68
T.C. SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI AYLIK YAYIN ORGANI EKİM 2018 Yıl: 30 Sayı: 358 EMEK - ANKARA - PP - 2

T.C. SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI SANAYİ VE … · belirli bir bölgede yoğunlaştırılması için T.C. Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı

  • Upload
    lelien

  • View
    249

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: T.C. SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI SANAYİ VE … · belirli bir bölgede yoğunlaştırılması için T.C. Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı

T.C. SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI AYLIK YAYIN ORGANI

EKİM 2018

Yıl: 30 Sayı: 358

KALK

INM

ADA

ANAH

TAR

VERİ

MLİ

LİK

E

KİM

201

8

YIL

: 30

S

AYI:

358

T

.C. S

ANAY

İ VE

TEKN

OLOJ

İ BAK

ANLI

ĞI

S

ANAY

İ VE

VERİ

MLİ

LİK

GENE

L M

ÜDÜR

LÜĞÜ

IS

SN 1

300

- 241

4

EMEK - ANKARA - PP - 2

T.C. SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞISANAYİ VE VERİMLİLİK GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

Mustafa Kemal Mah. Dumlupınar Bulv. (Eskişehir Yolu 7. Km) 2151. Cadde No: 154 06510 Çankaya/ANKARATel: 0 312 201 55 51 İnternet: http://sgm.sanayi.gov.tr

http://anahtar.sanayi.gov.tr

Page 2: T.C. SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI SANAYİ VE … · belirli bir bölgede yoğunlaştırılması için T.C. Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı

ULU

SAL

VER

İMLİ

LİK

İSTA

TİST

İKLE

Rİ /

NAT

IONA

L PRO

DUCT

IVITY

STA

TISTIC

S

Res

miİ

stat

isti

kK

alit

e B

elg

esi

Takv

im E

tkile

rinde

n Arın

dırıl

mış

Çalış

an K

işi B

aşın

a Üre

tim E

ndek

si (2

015 O

rt.=1

00) /

Cale

nder

Adju

sted I

ndex

of P

rodu

ction

Per

Per

son E

mploy

ed (2

015 A

ve.=

100)

Kayn

ak: T

ürkiy

e Ulus

al Ve

rimlili

k İsta

tistik

leri /

Sour

ce: N

ation

al Pr

oduc

tivity

Stat

istics

of Tu

rkey

Page 3: T.C. SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI SANAYİ VE … · belirli bir bölgede yoğunlaştırılması için T.C. Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı

EKİM 2018 1

EKİM 2018 YIL: 30 SAYI: 358Bu dergi 5000 adet basılmaktadır.

ISSN: 1300-2414Yayın Türü: Yerel Süreli

Türkçe - İngilizce

SAHİBİT.C. SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI

SANAYİ VE VERİMLİLİK GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ADINA GENEL MÜDÜR

Dr. Halil İbrahim ÇETİN

GENEL KOORDİNATÖRGül TAŞKIRAN BATTAL

SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜDr. Cangül TOSUN

YAZI KURULU Gül TAŞKIRAN BATTAL

Dr. Cangül TOSUN - Lütfiye DAĞLIOĞLU

İNGİLİZCE SAYFA SORUMLUSUŞirin Müge KAVUNCU - Gülçin MANZAK AYDIN

WEB SİTESİ SORUMLUSU

Aytunç AYHAN

FOTOĞRAFLARHakan CANBAKIŞ

DAĞITIM SORUMLUSUMehtap EMRE

0 (312) 201 65 75 [email protected]

Anahtar dergisini PDF formatında almak için, konu alanına “anahtar” yazarak

[email protected] adresine e-posta gönderiniz.

Dergide yayımlanan yazılarda belirtilen görüşler yazarlarına aittir. Kaynak gösterilmeksizin

alıntı yapılamaz. Dergide yayımlanan yazılardan, Anahtar dergisinin adı ve sayısı belirtilerek alıntı

yapılabilir.

YÖNETİM YERİT.C. SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI

SANAYİ VE VERİMLİLİK GENEL MÜDÜRLÜĞÜMustafa Kemal Mah. Dumlupınar Bulv. (Eskişehir Yolu 7. Km) 2151. Cadde No: 154 06510 Çankaya/ANKARATel: 0 312 201 55 51 İnternet: http://sgm.sanayi.gov.tr

http://anahtar.sanayi.gov.tr

GRAFİK TASARIM VE UYGULAMAZeynep ÖZEK

BASKIELMA TEKNİK BASIM MATBAACILIK

İvedik OSB Matbaacılar Sitesi 1516/1 Sok. No: 35 Yenimahalle-ANKARA

Tel: (312) 229 92 65 Faks: (312) 231 67 06

BASILDIĞI TARİHAnahtar dergisinin EKİM 2018 sayısı

22.10.2018 tarihinde basılmıştır.

T.C. BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI AYLIK YAYIN ORGANI

TEMMUZ 2018

Yıl: 30 Sayı: 355

KALK

INM

ADA

ANAH

TAR

VERİ

MLİ

LİK

T

EMM

UZ 2

018

Y

IL: 3

0

SAY

I: 35

5

T.C

. BİL

İM, S

ANAY

İ VE

TEKN

OLOJ

İ BAK

ANLI

ĞI

V

ERİM

LİLİ

K GE

NEL

MÜD

ÜRLÜ

ĞÜ

ISSN

130

0 - 2

414

EMEK - ANKARA - PP - 2 T.C. SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI AYLIK YAYIN ORGANI

AĞUSTOS 2018

Yıl: 30 Sayı: 356

KALK

INM

ADA

ANAH

TAR

VERİ

MLİ

LİK

A

ĞUST

OS 2

018

Y

IL: 3

0

SAY

I: 35

6

T.C

. SAN

AYİ V

E TE

KNOL

OJİ B

AKAN

LIĞI

SAN

AYİ V

E VE

RİM

LİLİ

K GE

NEL

MÜD

ÜRLÜ

ĞÜ

ISSN

130

0 - 2

414

EMEK - ANKARA - PP - 2

T.C. SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞISANAYİ VE VERİMLİLİK GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

Mustafa Kemal Mah. Dumlupınar Bulv. (Eskişehir Yolu 7. Km) 2151. Cadde No: 154 06510 Çankaya/ANKARATel: 0 312 201 55 51 İnternet: http://sgm.sanayi.gov.tr

http://anahtar.sanayi.gov.tr

T.C. SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI AYLIK YAYIN ORGANI

EYLÜL 2018

Yıl: 30 Sayı: 357

KALK

INM

ADA

ANAH

TAR

VERİ

MLİ

LİK

E

YLÜL

201

8

YIL

: 30

S

AYI:

357

T

.C. S

ANAY

İ VE

TEKN

OLOJ

İ BAK

ANLI

ĞI

S

ANAY

İ VE

VERİ

MLİ

LİK

GENE

L M

ÜDÜR

LÜĞÜ

IS

SN 1

300

- 241

4

EMEK - ANKARA - PP - 2

ÜRÜNGÜVENLİĞİ

T.C. SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞISANAYİ VE VERİMLİLİK GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

Mustafa Kemal Mah. Dumlupınar Bulv. (Eskişehir Yolu 7. Km) 2151. Cadde No: 154 06510 Çankaya/ANKARATel: 0 312 201 55 51 İnternet: http://sgm.sanayi.gov.tr

http://anahtar.sanayi.gov.tr

T.C. SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI

SANAYİ VE VERİMLİLİK GENEL MÜDÜRLÜĞÜNÜN

AYLIK YAYIN ORGANIDIR

Temmuz 2018 Ağustos 2018 Eylül 2018

Page 4: T.C. SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI SANAYİ VE … · belirli bir bölgede yoğunlaştırılması için T.C. Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı

İÇİNDEKİLER

EKİM 20182

BAKAN VARANK,

SAHA EXPO 2018 FUARI’NDA 4

İKİNCİ ULUSAL ANTARKTİK BİLİM SEFERİ PROJELERİ 16

DİĞER ÜLKE ÜSLERİNDE GERÇEKLEŞTİRİLEN PROJELER 21

ANTARKTİKA ANDLAŞMALAR SİSTEMİ VE ANTARKTİKA ÇEVRE KORUMA

25 PROTOKOLÜ

ÜLKELERİN KUTUP BİLİMLERİ KONUSUNDA KURUMSAL YAPILANMALARI 29

ANTARKTİKA İÇİN ULUSLARARASI İŞ BİRLİKLERİMİZ 33

KUTUPLAR KONUSUNDA FARKINDALIK ÇALIŞMALARI 36

Page 5: T.C. SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI SANAYİ VE … · belirli bir bölgede yoğunlaştırılması için T.C. Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı

İÇİNDEKİLER

EKİM 2018 3

Summary in English

Turkey’s Polar Studies 59

Bölgesel Verimlilik İstatistikleri

Regional Productivity Statistics 61

Sanayi Göstergeleri

Industry Indicators 62

Bilim ve Teknoloji Göstergeleri

Science and Technology Indicators 63

Ulusal ve Uluslararası Verimlilik

İstatistikleri

National and International Productivity Statistics 64

AYIN DOSYASI

ANTARKTİKA’YA BİLİM ÜSSÜ KURULMASI PROJESİ 8

T.C.BİLİM SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI

Bilim ve Teknoloji Genel Müdürlüğü

ULUSAL KUTUPBİLİM PROGRAMI

(2018-2022)

btgm.sanayi.gov.trbtgm.sanayi.gov.tr

Mustafa Kemal Mahallesi Dumlupınar Bulvarı(Eskişehir Yolu 7. Km) 2151. Cadde No: 154/A06510 Çankaya /ANKARATel: (312) 201 50 00Faks: (312) 219 67 38

T.C.BİLİM SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞIBilim ve Teknoloji Genel Müdürlüğü

ULUSAL KUTUP BİLİM PROGRAMI (2018-2022) 11

TÜRKİYE ANTARKTİKA BİLİMSEL SEFERLERİ 13

İKİNCİ ULUSAL KUTUP BİLİMLERİ ÇALIŞTAYI 38

İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ KUTUP ARAŞTIRMALARI UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ (PolReC) 39

ARKTİK BÖLGESİ VE YÜRÜTÜLEN ÇALIŞMALAR 41

TÜRKİYE BÖLGESELKAMU-ÜNİVERSİTE-SANAYİ İŞ BİRLİĞİ (KÜSİ)MEVCUT DURUM ANALİZİ ÇALIŞMASI 44

ÜLKEMİZ İLE AVUSTURYA YASAL METROLOJİ SİSTEMİNİN KARŞILAŞTIRILMASI 51

“KOBİ’LERDE ENERJİ VERİMLİ ELEKTRİK MOTORLARININ KULLANIMININ TEŞVİK EDİLMESİ PROJESİ” ÇALIŞMALARI HIZLA DEVAM EDİYOR 57

Page 6: T.C. SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI SANAYİ VE … · belirli bir bölgede yoğunlaştırılması için T.C. Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı

HABER

EKİM 20184

BAKAN VARANK, 3. AR-GE VE İNOVASYON ZİRVESİ’NE KATILDI

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, “Tersine beyin göçünü sağlamak adına Uluslararası Lider Araştırmacılar destek programını tasarladık. Bu programı daha önce Cumhurbaşkanımız ilan etmişti. İnşallah, biz şu anda altını dolduruyoruz, yakında çağrıya çıkılacak. Bu program, araştırmacılara sağlanan imkânlar açısından dünyada yeni ve öncü olma özelliği taşıyor” dedi.

Bakan Varank, Mimar ve Mühendisler Grubu’nca düzenlenen 3. Ar-Ge ve İnovasyon Zirvesi’nin açılışında yaptığı konuşmada, bu dönemde Türkiye’de katma değerli üretim ve teknoloji odaklı bir yapısal dönüşüme ihtiyaç bulunduğunu söyledi. Bu dönüşümün; sürdürülebilir büyüme, yüksek istihdam, güçlü ödemeler dengesi ve düşük enflasyon hedeflerine ulaşmada önemli bir rol oynayacağını vurgulayan Varank, şunları kaydetti: “Bu noktadan hareketle milli teknoloji, güçlü sanayi vizyonuyla yola çıktık. Bürokrasinin azaltıldığı, araştırmacılarımızın, girişimcilerimizin ve sanayicilerimizin kaynaklara daha hızlı erişebildiği, çözüm odaklı ve proaktif bir yaklaşım benimsiyoruz. Büyük ideallerimiz, ulaşmak istediğimiz hedeflerimiz var. Bu hedeflere, yenilikçi politikalarımızın ekonomik değere dönüşmesiyle ulaşabiliriz. Geçtiğimiz 14 yılda, Ar-Ge harcamaları, Ar-Ge kültürü ve insan kaynağı bakımından ciddi bir mesafe kaydettik. Milli gelir içindeki Ar-Ge harcamalarının payını ikiye katladık, özel sektörün Ar-Ge harcamaları içindeki payını yüzde 29’dan yüzde 54’e yükselttik, insan kaynağı açısından kapasiteyi artırdık ve tam zaman eş değer (TZE) Ar-Ge personeli sayısını 29 binden 134 bine çıkarttık. Yeterli mi? Elbette değil, yürüyecek daha çok yolumuz var.”

Varank, Ar-Ge ve yenilik destek programlarını hedef odaklı, iş birliğine dayalı, uzun vadeli ve yüksek katma değer üretmeye yönelik yaptıklarını, bu kapsamda Ar-Ge alanında bakanlık, KOSGEB ve TÜBİTAK aracılığıyla birçok destek ve kolaylık sağladıklarını anlattı. 

Ar-Ge ve tasarım faaliyetlerini kendi bünyesinde yapmak isteyen firmalara “Ar-Ge Merkezi ve Tasarım Merkezi Belgesi” verdiklerini anımsatan Varank, “Bu belgeye sahip firmalar; vergi indirimi, sigorta prim desteği, gelir vergisi stopajı ve damga vergisi istisnası gibi imkânlardan faydalanıyorlar. Şu an faaliyette bulunan 998 Ar-Ge merkezinde 54 bin Ar-Ge personeli çalışıyor. Bu merkezlerde biten proje sayısı 21 bine ve devam eden proje sayısı 12 bine ulaşmıştır” diye konuştu. 

“Son 14 yılda teknoparklara 750 milyon lira ödenek sağladık”

Mustafa Varank, geçtiğimiz günlerde kamuoyuna ilan edilen Özgün ve Milli Helikopter T-625’in Ar-Ge merkezi desteğinden yararlanan bir proje olduğunu belirterek, konuşmasını şöyle

Page 7: T.C. SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI SANAYİ VE … · belirli bir bölgede yoğunlaştırılması için T.C. Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı

HABER

EKİM 2018 5

sürdürdü: “Teknoparklar vasıtasıyla üniversitelerle sanayicileri, teorik bilgiyle pratiği bir araya getiriyoruz. Faaliyetteki 58 teknoparkta, yüksek teknolojili ürünler yerli imkân ve kabiliyetlerle geliştiriliyor. Son 14 yılda teknoparklara 750 milyon lira ödenek sağladık. Bildiğiniz gibi teknoparklarda yer alan işletmeler, birçok vergisel muafiyetler ve prim istisnası gibi teşviklerden yararlanıyor. Bu destekler sayesinde teknoparklarımızda 5 bin 68 işletme faaliyet gösteriyor, yaklaşık 50 bin kişi istihdam ediliyor. Bakanlık olarak önümüzdeki dönemde teknopark ekosistemini daha da güçlendirecek, yeni fikirlerin ve girişimcilerin desteklenmesine odaklanacağız.

Varank, TÜBİTAK aracılığıyla özel sektöre, üniversitelere ve araştırmacılara yönelik teşvikler verdiklerini hatırlatarak, “Özel sektör için TEYDEB, Sanayi Yenilik Ağ Mekanizması ve Bireysel Genç Girişimci Programı desteklerimiz aktif bir şekilde devam ediyor. Akademik alandaysa araştırmacılarımıza proje desteklerimizi ve burslarımızı sürdürürken, teknoloji transfer ofislerini güçlendirici adımlar atıyoruz” dedi.

Bilim ve Ar-Ge kültürünün yaygınlaşmasını da çok önemsediklerini ifade eden Varank, Bilim Merkezi projelerinin bu amaca hizmet ettiğini, kurdukları

merkezlerde, özellikle öğrencilerin bilime olan meraklarını tetikleyen sergilerle birlikte yaparak öğrenme esaslı bilim ve teknoloji atölyelerinin bulunduğunu anlattı.

Varank, Kocaeli ve Konya’da projelerin tamamlandığını, bu projelere toplamda 69 milyon Lira destek sağladıklarını, Bursa, Kayseri ve Elazığ Bilim Merkezleri’ne ilişkin çalışmalarının devam ettiğini, ayrıca yılsonunda Üsküdar Bilim Merkezi’nin birinci fazını açmayı planladıklarını, 2019 yılı içerisinde ise Antalya Kepez Bilim Merkezi’ni açacaklarını bildirdi. 

“Yerli ve milli teknolojiler için bilgi, yurt dışından ülkemize transfer edilecek”

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Varank, beşeri sermaye olmaksızın sadece hibe ve desteklerle yapısal dönüşümü gerçekleştirmenin mümkün olmadığını belirterek, şunları kaydetti: “Bu noktadan hareketle Sayın Cumhurbaşkanımızın açıkladığı 100 Günlük Eylem Planı’nda da yer alan iki yeni program başlattık. Sanayi Doktora Programı, firmalarımızın nitelikli iş gücü ihtiyaçlarını merkeze alarak tasarlandı. Bu programla doktora eğitimi veren kurumlarla, Ar-Ge ve yenilikçilik alanında çalışan firmaların ortak projelerine destek veriyoruz. Bilim İnsanlarımızın Yurda Dönüş Seferberliği

Page 8: T.C. SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI SANAYİ VE … · belirli bir bölgede yoğunlaştırılması için T.C. Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı

HABER

EKİM 20186

Programı ile ülkemiz açısından stratejik değer taşıyan projelere katkı sağlamak için alanlarında uzman, nitelikli araştırmacıların ülkemize gelmesini teşvik ediyoruz. Tersine beyin göçünü sağlamak adına Uluslararası Lider Araştırmacılar destek programını tasarladık. Bu programı daha önce Cumhurbaşkanımız ilan etmişti. İnşallah, biz şu anda altını dolduruyoruz, yakında çağrıya çıkılacak. Bu program, araştırmacılara sağlanan imkânlar açısından dünyada yeni ve öncü olma özelliği taşıyor. Ülkemize gelen lider araştırmacılar, kendi Ar-Ge ekiplerini kurabileceklerdir. Ayrıca, yerli ve milli teknolojilerin geliştirilmesi için akademi ve sanayide ihtiyaç duyulan bilgi, yurt dışından ülkemize transfer edilecektir. Bu programı hazırlarken diğer ülkelerin aynı maksatla uygulamakta oldukları programları inceledik. Açıkçası gördük ki bilim ve teknolojide ileri seviyede kabul edilen ülkeler dahi, araştırmacıları ülkelerine çekebilmek için ciddi destekler sunuyorlar. Biz de bu rekabet koşullarının farkında olarak etkin olacağına inandığımız bir program hazırladık. Ümit ediyoruz ki, bu programla birlikte Türkiyemiz, Ar-Ge alanındaki yüksek dinamizmini, uluslararası deneyimle bütünleştirerek güçlü bir ivme yakalayacak.”

“81 ilde 100 Deneyap Teknoloji Atölyesi kuracağız”

Mustafa Varank, geleceğin bilim insanlarını ve teknoloji girişimcilerini bulmanın, Türkiye’yi muasır medeniyetler seviyesine taşımada en önemli görevlerinden biri olduğunu ifade ederek, “Çocuklarımızın, benzersiz olan hayal güçlerini ortaya koymalarını istiyoruz. Deneyap Teknoloji Atölyeleri, işte tam da bu ülküye hizmet ediyor. Atölyelerde ortaokul ve lise öğrencilerimizin, robotik, kodlama, nanoteknoloji, siber güvenlik, nesnelerin interneti, tasarım ve üretim, mobil uygulama ve yapay zekâ gibi çeşitli alanlarda eğitim alması ve projeler geliştirmesini hedefliyoruz” dedi.  Bu atölyelerde verilen eğitimler ve kazanılan becerilerin, geleceği inşa edeceğini aktaran Varank, “Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, TÜBİTAK, Gençlik ve Spor Bakanlığı ve Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı iş birliği ile 81 ilde 100 Deneyap Teknoloji Atölyesi kuracağız. İnşallah imzaları da bu ay sonuna kadar atıp ilk uygulamalara da başlayacağız” diye konuştu.

Varank, Ar-Ge ve teknolojik yeniliğin en somut çıktılarından birinin de sınai mülkiyet hakları

olduğunu vurgulayarak, son 16 yılda yerli patent başvuru sayısının 21 kat, yerli patent tescil sayısının 27 kat arttığına dikkati çekti. Ulusal patent başvurularında Avrupa’da 7’nci, dünyada 14’üncü olunduğunu ifade eden Varank, “120 bini aşan marka başvurusuyla son 6 yıldır Avrupa’da birinci sıradayız. Yine önemli bir rekabet aracı olan tasarım başvurularındaysa, Avrupa’da ikinci sıradayız. Sınai mülkiyet başvurularındaki bu değişim, Türkiye ekonomisinin kaydettiği gelişim ve değişimle büyük paralellik arz ediyor. Girişimcilerimizin sınai mülkiyet alanında haklarını korumak için her türlü desteği sağlamaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu. 

“Sınai Mülkiyet Değerleme Şirketi’ni önümüzdeki günlerde faaliyete geçireceğiz”

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Varank, Türkiye’nin 1 milyon 600 bin tescile ulaşan bir sınai mülkiyet portföyünün bulunduğunu aktararak, şunları kaydetti: “Bir yandan bu birikimi daha da artırmaya çalışırken, diğer yandan da ticari değere dönüşümünü sağlayacak mekanizmaları kurguluyoruz. Bu doğrultuda kurulan Sınai Mülkiyet Değerleme Şirketi’ni (TÜRKSMD) önümüzdeki günlerde faaliyete geçireceğiz. İlgili kurumlarımız eliyle çok sayıda destek programını hayata geçiriyoruz. Önümüzdeki dönemde stratejik bir yaklaşımla bu destek programlarının birbirini tamamlayan bir nitelik kazanmasını sağlayacağız. Hem sanayide aramalı girdilerimizi hem de yüksek ölçekte tükettiğimiz ithal ürünleri yerlileştirme hedefiyle bir yerlileştirme programı hazırlıyoruz. Ar-Ge ve Ür-Ge desteklerimizi, yatırım teşviklerimizi bu program kapsamında sonuç odaklı değerlendireceğiz. Öncelikli ürün gruplarında yerli üretimi teşvik ederek sadece ihtiyacımız karşılamakla kalmayacak, dünya pazarlarına yüksek katma değerli ürünler ihraç eder hale de geleceğiz.”

Milli Teknoloji Hamlesi yolculuğunda, sadece bugünün değil, bundan 5-10 yıl sonrasının teknolojik seviyesini yakalamaya dönük işlerin öncelikli işleri olacağını belirten Varank, “Yapay zekâ, blok zincir, siber güvenlik gibi alanların her birinde dikkatle takip edeceğimiz eylem planlarımızı hazırlıyoruz. İnşallah en kısa sürede bunları da kamuoyuyla paylaşacağız. Bize düşen görevleri sonuna kadar, en iyi şekilde yapmaya hazırız” dedi. 

Page 9: T.C. SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI SANAYİ VE … · belirli bir bölgede yoğunlaştırılması için T.C. Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı

HABER

EKİM 2018 7

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Türkiye’nin küresel pazarda daha güçlü olmak için standardizasyon kuruluşlarında aktif bir biçimde yer alması gerektiğini belirterek, “Standart hazırlama süreçlerine iş dünyamız, binlerce hatta on binlerce temsilciyle katılmalıdır” dedi. 

“Uluslararası Standartlara Yön Ver” konulu Standardizasyon Zirvesi, Bakan Varank, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ve Türk Standardları Enstitüsü (TSE) Başkanı Prof. Dr. Adem Şahin’in katılımıyla Ankara’da yapıldı.

“Geleneksel üretim modeli dijitale kayıyor”

Bakan Varank konuşmasında, Türkiye’nin küresel pazarda daha güçlü olmak için standardizasyon kuruluşlarında aktif bir biçimde yer alması gerektiğini vurgulayarak, “Standart hazırlama süreçlerine iş dünyamız, binlerce hatta on binlerce temsilciyle katılmalıdır. Üretim, ticaret ve iletişim yöntemlerinde köklü değişimlerin yaşandığı çağımızda bu zorunluluk her zamankinden daha fazladır” dedi. Teknolojik değişim ve dönüşümün çok hızlı bir biçimde hayata dahil olduğuna işaret eden Varank, geleneksel üretim modellerinin dijitale doğru kaymaya başladığını ifade etti. Varank, rekabet gücünü artıracak ve üretimde yapısal dönüşümü gerçekleştirecek politikalarla yüksek ve sürdürülebilir büyüme oranlarına ulaşmanın mümkün olduğunu belirterek, şunları kaydetti: “Dijital dönüşüm, tam da bu amaca hizmet eden politikalardan biri. Bakanlık olarak vizyonumuz,

STANDARDİZASYON ZİRVESİhem küresel rekabet iddiamızı sürdürmek hem de kendi imkân ve kabiliyetlerimiz doğrultusunda, hiç kimseyi kopyalamadan ilerlemek. Bu süreci, kamuda ve özelde tüm paydaşlarımızla birlikte en etkin şekilde yöneteceğiz. Bakanlığımızın ilgili kuruluşu Türk Standardları Enstitüsü de sanayinin dijital dönüşümünde anahtar rol oynayacak kurumlardan biri. TSE gerek yeni teknolojilere geçişte ihtiyaç duyulan uluslararası standartların hazırlanması ve takibinde gerekse bu teknolojilerin içerdiği bilgi ve inovasyonun ülke çapında yaygınlaştırılmasında önemli görevler üstlenecektir.”

Ayna komite vurgusu

Sanayiciler, akademisyenler ve ilgili tüm tarafları TSE bünyesinde kurulan ayna komitelerin çalışmalarına katılmaya davet eden Varank, bu komitelerin temel görevinin uluslararası standartları belirleyen kuruluşlarda yapılan çalışmaların takip edilmesi ve yönlendirilmesi olduğunu anımsattı. Varank, ayna komite içinde uzlaşılan görüşün ülke görüşü olarak ilgili uluslararası komiteye iletildiğini belirterek, “Böylelikle ülkemiz üreticilerinin hâlihazırdaki kabiliyetlerine aykırı standartlar çıkmaması sağlanmış oluyor. Bir diğer ifadeyle, uluslararası standartları, henüz taslak aşamasındayken ülke menfaatlerimiz doğrultusunda şekillendirebiliyoruz” diye konuştu. 

“Üreticiler elini taşın altına koymalı”

Varank, bu konuda üreticilerin “elini taşın altına koyması” gerektiğini belirterek, “Standartların belirlenmesinde masa başında oturan, sektörü bilmeyen uzmanlar değil, üretim sürecinin bizzat içinde olan, çarkları döndüren üreticiler yönlendirici olmalı ve seslerini duyurmalı” dedi. Geçen yıl mart ayında bu durumu düzeltmek adına somut bir adım attıklarını hatırlatan Varank, bu kapsamda ilk “Ulusal Standardizasyon Strateji Belgesi ve Eylem Planı”nı hazırladıklarını ve bununla tüm paydaşların standart hazırlama sürecine etkin bir şekilde katılmasını amaçladıklarını dile getirdi. Varank, küresel alanda söz sahibi bir ülke olma vizyonunu TSE ile TOBB arasında imzalanan iş birliği protokolüyle ileri bir seviyeye taşıdıklarına işaret ederek, böylece sanayiciler ve ticaret erbabının uluslararası standardizasyon faaliyetlerine etkin katılımı için önemli bir adım attıklarını kaydetti.

Page 10: T.C. SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI SANAYİ VE … · belirli bir bölgede yoğunlaştırılması için T.C. Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı

EKİM 20188

ANTARKTİKA’YA BİLİM ÜSSÜ KURULMASI PROJESİ

ANTARKTİKA’YA BİLİM ÜSSÜ KURULMASI PROJESİ

İlknur İNAM / Daire Başkanı (Ar-Ge Teşvikleri Genel Müdürlüğü)

Eda ÜNAL / Sanayi ve Teknoloji Uzmanı (Ar-Ge Teşvikleri Genel Müdürlüğü)

Mesut KOÇAK / Sanayi ve Teknoloji Uzmanı (Ar-Ge Teşvikleri Genel Müdürlüğü)

Bu kapsamda Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı;

• Kutuplarla ilgili stratejilerin belirlenmesi ve yol haritasının hazırlanması,

• Kutuplarla ilgili faaliyetlerin gerçekleştirilmesi için gerekli bütçenin temin edilmesi,

• Ülkedeki ilgili paydaşlarla etkin iletişim ve koordinasyonun sağlanması,

• Ulusal seferlerin düzenlenmesi ve Ulusal Kutup Bilim Programının uygulanmasının sağlanması

konularından sorumludur.

2017 yılından itibaren Türkiye’nin

kutuplar alanında uluslararası arenada

temsili ve iş birliği potansiyelinin hayata

geçirilebilmesi için yapılacak işlemler

T.C. Cumhurbaşkanlığı himayelerinde,

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı uhdesinde

ve İstanbul Teknik Üniversitesi

Kutup Araştırmaları Uygulama ve

Araştırma Merkezi (İTÜ PolReC) teknik

koordinatörlüğünde yürütülmektedir.

Bakanlığımızca imzalanan protokollerle İstanbul Teknik Üniversitesi kutuplarla ilgili faaliyetlerin gerçekleştirilmesinde teknik koordinasyonu sağlamaktadır.

Proje ile ülkemizin Antarktika Andlaşmalar Sistemi’nde Danışman ülke statüsüne geçmesi hedeflenmektedir. Ülkemiz, Antarktika ile ilgili yönetimin çerçevesinin oluşturulduğu Antarktika Andlaşması’na 1995 yılında taraf olmuştur. Henüz Antarktika Andlaşmalar Sistemi’nde gözlemci üye statüsündedir.

Page 11: T.C. SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI SANAYİ VE … · belirli bir bölgede yoğunlaştırılması için T.C. Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı

KUTUP ÇALIŞMALARI

EKİM 2018 9

onaylanmış ve karar 24 Mayıs 2017 tarih ve 30075 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

• Kutuplar üzerine yapılacak bilimsel çalışmaların sürdürülebilir olması ve ulusal hedeflere hizmet etmesi için uluslararası bilim camiasında kabul görecek bir Ulusal Kutup Bilim Programı 29 Aralık 2017 tarihinde Bakanlığımız tarafından yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Söz konusu programın uygulanmasına başlanmış olup 6 aylık dönemler halinde gözden geçirmesi yapılmaktadır.

• Birinci ve İkinci Ulusal Antarktik Bilim Seferleri 2017 ve 2018 tarihlerinde 37 araştırmacımızın katılımları ile gerçekleştirilmiştir. İkinci sefer esnasında ilk kez karada Türk Kamp Alanı kurulmuştur.

• Antarktika’da kurulması planlanan Türk Bilim Üssü ile ilgili ön fizibilite çalışmaları tamamlanmış olup fizibilite çalışmalarına başlanmıştır.

