) 18,5% 17,0% 17,9% ÇİFTÇİ Sayı 186 499 685 Yüzde (%) 4,1% 15,9% 8,9% EV KADINI Sayı 671 442 1113 Yüzde (%) 14,7% 14,1% 14,5% ÖĞRENCİ Sayı 1048 577 1625 Yüzde (%) 23,0% 18,4% 21,1%
Toplam Sayı 4557 3142 7699 Yüzde (%) 100,0% 100,0% 100,0%
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 26
2.1.4 İkamet ve Göç İstatistikleri Değerlendirmeye alınan örneklemin illere dağılımı tablosu aşağıda verilmiştir:
Tablo-014 : Örneklemin İllere Dağılımı Tablosu
SIKLIK YÜZDE % İL ADIYAMAN 353 4,1 AĞRI 287 3,3 BİNGÖL 150 1,7 BİTLİS 241 2,8 DİYARBAKIR 1226 14,2 ELAZIĞ 301 3,5 ERZURUM 261 3,0 GAZİANTEP 1324 15,4 MERSİN 150 1,7 İSTANBUL 294 3,4 MALATYA 617 7,2 KAHRAMANMARAŞ 433 5,0 MARDİN 582 6,8 MUŞ 326 3,8 SİİRT 218 2,5 TUNCELİ 121 1,4 ŞANLIURFA 890 10,3 VAN 484 5,6 BATMAN 349 4,1 TOPLAM 8607 100
Örneklemin %59,6’sı il merkezlerinde, %40,4’ü ise ilçe merkezlerinde
yaşayanlardan oluşmaktadır. İstanbul’da uygulamanın tamamı il merkezinde göç ile oluşan mahallelerde yapılmıştır.
Değerlendirmeye alınan örneklemin göç yaşamış olma durumuna göre illere dağılımı tablo ve grafik olarak aşağıda verilmiştir. Çalışmanın gerçekleştirildiği iller içerisinde, yaşadığı yere başka bir yerden göç etmiş kişi oranı en düşük iller Muş (%3,0), Adıyaman (%8,7) ve Ağrı (%9,6) iken, en yüksek iller Mersin (Göç İle Oluşan Mahalleler) (%72,6), İstanbul (Göç İle Oluşan Mahalleler) (%69,7), Elazığ (%33,0) ve Gaziantep (%30,1)’dir. Toplam bazda örneklemin %23,8’i yaşadığı yere başka bir yerden göç etmiştir.
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 27
Tablo-015 : Örneklemin Göç Yaşamış Olma Durumuna Göre İllere Dağılımı Tablosu
ŞU AN YAŞADIĞINIZ YERE BAŞKA BİR YERDEN Mİ GÖÇ ETTİNİZ?
Toplam HAYIR EVET
ADIYAMAN Sayı 295 28 323 Yüzde (%) 91,3% 8,7% 100,0%
AĞRI Sayı 244 26 270 Yüzde (%) 90,4% 9,6% 100,0%
BİNGÖL Sayı 98 40 138 Yüzde (%) 71,0% 29,0% 100,0%
BİTLİS Sayı 171 32 203 Yüzde (%) 84,2% 15,8% 100,0%
DİYARBAKIR Sayı 974 173 1147 Yüzde (%) 84,9% 15,1% 100,0%
ELAZIĞ Sayı 175 86 261 Yüzde (%) 67,0% 33,0% 100,0%
ERZURUM Sayı 177 51 228 Yüzde (%) 77,6% 22,4% 100,0%
GAZİANTEP Sayı 853 368 1221 Yüzde (%) 69,9% 30,1% 100,0%
MERSİN Sayı 40 106 146 Yüzde (%) 27,4% 72,6% 100,0%
İSTANBUL ( Göç İle Oluşan Mahalleler )
Sayı 89 205 294 Yüzde (%) 30,3% 69,7% 100,0%
MALATYA Sayı 447 111 558 Yüzde (%) 80,1% 19,9% 100,0%
KAHRAMANMARAŞ Sayı 320 56 376 Yüzde (%) 85,1% 14,9% 100,0%
MARDİN Sayı 348 97 445 Yüzde (%) 78,2% 21,8% 100,0%
MUŞ Sayı 196 6 202 Yüzde (%) 97,0% 3,0% 100,0%
SİİRT Sayı 125 53 178 Yüzde (%) 70,2% 29,8% 100,0%
TUNCELİ Sayı 87 27 114 Yüzde (%) 76,3% 23,7% 100,0%
ŞANLIURFA Sayı 571 195 766 Yüzde (%) 74,5% 25,5% 100,0%
VAN Sayı 295 91 386 Yüzde (%) 76,4% 23,6% 100,0%
BATMAN Sayı 208 36 244 Yüzde (%) 85,2% 14,8% 100,0%
Toplam Sayı 5713 1787 7500 Yüzde (%) 76,2% 23,8% 100,0%
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 28
Şekil-015 : Örneklemin Göç Yaşamış Olma Durumuna Göre İllere Dağılım Grafiği
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 29
Göçe neden olan faktörler arasında %47,9 ortalama ile ekonomik nedenler en önemli göç faktörü olarak belirtilmiştir. Çocukların eğitimi ve daha iyi bir gelecek ikinci en önemli göç nedeni olarak (%20,4) belirtilmiştir. Terör (%9,0) ve kan davası (%5,8) ikincil öneme sahip göç nedenleridir.
Güvenlik nedeniyle köy boşaltma ve PKK/Hizbullah/Terör nedeniyle göç etmenin birbiriyle ilişkili olduğu düşünüldüğünde, terör olgusunun bir sonucu olarak her beş kişiden birinin yaşadığı yeri terk etmek zorunda kaldığı görülmektedir.
Tablo-016 : Göçe Neden Olan Faktörlerin Öncelik Sıralaması
N
Ort. (%) Geçerli Cevapsız
EKONOMİK NEDENLER (İŞSİZLİK-FAKİRLİK) 1732 6875 47,92 ÇOCUKLARIN EĞİTİMİ VE DAHA İYİ BİR GELECEK 1732 6875 20,44
DİĞER NEDENLER 1732 6875 15,94 YENİ SOSYAL İMKÂNLAR VE FIRSATLAR 1732 6875 14,03 GÜVENLİK NEDENİYLE KÖY BOŞALTMA 1732 6875 12,12
PKK/HİZBULLAH/TERÖR 1732 6875 9,01 KAN DAVASI 1732 6875 5,89
47,9
20,414,0 12,1 9,0 5,9
15,9
0
20
40
60
80
100
EK
ON
OM
İK N
ED
EN
LER
(İŞ
SİZ
LİK
-FA
KİR
LİK
)
ÇO
CU
KLA
RIN
EĞ
İTİM
İV
E D
AH
A İ
Yİ
BİR
GE
LEC
EK
YE
Nİ
SO
SY
AL
İMK
ÂN
LAR
VE
FIR
SA
TLA
R
GÜ
VE
NLİ
K N
ED
EN
İYLE
KÖ
Y B
OŞ
ALT
MA
PK
K/H
İZB
ULL
AH
/TE
RÖ
R
KA
N D
AV
AS
I
DİĞ
ER
NE
DE
NLE
R
Şekil-016 : Göçe Neden Olan Faktörler Grafiği
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 30
2.1.5 Din ve Mezhep İstatistikleri Değerlendirmeye alınan örneklemin din sorusuna verdiği cevapların dağılım
tablosu aşağıda verilmiştir. Geçerli cevaplar dikkate alındığında örneklemin %98,5’i dinini İslam olarak belirtmiştir.
Tablo-017 : Din Dağılım Tablosu
Kişi Sayısı Yüzde Geçerli Yüzde Toplam Yüzde
İSLAM 8356 97,1 98,5 98,5
HIRİSTİYANLIK 10 ,1 ,1 98,6
SÜRYANİLİK 12 ,1 ,1 98,8
KELDANİLİK 9 ,1 ,1 98,9
YEZİDİLİK 7 ,1 ,1 98,9
DİNE İNANMIYORUM 77 ,9 ,9 99,8
DİĞER 13 ,2 ,2 100,0
Toplam 8484 98,6 100,0 Cevapsız 123 1,4 Toplam 8607 100,0
Geçerli cevaplar dikkate alındığında örneklemin %49’u Hanefi, %46,3’ü Şafii, %3,5’i ise Alevilerden oluşmaktadır. Çalışmada mezhep ayrımında yapılan farklılaşma analizlerinde sadece sayıca yeterli olan bu üç mezhep dikkate alınmış diğer mezhepler analizlere dahil edilmemiştir.
Tablo-018 : Mezhep Dağılım Tablosu
Kişi Sayısı Yüzde Geçerli Yüzde Toplam Yüzde Geçerli HANEFİ 4112 47,8 49,0 49,0
ŞAFİİ 3885 45,1 46,3 95,3 ALEVİ 289 3,4 3,5 98,8 NUSAYRİ 6 ,1 ,1 98,8 CAFERİ 12 ,1 ,1 99,0 NASTURİ 3 ,0 ,0 99,0 DİĞER 83 1,0 1,0 100,0 Toplam 8390 97,5 100,0
Cevapsız Sistem 217 2,5 Toplam 8607 100,0
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 31
İllere göre mezheplerin dağılımı aşağıda çapraz tablo olarak verilmiştir. Hanefi olanlar en yüksek oranda Kahramanmaraş (%91) ve Gaziantep’te (%86,6), Şafii olanlar en yüksek oranda Batman (92,4) ve Ağrı (83,9) illerinde, Alevi olanlar ise en yüksek oranda Tunceli ilindedir (%92,2).
Tablo-019 : Mezhep * İl Çapraz Tablosu
MEZHEP
Toplam HANEFİ ŞAFİİ ALEVİ ADIYAMAN Sayı 251 64 16 331
Yüzde (%) 75,8% 19,3% 4,8% 100,0% AĞRI Sayı 43 240 3 286
Yüzde (%) 15,0% 83,9% 1,0% 100,0% BİNGÖL Sayı 32 112 3 147
Yüzde (%) 21,8% 76,2% 2,0% 100,0% BİTLİS Sayı 43 195 1 239
Yüzde (%) 18,0% 81,6% ,4% 100,0% DİYARBAKIR Sayı 284 898 11 1193
Yüzde (%) 23,8% 75,3% ,9% 100,0% ELAZIĞ Sayı 200 87 1 288
Yüzde (%) 69,4% 30,2% ,3% 100,0% ERZURUM Sayı 106 139 12 257
Yüzde (%) 41,2% 54,1% 4,7% 100,0% GAZİANTEP Sayı 1110 153 19 1282
Yüzde (%) 86,6% 11,9% 1,5% 100,0% MERSİN Sayı 66 75 4 145
Yüzde (%) 45,5% 51,7% 2,8% 100,0% İSTANBUL (Göç İle Oluşan
Mahalleler) Sayı 102 100 43 245
Yüzde (%) 41,6% 40,8% 17,6% 100,0% MALATYA Sayı 481 57 34 572
Yüzde (%) 84,1% 10,0% 5,9% 100,0% KAHRAMANMARAŞ Sayı 385 28 10 423
Yüzde (%) 91,0% 6,6% 2,4% 100,0% MARDİN Sayı 103 458 2 563
Yüzde (%) 18,3% 81,3% ,4% 100,0% MUŞ Sayı 114 196 13 323
Yüzde (%) 35,3% 60,7% 4,0% 100,0% SİİRT Sayı 29 183 1 213
Yüzde (%) 13,6% 85,9% ,5% 100,0% TUNCELİ Sayı 3 6 106 115
Yüzde (%) 2,6% 5,2% 92,2% 100,0% ŞANLIURFA Sayı 640 212 7 859
Yüzde (%) 74,5% 24,7% ,8% 100,0% VAN Sayı 95 368 2 465
Yüzde (%) 20,4% 79,1% ,4% 100,0% BATMAN Sayı 25 314 1 340
Yüzde (%) 7,4% 92,4% ,3% 100,0% Toplam Sayı 4112 3885 289 8286
Yüzde (%) 49,6% 46,9% 3,5% 100,0%
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 32
Ana dil ve il grubuna göre örneklemin mezheplere dağılımı aşağıda tablo ve grafik olarak verilmiştir. Tablo değerleri özetlenecek olursa:
Terörün daha fazla yaşandığı illerde ikamet edenler içerisinde (BAT-BİN-BİT-DİY-MAR-MUŞ-SİİRT-TUN-VAN-AĞR) Şafii olanların oranı %76,5 iken, bu oran terörün fazla yaşanmadığı illerde (ADI-ELA-ERZ-GANT-KMRŞ-MAL-URF) %18,4, İstanbul ve Mersin’de göç ile oluşan mahallelerde ise %44,9’dur.
Terörün daha fazla yaşandığı illerde ikamet edenler içerisinde Hanefi olanların oranı %19,9 iken, bu oran terörün fazla yaşanmadığı illerde %79,1 ve İstanbul ve Mersin’de göç ile oluşan mahallelerde ise %43,1’dir.
Terörün daha fazla yaşandığı illerde ikamet edenler içerisinde Alevi olanların oranı %3,7 iken, bu oran terörün fazla yaşanmadığı illerde %2,5 ve İstanbul ve Mersin’de göç ile oluşan mahallelerde ise %12,1’dir. Örneklem içindeki genel oranı ile karşılaştırıldığında, Alevi mezhebinden olanların oranı göç ile oluşan mahallelerde daha yüksektir. Herhangi bir neden sonuç ilişkisine girilmeksizin, özetle; terörün yoğunlukla yaşandığı ve OHAL uygulamasının ağırlıklı olarak yapıldığı il grubunda Şafii nüfusun, terörün fazla yaşanmadığı il grubunda ise Hanefi nüfusun ağırlıklı olarak ikamet ettiği görülmektedir.
Tablo-020 : Mezhep * İl Grubu Çapraz Tablosu
MEZHEP
Toplam HANEFİ ŞAFİİ ALEVİ TERÖRÜN YAŞANDIĞI İLLER
(BAT-BİN-BİT-DİY-MAR-MUŞ-SİİRT-TUN-VAN-AĞR) Sayı 771 2970 143 3884
Yüzde (%) 19,9% 76,5% 3,7% 100,0% TERÖRÜN FAZLA YAŞANMADIĞI İLLER
(ADI-ELA-ERZ-GANT-KMRŞ-MAL-URF)
Sayı 3173 740 99 4012 Yüzde (%) 79,1% 18,4% 2,5% 100,0% GÖÇ İLE OLUŞAN MAHALLELER
(İST-MERSİN)
Sayı 168 175 47 390 Yüzde (%) 43,1% 44,9% 12,1% 100,0%
Toplam Sayı 4112 3885 289 8286 Yüzde (%) 49,6% 46,9% 3,5% 100,0%
19,9%
79,1%
43,1%
76,5%
18,4%
44,9%
3,7% 2,5%
12,1%
0,0%
20,0%
40,0%
60,0%
80,0%
100,0%
TERÖRÜN YAŞANDIĞI İLLER TERÖRÜN FAZLA YAŞANMADIĞIİLLER
GETTOLAŞMANIN OLDUĞUİLLER
HANEFİ ŞAFİİ ALEVİ
Şekil-020 : Mezhep * İl Grubu Grafiği
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 33
Ana dili Kürtçe olanların %63,9’u, Zazaca olanların %62,4’ü, Arapça olanların %70,9’u Şafi mezhebine mensupken Türkçe olanların sadece %11,8’i Şafi mezhebine mensuptur. Ana dili Türkçe olanların büyük çoğunluğu, %84,7’si Hanefi mezhebine mensuptur.
Tablo-021 : Mezhep * Ana Dil Çapraz Tablosu
ANA DİL Toplam KÜRTÇE TÜRKÇE ARAPÇA ZAZACA
HANEFİ Sayı 1551 2304 106 116 4077 Yüzde (%) 33,3% 84,7% 27,7% 25,8% 49,7%
ŞAFİİ Sayı 2976 320 271 280 3847 Yüzde (%) 63,9% 11,8% 70,9% 62,4% 46,9%
ALEVİ Sayı 131 95 5 53 284 Yüzde (%) 2,8% 3,5% 1,3% 11,8% 3,5%
Toplam Sayı 4658 2719 382 449 8208 Yüzde (%) 100,0% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0%
33,3%
84,7%
27,7% 25,8%
63,9%
11,8%
70,9%
62,4%
2,8% 3,5% 1,3%
11,8%
0%
20%
40%
60%
80%
100%
KÜRTÇE TÜRKÇE ARAPÇA ZAZACA
HANEFİ ŞAFİİ ALEVİ
Şekil-021 : Mezhep * Ana Dil Grafiği
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 34
Ana dil ve il grubuna göre örneklemin mezheplere dağılımı ayrıntılı olarak
aşağıdaki tabloda verilmiştir.
Tablo-022 : Mezhep * Ana Dil ve İl Grubu Çapraz Tablosu
MEZHEP
Toplam HANEFİ ŞAFİİ ALEVİ
KÜ
RTÇ
E
TERÖRÜN YAŞANDIĞI İLLER (BAT-BİN-BİT-DİY-MAR-MUŞ-SİİRT-TUN-VAN-AĞRI
Sayı 422 2331 62 2815 Yüzde (%) 15,0% 82,8% 2,2% 100,0%
TERÖRÜN FAZLA YAŞANMADIĞI İLLER (ADI-ELA-ERZ-GANT-KMRŞ-MAL-URF)
Sayı 1051 492 44 1587 Yüzde (%) 66,2% 31,0% 2,8% 100,0%
GÖÇ İLE OLUŞAN MAHALLELER (İST-MERSİN)
Sayı 78 153 25 256 Yüzde (%) 30,5% 59,8% 9,8% 100,0%
Toplam Sayı 1551 2976 131 4658 Yüzde (%) 33,3% 63,9% 2,8% 100,0%
TÜ
RK
ÇE
TERÖRÜN YAŞANDIĞI İLLER Sayı 249 209 32 490 Yüzde (%) 50,8% 42,7% 6,5% 100,0% TERÖRÜN FAZLA YAŞANMADIĞI İLLER Sayı 1975 103 48 2126 Yüzde (%) 92,9% 4,8% 2,3% 100,0% GÖÇ İLE OLUŞAN MAHALLELER Sayı 80 8 15 103 Yüzde (%) 77,7% 7,8% 14,6% 100,0%
Toplam Sayı 2304 320 95 2719 Yüzde (%) 84,7% 11,8% 3,5% 100,0%
AR
AP
ÇA
TERÖRÜN YAŞANDIĞI İLLER Sayı 34 176 4 214 Yüzde (%) 15,9% 82,2% 1,9% 100,0% TERÖRÜN FAZLA YAŞANMADIĞI İLLER Sayı 70 86 1 157 Yüzde (%) 44,6% 54,8% ,6% 100,0% GÖÇ İLE OLUŞAN MAHALLELER Sayı 2 9 0 11 Yüzde (%) 18,2% 81,8% ,0% 100,0%
Toplam Sayı 106 271 5 382 Yüzde (%) 27,7% 70,9% 1,3% 100,0%
ZA
ZAC
A
TERÖRÜN YAŞANDIĞI İLLER Sayı 59 226 42 327 Yüzde (%) 18,0% 69,1% 12,8% 100,0% TERÖRÜN FAZLA YAŞANMADIĞI İLLER Sayı 51 50 4 105 Yüzde (%) 48,6% 47,6% 3,8% 100,0% GÖÇ İLE OLUŞAN MAHALLELER Sayı 6 4 7 17 Yüzde (%) 35,3% 23,5% 41,2% 100,0%
Toplam Sayı 116 280 53 449 Yüzde (%) 25,8% 62,4% 11,8% 100,0%
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 35
2.1.6 Hane Halkı İstatistikleri Hane halkı istatistikleri kapsamında değerlendirmeye alınan 8607 kişinin yaş
ortalaması 32,99, çocuk sayısı ortalaması 3,93, kardeş sayısı ortalaması 5,99 ve hane birey sayısı ortalaması 6,55’dir.
Tablo-023: Yaş ve Hane Halkı İstatistikleri
N
Ort. Medyan Mod Std.Sap. Varyans Min. Max. Geçerli Cevapsız
Yaş 7962 645 32,99 30,00 29 11,715 137,232 15 70 Çocuk sayısı 4502 4105 3,93 3,00 2 2,530 6,403 0 13 Kardeş sayısı 7328 1279 5,99 6,00 5 2,678 7,173 0 15
Hanenizdeki birey sayısı 7099 1508 6,55 6,00 5 2,835 8,036 2 17
Ana dil ve terörün daha çok yaşandığı iller dikkate alınarak hazırlanan tablo ve
grafik değerlendirildiğinde, terörün daha fazla yaşandığı illerdeki kardeş, çocuk ve hane birey sayısı ortalamaları terörün daha az yaşandığı illere göre daha yüksektir. Ana dile göre analiz yapıldığında, terörün daha fazla yaşandığı illerde ana dili Kürtçe ve Türkçe olanların kardeş, çocuk ve hane birey sayısı ortalamaları terörün daha az yaşandığı illere göre daha yüksektir. Ana dili Arapça ve Zazaca olanlarda ise terörün daha fazla yaşandığı illerdeki kardeş, çocuk ve hane birey sayısı ortalamaları, terörün daha az yaşandığı illere göre daha düşüktür.
Ana dili Kürtçe olanlarda terörün daha fazla yaşandığı illerde çocuk sayısı ortalaması 4,63 iken, bu ortalama terörün daha az yaşandığı illerde 4,09’a, göç ile oluşan mahallelerde ise 3,50’ye düşmektedir.
Aynı şekilde, ana dili Türkçe olanlarda terörün daha fazla yaşandığı illerde çocuk sayısı ortalaması 3,40 iken, bu ortalama terörün daha az yaşandığı illerde 3,15’e göç ile oluşan mahallelerde ise 1,78’e düşmektedir.
Tüm diller toplam bazda ise, terörün daha fazla yaşandığı illerde çocuk sayısı ortalaması 4,37 iken, bu ortalama terörün daha az yaşandığı illerde 3,58’e göç ile oluşan mahallelerde ise 3,16’e düşmektedir.
Çocuk sayısı ortalamaları değerlendirildiğinde; ana dili Kürtçe olanların 4,38 ortalama ile en yüksek çocuk sayısına sahip olduğu görülmektedir. İkinci sırada 4,22 ortalama ile ana dili Arapça olanlar, üçüncü sırada 3,59 ortalama ile ana dili Zazaca olanlar ve en son sırada 3,15 ortalama ile ana dili Türkçe olanlar gelmektedir.
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 36
Tablo-024: Ana Dil ve İl Grupları Ayrımında Yaş ve Hane Halkı İstatistikleri
ANA DİL İL_ÜÇLÜ GRUP ÇOCUK SAYISI
KARDEŞ SAYISI
HANE BİREY SAYISI
KÜRTÇE
TERÖRÜN YAŞANDIĞI İLLER (BAT-BİN-BİT-DİY-MAR-MUŞ-SİİRT-TUN-VAN-AĞR)
Ort. 4,63 6,64 7,55 N 1545 2440 2366
TERÖRÜN FAZLA YAŞANMADIĞI İLLER (ADI-ELA-ERZ-GANT-KMRŞ-MAL-URF)
Ort. 4,09 6,43 6,81 N 868 1408 1375
GÖÇ İLE OLUŞAN MAHALLELER (İST-MERSİN)
Ort. 3,50 5,97 5,93 N 143 275 255
Toplam Ort. 4,38 6,52 7,20 N 2556 4123 3996
TÜRKÇE
TERÖRÜN YAŞANDIĞI İLLER (BAT-BİN-BİT-DİY-MAR-MUŞ-SİİRT-TUN-VAN-AĞR)
Ort. 3,40 5,31 5,96 N 227 412 403
TERÖRÜN FAZLA YAŞANMADIĞI İLLER (ADI-ELA-ERZ-GANT-KMRŞ-MAL-URF)
Ort. 3,15 5,00 5,38 N 1210 1888 1830
GÖÇ İLE OLUŞAN MAHALLELER (İST-MERSİN)
Ort. 1,78 3,70 4,35 N 46 124 117
Toplam
Ort. 3,15 4,98 5,43 N 1483 2424 2350
ARAPÇA TERÖRÜN YAŞANDIĞI İLLER (BAT-BİN-BİT-DİY-MAR-MUŞ-SİİRT-TUN-VAN-AĞR)
Ort. 4,02 6,38 7,31 N 124 196 185 TERÖRÜN FAZLA YAŞANMADIĞI İLLER
(ADI-ELA-ERZ-GANT-KMRŞ-MAL-URF)
Ort. 4,57 7,11 7,54 N 58 139 118 GÖÇ İLE OLUŞAN MAHALLELER
(İST-MERSİN)
Ort. 5,00 6,75 6,89 N 7 8 9 Toplam
Ort. 4,22 6,68 7,39
N 189 343 312 ZAZACA TERÖRÜN YAŞANDIĞI İLLER
(BAT-BİN-BİT-DİY-MAR-MUŞ-SİİRT-TUN-VAN-AĞR)
Ort. 3,49 5,94 5,71 N 168 267 273 TERÖRÜN FAZLA YAŞANMADIĞI İLLER
(ADI-ELA-ERZ-GANT-KMRŞ-MAL-URF)
Ort. 3,96 6,14 6,60 N 54 90 86 GÖÇ İLE OLUŞAN MAHALLELER
(İST-MERSİN)
Ort. 3,29 5,71 6,06 N 7 17 18 Toplam
Ort. 3,59 5,98 5,93
N 229 374 377 Toplam TERÖRÜN YAŞANDIĞI İLLER
(BAT-BİN-BİT-DİY-MAR-MUŞ-SİİRT-TUN-VAN-AĞR)
Ort. 4,37 6,40 7,19 N 2064 3315 3227 TERÖRÜN FAZLA YAŞANMADIĞI İLLER
(ADI-ELA-ERZ-GANT-KMRŞ-MAL-URF)
Ort. 3,58 5,68 6,06 N 2190 3525 3409 GÖÇ İLE OLUŞAN MAHALLELER
(İST-MERSİN)
Ort. 3,16 5,31 5,50 N 203 424 399 Toplam
Ort. 3,93 5,99 6,55
N 4457 7264 7035
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 37
Öğrenim durumuna göre çocuk sayısı ortalamaları analiz edildiğinde öğrenim durumu yükseldikçe çocuk sayısının azaldığı görülmektedir. Okuryazar değil/okuryazar olan gurupta çocuk sayısı ortalaması 5,66 iken ön lisans ve üzerinde eğitime sahip olan grupta bu oran 2,26’ya düşmektedir.
