24

İthaki Yayınları...İthaki TM Penguen Kitap-Kaset Bas. Yay. Paz. Tic. Ltd. Şti.’nin yan kuruluşudur. Caferağa Mah. Neşe Sok. 1907 Apt. No: 31 Moda, Kadıköy - İstanbul Tel:

  • Upload
    others

  • View
    3

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: İthaki Yayınları...İthaki TM Penguen Kitap-Kaset Bas. Yay. Paz. Tic. Ltd. Şti.’nin yan kuruluşudur. Caferağa Mah. Neşe Sok. 1907 Apt. No: 31 Moda, Kadıköy - İstanbul Tel:
Page 2: İthaki Yayınları...İthaki TM Penguen Kitap-Kaset Bas. Yay. Paz. Tic. Ltd. Şti.’nin yan kuruluşudur. Caferağa Mah. Neşe Sok. 1907 Apt. No: 31 Moda, Kadıköy - İstanbul Tel:
Page 3: İthaki Yayınları...İthaki TM Penguen Kitap-Kaset Bas. Yay. Paz. Tic. Ltd. Şti.’nin yan kuruluşudur. Caferağa Mah. Neşe Sok. 1907 Apt. No: 31 Moda, Kadıköy - İstanbul Tel:
Page 4: İthaki Yayınları...İthaki TM Penguen Kitap-Kaset Bas. Yay. Paz. Tic. Ltd. Şti.’nin yan kuruluşudur. Caferağa Mah. Neşe Sok. 1907 Apt. No: 31 Moda, Kadıköy - İstanbul Tel:
Page 5: İthaki Yayınları...İthaki TM Penguen Kitap-Kaset Bas. Yay. Paz. Tic. Ltd. Şti.’nin yan kuruluşudur. Caferağa Mah. Neşe Sok. 1907 Apt. No: 31 Moda, Kadıköy - İstanbul Tel:

İthakiTM Penguen Kitap-Kaset Bas. Yay. Paz. Tic. Ltd. Şti.’nin yan kuruluşudur.

Caferağa Mah. Neşe Sok. 1907 Apt. No: 31 Moda, Kadıköy - İstanbul

Tel: (0216) 348 36 97 Faks: (0216) 449 98 34

[email protected] – www.ithaki.com.tr – www.ilknokta.com

Kapak, İç Baskı: Deniz Ofset Matbaacılık

Gümüşsuyu Cad. Topkapı Center, Odin İş Merkezi No: 403/2 Topkapı-İstanbul

Tel: (0212) 613 30 06 - Faks: (0212) 613 51 97

Sertifika No: 29652

Yol

Yılmaz Güney

İthaki Yayınları: 1241

Yayın Koordinatörü: Tuğçe Nida Sevin

Yayına Hazırlayan: Selçuk Aylar

Son Okuma: Özgür Çakır

Kapak Tasarımı: Hamdi Akçay

Grafik Uygulama: B. Elif Balkın

1. Baskı, Temmuz 2017, İstanbul

ISBN: 978-605-375-694-1

Sertifika No: 11407

© Güney Filmcilik San. Tic. A.Ş., 2016

© Güney Pütün, 2016

© İthaki, 2017

Yayıncının yazılı izni olmaksızın alıntı yapılamaz.

Page 6: İthaki Yayınları...İthaki TM Penguen Kitap-Kaset Bas. Yay. Paz. Tic. Ltd. Şti.’nin yan kuruluşudur. Caferağa Mah. Neşe Sok. 1907 Apt. No: 31 Moda, Kadıköy - İstanbul Tel:

Yılmaz Güney

YOLSENARYO

Page 7: İthaki Yayınları...İthaki TM Penguen Kitap-Kaset Bas. Yay. Paz. Tic. Ltd. Şti.’nin yan kuruluşudur. Caferağa Mah. Neşe Sok. 1907 Apt. No: 31 Moda, Kadıköy - İstanbul Tel:

.

Page 8: İthaki Yayınları...İthaki TM Penguen Kitap-Kaset Bas. Yay. Paz. Tic. Ltd. Şti.’nin yan kuruluşudur. Caferağa Mah. Neşe Sok. 1907 Apt. No: 31 Moda, Kadıköy - İstanbul Tel:

ALDIĞI ÖDÜLLER

1982 Cannes Film Festivali

Altın Palmiye Ödülü

Fibresci Ödülü

Özel Anma Ödülü

Page 9: İthaki Yayınları...İthaki TM Penguen Kitap-Kaset Bas. Yay. Paz. Tic. Ltd. Şti.’nin yan kuruluşudur. Caferağa Mah. Neşe Sok. 1907 Apt. No: 31 Moda, Kadıköy - İstanbul Tel:

.