• 2017 ve 2018 yıllarında 12 bilim insanımız Polonya, Belçika, Çekya, Bulgaristan ve Şili’nin Antarktika’daki üslerine gönderilmiştir. Ayrıca kutup alanında 2017 yılında Şili ve Ukrayna ile 2018 yılı içerisinde ise Güney Kore, Polonya ve İngiltere ile mutabakat zaptı imzalanması süreçleri Dışişleri Bakanlığımız ile koordineli olarak başlatılmıştır.

• Kutup bölgelerinde ülkeler arasında iş birliklerinin sağlanması amacıyla Uluslararası Kutup Bilimleri çalıştayları gerçekleştirilmektedir. Bu çalıştaylardan ilki 28-29 Temmuz 2017 tarihlerinde Şili ile sonrasında ise 5 Ekim 2017 ve 18 Temmuz 2018 tarihlerinde Bulgaristan ve Güney Kore ile gerçekleştirilmiştir.

• Antarktika ile ilgili konuların tartışılarak kararların alındığı Antarktika Andlaşması Danışma Toplantılarında (ATCM) son iki yıl, ülkemizin başkanlığını Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının yaptığı ulusal heyetler temsili sağlanmıştır. Toplantılarda kutuplar alanındaki stratejimiz, kıtaya düzenlediğimiz seferlerimiz ve bilim programımız kapsamında bilgi notları sunulmuştur.

Proje’nin Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı sorumluluğunda yürütülmeye başlanmasıyla birlikte öncelikli olarak Antarktika konusunda bir yol haritası belirlenmiş ve bu çerçevede çalışmalara başlanarak, yaklaşık 1,5 yıllık süre içerisinde önemli gelişmeler kaydedilmiştir. Söz konusu gelişmeler aşağıdaki şekilde özetlenebilir:

• Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının girişimleri ile Antarktika Andlaşması’nın Çevre Koruma Protokolü Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından

Page 12: T.C. SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI SANAYİ VE … · belirli bir bölgede yoğunlaştırılması için T.C. Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı

ANTARKTİKA’YA BİLİM ÜSSÜ KURULMASI PROJESİ

EKİM 201810

• Antarktika Çevre Koruma Protokolü’nün imzalanması ile birlikte seferlerle ilgili lojistik planların ve ülkelerin bilim programlarının tartışıldığı Ulusal Antarktik Program Yürütücüleri Konseyi’ne (COMNAP) 2018-2021 yılları arasında gözlemci üyelik başvurumuz kabul edilmiştir.

• Ulusal Kutup Bilim Programı’nda belirlenmiş öncelikli araştırma temalarına ilgi duyan araştırmacıların bilimsel araştırmalarının desteklenmesi ve ülkemizin Antarktika ve Arktik ile ilgili bilimsel çalışmalarda daha hızlı yol alabilmesini sağlamak amacıyla Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile TÜBİTAK arasında 12 Mart 2018 tarihinde bir protokol imzalanmıştır. Buna göre TÜBİTAK tarafından Ulusal Kutup Bilim Programı’nda yer alan öncelikli araştırma temalarındaki projeleri desteklemek üzere toplam 1 milyon Avro bütçeli bir çağrı açılmış olup desteklenmesi uygun görülecek projelerin 2018 yılında başlatılması planlanmaktadır.

• YÖK’ün insan kaynağı yetiştirmeye yönelik destek programlarının ülkemizin kutup araştırmaları konusundaki öncelikli araştırma konularını da içerecek şekilde düzenlenmesi hususunda Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından gerçekleştirilen girişimler sonucunda Kutup Çalışmaları tematik alanı 7 Haziran 2018 tarihi itibarıyla YÖK 100/2000 doktora programının alanları arasına alınmıştır.

• 2017 ve 2018 yıllarında İstanbul Teknik Üniversitesi ev sahipliğinde Ulusal Kutup Bilimleri Çalıştayları gerçekleştirilmiştir.

• Ülkemizin Arktik Bölgesi’ndeki gelişmeleri yakından takip etmesi ve buna yönelik yol haritasının oluşturulması amacıyla çalışmalara 2018 yılında başlanmıştır. Bu çerçevede 2015 yılında başvurusu yapılan ancak hâlihazırda

sonuçlanmamış olan Arktik Konsey’e gözlemci üyeliğimiz sürecinin takibinin yapılması amacıyla kutuplar alanındaki çalışmalarımızı ve Konsey’e başvuru gerekçelerimizi içeren bir dosya hazırlanarak, üyelik başvurumuzun yenilenmesi amacıyla Dışişleri Bakanlığımıza gönderilmiştir.

Proje kapsamında yapılması planlanan faaliyetler ise aşağıdaki gibidir:

• Antarktika Andlaşmalar Sistemi’nde Danışman ülke üyelik başvurusunun mümkün olan en kısa sürede yapılması hedeflenmektedir. Danışman ülke statüsüne geçilebilmesi için sağlanması gereken koşullar bulunmakta olup bu çerçevede bir yol haritasının 2018 yılı sonuna kadar tamamlanması hedeflenmektedir.

• 2019 yılında gerçekleştirilmesi planlanan Üçüncü Antarktik Bilim Seferi’nin hazırlık çalışmalarının 2018 yılı sonuna kadar tamamlanması planlanmaktadır.

• Üs kurulumuna yönelik fizibilite çalışmasına devam edilmesi, 2019 yılı içerisinde kalıcı üs kurulumu ile ilgili teknik ve diplomatik çalışmalara başlanması planlanmaktadır. Ayrıca, kalıcı üs kurulumuna kadar faaliyet göstermek üzere geçici üsle ilgili hazırlık çalışmaları yürütülmekte olup geçici üssün kurulumunun üçüncü sefer içerisinde yapılması planlanmaktadır.

• Ülkemizin kıtada bilim üssü kurması ve Danışman ülke statüsüne geçebilmesi için gerçekleştirmesi gereken kriterlerden biri de taraf olduğumuz Antarktika Çevre Koruma Protokolü’nün ikincil mevzuat düzenlemelerinin yapılmasıdır. Bu konuda Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız tarafından yürütülen çalışmalar takip edilmekte olup gerekli düzenlemelerin en kısa sürede tamamlanması hedeflenmektedir.

Page 13: T.C. SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI SANAYİ VE … · belirli bir bölgede yoğunlaştırılması için T.C. Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı

KUTUP ÇALIŞMALARI

EKİM 2018 11

ULUSAL KUTUP BİLİM PROGRAMI (2018-2022)

İlknur İNAM / Daire Başkanı (Ar-Ge Teşvikleri Genel Müdürlüğü)

Eda ÜNAL / Sanayi ve Teknoloji Uzmanı (Ar-Ge Teşvikleri Genel Müdürlüğü)

Mesut KOÇAK / Sanayi ve Teknoloji Uzmanı (Ar-Ge Teşvikleri Genel Müdürlüğü)

2016 yılında Antarktika’ya Bilim Üssü Kurulması

Projesi’nin başlatılması ve ülkemizin Antarktika alanında

uluslararası arenada temsili ve iş birliği potansiyelinin

hayata geçirilmesi için yapılacak iş ve işlemlerin Sanayi

ve Teknoloji Bakanlığı uhdesine verilmesi sonrasında,

nihai hedefimiz olan Antarktika Andlaşmalar Sistemi’nde

Danışma ülke statüsüne geçebilmek için bir kutup bilim

programına sahip olmanın gerekliliği tespit edilmiştir. Bu

çerçevede kutuplar üzerine yapılacak bilimsel çalışmaların

sürdürülebilir olması ve ulusal hedeflere hizmet etmesi

için uluslararası bilim camiasında kabul görecek bir ulusal

kutup bilim programı oluşturulması çalışmalarına 2017 yılı

içinde başlanmıştır.

Ulusal kutup bilim programında ele alınabilecek araştırma konularının belirlenmesi amacıyla 12 - 13 Nisan 2017 tarihinde İstanbul Teknik Üniversitesi Kutup Araştırmaları Uyg – Ar Merkezi (PolReC) koordinasyonunda 36 kurumdan 120 bilim insanımızın katılımıyla Ulusal Kutup Bilim Programı Çalıştayı gerçekleştirilmiştir. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından PolReC ile birlikte yürütülen çalışmalar ve söz konusu çalıştay çıktıları esas alınarak Ulusal Kutup Bilim Programı hazırlanmış ve 29 Aralık 2017 tarihinde onaylanarak yürürlüğe girmiştir.

Temel Amaç 1 Kıtaya ulusal seferlerin düzenlenmesini sağlamak

Temel Amaç 2 Ulusal Kutup Bilim

Programı’nı uygulamak

Vizyon Dünyada kutup bilimleri

konusunda yaptığı özgün

bilimsel çalışmalar ile öncü

ülkeler arasında yer alma Temel Amaç 3 Kutup bilimleri konusunda ikili iş birliklerinin sağlanarak diğer ülkelerin bilim üslerine bilim insanlarımızın gönderilmesini sağlamak

Temel Amaç 4 Antarktika’da

Türk bilim üssünün kurulmasını sağlamak

Şekil 1. Ulusal Kutup Bilim Programı’nın Vizyon ve Temel Amacı

T.C.BİLİM SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI

Bilim ve Teknoloji Genel Müdürlüğü

ULUSAL KUTUPBİLİM PROGRAMI

(2018-2022)

btgm.sanayi.gov.trbtgm.sanayi.gov.tr

Mustafa Kemal Mahallesi Dumlupınar Bulvarı(Eskişehir Yolu 7. Km) 2151. Cadde No: 154/A06510 Çankaya /ANKARATel: (312) 201 50 00Faks: (312) 219 67 38

T.C.BİLİM SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞIBilim ve Teknoloji Genel Müdürlüğü

Page 14: T.C. SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI SANAYİ VE … · belirli bir bölgede yoğunlaştırılması için T.C. Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı

ULUSAL KUTUP BİLİM PROGRAMI (2018-2022)

EKİM 201812

Programla ülkemizin Antarktika Andlaşmalar Sistemi’nde Danışman ülke statüsüne geçebilmesi hedeflenmektedir.

Programla orta ve uzun vadede aşağıdaki kazanımların elde edilmesi hedeflenmektedir:

• Türkiye’nin, Antarktika’nın ve Arktik’in geleceği ve kutupların korunmasında söz sahibi olması,

• Türkiye’nin Antarktika Andlaşmalar Sistemi’nde danışman ülke statüsüne geçebilmesi için bilim seferlerinin düzenlenmesi, bilimsel araştırmaların/projelerin yürütülmesi, uluslararası iş birliklerinin geliştirilmesi başta olmak üzere gerekli tüm çalışmaların bütünsel bir yaklaşımla yürütülmesi,

• Türkiye’nin Arktik Konsey’e katılımına yönelik yol haritasının oluşturulması,

• Türk bilim insanlarını kutup alanındaki araştırmalara yönlendirerek bu konudaki bilimsel ve teknolojik yetkinliğin artırılması,

• Lisans, yüksek lisans, doktora ve doktora sonrası programların yaygınlaştırılması yoluyla kutup alanındaki insan kaynağı yetkinliğinin artırılması,

• Kutup bölgeleri ile ilgili uluslararası organizasyonlara ülkemizin üyeliklerinin sağlanarak, bu alandaki etkinliğinin artırılması,

• Küresel iklim değişikliği ile ilgili konularda farkındalık yaratılması.

Ulusal Kutup Bilim Programı’nın 6 odağını Öncelikli Araştırma Temaları, İnsan Kaynakları, Uluslararası İş Birlikleri, Eğitim, Tanıtım ve Halka Erişim, Bilim Seferleri ve Lojistik ile Türk Bilim Üssü oluşturmaktadır.

Programda belirlenen öncelikli alanlar yer bilimleri, fiziki bilimler, canlı bilimleri ile sosyal ve beşeri bilimler olup söz konusu başlıklar Antarktik Araştırmaları Bilimsel Komitesi’nin (SCAR) çalışma grupları ile uyumludur. Programın 5 yıllık dönemi kapsaması, ülkemizin kutuplar konusunda finansal yetenek ve kararlılığa sahip olduğunu göstermektedir.

Fiziki Bilimler

• Uygulamalı Fiziki Bilimler ve Yenilikçi Teknolojiler

• Atmosfer ve İklim Araştırmaları

• Modelleme Çalışmaları

• Noktasal ve Hareketli Gözlem Sistemleri

• Deniz Buzu Süreçleri

• Astronomi ve Astrofizik

Yer Bilimleri

• Jeodezik Çalışmalar

• Jeomorfoloji

• Volkanoloji

• Magmatizma – Jeodinamik

• Deniz/Göl Jeolojisi ve Jeofiziği

• Buzul Çalışmaları

• Yapısal Jeoloji

• Jeodinamik Modelleme

• Sismoloji

Canlı Bilimleri

• Kutup Biyoçeşitliliği

• Biyokimya ve Biyojeokimyasal Döngüler

• Biyoteknoloji

• Ekoloji ve Kirlilik Çalışmaları

• Tıp

Sosyal ve Beşeri Bilimler

• Hukuk, uluslararası ilişkiler, çevre, ekonomi, dil ve yerel diller, kültür ve turizm, antropoloji

Şekil 2. Ulusal Kutup Bilim Programının Bilimsel Alan ve

Alt Alanları

Page 15: T.C. SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI SANAYİ VE … · belirli bir bölgede yoğunlaştırılması için T.C. Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı

KUTUP ÇALIŞMALARI

EKİM 2018

TÜRKİYE ANTARKTİKA BİLİMSEL SEFERLERİ

İlknur İNAM / Daire Başkanı (Ar-Ge Teşvikleri Genel Müdürlüğü)

Eda ÜNAL / Sanayi ve Teknoloji Uzmanı (Ar-Ge Teşvikleri Genel Müdürlüğü)

Mesut KOÇAK / Sanayi ve Teknoloji Uzmanı (Ar-Ge Teşvikleri Genel Müdürlüğü)

Antarktika Kıtası’nda bilimsel amaçla bulunan ilk Türk’ün 1967 yılında ABD’nin Plateau İstasyonu’nda çalışmalar yapan Atok Karaali olduğu bilinmektedir. Bu tarihten 2016 yılına kadar birçok Türk bilim insanı Kıta üzerinde bilimsel araştırmalar yapmıştır. Yapılan bilimsel çalışmalar sonucunda 3 Türk bilim insanının ismi kıtada 3 farklı noktaya (Karaali Kayalıkları, İnan Tepesi, Tilav Buz Yalağı) verilmiştir. 2016 yılında ise Ukrayna Ulusal Antarktika Araştırmalar Merkezi ile ortaklaşa yapılan çalışma sonucu 7 farklı üniversite ve Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu’ndan (TÜBİTAK) toplam 13 Türk bilim insanı Türk Antarktik Araştırma Seferi 2016’yı (TAAS 2016) gerçekleştirmiştir. Bu tarihten sonra Türkiye Cumhuriyeti’nin Antarktika Andlaşmalar Sistemi içerisinde “Danışman Devlet” statüsünü

kazanabilmesi, bilimsel çalışmaların kurumsal bir çatı altında yürütülmesi, bu çalışmaların sürdürülebilir bir hale getirilebilmesi ve bilimsel çalışmaların belirli bir bölgede yoğunlaştırılması için T.C. Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı uhdesinde ve İstanbul Teknik Üniversitesi teknik koordinasyonunda “Antarktika’ya Bilim Üssü Kurulması Projesi” ortaya konulmuştur.

Proje kapsamında;

• 26 Şubat – 4 Nisan 2017 tarihleri arasında 1. Ulusal Antarktik Bilim Seferi (TAE-1),

• 7 Mart – 24 Nisan 2018 tarihleri arasında ise 2. Ulusal Antarktik Bilim Seferi (TAE-2) düzenlenmiştir.

Sefer Katılımcılarının Antarktika Kıtasındaki Görüntüsü, TAE-1

13

Page 16: T.C. SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI SANAYİ VE … · belirli bir bölgede yoğunlaştırılması için T.C. Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı

TÜRKİYE ANTARKTİKA BİLİMSEL SEFERLERİ

EKİM 2018

2019 yılı başında gerçekleştirilmesi planlanan 3. Antarktik Bilim Seferi’nin (TAE-3) hazırlık çalışmaları da devam etmektedir.

Türk Bilim Üssü için gerekli ön fizibilite çalışmalarını ve kıta üzerinde bilimsel kutup araştırmalarını yapmak, gerçekleştirilen TAE-1’in öncelikli hedefleri olmuştur. 38 gün süren sefere İstanbul Teknik Üniversitesi, Gazi Üniversitesi, Karadeniz Teknik Üniversitesi ve Hitit Üniversitesi’nden 9 araştırmacı katılım sağlamıştır. Deniz seferi olarak planlanan TAE-1’de coğrafi bilgi sistemleri, denizcilik meteorolojisi, deniz, canlı, yer bilimleri konularında çalışılmış ve deniz buzu gözlemleri gerçekleştirilmiştir. Türk Bilim Üssü için gerekli ön fizibilite çalışmaları kapsamında ise 17 topografik kara ölçümü ile 38 alanda gözlem, 45 noktadan numuneler alınmak suretiyle toplamda 2 milyon metrekarelik ölçüm alanında incelemeler yapılmış, literatür taraması gerçekleştirilmiş, uydu görüntüleri ve meteorolojik veriler, elde edilmiş ve bölge çalışanlarının tecrübesinden faydalanılmıştır. Rota olarak lojistiğin kolay sağlanması, iklimin daha yumuşak olması ve daha güvenli bölge olması nedeniyle Antarktika Yarımadası’nın batı kıyıları

tercih edilmiştir. Sefer sonucunda, kurulması planlanan üssün Antarktika Yarımadası’nın batı kıyılarında ve 68° güney enleminin kuzeyinde konuşlandırılması durumunda yaz sezonunda üssün kullanılabilir zamanını artıracağı ve işletme maliyetlerinde büyük bir azalmaya sebep olacağı tespit edilmiştir.

2018 yılında gerçekleştirilen TAE-2 seferinin öncelikli hedefleri ise TAE-1 kapsamında yapılan ön fizibiliteyi tamamlamak ve kıta üzerinde bilimsel kutup araştırmalarını yapmak olarak belirlenmiştir. Bilimsel kutup araştırmaları kapsamında kıtaya gidecek Türk bilim insanlarının tespitine yönelik sefer araştırma alanlarını içerecek şekilde proje çağrısına çıkılmıştır. Katılımcıların belirlenmesi amacıyla Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı temsilcisinin de yer aldığı ve farklı üniversite temsilcilerinden teşkil edilen Bilimsel Değerlendirme Komisyonu oluşturulmuştur. Bilimsel Değerlendirme Komisyonu tarafından yapılan değerlendirmeler neticesinde 15 projenin kabul edilmesine karar verilmiştir. Bilim insanlarının yapacağı projelerin uluslararası camiada bilinirliğini artırmak üzere Antarktika Andlaşması Sekreteryasına Sezon Öncesi Bildirim yapılmıştır.

Sefer Katılımcılarının Antarktika Kıtasındaki Görüntüsü, TAE-2

14

Page 17: T.C. SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI SANAYİ VE … · belirli bir bölgede yoğunlaştırılması için T.C. Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı

KUTUP ÇALIŞMALARI

EKİM 2018

28 kişi ile gerçekleştirilen TAE-2 seferinde Boğaziçi Üniversitesi, Hacettepe Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi, Ortadoğu Teknik Üniversitesi, Piri Reis Üniversitesi, Karadeniz Teknik Üniversitesi, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, TÜBİTAK ve TRT’den katılımcılar yer almıştır. Kara ve deniz seferi olarak planlanan TAE-2’de jeoloji, mikrobiyoloji, deniz biyolojisi, göl (tatlı su) çalışmaları, bitkibilim, sedimantoloji, tıp, meteoroloji/atmosfer, jeodezi, deniz biyolojisi, buzul bilimi, oşinografi alanlarında çalışmalar yürütülmüştür. Seferde 10 kişi 26 gün (10 gün hazırlık + 16 gün bilimsel) süren kara kampında çalışmalarını sürdürmüş, deniz seferi ise 36 gün olarak icra edilmiştir.

Antarktika kıtasında kurulacak Türk Bilim Üssü’nün konumunun tespitine yönelik TAE-1 kapsamında ön fizibilite çalışmaları yapılan alanlar analitik hiyerarşi yöntemi kullanılarak ve ön fizibilite raporu incelenerek değerlendirilmiş ve 4 alan TAE-2 kapsamında çalışma alanı olarak belirlenmiştir. TAE-2 seferi süresince belirlenen 4 alanla ilgili

jeolojik, yapı-zemin çalışmaları, jeodezik/topografik ve lojistik değerlendirmelerde bulunulmuş, deniz ve kara örneklemeleri ve ölçümleri yapılmış olup kurulması planlanan Türk Bilim Üssü’nün konumunu tespite yönelik fizibilite çalışması için ihtiyaç duyulan veri toplanmıştır.

Hâlihazırda 2019 yılı Şubat ayında başlatılması ve yaklaşık 30 gün sürmesi öngörülen TAE-3 ile ilgili hazırlık çalışmaları yürütülmektedir. Bu çerçevede sefere katılacak projelerin ve araştırmacıların belirlenmesi için proje çağrısına çıkılmış ve değerlendirme çalışmaları tamamlanma aşamasına gelmiştir. TAE-3 seferinde, TAE-2’de olduğu gibi kara ve deniz seferi şeklinde bir planlama yapılmakta olup yabancı bilim insanlarının da sefere katılımına yönelik bir çalışma yürütülmektedir.

Kaynakça

• Ulusal Antarktik Bilim Seferi TAE-1 Raporu (2017), İstanbul Teknik Üniversitesi Kutup Araştırmaları Uyg-Ar Merkezi

• İkinci Ulusal Antarktika Bilim Seferi Fizibilite Raporu (2018), İstanbul Teknik Üniversitesi Kutup Araştırmaları

Uyg-Ar Merkezi

Sefer Katılımcılarının Karada Kurdukları Kampın Görüntüsü, Risopatron Üssü, TAE-2

15

Page 18: T.C. SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI SANAYİ VE … · belirli bir bölgede yoğunlaştırılması için T.C. Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı

EKİM 201816

İKİNCİ ULUSAL ANTARKTİK BİLİM SEFERİ PROJELERİ

İKİNCİ ULUSAL ANTARKTİK BİLİM SEFERİ PROJELERİ

Doç. Dr. Burcu ÖZSOY / İTÜ PolRec Müdürü

Araş. Gör. Özgün OKTAR / İTÜ PolReC Araştırmacı

Araş. Gör. Sinan YİRMİBEŞOĞLU / İTÜ PolReC Araştırmacı

İkinci Ulusal Antarktik Bilim seferi kapsamında üs fizibilite çalışmalarına ek olarak 15 bilimsel proje gerçekleştirilmiştir. Ulusal açık çağrı ile başvuruları alınan, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile İstanbul Teknik Üniversitesi Kutup Uyg-Ar Merkezi tarafından değerlendirilen ve İstanbul Teknik Üniversitesi bünyesinde kurulan bilimsel değerlendirme komisyonu tarafından uygun görülen bu projelerin bir kısmı aşağıda kısaca tanıtılmaktadır.

1. Batı Antarktika Rift Bölgesi Volkanizması, Kökeni, Çevresel Etkileri

Proje Yürütücüsü: Prof. Dr. Erkan Aydar (Hacettepe Üniversitesi),

Proje Araştırmacıları: Araş. Gör. Lütfiye Akın - Hacettepe Üniversitesi,

Doç. Dr. Orkun Ersoy - Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi,

Yrd. Doç. Dr. H. Evren Çubukçu - Hacettepe Üniversitesi,

Prof. Dr. Aydın Büyüksaraç - Bitlis Eren Üniversitesi.

Antarktika kıtasında volkanlar, genel olarak Batı Antarktika kıyı şeridinde ve Antarktika Yarımadası off-shoreunda bulunmaktadır. Son 4-5 yıl içinde yapılan keşifler sayesinde Antarktika buzul erimelerinin, küresel ısınma, okyanus erozyonu vb. etmenlerin yanı sıra önemli derecede volkanizmaya bağlı olduğu belirtilmektedir. Proje kapsamında sefer süresince, Güney Shetland Adaları’ndan olan Robert Adası ve civarında örneklemeler ve gözlemler gerçekleştirilmiş Deception adasında çalışmalar yapılmıştır.

Proje öncelikle arazi çalışmaları (haritalama, örnekleme, formasyon ve fasiyes tanımlamaları, ürün tipleri, patlama türleri tespitlerini, toprak, kayaç, piroklastik ürün örneklemelerini, ayrıca Radon ve CO

2 ölçümleri ile jeotermal akışkan anomallerinin

doğrudan ölçümlerini, toprakta metan gaz ölçümleri, SO

2 ölçümleri vb.) şeklinde gerçekleştirilmiştir.

2. eDNA Yöntemiyle Antarktika-Robert Adası ve Civarının Kıyısal Meroplankton Çeşitliliğinin Tespiti

Proje Yürütücüsü: Doç. Dr. Raşit Bilgin (Boğaziçi Üniversitesi), Dr. Evrim Kalkan (AMBRD Doğa Bilimleri Biyoteknoloji Araştırma Geliştirme Danışmanlık San. ve Tic. Ltd. Şti.),

Proje Araştırmacıları: Kübra Karaman - İstanbul Üniversitesi,

Yrd. Doç. Dr. Elizabeth Mather Hemond - Bahçeşehir Üniversitesi,

Dr. S. Ünsal Karhan - AMBRD Doğa Bilimleri Biyoteknoloji Araştırma Geliştirme Danışmanlık San. ve Tic. Ltd. Şti.

Proje, Robert Adası ve civarının kıyısal meroplankton çeşitliliğini eDNA yöntemi kullanarak tespit edilmesini amaçlamaktadır. Büyük çoğunlukla bentik omurgasızların geçici olarak su kolonunda yaşayan pelajik larvalarından oluşan meroplanktonların kıyısal deniz ekosistemi içerisindeki rolü ve dinamikleri henüz iyi bilinmemektedir. Özellikle morfolojik olarak çok az ayırt edici özelliğe sahip olan ve gelişimsel varyasyon gösteren larvaların tayini oldukça problemlidir. Bu nedenle son dönemlerde sıklıkla kullanılmaya başlanan moleküler metotların bu tip çalışmalarda kullanılması oldukça önemlidir.

Page 19: T.C. SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI SANAYİ VE … · belirli bir bölgede yoğunlaştırılması için T.C. Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı

KUTUP ÇALIŞMALARI

EKİM 2018 17

Proje kapsamında Robert Adası’nın kuzey, güney, doğu ve batısında yer alan dört örnekleme noktasından su örnekleri toplanmıştır. Proje kapsamında DNA metabarkod kütüphanesi hazırlanacak ve veri analizleri yapılacaktır.

3. Antarktika Tatlısu Ekosistemlerinin (Göller ve Akarsular) Ekolojik Özellikleri, Biyoçeşitlilik ve Besin Ağı Yapılarının Tespiti ile İklim Değişiminin Olası Etkilerinin Belirlenmesi

Proje Yürütücüsü: Dr. Öğr. Üyesi Korhan Özkan (Orta Doğu Teknik Üniversitesi),

Proje Araştırmacıları: Dr. Emre Keskin - Ankara Üniversitesi,

Prof. Dr. Erik Jeppesen - Aarhus Üniversitesi (Danimarka),

Dr. Thomas Davidson - Aarhus Üniversitesi (Danimarka).

Kutup ekosistemleri iklim değişiminden en hızlı etkilenen ve tepki veren ekosistemler arasındadır. Özellikle hızlı buzul erimesine bağlı olarak yeni göller oluşmakta, sıcaklık ve yağış örüntüsündeki değişim ile var olan göllerin fiziksel kimyasal ve biyolojik özellikleri değişmektedir. Etkilenen ekosistem özelliklerinin başında göl besin ağı gelmektedir. Bu proje ile Antarktika seferi kapsamında ziyaret edilen göllerde kapsamlı anlık örneklemeler gerçekleştirilerek, ekosistem karakterizasyonu yapılmıştır. Çalışma kapsamında düşük efor ile yüksek sonuç veren yenilikçi yöntemler uygulanmıştır.

4. Antarktika Canlı Kaynaklarından Elde Edilen Mantarların Sekonder Metabolitleri, Biyoaktiviteleri ve İlaç Potansiyelleri

Proje Yürütücüsü: Dr. Bülent Gözcelioğlu (TÜBİTAK),

Proje Araştırmacıları: Prof. Dr. Gülaçtı Topçu - Bezmialem Üniversitesi,

Prof. Dr. Belma Konuklugil - Ankara Üniversitesi,

Prof. Dr. Mehmet Gökhan Halıcı - Erciyes Üniversitesi,

Yrd. Doç. Dr. Aslı Koç - Ankara Üniversitesi,

Dr. Hajar Heydari - Ankara Üniversitesi.

Dünyada kanser ya da enfeksiyon hastalıklarının tedavisi için yeni ilaç kaynaklarının aranması sırasında deniz kaynaklı etken maddelerin önemi

ortaya çıkmıştır. Deniz süngerleri başta olmak üzere, diğer deniz canlılarının sekonder metabolitleri ile başlayan araştırmalar günümüzde deniz kaynaklarından elde edilen mantar ve bakterilerin sekonder metabolitleri üzerine yoğunlaşmıştır. Endofitik mantarlardan elde edilen sekonder metabolitler ve bunların biyolojik aktiviteleri, farmasötik uygulamalar için değer taşımaktadır.

Kutuplar gibi ekstrem koşullarda yaşayan canlıların hem kendileri hem de sekonder metabolitleri araştırmacıların ilgisini çekmektedir. Sefer ekibi tarafından Antarktika canlıları (hem deniz hem de kara) üzerinde yapılan çalışmalarda izole edilen mantarların antioksidan, antimikrobiyal, sitotoksik ve trozinaz inhibitör aktivitelerine bakılmıştır. Bu araştırma sırasında izole edilen sekonder metabolitlerin tedavide kullanılma olasılıkları ve bulunabilecek yeni maddelerin ilaç endüstrisinde ve kozmetik sanayinde ekonomik olarak değerlendirilmesi ihtimali yüksektir.

5. Güney Shetland Adalarında Yüzeyleyen Miers Bluff Formasyonu’nun Sedimantolojik Özellikleri: Kumtaşlarının Petrografisi ve Kaynak Alan Çalışmaları

Proje Yürütücüsü: Doç. Dr. Raif Kandemir (Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi),

Proje Araştırmacıları: Prof. Dr. Orhan Karslı - Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi,

Prof. Dr. Faruk Aydın - Karadeniz Teknik Üniversitesi

Prof. Dr. İbrahim Uysal - Karadeniz Teknik Üniversitesi,

Prof. Dr. Abdurrahman Dokuz - Gümüşhane Üniversitesi.

Sedimanter (çökel) kayaçlar, oluştukları ortamın ve yakın civarında, kronolojik süreç boyunca gelişen jeolojik olayların kayıtlarını barındıran kayaçlardır. Sedimanter kayaçların detaylı çalışılmasıyla birçok jeolojik bulguya ulaşılabilmektedir. Güney Shetland Adaları’nda yüzeyleme veren en yaşlı çökel kayaçları Miers Bluff Formasyonu (MBF) olarak tanımlanmıştır. MBF, türbiditik kumtaşları, çamurtaşları, konglomeralar ve sedimanter breşlerden oluşmaktadır. Birimin kalınlığının 3000 metreden fazla olduğuna inanılmaktadır.