Tablo-025 : Ana Dil ve Öğrenim Durumuna Göre Çocuk Sayısı Ortalamaları
ANA DİL ÖĞRENİM DURUMU ÇOCUK SAYISI
ORT. N KÜRTÇE OKURYAZAR DEĞİL - OKURYAZAR 5,89 711
İLKÖĞRETİM (İLK-ORTA OKUL) 4,28 1108 ORTA ÖĞRETİM (LİSE) 3,23 452 ÖN LİSANS-LİSANS-LİSANS ÜSTÜ 2,50 248 Toplam 4,37 2519
TÜRKÇE OKURYAZAR DEĞİL - OKURYAZAR
4,73 158 İLKÖĞRETİM
3,43 716
ORTA ÖĞRETİM 2,52 341 ÖN LİSANS VE ÜZERİ
2,06 239
Toplam 3,13 1454 ARAPÇA OKURYAZAR DEĞİL - OKURYAZAR
5,54 37
İLKÖĞRETİM
4,80 85 ORTA ÖĞRETİM 3,07 30 ÖN LİSANS VE ÜZERİ
2,51 37
Toplam 4,22 189 ZAZACA OKURYAZAR DEĞİL - OKURYAZAR
5,33 43
İLKÖĞRETİM
3,82 89 ORTA ÖĞRETİM 3,24 45 ÖN LİSANS VE ÜZERİ
1,83 47
Toplam 3,58 224 Toplam OKURYAZAR DEĞİL - OKURYAZAR
5,66 949
İLKÖĞRETİM
3,97 1998 ORTA ÖĞRETİM 2,94 868 ÖN LİSANS VE ÜZERİ
2,26 571
Toplam 3,91 4386
5,89
4,73
5,54 5,33
4,28
3,43
4,80
3,823,23
2,523,07 3,24
2,502,06
2,51
1,83
0,00
1,00
2,00
3,00
4,00
5,00
6,00
7,00
KÜRTÇE TÜRKÇE ARAPÇA ZAZACA
OKURYAZAR DEĞİL - OKURYAZAR İLKÖĞRETİM (İLK-ORTA OKUL)ORTA ÖĞRETİM (LİSE) ÖN LİSANS-LİSANS-LİSANS ÜSTÜ
Şekil-025 : Ana Dil ve Öğrenim Durumuna Göre Çocuk Sayısı Ortalamaları
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 38
2.1.7 Ailelerin Siyasi Durumu ve Devletle İlişki Boyutu Bu başlık altında, ailenin ve/veya akrabalarının PKK ile bağını ve devletle ilişki
boyutunu ortaya koyacak istatistikler (siyasi tutuklu, örgüte katılım, korucu olma, Devlet memuru olma) verilmiştir. Ankette yer alan sorular, cevap verme çekingenliği ve ankete katılanların güvenlik endişeleri de dikkate alınarak sadece aileyi değil aile ile birlikte yakınlarını da kapsayacak şekilde sorulmuştur.
Aile içinde veya yakınları arasında siyasi tutuklu bulunma oranı; terörün fazla yaşanmadığı illerde %9,1 iken, bu oran terörün daha fazla yaşandığı illerde %14,8’e, göç ile oluşan mahallelerde ise %19,8’e yükselmektedir.
Tablo-026 : Aile ve Yakınları Arasında Siyasi Tutuklu Bulunma Durumu * İl Grupları Çapraz Tablosu
AİLENİZİN İÇİNDEN VEYA YAKINLARINIZDAN SİYASİ
TUTUKLU VAR MI?
Toplam HAYIR EVET TERÖRÜN YAŞANDIĞI İLLER (BAT-BİN-BİT-
DİY-MAR-MUŞ-SİİRT-TUN-VAN-AĞR)
Sayı 2317 402 2719 Yüzde % 85,2% 14,8% 100,0% TERÖRÜN FAZLA YAŞANMADIĞI İLLER (ADI-
ELA-ERZ-GANT-KMRŞ-MAL-URF)
Sayı 1396 140 1536 Yüzde % 90,9% 9,1% 100,0% GÖÇ İLE OLUŞAN MAHALLELER (İST-MERSİN)
Sayı 223 55 278
Yüzde % 80,2% 19,8% 100,0% Toplam Sayı 3936 597 4533
Yüzde % 86,8% 13,2% 100,0%
Aile içinde veya yakınları arasında PKK’ya katılan kişi bulunma oranı; terörün
fazla yaşanmadığı illerde %7,8 iken, bu oran terörün daha fazla yaşandığı illerde %12,4’e, göç ile oluşan mahallelerde ise %23,0’a çıkmaktadır. Bu yüksek oranlar terör konusundaki hassasiyeti göstermesi açısından ayrıca önem taşımaktadır.
Tablo-027 : Aile İçinde ve Yakınları Arasında PKK’ya Katılım Durumu * İl Grupları Çapraz Tablosu
AİLENİZİN İÇİNDEN VEYA YAKINLARINIZDAN ÖRGÜTE
(PKK) KATILAN VAR MI? Toplam HAYIR EVET
TERÖRÜN YAŞANDIĞI İLLER (BAT-BİN-BİT-DİY-MAR-MUŞ-SİİRT-TUN-VAN-AĞR)
Sayı 2320 329 2649 Yüzde % 87,6% 12,4% 100,0% TERÖRÜN FAZLA YAŞANMADIĞI İLLER (ADI-
ELA-ERZ-GANT-KMRŞ-MAL-URF)
Sayı 1389 118 1507 Yüzde % 92,2% 7,8% 100,0% GÖÇ İLE OLUŞAN MAHALLELER (İST-MERSİN)
Sayı 207 62 269
Yüzde % 77,0% 23,0% 100,0% Toplam Sayı 3916 509 4425
Yüzde % 88,5% 11,5% 100,0%
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 39
Aile İçinde veya yakınları arasında korucu bulunanların oranı terörün fazla yaşanmadığı illerde %15,0 iken, bu oran terörün daha fazla yaşandığı illerde %17,5, göç ile oluşan mahallelerde ise %19,4’dür.
Tablo-028 : Aile İçinde ve Yakınları Arasında Korucu Bulunma Durumu * İl Grupları Çapraz Tablosu
AİLENİZİN İÇİNDEN VEYA YAKINLARINIZDAN
KORUCU OLAN VAR MI?
Toplam HAYIR EVET TERÖRÜN YAŞANDIĞI İLLER (BAT-BİN-BİT-
DİY-MAR-MUŞ-SİİRT-TUN-VAN-AĞR)
Sayı 2305 488 2793 Yüzde % 82,5% 17,5% 100,0% TERÖRÜN FAZLA YAŞANMADIĞI İLLER (ADI-
ELA-ERZ-GANT-KMRŞ-MAL-URF)
Sayı 1325 234 1559 Yüzde % 85,0% 15,0% 100,0% GÖÇ İLE OLUŞAN MAHALLELER (İST-MERSİN)
Sayı 225 54 279
Yüzde % 80,6% 19,4% 100,0% Toplam Sayı 3855 776 4631
Yüzde % 83,2% 16,8% 100,0%
Aile İçinde veya yakınları arasında memur bulunanların oranı terörün fazla
yaşanmadığı illerde %70,2 iken, bu oran terörün daha fazla yaşandığı illerde %65,3, göç ile oluşan mahallelerde ise %68,0’dır.
Tablo-029 : Aile İçinde ve Yakınları Arasında Devlet Memuru Bulunma Durumu * İl Grupları Çapraz Tablosu
AİLENİZİN İÇİNDEN VEYA YAKINLARINIZDAN DEVLET
MEMURU OLAN VAR MI?
Toplam HAYIR EVET TERÖRÜN YAŞANDIĞI İLLER (BAT-BİN-BİT-
DİY-MAR-MUŞ-SİİRT-TUN-VAN-AĞR)
Sayı 991 1862 2853 Yüzde % 34,7% 65,3% 100,0% TERÖRÜN FAZLA YAŞANMADIĞI İLLER (ADI-
ELA-ERZ-GANT-KMRŞ-MAL-URF)
Sayı 475 1121 1596 Yüzde % 29,8% 70,2% 100,0% GÖÇ İLE OLUŞAN MAHALLELER (İST-MERSİN)
Sayı 88 187 275
Yüzde % 32,0% 68,0% 100,0% Toplam Sayı 1554 3170 4724
Yüzde % 32,9% 67,1% 100,0%
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 40
2.2 AİDİYET VE BİRLİKTE YAŞAMA İSTEĞİ BULGULARI Bu bölümde bölge insanının ‘’Ayrımcılık Algısı - Aidiyet Hissi – Birlikte Yaşama
İsteği – Birleştirici Faktörler’’ boyutlarındaki eğilimleri ölçülmeye çalışılmıştır. Öncelikle bu boyutlardaki soru ve ölçek istatistikleri ortaya konulmuş, müteakiben bu eğilimlerin sosyo-demografik değişkenlere göre farklılaşması analiz edilmiştir.
2.2.1 Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Soru ve Ölçek İstatistikleri Soru ve boyut bazındaki tüm değerler 0-100 ölçek aralığında alınmıştır. 100’lü
ölçekte ölçek skorunun yüksekliği, kişilerin soru ifadelerine katılım derecesinin/oranının, boyut bazında ise söz konusu eğilimin yüksekliğini göstermektedir.
2.2.1.1 Ayrımcılık Algısı Soru ve Ölçek İstatistikleri (Dil Ayrımı Yapılmadan)
Ayrımcılık Algısı Boyutu toplam altı soru ile ölçülmüştür. Anket formunda yer alan soru ifadeleri ile soru ve boyut bazındaki istatistikler aşağıdaki iki tabloda verilmiştir.
Tablo-030: Ayrımcılık Algısı Soruları
Soru No Soru İfadesi
L.1r Ülkede çalışan her Kürt’ün / Zaza’ nın / Arap’ın Türkler kadar başarı şansı yoktur. L.2 Kürtler/Zazalar/Araplar kendi kültürlerini rahat bir şekilde yaşayamamaktadırlar. L.3 Bölge dışına çıktığımda kendimi tedirgin hissediyorum, rahatça Kürtçe/Zazaca/Arapça konuşamıyorum. L.5 Kürtlerin/Zazaların/Arapların yaşam tarzı Türk halkı tarafından aşağılanmaktadır. L.6 Kürtler/Zazalar/Araplar Devlet tarafından ikinci sınıf vatandaş muamelesi görmektedir. L.7 Ülkede Kürtlere/Zazalara/Araplara karşı bir şiddet politikası uygulanmaktadır.
Tablo-031: Ayrımcılık Algısı Soru ve Ölçek İstatistikleri
N
Ort. (%) Faktör Yükü
Cronbach
Alfa Soru No Geçerli Cevapsız
L.1r 6797 1810 22,62 ,487 ,913 L.2 5907 2700 46,76 ,820
L.3 5454 3153 46,11 ,845
L.5 5916 2691 42,73 ,771
L.6 5982 2625 39,60 ,892
L.7 5934 2673 35,32 ,916
Ölçek 3538 5069 39,04
Yukarıda tabloda verilen faktör yükleri ve Alfa değerleri, ölçeğin yapısal olarak geçerli olduğunu ve ölçek güvenirliğinin yeterli olduğunu göstermektedir.
Ölçekte yer alan altı sorunun tamamında soru ortalama değerleri ölçek ortasının (50) altındadır.
Ayrımcılık Algısı Boyut Skoru 100’lü ölçekte 39,04 olarak ölçek ortasının altında bulgulanmıştır. Genel anlamda ve ölçekte yer alan sorular bağlamında, dil ayrımı yapılmadan bakıldığında, bölge insanının ayrımcılık algısının düşük olduğu söylenebilir.
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 41
2.2.1.2 Aidiyet Hissi Soru ve Ölçek İstatistikleri (Dil Ayrımı Yapılmadan)
Aidiyet Hissi Boyutu toplam altı soru ile ölçülmüştür. Anket formunda yer alan soru ifadeleri ile soru ve boyut bazındaki istatistikler aşağıdaki iki tabloda verilmiştir.
Tablo-032: Aidiyet Soruları
Soru No Soru İfadesi J1.1 T. C.vatandaşı olmaktan gurur duyuyorum. J1.2 Türk Ordusu bizim ordumuzdur. J1.3 Türkiye Cumhuriyeti benim devletimdir. J1.6 Türk tarihi bizim de tarihimizdir.
J1.12 Türk bayrağı hepimizindir. J1.14 İstiklal marşı benim marşımdır.
Tablo-033: Aidiyet Soru ve Ölçek İstatistikleri
N
Ort. (%) Std.Sap. Faktör Yükü
Cronbach
Alfa Soru No Geçerli Cevapsız
J1.1 7187 1420 81,01 29,018 ,920 ,959 J1.2 7128 1479 79,46 28,836 ,921
J1.3 7207 1400 81,99 26,627 ,933
J1.6 6780 1827 77,96 29,978 ,879
J1.12 7130 1477 83,95 26,283 ,906
J1.14 7128 1479 83,27 27,395 ,915
Ölçek 5723 2884 84,45 24,150
Yukarıda tabloda verilen faktör yükleri ve Alfa değerleri, ölçeğin yapısal olarak
geçerli olduğunu ve ölçek güvenirliğinin yeterli olduğunu göstermektedir. Ölçekte yer alan altı sorunun tamamında soru ortalama değerleri ölçek ortasının
(50) üstünde ve oldukça yüksektir. Aidiyet Hissi Boyut Skoru 100’lü ölçekte 84,45 olarak ölçek ortasının üzerinde ve
oldukça yüksektir. Genel anlamda ve ölçekte yer alan sorular bağlamında, dil ayrımı yapılmadan bakıldığında, bölge insanının Türkiye Cumhuriyeti ve onun değerlerine aidiyet hissi oldukça yüksektir. Bu bulgu düşük çıkan ayrımcılık algısı bulgularıyla paralellik göstermektedir.
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 42
2.2.1.3 Beraber Yaşama İsteği Soru ve Ölçek İstatistikleri (Dil Ayrımı Yapılmadan)
Beraber Yaşama İsteği Boyutu toplam dört soru ile ölçülmüştür. Bu boyutta Türkler ile Kürtlerin bağları ve birlikte yaşama isteğine yönelik algıları sorgulanmıştır. Anket formunda yer alan soru ifadeleri ile soru ve boyut bazındaki istatistikler aşağıdaki iki tabloda verilmiştir.
Tablo-034 Beraber Yaşama İsteği Soruları
Soru No Soru İfadesi J1.7 Kürtler/Zazalar/Araplar ile Türkler kardeştir.
J1.9 Türklerle Kürtlerin/Zazalar/Arapların ortak bir geleceği vardır. J1.10 Türklerle Kürtler/ Zazalar/Araplar arasında kuvvetli bağlar vardır. J1.11 Türk / Kürt halkına karşı herhangi bir düşmanlığım veya antipatim yoktur.
Tablo-035: Beraber Yaşama İsteği Soru ve Ölçek İstatistikleri
N
Ort. (%) Std.Sap. Faktör Yükü
Cronbach
Alfa Soru No Geçerli Cevapsız
J1.7 7187 1420 82,56 26,608 ,848 ,881 J1.9 6336 2271 76,80 28,987 ,903
J1.10 6282 2325 74,93 29,815 ,896
J1.11 6915 1692 83,39 24,753 ,783
Ölçek 5314 3293 81,83 22,802
Yukarıda tabloda verilen faktör yükleri ve Alfa değerleri, ölçeğin yapısal olarak
geçerli olduğunu ve ölçek güvenirliğinin yeterli olduğunu göstermektedir. Ölçekte yer alan dört sorunun tamamında soru ortalama değerleri ölçek ortasının
üstünde ve oldukça yüksektir. Beraber Yaşama İsteği Boyut Skoru 100’lü ölçekte 81,83 olarak ölçek ortasının
üzerinde ve oldukça yüksektir. Genel anlamda ve ölçekte yer alan sorular bağlamında, dil ayrımı yapılmadan bakıldığında, bölge insanının beraber yaşama isteği oldukça yüksek ve bu birlikteliğe bakışı olumludur. Bu bulgu, ayrımcılık algısı ve aidiyet hissi bulgularıyla örtüşmektedir.
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 43
2.2.1.4 Toplayıcı / Birleştirici Faktörler Soru İstatistikleri (Dil Ayrımı Yapılmadan)
Bu soru grubunda, toplam yedi değer veya olgunun kişilerin bir arada yaşamasını sağlayan ortak bağa etkisi sorgulanmıştır. Anket formunda yer alan soru ifadeleri ile soru bazındaki istatistikler aşağıda tablo ve grafik olarak verilmiştir.
Tablo-036: Toplayıcı / Birleştirici Faktörler Soru İstatistikleri
Toplayıcı / Birleştirici Faktörler
N
Ort. (%) Std.Sap. Soru No Geçerli Cevapsız
I.1 Aynı dine inanmak 7504 1103 81,66 28,171 I.3 Ortak Kültür, tarih ve kader birliğine sahip olmak 6637 1970 74,40 27,681 I.4 Ortak dil kullanma ve ortak yaşama alanına sahip olmak 6452 2155 67,50 30,540 I.6 Kız alıp vermek 6298 2309 61,90 32,516 I.5 Ortak ekonomik ilişkiler ve birçok yerde mülk sahibi olmak 5726 2881 59,31 33,227 I.2 Aynı mezhepten olmak 6234 2373 55,27 33,978 I.7 Aynı siyasi görüş veya ideolojiye sahip olmak 5681 2926 47,23 34,280
Soru değerleri, ‘’Aynı dine inanmak’’ ve ‘’Ortak Kültür, tarih ve kader birliğine
sahip olmak’’ olgularının en önemli birleştirici bağ olarak algılandığını ve her iki olguya da yüksek değer atfedildiğini göstermektedir. Bölge insanı ‘’Aynı mezhepten olmak’’ ve ‘’Aynı siyasi görüş veya ideolojiye sahip olmak’’ durumlarını ise diğer faktörlere göre çok daha az öneme sahip faktörler olarak görmektedir.
81,774,4
67,561,9 59,3
55,347,2
0,0
20,0
40,0
60,0
80,0
100,0
Aynı dineinanmak
Ortak Kültür,tarih ve kaderbirliğine sahip
olmak
Ortak dilkullanma ve
ortak yaşamaalanına sahip
olmak
Kız alıp vermek Ortakekonomikilişkiler ve
birçok yerdemülk sahibi
olmak
Aynımezhepten
olmak
Aynı siyasigörüş veya
ideolojiye sahipolmak
Şekil-036: Toplayıcı / Birleştirici Faktörler Grafiği
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 44
2.2.2 Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutlarının Ana Dile Göre Farklılaşması Bu bölümde Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutlarının ana dile
göre farklılaşması tek yönlü varyans analizi yöntemiyle incelenmiştir. Ölçülen üç ana boyuta ait ana dile göre ölçek skorları ve analiz değerleri aşağıda
tablo ve grafik olarak verilmiştir.
Tablo-037: Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutlarının Ana Dile Göre Farklılaşması Varyans Analiz Tablosu
Soru No Sorular / Ölçek
Ana dil Varyans Analizi Kürtçe Türkçe Arapça Zazaca Top. F Anlm.
AYRIMCILIK ALGISI 51,2 11,7 19,8 57,1 39,1 316,5 ,000 AİDİYET 76,4 93,9 91,5 80,0 84,4 261,7 ,000 BERABER YAŞAMA İSTEĞİ 78,2 87,2 86,5 80,7 81,8 63,5 ,000
Ayrımcılık algısı Ana dili Zazaca ve Kürtçe olanlar tarafından orta düzeyde hissedilmektedir. Ana dili Zazaca olanların ayrımcılık algısı (57,1), ana dili Kürtçe olanlardan (51,2), daha yüksek olduğu görülmüştür. Ayrımcılık algısı en düşük düzeyde ise ana dili Arapça olanlarda (19,8) görülmüştür. Bu boyutta ana dili Türkçe olanların ortalama skorları yaşanan ayrımcılığı tespit anlamı taşımaktadır. Bu bağlamda, ana dili Türkçe olanların, Türkler dışındaki etnik gruplara karşı yapıldığı düşünülen ayrımcılığa inanma derecesi 100’lü ölçekte 11,7’dir, yani oldukça düşüktür.
Aidiyet hissi Türkçe dışındaki dillere mensup olanlar için dahi oldukça yüksek olmakla birlikte; ana dili Zazaca olanların aidiyet hissi (80), Kürtçe olanlardan (76,4), ana dili Arapça olanların ise (91,5) Zazaca ve Kürtçe olanlardan daha yüksektir. Diğer etnik gruplarla yaşama isteği ana dili Türkçe (87,2) ve Arapça (86,5) olanlarda ana dili Kürtçe (78,2) ve Zazaca (80,7) olanlara göre daha yüksektir.
51,2
76,4 78,2
11,7
93,987,2
19,8
91,586,5
57,1
80,0 80,7
0,0
20,0
40,0
60,0
80,0
100,0
AYRIMCILIK ALGISI AİDİYET BERABER YAŞAMA İSTEĞİ
Kürtçe Türkçe Arapça Zazaca
Şekil-037: Ana Dile Göre Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutları Grafiği
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 45
Tablo-038: Toplayıcı / Birleştirici Faktörlerin Ana Dile Göre Farklılaşması Varyans Analiz Tablosu
Soru No Sorular / Ölçek
Ana dil Varyans Analizi
Kürtçe Türkçe Arapça Zazaca Top. F Anlm.
I.1 Aynı dine inanmak 82,4 80,0 86,4 79,4 81,7 8,2 ,000 I.3 Ortak Kültür, tarih ve kader birliğine sahip olmak 72,0 77,8 80,0 72,7 74,4 25,3 ,000 I.4 Ortak dil kullanma ve ortak yaşama alanına
sahip olmak 64,1 72,3 73,2 66,1 67,4 36,4 ,000
I.6 Kız alıp vermek 62,9 60,1 63,4 61,2 61,9 3,5 ,015 I.5 Ortak ekonomik ilişkiler ve birçok yerde mülk
sahibi olmak 58,1 60,5 64,1 59,0 59,2 4,0 ,007
I.2 Aynı mezhepten olmak 55,2 56,4 52,2 49,8 55,2 4,7 ,003 I.7 Aynı siyasi görüş veya ideolojiye sahip olmak 46,9 48,4 41,7 46,8 47,2 2,9 ,032
Toplayıcı / Birleştirici Faktörlerin ana dile göre farklılaşma bulguları şu şekilde
özetlenebilir: Ana dili Arapça olanlar aynı dine sahip olmanın birleştiriciliğine diğerlerine göre
daha fazla inanmaktadırlar. Ortak Kültür, tarih ve kader birliğine sahip olmanın birleştiriciliğine ana dili Türkçe
ve Arapça olanlar ana dili Kürtçe ve Zazaca olanlara göre daha fazla inanmaktadırlar. Ortak dil kullanma ve ortak yaşama alanına sahip olmanın birleştiriciliğine ana dili
Türkçe ve Arapça olanlar ana dili Kürtçe ve Zazaca olanlara göre daha fazla inanmaktadırlar.
Aynı mezhepten olmak, birleştirici bir faktör olarak diğerlerine göre çok daha zayıf algılanmakla birlikte, bu faktörün birleştiriciliğine ana dili Türkçe ve Kürtçe olanlar ana dili Arapça ve Zazaca olanlara göre daha fazla inanmaktadırlar.
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 46
2.2.3 Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutlarının Sosyo-Demografik Değişkenlere göre Farklılaşması (Ana Dil Kürtçe-Zazaca) Bu bölümde Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği boyutlarının sosyo-
demografik ve diğer kategorik değişkenlere göre farklılaşması analiz edilmiştir. Analizler, sadece ana dili Kürtçe ve Zazaca olanlar seçilerek bu örneklem üzerinden yapılmıştır.
2.2.3.1 Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutlarının İl Gruplarına Göre Farklılaşması
Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği boyutlarına illere göre genel olarak bakıldığında, İstanbul ve Mersin örnekleminin göç İle oluşan mahallelerden seçilmesi nedeniyle hariç tutulacak olursa, ana ayrım ve kırılma terörün daha fazla yaşandığı illerde gözlenmektedir. Bu sebeple Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutlarının Üçlü İl Grubuna Göre Farklılaşması ayrıca incelenmiş ve boyutların üçlü il grubuna göre ortalama ölçek skorları tablo ve grafik olarak aşağıda verilmiştir:
Tablo-039: Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutları * İl Grupları Farklılaşma Tablosu
İL GRUPLARI AYRIMCILIK
ALGISI AİDİYET
BERABER YAŞAMA İSTEĞİ
TERÖRÜN YAŞANDIĞI İLLER (BAT-BİN-BİT-DİY-MAR-MUŞ-SİİRT-TUN-VAN-AĞR) 59,6 71,5 74,9
TERÖRÜN FAZLA YAŞANMADIĞI İLLER (ADI-ELA-ERZ-GANT-KMRŞ-MAL-URF) 37,3 86,5 85,2
GÖÇ İLE OLUŞAN MAHALLELER (İST-MERSİN) 53,7 63,9 73,0
Toplam 51,7 76,7 78,4 F
Anlamlılık 88,091 ,000
124,727 ,000
69,239 ,000
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 47
Ana dili Kürtçe ve Zazaca olanlar içinde her üç boyut da il gruplarına göre anlamlı
olarak farklılaşmaktadır. Ayrımcılık, terörün daha fazla yaşandığı illerde (59,6) (OHAL veya mücavir il kapsamında kalan iller), ve göç ile oluşan mahallelerde (53,7), terörün fazla yaşanmadığı illere göre (37,3) çok daha yüksek algılanmaktadır.
Aidiyet hissi, terörün fazla yaşanmadığı illerde yüzlü ölçekte en yüksek düzeyde (86,5) iken, terörün daha fazla yaşandığı illerde bu skor daha düşük (71,5), göç ile oluşan mahallelerde ise (63,9) en düşük düzeydedir.
Beraber yaşama isteği de aidiyet hissine paralel olarak, terörün fazla yaşanmadığı illerde yüzlü ölçekte en yüksek düzeyde (85,2) iken, terörün daha fazla yaşandığı illerde (74,9) ve göç ile oluşan mahallelerde (73,0) daha düşük düzeydedir.
59,6
71,574,9
37,3
86,5 85,2
53,7
63,9
73,0
0,0
20,0
40,0
60,0
80,0
100,0
AYRIMCILIK ALGISI AİDİYET HİSSİ BERABER YAŞAMA İSTEĞİ
Terörün Yaşandığı İller Terörün Fazla Yaşanmadığı İller Göç ile Oluşan Mahalleler (İst.-Mersin)
Şekil-039: İl Gruplarına Göre Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutları Grafiği
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 48
2.2.3.2 Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutlarının Yaşa Göre Farklılaşması
Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutlarının Yaşa göre ortalama ölçek skorları aşağıda tablo ve grafik olarak verilmiştir:
Tablo-040: Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutları * Yaş Farklılaşma Tablosu
YAŞ AYRIMCILIK
ALGISI AİDİYET
BERABER YAŞAMA İSTEĞİ
15-25 YAŞ 56,1 76,0 77,6 26-40 YAŞ 51,8 75,4 78,5 41-55 YAŞ 46,9 80,0 79,0
56 VE ÜZERİ 46,0 78,2 77,4 Toplam 51,8 76,6 78,2
F Anlamlılık
5,821 ,001
3,701 ,011
,445 ,721
Ana dili Kürtçe ve Zazaca olanlar içinde Ayrımcılık Algısı ve Aidiyet eğilimleri yaşa göre anlamlı olarak farklılaşırken, Beraber Yaşama İsteği yaşa göre farklılaşmamaktadır.
• Ayrımcılık algısı 15-25 yaş grubunda (56,1), 26-40 yaş grubunda (51,8), 41-55 yaş grubunda (46,9) ve 56 ve üzeri yaş grubunda ise (46,0)’dır. Gençlerde ayrımcılık algısı daha yüksektir.
• Aidiyet hissi 15-25 yaş grubunda (76,0), 26-40 yaş grubunda (75,4), 41-55 yaş grubunda (80,0) ve 56 ve üzeri yaş grubunda (78,2)’dir. Gençlerde aidiyet hissi biraz daha düşüktür.