Page 10: İthaki Yayınları...İthaki TM Penguen Kitap-Kaset Bas. Yay. Paz. Tic. Ltd. Şti.’nin yan kuruluşudur. Caferağa Mah. Neşe Sok. 1907 Apt. No: 31 Moda, Kadıköy - İstanbul Tel:

9

“YOL” ya da

“ARİFE – BAYRAM”

Elinizdeki bu kitap, Yılmaz Güney’in “Arife - Bayram” adıy-la düşündüğü senaryonun ilk yazılış halidir. Filmin çekimi-ne yönetmen Erden Kıral tarafından başlanmış, ancak çeşitli aksamalardan ötürü çekim durdurulmuştur.

Daha sonra, Şerif Gören tarafından filmin yeniden çeki-minde senaryonun daha kolay bir biçim alabilmesi için, zo-runlu olarak, Yılmaz Güney tarafından kısaltmalar yapılmış, on bir kişi olan ana tipler altı kişiye indirilmiş, cezaevi ve yol bölümleri de konunun bütünlüğünü bozmayacak biçim-de aza indirgenmiştir.

Yılmaz Güney, yurtdışına çıktıktan sonra filmi montaj masasında yeniden ele alıp değerlendirmiştir. Filmden, tek-nik nedenlerden ötürü iyi çekilemediği ve doğru yorumlan-madığı için birçok sahneyi çıkartmış, yerlerini değiştirmiş, yeni diyaloglar eklemiş, filme dinamik bir ruh ve biçim ka-zandırmıştır.

Senaryoyu, uğradığı kazalara rağmen, olduğu gibi yayın-lamamızın amacı, Yılmaz Güney’in sinemaya bakışında ve senaryo yazma aşamasında ne kadar kapsamlı ve de geniş düşünebildiğinin örneğini sergilemektir.

FATOŞ GÜNEY

Page 11: İthaki Yayınları...İthaki TM Penguen Kitap-Kaset Bas. Yay. Paz. Tic. Ltd. Şti.’nin yan kuruluşudur. Caferağa Mah. Neşe Sok. 1907 Apt. No: 31 Moda, Kadıköy - İstanbul Tel:

.

Page 12: İthaki Yayınları...İthaki TM Penguen Kitap-Kaset Bas. Yay. Paz. Tic. Ltd. Şti.’nin yan kuruluşudur. Caferağa Mah. Neşe Sok. 1907 Apt. No: 31 Moda, Kadıköy - İstanbul Tel:

11

DEMİR PENÇELER ARDINDAN FİLM ÇEKEN ŞAHIS: YILMAZ GÜNEY’LE

GÖRÜŞME

Yılmaz Güney – Yönetmen olarak yaptığım filmlerin tü-münde senaryocu, prodüktör ve artist olarak çalıştım. Bu tek bir insan için oldukça zor bir çalışma ve bugün bile yö-netmenlik mesleğini derinleştirmek için gerekli bütün bo-yutları kazandığımı söyleyemem. Hiçbir senaryoyu ilk sa-tırından son satırına kadar yazmadım. Bir sürekliliği olan bir hikâyeden ve kafamdaki görüntülerden yola çıkıyorum ve senaryo filmin çekimiyle birlikte yazılıyor. Bütün film-ler bu şekilde hayat kazandılar. Oyuncuların rolleri kesin bir şekilde belirlenmemişlerdi ve çekim sırasında yaşamaya başlıyorlardı.

Tatbik etmeye çalıştığım bazı prensipler şunlar: Çekim sırasında kendimi ciddiye almıyorum ve benimle çalışanla-rın da beni ciddiye almalarını istemiyorum, çünkü böyle bir durum oyuncularla aramda duvar yaratır. Ekibimle daha iyi çalışabilmek için onlarla birlikte yaşamaya, insanların özel yaşamlarını, davranışlarını, ruh hallerini öğrenmeye gayret gösteriyorum. Filmin konusunu açıklayan bazı temel nok-talar dışında oyunculara hiçbir zaman senaryoyu vermiyo-rum. Onlardan diyaloğu öğrenmelerini istemiyorum (hele

Page 13: İthaki Yayınları...İthaki TM Penguen Kitap-Kaset Bas. Yay. Paz. Tic. Ltd. Şti.’nin yan kuruluşudur. Caferağa Mah. Neşe Sok. 1907 Apt. No: 31 Moda, Kadıköy - İstanbul Tel:

12

hele bu diyaloğun mevcut olmadığını düşünürsek); bunun dışında çekime uygun bir ruh halini yaratmak için kendile-rine filmin konusuna yakın olan bazı hikâyeler anlatıyorum. Çekim sırasında kafamdaki görüntülerle doğal dekorun, in-sanların, manzaraların gönderdiği görüntüler arasında bir senteze ulaşmak istiyorum. Ekiple bölge insanları arasında mümkün olan en fazla temasın kurulmasını ve artistlerden halkla ilişkileri sırasında film giysilerini taşımalarını istiyo-rum. Beni çevreleyen dünyaya açık olmak istiyorum, çünkü büromda hazırlanmış şeylerle yetinirsem gerçeklerden ko-pacağımı biliyorum.

