Upload
others
View
15
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
T.C.
ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROJESİ
KESİN RAPORU
DİABETİK RETİNOPATİDE PREVALANS, İNSİDANS, RİSK FAKTÖRLERİ VE
KÖRLÜĞÜN ÖNLENMESİ KONUSUNDA SAHA ARAŞTIRMASI
Prof.Dr.AYSUN İDİL
Proje Numarası:97. 09.00.20 Kabul Tarihi:14.7.1977 Başlama Tarihi:18.3.1988 Bitiş Tarihi:18.3.2003 Rapor Tarihi:18.07.2003
Ankara Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Ankara - 2003
EK-8
1
I. Projenin Türkçe ve İngilizce Adı ve Özetleri
DİABETİK RETİNOPATİDE PREVALANS, İNSİDANS, RİSK FAKTÖRLERİ VE
KÖRLÜĞÜN ÖNLENMESİ KONUSUNDA SAHA ARAŞTIRMASI
AMAÇ: Bu çalışmada bilinen (daha önce tanı almış) diabetiklerde, diabetik retinopati
prevalansını, insidansını ve diabetik retinopati ile ilişkili olan risk faktörlerini saptamak, diabetik
retinopatiye bağlı az görme ve körlük oranlarını belirlemek, körlük ve az görme ile ilİşkili
faktörleri analiz etmek amaçlanmıştır.
MATERYAL ve YÖNTEM: Çalışma topluma dayalı 5 yıllık izlem çalışması olarak
planlanmıştır. Araştırma evrenini Abidinpaşa Sağlık Grup Başkanlığına bağlı 4 sağlık ocağı
bölgesinde (kayıtlı nüfus 96 348) yaşayan bilinen diabeti olan kişiler oluşturmaktadır. Bilinen
diabeti olan 2136 (%2.2) kişiden 1334’ü çalışmamıza katılmıştır.
SONUÇ:Geç başlangıçlı diabetiklerde DR ile, diabetin tanı aldığı yaş, insülin
kullanma gereği, diabetin süresi, vücut kitle indeksi, hipertansiyon varlığı ve HbA1c arasında
istatistiksel olarak anlamlı ilişki saptanmıştır. DR için risk faktörlerinin belirlenmesinin
diabetik hastalarda prognozu olumlu yönde etkileyeceği sonucuna varılmıştır. Az gören geç
başlangıçlı diabetiklerde görmenin azalmasında nonproliferatif retinopati , proliferatif
retinopatiden daha çok sorumludur. Tekli istatistiksel analizlerde, diabetik retinopatiye bağlı
visüel bozulma, cinsiyet, yaş, tanı yaşı, diabet süresi, ve hipertansiyon ile anlamlı olarak
ilişkili bulunmuştur. Ancak lojistik regresyon analizinde diabet süresinin uzun olması ( ≥ 15
yıl), insülin kullanımı ve hipertansiyon ile ilişki saptanmıştır.
ANAHTAR KELİMELER: Diabetes Mellitus, diabetik retinopati, prevalans, Geç
Başlangıçlı Diabet, Legal körlük, Az görme
2
THE PREVALENCE, INCIDENCE, ASSOCIATED FACTORS AND
PREVENTION OF BLINDNESS IN DIABETIC RETINOPATHY
(The Population-Based Study)
AIM:This study was conducted to asses the prevalance and incidence of diabetic
retinopathy and associated factors and to evaluate the low vision and legal blindness in known
diabetic patients.
MATERİAL and METHODS: The study designed population based as screening and 5
years follow up study. The study population comprised all known diabetic patients who were
living in the 4 prımary care unıt region Abidinpaşa, Ankara (96 348 inhabitants) . Of 2136
known diabetes mellitus ( 2.2%) 1334 person participated study.
RESULTS: In 1334 diabetic 96.6 % (1289 person) of them older-onset, 3.4% (45
person) younger onset. The mean of the duration of diabetes was 7.7 ±6.35 years in older-onset,
11.8±8.1 years in younger-onset groups. DR prevalence was 18.1 % in older-onset, 46.7 % in
younger-onset groups. The five years cumulative incidence was 5.1 % in older-onset groups.
Thre rate DR proggression was 33.3%. In older-onset diabetics, partial sight and legal
blindness was found 10.8 % and 2.7% respectively. Diabetic retinopathy contributed to partial
sight in 23.6 % (42 % proliferative) and legal blindness in 62.9 % (90.1 % proliferative) of this
patients. In older-onset diabetics with partial sight, nonproliferative retinopathy was a more
frequent cause of impaired vision than proliferative retinopathy.
CONCLUSİON: In older-onset DR was significantly associated with, age at diagnosis,
duration of diabetes, body-mass index, use of insulin, hypertension and HbA1c level. The
prognosis of diabetic patient can be improved by identifiying the risk factors for development of
retinopathy. In older onset diabetics groups with low vision, nonproliferative retinopathy
weremore frequent cause of impaired vision than proliferative retinopathy. Low vision and legal
blindness caused by retinopathy were significantly associated with sex, age at examination, age
at diagnosis, duration of diabetes, type of diabetes treatment and hypertension in univariate
analysis. But in logistic regression analysis, low vision and legal blindness caused by
retinopathy were found to be related to longer duration of diabetes (≥ 15 years), use of insulin
and hypertension.
Key words; older-onset diabetes mellitus, diabetic retinopathy, legal blindness,
partial sight, epidemiology
3
II. Amaç ve Kapsam
Diabetes mellitus (DM) özellikle erişkinlerde körlükle sonuçlanabilen göz
komplikasyonlarına neden olmaktadır. Bu komplikasyonlar içinde en önemlisi diabetik retinopati
(DR) dir (1) . DR yaşlı nüfusun yüksek olduğu gelişmiş ülkelerde ve Türkiye’nin de yer aldığı
orta derecede gelişmiş ülkelerde genelde ikinci körlük nedeni, üretken çağdaki nüfus için ise
birinci körlük nedenidir (2,3,4,5) . Diabetiklerde körlük riskinin, diabet olmayanlara göre 25
misli daha yüksek olduğu bildirilmektedir (6,7) . Amerika Birleşik Devletlerinde her yıl 5000
kişi, diabet nedeni ile körlük derecesinde görmesini kaybetmektedir (8) .
Dünya genelinde diabete veya diğer nedenlere bağlı körlük oranları ulusal kayıtlardan
elde edilmektedir. Ancak bu kayıtların tüm vakaları kapsamaması, ayrıca tanım ve ölçüm
krıterlerinin objektif ve standart olmaması nedeni ile belirlenen oranlar, bilimsel açıdan güvenilir
ve anlamlı olarak kabul edilmemekte ve toplumlararası kıyaslamalarda kullanılamamaktadır. Bu
nedenle konu ile ilgili epidemiyolojik araştırmaların gerekliliği uluslar arası platformda
vurgulanmaktadır.
Günümüzde DR ile ilgili primer bir koruma yöntemi mevcut değildir. Ancak diabetiklere
peryodik göz kontrolları yaparak, retinopatinin erken dönemde tanı ve tedavisi ile, DR ye bağlı
körlüklerin en azından üçte iki oranında azaltılabileceği bildirilmektedir. Bu noktadan hareketle
WHO’nun Körlüğün Önlenmesi Programı’ nda, toplumların kendi sosyodemografik modellerine
uygun kontrol programlarını saptamaları ve uygulamaları önerilmektedir. Tüm diabetikler
(WHO’ya göre toplam nüfusun %3 ü), diabetik retinopati için adaydır ve bunların içinden riski
yüksek grupların belirlenmesi gerekir.
Bu çalışma DR ve evrelerinin prevalansı, insidansı, progresyonu, risk faktörleri ve DR ye
bağlı körlük ve az görmenin nedenleri ve önlenebilirliği konusunda Türkiyede yürütülen ilk ve
geniş kapsamlı saha araştırmasıdır.
Çalışmanın amacı;
1. Diabetiklerin daha önce göz muayenesi olma durumu ve peryodik göz muayenelerinin gereği
hakkında bilgi düzeylerini saptamak,
2. Diabete bağlı göz komplikasyonlarının, özellikle diabetik retinopati ve evrelerinin
prevalansını saptamak,
3. Diabetik retinopati ile ilişkili olan risk faktörlerini belirlemek,
4
4. Periyodik izlemeler ile ilk muayenede diabetik retinopatisi olmayanlarda diabetik
retinopatinin insidansını, diabetik retinopatisi olanlarda ise diabetik retinopatinin
progresyonunu değerlendirmek
5. Diabetik retinopatiye bağlı az görme ve körlük oranlarını belirlemek, körlük ve az görme ile
ilşkili faktörleri analiz etmek,
6. Fotokoagülasyon ve/veya cerrahi yöntem endikasyonu olmayan ve görme keskinliğini
irreversible olarak kaybetmiş olgularda rehabilitasyonun etkinliğini araştırmaktır.
III. Materyal ve Yöntem
Araştırmamız topluma dayalı (population-comunity based), kesitsel (cross sectional) bir
saha taramasıdır. İnsidans ve progresyon için 5 yıllık bir kohort izlemi gerçekleştirilmiştir.
Araştırma evrenimizi A.Ü.T.F.Halk Sağlığı Anabilim Dalı’nın eğitim araştırma bölgesi
olan Abidinpaşa Sağlık Grup Başkanlığı’na bağlı 17 sağlık ocağının (117 sağlık evi) hizmet
bölgesinde yaşayan 308.000 kişinin oluşturması hedeflenmiştir.
