70
SAGLIK YÖNETIMI ve EGITIMI DERGISI YIL:6 SAYI:60 MART 2013 UZM. DR. MEHMET MÜEZZİNOĞLU: BAŞARININ SIRRI İKİ KELİME SAMİMİYET ve GAYRET PROF. DR. NİHAT TOSUN Çıta Her Zaman Bir Adım Yukarıda PROF. DR. NECDET ÜNÜVAR Sağlık Hizmetlerinde Paradigma Değişiyor DR. ERCAN ŞİMŞEK Yerli Tıbbi Cihaz Üreticilerinin Eli Güçleniyor

SAYED Sayı:60

Embed Size (px)

DESCRIPTION

SAYED Sayı:60

Citation preview

Page 1: SAYED Sayı:60

SAGLIK YÖNET IMI ve EGI T IMI DERGISI

Y IL:6 SAY I:60 M A RT 2013

UZM. DR. MEHMET MÜEZZİNOĞLU:

BAŞARININ SIRRI İKİ KELİMESAMİMİYET ve GAYRET

PROF. DR. NİHAT TOSUNÇıta Her Zaman Bir Adım YukarıdaPROF. DR. NECDET ÜNÜVAR

Sağlık Hizmetlerinde Paradigma DeğişiyorDR. ERCAN ŞİMŞEK

Yerli Tıbbi Cihaz Üreticilerinin Eli Güçleniyor

Page 2: SAYED Sayı:60
Page 3: SAYED Sayı:60
Page 4: SAYED Sayı:60

ECS Qbloc

Ameliyathane

Preoperatif, İntraoperatif ve Postoperatif Süreçlerin

Plânlama ve OptimizasyonuCerrahi Prosedürlerin Otomasyonu

Gelişmiş Oda, Ekip, Malzeme ve Zaman Plânlaması

İş Akışı TakibiOda ve Zaman OptimizasyonuHBYS ve HL7 Entegrasyonları

Kalite KontrolMalzeme Kontrolü

Otomatik Form ve Raporlarİstatistik ve Kalite EndikatörleriYönetim Karar Destek Tabloları

Anestezi

Biyomedikal Cihaz BağlantısıEşzamanlı Biyomedikal Veri Kaydı

Preanestezi, İntraoperatif ve Postoperatif Süreç Yönetimi

Eşzamanlı Ameliyat GözlemiHasta Sıvı Dengesi Hesaplamaları

Hasta Güvenliği KontrolleriOtomatik Form ve Raporlar

İş Akışı Takibiİlaç Yönetimi

HBYS ve HL7 Entegrasyonlarıİstatistik ve Kalite Endikatörleri

Anestezi ProtokolleriSkorlar

Eşzamanlı Hasta GözlemBBiyomedikal Cihaz Bağlantısı

Eşzamanlı Biyomedikal Veri KaydıHBYS ve HL7 Entegrasyonları

Tedavi Plânları YönetimiKVC- Neonatal - Koroner - Erişkin

SkorlarNazokomiyal Enfeksiyon Takibi

Ventilation YönetimiHemodiafiltrations

İstatistik ve Kalite EndikatörleriDiet Plânları

Yönetim Karar Destek Tabloları

Yoğun Bakım

Ameliyathane ve Yoğun Bakımiçin

Kalite + PerformansYazılımları

Bağdat Caddesi No 190Kamran Apt. Kat 4Fenerbahçe-Kadıköy34726 Istanbul

+90 216 385 11 60 +90 216 385 18 98 [email protected] www.evolucare.com.tr

Tıbbi Yazılım ve Donanım Sistemleri

Anestezi bölümleri için preanestezi, intraoperatif ve postoperatif anestezi

dosyalarının yönetimi.

Yoğun bakım ve reanimasyon üniteleri için tüm hasta süreçlerinin

izlemi ve bölümlerin yönetimi

Cerrahi ekipler için tasarlanmış ameliyathane yönetim, planlama ve

organizasyonu.

ECS Opesim ECS Reassist

Kalite+

Performans

KonforluÇalışma

KağıtsızOrtam

KaynakPlânlamaEntegre

İzlenebilir

Page 5: SAYED Sayı:60

ECS Qbloc

Ameliyathane

Preoperatif, İntraoperatif ve Postoperatif Süreçlerin

Plânlama ve OptimizasyonuCerrahi Prosedürlerin Otomasyonu

Gelişmiş Oda, Ekip, Malzeme ve Zaman Plânlaması

İş Akışı TakibiOda ve Zaman OptimizasyonuHBYS ve HL7 Entegrasyonları

Kalite KontrolMalzeme Kontrolü

Otomatik Form ve Raporlarİstatistik ve Kalite EndikatörleriYönetim Karar Destek Tabloları

Anestezi

Biyomedikal Cihaz BağlantısıEşzamanlı Biyomedikal Veri Kaydı

Preanestezi, İntraoperatif ve Postoperatif Süreç Yönetimi

Eşzamanlı Ameliyat GözlemiHasta Sıvı Dengesi Hesaplamaları

Hasta Güvenliği KontrolleriOtomatik Form ve Raporlar

İş Akışı Takibiİlaç Yönetimi

HBYS ve HL7 Entegrasyonlarıİstatistik ve Kalite Endikatörleri

Anestezi ProtokolleriSkorlar

Eşzamanlı Hasta GözlemBBiyomedikal Cihaz Bağlantısı

Eşzamanlı Biyomedikal Veri KaydıHBYS ve HL7 Entegrasyonları

Tedavi Plânları YönetimiKVC- Neonatal - Koroner - Erişkin

SkorlarNazokomiyal Enfeksiyon Takibi

Ventilation YönetimiHemodiafiltrations

İstatistik ve Kalite EndikatörleriDiet Plânları

Yönetim Karar Destek Tabloları

Yoğun Bakım

Ameliyathane ve Yoğun Bakımiçin

Kalite + PerformansYazılımları

Bağdat Caddesi No 190Kamran Apt. Kat 4Fenerbahçe-Kadıköy34726 Istanbul

+90 216 385 11 60 +90 216 385 18 98 [email protected] www.evolucare.com.tr

Tıbbi Yazılım ve Donanım Sistemleri

Anestezi bölümleri için preanestezi, intraoperatif ve postoperatif anestezi

dosyalarının yönetimi.

Yoğun bakım ve reanimasyon üniteleri için tüm hasta süreçlerinin

izlemi ve bölümlerin yönetimi

Cerrahi ekipler için tasarlanmış ameliyathane yönetim, planlama ve

organizasyonu.

ECS Opesim ECS Reassist

Kalite+

Performans

KonforluÇalışma

KağıtsızOrtam

KaynakPlânlamaEntegre

İzlenebilir

Page 6: SAYED Sayı:60
Page 7: SAYED Sayı:60

M A R T 2 0 1 3 3

YIL 6 • SAYI 60 • MART 2013www.sayeddergisi.org

YÖNETİM

SahibiFEYZULLAH AKBEN

Genel Yayın YönetmeniFUNDA ÇAMÖZÜ

[email protected]

Sorumlu Yazı İşleri MüdürüSARE KUŞ

[email protected]

EditörSU ÖZGÜR

Yazı İşleriSERRA KUL - ÖMER DURAK

AYŞE YILMAZTÜRK

Grafik TasarımBİLAL AKGÜL

Fotoğraf EditörüAHMET FERHAT AKBEN

ReklamAHMET ERSOY

[email protected]

Abone ve DağıtımSONGÜL KARADENİ[email protected]

Halkla İlişkilerYASEMİN KERİMİ

Yapım

Yönetim AdresiKore Şehitleri Cad. Yonca Apt. A Blok No: 1/5

Zincirlikuyu - Şişli / İSTANBULTel: (0212) 272 61 06 Faks: (0212) 272 61 07

[email protected]

BaskıŞAN OFSET

Cendere Yolu No:23 Ayazağa / İSTANBULTel: (0212) 289 24 24

Yayın TürüYaygın Süreli Yayın

SAYED dergisi sağlık yöneticilerine ve eğitimcilerine ücretsiz dağıtılır. Para ile satılmaz.

Yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarına aittir. Reklamların sorumluluğu ise reklam verene aittir.

Dergide yayınlanan yazı ve resimler kaynak gösterilmek suretiyle iktibas edilebilir.

SAGLIK YÖNET IMI ve EGI T IMI DERGISI

MERHABA...

Değişim ve dönüşüm çağımızın olmazsa olmazı haline geldi. Yeni alışkanlık, yeni teknolojiler, yeni fikirler değişimi zorunlu kılıyor ve bu gerçeği kabul etmeyenler bir adım geride kalıyor. Değişime ayak uydurmaya çalışanlar ise geleceği öngörmek ve geleceğin gerekleri-ne şimdiden hazırlanmak zorunlu-luğu ile planlar yapmakta.

Sağlık Bakanlığı Sağlıkta Dönüşüm Programı ile on bir yılda çok bü-yük başarılara imza attı. Geleceğe öngören çalışmaları ise devam et-mekte. Bu başarıları SAYED Dergisi olarak her ay sizlere ayrıntılı bir şe-kilde sunduk. Kamu Hastane Birlik-leri’nin de Sağlık Bakanlığı’nın imza attığı başarılar hanesine katılması dileğiyle Mart sayımızı hazırladık.

SAYED-Sağlıkta Yeniden Yapılan-

manın Erken Dönem Değerlen-dirmesi Sempozyumu’na katılan Sağlık Bakanı Dr. Mehmet Müez-zinoğlu’nun konuşmasını sizinle paylaştık. Prof. Dr. Nihat Tosun ise on bir yılı gözden geçirdi. Trakya’da Kamu Hastane Birlikleri Genel Sekreterleri’ne ilk deneyimlerini sorduk. SAYED Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Nurullah Zengin’in Derneğin gelecek hedeflerinin bil-gisini ve şubat ayında gerçekleşen SAYED Sempozyumu’na ilişkin de-ğerlendirmelerini aldık.

Mart sayımızda ilginizi çekecek röportajlara yer verdik. Ünlü ko-nuğumuz ise oyuncu Lale Mansur. Kendisiyle oyunculuk geçmişini ve anılarını konuştuk.

Zevkle okuyacağınız bir sayı olma-nız dileğiyle…

S A R E K U Ş

Page 8: SAYED Sayı:60

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

tip bayrami 23.5x30.5.ai 1 07.03.2013 18:14

Page 9: SAYED Sayı:60

M A R T 2 0 1 3 5

BAŞKANDAN

Saygıdeğer SAYED Okurları

Günümüzün en önemli dinamiklerinden birisi de değişim ve süreklilik. Bireysel sağlık, ülke sağlığı der-ken, globalleşmenin de etkisiyle sınırları hızla kay-bolan ve saydamlaşan dünyamızda küresel sağlığın önemi giderek artmakta. Bu amaçla değişime ayak uyduramayan, uydurduğu halde sürekliliğini sağla-yamayan yapıların istenilen hedeflere erişmesi zor görünüyor.

Doksanıncı yılını yaşayan ve her alanda gerçekleş-tirdiği atılımlarla bölgesinde ve dünyada belirleyici güç haline gelen Türkiye, alanında tecrübeli ve uz-man işbirliği kadrosuyla sağlıkta büyük bir atılım gerçekleştirmiştir. Geride bıraktığımız on bir yılda elde edilen başarılarla yetinmek yerinde saymaktır. Kasım 2011’de yeniden dizayn edilen kamu sağlık sisteminin en önemli bileşeni Türkiye Kamu Hasta-neleri Kurumu’dur.

Hastaneler, insanımızın sağlık ihtiyaçlarını karşıla-mak üzere başvurdukları sağlık kurumlarının başın-da gelmektedir. Hastanelerimizdeki sağlık, otelcilik ve diğer hizmetlerdeki memnuniyet katsayısı, sağ-lıkta dönüşümün değişim ve sürekliliği açısından yol gösterici olmakla beraber, Sağlık Bakanlığı insan gücünün yaklaşık yüzde yetmişini bünyesinde ba-rındıran, yine aynı şekilde Bakanlık bütçesinin yüzde

atmışa yakınının tahsis edildiği Türkiye Kamu Hasta-

neleri Kurumu, yeni yapının sağlıklı sürdürülebilirlili-

ğinin en şeffaf göstergesi olacaktır.

Sağlık Bakanlığı’nın izleyen ve yön veren bir role

bürünmesinin ardından illerde oluşturulan Kamu

Hastaneleri İl Genel Sekreterliği, yerinden yönetim

anlayışıyla daha güçlü ve hızlı hareket edebilme im-

kanına kavuşmuştur. O ile ait personel, mali ve diğer

konularda bütüncül planlama yapabilme yeteneği-

ne sahip olmuştur.

Hastane Başhekimi, Müdürü ve Başhemşiresi olarak

yıllardır süregelen idari kurgu, yeni yapılanma sonu-

cunda Hastane Yöneticisi, Başhekim, İdari ve Mali

İşler Müdürü ve Sağlık Bakım Hizmetleri Müdürü’n-

den oluşan daha profesyonel, görev tanımları daha

net, yatay ve dikey anlamda daha işlevsel bir yöne-

tim yapısına dönüştürülmüştür.

TBMM’de şubat ayı sonlarında kabul edilen Kamu

Özel Ortaklığı yasası ile ülkemizin daha modern

hastanelere kavuşacağı unutulmamalıdır. Şehir has-

taneleriyle birlikte sağlığa erişim ve sağlık hizmeti

sunum kalitesinin artacağı ülkemizde el ele nice

sağlıklı yarınlarda buluşmak dileğiyle hepinize se-

lam ve saygılarımı sunuyorum.

P R O F . D R . N U R U L L A H Z E N G İ NS A Y E D Y Ö N E T İ M K U R U L U B A Ş K A N I

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

tip bayrami 23.5x30.5.ai 1 07.03.2013 18:14

Page 10: SAYED Sayı:60

18 DOSYA

Prof. Dr. Nihat TosunÇıta Her ZamanBir Adım Yukarıda

38 RÖPORTAJ

Hakan ÇınarCyberknife Merkezleriyle Türkiye, Kanser Tedavisinde Avrupa’da Önemli Bir Noktaya Ulaştı

46 UZMAN GÖRÜŞÜ

Süt Dağıtım Projesi Örnek Gösterilecek Bir Davranış

İÇİN

DEK

İLER

MART 2013

14 DOSYA

KAMU HASTANE BİRLİKLERİTrakya’da Kamu HastaneBirlikleri Genel Sekreterleri Anlatıyor ➤ 22

Başarının Sırrı İki Kelime: Samimiyet ve Gayret

Sağlık Bakanı Dr. Mehmet Müezzinoğlu:

26 30

42

RÖPORTAJ RÖPORTAJ

RÖPORTAJ

Prof. Dr. Necdet ÜnüvarSağlık Hizmetlerinde Paradigma Değişiyor

Dr. Ercan ŞimşekYerli Tıbbi Cihaz Üreticilerinin Eli Güçleniyor

Prof. Dr. Nurullah ZenginSAYED, Farklı Paydaşları Biraya

Getiren Önemli Bir Platform

Page 11: SAYED Sayı:60

52 GÜNDEM

SAYED Sağlık Yönetimi ve Eğitimi Derneği Adına

Yayın Kurulu BaşkanıProf. Dr. Nurullah ZENGİN(SAYED Derneği Genel Başkanı)

Yayın Kurulu (SAYED Derneği Yönetim Kurulu)Op. Dr. Osman ACARFatma AKTAŞGökhan AKTÜRKDr. Ahmet CÖMERTArif ÇETİNDr. Elif Bor EKMEKÇİProf. Dr. Ali Metin ESENProf. Dr. Nurettin KARAOĞLANOĞLUKamuran ÖZDENVeysel ÖZGENProf. Dr. Behzat ÖZKAN Muammer SATILMIŞNebi ŞAHİNLİYasin YAVUZProf. Dr. Hayreddin YEKELERAhmet ZENGİN

Danışma KuruluYrd. Doç. Dr. Mustafa AKSOYProf. Dr. Selami AKKUŞProf. Dr. Ayşe Filiz AVŞAR Prof. Dr. Engin AYDINProf. Dr. Metin AYDINProf. Dr. Derya BALBAY Prof. Dr. Ethem BEŞKONAKLIProf. Dr. Sait BİLGİÇProf. Dr. Murat BOZKURTProf. Dr. Engin BOZKURTProf. Dr. Alper CİHANDoç. Dr. Kerim ÇAĞLIProf. Dr. Bekir ÇAKIRProf. Dr. Ali ÇAYKÖYLÜDoç. Dr. Selim Selçuk ÇOMOĞLUProf. Dr. Ali DEMİRProf. Dr. Ali Pekcan DEMİRÖZProf. Dr. Orhan DENİZProf. Dr. Osman Nuri DİLEKProf. Dr. Ali İhsan DOKUCUUzm. Dr. Mehmet Taşkın EĞİCİProf. Dr. Levent ELBEYLİProf. Dr. Cevdet ERDÖLProf. Dr. Canan HASANOĞLUDoç. Dr. Sema HÜCÜMENOĞLUProf. Dr. Abdullah İĞCİDoç. Dr. Abdurrahimi İMAMOĞLUProf. Dr. Mehmet İŞLERProf. Dr. M. İ. Safa KAPICIOĞLUProf. Dr. Murat KARAŞENYrd. Doç. Dr. Esra KESKİNProf. Dr. Muzaffer KİRİŞProf. Dr. Akın MARŞAPProf. Dr. Muzaffer METİNTAŞProf. Dr. Semih ÖNCELProf. Dr. Mustafa ÖZMENProf. Dr. Mustafa PAÇDoç. Dr. Sadrettin PENÇEProf. Dr. Mustafa SOLAKProf. Dr. Yunus SÖYLETProf. Dr. Haydar SURProf. Dr. Erol ŞENERProf. Dr. Mehmet Akın TAŞYARANProf. Dr. Dilaver TENGİLİMOĞLUProf. Dr. Bahattin TUNÇProf. Dr. Necdet ÜNÜVARProf. Dr. Yavuz YILMAZ

* İsimler soyadları dikkate alınarak alfabetik sıraya göre dizilmiştir.

YILDIRSAĞLIK SEKTÖRÜNÜNİLETİŞİM PLATFORMU

KAMU HASTANE BİRLİKLERİTrakya’da Kamu HastaneBirlikleri Genel Sekreterleri Anlatıyor ➤ 22

SAYEDSempozyumuYapıldı

Lale Mensur58 RÖPORTAJ

54 ETKİNLİK TAKVİMİ

Hastanelere Özel Hijyenik Çamaşırhane Tesisi ➤ 48AED Seçiminde Nelere Dikkat Edilmeli? ➤ 50Expomed Fuarı 20. Kez Kapılarını Açıyor ➤ 60

48 HABER

56 DESTİNASYON

62 HAYATIN İÇİNDEN

Çocuk Olmak

REKLAM SAYFALARI Mespa ■ Evolucare ■ Sesa 1 ■ Bristol-Myers Squibb 2 ■ Halkbank 4 ■ Çapa Medikal 9 ■ Dobidos 11

Permak 13 ■ Abbvie 17 ■ Kurt&Kurt 21 ■ Kurt&Kurt 25 ■ Fujifilm 25 ■ Samatıp 29Meditel 33 ■ Üzümcü 35 ■ Teknoser 37 ■ Radontek 38 ■ KBB Tautmann 41 ■ Hakerman 45

1. Uluslararası Türkiye Sağlık Mezunları Kurultayı 49 ■ Tasarımmed 51 ■ Olympus Mega 55Tüyap Fuarcılık 61-63 ■ Kompozit 64-65 ■ OHSAD Sağlıkta Ortak Çözüm Toplantıları-4 66

Page 12: SAYED Sayı:60

8 M A R T 2 0 1 3

S P O T

3M 30. Yılını Seminerle Kutladı3M Türkiye, Hastane Enfeksiyonları ve Kontrolü Derneği (HİDER), Yoğun Bakım Derneği ve İstanbul Kamu

Hastaneler Birliği’nin de desteğiyle “Damar İçi Kateter Kaynaklı Sorunlar ve Güncel Yaklaşımlar Semineri” düzenledi. 3M, 200’ün üzerinde katılımcının yoğun ilgi gösterdiği seminerde, hem santral hem de periferik

kateter uygulamalarında kullanılan Tegaderm markasının 30. yılını da kutladı.

