99
T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) DURUŞMA TUTANAĞI ESAS NO :2009/191 CELSE NO :217 CELSE TARİHİ :09.08.2012 BAŞKAN :HASAN HÜSEYİN ÖZESE 28298 ÜYE :SEDAT SAMİ HAŞILOĞLU 37266 ÜYE :FATİH MEHMET USLU 40244 C. SAVCISI :NAHİT TAŞKIN 36924 KATİP :OSMAN İŞCİ 127253 Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese ile Üye Hakimler Sedat Sami Haşıloğlu ve Fatih Mehmet Uslu’dan oluşan mahkeme heyeti tarafından 9 Ağustos 2012 günü saat 10:05’de Silivri Cezaevi bitişiğindeki büyük duruşma salonunda oturum açıldı. Tutuklu sanıklardan Alparslan Arslan, Erhan Timuroğlu, Osman Yıldırım, Levent Ersöz, Durmuş Ali Özoğlu, Serdar Öztürk, Oğuz Bulut, Ergün Poyraz, Hasan Atilla Uğur, Sedat Peker, Ahmet Hurşit Tolon, Mehmet Haberal, Hasan Iğsız, Fuat Selvi, Dursun Çiçek, Mehmet İlker Başbuğ, Mustafa Dönmez, Özkan Kurt, Hulusi Gülbahar, İsmail Hakkı Pekin, Mehmet Eröz ve Mehmet Otuzbiroğlu dışındaki tutuklu sanıkların cezaevinden getirildikleri görüldü. Bağsız olarak huzurdaki yerlerine alındı. Tutuksuz sanıklardan Sanık Güler Kömürcü ile bir kısım sanıklar müdafilerinden Sanıklar Ahmet Hurşit Tolon, Mehmet Haberal müdafii Av. Selen Karaçalı, Sanıklar Ahmet Hurşit Tolon, Mehmet İlker Başbuğ müdafii Av. İlkay Sezer, Sanıklar Yalçın Küçük, Taylan Özgür Kırmızı, Muhammed Sarıkaya müdafii Av. Kazım Yiğit Akalın, Sanıklar Sedat Peker, Oğuz Bulut müdafii Av. Mehmet Doğurğa, Sanık Hıfzı Çubuklu müdafii Av. Nazlı Çubuklu, Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük, Sanıklar Doğu Perinçek, Mehmet Bedri Gültekin, Erkan Önsel, Turan Özlü, Mehmet Bora Perinçek, Mehmet Deniz Yıldırım ve Hikmet Çiçek müdafii Av. İbrahim Erdoğan geldikleri görülmekle huzurdaki yerlerine alındı. Açık yargılamaya devam olundu. Tanık yoklaması yapıldı.

T€¦ · Web view2012/08/09  · Mahkeme Başkanı: “Evet. Şöyle bir başlık daha var. Özbek’in Ergenekon’un kasası olduğu iddiaları var başlıklı bölüm. Bunu ben

  • Upload
    others

  • View
    3

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: T€¦ · Web view2012/08/09  · Mahkeme Başkanı: “Evet. Şöyle bir başlık daha var. Özbek’in Ergenekon’un kasası olduğu iddiaları var başlıklı bölüm. Bunu ben

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) DURUŞMA TUTANAĞI

ESAS NO :2009/191CELSE NO :217CELSE TARİHİ :09.08.2012

BAŞKAN :HASAN HÜSEYİN ÖZESE 28298ÜYE :SEDAT SAMİ HAŞILOĞLU 37266ÜYE :FATİH MEHMET USLU 40244C. SAVCISI :NAHİT TAŞKIN 36924KATİP :OSMAN İŞCİ 127253

Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese ile Üye Hakimler Sedat Sami Haşıloğlu ve Fatih Mehmet Uslu’dan oluşan mahkeme heyeti tarafından 9 Ağustos 2012 günü saat 10:05’de Silivri Cezaevi bitişiğindeki büyük duruşma salonunda oturum açıldı.

Tutuklu sanıklardan Alparslan Arslan, Erhan Timuroğlu, Osman Yıldırım, Levent Ersöz, Durmuş Ali Özoğlu, Serdar Öztürk, Oğuz Bulut, Ergün Poyraz, Hasan Atilla Uğur, Sedat Peker, Ahmet Hurşit Tolon, Mehmet Haberal, Hasan Iğsız, Fuat Selvi, Dursun Çiçek, Mehmet İlker Başbuğ, Mustafa Dönmez, Özkan Kurt, Hulusi Gülbahar, İsmail Hakkı Pekin, Mehmet Eröz ve Mehmet Otuzbiroğlu dışındaki tutuklu sanıkların cezaevinden getirildikleri görüldü.

Bağsız olarak huzurdaki yerlerine alındı.Tutuksuz sanıklardan Sanık Güler Kömürcü ile bir kısım sanıklar müdafilerinden Sanıklar

Ahmet Hurşit Tolon, Mehmet Haberal müdafii Av. Selen Karaçalı, Sanıklar Ahmet Hurşit Tolon, Mehmet İlker Başbuğ müdafii Av. İlkay Sezer, Sanıklar Yalçın Küçük, Taylan Özgür Kırmızı, Muhammed Sarıkaya müdafii Av. Kazım Yiğit Akalın, Sanıklar Sedat Peker, Oğuz Bulut müdafii Av. Mehmet Doğurğa, Sanık Hıfzı Çubuklu müdafii Av. Nazlı Çubuklu, Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük, Sanıklar Doğu Perinçek, Mehmet Bedri Gültekin, Erkan Önsel, Turan Özlü, Mehmet Bora Perinçek, Mehmet Deniz Yıldırım ve Hikmet Çiçek müdafii Av. İbrahim Erdoğan geldikleri görülmekle huzurdaki yerlerine alındı.

Açık yargılamaya devam olundu.Tanık yoklaması yapıldı.Tanıklardan Özcan Tozlu ve Mahmut Taşdemir’in duruşma salonu dışında hazır oldukları

anlaşıldı. Tanık İrfan Dündar’ın duruşmada hazır edilmesi konusunda yazılan yazıya cevap

verildiği, tanığın Antalya’da olduğu, 16.08.2012 günü İstanbul’a döneceğinin bildirildiği anlaşıldı.Sanık Mustafa Özbek müdafii Av. Mustafa Hisar’ın faksla Mahkememize gönderdiği

dilekçesinde Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2011/323 esas sayılı dosyadaki tutuklu işi nedeniyle duruşmaya katılamayacağını bildirdiği. Tanık Mahmut Taşdemir’in 09.08.2012 tarihli bugünkü duruşmada dinlenmemesini, devam eden celselerde dinlenmesini talep ettiği anlaşıldı. Tanık Mahmut Taşdemir’in de kapalı bir ortamda, yalnız olarak ifadesinin alınmasını talep eden dilekçe verdiği görüldü.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:1-Her ne kadar Sanık Mustafa Özbek müdafii Av. Mahmut Taşdemir’in bugünkü

duruşmada dinlenmemesini talep etmiş ise de, tanığın hazır olup Mahkememizin dosyasının da tutuklu dosyalardan olduğu, yargılamanın kesintisiz devam ettiği, müdafiinin mazeretini de belgelendirmediği anlaşıldığından mazeretinin kabulüne mahal olmadığına, Tanık Mahmut Taşdemir’in bugünkü duruşmada dinlenmesine,

Page 2: T€¦ · Web view2012/08/09  · Mahkeme Başkanı: “Evet. Şöyle bir başlık daha var. Özbek’in Ergenekon’un kasası olduğu iddiaları var başlıklı bölüm. Bunu ben

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 09.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:217 Sayfa:2

2-Tanık Mahmut Taşdemir’in talebi yerinde görüldüğünden gizli tanık odasındaki tanığın orijinal sesi ve görüntüsü duruşma salonuna yansıtılmak suretiyle dinlenmesine oybirliğiyle karar verildi.

Açık yargılamaya devam olundu.Sanıklar Ahmet Hurşit Tolon, Mehmet İlker Başbuğ müdafii Av. İlkay Sezer söz almadan

konuştu anlaşılamadı.Mahkeme Başkanı: “Efendim bir talebiniz olursa yazılı dilekçe sunun, onu değerlendiririz.Sanıklar Ahmet Hurşit Tolon, Mehmet İlker Başbuğ müdafii Av. İlkay Sezer söz almadan

konuştu anlaşılamadı.Mahkeme Başkanı: “Efendim mazeretimizi bildirdik, kararımızı açıkladık, lütfen müdahale

etmeyin. Hakim Hüsnü Bey, şu anda gizli tanık odasında kimler var.”Üye Hakim Hüsnü Çalmuk: “Başkanım şu anda gizli tanık odasında Hakim Hüsnü Çalmuk

ve Tanık Mahmut Taşdemir bulunmaktadır, başka kimse yoktur.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Mahmut Taşdemir gizli tanık odasında bulunmakla, kimliğinin tespitine geçildi.Mahkeme Başkanı: “Tanık duyuyor musun sesimi?”Tanık Mahmut Taşdemir: “Duyuyorum efendim.”Mahkeme Başkanı: “Tanık sesimi duyuyor musunuz?”TANIK MAHMUT TAŞDEMİR: “Hurşit oğlu ve Dönüş’ten olma, 1940 doğumlu, Teşvikiye

Sahil yolu, Çınarcık adresinde ikamet eder. Mesleğinin işçi emeklisi olduğunu, telefon numarasının 0534 5411552 olduğunu beyan eder.”

Mahkeme Başkanı: “Bu dosyada sanıklar Ahmet Hurşit Tolon, Mustafa Özbek, Arif Doğan, Mehmet Şener Eruygur, Mehmet Haberal, Sinan Aygün, Levent Ersöz, Hasan Atilla Uğur, Osman Yıldırım, Alparslan Arslan, Veli Küçük, Doğu Perinçek, Gülay Kömürcü, Muzaffer Tekin ve dosyadaki diğer sanıklar yargılanmaktalar. Bunlarla bir akrabalığınız, düşmanlığınız var mıdır?”

Tanık Mahmut Taşdemir: “Hayır yok.”Mahkeme Başkanı: “Bu dava konusu suçlara iştirakten veya bu suçlar nedeniyle suçluları

kayırmaktan veya delillerini yok etmekten, gizleme ve değiştirmekten dolayı hakkınızda açılmış bir soruşturma ve dava var mıdır?”

Tanık Mahmut Taşdemir: “Hayır efendim.”Mahkeme Başkanı: “Size sorulacak sorulardan sizi ve yakınlarınızı ceza soruşturmasına

veya kovuşturmasına uğratabilecek sorulara cevap vermekten çekinebilirsiniz. Maddi gerçeği bulmamız açısından sizin doğruları söylemeniz gerekiyor, bize doğruları söylediğiniz zaman yardımcı olacaktır. Gerçeği söylememeniz halinde de hakkınızda yalan tanıklıktan veya iftira atmaktan dolayı soruşturma veya dava açılabilir. Doğru söyleyeceğiniz hususunda birazdan yemin edeceksiniz, söylediklerimi anladınız mı?”

Tanık Mahmut Taşdemir: “Anladım efendim.”Mahkeme Başkanı: “Evet. Söylediğim yemin metnini aynen tekrar edin, ayağa kalkıp

yemin edelim, siz de ayağa kalkın Tanık, bildiğimi dosdoğru söyleyeceğime.”Tanık Mahmut Taşdemir: “Bildiğimi dosdoğru söyleyeceğime.”Mahkeme Başkanı: “Namusum ve vicdanım üzerine.”Tanık Mahmut Taşdemir: “Namusum ve vicdanım üzerine.”Mahkeme Başkanı: “Yemin ederim.”Tanık Mahmut Taşdemir: “Yemin ederim.”Mahkeme Başkanı: “Biraz önce ismini verdiğim sanıklar bu dosyada yargılanıyorlar,

Ergenekon, var olduğu iddia edilen Ergenekon üyesi veya yöneticisi olmak suçlarından ve diğer, iddianamedeki diğer suçlardan dolayı, iddianamedeki iddialarla ve sanıklarla ilgili bildiklerinizi açıklar mısınız?”

2

Page 3: T€¦ · Web view2012/08/09  · Mahkeme Başkanı: “Evet. Şöyle bir başlık daha var. Özbek’in Ergenekon’un kasası olduğu iddiaları var başlıklı bölüm. Bunu ben

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 09.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:217 Sayfa:3

Tanık Mahmut Taşdemir: “Efendim ben.”Mahkeme Başkanı: “Biraz mikrofona yakın ve sesli konuşun.”Tanık Mahmut Taşdemir: “Ben Türk Metal Sendikasında 1990’dan 2002’ye kadar Gebze

Şube Başkanlığı, 2002’den 4 Aralık 2005’e kadar da genel başkanvekilliği görevlerinde bulundum. Bu görevim sürecinde sendikadaki birtakım yolsuz sarflara tanık oldum, gözlemledim. Bu gözlemle, bu gözlemlediğim konuları bölüm bölüm şey yaparsak sendika bir meslek kuruluşudur, işçi sendikası, işçilerin sosyal ve ekonomik çıkarlarını korumak ve kollamakla mükellef olmasına rağmen amacı dışında sarflar yapmıştır. Bu yapılan sarflar birtakım şahsi çıkar veyahut da sendikanın taşınır ve taşınmaz malları olmayan yerlere yapılmıştır. Bunları örneklersek, örneğin ART televizyonu, ART televizyonunun bütün elektronik personel giderleri, taşınır taşınmaz mallarının tamamı sendikadan finansa edilmesine rağmen bir aile şirketi olarak faaliyet göstermektedir. Bunun yanı sıra birtakım derneklere de sarflar yapılmıştır, bu derneklerin sendikayla yakından uzaktan hiçbir ilgisi yoktur. Bunları da örneklersek, örneğin Yörük Türkmen derneği, bu dernek o vatandaşların kültürel, geleneksel birtakım şeylerini yaşatmak için kendi aralarındaki kurduğu derneklerdir. Fakat sendikanın bir ırk derneğiyle veyahut bir din ve mezhep derneğiyle ilişkisi olmamasına rağmen bu derneğe de finansman sağlayaraktan bu derneği bir federasyon haline getirerek sarflar yapılmıştır. Halbuki bu dernekler kültürel, gelenekler konularını kollamak, onları yaşatmak için kurulan temiz dernekleri sendikanın genel başkanı buraya finans sağlayaraktan belki ilerde bir siyasi partileşmenin yolunu açmak için sarflar yapmıştır. Örnek Cumhuriyet Gazetesinin yüzde 30’una talip olmuştur satın almak için, sonucunda Cumhuriyet Gazetesi bir vakıf olup çelişkiler çıktığı için bu satın almadan vazgeçilmiştir. Ama TUSAM adı altında bir araştırma şeyi kuraraktan Cumhuriyet Gazetesinin Pazartesi günleri ek olarak yayına çıkan Strateji dergisi, bu dergi Mustafa Özbek’in yönetmenliği, oğlunun küçük oğlu Ahmet Oğuz Özbek’in yönetmenliğini yaptığı bir dergidir. Ama Cumhuriyet Gazetesinde basılması için sendikadan finans sağlanmıştır. Bunun yanı sıra ayrıca ART Televizyonuna sendikanın yetkili olduğu işyerlerinde işçilerin menfaatleri dışında birtakım pazarlıklar yapılarak bu işyerlerinden bağış ve reklam adı altında para toplanmıştır. Bu işyerlerini, bazılarını örnekleyecek olursak Koç Holding Grubu, bildiğim kadarıyla her ay ART Televizyonuna 30 milyar dolaylarında yapmıştır. Tofaş, pardon Mercedes yapmıştır, MAN, MAN işletmesi yapmıştır, Profilo yapmıştır, BOSCH yapmıştır, Renault yapmıştır, daha birçok ismini çoğaltabileceğim bu dernekler sendikanın yetki durumu kullanılaraktan ART televizyonuna para aktarılmıştır. Sendikanın ayrıca taşınmaz malları olan 5 yıldızlı oteller zincirinin MEDVAK vakfına işletmesi devredilerekten bu otellerin reklamı, reklam gelirleri, fahiş reklam gelirleri de ART televizyonlarına aktarılmıştır. Bu sarfların birçokların sendikanın takriben 90 bin ile 100 bin üyesi bulunmaktadır. Bu üyelerden ayda 1 yevmiye aidat kesilir, o günkü ücret karşılığında sendikaya giriş aylık aidat takribi 3 trilyondur. Bu 3 trilyonun bize de beyan ederekten 500 milyonunu örtülü ödeneğine tahsis edilmiştir. Ayrıca bu 3 trilyon aidattan birtakım sosyal tesisler veyahut da otellerin inşaatı, emlak alımlarında, eğitim giderlerinde, kırtasiye giderlerinde abartılı naylon faturalar düzenlenerekten birtakım para aktarmalar oralarla kapatılmaya gidilmiştir. Örneğin bir örnek verirsek Ankara Akyurt Esenboğa’da Kurulu Büyük Anadolu otelinin işletmesini bir dönem Dedeman Turizm şirketi üstlenmiştir, o kar ortağı olarak çalıştırmıştır. O kar ortağı olarak çalıştırılan işletmenin tek taraflı olaraktan sözleşmesi iptal edilmiştir. Sendikanın kasasından 150 bin dolar ödenerekten sendika zarara uğratılmıştır, sözleşme tek taraflı iptal edildiği için. İstanbul Pendik Kaynarca’da şimdi üzerinde sosyal tesis kurulan, ayrıca Didim’de 5 yıldızlı otelin bugünkü kurulu olduğu yerdeki arsalar, Kaynarca’daki arsanın önce sit bölgesi olarak çıkıp, bu sit bölgesine imar izni verilmediği halde sendikada mimar olarak çalışan Cengiz Demirbaş kanalıyla bilmediğim kişilere dolar karşılığında rüşvet verilerekten hem Didim, hem de Pendik Kaynarca’daki arsa imara açılmıştır. Tabi bu arada sendikanın genel başkanı devamlı siyasette zikzak yaparaktan birtakım insanlarla şey kurmuştur. Önce yıllarca Milliyetçi Hareket Partisi

3

Page 4: T€¦ · Web view2012/08/09  · Mahkeme Başkanı: “Evet. Şöyle bir başlık daha var. Özbek’in Ergenekon’un kasası olduğu iddiaları var başlıklı bölüm. Bunu ben

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 09.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:217 Sayfa:4

sempatisi iken daha sonra ANAP’lı olmuştur, daha sonra Doğru Yol Partili olmuştur. Daha sonra da bir müddet Sayın Deniz Baykal’la dirsek temasında bulunmuştur. Bu çarpık sosyal politika da her zaman bizim kafamızı karıştırmıştır. Çünkü sendikanın amacı dışında yapılan olaylardır bize göre bunlar. Ayrıca basında da incelendiği kadarıyla, basında da birçok açıklamalar yapılmıştır. Ayrıca ben 2008, 2319 hazırlık dosyası, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığındaki hazırlık dosyasına bunların geniş beyanlarıyla suç duyurusunda bulundum. Suç duyurusu bilirkişilerin yaptığı raporlar sonunda bu sarfların birçokları bilirkişi raporlarıyla belgelenmesine rağmen 4 yıldan beri bu hazırlık dosyası Mahkemeye intikal edip dava açılma yoluna gidilmemiştir. Daha hala hazırlık halindedir, bu bilirkişi raporları incelendiği zaman sarfların bir kısmını görülecektir. Örnek Rolex saat alınmıştır hediyelik, saatin tanesi o günün, paranın arkasında sıfır silinmediği rakamıyla 1 saatin değeri 13 milyar liradır. 13 milyarı, çarpımı trilyonlara varan bu tip değeri 13 milyar olan saatler alınmıştır. Bu saatler kime verildiği de meçhuldür. Ayrıca hizmet ödeneği altında hiç, hepimizin dudaklarının uçuklayacağı aşırı para alınmıştır. Örnek sendika üyesi bir işçi, 10 yıl hizmeti olan bir işçi Ford fabrikasında 1. sınıf bir işçi, 10 yıl hizmeti olan işçi bugün işten atılsa ortalama geliri, aylık geliri 1500 liradır. Takriben 10 yılın karşılığında, 10 yılına 25 bin lira civarında tazminat alır. Ama sendikanın genel başkanına incelendiği zaman 10 yılın karşılığında 500 bin lira hizmet ödeneği aldığı görülecektir. Bu olayların daha genişini örnek buradaki beyanlarımı, daha genişini bundan takriben 5 yıl önce Ankara, şey Kocaeli Organize Suçlar ve Terör Örgütü Şubesinde 8 saatlik bir beyan sonucunda bu beyanlarımın daha genişini orada ben vermiştim. Fakat bilemiyorum, bildiğim kadarıyla oradaki verdiğim beyanlar Mahkemenize intikal edilmediğinin kuşkusu içindeyim. Buradaki bu davayla ilgili birçok emekli, asker veyahut da sivil başkan baş başa görüşmüştür. Ama niçin görüşmüştür, amacı nedir, bunlara ait etraflı bir bilgim yok. Ama zaman zaman görüştüğü kişiler olmuştur.”

Mahkeme Başkanı: “İsimlerini verebilir misiniz, kimlerle görüşmüştür?”Tanık Mahmut Taşdemir: “Örneğin Sayın Balbay sendikaya gelir giderdi, ayrıca da ART

televizyonuna çıkardı ama başka bir türlü görüştüğü var mıdır yok mudur bilemem. Sadece gelirler, görüşürler, giderlerdi. İşte o Cumhuriyet Gazetesinin satın alma olayında birtakım ilişkiler oldu, işte anlattığım kadarıyla o ilişkilerin boyutu nedir bilemiyorum ben tabi, o boyutları genel başkan pek yönetim kuruluna açılmazdı. Yönetim kuruluna birtakım kafasındaki oluşturduğu sırları söylemezdi. Sendikanın yönetiminin içinden tespit ettiği bir kendine yönetimden bir asistan tespit ederdi. O gizli konularını o asistanla yürütürdü, o asistan benim dönemimde, şimdi sendikanın genel başkanı olan Pevlül Kavlak’tı. Bütün gizli sırlarını onunla paylaşırdı, inşaat, otel ihaleleri, emlak alımları, birtakım dernek ve kuruluşlara yapılan sarflar, bunların hepsini sadece benim 4 yıllık genel merkezde olduğum dönemde bu arkadaşla paylaşmıştır. Bu arada tabi denilecektir ki siz yönetim kurulu üyesiydiniz, buna niye şey yaptınız. Çünkü genel başkan tek taraflı sendikayı yönetirdi, bu taleplerine karşı gelen ya sendikadaki görevinden baskılar sonucunda istifa ederek uzaklaştırılırdı veyahut da başka cezalar verilirdi. Kendimi için bir örnek vermek istiyorum, ben sendikada 2005, 4 Aralık’ında ayrıldıktan sonra sendikanın şubelerine sendikadaki yapılan yolsuzlukla ilgili bir mektup yazılmış. Ama o mektubu ben yazmadım, çünkü niçin yazmadım, sendikanın şubesindeki kişiler atanmış birtakım ümmet insanlardı. O insanlara deşifre olmak için mektup yazmam ama kimin yazdığını bilmiyorum, bu mektubun sonucunda bugün sendikanın genel başkanı olan Pevlül Kavlak görüşeceğim diye beni İstanbul’a çağırdı. Tuzla Mercan restoranda bir yemekten sonra Pendik’teki deniz otobüsüne binerken ben arabadan inip deniz otobüsünün gişesine yönlenince meçhul kişiler tarafı… 3 kişiler tarafından kaçırıldım. Eski Hisar merasına götürülerek darp edildim, kolumu kırdılar, kolumda bugün platinle hayatımı sürdürmekteyim. Ayrıca bir gün başka türlü görüşeceğim diye Gebze şubesine çağırdılar, orada da meçhul kişiler sendikadan çıkınca darp ederek burnumu kırdılar. Bunların üzerine Sayın Özbek beni Ankara’ya çağırdı, dedi ki o mektubu sen yazdın, beyan senin beyanın dedi, bu mektubu ben yazmadım, bunu da sizden

4

Page 5: T€¦ · Web view2012/08/09  · Mahkeme Başkanı: “Evet. Şöyle bir başlık daha var. Özbek’in Ergenekon’un kasası olduğu iddiaları var başlıklı bölüm. Bunu ben

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 09.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:217 Sayfa:5

korktuğum için söylemiyorum ama mektubu ben yazmadım dedim. Orada bugün sendikanın genel başkanı olan Sayın Pevlül Kavlak’ın da bulunduğu ortamda ya doğruları söylersin veyahut da senin kanını içerim ayağını denk al dedi, beni tehdit etti. Daha geniş beyanlarımı sözlerimin de başında söylediğim gibi Kocaeli’ne verdiğim ifade ve Ankara Cumhuriyet Savcılığına, ayrıca Hakimler ve Savcılar Yüksek Kuruluna yazdığım, Adalet Bakanlığına yazdığım yazılarda daha genişleri mevcuttur. Diyeceklerim bundan ibaret teşekkür ediyorum.”

Mahkeme Başkanı: “Evet, Mahmut Bey sizin daha önce vermiş olduğunuz ifadeler dosyada yok, biz bunları okuyamıyoruz ancak, açık kaynaklardan tespit edilen beyanlarınız ve bu beyanların yer aldığı video dosyaları CD ortamına aktarılarak İstanbul Emniyet Müdürlüğünün 10 Nisan 2012 tarihli cevabi yazısında ve ekinde bize gönderildi. Bu açık kaynaklardan tespit edilen beyanlardan size okumak istiyorum, doğru olup olmadığını ekleyeceğiniz, değiştireceğiniz bir husus var mı onları soracağım. Kdzereglihaber.com isimli internet sitesinden alınan bir mülakatınız var, röportajınız var.”

Tanık Mahmut Taşdemir: “Ereğli haber.”Mahkeme Başkanı: “Şöyle diyor ben ilgili bölümlerini okumak istiyorum, davayla ilgili

bölümlerini, dinleyin doğru olup olmadığını bize bildirin. 1968’de Makine Kimya Mühimmat fabrikasında işçi temsilcisi seçildim.”

Tanık Mahmut Taşdemir: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “O dönemde işçi temsilcilerini sendika tayin etmiyor, işçiler

seçiyordu.”Tanık Mahmut Taşdemir: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “Çalışkan 5000 işçiden 4000’inin oyunu alarak işçi temsilcisi seçildim,

1973’te de Metal İş Sendikası Kırıkkale yönetim kurulu üyesi oldum.”Tanık Mahmut Taşdemir: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “Sendikanın adı o zaman Metal İş’ti, Türk Metal değildi, o dönemde

Mustafa Özbek aynı fabrikada işçi yoklama memuru olarak çalışıyordu. İşçi temsilciliği ya da yöneticiliği yoktu. 1989’da emekli olduktan sonra Mustafa Özbek görüşmek için Ankara’ya çağırdı ve seninle çalışmak istiyoruz dedi. Gebze Şube Başkanı olmamı istedi ve kabul ettik. Sendika’da 2002’den 2005’e kadar da genel başkanvekili olarak görev yaptım diyorsunuz, doğru mudur bu beyanınız?”Tanık Mahmut Taşdemir: “Efendim biraz önce söylediğim gibi önce 1990’dan 2002’ye kadar Gebze Şube Başkanlığı 2000 Nisan’ından 4 Aralık 2005’e genel başkan yardımcılığı yaptım.”

Mahkeme Başkanı: “2005 yılından sonra Metal İş Sendikasıyla bir bağlantınız var mı, kaldı mı?”

Tanık Mahmut Taşdemir: “Hayır.”Mahkeme Başkanı: “Evet. Yine aynı internet sitesinde şöyle bir bölüm var size bir soru

sormuş Türk Metal İş Sendikası bir sendikadır diyemez miyiz diye bir soru sormuş cevabınız şöyle; Türk Metal Sendikası bir sendika değildir, baskıyla aidat toplayan para toplayan bir teşkilattır. Ben merkezde görevli olduğum süreçte Türk Metal’e her ay aidat girişi ortalama 3 trilyondu. 3 trilyon geliri olan sendikanın personel giderleri sosyal giderler vesaire aylıklar baktığınızda aylık gideri 100 bin liradır. Türk Metal’in banka hesabında bir kuruş para olmazdı ve maaş gecikirdi.”

Tanık Mahmut Taşdemir: “Doğru efendim.”Mahkeme Başkanı: “Nereye gidiyordu peki bu paralar diye sorulan soruya şöyle cevap

vermişsiniz bir bölümde. Yörük Türkmen Federasyonu Türkiyem Topluluğu’da bu sebeplerle kurulan yapılanmalardır. Önce sorunun başından okuyayım, nereye gidiyordu peki bu paralar sorusuna cevabınız şöyle; Türk Metal emlakçidir, emlak alır emlak satar otel alır satar işletir bunlar suiistimallerin kapatılma yerleridir. Avrasya Metal İşçileri Federasyonu kurulmuştur ve federasyonun tüm giderleri Türk Metal Kasasından karşılaşmıştır federasyonunda genel başkanı

5

Page 6: T€¦ · Web view2012/08/09  · Mahkeme Başkanı: “Evet. Şöyle bir başlık daha var. Özbek’in Ergenekon’un kasası olduğu iddiaları var başlıklı bölüm. Bunu ben

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 09.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:217 Sayfa:6

olan Mustafa Özbek oradan sendika haricinde de dolar karşılığında maaş alırdı. Özbek, Karakuş ve Pevlül Kavlak’ta maaş alırdı oradan Yörük Türkmen Federasyonu Türkiyem Topluluğu da bu sebeplerle kurulan yapılanmalardır birde ART Televizyonu var kanunlara göre sendikanın televizyonu olamaz ama ART sendikanın değil Mustafa Özbek’in oğlunun. Yayın içeriği olarak da işçi sınıfına dahi bir şey bulamazsınız. Ben görevdeyken sorunlarını sendika lideriyle dahi pazarlık yapılıp program için para alınırdı. ART’nin apdink ve her ne kadar taşınmazı varsa birçoğu sendikanın kasasından ödenmiştir, birçoğunun altında da benim imzam vardır ama Türk Metal’in televizyonu değildir, Mustafa Özbek’in aile şirketidir parasını 1500 derecenin karşısında çalışan işçilerin aidatları ile kurulmuş bir şirkettir, işçilerle hiçbir ilgisi yoktur. Bu yapılan saflarda Türk Metal’in gizli kasası olarak görev yapan önce Özbek Karakuş sonrada Pevlül Kavlak kanalıyla yapılmıştır demişsiniz doğru mu bu beyanınız ekleyeceğiniz değiştireceğiniz bir husus var mı?”

Tanık Mahmut Taşdemir: “Doğrudur efendim.”Mahkeme Başkanı: “Haberfon.com isimli bir internet sitesinden 20 Şubat 2009 tarihinde

alınmış bir tarihli alınmış bir iddialarınız var, beyanlarınız var şöyle deniyor; Özbek’i 4 yıl boyunca vekillik yapan Taşdemir ATV televizyonlarından yaptığı açıklamalarında vicdanın sesine kulak vererek Özbek hanedanlığını anlatmak istediğini ifade etti. Taşdemir sendikada tek adam sistemi var. Bütün kanallar Mustafa Özbek tarafından alınır genel kurullar bile sahtedir her şey önceden planlanır. Özbek’in sendikada (bir kelime anlaşılmadı) korumak ve işçileri baskı altında tutmak için kanun dışı oluşumlarla iç içe olduğunu ileri süren Taşdemir şöyle konuştu; sizin beyanınız. JİTEM’in birçok toplantısı sendikanın genel merkezinde kapalı salonunda yapılırdı gelenlerin tümü sivil kıyafetli olurdu ancak birbirlerine hitaplarından subay olduklarını anlıyorduk bu kapalı toplantılarda kararlar alınıp uyguluyorlardı. 2005’ten sonra mevcut hükümet aleyhinde kararlar alınıp uygulanmaya konmaya çalışılırdı JİTEM’cilerin toplantılarındaki harcamalar sendikanın bütçesinden karşılanırdı demişsiniz doğru mu beyanınız ekleyeceğiniz değiştireceğiniz bir husus var mıdır?”

Tanık Mahmut Taşdemir: “Doğrudur beyan efendim.”Tanığın beyanı alınması sırasında sanıklardan Ahmet Hurşit Tolon’un cezaevinden

getirildiği görüldü.Bağsız olarak huzurdaki yerine alındı.Mahkeme Başkanı: “Başka bir internet sitesinde zaman.com.tr isimli internet sitesinde 10

Mart 2009 tarihli bir yazı var onunla ilgili okuyorum size. Türk Metal Sendikasının eski Genel Başkan Yardımcısı Mahmut Taşdemir Ergenekon toplantılarının sendikanın genel merkezinde yapıldığını söyledi Taşdemir verdiği bilgiye göre Ergenekon soruşturma kapsamında tutuklanan Türk Metal Genel Başkanı Özbek, Hurşit Tolon, Rauf Denktaş, İlhan Selçuk, Mustafa Balbay ve Sinan Aygün’le sendikanın genel merkezinde bir araya geliyordu. Mahmut Taşdemir Özbek gerçeğini kamuoyunu gündemine taşıyan isimlerden biri. Sendikada yaşadıklarını Türk Metal ve Mustafa Özbek Gerçeği adlı kitapçıkta toplamıştı. Ergenekon Savcılarının talimatıyla ifade verdi. Bir süre Manisa ve Balıkesir’de kaldı. Can güvenliği olmadığı için şimdi de bilinmesini istemediği bir yerde, arkadaşlarının yardımıyla yaşamını sürdürüyor. Taşdemir, Mustafa Özbek’in Ergenekon’un finansörü olduğu iddiasının altını çiziyor. Kendisinin genel başkan yardımcılığını bıraktığı 2005 yılı itibarıyla sendikanın aylık aidat gelirinin 3 milyon lira olduğunu, buna karşılık giderlerin 900 bin lirayı aşmadığını bildiriyor. Taşdemir, buna rağmen kasada hiçbir zaman 100 bin liranın üstünde para olmazdı. Aile şirketi gibi çalışan Metal İşçileri Vakfı var. Paralar buraya aktarılır ve Özbekler tarafından şahsi paraları gibi harcanır. Bunun dışında, Avrasya TV’ye, Türkiyem Topluluğuna, Yörük Türkmen Federasyonu’na aktarılan paralar vardı. Sendikanın bir de örtülü ödeneği vardı diyor. Taşdemir geçtiğimiz günlerde tutuklanan Cumhuriyet Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay, İlhan Selçuk, Rauf Denktaş ve Sinan Aygün gibi isimlerin Türk

6

Page 7: T€¦ · Web view2012/08/09  · Mahkeme Başkanı: “Evet. Şöyle bir başlık daha var. Özbek’in Ergenekon’un kasası olduğu iddiaları var başlıklı bölüm. Bunu ben

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 09.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:217 Sayfa:7

Metal’in genel merkezinde gizli toplantılar yaptıklarını da sözlerine ekliyor demiş internet sitesinde ne diyorsunuz değiştireceğiniz bir husus var mı?”

Tanık Mahmut Taşdemir: “Efendim şimdi orada aylık aidat geliri 3 Milyon olarak geçti zannedersem o bilindiği kadarıyla o günkü parayla 3 trilyon olması olarak düzeltilmesi lazım. İkincisi bu Ergenekon olayla ilgili bu bahse konu arkadaşların zaman zaman makamında zaman zaman dışarıda birtakım bir araya gelip konuşurlardı ama bunun Ergenekon’la ilgili olup olmadığını bilmiyorum o beyanda böyle bir beyanda bulunursam yanlış yapmış olurum.”

Mahkeme Başkanı: “Şimdi şöyle bir iddianız var Cumhuriyet Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay, İlhan Selçuk, Rauf Denktaş ve Sinan Aygün gibi isimler Türk Metal’in genel merkezinde gizli toplantılar yaptıklarını söylemişsiniz nasıl toplantılardı, neler görüşülüyordu kaç defa bir araya geldiler izah eder misiniz?”

Tanık Mahmut Taşdemir: “Valla ben Ankara’da hariç göreve çok gittiğim için Ankara’da kaldığım sıralarda birkaç defa bir araya geldiklerini gördüm ama ne hususla bir araya gelinmiştir ne konuşulmuştur bunlarla açık ve seçik bir şeyim yok bilgim yok ama konuşurduk biraz sözlerimin belki başında da söylediğim gibi Mustafa Özbek siyasette kendini reklam ekmek için çok zikzaklı biriydi zaman zaman milliyetçi zaman zaman muhafazakar zaman zaman Atatürk ilke ve inkılapları zaman zaman ulusalcı bu tip şeyleri reklamı çok severdi birtakım insanlarla bir araya gelerekten o flaş şeyi göstermek için ama içinden bu inançlara gerçek inanıyor muydu yoksa onun için bir resim miydi onu bilemiyorum Sayın Hakimim.”

Mahkeme Başkanı: “Evet toplantılarda nelerin görüşüldüğünü biliyor musunuz?”Tanık Mahmut Taşdemir: “Bilmiyorum efendim.”Mahkeme Başkanı: “Yine aynı internet sitesinde 20 Şubat 2009 tarihli bir beyanınız var

zannediyorum ve sizinle ilgili bir beyan var. Şu şekilde; Türk Metal Sendikasının eski yöneticilerinden Taşdemir Başkan Özbek’in yasadışı oluşumlarla iç içe olduğunu JİTEM’in genel merkezde toplantılar yaptığını söyledi. Eski Türk Metal Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Mahmut Taşdemir Ergenekon soruşturma kapsamında tutuklanan genel başkan Mustafa Özbek ile şok iddialar ortaya attı. Özbek’e 4 yıl boyunca vekillik yapan Taşdemir ATV Televizyonuna yaptığı açıklamalarında vicdanın sesine kulak vererek Özbek hanedanını anlatmak istediğini ifade etti. Taşdemir sendikada tek adam sistemi var bütün kararlar Mustafa Özbek tarafından alınır genel kurullar bile sahtedir her şey önceden planlanır dedi. Özbek’in sendikada iktidarını korumak için ve işçileri baskı altında tutmak için kanun dışı oluşumlarla iç içe olduğunu ileri süren Taşdemir şöyle konuştu; JİTEM’in birçok toplantısı sendikanın genel merkezinde kapalı salonda yapılırdı gelenlerin tüm sivil kıyafetli olurdu ancak birbirine hitaplarından subay olduklarını anlıyorduk. Bu kapalı toplantılarda kararlar alıp uyguluyorlardı. 2005’ten sonra mevcut hükümet aleyhinde kararlar alınıp uygulanmaya konmaya çalışılırdı. JİTEM’cilerin toplantılarındaki harcamalar sendikanın bütçesinden karşılanırdı diye bir iddianız var beyanınız var ne diyorsunuz?”

Tanık Mahmut Taşdemir: “Şimdi efendim JİTEM olayı JİTEM nedir, ne değildir çünkü ben sendikada bu tür işlerle ne uğraşırdım nede içine girerdim. Ancak sendikanın altındaki toplantı salonunda birkaç defa benim rast geldiğim oradaki yönetici veyahut da çalışan personel arkadaşlar burada ne toplanıyor bu siviller kim filan deyince JİTEM’cilerin bir toplantısı varmış diye böyle beyan ettiler, o toplantılara ben ne girdim nede gerçekten JİTEM’ciler mi yapıyor ne konuştular o hususta bir şey bilmiyorum. Benim duyumum sadece oradaki yöneticiler veyahut da personelin öyle bir toplantı olduğunu bunu da JİTEM’cilerin yaptığını ne için yaptıklarını, ne yapacaklarını bilmiyorum çünkü o zaman benim sosyal politikamın içinde olmadığı için ilgi alanımda değildi ilgilenmedim ve girip de o toplantıları da dinlemedim. Başka bir konu tabi ben daha çok sendikadaki yolsuzlukları sendikadaki o işçinin aidat gelirlerinin amaç dışında kullanılmasını zaman zaman basında veyahut da internet sitesinde veyahut da görsel televizyonlar sorduğu zaman bu beyanları verirken sanki sadece bu yolsuzlukların içinden

7

Page 8: T€¦ · Web view2012/08/09  · Mahkeme Başkanı: “Evet. Şöyle bir başlık daha var. Özbek’in Ergenekon’un kasası olduğu iddiaları var başlıklı bölüm. Bunu ben

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 09.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:217 Sayfa:8

cımbızla çeker gibi Ergenekon’la ilgili böyle bir şeyler söylenmiş diye orada birtakım şeylerin katkısı olduğu kanısındayım çünkü ben daha ziyade sendikadaki yolsuzluklar üzerine yoğunlaştım.”