Araştırmanın hazırlık aşamasında öncelikle 1 sağlık ocağı bölgesinde (Park Eğitim
Sağlık Ocağı) pilot çalışma yapılmış ve araştırma pilot verilere göre planlanmıştır. Pilot
çalışmamızda bilinen DM prevalansı %1.63 olarak hesaplanmıştır.
Araştırmanın aşamaları,
1.aşama (1-24 ay): Tanımlanan bölgede, daha önce tanı almış diabetikler ( bilinen-known
diabetics) ev ziyaretleri ile, gezici saha ekiplerimiz (halk sağlığı uzmanı, intern hekimler ve
sağlık evi görevlileri) tarafından tespit edilerek , çalışma hakkında bilgilendirilmiş ve göz
muayenesi için anabilim dalımız Koruyucu Göz Sağlığı Ünitine davet edilmişlerdir.
2. aşama (1-24 ay): Davetimize uyarak anabilim dalımız koruyucu göz sağlığına
başvuranlara sosyodemografik özellikler, DM ve diğer hastalıkları ile ilgili bilgiler, boy, ağırlık,
arteriyel tansiyon ölçümü ve göz muayene bulgularını kapsayan anket formları doldurulmuştur
(ek 1). Göz muayenesinde; görme keskinliğinin ölçülmesi, refraksiyon kusurlarının tespit
edilmesi ve gerekli tashihin yapılarak düzeltilmiş görme keskinliği düzeyinin belirlenmesi,
biyomikroskopi, göz içi basıncının değerlendirilmesi, indirekt oftalmoskopi ve Goldman üç
aynalı lensi ile fundus değerlendirilmesi ve gerekli olgularda fundus fotografi ve fundus flöresein
anjiografi yapılmıştır. Fotokoagulasyon veya diğer cerrahi girişim endikasyonu olan olguların
sosyal güvence durumuna göre ilgili sağlık kuruluşları ile bağlantı kurulmuştur.
5
Ayrıca diabetik hastalarımız, bir araştırma protokolü ile fakültemiz endokrin ve
metabolik hastalıklar anabilim dalında ücretsiz olarak konsülte edilerek, açlık kan şekeri, Hb
A1c, Lipid profili, fibrinojen ve mikroalbüminüri incelemelerini içeren laboratuvar testleri yine
ücretsiz yapılmıştır.
3. aşama (24-30 ay) : Bu aşamada çalışma, built’in tipinde bir vaka kontrol çalışmasına
döndürülerek, diabetik retinopatisi olanlar vaka, olmayanlar kontrol grubunu oluşturacak şekilde
diabetik retinopatiyi etkileyen faktörlerin analizi gerçekleştirilmiştir.
4. aşama (12-60 ay ) : Kohort tipinde bir izleme ile diabetik retinopati insidansı ve
evrelerinin progresyonu değerlendirilmiştir.
5. aşama (1-60 ay) : Endikasyonu olan olgularda, hastanın bağlı olduğu sosyal güvenlik
kuruluşu ile ilişki kurularak, cerrahi ve/veya fotokoagulasyon uygulanması sağlanmış ve
diabetiklerde körlük ve az görme durumu, körlük ve az görme ile ilşkili faktörlerin analizi ve
rehabilitasyonun etkinliği değerlendirilmiştir.
Çalışmanın tüm aşamalarında, tarafımızdan yapılan uygulamalar için hastalardan hiçbir
ücret alınmamıştır.
İlk 2 yıl için planladığımız birinci aşamada, araştırma sahasında ev ziyaretleri ile
belirlediğimiz, daha önce tanı almış 2739 bilinen diabetes mellituslu olgu saptanmıştır. Ulaşım
güçlükleri ve bazı sağlık ocaklarına bağlı sağlık evi bölgelerinde ziyaretçi hemşire kadrolarının
boş olması nedeni ile, analizler etkin olarak saha taraması yapabildiğimiz 4 sağlık ocağı bölgesi
nüfusunda ( 96 348 kişi ) gerçekleştirilmiştir. Bu bölgede saptanan 2136 bilinen diabetes
mellitustan (686 erkek ve 1450 kadın), 1334 ü davetimize uyarak anabilim dalımıza
başvurmuşlardır. Muayeneyi kabul oranı %62.5 tur. Muayeneyi kabul edenlerle etmeyenler
arasında yaş ve cinsiyet dağılımı açısından anlamlı bir fark saptanmamıştır ( P > 0.05).
İkinci aşamada diabetiklerin 1334 ünün göz muayeneleri yapılmış ve hazırlanan formlar
doldurulmuştur. Ayrıca fakültemiz Endokrinoloji ve Metabolik Hastalıklar Anabilim Dalı ile
yapılan bir protokolle, hastalarımızın 346 sının endokrinoloji konsültasyonları ve ilgili
laboratuvar analizleri gerçekleştirilmiştir. İkinci aşamaya katılan tüm hastalara, anabilim
dalımızda diabet ile ilgili eğitim programları yapılmış ve isteyenlerin Endokrinoloji ve
Metabolik Hastalıklar Anabilim Dalındaki Diabetik Hasta Eğitimi uygulamalarına katılmaları
sağlanmıştır.
6
Şekil 1.Çalışma Dizaynı
ÇALIŞMA EVRENİ TOPLAM NÜFUS=96 348
ARAŞTIRMANIN I.AŞAMASINDA SAHA TARAMASINDA TESPİT EDİLEN BİLİNEN DİABETİK HASTA SAYISI=2136
686 ( %32.1) Erkek, 1450 (%67.9) Kadın
ARAŞTIRMANIN II.AŞAMASINA OFTALMOLOJİK MUAYENEYE KATILAN HASTA SAYISI=1334 1289 geç, 45 genç başlangıçlı
ARAŞTIRMANIN II.AŞAMASINA OFTALMOLOJİK MUAYENEYE KATILMAYAN HASTA SAYISI=802
LABORATUVAR
İNCELEMELERİNE KATILAN HASTA SAYISI=346
Çalışmamızda diabet, başlama yaşı göz önünde bulundurularak 2 grupta sınıflandırılmıştır.
30 yaş ve üzerinde tanı alanlar geç başlangıçlı (older onset), 30 yaşın altında tanı alanlar ise
erken başlangıçlı (younger onset) olarak değerlendirmeye alınmıştır.
DR değerlendirilmesinde WHO Avrupa Bölge Ofisi (WHO Regional Office for Europe)
tarafından hazırlanan DR tarama rehberinden yararlanılarak bir protokol geliştirilmiştir (9). Buna
göre:
0: DR dışındaki bir nedenle fundusu görülemeyen (katarakt,kornea kesafeti gibi)
1: DR yok
2: Hafif nonproliferatif DR
7
Makula merkezinden 1 disk çapı içinde olmayan seyrek hemoraji ve/veya
mikroanevrizma ve sert eksuda, preproliferatif lezyonlarla birlikte olmayan 1 veya 2 yumuşak
eksuda
3: Anlamlı nonproliferatif DR:
• Pinholle düzeltilemeyen azalmış görme keskinliği (maküler ödemi gösteren)
• Görme keskinliği kaybı olsun veya olmasın, maküla merkezinden 1 disk çapı
içinde hemoraji ve/veya sert eksuda
• Major temporal arkad içinde sirsine veya plak tarzında sert eksudalar
4. Preproliferatif DR:
• Venöz tesbihlenme, reduplikasyon,
• Ve/veya multipl hemorajiler
• Ve/veya yumuşak eksuda
• Ve/veya intraretinal mikrovasküler anormallikler (IRMA)
5. Daha önceden fotokoagulasyon yapılmış olanlar
• Fokal veya minör fotokoagulasyon
• Panretinal pattern
6. Proliferatif DR:
• Disk neovaskülarızasyonu veya
• Retina neovaskülarizasyonu,
• Preretinal hemoraji
• Retina traksiyonu olmaksızın fibröz doku
7. İlerlemiş diabetik göz hastalığı:
• Vitreus hemorajisi
• Ve/veya retinal traksiyonlu fibröz doku
• Ve/veya retina dekolmanı
• Ve/veya rubeozis iridis olarak gruplandırılmıştır .
Her olguda iki göz bu gruplamaya göre değerlendirildikten sonra , ileri evrede olan gözün
DR evresi, olgunun DR evresi olarak kabul edilmiştir.
Uygulanan laboratuvar tetkikleri için kabul edilen sınır değerleri Tablo1’de gösterilmiştir.
8
Tablo1.Araştırmada kullanılan tetkikler ve sınır değerleri
Yöntem
Normal Değerler
Açlık Kan Şekeri
Quantitative enzymatic determination
72-110mg/dl
Hemoglobin A1c
Variant Program (Liquid chromatography)
4-6.5%
Kolesterol
Enzymatic Colorimetric test (CHOD-PAP)
123-200mg/dl
Trigliserid
Enzymatic Colorimetric test (GPO-PAP)
60-165 mg/dl
HDL
EZ-HDL cholesterol test
35-65 mg/dl
LDL
Fridewald formulation T.Cholesterol-(VLDL+HDL)
70-130 mg/dl
VLDL
Tryglycerides/5
12-33 mg/dl
Mikroalbumin
Double antibody
0-18µg/min
Fibrinojen
PT-Fibrinogen HS (IL Test)
200-400 mg/dl
Vücut-kitle indeksi (BMI) = Ağırlık(Kg) / Boy(m)2 formülüyle hesaplanmıştır. Kadınlarda
BMI≥25, erkeklerde BMI≥27, obesite olarak değerlendirilmiştir.