İnhaler Memnuniyetinde Eğitim ve Yaş Önemli DeğilProf. Dr. Can Öztürk ve arkadaşları tarafından gerçekleştirilen hasta memnuniyeti klinik çalışması ile Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı (KOAH) kapsamında kullanılan inhalasyon tekniği ve sabit karışımlı budesonid/formoterol kuru toz inhalasyon cihazı değerlendirildi. Böylece inhaler kullanımı hakkında Türkiye’de ilk kez gerçek klinik uygulama verileri elde edildi.

Çalışma, hekim reçetesini etkilememek adına, halihazırda teşhis konulmuş ve en az üç aydır inhaler tedavisi alan hastalar arasında gerçekleştirildi. Çalışmada 65 yaş üstü hastalar yaşlı, 65 yaş altı hastalar ise genç kabul edildi. Gözlemsel çalışmanın uygulaması, hastaların ikinci kez hastaneye çağırılması ve İspanya’dan hem klinik hem de linguistik olarak valide edilmiş bir hasta memnuniyeti anketinin uygulanması yoluyla gerçekleştirildi.

İnhaler kullanımında hasta memnuniyeti araştırması ile gözlemlenen sonuçlar, hastaların eğitim seviyelerinin inhalerin doğru/verimli kullanımını etkilemediği, ancak yaş dolayısıyla hastaların nefesini tutmak ve nefesini cihaz içine yönelterek üflemek gibi cihaza özgü olmayan sorunlar yaşayabildiğini ortaya koydu. Hasta memnuniyetinin ise eğitim ve yaş özelliklerinden bağımsız olduğu ortaya çıktı.

Informa Rotasını Türkiye’ye ÇevirdiSağlık sektöründe 30 yıldır 9 ülkede Arab Health dahil olmak üzere 29 fuar ve 300 kongre gerçekleştiren INFORMA, bu yıl Tg-Expo’nun katkılarıyla 18-20 Eylül tarihlerinde Medical Devices, 24-26 Ekim tarihlerinde Hospital Build & Infrastructure fuar ve kongreleriyle ülkemize geliyor.

Geçtiğimiz yıllarda Almanya, Hindistan, Çin, Singapur ve Dubai’de global markaları başarılı bir şekilde buluşturan Hospital Build & Infrastructure, Türkiye’de daha da iddialı bir organizasyona adını yazdırıyor.

Kamu-özel işbirliği yasa tasarısı, hastanelerdeki dönüşümün 2016’ya kadar tamamlanacağının öngörülmesi ve özel hastanelerin en hızlı büyüyen sektörlerden biri olması; dünya devi firmaların yatırımlarını Türkiye’ye çeviriyor.

Hastane inşa, bakım ve işletmesi ile ilgili her türlü konu ve ayrıntıyı içerisinde barındıran; üst düzey yönetici, satın alma heyetleri ve hükümet yetkililerinin ağırlıkta bulunduğu yoğun bir ziyaretçi akınının ilgisini çeken Hospital Build & Infrastructure, İstanbul Kongre Merkezi’nde sektörün buluşmasını sağlayacak.

Konuyla ilgili: [email protected]

Page 13: SAYED Sayı:60
Page 14: SAYED Sayı:60

10 M A R T 2 0 1 3

S P O T

Omega Pharma’da İki AtamaDermokozmetik ve OTC sektörünün liderlerinden Omega Pharma’da Genel Müdürlük görevine Eczacıbaşı Girişim Pazarlama’da yöneticilik yapmış olan Asım Çifter, Satış Direktörlüğü görevine ise Boehringer Ingelheim’de yöneticilik yapmış olan Serkan Sepetçi getirildi.

Ayva Suyu Kış Hastalıklarından KoruyorAyva suyu içeriğindeki C vitamini, kalsiyum, demir, protein ve karbonhidratlar ile birçok hastalığa karşı kalkan görevi görüyor. Kış aylarında sıklıkla karşılaşılan bronşit, anjin, öksürük gibi rahatsızlıklarda ayva suyu desteği ile tedavi süreci hızlanabiliyor. Uzmanlar üst solunum yolu enfeksiyonlarının tedavisinde ayva ve ayva suyunu öneriyor.

Anadolu Sağlık Merkezi Azerbaycan Ofisini AçtıTürkiye’de “Sağlıkta referans merkezi olma” vizyonu ile 2005 yılında hizmet vermeye başlayan Anadolu Sağlık Merkezi, Azerbaycan ofisini hizmete açtı. Yalnızca Türkiye’de değil, yakın coğrafyadaki komşu ülkelerin sağlık ihtiyaçlarına da çözüm olmak için çalışan ve her yıl ortalama 500 Azerbaycanlıya hizmet veren Anadolu Sağlık Merkezi, lokal ofisi ile artan talebi sistemli bir şekilde karşılamayı ve hastalara daha yakın olmayı amaçlıyor.

Alkole Özendirici Kartpostala TepkiGeçtiğimiz günlerde çocuğuna oyuncak almaya giden bir veli; mağazanın ortasındaki stantta ilkokul çocukları için satılan kartpostallar arasında alkole özendirici yazıyı görünce şok yaşamıştı.

Türkiye Yeşilay Cemiyeti Başkanı Prof. Dr. M. İhsan Karaman, olayın mülki amirlerin dikkatine sunulması gerektiğine dikkat çekti. Karaman,

“Dünya alkol konusunda somut adımlar atarken biz kendi ülkemizde çocuk mağazasında alkolü teşvik eden, masum gösteren ürünler

satıyorsak artık tuz kokmuş demektir” dedi.

Kartta “İyi yaşamın sırları; erken yatmak, sağlıklı beslenmek, egzersiz yapmak ve düzenli yaşam! Fakat mutlu yaşamın sırrı; uzun geceler, çılgın partiler ve alkol!” yazıyordu.

Sağlıklı Su Şişesi Bobble Türkiye’deAmerika’nın ve Avrupa’nın sağlıklı su şişesi Bobble, 2012 yılında tüm dünyada gerçekleştirdiği büyük satış rakamlarının ardından, Türkiye’de 5000’in üzerinde satış noktasında tüketicilerin beğenisine sunuluyor. Bobble’ın sağlık ürünü olan ve dünyada 51 milyonluk satış gerçekleştirilen filtreli su şişesi, DG Farma İlaç Sanayi tarafından Türkiye ve Ortadoğu pazarına sunulacak.

Bobble’ın, diğer su şişelerinden farklı olarak, içinde sağlıklı su tüketimine olanak sağlayan karbon filtresi bulunuyor. Bu filtre sayesinde sudaki klor, koku ve organik kirleticiler arındırılıyor. Bu şekilde sudaki kirlilik giderilerek tamamen etkili ve güvenilir bir çözüm sunuyor.

Türkiye’de 5000’in üzerinde satış noktasında tüketicilerle buluşacak olan sağlıklı su şişesi Bobble, Mart ayında Intersport mağazalarının yanı sıra, eczanelerde ve perakende zincirlerinde satışa sunuluyor.

Page 15: SAYED Sayı:60

Büyükdere Cd. Akıncı Bayırı Sk. No:4-1 (GS Store Yanı) Mecidiyeköy / Şişli - İSTANBULTel: +90 212 273 22 30 Faks: +90 212 273 22 51www.dobidos.com.tr

SMART KLOZET

Otomatik KapakSensörü sayesinde kullanıcıyı algılar ve kapağını otomatik açıp kapatır.

Otomatik SifonKullanım süresini algılayarak büyük yada küçük sifonu otomatik olarak çeker ve su tasarrufu sağlar.

Water-Jet Vakumlu SifonWater-jet vakumlu sifon yüksek basınçlı suyla atıkları %100 performansla boşaltır ve standart klozetlere göre %70 su tasarrufu sağlar.U

ltra

Özel

likle

ri

Page 16: SAYED Sayı:60

12 M A R T 2 0 1 3

S P O T

Araştırma Sonuçları The Lancet’te GlaxoSmithKline’ın (GSK) geliştirdiği konjüge pnömokok aşısı Synflorix’in hastalık üzerindeki etkisini incelemek için Avrupa’da yürütülen ilk randomize klinik araştırmasının sonuçları dünyanın önde gelen sağlık dergisi The Lancet tarafından yayınlandı.

Yapılan çalışmalar sonucunda GSK’nın geliştirdiği Synflorix aşısının bu bakterinin enfeksiyonuna karşı daha savunmasız olan 2 yaşından küçük çocuklarda invazif pnömokok hastalıklarını önlemede % 93 - 100 gibi yüksek bir oranda etkili olduğu görüldü.

Valdoxan®’a ÖdülServier’in depresyon tedavisi için geliştirmiş olduğu yenilikçi ürün

Valdoxan®(agomelatine), ilaç endüstrisinin Nobel’i olarak kabul

edilen İtalian Prix Galien 2012 ödülüne değer bulundu.

KadıköyŞifa Ayak Sağlığı Merkezi Hizmete Girdi!KadıköyŞifa Kadıköy ve Ataşehir Hastaneleri’nde hizmet vermeye başlayan Ayak Sağlığı Merkezi, uzmanları, sağlıklı bakım ile ayaklara nefes aldırıyor, ayak masajı ile hem ayakların hem de bedenin yükünü hafifletmeyi amaçlıyorlar.

Pompe Ulusal Veri TabanıÇalışması BaşladıTürkiye’de erişkin tip Pompe hastalığına yönelik ilk veri tabanı ve takip çalışması başladı.

Sanofi Grubu çatısı altında nadir hastalıklarla ilgili tedavi çözümleri sunan Genzyme, Türk Nöroloji Derneği Nöromüsküler Hastalıklar Bilimsel Çalışma Gurubu koordinatörlüğünde yürütülecek olan ve ülkemiz genelinde toplamda 45 merkezin katılacağı Türkiye’deki ilk Pompe Ulusal Veri Tabanı çalışmasını başlattı.

Türkiye Okul Sütü Programı Dünyaya Örnek OluyorDünyadaki en güçlü sektör federasyonlarından biri olan ve dünya süt üretiminin yüzde 86’sını temsil eden IDF’in Güney Kore temsilciliğinden görevlendirilen bir grup uzman ülkemiz süt sektörünü ve Türkiye’deki Okul Sütü Programı’nı incelemek için Ulusal Süt Konseyi’ni ziyaret etti. Aralarında Güney Kore Süt Konseyi, Güney Kore Gıda, Tarım, Orman ve Balıkçılık Bakanlığı ve Güney Kore Eğitim Bakanlığı’ndan üst düzey yetkililerin yer aldığı heyet, Ulusal Süt Konseyi genel merkezinde yapılan toplantıda Okul Sütü Programı’nın işleyişi hakkında sorular sorup, notlar aldı.

Ulusal Süt Konseyi’nden sonra Tarım Gıda ve Hayvancılık Bakanlığı’nı da ziyaret eden uzmanlar, Türkiye’deki Okul Sütü Programı’nın geniş kapsamlı bir uygulama olduğunu ve dünyadaki iyi örnekler arasında yer aldığını belirtti. IDF heyeti İstanbul’da bulunan bir süt üretim tesisini de ziyaret ederek incelemelerde bulundu.

Bayer’den Doğal Doğum Kontrol HapıBayer Kadın Sağlığı tarafından geliştirilen Doğal Hormona Özdeş Estradiol İçeren Doğum Kontrol Hapı Qlarista Türkiye pazarına sunuluyor.

İlk kez 2009 yılında Almanya’da kullanılmaya başlanan Doğal Doğum Kontrol Hapını tanıtmak amacıyla 7 Mart Perşembe günü The Edition Otel’de özel bir toplantı düzenlendi.

Page 17: SAYED Sayı:60

Hastaneler için PERMAK

Hijyenik Çamaşırhane

Sistemleri

Page 18: SAYED Sayı:60

14 M A R T 2 0 1 3

D O S Y A K A M U H A S T A N E B İ R L İ K L E R İ

Başarının Sırrı İki Kelime: Samimiyet ve Gayret

Sağlık Bakanı Dr. Mehmet Müezzinoğlu:

İnsana ve İnsan Sağlığına Değer Veren Bir Anlayış

D R . M E H M E T M Ü E Z Z İ N O Ğ L US A Ğ L I K B A K A N I

SAYED-Sağlıkta Yeniden Yapılanmanın Erken Dönem Değerlendirmesi Sempozyumu’na katılan Sağlık Bakanı Dr. Mehmet Müezzinoğlu, insana ve insan sağlığına değer veren bir anlayışla yol aldıklarını belirtti. Sağlık sektörünün gelecek vizyonunu oluştururken sektör paydaşları ile birlikte çalışmak gerektiğini kaydeden Müezzinoğlu, SAYED Sempozyumu’nda sağlık yöneticileri ve çalışanları ile bir araya geldi.

Page 19: SAYED Sayı:60

M A R T 2 0 1 3 15

H A B E R F U N D A Ç A M Ö Z Ü

SAYED Sempozyumu açılışında konuşan Sağlık Bakanı Dr. Mehmet Müezzinoğ-lu, sağlıkta on yıllık süreci değerlendirdi. Kimsenin rüyasında görse bile inanma-yacağı noktalara gelindiğini kaydeden Müezzinoğlu, sağlık alanında her gün ye-nilenmek, sektör paydaşları ile birlikte ça-lışmak, ortak noktaları ve sağlığın gelecek vizyonunu birlikte belirlemek gerektiğini söyledi ve başarının sırrının iki kelimede gizli olduğunu vurguladı: Samimiyet ve gayret.

Hayalimizdeki Yolculuğa Direkt Gidebilme Şansımız YokDoktorların ve sağlık hizmeti sunan kişile-rin diğer meslek gruplarının ötesinde bir samimiyet, gayret ve sorumluluk sahibi olduklarını ifade eden Müezzinoğlu, söz-lerini şöyle sürdürdü; “Önümüzdeki sü-reçte milletimiz, medeniyet değerlerimiz ve dünya insanları adına tıp biliminde, tıp biliminin insanlığa dönüşümünde ve onun dinamiklerine katkı sağlamada or-tak noktayı samimiyetimiz ve gayretimiz-le istişare ederek, bu salonlarda bulacağız. Hayalimizdeki yolculuğa direkt gidebilme şansımız yok ama basamak basamak, gay-retle yürümemiz gerek. Sağlık alanında hadisenin başarısında öncelikle iki ayak var. Biri sağlık hizmeti alanlar, diğeri ise

sağlık hizmeti sunanlar. Bu iki ayağı sağ-

lıklı yürümemiz lazım. Masanın iki tarafı-

na da birlikte ve karşılıkla oturabilmeyi ve

oturtabilmeyi başarmamız lazım.”

Şiddetin Karşısında Bilinçli Bir Toplumsal Tavır Oluşturmak Gerek

Sağlıkta şiddetin karşısına sağlık hizmeti

alanların bilinçli tavrını koymak gerekti-

ğine dikkat çeken Müezzinoğlu, şiddet

karşısında başarının emniyet ve güvenlik

gücü gelmeden ‘dur kardeşim’ diyebi-

lecek bilinçli şuur ve tavrı kamuoyunda

oluşturmaktan geçtiğini ifade etti. Sağlık

Bakanı şu görüşlere yer verdi; “Şiddeti uy-

gulayan kişiye ‘senin bu yaptığın yanlışın

bedelini ben ödeyeceğim, benim eşim,

kızım, evladım ödeyecek’ şeklindeki tavrı,

toplumsal bilinci ve sağduyuyu oluştu-

ramazsak, şiddeti yasalarla ve tedbirlerle

önlemeye çalışmak bizi kısmi başarıya gö-

türür. Dolayısıyla hizmet alanlar ve sunan-

lar olmak üzere her iki ayak sağlam olmalı.

Sağ ayak rahatsızken sol ayak ne güzel

diye sevinmemeli. Sağ ayak yara aldıysa

sol ayak yükü daha fazla çekecek, bedelini

daha fazla ödeyecek demektir. Biz her iki

ayağın da sağlıklı gelişmesini ve sağlıklı

bir yolculuk yapmasını arzu ediyoruz.”

BAŞARILARIMIZI GELECEĞE GÜÇLÜ BİR ŞEKİLDE TAŞIMALIYIZ

Türkiye’nin tıp alanında dünyay-la yarışabilecek noktaya gelme-sinde Türk hekimlerin bilgi ve başarılarının payı olduğunu da belirten Sağlık Bakanı Dr. Meh-met Müezzinoğlu, konuyla ilgili şunları söyledi; “Behçet hastalığı-nın teşhisini koyup ismini tıp li-teratürüne geçirdiysek bizim tıp alanında tarihi geçmişimizden gelen başarılarımızı da ortaya koymamız gerekir. Bu başarıları-mızı geleceğe güçlü bir şekilde taşımak ve devam ettirmek gibi önemli bir sorumluluğumuz var. Sağlık yönetimi 2023 vizyonları, 2071 vizyonları şayet bu millet için gerçek bir vizyon olabile-cekse, tıp bilimde araştırma - ge-liştirme ve dünya literatüründe söz sahibi olabilme adına üni-versitelerimizi de farklı bir boyu-tu ile yeniden, güçlü bir şekilde gündeme getirmemiz gerek ki geleceğin sağlık yönetimine gö-revi devrettiğimiz zaman başarı hikayemizi oralarda da güçlü bir şekilde oluşturabilelim.”

Page 20: SAYED Sayı:60

16 M A R T 2 0 1 3

konuşmasını şöyle sürdürdü; “Tıp eğiti-minde sağlığı tarif ederken ‘İnsanın ruhen ve fiziken sağlıklı olma hali’ denir. Önü-müzdeki süreçte koruyucu halk sağlığı veya koruyucu sağlık hizmetlerini manevi sağlığı önemseyecek boyutları da kap-sayarak geliştirmemiz lazım. Bir bebeğin anne karnında fiziksel gelişimini takip edi-yoruz. Göz renginden boyuna, kilosuna kadar ne olacak, hangi ayda ne yapacak, ne yiyecek biliyoruz. Tüm bunlar doğru da bu çocuğun ruh sağlığı ne olacak? Bir annenin çocuğunun ruhsal gelişiminde hangi bilince ihtiyacı var, hangi aile or-tamına ihtiyacı var, hangi eğitim felsefesi bu çocuğu yarın bir birey olarak fiziksel ve ruhsal sağlığı dengeli bir çocuk yapacak.

Bu gelişim için sağlıklı aile ortamı çok önemlidir. Sağlıklı aile ve sağlıklı ailede ruh sağlığının gelişimi konusu merkeze oturtulup yürüyüşe devam etmek gerek. Şu kadar çocuğu aşıladım, şu kadar şunu yaptım gibi sadece matematiksel veriler-le değil… Evet, bu istatistiksel çalışmalar dünyada ve Türkiye’de yapılıyor. Ancak dünya kamuoyu görmüyor diye biz de sağlıklı ailede ruh sağlığı konusunu ihmal edersek bu insanlığın ve medeniyetimi-zin merkezinde olması gereken bir ayağı ihmal ederek yürüyüş yapmak anlamına gelir. Çocuklarımızın fiziksel ve ruhsal ge-lişimini medeniyet değerlerimizi de mer-keze koyarak sağlıklı bir yolculuğa dönüş-türmemiz gerekir.”

Vicdanı Sorumluluğu Olan Bir Meslek Grubu ÜyeleriyizDoktorluk mesleğinin vicdani sorumlu-luğu da birlikte getirdiğini ifade eden Müezzinoğlu, “Karşımıza gelen kişiye bir gömlek bir kravat satmıyoruz. Basit bir böbrek sancısında dahi kişilerin tüm ma-lım mülküm feda olsun da şu acım dinsin diyeceği sıkıntıyı çözme noktasındayız. Dolayısıyla bu meslek saygınlığını yine matematiğe dayandırılan bir noktadan koruyamaz. Saygınlığı vicdani ve insani sorumlulukla sağ ve sol ayakları birlikte güçlendirerek oluşturmak gerek” diye ko-nuştu. ■

D O S Y A K A M U H A S T A N E B İ R L İ K L E R İ

İyi Bir Yönetim, Finansmanın Gücünü ArtırırÜlke kaynakları sağlıklı kullanılıp iyi yö-netim sağlanırsa finansal açıdan da güç-lenileceğini vurgulayan Müezzinoğlu, “İyi yönetilmek esasında az parayı bereket-lendirir. Kendimizi çok paraya düğümler-sek başarılarımızın önüne setler koyarız. Bugün ülkemizin kaynakları sağlıklı yöne-tilebilirse, finansman yönetimi iyi yapıla-bilirse ve bu alanın gelişmesi adına farklı dinamikleri iyi planlayabilirsek çok ciddi bir finansman sorunu olacağına inanmı-yorum. Mutlaka hükümet olarak birçok tıbbi, fiziki tecrübeleri çok daha ileriye ta-şımak gibi bir sorumluluğumuz var ama finansman konusunda da iyi bir yönetim sağlayarak hak edilen hizmetlerin yapıla-bileceğine inanıyorum.” dedi.

