72
SAGLIK YÖNETIMI ve EGITIMI DERGISI YIL:6 SAYI:61 NSAN 2013 FİNANSAL OLARAK BAŞARILI OLAN İŞLETMELER VARLIĞINI SÜRDÜRÜYOR PROF. DR. DİLAVER TENGİLİMOĞLU Kurumun Gücü, Çalışanların Gücüyle Ölçülür KEMAL YAZ Yerel, Bölgesel ve Ulusal Bazda Rekabet Sağlanmalı PROF. DR. ESİN KÂHYA İbn-i Sina’yı Ailemdeki Birçok Kişiyi Tanıdığımdan Daha İyi Tanıyorum

SAYED 61 Nisan 2013

Embed Size (px)

DESCRIPTION

SAYED 61 Nisan 2013

Citation preview

Page 1: SAYED 61 Nisan 2013

SAGLIK YÖNET IMI ve EGI T IMI DERGISI

Y IL:6 SAY I:61 NSAN 2013

FİNANSAL OLARAKBAŞARILI OLAN İŞLETMELER

VARLIĞINI SÜRDÜRÜYOR

PROF. DR. DİLAVER TENGİLİMOĞLUKurumun Gücü, Çalışanların Gücüyle Ölçülür

KEMAL YAZYerel, Bölgesel ve Ulusal Bazda Rekabet Sağlanmalı

PROF. DR. ESİN KÂHYAİbn-i Sina’yı Ailemdeki Birçok Kişiyi Tanıdığımdan Daha İyi Tanıyorum

Page 2: SAYED 61 Nisan 2013

ECS Qbloc

Ameliyathane

Preoperatif, İntraoperatif ve Postoperatif Süreçlerin

Plânlama ve OptimizasyonuCerrahi Prosedürlerin Otomasyonu

Gelişmiş Oda, Ekip, Malzeme ve Zaman Plânlaması

İş Akışı TakibiOda ve Zaman OptimizasyonuHBYS ve HL7 Entegrasyonları

Kalite KontrolMalzeme Kontrolü

Otomatik Form ve Raporlarİstatistik ve Kalite EndikatörleriYönetim Karar Destek Tabloları

Anestezi

Biyomedikal Cihaz BağlantısıEşzamanlı Biyomedikal Veri Kaydı

Preanestezi, İntraoperatif ve Postoperatif Süreç Yönetimi

Eşzamanlı Ameliyat GözlemiHasta Sıvı Dengesi Hesaplamaları

Hasta Güvenliği KontrolleriOtomatik Form ve Raporlar

İş Akışı Takibiİlaç Yönetimi

HBYS ve HL7 Entegrasyonlarıİstatistik ve Kalite Endikatörleri

Anestezi ProtokolleriSkorlar

Eşzamanlı Hasta GözlemBBiyomedikal Cihaz Bağlantısı

Eşzamanlı Biyomedikal Veri KaydıHBYS ve HL7 Entegrasyonları

Tedavi Plânları YönetimiKVC- Neonatal - Koroner - Erişkin

SkorlarNazokomiyal Enfeksiyon Takibi

Ventilation YönetimiHemodiafiltrations

İstatistik ve Kalite EndikatörleriDiet Plânları

Yönetim Karar Destek Tabloları

Yoğun Bakım

Ameliyathane ve Yoğun Bakımiçin

Kalite + PerformansYazılımları

Bağdat Caddesi No 190Kamran Apt. Kat 4Fenerbahçe-Kadıköy34726 Istanbul

+90 216 385 11 60 +90 216 385 18 98 [email protected] www.evolucare.com.tr

Tıbbi Yazılım ve Donanım Sistemleri

Anestezi bölümleri için preanestezi, intraoperatif ve postoperatif anestezi

dosyalarının yönetimi.

Yoğun bakım ve reanimasyon üniteleri için tüm hasta süreçlerinin

izlemi ve bölümlerin yönetimi

Cerrahi ekipler için tasarlanmış ameliyathane yönetim, planlama ve

organizasyonu.

ECS Opesim ECS Reassist

Kalite+

Performans

KonforluÇalışma

KağıtsızOrtam

KaynakPlânlamaEntegre

İzlenebilir

Page 3: SAYED 61 Nisan 2013

ECS Qbloc

Ameliyathane

Preoperatif, İntraoperatif ve Postoperatif Süreçlerin

Plânlama ve OptimizasyonuCerrahi Prosedürlerin Otomasyonu

Gelişmiş Oda, Ekip, Malzeme ve Zaman Plânlaması

İş Akışı TakibiOda ve Zaman OptimizasyonuHBYS ve HL7 Entegrasyonları

Kalite KontrolMalzeme Kontrolü

Otomatik Form ve Raporlarİstatistik ve Kalite EndikatörleriYönetim Karar Destek Tabloları

Anestezi

Biyomedikal Cihaz BağlantısıEşzamanlı Biyomedikal Veri Kaydı

Preanestezi, İntraoperatif ve Postoperatif Süreç Yönetimi

Eşzamanlı Ameliyat GözlemiHasta Sıvı Dengesi Hesaplamaları

Hasta Güvenliği KontrolleriOtomatik Form ve Raporlar

İş Akışı Takibiİlaç Yönetimi

HBYS ve HL7 Entegrasyonlarıİstatistik ve Kalite Endikatörleri

Anestezi ProtokolleriSkorlar

Eşzamanlı Hasta GözlemBBiyomedikal Cihaz Bağlantısı

Eşzamanlı Biyomedikal Veri KaydıHBYS ve HL7 Entegrasyonları

Tedavi Plânları YönetimiKVC- Neonatal - Koroner - Erişkin

SkorlarNazokomiyal Enfeksiyon Takibi

Ventilation YönetimiHemodiafiltrations

İstatistik ve Kalite EndikatörleriDiet Plânları

Yönetim Karar Destek Tabloları

Yoğun Bakım

Ameliyathane ve Yoğun Bakımiçin

Kalite + PerformansYazılımları

Bağdat Caddesi No 190Kamran Apt. Kat 4Fenerbahçe-Kadıköy34726 Istanbul

+90 216 385 11 60 +90 216 385 18 98 [email protected] www.evolucare.com.tr

Tıbbi Yazılım ve Donanım Sistemleri

Anestezi bölümleri için preanestezi, intraoperatif ve postoperatif anestezi

dosyalarının yönetimi.

Yoğun bakım ve reanimasyon üniteleri için tüm hasta süreçlerinin

izlemi ve bölümlerin yönetimi

Cerrahi ekipler için tasarlanmış ameliyathane yönetim, planlama ve

organizasyonu.

ECS Opesim ECS Reassist

Kalite+

Performans

KonforluÇalışma

KağıtsızOrtam

KaynakPlânlamaEntegre

İzlenebilir

Page 4: SAYED 61 Nisan 2013
Page 5: SAYED 61 Nisan 2013

N İ S A N 2 0 1 3 3

YIL 6 • SAYI 61 • NİSAN 2013www.sayeddergisi.org

YÖNETİM

SahibiFEYZULLAH AKBEN

Genel Yayın YönetmeniFUNDA ÇAMÖZÜ

[email protected]

Sorumlu Yazı İşleri MüdürüSARE KUŞ

[email protected]

EditörSU ÖZGÜR

Yazı İşleriSERRA KUL - ÖMER DURAK

AYŞE YILMAZTÜRK

Grafik TasarımBİLAL AKGÜL

Fotoğraf EditörüAHMET FERHAT AKBEN

ReklamAHMET ERSOY

[email protected]

Abone ve DağıtımSONGÜL KARADENİ[email protected]

Halkla İlişkilerYASEMİN KERİMİ

Yapım

Yönetim AdresiKore Şehitleri Cad. Ulaş Apt. No:5 D:3

Zincirlikuyu - Şişli / İSTANBULTel: (0212) 267 05 09 Faks: (0212) 267 05 08

[email protected]

BaskıŞAN OFSET

Cendere Yolu No:23 Ayazağa / İSTANBULTel: (0212) 289 24 24

Yayın TürüYaygın Süreli Yayın

SAYED dergisi sağlık yöneticilerine ve eğitimcilerine ücretsiz dağıtılır. Para ile satılmaz.

Yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarına aittir. Reklamların sorumluluğu ise reklam verene aittir.

Dergide yayınlanan yazı ve resimler kaynak gösterilmek suretiyle iktibas edilebilir.

SAGLIK YÖNET IMI ve EGI T IMI DERGISI

MERHABA...

Gelişmekte olan ekonomilerde

yapısal değişiklikler ortaya çıkıyor.

Bu değişikliklerin en önemlisi sağ-

lık sektöründe yaşanıyor. Sektörün

hem genel ekonomi içerisinde-

ki payı hem de pazar büyüklüğü

hızla artıyor. Birey ve toplum ha-

yatında önemli bir yeri olan sağlık

ve sağlık hizmetleri için yapılan

harcamalar ise giderek artıyor.

Bunların sonucu olarak sağlık hiz-

metleri finansmanı sürekli olarak

gündeme gelen önemli konular

arasında yer alıyor. Kaynakların en

iyi şekilde kullanılması için finans

yönetimi önem kazanıyor. Bu öne-

me binaen dergimizde “Sağlıkta Fi-

nans Yönetimi” konusunu ele aldık.

Gazi Üniversitesi ve Anadolu Üni-

versitesinden hocalarımız değerli

görüşlerini paylaştı.

Bu ay TÜMDEF Başkanı Kemal Yaz

ve MASSİAD Yönetim Kurulu Baş-

kanı Kazım Eryaşar ile sektör üzeri-

ne sohbetimiz oldu. SAYED Dergisi

etkinliklerde yer almaya devam

ediyor. 28 Mart’ta gerçekleştirilen

Sağlık Bilişimi Zirvesi haberini say-

falarımıza taşıdık. SAYED Dergisi

her yıl olduğu gibi bu yıl da has-

tanelerin tüm yatırım ihtiyaçlarına

yön verecek cihazları, ürün ve mal-

zemeleri aynı çatı altında toplayan

Expomed-Labtek fuarındaydı.

İbn-i Sina’nın Kanun adlı kitabını

Türkçeye çeviren Prof. Dr. Esin Kâh-

ya ile çok keyifli ve bilgi dolu bir

röportaj gerçekleştirdik. Yeni sayı-

mızda Bir Sorun Bir Çözüm Bölü-

münde sağlık bilişimine yer verdik.

Ünlü konuğumuz ise dizilerden

tanıdığımız Ayça Varlıer oldu.

Keyifle okuyacağınız bir sayı olması dileğiyle…

S A R E K U Ş

Page 6: SAYED 61 Nisan 2013
Page 7: SAYED 61 Nisan 2013

N İ S A N 2 0 1 3 5

BAŞKANDAN

Merhaba

Yeni bir sayıda yeniden sizlerle beraber olmanın mutluluğu ile hepinize selam ve saygılarımı sunar-ken, baharın güzelliğinin ülkemizin her noktasında kendisini hissettirdiği bu günlerde, mutluluğun, barışın, kardeşliğin pekişerek daha müreffeh, daha güçlü Türkiye için hepimizin sorumluluğu olduğunu düşünüyorum.

Dergimizin bu ay ki konusu “Sağlıkta Finans Yöneti-mi”. İçeriğinde konunun uzmanlarından detaylı açık-lamalar bulacaksınız.

Sağlık hizmetlerinin sürdürülebilirliliği, ülkenin eko-nomik göstergeleriyle uyumlu olarak gelir ve gider dengesinin sağlandığı, sonucunda ise tüm vatan-daşların aynı erişilebilirlilikte ve hakkaniyette sağlık hizmeti aldığı yapının en önemli elemanlarından birisidir.

Ülkemizin geride bırakılan on bir yılda sağlık alanın-da elde ettiği başarılar ortadadır. Sosyal Güvenlik Kurumları’nın tek çatı altında birleştirilmesi, ilaç fi-yatlarındaki düzenlemeler, sağlık çalışanlarının mad-di imkanlarının iyileştirilmesi, uçak ve helikopter ambulanslar, devam eden sağlık yatırımları, koğuş sistemi hastanelerden beş yıldızlı otellerle yarışacak nitelikteki hasta odalarında verilen üst düzey sağlık hizmetleri düşünüldüğünde finansal sürdürülebilir-lilik daha da önem kazanıyor.

Sağlık Bakanlığı, finans yönetimi noktasında önemli

uygulamalarını kurum ve kuruluşlarında geliştirerek

uygulamaya devam ediyor. Yıllar itibariyle hazırlanıp

uygulamaya konulan Finansal Eylem Planları ile ge-

lirlerin arttırılması, giderlerin kontrol altına alınması

amacıyla tespit ve öneriler belirlenmektedir.

Aynı kapsamda 2010-2014 Stratejik Planı revize

edilerek 2013-2017 Stratejik Planı hazırlandı. Sağlık

Bakanımız Sayın Dr. Mehmet MÜEZZİNOĞLU’nun

Mart ayı içerisinde yaptığı “2014’te ne harcayacağız,

2017’de ne harcayacağız, 2023’te ne harcayacağız

ve bu büyümeyi nasıl yöneteceğiz diye çalışma

yaptık. Biz ayaklarımızın yere basarak gitmesini is-

tiyoruz. Bugün 78 milyar olan harcamamız, 2023’te

yaklaşık 200 milyar olacak.” müjdesi de hükümet

tarafından desteklenen ve diğer Maliye, Kalkınma,

Çalışma ve Sosyal Güvenlik ve Ekonomi gibi bakan-

lıklarla koordineli şekilde yürütülen sağlıktaki finans

yönetiminin başarıyla uygulandığının önemli bir

göstergesidir. Bu yatırımlarla birlikte yüzde yetmiş

altı olan sağlık hizmetlerinde memnuniyet oranının

çok daha üst seviyelere yükseleceği düşünüyorum.

Bu vesileyle hepinize selam ve sevgilerimi sunar,

önümüzdeki günlerin herkese mutluluk, barış ve

kardeşlik getirmesini temenni ederim.

P R O F . D R . N U R U L L A H Z E N G İ NS A Y E D Y Ö N E T İ M K U R U L U B A Ş K A N I

Page 8: SAYED 61 Nisan 2013

44 BİR SORUN BİR ÇÖZÜM

SAĞLIK BİLİŞİMİSağlık kurumları bilişim projelerinin başarılı olması için nelere dikkat etmeli?Bilişimin sağlıkta daha etkin kullanılabilmesi için neler yapılmalı?HBYS ürünlerinin ve üreticilerin akreditasyonu nasıl yapılmalı?Sağlık bilişimi yönetimi nasıl olmalı?

30 RÖPORTAJ

Kemal YazYerel, Bölgesel ve Ulusal Bazda Rekabet Sağlanmalı

36 RÖPORTAJ

Kazım EryaşarAynı Gemide Yolculuk Yapıyoruz

S E K T Ö R D E N

283442

5660

İÇİN

DEK

İLER

NİSAN 2013

16 DOSYASAĞLIKTA FİNANS YÖNETİMİKurumun Gücü, Çalışanların Gücüyle Ölçülür ➤ 16Finansal Yönetim İle Kalite Arasındaki İlişkinin Temelini Sorgulayıcı Yaklaşım Oluşturuyor ➤ 24

Firmalar KDV Yükü Altında Zor Durumda Kalıyor

MioCare Tablet PC’ler Mayıs’ta Türkiye’de

Akgün Yazılım Kuruluşunun 27. Yılında Uluslararası Bilinirlik Belgesi Aldı

Bu Robot Yürümeye Motive Ediyor

Erbe Gücünü İstem’le Birleştirdi

Page 9: SAYED 61 Nisan 2013

40 GÜNDEM

Sağlık Bilişimi ZirvesiYoğun İlgi Gördü

50 RÖPORTAJ

Prof. Dr. Esin Kâhya:İbn-i Sina’yı Ailemdeki Birçok Kişiyi Tanıdığımdan Daha İyi Tanıyorum

14HABER

Yeşilay’danBağımlılığa KarşıAnlamlı Bir Proje

SAYED Sağlık Yönetimi ve Eğitimi Derneği Adına

Yayın Kurulu BaşkanıProf. Dr. Nurullah ZENGİN(SAYED Derneği Genel Başkanı)

Yayın Kurulu (SAYED Derneği Yönetim Kurulu)Op. Dr. Osman ACARFatma AKTAŞGökhan AKTÜRKDr. Ahmet CÖMERTArif ÇETİNDr. Elif Bor EKMEKÇİProf. Dr. Ali Metin ESENProf. Dr. Nurettin KARAOĞLANOĞLUKamuran ÖZDENVeysel ÖZGENProf. Dr. Behzat ÖZKAN Muammer SATILMIŞNebi ŞAHİNLİYasin YAVUZProf. Dr. Hayreddin YEKELERAhmet ZENGİN

Danışma KuruluYrd. Doç. Dr. Mustafa AKSOYProf. Dr. Selami AKKUŞProf. Dr. Ayşe Filiz AVŞAR Prof. Dr. Engin AYDINProf. Dr. Metin AYDINProf. Dr. Derya BALBAY Prof. Dr. Ethem BEŞKONAKLIProf. Dr. Sait BİLGİÇProf. Dr. Murat BOZKURTProf. Dr. Engin BOZKURTProf. Dr. Alper CİHANDoç. Dr. Kerim ÇAĞLIProf. Dr. Bekir ÇAKIRProf. Dr. Ali ÇAYKÖYLÜDoç. Dr. Selim Selçuk ÇOMOĞLUProf. Dr. Ali DEMİRProf. Dr. Ali Pekcan DEMİRÖZProf. Dr. Orhan DENİZProf. Dr. Osman Nuri DİLEKProf. Dr. Ali İhsan DOKUCUUzm. Dr. Mehmet Taşkın EĞİCİProf. Dr. Levent ELBEYLİProf. Dr. Cevdet ERDÖLProf. Dr. Canan HASANOĞLUDoç. Dr. Sema HÜCÜMENOĞLUProf. Dr. Abdullah İĞCİDoç. Dr. Abdurrahimi İMAMOĞLUProf. Dr. Mehmet İŞLERProf. Dr. M. İ. Safa KAPICIOĞLUProf. Dr. Murat KARAŞENYrd. Doç. Dr. Esra KESKİNProf. Dr. Muzaffer KİRİŞProf. Dr. Akın MARŞAPProf. Dr. Muzaffer METİNTAŞProf. Dr. Semih ÖNCELProf. Dr. Mustafa ÖZMENProf. Dr. Mustafa PAÇDoç. Dr. Sadrettin PENÇEProf. Dr. Mustafa SOLAKProf. Dr. Yunus SÖYLETProf. Dr. Haydar SURProf. Dr. Erol ŞENERProf. Dr. Mehmet Akın TAŞYARANProf. Dr. Dilaver TENGİLİMOĞLUProf. Dr. Bahattin TUNÇProf. Dr. Necdet ÜNÜVARProf. Dr. Yavuz YILMAZ

* İsimler soyadları dikkate alınarak alfabetik sıraya göre dizilmiştir.

YILDIRSAĞLIK SEKTÖRÜNÜNİLETİŞİM PLATFORMU

REKLAM SAYFALARI Evolucare ■ Sesa 1 ■ Permak 2 ■ DataSel 4 ■ Çapa Medikal 9

Dobidos 11 ■ Bıçakçılar 13 ■ Fujifilm 19 ■ Kurt&Kurt 21İvital 22-23 ■ Samatıp 27 ■ Meditel 29 ■ Olympus Mega 35İdeal Makina 39 ■ Bilgin Grup 43 ■ Teknoser 47 ■ Mindray 49

Özcan Kardeşler 53 ■ İstem Tıbbi Cihazlar 37 ■ Informa 57Siemens 61 ■ Tasarımmed 63 ■ Kompozit 68-69

65 HAYATIN İÇİNDEN

Verdikçe ÇoğalanTek Şey Sevgidir

Ayça Varlıer66 RÖPORTAJ

Nar AğacıSoğuk TahtUmut IşığımAşkın Yasası Şiddetin Yasası

58 UZMAN GÖRÜŞÜ

Kanser Tedavisi Sağlık Turizminde Önemli Rol Oynuyor

Kelebeğin RüyasıHititya: Madalyonun SırrıTimothy Green’in Sıradışı YaşamıSefiller

62 SİNEMA

64 KİTAP

Page 10: SAYED 61 Nisan 2013

8 N İ S A N 2 0 1 3

WWW . O H S A D K U R U LTAY I . O R G

S P O T

Sağlık Sektörü Çözüm İçin Dördüncü Kez BuluşuyorÖzel Hastaneler ve Sağlık Kuruluşları Derneği (OHSAD) tarafından organize edilen ‘Sağlıkta Ortak Çözüm Toplantıları’nın dördüncüsü 24-28 Nisan 2013 tarihleri arasında Antalya’da düzenleniyor.

Sağlık Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, SGK, İl Sağlık Müdürlükleri, Özel Hastaneler ve Sağlık Kuruluşları, Kamu Hastaneleri, Hastane Birlikleri Yöneticileri, Üniversite Hastaneleri ve Sigorta Şirketleri sağlık sektöründe yaşanan gelişmeleri değerlendirmek için bir araya geliyor.

Ana Sponsor Yine Çapa Medikal OlduSektörün tüm paydaşlarını bir araya getirerek sektörün sorunlarına ortak çözüm alternatifleri oluşturmayı hedefleyen kurultayın ana sponsoru geçen yıl ki gibi Çapa Medikal oldu.

Çocuk Parklarında daSigaraya Karşı Tavizsiz MücadeleSağlık Bakanlığı sigara yasağının alanını genişletmeye devam ediyor. Kapalı alanlarda sigara yasağının yanı sıra bundan sonra çocuk parklarında da sigara içmeye yasak gelecek olması özellikle aileleri mutlu etti.

Dünyada sigaraya bağlı hastalıklar nedeniyle her yıl 6 milyon, Türkiye’de ise 100 bin kişi hayatını kaybediyor. Sağlık Bakanlığı ise sigara yasağının alanını genişletme konusunda oldukça kararlı. Sağlık Bakanlığı, kapalı alanlarda sigara yasağının ardından çocuk parklarında da sigara içmeyi yasaklamak amacıyla düğmeye bastı.

NiQuitin’den Sağlık Profesyonellerine Özel Site: NiQuitin.com.tr Sigarayı bırakmak isteyenlerin pastili NiQuitin, sağlık profesyonellerine özel www.niquitin.com.tr’yi hizmete açtı. İçilmeyen her sigaranın hayata kattığı değeri vurgulayan sitede NiQuitin Pastil’in farmakolojik özellikleri, endikasyonları, pozolojisi, klinik etkinliğine dair çalışmalara ait bilgiler ve kullanım kılavuzu yer alıyor.

GlaxoSmithKline Tüketici Sağlığı’nın sigarayı bırakmak isteyen kişilere destek olmak amacıyla sunduğu Nikotin Replasman (Yerine Koyma) Tedavisi NiQuitin Pastil’in web sitesi yayına açıldı. Sağlık profesyonellerine özel sitede, hekim ve eczacılar sigara ve dolayısıyla nikotin bağımlılığından kurtulmak isteyen hastalarına yardımcı olabilecekleri bilgilere ulaşıyor.