Kendim de bir oyuncu olduğum için, gerçek yaşamda kendimle oyuncular arasındaki ilişkilerde filmdeki ruh ha-lini yaratmaya çalışıyorum. Mesela filmde bir artistle gergin bir ilişki kurmam gerekliyse, çekim dışındaki ilişkilerimizde de bu gerginliği yaratmaya çalışıyorum. Bunu bu ruh halinin filme yansıması için tümüyle bilinçli olarak yapıyorum. Ba-zen oyuncu bunu anlamıyor ve sorunlar çıkıyor, ama genel olarak filmin sonunda işler yoluna giriyor. Diğer yandan, istediğim ifadeyi bulana kadar, oyuncuyu tümüyle demora-lize etme pahasına çekimi beş ya da on kez yeniden başla-tıyorum. Bunu, ilk çekim iyi olsa bile oyuncunun yüzünde istediğim ifadeyi alana kadar, onunla açık bir çelişkiye gir-me pahasına yapıyorum.

Mümkün olduğunca tanınmamış artistleri seçiyorum. Bunun nedeni seyircilerin zihninde oyuncularla oyuncula-rın rolleri arasında bir iç içe geçme olmasını engellemek.

Kamera hareketlerini (travellings, zoom) azami ölçüde sınırlıyorum. Hareket eden kamera değil, dekor ya da man-zara içindeki insanlar… Benim için başarılar ya da yenilgiler pek önemli değil; artist ya da yönetmen olarak kazandığım ödüller benim için önemli değiller. Sadece gelecek bir öne-

Page 14: İthaki Yayınları...İthaki TM Penguen Kitap-Kaset Bas. Yay. Paz. Tic. Ltd. Şti.’nin yan kuruluşudur. Caferağa Mah. Neşe Sok. 1907 Apt. No: 31 Moda, Kadıköy - İstanbul Tel:

13

me haiz. Cannes Festivali’ne katılabilmekten memnunum, ama benim için gerçekten önemli olan filmim. Çünkü her filmimde diğer filmlerime göre kendimi aşmaya çalışıyorum.

…105 filmde rol aldım ve bazıları başkaları tarafından tamamlanan, fakat oyuncu olarak da rol aldığım 12 film yaptım. Akademik bir eğitim görmedim. Mesleğimi kendi kendime öğrendim. Çok okudum, edebi ya da siyasi bütün büyük yazarları okudum; fakat bunları biraz tesadüfen oku-dum ve daha tutarlı ve daha kâmil olması gereken akademik bir eğitime oranla muhakkak eksikliklerim vardır. Bütün fi-kirlerini tanıyan eksiksiz bir insan olduğumu söyleyemem.

Hayatta olduğu gibi sinemada bir mozaik ilkesinden yola çıkıyorum: Bir eserin diğer bir eserden daha önemli olduğu-nu söyleyemeyiz. Neyin neye göre izafi olarak daha önemli olduğunu söyleyemem. Benim için her şey önemli.

Köklerimi benim büyüklerim olan sinemacıların attıkları temellerden aldım. Bu mirası kendime göre biçimlendirme-ye çalıştım ve geçerli bir şeyler yaratmayı denedim. Yaptı-ğım şeylerin kalitesi ya da sinemadaki yerim konusunda bir şey söyleyemem. Bunu seyircilere bırakıyorum. Fakat şunu söylemek istiyorum: Bir uzantısı olduğum bu mirası, arala-rında Zeki Ökten, Şerif Gören, Ömer Kavur, Yavuz Özkan’ı zikretmek istediğim genç nesillere bırakmaya çalışıyorum. Hepimiz bir aileyi oluşturuyoruz. Bizi hareket ettiren aynı kan, aynı aşktır…

Marcel MARTINCahiers du Cinema, Temmuz – Ağustos 1982

Page 15: İthaki Yayınları...İthaki TM Penguen Kitap-Kaset Bas. Yay. Paz. Tic. Ltd. Şti.’nin yan kuruluşudur. Caferağa Mah. Neşe Sok. 1907 Apt. No: 31 Moda, Kadıköy - İstanbul Tel:

14

Yılmaz Güney’in Ağzından “YOL”UN KISA HİKÂYESİ

Yarı açık cezaevinden, izinlerin kapalı olduğu uzun bir dö-nem sonra, altı mahkûm, bir haftalığına izne çıkar. Yıllık izinlerdir bu. Her birinin, kendilerine özgü sorunları, acıları ve özlemleri vardır. Her biri, Türkiye’nin değişik bölgelerin-den ve farklı sosyal kesimlerinden gelmektedirler…

İzincilerden biri Süleyman; Adanalıdır. Bir lümpendir. Onun için, kendi beninden önemli hiçbir şey yoktur. Kendi dışındaki her acı, onu hiç ilgilendirmez. Esrar, içki, kumar ve kadın, hayatında en değer verdiği şeylerdir. Cezaevinden ayrılır ayrılmaz ilk işi rakı içmek olmuştur zaten. Yol boyun-ca da içmeye devam edecek ve Adana’ya kendini taşıyamaz bir sarhoş olarak inecektir.

