18
Sayfa | 1 Temmuz 2017 Sayı 7 KAPAKTA YER ALMAK İSTERMİSİNİZ? AĞUSTOS AYI KAPAK KONUSU; MÜŞTERİMİ DİNLİYORUM…

Temmuz 2017 Sayı 7 - CC Academia · Sözlü iletişimde karşılıklı olarak dengeyi sağlayan üç unsur vardır. Bunlar; konuşmacı, dinleyici ve iletilmek istenen mesajdır

  • Upload
    others

  • View
    3

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: Temmuz 2017 Sayı 7 - CC Academia · Sözlü iletişimde karşılıklı olarak dengeyi sağlayan üç unsur vardır. Bunlar; konuşmacı, dinleyici ve iletilmek istenen mesajdır

Sayfa | 1

Temmuz 2017

Sayı 7

KAPAKTA YER ALMAK İSTERMİSİNİZ?

AĞUSTOS AYI KAPAK KONUSU;

MÜŞTERİMİ DİNLİYORUM…

Page 2: Temmuz 2017 Sayı 7 - CC Academia · Sözlü iletişimde karşılıklı olarak dengeyi sağlayan üç unsur vardır. Bunlar; konuşmacı, dinleyici ve iletilmek istenen mesajdır

Sayfa | 2

Page 3: Temmuz 2017 Sayı 7 - CC Academia · Sözlü iletişimde karşılıklı olarak dengeyi sağlayan üç unsur vardır. Bunlar; konuşmacı, dinleyici ve iletilmek istenen mesajdır

Sayfa | 3

İÇİNDEKİLER

ÇAĞRI MERKEZİ DÜNYASI

Sektörel, Magazin, Kültür Dergisi

İmtiyaz Sahibi

TD Çağrı Merkezleri Eğitim

Danışmanlık A.Ş. adına

Meltem Şakarcan

Genel Yayın Yönetmeni

Elvin Coşkun

Yayın Kurulu

Batuhan Doğan, Emel Özkan

İdare Yeri

Ord. Prof. Fahrettin Kerim Gökay Cad.

No:25 K:3 Altunizade/İstanbul

4 MERHABA

5 BİZDEN HABERLER

1 KİŞİSEL LİMİT

11DİKSİYONUN ÖNEMİ

16SÖZCÜKLERİN GÜCÜ

Page 4: Temmuz 2017 Sayı 7 - CC Academia · Sözlü iletişimde karşılıklı olarak dengeyi sağlayan üç unsur vardır. Bunlar; konuşmacı, dinleyici ve iletilmek istenen mesajdır

Sayfa | 4

MERHABA

Herkese merhaba,

Çağrı Merkezi Dünyası ile

yolculuğumuz devam ediyor.

Sizlerden gelen talepler ve

sürdürülebilirlik çalışmalarımız

sonucunda bundan sonra aylık

olarak ve dijital baskısıyla sizlere

ulaşacağız.

Dergimizin konularında yine

sizlerin istekleri çerçevesinde bazı

yenilikler tasarladık. Aylık olarak

size ulaşacak yayınlarımızda,

bizden ve sizden haberler köşeleri

olacak. Bizden haberler tarafında

biz size yeni çalışmaları ve çağrı

merkezi sektöründe karşılaştığımız

yenilikleri paylaşacağız. Sizden

haberler kısmında, sizlerin sesini

sektöre aktarmaya çalışacağız.

Bazen bir resim, bazen bir yazı,

bazen bir röportaj ile sizi

sayfalarımızda ağırlayacağız.

Çağrı Merkezi Dünyası yayını ilk

çıktığı günden beri amaçladığımız

öğretici konseptimiz devam

edecek.

Aylık belirli konular üzerinde

yazılarımızı ve araştırmalarımızı

sizlere ulaştıracağız.

Görüşlerinizi ve önerilerinizi bize;

[email protected] adresinden

ulaştırabilirsiniz.

Keyifli okumalar.