OHSAD Derneği Başkanı Dr. Reşat Bahat ile Çapa Medikal Genel Müdürü Zekeriya Avşar ana sponsorluk sözleşmesi imzaladı.

Page 11: SAYED 61 Nisan 2013

medikal eldivenler

Page 12: SAYED 61 Nisan 2013

10 N İ S A N 2 0 1 3

S P O T

SAYED Dergisi TÜYAP Expomed FuarındaydıSağlık Yönetimi ve Eğitimi Dergisi (SAYED) 4-7 Nisan tarihleri arasında düzenlenen TÜYAP Expomed fuarında stant açtı. SAYED Dergisi her yıl olduğu gibi bu yıl da hastane-lerin tüm yatırım ihtiyaçlarına yön verecek cihazları, ürün ve malzemeleri aynı çatı altın-da toplayan Expomed-Labtek fuarındaydı. Sağlık Bakanı Dr. Mehmet Müezzinoğlu’nun da katıldığı fuara yoğun ilgi vardı.

Yatırımcılar Anadolu’yu Keşfedecek

Gayrimenkul sektörünün lider firmalarından Barışkent, Ankara ve çevre illerde inşa edeceği

yaklaşık 30 bin konut ile sağlık ve turizm alanındaki yatırımlarını, yabancılara da pazarlamayı hedefliyor. Barışkent, yabancı yatırımcıya ulaşmak amacıyla İstanbul’da ofis açma kararı aldı.

Barışkent ve BA Grup Yönetim Kurulu Başkanı Barış Aydın Ankara ve çevre illerde çok büyük arsa yatırımı yaptıklarını, bu arsalar üzerindeki proje çalışmalarının tamamlanmak üzere olduğunu belirtti. Aydın, önümüzdeki aylarda hayata geçirecekleri projenin yaşam standartlarını yükselten modern yapılardan oluşacağını bildirdi.

Çevreci ve insan odaklı olacak bu projelerin yabancılara da hitap edeceğini kaydeden Aydın, ‘’Bu nedenle hedef kitlemize yabancıları da aldık. Ankara ve Anadolu’ya güveniyorum. Türkiye’nin önü artık çok açık. Yabancı sermaye, Türkiye’deki projelerde yer almaktan çekinmiyor.’’ dedi.

TİKA’dan Yeryüzü Doktorları’na ZiyaretTürk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) Başkanı Dr. Serdar Çam, Yeryüzü Doktorları’nın Yeni Yöne-tim Kurulu’nu ziyaret etti. TİKA Başkanı Dr. Serdar Çam; “Yeryüzü Doktorları çalışma-larını sürdürdüğü sahalarda yerel kapasiteleri kullanarak proje maliyetlerini ciddi anlamda düşürme becerisine sahip bir oluşum” dedi. Çam, Yeryüzü Doktor-ları’nın insani ve tıbbi yardım organizasyonları içerisinde önemli bir model olduğunu ifade etti.

Yeryüzü Doktorları Yönetimi, 4 kıtada 30’a yakın ülkede gerçekleştirdikleri çalışmalarda TİKA’nın payının yadsı-namayacağının altını çizdi. Ken-dilerine duyulan güvenin farkın-da olduklarını belirten Yeryüzü Doktorları Yönetim Kurulu üyeleri özellikle Nijer, Moritanya ve Somali’ye yönelik yeni projelerini TİKA yönetimi ile paylaştı.

Türk Yazılım SektörüYurtdışı Pazarlama Takımı KurulduTürkiye pazarında güçlenen yazılım sektörünün temsilcileri, İs-tanbul Elektrik-Elektronik, Makine ve Bilişim İhracatçıları Birliği (TET) öncülüğünde ihracat atağına ha-zırlanıyor. Türkiye, dış pazar odaklı büyüme stratejisi ile Ekonomi Bakanlığı’nın da desteğini alarak yazılım sektöründe dünyada söz sahibi ülkeler arasına girmeyi hedefliyor.

Ekonomi Bakanlığı’nın UR-GE (Uluslararası Rekabetçiliğin Des-teklenmesi Tebliği) kapsamında 41 firmayla Türk Yazılım Sektörü

Yurtdışı Pazarlama Takımı’nı kuran TET, yazılım sektörü ihracatının ar-tırılması amacıyla Yazılım Sanayici-leri Derneği, İstanbul Ticaret Odası, Bilişim Sektörü Derneği ile de iş birliği yaptı. Üç yıl sürecek proje kapsamında 10 alım heyeti ve 5 yurt dışı ticari heyet düzenlen-mesi planlanıyor. Yurt dışı Pazar-lama Takımı’nda yer alan yazılım firmalarına eğitim ve danışmanlık hizmetleri de verilecek.

Page 13: SAYED 61 Nisan 2013

Büyükdere Cd. Akıncı Bayırı Sk. No:4-1 (GS Store Yanı) Mecidiyeköy / Şişli - İSTANBULTel: +90 212 273 22 30 Faks: +90 212 273 22 51www.dobidos.com.tr

SMART KLOZET

Otomatik KapakSensörü sayesinde kullanıcıyı algılar ve kapağını otomatik açıp kapatır.

Otomatik SifonKullanım süresini algılayarak büyük yada küçük sifonu otomatik olarak çeker ve su tasarrufu sağlar.

Water-Jet Vakumlu SifonWater-jet vakumlu sifon yüksek basınçlı suyla atıkları %100 performansla boşaltır ve standart klozetlere göre %70 su tasarrufu sağlar.U

ltra

Özel

likle

ri

Page 14: SAYED 61 Nisan 2013

12 N İ S A N 2 0 1 3

S P O T

V. Ulusal Yoğun Bakım Hemşireliği KongresiTürk Yoğun Bakım Hemşireleri Derneği tarafından 3-6 Ekim 2013 tarihleri arasında, Antalya’da, V. Ulusal Yoğun Bakım Hemşireliği Kongresi düzenlenecek. Yoğun bakım hemşireliği alanında, eğitimden hizmetin yönetimine, klinik ve teknolojik yeniliklerden kanıta dayalı uygulamaya ele alınan her konunun yoğun bakım hastasının kaliteli bakım almasını sağlamak ve yoğun bakım hemşiresini desteklemek amacıyla belirlenen “Yoğun Bakımda Değişim ve Yenilik İçin Bir Adım İleriye” ana teması ile yapılacak kongre çerçevesinde panel, konferans sunumları ve kurslar yer alacaktır.

Yüz Kırk Salonun Hasılatı Afrika’ya Gidecekİzlenme rekorları kıran Selam filmindeki Senegal sahnesi izleyicilerle birlikte oyuncuları da derinden etkiledi. Başroldeki oyuncular Yunus Emre Yıldırımer (Harun öğretmen) ve Hasan Nihat Sütçü (Adem öğretmen), 6 yaşındaki Aya isimli kız çocuğunun su içemeden öldüğü yerde su kuyusu açtırdı. 250 kişiye temiz su sağlayan Selam kuyusu, film vizyona girmeden bir gün önce faaliyete geçti. Saatte 400 litre su çıkartılan kuyudan 250 kişi, çamursuz ve mikropsuz temiz su içiyor. Yapımcı Sabri Koç ise 11 kuyu sözü verdi. Başka bir ifadeyle 140 salonun hasılatı Afrika’ya gidecek. Böylece 2.500 kişiyi salgın hastalıklardan kurtaracak temiz suya kavuşturacak.

Marsh 4U Kurumların Sağlık Haritasını Çıkarıyor Dünyanın lider sigorta brokerliği ve risk yönetimi şirketi Marsh’ın Türkiye Ofisi, Türkiye’de ilk defa uygulanacak bir projeye imza attı. Marsh Türkiye Çalışan Yan Haklar ekibi tarafından ha-zırlanan Marsh 4U Projesi ile çalışanların taşıdığı sağlık risklerini analiz ederek kurumların sağlık haritası çıkarılıyor.

Türkiye’de mevcut 250’den fazla risk ve sigorta uzmanı ile 40 yılı aşkın süredir risk ve sigorta brokerliği alanında lider konumda olan Marsh, 4U projesiyle dünyada ve ülkemizde artan sağlık harcamaları için bir önlem mekanizması oluşturuyor. Marsh 4U, çalışanlarla ilgili olarak toplanan bilgiler doğrultusunda geleceğe yönelik taşıdıkları sağlık riskleri hakkında geri bil-dirimde bulunarak gerekli önlemleri alma olanağı sunarken 2012 yılında yayınlanan İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun temel ilkelerine de destek vererek firmaların toplu riskler üzerinden çalışan koşullarını iyileştirmek adına geleceğe yatırım yapmasını da sağlıyor.

Drogsan A.Ş. DentaSave ile Sektöre Giriş Yaptı1975 yılından bu yana faaliyetlerini “daha sağlıklı bir yaşam için” anlayışıyla sürdüren Drogsan A.Ş., yeni markası DentaSave ile ağız sağlığı ve kişisel bakım sek-törüne güçlü bir giriş yaptı. İleri teknolojiyle hazırlanan DentaSave ürünleri içeriğindeki çeşitli etken maddeleri ile direkt ağız ve diş sorunlarının giderilmesine yardım-cı oluyor. Aynı zamanda SLS, Paraben ve Triklosan gibi insan sağlığına zararlı maddeleri içermiyor.

3M’den Uluslararası Cilt Bütünlüğünü Koruma Semineri3M Türkiye, Yara, Ostomi İn-kontinans Hemşireleri Derneği ve Kamu Hastaneler Birliği’nin desteğiyle “Uluslararası Cilt Bütünlüğünü Koruma Semineri” düzenledi. 3M Türkiye, 6 Nisan tarihinde düzenlediği Uluslara-rası Cilt Bütünlüğünü Koruma Semineri’nde Türkiye dâhil, Orta ve Doğu Avrupa, Ortadoğu ve Afrika bölgelerinden 14 farklı ülkeden gelen davetlilerin de yer aldığı 150’nin üzerindeki katılımcı yoğun ilgi gösterdi.

Page 15: SAYED 61 Nisan 2013

İstiklal Mah., Atatürk Cad., No:21, Esenyurt 34522 İstanbul T: +90 (212) 689 02 20 • F: +90 (212) 689 02 [email protected] -

Bıçakcılar Laboratuvarı, 1984 yılında Bıçakcılar Tıbbi Cihazlar A.Ş ürünlerine fonksiyonel ve mikrobiyolojik testler uygulamak amacıyla kurulmuştur.

2000 yılında Kimya Laboratuvarı’nın kurulmasıyla modern bir laboratuvar haline gelmiştir.

2005 yılından itibaren bağımsız bir ticari kuruluş olarak Bıçakcılar Laboratuvar Medikal A.Ş. unvanıyla müşterilere test hizmeti vermektedir.

Test yelpazesine her yıl yenilerini ekleyerek 2012 yılında 100 adet akredite testi kapsamına almıştır.

• 2006 yılında TÜRKAK Türk Akreditasyon Kurumundan Akreditasyon sertifikası

• 2009 yılında Çevre Bakanlığından Yeterlilik Belgesi

• 2013 yılında Sağlık Bakanlığından Havuz Analizleri Yetki Belgesi

TÜRKAK Akreditasyon Kurumu tarafından tescillenen Bıçakcılar Laboratuvarı; ulusal ve uluslararası boyutta birçok sektöre, uzman teknik kadrosu, ileri teknoloji cihaz parkuru ve geniş test yelpazesiyle kaliteli hizmet sunuyor.

Kurumunuzun ihtiyaç duyduğu testleri uygularken, gizlilik ve izlenebilirlik ilkelerine bağlı kalan Bıçakcılar, doğru, kesin ve güvenilir test sonuçlarını uygun maliyette sunarak müşteri memnuniyetini garanti ediyor.

Mikrobiyoloji

Test Adı Deney Metodu

Sterilite Testi USP European Pharmacopoeia ISO 11737-2

İlaç Sterilite Testi European Pharmacopoeia

Bacteriostasis Funfustasis Testi USP European Pharmacopoeia

Biyolojik İndikatör Sterilite Testi Laboratuvar içi metot In- house

Biyolojik İndikatör Spor Sayısını Belirleme Testi European Pharmacopoeia

Biyolojik Yük Testi ISO 11737-1

LAL Testi USP European Pharmacopoeia

İn Vitro Sitotoksisite Testi ISO 10993-5 ISO 10993-12

Hastane ve Temizoda Kontrolleri

Test Adı Deney Metodu

Partikül sayımı ISO 14644-1 ISO 14644-2Hava Akışı ISO 14644-3Hava Basınç Farkı ISO 14644-3HEPA Filtre Kaçak ISO 14644-3Hava Akış Yönü Belirleme ve Görüntüleme ISO 14644-3Sıcaklık ve Nem Ölçümü ISO 14644-3Hava Biyokontaminasyonu İzleme Testi ISO14698-1 ISO14698-2El Biyokontaminasyonu İzleme Testi ISO14698-1 ISO14698-2Yüzey Biyokontaminasyonu İzleme Testi ISO14698-1 ISO14698-2Havadan Yüzeye Düşen Partikül Sayısı İzleme Testi

ISO14698-1 ISO14698-2Kimya

Test Adı Deney Metodu

Etilenklorhidrin Tayini ISO 10993-7FT-IR Analizi-ATR Cihazı ASTME E 1252

Korozyon TestiTS 5172 EN ISO 13402 , EN 1618, EN 5542-1 prEN ISO 10555-1

Validasyon

Test Adı Deney Metodu

EO Sterilizasyon Validasyonu ISO 11135-1Buhar Sterilizasyon Validasyonu ISO 17665-1

Page 16: SAYED 61 Nisan 2013

14 N İ S A N 2 0 1 3

H A B E R

Yeşilay’danBağımlılığa KarşıAnlamlı Bir Proje

sıra liderlik ve motivasyon konusunda da seminerler düzenlendi. Akran eğitimi ile devam etmesi planlanan projede; semi-nerlere katılan öğrencilerin kendi okulla-rında, bilgilerini diğer öğrencilere aktar-ması hedefleniyor.

Çeşitli Bağımlılıklardan EtkileniyoruzToplantının açılış konuşmasını yapan Tür-kiye Yeşilay Cemiyeti Genel Başkanı Prof. Dr. M. İhsan Karaman; “Günümüzde ba-ğımlılık konusu özellikle teknoloji odaklı olmak üzere çocuk ve gençleri tehdit et-mekte. Hem yapılan araştırmalar hem de hepimizin güncel yaşamında bu sonuçları elde etmiş olmamız tesadüf değil, konuyla ilgili bir seferberlik gerektirecek düzeyde çeşitli bağımlılıklardan etkileniyoruz.

Bu bakış açısıyla okullarda akran eğitimi aracılığıyla bir çalışma başlatmak ve Yeşi-lay Öğrenci Kulüplerinin faaliyetlerini aktif hale getirmek istedik. Projemiz kapsamın-da düzenlenen seminerlere katılan lider öğrenciler, okullarına döndüklerinde Ye-şilay Kulübü çalışmalarını planlayarak, yü-rütecek gençlerdir. Birer akran eğitimcisi

Türkiye Yeşilay Cemiyeti, İstanbul Kalkın-

ma Ajansı (İSTKA), İstanbul İl Milli Eğitim

ve 39 ilçe Milli Eğitim Müdürlüğü ile yü-

rütülen projenin değerlendirme sonuçla-

rı Türkiye Yeşilay Cemiyeti Genel Başkanı

Prof. Dr. M. İhsan Karaman, Sağlık Bakanı

Mehmet Müezzinoğlu, Aile ve Sosyal Po-

litikalar Bakanı Fatma Şahin, İçişleri Bakanı

Muammer Güler ve Emine Erdoğan’ın ka-

tıldığı toplantı ile paylaşıldı. Proje kapsa-

mında bağımlılıklarla ilgili konuların yanı

Projenin sonuçları Mehmet Müezzinoğlu, Fatma Şahin, Muammer Güler ve Emine Erdoğan’ın katıldığı toplantı ile paylaşıldı.

Page 17: SAYED 61 Nisan 2013

N İ S A N 2 0 1 3 15

H A B E R S A R E K U Ş

Çocuklarımız Bilgi Sahibi OlacakToplantının kapanış konuşmasını yapan Emine Erdoğan; “Toplum ve medeniyetle-ri içerden çökerten sorunlar vardır. Madde bağımlılığı da bunlardan biridir. Aileler ve toplum yeterince hassas davranmazsa bu problem toplumu bir felakete sürükleye-bilir. Aileler, çocuklarını ruhen ve bedenen beslemelidir. Aileler çocuklarına her iste-diklerini sunarken onları manevi anlam-da da doyurmakla yükümlüdür. Manevi anlamda tatmin olmayan çocuklar her türlü bağımlılığa açık hale gelmektedir. Bir ülkenin istikbalinin madde bağımlılıkları ile karartılmasına izin vermemeliyiz. Arka sokaklarında koluna zehir zerkeden genç-lerin bulunduğu bir toplum zengin olabilir ama mutlu ve umutlu olamaz. Bu proje ile çocuklarımız bağımlılıklar konusunda bil-gi sahibi olacaklardır. Çocuklarımız, kendi yaşıtlarını uyarmada ve eğitmede herkes-ten çok daha etkilidir. Bu kampanyayı iyi izlemeliyiz. Akran eğitimini hedefleyen bu projeyi sonuna kadar takip edeceğim ve projenin 81 ilde yaygınlaşması için de kendilerini destekleyeceğim.” dedi. ■

olarak misyonu kendi yaşıtlarına taşıyacak bu genç liderler, sadece bu yıl 20.000 arka-daşıyla temas edecek, Yeşilay çalışma alanı ve bağımlılık konularında dinamik birer saha gönüllüsü olarak görev alacaklardır.” dedi.

Devletten Düzenleme Talep EtmeliToplantıda konuşan Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Yeşilay’ın kendi çocukluk ve gençlik yıllarındaki nostaljisinden sıyrılıp yeniden etkili bir kurum haline gelmesin-den dolayı gurur duyduklarını ifade etti. Ruh, fizik ve aklen sağlıklı bir toplum için tüm sivil toplum örgütlerinin devletten düzenleme talep eder hale gelmesinin gerekliliğini vurguladı. Müezzinoğlu’nun ardından konuşmasını yapan Aile ve Sos-yal Politikalar Bakanı Fatma Şahin ise ba-kanlık olarak bağımlılıklarda sivil toplum örgütleri ile beraber koruyucu - önleyici görev üslendiklerini ifade etti. İçişleri Ba-kanı Muammer Güler de son dönemde geliştirdikleri “Güvenli Okul, Güvenli Eği-tim” projesi ile öğrencileri bağımlılıkların pençesine düşmekten korumaya çalıştık-larını söyledi.

DR. MEHMET MÜEZZİNOĞLU: “RUH, FİZİK VE

AKLEN SAĞLIKLI BİR TOPLUM İÇİN

TÜM SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİNİN

DEVLETTEN DÜZENLEME TALEP

EDER HALE GELMESİ GEREKİYOR.”

EMİNE ERDOĞAN: “ÇOCUKLARIMIZ KENDİ YAŞITLARINI UYARMADA HERKESTEN DAHA ETKİLİDİR. AKRAN EĞİTİMİNİ HEDEFLEYEN BU PROJEYİ SONUNA KADAR TAKİP EDECEĞİM VE DESTEKLEYECEĞİM.”

Page 18: SAYED 61 Nisan 2013

16 N İ S A N 2 0 1 3

D O S Y A S A Ğ L I K T A F İ N A N S Y Ö N E T İ M İ

Kurumun Gücü, Çalışanların Gücüyle ÖlçülürSağlık kurumlarının kaynak yönetiminde hastanelerin sahip oldukları finansal kaynakların iyi yönetilmesi önemli

P R O F. D R . D İ L AV E R T E N G İ L İ M O Ğ L UGAZİ ÜNİVERSİTESİ, İ.İ.B.F., SAĞLIK KURUMLARI İŞLETMECİLİĞİ BÖLÜM BAŞKANI

yazı,

Page 19: SAYED 61 Nisan 2013

N İ S A N 2 0 1 3 17

HANGİ SATIN ALMA YÖNTEMİ UYGULANIRSA UYGULANSIN, İHTİYAÇLARIN DOĞRU VE ZAMANINDA BELİRLENEMEDİĞİ BİR ORTAMDA ARZULANAN MALZEME YÖNETİMİ HEDEFLERİNE ULAŞILMASI MÜMKÜN OLMAYACAKTIR.

satın alma birimleri, birlik hastanelerinin

ihtiyaçlarını merkezi satın alma yöntemi

ile tedarik edecektir. Merkezi satın alma

yönteminin daha yüksek stok bulundur-

ma, daha fazla sermaye gerektirmesi,

daha az esnek ve ağır stok devri gibi de-

zavantajları bulunsa da daha düşük sipa-

riş ve taşıma maliyetleri, stoksuz kalma

riskinin azalması ve birim fiyatların daha

düşük olması gibi önemli avantajları da

bulunmaktadır. Fakat hangi satın alma

yöntemi uygulanırsa uygulansın, ihti-

yaçların doğru ve zamanında belirlene-

mediği bir ortamda arzulanan malzeme

yönetimi hedeflerine ulaşılması mümkün

olmayacaktır. İl düzeyinde kurulacak olan

merkezi malzeme yönetimi birimleri sa-

yesinde malzeme ihtiyaç planlaması, sa-

tın alma, depolama, stok kontrol ve atıkla-

rın kontrolü gibi işlevlerin merkezi olarak

uzman kişiler aracılığı ile yürütebilecektir.

Bu durum hem malzeme ve teknolojik

cihazların uygun koşullarda ve rekabeti

sağlayacak şekilde kullanılmasını, alanın-

da uzman ve kapasiteli büyük firmalar ile

karşılıklı kazan kazan prensibi ile otomas-

yona bağlı, uzun vadeli çerçeve sözleş-

meler ile gerçekleştirilmesini sağlayacak

hem de gelişmiş ülkelerde olduğu gibi

bu alanda büyük firmaların sektöre

girmesini teşvik edecektir (ABD

de olduğu gibi Johnson & John-

son ve Baxter International Inc.

gibi).

Rekabeti Arttıracak Birliğe bağlı hastanelerin

istek ve ihtiyaçlarının belir-

lenmesi ve bu istek ve ihtiyaç-

ların karşılanması kurulacak olan

satın alma birimlerinin görevleri

arasındadır. İhtiyaçların doğru ve

zamanında belirlenebilmesi için

öncelikle birliğe bağlı hastane-

ler arasında ürün standardi-

zasyonunu sağlamak gerekir.

Sağlık hizmetlerinde para, zaman ve insan gibi kaynakların mevcudiyeti her zaman istek ve ihtiyaçları karşılama konusunda yeterli gelmeyebilir. Sadece ülkemizde değil, dünya genelinde de zaten kıt olan kaynakların etkin ve verimli kullanımı sağ-lık ekonomisi ve sağlık çıktıları adına en önemli hususlardan birisidir. İnsan süreçli somut faaliyetler olan ve hizmet sunucu-su ile hizmetten faydalanan arasında yük-sek temas gerektiren sağlık hizmetlerinin “üretim ve tüketimin aynı anda gerçekleş-mesi” ve “müşterinin sürece dâhil olması” gibi hizmetlerin genel özelliklerini taşıma-sı da sağlık hizmeti üretimini gerçekleşti-ren sağlık personelinin ve kullanılan ileri teknolojik cihaz ve tıbbi malzemelerin önemini arttırmaktadır. Ülke GSYİH’nın yüzde 6,1’i olarak gerçekleşen sağlık har-camaları içerisinde en yüksek pay perso-nel giderleri ile ilaç, tıbbi cihaz ve malze-me giderlerine aittir.

