43
Tacikistan Ülke Profili Temel Metinler Şubat 2019 İsa Akpınar

Tacikistan İRAM HAKKINDA Ülke ProfiliİRAM’ın ana hede˙ kamuo- ... Anabilim Dalındaki yüksek lisansını 2008’de tamamladı. 2010 yılında, aynı enstitü bünyesinde Eski

  • Upload
    others

  • View
    7

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

  • Tacikistan Ülke Profili

    Oğuzlar Mh. 1397. Sk. No: 14 06520 Çankaya / Balgat - Ankara / TürkiyeTel: +90 312 284 55 02 - 03 Faks: +90 312 284 55 04 e-mail: [email protected] www.iramcenter.org

    "Bu çalışmanın tüm telif hakları İran Araştırmaları Merkezi'ne (İRAM) aittir"

    İRAM HAKKINDAYeni, bağımsız bir düşünce kuruluşu olan İran Araştırma Merkezi (İRAM), temel bir özelliğiyle ülkemizdeki diğer araştırma merkezlerinden farklılık göstermektedir. İRAM, yalnızca İran ve bağlantılı konular üzerine araştırmalar gerçekleştirmektedir. Ciddi bir kültürel ve tarihsel derinliğe sahip, Ortadoğu’daki siyasal etkinliği artan ve çok yönlü ilişkilere sahip olduğumuz komşu ülke İran ile ilgili konuları layıkıyla inceleyebilmek zaruret haline gelmiştir. İRAM’ın ana hede� kamuo-yunun birincil kaynaklardan doğru ve kapsamlı bilgi ve analize ulaşmasını sağlamaktır. İran ile ilgili konularda çalışma yapan akademisyenler ve araştırmacılar için çeşitli eğitim ve araştırma imkânları sunmayı ve alanda çalışan kişiler için ortak bir platform olmayı amaçlamaktadır. İran iç ve dış politikaları, ekonomisi ve toplumsal-kültürel yapısı alanlarında üretilen bilgiler, iki ülke arasındaki ilişkileri ve anlayışı geliştirmeye de katkı sağlayacaktır. Merkezimiz İran'da, Ortadoğu'da ve Batı'da-ki bilgi birikimini ülkemize ve ülkemizdeki birikimi de dünya kamuoyuna taşıyacak kadroya sahiptir.

    Temel Metinler Şubat 2019

    İsa Akpınar

  • Telif Hakkı

    Copyright © 2019 İran Araştırmaları Merkezi (İRAM). Bu eserin bütün hakları saklıdır.

    Bu eser İRAM’dan yazılı izin alınmadan elektronik veya mekanik yollarla çoğaltılamaz. Metnin dijital versiyonu için www.iramcenter.org adresini ziyaret ediniz. Dijital kopya bu siteye aktif link verilerek kısmi olarak paylaşılabilir.

    Burada ortaya konulan görüşler öncelikli olarak yazara aittir ve İRAM’ın kurumsal görüşlerini yansıtmak zorunda değildir.

    Proje Sorumlusu: Umut AydınEditör: Umut BaşarGrafik Tasarım: Hüseyin Kurt

    İran Araştırmaları MerkeziOğuzlar, 1397. Sk., 06520, Çankaya Ankara / Türkiye Tel: +90 (312) 284 55 02-03 | Faks: +90 (312) 284 55 04 e-posta : [email protected] | www.iramcenter.org

  • TACİKİSTAN ÜLKE PROFİLİ

    Temel Metinler

    Şubat 2019

    Yazar Hakkında

    Dr. İsa Akpınar 1997’de Mimar Sinan Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünde okumaya hak kazandı. Lisans eğitimini 2001 yılında tamamladıktan sonra 2002’de MEB’de öğretmen olarak çalışmaya başladı. 2005 yılında başladığı Marmara Üniversitesi Türkiyat Enstitüsü Yeni Türk Edebiyatı Anabilim Dalındaki yüksek lisansını 2008’de tamamladı. 2010 yılında, aynı enstitü bünyesinde Eski Türk Edebiyatı alanında doktoraya kabul edildi. Doktora öğrenimini Klâsik Türk Şiirinde “Tevhîd (Başlangıçtan XVI. Sonuna Kadar)” adlı teziyle 2017 yılında tamamladı. Hâlen MEB bünyesinde çalışmakta olan araştırmacı, klasik Türk ve Fars edebiyatına ilişkin akademik çalışmalarına devam etmektedir.

  • 2

    Tacikistan Ülke Profili

    iramcenter.org

    İÇİNDEKİLERA. Tacikistan Hakkında Genel Bilgi ...............................................................................................5

    1. Siyasi ve İdari Sistem ..............................................................................................................61.1. Merkezî Yönetim ...............................................................................................................61.2. Mahalli İdareler .................................................................................................................71.3. Seçim Sistemi ve Siyasi Partiler ........................................................................................71.4. Tacikistan İç Savaşı ve Savaşın Bugüne Yansımaları ........................................................8

    2. Mevcut Siyasi Durum .............................................................................................................82.1. İktidar .................................................................................................................................82.2. Muhalefet ve Unsurları ......................................................................................................92.2.1. TİYDP (Nehzat-i İslami-i Tacikistan).............................................................................92.2.2. Sosyal Demokrat Parti ve Rahmatullo Zoyirov (Rahmetullah Zayirov) ......................112.2.3. Umarali Kuvatov (Ömer Ali Kuvvetov) ve Grup 24 ....................................................112.2.4. Dodocon Atovulloev (Dedecan Ataullahev) ve Vatandar Hareketi ..............................123. Ekonomik Yapı ve İktisadi Hayat .......................................................................................133.1. Tacikistan’da İktisadi Hayat ve İş Kolları .......................................................................14

    4. Eğitim Sistemi ve Kurumları ..............................................................................................154.1. Temel Eğitim....................................................................................................................154.2. Yüksek Öğretim ...............................................................................................................164.2.1. Millî Üniversite .............................................................................................................174.2.2. İmam-ı Azam İslam Enstitüsü ......................................................................................17

    5. Nüfus, Etnik Yapı ve Kimlik ................................................................................................185.1. Tacik Kimliği ...................................................................................................................185.2. Bölgesel Kimlik ...............................................................................................................195.3.Tacikistanda Türk Toplulukları .........................................................................................20

    6. Tacikistan’da Dinî Yapı .......................................................................................................216.1. Tacikistan’da Din Eğitimi ................................................................................................216.2. Tacikistan’da Dinî Hayat .................................................................................................226.3. Tasavvufi Akımlar............................................................................................................23

    7. Sosyal ve Kültürel Hayat .....................................................................................................248. Tacikistan’da Temel Sorunlar .............................................................................................24

    8.1. Yoksulluk .........................................................................................................................248.2. İşsizlik ve Göçmen İşçiler ...............................................................................................258.3. Yolsuzluk ve Rüşvet ........................................................................................................268.4. Radikalizm ve Terör.........................................................................................................26

  • [email protected]

    9. Tacik Dünyası ve Diasporası ................................................................................................... 279.1. Özbekistan ........................................................................................................................... 279.2. Afganistan ............................................................................................................................ 279.3. Rusya ................................................................................................................................... 289.4. İran ....................................................................................................................................... 28

    B. Tacikistan, Türkiye İlişkileri ve Müşterek Hususiyetler ........................................................... 301. Tacik-Türk İlişkilerinin Tarnihi Kökenleri ............................................................................ 30

    1.1. Samaniler Devleti ve Türklerin Müslümanlaşması ............................................................. 311.2. Dinî ve Mezhebî Yakınlık .................................................................................................... 321.3. Müşterek İlim ve Edebiyat Geleneği ................................................................................... 32

    2. Türkiye’deki Tacikler .............................................................................................................. 322.1. İşçiler ................................................................................................................................... 322.2. Siyasi Mülteciler .................................................................................................................. 33

    3. Tacikistan-Türkiye İlişkileri ................................................................................................... 333.1. Tacikistan’da Türkler ........................................................................................................... 333.2. Eğitim ve Akademi .............................................................................................................. 333.3. Sosyal ve Kültürel İlişkiler .................................................................................................. 353.4. Ekonomi ve Ticaret .............................................................................................................. 353.4. Tacikistan’da Türkiye Algısı ................................................................................................ 36

    Sonuç ............................................................................................................................................. 36Kaynakça ...................................................................................................................................... 37

  • 4

    Tacikistan Ülke Profili

    iramcenter.org

    TakdimFars dilli bir ülke olan Tacikistan hakkında Türkçe literatürde büyük bir boşluk olduğu

    uzun zamandır çeşitli çevreler tarafından dile getirilen bir husustur. Bu boşluğu bir nebze olsun doldurabilmek ve Tacikistan hakkında genel bir bilgi sahibi olmak isteyenler için elinizdeki çalışma hazırlanmıştır.

    Küresel ilişkiler bağlamında düşünüldüğünde Çin’in Asya ve Avrupa’yı yeni bir “İpek Yolu” ile birbirine bağlama projesi olan “Bir Kuşak Bir Yol” girişimi üzerinde yer alan Tacikistan, jeopolitik olarak giderek daha önemli hâle gelmektedir. Ayrıca Afganistan ile uzun bir sınırı bulunması hasebiyle de bu ülke Amerika Birleşik Devletleri’nin uyuşturucu ile mücadele politikası kapsamında ilgi alanına girmektedir. Diğer yandan Rusya gerek Tacikistan’ın eski bir Sovyet ülkesi olması ve gerekse de bu ülkede hâlihazırda askerî üsse sahip bulunması sebebiyle Tacikistan’daki nüfuzunu yitirmek istememektedir. Bu üç küresel gücü dengelemek için Tacikistan büyük gayret sarf etmektedir. Ayrıca Afganistan ve İran ile de köklü tarihî bağlara sahip olan Tacikistan kendini Aryan medeniyetinin asıl mirasçısı olarak görmektedir.

    Tacikistan’da eski bir Sovyet cumhuriyeti olmanın sıkıntıları iç ve dış politikada, eko-nomide ve sosyokültürel hayatta hâlâ devam etmektedir. Devletin “Tacik kimliği” etra-fında bir millî birlik sağlama çabası beş yıl süren iç savaşın (1992-1997) yıkıcı etkileri yüzünden henüz meyvelerini vermeye başlamamıştır.

    Tacikistan’ı önemli kılan noktalardan biri de Orta Asya’nın en önemli su kaynaklarına sahip olmasıdır. Yüksek rakımlı bir ülke olan Tacikistan’daki buzul dağları, küresel ısın-manın giderek artan etkisi nedeniyle geçmişe nazaran daha önemli hâle gelmektedir.

    Çalışmanın ana çerçevesi; Tacikistan’ın siyasi ve idari sistemi, mevcut siyasi durumu, ekonomik yapısı, eğitim sistemi, nüfusu, etnik ve dinî yapısı; Tacikistan’daki sosyokül-türel hayat ve Tacik-Türk ilişkilerinin geçmişi ve bugünü oluşmaktadır. Bu çalışma Orta Asya’nın bu kadim ülkesi hakkında geniş ve etraflıca bilgi sunmaktan öte Tacikistan’ı ana hatlarıyla tanıtmayı amaçlamaktadır.

    “Türkiye için Tacikistan neden önemlidir?” sorusunun da cevabının verilmeye çalışıl-dığı bu çalışmanın konuya ilgi duyan ve Tacikistan hakkında doğru bilgi edinmek isteyen bütün ilgililere yardımcı olması beklenmektedir.

  • [email protected]

    A. Tacikistan Hakkında Genel BilgiYüzölçümü: 143.100 km2

    Nüfus: 9,169,206 (Ekim 2018)

    Başkent: Duşanbe

    GSYİH: 7,15 milyar dolar (2017)

    Para Birimi: Somoni, 1 dolar = 9,48 Tacik somonisi (Ocak 2019)

    Konuşulan Diller: Tacikçe (Resmî Dil), Rusça, Özbekçe

    Etnik Yapı: %80 Tacik, %15,3 Özbek, %1,1 Rus, %1,1 Kırgız, %2,6 diğer

    Üyesi Olduğu Uluslararası Kuruluşlar:

    Birleşmiş Milletler, İslam İşbirliği Teşkilatı, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı, Bağımsız Devletler Topluluğu, Ortak Güvenlik Antlaşması Örgütü, Şanghay İşbirliği Örgütü, Uluslararası Para Fonu, Dünya Bankası, Avrasya Ekonomik Topluluğu

  • 6

    Tacikistan Ülke Profili

    iramcenter.org

    1. Siyasi ve İdari SistemTacikistan, 1924 yılında dönemin Özbe-

    kistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’ne bağlı özerk bir cumhuriyet statüsünde SSCB’ye bağ-lanmıştır. 5 Aralık 1929 tarihinde SSCB üyesi cumhuriyetlerden biri hâline getirilen Tacikis-tan, 9 Eylül 1991’de bağımsızlığını kazanmıştır.

