33
242

TAR‹H DERS K‹TAPLARI VE ‹NSANgerçeklefltirdi¤i tarama sonucunda lise tarih ders kitaplar›nda saptanan insan 246 Öztürk: Tarih Ders Kitaplar› ve ‹nsan Haklar›na Dair:

  • Upload
    others

  • View
    20

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

242

‹lk Ders Kitaplar›nda ‹nsan Haklar› (DK‹H-I) projesinin bafll›ca ifllevlerindenbiri, her türden yurt ve dünya meselesinin sihirli çözümü olarak epeyce popüler-lik kazanm›fl ve nihayet mizahç›lar›n da diline düflmüfl “E¤itim fiart!” yüzeyselformülünün rahatlat›c›l›¤›na s›¤›nmay› tercih edenlerimize, '‹yi ama hangie¤itim?' sorusunu hat›rlatmak oldu. Hangi kitaplarla, hangi ö¤retmenlerle,hangi (örtülüsü dahil) müfredatla ne tür sonuçlar elde ediliyor sorusununyan›t›n› dert etmeden at›lacak bir “E¤itim fiart!” slogan›, fiilen arzulanan›n tamtersi sonuçlar verebiliyor, vermekte. E¤itim sürecinin bu üç bilefleninden derskitaplar›nda yo¤unlaflmay› seçen projenin ilk döneminin ürünleri, bafllang›çtaöngörülenleri ne yaz›k ki do¤rulam›fl ve ders kitaplar›m›z›n say›s›z insan haklar›ihlaliyle malul oldu¤unu somut örneklerle belgelemiflti. Oysa, Türkçeye derskitaplar› incelemeleri diye çevirebilece¤imiz akademik çal›flmalar, ders ki-taplar›n›n verili bir anda mevcut ideolojik/pedagojik oydaflman›n son ürünüama son tahlilde statükonun sesi olduklar›n› söylemekle birlikte, insanhaklar›n›n çekirde¤ini oluflturdu¤u bir evrensel de¤erler kümesine uymalar›gerekti¤inin de alt›n› y›llard›r çiziyor.

E¤er ders kitaplar› sadece insan haklar›n› ihlal etmemekle de¤il, buhaklar› vazgeçilemez, dokunulamaz ilkeler olarak bilen tan›yan savunan yurt-tafllar yetifltirmeye katk›da bulunmakla yükümlüyse, sosyal bilimler ve özellikletarih alan› bu noktada iyice öne ç›k›yor. Sonda söyleyece¤imizi baflta söylersek,yaln›z eski de¤il flimdiki tarama sonuçlar›n›n da iflaret etti¤i gibi, görüntü hiç içaç›c› de¤il. 12 Eylül döneminin kal›nt›s› olan “Türk Milli E¤itiminin Amaçlar›”

TAR‹H DERS K‹TAPLARI VE ‹NSAN HAKLARINA DA‹R: BAZI SATIRBAfiLARI1

Mutlu Öztürk2

243Ders Kitaplar›nda ‹nsan Haklar› II

1- Taramalar› gerçeklefltiren gönüllüler A. H. Demir, A. Güvenç, B. Bafltürk, C. C. Yücel, C. Abi, E. Erdo¤an, E. Gencer, E.‹nal, E. Erdal, F. Gökalp, G. Varo¤lu, I. Kandolu, K. Menekfle, M. Çak›r, S. Çiçek ve S. ‹lter'e emekleri için teflekkürler.2- Tarih ö¤retmeni.

manzumesinin, yani bizzat kendi yasal hedeflerinin baz›s›ndan bile uza¤adüflen ders kitaplar›yla karfl› karfl›yay›z.

Afla¤›da, bu saptamam›z› gerekçelendirmeye çal›flaca¤›z. ‹kinci Ders Kitaplar›nda ‹nsan Haklar› (DK‹H-II) projesinin tarih

dersi aç›s›ndan ilginç bir zamanlamas› var: Tam da bu yaz›n›n yaz›lmaktaoldu¤u günlerde, “müfredat reformu” sonras› dönemin, Osmanl› Tarihi'ni(1300-1922) kapsayan ilk Lise II Tarih dersi program› aç›kland›; henüz ki-taplar› yaz›lmam›fl olan 'yap›land›rmac›' Lise I program› k›smi revizyonlarlayeniden yay›mland›; yeni getirilen 'Ça¤dafl Türk ve Dünya Tarihi' dersinin prog-ram› da aç›kland›. Yani, taranan lise tarih kitaplar›n›n bir bölümü önümüzdekiders y›llar›nda okutulmayacak. Gene de bu kitaplar› de¤erlendirmekte ›sraretmemizin iki nedeni var: (a) “Reform geçiren” ilkö¤retim kitaplar›ndan edin-di¤imiz izlenim, “yeni ö¤retim yöntemleri” cilas›n›n alt›nda ve k›smi de¤ifliklik-lerle, o bildik “Türk-‹slamc›” tarihyaz›m›n›n insan haklar› ve demokrasi bi-lincine yabanc›, otoriteryen, s›k s›k etnisist ve hep milliyetçi, sosyaldarwinist vebenzeri e¤ilimleriyle, belki biraz daha örtülü, ama örne¤in Ermeni sorununu elealan ünitelerde daha da yo¤unlaflarak devam etti¤i yolunda. Dahas›, (b) “Türk-‹slamc›” tarih manipülasyonu, hayal bu ya, yeni müfredattan ve derskitaplar›ndan tümüyle 'süpürülse' bile, gerek örtülü müfredat, gerek pop-mil-liyetçi kültürün etkileri kanal›yla ve üniversitelerin tarih e¤itimi bölümlerininyetifltirmeye devam etti¤i milli-mukaddesatç› ö¤retmenlerimizin dilinin ciddikatk›lar›yla, ö¤rencilerin zihnine yüklenmeye devam ediyor. Dolay›s›yla, buzihniyetin sergilenmesi ve ders kitaplar› düzleminde hangi dille konufltu¤ununbir kere daha tespiti halen önemini koruyor.

Bu ikinci nokta, sorunu bir arkaik söylemin ders kitaplar›ndan tas-fiyesinin ötesine tafl›yor. Yap›lmas› gereken, deyim yerindeyse, antidot üret-mek. E¤er “insan haklar› ve demokrasi bilincine sahip bir e¤itim” ilkesindegerçekten anlafl›yorsak, sadece hak ihlali içermemeleriyle yetinmeyip, her türlüinsan haklar› ihlaline güçlü bir duyarl›k, hatta alerji de yaratan kitaplar üretmekgerek. E¤er özledi¤imiz, tarihsel anlam›nda ezelden beri var olan muhayyel birmilli/dini cemaatin kim taraf›ndan (Lider? Baflbu¤? Ulu Önder? 'DevletBüyüklerimiz?' 'Bilim Adamlar›m›z', 'Kitap'?...) belirlendi¤i sorgulanamaz ç›kar-lar›na koflulsuz flarts›z itaat etmeye haz›r, “sen ben yok, biz var›z/ gözlerimikapar›m, vazifemi yapar›m” fliar›yla davranan bir 'yurttafl' profili de¤ilse, hertaraftan s›n›flar›m›za s›zan bu Türk-‹slamc› söylemi, sadece kitaplar›m›zdan,dilimizden atmakla yetinemeyiz; ayn› zamanda h›zl› etki eden güçlü bir antidotda üretmeliyiz.3

Laf› geçmiflken, neredeyse en az 30 y›ld›r, konjonktüre göre esasadair olmayan ufak makyajlarla okul tarih ders kitaplar›m›za hükmetmeyi

Öztürk: Tarih Ders Kitaplar› ve ‹nsan Haklar›na Dair: Baz› Sat›rbafllar›244

sürdüren “Türk-‹slam Sentezci” zihniyetin tan›m› konusunda, henüz insan hak-lar› söyleminin bu denli revaçta olmad›¤› bir tarihe gidip, 1980'lerin Yap›t der-gisinden bir sesi yard›ma ça¤›raca¤›m. Bu yaz›da, Türk-‹slam sentezci görüflderken, “... uygarl›¤›m›z›n Ortaça¤ aflamas›n›n, Ön Asya'ya göç eden Türklerin‹slamiyet öncesi yap› ve kültürleriyle Türk öncesi ‹slamiyet’in yap› vekültürünün kaynaflmas›ndan do¤du¤unun -bu kadar›yla bilimsel- tespitini”de¤il, Berktay’a kat›larak, “ça¤d›fl› zümrelerin ç›karlar›n›n özel muhaf›zlar›n›,(ümmet ruhu, ç›plak zor'un yüceltilmesi, ataerkillik, ’büyükler’ ve ‘töre’ninsimgeledi¤i hiyerarfliye kay›ts›z flarts›z itaat gibi) feodal de¤erlerle teçhizederek örgütlemenin parolas›n›”4 kastediyorum.5

Dikkat edilirse, say›lan dört ö¤e de, birer insan hakk› ihlali anabafll›¤› olarak okunabilir.

19. ve 20. yüzy›l›n tarih e¤itimi tarihi, büyük oranda sistematizeedilmifl resmi yalanlar›n ve tarih arac›l›¤›yla halklar›n birbirine düflmanedilmesinin tarihiydi.6 Tersi örneklerin de epeyce oldu¤unu, kendini bar›fla vetarihin silahs›zland›r›lmas›na, enternasyonal kardeflli¤e, her türlü ayr›mc›l›k ve›rkç›l›¤a karfl› mücadeleye adam›fl tarih ö¤retmenlerinin de oldu¤unu bilsekbile, ne yaz›k ki, 19. ve 20. yüzy›l tarih e¤itiminin bask›n karakteri, E. M.Remarque’›n pasifist klasi¤i Bat› Cephesinde Yeni Bir fiey Yok roman›nda çokgüzel anlatt›¤›, gencecik çocuklar›n ruhlar›n› savafla haz›rlayan tarih ö¤retmenitüründen, kolonyalist-floven tarih ö¤retmeni tipolojisiydi. ‹stisnas›z tüm ulus-devletler ve kolonyalist imparatorluklar bunu yapt›lar, tarihi kötüyekulland›lar; ö¤retmenleri birer kolonyalist-propagandist olarak yetifltirdiler veçocuklar›n bar›fla ve bilime de¤il, savafla haz›rlanmas›n› güvenceye almaya

3- Bu anlamda, Ahmet Kuyafl’›n yönetiminde haz›rlanan Gençler için Ça¤dafl Tarih ile Tarih Vakf› taraf›ndanyay›mlanan ve Gökçen ve Faruk Alpkaya taraf›ndan kaleme al›nan 20. Yüzy›l Türkiye ve Dünya Tarihi kitaplar› (vebu son kitap için haz›rlanan Ö¤retmen El Kitab›), tarayan arkadafllar›m›z›n kriterlerimizi neredeyse tümüylekarfl›lad›¤› sonucuna vard›klar› bu iki eser, kaleme al›nd›klar› dönemin “hassasiyetlerini” dikkate alan birer oydaflmateklifi olarak da düflünüldüklerinden olsa gerek, temelde birer bafllang›ç ad›m›d›r. Bu iki önemli çal›flma, evrensel ta-rihçilik kriterlerine uygun, endoktrinasyondan olabildi¤ince ar›nd›r›lm›fl bir “tarih kitab›n›n” burada da olabilirli¤inigösterdi. Bu anlamda yazarlar›n temel ve do¤rudan dert edindikleri meseleyi, Türkiye toplumunun tarihiyleyüzleflmesini h›zland›rarak, örne¤in 1915'in ya da Mustafa Suphilerin ya da Ali fiükrü veya ‹skilipli At›f Hoca'n›n,1938 Dersim'in ya da 1993 Mad›mak'›n tarih derslerinde nas›l ifllenebilece¤ine iliflkin alternatif önermek olarakdüflünmedikleri aç›kt›r. Oysa art›k, bilinen ve burada tart›flmayaca¤›m nedenlerle, ilgili literatürde “hassas vetart›flmal› konular” denilen bu türden meseleleri de alternatif ders kitab› tart›flmalar›n›n gündemine almak, post-trav-matik/çat›flma-sonras› toplumlarda tarih e¤itiminin toplumsal bar›fl› sa¤lamaktaki olas› ifllevlerini tart›flmayabafllamak gerekiyor. Akp›nar’›n (2007) 20. Yüzy›l Türkiye ve Dünya Tarihi kitab›na dair, “kitab›n bafllar›ndaanlat›lan 19. yüzy›l Osmanl› tarihi, I. ve II. Meflrutiyet dönemlerinde Kürtlerin ad› bile geçmezken, ilk karfl›laflt›¤›m›zyerin, Ermeni tehciri bölümü olmas›, burada da Kürtlerin bir katliama yol açmakla suçlanmas›,” diyerek iflaret etti¤isorun hâlâ, Türk entelijansiyas›n›n ve onun bir parças› olarak Tarih Vakf›’n›n “düflük yo¤unluklu savafl y›llar›ndaki”durumunu ele alan daha etrafl› bir analize muhtaçt›r. 4- Berktay (1984: 101). Türk-‹slam sentezci yaklafl›m›n tarih alg›s›n›n genifl bir elefltirisi için bkz. Berktay (1997: 56-132).5- “‹nk›lâp Tarihi” söz konusu oldu¤unda karfl›m›za ç›kan “Atatürkçü Düflünce Sistemi” kod adl›, Nadir Nadi'ye bile“Ben Atatürkçü de¤ilim!” dedirten ve halen ilgili ders kitab›na egemen olan Eylülist Kemalizm yorumunun da, “Türk-‹slam Sentezci” yaklafl›m›n 20. yüzy›l Türkiye alg›s› oldu¤u aç›kt›r. 6- Bu paragraf büyük oranda Öztürk’ten (2003) al›nm›flt›r.

Ders Kitaplar›nda ‹nsan Haklar› II 245

çal›flt›lar. Son iki yüzy›l›n saymakla bitiremeyece¤imiz savafllar›nda, tarihö¤retiminin, ders kitaplar›n›n ve ö¤retmenlerin de flu veya bu oranda pay›olmad›¤›n› iddia etmek gerçekten de zordur. Oysa bugün, günümüzün 21.yüzy›l dünyas›nda, uluslararas› kamuoyunun ve tarih pedagojisinin varm›floldu¤u nokta göz önüne al›nd›¤›nda, çeflitli uluslararas› belgelerde de an›lan birilke olarak “bar›fl için tarih” ilkesi, insan haklar› ve demokrasiye ba¤l›l›k düstu-ru, yaz›lmas› olas› bir “tarih ö¤retmenleri evrensel meslek eti¤i sözleflmesi”nintemel maddelerinden biri say›lmaktad›r. Tarih ders kitaplar›n›n diplomatikmücadelelerin ve “milli güvenli¤in” konusu ve alan› olmaktan ç›kar›lmas›, epey-dir üstünde anlafl›lm›fl bir kurala dönüfltü.7

Asl›nda ülkemizde de, otoritelerce ne kadar dikkate al›nd›¤› biryana, tarih ders kitaplar›n›n böylesi bir perspektiften elefltirisi, di¤er branfllarlakarfl›laflt›r›ld›¤›nda, neredeyse tüketilmifl gibi duruyor. 1994 ve 1995’teki TarihE¤itimi Sempozyumlar› kitaplar›n›n, Tarih Vakf›'n›n daha sonraki çeflitli yay›nve giriflimlerinin kabar›k listesinin, Özbaran, Berktay ve Tekeli'nin y›llard›ryazd›klar›n›n, Copeaux'nun eserinin, DK‹H-I kitab›n›n ve benzeri çal›flmalar›n8

bize ilk anda söyledi¤i bu. Gene de, her fley bir yana, “bebeklerden katil yaratan”süreci/süreçleri an›msamak bile, tarihçilerin ve tarih ö¤retmenlerinin bu yön-deki çabalar›n›n yaratt›¤› toplumsal etkinin patetik s›n›rl›l›¤›n› yüzümüzeçarpacakt›r.

Afla¤›da, tarama süreci verileri ›fl›¤›nda, okultarihi ders kitaplar›ndainsan haklar› duyarl›l›¤› ba¤lam›nda 2008 y›l›nda durumun ne oldu¤una gözataca¤›z. Ders Kitaplar› ve E¤itim Araçlar› Yönetmeli¤i'nde DK‹H-I sonras›ndayap›lan de¤ifliklik sayesinde, art›k ders kitaplar›n›n “temel insan haklar›naayk›r›l›k” tafl›yamayaca¤›, “cinsiyet, ›rk, din, dil, renk, siyasî düflünce,felsefî inanç, mezhep ve benzeri ayr›mc›l›k” içeremeyece¤i9 ilkesinin epey-dir bizim mevzuat›m›zda da yer ald›¤›n›, beklentileri art›racak bir etken olarakan›msatal›m.10

Birçok farkl› alan ve arka plandan gelen gönüllü arkadafllar›ngerçeklefltirdi¤i tarama sonucunda lise tarih ders kitaplar›nda saptanan insan

Öztürk: Tarih Ders Kitaplar› ve ‹nsan Haklar›na Dair: Baz› Sat›rbafllar›246

7- Bu konuya da de¤inen epeyce hacimli bir çal›flma için bkz. Özyürek (2006). Ulusçu paradigman›n bu alanda dakarfl› karfl›ya oldu¤u meydan okuman›n boyutunu anlamak için, daha 1945'e kadar do¤ru dürüst bar›fl yüzü görme-mifl Almanya ve Fransa'daki okullarda, iki ülkeden tarihçilerin kat›l›m›yla yaz›lm›fl bir ortak tarih ders kitab›n›n oku-tulmaya baflland›¤›n›, kitab›n son s›n›flar için yaz›lan cildinin sat›fl›n›n yüz bine yaklaflt›¤›n›, 1815-1945 dönemini elealan cildinin de yay›mland›¤›n› ve önümüzdeki ders y›l›nda kullan›laca¤›n› an›msamak yeterli. Bu çal›flman›n veBalkanlar ile Uzakdo¤u'da benzer kayg›larla yürütülen iki projenin ‹stanbul'da tart›fl›ld›¤› bir atölyenin k›sa haberiiçin bkz. Öztürk (2007)8- Tarih e¤itimimizin elefltirisi alan›nda, burada sadece bir bölümünü sayabilece¤imiz kayda de¤er bir literatüroluflmufl durumda: Berktay (2002), Copeaux (1998), Ersanl› Behar (2003), Kabap›nar (1992), Özbaran (1995),Özbaran (1997), Tekeli (2000), Tekeli (2007). Tarih Vakf›’n›n tarih e¤itimi ve ders kitaplar› alan›ndakiçal›flmalar›n›n bir dökümü için, bkz. http://www.tarihvakfi.org.tr/ayrinti.asp?StrId=7; eriflim: Temmuz 2008.9- Çeflitli yazarlardan al›nt›larda, aksi belirtilmedikçe vurgular bana aittir (M.Ö.).10- Madde 5/c; bkz. http://mevzuat.meb.gov.tr/html/22297_0.html; eriflim: 3 Temmuz 2008.

haklar› ihlallerinin tümünü bu yaz›da ne zikretmek ne de tüketici bir biçimdeelefltirmek mümkün. Gene de, tekrara düflmek ve s›k›c› olma pahas›na, olabil-di¤ince çok örnek sunmaya çal›flaca¤›m. Her bir al›nt›n›n insan haklar›ba¤lam›nda neden sorunlu oldu¤unun etrafl› bir tart›flmas›n› yapmak da, alter-natif önermek de bu boyutta bir yaz›n›n çap›n› afl›yor. Bunun için bir kitap, hattakitaplar laz›m...