Elvin Coşkun

Telephone Doctor Türkiye Genel Müdür

Linkedin/Elvin Coşkun

Page 5: Temmuz 2017 Sayı 7 - CC Academia · Sözlü iletişimde karşılıklı olarak dengeyi sağlayan üç unsur vardır. Bunlar; konuşmacı, dinleyici ve iletilmek istenen mesajdır

Sayfa | 5

BİZDEN

HABERLER

Eğitimlerin verilme şekilleri yıllar önce değişti. Katılımcının daha fazla eğitimin içinde olduğu, deneyerek öğrendiği metotlar önce eğitimlerin içerisine girdi, daha sonra tüm eğitimler bu metotlarla verilir hale geldi.

Şimdi ise eğitimler takipli bir sistemin sadece bir bacağı oldu.

Telephone Doctor Türkiye olarak bizler, sektörün öncü eğitim şirketi olarak uzun zaman önce hayata

geçirdiğimiz bu projeleri, artık daha profesyonel sistemlerle gerçekleştiriyoruz.

Eğitimde yaşayarak öğrenme modülleri kullanırken, eğitim sonrasında da düşündürücü takip çalışmaları ile onları gerçek vakalara hazırlıyoruz.

İşimiz gücümüz daha iyi eğitim…

Bizi takip etmeye devam edin…

Page 6: Temmuz 2017 Sayı 7 - CC Academia · Sözlü iletişimde karşılıklı olarak dengeyi sağlayan üç unsur vardır. Bunlar; konuşmacı, dinleyici ve iletilmek istenen mesajdır

Sayfa | 6

MÜŞTERİ TEMSİLCİSİNİN EN BÜYÜK ENGELİ:

KİŞİSEL LİMİT Çağrı merkezinde çalışan bir müşteri

temsilcisi için kişisel limit, işe alım

sürecinden başlayan ve çalıştığı süre

boyunca her zaman yakasını bırakmayan

bir boyunduruk olabilir. Performansı

etkileyen kişisel limitler genellikle çağrı

performansıyla ilişkilendirilerek ele alınsa

da, aslında tüm işleyiş ve süreçte ayrı

ayrı ele alınması gereken bir faktördür.

Bu sebeple bir müşteri temsilcisinin

yaşaya- bileceği kişisel limitleri, çağrı

merkezinin kapısından girişte başlayan ve

çalıştığı süre boyunca devam eden tüm

adımlarda ayrı ayrı ele almak gerekir.

Tüm bu konuları hem yıllar

içerisinde gözlemlerim hem de

birebir söz konusu kitleden

gelen geribildirimler neti-

cesinde şekillendirdim.

İlk önce işe alım süreciyle konuya

başlayabiliriz.

Çağrı merkezini geçici olarak

görmenin neticesi;

Maalesef yurtdışındaki birçok örneklerin-

den uzak olarak, bizim ülkemizde çağrı

merkezi birçok müşteri temsilcisi için

geçici bir iş olarak görülüyor. “askere

gidene kadar takılırım, iş bulana kadar

para kazanırım, okul bitene kadar başka

iş bulamam ki” gibi düşünceler yüzünden,

birçok yetkili farkında olmadan oyuna bir

sıfır yenik başlıyor. Böyle bir motivasyon

ve bakış açısı çalışanların kişisel

gelişimine, kuruma katacaklarına, çağrı

performansına ve şirket hedeflerinin

içselleştirilmesine ne kadar yardımcı

olabilir ki? Bu sektörün ve görev tanımın

bilinçli ve kişinin kendi iradesiyle seçilen

bir meslek olduğunu kabul etmemesi,

aidiyet, sahiplenme, sorumluluk alma ve

vizyoner bakış açısını yakalayamamasına

sebep olacaktır.