Mahkeme Başkanı: “Evet. Şimdi JİTEM’in toplantısı yapıldığından bahsetmişler kim söyledi hatırlıyor musunuz böyle bir sözü kim söyledi?”

Tanık Mahmut Taşdemir: “Bu sendikada beraber çalıştığımız arkadaşlar söylediler.”Mahkeme Başkanı: “İsim verebilir misiniz?”Tanık Mahmut Taşdemir: “Örneğin o zamanın mali sekreteri Mecit Hazır zaten bu

sarfların koşulsuz sarfların veren kişi nedir aşağıdaki? Ya bu JİTEM midir ne bir toplantı yapıyor ne JİTEM’iymiş ben çektim gittim o kadar.”

Mahkeme Başkanı: “Evet. Şöyle beyanınız daha var birbirlerine hitaplarından subay olduklarını anlıyorduk demişsiniz nasıl hitap ediyorlardı birbirlerine?”

Tanık Mahmut Taşdemir: “O konuyu da bilmiyorum subay yalnız bizim sendikada şimdi ismini hatırlamayacağım bir emekli Ali Güler mi desem herhalde Ali Güler desem daha (bir kelime anlaşılmadı) emekli albay vardı o sayın başkanın danışmanıydı aynı zamanda da bu askeri arşivlerden düzenlediği birtakım Ermeni konularıyla şunlarla bunlarla ilgili kitaplar yazardı sendika onun sponsorluğunu yapar bastırırdı.”

Mahkeme Başkanı: “O albay kimin danışmanıydı, hangi tarihler arasında görev yaptı?”Tanık Mahmut Taşdemir: “Bu arkadaş hatırladığım kadarıyla Sayın Hakimim 2003’le 2005

arasında ben oradayken orada danışmandı ben oradan ayrıldıktan sonra da oradaydı.”Mahkeme Başkanı: “Kimin danışmanıydı Mustafa Özbek’in danışmanı mıydı?”Tanık Mahmut Taşdemir: “Mustafa Özbek’in danışmanıydı.”Mahkeme Başkanı: “Neler yaptığını hatırlıyor musunuz danışman olarak?”Tanık Mahmut Taşdemir: “İşte bu konuları hakkında kitap yazar bilgi verirdi işte Ermeni

meselesi veyahut da bu tip şeylere dayanan kitaplar şey yapardı o kitaplarda yayında vardır çünkü birtakım sendikanın eğitimsel konusuyla ilgisi olmayan hani sendikanın işçiye verilecek eğitimleri bellidir, işçilerin uğrayacağı hak kayıpları kazanacağı kazanımları ne olacağı sendikanın eğitimsel konuları içinde yer alır fakat bu eğitimsel konuların içinde olmayan mesela bazı kitapların sendika sponsorluğunu yapardı hiç işçi eğitimiyle ilgisi olmayan kitaplar onlara sarf yapardı.”

Mahkeme Başkanı: “Emekli bir albay mıydı?”Tanık Mahmut Taşdemir: “Emekli albaydı.”Mahkeme Başkanı: “Nereden emekli olduğunu biliyor musunuz hangi kurumdan

Genelkurmay Başkanı Jandarma Genel Komutanlığı veya diğer.” Tanık Mahmut Taşdemir: “Daha önce daha önce bildiğim kadarıyla bu Genelkurmay

arşivde mi çalışırmış ama son emekli olduğu pek yanıltmış olmayayım Anıtkabir’deki merasim mangasından şeyden emekli olduğunu hatırlıyor gibiyim en son.”

Mahkeme Başkanı: “Evet konuşurken mikrofona yakın konuşursanız bazı şeyler zapta geçmeyebilir eksik olacak anlam bozukluğu olmasın mikrofona yakın konuşun lütfen. Aynı zaman.com.tr isimli internet sitesinde şöyle bir beyanınız olduğu iddia ediliyor. Özbek’in oğluna ait ART Televizyonu işçilerin parasıyla kurulduğunu öne süren Taşdemir frekansı binaları teknik malzeme ve çalışanın ücretlerine kadar bütün giderleri sendikanın bütçesinden karşılandı dedi Taşdemir sözlerini şöyle sürdürdü ART’nin frekansı Kıbrıs’tan satın alındı sanırım Rauf Denktaş’a 3 veya 5 bin dolar verildi. Televizyonun binası ve teknik malzemeleri sendikanın parasıyla alındı sahte faturalarla sürekli ART’ye para aktarılıyor Kıbrıs’taki araziler ve binalar Denktaş’ın aracılığı ile neredeyse bedavaya kapatıldı. Taşdemir toplu sözleşmelerle ilgili olarak şunları anlattı demişsiniz doğru mu buraya kadar beyanınız?”

Tanık Mahmut Taşdemir: “Şimdi efendim oradaki şu beyan yanlış Rauf Denktaş’tan satın aldı, Rauf Denktaş’ın frekansı yok ki, Rauf Denktaş’tan satın alınsın. ART televizyonunun

8

Page 9: T€¦ · Web view2012/08/09  · Mahkeme Başkanı: “Evet. Şöyle bir başlık daha var. Özbek’in Ergenekon’un kasası olduğu iddiaları var başlıklı bölüm. Bunu ben

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 09.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:217 Sayfa:9

frekansı bildiğim kadarıyla Kıbrıs’tan bizim Türkiye’deki bir televizyon kanalının aldığı frekansı çalıştırmayıp iptal durumunda olduğunu o frekansı bir sendikacıya 5 bin dolar verip 5 bin dolar karşılığında o frekansı aldık. O verilen 5 bin dolar Rauf Denktaş’ın rahmetlinin şahsına değil oradaki o teleks televizyon frekansı Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin hangi kurumuna verilmesi gerekiyorsa o kurumuna verilerek alındı o frekansın alınış şekli öyle.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Mahmut Taşdemir: “Ayrıca ART Televizyonunun Kıbrıs’ta taşınmaz hizmet binası

Ankara Anıtkabir karşısındaki taşınmaz hizmet binası bunlar sendikanın demirbaşıydı. Ankara’daki hizmet binası Anıtkabir’in karşısındaki hizmet binasını biz Anadolu bulman diye şeyde Ankara Polatlı’da bir fabrika var orada bizim sendikanın üyesi oranın sahibi Ankara’da halı tüccarlığı yapar onun binasıydı ondan biz hatırladığım kadarıyla 4 trilyona satın aldık sendikanın demirbaşı oldu. Sonra sendikada birtakım tamirat inşaat gibi işlerde taşeron olarak çalışan sermayesi olmayan Seyfi Özkan diye bir şahsa naylon satış yapıldı onun alım satım vergisini sendika ödedi tekrar Seyfi’nin parası sendikacıya ödendi Avrasya Televizyonuna demirbaş olarak bu sendikanın demirbaş binası intikal etmiş oldu bu bir örnek. Yani diğer demirbaş televizyonun diğer demirbaşlarında tamamında sendikadan karşılanmıştır. Önce Kıbrıs’ta kurulduğunda bu televizyonun yönetim kurulu üyesi sendikanın mali sekreteri Mecit Hazır, Pevlül Kavlak sendikanın avukatı birde Kıbrıs Hür İş Sendikasının genel başkanı vardı Özay ama soy ismini şimdi hatırlamıyorum bunlar yönetim kurulu üyeleriydi, kurdular. Sonra bunların üzerinden Mustafa Özbek’in oğullarına yönetimine devredildi bir şey şaibeli bir şekilde. Çünkü televizyon kurmak 2821 sayılı sendikalar kanununa göre bir yasak getirilmiş sendikalar görsel televizyon kurumaz diye belki yanlış bir teori ama kanun öyle diyor. Buna rağmen eğer sendika televizyon bu paraları verip televizyon kuracaksa sendikanın Metvak vakfı vardı Metvak vakfı kanalıyla televizyonunu kurardı işçilere hitap ederdi. Bu televizyonun bütün sarflarının tamamı sendikadan karşılanmıştır bugün de Özbek’in özel taşınmaz şirketidir konu bundan ibarettir efendim.”

Mahkeme Başkanı: “Yine açık kaynaklardan tespit edilen başka bir internet sitesinden yani taraf.com.tr isimli internet sitesinde 3.3.2009 tarihinde alınmış Taraf Eylem Düzyol tarafından yazılmış bir çıktı var bunu okumak istiyorum size. 15 yıl Mustafa Özbek’in yardımcılığını yapan Taşdemir dinlenme cihazları ilk kez Kuzey Kıbrıs’taki ART televizyonunda kullanıldı. Ergenekon’dan tutuklanan Mustafa Özbek’in yasadışı dinlemede kullanılan cihazları ilk olarak KKTC’deki yani Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetindeki ART Televizyonunda kullandığı ortaya çıktı Özbek’in sağ kolu Taşdemir’in iddiaları dinlemeyle sınırlı değil Tolon’la gizli görüşürdü JİTEM’in birçok toplantısı sendikanın genel merkezinde yapılırdı. Türk Metal İş Sendikası Başkanı Mustafa Özbek’in evinde ele geçen belgelerde yer aldığı öne sürülen dinleme cihazlarının ilk olarak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetindeki ART Televizyonun hizmet binasında kullanıldığı belirtildi. Özbek’in 2005’te kurduğu ve finansmanını Türk Metal Sendikasından sağladığı ART Televizyonunun tüm teknik ekipmanının Japonya’dan sağlandığı bu süreçte dinlenme cihazlarının Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetine getirtilerek ART’nin Lefkoşa’daki hizmet binasında kullanıldığı öğrenildi. Mahmut Taşdemir iddialarına cihazlar daha sonra Türkiye’ye getirildi ve bir müddet Türk Metal Pendik Şubesinde tutuldu. 1990 ile 2005 arasında 15 yıl Mustafa Özbek’in yardımcı olarak görev yapan Taşdemir dönemin Pendik şubesi başkanı Şaban Ünver’in de konu hakkında bilgi sahibi olduğunu kaydetti. Ergenekon Savcılarının talimatıyla Kocaeli Emniyetinde 18 sayfa ifade verdiğini belirten Taşdemir sanıklardan Mustafa Özbek’in sendika başkanlığına geliş sürecini, JİTEM’le ilişkisini Ergenekon davasında yargılanan emekli General Hurşit Tolon ile gizli gizli görüşmesini eski Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın ART’nin frekans ve hizmet binası alımındaki katkısını davada yargılanan tamamının katıldıkları gizli toplantıları, Özbek’in yasal olmayan yöntemlerle nasıl mal sahibi olduğunu Taraf’a anlattı. Sendikadaki görevi sırasında diğer sanık emekli General Veli Küçük ile diyalogundan da söz eden Taşdemir 15 yıllık sendika örgütü ve

9

Page 10: T€¦ · Web view2012/08/09  · Mahkeme Başkanı: “Evet. Şöyle bir başlık daha var. Özbek’in Ergenekon’un kasası olduğu iddiaları var başlıklı bölüm. Bunu ben

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 09.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:217 Sayfa:10

tanıdıklarını Türk Metal ve Mustafa Özbek gerçeği adlı günlüğünde topladı bunu da 4 sayfalık bir mektupla Başbakan Tayyip Erdoğan’a da gönderdi. Özbek’le ilgili açıklamadan sonra evi dışında farklı yerlerde kaldığını 2006 Temmuz ve Ağustos’unda 2 kez Özbek’in adamları tarafından darp edildiğini belirten Taşdemir bu nedenle koluna platin takıldığını belirtiyor. Taşdemir iddialarına göre en büyük belgenin kendisi olduğunu belirtilerek benim alınan ve yapılan tüm işlerde yönetici olarak imzam var imza atan biriyim belge bu diyor işte Taşdemir’in kendi ifadeleriyle Türk Metal Sendikası başkanı ve Ergenekon davası sanığı Mustafa Özbek’e ilişkin tanıklığı. Cihaz ilk kez Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde kuruldu biraz önce söylediklerinize benzer bir şekilde söylemişsiniz doğru mudur bu söyledikleriniz, ilave edeceğiniz değiştireceğiniz bir husus var mıdır?”

Tanık Mahmut Taşdemir: “(bir kelime anlaşılmadı) birçok yönüyle doğru ancak ben Sayın Hurşit Tolon’u bugün şahsen de karşı karşıya gelsem tanımam bilmem. Ancak onunla görüştüğünü birkaç defa görüştüğünü oradaki yöneticilerden personellerden işittim bir işte şeyde Bursa’daki yapılan bir mitinge iştirak ettiğini filan biliyorum onun için Veli Küçük’ü hiç tanımam hiç görmedim hiç bilmem yani o tip bununla görüştü, şunla onla baş başa otururken görüştü, biraz öncede beyan ettim söyledim zaman zaman görüştü televizyonda değerlendirmeye çalıştı Sayın Balbay’la televizyonla zaten her şeyi biliniyor televizyona çıkar ve orada onla birkaç defa görüşmüştür Cumhuriyet Gazetesinin o yüzde 30’unun satın alma olayında birtakım görüşmeler olmuştur. Ama onun dışında görüşmelerimde ne konuştuklarını kesinlikle bilmiyorum efendim.”

Mahkeme Başkanı: “Evet Kocaeli Emniyet Müdürlüğünde 18 sayfalık ifade verdiğiniz ifade ediliyor burada o ifadeniz var mıdır, doğru mudur?”

Tanık Mahmut Taşdemir: “O ifadeyi biraz önce de zaten burada sözlü olarak beyan ettim o ifade var hatta o ifade orada beni Gizli Tanık olarak yazdılar, sen Gizli Tanık olarak bu ifadeni çağrıldığın zaman beyan edeceksin filan dediler ama neden bu mahkemeye intikal etmedi o da başka türlü kafamı karıştırdı bilmiyorum. Orada ifade verdim.”

Mahkeme Başkanı: “Biraz önce okuduğum belgede internet çıktısında Özbek’in adamları tarafından 2 kez darp edildiğini söylemişsiniz. Bu bunlarla ilgili dava açıldı mı?”

Tanık Mahmut Taşdemir: “Hayır efendim dava, dava açılmadı.”Mahkeme Başkanı: “Şikayetçi oldunuz mu herhangi bir makama?”Tanık Mahmut Taşdemir: “Efendim kişileri tanımıyorum. Kişileri, kişileri tanımıyorum

kişileri tanımadığım için davacı olmadım ancak bunun sendika tarafından yapıldığını nasıl tespit ettim. Şimdi kolum falan kırılıp evde yatarken istirahat ederken Gebze Şube Başkanıyla Pevlül Kavlak bana geldiler. Geçmiş olsun demek için o sırada ben yatak odasında yatıyordum salonda bilgisayar vardı. Dedi ki bilgisayardan dedi ben Pevlül Kavlak Ankara’ya döneceğim bilgisayardan uçak rezervesi yaptır dedi bana o çocuğa. O çocuk bilgisayardan uçak rezervesi yaptırmaya gitti sonra geri geldi bunlar ayrıldı. Sonra ben dedim ki telefon ettim şüphelendim siz dedim bu şubelere yazılan mektubu benden mi şüphelendiniz de bu çıktısının bilgisayarda yapıldığını tespit etmeye çalıştınız uçak bileti rezerve etmek suretiyle dediğimde. Senden şüpheleniyoruz dedi. Ben ondan sonra o darbın onlar tarafından yapıldığını kendimce tespit ettim.”

Mahkeme Başkanı: “Evet yine aynı internet sitesinde yani Taraf.com.tr’deki internet sitesinde biraz önce okuduğum internet çıktısında şöyle bir husus daha geçiyor. Cumhuriyet Gazetesi başlıklı. Özbek Cumhuriyet Gazetesinin yüzde 30’unu almaya karar verdi ve Mustafa Balbay ve İlhan Selçuk'la pazarlık yaptı. Cumhuriyet’in yüzde 30’unu alması planı gazetenin sahibinin vakıf olması nedeniyle geri tepince strateji dergisi çıkarmaya başladı. Bu dergi oğlu Ahmet Oğuz Özbek hazırladı diyorsunuz. Doğru mudur bu beyanınız?”

Tanık Mahmut Taşdemir: “Beyan doğrudur zaten biraz önce de o hususta açıkladım o beyan doğrudur.”

Mahkeme Başkanı: “Evet yine aynı internet çıktısında.”

10

Page 11: T€¦ · Web view2012/08/09  · Mahkeme Başkanı: “Evet. Şöyle bir başlık daha var. Özbek’in Ergenekon’un kasası olduğu iddiaları var başlıklı bölüm. Bunu ben

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 09.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:217 Sayfa:11

Tanık Mahmut Taşdemir: “Ama bu Cumhuriyet Gazetesini yıllarca ben beraber mesai arkadaşlığı yaptığım beraber çalıştığım Mustafa Özbek Cumhuriyet Gazetesinin politikalarına tamamen ters olmasına rağmen niçin yüzde 30’unu almaya karar vermiştir hep benim kafamda çelişki yaratmıştır.”

Mahkeme Başkanı: “Evet aynı internet çıktısında şöyle bir bölüm var Türkiyem topluluğu Ergenekon’da diye bir başlık atmışlar. Bölge şube başkanlıklarına talimatla Türkiyem topluluğunu kurdurdu. Manisa Şube Başkanı yönetimde yer aldı. Özbek sendikanın kaynaklarını açarak bazı Cumhuriyet mitinglerinde mitinglerinde araç finansmanı sağlayarak Türk Metal’in yetkili olduğu bölgelerde Türkiyem topluluğuna destek verdi. Sendika merkezinde de Büyük Anadolu Otelde bu topluluk için toplantılar düzenledi. Ergenekon’da üst kademede yargılanan serbest bırakılan tutukluların tamamı bu toplantılara katıldı. Finansman sendikadan sağlandı. Özbek sendikanın parasıyla toplantılarına destek vererek Ergenekon’un içindeydi diye bir beyanı iddianız var. Doğru mudur beyanınız?”

Tanık Mahmut Taşdemir: “Şimdi efendim oradaki şu yanlış. Bu Türkiyem Topluluğu 2005 yılında benim sendikadan ayrılacağım son tarihlerde kafalarda konuşuluyordu tartışılıyordu o zaman. Şube başkanlarına da bunu geliştirin diye talimat veriyorlardı. Ben 2005’te ayrıldıktan sonra daha ziyade onu şey yaptılar ve Manisa Şube Başkanı Mehmet Ali’nin de yönetici olup teşkilatlar içi bu şey ettiğinde bana bana beyanı Mehmet Ali söylemiştir bunu. Böyle böyle bana talimat verdi bu kadar finans verdi. İşte kurumu orada geliştirin diye Mehmet Ali söylemiştir ama diğer bunlarla toplantı yaptığı konusu biraz cımbızla çekerekten oradan ayıklanıp beyanın değiştirir şekli inancındayım.”

Mahkeme Başkanı: “Evet yine aynı internet çıktısında şöyle bir başlık var. Parti hazırlığı ve örtülü ödenek başlıklı bölüm onu okuyorum. Türkiyem Topluluğu Yörük Türkmen Federasyonu Özbek’in de partileşme olayıydı. Türkiye’de yeni zıt kutup yaratmak yatıyordu bunun altında. Buna Ergenekon mu dersiniz ne derseniz deyin. ART Metvak, Türkiyem Topluluğu Yörük Federasyonu gibi yereler bazı ödemeleri sendikanın örtülü ödeneğinden yapardı demişsiniz doğru mu bu beyanınız?”

Tanık Mahmut Taşdemir: “Şimdi şurası doğru örtülü ödenek bir gün bizi yönetim olarak çağırdık yazılı karar aldırmaksızın makamında dedi ki bu gelen aidatın 500 milyonunu örtülü ödeneğe ayrılıp orada birtakım sarflar yapmak istiyorum haberiniz olsun dedi. Ondan sonra o 500 bin lira örtülü ödeneğe aktarıldı mı aktarılmadı mı bilmiyorum. Yalnız bu kendi beyanı örtülü ödeneğe 500 milyon lira aktaracağını söyledi.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Mahmut Taşdemir: “Ama bunun ne kadarını Yörük Türkmen Federasyonunun olayı

dergisini çıkardı çıkarıldı. Ankara Balgat’ta bir hizmet binası kiralandı. Bu biraz önce de söylediğim gibi bu tertemiz bir gelenek örf ve geleneklerini yaşatmak için kurulan bu derneğe Ankara’daki sendikanın Büyük Anadolu Otelinde 3, 4 tane bölgelenin şubelerini toplayarak orada bir genel kurul yapıp federasyon durumuna getirdi. Kendisinin de kafasına bir kalpak geçirerekten kendini orada Türkmen Bey’i seçtirdi. Tabi o oteldeki yapılan sarfların tamamı sendikadan yapıldı. Yalnız o dernekteki üyelerin çalıştıranların bana göre hiçbir suçu yoktur. Sadece onlar istenmeyerek kullanılmıştır.”

Mahkeme Başkanı: “Evet aynı internet çıktısında avantadan para aldım başlığı var. Onunla ilgili bölümü okuyorum. 2 kez darp edildim ve faillerinin Özbek’in adamları olduğunu öğrendim. Sendikadan ayrılmaya karar verdim. Özbek emekli maaşıyla geçinemezsin diyerek yolsuzluklarını anlatmam için sus payı olarak 7, 8 avantandan her ay bir buçuk milyar lira ödedi demişsiniz doğru mudur?”

Tanık Mahmut Taşdemir: “Ödediği doğru bir tek bana değil böyle sendikadan baskıyla şu veya bu şekilde uzaklaştırdıkları belki de dışarıda birtakım söylevler yapar şeyiyle en az 10, 15 kişiye böyle kayıt dışı para ödenirdi. Kimisine 500 lira kimisine 1000 lira kimisine 500, 1000 lira

11

Page 12: T€¦ · Web view2012/08/09  · Mahkeme Başkanı: “Evet. Şöyle bir başlık daha var. Özbek’in Ergenekon’un kasası olduğu iddiaları var başlıklı bölüm. Bunu ben

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 09.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:217 Sayfa:12

kimisine 1500 lira örneğin ben 7, 8 ay 1500 lira aldım o ödenekten ta ki biraz önceki beyanınızdaki açıkladığınız gibi o cihazlarla seni dinledik sen aleyhimizde çalışıyorsun bu parayı kesiyoruz diyene kadar.”

Mahkeme Başkanı: “Evet bu alınan resmi kayıtlara geçti mi?”Tanık Mahmut Taşdemir: “Ayrıca bir şeye değinmek istiyorum efendim. 2000, 24 Nisan

2000 tarihinde genel kurulda benim genel başkanlık görevine geldiğimde sendikanın profesyonel kadrolarına hizmet ödeneği olarak 50 gün yılına 50 gün ayrıca her hizmet yılı için artı 2 gün ilave edilerekten hizmet ödeneği ödenirdi. O genel kurulda bu hizmet yılı için 30 güne çekildi. Biz o zaman 30 gün üzerinden bütün yöneticiler hizmet ödeneği aldık. Ancak o dönem sendikadan Özbek’in uzaklaştırdığı Özbek Karakuş, Süleyman Erdinç, Behsat Erdal ayrıldıktan sonra bizim hakkımızı da 50 gün üzerinden almamız gerekirdi. Bunu sendikadaki birçok takım yolsuzlukları piyasaya taşıyacağız beyanından sonra ayrıcalıklı olarak yasadışı bu kişilere 50 gün üzerinden hizmet ödeneği ödenerek sendika zarara uğratıldığını biliyorum.”

Mahkeme Başkanı: “Evet Taraf.com tr isimli siteden aynı bir alıntı da şöyle bir başlık var. Özbek’te dinlenmekten korktu başlıklı bir bölüm var onu okuyorum. Bir gün beni Ankara'ya çağırdı. Özbek ben ve Pevlül Kavlak odada konuşmaya başlamadan önce dinlenme olasılığına karşı cep telefonunu kapattırdı kartı çıkarttırdı. Burada ben adamın kanını içerim dedi. Ben de önemli bir gazetenin başyazarına ulaştım ve Türk Metal hakkında görüşmek istiyorum dedim. Bu talebimden sonra Pevlül Kavlak aradı ve ödeneğini kestik gazete gazete dolaşıyormuşsun dedi. Özbek’in aylık geliri 50 bin lira. Avrasya federasyonundan 5 bin dolar maaş alıyor. Toplu görüşme toplu sözleşme görüşmelerini Pevlül Kavlak’la hallederlerdi. Tüm görüşmeler de bayram arifesine bitirirdi. Ankara Savcılığı sendikanın 5 yıllık mali dosyalarını aldı ama 5 aydır dava açılmadı demişsiniz. Doğru mu bu beyanınız?”

Tanık Mahmut Taşdemir: “Doğrudur efendim.”Mahkeme Başkanı: “Aynı internet çıktısında JİTEM’cilerle toplantı Tolon’la görüşme

başlığı var. Onunla ilgili bölüm şu şekilde. Zaman zaman Sinan Aygün’le Ankara Ticaret Odası Başkanı Ergenekon davasında gözaltına alınmıştı. Sinan Aygün’le özel toplantılar yapardı. Hurşit Tolon Paşayla özel konuşurdu. Bunları 6 kişilik yönetimde en iyi bilen Pevlül Kavlak’tır. Sırdaşı odur. Özbek siyasal olmayan oluşumlarla iç içeydi. JİTEM’in birçok toplantısı sendikanın genel merkezinde kapalı salonda yapılırdı. Gelenler sivil kıyafetli olurdu. Birbirlerine hitaplarından subay olduklarını anlıyorduk. 2005 yılında Ergenekon olayında Özbek sendika kasasıyla sağladığı manevi güçte vardı demişsiniz. Doğru mu bu beyanınız?”

Tanık Mahmut Taşdemir: “Biraz önce de o şeyi açıklamaya çalıştım. Hurşit Tolon Paşayı tanımıyorum. Onunla sadece birkaç defa görüştüğü duyumlarım içinde. Diğer arkadaşlarla da işte Sinan Aygün’le de o zaman bildiğim kadarıyla Ankara Ticaret Odası Başkanıydı. Görüşürdü ama ne hakkında görüşürdü cemiyet hakkında mı görüşürdü sendika konuyu mu görüşürdü yoksa bu davayla ilgi mi görüşürdü onu gerçeğini bilmiyorum.”

Mahkeme Başkanı: “Evet. Sendika nokta org isimli bir internet sitesi var oradan bir alıntı yapılmış çıktı var. Onunla ilgili bölümleri okumak istiyorum. Özbek ART’yi niye kurdu başlıklı bir bölüm var. Şöyle demişsiniz sendikal ihtiyaçtan veya işçilere yönelik kurmadığı yayınlarından anlaşılıyor. Sürekli Kıbrıs, ulusalcılık, PKK, Ermeni sorunu, Avrasya politikaları, batı düşmanlığı gibi konular ele alınıyor. Bir tane sendika veya işçi programı yok. Bütün maaşlar sendikanın kasasından ödeniyor. Kendisinin propagandasını yapıyor demişsiniz doğru mudur bu beyanınız?”

Tanık Mahmut Taşdemir: “Şimdi tabi Ermeni politikası veyahut da PKK politikası veyahut da üniter devlet politikasının yapıldığı söylevlere karşı değilim. Orada birtakım uzmanlar bunun hakkında açıklama yapıyorsa onlara karşı değilim böyle bir beyanım olmadı onlara karşı değilim ama mademki bu televizyonun bütün sarfları sendika tarafından karşılandı da işçinin malıysa öncelikle işçinin çıkarları için hizmet etmesi gerektiğine muhalefet.”

12

Page 13: T€¦ · Web view2012/08/09  · Mahkeme Başkanı: “Evet. Şöyle bir başlık daha var. Özbek’in Ergenekon’un kasası olduğu iddiaları var başlıklı bölüm. Bunu ben

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 09.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:217 Sayfa:13

Mahkeme Başkanı: “Evet aynı internet çıktısında benzer şeyler anlatmışsınız. Şöyle bir bölüm var. Mustafa Özbek’in Ergenekon tutuklanması normal mi diye bir görüş sormuşlar. Bu bölümün orta kısımlarında 13 yıl Özbek’in tetikçiliğini yapan sonra toplu sözleşmeyi eleştirdiği için görevden alınan Manisa Şube Eski Başkanı Mehmet Ali Özpolat’ın Savcılığa yaptığı şikayetten bir sonuç çıkmadı. Bu kişi Özbek tarafından kurulan Türkiye gönüllüleri topluluğunun Manisa Bölge Temsilcisiydi. Özbek görevden alınma nedeni olarak bu girişim için yeteri kadar çalışmamasını gösterdi. Sendikanın bu faaliyete aktardığı paranın peşine kimse düşmüyor. Basın yolsuzluklar konusunu görmüyor demişsiniz. Doğru mudur bu beyanınız?”

Tanık Mahmut Taşdemir: “Doğru Sayın Mehmet Ali Özaltın’a zaman içinde hep manevi evladım diye hitap ederdi. Sonradan şube başkanlarını şöyle değerlendirdi Sayın Özbek. Bölgelere yaptığı toplantılarda onun yanlışını doğrusu birtakım seçilen militanlarca en iyi halkı şov yapan hangi şubeyse ona hizmet süresi uzardı. Ayrıca ART televizyonuna hangi şube yetkili olduğu işyerlerinden bağış veyahut da reklam toplayabiliyorsa o şube başkanı takdir görürdü. Bunlara karşı çıkan şube başkanları da zaman içinde uzaklaştırılırdı. Bu beyan doğru.”

Mahkeme Başkanı: “Evet burada Mehmet Ali Özpolat’ın ismi doğru mu yazılmış? Yoksa Mehmet Ali Özaltın mı olması gerekiyor?”

Tanık Mahmut Taşdemir: “Mehmet Ali Özaltın.”Mahkeme Başkanı: “Evet aynı çıktıda şöyle bir bölüm var. 15 Şubat Kadıköy mitinginde

işçiler Özbek’e sahip çıktı diye bir bölüm var. Başlık var bununla ilgili bölüm şu şekilde. Böyle bir şey yok. Çoğu Özbek’in ve genel sekreterin metal işçi olmayan yandaşları. Kadıköy’de kavga çıkaranları TV’lerde gördüm tanıdım. Miting öncesinden böyle bir şeyin olacağı belliydi. Sendikanın pankartının arkasında başkan öl de ölelim öldür de öldürelim sloganı atılması her şeyi açıklamaya yetiriyor. Sendika yöneticilerinin buna müdahale etmemesi manidar demişsiniz. Doğru mu bu beyanınız?”

Tanık Mahmut Taşdemir: “O, o beyan doğru ayrıca 2000, 2005, (bir kelime anlaşılamadı) 4 Aralık’ında yapılan genel kurulda benim ayrıldığım genel kurulda Manisa Şube Başkanı Vedat Şahin’in bir cümlelik bir konuşması var. Onu bütün oradaki hükümet komiserleri de dinledi tespit etti. Dünyaya 3 Mustafa gelmiştir cümleyi aynen okuyorum. Dünyaya 3 Mustafa gelmiştir. Hazreti Muhammed Mustafa, Mustafa Kemal, Mustafa Özbek. Şimdi insanları bizleri o kadar köleleştirmişti ki bunu diyecek kadar artık bizler ona uşaklık yapıyorduk.”

Mahkeme Başkanı: “Şimdi bu beyanda bölümde şöyle beyan var. Miting öncesinde böyle bir şey olacağı belliydi demişsiniz. Nereden belliydi? Yani bir kavga çıkmış böyle bir şeyin olacağı beliydi demişsiniz.”

Tanık Mahmut Taşdemir: “Çünkü orada, orada o mitingde televizyondan izlediğim kadarıyla gördüğüm o kavgayı çıkartan kişiler işçi değil. Sendikanın işçilerin dışında götürdüğü militanlardı oradan tespit ettikleri”

Mahkeme Başkanı: “O kişileri sendika mı götürmüş oraya?”Tanık Mahmut Taşdemir: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “Nereden biliyorsunuz?”Tanık Mahmut Taşdemir: “Sendikanın şapkası var başlarında arması var. Ayrıca tişörtü

var üstünde.”Mahkeme Başkanı: “Evet. Şöyle bir başlık daha var. Özbek’in Ergenekon’un kasası

olduğu iddiaları var başlıklı bölüm. Bunu ben bilemem aylık geliri 6 trilyon olan sendikanın resmi kasası nasıl boş olabilir. Bu araştırılsın para trafiği incelesin o zaman esas Ergenekon açığa çıkacaktır demişsiniz. Doğru mudur bu beyanınız?”

Tanık Mahmut Taşdemir: “Şimdi oradan Ergenekon’a finans sağladı mı sağlamadı mı bilmem tabi konuşma özetimde de beyan etmeye çalıştığım gibi şimdi bir sendikanın 3 trilyon aidat girdisi olacak bu 3 trilyon aidat girdisinin takriben 100 milyonunu sosyal sarflara, personel giderlerine, profesyonel yönetici giderlerine vereceksiniz. Ondan sonra da aybaşında bu

13

Page 14: T€¦ · Web view2012/08/09  · Mahkeme Başkanı: “Evet. Şöyle bir başlık daha var. Özbek’in Ergenekon’un kasası olduğu iddiaları var başlıklı bölüm. Bunu ben

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 09.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:217 Sayfa:14

personele maaş ödeyecek sendika mevduat hesabında paranız olmayacak birtakım büyük işletmelere telefon ederekten aidatın öncelikle ödenmesini talep edeceksiniz.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Mahmut Taşdemir: “3 trilyon bir meblağ gönümüzde düşünemiyorum yani. Nasıl

sarf edildiğini.”Mahkeme Başkanı: “Evet. Birgun.net isimli internet sitesinden Mahmut Taşdemir şöyle

demişsiniz. Özbek yolsuzluktan tutuklanmalıydı. 16 Mart 2009 başlıklı bir beyanınızı başlık atarak bir internet çıktısı var. Bununla ilgili bölümleri okumak istiyorum. Size niçin ayrı sendika kurdunuz diye sorulmuş. Şöyle beyanda bunmuşsunuz. Mustafa Özbek’in MHP yöneticisi olarak ilçedeki icraatları biliyorduk. Sendikanın yönetimini yasadışı yoldan ve zor kullanarak geldi. Siyasi görüşleri doğrultusunda sendikayı yönetiyordu. Hızla sendikayı MHP’nin yan kuruluşu haline getirdi demişsiniz doğru mu bu beyanınız? Değiştireceğiniz ilave edeceğiniz bir husus var mıdır?”

Tanık Mahmut Taşdemir: “Şimdi kendi kafa görüşüne göre yöneticileri tespit eden ama zaman zaman yol arkadaşlığına çıkıp da uzun süre 10 yıl 15 yıl şube başkanlığı yapan ülküdaşların da bir gün önüme geçer belki benim yerime talip olur diye onlardan da bu arada sendikadan uzaklaştırdığı olmuştur. Örneğin İstanbul Şube Başkanı Erdoğan Aslıyüce bunun ülküdaşıdır yoldaşıdır ama bir gün önümü keser diye yolları ayrılmıştır sendikadan uzaklaştırılmıştır. Eski Gebze Şube Başkanı Süleyman (bir kelime anlaşılamadı) yoldaşıdır ülküdaşıdır şubeden uzaklaştırmıştır. Örneğin eski Türk İş Başkanı Salih Kılıç Türk Metal Sendikasının genel sekreteriyken Türk Metal’den uzaklaştırıp Türk İş’e eğitim sekreterliğine göndermiştir. Aleyhinde de birçok konuşmalar yapmıştır. Bu tip şeyleri politikaları hep yapardı. Çünkü seçilmiş ister genel merkez yöneticisi olsun isterse şube yöneticisi olsun onlarca kişiyi baskılar sonucunda sokağa atmıştır. Bugün çokları sokakta perişandır açtır.”

Mahkeme Başkanı: “Evet aynı internet çıktısında şöyle bir başlık var. 1980 öncesi Türk Metal’in faşist komando kamlarındaki faaliyetlerine tanık oldunuz mu sorusuna cevabınız şöyle? Sendikanın komando kampları olduğunu devlet de biliyordu. Özbek MHP ilçe başkanı olduğu dönemdeki işsiz yoksul kişiler için açtığı tekvando karate kurslarını komando kamplarına dönüştürdü. Kamplarda ülkü ocakları üyeleri eğitiliyordu. Bu kamplarda eğitilenleri Tariş’te, Seydişehir ve Bursa’da sendika örgütlenmesinde Çorum katliamında kullandılar. 1980 öncesi MHP genel sekreter yardımcısı aynı zamanda Türk Metal Sendikasının genel sekreteriydi. Genel Merkez Yöneticisi Baki Yeşiloğlu Tofaş fabrikasında bir işçiyi öldürdüğü iddiasıyla tutuklandı. Balıkesir Cezaevinde bıçaklanarak öldürüldü veya öldürdü. Bunun gibi onlarca olay oldu demişsiniz. Bu beyanınız doğru değiştireceğiniz bir husus var mıdır?”

Tanık Mahmut Taşdemir: “Şimdi partinin Kırıkkale teşkilatında tekvando karate boks gibi eğitimlerin verildiği doğru ama bunların Tariş olayı mı Maraş olayı veyahut da Çorum olaylarına gönderilmesi konusu sadece benim sokaktan duyumlarım.”

Mahkeme Başkanı: “Evet. Yasaya karşı hile mi yapıldı başlıklı bir bölüm var onunla ilgili husus beyanınız şu şekilde. Evet, hile yapıldı Özbek hileyi işverenle anlaşarak yapıyor. Bu zaten Türk Metal’de çok sık yapılıyor. Yöneticilerin çoğunun durumu aynı. Mesela şu anki genel sekreter İstanbul şubesinde personel iken Anadolu Yakasında şube yöneticisi oldu. Yine emekli Albay Ertan Çiçek önce Pendik Şubesi sonra genel merkez yöneticisi yapıldı. Şimdiki Biga şube başkanı Aydın Çetin Özbek’in özel korumalığından terfi etti. Gebze Şube Başkanı Şeref Özcan ART personeliydi demişsiniz doğru mu bu beyanınız?”

Tanık Mahmut Taşdemir: “Bunların hiçbir gün çünkü sendikada yönetici olabilmek için Metal İş kolunda hizmet olması lazım çalışması lazım. O iş kolunda çalışır hizmetiniz yoksa yönetici olamazsınız bir sendikaya bunlar hep sendikanın genel merkezinde personel olarak çalışmakta iken bunlar hep yakın eş dost akrabaları bunların hiç Metal İş kolunda çalışmışlığı olmamasına rağmen bunlar bahse konu şubelere yönetici olarak eski şube başkanları

14

Page 15: T€¦ · Web view2012/08/09  · Mahkeme Başkanı: “Evet. Şöyle bir başlık daha var. Özbek’in Ergenekon’un kasası olduğu iddiaları var başlıklı bölüm. Bunu ben

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 09.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:217 Sayfa:15

görevinden alarak onlar yerlerine atanmıştır. Bu konuda ben ilgili çalışma bakanlığına da yazı yazdım ama bir sonuç alamadım ancak şunu yapıyorlardı bu kanunun boşluğundan istifa edebilmek için sendikanın bölgede yetkili olduğu işyerinde bir haftalık çalışmış gibi gösterip naylon işe giriş çıkış alaraktan bunları şube başkanlığına getirdiklerini biliyorum.”