Lise 1. s›n›fa gelen ö¤renci, asl›nda çoktan temel kliflelerimizi edin-mifl durumdad›r. ‹lkö¤retimde ald›¤› Sosyal Bilgiler ö¤retimi yapaca¤›n›yapm›fl, 8. s›n›fta ald›¤› “T.C. ‹nk›lap Tarihi ve Atatürkçülük” dersinde yak›n ta-rihimiz konusundaki endoktrinasyon eksi¤ini kapatm›fl, yetmediyse “kolejs›navlar›na” haz›rlan›rken gerekli takviyeye maruz kalm›fl, zihninde okulta-rihçili¤imizin hakim kal›plar›n›n ço¤u yerleflmifltir. Lise 1'de önce “tarih neyeyarar” konusunu ö¤renecektir.

Tarih kitaplar›m›za göre, tarihi niçin ö¤renmeliyiz:“Kendi tarihimizi ö¤renmek”Sorunun öznesindeki biz, elbette herkes de¤ildir, insanl›k ailesi de¤ildir, “bizkad›nlar, biz erkekler, biz yurttafllar vb.” de¤ildir. Biz ulusumuzdur, Türkevlad›d›r. “Biz, tarihimizi ö¤rendikçe... Türk ulusunun bir bireyi olman›n onu-runu hisseder, böylece gelece¤e güvenle bakar›z”. Zaten “Atatürk, Türk evlad›ecdad›n› tan›d›kça, daha büyük ifller yapmak için kendinde kuvvet bula-cakt›r sözüyle bunu vurgulamaktad›r.” (Maden vd., 2007: 2; Gündo¤du veBulduk, 2007: 3) Gene Atatürk, “Büyük devletler kuran atalar›m›z, büyük veyayg›n uygarl›klara da sahip olmufllard›r. Bunu aramak, incelemek,Türklü¤e ve cihana bildirmek, bizler için bir borçtur” da demifltir(Gündo¤du ve Bulduk, 2007: 3). Biraz afla¤›da, tarihçinin bilimsel “tarafs›zl›¤›”amaçlad›¤›ndan da söz edilecektir, ama “tarihçiler için tam bir tarafs›zl›ktan sözetmek güçtür. Çünkü... belirli bir topluma üyedir ve o toplumun de¤erlerinipaylaflmaktad›r... ” Üstelik, ne demekse, “tarihçinin tarihçilik anlay›fl› ve yaz›flyöntemi de tarafs›z olmas›n› güçlefltiren nedenler aras›ndad›r” (agy, s. 3).Tarih, “günümüz yöneticilerine devletin nas›l yönetilece¤i konusunda yard›mc›olur. Vatan ve millet kavramlar›n› ö¤retir; milli birlik ve beraberlik anlay›fl›n›nkuvvetlenmesini sa¤lar” (Maden vd., 2007: 2). Ayn› paragraf›n bafl›ndaki,“tarih, insanlar›n aralar›ndaki anlaflmazl›klar› bar›fl yolu ile çözümlemelerinekatk›da bulunur” ibaresi ise, söylemin bütünü düflünüldü¤ünde, ancak bir ironiolarak okunabilir. Bu tez ne temellendirilir, ne de süreklili¤i vard›r. Kitab›nbütününde, yazarlar›n buna gerçekten inand›¤›na dair bir belirti yoktur.

Ders Kitaplar›nda ‹nsan Haklar› II 247

Uygarl›k Tarihi ya da “Eski Ça¤larda Türkiye ve Çevresi”Dolay›s›yla, insanl›k tarihi/uygarl›k tarihi diye bir dert, bir tasa, böyle bir bafll›kyoktur. “Eski Ça¤larda Türkiye ve Çevresi” vard›r.

‹nsan›n evrimi hiç yoktur, insanl›¤›n Afrika'daki kökleri, homo erec-tus, homo sapiens yoktur. Neolitik Devrim birkaç cümledir; uygarl›k, yaz›, yasa,hak hukuk nedir, nereden ç›kar, tart›fl›lmaz ve öykümüzün baflkah-ramanlar›ndan biri olan devlet, bir anda gökten zembille iner. Ö¤rencininçevremizdekiler eksenli bir ilkça¤ uygarl›klar› listesine göz atmas› sa¤lan›r.Sümerlerin Türk olabilme ihtimalini (Maden vd., 2007: 34), “Etrüsklerin dil vekültür aç›s›ndan Türklerle akraba olduklar›n›n” tespit edildi¤ini (agy, s. s. 25),“Perslerin Anadolu medeniyetlerinden geri oldu¤unu” (agy, s. 24) ö¤renir,“Avrupa uygarl›¤›n›n özünü oluflturan ‹yon uygarl›¤›n›n” (Gündo¤du veBulduk, 2007: 30) “geliflme nedenlerinin bafl›nda, Anadolu'daki yüksekmedeniyetle tan›flmas›n›n geldi¤ini” duyar (Maden vd. 2007: 23). AtinaDemokrasisi’ni bir paragrafta kavrayacakt›r. “Roma ‹mparatorlu¤u: MÖ 753-MS 395”tir ve Roma Cumhuriyeti laf›n› tek bir cümlede görecektir: “Romal›larMÖ 6. yüzy›lda cumhuriyet yönetimini kabul ettiler” (agy, s. 25). Örne¤in‹branilerle ilgili olarak, karfl›s›na ç›kan 2 paragraf›n en sonunda, “... ç›kard›klar›isyan sonucunda Romal›lar taraf›ndan yurtlar›ndan baflka ülkelere sürüldüler.II. Dünya Savafl›'na kadar hiçbir siyasi varl›k gösteremeyen ‹braniler(Yahudiler), bu savafl sonunda... Filistin'de ‹ngilizlerin Araplar› bask› alt›ndatutmas› sonucunda ‹srail ad›yla yeni bir devlet kurdular” cümlesini okuyacak,ama Yahudi Soyk›r›m›'n› duymam›fl olarak kalacakt›r (agy, s. 31). Arada,“H›ristiyanlar›n di¤er dinlere karfl› kat› tutumlar›” genellemesini duyacak (agy,s. 27) , üniteyi Y›lmaz Öztuna'dan “Tarihte Anadolu'nun Jeopolitik Durumu”bafll›kl› okuma parças›yla bitirecektir (agy, s. 37).

Art›k Türkler, tarih sahnesine ç›kmaya haz›rd›r.

Ve Türkler Tarih Sahnesine ç›kar: ‘Orta Asya Türk Tarihi’ya da Ordu-millet “Türkler, ezeli düflmanlar› Çin'e karfl›”11

Tarama sonuçlar› gösteriyor ki, hem Lise I müfredat›n›n temel konular›ndan biriolan, hem de bu seneye kadar ayr›ca Genel Türk Tarihi dersinde uzun uzun eleal›nan “Orta Asya Türk Tarihi” konular› 2002'den bugüne ayn› kalm›flt›r.Ulus/millet kavram›, tüm anakronizmiyle, ezelden beridir de¤iflmemifl özüyleen az iki bin y›l öncesine tafl›n›yor; halen hükümdar›n “kesin olan Türklü¤ü”dert ediliyor (Çetin vd., 2006: 6); Mete, “Türk soyundan olan bütün topluluk-

11- “Ezeli düflman” kal›b›n›n, ony›llard›r yap›lan onca elefltiriye karfl›n hâlâ ›srarla kullan›labilmesindeki kararl›l›kher türlü takdirin ötesindedir. Örne¤in bkz. Maden vd. (2007: 67).

Öztürk: Tarih Ders Kitaplar› ve ‹nsan Haklar›na Dair: Baz› Sat›rbafllar›248

lar›” topluyor, “Türklerin Çin kültüründen etkilenerek benliklerini yitirece¤ini”düflündü¤ünden, sadece “bask›” ve “vergi” ile yetiniyor, “ülke içindekikar›fl›kl›klar›, dünyan›n en disiplinli ordusunu kurarak” önlüyor (agy, s. 11).‹slam’a biraz uzak düflüldü¤ü anda “benlik” kaybediliveriyorsa da (agy, s. 33),soydafll›k duygusunun din ba¤›n›n ötesine geçti¤i bir an da var: Malazgirt'te,Uzlar ve Peçenekler savafl meydan›nda duruma uyan›yor ve “savaflt›klar› insan-lar›n kendi soydafllar› olduklar›n› görünce Selçuklular taraf›na geçiyorlar”(agy, s. 70). Soydafll›k ba¤›, tarih boyunca insan topluluklar›n›n davran›fllar›nagetirilen en derin aç›klama olarak yerini koruyor.

Toplumdaki ve halklar aras›ndaki iliflkilerde tahakküm veyay›lmac›l›k meflrulaflt›r›l›r: “Tarihin hiç bir döneminde Türkler bafl›boflyaflamad›lar. Gittikleri her yeri k›sa sürede ele geçirerek devlet teflkilatlar›n›oluflturdular. Orta Asya Türk devletlerinde var olan cihan hakimiyeti fikri,‹slamiyetle birlikte ilahi bir temele dayanarak kuvvetlendi” (agy, s. 78).“Türkler güçlü bir yurt kazanma ve devlet kurma gelene¤ine sahip”tir(Gündo¤du ve Bulduk, 2007: 49) ve “baflka bir devletin egemenli¤ine girmekTürkler için onursuzluk” olacakt›r (agy, s. 54). Ekonomik geliflmelerinde “savaflganimetlerinin de önemli bir yeri vard›” ve “yüksek bir savafl yetene¤i, geliflmiflsavafl teknolojisi sayesinde düflmanlar›na kolayca üstünlük sa¤l›yorlard›” (agy,s. 84); “bol ganimet ekonomiyi” güçlendirir (agy, s. 157). Ve “bask›, Türklerinulusal benliklerini yok edemez, aksine Türklerdeki ulusal bilinci daha daperçinler.” “[E]lli y›ll›k esaretin ac›s›n› ç›karmak ve Türklerin k›r›lan gururunuonarmak için Çin’e ak›nlar yap›l›r” ve “... itaat alt›na al›n›r” (agy, s. 63). Cengizbile sald›rmaz, “toprak kazan›mlar› için ... yönelir” (agy, s. 169). fiunlar da Çi-Çi'nin, bir okuma parças› formunda kutu içinde yer alan “ba¤›ms›zl›k konusundakisözleri”nden: “Boyun e¤meyece¤iz, zira Türkler öteden beri kuvveti takdir eder,tabi olmay› hakir görürler. Savaflç› süvari hayat›m›z sayesinde ad› yabanc›lar›titreten bir millet olduk. Biz ölsek de kahramanl›¤›m›z›n flöhreti kalacak.Çocuklar›m›z ve torunlar›m›z, di¤er kavimlerin efendisi olacaklard›r.” (Çetinvd., 2006: 13) Di¤er kavimlerin onuru ya da insanl›k onuru bu söylemde konud›fl›d›r, tan›ms›zd›r; milletlerin var kalmaya çal›flt›klar› tarih denen cang›ldaTürkten baflkas›na onur atfetmek, bu zihniyetin havsalas›na s›¤maz.

Kaflgarl› Mahmud'un Divan-i Lugati Türk'ünden seçilen okumaparças› da çarp›c›:

[Ben], Türklerin ... asil ve soyca en önde bulunanlar›ndan, en iyi karg› kullanan cengaver-lerinden biri … gördüm ki Yüce Tanr› devlet güneflini Türklerin burçlar›ndan do¤urmufl,onlara Türk ad›n› kendisi vermifl ... Cihan› onlara sebep yaratm›fl ... onlara intisap edenleri,hizmetlerinde bulunanlar› aziz k›lm›fl... [O]klar›n›n saplanmas›ndan sak›nmak için akl›bafl›nda olanlara onlar›n halleriyle hallenmekten baflka bir çare kalmam›fl; halbuki ... gönül-

Ders Kitaplar›nda ‹nsan Haklar› II 249

lerini elde etmek için kendi dilleriyle konuflmaktan daha güzel bir vas›ta yok... [H]er kimonlar›n diline s›¤›n›rsa onu kendilerinden say›yorlar, her türlü korkudan kurtar›yorlar.Bunun içindir ki Türk olmayanlar da Türk diline s›¤›nmakta, bu vesile ile zarar ve ziyandankurtulmaktad›rlar. (Gündo¤du ve Bulduk, 2007: 164)

fiu argümandaki dirence ne demeli: ‘Eski Türk toplumunda orduhalk, halk da ordu idi.’ (agy, 77) “...Türk devletlerinde kad›n ve erkek her Türksavafla haz›r durumda oldu¤u için yabanc›lar, Türkleri ordu millet deyimi ilenitelemifllerdir. Türklerde ordu millet anlay›fl› bütün canl›l›¤› ile devam etmek-tedir.” (Çetin vd., 2006: 39) “Türkler, yerleflik hayata geçip çeflitli mesleklerleu¤raflmalar›na ra¤men eski Türklerdeki ordu-millet bilincini her zaman koru-mufllard›r. ” (agy, s. 80) “[T]oplum yap›s› ... askeri bir düzende idi. Bir savaflagidilece¤i zaman, halk›n tamam› düzeni bozmadan tek bir ordu gibi hareketegeçebiliyordu. Bu yap›, askeri baflar›lar›n arkas›ndaki önemli etkenlerdenbiridir.” (Gündo¤du ve Bulduk, 2007: 196) “... Türk ve Mo¤ol devletleri askeribir düzene sahiptir. Bu devletlerde askeri ve sivil yönetim diye bir fark bulun-mamaktayd›. Yönetici ayn› zamanda bir komutan, halk da askerdi.” (agy, s.192) “Mo¤ol ordusundaki sert disiplin ve emirlere ... kay›ts›z ba¤l›l›k, onuyenilmez k›lmaktayd›. Emre karfl› gelmenin cezas› idamd›... [Y]enilen komutan,ölüm de dahil de¤iflik cezalara çarpt›r›lmaktayd› ... [A]skerlerin herhangi birgeliri olmay›p sadece ganimetlerden pay al›rlard›.” (agy, s. 193) Halenkorudu¤umuz çeflitli vesilelerle iddia edilen bu haslet sayesinde, “Ünlü ÇinSeddi” bile “Türk ak›nlar›n› durduramam›fl, ... Çin'e üstünlük sa¤lanm›fl, vergiyeba¤lanm›flt›r” (agy, s. 90). ‹leride “Türkiye Selçuklular› [da] askeri bir devletyap›s›” arzedecektir (agy, s. 245). Çin, Roma, Bizans, Mo¤ol ‹mparatorluklar›,Ruslar Türk ordusundan, onun düzen ve disiplininden, örne¤in “ceket, pan-tolon ve çizmesinden” etkilendi (agy, s. 79). Zaten ileride, ‘Müslüman yazarlar’da ‘Türklerin savaflç›l›klar›n›’ anlatacaklard›: Türkler, “Abbasi Devleti'nin engüvenilir kuvveti” olarak “eyaletlerde ç›kan pek çok ayaklanmay›bast›rm›fllard›”, “yi¤itlikleri, ahlaklar›, yaflay›fllar›, görünüflleriyle devrinayd›nlar›nda Türk sevgisi ve hayranl›¤› bafllam›flt›.” (agy, 93)

Töre hemen hep hukukla efl anlamda kullan›l›r, do¤allaflt›r›l›r,meflrulaflt›r›l›r, yüceltilir (Gündo¤du ve Bulduk, 2007: 79). Zaten lise tarihe¤itiminin hiçbir düzeyinde, bu muhteflem törelerimiz varken neden hukukdevletine gerek duydu¤umuzun yan›t› verilmeyecektir: “Törenin de¤iflmeyenhükümleri adalet, iyilik ve eflitlikti... [H]ükümdar bile töreye uymak zorun-dayd› ... sert ve kesin hükümler kaps›yordu. Ayaklanma ... gibi a¤›r suçlar›iflleyenler ölümle cezaland›r›l›rd›... [B]u mahkeme siyasi suçlara bakard›.”(Çetin vd., 2006: 42) “Türk devletlerinde halk s›n›flara ayr›lmazd›. Toplumdaeflitlik esast›... Kölelik ve soyluluk gibi kavramlar ortaya ç›kmam›flt›r.” (agy, s.

Öztürk: Tarih Ders Kitaplar› ve ‹nsan Haklar›na Dair: Baz› Sat›rbafllar›250

36) “Eski Türklerde halk›n s›n›flara ayr›lmamas›n›n nedenlerini yaz›n›z ... ”(agy, s. 36). Nas›l olduysa, “Avrupa’da özellikle destanlar, edebiyat ve müzikalan›nda Hun etkisiyle canlanma görülmüfltür.” (Gündo¤du ve Bulduk 2007:56) Zaten Çin de, sadece “kavun ve karpuzu” (agy, s. 84) de¤il, takvimi deTürklerden ö¤renmifltir (agy, s. 12), ama örne¤in ‘Göktürklere Çin giyimi veyaflam biçimini kabullenmek zor gelmifltir’ (agy, s. 61).