Yusuf ve Mevlüt iki hemşeridir; Anteplidirler. Yusuf saf bir delikanlıdır. Daha çocuk yaşta, evli iken cezaevine düş-müştür. Fakat, cezaevinin kötü alışkanlıklarına karşı kapalı kalmıştır. Korumuştur kendini. İzinden bir süre önce, Mev-lüt mektupla, Yusuf’un karısının öldüğü haberini alır. Fakat ona bu durumu anlatmak oldukça zordur. Türlü yollar arar, fakat bir türlü başaramaz. Çünkü cezaevinde acı haber ve-rebilmek oldukça zordur. Bu nedenle Yusuf, karısının öldü-ğünden habersiz, karısına özlemle izne çıkmakta ve karısına bir kanarya götürmektedir.

Page 16: İthaki Yayınları...İthaki TM Penguen Kitap-Kaset Bas. Yay. Paz. Tic. Ltd. Şti.’nin yan kuruluşudur. Caferağa Mah. Neşe Sok. 1907 Apt. No: 31 Moda, Kadıköy - İstanbul Tel:

15

Mevlüt, feodal bir aile yapısı içinden gelmiş, yumuşak, arkadaş canlısı bir gençtir. Nişanlıdır. İzinde nişanlısını gö-recektir, memleketini görecektir.

Ömer, bir Kürt delikanlısıdır. Urfalıdır. Suriye ile Türki-ye sınırında bir kaçakçı köyünde yaşamaktadır. Toprakları olmadığı için, ailesi kaçakçılıkla uğraşmaktadır. Kendisi de kaçakçılıktan yatmaktadır zaten. Yüreği, yaşamında büyük yeri olan atına duyduğu sevgiyle, doğaya duyduğu sevgiyle doludur. Suskun ve içine kapanıktır. İzne giderse, dönme-meyi düşünmüştür ve bu niyetle izne gitmektedir, bekârdır.

Hayatını şoför olarak kazanırken, silahlı bir soyguna yardımcı olmaktan yakalanan ve ceza giyen Memed Salih ise, kendisiyle hesaplaşmanın derin acıları içindedir. Çün-kü soyguna beraber çıktığı kayınbiraderi, kendisinin onu bırakıp kaçması sonucu polis tarafından öldürülmüştür. Bu durum karısının ailesi tarafından da bilinmektedir. Ka-yınbabası ve kayınları ona çok kızmaktadırlar. Karısı ona yazdığı son mektupta, sormaktadır: Gerçekten Aziz’i (ka-yınbiraderinin adı) bırakıp kaçmış mıdır? Aziz bu nedenle mi vurulmuştur? Memed, bütün yol boyu, karısına vereceği cevabı aramaktadır. Nasıl davranmalıdır? Doğruyu mu söy-lemelidir, yoksa yalan mı söylemelidir? Doğruyu söylemesi halinde karısının, çocuklarıyla birlikte kendisinden ayrıla-cağını, yuvasının yıkılacağını bilmektedir. Yolu uzundur. Önce Adana’ya uğramak, bir arkadaşından borç para almak istemekte, hem de kendi durumunu tartışmak düşüncesin-dedir. Bursa garajına indiğinde parasını çaldırmış ve izne çı-kan bir başka mahkûm olan Seyit Ali Fırat ona bin lira borç vermiştir, parasızdır. Diyarbakır’a gidecektir. Çünkü karısı oradadır.

Ve Seyit Ali Fırat. Feodal yaşamın ve düşüncenin biçim-lediği, ezik, duygularını saklayan bir Kürt delikanlısı, evli ve

Page 17: İthaki Yayınları...İthaki TM Penguen Kitap-Kaset Bas. Yay. Paz. Tic. Ltd. Şti.’nin yan kuruluşudur. Caferağa Mah. Neşe Sok. 1907 Apt. No: 31 Moda, Kadıköy - İstanbul Tel:

16

bir çocuklu. Konya’ya gidiyor. Çünkü ailesi; karısı ve oğlu orada, babasının yanında kalıyorlar. Fakat karısının kaçtı-ğını, evde olmadığını, bir süre önce kötü yola düştüğünü, sonrada kardeşleri tarafından cezalandırılmak üzere memle-ketleri olan Siirt’e götürüldüğünü bilmiyor.

Süleyman, Ömer, Memed Salih ve Seyit Ali Fırat, aynı otobüsle yolculuk yapmaktadırlar. İlk inen Seyit Ali Fırat’tır. Sıkıyönetim yasağına denk düşen bir saatte, gecenin 12’sin-de Konya garajına iner. Jandarmalar onu çevirirler ve sabah beşe kadar sokağa çıkamayacağını, garajdaki bir odada kal-ması gerektiğini söylerler. Seyit durumu anlatmaya çalışırsa da beceremez. Kendisi gibi geç kalmış kadınların, çocukla-rın, değişik tipte insanların beklediği bekleme odasında sa-bahı beklemek zorunda kalır. Burası bir çeşit bekleme kampı gibidir. Tutsaklık vardır. Kapılar açılır açılmaz evine koşar. Fakat sevinci, özlemi, önce acıya, sonra da sonsuz bir nefre-te dönüşür. Çünkü karısı kaçmıştır. Durumu annesinden ve kız kardeşinden öğrenir. Üstelik babası ikinci kez evlenmiş-tir. Yıkıntı içindedir. Onuru yaralanmıştır. Yapılacak tek şey vardır şimdi: Vakit kaybetmeden karısının bulunduğu yere, Siirt’e, Siirt’in bir kazası olan Sancak’a gitmek ve onun ce-zasını kendi eliyle vermek. Karısını öldürmek niyetindedir. Otobüs bulmak zordur. Zaman kazanmak için trene biner. Yeni bir yolculuk başlamıştır onun için, nefretin ve acının iç içe geçtiği, kırılan onurunun isyanıyla dolu bir yolculuk.

