23
1

Thomas Mann BÜYÜLÜ DAÐ...Hermann Hesse’nin Bozkırkurdu ve Masallar’ını, Thomas Mann’ın Seçilen ve Büyülü Dağ’ını, Amy Tan’ın Mutfak Tanrısı ’nı, Carson

  • Upload
    others

  • View
    5

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

  • 1

  • 2

  • Thomas MannBÜYÜLÜ DAÐ

    1929 NOBEL EDEBÝYAT ÖDÜLÜ

    3

  • Der Zauberberg, Thomas Mann

    © S. Fischer Verlag GmbH, Berlin, 1924

    © Can Sanat Yayýnlarý A.Ş., 1998

    Tüm hakları saklıdır. Tanıtım için yapılacak kısa alıntılar dışında yayıncının

    yazılı izni olmaksızın hiçbir yolla çoğaltılamaz.

    1. basým: 1998

    15. basým: Ağustos 2018, İstanbul

    Bu kitabın 15. baskısı 1 000 adet yapılmıştır.

    Kapak tasarýmý: Erkal YaviKapak düzeni: Semih Özcan

    Kapak baskı, iç baskı ve cilt: İnkılap Kitabevi Baskı TesisleriÇobançeşme Mah. Altay Sk. No: 8Yenibosna-Bahçelievler, İstanbulSertifika No: 10614

    ISBN 978-975-510-872-8

    CAN SANAT YAYINLARI

    YAPIM VE DAĞITIM TİCARET VE SANAYİ A.Ş.

    Hayriye Caddesi No: 2, 34430 Galatasaray, İstanbul

    Telefon: (0212) 252 56 75 / 252 59 88 / 252 59 89 Faks: (0212) 252 72 33

    canyayinlari.com/9789755108728

    [email protected]

    Sertifika No: 31730

    4

    http://canyayinlari.com/9789755108728

  • Thomas MannBÜYÜLÜ DAÐ

    1929 NOBEL EDEBÝYAT ÖDÜLÜ

    BÝRÝNCÝ CÝLT

    ROMAN

    Almanca aslýndan çevirenÝRÝS KANTEMÝR

    CAN YA YIN LA RI

    5

  • THOMAS MANN’IN CAN YAYINLARI’NDAKÝ

    ÖTEKÝ KÝTAPLARI

    BUDDENBROOKLAR / romanSEÇÝLEN / roman

    TONIO KRÖGER / romanVENEDÝK’TE ÖLÜM / uzun öykü

    DEĞİŞEN KAFALAR / romanZOR SAAT / öykü

    ALDANAN KADIN / uzun öyküMAJESTELERİ KRAL / roman MARIO İLE SİHİRBAZ / öykü

    EFENDİ İLE KÖPEĞİ / uzun öykü

    6

  • THO MAS MANN, 1875’te Al man ya’da doğ du. 1898’de yayımla dığı ve Der kle ine Herr Fri ede mann (Küçük Fri ede mann) adı altında top ladığı ilk öyküle rinde, da ha çok Scho pen ha uer ve Ni etzs che ile Wag ner’in et ki si altında ka la rak sa nat çının ya rat ma so ru nu na odak lan mış tı. Bu ilk öy kü le ri, 1901’de yayımlan masının ardından Mann’ı üne ka vuş tu ran Bud den bro ok lar adlı top lum sal ro man iz-le di. 1903’te To nio Kröger, 1912’de Ve ne dik’te Ölüm yayımlandı. Daha sonra Büyülü Dağ’ı ya zan Mann, Hit ler ik ti da ra ge lin ce Al-man ya’dan ayrıldı. 1936’da ABD va tan daş lı ğına geç ti ve Al man-ya’nın ka ranlık tab lo su nu çiz di ği Yu suf ve Kar deş le ri dört l e me si ni ya yımladı (1933-1942). Dört le me nin ar dından yaz ma ya ko yul du ğu Dok tor Fa us tus’ta ise bes te ci An dre as Le verkühn’ün yaşam öy kü-sünün ışığında, Al man kül tü rü nün bar barlığa ye nik düşme si ni an lattı. 1929’da Nobel Ede biyat Ödülü’nü alan Mann, 1955’te Zü-rich’te öldü.

