4
133 Tatl› Bir Öyküdür Yaflam Yücel Aksoy ünyan›n en güzel bambu a¤ac› resimlerini yapan ünlü bir Japon ressam›n›, bir gün genç bir meslektafl› ziyarete gelir. Genç ressam, övgü dolu sözlerle kendisine olan hayranl›¤›n› dile ge- tirdikten sonra, konuflmas›n› flöyle sürdürür: “Üstad›m, dünyan›n en güzel bambu resimlerini siz yap›yor- sunuz. Bunu nas›l baflar›yorsunuz? Bunun gizemi nedir? Ben de sizinki denli güzel bambu resimleri çizebilir miyim?” D

Tatl› Bir Öyküdür Yaflam · Genç ressam, övgü dolu sözlerle kendisine olan hayranl›¤›n› dile ge-tirdikten sonra, konuflmas›n› flöyle sürdürür: “Üstad›m,

  • Upload
    others

  • View
    8

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: Tatl› Bir Öyküdür Yaflam · Genç ressam, övgü dolu sözlerle kendisine olan hayranl›¤›n› dile ge-tirdikten sonra, konuflmas›n› flöyle sürdürür: “Üstad›m,

133

Tatl› Bir Öyküdür YaflamYücel Aksoy

ünyan›n en güzel bambua¤ac› resimlerini yapan ünlübir Japon ressam›n›, bir gün

genç bir meslektafl› ziyarete gelir.Genç ressam, övgü dolu sözlerlekendisine olan hayranl›¤›n› dile ge-tirdikten sonra, konuflmas›n› flöylesürdürür: “Üstad›m, dünyan›n engüzel bambu resimlerini siz yap›yor-sunuz. Bunu nas›l baflar›yorsunuz?Bunun gizemi nedir? Ben de sizinkidenli güzel bambu resimleri çizebilirmiyim?”

D

Page 2: Tatl› Bir Öyküdür Yaflam · Genç ressam, övgü dolu sözlerle kendisine olan hayranl›¤›n› dile ge-tirdikten sonra, konuflmas›n› flöyle sürdürür: “Üstad›m,

Yafll› ressam hiç düflünmeden“Elbette çizersin” der “yeter ki içteniste ve sab›rla çal›fl”.. Genç ressamheyecanlan›r ve merakla sorar:

“Ne yapmam gerek?”“Çok kolay…. Evine gider git-

mez bir k⤛t kalem al ve bir bamburesmi çiz. Bir tane daha çiz… Bir tanedaha çiz. Yar›n elli tane daha çiz. Er-tesi gün yüz tane daha… On y›l bo-yunca hergün yüz tane bambu resmiçiz. On y›l›n sonunda sen art›k bambuile bütünlefleceksin; bambudan baflkabir fley düflünmeyeceksin. Adeta bam-bu olacaks›n. Bambu sevgisi senibambulaflt›racak. Art›k kalemine, ka-n›n ve can›n da kat›lacak. O zamangöreceksin, en güzel bambular, seninçizdiklerin olacak.”

aflar›ya götüren yolu yafll› res-sam üç sözcükle aç›kl›yor:istemek (ama gönülden iste-

mek), sab›r ve çal›flmak…

BD TEMMUZ 2014

E¤er plan veprogram›n

“hedefleme” ve“zamanlama”süreçleri iyi

hesaplanm›flsa,enerji organizasyonuiyi yap›lm›flsa, baflar›

kaç›n›lmazd›r.

Çok bilinen bir tan›mlamada da“Baflar›n›n %10’u yetenek, %90’› ça-l›flmakt›r" denir.

Sayg›de¤er bilim adam› ErdalAtabek bir yaz›s›nda “Baflar›n›ngizemi nedir?” diye soruyor “Talihmi? Kader mi? Rastlant›lar m›? ‹flindenk gelmesi mi? Baflaraca¤›na inan-mak m›?” ve devam ediyor: “Baflar›, bir ifl için gerekli enerji-nin amaca en uygun biçimde, en eko-nomik, en etkin olarak kullanma bece-risidir. Bu enerji, insan gücü de olabi-lir, makina da olabilir, bilgi de olabilir.

B

134

Page 3: Tatl› Bir Öyküdür Yaflam · Genç ressam, övgü dolu sözlerle kendisine olan hayranl›¤›n› dile ge-tirdikten sonra, konuflmas›n› flöyle sürdürür: “Üstad›m,

135

Burada önemli olan, baflar› için gereklienerji kullan›m›n›n do¤ru organizeedilmesidir.”

E¤er plan ve program›n “hedefle-me” ve “zamanlama” süreçleri iyihesaplanm›flsa, enerji organizasyonuiyi yap›lm›flsa, baflar› kaç›n›lmazd›r.‹nsan faktörü, bu sürecin do¤ru çal›fl-mas› için temel etkendir. ‹nsan faktö-rünü göremezseniz, gelifltiremezseniz,paran›z da olsa, makinalar›n›z da olsa,baflar›l› olamaz, enerjiyi bofla harcar-s›n›z.