Diabetin süresi, diabet tanısı aldığı yaş ile muayenemiz sırasındaki yaş arasındaki fark
olarak hesaplanmıştır.
Hipertansiyon değerlendirmesinde; sistolik kan basıncının ortalama 160 mmHg veya
üzerinde olması ve/veya diastolik kan basıncının ortalama 95 mmHg veya üzerinde olması, 25
yaşın üzerinde olup bir antihipertansif tedavi alanlarda sistolik kan basıncının ortalama 140,
diastolik diastolik kan basıncının ortalama 90 mmHg veya üzerinde olması, gençlerde (25 yaş
altında) antihipertansif tedavi kullanımı hipertansiyon olarak tanımlanmıştır.
Düzeltilmiş (refraksiyon kusuru giderilmiş) görme keskinliğinin iyi gören gözde 0.1 veya
daha az düzeyde olması ‘ legal körlük’, 0.2-0.4 olması ‘az görme’, bir gözde 0.5 ve üzerinde
9
olduğu halde diğerinde 0.1 veya daha az düzeyde olması ‘tek taraflı körlük’, 0.2-0.4 olması ise
‘tek taraflı az görme’ olarak kabul edilmiştir.
Veriler SPSS programında ki-kare, t testi, F testi ve lojistik regresyon analizi ile
değerlendirilmiştir.
IV. Analiz ve Bulgular
Araştırma bölgesinde ( 96 348 kişi ) , bilinen DM ( daha önce DM tanısı almış),
prevalansı %2.2 dir. Bu bölgede saptanan 2136 bilinen diabetes mellitustan ( 686 erkek ve 1450
kadın), 1334 ü davetimize uyarak anabilim dalımıza başvurmuşlardır. Muayeneyi kabul oranı
%62.5 tur. Muayeneyi kabul edenlerle etmeyenler arasında yaş ve cinsiyet dağılımı açısından
anlamlı bir fark saptanmamıştır ( P > 0.05).
Araştırmanın ikinci aşamasına geçen 1334 diabetiğin, %96.6 sı (1289 hasta) geç
başlangıçlı, %3.4 ü (45 hasta) ise genç başlangıçlıdır. Geç başlangıçlı grupta ortalama bilinen
diabet süresi 7.7 ±6.35 yıl, genç başlangıçlı grupta ise 11.8±8.1 yıldır.
Araştırmaya katılan 1334 hastanın cinsiyet, yaş grupları ve öğrenim düzeyine göre
dağılımı Tablo 2 de gösterilmiştir.
Tablo2. Araştırmaya katılan diabetiklerin yaş, cinsiyet ve eğitim durumlarına göre dağılımı
Değişkenler n % Cinsiyet Erkek Kadın
428 906
32.1 67.9
Yaş Grupları =<29 30-39 40-49 50-59 60-69 >=70
13 66 217 417 442 179
1.0 4.9 16.3 31.3 33.1 13.4
Eğitim Durumu Okur yazar olmayan-Okur Yazar İlkokul Ortaokul-Lise Üniversite
621 528 164 21
46.5 39.6 12.3 1.6
TOPLAM
1334
100.0
Çalışma grubumuzda cinsiyet açısından, kadınların erkeklerden iki misli daha yüksek
olduğu görülmektedir. Bu sonuç kadınlarda muyeneyi kabul ve araştırmaya katılım eğiliminin
daha yüksek olduğunu düşündürebilirse de, araştırmaya kabul açısından, çalışmaya katılan ve
10
katılmayan grup arasında cinsiyet farkı gözlenmemiştir. Yaş greuplarına göre dağılım göz önüne
alındığında, geç başlangıçlı diabetiklerin %96.6 sını oluşturduğu böyle bir grupta, beklendiği gibi
yığılım ileri yaş gruplarında olup, en yüksek oran ( %33.1), 60-69 yaş grubundadır
Diabet tanı yaşı ortalaması, geç başlangıçlı grubumuzda 50.6±10.2 (range; 30-90), genç
başlangıçlı grubumuzda ise 23.1±5.9 (range; 4-29) dur..Hastalarımızın %77.8 i, 50 yaşın
üzerindedir.
Grubun yaklaşık yarısının (%46.5) hiç okula gitmemiş olması dikkat çekici bir bulgudur.
Yüksek öğrenim oranı %1.6 dır.
Hastalarımızın daha önce diabet ile ilgili eğitim alma durumu, diabetin göz
komplikasyonlarını bilme durumu ve daha önce diabet nedeni ile göz muayenesi olma durumuna
göre dağılımı Tablo 3 de izlenmektedir.
Tablo3. Araştırmaya katılanların bazı değişkenlere göre dağılımı
Değişkenler n % Diabet ile ilgili eğitim alma durumu Eğitim almayan Eğitim alan Televizyon veya gazete Broşür Sağlık ocağı Hastane Akraba
952 53 20 15 292 2
71.4 4.0 1.5 1.1 21.9 0.1
Diabetin göz komplikasyonlarını bilme durumu Bilmeyen Bilen
980 354
73.5 26.5
Daha önce diabet nedeniyle göz muayenesi olma durumu Göz muayenesi olmayan Göz muayenesi olan
998 336
74.8 25.2
TOPLAM 1334 100.0 Tablo 3 de görüldüğü gibi, hastalarımızın % 74.1 i bugüne kadar DM ile ilgili hiç eğitim
almadıklarının söylemişlerdir. %74.8 i ise bu güne kadar diabet nedeni ile hiç göz konsültasyonu
olmadıklarını ve büyük çoğunluğu böyle bir muayenenin kendilerine önerilmediğini
bildirmişlerdir. Diabeti nedeni ile mutlaka bir hekim tarafından muayene edilmiş olan grubumuz
için, bu sonuç, diabet ile ilgili komplikasyonlara yönelik konsültasyonların çok yetersiz
olduğunu göstermektedir.
Hastalarımızın %81.7 si diabetin göz üzerinde etkileri olduğunu bildiklerini söylemiş,
ancak %73.5 u diabetin göz komplikasyonlarını ile ilgili olarak, en az bir doğru yanıt
verememişlerdir.
11
Tablo 4.Araştırmaya katılanların diabetin başlama zamanına göre diabetik
retinopati evrelerinin dağılımı
Diabetik Retinopati Evresi
Geç Başlangıçlı n %
Erken Başlangıçlı n %
Değerlendirilemeyen Retinopati olmayan
2 0.2
1056 81.9
_ _
24 53.3
Nonproliferatif 165 12.8 16 35.6 Proliferatif 18 1.4 _ _ Fotokoagulasyonlu
38 2.9
1 2.2
İlerlemiş göz hastalığı
10 0.8
4 8.9
TOPLAM
1289 100.0
45 100.0
Diabetin geç veya erken başlamasına göre diabetik retinopati evrelerinin dağılımı Tablo’ 4
de görülmektedir. Geç başlangıçlı olguların %81.9 u, erken başlangıçlı olguların ise 53.3 ünde
ilk muayenede (Bazal muayene) DR saptanmamıştır.Tabloda erken başlangıçlı grupta herhangi
bir evrede DR saptanma oranı ve özellikle ilerlemiş göz hastalığı daha yüksek gibi görünse de,
erken başlangıçlı olgularımızın sayısının yetersiz (45) olması nedeni ile istatistiksel analiz
yapılmamıştır.
DR ile ilişkili faktörlerin değerlendirilmesi, istatistiksel analiz için yeterli olan 1289 geç
başlangıçlı DM için değerlendirilmiştir.
Tablo 5 de bu grubun kullandıkları diabet tedavisine göre, cinsiyet, tanı yaşı, muayene
esnasındaki yaş ve diabet süreleri gibi özelliklerinin ortalamaları görülmektedir.
12
Tablo5.Araştırma grubundaki geç başlangıçlı diabetes mellituslu olguların /1289) kadın erkek oranı, tanı yaşı, muayene esnasındaki yaş ve diabet süreleri gibi özelliklerinin , kullandıkları diabet tedavisine göre ortalamaları
Tedavi Şekli
Hastaların Özellikleri İnsulin Oral
Antidiabetik
Diet Toplam p
değeri
Kadın Erkek Oranı 2.1
(81/38)
2.3
(678 /299)
1.8
(123/70)
2.2
(882/407)
>0.05
Tanı Yaşı * 45.9±10.9 51.1±9.9 50.7±10.3 50.6±10.15 <0.001
Yaş* 59.0±10.4 58.6±9.8 55.5±10.7 58.2±10.0 <0.001
Diabet Süresi (yıl)* 13.8±8.2 7.5±5.9 4.8±4.3 7.7±6.3 <0.01
*ortalama±SD
Hastalarımızın %75.8’i (977 kişi)) DM tedavisi için oral antidiabetik ilaçlar
kullanmaktadırlar. Kadın/erkek oranı tüm grup için 2.2’dir. Kadın cinsiyetteki yaklaşık 2 misli
olan bu yükseklik insülin, oral antidiabetik ve diyet gruplarında da gözlenmekte olup, aralarında
cinsiyete göre istatistiksel açıdan anlamlı bir fark bulunmamıştır (p>0.05).
DM tanı yaşı ortalaması tüm grup için 50.6±10.15 iken, insülin kullananlarda
(45.9±10.9) oral antidiabetik (51.1±9.9) ve diyet (50.7±10.3) grubuna göre anlamlı olarak daha
düşüktür (p<0.001). Muayene esnasındaki yaşın ise ortalama 58.2±10 olduğu halde sadece diyet
kullanan grupta anlamlı olarak diğer gruplardan daha düşük olduğu saptanmıştır (p<0.001).