Önemsenmeme düşüncesi ve

beraberinde getirdiği motivasyon

kaybı;

“Biz bu şirketin en değersiz birimiyiz,

şirkete girebilmek için buradan

başlamamız gerekti, üst yönetim bile bizi

Page 7: Temmuz 2017 Sayı 7 - CC Academia · Sözlü iletişimde karşılıklı olarak dengeyi sağlayan üç unsur vardır. Bunlar; konuşmacı, dinleyici ve iletilmek istenen mesajdır

Sayfa | 7

önemsemiyor ki” tarzı zihinsel kalıplar ne

yazık ki birçok çalışanı olumsuz yönde

etkiliyor. Ancak bazı şirketlerde

yönetimlerin de kadrolaşma kapsamında

ya da referanslı olduğu için çağrı

merkezinde iş verelim tarzı yaklaşımları

da maalesef bu endişeleri varsayım

olmaktan öte zaman zaman haklılık

payına da dönüştürebiliyor. Bu olumsuz

zihinsel tutuma sahip bir müşteri

temsilcisinden kimse ne işini

sahiplenmeyi ne de profesyonel başarıyı

beklemelidir.

Her gün aynı işi yapıp, aynı şeyleri

konuşuyorum monotonluğu;

“Ben her gün aynı işi yapıyorum ve

sürekli aynı işi yapmaktan dolayı da

kişisel bir gelişim sağlayamıyorum”.

Acaba bu dünyada her gün başka bir

meslek grubunda, farklı bir unvanda

çalışan birileri var mı? Ben bilmiyorum…

Bir gün muhasebeci, ertesi gün makine

mühendisi, bir başka gün de doktor olan

bir tanıdığınız varsa, ben de mutlaka söz

konusu kişiyle tanışmak isterim.

Burada karşımıza “iş canlısı”

meslek anlayışı geliyor.

Sadece söyleneni ya da

bekleneni yapmaktansa, işe

ruh katanlar ve minimumdan

fazlasını sunanlar çoktan bu

tarz kişisel limitleri aşmış

durumdalar. Kişilerin geçici

ancak kurumların kalıcı

olduğunu kabul etmekle

beraber, “bu süre zarfında ben

kendim için ne yapabilirim?”

anlayışı, bu kişisel limiti

aşmakta kendilerine kolaylık

sağlayacaktır.

Çağrı merkezinde kariyer yapmak mı?

“Hiçbir şekilde şeffaflığına inanmasam da

kaçtır “takım lideri” sürecine katılıyorum.

Belki bu sefer olur da çağrı almaktan

kurtulurum. Ancak bu seferde olmaması

hiç sürpriz olmaz”. Tabii ki her kurumda

kariyer planlamasının ve değerlendirme

süreçlerinin çok objektif ve adaletli

yürütüldüğünden bahsedemeyiz. Ancak

madalyonun öbür yüzüne baktığımızda,

acaba sürece dahil olup da, kişisel

Burada karşımıza “iş canlısı” meslek anlayışı geliyor. Sadece

söyleneni ya da bekleneni yapmaktansa, işe ruh katanlar ve

minimumdan fazlasını sunanlar çoktan bu tarz kişisel limitleri

aşmış durumdalar.

Page 8: Temmuz 2017 Sayı 7 - CC Academia · Sözlü iletişimde karşılıklı olarak dengeyi sağlayan üç unsur vardır. Bunlar; konuşmacı, dinleyici ve iletilmek istenen mesajdır

Sayfa | 8

yetkinlikler, bilgi ve kişisel gelişim

konusunda kişinin nerede yer aldığını da

hesaba katması gerekmiyor mu?

Süreçleri bu tarz önyargılarla

değerlendirmek ve kabul etmek,

kaybetmeyi kabullenmenin en kolay

yoluyken, ihtiyaç duyulan gelişim alanları

için de en büyük engeldir.

Peki ya kendi kariyer yolunu kapatanlara

ne demeli?