56,1
76,0 77,6
51,8
75,4 78,5
46,9
80,0 79,0
46,0
78,2 77,4
0,0
20,0
40,0
60,0
80,0
100,0
AYRIMCILIK ALGISI AİDİYET BERABER YAŞAMA İSTEĞİ
15-25 YAŞ 26-40 YAŞ 41-55 YAŞ 56 VE ÜZERİ
Şekil-040: Yaşa Göre Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutları Grafiği
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 49
2.2.3.3 Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutlarının Öğrenim Durumuna Göre Farklılaşması
Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutlarının Öğrenim Durumuna göre ortalama ölçek skorları tablo ve grafik olarak aşağıda verilmiştir:
Tablo-041: Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutları * Öğrenim Durumu Farklılaşma Tablosu
ÖĞRENİM DURUMU AYRIMCILIK
ALGISI AİDİYET BERABER
YAŞAMA İSTEĞİ OKURYAZAR DEĞİL - OKURYAZAR 52,2 76,4 76,3
İLKÖĞRETİM 47,0 78,7 78,8 ORTA ÖĞRETİM 54,5 75,0 76,9
ÖN LİSANS VE ÜZERİ 56,7 74,8 81,0 Toplam 51,8 76,6 78,3
F Anlamlılık
7,485 ,000
3,434 ,016
4,587 ,003
Ana dili Kürtçe ve Zazaca olanlar içinde her üç boyut da öğrenim durumuna göre anlamlı olarak farklılaşmaktadır. Tablo değerleri şu şekilde özetlenebilir:
• Ayrımcılık algısı en düşük düzeyde ilköğretim mezunlarında (47,0) iken, ön lisans ve üzerinde öğrenime sahip olanlarda en yüksek düzeydedir (56,7).
• Aidiyet hissi ilköğretim mezunlarında (78,7) diğer öğrenim düzeylerine göre (76,4-75,0-74,8) daha yüksektir.
• Beraber yaşama isteği ön lisans ve üzerinde öğrenime sahip olanlarda en yüksek düzeyde (81,0), ilköğretim mezunlarında ise (78,8) okuryazar değil-okuryazar (76,3) ve lise mezunlarına göre (76,9) daha yüksektir.
Burada sonuçlar kısaca yorumlanırsa; ilköğretim mezunları, aidiyet ve birlikte yaşama isteği anlamında daha ılımlı ve sorunsuz kitle olarak karşımıza çıkmaktadır. Ön lisans ve üzerinde öğrenime sahip olanlar ise, ayrımcılık algısı ve aidiyet anlamında en olumsuz grup olmasına rağmen, eğitim düzeyi ve rasyonelliğin de etkisiyle, beraber yaşama isteği en yüksek grup durumundadır.
52,2
76,4 76,3
47,0
78,7 78,8
54,5
75,0 76,9
56,7
74,881,0
0,0
20,0
40,0
60,0
80,0
100,0
AYRIMCILIK ALGISI AİDİYET BERABER YAŞAMA İSTEĞİ
OKURYAZAR DEĞİL - OKURYAZAR İLKÖĞRETİM ORTA ÖĞRETİM ÖN LİSANS VE ÜZERİ
Şekil-041: Ayrımcılık, Aidiyet, Birlikte Yaşama İsteği Boyutları * Öğrenim Durumu Grafiği
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 50
2.2.3.4 Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutlarının Gelir Duruma Göre Farklılaşması
Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutlarının Gelir duruma göre ortalama ölçek skorları tablo ve grafik olarak aşağıda verilmiştir:
Tablo-042: Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutları * Hanenin Aylık Toplam Net Geliri Farklılaşma Tablosu
HANE AYLIK TOPLAM NET GELİR
AYRIMCILIK ALGISI AİDİYET
BERABER YAŞAMA İSTEĞİ
0-499 TL 51,3 81,4 80,3 500-999 TL 52,7 77,4 78,8
1000-1999 TL 51,3 75,8 80,6 2000-3999 TL 53,1 69,4 75,4
4000 TL VE ÜZERİ 63,6 58,1 75,0 Toplam 52,2 76,7 79,2
F Anlamlılık
,551 ,698
7,685 ,000
2,191 ,068
Ana dili Kürtçe ve Zazaca olanlar içinde her üç boyut da gelir durumuna göre anlamlı olarak farklılaşmaktadır. Tablo değerleri şu şekilde özetlenebilir:
• Ayrımcılık algısı gelir kategorileri arasında anlamlı olarak farklılaşmamaktadır.
• Aidiyet hissi, hanenin aylık toplam net geliri yükseldikçe düşmektedir. Hane geliri 0-499 TL aralığında olanlarda aidiyet hissi %81,4 iken bu oran geliri 4000 TL ve üzerinde olanlarda %58,1’e düşmektedir.
• Beraber yaşama isteği, hane aylık toplam net geliri 0-1999 TL aralığında olanlarda, 2000 TL ve üzerinde olanlara göre daha yüksektir.
• Özetle 2000 TL ve üzerinde aylık toplam net gelir beyan edenlerde aidiyet ve beraber yaşama isteği daha düşüktür.
51,3
81,4 80,3
52,7
77,4 78,8
51,3
75,880,6
53,1
69,475,4
63,658,1
75,0
0,0
20,0
40,0
60,0
80,0
100,0
AYRIMCILIK ALGISI AİDİYET BERABER YAŞAMA İSTEĞİ
0-499 TL 500-999 TL 1000-1999 TL 2000-3999 TL 4000 TL VE ÜZERİ
Şekil-042: Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutları * Hanenin Aylık Toplam Net Geliri Grafiği
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 51
2.2.3.5 Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutlarının Hane Toplam Varlık Değerine Göre Farklılaşması
Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutlarının Hane Toplam Varlık Değerine göre ortalama ölçek skorları tablo ve grafik olarak aşağıda verilmiştir:
Tablo-043: Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutları * Hane Toplam Varlık Değeri Farklılaşma Tablosu
VARLIK TOPLAM DEĞERİ
AYRIMCILIK ALGISI AİDİYET
BERABER YAŞAMA İSTEĞİ
0-29999 TL 56,2 75,6 76,2 30000-59999 TL 51,8 78,6 79,6 60000-99999 TL 51,6 77,3 80,8
100000-199999 TL 49,8 77,0 78,5 200000 TL VE ÜZERİ 46,0 73,3 77,5
Toplam 51,6 76,8 78,8 F
Anlamlılık 2,704 ,029
1,928 ,103
3,107 ,015
Üç boyuttan ikisi ana dili Kürtçe ve Zazaca olanlar içinde Hane Toplam Varlık Değerine göre anlamlı olarak farklılaşmaktadır. Tablo değerleri şu şekilde özetlenebilir:
• Ayrımcılık algısı, Hane Toplam Varlık Değeri yükseldikçe düşmektedir. 0-29.999 TL aralığında %56,2 olan ayrımcılık algısı, 200.000 TL ve üzerinde %46,0’a düşmektedir.
• Aidiyet hissi ve beraber yaşama isteği toplam varlık değeri kategorilerine göre istatistiksel olarak anlamlı farklılaşma göstermiyorsa da en yüksek ve en düşük varlık değerlerine sahip olanlarda biraz daha yüksektir.
56,2
75,6 76,2
51,8
78,6 79,6
51,6
77,3 80,8
49,8
77,0 78,5
46,0
73,377,5
0,0
20,0
40,0
60,0
80,0
100,0
ALGISI
AYRIMCILIK AİDİYET BERABER YAŞAMA İSTEĞİ
0-29999 TL 30000-59999 TL 60000-99999 TL 100000-199999 TL 200000 TL VE ÜZERİ
Şekil-043: Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutları * Hane Toplam Varlık Değeri Grafiği
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 52
2.2.3.6 Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutlarının İş/Meslek Durumuna Göre Farklılaşması
Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği boyutlarının iş/meslek durumuna göre ortalama ölçek skorları tablo ve grafik olarak aşağıda verilmiştir:
Tablo-044: Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutları * İş/Meslek Durumuna Göre Farklılaşma Tablosu
İŞ DURUMUNUZ ( MESLEK ) AYRIMCILIK
ALGISI AİDİYET BERABER
YAŞAMA İSTEĞİ İŞSİZ 58,4 71,6 73,2
KAMU ÇALIŞANI 48,2 80,6 82,6 ÖZEL SEKTÖR İŞÇİ 52,2 75,3 79,6
SERBEST MESLEK-ESNAF-TÜCCAR 50,8 74,5 78,2 ÇİFTÇİ 38,6 81,3 79,4
EV KADINI 52,5 77,6 78,0 ÖĞRENCİ 58,9 75,2 77,4
Toplam 52,2 76,3 78,2 F
Anlamlılık 8,650 ,000
5,360 ,000
5,131 ,000
Ana dili Kürtçe ve Zazaca olanlar içinde her üç boyut da iş/meslek durumuna göre anlamlı olarak farklılaşmaktadır. Ayrımcılık algısı, en yüksek düzeyde öğrenci (58,9) ve işsizlerde (58,4) görülürken, en düşük düzeyde çiftçilerdedir (38,6).
Aidiyet hissi, en yüksek düzeyde çiftçi ve kamu çalışanlarında, en düşük düzeyde ise işsizlerde gözlenmiştir. Beraber yaşama isteği, en yüksek düzeyde kamu çalışanlarında, en düşük düzeyde ise yine işsizlerde gözlenmiştir.
58,4
71,6 73,2
48,2
80,6 82,6
52,2
75,379,6
50,8
74,578,2
38,6
81,3 79,4
52,5
77,6 78,0
58,9
75,2 77,4
0,0
20,0
40,0
60,0
80,0
100,0
AYRIMCILIK ALGISI AİDİYET BERABER YAŞAMA İSTEĞİ
İŞSİZ KAMU ÇALIŞANI ÖZEL SEKTÖR İŞÇİ
SERBEST MESLEK-ESNAF-TÜCCAR ÇİFTÇİ EV KADINI
ÖĞRENCİ
Şekil-044: Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutları * İş/Meslek Durumu Grafiği
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 53
2.2.3.7 Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutlarının DTP’ye Oy Verme Durumuna Göre Farklılaşması
Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği boyutlarının 2007 seçimlerinde DTP’ye ve bağımsızlarına oy verme durumuna göre ortalama ölçek skorları tablo ve grafik olarak aşağıda verilmiştir:
Tablo-045: Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutları * DTP’ye Oy Verme Durumuna Göre Farklılaşma Tablosu
2007 SEÇİMLERİNDE OY VERME DURUMU AYRIMCILIK
ALGISI AİDİYET
BERABER YAŞAMA İSTEĞİ
DİĞER PARTİLERE OY VERENLER 35,0 86,4 84,8 DTP'YE VE BAĞIMSIZLARINA OY VERENLER 74,7 46,3 62,9
Toplam 50,8 75,9 78,5 F
Anlamlılık 523,918
,000 1073,999
,000 395,502
,000
Her üç boyut da, ana dili Kürtçe ve Zazaca olanlar içinde, 2007 seçimlerinde DTP’ye ve bağımsızlarına oy verenler ve vermeyenler arasında anlamlı olarak farklılaşmaktadır.
2007 seçimlerinde DTP’ye ve bağımsızlarına oy verenlerde, vermeyenlere göre ayrımcılık algısı çok daha yüksek (74,7-35,0), aidiyet hissi (86,4-46,3) ve beraber yaşama isteği (84,8-62,9) çok daha düşüktür.
35,0
86,4 84,8
74,7
46,3
62,9
0,0
20,0
40,0
60,0
80,0
100,0
AYRIMCILIK ALGISI AİDİYET BERABER YAŞAMA İSTEĞİ
DİĞER PARTİLERE OY VERENLER DTP'YE VE BAĞIMSIZLARINA OY VERENLER
Şekil-045: Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutları * DTP’ye Oy Verme Durumu Grafiği
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 54
2.2.3.8 Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutlarının Mezhep Ayrımına Göre Farklılaşması
Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği boyutlarının mezhep ayrımına göre ortalama ölçek skorları tablo ve grafik olarak aşağıda verilmiştir:
Tablo-046: Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutları * Mezhep Farklılaşma Tablosu
MEZHEP AYRIMCILIK
ALGISI AİDİYET BERABER YAŞAMA
İSTEĞİ HANEFİ 39,1 84,5 82,8
ŞAFİİ 56,1 74,3 77,0 ALEVİ 73,5 58,1 69,1 Toplam 51,6 77,4 78,8
F Anlamlılık
66,400 ,000
75,597 ,000
28,765 ,000
Ana dili Kürtçe ve Zazaca olanlar içinde her üç boyut da mezhepler arasında anlamlı olarak farklılaşmaktadır. Ayrımcılık algısı en yüksek düzeyde Alevilerde (73,5), en düşük düzeyde Hanefilerde (39,1) görülmektedir. Şafiiler (56,1) ise ortada yer almaktadır.
Aidiyet hissi ve beraber yaşama isteği de aynı şekilde Hanefilerde yüksek, Alevilerde düşüktür. Şafiiler ise ortada yer almaktadır.
39,1
84,5 82,8
56,1
74,3 77,073,5
58,1
69,1
0,0
20,0
40,0
60,0
80,0
100,0
AYRIMCILIK ALGISI AİDİYET BERABER YAŞAMA İSTEĞİ
HANEFİ ŞAFİİ ALEVİ
Şekil-046: Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutları * Mezhep Grafiği
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 55
Mezheplere ait boyut skorları yukarıda açıklanan farklılaşmanın bölgesel etkisini görmek maksadıyla, terörün yaşanma yoğunluğuna göre belirlenen il gruplarında da incelenmiştir. Aşağıdaki tabloda yukarıda açıklanan üç boyuttaki mezhepler arası anlamlı farklılaşmanın, mezhepler arası açıklık azalsa da her üç il grubu içinde de aynı yönlü olduğu gözlenmektedir.
Tablo-047: Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutları * İl Gruplarına Göre Mezhep Farklılaşma Tablosu
MEZHEP AYRIMCILIK
ALGISI AİDİYET
BERABER YAŞAMA İSTEĞİ
TERÖRÜN YAŞANDIĞI İLLER (BAT-BİN-BİT-DİY-MAR-MUŞ-
SİİRT-TUN-VAN-AĞR)
HANEFİ 53,7 76,3 75,7 ŞAFİİ 59,6 72,2 75,5 ALEVİ 81,1 48,3 65,0 Toplam 59,7 72,1 75,3
TERÖRÜN FAZLA YAŞANMADIĞI İLLER (ADI-ELA-ERZ-GANT-KMRŞ-MAL-URF)
HANEFİ 34,0 88,3 86,5 ŞAFİİ 41,5 84,6 84,0 ALEVİ 48,8 81,8 81,9 Toplam 37,0 87,0 85,5
GÖÇ İLE OLUŞAN MAHALLELER (İST-MERSİN)
HANEFİ 28,9 75,3 75,4 ŞAFİİ 54,7 66,8 74,7 ALEVİ 84,2 38,9 62,1 Toplam 52,9 66,9 73,6
Toplam HANEFİ 39,1 84,5 82,8 ŞAFİİ 56,1 74,3 77,0 ALEVİ 73,5 58,1 69,1 Toplam 51,6 77,4 78,8
Yukarıdaki tablodan birinci bölümde yer alan terörün yaşandığı illerdeki mezheplere göre farklılaşmalar aşağıda grafik olarak da verilmiştir.
53,7
76,3 75,7
59,6
72,275,5
81,1
48,3
65,0
0,0
20,0
40,0
60,0
80,0
100,0
AYRIMCILIK ALGISI AİDİYET BERABER YAŞAMA İSTEĞİ
HANEFİ ŞAFİİ ALEVİ
Şekil-047: Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutlarının Terörün Yaşandığı İl Grubu İçinde Mezheplere Göre Farklılaşma Grafiği
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 56
2.3 PKK/ ÖCALAN’A BAKIŞ Bu bölümde bölge insanının ‘ PKK/Öcalan’ın Kürt Etnik Bilincinin Oluşumuna
Etkisi - Abdullah Öcalan'ın Serbest Bırakılması – Türkiye Kürtlerinin Suriye-Irak-İran Kürtlerinden Daha Şanslı Algılanıp Algılanmadığı – ROJ TV Kanalının Yayınlarının Doğru ve Faydalı Algılanıp Algılanmadığı’’ boyut ve sorularındaki eğilimleri ölçülmeye çalışılmıştır. Öncelikle bu boyut ve soruların istatistikleri ortaya konulmuş, müteakiben bu eğilimlerin sosyo-demografik değişkenlere göre farklılaşması analiz edilmiştir.
2.3.1 PKK/ Öcalan’a Bakış Soru ve Ölçek İstatistikleri (Dil Ayrımı Yapılmadan) Soru ve boyut bazındaki tüm değerler 0-100 ölçek aralığında alınmıştır. 100’lü
ölçekte ölçek skorunun yüksekliği, kişilerin soru ifadelerine katılım derecesinin/oranının, boyut bazında ise söz konusu eğilimin yüksekliğini göstermektedir.
2.3.1.1 PKK/Öcalan’ın Kürt Etnik Bilincinin Oluşumuna Etkisi
PKK/Öcalan’ın Kürt Etnik Bilincinin Oluşumuna Etkisi boyutu toplam üç soru ile ölçülmüştür. Anket formunda yer alan soru ifadeleri ile soru ve boyut bazındaki istatistikler aşağıdaki iki tabloda verilmiştir.
Tablo-048: PKK/Öcalan’ın Kürt Etnik Bilincinin Oluşumuna Etkisi Boyut Soruları
Soru No Soru İfadesi H2.1 Abdullah Öcalan Kürt halkının önderi (lideri)’dir.
H2.3 PKK bugüne kadar Kürtlerin davasına hizmet etmiştir. H2.4 PKK bundan sonra Kürtlerin geleceğine hizmet edecektir.
Tablo-049: PKK/Öcalan’ın Kürt Etnik Bilincinin Oluşumuna Etkisi Soru ve Ölçek İstatistikleri
N
Ort. (%) Std.Sap. Faktör Yükü
Cronbach
Alfa Soru No Geçerli Cevapsız
H2.1 6098 2509 26,34 36,416 ,920 ,936 H2.3 5939 2668 23,78 33,306 ,961 H2.4 5728 2879 21,19 31,605 ,949
Ölçek 5026 3581 21,24 31,287
Yukarıda tabloda verilen faktör yükleri ve Alfa değerleri, ölçeğin yapısal olarak
geçerli olduğunu ve ölçek güvenirliğinin yeterli olduğunu göstermektedir. Ölçekte yer alan üç sorunun tamamında soru ortalama değerleri ölçek ortasının
(50) altındadır. PKK/Öcalan’ın Kürt Etnik Bilincinin Oluşumuna Etkisi Boyut Skoru 100’lü ölçekte
21,24 olarak ölçek ortasının altında ve oldukça düşük bulgulanmıştır. Genel anlamda ve ölçekte yer alan sorular bağlamında, dil ayrımı yapılmadan bakıldığında, bölge insanının PKK/Öcalan’ın Kürt Etnik Bilincinin Oluşumuna Etkisini düşük olarak algıladığı, PKK/Öcalan ile Kürt Davasını özdeşleştirmediği söylenebilir.
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 57
2.3.1.2 Diğer Ayırt Edici Soru İstatistikleri (Dil Ayrımı Yapılmadan)
PKK/Öcalan'a yönelik anket formunda yer alan ve soru bazında analiz edilen ifadeler ile bu sorulara ait istatistikler aşağıdaki tabloda verilmiştir.
Tablo-050: Etnik Bilince Yönelik Diğer Ayırt edici Soru İstatistikleri
Soru No
N Ort. (%) Std.Sap. Geçerli Cevapsız
H2.2 Abdullah ÖCALAN serbest bırakılmalıdır. 6480 2127 19,77 33,622 H2.6 Abdullah Öcalan dış güçler tarafından kullanılmıştır. 5322 3285 55,79 39,621 H2.7 Türkiye Kürtleri Suriye-Irak-İran Kürtlerinden daha şanslıdır. 5198 3409 55,42 38,719 H2.8 ROJ TV kanalının yayınları doğru ve faydalıdır. 5870 2737 23,36 35,888
Dil ayrımı yapılmadan bakıldığında, bölge insanı; Abdullah Öcalan'ın serbest bırakılması görüşüne % 19,7 oranında katılmaktadır. Abdullah Öcalan'ın dış güçler tarafından kullanıldığı görüşüne % 55,7 oranında
orta düzeyde katılmaktadır. Türkiye Kürtlerinin Suriye-Irak-İran Kürtlerinden daha şanslı olduğu görüşüne %
55,4 oranında orta düzeyde katılmaktadır. ROJ TV Kanalının yayınlarının doğru ve faydalı olduğu görüşüne % 23,3
oranında katılmaktadır.
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 58
2.3.2 PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutların Ana Dile Göre Farklılaşması Bu bölümde PKK/Öcalan’a Bakış ana başlığında ölçülen ve aşağıdaki tabloda
yer alan boyut ve soruların ana dile göre farklılaşması tek yönlü varyans analizi yöntemiyle incelenmiştir. Ölçülen bir boyut ve üç soruya ait ana dile göre ölçek skorları ve analiz değerleri aşağıdaki tablo ve grafik olarak verilmiştir.
Tablo-051: PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutlarının Ana Dile Göre Farklılaşması Varyans Analiz Tablosu
Soru/Boyutlar
Ana Dil Varyans Analizi
Kürtçe Türkçe Arapça Zazaca Top. F Anlm. PKK/ÖCALAN’IN KÜRT ETNİK BİLİNCİNİN OLUŞUMUNA ETKİSİ VARDIR. 30,0 10,2 10,2 20,3 21,3 170,4 ,000
ABDULLAH ÖCALAN SERBEST BIRAKILMALIDIR. 36,4 1,3 5,2 24,5 19,8 729,3 ,000
TÜRKİYE KÜRTLERİ SURİYE-IRAK-İRAN KÜRTLERİNDEN DAHA ŞANSLIDIR. 53,5 56,7 66,4 60,1 55,5 11,3 ,000
ROJ TV KANALININ YAYINLARI DOĞRU VE FAYDALIDIR. 41,8 1,8 5,4 29,1 23,4 787,5 ,000
Ana dili Kürtçe olanlar, PKK/Öcalan’ın Kürt etnik bilincinin oluşumuna etkisine en fazla inanan grup (30,0) iken, ana dili Zazaca olanlar bu görüşe ana dili Kürtçe olanlardan daha az (20,3), ancak ana dili Türkçe (10,2) ve Arapça (10,2) olanlardan daha fazla inanmaktadırlar. Ana dili Kürtçe olanlar Abdullah Öcalan'ın serbest bırakılması görüşünü en fazla destekleyen grup (36,4) iken, ana dili Zazaca olanlar bu görüşü ana dili Kürtçe olanlardan daha az (24,5), ancak ana dili Arapça (5,2) ve Türkçe (1,3) olanlardan çok daha fazla desteklemektedirler.
Türkiye Kürtlerinin Suriye-Irak-İran Kürtlerinden daha şanslı olduğu görüşüne, ana dili Arapça olanlar en fazla inanan grup (66,4) iken, ana dili Zazaca olanlar bu görüşe (60,1) ana dili Türkçe olanlardan (56,7) daha fazla inanmakta, ana dili Kürtçe olanlar (53,5) ise yine orta düzeyde olmakla birlikte bu görüşü en az destekleyen grup olarak görülmektedir.
ROJ TV Kanalının yayınlarının doğru ve faydalılığı görüşüne Ana dili Kürtçe olanlar en fazla inanan grup (41,8) iken, ana dili Zazaca olanlar bu görüşe ana dili Kürtçe olanlardan daha az (29,1), ancak ana dili Arapça (5,4) ve Türkçe (1,8) olanlardan daha fazla inanmaktadırlar.
30,036,4
53,5
41,8
10,21,3
56,7
1,810,2
5,2
66,4
5,4
20,324,5
60,1
29,1
0,0
20,0
40,0
60,0
80,0
100,0
PKK/ÖCALAN’IN KÜRTETNİK BİLİNCİNİN
OLUŞUMUNA ETKİSİVARDIR.
ABDULLAH ÖCALANSERBEST
BIRAKILMALIDIR.
TÜRKİYE KÜRTLERİSURİYE-IRAK-İRAN
KÜRTLERİNDEN DAHAŞANSLIDIR.
ROJ TV KANALININYAYINLARI DOĞRU VE
FAYDALIDIR.
Kürtçe Türkçe Arapça Zazaca
Şekil-051: PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutlarının Ana Dile Göre Grafiği
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 59
2.3.3 PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutlarının Sosyo-Demografik Değişkenlere göre Farklılaşması (Ana Dil Kürtçe-Zazaca) Bu bölümde PKK/Öcalan’a Bakış soru ve boyutlarının sosyo-demografik ve diğer
kategorik değişkenlere göre farklılaşması analiz edilmiştir. Analizler, sadece ana dili Kürtçe ve Zazaca olanlar seçilerek bu örneklem üzerinden yapılmıştır.
2.3.3.1 PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutlarının Üçlü İl Grubuna Göre Farklılaşması
PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve boyutlarının üçlü il grubuna göre ortalama ölçek skorları aşağıda tablo ve grafik olarak verilmiştir:
Tablo-052: PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutları * İl Grupları Farklılaşma Tablosu
İL GRUP
PKK/ÖCALAN’IN
KÜRT ETNİK BİLİNCİNİN
OLUŞUMUNA ETKİSİ VARDIR.
ABDULLAH ÖCALAN
SERBEST BIRAKILMALIDIR.
ROJ TV KANALININ YAYINLARI DOĞRU VE
FAYDALIDIR. TERÖRÜN YAŞANDIĞI İLLER
(BAT-BİN-BİT-DİY-MAR-MUŞ-SİİRT-TUN-VAN-AĞR) 34,86 41,21 45,33
TERÖRÜN FAZLA YAŞANMADIĞI İLLER (ADI-ELA-ERZ-GANT-KMRŞ-MAL-URF) 17,05 22,71 28,80
GÖÇ İLE OLUŞAN MAHALLELER (İST-MERSİN) 53,75 56,84 64,31
Toplam 29,20 35,41 40,71 F
Anlamlılık 141,123
,000 131,992
,000 105,674
,000
Ana dili Kürtçe ve Zazaca olanlar içinde her üç boyut da il grupları arasında
anlamlı olarak farklılaşmaktadır.
34,941,2
45,3
17,122,7
28,8
53,8 56,864,3
0,0
20,0
40,0
60,0
80,0
100,0
PKK/ÖCALAN’IN KÜRT ETNİKBİLİNCİNİN OLUŞUMUNA ETKİSİ
VARDIR.
ABDULLAH ÖCALAN SERBESTBIRAKILMALIDIR.
ROJ TV KANALININ YAYINLARIDOĞRU VE FAYDALIDIR.
Terörün Yaşandığı İller Terörün Fazla Yaşanmadığı İller Göç ile Oluşan Mahalleler (İst.-Mersin)
Şekil-052: PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutları * İl Grupları Grafiği
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 60
PKK/Öcalan’ın Kürt Etnik Bilincinin Oluşumuna Etkisine, göç ile oluşan mahallelerde (53,7), terörün fazla yaşandığı illere göre (34,8) daha fazla inanılmaktadır. Aynı görüşe destek terörün fazla yaşanmadığı illerde ise en düşük düzeyde (17,0) gerçekleşmiştir.
Abdullah Öcalan'ın Serbest Bırakılması görüşü de bir önceki görüşe paralel olarak, göç ile oluşan mahallelerde (56,8), terörün fazla yaşandığı illere göre (41,2) daha fazla kabul görmüştür. Aynı görüşe destek terörün fazla yaşanmadığı illerde ise en düşük düzeyde (22,7) gerçekleşmiştir.
ROJ TV Kanalının yayınlarının doğru ve faydalı olduğu görüşü de önceki iki boyuta paralel olarak, göç ile oluşan mahallelerde (64,3), terörün fazla yaşandığı illere göre (45,3) daha fazla kabul görmüştür. Aynı görüşe destek terörün fazla yaşanmadığı illerde ise en düşük düzeyde (28,8) kalmıştır.