Araştırma grubumuzda bilinen diabet süresi 7.7±6.35 yıldır. Bu süre diyet grubunda en
düşük olup, insülin kullanan grupta ise genel ortalamadan anlamlı olarak iki misli daha yüksektir
(p< 0.001).
Tablo 6 da geç başlangıçlı grupta diabet tanısı alınan yaşa göre , diabetik retinopatinin
dağılımı görülmektedir.
13
Tablo6.Geç başlangıçlı diabetiklerin, diabet tanısı aldıkları yaşa göre diabetik retinopati dağılımı
Diabet Diabetik Retinopati Tanısı Alınan Yok Var Toplam
Yaş n % n % n %
30-39 143 74.9 48 25.1 191 14.8
40-49 337 80.0 84 20.0 421 32.7
50-59 347 84.0 66 16.0 413 32.0
>=60 231 87.5 33 12.5 264 20.5
Toplam
1058
82.1
231
17.9
1289
100.0
X2=14.263 p<0.01
Diabet tanı yaşı ile diabetik retinopati arasında anlamlı bir ilişki bulunmuştur (p<0.01).
Diabetik retinopati görülme oranı, geç başlangıçlı grubumuzun, en genç tanı yaşı aralığı olan 30-
39 yaş grubunda en yüksek olup, tanı yaşı ilerledikçe diabetik retinopati görülebilme durumu
anlamlı olarak azalmaktadır.
Diabetik retinopatinin, bilinen diabet süresi ile olan ilişkisi ise Tablo 7 de
değerlendirilmiştir.
Tablo7.Geç başlangıçlı diabetiklerde, diabet sürelerine göre diabetik retinopati dağılımı:
Diabetik Retinopati
Diabet Yok Var Toplam Süre (yıl) n % n % n %
< 5
559
91.8
50
8.2
609
47.2
6-14 376 80.3 92 19.7 468 36.3 >=15 123 58.0 89 42.0 212 16.4
Toplam
1058
82.1
231
17.9
1289
100.0
X2=123.436 p<0.001
Görüldüğü gibi, bilinen diabet süresi ile, diabetik retinopati arasında anlamlı derecede bir
ilşki mevcuttur. Diabet süresi 5 yıldan daha ax olanlarda diabetik retinopati %8.2 görülmekte
14
iken, süre 6-14 yıla çıktığında yaklaşık iki misli artarak %19.7 olmakta ve diabet süresi 15 yıldan
daha uzun olduğunda %42 olarak en yüksek değere ulaşmaktadır (p<0.001).
Tablo 8. Araştırmaya katılan geç başlangıçlı diabetik grupta diabetik retinopati ile ilişkili
faktörlerin dağılımı
DR+ DR+ Faktörler % P Faktörler % p
Cinsiyet Erkek Kadın
Body mass index Normal Obes
Hipertansiyon Yok Var
Sigara Alışkanlığı Yok Var
İnsulin Kullanımı Yok Var
Hb A1c Normal Yüksek
Fibrinojen Normal Yüksek
19.0 19.8 28.4 16.9 17.0 26.8 19.6 18.6 16.4 56.5 7.8 22.7 17.6 22.5
p>0.05 p<0.05 p<0.05 p>0.05 p<0.001 p<0.01 p>0.05
Mikroalbumin Normal Yüksek
Kolesterol Normal Yüksek
Trigliserid Normal Yüksek
HDL Normal Yüksek
LDL Normal Yüksek
VLDL Normal Yüksek
18.7 21.3 20.0 19.3 21.1 18.3 19.2 37.5 20.0 19.6 21.3 18.0
p>0.05 p>0.05 p>0.05 p>0.05 p>0.05 p>0.05
Tablo 8 de, laboratuvar analizleri ve endokrinoloji konsültasyonları yapılabilen geç
başlangıçlı diabetiklerde, diabetik retinoıpati ile ilşkili faktörler analiz edilmiştir.Buna göre geç
başlangıçlı grupta herhangibir evrede bir DR mevcudiyeti, vücut kitle indeksi (BMI),
hipertansiyon, insülin kullanma durumu ve HbA1C düzeyi ile ilişkili bulunmuştur. Tablo’da
görüldüğü gibi DR, BMI normal olanlarda, obeslere göre yaklaşık 2 misli daha yüksektir
(p<0.05). Hipertansiyonu olmayanlarda DR %17 iken hipertansiflerde %26.8’e yükselmektedir
(p<0.05).
İnsülin kullanma gereği DR riskini anlamlı olarak arttırmaktadır (p<0.001). Aynı şekilde
DR oranı HbA1c düzeyi yüksek olanlarda normal olanlara göre 3 misli yüksektir (p<0.01). Geç
başlangıçlı diabetik grupta cinsiyet, sigara alışkanlığı, fibrinojen, mikroalbumin, kolesterol,
trigliserit, HDL, LDL ve VLDL düzeyleri ile DR arasında anlamlı bir ilişki saptanmamıştır
(p>0.05).
15
Araştırmanın beşinci aşamasında, analiz için yeterli sayıda olan geç başlangıçlı grupta
görme keskinliği, az görme ve körlük ve ilşkili faktörlerle ilgili analizler yapılmiştır.
Tablo.9’da araştırma grubumuzda her iki gözdeki düzeltilmiş görme keskinliğinin
cinsiyete göre dağılımı görülmektedir. Buna göre hastalarımızın %69.3 ünde her iki gözde de
düzeltilmiş görme keskinliği 0.5 ve üzerindedir .Bu oran erkeklerde (%74.9), kadınlara göre
(%66.7) anlamlı olarak daha yüksektir.
Legal olarak normal gruba girdiği halde, olguların %12.2 sinde tek taraflı az görme
(görme keskinliği bir gözde ≥0.5, diğerinde 0.2-0.4), %5 inde ise tek taraflı körlük (görme
keskinliği bir gözde ≥0.5, diğerinde ≤0.1) saptanmıştır. Tek taraflı az görme ve tek taraflı körlük
kadınlarda daha yüksektir. Tek taraflı körlük olan 64 olgunun 2 sinde birer gözde ışık hissi
yoktur, 2 sinde ise birer göz enükleasyon geçirmiştir.
Görme keskinliği iyi gören gözdeki düzeltilmiş görme keskinliğine göre
değerlendirildiğinde olguların %10.8 inde (140 hasta) az görme saptanmıştır
Legal körlük tüm araştırma grubu için %2.7 (35 hasta)dir. Erkeklerde bu rakam %1.7
iken, kadınlarda %3.2 ye yükselmektedir (p<0.05). Bu hastalardan ikisinin birer gözü
enükleasyon geçirmiştir.
Tablo 9: Düzeltilmiş görme keskinliğinin iki gözde kıyaslamalı olarak cinsiyete göre dağılımı
Normal
Az Görme
Körlük
Bir göz
≥≥≥≥0.5
≥≥≥≥0.5 ≥≥≥≥0.5 ≥≥≥≥0.5 0.2-0.4 0.2-0.4 0.2-0.4 ≤≤≤≤0.1 >0.05
≤≤≤≤0.1 >0.05
≤≤≤≤0.05
Görme
Keskinliği
Diğer Göz
≥≥≥≥0.5 0.2-0.4 ≤≤≤≤0.1 >0.05
≤≤≤≤0.05 0.2-0.4 ≤≤≤≤0.1 >0.05
≤≤≤≤0.05 ≤≤≤≤0.1 >0.05
≤≤≤≤0.05 ≤≤≤≤0.05
Cinsiyet
Erkek
74.9
11.5
0.7
3.7
4.4
1.5
1.5
0.2
1.0
0.5
Kadın 66.7 12.5 1.2 4.0 9.9 0.8 1.8 0.8 0.9 1.5 Toplam 883 157 14 50 105 13 22 8 12 15 % 69.3 12.2 1.1 3.9 8.1 1.0 1.7 0.6 0.9 1.2 p<0.05
Tablo.10’da DR evresine göre az görme ve körlüğün dağılımı verilmiştir. Görme
keskinliği legal olarak normal kabul edilen grupta olguların %84.2 sinde (938/1114) DR
saptanmadığı görülmektedir. Görmesi legal olarak normal olan grupta herhangi evrede DR
saptananların oranı %15.8 (176 olgu)olup, bunların %81.8 i nonproliferatif, %18.2 si ise
proliferatif evrededir.
16
Az görme tanımına uyan 140 hastanın 107 sinde (%76.4) az görmenin DR ile ilişkili
olmadığı görülmektedir. Az görenlerin %23.6 sında DR saptanmış olup, bunların %42 si
proliferatif evrededir.
Legal körlük tanımına uyan hastaların %62.9 (22/35)unda görme keskinliğini azaltan
temel neden DR olup,bunların %90.1 i proliferatif evrede idi. Bu grupta iki hastada bilateral
katarakt nedeni ile ilk muayenede fundusun değerlendirilmesi mümkün olmamıştır. Ancak
katarakt ameliyatından sonra yapılan muayenede hastaların ikisinde de diabetik retinopati
olmadığı saptanmıştır. Legal körlüğün DR ye bağlı olmadığı 13 hastada körlük nedenleri, 3 ünde
glokom, 3ünde maküla degeneresansı, 3ünde degeneratif miyopi, 2sinde katarakt, 1 er tanesinde
de kornea distrofisi, optik atrofi ve retinitis pigmentosa idi.