    İRİS KANTEMİR, Ankara’da doğdu. TED Ankara Koleji ve DTCF İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü bitirdi ve yüksek lisansını yap-tı. Uzun yıllar Alman ya’da kaldıktan sonra ODTÜ, Kadıköy Maarif Koleji ve Boğaziçi Üni ver sitesi’nde ders verdi. 1990 yılında emekli oldu. Cumhuriyet Kitap’ta yazıları yayımlandı. Hermann Hesse’nin Bozkırkurdu ve Masallar’ını, Thomas Mann’ın Seçilen ve Büyülü Dağ’ını, Amy Tan’ın Mutfak Tanrısı’nı, Carson McCullers’ın Düğü-nün Bir Üyesi’ni, Juli Zeh’nin Kartallar ve Melekler’ini, Ketil Norstad’ın Erling’in Düşüşü’nü ve Carl Gustav Jung’un otobiyogra-

    fisi Anılar, Düşler, Düşünceler’i Türkçeye kazandırdı.

    7

  • Die Herausgabe dieses Werkes wurde aus Mitteln von INTER NATIONES, Bonn gefördert.

    Bu ki tap, In ter Na ti ones, Bonn Ku ru lu þu’nun des te ðiy le ya yýn-lanmýþtýr.

    8

  • ÝÇÝNDEKÝLER

    BÝRÝNCÝ CÝLT

    Önsöz . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 9

    BÝRÝNCÝ BÖLÜM . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 11

    Varýþ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 11 34 Numara . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 20 Restoranda . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 24

    ÝKÝNCÝ BÖLÜM . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 31

    Vaftiz Çanaðý - Ýki Biçimiyle Büyükbaba . . . . . . . . . . . . . . . . . 31 Tienappel’lerde - Hans Castorp’un Ahlaksal Durumu Üzerine . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 43

    ÜÇÜNCÜ BÖLÜM . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 53

    Saygýn Kararma . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 53 Kahvaltý . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 56 Þaka-Viacticum-Yarým Kalan Keyif . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 64 Satana . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 75 Zihin Açýklýðý . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 85 Bir Sözcük Bile Fazla . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 92 Tabii ki Bir Hatun! . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 97 Herr Albin . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 102 Satana Onur Kýrýcý Önerilerde Bulunuyor . . . . . . . . . . . . . . . 106

    DÖRDÜNCÜ BÖLÜM . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 119

    Gerekli Bir Alýþveriþ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 119 Zaman Duygusu Üzerine Arasöz . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 130 Fransýzca Konuþmayý Deniyor . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 134 Siyasal Baðlamda Sakýncalý . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 140 Hippe . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 146 Analiz . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 158 Kuþkular ve Tereddütler . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 165 Sofra Baþý Sohbetleri . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 170 Artan Korku / Ýki Büyükbaba ve Alacakaranlýktaki Sal Gezintisi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 178 Derece . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 201

    9

  • BEÞÝNCÝ BÖLÜM . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 229

    Sonsuzluk Çorbasý ve Birdenbire Aydýnlanma . . . . . . . . . . . 229 “Tanrým, Görüyorum!” . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 254 Özgürlük . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 274 Merkür’ün Deðiþik Ruh Halleri . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 281 Ansiklopedi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 294 Humaniora . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 312 Araþtýrmalar . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 331 Ölüler Dansý . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 354 Büyücüler Gecesi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 397

    ÝKÝNCÝ CÝLT

    ALTINCI BÖLÜM . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 11

    Deðiþimler . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 11 Biri Daha . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 38 Tanrý Devleti ve Kötü Bir Kurtuluþ Üzerine . . . . . . . . . . . . . . 60 Patlayan Öfke... ve Utanç Verici Bir Þey Daha . . . . . . . . . . . . 90 Geri Püskürtülen Saldýrý . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 105 Operationes Spirituales . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 123 Kar . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 157 Bir Asker Olarak - Ve Ýyi Huylu . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 193