Kişinin Fiziksel Sağlığı Kadar Ruh Sağlığı da ÖnemliKişinin fiziksel sağlığı kadar ruhsal sağlı-ğının da önemli olduğunu ve tıpkı bebek anne karnında fiziksel açıdan nasıl takip ediliyorsa ruhsal sağlığına yönelik de ça-lışmak gerektiğini belirten Müezzinoğlu

“SAĞLIK ALANINDA HADİSENİN

BAŞARISINDA HİZMET ALANLAR VE HİZMET

SUNANLAR OLMAK ÜZERE İKİ AYAK VAR.

BU İKİ AYAĞI SAĞLIKLI YÜRÜMEMİZ LAZIM.”

Page 21: SAYED Sayı:60

YENİLİKÇİ RUHUMUZ, SAHİP OLDUĞUMUZ KÖKLÜ MİRAS VE SAĞLIKLI YAŞAMA OLAN BAĞLILIĞIMIZ İLE HASTALARIMIZIN YANINDAYIZ

Adımız AbbVie...Biz 125 yıllık köklü bir geçmişe sahip Abbott’tan doğan; inancımızı, tutkumuzu ve uzmanlığımızı hasta odaklılıkla birleştirerek dünyanın en karmaşık sağlık sorunlarına etkili çözümler sunmak için yola çıkan yeni bir biyofarma şirketiyiz...

Başarılı bir ilaç şirketinin uzmanlığını ve istikrarını yenilikçi bir biyoteknoloji şirketinin ruhu ile birleştiriyor; Abbott kökenimizin mirası olan ‘insanların yaşamlarında etki bırakan çözümler sunma’ sözümüzü inançla sürdürüyoruz.

Adımız AbbVie...Yaşama olan bağlılığımız ve bilime olan tutkumuz ile geleceği oluşturmak için sağlam adımlarla yola çıkıyoruz.

www.abbvie.com.tr

10-A

CR

P13Q

1B12

KURUMSUL_ILAN_235*305.indd 1 04.03.2013 16:12

Page 22: SAYED Sayı:60

18 M A R T 2 0 1 3

Çıta Her Zaman Bir Adım YukarıdaDeğişimin algısının zihinlerdeoturması gerekiyor

SAYED Sempozyumu’nda Yeniden Yapı-lanmanın Gerekçesi ve Felsefesi üzerine konuşan Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Nihat Tosun, on yıl önce ortaya konan hedeflerin gerçekleştiğini belirtti. Hede-fe her ulaşıldığında yeni programlar ve çalışmalarla çıtayı biraz daha yukarı çek-tiklerini söyleyen Tosun, sürecin bunu gerektirdiğini, keza insanların acil çözüm gerektiren sorunlarından kurtulduğunda bir sonraki adımdaki hizmetleri bekledik-lerini ifade etti.

Sağlıkta on yıllık süreci değerlendiren Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Nihat Tosun, on yıl önce sürece ilişkin ilk de-ğerlendirmeler ve çalışmalar yapılırken önlerinde birkaç aşama olduğunu ifade ederek şunları söyledi; “Bu aşamalardan bir tanesi hastaların hızlı bir şekilde hiz-mete erişimini ve bir an önce hizmet al-malarını sağlamak. Hastanelere ulaşım, mali konular, verilecek hizmetler, hizmet verecek kişilerin organizasyonu… İkin-ci aşama olan sistem oluşturulması ise verilen hizmetin sürekliliği ve hastaları

merkeze aldığımızda verilecek hizmetin sistemsel kurgusunun yapılarak hizmetin oturtulması. Üçüncü aşaması da bu hiz-metin verileceği fiziki alanların çağdaş in-sanların en rahat ve iyi hizmeti alabileceği hale gelmesi.

O dönemde hastaneler çok sıkıntılı idi. İlaç kokusundan girilemeyen koridorlar, ça-murlu yerler, havasız ortamlar ve kirli ör-tülerle doğaldır ki hizmet verebilmek çok zor iş. Dolayısıyla buraların fiziki anlamda iyileştirilmesi de gerekiyordu. İşte baştan beri bir taraftan da bu yapılıyor. Son 20-25 yıldır tüm hükümetlerin gündeminde Sağlık Bakanlığı’nın yapısının değiştiril-mesi, daha çağdaş bir yönetim oluşturul-masıyla ilgili bir çalışma planı vardı. Ancak bu çalışma için bir birikim, bir altyapı, bir öngörü lazımdı. Süreç içinde hem dünya örneklerini iyi gözlemleyen hem de ülke-sini iyi gözlemlemiş olan bir kadronun bu çalışmayı yapması gerekiyordu.”

Değişim Zor Bir İşDeğişimin zor bir iş olduğunu, tüm bu

P R O F. D R . N İ H AT T O S U NSAĞLIK BAKANLIĞI MÜSTEŞARI

D O S Y A K A M U H A S T A N E B İ R L İ K L E R İ

BUGÜN SİZLERLE GECE GÜNDÜZ ÇALIŞMAMIZIN

NETİCESİNİ ALIYORUZ.

Page 23: SAYED Sayı:60

M A R T 2 0 1 3 19

aynı zamanda kendileri ve hizmet sunan-lar için de motivasyon artırıcı bir unsur ol-duğunu belirten Tosun, konu ile ilgili şun-ları söyledi; “Hastanın bir hastaneye veya bir aile hekimine gittiğinde ‘aldığım hiz-mette bir gerileme var’ dememesi, bu de-ğişimden etkilenmemesi gerekiyordu. Bu kaygılarımızla birlikte bugün sizlerle gece gündüz çalışmamızın neticesini alıyoruz. Aile hekimliğine, aile sağlık merkezlerine giden hastalarımızın burada memnuni-yeti artırıyor. Hastalar en hızlı radikal de-ğişimlerin olduğu hastanelerimize gittiği zaman ‘burada yönetimde mi değişim var, bir değişim var bu hastanede, daha iyi hizmet alıyoruz’ algısının artmasını istiyo-ruz. Böyle bir algı görüyoruz ve bu da bizi motive ediyor.”

Herkesin Konuştuğu Ama Yapmaya Cesaret Edemediği MantaliteBakanlıkta öteden beri çağdaş yönetim tarzı için herkesin ileri sürdüğü, konuş-maya çalıştığı ama kimsenin yapma ce-saretini gösteremediği bir ana mantalite

çalışmalar yapılırken de hem sağlık çalı-şanları açısından pozitif hem de devlet iradesinin arkasında duracağı bir yapıyı oluşturmak üzere çalışmalarına yön ver-diklerini belirten Tosun, değişim progra-mının herkesin katkısı ile hazırlandığını söyleyerek şu görüşlere yer verdi; “Dev-letin en üstündeki isminden paydaşımız olan kamu kuruluşlarına kadar, sivil top-lum örgütlerinden alınan bilgi ve destekle Bakanlık adeta sıfırlandı ve yeniden yapı-lanma oldu. Bu yapılanma aşamasında il sağlık müdürlükleri ile ilgili bir çalışma ve yapılanma oldu, ikinci aşama il halk sağ-lığı müdürlükleri çalışması oldu, üçüncü aşama sistemin aslında halka en çok yan-sıyan yüzü olan hastanelerin yapılanması ve organizasyonu ile ilgili olan Kamu Has-taneleri kurumunun yapılanmasıydı.”

Hastanın İyi Hizmet Algısı Bizi Motive EdiyorDeğişimleri yaparken hastanın değişim-den olumsuz yönde etkilenmemesi ve hastanın ‘daha iyi hizmet alıyoruz’ algısı-nın artması yönünde çalıştıklarını, bunun

HASTANIN DURUMU HER NEREDE VE HANGİ AŞAMADA İSE EN İYİ HİZMETİ ALABİLECEK ORTAMI VE ÇALIŞMALARI OLUŞTURACAĞIZ.

H A B E R S E R R A K U L

ZİHİNLERDE ALGININ OTURMASI GEREKİR

Bir taraftan değişim eğitim ve yönetimini sağlayan birçok ulus-lararası kuruluşla iletişim halinde değişimi yaparken diğer taraftan da nasıl yönetileceği ile ilgili ça-lışmalar ve araştırmalar yaptık-larını kaydeden Tosun, değişi-min uzun yıllar sürebildiğini de sözlerine ekledi. Yaklaşık sekiz yıl önce hastanelerde SSK’ların kaldırılarak SGK’ya dönüşümün gerçekleştiğini ancak hâlâ Dış-kapı Hastanesi’ne SSK dendiğini belirterek değişimin zihinlerde algısının oturması gerektiğini söyleyen Tosun, “Algının oturma-sının sadece isimlerle değil, bu değişimden etkilenen herkesin, bu uygulamanın sonuçlarının insanlara yansıtılması ile ilgili bir katkısı ve eğilimi gerekiyor” dedi.

Page 24: SAYED Sayı:60

20 M A R T 2 0 1 3

D O S Y A K A M U H A S T A N E B İ R L İ K L E R İ

olduğunu söyleyen ve bu anlamda Ba-kanlığın standart koyucu, denetleyici ve uzun süreli politikaları belirleyici konu-munu vurgulayan Tosun, Bakanlığın en ücra köşelerindeki personel hareketlerine müdahale etmeyecek, herhangi bir kuru-luştaki basit ihtiyaçları karşılamayla ilgili merkezi düzenlemelere gitmeyecek, bu konuda devletin çizdiği çerçevede faali-yet gösteren kurumlarına, kuruluşlarına ve yöneticilerine güvenecek konumda olması konusuna değindi; “Kurulan sistem şeffaf, hesap verilebilir, hakkaniyet göze-ten, öngörülebilir, bireysel ve kurumsal uzmanlaşmayı esas alan ve sonuç odaklı. İşin başından beri hedeflediğimiz bir has-ta hizmeti var. Kişiyi önce hasta olmadan koruyacağız, kollayacağız. Onun fiziki, sosyal ve psikolojik faktörlerini mümkün olduğu kadarı ile rehabilite ederek hasta olmasını önlemeye çalışacağız. Kişi hasta olduğunda kendisi yürüyüp gelebiliyor-sa, gidebildiği merkezlerde yine empati yaparak her türlü ihtiyacını karşılayan hiz-

HASTA BİZE GELEMİYORSA BİZ

ONA GİDECEĞİZ.

20 M A R T 2 0 1 3

metlerimizi vereceğiz. O bize gelemiyorsa biz ona gideceğiz. Evine gideceğiz, işyeri-ne gideceğiz. Süreç buna doğru gidiyor. Makro problemler çözülmeye başladı. Şimdi bir adım sonrasına doğru gidiyoruz. O hastanın durumu her nerede ve hangi aşamada ise en iyi hizmeti alabilecek or-tamı ve çalışmaları oluşturacağız.

Bakanlığın politika yapıcı unsuru, mer-kezdeki kararlılığı, sahayla istişare ederek oluşturduğu politikalar çerçevesinde, birçok uyarı mekanizmalarıyla, bazen an-ketlerle, bazen saha gözlemleriyle, bazen kendi gözlemcilerimizle veya kurumların bize söyledikleriyle, bazen de hastaların ilettikleri ile geri dönüşümler oluşacak.

Bu sağlıklı geri dönüşümler masada doğ-ru değerlendirerek, yeniden politikalar üretilecek ve sahadaki uygulayıcı kurum-larımızca, başta halk sağlığı ve kamu has-tane kurumlarımızca uygulanacak ve bu uygulamalar pozitif sonuç ve hasta hiz-met kalitesini artırmaya yönelik olacak.” ■

Page 25: SAYED Sayı:60
Page 26: SAYED Sayı:60

22 M A R T 2 0 1 3

Trakya’da Kamu Hastane Birlikleri Genel Sekreterleri AnlatıyorEdirne, Tekirdağ ve Kırklareli illeri Kamu Hastane Birlikleri Genel Sekreterleri erken dönem değerlendirmesi

Edirne, Tekirdağ ve Kırklareli illerimizin Kamu Hastane Birlikleri Genel Sekreterle-riyle yaptığımız genel bir değerlendirme söyleyişimizi sizler için yayınlıyoruz. Edir-ne Kamu Hastane Birlikleri Genel Sekrete-ri Op. Dr. İlhan Açıkgöz’e, Tekirdağ Kamu Hastane Birlikleri Genel Sekreteri Uzm. Dr. Yakup Çağ’a ve Kırklareli Kamu Hastane Birlikleri Genel Sekreteri Dr. Muhammet Mustafa Saymaz’a yoğun iş temposuna rağmen bizlere zaman ayırdıkları için te-şekkür ederiz.

Bir sağlık yöneticisi gözünden, atandığınız ilin avantajları ve dezavantajlarını nasıl sıralarsınız?Edirne KHBGS Dr. İlhan Açıkgöz: Edirne, ilçeleri ile birlikte yoğun bir nüfusa sahip olan ve sağlık hizmetinin her basa-mağına ihtiyaç duyan bir il. Hastanelerde yeterli kapasite olmasına rağmen beklen-tiler tamamıyla karşılanamıyor. Edirne hal-kının beklentileri düşük, dolayısıyla sağ-lık hizmetlerinden memnuniyet yüksek. Sağlık çalışanı tarafında ise gerek sayıca

gerekse de kalifikasyon anlamında olgun bir topluluk var. Bu kadar iyi bir ekip ve ekipman varken halkın isteklerinin hasta-nelerimiz tarafından karşılanabilmesi için daha çok çalışma yapmamız gerekmek-tedir. Aslında özverili çalışma isteği olan, halka hizmet etmek isteyen sağlık çalı-şanları olmasına rağmen sağlık hizmetleri seviyesinin hak ettiği yerde olmadığını görmekteyim.

Tekirdağ KHBGS Dr. Yakup Çağ: Amacımız Sağlıkta Dönüşüm Programı ile ciddi bir ivme kazanan ilimizde sağlık hizmetlerini, açık ve şeffaf bir yönetim an-layışı ile çalışan ve hasta memnuniyetini arttırarak vatandaşlarımıza sunmaktır. Her bölgenin kendine has sıkıntıları olduğu gibi bizim de temel sorunumuz sağlık tesislerimize ait binalardan kaynaklanan yapısal sorunlardır. Nitekim Sağlık Bakan-lığımız bununla ilgili çalışmaları başlatmış bulunmaktadır. Bu kapsamda Çorlu Dev-let Hastanesi 300 yatak kapasiteli yeni hizmet binasına taşınmış bulunmaktadır. Çerkezköy ilçemize 200 yataklı, Malkara

D O S Y A K A M U H A S T A N E B İ R L İ K L E R İ

DR. İLHAN AÇIKGÖZ: “PERSONEL YÖNÜNDEN

EDİRNE, BİRÇOK İLE GÖRE AVANTAJLI

DURUMDA”

Page 27: SAYED Sayı:60

M A R T 2 0 1 3 23

nel mevcut. Hastanelerde kullanılan sarf malzemeleri yönünden heterojen dağı-lım göstermekte. Kısa dönem planlama-larımız ile çok özellikli malzemeler hariç tüm sarf malzemelerinde homojenite sağlanacak ve merkezi alımlarla da en etkin satın alma yöntemleri kullanılacak. Hasta sevkleri konusu özellikle çok kısa dönem içinde kontrol altına aldığımız bir konu. Şöyle ki birlik teşekkülünden önce kontrolsüz ve çok sayıda sevk yapılıyordu. İl içi acil hasta sevk sayısı 40-50 vaka gi-biydi. Biz, 112 ve hastane yöneticilerimiz ile yaptığımız koordinasyon sonucu, tüm sevklerin, başhekimlerin kontrolünde ol-masını sağladık ve bir gün öncesi yapılan sevkleri hekim arkadaşlarla birlikte ma-saya yatırarak eksiklikleri giderdik, altyapı ve insan kaynağından kaynaklanan hasta sevklerinin önüne geçtik. Şu anda hasta sevk sayıları günde 6-8 vaka civarında. Yani, sevk oranı kabaca yüzde 80 azaldı. Ayrıca birlik içerisindeki branş hekimleri ile toplantılar yaparak artık her branşın kendi içinde bir klinik gibi çalışması için hekimler arası iletişimi güçlendirdik.

Dr. Yakup Çağ: Göreve geldiğimiz günden bugüne kadar ki çalışmalarımız sonucu insan ve mali kaynakların etkin

ilçemize 75 yataklı hastanelerimizin pro-jeleri çizilmiş olup inşaat ihalesi aşamasın-dadır. Bununla birlikte Saray ilçemize 75 yataklı, Şarköy ilçemize 30 yataklı Devlet Hastanesi, Çorlu ilçemize 50 ünitli ADSM proje aşamasındadır. Tekirdağ ADSM 50 ünit ve 5 yataklı Diş Hastanesi inşaat sü-reci başlamıştır. Tekirdağ Devlet Hastanesi için ise yaklaşık 120 dönüm arazi üzerine 500 yatak kapasiteli şehir hastanesi nite-liğinde bir hastane planlanmaktadır. Gö-rüldüğü üzere Birliğimize bağlı sağlık te-sislerimizin hemen hemen hepsi kısa bir sürede yenilecektir.

Kırklareli KHBGS Dr. Muhammet Mustafa Saymaz: Burada yapılacak çok iş olduğunu söyleyebilirim. On yıldır Sağlıkta Dönüşüm Programı dahilinde yapılanlar ile Kırklareli’nin özelinde uygu-lanan dönüşüm hamlelerinin meyvelerini aldığımızı söyleyebilirim. Aile Hekimliği Uygulamaları, Evde Sağlık Hizmeti Uygu-lamaları, Mobil Eczane Uygulamaları gibi 1. Basamak Uygulamaları ile Hastanecilik Uygulamalarında yapılan düzenlemeler Kırklareli’nde geniş bir kamuoyu tarafın-dan kabul görmüştür. Bununla birlikte Kırklarelinin yatırım noktasında hedefle-nenin biraz gerisinde kaldığını söyleye-bilirim. Özellikle son yıllarda Bakanlığımız Kırklareli’nde büyük bir yatırım hamlesi başlattı. Yaklaşık 165 milyon TL’lik bu ya-tırımların tamamlanmasından sonra daha da iyi bir noktaya geleceğimiz muhakkaktır.

İlinizde mevcut personel dağılımı, hastanelerde kullanılan demirbaş ve sarf mal ve malzeme dağılımı, hasta sevkleri gibi konularda mevcut durumun fotoğrafı ne idi, bu fotoğrafta yanlışlıklar nelerdi ve varsa çözüm adına neler yapıldı?Dr. İlhan Açıkgöz: Personel yönün-den Edirne, birçok ile göre avantajlı du-rumda. Gerek sağlık hizmetleri gerekse de yardımcı sağlık hizmetleri ve işçi sayıları yönünden yeterli sayıda yetişmiş perso-

DR. YAKUP ÇAĞ: “ALINAN MAL VE HİZMETLERDE FİYAT VE KALİTE AÇISINDAN STANDARTLAŞMA SAĞLANMAYA BAŞLANMIŞTIR.”