Tablo 10 Görme keskinliği legal olarak normal, az gören ve körlük düzeyindeki olguların, diabetik retinopati evrelerine göre dağılımı DR EVRESİ Normal Az Görme Körlük TOPLAM Değerlendirlemeyen - - 2 2 DR Yok 938 107 11 1056 Non Proliferatif
(Makula Tutulumu
Var)
(Makula Tutulumu
Yok)
144 (31)
(113)
19 (4)
(15)
2 (1)
(1)
165 (36)
(129)
Proliferatif 13 3 2 18 Fotokoagulasyonlu
(Fokal)
(Panretinal)
17 (12)
(5)
9 (6)
(3)
12 (6)
(6)
38 (24)
(14) İlerlemiş Diabetik Göz Hastalığı
2 2 6 10
TOPLAM 1114 140 35 1289
Tablo.11 de DR’ye bağlı ve DR dışındaki nedenlerle oluşan az görme ve körlük
durumlarının bağımsız değişkenlerle ilişkisi araştırılmıştır. Buna göre DR’a bağlı az görme her
iki cinsiyette de benzer iken, DR’a bağlı körlük kadınlarda (%1.8) erkeklerden (%1.2) daha
yüksektir. DR dışındaki nedenlerle oluşan körlük ve az görme yine kadınlarda daha yüksek
olarak saptanmıştır (p<0.05).
Yaş gruplarına bakıldığında DR ye bağlı körlüklerin yaşla arttığı ve en yüksek düzeye
(%3.2) 60-69 yaş grubunda ulaştığı görülmektedir. Aynı şekilde DR ye bağlı az görme de yaşla
birlikte yükselmektedir. Muayene esnasında 70 yaş ve üzerinde olanlarda, ≤ 49 yaşa göre DR
17
dışındaki nedenlerle oluşan körlük 2 misli, az görme ise yaklaşık 7 misli daha yüksektir
(p<0.001).
Tablo 11. Diabetik retinopatiye ve diğer nedenlere bağlı olan az görme ve körlük durumlarının, cinsiyet, yaş, tanı yaşı, bilinen diabet süresi, kullanılan diabet tedavisi, hipertansiyon ve sigara içme alışkanlığı gibi bağımsız değişkenlerle ilişkisi
İyi Gören Gözde Düzeltilmiş Görme Keskinliği
≥≥≥≥0.6
0.5-0.2 (Az Görme)
≤≤≤≤0.1(Körlük)
Değişkenler
Normal %
DR’ye bağlı
%
Diğer %
DR’ye bağlı
%
Diğer %
Toplam
P değeri
Cinsiyet Erkek Kadın
90.9 84.4
2.5 2.6
4.9 9.9
1.2 1.8
0.5 1.4
407 882
<0.05
Yaş ≤49 50-59 60-69 ≥70
94.5 90.8 83.5 72.1
1.2 1.9 3.4 3.9
2.8 5.3 9.5 20.1
0.4 1.0 3.2 1.1
1.2 1.0 0.5 2.8
253 415 442 179
<0.001
Tanı Yaşı
30-39 40-49 50-59 ≥60
88.0 91.2 86.4 77.7
4.2 1.9 3.1 1.5
4.7 3.6 8.7 17.8
2.1 2.1 1.0 1.5
1.0 1.2 0.7 1.5
191 421 413 264
<0.001
DM süre
≤5 yıl 6-14 yıl ≥15 yıl
89.7 87.4 75.0
0.8 2.4 8.0
7.6 9.0 9.0
1.0 0.6 5.7
1.0 0.6 2.4
609 468 212
<0.001
DM Tedavi İnsülin Oral Diet
73.1 87.0 91.7
6.7 2.6 -
10.9 8.5 5.7
8.4 0.8 1.6
0.8 1.1 1.0
119 977 193
<0.001
Hipertan siyon Yok Var
87.7 83.6
1.6 4.8
8.1 8.8
1.6 1.8
1.1 1.0
893 396
<0.05
Sigara Hiç Bırakmış İçen
84.6
87.6 91.1
2.9 1.6 2.4
9.3 8.0 5.2
1.9 1.6 0.8
1.3 1.2 0.4
792 249 248
>0.05
Diabet tanı yaşı göz önünde bulundurulduğunda, DR ye bağlı körlüklerin daha erken
yaşlarda (30-39 ve 40-49) diabet tanısı alanlarda anlamlı olarak daha yüksek olduğu
görülmektedir. Aynı şekilde DRye bağlı az görme, tanı yaşı 30-39 olanlarda en yüksektir (%4.2).
DM süresi ile DR ye bağlı körlük ve az görme prevalansı arasında anlamlı ilişki
saptanmıştır. Örneğin DR ye bağlı az görme ,diabet süresi ≤5 yıl olanlarda %0.8 iken, 6-14 yılda
%2.4 e, ≥15 yılda ise %8 e yükselmektedir. DR ye bağlı körlük için bu sayılar sırası ile %1,
18
%0.6 ve %5.7 dir.Diabetiklerde görülen legal körlüklerin insülin kullananlarda %90.9 u,oral
antidiabetik kullananlarda %42.1 si ,sadece diyet kullananlarda %60’ı DR ye, az görmenin ise
insülin kullananlarda %38.1 i ve oral antidiabetik kullananlarda %23.2 si DR ye bağlıdır.
Kullanılan DM tedavisine göre körlük ve az görme değerlendirildiğinde DR ye bağlı
körlük insülin kullananlarda %8.4, oral antidiabetik kullananlarda %0.8 ve sadece diyet
uygulayanlarda %1.6 dır. İnsülin kullananlarda DR ye bağlı körlükler diğer iki gruptan anlamlı
olarak yüksektir. DR dışındaki nedenlerle oluşan körlükler bu üç grupta sırası ile %0.8, %1.1 ve
%1 olup aralarında anlamlı bir fark yoktur. DR ye bağlı az görme ise ınsülin kullananlarda
(%6.7),oral antidiabetik kullananlardan (%2.6) anlamlı olarak daha yüksektir.
DR veya diğer nedenlerle oluşan legal körlüklerde , hipertansiyonu olan ve olmayanlar
arasında anlamlı bir fark saptanmadığı halde, DR ye bağlı az görmenin hipertansiyonu olanlarda
(%4.8), olmayanlardan (%1.6) anlamlı olarak daha yüksek olduğu saptanmıştır (p<0.05)
DRye bağlı körlükler, sigara içmeyenlerde (%1.9), içenlerden (%0.8) daha yüksek gibi
görünüyor ise de, sigara içme durumu ile körlük ve az görme arasında anlamlı bir ilişki
saptanmamıştır (p> 0.05).
Tablo 11 de tek tek değerlendirdiğimiz bağımsız değişkenlerin (cinsiyet, yaş, tanı yaşı,
bilinen diabet süresi, kullanılan diabet tedavisi, hipertansiyon, sigara içme alışkanlığı), DR ye
bağlı az görme ve körlük durumuna göre logistik regresyon analizi yapılmiştır (Tablo 12).
Diabetiklerdeki körlük ve az görme ile anlamlı ilişkiler saptadığımız,cinsiyet,muayene
esnasındaki yaş ve tanı yaşı lojistik regresyon analizinde anlamlılığını kaybetmiştir. Diabetik
retinopatiye bağlı körlük ve az görmenin, diabet süresinin 15 yılın üzerinde olması,hipertansiyon
ve tedavide insülin kullanma gereği ile ilişkili olduğu saptanmıştır Buna göre DR ye bağlı körlük
ve az görme açısından; diabet süresi 15 yıl ve üzerinde olanlar yaklaşık 6 misli, insülin
kullanmayı gerektirenler 4.5 misli ve hipertansiyonu olanlar 2 misli daha yüksek risk
altındadırlar
.
19
Tablo 12: Diabetik retinopatiye bağlı az görme ve körlüğün,ilişkili olduğu saptanan
bağımsız değişkenlerle lojistik regresyon analiz sonuçları
Değişken
B değeri
S.E.
p değeri
Odds Ratio
%95 Güven Aralığı
DM süre
6-14 yıl ≥15 yıl
0.4079 1.7905
0.4132 0.3930
0.3236 0.0000
1.504 5.992
0.669-3.380 2.774-12.946
Hipertansi yon Varlığı
0.7221
0.2921
0.0134
2.059
1.161-3.650
DM Tedavi İnsülin Oral
1.5268 0.5035
0.6758 0.6209
0.0239 0.4174
4.604 1.655
1.224-17.311 0.490-5.587
DM süresi için >5 yıl, Hipertansiyon için Olamayanlar ve DM Tedavisinde Diyet kullananlar referans olarak alınarak Logistik Regresyon Analizi yapılmıştır.
4 yıllık izlem süresince ilk muayenede DR saptanmayan 1056 olgudan 628’i (%59.5)
düzenli kontrolereine gelmiştir. Bunların 32’sinde (%5.1) izlem süresince herhangibir evrede
yeni DR saptanmıştır. Buna göre 4 yıllık DR izsidansı %5.1’dir. İlk muayenede herhangibir
evrede DR saptanan 231 olgudan 84’ü (%36.4) düzenli olarak kontrollere gelmiş ve bunların
28’inde (%33.3) DR progresyonu saptanmıştır.
V. Sonuç ve Öneriler
Diabetin sıklığı ve yaygınlığı toplumdan topluma değişebilmektedir.Bazı toplumlarda,
%13.5-25.5 gibi yüksek bir sıklıkta görülürken, bazı toplumlarda prevalans %1-2 olarak
bildirilmektedir (10,11). Bilinen (daha önce tanı almış) DM prevalansı Avrupalılarda %1.2,
Asyalılarda ise %2.2 olarak saptanmıştır (12). Bizim çalışmamızda bilinen DM prevalansı %2.2
ile Asyalılara uymaktadır.