Başka pozisyona geçmek istemeyen

müşteri temsilcileriyle de karşılaşmıyor

değilim. Beş sene boyunca başarılı bir

şekilde çağrı alan bir arkadaşıma takım

liderliği teklifinde bulunduk. Aldığım yanıt

oldukça şaşırtıcı ve düşündürücüydü;

“ben sorumluluk filan alamam. Çağrıma

bakarım, primimi alırım. Bunun gibi hedef

ve yükselme beklentisinde eksik olması

da çağrı merkezinde çalışan bir müşteri

temsilcisi için en büyük kişisel

engellerden biri. Kendi güvenli alanlarını

oluşturmaları ne yazık ki uzun vadede

hem motivasyonel hem de tatmin

anlamında kayıplara sebep oluyor.

Özgüven ne kadar fazlaysa o kadar iyi

midir?

Bir gün satış eğitiminde bir uygulama

yaptırıyorum. Konumuz ise satışta kritik

başarı faktörleri. Katılımcılardan biri

bireysel puanlamasında bütün kriterlere

on üzerinden on verdiğinde sebebini çok

merak ettim ve şu cümleyi kurdum. “hiçbir

müşteriyi kaçırmıyorsun sanırım” aldığım

yanıtsa “olur mu canım tabii ki

satamadıklarım oluyor ama sıkıntı bende

değil, müşteride”.

Ben çok iyiyim ama müşteri ya da ürün

sıkıntılı tarzındaki aşırı özgüven, sık sık

karşılaştığım itirazlardan biri. Bu inanış

“ben artık işi bitirdim. Bundan sonra

kendime katabileceğim bir yenilik yok”.

Elbette ikna temelli iletişim

kuran müşteri temsilcilerinde

özgüven ve kendine inanmak

bizim de önerdiğimiz bir

kriterdir; ancak aşırıya

kaçtığında bu durum kişinin

gelişim alanlarını fark etmesi,

kendisini geliştirmesi ve

geribildirime açık olması

konularında çevresine bir set

çekmesine sebep olabiliyor.

Offfff yine mi eğitim?

Eğitim veren bir kişi olarak en

dayanamadığım söylemlerden birisi de;

Page 9: Temmuz 2017 Sayı 7 - CC Academia · Sözlü iletişimde karşılıklı olarak dengeyi sağlayan üç unsur vardır. Bunlar; konuşmacı, dinleyici ve iletilmek istenen mesajdır

Sayfa | 9

ben bu eğitim daha önce eski iş yerimde

almıştım. Evet, daha öncesinde tabii ki de

benzer ya da aynı başlıkta eğitim alınmış

olunabilir. Ancak her şirketin kendi

süreçleri, müşteri senaryoları ve eğitmen

katkıları farklılık gösterecektir. Söz

konusu yetkililer, eğitim verilmediği

zaman, “bize yatırım yapılmıyor”, eğitim

verildiğin zaman da “öfff yine mi eğitim

veriliyor” ikileminden kurtulduğunda,

bireysel olarak önüne çıkardığı

bariyerlerden birisini de otomatikman

ortadan kaldırmış olacaktır. “Eğitim kaçta

bitecek” yerine “ben bu örneklerden farklı

ne çıkarabilirim” düşüncesi hem kişinin

kendisi hem de şirketin hedefleri

açısından çok daha proaktif ve faydalı

olacaktır.

Olumsuzluklarda farklı bakış açıları.

Sıkıntı süreçlerde, zorlu müşteri

örneklerinde sürekli olarak başkalarının

olumsuzluklarına odaklanan arkadaşları

zaman zaman operasyon içerisinde

görüyoruz. “bu eğitimi yöneticiler de

almalı, kalite birimi bu işi düzgün

yapamıyor, bizim müşteriler diğer

sektörlerdekinden çok farklı, hatta bu

eğitimi müşterilere de vermeniz lazım”

diyenler. Ben süreç ve müşteri kaynaklı

olumsuzlukların sürekli olarak

yaşanabileceğini kabul ediyorum. Ancak

önemli olansa yaşanan olumsuzlukta

müşteri temsilcisi bu üçgenin neresinde

yer aldığıdır.