Page 20: T.C. SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI SANAYİ VE … · belirli bir bölgede yoğunlaştırılması için T.C. Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı

EKİM 201818

İKİNCİ ULUSAL ANTARKTİK BİLİM SEFERİ PROJELERİ

Bu araştırma projesi kapsamında mevcut karmaşıklığı gidermek için MBF içerisindeki kumtaşı seviyelerinden derlenecek kırıntı (taşınmış) zirkonlardan LA-ICP-MS U-Pb yaş tanımlamaları ile veri üretilmeye çalışılmaktadır. Ayrıca MBF’yi kesen farklı magmatik kayaçlardan alınan örnekler ile istifin çökelme zamanı tahmin edilmeye çalışılmaktadır.

6. Antarktika Yarımadası’nda Buzul Araştırmaları ve İklim Değişiklikleri

Proje Yürütücüsü: Prof. Dr. Tahsin Attila Çiner (İstanbul Teknik Üniversitesi),

Proje Araştırmacıları: Doç. Dr. M. Akif Sarıkaya - İstanbul Teknik Üniversitesi,

Doç. Dr. Cengiz Yıldırım - İstanbul Teknik Üniversitesi,

Adem Candaş - İstanbul Teknik Üniversitesi,

Oğuzhan Köse - İstanbul Teknik Üniversitesi,

Prof. Dr. Erkan Aydar - Hacettepe Üniversitesi.

İklim değişikliklerine verdikleri hızlı tepki nedeniyle buzullar güncel iklim değişikliklerinin anlaşılmasında çok önemli bir rol oynamaktadır. İklim değişikliğine bağlı sıcaklık artışının kar ve buz örtülerinde ciddi miktarlarda azalmalara yol açtığı ve yılda yaklaşık 259 milyar ton buzulun yok olduğu da artık bilinmektedir. Bu çalışmaların ortaya koyduğu iklimsel değişim gerçeğini anlamanın ve bundan gelecek için çıkarımlar yapmanın en sağlıklı yolu geçmişte iklimlerin hangi sıklıkta ve ne tür mekanizmalar aracılığıyla değiştiğinin anlaşılmasıdır. Proje kapsamında Batı Antarktika Yarımadası’nda geçmiş buzulların oluşturduğu morenlerde kozmojenik izotoplarla tarihlendirme yapılmakta ve bu buzulların hüküm sürdüğü paleoiklim koşulları nicel olarak ortaya konmaya çalışılmaktadır.

7. Antarktika Yarımadası’nda Göreceli Deniz Seviyesi Değişimi: İklimsel ve Jeodinamik Çıkarımlar

Proje Yürütücüsü: Doç. Dr. Cengiz Yıldırım (İstanbul Teknik Üniversitesi),

Proje Araştırmacıları: Prof. Dr. Attila Çiner - İstanbul Teknik Üniversitesi,

Doç. Dr. M. Akif Sarıkaya - İstanbul Teknik Üniversitesi,

Yrd. Doç. Dr. H. Hakan Yavaşoğlu - İstanbul Teknik Üniversitesi,

Yrd. Doç. Dr. Tolga Görüm – İstanbul Üniversitesi.

Antarktika kıtası sahip olduğu geniş kıtasal buzul örtüsü ile yeryüzündeki iklim değişikleri ile doğrudan ilişkilidir. Bu ilişki sayesinde buzullar soğuk iklim dönemlerinde ilerlerken sıcak iklim dönemlerinde geri çekilmektedirler (deglasiyasyon). Glasyo-İzostatik Ayarlanmanın (Glacio Isostatic Adjustment) bir sonucu olarak deglasiyasyona maruz kalmış alanlarda üzerlerindeki yükün azalmasına tepki olarak kara kütleleri kabuksal deformasyona uğrarlar. Buzulların deniz seviyesine kadar inebildiği enlemlerde yükselmiş kıyı çizgileri bu kabuksal deformasyonun bir sonucudur. Antarktik Yarımadası’nın güneyinde yer alan Marguite Körfezi kıyılarında bu tür kıyı çizgileri yaygın ve korunmuş olarak bulunurlar.

Gerek iklim gerekse jeodinamik süreçlerin bir sonucu olan kıyı çizgileri bu çalışmada üç boyutlu haritalanmış, bunların yükseklikleri jeodezik yöntemler (Nivelman ve/veya GNSS) ile belirlenmiştir. Kozmojenik yöntemler kullanılarak bunlar yaşlandırılacak ve eldeki sonuçlara bağlı olarak gerileyen buzul kütlelerinin boyutları dolayısıyla paleo-iklimsel çıkarımlar yapılacak ve buna tepki olarak kara kütlesinin izostatik tepkisinin boyutları ve genliği belirlenecektir.

8. Antarktika Yarımadası’nda Geç Kuvaterner Buzul ve Buzullararası Dönemlerindeki Çökel Stratigrafisi ve Deniz Tabanı Morfolojisinine Ait Bulgular

Proje Yürütücüsü: Dr. Öğr. Üyesi Gülsen Uçarkuş (İstanbul Teknik Üniversitesi),

Proje Araştırmacıları:Doç. Dr. Kürşad Kadir Eriş - İstanbul Teknik Üniversitesi,

Araş. Gör. Nurettin Yakupoğlu - İstanbul Teknik Üniversitesi,

Dr. Öğr. Üyesi Sena Akçer - Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi ,

Dr. Öğr. Üyesi Demet Biltekin - Ordu Üniversitesi.

Bu proje kapsamında, Antarktika Yarımadası’nın açıklarında belirlenmiş hedef alanlarda toplanan yüksek çözünürlüklü batimetri verisi ile buzulların

Page 21: T.C. SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI SANAYİ VE … · belirli bir bölgede yoğunlaştırılması için T.C. Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı

KUTUP ÇALIŞMALARI

EKİM 2018 19

sualtı hareketlerine bağlı olarak oluşan karakteristik deniz tabanı morfolojileri incelenip analiz edilmektedir. Deniz tabanındaki kayaçlara ait sismik yansıma özellikleri kullanılarak fasiyesleri ve geometrileri ortaya çıkarılmış, bu kayaçların/çökellerin hangi deniz seviyesi dönemlerinde çökeltildikleri de belirlenmekte ve bu dönemlerin zamanları ise global deniz seviyesi değişimleri ile karşılaştırılmaktadır. Alınan sediman karotları sayesinde deniz tabanı çökellerinin buzul ve buzullararası dönemlerde hangi fiziksel ve kimyasal koşullarda çökeltildikleri de ortaya çıkarılabilecektir. Çalışma alanı yakınında daha önce yapılmış (NGRIP) buzul karotlarına dayanan izotop çalışmaları ile elde edilen eski iklimsel verilere kıyasla, ileride deniz tabanından alınacak olan karot çökellerinde çok daha hassas ve detaylı duraylı izotop (oksijen) çalışmalarının da yapılabilmesinin önünü açılmıştır.

9. Antartikada Mikroplastik Kirliliğinin Araştırılması ve Mikroplastik Türlerinin Dağılımlıları Üzerine Bir Araştırma

Proje Yürütücüsü: Prof. Dr. Cem Gazioğlu (İstanbul Üniversitesi),

Proje Araştırmacıları: Prof. Dr. Nuray Çağlar - İstanbul Üniversitesi,

Dr. Öğr. Üyesi Abdullah Aksu - İstanbul Üniversitesi.

Mikroplastik malzemelerin çoğu atıksu arıtma tesislerinden geçebilecek kadar ufaktır ve boşaltım alanına girebilir ve doğal sirkülasyonla tüm dünya üzerine hızlı bir şekilde yayılmaktadır.

Bu anlamda yayılım alanlarının belirlenmesi mekanizmaların belirlenmesi için çok önemlidir. Bu nedenle Antarktika’da mikroplastiklerin araştırılması önemlidir. Proje kapsamında Antarktika Yarımadası’nın batı kıyılarında örnekler alınmıştır ve örnekler analiz aşamasındadır.

10. Antarktika Kıtasının Endemik Notothenioid Alt Takım Üyelerinde Soğuk Adaptasyon Mekanizmalarının Filogenetik Kökeni

Proje Yürütücüsü: Öğr. Gör. Müge Yaşar (Ordu Üniversitesi),

Proje Araştırmacıları: Prof. Dr. Hatice Mergen - Hacettepe Üniversitesi,

Dr. Sibel Küçükyıldırım - Hacettepe Üniversitesi,

Doç. Dr. Savaş Yılmaz - 19 Mayıs Üniversitesi,

Öğr. Gör. Zeki Yaşar - Piri Reis Üniversitesi,

Dr. Öğr. Üyesi Ruşen Melih Nebigil - Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi,

Prof. Dr. Sergülen Onat Dervişoğlu - İstanbul Üniversitesi.

Proje kapsamında üç aşamalı bir planlama gerçekleştirilmiş olup birinci aşama olarak Antarktika’yı habitat olarak seçmiş olan Notothenioid alttakımına ait balık formlarının biyoekolojik ve morfolojik özelliklerinin tanımlanması, kan parametrelerinin belirlenmesi, mide içerik analizleri sonucu besin tercihlerinin ve trofik düzeylerinin tespit edilmesi ve otolit ile yaş tayini yapılması hedeflenmektedir. Bu kapsamda sefer boyunca örneklemeler yapılmış ve analizlerinin yapılması amacıyla Türkiye’ye getirilmiştir.

Çalışmanın ikinci aşamasını fonksiyonel metagenomik yaklaşım kullanılarak soğuk tolerans genlerinin belirlenmesi oluşturmaktadır. Çalışmanın son aşamasını da karşılaştırmalı anatomi kullanılmak suretiyle kardiyovasküler araştırmalara yönelik hayvan modellemesi oluşturmaktadır.

Bu çalışmalar sonucu elde edilecek olan veriler ışığında bölgede hem dominansi hem de endemik özellik gösteren Notothenioid alttakımına ait bireylerin biyoekolojik haritaları ve bölgede besin zincirindeki yerleri belirlenirken, soğuğa adaptasyon mekanizmaları hakkında da ciddi bir bilgilenme sağlanacaktır.

11. Olası Üs Noktalarının Poliaromatik Hidrokarbon (PAH) Kirlilik Miktarlarının Belirlenmesi, Su ve Buz Kütlesindeki Varlığının Araştırılması ile Karasal ve Denizsel Biyokarıştırmanın İncelenmesi

Proje Yürütücüsü: Dr. Öğr. Üyesi Burak Karacık (İstanbul Teknik Üniversitesi),

Proje Araştırmacıları: Öğr. Gör. Dr. Sevil Deniz Yakan Dündar - İstanbul Teknik Üniversitesi,

Prof. Dr. Fatma Telli Karakoç - Karadeniz Teknik Üniversitesi,

Prof. Dr. Ersan Başar - Karadeniz Teknik Üniversitesi.

Page 22: T.C. SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI SANAYİ VE … · belirli bir bölgede yoğunlaştırılması için T.C. Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı

EKİM 201820

İKİNCİ ULUSAL ANTARKTİK BİLİM SEFERİ PROJELERİ

Bu projede, olası üs noktası seçilen noktaların PAH kirlilik seviyelerinin detaylı bir şekilde belirlenmesi ve çevreye olan etkilerinin biyokarıştırma ile incelenmesi planlanmıştır. Projenin temel hedefi daha önce tamamlanan TAE-1 araştırmasında toplanan örneklerin tekrarının yapılması ve eksik kalan noktaların tamamlanması ile kirleticilerin Antarktika ekosistemindeki etkilerinin belirlenmesidir.

12. Antarktika Deniz ve Kara Buzullarında Mineral Araştırmaları

Proje Yürütücüsü: Doç. Dr. Elif Genceli Güner (İstanbul Teknik Üniversitesi),

Proje Araştırmacıları: Doğaç Baybars Işıler - İstanbul Teknik Üniversitesi,

Mehmet Nurullah Alkan - Hitit Üniversitesi. Bu proje, Antarktika’da deniz ve kara buzullarına ulaşıp, barındırdıkları tarih kayıtlarını araştırmayı hedeflemektedir. TAE-2 Seferi esnasında, deniz ve kara buzul karot numunelerinin toplanması, bunlara ait koordinat, fotoğraf vb. verilerin bir coğrafi bilgi sistemi (CBS) veritabanına yüklenmesi, incelenmesi ve kataloglanması, buzulların soğuk konteynerda muhafaza edilip, soğuk zincir ile Türkiye’ye taşınması gerçekleştirilmiştir. Türkiye’ye gelen buzul karotlarının içerisinde hapsolmuş inklüzyonların kimyasal bileşimi tayin edilmektedir. Aynı zamanda inklüzyon içerisinde tespit edilen olası tuz bileşimi, sıfırın altındaki sıcaklıklarda (ötektik nokta civarında) sulu sentetik çözeltiden kristallendirilecektir. Böylece buz içindeki inklüzyonların kristal yapısı belirlenecektir. Doğal yollardan oluşan inklüzyonlar ve sentetik tuzların mikro-Raman spektrumları karşılaştırılıp eşleşmeyi kanıtlamak, bilimsel literatüre kimyasal yapıları düşük sıcaklıkta stabil olası “yeni mineral keşfi” olarak girecektir. Sıfırın altındaki sıcaklıklarda multi-bileşenli sistemlerden moleküler yapıların araştırılması ve dünyanın soğuk bölgelerinde yeni minerallerin keşfi, Mars ve Europa gibi soğuk gökcisimlerinin yapısını anlamak için astrofizik araştırmalarda önemlidir. Türkiye’ye getirilecek buzullar ayrıca içinde

koruduğu hava kabarcıkları ve canlı organizma kayıtları ile pek çok bilim ekibine araştırma olanağı sağlayacaktır.

13. Antarktika Yarımadası’nın Batısı (68o Güney Enlemi Bölgesinde), TAE-1 Rotası Üzerindeki Kuvaterner ve Daha Yaşlı Birimlerin Stratigrafik Tarihçesi: Bentik, Planktik ve Nannofosil Topluluklar, Paleoekoloji ve Paleoiklim

Proje Yürütücüsü: Doç. Dr. Yeşim Büyükmeriç (Bülent Ecevit Üniversitesi),

Proje Araştırmacıları: Yrd. Doç. Dr. Zeki Ünal Yümün - Namık Kemal Üniversitesi,

Prof. Dr. Hülya Alçiçek - Pamukkale Üniversitesi,

Prof. Dr. Mehmet Cihat Alçiçek - Pamukkale Üniversitesi,

Prof. Dr. Atike Nazik - Çukurova Üniversitesi,

Dr. Öğr. Üyesi Caner Kaya Özer - Bozok Üniversitesi,

Doç. Dr. Mine Sezgül Kayseri Özer - Dokuz Eylül Üniversitesi,

Dr. Öğr. Üyesi Ali Murat Kılıç - Balıkesir Üniversitesi,

Prof. Dr. Hayrettin Koral - İstanbul Üniversitesi,

Prof. Dr. İsmail Ömer Yılmaz - Orta Doğu Teknik Üniversitesi,

Doç. Dr. Cüneyt Nadir Solak - Dumlupınar Üniversitesi,

Dr. Aydın Kaleli - Dumlupınar Üniversitesi,

Dr. Elif Yılmaz - Dumlupınar Üniversitesi.

Bu çalışma, Antarktika Yarımadası’nın batısında (pasifik sektöründe) başlıca 68o Güney Enlemi bölgesi - TAE-1 rotası üzerinde, Robert adası çevresinde Drake ve Bransfield boğazlarında denizden kor örneklerinin alınması ve karadaki kampta yürütülecek jeolojik çalışmalarla da desteklenerek sonuçların birlikte değerlendirilmesi amaçlamıştır. Çalışma sırasında denizde TAE-1 rotası ile Robert adası çevresinde, Drake ve Bransfield boğazlarında uygunluğu tespit edilen çeşitli derinliğe sahip en uygun noktalardan gravite karot örnek alımları ile gerçekleştirilmiştir.

Page 23: T.C. SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI SANAYİ VE … · belirli bir bölgede yoğunlaştırılması için T.C. Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı

KUTUP ÇALIŞMALARI

EKİM 2018 21

DİĞER ÜLKE ÜSLERİNDE GERÇEKLEŞTİRİLEN PROJELER

Doç. Dr. Burcu ÖZSOY / İTÜ PolRec Müdürü (İstanbul Teknik Üniversitesi)

Araş. Gör. Özgün OKTAR / İTÜ PolReC Araştırmacı

Araş. Gör. Sinan YİRMİBEŞOĞLU / İTÜ PolReC Araştırmacı

İkinci Ulusal Antarktik Bilim Seferi kapsamında, Belçika, Polonya, Çekya ve Bulgaristan Antarktika bilim üslerinde uluslararası iş birliği kapsamında Türk bilim insanları tarafından gerçekleştirilen projeler kısaca tanıtılmıştır.

1. Doğu Antarktik Buz Örtüsü’nün Gerileme Tarihçesi (DEAIS)

Proje Yürütücüsü: Dr. Naki Akçar (Bern Üniversitesi), Dr. Serdar Yeşilyurt (Ankara Üniversitesi),

Çalışmanın Gerçekleştirildiği Üs: Prenses Elizabeth Üssü - Belçika.

Antarktik Buz Örtüsü’nün bazı bölümlerinde son zamanlarda meydana gelen hızlı gerilemeler, bu çevresel değişimin büyüklüğü ve bu değişimin gelecekte yol açacağı küresel deniz seviyesi yükselişiyle ilgili soruların sorulmasına yol açmaktadır. Mevcut verilere göre Antarktik Buz Örtüsü’nün tepkisi, esas olarak birkaç on yıllık veya daha kısa zaman ölçeğinde uydu ölçümleriyle sınırlıdır. Antarktik Buz Örtüsü’nün uzun süreli davranışının anlaşılması ve dolayısıyla gelecekteki davranışı ile gelecekteki deniz seviyesi yükselişinin değerlendirilmesi, uzun zaman periyodları üzerine yapılmış olan paleo çalışmalardan gelen veri girişleriyle mümkün olacaktır. Örneğin son birkaç milyon yılda Doğu Antarktik Buz Örtüsü’nün (East Antarctic Ice Sheet, EAIS) dramatik incelmesi güncel çalışmalarda bildirilmiştir. Ancak bu boşalmanın mekânsal dağılışı ve ardından gelen izostatik sekmeler/sıçramalar keşfedilmemiş olarak kalmıştır.

Bu çalışmada, Kraliçe Maud Arazisindeki Güney Rondane Dağları’nda EAIS’ın buzul çekilme hızı ve

buzulaltı erozyon miktarı saptanmaya çalışılmıştır. Güney Rondane Dağları’nın batısında, Wideroe Dağı, Nils Larsen Dağı ve Perlabandet civarındaki nunataklara odaklanılmıştır. Bu nunataklar, Prenses Elisabeth İstasyonu’nun güneyinde ve batısında olmak üzere yaklaşık 50 km uçuş mesafesinde bulunmaktadır. Bu projede, buzul çekilme tarihçesi ve buzulaltı erozyon miktarının ölçümü için yerleşik kozmojenik 10Be, 14C, 26Al ve 36Cl izotopları kullanılmaktadır. Arazide nunataklarda gerileme sırasında buzulun paleo pozisyonu saptanarak haritalanmıştır. Çalışma sahalarında buzul tarafından aşındırılmış anakaya ve buzul depolarından örnek alınış ve analizleri sürmektedir. Hızlandırılmış Kütle Spektrometrisi (AMS) analizlerinden elde edilecek olan kozmojenik izotop konsantrasyonları, daha sonra hem anakayada buzul aşındırma miktarının belirlenmesi hem de yüzeylenme yaşlarının belirlenmesi için kullanılacaktır. Bu proje ile Kraliçe Maud Bölgesi’nde buzul gerilemesi, buzul gerilemesinin büyüklüğü, zamanlaması ve sıklığı ve buzulaltı erozyon süreçleri hakkında bilimsel bilgiler üretilecektir.

2. Aşırı Koşullarda Bazaltik Kayaçların Ayrışma Profilleri ve Mars için Önerdikleri

Proje Yürütücüsü: Prof. Dr. Nurgül Çelik Balcı (İstanbul Teknik Üniversitesi),

Proje Çalışanları: Öğr. Gör. Billur Çelebi – Koç Üniversitesi,

Yağmur Güneş - İstanbul Teknik Üniversitesi,

Çalışmanın Gerçekleştirildiği Üs: Henryk Arctowski - Polonya.

Proje kapsamında, Antartika’da bulunan bazaltik kayaçların alterasyon mekanizmasının anlaşılması ve değişen iklim koşullarının alterasyon süreçlerine ve

Page 24: T.C. SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI SANAYİ VE … · belirli bir bölgede yoğunlaştırılması için T.C. Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı

DİĞER ÜLKE ÜSLERİNDE GERÇEKLEŞTİRİLEN PROJELER

EKİM 201822

ekosistem üzerine olası etkilerinin ortaya konması hedeflenmiştir. Ana kayadan, karasal sedimanlardan ve sığ deniz tabanından alınması planlanan örneklerde birincil ve ikincil mineraller tespit edilmiş, alterasyon sonucu açığa çıkan demir ve sülfür beslenimi, CO2 ve pH değerleri değerlendirilip, iklim değişimine bağlı olarak artan ayrışma proseslerinin ekosistem üzerine olası etkileri ortaya konacaktır.

Jeoloji, biyoloji ve iklim bilimlerinin birlikte kullanıldığı bu multidisipliner araştırmada kurak, asidik ve soğuk ortamlarda kayaçların kimyasal ve fiziksel alterasyonunun detaylı incelenmesi bize dünya dışı ortamlardaki bozunma mekanizmalarını ve olası canlılık faaliyetlerini anlamada yardımcı olacaktır. Özellikle Mars’taki ortam koşulları ile benzerlikler gösteren Antarktika kıtasında yapılması amaçlanan bu çalışma, Mars’taki olası yaşam içeren ve/veya içermiş alanların tespitine yönelik araştırmalar için önemli veriler üretme potansiyeline sahiptir. Bunun yanı sıra elde edilen sonuçlar önceki çalışmalardaki bulgularla birleştirilerek küresel ısınma nedeniyle hızlanan alterasyon sürecinin okyanuslarda yol açtığı etkiler hakkında bilgi verecektir.

Çalışma sonucu edinilen bulgulardan hareketle, bazaltik kayaların Mars benzeri koşullarda gerçekleşen bozunma mekanizmasının anlaşılması, bu bozunma ürünlerinin mikrobiyal

yaşamın başlangıcına uygun koşulları sağlayıp sağlamadığı, ekstrem ortam koşullarında yaşayan mikroorganizmaların bu değişim karşısındaki adaptasyonu ve gelecekte deniz ve karasal sistemler arasındaki bağlantıların nasıl değişeceği ve bu değişimin ekosisteme etkisinin anlaşılması beklenmektedir.

3. James Ross Island (Antarktika) Volkanizmasının Kökeni, Yaşı ve Bölge Jeodinamiği ile İlişkisi

Proje Yürütücüsü: Prof. Dr. Şafak Altunkaynak (İstanbul Teknik Üniversitesi),

Proje Çalışanları: Araş. Gör. Ayşe Zeynep Çalışkanoğlu - İstanbul Teknik Üniversitesi,

Çalışmanın Gerçekleştirildiği Üs: Johann Gregor Mendel Üssü – Çekya.

Dünyada yerbilimleri açısından en az bilinen bölgeler arasında yer alan Antarktika, bilim insanlarının disiplinler arası çalışmalarını yürütebilecekleri eşsiz bir bölge niteliğindedir. Üst Mesozoik’de Phoenix plakasının South Shetland Trench’i boyunca dalmaya başlaması ve (olasılıkla) Pliyosen döneminde bu dalma batmanın sonlanması ile bölgesel bir genişleme başlamış ve Batı Antartika’nın doğu kesimi genişleme tektoniği etkisi altına girmiştir. Günümüzde dünyadaki en önemli açılma alanlarından biri haline gelmiş olan Batı Antartika Rifti (BAR) gerek farklı yaştaki birçok

Page 25: T.C. SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI SANAYİ VE … · belirli bir bölgede yoğunlaştırılması için T.C. Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı

KUTUP ÇALIŞMALARI

EKİM 2018 23

volkanı içermesi açısından gerekse kıtadaki buzul erimelerinin en hızlı ve yaygın olduğu bir alan olması açısından farklı disiplinlerden birçok bilim insanının ilgi odağı olmuştur.

Çek üssü (Mendel Polar Station) ev sahipliğinde yürütülen bu proje kapsamında çalışılan James Ross Island (JRI) Batı Antartika’da Antartik yarımadanın hemen doğusunda bulunmaktadır. JRI’ın yaklaşık olarak %20’den fazlası buzdan arınmıştır. Bu alanda farklı yaşta ve türde birçok volkanik kaya mostra vermektedir. James Ross Island Volkanik Grubu (JRIVG) olarak adlandırılan bu volkanik kayaçları konu alan az sayıda çalışma literatürde mevcuttur. Ancak bu çalışmalarda bazı volkanik kayaçlar yaş verisi olmadan jeokimya özellikleri açısından değerlendirilmiş, diğer bazı volkanik kayaçların ise sadece yaşları ortaya koyulmuş ancak jeokimyasal ve izotopik açıdan kökenleri irdelenmemiştir. Sonuç olarak jeokimya, izotop ve yaş verilerini birlikte değerlendirerek bölgedeki volkanizmanın zaman, mekân ve kökendeki ilişkisini ortaya koyan ve buradan bölge jeodinamiğine yaklaşımda bulunan bir çalışmaya ise literatürde rastlanmamıştır. Bu eksikliğin giderilmesi ancak sistematik örnekler üzerinde yapılacak olan izotop kimyası ve jeokronoloji verilerinin birlikte değerlendirilmesi ile mümkün olacaktır. Projede ana hatlarıyla Antarktik Yarımada’nın kuzeydoğusunda yer alan James

Ross Island ve civarındaki adalar üzerinde mostra veren volkanik kayaların Sr-Nd-Pb izotop jeokimyası ve Ar/Ar yaş tayinleri yapılması planlanmış ve örneklemeler yapılmıştır. Elde edilen verilerin önceki çalışmalar ile birlikte değerlendirilmesi ile bölgedeki Neojen volkanizmasının doğasını, ergiyik kökenini ve Antarktika kıtası altındaki mantonun evrimini ortaya koymak, mevcut jeodinamik modelleri test etmek ve volkanizma ile buzul erimeleri arasındaki zaman ve mekân ilişkisine yaklaşımda bulunmak mümkün olabilecektir.

4. Yüksek Hassasiyetli Konum Belirlemeye GLONASS Uydularının Katkısı Üzerine Bir Araştırma: Antarktika Örneği

Proje Yürütücüsü: Araş. Gör. Mert Bezcioğlu (Gebze Teknik Üniversitesi),

Çalışmanın Gerçekleştirildiği Üs: St. Kliment Ohridski Üssü - Bulgaristan.

PPP yöntemi, tek bir GNSS alıcısının konumunu herhangi bir referans alıcısı verisine ihtiyaç duymadan yüksek doğrulukla hesaplayabilen güçlü bir yöntemdir. Bağıl konum belirleme ile karşılaştırıldığında, PPP yönteminin herhangi bir referans alıcıya ihtiyaç duymaması büyük bir avantaj olarak görülmektedir. Özellikle IGS istasyonlarının olmadığı alanlarda sabit nokta

Page 26: T.C. SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI SANAYİ VE … · belirli bir bölgede yoğunlaştırılması için T.C. Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı

DİĞER ÜLKE ÜSLERİNDE GERÇEKLEŞTİRİLEN PROJELER

EKİM 201824

şartının sağlanamaması bağıl yöntemle konum belirlenememesine sebep olmaktadır. Tek GNSS alıcı ile yüksek doğrulukta konum belirleme yöntemi olan PPP (Precise Point Positioning), son yıllarda oldukça revaçta olup kıta hareketlerinin belirlenmesinden yapı sağlığı incelemelerine kadar pek çok alanda kullanılmaktadır. Bu proje kapsamında, Antarktika bölgesinde açık uydu görüşü olması durumunda PPP (Precise Point Positioning) yönteminin hem yatay hem de düşey yöndeki konum belirleme performansı araştırılacaktır. Proje çalışmasının temel hedefi, uydu görüşünün açık olması durumundaki GNSS uygulamalarında GPS ve GPS/GLONASS uydu gözlemlerinin PPP sonuçlarına katkılarının araştırılmasıdır. Antarktika bölgesinde sabit IGS istasyonlarının sayısının az olması, iklim ve doğal habitatı koruma nedenlerinden dolayı bu sabit istasyonların sayısının artırılamaması, PPP yönteminin Antarktik bölgesindeki konum belirleme çalışmalarında kullanılmasını gerekli kılmaktadır. Yürütülen bu çalışmada, belirlenen bölgede bir GNSS ağı kurulmuş, bu ağ PPP yöntemi ile yapılan ölçümler bağıl yöntemle karşılaştırılmış ve PPP yöntemine GLONASS uydularının katkısı araştırılmıştır. Çıkan sonuçların bağıl yöntemin sağladığı hassasiyete yaklaşması ve bu çalışmadan çıkan sonuçların Antarktik bölgesinde kıta hareketi çalışan bilim insanlarına önerilecektir.

5. Antarktik Yarımadası, South Shetland Adaları, Livingston Adası ve Çevresi Çökelme Ortamlarındaki Güncel Sediment Özelliklerinin ve Dinamiklerinin Belirlenmesiyle Çevresel ve İklimsel Etkilerin Araştırılması

Proje Yürütücüsü: Prof. Dr. Mehmet Nuri Bodur (Hakkari Üniversitesi),

Proje Çalışanları: Prof. Dr. Atilla Yıldız - Ankara Üniversitesi,

Dr. Öğr. Üyesi Hakan Gündoğmuş,

Arş. Gör. Mert Bezcioğlu - Gebze Teknik Üniversitesi,

Prof. Dr. Christo Pimpirev - Bulgaristan Antarktik Enstitüsü,

Çalışmanın gerçekleştirildiği üs: St. Kliment Ohridski Üssü - Bulgaristan.

Antarktik Kutup Bölgesi, Antarktik Yarımadası, Güney Shetland Adaları, Livingston Adası Kıta sahanlıkları, yakın kıyı sığ deniz, kıyı ve kıyı ardı alanları ile Livingston Adası kara ve buzul alanlarında, deniz-kara-atmosfer etkileşimleriyle deniz seviyesi ve jeomorfolojik değişimlere bağlı olarak denizel ve karasal çökellerin aşınma, taşınma ve depolanmasına ilişkin; güncel sediment dinamiklerinin araştırılmasını, iklim ve ortam etkileşimi ile değişimlerini belirlemek amacıyla sedimentolojik, mineralojik-petrografik ve jeokimyasal çalışmaları kapsanmıştır.

Antarktik Kutup Bölgesi, Antarktik Yarımadası, Güney Shetland Adaları, Livingston Adası Kıta sahanlıkları, yakın kıyı bölgelerinin mevcut deniz seviyesine ait kıyı şeridinden açığa doğru takriben 200 m su derinliğine kadar varan alanlarında karot ve kepçe kullanılarak dip ve yüzey sediment örnekleri alınmıştır. Ayrıca kıyı sediment (çökel-tortul) örneklemesi yapılmıştır.