Araştırma bölgemizdeki bilinen diabetiklerde kadın cinsiyetteki yükseklik, diabetin
kadınlarda daha sık olduğunu bildiren çalışmalarla uyumludur (11,13,14,15).
Diabetin sıklığının yaşla arttığı bilinmektedir. Avrupa’da 40, Asya’da ise 30 yaştan
sonra diabetin sıklığı artmaktadır (11,12,13,16). Geç başlangıçlı diabetiklerin çoğunluğu
oluşturduğu araştırma grubumuzda, beklendiği gibi yığılım ileri yaş gruplarındadır ve %96.6
sında diabet tanısı 30 yaş ve üzerinde konulmuştur (Tablo 2). Araştırma bölgelerimizden birisi
olan Park Sağlık Ocağı bölgesinde , 1990 yılında 40 yaş ve üzeri nüfusta yapılan çalışmada,
20
diabetes mellitus sıklığı %13.4 olarak saptanmıştır (17)
Hastalarımızın %74.8 ü bu güne kadar diabet nedeni ile hiç göz konsültasyonu
olmadıklarını söylemişlerdir (Tablo 3). Marshall ve Wisconsin çalışmalarında bu oran 1/3 olarak
bildirilmiştir (18,19).. Diabeti nedeni ile mutlaka bir hekim tarafından muayene edilmiş olan
grubumuz için, bu sonuç, diabet ile ilgili komplikasyonlara yönelik konsültasyonların çok
yetersiz olduğunu göstermektedir.
Araştırma grubumuzdaki diabetiklerin % 74.1 i bugüne kadar DM ile ilgili hiç eğitim
almadıklarının söylemişlerdir.
Hastalarımızın %81.7 si diabetin göz üzerinde etkileri olduğunu bildiklerini söylemiş ,
ancak %73.5 u diabetin göz komplikasyonlarını ile ilgili olarak, en az bir doğru yanıt
verememişlerdir. Eğitim düzeyi oldukça düşük olan bu gruba muayeneler sırasında bireysel
eğitim yapılmış ve ayrıca isteyenlerin fakültemizin yürüttüğü diabetiklere yönelik hasta eğitim
programlarına katılması sağlanmıştır.
Geç başlangıçlı olguların %18.1 inde, erken başlangıçlı olguların ise %46.7 sinde ilk
muayenede DR saptanmıştır. Diabetik retinopati prevalansının diabet tipi ve diabet süresi ile
yakından ilişkili olduğu bilinmektedir. Geç başlangıçlı diabetiklerde Dr prevalansı %18 ile 70
arasında bildirilmektedir (18,20,21,22). Tablo 4 de görüldüğü gibi genç başkangıçlı
diabetiklerde, DR oranı daha yüksektir.
DR ile ilişkili faktörlerin değerlendirilmesi, istatistiksel analiz için yeterli olan 1289 geç
başlangıçlı DM için değerlendirilmiştir.
Geç başlangıçlı diabetiklerimizde ,kadın/erkek oranı 2.2’dir. Hastalarımızın çoğunluğu
(%75.8) , DM tedavisi için oral antidiabetik ilaçlar kullanmaktadırlar. Kadın cinsiyetteki yaklaşık
2 misli olan bu yükseklik insülin, oral antidiabetik ve diyet gruplarında da gözlenmekte olup,
aralarında cinsiyete göre istatistiksel açıdan anlamlı bir fark bulunmamıştır (p>0.05).
Tüm grup için DM tanı yaşı ortalaması 50.6±10.15, ilk muayene esnasındaki yaş
ortalaması ise 58.2±10 olup, iki ortalamanın da, sadece diyet kullanan grupta anlamlı olarak
diğer gruplardan daha düşük olduğu saptanmıştır (p<0.001).
Geç başlangıçlı diabetiklerimizde, bilinen diabet süresi 7.7±6.35 yıldır. Bu süre diyet
grubunda en düşük olup, insülin kullanan grupta ise genel ortalamadan anlamlı olarak iki misli
daha yüksektir (p< 0.001).
Diabet tanı yaşı ile diabetik retinopati arasında anlamlı bir ilişki bulunmuştur
(p<0.01,Tablo 6)). O halde geç başlangıçlı diye niştelediğimiz 30 yaş ve sonrası ortaya çıkan
21
DM de , hastalığın ortaya çıkışının erken yaşlara kayması DR riskini arttırmaktadır. Ancak aynı
sonucu bulan çalışmalarda ileri analizler, bu ilşkideki temel faktörün artan diabet süresi ile
ilişkili olduğunu göstermektedir (23).
Diabet süresi ile, diabetik retinopati arasında anlamlı derecede bir ilişki mevcut olduğu
çok iyi bilinmektedir (24). Bizim çalışmamızda da diabet süresi 5 yıldan daha ax olanlarda
diabetik retinopati en az oranda görülmekte iken, süre 6-14 yıla çıktığında yaklaşık iki misli, 15
yıldan daha uzun olduğunda ise yaklaşık 5 misli artmaktadır (p<0.001, Tablo 7). Hastalığın ilk 5
yılında DR prevalansı, geç başlangıçlı DM de genç başlangıçlı DM ye göre daha yüksek olarak
bildirilmektedir (25). Ayrıca geç başlangıçlı DM de hastalığın daha uzun süre gizli kalabileceği
ve tanının gecikebileceği olasılığı göz önünde bulundurulmalıdır. Bu nedenle geç başlangıçlı DM
de, bilinen DM süresine bakılmaksızın, peryodik göz kontrollarının hemen başlatılması gerekir.
Analiz için yeterli sayıya ulaştığımız geç başlangıçlı grupta BMI, hipertansiyon varlığı,
insülin kullanma gereği ve HbA1c ile istatistiksel olarak anlamlı ilişki saptanmıştır (Tablo 8).
İnsülin bağımsız diabetiklerde, BMI ile DR arsında ters bir ilişki olduğu
bildirilmektedir (25,26). Sonuçlarımıza göre BMI normal olanlarda DR oranı, obes olanlara göre
yaklaşık iki misli daha yüksektir. Bu sonuç obes diabetiklerin genellikle hastalığın daha ılımlı
formuna sahip oldukları şeklinde açıklanmaktadır.
Bizim çalışmamızda olduğu gibi, bazı çalışmalarda yüksek kan basıncı ile DR’nin bir
arada oluşu anlamlı olarak yüksek bulunmuştur. Ancak retinopatinin gelişimi ile progresyonu
üzerinde hipertansiyonun nedensel bir faktör olup olmadığı tartışmalıdır.
Son çalışmalarda diabet regülasyonunun bir göstergesi olarak glukolize hemoglobin
düzeyi ile DR arasında bir ilişki olduğu gösterilmektedir. Bizim çalışmamızda da HbA1c düzeyi
yüksek olanlarda DR oranı, normal olanlara göre yaklaşık 3 misli daha yüksektir. HbA1c düzeyi
ile DR arasındaki ilişki bir çok çalışmada gösterilmiş olmasına karşın, HbA1c düzeyini
düşürmenin bu riski azalttığı kanıtlanmamıştır (25).
Tablo 8 de görüldüğü gibi,geç başlangıçlı DM de DR ile cinsiyet, sigara alışkanlığı,
fibrinojen düzeyi, mikroalbümin, kolesterol, trigliserit, HDL, LDL, VLDL düzeyi arasında bir
ilişki saptanmamıştır.
Sonuçlarımıza göre DR riskinin belirlenmesinde, diabetin tanı aldığı yaş, insülin
kullanma gereği ve diabetin süresi en belirleyici üçlü gibi görünmektedir.
Legal körlüğün diabetiklerde, diabetik olmayanlardan çok daha yüksek olduğu
bildirilmektedir (6 ,26,27,28).
22
Çalışmamızda geç başlangıçlı diabetiklerde az görme prevalansı %10.9 (%2.6 sı DR a
bağlı, %8.3 ü diğer nedenlerle), körlük prevalansı ise %2.7 (%1.7 si DR a bağlı, %1 i diğer
nedenlerle ) olarak saptanmıştır. Körlük prevalansının daha düşük veya daha yüksek bildirildiği
çalışmalar mevcuttur (6,29). Ancak bu çalışmalarda kullanılan yöntemler, özellikle araştırma
grubunu oluşturan diabetiklerin belirlenmesi, diabet tipleri ve az görme ve körlük kriterleri
açısından standart olmadığı için, elde edilen ölçütlerin direkt kıyaslanmasının çok doğru
olmayacağı görüşündeyiz. Bizim çalışmamızla yöntem ve tanımlar açısından benzer olan
Wisconsin. çalışmasında, geç başlangıçlı diabetiklerde az görme prevalansı %10 ve körlük
prevalansı ise %1.6 olarak bildirilmiştir (28) .
Çalışmamızda,. az görenlerin %23.6 sında görme keskinliğini azaltan temel neden DR
olup, bunların %42 si proliferatif evrededir. Legal körlük tanımına uyan hastaların %62.9 unda
görme keskinliğini azaltan temel neden DR olup,bunların %90.1 i proliferatif evrededir. Konu ile
ilgili diğer çalışmaların pek çoğunda ,geç başlangıçlı diabetiklerde legal körlüklerde maküler
ödem ön plandadır (28,30,31) Ancak bu çalışmalarda nedensel bir açıklama yapılamamıştır.