Göçebe kavimlerin neredeyse tümüne genellefltirilebilecek bir özel-lik olarak kad›n›n göreli eflit konumu, Türklü¤ün zaman ve mekandan ba¤›ms›zözüne atfedilir: “Türk toplumunda kad›n genelde erkekle eflit haklara sahipti”(Çetin vd., 2006: 36). Ama bunu askeri yeteneklerine borçlu gibidirler: “..[K]ad›nlar da ata biner savafla kat›l›rd›” (Gündo¤du ve Bulduk, 2007: 78) ya da“özgür olan kad›n, avlanmak, ata binip ok atmak, savaflmak hususundaerke¤inden geri kalm›yordu” (agy, s. 83). Ve bazen, bir kad›n taraf›ndanyönetildi¤inde, yönetimde sorunlar yaflanabiliyor (Çetin vd., 2006: 22). ÜnlüÇinli prensesler sorunsal›, cinsiyetçilik elefltirilerinden kurtulmak için olsagerek, yeni bir varyant›yla (Suç art›k prenseslerde de¤il, maiyetlerindeki casus-larda ya da diplomatlarda!) aç›klay›c›l›¤›n› sürdürüyor12 (Çetin vd., 2006: 12).Hem Attila da “Bizansl› bir prensesle evlendi¤i gün aniden” ölmemifl miydi?(Gündo¤du ve Bulduk, 2007: 58)

2002’den 2008’e, ders kitaplar›m›zdaki “nifak tohumlar›” kon-septinde de bir de¤iflme olmam›flt›r:

Çin, amac›na ulaflmak için çok gizli bir plan uygulad›. Türk devletini içten y›kmak için Türkboylar›n›n aras›na nifak tohumlar› ekti... [P]rensleri birbirine karfl› k›flk›rtt›. Türk ülkesineticaret yoluyla ipek ve lüks eflyalar sokarak halk› rahata ve lükse al›flt›rd›. Bunlar›nsak›ncalar› bafllang›çta pek fark edilmedi; ancak zamanla devlet zay›flayarak ülkedeki içhuzursuzluklar artt›... Çin'in Türk ülkesinde uygulad›¤› bölücü politika etkisini göstererekdevletin zay›flamas›na ve parçalanmas›na zemin haz›rlad›. (Çetin vd., 2006: 12)

Yazarlar “iliflkiler bazen dostça bazen de savaflarak sürüp gitmifltir”(Gündo¤du ve Bulduk 2007: 90) dese de, kolay kolay bu dostça iliflkilerinörne¤i verilmez. “Çin, çeflitli propagandalarla Hun beylerini birbirinedüflürmeyi baflarm›fl, ... her dönemde Hun Devleti'ni bölme ve y›kma faaliyet-lerini devam ettirmifl, ... bu konuda etkinli¤i genellikle içten çökertmek fleklindeolmufltur.” (agy, s. 90). Bir de tabii rahata al›flt›rma takti¤i var ki, bafl etmek

12- Resmi tarih anlat›m›zda kad›nlar›n tarihin ak›fl›na iyi kötü etki ettikleri, özne olabildikleri nadir anlardan birininyok olmas›na sevinmeli mi üzülmeli mi bilinmez, ama bu 盤›r aç›c› revizyonu, kayda geçmesi için, al›nt›lamakta yararvar: “Mete döneminde[n] ... sonra, Hun hükümdarlar› Çinli prenseslerle evlenmeye bafllam›fllard›r. Siyasal ve ticariiliflkileri gelifltirmek için yap›lan bu evlilikler, gerçekte Hunlar›n aleyhine olmufltur. Kurulan bu akrabal›klardanyararlanan Çinli diplomatlar, Hun ülkesine girmekte ve Hun birli¤ini y›k›c› etkilerde bulunmufllard›r.”(Gündo¤du veBulduk, 2007: 52, 90; son cümledeki anlat›m bozuklu¤u orijinalde). Çetin vd. (2006) kötü sonuçlar saptamas›nakat›l›rken, diplomatlar› casuslarla de¤ifltiriyor: “… [Ç]ünkü prensesler, kalabal›k bir heyetle geliyor ve aralar›ndakicasuslar Türk boylar›n› ve prenslerini birbirine düflürüyordu” (s. 12).

Ders Kitaplar›nda ‹nsan Haklar› II 251

gerçekten zor olsa gerek: “Çinliler, Hun ülkesine ticaret yoluyla soktuklar› eflyave ipekle Türklerin yak›nl›¤›n› kazanmaya çal›flm›fl, ... [onlar›] lüks yaflant›yaözendirdikleri gibi rahatl›¤a da al›flt›rm›fllard›r.” (agy, s. 53) “Bat› Hunlar›n›nbafl›nda olan Çi-Çi'nin devletin y›k›lmas›nda önemli rol oynayan iki hatas›”ndanbiri, “kendine ba¤l› boy beylerine çok sert davranarak onlar›n Çinlilerleiflbirli¤i yapmalar›na neden olmas›”, bir hükümdarda sertli¤e nadiren negatifde¤er biçen bir tarihyaz›m› gelene¤inden sapma gibi dururken, öteki hata tipikdenebilir: “Türk savafl usullerine ters düflen bir savunma uygulad›.” (Çetin vd.,2006: 13) Hele, o benli¤imize uymayan dinler yok mu! Biri, Maniheizm, “... etyemeyi yasaklad›¤› için yeterince protein alamayan Uygurlar› hareketsiz k›lm›fl,onlar›n savaflç› yeteneklerini zay›fla[t]m›fl,’ (Gündo¤du ve Bulduk 2007: 65)devletin zay›flamas›nda taht kavgalar›13 yan›nda etkili olmufl (agy, s. 66);di¤eri, H›ristiyanl›k, kabul edilince Avarlara ulusal kimliklerini kaybettirmifl,Bulgarlar›n Slavlar aras›nda eriyip gitmesine sebep olmufltur (agy, s. 68, 69).“Macarlar, Balkan kavimlerini Germenleflmekten korudular. H›ristiyanl›¤›resmi din olarak kabul ederek zamanla Türk olma özelliklerini yitirdiler.”(Çetin vd., 2006: 33)

Görüldü¤ü gibi, kurgunun esas› dün de bugün de ayn›d›r: Türksoyundan gelen ve hikmetinden sual edilemeyen bir merkezi otorite, ordusunayaslanarak adil bir cennet yarat›p, disiplinli ve itaatkâr olmas› kofluluyla tümtebaas›n› imtiyazs›z s›n›fs›z kaynaflm›fl bir kitle olarak mutlu mesut yaflatmak-tayken, bir bölücü d›fl düflman, Çin, iç düflmanlar›n ve gafillerin de deste¤iyle bucennetin yitirilmesine sebep olur.

‹slam Tarihi ve Türklerin ‹slam’la karfl›laflmas›?Ya¤ma, ganimet do¤allaflm›flt›r, “bask›n basan›nd›r” hakl›laflm›flt›r, hükmet-mek/hükmedilmek, itaat/esaret, güç kazanmak için kad›n al›p vermek vd.do¤allaflm›flt›r. Ö¤rencimiz ve Türkler, art›k ‹slam'la karfl›laflmaya haz›rd›r.

Putperest sözcü¤ü, tüm negatif ça¤r›fl›mlar›yla, kullan›lmaya devametmektedir (fiahin 2003: 12, 29 ; Gündo¤du ve Bulduk 2007: 110) Hem zaten“‹slamiyet’ten önceki Araplar, k›z çocuklar›n› diri diri gömerlerdi” (Gündo¤duve Bulduk 2007: 113). Bir taramac›m›z›n fiahin 2003 için belirttikleri, kitap-lar›m›zdaki tüm ‹slam tarihi bölümleri için geçerli: “Kullan›lan dil ‹slam’› ve

13- ‹nk›lâp Tarihi dersine kadar taht›n kendisinden çok “taht kavgas›n›” dert ediyormufl gibi duran okultarihisöylemimizin, Türk tarihi söz konusu oldu¤unda kahretti¤i, tüm kötülüklerin anas› addetti¤i olgulardan biri ise, “kut”meselesi olur. Nedense flu tuhaf “eski Türk inan›fl›”n› , “hükümdar›n tüm erkek çocuklar›n›n taht üzerinde hak sahibiolmas›, tahta ç›kman›n belli kurallara ba¤lanmamas›” gelene¤ini bir yana b›rakmak, Türklerin akl›na ancak1600'lerde gelebilir. Çocuklar Hunlardan Selçuklu'ya, Beyliklerden I. Ahmed'e dek bu derde bir çare bekler, “taht kav-galar›ndan kurtulmak” u¤runa kardefl katline bile mazur görür hale gelirken, tam meseleye bir çözüm bulunup oh çek-tiklerinde, devletin duraklama dönemine girip bir daha ç›kamamas› tüm muammay› derinlefltirir.

Öztürk: Tarih Ders Kitaplar› ve ‹nsan Haklar›na Dair: Baz› Sat›rbafllar›252

özellikle Müslüman olsun veya olmas›n tüm Türk topululuklar›n› her f›rsattaövmeye yönelik; herhangi bir mezhebin ya da tarikat›n do¤ufluna dair bilgi ver-medi¤i gibi, varl›klar›n› dile getirmekten bile kaç›nmakta. B›rakal›m fiii-Sünniçat›flmas›n›n köklerini, Sünnilik içerisindeki mezhepler bile tan›t›lm›yor. Kitapboyunca yarat›lmaya çal›fl›lan imaj ‹slam’›n hep tek merkezden ve bir bütünlükdahilinde yay›l›p yönetilen ve uygulanan bir din oldu¤u.. 'Günümüzde ‹slamDünyas›' bafll›kl› bölüm oldukça çalakalem yaz›lm›fl gibi durmaktad›r; içerik veolay› irdeleme üslubu bak›m›ndan herhangi bir bütünlük göstermemektedir;ele al›nan devletlere göz at›ld›¤›nda ‹slam Devleti olarak adland›r›lan buülkelerin, olsa olsa Müslüman nüfusun di¤erlerine göre daha yo¤un oldu¤uülkeler olarak tan›mlanabilece¤i aç›kt›r. Yazar Sünni-Müslüman-Türk kimli¤iniasla bir kenara b›rakmadan kitab› yazm›fl ve uluslararas› sorunlar› incelerkenbile bu kimli¤ini aç›k etmifltir. Özetle denebilir ki; kitap genellikle oldukçatarafl› ve dar kapsaml› olarak yaz›lm›flt›r.” Yazar h›z›n› alamay›p, Afrika Birli¤iÖrgütü'nü bile “k›tadaki ‹slam ülkelerinin birlik ve dayan›flmas›n› sa¤lamakiçin” kurdurtur. (fiahin, 2003: 182).

Geldik “Nas›l Müslüman olduk” sorunsal›na... Elbette zorla de¤il..“Türklerin tek tanr› inanc› ile ‹slamiyet’teki Allah inanc›n›n benzerli¤i” tart›flmal›tezi, okultarihi söylemimizdeki yerini halen korumaktad›r (Gündo¤du ve Bulduk2007: 129). Türk-‹slamc› zihniyetin konuya yaklafl›m›n›n neredeyse tümunsurlar›n› tek bir metne s›¤d›rabilmesiyle mükemmel bir özet olan veBahaeddin Ögel'in 1979 tarihli Türk Kültürünün Geliflme Ça¤lar› kitab›ndanal›nt›lanan bir okuma parças›na göre, “Tek Tanr›l› dinler, ... bu olgunluk, insandüflüncesinin eriflebilece¤i en son aflamad›r ve ancak yüksek sosyal bir düze-ye eriflmifl milletlerde görülür”; ve Türkler, “disiplinli bir yaflam ve toplumdüzenleri, ... toplumdaki birlik ve disiplin” sayesinde insan düflüncesinin bu ufukçizgisine elbette “çok erken ça¤larda eriflmifllerdi”. “‹nanç ve düflüncedeki birlik,toplumdaki dirlik ve düzeni do¤urmufltu.” Ailede, ota¤da tek reis/millette TekKa¤an/kainatta Tek Tanr› denklemini kuran yazar, baflka atl›-göçebe halklar›nbu s›rra ermesinin neden gecikti¤i meselesine girmez. (Bahaeddin Ögel'denakta-ran, Gündo¤du ve Bulduk, 2007: 94). Pragmatik gerekçeler de çabas›:‹slam kabul edilir çünkü bölgede yükselen güç odur, “Türkler ... tüm bu bölge-lerde Türk egemenli¤ini kurmak” ister ve gerçekten de “sonuçta, disiplinli, cesurve törelerine ba¤l› Türk savaflç›lar›, Arap ordular›nda k›sa zamanda yükselerekyönetici olur ... ‹slam dünyas›n›n liderli¤ini” ele geçirir (agy, s. 92); uzun y›llar“‹slam dünyas›n› tek bafllar›na savunurlar” (agy, s. 129). Hem, “‹slamiyetikabul eden Türkler ... ulusal benliklerini de korumufllard›r” (agy, s. 156).

Ve zaten, Müslüman olmadan önce de, “Türklerde domuz yetifltiri-cili¤i hiç bir dönemde görülmemifltir” (agy, s. 82)

Ders Kitaplar›nda ‹nsan Haklar› II 253

Emevi karfl›t› söylem, Arap karfl›t› bir milliyetçi yaklafl›m› da perde-ler: “Kuteybe bin Müslim liderli¤indeki Araplar, Türk illerini ele geçirerekya¤malad›lar, yak›p y›kt›lar ” (agy, s. 113). Yaflanan, bir kitaba göre, “iflgaldir”:

Araplar›n Türk kentlerini iflgalleri karfl›s›nda Türkler bu Arap ya¤mac›lara karfl› topraklar›n›korudular, teslim olmamaya çal›flt›lar. Yüzy›l kadar süren Türk-Arap mücadelesinde bu ya¤-mac› Arap istilas›n›n sonunda Türk illerindeki yüksek uygarl›k, bütün yap›tlar›yla beraberyok edildi... tüm zengin kentler birer harabe durumuna geldi. Arap ulusçulu¤unu benim-seyen Emeviler döneminde Araplar, ‹slamiyeti kabul eden Türkler üzerinde her türlü bask›y›kuruyorlar... Türklerin ve di¤er uluslar›n canlar›n›, mallar›n› kendileri için önemsiz görüyor-lard›. Onlar, istilalar› s›ras›nda zengin ve uygar ülkeleri ya¤malamak, gittikçe genifllettikleritopraklar›na yeni kaynaklar bulmak gibi amaçlar› tafl›m›fllard›r... yüzlerce y›l özgür olarakyaflam›fl olan Türkler, do¤al olarak Emevilerin egemenli¤i alt›na girmek istememifllerdi. Buyüzden Emeviler, yüzy›la yak›n bir dönem u¤raflt›klar› halde küçük Türk beyliklerini bileegemenlikleri alt›na alamam›fllard›r.” (agy, s. 113)

Yazarlar›m›z, “Emevilerin bu ayr›l›kç› davran›fllar›” diyerek, insanhaklar› alan›n›n temel kavramlar›ndan olan ayr›mc›l›k terimini de, dalg›nl›ktanolsa gerek, ayr›l›kç›l›k olarak yaz›yor (agy, s. 120). ‹slam tarihi anlat›m›zda,Emevilerin tersine Abbasiler sempatiyle anlat›l›r: “Türklere ... iyi davran›rlar”(agy, s. 129), “Türklerin di¤er topluluklarla kar›flmas›”na maazallah mahal ve-rilmeyen, böylece “kimlikleri ve savaflç› özelliklerinin” korunabilece¤i” flehirlerkurarlar (fiahin, 2003: 60), Türkler de borçlar›n› “iç isyanlar› bast›r›lmas›ndaönemli rol oynayarak” öderler (Gündo¤du ve Bulduk, 2007: 129). Örne¤in“‹smaili ve Karmatiler”, “daha çok ayr›l›kç› düflünceleriyle kargaflaya nedenolan topluluklard›r”; “Müslüman toplumunu içten y›pratan çal›flmalara”giriflirler (fiahin 2003: 60). Ama hemen ayn› sayfada, M›s›r Valisi oldu¤uAbbasilere karfl› ba¤›ms›zl›¤›n› ilan edip 35-40 y›l M›s›r'a hükmedenToluno¤ullar›n›n yapt›¤›, iç isyan veya ayr›l›kç›l›k de¤ildir, o “büyük hizmetleriolan, önemli sanat eserleri yapan, ‹slami ilimlerin geliflmesine katk›da bulunanbir devlet” olur.

“Kâfir” kelimesinin kullan›m› sona ermemifltir; din u¤runa savaflmeflru ve do¤ald›r: “Türkler ‹slamiyete samimiyetle ba¤lanm›fl ve hizmetetmifllerdir. Öyle ki, Karahanl›lar Müslüman olmayan Basm›llarla, Selçuklularise O¤uz yabgular›yla soydafllar› olmas›na ra¤men savaflm›fllard›r… dinu¤runa kafirlere karfl› yapt›klar› “cihadlarla ... ‹slam ülkelerinin liderli¤ini üst-lenmifllerdir” (Gündo¤du ve Bulduk 2007:154). “Türk sufileri.. kahramanl›¤› vecengaverli¤i de benimsemifllerdi. Alp-eren ad›n› verdi¤imiz bu muharipdervifller Anadolu gibi birçok yerin Türkleflmesinde ve ‹slamlaflmas›nda önem-li hizmetler görmüfllerdir” (agy, s. 156)

Alevilikten hiç söz edilmedi¤i gibi, mesela Caferi/fiii Türklerden de

Öztürk: Tarih Ders Kitaplar› ve ‹nsan Haklar›na Dair: Baz› Sat›rbafllar›254

söz edilmez. ‘Biz’ de¤il, ama ‘ötekiler’ dini siyasal amaçla kullan›r: Örne¤in,“‹ran'da fiii mezhebini siyasal amaçlar için kullanan Safeviler” (agy, s. 196).“Türkler aras›nda Sünnilik ve ... Hanefilik çok benimsenmiflti” (agy, s. 154)

Hanefili¤in yan› s›ra fiafii, Maliki, Hanbeli mezhepleri de yay›lm›fl idi.. Ancak toplumda vedevlet adamlar› aras›nda engin bir hoflgörü ortam› haz›rlanm›flt›. ... Nizamülmülk, mezhep-ler aras› ayr›m gütmediklerini ... yazm›flt›. Devletin kendisine yak›n olsun olmas›n ortayaç›kan tarikatlara müdahale etmemesi, dini düflüncelerin ve ilimlerin geliflmesine zeminhaz›rlam›flt›r... [T]arikat mensubu dervifl ve fleyhler (sufiler), en karmafl›k konular› halk›n özdiliyle ve sade bir biçimde anlatt›lar. Yani tarikatlar, birbirine yabanc›laflmaya bafllayan ke-simler aras›nda köprü görevi görmekte, toplum bar›fl›n› sa¤lamaktayd›. (agy, 155)

“Yabanc›laflan kesimler aras›nda köprü kurup toplumsal bar›fl›sa¤layan tarikatlar” tan›m›, bu güzelleme, mevcut ders kitaplar›m›z›n asl›ndabugüne konufltuklar›n› bildi¤imizden, ayr›ca manidar. Ö¤renciler, bir keredaha dervifl ve fleyhler ile karfl›laflt›¤›ndaysa, ders kitab›n›n tavr› bambaflka ola-cakt›r: evet, T.C. ‹nk›lap Tarihi ve Atatürkçülük dersinden söz ediyorum.