    Tacikistan Cumhuriyeti, anayasasında belir-tildiği üzere egemen, demokratik, laik ve sos-yal bir hukuk devletidir. Başkanlık sistemiyle yönetilen Tacikistan’da parlamento; Temsilci-ler Meclisi (alt kanat) ve Millî Meclis (üst ka-nat) olmak üzere iki kanattan oluşur. Tacikistan Cumhuriyeti Anayasası, referandum yoluyla 6 Kasım 1994’te kabul edilmiştir. 26 Eylül 1999, 22 Haziran 2003 ve 22 Mayıs 2016 tarihli re-ferandumlarla bugünkü şekline kavuşmuştur. Ülkenin egemenliği, bağımsızlığı ve toprak bütünlüğü anayasa ile koruma altına alınmıştır. Tacikistan’da idari ve bölgesel birimlerin kurul-ması ve tanzimi anayasal düzenlemeye tâbidir. Ülke biri merkez olmak üzere dört vilayetten oluşmaktadır.

    1.1. Merkezî YönetimBaşkanlık sistemi ile yönetilen Tacikistan’da

    yürütme erkinin başında Cumhurbaşkanı yer alır. Anayasanın 64. maddesine göre cumhur-başkanı, devlet ve hükûmetin başkanıdır.

    “Tacikistan Cumhuriyeti Devlet Başka-nı devletin lideridir ve yürütmeden (hükûmet) sorumludur. Başkan; anayasanın, kanunların, birey ve yurttaşların hak ve özgürlüklerinin ko-ruyucusu; ulusal bağımsızlığın, birliğin, toprak bütünlüğünün, istikrarın ve devletin devamlılı-ğının garantörüdür. Başkan, erkler arası iş bir-liğinden ve devletin işleyişinden, Tacikistan’ın uluslararası anlaşmalara uymasından sorumlu-dur. (Anayasa, 64)1

    Tacikistan anayasasının 65. maddesiyle, Cumhurbaşkanı seçim ve görev şartları belir-lenmiştir. Buna göre Cumhurbaşkanı doğrudan halkoyu ile yedi yıl için seçilmektedir. Adaylık için 30 yaşını doldurmak, resmî dili bilmek ve an az 10 yıl Tacikistan’da ikamet etmek yeterli-1 http://www.president.tj/en/taxonomy/term/5/28

    dir. Kanuna göre bir kişi üst üste iki kereden faz-la Cumhurbaşkanlığı yapamaz. Fakat 22 Mayıs 2016 yılında yapılan değişiklikle bu kuraldan, Ulusal Barış ve Birliğin Korucusu (Ulusun Li-deri) statüsüne sahip olanlar muaf tutulmuştur. Bu statünün kural ve yetkileri anayasa tarafın-dan belirlenmektedir. En son 6 Kasım 2013’te yapılan seçimleri kazanarak yeniden Cumhur-başkanı seçilen “Ulusun Lideri” statüsüne sa-hip Cumhurbaşkanı İmamali Rahman, görevini 1992’den bu yana sürdürmektedir.

    Tacikistan’da yasama, yürütme ve yargı bir-birinden bağımsızdır. Üst düzey bütün hükûmet ve yargı yöneticileri Cumhurbaşkanı tarafından atanmaktadır. Bu bağlamda Cumhurbaşkanının görevleri şu şekilde sıralanabilir:

    Tacikistan Cumhuriyeti’nin iç ve dış poli-tikasını belirlemek, içeride ve dışarıda ülke-yi temsil etmek, Başbakan ve diğer hükûmet üyelerini atamak veya görevden almak, vilayet yöneticilerini tayin etmek, üst düzey yargı men-supları ve bürokratları atamak, güvenlik konse-yini kurmak ve başkanlık etmek, seçim ve refe-randum çalışma organlarını tayin etmek, silahlı kuvvetler komutanlarını atamak, ülke güvenli-ğinin tehdit edildiği durumlarda olağanüstü hâl ve savaş ilan ederek meclisin onayına sunmak, genel af ilan etmek.

    Tacikistan Cumhuriyeti Hükûmeti; Baş-bakan, başbakan yardımcıları ve bakanlardan oluşmaktadır. Hükûmet hazırladığı yasaları, Millet Meclisi ve Temsilciler Meclisinin onayı-na sunar. Hükûmete, Cumhurbaşkanı başkanlık eder. Hükûmetin diğer üyeleri şunlardır: Adalet; Dışişleri, İçişleri; Eğitim ve Bilim; Çalışma, Göç ve İstihdam; Maliye; Savunma; Ulaştırma; Ekonomik Kalkınma ve Ticaret, Tarım, Sağlık ve Sosyal Koruma; Kültür; Enerji ve Su Kay-nakları; Sanayi ve Yeni Teknolojiler bakanları ile Ulusal Güvenlik Komitesi Başkanı ve Taci-kistan Cumhuriyeti Yatırımları ve Devlet Mül-kiyeti Yönetimi Devlet Komitesi Başkanı.

    Tacikistan Cumhuriyeti Olî (Âlî) Meclisi ik-tidarın en üst düzeydeki yasama organıdır. Bu meclis, iki kanattan oluşmaktadır: Millî Mec-lis ve Temsilciler Meclisi. Millî Meclisin hâli-

  • [email protected]

    hazırdaki başkanı Mahmadsaid Ubaydulloev (Mehmed Said Ubeydullahev)’dir. Söz konusu meclis 33 üyeden oluşmaktadır. Görev süreleri beş yıldır. Bu meclisin 25 üyesi yerel idareler-den seçilmektedir. Sekizi ise Cumhurbaşkanı tarafından atanmaktadır. Davet esası üzerine çalışan meclis, yılda en az dört kere toplanmak-tadır. Tacikistan’ın eski cumhurbaşkanları Millî Meclisin daimî üyesidir. Millî Meclis, idari ve mahalli bölgelerin teşkili ve tanzimi ile yüksek yargı mensuplarını seçim, muhakeme ve gö-revden alma işlemlerini yürütmektedir. Bunun dışında anayasa ile tanımlanan yetkilerin uygu-lanması ile de mükelleftir.

    Temsilciler Meclisi ise 63 üyeden oluşmak-tadır. Alt kanat olan bu meclisin şimdiki başka-nı Şukurcan Zuhurov (Şükürcan Zuhurov)’dur. Halk oyuyla seçilen bu meclis üyelerinin görev süreleri beş yıldır. Temsilciler Meclisi daimî olup Ekim-Haziran ayları arasında çalışmakta-dır. Olağanüstü hâl durumlarında meclis ken-disini feshetme yetkisine sahiptir. Temsilciler Meclisi ağırlıklı olarak üst mercilerin kararları-nın onaylama faaliyetini yürütmektedir. 1 Mart 2015 tarihinde yapılan seçimlere göre parla-mentonun partilere göre dağılımı şu şekildedir:

    • Tacikistan Halkın Demokratik Partisi: 43

    • Tacikistan Tarım Partisi: 5

    • Tacikistan Ekonomik Reform Partisi: 3

    • Tacikistan Komünist Partisi: 2

    • Tacikistan Demokrat Partisi:1

    • Tacikistan Sosyalist Partisi: 1

    Tacikistan’da yargı, anayasanın 84. madde-sine göre bağımsızdır ve devlet adına hâkimler tarafından kanunlar icra edilmektedir. Mahke-melerin kuruluş, teşkilat ve faaliyet nizamları anayasa ile belirlenmektedir. Hakimlerin görev süreleri 10 yıl ile sınırlandırılmıştır. Mahkeme-lere seçilecek hakimler için Tacikistan vatanda-şı olmak, 30 yaşından gün almak ve en az beş yıllık iş deneyimine sahip olmak şartları aranır. Tacikistan’da olağanüstü mahkemelerin kurul-ması anayasa ile yasaklanmıştır. Ülkedeki yargı kurumları şunlardır: Anayasa Mahkemesi, Yar-gıtay, Yüksek Ekonomi Mahkemesi (Sayıştay),

    Askerî Mahkeme, Bölge Sulh ve Ceza ile Tica-ret mahkemeleri.

    1.2. Mahalli İdarelerTacikistan’da mahalli idareler; vilayet, na-

    hiye, şehir, şehrek (ilçe) ile kasaba ve köylerin bağlı bulunduğu jamoat (cemaat)lardan oluş-maktadır. Yerel yönetim organları, temsil ve yürütme esasına bağlı olarak çalışırlar. Mahalli idarelerin yöneticileri Cumhurbaşkanı tarafın-dan atanmaktadır. Yerel meclis ise halk tarafın-dan beş yıllığına seçilmektedir. Mahalli idareler anayasa, Cumhurbaşkanı ve Olî Meclisin karar-larını uygulamakla mükelleftir. Halk meclisinin görevleri; mahalli bütçenin belirlenmesi, sos-yo-ekonomik kalkınma yollarının tayini, vergi ve ortak mülkiyetin tanımlanmasıdır. Tacikis-tan, dört vilayet şeklinde idari yönden taksim edilmiştir: Merkez (doğrudan Cumhurbaşkanlı-ğına bağlı), Soğd, Hatlon (Khatlon) ve Dağlık Bedahşan Özerk Vilayeti. Söz konusu vilayetler arasında Bedahşan özerk statüde bulunmakla beraber bu statü, kâğıt üzerinde kalmaktadır. Bedahşan, bazı temsil imtiyazları dışında diğer vilayetlerden idari yönden ayrılmamaktadır.

    Resim 1. Tacikistan’ın Vilayetleri

    1.3. Seçim Sistemi ve Siyasi PartilerTacikistan anayasasına göre Cumhurbaş-

    kanı halk tarafından seçilir. Cumhurbaşkanlı-ğı seçimleri yedi yılda, parlamento seçimleri ise beş yılda bir yapılmaktadır. Seçimlere bir parti çatısında ya da bağımsız olarak katılmak mümkündür. Tacikistan’da partiler için seçim barajı %5’tir. 1992-1997 iç savaşından sonra, bazı partilerin siyasi varlığına son verilmiştir.

  • 8

    Tacikistan Ülke Profili

    iramcenter.org

    Hâlihazırda Tacikistan’da seçime katılabilme meşruiyetine sahip sekiz parti bulunmaktadır. Mevcut siyasi partiler ve başkanları şunlardır:

    Alimcan Babaev başkanlığındaki Ekonomik Reform Partisi, Şadi Şabdalov liderliğindeki Komünist Parti, Narziev Gafur başkanlığındaki Sosyalist Parti, Muhiddin Kebiri başkanlığın-daki Tacikistan İslami Yeniden Doğuş Partisi (TİYDP), Rahmetullah Zariov başkanlığındaki Sosyal Demokrat Parti, Sait Cafer Usmanov liderliğindeki Demokrat Parti, Amir Karaku-lov başkalığındaki Demokratik Halk Partisi ve Cumhurbaşkanı İmamali Rahman’ın Tacikistan Demokratik Halk Partisi.

    Tacikistan’daki muhalif siyasi partilerin kuvvetli bir halk tabanı yoktur. 2015 yılında te-rör örgütü listesine alınarak kapatılan Tacikistan İslami Yeniden Doğuş Partisi, hâlihazırda ülke-deki en kuvvetli muhalefeti olarak görünmek-tedir. TİYDP yasaklı bir parti olmasına rağmen hâlâ ülkede etkinliğini muhafaza etmektedir.

    1.4. Tacikistan İç Savaşı ve Savaşın Bugüne YansımalarıTacikistan’da 1992-1997 yılları arasında

    yaşanan iç savaş, dinî ve siyasi yönü baskın-mış gibi görünmekle beraber esasında klanlar/klikler arasındaki bir mücadeleden öteye gide-memiştir (Khalid, 2011: 163). Tacikistan’da iç savaşın tarafları, güneyde yaşayan seçkinler ile siyasi iktidarı elinde bulunduran kuzeyli komü-nistlerdir. Bu sebeple savaşın tarafı olan Taci-kistan İslami Yeniden Doğuş Partisi (TİYDP), bölgesel bir kimlik kazanmıştır.

    TİYDP, 1992 yılında “Yurtsever Kurtuluş Cephesi” adı verilen yarı askerî bir yapılanmaya gitmiştir. Bu yapılanma ile birlikte iktidar mü-cadelesinde daha etkili bir hâle gelmiştir. TİY-DP, Duşanbe’de Şehitler Meydanı’nda yapılan gösterilerin örgütlenmesinde önemli bir rol oy-namıştır. Aynı yıl Cumhurbaşkanı Rahman Na-biyev’in istifasına neden olan TİYDP, Eylül ve Ekim aylarında Duşanbe’de kontrolü ele geçir-miştir. Hatta bazı partiler, 1992 sonları ve 1993 başlarında Karategin bölgesinde “Garm Oto-nom İslam Cumhuriyeti” adı verilen bir devlet

    kurduklarını ilan etmişlerdir. 1993 Şubat’ında rejim güçlerinin Karategin’i ele geçirmesinin ardından kısa süre varlık gösterebilen bu dev-let ortadan kaldırılmıştır. Rusya’nın Tacikistan hükûmetine verdiği destekten sonra TİYDP ve diğer muhalif gruplar, Afganistan’a geçerek re-jime karşı savaş hazırlığına başlamıştır. Aynı yıl içinde TİYDP’nin Tacikistan’daki faaliyetleri yasaklanmıştır.