Kamu Hastane BirlikleriKamu Hastane Birlikleri yasası, 663 sayılı kanun hükmünde kararname ile kabul edilmiş ve 2 Kasım 2012 tarihi itibari ile uy-gulanmaya konulmuştur. Yasanın kabulü-nün ardından ülkemizde Sağlık Bakanlığı hastaneleri yeni bir yönetim anlayışına geçiş yapmaktadır. Bu yeni yönetim an-layışı ile kamu hastaneleri faaliyetlerinin tek elden planlanması, organizasyonu ve denetlenmesi amaçlanmaktadır. Kanun, beraberinde birçok yeni uygulamayı da getirmektedir ve yasanın 29. Maddesinde kurumun yetki, görev ve sorumlulukları tanımlanmıştır. Geçmişten farklı olarak “kurum personelinin atama, nakil, özlük, ücret, emeklilik ve benzeri işlemler” ile “kurum hizmetlerinin gerektirdiği her tür-lü satın alma, kiralama, bakım ve onarım, arşiv, idarî ve malî hizmetlerin” yürütülme-si Kamu Hastane Birlikleri tarafından Birli-ğin sorumlu olduğu ili kapsayacak şekilde merkezi olarak yürütülecektir.

Önemli Avantajları VarYasa ile birlik bünyesinde kurulacak olan

Page 20: SAYED 61 Nisan 2013

18 N İ S A N 2 0 1 3

lık hizmetleri her ne kadar emek yoğun bir yapıya dayansa da çok yüksek tutar-da yatırımları gerektiren ileri teknolojiye dayalı makine ve donanımların kullanımı ile üretilebilmektedir. Bu nedenle sağ-lık kurumları açısından duran varlıklara olan yatırımlar oldukça önemli tutarlara ulaşmaktadır. Ancak bu yatırımlar sağlık kurumlarının kuruluşunda ve belirli dö-nemlerde ortaya çıkmaktadır. Bu yatırım kararlarında yapılan hatalar hastaneleri sıkıntıya sokabilir.

Duran Varlıkların Verimli KullanılmasıHastanelerde maddi duran varlıklar ile ilgili yeni yatırım kararı verilmeden önce kurumun elinde bulunan maddi duran varlıkların verimli ve etkili kullanılmasını sağlayacak önlemler alınmalıdır. Örne-ğin sağlık kurumunda haftada 5 gün ve günde 10 çekim yapabilen bir MR cihazı varken, ikinci bir MR cihazı alınması hem verimsizliğe hem de gereksiz harcamaya yol açacaktır.

Hizmet Üretim Sürecini EtkiliyorDuran varlık yatırımları sağlık kurumları için stratejik öneme sahiptir. Çünkü bu yatırımlar sağlık kurumunun gelecek-

Oluşturulacak bir komite veya komisyon ile genel tarafından kabul edilebilecek kalite ve özellikteki malzeme kriterlerinin belirlenmesi ve bu kriterlere dayanarak ürün şartnamelerinin hazırlanması ge-rekir. Alım yapılacak miktarların yüksek olması ve büyük sermaye gerektirmesi, tedarikçiler arasındaki rekabete olumlu yansıyacaktır ve bu durum birlik alım sü-reçlerine de mutlaka yansıyacaktır. Aynı zamanda hazırlanan ihalelere uluslararası üreticilerin de katılımını sağlayacak yasal ve teknik altyapının sağlanması hem yerel hem de uluslararası tedarikçiler arasında rekabeti arttıracaktır.

Yatırım Kararları İyi YapılmalıSağlık kurumlarının kaynak yönetiminde önemli bir diğer konu ise hastanelerin sa-hip oldukları finansal kaynakların iyi yöne-tilmesidir. Özellikle işletme sermayesinin iyi yönetilmesi büyük önem taşımaktadır. İşletme sermayesi, sağlık kurumlarının ve-rimli ve tam kapasite ile çalışabilmesinde, hayati öneme sahip olan sağlık hizmetle-rinin kesintisiz şekilde sunulabilmesinde, yükümlülüklerini karşılayamama riskini azaltarak mali yönden zor duruma düş-mesini önlemede, faaliyetlerin karlı ve verimli bir şekilde yürütülmesinde büyük önem taşımaktadır. Bunun yanı sıra, sağ-

ALIM YAPILACAK MİKTARLARIN

YÜKSEK OLMASI VE BÜYÜK SERMAYE

GEREKTİRMESİ, TEDARİKÇİLER

ARASINDAKİ REKABETE OLUMLU

YANSIYACAKTIR.

Hastanelerde finansal kaynak yetersizliği sağlık kurumlarının yeni yatırım kararı verebilme imkânını da azalmakta hatta bazen tamamen ortadan kaldırmaktadır. Bu nedenle duran varlık yatırım kararlarının ilk seferde doğru verilebilmesi için yatırım projeleri çok iyi hazırlanmalı;• buamaçlakurumunkendika-

pasitesi, • sağlıksektörününgenelduru-

mu, • geriödemekurumlarınınpoli-

tikaları, • diğer sağlık kurumlarının ko-

numları dahil olmak üzere gereken bütün araştırmalar yapılmalı ve proje hazırlama teknikleri ile ekonomik değerlendirme tekniklerinden mutlaka yararlanılmalıdır.

D O S Y A S A Ğ L I K T A F İ N A N S Y Ö N E T İ M İ

GEREKEN TÜM ARAŞTIRMALAR YAPILMALI

Page 21: SAYED 61 Nisan 2013

C M Y CM MY CY CMY K

Page 22: SAYED 61 Nisan 2013

20 N İ S A N 2 0 1 3

D O S Y A S A Ğ L I K T A F İ N A N S Y Ö N E T İ M İ

MALİYET-FAYDA ÇALIŞMALARININ

YAPILARAK DAĞITIM ROTALARININ

BELİRLENMESİ VE BELİRLİ BİR TAKVİME

BAĞLANMASI, YAPILACAK OLAN BU TRANSFERLER

SONUCUNDA ELDE EDİLECEK FAYDAYI

ARTTIRACAKTIR.

çalışanların gücü ile ölçülür. Özellikle sağ-lık sektöründe kritik kaynakların başında gelen insan kaynaklarının yetiştirilmesi, yetişmiş insan kaynaklarının liyakate göre görevlendirilmesi sağlık personelinden alınacak verimi arttıracaktır. Aynı zaman-da insan kaynaklarının motivasyonunu arttırıcı faaliyetler de verimin artışını sağ-layacak faktörler arasındadır. Sağlık perso-nelinin alacağı çeşitli eğitimler, görevlerin yerine getirilmesinde ve süreçlerin geliş-tirilmesinde büyük pay sahibi olacaktır. Bu kapsamda innovatif yolların izlenme-si, eğitimlerin etkinliğini de arttıracaktır. Sağlık personelinin sürekli eğitimini ve gelişimini hedefleyen politikalar, sağlık personelinin daha donanımlı olmasını sağlayacaktır. Sağlık personelinde ortaya çıkacak bu gelişim, sunulan sağlık hizmeti kalitesine de olumlu olarak yansıyacak ve dolayısıyla hasta memnuniyetini arttıra-caktır.

Pozisyonlara Doğru Kişiler GelmeliBir örgütte herhangi bir fonksiyona veri-len önemin göstergesi o fonksiyonun or-ganizasyon şemasındaki yeridir. Bu açıdan gerek Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu-nun gerekse Kamu Hastane Birliklerinin yapılanmasına bakıldığında kaynak yöne-timine ilişkin fonksiyonların organizasyon yapısında önemli bir konumda olduğu ve görev ve yetkilerinin iyi belirlendiği görül-mektedir. Bundan sonra olması gereken; organizasyon şemalarında yer verilen pozisyonlara doğru kişilerin atanması ve bunların belirtilen görevleri yapmasının sağlanmasıdır. Bu yapıldığı takdirde yeni yapılanmanın başarıya ulaşmasına önem-li bir katkı sağlanmış olacaktır. ■

Kaynaklar:• Ağırbaş, İsmail (Editör):SağlıkKurumlarındaFinan-

sal Yönetim, T.C. ANADOLU ÜNİVERSİTESİ YAYINI NO: 2863, AÇIKÖĞRETİM FAKÜLTESİ YAYINI NO:1820, Ocak 2013, Eskişehir.

• Tengilimoğlu,Dilaver, Işık,O.,Akbolat,M.,Sağlık İş-letmeleri Yönetimi, Nobel Yayın Dağıtım, 5. Baskı, ‘2012, Ankara.

• Resmigazete, 2 kasım2011 tarih ve 28103 (mü-kerrer) sayı; Sağlık Bakanlığı ve bağlı kuruluşlarının teşkilat ve görevleri hakkında kanun hükmünde kararname.

teki başarısını ve konumunu doğrudan etkilemektedir. Duran varlıklar sağlık ku-rumlarına ait varlıkların içinde önemli bir yer tutmaktadır. Duran varlıkların sağlık kurumları varlıkları içindeki oranı; sağlık kurumunun mülkiyeti, hizmet türü ve eğitim kurumu olup olmamasına bağlı olarak farklılık göstermekle birlikte yüzde 50-70 arasındadır. Maddi duran varlıklar başta olmak üzere duran varlıkların tama-mı sağlık hizmeti üretiminde girdi olarak kullanılmakta ve hizmet üretim sürecini doğrudan etkilemektedir.

Verimlilik İçin Neler Yapılmalı?Hem beşeri hem de beşeri olmayan kay-nakların etkin ve verimli kullanılmasında tüm diğer işletmelerde olduğu gibi bi-rinci derecede önemli faktör; vizyon sa-hibi, yenilikçi, iyi bir lidere sahip olmanın yanında, yetkin ve yüksek motivasyona sahip, kendini işine adamış çalışanlara sahip olmaktır. Çünkü bir kurumun gücü,

Page 23: SAYED 61 Nisan 2013
Page 24: SAYED 61 Nisan 2013

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

Page 25: SAYED 61 Nisan 2013

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

Page 26: SAYED 61 Nisan 2013

24 N İ S A N 2 0 1 3

Finansal Yönetim İle Kalite Arasındaki İlişkinin Temelini Sorgulayıcı Yaklaşım OluşturuyorSorgulayıcı yaklaşım mevcut kaynakların en etkin ve verimli şekilde kullanılmasını sağlayacaktır.

Uygarlığın göstergelerinden birisi de, “sağlıklı toplumdur” anlayışı içerisinde olan gelişmiş ülkeler sağlık sektörüne bü-yük yatırımlar yapmaktan çekinmemişler, bunun sonucunda da sağlık alanında bü-yük ilerleme kaydetmişlerdir.

Hastaneler insan sağlığını korumaya yö-nelik kurulmuş işletmelerdir. Hastanelerin insana hizmet etmesi, hastaneleri, ver-dikleri hizmetin niteliği açısından diğer işletmelere göre daha önemli ve farklı kılmaktadır. Hastanelerin önemini artıran bir başka neden ise hastanelerde sunulan hizmetlerin maliyetlerinin yüksek olması-dır. Yedi gün yirmi dört saat hizmet veren hastanelerin dinamik yapılarına rağmen hasta memnuniyetinin en üst düzeyde tutularak, hastanelerde verilen hizmet kalitesinin belirli bir standartta tutulması hatta sürekli iyileştirilmesi gerekmektedir. Bu noktada hasta memnuniyetinin artıra-bilmesi, hastanelerin ağırlaşan ekonomik koşullar karşısında varlıklarını sürdüre-bilmeleri için kalite kavramı ve kalite gü-vence sisteminin ekonomik boyutunun gerekli önem ve hassasiyet içerisinde in-celenmesi gerekir.

Verimlilik - Kalite - Hastane ÜçgeniÜlkemizde sağlık hizmetlerinin verimliliği ve kaliteli bir biçimde sunulması, üzerinde çokça tartışılan bir konudur. İşletmelerde insanlar sonsuz ihtiyaçlara sahiptir ve bu boyuttaki kısıtlar mevcut imkânların en verimli şekilde kullanılması ile maksimum faydayı elde etmeyi gerekli kılar.

Verimlilik, çıktı ile çıktının üretimde kulla-nılan girdileri arasında ilişki kuran bir kav-ramdır. Verimliliğin birçok açıdan tanımı yapılabilir ancak hastanelerde çıktının sağ-lık olması, “sağlık” kavramının tanımlanma-sındaki güçlükle birlikte hastanelerde ve-rimliliğin tanımlanmasını da karmaşık hale getirmektedir. Dünya Sağlık Örgütü tara-fından; bedensel, ruhsal ve sosyal yönden tam iyilik hali olarak tanımlanan sağlık çıktı olarak kabul edildiğinde, hastanelerde ve-rimlilik eşdeğer maliyetlerle üretilmiş hiz-metler olarak tanımlanabilir.

Kalite Nedir?Kalite kavramı da verimlilik gibi tanımı ko-nusunda çeşitlilik gösteren bir kavramdır. Sözlüklerde mükemmellik derecesi olarak

D O S Y A S A Ğ L I K T A F İ N A N S Y Ö N E T İ M İ

ÇIKTI KALİTESİNİ SAĞLAMADAN

ULAŞILACAK VERİMLİLİK

HİÇBİR ANLAM TAŞIMAMAKTADIR.

Y R D . D O Ç . D R .H A S A N B A K I RANADOLU ÜNİVERSİTESİ AÇIK ÖĞRETİM FAKÜLTESİ ÖĞRETİM ÜYESİ

Page 27: SAYED 61 Nisan 2013

N İ S A N 2 0 1 3 25

sorunun cevabını hastanelerdeki finansal

yönetim fonksiyonu içerisinde aramak

gerekmektedir.

Klasik performans anlayışında “bir sistem-

de yaratılan çıktılarla, bunları yaratmak

için kullanılan girdiler arasındaki oran” ola-

rak tanımlanan verimlilik kavramında ka-

lite sözcüğünün yeri yoktur. Oysa bugün

çıktı kalitesini sağlamadan ulaşılacak ve-

rimlilik hiçbir anlam taşımamaktadır. “Ka-

litesiz üretim” mevcut kaynaklarla daha

çok üretmek yerine, ek kaynak tüketimine

neden olarak verimliliği düşürmektedir.

Örgüt DisipliniHastaneler ise ürün kalitesine yönelik ola-

rak sıfır hata ile ürün ortaya koymak zo-

runda olan işletmelerdir. Çünkü hizmet

kalitesindeki bir birimlik düşüş bile kimi

zaman onarılamaz, telafi edilemez sonuç-

lar doğurabilmektedir.

Ülkemizde yakın zamana kadar özel sağlık

hizmetleri veren kurum ve hastane anla-

yışı, hastanelerin işletme olarak algılan-

mamasına sebep olmuştur. Ancak tedavi,

eğitim, araştırma faaliyetleri yerine geti-

ren hastanelerin örgüt disiplini altında;

yönetim, finansman, yatırım konularında

mutlaka yapılandırılmaları gerekmektedir.

açıklanan kalite, Ar-Ge mühendisleri için; üstün tasarım, bir imalat mühendisi için tasarıma uygunluk anlamına gelir. Genel olarak kalitenin anlamı ise Juran’a göre kullanıma uygunluk, Taguchi’ye göre hiz-met veya ürünün kullanıma girmesinden itibaren topluma sağladığı yarardır.

Hastaneler bütün uluslarca bir hak olan sağlık ile ilgili hizmetleri üreten ve sağlık sistemi içinde yer alan işletmelerdir. An-cak hastaneler sağlık sisteminde bulun-dukları yerden ötürü, sağlık sisteminde bulunan ve etki eden sistemlerin bir alt sektörü olarak bu sistemlerin tümünden etkilenir.

Hastane İşletmeciliğinde Kalite - Finansal Yönetim İlişkisiYılın her günü 24 saat hizmet sunan has-tanelerin maliyetleri;

• Nüfusartışınınyanısıraher10yıldaor-talama yaşam süresinin 3 yıl uzaması ve sağlık bilinci düzeyinin yükselmesine paralel olarak hizmetlerden yararlanma sıklığının artması sonucu tıbbı uygula-ma ihtiyaçlarının artması,

• Her 4 yılda, tıp teknolojisindeki biriki-min iki kat artması ve teknoloji ürünü pahalı uygulamaların günlük işlemlerde hızla yaygınlaşması,

• Epidemiyolojik spektrumdaki değişik-likler sonucu, akut hastalıkların azalması ve tedavisi pahalı olan kronik hastalıkla-rın önem kazanması,

nedenleriyle günümüzde sürekli olarak artmaktadır ve tüm sağlık hizmetlerinde bu maliyet artışını karşılamaya yönelik ek finansman kaynaklarının yaratılması so-run doğurmaktadır.

Verimliliği DüşürüyorGünümüzde “kaliteden ödün vermek-sizin en düşük maliyet ile üretebilecek hizmetleri sağlayan örgüt ve bu örgütün yönetim yapısı ne olmalıdır?” sorusu, üze-rinde en çok tartışılan soru olmaktadır. Bu

“KALİTESİZ ÜRETİM” MEVCUT KAYNAKLARLA DAHA ÇOK ÜRETMEK YERİNE, EK KAYNAK TÜKETİMİNE NEDEN OLARAK VERİMLİLİĞİ DÜŞÜRMEKTEDİR.

Page 28: SAYED 61 Nisan 2013

26 N İ S A N 2 0 1 3

Örgütsel Çatışmaların Kaynağı OluşturulmalıHastaneler için kaynakların oldukça kar-maşık hizmet birimleri ve iş görenler ara-sında adil bir şekilde dağıtımı oldukça problemlidir. Yaşanan bu problem hasta-nelerde örgütsel çatışmaların da kaynağı-nı oluşturmaktadır.

Hastane aktivitelerini planlamak, kontrol etmek ve en uygun maliyetlerle gerçek-leştirilmesini sağlamak şeklinde sıralana-bilecek fonksiyonları üstlenen hastaneler-deki finans yönetimi, aynı zamanda hasta, hasta yakını, hastane çalışanlarının oluş-turduğu iç ve dış müşteri beklenti ve ge-reksinimlerini en etkin biçimde karşılaya-bilecek bir özelliğe sahiptir.

Finansal yönetim, hastaneleri amaçlarına ulaştıracak bir biçimde gerekli fonların bulunmasını, bulunan fonların korunma-sını ve en etkin biçimde kullanılmasını sağlayacaktır. Finansal yönetim bu fonksi-yonları yerine getirirken hastane aktivite-lerini analiz etmeli, planlamalı ve deneti-mini de sağlamalıdır. Finansal yönetim ile kalite arasındaki ilişkinin temelini oluştu-ran sorgulayıcı yaklaşım hastanelerde ka-

litesizliğin maliyetini ortadan kaldırırken mevcut kaynakların en etkin ve verimli şekilde kullanılmasını da sağlayacaktır. ■

ÜLKEMİZDE SAĞLIK HİZMETLERİNİN VERİMLİLİĞİ VE

KALİTELİ BİR BİÇİMDE SUNULMASI,

ÜZERİNDE ÇOKÇA TARTIŞILAN BİR

KONUDUR.

SAĞLIK ALANINDA KALİTE ŞU ÖZELLİKLERE GÖRE ELE ALINMAKTADIR;

1. Etkinlik (En iyi bakım ile sağlıkta başarılabilen en büyük ilerleme-lere ulaşma yeteneği)

2. Randıman (Sağlıkta ulaşılabilirlik-leri azaltmaksızın, bakım maliyet-lerini düşürme yeteneği)

3. Optimallik (Sağlık bakımının et-kilerine karşı maliyetlerin denge-lenmesi)

4. Kabul edilebilirlik (Hastaların ve ailelerin, arzuları, istek ve beklen-tileri için süreklilik)

5. Adil olma (Sağlık bakımının ve toplumun üyeleri arasında sağlık bakımının faydasının dağılımında doğru ya da adil olmayı belirle-yen bir prensibin sürekliliği).

D O S Y A S A Ğ L I K T A F İ N A N S Y Ö N E T İ M İ

Page 29: SAYED 61 Nisan 2013
Page 30: SAYED 61 Nisan 2013

28 N İ S A N 2 0 1 3

Dünyada sağlık sektörü oldukça rekabet-çi bir pazar ve pazarda rekabet şartları her geçen gün ağırlaşıyor. Bu ağır şartlar-da ayakta durmaya çalışan firmalar sıkıntı yaşıyorlar. Bunlardan bir tanesi KDV yükü. Konu hakkında görüş aldığımız Mespa Yö-netim Kurulu Başkanı Mehmet Polat “Son 10-15 yılda bilişim ve ulaşımda yaşanan baş döndürücü hızdaki gelişmeler, bir yan-dan bizim gibi KOBİ’lerin, uluslararası are-naya çıkmasına fırsat tanırken, bir yandan da bizleri dünya devleriyle rekabete sürük-lüyor. Markalaşma süreçlerini tamamlamış, full otomasyon ve en yeni teknolojilerle donanmış, kalifiye iş gücü bulma konu-sunda sorunlarını çözmüş, ciddi miktar-larda sermaye gücüne sahip bu üreticiler karşısında yer edinmek ve tutunmak zorlu bir süreç.” dedi.

KDV Yükü Altında KalıyoruzSağlık ekipmanları ihracatı konusunda bu denli yeni olan ülkemiz üreticilerinin hemen hepsinin KOBİ’lerden oluştuğunu ifade eden Polat dünya devleri karşısında kaliteyle, fiyat politikalarıyla, inovatif ürün-lerle tutundurma stratejileri izleyen firma-ların, içerde ise KDV yükü altında zor du-rumda kaldığının altını çizdi.

Uzun Süre Beklemek Zorunda KalıyoruzTıbbi Cihaz Yönetmeliği kapsamında, imal ettiği ürünleri yüzde 8 KDV oranı ile satışa sunan şirketin, üretim aşamasında pek çok girdi için yüzde 18 oranında katma değer vergisi ödediğini dile getiren Mehmet Po-lat şunları kaydetti; “Bu uygulama sonu-cunda sektörümüz, yıl boyunca ödemiş

olduğu katma değer vergisinin maliyetine katlanmak zorunda kalıyor. Her ne kadar indirimli oran KDV iade talebi ile yüklen-diğimiz KDV’nin bir kısmını alsak da, uzun bir zaman beklemek zorunda kalıyoruz. Bu durum iadeden kaynaklı meblağın, üre-time dönüşünü geciktirdiği için yeni ya-tırımlar, büyüme ve istikrarın sağlanması konularında çeşitli zafiyetleri de beraberin-de getiriyor. İşin ihracat boyutuna gelirsek, markalaşmadan tanıtıma, ürün kalitesin-den teknik servise kadar pek çok süreci başarmak gerekiyor.