Geç başlangıçlı diabetiklerde DR den başka katarakt, glokom ve senil maküla
degeneresansı körlüğe yol açan diğer nedenlerdir ve bunların diabetiklerde, nondiabetiklere göre
daha sık görüldüğü bildirilmektedir (26). Bizim çalışmamızda legal körlüklerin %37.1 inin DR
dışındaki nedenlerle (glokom, maküla degeneresansı, degeneratif miyopi, katarakt, kornea
distrofisi, optik atrofi ve retinitis pigmentosa ), oluştuğu saptanmıştır. Benzer bir çalışmada bu
oran %49 dur(28).
DR veya diğer nedenlere bağlı körlük ve az görme durumları analiz edildiğinde legal
körlüğün her iki durumda da kadınlarda daha yüksek olduğu, az görmenin ise sadece DR
dışındaki nedenlere bağlı olduğunda kadınlarda daha yüksek olduğu saptanmıştır. Bu sonuç
diabetiklerde körlük ve az görme oranının kadınlarda daha yüksek olduğunu bildiren diğer
araştırmalarla tutarlılık göstermektedir.(28,29). Wisconsin çalışmasında legal körlüklerin erken
başlangıçlı (younger onset) diabetiklerde her iki cinsiyette de benzer olduğu, ancak geç
başlangıçlı diabetiklerde kadınlarda daha yüksek olduğu bildirimiştir. Bu ilişki nondiabetiklerde
de gözlendiğinden, araştırıcı bunu kadınların selektif survivine bağlamaktadır. Zaten bizim
çalışmamızda da, lojistik regresyon analizinde DR ye bağlı körlük ve az görmede cinsiyete bağlı
bu ilişki anlamsızlaşmıştır.
Geç başlangıçlı diabetiklerde, görme keskinliğinin yaşla azaldığı şeklindeki
sonucumuz, diğer çalışmalarla uyumludur(28). Genelde körlük prevalansının yaşla arttığı
23
bilinmektedir(3) Gerçekten diabetiklerde, DR dışındaki nedenlere bağlı az görme ve körlük
oranlarının yaşla yükseldiği görülmektedir.
Tanı yaşı küçüldükçe DR ye bağlı körlük ve az görme prevalansının yükselmesi, bu
kişilerde diabet süresinin daha uzun olmasına bağlı olabilir. Zaten lojistik regresyon analizinde
bu ilişki anlamını kaybetmiştir.
Diabet süresi 15 yıl ve üzerine çıktığında legal körlüğün, anlamlı olarak arttığı
şeklindeki sonucumuz diğer çalışmalarla uyumludur (28).
Çalışmamızda diabet tedavisinde insülin kullanma gereğinin DR ye bağlı körlük ve az
görmeyi anlamlı olarak yükselttiği saptanmıştır. Danimarkada yapılan çalışmada insülin
kullananlarda körlük, oral antidiabetik kullananlarda ise az görme prevalansı daha yüksek olarak
bildirilmiştir (29). Ancak bu çalışmada DM tanı yaşı göz önünde bulundurulmaksızın erken (30
yaş altı) ve geç (30 yaş ve üzeri) başlangıçlı tüm diabetikler alınmıştır. Ayrıca körlük ve az
görme prevalanslarında DR ye bağlı olma durumu ayrılmaksızın tüm körlük ve az görme
nedenleri bir arada değerlendirilmiştir.Bu nedenle sonuçların direkt kıyaslanması doğru değildir.
Sigara içme durumu ile DR ye veya diğer nedenlere bağlı körlük ve az görme arasında
anlamlı bir ilişki saptanmamasına karşın sigara içenlerde DR ye veya diğer nedenlere bağlı
körlük prevalanslarının hiç içmeyen veya bırakmış olanlara göre daha düşük olması dikkat
çekicidir. Bu sonuç sigara içenlerin DR ve körlük gibi yaşam süresinin uzunluğu ile paralel
olarak artan geç komplikasyonlar görülecek kadar uzun yaşam şansı olmamasına bağlı olabilir.
Lojistik regresyon analizine göre, geç başlangıçlı diabetikler, DR ye bağlı körlük ve az
görme açısından; diabet süresi 15 yıl ve üzerine çıktığında yaklaşık 6 misli, insülin kullanmak
gerektirdiklerinde 4.5 misli ve hipertansiyon mevcudiyetinde 2 misli daha yüksek risk
altındadırlar.
Aslında ilişki saptadığımız bu üç faktörün DR gelişmesi ile ilişkili olduğu
bilinmektedir. Diabetiklerde körlük ve az görme ile sonuçlanan en önemli göz komplikasyonu
olan DR prevalansı, diabet süresi ile paralel olarak yükselmektedir.(24) Buna bağlı olarak diabet
süresi arttıkça diabete bağlı körlüklerin artması beklenebilir. Aynı şekilde geç başlangıçlı
diabetiklerde insülin kullanım gereği ve hipertansiyon DR gelişme riskini anlamlı olarak
arttırmaktadır(24,32).
Bir çalışmada ise hipertansiyonun ciddi DR gelişme riski hipertansiyonu olanlarda daha
yüksek olduğu, ancak yukarıdaki sonuçların aksine oral antidiabetik tedavi alanlarda, insülin
kullananlardan daha yüksek olduğu bildirilmiştir (33).
24
Diabetiklerde en sık körlük nedeni olan DR nin bugünkü bilgilerimize göre primer
koruma önlemleri ile engellenmesi mümkün değildir. Ancak diabetiklerin düzenli peryodik
kontrolları ile erken tanı ve zamanında tedavi ile DR a bağlı körlüklerin yaklaşık üçte ikisinin
önlenmesi mümkündür (34,35).
Yapılan çalışmalar diabetik retinopati taramaları ile elde edilen yararın, taramanın
maaliyetinden 6–10 misli daha yüksek olduğunu göstermektedir(35,36,37).
Liverpol Diabetik Göz Çalışmasında görmeyi tehdit eden DR insidansı ilk yılda %0.3,
5 yılda %1.8 ve 5 yıllık kümülatif insidans %3.9 olarak bulunmuştur (38). Benzer olarak bizim
çalışmamızda 4 yılık kümülatif insidans %5.1’dir. Yine bu çalışmada görmeyi tehdit edici DR
progresyonu %20 olarak belirlenmiştir(38). Bizim çalışmamızda 4 yıllık total progresyon
%33.3’dür.
Bu sonuçlar Diabetik hastaların periodik olarak kontrol edilmesinin önemini bir kez
daha vurgulamaktadır.
25
VI. Kaynaklar
1. Foulds WS, McCuısh A, Barie T, et al. Diabetic Retinopathy in The West of Scotland : Its
Detection and Prevalance, and the Cost-Effectivenes of A Proposed Screening
Programme, Health Bull(Edinb) 1983, 41:318-26
2. Blankenship G.W., Skyler J.S., Diabetic Retinopathy; A General Survey, Diabetes Care, 1978,
1:127-137
3. Foster A., Johnson G.J., Magnitude and Causes of Blindness in the Devoloping World
4. Klein R, Klein BEK.Vision Disorders in Diabetes. In:Hamman R. Harris MWH, eds.Diabetes
in America. Bethesda,MD. U.S. Public Health Service NIH Pub.No.85-1468:National
Institutes of Health, 1983, 1-36.
5. Sjöleie AK. Eye Diseases. In: Williams DRR, Papoz L, Fuller JH, eds. Diabetes in Europe.
London: John Libbey, 1994, 61-71.
6. Kahn H.A.,Hiller R.Blindness Caused by Diabetic Retinopathy, Am J. Ophthalmol 1974,
78:58-67.
7. Palmberg PF. Diabetic Retinopathy, Diabetes 1977, 26:703-709.
8.Herman VH, Teutsch SM, Sepe SJ, Sinnock P, Klein R, A Aproach to the Prevention of
Blindness in Diabetes, Diabetes Care, 1983, 6:608-13.
9. Screening for Diabetic Retinopathy in Europe: A Fıeld Guide-Book, edited by: Kohner
E.M.,Porta M.,Copenhagen: WHO , Regional Office for Europe, 1992.
10. Dowse G.K. et al, High Prevalance of NIDDM and Impaired Glucose Tolerance in Indian,
Crede and Chinese Mauritions,Diabetes, 1990, 39(3):390-396
11. WHO Expert Committe on Diabetes Mellitus Technical Report Series 1985, 727
12.Mother HM, Keen H,The Southall Diabetes Survey Prevalance of Known Diabetes in Asian
and Europeans,Br Med. J. 1985, 291(6502):1081-1084
13.Wilson PV, et all, Epidemiology of Diabetes Mellitus in Elderly, Am J Med 1986, 80 (Suppl.
7) : 3-9
14.Kannel WB.,Lipids, Diabetes and Coronary Heart Disease, Insıghts from the Framingham
Study ,Am j Heart 1985, 110(5);1100-1107
15.Lipson LG.,Diabetes in the Elderly a Multifocated Problem, Am J Med 1986, 80
(suppl.SA):1-2
16.Nasuhioğlu ve Ark., Diyarbakır İl Merkezinde Yapılan Diabet Çalışmasının İlk Sonuçları,
Diyarbakır Tıp Fakültesi Dergisi 1974, 5;369-380.