    Tacikistan iç savaşı beş yıl boyunca devam etmiştir. 1997 yılında Rusya, İran, Birleşmiş Milletler, Özbekistan ve Afganistan’ın arabu-luculuğunda Tacikistan hükûmeti ile muhalifler arasında barış görüşmeleri başlamıştır. Müzake-relerin ardından 27 Haziran 1997’de Tahran’da, hükûmet ile muhalifler barış anlaşması imzala-mışlardır (Ashurov, 2016: 35).

    Tacikistan iç savaşının ardından ülkenin yö-netimi, Sovyet Rusya döneminde siyasi iktidarı elinde bulunduran Hocendlilerden Kuloblula-ra geçmiştir. TİYDP altında mücadele yürüten Germliler ise savaşı kaybetmiştir. Tacikistan iç savaşının ardından Hocendliler, Kuloblular, Pamirliler ve Germliler gibi bölgesel kimlikler giderek belirgin hâle gelmiştir. Hâlihazırda ül-kedeki siyasi birliği zedeleyen en büyük prob-lemin bu mikro kimlikler olduğu söylenebilir. İleride zuhur edebilecek çatışmaların kaynağı-nın bölgesel kimlikler olması kuvvetle muhte-meldir.

    2. Mevcut Siyasi DurumTacikistan, 1992 yılından beri Demokratik

    Halk Partisinin lideri olan İmamali Rahman ta-rafından yönetilmektedir. Büyük bir oy farkıyla başkanlığa seçilen Rahman, ülke içinde ciddi bir otoriteye sahiptir. Rahman, başkanlığı bo-yunca muhaliflere karşı etkili bir politika yürü-terek onları ya saf dışı bırakmış ya da cılız bir muhalefete mahkûm etmiştir.

    2.1. İktidarMevcut Başkan İmamali Rahman, 5 Ekim

    1952 tarihinde Kulap Vilayeti’ne bağlı Dangara nahiyesinde dünyaya gelmiştir. Teknik okulda eğitimini tamamlayan Rahman, 1969 yılın-da Kurgantepe’deki petrol işleme tesislerinde

  • [email protected]

    elektrikçi olarak çalışmaya başlamıştır. 1971-1974 yılları arasında SSCB Deniz Kuvvetlerin-de askerlik hizmetini tamamlamıştır. 1976-1988 yılları arasında ise Dangara’da bulunan Lenin Kolhozu’nda sendika komisyon başkanlığı gö-revini yürütmüştür. Daha sonra aynı kolhozun dört yıl müdürlüğünü yapmıştır. Rahman, iç savaşın zirvede olduğu 20 Kasım 1992 tarihin-de Kulap Vilayeti’nden seçildiği Tacikistan Âli Şûra Meclisine başkan olmuştur. (Tacikistan Cumhurbaşkanlığı, 2017) Bu görev o günkü şartlarda, hükûmet başkanlığına karşılık gel-mektedir.

    Rahman, 6 Kasım 1994’te başkanlık siste-minin tekrar yürürlüğe girmesinden sonra Ta-cikistan devlet başkanı olarak seçilmiştir. 2003 yılında yapılan referandum ile iki dönem daha başkan seçilmesinin önü açılmıştır. Başkanlı-ğının ilk yıllarında ülkedeki güvenliği tesis et-mekte zorlansa da 1997 yılındaki muhaliflerle barışın ardından otoritesi giderek sağlamlaş-mıştır. Zamanla muhaliflerini siyaset arenasının dışına iten Rahman, ülkenin tek hâkimi konu-muna yükselmiştir. 18 Nisan 1998 yılında kur-duğu Demokratik Halk Partisi, Tacikistan’ın en büyük siyasi teşkilatıdır. Laiklik ilkesine sıkı sı-kıya bağlı olan Rahman, İslam’ın bir muhalefet aracı olmasına karşı çıkmaktadır.

    Azizma Asadullaeva ile evli olan Rahman’ın yedisi kız, ikisi erkek olmak üzere dokuz çocu-ğu vardır.

    2.2. Muhalefet ve UnsurlarıSovyet Rusya’nın dağılmasının ardından

    1991 yılında bağımsızlığını kazanan Tacikistan, büyük bir iktidar kavgasının içine düşmüştür. Ülkedeki iktidar ve muhalefet tartışmaları-nın ekseni de önemli ölçüde 1992-1997 yılları arasındaki iç savaş sırasında şekillenmiştir. İç savaşın taraflarından olan İmamali Rahman bu-gün iktidarı elinde bulundururken savaşın diğer cephesindeki TİYDP ise muhalefetin en önemli merkezi hâline gelmiştir. Tacikistan’da hâliha-zırda yasaklı olan bu parti hâlâ en büyük mu-halefet merkezi olma niteliğini korumaktadır. Bugün seçimlere girerek mecliste sandalye elde eden Tarım Partisi, Ekonomik Reform Partisi,

    Komünist Parti, Demokrat Parti ile Sosyalist Parti güçlü bir muhalefet sergilemekten oldukça uzaktır.

    2.2.1. TİYDP (Nehzat-i İslami-i Tacikistan)TİYDP 1990 yılında kurulmuştur. Merke-

    zi Moskova olan bu partinin Özbekistan kolu “İslami Uyanış Partisi” olarak faaliyetlerine devam etmiş fakat kısa süre içinde başarısızlı-ğa uğramıştır. Tacikistan kolu ise TİYDP olarak Muhammed Şerif Himmetzade, Abdullah Nuri ve Devlet Osman öncülüğünde siyasi faaliyetle-rini sürdürmüşlerdir. Aynı yılın Ekim ayında ilk kongresini yapan parti, hızlı bir teşkilatlanma sürecine girmiştir. 1991 yılının Aralık ayında partinin başına, Muhammed Şerif Himmetzade geçmiştir. Himmetzade, bir yıllık sürgün dö-nemi haricinde partinin 1999 yılına kadar baş-kanlığını yürütmüştür. Parti 1993 yılından beri TİYDP ismini kullanmaktadır.

    2.2.1.1. Seyyid Abdullah Nuri1999 yılında TİYDP’nin başına Seyyid

    Abdullah Nuri geçmiştir. 1947 yılında Tavil-dere’de dünyaya gelen Nuri’nin ailesi 1953’te Vahş’a iskân ettirilmiştir. 1964 yılında Hindis-tan’a giderek Devbend medresesinde eğitim almaya başlamıştır. Devbendi hareketinin lide-ri olan Muhammed Hindustani’nin talebeliği-ni yapan Nuri, ülkesine dönünce aldığı eğitim doğrultusunda faaliyet yürütmüştür. 1982 yılın-da İslam’ın Hakikati (İslamskaya Pravda) isimli bir gazete çıkaran Nuri, zaman zaman hukuki takibata uğramıştır. Bir dönem Minber-i İslam gazetesinin editörlüğünü yapmıştır. İç savaş sırasında İran ve Afganistan’da bulunan Nuri, parti tabanı üzerinde oldukça etkili bir isim ola-rak ön plana çıkmıştır.

    Verdiği konferans ve vaazlarla İslamcı mu-halefeti yönlendiren Abdullah Nuri, iç savaştan İmamali Rahman’ı sorumlu tutmuştur. Ona göre “Yüz bin insanın ölümü ve bir milyon kişinin mülteci durumuna düşmesinin tek müsebbibi, kendi milletine karşı komünistlerle iş birliği ya-pan Rahman’dır.” (Nuri, 1375: 43-47) Seyyid Abdullah Nuri, TİYDP’nin müstebit hükûmete

  • 10

    Tacikistan Ülke Profili

    iramcenter.org

    karşı yürüttüğü mücadeleyi “cihat” olarak ta-nımlamıştır. İç savaş sonrası barış görüşmele-rinde İslamcı kanadı temsilen yer alan Abdul-lah Nuri’nin siyasi gücü, İmamali Rahman’ın Tacikistan’da hâkimiyetini perçinleştirmesinin ardından giderek azalmıştır.

    2.2.1.2. Muhiddin KebiriAbdullah Nuri’nin 2006 yılında vefatının

    ardından TİYDP’nin başına geçen Muhiddin Kebiri, 1965 yılında Tacikistan’ın Feyzabad şehrinde dünyaya gelmiştir. Muhafazakâr bir ailede yetişen Kebiri, 1992 yılında Tacikistan Millî Üniversitesi (Lenin Üniversitesi) Doğu Dilleri Fakültesinden mezun olmuştur. Arapça eğitimi için bir yıl Yemen’de kaldıktan sonra Rusya Federasyonu Dışişleri Bakanlığına bağ-lı Moskova Diplomasi Akademisinde uluslara-rası hukuk sahasında yüksek lisans yapmıştır. 1997 yılındaki barış görüşmelerinde TİYDP adına komisyon başkan yardımcısı olarak gö-rev yapmıştır. 2000 yılında “Diyalog Merkezi” adlı sivil toplum örgütünün kurucu başkanı ola-rak faaliyetlerine devam etmiştir (Türk, 2017: 86-87). 2003 yılında TİDYP’nin birinci başkan yardımcısı olmuştur. 2006 yılında Said Abdul-lah Nuri’nin vefatının ardından parti başkanı olarak seçilmiştir. 2005 ve 2010 seçimlerinde Feyzabad’dan milletvekili seçilen Kebiri, tem-sil süresinin bitiminin ardından ülkeyi terk ede-rek Türkiye’ye yerleşmiştir. Son olarak 2015 yılında İstanbul’da gerçekleştirdiği kongreyle üçüncü kez parti başkanlığına seçilmiştir. Siyasi faaliyetlerini bir müddet Türkiye’de sürdüren Kebiri, şu anda Almanya’da ikamet etmektedir.

    İslam esaslarına bağlı bir devlet hedefiyle yolan çıkan TİDYP, Muhiddin Kebiri’nin baş-kanlığı döneminde bu çizginin dışına çıkmayı tercih etmiştir. Kâğıt üzerinde siyasi hedeflerin toplumun realiteleri ile örtüşmediği anlaşılmış-tır. Ayrıca dönemin yaygın “ümmetçilik” söyle-minin partiye güç kaybettirdiği kabul edilmek-tedir.

    Abdullah Nuri’nin başkanlığı dönemindeki Tacik kimliği vurgusu, Kebiri döneminde biraz daha artmaya başlamıştır. TİDYP, İslam’ı Tacik

    kimliğinin vazgeçilmez bir unsuru olarak kabul etmektedir. Onun düşüncelerinde Tacikistan’ın dinî ve millî kimliğine aynı ölçüde sahip çıka-rak ilerleyebileceği fikri hâkimdir (Türk, 2014: 178).

    TİYDP’in “İslamcı parti” imajının Batı dün-yası ile irtibatı zayıflattığını düşünen Kebiri, “ılımlı” bir çizgide siyaset yürütmektedir. Parti programında Tacikistan rejimine bağlılıkları be-lirtildiği gibi laik sisteme saygı duydukları da ifade edilmektedir. Kebiri, Tacikistan hükûmeti ile birlikte çalışma düşüncesini teklif hâlinde sunduğunu ifade etmektedir (Khamidova, 2017: 2-3). Tacikistan’da siyasal sistemin demokratik-leşmesi ve bölgecilik anlayışının terk edilmesi gerektiği, TİYDP’in önem verdiği konular ara-sında yer almaktadır. Ülkenin istikbalinin ancak eğitimle şekillendirileceğine inanan Kebiri, Ta-cikistan’ın komşularıyla iyi bir diplomasi kur-ması gerektiğini ifade etmektedir (Tadjbakh-sh,1993: 25-26). İmamali Rahman karşısındaki en güçlü başkan adayı görülen Kebiri’nin parti-si, 2015 yılında radikalizm ve terörizm ithamıy-la kapatılmıştır. Tacikistan hükûmeti tarafından Interpol’e bildirilerek hakkında arama kararı çıkarılmıştır. Daha sonra Kebiri hakkındaki ara-ma kararı kaldırmıştır. Kebiri Almanya’da siya-si faaliyetlerine devam etmektedir.