Araştırma alanında elde edilen çökellerde olası kalsiyum karbonat, organik karbon, kil mineralleri, ağır mineral birikimleri, ağır-hafif metaller ile çevresel (antropojenik) girdiler araştırılacaktır. Bu kapsamda, çökeller içerisinde olabilecek bentik organizmaların tür ve dağılımı tespit edilebilecek, çökellerin fiziksel ve kimyasal özelliklerini etkileyen bentik ekosistem hakkında da olası biyojeokimyasal bulgular ortaya çıkarılacaktır.

Dip ve yüzey sediment (Karot-Kepçe) örneklerinde; tane boyu, karbonat, organik karbon, mineralojik-petrografik özelliklerin belirlenmesi ve kil mineral dağılımları da saptanarak çökelme ortamlarındaki kaynak-taşınma-çökelme-hidrodinamik koşullar arasındaki etkileşimler belirlenmeye çalışılacaktır. Bunun yanı sıra tüm sediment ve kısmen karasal alanlardan toplanacak olan kayaç örneklerinde petrografik ve ağır metaller dâhil olmak üzere ana ve eser element analizleri yapılarak jeokimyasal özellikler belirlenecek böylece çökel-ortam ilişkileriyle bölgesel ve küresel olarak iklimsel etkileşim mekanizmaları araştırılmaya çalışılacaktır.

Page 27: T.C. SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI SANAYİ VE … · belirli bir bölgede yoğunlaştırılması için T.C. Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı

KUTUP ÇALIŞMALARI

EKİM 2018 25

ANTARKTİKA ANDLAŞMALAR SİSTEMİ VE ANTARKTİKA ÇEVRE KORUMA PROTOKOLÜ

İlknur İNAM / Daire Başkanı (Ar-Ge Teşvikleri Genel Müdürlüğü)

Eda ÜNAL / Sanayi ve Teknoloji Uzmanı (Ar-Ge Teşvikleri Genel Müdürlüğü)

Mesut KOÇAK / Sanayi ve Teknoloji Uzmanı (Ar-Ge Teşvikleri Genel Müdürlüğü)

Zengin doğal kaynaklara sahip kutupların yönetimi ile ilgili şimdiye kadar belirlenmiş

en önemli çerçeve andlaşma güney kutbu ile ilgili olan Antarktika Andlaşması’dır.

Antarktika Andlaşması 1 Aralık 1959 tarihinde Washington’da 1957-1958 yılları

arasındaki Uluslararası Jeofizik Dönemi boyunca Antarktika’da aktif çalışmalar

yürüten bilim insanlarının bağlı olduğu 12 ülke (ABD, Sovyetler Birliği, Japonya,

Arjantin, Avustralya, Belçika, Fransa, İngiltere, Şili, Yeni Zelanda, Norveç, Güney Afrika)

tarafından Washington’da imzalanmıştır. Andlaşma 1961 yılında yürürlüğe girmiş ve

şimdiye kadar 53 ülke bu andlaşmaya taraf olmuştur.

Page 28: T.C. SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI SANAYİ VE … · belirli bir bölgede yoğunlaştırılması için T.C. Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı

ANTARKTİKA ANDLAŞMALAR SİSTEMİ VE ANTARKTİKA ÇEVRE KORUMA PROTOKOLÜ

EKİM 201826

Andlaşmanın ana amacı kıtanın tüm insanlığın menfaati için sonsuza kadar barışçıl amaçlarla kullanılmaya devam edilmesi ve uluslararası anlaşmazlıkların sahnesi veya nesnesi olmamasıdır. Bu sebeple Andlaşma ile bilimin desteklenmesi dışındaki askeri faaliyetler, nükleer patlamalar, nükleer atıkların bertarafı yasaklanmakta, bilimsel faaliyetler ve bu faaliyetler sonucu ortaya çıkan verilerin paylaşımı desteklenmekte, ülkelerin hak iddiaları askıda tutulmaktadır. Andlaşma hükümleri 60° güney enlemine kadar tüm buz tabakaları ve adacıklarda geçerlidir.

Antarktika Andlaşmalar Sistemi (ATS) ise Antarktika’da ülkeler arasındaki ilişkileri ayarlamak amacıyla yapılan düzenlemelerin tümünü içermektedir. Sistemin kalbinde Antarktika Andlaşması bulunmaktadır. Andlaşmanın imzalanması üzerinden geçen 40 yıl içerisinde üç farklı protokol daha imzalanarak (Çevre Koruma Protokolü, Antarktika Foklarının Korunması Sözleşmesi, Antarktika’nın Deniz Canlılarını Koruma Sözleşmesi) Antarktika Andlaşmalar Sistemi

oluşmuştur. Andlaşma maddeleri her sene Danışman ülkelerin ev sahipliğinde gerçekleştirilen Antarktika Andlaşması Danışma Toplantıları’nda (ATCM) alınan tavsiyeler ve Antarktika Andlaşması Çevre Koruma Protokolü Komitesi’nde alınan kararlarla değerlendirilmektedir.

ATS kapsamında günümüzde 29 danışman ülke, 24 gözlemci ülke bulunmaktadır.

Ülkemiz ile birlikte Avusturya, Belarus, Kanada, Kolombiya, Küba, Danimarka, Estonya, Yunanistan, Guatemala, Macaristan, İzlanda, Kazakistan, Malezya, Kuzey Kore, Monako, Moğolistan, Pakistan, Papua Yeni Gine, Portekiz, Romanya, Slovakya, İsviçre ve Venezuela ATS’de gözlemci üye statüsündedir.

ATS’de karar alma süreçlerinde yalnızca Danışman ülkeler söz sahibi olup gözlemci ülkeler ise Andlaşmanın dokuzuncu maddesine göre ATCM toplantılarına katılabilmektedir. Antarktika Çevre Koruma Protokolü ise 1991 yılında Madrid’te imzalanmış ve 1998 yılında yürürlüğe girmiştir.

Page 29: T.C. SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI SANAYİ VE … · belirli bir bölgede yoğunlaştırılması için T.C. Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı

KUTUP ÇALIŞMALARI

EKİM 2018 27

Danışman Ülke Yürürlüğe Giriş Tarihi

Danışman Ülke Statüsü

Çevre Protokolü İmzalanma Tarihi

  Arjantin23 Haziran 1961 23 Haziran 1961 14 Ocak 1998

  Avustralya23 Haziran 1961 23 Haziran 1961 14 Ocak 1998

  Belçika23 Haziran 1961 23 Haziran 1961 14 Ocak 1998

  Brezilya16 Mayıs 1975 27 Eylül 1983 14 Ocak 1998

  Bulgaristan11 Eylül 1978 05 Haziran 1998 21 Mayıs 1998

  Şili23 Haziran 1961 23 Haziran 1961 14 Ocak 1998

  Çin08 Haziran 1983 07 Ekim 1985 14 Ocak 1998

  Çekya01 Ocak 1993 01 Nisan 2014 24 Eylül 2004

  Ekvador15 Eylül 1987 19 Kasım 1990 14 Ocak 1998

  Finlandiya15 Mayıs 1984 20 Ekim 1989 14 Ocak 1998

  Fransa23 Haziran 1961 23 Haziran 1961 14 Ocak 1998

  Almanya05 Şubat 1979 03 Mart 1981 14 Ocak 1998

  Hindistan19 Ağustos 1983 12 Eylül 1983 14 Ocak 1998

  İtalya18 Mart 1981 05 Ekim 1987 14 Ocak 1998

  Japonya23 Haziran 1961 23 Haziran 1961 14 Ocak 1998

  G. Kore 28 Kasım 1986 09 Ekim 1989 14 Ocak 1998

  Hollanda30 Mart 1967 19 Kasım 1990 14 Ocak 1998

  Yeni Zelanda23 Haziran 1961 23 Haziran 1961 14 Ocak 1998

  Norveç23 Haziran 1961 23 Haziran 1961 14 Ocak 1998

  Peru10 Nisan1981 09 Ekim 1989 14 Ocak 1998

Protokolün ikinci maddesi kıtayı barış ve bilime ayrılmış bir doğal kaynak olarak tanımlarken, üçüncü madde kıtada uygulanabilir beşeri faaliyetlerle ilgili temel prensipleri ortaya koymaktadır. Protokolün yedinci maddesinde ise kıtadaki mineral ve maden kaynaklarının bilimsel amaçlar dışında kullanılması ile ilgili tüm faaliyetler yasaklanmaktadır. Protokolün 6 eki bulunmaktadır. Protokol aynı zamanda Çevre Koruma Komitesi’ni uzman danışma kurulu olarak kurmuştur. Komite, protokolün uygulanması ile ilgili olarak ATCM’ye önerilerde bulunmakta ve her sene ATCM toplantıları ile bağlantılı olarak toplanmaktadır.

Ülkemiz ve Antarktika Andlaşmalar Sistemi

Ülkemizin 1995 yılında imzaladığı Antarktika Andlaşması, 24 Ocak 1996’da yürürlüğe girmiştir. Her yıl düzenlenmekte olan ATCM toplantılarına ülkemizden 2013 yılında bireysel girişimlerle katılım sağlanmıştır. 2016 yılına gelindiğinde

Page 30: T.C. SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI SANAYİ VE … · belirli bir bölgede yoğunlaştırılması için T.C. Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı

ANTARKTİKA ANDLAŞMALAR SİSTEMİ VE ANTARKTİKA ÇEVRE KORUMA PROTOKOLÜ

EKİM 201828

statüsüne geçmektir. Danışman ülke statüsüne geçilebilmesine ilişkin prosedür 2017 yılında ATS tarafından yayımlanmıştır. Buna göre COMNAP ve Antarktik Araştırmaları Bilimsel Komitesi’ne (SCAR) tam üyelik zorunlu koşullar olarak ortaya konulmuş, kıtaya düzenli seferler yapılması, kıtada önemli bilimsel faaliyetler gerçekleştirilmesi, uluslararası iş birlikleri sağlanması, Çevre Koruma Protokolü mevzuatının iç mevzuatla uyumlulaştırılması, araştırma sonuçlarında elde edilen bilginin paylaşımı unsurları öne çıkmaktadır. Ülkemiz tarafında ATS’de Danışman ülke

statüsüne geçebilmek amacıyla ilgili prosedür uyarınca bir yol haritası çalışması yürütülmekte olup hâlihazırda sağlanan koşullar ile henüz yeterince ilerleme kaydedilememiş alanlar belirlenmekte ve başvuru dosyasının ATS’ye en erken hangi tarihte sunulabileceğine yönelik bir planlama yapılmaktadır.

Kaynakça

• https://www.ats.aq/index_e.htm, ATS Web Sitesi

• https://www.scar.org/policy/antarctic-treaty-system/, SCAR Web Sitesi

• www.mfa.gov.tr, Dışişleri Bakanlığı Web Sitesi

• https://btgm.sanayi.gov.tr/Handlers/Dokuman-GetHandler.ashx?dokumanId=3645ae98-5377-4efc-9594-39077e2f2505, Ulusal Kutup Bilim Programı

• Sönmezoğlu F, Bayır Ö. E., Çevre Sorunlarına İlişkin Uluslararası Rejimler, İ.Ü. Siyasal Bilgiler Fakültesi

Dergisi No:47. (Ekim 2012). ss. 247-289

  Polonya23 Haziran 1961 29 Temmuz 1977 14 Ocak 1998

  Rusya 23 Haziran 1961 23 Haziran 1961 14 Ocak 1998

  Güney Afrika23 Haziran 1961 23 Haziran 1961 14 Ocak 1998

  İspanya31 Mart 1982 21 Eylül 1988 14 Ocak 1998

  İsveç24 Nisan 1984 21 Eylül 1988 14 Ocak 1998

  Ukrayna28 Ekim 1992 04 Haziran 2004 24 Haziran 2001

  Birleşik Krallık23 Haziran 1961 23 Haziran 1961 14 Ocak 1998

  ABD23 Haziran 1961 23 Haziran 1961 14 Ocak 1998

  Uruguay11 Ocak 1980 07 Ekim 1985 14 Ocak 1998

Şekil 1. Danışman Ülkeler ve Süreçte Önemli Tarihler (ATS Web Sitesi, 2018)

ise çeşitli kamu kurum ve kuruluşları ile üniversite temsilcilerinin yer aldığı bir heyet, toplantılarda ülkemizi temsil etmiştir.

Antarktika’ya Bilim Üssü Kurulması Projesinin kurumsallaştırılarak Cumhurbaşkanlığı himayelerine ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı uhdesine verilmesiyle birlikte 2017 yılından itibaren ATCM ve CEP toplantılarına düzenli olarak katılım sağlanmaktadır.

Konuyla ilgili bir diğer önemli girişim ise Antarktika Çevre Koruma Protokolü’nün tüm ekleri ile birlikte 24 Mayıs 2017 tarih ve 30075 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmesidir.

Antarktika Projesi kapsamında ülkemizin nihai hedefi Andlaşmalar Sistemi’nde Danışman ülke

Page 31: T.C. SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI SANAYİ VE … · belirli bir bölgede yoğunlaştırılması için T.C. Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı

KUTUP ÇALIŞMALARI

EKİM 2018 29

ÜLKELERİN KUTUP BİLİMLERİ KONUSUNDA KURUMSAL

YAPILANMALARIİlknur İNAM / Daire Başkanı (Ar-Ge Teşvikleri Genel Müdürlüğü)

Eda ÜNAL / Sanayi ve Teknoloji Uzmanı (Ar-Ge Teşvikleri Genel Müdürlüğü)

Mesut KOÇAK / Sanayi ve Teknoloji Uzmanı (Ar-Ge Teşvikleri Genel Müdürlüğü)

Dünyanın bilinen en soğuk ve en bakir toprakları olan Antarktika kıtasında sadece bilimsel çalışmaların yapılabilmesi için 30 ülkeye ait 100’e yakın tesis bulunmaktadır. Bunların dışında çok sayıda gemi, uçak ve helikopter de bilimsel faaliyetler ve lojistik amaçlı kullanılmaktadır.

Ülkeler bölgedeki tesislerini ve araçlarını işletmek, yürütülen bilimsel faaliyetleri koordine etmek, bölgeye yönelik belirledikleri stratejik hedefleri yönetmek için farklı niteliklerde kurumsal yapılanmaya gitmişlerdir. Bu yapılanmalar ülkenin öncelikleri ve hedeflerine göre farklı boyutta ve nicelikte oluşmuştur. Bu anlamda ülkelerin kutup

bilimleri konusunda kurumsal yapılanmalarını daha yakından görülebilmesi için Güney Kore, Birleşik Krallık, Ukrayna ve Şili örnekleri incelenmiştir.

Güney Kore

Güney Kore’nin kutuplarla ilgili girişimlerini başlatması 1980’li yıllara dayanmaktadır. 1986 yılında Antarktika Andlaşması’na taraf olan Kore, kutup araştırmaları ile ilgili ilk çalışmalarını 1987 yılında başlatmış ve konuyla ilgili Kore Okyanus Araştırma ve Geliştirme Enstitüsü’nü (KORDI) görevlendirmiştir. Söz konusu yıl içerisinde Antarktika Araştırmaları Ulusal Komitesi kurulmuştur. Müteakip yıllarda Güney Kore Kutup Araştırma

G. Kore Jang Bogo Üssü

Page 32: T.C. SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI SANAYİ VE … · belirli bir bölgede yoğunlaştırılması için T.C. Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı

ÜLKELERİN KUTUP BİLİMLERİ KONUSUNDA KURUMSAL YAPILANMALARI

EKİM 201830

Enstitüsü (KOPRI), KORDI’nin altında bir bölüm olarak oluşturulmuştur. KOPRI, 1987 yılından itibaren Kore Ulusal Kutup Programı’nın operatörüdür. Güney Kore 1989 yılında Danışman ülke statüsüne geçmiştir.

Enstitü, Okyanuslar ve Balıkçılık Bakanlığı’na bağlıdır. KOPRI hükümet tarafından finanse edilen yalnızca kutup bilimi ve lojistik desteği üzerine hizmet veren bir yapılanmadır. Enstitü bünyesinde Arktik Deniz Buz Tahmini, Kutup Gen Bilimleri, Buzul ve Deniz Seviye Değişimleri, Antarktik Rotası Seferi, Kutup Paleoçevresi, Kutup Okyanus Bilimleri, Kutup Yaşam Bilimleri, Kutup Yer-Sistem Bilimleri, Kutup İklim Bilimleri ayrı birimler altında çalışılmakta, kutup seferleri ve buzkıran gemisinin idamesi gibi konularda ilgili lojistik planlamalar yapılmakta, kutup politikalarının çerçevesi belirlenmekte, diğer ülkelerle kutuplar alanında iş birlikleri tesis edilmektedir. Enstitüde 200 yarı zamanlı 200 tam zamanlı personel çalışmaktadır. 1988, 2002, 2014 yıllarında faaliyete geçen King Sejong, Arktik Dasan ve Jang Bogo İstasyonlarının ve Kore’nin ilk buzkıran sınıfı gemisi Araon’un işletilmesi enstitü tarafından yürütülmektedir.

KOPRI’nin Songdo Serbest Bölgesi’ndeki merkez inşaatının ilk fazı 2013 yılında, 2016 yılında ise araştırma laboratuvarını içeren ikinci fazı tamamlanmıştır. Bunların yanında merkezin soğutma laboratuvarı, meteoroit depolama üzerine temiz oda, elektron mikroskobu analiz odası ve oksijen izotop analiz odası bulunmaktadır.

Enstitünün kendi bütçesi ile gerçekleştirmekte olduğu kutup araştırma projelerinin yanında Okyanuslar ve Balıkçılık Bakanlığı, Bilim, Bilgi İletişim Teknolojileri ve Gelecek Planlama Bakanlığı tarafından finanse edilen ulusal Ar-Ge projeleri bulunmaktadır. Enstitü’ye tüm bu kaynaklardan 2017 yılında yaklaşık 56 milyon ABD Doları araştırma bütçesi ayrılmıştır.

Birleşik Krallık

Birleşik Krallık, kutup bölgelerindeki çalışmalarını Birleşik Krallık Antarktika Araştırma Kurumu (BAS) aracılığı ile yürütmektedir. BAS, İngiltere’nin son 60 yıldır Antarktika’daki bilimsel araştırmalarının büyük bir bölümünden sorumludur ve köklerini İkinci Dünya Savaşı gizli bir operasyonu olan Tabarin Operasyonu’ndan almaktadır (1943’te, İkinci Dünya Savaşı’nın zirvesinde, İngiliz Hükümeti Antarktika’ya çok gizli bir sefer başlatmış ve bu operasyonla İngiltere’nin kıtadaki ilk kalıcı araştırma istasyonları kurulmuştur). İngiltere, 1959 yılında Antarktika Andlaşması’nı imzalayan 12 ülkeden biridir ve 1961’den beri Danışman ülke statüsündedir.

Şekil 1. Birleşik Krallık Antarktika Araştırma Kurumu’nun Devlet Yapılanmasındaki Yeri

Page 33: T.C. SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI SANAYİ VE … · belirli bir bölgede yoğunlaştırılması için T.C. Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı

KUTUP ÇALIŞMALARI

EKİM 2018 31

Merkezi Cambridge’de olan BAS, Doğal Çevre Araştırma Konseyi (NERC)’nin bir kuruluşudur ve Kutup Bölgelerinde (Antarktika ve Arktik) dünya çapında disiplinlerarası araştırmalar yürütmektedir. Kurumun yıllık bütçesi yaklaşık 50 milyon İngiliz Sterlini olup bütçesinin büyük çoğunluğunu NERC’den sağlamaktadır. BAS, 400’den fazla personel istihdam etmekte ve 40’tan fazla ingiliz üniversitesinin, 120’den fazla ulusal ve uluslararası işbirliğine sahip araştırma projesi yürütmektedir.

Enstitü, kutup bölgelerinde altı araştırma istasyonu (5 tanesi Antarktika’da, 1 tanesi Arktik’de), iki gemi ve beş uçak işletmektedir ve 2019 yılında faaliyete geçecek ve karmaşık multidisipliner bilimsel görevleri üstlenecek yeni bir kutup deniz gemisi inşa etmektedir.

Öte yandan BAS’ın bağlı olduğu NERC, 2002 yılında kurulan, sanat, beşeri bilimler, bilim ve mühendislik alanlarında akademik araştırmaları finanse eden ve yedi ayrı Araştırma Konseyini koordine eden bağımsız kamu organı RCUK (Research Councils UK)’a bağlı olarak görev yapmaktadır. RCUK’un yıllık bütçesi yaklaşık 3 milyar İngiliz Sterlini’dir.

Ukrayna

Antarktika’da daimi istasyonu bulunan 30 ülkeden biri olan Ukrayna 28 Ekim 1992’de Antarktika Andlaşması’nı imzalamış olup 2004 yılında Danışman Ülke statüsüne geçmiştir. Antarktika kıtasında 1 tane üssü (Vernadsky) bulunan Ukrayna, klimatoloji, jeoloji, jeofizik, CBS, deniz biyolojisi, tıp, mikrobiyoloji, oşinografi, karasal biyoloji alanlarında çalışma yapmaktadır. Vernadsky üssü 1996 yılında İngiliz Faraday İstasyonu’nun Ukrayna’ya devri ile açılmıştır ve yaklaşık 24 kişi konaklayabilecek şekilde tekrar yapılandırılmıştır.

Antarktika faaliyetlerini 1993 yılında kurulan Ukrayna Ulusal Antarktika Bilim Merkezi (NASC) çatısı altında yürüten ülke, Antarktika Programı için toplam yıllık 2,2 milyon ABD Doları bütçe ayırmaktadır. Bu bütçenin 1,8 milyon ABD Doları istasyon ve gemi faaliyetleri için, geri kalan kısmı bilimsel faaliyetler için kullanılmaktadır.

NASC’ın yaklaşık 30 kadar personeli bulunmakta olup Ukrayna Devlet Bilim, Yenilik ve Bilişim Ajansı çatısı altında faaliyet göstermektedir. Örgütün stratejik bilim hedefleri Bilim Kurulu aracılığıyla oluşturulmaktadır.

Vernadsky Üssü’nün Görüntüsü

Page 34: T.C. SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI SANAYİ VE … · belirli bir bölgede yoğunlaştırılması için T.C. Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı

ÜLKELERİN KUTUP BİLİMLERİ KONUSUNDA KURUMSAL YAPILANMALARI

EKİM 201832

Ukrayna tarafından 2011-2020 dönemini kapsayan Özel Amaçlı Araştırma Programı yürütülmekte olup Antarktika üzerine yürütülen projeler desteklenmektedir. Kutup projeleri genellikle ön inceleme süreci sonrasında devlet programı tarafından finanse edilmektedir.

Şili

Antarktika Andlaşması 1959 yılında Şili’nin de dâhil olduğu 12 ülke tarafından imzalanmıştır. 1961 yılından itibaren ise Danışman ülke statüsüne sahip olan ülke, Antarktika faaliyetlerini 1963 yılında kurduğu Şili Antarktika Enstitüsü (INACH) koordinesinde yürütmektedir. Kurum, alınan kararla Şili Dışişleri Bakanlığı’na bağlı teknik bir organ haline getirilmiştir. 2003 yılında ise enstitünün yapısında köklü değişiklikler yapılarak merkez dünyanın en güneyinde metropolü olarak bilinen Punta Arenas’a taşınmış, kurumun başına ilk kez sivil bir bilim insanı getirilmiştir.

INACH yeniden yapılanarak;

• Ulusal Antarktika Politikası’na uyma ve uluslararası kanunları takip etmeyi,

• Antarktika’da bilimsel, teknolojik, araştırma ve inovasyonun gelişimini teşvik etmeyi,

• Antarktika Andlaşma Sistemi’ne ve uluslararası forumlara etkin katılımı,

• Punta Arenas’ın Beyaz Kıta’ya açılan bir kapı olarak güçlendirilmesini kendine görev edinmiştir.

INACH, Şili Antarktika Bilim Programı’nın (PROCIEN)yürütücüsüdür. Programla üniversiteler ve bilimsel araştırma merkezlerinin projeleri bir araya getirilir. INACH ve diğer ulusal yapılar tarafından finanse edilen projeler, INACH tarafından koordine edilir. Günümüzde, PROCIEN, beş ana araştırma alanında 63 proje yürütmektedir. Bu beş araştırma alanı şu şekildedir:

• Güney Amerika ve Antarktika arasındaki ilişkiler,

• Antarktika organizmalarının adaptasyon mekanizmaları,

• Antarktika organizmaların bolluğu ve çeşitliliği

• Küresel ısınma ve iklim değişimi,

• Çevre ve diğer girişimler.

INACH her yıl Şili’de lisansüstü bir programda kayıtlı olan öğrencilerin Antarktika ile ilgisi olan lisansüstü çalışmalarına da destek sunmaktadır. Doğal bilimler alanında veya sosyoloji, coğrafya, psikoloji, antropoloji, hukuk, siyaset bilimi, gazetecilik ve iletişim konularında başvuru yapılabilmektedir. Desteklenen projelere 4,5 milyon Şili Pesosu’na (yaklaşık 45.000 TL) kadar kaynak aktarılmaktadır.

Şili Ulusal Antarktika Programı’nın toplam yıllık harcaması desteklenecek proje sayısına göre 22 - 24 milyon ABD Doları arasında değişmektedir. INACH yıllık bütçesi ise 7,3 milyon ABD Doları civarındadır. Enstitü, Antarktika bölgesinde 9 araştırma istasyonu, 1 barınak, 1 bot, 1 buzkıran gemisi, 1 lojistik gemisi işletmektedir.

Kaynakça

https://www.comnap.aq/Members/NASC/SitePages/Home.aspx, Ulusal Antarktik Program Yürütücüleri Konseyi (COMNAP) Web Sayfası

http://uac.gov.ua/en/, Ukrayna Ulusal Antarktika Bilim Merkezi (NASC) Web Sayfası

https://www.comnap.aq/Members/BAS/SitePages/Home.aspx, Ulusal Antarktik Program Yürütücüleri Konseyi (COMNAP) Web Sayfası,

https://www.bas.ac.uk/, Birleşik Krallık Antarktika Araştırma Kurumu (BAS) Web Sayfası

https://www.comnap.aq/Members/INACH/SitePages/Home.aspx, Ulusal Antarktik Program Yürütücüleri Konseyi (COMNAP) Web Sayfası

http://www.inach.cl/inach, Şili Antarktika Enstitüsü Web Sayfası

http://www.kopri.re.kr/eng/, KOPRI Web Sayfası

Page 35: T.C. SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI SANAYİ VE … · belirli bir bölgede yoğunlaştırılması için T.C. Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı

KUTUP ÇALIŞMALARI

EKİM 2018 33

ANTARKTİKA İÇİN ULUSLARARASI İŞ BİRLİKLERİMİZ

İlknur İNAM / Daire Başkanı (Ar-Ge Teşvikleri Genel Müdürlüğü)

Eda ÜNAL / Sanayi ve Teknoloji Uzmanı (Ar-Ge Teşvikleri Genel Müdürlüğü)

Mesut KOÇAK / Sanayi ve Teknoloji Uzmanı (Ar-Ge Teşvikleri Genel Müdürlüğü)

Ulusal Kutup Bilim Programı’nda (2018 – 2022) uluslararası iş birlikleri konusuna geniş yer verilmiştir. Programda uluslararası iş birlikleri kapsamında;

• Bilim insanlarımızın yabancı ülke kutup üslerinde/seferlerinde görev alması,

• Yabancı ülkelere ait enstitü/merkez birimlerinin ziyaret edilmesi,

• Yabancı ülkeler ile ortak etkinlikler düzenlenmesi,

• Uluslararası kuruluşlar ve birliklere üyelik ve değişim/staj programları oluşturulması,

• Program dönemi boyunca her yıl iki ülke ile iş birliği anlaşması imzalanması hedeflenmektedir.

1961 yılından 1994 yılına kadar iki yılda bir, bu tarihten sonra ise her yıl toplanan ve Antarktika’nın yönetimi ile ilgili kararların alındığı Antarktika Andlaşması Danışma Toplantıları (ATCM) bu anlamda önem arz etmektedir. 23 Mayıs - 01 Haziran 2016 tarihleri arasında Şili’nin Santiago kentinde, 22 Mayıs - 01 Haziran 2017 tarihleri arasında Çin’in Pekin kentinde ve 13-18 Mayıs 2018 tarihleri arasında Arjantin’in Buenos Aires kentinde gerçekleştirilen ATCM toplantılarına Türk delegasyonu tarafından Gözlemci ülke statüsü ile düzenli şekilde katılım sağlanmaya başlanmıştır. 2017 ve 2018 yılı ATCM toplantılarına başkanlığını Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın yaptığı heyetlerle katılım sağlanmış ve ülkemizin bu alandaki faaliyetlerine dair hazırlanan bilgi notu ve arka plan dokümanları Antarktika Andlaşmalar Sistemi Sekreteryası’na sunularak, toplantılar sırasında paylaşımı yapılmıştır. 2017 yılı ATCM toplantısında ülkemizin Antarktika Çevre Koruma Protokolü’nü imzalamış olması takdirle karşılanmış; 2018 yılı

toplantısında ise yine bununla bağlantılı olarak COMNAP gözlemci üyeliğine kabulümüz ve Çevre Koruma Komitesi (CEP) toplantılarında gözlemci üye olarak masada yer almamız ana oturumda Başkan tarafından anons edilmiştir. ATCM toplantıları ile birlikte gerçekleştirilen ve 1998 yılından itibaren her yıl düzenlenen CEP toplantılarına Antarktika Çevre Koruma Protokolü’nü 2017 yılında imzalamış olmamız sebebiyle gözlemci statüsünde ilk kez katılım sağlanmış ve ulusal odak noktası Çevre ve Şehircilik Bakanlığı masada yerini almıştır.

Antarktik Araştırmaları Bilimsel Komitesi (SCAR), Antarktika ve Güney Okyanusu’nda uluslararası bilimsel araştırmalar başlatan, geliştiren, koordine eden ve Antarktik Bölge’nin Dünya sistemindeki yerini inceleyen Uluslararası Bilim Konseyi’nin (ICSU) disiplinler arası bir komitesidir. Bunların yanı sıra SCAR, Antarktika Andlaşmalar Sistemi ve diğer uluslararası örgütlere, Kıta’nın ve Güney Okyanus’un yönetimini etkileyen bilim ve koruma konularında objektif ve bağımsız bilimsel tavsiyelerde bulunmaktadır. İlk toplantısını 1958 yılında gerçekleştirilen SCAR, idari işlerini yürütmek üzere iki yılda bir toplanmaktadır. 2016 yılında Malezya’nın Kuala Lumpur şehrinde gerçekleştirilen 34. SCAR toplantısında ülkemiz SCAR’a asosiye üye olmuştur. Komitenin ülkemizdeki odak noktası TÜBİTAK’tır. Tam üyelik için çalışmalarına devam eden ülkemiz, SCAR toplantılarını düzenli olarak takip etmektedir.