Bizim gibi KOBİ’ler için aradaki yüzde 10’luk fark, yeni bir makine parkurunun ertelenmesi, planlanan bir Ar-Ge’nin bir yıl sonraya kalması, hedeflenen ülkedeki ta-nıtım yatırımlarının yapılamaması, nitelikli istihdam bütçesinden kısıntıya gidilmesi gibi anlamlara geliyor ki; bu da ülke olarak henüz yeni olduğumuz dünya arenasında bizleri birkaç adım geriye düşürüyor.”

Hükümet DesteğiÜretici bir KOBİ olarak pek çok sorunun üstesinden gelmeye çalışsalar da, bu ko-nunun çözümünün kendilerinin gayret ve çabalarında gizli olmadığını ifade eden Polat çözümün konuyla ilgili Bakanlığın üst politikalarında yattığını dile getirdi. Mespa Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Polat ko-nuşmasını şöyle tamamladı; “Şundan emi-niz ki; cari açığı üretim ve ihracat yoluyla minimize etmeye çalışan hükümetimizin bu konuda biz üretici KOBİ’lere vereceği destek, bizlere sürdürülebilir rekabetin ve ekonominin yolunu açacak, bu da ülke ekonomisine olumlu yansıyacaktır.” ■

S E K T Ö R D E N H A B E R A Y Ş E Y I L M A Z T Ü R K

Firmalar KDV Yükü Altında Zor Durumda Kalıyor

CARİ AÇIĞI ÜRETİM VE İHRACAT

YOLUYLA MİNİMİZE ETMEYE ÇALIŞAN

HÜKÜMETİMİZİN BU KONUDA BİZ ÜRETİCİ KOBİ’LERE VERECEĞİ

DESTEK, BİZLERE SÜRDÜRÜLEBİLİR

REKABETİN VE EKONOMİNİN YOLUNU AÇACAK, BU DA ÜLKE

EKONOMİSİNE OLUMLU YANSIYACAKTIR.

Page 31: SAYED 61 Nisan 2013

Merkez: Molla Şeref Mah. Halıcılar Köşkü Sk. No:26 Fatih / İSTANBULTel:(0212) 635 79 70 Pbx Faks:(0212) 635 81 43Ankara: Sağlık Sk. Çetin Apt. No:30/3 Kat:1 Yenişehir / ANKARATel:(0312) 433 75 20 - 435 80 60 Fax:(0312) 433 80 92

Optimum Dozda Yüksek Çözünürlüklü Görüntüler...

“SHIMADZU” 1875’den günümüze...

1896 > İlk Röntgen Görüntüsü1911 > İlk Büyük Boyutta Medikal Röntgen Cihazı1957 > Japonyadaki ilk 6 MeV’lik Betatron1961 > Dünyadaki İlk Floroskopi Cihazı (RF)2003 > Dünyadaki ilk Direct-Conversion’lı FPD2004 > Dünyadaki İlk Tam Dijital Mobil Röntgen

2012+> Anjiyografi Sistemleri> Dijital Röntgen Sistemleri> Mobil Röntgen Sistemleri> C-Kollu Sistemler

> Ultrasonlar> Dijitalizasyon Çözümleri> Flat Panel Dedektör Çözümleri

[email protected]

Page 32: SAYED 61 Nisan 2013

30 N İ S A N 2 0 1 3

de sağlanacaktır. İl bazında tek merkez-den alım yapıldığında çok fazla sayıda kişi bu amaçla görevlendirilmeyerek personel giderleri, kırtasiye ve diğer giderlerden de tasarruf sağlanacaktır.

Ayrıca tek merkezden alım aşamasında küçük, orta ve büyük ölçekli tıbbi malze-me ve tıbbi hizmet tedarikçilerinin aynı anda, aynı ihalelere girebilmesine elverişli şartnameler hazırlanarak yerel, bölgesel ve ulusal bazda tam rekabetin sağlanması halinde fiyat avantajı nedeniyle kamunun elde edeceği tasarruf miktarı toplu alım-dan sağlanacak tasarruf miktarından daha da fazla olacaktır.

Tek merkezden yapılacak tıbbi cihaz/mal-zeme alımlarına ilişkin şartnamelerde, ka-lem kalem teklif verme veya tıbbi hizmet alımlarında hastanelerin tipine -A, B, C, D, E-, hizmet sunum kapasitesine göre 60, 90 veya 120 numune çalışabilecek cihaz-larla ihaleye girilmesi gibi düzenlemelere yer verilmesi hem tedarikçiler hem de re-kabet ortamı yaratılması açısından olduk-ça önemlidir.

Gerek hastanelerde gerekse tek merkez-den yapılacak ihalelerde ihtiyaçların ger-çekçi miktarlarda tespit edildiği ve piyasa

Kamu harcamalarında tasarruf sağla-mak amacıyla yapılacak toplu alımların il bazında merkezi alım olarak düşünül-mesinin daha uygun olacağını belirten TÜMDEF Başkanı Kemal Yaz, “Yani merkezi alımın bir tek firmadan alım olarak değil, tek merkezden alım olarak düşünülme-sinin ve uygulamaya konulmasının hem biz tedarikçiler hem de ülkemiz açısından daha yararlı olacağına inanmaktayız” di-yor. Tek merkezden alımın avantajlar sağ-layacağını vurgulayan Kemal Yaz ile tıbbi cihaz sektörünü ve yerli üretimi konuştuk.

Tek merkezden alım konusunda neler söyleyeceksiniz?Tek merkezden yapılacak alımlarda/ihale-lerde görev yapacak personelin nitelikli, tarafsız ve profesyonel olması gerekiyor. Tek merkezden yapılacak alım sırasında farklı sağlık kurumlarındaki nitelikli kişiler bir araya getirilerek bu imkân sağlanabi-leceği gibi, bu tür yetenekli ve bilgi biri-kimine sahip profesyonellerin yapacağı ihalelerde biz tedarikçiler ile kullanıcılar (Kamu Hastane Birlikleri) arasında sıklıkla ortaya çıkan sorunlar da minimum düze-ye indirilecek ve ihtiyaçlar daha kısa süre-

Yerel, Bölgesel ve Ulusal Bazda Rekabet SağlanmalıTek firmadan değil de tek merkezden alım şeklinde düşünmek gerek

R Ö P O R T A J

K E M A L YA ZTÜM TIBBİ CİHAZ ÜRETİCİ VE TEDARİKÇİLERİ DERNEKLERİ FEDERASYONU (TÜMDEF) BAŞKANI

ÖZELLİKLE YERLİ ÜRETİME DUYULACAK

GÜVENİ ARTIRMAK AMACIYLA SAĞLIK

BAKANLIĞI ÖNDERLİĞİNDE

BÖLGESEL BAZDA VE UZMANLIK DALLARINA GÖRE BİLGİLENDİRME

TOPLANTILARI YAPILMASININ

YARARLI OLACAĞINI DÜŞÜNMEKTEYİZ.

Page 33: SAYED 61 Nisan 2013

N İ S A N 2 0 1 3 31

ÜLKEMİZDE KÜRESELLEŞME İLE BİRLİKTE FİRMALARIMIZIN ULUSLARARASI PAZARLARA GİRMESİNE, REKABET GÜCÜNÜ ARTIRMAYA, KALİTELİ MAL VE HİZMET ÜRETME AMACINA YÖNELİK FAALİYETLER KONUSUNDA DESTEK OLMAYI DA HEDEFLEMİŞ SEKTÖREL KÜMELENMELERİN YARARLI FAALİYETLERİNİ DESTEKLEMEKTEYİZ.

çalışmaları ve alınacak kararları sonuna kadar desteklemek de yaşamımızın bir gereğidir. Bu gerekliliğin sağlanmasında da piyasaya arz edilen tıbbi cihazların güvenli olmasını istemek ve beklemek hem sağlığımızın hem de sektörümüzün devamlılığı açısından temel düşünce ve hedefimizi oluşturmaktadır. Yani federas-yonumuzun öncelikli hedeflerinden bi-risi de kaliteli ve güvenli tıbbi cihazların/ürünlerin piyasada dolaşımının sağlan-masına katkı vermektir. Bu konuda yazılı olarak oluşturulması ve uygulamaya ko-nulması zor olsa da üyelerimizin de gö-rüşlerini alarak etik kurallar oluşturmaya gayret gösteriyoruz. Ayrıca, denetimden sağlanan çıktıların tıbbi cihaz/ürün gü-venliğini artırmaya yönelik önemli veriler olduğunu, bu verilerin hem tıbbi cihazla-rın geliştirilmesi hem de kalite artırımında üreticilere yol gösterici olacağını düşün-mekteyim.

Kısaca özetlemek gerekirse, piyasaya gü-venli ürün arz etmeyi ve insan sağlığına önem vermeyi benimsemiş olan tıbbi cihaz sektörü üyelerinin yapılacak dene-timlerden rahatsızlık duyması söz konusu olmadığı için ceza miktarlarına ve uygu-lamalarına ilişkin herhangi bir değerlen-

şartlarını ve ödeme sürelerini de dikkate alan bir yaklaşık maliyet ile ihaleye çıkıl-ması konusunda çalışılmalı. Yaklaşık ma-liyet belirlenirken MKYS verilerinin tek emsal fiyat olarak benimsenmemesi, böl-gesel özellikler, ulaşım gibi nedenlerin de değerlendirmeye alınması gerekir.

Son olarak, toplu alım yüzünden kapana-cak her iş yeri nedeniyle ortaya çıkacak işsiz sayısının oluşturacağı vergi ve prim kayıplarının, sağlık hizmetinden yararlan-mada karşılaşacakları sıkıntılar veya işsiz kalanların tedavi giderlerinin de devlet tarafından karşılanacağının ve yaratacağı diğer sosyal sorunların göz önüne alın-masının ve dikkatle değerlendirilmesinin öneminin daima göz önünde bulundu-rulmasının yararlı olacağını ifade etmek isterim.

Tıbbi cihaz sektöründe denetim ve cezalar konusunda neler söyleyeceksiniz?Tıbbi cihaz sektörü (üreticiler/tedarikçiler) sağlık hizmeti sunumunda önemli rol oy-nayan paydaşlardan bir tanesidir. Bireysel anlamda bile en öncelikli beklentimiz ni-telikli, uygun ve yerinde sağlık hizmetine kolay ulaşabilmektir. Bu anlamda yapılan

R Ö P O R T A J A Y Ş E Y I L M A Z T Ü R K

Page 34: SAYED 61 Nisan 2013

32 N İ S A N 2 0 1 3

yararlı faaliyetlerini desteklemek ve sektö-rel sorunların çözümünde ortak faaliyetle-ri sürdürerek ihracata katkıyı artırmak da beklentilerimiz arasındadır. Tabii ki aynı alanda üretim yapan firmalarımızın birbir-lerine güven duymaları ve bilinçli hareket etmenin sağlayacağı kazançları bilmeleri, ortak hedef ve amaçlara ulaşmak için en iyi uygulamaları saptamaları konusunda rehberlik faaliyetlerinin daha etkin hale getirilmesi için tüm temel aktörlerin üze-rine düşeni yapmaları ve paylaşmaları kümelenmelere olan güveni daha da ar-tıracaktır.

dirme yapmayacağım. Tabii ki bilerek yapılan hataların her zaman için cezalan-dırılmasından yana olduğumuzu da ifade etmem gerekiyor.

Sektör kümelenmelerinin, firmalara, üretime ve kaliteye faydaları konusunda düşünceleriniz neler?Tıbbi cihaz sektöründeki kümelenme uygulamalarını Federasyon olarak çok önemsiyor ve destekliyoruz. Aynı ülkede birden fazla Türk firmasının ihalelere gi-rerek gereksiz rekabet nedeniyle ortaya çıkma ihtimali olan döviz kayıplarının da engellenebileceğini düşünmekteyiz. Hat-ta bazı ülkelerde bu amaçla görev yapan gerek kamu gerekse sivil toplum kuruluşu şeklinde yapılanmalarla firmaların olumlu olarak yönlendirildiklerini bilmekteyiz.

Bir işletmenin rekabet gücünü yükselte-bilmesi için, başarılı performansa sahip başka işletmelerin, iş yapma teknikleri-ni incelemesi, kendi teknikleri ile kıyas-laması ve bu kıyaslamadan elde ettiği bilgileri kendi işletmesinde uygulaması akıllı ve çağdaş yöneticilerin yapması ge-reken temel işlerden birisidir. Günümüz-de Benchmarking/kıyaslama/akran de-ğerlendirmesi olarak ifade edilen bu tür uygulamalar ve çalışmalar, iş dünyasında rekabet avantajı sağladığı gibi işletme içi aktiviteleri, prosesleri veya metotları diğer işletmelerle karşılaştıran sürekli bir ölçüm şeklinde gerçekleştirilmektedir. Sağlık sektöründeki kümelenme faaliyet-leri daha önce açıklamaya çalıştığım ortak yararları elde etmek amacıyla akran de-ğerlendirme süreçleri organize edilme-sine imkan sağlayabildiği gibi gerek yurt içi ve gerekse yurt dışı pazarlarda ihtiyaç duyulan tıbbi cihazlar konusunda üreti-cilere/ithalatçılara gerekli bilgiler de ak-tarılmaktadır. Ülkemizde küreselleşme ile birlikte firmalarımızın uluslararası pazarla-ra girmesine, rekabet gücünü artırmaya, kaliteli mal ve hizmet üretme amacına yönelik faaliyetler konusunda destek ol-mayı da hedeflemiş bu kümelenmelerin

R Ö P O R T A J

ENTEGRE SAĞLIK KAMPÜSLERİNDE YERLİ ÜRETİM ZORUNLULUĞU

Kamu Özel İşbirliği uygula-maları konusunda çıkartılan yeni kanunda (6428 sayılı kanun Md.16), sıklıkla gerek toplantılarda ve gerekse sek-törü ilgilendiren yazılı basında dile getirdiğimiz yerli üretici aleyhine ortaya çıkacak deza-vantajları azaltacak düzenle-me yapılması (Entegre sağlık kampüslerinde kullanılacak tıbbi cihazların yüzde 20’si-nin yerli üretim olma zorun-luluğu) sektörümüz adına sevindirici bir haber olup başta Sağlık Bakanımız Sayın Dr. Mehmet MÜEZZİNOĞLU olmak üzere tüm çalışma eki-bine şükranlarımızı iletiyor ve bu vesile ile Sayın Bakanımıza yeni görevlerinde başarılar diliyoruz. Sektörümüzün de-vamlılığı ve ekonomik etkin-liğini sürdürebilmesi için tek merkezden (kamu hastane birliği) yapılacak alımın, toplu alım olarak uygulanmaması (tek listeye bütün olarak tek-lif verme şeklinde olmaması), kalem kalem ihaleye çıkılarak her firmanın ihaleye katılma imkanı sağlanması şeklinde değerlendirilmesi konusunda da Sayın Bakanımızın gerek-li hassasiyeti göstereceğini umut ediyor ve bekliyoruz.

Page 35: SAYED 61 Nisan 2013

N İ S A N 2 0 1 3 33

YERLİ ÜRETİCİLER AÇISINDAN, TIBBİ CİHAZ SEKTÖRÜNÜN EN ÖNEMLİ SORUNLARINDAN BİRİ ÜRETİMİN YETERİNCE DESTEKLENMEMESİ VE PAZARA GİRİŞTE YETERLİ KAMU DESTEĞİNİN OLMAMASININ YANI SIRA FİRMALARIN MEVCUT KAMU DESTEKLERİNDEN DE YETERİNCE HABERDAR OLMAMALARIDIR.

olan Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu (KKDF) kesinti oranı yüzde 0 olmalı ve üre-ticiler tarafından kullanılacak kaynaklar KKDF fonuna kesinti yapılmayacak kredi-ler kapsamına alınmalıdır.

Yerli tıbbi cihaz kullanan özel sağlık kuru-luşlarının KDV ve vergi istisnası gibi diğer istisnalardan yararlandırılmasının global bütçe uygulamasının devamı halinde toplam tıbbi cihaz/malzeme tüketimi içinde belirlenecek belirli bir oranda yerli tıbbi cihaz kullanan kamu hastanelerine aktarılacak global bütçe ödenek dağıtım oranına yüzde 1’lik avantaj sağlanması gibi düzenlemelerin yapılmasının uygun olacağını, özellikle yerli üretime duyu-lacak güveni artırmak amacıyla Sağlık Bakanlığı önderliğinde bölgesel bazda ve uzmanlık dallarına göre bilgilendirme toplantıları yapılmasının yararlı olacağını düşünmekteyiz. Sektörümüz bu konu-da yapılacak ortak faaliyetleri her zaman destekleyecek ve bu konuda tüm yetkili-lerden gelecek teklifleri kısa sürede uygu-lamaya geçirecektir. ■

Yerli üretime destek ve teşvikler, koşullarını değerlendirir misiniz? Yerli üreticiler açısından, tıbbi cihaz sek-törünün en önemli sorunlarından biri üretimin yeterince desteklenmemesi ve pazara girişte yeterli kamu desteğinin olmamasının yanı sıra firmaların mevcut kamu desteklerinden de yeterince haber-dar olmamalarıdır. Bu konularda üyemiz TÜDER üreticilerle ilgili kamu kurumları yetkililerini bir araya getirme ve bilgilen-dirme çalışmaları sürdürme konusunda oldukça başarılı çalışmalar yürütmektedir. Ancak ortak çalışmalara ifade edilen veya karar altına alınan konularda hızlı mesafe alınması her zaman mümkün olmayabil-mektedir.

Yerli tıbbi cihaz üreticilerimizin desteklen-mesi ve rekabet imkanlarının artırılması amacıyla, üretim aşamasında kullandığı hammadde, ara malı sağlama ve diğer üretim hizmetleri nedeniyle kredi kulla-nımı (TL veya döviz) sırasında yapılmakta

Page 36: SAYED 61 Nisan 2013

34 N İ S A N 2 0 1 3

MioCare sağlık sektörünün ihtiyaçları için tasarlanmış tablet PC’ler gündelik ve iş hayatında tablet bilgisayarların ya-rattığı verimliliği ve eğlenceli kullanımı sağlık alanına taşıyor. Tablet PC, GPRS navigasyon sistemleri ve mobil telefon üretiminde tecrübeli olan MITAC gru-bunun çıkardığı MioCare ürünleri Avru-pa pazarının ardından Türkiye’ye Mayıs 2013’den itibaren giriyor.

Akıllı telefonlardan son-ra, tablet bilgisayarlar hayatımızda müthiş değişiklikler sağladı. Eğitimde kullanımı hızla artan tablet bilgisayarlar, sağ-lık sektöründe de kullanılmaya başlandı. Hastane ve sağlık sektörü için tasarlanmış MioCare tablet bil-gisayarlar 1 metreden düşmeye dayanıklı, alkol ile dezenfekte edilebilir ve kendinden kare kod tarayıcısına sahip.

İngiltere, Fransa, Polonya ve diğer Avru-pa ülkelerinde kullanılan MioCare tab-let bilgisayarlar, sağlık kurumlarında bir yandan iş akışında iyileşme, daha fazla kontrol ve verimlilik sağlarken diğer yandan sağlık çalışanları ve hastaların memnuniyetini artırıyor, maliyetler ve hataları ise azalıyor.

Kağıtsız dijital hastane kavramını des-tekleyen ve belki de bu alanda önemli yere sahip olacak sağlık tipi tablet bilgi-sayarlar ile hekimler vizit yapabilecek,

reçete yazabilecek, tetkik isteyebilecek. Hemşireler yatan hasta kontrollerini ve ilaçlarını daha etkili ve kolay bir şekilde uygulayabilecek. Bunlarla beraber hasta mahremiyeti en üst seviyede sağlanmış olacak.

Hastaların İlk KabulündeHasta bekleme alanlarında kullanılan

cihazlarla hasta, özel kayıtlarına giriş yapabilmekte veya ta-

ranabilmekte veya bazı özel durum sorularına

cevap bulabilmekte. Mayo Clinic araş-tırması hastaların anketlerde doktor-lara nazaran daha doğru cevaplar verdiğini ortaya koymaktadır. Bu

araçları kullanarak önceden edinilen

bilgiler sayesinde dok-torlar klinik hastalarla

yüz yüze görüşmelerini yüzde 20 oranında arttırmış ve

etkinlik ve tasarrufla sonuçlanan gün içinde daha fazla randevunun alınması sağlanmış.

Doktor muayenesinden önce hastalar hakkında daha fazla bilgi edinebilmek için MioCare cihazlarını kullanan Stam-fordKliniği’ndenDr.Watsonşöylediyor:“MioCare tabletleri konsültasyonları-mızda etkinliğimizi en üst seviyeye ge-tirmiştir, gerçek anlamda yarı zamanlı bir doktoru çalıştırmakla aynı sonuçları vermektedir.” Dr. Watson ve ekibi şimdi bu hizmeti diğer kliniklerde de uygula-maktadırlar. ■

S E K T Ö R D E N H A B E R A Y Ş E Y I L M A Z T Ü R K

MioCare Tablet PC’ler Mayıs’ta Türkiye’de

FETAL KALP ATIM HIZININ UZAKTAN GÖRÜNTÜLENMESİMerkezi Birmingham’da olan bir ebelik birimi Kablosuz Feo-tal Kalp atım hızı monitörleri ile birlikte MioCare cihazlarını kul-lanıyor. Ebenin fetal kalp atım hızını dinlemek zorunda olduğu ve eğer normal parametrelerin dışında ise annenin muayene için hastaneye yönlendirildiği geleneksel yöntemleri bir kena-ra iten MioCare, artık ebelerin foetal kalp atım hızını annenin evindeyken bile doktora gerçek zamanlı olarak dinletebilmele-rine olanak sağlıyor. Ses dosya-sının yüksek kalitesinden dolayı hekim o anda bir karara varıla-bilir. MioCare’in hizmetlerini mo-dernize etmelerini sağladığını belirten Ebelik birimi yetkilisi Dr. Sabarna Raka, “Bir vardiyada kullanabildiğimiz, temizleyebil-diğimiz ve cebimize sığabilecek boyutta sağlam bir cihaz. Bu sistem bebek bekleyen bir an-nenin gereksiz hastane yolcu-luklarına son verdi. Ayrıca daha kısa sürede doğru bir tedavi ya-pılabilmekte. Doktor ziyaretleri %25 oranında düştü. Bu sayede de kadın doğum ve acil birim-lerindeki doktorların daha fazla zamanları oluyor. Zaman ve ma-liyet tasarrufu yapılıyor.” dedi.

Kağıtsız dijital hastane kavramını destekliyor

Page 37: SAYED 61 Nisan 2013
Page 38: SAYED 61 Nisan 2013

36 N İ S A N 2 0 1 3

yana kullanıyor. Hem Kamu Hastaneleri ihalelerde en ucuz malı seçmekte hem de SGK geri ödeme fiyatlarını her geçen gün daha da aşağılara indirmektedir. Sektörün bu rekabet koşullarında kendini geliştir-mesi çok kolay değil. Bir ürünün üretilme-si veya pazara sunulması için gerçek fiya-tının oluşması gerekir. Ancak sadece fiyat unsuru göz önüne alınıp, diğer perfor-manslar sorgulanmazsa hem sektör hak-sız rekabet yaşar, hem de kalitesiz ürünler pazara hakim olur.