Mahkeme Başkanı: “Evet bu Birgün.net internet sitesindeki çıktıdaki diğer beyanlarınız biraz önce okunan beyanlarınıza benzer mahiyette. Onları okumak istemiyorum. Başka ilave edeceğiniz bir husus var mı söylediklerinize?”

Tanık Mahmut Taşdemir: “Hatırladığım bu kadar ama işte.”Mahkeme Başkanı: “Peki.”Tanık Mahmut Taşdemir: “Daha genişi söylediğim gibi Kocaeli Emniyet Müdürlüğünde

veyahut da Ankara Cumhuriyet Savcılığında daha geniş ha şimdi hatırlayamadığım bunların izahatları bulunmaktadır efendim.”

Mahkeme Başkanı: “Savcı Bey sorunuz varsa alalım.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Birkaç sorum olacak Sayın Başkan.”Mahkeme Başkanı: “Buyurun.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Sesim duyuluyor mu tanık, sesim duyuluyor mu?”Mahkeme Başkanı: “Savcı Bey’in sesini duyabiliyor musunuz?”Tanık Mahmut Taşdemir: “Pek anlaşılmıyor efendim.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Şimdi duyabiliyor musunuz?”Tanık Mahmut Taşdemir: “Duyuyorum.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Türk Metal Sendikası eski başkanı Mustafa Özbek ile

aranızda husumet var mı?”Tanık Mahmut Taşdemir: “Hayır.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Davalık mısınız?”Tanık Mahmut Taşdemir: “Sadece Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına yaptığım suç

duyurusu var, onun hakkında bir davam filan yok.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “İddianameden bazı bölümler okuyarak tanıklığınızı

soracağım. İddianamede şöyle bir bölüm var Mustafa Özbek’e ait özel kısımda, şüphelinin mensubu olduğu Ergenekon Silahlı Terör Örgütünün gerçekleştirmek istediği amaçlar doğrultusunda faaliyette bulunduğu, bir taraftan başkanı olduğu sendikanın bütün imkanlarını örgütün amaçlarına ulaşabilmek yolunda ve ülkede askeri müdahaleye zemin oluşturmak için yapılan faaliyetlerde seferber ettiği, diğer taraftan sendikaya bağlı işçilerin emek ve alın terleri karşılığı olan sendikanın sahip olduğu parasal kaynakları örgütün kullanımına açtığı deniyor. Devamı da şöyle, bu hususun Mustafa Balbay’da ele geçirilen dijital veriler arasındaki gün0CO5.txt isimli bir metin dosyası içerisinde saat 13:00 Türk Metal’de Mustafa Özbek ile görüşme sıcak bir görüşme, karşılıklı işbirliği, bence çözüm giderek zorlaşıyor. Ya bunları tümüyle alıp indirecek toplumsal gücü fazla bir iktidar ya da darbe, tekrar okuyorum. Karşılıklı işbirliği, bence çözüm giderek zorlaşıyor, ya bunları tümüyle alıp indirecek toplumsal gücü fazla bir iktidar ya da darbe, yanlış anlamayın istiyor değilim, en çok biz zarar görürüz ama çözüm burada görünüyor. Bu devletin sendikaların tepesindekilere bakıyorum, yanlış anlamayın hepsi Gürcü, Başbakan Salih Kılıç, ADD Genel Başkanı Cumhuriyet’le her şeye varız. Arkadaşlar proje getirsinler, bizim Türk Metal’in kullanılabilecek 8 trilyon, TRL olarak kısaltılmış parası var. Bunun yüzde 40’ı yasaya göre şirketlere ortak olmaya, hisse almaya uygun şeklindeki ifadelerden de anlaşılmakta olduğu iddianame bölümü bu şekilde. Şimdi burada Mustafa Ali Balbay’a ait olduğu iddia edilen görüşme notunda Mustafa Özbek’in yaptıkları bir görüşmede Mustafa Ali Balbay’a ADD Genel Başkanı Cumhuriyet’le her şeye varız diye bir söz söylediği yazıyor. Sendikada bulunduğunuz süre içerisinde Mustafa Özbek veya Türk Metal Sendikasının Cumhuriyet gazetesi ve Atatürkçü Düşünce Derneğiyle ilişkileri konusunda bildiklerinizi daha detaylı olarak anlatır mısınız?”

15

Page 16: T€¦ · Web view2012/08/09  · Mahkeme Başkanı: “Evet. Şöyle bir başlık daha var. Özbek’in Ergenekon’un kasası olduğu iddiaları var başlıklı bölüm. Bunu ben

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 09.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:217 Sayfa:16

Tanık Mahmut Taşdemir: “Bu beyan ettiğiniz konularla ilgili benim hiçbir fikrim yok, böyle de bir beyanım yok.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Cumhuriyet Gazetesinden hisse alınmasından bahsettiniz, bu konu nedir?”

Tanık Mahmut Taşdemir: “Şimdi bir gün Sayın Özbek bizi yönetim olarak makamına çağırdı. Dedi ki, size sormak istiyorum, böyle de bir talebim var, Cumhuriyet Gazetesinin yüzde 30 hissesini almak istiyorum dedi. Tabi biz afalladık bu konuda, acaba dedik yani Özbek’in sosyal politikalarını, Cumhuriyet Gazetesine hissedar olması bana göre ters idi, ters geliyordu. Fakat bildiğim kadarıyla Cumhuriyet Gazetesi bir vakıf işletmesi olduğu için bu birtakım pürüzler sonucunda bu hisse satışı gerçekleşmedi, bildiğim bu kadar.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Atatürkçü Düşünce Derneğiyle ilişkileri konusunda bir bilginiz.”

Tanık Mahmut Taşdemir: “Bilmiyorum o hususta, o hususta bilmiyorum. Yani bu birtakım kişi, dernek, makam ve şeylerle Ergenekon hakkında mı konuşmuştur, başka türlü mü konuşmuştur, bunları açık ve seçik benim bildiğim hiçbir şey yok bu hususta ama zaman zaman görüşmüştür. Belki makamında başka şey konuşmuştur, şimdi ben dersem ki bilmediğim konuyu evet bu konuyla görüşmüştür dersem hem kendimi hem de sizleri yanıltmış olurum.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Mehmet Şener Eruygur tanır mısınız kendisini?”Tanık Mahmut Taşdemir: “Tanımam efendim, ben askeri paşaları, emekli, bilmem

muvazzaf dikseniz hiçbirini de bilmem, tanımam. Çünkü benim askerlerle hiç ilgim olmamıştır, prensip olarak da ben 2 ihtilal, 2 muhtıra görmüş adamım ne muhtıraları, ne de ihtilalları benimseyen biri değilim.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Bu Mustafa Özbek’in sizi çağırıp Cumhuriyet gazetesinden hisse alınması konusunu görüştüğünü söylediniz.”

Tanık Mahmut Taşdemir: “Evet.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Siz derken kim vardı sizden başka?”Tanık Mahmut Taşdemir: “Ben vardım Mali Sekreter Mecit Hazır vardı, şimdiki genel

başkan Pevlül Kavlak vardı, Yavuz vardı o zaman Yavuz Gökçe yönetimde olan, bu arkadaşlar vardı.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Yönetim kurulu üyeleri öyle mi?”Tanık Mahmut Taşdemir: “Evet bunlar yönetim kurulu üyeleri.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Böyle bir girişim, sendikanın böyle bir girişimi, yönetim

kurulu kararı ile mi olabilir?”Tanık Mahmut Taşdemir: “Elbette yönetim kurulu kararı olabilir ama ben 16 yıllık bu

sendikanın içinde çalıştığımdan tek adam sistemiyle yönetilmiştir, tek adamın talimatları emirdir, yerine getirilmesi gerekir. Belki diyeceksiniz ki siz yönetim kurulu üyesi olarak yanlışsa niye evet dediniz. Ya o görevi bırakıp sokakta aç kalacaksınız veyahut da gözünüz kapalı yönetim kurulunun getirdiği birtakım kararlara, taleplere evet diyeceksiniz, belki de yanlış yapmışımdır söyleyeceklerim bu kadar.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Peki Mustafa Özbek’ten, Cumhuriyet Gazetesinden hisse alınması teklifi geldiğinde afalladığınızı söylediniz. Bunun sebebi nedir?”

Tanık Mahmut Taşdemir: “Çünkü ben Sayın Özbek’le beraber büyüyen, çocukluk çağından itibaren beraber büyüyen, günümüze kadar gelen biriyim. Mustafa Özbek bir defa Cumhuriyet Gazetesinin sosyal politikalarına hep ters düşüncede olan biri, beraber sohbet ettiğimiz, konuştuğumuz ters olan biri. Madem Cumhuriyet Gazetesinin sosyal politikalarına o güne kadar ters olan niçin Cumhuriyet Gazetesinin yüzde 30’una talip olmuştur. Benim kafamı karıştıran olay budur.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Kendisine ifade ettiniz mi bu düşüncenizi?”

16

Page 17: T€¦ · Web view2012/08/09  · Mahkeme Başkanı: “Evet. Şöyle bir başlık daha var. Özbek’in Ergenekon’un kasası olduğu iddiaları var başlıklı bölüm. Bunu ben

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 09.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:217 Sayfa:17

Tanık Mahmut Taşdemir: “Kendisine ifade etmedim ama ima ettim, bu pek olur bir talep değildir, tekrar düşünebilir misin dedim. Ondan sonra da o bildiğim kadarıyla eski yönetimden ayrılan Özbek Karakuş, Behsat Erdal gibi o ayrılan onlara çağırıp, danıştı, manıştı sonradan da bu olay kapandı.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Kendisi bu konuda, yani bu girişimin sebebi konusunda bir açıklamada bulundu mu?”

Tanık Mahmut Taşdemir: “Sendikanın bir yazılı basınının olması gerektiğine inandığını, onun için de Cumhuriyet Gazetesinin müsait olduğunu, işte Cumhuriyet Gazetesinin o günlerde ekonomik sıkıntı içerisinde olduğunu, satma taraftarı olduğunu, bunları söyledi. Çünkü Özbek bugün aile şirketi olan ART televizyonunu da kurarken de sendikanın diye kurdu, ama sonradan sendikanın televizyon kurma yasa olmadığı için bu duruma dönüştü. Belki gazete de o duruma dönüşecekti, bilemem.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Peki burada bir maliyet hesabı, maliyet söz konusu oldu mu?”

Tanık Mahmut Taşdemir: “Hayır, bir maliyetin sadece yüzde 30 hissesi orada sözlü olarak geçti. Maliyetinin ne olacağı konuşulmadı.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Peki bu nottaki yine Mustafa Özbek’e atfedilen bizim Türk Metal’in kullanılabilecek 8 trilyon parası var. Bunun yüzde 40’ı yasaya göre şirketlere ortak olmaya, hisse almaya uygun. Bu doğru bir ifade midir?”

Tanık Mahmut Taşdemir: “Hayır Türk Metal’in işte konuşmamın içinde de söyledim, Türk Metal’in bir defa aylık geliri 3 trilyon olan bir sendikanın kasasında 8 trilyon olur mu? Bunun 100 milyarının sarflara gittiğini söyledim, demek ki fazla meblağ olması gerekir. Onun şirketlere, şuraya, buraya yatırılmasının da doğru bir beyan değil ama bir işçi sendikasının, işçileri, temsil ettiği işçilerin yüzde 80’ini asgari ücret düzeyinde ücret alırken 5 yıldızlı oteller zincirini kurup, o işçileri o otellerden yararlanma imkanı olmadığı halde o oteller niçin yapılmıştır, düşündürücüdür.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Şimdi sizin tanıklığınızı soruyorum, bu konuda bir mali inceleme de yapıldığı anlaşılıyor. Sendikanın 8 trilyon parası yok muydu, daha mı fazlaydı onu mu ne demek istediniz?”

Tanık Mahmut Taşdemir: “Şimdi sendikanın bu oteller, inşaatlar vasıtasıyla pek kasasında para bulunmazdı. Çünkü şuradan biliyorum parasının bulunmadığını, ayın, aybaşı geldiği zaman çalışan personel ve yönetici kadrolarının maaşlarını ödeyecek meblağ olmadığı için birtakım büyük, işte Renault, Tofaş vesaire gibi işyerlerinin aidatını önceliğe çekerek, alarak ödenirdi. Bunun için kasasında 8 trilyon olduğunu bilemiyorum ama belirli bir miktar o repoların yüksek olduğu dönemlerde belirli bir miktar, işte 1 trilyona yakın, 500 milyar filan para bulunurdu. Onu da bankalara sorulurdu, o bankalarda en yüksek repoyu kim veriyorsa o bankalara yatırılırdı.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Yine bu nota göre yasal mevzuata göre sendikanın elindeki paranın yüzde 40’ını şirketlere ortak olmaya, hisse almaya uygun olduğu belirtiliyor. Bu konuda bilginiz var mı?”

Tanık Mahmut Taşdemir: “Hayır o konuda bir bilgim yok, sendikanın şirket almış, şirket orta… kanuna göre ancak sendika gelirinin yüzde 10’unu eğitim sarflarına harcar o da son yasayla yüzde 10’a yüzde 5’ten yükseltilmiştir. Daha ziyade sarfların yoğunluğu inşaatlar, emlak alımları ve eğitim giderleri üzerinden yapıldığını biliyorum.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Peki Cumhuriyet Gazetesinden hisse alınması gündeme geldiğinde bunun sebebi olarak herhangi bir şirkete ortak olup o şirketin karlılığından istifade etmek, sendikaya gelir aktarmak veya sizin de biraz önce bahsettiğiniz gibi sendikanın yazılı basında işte temsilciliğini yapılması veya işte sesinin duyulması amaçları, yani bu konuda gerekçe olarak size ne gösterildi? Yani mesela Cumhuriyet gazetesi karlı bir şirket, buranın

17

Page 18: T€¦ · Web view2012/08/09  · Mahkeme Başkanı: “Evet. Şöyle bir başlık daha var. Özbek’in Ergenekon’un kasası olduğu iddiaları var başlıklı bölüm. Bunu ben

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 09.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:217 Sayfa:18

yüzde 30’unu alalım, sendikaya gelir olur, yani bu şekilde bir açıklama mı yapıldı veya başka bir gerekçe mi gösterildi?”

Tanık Mahmut Taşdemir: “Yok sadece sendikanın yazılı basında sesinin çıkması konuşuldu. Çünkü o dönemlerde, şimdi bilemem o dönemlerde Cumhuriyet Gazetesinin sendikaya bir kar payı getirileceği hepimiz tarafından biliniyordu.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Peki Cumhuriyet Gazetesinin strateji ekinin çıkması, bu girişimin olumsuz sonuçlanması sonucunda gerçekleşti.”

Tanık Mahmut Taşdemir: “Doğru.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Doğru mu?”Tanık Mahmut Taşdemir: “Doğru, doğru o Strateji eki biraz önce söyledim, şimdi

hatırlamaya çalışayım, o bir araştırma şeyi kuruldu, dernek gibi bir şey, başına oğlu Ahmet Oğuz Özbek getirildi. O Strateji dergisinin yönetimi, yönetmeni olaraktan, yayın yönetmeni olarak da zaten Strateji gazetesinin yayın yönetmeni de oğluydu. Strateji dergisinin Cumhuriyet Gazetesinde yayınlanması için bir meblağ ödenmişse o sendikanın mutlaka kasasından ödenmiştir. Çünkü o paravan şirketin bir geliri, gideri yoktu efendim.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Biraz önce ifadeleriniz, beyanlarınız okunduğunda ART televizyonunun pek de işçi dünyası, iş dünyası konusunda yayın yapmadığını söylediniz. Peki, bu Strateji dergisi eki, Cumhuriyet gazetesinin bunun içeriğini takip edebildiniz mi?”

Tanık Mahmut Taşdemir: “Gördüğüm kadarıyla bu dünyadaki işte bu nasıl diyelim, ABD’nin Ortadoğu politikaları, dünyadaki küresel güçlerin sömürü sistemlerini, bu tip araştırmalara yoğunlaşmış bir dergiydi. Yani işçinin ekonomik çıkarıyla ilgili değildi.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Peki madem sendikanın sesinin basında duyurulması amaçlanıyor, bu derginin yayın politikası ve yayın içeriği neden bu şekilde, madem sendika da bunu finansa ediyor?”

Tanık Mahmut Taşdemir: “Biz de sendika tek adam sistemiyle yönetildiği için, biraz önce de beyan ettiğim için bunu sormaya, yanlış da olsa hiçbirimizin cesareti yoktu. Biz sadece kafayla onaylamak mecburiyetindeydik.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “İddianameden yine başka bir bölüm okuyup bu konuda bir tanıklığınız olup olmadığını soracağım. Soruşturma kapsamında tutuklanan ve hakkında kamu davası açılan Mustafa Ali Balbay isimli şahsa ait Casper Marka dizüstü bilgisayar içerisinden çıkan Western Digital marka seri numarası veriliyor, olan bilgisayar hard diskinde sener.txt isimli dosya içerisinde. 25.02 Çarşam… isimli Word belgesinde aynı gün akşam Mustafa Özbek’le yemek, Avrasya TV’nin yayına başlamasıyla ilgili hazırlıkları anlattı. Ulusal duruşu olan herkesi çağırıyorlar, Özbek heyecanlı, bu işi başaracağız diyor. Asıl olan biziz diyor, biz Avrasya TV’yi Kıbrıs’ta başlattık, gelen telefonları dinlersen ağlarsın, insanlar o kadar duyarlı. O gün panelde söylediklerinizi ekranda söyleyeceksiniz. Mikrofon sizin, ne istiyorsanız söyleyin, memleketi bunların elinden kurtarmamız lazım. Şeklindeki ifadeler ART TV’nin şüpheli tarafından hangi amaçlar için kurulduğunu ve kullanıldığını gayet açıkça ortaya koymaktadır, şeklinde de değerlendirme yapılmış. Bu konuda bir tanıklığınız var mı?”

Tanık Mahmut Taşdemir: “Bu konuyla ilgili hiçbir bilgim yok, bir yerde de bu konuyla ilgili böyle bir beyanım ve tanıklığım da yok.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Türkiyem topluluğundan bahsettiniz, bu topluluğun mahiyeti nedir, bilgi sahibi misiniz?”

Tanık Mahmut Taşdemir: “Bilmiyorum ne kadar maliyetinin olduğunu.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Mahiyeti nedir, yani en başta kimlerden oluşmuştur?”Tanık Mahmut Taşdemir: “Türkiyem topluluğu, Türkiyem topluluğu denilen o dernek midir

neyse ben 2005 yılının sonlarına doğru, zaten 2005 yılının Aralık ayında ben ayrıldım. Sonlarına doğru geliştirilmeye çalışılan bir konuydu. İşte bir Türkiyem topluluğu Türkiye’yi kucaklamak için

18

Page 19: T€¦ · Web view2012/08/09  · Mahkeme Başkanı: “Evet. Şöyle bir başlık daha var. Özbek’in Ergenekon’un kasası olduğu iddiaları var başlıklı bölüm. Bunu ben

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 09.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:217 Sayfa:19

böyle bir yola gidiyoruz diye konuşuyorlardı. O daha fazla, bu ben ayrıldıktan sonra bölgelerde şubelerinin filan kurulması yoğunlaşmış, onun hakkında özlü bir bilgim yok.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Bu sendikanın, sendika mı bu derneğin veya bu girişimin, sivil toplum hareketinin masraflarını karşılıyordu. Bu konuda bir bilginiz var mı?”

Tanık Mahmut Taşdemir: “Zaten efendim biraz önce de söyledim, bu tip sendikanın politikalarıyla ilgisi olmayan, Yörük Türkmen federasyonuydu, bilmem Türkiyem topluluğuydu, Avrasya Metal İşçileri sendikasıydı falan filan bu derneklerin zaten bir maddi durumu yok ki. Bunlar şu veya bu şekilde var olan bir kuruluş varsa bunun çoğunluğu sendika kasasından karşılandığı açık.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Evet, Başkanım.”Tanığın beyanının alınması sırasında tutuksuz sanıklardan Ertuğrul Orta, Neriman Aydın

ve Asım Demir ile bir kısım sanıklar müdafilerinden Av. Serkan Günel, Av. Zeynep Küçük’ün geldikleri görüldü.

Huzurdaki yerlerine alındı.Mahkeme Başkanı: “Mahmut Bey size bazı fotoğraflar göstereceğiz, görüntüye

aksettireceğiz, bakar mısınız tanıdıklarınız var mı bunların arasında?”Tanık Mahmut Taşdemir: “Bakacağım efendim.”Mahkeme Başkanı: “Şu anda ekranda gördüğünüz şahsı tanıyor musunuz?”Tanık Mahmut Taşdemir: “Sadece gazetelerde, basında gördüm resmini efendim.”Mahkeme Başkanı: “İsmi nedir?”Tanık Mahmut Taşdemir: “Hurşit Tolon.”Mahkeme Başkanı: “Evet ekranda gördüğünüz şahsın adı Hurşit Tolon.”Tanık Mahmut Taşdemir: “Bunu tanıyamadım.”Mahkeme Başkanı: “Basından tanıdığınızı söylüyorsunuz.”Tanık Mahmut Taşdemir: “Yani o deminki resmi aynısıysa basında gördüm ama şey

olarak şahıs olarak.”Mahkeme Başkanı: “Evet peki diğer resimleri gösterelim.”Tanık Mahmut Taşdemir: “Tanımıyorum, tanımıyorum efendim.”Mahkeme Başkanı: “Evet şu anda ekranda gördüğünüz Sanık Veli Küçük.”Tanık Mahmut Taşdemir: “Tanımıyorum.”Mahkeme Başkanı: “Tanımadığınızı söylüyorsunuz.”Tanık Mahmut Taşdemir: “Tanımıyorum, Mustafa Bey sendikaya birkaç defa gelmiştir,

orada gördüm, tanıyorum.”Mahkeme Başkanı: “İsim soyadını söyler misiniz?”Tanık Mahmut Taşdemir: “Mustafa Balbay tanıyorum.”Mahkeme Başkanı: “Evet şu anda ekranda gördüğünüz Sanık Mustafa Ali Balbay

tanıdığınızı söylüyorsunuz.”Tanık Mahmut Taşdemir: “Tanıyorum, bu şahsı tanımıyorum, he şey Sinan Bey değil mi,

Sinan Aygün, Sinan Aygün evet.”Mahkeme Başkanı: “Nereden tanıyorsunuz?”Tanık Mahmut Taşdemir: “Çünkü zaman zaman onu Ankara Ticaret Odasına toplantılara

giderdik birkaç defada sendikaya geldi oradan tanıyorum.”Mahkeme Başkanı: “Evet şu anda ekranda gördüğünüz sanık Sinan Aydın Aygün.”Tanık Mahmut Taşdemir: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “Tanıdığınızı söylüyorsunuz.”Tanık Mahmut Taşdemir: “Evet rahmetli İlhan Selçuk tanıyorum.”Mahkeme Başkanı: “Evet şu an ekranda gördüğünüz sanık İlhan Selçuk tanıdığınızı

söylüyorsunuz. Sanıklardan sorusu olan var mı? Buyurun.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon söz istedi verildi: “Teşekkür ederim Sayın Başkan.”

19

Page 20: T€¦ · Web view2012/08/09  · Mahkeme Başkanı: “Evet. Şöyle bir başlık daha var. Özbek’in Ergenekon’un kasası olduğu iddiaları var başlıklı bölüm. Bunu ben

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 09.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:217 Sayfa:20

Mahkeme Başkanı: “Buyurun.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon: “İzninizle aracılığınızla Sayın Tanığa birkaç soru tevcih etmek

istiyorum. Sayın Tanık biraz önce de ve önceki beyanlarınızda da beni tanımadığınızı ifade ettiniz teyiden soruyorum doğru mu?”

Tanık Mahmut Taşdemir: “Doğrudur efendim.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon: “O halde beni sendikada hiç görmediniz bu da doğru mu?”Tanık Mahmut Taşdemir: “O da doğru sadece ismen sendikaya geldiğinizi oradaki

birtakım aracı personel diyelim veyahut da yönetici onlardan duymuşumdur efendim.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon: “Başka bir toplantıda beni gördünüz mü?”Tanık Mahmut Taşdemir: “Görmedim.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon: “Siz beni tanımadığınız görmediğiniz halde biraz önce Sayın

Başkan tarafınız Başkan tarafından size okunan bazı internet sitelerindeki beyanlarınızdan açıklamalar yaptılar birkaç kez benim Sayın Mustafa Özbek ile toplantıya katıldığımı beyan ediyorsunuz bu beyanlar size mi aittir?”

Tanık Mahmut Taşdemir: “Hayır ben sizin toplantıya katıldığınızı direkt gördüm diye bir şey söylemedim sadece.”

Sanık Ahmet Hurşit Tolon: “O beyanların içinde öyle geçti onun için soruyorum.”Tanık Mahmut Taşdemir: “İsimin… evet isminin sadece orada birtakım çalışanlardan

duyduğum duyumları söyledim.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon: “Ama orada duyum olarak belirtmemişsiniz onu açıklığa

kavuşturmak için sordum Sayın Tanık.”Tanık Mahmut Taşdemir: “Evet doğrusu öyle.”Mahkeme Başkanı: “Evet Tanık duyduğunu söylediğini söylüyor.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon: “Peki.”Mahkeme Başkanı: “Buyurun.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon: “Diğer bir sorum bu duyumlarınıza göre benim Sayın Mustafa

Özbek ile kaç kez görüştüğüm hakkında bir bilginiz var mı?”Tanık Mahmut Taşdemir: “Hayır.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon: “Biraz önce Sayın Savcımız da size bir soru tevcih ettiler

Türkiyem Topluluğu diye bir topluluk var bunun hakkında bilginiz var mı?”Tanık Mahmut Taşdemir: “Böyle bir topluluğun kurulma aşamasında olduğunu bazı

şubelerimize sayın genel başkanımızla talimat verildiğini sözlü olarak duydum ama faaliyetleri nedir, nasıl kurulmuştur bir bilgim yok.”

Sanık Ahmet Hurşit Tolon: “Bu bir sivil toplum kuruluşu mudur?”Tanık Mahmut Taşdemir: “Öyle bir Türkiyem Topluluğu elbette böyle bir şey varsa sivil

toplum kuruluşudur.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon: “Siz toplantılarına katıldınız mı?”Tanık Mahmut Taşdemir: “Hayır.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon: “O halde beni de görmediniz tabi.”Tanık Mahmut Taşdemir: “Katılmadım.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon: “Peki bu topluluğun adı geçen çok sayıda danışmanı var, bu

kişilerin nasıl danışmanı olduğu hakkında bir bilginiz var mı?”Tanık Mahmut Taşdemir: “Bilmiyorum danışmanlarının kim olduğunu.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon: “Sorularım bu kadar teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.”Mahkeme Başkanı: “Buyurun.”Sanık Mustafa Ali Balbay söz istedi verildi: “Sayın Başkan bende birkaç soru yöneltmek

istiyorum Sayın Tanığa. Sayın Tanık benim sizinle herhangi bir özel bir görüşmem oldu mu ben tam çıkartamadım size açık söylemek gerekirse?”

Tanık Mahmut Taşdemir: “Hayır benimle özel hiçbir görüşmeniz olmadı.”

20

Page 21: T€¦ · Web view2012/08/09  · Mahkeme Başkanı: “Evet. Şöyle bir başlık daha var. Özbek’in Ergenekon’un kasası olduğu iddiaları var başlıklı bölüm. Bunu ben

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 09.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:217 Sayfa:21

Sanık Mustafa Ali Balbay: “Peki benim ART Televizyonunda programlara çıkıyordum konuşuyordum yani kamuoyuna açık buralarda herhangi bir gizli toplantı denebilecek herhangi bir toplantıya katılmışlığıma tanıklığınız var mı?”

Tanık Mahmut Taşdemir: “ART Televizyonunda sadece Sayın Çölaşan’la beraber bende ekrandan izlediğimi biliyorum onun haricinde bilmiyorum.”

Sanık Mustafa Ali Balbay: “Peki ben şimdi sizin beyanlarınızı dinlerken şöyle bir söyle kullandınız yalnızsam düzeltmenizi rica ediyorum ben Türk Metal Sendikasıyla ilgili yolsuzluk iddiaları konusunda pek çok yayın organına demeç verdim onlar özel olarak Ergenekon’la bağlantılıymış gibi cımbızlayıp çekip almışlar dediniz doğru mudur?”

Tanık Mahmut Taşdemir: “O günlerde biraz önce de Sayın Hakimimin beyan ettiği gibi basında internette birtakım beyanları okudu, o beyanlarda da ben ayrıca da bunun kendi kendime eleştirisini yaptım çünkü ben hep Türk Metaldeki suiistimal yolsuzluklar ve işçinin aidatlarının yanlış yerlere sarf edildiğinden bahsederken bunun içinde hasbelkader Ergenekon’la ilgili bir kelime cümlecik geçtiyse onu abartarak içinden alınaraktan basının abarttığını söylemek istedim.”

Sanık Mustafa Ali Balbay: “Tamam. Peki, Cumhuriyet Gazetesiyle Türk Metal Sendikasının işbirliği yapma konusu size geldi dediniz.”

Tanık Mahmut Taşdemir: “Evet.”Sanık Mustafa Ali Balbay: “Duraksadığınızı söylediniz ondan sonraki sürece Sayın Savcı

da biraz net bilgi istedi sizden ama sonrasında ne olduğunu ifade edebilir misiniz?”Tanık Mahmut Taşdemir: “Valla sonrasını biraz öncede beyan ettiğim gibi sendikamızda

eski çalışmış işte Özbek Karakuş, o Süleyman Erdinç, Behsat Erdel gibi o yöneticileri çağıraraktan Sayın Özbek onlara da danıştı yakınlarına yakın olduğu birtakım ülküdaşlarına da danıştı. O danışmadan sonra o iş olmayacak gibi beyanlarda bulundu ben bu kadar biliyorum.”

Sanık Mustafa Ali Balbay: “Sayın Başkan iki cümle şöyle; o dönem Vakıflar Genel Müdürlüğüne resmen başvuruldu ve dedi ki Vakıflar Genel Müdürlüğü hayır Cumhuriyet Gazetesi bir vakıftır böyle bir işbirliği yapamaz dendi bizde vazgeçtik karşılıklı olarak vazgeçtik. Yani bunu heyetinize daha önce açıklamıştım ama böyle bir gölgeyi olmaması açısından söyledim.”

Mahkeme Başkanı: “Peki.”Sanık Mustafa Ali Balbay: “Cumhuriyet Gazetesi de en son yaklaşık 8 ay önce Sayın

Başkan 4 ay süreyle vakıflarca denetlenmiştir yani en ufak bir kuraldışı, yasadışı.”Mahkeme Başkanı: “Tamam.”Sanık Mustafa Ali Balbay: “İşimizin olmadığını heyetinize bir kere daha not etmek istedim.

Birde Strateji Dergisi…”Mahkeme Başkanı: “Sorunuz var mı?”Sanık Mustafa Ali Balbay: “Var.”Mahkeme Başkanı: “Buyurun.”Sanık Mustafa Ali Balbay: “Stratejiyle ilgili Sayın Başkan şöyle.”Mahkeme Başkanı: “Yorumlarınızı daha sonra yaparsınız.”Sanık Mustafa Ali Balbay: “Tabi yo yeri gelmişken sıcağı sıcağına gereksiz bir gölgeyi

arzu etmedim. Şöyle ki, Sayın Tanık Strateji ekinin Cumhuriyet Gazetesiyle bir işbirliği olamamasından sonra yani hisse alımının olmamasından sonra çıktığını söylediniz öyle mi?”

Tanık Mahmut Taşdemir: “Evet.”Sanık Mustafa Ali Balbay: “Bu yanlış bilgi Sayın (bir kelime anlaşılmadı).”Mahkeme Başkanı: “Efendim lütfen yorum yapmayalım tanığı yönlendirme amacına

yönelik olarak.”Sanık Mustafa Ali Balbay: “Yo hayır şöyle deyim.”Mahkeme Başkanı: “Değerlendirilir bu tür sorular.”

21

Page 22: T€¦ · Web view2012/08/09  · Mahkeme Başkanı: “Evet. Şöyle bir başlık daha var. Özbek’in Ergenekon’un kasası olduğu iddiaları var başlıklı bölüm. Bunu ben

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 09.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:217 Sayfa:22

Sanık Mustafa Ali Balbay: “Haklısınız Sayın Başkanım söz cümle yanlış.”Mahkeme Başkanı: “Buyurun siz sorunuzu sorun buyurun.”Sanık Mustafa Ali Balbay: “Şöyle soracağım şöyle soracağım Cumhuriyet Gazetesiyle

Türk Metal Sendikası arasında hisse görüşmesi diyelim ya da hisse alım işi konusu kaç yılında görüşüldü?”

Tanık Mahmut Taşdemir: “Sayın Balbay hatırladığım kadarıyla 2005 yılı gibi hatırlıyorum ben.”

Sanık Mustafa Ali Balbay: “Net olarak zorlar mısınız kendinizi?”Tanık Mahmut Taşdemir: “2005 yılı olarak hatırlıyorum aradan çok süre geçtiği için.”Sanık Mustafa Ali Balbay: “Evet.”Tanık Mahmut Taşdemir: “Yanılmış olabilirim belki 2004’te olabilir.”Sanık Mustafa Ali Balbay: “Ama net olarak yani çok hani ben.”Mahkeme Başkanı: “Efendim aynı yere takılmayalım o şekilde söylüyor.”Sanık Mustafa Ali Balbay: “Tamam.”Mahkeme Başkanı: “Buyurun başka soru sorun.”Sanık Mustafa Ali Balbay: “2005’te efendim yani zaten 2005 yılıydı yani doğru hatırlıyor.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Sanık Mustafa Ali Balbay: “Strateji ekinin çıkış tarihi 5 Temmuz 2004 efendim yani daha

önce hani böyle bir şey (bir kelime anlaşılmadı). Birde Cumhuriyet Gazetesine şahsıma kuraldışı kayıt dışı diyeceğim hani siz bu konularla ilgilenmişsiniz kayıt dışı herhangi bir ödeme yapıldığına tanıklığınız var mı?”

Tanık Mahmut Taşdemir: “Hayır yok.”Sanık Mustafa Ali Balbay: “Bütün ödemelerde Yapı Kredi Bankasına yapılmıştır Sayın

Başkanım onu da altı…”Mahkeme Başkanı: “Sanıklardan başka sorusu olan var mı? Yok. Sanık Hüseyin Yanç’ın

bir yazılı sorusu var birkaç sorusu var onunla ilgili olan bir soru onu sormak istiyorum bu iddia olunan Ergenekon terör örgütü diye bir örgüt duydunuz mu?”

Tanık Mahmut Taşdemir: “Basında veyahut da yönetim arasında konuşulurken basını duyumları değerlendirirken elbette duydum hatırlıyorum.”

Mahkeme Başkanı: “Evet yani bu sendika faaliyetleri içerisinde görev yaparken herhangi bir bir şey duymadınız Ergenekon terör örgütü hakkında herhangi bir şey duymadınız iddia olunan bu Ergenekon terör örgütü hakkında herhangi bir duyumunuz yok.”

Tanık Mahmut Taşdemir: “Sendikanın direkt bu işin içine Sayın Özbek’in görüştüğü arkadaşlarla veyahut da birileriyle bu işi konuşup konuşmadığını direkt kesin bir bilgim yok.”

Mahkeme Başkanı: “Evet. Diğer bir sorusu şöyle bahsettiğiniz JİTEM’leri resim teşhisi olarak yapabilir misiniz diyor, JİTEM’ci olarak bahsettiğiniz kişilerden isim verebilir misiniz tanıdığınız var mı?”

Tanık Mahmut Taşdemir: “Tanımıyorum hepsi ben sadece toplantı salonunun kapısından geçerken şöyle göz ucuyla baktım hepside sivil giyimli kişilerdi daha önce görmediğim kişiler.”

Mahkeme Başkanı: “Peki sanık Hüseyin Yanç’ın diğer soruları ilgili olmadığından sorulmadı. Avukat arkadaşlardan sorusu olan var mı? Buyurun.”

Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. İlkay Sezer söz istedi verildi: “Bir iki soru sormak istiyorum beyanlarınız arasında bir mitingde olay çıktığından bahsettiniz olay çıkaranlar da oraya dışarıdan getirilenlerdi dediniz bu olay çıktığını söylediğiniz miting hangi tarihte nerede yapılan mitingdi?”

Tanık Mahmut Taşdemir: “Kadıköy’deki yapılan 1 Mayıs mitingiydi.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. İlkay Sezer: “Peki bu biraz önce yine bir sanık

tarafından Mahkeme Başkanı aracılığıyla sorular genel merkezde yapılan toplantılarda sivil

22

Page 23: T€¦ · Web view2012/08/09  · Mahkeme Başkanı: “Evet. Şöyle bir başlık daha var. Özbek’in Ergenekon’un kasası olduğu iddiaları var başlıklı bölüm. Bunu ben

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 09.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:217 Sayfa:23

giyimli kişilerin birbirlerine komutanım diye hitap ettiğini bunların asker olduğunu ve JİTEM’ci olduğuna dair de bilgiler duyduğunuzu söylediniz.”

Tanık Mahmut Taşdemir: “Hayır öyle bir şey söylemedim.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. İlkay Sezer: “O toplantıyı yapanlar JİTEM’ci diye

duydum.”Tanık Mahmut Taşdemir: “Duydum ben sadece oradaki bu toplantı ne diye.” Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. İlkay Sezer: “Evet duyduğunuz yani oradaki

personelden duyduğunuzu söylediniz.”Tanık Mahmut Taşdemir: “Sorduğumda öyle dediler. Onlardan duydum.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. İlkay Sezer: “Peki.”Tanık Mahmut Taşdemir: “Benim onların içinde tanıdığım hiç kimse yok.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. İlkay Sezer: “O kişilerin birbirlerine komutanım diye

hitap ettiğini de siz duymadınız mı?”Tanık Mahmut Taşdemir: “Hayır efendim ben toplantı salonuna girmedim çünkü o tip

konular benim dışımda olduğu için benimsemediğim için o tip toplantılarına ne girerim nede izlerim nede bir.”

Mahkeme Başkanı: “mikrofona yakın konuşur musunuz zabıta geçmiyor bazı sözleriniz.”Tanık Mahmut Taşdemir: “Ne bilgim var efendim.”Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. İlkay Sezer: “O o personel yani o şekilde

konuşanlar emekli olan personel emekli askeri personel olmuş olabilir mi bilginiz var mı bu konuda?”

Tanık Mahmut Taşdemir: “Tabi dışarıdan gördüğüm kadarıyla daha çok biraz daha emekli olmayacak kadar yaşı genç gibi gördüm ben onları.”

Sanık Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. İlkay Sezer: “Peki başka sorum yok Başkanım.”Mahkeme Başkanı: “Evet size tam olarak ne söylendi yani bunlar subay mıdır, JİTEM,

JİTEM’cidir gibi sözler söylenirken nasıl söyledi tam olarak aktarır mısınız bize?”Tanık Mahmut Taşdemir: “Bu içerdeki toplantı nedir, bunlar kimdir diye sorduğumda

orada birtakım personel veya oradaki görevlilere bunlar JİTEM’miş JİTEM’ciler toplantı yapıyor, ben o tarihte JİTEM’in de ne olduğunu bilmiyorum sonra basından okuduktan sonra öğrendim JİTEM ne olduğunu, olmadığını ben o zaman (bir kelime anlaşılmadı).”

Mahkeme Başkanı: “Evet bu kadar mı söylendi size.”Tanık Mahmut Taşdemir: “Evet JİTEM’in ne olduğunu bilmiyorum ki ben.”Mahkeme Başkanı: “Peki. Buyurun.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük söz istedi verildi: “İfadenizin bir yerinde Veli

Küçük diyaloguyla ilgili bir şey sordu Sayın Hakim size nereden okuduğunu da bilmiyorum sanırım sizinle yapılan bir röportajdan alıntı yapıldı böyle bir diyalog var mı?”