PKK/Öcalan’a Bakış Soru boyutlarına il gruplarına göre genel olarak bakıldığında, her üç konuda da (PKK/Öcalan’ın Kürtlere hizmeti-Abdullah Öcalan'ın Serbest Bırakılması– ROJ TV Kanalının Yayınlarının Doğru ve Faydalı Olduğu) orta düzey ve altında olmakla birlikte, en yüksek taraftarlığın göç ile oluşan mahallelerdeki Kürtçe-Zazaca konuşan nüfus grubunda olduğu, bu grubu terörün daha fazla yaşandığı illerin takip ettiği, terörün fazla yaşanmadığı illerde ise çok daha düşük düzeyde gerçekleştiği görülmüştür.
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 61
2.3.3.2 PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutlarının Yaşa Göre Farklılaşması
PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutlarının Yaşa göre ortalama ölçek skorları aşağıda tablo ve grafik olarak verilmiştir. Ana dili Kürtçe ve Zazaca olanlar içinde her üç soru/boyut da yaş kategorileri istatistiksel olarak anlamlı farklılaşmamaktadır.
Tablo-053: PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutları * Yaş Farklılaşma Tablosu
YAŞ
PKK/ÖCALAN’IN KÜRT ETNİK
BİLİNCİNİN OLUŞUMUNA
ETKİSİ VARDIR.
ABDULLAH ÖCALAN
SERBEST BIRAKILMALIDIR
ROJ TV KANALININ YAYINLARI DOĞRU VE
FAYDALIDIR. 15-25 YAŞ 28,76 34,90 41,94 26-40 YAŞ 29,79 36,47 41,32 41-55 YAŞ 28,68 33,59 37,89
56 VE ÜZERİ 27,39 34,34 36,22 Toplam 29,12 35,29 40,54
F Anlamlılık
,336 ,799
,920 ,430
2,118 ,096
28,834,9
41,9
29,836,5
41,3
28,733,6
37,9
27,434,3 36,2
0,0
20,0
40,0
60,0
80,0
100,0
PKK/ÖCALAN’IN KÜRT ETNİKBİLİNCİNİN OLUŞUMUNA ETKİSİ
VARDIR.
ABDULLAH ÖCALAN SERBESTBIRAKILMALIDIR.
ROJ TV KANALININ YAYINLARIDOĞRU VE FAYDALIDIR.
15-25 YAŞ 26-40 YAŞ 41-55 YAŞ 56 VE ÜZERİ
Şekil-053: PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutları * Yaş Grafiği
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 62
2.3.3.3 PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutlarının Öğrenim Durumuna Göre Farklılaşması
Soru ve Boyutların öğrenim durumuna göre ortalama ölçek skorları aşağıda tablo ve grafik olarak verilmiştir:
Tablo-054: PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutları * Öğrenim Durumuna Göre Farklılaşma Tablosu
ÖĞRENİM DURUMU
PKK/ÖCALAN’IN KÜRT ETNİK BİLİNCİNİN
OLUŞUMUNA ETKİSİ VARDIR.
ABDULLAH ÖCALAN SERBEST
BIRAKILMALIDIR
ROJ TV KANALININ YAYINLARI DOĞRU VE
FAYDALIDIR. OKURYAZAR DEĞİL - OKURYAZAR 31,41 36,09 40,38
İLKÖĞRETİM 28,73 34,98 39,55 ORTA ÖĞRETİM 31,29 37,95 45,25
ÖN LİSANS VE ÜZERİ 26,38 32,96 36,61 Toplam 29,41 35,60 40,68
F Anlamlılık
2,687 ,045
2,190 ,087
6,133 ,000
PKK/Öcalan’ın Kürt Etnik Bilincinin Oluşumuna Etkisine, okuryazar değil/okuryazar olanlar ile lise mezunu olanlar, ilköğretim mezunları ile ön lisans ve üzerinde öğrenime sahip olanlara göre daha fazla inanmaktadırlar. ROJ TV Kanalının yayınlarının doğruluğu ve faydalılığı konusunda en yüksek taraftarlık lise mezunları arasında iken, ön lisans ve üzerinde eğitime sahip olanlar diğer öğrenim seviyelerine göre daha düşük bir taraftarlık eğilimi sergilemektedirler. Abdullah Öcalan'ın serbest bırakılması görüşü de okuryazar değil/okuryazar olanlar ile lise mezunu olanlar öğrenim seviyeleri arasında anlamlı olarak farklılaşmamaktadır.
Bu bulgulara genel olarak baktığımızda, PKK/Öcalan ve ROJ TV konularında taraftarlığın okuryazar değil/okuryazarlar ile lise mezunlarında öne çıktığını söyleyebiliriz. Bu noktada bulguları, okuryazar değil/okuryazar grubunda eğitimsizliğin istismar aracı olarak kullanıldığı, lise mezunlarında ise bu grubun politizasyona daha fazla uğradığı şeklinde anlamlandırabiliriz.
31,436,1
40,4
28,735,0
39,631,3
38,045,3
26,433,0 36,6
0,0
20,0
40,0
60,0
80,0
100,0
PKK/ÖCALAN’IN KÜRT ETNİKBİLİNCİNİN OLUŞUMUNA ETKİSİ
VARDIR.
ABDULLAH ÖCALAN SERBESTBIRAKILMALIDIR.
ROJ TV KANALININ YAYINLARIDOĞRU VE FAYDALIDIR.
OKURYAZAR DEĞİL - OKURYAZAR İLKÖĞRETİM ORTA ÖĞRETİM ÖN LİSANS VE ÜZERİ
Şekil-054: PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutları * Öğrenim Durumu Grafiği
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 63
2.3.3.4 PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutlarının Hane Aylık Toplam Net Gelir Durumuna Göre Farklılaşması
PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutlarının gelir duruma göre ortalama ölçek skorları aşağıda tablo ve grafik olarak verilmiştir. Her üç boyut da ana dili Kürtçe ve Zazaca olanlar içinde gelir durumuna göre anlamlı olarak farklılaşmaktadır. Tablo değerleri şu şekilde özetlenebilir:
• PKK/Öcalan’ın Kürt Etnik Bilincinin Oluşumuna Etkisine inanç, hanenin aylık toplam net geliri yükseldikçe artmaktadır.
• Abdullah Öcalan'ın serbest bırakılması görüşü hanenin aylık toplam net geliri yükseldikçe daha fazla destek bulmaktadır.
• ROJ TV Kanalının yayınlarının doğruluğu ve faydalılığı konusundaki taraftarlık hanenin aylık toplam net geliri yükseldikçe artmaktadır.
Tablo-055: PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutları * Hanenin Aylık Toplam Net Geliri Farklılaşma Tablosu
HANE AYLIK TOPLAM NET
GELİR_KATEGORİK
PKK/ÖCALAN’IN KÜRT ETNİK BİLİNCİNİN
OLUŞUMUNA ETKİSİ VARDIR.
ABDULLAH ÖCALAN
SERBEST BIRAKILMALIDIR
ROJ TV KANALININ YAYINLARI DOĞRU VE
FAYDALIDIR. 0-499 TL 25,22 33,79 37,33
500-999 TL 29,01 35,19 40,68 1000-1999 TL 28,49 34,55 41,05 2000-3999 TL 36,23 43,84 48,40
4000 TL VE ÜZERİ 48,38 56,48 56,99 Toplam 29,15 35,88 41,21
F Anlamlılık
4,832 ,001
4,864 ,001
3,550 ,007
25,2233,79 37,33
29,0135,19
40,68
28,4934,55
41,0536,23
43,8448,448,38
56,48 56,99
0
20
40
60
80
100
PKK/ÖCALAN’IN KÜRT ETNİKBİLİNCİNİN OLUŞUMUNA ETKİSİ
VARDIR.
ABDULLAH ÖCALAN SERBESTBIRAKILMALIDIR.
ROJ TV KANALININ YAYINLARIDOĞRU VE FAYDALIDIR.
0-499 TL 500-999 TL 1000-1999 TL 2000-3999 TL 4000 TL VE ÜZERİ
Şekil-055: PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutları * Hanenin Aylık Toplam Net Gelir Grafiği
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 64
2.3.3.5 PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutlarının Hane Toplam Varlık Değerine Göre Farklılaşması
PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutlarının Hane Toplam Varlık Değerine göre ortalama ölçek skorları aşağıda tablo ve grafik olarak verilmiştir: Ana dili Kürtçe ve Zazaca olanlar içinde her üç soru/boyutta Hane Toplam Varlık Değeri kategorileri arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılaşma yoktur.
Tablo-056: PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutları * Hane Toplam Varlık Değeri Farklılaşma Tablosu
VARLIK TOPLAM DEĞERİ_KATEGORİK
PKK/ÖCALAN’IN KÜRT ETNİK BİLİNCİNİN
OLUŞUMUNA ETKİSİ VARDIR.
ABDULLAH ÖCALAN
SERBEST BIRAKILMALIDIR.
ROJ TV KANALININ YAYINLARI DOĞRU VE
FAYDALIDIR. 0-29999 TL 30,88 35,93 40,26
30000-59999 TL 29,19 34,36 39,82 60000-99999 TL 26,86 34,36 40,88
100000-199999 TL 28,03 33,94 40,33 200000 TL VE ÜZERİ 33,90 39,83 43,42
Toplam 29,08 35,09 40,67 F Anlamlılık
2,353 ,052
1,495 ,201
,465 ,761
30,935,9
40,3
29,234,4
39,8
26,934,4
40,9
28,033,9
40,333,9
39,8 43,4
0,0
20,0
40,0
60,0
80,0
100,0
PKK/ÖCALAN’IN KÜRT ETNİKBİLİNCİNİN OLUŞUMUNA ETKİSİ
VARDIR.
ABDULLAH ÖCALAN SERBESTBIRAKILMALIDIR.
ROJ TV KANALININ YAYINLARIDOĞRU VE FAYDALIDIR.
0-29999 TL 30000-59999 TL 60000-99999 TL 100000-199999 TL 200000 TL VE ÜZERİ
Şekil-056: PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutları * Hane Toplam Varlık Değeri Grafiği
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 65
2.3.3.6 PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutlarının İş/Meslek Durumuna Göre Farklılaşması
PKK/Öcalan’a Bakış soru ve boyutlarının iş/meslek durumuna göre ortalama ölçek skorları aşağıda tablo ve grafik olarak verilmiştir:
Tablo-057: PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutları * İş/Meslek Durumuna Göre Farklılaşma Tablosu
İŞ DURUMU ( MESLEK )
PKK/ÖCALAN’IN KÜRT ETNİK BİLİNCİNİN
OLUŞUMUNA ETKİSİ VARDIR.
ABDULLAH ÖCALAN
SERBEST BIRAKILMALIDIR.
ROJ TV KANALININ YAYINLARI DOĞRU
VE FAYDALIDIR. İŞSİZ 35,00 42,86 46,96
KAMU ÇALIŞANI 21,00 27,71 31,60 ÖZEL SEKTÖR İŞÇİ 32,93 40,15 46,99
SERBEST MESLEK-ESNAF-TÜCCAR 35,69 41,40 45,71 ÇİFTÇİ 27,34 31,93 35,71
EV KADINI 23,90 30,42 35,80 ÖĞRENCİ 27,72 31,82 40,70
Toplam 29,16 35,30 40,74 F
Anlamlılık 9,643 ,000
11,270 ,000
10,067 ,000
Ana dili Kürtçe ve Zazaca olanlar içinde her üç boyut/soru da iş/meslek durumuna göre anlamlı olarak farklılaşmaktadır. PKK/Öcalan’ın Kürt Etnik Bilincinin Oluşumuna Etkisine inanç, en yüksek düzeyde işsizlerde (35,0) ve serbest meslek-esnaf-tüccar grubunda (35,6), en düşük düzeyde ise kamu çalışanları (21,0) ve ev kadınlarındadır (23,9).
Abdullah Öcalan'ın serbest bırakılması görüşü yine en yüksek düzeyde işsizlerde (42,8) ve serbest meslek-esnaf-tüccar grubunda (41,4), en düşük düzeyde ise kamu çalışanları arasında (27,7) taraftar bulmuştur. ROJ TV Kanalının yayınlarını doğru ve faydalı bulanlar, en yüksek oranda işsizlerde ve özel sektör çalışanlarında(46,9),) ve serbest meslek-esnaf-tüccar grubunda (45,7) iken, en düşük oranda kamu çalışanlarındadır (31,6).
35,042,9
47,0
21,027,7
31,632,940,2
47,0
35,741,4
45,7
27,331,9 35,7
23,930,4
35,827,7
31,840,7
0,0
20,0
40,0
60,0
80,0
100,0
PKK/ÖCALAN’IN KÜRT ETNİKBİLİNCİNİN OLUŞUMUNA ETKİSİ
VARDIR.
ABDULLAH ÖCALAN SERBESTBIRAKILMALIDIR.
ROJ TV KANALININ YAYINLARIDOĞRU VE FAYDALIDIR.
İŞSİZ KAMU ÇALIŞANI ÖZEL SEKTÖR İŞÇİ
SERBEST MESLEK-ESNAF-TÜCCAR ÇİFTÇİ EV KADINI
ÖĞRENCİ
Şekil-057: PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutları * İş/Meslek Durumu Grafiği
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 66
2.3.3.7 PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutlarının DTP’ye Oy Verme Durumuna Göre Farklılaşması
PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutlarının 2007 seçimlerinde DTP’ye ve bağımsızlarına oy verme durumuna göre ortalama ölçek skorları aşağıda tablo ve grafik olarak verilmiştir:
Tablo-058: PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutları * DTP’ye Oy Verme Durumuna Göre Farklılaşma Tablosu
2007 SEÇİMLERİNDE OY VERİLEN PARTİ
PKK/ÖCALAN’IN KÜRT ETNİK BİLİNCİNİN
OLUŞUMUNA ETKİSİ VARDIR.
ABDULLAH ÖCALAN SERBEST
BIRAKILMALIDIR.
ROJ TV KANALININ YAYINLARI DOĞRU VE
FAYDALIDIR. DİĞER PARTİLERE OY VERENLER 12,88 18,24 23,40
DTP'YE VE BAĞIMSIZLARINA OY VERENLER 70,76 72,66 73,20 Toplam 31,51 37,34 42,47
F Anlamlılık
2375,636 ,000
1872,047 ,000
1362,347 ,000
Ana dili Kürtçe ve zazaca olanlar içinde her üç boyut da 2007 seçimlerinde DTP’ye ve bağımsızlarına oy verenler ve vermeyenler arasında anlamlı olarak farklılaşmaktadır. 2007 seçimlerinde DTP’ye ve bağımsızlarına oy verenler vermeyenlere göre; PKK/Öcalan’ın Kürt Etnik Bilincinin Oluşumuna Etkisine çok daha fazla inanmakta (70,7-12,8), Öcalan'ın Serbest Bırakılmasına çok daha yüksek düzeyde taraftarlık göstermekte (72,6-18,2), ROJ TV Kanalının yayınlarının doğru ve faydalı olduğuna çok daha fazla inanmaktadırlar (73,2-23,4).
Burada PKK/Öcalan’a bakış ve ROJ TV’ye yaklaşım açısından, ana dili Kürtçe/Zazaca olanlar içerisinde, DTP’ye oy verdiğini söyleyen kitle ile vermediğini söyleyenler arasında çok büyük bir kırılma vardır. Ancak kamuoyundaki genel algılamanın aksine DTP’ye oy verenlerin hepsinin PKK ve Öcalan’a sempati duymadıkları da görülmektedir. DTP’ye oy veren yaklaşık her üç kişiden birisi PKK ve Öcalan sempatizanı değildir ve başka etkenlerle oy vermektedir.
12,918,2
23,4
70,8 72,7 73,2
0,0
20,0
40,0
60,0
80,0
100,0
PKK/ÖCALAN’IN KÜRT ETNİKBİLİNCİNİN OLUŞUMUNA ETKİSİ
VARDIR.
ABDULLAH ÖCALAN SERBESTBIRAKILMALIDIR.
ROJ TV KANALININ YAYINLARIDOĞRU VE FAYDALIDIR.
DİĞER PARTİLERE OY VERENLER DTP'YE VE BAĞIMSIZLARINA OY VERENLER
Şekil-058: PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutları * DTP’ye Oy Verme Grafiği
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 67
2.3.3.8 PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutlarının Mezhep Ayrımına Göre Farklılaşması
PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutlarının mezhep ayrımına göre ortalama ölçek skorları aşağıda tablo ve grafik olarak verilmiştir:
Tablo-059: PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutları * Mezhep Farklılaşma Tablosu
MEZHEP
PKK/ÖCALAN’IN KÜRT ETNİK BİLİNCİNİN
OLUŞUMUNA ETKİSİ VARDIR.
ABDULLAH ÖCALAN SERBEST BIRAKILMALIDIR.
ROJ TV KANALININ YAYINLARI DOĞRU
VE FAYDALIDIR. HANEFİ 20,03 24,71 29,82
ŞAFİİ 32,36 39,62 44,37 ALEVİ 47,55 49,86 62,42 Toplam 28,51 34,80 40,13
F Anlamlılık
54,449 ,000
67,745 ,000
67,610 ,000
Ana dili Kürtçe ve Zazaca olanlar içinde her üç boyut da mezhepler arasında anlamlı olarak farklılaşmaktadır. PKK/Öcalan’ın Kürt Etnik Bilincinin Oluşumuna Etkisine Aleviler (47,5) Şafiilere göre (32,3), Şafiiler ise Hanefilere göre (20,0) daha fazla inanmaktadırlar.
Abdullah Öcalan'ın Serbest Bırakılmasına Aleviler (49,8) Şafiilere göre (39,6), Şafiiler ise Hanefilere göre (24,7) çok daha fazla taraftarlık göstermektedirler.
Benzer şekilde, ROJ TV Kanalının yayınlarının doğruluğu ve faydalılığına Aleviler (62,4) Şafiilere göre (44,3), Şafiiler ise Hanefilere göre (29,8) daha fazla inanmaktadırlar.
20,024,7
29,832,439,6
44,447,6 49,9
62,4
0,0
20,0
40,0
60,0
80,0
100,0
PKK/ÖCALAN’IN KÜRT ETNİKBİLİNCİNİN OLUŞUMUNA ETKİSİ
VARDIR.
ABDULLAH ÖCALAN SERBESTBIRAKILMALIDIR.
ROJ TV KANALININ YAYINLARIDOĞRU VE FAYDALIDIR.
HANEFİ ŞAFİİ ALEVİ
Şekil-059: PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutları * Mezhep Grafiği
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 68
Yukarıda açıklanan farklılaşmanın bölgesel etkisini görmek maksadıyla, mezheplere ait boyut skorları terörün yaşanma yoğunluğuna göre gruplanan il gruplarında ayrıca incelenmiştir. Aşağıdaki tablo değerleri, incelenen üç boyuttaki yukarıda açıklanan mezhepler arası anlamlı farklılaşmanın özellikle terörün daha fazla yaşandığı illerde sürdüğü (aşağıdaki grafikte verilmiştir), terörün daha az yaşandığı illerde de değerleri biraz daha azalarak farklılaşmanın benzer şekilde olduğu ve göç ile oluşan mahallelerde ise ana dili Kürtçe/Zazaca olanlar içerisinde söz konusu üç boyuttaki sempatizanlık derecesi en düşük düzeyde yine Hanefilerde olmakla birlikte, Şafiilerin Alevilere göre biraz daha fazla taraftar oldukları görülmektedir.
Tablo-060: PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutları * İl Gruplarına Göre Mezhep Farklılaşma Tablosu
İL_GRUPLARI MEZHEP
PKK/ÖCALAN’IN
KÜRT ETNİK BİLİNCİNİN
OLUŞUMUNA ETKİSİ VARDIR.
ABDULLAH ÖCALAN SERBEST BIRAKILMALIDIR.
ROJ TV KANALININ YAYINLARI DOĞRU VE
FAYDALIDIR. TERÖRÜN YAŞANDIĞI İLLER (BAT-BİN-BİT-DİY-MAR-MUŞ-
SİİRT-TUN-VAN-AĞR)
HANEFİ 27,18 34,88 34,47 ŞAFİİ 34,65 41,01 45,51 ALEVİ 60,86 62,43 75,14 Toplam 34,40 40,82 44,88
TERÖRÜN FAZLA YAŞANMADIĞI İLLER
(ADI-ELA-ERZ-GANT-KMRŞ-MAL-URF)
HANEFİ 16,46 20,54 26,85 ŞAFİİ 16,74 26,44 30,65 ALEVİ 20,16 22,86 36,46 Toplam 16,64 22,40 28,30
GÖÇ İLE OLUŞAN MAHALLELER (İST-MERSİN)
HANEFİ 39,71 34,44 46,43 ŞAFİİ 58,55 64,85 71,34 ALEVİ 53,88 56,52 66,67 Toplam 51,73 54,40 63,19
Toplam
HANEFİ 20,03 24,71 29,82 ŞAFİİ 32,36 39,62 44,37 ALEVİ 47,55 49,86 62,42 Toplam 28,51 34,80 40,13
Tablodan sadece terörün yoğun olarak yaşandığı bölgeye ait veriler alınarak grafik olarak aşağıda verilmiştir.
27,234,9 34,534,7
41,045,5
60,9 62,4
75,1
0,0
20,0
40,0
60,0
80,0
100,0
PKK/ÖCALAN’IN KÜRT ETNİKBİLİNCİNİN OLUŞUMUNA ETKİSİ
VARDIR.
ABDULLAH ÖCALAN SERBESTBIRAKILMALIDIR.
ROJ TV KANALININ YAYINLARI DOĞRU VE FAYDALIDIR.
HANEFİ ŞAFİİ ALEVİ
Şekil-060: PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutları * İl Gruplarına Göre Mezhep Grafiği
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 69
2.4 DEVLETE GÜVENİN SOSYO-DEMOGRAFİK DEĞİŞKENLERE GÖRE FARKLILAŞMASI (ANA DİL KÜRTÇE-ZAZACA) Bu bölümde Güven Ölçeğinde yer alan soru ve boyutların sosyo-demografik ve
diğer kategorik değişkenlere göre farklılaşması analiz edilmiştir. Analizler, sadece ana dili Kürtçe ve Zazaca olanlar seçilerek bu örneklem üzerinden yapılmıştır.
2.4.1 Güven Ölçeği Soru ve Boyutlarının İl Gruplarına Göre Farklılaşması Güven Ölçeği soru ve boyutlarının üçlü il grubuna göre ortalama ölçek skorları
tablo ve grafik olarak aşağıda verilmiştir:
Tablo-061: Güven Ölçeği Soru ve Boyutları * İl Grupları Farklılaşma Tablosu
TER
ÖR
ÜN
YA
ŞA
ND
IĞI
İLLE
R (B
AT-
BİN
-BİT
-DİY
-M
AR
-MU
Ş-S
İİRT-
TUN
-VA
N-
AĞ
R)
TER
ÖR
ÜN
FA
ZLA
Y
AŞ
AN
MA
DIĞ
I İLL
ER
(AD
I-E
LA-E
RZ-
GA
NT-
KM
RŞ
-MA
L-U
RF)
GÖ
Ç İL
E O
LUŞ
AN
M
AH
ALL
ELE
R (İ
ST-
ME
RS
İN)
Toplam F Anlm.
DEVLETE GÜVEN 56,65 69,66 50,58 60,99 64,13 ,000
GÜVENLİK GÜÇLERİNE GÜVEN
50,09
67,65
49,23
56,61
08,65
,000
PKK-ÖCALAN’A GÜVEN 20,53 5,96 30,33 15,69 103,35 ,000
DTP MİLLETVEKİLLERİNE GÜVEN
39,74
19,92
54,24
33,80
140,15
,000
Tablo değerleri aşağıda kısaca özetlenmiştir:
• Devlete Güven, terörün fazla yaşanmadığı illerde (69,6), terörün fazla yaşandığı illere göre (56,6), bu illerde de göç ile oluşan mahallelere göre (50,5) daha yüksektir.
• Güvenlik Güçlerine Güven, terörün fazla yaşanmadığı illerde (67,6), terörün fazla yaşandığı illere (50,0) ve göç ile oluşan mahallelere göre (49,2) daha yüksektir.
• PKK/Öcalan Güven, terörün fazla yaşanmadığı illerde en düşük düzeyde (5,9) iken bu oran terörün fazla yaşandığı illerde yükselmekte (20,5), göç ile oluşan mahallelerde ise il grupları arasında en yüksek düzeye (30,3) çıkmaktadır.
• DTP Milletvekillerine Güven, yukarıdaki eğilime benzer şekilde, terörün fazla yaşanmadığı illerde en düşük düzeyde (19,9) iken bu oran terörün fazla yaşandığı illerde yükselmekte (39,7), göç ile oluşan mahallelerde ise il grupları arasında en yüksek düzeye (54,2) çıkmaktadır.
• Bu bulgular, bölgede yaşanan sorunun kendi içerisindeki alt bölgeler arasındaki farklılaşmayı açık bir şekilde ortaya koymaktadır.
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 70
2.4.2 Güven Ölçeği Soru ve Boyutlarının Yaşa Göre Farklılaşması Güven Ölçeği Soru ve Boyutlarının yaşa göre ortalama ölçek skorları tablo ve
grafik olarak aşağıda verilmiştir:
Tablo-062: Güven Ölçeği Soru ve Boyutları * Yaş Farklılaşma Tablosu
15-25 YAŞ
26-40 YAŞ
41-55 YAŞ
56 VE ÜZERİ Toplam F Anlm.
DEVLETE GÜVEN
58,36
59,43
65,18
68,96
60,83
9,114
,000
GÜVENLİK GÜÇLERİNE GÜVEN
55,43
53,81
60,96
63,08
56,26
8,500
,000
PKK-ÖCALAN’A GÜVEN 15,04 16,41 16,37 12,45 15,76 1,022 ,382
DTP MİLLETVEKİLLERİNE GÜVEN
35,86
34,30
30,03
28,57
33,59
4,045
,007
Ana dili Kürtçe ve Zazaca olanlar içinde, yaş grupları ayrımında farklılaşan güven boyutlarına ait değerler şu şekilde özetlenebilir:
• Devlete ve Güvenlik Güçlerine Güven yaş küçüldükçe düşmektedir.
• PKK/Öcalan’a Güven 56 yaş ve üzeri grupta biraz daha düşük olmakla birlikte daha küçük olan diğer yaş grupları arasında farklılaşmamaktadır.
• DTP Milletvekillerine güven yaş küçüldükçe artmaktadır. Bu sonuçlar, PKK/Öcalan’a Güven dışında boyutların tamamında 40 yaş altı ve
40 yaş üzeri grupları arasında önemli bir kırılmanın olduğunu göstermektedir.
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 71
2.4.3 Güven Ölçeği Soru ve Boyutlarının Öğrenim Durumuna Göre Farklılaşması Güven Ölçeği Soru ve Boyutlarının öğrenim düzeylerine göre ortalama ölçek
skorları tablo ve grafik olarak aşağıda verilmiştir:
Tablo-063: Güven Ölçeği Soru ve Boyutları * Öğrenim Durumuna Göre Farklılaşma Tablosu
OKURYAZAR DEĞİL-
OKUR-YAZAR
İLK ÖĞRETİM
ORTA ÖĞRETİM
ÖN LİSANS
VE ÜZERİ Toplam F Anlm.
DEVLETE GÜVEN
64,43
64,84
57,88
53,77
60,89
17,875
,000
GÜVENLİK GÜÇLERİNE GÜVEN
60,36
61,95
54,29
45,27
56,49
35,406
,000
PKK-ÖCALAN’A GÜVEN 18,42 14,81 17,02 13,46 15,81 3,135 ,025
DTP MİLLETVEKİLLERİNE GÜVEN
34,71
32,54
37,00
31,24
33,88
3,465
,016
Ana dili Kürtçe ve Zazaca olanlar içinde, öğrenim düzeyleri ayrımındaki farklılaşma şu şekilde özetlenebilir:
• Devlete Güven, okuryazar değil/okuryazar olanlar (64,4) ve ilköğretim mezunlarında (64,8) lise mezunu olanlara göre (57,8) daha yüksek, ön lisans ve üzerinde öğrenime sahip olanlarda ise en düşük düzeydedir (53,7).