Bir diğer sorun ise Kamunun ihtiyaçlarını temin ederken toplu alım yöntemini ter-cih etmesi. Belki bu yöntem kısa sürede kâr sağlayacak gibi görünse de uzun dö-nemde sektörde rekabet edecek firma kalmayınca tekelleşmeyi gündeme ge-tirebilir. Örneğin Türkiye genelinde kan toplama yetkisi Kızılay’a verilmiştir. Kızılay da şu an Türkiye’nin kan ihtiyacının yüzde 75’ini temin ediyor. Kendi alanında tekel olan Kızılay kan torbası ihalesi yaparken fi-yatı ucuzlatmak için 3-5 senelik alımını bir seferde ihale ediyor. Böyle bir büyük alım olunca dünyanın tüm dev firmaları bu ihaleye saldırıyor. Bir de ihale tek firmaya verildiği için yerli üreticinin bu alımda hiç şansı kalmıyor. Bir yandan ofset program-

40 kadarı üretici olmak üzere 170 üyesi ile çalışmalarını sürdüren MASSİAD, ithalatçı-sından ihracatçısına, perakendecisinden toptancısına değişik faaliyet alanlarına sahip firmaları çatısı altında toplamış. “Her bir firmanın alanları ayrı olsa da aynı ge-minin içinde yolculuk yapıyoruz” diyen Marmara Sağlık Sektörü İşadamları Der-neği Başkanı Kazım Eryaşar ile tıbbi cihaz sektörünü konuştuk.

Marmara Bölgesi tıbbi cihaz sektörünü değerlendirir misiniz? Sektörün büyük bir kısmı, yaklaşık yüzde 60’ı Marmara Bölgesi’ndedir. En büyük sı-kıntı ise istatistiki bilgilere ulaşmak... Ma-alesef Marmara bölgesi için ayrı bir ista-tistiki bilgi vermek mümkün değil. Türkiye genelinde en sağlıklı bilgi 2012 yılında Sa-nayi Bakanlığı’nın 10. Kalkınma Planı kap-samında yaptığı çalışmadan ortaya çıkan bilgilerdir.

Sektörün şu anda en önemli gündem maddesi nedir? Tıbbi cihaz sektöründeki en büyük satın almacı Kamudur. Kamu şu an gücünü ürün ve hizmetleri en ucuza almaktan

Aynı GemideYolculuk Yapıyoruz Sektörün Bir Tanıtım Grubuna, Ar-Ge’sini Yapacak Bir Birime İhtiyacı Var

R Ö P O R T A J

K A Z I M E R YA Ş A RMASSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI

MASSİAD ÜYELERİ VE DERNEĞİN YAPISI

“Derneğimizin İstanbul başta olmak üzere, İzmit, Adapazarı, Düzce, Edirne, Tekirdağ, Bursa gibi Marmara Bölgesi illerinde toplam 170 üyesi bulunuyor. Derneğimiz, ithalatçıdan ihra-catçıya, perakendeciden top-tancıya değişik faaliyet alan-larında sahip firmaları çatısı altında topladı.”

Page 39: SAYED 61 Nisan 2013

N İ S A N 2 0 1 3 37

BİZİ REGÜLE EDEN BİR SAĞLIK BAKANLIĞI VAR. DİĞER TARAFTA DA PARAYI ÖDEYEN BİR SGK VAR. YANİ SAĞLIK BAKANLIĞI VE SGK OLMAK ÜZERE İKİ PATRONUMUZ VAR. BUGÜN SGK ÖDEMELERLE İLGİLİ BİR SIKINTI VAR DEDİĞİNDE, ÖZEL HASTANELER DE, RESMİ KURUMLAR DA AYNI DERDİ YAŞIYOR. DOLAYISIYLA ÜRETİCİYİ ETKİLEYEN BİR DURUM, SATICIYI DA ETKİLİYOR, PAZARI DA…

Ancak sektörün önüne koyduğu ciddi hedeflere ulaşabilmesi ve dünya ile reka-bet edebilecek konuma gelmesi için ge-rek yapılan regülasyonlarda, gerekse en büyük satın almacı olan kamunun satın alma faaliyetlerinde herkesin üzerine dü-şeni yapması gerekiyor. Türkiye geneli için söylüyorum.

Ürettiğimiz ürünler netice itibariyle Ar-Ge’si çok yüksek olmayan dolayısıyla kat-ma değeri düşük ürünler… Bizdeki ürün-ler gelenekselleşmiş. Burada teknolojisi yüksek ürünler üretmek gerekiyor. Bu ta-rafta da Ar-Ge’de ayrı bir sıkıntı var. Yurt dışında çok güzel örnekleri var; tıbbi cihaz üreticileri, üniversiteler ve sağlık meslek yüksek okulları bir arada çalışıyor. Herkes ne yapacağını, elindeki imkanın ne oldu-ğunu biliyor. Büyük şirketler de bu oluşu-ma destek veriyor. Çünkü oradan çıkacak bir ürünü kendisi üretecek. Bu oluşumun görevi ürün üretmek değil icat etmek.

Bu noktada üniversitelerle iş birliği ya-palım diyoruz. Üniversite-Sektör iş birliği yapmak için önce her iki tarafın imkanla-rını inceleyip gerçekçi bir envanter çıkar-mak gerekiyor. Zira ne bizlerin elindeki imkanlar, ne de üniversitelerin kaynakları sonsuz değil.

ları çıkartıp Türkiye’de bulunmayan mal-zemelerin üretilmesi karşılığı alım ihalele-ri yapmayı düşünüyoruz, diğer yandan da elimizdekileri koruyamıyoruz.

Tabii her zaman gündemde olan ödeme-ler ile ilgili sorunlarımız da devam ediyor. Üniversite hastanelerinden tahsilatlarımı-zı 8-30 ay arasında yapıyoruz, bazı Sağlık Bakanlığı hastanelerinde 6-8 aya kadar uzuyor. Dolayısıyla bu gecikmeler sektö-rün üzerine ciddi bir finans yükü getiriyor.

Yerli üretime destek konusunda neler söyleyeceksiniz? Ülkemizde bugüne kadar yapılan yatırım-ları, sektördeki meslektaşlarımız büyük bir fedakarlıkla kendi bilgi ve becerilerini kullanarak, herhangi bir ciddi destek al-madan gerçekleştirdiler. 30 yıl önce tıbbi cihaz üretiminden söz etmek çok zor idi. Türkiye, 30 yıl önce o günkü zor şartlarda tıbbi cihaz ihtiyacını ithalat yolu ile gide-rirken bugün dünya pazarlarında ciddi bir oyuncu konumuna geldi. Elbette yapılan yatırımlar yeterli değil. Son yıllarda Devlet desteklerinin faydalarını görüyoruz, bun-lar önemli gelişmeler. 10. Kalkınma Pla-nı’nda sektörümüzün de yer almasını çok önemsiyoruz.

R Ö P O R T A J F U N D A Ç A M Ö Z Ü

Page 40: SAYED 61 Nisan 2013

38 N İ S A N 2 0 1 3

Çin malı gibi değil. Bizden mal alan ülke-ler Dubai’de olsun Almanya’da olsun bizi Çin’den ayrı tutuyor.

Türkiye’de sektörün gelişimini değerlendirir misiniz? Türkiye tıbbi cihaz sektörü üstün gay-ret gösteren girişimcilerimiz sayesinde gelişmeye devam etmektedir. Özellikle ortopedi, medikal tekstil, hastane mo-bilyaları ve sarf malzemelerinde önemli ilerlemeler kaydediliyor. Pazar büyüklüğü olarak dünyada 19. sırada yer alıyor. Ancak ülkemizde üretilen ürünler katma değeri ve teknolojisi çok yüksek olan ürünler de-ğildir. Halbuki kaynaklarımızın büyük bir kısmı yüksek teknolojik ürünlerin ithalatı-na gitmektedir. ■

Bu kaynakları gerçekçi ve akılcı kullanmak durumundayız. Ayrıca üniversitelerdeki araştırmaların artırılması ve özendirilmesi için yasal düzenlemelere de ihtiyaç var. Ar-Ge çok zor bir olay. 100 tane ürün üre-tirsiniz, bir tanesi ticari kimlik kazanır. Üre-ticilerimizin içinde bulunduğu şartlarda Ar-Ge’ ye kaynak ayırması çok kolay değil.

Sektörün önümüzdeki dönem hedefleri neler?Sektör 2023 yılında önüne 5 milyar USD hedefi koymuştur. Bu ciddi bir rakam. Çok meşakkatli de olsa bu yolda inançla yü-rüyecek. Ancak sektörün en büyük alıcısı Kamu olduğuna göre alınan kararlarda, bu sektörün stratejik öncelikleri de göz ardı edilmemelidir. 10. Kalkınma Planın-da tıbbi cihaz sektörü öncelikli bir sektör aslında. İhracatımız 500 milyon bile değil. Gönül ister hedeflenen rakamlara erişebi-lelim. Yerli üretim şu anda iç pazarın yüz-de 15’ini karşılıyor, bu sektörde yüzde 85 dışarıya bağımlıyız. Ekonomiye baktığınız-da tıbbi cihaz, sektörel sıralamada 30. sıra-da. İç pazarda yüzde 85’leri yüzde 60’lara düşürebilmeliyiz ki, ithalatı kısalım. Dışa bağımlılığı azaltıp ihracatı artırmak gere-kiyor. Yurt dışında fuarlara katıldığımızda Türk tıbbi cihaz ürünlerine gerçekten bir güven olduğunu görüyoruz. Ürünlerimiz

R Ö P O R T A J

SEKTÖRÜN DURUMUNU TÜRKİYE İLAÇ VE TIBBİ CİHAZ KURUMU GÖRÜYOR

“İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurum Baş-kan Yardımcısı Sayın Dr. Ercan Şimşek’in SAYED’deki röporta-jını da okudum. Sn. Şimşek’in sektörle ilgili değerlendirme-leri çok önemli. Sektörün du-rumunu Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu da görüyor. Türkiye’de bu potansiyel var. Ben burada derginiz aracılığı ile de Sn. Ercan Şimşek’e şük-ranlarımı sunmak istiyorum. Zira kendisi hem şahsen hem de Kurum olarak sektörün üretim ve ihracat alanında gelişmesi için ziyadesi ile ilgi-li ve bunu bizlere gerçekten hissettiriyor. Hep birlikte he-deflerimize ulaşmayı temenni ediyorum. Elbette ki bu arada asıl kazanan ülkemiz olacaktır.”

MASSİAD HAKKINDA

1992 yılında kurulan ve medikal sek-törün ilk derneklerinden biri olan Marmara Sağlık Sektörü İş Adamla-rı Derneği (MASSİAD), 2003 yılında itibaren diğer bölgelerdeki sektörel derneklerle müşterek çalışılmaya başladı.

Medikal dernekleri bünyesinde top-laması amacıyla kurulan Tüm Tıbbi Cihaz Üretici ve Tedarikçi Dernekleri Federasyonu (TÜMDEF)’e 2004 yı-lında üye olan MASSİAD, tıbbi cihaz ve malzeme sektörünün sorularının çözümüne katkıda bulunmak üzere gerek kamu kuruluşları gerekse mu-hatap Sivil Toplum Kuruluşları nez-dinde çalışmalarını sürdürmektedir.

Sağlık Bakanlığı, SGK, KİK, TKHK baş-ta olmak üzere tüm kamu ve özel kuruluşlarla iletişim içinde faaliyet-lerini sürdüren dernek, sektörel ge-lişmeler doğrultusunda üyeleri ile sektörel bilgilendirme toplantıları yapmakta, çalıştaylar düzenlemekte ve üye firma çalışanlarına yönelik üc-retsiz kişisel eğitimler vermektedir.

Page 41: SAYED 61 Nisan 2013
Page 42: SAYED 61 Nisan 2013

40 N İ S A N 2 0 1 3

G Ü N D E M

Sağlık Bilişimi ZirvesiYoğun İlgi Gördü

Sağlık Bilişim Derneği’nin düzenlediği 2.

Uluslararası Sağlık Bilişim Zirvesi 28-30

Mart tarihleri arasında Haliç Kongre Mer-

kezinde düzenlendi. Sağlıkta İnovasyon

ana temalı zirvede, sağlık bilişimi alanında

dünyadaki yeni gelişmeler, sağlık ve bili-

şim sektörü profesyonelleri ile paylaşıldı.

Zirve kapsamında dünyanın ilk ve tek Di-

jital Hastane Platformu da kapılarını ziya-

retçilerine açtı.

Bilişimden Teorik Olarak HaberdardıkAçılış konuşmasını yapan Sağlık Bakanı

Müsteşarı Prof. Dr. Nihat Tosun bu mec-

radaki hizmetlerin hepsinin insan hayatı-

nı kolaylaştırmak, insanı mutlu etmek ve

daha rahat hizmet vermek üzere dizayn

edildiğini belirtti. On beş yıl öncesini

hatırlatan Tosun sağlık alanında bilişim

dendiğinde büyük çoğunluğunun başta

yöneticilerin olmak üzere konudan sade-

ce teorik olarak haberdar olduğunu pratik

imkanlarından faydalanamadığı, çok az

bilgisayar ve benzeri teknolojinin olduğu-

nu ve onların kilitli odalarda saklandığını

dile getirdi.

Teşkilat Yapımızda Müdürlüğümüz VarAkıllı bir yönetici için sağlık bilişiminin çok iyi kullanabileceği bir alan olduğunu vurgulayan Nihat Tosun sözlerine şöyle devam etti; “Eğer yöneticisi ile iyi bir ileti-şim sağlamazsa bu bilişim yöneticinin el-lerinin kollarının bağlı kalabileceği çok bir anlam ifade edemeyeceği bir alan. Aynı dili konuştuğumuzda hizmetin bir sınırı olmayacak. Bakanlığın teşkilat yapısının değişmesinden sonra daha profesyonel, etkin ve teknolojiyi kullanan bir alan oldu. Daha önce Bakanlığımızın bilgi işlem bi-rimi daire başkanlığıyken bugün merkez teşkilat yapımızda genel müdürlüğümüz var. Bakanlığın dışındaki tüm sağlık pay-daşlarında da bu hareketlenmeyi görü-yoruz. Üniversite hastanelerinde de ciddi açılımlar gerçekleşiyor.”

Çözüm Üreten Firmalarımız VarHizmeti sunarken organizasyonun en önemli yapılarının başında bilişim yapı-sının geldiğinin altını çizen Sağlık Baka-nı Müsteşarı “Hem muhataplarımıza çok daha rahat ve kolay ulaşıyoruz hem de o bilgileri çok iyi değerlendirebiliyoruz. Bu bilgilere yirmi dört saat ihtiyacımız var. Bili-

PROF. DR. NİHAT TOSUN: “ON BEŞ YIL ÖNCE SAĞLIK

ALANINDA BİLİŞİM DENDİĞİNDE BÜYÜK

ÇOĞUNLUK BAŞTA YÖNETİCİLER

OLMAK ÜZERE KONUDAN SADECE

TEORİK OLARAK HABERDARDIK.”

40 N İ S A N 2 0 1 3

Sağlıkta İnovasyon ana temalı zirvede, sağlık bilişimi alanında dünyadaki yeni gelişmeler konuşuldu.

Page 43: SAYED 61 Nisan 2013

N İ S A N 2 0 1 3 41

H A B E R S A R E K U Ş

Bu sebeple kendisine teşekkür etmek istiyorum.”

Bilişimden Bağımsız İlerlemek İmkansızAçılış konuşmasında söz alan Medipol Üniversitesi Rektörü ve Kongre Onur-sal Başkanı Prof. Dr. Sabahattin Aydın özellikle burada sağlık ve bilişimin ortak payda altında toplandığını ve artık ca-mia diye tanımlanabilecek bir oluşum olduğunu gözlemlediğini belirtti. Aydın, bilişim kendi alanında ilerlerken birçok hizmet sektörüyle iç içe geçmeye baş-ladığını ve artık bilişimden bağımsız bir ilerleme imkansız hale geldiğini vurgu-ladı. Prof. Dr. Sabahattin Aydın şu görüş-

lere yer verdi; “Sağlık bilişimi bir yandan teknoloji ve inovasyonla onun bir parça-sı olarak var olurken diğer taraftan yöne-timin ana aracı haline geldi. Dolayısıyla sağlık yöneticilerinin bilişimden uzak kalmasının söz konusu olmayacağı gibi bilişimi iyi kullanamayan ve yönetimin ana unsuru haline getirmeyen yöneti-cilerimizin başarılı olması artık mümkün değil. Bilişim yöneticileri hiçbir zaman bir organizasyonun en tepe yöneticisi olmayacak. Ancak tepe yöneticisini yö-netecekler. Bu çok kritik bir nokta. Bu açıdan bu sektörün gelişiminde bilişim çalışanı olmasının ötesinde bilişim yö-neticisi kimliğini çok iyi kazanması ge-rekiyor.” ■

şimi bir saniye bile boşta bırakamazsınız. Bu sistemi amaçlarımıza hizmet etiği ka-darıyla gelişmesine destek veriyoruz ve o kadar oranda bir bütçe ayırıyoruz.” dedi.

Ülkemizde bu işten anlayan ve bu işin önemini kavramış, işletmesini bilen ya-pılar olduğu gibi karşısında ihtiyaçları iyi okuyan ve çözümler üreten firmalar oluştuğunun bilgisini veren Tosun söz-lerini şöyle sonlandırdı; “Bu alanda ye-tişmiş firmalarımızla gurur duyuyoruz. Firmalar yurt dışında da önemli temsil görevleri üstlenmeye başladılar ve bu anlamda ihraç oldukça ülkemizdeki ino-vatik çalışmalar da bize dönüyor. Böyle bir pozitif sirkülasyon oluyor.”

Diğer Yıllara Göre Daha FarklıSağlık Bilişim Derneği ve Kongre Başkanı Yasin Keleş sağlık sektörü olarak büyük bir hız ile değişim yaşadığını ve bu de-ğişime en çok katkı sağlayanın sağlık bi-lişimi olduğu vurguladı. Keleş sözlerine şöyle devam etti; “Sağlık Bilişimi Derne-ği olarak liderliğini üstlendiğimiz Sağlık Bilişimi Zirvesi’nin bu sene diğer yıllara göre daha farklı olacağına inanıyorum. Prof Dr. Nihat Tosun’un tavsiyeleri ile bir-çok dernekle bu organizasyonu yaptık.

PROF. DR. SABAHATTİN

AYDIN: “BİLİŞİMİ İYİ KULLANAMAYAN

VE YÖNETİMİN ANA UNSURU HALİNE

GETİRMEYEN YÖNETİCİLERİMİZİN

BAŞARILI OLMASI ARTIK MÜMKÜN

DEĞİL.”

N İ S A N 2 0 1 3 41

Page 44: SAYED 61 Nisan 2013

42 N İ S A N 2 0 1 3

1986 yılından bu yana sağlık sektöründe, yazılım ve hizmet üretimi ile lider konu-munu sürdüren Ar-Ge merkezi Akgün Yazı-lım hastaneler için geliştirmiş olduğu yeni projelerini uluslararası alanda tescil ettir-mek ve uluslararası projelere imza atmak için gerekli olan CMMI (Capability Maturity Model Integration) Olgunluk Seviyesi 3 Belgesi aldı.

Akgün Yazılım Yönetim Kurulu Başkanı Temel Akgün ulusal ve uluslararası alan-da geçerliliği olan ve bağımsız denetçi-ler tarafından gerçekleştirilen CMMI for Development v 1.3 denetiminde süreç iyileştirme modeli referansı aldıklarının bilgisini vererek şunları aktardı; “Denetim yetkilileri tarafından Akgün’ün CMMI Mo-deline uyumunun tam olmasının yanı sıra güçlü matris organizasyonu ile etkin proje yönetimi, güçlü iletişimi, personelin ge-lişimine ve eğitimine verdiği önem, etkin bütçe yönetimi, üst yönetimin iyileştirme çalışmalarına ve süreçlerde online uygula-ma desteği, sürekli iyileştirmelere odaklan-ması konuları firmanın güçlü yanları olarak belirtilmiştir.”

CMMI Nedir?CMMI Modeli, yazılım ürünlerinin yük-sek kalitede müşteriye sunulması için uygulanması gereken süreçlerin neler olduğunu içeren süreç iyileştirme mode-lidir. CMMI Modeli organizasyonların per-formanslarını arttıracak etkin süreçlerin özelliklerini detaylandıran iyi uygulamalar

koleksiyonudur. Tasarım ve geliştirmeye yönelik mühendislik süreçlerinin yanı sıra proje yönetimi, kalite yönetimi, alt yükle-nici yönetimi ve diğer destek süreçleri de CMMI modelinde yer almaktadır.

Akgün Yazılım Yönetim Kurulu Başkanı Temel Akgün CMMI modelinde tanımla-nan 22 süreç alanında 18’i için belirlenmiş hedef ve uygulamaları yerine getiren ku-ruluşların 3. Olgunluk Seviyesine ulaşmış olarak değerlendirildiğinin bilgisini verdi. Akgün, CMMI belgelendirmesinin dünya standartlarında tanımlanmış olgunluk se-viyeleri üzerinden gerçekleştirildiği ifade etti. Yönetim Kurulu Başkanı “Artan olgun-luk seviyeleri ürünlerin kalitesinin arttığını, risklerin daha etkin yönetilebilir hale geldi-ğini, proje çıktılarının önceden kestirilebilir olduğunu göstermektedir.” dedi. ■

S E K T Ö R D E N H A B E R S U Ö Z G Ü R

Akgün Yazılım Kuruluşunun 27. Yılında Uluslararası Bilinirlik Belgesi Aldı

CMMI MODELİ ORGANİZASYONLARIN

PERFORMANSLARINI ARTTIRACAK

ETKİN SÜREÇLERİN ÖZELLİKLERİNİ

DETAYLANDIRAN İYİ UYGULAMALAR KOLEKSİYONUDUR.

CMMI LEVEL 3 SERTİFİKASIYLA REKABET GÜCÜNÜ ARTTIRAN AKGÜN;• ISO 27001 Standardına uygun

Bilgi Güvenliği Yönetim Sistemi-ne; ISO 9001:2008 Standardınauygun Entegre Kalite Yönetim Sistemine

• OHSAS 18001 İş Sağlığı ve Gü-venliğine

• IHEveCEileakrediteolmuşpro-jelere sahiptir.

Akgün Yazılım başarısını bir kez daha taçlandırdı

Page 45: SAYED 61 Nisan 2013
Page 46: SAYED 61 Nisan 2013

44 N İ S A N 2 0 1 3

B İ R S O R U N B İ R Ç Ö Z Ü M S A Ğ L I K B İ L İ Ş İ M İ

SAĞLIK BİLİŞİMİBir Çözümümüz VarSağlık alanında son on bir yılda büyük değişimler yaşandı. Bu değişime en çok katkı sağlayan sektör ise bilişim oldu. Bilişimden yararlanmadan ilerlemenin mümkün olmadığı gerçeğini görenler bu alanı yönetimin ana unsuru haline getiriyor. Yeni bir alan olduğu için de bazı sorunlar yaşanıyor. Bir sorun bir çözüm bölümümüzde bunlardan bazılarına dikkat çekmeye çalıştık;

Sağlık kurumları bilişim projelerinin başarılı olması için nelere dikkat etmeli?