Süleyman Adana’ya içkinin etkisiyle sızmış olarak iner. Ömer ve Memed Salih, onu zorlukla uyandırırlar. Üstelik Süleyman’ın aksiliklerini de çekerek. Arkadaşlık görevidir bu, onu böyle yüzüstü bırakamazlar. Süleyman sarhoş ve yorgundur. Bir haftalık izne böyle başlayamaz. Bir saunaya gidecek ve açılacaktır, kendine gelecektir, böyle evine gide-mez. Karısı, anası ve kızı onu böyle görmemelidir.

Page 18: İthaki Yayınları...İthaki TM Penguen Kitap-Kaset Bas. Yay. Paz. Tic. Ltd. Şti.’nin yan kuruluşudur. Caferağa Mah. Neşe Sok. 1907 Apt. No: 31 Moda, Kadıköy - İstanbul Tel:

17

Süleyman’ı uğurladıktan sonra Ömer, garajda Memed Salih’ten ayrılır. Memed, arkadaşını aramak için yola ko-yulmuştur. Antep’e gitmek için otobüs arayan Mevlüt ve Yusuf’la karşılaşır Ömer…

Memed Salih arkadaşını bulur. Fakat üzüntü verici bir durumla karşılaşmıştır. Arkadaşı bir süre önce faşistler tara-fından vurulmuştur. Belkemiğinden yaralıdır ve yatağından kalkamamaktadır. Buna karşın hayata öylesine bağlıdır ki, hayatı öylesine sevmektedir ki... Bu tavır Memedi olukça et-kiler ve şaşırtır. Ona durumunu, sıkıntılarını açar. Başından geçen olayları anlatır ve aile durumu ve sıkıntılarına tanık eder ve akıl sorar. Arkadaşı ona, karısına her şeyi doğru söy-lemesini önerir. Eğer, kayınbiraderinin ölümüne kendisi ne-den olmuşsa, bunu açıkça karısına söylemelidir. Yalan üze-rine gelecek kurulamaz çünkü ve bu konuda Memed’i ikna eder. Memed ona doğruyu anlatır. Evet, Memed korkmuş ve kayınbiraderini bırakıp kaçmıştır. Bırakıp kaçmasa belki ölmeyecektir, yetişecektir otomobile, kurtulacaktır. En kötü olasılık kaynının da ceza alacağı gerçeğidir. Memed Salih, doğruyu karısına söylemek kararıyla, arkadaşının yanından ayrılır. İstasyona koşar ve son anda Diyarbakır trenine yeti-şir. Bu trende Seyit Ali Fırat da vardır; fakat birbirlerini ilk başta göremezler, daha sonra karşılaşacaklardır.

Ömer, Antep üzerinden Urfa’ya gideceği için, Mevlüt ve Yusuf’la aynı otobüse biner. Yolda jandarma aramasına ve kimlik kontrolüne takılırlar. Bütün otobüs yolcuları ara-nır. Yusuf, izin kâğıdını kaybettiği ve kimliğini belirleyecek herhangi bir evraka sahip olmadığı için jandarma tarafın-dan alıkonulur. Bu durum, Ömer’i ve Mevlüt’ü derinden yaralar. Yusuf çaresizdir, kanaryasının karısına verilmesini ister Mevlüt’ten. Mevlüt söyleyememiştir Yusuf’a karısının öldüğünü. Acı ile ondan ayrılırlar. Mevlüt, elinde kanarya

Page 19: İthaki Yayınları...İthaki TM Penguen Kitap-Kaset Bas. Yay. Paz. Tic. Ltd. Şti.’nin yan kuruluşudur. Caferağa Mah. Neşe Sok. 1907 Apt. No: 31 Moda, Kadıköy - İstanbul Tel:

18

kafesi Antep’e iner. Antep değişmiştir. Ömer yoluna devam eder.