Antarktika kıtasına yönelik bir diğer önemli uluslararası teşkilat, seferlerle ilgili lojistik planların ve ülkelerin bilim programlarının tartışıldığı Ulusal Antarktik Program Yürütücüleri Konseyi’dir (COMNAP). Ülkemiz tarafından 2018 yılında

Page 36: T.C. SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI SANAYİ VE … · belirli bir bölgede yoğunlaştırılması için T.C. Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı

ANTARKTİKA İÇİN ULUSLARARASI İŞ BİRLİKLERİMİZ

EKİM 201834

yapılan üyelik başvurusu COMNAP tarafından uygun bulunmuş ve 2018-2021 yılları arasında gözlemci üye olma hakkı elde edilmiştir. 10–14 Haziran 2018 tarihleri arasında Almanya’da gerçekleştirilen COMNAP toplantısında, 2021 yılında gerçekleştirilecek toplantının İstanbul Teknik Üniversitesi ev sahipliğinde yapılmasına yönelik teklif konseye iletilmiştir. Ülkemizin son iki yılda gerçekleştirdiği çalışmalar dikkate alınarak, üç yıllık süreyi beklemeden asıl üyelik başvurusu yapılması konusunda COMNAP ile gerekli temaslar sağlanmış olup başvuru dosyası hazırlanmıştır. 2019 yılında COMNAP’e tam üye olunmasının, Antarktik Andlaşmalar Sistemi’nden Danışman üye statüsüne geçebilmek için zorunlu koşullardan biri olduğu dikkate alındığında, bu gelişme memnuniyet verici bulunmaktadır.

Ulusal Kutup Bilim Programı kapsamında ayrıca 2017 - 2018 Antarktik Sezonu’nda Ukrayna ve Şili ile ikili iş birlikleri çalışmaları amacıyla Mutabakat Zaptı imzalanması süreci başlatılmış ve süreci hızlandırmak amacıyla Ukrayna ile 16 Mayıs 2018 tarihinde Niyet Beyanı imzalanmıştır. Benzer şekilde 2018 – 2019 Antarktik Sezonu’nda Güney Kore, Polonya ve

İngiltere ile de Mutabakat Zabıtları oluşturulmasına yönelik Dışişleri Bakanlığı koordinasyonunda çalışmalara başlanmıştır. 2018 yılında Arjantin’de gerçekleştirilen ATCM toplantıları esnasında Arjantin Büyükelçiliğimiz tarafından bir resepsiyon verilmiş olup resepsiyona büyük çoğunluğu delegasyon başkanı olan 46 temsilci katılım sağlamıştır. İkili iş birlikleri kapsamında Türk bilim insanlarının diğer ülkelerin üslerine bilimsel çalışmalar yapmak üzere gönderilmesi amacıyla Uruguay, Rusya, Bulgaristan, Güney Kore, Çekya, Belçika, Polonya, Japonya, Kolombiya ve Ukrayna delegasyonları ile görüşmeler yapılmıştır. Çekya, Portekiz, Japonya, Bulgaristan, Polonya, Ukrayna ve Şili delegasyonlarına TAE-3 hazırlıkları kapsamında yapılan çalışmalar hakkında bilgi verilmiş ve üçüncü seferin uluslararası katılıma da açık olmasının planlandığı, bu çerçevede TAE-3’e katılım hususunu değerlendirebilecekleri iletilmiştir.

2017 ve 2018 Antarktik Sezonlarında Şili, Polonya, Çekya, Belçika ve Bulgaristan ile ikili iş birliği yapılmış ve toplamda 11 bilim insanımız ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığından bir uzman ülkelerin Antarktika’da bulunan kutup üslerine gönderilmiştir. Benzer şekilde 2018-2019 Antarktik Sezonu’nda

Antarktika Kıta’sındaki Şili kutup üssüne yapılan ziyaret (TAE-2) ve G. Kore Kutup Araştırmaları Enstitüsü’ne araştırma yapmak üzere gönderilen bilim insanımıza ait görüntüler, 2018

Page 37: T.C. SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI SANAYİ VE … · belirli bir bölgede yoğunlaştırılması için T.C. Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı

KUTUP ÇALIŞMALARI

EKİM 2018 35

Türk bilim insanlarının yabancı ülke kutup üslerinde/seferlerinde görev alması ile ilgili çalışmalara başlanmış olup söz konusu kişilerin seçilmesi ile ilgili değerlendirme süreci 2018 yılının ikinci yarısında tamamlanacaktır.

Ulusal Kutup Bilim Programı’nın uluslararası iş birlikleri konusundaki hedeflerinden bir diğeri de diğer ülkelere ait enstitü/merkez birimlerinin ziyaret edilmesidir. Bu anlamda gerek kurumlar arası iş birlikleri gerekse proje bazlı iş birliklerini ele almak, ayrıca ülkelerin kurumsal yapılanmaları, kutup bilim programları, kıtadaki üsleri konularındaki deneyimlerinden faydalanabilmek amacıyla 2018 yılının ikinci yarısında İngiltere ve Güney Kore kutup enstitülerinin ziyaret edilmesine yönelik çalışmalar yürütülmektedir.

Kutup araştırmaları, kurumsal yapılanmalar ve projeler konusunda bilgi ve deneyim paylaşımı sağlamak üzere 2017 ve 2018 yıllarında Şili, Bulgaristan ve Güney Kore ile uluslararası

çalıştaylar düzenlenmiş, bu çalıştaylara kutup alanında çalışmaları olan Türk bilim insanlarımız katılım sağlamışlardır. Bilim programı kapsamında bir diğer çalışma ise değişim ve staj programları oluşturulmasıdır. Bu amaca yönelik 3 Türk bilim insanımız Güney Kore, Antarktika Andlaşması Sekreterliği ve Çin’e çeşitli çalışmalar yapmak ve eğitim almak için gönderilmiştir.

Kaynakça

• Ulusal Kutup Bilim Programı (2018-2022), https://

btgm.sanayi.gov.tr/Handlers/DokumanGetHandler.

ashx?dokumanId=3645ae98-5377-4efc-9594-

39077e2f2505

• Antarktika Andlaşmalar Sekretaryası Web Sitesi,

https://www.ats.aq/e/ats_meetings_atcm.htm

• Ulusal Antarktik Program Yürütücüleri Konseyi

(COMNAP) Web Sitesi, https://www.comnap.aq/

SitePages/Home.aspx

• Antarktik Araştırmaları Bilimsel Komitesi Web Sayfası,

https://www.scar.org/

Page 38: T.C. SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI SANAYİ VE … · belirli bir bölgede yoğunlaştırılması için T.C. Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı

EKİM 201836

KUTUPLAR KONUSUNDA FARKINDALIK ÇALIŞMALARI

İlknur İNAM / Daire Başkanı (Ar-Ge Teşvikleri Genel Müdürlüğü)

Eda ÜNAL / Sanayi ve Teknoloji Uzmanı (Ar-Ge Teşvikleri Genel Müdürlüğü)

Mesut KOÇAK / Sanayi ve Teknoloji Uzmanı (Ar-Ge Teşvikleri Genel Müdürlüğü)

Ulusal Kutup Bilim Programı’nda (2018 – 2022) kutuplar konusunda farkındalık artırılmasına

yönelik toplumun kutup bölgeleri hakkında bilgilendirilmesinin, bilimsel çalışmalara toplumun

desteğinin artmasını sağlayacağı, geleceğin bilim insanları olan çocukların küçük yaşlarda

hem araştırmaya yöneltilmesi hem de küresel iklim değişikliği ve kutup bölgeleriyle ilgili

bilgilendirilmelerinin ise onların gelecekte bu bölgeleriyle ilgili çalışmalar yapmalarına imkân

vereceği değerlendirilmiştir. Bu kapsamda eğitim, seminer etkinliklerinin düzenlenmesi, kitap/

dergi vb. yayınlar ile belgesel ve çizgi film çalışmalarının yapılması planlanmaktadır.

İkinci Ulusal Antarktik Bilim Seferi’ne Katılan TRT World Ekibi Tarafından Hazırlanan

Belgesele Ait Görsel

Page 39: T.C. SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI SANAYİ VE … · belirli bir bölgede yoğunlaştırılması için T.C. Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı

KUTUP ÇALIŞMALARI

EKİM 2018 37

İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) lisans öğrencilerinden oluşturulan ve her yıl gönüllü öğrencilerden seçilen PolSTeam (Kutup Araştırmaları Öğrenci Takımı) 2 yılı aşkın süredir faaliyet göstermekte olup bugüne kadar yediden yetmişe yaklaşık dört bin kişiye ulaşarak küresel iklim değişikliği ve kutupsal farkındalık konusunda birçok etkinlik ve faaliyet düzenlemiştir. Misafir olduğu ilkokul-ortaokul-liselerde gönüllü Kutup Araştırmaları Kulüpleri kurarak ilgiyi ve farkındalığı artırmayı amaçlamaktadır. PolSTeam tarafından 2018 yılının ilk beş ayı boyunca yaklaşık 850 kişiye erişilen toplam 10 halka erişim faaliyeti gerçekleştirilmiştir.

30 Ekim – 24 Kasım 2017 tarihleri arasında ilkokul ve ortaokul öğrencileri arası resim yarışması İTÜ Kutup Araştırmaları Merkezi (PolReC) tarafından düzenlenmiş ve dereceye giren resim sahiplerine çeşitli ödüller verilmiştir. Daha sonra yarışmaya katılan tüm resimler PVC ile kaplanıp İkinci Ulusal Antarktik Bilim Seferi kapsamında Antarktika Kıtası’na götürülmüştür. İngiltere’den de gelen öğrencilerin çizdiği resimler ile toplamda 300 resim Kıta’da bilim insanlarımız tarafından fotoğrafları çekilerek, sahiplerine sertifikası ile birlikte gönderilmiştir.

Avrasya Gösteri ve Sanat Merkezi’nde gerçekleştirilen İstanbul Gençlik Festivali’nde 2 Mayıs 2018’te BistTalks Konferansı’na İTÜ PolReC Müdürü Doç. Dr. Burcu Özsoy konuşmacı olarak katılmıştır. Konferans kapsamında farklı alanlardan başarılı isimler gençlerle buluşarak kendi alanlarıyla ilgili vizyon açan bilgiler verirken, gençlerimizi motive eden ve hayallerinin peşinden gitmeye teşvik eden bir program hedeflenmiştir. 11. İstanbul Gençlik Festivali’nde Kutup Araştırma İstasyonunu temsilen bir kırmızı konteyner şölen alanına yerleştirilmiş ve üzerine Ulusal Antarktik Bilim Seferleri’nden fotoğraflar konulmuştur.

Öte yandan İkinci Ulusal Antarktik Bilim Seferi’ne katılan TRT World kanalı tarafından “Frozen Frontier: Expedition to Antarctica” isimli belgesel hazırlanmış olup ekranlarda gösterimine başlanmıştır. Ayrıca 13-18 Mayıs 2018 tarihlerinde gerçekleştirilen 41.

Antarktika Andlaşması Danışmanlar Toplantısı sırasında Arjantin Büyükelçiliğimizde gerçekleştirilen resepsiyonda belgeselin kısa tanıtım filmi gösterilmiştir.

Ulusal Kutup Bilim Programı kapsamında geleceğin bilim insanlarını yetiştiren eğitmenlerimizin bilgi ve kapasitesini artırmak, bu bilgi ve kapasiteyi gelecek nesillere aktarmak üzere kurgulanan Kutup Bölgeleri için Eğitmenleri Destekleme İşbirliği Projesi (KEDİ), eğitmenleri kutup bölgelerine yapılan bilim seferlerine dâhil etmeyi amaçlayan bir projedir. Proje kapsamında eğitmenlerin 2-12 hafta aralığında kutup bilim seferlerinde yer alarak, sefer katılımcısı bilim insanlarının yaptıkları çalışmaları gözlemlemesi, gözlemlerini internet günlüğü olarak yazması, uygun iletişim cihazları ile sesli ya da görüntülü olarak sınıflarla iletişim kurması ve sefer sonrasında tecrübelerini öğrenciler ve diğer eğitmenlere aktarması amaçlanmaktadır. Projenin öncelikli olarak Milli Eğitim Bakanlığına bağlı okulların öğretmenlerine yönelik düzenlenmesi planlanmakta olup 2019 yılından itibaren projenin gerçekleştirilmesi hedeflenmektedir.

Ayrıca Ulusal Kutup Bilim Programı’nın Türkçe ve İngilizce baskılarının ulusal/uluslararası kurum/kuruluşlara Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından dağıtımı yapılmış, baskılar katılım sağlanan/düzenlenen etkinliklerde kullanılmıştır. Söz konusu dokümana https://btgm.sanayi.gov.tr/Handlers/DokumanGetHandler.ashx?dokumanId=3645ae98-5377-4efc-9594-39077e2f2505 adresinden erişilebilmektedir.

Kaynakça

• Ulusal Kutup Bilim Programı (2018-2022), https://

btgm.sanayi.gov.tr/Handlers/DokumanGetHandler.

ashx?dokumanId=3645ae98-5377-4efc-9594-

39077e2f2505

• Ulusal Kutup Bilim Programı (2018-2022) 1.

İzleme ve Değerlendirme Raporu, https://btgm.

sanayi.gov.tr/Handlers/DokumanGetHandler.

ashx?dokumanId=2c47252c-3ebd-4ff3-a62e-

69ac46b7106d

Page 40: T.C. SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI SANAYİ VE … · belirli bir bölgede yoğunlaştırılması için T.C. Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı

EKİM 201838

KUTUP ÇALIŞMALARI

İKİNCİ ULUSAL KUTUP BİLİMLERİ ÇALIŞTAYI Doç. Dr. Burcu ÖZSOY / İTÜ PolRec Müdürü

Araş. Gör. Özgün OKTAR / İTÜ PolReC Araştırmacı

Araş. Gör. Sinan YİRMİBEŞOĞLU / İTÜ PolReC Araştırmacı

Antarktika ve Arktik bölgelerinde yapılacak bilimsel çalışmaların ulusal çıkarlarımıza hizmet etmesi, uluslararası bilim camiasında kabul görmesi ve sürdürülebilir olması amacıyla ulusal bir bilim programı olmazsa olmaz bir gerekliliktir. Bu kapsamda; 12-13 Nisan 2017 tarihlerinde İstanbul Teknik Üniversitesi ev sahipliğinde Kutup Bilimleri Çalıştayı 36 kurumdan 120 Türk bilim insanının katılımıyla gerçekleştirilmiştir ve ilk ulusal Kutup Bilim Programı’nın öncelikli araştırma temaları oluşturulmuştur. Çalıştay süresince kutup araştırma temaları olmak üzere 4 ana başlık altında ele alınmış, her bir başlık altında teknik kırılımlar yapılmış ve her bir ana başlıkta çalışan bilim insanlarımız belirlenmeye çalışılmıştır.

Kutup araştırmalarının sürdürülebilir olmasının sağlanmasına yönelik tartışmaların yapılacağı, son iki yıldır Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı uhdesinde, İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Kutup Araştırmaları Uyg–Ar Merkezi (PolReC) koordinasyonunda gerçekleştirilen Ulusal Antarktik Bilim Seferleri’ne ait bilgilerin

paylaşıldığı ve gelecek yıllarda kutup araştırmaları konularında çalışmalar yapmak isteyen bilim insanlarının ortak bir paydada buluştuğu “İkinci Ulusal Kutup Bilimleri Çalıştayı” ise 12 – 13 Eylül 2018 tarihleri arasında İTÜ PolReC ev sahipliğinde, İTÜ Süleyman Demirel Kültür Merkezi’nde düzenlenmiştir.

Özet kitabı çevrimiçi erişime açık olan çalıştaya 41 kurumdan 130 araştırmacı katılmış, yer bilimleri alanında 18, fiziki bilimler alanında 5, canlı bilimleri alanında 9, sosyal ve beşeri bilimler alanında 10 özet bildiri kabul edilerek sunulmuştur.

Ayrıca, çalıştay kapsamında Türkiye’nin Antarktika Yarımadası’nda ortak olarak iş birliği içerisinde bulunduğu Özel Görev Grubu ülkelerinin (İspanya, Kore, Polonya, Şili) Antarktik enstitülerinden katılım sağlanmış ve bir panel düzenlenmiştir. Bu panel kapsamında 4 ülkenin Antarktik programları tanıtılmış ve iş birlikleri için fırsatlar yaratılmıştır. Farklı bilimsel posterler, üç boyutlu kutup bölgeleri maketleri de çalıştayda yer almıştır.

İkinci Ulusal Kutup Bilimleri Çalıştayı Katılımcıları, İstanbul

Page 41: T.C. SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI SANAYİ VE … · belirli bir bölgede yoğunlaştırılması için T.C. Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı

KUTUP ÇALIŞMALARI

EKİM 2018 39

İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ KUTUP ARAŞTIRMALARI UYGULAMA VE

ARAŞTIRMA MERKEZİ (PolReC)

17 Ocak 2015 tarihinde Resmi Gazete’de T.C. Başbakanlığı tarafından yayımlanan yönetmelik ile kurucu müdürü Doç. Dr. Burcu Özsoy tarafından kurulan İstanbul Teknik Üniversitesi Kutup Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi bir diğer adıyla Polar Research Center (PolReC), Kutup Bölgeleri üzerinde bilimsel çalışmalar kapsamında çeşitli görevler üstlenmektedir. Bu hedefi ile beraber uluslararası arenada Türkiye Cumhuriyeti’nin kutup alanlarında görünürlüğünü ve varlığını artırıcı çalışmalarda öncülüğü üstlenmektedir. Kurulduğu günden bu yana, hedefleri içerisinde yer alan çalışmalarını gerçekleştirirken, eğitim ayağına da son derece önem vererek, toplumun her kesimine ulaşmayı hedefleyen eğitim programları oluşturmuş ve farkındalık

çalışmaları gerçekleştirmiştir.

Kutup bilimleri alanında ulusal ve uluslararası birçok toplantı, çalıştay vb. organizasyonlara uzman ekibi ile katılım göstererek, ülkemizin görünürlüğünü artırıcı çalışmalar gerçekleştirmektedir. Bu tür toplantılar arasında Asya Kutup Bilimleri Forumu (AFoPS), ATCM, COMNAP, Uluslararası Arktik Bilimleri Komitesi (IASC), SCAR, Güney Okyanusu Gözlem Sistemi (SOOS), UArctic vb. önemli etkinlikler bulunmaktadır. Çeşitli bilimsel konferanslara, çalıştaylara vb. etkinliklere bildiri ve poster sunumları ile de katılım sağlanmıştır.

Doç. Dr. Burcu ÖZSOY / İTÜ PolRec Müdürü

Araş. Gör. Özgün OKTAR / İTÜ PolReC Araştırmacı

Araş. Gör. Sinan YİRMİBEŞOĞLU / İTÜ PolReC Araştırmacı

Merkez, ülkemizi temsilen Antarktika Andlaşmalar Sistemi’ne (ATS) ilk Türk çalışan olarak kısa süreliğine bir Deniz Hukuku Avukatı, Kore Kutup Araştırmaları Enstitüsü’ne misafir araştırmacı olarak iki bilim insanımızı göndermiştir. Ayrıca çeşitli kutup bilimleri yaz okullarına vb. etkinliklere bilim insanlarımızın katılım sağlaması desteklenmiştir.

Kuruluşunun İkinci yılında senesinde kutup bölgeleri çalışmaları, Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı uhdesine alınmış, merkez Birinci ve İkinci Ulusal Antarktik Bilim Seferleri’ni koordine etmiştir. Konuyla ilgili gerekli bilgileri Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile de paylaşmıştır. Bilim seferlerinin yanı sıra diğer ülkelerin kutup kuruluşları ile kurduğu ikili iş birlikleri ile 10’un üzerinde bilim insanımızı Antarktika Kıtası’nda diğer ülkelerin bilim üslerine gönderilmesine yönelik süreci yönetmiştir. Antarktika’da kalıcı Türk Bilim Üssü kurulması kapsamında detaylı çalışmalar da gerçekleştirerek Antarktika kıtasında söz sahibi olan ülkeler arasına girmek üzere çalışmalara devam etmektedir.

Eğitim hususuna çok büyük önem veren İTÜ PolReC, bu çalışmalarını İTÜ içerisinde gönüllü öğrencilerden oluşturduğu Kutup Araştırmaları Öğrenci Kulübü diğer adı ile Turkish Students’ Polar Research Team (PolSTeam) ve Genç Kutup Bilim İnsanları Birliği (APECS) Turkey topluluğu üzerinden sürdürmektedir. Bugüne kadar 60’tan fazla kurum ve kuruluşta altı binden fazla kişiye eğitimler, seminerler, röportajlar, sunumlar, yarışmalar ve çeşitli farkındalık faaliyetleri düzenlemiştir. Bu çalışmaların anaokulu, ilkokul, ortaokul ve liseler düzeyinde vuku bulması noktasında ise her eğitim

Page 42: T.C. SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI SANAYİ VE … · belirli bir bölgede yoğunlaştırılması için T.C. Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı

EKİM 201840

grubuna ayrı ve seviyesine uygun olmak sureti ile müfredatlar düzenlemiş ve okullarda kutup kulüpleri kurmuştur. Ayrıca lise öğretmenlerini kutup bilimi kapsamında eğitmek üzere İTÜ’lü Kutup Bilimcileri ile buluşturmuştur. Uluslararası arenada ise APECS - Genç Kutup Araştırmacıları Birliği’nde Türkiye Temsilciliği’ni gerçekleştirmektedir. İnternet üzerinden seminerler, etkinlikler düzenleyerek, diğer ülke araştırmacılarının da çalışmalarına destek olmaktadır.

İTÜ PolReC, merkez yönetim organı olarak; yönetim kurulu, müdür, danışma kurulundan oluşmaktadır. Merkezin faaliyetlerini uygulamak ve belirlenecek programa göre gerçekleştirilmesine yardımcı olmak üzere, yönetim kurulu tarafından merkeze bağlı alt çalışma birimlerinin kurulmasına izin verilmiştir. Bu kapsamda PolRec tarafından danışma kurulu ve çalışma grupları oluşturulmuş ve ülkemizin çeşitli kurumlarından konuyla ilgili uzman kişiler görevlendirilmiştir. Bu sayede kutup bilimleri stratejisine uygun olarak ülkemizdeki tüm kurumların katkı sağlamasında çalışmalar yapılmasının önü açılmıştır. Ayrıca oluşturulan çalışma grupları ile bilim insanlarının yetiştirilmesi, lisansüstü programlar

geliştirilmesi konusunda çalışmaların yürütülmesi, bu konularda çalıştaylar, eğitim programları ve seminerlerin düzenlemesi, Ulusal Kutup Bilim Programı çerçevesinde önerilen araştırma projelerini hakemler heyeti aracılığı ile değerlendirilmesi hedeflenmiştir. Bu kapsamda oluşturulan çalışma grupları şu şekildedir:

• Yer Bilimleri,

• Canlı Bilimleri,

• Sosyal ve Beşeri Bilimler,

• Fiziki Bilimler,

• Tekstil Malzemeleri,

• Bilim Üssü,

• Çevre.

İTÜ PolRec, Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı (YÖK) tarafından verilen “Ulusal” unvanın alınabilmesi için de çalışmalarını sürdürmektedir. YÖK tarafından 10 maddelik “Uygulama ve Araştırma Merkezine Ulusal Unvanı Verilmesi Şartları” belirlenmiş olup 965 sayfalık belge ile PolRec tarafından başvuru gerçekleştirilmiştir.

Şekil 1. İTÜ PolRec Çalışmaları

Page 43: T.C. SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI SANAYİ VE … · belirli bir bölgede yoğunlaştırılması için T.C. Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı

KUTUP ÇALIŞMALARI

EKİM 2018 41

ARKTİK BÖLGESİ VE YÜRÜTÜLEN ÇALIŞMALAR

Arktik; Kuzey Amerika, Avrupa ve Asya

kıtalarının sığ denizleri, adaları ve karaların

komşu kıyılı bölümleri ile derin Arktika

havzasını içine alan, dünya yüzeyinin yaklaşık

1/6’sını oluşturan ve kuzey kutup bölgesi

olarak da bilinen bölgedir. 27 milyon km2’ye

yakın alanıyla, Avrupa’dan yaklaşık üç kat ve

Rusya’dan da bir buçuk kat daha büyüktür.

Bu alanın 9 milyon km2’lik kısmı karasal

bölgelerdir.

İlknur İNAM / Daire Başkanı (Ar-Ge Teşvikleri Genel Müdürlüğü)

Eda ÜNAL / Sanayi ve Teknoloji Uzmanı (Ar-Ge Teşvikleri Genel Müdürlüğü)

Mesut KOÇAK / Sanayi ve Teknoloji Uzmanı (Ar-Ge Teşvikleri Genel Müdürlüğü)

9. yüzyıldan 20. yüzyıla kadar yapılan sefer ve keşiflerin neticesi olarak Arktik Bölgesi’ne olan ilgi artış göstermiştir. Artan bu ilginin sebepleri arasında bölgedeki doğal gaz, petrol ve maden kaynaklarının varlığı, balıkçılık faaliyetlerinin verimliliği, taşımacılık ve ulaştırmanın geleceği ve iklim değişikliği etkilerinin gözlemlenmesidir. Ülkelerin, dünyanın paylaşılamayan ve üzerinde kesin bir egemenlik kurulamamış Arktik bölgesiyle ilgilenme sebepleri benzerlik göstermektedir. Geniş buz kütlelerinin kapladığı bölge enerji kaynaklarının önem kazandığı 20. yüzyılın ikinci yarısında sınır ülkeler başta olmak üzere dünya ülkelerinin dikkatini çekmektedir.

Page 44: T.C. SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI SANAYİ VE … · belirli bir bölgede yoğunlaştırılması için T.C. Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı

ARKTİK BÖLGESİ VE YÜRÜTÜLEN ÇALIŞMALAR

EKİM 201842

Bölgeye olan ilginin artmasına paralel olarak başta sınır ülkeleri olmak üzere birçok ülke bölgede hak iddiasında bulunmaya başlamıştır. Arktik Beşlisi olarak bilinen, Arktik Bölgesi’ne sınırları olan ve hak iddia eden başlıca ülkeler; ABD, Rusya, Norveç, Kanada ve Danimarka’dır. Bu ülkelerin dışında İzlanda, İsveç ve Finlandiya ile Uzak Doğu ülkeleri Japonya, Çin, Güney Kore ve Hindistan da Arktik Bölgesi ile ilgilenmektedir.

Arktik bölgesinde hak iddia eden devletler arasındaki problemlerin çözümü için en önemli uluslararası düzenleme 10 Aralık 1982 tarihinde imzalanan Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi’dir.

Arktik bölgesinin hukuki ve siyasi problemlerinin çözümünde önemli bir kurum Arktik Konseyi’dir. Arktik Konseyi 1996 yılında uluslararası bir örgüt olarak Ottowa Deklarasyonuyla kurulmuştur. Konsey, Arktik Sekizi olarak bilinen 8 ülke arasında hükümetler arası iş birliğini içermektedir. Bu ülkeler; Norveç, İsveç, Finlandiya, Danimarka, İzlanda, Rusya, Kanada ve ABD’dir.

Şekil 1. Arktik Konsey Yapısı

Ayrıca nüfusu 500 bini bulan yerel halkların temsil edildiği 6 organizasyon da Konseye kalıcı üyelerdir. Konseyin faaliyetleri 6 çalışma grubunda sınıflandırılmıştır. Çalışma grubu üyeleri uzman düzeyinde Bakanlık temsilcileri ve araştırmacılardan oluşmaktadır.

Söz konusu çalışma grupları; Arktik Kirleticileri Eylem Programı, Arktik Bölgesi İzleme ve Değerlendirme Programı, Arktik Flora ve Faunasının Korunması, Arktikte Acil Koruma, Hazırlık ve Cevap, Arktik Deniz Çevresinin Korunması, Sürdürülebilir Büyüme Çalışma Grubu’dur.

Konseyde gözlemci statüsünde ülkeler ve organizasyonlar da bulunmaktadır:

Gözlemci statüsünde olabilmek için belirlenen kriterler;

• Ottowa Deklarasyonu’nda belirtilen amaçları kabul etmek ve desteklemek,

• Arktik ülkelerinin Arktik Bölgesindeki egemenlik haklarını ve yetki alanlarını dikkate almak,

• Arktik yerel halkının ve diğer halkın değerleri, kültürü ve geleneklerine saygı göstermek,

• Arktik yerel halkının ve kalıcı üyelerin çalışmalarına politik bağlılık göstermenin yanında finansal yetenekleri de sergilemek,

• Arktik Konsey’in çalışmalarıyla ilgili uzmanlık ve ilgi sergilemek,

• Arktik Konsey’e üye ülkelerle ve kalıcı üyelerle iş birliğine giderek Arktik çalışmalarına somut ilgi ve yetenek göstermek

şeklinde sıralanmaktadır.

Arktik bölgesinde olmayan 13 ülke (Fransa, Almanya, İtalya, Japonya, Hollanda, Çin, Polonya, Hindistan, G. Kore, Singapur, İspanya, İsviçre, Birleşik Krallık) geçen süreç içerisinde gözlemci ülke olmuştur.

Arktik Konseyi iki yılda bir, üye devletlerin dışişleri bakanlarının katılımı ile toplanmakta, konsey karar alma süreçlerinde ‘oy birliği’ prensibini benimsemektedir. Arktik Konseyi Sekretaryası’nın merkezi Norveç’in Tromso şehrindedir.

Arktik Bölgesi ve Türkiye

Ulusal Kutup Bilim Programı’nın orta ve uzun vadedeki hedeflerinden bir tanesi de Türkiye’nin Arktik Konsey’e katılımına yönelik yol haritasının oluşturulması üzerinedir. Ülkemiz tarafından 2015 yılında Arktik Konsey’e ülke başvurusu yapılmış, ancak bugüne kadar herhangi bir sonuç alınmamıştır. Konuyla ilgili değerlendirmelerin alınması amacıyla 30 Nisan 2018 tarihinde Sanayi ve Teknoloji

Page 45: T.C. SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI SANAYİ VE … · belirli bir bölgede yoğunlaştırılması için T.C. Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı

KUTUP ÇALIŞMALARI

EKİM 2018 43

Bakanlığı’nda bir çalıştay düzenlenmiş ve Arktik Konsey’e üyelik sürecinin takibi amacıyla kutuplar konusundaki çalışmalarımızı özetleyen bir rapor hazırlanmasına karar verilmiştir. Raporun hazırlık süresinde Arktik konusunda bilim insanlarımız tarafından yapılan bilimsel çalışmaların bir envanteri de çıkarılmıştır. Yapılan envanter çalışması sonucunda 70’in üzerinde makale ve birkaç kitap tespit edilmiş olup söz konusu yayınların ülkemizin üyelik başvurusunda bilimsel yetkinlik açısından faydalı olacağı değerlendirilmektedir. Söz konusu rapor, Arktik Konsey başvurusunun yenilenmesi amacıyla Dışişleri Bakanlığı’na gönderilmiş olup üyelik süresi takip edilmektedir.

Çalıştayda öne çıkan bir diğer husus ise Svalbard Andlaşması olmuştur. Svalbard Takımadaları; Kuzey Buz Denizi’nde Kuzey Kutbu ile Norveç ana karası arasında yer almaktadır. 1925 yılında yürürlüğe giren Svalbard Anlaşması ile Svalbard Norveç Krallığının bir parçası olmuş ve andlaşmaya taraf olan diğer ülkelere Svalbard Takımadalarına, karasularına, fiyordlarına ve limanlarına giriş ve adalarda oturma hakkı, balıkçılık ve avlanma hakkı, denizcilik, endüstriyel, madencilik ve ticari alanlarda faaliyetlerde bulunma hakkı, mal-mülk ve madencilik ile ilgili hakların edinilmesi ve kullanımı hakkı verilmiştir. Andlaşmayı ABD, Afganistan, Almanya, Arjantin, Arnavutluk, Avustralya, Avusturya, Belçika, Bulgaristan, Çin Halk Cumhuriyeti, Danimarka, Dominik Cumhuriyeti, Estonya, Finlandiya, Fransa, Güney Afrika Cumhuriyeti, Hindistan, Hollanda, İngiltere, İspanya, İsveç, İsviçre, İtalya, İzlanda, Japonya, Kanada, Macaristan, Mısır, Monako, Norveç,

Polonya, Portekiz, Romanya, Rusya Federasyonu, Suudi Arabistan, Şili, Venezuella, Yeni Zelanda ve Yunanistan imzalamıştır. Arktik Konsey’e üyelik sürecinde ülkemizin Svalbard Andlaşması’na taraf olmasının sağlayacağı faydaların ortaya çıkarılarak sürecin Dışişleri Bakanlığı ile koordine edilmesinin uygun olacağı değerlendirilmiştir.