Bilişimin sağlıkta daha etkin kullanılabilmesi için neler yapılmalı?

HBYS ürünlerinin ve üreticilerin akreditasyonu nasıl yapılmalı?

Sağlık bilişimi yönetimi nasıl olmalı?

Page 47: SAYED 61 Nisan 2013

N İ S A N 2 0 1 3 45

H A Z I R L A Y A N S A R E K U Ş

FİBER ALTYAPI İLE SAĞLIKTA MERKEZİLEŞTİRME GERÇEKLEŞTİRİLECEK

Ö M E R S İ S OSİSOFT GENEL MÜDÜRÜ

ÖNCELERİ TÜRK FİRMALARI YURT DIŞI İHALELERE BELGE VE STANDART EKSİKLİĞİNDEN GİREMEZKEN, GÜNÜMÜZDE YABANCI FİRMALAR TÜRKİYE PAZARINA DÜNYA KALİTE VE STANDARTLARI GEREKSİNİMLERİ VE UYUMLULUĞU SEBEBİYLE KOLAYCA GİREMİYORLAR.

rını, eş zamanlı olarak ülkemizdeki ürünleri

de uluslararası standartlara uyarladıklarını

bildiren Siso “Bu da firmamızın inovasyona

daha da fazla yatırım yapmasını sağladı.”

dedi.

Standart ve Akreditasyon Sisoft Genel Müdürü Ömer Siso sözlerine

şöyle devam etti; “Ülkemiz Sağlık Bakanlı-

ğı’nın da kalite, standart ve akreditasyon

konusundaki çalışmalarının olması ve bu

kalitelere uyulması sağlık ve sağlık bilişi-

mi sektöründe faaliyet gösteren firmaları

daha da güçlendirdi. Önceleri Türk firma-

ları yurt dışı ihalelere belge ve standart

eksikliğinden giremezken, günümüzde

yabancı firmalar Türkiye pazarına dünya

kalite ve standartları gereksinimleri ve

uyumluluğu sebebiyle kolayca giremiyor-

lar.”

Bu Projeye HazırızTüm ülke genelinde beş merkezli bir yapı

öngörüldüğünü hatırlatan Siso, yazılım-

ların web tabanlı olması öngörüsünü de

bunu beraberinde getirdiğini vurguladı.

Siso “Bu devasa denebilecek projeye hem

ülke hem de firma olarak hazır olduğu-

muzu düşünüyoruz. Önce il bazlı daha

sonrasında da tüm ülkeyi çevreleyen fiber

altyapı ile sağlıkta merkezileştirme gerçek-

leştirilecek.” dedi.

Sağlık Bilişimi, teknolojinin gelişimi ile pa-

ralel olarak çok hızlı devinim geçiren bir

sektördür. Bu özellik ürünleri ve üreticileri

akredite edilmesi gerekliliğini de getiriyor.

“Önce İnsan” perspektifi ile uluslararası

arena dikkate alındığında sağlık bilişimi

alanında ülkemizde verilen hizmeti en

üst düzeyde tutmayı kendi sorumlulukları

çerçevesine yerleştirmiş bir firma olduk-

larını vurgulayan Sisoft Genel Müdürü

Ömer Siso projelerinin hazırlık aşamala-

rında, “Hayata ne katabiliriz?”, ”Sağlık hiz-

metini nasıl daha ulaşılır ve hızlı kılabili-

riz?” sorularını kendilerine yönelttiklerinin

bilgisini verdi. Siso sözlerine şöyle devam

etti; “Verdiğimiz cevapların hepsi aslında

“İnovasyon”a çıkıyor. İnovasyon ise, belli

bir geliştirme süreci ve çeşitli maliyetleri

beraberinde getiriyor. Fakat kaliteden ve

standartlardan hiç bir şekilde ödün veril-

memesi Sisoft’u bu alanda güçlü kılıyor.”

2010 yılında ABD’nin New York Eyaleti’nde

kurulan Sisoft Healthcare Information Sys-

tems ile uluslararası standartlara uyumlu-

luk prensibinin kendileri için olmazsa ol-

mazlardan olduğunu belirten Ömer Siso,

ABD’deki sağlık bilişimindeki Meaningful

Use adı verilen standardizasyonun, sağlık-

ta kaliteyi artırmayı ve bireylerin de bun-

dan azami fayda edinmesini amaçladıkla-

rını açıkladı. ABD pazarı için geliştirdikleri

farklı ürünleri bu standartlara uyarladıkla-

Page 48: SAYED 61 Nisan 2013

46 N İ S A N 2 0 1 3

B İ R S O R U N B İ R Ç Ö Z Ü M S A Ğ L I K B İ L İ Ş İ M İ

Gazi Mustafa Kemal Devlet Hastanesi’ni

pilot hastane olarak seçmiş, hastanedeki

network altyapısını Bakanlıktaki network

sistemine bağlayarak, sunucuları da Ba-

kanlık bünyesine taşımış ve SB.Net konu-

sunda çok önemli bir adım atmıştır. Bu

durum, hastanenin veri güvenliği ve yet-

kisiz erişim riskini ortadan kaldırmış oldu.

Bu hastanemizi ayrıca HIMSS Analytics

bünyesinde Stage 7 Hastane Derecelen-

dirmesi ile akredite edilmesi amaçlanıyor.

Ankara Gazi Mustafa Kemal Devlet Hasta-

nesi’nin dünyadaki sayılı kağıtsız ve dijital

hastanelerden birisi olacak olması, başta

Sağlık Bakanlığımızı olmak üzere hepimizi

gururlandıracaktır.”

SB.Net Konusunda Çok Önemli Bir Adım AtıldıÖmer Siso sözlerini şöyle tamamladı; “Sağ-

lık Bakanlığı, ülkemizde üretilen tüm sağlık

verilerini SB.Net Projesi kapsamında Ba-

kanlık sunucularında toplayacağını açıkla-

dı. Sağlık Bakanlığı, bu amaçla HBYS yazı-

lım hizmetin firmamızın sunduğu Ankara

C E M Y E N E RCISCO BÖLGE SAĞLIK İŞ GELİŞTİRME MÜDÜRÜ

ÇOK DAHA İYİ BİR NOKTAYA GELECEĞİZ

da olduğunu ifade etti. Sağlıkta değişimin oldukça önemli bir etken olduğunu ve inovasyonun göz önünde bulundurulma-sı gerektiğinin altını çizen Yener, “Son 10 yılda dünya genelinde ve Türkiye’de sağ-lık sigorta primleri 2-3 kat arttı. Kişi başına yapılan sağlık harcamaları yüzde 90 arta-rak 680 dolara ulaştı. 1000 kişiye ortalama 1.7 doktor düşüyor (OECD ortalamasi 3.2). Sağlık sektörü anlamında gelişmekte olan bir ülkeyiz, gerek yapılan harcamaların gösterdiği gerekse Sağlık Bakanlığı’nın stratejik planı doğrultusunda gerçekleş-tirdiği ve gerçekleştireceği projeler ile çok daha iyi bir noktaya geleceğiz. Bu gelişim ve dönüşüm sırasında sağlık sektöründe yaratılacak model inovasyonu ve transfor-masyonu mutlaka altyapı ve iş birliği mo-delleri ile desteklenmeli.” dedi.

Sağlık kuruluşlarına yönelik mobil ve ku-rum içi çözümlerini anlatan Cisco Bölge Sağlık İş Geliştirme Müdürü Cem Yener Cisco’nun iş birliği çözümleri ve altyapı ve güvenlik ürünleri ile afet ve mahru-miyet bölgelerinde hastalara uzaktan ve hızlı müdahale, hastaların evden takibi, sağlık kuruluşuna gitmeden uzaktan tıbbi danışmanlık ve hastanelerde doktorların, hemşirelerin veya hastaların güvenliğini tehdit edecek olay ve unsurlara hızlı mü-dahalenin mümkün olacağının bilgisini verdi.

Dünyadaki sağlık masraflarının enflas-yondan daha fazla olduğunu ve dünya genelinde Amerika’nın, Avrupa’da ise Al-manya’nın sağlığa en çok harcama yapan ülkeler olduklarını belirten Yener, Türki-ye’nin dünya sıralamasında 19’uncu sıra-

GELİŞİM VE DÖNÜŞÜM SIRASINDA SAĞLIK

SEKTÖRÜNDE YARATILACAK MODEL

İNOVASYONU VE TRANSFORMASYONU

MUTLAKA ALTYAPI VE İŞ BİRLİĞİ MODELLERİ İLE

DESTEKLENMELİ.

Page 49: SAYED 61 Nisan 2013

T +90 312 4687690 | F +90 312 4270886 | E [email protected] | W www.teknoseras.com.tr

TEKNOSER Kalibrasyon Üretim Servis Danışmanlık Medikal A.Ş.İlgili videoları izlemek için:

www.facebook.com/TEKNOSERAS

MEDİKALKAN SAKLAMA

DOLAPLARI

MEDİKALPLAZMA SAKLAMADONDURUCULARI

MEDİKAL-86C DERİN

DONDURUCULAR

MEDİKALPLAZMA ŞOKLAMA

CİHAZLARI

ANGELANTONILIFESCIENCE

Page 50: SAYED 61 Nisan 2013

48 N İ S A N 2 0 1 3

O K A N L E V E N TK Ü Ç Ü K E R S A NDATASEL SATIŞVE PAZARLAMA DİREKTÖRÜ

YÖNETİLMESİ EN GÜÇ OLAN İNSAN ETKENİ ÖNEMSENMİYOR

racağının üzerinde duran Datasel Satış ve

Pazarlama Direktörü bu direncin kırılması

noktasında atılacak adımların başarıya gi-

den yolu açacağını ileri sürdü. Küçükerşan

şu ifadelere yer verdi; “Kurum ve persone-

linin eski iş yapma yöntemlerini terket-

mesi değişim yönetiminin gücü ile bir-

likte insan etkenini de öne çıkarmaktadır.

Günümüzde kullanılan sağlık bilgi sistem-

lerine bilgi işlem paydasındaki kullanıcıla-

rın dışında çok geniş kullanıcı gruplarının

(doktorlar, hemşireler, hastalar, yöneticiler,

ödeme kurumları gibi) etkileri söz konusu

olmaktadır.

Bugüne kadar projeye yönelik yatırımlar

yazılım geliştirme platformu ve donanım

(ağ topolojisi, server, pcler, güvenlik sis-

temleri gibi) ile sınırlı kalmış, yönetilmesi

en güç olan insan etkeni önemsenme-

miştir. Oysa bilişim projelerinde kullanıcı-

ların etkin ve sürekli katılımı, ilgisizliğinin

ve isteksizliğinin giderilmesi başarının en

önemli anahtarlarından birisini oluştur-

maktadır.”

İş Bölümü Kültürü Projeyi EtkiliyorHer projede kullanıcı eğitimlerinin çok iyi

verilmesine, görev ve fonksiyonları çok iyi

tanımlanması gerektiğine değinen Okan

Levent Küçükersan “Birlikte çalışabilirlik,

iş birliği ve iş bölümü kültürü projenin

başarı durumunu önemli ölçüde etkile-

yecektir. Kurumsal olarak güçlü, ulusal ve

uluslararası standartlara uygun bir bilişim

sistemleri organizasyonuna ve karar sü-

reçlerine sahip bir yapının projeleri yü-

rütmesinde başarısız olma riski çok düşük

olacaktır.” dedi.

Bilişim alanında firmalar projeler üretme-ye devam ediyor. Peki sağlık kurumları bili-şim projelerinin başarılı olması için nelere dikkat etmeliler? Sorumuzu Datasel Satış ve Pazarlama Direktörü Okan Levent Kü-çükersan yönelttik. Küçükersan sağlık bil-gi sistemleri projelerinde başarı durumu-nu doğrudan etkileyen unsurların; süreç ve değişim yönetimi, stratejik planlama, yazılım ve donanım alanındaki teknolojik olanakların etkin değerlendirilmesi, me-todoloji ve insan (kullanıcı) olarak genel-lenebileceğini ifade etti. Bu bileşenlerden en kolay sağlananın teknolojik vizyon ol-makla birlikte, proje yönetimi becerileri, iş akışlarının doğru kurgulanması ve bu aşamaların planlı bir şekilde yönetilmesi olduğunun altını çizdi.

Proje Yöneticileri Gerekli Bilgiye Sahip OlmalıÖzellikle hastane bilgi yönetim sistemi üreten firmaların yüzde 95’inde projenin içerisinde aktif olarak görev alan ve asal iş tanımı bu olan profesyonel iş uzman-larının eksikliğine işaret eden Okan Le-vent Küçükersan sözlerini şöyle sürdürdü; “Proje yöneticisi ve ona bağlı çalışan proje personeli, disiplinlerarası çalışabilecek, yönetecek düzeyde olmalıdır. Oysa mev-cut durumda, proje yöneticileri daha çok başka birimlerden atanan, gerekli disip-line, bilgiye ve beceriye sahip olmayan kişilerden oluşmaktadır. Bu durum; yeterli bilgi ve yeteneğe sahip olmayan plansız, etkisiz, hedefsiz ve motivasyon sahibi ol-mayan proje personeli kalabalığını oluş-turmasına neden olmaktadır.”

Değişim Yönetiminin GücüYeni bir projenin oluşturulmasının kullanı-cı tarafında otomatik olarak direnç oluştu-

BİLİŞİM PROJELERİNDE KULLANICILARIN ETKİN

VE SÜREKLİ KATILIMI, İLGİSİZLİĞİNİN VE İSTEK-SİZLİĞİNİN GİDERİLMESİ BAŞARININ EN ÖNEMLİ

ANAHTARLARINDAN BİRİ-SİNİ OLUŞTURMAKTADIR.

B İ R S O R U N B İ R Ç Ö Z Ü M S A Ğ L I K B İ L İ Ş İ M İ

BİLİŞİM ÇÖZÜMLERİ

Yüksel Holding’in Bilgi tekno-lojileri vizyonunu oluşturan Datasel, 1989 yılından bu yana Sağlık Bilişimi alanında ulusal ve uluslararası çözümler üret-mekte, geliştirdiği ürünler ile de Sağlık Bilişim sektöründe standartları ve rekabet şartları-nı belirleyen lider firmalar ara-sında yer almaktadır.

Page 51: SAYED 61 Nisan 2013

N İ S A N 2 0 1 3 49

Page 52: SAYED 61 Nisan 2013

50 N İ S A N 2 0 1 3

“İBN-İ SİNA’YI ÇOK İYİ TANIYORUM.

AİLEMDEN BİRÇOK KİŞİYİ BU KADAR İYİ

TANIMAM. YAZMA ESERİN TESHİBİNDEN, YAZISINDAN, KAĞIDIN KOKUSUNDAN CİLDİN

ÖZELLİKLERİNDEN TARİHİNİ TAHMİN

EDEBİLİYORUM.

12 mektup yazmışlar. Aslında bilgi bakı-mından birbirlerine destek olmuşlar. Biruni daha çok dil ve kültür tarihi açısından zen-ginlik kazandırmış, İbn-i Sina kültür tarihi ile Biruni kadar ilgili değil. İbn-i Sina bir he-kim olarak bilgili, insan merkezli...

18. yüzyılda Tokatlı Mustafa, İbn-i Sina’nın Kanun adlı bu eserini çevirmiş…18. yüzyılda Tokatlı Mustafa Efendi çevirir-ken hemen hiçbir Arapça terimi Türkçe’ye çevirmemiş. Muhtemelen kendisi bir he-kim. İbn-i Sina’nın orijinal metnindeki bazı ayrıntıları gereksiz görmüş. Örnek vermek gerekirse, İbn-i Sina’da drog olarak kullanı-lan bitkilerle ilgili daha ayrıntılı bilgi veril-mekte. Bugün eczacılık fakültesinde de bu yönde bilgiler öğretilir. İbn-i Sina bitki ne-rede yetişiyor, endemik bitki midir gibi bu-günkü eczacılık açısından bakıldığında son derece önemli olan bitkinin bölgesel özel-liklerini de bize vermekte. Örneğin gülü ele alalım. Neden illa ki Isparta Gülü diyorlar. Bitkinin yetiştiği yer itibarıyla doğa, iklim ve genetik özelliği de belli ölçülerde belirleyi-ci oluyor. Dolayısıyla belli bir gülü Isparta Gülü olarak belirlersiniz. Örneğin İbn-i Sina Rum (Anadolu) buğdayı diyor. O bölgede yetişen bir buğday olarak ayırt ediyor.

İbn-i Sina’nın El-Kânûn Fi’t-Tıbb adlı eseri-ni Arapçadan Türkçeye çeviren ve 5 ciltlik serinin, 1, 2 ve 5. cildini tamamlayan Prof. Dr. Esin Kahya, 821 sayfalık 3. cildin yarısına gelmiş. 3 ve 4. ciltler için de “Allah izin ve-rirse tamamlayacağım” diyen Prof. Dr. Esin Kâhya ile İbn-i Sina’yı konuştuk.

Uzun yıllar İbn-i Sina’nın eserleri ile ilgilenmiş bir bilim insanı olarak bize biraz İbn-i Sina’yı anlatır mısınız? Evet, 1970’li yıllardan beri İbn-i Sina ile il-gileniyorum. Çok yönlü bir bilim adamı... Sadece hekimlik konusunda değil, her ko-nuda bilgi sahibi. İyi bir hekim olmak için sadece tıp bilgisi yetmez, insanı anlaması gerekir, insanı anlamak için felsefe bilme-si, felsefe için doğayı tanıması, doğa için de matematik bilmesi, evreni tanıması ve astronomi bilmesi gerekir. Bu kadar geniş bilgi sahibi bir kişinin 57 yıl yaşamış olması büyük kayıp.

Dönemi için iyi bir yaş değil mi?Değil. Biruni 78 yıl yaşamış. Aralarında hep fikir tartışmaları olmuş. Karşılıklı olarak metodoloji araştırma şekilleri ve tarzları konusunda birbirlerini kıyasıya eleştiren

İbn-i Sina’yı Ailemdeki Birçok Kişiyi Tanıdığımdan Daha İyi Tanıyorumİbn-i Sina’nın Kanun adlı kitabı günümüz tıp kitaplarına en yakın eski eserlerden…

R Ö P O R T A J

Prof. Dr. Esin Kâhya:

Page 53: SAYED 61 Nisan 2013

N İ S A N 2 0 1 3 51

etmemem mümkün değil. Arapça bilen bir hekim bunu fark edemez çünkü tıp tarihini bilmiyor. Bana iyi Arapça bilen birini bula-lım size yardım etsinler diyorlar, benim so-runum dil sorunu değil, terim sorunu. Ku-lakla ilgili metinleri bir kulak burun boğaz mütehassısına verdim. Biz kulak sesleri iki frekans olarak ayırt ediyoruz, İbn-i Sina üç tane ayırt etmiş, dedi. İbn-i Sina ele aldığı konuları o kadar ayrıntılı olarak anlatmakta ki, bunu herhangi bir hekimin terminolojik olarak oturtması son derece güç.

Bunu ukalalık olsun diye söylemiyorum. Örneğin bitki çalışan arkadaşa bir bitkiyi soruyorum; bu herhalde Hindistan’da yeti-şiyor olmalı, diyor.

Siz eserin Arapçasını nereden çeviriyorsunuz?Türkiye’de benim İbn-i Sina çalıştığımı pek bilmiyorlar ama dünyada biliyorlar. Dolayı-sıyla İbn-i Sina’ ile ilgili yayınlar bana gelir. Hindistan’da bundan 4 yıl önce dünyadaki Kanun nüshalarını toplayıp, eserin muka-yeseli metnini, bilimsel adı “edisyon kritiği-ni” hazırlamışlar. Bu çalışma basıldı ve bana yolladılar. Ben bu mukayeseli Arapça met-nini kullanıyorum. Çünkü hem İstanbul’dan hem de dünyadan toparlayıp orada zaten bir çalışma yapmışlar.

Bu eseri siz Arapçadan Türkçeye çeviriyorsunuz, ikisi arasında bu farkı nasıl keşfettiniz? Osmanlıcasıyla kıyaslayarak keşfettim. To-katlı Mustafa ayrıca zaman zaman İbn-i Si-na’dan 18. yy’a gelene kadar farklı kaynak-lardan edindiği bazı bilgileri de derleyerek metnine ilave etmiş. Ancak bu bilgiler kita-bın aslında yok. Ben bunları dipnot olarak gösteriyorum. Kitabın ana metninde İbn-i Sina’yı, metin farklarını da dipnot olarak görüyorsunuz.

Çok güzel…Çok güzel ama iki iş yapıyorum. Hem metni çeviriyorum, hem mukabele ediyorum. Ça-lışmanın 1. cildini bitirip 2. cildini çevirme-ye başladığım zaman kulağıma Osmanlıca-dan Türkçeye çeviriyor diye bir dedikodu geldi. Aslında ben sadece Arapçasını çe-virmiyorum, Osmanlıcası ile arasındaki me-tin farklarını da gösteriyorum. İbn-i Sina’yı çevirmek için sadece Arapça ya da sadece tıp biliyor olmak yetmez. Zira tıp tarihini bilmeden bu metin değerlendirilemez. Örneğin ben metin farklarını söylüyorum doktor arkadaş diyor ki, hocam nereden fark ettiniz, 50 yıldır tıp metni okuyorum ve 25 tane tıp dersim var, dolayısıyla fark

R Ö P O R T A J F U N D A Ç A M Ö Z Ü

PROF. DR. ESİN KÂHYA 1964 yılında D.T.C.F.’den mezun olan Prof. Dr. Esin Kâhya 1971’de edebiyat doktoru unvanını aldı. 1977 yılında doçent, 1982 yılın-da da profesör olan Kâhya, çe-şitli üniversitelerde görev yaptı. Atatürk Kültür Merkezi üyeliği ve T.C. Kültür Bakanlığında ya-yınlar dairesinde danışmanlık yapan Kâhya, Uluslararası Tıp Tarihi Kurumu, Türk Tıp Tarihi Kurumu, Uluslararası Bilim Tari-hi Kurumu, Türk Bilim Tarihi Ku-rumu, Türk Felsefe Derneği’nin üyesidir. Hâlen Esin Kâhya’nın 30 kitabı ve 100’dan fazla ya-yımlanmış makalesi bulunmak-tadır.

İBN-İ SİNA KANUN ADLI ESERİNİN İLK CİLDİNDE TIP FELSEFESİNE DE DEĞİNİYOR. TIP NEDİR, HASTA NEDİR, SAĞLIK NEDİR, BUNLARI FELSEFİ OLARAK YORUMLUYOR. VE BURADAKİ BİLGİ DÜNYADAKİ İLK TIP FELSEFESİ BİLGİSİ.

Page 54: SAYED 61 Nisan 2013

52 N İ S A N 2 0 1 3

sistem hastalıklarını açıklamadan önce on-ların anatomik yapılarını kısaca vermekte, yani size onların yapısını hatırlatıyor. Bu-günkü bir dahiliye tıp kitabında ne görü-yorsanız o şekilde aynı sistematiği görebi-liyorsunuz. Anatomisini, ne gibi fizyolojik bozuklukları olduğunu ve hastalığın ala-metlerini, tedavisini ve kullanılan ilaçların kullanım şekil ve dozlarını veriyor.