R Ö P O R T A J Z A F E R D E R E L İ

M A R T 2 0 1 3 23

Page 28: SAYED Sayı:60

24 M A R T 2 0 1 3

hususunda azami dikkat gösteriyoruz. Atıl durumda bulunan personeli daha verimli olacağını düşündüğümüz alanlarda istih-dam ettik. Hasta sevkleri ile ilgili uzman hekim arkadaşlarımızla bir dizi toplantılar gerçekleştirdik. Hasta sevkine neden olan tıbbi cihaz ve donanım gibi teknik altya-pı eksikliklerimizi asgariye indireceğimiz noktasında söz verdik. Onlara da bu ko-nuda daha dikkatli olmaları, Kırklareli’nin hastasının Kırklareli’nde tedavi edilmesi gerektiği konusunda hatırlatmalarımızı yaptık. Biz yöneticiyiz. Çalıştığımız insan-lara karşı bir dayatmadan öte diyalogla, iş birliği ile hareket etmemiz gerektiği kana-atindeyim. Ben bunların meyvesini Kırkla-reli’nde toplamaya başladım. Elde olma-yan nedenlerden ötürü yapmak zorunda olduğumuz hasta sevkleri haricinde konu ile ilgili ciddi bir iyileştirme sağladığımızı söyleyebilirim. ■

kullanımı konusunda ciddi mesafeler kay-dedilmiştir. Hastanelerimizde iş gücü ana-lizi yapılarak, etkin olmadığı tespit edilen önemli sayıdaki sağlık personeli sisteme etkin şeklide dâhil edilmiştir. Bu durumun aynı zamanda tesislerdeki çalışma barışı konusunda çok etkili olduğu, personel-den alınan olumlu geri bildirimlerden de anlaşılmıştır. İnsan kaynağı analizleri ile birlikte konsolide edilen bütçe ile de mali disiplin sağlamada önemli mesafeler kaydedilmiştir. Alınan mal ve hizmetlerde fiyat ve kalite açısından standartlaşma sağlanmaya başlanmıştır. Bir sağlık tesi-sinde çeşitli nedenlerle atıl durumdaki bir cihaz ya da malzemenin birliğe bağlı başka bir tesiste kullanıma sunulması hız-lanmış, kolaylaşmış ve bu konuda kayda değer neticeler alınmıştır. Tüm hastanele-rimizde hasta sevkleri her gün ciddiyetle analiz edilerek kontrol altında tutulmaya başlanmıştır. Ayrıca birliğimize bağlı has-tanelerdeki aynı branş hekimleri bir araya getirilerek sorunlarını paylaşmaları, karşı-lıklı empati yapmaları sağlanmış, birlik içi hasta sevkleri konusunda hasta mağduri-yetini önlemede son derece olumlu so-nuçlar elde edilmiştir. Ayrıca acil servisle-re müracaat eden kritik vakaların yönetim süreçleri masaya yatırılmış, hastanın en etkin ve en hızlı sağlık hizmeti alabilmesi için neler yapılacağı konusunda ciddi me-safeler elde edilmiştir.

Dr. Muhammet Mustafa Say-maz: Daha önce merkezi satın alma birimi görevini üstlenen Kırklareli Devlet Hastanesi’ndeki yapıyı Genel Sekreterliğe taşıyarak daha güçlü bir hale getirdik. Bir-liğimize bağlı altı kurumun alımlarını tek merkezde topladık. Hastane Bilgi Yönetim Sistemleri, Laboratuar Hizmetleri, kuru gıda, ekmek-et-süt ürünleri gibi hastane-deki hizmet ve iş yükünü oluşturan birçok hizmetleri merkezi alımla birleştirdik. İlaç ve tıbbi sarf konusu hastanelerin kanayan yaralarıdır. Bununla ilgili sağlam, ayakları yere basan bir çalışmayı bitirmek üzereyiz. Personel konusuna gelince herkesin ken-di branşı ile ilgili alanlarda hizmet vermesi

DR. MUHAMMET MUSTAFA SAYMAZ: “HERKESİN KENDİ BRANŞI İLE İLGİLİ

ALANLARDA HİZMET VERMESİ HUSUSUNDA

AZAMİ DİKKAT GÖSTERİYORUZ.”

D O S Y A K A M U H A S T A N E B İ R L İ K L E R İ

SAYED’E İLİŞKİN

Dr. İlhan Açıkgöz: Yeni ya-pılanmanın milletimiz için hayırlı olacağından kuşkum olmadığı gibi, bu model ile Türkiye’nin dünya sağlık sistemleri içerisin-deki yerinin de perçinleneceği-ne inanıyorum. SAYED ve SAYED Dergisi okurlarına saygılar sunu-yorum.

Dr. Yakup Çağ: Kamu Has-tane Birliklerine geçişin temel amaçlarından biri de hasta ve çalışan memnuniyet seviyesinin daha da arttırılmasıdır. Bu vesile ile tüm SAYED ve SAYED Dergi-si okurlarına ve meslektaşlarıma saygı ve selamlarımı sunuyor, yeni yapılanmanın tüm vatan-daşlarımıza ve sağlık çalışanları-mıza hayırlı olmasını diliyorum.

Dr. Muhammet Mustafa Saymaz: SAYED Dergisi oku-yucularının büyük çoğunluğu-nun çok değerli sağlık yöneti-cileri olması hasebiyle, bu yeni yapılanmaya sahip çıkmaları konusunda tüm sağlık camiası adına beklentilerimizi tekrar ha-tırlatmak isterim. En kalbi duy-gularımla sevgi ve saygılarımı iletiyorum.

Page 29: SAYED Sayı:60

C M Y CM MY CY CMY K

Page 30: SAYED Sayı:60

26 M A R T 2 0 1 3

ta, en acil ihtiyacında dahi ulaşmakta zor-luk çekiyordu. Tüm bunlar bizim şu anda sağlıkta eriştiğimiz noktayı ortaya koyu-yor. Tabii burada Sayın Başbakanımızın en üst düzeyde ve sürekli iradesini göz ardı edemeyiz. Maddi ve manevi, her alanda sağlığın koruyucusu, kollayıcısı, teşvik edi-cisi oldu. Bazen umduğumuzdan daha fazla şeylere kavuştuğumuz gördük. Bu-rada Başbakanımızın son derece önemli rolü oldu.

Değişen dünyayla birlikte sağlıkla ilgili hizmet alanlarındaki erişim ve beklentiler de farklılaşıyor. Bu noktada nasıl hareket etmek gerekiyor?Dünya nüfusu yaşlanıyor. Her geçen gün daha yaşlı bir nüfusla karşı karşıyayız. Yaşlı ama bir yandan da konfor ve kaliteyi daha fazla arzulayan bir nüfus… Bu yaşlanan nüfusun hem beklentilerindeki artış hem de daha fazla sağlık hizmeti ihtiyacı bu konularda gayret etmemizi zorunlu kılı-yor. Diğer yandan hiç hesapta olmayan birtakım etmenler sağlık hizmetlerinde ekstra bir efor göstermemizi gerekli kıla-biliyor.

Değişen dünyayla birlikte sağlık hizmeti alanlarındaki erişim ve beklentiler de çe-şitleniyor. Her geçen gün yaşlanan dünya nüfusunun sağlık ihtiyaçları da bu deği-şime paralel farklılaşıyor. Sağlık, Aile, Ça-lışma ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanı Adana Milletvekili Prof. Dr. Necdet Ünü-var’dan sağlık alanında yaşanan bu deği-şimleri değerlendirmesini istedik.

Sağlık sektöründe on yıllık süreci ve gelinen noktayı değerlendirir misiniz?Sağlığın on yıl öncesi ve on yılına baktı-ğımız zaman sanki iki ayrı Türkiye’de yaşı-yormuş intibası veren önemli değişikler yaşandığını görürüz. Hizmet anlamında hem fiziki, hem teknolojik, hem insan gü-cünün fonksiyonelliği açısından önemli başarılar sağlandı. Bugün örneğin SSK dö-nemini bahsettiğimiz zaman bundan bir-kaç yıl önce işe başlayan bir işçi için anla-tılması güç bir şeyden bahsediyor oluruz. 2005 yılı öncesinde işçiler bir hastaneye, memurlar başka bir hastaneye gidiyordu, deseniz bunu anlamak zor olur. Bugün ye-şil kartlı bir vatandaş, bundan 7-8 yıl önce minimum sağlık hizmetine erişmekte bile güçlük çekiyordu. İlaca, proteze, ameliya-

Sağlık Hizmetlerinde Paradigma DeğişiyorTüm sağlık çalışanları bir aile olarak ‘biz’ kavramı içinde değerlendirilmeli

R Ö P O R T A J

P R O F. D R .N E C D E T Ü N Ü VA RADANA MİLLETVEKİLİSAĞLIK, AİLE, ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK KOMİSYONU BAŞKANI

Page 31: SAYED Sayı:60

M A R T 2 0 1 3 27

BUGÜN SSK DÖNEMİNDEN BAHSETTİĞİMİZ ZAMAN BUNDAN BİRKAÇ YIL ÖNCE İŞE BAŞLAYAN BİR İŞÇİ İÇİN ANLATILMASI GÜÇ BİR ŞEYDEN BAHSEDİYOR OLURUZ.

teknolojiyi koyarsınız, daha birçok deği-şiklik yaparsınız ama her şeye rağmen bu fiziki yapının içindeki en önemli unsur insan gücü. İnsan gücü derken Bakan ve Müsteşarından en ücra köşedeki sağlık çalışanına kadar herkesi kastediyorum. Bu sağlık çalışanlarının ailesini de bu işin içine katmak gerekiyor. Bizler bir aile ola-rak ‘biz’ kavramını daha güçlü kılmak du-rumundayız. Bizi güçlendirmek aslında sağlık hizmeti alacak vatandaşı güçlü kıl-maktır. Bizi güçlendirmek aslında sadece bileklerimizi güçlendirmek değil, toplu-mun sağlık beklentilerini karşılayacak im-kanları güçlendirmektir. Biz güçlü olursak ancak sağlık hizmetleri güçlü olacaktır. Bizi kastetmişken aslında bizi üzen bir hadiseden de burada bahsetmek isterim: Sağlıkta şiddet.

Sağlık Aile Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu olarak bu konuda ki çalışmalarınızdan bahseder misiniz?Sağlık çalışanlarına şiddetle ilgili bir araş-tırma komisyonu kuruldu. Yaklaşık dört aydır yoğun bir şekilde çalışmalarımız devam ediyor. İçinde MEMUR-SEN’in de olduğu sendikaları, meslek örgütlerini, ile-tişimcileri, Sayın Bakanı, Sayın Müsteşarı,

2003 yılında yaşadığımız SARS salgınında olduğu gibi, bir gün önce Hong Kong’da olan bir vakayı ertesi gün Ottava’da ya da Amerika’nın herhangi bir banliyösün-de gördüğünüz zaman bir pandemi ile karşı karşıya kaldığınızı düşünüyorsunuz. Milyonlarca, milyarlarca insanı etkileyen bu sorunla ilgili belki yüzlerce ülkenin bir anda bir mekanizma geliştirmesi gerek-tiğini görüyorsunuz. Keza Kuş Gribi bu anlamda Türkiye’nin gerçekten önemli bir başarı hikayesidir. Ama o dönemi yaşayan arkadaşlar bileceklerdir ki gerçekten son derece dikkatli ve zahmeti bir çalışma gerekti. Yarın bir başka pandemi ile karşı karşıya kalma ihtimali bizim sürekli dikkat-li olmamızı ve daha fazla özen gösterme-mizi gerektiriyor.

Sadece dünya nüfusu yaşlanmıyor, gelişime ve beklentilere göre sistem de değişiyor değil mi?Tabii teknoloji değişiyor, sağlık hizmet-lerinde felsefe, paradigma değişiyor ve organizasyonda yapılar değişiyor. Dün-yadaki ülkeler sağlık hizmetlerinde yeni gelişen ihtiyaçlar gereği o paradigmayı değiştiriyorlar. Fiziki yapıyı düzeltirsiniz. Şehir hastaneleri kurarsınız, içine yüksek

R Ö P O R T A J S U Ö Z G Ü R

M A R T 2 0 1 3 27

Page 32: SAYED Sayı:60

28 M A R T 2 0 1 3

değerli uzmanları dinledik. Şiddetle ilgili farkı kesimlerden kişileri, sağlık çalışanları-nı, doktorları, hemşireleri dinledik. Ortaya çıkan tablo şiddetin sadece sağlık çalışan-ları tarafından çözülemeyeceği kanaatidir. Toplumsal bir duyarlılık oluşturamazsak gerçekten o şiddeti önleme şansına sahip olamayız. Yani bizler kamera sayısını, gü-venlik görevlisi sayısını artırabiliriz, kapıla-rımızı daha güçlü hale getirebiliriz. Ama o toplumsal duyarlılığı oluşturamadığımız takdirde bunu asla önleyemeyiz.

Üç noktanın özellikle altını çizmek gerek. Birincisi gelecek kuşakların şiddetle kar-şı karşıya kalmaması adına bunu sadece sağlıkta şiddetle sınırlı tutmamak gerekli. Toplumun değişik kesimlerinde, aile için-de, spor alanında gibi pek çok alanda şid-deti de önlemek adına ilkokula başlama çağından itibaren artık daha az şiddetle karşı karşıya kalacak eğitim modellemesi yapmamız gerek.

Bunun dışında iletişim ve ilişki yönetimini konusunda doktorlarımızı, hemşirelerimi-zi, sağlık çalışanlarımızı bilinçlendirmemiz gerekiyor. Basit bir manevra ile çözülebile-cek bir sıkıntı, iletişim kusurları nedeniyle bir anda büyük bir problemle karşı karşıya kalmamıza neden olabilecek noktalara gelebiliyor. Mutlaka tıp fakültelerinde ve hemşirelik yüksek okullarında, sağlık me-murlarımızla ilgili konularda bir iletişim modelini de ortaya koymamız gerekiyor.

Son olarak caydırıcı nitelikte birtakım ted-birlerin daha mütebariz bir şekilde ortaya konmasıdır. Tamam, şu anda özellikle kamu hizmeti veren sağlık çalışanına yönelik bir şiddet olduğu zaman bunun karşılığı var-dır. Ama bunun toplum tarafından yeterin-ce algılanmadığını görüyoruz. Mutlaka bu caydırıcı önlemlerin daha belirgin bir şekil-de ortaya konmasının sağlanması gerek. Cüzi de olsa cezalarda bir artış ile birlikte bu cezaların uygulanabilir olduğunu ifade etmek gerek. Nasıl ki bazı meslek grupları-na yönelik bir saldırı olduğu zaman anında işlem yapılıyorsa sağlık çalışanları ile ilgili işlemlerin de anında yapıldığının toplum tarafından fark edilmesi gerekiyor. ■

GELECEK KUŞAKLARIN ŞİDDETLE KARŞI

KARŞIYA KALMAMASI ADINA KONUYU

SADECE SAĞLIKTA ŞİDDETLE SINIRLI

TUTMAMAK GEREK.

R Ö P O R T A J

EĞİTİM, SAĞLIK, ADALET VE EMNİYET EN BAŞTA

“Başbakanımız sık sık bir dört-lü hizmet alanından bahseder. Hükümetimizin en çok önem verdiği hizmet alanlarını sa-yarken eğitim, sağlık, adalet ve emniyeti en başa koyar. Esasında hükümetimizin, 59, 60 ve 61. Hükümet döne-minde yapılanların grafiğine baktığınız zaman bu alanların öne çıktığını görürsünüz. Biz bu dört alanı güçlendirerek bir dünya devi olabileceğimizi 2023 ve 2071 hedeflerimize ulaşabileceğimizi biliyoruz.”

Page 33: SAYED Sayı:60
Page 34: SAYED Sayı:60

30 M A R T 2 0 1 3

D R . E R C A N Ş İ M Ş E KTÜRKİYE İLAÇ VE TIBBİ CİHAZ KURUMU BAŞKAN YARDIMCISI

konusunda bir eylem planı hazırladık. Bu çerçevede kamunun üzerine düşen gö-rev; sektörün önünü açmak, sorunlarını ortadan kaldırmak yönünde… Bu anlam-da öncelikle Türkiye’de tıbbi cihaz üretimi yapan firmaları ruhsatlandırmak istiyoruz. Mevzuat hazırlığımız başladı.

Üretimin ardından bu cihazların depolanması ve satış noktaları konusu var gündeminizde, değil mi?Bu konuda da mevzuat hazırlığımız ta-mamlandı. Çalışmalarımızı sivil toplum kuruluşları ve taraflara görüşe gönderdik. Bir tıbbi cihazın hangi şartlarda depolan-ması ve o cihazla ilgili kimlerin bu işi yap-ması gerekiyor tanımladık. Bunların daha elit, düzeyli ve herkesin kolay ulaşabilece-ği mekanlarda satılmasını istedik. Aynı bir eczane gibi bu yerleri de ruhsatlandıraca-ğız. Bu malzemelerin havasız, penceresiz, bodrum katı gibi sağlık koşullarına uygun olmayan yerlerde satılmasına izin verme-yeceğiz. Buralarda aynı zamanda hasta mahrumiyetine dikkat edilmesini istiyo-

Tıbbi cihaz üretiminde Türkiye’nin önce-likle kendine yeter bir ülke olması, son-rasında da dünya arenasında söz sahibi olacak bir konuma gelmesi gerektiğini belirten Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kuru-mu Başkan Yardımcısı Dr. Ercan Şimşek, “5 milyar dolar seviyesindeki yıllık tıbbi cihaz harcamamızın yüzde 85’ini ithal ediyoruz. Hedefimiz öncelikli üretimde kendimi-ze yeter bir ülke olabilmek. Ardından da 300 milyon dolar civarındaki Türkiye tıbbi cihaz ihracat rakamlarını 5 milyar dolar seviyelerine çıkarmak. Bunlar hayal değil” diyor. Bu hedefler doğrultusunda yerli üretimin geliştirilmesi amacı ile mevzuat hazırlıklarını sürdürdüklerini belirten Er-can Şimşek’le bu süreci ve mevzuat çalış-malarını konuştuk.

Mevzuat değişiklikleri konusunda ciddi hazırlıklar yaptığınızı biliyoruz, bunlardan bahseder misiniz? Arkadaşlarımızla birlikte tıbbi cihaz sektö-rünün bir fotoğrafını çektik. Üniversiteleri-mize, kamuya ve firmalara düşen görevler

Yerli Tıbbi Cihaz Üreticilerinin Eli GüçleniyorAkademisyenler, klinik mühendisler, doktorlar ve Bakanlık yetkilileri iş birliği içinde çalışacak

R Ö P O R T A J

TIBBİ CİHAZ SATAN MEDİKAL MARKETLERİ

RUHSATLANDIRACAĞIZ.

Page 35: SAYED Sayı:60

M A R T 2 0 1 3 31

KOZMETİK ÜRÜNLER VE TIBBİ CİHAZLAR DA TAKİP EDİLECEKİlaç Takip Sistemi gibi özel bir ya-zılımla tıbbi cihazların ve kozme-tik ürünlerin de takip edileceğini söyleyen Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu Başkan Yardımcısı Dr. Ercan Şimşek, “Biliyorsunuz ilaç takip sistemimiz dünyaya örnek olan bir yazılım. İlaç ta-kip sisteminde, ürün üretildiği andan itibaren her bir kutunun ayrı bir numarası oluyor. Böyle-likle Türkiye’de hangi eczanede, kaç kutu ilaç var görebiliyoruz. Sonuçta biz bunu kozmetik ürünlerde ve tıbbi cihazlarda da yapacağız. Şimdi ihale hazırlığın-dayız” şeklinde konuşuyor.

CİHAZ TASARIM FİKRİ OLAN DOKTOR ARKADAŞLARIMIZ BANA ULAŞSINLAR, BİZ ONLARI AKADEMİSYENLER VE İŞADAMLARI İLE BİR ARAYA GETİRELİM.

lıştırmaları gerekecek. Bu kişilerin bizden eğitim alması ve hazırladığımız eğitim programlarında başarılı olması gereke-cek. Bu belge ile kurumları konularında ihtisaslaştırmış olacağız. Kurumlara ‘Siz şu alanlardaki tıbbi cihazların test ve ka-librasyonlarını yapabilirsin, başka cihazları yapamazsınız’ diyeceğiz. Dolayısıyla firma hangi cihazlarda test ve kalibrasyon işle-mi yapıyorsa o cihazları bulunduracak ve eğitimli personelini bizden lisanslayacak. Bu alanda hakikaten ciddi problemler var-dı. Bu problemleri gidermeye çalıştığımız, devrim niteliğinde bir çalışma.

Bakım onarım konusu da bu mevzuat kapsamında değerlendiriliyor mu? Bakım onarım servislerini de yetkilen-direceğiz. Şu anda Türkiye’de bir cihaz arızalandığında garanti kapsamında ise getiren firma servisi veriyor. Uluslarara-sı bir firma ise Türkiye’de zaten bir servis ağı vardır. Ancak cihaz garanti kapsamına çıktığında problem artıyor. Hangi cihazın, nerede tamir edileceği konusunda bir be-

ruz. Her birinin içine 4 metrekare hasta deneme odalarının yapılmasını istiyoruz.

Bu çalışmaların diğer bir faydası da (Sos-yal Güvenlik Kurumu eğer isterse) vatan-daşımız katkı payı ödemesini buralardan yapabilir. Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğüne gitmesine gerek kalmadan medikal mar-kette tüm işlemlerini tamamlayabilir. Bu yönüyle de vatandaşın yükünü azaltan güzel bir çalışma olacak.