    2.2.1.3. Ekber Turacanzade (Ekber Törecanzade)1954 yılında Vahdet şehrinin Vahdetabad

    (Türkabad) köyünde dünyaya gelen Ekber Tu-racanzade, TİYDP’nin kuruluş aşamasındaki güçlü figürlerindendir. Babası Turacanzade Ka-haranov, ülkenin ileri gelen din adamlarından-dır. Ekber, 1972-1977 yılları arasında Buhara şehrindeki Mir-i Arab Medresesinde fıkıh ala-nında lisansını tamamlamıştır. Daha sonra Taş-kent İmam Buhari Üniversitesinde aynı sahada yüksek lisans yapmıştır. Sırasıyla Orta Asya ve Kazakistan Yurt Dışı İşler Bürosu ve Ürdün Şe-riat Üniversitesinde çalışmıştır. 1988 yılında ise Tacikistan Diyanet İşleri Başkanlığı görevini yürütmeye başlamıştır. 1990 seçimlerinde mil-

  • [email protected]

    letvekili seçilen Turacanzade, 1993 yılında Di-yanet İşleri Başkanlığı görevinden ayrılmıştır. İş savaş sırasında İslamcı muhalif cephede yer alan Ekber, 1993-1998 yılları arasında İran, Pa-kistan ve Afganistan’da mülteci olarak hayatını sürdürmüştür. Bu yıllarda Ekber Turacanzade, İttihad-i Niruha-yi Muhalif-i Tacikistan örgü-tünde, Said Abdullah Nuri’nin başkan yardım-cılığını yapmıştır. Barış görüşmeleri sırasında ise bu teşkilatın heyet başkanlığını yürütmüştür (Olimova, 2005: 65-68). Tacikistan’da barışın sağlanmasının ardından başbakan birinci yar-dımcılığı görevini üstlenmiştir. 7 yıl bu görev kalan Turacanzade, 2005 yılında Meclis-i Âlî üyeliğine seçilmiştir. 2010 yılında emekliliğe ayrıldıktan sonra çalışmalarını akademik alanda yoğunlaştırmıştır. Ekber Turacanzade ve ağabe-yi Hacı Nureddin, şu anda Tacikistan’ın en bü-yük dinî liderleri olarak kabul edilmektedir.

    İslamcı muhalif cephenin içinde yer alan Ekber Turacanzade, TİYDP’nin kuruluş yılla-rından itibaren parti ile fikir ayrılığı yaşamak-taydı. Her şeyden evvel Tacikistan’ın, İslami bir devlet hedefleyen bir partiye hazır olmadığı ka-naatindeydi. Ayrıca TİYDP bünyesinde oldukça aktif olan ve resmî statüsü bulunmayan imam-ları, yeni açılan camilere görevli olarak tayin et-mek istemesi de ayrılığı derinleştirmiştir (Türk, 2014: 181-182).

    İkinci neden de Ekber Turacanzade’nin İs-lam devleti kurulması hususunda farklı bir yön-tem izlenmesi gerektiğini düşünmesiydi. Ekber Turacanzade’ye göre Tacikistan’da bir İslam devletinin kurulabilmesi için halkın çoğunlu-ğunun bu projeyi desteklemesi gerekmektedir. Bunun ise en iyimser durumda bile 25-30 yıl sonra gerçekleşebileceğini düşünmektedir. Ona göre bu amaca ulaşmak için halka İslam’ı ye-niden öğretmek ve yeni bir ruhla din adamları yetiştirmek gereklidir. Hâlihazırda Tacikistan halkı böyle İslami bir anayasayı kabul edecek durumda değildir. Çünkü Tacikistan halkı kısa bir süre önce sosyalist bir yönetimin idaresi altındaydı ve SSCB zamanında toplumun ge-neli İslami hassasiyetlerden uzaklaşmıştı (Ge-iss,1995: 171).

    2.2.2. Sosyal Demokrat Parti ve Rahmatullo Zoyirov (Rahmetullah Zayirov)

    Sosyal Demokrat Parti Başkanı (TSDP) Rahmatulloh Zoyirov, 1958 yılında Bogiston şehrinin Bostancı köyünde dünyaya gelmiş-tir. 1972-1975 yılları arasında, Sovyetler Bir-liği’nin Kommosol isimli gençlik örgütünde faaliyet göstermiştir. 1977-1979 arasında ise Almanya’daki Sovyet askerleri arasında yer almıştır. Daha sonra Ukrayna Hukuk Akade-misinde eğitimine devam etmiştir. Bu yıllarda (Sovyet) Komünist Partinin üyeleri arasındadır. Hukukçu kimliği ile ön plana çıkan Rahmatul-loh, çeşitli üniversitelerde akademisyen olarak çalışmıştır. İç savaş sırasında ise Tacikistan Cumhuriyeti Uluslararası Hukuk Bürosu baş-kanlığını yürütmüştür .

    Zoyirov, 18 Mart 1998 tarihinde Sosyal De-mokrat Partiyi kurmuştur. 1999 yılında, Taci-kistan’da Siyasi Partiler ve Siyasi Hareketler Danışma Konseyi Kurucular Heyeti üyeliği yapmıştır. 2001 yılında Cumhurbaşkanı İmama-li Rahman’ın hukuk başdanışmanlığı görevini üstlenmiştir. 2003 yılında ise bu görevinden is-tifa etmiştir. 2006 yılında Cumhurbaşkanlığına aday olmuştur. İmamali Rahman’ın kazandığı bu seçimin sonuçlarına itiraz ederek seçimlerin adaletsiz olarak yapıldığını dile getirmiştir. 28 Şubat 2010’daki meclis seçimlerinde ise Sosyal Demokrat Parti %5’lik barajı geçemediği için meclis dışında kalmıştır. 2013 Cumhurbaşkanlı-ğı seçimlerini boykot eden Zoyirov, 2015 meclis seçimleri için partisinden aday göstermemiştir.

    Akademik sahadaki çalışmalarıyla dikkat çe-ken Rahmatulloh Zoyirov, Tacikistan’da demok-rasi ve hukuk sisteminin güçlenmesi için büyük mücadele vermektedir. Sosyal Demokrat Parti Başkanlığını sürdüren Rahmatulloh aynı zaman-da Tacikistan Hukuk Konsorsiyumunun kurucu-su ve yönetim kurulu başkanıdır (THK 1994).

    2.2.3. Umarali Kuvatov (Ömer Ali Kuvvetov) ve Grup 24Umarali Kuvatov, 1968 yılında Duşanbe’de

    dünyaya gelmiştir. 1986-1990 yılları arasında Tacikistan Millî Üniversitesinde (Lenin Üni-

  • 12

    Tacikistan Ülke Profili

    iramcenter.org

    versitesi) iktisat eğitimi almıştır. Erken yaşta iş hayatına atılan Kuvatov, Şemsullah Sahibov ile “Tociran” adlı bir petrol şirketi kurmuştur. 2001 yılında Amerika ve NATO’nun Afganis-tan’da Taliban’a karşı başlattığı savaşla birlikte Kuvatov’un yıldızı giderek parlamaya başla-mıştır. 2004 yılında Tociran Şirketi’nin Kulob şehrindeki tesisleri, Amerika ve NATO için ge-rekli olan yakıtın temini için tahsis edilmiştir (Türk, 2017: 39). Tociran Şirketi, bu hizmetleri karşılığında çok büyük bir kâr elde ederek Taci-kistan’daki en büyük petrol şirketlerinden biri hâline gelmiştir.

    2008 yılında Umarali’nin iş ortağı Şemsul-lah Sohibov, Tacikistan Cumhurbaşkanı’nın kızı ile evlenmiştir. Bu evlilik vesilesiyle ko-numunu güçlendiren Sohibov, 2010 yılında Umarali’yi hisselerine el koymak suretiyle or-taklıktan uzaklaştırmıştır. Sohibov ile ortaklığı sürecinde İmamali Rahman ve akraba çevresiy-le irtibat kuran Umarali, siyasi ve ticari ilişkiler ağının sırlarına vâkıf olmuştur. Tacikistan’da bütün siyasi ve ekonomik nüfuzunu kaybeden Umarali, Moskova’ya giderek hayatına mülteci olarak devam etmiştir.

    Her yıl Tacikistan’dan Rusya’ya çalışmak üzere gelen yaklaşık bir milyon Tacik vatan-daşının ülkenin siyasi ve iktisadi vaziyetinden şikâyetçi olduğunu fark eden Umarali, bu in-sanları bir muhalefet cephesi içinde toplamaya başlamıştır. Hayatını zor şartlar altında kazanan bu insanların İmamali’ye duyduğu tepki, 2012 yılında Grup 24’ün kurulmasına vesile olmuş-tur. Hükûmetin adaletsizlerinden ve Cumhur-başkanının otoriter tavrından şikâyet eden bu insanlar için Grup 24, yurt dışında önemli bir muhalefet merkezi hâlini almıştır. Yapının bu isimle anılması, ismi açıklanmayan 24 kurucu dolayısıyladır.

    İletişim ve propaganda için ağırlıklı ola-rak sosyal medya araçlarını kullanan Grup 24, bilhassa genç nüfus üzerinde oldukça etkili olmuştur. Faaliyetlerini odnoklassniki.ru, face-book.com, Skype, Youtube ve Zello gibi sosyal medya siteleri veya uygulamaları üzerinden yürütmektedir. Grup 24’ün temel hedeflerinden

    biri, İmamali Rahman ve yakın çevresinin Taci-kistan’daki adaletsiz ve haksız uygulamalarını herkese duyurmak ve bu konuda kamuoyu oluş-turmaktır. Sosyal medya üzerinden canlı olarak yayınlanan programlar, Tacikistan’da sesini duyuramayan kitleler için bir sosyal platform hâline dönüşmüştür. Bu türden medya faaliyet-leriyle Grup 24, Tacikistan’da büyük bir yankı uyandırarak hükûmeti harekete geçirmiştir. Bu grubun 10 Ekim 2014’te Duşanbe’de düzenlen-diği protestolar sebebiyle şehirde sıkıyönetim ilan edilmiştir. Bir gün sonrasında ise Yargıtay “millî güvenliği tehdit” gerekçesi Grup 24’ü te-rör örgütü listesine almıştır. Hemen ardından da Grup 24 lideri Umarali Kuvatov ve diğer örgüt elemanlarının isimleri Tacikistan tarafından İn-terpol kayıtlarına geçirilmiştir.

    Umarali Kuvatov, 19 Aralık 2014 tarihinde İstanbul’da emniyet güçleri tarafından göz al-tına alınmıştır. Üç günlük gözaltı süresinden sonra serbest bırakılmıştır. Tacikistan hükûmeti tutukluluk hâlinin devamı ve ardından da kendi-lerine teslim edilmesi için müracaat etmişse de Türk hükûmeti siyasi mülteci olması sebebiyle bu talebi yerine getirmemiştir. İstanbul’da siya-si mülteci olarak hayatına devam eden Umarali Kuvatov, 5 Mart 2015’te saat 22.30 sularında ai-lesinin gözleri önünde öldürülmüştür (Milliyet, 2015).

    Umarali Kuvatov’un ölümünün ardından Grup 24’ün başına, yardımcısı Şerafeddin Ga-doev geçmiştir. Hâlihazırda Almanya’da siya-si mülteci olarak yaşayan Gadoev, Tacikistan hükûmeti tarafından İnterpol’e bildirilmiştir.

    Grup 24’ün mali kaynağını Rusya’da çalışan Tacik işçiler temin etmektedir. Kendi haber kay-naklarında, Rusya’da 6.000 Tacik’in bu grubun üyesi olduğu ifade edilmektedir.

    2.2.4. Dodocon Atovulloev (Dedecan Ataullahev) ve Vatandar HareketiÜnlü muhalif gazeteci Dodocon Atovulloev,

    1956 yılında Soğd bölgesinin Pencekent şehrin-de dünyaya gelmiştir. Moskova Devlet Üniver-sitesinde gazetecilik eğitimi alan Atovulloev,

  • [email protected]

    Sovyet döneminde Komsomoli ve Omuzgor gazetelerinde çalışmıştır. Tacikistan’da iç sa-vaşın başlamasının ardından hükûmete muhalif Demokrat Parti saflarında yer almıştır. 1991 yı-lında “Çerağ-i Ruz” gazetesini çıkarmaya baş-layan Atavulloev, 1992 yılında İmamali Rah-man’ın yönetimi ele almasından sonra ülkeyi terk etmek zorunda kalmıştır. Siyasi faaliyet-lerine Rusya’da devam eden mülteci gazeteci, Novoya Gazeta ve Radyo Svaboda vasıtasıyla muhalefetini sürdürmüştür.

    Atavulloev 2000 yılından beri Orta Asya De-mokrat Güçleri Forumu eş başkanlığını yürüt-mektedir. Ayrıca 2007’de Moskova’da kurduğu Vatandar Hareketi’nin lideridir. Bu hareketin en önemli hedefi, haksızlık ve adaletsizlikle-rin kaynağı olarak gördüğü İmamali Rahman hükûmetinin yıkılmasıdır. Tacikistan’da âdil ve demokratik bir yönetimin ancak bu yolla ger-çekleşeceğini savunmaktadır.

    Atovulloev, yürüttüğü bu sert muhalefet dolayısıyla Tacikistan tarafından İslamcı ve te-rörist olarak kabul edilmiştir. Başsavcılık tara-fından hakkında dava açılarak arama emri çıka-rılmıştır. Atavulloev, 5 Temmuz 2011 tarihinde Rusya’nın Sheremetyevo Havalimanında tutuk-lanmış fakat kısa süre sonra serbest bırakılmış-tır. Akabinde Rusya, Tacikistan’ın iade talebini reddetmiştir. 2013 yılında siyasi mülteci statüsü kazanan Dodocon, Almanya’nın Berlin şehrin-de yaşamaktadır.