    YEDÝNCÝ BÖLÜM . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 245

    Kýyýda Bir Gezinti . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 245 Mynheer Peeperkorn . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 254 Vingt et un . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 263 Mynheer Peeperkorn (Sürüyor) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 286 Mynheer Peeperkorn (Bitiþi) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 333 Büyük Uyuþukluk . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 348 Dolu Dolu Ses Uyumu . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 361 En Çok Kuþku Uyandýran Þey . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 382 Aþýrý Huysuzluk . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 416 Gök Gürlemesi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 446

    10

  • ÖNSÖZ

    Çok es ki ler de kaldýðý için üze ri ta ri hin küfüyle kaplý olan ve an latýrken iyi ce geç mi þe gi de bil mek için ola bil di-ðin ce geç miþ za man kip le ri nin kul lanýlmasýný ge rek ti ren Hans Cas torp’un bu öyküsünü (nasýl ol sa oku yu cu onun hoþ ama sýra dan bir genç ol du ðu nu an la ya cak) biz ger çek-ten an lat ma ya de ðer bul du ðu muz için öykünün hatýrýna an latýyo ruz, yok sa Hans Cas torp’un hatýrý için de ðil. Bu ara da Hans Cas torp’un hakkýný ye me mek için her ke sin ba þý na her þe yin ge le me ye ce ði ni ve aslýnda bu nun onun öy kü sü ol du ðu nu da be lirt me den geç me me miz ge re ki yor.

    Öykümüzün es ki olu þu nun ona bir za rarý yok, ter si ne iyi bi le çünkü ta rih gi bi, öyküler de es ki za man lar da geç-miþ ol malýdýrlar ve bir öykü ne ka dar es kiy se bu, hem öy kü açýsýndan hem de geç miþ za man kip le riy le mýrýlda-nan si hir baz an latýcýsý açýsýndan o ka dar iyi olur. Gü nü-müz de ki bir çok in san gi bi –öykü an latýcýlarýnýn da on lar-dan aþaðý ka lýr bir yaný yok– öykümüzün de so ru nu þu: Yýllar la bað lan týsý ol ma yan es ki li ði günler le de ölçüle bi le-cek gi bi de ðil; sýrtýna bi nen yaþlýlýk yükü güne þin çev re-sin de ki yö rün ge ler le de bir tu tu la maz, ya ni kýsa casý, geç-miþ te kalmýþ ol masýný aslýnda za ma na borç lu de ðil. Bu nu de mek le za man de nen gi zem li öðe nin so run lu ve ken di ne özgü iki li do ðasýna þim di lik þöyle bir de ðin miþ olu yo ruz.

    Ama biz apaçýk or ta da olan bir du ru mu ya pay bir

    11

  • bi çim de be lir siz leþ tir me ye lim: Öykümüzün ola ðandýþý es ki li ði, be lir li bir dönüm nok tasýndan ve ya þam larýmýzý ve bi linç le ri mi zi pa ram par ça eden de rin bir çat lak tan önce oluþ masýndan kay nak lanýyor. Öykü o za man da ge çi yor ya da þim di ki za man kip le ri ni kul lan mak is te mez sek, o za man da, çok uzun yýllar önce, dünyanýn es ki günle rin de, baþ la masýyla bir sürü þe yin baþ ladýðý ve baþ la yan larýn da bir türlü so na ere me di ði Büyük Sa vaþ ’tan önce geç ti. De mek ki çok önce le ri ol muþ de ðil se de ge ne es ki sayýlýr. Bir öy künün es ki ol ma ni te li ði ne ka dar ‘önce’ye da yanýrsa öy kü o den li yo ðun, tam ve ma salsý ol maz mý? Üste lik bi zim öy kümüzün, do ðasý ge re ði az da ol sa ma sal la ra özgü yönle ri de var.