Türkler Türkiye'de: Malazgirt'ten Dumlup›nar'a..Anadolu, fethedilerek Türklefltirilecek bir nesnedir; bu Türklefltirme fiili, kut-sanan, iyi bir fley oldu¤u bilinen, ama okultarihimizin herhangi bir yerindetan›mlanmayan sihirli sözcüklerdendir14 ve kastedilenin (asimilasyon mu? etniktemizlik mi? etnogenesis mi?) tam olarak ne oldu¤u söylenmez: “Anadolu’dakurulan ilk Türk devletleri ile Anadolu Türk yurdu haline geldi” (agy, s. 140),“Anadolu’nun Türk vatan› olmas›nda... Anadolu'ya ilk Türk ak›nlar›… Türklerbin y›ld›r bu topraklar›n sahibidir” (agy, s. 206) ya da “Anadolu Türk birli¤inisa¤lamak için…” (agy, s. 219). “Malazgirt Zaferi, Avrupa'da derin izler” b›rak›r.Çeflitli vesilelerle “Avrupal›lar ... büyük rahats›zl›k duyar... dehflet içinde kal›r”(agy, s. 211, 218, 219). Sadece Malazgirt ve Baflkumandanl›k MeydanMuharebesi de¤il, “Türk tarihinde zaferler ay› olarak bilinen A¤ustos'ta baflkabüyük savafllar da kazan›lm›flt›r. Araflt›r›p ö¤reniniz” (agy, s. 206). “[II. KosovaSavafl›] Balkanlarda kesin olarak Türk egemenli¤ini sa¤lad›.” (Baflaran vd.,2007: 17) Bizans “Avrupa’y› Türklere karfl› her f›rsatta” k›flk›rt›r (agy, s. 18),“Hunyadi Yanofl, Türklere karfl› sald›r›lara bafllar” (agy, s. 17), “Safevîler, öte-den beri Anadolu’ya göz dikmekteydi” (agy, s. 37); denizler “bir Türk gölühâline” gelir (agy, s. 23), padiflah›n en büyük amac› “Türk ve ‹slam dünyas›n›bir yönetim alt›nda” toplamakt›r. Merkezi otorite, varl›¤› bir flans, zay›flamas›ya da yoklu¤u ise felaket olan bir kutsal kavramd›r. Devlet fliddeti onaylan›r:

14- Say›s›z örnekten birkaç›: “Ça¤atay Hanl›¤› Türklü¤ü benimseyip zamanla Türkleflir… Kubilay Hanl›¤› gittikçeÇinlileflir” (Gündo¤du ve Bulduk, 2007: 173); “Mo¤ollar 14. yüzy›ldan bafllayarak ... h›zla Türkleflip Müslüman olurlar” (agy, s. 196).

Ders Kitaplar›nda ‹nsan Haklar› II 255

“IV. Murat … Celali isyanlar›n› bask› ve fliddet kullanarak bast›rd›. Bozulandevlet düzenini yeniden sa¤lad›.” (agy, s. 67)

“Türklerin uygulad›klar› adil yönetim ve hoflgörü” kal›b›, en s›k rast-lananlardan olmaya devam ediyor. (Gündo¤du ve Bulduk 2007: 208, 209, 226,242, 247, 249, 258). “Osmanl› ülkesinde etnik gruplar›n uzun y›llar bar›fl içindebir arada yaflamalar›, devletin tüm gruplara karfl› hoflgörülü ve adaletli davra-narak dil, din, ›rk ayr›m› yapmamas› ile gerçekleflmifltir.” (Baflaran vd., 2007:156) fiu ifadedeki çeliflki bile fark edilmez: “Gayrimüslimler, Müslüman olmakkofluluyla devlet hizmetinde görev alabiliyorlard›.” (agy, s. 157) Bu kurguiçinde, hoflgörü kliflesinin çocuklara nas›l geçti¤ini ise, bir tezden görelim:“Ö¤renci cevaplar› ço¤unlukla hoflgörünün mutlaka gösterilmesi gerekti¤iyönünde olmufltur” Bu, güzel. Ama devam ediyor yazar: “Baz› ö¤rencilersedevlet için isyan, istismar, asimile olma, kar›fl›kl›klar yaflanmas› gibi olum-suz sonuçlar do¤urabilece¤i nedeniyle kesinlikle hoflgörü gösterilmemesi gerek-ti¤ini vurgulam›fllard›r.” (Gültekin, 2007: 74)

Anadolu'nun ve Osmanl› dünyas›n›n çokkültürlülü¤ü nadiren sözkonusu edilir; çünkü zaten “devletin kurucusu ve sahibi Müslüman Türklerdir”(Baflaran vd., 2007: 156). Lise ö¤rencisi bir taramac›m›z›n deyimiyle: “Kitab›nbirçok yerinde Osmanl› Beyli¤i yerine Türkler ifadesi kullan›lmaktad›r. Bu kul-lan›m ve özellikle de bu kullan›m›n s›kl›¤›, ... ulusçu bir görüfle iflaret eder.Tarihte etkileflim içinde bulunan, davran›fllar› incelenen karar verici birimlerinetnik/ulusal birimler olarak alg›lanmas›, belli bir tür tarih anlay›fl›n›n görüflüolup, her görüfl ve anlay›fla hitap etmesi gereken bir tarih kitab› için uygunsuz-dur. ‘Türk’ ve ‘Türkler’ tan›mlar›n›n tarihsel ba¤lamlar› da göz önünde bulun-durarak kavramsal olarak incelenmemesi durumunda, bu kavramlar yanl›flanlamalara yol açabilir.” “Osmanl› ülkesinde etnik gruplar›n uzun y›llar bar›fliçinde bir arada yaflamalar›, devletin tüm gruplara karfl› hoflgörülü ve adaletlidavranarak dil, din, ›rk ayr›m› yapmamas› ile gerçekleflmifltir.” (agy, s. 156)“Osmanl›lar H›ristiyanlar› oldu¤u gibi Musevileri de hoflgörü ve adalet ile yönet-mifllerdir.” (agy, s. 157) Ayn› taramac›m›z›n sözleriyle: “anlat›m kendiiçerisinde çeliflmektedir: dil, din, ›rk ayr›m›n›n gözetilmedi¤i bir yap›da‘hoflgörü’nün yeri olamaz, çünkü ‘hofl görülmesi gereken’ bir olgu söz konusude¤ildir. Bu cümlede, ö¤renciye hem “hoflgörü” teriminin içerdi¤i ayr›mc›imalar kan›ksat›l›yor, hem de asl›nda ayr›mc›l›k niteli¤indeki bu olumsuzlukolumlu bir olguymuflças›na sunuluyor.” Devflirme konusuna yaklafl›mda da“Türkçü” ve “Osmanl›c›” e¤ilimler karfl› karfl›ya gelir: “Devflirme sistemigelifligüzel çocuk toplama ifli de¤ildi” (agy, s. 146), ama “[Genç Osman’a] göre,devleti çöküfle götüren adam kay›rma, rüflvet ve kötü yönetim gibi olaylar›nsorumlusu devflirmelerdi. Bu durumu düzeltmenin tek yolu hem saraydaki

Öztürk: Tarih Ders Kitaplar› ve ‹nsan Haklar›na Dair: Baz› Sat›rbafllar›256

görevlileri Türklerden oluflturmak hem de yeniçeri oca¤›n› Türklefltirmekti.”(agy, s. 66)

Kad›n, ya nesnedir, bir diplomatik araçt›r, ya da gerileme neden-lerinden biri: “Devlet yönetimi saraydaki kad›nlar›n ... eline geçti.” (Kara,2007c: 118) Hükümdarlar halen “k›z›n› .. evlendirerek egemenli¤inikuvvetlendirir” ya da “‹slam dünyas›ndaki manevi gücünden yararlanabilmek”amac›yla “halifenin k›z›yla” evlenir (Gündo¤du ve Bulduk 2007: 130, 139) ve“Tangut hükümdar›, ... üstünlü¤ünü tan›yarak ve k›zlar›ndan birini ona ve-rerek”, Cengiz Han'dan kurtulur (agy, s. 169); Alaeddin Keykubad, “Eyyubihükümdar›n›n... k›z›yla evlenerek ittifak› güçlendirir” (agy, s. 226) ve bunlarhiç tart›flmaya aç›lmadan, yad›rgat›lmadan, elefltirel düflüncenin sorgulamas›natabi tutulmadan, sorunsallaflt›r›lmadan, aktar›l›r. “Sat›n al›nan seçme güzelkad›nlar” ifadesi de halen duruyor: “Çeflitli ›rklardan seçme güzel kad›nlardanoluflan saray›n harem dairesi cariyeleri, ya saray için ‹stanbul gümrük eminiarac›l›¤›yla sat›n al›nanlardan veya yüksek dereceli devlet görevlilerinintakdim ettikleri seçme kad›nlardan olufluyordu.” (Kara, 2007d: 252; ayn›cümleye iliflkin bir baflka de¤erlendirme için, bkz. Gemalmaz, 2003: 44-45)Daha ileride, Cumhuriyet döneminde kad›n haklar› konusundaki ak›l yürütmeve kurulan neden-sonuç iliflkisi de ilginçtir: “Milli Mücadele’de vatan› kurtar-mak için erke¤inin yan›nda görev yapan Türk kad›n›, toplum hayat›nda lay›koldu¤u yeri almal›yd›.” (Kara, 2006: 228)

Tanzimat ve sonras›, karmafl›k duygular içinde anlat›l›r. Anayasa,parlamento, yasa önünde eflitlik, genel olarak reform talepleri, neredeyse heppragmatik manevralard›r; emperyalizmin müdahale gerekçeleridir. “H›ristiyan-lar [baz› illerde kurulan meclislerde] temsil edilmediklerini ileri sürüp Avrupadevletlerinde flikayette bulundular. Avrupa devletleri de Osmanl› Devleti’nin içifllerine müdahale için H›ristiyan tebaay›” destekler (Baflaran vd., 2007:127).

Birlik beraberlik yüceltmesi, “Osmanl› toplumunda k›yafet birli¤iyoktu, … halk istedi¤ini giymekte serbestti” (Kara, 2006: 223) flikayetine kadargider. Zaten “Tanzimat Dönemi ile birlikte ... mahalle kültür birli¤i“ de bozulmufl;“etnik ve dini gruplar›n yaflam tarzlar› birbirine kar›flmaya” bafllam›flt› (agy, s.279). “Dil birli¤inin olmamas›, insanlar›n kaynaflmas› ve milli birli¤in sa¤lanmas›yönünde önemli bir engeldi.” (agy, s. 219) Az›nl›k okullar› hedeftedir: “Az›nl›k veyabanc› okullar›nda sürekli Türk düflmanl›¤› fikirleri iflleniyordu.” (agy, s. 280)“19. yüzy›lda ve 20. yüzy›l›n bafllar›nda görülen Bulgar, Ermeni ve Yunan ayak-lanmalar›n›n elebafl›lar›, genellikle bu yabanc› okullardan yetiflmifllerdi` (agy, s.259) ve “‹stanbul'da ... az›nl›klar›n refah, ülkenin sahibi olan Türklerin iseyoksulluk içinde yaflad›¤›na tan›k olan Mustafa Kemal, ülkenin iyiyönetilmedi¤ini daha iyi anlamaya bafllad›” (Kara, 2006: 276).

Ders Kitaplar›nda ‹nsan Haklar› II 257

Saltanat ve hilafet’in kald›r›lmas›n›n, siyasal ve felsefi aç›dan temel-lendirilmifl, s›radan ezber cümlelerin ötesine geçen, bir cumhuriyetçi bak›fllatart›fl›ld›¤›na, rastlamay›z. Laiklik ve cumhuriyetçilik tercihinin, Ulu Önder’inöyle uygun görmesi ya da konjonktürel siyasal manevralar›n “öyle gerektirme-si” d›fl›nda gerekçelerine sahip olamay›z. Dil sürçmesi, Sakarya Savafl›’n›nöznesini Osmanl›lar yapmaya kadar gider: “[II. Viyana yenilgisi], Osmanl›lar›nSakarya Savafl›’na kadar sürecek olan Avrupal›lar karfl›s›nda geri çekilmesininbafllang›c› oldu.” (Baflaran vd., 2007: 70)

Bir siyasal/konjonktürel mücadele metni olan Nutuk temelli bir‹nk›lap Tarihi anlat›s›, bu haliyle, en az›ndan eksiktir. Nutuk'tan mülhem“Az›nl›klar Taraf›ndan Kurulan Cemiyetler” ve “Milli Varl›¤a DüflmanCemiyetler“ (Kara, 2006: 54-57) kategorileri sorunludur. ‹lki, istisnas›z tümgayrimüslim halklar› kiliseleri, okullar›, hatta izcilik kollar› dahil tümkurumlar›yla suçlarken, ikincisi de bu kaos döneminin yaratt›¤› çeflitli siyasalak›mlar› ve dernekleri, külliyen düflman ilan etmektedir. Yazarlar›m›z,Terakkiperver Cumhuriyet F›rkas›’n›n (TpCF) “siyasi amaçlarla dini inançlar›”kullanm›fl oldu¤undan, “cumhuriyet ve ink›laplara karfl›” olanlar›n k›sa zamandabu parti içinde topland›¤›ndan, ‹ngiliz ajanlar›n›n partiye s›zd›¤›ndan ve partiyibölücülük yolunda kulland›¤›ndan, bu partiyle fieyh Sait ‹syan› aras›ndaki ir-tibattan kesinkes emindir (agy, s. 195, 196) Takrir-i Sükun Kanunu, TpCF'nin veSerbest Cumhuriyet F›rkas›’n›n kapat›lmas›, rejimin tek partili yap›s› onayla-narak anlat›l›r (agy, s. 196-198). “Yaflanan bu olaylar, demokrasi ortam›n›nhenüz oluflmad›¤›n› gösteriyordu. ‹nk›laplar›n yerleflmesi ve kökleflmesi içinülkenin bir süre daha tek parti ile yönetilmesi zorunlu görüldü.” (agy, s. 200)Siyaset ve ço¤ulculuk pek onay görmez, partiler ilk boy gösterdiklerinde de bak›nne olmufltu: “Siyasi partiler aras›ndaki yo¤un mücadeleler, ‹ttihat ve Terakki’ninizledi¤i yanl›fl politikalar›n sonucunda do¤an otorite bofllu¤u kar›fl›kl›klaraneden oldu.” (Baflaran vd., 2007: 118). Mücadele, kar›fl›kl›k, otorite bofllu¤u…

“Mustafa Kemal’in Saltanat›n Kald›r›lmas›yla ‹lgili Konuflmas›”,jakoben cumhuriyetçi tavr›n bu mükemmel ifadesi, mevcut tarih ö¤retimi zih-niyeti ve kitap format›yla, ancak “gerekirse kafa da kesilebilir”in onaylanmas›olarak kalacakt›r ö¤rencinin zihninde:

Egemenlik güçle, kudretle ve zorla al›n›r. Osmano¤ullar›, zorla Türk ulusunun egemenli¤ineel koymufllard›. Bu yolsuzluklar›n› 600 y›ldan beri sürdürmüfllerdi. fiimdi de Türk ulusu busald›rganlara, art›k yeter diyerek ve bunlara karfl› ayaklanarak egemenli¤ini kendi elinealm›fl bulunuyor. Bu bir oldubittidir... Sorun, olmufl bitmifl bir gerçe¤i yasa ile saptamaktanbaflka bir fley de¤ildir. Bu kesinlikle yap›lacakt›r... Meclis (bunu onaylarsa) san›r›m ki uygunolur. Yoksa, yine gerçek yöntemine göre saptanacakt›r; ama belki bir tak›m kafalar kesile-cektir. (Kara, 2006: 172)

Öztürk: Tarih Ders Kitaplar› ve ‹nsan Haklar›na Dair: Baz› Sat›rbafllar›258

Baflka bir okuma parças›nda dil kopart›l›r, el k›r›l›r: “[N]amus veflerefine uzanan elin k›r›laca¤›n›, dilin kopar›laca¤›n› düflmana gösterdi.”(Ayd›n vd., 2007: 111) Bir di¤erinde “zevkle atefl ya¤muruna gö¤üslerini geregere koflan” askerler görürüz (agy, s. 135).

Modern siyaset bilimi teorilerini de, demokrasi ve insan haklar› bi-lincinin en temel kabullerini de reddeden bir doktriner cümleler y›¤›n›n›n artarda dizildi¤i “Atatürkçü Düflüncede Milli Güç Unsurlar›” bafll›kl› bölüm birbütün olarak sorunludur:

En büyük toplumsal kurum olan devletin de ulaflmak istedi¤i amaçlar vard›r. Devlet,amaçlar›na ulaflmak için belirli siyasetler izler. Devletin amaçlar› tüm toplumuilgilendirdi¤i için di¤er toplumsal kurumlar›n ve örgütlerin izleyece¤i siyasetler, devletingenel siyasetine ayk›r› olamaz... Atatürkçülük, insana her alanda özgürlükler tan›yan birdüflünce sistemi olmas› nedeniyle, onun siyasal güç anlay›fl› demokrasiyle örtüflmektedir.Kifli, devleti kendi öz varl›¤› olarak tan›maktad›r. Siyasal gücün zay›flamas›, devletin vedemokrasinin varl›¤›n› tehlikeye düflürür. (Kara, 2006: 285)Devlet, milletin refah› ve mutlulu¤u için her alanda yerine göre müdahaleci olmak duru-mundad›r... Atatürk’e göre devletin önemli görevleri vard›r ve bu görevleri vatandafllar ye-rine getirecektir.” (agy, s. 304)

Dahas›, “Ferdi özgürlü¤ü k›s›tlamak devletin de normal görevidir” (Ayd›n vd., 2007: 221).