Ömer için, Fırat nehrini geçmek heyecan verici bir olay-dır. Çünkü Fırat’ın ötesi kendi toprağıdır. Kürdistan’dır. Fırat köprüsünden geçerken her şey onu heyecanlandırmaktadır. Bir süre sonra, Çingene çocukları otobüste çalgı çalmaktadır-lar. Otobüsten inip, kendi köyünün topraklarına ayak bastığı zaman ilk işi, secdeye kapanır gibi toprağı öpmek olur ve kırlarda özgürlüğün tadını duyarak yürür, geçmiş günleri-ni hatırlar, atların dörtnala koştuğu baba toprağını. Kardeşi Abuzer’le birlikte nasıl da at koşturuyorlardı. İşte, tanıdığı bir çoban köpeği. Köpek de onu hatırlamıştır. Onunla oynar, koşar ve heyecanlanır. Köyüne yaklaştıkça coşkusu çoğal-maktadır. Fakat, köyünden gelen silah sesleri onun coşku-sunu kuşkuya döndürür. Uzun zamandan beri ilk defa silah sesleri duymadan köye geldiğinde, jandarmaların, kaçakçı aramak için bir evi sardıklarını görür. Köy suskun ve baskı altındadır yine. Eskisi gibi bir duvar dibinde kaçakçı operas-yonunun sonunu bekler. Bu arada bir kapı aralığından güzel bir kızın ilgiyle kendisine baktığını görür. Gülbahar’dır bu, yüreği yeni bir heyecan ve duyguyla dolar. Etkilenir ondan, kızın da etkilendiğini sezer. Kız onu tanımıştır; fakat Ömer onu tanımaz, çünkü cezaevine girdiği zaman kız çocuk sayı-lacak derecede küçüktür; ama şimdi büyümüştür. Operasyon sonuçlanır, kaçakçılar elleri başlarının üstünde teslim olur-lar jandarmaya. Kaçakçılardan birinin karısı, jandarmalar tarafından götürülen kocasının arkasına takılır çocuklarıyla birlikte. Onun kaderidir bu. İçin için acılı bir Kürt türküsü tutturur artlarından giderken. Ömer karmaşık duygular için-dedir. Baskı ve zor hâlâ sürmektedir. Jandarma yine azraildir başlarında, evine acılarla döner, babası onu karşılar. Babası eski bir kaçakçıdır ve bir ayağı mayın tarlasında kopmuştur.

Page 20: İthaki Yayınları...İthaki TM Penguen Kitap-Kaset Bas. Yay. Paz. Tic. Ltd. Şti.’nin yan kuruluşudur. Caferağa Mah. Neşe Sok. 1907 Apt. No: 31 Moda, Kadıköy - İstanbul Tel:

19

O gece, Ömer için oldukça zor, sıkıntılı geçer. Babası, anası ve kardeşleriyle birlikte kalan büyük kardeşi Abuzer’in karısı ve çocukları her gece yaşadıkları korku ve kaygıları bu gece de Ömer’le birlikte yaşarlar. Dışarıda aydınlatma fişek-leri atılmakta ve uzaktan uzağa silah sesleri duyulmaktadır. Bu sesler bu yöre insanlarının tanığı olduğu, kaçakçılarla jandarmalar arasındaki süren silahlı bir çatışmanın sesleri-dir. Ömer’in kardeşi Abuzer kaçaktır. Köylüler için her ça-tışma haberi, her silah sesi, kendi yakınlarıyla ilgili olumsuz düşüncelerin ve yorumların doğmasına yol açar. Ömer’in ai-lesi de, silah seslerini Abuzer’le ilgili bir yorumla ele aldık-ları için sıkıntılıdırlar. Belki çatışmanın içindeki Abuzer’dir. Ömer, yine onu beyaz atı üzerine hatırlar. Ömer’in anası, artık hapis yolu beklemekten, kaçak yolu beklemekten, ölü beklemekten yorulmuştur. Özellikle de oğlu Abuzer’in öldü-rüleceğinden korkmaktadır. Hele Ömer’in izne gelmiş olma-sı, onu daha tedirgin etmiştir. Çünkü eğer Abuzer, Ömer’in geldiğini duyarsa, kardeşini görmek için mutlaka bir yolunu bulup köye gelecektir. Gelirken pusuya düşüp ölürse diye kaygılıdır ana. Daha sonra ananın kaygıları çıkacaktır. Abu-zer, kardeşini görmek için bir gece köye inmeye çalışacak fakat jandarmalar tarafından vurulacaktır, diğer kaçakçı arkadaşlarıyla birlikte. Jandarmalar ölüleri köye getirecek-lerdir, fakat ne Abuzer’in, ne de diğer kaçakçıların ölüsüne jandarma önünde sahip çıkan olacaktır. Askerden ve hükü-metten korktukları için. Ömer, kardeşinin ölüsüne acıyla bakacak fakat “Bu benim kardeşimdir” diyemeyecektir. Yine atı üzerinde, bu durumda, cezaevine dönmek istemeyecek, fakat ailesinin zoruyla yeniden, istemeden, çaresiz, cezaevi-ne dönecektir. Üstelik, kardeşinin karısının ve çocuklarının sorumluluğunu sırtında hissederek.