    Öykümüzü, ayrýntýla ra özen göste rip hiç bir nok tayý göz ardý et me den uzun uzun an la ta caðýz. Bir öykünün kýsa ya da sýkýcý olu þu ne za man an latýmý için ge rek li olan yer ve za man yüzünden ol muþ tur ki? Aþýrý ti tiz ol mamýzýn uyan dýra caðý iti ci lik ten kork madýðýmýz gi bi, an cak in ce-den in ce ye an latýmýn ger çek ten eð len di ri ci ola bi le ce ði gö rü þünü ken di mi ze da ha yakýn bu lu yo ruz.

    De mek ki, bi zim Hans’ýn öyküsünün an latýcýsý bu iþi öyle bir-iki da ki ka da bi tir me ye cek ve ne bir haf tanýn ye di günü ne de ye di ay bu iþe ye te cek. Öykü onun çev re sin de að larýný örer ken ge çe cek olan dünya günle ri nin pek farký-na var ma masý ken di si açýsýndan iyi olur. Tanrý aþkýna, öykünün ye di yýl süre cek ha li yok ya!

    Evet, iþ te baþlýyo ruz.

    12

  • BÝRÝNCÝ BÖLÜM

    Varýþ

    Sýra dan bir genç, do ðup büyüdüðü Ham burg’dan Gra-u bünden Eya le ti’n de ki Da vos-Platz’a git mek üze re yo la çýk tý. Yazýn tam or tasýydý ve ora da üç haf ta kal mayý ta sar-lý yor du.

    Uzun bir yol cu luk tu bu. Ham burg’dan o yüksek li ðe çýkmak ko lay bir iþ de ðil di. Aslýnda böyle si ne kýsa bir zi ya-ret için yol cu luk faz la uzun du. Ýniþ li çýkýþlý yol cu luk ta de ði þik man za rasý olan yer ler den ge çi li yor, Güney Al man-ya’nýn yüksek pla to larýndan bi rden Swa bia De ni zi’ nin se vi ye si ne ini li yor, ora dan, ge miy le, hýrçýn dal ga lar la bo ðu-þa rak, bir za man lar te kin sayýlma yan yar lar aþýlýyor du.

    On dan son ra da, o âna dek ra hat ve dos doð ru güzer-gâh tek le me ye baþlýyor, mo la lar ve tatsýzlýklar dev re ye gi ri yor du. Ýsviç re bölge sin de ki Rors chach’da, ak tar ma yap mak zo run da kalýyor du nuz. Bin di ði niz tren si zi Alp-ler’ de ki küçük bir is tas yon olan Land qu art’a ka dar götüre-bi li yor ve ora da baþ ka bir tre ne bin me niz ge re ki yor du. Pek se vim li ol ma yan bir man za ra ya ba ka ba ka bir süre rüzgâr-da bek li yor, dar ray lar da iþ le yen bir tre ne bi ni yor, bu küçük ama ola ðandýþý güçlü ma ki ne ha re ket eder et mez de asýl ma ce ra baþlýyor, bit me ye ni ye ti yok muþ gi bi görünen sarp ve zor lu bir týrmanýþa ge çi yor du nuz. Land-qu art’ta ki is tas yon ol duk ça al çak bir düzey de ol masýna

    13

  • karþýn güzer gâhýnýz si zi artýk sarp ka ya larýn arasýna sýkýþmýþ da racýk yol lar dan ge çi re rek ger çek dað la ra çýk-mak zo run da býrakýyor du.