Tanık Mahmut Taşdemir: “Hayır Sayın Hakime de söyledim ben Veli Küçük’ü hiç görmedim de bilmiyorum da tanımam.”

Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Mustafa Özbek’le ilgili bir diyalogu konusunda bir şeyiniz var mı bilginiz?”

Tanık Mahmut Taşdemir: “Onu da bilmiyorum Mustafa Özbek’le olup olmadığını.”Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük: “Tamam teşekkür ederim.”Mahkeme Başkanı: “Avukat arkadaşlardan başka sorusu olan yok. Hakim Bey buyurun.”Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Birkaç sorum var size benimde.”Tanık Mahmut Taşdemir: “Buyurun efendim.”Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “En son Sayın Başkanında size yönelttiği bu

sendikadaki alt kattaki salonda JİTEM’ciler olduğu söylenen grupla alakalı soracağım. Siz size aktarıldığı kadarıyla JİTEM’ci oldukları söylenen sizinde gözlemlediğiniz kadarıyla emekli

23

Page 24: T€¦ · Web view2012/08/09  · Mahkeme Başkanı: “Evet. Şöyle bir başlık daha var. Özbek’in Ergenekon’un kasası olduğu iddiaları var başlıklı bölüm. Bunu ben

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 09.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:217 Sayfa:24

olmayacak yaşta genç olduklarını söylediğiniz kişilerin birbirlerine hitap şeklini bizzat siz duydunuz mu?”

Tanık Mahmut Taşdemir: “Hayır hitap şe… girmedim efendim toplantı salonuna ben sadece toplantı salonunun kapısı açıktı o toplantıyı orada gördüm o beyanları da oradaki sendika personeli o beyanı verdikten sonra mesai de bitmişti zaten bu toplantılar akşam yapılmıştı mesai saatinden sonra ben arabama bindim gittim.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Birbirlerine hitap şeklinin komutanım şeklinde olduğunu da mı personelden duydunuz?”

Tanık Mahmut Taşdemir: “Personel komutanım diyorlar birbirine filan diye bana bir beyanları olmadı.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Bu röportajlardaki ifadeniz var ya birbirlerine komutanım şeklinde hitap ediyorlardı.”

Tanık Mahmut Taşdemir: “Şimdi efendim biraz öncede beyan ettiğim gibi biraz bu konulara bir kelimeyle bir cümleyle bu davayla ilgili bir şey geçtiyse bunu biraz abartarak basının yansıttığı kanısındayım.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Sizin diğer yönetim kurulu üyelerinin de bildiğini ifade ettiğiniz 2002 yılında geçtiğini söylediğiniz bir olay var. 2002 yılında Mustafa Özbek yönetim kurulu üyelerini makamına çağırdı. Örtülü ödenek oluşturacağını buraya her ay 500 bin TL aktarılacağını söyledi, belli sarfiyatlar olduğunu bunun karşılanması için örtülü ödeneğe ihtiyaç duyulduğunu aktardı bütün yönetim kurulu olarak kabul ettik 2003–2004 yıllarında sendika gelirlerinden her ay örtülü ödeneğe 500 bin TL aktarıldı bunu sadece ben değil bütün yöneticiler biliyor. Burada kastettiğiniz 500 bin TL ile ilgili haber 2012 yılında çıkmış bu 500 bin TL öncelikle soruyorum 500 milyar mıdır eski parayla?”

Tanık Mahmut Taşdemir: “500 milyon.”Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “500.”Tanık Mahmut Taşdemir: “Milyon.”Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Eski parayla 500 milyondur.”Tanık Mahmut Taşdemir: “Evet. Eski parayla 500 milyar milyar.”Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “500 milyardır eski parayla.”Tanık Mahmut Taşdemir: “Evet evet.”Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Peki bu örtülü ödeneğe aktaracağım dediği şeyin

nerelerde kullanılacağını da söyledi mi?” Tanık Mahmut Taşdemir: “Birtakım kayıt dışı yapılacak sarflara aktarılacağını beyan etti

bunlarda sendikanın yararlı olduğunu söyledi ama hangi saflar olduğunu açıklık getirmedi.”Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Sizin bu veya bunun dışında herhangi bir paranın

Cumhuriyet Mitinglerinde kullanılıp kullanılmadığına dair bir bilginiz var mı?”Tanık Mahmut Taşdemir: “Şimdi Sayın Özbek zaman içinde mesela bazı derneklere

siyasi partilere falan araba filan tutar gönderirdi. Örneğin ben Gebze şube başkanıyken Sayın o zamanın Başbakanı Mesut Yılmaz’ın Başbakan olduğu döneminde İstanbul Sultanahmet’te bir mitingi vardı. Bana işte 5, 10 tane araba tut o mitingi bir destek yap dediği ve zaman zaman bu tip alışkanlıkları başka siyasi partilere de olmuştur yapmıştır işte araba tutarak oralara destek verme şekilleri hiç sendikayla ilgisi olmayan bu tip bazı toplantılara araba tahsis edilerekten bazı işçiler gönderilmiştir.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Bu Cumhuriyet mitingleriyle alakalı olarak?”Tanık Mahmut Taşdemir: “Cumhuriyet mitingini pek hatırlamıyorum bilmiyorum yani

gönderilip gönderilmediğini bilmiyorum ama fikren desteklediğini biliyorum da işçi başka bölgelere gönderildiğini bilmiyorum yalnız İstanbul’daki yapılan mitinge göndermediğini biliyorum.”

24

Page 25: T€¦ · Web view2012/08/09  · Mahkeme Başkanı: “Evet. Şöyle bir başlık daha var. Özbek’in Ergenekon’un kasası olduğu iddiaları var başlıklı bölüm. Bunu ben

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 09.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:217 Sayfa:25

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Sizin yine şöyle bir beyanınız var açık kaynaklara yansıyan Özbek’in tutuklandığı gün ING Bank’ın Ankara’daki bir şubesinde bulunan tüm TL ve dövizler çekildi nereye götürüldüğü bilinmiyor. Bu ifadeyle alakalı daha somut bir bilgiye sahip misiniz?”

Tanık Mahmut Taşdemir: “Böyle bir beyanım yok efendim çünkü ben sendikadan ayrılmışım sendikadan ayrılan insan ING Bank’tan paranın çekildiğini nasıl beyan edebilir. O tarihte Özbek’in tutuklandığı tarihte ben sendikada görevli değilim, görevli olmadığıma göre öyle bir paranın çekildiğine de tanıklık etmem de doğru olmaz.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “21 Şubat 2009 tarihli bir beyanınız bu beyan size ait değil mi?”

Tanık Mahmut Taşdemir: “Hayır efendim çünkü ben 2009’da sendikada değilim ki benim sendikadan ayrılışım 2005’in Aralık’ın 4’ü.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Yine şöyle bir ifadeniz var bu JİTEM olduğunu duyduğunuz kişilerin yaptıkları toplantılarla ilgili bu kapalı toplantılarda kararlar alıp uyguluyorlardı birbirlerine hitaplarından subay olduklarını anlıyorduk bu kapalı toplantılarda kararlar alıp uyguluyorlardı 2005’ten sonra mevcut hükümet aleyhinde kararlar alınıp uygulanmaya konulmaya başlandı. JİTEM’cilerin toplantısındaki harcamalar sendikanın bütçesinden karşılanırdı. Bu 2005’ten sonra mevcut hükümet aleyhine kararlar dediğiniz husus nedir?”

Tanık Mahmut Taşdemir: “Şimdi nasıl öyle bir karar alındığını da böyle bir beyanım yokta yalnız Mustafa Özbek ta ki 2006’lara kadar filan mevcut iktidarın konuşmalarında aleyhinde eleştiriler yapandı devamlı. İster işçilerde olsun ister başka toplantılarda olsun bu eleştirileri getirirdi. Ama başka birde çarpıklık var o güne kadar 1906’lara şey 2006’lara 2007’lere kadar bugün Türk İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu’nun aleyhinde mevcut siyasi iktidarın arka bahçesi diye bizim yanımızda suçladığı o adamla konuşmayın diyerekten bize de baskı yaptı ama sonradan Mustafa Kumlu’ya destek vererekten son genel kurulda Türk İş’in başına genel başkanlığı getirdiği de bir çarpık politika işte bu çarpık politikalar benim zihnimi karıştırmaktadır.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Somut olarak bu JİTEM’ciler dediğiniz kişilerin toplantıları ile toplantılarından sonra hükümet aleyhinde kararlar alındığı beyanınız konusunu soruyorum öyle bir beyanınız olduğu burada ifade ediliyor.”

Tanık Mahmut Taşdemir: “Hayır böyle beyanım yok.”Üye Hakim Sadet Sami Haşıloğlu: “Bu sendika org diye bir internet sitesi var bunu biliyor

musunuz sendika org?”Tanık Mahmut Taşdemir: “Hayır efendim bilmiyorum.”Üye Hakim Sadet Sami Haşıloğlu: “Efendim?”Tanık Mahmut Taşdemir: “Bilmiyorum efendim.”Üye Hakim Sadet Sami Haşıloğlu: “Orada da sizin şöyle bir beyanınız yer alıyor.

Sendikanın tesislerinde bazı toplantılar yapılıyordu. Cumhuriyet mitinglerine çok büyük para aktarıldı. Sadece Özbek tutuklanmadı. Onunla birlikte yardımcısı ve Türk İş yöneticisi Pevlül Kavlak’ta gözaltına alındı tutuksuz yargılanıyor. Bence Özbek asıl sendikadaki yolsuzluktan tutuklanmalıydı. Bu konunun üzerine nedense gidilmiyor. 13 yıl Özbek’in tetikçiliğini yapan sonra toplu sözleşme yerleştirdiği için görevden alınan Manisa Şube Eski Başkanı Mehmet Ali Özaltın Savcılığa yaptığı şikayetten bir sonuç çıkmadı. Bu kişi Özbek tarafından kurulan Türkiye Gönüllüleri Topluluğunun Manisa Bölge temsilcisiydi. Burada bu Cumhuriyet mitinglerine büyük para aktarıldığı ifade ediliyor sizin ağzınızdan bu konuda somut bir beyanınız var mı bilginiz var mı?”

Tanık Mahmut Taşdemir: “Manisa Şube Başkanının o derneği yaşatması için görevlendirildiği doğru ama Cumhuriyet mitinglerine kesin araç gereçle bir yardım yapıldığını bilmiyorum. Sadece belki söylemiş olabilirsem de sokak dedikodusu gibi yansımıştır.”

25

Page 26: T€¦ · Web view2012/08/09  · Mahkeme Başkanı: “Evet. Şöyle bir başlık daha var. Özbek’in Ergenekon’un kasası olduğu iddiaları var başlıklı bölüm. Bunu ben

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 09.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:217 Sayfa:26

Üye Hakim Sadet Sami Haşıloğlu: “Dosyamız sanıklarından Ergün Poyraz tarafından yazılan Musa’nın Çocukları vesair kamuoyunda bilinen kitaplarla alakalı olarak sendika tarafından herhangi bir toplu alım. Herhangi bir sponsorluk olup olmadığı konusunda bilginiz var mı?”

Tanık Mahmut Taşdemir: “Turgut Özakman’ın Çılgın Türkler vesaire bu tip bazı kitaplar sendikanın toplu olarak alınıp üyelerine bilgilendirmek için dağıtıldığını biliyorum.”

Üye Hakim Sadet Sami Haşıloğlu: “Bu Ergün Poyraz'ın o Musa’nın Çocukları vesair kitapları var Cumhurbaşkanı hakkında Başbakan hakkında aleyhte sayılabilecek kitapları. Bunlarla alakalı herhangi bir sponsorluk destek vesair konusunda bir bilginiz var mı?”

Tanık Mahmut Taşdemir: “Bu kitaplar alındı ama sponsorluk olarak mı alındı yoksa öyle mi alındı birtakım yöneticilere ve hatta işçi temsilcilerine işçilere verildi bu kitaplardan.”

Üye Hakim Sadet Sami Haşıloğlu: “Bu toplu alım mıdır bu?”Tanık Mahmut Taşdemir: “Evet toplu alım.”Üye Hakim Sadet Sami Haşıloğlu: “Bursa’da herhangi bir mitinge katıldınız mı?”Tanık Mahmut Taşdemir: “Bursa’da ben sadece geçmişte Kumara meydanında bu 28

Şubat olaylarından önce ikinci el arabalara vergi muafiyetinin getirdiği mitinge katıldım.”Üye Hakim Sadet Sami Haşıloğlu: “Büyük Anadolu Otelinde bir toplantıdan bahsediliyor

bu toplantıya katıldınız mı?”Tanık Mahmut Taşdemir: “Nasıl bir toplantı efendim.”Üye Hakim Sadet Sami Haşıloğlu: “Bursa’da Büyük Anadolu Otelinde.”Tanık Mahmut Taşdemir: “Bursa’da Büyük Anadolu Oteli yok. Büyük Anadolu Oteli

sendikanın Ankara Esenboğa Akyurt’ta.”Üye Hakim Sadet Sami Haşıloğlu: “Siz orada herhangi bir toplantıya katıldınız mı?”Tanık Mahmut Taşdemir: “Hangi konuda olduğunu hatırlarsam söylerim efendim?”Üye Hakim Sadet Sami Haşıloğlu: “Türkiyem topluluğuyla ilgili.”Tanık Mahmut Taşdemir: “Hayır Türkiyem topluluğuyla ilgili katılmadım. Ben orada Yörük

Türkmen Federasyonu toplantısına katıldım. Hasan Celal Güzel’in 16 cilt mi 20 cilt mi bir tarih incelemesi vardı onun tanıtılma toplantısına katıldım. Bu tip toplantılara (birkaç kelime anlaşılamadı).”

Üye Hakim Sadet Sami Haşıloğlu: “Bu Yörük Türkmen toplantısı dediğiniz toplantıda dosyamız sanıklarından herhangi kimse var mıydı? Mustafa Özbek dışında?”

Tanık Mahmut Taşdemir: “Hayır yoktu, yoktu.”Üye Hakim Sadet Sami Haşıloğlu: “Mustafa Özbek’le alakalı MHP’li bir geçmişi olduğunu

çocukluğundan beri kendisini tanıdığınızı bu yüzden Cumhuriyet Gazetesinin alımı konusunu yadırgadığınızı ifade ettiniz. Mustafa Özbek’in Milliyetçi Hareket Partisi diye bilinen MHP’de Gençlik Kolları İlçe Yönetim Kurulu üyeliği ilçe başkanlığı görevleri olduğu ve Komando Mustafa olarak isim yaptığı bu konular doğru mudur?”

Tanık Mahmut Taşdemir: “Doğrudur.”Üye Hakim Sadet Sami Haşıloğlu: “Sizin Ankara'da Pevlül Kavlak ve Mustafa Özbek’le

konuşmanız sırasında telefonlarınızın işte kartlarının çıkartıldığını ve orada senin kanının içerim diye tehdit edildiğinizi Mustafa Özbek tarafından beyan ettiniz. Ardından siz de dışarıya çıktıktan sonra bir gazete başyazarını aradığınızı söylediniz. Bundan sonra da Pevlül Kavlak’ın sizi arayarak sen gazete gazete dolaşıyormuşsun dediğini beyan ettiniz doğrudur değil mi?”

Tanık Mahmut Taşdemir: “Şimdi oradan dışarıya çıkınca bir gazeteyi aradığım konusunu öyle bir şey söylemedim ama Mustafa Özbek’in telefon dinleniyor kartını çıkar senin kanını içerim diye tehdit ettiği kısmı doğrudur ancak o Pevlül Kavlak o konuyu orada değil beni Pendik’te çağıraraktan Tuzla’da Mercan Restoranda beyan etti.”

Üye Hakim Sadet Sami Haşıloğlu: “Siz aile fertlerinize herhangi bir şekilde çocuklarınıza Halil İbrahim Taşdemir’in bir beyanı var işte JİTEM’den JİTEM’le alakalı bazı şeylere şahit

26

Page 27: T€¦ · Web view2012/08/09  · Mahkeme Başkanı: “Evet. Şöyle bir başlık daha var. Özbek’in Ergenekon’un kasası olduğu iddiaları var başlıklı bölüm. Bunu ben

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 09.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:217 Sayfa:27

olduğunuzdan derin devletten sendikanın bunlarla bağlantısından. Özbek’in size makam odasında size kanını içeceğim diye bağırdığından somut olarak saydığım konulardan bahsettiniz mi?”

Tanık Mahmut Taşdemir: “Hayır ben çocuklarımla hiçbir zaman sendikal konu veyahut da sosyal politikayı hiç tartışmadım tartışmam da onları bu işlere hiçbir zaman sokmadım. Çünkü ben sendikadan ayrılıp bu ters düştükten sonra Ford fabrikasındaki çalışan küçük oğlum Özgür Taşdemir ile damadım Erdal Baykal’ı işten attırmıştır şimdi sokakta işsiz geziyorlar bu konudan.”

Üye Hakim Sadet Sami Haşıloğlu: “Türk Metal İş Sendikası ART vesair Mustafa Özbek’le ilgili kurumların bu Kuvayı Milliye Dernekleriyle alakalı herhangi bir irtibatına şahit oldunuz mu?”

Tanık Mahmut Taşdemir: “Şimdi olmadım şöyle olmadım efendim biraz önce de söyledim Mustafa Özbek sendikanın yönetiminden kendine güvenilir bir asistan seçerdi bu konuları hep onunla paylaşırdı onunla konulurdu. Diğer yöneticileri sadece yönetim kurulunun sayısını tamamlamak için imza olarak kullanırdı. Bu gizli sırlarını dışladığı yönetimle paylaşmazdı.”

Üye Hakim Sadet Sami Haşıloğlu: “İlhan Selçuk’un Türk Metal İş Sendikasına geldiğine şahit oldunuz mu veya böyle bir duyumunuz oldu mu?”

Tanık Mahmut Taşdemir: “Bildiğim kadarıyla sadece eski Ankara Palas Otel’de bu ART Televizyonun kuruluşu dolayısıyla bir resepsiyon düzenlenmişti o toplantıya geldi bir orada gördüm bir de Çankaya Belediyesinin Cumhuriyet Gazetesinde bir eki çıkıyordu o ekin bildiğim kadarıyla yıl dönümünde o Çankaya Belediyesinin düzenlediği toplantı salonunda gördüm.”

Üye Hakim Sadet Sami Haşıloğlu: “Metal iş binasında.”Tanık Mahmut Taşdemir: “Meta İş binasında görmedim efendim.”Üye Hakim Sadet Sami Haşıloğlu: “Bu bazı dinleme cihazlarından bahsettiniz bu konuyu

biraz açar mısınız? Dinleme cihazları nasıl temin edilmiştir nerede kullanılmıştır ART’yle ilgisi nedir?”

Tanık Mahmut Taşdemir: “Şimdi sendikada birtakım benim dışarıdaki serbest piyasadaki söylevlerim Pevlül Kavlak ve Mustafa Özbek tarafından tekrar bana iletiliyordu. Bunların nasıl şey yaptığını nasıl intikal ettiğini paylaştığım zaman Pevlül Kavlak ağzından kaçırdı bizim dinleme cihazlarımız var seni dinletiyoruz şeklinde olmuştur. O dinlemeye de dinlendiğimi kesinlikle biliyorum çünkü hiçbir yerde konuşmadığım telefonla konuştuğum konular tekrar bana aks ediyordu iletiliyordu.”

Üye Hakim Sadet Sami Haşıloğlu: “Bu dinleme cihazlarının temin edilme şekli konusunda bir bilginiz var mı? Nereden nasıl ne şekilde temin edilmiş?”

Tanık Mahmut Taşdemir: “Valla bir aracı vasıtasıyla duyumlarım İsrail’den temin edildiği gibi yolundaydı.”

Üye Hakim Sadet Sami Haşıloğlu: “Aracı kimdir bu konuda bilginiz var mı?”Tanık Mahmut Taşdemir: “E işte yönetimde yakın olan kişilerin ağzından kaçırdığı sözler

bunlar sadece. Doğru mudur yanlış mıdır bunu bilemiyorum tabi ağızlarından zaman içinde kaçırdıkları sözler.”

Üye Hakim Sadet Sami Haşıloğlu: “Sizin dışınızda böyle dinleme cihazlarının kullanıldığı düşüncesinde olan veya bunu ifade eden kimseler olmuş mudur? Dinleme cihazlarıyla ilgili başkaları da sizinle aynı görüşü paylaşmış mıdır?”

Tanık Mahmut Taşdemir: “Manisa Şube Başkanını dinlemişlerdir bu konuda. Zaten dinlediği kişileri sendikadan uzaklaştırılmıştır onlar susmuştur baskıdan korkmuştur bu konuda bir açıklama getirmemiştir. Sade bu konuyu Manisa Şube Başkanı Mehmet Ali Özaltın’la ben beyan etmişimdir öbür arkadaşlar pek bunun beyanında bulunmadılar.”

Üye Hakim Sadet Sami Haşıloğlu: “Bir albaydan bahsettiniz emekli Albay Ali Güler mi dediniz?”

Tanık Mahmut Taşdemir: “Hatırladığım kadarıyla Ali Güler olması lazım.”

27

Page 28: T€¦ · Web view2012/08/09  · Mahkeme Başkanı: “Evet. Şöyle bir başlık daha var. Özbek’in Ergenekon’un kasası olduğu iddiaları var başlıklı bölüm. Bunu ben

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 09.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:217 Sayfa:28

Üye Hakim Sadet Sami Haşıloğlu: “Bu şahsın sendikaya nasıl geldiğini nasıl danışman olduğu konusunda bir bilginiz var mı?”

Tanık Mahmut Taşdemir: “Şimdi bu beyan ettiğim Ali Güler ismi doğruysa doğru olduğunu biliyorum. Askeriyeden emekli olmadan da bu Ermeni meselesiyle ilgili araştırmalarından dolayı kitap hazırlamıştık kitap yazmıştı. 2 ciltti bildiğim kadarıyla 2 cilt olması lazım. Anıtkabir Muhafız alayından merasim alayından da emekli olduktan sonra sendikaya Mustafa Özbek’in danışmanı olarak işbaşı etti. Zaman zaman da ART televizyonunda birtakım programlarda çıkardı program yapardı.”

Üye Hakim Sadet Sami Haşıloğlu: “Yani kimin aracığıyla geldiği konusunda bir bilginiz var mı?”

Tanık Mahmut Taşdemir: “Nasıl efendim:”Üye Hakim Sadet Sami Haşıloğlu: “Kimin aracılığıyla. Daha önce tanışıyorlar mıymış

Özbek’le?”Tanık Mahmut Taşdemir: “Daha önce tanışıyorlarmış o kitabı yazdırdığına göre daha

önce tanışıyorlarmıştı. Zaten biraz önce de söylediğim gibi bizim eski Pendik Şube başkanı sonra genel merkezde genel teşkilatlanma sekreteri olan Ertan Çiçek’te emekli bir yarbaydır işçilikle ne ilgisi var da sendikanın yönetimindedir.”

Üye Hakim Sadet Sami Haşıloğlu: “Bu Ermeni meselesi konusunda sendikanın faaliyeti nedir? Ermeni soykırımı veya Ermeni meselesi diyorsunuz iddiası Ermeni soykırımı iddiası.”

Tanık Mahmut Taşdemir: “İşte o sayın emekli albayın Genelkurmay arşivlerinden alıntılar yaparak yazdığı kitaplar olarak biliyorum ben onu.”

Üye Hakim Sadet Sami Haşıloğlu: “Sizin şöyle bir beyanınız da var yine dosyamıza gelen internet sitelerindeki beyanlarınız olarak. Özbek sendikadaki iktidarını korumak ve işçileri baskı altında tutmak için kanun dışı oluşumlarla iç içe olduğunu söylüyor yani hissettiriyordu. İktidarını korumak ve işçileri baskı altında tutmak için bunu açar mısınız bu beyanınızı?”

Tanık Mahmut Taşdemir: “Şimdi efendim bilhassa sendikanın yetkili olduğu özel sektörde. Özel sektörde işverenle işbirliği yaparaktan ister işverenin birtakım yanlış tutumlarından dolayı veyahut da sendikanın faaliyetlerinden dolayı eleştiri getiren veyahut da öneri getiren işçiler işverenle sendikanın işbirliği içinden yüzlercesi işten atılmıştır. Bunu biraz daha açıp örneklemek istersek 1998 toplu iş sözleşmesi sonucunda Tofaş, Renault, Mercedes, Profilo, Arçelik gibi büyük işletmelerde işçiler toplu sözleşmeye tepki göstererekten binlercesi Türk Metal Sendikasından istifa etti. O istifa sonucunda işveren sendikası Madeni Eşyalar İşveren Sendikası MES kısa adıyla MES ve işverenin işyerindeki yetkilileri insan kaynaklarıyla beraber sendika orada tepki gösteren işçileri sonucunda işten atarak cezalandırılmıştır yüzlercesi en az Tofaş’tan 500 Renault’dan 1000’e yakın işçi atılmıştır bu tepkilerden dolayı. Hep bu işbirliği devam eder çünkü işyerinde hiçbir işçinin ne seçme ne de seçilmeye hakkı vardır. Ne de sendikanın yanlışını eleştirmeye hakkı vardır. Bunlar tamamen sendikanın ve işverenlerimizin baskısıyla önlenmiştir.”

Mahkeme Başkanı: “Mahmut Bey benim de birkaç sorum olacak. Bu Strateji isimli dergi için paralar nasıl aktarılıyordu?”

Tanık Mahmut Taşdemir: “Şimdi Strateji biraz önce de söyledim bir işçinin hak ve menfaatini beyan eden bir dergi değildi. İşte Ortadoğu Projesi işte Ermeni konusu küresel güçlerin dünya üzerindeki etkinliklerini inceleyen o mahiyette yayın yapan bir dergiydi. Bu derginin yönetmen genel yönetmeni de Mustafa Özbek’in bugün ART televizyonunda aynı zamanda yönetim kurulu başkanı olan Ahmet Oğuz Özbek’in bulunduğu bir dergiydi bu Pazartesi ekinde Cumhuriyet Gazetesinde çıkartılırdı ama bu Pazartesi günü ekte çıkartılırken Cumhuriyet Gazetesine ayrıca bir para ödeniyor muydu? Ne kadar ödeniyordu bunu yönetime Özbek hiçbir zaman açıklamamıştır.”

28

Page 29: T€¦ · Web view2012/08/09  · Mahkeme Başkanı: “Evet. Şöyle bir başlık daha var. Özbek’in Ergenekon’un kasası olduğu iddiaları var başlıklı bölüm. Bunu ben

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 09.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:217 Sayfa:29

Mahkeme Başkanı: “Ben şunu soruyorum yani Strateji Dergisine verilen paralar yapılan masraflar işte derginin çıkartılması için yapılan masraflar banka vasıtasıyla mı ödeniyordu yoksa elden mi ödeniyordu?”

Tanık Mahmut Taşdemir: “Yo banka vasıtasıyla.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Mahmut Taşdemir: “Banka vasıtasıyla.”Mahkeme Başkanı: “TUSAM diye bir şey duydunuz mu?”Tanık Mahmut Taşdemir: “İşte TUSAM.”Mahkeme Başkanı: “Türkiye Ulusal Güvenlik ve Stratejik Araştırma Merkezi diye bir şey

duydunuz mu?”Tanık Mahmut Taşdemir: “TUSAM işte aynı zamanda işte bu Strateji Dergisini falan

çıkartan bir kuruluş başında da Mustafa Özbek’in oğlu Oğuz Ahmet Özbek var.”Mahkeme Başkanı: “Evet şöyle bir iddia var. Mustafa Özbek’in talimatıyla Ali Güler

tarafından Ocak 2004’te kurulmuş bu konuda bilginiz var mı? Ali Güler tarafından kurulmuş?”Tanık Mahmut Taşdemir: “Olabilir daha ziyade o kuruluşun içinde ben o eski şairin oğlu

Kulebi Kulebi’nin olduğunu biliyorum Ali Kulebi’n. Daha ziyade onun yönetiminin başında Ali Kulebi’nin olduğunu biliyorum.”

Mahkeme Başkanı: “Mustafa Ali Balbay Mustafa Özbek’in basın danışmanı mıydı bilginiz var mı bu konuda?”

Tanık Mahmut Taşdemir: “Basın danışmanı olduğunu bilmiyorum. Yani basında bir danışmanı var mıydı yok muydu bilmiyorum ben onu sadece o internette bu Ergenekon’la ilgili şeyi indirdiğim zaman orada gördüm basın danışmanlığı yaptığını. Doğruluk derecesi nedir ben internette gördüm sadece ama ben sendikadayken o görüşmeleri bir basın danışmanlığı mıydı başka bir şey miydi o hususta fazla bir bilgim yok.”

Mahkeme Başkanı: “Evet. TUSAM’ın amacı nedir? Kitaplar çıkartmış mıdır finanse etmiş midir bilginiz var mı?”

Tanık Mahmut Taşdemir: “TUSAM bildiğim kadarıyla Strateji Dergisini çıkartıyordu o kadarını biliyorum.”

Mahkeme Başkanı: “Yayınladığı kitaplar var mıdır?”Tanık Mahmut Taşdemir: “Valla o sponsorluğu yapılan veyahut da ödeme yapılan

kitaplarla bir ilgisi var mıdır yok mudur onu bilmiyorum.”Mahkeme Başkanı: “Evet ifadenizde JİTEM ismini duyduğunuzu söylediniz. JİTEM

hakkında bilginiz var mı?”Tanık Mahmut Taşdemir: “Hayır sadece duydum. 2 defa sendikanın altında toplantı

yaptığını söylediler. İçlerine girip ne konuştuklarını bilmiyorum.”Mahkeme Başkanı: “Evet şimdiye kadar söylemeyip ilave edeceğiniz bir beyanınız var

mı? Buyurun siz hatırladığınız söylemek istediğiniz eklediğiniz bir husus var mı ekleyeceğiniz?”Tanık Mahmut Taşdemir: “Bu yeni ekleyeceğim şimdi hatırladığım herhangi bir konu yok.”Mahkeme Başkanı: “Peki teşekkür ediyoruz.”Tanık Mahmut Taşdemir: “Ben teşekkür (bir kelime anlaşılamadı).”Saatin 12:23 olduğu görüldü. Duruşmaya 13:30’a kadar ara verildi.Duruşmaya kaldığı yerden devam olundu.Yeniden tanık yoklaması yapıldı.Tanık Ceyhan Karagöz’ün de hazır olduğu anlaşıldı.Diğer tanık, hazır olan diğer tanık duruşma salonu dışında bırakılmak suretiyle Tanık

Ceyhan Karagöz huzura alındı. Kimliğinin tespitine geçildi.

29

Page 30: T€¦ · Web view2012/08/09  · Mahkeme Başkanı: “Evet. Şöyle bir başlık daha var. Özbek’in Ergenekon’un kasası olduğu iddiaları var başlıklı bölüm. Bunu ben

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 09.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:217 Sayfa:30

TANIK CEYHAN KARAGÖZ: “Hakkı oğlu, Yaşa’dan olma, 10.12.1964 doğumlu, Deniz Ulaştırma lojmanları, Er Memiş Korkmaz Apartmanı, 3. Kat Daire No:7 adresinde ikamet eder. Mesleğinin muvazzaf subay olduğunu, telefon numarasının 0534 6586429 olduğunu beyan eder.”

Mahkeme Başkanı: “Bu dosyada sanıklar Alparslan Arslan, Osman Yıldırım, Doğu Perinçek, Veli Küçük, İsmail Sağır, Mustafa Levent Göktaş ve dosya iddianamedeki diğer sanıklar yargılanmaktalar. Haklarında var olduğu iddia edilen Ergenekon Terör Örgütü üyesi olmak veya yöneticisi olmak suçlarıyla veya ve iddianamedeki diğer suçlamalarla, suçlamalar nedeniyle yargılanmaktalar. Bunlarla bir akrabalığınız, düşmanlığınız var mıdır?”

Tanık Ceyhan Karagöz: “Yok efendim bunlarla ilgili herhangi bir akrabalığım yok.”Mahkeme Başkanı: “Tamam.”Tanık Ceyhan Karagöz: “Düşmanlığım yok.”Mahkeme Başkanı: “Anladım.”Tanık Ceyhan Karagöz: “Sadece basından bildiğim kadarıyla.”Mahkeme Başkanı: “Evet, bu dava konusu suçlara iştirakten veya bu suçlar nedeniyle

suçluları kayırmaktan veya delilleri yok etmekten dolayı hakkınızda açılmış bir soruşturma veya dava var mıdır?”

Tanık Ceyhan Karagöz: “Yok efendim.”Mahkeme Başkanı: “Yok, sizi veya yakınlarınızı ceza soruşturmasına veya

kovuşturmasına uğratacak sorulara cevap vermekten çekinebilirsiniz.”Tanık Ceyhan Karagöz: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “Maddi gerçeği bulabilmemiz açısından sizin doğruları söylemeniz

gerekiyor.”Tanık Ceyhan Karagöz: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “Birazdan size tanıklık, doğru söyleyeceğiniz konusunda yemin

ettireceğiz.”Tanık Ceyhan Karagöz: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “Söylediğim yemin metnini aynen tekrar edin. Bildiğimi dosdoğru

söyleyeceğime.”Tanık Ceyhan Karagöz: “Bildiğimi dosdoğru söyleyeceğime.”Mahkeme Başkanı: “Namusum ve vicdanım üzerine.”Tanık Ceyhan Karagöz: “Namusum ve vicdanım üzerine.”Mahkeme Başkanı: “Yemin ederim.”Tanık Ceyhan Karagöz: “Yemin ederim.”Mahkeme Başkanı: “Sizin olduğu iddia edilen 12.12.1994 tarihinde kaleme alınmış veya

yazılmış PKK Terör Örgütü hakkında ders notu.”Tanık Ceyhan Karagöz: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “Diye bir not var.”Tanık Ceyhan Karagöz: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “Burada birtakım isimler geçiyor, bu ders notuyla ilgili ve dosyadaki

sanıklarla ilgili ne biliyorsunuz, anlatır mısınız?”Tanık Ceyhan Karagöz: “Efendim ders notunun içeriği hakkında genel olarak şu anda da

hatırımda değil, malumunuz bilgim yok ama şöyle arz edebilirim. Ders notu standart PKK hakkındaki bir bilgi, ama bunu da biz hazırlamadık.”

Mahkeme Başkanı: “Siz, siz o tarihte ne iş yapıyordunuz?”Tanık Ceyhan Karagöz: “Nasıl?”Mahkeme Başkanı: “1994 yılında ne iş yapıyordunuz, nerede görevliydiniz?”Tanık Ceyhan Karagöz: “O zamanlar ben tugayda şube müdürüydüm ben, şube

müdürüydüm.”

30

Page 31: T€¦ · Web view2012/08/09  · Mahkeme Başkanı: “Evet. Şöyle bir başlık daha var. Özbek’in Ergenekon’un kasası olduğu iddiaları var başlıklı bölüm. Bunu ben

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 09.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:217 Sayfa:31

Mahkeme Başkanı: “Bir ders verme durumunuz falan var mıydı?”Tanık Ceyhan Karagöz: “Nasıl?”Mahkeme Başkanı: “Ders verme durumunuz var mıydı?”Tanık Ceyhan Karagöz: “Ne verme?”Mahkeme Başkanı: “Ders, yani hocalık öğretmenlik yapma durumunuz var mıydı?”Tanık Ceyhan Karagöz: “Yok efendim yok, herhangi bir hocalık dersim yok, o notu da

zaten biz hazırlamadık yani içeriğini de biz hazırlamadık. Ben şube müdürü olarak sadece o hazırlanmış olan veya daha önce de olan, arşivde olan veya rutin bir bilgi olan bir şeyi şube müdürü olarak sadece olduğum için imzalamışımdır. Onun dışında başka bir bilgim yok, içeriği hakkında da bilgim yok yani ayrıntılı olarak.”

Mahkeme Başkanı: “Evet bu PKK Terör Örgütü hakkında ders notu.”Tanık Ceyhan Karagöz: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “Ne amaçla hazırlandı, kim hazırladı?”Tanık Ceyhan Karagöz: “İşte kim hazırladığını tam bilemiyorum, yani belki de hazırdı,

vardı, belki de o not var. Rutin bilgilendirmek, hatırladığım kadarıyla veya tahmin ettiğim değerlendirmem şu, PKK ile mücadele kapsamında PKK hakkında personeli bilgilendirmek için. Özet, PKK hakkında sade, basit herkesin anlayabileceği personeli bilgilendirmek maksadıyla hazırlanmış olduğu bir bilgi notu olduğunu değerlendiriyorum.”

Mahkeme Başkanı: “Burada ders notu olarak geçiyor.”Tanık Ceyhan Karagöz: “Ders notudur yani.”Mahkeme Başkanı: “Yani derste anlatılan bir not muydu?”Tanık Ceyhan Karagöz: “Olabilir yani derste, yani bilgilendirmek maksadıyla derste

anlatılmış olabilir efendim.”Mahkeme Başkanı: “İçeriğini hatırlıyor musunuz?”Tanık Ceyhan Karagöz: “İçeriğini de hatırlamıyorum, yani bir şu anda da yani benim

hatırladığım, aklımda kalan kısa, sade, basit PKK hakkında özet bilgi veren bir bilgi notu olarak hatırlıyorum.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ceyhan Karagöz: “İçeriğini bilmiyorum şu anda da.”Mahkeme Başkanı: “Bu PKK Terör Örgütü hakkında ders notu başlıklı 12.12.1994 tarihli

not Mahkememizde 2010/106 esas sayılı dosyasının 41. klasörünün 1 ve 4. sayfaları arasında, dizi 1 ve 4. sayfaları arasında yer alıyor. Başka dosyalarda da yer almakta bu ders notu.”

Tanık Ceyhan Karagöz: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “Mahkememizin 2008/209 esas sayılı dosyasının 238. klasörünün

PDF sayfası olarak 10–13. sayfalarında, aynı dosyanın 324. klasörünün 227/231. PDF sayfalarında ve diğer yerlerde.”

Tanık Ceyhan Karagöz: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “Dosyalarda yer almakta ben bu ders notunun içeriğini size okumak

istiyorum.”Tanık Ceyhan Karagöz: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “PKK Terör Örgütü hakkında ders notu, gizli başlıklı, konu PKK, yani

Kürdistan İşçi Partisi.”Tanık Ceyhan Karagöz: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “Bir, bölücülük, bir bütün olan toplum unsurlarının ayrı ırk, ayrı din ve

ayrı mezhep olduklarını iddia ederek toplumun bölünmesi amacıyla faaliyet, bölünmesi amacıyla yapılan faaliyetlerdir bölücülük, bu şekil tarif edilmiş. İki, PKK, Partiye Karkeren Kürdistan, kısa adı PKK olan Kürdistan İşçi Partisi ülkemizin Doğu ve Güneydoğu bölgesinde yaşayan vatandaşlarımızın Türk ırkından ayrı bir ırk olduğunu, Türk devleti tarafından sömürüldüğünü, dil

31

Page 32: T€¦ · Web view2012/08/09  · Mahkeme Başkanı: “Evet. Şöyle bir başlık daha var. Özbek’in Ergenekon’un kasası olduğu iddiaları var başlıklı bölüm. Bunu ben

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 09.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:217 Sayfa:32

ve kültürünün asimile edildiğini iddia ederek bu bölgelerde Marksist, Leninist rejime dayalı bağımsız komünist bir Kürt devletinin kurulmasını istemektedir.”

Tanık Ceyhan Karagöz: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “PKK adı verilen bu örgüt 27 Kasım 1978’de Diyarbakır Lice ilçesi ziyaret parantez içinde Fis köyünde aralarında Abdullah Öcalan, Doğu Perinçek, Ahmet Türk, Mehdi Zana ve Cemil Bayık gibi kişilerin de bulunduğu 25 kişi tarafından kuruldu. 1970’lerin dünya, Ortadoğu ve Türkiye şartlarında oluşturduğu ortama kurulan örgüt 1978’lere kadar uzun ve yoğun bir hazırlık ve ideolojik fikri yığınak sığıcından geçti. Komünist bir Kürt devleti kurma amacını taşıyan PKK’nın ortaya koyduğu sorunlar ve çözümler 1930’larda Türkiye Komünist Partisinin öngördüğü esaslar doğrultusunda geliştirmiştir.”