Dördüncü cilt ise bulaşıcı hastalıkları ve-riyor. Mesela sifilis tanısının 16. yüz yılda olduğunu söylerler, ama İbn-i Sina’nın bu kitabında sifiliz tanısı ve önerilen tedaviyi bulmak mümkün. Halbuki 16. yüzyılda da sifilis yaygın olup, 16. yüzyılda tanısı ilk defa yapılmış diye kabul edilir. Eserde ayrıca deri hastalıkları, sedefle ilgili bilgiler veriliyor. Bugün hâlâ sedef hastalığının tam tedavisi yok. Cüzzamla ve cinsel münasebetle bu-laşan hastalıklarla ilgili son derece ayrıntılı bilgiler ve daha sonra da cerrahi müdaha-leler var.

Beşinci cilt reçetelerle ilgili. Terkipler… Yani birinci cildin bir yerde derlenip to-parlanmasından oluşmuş. Mesela sindirim sistemi ile ilgili reçeteler veriyor; hazırlanı-şını, dozlarını veriyor. Bir hekimin öncelikle görevi tedavidir. Dolayısıyla bugünkü ecza-cıların ilaç kitabı gibi... Örneğin hasta tansi-yon hastasıdır ve hekim bir şey önerecektir. Kafasında bir ilaç vardır ama uygun görün-mez. Tahmin ettiği başka bir ilaç vardır açar bakar kitaba… Akıl defteri diyelim.

İlk çalışırken İstanbul’daki Turhan Sultan nüshasını kullanıyordum sonra bu metni görünce; metin farklarını da gösteriyor, çok güzel dolayısıyla bununla devam ettim. Ba-sılmış sağlam bir metin.

Bize her bir cildi tek tek anlatır mısınız?Birinci cilt anatomi konusunda… Aslında yazar eserini ilkin tek cilt olarak düşündüğü için anatomiyi çok ayrıntılı olarak vermiş. Kitabın ilk 30 sayfasında tıp felsefesi var. Tıp nedir, hasta nedir, sağlık nedir, bunları felsefi olarak yorumluyor. Ve buradaki bil-gi dünyadaki ilk tıp felsefesi bilgisi… Kitap bugünkü bir anatomi kitabını açtığınızda hangi konuyla başlıyorsa o şekilde dü-zenlenmiş; dolayısıyla iskeletle başlamış. Burada son derecede ayrıntılı anatomi bil-gisi verilmekte. Bitirdiğinde de kendisi be-lirtiyor zaten. “Önce genel bir kitap olarak düşünmüştüm, ancak anatomiye o kadar çok yer ayırdım ki geri kalan kitapları ayrı ayrı ele almak zorunluluğu hasıl oldu” diyor. Ancak kısaca sağlık bilimleri ile ilgili bilgileri de paylaşıyor. Örneğin çocuk nasıl beslen-meli, nasıl terbiye edilmeli, sporun önemi, sağlıklı yaşam için neleri yiyip içmek gere-kir, gibi kısa bilgiler de içeriyor.

İkinci cilt o dönemin ilaçlarını anlatıyor. Tek tek droglardan, maddelerden oluşan bir ki-tap... Burada da İbn-i Sina’nın kafasının ne kadar sistematik olduğunu anlıyoruz. Bitki-yi önce alıyor. Nerede yetişir, nasıldır, hangi iklimde yetişmeye müsaittir, Anadolu’da mı, Hindistan’da mı, Çin’de mi yetişir gibi… Bunları görebiliyorsunuz. Ve varyetelerini söylüyor. Yani bitki bilim kısmı… Ondan sonra hastalıklara göre baş hastalıklarından başlayarak belli bir sistematik dahilinde o drogun nerelerde kullanılabileceğini belir-tiyor. Migrene iyi gelir, gribal hastalıklara iyi gelir gibi sırayla söylüyor. En son maddenin bedel diye bugünkü eczacılıkta da kullanı-lan muadillerini veriyor. Bu şekilde bir klasi-fikasyon var ama bu eserin başında çok ay-rıntılı olarak hastalık tasniflerini de veriyor.

Üçüncü cilt baş hastalıkları ile başlıyor. Baş göğüs kalp, mide, bağırsak böbrek geni-tal organlar ve kadın doğum hastalıkları hakkında bilgi verilmekte. Bu ciltte bütün vücut hastalıklarını veriyor. Yalnız her bir

İBN-İ SİNA’YI ÇEVİRMEK İÇİN

SADECE ARAPÇA YA DA SADECE TIP

BİLİYOR OLMAK YETMEZ.

İbn-i Sina’nın bu eserinin orijinali var mı?Orijinal eseri bu işte…

Peki, kendi el yazısı ile yazılmış bir belge var mı?İlk kullandığım nüshada derkenarları vardı. Kendi el yazısı olduğuna dair…

Nerede tutuluyor bu orijinaller?Süleymaniye’de. 1976-77 yıllarında Sayın Hocam Prof. Dr. Sevim Tekeli ile birlikte Os-manlı dönemindeki yazma eserleri incele-dik. Ben tıpla, daha doğrusu biyoloji ile ilgili eserleri inceledim. Sadece Süleymaniye de değil. Tabii ki Süleymaniye çok zengin bir kütüphane... 120 bin yazma eser var. En çok orada çalıştım. Oraya dünyadaki cennetim diyorum. Kültür Bakanlığı’ndan UNESCO Süleymaniye’yi koruma altına almak istiyor, bir rapor yazar mısın, dediler. Yazdım çünkü Süleymaniye’yi benim kadar tanıyan çok az insan var.

Beş cilt de orada var mı?Var tabii. Süleymaniye yazma koleksiyonu koruma altına alınırken örnek bir grup seç, dendi. Ben de İbn-i Sina’nın oradaki eserle-rini esas alarak raporumu hazırladım. Rapor UNESCO tarafından kabul edildi ve Süley-maniye koruma altına alındı.

Page 55: SAYED 61 Nisan 2013
Page 56: SAYED 61 Nisan 2013

54 N İ S A N 2 0 1 3

seddin İtaki idi. İnsan üzerinde ilk resmen diseksiyon yapan kişi Vesalius’dur. Ancak Vesalius’daki bazı hatalar İbn-i Sina’da yok. Neden? Vesalius kadavralar üzerinde çalı-şarak bir şeyler yapmaya çalışıyor ama yılda kaç tane kadavra bulabiliyor, bir ya da iki. Halbuki insan vücudunu belli bir pozisyon-da tutacak, yani dokuların kaybolmasını engelleyecek kimyasallar yok. Dolayısı ile zaten mevcut olan bilgiyi tekrar aktarıyor. Onun da bir kısmını doğru aktarmıyor. An-cak diseksiyonun eğitim ve öğretim haya-tının yanı sıra bilimsel çalışmalara yöntem olarak benimsenmesi açısından Vesalius önemli. Yani insan vücudu kutsal değildir araştırılması gerekir fikrini getirdiği için. Yoksa kitabında o kadar çok hata var ki. Örneğin göğüs kemiği bugünkü bilgimi-ze göre 3 parçadan oluşur. Klasik bilgide 7 parçadır. Bakıyorsunuz Vesalius’da da aynı. Peki, bu adam hadi iç organlarını göreme-miş, kemikleri de mi görmemiş? Kısacası diseksiyon Batıda on altıncı yüzyılda bilim-sel yöntem olarak kabul edilmiş ama he-nüz uygulamada sonuç alınamamış. Sonuç alınabilmesi için yeterince kadavra uygula-ması yapmaları gerekiyor. Yani biliyoruz ki 17. yüzyıla kadar doğru dürüst bir uygula-ma yok. Anatomik bilginin düzeltilmesi ge-rek ki klasik bilgiyi alıp rafa koyalım. Hâlbuki öyle bir şey yok. Uygulama belki var ama kadavra bulmak zor. Bizde de biliyorsunuz 1830’lu yıllardan sonra diseksiyon var. İlkin fakir ve esirler üzerinde diseksiyon yapılsın denilmiş. Herkes ayağa kalkmış fakir olmak kusur mu, diye. Bunun üzerine sadece esirler üzerinde diseksiyon yapılması karar alınmış ve tabii çok az kadavra var.

Diseksiyondan önce İbn-i Sina bu işleri yazmış ve güzel de eser çıkarmış değil mi?Bence aslında İbn-i Sina diseksiyon yapmış. Öyle bilgiler veriyor ki anatomik yapıyı açıp görmeden bu bilgileri edinmesi mümkün değil. Mesela damarlar… Damar-sinir mü-nasebeti… Klasik bilginin dışına çıkıyor. Nasıl çıkıyor?

İncelemeden veremez diyorsunuz?Tabii yani, aklın yolu bir işte... Ben söyleme-

sem de metin söylüyor. ■

Neden üç ve dördü çevirmeden beşi çevirdiniz?İkideki tüm bitki ve hayvan terimleri aklım-dayken, beşinci cilt de ilaç ve reçetelerle ilgili olduğundan iki cildi atlayarak beşi yapmayı tercih ettim.

Kanun için günümüz tıbbına en yakın eski eserlerden deniliyor, ne diyeceksiniz?Evet, İbn-i Sina çok iyi bir gözlemci, bir kere çok dikkatli… O dönemde ultrason yok, hiçbir günümüz teknik imkanları mevcut değil. Akciğer ve kalp hastalıklarından ör-nek verecek olursak günümüzde nabız ara-lıkları ve solunum düzeni ultrasonla belirle-niyor. İbn-i Sina ise soluğun kısa veya uzun olması, uzun aralıklı ve kısa aralıklı soluklar, düzensiz aralıklı olanlar gibi ayrıntılı bir şekilde gruplandırmakta. Hatta bazılarını bugünkü hekim anlamakta güçlük çeki-yor. Nedeni çok basit. Bugünkü hekim onu ayırt etmeyi kendisine iş edinmemiş. Çün-kü İbn-i Sina’nın yapmak zorunda olduğu birçok şeyi bugün alet yapıyor. Günümüz doktorları hastanın yüzüne bakmadan aletlerle, tahlillerle sonuca varıyor. İbn-i Sina’nın elinde böyle bir aleti yok. Parmak-larını, kafasını, gözlerini kullanıyor. Yani beş duyusu ile karar veriyor. Şimdiki doktor ke-mik taraması yapıyor, kemiklerini durumu-nu görüyor. Peki İbn-i Sina’ nasıl bilecek? Gözleriyle. Hastanın hareketlerini izleyerek. Gözlem çok önemli.

Sağ olsunlar hekim arkadaşlar bir ay önce bana check up yaptılar. Değerlerini göster diyorlar. Çıkarıp kağıtları uzatıyorum. On-larla şakalaştım. Siz bana bakmıyorsunuz, kağıda bakıyorsunuz, dedim. Burada görü-lüyor diyorlar. Belki alet ayrıntıyı ancak o an için belirleyebiliyor.

Avrupa’da uzun yıllar tıp fakültelerinde İbn-i Sina’nın bu eseri okutulmuş...17. yüzyılın yaklaşık 2 yarısına kadar İtalya başta olmak üzere o zaman kurulan tüm üniversitelerde okutulmuş. Bundan iyisi yok ki…

16. yüzyılda tıp alanında Batı’da önemli de-ğişmeler var. Benim doktora tezim Vesalius ve Osmanlıda yaşamış Hekim Şirvanlı Şem-

Daha önceki kitaplarınızın referansı Tokatlı Mustafa mıydı?Tokatlı Mustafa’yı ben mecburen dik-kate aldım. Bana dedikodular geliyor; ‘İşte hoca çevirmiş’, ‘Canım ne çevirecek Tokatlı Mustafa’yı almış oradan aktarmış, Osmanlıca değil mi?’ Halbuki laf aramız-da benim Arapçam Osmanlıcamdan iyidir. Çünkü ben önce Arapça sonra Os-manlıca öğrendim. Osmanlıcada Türkçe, Farsça, Arapça vardır, zaman zaman çöz-mesi zor bir dildir. Kendisine göre terkip yapısı vardır. Halbuki Arapçanın son de-rece sağlam bir gramer yapısı vardır. Fiili görüyorsunuz, faili görüyorsunuz, lügat-ta bulmanız kolay.

Page 57: SAYED 61 Nisan 2013

İSTEM TIBBI CIHAZLAR SAN. TİC. LTD. ŞTİ.

[email protected]

Tel: +90 212 272 5700Fax: +90 212 272 4243

OTOKLAVLAR HİDROJEN PEROKSİT YIKAYICI EL YIKAMA

Page 58: SAYED 61 Nisan 2013

56 N İ S A N 2 0 1 3

S E K T Ö R D E N H A B E R S U Ö Z G Ü R

Bu Robot YürümeyeMotive Ediyor

CİHAZIN FES ÖZELLİĞİ Türkiye Kamu Hastaneleri Ku-rumu Başkanı Hasan Çağıl’ın da cihaza ilgi gösterdiğini söyleyen Ziya Ekinci, “Cihaza FES, Fonksiyonel Elektriksel Simulasyonu özelliği ekledik. Yani yürüme sırasında ba-cakta seçtiğiniz 6 adet kası, yürüme ile senkronize olarak uyarabiliyoruz. Bunu doğru zamanda yaptığınız zaman kasın doğru zamanda gevşe-yip kasılmasını sağlıyorsunuz ve bu durum iyileşme süre-cini hayli hızlandırıyor. Cihaza yönelik Hasan Bey’in dikkatini çeken noktalardan biri buy-du.” dedi.

Robotik Yürüme Rehabilitasyon Cihazı

Gerçek yürümeyi simule eden bir robot as-lında… Yeni jenerasyon bir cihaz ve reha-bilitasyon anlamında dünyada en gelişmiş robot sistemi... Türkiye Distribütörlüğünü SESA’nın yaptığı Reha Technology’nin son teknoloji cihazı Robotik Yürüme Rehabilitas-yon Cihazı’nı SESA Elektronik Medikal Cihaz Müdürü Ziya Ekinci’ye sorduk.

Yürüme rehabilitasyonu hastaya ne gibi artılar katıyor?Bu yeni jenerasyon bir ürün. Yürüme rehabi-litasyonunda hiç yürüyemeyen ya da yürü-mesi bozulmuş bir hastaya, yeniden yürü-meyi öğretmek amaçlanıyor. Bunu yaparken beyne yeniden yürümeyi öğretiyorsunuz. Hastanın kaslarını kuvvetlendiriyor, dola-şımı destekliyorsunuz, sindirime de fayda sağlıyorsunuz. Hareketsiz kaldığınız zaman biliyorsunuz ki bu saydığımız fonksiyonların hepsi bozuluyor. Tabii hastanın psikolojisi ve hasta motivasyonu da önemli.

Yeni jenerasyon bir ürün dediniz, bu teknolojideki yenilikler neler?Bu sistemi diğerlerinden ayıran özellik yürü-menin koşu bandı üzerinde değil de gerçek yürüme simulasyonu ile gerçekleşiyor olma-sı. Koşu bandı ile egzersiz gerçek yürüme aktivitesine denk gelen bir yürüme paterni değildir, vücut dengesi de orada farklıdır. Burada koşu bandı kullanılmıyor, paletli sis-tem mevcut. Ayrıca vücuda giyilen bir ortez de kullanılmıyor. Vücut, bel ve dizler serbest, hastayı tabandan itiyoruz. Tutup hareket ettirmekle itmek arasında büyük fark var. Yapısından dolayı merdiven inip çıkma ve parsiyel egzersiz yaptırabiliyoruz. Bir hareke-tin sadece bir parçasını da yaptırabiliyoruz. Biliyorsunuz bazı şeyler tekrarladıkça öğreni-

liyor. Beyin kaybettiği, bozulan ya da unut-tuğu bir fonksiyonunu yeniden ve doğru bir şekilde öğreniyor.

Hangi hastalar burada egzersiz yapabiliyor?Felç geçirmiş veya omurilik yaralanması ile yürüme fonksiyonunu kaybetmiş, belden aşağısı tutmayan, paraplejik ya da hemiplejik hastaların tedavisi… Burada amaç kendi vü-cut ağırlığı ile yürüyemeyen hastayı askıyla havada tutmak sureti ile hastanın vücut ağır-lığını azaltarak yürüme egzersizi yaptırmak. Bu ağırlık oranını da istenilen ölçüde değiş-tirebiliyorsunuz, tamamen sıfırlayabiliyor ya da bir miktar ağırlık verdirebiliyorsunuz. Has-ta yürüme fonksiyonunu kazandıkça kiloyu artırarak egzersize devam ediliyor. Suyun içinde egzersiz gibi, daha az yükün altında daha fazla egzersiz yapıyorsunuz.

Rehabilitasyon çok uzun bir süreç... Tabii. Aylarca yıllarca uğraşıp ağır aksak yü-rüyen hastalar var. Ömür boyu rehabilitas-yon gören hastalar var. Bu tip sistemler bu süreci hızlandırıyor. Daha kontrollü bir eg-zersiz yaptırıyorsunuz, hastayı monitörize ediyorsunuz. Hastanın ayağına uyguladığı gücü, kas gücünü, dengesini kurabilip kura-madığını görüyorsunuz. Vücut pozisyonunu düzeltebiliyorsunuz. Dizleri içeri ya da dışarı kaçıyorsa doğru pozisyona getirebiliyorsu-nuz. Hiç yürüyemeyen hastaya yürüme hissi vererek motivasyon sağlıyorsunuz ve vücut dikey konumdayken egzersiz yapabilme ola-nağı tanıyorsunuz. Bunların hepsi öğretme-nin bir parçası… Hastaya yeniden yürümeyi

öğretiyorsunuz. ■

SESA Elektronik Medikal Cihaz Müdürü Ziya Ekinci, Fizik Tedavi Rehabilitasyon Cihazları

Ürün Müdürü Aslı Erdoğan, Reha Technology Bölge Satış Direktörü Urs Strasek, SESA Elektronik Genel

Müdür Yardımcısı Enver Batum

Page 59: SAYED 61 Nisan 2013

SİZ DE SAĞLIKTA DÖNÜŞÜMÜN BİR PARÇASI OLUN

24- 26 EKİM 2013ICCI İSTANBUL KONGRE MERKEZİ, İSTANBUL TÜRKİYE

Hastane, inşa, altyapı,yönetim, bilişim gibi

pek çok konuyu içinde barındıran Hospital Build & Infrastructure, 24-26 Ekim tarihlerinde İstanbul Kongre Merkezi’nde sektörün küresel buluşmasına ev sahipliği yapacak.

DAHA DA İDDİALIHastanelerde dönüşüm sürecinin 2016 yılına kadar tamamlanacak olması, Kamu Özel İşbirliği (PPP) yasa tasarısı ve hastanelerinen hızlı büyüyen sektörlerin başında gelmesi yabancı yatırımcıların gözünü Türkiye’ye çevirdi.

Geçtiğimiz senelerde Dubai, Hindistan, Almanya, Rusya ve Çin’de başarılı bir şekilde düzenlenen Hospital Build &Infrastructure Türkiye’ye daha da iddialı geliyor.

KAMU ÖZEL İŞBİRLİĞİ (PPP) I TASARIM ve MÜHENDİSLİKAMELİYATHANE YÖNETİMİ I GÖRÜNTÜLEME ve TANISAĞLIK HİZMETLERİ YÖNETİMİ

Avantajlı yer seçenekleri için; [email protected]

KONGRE ANA

BAŞLIKLARI

Stratejik Ortak

Page 60: SAYED 61 Nisan 2013

58 N İ S A N 2 0 1 3

U Z M A N G Ö R Ü Ş Ü

lamalarının yanında, otelcilik ve turizm sektörü de kazanç sağlamaktadır. Özellikle otelcilik hizmeti verebilen hastaneler hiz-mette ön plana çıkarak gelirlerini arttır-maktadır.

Cihazlara Yatırım ArtıyorRadyoterapi de dünya standartları haline gelen IMRT (Yoğunluk Ayarlı Radyotera-pi), IGRT (Görüntü Eşliğinde Radyoterapi), VMAT (Hacim Ayarlı Radyoterapi) ve son teknoloji olarak bilinen IG-IMRT (Görün-tü Eşliğinde Yoğunluk Ayarlı Radyoterapi) tedavi teknikleri ile radyocerrahi alanında stereotaktik radyocerrahi teknikleri en son teknolojik cihazlarla gerçekleştirilmekte-dir. İnternet çağında, hastalar her türlü bilgiye ulaşabilmekte ve tedavi teknikleri ile cihazları karşılaştırmaktadırlar. Sosyal medyanın gücünü bilen özel hastaneler sağlık turizmine verdikleri önemi arttır-makta ve kanser hastalarını yurt dışında yaptıkları reklam ve anlaşmalarla ülkemize çekmektedirler. Reklamlarında ise bünye-

Sağlık turizmi sektörü uzun yıllardan beri dünyanın önde gelen ülkelerinde uygu-lanmaktadır ve iyi bir gelir kaynağı olarak görülmektedir. Türkiye ise yakın geçmişte sağlık sektörünün ve hastaneciliğin ge-lişmesiyle birlikte içinde bulunduğumuz bölgede sağlık üssü olma noktasına gel-miştir. Gerek kamu, gerekse özel hasta-nelerin son teknoloji cihaz yatırımları ve sağlık ekibinin dünya çapında bilinen ka-litesi, bu olgunun gelişmesinde yardımcı olmuştur. Tedavilerde sunulan ekonomik fiyatlar, doğa ve tarihi güzellikleriyle ül-kemiz her geçen yıl bu sektörde liderliğe yaklaşmaktadır.

Turizm Sektörü de KazanacakTüm hastalıkların tedavisi bir yana, kanser tedavisi düşünüldüğünde kemoterapi ve radyoterapi sağlık turizmi alanında önemli rol oynamaktadır. Radyoterapi tedavisinde hastalar ve yakınları bir aya yakın bir süre boyunca ülkemizde konaklamaktadır. Bu süre içerisinde hastanelerin ek gelir sağ-

Kanser Tedavisi Sağlık Turizminde Önemli Rol OynuyorKemoterapi ve Radyoterapi Sağlık Turizmi Alanında Önemli

T U N Ç KO Ş C A Ğ I ZMEDİTEL RADYOTERAPİ ÜRÜN MÜDÜRÜ

yazı,

SOSYAL MEDYANIN GÜCÜNÜ BİLEN ÖZEL

HASTANELER KANSER HASTALARINI

YURT DIŞINDA YAPTIKLARI REKLAM VE ANLAŞMALARLA

ÜLKEMİZE ÇEKMEKTEDİRLER.

Page 61: SAYED 61 Nisan 2013

N İ S A N 2 0 1 3 59

lerinde uyguladıkları tedavi tekniklerini ve kullanılan radyoterapi/cerrahi cihazlarını ön plana çıkarmaktadırlar. IG-IMRT teda-visinin helikal olarak uygulandığı Tomot-herapy ve benzeri cihazlar özellikle hasta ve hasta yakınları tarafından rağbet gör-mekte olup, yurt dışındaki merkezlerin bu cihazlara olan yatırımlarını arttırdıkları gö-rülmektedir. Ülkemizde ise her geçen gün bu tip cihazların sayısı artmakta ve yapılan reklamlarla yurt dışında bilinen tedavilerin ülkemizde de uygulandığı gösterilmekte-dir.