Öte yandan 2018 yılı içerisinde düzenlenen IASC, UArctic Kongresi ve Arctic Frontiers toplantılarına bilim insanlarımız tarafından katılım sağlanarak, bildiriler sunulmuştur.

Kaynakça

1. Ateş O. Rusya Federasyonu’nun Arktika Politikası, Journal of Eurasian Inquires,2017, VI/1: 57-95

2. Nguyen T., Williams T., The Arctic: Organizations Involved in Circumpolar Cooperation, Library of Parliament, 2016, Ottawa Canada, Yılmaz N; Çiftçi A. Arktika Bölgesi’nin Siyasal Önemi ve Siyasal ve Hukuksal Statüsünün Karşılaştırmalı Değerlendirmesi, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Sayı 31, 2013.

3. Ulusal Kutup Bilim Programı (2018-2022), Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı,2017, Ankara.

4. https://arctic-council.org/index.php/en/ Arktik Konsey web sitesi.

Page 46: T.C. SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI SANAYİ VE … · belirli bir bölgede yoğunlaştırılması için T.C. Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı

EKİM 201844

TÜRKİYE BÖLGESEL

KAMU-ÜNİVERSİTE-SANAYİ İŞ BİRLİĞİ (KÜSİ)

MEVCUT DURUM ANALİZİ ÇALIŞMASI

Kamu-Üniversite-Sanayi İşbirliği (KÜSİ), kaynakların etkin ve rasyonel kullanımı sayesinde hem bölgesel hem de ulusal anlamda ekonomik parametreleri harekete geçirmesi bakımından büyük önem arz etmektedir. Çünkü düşük maliyetle kaliteli ürün elde etme çabası, yüksek derecede verimin elde edilmesine imkân sağlamaktadır (Konuk ve Öztürk, 2010: 124).

Klasik ekonomik yaklaşımlarda üniversite-sanayi iş birliğine kamu müdahalesi yeterince tanımlanmazken; özellikle evrimsel ekonomik yaklaşımın geliştirilmesiyle birlikte, üniversite ve sanayi arasındaki ilişkiler daha fazla önem kazanmış ve kamu; bilim ve teknoloji politikaları geliştirilmesinde yol gösterici bir rol üstlenmiştir. Bu noktada bilginin kaynağı üniversiteler ile yenilikçi ürünleri üretecek olan sanayi kesiminin devletin destek ve yol göstericiliğinde bir araya gelmeleri önemli bir zorunluluktur. Bu gerçekten hareketle son yıllarda özellikle sanayileşmiş ve küresel pazarlara hitap eden ürünler üreten ülkeler, bu iş birliğini güçlendirmekte ve önemli kazanımlar elde etmektedir. Bu kazanımların sonucu olarak, dünyada pek çok ülke konuya önem vermekte ve çeşitli yasal düzenlemelerle üniversite ile sanayi arasındaki iş birliğini güçlendirmeye ve geliştirmeye çalışmaktadır.

Ülkemizde KÜSİ faaliyetleri gerçekleştiren birçok kurum/yapı bulunmakla beraber KÜSİ’nin temel fonksiyonu Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı koordinasyonunda yürütülmektedir. Özellikle Bakanlık tarafından hazırlanan, 25 Haziran 2015 tarihli ve 29399 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Türkiye KÜSİ Stratejisi ve Eylem Planı

(2015-2018) ile ülkemizdeki KÜSİ paydaşları arasındaki sinerjiyi artırmak, ulusal yenilik ekosisteminde bu iş birliğini geliştirmek, sanayimizi rekabet gücü ve katma değeri yüksek, yenilikçi ürünler üretebilen yüksek teknoloji ağırlıklı ve sürdürülebilir bir yapıya kavuşturmak amacıyla aşağıda yer alan iki önemli mekanizma hayata geçirilmiştir:

• KÜSİ Çalışma Grubu,

• KÜSİ İl Planlama ve Geliştirme Kurulları.

KÜSİ Çalışma Grubu, 2014 yılında 26 bölgeden seçilen birer temsilci ile oluşturulan ve daha sonra genişletilerek 81 ilimize yayılan, tamamı akademisyenlerden seçilen ve toplam 96 üyeden oluşan bir yapıdır. KÜSİ İl Planlama ve Geliştirme Kurulları ise illerde KÜSİ faaliyetlerinin koordinasyonunun sağlanması ve KÜSİ çalışmalarının sistemli bir şekilde takip edilmesi amacıyla, 81 ilimizde Valilikler başkanlığında, ilde görev yapan tüm KÜSİ paydaşlarını kapsayan bir kuruldur. Bu iki mekanizma, Bakanlık tarafından koordine edilmekte ve her ikisi KÜSİ faaliyetlerinin etkin ve sürdürülebilir bir yapıya kavuşması adına tüm Türkiye’de çalışmalar yürütmektedir.

KÜSİ kapsamında 2014 yılından bu yana yürütülen faaliyetler Bakanlık koordinasyonunda Ar-Ge ve Yenilik ekosisteminde yer alan paydaşların katkıları ile makro bir bakış açısıyla yürütülmüştür. Ülkemizdeki bölgesel farklılıklar mikro açıdan çokça göz önünde bulundurulmadığı gibi, Ar-Ge ve Yenilik ile ilgili stratejiler genellikle makro bir bakış açısıyla planlanmaktadır. Ekonomik ve sosyal anlamda

İlknur İNAM / Daire Başkanı (Ar-Ge Teşvikleri Genel Müdürlüğü)

Hakan BAL / Sanayi ve Teknoloji Uzmanı (Ar-Ge Teşvikleri Genel Müdürlüğü)

Arda BAHÇECİ / Sanayi ve Teknoloji Uzman Yardımcısı (Ar-Ge Teşvikleri Genel Müdürlüğü)

Page 47: T.C. SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI SANAYİ VE … · belirli bir bölgede yoğunlaştırılması için T.C. Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı

MAKALE

EKİM 2018 45

farklılıkların bu kadar fazla olduğu bölgelerde, mikro düzeyde aynı politikalarla, aynı etkileri elde etmek pek makul gözükmemektedir. Bu çerçevede KÜSİ sisteminin bölgesel bazda farklılık gösterip göstermediğinin analiz edilmesi, gelecek için yeni KÜSİ politikalarının oluşturulması adına oldukça önemlidir.

Çalışmanın Amacı

KÜSİ faaliyetlerinin daha etkin ve sürdürülebilir bir yapıya kavuşturulması amacıyla, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı koordinasyonunda, 2014 yılından bu yana yaşanan gelişmelerin değerlendirilmesi, sorunların/ihtiyaç duyulan alanların tespit edilmesi ve bu sorunlara/ihtiyaç duyulan alanlara yönelik çözüm önerilerinin geliştirilmesi ve mevcut sistemde iyileştirmeler yapılması amacıyla 81 ilde 1.500 KÜSİ paydaşı ile bir anket çalışması gerçekleştirilmiştir. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflaması’na (İBBS) göre 26 adet Düzey 2 Alt Bölgeleri ve yoğunlukla faaliyet gösterilen

sektörler dikkate alınarak yapılan bu çalışmaya katkı sağlayan grup üyeleri KÜSİ’den haberdar, sistemin içerinde aktif olarak faaliyette bulunan kişilerdir. 1.398 kişiden geri besleme alınan çalışmada, 4 ayrı paydaş olan, KÜSİ Çalışma Grubu üyeleri, imalat sanayi firmaları, üniversitelerin ilgili birim temsilcileri ve kamunun konu ile ilgili yöneticileri ayrı ayrı ele alınmıştır. Ankara ilinin yer aldığı TR 51 Bölgesi’nden yeterli sayıda geri besleme alınamadığı için analize dahil edilememiştir.

Yöntem

Çalışma 2 ayrı aşamada ele alınmış, ilgili aşamalarda Çoklu Karar Verme tekniklerinden Analitik Ağ Süreci yaklaşımından yararlanılmıştır. Çalışmanın birinci bölümünde, KÜSİ’nin önündeki engeller İBBS Düzey 2 Bölgeleri’ne göre 5 ayrı kategoride (genel sorunlar, imalat sanayiden kaynaklanan sorunlar, üniversiteden kaynaklanan sorunlar, öğretim üyesinden kaynaklanan sorunlar, kamudan kaynaklanan sorunlar) detaylandırılmış ve grup

3

içerisinde ihtiyaç duyulabilecek alanların (Kalite, Üretim, Pazarlama, Finansman ve

Şekil 1. Paydaşlara Göre KÜSİ’nin Genel Sorunları Diğer) İBBS Düzey 2 Bölgeleri’nde gruplar için farklılık gösterip göstermediği ve mevcut sistemdeki aksaklıklardan (iletişim eksikliği, yanlış metodoloji, birimlerin çalışmaması, performans düşüklükleri, KÜSİ hizmetlerinin yetersizliği) hangilerinin ön plana çıktığı ve gruplar arasında farklılıkların olup olmadığı tespit edilmeye çalışılmıştır.

Bulgular Bu çalışma ile 26 Bölgemizdeki (TR 51 – Ankara ili hariç) KÜSİ çalışmalarının mevcut durumu detaylı bir şekilde analiz edilmiş ve ortaya çıkan tüm çıktılar genel ve bölgesel düzeyde değerlendirilmiştir. Bölgelerin ortak sunduğu çıktılar genel olarak

değerlendirildiğinde, tüm paydaşlar için (kamu, KÜSİ çalışma grubu, üniversite, imalat sanayi

temsilcileri) KÜSİ kapsamındaki en önemli sorun Bölge ayrımı olmaksızın “Genel Sorunlar” olarak karşımıza çıkmaktadır. Genel sorunlar detaylandırıldığında ise iki kritik meselenin, paydaşlar arası iletişim eksikliği ile ön yargı ve güvensizliğin, ön planda tutulduğu sonucuna ulaşılmaktadır (Şekil 1). Çalışmanın birinci aşamasında ortaya çıkan bulgular detaylandırıldığında, paydaşlar içerisinde bu meselelerden en fazla şikâyet eden kesimin, kamu kesimi olduğu görülmüştür. Kamu kesimi neredeyse tüm Bölgelerde mevcut iletişimden şikâyet etmektedir. Kamu kesiminin belirli bir kısmı ise kabul-ret süreçlerinin uzunluğu ile kamuda desteklerin yetersizliğinden rahatsızlık duymaktadırlar. KÜSİ Çalışma Grubu üyeleri de Bölgelerin Şekil 2. Paydaşlara Göre KÜSİ’de En Fazla İhtiyaç Duyulan Alanlar yarısında bu soruna işaret ederken, bunlara ek

Şekil 1. Paydaşlara Göre KÜSİ’nin Genel Sorunları

Page 48: T.C. SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI SANAYİ VE … · belirli bir bölgede yoğunlaştırılması için T.C. Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı

TÜRKİYE BÖLGESEL KAMU-ÜNİVERSİTE-SANAYİ İŞ BİRLİĞİ (KÜSİ)MEVCUT DURUM ANALİZİ ÇALIŞMASI

EKİM 201846

üyelerinin ikili karşılaştırmalar yardımıyla hangi faktörleri önceledikleri tespit edilmeye çalışılmıştır. Çalışmanın ikinci aşamasında, KÜSİ sistemi içerisinde ihtiyaç duyulabilecek alanların (Kalite, Üretim, Pazarlama, Finansman ve Diğer) İBBS Düzey 2 Bölgeleri’nde gruplar için farklılık gösterip göstermediği ve mevcut sistemdeki aksaklıklardan (iletişim eksikliği, yanlış metodoloji, birimlerin çalışmaması, performans düşüklükleri, KÜSİ hizmetlerinin yetersizliği) hangilerinin ön plana çıktığı ve gruplar arasında farklılıkların olup olmadığı tespit edilmeye çalışılmıştır.

BulgularBu çalışma ile 26 Bölgemizdeki (TR 51 – Ankara ili hariç) KÜSİ çalışmalarının mevcut durumu detaylı bir şekilde analiz edilmiş ve ortaya çıkan tüm çıktılar

genel ve bölgesel düzeyde değerlendirilmiştir.

Bölgelerin ortak sunduğu çıktılar genel olarak değerlendirildiğinde, tüm paydaşlar için (kamu, KÜSİ çalışma grubu, üniversite, imalat sanayi temsilcileri) KÜSİ kapsamındaki en önemli sorun Bölge ayrımı olmaksızın “Genel Sorunlar” olarak karşımıza çıkmaktadır. Genel sorunlar detaylandırıldığında ise iki kritik meselenin, paydaşlar arası iletişim eksikliği ile ön yargı ve güvensizliğin, ön planda tutulduğu sonucuna ulaşılmaktadır (Şekil 1).

Çalışmanın birinci aşamasında ortaya çıkan bulgular detaylandırıldığında, paydaşlar içerisinde bu meselelerden en fazla şikâyet eden kesimin, kamu kesimi olduğu görülmüştür. Kamu kesimi neredeyse tüm Bölgelerde mevcut iletişimden

4

olarak bazı bölgelerde üniversitenin halktan

kopuk olmasından ve kamu desteklerinin yetersiz olmasından dolayı sıkıntı yaşandığı belirtilmektedir. İmalat sanayi temsilcileri de KÜSİ Çalışma Grubu temsilcileri gibi neredeyse Bölgelerin yarısında paydaşlar arası iletişim eksikliği ile ön yargı ve güvensizlikten yakınmaktadır. Ancak imalat sanayi kesimi için tek sıkıntı bu değildir. Genel Sorunlar gibi sanayicinin kendisinden kaynaklı ve yine neredeyse Bölgelerin yarısının (12 Bölge) beyan ettiği imalat sanayiden kaynaklı sıkıntıları bulunmaktadır. İmalat sanayi kesiminin kendi içerisinde duyduğu sıkıntılarının birisi, işe alınan personelin düşük ücretli veya ücretsiz çalıştırılma isteğidir. Benzer şekilde, yeniliğe kapalı olma ve firma ölçeklerinin küçük olması sanayicilerin yaşadığı en önemli sıkıntılar olarak tespit edilmiştir. İmalat sanayindeki temsilcilerimiz

KÜSİ’nin doğru bir şekilde yürütülebilmesinin

en büyük nedeni olarak kendilerini görmektedirler. Üniversite temsilcileri de kamu temsilcileri gibi Bölgelerin neredeyse tamamında iletişim eksikliği ile ön yargı ve güvensizlikten şikâyet etmektedirler. Bununla birlikte üniversite temsilcileri de imalat sanayi temsilcileri gibi Bölgelerin önemli bir bölümünde kendi grubundan yakınmaktadır. Üniversite temsilcileri özellikle üniversitelerdeki yasal, bürokratik engellere ve öğretim üyelerinin ilgisizliğine işaret etmektedirler. İkinci aşamada bölgelerin çıktıları genel olarak değerlendirildiğinde, tüm paydaşlar için (kamu, Şekil 3. Paydaşlara Göre Mevcut KÜSİ Sisteminde Görülen Aksaklıklar KÜSİ çalışma grubu, üniversite, imalat sanayi temsilcileri) KÜSİ kapsamında en fazla ihtiyaç

Şekil 2. Paydaşlara Göre KÜSİ’de En Fazla İhtiyaç Duyulan Alanlar

Page 49: T.C. SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI SANAYİ VE … · belirli bir bölgede yoğunlaştırılması için T.C. Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı

MAKALE

EKİM 2018 47

şikâyet etmektedir. Kamu kesiminin belirli bir kısmı ise kabul-ret süreçlerinin uzunluğu ile kamuda desteklerin yetersizliğinden rahatsızlık duymaktadırlar.

KÜSİ Çalışma Grubu üyeleri de Bölgelerin yarısında bu soruna işaret ederken, bunlara ek olarak bazı bölgelerde üniversitenin halktan kopuk olmasından ve kamu desteklerinin yetersiz olmasından dolayı sıkıntı yaşandığı belirtilmektedir.

İmalat sanayi temsilcileri de KÜSİ Çalışma Grubu temsilcileri gibi neredeyse Bölgelerin yarısında paydaşlar arası iletişim eksikliği ile ön yargı ve güvensizlikten yakınmaktadır. Ancak imalat sanayi kesimi için tek sıkıntı bu değildir. Genel Sorunlar gibi sanayicinin kendisinden kaynaklı ve yine neredeyse Bölgelerin yarısının (12 Bölge)

beyan ettiği imalat sanayiden kaynaklı sıkıntıları bulunmaktadır. İmalat sanayi kesiminin kendi içerisinde duyduğu sıkıntılarının biri, işe alınan personelin düşük ücretli veya ücretsiz çalıştırılma isteğidir. Benzer şekilde, yeniliğe kapalı olma ve firma ölçeklerinin küçük olması sanayicilerin yaşadığı en önemli sıkıntılar olarak tespit edilmiştir. İmalat sanayindeki temsilcilerimiz KÜSİ’nin doğru bir şekilde yürütülebilmesinin en büyük nedeni olarak kendilerini görmektedirler.

Üniversite temsilcileri de kamu temsilcileri gibi Bölgelerin neredeyse tamamında iletişim eksikliği ile ön yargı ve güvensizlikten şikâyet etmektedirler. Bununla birlikte üniversite temsilcileri de imalat sanayi temsilcileri gibi Bölgelerin önemli bir bölümünde kendi grubundan yakınmaktadır.

Şekil 3. Paydaşlara Göre Mevcut KÜSİ Sisteminde Görülen Aksaklıklar

5

duyulan alanın üretim, pazarlama ve finansman dışındaki diğer alanlar olduğu gözlenmiştir.

Diğer alanlardan sonra paydaşlar adına en fazla ihtiyaç duyulan alan kalite olarak ifade edilmiştir. Paydaşlar tarafından KÜSİ’de en fazla ihtiyaç duyulan alanın diğer alanlar olarak ifade edilmesi, KÜSİ sorunlarının çok çeşitli alanlara yayıldığının ve bu çeşitliliğin tespit edilmesi için daha detaylı bir analiz çalışmasının yapılması gerektiği anlamına gelmektedir (Şekil 2). Benzer şekilde, tüm paydaşlar için (kamu, KÜSİ çalışma grubu, üniversite, imalat sanayi temsilcileri) KÜSİ’de sistemin işleyişiyle alakalı en önemli aksaklığın iletişim eksikliği ve yanlış metodoloji olduğu gözlenmiştir. İmalat sanayi ve kamu kesimlerinde bu aksaklığı birimlerin çalışmaması ve birimlerdeki performans düşüklükleri takip etmektedir. Genel olarak yorumlanacak olursa, KÜSİ’nin daha çok imalat sanayi ve üniversite

kaynaklı sorunlar yaşadığı ve bu paydaşların kendi içlerinde yaşadıkları bu sıkıntıların da

farkında oldukları gözlenmektedir (Şekil 3). Çalışma Bölgeler özelinde detaylandırıldığında, ilk olarak İstanbul, İzmir, Bursa, Kocaeli ve Gaziantep gibi Ar-Ge ve Yenilik ekosisteminin ve KÜSİ paydaşlarının güçlü olduğu Bölgelerdeki sorunlar detaylı olarak değerlendirilmiştir. Bunun yanı sıra, bölgesel farklılıkların yaşandığı diğer Düzey 2 Bölgeleri’nde gözlenen sorunlar da ön plana çıkarılmış ve sorunların çözümüne yönelik öneriler oluşturulmuştur. İstanbul’un yer aldığı TR 10 Bölgesi’nde kamu kesimi, Türkiye’deki genel çerçeveden farklı olarak, desteklerin yetersiz olmasını, sistemdeki önemli aksaklıklardan biri olarak görürken, imalat sanayi kesimi üniversitelerdeki ders yükünün fazla olması ile bölgedeki firma ölçeğinin küçük olmasından dolayı sistemde aksamalar yaşandığına vurgu yapmıştır.

Page 50: T.C. SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI SANAYİ VE … · belirli bir bölgede yoğunlaştırılması için T.C. Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı

TÜRKİYE BÖLGESEL KAMU-ÜNİVERSİTE-SANAYİ İŞ BİRLİĞİ (KÜSİ)MEVCUT DURUM ANALİZİ ÇALIŞMASI

EKİM 201848

Üniversite temsilcileri özellikle üniversitelerdeki yasal, bürokratik engellere ve öğretim üyelerinin ilgisizliğine işaret etmektedirler.

İkinci aşamada bölgelerin çıktıları genel olarak değerlendirildiğinde, tüm paydaşlar için (kamu, KÜSİ çalışma grubu, üniversite, imalat sanayi temsilcileri) KÜSİ kapsamında en fazla ihtiyaç duyulan alanın üretim, pazarlama ve finansman dışındaki diğer alanlar olduğu gözlenmiştir. Diğer alanlardan sonra paydaşlar adına en fazla ihtiyaç duyulan alan kalite olarak ifade edilmiştir. Paydaşlar tarafından KÜSİ’de en fazla ihtiyaç duyulan alanın diğer alanlar olarak ifade edilmesi, KÜSİ sorunlarının çok çeşitli alanlara yayıldığının ve bu çeşitliliğin tespit edilmesi için daha detaylı bir analiz çalışmasının yapılması gerektiği anlamına gelmektedir (Şekil 2).

Benzer şekilde, tüm paydaşlar için (kamu, KÜSİ çalışma grubu, üniversite, imalat sanayi temsilcileri) KÜSİ’de sistemin işleyişiyle alakalı en önemli aksaklığın iletişim eksikliği ve yanlış metodoloji olduğu gözlenmiştir. İmalat sanayi ve kamu kesimlerinde bu aksaklığı birimlerin çalışmaması ve birimlerdeki performans düşüklüklerinden kaynaklandığı tespit edilmiştir. Genel olarak yorumlanacak olursa, KÜSİ’nin daha çok imalat sanayi ve üniversite kaynaklı sorunlar yaşadığı ve bu paydaşların kendi içlerinde yaşadıkları bu sıkıntıların da farkında oldukları gözlenmektedir (Şekil 3).

Çalışma Bölgeler özelinde detaylandırıldığında, ilk olarak İstanbul, İzmir, Bursa, Kocaeli ve Gaziantep gibi Ar-Ge ve Yenilik ekosisteminin ve KÜSİ paydaşlarının güçlü olduğu Bölgelerdeki sorunlar detaylı olarak değerlendirilmiştir. Bunun yanı sıra bölgesel farklılıkların yaşandığı diğer Düzey 2 Bölgeleri’nde gözlenen sorunlar da ön plana çıkarılmış ve sorunların çözümüne yönelik öneriler oluşturulmuştur.

İstanbul’un yer aldığı TR 10 Bölgesi’nde kamu kesimi, Türkiye’deki genel çerçeveden farklı olarak, desteklerin yetersiz olmasını, sistemdeki önemli aksaklıklardan biri olarak görürken, imalat sanayi kesimi üniversitelerdeki ders yükünün fazla olması ile bölgedeki firma ölçeğinin küçük olmasından dolayı sistemde aksamalar yaşandığına vurgu yapmıştır. Desteklerin yetersizliği konusunda bölgede yer alan Kalkınma Ajansı üzerinden bölgesel

desteklerin verilmesi seçeneğinin ele alınabileceği değerlendirilirken, fon kaynaklarının çok çeşitli olmasına rağmen kamu desteklerinin yetersiz olduğu sonucu ise destek programlarının yeteri kadar iyi bilinmemesinden kaynaklandığı düşünülmektedir.

İzmir’in yer aldığı TR 31 Bölgesi’nde Türkiye’deki genel çerçeveden farklı olarak kamu kesimi, ara yüz eksikliğini sistemdeki en önemli aksaklıklardan biri olarak görürken, sanayi kesimi ise kendi grubunu eleştirerek firmaların iş birliğine gereksinim duymamasını öne çıkarmaktadır. Özellikle kamu kesiminin ara yüz eksikliğine değinmesinin, Bölgede yer alan Teknoloji Transfer Ofisleri’nin (TTO) paydaşlar arası iletişim ve iş birliği görevini tam olarak yerine getiremediğinden kaynaklanabileceği değerlendirilmektedir.

Bursa’nın yer aldığı, Eskişehir ve Bilecik’i kapsayan TR 41 Bölgesi’nde Türkiye’deki genel çerçeveden farklı olarak sanayi kesimi kendi grubunu eleştirerek firmaların iş birliğine gereksinim duymamasına işaret ederken, üniversite kesimi ise genel olarak paydaşlar arasındaki motivasyon ve ilgi düzeyinin düşük olmasına vurgu yapmıştır. İzmir’e benzer şekilde Bursa’nın yer aldığı Bölgede de firmaların iş birliğine gereksinimlerini karşılamak adına TTO yapılarının daha aktif görev alması gerektiği değerlendirilmektedir. Bu çerçevede, ildeki TTO’lar ve KÜSİ Çalışma Grubu üyelerinin eşgüdüm ve koordinasyon içerisinde çalışması hususunun ayrıca ele alınmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

Kocaeli’nin yer aldığı, Sakarya, Düzce, Bolu ve Yalova’yı kapsayan TR 42 Bölgesi’nde Türkiye’deki genel çerçeveden farklı olarak KÜSİ Çalışma Grubu temsilcileri KÜSİ’de arayüz eksikliğine vurgu yaparken, imalat sanayi temsilcileri öğretim üyelerinin ders yükünün fazla olmasından kaynaklı sıkıntılara vurgu yapmıştır. Üniversite kesimi ise sanayicinin finansal kaynak bulmada sıkıntı yaşadığını ifade ederken, kendi içlerinde yaşadıkları yasal bürokratik engellerden de yakınmaktadırlar. Fon kaynaklarının çok çeşitli olmasına rağmen sanayicilerin finansal kaynak bulmada sıkıntı yaşamasının temel nedeni destek programlarının yeteri kadar iyi bilinmemesinden kaynaklandığı değerlendirilmektedir. Bu nedenle, özellikle küçük ölçekli firmaların yoğun olmasından ötürü bölgede destek programlarının anlatılmasının, İl Planlama

Page 51: T.C. SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI SANAYİ VE … · belirli bir bölgede yoğunlaştırılması için T.C. Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı

MAKALE

EKİM 2018 49

ve Geliştirme Kurulları’nda yer alan ilgili kurum temsilcileri aracılığıyla yürütülmesi gerektiği değerlendirilmektedir. Kocaeli’de arayüz eksikliğinin vurgulanması sebebi ile Bölgede yer alan üniversite TTO’larının daha aktif görev alması gerektiği görülmektedir. Bölgede paydaşlar arasında iletişimi geliştirecek ve iş birliğini artıracak TTO yapılarının sayılarının artırılması ve aktif olarak sahada görev alması büyük önem arz etmektedir.

Gaziantep’in yer aldığı, Adıyaman ve Kilis illerini de kapsayan TR C1 Bölgesi’nde Türkiye’deki genel çerçeveden farklı olarak sanayi kesimi Bölgedeki firmaların ölçeklerinin küçük olmasına vurgu yaparken, kamu kesimi hem üniversiteden hem de sanayiden dolayı KÜSİ sisteminde aksaklıklar yaşandığını ifade etmektedir. Kamu kesimi, sanayicilerin finansal sıkıntılar yaşadığına vurgu yaparken, üniversiteler ise öğretim üyelerinin KÜSİ konusunda ilgisiz olmasından şikâyet etmektedir. Desteklerin yetersizliği konusunda Bölgede yer alan Kalkınma Ajansı üzerinden bölgesel desteklerin verilebileceği değerlendirilmektedir. Küçük ölçekli firmaların yoğun olmasından ötürü Bölgede destek programlarının anlatılması konusunda KÜSİ İl Planlama ve Geliştirme Kurulları’nda yer alan ilgili kurum temsilcilerinin aktif rol alması gerektiği değerlendirilmektedir. Bunun yanı sıra Bölgede akademisyenlerin bu sürece dâhil edilmesi ve KÜSİ konusundaki ilgisizliğin giderilmesi amacıyla, üniversitelerde yürütülen yüksek lisans/doktora tezlerinin sanayinin sorunlarının çözümüne yönelik hazırlanması konusunda akademisyenlerin teşvik edilmesinin uygun olacağı değerlendirilmektedir.

Türkiye’deki diğer bölgelere detaylı olarak bakıldığında genel çerçeveden farklı olarak Bölgeler özelinde de KÜSİ mevcut sıkıntıları ortaya çıkarılmıştır. KÜSİ Çalışma Grubu üyelerinin verdiği yanıtlar detaylandırıldığında, TR 21 (Tekirdağ, Edirne, Kırklareli), TR 33 (Manisa, Afyon, Kütahya, Uşak) ve TR 62 (Adana, Mersin) Bölgeleri’nde kamu desteklerinin yetersizliği ön plana çıkmaktadır. Bu bölgelerde yer alan Kalkınma Ajansları üzerinden bölgesel desteklerin verilmesi, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) ve Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB) tarafından verilen destek programları konusunda Bölge firmalarının bilgilendirilmesi gerektiği değerlendirilmektedir.

Diğer taraftan, KÜSİ Çalışma Grubu üyeleri TR 61 (Antalya, Isparta, Burdur) ve TR C3 (Mardin, Batman, Şırnak, Siirt) Bölgeleri’nde öğretim üyelerinin ilgisiz ve halktan kopuk olduğunu ifade etmiştir. Ayrıca, TR 72 (Kayseri, Sivas, Yozgat) ve TR B1 (Malatya, Elazığ, Bingöl, Tunceli) Bölgeleri’nde de arayüz eksikliğinden kaynaklı sıkıntılar yaşandığı ifade edilmiştir. Bu Bölgelerde yer alan TTO’ların veya TTO görevi gören yapıların paydaşlar arası iletişim ve iş birliği görevini tam olarak yerine getiremediği değerlendirilmektedir. Bu Bölgelerde KÜSİ Çalışma Grubu üyeleri ile TTO benzeri yapıların eşgüdüm ve koordinasyon içerisinde çalışma durumunun ayrıca irdelenmesi gerektiği görülmektedir. KÜSİ Çalışma Grubu üyelerinin diğer bölgelerde verdiği cevaplar, Türkiye’nin genel sorunlarına işaret etmektedir.

Sonuç

KÜSİ kapsamında 2014 yılından bu yana yaşanan gelişmelerin değerlendirilmesi amacıyla Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından KÜSİ Çalışma Grubu üyelerinin katkılarıyla yapılan bu çalışmada, KÜSİ’ye yönelik hâlihazırda yürütülen mekanizmanın durum tespiti yapılmış olup ülkemizdeki KÜSİ sorunlarının çözümüne ve ihtiyaç duyulan iyileştirme alanların tespit edilmesine yönelik önemli çıkarımlar yapılmıştır.