Ordunun siyasal rolü, onaylanarak anlat›l›r: “Halifenin bu türdavran›fllar›, cumhuriyeti kuran orduyu da rahats›z etmiflti... [K]onu GaziMustafa Kemal Pafla ile komutanlar aras›nda da görüflüldü. Halifeli¤inkald›r›lmas› konusunun meclise sunulmas› kararlaflt›r›ld›. ” Ayn› paragrafta,Erkan› Harbiye Vekaleti'nin de o gün kald›r›ld›¤›, hiç yorumsuz zikredilerek,aç›kça geçifltirilir (Kara, 2006: 192). Militarist cumhuriyet alg›s›, ileriki say-falarda daha da temellendirilecektir. “Türk Ordusu ve Milli Savunma” bafll›kl› 5.Bölüm'de flöyle denir: “Türk milleti, bütün tarihi boyunca ordusu ile kaynaflm›flve ordu-millet kavram› içinde yaflay›p varl›¤›n› sürdürmüfltür... Kahramanl›k vecesaret, Türk ordusunun en baflta gelen özellikleridir.” (agy, s. 252) En önemligörevi ise, vatan› elbette, ama Cumhuriyeti de korumak ve kollamakt›r ve “millibütünlü¤ümüzün en büyük güvencesidir” (agy, s. 253). “Türk Silahl›Kuvvetleri, Türk birli¤inin, Türk kudret ve kabiliyetinin, Türk vatanseverli¤ininçelikleflmifl bir ifadesidir... [D]evletin varl›¤›n›n sars›lmaz temelini oluflturmak-tad›r.” (agy, s. 286) “Türk milletinin tarihinde savafl, vatan ve millet ç›karlar›n›nkorunmas› bak›m›ndan kutsal bir ödev olarak kabul edilmekte” ise de, “Türkmilleti tarih boyunca hiçbir zaman sald›rgan olmam›fl, milli hak ve ç›karlar›tehlikeye düfltü¤ünde savaflmak mecburiyetinde kalm›flt›r.” (agy, s. 253)

Türk Tarih Tezi onaylanarak anlat›l›r; Türklerin “tarihi binlerce

Ders Kitaplar›nda ‹nsan Haklar› II 259

y›ll›k bir geçmifle sahiptir. ... 6500 y›l öncesi ... geliflmifl bir medeniyeti” yarata-bilmifllerdir (agy, s. 217) . Bilimsel geçerlili¤i art›k en az›ndan tart›fl›lan “›rk”sözcü¤ü kayg›s›zca tedavüldedir halen: “Türkiye halk› ›rksal veya dinsel vekültürel yönden birleflmifl, ... kaderi, gelece¤i ve menfaatleri ortak olan birtoplumdur.” (agy, s. 83) Bir yandan “Türkten daha büyük millet var m›d›r?”(Ayd›n vd., 2007: 55) ve öte yandan, “... Türk milliyetçili¤i, dar ve tekelcide¤ildir. Türkiye’de ben Türk’üm diyen herkes Türk’tür... Türklük bilincinesahip olmak ve bunu sürekli gelifltirip güçlendirmek, millet olarak varl›¤›m›z›devam ettirmek yönünden önem tafl›r... Milli birlik ve beraberlik Türk milletininbir bütün olmas›, hiçbir bölücü, ay›r›c› unsura yer vermemesi demektir...Yetiflecek çocuklar›m›za ve gençlerimize, ... ilk önce ve her fleyden önce ... kendibenli¤ine, milli geleneklerine düflman olan bütün unsurlarla mücadele etmekgere¤i ö¤retilmelidir.” (Kara, 2006: 292-293) Atatürk'ün söyledi¤i iddia edilenson cümle, çok be¤enilmifl olmal› ki, 300. sayfada tekrarlan›r: “E¤itim ideali-miz, çocuklar›m›za her fleyden önce, Türkiye’nin ba¤›ms›zl›¤›na, benli¤ine vemilli geleneklerine düflman olan her türlü engellerle mücadele etmek fikrinivermek olmal›d›r.” (agy, s. 206) Hem “Türk’ün do¤ufltan vas›flar› ...elverifllidir.” (agy, s. 216)15

‹nk›lap Tarihi kitaplar›n›n, Milli Güvenlik kitab›ndan ithal edilmiflgibi duran “Türkiye'ye Yönelik ‹ç ve D›fl Tehdit” bafll›kl› bölümündeki komfluülkeler ve Avrupa imgesi de dikkate de¤er. Bu bölümde (agy, s. 313-316),ksenofobik çocuk nas›l yetifltirilir ba¤lam›nda ö¤renecek çok fley var:

Türkiye'nin hiç bir komflu ülkenin topraklar›nda gözü yoktur. Fakat komflu ülkeler budüflüncede de¤ildir. K›br›s ve Ege sorunlar›n› yaratan ülkeler Bat› Trakya'daki Türklere debask› uygulamaktad›r. Ülkemize yönelik faaliyetlerde bulunan terör gruplar›na destek ver-mektedir... Baz› komflu ülkelerde soydafllar›m›za karfl› zaman zaman uygulanan bask›lar›da gözden uzak tutmamak gerekir. Bu ülkeler Türkiye'ye yönelik kaçakç›l›k, milletleraras›terörizm ve casusluk olaylar›n› desteklemektedirler. Bütün bu tutum ve davran›fllar›namac› ülkemizi bölüp parçalamak ve geçmiflte yapamad›klar›n› günümüzde farkl› yöntem-lerle gerçeklefltirmektir. Toprak bütünlü¤ümüzü, ba¤›ms›zl›¤›m›z›, milli varl›¤›m›z› hedef

15- Kitaplardaki millet ve milliyetçilik alg›s›na dair Bora’n›n (2003) saptama ve elefltirileri, ders kitab›yazarlar›m›zda herhangi bir etki yaratm›fla benzememektedir. fiu türden cümleler halen kitaplar›m›zda: “Milli birlikve beraberlik, Türklük bilinci ve ortak manevi de¤erlerle güçlenir. Türklük bilinci ve manevi de¤erler, insanlar› bir-birine yaklaflt›r›r, tasada ve k›vançta ortak ve bölünmez bir bütün haline getirir... [H]içbir kifliyi d›fllamad›¤› ve heryurttafl›m›z› Türk sayd›¤› için Atatürk milliyetçili¤i, bar›fl içinde toplumsal kalk›nmam›z›n temeli olmufltur.Ulusumuzu birlik ve beraberlik içinde tuttu¤undan difl tehlikeler karfl›s›nda devletimizi güçlendirmektedir… [S]ony›llarda yaflan›lan do¤al afetler, ekonomik krizler ve d›fl tehlikeler karfl›s›nda Türk milliyetçili¤i, milletimizi birlikiçinde tutmakta ve devletimizi güçlendirmektedir.” (Kara, 2006: 301) “Milli birli¤in temeli milliyetçiliktir... Milli bir-lik ve beraberli¤in en önemli özelli¤i, bütün vatandafllar›n içtenlikle Türk’üm diyebilmesidir.” (agy, s. 300) Atatürk'ünde aç›klad›¤› gibi, “ö¤retim hayat›nda s›k› disiplin, baflar›n›n esas›d›r”; Türk gençli¤inin “birinci görevi, Türk istiklalve cumhuriyetini sonsuza kadar korumak ve ... yükseltmektir” (agy, s. 204) . Zaten “e¤itimin milliyetçi niteli¤i“ de,“Türklü¤ü her alanda yüceltmek ve milli birli¤i sa¤lamay› öngörmektedir. Türk gençlerine verilecek e¤itimde, do¤ruolman›n, çok çal›flman›n, ülkesini ve milletini her fleyin üstünde tutman›n önemi kavrat›lmal›d›r.” (agy, s. 205)

Öztürk: Tarih Ders Kitaplar› ve ‹nsan Haklar›na Dair: Baz› Sat›rbafllar›260

alan bu arzular, Türkiye Cumhuriyeti'ne ve Türk milletine yöneltilmifl bir tehdittir. Bu türtehlikeler karfl›s›nda Türk milleti olarak üzerimize düflen görevler; bilinçli olmak, bu türoyunlara gelmemek, akla ve bilime dayanan, tarihimizin gerçeklerinden ç›km›fl olanAtatürk ilkelerine sahip ç›kmak ve onlar›n devaml›l›¤›n› sa¤lamakt›r. Çünkü d›fla karfl› güçlüolabilmenin temel koflulu, önce içte güçlü olmakt›r. (agy, s. 316) Ülkemize yönelik d›fl tehditlerin en önemli nedenlerinden biri bölgede güçlü bir Türkiyeistenmemesidir. (Ayd›n vd., 2007: 235) Türkiye’nin bulundu¤u bölgede güçlü bir konuma gelmesinin, kendileri için tehlikeli ola-ca¤›n› düflünen komflu ülkeler, güçlü bir Türkiye’yi istememektedirler. Türkiye’ningeliflmesini ve güçlenmesini istemeyenler, cumhuriyetimize karfl› bir tehdit olufltururkenbu d›fl güçler, ülke içinde, az da olsa, baz› cahil vatandafllar›m›z› kazanmaya çal›flm›fllard›r.Bilerek ya da bilmeyerek baz› vatandafllar›m›z, Türkiye’yi bölme konusunda bir iç tehditunsuru olmaktad›rlar.” (Kara, 2006: 297) “Türkiye'ye yönelik d›fl ve iç tehdit unsurlar›n›n en büyük sald›r›lar› cumhuriyetçilik ilkesineyöneliktir... Bu güçler, Türk milletinin hiçbir zaman çeflitli oyunlara gelmeyece¤ini, bölün-meyece¤ini ve kendi etki alanlar›na girmeyece¤ini bilmeliler... Cumhuriyetçili¤e yönelik bu d›flve iç tehditler, san›ld›¤›n›n aksine, milli birli¤imizi daha da güçlü k›lmaktad›r.” (agy, s. 297).

Ve son de¤erlendirme sorusu flu: “Co¤rafi konumu ve jeopolitik öne-minden dolay› Türkiye'ye yönelik tehditler nelerdir?“ (agy, s. 316) 8. s›n›ftakiT.C. ‹nk›lap Tarihi ve Atatürkçülük dersinin son haftalar›nda ülkemize yöneliktehditleri ö¤renip Lise 1’in ilk haftalar›nda “Tarihte Anadolu'nun JeopolitikDurumu”nu okuyan ö¤rencimiz, lise hayat›n› bitirirken gene ayn› leitmotif ’egeri dönmüfl, art›k üniversitedeki zorunlu ‹nk›lap Tarihi derslerine haz›r halegelmifltir.

Ermeni Sorunu:DK‹H-I ve II aras›nda lise Tarih ders kitaplar›nda fark edilen en çarp›c› de¤iflim,gayrimüslim Anadolu halklar›n›n “bafl›na gelenlere” ayr›lan sayfalar›n, yo¤uninsan haklar› ihlalleri içeren koyu bir defansif milliyetçi zihniyetle yaz›lm›fleklemelerle, ciddi oranda artm›fl olmas›d›r.16 Tüm kitaplarda neredeyse ayn›

16- Bu tavr›n ilk örneklerinden birini, daha 1985 gibi “erken” bir tarihte Mümtaz Soysal vermifl, “madem kikonuflmaya zorland›k, konuflaca¤›z” demiflti, ama 1915'e, “halklar›n birlikte yaflad›klar› insanl›k facialar›” perspek-tifiyle yaklafl›yordu: “Türkiye Cumhuriyeti flimdiye kadar Anadolu topraklar›nda ve komflular›yla iliflkilerinde geçmifliunutup bar›fl› ve uyumu yeniden sa¤lamak umuduyla bu olaylardan söz etmemeyi ye¤ledi. Bundan dolay›d›r ki,okullar›m›zda Ermenilerin veya Rumlar›n Türk halk›na verdikleri ac›lar ve bütün bu halklar›n birlikteyaflad›klar› insanl›k facialar› konusunda unutma ve susma yolunu seçtik. Bu Türk suskunlu¤u yetmifl y›l sürdü.Fakat baflkalar› tarihi sapt›rarak bizi suçlu gösteren de¤iflik bir tarih görüntüsü yaratt›lar. Taraflardan sadece birininanlatt›klar›na ve Türklere düflman çevrelerin yorumlar›na dayal› olan bu görüntü hayli yol ald› ve bütün topall›¤›nara¤men gerçe¤in ters yüz edilmesine kadar yürüdü gitti. fiimdi gerçe¤e yeniden dönmek gerekiyor. Madem kikonuflmaya zorland›k konuflaca¤›z.” (“Mümtaz Soysal'›n Orly Sald›r›s› Davas› ile ‹lgili Uzman Tan›k Beyan›,” OrlySald›r›s› Davas› (19 fiubat- 2 Mart 1985) fiahit ve Avukat Beyanlar› içinde, A.Ü. Siyasal Bilgiler Fakültesi Yay.,Ankara, 1985'ten aktaran, Bilim ve Akl›n Ayd›nl›¤›nda E¤itim Dergisi, Nisan 2003, Y›l: 4, Say›: 38;http://yayim.meb.gov.tr/dergiler/sayi38/soysal.htm.)

Ders Kitaplar›nda ‹nsan Haklar› II 261

kalemden ç›km›flças›na ayn› cümlelerin kullan›lmas› ise, konuyu izlemifl olanlariçin flafl›rt›c› de¤il, çünkü, Temmuz 2002'de 2538 say›l› Tebli¤ler Dergisi’ndeyay›mlanan ve “Talim ve Terbiye Kurulu’nun 14. 06. 2002 tarihli 272 ve 273say›l› kararlar› ile kabul edilen ‘Ermeni, Yunan-Pontus ve Süryaniler’ ile ilgilikonular›n ... Tarih dersi ö¤retim programlar›nda yer almas› esast›r,”17 karar›halen yürürlüktedir. Buna göre,18 lise boyunca süren bir “adil Türkler ve nankörötekiler” temas› ders kitaplar›na yedirilmifltir. Milliyetçi bak›fl tarihafl›r› bir milliöz'ü elbette sadece kendisine özgü sanmaz, ama Ermeni Milleti için (bu sözü

17- http://yayim.meb.gov.tr/dergiler/pdf/2538.pdf; eriflim: 29 Haziran 2008; s. 530-555. Derginin A¤ustos 2002-2539 say›s›nda (http://yayim.meb.gov.tr/dergiler/pdf/2539.pdf) konular›n kaç saate yay›laca¤›na dair karariletilir: Ermeni Konusu 5. ve 7. s›n›flarda 3-4'er, lisede ise 6 saat, yine lisede Yunan-Pontus Konusu 3, Süryani Konusu1 saat ifllenecektir. Ayn› derginin 2542 say›l› Kas›m 2002 say›s›nda ise 308 say›l› kararla Sosyal Bilgiler 5 ve 7, LiseTarih 1, Tarih 2 ve ‹nk›lâp Tarihi ders kitaplar›na birer forma eklenmesi kararlaflt›r›l›r(http://yayim.meb.gov.tr/dergiler/pdf/2542.pdf; eriflim: 29 Haziran 2008, s. 28). Hükümet DSP-MHP-ANAP,Bakanlar Metin Bostanc›o¤lu ve Necdet Tekin'dir. 18- http://www.tumgazeteler.com/?a=227181; eriflim: 29 Haziran 2008; ‹brahim Asal›o¤lu /Ankara/Zamangazetesi, 05.08.2002: “Ermeni, Pontus ve Süryani meselesi ders kitaplar›na giriyor: Milli E¤itim Bakanl›¤›, ö¤renci-lerin Ermeni `iddialar›n› ve gerçeklerini` `daha detayl›` ö¤renmesi için ders programlar›n› de¤ifltirdi. Ermenilerle bir-likte Süryaniler ve Yunanistan`›n Pontus Rumlar›na karfl› Türklerin soyk›r›m yapt›¤› iddialar› da ders kitaplar›nagirdi. Bu kapsamda liselerdeki tarih 1, 2 ile ink›lap tarihi ve Atatürkçülük derslerine `Ermeni, Yunan–Pontus veSüryaniler` ile ilgili konular yerlefltirildi. Ayr›ca, ilkö¤retim 5. ve 7. s›n›f sosyal bilgiler dersinin ö¤retim program›de¤ifltirilerek, `Ermeni Sorunu ` ile ilgili konular eklendi... Yeni müfredata göre, 9. s›n›f ö¤rencilerine tarih 1 dersin-deki Türkiye tarihi bölümünde, Ermeniler hakk›ndaki bilgi verilmesine, 1015–1071 y›llar›ndan bafllanacak. Dahasonra Osmanl› Devleti`nin kuruluflundan 1839`a kadar olan dönemdeki Ermenilerin durumu, Ermeni Patrikhanesi`nin kurulmas› ve özellikle 16. yüzy›lda Osmanl› topraklar›nda yaflayan Ermeni nüfusunun say›s› verilecek. BöyleceErmenilerin iddia ettikleri gibi nüfusunun fazla olmad›¤› vurgulanacak ve Osmanl›`n›n Ermeni cemaatine karfl› tutu-mu aç›klanacak. Ö¤rencilere ayr›ca, ‹ngiltere, Fransa ve Rusya `n›n Ermenilerle olan temaslar› anlat›larak, buülkelerin Ermenileri k›flk›rtt›¤›n›n alt› çizilecek. Lise birinci s›n›f ö¤rencilerine, 19. yüzy›l sonlar›ndan itibarenErmenilerin Osmanl› Devleti`ne karfl› ayakland›¤›, Ermeni komitalar›n›n Türklere verdi¤i zarar anlat›lacak ve sonuç-ta Osmanl› Devleti`nin Ermenilere yapmak zorunda kald›¤› `tehcir (göç ettirme)` konusuna gelinecek. Burada datehcir karar›n›n al›nma nedenleri ve kimlere yönelik oldu¤u detayl› olarak anlat›l›rken, tehcir s›ras›nda Anadolu’dakiErmeni nüfusu ve ne kadar›n›n tehcir edildi¤i ile tehcir karar›n›n `insani boyutu` vurgulanacak. Derslerde olay›n ta-rihi boyutu ile birlikte günümüzdeki son geliflmelere de yer verilecek. Soyk›r›m iddialar›n›n uluslararas› boyuttatan›nmas› çal›flmalar›n›n da ifllenece¤i derslerde, Ermeni terör örgütü ASALA `n›n cinayetleri s›ralanacak. Lise ö¤ren-cilerine verilen tarih 2 dersinde ise Güneydo¤u Anadolu ve Suriye`de yaflayan Süryaniler de anlat›lacak. H›ristiyanolan Süryanilerin Selçuklu, Osmanl› ve 1950 y›l›ndan bugüne kadarki yaflay›fllar› hikaye edilecek. Ayr›ca LozanAntlaflmas›’nda Süryanilerin durumu hakk›nda ö¤rencilere bilgi verilecek. Süryanilerin soyk›r›m iddialar›na karfl›,‘Güneydo¤u ve Do¤u Anadolu’daki terörün bölgede güvenli¤i azaltt›¤› ve ekonomik hayat› etkiledi¤i belirtilecek, budurumun bölgedeki halk›n, bu arada Süryani vatandafllar›n da yurtiçi ve yurtd›fl›na göç etmelerine neden oldu¤uaç›klanacak.` Ayr›ca, `yurtd›fl›nda yaflayan baz› Süryanilerin ileri sürdü¤ü soyk›r›m iddialar› üzerinde durulacak.`Tarih 2 dersinde ayr›ca 1600–1922 tarihleri aras›ndaki Osmanl› siyasi ta-rihi bölümünde `Yunanistan`›n Anadolu`ya yönelik yay›lmac› emellerine ve Megali ‹dea politikas›’na genifl yer ve-rilecek. Ö¤rencilere Yunanistan `›n Megali‹dea politikas›nda Do¤u Karadeniz Bölgesi’ndeki yeri aç›klanacak ve Pontus devletinin kurulufluna kadar KaradenizBölgesi’ndeki siyasi geliflmeler aç›klanacak. Pontus çetelerinin Birinci Dünya Savafl›’ndaki tavr› anlat›lacak. Ayr›caYunanistan’›n ‘günümüzdeki Pontus iddialar›n› gerçeklefltirme faaliyetlerine’ de yer verilecek. Ayr›ca, ‘Yunanistan’›nsoyk›r›m iddialar›n›n geçersizli¤i Birleflmifl Milletler ve uluslararas› di¤er sözleflmelere göre de¤erlendirilecek.’‹lkö¤retim sosyal bilgiler dersinde de Kurtulufl Savafl› s›ras›nda kurulan Ermeni cemiyetlerinin faaliyetleri anlat›lacakve ‘As›ls›z soyk›r›m iddialar›’ detayl› olarak ifllenecek.”