Tüm örneklendirdiğim bu konular zaman

zaman ekip üyeleri tarafından fark

edilemiyor. Burada önemli olan mevzu,

yöneticilerin KPI veya çağrı

performansının yanı sıra tüm bu

detaylarda da ekiplerini takip etmeleri ve

gerekli motivasyonel yol haritalarını

hazırlayabilmeleridir. Aksi taktirde

gözlemlenen ve değiştirilmeye çalışılan

sayısal yetkinlikler aslında görünmeyen

buz dağının ufak bir kısmı olarak

kalacaktır.

Batuhan Doğan Telephone Doctor Türkiye

Satış Müdürü

Page 10: Temmuz 2017 Sayı 7 - CC Academia · Sözlü iletişimde karşılıklı olarak dengeyi sağlayan üç unsur vardır. Bunlar; konuşmacı, dinleyici ve iletilmek istenen mesajdır

Sayfa | 10

Page 11: Temmuz 2017 Sayı 7 - CC Academia · Sözlü iletişimde karşılıklı olarak dengeyi sağlayan üç unsur vardır. Bunlar; konuşmacı, dinleyici ve iletilmek istenen mesajdır

Sayfa | 11

ÇAĞRI MERKEZLERİNDE DİKSİYONUN ÖNEMİ

İnsanoğlu sosyal bir varlıktır ve

başkalarıyla sürekli etkileşim halindedir.

Bizim varlığımız başkalarının varlığı ile

anlam bulur. Bu varlığımızı sürdüre-

bilmemiz de güçlü iletişim becerileri ile

oluşur.

İletişim ise iki yönlü bir süreçtir. Bunlar;

bilgi ve duygudur. Konuşurken aynı

zamanda duygu da iletilir karşı tarafa…

Sözlü iletişimde karşılıklı olarak dengeyi

sağlayan üç unsur vardır. Bunlar;

konuşmacı, dinleyici ve iletilmek istenen

mesajdır. Etkileyici bir iletişim ortamını

yaratmak, hepsinin aynı derecede

vurgulanmasıyla sağlanır. Dinletebilmek,

ikna edebilmek, kabul görmek, tercih

edilmek ve başarmak isteriz. Bu başarıyı

kazanmak için atılacak ilk adım, doğru ve

etkili iletişim kurabilmektir. Bunu bize

sağlayan da konuşma becerimizdir.

Dinleyicinin dinlemesini sağla-

mak için, konuşan kişinin

sesinin enerjik olması gerekir.

Konuşmacı ile dinleyiciyi birbiri-

ne yaklaştıran; ses tonu kul-

landığınız sözcükler ve

bunların doğru ses iletimidir.

Bu iletişimi sağlarken kullandığımız

enstrüman tabi ki dilimizdir. Düşünceleri

başkalarına en etkili anlatmanın ve

başkalarını da anlamanın yolu dili iyi

bilmekten ve onu kullanmaktan geçer. Bu

nedenle, kullanılan dilin incelikleri ve

kuralları iyi bilinmelidir.

Çağrı merkezi çalışanı olmanın

ön koşulu; temiz bir diksiyonla,

Türkçemizi doğru ve etkili

kullanmaktan geçer.

Page 12: Temmuz 2017 Sayı 7 - CC Academia · Sözlü iletişimde karşılıklı olarak dengeyi sağlayan üç unsur vardır. Bunlar; konuşmacı, dinleyici ve iletilmek istenen mesajdır

Sayfa | 12

Diksiyon kelime anlamı olarak Latincede

dictio ve distus sözcüklerinden

Fransızcaya diction olarak geçmiş,

dilimize de Fransızcıdan söylendiği gibi

alınmıştır. Diksiyon şöyle tanımlanabilir;

söz söylerken duygu ve düşünceleri

üslubuna uygun olarak belirtmek için sesi,

söylenişi, jest ve mimiği güzel kullanma

sanatıdır.