Sonuç olarak, kamu ve üniversite, ana sorunların genel sorunlardan kaynaklandığını düşünmekte iken imalat sanayi kesimi ise ana sorunların imalat sanayiden yani kendi gruplarından kaynaklandığını düşünmektedir. Tüm kesimler için genel sorunlar büyük bir oranda iletişim eksikliğinden kaynaklanmaktadır. Ayrıca tüm kesimlere göre genel sorunlar içerisinde en düşük pay iş birliği kültürü eksikliğine aittir. Benzer biçimde tüm kesimler sanayiden kaynaklanan alt sorunların genel itibarıyla finansal sıkıntılardan oluştuğunu düşünmektedir. İmalat sanayi kesimi haricindeki kesimler, sanayiden kaynaklanan alt sorunlar içerisindeki en az payın Ar-Ge bilinç eksikliğinden ileri geldiğini düşünmektedir. Kamu kesimi üniversiteden kaynaklanan alt sorunların yasal ve bürokratik engellerden ileri geldiğini düşünürken, buna karşın diğer kesimlere göre üniversiteden kaynaklanan alt sorunlar farklılık arz etmektedir. Tüm kesimler için üniversiteden kaynaklanan alt sorunlar açısından en düşük oran eğitim araştırmalarının imalat sanayiye yönelik olmadığına aittir. Tüm kesimler

Page 52: T.C. SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI SANAYİ VE … · belirli bir bölgede yoğunlaştırılması için T.C. Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı

TÜRKİYE BÖLGESEL KAMU-ÜNİVERSİTE-SANAYİ İŞ BİRLİĞİ (KÜSİ)MEVCUT DURUM ANALİZİ ÇALIŞMASI

EKİM 201850

öğretim üyesinden kaynaklanan alt sorunların önemli bir bölümünün ders yükünün fazlalığından oluştuğunu düşünmektedir. İmalat sanayi kesimi dışındaki kesimlerin tamamı, kamudan kaynaklanan alt sorunlar içerisinde en büyük payın desteklerin yetersizliğine ait olduğunu belirtmiştir. İmalat sanayi kesimi ise ara yüzlerin yetersizliğini en önemli sorun olarak görmüştür.

Diğer taraftan, tüm bu sonuçlar Bölgesel düzeyde değerlendirildiğinde Bölgeler özelinde somut öneriler oluşturulmuştur. Desteklerin yetersiz olmasından şikayet eden Bölgelerde yer alan Kalkınma Ajansları üzerinden bölgesel desteklerin verilmesi gerektiği değerlendirilmekte, fon kaynaklarının çok çeşitli olmasına rağmen kamu desteklerinin yetersiz olduğu yorumunda bulunan Bölgelerde ise destek programlarının yeteri kadar iyi bilinememesinden kaynaklandığı ifade edilmektedir. Özellikle küçük ölçekli firmaların yoğun olmasından ötürü bölgede destek programlarının anlatılması konusunda KÜSİ Çalışma Grubu’nun tek başına yeterli olmadığı, bunların il özelinde Valilik başkanlığında toplanan İl Planlama ve Geliştirme Kurulları’nda yer alan ilgili kurum temsilcileri tarafından da yürütülmesi gerektiği değerlendirilmektedir. Bununla birlikte, ara yüz eksikliğinden şikâyet edilen Bölgelerde, Bölgede yer alan TTO’ların paydaşlar arası iletişim ve iş birliği görevini tam olarak yerine getiremediğinden kaynaklanabileceği değerlendirilmekte ve bu çerçevede ildeki TTO’lar ve KÜSİ Çalışma Grubu üyelerinin eşgüdüm ve koordinasyon içerisinde çalışması, TTO’ların etkinliğinin artırılması gibi hususların ayrıca ele alınmasının uygun olacağı ifade edilmektedir.

Kalite ve pazarlama konusunda eksiklikleri bulunan Bölgelerin bilgilendirilmesi gerektiği ve özellikle, üniversitelerin SEM aracılığıyla veya başka kanallarla kalite ve pazarlama içerikli eğitimler vermesinin yararlı olacağı değerlendirilmektedir.

Türkiye Bölgesel KÜSİ Mevcut Durum Analizi çalışması sonucunda 26 Bölge düzeyinde alınacak tedbirler belirlenmiş, bu tedbirler 81 ildeki üniversiteler, üniversitelere bağlı Araştırma ve Uygulama Merkezleri, ilgili Bakanlıklar, Bakanlıkların bağlı ve ilgili kuruluşları, Sanayi ve Ticaret Odaları, Ar-Ge ve Tasarım Merkezleri, Teknoloji Geliştirme

Bölgeleri ve Sivil Toplum Kuruluşları gibi birçok aktörün içerisinde yer aldığı KÜSİ paydaşları ile paylaşılmış, 2018 yılı KÜSİ faaliyet planı kapsamında KÜSİ Çalışma Grubu üyeleri ve İl Planlama ve Geliştirme Kurulları söz konusu tedbirlerin hayata geçirilmesi için yönlendirilmiştir. Bu çerçevede yapılacak tüm çalışmalar Bakanlığımızca takip edilmekte ve ilgili paydaşlara belirli dönemlerde duyurulmaktadır.

Özellikle KÜSİ’nin mevcut sorun ve ihtiyaçlarının giderilmesine yönelik olarak 81 ilde yer alan paydaşların ortak katılımı ile koordineli çalışmalar yürütülmesi büyük önem arz etmektedir. Paydaşların birlikte çalışma kültürünü edinmesi ve ortak akıl ile sorunları çözmesi, ülkemizin diğer gelişmiş ülkelerde olduğu gibi hızlı bir şekilde kalkınmasına vesile olacaktır.

Kaynakça

• Erdil, E., Pamukçu, M. T., Akçomak, İ.S. & Erden, Y. (2013), “Değişen Üniversite-Sanayi İş Birliğinde Üniversite Örgütlenmesi”, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Dergisi, 68(2), 95–127.

• Etzkowitz , Henry (1998), “The Norms of Entrepreneurial Science: Cognitive Effects of the New University–Industry Linkages”, Research Policy, 27(8):823–833.

• Etzkowitz, Henry, Andrew Webster, Christiane Gebhardt, Branca Regina Cantisano Terraa (2000), “The Future of the University and the University of the Future: evolution of ivory tower to entrepreneurial paradigm”, Research Policy, 29 (2): 313-330.

• Kiper, M. (2010), Dünyada ve Türkiye’de Üniversite-Sanayi İş Birliği, TTGV Yayınları: Ankara.

• Koç, K.ve Mente, A. (2007), “İnovasyon Kavramı ve Üniversite Sanayi-Devlet İş Birliğinde Üçlü Sarmal Modeli”, Hacettepe Üniversitesi Sosyolojik Araştırmalar e-Dergisi, 1-18.

• Konuk, M. ve Öztürk, A., (2010), “Üniversite-Sanayi İş Birliği ve Teknokentlere Bakış”, Cumhuriyetimizin 100. Yılana Doğru Üniversite Vizyonumuz, Türk-Eğitim-Sen Sempozyum Kitabı, 123-128, 16-18 Nisan, Ankara.

• Küçükçirkin, M., (1990), Üniversite-Sanayi İş Birliği, TOBB Yayın No: Genel 158, Afşaroğlu Matbaası: Ankara.

• Yalçıntaş, M. (2014), “Üniversite-Sanayi-Devlet İş Birliğinin Ülke Ekonomilerine Etkileri: Teknopark İstanbul Örneği”, Finansal Araştırmalar ve Çalışmalar Dergisi, 5(10), 83-106.

• Yörük, E. E., Kurşunmaden, İ. F., (2009), “Teknolojik Yenilik Yaratma ve Türkiye’de Üniversite Sanayi İş Birliği”, Journal of Azerbaijani Studies, 656-666.

Page 53: T.C. SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI SANAYİ VE … · belirli bir bölgede yoğunlaştırılması için T.C. Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı

MAKALE

EKİM 2018 51

ÜLKEMİZ İLE AVUSTURYA YASAL METROLOJİ SİSTEMİNİN

KARŞILAŞTIRILMASIÇağıl ÇAKAN / Sanayi ve Teknoloji Uzmanı (Metroloji ve Standardizasyon Genel Müdürlüğü)

1. Giriş

Yasal metroloji; yasal gereklerden kaynaklanan ölçüleri, ölçüm birimlerini, ölçü aletlerini, ölçüm yöntemlerini ilgilendiren ve yetkili kuruluşlar tarafından yürütülen faaliyetlerle ilgili metroloji alanı olarak tanımlanmakta olup tüketicinin hak ve menfaatlerinin korunması ve ticari ilişkilerde dürüstlüğün sağlanması ile haksız kazancın önlenmesi açısından büyük önem taşımaktadır. Bu kapsamda, günlük yaşantımızda yaptığımız her türlü alışveriş ve ticarette, endüstride, sağlıkta ve trafikte yasal metrolojiden doğrudan yararlanılmaktadır.

Bu makalede, öncelikle yasal metroloji ve bu alanda gerçekleştirilen piyasa gözetimi ve denetimi (PGD) faaliyetleri hakkında bilgi verilmiş, sonrasında ülkemiz ile Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkelerden olan ve yasal metroloji sisteminin iyi uygulama örneğini oluşturan Avusturya yasal metroloji sistemi karşılaştırılmış, ülkemiz ile farklılıkları ortaya konulmuş ve yasal metroloji sistemimize bazı öneriler getirilmiştir.

2. Yasal Metroloji ve Piyasa Gözetimi ve Denetimi

Ölçüm bilimi anlamına gelen metrolojinin önemli bileşenlerinden birini yasal metroloji oluşturmaktadır. Yasal metroloji; Uluslararası Yasal Metroloji Teşkilatı (OIML) tarafından “Kamu otoriteleri adına yürütülen ticaret, sağlık, güvenlik ve çevreye ilişkin yasal kontrollerle ilgili olarak ölçümlerin güvenirliğini ve uygunluğunu düzenleyici ve akdi yöntemle sağlamak için oluşturulan idari, yasal ve teknik prosedürler bütünü” olarak tanımlanmaktadır.

Yasal metroloji kapsamında ölçüm sonuçlarını kullanan kişilerin metroloji uzmanı olmaları şart değildir. Bu ölçümlerin güvenilirliğini sağlamak devletin görevidir. Yasal kontrole tabi tüm ölçü

aletleri ölçüm sonuçlarının doğruluğunu belirlenen çalışma şartlarında; tüm kullanım süresince ve de kabul edilebilir hata sınırları içerisinde sağlamak zorundadır. Bu durumda yasal kontrol ve piyasa gözetimi tanımı yapılmalıdır.

Yasal Kontrol: Ölçü aletleri, piyasaya arz edilmeden önce tip onayı almış ve doğrulanmış olmak zorundadır. Üreticiler, bu cihazla ilgili yasal gereklilikleri sağladıktan sonra, yetkili kuruluştan tip onayı alırlar.

Piyasa Gözetimi: Piyasadaki ölçü aletlerinin yasal şartları sağlayıp sağlamadığını denetleme yöntemidir. Bu denetimler kullanımda olan cihazların yasal şartlara uygunluğunun devamını garanti etmek içindir. Denetim ve testler için kullanılan etalonlar ulusal ya da uluslararası etalonlarla izlenebilir olmalıdır.

Bu kapsamda uygulama sorumluluklarına bakıldığında;

Üreticinin Sorumluluğu: Üretici, ölçü aletlerinin piyasaya arzı için tüm gereklilikleri belirleyen Otomatik Olmayan Tartı Aletleri Yönetmeliği (NAWI) ve Ölçü Aletleri Yönetmeliği’ne (MID) uygun ölçü aleti üreterek onaylanmış kuruluşun numarası ile birlikte ürün üzerine, CE işaretini ve tamamlayıcı metroloji işaretini iliştirmekle yükümlüdür. İşaretlerin varlığı, ürünün direktif temel gereklerinin sağlandığının beyanıdır.

Yetkili Kuruluşun Sorumluluğu: Yetkili kuruluş, yasal metrolojik kontrole tabi ölçü aletlerinden direktiflerin ilgili hükümleriyle uyumlu olmayanların piyasada bulunmasını ve/veya kullanıma sunulmasını engellemekle yükümlüdür. Mesela yetkili kuruluş, uygunsuz olarak işaretlenmiş bir ölçü aletinin

Page 54: T.C. SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI SANAYİ VE … · belirli bir bölgede yoğunlaştırılması için T.C. Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı

ÜLKEMİZ İLE AVUSTURYA YASAL METROLOJİ SİSTEMİNİN KARŞILAŞTIRILMASI

EKİM 201852

piyasadan çekilmesini sağlamalıdır (Howarth and Redgrave, 2008).

Yetkili kuruluş, yükümlülüklerini PGD faaliyetleri ile yerine getirir. PGD; 4703 sayılı Ürünlere İlişkin Teknik Mevzuatın Hazırlanması ve Uygulanmasına Dair Kanunda “Yetkili kuruluşlar tarafından, ürünün piyasaya arzı veya dağıtımı aşamasında veya ürün piyasada iken ilgili teknik düzenlemeye uygun olarak üretilip üretilmediğinin, güvenli olup olmadığının denetlenmesi veya denetlettirilmesi” olarak tanımlanmıştır. Özellikle ölçü aletleri için PGD; piyasaya sürülen ve/veya ilk defa kullanıma sunulan bir ölçü aletine, uygunluk değerlendirme sisteminin bütün unsurlarının uygun bir şekilde çalışmasını temin etmeyi amaçlayan ve genel olarak ürünlerin bir ülkedeki veya serbest ticaret alanındaki ilgili düzenlemelerin hükümlerine uygun olmasıyla sonuçlanan metrolojik denetim şeklidir (OIML, 2004).

3. Türkiye ve Avusturya’da Yasal Metroloji Uygulamaları

3.1. Ülkemizde Yasal Metroloji

Özel nitelikte olan 3516 sayılı Ölçüler ve Ayar Kanunu ile genel nitelikte olan 4703 sayılı Ürünlere İlişkin Teknik Mevzuatın Hazırlanması ve Uygulanmasına Dair Kanun kapsamında, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Metroloji ve Standardizasyon Genel Müdürlüğünce ölçü aletlerinin ilgili teknik düzenlemesine uygun olarak piyasaya arzı, kullanıma sunulması ve muayenelerine ilişkin işlemler yürütülmektedir. Piyasaya arz ve kullanıma sunulma AB mevzuatı ile uyumlu bir şekilde işlemesi gereken bir süreç olup bu kapsamda Bakanlığımız, 2002-2010 yılları arasında yasal metroloji mevzuatını AB mevzuatına uyumlu hale getirme çalışmalarını tamamlamış ve Türkiye, direktifleri iç hukukuna aktararak belirtilen alanlarda AB ile tam uyumlu hale gelmiştir (MSGM, 2018). AB’nin ölçü aletleri konusunda herhangi bir ortak mevzuatı olmadığı alanlar ise düzenlenmemiş alan olarak kabul edilmekte olup bunlara ilişkin işlemler, 3516 sayılı Kanuna dayanılarak yürürlüğe konulan farklı alt düzenlemeler ile yapılmaktadır. Kullanıma alınmış ölçü aletlerinin kullanım ömrü boyunca gerçekleştirilecek muayene işlemleri ise her ülkenin kendi koşullarına göre düzenleyebileceği ulusal mevzuatlara bırakılmıştır.

Bu kapsamda ölçü aletleri ile ilgili olarak yapılan işlemleri;

• Tasarımdan piyasaya arzına kadar yapılan işlemler,

• Piyasaya sunulmasından sonra piyasada iken yapılan işlemler ve

• Kullanıma sunulmasından sonra yapılan işlemler

olmak üzere üç aşamada değerlendirmek mümkündür (MSGM, 2013).

a) Ölçü Aletlerinin Piyasaya Arzına İlişkin İşlemler

17/10/2008 tarihli ve 27027 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Ölçü ve Ölçü Aletleri Tip Onay Yönetmeliği ile ölçü aletlerinin piyasaya arzına ilişkin usul ve esaslar düzenlenmiştir. Bu yönetmelik hükümlerine göre; ölçü aletinin imal veya ithal edilebilmesi için ilgili teknik düzenlemesine uygun olarak tip onayının alınması gerekmektedir. Bu yönetmelikle; Onaylanmış Kuruluşlarca Verilen Tip Onay Belgesi ile Ulusal Tip Onay Belgesi olmak üzere 2 farklı tip onayının nasıl verileceği açıklanmaktadır. Bu çerçevede;

• Yeni yaklaşım direktiflerinden uyumlaştırılan yönetmelikler kapsamındaki ölçü aletlerinin, ilgili teknik düzenlemesine göre tip onayları alınmış, muayene işlemleri, muayene işaretleri ve/veya damgalama işlemleri yapılmış olarak piyasaya arz edilmesi,

• AB mevzuatından uyumlaştırılan yönetmelikler kapsamına girmeyen diğer ölçü aletleri için ise Bakanlıktan ulusal tip onay belgesi alınarak piyasaya arz edilmesi gerekmektedir (MSGM, 2013).

b) Ölçü Aletlerinin Piyasaya Sunulmasından Sonra Piyasada İken Yapılan İşlemler

4703 sayılı Kanun hükümleri çerçevesinde; ürünün piyasaya arzı veya dağıtımı aşamasında veya ürün piyasada iken ilgili teknik düzenlemesine uygun olarak üretilip üretilmediğinin, güvenli olup olmadığının denetlenmesi amacıyla yürütülen PGD faaliyetlerini kapsamaktadır (MSGM, 2013).

c) Ölçü Aletlerinin Kullanıma Sunulmasından Sonra Yapılan İşlemler

Milli ekonominin ve ticaretin gereklerine ve kamu yararına uygun olarak ülkemiz hudutları içinde

Page 55: T.C. SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI SANAYİ VE … · belirli bir bölgede yoğunlaştırılması için T.C. Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı

MAKALE

EKİM 2018 53

her türlü ölçü aletinin doğru ayarlı ve uluslararası birimler sistemine (SI) uygun olarak imalini ve kullanılmasını sağlamak 3516 sayılı Ölçüler ve Ayar Kanunu’nun en temel amacını oluşturmaktadır. 3516 sayılı Kanun’un 9’uncu maddesinde gösterilen ilk, periyodik ve ani muayene ile şikâyet ve stok muayenelerinin usul ve esaslarının tespiti ve bunların kimler tarafından, ne şekilde ve ne suretle yapılacaklarına ve muayeneye tabi ölçü aletleri sahiplerinin veya bunları kullananların yükümlülüklerine dair hükümler ilgili yönetmeliklerce belirlenmiş olup işlemler bu yönetmelik hükümlerine göre uygulanmaktadır.

3516 sayılı Ölçüler ve Ayar Kanunu kapsamında yer alan ölçü aletlerinin belirli sürelerde gerçekleştirilen periyodik muayeneleri, hâlihazırda takograf, taksimetre, radar, egzoz gazı emisyon ölçme cihazları ve tartı aletleri için özel yetkili servislere devredilmiş olup akaryakıt, elektrik, su, gaz, ısı sayaçları, alkolmetre vb. ölçü aletlerinin muayenelerinin de AB ülkelerinde olduğu gibi özel yetkili servislere devredilmesi planlanmaktadır. Böylece bu alanda daha etkin ve yaygın hizmet sağlanması, özel sektörün başını çektiği teknolojik gelişmenin periyodik muayene alanına hızlıca aktarılabilmesi, tüketicinin korunması, müşteri ve mal/hizmet sağlayıcısı arasında güvenilir bir alışverişin temin edilmesi, ölçüm araçları kullanıcıları ve üreticileri için adil bir rekabet ortamının sağlanması, müşterinin korunması ilkelerinin garanti edilmesi, devletin yasal metroloji yükümlüğü ile ilgili mali yükünün azaltılması, gider tasarrufu sağlanması, kullanıcının ve ilgili çevrenin can ve mal güvenliğinin artırılması amaçlanmaktadır.

Ülkemizde şu an için özel yetkili servislerin yetkilendirilme şartları, ilgili ölçü aletine ilişkin muayene yönetmeliklerinde belirlenmekte olup bu durum servislerin farklı kriterlere göre yetkilendirilmesine, bazı durumlarda da kalitenin düşmesine neden olmaktadır. Bu nedenle önümüzdeki süreçte özel yetkili servislerden “TS EN ISO/IEC 17020 Çeşitli Tipteki Muayene Kuruluşlarının Çalıştırılmaları İçin Genel Kriterler” akreditasyon belgesi istenilmesinde fayda olacağı düşünülmektedir.

3.2. Avusturya’da Yasal Metroloji

Nüfusu 8 milyon olan Avusturya, demokratik federal bir cumhuriyet olup Burgenland, Karintiya, Aşağı

Avusturya, Yukarı Avusturya, Salzburg, Steiermark, Tirol, Vorarlberg ve Viyana olmak üzere dokuz eyaletten oluşmaktadır. Eyaletler bazı konularda kendi kararlarını alabilir durumda olsalar da “Metroloji” federal düzeyde yapılandırılmıştır.

Merkezi Viyana’da olan Metroloji ve Haritacılık Federal Ofisi (Bundesamt für Eich - und Vermessungswesen, BEV), Avusturya’nın Ulusal Metroloji Enstitüsü (NMI) ve ulusal yasal metroloji otoritesi olarak kabul edilmektedir (tarihsel nedenlerle “kadastro” birimiyle birleştirilmiştir). NMI’ın kısaca görevleri;

Ülkede yapılan tüm ölçümleri güvence altına almak,

Bu ölçümlerin uluslararası sisteme entegrasyonunu sağlamak,

Mevcut ve yeni ölçüm teknolojilerini geliştirmektir.

Yasal metroloji otoritesi ise yasal metroloji alanındaki bütün konularda görevlendirilmiştir. Avusturya’yı Avrupa ve uluslararası düzeyde temsil etmekte olan BEV’in kısaca görevleri;

Ölçü aletlerinin tip onayı ve doğrulaması ile piyasa gözetimi ve denetimini yapmak,

Hazır ambalajlı mamulleri kontrol etmek,

Özel doğrulama servislerinin yetkilendirilmesi ile denetimini gerçekleştirmektir.

BEV ayrıca uluslararası ölçüm ve kalibrasyon faaliyetleri gerçekleştirebilmekte ve MID ve NAWI kapsamında birçok modülde yetkili onaylanmış kuruluş olarak faaliyet göstermektedir.

Avusturya’da bütün ölçü aletleri belirli sürelerle periyodik muayeneye tabi olup bu muayeneler özel yetkili servislere devredilmiştir. Özel yetkili servislerden “ISO/IEC 17020 Çeşitli Tipteki Muayene Kuruluşlarının Çalıştırılmaları İçin Genel Kriterler” akreditasyon belgesi istenmekte olup ayrıca bu servisler yetkilendirilmek için BEV’e belirli bir ücret ödemektedir. Ancak ölçü aletiyle ilgili yetkilendirilmiş bir özel doğrulama servisi yoksa bu ölçü aletinin doğrulaması BEV ya da yerel doğrulama ofisleri tarafından gerçekleştirilmektedir. Avusturya bölgelere ayrılmış olup her bir bölge için bir tane olmak üzere toplamda 8 adet yerel doğrulama ofisi (il müdürlükleri benzeri) vardır. Bu

Page 56: T.C. SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI SANAYİ VE … · belirli bir bölgede yoğunlaştırılması için T.C. Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı

ÜLKEMİZ İLE AVUSTURYA YASAL METROLOJİ SİSTEMİNİN KARŞILAŞTIRILMASI

EKİM 201854

doğrulama ofislerinde yaklaşık 90 denetim personeli görev yapmaktadır.

Denetim; piyasaya arz edilen ya da kullanımda olan ölçü aletlerinin doğrulamalarını, piyasa gözetimi ve denetimini, hazır ambalajlı mamul üreten firmaların kontrollerini kapsamakta olup genellikle risk odaklı denetimler yapılmaktadır. Denetçiler, BEV tarafından öncelikle görev alanlarına yönelik bir yıl süreli staj ile bazı kurslara, sonrasında ise özel bir sınava tabi tutulmaktadır. Periyodik muayeneler özel yetkili servislere devredildiği için bu denetçiler aslen ani muayene işlemi gerçekleştirerek bir anlamda özel yetkili servislerin işlerini doğru yapıp yapmadıklarını denetlemektedirler.

Avusturya’da yasal metroloji, 1950 yılında yürürlüğe giren “Metroloji Kanunu” (Maß - und Eichgesetz, MEG) ile düzenlenmektedir. Bu kanunda tespit edilen uygunsuzluklara verilecek idari para cezası

için en yüksek rakam belirlenmiştir (10.900 Euro). Uygunsuzluk tespit edildiğinde denetçi bunu bir tutanak eşliğinde “Bölge Bürosu”na göndermektedir. Bu büro deneyimlerine, ilgilinin ekonomik durumuna, uygunsuzluğun ilk defa işlenip işlenmediğine dayanarak bir ceza belirleyip ilgiliye göndermektedir. İlgili bu cezaya itiraz edip mahkemeye gitme hakkına sahiptir.

Ayrıca söz konusu kanuna göre doğrulama ve metroloji açısından piyasa gözetimi ve denetiminin iki farklı kanuna dayanmadığı görülmüştür. Denetimlerde doğrulama ve piyasa gözetiminin tek bir kişi tarafından gerektiğinde aynı anda yapılması, hem zaman hem personel hem de mali açıdan verimlilik sağlamaktadır. Bu durumun, özel kanun niteliğinde olan metroloji kanununda, piyasa gözetimi ve denetimi ile ilgili düzenlemelerde ilave edilerek, ülkemizde de uygulanabileceği tavsiye edilmektedir.

Tablo 1. Yasal Metroloji Alanında İki Ülkenin Karşılaştırılması

TÜRKİYE AVUSTURYA

Yasal ve Bilimsel Metroloji Yapısı

Yasal ve bilimsel metroloji iki farklı kurum tarafından yürütülmektedir. Yasal metroloji işlemleri, Metroloji ve Standardizasyon Genel Müdürlüğü, bilimsel metroloji işlemleri ise TÜBİTAK Ulusal Metroloji Enstitüsü tarafından yürütülmektedir.

Metroloji çatısı altında Grup A yasal metroloji işlemlerini, Grup E ise bilimsel metroloji işlemlerini yürütmektedir.

Tip Onay Süreci Yeni yaklaşım direktiflerinde ölçü aletlerinin tip onayı için onaylanmış kuruluştan tip onayı alınması gerekmektedir. Yetkili otoritenin (MSGM), bu alanda bir faaliyeti bulunmamaktadır.

Farklı onaylanmış kuruluşların dışında, BEV bazı alanlarda gerekli yetkinliğe sahip olup onaylanmış kuruluş olarak da hizmet vermektedir.

Periyodik Muayene Süreçleri

Hem STB İl Müdürlüklerince hem de özel yet-kili servislerce yerine getirilmektedir.

Özel yetkili servislere devredilmiştir. Servislere yeterli kazanç getirmediği durumlarda yerel doğrulama ofisi denetçilerince yerine getirilmektedir.

Özel Yetkili Servislerin Yetkilendirme Kriterleri

Özel yetkili servislerin yetkilendirme kriterleri, ilgili ölçü aleti yönetmeliğine göre değişiklik göstermektedir.

Bütün özel yetkili servislerden “ISO/IEC 17020 Çeşitli Tipteki Muayene Kuruluşlarının Çalıştırılmaları İçin Genel Kriterler” akreditasyon belgesi istenilmektedir.

Özel Yetkili Servislerden Alınan Ücretler

Özel yetkili servislerden herhangi bir ücret alınmamaktadır.

Özel yetkili servisler; yetkilendirme, akreditasyon, belgelendirme, denetim için devlete belirli bir ücret ödemektedir.

Muayene ve PGD Süreçleri

Özel kanun niteliğindeki 3516 sayılı Ölçüler ve Ayar Kanunu ile genel kanun niteliğindeki 4703 sayılı Ürünlere İlişkin Teknik Mevzuatın Hazırlanması ve Uygulanmasına Dair Kanuna göre yürütülmektedir.

Özel kanun niteliğindeki Metroloji Kanunu üzerinden yürütülmektedir.

Page 57: T.C. SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI SANAYİ VE … · belirli bir bölgede yoğunlaştırılması için T.C. Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı

MAKALE

EKİM 2018 55

Avusturya Federal Metroloji ve Haritacılık Ofisi (BEV) denetçileri, akaryakıt sayacı denetimleri sırasında fark edilmelerini sağlayacak şekilde kıyafetler giymekte ve bu denetçilere Metroloji Kanunu’yla, tıpkı bir polis gibi gerektiğinde araçları durdurma yetkisi tanınmaktadır.

Avusturya’da bütün ölçü aletleri periyodik muayeneye tabi olup neredeyse hepsinin periyodik muayeneleri özel yetkili servislerce yapılmaktadır. Ancak bazı ölçü aletlerinin periyodik muayeneleri, yeterli kazanç getirmediği için özel yetkili servislere devredilememektedir. Bu durumda denetimler ve periyodik muayeneler, doğrulama ofislerinde çalışan denetim personeli tarafından yapılmaktadır.

Denetimlerde, periyodik muayene süresi geçmiş sayaçlar için Avusturya Metroloji Kanunu gereği hemen ceza tutanağı tutulmamakta, ilgiliye periyodik muayene yaptırabilmesi için 3 ay süre verilerek bunu hatırlatıcı etiket yapıştırılmaktadır.

Denetimler sırasında, ölçü aleti sahibi için kolaylık sağlayan bir sonraki periyodik muayene süresini hatırlatıcı etiket, denetim personeli tarafından mutlaka yapıştırılmaktadır. Bu etiketin ülkemizde de mutlaka kullanılması tavsiye edilmektedir. Ayrıca periyodik muayene sonucunda, ölçü aletine müdahaleyi engelleyecek yerlerine kurşun mühür yerine hem sağlık hem de kolaylık açısından hologramlı etiket yapıştırılmaktadır.

Page 58: T.C. SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI SANAYİ VE … · belirli bir bölgede yoğunlaştırılması için T.C. Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı

ÜLKEMİZ İLE AVUSTURYA YASAL METROLOJİ SİSTEMİNİN KARŞILAŞTIRILMASI

EKİM 201856

4. Sonuç ve Öneriler

Belirtilen tespitler sonucunda aşağıda yer alan önerilerin, ülkemiz yasal metroloji sistemine fayda sağlayacağı düşünülmektedir. Bu kapsamda;

Özel nitelikte bir kanun olan 3516 sayılı Ölçüler ve Ayar Kanunu’nda yapılacak düzenlemeyle, muayene ile metroloji alanında piyasa gözetimi ve denetiminin bir arada olduğu bir sistem oluşturulmasının,

Ölçü aletleri periyodik muayenelerinin özel yetkili servislere devredilmeye devam edilmesinin,

Özel yetkili servis olunabilmesi için TS EN 17020 akreditasyon belgesi istenmesinin,

İl müdürlüğünde görev yapan denetim personelince özel yetkili servislerin yaptıkları işlemlerin denetlenmesinin,

Periyodik muayene sonucunda kullanılan kurşun mühürler yerine hologramlı etiketler kullanılmasının,

Ölçü aletleri üzerine bir sonraki periyodik muayene süresini hatırlatıcı yıl işaretinin bulunduğu etiket yapıştırılmasının,

Özel yetkili servis olunabilmesi için servisin devlete belirli bir ücret ödemesinin,

Özel yetkili servisin yaptığı işlemlerde aykırılık tespit edilmesi halinde o servise daha sıkı denetim uygulanması ve her denetim için servisin devlete belirli bir meblağ ödemesinin,

Denetimlerde kullanılan kontrol listelerinin, metrolojik kontrolleri ve PGD’ye ilişkin hususları birlikte içerecek şekilde yeniden düzenlenmesinin,

Ölçü ve ayar memurlarının muayene işlemleri ile birlikte PGD’de yapabilir duruma getirilmesinin,

Denetimlerin sadece belirli ölçü aletleri ile sınırlı kalmaması, bütün ölçü aletlerine aynı özenin gösterilmesinin,

3516 sayılı Ölçüler ve Ayar Kanunu ile bu kanuna dayanılarak çıkarılan alt mevzuatlarda gerekli hukuki değişikliklerin bir an evvel yapılmasının

uygun olacağı değerlendirilmektedir.