Tatil İçinde TedaviYurt dışından gelen bir kanser hastası mu-ayene olmaya geldiğinde hastaneye gelir getirmeye başlamaktadır. Ardından yapı-lan tetkikler ve tedavi planının çıkartılma-sıyla birlikte hastaneye ne kadarlık bir gelir sağlayacağı belli olmaktadır. Ancak hasta-neler ek gelir sağlayabilmek amaçlı veya hizmette fark yaratmak olarak; hastaya ve refakatçisine ulaşım, konaklama, turistik turlar gibi imkanlar sağlamaktadır. Tedavi bitiminde ise hasta bir aylık tatil sürecinde tedavi görmüş duygusuyla ülkemizden ayrılmaktadır.

Kalitemizi DuyurmalıyızAmacımız ise bu tarz paket programların, teknolojik yeniliklerin uygulanmasının ve sağlık kadromuzun kalitesini çevre ülkele-re sosyal medya aracılığıyla, direk reklam-larla ve viral yolla duyurmak ve sektörün canlanmasını sağlamaktır. ■

TEDAVİLERDE SUNULAN EKONOMİK FİYATLAR, DOĞA VE TARİHİ GÜZELLİKLERİYLE ÜLKEMİZ HER GEÇEN YIL BU SEKTÖRDE LİDERLİĞE YAKLAŞMAKTADIR.

N İ S A N 2 0 1 3 59

Page 62: SAYED 61 Nisan 2013

60 N İ S A N 2 0 1 3

Dünyanın sayılı koter üreticilerinden biri olan Erbe, Türkiye’ye İstem kalitesi ile girdi. Merkezi Almanya’da bulunan Erbe, Avrupa ve Amerika’daki şubeleri ile büyüyen ba-şarısını şimdi İstem Tıbbi Cihazlar ile ger-çekleştirdiği iş birliği ile Türkiye’ye taşımayı hedefliyor.

1847’den beri dünyanın sayılı koter üreti-cilerinden biri olarak faaliyetlerini sürdü-ren Erbe, tüm tıbbi branşlar ve bireysel ihtiyaçlar için en iyi sistemleri geliştirmeyi amaçlıyor. Hizmet verdiği tüm alanlardaki ürünlerine uygun, farklı özelliklere sahip aksesuar ve enstrümanlarıyla doktor ve hasta ihtiyaçları karşılayan firma, müşteri-lerine Elektrocerrahi, damar mühürleme, Argon plazma koagülasyon, Kryo cerrahi ve Waterjet cerrahi alanlarında son tek-noloji, güncellenebilir cihazlarıyla hizmet sunuyor.

İnteraktif ve Güvenli Kullanım Erbe’nin Elektrocerrahi VIO serisi, 50C, 100C, 200S, 200D, 300S ve 300D olmak üzere 6 farklı ünite ve modüle sahip. 50 Watt’tan 300 Watt’a kadar kesme, koagü-lasyon, hemostas ve devitalizasyon işlem-leri yapan koter cihaz seçenekleri sunan Erbe, VIO serisi elektrocerrahide yüksek frekansta hızlı, güvenli, hassas kullanıma uygun olup aynı zamanda makul fiyat se-çenekleriyle hizmet veriyor.

Ayrıca firma, güvenli bir operasyon ve doktor-hasta memnuniyeti için otomatik dozaj ayar seçeneği, değişik soket modül-leri, çeşitli tıbbi branşlara özgü upgrade özellikleri, el kumandası ve ayak pedalı ile

kontrol edilebilme seçeneklerini bir araya getirmiş.

Cerrahide Çığır Açan Yöntem Argon Plazma ile Koagülasyon (APC)ERBE APC cihazları VIO serisiyle uyumlu olup koagülasyon işlemini iyonize Argon gazı ile gerçekleştiriyor. Koagülasyon te-massız olduğundan enstrümanın hastaya yapışma riskini ortadan kaldırıyor. APC’nin sınırlı penetrasyon derinliğiyle homojen yüzey koagülasyonu ve etkili hemostas mümkün. Cihaz gastroentroloji, endosko-pi, bronkoskopi, KBB, laparoskopi ve açık cerrahi işlemlerde kullanılmak üzere Erbe tarafından geliştirilmiş. ■

S E K T Ö R D E N H A B E R S U Ö Z G Ü R

Erbe Gücünü İstem’le Birleştirdi

GENEL CERRAHİ, GASTROENTROLOJİ,

DERMATOLOJİ, JİNEKOLOJİ VE ÜROLOJİ GİBİ

ÖNEMLİ CERRAHİ UYGULAMALARDA

GÜVENİLİR MARKA.

GENİŞ ÜRÜN PORTFÖYÜKonularında dünya lider firmalarını ürünlerinin Türkiye’deki satış ve tek-nik servis etkinliklerini 15 yılı aşkın süredir başarıyla yürüten İstem Tıb-bi Cihazlar, tıbbi alanlarda ihtiyaçları karşılayacak geniş bir ürün portfö-yüne sahip.

Elektrocerrahi, Damar Mühürleme, Argon Plazma Koagülasyon, Kryo Cerrahi ve Waterjet Cerrahi Alanlarında Son Teknoloji…

Page 63: SAYED 61 Nisan 2013

SIE_essenza_235x305mm_5mm_tazefikir_C.indd 1 10.04.2013 14:55

Page 64: SAYED 61 Nisan 2013

62 N İ S A N 2 0 1 3

HİTİTYA: MADALYONUN SIRRIA. Cengiz Deveci ile Ulaş Cihan Şimşek’in yönettiği ve Emir Berke Zincidi, Egemen Zincidi, Nehir Çağla ile Gürkan Uygun’un oynadığı Hititya:MadalyonunSırrı, vizyona çıktı.

Anadolu topraklarında geçen Hititya mitolojisinden yola çıkılarak anlatılan hikâyede arkeolog bir babanın ve özel güçlere sahip bir annenin çocukları olan Alaz, Yaman ve Nehir’in, paralel bir evren olan Hititya ülkesine geçerek özel güçlere sahip olmaları ve annelerine kavuşmak için kötülükler dünyasının efendisiyle savaşmaları anlatılıyor.

TIMOTHY GREEN’İN SIRADIŞI YAŞAMIPeter Hedges’in yönettiği ve Jennifer Garner, Joel Edgerton, Ron Livingston ile Dianne Wiest’in oynadığı Timothy Green’in Sıradışı Yaşamı vizyona çıktı.

Bir aile kurmak için sabırsızlanan Green çifti, çocuklarının nasıl olacağını hayal etmektedir. Küçük Timothy fırtınalı bir gecede kapılarında belirdiğinde Green çifti ve yaşadıkları ufak Stanleyville kasabası umulmadık şeylerin bazen hayattaki en büyük hediyeleri getirdiğini öğrenir.

SEFİLLERTom Hooper’ın yönettiği ve Hugh Jackman, Russell Crowe, Anne Hathaway ile Eddie Redmayne’ın oynadığı Sefiller vizyona çıktı.

19. yüzyıl Fransa’sında geçen film, karşılıksız aşk, tutku, fedakârlık ve kefaret hikâyesi. Jackman, şartlı tahliye kurallarını ihlâl etmesinin ardından acımasız polis Javert tarafından onlarca yıldır aranan eski hükümlü Jean Valjean karakterini canlandırıyor. Valjean, fabrika işçisi Fantine’in küçük kızıyla ilgilenmeyi kabul edince hayatları sonsuza dek değişiyor.

S İ N E M A

KELEBEĞİN RÜYASIYılmaz Erdoğan’ın yönettiği ve Kıvanç Tatlıtuğ, Belçim Bilgin, Mert Fırat ile Yılmaz Erdoğan’ın oynadığı Kelebeğin Rüyası, vizyona çıktı.

1941 yılının Türkiyesini, İkinci Dünya Savaşı dönemi ve mükellefiyet günlerini yansıtan film, iki genç şairin hayatla ama en çok da aşkla olan mücadelesini anlatıyor. Yılmaz Erdoğan’ın, “Aşk en güzel bahanesidir şiirin” dediği filmde aşkın da, şiirin de hayatın da başrolünü üstleniyor ve film, şairlerin altın çağı olan yıllarda, İkinci Dünya Savaşı’nın gölgesinde adım adım gelişen bir aşkı anlatıyor.

Page 65: SAYED 61 Nisan 2013
Page 66: SAYED 61 Nisan 2013

64 N İ S A N 2 0 1 3

SOĞUK TAHTBirbirine bağlı yirmi öyküden oluşan bir salkım üzüm; Soğuk Taht. Ülke ülke gezen bir kralın başka krallarda kendini görmek isterken, dünyanın bir oyun ve oyalanma yeri olduğunu dehşetle fark edişi…

Bu kralın tacı, tahtı, atı ve arabası yok. Bir defteri var ancak dedelerinden kendisine miras kalan. Ayrıldığı her şehirden sonra not düştüğü bir defter… İnsanın kendini tanıma macerasını hiçbir yazar bu kadar yalın ve çarpıcı anlatmadı.

Yazar: Naime ErkovanSayfa sayısı: 127Yayınevi: Şule Yayınları

UMUT IŞIĞIMBir adamın hafızasını yeniden kazanmaya çalışırken karısının ihanetiyle yüzleşmek zorunda kalmasına dair gürültücü ve keskin hikâyesini anlatıyor. Matthew Quick bizi Pat’in zihninde dolaştırıyor, hünerli kalemiyle bize onun sevimli olduğu kadar çarpık bakış açısıyla bambaşka bir dünya gösteriyor. Bu dokunaklı ve eğlenceli roman, depresyon ve aşka çok farklı bir gözle bakmanızı sağlayacak.

Yazar: Matthew Quick Sayfa Sayısı: 344Yayınevi: Feniks Kitap

AŞKIN YASASI ŞİDDETİN YASASIAşkın yasası şiddetin yasası Leo N. Tolstoy İsevi öğretiyi insanlık için bir kurtuluş olarak gören Tolstoy, Birinci Dünya Savaşı arifesinde kaleme aldığı bu kitapta, bu öğretiye yüz çevirmiş ulusların “şiddet” eğilimlerinin bir analizini yapmakta. “İnsan hayatının en yüce sabit yasası” olarak nitelendirdiği “aşk”tan uzaklaşıldığında cinayetlerin, katliamların nasıl hızla çoğaldığını; düşmanlık, tahammülsüzlük gibi insanlara artık “sıradan” gelen alışkanlıkların ne gibi facialara neden olabileceğini anlatıyor.

Yazar: Lev Nikolayeviç TolstoySayfa Sayısı: 95Yayınevi: Dedalus

K İ T A P

NAR AĞACIİki büyük savaşın savurup yeniden şekillendirdiği hayatlar, muhaceret, mücadele, kader, farklı inançların aktığı ortak zemin, üç ülke ve üç sevda Nazan Bekiroğlu’nun mürekkebi aşk olan kaleminde buluştu. “Nar Ağacı” hayal kadar zengin, roman kadar güzel, tarih kadar gerçek bir hikâye… İncelikle işlenmiş karakterleri, son derece zengin detayları ve dönemi anlatmadaki maharetiyle okuyanı çarpacak ve yıllarca unutulmayacak bir kitap.

Yazar: Nazan BekiroğluSayfa Sayısı: 536Yayınevi: Timaş Basım

Page 67: SAYED 61 Nisan 2013

N İ S A N 2 0 1 3 65

H A Y A T I N İ Ç İ N D E NY A Z I G Ö K H A N Ü M İ T L A L E L İ

Adam bir süre düşündü. Sonunda en kolay yolu buldu. Oğlunun hiç aksatmadan tut-tuğu günlüğünde arkadaşlarına ait ipucu olmalıydı. Eşi istemese de ona kulak asmadı ve çocuğun günlüğünü okumaya başladı. Oğlu en son sayfada “Bu gece kötü bir rüya gördüm!” yazmıştı; “Atölyede çalışırken ba-bamı elektrik çarpıyordu. Allah’ım onu koru! Ben elimden geleni yapacağım!”

Çocuklarımız… İş, güç derken ihmal ettiği-miz, ne zaman büyüdüklerini fark edemedi-ğimiz can parelerimiz. Biz ebeveynler, onları korumak adına neler yaptığımızı düşünür-ken, yaşları ne olursa olsun onların bizim için hangi duygu ve düşüncelerle hareket ettiklerini biliyor muyuz acaba?

Yukarıdaki hikaye güzel bir örnek. Biz onları ne kadar çok seviyor ve değer veriyorsak, onlarda aynı şekilde bizler için kafa yoru-yorlar.

İnsanoğlu doğuyor, bebeklik, çocukluk der-ken kendisi çocuk sahibi oluyor. Kendini yetiştirenler sonbahar yaprakları gibi haya-ta veda ediyorlar. Düzen bu şekilde işliyor. Yaradan her şeyi düşünmüş. Bebek olarak geldik, duygusal ve fiziksel olarak bebekle-şerek hayata veda ediyoruz.

Bizlere düşen, hayatın her evresinde sev-mek, değer vermek. Gün geliyor, çok şey verdim dediklerinizin, sizin için yaptıklarını görünce şaşırıyorsunuz.

Çocuklarımızı, eşimizi, anne babamızı, ailemizi, dostlarımızı sevelim. Onlar, sevgi ve iyilik anlamında her şeyi hak ediyorlar. Hak ettikleri sevgiyi onlardan esirgemeyelim. Unutmayalım ki, verdikçe çoğalan tek şey sevgidir.

Genç adam evinin alt katında marangozluk yapıyordu. Kapı ve pencere konusunda uz-mandı. Fakat plastik pencereler yaygınlaşın-ca ahşaba rağbet azaldı. Bu yüzden işleri iyi gitmiyordu. Üstelik çocukları büyümüş, biri hariç diğerleri okula başlamıştı. Masrafları artınca yanındaki kalfasına yol verdi. İşe bi-raz daha erken koyulur, yardımcıya ayırdığı parayı çocukların harçlığına katardı.

Adam bir gün çalışırken elektrik kesildi ve uzun süre beklediği halde gelmedi. Aksi gibi, o akşamüzeri teslim etmesi gereken birkaç pencere vardı. Boş kalmayı sevmez-di. Planyayı yağladı, taşları süpürdü. Biraz dinlenmek için eve çıkarken sigortaya göz attı. Eğer yanılmıyorsa bu iş normal değildi. Biri gelip sigortayı kapatmış olmalıydı. Şal-teri kaldırınca atölye aydınlandı. Tahminleri doğru çıkmıştı ama bu işe bir anlam vere-miyordu. Şaka dese, böyle bir şaka yapıl-mazdı. Kendisini kıskanacak düşmanı da yoktu.

İşe koyulduğunda yine aynı şey oldu. Ama bu sefer suçluyu görmüştü. Oğlu evden atölyeye bağlanan merdiveni sessizce in-miş ve sigortayı kapattığı sırada babası-nı karşısında bulmuştu. Adam 10 yaşına gelmiş çocuğun böyle bir haylazlığını af-fedemezdi. Bütün günü onun yüzünden mahvolmuştu. Bir kere yapmış olsa ses çı-kartmazdı. Ama tekrarlaması, hangi yönden bakılırsa bakılsın büyük hataydı.

Saçlarından yakalayıp sıkı bir tokat attı. Her şey onun iyiliği içindi. Belki attığı tokat ser-seri olmasını engellerdi. Adam oğlunun gözyaşlarını görmezden geldi ve eve çıktık-tan sonra eşine dert yanarak “Bu çocuğun okulda kimlerle düşüp kalktığını bilmemiz lazım!” dedi. “Eğer serbest bırakırsak başımı-za büyük dertler açacak!”

Verdikçe ÇoğalanTek Şey Sevgidir

> [email protected]> twitter@gullaleli

N İ S A N 2 0 1 3 65

Page 68: SAYED 61 Nisan 2013

66 N İ S A N 2 0 1 3

Kadın Kahraman Hikayelerinde Rol Almak İstiyorum66 N İ S A N 2 0 1 3

Ayça Varlıer

Page 69: SAYED 61 Nisan 2013

N İ S A N 2 0 1 3 67

Son olarak rol aldığı Taş Mektep isimli sinema filmi ve Elif adlı müzik albümü ile iki farklı kulvarda hayranları ile buluşan Ayça Varlıer’in en büyük isteklerinden biri, kahraman Türk kadınlarının anlatıldığı yeni projelerde yer almak. SAYED Dergisi için sağlıklı yaşam sırrını paylaşan Varlıer’in bu konudaki en büyük korkusu ise dişçi koltuğu.

Amerika’da müzikal tiyatro üzerine eğitim aldınız. Şu an ise oyunculuğun yanı sıra bir de albüm çıkardınız. İkisi arasındaki fark nedir?Eğitimim müzikal tiyatro üzerine olduğu için hem oyunculuğu hem şarkıcılığı profesyonel anlamda icra etmem doğamın gereği. İkisinin arasında benim için açıkçası çok büyük bir fark yok. Hayatım boyun-ca hep ikisini bir arada tutmanın formüllerini buldum ve muhakkak performans edebileceğim plat-formlarda yer aldım. Oyunculuğum şarkıcılığımı, şarkıcılığım da oyuncu-luğumu besliyor.

Aslında ilk olarak Fahir Atakoğlu’nun solistliğini yaptınız, renkli cama geçiş nasıl oldu?Türkiye’ye ilk geldiğimde Fahir Ata-koğlu ile çalışmak hem bana uğur getirdi hem de şarkıcılık kariyerime çok büyük bir adım atmış oldum. O dönem Mehmet Teoman ile kabare çalışmalarımız vardı. Yapımcı bir ar-kadaşım beni seyretti ve Abdullah Oğuz’un ajans menajerlik şirketiyle çalışmama ön ayak oldu. “Karım ve Annem” ile başlayan televizyon dizi-sindeki oyunculuk tecrübem ileriki yıllarda çok daha iyi projelerde yer almamı sağladı.

Şu an hem Taş Mektep isimli sinema filmi hem de Elif isimli solo albümünüzle adınızdan söz ettiriyorsunuz, hangisi daha fazla ilgi görüyor?Taş Mektep filmi tüm imkansızlık-lara rağmen bence kendini ispatla-mış bir film oldu. Halen yazılı basın organlarında ilanımız olmamasına ve vizyonda olduğu sinema/seans sayısının az olmasına rağmen filmi-miz seyircisiyle buluşmaya devam etmekte. Milli Eğitim Bakanlığı tüm öğrencilerin bu filmi seyretmeleri için tavsiyede bulunduğu bir genel-ge yayımladı. Taş Mektep filmi bir ekip işi ve içinde bulunduğum için gurur ve mutluluk duyduğum bir proje.

Elif albümü de dinlendikçe ve za-man içinde kendi kitlesini bulaca-ğını inandığım, başından sonunda kadar her şeyiyle sahiplendiğim projem. Gerek sosyal medyada ge-rek çevrede olsun dinleyicilerin tep-kileri çok olumlu. Butik ve alternatif bir albüm olduğu için kendini gös-termesi bence biraz zaman alabilir, ama gelen yorumlar beni, müzisyen arkadaşlarımı ve yapımcı şirketim TMC’yi çok mutlu ediyor.

Yeni dizi-sinema projeleriniz var mı?Şimdilik yok ama projeler hakkında görüşmelerim var.

Bugüne kadar özel bir sağlık sorunu yaşadınız mı? Çok şükür ki bugüne kadar özel bir sağlık sorunu yaşamadım.

Çok sık hastalanır mısınız?Hayır, hastalanmam. Kendime iyi bakmaya gayret ederim, öncelikle ruh sağlığım çok önemlidir. Özellik-le sevdiğim işi yaptığım için.

Çok sık doktora gider misiniz? Doktorlarla aranız nasıldır?Senelik kontrollerime giderim. Ge-

çen senelerde dişlerimle ilgili ufak tefek problemlerim oldu. Geciktir-diğim ve dişçiden korktuğum için ağrılarım ve sorunlarım arttı. Ama artık her sene muhakkak hem genel check up hem de diş kontrollerimi yaptırıyorum. Diş sağlığıma dikkat etmezsem ileride kalbime kadar sıç-rayan iltihaplanmalar olabileceğinin farkındayım.

Sağlığınızı korumak adına nelere dikkat ediyorsunuz?İyi besleniyorum, spor yapıyorum, sevdiğim insanlarla görüşüyorum. Hayatın güzelliklerini yaşamak, mü-zikte ve oyunculukta üretkenliğimi devam ettirmek hem bedenimi hem ruhumu besliyor. Bu şekilde kaliteli bir yaşam tarzı ile her türlü sağlığımı koruduğuma inanıyorum.

Gümüş dizisinde Kıvanç Tatlıtuğ ile tanıştınız, sizce o dönem nasıl bir oyuncuydu, ondaki bu ilerlemeyi neye bağlıyorsunuz?Kıvanç çok yetenekli ve zeki bir oyuncu. Daha o günlerde belliydi onun dünya çapında bir oyuncu olacağı.

Yola sesinizle mi, oyunculuğunuzla mı devam edeceksiniz?Sizce?

Oyunculuk anlamında sizi nasıl bir rol gerçek bir tatmine ulaştırır ya da oynamak istediğiniz bir tipleme var mı?Gelen projelere baktığımda ilk ola-rak rol beni etkiler. Bundan sonra kadın kahraman hikayelerinde rol almak istiyorum. İstiklal Savaşı’nda hikayelerinin senaryoya dökülme-si gerektiğine şiddetle inandığım birçok kadın kahramanlarımız var. Domaniçli Habibe, Fatma Seher Ha-nım, Halide Edip gibi kadınlarımız bir kaç tanesi… ■

N İ S A N 2 0 1 3 67

R Ö P O R TA J Y A S E M İ N T O P O Ğ L U

Page 70: SAYED 61 Nisan 2013
Page 71: SAYED 61 Nisan 2013
Page 72: SAYED 61 Nisan 2013

1. ULUSLARARASITÜRKİYE SAĞLIK MEZUNLARIKURULTAYI13-17 HAZİRAN 2013, İSTANBUL

1. ULUSLARARASI TÜRKİYE SAĞLIK M

EZUNLARI KURULTAYI

1ST IN

TERN

ATIO

NAL T

URKEY MEDICAL ALUMNI CONGRESS

www.turk iyesagl ikmezunlar i .o rgwww. turkeymedicala lumni .org

İşbi

rliği

ve

katk

ılarıy

la

“Türkiye'de okumuş, 3 bin 500 civarında yabancı hekim ve sağlık çalışanlarının Türkiye'de bir kurultay çatısı altında tekrar bir araya

getirilmelerini doğrusu son derece önemli ve anlamlı buluyorum; son derece heyecan verici bulduğumu ifade etmek istiyorum. Türkiye'de okumuş, şu anda kendi memleketlerinde mesleklerini icra eden, saygın bir konumda

bulunan mezunlarla irtibatın ve muhabbetin güçlendirilmesi inanıyorum ki Türkiye'nin tanıtımına çok büyük katkılar sağlayacaktır.”