Baflar›ya giden yolun ilk ad›m›“‹stek”dir. ‹stek olmadan ne ö¤rencidersini çal›fl›r, ne futbolcu oynar, neflirket eleman› verimli çal›fl›r. Helezorlamayla hiç olmaz. “Motivation”güdüleme de¤ildir, kiflide o ifli yapmakiçin istek uyand›rabilmelidir.

Baflar›n›n ilk ad›m› budur. ‹kinci ad›mise disiplinli çal›flmad›r. Sadece çal›fl-mak de¤il, planl›-programl› ve disip-linli çal›flmak gerekir.

Bir düflünür de flunlar› söylemifl:“Bir tamirci olabilirsiniz ya da iflinizsadece bir vida s›kmak olabilir. Meseleo viday› dünyada en iyi s›kan olmakt›r.Baflar› budur. Baflar› patron ya daCEO olmak de¤il; yapt›¤›n her neyseonu dünyada en iyi yapan insan olmaümit ve heyecan›n› tafl›makt›r.”

öylenecek, yaz›lacak çok fleyvar bu konuda. Yaz›m›z›, bafla-r›n›n çok önemli bir faktörünü

betimleyen bir öyküyle bitirelim.Bir sosyoloji profesörü, s›n›f›n-

daki ö¤rencilerini Baltimore kentininkenar mahallelerine göndermifl ve obölgede yaflayan 200 erkek çocu¤undurumlar›n› araflt›rmalar›n› ve herçocu¤un, kendi gelecekleri konusundane düflündüklerini ö¤renmelerini iste-miflti. Çocuklar›n hemen hepsi, gele-cekte onlar› baflar›ya götürecek hiçbirflanslar› olmad›¤›n› dile getirmifllerdi.

Bu araflt›rmadan tam 25 y›l sonra,

“Baflar› patron ya daCEO olmak de¤il;yapt›¤›n her neyseonu dünyada en iyiyapan insan olma

ümit ve heyecan›n›tafl›makt›r.”

S

BD TEMMUZ 2014

Page 4: Tatl› Bir Öyküdür Yaflam · Genç ressam, övgü dolu sözlerle kendisine olan hayranl›¤›n› dile ge-tirdikten sonra, konuflmas›n› flöyle sürdürür: “Üstad›m,

bir baflka sosyoloji profesörü tesadü-fen bu çal›flmay› buldu ve ö¤rencile-rinden bu projeyi sürdürmelerini, ayn›çocuklara ne oldu¤unu araflt›rmalar›n›istedi. Geçen 25 y›l içinde bu 200ö¤rencinin 20’si ya o bölgeden tafl›n-m›fl ya da ölmüfltü. Geri kalan 180çocu¤un 176’s› ola¤anüstü bir baflar›gösterip, avukat, doktor, mühendis yada baflar›l› ifladam› olmufllard›.

Araflt›rmay› tekrar bafllatan profe-sör bu sonuçtan çok etkilenmiflti. Bu

denli büyük bir baflar›n›nnedeni ne olabilirdi? Profesör, 176 çocu¤unhemen hepsine ulaflt› ve on-lara flu soruyu sordu: “O koflullarda nas›l budenli baflar›l› oldunuz?”..Ald›¤› yan›tlar hep ayn›yd›: “Mahalle okulunda birö¤retmenimiz vard›. Onunsayesinde”….

rofesör, bu ö¤retmeniçok merak etmiflti.Onunla mutlaka gö-

rüflmesi ve iflin gizemini ö¤-renmesi gerekirdi. Halenyaflad›¤›n› ö¤rendi¤i ö¤ret-meni bulmas› zor olmad›.Onu evinde ziyarete gitti.

Kap›y›, yüzündeki zor geçen y›l-lar›n derin izlerine karfl›n halen gözleri›fl›l ›fl›l parlayan bayan ö¤retmen açt›.Profesör yafll› kad›na, bu çocuklar›kenar mahallelerden kurtar›p, baflar›l›birer birey olmalar›n› sa¤lamak içinkulland›¤› sihirli formülün ne oldu¤u-nu merakla sordu. Yafll› ö¤retmeningözleri parlad› ve dudaklar›nda birgülümseme ile “çok basit” dedi “Benonlar› çok sevdim...” •

[email protected]

BD TEMMUZ 2014

P

Adam köfledeki kör dilenciye para vermiflti. Ama dilenciarkadan seslendi: "Bakar m›s›n›z, verdi¤iniz para sahte..."

"Ne sahte mi? Peki, sen nas›l anlad›n sahte oldu¤unu?Kör de¤il miydin sen?!"

"Hay›r efendim... Ben kör de¤ilim. Sa¤›r ve dilsizimben. Ama bu köfledeki kör dilencinin yerine duruyorum.

"Peki, kör olan nerede?""‹zin günü bugün, sinemaya gitti."

NöbetçiDilenci