    Dodocon Atavulloev liderliğindeki Vatandar Hareketi ile Grup 24, 2013 yılında ittifak ede-rek “Neru-yi Sazende” ismi altında faaliyet yü-rütmüşlerdir. Dodocon Atavulloev, bu birliğin başkanlığını üstlenmiştir. Fakat bu ittifak iki yıl sonra dağılmıştır. Bu birliğin dağılmasındaki en önemli sebep iki grup arasındaki hâkimiyet mücadelesi olarak gösterilmektedir. Haber kay-naklarına göre Vatandar Hareketi’nin 30.000 ci-varında üyesi vardır (Akhbor, 2017).

    3. Ekonomik Yapı ve İktisadi Hayat1991 yılında Sovyet Rusya’dan ayrılarak

    bağımsızlığını kazanan Tacikistan Cumhuriyeti kısa bir süre sonra kendini iç savaşın ortasında

    bulmuştur. Yaklaşık beş yıl süren iç savaş, eko-nomik yönden zaten zayıf olan Tacikistan’ın ik-tisadi hayatını alt üst etmiştir. 1997 yılında im-zalanan barış anlaşmasından sonra normalleşme süreci başlamıştır. Fakat eski Sovyet düzeninin alışkanlıkları ve iç savaşın akisleri bu normal-leşme sürecini uzatmıştır. Ekonomi uzmanları, Tacikistan’daki iç savaşın ülkeye maliyetinin 7 milyar dolar civarında olduğunu tahmin etmek-tedir. Ülkenin sürekli artan bütçe açığı da bu sürecin sağlıklı yürütülmesinde büyük bir engel teşkil etmiştir.

    Sovyet Rusya’nın Orta Asya’daki ekonomik yönden en zayıf bölgesi olan Tacikistan toprak-larının önemli bölümü dağlıktır ve çetin iklim koşullarına sahiptir. Ülkedeki toprakların küçük bir bölümü tarıma elverişlidir. Zengin su kay-nakları ve madenlere sahiptir ancak bunların iş-letilmesi noktasında büyük sıkıntılar yaşanmak-tadır. Sovyet Rusya döneminde Tacikistan, bir ham madde bölgesi olarak görülmüştür. Kısıtlı bir iktisadi hayatın olduğu Tacik bölgesi, Rus-ya’nın genel bütçesinden aktarılan kaynaklarla ayakta durmaktaydı. Tacikistan’ın 1991 yılında-ki bütçesinin %47’sini Sovyet bütçesinden akta-rılan kaynaklar oluşturmaktaydı.

    1997 sonrasında Tacikistan, ekonomi sis-teminin düzenlenmesi için reform programları uygulamaya başlamıştır. Mülkiyet kavramının tanımlanmasından para politikasına kadar pek çok alanda hukuki düzenlemelere gidilmiştir. Bu reformun bir parçası olarak uluslararası fi-nans ve yardım kuruluşlarıyla birlikte hareket edilmiştir. Bu bağlamda IMF’den büyük finans desteği aldığı kaydedilmektedir. Tacikistan’da ticaret hayatının geliştirilebilmesi için karma ekonomi, bankacılık, rekabet ortamının yara-tılması, yatırım teşvikleri gibi pek çok alanda yenilikler yapılmıştır. Hâlihazırda da bu düzen-lemelere devam edilmektedir.

    Tacikistan, para birimi olarak “somoni”yi kullanmaktadır. 2000 yılının Ekim ayında teda-vüle giren somoni, ülkedeki yüksek enflasyon kontrolü ve kur istikrarı açısından önemli bir

  • 14

    Tacikistan Ülke Profili

    iramcenter.org

    gelişme olmuştur. Bir Tacik somonisi yaklaşık olarak 11 cente tekabül etmektedir. Tacikis-tan’ın 2017 bütçesi, 19,568 milyar somoni (2,22 milyar dolar) olarak planlanmıştır. Bütçede bir önceki yıla göre %10 artış kaydedilmiştir. Ta-cikistan hükûmetinin 2017 yılında 14,7 milyar somoni gelir elde ettiği tahmin edilmektedir. Bütçeden 3,5 milyar eğitime, 1,4 milyar sağlığa, 3,2 milyar sosyal güvenliğe, 3,2 milyar somoni ise enerjiye tahsis edilmiştir.

    3.1. Tacikistan’da İktisadi Hayat ve İş KollarıTacikistan ekonomisinin bel kemiğini ta-

    rım ve hayvancılık, maden ocağı işletmeleri ve enerji üretimi ile bunlara bağlı iş kolları oluş-turmaktadır. Ülke nüfusunun %73’ünün kırsal bölgelerde yaşadığı düşünüldüğünde en geniş iş sahasının tarım ve hayvancılık olmasının sebebi daha iyi anlaşılacaktır. Ayrıca çok düşük oran-lara sahip olsa da turizm faaliyetlerinden bah-sedilebilir.

    3.1.1. Tarım ve HayvancılıkYüzölçümünün önemli bir bölümü dağlık

    olan Tacikistan’da hayvancılık yaygındır. Tarım ise daha ziyade dağlar arasında kalan geniş ve sulak vadilerde yapılmaktadır. Yükselti fark-lılıklarına bağlı olarak farklı iklimlerin hâkim olduğu bölgelerde, toprak mahsullerinde çeşit-lilikten bahsedilebilir.

    Tacikistan’da hayvancılık tarıma elverişli ol-mayan dağlık bölgelerde yapılmaktadır. Küçük-baş besiciliği yaygın olmakla beraber büyükbaş hayvancılık da yapılmaktadır. İklim koşullarının müsait olduğu bölgelerde ipek böcekçiliği ve arı-cılık da bu faaliyetler arasında zikredilebilir.

    Tacikistan’daki tarım bölgeleri Zerefşan, Vahş, Kafirnigan ve Fergana’daki vadi ve ova-larıdır. Zengin akarsu kaynaklarına sahip olan söz konusu bölgeler, tarım için en elverişli top-raklardır. Tacikistan tarımında majör mahsul pamuktur ve ülkede yıllık ortalama bir milyon ton pamuk üretilmektedir. Sovyetler dönemin-de Tacikistan ve Özbekistan, pamuk üretiminin merkezi hâline getirilmiştir. Bugün de Tacikis-tan’ın en önemli tarım mahsulü ve ticari emti-

    ası pamuktur. Tacikistan’da pamuğun yanı sıra sebze ve meyve üretimi de yapılmaktadır. Fakat uygun pazar bulunamaması sebebiyle daha zi-yade bu mahsuller iç piyasada tüketilmektedir.

    3.1.2. Madencilik ve Taş Ocağı İşletmeciliği

    Topraklarının yaklaşık %90’lık bölümü dağ-lardan oluşan Tacikistan, oldukça zengin yeraltı kaynaklarına sahiptir. Ülkedeki maden ve taş ocaklarının neredeyse tamamı dağlık bölgeler-dedir. Tacikistan’ın en büyük maden zenginliği alüminyumdur. Ülkenin en büyük ihracat em-tiası olan alüminyum, Tacikistan için ciddi bir istihdam kaynağıdır. Alüminyum dışında altın, gümüş, kalay, demir, cıva, çinko ve kurşun gibi madenler de çıkarılmaktadır. Tacikistan’ın bir diğer yer altı zenginliği ise kömürdür. Ülke, yaklaşık dört milyar ton kömür rezervine sahip-tir. Tacikistan bu yönüyle Orta Asya’nın kömür yönünden en zengin ülkesidir. Tacikistan bu madenleri ağırlıklı olarak ham ve cevher hâlde ihraç etmektedir. Bu kaynakların çok azı ülke sınırları içinde işlenip değerlendirilmektedir.

    3.1.3. EnerjiTacikistan, Orta Asya’nın en zengin su kay-

    naklarına sahip olan ülkesidir. Zerefşan, Vahş, Kafirnigan ve Surhab gibi büyük nehirlere sahip olan ülkede büyük ve orta ölçekte birçok HES kurulmuştur bunlardan bazıları; Norak (3000 MW), Sangtuda-1 (670 MW), Sangtuda-2 (220 MW), Qayroqum (126 MW), Vahş (27 MW), Varzob (27 MW) ve Beypaza (600 MW)’dır. Hâlihazırda yapımı devam eder Roğun Hidro-Elektrik Santrali ise ülkenin en büyük projeleri arasındadır. 335 metre yüksekliğe sahip olma-sı öngörülen bu barajın kapasitesi 13.1 milyar kw olarak hesaplanmıştır. Tacikistan kalkınma hamlesinin en önemli argümanlarından olan hidroelektrik santraller, Çinli ve İranlı yatırım-cıların gözdesi durumdadır.

    Tacikistan, petrol ve doğal gaz yönünden dışa bağımlı bir ülkedir. Rusya ve Özbekistan gibi ülkelerden temin edilen bu ürünler, ülkenin cari açığındaki en büyük kalem olarak görülmekte-dir. Tacikistan, Özbekistan’dan elektrik karşılı-ğında doğal gaz ithal etmektedir. Gazprom ile

  • [email protected]

    Tethys Petrol gibi şirketler ülkede petrol ve do-ğal gaz arama çalışmaları yürütmektedir.

    3.1.4. SanayiSovyetler döneminde ham madde merkezi

    hâline getirilen Tacikistan’da sanayi oldukça geri kalmış durumdadır. En büyük ticarî ürünle-ri olan pamuk ve alüminyumu ham olarak ihraç etmek zorunda kalan ülke, yabancı yatırımlarla sanayileşme yolunu tutmuş görülmektedir. Ta-cikistan’ın en büyük sanayi kuruluşları Tacik Alüminyum Şirketi (TALCO), Adrasmon kalay üretim fabrikası ile Zerefşan ve Darvaz altın iş-letmeleridir. Otomotiv, tarım makinaları, tekstil, gıda gibi alanlarda sanayileşmenin yaygınlaştı-ğı ülkede çoğunlukla yabancı yatırım ortakları dikkat çekmektedir. Koreli, İtalyan ve Çinli ya-tırımcıların bilhassa tekstil alanına odaklandığı görülmektedir. Zengin su ve maden kaynakla-rına sahip olan Tacikistan’ın sanayileşmesinin önündeki en büyük engel sermaye, alt yapı ek-sikliği ve kalifiye eleman azlığıdır.

    3.1.5. Dış Ticaret (İhracat ve İthalat)Tacikistan ekonomisinin dış ticaret hacmi 4

    milyar dolar civarındadır. 2016 yılında 3,03 mil-yar dolar ithalat, 890 milyon dolar ihracat ya-pılabilmiştir. Bu durum dış ticarette yaklaşık 2 milyar dolarlık açığa sebep olmaktadır. Bu açık, yurt dışında çalışan Taciklerin ülkeye getirdiği döviz ile belli ölçüde kapatılmaktadır. Geriye kalanı ise yurt dışı finans kaynaklarından temin edilen kredilerle tamamlanmaktadır. Tacikistan son yıllarda ağırlıklı olarak Çin finans kuruluş-larından kredi almaktadır.

    Tacikistan yurt dışından petrol, doğal gaz, alüminyum oksit, makine araç gereçleri, taşıt, buğday, orman ürünleri ve ilaç ithal etmektedir. Ülke enerjide Rusya ve Özbekistan’a bağımlıdır. Tacikistan’ın ağırlıklı olarak ihraç ettiği ürünler ise alüminyum, pamuk, kuru meyve ve tekstildir. Pamuk ve alüminyum, ihracatın %75’ini oluş-turmaktadır. Pamuk ve alüminyum üretiminde yaşanan her türlü sıkıntı Tacikistan ekonomisini doğrudan etkilemektedir. Bu iki ürününe bağlı olan ekonomideki kırılganlık, enerjideki dışa ba-ğımlılıkla daha da derinleşmektedir.

    4. Eğitim Sistemi ve KurumlarıTacikistan Cumhuriyeti’nde eğitim faaliyet-

    leri, bakanlık bünyesinde yürütülmektedir. 1991 yılında bağımsızlığını kazanan ve hemen ardın-dan kendini iç savaşın ortasında bulan ülkede, en büyük tahribatın yaşandığı alan ekonomi ve eğitimdir. Sovyet düzeninin yıkılmasıyla bir-likte yeni bir sistem arayışına giren Tacikistan, içinde bulunduğu zor şartlar sebebiyle arzu et-tiği reformu tam olarak gerçekleştirememiştir. Tacikistan bütün vatandaşlarına eşit ve kolay ulaşılabilir bir eğitimi kanuni bir hak olarak tanımıştır. Bakanlık gelişmekte olan ülke için insani ve demokratik değerlere bağlı öğrenciler yetiştirmeyi hedeflemektedir.