Cihaz üretildi, depolanmasını da sağlandı, hastaneler satın aldı, burada iş bitiyor mu?Üçüncü mevzuat da bu konuda... Hasta-ne satın aldıktan sonra tıbbi cihazların işi bitmiyor. Hastanede bu cihazların belirli periyotlarda bakım ve onarımlarının yanı sıra test ve kalibrasyonları yapılır. Bu alan-da Türkiye’de hizmet veren sektörümüz var ancak bunları kurum olarak yetkilen-dirmek istiyoruz. Bu konuda üniversite-lerimiz ve TÜBİTAK ile birlikte çalışıyoruz. Şu anda faaliyette bulunan tüm test ka-librasyon firmalarının bizim hazırladığı-mız mevzuata göre eğitimli insanları ça-

R Ö P O R T A J F U N D A Ç A M Ö Z Ü

Page 36: SAYED Sayı:60

32 M A R T 2 0 1 3

gerçek var. Maalesef akademisyenlerimiz tıbbi cihaz sektörüne pek yönelmemişler. Sanayinin diğer alanlarına ilgi duymuş-lar. Son bir yıldır üniversitelerimizi ziya-ret ediyoruz, onlara bu alandaki eksikliği, cari açığın çok fazla olduğunu anlatıyo-ruz. Yıllık 5 milyar dolara yakın tıbbi cihaz harcamamız var. Bunun yüzde 85’ini itha-latla sağlayan bir ülkeyiz. Öncelikli kendi kendimize yeter bir ülke olmamız gerek. 2023 hedefi olarak da sektörün önüne Türkiye’de 5 milyar dolarlık ihracatı hedef koyuyoruz. Bu hedeflere ulaşabilmek için akademisyenlerin, sektörün ve kamunun aynı doğrultuda çalışması gerekiyor. Ku-rum olarak bu farkındalığı oluşturmaya çalışıyoruz.

Hekimlerin kullandığı tüm tıbbi cihazların Türkiye’de üretilebileceğine inanıyor musunuz?Türkiye’de üretilmeyen birçok tıbbi ciha-zın birkaç yıl sonra üretildiğini görecek-siniz. Bizler ASELSAN’ı gezdik, TÜBİTAK’a gittik. Üreticilerimizle beraberiz. Sektör kendisine çok güveniyor. Tek istekleri on-lara güvenmemiz ve kamu alımlarında yerli üretime desteği artırmamız.

Türkiye’de üretilen cihazlara güvenin de ötesinde, kurum olarak hastanede çalışan personelleri artık tıbbi cihaz üretiminin içine çekmeye gayret gösterecek bir yö-netmelik taslağı üzerinde çalışıyoruz.

Bu gerekliliğin nedenlerinden bahseder misiniz? 15-20 gün kadar önce Ankara’da bir has-taneden bir genel cerrahımız bana geldi ‘Hastalarımda özel bir tıbbi cihaz kulla-nıyorum. Bu cihaz, SUT’ta 5500 TL’ye de fiyatlandırılıyor’ dedi. Bu sadece cihaza verilen para. Hastanın yoğun bakım mas-raflarını da düşünün, oldukça maliyetli bir şey. İnsan hayatı için her şeye değer ama doktor arkadaşımız bu cihaz neden Türki-ye’de üretilmiyor diye kafa yormuş.

Bunu yapabiliriz. Hem de Ostim’de yapa-biliriz, dedim. Bu konuda gayretli oldu-ğunu bildiğim bir işadamımızı arayarak

lirsizlik var. Bu konuda yetkili olmayan bir kuruluş, örneğin cihazdan anlamayan bir elektrikçi, basit bir sigortasını değiştirir-ken bile cihazın başka önemli parçalarına hasar verebilir. Bu örnekleri çoğaltabiliriz. Buradan hareketle biz bu bakım ona-rım servislerini de yetkilendireceğiz. Bu mevzuatla Türkiye’de bu servislerin hangi noktalarda ve ne kadar olması gerektiğine dair eksikleri de kapatmayı planlıyoruz.

Bir de klinik mühendislik konusunda çalışmalarınız var değil mi? Bu konuda mevzuat hazırlığı ne aşamada?Hastanelerde klinik mühendislik birimleri kurulması için bir yönetmelik hazırlığımız var. Bu ülkemizde aslında yeni bir tanım-lama. Ancak gelişmiş ülkelerde, Doğu Blo-ğu-Japonya ve Güney Kore’de bu konuda hayli yol kat edilmiş. Geçtiğimiz günlerde Güney Kore’de hastane incelemeleri yap-tık. İncelediğimiz bir hastanede 36 tane klinik mühendisin çalıştığını gördük. Şu anda hastanelerimizde klinik mühendislik birimleri yok.

Bu mühendisler sadece cihazların tami-riyle uğraşmıyorlar. Tamir, takip ve aynı zamanda test ve kalibrasyon işlemlerini yapıyorlar. Diğer taraftan ülkede yeni üre-tilecek tıbbi cihazların klinik araştırmala-rında çalışıyor, yeni cihazlar geliştiriyorlar.

Dolayısıyla bu birimler sağlık çalışanları ile işadamları arasında yeni ürünlerin geliş-tirilmesi konusunda bir editörlük görevi yapıyor. Bir tıbbi cihaz üretileceği zaman, cihaz o hastanede doktorlar tarafından hastalar üzerinde deneniyor, bunların bi-limsel yayınları hazırlanıyor ve bu bilim-sel yayınlar çıktıktan sonra ürünün seri üretimine başlanıyor. Hazırlamakta oldu-ğumuz yönetmelik bu anlamda ülkemiz adına son derece önemli.

Türkiye’de klinik araştırmalar çeşitli üniversitelerde yapılmıyor mu?Elbette yapılıyor fakat yetersiz. Projelerin önemli bir kısmı da ürüne dönüşmüyor. Sebeplerini inceliyoruz. Ama şöyle bir

FİRMA HANGİ CİHAZLARDA TEST VE KALİBRASYON

İŞLEMİ YAPIYORSA O CİHAZLARI

BULUNDURACAK VE EĞİTİMLİ

PERSONELİNİ BİZDEN LİSANSLAYACAK.

R Ö P O R T A J

Page 37: SAYED Sayı:60

Merkez: Molla Şeref Mah. Halıcılar Köşkü Sk. No:26 Fatih / İSTANBULTel:(0212) 635 79 70 Pbx Faks:(0212) 635 81 43Ankara: Sağlık Sk. Çetin Apt. No:30/3 Kat:1 Yenişehir / ANKARATel:(0312) 433 75 20 - 435 80 60 Fax:(0312) 433 80 92

Optimum Dozda Yüksek Çözünürlüklü Görüntüler...

“SHIMADZU” 1875’den günümüze...

1896 > İlk Röntgen Görüntüsü1911 > İlk Büyük Boyutta Medikal Röntgen Cihazı1957 > Japonyadaki ilk 6 MeV’lik Betatron1961 > Dünyadaki İlk Floroskopi Cihazı (RF)2003 > Dünyadaki ilk Direct-Conversion’lı FPD2004 > Dünyadaki İlk Tam Dijital Mobil Röntgen

2012+> Anjiyografi Sistemleri> Dijital Röntgen Sistemleri> Mobil Röntgen Sistemleri> C-Kollu Sistemler

> Ultrasonlar> Dijitalizasyon Çözümleri> Flat Panel Dedektör Çözümleri

[email protected]

Page 38: SAYED Sayı:60

34 M A R T 2 0 1 3

lar mutlaka ‘şöyle bir tıbbi cihaz olsa ben bu hastayı ya da bu ameliyatı daha kolay ve başarılı bir şekilde yapabilirim’ diyor-dur. Ancak kafasındaki bu tasarımın nasıl ürün haline getirileceğini bilmediğinden bu cihazı oluşturamıyordur. Bu fikir bu durumda sadece kendinde kalıyor. Bu şekilde fikirleri olan doktor arkadaşlarımız bana ulaşsınlar, biz onları akademisyen-ler ve işadamları ile bir araya getirelim. O gözlerinde çok büyüttükleri cihazların Türkiye’de yapılabilir olduğunu görünce devamı da gelecektir. Bu konuda sektö-re güvenim tam. Bundan sonra da daha büyük işler yaptıklarını göreceğiz. Teknik elemanlarımızı gezdiğimizde ve mühen-dislerimizle konuştuğumuzda biz Türki-ye’de MR da yaparız, tomografi de yapa-rız, ultrason da yaparız, her şeyi yaparız diyorlar. Şunu yapamayız, diyen bir kişi daha çıkmadı.

Kozmetik ürünler ve tıbbi cihazların da ilaçlar gibi takip edilmesine yönelik çalışmalarınız var. Peki, bu sistemde kazanımlar neler olacak?

‘doktor beyi size gönderiyorum, 20 gün içinde de dosyanızı bekliyorum. Bu ürünü üretebileceğinize inanıyorum ’ dedim. Bu şekilde ameliyat ettiğimiz yılda 1500 has-tamız var. 10 milyon liralık bir pazardan bahsediyoruz. Böyle birike birike 5 milyar dolar olur zaten. Bir araya gelip konuş-tuktan sonra beni aradılar. Ürünün mali-yetini sordum, ‘100 lirayı bile bulmuyor, tamamen altından yapılsa bile bu iş 1000 lirayı geçmez’ dediler. Sonuçta inşallah bu ürünü Türkiye’de üreteceğiz. Bu örnekleri yaygınlaştırmak istiyoruz.

Bu şekilde iş birliği içinde çalışan arkadaş-larımızı da katıldığımız kongre ve sem-pozyumlarda rol model olarak çıkaraca-ğız. Türkiye’de böyle çok değerli hekim arkadaşlarımız ve mühendisliğin üzerine tıp okuyan uzmanlarımız var. Çok değerli mühendislerimiz var. Bu cihazları tasarlı-yor, sonra yurt dışı firmalar satıyorlar. Biz de bu cihazları satın alıp ‘adamlar neler düşünmüşler’ diyoruz. Önümüzdeki yıl-larda bu beyin gücü ile tasarlanmış Türk üretimi tıbbi cihazların sayısının arttığını göreceksiniz. Gerek doktorlar gerek tıp mühendisleri gerekse üretici firmalar bu örnekleri yaygınlaştırmalı. Hekim arkadaş-

TÜRKİYE’DE ÜRETİLMEYEN BİRÇOK TIBBİ

CİHAZIN BİRKAÇ YIL SONRA ÜRETİLDİĞİNİ

GÖRECEKSİNİZ.

R Ö P O R T A J

Page 39: SAYED Sayı:60
Page 40: SAYED Sayı:60

36 M A R T 2 0 1 3

sinde olursanız olun Bakanlık merkezden bunu görebiliyoruz. Aynı şey tıbbi cihaz için de olacak. Hasta şu marka, şu model tıbbi cihaz arıyorum, dediğinde sistem-den nerede olduğu da görülecek.

Bu yazılımın kozmetik ürünler noktasında faydası ne olacak?Siz bir marka ortaya çıkarıyorsunuz. Bu marka için ciddi harcamalar yapıyorsu-nuz. Kolaycı olan bir başka firma sizin ürü-nünüzü ambalajıyla birlikte bire bir taklit ediyor. Siz bu ürünün, hangi markette kaç adet satıldığını bilemiyorsunuz. Bu yazılımla ürünlerin nerede, ne şekilde, kaç adet olduğunu bilebileceğiniz için ürün-lerin taklit edilmesinin önüne geçilmiş olacak. Bu, sektörü koruyucu bir şey.

Diğer bir konu, gerek tıbbi cihaz gerek kozmetik ürünlerin yazılımında şu anda sektör net olarak şunu bilmiyor. Siz bir tıbbi cihaz üreticisiniz ve ülkenizde ürün bazında yatırım yapmak istiyorsunuz. Bu konuda elinizde fizibilite araştırması yap-mak için sağlam veriler olması gerekir ki yatırımınızı düzgün yapabilesiniz. Ama bugün Türkiye’de yatırım yapmak için pek çok farklı kuruluştan bilgi toplamak duru-mundasınız. Ya da bir firmaya rapor hazır-latmak için binlerce lira vermelisiniz.

Bu yazılımlar sağlıklı olarak işlemeye baş-ladığında istatistikleri de sektöre açacağız. A tıbbi cihazını üretmek istiyorsanız bu verilere bakacaksınız. Bu üründen geçen sene Türkiye’de kaç tane tüketilmiş, kaç tane ihraç edilmiş göreceksiniz. Ona göre bir ihtiyaç halinde yatırım gerçekleştiri-lebilecek. Sadece kendi istatistiklerimiz için değil, her iki sektörün de yatırımlarını doğru alanlarda yapabilmesi için de bu yazılımları oluşturuyoruz.

Yazılımlar ne zaman hizmete girmiş olur? Bu projeler uzun soluklu projeler. Sek-törün desteği son derece önemli. Üç yıl içinde ülkenin hizmetine sunmayı hedef-liyoruz. ■

Öncelikle hem hastalarımız için faydalı bir model hem de Türkiye’ye giren tıbbi cihazların kalitesini artırma yönünde çok önemli bir yazılım. Tıbbi cihazlara cihazın artık izlenebilirliğini sağladığımız için ürün bir kere gümrükten girdiği andan itibaren nerede, kime kadar gitti, görülebilecek. Bu aynı zamanda, tıbbi cihazları sınır-dan itibaren adım adım takip etmemize olanak sağlayacak. Bu cihazları piyasada takip edip onun testlerini yapmak ve gü-vensiz ürünleri tespit etmek konusunda yani güvenli tıbbi cihazlar noktasında bize ciddi destek verecek. Diğer bir aşaması da diyelim bir hastaya steril ortopedik protez takılacak; protez takıldığı andan itibaren kişinin vücudunda da takip edeceğiz. Sistemden bu ürünün kime takıldığını biliyor olacağız. Örneğin üç ay sonra bir şekilde protezin çıkarılması gerekirse dok-torlar bu revizyon ameliyatını kayıtlara düşeceği ve Sosyal Güvenlik Kurumu da o revizyonun sisteme girilmediği taktirde parasını ödemeyeceği için zorunlu olarak sisteme girileceğinden yine cihazı takip ediyor olacağız. Bunun bizim açımızdan faydası; A markası bir protez hastaya ta-kılmış üç ay sonra sorun çıkmış. Sorunun nedenlerini tespit etmeye yönelik, bir doktor hatası mı, kullanılması gereken bir malzeme kullanılmadı mı, ürün standart-lara uygun değil mi, gibi ürünün kontrol-lerini yapmış olacağız. Ayrıca ürünü adım adım takip ettiğimiz için yıllar içinde de ciddi istatistiklerimiz olacak. Bakacağız ki A firmasına ait cihazda bir yıl boyunca çe-şitli hatalar çıkıyor, bunu artık merkezden görebilecek duruma geleceğiz. Denetim-lerimiz bu sayede daha etkin olacak.

Bu sistem aynı zamanda hasta takibini de kolaylaştıracak değil mi?İlaç takip sisteminden örnek vereyim. Hasta örneğin Adana’dan telefon açıyor ve şu kanser ilacını aradım ama bölgede hiçbir yerde bulamadım diyor. Sistemi-mizden hemen bakıyoruz ve Kırıkkale’de A eczanesinde ilaçtan 2 kutu görünüyor, telefon numarası şu, orası ile irtibata ge-çin, temin edin diyoruz. Türkiye’nin nere-

R Ö P O R T A J

KENDİ KENDİMİZE YETER BİR ÜLKE

OLMAMIZ GEREK.

36 M A R T 2 0 1 3

Page 41: SAYED Sayı:60

SMARTFREEZER İnsan hatalarından kurtularak biorepositorinizin

değerini korur. -180 °C sıvı azot buharında veya -80 ° C'de mekanik dondurucuda depolama ve biyolojik örneklerin

alınması için en gelişmiş robotik sistem.

ANGELANTONILIFESCIENCE

HEMOSAFE - Kan GüvenliğiÇikolata barları ve kola tenekelerini saklayan satış makineleri ile aynı tasarımda olan Akıllı Kan Saklama Dolabı, bir soğutucu ve 10 kilitlenebilen dönen rafa sahip ve 150 kan torbasını saklayabiliyor.

''Ameliyat esnasında herhangi bir şey yanlış giderse, daha fazala kana ihtiyaç duyulur, fakat cerrah kanları kullanmazsa, kanlar çöpe gitmez''

T +90 312 4687690 | F +90 312 4270886 | E [email protected] | W www.teknoseras.com.tr

TEKNOSER Kalibrasyon Üretim Servis Danışmanlık Medikal A.Ş.İlgili videoları izlemek için:

www.facebook.com/TEKNOSERAS

Page 42: SAYED Sayı:60

38 M A R T 2 0 1 3

Cyberknife sistemi nasıl ortaya çıkmıştır?Uzun yıllar yüksek doz radyosyon ile rad-yocerrahi uygulamaları yapmış, bu konu-da çok tecrübeli Stanford Üniversitesi’n-den Prof. Dr. John Adler, görüntüleme sistemleri ile tümör hareketlerini takip edebilen ve bu harekete göre hedefleme-yi düzeltebilen, 360 derecelik üç boyutlu bir küresel alan içerisinde gantriye bağım-lı olmayan robotik bir kompakt lineer ak-seleratör ile kafa içi ve omurgada yüksek doz radyocerrahi uygulayabilen bir cihaz icat etti. Cyberknife adı verilen bu cihaz ile ilk hastalar 1999-2001 yılları arasında te-davi edildi. 2001 yılında Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi, FDA, kafa içi ve omurga, 2004 yılında ise vücudun herhangi bir yerinde kullanımı için onay verdi. Son 14 yıldır, bu cihaz ile başarılı bir şekilde tedavi edilen hasta sayısı yaklaşık 200 bin civarındadır.

Kısaca, Cyberknife’ın diğer sistemlerden farklı olan yönlerini anlatabilir misiniz?

Diğer cihazlardaki gibi, hastayı cihaza adapte etmek yerine, cihazın hastaya adapte olması söz konusudur. Tedavi süresince hastanın kendisi hareket ede-bileceği gibi hastanın organları da nefes alıp verme, kalp atışı, barsak hareketleri,

Ülkemizde, modern bir kanser kontrol programı ile kanserin hızlı yükselişini kontrol etmek konusunda önemli adımlar atılmıştır. Sayısı artırılan KETEM’ler kanser-le mücadelede çok önemli bir misyon üst-lenmektedir. Ayrıca, mevcut cihazların mo-dernizasyonu ve yeni teknoloji yatırımları da hızla devam etmektedir. Bu gelişmeler çerçevesinde Radontek Genel Müdür Yar-dımcısı Hakan Çınar ile görüştük.

Radyasyonun bir tedavi yöntemi olarak kullanılması fikri nasıl oluşmuştur?

Radyasyonun hem en önemli kanser ne-deni olduğu hem de en önemli kanser tedavisi tekniklerinden biri olduğu bilin-mektedir. 1920’lerden 1950’lerin ortaları-na kadar, bazı araştırmacılar ve hekimler tarafından kanser vakalarında radyasyon tedavi olarak denenmiştir. Çok iyi sonuç alınan vakalar olduğu gibi hiç sonuç alına-mamış vakalar da olmuş, bazı hastalarda ise ciddi yan etkiler ortaya çıkmıştır. Yine 1950’lilerde, fraksinasyon metodundan farklı olarak, tek doz ile, yüksek öldürücü radyasyon dozun streotaktik olarak tümö-re verilmesi prensibi ile ilgili çalışmalar ya-pılmış ve başarılı sonuçlar elde edilmiştir. Cerrahi işlemde olduğu gibi, tümörü ye-rinden çıkarmaya benzediği için bu uygu-lamalara radyocerrahi adı verilmiştir.

Cyberknife Merkezleriyle Türkiye, Kanser Tedavisinde Avrupa’da Önemli Bir Noktaya Ulaştı

R Ö P O R T A J

H A K A N Ç I N A RRADONTEK GENEL MÜDÜR YARDIMCISI

38 M A R T 2 0 1 3

Page 43: SAYED Sayı:60

M A R T 2 0 1 3 39M A R T 2 0 1 3 3 9

HAREKETİ TAKİP EDECEK VE BU HAREKETE UYUM GÖSTERİP HEDEFİ DOĞRU ŞEKİLDE IŞINLAYABİLECEK TEK CİHAZ CYBERKNIFE.

görüntülerle tümör hareketliliği bire bir takip edilip, ileri teknoloji robotik sistem sağlıklı dokuları korur. Cyberknife tedavi-sinin farkı burada ortaya çıkar. Robotik sistem, bu hastayı belli bir mesafe takip eder, sonra tedaviyi durdurur. Boş yere doz verip, radyasyon kaynaklı sağlık so-runlarına yol açmaz.