Tanık Ceyhan Karagöz: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “Buraya kadar ilave edeceğiniz değiştireceğiniz bir husus var mıdır?”Tanık Ceyhan Karagöz: “Şöyle arz edeyim yani bunun içeriğini ben hazırlamadığım için

bu not tamamen yani o ders notu dediğiniz konu daha önce hazırlanmış veya alınmış yani mevcut bilinen belki internete de girseniz aynı notlara ulaşabilirsiniz dolayısıyla benim ilave edeceğim veya çıkartacağım diye bir şey bilemiyorum yani bilmediğim şey içinde bir iddiada bulunmak istemiyorum.”

Mahkeme Başkanı: “Evet. Bu ders notu şöyle devam ediyor; PKK terör örgütü 15 Ağustos 1984’te gerçekleştirdiği Eruh ve Şemdinli baskınıyla ilk olarak dikkatleri üzerine çekmiştir.”

Tanık Ceyhan Karagöz: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “1984’te başlattığı terörü vahşete dönüştürerek bugüne kadar

Anadolu’da yüzlerce masum vatandaşlarımızın kanının akmasına sebep olmuştur.”Tanık Ceyhan Karagöz: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “Örgütün kuvveti 5250, 6100’ü yurtiçinde 3100, 3800’ü yurtdışında

olmak üzere toplam.”Tanık Ceyhan Karagöz: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “8500, 10 bin kadar olduğu değerlendirilmektedir. PKK bir terör

örgütüdür iç ve dış kamuoyunda ısrarla savunduğu Kürt halkı ve Kürtlük ile hiçbir ilgisi yoktur. Ancak PKK terör örgütünün bugüne kadar uyguladığı ve gerçekdışı bilgilere dayanarak devamlı surette tekrarladığı Kürt kimliği Kürt halkının özgürlüğü kimlik ve özgürlük için savaşıldığı temaları Güneydoğu Anadolu Bölgesindeki Kürt kökenli vatandaşlarımıza ve dünya kamuoyuna abartılmış ve saptırılmış gerçeklerle aktarılmış ve bu çevrenin samimi duyguları istismar edilerek dostluk görmenizi sağlamıştır.”

Tanık Ceyhan Karagöz: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “Kürt kimliği gerçeği Kürt halkının özgürlüğü ve PKK terör örgütünün

bu uğurda verdiği özgürlük savaşının temaları yıllardır o kadar usta işlenmiştir ki, gerek birçok ülke ve uluslararası kuruluş gerek yurtiçinde birçok legal dernek kurum ve kuruluş medya hatta bazı siyasi partiler ile önemli kişilerin dahi duygu ve düşüncelerini etkilenebilmiştir. Bütün bu gelişmeler sonucunda PKK terör örgütü kendi gerçek kimliğini pardon sözde Kürt halkının özgürlüğü ile özdeşleşmiş hale getirmiştir.”

Tanık Ceyhan Karagöz: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “Halbuki 1984 yılından beri yaşanan PKK terörünün geçen 10 yıllık

sürede uyguladığı vahşet incelendiğinde bu örgütün gerçek kimliği ortaya çıkmış ve maskesi düşmüştür Güneyinden kuzeyine, doğusundan batısına bütün vatandaşlarımız ve tüm dünya bilmelidir ki, PKK terör örgütü Kürtlük ile hiçbir ilgisi olmayan lider kadrosuna kişisel çıkarlarını temini için ülkemiz üzerinde hain emelleri bulunan bazı dış mihraklar tarafından kiralanmış bulunan ülkemizin huzur ve güvenini sarsarak güçlenmemizi frenleme vazifesinin taşeronluğunu yüklenen bir eşkal grubudur. Bu nedenle artık güneydoğu Anadolu bölgesinde yaşayan vatandaşlarımızın sorunları PKK terör örgütünün gayesi ile karıştırılmamalıdır.”

32

Page 33: T€¦ · Web view2012/08/09  · Mahkeme Başkanı: “Evet. Şöyle bir başlık daha var. Özbek’in Ergenekon’un kasası olduğu iddiaları var başlıklı bölüm. Bunu ben

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 09.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:217 Sayfa:33

Tanık Ceyhan Karagöz: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “Gerek milletlerarası emperyalist güçler ve gerekse Türkiye’ye karşı

düşmanca tutum içerisinde bulunan komşu ülkeler geçmişte olduğu gibi günümüzde de aramıza nifak sokarak yurdumuzun milletimizin birliğini ve bütünlüğünü bozmaya yönelmişlerdir.”

Tanık Ceyhan Karagöz: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “Bugün karşı karşıya bulunduğumuz bölücü faaliyetlerin ve tamamıyla

yabancı uşağı olan bölücü terör örgütlerinin arasındaki gerçek neden budur. Türkiye ve Türkler tarih sahnesinden silinecek büyümemiz gelişmemiz güçlenmemiz birlik ve beraberlik içerisinde mutlu ve huzurlu yaşamamız engellenmek istenmektedir.”

Tanık Ceyhan Karagöz: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “Bölücü terör örgütünün faaliyetleri bu genel senaryo içerisinde yer

almaktadır. Bölücü örgüt örgüt Uluslararası emperyalizmin ve Türk düşmanlığının bir piyanodur. Yüzyıllardır aynı topraklarda kardeşçe yaşayışımıza müdahale ederek ülkesi ve milleti için şehit olmaktan çekinmeyen Anadolu’da Türkiye Cumhuriyetini kuran bu günlere getiren insanlar Türk, Kürt bölünmek istenmektedir. Dili, dini, kökeni, ülküsü kültürü bir olan bu topluluklar ayrı milletler gibi gösterilmeye çalışılmaktadır.”

Tanık Ceyhan Karagöz: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “Bölge halkı tarafından bile desteklenmeyen tamamıyla Türkiye

düşmanlarının maşası olan bölücü terör örgütü yaşlı, genç, kadın, çocuk demeden başta bölge halkını katletmektedir. 20. yüzyılın başlarında Anadolu da ve bugün Karabağ’da Azerbaycan’da Ermenilerin Bosna’da Sırp canilerin yaptığı katliamları andırırcasına masum insanları katleden eli kanlı terör örgütü bölge halkının temsilcisi iddiasıyla ortaya çıkmaktadır. Gerçekte ise bu terör örgütü sadece yabancı ülkelere hizmet etmekte kalmayıp Ermeni Rum asıllı ve Türk düşmanı birçok teröristi de bünyesinde barındırmaktadır.”

Tanık Ceyhan Karagöz: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “Örgütün başı durumunda olan caniler ve ileri gelen liderlerden bir

kısmı Ermeni kökenlidir.”Tanık Ceyhan Karagöz: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “Terörist örgütün asıl gayesinin büyük Ermenistan’ın

gerçekleştirilmesi olduğu açıkça ortaya çıkmıştır.”Tanık Ceyhan Karagöz: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “Bölgede büyük Ermenistan ve hayali Kürdistan gibi uydu devletler

kurdurtarak milletlerarası emperyalist güçlere sıçrama tahtası oluşturacaktır.”Tanık Ceyhan Karagöz: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “Milletimiz düşmanların dışarıdan gelen açık fiziki saldırına karşı

koymayı daima ve kolaylıkla başarmıştır tarih boyunca hür ve bağımsız yaşayan Türk milletine karşı düşmanının en etkili saldırı yöntemi nifak sokarak milli birlik ve bütünlüğü sokmak ve ülkeyi içerden çökertmek olmuştur.”

Tanık Ceyhan Karagöz: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “”Güneydoğu bölgemizde son oynanan oyunda bunun açık bir

göstergesidir.”Tanık Ceyhan Karagöz: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “PKK terör örgütünün savunduğu fikirler ile bugüne kadar yapmış

oldukları icraat irdelendiğinde ortaya çıkan tablo çok dikkat çekicidir. PKK terör örgütünün gerek örgüt içerisinde kendi yandaşlarına militanlarına gerek bölge halkına karşı kardeşlik anlayışı ile davranmamaktadır. Yaş ve cinsiyet farkı gözetmeden bebek, çocuk, genç, ihtiyar, kadın, erkek ayrımı yapmadan insanları öldürmekte böylece onların yaşama ve kişi özgürlüğü halkına karşı gelmektedir. Örgüte zorla personel alınarak onların ayrılmalarına müsaade etmeyip çağdışı bir disiplin anlayışıyla zorla örgütte kalmaları sağlamakta ve köle gibi kullanmaktadır. Halktan

33

Page 34: T€¦ · Web view2012/08/09  · Mahkeme Başkanı: “Evet. Şöyle bir başlık daha var. Özbek’in Ergenekon’un kasası olduğu iddiaları var başlıklı bölüm. Bunu ben

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 09.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:217 Sayfa:34

zalimce ve işkence ile para ve malzeme toplayarak zorla dağ kadrosuna gönderdiği genç kızlara onur kırıcı davranışlarda bulunmaktadır. Serbest dolaşıp özgürlüğünü yol keserek otobüsleri silahla tarayarak bomba koyarak, turistleri zorla dağlara kaçırıp keyfi yakalamalar ve alı koymalar yapmakta kendisine boyun eğmeyen köyleri ataşe verip başka bölgelere sürmeye kalkışmaktadır.”

Tanık Ceyhan Karagöz: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “Bölgelerinden kaçan kişi ve ailelerin geri dönme haklarına karşı çıkıp

dönüşlerini engellemeye çalışmaktadır. Örgüt kadrolarındaki kızlar ile zorla ilişki kurmakta ve ailenin doğal ve temel birimi ilkesi hiçe sayılarak örgütte çok eşlilik yaygınlaştırılmaktadır. Bölge halkının mal, mülk ve parasına zorla el konularak kişi mülkiyet hakkından yoksun bırakılmaya çalışılmaktadır. İbadet yerleri olan camileri mescitleri bombalayarak din kitabı okuya genç, ihtiyar herkesi kurşunlamakta köy camilerindeki din görevlilerini öldürerek inanç özgürlüğü haklarını engellemektedir.”

Tanık Ceyhan Karagöz: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “Bölge halkının seçimlerde ülke yönetimine katılma hakkı varken

kişileri baskı altında tutarak serbest seçimlerde aday olmamaları oy vermemeleri yönünde tehdit ederek seçme seçilme hakkını engellemektedir.”

Tanık Ceyhan Karagöz: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “Okulları yakmakta öğretmenleri öldürerek kültürel haklarının

gerçekleşmesi ve gelişmesine engel olunmaya çalışmaktadır. Öğrencilere okuldan ayrılmaya veya boykota zorlayarak eğitimi eğitim hakkını gasp etmektedir. Bölge halkına elverişli koşullarda özgürce iş seçme olanağı sağlayan devlet yatırımlarına engel olmakta şantiye basarak çalışmaları tehdit ederek ve öldürerek serbestçe iş seçme hakkını yok etmeye çalışmaktadır. Kendi hak ve özgürlüklerinin sağlanması için mücadele ederken yöre halkının hak ve özgürlüklerini tanımamakta bunlara saygı göstermemekte demokratik bir toplum olan Türkiye’de genel ahlak kamu düzeni ve refahı sağlayan yasalara karşı çıkmaktadır. Bu nedenle kendi hak ve özgürlüklerine Birleşmiş Milletlerin amaç ve ilkelerine aykırı uygulamaları ile uygulamalar ile sağlamayı mücadele stratejisi olarak kabul etmektedir.”

Tanık Ceyhan Karagöz: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “3, PKK Ermeni işbirliği. 1. dünya savaşı yıllarında Doğu ve

Güneydoğu Anadolu bölgelerinde bağımsız bir Ermenistan devleti kurmaya çalışan Ermeniler yüz binlerce Müslüman Türk ve Kürdü öldürmüşler düşmanlarla işbirliği yaparak Anadolu’yu kan gölüne çevirmişlerdir. Ermeniler amaçlarına ulaşmak için bölgedeki Müslüman Kürtleri de kullanmaya çalışmışlardır. Ancak Kürk kökenli vatandaşlarımızın kendileriyle işbirliği yapmayınca kadın çocuk ihtiyar demeden yüz binlerce kişiyi öldürmüşlerdir. Türkiye’nin Güneydoğusuna bir Ermenistan devleti kurmak isteyen dış destekli Ermeniler Cumhuriyet döneminde de boş durmamışlar ve 1927’de Ermeni ve Kürt menfaatlerini birleştiren Haybun Cemiyetini oluşturmuşlardır.”

Tanık Ceyhan Karagöz: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “4. PKK, ASALA işbirliği. Ermenilerin Kürtleri kandırarak Türk

Devletini bölme girişimleri hep devam etmiş yurtdışında Türk diplomatlarını şehit eden Ermeni Terör örgütü ASALA 6 Nisan 1980’de PKK terör örgütü ile Türkiye Cumhuriyetini yıkarak bölgede Ermenistan devleti kurulması yönünde Lübnan’ın Sidan kentinde bir anlaşma imzalanmıştır. PKK terör örgütünü 15 Ağustos 1984’te Eruh ve Şemdinli eylemleriyle terör sahnesine çıkması ve ASALA örgütünün eylem alanından çekilmesi aynı tarihlere rastlamaktadır. Yani Ermeni terör örgütü ASALA Türkiye’yi bölme emellerinin taşeronluğunu PKK terör örgütüne devretmiştir.”

Tanık Ceyhan Karagöz: “Evet.”

34

Page 35: T€¦ · Web view2012/08/09  · Mahkeme Başkanı: “Evet. Şöyle bir başlık daha var. Özbek’in Ergenekon’un kasası olduğu iddiaları var başlıklı bölüm. Bunu ben

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 09.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:217 Sayfa:35

Mahkeme Başkanı: “Halen PKK terör örgütünün içerisinde gayrimüslim çok sayıda Ermeni terörist mevcuttur. Bunların çoğu örgütün lider kadrosundadır. Kendileri hiç çatışmalara girmediği halde bu işin ırgatlığını yapan kandırılmış gençlere Türk Kürt kökenli vatandaşlarımızı öldürterek soykırım yapmaktadır. 5 PKK bölücü örgütün bölgemizdeki faaliyetleri. PKK terör örgütünün sözde Gaziantep eyaleti diye adlandırdığı bölge Malatya, Kahramanmaraş, Adıyaman, Muş, Şanlıurfa ve Gaziantep’i içerisine almaktadır.”

Tanık Ceyhan Karagöz: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “PKK’nın özellikle Gaziantep bölgesi için görevlendirdiği bir eylem

grubu bulunmayıp Fırat Havzası için görevlendirilen komitenin etkisi altında bulunmaktadır. PKK sözde Güney Batı eyaleti için üs bölgesi olarak Engizek Dağlarını seçmiştir. PKK örgüt elemanları Gaziantep kırsal alanında Araban Nizip Yavuzeli bölgesine 3 veya 6 kişilik gruplar halinde görülmektedir. Gaziantep içerisinde şehir örgütlenmesine önem verilmesine karşılık güvenlik kuvvetlerince yapılan operasyonlarla tam bir yapılanma sağlayamamıştır. Halen bölgemizde il emniyet ve jandarma teşkilatınca sıkı takip altında olup kontrol altında bulundurulmaktadır. Sonuç hain dış güçler Türkiye’nin kalkınmasını, gelişmesini, güçlenmesini, refahı ve çağdaş medeniyet seviyesine ulaşmasını engellemek maksadıyla terör örgütü PKK’yı bir maşa olarak kullanmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Kahraman Türk Milleti geçmişte olduğu gibi birlik ve beraberliği ile bu canilerin üstesinden gelecek Atatürk’ün gösterdiği yolda ilerleyerek gelişmiş medeni devletler saflarında yerini alacaktır. Ceyhan Karagöz Topçu Kurmay Kıdemli Yüzbaşı İstihbarat ve İstihbarata Karşı Koyma Şube Müdürü 12.12.1994.”

Tanık Ceyhan Karagöz: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “Evet aynı şeyleri tekrar soruyorum, size okuduğum içeriği doğru

mudur? Kimin tarafından hazırlanmıştır.”Tanık Ceyhan Karagöz: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “Yani bu böyle bir ders notunu hazırlamanın gereği nedir? Yani

nereden icap etmiştir de böyle bir ders notu hazırlanmıştır. Buyurun.”Tanık Ceyhan Karagöz: “Evet, evet şimdi efendim öncelikle o yıllarda Gaziantep’te 5.

Zırhı Tugayda İstihbarat Şube Müdürüydüm. Bu notun neden hazırlandığını yani gerekçesi neydi üst komutanlıktan mı geldi ya da bu o dönemde milli güvenlik dersi veren öğretmenlere PKK’yı tanıtmak bilgilendirmek personeli bilgilendirmek maksadıyla acaba öğrenciler veya personel sorduğu zaman cevap versin diye mi hazırlandı tam olarak hatırlamıyorum. Ama genel olarak değerlendirmem şu ki personeli PKK hakkında bilgilendirmek yani PKK’yla mücadele kapsamında personeli gerek bizim personeli gerekse de öğrenci kesimini PKK hakkında bilgilendirmek. Bunun niye ve ne gerekse hazırlandığını kesin bilmiyorum ama şu da olabilir yani o dönemde rutin bir evrakta olabilir. Ya her dönem her eğitim döneminde hazırlanıp personeli bilgilendiren bir not olabilir. Hazırlanmış bir not olabilir onu tam hatırlamıyorum. Hazırlanışına gelince dediğim gibi ben şube müdürüydüm. Benim altımda subay astsubay uzman arkadaşlarım vardı. Bunlar belki daha önce hazırlanan matbu bilgi notuydu veya belki bazı kaynaklardan hazır kaynaklardan alıp düzenleyip bana bilgi notu olarak getirmişlerdir. Bende (bir kelime anlaşılamadı) okuyup makul mantıklı ise altında buyurduğunuz gibi imza atıp yayınlamışım şube müdürü olduğu için. Çünkü bir evrakın yayınlanması için şubeden ilgili şubemizin imzası gerekir.”

Mahkeme Başkanı: “Nerede yayınlandı? Nerede yayınlandı bu ders notu?”Tanık Ceyhan Karagöz: “Bizim tugay içine hatırlıyorum tugay içine ayrıca da belki tugay

içinde görevlendirdiğimiz milli güvenlik hocalarına da verilmiş olabilir. Bu notla ilgili malumunuz genel şimdi aks eden konudan hemen hemen çoğunlu topluma mal olunmuş bilinen konular yani şu anda çoğuna da gelse ben altına imza atarım yani bilenen şeyler. Ama diğer ayrıntıyı gerektiren kişilerle ilgili konuların ben altına imza atamam çünkü bilmiyorum o konuyu gerçeğini

35

Page 36: T€¦ · Web view2012/08/09  · Mahkeme Başkanı: “Evet. Şöyle bir başlık daha var. Özbek’in Ergenekon’un kasası olduğu iddiaları var başlıklı bölüm. Bunu ben

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 09.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:217 Sayfa:36

araştırmadığım yazmadığım için oturup da benim bizzat hazırlamadığım için altına imza koymazdım şimdiki aklım olsaydı. Ama diğer genel konular malum PKK’yla ilgili konuları malumlar herkesin kamuoyunun bilisinin dahilindedir. Ben bununla ilgili şöyle diyebilirim PKK bir bölücü ve terör örgütüdür. Türkiye’nin başına bir bela olmuştur. Gelişmesini engellemiştir ve Türkiye’deki birlik beraberliği kardeşlik duygusunu etkilemiştir bozmuştur. Ben, diğer Kürtlerle ilgili konuya gelince de ben buradaki belirtilen konulara katılıyorum aynen herhangi bir ayrım gözetmiyorum. Ben Edirne’den Hakkari’ye kadar bütün Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarımızı ben kardeş olarak görüyorum. Ben o bölgelerde de işte Doğu da Güneydoğu bölgelerinde de görev yaptım. Burada bahsedilen sözde Kürt dedikleri kişilerle çok beraber oturduk ekmeğimizi bölüştük dertleştik arkadaşlığımız olmuştur. Ya biz onları hiçbir zaman ayrı gayrı görmedik ve ben bütün Türkiye sınırları içerisindeki Türkiye vatandaşlarını hep bir bütün ve kardeş olarak görüyorum. Burada belirtilen o konulara da aynen katılıyorum.”

Mahkeme Başkanı: “Evet bu ders notunun altında imza isminiz var imzaladınız mı böyle bir ders notunu hatırlıyor musunuz?”

Tanık Ceyhan Karagöz: “Onu işte şimdi imzaladığımı da hatırlamıyorum yani çünkü malumunuz 94 yılından bu yana kadar ben şube müdürlüğü ve diğer görevlerde bulundum. Neredeyse 26 bin evrak benim elimden geçmiştir bilgi notu geçmiştir yani imzaladığımı da hatırlamıyorum.”

Mahkeme Başkanı: “Evet. Peki, kime kime kime sunduğunuzu hatırlıyor musunuz?”Tanık Ceyhan Karagöz: “Yayınladığımı da hatırlamıyorum.”Mahkeme Başkanı: “Bu ders notunu.”Tanık Ceyhan Karagöz: “Nasıl?”Mahkeme Başkanı: “Herhangi bir komutana veya bir kişiye sunduğunuzu hatırlıyor

musunuz?”Tanık Ceyhan Karagöz: “Yok onu da pek hatırlamıyorum yani.”Mahkeme Başkanı: “Evet. Savcı Bey sorunuz varsa alalım.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Dava sanıklarından olan Veli Küçük’ü tanır mısınız?”Tanık Ceyhan Karagöz: “Kimi?”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Veli Küçük.”Tanık Ceyhan Karagöz: “Hayır efendim ilk defa televizyonda ve gazetelerde gördüm

yani.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Yine dava sanıklarından olan Ümit Oğuztan’ı tanır

mısınız?”Tanık Ceyhan Karagöz: “Nasıl?”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Ümit Oğuztan.”Tanık Ceyhan Karagöz: “Yok efendim kimseyi tanımıyorum.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Tuncay Güney isimli kişiyi tanır mısınız?”Tanık Ceyhan Karagöz: “Yok onu da televizyondan ve basında resimlerini gördüm o

kadar, malum davadan dolayı.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Soruşturma aşamasında Veli Küçük’ün evinde bir

arama yapıldı ve diğer birçok belge ile birlikte fabrikatör isimli bir belge bulundu.”Tanık Ceyhan Karagöz: “Evet.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Basılı olarak. Bu belge Doğu Perinçek ve grubu

hakkında bir analiz yazısı mahiyetinde, bu belgenin içerisinde de sizin buraya tanık olarak çağırılmanızın nedeni olan.”

Tanık Ceyhan Karagöz: “Evet.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “PKK örgütü hakkında ders notu isimli bir alıntı var.”Tanık Ceyhan Karagöz: “Evet, evet.”

36

Page 37: T€¦ · Web view2012/08/09  · Mahkeme Başkanı: “Evet. Şöyle bir başlık daha var. Özbek’in Ergenekon’un kasası olduğu iddiaları var başlıklı bölüm. Bunu ben

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 09.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:217 Sayfa:37

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Şimdi aynı belge dijital ortamda Ümit Oğuztan’dan da ele geçirilmiş.”

Tanık Ceyhan Karagöz: “Evet.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Pardon, dijital belge yollarında strateji isimli bir şirkete

ait bilgisayarda Ümit Oğuztan tarafından hazırlandığı gözüküyor. Word belgesi olarak var, buna dair birkaç sorum olacak.”

Tanık Ceyhan Karagöz: “Evet.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Öncelikle strateji isimli bir dergi duydunuz mu,

geçmişte yayın yapmış bu dergi?”Tanık Ceyhan Karagöz: “Yok efendim.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Duymadınız. Bu bilgi notu ne şekilde hazırlandı yani

fiziki olarak bilgisayarda mı yazıldı, daktilo ile mi yazıldı, nerelere dağıtıldı, bu konuda biraz daha detay verir misiniz?”

Tanık Ceyhan Karagöz: “Şimdi efendim malumunuz bilgi notları bizim zamanımızda çok hazırlanıyor. Örneğin mesela en son görev yaptığımız yerlerde de Kırım Kongo’nun kanamalı diye bir bilgi notu ve bununla karşılanacak tedbirler kapsamında belki bir not hazırladık, personeli bilgilendirmek ve korumak adına. Bu, tabi biz bunu kendimiz yazmıyoruz, bir dergiden veya ne bileyim internetten veya bir broşür falan varsa ondan istifadeyle alıp, yazıp hazırlanıyor. Bu konunun hazırlanışına gelince şu an için ben hatırlamıyorum, benim tahminim o zamanlar hazırlanmış bir dergiden alınmış olabilir, bir kitaptan alınmış olabilir, bir broşürden alınmış olabilir. O zaman internet bu kadar yaygın mıydı bilmiyorum, belki oradan alınmış olabilir. Yani ne benim, ne de şubemin oturup bizzat bunu yazma zamanı da yok, yetkisi de yok, bilgisi de yok, tecrübesi de yok. Bu mutlaka bir yerden alınmış, kullanmak üzere personeli bilgilendirmek açısından hazır not olduğunu değerlendiriyorum, o şekilde hazırlanmıştır.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Sizin şubenizde sizin astlarınız tarafından mı hazır hale getirildi bu bilgi notu?”

Tanık Ceyhan Karagöz: “Doğrudur, yani şubemdeki proje subayım vardır veya astsubayım vardır, bu konuyla ilgili isteğimiz olmuşsa o bakar doküman, kaynak veya kendisi çalışır, hazırlar, getirir. Biz de, biz de şube müdürleri olarak okuruz, makul, mantıklıysa, herhangi bir şey, aksayan veya ters bir durum yoksa makul, mantıklıysa o zaman kabul ederiz, imzalarız, yayınlanır.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Hazırlamadığınız bir yazıya, belgeye isminizin açılmasının anlamı nedir?”

Tanık Ceyhan Karagöz: “Şimdi efendim tabi sivillerle askerler farklıdır. Bizim şubeden çıktığı için onun bir resmi bir yazı olabilmesi, yayınlanabilmesi için mutlaka o şubeden kim görevliyse onun ismi açılır, o dönem o saatte ben vardım benim ismim açıldı. Benim yerimde başka birisi olsaydı onun ismi açılacaktı yani, yani bizim o notla ilgimiz o kadar yani.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Peki bu bilgi notunun üzerinde size de verildi zannediyorum.”

Tanık Ceyhan Karagöz: “Evet.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Gizli ibaresi var, bunun gizliliği nereden kaynaklanıyor,

şimdi de vakıf oldunuz, Mahkemece size okundu.”Tanık Ceyhan Karagöz: “Efendim bu gizlide bizim askeriyede kullandığımız derecelerden

bir tanesidir. Gizli de şu, dışarıya sızmasın veya dışarıda bunu ele geçirip suiistimal edebilirler, başka maksatla kullanabilirler, kendi amaçları doğrultusunda bizim aleyhimize olacak şekilde kullanabilirler diye kendi içimizdeki kalsın, yani ilgili kişilerin dışına çıkmasın maksadıyla verilen bir bilgi, şey gizlilik derecesi.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Bunun, buna göre bu belgeye ulaşabilecek veya bu belgenin dağıtılacağı personel kimdir? Gizli ibaresi konulduğuna göre.”

37

Page 38: T€¦ · Web view2012/08/09  · Mahkeme Başkanı: “Evet. Şöyle bir başlık daha var. Özbek’in Ergenekon’un kasası olduğu iddiaları var başlıklı bölüm. Bunu ben

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 09.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:217 Sayfa:38

Tanık Ceyhan Karagöz: “Bu efendim bilmesi gereken prensibiyle yine bizim birliğimizdeki belli kademelerdir. Yani işte personel hakkında bilinçlendirme, bilgilendirme kapsamında birlik komutanları olabilir, onlara da şey yani birliğin dışına çıkartılmaz.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Bunun hazırlanma nedenini tam olarak hatırlamadığınızı beyan ettiniz.”

Tanık Ceyhan Karagöz: “Ben hatırlamıyorum ama yani değerlendirmem şu şekilde, PKK ile malum 10. yılındaydı. PKK ile mücadele kapsamında personeli, yani PKK nedir, onların yapmış olduğu basından, yayından veya kırsal kesimlerinden gelen haber ve duyumlarda yapmış olduğu propagandaların etkisini azaltmak, personele PKK hakkında bilgi vermek, yani bilinçli olsun ki onların propagandasından etkilenmesin diye.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Biraz önce beyanınızda bunun Milli Güvenlik dersi öğretmenlerine, bilgilendirme, eğitme amacıyla hazırlanmış olabileceğinden bahsettiniz.”

Tanık Ceyhan Karagöz: “O da şöyle olabilir, malumunuz o dönemde bizim görevlendirdiğimiz arkadaşlar liselere giderek orada milli güvenlik, yani askerin temel kaydı, kuralları nelerdir, sivil personeli, öğrencileri bilgilendirmek maksadıyla şey yapıyorlar. Bu da onlar da belki bu birlik içerisindeyken kendilerine öğrenciler PKK nedir diye soru falan sorarlarsa hani bilgi edinsinler diye, onlar da bizim personelimiz ya, tugay içerisinde personeli bilgilendiriyoruz. Onlar da bu kapsamda bilgilenmiş olabilirler. Biz onu bilgilendikleri bu bilgilerle kendilerine sorabilecek sorular olursa öğrencilerden, hani PKK nedir, nasıldır, yani çünkü askeri şahıs olduğu için çocuklar merak saikıyla de sorabilirler. O maksatla belki bilgilenmiş olabilirler, o bilgide de belki onların kanadına tam bilemiyorum tabi, sızmış olabilir yani”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Bu ders notunun o zaman görevli olduğunuz Gaziantep’te Milli Eğitim Bakanlığına bağlı okullarda dağıtıldığına dair bir bilginiz var mı?”

Tanık Ceyhan Karagöz: “Nasıl?”Sanık Doğu Perinçek söz almadan konuştu: “Efendim müsaade istiyorum, soruya itiraz

için.”Mahkeme Başkanı: “Buyurun, mikrofon verelim.”Sanık Doğu Perinçek söz istedi verildi: “Efendim Savcı Bey sanki hakikaten imzalı böyle

bir ders notu varmış gibi sorular yöneltmektedir. Halbuki imzalı bir ders notu yok, çünkü imzası varmış gibi sorulduğu zaman Tanık’ta ona göre 24 bin belge önünden geçmiş, imzalamış ona göre cevaplar vermiştir. Halbuki bu belgede imza yoktur, iki bu bir fotokopidir ve biraz sonra arz edeceğim gibi Genelkurmay Başkanlığı bunun bütün norm, ölçü, efendim diğer vasıflar itibariyle gerçek olmadığı şeklinde Mahkemeye yazı yazmıştır. Şimdi bu, bunlar tespit edilmeden Sayın Tanığa siz bunu bunu imzalamışsınız, falan diye yanlış bilgi verilince bu sorular haksız ve yanlış oluyor.”

Mahkeme Başkanı: “Evet, evet anlaşıldı.”Sanık Doğu Perinçek: “O bakımdan bu sorunun sorulmamasını talep ediyorum, evet.”Mahkeme Başkanı: “Anlaşıldı Doğu Bey, evet, itirazınız.”Sanık Doğu Perinçek: “Önce, önce şu berraklaşsın, imzası var mı, normlara uygun mu?”Mahkeme Başkanı: “Anlaşıldı, buyurun efendim, buyurun.”Sanık Doğu Perinçek: “Genelkurmay diyor ki böyle bir şey yok.”Mahkeme Başkanı: “Siz de sorarsınız sıra gelince.”Sanık Doğu Perinçek: “Hayır soracağız ama sorular yanlış.”Mahkeme Başkanı: “İtiraz, itiraz efendim oturun lütfen.”Sanık Doğu Perinçek: “Tanık yanlış yönlendiriliyor.”Mahkeme Başkanı: “Anladık, itirazınız kayda geçti, itirazınız kabul edilmedi Doğu Bey

zaten biraz önce ben sordum, imzasının olmadığını, hatırlamadığını söyledi.”Tanık Ceyhan Karagöz: “Evet.”Sanık Doğu Perinçek söz almadan konuştu: “Hatırlamamak başka olmamak başka.”

38

Page 39: T€¦ · Web view2012/08/09  · Mahkeme Başkanı: “Evet. Şöyle bir başlık daha var. Özbek’in Ergenekon’un kasası olduğu iddiaları var başlıklı bölüm. Bunu ben

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 09.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:217 Sayfa:39

Mahkeme Başkanı: “Efendim buyurun, buyurun tamam.”Sanık Doğu Perinçek söz almadan konuştu anlaşılamadı.Mahkeme Başkanı: “Tamam, efendim kararımı tartışmayın lütfen, itiraz dinledik zapta

geçti, dinleyin lütfen, lütfen.”Sanık Doğu Perinçek: “Dinliyoruz efendim.”Mahkeme Başkanı: “Oturduğunuz yerden cevap veriyorsunuz, bu böyle olmaz, bu

disipline aykırıdır. Buyurun oturun söz vermiyorum buyurun oturun, buyurun.”Sanık Doğu Perinçek: “Bağırmayın.”Mahkeme Başkanı: “Efendim buyurun. İtirazınız kabul edilmedi, buyurun Savcı Bey’in

sorusunu cevaplayın.”Tanık Ceyhan Karagöz: “Evet devam edin.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Zaten cevapta vermişti Sayın Başkan, ayrıca biraz

sonra soracağım sorulara yönelik önceden açıklama yapıldı Sanık Doğu Perinçek tarafından.”Mahkeme Başkanı: “Evet onu defalarca hatırlatıyoruz Savcı Bey.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Burada tanığın tanık olarak dinlenmek amacına da

aykırı düştü.”Mahkeme Başkanı: “Buyurun siz sorunuzu sorun.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Kendi soracağım sorular arasında da vardı. Evet, bu

Milli Eğitim Bakanlığına bağlı Gaziantep’te görev yaptığınızı söylediniz.”Tanık Ceyhan Karagöz: “Evet.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Okullarda dağıtıldı mı, bu yönde bir bilginiz var mı?”Tanık Ceyhan Karagöz: “Yok efendim benim.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Tamam.”Tanık Ceyhan Karagöz: “Yani çıktığından dahi bilgim yok yani, öyle bir şey daha doğrusu

daha önce belirtildiği gibi yayınlanmamış da olabilir yani, çünkü böyle bir hazırlık olmuş olabilir, yayınlanmaz, şifahen söylenir veya geçer.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Şimdi biraz önce bahsettiğim fabrikatör belgesi sizin bilgi notunuzdan sonra Doğu Perinçek’in bir suç duyurusu yazısının yer almasıyla devam ediyor, onu da okuyacağım size, o konu hakkında bilginizi soracağım.”

Tanık Ceyhan Karagöz: “Evet, evet.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Bu Ümit Oğuztan’dan çıkan dijital belgede Cumhuriyet

Başsavcılığının Gaziantep 5 Şubat 1995 özü suç duyurusu, altında Topçu Kurmay Kıdemli Yüzbaşı İstihbarat ve İstihbarata karşı koyma şube müdürü Ceyhan Karagöz’ün imzasının bulunduğu, gizli damgalı 3 sayfalık eğitici öğretmen ders notunun 1. sayfasında PKK’nın kuruluşu şöyle anlatılıyor. Bu okundu size tekrar okumayacağım.”

Tanık Ceyhan Karagöz: “Evet.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Doğu Perinçek’in de kurucuları arasında bulunduğu

gösteriliyor. İlk önce şunu söyleyeyim, burada eğitici öğretmen ders notu deniyor.”Tanık Ceyhan Karagöz: “Evet.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Bu nedir, bu bir çağrışım yaptı mı size, eğitici

öğretmen ders notu?”Tanık Ceyhan Karagöz: “Şimdi tabi bizim hazırladığımız notlar genelde bilgi notu veya

ders notu şeklinde hazırlanıyor. Birisinde bazen bilgi notu oluyor, bazen ders notu yazılıyor, ikisi de olabiliyor yani.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Şöyle devam ediyor, bu ders notu Türkiye Cumhuriyeti, Gaziantep Valiliği, Nizip İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünün 02.11.1994 tarih, ilk sözlük 230.94/7099 sayılı genelgesiyle ve ilçe milli eğitim müdürünün imzasıyla okul müdürlerine de gönderilmiştir. Genelgenin üzerinde ayrıca el yazısıyla şu ibare bulunmaktadır. Tüm personele

39

Page 40: T€¦ · Web view2012/08/09  · Mahkeme Başkanı: “Evet. Şöyle bir başlık daha var. Özbek’in Ergenekon’un kasası olduğu iddiaları var başlıklı bölüm. Bunu ben

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 09.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:217 Sayfa:40

duyurulması, 12.12.1994, duyurulduğuna dair yazının ilçeye gönderilmesi 14.12.1994, paraf belgede kaşe de bulunmaktadır. Böyle bir gelişme olduğundan haberiniz var mı?”

Tanık Ceyhan Karagöz: “Yok öyle bir haberim yok yani, yani ilk defa duyuyorum.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Doğu Perinçek’in bütün öğretmenlere Milli Eğitim

Personeline ve onlar aracılığıyla öğrencilere duyurulan bir ders notunda PKK kurucusu olarak gösterilmesi tek sözcükte provokasyondur. Kamu makamları kasıtlı olarak yalan haber imar etmekte ve tertipler için kamuoyu hazırlamaktadırlar. Provokasyonun kaynağı ve sorumluları şeklinde bir ara başlık açılmış, bu provokasyonun kaynağı Türk Silahlı Kuvvetlerine bağlı istihbarat ve istihbarata karşı koyma şubesi müdürlüğüdür. Bir suç duyurusu.”

Tanık Ceyhan Karagöz: “Evet.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Yani bunu da sizin şubeniz, bu suç duyurusunun

hedefi olarak burada gösterilmiş.”Tanık Ceyhan Karagöz: “Evet.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Bu konuda sizin hakkınızda Gaziantep Savcılığı

soruşturma açtı mı?”Tanık Ceyhan Karagöz: “Yok efendim hatırlamıyorum yok açmadı yani. Yani ben bu

konuyla ilgili hiç çağırılmadım, bilgilendirilmedim, hiçbir yere de gitmedim bu konu hakkında.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Anlaşılıyor ki bu ders notu Türk Silahlı Kuvvetleri

içinde kullanılmaktadır. O nedenle bu provokasyondan yalnız ders notunu hazırlayan Ceyhan Karagöz değil, aynı zamanda emir komuta zinciriyle bağlı olduğu komutanları ve milli savunma bakanı da sorumludur. Gaziantep valiliği Nizip İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ve okul müdürleri bu ders notunu bütün öğretmenlere, personele ve öğrencilere duyurarak provokasyonun yayılmasına katılmışlardır. Suç oluşturan bu fiilden Gaziantep Milli Eğitim Müdürü, Valisi, İçişleri Bakanı, Milli Eğitim Bakanı da sorumludur şeklinde devam ediyor ve suçlular hakkında derhal cezai soruşturma açılmasını talep ediyorum Doğu Perinçek İşçi Partisi genel başkanı. Ekine de Gaziantep Valiliği Nizip İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünün 02.11.94 tarihli genelgesinin fotokopisi ve aynı genelgenin ekindeki 3 sayfalık eğitici öğretici öğretmen ders notunun fotokopisi burada belirtiliyor.”

Tanık Ceyhan Karagöz: “Burada.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Şimdi.”Tanık Ceyhan Karagöz: “3 sayfa deniyor, 4 sayfa var burada mesela.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Evet onun için sordum mesela Word belgesi yani

sadece altınızda sizin isminizin açılmış olduğu bu ders notunun Word olarak yazılmış hali.”Tanık Ceyhan Karagöz: “Evet.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Bir başka belgenin içerisinde var o yüzden bu kişiyi

tanıyıp tanımadığınızı bu belgeyi bilgisayar yazısıyla mı yoksa daktilo olarak mı ne şekilde hazırlandığını sordum yani.”