    4.1. Temel EğitimTacikistan’da ilk ve orta okul zorunlu eğitim

    kapsamındadır. Yedi yaşına gelen her çocuk, ilkokula başlamak zorundadır. Dört yıl süren bu dönemin ardından orta öğretim süreci baş-lar. Tacikistan’da orta öğretim yedi kademeden oluşmaktadır ve bunun ilk beş yılı zorunludur. Dokuzuncu sınıftan sonra öğrenciler başarı du-rumlarına göre iki yıllık lise (üst orta eğitim) eğitimine devam eder ya da meslek okuluna ge-çiş yapabilir. Tacikistan’da oldukça rağbet gö-ren meslek liseleri ücretlidir. Bu iki yıllık dönem üniversiteye hazırlık sürecidir. 11. sınıf sonunda öğrenciler başarı durumlarına göre üniversite eğitimine hak kazanır. Tacikistan’da eğitim dili Tacikçedir. Özbekçe, Rusça, Kırgızca ikinci dil olarak okullarda öğretilmektedir. Tacikistan’da üç tip eğitim kurumu bulunmaktadır: Devlet okulları, özel liseler ve yabancı okullar. Ülkede devlet okulları haricindeki okullar ücretlidir.

    Tacikistan’da okuma yazma oranı %99 sevi-yesindedir. Fakat ülkedeki eğitim kalitesi, Sov-yet döneminin oldukça gerisindedir. Ekonomik darboğaz ve iç savaş sırasında tahrip edilen eği-tim kurumları, eğitimde istenen seviyenin yaka-lanmasının önündeki en büyük problemlerdir. Bunun yanı sıra nitelikli eğitmen sayısının azlığı da süreci temelden etkilemektedir. 1997 yılında Tacikistan Eğitim Bakanlığı öğretmen yeter-sizliği sebebiyle lise eğitimini tamamlayanları

  • 16

    Tacikistan Ülke Profili

    iramcenter.org

    ilkokul öğretmeni olarak atamıştır. Öğretmen ihtiyacını gidermek için tutulan bu yol, eğitim öğretimin kalitesini doğrudan etkilemiştir. Hâ-lihazırda öğretmenlerin ancak %59’u yüksek öğretim kurumlarından mezun olmuştur. Ayrıca öğretmenlerin pedagojik yönden eksik olmaları da eğitimdeki kalite eksikliğinin önemli etken-lerindendir.

    Tacikistan’da zorunlu eğitim döneminde öğ-rencilere verilen toplam ders sayısı, Sovyet dö-nemine göre %17 daha azdır (Faradova, 2017: 18). Bunun yanı sıra ders kitabı gibi eğitim ma-teryalleri noktasında da ciddi sıkıntılar yaşan-maktadır. Bu da doğrudan okullardaki eğitim kalitesine yansımaktadır. Tacikçe eğitim verilen kurumlarda birinci yabancı dil olarak Rusça öğretilmektedir. İngilizce ise ikinci yabancı dil olarak verilmektedir. Bu da öğrenciler için ağır bir müfredat yükü getirmektedir. Benzer prob-lemler, fen bilimlerinde de görülmektedir.

    Tacikistan’ın bir diğer eğitim problemi ise ekonomik sebeplerle öğrencilerin zorunlu eği-tim döneminde okuldan ayrılmasıdır. Birinci sınıfa kaydolan öğrenci sayısı, sonraki sınıflar-da kademeli olarak düşmektedir. Maddi olarak sıkıntı yaşayan aileler, zorunlu eğitim dönemini tamamlamadan çocuklarını okuldan almaktadır. Bazı öğrenciler ise bir yandan eğitim hayatına devam etmek diğer taraftan da çalışmak mec-buriyetinde kalmaktadır. Bu öğrencilerin haf-tada 28 saate kadar çalıştıkları bilinmektedir. Tacikistan’da nüfusun neredeyse dörtte üçünün kırsal bölgelerde yaşaması, yetkililerin “işçi öğrenci”lerin takibini yapmasını güçleştirmek-tedir. Bu öğrencilerin önemli bir kısmı okulun yanı sıra ailelerinin tarım faaliyetlerine katıl-mak zorunda kalmaktadır (Faradova, 2017: 17-18). UNICEF’in yapmış olduğu bir araştırmaya göre Tacikistan’da öğrenimini yarıda bırakanla-rın %74’ü, bırakmalarının en önemli sebebi ola-rak ekonomik problemleri göstermiştir.

    Bu bağlamda ele alınması gereken bir diğer problem ise kız çocuklarının eğitimlerinin evli-lik ve iş sebebiyle sekteye uğramasıdır. Tacik-ler genellikle kız çocuklarının eğitim alarak iş hayatına atılmasından ziyade geleneksel rolle-

    rini sürdürmesini istemektedir. Kızların eğitim hayatına devam edememesinin bir önemli se-bebi de ailenin erkek fertlerinin çalışmak üzere yurt dışına çıkmak zorunda kalmasıdır. Ailenin erkek fertleri gurbete gittiğinde ailevi sorumlu-lukların bir kısmı kız öğrencilerin omuzlarına yüklenmekte ve pek çok öğrenci eğitim hayatın-dan çekilmek zorunda kalmaktadır (Gatskova, Ivlevs, Dietz, 2017: 25-26).

    Tacikistan Eğitim Bakanlığı, bu problemleri ortadan kaldırmak için 2006-2015 yılları ara-sında “Eğitimi Geliştirme Stratejisi” adı verilen bir programı uygulamaya geçirmiştir. İmamali Rahman da dağlık bölgelerden gelen kız öğ-renciler için okullarda hususi kontenjanlar ay-rılmasını istemiştir. Dağlık-Badahşan (Pamir) bölgesinde Ağa Han Vakfı tarafından açılan dershanelerle, bilhassa kız öğrencilerin eğitimi desteklenmektedir.

    Tacikistan’da Özbek, Kırgız ve Rus gibi azınlık gruplarının Taciklere nispetle eğitim se-viyesinin daha yüksek olduğu gözlemlenmekte-dir (Faradova, 2017: 20).

    4.2. Yüksek ÖğretimTacikistan, yüksek öğretimde eski Sovyet

    sistemini bazı farklılıklarla uygulamaya devam etmektedir. Üniversite eğitiminin ilk safhası olan lisans, dört yıldır. İlk iki yılın sonunda öğ-renci, ön lisans diploması almaya hak kazanır. Dördüncü sınıftan sonra ise lisans diploması alır. Tacikistan’da lisansüstü eğitim, yüksek li-sans (master) ve doktoradan oluşmaktadır. Yük-sek lisans eğitimi iki yıllıktır. Bu diplomayı hak eden kişi bilim adamı adayı olarak kabul edilir. Doktora eğitimi ise üç yıldan oluşur. Bu unva-nı alan kişi akademisyen olarak görev yapabilir (Türk, 2017: 150).

    Tacikistan’da otuzdan fazla üniversite bu-lunmaktadır. Bu üniversiteler yılda yaklaşık 40.000 öğrenci kabul etmektedir. Bu sayı ülke nüfusu ile kıyaslandığında oldukça düşüktür. Üniversitelerin önemli bir bölümü, sadece belli alanlarda eğitim vermektedir. Tarım, enerji, me-talürji, finans ve ekonomi, hukuk, girişimcilik ve hizmet, pedagoji gibi alanlarda eğitim veren

  • [email protected]

    söz üniversiteler daha ziyade enstitü görünü-mündedir. Üniversiteler başkent Duşanbe ve Hocend gibi büyük şehirlerdedir. Devlet üniver-siteleri Tacikçe eğitim vermektedir. Uluslararası nitelikli üniversiteler ise kendi dillerinde eğitim verir.

    Tacikistan’ın en prestijli üniversiteleri; Ta-cik Millî Üniversitesi, İbni Sina Üniversitesi (eski adı Tacikistan Devleti Sağlık Üniversi-tesi) ve İmam-ı Azam İslam Üniversitesi’dir. Rusya eğitim bakanlığına bağlı olarak 1996 yılında Duşanbe’de kurulan Slavyanskie Üni-versitesi, Rusça eğitim vermektedir. Yaklaşık 4.000 öğrencisi olan üniversite, ağırlıklı olarak ülkedeki Ruslar tarafından tercih edilmektedir. 2000 yılında, Dağlık Badahşan bölgesinde Ağa Han Vakfı tarafından University of Central Asia (Orta Asya Üniversitesi) kurulmuştur. İngilizce eğitim veren bu kurum, bölgedeki İsmaililere eğitim vermek gayesiyle kurulmuştur.

    Tacikistan’da yükseköğretimin seviyesi, dünya standartlarının oldukça altındadır. Ül-kedeki genel problemler eğitim sektöründe de görülmektedir. Akademisyenlerin düşük maaşla çalışması, akademik başarının sağlanması önün-deki en büyük engellerden biridir. Yine benzer şekilde üniversitelere öğrenci alımı ve derslerin geçilmesinde rüşvetin oldukça yaygın olduğuna şahit olunmaktadır. Tacikistan Beden Eğitimi Üniversitesi Dekanı Habibullah Saleyev’in bir öğrenciye devlet bursu sağlaması karşılığında 6.000 somoni (600 dolar) rüşvet alması bu prob-lemin basına yansıyan örneklerindendir.

    4.2.1. Millî ÜniversiteTacikistan’ın en önemli devlet üniversitesi

    “Millî Üniversite”dir. 1 Eylül 1948 yılında jeo-loji, biyoloji ve tarih-filoloji fakülteleriyle eği-time başlamıştır. Bundan bir yıl sonra fizik ve matematik alanında da fakülte açan üniversite, günümüzde 17 fakültesiyle 86 bölümde öğretim yapmaktadır. Bunun dışında üniversite genelin-de disiplinler arası sekiz bölüm hizmet vermek-tedir. Ayrıca 17 adet bilimsel laboratuvarı ve botanik bahçesi bulunmaktadır.

    Uluslararası düzeyde ilişkilerini geliştirmeye çalışan Millî Üniversite, 1992 yılına kadar dün-yanın 24 ülkesinden 350 öğrenci mezun etmiş-tir. Bu eğitim kurumunda 1983-2005 yıllarında yaklaşık 600 yabancı uyruklu öğrenci yüksek lisans eğitimini tamamlamış, 148 kişi Rusça öğretmenliği diploması almıştır. Millî Üniver-site’nin ayrıca Moskova Lomonosov Devlet Üniversitesi, St. Petersburg Devlet Üniversitesi, St. Petersburg Teknoloji Enstitüsü, Taşkent ve Semerkand üniversiteleri gibi birçok yükseköğ-retim kurumuyla iş birliği de bulunmaktadır.

    4.2.2. İmam-ı Azam İslam EnstitüsüTacikistan Müftülüğünün eğitim kurumu

    olan İmam-ı Azam İslam Enstitüsü, 17 Eylül 1990’da faaliyete geçmiştir. İlk olarak Tura-candaze’nin inisiyatifiyle gündeme gelen bu üniversitenin modern uluslararası bir İslam üniversitesi olarak Pakistan’ın İslamabad şeh-rinde kurulması planlanmıştır. Turacanzade 1990-1993 yılları arasında çeşitli Müslüman ülkelerden temin ettiği fonlarla bu üniversitede yüz elli öğretim görevlisinin eğitim vermesini sağlamıştır. 1994 yılında bu üniversitede, yarı-sı kız olmak üzere binden fazla öğrenci bulu-nuyordu. 1995 yılında ise öğrenci sayısı 45’e kadar düşmüştü. İmam-ı Azam İslam Enstitüsü söz konusu dönemde Londra’da bulunan İslami Araştırmalar Merkezinden destek görmüştür.

    1997 yılından itibaren İmam-ı Azam İslami Enstitüsünün eğitim müfredatında, dinî ve pozi-tif bilimler bir arada yer almaktadır. İki yıl ha-zırlığın olduğu üniversitede, lisans ve yüksek li-sans üçer yıldan oluşmaktadır. Üniversitede kız öğrenciler için özel bir medrese bulunmaktadır. 2000 yılında bu üniversitede toplam öğrenci sayısı 600’dü. 2008-2009 eğitim döneminden itibaren üniversitenin kayıtlı öğrenci sayısı toplam 2000 civarındadır. 2000 yılına kadar yaklaşık 200 öğrenci İmam-ı Azam İslami Ens-titüsünden mezun olmuştur. Daha önce İmam Tirmizi adıyla faaliyet gösteren üniversite, 2008 yılında itibaren devlet kontrolüne geçtikten bir yıl sonra İmam-ı Azam İslami Enstitüsüne dö-nüştürülmüştür.

  • 18

    Tacikistan Ülke Profili

    iramcenter.org

    5. Nüfus, Etnik Yapı ve KimlikTacikistan’ın nüfusu 2017 yılı itibariyle 8,93

    milyon civarındandır (WPR, 2017). BM’nin ka-yıtlarına göre ise 4 Kasım 2017 tarihi itibariyle Tacikistan’ın nüfusu 9 milyonu aşmıştır (Wor-ldometers, 2017). Ülke nüfusunun %79,9’u Tacik, %15,3’ü Özbek’tir. Kırgız ve Ruslar da ülkede %1’lik orana sahiptir. Kalan bölüm ise ağırlıklı olarak diğer Sovyet bakiyesi topluluk-lardır. Tacikistan’ın nüfusunun %73’lük bö-lümü kırsal bölgelerde yaşamaktadır. Tacikis-tan’ın başkenti Duşanbe’de yaklaşık 700.000 nüfus bulunmaktadır. İkinci büyük şehir olan Hocend’in şehir merkezi ise 150.000 nüfusa sa-hiptir. Kulob 80.000, Kurgantepe ise 65.000 ci-varındadır. Soğd vilayetinin diğer iki şehri olan İstarefşan ile Konibodom şehirleri de 50.000 nüfusa sahiptir. Tacikistan’da kadın ve erkek nüfusu birbirine çok yakındır.