Radyoterapide dünyanın vardığı nokta ve gelecekteki durumu hakkında neler söyleyebilirsiniz?

İki boyutlu tedaviler ile başlayan radyo-terapinin 21. yüzyılda hipofraksinasyon, yani daha az sefer ışın alma ve görüntü-leme eşliğinde stereotaktik yüksek dozlu SBRT-SRS dediğimiz metodlarla devam ettiğini tüm dünya ile birlikte gözlemle-mekteyiz. Beş-on yıl içerisinde, hastaların büyük bir çoğunluğu SBRT-SRS ile tedavi edilirken, IMRT-IGRT dediğimiz yöntemle-rin palyatif tedavilerde kullanılacağı açık bir şekilde görülmektedir.

kas ve iskelet hareketleri gibi nedenlerle hareket ediyor. Dolayısıyla hedef yani tü-mör de hareket ediyor. Bu hareketi takip edecek ve bu harekete uyum gösterip hedefi doğru şekilde ışınlayabilecek tek cihaz Cyberknife’dır. Ayrıca, diğer tedavi sistemlerinde bir aydan fazla süren teda-viler, Cyberknife ile en fazla beş günde tamamlanabilmektedir.

Peki diğer tedavi sistemlerinde yapılan IMRT tedavilerinden Cyberknife tedavisinin farkı veya avantajları nelerdir?

Standart lineer akseleratörlerde referans noktası olarak izomerkez kullanılır. Bu nokta, masanın, gantrinin radyasyon de-metinin kesiştiği noktadır. Tümörü içine alacak şekilde radyasyon demeti şekil-lendirilir ancak tümör hareketi de düşü-nülerek daha büyük bir alan radyasyona maruz kalır. Kısacası, sağlıklı dokular da radyasyona maruz kalmaktadır. Cyberkni-fe’ın IMRT’sinde ise, tedavi sırasında alınan

R Ö P O R T A J S A R E K U Ş

Uluslararası Kanser Araştırmaları Kuru-mu ve Amerikan Kanser Derneği tara-fından yürütülen araştırmalara göre, son dönemdeki kanser verileri ve BM nüfus istatistikleri baz alınarak 2030 yı-lına kadar 184 ülkede 22.2 milyon yeni kanser vakası olacağı tahmin edilmek-tedir. Ülkemizdeki verilere göre de her yıl 150-200 bin kişinin kansere yakalan-dığı bilgisi bulunmaktadır.

Bu b

ir ila

ndır.

Page 44: SAYED Sayı:60

40 M A R T 2 0 1 3

tedaviyi alıyor. Buna karşılık, Cyberknife ile, 15-45 dakikada hasta girip çıkabilmek-tedir ve tedavi 1-5 kez (gün) sürmektedir. Kaldı ki, klasik gantrili sistemlerde, limitli endikasyonlu hastalarda yapılmaya çalışı-lan, SBRT-SRS uygulamaları ise çok daha uzun sürdüğünden, o şekilde karşılaştır-ma yapılır ise, 8-10 kat Cyberknife hızlı çıkmaktadır.

Ülkemizde Cyberknife merkez sayısı ve tedavilerin başarısı hakkında kısace neler söyleyebiliriz?

Ülkemizde bulunan Cyberknife merkezle-rinde beyin tümörleri, omurilik tümörleri, nazofarenks tümörler, pankreas, karaciğer, optik akustik tümörler, akciğer ve pros-tat tümörleri başarıyla tedavi edilmiş ve olumlu sonuçları alınmıştır. Kamu ve özel sektör kullanıcıları tarafından bu tedavi-lerle ilgili çok sayıda yayın yapılmıştır ve yapılmaya devam edilmektedir. 2013 yılı içerisinde toplam 10 Cyberknife merkezi hizmet verecektir. Bu merkezlerle de Tür-kiye, kanser tedavisinde Avrupa’da önemli bir noktaya ulaşmıştır. Ancak, uygulanan performans sisteminin düzenlenmesi, di-ğer bölümlerle Radyasyon Onkolojisinin ortak çalışabilme olanaklarının artırılması ile daha çok sayıda hastaya tedavi sunma olanağı ortaya çıkacaktır. Yüksek teknolo-jili bu sistemlerin yaygınlaşması ve tüm dünyada sayısı artan Cyberknife tedavile-rine ülkemizdeki farkındalığın artması da hasta tedavi sayısını pozitif etkileyecektir.

SGK, radyoterapi hizmetlerini ve özellikle Cyberknife tedavisini karşılıyor mu?Evet, radyoterapi hizmetlerinin pek çoğu, Cyberknife tedavisi de dahil, SGK kapsa-mında karşılanmaktadır. SGK anlaşmalı özel hastaneler de bu kapsamdadır, kan-ser tedavisinden fark da istenmemekte-dir. Ancak, SGK’nın bu ödemelerde, paket ödeme şeklinde tanımlama yerine, tedavi özelliklerini, ekonomik ve tıbbi yararlılık durumunu ve yatırım maliyetlerini de da içine alan geniş bir değerlendirme yapıl-masında yarar vardır. ■

Tekrar Cyberknife Sistemine dönelim. Bu sistemdeki tekno-lojik gelişmeler nelerdir? Yeni versiyon cihazlardaki ne gibi yeniliklerden bahsedebiliriz?Bu sistem kendi içinde birtakım teknolo-jik gelişmeler yaşamaktadır. Yeni nesil Cy-berknife sisteminde en önemli fark, “Mul-tileaf Collimator” dediğimiz kolimatör ile daha büyük, geniş ve şekilsiz tümörleri de hızlı bir şekilde tedavi edebilmesidir. Has-sasiyet ve tedavi yeteneği aynıdır. Şimdi M6 ile büyük tümörler dahi, 15-20 dakika içerisinde tedavi edilebilmektedir. Böyle-ce radyasyon onkolojisine başvuran has-taların çoğu Cyberknife ile tedavi olma şansına sahip olmaktadır.

Radyoterapide yavaşlık ve hızlılık bir hastanın tedavisi boyunca bir cihazı kullanma süresi ile ilgilidir. Yani kısaca, bir hasta ne kadar zamanını tedavide geçiriyor?

Klasik gantrili lineer akseleratörleri ve di-ğer radyoterapi cihazlarının hergün has-taları hızlı bir şekilde ışınladıkları doğru-dur. Bir hastanın, bir IMRT cihaz odasına girip çıkması, 10-15 dakika kadar sürmek-tedir. Ancak, aynı hasta 40 güne kadar bu

SON ON DÖRT YILDIR, CYBERKNIFE İLE

BAŞARILI BİR ŞEKİLDE TEDAVİ EDİLEN HASTA SAYISI YAKLAŞIK 200

BİN CİVARINDADIR.

R Ö P O R T A J

40 M A R T 2 0 1 3

Bu b

ir ila

ndır.

M6

Page 45: SAYED Sayı:60

CMYK

C:100 M:48 Y:12 K:58 C:70 M:10 Y:0 K:55 C:60 M:0 Y:20 K:6

Sayed_TAUTMANN_Reklam_18022013_Mart2013.indd 1 21.02.2013 16:21:05

Page 46: SAYED Sayı:60

42 M A R T 2 0 1 3

P R O F. D R .N U R U L L A H Z E N G İ NSAYED YÖNETİM KURULU BAŞKANI

aynı amaçla ve aynı hedef doğrultusunda daha ileri götürme gayreti ile çalışacağız.

SAYED, bu süre içinde her iki yılda bir ol-mak üzere düzenli aralıklara 4 ulusal dü-zeyde sağlık kurultayı gerçekleştirdi. Artık sağlığın tüm paydaşları biliyor ki, sonu çift sayı ile biten yılların Ekim ayında SAYED Kurultayı var. Bu tarihlerin sağlık sektö-ründe belirgin hale gelmesi, derneğimi-zin kurumsallaşması açısından önemli bir göstergedir. Yine aynı kararlılıkla ona ya-kın sempozyum ve toplantı gerçekleştirdi. Dernek bu anlamda sağlık alanında farklı paydaşları bir araya getiren özelliğe sahip bir platform. Sağlıkla ilgili bilgisi, ilgisi, bi-rikimi olan her yapıyı, kendi bünyesinde görmeyi, fikrinden yararlanmayı görev edinmiş bir yapı. Bu anlayışla görevimize devam edeceğiz. Hedefimiz çıtayı biraz daha yükseğe çıkarmak. Eski yönetimde görev almış hocalarımız, arkadaşlarımız her zaman yanımızda, elbirliği içinde gö-revimizi sürdürüyoruz.

Kongreler dışında gündeminizi meşgul eden diğer projelerden bahseder misiniz?

Sağlıkta her geçen gün değişen şartlar ve gündeme gelen yenilikler SAYED’in sağ-lığın farklı paydaşlarını bir araya getirme misyonunu daha da önemli hale getiriyor.

Sağlık sektörünün kendini sürekli geliş-tiren dinamik bir yapısının olduğunu, dernek olarak vizyonu geniş tutmak ge-rektiğini söyleyen SAYED Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Nurullah Zengin’e derne-ğin gelecek hedeflerini ve şubat ayında gerçekleşen SAYED Sempozyumu’na iliş-kin değerlendirmelerini sorduk.

SAYED’de geçtiğimiz aylarda bir bayrak değişimi oldu. Yeni görevinize ilişkin neler söyleyeceksiniz? SAYED, kuruluşunu bizzat Sayın Müste-şarımız Prof. Dr. Nihat Tosun’un yaptığı sekiz yıllık geçmişi olan köklü bir dernek. Derneğe çok değerli meslektaşlarımız başkanlık yaptılar. Değerli Hocamız Prof. Dr. Hayrettin Yekeler’in başkanlığından sonra bayrağı ben devraldım. Önemli bir görevi üstlendik. Bu sorumlulukla SAYED’i göstermiş olduğu istikrarlı çizgisinde,

SAYED, Farklı Paydaşları Biraya Getiren Önemli Bir PlatformTürkiye’de artık model olma yolunda ilerleyen bir sağlık sistemi var

R Ö P O R T A J

Page 47: SAYED Sayı:60

M A R T 2 0 1 3 43

SAYED OLARAK BİZZAT ‘ANA PROJE YETKİLİSİ’ STATÜSÜYLE GÖREV ALACAĞIMIZ, DERNEĞİMİZİN GELİŞTİRECEĞİ PROJELERİMİZ OLACAK.

Şubat ayında gerçekleşen SAYED -Sağlıkta Yeniden Yapılanmanın Erken Dönem Değerlendirmesi Sempozyumu hakkında bir değerlendirme alabilir miyiz?Kongre oturumlarında da ifade edildi. Sağlıkta ülke olarak ulaştığımız bir seviye var. Bu takdir edilen seviyeye rağmen cid-di bir yapısal değişiklik geçirdik. Bu kök-lü yapısal değişikliği iyi analiz etmemiz gerekiyor. Bu geçiş dönemini sağlıklı bir şekilde geçirebilirsek taşlar yerine oturdu-ğunda, daha dinamik, daha aktif bir sağlık sistemi hedefliyoruz.

Ancak yılların getirdiği alışkanlıkları değiş-tirmek de kolay değil. Bu sempozyumun esas amacı köklü olarak yapılan, aslında mevzuat olarak bir yılı aşmış ama fiilen 3-3,5 ayı bulan bu değişikliği iyi analiz et-mek. Sorunlarımız var bu bir gerçek. Ama bu sorunları tanıma, tarif etme ve yorum-lama noktasında çözüm arayışları bulma-mız gerekiyor. Yoksa bu geçiş dönemini iyi yönetme açışından bazı istenmeyen neticeler olabilir.

Önümüzdeki dönem sağlık alanındaki çe-şitli sektör temsilcileri ile daha yakın ilişki içine gireceğiz. Tıbbi cihaz sektörü bunlar-dan bir tanesi, sağlık bilgi yönetim sistem-leri sektörü bir diğeri...

Bu sektörlerle proje bazında işbirlikleri-miz olacak. Yakın zamanda yönetim ku-rulundaki arkadaşlarla OSTİM bölgesine bir ziyaret gerçekleştirdik. OSTİM Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Aydın bizi ağırladı. Bazı medikal firma temsilcilerinin fabrika-larını gezme fırsatımız oldu. Bizzat o tıbbı cihazların üretim yerlerine, fabrikalarına giderek, buraları görme fırsatımız oldu. Önümüzdeki dönemlerde işbirliklerimizi geliştirmeye yönelik çalışmalarımız ola-cak.

Diğer açılımımız projeler bazında. AB pro-jeleri de dahil olmak üzere değişik proje-lerde partnerliklerimiz var. Hatta SAYED olarak bizzat ‘ana proje yetkilisi’ statüsüyle görev alacağımız, Derneğimizin geliştire-ceği projelerimiz olacak. İnşallah bunları da önümüzdeki dönemde faaliyete geçi-receğiz.

R Ö P O R T A J A Y Ş E Y I L M A Z T Ü R K

Page 48: SAYED Sayı:60

44 M A R T 2 0 1 3

bürokratlarına, üniversitelerimizin değerli öğretim üyelerine ve sağlık camiamızın cefakar ve değerli yöneticilerine teşekkür ediyorum.

Sempozyumda cevaplanamayan soruların cevapları www.sayed.org’da paylaşılacak değil mi?Evet. Derneğimizin web sayfasından bun-ları duyuracağız. Yine tecrübeli bir ekip tarafından bunların yorumlanması şek-linde bir raporumuz olacak. Bu raporu da kamuoyu ile paylaşacağız ve Bakanlık yetkililerimize bizzat ulaştıracağız. Bu ge-çiş döneminde yaşanan sıkıntıları doğru algılama noktasında bir sivil toplum kuru-luşu olarak elimizden gelen gayreti gös-tereceğiz.

SAYED Dergisi’nin 6. yılına ilişkin neler söyleyeceksiniz?Bir aktüel sağlık dergisi için 6 yıla ulaşmak bir başarı. SAYED Dergisi bunu gerçekleş-tirdi. Ama SAYED Dergisi bunun da öte-sinde pek çok şeyi gerçekleştirdi. Birincisi düzenli yayınlanmayı gerçekten başardı. Periyodunu aksatmadan düzenli olarak çı-kan bir dergi. Aynı zamanda kalitesinden de ödün vermedi. Hatta her geçen sayıda içerik kalitesini artırdı. Buna görselliğini ve baskı kalitesini de eklemek gerek. Tüm bunlar eklenince SAYED Dergisi, derneği-nin misyonunu Türkiye’nin dört bir yanına ulaştırma konusunda çok önemli görevler

ifa ediyor. ■

Sağlık üzerine kurulmuş bir sivil toplum kuruluşu olarak ve sağlık camiasında edinmiş olduğu yer itibari ile SAYED, böy-le bir kritik dönemde inisiyatif almayı bir görev bildi. Yönetim kurulu olarak erken dönem diyebileceğimiz bu değerlendir-meyi, bu başlık altında yapmayı planladık. Kısa bir süre içinde bu kararı vermemize ve organizasyona başlamamıza rağmen sağlığın çok değişik paydaşlarını bir araya getirdik. Gerçekten ciddi bir fikir alışverişi oldu. Grup çalışmaları ile birlikte ciddi bir istişare oldu. Burada edinilen tecrübelerle diğer günler ana salonda interaktif bir şe-kilde görüşler paylaşıldı. Çok sayıda soru ve görüş var, bunların bir kısmına oturum-larda yer veremedik ama oluşturduğu-muz soru kağıtları ile bu geribildirimleri almaya çalıştık. Toplantı sonrası da bu geri bildirimleri analiz etme dönemimiz başla-dı. Böylelikle sahada neler yaşanıyor, bun-ları detayları ile öğrenme fırsatımız oluyor.

Sayın Bakanımız Dr. Mehmet Müezzinoğ-lu’nun ve TBMM Sağlık, Aile ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanı Sayın Prof. Dr. Necdet Ünüvar’ın mevcut görevleri itibariyle işti-rak ettikleri ilk sempozyum olması bizler için ayrı bir gurur kaynağı. Bu vesileyle katılımlarından dolayı Sayın Bakanımız Dr. Mehmet Müezzinoğlu’na, TBMM Sağ-lık, Aile ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanı Sayın Prof. Dr. Necdet Ünüvar’a, Sağlık Ba-kanı Yardımcısı Sayın Agah Kafkas’a, Bursa Milletvekilimiz Sayın Tülin Erkal Kara’ya, Müsteşarımız Sayın Prof. Dr Nihat Tosun’a, Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Rektörü Sayın Prof. Dr. Metin Doğan’a, Sağlık Bakanlığı

ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEM SAĞLIK ALANINDAKİ

ÇEŞİTLİ SEKTÖR TEMSİLCİLERİ İLE

DAHA YAKIN İLİŞKİ İÇİNE GİRECEĞİZ.

BİR AKTÜEL SAĞLIK DERGİSİ İÇİN 6

YILA ULAŞMAK BİR BAŞARIDIR.

R Ö P O R T A J

YILDIRSAĞLIK SEKTÖRÜNÜNİLETİŞİM PLATFORMU

Page 49: SAYED Sayı:60

M A R T 2 0 1 3 45

Page 50: SAYED Sayı:60

46 M A R T 2 0 1 3

U Z M A N G Ö R Ü Ş Ü

T U R G AY KÖ S EUZMAN DİYETİSYEN

tiftir. Kan basıncının düzenlenmesinde ve

vücudun sıvı dengesinin sağlanmasında

önemli rol üstlenen potasyumun yüzde

33’ünü, kalsiyumun ise yüzde 70’ini sağla-

yan sütün, günde iki bardak kadar içilme-

si vücut sağlığının korunması açısından

önem taşır.

Yeterli Kalsiyum TüketilmeliKemik oluşumu 30 yaşa kadar devam

etmektedir. Bu yaşta maksimum kemik

yoğunluğu oluşur. Bundan sonra kemik

kaybı başlar. Her yaş döneminde yeterli

kalsiyum tüketilmelidir (1-10 yaş 800 mg,

11-24 yaş 1200 mg, daha sonraki yaşlarda

800 mg kalsiyum/gün). Özellikle çocuklar,

gebe ve emziren bayanlar ve ileri yaşlarda-

ki bireyler için kalsiyumun ayrı bir önemi

vardır. Kalsiyum için en iyi kaynak süt ve

süt ürünleridir. Sütün dışında özellikle yeşil

yapraklı sebzeler, kuru baklagiller, yağlı to-

humlar (fındık, yerfıstığı, badem, ceviz) ve

pekmez kalsiyumdan zengindir.

Beslenme, pek çok insan tarafından karın

doyurmak, açlığı bastırmak, canın istediği

besinleri tüketmek şeklinde tanımlanmak-

tadır. Halbuki vücudun ihtiyaç duyduğu

enerji ve elliye yakın türde besin öğesinin,

yeterli ve dengeli bir şekilde besinler yolu

ile alınması gerekmektedir. Süt, içerdi-

ği protein, vitamin ve mineral gibi besin

öğeleri sayesinde vücuda ihtiyaç duydu-

ğu bu bileşenlerin kazanılması için en iyi

kaynaklar arasında yer almaktadır.

Günde İki Bardak İçmeliSüt, yeterli ve dengeli beslenmek için ge-

rekli olan besin öğelerinin pek çoğunu

içerir. Osteoporozun önlenmesinde etkili

olan süt, aynı zamanda sindirim sistemini

ve tansiyonu düzenleyici, kronik hastalık-

lara karşı koruyucu özelliklere sahiptir. İki

su bardağı süt, yetişkin bir bireyin ribofla-

vinin gereksiniminin yüzde 70’ini karşılar.

Süt aynı zamanda vücudun sıvı gereksi-

niminin karşılanmasında da iyi bir alterna-

Süt Dağıtım Projesi Örnek Gösterilecek Bir DavranışÜlke politikası olarak süt dağıtımının hayata geçirilmesi örnek gösterilecek bir davranış

Page 51: SAYED Sayı:60

M A R T 2 0 1 3 47

grubu besinler tüketilmeden sağlanamaz. Bu gruptaki besinler aynı zamanda pro-tein, fosfor, potasyum, A ve D vitamininin iyi kaynağıdırlar. Süt proteininin kalitesi yüksektir ve yaklaşık yüzde 90’ı kullanılır. Proteini oluşturan aminoasitlerin bileşimi açısından bakıldığında süt proteinlerinde büyük kısmı “elzem aminoasit” olan yakla-şık yirmi üç adet aminoasit yer almaktadır. Bu nedenle süt, biyolojik değeri bakımın-dan yumurta proteinlerinden sonra gelen en değerli protein kaynaklarından biridir.