26
17. Özyurda F., Park eğitim Sağlık Ocağı Bölgesinde 40 Yaş ve Üzeri Nüfusta Diabet Çalışması,
AÜTF Mecmuası 1992, (45):443-456
18.Sprafka M.,Fritsche TL.,Baker R.,et all, Prevalance of Undiagnosed Eye Disease in High-
Risk Diabetic Individuals, Arc.Intern Med, 1990, 150;857-861
19.Witkin SR., Klein R., Ophthalmologic Care For Persons with Diabetes, JAMA 1984, 251;
2534-37
20. Nielson N.V., Diabetic Retinopathy II, The Course of Retinopathy in Diabetics Treated
with Oral Hypoglysemic Agents and Diet Regime Alone. A One-Year
Epidemiological Cohort Study of Diabetes Mellitus, The İsland of Falster, Denmark,
Acta Ophthalmol., 1984, 62:266-273
21. Klein R., Klein B.E.K., Moss S.E.,De Mets D.L., The Validity of a Survey Question to
Study Diabetic Retinopathy, American Journal of Epidemiology,
22. Raheja B., Barua J., Jain S.,et al., Prevalence of Diabetic Retinopathy in İndian Subject
with NIDDM, J.Med.Ass.Thailand, 1987, 70(Suppl.2.):135-138
23.Jerneld B.,Algvere P., Relationship of Durations and Onset of Diabetes to Prevalance of
Diabetic Retinopathy, Am J. Ophthalmol 1986, 102;431-37
24. Klein R,Klein BEK,Moss SE,et al, The Wisconsin Epidemiologic Study of Diabetic
Retinopathy, III. Prevalance and Risk of Diabetic Retinopathy When Age at Diagnosis is
30 or More Years, Arch. Ophthalmol April 1984, 102:527-32
25. Klein R., Klein B.E.K., Moss S.E.,Davis M.D.,De Mets D.L., The Wisconsin Epidemiologic
Study of Diabetic Retinopathy, II. Prevalence and Risk of Diabetic Retinopathy When
Age at Diagnosis is Less Than 30 years, Arch. Opthalmol, 1984, 102:520-526
26.West K.M., Endreich L.J., Stober J.A., A Detailed Study of Risk Factors for Retinopathy
and Nefropathy in Diabetes, Diabetes, 1980, 29:501-508
26. Leibowitz HM, Krueger DE, Maunder LR, et al. The Framingham Eye Study Monograph.
An Ophthalmological and Epidemiological Study of Cataract, Glaucoma, Diabetic
Retinopathy, Macular Degeneration and Visual Acuity in A General Population of 2631
Adults, 1973-1975. Surv Ophthalmol 1980, 24(Suppl):335-610
27. Palmberg PF. Diabetic Retinopathy, Diabetes 1977,26:703-709
28. Klein R,Klein BEK,Moss SE. Visual Impairment in Diabetes. Ophthalmolgy 1984;
27
29. Nielsen NV:The Prevalance and Causes of Impaired Visions in Diabetics,An
Epidemiological Study of Diabetes Mellitus on the Island of Falster,Denmark, Acta
Ophthalmologica,1982, 60:677-691.
30. Aiello LM, Rand LI, Briones JC, et al. Diabetic Retinopathy in Joslin Clinic Patients with
Adult-onset Diabetes. Ophthalmolgy 1981, 88:619-23,.
31. Patz A, Berkow JW. Visual and Systemic Prognosis in Diabetic Retinopathy. Trans Am
Acad Ophthalmol Otolaryngol 1968, 72:253-8.
32 Jerneld B,Prevalance of Diabetic Retinopathy,A Population Study from the Swedish
Islandland, Acta Ophthalmologica, Copenhagen 1988,Suppl. 188.
33.Mouton DP, Gıll AJ, Prevalance of Diabetic Retinopathy and Evaluation of Risk Faktors. A
Review of 1005 Diabetic Clinic Patients, S Afr Med J 1988, 74:399-402.
34 Kohner EM, Barry PJ, Prevention of Blindness in Diabetic Retinopathy, Diabetologica 1984,
26;173-179.
35 Rohan TE, Frost CD, Wald NJ, Prevention of Blindness by Screening for Diabetic
Rretinopathy : A Quantitative Assesment, BMJ 1989, 11;299: 1198-1201.
36 Javitt JC, Canner JK, Sommer A, Cost-Effectiveness of Current Approaches to the Control of
Retinopathy in Type I Diabetes, Ophthalmology 1989, 96 :255-64.,
37. Porta M, Diabetic Eye Disease, A Preventable Cause of Blindness, Diabetologia, 1990, 10
(suppl):27-31.
38.Younis N, Broadbent DM, Vora JP, Incidence of sight-threatening retinopathy in patients
with type 2 diabetes in the Liverpool Diabetic Eye Study: a cohort study, Lancet 2003,
361:9353:195-200
28
VII. Ekler
a) Mali Bilanço ve Açıklamaları
Proje için ayrılan 6.122.000.000 Tl lik kaynağın tamamı Fundus kamera ve otorefraktometre alımı için harcanmıştır.
b) Makine ve Teçhizatın Konumu ve İlerideki Kullanımına Dair Açıklamalar (BAP Demirbaş numaraları dahil )
1. Fundus Kamera; Kowa PRO II
Demirbaş No: 3296-288
2.Otorefraktometre- Nikon
Demirbaş No: 3295
Her iki cihazda, insidans ve progresyon takipleri devam eden çalışmamızda, hasta muayeneleri için kullanılmaktadır.
c) Teknik ve Bilimsel Ayrıntılar (varsa Kesim III'de yer almayan analiz ayrıntıları)
d) Sunumlar (bildiriler ve teknik raporlar)
1. İDİL A., ÇALIŞKAN D, ERDOĞAN G, TUNÇBİLEK A., BAŞKAL A., IŞIK
A., ÇORAPÇIOĞLU D., ERDOĞAN M.F., KEKLİK A., Community Screening for
Diabetic Retinopathy, XII. Congress European Society of Ophthalmology, Stockholm,
Sweden, June 27-july 1, 1999.
2. ERDOĞAN MF., İDİL A., YILMAZ AE., ÇALIŞKAN D., GENÇ Y.,
BAŞKAL N., Cross-sectional Analysis for Retinopathy Risk Factors on 712 NIDDM
Patients, 23 rd Congress of Endocrinology And Metabolic Disease of Turkey Joint
meeting with the European Federation of Endocrine Societies Ankara, Turkey September
7-9 2ooo,.Journal of Endocrinolngical Investigation, An International Journal ,Vol:23,
Suppl. to No.7,2000.
29
3. İDİL A., ÇALIŞKAN D., OCAKTAN E., Geç Başlangıçlı Diabetes Mellitusta
Körlük ve Az Görme Prevalansı ve İlişkili Faktörler, 7. Halk Sağlığı Günleri, Yaşlılık ve
Kronik Dejeneratif Hastalıklar, Eskişehir, 11-13 Eylül 2001
e) Yayınlar (hakemli bilimsel dergiler) ve tezler
1. Proje ,TÜBİTAK Alt Yapı Destekleme Programı kapsamında *SBAG-AYD 305
proje nosu ile TÜBİTAK tarafından desteklenmiş ve sonuçlar 2001 yılında ‘Diabetik
Retinopatide Prevalans , İnsidans, Risk Faktörleri ve Körlüğün Önlenmesi Konusunda Saha
Araştırması’ ismi ve 100S110-2001 no ile yayınlanmıştır.
2. İDİL A., ÇALIŞKAN D, ERDOĞAN G, TUNÇBİLEK A., BAŞKAL A., IŞIK
A., ÇORAPÇIOĞLU D., ERDOĞAN M.F., KEKLİK A., Abidinpaşa Grup Başkanlığına
Bölgesinde Diabetik Retinopati Taraması- Ara Değerlendirme Sonuçları, Medical Network
Oftalmoloji Dergisi 8:3,282-286,2001
3. İDİL A., ÇALIŞKAN D., OCAKTAN E., Geç Başlangıçlı Diabetes Mellitusta
Körlük ve Az Görme Prevalansı ve İlişkili Faktörler, Türkiye Klinikleri Tıp Bilimleri dergisi
(Yayına kabul edildi, baskıda)
30
ANKARA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ HALK SAĞLIĞI ANA BİLİM DALI DİABETİK RETİNOPATİ İZLEM FORMU
Tarih: .........../......../........ Adı Soyadı: ................................................................ Adres: .......................................................................... 1 FORM NO: 2 SAĞLIK EVİ KOD NO: 3 CİNSİYET: 4 ŞU ANKİ YAŞI: 5 EĞİTİM DURUMU: 6 MESLEĞİ: 7 KBYG: 8 DİABET TANISI ALDIĞI YAŞ: 9 DİABETİN SÜRE: 10 DİABETİN TİPİ: 11 KULLANDIĞI TEDAVİ: 12 DİABETİN GÖZ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİNİ BİLİYOR MU? 13 DAHA ÖNCE BU NEDENLE GÖZ MUAYENESİ OLMUŞ MU? 14 AİLEDE DİABET HİKAYESİ BAŞVURU TARİHİ: ..../..../...... ..../..../...... ..../..../...... ..../..../...... ..../..../... ..../..../..... 15 AKŞ (mg/dl) 16 İDRARDA PROTEİN
(E/H)
17 KAN BASINCI(mg/Hg) 18 GLYKOSYLATED Hb 19 BODY MASS INDEX
(kg/m2)
20 SİGARA (paket/gün/yıl) 21 GÖZ DIŞI DİABETİK
KOMPLİKASYON
22 GÖRME İLE İLGİLİ ŞİKAYET (E/H)
23 GLOKOM HİKAYESİ (E/H)
24 GÖZ DAMLASI KULLANIMI (E/H)