Diksiyon, sadece konuşarak hayatını

kazanan insanlar için değil, hayatın içinde

olan herkesi ilgilendirir. Bilgimiz,

eğitimimiz, yeteneklerimiz ne kadar

zengin olursa olsun bu donanımımızı

karşı tarafa aktaramıyorsak sahip

olduğumuz bu zenginliği yeterince

kullanamıyoruz demektir. Dili doğru bir

şekilde kullanıp, onu güzel ve etkileyici bir

konuşmayla aktarmak bir kimlik

göstergesidir. Dili kullanma becerisi,

kişinin iletişim yeteneğinin sınırlarını

oluşturur. Konuşmak yani dille anlatım

insana has çok saygın bir özelliktir. Bu

nedenledir ki, diksiyon özen gösterilmesi

gereken bir konudur.

Doğru ve Etkili Konuşma eğitimlerinde;

nefes, beden ve ses ısıtma , harflerin

boğumlanması , seste bükümlülük ve

esnetme , vurgu, ulama, durak, tonlama,

kavşak, konuşma ve yazı dili farklılıkları,

dil-dudak tembellikleri, telaffuz hataları ,

fonetik ve artikülasyon, doğru bildiğimiz

yanlış kelimeler ve metin okuma

çalışmaları yapılmaktadır.

Konuşma ve yazı dili arasındaki farkı

koruyup, günlük, özensiz konuşma

tarzından sıyrılıp, profesyonel bir üslupta,

telefonun karşı ucundaki insanların

ihtiyaç ve duygularını anlayıp ona uygun

bir konuşma ortamının yaratılması

gerekir. Bu durum; insanların sorunlarını

çözme mutluluğunu yaşaması kadar,

çağrı merkezi çalışanının kendi iş tatmini

için de gereklidir.

Ancak farkında olduğumuz

şeyleri değiştirme gücüne

sahip oluruz.

Konuşma başarınızın mesle-

ğinizi olumlu etkileyeceğini

unutmayın.

Page 13: Temmuz 2017 Sayı 7 - CC Academia · Sözlü iletişimde karşılıklı olarak dengeyi sağlayan üç unsur vardır. Bunlar; konuşmacı, dinleyici ve iletilmek istenen mesajdır

Sayfa | 13

Bir Ezop Masalı

Ezop başlangıçta köleymiş. Yani satın

alınmış, parası verilmiş; soylulara uşaklık,

hizmetçilik etsin diye tutulmuş in-

sanlardan. Efendisi de bilge Ksantus'muş.

Bilge Ksantus, bir gün dostlarına,

tanışlarına bir şölen vermeyi karar-

laştırdığında kölesi Ezop'u çağırıp

buyurmuş:

"Çarşıya çık; yiyeceklerin, içeceklerin en

güzelini, en tatlısını al; parlak bir şölen

hazırla ki gelenlerin hepsi yediklerine

şaşırıp parmak ısırsınlar..."

Ezop denileni yapmış, buyruğu yerine

getirmiş. Bilgenin dostları, tanışları şölen

sofrasına oturmuşlar. Bir de ne

görsünler? Bütün yemekler, çerezler,

tatlılar hep dilden yapılma değil mi?

Kızmışlar, bilge Ksantus'a çıkışmışlar:

"Sen bizimle alay mı ediyorsun? Nedir bu

senin yaptığın, hani bizi şölene

çağırmıştın, bu mu şölen dediğin senin?"

Doğrusu, bilge Ksantus da bozulmuş bu

işe. Ezop'u çağırtmış:

"Nedir bu olanlar?" demiş. "Sen aklını mı

kaçırdın? Bir iş emanet ettik sana, bak ne

oldu? Beni durup dururken bunca insana

karalattın."

Ezop:

"Siz bana çarşıdan dünyanın en güzel, en

tatlı şeyini al, getir dememiş miydiniz?

Ben de dediğinizi yaptım işte..." demiş.

"Dil dünyada var olan en güzel, en tatlı

şeydir. Bütün bilimlerin anahtarı dildir.

İnsanlar onunla anlaşırlar; sevgimizi,

düşmanlığımızı dilimizle anlatırız. O

olmasaydı halimiz kim bilir nice olurdu!..."