Örnek Gösterilecek Bir DavranışAralarda atıştırtma olarak kalsiyumdan zengin süt ürünlerini tercih edilebilir. Yoğurt, süt ve peynir oldukça uygun se-çeneklerdir. Hamur tatlıları yerine, sütlü tatlıların tercih edilmesi hem tatlı gerek-siniminin giderilmesini hem de sütten ya-rarlanılması sağlayacak ve sağlık için etkili olacaktır. Tatlı olarak dondurulmuş yoğurt, sütlaç, muhallebi, kazandibi, dondurma, puding denenebilir. Sağlıklı bir nesil için ebeveynlerin çocuklarına örnek olmaları ve süt ürünlerini (yoğurt, peynir, ayran, ca-cık) yeterince tüketmeleri gerekmektedir. Bu konuda ülke politikası olarak süt da-ğıtımının tekrardan hayata geçirilmesi de örnek gösterilecek davranışlardan biridir. ■

Yaşam Boyu Yeterli BeslenmeHer dönemdeki beslenme şekli, bireyin sonraki dönemde genel durumunu etki-ler. Bebelikte beslenmenin çocukluk çağı-na, çocukluk çağında beslenmenin genç-lerin durumunu etkilemesi gibi; yaşlılar, her dönemdeki beslenme ve yaşam biçi-minin etkilerini taşırlar. Bu yüzden bireyin içinde bulunduğu yaş grubunun özellikle-rine göre beslenmesi, sonraki dönemlere hazırlık yönünden önemlidir. Milli Eğitim Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı organizasyonunda yürütülen ve 2. sömestri ile yaklaşık 30 bin okulda yeniden başlayan süt dağıtım pro-jesi, özellikle 6 milyonun üzerindeki genç nesil için büyük önem taşımaktadır. Genç-likte yaşlılığı da düşünerek beslenmenin, yaşlılıkta oluşabilecek sorunları geciktirici, hafifletici ya da önleyici etkisi olduğu bi-linmektedir. Yaşam boyu yeterli ve dengeli beslenmenin, yaşlılıkta bazı sorunları azal-tıcı rolü olduğu gibi yaşam süresini etkile-diği de söylenebilir.

Light Süt Daha Doğru OlacaktırSüt grubu besinlerin yağ ve kolesterol içeriği değişkenlik gösterir. Yağ içeriği azaltılmış olan süt ürünlerinde enerji ve kolesterol içeriği de azdır. Yağ içeriğinden bağımsız olarak diğer besin öğelerinin - kalsiyum, protein, fosfor ve D vitaminini - içerikleri aynen sabit kalır. Proteinli be-sinler genelde doymuş (kötü) yağ içerir-ler. Sütün yağının yaklaşık 2/3’ü doymuş, 1/3’ü doymamış yağ asitlerinden oluş-muştur. O nedenle bahsi geçen Bakan-lıkların tam yağlı süt yerine yağsız (light) olanları tercih etmesi gerek enerji gerekse yağ ve kolesterol açısından çok daha sağ-lıklı bir seçim olacaktır.

Protein Açısından En Değerli KaynakSüt vücut için gerekli olan kalsiyum ve riboflavinin en iyi kaynağıdır. Kemik ve diş sağlığı için gerekli olan kalsiyum, süt

SÜT DAĞITIM PROJESİ, ÖZELLİKLE 6 MİLYONUN ÜZERİNDEKİ GENÇ NESİL İÇİN BÜYÜK ÖNEM TAŞIMAKTADIR.

Kalsiyum ihtiyacını göz önünde tutarak, yemeklere süt grubunda yer alan besinler eklenmelidir;• Kahvaltılıktahılürünleriilesüt,• Sandviçarasındapeynir,• Sebzelerinyanındayoğurt,• Kahveiçerisinesütkatılması,• Salata ve çorbaların üzerine

rendelenmiş peynir eklenmesi gibi.

Page 52: SAYED Sayı:60

48 M A R T 2 0 1 3

ISO kalite güvencesi ile Avrupa Birliği ko-şullarına uygun üretim anlayışı ile hasta-neler için hijyenik çamaşırhane tesisi kuran Permak, teknisyenlerinin ön incelemesinin ardından hastanelere en uygun çözüm sis-temlerini sunuyor.

Doğru Yatırım ve Gerekli TedbirlerAvrupa Birliği uyum koşulları çerçevesinde gerek yeni kurulan gerekse tesislerini ye-nileyen hastaneler için temizlik ve hijyen konularının daha da önem kazandığını söyleyen Permak yetkilileri, hastane işlet-meleri için de doğru yatırım yapma, yeni-leme veya gerekli tedbirleri alma gereksi-nimlerinin arttığına dikkat çekiyor.

Avrupa Birliği Normlarına UyumHastanelerde kullanılan tekstillerin temizli-ği, hijyen düzeyleri ve enfeksiyon yayılma-larına karşı koruma normlarına uygunluğu konusunda titizlik gösteren firma, İstanbul merkez ofisinin yanı sıra Antalya, İzmir, An-kara, Marmaris’te faaliyetlerini sürdürüyor.

Kirli ve Temiz Çamaşırlar Izole OlmalıHastanelerde kir, mikrop ve enfeksiyon ya-yılımına karşık etkin bir mücadele sürdür-me zorunluluğunun altını çizen Permak yetkilileri, çamaşırhane tesislerinin de bu amaca yardımcı nitelikleri ile tasarlanması gerektiğini söylüyor. Hastane tipi çamaşır-hane tesislerinin hijyenik/bariyer tip yapı-da dizayn edilmesi gerektiğini vurgulayan yetkililer, bu şekilde kirli ve temiz çamaşır-ların ayrı yerlerde yükleme ve boşaltılması ile birbirinden tamamen izole olduğunu belirtiyor.

H A B E R H A B E R S E R R A K U L

Hastanelere Özel Hijyenik Çamaşırhane TesisiHastane çamaşırhaneleri enfeksiyon yayılmalarına karşı hijyenik yapıda dizayn edilmeli

HİJYENİK ÇAMAŞIRHANE TESİSLERİ DİZAYN KRİTERLERİ

Çamaşırhane Tesisinde, gelen tüm yüklerin Bariyer Tip Yıkama Makinaları kullanımı ile temizlen-mesi: Kapasiteye göre Tünel Tip veya Konvansiyonel Tip Makinalar kullanı-labilir. Tüm yükler kirli bölüme gelir. Kirli bölüm, çamaşırhaneden bariyer ile ayrılır. Amaç, yükleme kısmında (kirli bölüm) enfeksiyon riski taşıyan yüklerin boşaltma kısmına (temiz bölüm) tamamen temizlenmiş hijye-nik bir şekilde geçişini sağlamak ve bu geçiş sırasında her türlü bulaşma riskini (kirli yükten temiz yüke) elimi-ne etmektedir. Yatırım maliyetindeki yüksekliğe karşılık genel emniyet standartlarını tam karşılar.

Çamaşırhane Tesisinde, sadece Bulaşıcı Mikroorganizma vb. taşı-yabilecek bölümlerden gelen yük-lerin ayrı bir bölümde Bariyer Tip Yıkama Makinaları kullanımı ile temizlenmesi: Sadece risk taşıyan yükler izoleli torba içerisinde enfek-siyonlu bölüm odasına getirilir. Bu bölümün çıkışı, genel çamaşırhane bölümüne açılır. Maliyet avantajına karşılık, bulaşıcı nitelikteki yüklerin izoleli şekilde taşınma riskine sahiptir.

Page 53: SAYED Sayı:60

M A R T 2 0 1 3 49

1. ULUSLARARASITÜRKİYE SAĞLIK MEZUNLARIKURULTAYI13-17 HAZİRAN 2013, İSTANBUL

1. ULUSLARARASI TÜRKİYE SAĞLIK M

EZUNLARI KURULTAYI

1ST IN

TERN

ATIO

NAL T

URKEY MEDICAL ALUMNI CONGRESS

www.turk iyesagl ikmezunlar i .o rgwww. turkeymedicala lumni .org

Türkiye Sağlık Mezunu Dostlarımızıİstanbul’a Davet Ediyoruz!

Page 54: SAYED Sayı:60

50 M A R T 2 0 1 3

H A B E R H A B E R S U Ö Z G Ü R

Referanslar1. Cummins RO, 1998. Annals of Emergency Medicine 18: 1269-1275

2. Walsh S, et al. Efficacy of distinct energy delivery protocols comparing two biphasic defibrillators for cardiac arrest. American Journal of Cardiology 2004; 94: 378–80.

3. Chapman F, et al. 2005. Use of 360 Joule Biphasic Shocks for Initial and Re-current Ventricular Fibrillation in Prehospital Cardiac Arrest. Circulation 112 (17): II-1112-1113.

4. Khaykin Y ve diğerleri. Biphasic versus monophasic cardioversion in sho-ck-resistant atrial fibrillation: A randomized Clinical Trial. J Cardiovasc Ele-ctrophysiol 2003; 14: 868-872.

5. Khaykin Y ve diğerleri. Comparison of rectlinear Biphasic Waveform energy versus truncated exponential biphasic waveform energy for transthoracic cardioversion of atrial fibrillation. Am J Cardiol 2004: 94: 1438-1140

6. Alatawi F ve diğerleri. Prospective, randomized comparison of two biphasic waveforms fort the efficacy and safety transthoracic biphasic cardioversion of atrial fibrillation. Heart Rhythm 2005: 2 (4): 382-387.

7. Rashba EJ ve diğerleri. Efficacy of transthoracic cardioversion of atrial fibril-lation using a biphasic, truncated exponential shock waveform at variable initial shock energies. Am J Cardiol 2004; 94: 1572-1574.

İyi bir AED (Automatic External Defibrillator-Otomatik Eksternal Defibrilatör) nasıl olmalıdır?AED cihazları ERC (European Resuscitation Council) ve AHA (American Heart Asso-ciation) yönergelerine tam uyumlu çalış-malıdır. Ayrıca bir hastanın hayatta kalma oranı, defibrilasyon yapılmadan geçen her dakika yüzde 7-10 oranında azalmaktadır.1 Bu nedenledir ki kullanıcı, cihaz açıldığı an-dan itibaren mutlaka basit ve anlaşılır sesli ifadelerle adım adım yönlendirilmeli; cihaz üzerinde yer alan görseller, kullanıcının kafasını karıştırmamalı; bu sayede cihaz, kullanım nedeniyle meydana gelebilecek gecikmeleri önleyecek şekilde tasarlanmış olmalıdır.

Neden CPR teknolojisi?ERC 2010 AED yönergesi hastaya iki dakika boyunca 30.2 CPR yapılmasını bildirmekte-dir. Cihazın bu süre içerisinde CPR yapılma-sı için kullanıcıyı uyarması gerekmektedir. Aynı zamanda cihazın değişen yönergeye kolaylıkla adapte edilebilmesi kullanıcı ta-rafından güncellenebilir CPR teknolojisi ile mümkün olacaktır. Aksi taktirde her yeni çıkan yönerge ile yeni bir AED almak ge-rekecektir.

Neden Bifazik 200-360 Jul artan enerji seviyesi?Düşük enerji seviyesi ile hayata döndürü-lemeyen hastanın, aynı enerji seviyesine cevap verme durumu oldukça düşük ola-caktır. Böyle bir durumda şok verimini artır-manın tek yolu, bir sonraki enerji değerini artırmaktır.2,3 Ayrıca bazı hastaları defibri-

le etmek zordur; dolayısıyla bu tür hastalar daha yüksek enerji seviyesine ihtiyaç duy-maktadır.4,5,6,7

Neden yüksek koruma sınıfı (IPx4)?AED cihazları sıvı koruması için IEC 529 standardına sahiptir. Ancak birçok cihaz IPX1 (damlama suya karşı koruma) sınıfına sahiptir. Tıbbi cihazlar nemden kolaylıkla etkilenebildiği gibi kullanım anında her-hangi bir sıvının cihaz üzerine dökülmesi çok sık karşılaşılan durumdur. Yüksek sıvı koruma sınıfı, cihazın nemden ve herhangi bir açıdan dökülebilecek sıvıdan etkilen-mesini önleyecek ve bu sayede kullanım ömrünü uzatacaktır.

Neden Motion Detection (Hareket Algılama) özelliği?Hareket, EKG trasesinde artifakt oluşturur. Artifakt, şoklanamayan bir EKG ritminin şoklanabilir bir ritim olarak algılanmasına neden olabildiği gibi şoklama gerektiren bir EKG ritminin de şoklanamayan bir EKG ritmi olarak algılanmasına neden olabilir. Hareket, kullanıcının müdahalesinden de kaynaklanabilir. Hareket algılama alarmı, kullanıcının kazara geri şoklama riskine maruz kalmasını önleyen ve hastadan uzaklaşmasını sağlayan uyarı mekanizması görevi görmektedir. Bu uyarı sonuncunda kullanıcı hareketi durduracak; geri şoklama riskini minimize edecek ve cihazın hasta EKG analizini hata payı bırakmayacak şekil-de yapmasını sağlayacaktır.

Cihazlara ait detaylı bilgi ve video için www.kompozitturkiye.com adresini zi-yaret edebilirsiniz.

AED Seçiminde Nelere Dikkat Edilmeli?İyi bir AED seçimi için dikkat edilmesi gerekenler

CİHAZ, KULLANIM NEDENİYLE MEYDANA GELEBİLECEK GECİKMELERİ ÖNLEYECEK ŞEKİLDE TASARLANMIŞ OLMALIDIR.

Page 55: SAYED Sayı:60
Page 56: SAYED Sayı:60

52 M A R T 2 0 1 352 M A R T 2 0 1 3

SAYEDSempozyumu YapıldıSağlıkta Yeniden Yapılanmanın Erken Dönem Değerlendirmesi konuşuldu

G Ü N D E M

SAYED Sempozyumu, 15-17 Şubat tarihleri arasında Ankara’da yapıldı. Köklü değişikliklere gidilerek yeniden yapılanan sağlık sisteminde, birkaç ayı bulan uygulama sonrasında gelinen noktayı değerlendirmek, çözüm önerileri üretmek ve sağlık yöneticilerinin saha tecrübelerinin paylaşılmasına katkı vermek amacıyla “Sağlıkta Yeniden Yapılanmanın Erken Dönem Değerlendirmesi” konulu sempozyumun açılışı Sağlık Bakanı Uzm. Dr. Mehmet Müezzinoğlu’nun katılımıyla gerçekleşti.

Açılış konuşmasının ardından sempozyum fuaye alanında yer alan firmaları gezen Bakan Müezzinoğlu, OSTİM Kümelenmesi Yerli Tıbbi Ürünler Sergisi’nin açılışını yaptı.

Sağlık Bakanı Uzm. Dr. Mehmet Müezzinoğlu, Sağlık Aile Çalışma ve Sosyal İşler Komisyon Başkanı Prof. Dr. Necdet Ünüvar ve Sağlık Bakanlığı Müsteşarı

Prof. Dr. Nihat Tosun, OSTİM sergi açılışını birlikte yaptılar.

Page 57: SAYED Sayı:60

M A R T 2 0 1 3 53M A R T 2 0 1 3 53

Sayın Müezzinoğlu ve Ünüvar açılışın ardından firma stantlarını ziyaret etti.

Nihat Tosun standlardaki ürünleri inceledi.

Soldan Sağa: AjansFa Genel Müdürü Feyzullah Akben, Halit Eryiğit, OSTİM Medikal Küme Ykb. Murat Ataman, TOBB Medikal Meclis Başkanı Özgür İncekara, TÜMDEF Başkanı Kemal Yaz,

Sağlık Bakanlığı Tıbbi Cihaz Kurumu Başkan Yrd. Dr. Ercan Şimşek.

Nihat Tosun Sisoft Genel Müdür Yardımcısı Dr. Nejat Çakmak ile görüşürken.

Nihat Tosun Akgün Yazılımın standında Temel Akgün ile görüştü.

Nihat Tosun Komyapı standında yetkililerle sohbet etti.

Soldan Sağa: SAYED Başkanı Nurullah Zengin, DataSel Genel Müdür Yardımcısı Rasim Çetin, Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Nihat Tosun, Satış Pazarlama Müdürü Okan Küçükersan.

Müezzinoğlu SAYED dergisini incelerken.

Soldan Sağa: Seis Başkanı Metin Demir, Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Nihat Tosun, SAYED Başkanı

Nurullah Zengin.

Nihat Tosun Kardelen Yazılım standında yetkililerle sohbet etti.

Sayed Sempozyumu yüzlerce katılımcının iştiraki ile açıldı.

Page 58: SAYED Sayı:60

54 M A R T 2 0 1 3

E T K İ N L İ K T A K V İ M İ

BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ YAŞAM BİLİMLERİ VE TEKNOLOJİLERİ LİSANSÜSTÜ FESTİVALİBoğaziçi Üniversitesi Yaşam Bilimleri ve Teknolojileri Lisansüstü Festivali 1-2 Mart 2013 tarihleri arasında Boğaziçi Üniversitesi Güney Kampüsü’nde gerçekleştirilecek. Bu etkinlik kapsamındaki ana etkinlikler Boğaziçi

Üniversitesinin Ana (Güney, Hisarüstü) Kampüsünde olacak, ama festival aktiviteleri bütün kampüslere yayılacak: Lab ziyaretleri, seminerler, sempozyumlar yoluyla araştırma ve eğitim faaliyetleri hakkında bilgi verilecek.

01-02 MART 2013

DÜNYA HİPERTANSİYON KONGRESİDünyanın en büyük ve en önemli kongreleri arasında gösterilen “Dünya Hipertansiyon Kongresi” 27-30 Haziran 2013 tarihlerinde Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenecek. Yaklaşık 10

bin kişinin katılması beklenen ve 1000 kişiye istihdam sağlayacak olan kongrenin bir günü ise kamuoyunu bilinçlendirmek amacıyla ücretsiz olarak halka açık olarak gerçekleştirilecek.

27-30 HAZİRAN 2013

DOÇ. DR. AHMAD SALEHİ, DOWN SENDROMU’NU KONUŞMAK ÜZERE TÜRKİYE’YE GELİYORDown sendromu konusunda farkındalığı artırmak ve Down sendromlu kişilerin hayatlarını kolaylaştırmak için çalışan Down Sendromu Derneği (www.downturkiye.com), 21 Mart’ta bu alanda önemli çalışmalar yapan bir ismi Türkiye’de ağırlıyor. Down sendromu hakkındaki çalışmalarıyla dünya

çapında takip edilen ve son araştırmasıyla Down sendromunda bilişsel kapasite artışını desteklemeye yönelik çalışmalarda gelişme elde eden nörobiyoloji uzmanı, Stanford Üniversitesi Araştırma Laboratuvarı Başkanı Doç. Dr. Ahmad Salehi, Down Sendromu Derneği’nin davetlisi olarak Türkiye’ye geliyor.

21 MART 2013

5. ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ GENEL CERRAHİDE GÜNCEL YAKLAŞIMLAR KONGRESİ 28 - 30 Mart 2013 tarihinde Uludağ Genel Cerrahide Güncel Yaklaşımlar Toplantısı’nın beşincisi Uludağ Üniversitesi kampüsü içindeki Prof.Dr. M. Mete Cengiz Kültür Merkezinde düzenlenecektir. Genel cerrahide son gelişmelerin pratikdeki

uygulamalara yansımalarının tartışılacağı toplantıda, katılımcılar bilgi birikimlerini “interaktif” olarak paylaşacaktır. Toplantıdaki panellerde konu anlatımı yerine örnek olgular sunulacak ve konu bu olgular üzerinde “olgu örnekli tartışma şeklinde” irdelenecektir.