    Farklı etnik unsurlardan oluşan Tacikistan, çok katmanlı bir kimlik yapısına sahiptir. Mil-let, kavim, kabile, cemaat gibi aidiyet bağları-nın bulunduğu ülkede insanlar, bazen bir kimli-ği hepsinin yerine kullanabildiği gibi bazen de birkaç kimliği birden sahiplenebilmektedir. Bu durum, Taciklerin milletleşme sürecinin henüz tamamlanmadığına işaret etmektedir.

    5.1. Tacik KimliğiTacikistan’ın resmî ideolojisi, millî kimli-

    ğin Taciklik olduğunu esas almaktadır. Fakat Tacik kimliğinin bütün Tacikistanlılar tarafın-dan benimsendiğini söylemek zordur. Mesele-nin kökleri, SSCB’nin bölgeye hâkim olduğu tarihlere kadar uzanmaktadır. İlk olarak ifade edilmesi gerekir ki hâlihazırdaki Tacik kimli-ğinin tohumları, Rus şarkiyatçıları tarafından atılmıştır (Roy, 2000: 31). Rusya kendi tezini desteklemek üzere Babacan Gafurov gibi Tacik aydınlarını yetiştirerek bu kimliğin esaslarını belirlemeye çalışmıştır. Rusya’nın bu noktadaki en büyük gayesi Orta Asya’daki Türkler (Öz-bekler) ile Tacikleri birbirinden ayrıştırmaktır (Kafkasyalı ve Tacibayev, 2012: 243). 1929 yılında Tacikistan’ı Özbekistan’dan ayırarak özerk bir cumhuriyet hâline getirmesinin fikri arka planında da bu gaye vardır. Sovyetlerin Ta-

    cikistan Cumhuriyeti’nin kurulmasını istemesi-nin bir diğer sebebi, hâkimiyeti altındaki Tacik-ler üzerinden Afganistan’a uzanmak arzusuydu. Çünkü Afganistan, Tacikistan’dan daha fazla Tacik nüfusuna sahiptir. Rusya, Tacikistan’daki Tacikleri kendi siyaseti doğrultusunda hareket ettirerek Afganistan’a müdahale etme hakkına sahip olmak istemekteydi (Kafkasyalı ve diğer-leri 2012: 246).

    Tacikistan, Sovyet döneminde ortaya koyu-lan Tacik kimliği tezini benimsemiş hatta bu tezi daha ileri bir noktaya taşımıştır. Bu tezin temel hareket noktası Taciklerin Aryan kökenli ve bölgedeki Türklerden ayrı bir kimliğe sahip olduğudur (Nourzhanov, Bleuer, 1993: 35). Ta-cikler, millî kimliklerini İslam öncesinde Aryan-lara İslam sonrasında ise Samanilere nispet et-mektedir. Birinci tez, Tacikleri “Maverâünnehir/Doğu Farsları” olarak tanımlamayan İranlılara karşı geliştirilmiştir. İkinci tez ise Türklere karşı bölgenin en eski halkının kendileri olduğunu is-patlamaya yöneliktir. Bu noktada en büyük da-yanak Samanilerin Farsçayı yazı dili olarak kul-lanması gösterilmektedir. Soylarını Samanilere dayandıran Tacikler kendilerini, bölgedeki kuv-vetli ilim, sanat ve edebiyat geleneğinin varisi olarak kabul etmektedir (Kayani, 2006: 76). Bu doğrultuda İbni Sina’dan Biruni’ye, Farabi’den Firdevsi’ye kadar hemen bütün sembolik isim-leri sahiplenmektedirler (Marat, 2008: 55). Fa-kat gerçek olan şu ki bugün Samanilerin hâkim olduğu toprakların önemli bir bölümü Özbekis-tan sınırları içinde yer almaktadır. Semerkand, Buhara, Harezm, Fergana, Taşkent gibi tarihî şehirlerin tamamı Özbekistan’dadır. Tacikistan ise sadece Hocend ve birkaç küçük tarihî yerle-şim birimine sahiptir. Taciklerin tarihî yurtları olarak gördüğü bu bölgelerin Özbekistan’da yer alması, Samanilerin varisi olma iddiasını zayıf-latmaktadır. Buhara ve Semerkand gibi şehirler-de yaşayan Taciklerin, Tacikistan’daki soydaş-larına bakış açısı da bu noktada oldukça dikkate değerdir. Semerkandlılar, Tacikistan’daki Ta-cikleri “dağlı” kendilerini ise “şehirli” olarak tanımlamaktadır (Roy, 2000: 173). Bu durum Tacik millî kimliği ve Tacik birliği tezinin za-yıflığını da ortaya koymaktadır.

  • [email protected]

    Tacikistan, millî kimliğin yerleşmesinde Özbek-Tacik zıtlığını sürekli olarak canlı tut-maktadır (Horak, 2010: 73-74). Özbekistan, 1996’da Emir Timur’un doğumunun 660. yı-lını kutladıktan sonra Tacikistan da 1999’da Samani Devleti’nin kuruluşunun 1100. yılını büyük bir çoşkuyla kutlamıştır (Kafkasyalı ve diğerleri 2012: 254). Özbekler bölgedeki var-lığını Timurlulara, Tacikler ise Timurların beş asır öncesindeki Samanilere dayandırmaktadır. Fakat Tacikler, kendi kimliklerinin Samaniler-le sınırlandırılmaması gerektiğini vurgulamak-tadırlar. Bilhassa Aryan milliyetçileri, tarihî İranşehr bölgesinin Tacikistan’da bulunduğu id-diasındadır. Yani Tacikistan aynı zamanda Zer-düştlüğün ana vatanıdır. Bu fikri yüksek sesle dile getiren İmamali Rahman, Taciklerin Aryan kökenli olduğu tezini savunmak üzere birçok arkeolojik çalışmayı desteklemektedir (Laruel-le, 2007: 59). Bu gaye doğrultusunda 2006 yılı Aryan Medeniyeti yılı olarak kabul edilmiş ve görkemli bir şekilde kutlanmıştır (Marat, 2008: 59).

    5.2. Bölgesel KimlikTacikistan’da millî kimlikten ziyade böl-

    gesel kimliğin baskın olduğu görülmektedir. Tacikistan dört ayrı bölgesel kimliğe sahiptir: Kuloblular, Germliler, Hocendliler ve Bedah-şanlılar (İsmaili). Bedahşanlılık kültürel ve mezhebî farklılık sebebiyle diğer kimliklerden farklı bir karakteristiğe sahiptir. Şu anda Taci-kistan yönetiminde Kuloblular hâkimdir. Başta Cumhurbaşkanı İmamali Rahman olmak üzere devlet bürokrasi Kulobluların denetimi altındadır.

    SSCB döneminde Tacikistan’da Hocendliler hâkim bir konumdaydı. Sovyet Rusya dağıldık-tan sonra Hocendliler ile Kuloblular arasında büyük bir iktidar mücadelesi başlamıştır. Taci-kistan iç savaşının temel dinamiklerinden biri de bu çekişmedir (Kayani, 2006: 157-159). İç savaş sırasında ülkedeki Rus askerî birlikleri-nin desteğini alan Kuloblular Duşanbe’yi ele geçirdikten sonra, diğer bölgesel unsurlarla mü-cadeleye girişmişlerdir. Bu dönemde en büyük cepheleşme, Kuloblular ile Germliler arasında yaşanmıştır. Birleşik muhalefetin ana çatısını

    oluşturan Germliler (Karateginliler), iç savaşın en kanlı yüzüyle karşı karşıya kalmışlardır. İç savaş sırasında yaşanan hadiseler bölgesel kim-likleri daha da keskinleştirmiştir. Bugün Taci-kistan’da bölgesel kimliğin millî kimlikten bas-kın olmasının en önemli sebeplerinden biri hiç şüphesiz ki beş yıllık iç savaştır.

    5.2.1. KuloblularTacikistan’da devlet yönetiminde söz sa-

    hibi olan Kuloblular aynı zamanda ülkenin en milliyetçi kesimini oluşturmaktadır. Kendileri-ni devletin asıl sahibi olarak gören Kuloblular, devlet bürokrasisinde imtiyazlı bir konuma sa-hiptir. Kulob vilayetinde ise Dangara ve Ferhar bölgesinin baskın bir hâkimiyeti söz konusudur. İmamali Rahman Dangaralı, Tacikistan İstihba-rat Şefi Mirzoyef ise Ferharlıdır. Tacikistan’da Dangara ya da Ferharlı olmak resmî işlemlerde birçok ayrıcalığı da beraberinde getirmektedir. Dangara ve Ferhar bölgelerinin merkezî bürok-raside ağırlığı sebebiyle Kulob’un diğer şehirle-rinde muhalefet havasının estiği görülmektedir. Kuloblu olmak bir kimlikten ziyade bir “klik” olarak da değerlendirilebilir.

    Kulob bölgesinde “bozkır insanı” tipoloji-sinin hâkim olduğu görülmektedir. Geleneksel yaşam tarzına bağlı olan Kuloblular’da, şehir hayatının getirdiği “birlikte yaşam kültürü”nün zayıf olduğu gözlemlenmektedir. Geleneksel değerlerine bağlı olan Kuloblular’da dinî hayat zayıf olmakla birlikte şimdilerde bu yönde bir ilginin canlandığı görülmektedir.

    5.2.2. Germlilerİç savaşta en büyük zararı gören Germ böl-

    gesinin insanları muhafazakâr ve dindardır. TİYDP’nin en güçlü olduğu bölge, ekonomik yönden oldukça zayıftır. İç savaş yıllarının ge-tirdiği tedirginlik, Germlileri siyasete mesafeli yaklaşmaya zorlamaktadır. Bu coğrafya aynı zamanda kabilecilik anlayışının hâkim olduğu bir bölge olarak da değerlendirilebilir. Gelenek-sel değerlerine sıkı sıkıya bağlı olan Germliler, Tacikistan bürokrasisinde kendilerine çok az yer bulabilmektedir. İç savaş yıllarından kalan Kuloblu-Germli çatışmasının etkileri bugün bile Tacikistan’da müşahede edilmektedir.

  • 20

    Tacikistan Ülke Profili

    iramcenter.org

    5.2.3. HocendlilerSovyet döneminin yönetici kadrolarını oluş-

    turan Hocendliler, bugün Tacikistan bürokrasi-sinde eski etkinliğini neredeyse tamamen yitir-miş durumdadır. Fakat bu grubun ülkenin sanat ve ilim hayatındaki etkinliği devam etmektedir. Tacikistan’da Hocendli kimliği, şehirli ve oku-muş insan kimliğini temsil etmektedir. Bunun dışında hususi bir farklılığa işaret etmemektedir.

    5.2.4. Bedahşanlılar/İsmaililer/PamirlilerTacikistan’ın doğusundaki dağlık bölgede

    yaşayan Badahşanlılar, ülke nüfusunun %3’ünü teşkil etmektedir. Gorno-Bedahşan Özerk Vila-yeti olarak adlandırılan bu bölgenin çoğunlu-ğunu İsmaililer oluşturmaktadır. Pamir Dağla-rı’nın Kırgızistan taraflarında az da olsa Pamirli Kırgızlar yaşamaktadır. Coğrafi koşullar sebe-biyle hayatını hayvancılıkla sürdüren bu böl-gedeki insanlar, ekonomik yönden oldukça zor koşullar altındadır.

    Bedahşanlılar, İsmaili mezhebine mensup olmaları bakımından Taciklerden ayrılmaktadır. İsmaililik, Şiilik’in fırkalarındandır. Fakat bazı hususiyet ve ritüelleri itibariyle Şiilik’ten farklı bir mahiyete sahiptir. İsmaililik, XI. asrın son-larında Bedahşan vilayetinde yayılmaya başla-mıştır. Bölgede İsmaililiğin büyük bilgin ve şair Nasır-ı Hüsrev tarafından yayıldığı bilinmekte-dir. Bugün Bedahşan İsmailileri arasında Na-sır-ı Hüsrev’in büyük bir şöhreti vardır. Bedah-şan’da İsmaililerin güç kazanması ise Moğol istilası sonrasında olmuştur (Ay, 2013: 50). Çok zengin bir folklora sahip olan İsmaililer, kapalı bir toplumdur. Geleneksel hayat tarzını sürdü-ren Bedahşanlılar, kısmen de olsa Türkiye’deki Alevilerle bazı benzerlikler göstermektedir.