• Güvenlik Güçlerine Güven de Devlete Güvene benzer şekilde okuryazar değil/okuryazar olanlar (60,3) ve ilköğretim mezunlarında (61,9) lise mezunu olanlara göre (54,2) daha yüksek, ön lisans ve üzerinde öğrenime sahip olanlarda ise en düşük düzeydedir (45,2).
• PKK/Öcalan’a Güven, okuryazar değil/okuryazar olanlar (18,4) ve lise mezunu olanlarda (17,0), ilköğretim mezunları (14,8) ve ön lisans ve üzerinde öğrenime sahip olanlara göre (13,4) daha fazladır.
• DTP Milletvekillerine Güven, PKK/Öcalan Güvene benzer şekilde, okuryazar değil/okuryazar olanlar (34,7) ve lise mezunu olanlarda (37,0), ilköğretim mezunları (32,5) ve ön lisans ve üzerinde öğrenime sahip olanlara göre (31,2) daha fazladır.
Bu bulgular PKK/Öcalan’a Bakış başlığında elde edilen bulgularla örtüşmektedir. Genel olarak yorumladığımızda, PKK/Öcalan ve DTP Milletvekillerine Güven okuryazar değil/okuryazar ile lise mezunlarında daha fazla öne çıkmakta, Devlete ve Güvenlik Güçlerine Güven yükselen öğrenim düzeyi ile birlikte düşmektedir.
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 72
2.4.4 Güven Ölçeği Soru ve Boyutlarının İş/Meslek Durumuna Göre Farklılaşması Güven ölçeğindeki boyutların tamamı ana dili Kürtçe ve Zazaca olanlar içinde
iş/meslek durumuna göre anlamlı olarak farklılaşmaktadır. Güven Ölçeği soru ve boyutlarının iş/meslek durumuna göre ortalama ölçek
skorları tablo ve grafik olarak aşağıda verilmiştir. Tablo değerleri şu şekilde özetlenebilir:
• Devlete güven çiftçilerde (71,3) ve ev kadınlarında (66,3) diğer iş/meslek gruplarına göre daha yüksektir. İşsiz olanlarda ise en düşük değerdedir (53,6).
• Güvenlik güçlerine güven çiftçilerde (64,7) ve ev kadınlarında (62,4) diğer iş/meslek gruplarına göre daha yüksektir. İşsiz olanlarda ise en düşük değerdedir (52,1).
• PKK/Öcalan’a güven işsizlerde (21,4), serbest meslek/esnaf/tüccarlarda (18,3) ve özel sektördeki işçilerde (17,1) diğer iş/meslek gruplarına göre daha yüksektir. Kamu çalışanları (11,4) ve ev kadınlarında (11,8) ise en düşük değerdedir.
• İşsizlik devlete ve güvenlik güçlerine güveni en aza indirmekte, PKK/Öcalan’a ve DTP milletvekillerine güveni arttırmaktadır.
Tablo-064: Güven Ölçeği Soru ve Boyutları * İş/Meslek Durumuna Göre Farklılaşma Tablosu
İŞS
İZ
KA
MU
Ç
ALI
ŞA
NI
ÖZE
L
SE
KTÖ
R İŞ
Çİ
SE
RB
ES
T/M
ES
LEK
ES
NA
F/TÜ
CC
AR
ÇİF
TÇİ
EV
KA
DIN
I
ÖĞ
RE
NC
İ
Topl
am
F
Anl
m.
DEVLETE GÜVEN
53,62
61,83
59,23
58,92
71,35
66,31
56,84
60,63
12,18
,000
GÜVENLİK GÜÇLERİNE
GÜVEN
52,10
52,90
54,12
55,68
64,73
62,48
53,54
56,18
8,21
,000
PKK-ÖCALAN’A GÜVEN 21,44 11,46 17,13 18,31 15,59 11,81 14,64 15,73 5,13 ,000
DTP MİLLETVEKİLLERİNE
GÜVEN
41,70
26,00
39,84
35,79
30,59
29,62
33,96
34,06
8,74
,000
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 73
2.4.5 Güven Ölçeği Soru ve Boyutlarının Hane Toplam Varlık Değerine Göre Farklılaşması Güven ölçeğindeki yedi boyut/sorudan sadece ikisi, ana dili Kürtçe ve Zazaca
olanlar içinde, hane toplam varlık değeri kategorileri arasında anlamlı olarak farklılaşmaktadır. Güven ölçeği soru ve boyutlarının hanenin toplam varlık değerine göre ortalama ölçek skorları tablo ve grafik olarak aşağıda verilmiştir. Tablo değerleri şu şekilde özetlenebilir:
PKK/Öcalan ve DTP milletvekillerine güven, hane toplam varlık değeri 30.000 TL’nin altında olanlarda ve 200.000 TL’nin üzerinde olanlarda diğer varlık kategorilerinde olanlara göre daha yüksektir.
Tablo-065: Güven Ölçeği Soru ve Boyutları * Hane Toplam Varlık Değeri Farklılaşma Tablosu
0-29999
TL
30000-59999
TL
60000-99999
TL
100000-199999
TL
200000 TL VE ÜZERİ Toplam F Anlm.
DEVLETE GÜVEN
58,12
63,50
60,26
62,39
61,90
61,25
2,267
,060
GÜVENLİK GÜÇLERİNE GÜVEN
55,51
58,92
55,08
57,46
55,36
56,64
1,532
,190
PKK-ÖCALAN’A GÜVEN 17,82 13,83 15,49 14,06 18,77 15,51 2,242 ,049
DTP MİLLETVEKİLLERİNE
GÜVEN
37,94
32,30
32,26
30,88
35,49
33,31
3,154
,013
2.4.6 Güven Ölçeği Soru ve Boyutlarının Hanenin Aylık Toplam Net Gelirine Göre Farklılaşması Güven ölçeği soru ve boyutlarının, hanenin aylık toplam net gelirine göre
ortalama ölçek skorları (Kürtçe-Zazaca) tablo ve grafik olarak aşağıda verilmiştir.
Tablo-066: Güven Ölçeği Soru ve Boyutları * Hanenin Aylık Toplam Net Geliri Farklılaşma Tablosu
0-499
TL 500-999
TL 1000-
1999 TL 2000-
3999 TL 4000 TL
VE ÜZERİ Toplam F Anlm. DEVLETE GÜVEN 65,44 62,88 58,50 54,31 42,10 61,00 6,956 ,000
GÜVENLİK GÜÇLERİNE GÜVEN
61,36
57,27
54,09
47,48
34,66
55,88
8,480
,000
PKK-ÖCALAN’A GÜVEN 13,41 14,30 16,48 18,87 19,13 15,28 1,410 ,228
DTP MİLLETVEKİLLERİNE GÜVEN
28,94
32,16
32,36
38,97
41,66
32,42
2,691
,030
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 74
Tablo değerleri şu şekilde özetlenebilir:
• Devlete Güven, hanenin aylık toplam net geliri yükseldikçe düşmektedir. Hane geliri 0-499 TL aralığında olanlarda güven %65,4 iken bu oran geliri 4000 TL ve üzerinde olanlarda %42’ye düşmektedir.
• Güvenlik Güçlerine Güven, hanenin aylık toplam net geliri yükseldikçe düşmektedir. Hane geliri 0-499 TL aralığında olanlarda güven %61,3 iken bu oran geliri 4000 TL ve üzerinde olanlarda %34,6’ya düşmektedir.
• PKK/Öcalan’a Güven ile hanenin aylık toplam net geliri arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki görülmemekle birlikte, hanenin aylık toplam net geliri yükseldikçe PKK/Öcalan’a Güven az da olsa artmaktadır.. Hane geliri 0-499 TL aralığında olanlarda güven %13,4 iken bu oran geliri 4000 TL ve üzerinde olanlarda %19,1’dir.
• DTP Milletvekillerine Güven, hanenin aylık toplam net geliri yükseldikçe artmaktadır. Hane geliri 0-499 TL aralığında olanlarda güven % 28,9 iken bu oran geliri 4000 TL ve üzerinde olanlarda %41,6’ya yükselmektedir.
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 75
2.4.7 Güven Ölçeği Soru ve Boyutlarının DTP’ye Oy Verme Durumuna Göre Farklılaşması Güven Ölçeği Soru ve Boyutlarının 2007 seçimlerinde DTP’ye ve bağımsızlarına
oy verme durumuna göre ortalama ölçek skorları tablo ve grafik olarak aşağıda verilmiştir. Sekiz güven boyutundan yedisi, ana dili Kürtçe ve Zazaca olanlar içinde, 2007 seçimlerinde DTP’ye ve bağımsızlarına oy verenler ve vermeyenler arasında anlamlı olarak farklılaşmaktadır. Tablo değerleri şu şekilde özetlenebilir:
2007 seçimlerinde DTP’ye ve bağımsızlarına oy verenler vermeyenlere göre;
• Devlete ve Güvenlik Güçlerine çok daha az güvenmektedirler (34,8-73,1 / 30,5-67,5).
• PKK/Öcalan’a çok daha fazla güvenmektedirler (52,5-3,8).
• DTP Milletvekillerine çok daha fazla güvenmektedirler (70,2-15,2).
Tablo-067: Güven Ölçeği * DTP’ye Oy Verme Durumuna Göre Farklılaşma Tablosu
DİĞER PARTİLERE OY
VERENLER
DTP'YE VE BAĞIMSIZLARINA
OY VERENLER Toplam F Anlm. DEVLETE GÜVEN 73,13 34,88 61,10 940,425 ,000
GÜVENLİK GÜÇLERİNE GÜVEN 67,58 30,55 55,51 767,421 ,000 PKK-ÖCALAN’A GÜVEN 3,80 52,58 18,15 1608,712 ,000
DTP MİLLETVEKİLLERİNE GÜVEN 15,24 70,29 34,93 1892,324 ,000
Yukarıdaki bulgular yorumlanacak olursa: Burada güven boyutunda yer alan kişi, kurum ve oluşumlara yaklaşım açısından,
ana dili Kürtçe/Zazaca olanlar içerisinde, DTP’ye oy verdiğini söyleyen kitle ile vermediğini söyleyenler arasında çok büyük bir kırılma vardır.
DTP’ye oy verenler arasında, yaklaşık her üç kişiden birisi DTP milletvekillerine güvenmemekte ve muhtemelen başka nedenlerle oy vermektedir. Aynı şekilde, DTP’ye oy verenlerin yaklaşık yarısı PKK-Öcalan’a güvenmemektedir. Bunun anlamı, DTP’ye oy veren herkesin PKK’lı olmadığı ve PKK-Öcalan’a güvenmediğidir.
PKK/Öcalan’a bakış bölümünde (Tablo-239), Kürt ve Zazalardan DTP’ye oy verenlerin ‘’PKK-Öcalan’ın Kürt etnik bilincinin oluşumuna etkisi’’ inanç değeri %70, ‘’Öcalan serbest bırakılmalıdır’’ görüşüne destekleri ise %72 civarında olmuştur. Güven değerleri ile bu değerler arasındaki farklılaşmanın bir çelişki oluşturmadığı değerlendirilmektedir. Güven değerleri daha kesin bir tutumu ve yargıyı yansıtmakta ve daha net eğilimleri ifade etmektedir.
DTP’ye oy verenler arasında yaklaşık her iki kişiden birisi dini şahsiyetlere, her üç kişiden birisi ise devlete ve güvenlik güçlerine güven ifade etmektedir.
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 76
2.4.8 Güven ölçeği Soru ve Boyutlarının Mezhep Ayrımına Göre Farklılaşması Güven ölçeği Soru ve Boyutlarının mezhep ayrımına göre ortalama ölçek skorları
tablo ve grafik olarak aşağıda verilmiştir. Bölge etkisinden bağımsız olarak değerleri yorumlamak için mezheplerin güven skoru ortalamaları üç farklı il grubu bazında incelenmiştir.
Tablo-068: Güven ölçeği Soru ve Boyutları * Mezhep Farklılaşma Tablosu
İL_ÜÇLÜ GRUP MEZHEP DE
VLE
TE G
ÜV
EN
GÜ
VE
NLİ
K
GÜ
ÇLE
RİN
E
GÜ
VE
N
PK
K-Ö
CA
LAN
‘A
GÜ
VE
N
DTP
M
İLLE
TVE
KİL
LER
İ G
ÜV
.
TERÖRÜN YAŞANDIĞI İLLER (BAT-BİN-BİT-DİY-MAR-MUŞ-
SİİRT-TUN-VAN-AĞR)
HANEFİ 61,61 52,65 15,28 35,64 ŞAFİİ 58,06 51,37 20,80 39,27 ALEVİ 19,18 22,44 29,60 59,20 Toplam 57,21 50,58 20,31 39,38
TERÖRÜN FAZLA YAŞANMADIĞI İLLER (ADI-ELA-
ERZ-GANT-KMRŞ-MAL-URF)
HANEFİ 72,16 69,60 5,64 17,60 ŞAFİİ 67,05 65,24 5,17 23,78 ALEVİ 57,88 62,50 8,57 20,18 Toplam 70,23 68,06 5,57 19,59
GÖÇ İLE OLUŞAN MAHALLELER (İST-MERSİN)
HANEFİ 65,44 65,05 16,42 43,75 ŞAFİİ 56,72 52,17 37,42 61,25 ALEVİ 14,81 22,22 11,11 33,33 Toplam 53,28 52,78 27,52 52,52
Toplam HANEFİ 69,21 65,50 8,46 23,70 ŞAFİİ 59,61 54,01 18,68 37,80 ALEVİ 27,87 34,72 19,97 42,89 Toplam 61,72 57,31 15,22 33,28 96,82 70,88 38,89 54,16 ,000 ,000 ,000 ,000
Tablo değerleri şu şekilde özetlenebilir:
• Devlete Güven her üç il grubu ve toplam bazda Hanefilerde (69,2) Şafiilere göre (59,6) Şafiilerde ise Alevilere göre daha yüksektir (27,8).
• Güvenlik Güçlerine Güven her üç il grubu ve toplam bazda Hanefilerde (65,4) Şafiilere göre (54,0) Şafiilerde ise Alevilere göre daha yüksektir (34,7).
• Terörün daha fazla yaşandığı illerde Devlete ve Güvenlik Güçlerine Güven boyutlarında Hanefi-Şafii faklılaşması azalmaktadır.
• PKK/Öcalan’a Güven, terörün fazla yaşandığı illerde, Alevilerde (29,6), Şafiilere göre (20,8), Şafiilerde ise Hanefilere göre daha yüksektir (15,2). Terörün fazla yaşanmadığı illerde ise Alevilerde (8,5), Şafiilere (5,1) ve Hanefilere göre (5,6) daha yüksektir. İstanbul ve Mersin’de göç ile oluşan mahallelerde ise PKK/Öcalan’a Güven, Şafiilerde (37,4) en yüksek düzeydeyken, Hanefilerde (16,4) ve Alevilerde (11,1) daha düşük düzeydedir.
• DTP Milletvekillerine Güven, terörün fazla yaşandığı illerde, Alevilerde (59,2), Şafiilere göre (39,2), Şafiilerde ise Hanefilere göre daha yüksektir (35,6). Terörün
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 77
fazla yaşanmadığı illerde ise Şafiilerde (23,7) Alevilere göre (20,1), Alevilerde de Hanefilere göre (17,6) daha yüksektir. Göç ile oluşan mahallelerde ise DTP Milletvekillerine Güven, Şafiilerde (61,2) en yüksek düzeydeyken, Hanefilerde (43,7) Alevilere göre (33,3) daha yüksektir.
• Tablodaki değerler mezhep bazındaki en büyük kırılmanın, alevi mezhebine mensup vatandaşlarımızda olduğunu göstermektedir. Konunun çeşitli nedenleri ve tarihsel arka planı olmakla birlikte, bu kitleye gecikmeksizin gerekli ilgi ve şefkatin gösterilmesinin bir zorunluluk olduğu ortaya çıkmaktadır.
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 78
2.5 AİLELERİN SİYASİ DURUMU VE ALGILARIN FARKLILAŞMASI Farklı algı ve eğilimlerin, aile içinden veya yakınlardan birisinin PKK’ya katılma
durumuna göre farklılaşması tablo olarak aşağıda verilmiştir. Aile içinden veya yakınlarından PKK’ya katılımı olanların olmayanlara göre;
• Aidiyet hissi ve beraber yaşama isteği çok daha düşüktür.
• Ayrımcılık algısı çok daha yüksektir.
• Devlete ve Güvenlik Güçlerine Güveni çok daha düşüktür.
• PKK/Öcalan-DTP ve Barzani’ye güveni çok daha yüksektir.
• ‘’Abdullah Öcalan serbest bırakılmalıdır-ROJ TV kanalının yayınları doğru ve faydalıdır-PKK/Öcalan'ın Kürt etnik bilincinin oluşumuna etkisi vardır-Kuzey Irak'ta bağımsız bir Kürt devleti kurulmalıdır’’ görüşlerine desteği çok daha yüksektir.
Tablo-069: Farklı Algı ve Eğilimlerin Aile İçinden veya Yakınlardan Birisinin PKK’ya Katılma Durumuna Göre Farklılaşma Tablosu
AİLENİZİN İÇİNDEN VEYA YAKINLARINIZDAN ÖRGÜTE (PKK)
KATILAN VAR MI?
F Anlamlılık HAYIR EVET Toplam
AİDİYET HİSSİ 80,83 48,94 77,70 363,610 ,000
BERABER YAŞAMA İSTEĞİ
81,08
63,91
79,26
147,268
,000
DEVLETE GÜVEN
64,74
40,56
61,93
164,517
,000
GÜVENLİK GÜÇLERİNE GÜVEN
61,04
30,96
57,64
249,388
,000
PKK-ÖCALAN’A GÜVEN
9,90
50,10
14,39
578,323
,000
DTP MİLLETVEKİLLERİ’NE GÜVEN
27,96
60,95
31,91
255,603
,000
ABDULLAH ÖCALAN SERBEST
BIRAKILMALIDIR. 28,58 67,40 33,75 411,564 ,000
ROJ TV KANALININ YAYINLARI DOĞRU VE
FAYDALIDIR. 34,59 68,89 39,33 283,043 ,000
PKK/ÖCALAN'IN KÜRT ETNİK BİLİNCİNİN
OLUŞUMUNA ETKİSİ VARDIR. 22,49 63,83 27,75 479,016 ,000
KUZEY IRAK'TA BAĞIMSIZ BİR KÜRT
DEVLETİ KURULMALIDIR. 32,03 63,46 35,99 239,335 ,000
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 79
Farklı algı ve eğilimlerin, aile içinden veya yakınları arasından en az birisinin
korucu olması durumuna göre farklılaşma tablosu aşağıda verilmiştir. Aile içinde veya yakınları arasında korucu bulunanların bulunmayanlara göre;
• Aidiyet hissi daha yüksektir.
• Ayrımcılık algısı daha düşüktür.
• Devlete Güveni daha yüksektir.
• PKK/Öcalan ve DTP’ye güveni daha düşüktür.
• ‘’Abdullah Öcalan serbest bırakılmalıdır-ROJ TV kanalının yayınları doğru ve faydalıdır-PKK/Öcalan'ın Kürt etnik bilincinin oluşumuna etkisi vardır-Kuzey Irak'ta bağımsız bir Kürt devleti kurulmalıdır’’ görüşlerine desteği daha düşüktür.
• Günümüzde tartışma konusu olan koruculuk sisteminin yararlı olup olmadığı konusunda bu tablo önemli ipuçları vermektedir. Yakınlarından birisinin dahi korucu olmasının olumlu algıları ne ölçüde etkilediği açıkça görülmektedir.
Tablo-070: Farklı Algı ve Eğilimlerin Aile İçinden ve Yakınlardan Birisinin Korucu Olması Durumuna Göre Farklılaşma Tablosu
AİLENİZİN İÇİNDEN VEYA YAKINLARINIZDAN KORUCU OLAN
VAR MI?
F Anlamlılık HAYIR EVET Toplam
AİDİYET HİSSİ 75,67 82,07 76,77 20,703 ,000 BERABER YAŞAMA İSTEĞİ 78,41 80,45 78,77 3,126 ,077
DEVLETE GÜVEN 59,97 66,20 61,11 15,141 ,000 GÜVENLİK GÜÇLERİNE GÜVEN 56,24 58,28 56,59 1,535 ,215
PKK-ÖCALAN’A GÜVEN 16,56 9,97 15,37 19,278 ,000 DTP MİLLETVEKİLLERİ’NE GÜVEN 34,92 25,56 33,24 27,580 ,000
ABDULLAH ÖCALAN SERBEST BIRAKILMALIDIR.
36,65 28,52 35,17 21,148 ,000
ROJ TV KANALININ YAYINLARI DOĞRU VE FAYDALIDIR.
41,68 34,64 40,40 14,101 ,000
PKK/ÖCALAN'IN KÜRT ETNİK BİLİNCİNİN OLUŞUMUNA ETKİSİ VARDIR.
30,51 22,52 29,08 20,217 ,000
KUZEY IRAK'TA BAĞIMSIZ BİR KÜRT DEVLETİ KURULMALIDIR.
37,81 33,16 37,00 6,624 ,010
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 80
Farklı algı ve eğilimlerin, aile içinden veya yakınları arasından en az birisinin Devlet memuru olması durumuna göre farklılaşma tablosu aşağıda verilmiştir.
Aile içinde veya yakınları arasında Devlet memuru bulunanların bulunmayanlara göre;
• Aidiyet hissi ve beraber yaşama isteği daha yüksektir.
• Devlete Güveni daha yüksektir.
• PKK/Öcalan, DTP ve Barzani’ye güveni daha düşüktür.
• ‘’Abdullah Öcalan serbest bırakılmalıdır-ROJ TV kanalının yayınları doğru ve faydalıdır-PKK/Öcalan'ın Kürt etnik bilincinin oluşumuna etkisi vardır.’’ görüşlerine desteği daha düşüktür.
Yakınlarından birisinin devlet memuru olmasının olumlu eğilim ve algıları, daha olumlu yönde etkilediği açıkça görülmektedir.
Tablo-071: Farklı Algı ve Eğilimlerin Aile İçinden veya Yakınlardan Birisinin Devlet Memuru Olması Durumuna Göre Farklılaşma Tablosu
AİLENİZİN İÇİNDEN VEYA YAKINLARINIZDAN DEVLET
MEMURU OLAN VAR MI?
F Anlamlılık HAYIR EVET Toplam
AİDİYET HİSSİ 74,15 77,91 76,74 10,685 ,001 BERABER YAŞAMA İSTEĞİ 74,46 80,57 78,69 41,102 ,000
DEVLETE GÜVEN 58,61 61,84 60,81 5,967 ,015 GÜVENLİK GÜÇLERİNE GÜVEN 55,97 56,57 56,38 ,202 ,653
PKK-ÖCALAN’A GÜVEN 20,51 13,13 15,41 35,389 ,000 DTP MİLLETVEKİLLERİ’NE GÜVEN 39,60 30,30 33,24 40,978 ,000
ABDULLAH ÖCALAN SERBEST BIRAKILMALIDIR. 41,43 32,53 35,31 37,452 ,000
ROJ TV KANALININ YAYINLARI DOĞRU VE FAYDALIDIR. 44,03 39,08 40,64 10,293 ,001
PKK/ÖCALAN'IN KÜRT ETNİK BİLİNCİNİN OLUŞUMUNA ETKİSİ VARDIR. 36,43 25,99 29,19 51,277 ,000
KUZEY IRAK'TA BAĞIMSIZ BİR KÜRT DEVLETİ KURULMALIDIR. 36,50 37,36 37,08 ,354 ,552
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 81
2.6 SORUNLAR VE ÇÖZÜMLERİNE İLİŞKİN GÖRÜŞLER Bu bölümde, bölgesel sorunlar ve çözümlerine ilişkin görüşlerin sorgulandığı altı
farklı soru grubuna yönelik verilerin analizi yapılmıştır.
2.6.1 Sorunlar ve Çözümlerine İlişkin Soru ve Ölçek İstatistikleri
2.6.1.1 Türkiye’nin Temel Sorunları
Bu soru grubunda, ankete katılanlardan verilen 9 sorun ifadesi içerisinden Türkiye’nin en önemli beş sorununu 1-5 önceliği ile işaretlemesi istenmiştir. Cevapların öncelik değerleri 100’lük ölçeğe (işaretlenmeyen sorun=0, beşinci öncelik verilen sorun=20, dördüncü öncelik verilen sorun=40, üçüncü öncelik verilen sorun=60 ikinci öncelik verilen sorun=80 birinci öncelik verilen sorun=100) çevrilmek suretiyle her bir sorun ifadesi bir değişkene çevrilmiştir. Anket formunda yer alan sorun ifadeleri ile istatistikleri aşağıda tablo ve grafik olarak verilmiştir. Tablodaki her bir sorunun ortalama değeri, o soruna 100’lük ölçekte verilen önceliği ve önemi göstermektedir.
Tablo-072: Türkiye’nin Temel Sorunları Soru İstatistikleri
Türkiye’nin Temel Sorunları
N
Ort. (%) Std.Sap. Soru No Geçerli Cevapsız
E2.1
İşsizlik, geçim sıkıntısı
8269
338
74,53
35,512
E2.4 Eğitim 8269 338 48,10 37,549 E2.5 Terör 8269 338 39,18 37,988
E2.13 Kürt Sorunu 8269 338 26,54 36,534 E2.3 Yargıda adaletsizlik 8269 338 23,57 33,873 E2.7 Sağlık hizmetlerinin yetersizliği 8269 338 18,78 30,035 E2.6 Yönetim zafiyeti 8269 338 16,66 29,663
E2.12 Demokratikleşme ve insan hakları 8269 338 14,04 27,713 E2.9 Etnik ayrımcılık 8269 338 13,23 27,060
Ana dil ayrımı yapmadan bakıldığında öncelik sırasıyla ‘İşsizlik-geçim sıkıntısı (74,5)’, ‘Eğitim sistemindeki problemler (48,1)’, ‘Terör (39,1)’ ve ‘Kürt sorunu (26,54)’ Türkiye’nin en önemli temel sorunları olarak ifade edilmektedir. Etnik ayrımcılık en düşük öncelik verilen sorun olarak ortaya çıkmaktadır.
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 82
Türkiye’nin temel sorunları algılamasının ana dile göre farklılaşması analiz edildiğinde yukarıda verilen ilk dört temel sorunun öncelik sırası ana dili Kürtçe olanlarda değişmemektedir. Ancak Kürt sorununun oranı yükselmektedir. Aynı şekilde etnik ayrımcılık en düşük öncelik verilen sorundur.
Tablo-073: Türkiye’nin Temel Sorunları Algılaması * Ana dile Göre Farklılaşma istatistikleri
Soru No Türkiye’nin Temel Sorunları
Ana dil Varyans Analizi
Kürtçe Türkçe Arapça Zazaca Top. F Anlm.