Öztürk: Tarih Ders Kitaplar› ve ‹nsan Haklar›na Dair: Baz› Sat›rbafllar›262

kitaplarda do¤rudan ve çok s›k kullanmamaya özen gösterir) ay›rd›¤› fiil,ihanettir.19

Hikaye Lise 1'de bafllar ve ilginç göndermeler içeren bir kurguyasahiptir: Önce, Ermenileri “vergiler alt›nda ezen”, “Ermeni ileri gelenleriniyakalay›p öldürten”, “Do¤u Anadolu'dan Orta Anadolu'ya göçe zorlayan”,“Kars ve Van yörelerinde yaflayan” Ermenileri “katlettirerek, topraklar›n›Bizansl› asiller aras›nda paylaflt›ran” bir Bizans görürüz (Kara, 2007a: 231-233). Ve kurtar›c› sahneye girer: Ermenileri Bizans'›n bu eziyetindenSelçuklular kurtaracak, onlara hiç bir fleylerine kar›fl›lmayan, asimile edilmeyebile çal›fl›lmad›klar› bir huzur ve güven ortam› sa¤lanacak, ama heyhat, huyluhuyundan vazgeçmeyecek ve daha demin Bizans'a ihanet edenler, bu defaSelçukluya ihanet edecektir; sadece 'bize' de¤il, Bizans'a da ihanet etmifltironlar: “Selçuklu ak›nlar›ndan yararlanan Ermeniler Bizans'a karfl› ayaklanarakçöküflünü çabuklaflt›rd›lar.” Selçuklular› adeta bir kurtar›c› gibi karfl›layan20 veba¤l›l›klar›n› bildiren Ermenilerin sadakatleri çok sürmeyecektir: “Güneydo¤uAnadolu'da kurulan Ermeni prenslikleri Bizans'la aralar›ndaki düflmanl›¤›unutarak Bizans deste¤iyle Selçuklulara karfl› y›k›c› çal›flmalara girifltiler.”Bununla da yetinmezler: “Daha sonra da Haçl›lar ve Mo¤ollarla iflbirli¤iyapt›lar.” (agy, s. 233). Yazar›m›z, bir paragrafa dört d›fl düflmanla iflbirli¤i, ikiihanet s›¤d›rabilmifltir.. Ayn› anlat› kal›b›, bir sonraki sayfada bu sefer KilikyaErmeni Prensli¤i ba¤lam›nda yinelenir. “Otoritesini kabul etti¤i ve vergi verdi¤iTürkiye Selçuklu Devleti'ne karfl›”, Haçl›larla iflbirli¤i yaparak onlara yard›mc›olur, Selçuklu ad›na yönetti¤i Urfa'y› Haçl›lara teslim eder,“Ermeni birlikleri,Mo¤ollarla da yan yana çarp›flmalara kat›l›r.” Paragraf sonunda hikayenin gelipSevr'e, Kilikya'daki Fransa destekli Ermeni çetelerine dayanmas› ise, bu kurguba¤lam›nda art›k flafl›rt›c› bir anakronizm de¤il, bir zorunluluktur (Kara, 2007a:234).21 Sorunla ilgili olarak gerek Selçuklu gerek Osmanl› ba¤lam›nda süreklitekrarlanan ve bir yandan bir büyüklük, lütufkarl›k, bir yandan örtülü birhay›flanma ('keflke o kadar hak tan›masayd›k') içeren, “dinsel inançlar›na,sosyal ve ekonomik faaliyetlerine kar›fl(›l)mad›” (agy, s. 234) kal›b› da, bu

19- ‹hanetin tüm bir halka ya da bazen halklara aç›kça atfedildi¤i örnekler de halen var tabii; sözgelimi BalkanSavafllar›’ndaki baflar›s›zl›¤›n üç nedeninden biri, “az›nl›klar›n ihanet etmesi”dir (Baflaran vd., 2007: 120). 20- “... Ermeni kaynaklar›, uzun saç örgüleri, ok ve yaydan oluflan silahlar›yla, Ermenilerin ilk Selçuklu ak›nc›lar›n›hayranl›kla izlediklerini yazarlar.” (Gündo¤du ve Bulduk, 2007: 207) Ayn› kitaba, Türklerle Ermenilerin ayn› saflar-da savaflt›klar›na iliflkin istisnai bir bilgi de s›zm›fl: “Türkiye Selçuklular›n›n hakimiyetini tan›yan Türk beyleri,Ermeni ve Gürcü prensleri, istenildi¤i takdirde askerleriyle sefere kat›lmak zorundayd›lar.” (agy, s. 245) 21- Birkaç sayfa sonra Kilikyal› Ermeni prenslerinden II. Toros’un da, “ba¤l› kalmay› içeren bir antlaflmay›imzalad›ktan sonra, verdi¤i sözde durmayarak Haçl›larla iflbirli¤i yap›p Selçuklu ordular›na zarar vermeyebafllad›¤›n›” (Kara, 2007a: 246), keza “Kilikya Ermeni Prensi Ruben'in … bölgedeki Türkmenlere sald›rmayabafllad›¤›n›” da ö¤renece¤iz. (agy, s. 248) .

Ders Kitaplar›nda ‹nsan Haklar› II 263

nankörlü¤ü daha da belirginlefltirme iflleviyle, özel bir ilgiyi hak ediyor.Anlat›da “s›n›fsal boyut” da atlanmaz: Ermeniler, “ekonomik bak›mdantoplumun refah düzeyi en yüksek kesimindeydiler”, durumlar›, “Türklerindurumunun tam tersi idi” (Cazg›r vd., 2005: 68). 19. yüzy›l sonlar›na kadar“az›nl›klar içinde devlete en sad›k olan millet Ermenilerdi” (Baflaran vd., 2007:116). Her fley az›nl›klar›n “Avrupa devletlerinin tahrikleri ile bulunduklar›bölgelerde ba¤›ms›z devlet kurmak” istemeleriyle bafllar (Ayd›n vd., 2007: 94).“Ermeni sorununun ç›kmas›n›n nedeni, Osmanl› ‹mparatorlu¤unu parçalamakisteyen devletlerin uygulad›klar› siyasettir. Bunda Frans›z ‹htilali’nin getirdi¤imilliyetçilik ak›m›n›n önemli etkisi olmufltur. Avrupa’ya giden Ermeni tüccarlarve ö¤renciler ile Avrupa’dan gelen misyonerler ... Ermenilerin ayaklanmas›ndarol oynad›lar.” (Kara, 2007b: 129) “Türk Milleti bir yandan da birlikteyaflad›¤›m›z az›nl›klarla u¤raflma mecburiyetinde kalm›flt›. Bunlardan biri deErmenilerdi” (Ayd›n vd., 2007: 104); “Ermeniler, bulunduklar› bölgelerdekiMüslüman halka zulmettiler” (agy, s. 98) “Ermeniler Sason’da isyan ç›kar›ncahükümet bunlar› bast›rmak zorunda kald›. Bu olay, Avrupa’ya çok abart›l› birflekilde aktar›larak Rusya’dan ve Avrupa’dan Ermeni katliam› feryatlar›n›n yük-selmesine neden oldu.” (Ayd›n vd., 2007: 105) “Çoktan beri Ermenilerdenrahats›z olan Müslüman halk…” da (agy, s. 106), yazar›n sezilen onay›yla, olay-lara müdahil olacakt›r. Ve kaç›n›lmaz son:

Ermeniler, 1896’da ‹stanbul’da yabanc› sermayeli Osmanl› Bankas›’n› basarak olaya Avrupadevletlerinin kar›flmas›n› istediler. 1905’te padiflah II.Abdülhamit’e suikast giriflimindebulundular. 1909’da Adana’da büyük bir isyan ç›kard›lar... Birinci Dünya Savafl›’n›n ilky›llar›nda Ruslar, Do¤u Anadolu’da ilerleyince Ermenilere isyan f›rsat› do¤du. Nisan 1915'teVan'da ayaklanan Ermeniler, buradaki Türk nüfusunu katlettiler. Bu durum karfl›s›ndaOsmanl› Hükümeti, Do¤u Anadolu'daki Ermenilerin, faaliyetlerini önleyebilmek için savaflalan› olmayan ve yine bir Osmanl› topra¤› olan Suriye’ye göç ettirilmelerine karar verdi.Tehcir Kanunu olarak da adland›r›lan yasa ile Do¤u Anadolu bölgesi baflta olmak üzereTürkiye s›n›rlar› içerisinde güvenli¤i tehdit eden Ermeniler yine bir Osmanl› topra¤› olanSuriye’ye göç ettirildi. (Kara, 2007b: 130) [Ermeniler] 1915’te Van’da ayakland›lar. Bunun üzerine Osmanl› hükümeti, bölgedeki Müs-lüman halk›n güvenli¤i için Do¤u Anadolu’daki Ermenilerin Suriye’ye göç ettirilmele-rinekarar verdi. (Baflaran vd., 2007: 117)22

22- Sonras› da var elbette: “30 Ekim 1919’da Marafl'› iflgal eden Frans›zlar Ermenilerle iflbirli¤i yapt›lar. Halka karfl›ac›mas›z ve afla¤›lay›c› sald›r›lara bafllad›lar... Frans›zlar Urfa'ya girdiklerinde yanlar›nda yine Ermeniler bulunu-yordu. Marafl'ta oldu¤u gibi Urfa'da da halk›n can ve mal›na sald›r›lara girifltiler... ‹ngilizlerin çekilmesinden sonraAntep’e giren Frans›zlar, burada da Ermenilerle birlikte Türklere karfl› sald›r›lara bafllad›lar.” (Kara, 2007b:132-133 ) “Sütçü ‹mam Olay›” adl› okuma metninde de, iflgalcileri bandoyla karfl›layan “Cizvit papazlar›” ve “buran›n birTürk flehri oldu¤unu” unutarak “盤›r›ndan ç›kan” Marafll› Ermenilerle karfl›lafl›r›z (agy, s. 135).

Öztürk: Tarih Ders Kitaplar› ve ‹nsan Haklar›na Dair: Baz› Sat›rbafllar›264

Tehcir, tabii olarak meflakkatli geçmifltir,” ama “... tedbirlerinal›nmas›, tehciri, belki de asr›n en sistemli yer de¤ifltirmesi haline getirmifltir.Tabii ki, nakil s›ras›nda, Ermeni çetelerinin katliam›na u¤rayan halktan baz›gruplar›n kafilelere bir tepki olmak üzere sald›r›lar› vuku bulmufl ve Ermenilerleyap›lan çat›flmalarda yaklafl›k dokuz-onbin kifli yaflam›n› yitirmifltir.” (Cazg›rvd., 2005: 82)

Doruk noktas› ise, flu cümle olur: “Soyk›r›m› Do¤u Anadolu’daErmeniler yapm›flt›r. Günümüzde yap›lan kaz› ve araflt›rmalarla ortaya ç›kan bul-gular Ermenilerin yapt›¤› katliamlar› belgelemektedir.” (Ayd›n vd., 2007: 106)

Ders kitaplar›m›za göre 1915, özetle bu.23 Ayn› kal›p, Pontus mese-lesi (örne¤in bkz. Cazg›r vd., 2005: 54-57) ve “Süryaniler, Nasturiler,Kildaniler” ba¤lam›nda da (agy, s. 135-136) kitaplar›n çeflitli sayfalar›ndatekrarlan›yor: Tarihlerinin en mesut dönemlerini Türk hakimiyeti alt›ndayaflayan bu halklar, hainin i¤vas›na uyunca, “bizim” yüzümüzden de¤il, ama“bir flekilde” Anadolu'dan silinirler.

Ne bu anlat›n›n iç tutars›zl›klar›n›, ne de 1915'i burada tart›flaca¤›m.Konunun insan haklar› eksenli analizi için, say›s›z kayna¤›n yan›nda, Akçam(1999) yeterince aç›klay›c›. Sadece flunu söylemekle yetinece¤im: Bu yazarlarbu sat›rlar› gerçekten inanarak yazm›fllarsa, bu denli apaç›k bir kurguya inanmayetenekleri, yok e¤er propaganda amaçl› yazm›fllarsa, mesleklerine sayg›lar›,tebri¤i hak ediyor. Öte yandan, yukar›da yaz›lanlar, bu haliyle bile, yo¤un vekitlesel bir insan haklar› ihlalleri zinciri ile karfl› karfl›ya oldu¤umuzunitiraf›ndan baflka bir fley de¤ildir. Bir devlet, hükümran oldu¤u topraklardayaflamakta olan kendi tebaas›ndan bir k›s›m sivil halk›, içinden ç›kan bir k›s›mmilliyetçi çetenin faaliyetlerinden sorumlu tutarak, dolay›s›yla mensup oldu¤uetnisiteden dolay›, zorla göç ettirmifl; göç esnas›nda bu yurttafllar›n›ngüvenli¤ini sa¤la(ya)mam›fl, kitlesel ölümlere engel ol(a)mam›flt›r. Bir monarfliolan bu devleti y›karak yerine kurulan Cumhuriyet'in ders kitaplar› ise, bugünbu yaflananlar› insani bir esef duygusuyla bile de¤il, neredeyse onaylayarak,hakl› bularak, hakl› k›larak, “gene olsa gene yapar›z” alt metniyle ve “esas onlark›rd›“ diyerek, anlatmaya devam etmektedir.

Bu anlat›n›n do¤al sonucunu, Gazi Üniversitesi'nde Prof. MustafaSafran dan›flmanl›¤›nda yap›lan bir yüksek lisans tezi24 için Çank›r›'da 240liseliyle yap›lan ankette görelim: “‘Ermeni’ denilince akl›n›za gelen ilk fley

23- “Ermeni taraf›n›n tezlerine de kitaplarda yer verdik/verece¤iz” demeçlerinin ise, gerçekle hiç bir iliflkisi yok.“Ermeniler” ya da “diaspora”n›n görüflleri, bu görüflleri temellendirmek için baflvurduklar› belgeler, bilgiler yok, “iddi-alar›”, “iftiralar›” var.24- Gazi Üniversitesi'nden bir tezin tan›kl›¤›n› özellikle tercih ettim; yoksa, daha dar kapsaml› bir anketi, NihalAts›z'›n Türk ›rkç›l›¤›n›n flahikas› olan o ünlü Vasiyetname'sini kullan›larak ben de yapm›fl ve benzer sonuçlaraulaflm›flt›m (bkz. Öztürk, 2005: 45).

Ders Kitaplar›nda ‹nsan Haklar› II 265

nedir? ... fleklindeki aç›k uçlu soruya ö¤rencilerden farkl› cevaplar gelmifltir. ...Alt› liseden rasgele seçilen 240 ö¤rencinin % 30,42’si ... Ermeni denilinceakl›nda uyanan ilk kelimenin ihanet veya hainlik oldu¤unu söylemifltir.”Nankör fleklinde cevapland›ranlar›n oran› % 16,25, “terör” fleklinde cevap-layan % 11,25, “Düflman” olarak cevaplayan % 8,33 ... “Milleti Sad›ka” olarakcevaplayan % 6,25, Bir “Millet” fleklinde cevaplayan % 6,62 …25 (Metin,2007: 49)

Emin olun, bu ders kitaplar› ve tarih söylemiyle, yüzde 6,62 bile yinefena bir oran de¤il.

Ya hiç olmayanlar?Ermeni'nin (ve Rum ile Süryani'nin) geçti¤i yerlerde nas›l geçti¤inin özeti bu.Ama bir bafll›k da, do¤rudan insan haklar› ihlallerine konu bile edilmeyenleriçin açmakta yarar var. Mesela Kürtler, Çerkesler ve Lazlar, örne¤in Aleviler.Sözcük olarak Kürt ve Çerkes, neredeyse birer kere ortaya ç›k›yor bütün derskitaplar›nda: “Bir zararl› cemiyet: Kürt Teali Cemiyeti” ve “Bir ihanet: ÇerkesEthem”... Laz, neredeyse hiç yok.26 Selahaddin Eyyubi, hiç tart›flmas›z ve elbetteTürk’tür: “Kendisi gibi, çevresi ve ordusunun ço¤u Türklerden meydana gelenSelahaddin Eyyubi...” (fiahin, 2003, 87) Gerekti¤inde, içinde geçen Kürdistanibaresinden dolay›, Kanuni Sultan Süleyman'›n I. François'ya yollad›¤› mektupya da 19. yüzy›l Osmanl› vilayet isimleri, haritalar›, hatta Mustafa Kemal’in yaz›ve konuflmalar› sansürlenebilir,27 yeter ki, rengarenkli¤imizin üstünü örtebile-lim. Ne Lise Osmanl› Tarihi kitab›n›n “Osmanl›'n›n Etnik Yap›s›” bafll›¤› alt›ndaverdi¤i listede, ne de Lise 2 Tarih kitaplar›nda, Kürtler var: “Ayn› dinden vemezhepten olan topluluklar bir millet say›l›yordu. Osmanl› toplumundaTürkler, Araplar, Acemler, Boflnaklar ve Arnavutlar Müslümand›.” (Kara,2007c: 240) MEB yay›n› olan kitaptaki liste de ayn›d›r: “Osmanl› Devleti'ndeegemen güç Türkler olmakla birlikte burada birçok ulus yaflamaktayd› ...