Mevlüt, baba evinde, kayınbabası ve ailesi ile birlikte ye-

Page 21: İthaki Yayınları...İthaki TM Penguen Kitap-Kaset Bas. Yay. Paz. Tic. Ltd. Şti.’nin yan kuruluşudur. Caferağa Mah. Neşe Sok. 1907 Apt. No: 31 Moda, Kadıköy - İstanbul Tel:

20

mek yerken, nişanlısı onu kapı aralığından izlemekte ve ba-basından sakınarak ondan işaretle “mektup yazmasını” iste-mektedir. Mevlüt de nişanlısı ile konuşamamanın sıkıntısını çekmektedir. Ve iyi bilmektedir ki, bir izin boyu, nişanlısı ile rahat konuşma olanağı bulamayacaktır, sürekli gözaltın-da tutulacaklardır. Nitekim öyle de olur. Nişanlısı ile şehri gezmeye çıktıklarında, kara çarşaflı iki akraba kadın onları adım adım takip eder. Bu, Mevlüt’ün iyice bunalmasına ve bir meyhanede, iyice içki içtikten sonra soluğu bir genelev-de almasına yol açar. Kendisine bir orospu seçer. Bu bir is-yandır.

Yusuf, kapatıldığı nezarethanede izninin son gününe ka-dar kalacak ve umutla annesini ve babasını bekleyecektir.

Süleyman ise izin boyu hayatını yaşayacaktır; esrarı, kumarı ve zamparalığı içinde bir izin geçirecektir. Barlara gidecektir, orospularla yatacaktır. Karısının bütün gece yol gözlemesi onun için önemli değildir bile. Karısının da bir insan olarak, bir kadın olarak birtakım beklentileri olduğu-nu düşünmez bile. Karısıyla yattığı bir gece, yorgunluktan işi yarıda bırakacak ve karısını yatakta sinir içinde hıçkırık-lara boğacaktır.

Seyit Ali ise, izinin ikinci gününü de trende geçirmekte-dir. Dişi ağrımaktadır ve yüreği acılarla doludur, bir rastlantı sonucu trende Memed Salih’le karşılaşır ve bundan büyük bir sevinç duyar, çünkü kendini yapayalnız hissetmektedir. Sabaha karşı, gözüne uyku girmediği bir zamanda, içini Me-med Salih’e boşaltmak ihtiyacını hisseder. Ve ona, karısının kendisini nasıl da bırakıp kaçtığını, onu öldürmek niyetin-de olduğunu ve bu niyetle köyüne gittiğini söyler. Memed Salih onu daha da tanımak için bazı sorular sorar ve Seyit Ali’nin, esasında karısını çok sevdiğini ve yüreğinin ikircikli duygularla, acıma ve intikamla, sevgi ve kinle dolu olduğu-

Page 22: İthaki Yayınları...İthaki TM Penguen Kitap-Kaset Bas. Yay. Paz. Tic. Ltd. Şti.’nin yan kuruluşudur. Caferağa Mah. Neşe Sok. 1907 Apt. No: 31 Moda, Kadıköy - İstanbul Tel:

21

nu öğrenir. İkisi de yaralıdır, yürekleri çaresizliklerle dolu-dur. Seyit Ali, Memed Salih’i Diyarbakır’da bıraktıktan sonra yalnızlığıyla yoluna devam eder.

Memed Salih, Diyarbakır’a indiği zaman, içinde bulun-duğu ruh halinin sarsıntılarıyla doludur. Bir berbere gidip tıraş olur ve yolu koyulur. Eve gelmeden önce haberi ulaşır. Tanıdıklar haber verir. Kayınbabası ve kayınları onu ger-gin bir hava içinde karşılarlar. Eve kadar gelmiş olmasını bile bir türlü hazmedemezler ve en küçük kaynı ona kasap bıçağı ile saldırır, diğerleri onu engellerler. Çocukları ona koşar ve sarılırlar. Memed Salih’in küçük çocuğu babasını tanımamaktadır. Büyük kızı, Memed Salih’i göstererek, “Bu bizim babamız,” der, anlatmaya çalışır. Karısı ise öncelikle ondan gerçeği öğrenmek ister. Gerçekte kardeşinin ölümü-ne Memed Salih mi sebep olmuştur? Memed Salih kısa bir bocalamadan sonra gerçeği söyler. “Evet” der. “Korktum ve kaçtım” der. Karısı bayılır ve kayınbabası ve kayınları Me-med Salih’i evden kovarlar.

Memed Salih, bu kovulmayı hazmedemeyecek, birkaç gün sonra, kayınbabasının ve kayınlarının olmadığı bir za-man eve gelecek ve karısını kendisiyle gelmeye ikna ede-cektir. Bu durum, Memed Salih ve karısının sonu olacaktır. Çünkü en küçük kaynı onları takip edecek ve bir trende kıs-tırarak silahla öldürecektir. Memed, ölüm anında da, kaynı Aziz’in kendisini kovaladığını ve vuruluşunu görecektir. İki çocuk yalnız kalmıştır.

Seyit Ali Fırat, izninin üçüncü günü karısının karde-şi Şevket’in bulunduğu kasabaya varacaktır. Kar her tarafı kaplamıştır. Şevket nalbantlık yapmaktadır. Kız kardeşinin durumunu yeniden konuşurlar ve Seyit Ali’ye bir silah ve-rir Şevket. Yollar kardan kapanmıştır. Köye gitmek zordur. Donma tehlikesi vardır. Fakat Seyit Ali kararını vermiştir.