Tanık Ceyhan Karagöz: “Evet onu bende.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Bir belgeden sıfırdan yazılmışta olabilir hazır bir

yerden alınmışta olabilir.”Tanık Ceyhan Karagöz: “Evet.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Bu yüzden ilgili kişileri sordum size.”Tanık Ceyhan Karagöz: “Anladım yani o kişileri tanımıyorum o zamanda bilgisayar var

mıydı tam hani yani tam emin değilim yani nereden daktilodan bilgisayara geçtik miydi o dönemde veya kullanılıyor muydu tam emin değilim o konuda yani.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Bu konuda ben Gaziantep veya Nizip Savcılığı sizi herhangi bir şekilde çağırmadı öyle mi?”

Tanık Ceyhan Karagöz: “Yok ben bu konuda hiç ne çağrıldım ne ifadem alındı.”

40

Page 41: T€¦ · Web view2012/08/09  · Mahkeme Başkanı: “Evet. Şöyle bir başlık daha var. Özbek’in Ergenekon’un kasası olduğu iddiaları var başlıklı bölüm. Bunu ben

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 09.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:217 Sayfa:41

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Peki bu konu duruşmalar sırasında gündeme geldi ve Milli Savunma Bakanlığının bu başvuru üzerine bu bilgi notunun yanlışlığı konusunda Doğu Perinçek’e bir cevap verdiği belirtildi. İdare olarak yani askeri hiyerarşi içerisinde bu konuda bir soruşturmaya bir tahkikata maruz kaldınız mı?”

Tanık Ceyhan Karagöz: “Hayır efendim ben bu konudaki şahsen hiçbir bilgim yok hiçbir soruşturmaya da maruz kalmadım yani bilgim dahilinde değil yani.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Hiç size bu konuda bir şey soran olmadı mı?”Tanık Ceyhan Karagöz: “Nasıl?”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Bu konuda bir soru soran olmadı mı?”Tanık Ceyhan Karagöz: “Yok efendim. Şöyle; en son 2009 yılında Amasya’da görev

yaparken orada bu konuyla ilgili sordular bende aynen burada belirttiğim konulara benzer konuyu görüştük onun dışında yok.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Son olarak savunmalar kapsamında bu ders notunun içinde yer aldığı ve örgüt belgesi olduğu iddia edilen fabrikatör isimli belgenin Mehmet Eymür isimli MİT görevlisi tarafından hazırlandığı savunuldu, o belgenin içinde yer aldığı için soruyorum tanır mısınız Mehmet Eymür isimli kişiyi?”

Tanık Ceyhan Karagöz: “Yok efendim tanımam sadece geçen dün mü öbürsü gün mü gazetede çıktı galiba ifade vermiş oradan gazeteden duydum o kadar başka görmedim de tanımıyorum, yani şu kapıdan girse tanımayabilirim yani.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Peki Başkanım.”Mahkeme Başkanı: “Evet sanıklardan sorusu olan var mı? Doğu Bey buyurun.”Sanık Doğu Perinçek söz istedi verildi: “Efendim izninizle Sayın Komutana şu, memur bey

komutana verir misiniz bu belgeye lütfen tanık baksın.”Mahkeme Başkanı: “İçeriğinden bahseder misiniz o ders notu mudur?”Sanık Doğu Perinçek: “Sözü geçen.”Mahkeme Başkanı: “Bu bahsettiğiniz elinizdeki.”Sanık Doğu Perinçek: “Sözü geçen ve Başkanın okuduğu ders notudur.”Mahkeme Başkanı: “Evet tamam.”Sanık Doğu Perinçek: “Ve bizim dava dosyasından alınmıştır bu ders notunun sonunda

Ceyhan Karagöz Top. Kurmay kıdemli Yüzbaşı İstihbarat ve İstihbarata Karşı Koyma herhalde değil mi İKK.”

Tanık Ceyhan Karagöz: “Evet, evet İKK.”Sanık Doğu Perinçek: “Şube müdürü altında imzasını ben göremiyorum kendileri

görebiliyorlar mı bir buna baksınlar.”Mahkeme Başkanı: “Ulaştıralım tanığa verelim baksın.”Sanık Doğu Perinçek: “İkincisi, ikincisi bu belgenin birinci sayfası yani eğitici ders notu

şöyle baksınlar kendi asker askeri birimlerin normlarına ölçülerine usullerine uygun mu bu belge?”

Tanık Ceyhan Karagöz: “Efendim.”Mahkeme Başkanı: “Doğu Bey bu gösterdiğiniz belge hangi klasörde yer alıyor? Değişik

yerlerde yer alıyor da aynı ders notu.”Sanık Doğu Perinçek: “Siz demin okudunuz efendim.”Tanık Ceyhan Karagöz: “Bu (bir kelime anlaşılmadı) efendim.”Mahkeme Başkanı: “Bir dakika efendim.”Sanık Doğu Perinçek: “Bulabilirim siz demin belirttiniz okurken, sizin okuduğunuz ders

notu efendim.”Mahkeme Başkanı: “Evet ama yazımı farklı zannediyorum yani bizim okuduğumuzda

birkaç yerde geçtiği için.”Tanık Ceyhan Karagöz: “Yok yani bu şekilde.”

41

Page 42: T€¦ · Web view2012/08/09  · Mahkeme Başkanı: “Evet. Şöyle bir başlık daha var. Özbek’in Ergenekon’un kasası olduğu iddiaları var başlıklı bölüm. Bunu ben

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 09.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:217 Sayfa:42

Sanık Doğu Perinçek: “Bulurum efendim.”Tanık Ceyhan Karagöz: “Efendim buradaki yazım tekniği ve şekli tamamen bizim

askeriyenin değil tamamen sivil, şöyle ki, en basitinden vereyim 5 demiş mesela son sayfaya yazı söylüyorum 5 demiş ayraç atmış birde yanına birde nokta koymuş. Böyle bir şey yok bizim kullandığımız 5 nokta ondan sonra boşluk yazı devam ediyor. İkincisi aşağıdaki Ceyhan Karagöz’de de efendim Ceyhan soyadı Karagöz büyük harflerle yazılır hemen onun altına Ceyhan’ın hizasında altına topçu kurmay kıdemli yüzbaşı yazılır onunda altına 3. satır olarak istihbarat ve İKK şube müdürü yazılır. Yani 3 satır olur Ceyhan Karagöz, topçu kurmay yüzbaşı, istihbarat İKK şube müdürü, Üçüncüsü altında tarih falan olmaz, tarih falan olmaz bizim şeyimizde.”

Sanık Doğu Perinçek: “İmza var mı efendim altında?”Tanık Ceyhan Karagöz: “İmzada yok efendim imza yok. Yani imza.”Mahkeme Başkanı: “Şimdi Doğu Doğu Bey’in gösterdiği bir belge var yani ona bakar

mısınız ikisini kıyaslar mısınız?”Tanık Ceyhan Karagöz: “Bu o evet ondan (bir kelime anlaşılmadı).”Mahkeme Başkanı: “Yani içerik olarak aynı olabilir ama yazılım olarak bakar mısınız?”Tanık Ceyhan Karagöz: “Pardon bizim gösterdiğimiz belge, Doğu Beyefendinin ki

burada.”Sanık Doğu Perinçek: “Ben size arz edeceğim.”Tanık Ceyhan Karagöz: “Ona bakayım.”Mahkeme Başkanı: “Yazılım olarak aynı mı yani biraz önce ben size vermiştim okuduğum

belgenin ders notunun fotokopisini.”Tanık Ceyhan Karagöz: “Efendim şöyle Doğu Perinçek Beyefendinin de bildirdiği şeyde.”Mahkeme Başkanı: “Çünkü paragraf şeyleri tutmuyor (bir kelime anlaşılmadı).”Tanık Ceyhan Karagöz: “Burada bakın burada başka farklı.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ceyhan Karagöz: “Burada 3, mesela 5 nokta var ayraç yok, yazı karakterleri farklı

hem küçük, hem değişik Times News galiba diğeri Arial sanıyorum yine onda da Ceyhan Karagöz uzun karışık yazılmış şube demiş. Hatta Ceyhan Karagöz Topçu Kurmay, hatta değişik karıştırmışlar bunlar Ceyhan Karagöz Topçu Kurmay Kıdemli Yüzbaşı, istihbarat İKK demiş, şube müdürünü en alta koymuş, şube müdürü ayırmış yani sanki aynı bir şeymiş gibi yani değişik ve yanlış yazılmış.”

Mahkeme Başkanı: “Evet son beyanlarınız Doğu Bey’in ibraz ettiği fotokopiyle ilgili olarak.”

Tanık Ceyhan Karagöz: “Evet evet Doğu Perinçek Beyefendinin şeyiyle.”Sanık Doğu Perinçek: “Efendim sizin.”Tanık Ceyhan Karagöz: “Yani o da yazım kuralları olarak askeri şeye uygun değil.”Sanık Doğu Perinçek: “Siz efendim bu Oğuztan’dan çıkandan mı okudunuz yoksa asıl

belgeyi mi okudunuz, aslı belge.”Mahkeme Başkanı: “Sizin verdiğiniz Nizip İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünün.”Sanık Doğu Perinçek: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “02.11.1994 tarihli yazı ekindeki.”Sanık Doğu Perinçek: “Sizin okuduğunuz yani sizin baştan sona okudu… evet.”Mahkeme Başkanı: “Yazı ekindeki ders notu. Ama benim okuduğum yazının şeyi ders

notları yazım olarak farklı gözüküyor.”Sanık Doğu Perinçek: “Sizinki bilgisayar çıkışlı mı? Esas budur efendim.”Mahkeme Başkanı: “Evet. Siz yerini söylerseniz daha da.”Sanık Doğu Perinçek: “Ben yerini bulup size arz edeceğim.”Mahkeme Başkanı: “Tamam anlaşıldı, siz sorularınıza devam edin.”

42

Page 43: T€¦ · Web view2012/08/09  · Mahkeme Başkanı: “Evet. Şöyle bir başlık daha var. Özbek’in Ergenekon’un kasası olduğu iddiaları var başlıklı bölüm. Bunu ben

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 09.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:217 Sayfa:43

Sanık Doğu Perinçek: “Yalnız şunu söyleyeyim benim size şimdi verdiğim belge asıl belgedir yani tanzim edilmiş olan asıl belgedir eğer siz bu bilgisayardan okuduysanız o başka.”

Mahkeme Başkanı: “Evet evet elinizdeki ders notundan okudum.”Sanık Doğu Perinçek: “Siz bilgisayardan okudunuz o bilgisayar.”Mahkeme Başkanı: “Yani yer aldığı yerleri de söyledim klasörleri de.”Sanık Doğu Perinçek: “Efendim bilgisayardan olan asıl özgün orijinal belge değildir.”Mahkeme Başkanı: “Tamam peki.”Sanık Doğu Perinçek: “O Ümit Oğuztan’dan çıkan belgedir o da bende var ama asıl belge

budur.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Sanık Doğu Perinçek: “Şimdi Genelkurmayın 9 Temmuz 2009 tarihinde yolladığı bir bu

konuda mahkemeye yolladığı bir yazı var sizden Genelkurmay Amasya’dayken hangi tarihte bu bilgiyi aldı hatırlıyor musunuz biraz evvel Amasya’dayken bana bu konuyu sordular dedi.”

Tanık Ceyhan Karagöz: “Genelkurmay değil de Askeri Cumhuriyet Savcılığından.”Sanık Doğu Perinçek: “Evet evet.”Tanık Ceyhan Karagöz: “Davet ettiler.”Sanık Doğu Perinçek: “Tarih.”Tanık Ceyhan Karagöz: “Tam tarihi 2008’de oraya atandım 2009’un mu Mart’ı, Nisan’ı

olabilir o civarda.”Sanık Doğu Perinçek: “Evet tarihler uyuşuyor. Genelkurmay Başkanlığı 9 Temmuz 2009

tarihinde 13. Ağır Ceza Mahkemesine yolladığı yazıda ilgi B talimatta yer alan kurmay Yüzbaşı C. Karagöz’ün hazırladığı ders notuyla ilgili olarak bahse konu ders notunun imzasız ve fotokopi olması mevcut kayıtlarda bulunmaması nedeniyle şeklinde bir değerlendirme yapmış, sizin bu yazıdan haberiniz var mı, sizi.”

Tanık Ceyhan Karagöz: “Yok o yazıdan haberim yok.”Sanık Doğu Perinçek: “Bu yazıdan haberiniz yok peki. Yine Genelkurmay Başkanlığının

10 Kasım 2009 tarihinde 13. Ağır Ceza Mahkemesine yolladığı 10 Kasım 2009 bu sefer yazıda söz konusu ders notuna resmi yayınlarda ve ders kitaplarında rastlanmamıştır diyor. Yani arşivlerde Türk Silahlı Kuvvetlerinin arşivlerinde Gaziantep’ten anladığıma göre, araştırılmış.”

Tanık Ceyhan Karagöz: “Evet.”Sanık Doğu Perinçek: “Böyle bir ders notuna rastlanmadığını belirtiyor bu konuda bir

araştırmadan haberiniz var mı?”Tanık Ceyhan Karagöz: “Bu konuda dediğim gibi ondan da benim bilgim yok ama yani

arşiv var mıydı yok mudur nereden alındı onu da bir bilgim yok yani öyle bir şey iddia edemem.”Sanık Doğu Perinçek: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “Yani bu ders notu herhangi bir yerde muhafaza edildi mi?”Tanık Ceyhan Karagöz: “Yok efendim yani daha doğrusu.”Mahkeme Başkanı: “Arşive veya herhangi bir (bir kelime anlaşılmadı).”Tanık Ceyhan Karagöz: “Ders notunun varlığından bile haberim yok daha doğrusu.”Sanık Doğu Perinçek: “Zaten Genelkurmay Başkanlığı bu ders notuna rastlanmamıştır.”Mahkeme Başkanı: “Efendim kendisinin bilgisini tespite çalışıyoruz.”Sanık Doğu Perinçek: “Evet tabi efendim. Yine C maddesinde ders notu herhangi bir ders

kapsamında resmi bir program gereği olarak okutulmamıştır diyor.”Tanık Ceyhan Karagöz: “Doğru.”Sanık Doğu Perinçek: “Yani sizin hatırlayamadığınız konu olabilir onlar araştırmışlar.”Tanık Ceyhan Karagöz: “Evet.”Sanık Doğu Perinçek: “Okutulmamış diyorlar sizin böyle bir araştırmadan ve böyle bir

sonuçtan haberiniz var mı Genelkurmay Başkanlığından?”Tanık Ceyhan Karagöz: “Yok efendim.”

43

Page 44: T€¦ · Web view2012/08/09  · Mahkeme Başkanı: “Evet. Şöyle bir başlık daha var. Özbek’in Ergenekon’un kasası olduğu iddiaları var başlıklı bölüm. Bunu ben

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 09.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:217 Sayfa:44

Sanık Doğu Perinçek: “Yok. Ç maddesinde ders notunun yapısı madde başlıklarının yazılış biçimi gizlilik derecesinin yazıldığı yer sayfa numarasının yazılışı sayfa düzeni vb ve içeriği itibariyle TSK yazışma kurallarına ve eğitici öğretmen ders notu formatına uygun olmadığı nottaki ifadelerin bir ders kitabında yer alabilecek nitelikte objektif belgeye dayalı bilimsel esaslara dayanarak hazırlanmış eğitim ve öğretime uygun olmadığı tespit edilmiştir denmektedir. Siz buradaki formatlarla ilgili vesaire bilgi şeyleri değerlendirmeyi Genelkurmay Başkanının ne diyorsunuz?”

Tanık Ceyhan Karagöz: “Ben o değerlendirmeye aynen katılıyorum biraz önce de arz ettim zaten.”

Sanık Doğu Perinçek: “Evet bunları biraz önce söylediniz ben okumadan önce. İlave bir bilgi olarak TSK resmi kayıtlarında PKK terör örgütü kurucuları arasında Doğu Perinçek, Ahmet Türk ve Mehdi Zana isimleri geçmemektedir diyor bu konuda bir bilginiz var mı Genelkurmay Başkanı Doğu Perinçek PKK kurucusu bizim kayıtlarımızda böyle bir şey yoktur diyor.”

Tanık Ceyhan Karagöz: “Yoktur diyor benim haberim yok yani bu konuda.”Mahkeme Başkanı: “Ceyhan Bey mahkememiz heyetine dönüp beyanda bulunun.”Tanık Ceyhan Karagöz: “Pardon.”Mahkeme Başkanı: “Bu tarafa doğru dönün buyurun.”Sanık Doğu Perinçek: “Ders notunda adı geçen personel halen Dağ Komando Okulu ve

Eğitim Merkez Komutanlığında Isparta görev yapmaktadır bu bilgi doğru mu Genelkurmay Başkanlığının?”

Tanık Ceyhan Karagöz: “Isparta değil.”Sanık Doğu Perinçek: “10 Kasım 2009’da Dağ Komando Okulu ve Eğitim Merkezi

Komutanlığında Isparta’da görev yaptığınız belirtiliyor bu doğru mudur?”Tanık Ceyhan Karagöz: “Şöyle; Dağ Komando Okulu Eğitim Merkez Komutanlığı Isparta

Eğirdir.”Sanık Doğu Perinçek: “Evet.”Tanık Ceyhan Karagöz: “Isparta ayrı, Eğirdir ayrı.”Sanık Doğu Perinçek: “Evet.”Tanık Ceyhan Karagöz: “Ben Eğirdir’de görev yapıyorum şu anda.”Sanık Doğu Perinçek: “Evet, peki efendim devlet bakanlığının 20 Haziran 1995 tarihinde

yani bu ders notundan diyelim bir sene sonra Doğu Perinçek’e yazdığı yazıda yanlış bilgi içeren ders notunun pardon sehven yer aldığı belirtiliyor ben mahkemeyi işgal etmemek uzun uzun okumuyorum. Yani bu ders notunda Doğu Perinçek adının yanlışlıkla yer aldığı yanlış bilgi içeren ders notunun iletildiği birim kurum ve personelin bu yanlışlık konusunda bilgilendirilip bilgilendirilmediğinin yanlışlığın düzeltilip düzeltilmediğinin düzeltilmiş ise hangi yolla düzeltildiğinin açıklaması istenmiştir diyor. Size o zaman 95 yılında bu yanlışın düzeltilmesi yönünde herhangi bir yazı geldi mi 95’te siz Gaziantep’te miydiniz?”

Tanık Ceyhan Karagöz: “Yok efendim 95’te Gaziantep’teydim 94–97 arasında oradaydım 95’te oradaydım bu konuyla ilgili düzeltme veya diğer konuyla ilgili herhangi bir yazı bilgilendirme olmadı.”

Sanık Doğu Perinçek: “Olmadı. Yine Milli Savunma Bakanlığı 7 Nisan 95 tarihinde İşçi Partisi genel başkanlığına bir yazı yazıyor, 3500–383–95 GNP.P.D parantez içinde P1 istihbarat. Ş. Bu yazıda ilgili yazıyla gönderilen ve TSK İstihbarat birimlerince hazırlanan eğitici öğretmen ders notunda Doğu Perinçek isminin sehven yer aldığı ve herhangi bir kasıt olmadığı yapılan araştırmalarda tespit edilmiştir diyor Mehmet Gölhan Milli Savunma Bakanı bana da telefon edip özür diledi. Sizin Mehmet Gölhan’ın bu şekilde bir araştırma yaptığından haberiniz var mı Milli Savunma Bakanlığının?”

Tanık Ceyhan Karagöz: “Hayır efendim.”

44

Page 45: T€¦ · Web view2012/08/09  · Mahkeme Başkanı: “Evet. Şöyle bir başlık daha var. Özbek’in Ergenekon’un kasası olduğu iddiaları var başlıklı bölüm. Bunu ben

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 09.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:217 Sayfa:45

Sanık Doğu Perinçek: “Yok. Milli Eğitim Bakın Nevzat Ayaz’ın Best nokta 08 nokta 0 M Ü B nokta 0 nokta 37 0200/1381 tarihli Sayın Doğu Perinçek diye İşçi Partisi genel başkanlığına yolladığı 12 Ağustos 95 tarihli yazıda eğitici öğretmen ders notunun toplatılması. Yine aynı birimlerce hazırlanan söz konusu bölümleri çıkartılmış yeni ders notunun işlenmesi hususunda İlçe Milli Eğitim Müdürlüklerine duyuru yapıldığı belirtilmektedir bilgilerinizi rica ederim diye bize bir bildirimde bulunmuşlar Milli Eğitim Bakanlığı. Milli Eğitim Bakanlığının bu şekilde toplattığı bu ders notlarının içinde Doğu Perinçek’in yanlışlıkla yer alması nedeniyle toplattığı konusunda bir bilgi size ulaştı mı?”

Tanık Ceyhan Karagöz: “Hayır efendim yani yayınlandığından tam emin değilim hatırlamıyorum ki toplandığı konusunda da hiçbir gündeme gelmedi efendim.”

Sanık Doğu Perinçek: “Evet şimdi zaten şu gözüküyor Genelkurmay Başkanlığının yazısından böyle bir ders notunun askeri birimlerde hazırlanmadığı ve zaten imzalı olmadığı ve askeri normlara formlara hiçbir şekilde uymadığı ama bir şekilde bir yerden devreye sokulduğu ve sonunda da devletin bizim müracaatımız üzerine bunları toplattığı konusunda bir bilginiz var mı?”

Tanık Ceyhan Karagöz: “Hayır efendim.”Sanık Doğu Perinçek: “Belgeler bunu gösteriyor. Şimdi bir başka nokta şimdi bu ders notu

sonra Doğu Perinçek’e karşı 2. bir defa daha kullanılıyor ve dava konusu oluyor o, o konuda bilgilerinizi soracağım. Sami Demirkıran adlı PKK itirafçısı aynı zamanda Ergenekon şemasında da Ergenekon terör örgütünde hala ismi geçmektedir yani bana karşı komplo kuranlarla ben aynı terör örgütünde üye olmuş oluyorum. Bu Sami Demirkıran’lar ve Ümit Oğuztan’lar birlikte bir belge düzenliyorlar. Bu belgede Doğu Perinçek’in PKK kurucusu olduğunu 2 tane belge tanzim ediyorlar sahte olarak. Ve bunu götürüp Ankara Savcılığına veriyorlar. Ve Ankara Savcılığının 1 sene sonra açtığı dava sonucunda Ankara'daki Devlet Güvenlik Mahkemesi bu belgelerin sahte olduğunu Doğu Perinçek’in PKK kurucusu falan olmadığını belgelerin de sahte olduğunu Adli Ekspertiz bilirkişi vesaire raporlarıyla saptıyor. Ve Doğu Perinçek’in beraatına kara veriyor bunu öğrendiniz mi bu konuda bilginiz.”

Tanık Ceyhan Karagöz: “Hayır efendim yok.”Sanık Doğu Perinçek: “Yok. Bunun üzerine Doğu Perinçek’le bu sahtekarlığı yapan şu

anda Ergenekon terör örgütü şemasında bulunan Sami Demirkıran’ların iftiradan ve yargılanması için başvuruyorlar yargılama yapılıyor ve Ankara efendim Asliye Ceza Mahkemesi tarafından 9. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından sahtekarlıktan ve Doğu Perinçek’i iftiradan 1 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar veriyor. Bunu duymuş muydunuz?”

Tanık Ceyhan Karagöz: “Hayır efendim.”Sanık Doğu Perinçek: “Ve bu Sami Demirkıran’la beraber bu ders notlarını o zaman

kullanan işte Ümit Oğuztan, Tuncay Güney vesaire Ergenekon belgelerini tanzim ederken bu kullandıkları ders notunu da bilgisayara geçirerek bir tanzim ediyorlar ve Ergenekon belgeleri içine Ergenekon’un liderlerinden olduğu iddia edilen Doğu Perinçek aleyhine bir provokasyon ve saldırı belgesi koyuyorlar. Bu konuyla hiç bilgi size ulaştı m?”

Tanık Ceyhan Karagöz: “Yok efendim.”Sanık Doğu Perinçek: “O da size ulaşmadı. Mehmet Eymür’ün fabrikatör adlı belgesinin

dava dosyasında bulunan aynı zamanda kendisine ait olan Sentez adlı kitapta aynen yani Mehmet Eymür’e ait olduğu kitapta aynen belli. Aynen yer aldığı ve bu kitapta Doğu Perinçek’e iftira yapıldığı için açılan davada Mehmet Eymür’ün ve 40 bin lira Doğu Perinçek’e tazminata mahkum olduğu ve bu hükmün kesinleştiğini biliyor musunuz?”

Tanık Ceyhan Karagöz: “Hayır efendim.”Sanık Doğu Perinçek: “Peki bu kadar efendim teşekkür ederim. Ha bu belgelerin bir

dakika zapta geçmesi için söylüyorum demin andığım vakit geçmemesi için tekrar etmiyorum Genelkurmay Başkanlığının 9 Temmuz 2009 ve 10 Kasım 2009 tarihlerinde bu Ceyhan Karagöz

45

Page 46: T€¦ · Web view2012/08/09  · Mahkeme Başkanı: “Evet. Şöyle bir başlık daha var. Özbek’in Ergenekon’un kasası olduğu iddiaları var başlıklı bölüm. Bunu ben

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 09.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:217 Sayfa:46

altında ismi açılmış olan 3 sayfalık belgenin Genelkurmay ve Türk Silahlı Kuvvetleri formatlarına uymadığı ve böyle bir ders notunun aslının esasının olmadığı şeklindeki birbirini tekrar eden iki yazısının dava dosyasında da bulunan fotokopilerini devlet bakanlığının 20.06.1995 tarihinde bu ders notundaki Doğu Perinçek ibaresinin sehven yer aldığını konusundaki yazısını.”

Mahkeme Başkanı: “Doğu Bey sorunuz var mı? Doğu Bey sorunuz var mı?”Sanık Doğu Perinçek: “(bir kelime anlaşılamadı) bunları zapta geçirmek için.”Mahkeme Başkanı: “”Tamam efendim onları alırız zapta geçiririz.”Sanık Doğu Perinçek: “Ve yine Milli Savunma Bakanlığı Mili Eğitim Bakanlığı.”Mahkeme Başkanı: “Doğu Bey lütfen oturur musunuz? Doğu Bey lütfen mikrofonu

keselim buyurun. Mikrofonu keselim buyurun.”Sanık Doğu Perinçek: “Belgelerin hepsini dava dosyasına sunuyorum. Dava dosyasına

su… (bir kelime anlaşılamadı).”Mahkeme Başkanı: “Buyurun (bir kelime anlaşılamadı) buyurun efendim oturur musunuz

buyurun.”Sanık Doğu Perinçek: “Bunu söylemeden nasıl yargılanacağız efendim? Hayır, ben size

bir belge sunuyorum bunu zapta geçirmeden (birkaç kelime anlaşılamadı) insaf yani.”Mahkeme Başkanı: "Buyurun efendim tanığın beyanlarını (bir kelime anlaşılamadı) daha

sonra (bir kelime anlaşılamadı) buyurun efendim buyurun verirsiniz zapta dosyasına konulur. Buyurun Savcı Bey.”

Salonda söz almadan konuşanlar oldu anlaşılamadı.Mahkeme Başkanı: "Efendim itiraz etmeyin lütfen lütfen efendim lütfen lütfen efendim.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Sayın Başkan.”Mahkeme Başkanı: “Efendim belgeleri verir dosyasına koyarız. Tanığın tanığın beyanına

karşı daha sonra beyanını alırız.”Salonda söz almadan konuşanlar oldu anlaşılamadı.Mahkeme Başkanı: "Lütfen efendim lütfen efendim itiraz etmeyin. Şu anda tanığın

bilgisine başvuruyoruz. Tanığın bilgisini ölçüyoruz neyi biliyor onu anlamaya çalışıyoruz lütfen bunun dışına kaçmayalım. Buyurun söz vermiyorum buyurun oturun Savcı Bey buyurun.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Sayın Başkan sanık Doğu Perinçek’in tanığa sorularında benim sorularımdaki bir hususun yanlış anlaşılmış olabileceği endişesiyle bir konuyu açıklamak istiyorum sorularımdaki PKK hakkındaki ders notu müstakil bir belge olarak çıkmış değil. İşaret ettiğim gibi Veli Küçük’ün evinde basılı olarak bulunan Ümit Oğuztan’ın da dijital belgelerinde bulunan fabrikatör isimli belgenin içerisindeki bir alıntı.”

Mahkeme Başkanı: “Onu söyledi zannediyorum.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Veli Küçük’ün evinde bulunan fabrikatör isimli belge

53. klasör sayfa 34 ve 60 PDF sayfaları arasında bunun da 27 sayfalık bir belge 13 ve 17. sayfaları arasında da bu bilgi ders notu var Sayın Başkan. Devamında da biraz önce okuduğum Doğu Perinçek’in Gaziantep Cumhuriyet Savcılığına yapmış olduğu suç duyurusu da yer alıyor.”

Mahkeme Başkanı: “Tamam anlaşıldı.”Sanık Doğu Perinçek söz almadan konuştu anlaşılamadı.Mahkeme Başkanı: "Tamam, efendim tamam Doğu Bey lütfen efendim Doğu Bey böyle

karşılıklı diyalog şeklinde konuşup şeklinde olmasın. Doğu Bey lütfen efendim Doğu Bey lütfen.”Sanık Doğu Perinçek söz almadan konuştu anlaşılamadı.Mahkeme Başkanı: "Avukat arkadaşlardan lütfen Doğu Bey. Avukat arkadaşlardan

sorusu olan yok Hakim Bey var mı sorunuz? Şimdi ben birkaç soru soracağım Ceyhan Bey siz istihbarat ve istihbarata karşı koyma şube müdürü olarak görev yaptınız 1994 yılında.”

Tanık Ceyhan Karagöz: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “Hangi tarihler arasında görev yaptınız?”Tanık Ceyhan Karagöz: “94, 97, 1994, 1997 yılları arasında.”

46

Page 47: T€¦ · Web view2012/08/09  · Mahkeme Başkanı: “Evet. Şöyle bir başlık daha var. Özbek’in Ergenekon’un kasası olduğu iddiaları var başlıklı bölüm. Bunu ben

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 09.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:217 Sayfa:47

Mahkeme Başkanı: “Evet kimlerle çalıştığınızı hatırlıyor musunuz?”Tanık Ceyhan Karagöz: “Oradaki görevli arkadaşları mı diyorsunuz?”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Ceyhan Karagöz: “Kurmay Başkanımız neydi ya Kenan Bayar Kurmay Albay

Kenan Bayar. Ondan sonra Tuğgeneral Ahmet Özteker müteakibinde Tuğgeneral Dursun Bak evet 3’ü 2’siyle çalıştım.”

Mahkeme Başkanı: “Evet siz o görev yaptığınız 3 sene içerisinde herhalde görev yaptınız değil mi?”

Tanık Ceyhan Karagöz: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “O 3 senelik süre içerisinde bu PKK terör örgütü konusunda herhangi

bir araştırma yaptınız mı?”Tanık Ceyhan Karagöz: “Yok efendim yani herhangi bir araştırmam olmadı yani

araştırmamı gerektiren bir konu da olmadı Bizim orada görevimiz malumunuz daha çok tugayın emniyeti güvenliği nöbet hizmetleri çevre vesaire diğer iç kesimler o kadar.”

Mahkeme Başkanı: “Evet yani göreviniz istihbarata karşı koyma olarak.”Tanık Ceyhan Karagöz: “İstihbarata karşı koyma bizim birliği.”Mahkeme Başkanı: “Olarak geçiyor.”Tanık Ceyhan Karagöz: “Ve personelini dışarıya karşı korumak. Dışarıdan

dezenformasyon bilgilerin içeriye girmesini içerideki gizli bilgilerin de dışarıya çıkmasını önlemek.”

Mahkeme Başkanı: “Evet bu görev yaptığınız süre içerisinde zaman zaman personelinize karşı bilgilendirme amaçlı toplantılar yaptınız mı hangi konularda yaptınız?”

Tanık Ceyhan Karagöz: “Bilgilendirme özel bir toplantı veya konferans vermedim. Biz sadece malumunuz ilgili varsa bir konu onunla ilgili emir yayınlarız arkadaşlara dikkat etmesi gereken konularda veya alınacak emniyet tedbirleri konusunda emir yayınlarız o kadar. Yani özel bir konferans bilgilendirme ders notu veya bu konularla ilgili bir araştırma konusu olmadı.”

Mahkeme Başkanı: “Evet Gaziantep’te veya Kilis’te ne zaman görev yapmıştınız?”Tanık Ceyhan Karagöz: “Nasıl?”Mahkeme Başkanı: “Gaziantep’te veya Kilis’te hangi tarihte görev yapmıştınız? Yaptınız

mı görev? Gaziantep Kilis’te görev yaptınız mı veya Gaziantep”Tanık Ceyhan Karagöz: “Şöyle orada istihbarat şube müdürü olduğum için Kilis ve

hudutlar da istihbarat şube müdürüne bağlıydı. Bir tane hudut subayım vardı o takip ediyordu. Hudut subayı da bana bağlıydı o zaman.”

Mahkeme Başkanı: “Evet o tarihlerde Kilis Milli Eğitim Müdürlüğü işte söz konusu belgeyle ilgili okul müdürlerine bir yollanmış ve daha sonra Doğu Bey’in şikayeti üzerine Savcılık soruşturma başlatmış yani siz aynı tarihlerde görev yapıyorsunuz aynı bölgede bu konudan haberiniz oldu mu?”

Tanık Ceyhan Karagöz: “Yani Gaziantep’ten sonra Hakkari’ye lojistik şube müdürlüğüne atandım.”

Mahkeme Başkanı: “Haberiniz oldu mu?”Tanık Ceyhan Karagöz: “Neyden?”Mahkeme Başkanı: “Bu Kilis Milli Eğitim Müdürlüğünün sizin bilgi notunuza benzer bir not

okul müdürlerine gönderdiği konusunda.”Tanık Ceyhan Karagöz: “Yok efendim ben hiç. Yok, efendim hiç hatırlamıyorum.”Mahkeme Başkanı: “Evet beyanlarınıza ilave edeceğiniz başka bir şey var mı?”Tanık Ceyhan Karagöz: “Yani talihsiz olarak böyle bir konuda adımın geçmesi böyle bir

konuyla bulaşmamız üzücü tabi bunun dışında benim gerek bu notla ilgili gerek de diğer malum konularla ilgili herhangi bir bilgim ve dahilinde hiçbir şey yok arz ederim.”

Mahkeme Başkanı: “Buyurun.”

47

Page 48: T€¦ · Web view2012/08/09  · Mahkeme Başkanı: “Evet. Şöyle bir başlık daha var. Özbek’in Ergenekon’un kasası olduğu iddiaları var başlıklı bölüm. Bunu ben

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 09.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:217 Sayfa:48

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Biraz önce Doğu Perinçek de bir yazı okudu Milli Savunma Bakanlığı Milli Savunma Bakanlığı tarafından kaleme alınmış.”

Tanık Ceyhan Karagöz: “Evet.”Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Bu, bu tür ders notları Milli Savunma Bakanlığı

bünyesinde de hazırlanır mıydı?”Tanık Ceyhan Karagöz: “Yok efendim.”Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Yani peki Milli Savunma Bakanlığı.”Tanık Ceyhan Karagöz: “Yani Milli Savunma Bakanlığı.”Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Bu ders notunu kabul ediyor ancak sehven Doğu

Perinçek isminin bu ders notuna girdiğini ifade ediyor. Yani ayrı bir mekanizma var mıdır? Yoksa yine Genelkurmay’daki o yazışma modelleri Milli Savunma Bakanlığındaki yazışma modelleriyle uyar mı?”

Tanık Ceyhan Karagöz: “Doğrudur uyar yaklaşık çünkü oradaki de Milli Savunma Bakanlığındaki de bizim bizden görev yapan arkadaşlar olduğu için onlar da genelde askeri yazışma kurallarını bilirler bizim yazı kalıbına benzer yazı kalıbı kullanırlar.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Siz bu şikayetle bu müracaatla alakalı 97’ye kadar Gaziantep’teki görev süreniz boyunca herhangi bir idari adli tahkikatla muhatap oldunuz mu veya duydunuz mu böyle bir şeyi?”

Tanık Ceyhan Karagöz: “Efendim 2009 yılına kadar hiçbir konuda muhatap olmadım.”Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu: “Olmadınız.”Tanık Ceyhan Karagöz: “2009 yılında da malum Cumhuriyet Savcısı talep etti onunla ilgili

görüştüm.”Mahkeme Başkanı: “Evet siz görev yaptığınız dönem içerisinde bu PKK terör örgütünün

kuruluşu konusunda herhangi bir araştırma yaptınız mı?”Tanık Ceyhan Karagöz: “Yok efendim hiç araştırma yapmadım o konuda bilgim de yok

yani.”Mahkeme Başkanı: “Evet peki herhangi bir bilgiye rastladınız mı?”Tanık Ceyhan Karagöz: “Nasıl?”Mahkeme Başkanı: “İstihbarata karşı koyma şube müdürü olarak görev yapmışsınız.”Tanık Ceyhan Karagöz: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “O dönemde herhangi bir bilgiye rastladınız mı bu PKK’nın nasıl

kurulduğu kimler tarafından kurulduğu konusunda bilgiye rastladınız mı?”Tanık Ceyhan Karagöz: “Bunlar genel olarak yani genel kültür olarak mutlaka gazetede

veya değişik kitaplarda geçmiştir görmüşümdür. Ama her seferinde değişik isimler değişik kişiler olabiliyor dolayısıyla bende bunun üzerinde durmadım bu mudur kim kurmuştur veya şey yapmıştır diye üzerinde durmadım herhangi bu konuda da bir araştırma yapmadım.”

Mahkeme Başkanı: “Evet. Beyanlarınıza ilave edeceğiniz başka bir husus var mıdır?”Tanık Ceyhan Karagöz: “Yok efendim.”Mahkeme Başkanı: “Peki teşekkür ederiz.”Saatin 14:51 olduğu görüldü.Duruşmaya kısa bir ara verildi.Duruşmaya kaldığı yerden devam olundu.Tanık Özcan Tozlu huzura alındı.Kimliğinin tespitine geçildi.TANIK ÖZCAN TOZLU: “Selahattin oğlu, Ümmühan’dan olma, 15.05.1964 doğumlu,

mesleğinin Eski Yüzbaşı olarak resen emekli olduğunu, Eskişehir Alpa Bozan kasabasında ikamet eder. Cep telefon numarasının 0554 6051401 olduğunu beyan eder.”

48

Page 49: T€¦ · Web view2012/08/09  · Mahkeme Başkanı: “Evet. Şöyle bir başlık daha var. Özbek’in Ergenekon’un kasası olduğu iddiaları var başlıklı bölüm. Bunu ben

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 09.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:217 Sayfa:49

Mahkeme Başkanı: “Bu dosyada Alparslan Arslan, Osman Yıldırım, Erhan Timuroğlu, İsmail Sağır, Veli Küçük, Muzaffer Tekin, Doğu Perinçek, Mustafa Levent Göktaş ve dosyadaki diğer sanıklar yargılanmaktalar. Bunlarla bir akrabalığınız, düşmanlığınız var mıdır?”

Tanık Özcan Tozlu: “Yok efendim.”Mahkeme Başkanı: “Bu iddia edilen suçlara ilişkin olarak iştirakten ve bu suçlar nedeniyle

suçluları kayırmaktan dolayı hakkınızda açılmış bir soruşturma veya dava var mıdır?”Tanık Özcan Tozlu: “Yok efendim.”Mahkeme Başkanı: “Şimdi size soracağım sorulardan sizi ve yakınlarınızı ceza

soruşturmasına veya kovuşturmasına uğratabilecek sorulara cevap vermekten çekinebilirsiniz. Maddi gerçeği bulmamız açısından sizin doğruları söylemeniz gerekiyor, bu bize yardımcı olacaktır. Doğruyu söylememeniz halinde hakkınızda yalan tanıklıktan dolayı veya iftiradan dolayı soruşturma veya dava açılabilir. Birazdan doğru söyleyeceğiniz konusunda yemin edeceksiniz.”