25- Bu noktada, araflt›rmac›n›n yorumunu paylaflmamak olmaz: “Sonuçlar›n tamam› de¤erlendirilecek oldu¤undalise ö¤rencilerinin büyük ço¤unlu¤u Ermeni Meselesine tarafl› ve öznel yaklaflmaktad›r. Kendilerine yöneltilen ‘Ermenidenilince akl›n›za gelen ilk fley nedir?’ sorusuna ö¤rencilerin büyük ço¤unlu¤unun ‘Bir Millet’ demeleri gerekirkenErmeni ismini Sözde soyk›r›m, geçmiflteki Ermeni komitac›lar›n›n faaliyetleri ve Osmanl›ya ihanet eden isyanc›Ermenilerle özdefllefltirdikleri ve bundan dolay› da bunu ifade eden cevaplar verildikleri görülmüfltür. Bu ba¤lamdaErmeni Meselesi içerisinde bütün Ermenilerin idealinin Türkiye Cumhuriyetini bölmek parçalamak olmad›¤› ifadeedilmelidir. Türkiye de yaflamaktan memnun olan ve bu ülkenin vatandafl› olmay› seçmifl Ermeni vatandafllar›m›zoldu¤u vurgulanmal›d›r. Soyk›r›m iddialar›n› savunarak Türkiye’nin bölünmez bütünlü¤ünü hedef alan Ermenilerle,s›n›rlar›m›z içerisinde vatandafl›m›z olarak her hakka sahip yaflamay› tercih etmifl olan Ermenilerin birbirinden ayr›tutulmas› ve bu fark›n anlafl›lmas› sa¤lanmal›d›r. Böylece Türkiye’de yaflayan bu ülkenin parças› olan Ermenilerinrencide edilmesi önlenmelidir... ö¤rencilerin bu konuda halen öznel düflünce ve duygulara sahip olduklar› görülmek-tedir.” (Metin 2007: 50) Tez, resmi söyleme yönelik bu küçük rötufl d›fl›nda, çok da yeni fleyler söylemiyor. 26- Elbette flu al›nt›daki türden bir yaklafl›m›, bu halklar›n “tan›nmas›” olarak kabul etmek zor: “Kendilerine Kürtlük,Çerkezlik hatta Lazl›k fikri propaganda edilmek istenmifl vatandafllar›m›z vard›r. Bu yanl›fl adland›rmalar düflmanaalet olan birkaç geçici beyinsizden baflka hiçbir millet ferdi üzerinde kederden baflka etki yapmam›flt›r.” (Ayd›n vd.,2007: 61) 27- Daha fazla örnek için, bkz. Akp›nar (2007).

Öztürk: Tarih Ders Kitaplar› ve ‹nsan Haklar›na Dair: Baz› Sat›rbafllar›266

Müslüman cemaatini meydana getiren toplumlar; Türkler, Araplar, Acemler,Boflnaklar ve Arnavutlard›.” (Cazg›r vd., 2005: 133) “Halklar›n haklar›”n›, yurt-tafllar›n bir bölümünün kültürel haklar›n›n tan›nmas›n› geçtik, tarihkitaplar›m›zda baz› halklar›n adlar› bile yok.

Olmayanlar listesi bu kadar da de¤il. Kad›n haklar› hareketine, nedünya ne Türkiye ba¤lam›nda, rastlan›r. Kitaplar›m›zda grev sözcü¤üne,sendikaya, “iflçi s›n›f›, emekçiler” gibi kavramlara, hele Türkiye ba¤lam›nda hiçrastlanmaz.

Ya Sanat Tarihi?Sanat Tarihi gibi, egemen okultarihi söyleminin arazlar›ndan görece uzakkalmas› beklenebilecek bir alanda da, benzer sorunlarla karfl›laflmak flafl›rt›c›.Bu dersin kitaplar› da, yukar›da de¤inilen sorun kategorilerinden neredeysehiçbirini bofl geçmiyor. Milliyetçi endoktrinasyonun, sanat tarihi ö¤retimiverme kayg›s›n›n önüne geçti¤i kitaplarla karfl› karfl›yay›z. Bunun bir sanat ta-rihi kitab› oldu¤unun unutmadan flu derse haz›rl›k sorular›na bakmak,yaklafl›m› anlamam›za yetecektir:

Orta Asya’da bugün varl›klar›n sürdüren Türk devletlerinin isim ve merkezlerini araflt›rarakdefterinize yaz›n›z... Orta Asya’da kurulmufl Türk devletlerinin dini inan›fllar›n›n sanata et-kilerini araflt›rarak s›n›fta tart›fl›n›z... ‹slam sanat›n›n ilk yap› türleri ve bunlar›n ortaya ç›k›flsebeplerini gösteren bir ödev haz›rlay›n›z... Karahanl› ve Gazne devletlerinin infla ettiklerian›t minarelerin yap›l›fl amaçlar›n› araflt›rarak s›n›fta okuyunuz... Anadolu’da kurulan ilkTürk Beylikleri hangileridir? (Ölmez vd., 2006: 8, 34)

Herhangi bir elefltirel mesafe konulmadan tan›mlar veriliyor:“Balbal, öldürülen her düflman için dikilen kabartmal› tafllara verilen add›r...ölen kifliye öteki dünyada hizmet edece¤ine inan›lan düflmanlar› temsil etmeleribak›m›ndan ilgi çekici yap›tlard›r.” (‹brahimgil, 2007: 13) As›l maden iseokuma parçalar›:

Türkiye Cumhuriyeti'nin esas›n›n Türk milliyetçili¤ine dayanmas› gerekti¤i... Güzel sanatsevgisi Türk'ün yüre¤inde atefltir... milletimizi do¤ufltan gelen zekas›... tarihten önceki mil-letler bile eserleriyle varl›klar›n› duyuruyor... uluslar seviyelerini birbirlerine sanat alan›ndagösterirler, kültürlerinin üstünlükleri bu alanda belirir.” (Ölmez vd., 2006: 46, 76, 113)

“Erken H›ristiyan Sanat›” bafll›¤›nda, Roma'n›n putperest dinanlay›fl›ndan dem vuruluyor (agy, s. 66). “Anadolu Beylikleri, bulunduklar› böl-gelerde Türkleflme hareketlerine girifltiler... kültürlerini bu bölgede egemenk›ld›lar... Anadolu'nun Türkleflmesini ve Türk yurdu olmas›n› sa¤lad›lar.”(‹brahimgil, 2007: 49) Ayn› sayfada, birbirini izleyen cümlelerde, Mo¤ollar isti-la eder, beyliklerse s›n›rlar›n› geniflletirler. Mimar Sinan önce “Türk mimarl›k

Ders Kitaplar›nda ‹nsan Haklar› II 267

tarihinin,” hemen ayn› paragraf›n sonunda “Türk-Osmanl› mimarisinin“ enbüyük ad› olarak zikredilirken, biraz afla¤›da “devflirildi¤i“ söylenir, ama olas›çokkültürlü arka plan›, de¤erini azaltacakm›flças›na, hiç gündeme gelmez (agy,s. 62). ‹nsanl›¤›n ortak kültür miras› vurgusu çok s›n›rl›yken, etnokültürel mil-liyetçi bak›fl, Orta Asya'dan bugüne kesintisiz ve saf bir sanatsal süreklilik varsa-yar ve “Türk mimarisini yabanc› etkilerden kurtarmak” (Ölmez vd., 2006: 98)gibi övgü cümleleri kurar. Ta en bafl›ndan beri, kolay kolay hiçbir “yabanc›”unsurdan etkilenmeyen, ne Çin ne ‹ran ne Bizans ne Ermeni ne di¤erOrtado¤u/Ön Asya halklar›yla uygarl›klar›yla etkileflen bir sanatç› milletletan›fl›yoruz bu kitaplarda: “Türk El Sanatlar›”, “Türk Çini Sanat›”, “Türk Hal›Sanat›”, “Türk Hat Sanat›”, “Türk Minyatür Sanat›», « Cumhuriyet Dönemi TürkSanat›”, “Cumhuriyet Dönemi Türk Mimarisi”, “Cumhuriyet Dönemi TürkHeykel Sanat›”, “Cumhuriyet Dönemi Türk Resim Sanat›” gibi ünite ve konubafll›klar› (agy, s. 79, 81, 87, 88, 91, 93, 97, 101, 104) alt›nda, birbirini izleyenve zar zor ezberlenip s›navdan sonra unutulmaya mahkum, çünkü 'millisüreklili¤in' vurgulanmas› d›fl›nda bir derdi olmayan bir bilgi y›¤›n› art ardadizilmifl durumda.

Sonuç: ‹nsan haklar›n›n öznesi insand›r. Bizim tarih kitaplar›m›z›nki ise, millettir, mil-letimizdir. Bizim okullar›m›zda tarih ö¤retmemizin nedeni, insanlar›n,halklar›n, herkesin... hikayesini merak etmeye de¤er bulmam›z de¤il, mil-letimizin hikayesini bellemektir. Gemalmaz'›n ça¤r›s›na uyarak, hakbildirgelerindeki cümlelerin öznelerine, sözgelimi BM ‹nsan Haklar› EvrenselBeyannamesi'ndeki (‹HEB) öznelere bakal›m: “Herkes”, “hiç kimse”; “bütüninsanlar/halklar”, “halklar”; “çocuk”, “küçük”, “genç”; “bütün çal›flanlar”,“çal›flanlar”; “kad›n”, “kad›n-erkek” (Gemalmaz 2003; 24). Bizimkitaplar›m›zdaki özneler ise, “Türk hükümdar›”, “Türk erke¤i”, “Türk evlad›”,“Türk kad›n›”, “Türk ordusu” ve benzerleridir.

‹nsan Haklar›, “devlet/erk-birey iliflkisi” üzerinden tan›mlan›r;tan›m gere¤i, deyim yerindeyse, kimsesizlerin kimsesi’dir. Derdi, “muktedirler-le”dir, “erkle”dir. ‹lla birisinin yan›nda yer al›nacaksa, flu ya da bu nedenle zay›folan›n, dezavantajl› olan›n, ma¤dur edilenin, devlet karfl›s›nda yurttafl›n, erkekkarfl›s›nda kad›n›n, yetiflkin karfl›s›nda çocu¤un, patron karfl›s›nda çal›flan›n, “mil-leti hakime”ler karfl›s›nda sömürge halklar›n, endüstriyel toplum karfl›s›ndado¤an›n, çevrenin... yan›nda yer al›nmas›n› gerektiren bir etik temelinde yükselir.

Bizim kitaplar›m›z›n kahramanlar› ise, tam da o muktedirlerdir, erk-tir, erkektir, devlettir. Beklenen, ö¤rencinin Mete’yle, Muhammed'le, Alparslan,Fatih, Yavuz, Kanuni'yle özdeflleflmesidir; “Anadolu Türk birli¤i” sa¤lana-

Öztürk: Tarih Ders Kitaplar› ve ‹nsan Haklar›na Dair: Baz› Sat›rbafllar›268

mad›¤›nda, bir lider yeterince “sert önlemler” almad›¤›nda, merkezi otoriteyehalel geldi¤inde, isyanlar bast›r›l›p huzur tesis edilemedi¤inde üzülmesidir.

Tarih kitaplar›m›zda, çocuklar›m›z›n “tüm insanlar›n, özgür ve hak-larda eflit do¤du¤unu” düflünmesini özendirecek bir yaklafl›m mevcut de¤ildir.Tersine, Türkler hep biraz daha eflittir. Yaflam hakk›, yani öldürme yasa¤›, yaniöldürülmeme hakk›; kölelik/kulluk yasa¤›, iflkence ve di¤er insanl›k d›fl›, zalim-ce ya da afla¤›lay›c› ceza veya muamelelere maruz b›rak›lmama hakk›, yaniiflkence yasa¤›, tarih kitaplar›m›z›n yans›tt›¤› görünüme inanacak olursak, çokçeflitli gerekçelerle çi¤nenebilir. Gemalmaz’›n (2003) ak›l yürütmesi ›fl›¤›ndaele ald›¤›m›zda, “öcünü almak için” gibi, “art›k savafl tek çareydi” gibi,“hakimiyet kurmak amac›yla” gibi, ölümün, öldürmenin, ölüm cezas›n›n,savafl›n herhangi bir “yad›rgatma efekti” kat›lmadan sunuldu¤u,meflrulaflt›r›ld›¤›, do¤allaflt›r›ld›¤› her cümle, bir yaflam hakk› (‹HEB, md. 3;Avrupa ‹nsan Haklar› Sözleflmesi, md. 2/1) ihlalidir. Savafl›n, ölümünyüceltilmesi ve fliddetin ola¤anlaflt›r›lmas› öyledir. Fethin onaylanarak sunul-du¤u her metin öyledir. “‹ç ve d›fl düflmanlar” ifadesi de öyledir.

Kitaplar›m›zda tarih, art arda s›ralanan savafllar›n tarihidir.Savafltan kaç›nmak zay›fl›k belirtisidir. Ölüm, flu ya da bu yüce amaç u¤runa, s›ks›k yüceltilir, ço¤u durumda vatan sevgisinin en temel ve as›l ölçütüdür.Ayr›mc›l›k yasa¤›, hukuk önünde eflitlik, hakça ve aç›kça yarg›lanma hakk›,seyahat, yerleflme ve ülkeden ayr›lma hakk›, düflünce, vicdan ve din özgürlü¤ü,ifade özgürlü¤ü, toplanma ve örgütlenme özgürlü¤ü, bazen mülkiyet hakk› bileçi¤nenebilir. Din ve vicdan özgürlü¤ünün din ya da inanç de¤ifltirme ya da birdine inanmama hakk›n› da içerdi¤i hiç gündeme gelmez. Sosyal ve ekonomikhaklar›n ne sebebi hikmeti ö¤retilir, ne de tan›m›. Az›nl›k haklar›, meflru kabuledilmek bir yana, “d›fl güçlerin” en kullan›fll› bölme-parçalama arac›d›r ve bualanda bir iyilefltirme yap›lacaksa, tek nedeni d›fl müdahaleye vesile b›rakma-makt›r. Halklar›n haklar›, örne¤in self-determinasyon hakk›, tan›nmak bir yana,neredeyse lanetlenir. Her insan gibi, her halk›n da özgür ve haklarda eflitdo¤du¤unun düflünülmesi istenmez. Hak ve özgürlükler ile güvenlik ve istikrar,birbirlerinin karfl›t› imifl gibi sunulur.

Kitaplar›m›zda, “milli”nin d›fl›ndakine, “öteki”ne karfl› herhangi birilgi ve empati özendirilmez; izolasyoncu bir dünya görüflü yurtseverlik olaraksunulur. Ksenofobik ve izolasyoncu bir altmetin sürekli kendini hissettirir.Olumlu s›fatlar hep bize aittir, elefltirel düflüncenin önkoflulu özelefltirellik hiçdevreye girmez. Felaketler bir d›fl dinami¤in ve ona hizmet eden içerideki gafil-lerin iflidir. Çeflitlilik-farkl›l›k bir zenginlik de¤il, bir problemdir; farkl› veyaaz›nl›kta olan ya yok say›l›r ya d›fllan›r ya da bir tehdit addedilip bast›r›l›r.

Herhangi bir rasyonel aç›klamaya, temellendirmeye bile giriflilme-

Ders Kitaplar›nda ‹nsan Haklar› II 269

den “üstün uygarl›klar, yüksek kültürler, üstün dinler”le karfl›lafl›r›z ve buüstünlük, yükseklik normu, hiç tart›fl›lmadan bir olgu düzeyine yükseltilir.

Otoritenin sorgulanmamas› esast›r; ideal durum, birlik-beraberlikanlar›d›r; fikir ayr›l›¤›, bir ço¤ulculuk iflareti de¤il, bir potansiyel sorundur.Birey ve özgür iradesi hep, toplulu¤un/cemaatin/ milletin ortak iyili¤i u¤runafeda edilebilir. Hem devletin, hem dinsel ve geleneksel otoritelerin, törenin bilehikmetinden sual olunmaz.

Toplumsal kurum, kavram ve de¤erler (devlet, millet, anayasa,demokrasi, hukuk, ahlak, adalet...) mutlak, de¤iflmez, ebedi, kutsal,tart›fl›lamaz olarak sunulur; bunlar tarihin, dolay›s›yla toplumsal mücadelelerinkonusu ve sonucu de¤ildir, bir bilenin, bir yüce otoritenin, ço¤u durumdaAtatürk'ün arkas›na saklanan yazarlar›m›z, bunlar›n ak›lla kavranmas›n› de¤il,yürekle iman edilmesini önerir gibidirler… Kartezyen kuflkuculuk, bu demektirki insan akl› kitaplar›m›zdan kovulmufltur

Ve, tarih ders kitaplar›m›zdan bu zihniyeti kaz›maya kalkt›¤›n›zda,geriye kitaptan pek bir fley kalmaz… Kitaplardaki insan haklar› ihlalleri için birkaç genel gözlemi de sonuç olarakbelirtmeliyim:

a. “Kör gözüne parma¤›m” misali apaç›k ihlaller azal›rken veazald›¤› için, görmezden gelme/yok sayma kategorisindeki ihlallerin yak›c›l›¤›art›yor. Önümüzdeki dönemde insan haklar› duyarl›¤› tafl›yan aktörlerin kitap-lar›n bu yönüne vurgusu artmak durumunda.

b. Özellikle tarih kitaplar›nda insan haklar› ihlallerinin çekirde¤inin,kullan›lan s›fatlardaki ötekilefltirmeler, nefret sözleri ve benzerlerinden fazla veönce, söylemin yap›s›na içkin k›l›nd›¤›na dikkat edilmeli. Öyle ki, bir keredaha bir Türk mucizesiyle, az say›da aç›kça ayr›mc›/›rkç›/antidemokratikdenilebilecek cümle kullanarak, çok güçlü bir ayr›mc›/›rkç›/antidemokratiketki elde edebilen bir ders kitaplar› seti ve tarih e¤itimiyle karfl› karfl›yay›z.