Kaynakça

• Howarth, P., Redgrave, F. (2008). Metrology-In Short (3rd Edition). Albertslund: EUROMET.

• Metroloji ve Standardizasyon Genel Müdürlüğü (MSGM). (2013). Yasal Metroloji. Ankara: Ajans –Türk Basın ve Basım A.Ş.

• Organisation Internationale de Métrologie Légale.(OIML). (2004). Principles of Metrological Supervision.OIML International Database. Mart 2018. https://www.oiml.org/en/files/pdf_d/d009-e04.pdf/view

• T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Metroloji ve Standardizasyon Genel Müdürlüğü. (MSGM). (2017). AB Mevzuatı Uyum Çalışmaları ve Onaylanmış Kuruluşlar. MSGM Veri Tabanı. Mart 2018. https://msgm.sanayi.gov.tr/sayfa.html?sayfaId=3dd6dea1-6c18-4ff3-99b2-68b049498acb

Periyodik muayene esnasında özel yetkili servisler tarafından ölçü aletinin ayarının bozuk olduğu tespit edildiğinde, ölçü aleti üzerine kırmızı bir etiket yapıştırılarak tamir ayar servisine sevk edilmektedir.

Page 59: T.C. SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI SANAYİ VE … · belirli bir bölgede yoğunlaştırılması için T.C. Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı

TEMİZ ÜRETİM

EKİM 2018 57

“KOBİ’LERDE ENERJİ VERİMLİ ELEKTRİK MOTORLARININ KULLANIMININ TEŞVİK EDİLMESİ PROJESİ” ÇALIŞMALARI HIZLA DEVAM EDİYOR

T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, 10. Kalkınma Planı Öncelikli Dönüşüm Programlarından “Enerji Verimliliğinin Geliştirilmesi Eylem Planı” çerçevesinde, sanayide enerji verimliliğinin artırılmasına katkı sağlamak üzere çeşitli çalışmalar yürütmektedir. Bu çalışmalardan biri de Sanayi ve Verimlilik Genel Müdürlüğü koordinasyonunda UNDP Türkiye Ofisi yürütücülüğünde Küresel Çevre Fonu (GEF) tarafından desteklenen “Türkiye’de KOBİ’lerde Enerji Verimli Motorların Teşvik Edilmesi Projesi”dir (TEVMOT). Proje, 2017 yılı sonu gerçekleştirilen Başlangıç Çalıştayı ile resmi olarak başlamış olup 2018 yılı faaliyetleri devam etmektedir.

Proje faaliyetleri doğrultusunda, Bileşen 2: “Enerji verimli motorların faydaları konusunda ilgili paydaşların kapasitesinin geliştirilmesi” kapsamında Elektrik Motorları Sanayicileri Derneği’nin (EMOSAD) kurumsal kapasitesinin geliştirilmesi amacıyla projenin de ortağı olan motor üreticilerine yönelik teknik saha ziyaretleri gerçekleştirildi.

13 Ağustos’ta Aksaray AEMOT Motor Sanayi A.Ş., 13 Eylül’de Çerkezköy WAT Motor Sanayi ve Ticaret A.Ş. ve 26 Eylül tarihinde ise İzmir VOLT Elektrik Motor Sanayi Ticaret A.Ş. ziyaretleri gerçekleştirildi. Ziyaretlere Sanayi ve Verimlilik Genel Müdürlüğü yetkilileri, proje yönetim ekibi ile firmaların üst düzey yöneticileri katılım sağladı. Gerçekleştirilen bu ziyaretlerde firmaların sektöre bakışları, sektörün eksiklerinin belirlenmesi ile yapılacak iyileştirme çalışmaları, gerekli mevzuatın hazırlanması ve işlerliğinin artırılması konularında detaylı görüşmeler yapılarak, EMOSAD’ın kapasitesinin artırılması amacıyla atılması gereken adımlar değerlendirildi.

Bileşen 2 çerçevesinde gerçekleştirilen diğer bir proje faaliyeti ise piyasa izleme sisteminin geliştirilmesine yönelik ulusal elektrik motoru veri tabanının oluşturulmasıdır. Bu faaliyet kapsamında, veri tabanının kurulması ile ilgili projede görev alan ulusal ve uluslararası uzmanlarının katılımıyla 17-21 Eylül 2018 tarihlerinde bir dizi toplantı

VOLT Elektrik Motor Sanayi Ticaret A.Ş. İzmir

Page 60: T.C. SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI SANAYİ VE … · belirli bir bölgede yoğunlaştırılması için T.C. Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı

TEMİZ ÜRETİM

EKİM 201858

gerçekleştirildi. Sanayi ve Verimlilik Genel Müdürlüğü ile Sanayi Ürünleri Güvenliği ve Denetimi Genel Müdürlüğü’nden uzman ekibin katılımıyla Bakanlığın veri tabanları ve hâlihazırda toplanan verilere ilişkin istişarelerde bulunularak iş birliği yöntemleri değerlendirildi.

Yine bu kapsamda 17-21 Eylül haftası içinde Ticaret Bakanlığı, TÜİK, Ankara Sanayi Odası, OSBÜK, Ankara Sanayi Odası 1. OSB ve EMOSAD yetkilileri ile veri tabanı oluşturulması konusunda görüşmelerde bulunuldu. Görüşmelerde enerji verimli elektrik motorları için piyasa izleme sistemini geliştirmeye yönelik oluşturulacak veri tabanının yapısı ve paydaşların veri tabanına olası katkıları değerlendirildi. Piyasa izleme sisteminin geliştirilmesi, enerji verimli motorların hareketlerinin izlenmesi, ileriye yönelik projeksiyonların belirlenmesi ve enerji verimli motorlarla ilişkili çalışmalara temel teşkil etmesi bakımından önem arz etmekte olup proje ile söz konusu veri tabanının kurulumu gerçekleşecektir.

Kasım ayının sonunda proje ortaklarının katılımıyla yapılması planlanan Proje Yönlendirme Komitesi Toplantısı ile 2019 yılı faaliyetleri netleştirilecek ve sahada pilot uygulamalara başlanacaktır.

TEVMOT

Sanayi ve Verimlilik Genel Müdürlüğü tarafından 2015-2016 yıllarında hazırlanan “İmalat Sanayisin-de Kullanılan Elektrik Motorları Envanteri Analiz Raporu” ışığında sanayide 3.783.694 adet 7,5kW ve üzeri AC elektrik motorunun kullanıldığı tespit edilmiştir. Söz konusu motorlarının tamamı enerji verimli motorlarla değiştirildiğinde, yılda yaklaşık 34 milyar kWh elektrik tasarrufu ve ekonomimi-ze 8,5 milyar TL katkı sağlama potansiyeli olduğu saptanmıştır.

Projeyle bu dönüşümün başlamasını sağlayacak örnek uygulamaların yapılması, finans mekaniz-masının kurulması, konu ile ilgili farkındalığın ar-tırılması ve gerekli mevzuat düzenlemelerinin ya-pılması hedeflenmektedir.

Proje kapsamında dönüşümü sağlanan motorların 7 yıllık faydalı kullanım süresi esas alınarak yapı-lan hesaba göre, doğrudan ömür boyu sera gazı azaltımının 1,048.604 ton CO

2 eşdeğeri olacağı

değerlendirilmiştir. Bu doğrultuda proje, ülkemi-zin sera gazı emisyonlarının azaltılmasına ve sür-dürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmasına katkı sağlayacaktır.

AEMOT Motor Sanayi A.Ş.,Aksaray WAT Motor Sanayi ve Ticaret A.Ş., Çerkezköy

Page 61: T.C. SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI SANAYİ VE … · belirli bir bölgede yoğunlaştırılması için T.C. Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı

SUMMARY

EKİM 2018 59

TURKEY’S POLAR STUDIES

NATIONAL POLAR SCIENCE PROGRAM (2018-2022)

In 2017, the Ministry of Industry and Technology assumed responsibility in terms of the organization of Antarctic studies and activities under the auspices of the Presidency of the republic of Turkey, and the first scientific expedition to Antarctica was realized in 2017. İstanbul Technical University was responsible for the technical organization of the expedition.

Antarctica is a continent that belongs to no one and it is ruled by the countries, which are original signatories and Consulting Parties to the Antarctic Treaty that was signed in 1959. Turkey ratified the Antarctic Treaty in 1995 and since then, has held the status of observatory country. It is important for Turkey to upgrade its status and become a Consultative Party, if it wishes to have a say in Antarctic affairs. In this process, the objectives of Turkey are regular scientific expeditions to be made in the continent, establishment of scientific cooperation with the other countries, preparation of the National Polar Science Program and setting up a scientific research base in Antarctica.

In line with Turkey’s goal of becoming a Consultative Party; the Workshop on Polar Sciences on 12-13 April, 2017 have been organized and hosted by İstanbul Technical University with a view to determine the main research topics to be conducted in the poles by the scientists. 120 Turkish scientists from 36 institutions participated in the event and the conclusions from the workshop have provided a basis for the National Polar Science Program.

The vision of ‘becoming one of the pioneering countries in the world in terms of polar sciences’ was adopted during the preparation of the National Polar Science Program (2018-2022). The main objectives under this vision are,

• Ensuring that national science expeditions are conducted in the continent,

• Implementing the National Polar Science Program,

• Promoting bilateral cooperation on polar sciences and ensuring that Turkish scientists are deployed in the scientific base of other countries,

• Ensuring that a Turkish Science Base is established in Antarctica.

The objective of the National Polar Science Program (2018-2022) is to implement the scientific activities and research on polar sciences with a systematic integrity and project approach. Below mentioned achievements will be accomplished in the medium and long term:

• Strengthening Turkey’s position in terms of the future of Antarctica and Arctic Regions, as well as their preservation,

• Creating a roadmap for Turkey to become a member of Arctic Council,

• Enhancing the scientific and technological competencies of the country on this issue by encouraging Turkish scientists to conduct polar research,

• Promoting human resources competency who work on polar sciences by increasing the number of under graduate, graduate, doctorate, and post-doctorate programs,

• Becoming a member of international organizations working on polar issues and increasing the efficiency of Turkey within such organizations,

• Creating awareness on global climate change.

National Polar Science Program (2018-2022) shall focus on priority research themes, human resources, international collaboration, education, publicity and public access, science expeditions and logistics and Turkish science base.

The Antarctic Treaty Consultative Meeting ATCM

The Antarctic Treaty Consultative Meeting (ATCM) is the primary forum in which the representatives of Parties to the Antarctic Treaty exchange information, formulate measures, decisions and resolutions to comply with the principles and

Page 62: T.C. SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI SANAYİ VE … · belirli bir bölgede yoğunlaştırılması için T.C. Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı

SUMMARY

EKİM 201860

objectives of the Treaty. The resulting outcomes of the meetings are adopted by consensus of all the Consultative Parties.

There are the 29 Consultative Parties in ATCM. These countries are Argentina, Australia, Belgium, Brazil, Bulgaria, Chile, China, Czech Republic, Ecuador, Finland, France, Germany, India, Italy, Japan, Korea (ROK), Netherlands, New Zealand, Norway, Peru, Poland, Russian Federation, South Africa, Spain, Sweden, Ukraine, United Kingdom, United States and Uruguay.

The 24 non Consultative Parties in the Antarctic Treaty Consultative Meeting are Austria, Belarus, Canada, Colombia, Cuba, Denmark, Estonia, Greece, Guatemala, Hungary, Iceland, Kazakhstan, Korea (DPRK), Malaysia, Monaco, Mongolia, Pakistan, Papua New Guinea, Portugal, Romania, Slovak Republic, Switzerland, Turkey and Venezuela.

The 3 Observers in the ATCM are The Commission for the Conservation of Antarctic Marine Living Resources (CCAMLR), the Council of Managers of National Antarctic Programs (COMNAP), and the Scientific Committee on Antarctic Research (SCAR).

There are Invited Experts in the ATCM as well. These experts are : the Secretariat of the Agreement on the Conservation of Albatrosses and Petrels (ACAP), the Antarctic and Southern Ocean Coalition (ASOC), the Intergovernmental Oceanographic Commission (IOC), the intergovernmental Panel on Climate Change (IPCC), the International Association of Antarctica Tour Operators (IAATO), the International Hydrographic Organization (IHO), the International Maritime Organization (IMO), the International Union for the Conservation of Nature (IUCN), the United Nations Environment Program (UNEP), the World Meteorological Organization (WMO), and the World Tourism Organization (UNWTO).

ITU POLAR RESEARCH CENTER

Turkey’s first polar research centre PolRec was established in 2015. The mission of the centre is to carry out research on the Antarctic and to develop

Turkey’s visibility in the international scientific community. The mission of the centre is to research on future of Antarctic region for empowering our country’s visibility in international area. At the same time, ITU Polar Research Centre acts as an interface between universities, R&D centres, industrial bodies, and other national or international scientific bodies and authorities. The vision is to conduct intercollegiate and international studies on arctic, Antarctic, ocean and marine sciences, to raise public awareness about these topics, and to contribute to Turkey’s surplus value with referred arctic studies in international area.

Main fields of activity of İTÜ Polar Research Centre are mentioned below:

• Participation of Turkey to international consortium of Antarctic continent,

• Foundation of a Turkish Scientific Research Base

• Act as an interface between researchers in ITU and other universities of Turkey and with national or international scientific bodies and authorities,

• Carry out studies for providing Turkey to have a say in future of arctic regions,

• Increase scientific studies, international publishing and participation to international scientific platforms that focus on global warming in Arctic and Antarctic region,

• Publish reports, bulletins, projects, books, articles, journals and likewise publications which include solution suggestions and explain scientific and technical findings as results of practices and studies,

• Carry out studies on establishment of a new main centre involving laboratories, virtual and interactive presentations, and suchlike visuals and ensuring sustainable management of the centre.

Page 63: T.C. SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI SANAYİ VE … · belirli bir bölgede yoğunlaştırılması için T.C. Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı

EKİM 2018 61

İBB

S T

R D

üze

y 2

lgel

erin

de

Eko

no

mik

faa

liyet

kıs

ımla

rın

a g

öre

çal

ışan

baş

ına

ciro

en

dek

si ö

nce

ki y

ıla g

öre

değ

işim

i baz

ınd

a en

d

üşü

k ü

ç se

ktö

r, 20

15 (

%)

(Nac

e R

ev. 2

)Th

e lo

wes

t th

ree

sect

ors

bas

ed o

n ch

ang

es in

the

ind

ex o

f tu

rnov

er p

er e

mp

loye

e va

lue

com

par

ed t

o t

he p

revi

ous

yea

r ac

cord

ing

to

eco

nom

ic a

ctiv

ity

sect

ions

in N

UTS

2 r

egio

ns, 2

015

(%

) (N

ace

Rev

. 2)

İBBS

TR

Düze

y 2

bölg

eler

inde

Eko

nom

ik fa

aliy

et kısım

ların

a gö

re ç

alış

an b

aşın

a ci

ro e

ndek

si ö

ncek

i yıla

gör

e de

ğişi

mi b

azın

da e

n dü

şük

üç se

ktör

, 201

5 (%

) (N

ace

Rev.

2)

The

low

est t

hree

sect

ors b

ased

on

chan

ges i

n th

e in

dex

of tu

rnov

er p

er e

mpl

oyee

val

ue c

ompa

red

to th

e pr

evio

us y

ear

acco

rdin

g to

eco

nom

ic a

ctiv

ity se

ctio

ns in

NU

TS 2

regi

ons,

201

5 (%

) (N

ace

Rev.

2)

İB

BS

TR D

üzey

2 B

ölge

Sın

ıflam

ası

- N

UTS

Leve

l 2 R

egio

nal C

lass

ifica

tion

NAC

E R

ev.2

San

ayi v

e H

izm

et S

ektö

rleri

Sını

flam

ası

-N

AC

E R

ev. 2

Indu

stria

l and

Ser

vice

Sec

tor C

lass

ifica

tion

TR10

İsta

nbul

TR71

Kırı

kkal

e, A

ksar

ay, N

iğde

, Nev

şehi

r, K

ırşeh

irB

Mad

enci

lik v

e ta

ş oc

akçı

lığı

Min

ing

and

quar

ryin

gTR

21Te

kird

ağ, E

dirn

e, K

ırkla

reli

TR72

Kay

seri,

Siv

as, Y

ozga

tC

İmal

atM

anuf

actu

ring

TR22

Bal

ıkes

ir, Ç

anak

kale

TR81

Zong

ulda

k, K

arab

ük, B

artın

DEl

ektr

ik, g

az, b

uhar

ve

iklim

lend

irme

üret

imi v

e da

ğıtım

ıE

lect

ricity

, gas

, ste

am a

nd a

ir co

nditi

onin

g su

pply

TR31

İzm

irTR

82K

asta

mon

u, Ç

ankı

rı, S

inop

ESu

tem

ini;

kana

lizas

yon,

atık

yön

etim

i ve

iyile

ştirm

e fa

aliy

etle

riW

ater

sup

ply;

sew

erag

e, w

aste

man

agem

ent a

nd re

med

iatio

n ac

tiviti

es

TR

32A

ydın

, Den

izli,

Muğ

laTR

83Sa

msu

n, T

okat

, Çor

um, A

mas

yaF

İnşa

atC

onst

ruct

ion

TR33

Man

isa,

Afy

on, K

ütah

ya, U

şak

TR90

Trab

zon,

Ord

u, G

iresu

n, R

ize,

Art

vin,

Güm

üşha

neG

Topt

an v

e pe

rake

nde

ticar

et; m

otor

lu k

ara

taşı

tların

ın v

e m

otos

ikle

tlerin

onar

ımı

Who

lesa

le a

nd re

tail

trade

; rep

air o

f mot

or v

ehic

les

and

mot

orcy

cles

TR

41B

ursa

, Esk

işeh

ir, B

ileci

kTR

A1Er

zuru

m, E

rzin

can,

Bay

burt

HU

laşt

ırma

ve d

epol

ama

Tran

spor

tatio

n an

d st

orag

e

TR42

Koc

aeli,

Sak

arya

,Düz

ce, B

olu,

Yal

ova

TRA2

Ağrı,

Kar

s, Iğ

dır,

Arda

han

IK

onak

lam

a ve

yiy

ecek

hiz

met

i faa

liyet

leri

Acc

omm

odat

ion

and

food

ser

vice

act

iviti

es

TR51

Ank

ara

TRB

1M

alat

ya, E

lazı

ğ, B

ingö

l, Tu

ncel

iJ

Bilg

i ve

iletiş

imIn

form

atio

n an

d co

mm

unic

atio

n

TR52

Kon

ya, K

aram

anTR

B2

Van,

Muş

, Bitl

is, H

akka

riL

Gay

rimen

kul f

aaliy

etle

riR

eal e

stat

e ac

tiviti

es

TR

61A

ntal

ya, I

spar

ta, B

urdu

rTR

C1

Gaz

iant

ep, A

dıya

man

, Kili

sM

Mes

leki

, bili

mse

l ve

tekn

ikfa

aliy

etle

rP

rofe

ssio

nal,

scie

ntifi

c an

d te

chni

cal a

ctiv

ities

TR

62A

dana

, Mer

sin

TRC

2Şa

nlıu

rfa,

Diy

arba

kır

Nİd

ari v

e de

stek

hiz

met

faal

iyet

leri

Adm

inis

trativ

e an

d su

ppor

t ser

vice

act

iviti

es

TR63

Hat

ay, K

ahra

man

mar

aş, O

sman

iye

TRC

3M

ardi

n, B

atm

an, Ş

ırnak

, Siir

tP

Eğiti

mE

duca

tion

Qİn

san

sağl

ığı v

e so

syal

hiz

met

faal

iyet

leri

Hum

an h

ealth

and

soc

ial w

ork

activ

ities

R

Kül

tür,

sana

t, eğ

lenc

e, d

inle

nce

ve s

por

Arts

, ent

erta

inm

ent a

nd re

crea

tion

S

Diğ

er h

izm

et fa

aliy

etle

riO

ther

ser

vice

act

iviti

es

TR21

TR10

TR22

TR41

TR42

TR31

TR33

TR32

TR61

TR82

TR81 TR

51

TR83

TR72

TR71

TR52

TR62

TR63

TRC1

TRB1

TRC2

TR90

TRA1

TRA2

TRB2

TRC3

-59,5

-21,8

-3,0

EN

J

-47,8

-24,1

-16,5

JF

H

-15,0

-2,5

-2,5

EI

M

-36,2

-18,3

-13,6

EL

Q

-63,9

-58,6

-32,0

LM

R

-38,1

-26,9

-12,1

EJ

Q

-52,8

-30,4

-23,3

RN

J

-21,1

-18,1

-9,2

EL

P-48,3

-42,0

-26,8

RN

F

-19,3

-14,2

-11,2

RS

L

-29,6

-25,6

-17,4

EJ

S

-19,9

-13,0

-7,0

DH

B-26,2

-3,4

-0,4

BP

J

-22,5

-17,4

-14,9

JE

M

-25,8

-10,7

-7,2

MC

G

-17,4

-11,6

-10,1

NM

J

-72,9

-52,8

-37,3

RE

J

-33,8

-29,0

-15,9

BJ

H

-32,4

-31,1

-16,0

IJ

B

-35,6

-29,4

-28,0

SI

Q

-42,6

-18,3

-17,4

SM

Q

-20,2

-20,1

-13,1

ML

E

-39,8

-21,4

-15,8

JB

G

-17,7

-14,4

-7,3

IF

N

-30,4

-23,0

-21,7

EH

N

-57,6

-46,4

-45,3

DE

M

Kayn

ak: T

ÜİK

, VG

M-B

ölge

sel V

erim

lilik

İsta

tistik

leri

S

ourc

e : T

urkS

tat,

VGM

-Reg

iona

l Pro

duct

ivity

Sta

tistic

s

TR D

üzey

2 b

ölge

lerin

in ç

alış

an k

işi b

aşın

a ci

ro e

ndek

si b

ir ön

ceki

yıla

gör

e de

ğişi

m d

eğer

leri

(%) (

Sekt

örle

r Top

lamı)

The

chan

ges i

n th

e in

dex

of tu

rnov

er p

er e

mpl

oyee

val

ue c

ompa

red

to th

e pr

evio

us y

ear

of N

UTS

2 re

gion

s (%

) (To

tal S

ecto

rs)

%

0 -

3 %

9 -

12

% (0

) - (

-4 )

%

(-12

) - (

-16

)

% 3

- 6

% 1

2 - 1

5

% (-

4 ) -

( -8

)

% (-

16 )

- ( -2

0 )

%

6 -

9

% (-

8 ) -

( -1

2 )

BÖLGESEL VERİMLİLİK İSTATİSTİKLERİ / REGIONAL PRODUCTIVITY STATISTICS

Page 64: T.C. SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI SANAYİ VE … · belirli bir bölgede yoğunlaştırılması için T.C. Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı

EKİM 201862

SANAYİ GÖSTERGELERİ / INDUSTRY INDICATORS

Kaynak: TÜİK - Source: TurkStat

69,4

80,1

83,5

89,0

94,2

100,0

103,4

130,0

109,3

105,9

121,1

115,7

121,5 107,6

121,2

67,6

78,4

81,9

88,1

93,8100,0

103,4

131,4

108,6

106,1

122,4 116,4

122,4

107,0

119,9

60

65

70

75

80

85

90

95

100

105

110

115

120

125

130

135

140

Sanayi Üretim Endeksi -Industrial Production Index

İmalat Sanayi Üretim Endeksi -Manufacturing IndustryProduction Index

Sanayi Üretim Endeksi (2015 Ort.=100) - İmalat Sanayi Üretim Endeksi (2015 Ort.=100) Industrial Production Index (2015 Avg.=100) - Manufacturing Industry Production Index (2015 Avg.=100)

Kaynak: Merkez Bankası - Source: Central Bank of The Republic of Turkey

76,576,7

75,0

76,8

77,4

79,9

78,277,8 77,8

77,3

77,978,3

77,1

77,8

76,2

70,070,571,071,572,072,573,073,574,074,575,075,576,076,577,077,578,078,579,079,580,080,581,0

2012Ortalama

2012Average

2013Ortalama

2013Average

2014Ortalama

2014Average

2015Ortalama

2015Average

2016Ortalama

2016Average

2017Ortalama

2017Average

Ocak2018

January2018

Şubat2018

February2018

Mart2018

March2018

Nisan2018

April2018

Mayıs2018

May2018

Haziran2018

June2018

Temmuz2018

July2018

Ağustos2018

August2018

Eylül2018

September2018

İmalat Sanayi Kapasite Kullanım Oranı (%)Capacity Utilization Rate of Manufacturing Industry (%)

Sanayi Üretim Endeksi (2015 Ort.=100) - İmalat Sanayi Üretim Endeksi (2015 Ort.=100)Industrial Production Index (2015 Avg.=100) - Manufacturing Industry Production Index (2015 Avg.=100)

İmalat Sanayi Kapasite Kullanım Oranı (%) Capacity Utilization Rate of Manufacturing Industry (%)

Kaynak: TUİK - Source: TurkStat

Kaynak: Merkez Bankası - Source: Central Bank of The Republic of Turkey

Page 65: T.C. SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI SANAYİ VE … · belirli bir bölgede yoğunlaştırılması için T.C. Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı

EKİM 2018 63

BİLİM VE TEKNOLOJİ GÖSTERGELERİ / SCIENCE AND TECHNOLOGY INDICATORS

Kaynak: OECD, MSTI - Source: OECD, MSTI

Kaynak: TÜİK - Source: TURKSTAT

Kaynak: OECD, MSTI - Source: OECD, MSTI

0,0

0,5

1,0

1,5

2,0

2,5

3,0

3,5

4,0

4,5

5,0

Ora

n -P

erce

ntag

e ( %

)

OECD Ülkelerinde Ar-Ge Harcamalarının GSYİH’ye Oranı (2016)R&D Expenditures as a Percentage of GDP in OECD Countries (2016)

Kaynak: TÜİK - Source: TurkStat

0,470,53 0,51

0,470,50

0,57 0,56

0,69 0,69

0,81 0,80 0,800,83 0,82

0,860,88

0,94

0,0

0,1

0,2

0,3

0,4

0,5

0,6

0,7

0,8

0,9

1,0

2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 2016

Perc

enta

ge (

% )

Yıl - Year

Türkiye’de Ar-Ge Harcamalarının GSYİH’ye Oranı (2000 – 2016)R&D Expenditures as a Percentage of GDP in Turkey (2000 – 2016)

OECD Ülkelerinde Ar-Ge Harcamalarının GSYİH’ye Oranı (2016) R&D Expenditures as a Percentage of GDP in OECD Countries (2016)

Türkiye’de Ar-Ge Harcamalarının GSYİH’ye Oranı (2000 –2016)R&D Expenditures as a Percentage of GDP in Turkey (2000-2016)

Page 66: T.C. SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI SANAYİ VE … · belirli bir bölgede yoğunlaştırılması için T.C. Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı

EKİM 201864

Resmi İstatistikKalite Belgesi

İmala

t San

ayi S

on D

ört Ç

eyrek

(201

7-III -

2018

-II) M

evsim

ve Ta

kvim

l Etki

lerind

en Ar

ındırı

lmış

Çalış

an

Kişi B

aşına

Üret

im En

deks

i (20

15 O

rt.=1

00)

M

anufa

cturin

g Ind

ustry

Sea

sona

lly an

d Cale

nder

Adjus

ted In

dex o

f Prod

uctio

n Per

Perso

n Emp

loyed

Avera

ge of

La

st Fo

ur Qu

arters

(201

7 -III

- 201

8-II)

(201

5 Av

e.=10

0)

Yıllık

Orta

lama

Verim

lilik D

eğişi

m Or

anı (

2009

-I - 20

18-II)

Av

erage

Rate

of An

nual

Produ

ctivit

y Cha

nge (

2009

-I - 2

018-I

I)

ULUSAL VE ULUSLARARASI VERİMLİLİK İSTATİSTİKLERİ NATIONAL AND INTERNATIONAL PRODUCTIVITY STATISTICS

İmalat Sanayi Verimlilik Değişimleri (Yıllık ve Üç Aylık) ve Üç Aylık için EğilimlerProductivity Changes in Manufacturing Industry (Annually and Quarterly) and Trends for Quarterly Data

Seçilmiş Avrupa Ülkeleri Son Dört Çeyrek Mevsim ve Takvim Etkilerinden Arındırılmış Çalışan Kişi Başına Üretim Endeksi Ortalaması ve Ortalama Yıllık Değişim Oranları / For Selected European Countries Seasonally and Calender Adjusted

Index of Production Per Person Employed Average of Last Four Quarters and Average Rate of Annual Productivity Change

Kaynak: Türkiye Ulusal Verimlilik İstatistikleri - Source: National Productivity Statistics of Turkey

Kaynak: Türkiye Ulusal Verimlilik İstatistikleri - Source: National Productivity Statistics of Turkey

Page 67: T.C. SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI SANAYİ VE … · belirli bir bölgede yoğunlaştırılması için T.C. Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı

ULU

SAL

VER

İMLİ

LİK

İSTA

TİST

İKLE

Rİ /

NAT

IONA

L PRO

DUCT

IVITY

STA

TISTIC

S

Res

miİ

stat

isti

kK

alit

e B

elg

esi

Takv

im E

tkile

rinde

n Arın

dırıl

mış

Çalış

an K

işi B

aşın

a Üre

tim E

ndek

si (2

015 O

rt.=1

00) /

Cale

nder

Adju

sted I

ndex

of P

rodu

ction

Per

Per

son E

mploy

ed (2

015 A

ve.=

100)

Kayn

ak: T

ürkiy

e Ulus

al Ve

rimlili

k İsta

tistik

leri /

Sour

ce: N

ation

al Pr

oduc

tivity

Stat

istics

of Tu

rkey

Page 68: T.C. SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI SANAYİ VE … · belirli bir bölgede yoğunlaştırılması için T.C. Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı

T.C. SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI AYLIK YAYIN ORGANI

EKİM 2018

Yıl: 30 Sayı: 358

KALK

INM

ADA

ANAH

TAR

VERİ

MLİ

LİK

E

KİM

201

8

YIL

: 30

S

AYI:

358

T

.C. S

ANAY

İ VE

TEKN

OLOJ

İ BAK

ANLI

ĞI

S

ANAY

İ VE

VERİ

MLİ

LİK

GENE

L M

ÜDÜR

LÜĞÜ

IS

SN 1

300

- 241

4

EMEK - ANKARA - PP - 2

T.C. SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞISANAYİ VE VERİMLİLİK GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

Mustafa Kemal Mah. Dumlupınar Bulv. (Eskişehir Yolu 7. Km) 2151. Cadde No: 154 06510 Çankaya/ANKARATel: 0 312 201 55 51 İnternet: http://sgm.sanayi.gov.tr

http://anahtar.sanayi.gov.tr