28-30 MART 2013

>>www.uludaggenelcerrahi.org

>>www.downturkiye.com

>>www.lifesci.boun.edu.tr

>>www.whc2013.org

TARİH KONGRE YER WEB SİTESİ

21-24 Mart 3. Ulusal Alzheimer Kongresi İstanbul www.alzkongre2013.org

15-18 Mart 2. Ulusal Alzheimer Kongresi İstanbul www.alzheimerdernegi.org.tr

20-24 Mart EKMUD 2013 Bilimsel Platformu Antalya www.ekmud2013.org

27-31 Mart24. Ulusal Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Kongresi

Antalya www.ftr2013.org

27-31 Mart 8. Kepan Kongresi Antalya www.kepan2013.org

10-13 Nisan7. Uluslararası Sağlıkta Kalite ve Akreditasyon ve Hasta Güvenliği Kongresi

Antalya www.qps-antalya.org

24 - 28 NisanOHSAD Sağlıkta Ortak Çözüm Toplantıları - 4

Antalya www.ohsadkurultayi.org

TARİH FUAR YER

22-24 Mart China Med: Medikal Ekipmanlar FuarıPekinÇİN

25-28 Nisan Diyet ve Sağlıklı Doğal Ürünler FuarıİstanbulTÜRKİYE

04-07 Nisan Medika Farmavizyon 2013İstanbulTÜRKİYE

04-07 Nisan Dünya Oftalmoloji KongresiBudapeşteMACARİSTAN

06-08 Nisan Uluslararası Suudi Arabistan Sağlık FuarıCiddeSUUDİ ARABİSTAN

09-11 Nisan PragoMedica: 34. Uluslararası Tıp FuarıPragÇEK CUMHURİYETİ

KONGRELER FUARLAR

Page 59: SAYED Sayı:60
Page 60: SAYED Sayı:60

56 M A R T 2 0 1 3

D E S T İ N A S Y O N

Dünyanın çini başkentidir Kütahya… Ünlü masal babası Ezop ile Seyyah Evliya Çelebi bu topraklarda yaşamıştır. Çelebi ünlü seyahatnamesinde Kütahya’yı “Suyu ve havası güzeldir. Fincanı çeşitli maşraba ve destileri çanak ve tabakları hiçbir yerde yoktur. Şehrin içinde binden fazla kayalardan akan buz gibi suları vardır. Mahbup ve mahbubesi alim ve Fadılları çoktur.” şeklinde anlatmıştır.

Page 61: SAYED Sayı:60

M A R T 2 0 1 3 57Kaynak : Termal Turizmde Kütahya, Kütahya İl Valiliği İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü 2011

H A B E R S U Ö Z G Ü R

Yedi Termal Turizm MerkeziKütahya jeotermal kaynak-ları açısından ülkemizin en zengin illerindendir. Bölge-de bulunan yedi termal turizm merkezinin kaynakları oldukça yüksek termal değerlere sahiptir ve sağlık turizmi açısından büyük önem ta-şımaktadır.

Kütahya Valisi Kenan Çiftçi, dünya’daki birçok ülkenin termal turizmin insan sağ-lığında önemli yeri olduğunun bilincin-de olduğunu ve termal turizm konusuna önem verdiklerini belirtti. Türkiye’nin je-otermal kaynak zenginliği ve potansiyeli açısından dünyada önemli bir yere sa-hip olduğunu hatırlatan Çiftçi ülkemizin termal sularının hem debi ve sıcaklıkları hem de çeşitli fiziksel ve kimyasal özel-likleriyle üstün nitelik taşıdığını ifade etti.

Türkiye’nin Parlayan YıldızıKütahya’nın jeotermal su kaynakları ve termal turizm merkezleri açısından Tür-kiye’de en fazla termal kaynaklara sahip, önde gelen illeri arasında yer aldığına dikkat çeken Vali, Kütahya’nın termal turizmde Türkiye’nin parlayan yıldızı ol-duğunun altını çizerek sözlerini şöyle sürdürdü; “Yedi bin yıllık tarihi geçmişiyle birçok medeniyete ev sahipliği yapmış, kuruluş ve kurtuluşun diyarı, çini sanatı ve porselenin merkezi, Evliya Çelebi’nin memleketi, Mevleviliğin önemli merke-zi, şehzadeler şehri Kütahya’mızı termal turizmde ülkemize ve dünyaya tanıtarak ilimize daha fazla turistin gelmesini he-deflemekteyiz.”

Yoncalı Kaplıcaları EfsanesiKütahya’daki termal turizm merkezle-

ri efsaneleri ile de ün salmıştır. Yoncalı

Kaplıcaları için yıllardır anlatılan bir ef-

sane vardır. Yoncalı Kaplıcaları efsaneye

göre yüzlerce yıl önce Kirazlı Dağı’nın

eteğinde yerden sıcak su kaynayan bir

bataklık olarak bilinirmiş. Anadolu Sel-

çuklu Devleti döneminde Sultan

II. Alaattin Keykubat’ın Gülümser

Hatun adında hastalıklı bir kızı

varmış. Genç yaşta hastalanmış

ve derdine bir türlü deva buluna-

mamış. Uyuz bir tilkinin Yoncalı’daki

bataklıkta iyileştiğini görenler Sultan’a

kızını buraya götürmeyi teklif etmişler.

Bunun üzerine Gülümser Hatun’u sıcak

suda yıkamışlar. Burada bir süre yıkanan

Gülümser Hatun felçli olarak getirildiği

Yoncalı’dan sağlığına kavuşmuş olarak

ayrılmıştır. Sultan II. Alaattin Keykubat

başka insanların da şifa bulması için Yon-

calı’da havuzlu büyük bir hamam ve bir

camii yaptırmıştır.

En iyi Korunmuş Zeus TapınağıEfsanelerden de anlaşıldığı gibi uzun

yıllardır insanoğlunun hizmetinde olan

kaplıca merkezleri hâlâ dünyanın dört bir

yanından gelen misafirlere tüm cömert-

liği ile şifa dağıtmaya devam etmektedir.

Kütahya tarihi ve coğrafi güzelliğiyle de

ön plana çıkmaktadır. Türkiye ve dünya-

daki tek çini müzesi olan Kütahya Çini

Müzesi ziyaretçilerin ilgi odağı olmuştur.

Kütahya’da Anadolu’daki en iyi korun-

muş Zeus Tapınağının bulunduğu Aıza-

noı Antik Kenti yer alır. Kalıntılar arasında

15.000 kişi kapasiteli tiyatro ve tiyatroya

bitişik nizamda yapılmış 13.500 kişilik

stadyum, iki hamam, dünyanın ilk tica-

ret borsa binası, sütunlu cadde, Kocaçay

üzerinde ikisi ayakta kalmış beş köprü,

iki agora, gymnasium, Meter Steunene

kutsal alanı, nekropoller, antik bir bent,

suyolları, kapı yapıları bulunmaktadır. ■

Page 62: SAYED Sayı:60

58 M A R T 2 0 1 3

Lale Mansur

En İyi Kadın Oyuncu Ödülünü Almayı Beklemiyordum58 M A R T 2 0 1 3

Page 63: SAYED Sayı:60

M A R T 2 0 1 3 59

1992 yılında BBC Televizyonu tarafından çekilen ve yazar Yaşar Kemal’in yaşamını konu alan, yönetmenliğini James Runcie’nin üstlendiği belgesel yapım ‘Childhood’ ile oyunculuğa başladı Lale Mansur. Atıf Yılmaz’ın yönettiği ‘Düş Gezginleri’ ile Antalya Film Festivali’nde ‘En İyi Kadın Oyuncu’ dalında Altın Portakal kazanan Mansur Dergimize oyunculuk macerasını anlattı.

Çocukluğunuzda başlayan bale aşkını size kim empoze etti?

Aslında teşvik eden olmadı. İlkokul-da çok iyi bir öğretmenimiz vardı. O da, ‘Bu çocuğun oyunculuk kabi-liyeti var, değerlendirin’ diye ailemi yüreklendirdi. Folklora gitmek isti-yorum, piyano öğrenmek istiyorum şeklinde isteklerim olurdu ve ailem hiçbirine hayır demezdi. Belki başta, böyle gelip geçici bir heves olarak da görmüş olabilirler. Bir gün bale yapmak istedim. Bu da geçer diye başlattılar. Sonra iş ciddiye bindi. Bunun üzerine babamla bir anlaş-ma yaptık. Eğer sınıfta kalmazsam normal lise eğitiminin yanı sıra kon-servatuara devam edecektim. An-laşmayı uyguladık. Konservatuar-dan mezun olunca on sekiz yaşında İstanbul Devlet Opera ve Balesinde başrol oynamaya başladım.

Oyunculuk kariyeriniz nasıl başladı?

Arsen Gürzap’ın okulunda diksi-

yon derslerine gittim. Oyunculuk üzerine kitaplar okuyordum, Eric Morris’in kitaplarıyla karşılaştım o sırada. Bir süre sonra onunla yazış-maya başladım. İlk çalıştığım proje, BBC için Yaşar Kemal’in hayatından, yarı dramatize-yarı dokümanter bir projeydi. Profesyonel olarak ilk ora-da çalıştım. Kazandığım parayla he-men Amerika’ya gittim ve hocamla çalışmaya başladım. Sonra da dö-nüp aynı yıl “Düş Gezginleri”ni çek-tim. Ama baleyi bırakmak benim için çok zor oldu, çok erken bırak-tım. Ama doğru bir karar vermişim, çok memnunum. Yani şu anda artık dans bitmiş olacaktı ve ne yapar-dım bilmiyorum.

İlk filminizle Altın Portakal Film Festivali’nde ‘En İyi Kadın Oyuncu’ ödülünü almayı bekliyor muydunuz?

Büyük sürpriz oldu. Çok fazla kadın oyuncu vardı. Meral Oğuz’un alaca-ğını düşünüyordum. Benim için çok önemli bir yeri vardır Atıf Yılmaz’ın. Bana ilk inanan, ilk güvenen ve ilk rolü veren odur. Atıf Yılmaz abi, ‘Gel festival nasıl oluyor, onu gör’ diye götürmüştü.

Atıf Yılmaz’ın “Düş Gezginleri” filminden sonra beraber çalışmaya devam ettiniz mi?

Tabii ki “Nihavent Mucize” filmin-de rol aldım başta çok güzel bir projeydi. İpek Çalışlar’ın yazdığı “İstanbul’u Hatırlıyorum” adında güzel bir senaryoydu. Öteki dün-yadan gelen bir kadın İstanbul’da bir gün geçiriyor. Geçmişinde pi-yanist olan bu kadın, İstanbul’un nasıl değiştiğini araştırıyor. Aslında “Nihavent Mucize” bir İstanbul filmi olacaktı. Başrolünde de ben oyna-yacaktım. Film için bir sene kadar piyano dersi aldım. Sonra başka bir film yapmaya karar verdiler. Bu se-

naryo bir kenara atıldı. Ara sıra se-naryo üstünde Atıf Yılmaz çalışıyor, olmuyor, başka birine veriyor, bir şeyler yazdırıyor. En nihayetinde ta-mamlandı ve başka bir film ortaya çıktı. Fakat çok güzel oldu. Ben de filmin hazırlıklarının başlanacağı ta-rihlerde Londra’daydım. Atıf Yılmaz, “Hemen gel başlıyoruz, başrol kal-madı.” dedi. “Önemli değil, film iyi olsun da başrol filan mühim değil o kadar” dedim. Senaryoyu okudum ve açıkçası beğenmedim. Filmde batıl inançları olan bir hizmetçi rolü vardı. Çok sempatik bir roldü. Ona talip oldum ama vermediler. Sonra rol kesildi. Atıf Yılmaz, İris rolünü oy-namamda ısrar etti. Benim de ona karşı saygımdan dolayı, karşımdaki Atıf Yılmaz diye kabul ettim. Açıkça-sı çok sevdiğim bir film değil.

Sosyal sorumluluk projelerinde sıkça yer alıyorsunuz. En son hangi sağlık projesinde yardımcı oldunuz?

İki senedir, Pozitif Yaşam Derne-ği’nin AIDS ile ilgili projesine destek veriyorum. Bana göre AIDS değil, cehalet öldürür. AIDS ile ilgili in-sanlar bir şeyler yapmaya başladılar yavaş yavaş. Daha önce bir dizide AIDS hastası bir kadını oynamıştım. Yurt dışında çok bilgilendirici şeyler yapılıyor. BBC ve özel kanallar da dahil olmak üzere, gerçekten insanı çok etkileyen bir sürü programlar yapılıyor. Reklamlar yapılıyor. Bura-da maalesef çok az.

Şu an neler yapıyorsunuz?

TRT 1 ekranlarında yayınlanan “Beni böyle sev” isimli dizide rol alıyorum. Her pazartesi akşamı TRT 1 ekranla-rında yer alıyoruz. Çok değerli isim-lerden oluşan bir set ekibimiz var. Orhan Gencebay’ın şarkısı dizimize ilham kaynağı oldu ve şarkısının adı verildi. ■

M A R T 2 0 1 3 59

R Ö P O R TA J Z E Y N E P A Ğ A Ç Y E T İ Ş T İ R E N

Page 64: SAYED Sayı:60

60 M A R T 2 0 1 3

Sağlık sektörünü bir araya getiren Eks-pomed Fuarı, aynı tarihte düzenlenecek Labtek Fuarı ile birlikte yaklaşık 1200 fir-ma ve firma temsilciliğinin katılımıyla 4-7 Nisan 2013 tarihlerinde Tüyap Büyükçek-mece’de açılacak.

Özellikle sağlık konusunda reformların hızlandığı yeni dönemde, tüm alıcı ve te-darikçilerin aynı çatı altında bulunacağı, son teknolojik gelişmelerin izlenebile-ceği Ekspomed Fuarı, sektörün ve sağlık yatırımcılarının beklediği bir fuar haline geliyor.

Sağlık sektörü yatırımcılarının ürünleri kıyaslama, uygun fiyatı mukayese etme, alım yapacağı alanla ilgili en doğru ya-tırım kararını verme imkanları bulacağı fuarda T.C. Sağlık Bakanlığı, İl Sağlık Mü-dürlüğü, İl Halk Sağlığı Müdürlüğü stant-larıyla da yer alacak.

T.C. Ekonomi Bakanlığı koordinatörlü-ğünde, İstanbul Maden ve Metaller İh-racatçı Birlikleri (İMMİB) Genel Sekreter-liği organizatörlüğünde 33 ülkeden alım heyeti oluşturmak için çalışmalar devam ediyor.

Avrasya Bölgesi’nden Alım Heyetleri Fuarlarda AğırlanacakSağlık sektörünün en önemli bağlantı-ları olan ülkelerden alım heyetleri Fuar-larda ağırlanacak. Avrasya bölgesindeki ülkelerle birebir sürdürülen pazarlama çalışmaları sonucunda Azerbaycan, Irak, Filistin, Mısır, İran, Gürcistan, Bulgaristan, Kosova, Makedonya, Sırbistan, Libya’dan sağlık profesyonelleri, hastane yönetici

ve sahiplerinden oluşan alım heyetleri fuarda yer alacak.

Medikal ürün ihracatında önemli bir pazar olan Azerbaycan’da, Sağlık Bakan-lığı ile yapılan görüşmeler sonucunda Bakanlık yetkilileri ve profesyonellerden oluşan bir grup da fuarda ağırlanacak. Ayrıca Makedonya ve Kosova bölgele-rinde de hekim odaları, meslek örgütleri, hekimler birlikleri, Ticaret Odaları, bakan-lık yetkilileriyle yapılan görüşmeler sonu-cu alım heyetleri oluşturuldu.

H A B E R H A B E R S U Ö Z G Ü R

Expomed Fuarı 20. Kez Kapılarını AçıyorMedikal Sektörünün Buluşma Noktası

ALIM KARARLARINA YÖN VERECEK KURUMLAR DA FUARDA YER ALACAK

“Sağlıkta Dönüşüm Programı” çerçeve-sinde ülkemizde sağlık yatırımlarında ciddi bir artış yaşanıyor. Yeni kurulacak sağlık kompleksleri hayatımıza giriyor. Sektörün buluşma noktası olan Eks-pomed Fuarı, hastanelerin tüm yatırım ihtiyaçlarına yön verecek cihazları, ürün ve malzemeleri aynı çatı altında topla-yacak.

Medikal yatırımcı, satın almacı, hastane müdürü, yeni sistemdeki kamu hasta-neler yetkilileri, üniversitelerin rektör ve dekanları, sektörün tüm lider firma-larının yer aldığı platformda; ürünleri kıyaslayarak, son teknolojiyi görecek ve doğru kararları verecektir.

İl Halk Sağlığı Müdürlüğü’nün de kat-kılarıyla şu an sektörde kendi alımlarını yapan Aile Hekimlerini de fuara geti-receğiz. Bununla birlikte kamu hasta-nelerinde alım yetkisi bulunan Kamu Hastaneler Birlikleri yetkilileri de davet-

limizdir. Kısaca, sektörde alım kararları-na yön verecek kurumları, Ekspomed Fuarı kapsamında fuar alanında göre-bileceksiniz.

Serdar YALÇINTüyap A.Ş. İcra Kurulu Başkanı

Page 65: SAYED Sayı:60

M A R T 2 0 1 3 61

Page 66: SAYED Sayı:60

62 M A R T 2 0 1 3

H A Y A T I N İ Ç İ N D E N Y A Z I G Ö K H A N Ü M İ T L A L E L İ

me rağmen, yaşınız kaç olursa olsun siz yine çocuksunuz.

Normal iş hayatında ve sosyal çevresinde fırtınalar estiren, sert mizacı ile çevresin-dekilere korkulu anlar yaşatan birisinin çocukluğunda, yaşadıkları ve anlattıkları karşısında şaşıracaksınızdır.

Çocukluk yılları böyle bir şey. Nerede, nasıl ve hangi şartlarda olursa olsun o günlerden vazgeçemezsiniz. Şimdi kendi çocuklarımıza bakıyorum da, bilgi çağının getirdiği kolaylıklardan faydalanıyorlar. Renkli televizyonlarda onlarda çocuk ka-nalı. Birçoğu da öğretiyor. Diğer yandan bilgisayar oyunları ve daha neler neler!

Birçoğumuz elimize geçirdiğimiz odun parçalarıyla, şekilli taşlarla, tahtalarla o günleri geride bıraktık. Bırakın oynamaya, küçük yaşlarda ailemize katkı vermek adı-na çalışma hayatına adım attık. Şimdikiler gerçekten çok şanslı. Gelecektekiler daha da şanlı olacaktır.

Hani bir söz vardır ya, “Bir insan kendi çocuğundan daha fazla torununu se-ver” diye. Dünya uğraşları bizi öyle bir noktaya getiriyor ki, çocuklarımızın na-sıl büyüdüğünün farkında olamıyoruz. Çocuklarımızla paylaşamadıklarımızı to-runlarımızda gideriyoruz. Torunlarımızla kendi çocukluk yıllarımıza gidiyoruz. As-lında bunların tamamı, kendi hayatımızda yaşamak isteyip de yaşayamadıklarımızın bir yansıması…

Yazımızı güzel bir sözle bitirelim.

“Her insanın içinde bir çocuk vardır ama her çocuğun içinde büyük bir insan yoktur.”

Dünya küçülüyor. Küçüldükçe de sınırları kayboluyor. Ulaşım kolay, imkânlar fazla. Onun içindir ki insanlar belirli yaş dönemi sonrasında doğup büyüdükleri yerlerden ayrılıp rızkının ve geleceğinin peşine dü-şerek yâd ellere göç ediyorlar. Taşı top-rağı altın olan İstanbul’dan, diğer büyük şehirler Ankara, İzmir, Bursa, Adana ve

Antalya’dan tutun da dünyanın birçok noktasında insanımız var artık. Büyük-ler demiş ya “Doğduğun yer değil, doyduğun yer.”

Hemen bir fıkrayla devam edelim. Ast-ronot Neil Armstrong, Apollo 11 uzay mekiği ile aya ulaşmış. Aya ilk ayak basan insan olarak tarihe geçmek üzere meki-ğin kapısını açmış ve bir sesle karşılaşmış: “Allah rızası için Of’taki camiye yardım!!!” Yani sonuç olarak insanımız her yerde.

Her ne kadar iş hayat şartlarının gerekli-liğinden dolayı farklı yerlerde yaşansa da doğup büyüdüğümüz yerin önemi farklı. Epictetus “Bir insanın anavatanı çocuklu-ğudur” demiş.

Çocukluğumuz… Çevreyle, sosyal hayat-la ilk bağlantımız. Ailemizden gizli gizli dışarıya çıkıp oynadığımız sokaklar. Yaşlı teyzeler, amcalar…

Yıllar geçiyor, dönüp gidiyorsunuz ana-vatanınıza. Oynarken dizinizin kanadığı ve bu yarayı anne ve babanızdan sakla-mak için bin bir türlü senaryo uydurdu-ğunuz o küçük sokak arasında artık koca bir apartman dikilmiş. Babanızın kızdığı, oymamanıza izin vermediği misketleri sakladığınız kiremit çatılı derme çatma ev alışveriş merkezi olmuş. Bu kadar değişi-

Çocuk Olmak

> [email protected]> twitter@gullaleli

62 M A R T 2 0 1 3

Page 67: SAYED Sayı:60
Page 68: SAYED Sayı:60
Page 69: SAYED Sayı:60
Page 70: SAYED Sayı:60