E2.1 İşsizlik, geçim sıkıntısı 74,8 74,2 70,6 78,3 74,6 3,4 ,017 E2.4 Eğitim sistemindeki problemler 48,0 48,2 52,5 46,3 48,1 2,1 ,097 E2.5 Terör 32,9 49,1 49,1 35,3 39,1 119,1 ,000
E2.13 Kürt Sorunu 32,4 17,6 21,3 24,9 26,6 99,4 ,000 E2.3 Yargıda adaletsizlik 23,9 22,6 26,7 23,4 23,5 2,0 ,116 E2.7 Sağlık hizmetlerinin yetersizliği 19,1 18,3 17,5 18,1 18,7 0,7 ,569 E2.6 Yönetim zafiyeti 17,2 15,9 17,3 14,3 16,6 2,1 ,094
E2.12 Demokratikleşme ve insan hakları 15,7 11,2 10,9 15,8 14,0 17,9 ,000 E2.9 Etnik ayrımcılık 15,1 9,7 13,2 13,8 13,2 23,4 ,000
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 83
2.6.1.2 Güneydoğuda Geri Kalmışlığın Nedenleri
Bu soru grubunda, ankete katılanların Güneydoğu’da geri kalmışlığın nedenleri olarak verilen yedi ifadeden bir veya birden fazlasını seçmesi istenmiştir. Soruda hiçbir şıkkı işaretlemeyenler kayıp değer (missing) olarak kabul edilmiş, en az bir nedeni işaretleyenler için işaretlenen nedenler ‘1’ işaretlenmeyenler ‘0’ olarak kodlanmıştır. Her bir geri kalmışlık nedeni ayrı bir soru olarak değerlendirilmiş ve tablolaştırma ve okumalarda sıklık değeri yüzlük skora çevrilmiştir. Örnek olarak ‘Eğitim Eksikliği’ nedeninin 73,5 ortalama değerini alması, bu nedenin her yüz kişiden 73’ünde geri kalmışlığın nedeni olarak ifade edildiğini göstermektedir. Anket formunda yer alan sorun ifadeleri ile istatistikleri aşağıdaki tabloda verilmiştir.
Ana dil ayrımı yapmadan bakıldığında, öncelik sırasıyla ‘Eğitim eksikliği (73,7)’, ‘Bölgeye yapılan yatırımların yetersizliği (57,4)’ ve ‘Bölgedeki görevlilerin yetersizliği ve liyakatsizliği (39,0) Güneydoğuda geri kalmışlığın en önemli nedenleri olarak ifade edilmektedir.
Tablo-074: Güneydoğuda Geri Kalmışlığın Nedenleri Soru İstatistikleri
Soru No Güneydoğuda Geri Kalmışlığın Nedenleri
N
Ort. (%) Geçerli Cevapsız
T1.5 Eğitim eksikliği 7972 635 73,54 T1.4 Bölgeye yapılan yatırımların yetersizliği 7972 635 57,40 T1.1 Bölgedeki görevlilerin yetersizliği ve liyakatsizliği 7972 635 39,06 T1.3 Aşiretler ve feodal yapı 7972 635 31,32 T1.6 Devletin kasıtlı politikası 7972 635 27,75 T1.2 Arazi yapısı ve iklim koşulları 7972 635 18,75 T1.7 Diğer nedenler 7972 635 4,13
73,5
57,4
39,131,3 27,8
18,8
4,10
20
40
60
80
100
Eğitimeksikliği
Bölgeyeyapılan
yatırımlarınyetersizliği
Bölgedekigörevlilerinyetersizliği
veliyakatsizliği
Aşiretler vefeodal yapı
Devletinkasıtlı
politikası
Arazi yapısıve iklimkoşulları
Diğernedenler
Şekil-074: Güneydoğuda Geri Kalmışlığın Nedenleri Grafiği
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 84
Güneydoğuda geri kalmışlığın nedenlerine yönelik algılar ana dile göre analiz edildiğinde en önemli ilk iki nedenin öncelik sırası ana dile göre değişmemektedir. Ancak ana dili Türkçe olanlarda, aşiretler ve feodal yapı geri kalmışlığın nedenleri arasında üçüncü sıraya yükselmektedir. Ana dili Kürtçe-Zazaca olanlar geri kalmışlığın nedenleri arasında Devletin kasıtlı politikalarının etkisine diğer dillerdeki kişilere göre daha fazla inanmaktadırlar.
Tablo-075: Güneydoğuda Geri Kalmışlığın Nedenleri * Ana dile Göre Farklılaşma İstatistikleri
Soru No Güneydoğuda Geri Kalmışlığın Nedenleri
Ana dil Varyans Analizi
Kürtç
e
Türk
çe
Arap
ça
Zaza
ca
Top.
F
Anla
mlıl
ık
T1.5 Eğitim eksikliği 70,2 79,1 74,0 76,6 73,7 23,1 ,000 T1.4 Bölgeye yapılan yatırımların yetersizliği 62,1 47,7 63,9 65,5 57,6 53,8 ,000 T1.1 Bölgedeki görevlilerin yetersizliği ve liyakatsizliği 41,5 33,2 46,5 42,4 39,0 19,8 ,000 T1.3 Aşiretler ve feodal yapı 27,7 38,6 27,9 28,5 31,4 31,9 ,000 T1.6 Devletin kasıtlı politikası 34,3 15,1 23,0 40,5 27,8 118,6 ,000 T1.2 Arazi yapısı ve iklim koşulları 18,4 19,8 18,9 16,0 18,7 1,4 ,239 T1.7 Diğer nedenler 4,2 3,5 6,8 4,6 4,1 3,2 ,022
70,2
62,1
41,5
27,7 34
,3
18,4
4,2
79,1
47,7
33,2 38
,6
15,1 19,
8
3,5
74,0
63,9
46,5
27,9
23,0
18,9
6,8
76,6
65,5
42,4
28,5
40,5
16,0
4,6
0102030405060708090
100
Eğitimeksikliği
Bölgeyeyapılan
yatırımlarınyetersizliği
Bölgedekigörevlilerinyetersizliği
veliyakatsizliği
Aşiretler vefeodal yapı
Devletinkasıtlı
politikası
Arazi yapısıve iklimkoşulları
Diğernedenler
Kürtçe Türkçe A rapça Zazaca
Şekil-075: Güneydoğuda Geri Kalmışlığın Nedenleri * Ana dil Grafiği
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 85
2.6.1.3 PKK’ya Katılma / Destek Verme Nedenleri
Bu soru grubunda, ankete katılanların verilen 14 faktör içerisinden, PKK’ya katılma ve destek verme nedeni olarak gördüğü en önemli beş tanesini 1-5 önceliği ile işaretlemesi istenmiştir. Cevapların öncelik değerleri 100’lük ölçeğe (işaretlenmeyen neden=0, beşinci öncelik verilen neden =20, dördüncü öncelik verilen neden=40, üçüncü öncelik verilen neden=60 ikinci öncelik verilen neden=80 birinci öncelik verilen neden=100) çevrilmek suretiyle her bir sorun ifadesi bir değişkene çevrilmiştir. Anket formunda yer alan PKK’ya katılma ve destek verme nedenleri ile istatistikleri aşağıdaki tabloda verilmiştir. Tablodaki her bir faktörün ortalama değeri, o faktöre 100’lük ölçekte verilen önceliği ve önemi göstermektedir.
Ana dil ayrımı yapmadan PKK’ya katılma ve destek verme nedenleri analiz edildiğinde; öncelik sırasıyla İşsizlik (71,3), Eğitimsizlik (60,6), Zor kullanma/zorla götürülme (39,2) ve Devletin yanlış uygulamaları (34,3) PKK’ya katılma ve destek vermenin en önemli nedenleri olarak görülmektedir.
Tablo-076: PKK’ya katılma ve Destek Verme Nedenleri Soru İstatistikleri
Soru No PKK’ya katılma ve Destek Verme Nedenleri
N
Ort. (%) Std.Sap. Geçerli Cevapsız
O.1 İşsizlik 7970 637 71,32 38,470 O.3 Eğitimsizlik 7970 637 60,63 37,676 O.2 Zor kullanma /zorla götürülme 7970 637 39,18 39,472 O.6 Devletin yanlış uygulamaları 7970 637 34,25 36,742 O.5 Milliyetçilik duygusu 7970 637 27,88 34,524 O.4 Çevre/aile baskısı 7970 637 24,85 33,325 O.8 Bölgede PKK lehine yapılan propagandalar 7970 637 23,22 32,303
O.10 Bağımsızlık isteği 7970 637 21,77 32,205 O.7 Daha önce aileden/akrabalardan katılanlar olması 7970 637 20,65 30,887
O.11 PKK’nın Kürtleri temsil etmesi 7970 637 19,99 31,665 O.13 PKK ile aynı ideolojiyi benimseme 7970 637 19,33 30,950 O.9 ROJ TV yayınları 7970 637 19,20 31,293
O.12 PKK’nın Kürtlerin haklarını savunması 7970 637 16,79 29,779 O.14 Diğer 7970 637 5,43 18,431
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 86
PKK’ya katılma ve destek verme nedenleri önem sıralı olarak grafik şeklinde aşağıda verilmiştir.
Şekil-076: PKK’ya katılma ve Destek Verme Nedenleri Grafiği
71,3
60,6
39,2
34,3
27,9
24,9
23,2
21,8
20,7
20,0
19,3
19,2
16,8
5,4
0 20 40 60 80 100
İşsizlik
Eğitimsizlik
Zor kullanma /zorla götürülme
Devletin yanlış uygulamaları
Milliyetçilik duygusu
Çevre/aile baskısı
Bölgede PKK lehine yapılan propagandalar
Bağımsızlık isteği
Daha önce aileden/akrabalardan katılanlar olması
PKK’nın Kürtleri temsil etmesi
PKK ile aynı ideolojiyi benimseme
ROJ TV yayınları
PKK’nın Kürtlerin haklarını savunması
Diğer
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 87
PKK’ya katılma ve destek verme nedenlerine verilen önemin ana dile göre farklılaşması tablo ve grafik olarak aşağıda verilmiştir. Bulgular şu şekilde özetlenebilir:
• PKK’ya katılma ve destek verme nedeni olarak; işsizlik, eğitimsizlik ve zor kullanma /zorla götürülme bütün dil gruplarında ilk üç sırada yer almaktadır.
• Ana dili Türkçe ve Arapça olanlar, eğitimsizliği-ROJ TV yayınlarını ve bölgede PKK lehine yapılan propagandaları, daha önemli görmektedirler.
• Ana dili Türkçe olanlar, zor kullanma/zorla götürülmeyi ve Çevre/aile baskısını diğer dillere mensup kişilere göre daha önemli görmektedirler.
• Ana dili Kürtçe-Zazaca olanlar, Devletin yanlış uygulamalarını-bağımsızlık isteğini-milliyetçilik duygusunu-PKK’nın Kürtleri temsil etmesini ve haklarını savunmasını PKK’ya katılım nedeni olarak daha önemli görmektedirler.
• Diğer nedenlere göre çok daha yüksek öncelik verilen İşsizlik ve Eğitimsizlik faktörlerinin ana dil ayrımında öncelik sıraları da değişmemektedir.
Tablo-077: PKK’ya Katılma ve Destek Verme Nedenleri * Ana dile Göre Farklılaşma İstatistikleri
Soru No PKK’ya katılma ve Destek Verme Nedenleri
Ana dil Varyans Analizi
Kür
tçe
Türk
çe
Ara
pça
Zaza
ca
Top.
F
Anl
m.
O.1 İşsizlik 69,9 73,2 74,7 72,8 71,4 5,1 ,002 O.3 Eğitimsizlik 55,0 69,6 69,3 58,7 60,6 92,8 ,000 O.2 Zor kullanma /zorla götürülme 34,4 47,9 39,8 36,8 39,2 65,8 ,000 O.6 Devletin yanlış uygulamaları 39,0 25,8 28,9 40,7 34,3 79,9 ,000 O.5 Milliyetçilik duygusu 29,8 23,6 27,3 34,2 27,9 22,6 ,000 O.4 Çevre/aile baskısı 23,1 28,5 22,6 21,6 24,7 16,5 ,000 O.8 Bölgede PKK lehine yapılan propagandalar 21,0 26,6 27,1 23,3 23,2 18,0 ,000
O.10 Bağımsızlık isteği 23,3 19,2 20,1 23,0 21,8 9,2 ,000 O.7 Daha önce aileden/akrabalardan katılanlar olması 19,4 22,6 21,2 21,0 20,6 6,1 ,000
O.11 PKK’nın Kürtleri temsil etmesi 23,1 14,8 16,5 21,6 20,0 39,8 ,000 O.13 PKK ile aynı ideolojiyi benimseme 20,4 17,6 15,0 21,4 19,3 7,5 ,000 O.9 ROJ TV yayınları 18,2 20,1 25,7 17,0 19,1 8,3 ,000
O.12 PKK’nın Kürtlerin Haklarını savunması 20,1 11,2 12,8 18,1 16,7 52,5 ,000 O.14 Diğer 5,7 4,6 6,8 5,0 5,4 3,0 ,030
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 88
PKK’ya katılma ve destek verme nedenlerine verilen önemin ana dile göre farklılaşması grafik olarak aşağıda verilmiştir.
69,9
55,0
34,4
39,0
29,8
23,1
21,0
23,3
19,4
23,1
20,4
18,2
20,1
5,7
73,2
69,6
47,9
25,8
23,6
28,5
26,6
19,2
22,6
14,8
17,6
20,1
11,2
4,6
74,7
69,3
39,8
28,9
27,3
22,6
27,1
20,1
21,2
16,5
15,0
25,7
12,8
6,8
72,8
58,7
36,8
40,7
34,2
21,6
23,3
23,0
21,0
21,6
21,4
17,0
18,1
5,0
0 20 40 60 80 100
İşsizlik
Eğitimsizlik
Zor kullanma /zorla götürülme
Devletin yanlış uygulamaları
Milliyetçilik duygusu
Çevre/aile baskısı
Bölgede PKK lehine yapılan propagandalar
Bağımsızlık isteği
Daha önce aileden/akrabalardan katılanlarolması
PKK’nın Kürtleri temsil etmesi
PKK ile aynı ideolojiyi benimseme
ROJ TV yayınları
PKK’nın Kürtlerin Haklarını savunması
Diğer
Kürtçe
TürkçeA
rapçaZazaca
Şekil-077: PKK’ya Katılma ve Destek Verme Nedenleri * Ana dil Grafiği
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 89
2.6.1.4 Bölgedeki Sorunların Kalıcı Çözümü İçin Öneriler
Bu soru grubunda, ankete katılanların bölgedeki sorunların kalıcı çözümü için verilen sekiz öneriden bir veya birden fazlasını seçmesi istenmiştir. Soruda hiçbir şıkkı işaretlemeyenler kayıp değer (missing) olarak kabul edilmiş, en az bir çözüm önerisini işaretleyenler için işaretlenen öneriler ‘1’ işaretlenmeyenler ‘0’ olarak kodlanmıştır. Her bir çözüm önerisi ayrı bir soru olarak değerlendirilmiş ve tablolaştırma ve okumalarda sıklık değeri yüzlük skora çevrilmiştir. Örnek olarak ‘Nüfus artış hızının azaltılması’ önerisinin 15,9 ortalama değerini alması, bu nedenin her yüz kişiden 15,9’unda çözüm önerisi olarak ifade edildiğini göstermektedir. Anket formunda yer alan çözüm önerileri ile istatistikleri aşağıdaki tabloda verilmiştir.
Ana dil ayrımı yapmadan bölgedeki sorunların kalıcı çözümü için getirilen öneriler analiz edildiğinde; öncelik sırasıyla ‘Eğitim yapısının güçlendirilmesi (74,0)’, ‘Ekonomik yatırım yapılması ve işsizliğin bitirilmesi (68,6)’, ‘Kürtlere kültürel hakların verildiği daha demokratik bir Türkiye (30,8), ‘Yerel yönetimlerin güçlendirilmesi (27,5)’ bölgedeki sorunların kalıcı çözümü için getirilen öncelikli önerilerdir. Bu önerilerden ilk ikisi olan eğitim ve ekonomik temelli öneriler aldığı öncelik ve önem yüzdesiyle çözüm için odak niteliğindedir veya öyle algılanmaktadır diyebiliriz.
Tablo-078: Bölgedeki Sorunların Kalıcı Çözümü İçin Öneriler Soru İstatistikleri
Soru No Bölgedeki Sorunların Kalıcı Çözümü için Öneriler
N
Ort Geçerli Cevapsız
T3.1 Eğitim yapısının güçlendirilmesi 7815 792 73,92 T3.2 Ekonomik yatırım ve işsizliğin bitirilmesi 7815 792 68,55 T3.6 Kürtlere kültürel hakların verildiği daha demokratik bir Türkiye 7815 792 30,79 T3.3 Yerel yönetimlerin (belediyelerin) güçlendirilmesi 7815 792 27,54 T3.4 Nüfus artış hızının azaltılması 7815 792 15,91 T3.5 Türkiye’nin AB’ye girmesi 7815 792 15,36 T3.8 Türkiye’deki Kürtlere bağımsızlık verilmesi 7731 876 6,33 T3.7 Federatif yapıya geçilmesi 7801 806 5,06
73,968,6
30,8 27,5
15,9 15,4
6,3 5,1
0
20
40
60
80
100
Eğitim yapısınıngüçlendirilmesi
Ekonomikyatırım veişsizliğinbitirilmesi
Kürtlerekültürel haklarınverildiği dahademokratik bir
Türkiye
Yerelyönetimlerin
(belediyelerin)güçlendirilmesi
Nüfus artışhızının
azaltılması
Türkiye’ninAB’ye girmesi
Türkiye’dekiKürtlere
bağımsızlıkverilmesi
Federatifyapıya
geçilmesi
Şekil-078: Bölgedeki Sorunların Kalıcı Çözümü İçin Öneriler Grafiği
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 90
Bölgedeki sorunlara yönelik çözüm önerilerinin ana dile göre farklılaşma değerleri
tablo olarak aşağıda verilmiştir.
Tablo-079: Bölgedeki Sorunların Kalıcı Çözümü İçin Öneriler * Ana dile Göre Farklılaşma İstatistikleri
Soru No Bölgedeki Sorunların Kalıcı Çözümü için Öneriler
Ana dil Varyans Analizi
Kür
tçe
Türk
çe
Ara
pça
Zaza
ca
Top.
F
Anl
amlıl
ık
T3.1 Eğitim yapısının güçlendirilmesi 68,8 82,2 79,7 73,5 74,0 53,0 ,000 T3.2 Ekonomik yatırım yapılması ve işsizliğin bitirilmesi 66,9 69,9 75,4 73,0 68,6 6,4 ,000 T3.6 Kürtlere kültürel hakların verildiği daha demokratik bir Türkiye 40,9 13,5 19,1 41,7 30,9 222,7 ,000 T3.3 Yerel yönetimlerin güçlendirilmesi 26,1 28,7 32,6 32,2 27,6 5,2 ,001 T3.4 Nüfus artış hızının azaltılması 12,9 21,5 18,9 11,6 15,9 33,1 ,000 T3.5 Türkiye’nin AB’ye girmesi 16,6 13,3 14,0 18,0 15,4 5,4 ,001 T3.8 Türkiye’deki Kürtlere bağımsızlık verilmesi 9,9 0,7 0,6 7,8 6,3 85,4 ,000 T3.7 Federatif yapıya geçilmesi 7,3 1,4 2,0 5,9 5,1 42,2 ,000
Bölgedeki sorunlara yönelik çözüm önerilerinin ana dile göre farklılaşması şu
şekilde özetlenebilir:
• Yukarıda verilen ilk iki çözüm önerisinin öncelik sırası ana dile göre değişmemekle birlikte, ana dili Türkçe ve Arapça olanlarda, ‘Kültürel hakların verildiği daha demokratik bir Türkiye’ önerisi öncelik sırasında daha gerilere kaymaktadır.
• Eğitim yapısının güçlendirilmesi çözüm önerisine, ana dili Türkçe (82,2) ve Arapça olanlar (79,7) daha fazla önem verirken, ana dili Kürtçe olanlar göreli daha az önem vermişlerdir.
• Ekonomik yatırım yapılması ve işsizliğin bitirilmesi çözüm önerilerine, ana dili Arapça (75,4), ve Zazaca olanlar (73,0) daha fazla önem verirken, ana dili Kürtçe olanlar (66,9) tüm diller içinde göreli daha az önem vermişlerdir.
• Yerel yönetimlerin güçlendirilmesi çözüm önerilerine, ana dili Arapça (32,6), ve Zazaca olanlar (32,2) daha fazla önem verirken, ana dili Kürtçe olanlar (26,1) tüm diller içinde göreli daha az önem vermişlerdir.
• Ana dili Kürtçe ve Zazaca olanlar Türkiye’deki Kürtlere bağımsızlık verilmesi (9,9-7,8) ve Federatif yapıya geçilmesini (7,3-5,9) çok az oranda da olsa birer çözüm önerisini olarak görmektedirler.
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 91
Bölgedeki sorunlara yönelik çözüm önerilerinin ana dile göre farklılaşma değerleri grafik olarak aşağıda verilmiştir.
Şekil-079: Bölgedeki Sorunların Kalıcı Çözümü İçin Öneriler * Ana dil Grafiği
68,8
66,9
40,9
26,1
12,9
16,6
9,9
7,3
82,2
69,9
13,5
28,7
21,5
13,3
0,7
1,4
79,7
75,4
19,1
32,6
18,9
14,0
0,6
2,0
73,5
73,0
41,7
32,2
11,6
18,0
7,8
5,9
0 20 40 60 80 100
Eğitim yapısının güçlendirilmesi
Ekonomik yatırım yapılması veişsizliğin bitirilmesi
Kürtlere kültürel haklarınverildiği daha demokratik bir
Türkiye
Yerel yönetimleringüçlendirilmesi
Nüfus artış hızının azaltılması
Türkiye’nin AB’ye girmesi
Türkiye’deki Kürtlerebağımsızlık verilmesi
Federatif yapıya geçilmesi
KürtçeTürkçe
ArapçaZazaca
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 92
2.6.2 Kürtler İçin Bağımsızlık Talep Edenlerin Tanımlanması ve Eğilimleri (Ana Dil Kürtçe ve Zazaca Olanlar) Bu başlıkta, bölgedeki sorunların kalıcı çözümüne yönelik tedbirler arasında,
Kürtlere bağımsızlık verilmesini bir alternatif olarak öne süren ve destekleyenlerin özellikleri ve eğilimleri incelenmeye çalışılmıştır. Analizler ana dili Kürtçe ve Zazaca olanlar seçilerek sadece bu örneklem üzerinden yapılmıştır.
Türkiye’deki Kürtlere bağımsızlık verilmesini isteyenlerin il grupları içindeki oranları tablo ve grafik olarak aşağıda verilmiştir. Bağımsızlık talep oranı göç ile oluşan mahallelerde en yüksek orana (%18,8) ulaşırken, Terörün daha fazla yaşandığı illerde bu oran %10,4’e düşmekte, Terörün fazla yaşanmadığı illerde ise %6,6 ile en düşük düzeye inmektedir.
Tablo-080: Türkiye’deki Kürtlere Bağımsızlık Verilmesini İsteyenler * İl Grupları Çapraz Tablosu
TÜRKİYE'DEKİ KÜRTLERE BAĞIMSIZLIK VERİLMELİDİR.
Toplam HAYIR EVET TERÖRÜN YAŞANDIĞI İLLER
(BAT-BİN-BİT-DİY-MAR-MUŞ- SİİRT-TUN-VAN-AĞRI)
Sayı 2638 307 2945
Yüzde % 89,6% 10,4% 100,0% TERÖRÜN FAZLA YAŞANMADIĞI İLLER
(ADI-ELA-ERZ-GANT-KMRŞ-MAL-URFA)
Sayı 1442 102 1544 Yüzde % 93,4% 6,6% 100,0% GÖÇ İLE OLUŞAN MAHALLELER
(İST-MERSİN)
Sayı 238 55 293 Yüzde % 81,2% 18,8% 100,0%
Total Sayı 4318 464 4782 Yüzde % 90,3% 9,7% 100,0%
18,810,4
6,6
0
20
40
60
80
100
GÖÇ İLE OLUŞANMAHALLELER (İST.-MERSİN)
TERÖRÜN YAŞANDIĞI İLLER TERÖRÜN FAZLAYAŞANMADIĞI İLLER
Şekil-080: Türkiye’deki Kürtlere Bağımsızlık Verilmesini İsteyenler * İl Grupları Grafiği
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 93
Türkiye’deki Kürtlere bağımsızlık verilmesini isteyenlerin yaş grupları içindeki
oranları tablo ve grafik olarak aşağıda verilmiştir. Bağımsızlık talep oranı %11,6 ile 15-25 yaş grubunda en yüksek düzeydedir.
Tablo-081: Türkiye’deki Kürtlere Bağımsızlık Verilmesini İsteyenler * Yaş Çapraz Tablosu
TÜRKİYE'DEKİ KÜRTLERE BAĞIMSIZLIK VERİLMELİDİR.
Toplam HAYIR EVET 15-25 YAŞ Sayı 1248 163 1411 Yüzde % 88,4% 11,6% 100,0% 26-40 YAŞ Sayı 1749 189 1938 Yüzde % 90,2% 9,8% 100,0% 41-55 YAŞ Sayı 769 62 831 Yüzde % 92,5% 7,5% 100,0% 56 YAŞ ve üzeri Sayı 228 21 249 Yüzde % 91,6% 8,4% 100,0%
Toplam Sayı 3994 435 4429 Yüzde % 90,2% 9,8% 100,0%
11,6 9,8 7,5 8,4
0
20
40
60
80
100
15-25 YAŞ 26-40 YAŞ 41-55 YAŞ 56 YAŞ ve ÜZERİ
Şekil-081: Türkiye’deki Kürtlere Bağımsızlık Verilmesini İsteyenler * Yaş Grafiği
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 94
Türkiye’deki Kürtlere bağımsızlık verilmesini isteyenlerin öğrenim durumuna göre oranları tablo ve grafik olarak aşağıda verilmiştir. Lise mezunları bağımsızlık talebi en yüksek oranda olan gruptur (%12,3).
Tablo-082: Türkiye’deki Kürtlere Bağımsızlık Verilmesini İsteyenler * Öğrenim Durumu Çapraz Tablosu
TÜRKİYE'DEKİ KÜRTLERE BAĞIMSIZLIK VERİLMELİDİR.
Toplam HAYIR EVET OKURYAZAR DEĞİL - OKUR YAZAR Sayı 780 80 860 Yüzde % 90,7% 9,3% 100,0% İLKÖĞRETİM (İLK-ORTA OKUL) Sayı 1469 139 1608 Yüzde % 91,4% 8,6% 100,0% ORTA ÖĞRETİM (LİSE) Sayı 1102 155 1257 Yüzde % 87,7% 12,3% 100,0% ÖN LİSANS-LİSANS-LİSANS ÜSTÜ Sayı 795 69 864 Yüzde % 92,0% 8,0% 100,0%
Toplam Sayı 4146 443 4589 Yüzde % 90,3% 9,7% 100,0%
9,3 8,612,3
8
0
20
40
60
80
100
OKURYAZAR DEĞİL -OKUR YAZAR
İLKÖĞRETİM (İLK-ORTA OKUL)
ORTA ÖĞRETİM(LİSE)
ÖN LİSANS-LİSANS-LİSANS ÜSTÜ
Şekil-082: Türkiye’deki Kürtlere Bağımsızlık Verilmesini İsteyenler * Öğrenim Durumu Grafiği
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 95
Türkiye’deki Kürtlere bağımsızlık verilmesini isteyenlerin iş/meslek durumuna göre oranları tablo ve grafik olarak aşağıda verilmiştir. Bağımsızlık talep oranı öğrencilerde (%13,0) ve serbest meslek-esnaf-tüccarlarda (%12,6), özel sektörde işçi(%11,5) ve işsizlerde (%9,4) en yüksek düzeyde iken, en düşük düzeyde kamu çalışanlarındadır (%4,6).