Tanık Özcan Tozlu: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “Anladınız değil mi söylediklerimi?”Tanık Özcan Tozlu: “Evet efendim anladım.”Mahkeme Başkanı: “Buyurun söylediğim yemin metnini aynen tekrar edin. Bildiğimi

dosdoğru söyleyeceğime.”Tanık Özcan Tozlu: “Bildiğimi dosdoğru söyleyeceğime.”Mahkeme Başkanı: “Namusum ve vicdanım üzerine.”Tanık Özcan Tozlu: “Namusum ve vicdanım üzerine.”Mahkeme Başkanı: “Yemin ederim.”Tanık Özcan Tozlu: “Yemin ederim.”Mahkeme Başkanı: “Biraz önce ismini söylediğim sanıklar ve dosyadaki sanıklar var

olduğu iddia edilen Ergenekon Terör Örgütü üyesi olmak.”Tanık Özcan Tozlu: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “Veya yöneticisi olmak iddialarıyla ve iddianamedeki diğer suçlardan

dolayı, isnat edilen suçlardan dolayı yargılanmaktalar. İddialarla ilgili, dosyamız sanıklarıyla ilgili ne biliyorsunuz, anlatır mısınız? İsterseniz oturup da, otururken ifade verebilirsiniz, çünkü ifadeyi almak uzun sürüyor, mikrofon verelim. Evet, sizi dinliyoruz.”

Tanık Özcan Tozlu: “Efendim ben 1985 Harbiye mezunuyum.”Mahkeme Başkanı: “Mikrofonu yakın tutun zapta geçsin söylediğiniz.”Tanık Özcan Tozlu: “1985 Harp Okulu Jandarma Subayı olarak, jandarma teşkilatında

göreve başladım. Bu vesileyle birçok komutanımızla beraber çalıştık, 1994 yılında özellikle Şırnak Güçlükonak ilçe jandarma komutanlığı, 1995 yılında geçici görevle Şırnak İkizce jandarma komando taburunda Cudi dağında görev yaptım. 1995–96 yılında da Şırnak Merkez jandarma bölük komutanı olarak aktif olarak görev yaptım. Bu görevlerim esnasında özellikle bahse konu olan Mustafa Levent Göktaş ve Fikret Emek ile yakın görevlerimizden dolayı yakın işbirliğinde bulunduk. Fikret Emek benim harp okulundan devre arkadaşım aynı zamanda ve aynı zamanda da devre arkadaşım. 1995 yılında Cudi dağında çatışmada vuruldu, 6 ay kadar hava değişiminde bulundu ve Şırnak’ta kurulan komando tugayında yeniden göreve başladı. Tugay komutanı o esnada Hasan Peker Ünal Paşamızdı, gerek tugayın yapılanmasında, yeni yapılanmasında gerek istihbarı faaliyetlerde il merkez jandarma komutanı olmam hasebiyle benden sürekli fikir ve yardım beyanları oldu. Çünkü kendisi piyade kurmayıydı, bölgeyi de tanımıyordu. İşte bu esnada Fikret’le 2 defa tugayda görüştük, Fikret arkadaşım bu dönemde gerçekten çok kahramandı. Zaten çatışmada da vuruldu, Kayseri indirmedeyken. Bu esnada Mustafa Levent Göktaş bağlı timleriyle, muharebe arama kurtarma timleriyle Kuzey Irak’ta görev yapmaktaydı. Konuşlandıkları bölge Şırnak Tümen Komutanlığıydı, benden iyi bir subay istedi kendine yardımcı olacak, bende Fikret Emek gerek ev arkadaşım, gerekte hemşerim olması

49

Page 50: T€¦ · Web view2012/08/09  · Mahkeme Başkanı: “Evet. Şöyle bir başlık daha var. Özbek’in Ergenekon’un kasası olduğu iddiaları var başlıklı bölüm. Bunu ben

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 09.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:217 Sayfa:50

hasebiyle iyi tanıdığım bir subay olarak lanse ettim. O da benim tavsiyelerim doğrultusunda Fikret’i kendine yardımcı yaptı. Benim görev sürem 96’da doldu, Zonguldak Tugay Komutanlığı emrine atandım. Aradan 5–6 sene geçmişti, bir gün Eskişehir’de, Fikret Eskişehir’e gelmiş 2002 yılının yazıydı zannedersem. İşte Özel Kuvvetlerin çok iyi konuma geldiğini, çok iyi görevler yaptıklarını, Eskişehir’le ilgili de kendine yardımcı olmamı istedi. Ellerinde bol miktarda malzeme, askeri malzeme mühimmat olduğunu, yetkilerin çok geniş olduğunu söyledi. Birkaç yere götürdü beni Eskişehir’de, birkaç toplantı gibi böyle sohbet toplantısı gibi yerlere götürdü. Bu yerlerde sürekli söylediği şey işte eylem yapmamız lazım, bir yerde bir şeyler yapmamız lazım. İşte İsraillilerin Eskişehir’de F4 projesiyle ilgili konuşlandıklarını, sivil bir yerde kaldıklarını duyduğunu söyledi. Orayı göstermemi istedi, ben o binayı gösterdim. Dedim ne yapacaksın burayı, ya dedi memleket işgal ediliyor, biz bir şeyler yapmamız lazım. Ben kendisine kızarak başımızı belaya sokacaksın, bu malzemeleri nereden aldıysan git oraya götür, yaşlı bir annen var sakın da onun evine malzeme falan bırakayım deme, Levent Albayıma da selam söyle bu işlerin sonu yok diye hem kızarak, hem sitem ederek geri gönderdim. Bundan 2 sene sonra Ankara’da Bahçelievler’de Eskişehirliler derneğinde kalmıştım ben 2 ay kadar, bir iş, işe yerleşene kadar, bu dernekteyken de Fikret yeniden geldi, Eskişehirliler derneğine ziyaret maksadıyla. Beni de orada gördü, bu defa işte şirketler kurduklarını, uluslararası çalıştıklarını, işte çok büyük işler yapacaklarını falan bahsetti. Ben yine kendisine bu işlere giremeyeceğimi söyledim, yani ne yaptıklarını bilemiyordum. Yine bu esnada 2 defa Mustafa Levent Göktaş beni 1998’in yazında özel kuvvetlere çağırdı, Kirazlıdere’deki karargaha, yanına gittiğimde odada 5 ya da 6 tane albayım vardı. Kendisi o zaman MAK, Muharebe Arama Kurtarma tabur komutanıydı. İşte ben odaya girdim, önünde bir klasör vardı, yanına çağırdı, klasörü açtı. Bu ne biliyor musun dedi, bilmiyorum komutanım dedim. Bu dedi darbe emri, birinci sayfayı açtı baş emri, işte başlangıcı (birkaç kelime anlaşılamadı) saati, darbe yapılmak üzere işte baş emrin altında da 2. Başkan Çevik Bir’in imzası vardı. Yaklaşık 6–700 sayfalık bir klasördü, ben dedim açıkta bir Yüzbaşıyım komutanım, ben ne yapabilirim ki sizin için yani, açık dedim ben o esnada, ondan sonra albayın bir tanesi dedi ki evladım. Silahın var mı? Ruhsatlı var, ordunun silahı var, açıkta almıyorlar silahı. Kimliğin var mı? Asker kimliği, o da var. Bak dedi bir de senin saçın, sakalın var yani istediğin yere rahatça girebilirsin. Buraya gelirken kimden izin aldın, dedim kimseden izin almadan e giderken kimden izin alacaksın? E kimseden almayacağım.”

Salonda söz almadan konuşanlar oldu, anlaşılmadı.Mahkeme Başkanı: “Mikrofona yakın konuşun duyulmuyor.”Tanık Özcan Tozlu: “Ya evladım dedi biz dedi bak dedi saçımız sakalımızı kestiler şu

albayın dedi Bosna sorumlusu, şu albayın Musul Kerkük sorumlusu, şu albayın dedi Azerbaycan sorumlusu bizi dedi giyindirdiler üniformaları dedi bekliyoruz sonumuzu. Bu dosyanın içerisinde 3500 subay, astsubay var dedi, sende varsın dedi. Mamak Askeri Cezaevine tıkacaklar ve bir daha da çıkarmayacaklar dedi diri olarak. Elinden ne geliyorsa yap evladım dedi. Ben o 10, 15 dakika sessizce durdum ondan sonra izin istedim çıktım oradan. Kızılay’a geldim dedim ne yapabilirim, ne yapabilirim Doğru Yol Partisine gittim genel merkezine Meral Akşener’i ziyaret edeyim, geçmiş olsun diyeyim hani yapılabilecek bir şey var mı, bir fikir teatisinde bulunayım, gittim partide kimse yoktu. Oradan eski başbakanlığa geldim Şırnak Milletvekili Mehmet Salih Yıldırım Bey’i bir ziyaret edeyim hani durum nedir, ne değildir ne yapılabilir başbakan yardımcısıydı kendileri Doğu ve Güneydoğu’dan sorumlu aynı zamanda devlet bakanıydı. Gittim o da makamında yoktu işte Diyarbakır uçağına binmiş geliyor dediler 1 saat beklerseniz Mehmet Salih Bey gelecek haber verdik. O esnada (bir kelime anlaşılmadı) Can tabelasını gördüm (bir kelime anlaşılmadı) Can Beyefendiye gittim o da devlet bakanı ve Başbakan yardımcısıydı yaklaşık 3 saat silahlı kuvvetlerin içerisinde neler olduğunu bildiğim kadarıyla anlattım.”

Mahkeme Başkanı: “Neler anlattınız?”

50

Page 51: T€¦ · Web view2012/08/09  · Mahkeme Başkanı: “Evet. Şöyle bir başlık daha var. Özbek’in Ergenekon’un kasası olduğu iddiaları var başlıklı bölüm. Bunu ben

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 09.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:217 Sayfa:51

Tanık Özcan Tozlu: “İşte o darbe emrini söyledim, gözlerimle gördüğümü söyledim. İşte 5 tane albayın yardım istediğini Özel Kuvvetlerden durumun çok vahim olduğunu. Ve özellikle birinci başkan Sayın Orgeneral Halil Karadayı dururken yetkiyi tamamen ikinci başkanın ele geçirdiğini silahlı kuvvetler içerisinde ayrı bir örgütlenme ve yapılanma olduğunu anlattım. Ve Sayın Başbakana Sayın Mesut Yılmaz’a bunları iletmesini rica ettim ve özellikle Orgeneral Çevik Bir’in Ankara’dan derhal görev icabı da olsa uzaklaştırılmasını tavsiye ettim. İşte aradan bir ay geçti Çevik Bir 1. Orduya gönderildi İstanbul’a ve darbenin bence en önemli ayağı kırılmış oldu o dönemde bu süreçte yani bu görüşmeden bu görüşmeden çıkarıp Milliyetçi Hareket Partisi genel merkezine gittim. Erdoğan Babaoğlu Komutanımız vardı eski Harbiye’den hocamız o da milletvekiliydi o anda MYK üyesi. Ona gittim durumu anlattım, dedi ki, sakın bu konularla bu partiye gelme Devlet Bahçeli Bey bu konulara çok yabancı ne dediğini anlamaz sıkıntı yaratır dedi. Oradan çıktım Sakarya Caddesinde bulunan Büyük Birlik Partisi genel merkezine gittim. Rahmetli Sayın Muhsin Yazıcıoğlu’yla görüşme talebinde bulundum. Muhsin Bey yerinde yoktu Ökkeş Bey geldiler Ökkeş Kengel, Ökkeş Şendiler o durumlara biraz vakıftı zaten vakıfmış ben biraz anlatınca çelik kasaya uzandı eli, çelik kasayı açtı. Önüme 10 sayfalık bir rapor attı sen dedi bunlardan mı bahsediyorsun dedi, dedim Sayın Başkanım madem biliyorsun bana niye anlattırıyorsun bunları. Dedi sen bu odada otur ben genel başkanı arayayım genel başkanımızı gelsin bir toplantı yapalım. Sayın Genel Başkan geldi MYK üyelerinden hazır olan yaklaşık bir 6, 7 tane MYK üyesini çağırdı. Alperen Ocakları Genel Başkanını çağırdı (bir kelime anlaşılmadı) dedi komutanımızı dedi bir kısaca dinleyin. Ben kısa bir değerlendirme yaptım az önce anlattığım değerlendirmeyi durumun vahim olduğunu silahlı kuvvetler içerisinde bir grubun demokrasiye parlamenter sistemin müdahale edeceğini ve sayın genel başkan olumlu baktı dedi yanınızdayız bende Sayın Cumhurbaşkanına durumu arz edeceğim derhal ve arz etti birkaç gün sonra.”

Mahkeme Başkanı: “O tarihte kimdi Cumhurbaşkanı?”Tanık Özcan Tozlu: “Süleyman Demirel Cumhurbaşkanıydı Sayın Cumhurbaşkanımız

ona arz ettiler. Bu arada Levent Albayım çıkarken demişti ki bana İbrahim’i bul İbrahim’i bul. Dedim ki, hangi İbrahim’i? İbrahim Şahin’i bul. Benim irtibatım yoktu İbrahim Şahin’le hiçte tanımıyordum ben sadece ismini biliyordum bende Ökkeş Kengel’e söyledim Ökkeş Şendillere dedim Sayın Başkanım Levent Göktaş’ın selamı var İbrahim Şahin’i de durumdan haberdar edecekmişiz dedim. Ben söyler söylemez Ökkeş Şendiler makam telefonundan bir numara çevirdi komutanım sizle görüşecek dedi telefonu bana uzattı. Kısaca ben İbrahim Şahin’e de az önce anlattığım olayı anlattım işte darbe emrinin yazıldığını, durumun vahim olduğunu ve Levent Göktaş’ın kendilerine selamı olduğunu işte orada İbrahim Şahin kızdı telefonda bana. Dedi ki kardeşim telefonlar dinleniyor sen niye açıp konuşuyorsun çocuk musun sen, sen kimsin sitem etti sonra dedi ki, kardeşim bu memleketi 3, 5 mason kırıntısına yedirmeyiz, Allah’ın izniyle dedi üzerimize ne düşen varsa yaparız dedi telefonu kapattı. Ben oradan durumu Levent Albayıma haberdar ettim, oradan Eskişehir’e gittim ve az önce arz ettiğim gibi bir bir 45 gün sonra falan tayinler belli oldu Orgeneral Çevik Bir 1. Ordu Komutanlığına atandı ve öngörümüz üzerine de o 98’de yapılması planlanan darbe engellenmiş oldu.”

Mahkeme Başkanı: “İbrahim Bey arkaya oturun şöyle arkaya oturun. İbrahim Bey arkaya oturun, şöyle 2, 3 sıra arkaya oturun. Şöyle 2, 3 sıra arkaya oturun.”

Salonda söz almadan konuşanlar oldu, anlaşılmadı.Mahkeme Başkanı: “Özcan Bey buyurun.”Tanık Özcan Tozlu: “O süreçte ben Eskişehir’e geri döndüm irtibatı da kestik az önce arz

ettiğim gibi 2002 yılının yazında Fikret geldi işte ya böyle böyle çok güçlendik yeni bir yapılanma içerisindeyiz. Ondan önce 2000 yılında Levent Göktaş Albayım beni Ankara’ya çağırdı ben Kuzuluk’ta kaplıcadaydım hatta çocuklarımda yanımdaydı Kuzuluk’tan geçerken yanına uğradım. Özcan dedi senden çok memnunuz şu dedi çeki al, çekte 15 bin dolar yazıyor hamiline

51

Page 52: T€¦ · Web view2012/08/09  · Mahkeme Başkanı: “Evet. Şöyle bir başlık daha var. Özbek’in Ergenekon’un kasası olduğu iddiaları var başlıklı bölüm. Bunu ben

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 09.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:217 Sayfa:52

bu ne dedim? Örtülü ödenekten dedi bugüne kadar yaptığın hizmetlerin karşılığı, hem açıktasın dedi yarım maaş alıyorsun hem de kötü bir araban var Şahin var şu arabayı bir değiştir, ben çeki kendisine geri verdim. O esnada yanımda kızım vardı 13 yaşında çeki kızıma uzattı kızımda almadı. İşte oğlum vardı 10 yaşında ona uzattı o da almadı. Sen dedi parayı beğenmedin dedi Kıvrıkoğlu Paşamla görüşeyim dedi parayı çoğaltalım dedi. Dedim komutanım ben gidiyorum bir devletin binbaşısı, bir devletin yüzbaşısına kafasına göre 15 bin dolar, 20 bin dolar veriyorsa adama sorarlar bu paranın kaynağı nedir, biz bu parayı niye alıyoruz? Ne yapacağız bunun karşılığında? Ben dedim Nasrettin Hoca’nın hemşerisiyim hani parayı veren düdüğü çalar birde parayı verenin düdüğü çalınır. Allah korusun dedim bu sevdadan vazgeçin ısrar edince Anıttepe Sosyal Tesislerde kaldım bir gece ertesi gün sosyal tesisleri bahçesine geldi. Para dedi hesapta 200 bin dolar benim kontrolümde 20 bin dolarını hemen çekeceksin ne yapacağız dedim onun karşılığında? İskenderun İzmir arası dedi koordinatör subayı olacaksın. Komutanım ben açıktayım zaten nasıl koordinatör resmi görev veremezsiniz bana. Ayarlarız dedi Karargah Konya olur dedi altına da bir helikopter veririz. Şu anda dedi 6 tane tim var zaten dedi Toroslar’da. İşte İskenderun, Mersin, Antalya işte Muğla sen dedi bunların üzerinde durursun bunları kontrol edersin. Herhangi bir illegaliteye sapmasınlar diye. Ben reddettim çocuklarımı da alıp Eskişehir’e döndüm ta 2003’e kadar işte Fikret 2002’ye kadar Fikret gelene kadar. Fikret’in anlattıklarına da tepki göstererek Fikret’i de geri gönderdim. Aldığın malzemeleri nereden aldıysan oraya teslim et dedim. İşte bir 1 sene sonra da tekrar dernekte karşılaştık yine aynı şekilde karşı geldim. Bir daha da görüşmedim ondan sonra Fikret’le veya ötekilerle.”

Mahkeme Başkanı: “Bakın bazı sesler geliyor lütfen. Tanığın konuşmasına beyanda bulunmasına engel olacak sesler lütfen sakin olun. Evet, başka anlatacağınız bir husus var mıdır?”

Tanık Özcan Tozlu: “Gene 1994’te Güçlü Konak Jandarma Komutanlığı yaptım. Göreve başladıktan 1 hafta sonra Selahattin Uğurlu Albayım o zaman geldiler beni pek beğenmediler işin açığı burayı ne yapıyorsun dedi? Dedim mescit yapıyorum. Yapacak başka bir şey bulamadın mı dedi? Bende bir şey demedim işte ondan sonra yaklaşık 1 ay sonra Selahattin Uğurlu komutanımız o zaman paşa oldular. 66. Zırhlı Tugaya tayini çıktı onun yerine Hasan Peker Günal Paşamızı verdiler. Midyat Tugay Komutanlığına. Benden onların harekat kontrolündeydim ilçe jandarma komutanıydım Güçlükonak’ta. İşte o süreç sıkıntılarla devam etti. Midyat Komando Tugayı Siirt’e taşındı. Selahattin Paşam geçici görevle tekrar Gabar’da konuşlu ve daha sonra Akçay’a yeniden Tugay Komutanlığına geldi. Zaten aramız pekiyi olmadığı için beni geçici görevle komando tabur komutanlığına İkizce’de konuşlu bulunan Şırnak Jandarma Tabur Komutanlığına aldılar. Yaklaşık ben merkeze geçtikten 3 ay 4 ay sonra da bu korucuların hadisesi oldu 13 tane korucunun yakılması olayı. Alay komutanı Tahsin Baltacı beni odasına çağırdı. Oradan harekat merkezine gittik haritanın başına. Sen dedi Güçlükonak’ta çalışmışsın dedi geçen sene. Evet, komutanım dedi. Haritayı incele bakalım dedi bu olay benim canımı sıktı dedi. Yani PKK bu kadar yaklaşıp bu kadar açık eylem yapamaz bir mütalaada bulun dedi. Ben de haritayı inceledim geçiş yerlerini inceledim. Dedim komutanım eyvah dedim böyle eyvah dedim. Ne oldu lan dedi? PKK’nın dedim burada eylem yapması mümkün değil komutanım çünkü hemen 300 metre arkasında Mekanize Zırhı Tabur var ve o tabur o sırtları tutuyor zaten. O tarafında Çelik Karakolu var bu tarafında Koç Yurdu Karakolu var. Karşıda dar geçidin timleri unsurları var. Gündüz dedim eylem yapılması mümkün değil. Bunda dedim bit yeniği var komutanım. Olur mu öyle şey dedi çık odadan dedi kovdu beni. Oradan MİT il sorumlusuna gittim Metin Bey vardı o zaman dedim Metin Bey bu olayın arkasını bir araştıralım. O da dedi araştıralım. İşte 1 ay bir buçuk ay bir araştırma yapıldı ve bu olayın PKK’nın eylemi değil de maalesef bizimkilerin kontrolünde yani Silahlı Kuvvetlerin kontrolünde koruculara yaptırıldığı ortaya çıktı. Bunu da MİT, MİT, MİT müdürüyle oturduk fikir teatisinde bulunduk zannedersem

52

Page 53: T€¦ · Web view2012/08/09  · Mahkeme Başkanı: “Evet. Şöyle bir başlık daha var. Özbek’in Ergenekon’un kasası olduğu iddiaları var başlıklı bölüm. Bunu ben

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 09.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:217 Sayfa:53

Yeni Mahalleye de müsteşarlığa da bildirildi o zaman olay. Bildirilmiş olması lazım. Bu konu Güçlükonak’taki katliam olayı da böyle Sayın Hakimim.”

Mahkeme Başkanı: “O eylemi yapanların isimleri belirlendi mi?”Tanık Özcan Tozlu: “Eylemi yapanlar o, o anda ben devre arkadaşımla yer değiştirmiştim

Hüseyin Görocak’la becayiş beni merkeze almışlardı merkezdeki yüzbaşıyı da Güçlükonak’a vermişlerdi. Onun beyanı telsizdeki o andaki beyanı ben duymadım de Levent Binbaşım o zaman söyledi. Bu Güçlükonak’ın eski korucuları işte Özcan Yüzbaşıyla çalışan adamlar diye beyan etmiş Hüseyin. O korucularda Güçlükonak Bulmuşlar köyü korucuları olmakla beraber Siirt’te ikamet eden ve Siirt Komando Tugayı ve İl Jandarma Komutanıyla hareket eden korucular. İşte Ahmet Özalp vardı o zaman bir de Mehmet Ali Erteni benim hatırladığım. Bunlar Selahattin Uğurlu Paşamla devamlı zaten helikopterle hareket ediyorlardı yani nasıl diyeyim onları bırakıyorlardı araziye onlar 2, 3 gün kalıp istihbarat yapıp işte köylere sızıp köylerin tutum ve davranışları işte örgüte yakınlıkları uzaklıkları konusunda devamlı zaten istihbarat yapmaktaydılar. Hatırladığım işte 2 tanesi Mehmet Ali Erten’e ve Ahmet Özalp bir de Ahmet Özalp’in amcası vardı onları hatırlıyorum.”

Mahkeme Başkanı: “Başka anlatacağınız bir husus var mıdır?”Tanık Özcan Tozlu: “Ali Gaffar Okkan Bey’in şahadetiyle ilgili yine Levent’le bir telefon

Levent Binbaşımdı o zaman binbaşım. Mete Kod Levent’le o çağırdığı zaman yanına gittiğimde işte yav dedi keşke dedi bu Ali Gaffar Okkan işini yapmasaydık dedi ya. Ben dedim siz mi yaptınız? Nasıl olur ya? Ya o polislere acımadınız mı kardeşim ya? Yazık değil mi o çocuklara Allah belanızı versin dedim. Allah’tan korkmuyor musunuz siz? Valla oğlum dedi nasıl hesap vereceğiz Allah’a bilmiyorum dedi dediği de bu yani. Daha sonra yine o, o eylemi gerçekleştiren tim varmış içinde ben bilmiyordum. O Kayseri yakınlarında düştü uçak. Geçmiş olsun diye aradım ben. Dedim komutanım ne oluyor ya hayırdır içinde sizinkiler mi vardı? Evet dedi. Yazık değil mi dedim yani nasıl düşer dedim? Ya bildiğim gibi oğlum işte dedi ya. Nasıl yani dedim ya? Yav dedi kaza maza değil dedi ya. Daha sonra işte basında okuduğum kadarıyla da o uçağın içinde de o bahse konu olan ve o Ali Gaffar Okkan Bey’in şahadetinde görev alan veya görev verilen artık ne diyebilirim bilmiyorum timin bulunduğunu ve o çocukların da şehit olduğunu öğrendim. Ali Gaffar Okkan Bey’le ilgili de anlatacaklarım bunlar.”

Mahkeme Başkanı: “Evet başka bir husus var mı anlatacağınız söyleyeceğiniz?”Tanık Özcan Tozlu: “Başka bir husus şimdilik yok Hakimim.”Mahkeme Başkanı: “Evet. Sizin 7 Ocak 2010 tarihinde İstanbul Terörle Mücadele Şube

Müdürlüğüne vermiş olduğunuz ifadenizi ve ifadenizde geçen isimlerle ilgili yapılan araştırmayı CMK 250. maddesiyle yetkili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı 28.05.2012 tarihli üst yazıyla bize gönderdi. Ben size bu vermiş olduğunuz 07 Ocak 2010 tarihli ifadenizi okuyorum.”

Tanığa 07.01.2010 tarihinde İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünde vermiş olduğu 28.05.2012 tarihli üst yazıyla CMK 250. Maddesiyle Yetkili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından mahkememize gönderilen ifadesinin 1 ve 2. sayfaları okundu soruldu.

Tanık Özcan Tozlu: “Doğru, doğru, doğru, doğru efendim.”Tanığa 07.01.2010 tarihinde İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünde vermiş

olduğu 28.05.2012 tarihli üst yazıyla CMK 250. Maddesiyle Yetkili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından mahkememize gönderilen ifadesinin 3. sayfasının 1 ve 2. paragrafları okundu soruldu.

Tanık Özcan Tozlu: “Doğru Hakimim.”Tanığa 07.01.2010 tarihinde İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünde vermiş

olduğu 28.05.2012 tarihli üst yazıyla CMK 250. Maddesiyle Yetkili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından mahkememize gönderilen ifadesinin 3. sayfasının 3. paragrafı okundu soruldu.

Tanık Özcan Tozlu: “Doğru Hakimim.”

53

Page 54: T€¦ · Web view2012/08/09  · Mahkeme Başkanı: “Evet. Şöyle bir başlık daha var. Özbek’in Ergenekon’un kasası olduğu iddiaları var başlıklı bölüm. Bunu ben

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 09.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:217 Sayfa:54

Tanığa 07.01.2010 tarihinde İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünde vermiş olduğu 28.05.2012 tarihli üst yazıyla CMK 250. Maddesiyle Yetkili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından mahkememize gönderilen ifadesinin 4. sayfasının 1. paragrafı okundu soruldu.

Tanık Özcan Tozlu: “Doğrudur efendim.”Tanığa 07.01.2010 tarihinde İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünde vermiş

olduğu 28.05.2012 tarihli üst yazıyla CMK 250. Maddesiyle Yetkili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından mahkememize gönderilen ifadesinin 4. sayfasının 2. ve 3. paragrafları okundu soruldu.

Tanık Özcan Tozlu: “Evet efendim.”Mahkeme Başkanı: “Sonradan isimlerini tespit edebildiniz mi bu olayla ilgili olarak,

araştırdınız mı bu olayı, bir şey, herhangi bir gelişme oldu mu?”Tanık Özcan Tozlu: “Tatar aşireti genel olarak, Tatar aşireti.”Tanığa 07.01.2010 tarihinde İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünde vermiş

olduğu 28.05.2012 tarihli üst yazıyla CMK 250. Maddesiyle Yetkili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından mahkememize gönderilen ifadesinin 5. sayfasının 1, 2 ve 3. paragrafları okundu soruldu.

Tanık Özcan Tozlu: “Evet efendim.”Tanığa 07.01.2010 tarihinde İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünde vermiş

olduğu 28.05.2012 tarihli üst yazıyla CMK 250. Maddesiyle Yetkili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından mahkememize gönderilen ifadesinin 5. sayfasının 4. ve 5. paragrafları ile ifadesinin 6. sayfasının 1 ve 2. paragrafları okundu soruldu.

Tanık Özcan Tozlu: “Evet efendim doğrudur.”Tanığa 07.01.2010 tarihinde İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünde vermiş

olduğu 28.05.2012 tarihli üst yazıyla CMK 250. Maddesiyle Yetkili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından mahkememize gönderilen ifadesinin 6. sayfasının 3. ve 4. paragrafları ile ifadesinin 7. sayfasının 1. paragrafı okundu soruldu.

Tanık Özcan Tozlu: “Daha doğrusu dava açılıp açılmadığını da bilmiyorum Sayın Hakimim.”

Mahkeme Başkanı: “Evet açılmadı şeklinde beyanda bulunmuşsunuz.”Tanık Özcan Tozlu: “Yani açılsa tebligat gelirdi zannedersem.”Tanığa 07.01.2010 tarihinde İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünde vermiş

olduğu 28.05.2012 tarihli üst yazıyla CMK 250. Maddesiyle Yetkili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından mahkememize gönderilen ifadesinin 7. sayfasının 2, 3 ve 4. paragrafları ile ifadesinin 8. sayfasının 1. paragrafı okundu soruldu.

Tanık Özcan Tozlu: “Doğrudur Artvin iptal oldu.”Tanığa 07.01.2010 tarihinde İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünde vermiş

olduğu 28.05.2012 tarihli üst yazıyla CMK 250. Maddesiyle Yetkili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından mahkememize gönderilen ifadesinin 8. sayfasının 2. ve 3. paragrafları okundu soruldu.

Tanık Özcan Tozlu: “Doğrudur efendim.”Tanığa 07.01.2010 tarihinde İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünde vermiş

olduğu 28.05.2012 tarihli üst yazıyla CMK 250. Maddesiyle Yetkili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından mahkememize gönderilen ifadesinin 8. sayfasının 4. paragrafı okundu soruldu.

Tanık Özcan Tozlu: “Evet efendim.”Mahkeme Başkanı: “Herhangi bir delil yoktur demişsiniz.”Tanık Özcan Tozlu: “Yok efendim.”

54

Page 55: T€¦ · Web view2012/08/09  · Mahkeme Başkanı: “Evet. Şöyle bir başlık daha var. Özbek’in Ergenekon’un kasası olduğu iddiaları var başlıklı bölüm. Bunu ben

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 09.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:217 Sayfa:55

Tanığa 07.01.2010 tarihinde İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünde vermiş olduğu 28.05.2012 tarihli üst yazıyla CMK 250. Maddesiyle Yetkili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından mahkememize gönderilen ifadesinin 8. sayfasının 5. paragrafı okundu soruldu.

Tanık Özcan Tozlu: “Evet efendim.”Tanığa 07.01.2010 tarihinde İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünde vermiş

olduğu 28.05.2012 tarihli üst yazıyla CMK 250. Maddesiyle Yetkili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından mahkememize gönderilen ifadesinin 9. sayfasının 1. paragrafı okundu soruldu.

Tanık Özcan Tozlu: “Evet efendim.”Tanığa 07.01.2010 tarihinde İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünde vermiş

olduğu 28.05.2012 tarihli üst yazıyla CMK 250. Maddesiyle Yetkili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından mahkememize gönderilen ifadesinin 9. sayfasının 2. paragrafı okundu soruldu.

Tanık Özcan Tozlu: “Evet efendim doğrudur.”Tanığa 07.01.2010 tarihinde İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünde vermiş

olduğu 28.05.2012 tarihli üst yazıyla CMK 250. Maddesiyle Yetkili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından mahkememize gönderilen ifadesinin 10. sayfasının 1, 2 ve 3. paragrafları okundu soruldu.

Tanık Özcan Tozlu: “Görüşmedim efendim. Sadece camiinin ismi yanlış Başkanım. Et Balık Camii olacak o cami olacak camii Sümer Camii değil bir sonraki camii.”

Tanığa 07.01.2010 tarihinde İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünde vermiş olduğu 28.05.2012 tarihli üst yazıyla CMK 250. Maddesiyle Yetkili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından mahkememize gönderilen ifadesinin 11. sayfasının 1, 2, 3 ve 4. paragrafları okundu soruldu.

Tanık Özcan Tozlu: “Doğrudur efendim.”Tanığa 07.01.2010 tarihinde İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünde vermiş

olduğu 28.05.2012 tarihli üst yazıyla CMK 250. Maddesiyle Yetkili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından mahkememize gönderilen ifadesinin 11. sayfasının 5, 6 ve 7. paragrafları ile 12. sayfasının 1. paragrafı okundu soruldu.

Mahkeme Başkanı: “Doğru mudur?”Tanık Özcan Tozlu: “Doğrudur efendim.”Tanığa 07.01.2010 tarihinde İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünde vermiş

olduğu 28.05.2012 tarihli üst yazıyla CMK 250. Maddesiyle Yetkili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından mahkememize gönderilen ifadesinin 12. sayfasının 2 ve 3. paragrafları okundu soruldu.

Tanık Özcan Tozlu: “Doğrudur efendim.”Tanığa 07.01.2010 tarihinde İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünde vermiş

olduğu 28.05.2012 tarihli üst yazıyla CMK 250. Maddesiyle Yetkili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından mahkememize gönderilen ifadesinin 13. sayfasının 1. paragrafı okundu soruldu.

Tanık Özcan Tozlu: “Doğrudur efendim.”Tanığa 07.01.2010 tarihinde İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünde vermiş

olduğu 28.05.2012 tarihli üst yazıyla CMK 250. Maddesiyle Yetkili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından mahkememize gönderilen ifadesinin 13. sayfasının 2, 3 ve 4. paragrafları ile sayfa 14’teki ifadesi okundu soruldu.

Tanık Özcan Tozlu: “Doğrudur, doğrudur Başkanım.”Mahkeme Başkanı: “İsmin üzerinde imza var bu imza size mi aittir?”Tanık Özcan Tozlu: “Evet başkanım evet.”

55

Page 56: T€¦ · Web view2012/08/09  · Mahkeme Başkanı: “Evet. Şöyle bir başlık daha var. Özbek’in Ergenekon’un kasası olduğu iddiaları var başlıklı bölüm. Bunu ben

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 09.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:217 Sayfa:56

Mahkeme Başkanı: “Yine İstanbul Emniyet Müdürünün göndermiş olduğu dosya içerisinde video çözüm tutanağı var. Açık kaynaklardan elde edilen Jandarma Kıdemli Yüzbaşı emekli kıdemli Emekli Jandarma Kıdemli Yüzbaşı Özcan Tozlu’nun Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okkan suikastına ilişkin röportajın yer aldığı videonun çözümü ilişkin bir göründü onu izletiyorum.”

Salonda sesli ve görüntülü video izletildi. Mahkeme Başkanı: “Evet bu görüntüdeki şahıs siz misiniz?”Tanık Özcan Tozlu: “Evet Başkanım.”Mahkeme Başkanı: “Hangi tarihte çekildi bu görüntüler ve kime verdiniz?”Tanık Özcan Tozlu: “2009 10. ay zannedersem Başkanım, Cihan Haber Ajansı.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Özcan Tozlu: “Cihan Haber, Samanyolu.”Mahkeme Başkanı: “Muhabirin ismini biliyor musunuz, kim olduğu, muhabirin ismini biliyor

musunuz, görüştüğünüz?”Tanık Özcan Tozlu: “Mehmet Kuru, Mehmet Kuru.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Özcan Tozlu: “Eskişehir muhabiri.”Mahkeme Başkanı: “Evet, size bazı fotoğraflar göstermek istiyoruz, bakar mısınız?”Tanık Özcan Tozlu: “Veli Küçük.”Mahkeme Başkanı: “Şu monitörden de görebilirsiniz.”Tanık Özcan Tozlu: “Veli Küçük komut…”Mahkeme Başkanı: “Tanıyor musunuz görüntüdeki şahsı?”Tanık Özcan Tozlu: “Evet emekli tuğgeneral Veli Küçük.”Mahkeme Başkanı: “Evet şu anda görüntüsünü gördüğünüz sanık Veli Küçük, tanıdığınızı

söylüyorsunuz.”Tanık Özcan Tozlu: “Devre arkadaşım emekli Binbaşı Fikret Emek, Fikret Emek.”Mahkeme Başkanı: “Evet şu anda ekranda gördüğünüz Sanık Fikret Emek tanıdığınızı

söylüyorsunuz.”Tanık Özcan Tozlu: “Mustafa Levent Göktaş efendim emekli albay.”Mahkeme Başkanı: “Evet şu anda ekranda gördüğünüz Sanık Mustafa Levent Göktaş.”Tanık Özcan Tozlu: “Evet.”Mahkeme Başkanı: “Tanıyorsunuz.”Tanık Özcan Tozlu: “Özel Harekat Eski Daire Başkanı İbrahim Şahin.”Mahkeme Başkanı: “Evet, ekranda gördüğünüz Sanık İbrahim Şahin, nereden

tanıyorsunuz, yüz yüze görüştünüz mü?”Tanık Özcan Tozlu: “Yüz yüze ilk defa görüyorum, yüz yüze ilk defa görüyorum. Sadece

bir defa Ökkeş Şendiller telefonla görüştürmüştü efendim.”Mahkeme Başkanı: “Peki telefonla görüştüğünüz şahsın İbrahim Şahin olduğunu nasıl

anladınız?”Tanık Özcan Tozlu: “Ökkeş Bey irtibatlamıştı efendim, Ökkeş Şendiller.”Mahkeme Başkanı: “Evet, o İbrahim Şahin’in kendisini tanıttı mı telefonda?”Tanık Özcan Tozlu: “Başkanım ne yapıyorsunuz diye konuştu önce, selamlaştılar, sonra

komutanımı veriyorum Yüzbaşı Özcan diye. İşte öyle bir konuşmamız olmuştu bir defa.”Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Özcan Tozlu: “O darbeyi önleme konusuyla ilgili 98’de.”Mahkeme Başkanı: “Evet, Savcı Bey sorunuz varsa alalım.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Birkaç sorum var Sayın Başkan. Bu ifadenizden önce

gazete ve televizyonlara açıklamalarınız oldu mu?”Tanık Özcan Tozlu: “Evet efendim.”