Hem tanışları hem bilge Ksantus, Ezop'un

dediklerini doğrulamışlar.

"Evet..." demişler. "Ezop haklı. Dil gibi var

mı?"

Aradan zaman geçmiş. Bilge Ksantus

yine bir şölen vermeye kalkmış. Bu kez

de "En kötü yiyecekleri al getir, onlarla bir

şölen hazırla bize Ezop..." demiş. Akşam

sofrada çağrılılar toplaşmışlar. Önlerine

yine dil ile dil çeşitlemeleri gelmez mi?

"Bre Ezop, yine mi senin oyununa

geldik?" diye çıkıştıklarında, Ezop söze

girmiş:

"Değil..." demiş. "Dünyada en güzel, en

Page 14: Temmuz 2017 Sayı 7 - CC Academia · Sözlü iletişimde karşılıklı olarak dengeyi sağlayan üç unsur vardır. Bunlar; konuşmacı, dinleyici ve iletilmek istenen mesajdır

Sayfa | 14

tatlı şey dildir; ama yine de en kötü, en

acı şey de dildir. Neden derseniz,

insanları birbirine katan dildir; sövüp

saydıran, işi dövüşe kadar götüren,

çatışmaları doğuran hep bu dildir.

İnsanlar ne çekerse dilleri belasına

çekerler. Doğru mu eğri mi bu sözüm?"

Düşünmüşler: Ezop haklı. "Doğrusun!"

demişler.

Diline sahip olmak da bir marifettir insan

için. Dil, yeri geldi mi keskin, vurucu bir

silahtan beter olur.

Tekin Aktaş

Eğitim Danışmanı

Bir telefon görüşmesinde, bazen içten bir merhaba, bazen tatlı bir

teşekkür, bazen de sıcak bir tebessüm çok şeye kapı açar…

Page 15: Temmuz 2017 Sayı 7 - CC Academia · Sözlü iletişimde karşılıklı olarak dengeyi sağlayan üç unsur vardır. Bunlar; konuşmacı, dinleyici ve iletilmek istenen mesajdır

Sayfa | 15

bizi takip edin…

Page 16: Temmuz 2017 Sayı 7 - CC Academia · Sözlü iletişimde karşılıklı olarak dengeyi sağlayan üç unsur vardır. Bunlar; konuşmacı, dinleyici ve iletilmek istenen mesajdır

Sayfa | 16

TELEFONDA SÖZCÜKLERİN GÜCÜ

“İyi günler, ben Emel, size nasıl yardımcı

olabilirim?” ile başlıyor telefonda

müşteriye ilk sıcak dokunuş…

Hele bir de son derece enerjik ise bu

dokunma, ağız kasları gülümseyecek

kadar yana doğru açılıyorsa, daha

doğrusu telefonda konuşulan müşteri

bunu hissedebiliyorsa, tadından yenmez

bu ilk dokunsallığın…

Teknoloji ne kadar ilerlerse

ilerlesin, telefon, vazgeçil-

mezlerimiz arasındaki özel

yerini korumaya devam ediyor.

Peki, bu ilk dokunmada kullanılan bu

cümle neden bu kadar önemli?

Hepimiz birer müşteriyiz ve bir yeri

aradığımızda, ilk duyduğumuz bu cümle

ile başlıyor bir şeyler… Direk olarak

konuştuğumuz kişiye karşı değil,

aradığımız firma ile ilgili bazı izlenimler

oluşuveriyor zihnimizde. Araştırmalara

göre bu ilk izlenimler, en fazla 6 saniyede

oluşuyor. Bu ilk saniyeleri çok iyi

değerlendirmesi gerek “iyi günler ben

Emel, nasıl yardımcı olabilirim?”

cümlesini söyleyen kişinin.

Telefonun şöyle açıldığını düşünün:

- Alo, Emel ben.

- Buyurun, kimi aramıştınız?