Tablo-083: Türkiye’deki Kürtlere Bağımsızlık Verilmesini İsteyenler * İş/Meslek Durumu Çapraz Tablosu
İŞ / MESLEK
TÜRKİYE'DEKİ KÜRTLERE BAĞIMSIZLIK VERİLMELİDİR.
Toplam HAYIR EVET İŞSİZ Sayı 597 62 659 Yüzde % 90,6% 9,4% 100,0% KAMU ÇALIŞANI Sayı 542 26 568 Yüzde % 95,4% 4,6% 100,0% ÖZEL SEKTÖR İŞÇİ Sayı 430 56 486 Yüzde % 88,5% 11,5% 100,0% SERBEST MESLEK-ESNAF-TÜCCAR Sayı 629 91 720 Yüzde % 87,4% 12,6% 100,0% ÇİFTÇİ Sayı 412 29 441 Yüzde % 93,4% 6,6% 100,0% EV KADINI Sayı 558 53 611 Yüzde % 91,3% 8,7% 100,0% ÖĞRENCİ Sayı 754 113 867 Yüzde % 87,0% 13,0% 100,0%
Toplam Sayı 3922 430 4352 Yüzde % 90,1% 9,9% 100,0%
13,0 12,6 11,5 9,4 8,7 6,6 4,6
0
20
40
60
80
100
ÖĞRENCİ SERBESTMESLEK-ESNAF-TÜCCAR
ÖZELSEKTÖR
İŞÇİ
İŞSİZ EV KADINI ÇİFTÇİ KAMUÇALIŞANI
Şekil-083: Türkiye’deki Kürtlere Bağımsızlık Verilmesini İsteyenler * İş/Meslek Durumu Grafiği
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 96
Türkiye’deki Kürtlere bağımsızlık verilmesini isteyenlerin hane aylık toplam düzenli gelir durumuna göre oranları tablo ve grafik olarak aşağıda verilmiştir. Bağımsızlık talep oranı hane düzenli geliri arttıkça yükselmektedir.
Tablo-084: Türkiye’deki Kürtlere Bağımsızlık Verilmesini İsteyenler * Hane Aylık Toplam Net Gelir Çapraz Tablosu
HANE AYLIK TOPLAM
NET GELİR
TÜRKİYE'DEKİ KÜRTLERE BAĞIMSIZLIK VERİLMELİDİR.
Toplam HAYIR EVET 0-499 TL Sayı 466 43 509 Yüzde % 91,6% 8,4% 100,0% 500-999 TL Sayı 1065 119 1184 Yüzde % 89,9% 10,1% 100,0% 1000-1999 TL Sayı 756 89 845 Yüzde % 89,5% 10,5% 100,0% 2000-3999 TL Sayı 237 34 271 Yüzde % 87,5% 12,5% 100,0% 4000 TL VE ÜZERİ Sayı 37 11 48 Yüzde % 77,1% 22,9% 100,0%
Toplam Sayı 2561 296 2857 Yüzde % 89,6% 10,4% 100,0%
8,4 10,1 10,5 12,5
22,9
0
20
40
60
80
100
0-499 TL 500-999 TL 1000-1999 TL 2000-3999 TL 4000 TL VE ÜZERİ
Şekil-084: Türkiye’deki Kürtlere Bağımsızlık Verilmesini İsteyenler * Hane Aylık Toplam Net Gelir Grafiği
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 97
Türkiye’deki Kürtlere bağımsızlık verilmesini isteyenlerin hane toplam varlık değerine göre oranları tablo ve grafik olarak aşağıda verilmiştir. Bağımsızlık talep oranı hane toplam varlık değeri 200.000 TL ve üzerinde olan en üst dilimde en yüksek orandadır (%12,3).
Tablo-085: Türkiye’deki Kürtlere Bağımsızlık Verilmesini İsteyenler * Hane Toplam Varlık Değeri Çapraz Tablosu
HANE TOPLAM VARLIK
DEĞERİ
TÜRKİYE'DEKİ KÜRTLERE BAĞIMSIZLIK VERİLMELİDİR.
Toplam HAYIR EVET 0-29999 TL Sayı 748 80 828 Yüzde % 90,3% 9,7% 100,0% 30000-59999 TL Sayı 929 90 1019 Yüzde % 91,2% 8,8% 100,0% 60000-99999 TL Sayı 1006 115 1121 Yüzde % 89,7% 10,3% 100,0% 100000-199999 TL Sayı 803 84 887 Yüzde % 90,5% 9,5% 100,0% 200000 TL VE ÜZERİ Sayı 336 47 383 Yüzde % 87,7% 12,3% 100,0%
Toplam Sayı 3822 416 4238 Yüzde % 90,2% 9,8% 100,0%
9,7 8,8 10,3 9,5 12,3
0
20
40
60
80
100
0-29999 TL 30000-59999 TL 60000-99999 TL 100000-199999 TL 200000 TL VEÜZERİ
Şekil-085: Türkiye’deki Kürtlere Bağımsızlık Verilmesini İsteyenler * Hane Toplam Varlık Değeri Grafiği
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 98
Türkiye’deki Kürtlere bağımsızlık verilmesini isteyenlerin mezheplere göre analizi yapıldığında bağımsızlık talep oranının Alevilerde (%23,3) yüksek olduğu görülmektedir. Şafii’lerde bu oran %10,3’e, Hanefilerde ise %6,3’e düşmektedir.
Tablo-086: Türkiye’deki Kürtlere Bağımsızlık Verilmesini İsteyenler * Mezhep Çapraz Tablosu
MEZHEP
TÜRKİYE'DEKİ KÜRTLERE BAĞIMSIZLIK VERİLMELİDİR.
Toplam HAYIR EVET HANEFİ Sayı 1431 96 1527 Yüzde % 93,7% 6,3% 100,0% ŞAFİİ Sayı 2671 306 2977 Yüzde % 89,7% 10,3% 100,0% ALEVİ Sayı 132 40 172 Yüzde % 76,7% 23,3% 100,0%
Toplam Sayı 4234 442 4676 Yüzde % 90,5% 9,5% 100,0%
Şekil-086: Türkiye’deki Kürtlere Bağımsızlık Verilmesini İsteyenler * Mezhep Çapraz Grafiği
6,310,3
23,3
0
20
40
60
80
100
HANEFİ ŞAFİİ ALEVİ
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 99
Türkiye’deki Kürtlere bağımsızlık verilmesini isteyenlerin DTP’ye oy verme durumuna göre oranları tablo ve grafik olarak aşağıda verilmiştir. 2007 seçimlerinde DTP’ye ve bağımsızlarına oy verenler içerisinde bağımsızlık talep oranı %23,4 iken, bu oran diğer partilere oy verenler arasında %3,4’dür. Bu oranlar DTP’ye oy veren Kürt-Zazalarda dahi her dört kişiden üçünün bağımsızlık talebi olmadığını göstermektedir.
Tablo-087: Türkiye’deki Kürtlere Bağımsızlık Verilmesini İsteyenler * DTP’ye Oy Verme Durumu Çapraz Tablosu
EN SON SEÇİMLERDE OY VERİLEN
PARTİ
TÜRKİYE'DEKİ KÜRTLERE BAĞIMSIZLIK VERİLMELİDİR.
Toplam HAYIR EVET DİĞER PARTİLERE OY VERENLER
Sayı 2024 71 2095
Yüzde % 96,6% 3,4% 100,0% DTP'YE VE BAĞIMSIZLARINA OY
VERENLER Sayı 864 264 1128
Yüzde % 76,6% 23,4% 100,0% Toplam Sayı 2888 335 3223
Yüzde % 89,6% 10,4% 100,0%
3,4
23,4
0
20
40
60
80
100
DİĞER PARTİLERE OY VERENLER DTP'YE VE BAĞIMSIZLARINA OY VERENLER
Şekil-087: Türkiye’deki Kürtlere Bağımsızlık Verilmesini İsteyenler * DTP’ye Oy Verme Durumu Grafiği
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 100
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM SONUÇLAR VE ÖNERİLER
3.1 SONUÇ
3.1.1 Sosyo-Demografik Yapı Değerlendirmeye alınan örneklemin % 56,2’sinin ana dili Kürtçe, % 33,4’nün ana
dili Türkçe, % 5,4’nün Zazaca ve %4,7’nin Arapçadır. Terörün daha yoğun yaşandığı illerde ana dili Kürtçe olanların oranı %73,1’e yükselmekte, terörün fazla yaşanmadığı illerde ise %39’7’ye düşmektedir.
Bölgede ana dili Kürtçe, Zazaca ve Arapça olanların büyük bir kısmı (%80 civarı) evde ikinci bir dil olarak Türkçeyi kullanmaktadır. Bazı Kürt kökenli aileler Türkçeyi ana dil olarak kabul etmekte, kendilerini Türk olarak veya Türk-Kürt ikili etnik kimlikle tanımlamaktadır. Kendisini birden fazla etnik kimlik ile tanımlayan kişi oranı (%8,1)’dir. Etnik olarak kendisini Türk-Kürt kimliği ile tanımlayanların oranı ana dili Kürtçe olanlar içerisinde %7,2’dir. Bu bulgular, mevcut ortak aile bağları, dil ve diğer kültürel öğeler bağlamında belli bir oranda karışma ve kaynaşmayı ifade etmektedir.
Bölgede özellikle kadınlarda eğitim problemi önemini ve önceliğini korumaktadır. Terörün daha fazla yaşandığı il grubunda kırsal kesimde, ana dili Kürtçe-Zazaca olan 56 yaş ve üzeri kadınlarda okuma yazma bilmeyenlerin oranı %80’lerin üzerine çıkmaktadır.
Örneklemin yaklaşık yarısı (%47,7) işsiz, öğrenci ve ev kadınlarından oluşmaktadır. Terörün daha fazla yaşandığı illerde kendisini işsiz olarak tanımlayanların oranı erkeklerde 19,2’dir. İşsizlik oranı öğrenim düzeyinin yükselmesiyle birlikte düşmektedir.
Terörün daha fazla yaşandığı illerde, terörün daha az yaşandığı illere göre kardeş, çocuk ve hane birey sayısı ortalamaları daha yüksektir. Çocuk sayısı ortalamalarına il ayrımı yapmadan baktığımızda; bölgede ana dili Kürtçe olanlar en yüksek, ana dili Türkçe olanlar en düşük çocuk sayısı ortalamasına sahiptir. Öğrenim durumu yükseldikçe çocuk sayısı azalmaktadır.
Örneklemin yaklaşık dörtte biri yaşadığı yere başka bir yerden göç etmiştir. ‘Ekonomik nedenler’ en önemli göç nedenidir. ‘Çocukların eğitimi ve daha iyi bir gelecek’ ikinci en önemli göç nedeni olarak ifade edilmektedir. Yaklaşık her 5 kişiden 1’i doğrudan veya dolaylı olarak, terör nedeniyle yaşadığı yerden göç etmiştir.
Örneklemin %98,5’inin dini İslam, bunların %49’0’ı Hanefi, %46,3’ü Şafii, %3,5’i ise Alevilerden oluşmaktadır. Herhangi bir neden sonuç ilişkisine girilmeksizin, terörün yoğunlukla yaşandığı ve OHAL uygulamasının ağırlıklı olarak yapıldığı il grubunda Şafii nüfus, terörün fazla yaşanmadığı il grubunda ise Hanefi nüfus ağırlıklı olarak ikamet etmektedir. Ana dili Kürtçe-Zazaca ve Arapça olanlarda Şafii mezhebine mensubiyet oranı, ana dili Türkçe olanlarda ise Hanefi mezhebine mensubiyet oranı çok daha yüksektir.
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 101
Terörün fazla yaşanmadığı illerde aile içinde veya yakınları arasında siyasi
tutuklu bulunma oranı %9,1 iken, bu oran terörün daha fazla yaşandığı illerde %14,8’e, göç ile oluşan mahallelerde ise %19,8’e çıkmaktadır. Benzer şekilde terörün fazla yaşanmadığı illerde aile içinde veya yakınları arasında PKK’ya katılan kişi bulunma oranı %7,8 iken, terörün daha fazla yaşandığı illerde %12,4’e, göç ile oluşan mahallelerde ise %23,e çıkmaktadır. Bu sonuçlar büyük şehirlerin göç ile oluşan mahallelerindeki hassasiyetin yüksek olduğunu ve siyasi içerikli çalışmalar ile terör örgütünün faaliyetlerinin bu bölgelerde yoğunlaştığını göstermektedir.
3.1.2 Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Bölge insanlarında son dönemde meydana gelen zihinsel değişimin tespiti
araştırmanın ana amaçlarından birisi olmuş ve konu çeşitli sorularla derinliğine incelenmeye çalışılmıştır. Çalışma bölge problemlerinin çözümü amacıyla yapıldığı için genel eğilim oranları ve ana dil ayrımı dışındaki tüm eğilim bulguları, ana dili Kürtçe ve Zazaca olanları kapsamaktadır.
Dört ana dil grubunda da; bölge insanının ‘Aidiyet Hissi’ ve ‘Beraber Yaşama İsteği’ düzeyleri oldukça yüksek, ‘Ayrımcılık Algısı’ ise düşüktür. Ayrımcılık algısı, ana dili Zazaca ve Kürtçe olanlar tarafından orta düzeyde hissedilmektedir. Bu değerler genel tablo ile uyumludur ve PKK-Öcalan’a güven, bağımsızlık ve federasyon talebi oran ve değerleri ile de örtüşmektedir.
Boyutlara ait eğilimler sosyo-demografik özelliklere göre farklılaşmaktadır. ‘Aidiyet Hissi’ ve ‘Beraber Yaşama İsteği’ düzeyleri: Göç ile oluşan mahallelerde ve terörün daha fazla yaşandığı illerde diğer illere göre daha düşüktür. Ana dili Türkçe ve Arapça olanlarda, ana dili Kürtçe ve Zazaca olanlara göre daha yüksektir. En yüksek düzeyde kamu çalışanlarında, en düşük düzeyde ise işsizlerde gözlenmiştir. 2007 seçimlerinde DTP’ye ve bağımsızlarına oy verenlerde, vermeyenlere göre çok daha düşüktür. Hanefilerde Şafiilere ve Alevilere göre daha yüksektir.
İlköğretim mezunları, aidiyet ve birlikte yaşama isteği anlamında daha ılımlı ve sorunsuz kitle olarak karşımıza çıkmaktadır. Ön lisans ve üzerinde öğrenime sahip olanlar ise, ayrımcılık algısı ve aidiyet anlamında en olumsuz grup olmasına rağmen, eğitim düzeyi ve rasyonelliğin de etkisiyle, beraber yaşama isteği en yüksek grup durumundadır.
Kürtler ve Zazalarda %50’ler düzeyinde ölçülen ayrımcılık algısının niteliğinin ne olduğu, ve özellikle etnik ayrımcılıktan kaynaklanan algı miktarının/değerinin ne kadar olduğu önem taşımaktadır. Anketin bir başka bölümünde Türkiye’nin temel sorunlarının neler olduğu sorulduğunda verilen cevaplarda etnik ayrımcılığın, Kürtlerde %15,1, Araplarda %13,2 ve Zazalarda %13,8 düzeyinde olduğu ve bu değerlerin de oldukça düşük bir algı düzeyini ifade ettiği görülmektedir. Kürtler ve Zazalardaki bu algı değerleri bağımsızlık ve federasyon talep eden ayrılıkçı etnik bilinç düzeyi yüksek kitlenin oranı ile örtüşmektedir. Bu sebeple, Kürtler ve Zazalarda orta düzeyde göreli yüksek çıkan ayrımcılık algısının çok büyük bir kısmının etnik ayrımcılık dışındaki sosyal, idari ve psikolojik faktörlerden kaynaklanan bir ayrımcılık düşüncesi olduğu ve etnik ayrımcılığı işaret etmediği ölçekte yer alan soru ifadelerinden de görülmektedir. Etnik temelde algılanmasa da ayrımcılık algısının her türlü istismara açık olduğunun bilinmesi ve sebeplerinin çok iyi analiz edilmesi gerekmektedir.
Kürtler ve Zazalarda da oldukça yüksek olan aidiyet hissinin (%80’ler düzeyi), Türklerde %93,9 olması, Türkiye Cumhuriyeti ve değerlerine aidiyetin etnik düşünce dışı faktörlerden de etkilendiğini göstermektedir.
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 102
‘’Aynı dine inanmak’’ ve ‘’Ortak Kültür, tarih ve kader birliğine sahip olmak’’ olguları toplumdaki farklı gruplar arasında en önemli birleştirici bağ olarak algılanmakta ve her iki olguya da yüksek değer atfedilmektedir. Bölge insanı ‘’Aynı mezhepten olmak’’ ve ‘’Aynı siyasi görüş veya ideolojiye sahip olmak’’ durumlarını ise diğerlerine göre çok daha az öneme sahip birleştirici faktörler olarak görmektedir.
3.1.3 PKK/Öcalan ve DTP’ye Güven/Bakış PKK ve Öcalan'ın bölgedeki etnik bilincin oluşumuna etkisi; Öcalan’ın Kürt
halkının lideri olduğu, PKK’nın bugüne kadar Kürtlerin davasına hizmet ettiği ve bundan sonra da hizmet edeceği gibi çeşitli sorularla ölçülmeye çalışılmıştır. PKK/Öcalan'ın etnik bilinç oluşumuna etkisine ana dili Kürtçe olanlar %30, ana dili Zazaca olanlar %20, ana dili Türkçe ve Arapça olanlar ise %10 düzeyinde inanmaktadırlar. Ana dili Kürtçe ve Zazaca olanlardan PKK’nın Kürtlerin davasına bu güne kadar hizmet ettiğine inananların, bundan sonra hizmet edeceğine olan inancı daha düşüktür. “Abdullah Öcalan'ın Serbest Bırakılması” görüşünü destekleme oranı ise Kürtlerde %36,4, Zazalarda %24,5, Araplarda %5,2 ve Türklerde %1,3 düzeyindedir.
Yukarıdaki değerler bir arada düşünüldüğünde; PKK ve Öcalan'ın bölgedeki etnik bilincin oluşumuna etkisinde Kürtler ve Zazaların bir kısmının Türkler ve Araplarda olduğu gibi konuya güven ve sempati dışında sadece tarafsız bir bakış açısıyla, gözlenen bir olgunun tespiti/ifadesi amacıyla yaklaştıkları anlaşılmaktadır.
PKK/Öcalan’a Güven, bölge insanında %10 düzeylerindedir. Ana dili Kürtçe olanlarda ise, bu oran Öcalan için %20, PKK için %15’ler düzeyine çıkmaktadır. PKK/Öcalan’a Güven, Kürt etnik bilincinin oluşmasında PKK/Öcalan’ın etkisine inanç düzeyi ve Öcalan’ın serbest bırakılması taraftarlığı ile karşılaştırıldığında oldukça düşük kalmaktadır. Düşük olmakla birlikte, Öcalan sempatisinin PKK taraftarlığından daha yüksek olduğunun vurgulanması gerekmektedir. Ana dili Zazaca olanlarda PKK/Öcalan’a Güven ana dili Kürtçe olanlara göre çok daha düşüktür.
Öcalan’ın serbest bırakılması konusundaki göreli yüksek eğilim ile Öcalan’a güvenin PKK’ya güvenden biraz daha yüksek olmasının nedeninin, PKK’nın Öcalan’dan sonra güven kaybına uğraması ve hapishane yaşamının getirdiği mağduriyet psikolojisiyle açıklanabileceği değerlendirilmektedir.
Ana dili Kürtçe-Zazaca olanlar içerisinde DTP’ye Güven oranı PKK/Öcalan’a Güvenin çok daha üzerindedir. Yaklaşık her altı kişiden biri PKK/Öcalan’a güven beyan ederken, DTP’ye her üç kişiden biri güven beyan etmektedir.
PKK/Öcalan ve DTP’ye güveni besleyen sosyo-demografik faktörler benzeşmektedir. Bu kişi, kurum ve oluşumlardan birisine güven ve sempatinin yükseldiği şartlarda diğerleri de yükselmektedir. PKK/Öcalan ve DTP’ye yukarıda açıklanan güven oranları, terörün daha fazla yaşandığı OHAL ve Mücavir il uygulamasının yoğunlukla yapıldığı illerde, 15-40 yaş grubunda, bekârlarda ve erkeklerde, okuma yazma bilmeyenler ile okuryazar olanlarda ve lise mezunlarında, muhtaç veya varlıklı olanlarda, Alevi ve Şafii mezhebine mensup olanlar arasında yükselmektedir.
3.1.4 Devlete ve Güvenlik Güçlerine Güven Güven Ölçeğindeki bazı sorular birleştirilerek devlete güven ölçülmeye
çalışılmıştır. Toplam beş kişi ve kurumdan oluşan Devlete Güven Boyutu; yasama, yürütme ve yargıyı temsilen, ‘’Cumhurbaşkanı, TBMM, Başbakan, Adli Yargı ve Vali/Kaymakam’’a verilen güven değerlerinin toplamından oluşmaktadır. Dil ayrımı yapılmaksızın ve araştırma yapılan bölge bir bütün olarak ele alındığında, devlete
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 103
duyulan güvenin %67,6 düzeyinde olduğu görülmektedir. Dil gruplarına göre bakıldığında devlete güven, Türklerde %77,3, Araplarda %77,2, Kürtlerde %61,3 ve Zazalarda %57,3’dir. Güven değerleri Türkler ve Araplarda yüksek, Kürtler ve Zazalarda ise orta düzeydedir. Kürtlerle Türkler arasındaki yaklaşık 16 puanlık farkta ise etnik bilinçle ilgili düşüncelerin etkili olduğu söylenebilir ki, bu fark çalışmada vurgulanan üst düzey etnik bilince sahip ayrılıkçı kitlenin büyüklüğü ile örtüşmektedir.
Bölgede, tüm organ ve kurumları ile birlikte değerlendirildiğinde dahi Devlete Güven, ana dil ayrımı yapılmadan bakıldığında, diğer kişi, kurum ve oluşumların üzerindedir. Devlete Güven; terörün daha fazla yaşandığı ve göç ile oluşan mahallelerde düşmekte, yaş büyüdükçe yükselmekte, öğrenim düzeyi yükseldikçe düşmektedir.
Toplam üç kurum (TSK-Jandarma-Polis için verilen değerlerden oluşan Güvenlik Güçlerine Güven Boyutu, dil ayrımı yapılmadan bölge bir bütün olarak ele alındığında, %66,2 değeriyle orta düzeydedir. Dillere göre farklılaşmaya bakıldığında; Kürtlerde (%56,5) ve Zazalardaki (%57,2) güvenin, Türklere (%79,66) ve Araplara (%74,27) göre daha düşük olduğu görülmektedir.
Bölgede Güvenlik Güçlerine Güven, son 25 yıldır yürütülen zor mücadele, yıpratma çabaları, alanda yapılan hatalar ve etnik bilinç temeline kaydırılan faaliyet ve eğilimlere rağmen ana dili Kürtçe olanlar arasında %56 ile orta düzeydedir. Göreli olarak yüksek değerlendirilebilecek bu oran DTP-PKK-Öcalan’a Güvenin çok daha üzerindedir. DTP’ye oy verdiğini söyleyen Kürt/Zazalarda devlete ve güvenlik güçlerine güven %30’lar düzeyine gerilemektedir. Bu oran aynı kitlenin %50’ler düzeyinde olan PKK/Öcalan’a güven değerlerinden düşük olmakla birlikte, kısmen politize sayılabilecek bu grupta dahi her üç kişiden birisi devlete ve güvenlik güçlerine güven beyan etmiştir.
Güvenlik Güçlerine Güven; terörün daha fazla yaşandığı ve göç ile oluşan mahallelerde daha düşük iken, öğrenim düzeyi yükseldikçe düşmekte, yaş büyüdükçe yükselmektedir.
DTP Milletvekillerine Güven, Kürtlerde %34,7, Zazalarda %23,6, Türklerde %1,53 ve Araplarda %2,70 düzeyindedir. DTP’ye olan güven İstanbul ve Mersin’in göç ile oluşan mahallelerinde %54,2 ile en yüksek değerdedir. Bu oran terörün yoğun olarak yaşandığı illerde %39,7’ye, terörün fazla yaşanmadığı illerde ise %19,9’a düşmektedir.
3.1.5 Sorunlar ve Bölge İnsanı Tarafından Getirilen Çözüm Önerileri Türkiye’nin temel sorunları arasında öncelik sırasına göre ‘İşsizlik-geçim sıkıntısı
(%74,6)’, ‘Eğitim sistemindeki problemler (%48,1)’ ve ‘Terör (%39,1)’ en fazla ifade edilen sorunlardır.
Ülkedeki temel sorunlar arasında en az öncelik ve önem verilen sorun etnik ayrımcılıktır. (%13,2) Burada önemli olan nokta, etnik ayrımcılığın ana dili Kürtçe-Arapça ve Zazaca olanlarda da önemli bir sorun olarak algılanmamasıdır. Bu sonucu, ülkede etnik temelde bir ayrımcılığın fazla yaşanmadığı; asıl ayrımcılığın, sosyalleşme/yaşam düzeyi, kültür ve değerler bağlamında gerçekleştiği şeklinde yorumlayabiliriz. Bölge halkının öncelikli sorun olarak gördüğü hususlar Türkiye’nin diğer bölgeleri için de aynı derecede geçerli genel sorunlardır.
Öncelik sırasına göre ‘Eğitim eksikliği (%73,7), ‘Bölgeye yapılan yatırımların yetersizliği (%57,6)’, ‘Bölgedeki görevlilerin yetersizliği ve liyakatsizliği (%39,0) güneydoğuda geri kalmışlığın nedenleri olarak ifade edilmektedir. Ana dili Türkçe olanlar geri kalmışlığın nedenleri arasında feodal yapı faktörüne diğer dillerdeki kişilere göre daha fazla inanmaktadırlar. Ana dili Kürtçe-Zazaca olanlar geri kalmışlığın
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 104
nedenleri arasında Devletin kasıtlı politikalarının etkisine diğer dillerdeki kişilere göre daha fazla inanmaktadırlar. Bu imajın ortadan kaldırılması büyük önem taşımaktadır.
PKK’ya katılma ve destek verme nedenleri olarak öncelik sırasına göre İşsizlik (%71,4), Eğitimsizlik (%60,6), Zor kullanma/zorla götürülme (%39,2) ve Devletin yanlış uygulamaları (%34,3) en çok ifade edilen faktörlerdir. Türkler ve Araplar, PKK’ya katılma ve destek verme nedeni olarak; eğitimsizliği-ROJ TV yayınlarını ve bölgede PKK lehine yapılan propagandaları, Kürtler ve Zazalara göre daha önemli görmektedirler. Kürtler ve Zazalar, Devletin yanlış uygulamalarını- bağımsızlık isteğini- milliyetçilik duygusunu- PKK’nın Kürtleri temsil etmesi ve haklarını savunması gibi nedenleri Türkler ve Araplara göre PKK’ya katılımı etkileyen faktörler olarak düşük düzeyde olmasına rağmen daha önemli görmektedirler.
Bölgedeki sorunların kalıcı çözümü için getirilen öneriler arasında, öncelik sırasıyla ‘Eğitim yapısının güçlendirilmesi (74,0)’, ‘Ekonomik yatırım yapılması ve işsizliğin bitirilmesi (68,6)’, ‘Kürtlere kültürel hakların verildiği daha demokratik bir Türkiye (30,9), ‘Yerel yönetimlerin güçlendirilmesi (27,6)’ en çok ifade edilen ilk dört öneridir. Bu önerilerden ilk ikisi olan eğitim ve ekonomik temelli öneriler aldığı öncelik ve önem yüzdesiyle çözüm için odak niteliğindedir. Kürtler ve Zazalar Türkiye’deki Kürtlere bağımsızlık verilmesini (%9,9-%7,8) ve Federatif yapıya geçilmesini (%7,3-%5,9) çok az oranda da olsa birer çözüm önerisi olarak görmektedirler.