    Bugün Tacikistan’da yaşayan İsmaililer, Tacikliği değil Bedahşanlı kimliğini benimse-mektedir. Fakat kimliklerini özgürce ifade ede-mediklerini dile getirmektedirler ve Taciklerin kendilerine mezhepleri dolayısıyla ayrımcılık yaptığını düşünmektedirler (Anti-Discrimina-tion Centre, 2017: 6). Kendilerini Tacik olarak kabul etmeyen Pamirliler, büyük bir toplum-

    sal baskıya maruz kaldıklarını söylemektedir. Taciklerin genelinde Bedahşanlılar hakkında olumsuz bir kanaat hâkimdir. Bilhassa Kulob-lular, Bedahşanlıları “bölücü” olmakla itham etmektedir.

    Bedahşan dışında yaşayan İsmaililer, seküler hayat tarzını benimsemiş durumdadırlar. Ağa Han Vakfının da destekleriyle İsmaili gençlerin eğitimde Taciklerin önünde olduğu gözlemlen-mektedir. Bedahşanlılar ülkede ayakta kalabil-menin yolunun iyi bir eğitimden geçtiğini dü-şünmektedirler.

    5.3.Tacikistanda Türk TopluluklarıTacikistan’da %17 civarında Türk soylu nü-

    fus yaşamaktadır. Bunların %15.3’ünü Özbek-ler, geri kalanını ise Kırgız, Uygur ve Türkmen-ler oluşturmaktadır. Sovyet Rusya döneminde Özbeklerin nüfusu %24 civarındaydı. Tacikis-tan’ın bağımsızlığını kazanmasının ardından Özbekler, zamanla ülkeyi terk ederek Özbe-kistan’a yerleşmiştir. Benzeri bir göç, Özbekis-tan’daki Tacikler için de söz konusu olmuştur.

    Tacikistan’da ikinci büyük etnik azınlık olan Özbekler, ülkenin kuzeyindeki Hocend’de yoğunlaşmaktadır. Ayrıca Zerefşan Vadisi ve Kurgantepe illerinde de ciddi bir Özbek nüfusu vardır. Özbekler; Kongurat, Katagan, Durman, Lakay, Ballan gibi büyük aşiretlerden oluşmak-tadır. Yaşam tarzı ve kültürel özellikleri itiba-riyle bu aşiretler arasında farklılıklar mevcuttur. Hatta bu aşiretlerin Özbek olmayıp farklı Türk boylarına mensup olduğu da iddia edilmektedir. Söz konusu aşiretler, Tacikler tarafından Özbek olarak algılandığı için bu isimle anıldığı da ifa-de edilmektedir.

    Özbek grupları arasında sayılan Lakay-lar, Afganistan ve Tacikistan’da göçebe hayat tarzını devam ettirmektedir. Hisar ve Kulob bölgesinde yoğunlaşan Lakaylar; Esen Hoca, Badraklı, Bayram ve Dört Oğul boylarından oluşmaktadır (Karatayev, 2016: 106). Lakayla-rın etnisite olarak Kırgızlara benzerlik göster-diği dile getirilmektedir. Tacikistan’da yaşayan Lakayların sayısının 1000 civarında olduğu tah-min edilmektedir. Afganistan’dan Özbekistan’a kadar geniş bir coğrafyaya yayılan Kataganlar

  • [email protected]

    ise Tacikistan’daki en kalabalık Türk boyların-dandır.

    Tacikistan’da Özbek, Kırgız, Türkmen ha-ricinde kendilerini Türk olarak isimlendiren unsurlar da bulunmaktadır. Tacikistan’ın Vah-detabad şehrinde (eski ismi Türkabad) yaşayan Türkler, Türkiye’deki soydaşlarıyla benzer bir kültüre sahiptir (Kalafat, 2004: 208-209). Aynı şekilde bölgenin en eski sakinlerinden olan Kar-luklularda da bu karakteristik görülmektedir.

    Sınırlı bilgilere sahip olduğumuz Tacikistan Türkleri hakkında geniş ölçekli filoloji ve folk-lor araştırmalarının yapılması gerekmektedir. Ancak bu tarz çalışmaların sonunda bölgedeki Türk varlığının gerçek mahiyeti tespit edilebilir.

    6. Tacikistan’da Dinî Yapı ve Tacikistan’ın %97’si Müslüman, %2,7’si

    Hristiyan geriye kalan küçük azınlık ise Yahu-di’dir. Müslüman nüfusu Tacik, Özbek, Kırgız, Türkmen, Arap ve Tatarlar oluşturmaktadır.

    Tacikistan’da yaşayan Müslümanların %97’si Sünni, %3’ü ise İsmaili Şii’dir. Sün-nilerin ise sonradan zuhur eden küçük Selefi grupları dışarıda bırakılırsa tamamı Hanefi’dir. 1994 yılında hazırlanan anayasaya göre Taci-kistan Cumhuriyeti’nin herhangi bir dinî aidi-yetinin olmadığı belirtilmiştir. Fakat zamanla Tacikistan’da Selefi, Vahhabi ve Şii gruplar dinî faaliyet göstermeye başlayınca, 2009 yı-lında anayasanın ilgili maddesi değiştirilerek ülkenin resmî dini İslam ve mezhebi Hanefilik olarak belirlenmiştir. Tacikistan’da Hanefilik dışında herhangi bir mezhebin propagandasını yapmak anayasal bir suç olarak tanımlanmış-tır. Tacikistan’da itikadi mezhep ayrımının son yıllarda gelişmeye başladığı görülmektedir. Bil-hassa Özbekistan’da müteveffa Cumhurbaşkanı İslam Kerimov tarafından Maturidiliğin Selefi hareketlere karşı kuvvetli bir tez olarak savun-masının ardından Tacikistan’da da Maturidiliğe giderek ilgi artmaya başlamıştır.

    Tacikistan’da yaşayan diğer inanç mensup-ları %3’ü oluşturmaktadır. Bu zümre arasın-da ağırlık %2,5 ile Rus ve Ukraynalı Hristi-yan Ortodokslardadır. Ülkede yaklaşık olarak

    %0,3’lük Hristiyanlığın Gregoryen mezhebine mensup Ermeni bulunmaktadır. Tacikistan’daki Yahudilerin nüfusu ise 10.000 civarındadır. Ta-cikistan’dan iç savaş sırasında 20.000 kadar Ya-hudi’nin İsrail, Amerika ve Rusya’ya göç ettiği kaydedilmektedir.

    6.1. Tacikistan’da Din EğitimiTacikistan, Orta Asya ülkeleri arasında dinî

    inançlarını en iyi şekilde muhafaza eden ülke olarak görünmektedir. Yaklaşık bir asır Sovyet baskısı altında kalan ülkede din, Tacik kimliği-nin ayrılmaz bir parçası olarak kabul edilmek-tedir. Fakat Sovyet hâkimiyetindeki dönemde Taciklerin dinî hayatında büyük sarsılmalar meydana gelmiştir. Köklü ilim ve tasavvuf ge-leneğine sahip olan bölge, Sovyet Rusya’nın genel politikasının gereği olarak dinden uzak-laştırılmaya çalışılmıştır. Bu dönemde Tacikis-tan’da dinî hayat daha ziyade şehir hayatından uzak ve Sovyet baskının nispeten az hissedildiği bölgelerde yoğunlaşmıştır.

    Sovyet Rusya, Orta Asya’da İslam’ın tama-men silinmesinin mümkün olmadığını görünce dinî hayatı, rejim için tehdit oluşturmayacak bir seviyede tutma politikasına başlamıştır. Bunu da devlet kontrolündeki müftülükler vasıtasıy-la gerçekleştirmiştir. SSCB ülke sınırları içinde faaliyet gösterecek din adamlarını yetiştirmek için 1948 yılında, Buhara’da Mir-i Arab ve Taşkent’te İmam Buhari Enstitüsünü faaliyete geçirmiştir. Mir-i Arab Medresesi, bölgede gö-rev yapacak din görevlilerinin yetiştirildiği bir kurum hâline gelmiştir. Bu kurumlardan yetişen öğrenciler, Rusya’da “resmî İslam”ın temsilci-leri hâline gelmişlerdir. 1960’lı yıllardan sonra ilahiyat eğitimini tamamlamak üzere yurt dışına gönderilen öğrenciler, Rusya’nın İslam’a karşı olmadığı tezinin de savunucuları olacaktır (Roy, 2000: 206).

    1970’lerden sonra bazı Tacik gençler; Pakis-tan, İran ve Hindistan’daki medreselerde eğitim almaya başlamışlardır. Afganistan-Rusya sava-şının başladığı yıllarda bu hareketlilik giderek hızlanmıştır. Hindistan’daki Acmir, Devbend ve Eşrefiyye medreseleri bu yıllarda oldukça popülerdi. Tacikler ekseriyetle tasavvufi yönü

  • 22

    Tacikistan Ülke Profili

    iramcenter.org

    ağır basan Acmir medreselerini tercih etmiştir. Bunun yanı sıra Devbend medreselerinin de etkinliği fazlaydı. Tefsir ve hadis ağırlıklı ders-lerin okutulduğu Devbend medresesi, Selefi bir çizgide tedris faaliyetini yürütmekteydi. Bilhas-sa Acmir müderrisleri, onları Selefilikle itham etmekteydi. Aynı şekilde Devbend Medresesi de Acmir’i İslam’ın özünden uzaklaşmakla suç-lamaktaydı. Her iki medresenin hayat ve siyase-te bakışlarında farklılık bulunmaktaydı. Acmir Medresesi siyasetten uzak dururken Devbend’in siyasi tarafı daha ağır basmaktaydı. TİYDP’nin kurucularından olan ve Tacikistan iç savaşında Birleşik Muhalefet Cephesi’nin lideri olan Ab-dullah Nuri, Devbend medreselerinde yetişmiş-tir. Bugün Tacikistan’da yaklaşık 5.000 kişinin Acmir medreselerinde eğitim aldığı tahmin edil-mektedir. İran’ın Beluçistan eyaletinin merkezi olan Zahidan şehrindeki medreseler de Tacikler tarafından tercih edilmektedir. Tamamıyla Ha-nefilik öğretisinin esas alındığı bu medreseler, Tacikler için oldukça muteberdir. Son yıllarda Zahidan medreselerine Taciklerin ilgisi daha da artmıştır. Hâlihazırda yaklaşık 2.000 kişinin Zahidan medreselerinde ilahiyat eğitimi aldığı tahmin edilmektedir.

    Tacikistan’da din eğitimi 1997 yılından iti-baren İmam-ı Azam Enstitüsü tarafından veril-mektedir. Bu enstitünün yanı sıra bilhassa İran ve Pakistan üniversitelerinde ilahiyat eğitimi-ne imkân tanınmaktaydı. Fakat 2011 yılında İmamali Rahman, yurt dışında ilahiyat okuyan öğrencileri ülkeye geri çağırmıştır. Bir kısım öğrenci bu çağrıya uymayarak eğitimlerine de-vam etmiştir. Hâlihazırda Tacikistan hükûmeti, vatandaşlarına yurt dışında ilahiyat eğitimi al-mak noktasında zorluk çıkarmaktadır. Tacik öğ-renciler, genellikle dil kurslarına katılacağı ge-rekçesiyle yurt dışına çıkarak farklı ülkelerdeki medreselerde eğitim almaya devam etmektedir. İran Beluçistanı’ndaki Zahidan medreselerin-de okuyan Tacik öğrencilerin pek çoğu rüşvet yoluyla ülkede kalmayı başarabilmektedir. Bu öğrenciler dört yılın sonunda, oturum izni olma-dan ülkede ikamet etmenin para cezasını ödeye-rek ülkeden çıkış yapmaktadır.

    Tacikistan Diyanet Bakanlığı, 2017 yılının

    Eylül ayında aldığı bir kararla yurt dışında din eğitimi almış yüz kadar imamı görevden uzak-laştırmıştır. Bu karara ülkenin millî güvenliği gerekçe gösterilmiştir. Tacikistan’da bağım-sızlığın kazanıldığı tarihten itibaren yaklaşık 10.000 öğrencinin yurt dışında din eğitimi aldı-ğı tahmin edilmektedir.

    6.2. Tacikistan’da Dinî HayatTacikistan’da dinî hayat büyük ölçüde ge-

    leneksel tarzda yaşanmaktadır. Bağımsızlığın kazanılmasının ardından toplumda dindarlaşma eğiliminin giderek arttığı gözlemlenmektedir. Sovyet baskısının kalkmasıyla birlikte ülkede birçok yeni cami yapılmış ve buna bağlı olarak çocuklara din eğitimi verilmeye başlanmıştır. İç savaş sürecinde de devam eden bu faaliyetler, İmamali Rahman’ın Tacikistan’da otoritesini tam olarak kurmasıyla birlikte yeni bir kontrol mekanizmasına tabi olmuştur.

    Tacikistan’da dinî hayatı şekillendiren, eği-tim kurumlarından ziyade geleneksel öğretim metotları olmuştur. Sovyet döneminde Mir-i Arab ve Taşkent medreseleri haricinde resmî kurum olmayışı pek çok kişiyi alternatif yol-lardan dinî eğitim almaya yöneltmiştir. Ayrıca Sovyet döneminde Kiril alfabesine geçilmesi, Tacikleri eski dinî kaynaklarından da mahrum bırakmış