56

Page 57: T€¦ · Web view2012/08/09  · Mahkeme Başkanı: “Evet. Şöyle bir başlık daha var. Özbek’in Ergenekon’un kasası olduğu iddiaları var başlıklı bölüm. Bunu ben

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 09.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:217 Sayfa:57

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Bu açıklamalarınızın.”Tanık Özcan Tozlu: “Gerek JİTEM’le ilgili, gerek Ali Gaffar Bey ile ilgili az önce de

seyrettik, bir de sanırım Güçlükonak katliamı ile ilgili.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Bu açıklamalarınızın yazılı görsel basında

yayınlanması üzerine mi ifadeniz alındı?”Tanık Özcan Tozlu: “Evet efendim.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Mustafa Levent Göktaş, Fikret Emek, Veli Küçük

özellikle bu dava sanıkları hakkındaki, hakkında beyanlarınız var.”Tanık Özcan Tozlu: “Evet.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Bunlar ile aranızda herhangi bir düşmanlık, husumet

var mı?”Tanık Özcan Tozlu: “Yok efendim.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Bunlar dışında dava sanıkları arasında tanıdığınız,

geçmişte irtibatınız olan herhangi birisi var mı?”Tanık Özcan Tozlu: “Yok efendim.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Mehmet Zekeriya Öztürk var tanır mısınız kendisini?”Tanık Özcan Tozlu: “Tanımam efendim.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Duydunuz mu?”Tanık Özcan Tozlu: “Hayır efendim.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Muzaffer Tekin?”Tanık Özcan Tozlu: “Muzaffer Tekin’i sadece medyada gördüm.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Nerede gördünüz?”Tanık Özcan Tozlu: “Medyada, yani televizyonlarda gördüm bir de şimdi burada

görüyorum. Canlı olarak ilk defa burada görüyorum öyle söyleyebilirim.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Türk Silahlı Kuvvetlerinden ayrılma sebebiniz nedir?”Tanık Özcan Tozlu: “Tam olarak disiplinsizlik ve ahlaksızlık maddesi uygulanmış efendim.

Yaklaşık, yaklaşık demeyeyim 34 ay 20 gün bir cezam var. Diyarbakır 2 Taktik Hava Kuvvet Komutanlığı Mahkemesinden, bunun 11 ay 20 günü cami yapmak üzere erlerden zorla para toplamak suretiyle memuriyet nüfusunu suiistimal, 4 ayı hatırladığım kadarıyla Bosna Hersek’e erbaş ve erlerden zorla para toplamak suretiyle memuriyet nüfusunu suiistimal, 2 ay Land Rover asker aracı Güçlükonak’ta şahsi hizmette kullanmak. Kantinde erlere zorla eşofman satmak, sağlık personeline karavanadan 1 öğün yemek vermek, kantinde faturasız elektronik eşya satmak. Kantin başkanı değildim, birlik komutanıydım aslında öyle bir sorumluluğum yoktu. Arzu ederseniz.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Yani Askeri Mahkemeden ceza aldınız, Yüksek Askeri Şura kararıyla da.”

Tanık Özcan Tozlu: “(birkaç kelime anlaşılamadı) 30 ay 24 gün, 34 ay 28 gün bu 8 suç zannedersem, böyle benzer suç, bunlar da para cezasına çevirip tecil etmişler efendim. Tabi bana da herhangi bir tebligat yapılmadı, ben bu bilgileri 2008 yılında bilgi edinme kanunu sonucu elde edebildim. Arzu ederseniz suretleri elimde mevcut, fotokopileri, hizmet belgem de mevcut yanımda.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Mahkeme talep ederse verirsiniz.”Tanık Özcan Tozlu: “Evet efendim.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Şimdi kendisi hakkında açıklamalarınız olduğu için

Mustafa Levent Göktaş’ta duruşmada.”Tanık Özcan Tozlu: “Evet.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “119. celsede sizin ve beyanlarınız hakkında

savunmaları oldu.”Tanık Özcan Tozlu: “Evet efendim.”

57

Page 58: T€¦ · Web view2012/08/09  · Mahkeme Başkanı: “Evet. Şöyle bir başlık daha var. Özbek’in Ergenekon’un kasası olduğu iddiaları var başlıklı bölüm. Bunu ben

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 09.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:217 Sayfa:58

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Bunları başlıklar halinde size özetleyeceğim.”Tanık Özcan Tozlu: “Evet efendim.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Şimdi sizin de ifadenizde belirttiğiniz gibi işte Şırnak’ta

görev icabı tanıştığınızı.”Tanık Özcan Tozlu: “Evet efendim.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Daha sonraki dönemde Özel Kuvvetlerdeyken bir ihbar

gelmiş, emniyetten, istihbarattan demişler ki bir Yüzbaşı var. Özel Kuvvetler namına görevliyim diyerek Türkmenler için, Kuzey Irak’taki Türkmen’ler için para topluyor. Gönlünüzden ne koparsa verirsin falan, filan şeklinde, ben Özel Kuvvetlerde görevli olduğum için beni çağırdılar, bu durumu haber verdiler. Kendisine telefon ettim, hatta yardımda bulunmak isteyen birisi görüntüsü altında, gerçekten de böyle davrandı. Bundan dolayı da kendisine kızdım, bağırdım, çağırdım. Böyle bir hadise oldu mu aranızda?”

Tanık Özcan Tozlu: “Hayır iftira efendim, kesinlikle iftira reddediyorum.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Bundan dolayı herhangi bir adli, idari.”Tanık Özcan Tozlu: “Hayır efendim.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Takibat geçirdiniz mi?”Tanık Özcan Tozlu: “İlk defa duyuyorum ben böyle bir.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Bahsettiğiniz Bosna Hersek konusundaki para toplama

konusu nedir?”Tanık Özcan Tozlu: “Bosna Hersek konusu 1994 yılında ben Levent Göktaş’la

tanışmadan 1 sene önce geçti efendim. O Güçlükonak jandarma komutanıyken, 94 yılı. Hatta suç tarihi 01.01.1994, oysaki ben göreve 7. ayda başlamıştım, o da iftira diyorum yani.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Sizin özel kuvvetler görevlisi olmadığınız halde, bu sıfatı kullanarak kendinizi imtiyaz sağladığınız yolunda beyanları oldu.”

Tanık Özcan Tozlu: “Ne gibi imtiyaz acaba söyleyebilir mi kendisi?”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “İmtiyaz, yanlış olmuş olabilir, tam ifadesini şu şekilde.”Tanık Özcan Tozlu: “Kesinlikle reddediyorum, iftira, müfteri kendileri. İspata davet

ediyorum ayrıca.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Kendisini emniyetçe gözaltına alındığınızı,

zannediyorum kız kaçırma suçu nedeniyle.”Tanık Özcan Tozlu: “Evet.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Gözaltına alındığınızda ben özel kuvvetler

görevlisiyim, beni gözaltına alamazsınız şeklinde beyanda bulunduğunuzu, kendisine bu şekilde ulaşılınca kendisinin de sizin özel kuvvetlerde görevli olmadığınızı emniyet birimine söylediğini ifade etti, duruşmada. Böyle bir şey oldu mu, böyle bir hadise geçti mi aranızda?”

Tanık Özcan Tozlu: “Efendim ben az önce arz ettiğim Şırnak nizamiyesinde bomba patlayıcı madde koyma eyleminden soruşturmam devam ediyormuş af kanunu çıkmış bende gidip müracaat etmediğim için sıradan bir kimlik kontrolünde Isparta’daydım ikinci evliliğimi Isparta’da yaptım, sıradan bir kontrolünde aranmam göründü günlerden de Cumartesi’ydi Pazartesi sabahı adliyeye çıkarıldım. Af kapsamına girdiğinden dolayı serbest bırakıldım olay bundan ibarettir Özel Kuvvetlerle falan yok ortada o da iftira. Ben her zaman Jandarma Subay resen emekli olduğumu sürekli yüzbaşıyım, eski yüzbaşıyım emekli değil de eski yüzbaşı tabirini kullandım basında da görebilirsiniz eski yüzbaşı yani yüzbaşı değil hiçbir şekilde o da iftira.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Evet. Şimdi Mustafa Levent Göktaş ve Fikret Emek’in sizinle bir irtibatı olduğunu söylüyorsunuz ve mesela Mustafa Levent Göktaş’ın Gaffar Okkan.”

Tanık Özcan Tozlu: “Evet efendim.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Suikastı cinayeti konusunda, size çok gizli bir bilgi

söylediğini ifade ediyorsunuz hakeza Fikret Emek’in de bir saldırı planından size bahsettiğini

58

Page 59: T€¦ · Web view2012/08/09  · Mahkeme Başkanı: “Evet. Şöyle bir başlık daha var. Özbek’in Ergenekon’un kasası olduğu iddiaları var başlıklı bölüm. Bunu ben

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 09.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:217 Sayfa:59

söylüyorsunuz. Bu kişilerle bu derece bir samimiyetiniz var mı bu gizli konuları size açacak derecede bir samimiyetiniz yani size güven duymalarının sebebi nedir?”

Tanık Özcan Tozlu: “Efendim ben silahlı kuvvetlerden 88, 90 yılında Jandarma Genel Komutanlığı Subay Okullarında 2 defa Türkiye birincisi oldum. Rahmetli İsmail Selen Paşa zamanında ve o dönemde İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu’ydu. Daha sonra Tunceli’de üstün görevler yaptım Bornova’da Hacılar Kırında BTR birliklerini kurdum BTR 60 ve 80 birliklerini. Bu birlikleri kurarken rahmetli Kaşif Kozinoğlu Komutanımız o zaman yüzbaşıydı bir grup getirdi oraya BTR konusunda eğitim vermem için bunlarda Bosna Hersek Ordusunun emir komuta heyetini teşkil eden grupmuş. Yani samimiyet aslında o Bosna Ordusunu eğittiğimiz dönemden geliyor bizim Özel Kuvvetlerle Kaşif Yüzbaşım o zaman rahmetli Özel Kuvvetlerde Yüzbaşıydı.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Siz kendiniz Özel Kuvvetlere girmek için müracaat ettiniz mi?”

Tanık Özcan Tozlu: “Hayır efendim Kaşif Kozinoğlu Komutanımız bu birliklerin eğitimini tamamladığımızda onları görmeye geldi işte atışlarını filan o esnada benim takım komutanım olan Erkan Teğmen Erkan Ökten Eskişehirliydi o da bir şeyler söyledi benim kulağıma rahmetli de 10 adım kadar ileride ne istiyor o evladım dedi? Komutanım dedim Özel Kuvvetlere girmek istiyor. E gelsin oğlum dedi bindir cipe gönder dedi, cipinde aldı götürdü yani benim öyle bir talebim olmadı hiçbir zaman için. Özel Kuvvetlerle veya işte Kayseri İndirme Tugayıyla veya Bolu Tugayı ile ben Jandarma olmam hasebiyle Jandarma Komando olmam hasebiyle Güneydoğuda sürekli birlikte çalıştık yani Fikret’te o dönemde Kayseri Hava İndirme Tugayında yaralanmıştı ben Şırnak Jandarma Komutanıyken. Ayrıca devre arkadaşım işte Eskişehir’i çok iyi biliyorum diye kendiside Eskişehirli olması hasebiyle benim Eskişehir hakkında işte illegal yapılanmalar hakkında fikrimi sormak için gelmiş Eskişehir’e Fikret’le danışıklığımız bu. Okul arkadaşım Harbiye’den ayrıca işte az önce arz ettiğim gibi Kayseri Hava İndirmedeyken yaralanmıştı 6 ay kadar hastanede yattı yani iyi bir arkadaştık biz iyi bir arkadaştık.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Mustafa Levent Göktaş’ın size güvenmesinin sebebi nedir?”

Tanık Özcan Tozlu: “Mustafa Levent Göktaş’la ben Şırnak Merkez Jandarma Komutanı iken Güçlükonak’ta iken iyi çalıştım yani düzgün çalıştım nasıl söylesem.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Sonra da ilişkileriniz devam etti mi?”Tanık Özcan Tozlu: “İşte birkaç defa fazla değil o bir çağırdı işte 98’de darbeyle ilgili birde

2000’de çağırdı yeni bir grup kurduk diye bir defada işte Oral Büyüksarı Emniyet Amiri Oral Büyüksarı’nın tayiniyle ilgili yanına gittim 3 defa görüştük yani 96’dan sonra başka bir görüşmemiz olmadı efendim.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Evet.”Tanık Özcan Tozlu: “Yani 2005’ten sonrada hiç görüşmedim öyle diyeyim.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “2005 yılında Veli Küçük ile İstanbul’da bir görüşme

yaptığınızı söylüyorsunuz stratejik güvenlik.”Tanık Özcan Tozlu: “Evet Eskişehir Şubesinde bir astsubay başçavuş vardı o onun yerine

acaba müdür olabilir miyim diye.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Nerede oldu bu görüşmeniz?”Tanık Özcan Tozlu: “Yeni Bosna’daki Stratejik Güvenliğin işte merkezinde şirketin

merkezinde odasında.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Baş başa mıydınız?”Tanık Özcan Tozlu: “Evet efendim giren çıkanlar oluyordu arada da kimler olduğunu fazla

ders hocaları emekli subaylar, emekli emniyet amirleri.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Şimdi burada bir ifadeniz var bunu detaylandırmanızı

ve açıklamanızı istiyorum bu görüşmenizde Veli Küçük’ün sizi Amerikan ajanı olduğunu söylediği Recep Tayyip Erdoğan, Fethullah Gülen ve Devlet Bahçeli’nin öldürülmesinin

59

Page 60: T€¦ · Web view2012/08/09  · Mahkeme Başkanı: “Evet. Şöyle bir başlık daha var. Özbek’in Ergenekon’un kasası olduğu iddiaları var başlıklı bölüm. Bunu ben

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 09.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:217 Sayfa:60

memleketin tam bağımsızlığına kavuşması için bunların öldürülmesi gerektiğini üstü kapalı olarak söylediğini ifade ediyorsunuz.”

Tanık Özcan Tozlu: “Valla Devlet Bahçeli için Sayın Savcım hatta dedi ki gidin onu genel merkezden 18. kattan aşağıya atın, niye 18 dediğini de bilmiyorum yani.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Yani şimdi size üstü kapalı olarak teklif ettiğini söylüyorsunuz.”

Tanık Özcan Tozlu: “Evet.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Ve bundan.”Tanık Özcan Tozlu: “Atmak lazım dedi.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Siz ne anladınız yani hani.”Tanık Özcan Tozlu: “Atmak lazım dedi Sayın Savcım.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Atmak lazım dedi.”Tanık Özcan Tozlu: “Evet atın demedi de.”Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Yani buradaki ifadeniz hani size bu teklifin üstü kapalı

yapılmış olduğu şeklinde Recep Tayyip Erdoğan, Fethullah Gülen, Devlet Bahçeli’nin öldürülmesini şaka yollu pardon üstü kapalı olarak bana teklif etti diyorsunuz.”

Tanık Özcan Tozlu: “Yahut da teklif etti değil de Savcım yani öyle söyledi, öyle bir fikir beyan etti, teklif etmedi yani kesinlikle değil hani bunu yaparsan şunu yaparız bunun karşılığı bu olur falan değil yani kesinlikle. Öyle kendi kendine sesli düşünüyordu diyelim daha doğrusu. Yoksa benim o konularda benim tavrımı bildiği için.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Şimdilik bu kadar Sayın Başkanım.”Mahkeme Başkanı: “Buyurun.”Sanık Mustafa Levent Göktaş söz istedi verildi: “Başkanım müsaade ederseniz oturabilir

miyim ben gözüm çok ağrıyor da ben.”Mahkeme Başkanı: “Buyurun tabi uzun sürüyor.”Sanık Mustafa Levent Göktaş: “Teşekkür ederim sağ olun.”Mahkeme Başkanı: “Soru cevap şeklinde.”Sanık Mustafa Levent Göktaş: “Ki, önce hatırlatayım müsaade ederseniz olayı çünkü

birkaç konudan bahsettiği için şu Jandarma Sosyal Tesislerinde buluştuğumuz konuyu söylemek istiyorum. Hani 2000 Haziran ayında Levent Göktaş beni telefonla arayarak Ankara’ya geldiğimde uğramamı istedi.”

Tanık Özcan Tozlu: “Evet.”Sanık Mustafa Levent Göktaş: “Jandarma Sosyal Tesislerinde buluştuk.”Tanık Özcan Tozlu: “Evet.”Sanık Mustafa Levent Göktaş: “Bana 7 tim kurulduğunu söyledi.”Tanık Özcan Tozlu: “Evet.”Sanık Mustafa Levent Göktaş: “15 bin dolar verdi.”Tanık Özcan Tozlu: “Evet.”Sanık Mustafa Levent Göktaş: “200 bin dolar verdiğiniz konuyu.”Tanık Özcan Tozlu: “Evet.”Sanık Mustafa Levent Göktaş: “Öyle demiştiniz değil mi?”Tanık Özcan Tozlu: “Tabi ki.”Sanık Mustafa Levent Göktaş: “Tamam peki.”Mahkeme Başkanı: “Özcan Bey Mahkeme Heyetine dönük cevap verin zaten görüntüsü

var Mustafa Levent Bey’in.”Tanık Özcan Tozlu: “Tamam Başkanım.”Mahkeme Başkanı: “Oradan bakabilirsiniz. Buyurun.”Sanık Mustafa Levent Göktaş: “Şimdi Başkanım 2000 Haziran’ında Levent Göktaş beni

telefonla arayarak Ankara’ya geldiğimde uğramamı istedi dediniz. Ben sizi Ankara’dan 2000

60

Page 61: T€¦ · Web view2012/08/09  · Mahkeme Başkanı: “Evet. Şöyle bir başlık daha var. Özbek’in Ergenekon’un kasası olduğu iddiaları var başlıklı bölüm. Bunu ben

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 09.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:217 Sayfa:61

Haziran ayının kaçında aradım hatırlıyor musunuz, kaçıydı yani öyle şeyde söyleyebilirsiniz birinci haftası gibi.”

Tanık Özcan Tozlu: “Bilmiyorum ki hatırlamıyorum.”Sanık Mustafa Levent Göktaş: “Ama Haziran’da aradım değil mi sizi?”Tanık Özcan Tozlu: “Bilmiyorum belki Mayıs’tı belki Temmuz’du.”Sanık Mustafa Levent Göktaş: “Ha Mayıs’ta olabilir diyorsunuz.”Tanık Özcan Tozlu: “Sayın Komutanım lütfen saygıya davet ediyorum Sayın

Mahkemeye.”Sanık Mustafa Levent Göktaş: “Başkanım ben bir şey söylemedim.”Tanık Özcan Tozlu: “Müsaade ederseniz.”Mahkeme Başkanı: “Efendim size tarihini soruyor.”Sanık Mustafa Levent Göktaş: “Başkanım ben size.”Tanık Özcan Tozlu: “Benim 2 tane, 2 tane çocuğum, benim 2 tane çocuğum yanımdaydı.”Sanık Mustafa Levent Göktaş: “Başkanım ben size başkanım ben sizin (bir kelime

anlaşılamadı) sorayım.”Mahkeme Başkanı: “Bir dakika efendim bir dakika efendim. Bir dakika.”Tanık Özcan Tozlu: “Kızım 13 yaşında oğlum 10 yaşındaydı. Ne demek istiyor yani

yalancı mı diyor bana acaba sorabilir miyim?”Mahkeme Başkanı: “Ya onları daha sonra değerlendiririz siz anlattığı görüşmelerle olayla

ilgili soru sorun buyurun.”Sanık Mustafa Levent Göktaş: “Hayır ben sadece soru soruyum. Başkanım ben sadece

soru soruyorum ben bir şey demiyorum ki.”Tanık Özcan Tozlu: “Ya önce olur sonra olur Başkanım çok hatırlamıyorum yani. (birkaç

kelime anlaşılamadı)”Mahkeme Başkanı: “Tamam.”Sanık Mustafa Levent Göktaş: “Tamam yani Haziran ayındaydı değil mi Haziran veyahut

da Mayıs’taydı diyorsunuz yani peki.”Mahkeme Başkanı: “Hatırlıyor musunuz?”Tanık Özcan Tozlu: “Tam kesin hatırlamıyorum (bir kelime anlaşılamadı).”Mahkeme Başkanı: “(bir kelime anlaşılamadı) buyurun Levent Bey.”Sanık Mustafa Levent Göktaş: “Peki.”Mahkeme Başkanı: “Tamam.”Tanık Özcan Tozlu: “Ha şöyle teyit edebilirim şöyle teyit edebilirim jandarma sosyal

tesislerinin motel kısmına bakan başçavuş Eskişehirli bir başçavuştu onunla görüşürüm Giray Ozan adı da jandarma kıdemli başçavuş. Hatta dedim ki ben Giray resmen kalmayayım ben burada yerimi bilmesinler iki tane çocuğum var başlarına bir şey gelir. Lütfen dedim kayıtsız kalayım ben burada yani kayda girmeden kalayım. Komutanım dedi 12’ye kadar burada oyalarım ben seni. Sosyal tesisin motel kısım amirinin odasında oyaladı beni. Ondan sonra seni dedi sayın dedi belki suç değil kurmay başkanının odasında yatırırım dedi ve öyle yaptı çocukları yatırdık ben uyumadım zaten nöbet tuttum sabaha kadar. Sırf yarın görüşelim dediği için uyumadan tuttum Giray Ozan’da bu konuda şahittir.”

Sanık Mustafa Levent Göktaş: “Tamam yani benim sormak istediğim.”Tanık Özcan Tozlu: “Tarihi bilmeyebilirim.”Sanık Mustafa Levent Göktaş: “Hayır benim sormak istediğim şu ben bir şey

söylemiyorum. Beni yani siz 2000 Haziran’ında veyahut da 2000’in Mayıs’ında veyahut Temmuz’unda telefonla aradınız yani değil mi? Telefonla aradınız Ankara’ya geldiğinde ben pardon düzeltiyorum ben sizi aradım ve telefonla dedim ki Ankara’ya geldiğinde uğra dedim doğru mu?”

61

Page 62: T€¦ · Web view2012/08/09  · Mahkeme Başkanı: “Evet. Şöyle bir başlık daha var. Özbek’in Ergenekon’un kasası olduğu iddiaları var başlıklı bölüm. Bunu ben

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 09.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:217 Sayfa:62

Tanık Özcan Tozlu: “Levent Albay’ım 2 tane çocuğum şahit Sayın Mahkeme (bir kelime anlaşılamadı) bilmiyorum da.”

Sanık Mustafa Levent Göktaş: “Hayır ben size böyle söyledim değil mi yani. Başkanım soru soramıyorum ki.”

Tanık Özcan Tozlu: “Giray Ozan’ da şahit.”Mahkeme Başkanı: “Siz soruyu anladınız kısa ve öz cevap verin buyurun.”Tanık Özcan Tozlu: “Başkanım görüşme gerçek tarihini hatırlamayabilirim.”Sanık Mustafa Levent Göktaş: “Tamam ben sizi aradım değil mi yani telefonla ben sizi

aradım yani.”Mahkeme Başkanı: “Tamam.”Tanık Özcan Tozlu: “Ben aramışımdır siz aramışsınızdır bilemiyorum yani siz aradınız

herhalde öyle hatırlıyorum.”Mahkeme Başkanı: "Evet.”Sanık Mustafa Levent Göktaş: “Tamam ben aradım ondan sonra diyorsunuz ki

beyanınızda ben beyana göre konuşuyorum yani ben şey yapmıyorum. Diyorsunuz ki sonra ben de geldiğimde Levent Göktaş’ı telefonla aradım. Kendisiyle Anıttepe’de bulunan jandarma sosyal tesisinde buluştuk diyorsunuz doğru mu?”

Tanık Özcan Tozlu: “Buluştuk.”Sanık Mustafa Levent Göktaş: “Doğru tamam. Şimdi soracağım sorular. Siz beni hangi

telefon numaramdan ve ne zaman aradınız? Makamdan mı cepten mi onu öğrenmek istiyorum?”Tanık Özcan Tozlu: “Hatırlamıyorum cep zannedersem.”Sanık Mustafa Levent Göktaş: “Cepten aradınız. Ne zaman buluştuk Haziran’da yani

şeyini hatırlayabilirsiniz belki diye o yüzden söylüyorum hani Mayıs’ta Haziran’da olabilir dediniz ya buluştuğumuz zaman çünkü telefonla aradığımız ayrı buluştuğumuz zaman ayrı o yüzden. Yine o aylarda o günlerde herhalde.”

Tanık Özcan Tozlu: “(bir kelime anlaşılamadı).”Sanık Mustafa Levent Göktaş: “1 gün sonra geldim dediğinize göre.”Mahkeme Başkanı: “Mustafa Levent Bey tarihi hatırlamadığını söyledi.”Sanık Mustafa Levent Göktaş: “Peki tamam, tamam, tamam peki.”Mahkeme Başkanı: “Aynı yere takılmayalım.”Sanık Mustafa Levent Göktaş: “Tamam komutanım şey baş… tamam.”Tanık Özcan Tozlu: “Görüşme doğrudur Giray Ozan Başçavuşu şahit gösteriyorum.”Sanık Mustafa Levent Göktaş: “Ben buluşmamıza ben buluşmamıza makam aracımla mı

yoksa sivil arabamla mı geldi hatırlıyor musunuz?”Tanık Özcan Tozlu: “Valla sosyal tesisin içine araba girmiyor biliyorsunuz.”Sanık Mustafa Levent Göktaş: “Yok makamla.”Tanık Özcan Tozlu: “Yürüyerek geldiniz.”Sanık Mustafa Levent Göktaş: “Peki üzerimde.”Tanık Özcan Tozlu: “Bende, bende hatta kaçmak için bahçede bir şey olursa dedim

duvardan atlayıp kaçayım çocuklara da tembihledim kendi çocuklarıma çünkü güvenmiyorum çünkü kendilerine. Çünkü çok karmaşık bir yapı var o dönem gerek Silahlı Kuvvetlerde gerek devlette. Özellikle arkadaki bahçede buluştum ki duvar alçak Giray’a da anlattım Giray Başçavuşa niye buraya oturuyorsun komutanım açık yere diye.”

Sanık Mustafa Levent Göktaş: “Peki.”Tanık Özcan Tozlu: “Kaçmak için Giray kaçmak için dedim.”Sanık Mustafa Levent Göktaş: “Tamam. Üzerimde ne elbisesi vardı resmi elbise mi eğitim

elbisesi mi?”Tanık Özcan Tozlu: “Yok canım sivildin.”Sanık Mustafa Levent Göktaş: “Sivil elbisesi peki.”

62

Page 63: T€¦ · Web view2012/08/09  · Mahkeme Başkanı: “Evet. Şöyle bir başlık daha var. Özbek’in Ergenekon’un kasası olduğu iddiaları var başlıklı bölüm. Bunu ben

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 09.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:217 Sayfa:63

Tanık Özcan Tozlu: “Bluzun vardı.”Sanık Mustafa Levent Göktaş: “Özel kuvvetleri temsilen geldim tabi değil mi MAK

alayından geldim sizinle.”Tanık Özcan Tozlu: “Hayır efendim özel kuvvetler resmi görev değildi ki sizin geldiğiniz

görev. İllegal yapılanmanın bir görev görevi gibi geldi bana illegal yapılanmanın legal bir görev yoktu ki.”

Sanık Mustafa Levent Göktaş: “Peki tamam. Siz benim Haziran 2000’de Haziran’da 2000’de benim Suriye Şam’da askeri ataşe olduğumu ve buradan Türkiye’ye Ağustos 2000’de döndüğümü.”

Tanık Özcan Tozlu: “Evet.”Sanık Mustafa Levent Göktaş: “Sizin söylediğiniz Haziran 2000’de Ankara’da olmadığımı

Temmuz’da da Ankara'da olmadığımı Mayıs’ta da Ankara'da olmadığımı Ağustos’ta da Ankara’da olmadığımı ve ben ancak taa Eylül’de Suriye’den döndüğümü biliyor musunuz?”

Mahkeme Başkanı: “Evet Levent Göktaş’ın Suriye’de olduğunu hangi tarihlerde olduğunu biliyor musun?”

Tanık Özcan Tozlu: “Sayın Başkanım benim babamın üzerine kayıtlı benim babamın üzerine kayıtlı ev telefonundan Şam’da iken yaptığımız görüşme var Levent Binbaşıyla.”

Mahkeme Başkanı: “Sizin o tarihte kullandığınız cep telefonu numarası nedir?”Tanık Özcan Tozlu: “Benim ki mi Başkanım.”Mahkeme Başkanı: "Evet.”Tanık Özcan Tozlu: “Tam hatırlamıyorum ama 0542 4217217 idi öyle hatırlıyorum. Ev

telefonu da 0222 2341756.”Sanık Mustafa Levent Göktaş: “Ben o sırada ben o sırada Şam’da görevliydim ve Özel

Kuvvetler Komutanlığıyla hiçbir ilişkim ilintim hiçbir emir komuta bağlantım yoktu. Türkiye’de değildim bir kere her şeyden önce. Buluşmamız görüşmemiz mümkün değil. Haziran 2000’de Suriye’de olduğum için bana dediniz ki cep telefonundan aradınız cep telefonum yoktu 2000’de TİB’e sorulabilir artı Suriye’de cep telefonu şeyi yoktu hattı yoktu. Yani Suriye’de cep telefonu yoktu bir kere. Haziran 2000’de Suriye’de olduğum için makam ya da cep telefonum olmadığı için benim sizi sizin de beni telefonla aramanız mümkün olmadığını biliyor musunuz?”

Tanık Özcan Tozlu: “Ben özel kuvvetlerin yapısını çok iyi biliyorum Sayın Hakimim. Ne zaman nerede ne yapacaklarını ne zaman nerede görüneceklerini veya görünmeyeceklerini. Aynı anda 1 gün içerisinde uçakla veya helikopterle kaç yerde görünebileceklerini iyi biliyorum ben, maalesef.”

Sanık Mustafa Levent Göktaş: “Peki Başkanım son sorumu soruyorum bu konuyla ilgili. Haziran 2000’de Suriye’de olduğum için sizinle Ankara'da Jandarma Sosyal Tesislerinde buluşmamızın imkansız olduğunu biliyor musunuz diye soracağım?”

Tanık Özcan Tozlu: “Levent Albayım sizi saygıya davet ediyorum.”Mahkeme Başkanı: “Buyurun efendim buyurun siz sorularınızı sorun sorularınızı sorun

(bir kelime anlaşılamadı).”Tanık Özcan Tozlu: “Verdiğiniz çeki verdiğiniz çeki bak ben.”Sanık Mustafa Levent Göktaş: “Tamam Sayın Başkanım tamam Sayın Başkanım tamam

başka soruya geçeyim başka soruya geçiyorum tamam, tamam.” Tanık Özcan Tozlu: “Ben ben üç tane şahit gösteriyorum.”Sanık Mustafa Levent Göktaş: “Şimdi Gölbaşı Okkan meselesine geliyorum müsaade

ederseniz.”Mahkeme Başkanı: “Bir dakika efendim bir dakika sorduğunuz soruyu cevaplasın bir

dakika.”Tanık Özcan Tozlu: “Ben üç tane şahit gösteriyorum. 10 yaşında oğlum 13 yaşında kızım

ve Giray uzman başçavuşu şahit gösteriyorum.”

63

Page 64: T€¦ · Web view2012/08/09  · Mahkeme Başkanı: “Evet. Şöyle bir başlık daha var. Özbek’in Ergenekon’un kasası olduğu iddiaları var başlıklı bölüm. Bunu ben

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 09.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:217 Sayfa:64

Mahkeme Başkanı: “Evet tamam.”Sanık Mustafa Levent Göktaş: “Sayın Başkanım şimdi müsaadenizle Gölbaşı ve Okkan

meselesini hatırlatmak istiyorum Ali Gaffar Okkan meselesini. Şimdi siz beyanınızda 2002 Nisan ayında bana Oral Büyüksarı’yla birlikte geldiğinizi doğru mu geldiğinizi?”

Tanık Özcan Tozlu: “Oral Büyüksarı’yla geldiğimiz doğru değil mi Levent Albayım. Bakın tarihlere takılı kalmayın.”

Sanık Mustafa Levent Göktaş: “Siz söylüyorsunuz şimdi söyleyeceğim 1 dakika.”Tanık Özcan Tozlu: “Tarihlere takılı kalmayın lütfen. Geldik mi Oral Büyüksarı’yla?”Sanık Mustafa Levent Göktaş: “Kendisinin görevli olduğu öğretim kurulu başkanlığındaki

odasına gittik.”Tanık Özcan Tozlu: “Evet.”Sanık Mustafa Levent Göktaş: “Birlikte oturduk dediniz doğru mu?”Tanık Özcan Tozlu: “Oturduk.”Sanık Mustafa Levent Göktaş: “Tamam peki, peki 1 dakika.”Tanık Özcan Tozlu: “Bir ayrıntı hatırlatabilir miyim? Bir ayrıntı hatırlatabilir miyim? Bu

tabloyu kaldır dedim sana hatırlıyor musun? Metehan’ın tablosunu.”Bir kısım sanıklar müdafii Av. Serkan Günel söz almadan konuştu: “Siz sözünüze dikkat

eder misiniz, siz sözünüze dikkat eder misiniz?”Mahkeme Başkanı: “Efendim hiç müdahale etmeyin hiç müdahale etmeyin lütfen Avukat

Bey lütfen lütfen anlatıyor lütfen.”Bir kısım sanıklar müdafii Av. Serkan Günel: “Ama aynısını söylüyor.”Tanık Özcan Tozlu: “Asıl ayrıntısını söylüyorum beyefendi ayrıntıyı söylüyorum bu

tabloyu kaldır buradan. Özel Kuvvetler Komutanına MAK Tabur Komutanına bu tablo yakışmaz bu siyasi bir tablodur. Metehan’ın bozkurt’u vardı tabloda bunu kaldırır mısın dedim?”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”Tanık Özcan Tozlu: “Demedim mi?”Sanık Mustafa Levent Göktaş: “Şunu soruyorum kendisinin görevli olduğu öğretim kurulu

başkanlığındaki odasına gittik birlikte oturduk dediniz doğru mu?”Tanık Özcan Tozlu: “Evet.”Sanık Mustafa Levent Göktaş: “Tamam. Bi beni dinleyin beni dinlemiyorsunuz ki

Başkanım. 2002 Nisan ayında ben.”Tanık Özcan Tozlu: “Yalanının neyini dinleyeyim ya.”Bir kısım sanıklar müdafii Av. Serkan Günel söz almadan konuştu: “Ya bu kadar olmaz

ya.”Mahkeme Başkanı: “Bir dakika bir dakika efendim (bir kelime anlaşılamadı) bir dakika bir

dakika efendim bir dakika.”Tanık Özcan Tozlu: “İftira atıyor yok para almışım yok para toplamışım.”Mahkeme Başkanı: “Özcan Bey, Özcan Bey, Özcan Bey.”Tanık Özcan Tozlu: “Ben Yeşil Kartla geçiniyorum ayıp oluyor.”Mahkeme Başkanı: “Özcan Bey, Özcan Bey sakin olun.”Tanık Özcan Tozlu: “Hakimim Sayın Hakimim özür diliyorum çok özür diliyorum.”Mahkeme Başkanı: “Burada ortamı germeye ortamı germenin bir manası yok.”Tanık Özcan Tozlu: “Ben 2001’den beri bir kuruş maaş almıyorum. Devlet 35 milyar geri

ödeme istedi benden.”Mahkeme Başkanı: “Tamam.”Tanık Özcan Tozlu: “Ellerinden gelen her şeyi yaptılar başkanım.”Mahkeme Başkanı: “Tamam.”Tanık Özcan Tozlu: “Ben 2. eşimden de ayrıldım 4 tane çocuğum var. 10 yıldır

görmüyorum ben çocuklarımı bunların korkusuna.”

64

Page 65: T€¦ · Web view2012/08/09  · Mahkeme Başkanı: “Evet. Şöyle bir başlık daha var. Özbek’in Ergenekon’un kasası olduğu iddiaları var başlıklı bölüm. Bunu ben

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 09.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:217 Sayfa:65

Bir kısım sanıklar müdafii Av. Serkan Günel söz almadan konuştu: “Bunlar husumetin belgeleridir başkanım.”

Mahkeme Başkanı: “Efendim bir dakika bir dakika müdahale etmeyin efendim müdahale etmeyin efendim.”

Tanık Özcan Tozlu: “Avukat Bey mi o?”Mahkeme Başkanı: “Özcan Bey burada size.”Tanık Özcan Tozlu: “Sayın Hakimim bakın bir daha söylüyorum ben 10 yıldır 2.

çocuklarımı görmüyorum.”Mahkeme Başkanı: “Anladım tamam ama şu.”Tanık Özcan Tozlu: “Benim oğlum emekliyordu gördüğümde şimdi ilkokul 3’e gidiyor.”Bir kısım sanıklar müdafii Av. Serkan Günel söz almadan konuştu: “(Bir kelime

anlaşılamadı) atılmasının husumetini bizden çıkartmaya çalışıyor.”Mahkeme Başkanı: “Serkan Bey lütfen susar mısınız Serkan Bey lütfen.”Bir kısım sanıklar müdafii Av. Serkan Günel: “Husumeti bizden (Birkaç kelime

anlaşılamadı).”Tanık Özcan Tozlu: “Ne parası hangi para hangi para kardeşim ben açım ya.”Bir kısım sanıklar müdafii Av. Serkan Günel: “Evet biliyoruz para bekliyorsunuz

birilerinden.”Mahkeme Başkanı: “Özcan Bey, Özcan Bey, Özcan Bey bakar mısınız?”Tanık Özcan Tozlu: “Bekliyorum.”Mahkeme Başkanı: “Özcan Bey burada bir yargılama yapıyoruz.”Bir kısım sanıklar müdafii Av. Serkan Günel: “Bekliyorum dedi işte. (Birkaç kelime

anlaşılamadı) Para bekliyormuş.”Mahkeme Başkanı: "Burada sizin bilgi ve görgünüzü tespit ediyoruz. Lütfen Avukat Bey

lütfen, lütfen efendim.”Tanık Özcan Tozlu: “Sayın Hakimim böyle olmaz ki bak ama hakaret ediyor para

bekliyorsun. Ben konuşturma beni konuşturma beni.”Mahkeme Başkanı: “Tamam gerek yok. Özcan Bey Özcan Bey Özcan Bey bakın.”Tanık Özcan Tozlu: “Hakimim olmaz böyle para bek… ben köpek miyim?”Mahkeme Başkanı: “Özcan Bey bir dakika bir dakika bir dakika.”Tanık Özcan Tozlu: “(birkaç kelime anlaşılamadı).”Tanığın sinirlenmesi üzerine duruşmaya kısa bir ara verildi.Duruşmaya kaldığı yerden devam olundu.Mahkeme Başkanı: “Avukat Serkan Bey biraz önce bir beyanda bulunmuştunuz, tekrarlar

mısınız söylediklerinizi.”Bir kısım sanıklar müdafii Av. Serkan Günel: “Hangisi efendim?”Mahkeme Başkanı: “Tanıkla bir diyalog içerisinde oldunuz, buyurun mikrofona konuşun.”Bir kısım sanıklar müdafii Av. Serkan Günel: “Hangisi efendim?”Mahkeme Başkanı: “Tanıkla bir diyalog içerisinde oldunuz, o sırada söylediklerinizi

tekrarlar mısınız?”Bir kısım sanıklar müdafii Av. Serkan Günel: “Yani hepsini hatırlamıyorum efendim.”Mahkeme Başkanı: “Peki anlaşıldı.” Sanıklardan İsmail Sağır’ın kardeşinin ağır hastalığı nedeniyle tarafına acil olarak

yapması gerektiğinin bildirilmesi talebini içerir dilekçe verdiği görüldü.Saatin 17:07 olduğu anlaşıldı.Oturuma bugüne mahsus olmak üzere son verildi.GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

65

Page 66: T€¦ · Web view2012/08/09  · Mahkeme Başkanı: “Evet. Şöyle bir başlık daha var. Özbek’in Ergenekon’un kasası olduğu iddiaları var başlıklı bölüm. Bunu ben

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) CELSE TARİHİ 09.08.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:217 Sayfa:66

Sanık İsmail Sağır her ne kadar kardeşinin ağır hastalığını belirtmiş ise de, bu konuda dilekçe vermiş ise de, kardeşinin hastalığı konusunda sağlık raporu, sağlık kurulu raporu ibraz etmediğinden, bu rapor ibraz ettiğinde talebinin değerlendirilmesine,

Oturuma 10 Ağustos 2012 günü saat 09:30’da kaldığı yerden devam edilmek üzere ara verilmesine oybirliğiyle karar verildi.09.08.2012

BAŞKAN 28298 ÜYE 37266 ÜYE 40244 KATİP 127253

66