3.1.6 Bağımsızlık / Federasyon / Kültürel Hak Talebi ve Etnik Bilinç Bölgedeki sorunların kalıcı çözümüne yönelik tedbirler arasında, Kürtlere
bağımsızlık veya federatif haklar verilmesini bir alternatif olarak öne süren ve destekleyenlerin özellikleri ve eğilimleri incelendiğinde;
Bağımsız Kürt Devleti talebi oranı ana dili Kürtçe olanlarda % 9,9, Zazaca olanlarda % 7,8, iki dil grubu beraber düşünüldüğünde ise % 9,7’dir. Federasyon talebindeki oranlar ise sırasıyla ana dili Kürtçe olanlarda % 7,3, Zazaca olanlarda % 5,9 ve her iki kitle beraber düşünüldüğünde %7,2’dir.
Kürtlere/Zazalara temel hakların verildiği daha demokratik bir Türkiye talebi, Kürtlerde ve Zazalarda %40 düzeyinde bir destek görmekte, bu oranı %10’ların altında kalan bağımsızlık ve federasyon talebi ile karşılaştırdığımızda tablo daha net ortaya çıkmaktadır. Bağımsızlık ve federatif yapı talep eden kitlede PKK/Öcalan/DTP ve hatta Barzani sempatizanlığının üst düzeyde, devlete güvenle birlikte aidiyet ve beraber yaşama isteğinin aynı etnik gruptaki ana kitleye göre çok daha düşük olduğunu vurgulamamız gerekmektedir.
Hem bağımsızlık hem de federasyon talebi her ikisi bir arada düşünüldüğünde, bağımsızlık ve/veya federasyonu çözüm olarak görenlerin toplam oranı %14,7’dir. Bu oran, ana dili Kürtçe-Zazaca olanlar içinde her yedi kişiden birisinin bağımsız devlet ve/veya federasyon talep ederek, ciddi bir zihinsel farklılaşmanın içinde olduğunu ve ayrılıkçılığa varan tarzda bir etnik bilinç geliştirdiğini göstermektedir.
Bağımsızlık ve federasyon talep edenleri hariç tuttuğumuzda, Kürtler ve Zazalarda %31,6 oranında bir kitlenin sadece kültürel hak talebi şeklinde ifade edilen düşük-orta düzeyde etnik bilince sahip olduğu söylenebilir.
Bölgede bazı sorunlar ve bu sorunlara yönelik bazı radikal ve ayrılıkçı talepler olsa da Kürtlerin ve Zazaların % 86’sında bağımsızlık veya federasyon talebi yoktur. Ayrıca çok önemli bir diğer husus, temel kültürel haklara ilişkin taleplerin PKK’lı olmak anlamına gelmediği, bu tür taleplerde bulunan kitlenin PKK’ya güven duyan kitleden yaklaşık 3 kat daha fazla olduğu açıkça görülmektedir.
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 105
Etnik bilinci yüksek kitle içerisinde her yaş, sosyal grup ve eğitim düzeyinden insanlar yer almakla birlikte; ayrılıkçı temelde gerçekleşen zihinsel kaymanın, yaş grubu olarak daha çok 40 yaşın altında, eğitim düzeyi olarak okuryazar olmayan veya sadece okuryazar olan kitle ile lise mezunlarında, meslek grubu olarak işsiz ve serbest meslek sahiplerinde, gelir düzeyi olarak muhtaç durumda olanlar ile zengin sayılabilen kitlede, terörün daha fazla yaşandığı illerde veya İstanbul ve Mersin’de göç ile oluşan mahallelerde yaşayanlarda, ayrımcılık algısı yüksek, aidiyet ve birlikte yaşama isteği düşük olan ve kendisini Marksist/Komünist/Sosyalist/Devrimci veya yurtsever olarak tanımlayan kitlede daha fazla olduğu görülmektedir.
Yukarıda özetle değinilen faktörlerin tek başlarına bireyde bir değişime neden olmadıkları, her birinin değişimin alt bileşenlerini oluşturdukları, başka bir ifade ile bu etkenlerin hepsinin veya bir kısmının belli bir oranda bir araya gelmesi ve belli bir ölçüde de propagandaya maruz kalınması durumunda bireyde ayrılıkçı temelde bir etnik bilincin geliştiği söylenebilir. Aşağıdaki şema bireysel değişim mekanizmasını özetlemektedir. Etkenler sadece örnek olarak verilmiştir. Elbette süreci etkileyen çok daha fazla etken mevcuttur.
EĞİTİMSİZLİK
BİRBBBBBBBBBBBBBBBEY
BİREY
EĞİTİMSİZLİK
YAKIN ÇEVRE
AİLELERİN KONTROLSÜZLÜĞÜ
BÜYÜK ŞEHİR ORTAMI
DİNİ DUYGULARDAKİ ZAYIFLIK
EKONOMİK SIKINTILAR
İŞSİZLİK
TERÖRİZE ORTAM
GETTOLAŞMIŞ YAPILAR FEODAL ETKENLER
PROPAGANDA
PROPAGANDA
BİREYDEKİ DEĞİŞİM MEKANİZMASI
BİREYDEĞİŞİME UĞRAMIŞ
BİREY
Kişilerde ideolojik temelli yaşanan değişimle etnik bilinç temelindeki değişim bazı
yönlerden birbirinden ayrılmaktadır. İdeolojik değişim genelde ülkenin temel sorunlarına çözüm arayışından hareketle bir değişimi öngördüğünden refah düzeyi yükseldikçe ve sosyal düzen adaletli bir çerçeveye oturdukça ideolojik hareketler genelde ivmelerini kaybederler ve bu amaca ulaşmada ülke bütünlüğünün riske girmesi de söz konusu olmayabilir.
Etnik temelli değişimler ise genelde ayrılıkçı hedeflere yöneldiğinden ortamdaki istismar edilen sorunlar çözülse bile, birey değişime uğradıktan sonra geriye dönüşü kolay değildir. Bu nedenle rehabilitasyon çabalarında, değişime uğrayan kitlenin diğer kitleyi etkilemesinin önlenmesi veya etkisinin en aza indirilmesi ve diğer kuşakların kaymalarını önleyici stratejilerin geliştirilmesi daha büyük önem ve öncelik taşımaktadır. Kaymayı önleyen stratejilerin de küçük yaşlardan itibaren uygulanması ve süreklilik arz etmesi önemlidir.
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 106
3.1.7 Etnik ve Ayrılıkçı Değişimi Etkileyen Faktörler Dillere göre farklılaşmalar genel olarak değerlendirildiğinde, hemen hemen bütün
tablolarda, Türklerle Arapların birbirine yakın değerlerde benzer eğilim ve algılara sahip oldukları görülmektedir. Kürtler ve Zazaların ise Türkler ve Araplardan farklılaşarak kendi aralarında benzer eğilim ve algılara sahip oldukları, ancak Kürtlerde Zazalara nazaran aidiyet, birlikte yaşama ve güven yönündeki algıların daha olumsuz olduğu gözlenmektedir. Genel olarak bakıldığında mevcut eğilim ve algılamalarda sorun teşkil edebilecek en büyük farklılaşma olumsuzluk anlamında Kürtlerde ve müteakiben Zazalarda görülmektedir. Bu sebeple rapor içeriğinde olduğu gibi, aşağıdaki sosyo-demografik faktörlere göre değişim incelenirken sadece ana dili Kürtçe ve Zazaca olanlar esas alınmıştır.
Arazinin yapısı, hudut bölgelerine yakınlık ve bölgenin demografik özelliklerinin doğal bir sonucu olarak, PKK’nın eylem yoğunluğu ve buna karşı güvenlik güçlerinin güç kullanımıyla ilgili faaliyet yoğunluğunun farklı derecede yaşandığı bölgelerde etnik temeldeki ayrılıkçı eğilim değerlerinde de farklılaşma görülmektedir. Bu farklılaşmanın, ekonomik ve coğrafi şartların olumsuzlukları yanı sıra, bölgedeki eylem ve faaliyetlerin yoğunluğuna bağlı olarak bölge insanının maruz kaldığı baskı ve sıkıntıların sonucu olduğu değerlendirilmektedir. Mekânsal farklılaşmanın tespit edilmesi ve irdelenmesi bölge içerisinde farklı alt stratejiler geliştirilmesi bakımından büyük önem taşımaktadır.
Konuya bu açıdan yaklaşıldığında sorunla ilgili olarak karşımıza 3 farklı bölge çıkmaktadır. Birincisi, eylem ve faaliyetlerin yoğun olarak yaşandığı Güneydoğu Anadolu Bölgesinin merkezinde ve doğusunda yer alan kesim (Batman, Bingöl, Bitlis, Diyarbakır, Mardin, Muş, Siirt, Tunceli, Van ve Ağrı ve anket uygulamasının yapılamadığı Hakkari, Şırnak illeri), ikincisi eylem ve faaliyetlerin daha az yaşandığı ve bölgenin batısında yer alan kesim (Adıyaman, Elazığ, Erzurum, Gaziantep, Kahramanmaraş, Malatya ve Şanlıurfa illeri), üçüncüsü ise bölge dışında bulunan, daha çok Türkiye’nin batısında ve Akdeniz bölgesinde yer alan, İstanbul ve Mersin ile örneklem alınan ve göç ile oluşan mahalle bazındaki yerleşim birimleridir.
Araştırma sonuçlarına göre bu bölgeler arasında ciddi farklılaşmalar olduğu görülmektedir. Bu sonuçlara göre; ülkenin bekası bakımından en riskli bölgelerin diğer illerde göç ile oluşan mahalleler olduğu, ikinci derecedeki riskli bölgenin ise Güneydoğu Anadolu Bölgesinin orta ve doğu kesimlerinde yer alan ve terörün ve güvenlik faaliyetlerinin yoğun olarak yaşandığı bölge olduğu, bölgenin batı kesiminde yer alan ve terörün daha az yaşandığı illerin ise, barındırdığı önemli orandaki Kürt-Zaza nüfusa rağmen en az riskli bölge olduğu görülmektedir. Ancak, Güneydoğu Anadolu Bölgesinin orta ve doğu kesimlerinde yer alan ve terörün yoğun olarak yaşandığı bölgenin fiziki bütünlüğü, arazi yapısı ve sınırlara yakınlığı dikkate alındığında, batıda göç ile oluşan mahallelere göre daha riskli bölge olarak değerlendirilmesinin gerekeceği düşünülmektedir.
Daha çok ekonomik kaygılarla bölge dışına göç eden ve ekonomi ve sosyal yaşamı çok daha üst düzeyde olan illerde, göç ile oluşan mahalle yapısı içerisinde pek çok ekonomik ve sosyal problemi yaşamaya devam eden ve politizasyona uğrayan, hassasiyetleri ajite edilen ve sosyal yaşam düzeyine bağlı olarak ikinci sınıf muamelesi gören insanların devlete güvenleri azalmakta ve etnik temelli ayrılıkçı görüş, oluşum ve faaliyetlere kayması kolaylaşmaktadır.
Ana dili Kürtçe-Zazaca olanlar arasında coğrafi bölge dışındaki değer ve algı farklılaşması aynı zamanda DTP’nin oy potansiyelini de oluşturmaktadır DTP’ye oy verenler ile vermeyenler arasında, sosyo-demografik özellikler açısından çok fazla fark olmasa da, devletin değerlerine, kurumlarına bakış, kültür ve inançlar bağlamında önemli farklılaşmalar vardır ve DTP’ye oy verenler daha fazla politikleşmiş kitle olarak
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 107
karşımıza çıkmaktadır. Bu kitlenin algı ve değerleri de parti değer ve söylemleri ile benzeşmektedir.
Araştırma bulguları, bekârlarda etnik temelli zihinsel değişimin evlilere göre daha yüksek olduğunu göstermektedir. Ancak yaş gruplarına ve eğitim düzeylerine göre bakıldığında zihinsel değişimin öğrencilerde ve gençlerde daha yüksek olduğu dikkate alındığında, bu farklılaşmanın bir kısmında medeni durumdan ziyade yaş ve eğitim düzeyinin etkili olduğunu söylemek mümkündür. Ancak evliliğin getirdiği ilave sorumluluk duygusunun, olumsuz anlamdaki zihinsel değişimi frenleyici bir rolü olduğu da bir gerçektir.
Eğitim düzeyi ile etnik temelli ayrılıkçı görüş ve düşünceler arasında doğrusal bir ilişki tespit edilememiştir. Etnik temelli ayrılıkçı görüşler en yüksek düzeyde lise mezunlarında ve müteakiben okuryazar olmayan/okuryazar kitlede öne çıkmaktadır. Eğitim düzeyi çok düşük olan kitledeki değişimi cahillik ve bilgisizliğin istismarı, lise mezunlarındaki değişimi ise bölgede okul (orta öğretim) sürecinde yoğun olarak yaşanan politizasyon koşulları ile açıklamak mümkündür. Lise döneminde yaşanan hızlı politikleşme sürecinde, bölgedeki eğitim ve öğretim kadrolarının büyük ölçüde etkili oldukları değerlendirilmektedir. Bölgede yapılan mülakatlar bu tespitleri desteklemektedir.
Değişik eğitim düzeylerinde farklı oranlarda etnik temelli ayrılıkçı değişimin gözlenmesi, eğitim seviyesi yükseldikçe sorunun büyük ölçüde çözülebileceği yönünde genel kabul gören anlayışın irdelenmesi ihtiyacını da ortaya çıkarmaktadır. Mevcut resim, sadece gençlerin okula gönderilmesi ve okuldan mezun olmalarıyla sorunun çözülmesi arasında bir ilişki kurulmasının doğru olmadığını göstermektedir. Özellikle lise düzeyinde ayrılıkçı etnik bilinç anlamındaki zihinsel değişimin daha da artması bu tespitimizi doğrulamaktadır. Sadece okullaşmayla sorunun çözümüne katkı sağlanamayacağı, değişimi doğru bir çizgiye çekecek eğitim kalitesi ile olumlu anlamda mesafe alınabileceği değerlendirilmektedir. Aksi takdirde mevcut haliyle okul sistemi büyük ölçüde olumsuz anlamda zihinsel değişime hizmet etmeye devam edecektir.
Yaş küçüldükçe olumlu eğilim ve algılarda (aidiyet, devlete güven vb.) zayıflama, etnik temelli ayrılıkçı görüşlerde ise artış olduğu gözlenmektedir. Pek çok bulgu 40 yaş altı ve 40 yaş üzeri gruplar arasında önemli bir kırılmanın varlığına işaret etmektedir. Bu bulguları, ‘insanlar yaşları yükseldikçe daha devlet yanlısı görüş ve düşüncelere kaymaktadırlar’ şeklinde yorumlamak doğru değildir. Burada, farklı yaş kuşakları arasında var olan kırılmalardan bahsetmek daha doğrudur.
Hane halkı ekonomik göstergeleri bağlamında bulgular birleştirilecek ve yorumlanacak olursa; hane aylık toplam net gelir arttıkça etnik temelli ayrılıkçı görüş ve düşünceler yükselmekte, Geçinme algısı baz alındığında ise, fakir/muhtaç olanlar ile zengin olanlarda etnik temelli ayrılıkçı görüş ve düşünceler diğer kitleye göre daha fazla artmaktadır.
Hane aylık net geliri yüksek olanlar daha çok il merkezleri ve büyük şehirlerde bulunmaktadırlar. Büyük şehir ortamları ise daha fazla politik etkilere maruz kalmakta, dolayısıyla etnik bilinçlenme daha yüksek düzeyde olmaktadır. Artan hane aylık toplam geliri ile pozitif yönlü ilişkisi bulgulanan ayrılıkçı temeldeki etnik bilinçlenme eğilimini bu faktörün de etkilediği değerlendirilmektedir.
Ekonomik seviye yükseldikçe sorunun kendiliğinden düzeleceği konusunda genelde yaygın bir kanaat vardır. Bölgedeki ekonomik imkânların iyi düzeye gelmesi elbette önemlidir. Ancak çalışma sonuçlarına bakıldığında; kendilerini zengin olarak tanımlayanlarla kendisini fakir olarak tanımlayanlarda ayrılıkçı yönde zihinsel değişimin arttığı görülmektedir. Bu bulgular, muhtaç kitle için memnuniyetsizlik ve arayış olarak
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 108
çaresizliğin bir sonucu olarak yorumlanabilir. Ancak, daha iyi ekonomik şartlara sahip olan kitle için, değişimi ve kaymayı tetikleyen farklı faktörlerin araştırılmasının gerektiği değerlendirilmektedir. Bölgede, PKK’nın da desteği ile yürütülen ticari veya illegal faaliyetlerle zenginleşen ve örgütün burjuvası olarak adlandırılabilecek bir kitlenin varlığı nasıl yadsınamazsa, varlığını koruma adına PKK ile işbirliği yapmak zorunda kalan bir zengin kesimin varlığının da kabul edilmesi gerekmektedir. Bölgede yapılan mülakatlar bu bulgularımızı desteklemektedir.
Bölge insanındaki eğilimlere iş/meslek ayrımında bakıldığında, işsizler, öğrenciler ve serbest meslek sahiplerinde etnik temelli ayrılıkçı görüş ve düşüncelerin arttığı gözlenmektedir. Bu bulgu, ekonomik göstergeler ve eğitim durumu ile ilgili tespitlerimizi desteklemektedir.
Genel olarak değerlendirildiğinde; aidiyet hissi, bir arada yaşama isteği, devlete ve güvenlik güçlerine güven gibi olumlu olarak nitelediğimiz eğilim ve algıların hemen hemen tamamı Alevi mezhebine mensup kişilerde en düşük değerde, Hanefilerde en yüksek değerde çıkmakta, Şafiiler ise değer ve algılarda diğer iki mezhep arasında yer almaktadır. Bu bağlamda, etnik bilinç temelindeki ayrılıkçı eğilimler, yukarıdaki bulgulara paralel olarak en yüksek düzeyde sırasıyla Alevi ve Şafii mezhebine mensup kişilerde gözlenmektedir.
Mezheplere ilişkin olarak çıkan bu durum coğrafi bölgelere göre farklılaşma göstermekte ise de genel eğilimlerdeki paralellik benzer şekilde devam etmektedir. Şu hususu vurgulamak gerekir ki; ayrılıkçı ve olumsuz eğilimlerin yüksek olması, bizatihi bu mezheplere ait değerlerden değil, toplum-devlet ilişkileri bakımından bu kitlelerin maruz kaldıkları travmaların bir sonucudur. Burada ortaya çıkan sonuç, farklı mezheplere ilişkin değer ve eğilimler yanında bu mezheplere bakışın da gözden geçirilmesi zorunluluğudur.
İl merkezlerinde yaşayan kitlede, ilçe merkezlerinde yaşayanlara göre etnik bilinç temelindeki ayrılıkçı eğilim ve bu yöndeki değişim artmaktadır. Bu durum, şehir yaşamının daha fazla iletişim ve yüksek sosyalleşme ile birlikte etnik bilinç oluşumunu desteklemesi ve şehir insanının propaganda ve politizasyona daha fazla maruz kalması ile açıklanabilir.
Bulgular, ana dili Kürtçe ve Zazaca olanlar arasında, aile içinde veya yakınları arasında subay-astsubay-uzman erbaş veya korucu ve hatta devlet memuru bulunanların bulunmayanlara göre; etnik temelde ayrılıkçı eğilimlerinin çok daha düşük düzeyde olduğunu göstermektedir. Bu tespit; kişi, aile veya yakınlar bağlamında, Devletle bir şekilde bağı olan kişi ve ailelerde, ayrılıkçı eğilimlerin çok daha az olduğunu göstermektedir. Son günlerde tekrar tartışmaya açılan koruculuk sisteminin değerlendirilmesinde bu sonuçların da dikkate alınması önem taşımaktadır.
PKK eylemlerine başladığı ilk günden itibaren dış ülkelerden maddi ve manevi yardım görmüştür. Bu da profesyonel bir yapıya ulaşmasına dolayısıyla uzun ömürlü olmasına katkı sağlamıştır. Küresel ve bölgesel aktörler yanında Türkiye ile hesabı olan komşu ülkeler PKK’yı doğrudan veya dolaylı olarak desteklemişlerdir. Bugün gelinen noktada küresel ve bölgesel koşullar oldukça değişmiş ve bu aktörlerin Türkiye’ye olan ihtiyacı artmıştır. Bu durum Türkiye’ye, PKK’yı dışarıda tecrit etme fırsatlarını sunmuştur. Etkili ve kararlı diplomatik atakla PKK’nın tasfiyesi imkân dâhiline girmiştir.
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 109
3.1.8 Etnik Temelli Ayrılıkçı Eğilim Gösteren Kitlenin Genel Profili Bu profil, anket formunda farklı başlıklarda ölçülen ve etnik temelli ayrılıkçı
eğilime yönelik ipuçlarını veren soru ve boyutlardan (PKK/Öcalan’ın Kürt etnik bilincinin oluşumuna etkisi/serbest bırakılması - PKK/Öcalan/DTP/Barzani Güven - Devlete ve kurumlarına güven – Aidiyet hissi – Beraber yaşama isteği - Türkiye’de Kürtlere bağımsızlık/Federatif haklar verilmesi vb.) hareketle, bu eğilimlerdeki farklılaşmanın yaşandığı sosyo-demografik faktörler ayrımı dikkate alınarak hazırlanmıştır. Ortaya konulan sosyo-demografik faktörler ayrımının, etnik bilinç ve ayrılıkçı düşünceler için bir kırılma noktası veya hassasiyet/zafiyet sınırları olarak alınmasının daha doğru olacağı değerlendirilmektedir.
Etnik temelli ayrılıkçı eğilim gösterenler daha çok:
• 40 yaş ve altında yoğunlaşan,
• Okuryazar değil/okuryazar veya lise mezunu,
• İşsiz veya serbest meslek sahibi/esnaf/tüccar olan,
• Muhtaç veya varlıklı olan, düzenli geliri nispeten yüksek,
• Terörün daha fazla yaşandığı illerde veya göç ile oluşan mahallelerde yaşayan,
• Alevi veya Şafii mezhebine mensup,
• DTP’ye oy veren ve politizasyon düzeyi yüksek,
• Ayrımcılık algısı yüksek,
• Aidiyet duygusu düşük,
• Devlete ve Güvenlik Güçlerine güvenmeyen,
• Kürt etnik bilincinin oluşmasında PKK/Öcalan’ın önemli etkisi olduğuna inanan,
• Aile içinden veya yakınlarından örgüte katılım olan,
• ROJ TV yayınlarını izleyen veya destekleyen,
• Kürtlere bağımsızlık veya federatif hakların verilmesini talep eden,
• Ve ana dili Kürtçe veya Zazaca olan grup olarak tanımlamak mümkündür.
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 110
3.2 ÖNERİLER Bu rapor, bölgede yaşanan problemlerin ortaya konulması, bu problemlere
yönelik bölge halkının görüş, düşünce, algı ve eğilimlerinin tespiti amacına dönük olarak gerçekleştirilmiş, niceliksel ve tanımlayıcı bir alan çalışmasıdır. Bu sebeple, bu rapordaki bulgu ve tespitlerden yola çıkarak bölgeye ve sorunlara çözüm önerileri üretmek, bu raporun ikinci aşaması olarak ve daha çok niteliksel bir çalışma olarak planlanmıştır. Bu noktadan hareketle, bu başlıkta sadece ana esaslar temelinde bir öneriler dizisi sunulmuştur.
Sorunların çözümüne yönelik, çerçeve niteliğinde bir genel strateji veya vizyon belgesi hazırlanmalıdır. Bu strateji belgesi ışığında farklı bölgelere ilişkin bölgesel stratejiler (diğer illerde göç ile oluşan mahalleler, terörün yoğun olarak yaşandığı iller, terörün daha az yaşandığı iller) bu stratejiler ışığında farklılık gösteren illere ait mikro-stratejiler geliştirilmelidir. Bölgedeki ekonomi, eğitim, yönetim, sağlık, güvenlik ve sosyokültürel alanlardaki önlemler stratejinin asgari temel unsurlarını oluşturmalıdır.
Bölgeye dönük geliştirilecek strateji, PKK’nın bitirilmesine göre değil, Kürt meselesinin çözümüne odaklanmış geniş bir perspektifle kurgulanmalıdır.
Bu stratejilerde öngörülen hedeflere ulaşmayı sağlayacak şekilde “Genel strateji-bölge stratejisi-mikrostrateji-somut proje ve faaliyetler” zinciri kurulmalı, böylece yürütülen bütün faaliyet ve projelerin strateji çerçevesinde ve hedeflere hizmet edecek şekilde olması sağlanmalıdır.
Uygulama bütünlüğünün sağlanabilmesi ve projelerin zamanında tamamlanabilmesinin merkezi olarak takibi için Web tabanlı bir “Strateji Uygulama ve Proje Takip Yazılımı” hazırlanmalıdır. Böylece kaynaklar, şahıstan şahısa ve seneden seneye değişen projeler yerine, bilimsel çalışmalara dayanan uzun vadeli projeler için harcanmalı ve uygulama sonuçları takip edilmelidir. Bölgeye görev yapmak üzere gönderilecek mülki amirler ve diğer idarecilerin kendi vizyon ve yeteneklerine göre değil hazırlanmış bu strateji zincirine uygun olarak hizmet etmeleri sağlanmalıdır.
Uygulamalar en az iki yılda bir alan çalışmalarıyla ölçülerek, uygulanan stratejinin toplumda meydana getirdiği etkiler, değişimin hızı ve yönü tespit edilmeli ve gerekli düzeltmeler yapılarak strateji ve uygulamalar zaman içinde geliştirilmeli ve güncellenmelidir.
Uygulamalarda sivil toplum kuruluşlarından azami derecede istifade edilmelidir. Bölge illerindeki sosyal içerikli yardımlar, başvuran kişilerden ziyade gerçekten
muhtaç olan kişilere yapılmalıdır. Bu maksatla kapsamlı araştırmalarla her ilde vatandaşın sosyoekonomik durumunu ayrıntılarıyla içeren bir veri tabanı oluşturulmalıdır.
Ortamın normalleşebilmesi için terörle mücadele aralıksız olarak sürdürülmelidir. Yeni bir güvenlik yapılanmasıyla TSK’nın terörle mücadeleden daha fazla yıpranması önlenmeli, polis ve jandarma unsurlarından oluşturulacak özel görev kuvvetleri devreye sokulmalıdır.
Demokratik hak ve özgürlüklerden korkmadan bölgede rahatlama sağlanmalı, böylece değişime henüz uğramayan kitle ile sempatizan durumundaki kitlenin radikalleşmesi önlenmelidir.
Yüksek ayrımcılık algısı ile birlikte, etnik temelli ayrılıkçı eğilimlerin Alevi mezhebine mensup bireyler arasında diğer mezhepler göre daha fazla öne çıktığı değerlendirildiğinde, Devletin bu mezhepten insanlara yaklaşımı da sorgulanmalı, mevcut ve tarihsel sorunlar uzlaştırıcı bir zeminde masaya yatırılarak, bu kitlenin
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi (Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi) 111
devletle barışıklığı ve kucaklaşması sağlanmalı ve bu konuda yürütülen mevcut çalışmalar geliştirilerek devam ettirilmelidir.
Proje olarak; ayrımcılık algısını, ayrılıkçılık düşüncesini azaltacak, aidiyet hissini, bir arada yaşama isteğini, devlete ve güvenlik güçlerine olan güveni yükseltecek projeler geliştirilmelidir.