Page 23: İthaki Yayınları...İthaki TM Penguen Kitap-Kaset Bas. Yay. Paz. Tic. Ltd. Şti.’nin yan kuruluşudur. Caferağa Mah. Neşe Sok. 1907 Apt. No: 31 Moda, Kadıköy - İstanbul Tel:

22

Ne pahasına olursa olsun, mutlaka köye gidecektir. Ancak, dişinin ağrısından perişan olmaktadır. Bir berbere dişini şiş-le yaktırır, oldukça ilkel bir metotla yapılan bu iş onu peri-şan eder.

Ertesi sabah yola çıkar, at karlarda zorluk çekmektedir, uzun bir yolculuktan sonra at yıkılır, gidemez. Seyit, atı ora-da bırakmak istemez. Acır, atı kurtarmak için uğraşır. Fakat beceremez. Yapılacak bir şey vardır: atı bırakmak ve kendi canını kurtarmak. Atı bırakır ve yoluna devam eder ve fakat, içi razı olmaz onu öylesine donmaya bırakmaya, döner ve başına bir kurşun sıkarak atı öldürür.

Donma tehlikesi geçirerek köye, karısının bulunduğu eve ulaşır. Kaynı Cinde onun donma tehlikesiyle karşı kar-şıya olan ayaklarını ve ellerini ılık sulara sokar, masaj yapar. Seyit, oğluyla karşılaşmanın hüzünlü tadıyla doludur, çocuk da babasını görmenin buruk tadını yaşar. Karısı geldiğinden haberdardır. Seyit onunla gerçeği, olanları konuşur ve nefre-tini döker. Fakat ona öylesine bir taktikle davranır ki, kadı-nın beklentisinde bir değişiklik meydana gelir. O güne ka-dar öldürüleceğini bekleyen ve ölüme razı olan kadın, Seyit ile konuştuktan sonra, yaşama umuduna kavuşur. Çünkü Seyit bilerek bu yolu izlemiştir. Ama kadın bilmez ki Seyit onu bilerek bu ruh hali içine sokmuştur. Ölüme razı olan ve ölümü bekleyen bir insanı öldürmek hiç de doyurucu değildir. Hayata bağlanmışken, yaşama umutlarıyla yeniden dolarken öldürmek daha doyurucudur.

Ertesi gün, oğlunu ve karısını yanına alan Seyit, sabahın erken saatlerinde yola çıkar. Çocuğunu çok iyi giydirir. Onu korur. Fakat karısına, çıkmadan önce banyo yaptırır. Uzun bir zamandır, ki bu zaman sekiz aydır, hareketsiz kalan, bir ahırda elleri ve ayakları bağlı kalan, iyi beslenmemiş bir ka-dının, bu karda, bu zorluklarda kasabaya kadar varamayaca-

Page 24: İthaki Yayınları...İthaki TM Penguen Kitap-Kaset Bas. Yay. Paz. Tic. Ltd. Şti.’nin yan kuruluşudur. Caferağa Mah. Neşe Sok. 1907 Apt. No: 31 Moda, Kadıköy - İstanbul Tel:

23

ğını çok iyi bilmektedir Seyit. Hesabını bunun üzerine kur-muştur. Karısını sinsice donduracak ve ölümünden cezai bir sorumluluk yüklenmeyecektir.

Yol boyunca kadın, daha ilk anlarda bile zorlanmaya başlar. Ve bir süre sonra, incecik elbiseler içerisinde donma tehlikesiyle karşılaşır. Oğlunu ve kocasını izleyemez. Anlar başına gelecekleri, arkalarından haykırır. Seyit onu yalnız bırakır, fakat bir süre sonra, donuşuna iyice tanık olmak için geri döner, gerçekten de karısı donmak üzeredir, bu durum-da beklenmedik biçimde, ikircikli bir ruh hali içine girer Seyit. Karısı ölmeli midir? Bocalar, son anda karısının gözü önünde donarak ölmesine razı olamaz ve ani bir kararla onu kurtarmak ister, uyumak üzere olan kadını uyutmamak için onu sarsalar, palaska ile sırtına vurur, bağırır, oğlundan da yardım ister, çocuk da anası uyumasın, ölmesin diye onu palaskayla döver, fakat iş işten geçmiştir, onu kurtaramazlar.

Ölüsünü sağlık ocağına kadar sırtında taşır Seyit. Kurtu-luşu mümkün değildir artık. Derin bir pişmanlık acısı için-dedir. Yapayalnız kalmıştır. Artık ona dirilik veren kini ve nefreti de yoktur. Ne yapacaktır, nereye gidecektir? Gidecek hiçbir yeri de yoktur. Çaresiz, cezaevine dönecektir. Onu oğlu uğurlar.

Tren, Seyit Ali’yi çığlıklar içinde cezaevine götürür. Umut ve özlemle çıktığı izin, acıyla bitmiştir.

YILMAZ GÜNEY