- XYZ Holding santral… gibi cümlelerde

müşteride uyanan ilk izlenimler çok da

hoş olmasa gerek. Tüm bunların yerine

enerjik ve gülümseyen bir şekilde “iyi

günler ben Emel, nasıl yardımcı

olabilirim?” bütünlüğünü kesinlikle tercih

ederim bir müşteri olarak…

Peki, firma olarak diyelim ki ilk izlenimden

sınıfı geçtik, ya sonrası? Temeli attık

oldukça sağlam şekilde, üstüne

kuracağımız inşaat da öyle sağlam olmalı

ki, yıllarca ayakta dimdik duran firmama

önemli bir katkım olsun. Telefonun

açılışından kapanış ile sonlanmasına

kadar kullandığımız tüm sözcüklerimiz

çok önemli.

Telefonda müşterisine hizmet veren

firmalar, çağrı merkezleri, müşterilerine

çok önemli deneyimler yaşatmış olurlar.

Tavır, tarz, ses tonu, gülümsemek, çok iyi

bir dinleyici olmak, ihtiyacı veya sorunu

net olarak tespit edebilmek son

Page 17: Temmuz 2017 Sayı 7 - CC Academia · Sözlü iletişimde karşılıklı olarak dengeyi sağlayan üç unsur vardır. Bunlar; konuşmacı, dinleyici ve iletilmek istenen mesajdır

Sayfa | 17

derece etkili bu deneyimde. Telefonda

hizmet veren firmalar, müşterilerine,

bütün bunları, kullandıkları kelimeler ile

sunuyorlar.

Telefonda kullandığımız keli-

meler, yüz yüze iletişimimizde

kullandığımız kelimelere göre

iki kat daha fazla önem taşırlar.

Bu kelimeleri yönet-mek

tamamı ile bizim elimizde.

Çağrı Merkezinde hizmet ver-

en temsilciler, ister inbound ve

is-terse de outbound çalışıyor

olsunlar, tek bir kelime ile bile

konuşmanın seyrini değiş-

tirebiliyorlar.

Telefonda konuştuğumuz müşteriye

verilmek istenen mesajı, bir ya da iki

kelime ile anlatılabiliyorken, aynı ifadeyi

başka kelimeler ile söylemenin önemi o

kadar büyük ki!

Örneğin, “Bu işlem için mağazaya gidip,

imza atmanız şart!” demek farklı,

“Mağazamızda, iade belgesini

imzalarsanız, bu işlemle ilgili

memnuniyetle size yardımcı olabiliriz.”

demek farklıdır.

“Beyefendi, az önce de söylediğim

gibi…”,

“Bir saniye sizi bekletebilir miyim?”,

“Kimlik numaranızı bana söylemek

zorundasınız.”,

“Genel müdürlükten bu şekilde istiyorlar

efendim, bu konuda yapabileceğim hiçbir

şey yok.”,

“Anlatamıyorum galiba, isim ve soy

isminizi almadan bu şikayetinizi

iletemem.”,

“Bu konuda yetkim yok, konuyu

bilmiyorum. Yarın mesai saatleri içinde

arayın!” ifadeleri, firmanızı arayan

müşterilerinizin çileden çıkmaları için

sadece birkaç sebep…

Telefonda kullandığımız ifadelerin

olumlulaştırılarak söylenmesi, seçici

kelimelerden oluşması, telefonun

açılışından kapanışına kadar

müşterimizde “evet ben kesinlikle doğru ,

iyi ki bu firma ile çalışıyorum” diye

hissedebilmesi ya da kızmak, şikayet

etmek için arayıp, teşekkürlerini,

memnuniyetlerini iletip telefonu

kapatması, çok ama çok önemli.

Emel Özkan Telephone Doctor Türkiye

Eğitim Danışmanı

Page 18: Temmuz 2017 Sayı 7 - CC Academia · Sözlü iletişimde karşılıklı olarak dengeyi sağlayan üç unsur vardır. Bunlar; konuşmacı, dinleyici ve iletilmek istenen mesajdır

Sayfa | 18