Soru flu: Tarih kitaplar›m›z, insan haklar›na duyarl›l›k gelifltirmemehususunda neden bu kadar dirençli? Kestirmeden söylersek, sorun, milliyetçi-likle insan haklar› söylemi aras›ndaki gerilimli iliflkide sakl›. Milliyetçili¤emesafe koymadan, onu bir resmi ideoloji olmaktan ç›kart›p, günümüzdemokratik cumhuriyetlerinde yap›ld›¤› gibi, toplumda kol gezen çeflitli ideolo-jilerden biri derekesine indirmeden, yani onu da tarihsellefltirmeden, insan hak-lar›na duyarl› tarih ders kitaplar› yazabilmeniz mümkün de¤ildir. ‹lk cümlesi“Türküm! Do¤ruyum! Çal›flkan›m!” son cümlesi “damarlar›mdaki asil kan!”olan ile ilk cümlesi “Ben insan›m! Haklar›m var! Her insan›n haklar› var!” olaniki söylemin uzlaflmas›, son kertede, mümkün de¤ildir. Milliyetçili¤in millie¤itim söylemimizdeki dominant versiyonu olan Türk-‹slam Sentezci zihniyet-

Öztürk: Tarih Ders Kitaplar› ve ‹nsan Haklar›na Dair: Baz› Sat›rbafllar›270

ten radikal bir kopufl olmadan, hakiki bir demokratik bilinç ve insan haklar›kayg›s› ders kitaplar›m›za giremeyecektir.

fiafl›rt›c› olan, Türkiye toplumunun, sosyo-ekonomik ve siyasaldüzeyi ile entelektüel birikimi itibar›yla kesinlikle müstahak olmad›¤› bu kitap-lar›n, çocuklar›n zihinlerini örselemeye devam etmesine böylesine kay›ts›z ka-labilmesidir. Türkiye toplumunun büyük ço¤unlu¤u bu tarih ders kitaplar›ndane resmini ne ismini ne cismini ne de geçmiflini görebiliyor; bu kitaplar bizeyalan bir aksi yans›tan 'sihirli aynalar'. Oysa, bugün tarihe, “ayna ayna, söylebana en güzel kim” sorumuza “elbette sen” yan›t› almaya yarayan bir sihirliayna muamelesi yapmaktan vazgeçmek gerekti¤ini biliyoruz. Art›k yapmam›zgerekenin, her fleyden, ideallerimizden, inanç ve görüfllerimizden vs. önceyekoymam›z gereken temel bir etik ilke olarak, gerçe¤i ve sadece gerçe¤i aramakilkesinden sapmamaya çal›flmak, tarihyaz›m metodolojisinin temel kurallar›na,bilim ahlak›na her ne olursa olsun ba¤l› kalmak oldu¤unu biliyoruz. Hiçbirzaman gerçe¤in, geçmiflte yaflanm›fl olan›n tam bir yans›mas›n› ala-mayaca¤›m›z› da hiç unutmadan, ama hep aynam›z› daha da berraklaflt›rmakiçin çabalamak gerekti¤ini, yeniyetmelikten kurtulup büyümek için gerçe¤ekatlanmak, onunla yüzleflmek gerekti¤ini, aynalar›n bizi bize göstererek, bizegerçe¤e “görece” yak›n bir görüntümüzü sunarak “önlem” almam›z› sa¤lad›¤›n›biliyoruz. Herkesin gerçe¤i bilmeye hakk› oldu¤unu biliyoruz. fiu veya bu yüceamaç için, baflkalar› da zaten öyle yapm›yor mu diye, endoktrinasyon vepsikolojik harp enstrüman› ifllevi olmay› kabul etmenin, gerçe¤i, yedi düvelinbildiklerini çocuklardan ve kendimizden saklaman›n etik olmad›¤›n› biliyoruz.Geçmiflin kir ve pas›yla yüzleflmenin herkes için bir görev ve hak oldu¤unu; dilk›r›m›, etnosit, etnik temizlik gibi günahlar›n, hal›n›n alt›na süpürülmeden, biryetiflkin tavr›yla yüzleflilmesi gereken fleyler oldu¤unu, yoksa 'büyüyeme-yece¤imizi' biliyoruz.28

Hepimizin bir dünya görüflü, bir tarih ve toplum alg›s› var; dahas›,demokratik, ço¤ulcu bir toplumda siyasal ve ideolojik hegemonya için çeflitlisöylemlerin yar›flmas›, tan›m gere¤i, meflru. Ama 2008 y›l›nda, düzeyimiz veasgari müflterekimiz bu tarih kitaplar› m›d›r?

Toparlarsak, 2007-2008 ö¤retim y›l› itibar›yla, lise tarih ders kitaplar›m›z:a.‹çerik aç›s›ndan halen kalitesiz ve ça¤d›fl›d›r; tarihçilik disipli-

ninin dünyada ve Türkiye’de ulaflm›fl oldu¤u bilimsel düzeyi yans›tmamayadevam etmektedirler; temel ifllevleri endoktrinasyondur; bu kitaplarda temelinsan haklar› ilkeleri ve evrensel de¤erler nadiren vurgulan›r, ama s›k s›kçi¤nenirler.

28- Bu paragraf, küçük de¤iflikliklerle Öztürk’ten (2001) al›nm›flt›r.

Ders Kitaplar›nda ‹nsan Haklar› II 271

b.Ö¤retim yöntem ve teknikleri aç›s›ndan, yani dayatt›klar› pedago-ji prati¤iyle de halen kalitesiz ve ça¤d›fl›d›r: Söylemin kurulufl tarz›yla, kul-land›klar› yüklemlerle, sorduklar› sorularla “totaliterdirler”. Ak›l yürütme de¤il“belletme”, elefltirel ak›l de¤il dogmatizm, beceri de¤il “bilgi” ön plandad›r.Dersin sunulmas›nda, ifllenmesinde, önerilen ö¤renci-ö¤retmen iliflkisindekarfl›laflt›rmal› yaklafl›m ve çoklu perspektif yoktur. Ö¤retmene veya ö¤renciyehiçbir inisiyatif tan›nmaz. Ö¤rencilerin yeteneklerini gelifltirmekten çok, ö¤ren-cileri bir fleylere inand›rmak hedeflenir. Sunulan bilgi, yorum ve yarg› mutlak-laflt›r›l›rken, bunun d›fl›nda hiçbir bilgi, yorum ve yarg›n›n olamayaca¤› ka-bulüne dayanan ifadelerle karfl›lafl›l›r. Özensiz dil kullan›m› örnekleriyle, yanl›flveya güncelli¤ini yitirmifl bilgilerle, neden-sonuç iliflkisine dayanmayan, temelmant›k kurallar›n› ihlal eden, iç tutarl›l›¤› olmayan, hiçbir fley söylemeyenifadeler ve pasajlar halen mevcuttur. Dahas›, lise Tarih ders kitaplar›m›z biçim-sel aç›dan bile kalitesiz ve ça¤d›fl›d›r; çekici de¤ildir, sayfa düzeni ve görseltasar›m nadiren ortalamay› yakalamaktad›r, görsel malzeme, ülkemizyay›nc›l›k dünyas›n›n bu alanda kaydetti¤i tüm ilerlemeye karfl›n, kötü seçilipkalitesiz bas›lmaktad›r.

Ve ülkemizde lise tarih söylemi, bugüne kadar yap›lan tüm eleflti-rilere ve aksi yöndeki tüm iddialar›na karfl›n, 2007-2008 ö¤retim y›l› itibar›yla,

a. cumhuriyetçi de¤ildir,b. laik de¤ildir,c. demokrat/ço¤ulcu de¤ildir,d. toplumsal ve küresel eflitsizlikler aç›s›ndan herhangi bir duyarl›¤a

sahip de¤ildir, s›n›f körüdür, e. cinsiyetçili¤e karfl› bilinçlendirmek bir yana, birçok aç›dan, hâlâ

cinsiyet körüdür,f. çokkültürlü/kültürleraras› e¤itimden bihaberdir,g. elefltirel düflünceyi özendirmek bir yana, köreltmek için bire birdir,h. insan haklar›na duyarl›k gibi bir derdin izine rastlanmaz. Birinci Kuflak/temel haklar aç›s›ndan, yaflam hakk›na sayg› baflta olmak

üzere, sorunludur; ‹kinci Kuflak/ekonomik, sosyal, kültürel haklar aç›s›ndansorunludur; Üçüncü Kuflak/“halklar›n haklar›” baflta olmak üzere dayan›flmahaklar› aç›s›ndan sorunludur.

Bu sat›rbafllar›n›, Semih Gemalmaz'›n befl y›l önce yazd›¤›, amahalen geçerli oldu¤unu üzülerek farketti¤imiz ve 2008'in lise Tarih kitaplar›ba¤lam›nda tümüyle kat›ld›¤›m›z cümleleriyle kapatal›m: “Demokratik zih-niyetin oluflmas› ve kökleflmesi, bu içerikteki kitaplarla koflulland›r›lan bireyler-le pek mümkün yahut asgarisinden söylenecek olursa pek kolay gözükmemek-tedir. Tarama sonucunda edinilebilecek bir izlenim, bariz flekilde bir hak fobisi

Öztürk: Tarih Ders Kitaplar› ve ‹nsan Haklar›na Dair: Baz› Sat›rbafllar›272

(daha özelde, “insan haklar›” korkusu) ve demokratikleflmeden kaç›nmadürtüsünün var oldu¤udur. Bu kitaplar demokrasi kültürünü kazand›rmayaelverir ö¤retim araçlar› niteli¤inde de¤ildir.” (Gemalmaz, 2003: 63)

KAYNAKÇAAKÇAM, T. (1999). ‹nsan Haklar› ve Ermeni Sorunu, Ankara: ‹mge Kitabevi Yay.

AKPINAR, A. (2007). “Lise Tarih Ders Kitaplar›nda Kürt ‹mgesi: Hiçlefltirme-Hainlefltirme Politikas› ve Bilimsel

Eti¤in ‹hlali,” www.bgst.org/keab/aa20070820.asp, eriflim: 21 Mart 2008.

AYDIN, ‹. vd. (2007). Lise Türkiye Cumhuriyeti ‹nk›lap Tarihi ve Atatürkçülük 3, ‹stanbul: MEB Yay›nlar›.

BAfiARAN, A. vd. (2007). Liseler ‹çin Osmanl› Tarihi, Ankara, MEB Yay›nlar›.

BERKTAY, H. (1984). “Bizim “Tarih Bilincimiz” Ne Durumda?” Yap›t, say› 4, Nisan–May›s.

BERKTAY, H. (1997). “‹ktisat Tarihi: Osmanl› Devletinin Yükselifline Kadar Türkler’in ‹ktisadi ve Toplumsal Tarihi,” S.

Akflin (Yay›n Yön.), Türkiye Tarihi (I): Osmanl› Devletine Kadar Türkler içinde, 5. bask›, ‹stanbul: Cem Yay›nevi, 23-136.

BERKTAY, H. (2002). “Tarih E¤itimi ve Ders Kitaplar›,” (söylefli),Toplumsal Tarih, say› 100, Nisan 2002.

BORA, T. (2003). “Ders kitaplar›nda milliyetçilik,” B. Çotuksöken vd. (der.), Ders Kitaplar›nda ‹nsan Haklar›: Tarama

Sonuçlar› içinde, ‹stanbul: Tarih Vakf› Yay›nlar›, 65-89.

CAZGIR, V. vd. (2005). Lise Tarih 2, Ankara: MEB Yay›nlar›.

COPEAUX, E. (1998). Türk Tarih Tezinden Türk-‹slâm Sentezine, (çev. Ali Berktay), ‹stanbul: ‹letiflim Yay›nlar›.

ÇET‹N, N. vd. (2006). Liseler ‹çin Genel Türk Tarihi, ‹stanbul: Meydan Yay›nlar›.

ERSANLI BEHAR, B. (2003). ‹ktidar ve Tarih–Türkiye’de “Resmi Tarih” Tezinin Oluflumu (1929-1937), ‹stanbul: ‹letiflim

Yay›nlar›.

GEMALMAZ, S. (2003). “Ders kitaplar›n›n insan haklar› ölçütleri aç›s›ndan taranmas›yla elde edilen verilerin

de¤erlendirilmesi,” B. Çotuksöken vd. (der.), Ders Kitaplar›nda ‹nsan Haklar›: Tarama Sonuçlar› içinde, ‹stan-

bul: Tarih Vakf› Yay›nlar›, 23-64.

GÜLTEK‹N F. (2007). Tarih I Dersinde ‹fle Koflulabilecek De¤er Ö¤retiminin Yeni Yaklafl›mlar›n›n Ö¤rencilerin

“Hoflgörü” De¤eri Anlay›fllar›n›n Geliflimine Etkisi, Yüksek Lisans Tezi, Gazi Üniversitesi E¤itim Bilimleri

Enstitüsü Ortaö¤retim Sosyal Alanlar E¤itimi Anabilim Dal› Tarih Ö¤retimi Bilim Dal›, Tez Dan›flman› Prof. Dr.

Yasemin Demircan; http://www.acikarsiv.gazi.edu.tr/dosya/FATMAGULTEKIN.pdf; eriflim: 1 Temmuz 2008.

GÜNDO⁄DU, A. ve O. Ü. Bulduk (2007). Lise Tarih 1 Ders Kitab›, ‹stanbul: Tutibay Yay›nlar›.

‹BRAH‹MG‹L, M. Z. (2007). Lise Sanat Tarihi 2, Ankara: Koza Yay›nevi.

KABAPINAR, Y. (1992). “Bir ‹deolojik Mücadele Alan› Olarak Lise Tarih Kitaplar›-1, 2 ve 3,” Tarih ve Toplum, say› 106

(228-233), 107 (284-287) ve 108 (359-364).

KARA, K. (2006). Lise Türkiye Cumhuriyeti ‹nk›lap Tarihi ve Atatürkçülük, ‹stanbul: Önde Yay›nc›l›k.

KARA, K. (2007a). Lise Tarih 1, ‹stanbul: Önde Yay›nc›l›k.

KARA, K. (2007b). Lise Türkiye Cumhuriyeti ‹nk›lap Tarihi ve Atatürkçülük, ‹stanbul: Önde Yay›nc›l›k.

KARA, K. (2007c). Lise Osmanl› Tarihi, ‹stanbul: Önde Yay›nc›l›k.

KARA, K. (2007d). Lise Tarih 2, ‹stanbul: Önde Yay›nc›l›k.

MADEN, M. vd. (2007). Lise Tarih I, ‹stanbul: MEB Yay›nlar›.

MET‹N, E. (2007). Lise Türkiye Cumhuriyeti ‹nk›lâp Tarihi ve Atatürkçülük Derslerinde Ermeni Meselesinin Ö¤retimi:

Ders Kitaplar›nda ‹nsan Haklar› II 273

Ça¤dafl Yay›nlar, Mevcut Ders Kitaplar›, Ö¤retmen ve Ö¤renci Görüflleri Ifl›¤›nda Yeni bir Ünite Tasar›m›, YüksekLisans Tezi, Gazi Üniversitesi E¤itim Bilimleri Enstitüsü, Tarih E¤itimi Anabilim Dal›, Ankara; http://www.acikarsiv.gazi.edu.tr/dosya/teztamami.pdf, eriflim: 1 Temmuz 2008.

ÖLMEZ E. vd. (2006). Lise Sanat Tarihi 2, ‹stanbul: MEB Yay›nlar›. ÖLMEZ E. vd. (2007). Lise Sanat Tarihi 1, ‹stanbul: MEB Yay›nlar›.ÖZBARAN, S. (der.) (1995). Tarih Ö¤retimi ve Ders Kitaplar›: 1994 Buca Sempozyumu, ‹stanbul: Tarih Vakf› Yurt Yay›nlar›.ÖZBARAN, S. (1997). Tarih, Tarihçi ve Toplum, ‹stanbul: Tarih Vakf› Yay›nlar›. ÖZTÜRK, M. (2001) “Sihirli Aynay› K›rmak,” F. Çelebi (der.), Yerel Tarihçilik, Kent, Sivil Giriflim içinde, ‹stanbul: Tarih

Vakf› Yay›nlar›.ÖZTÜRK, M. (2003). “Toplumsal Bar›fl ve Tarih Ö¤retimi: Stradling'in Ça¤r›flt›rd›klar›,” Toplumsal Tarih, say› 115

(Temmuz 2003), 102-104. ÖZTÜRK, M. (2005). “Herkesin bir kimli¤i var: Ayfle topu Rojbin’e at!” Zil ve Teneffüs, No. 1 (Ekim 2005), 45-46.ÖZTÜRK, M. (2007). “Tarihi Birlikte Yazmak: Avrupa’da Tarih Dersleri ve Ders Kitaplar›,” Toplumsal Tarih say› 162

(Haziran 2007), 6.ÖZYÜREK, P. (2006). The transition of history education and history textbooks in europe from a nationalist dis

course to a wider european-ness discourse, Yüksek Lisans Tezi, Sabanc› Üniversitesi, Tez Dan›flman›: Halil Berktay, http://research.sabanciuniv.edu/8359/1/ozyurekpinar.pdf, eriflim: 1 May›s 2008.

fiAH‹N, T. E. (2003). Lise ‹slam Tarih, ‹stanbul: Meydan Gazetecilik Neflriyat. TEKEL‹, ‹. (2000). “‹lkö¤retim Okullar› ve Liselerde Tarih E¤itimi,” Türkiye’de ‹lk ve Orta Ö¤renim Düzeyinde Tarih

Ö¤retiminin Yeniden Yap›land›r›lmas›, 2-3 Aral›k 2000 ODTÜ Kongre ve Kültür Merkezi, Ankara, ‹stanbul: Tarih Vakf› Yay›nlar›, 8-40.

TEKEL‹, ‹. (2007). “Birlikte Yaz›lan ve Ö¤renilen Bir Tarihe Do¤ru,” Toplu Eserler I içinde, ‹stanbul: Tarih Vakf› Yurt Yay›nlar›.YAVUZ, N. (2007). ‹lkö¤retim Türkiye Cumhuriyeti ‹nk›lap Tarihi ve Atatürkçülük 8, ‹stanbul:Prizma Yay›nc›l›k

Öztürk: Tarih Ders Kitaplar› ve ‹nsan Haklar›na Dair: Baz› Sat›rbafllar›274