    Hans Cas torp –gen cin adý bu– ken di ni, am casý ve ba -balýðý olan –he men adýný söyle ye lim– Konsül Tie nap pel’in ar ma ðan et ti ði tim sah de ri sin den ba vu lu, ru lo yapýlmýþ ka re li bat ta ni ye si ve bir kan ca da sal la nan kýþlýk ce ke tiy le, otur ma yer le ri gri bir kom partýman da tek baþýna otu rur-ken bul du. Yanýnda ki pen ce re açýk býrakýlmýþtý; öðle den son ra ha va gi de rek so ðu du ðu için ai le nin gözbe be ði olan mu hal le bi ço cu ðu gen ci miz mo da ya uy gun bol par dö sü sü-nün ipek as tarlý ya kasýný kaldýrdý. Yanýnda ki kol tuk ta, yol-cu lu ðu nun ilk dönem le rin de ara sýra in ce le di ði, lo ko mo ti-fin saldýðý ku rum dan ka paðý kir len miþ ‘Büyük Bu harlý Ge mi ler’ adlý cep ki tabý ih mal edil miþ, du ru yor du.

    Ýki gün süren yol cu luk bu gen ci –çok da genç, ha ya ta pek öyle sað lam kök sal mamýþ– günlük ya þantýsýndan, özel lik le de görev le rim, il gi alan larým, dert le rim ve ta sa-rým larým di ye ni te len dir dik le rin den, fay ton la is tas yo na gi der ken düþündüðünden çok da ha uzak laþtýrýyor du. Me kân, ken di si ve doð du ðu top rak lar arasýnda döne döne dans eder ce si ne ka çar ken, za ma na özgü sanýlan güçten çok da ha faz la gücü ol du ðu nu kanýtlýyor; sa at ler geç tik çe me kân, za manýn oluþ tur duk larýna çok ben ze yen ama bazý açý lar dan on larý da aþan de ði þim le re ne den olu yor du. Me kân, za man gi bi unut kanlýk ge ti rir ve bu nu bir in saný tüm iliþ ki le rin den ko parýp onu özgür ve aslýna döne bi le-cek bir du ru ma ge ti re rek ya par ve ger çek ten de bir an da ayrýntýla ra me raklý ya da il ke le ri ne baðlý bi ri ni bir ser se ri-ye dö nüþ türe bi lir. ‘Za man, Let he Irmaðý’nýn su yu dur’ der-ler ama ya bancý ha va da onun gi bi içi le bi lir ve et ki si onun ka dar güçlü ol ma sa da da ha hýzlý ola bi lir.

    Hans Cas torp da ay ný de ne yim den geç ti. Bu yol cu lu ðu cid di ye alýp ken di ni iyi ce kaptýrma ya ni ye ti yok tu, ter si ne, böyle ol masý ge rek ti ði ne göre, bu iþi ola bil di ðin ce ça buk ar kasýnda býra ka rak, kýsa bir süre için ol du ðu yer de býrak-mak zo run da kaldýðý ya þamýný, evin den ayrýldýðý za man ki in san ola rak, býraktýðý yer den sürdürmek üze re dönme yi

    14

  • ta sarlýyor du. Da ha dün her za man ki düþünce le ri ne dalmýþ, kýsa bir süre önce olan larý ve kýsa bir süre son ra ola cak larý, sý nav larýný, Tun der ve Wilms fir masýnda (ter sa ne, ma ki ne ima latý ve ka zan) iþe baþ la ya caðýný düþünmüþ ve ora da ge çi re ce ði üç haf tanýn son rasýný yapýsý elver di ði oran da sa býr sýzlýkla bek le me ye baþ lamýþtý. Oy sa þim di ona tüm dik ka ti ni o an da ki ko þul la ra ver me si ge re ki yor gi bi ge li-yor, on larý sil kip at manýn hiç de doð ru ol ma ya caðýný düþü-nü yor du. Da ha önce ha vasýný hiç so lu madýðý ve alýþýk ol ma dýðý, ken di ne özgü ve ço ðu þey den yok sun ko þul larýn ge çer li ol du ðu nu bil di ði bu bölge le re çýkartýlýyor ol masý onu he ye can landýrma ya baþ lamýþtý; içi ni be lir li bir kaygý ke mi ri yor du. Evi, yur du ve düzen li ya þantýsý çok uzak lar-da kal mak la iþ bit me miþ, da ha da önem li si çok çok aþaðýlar da kalmýþlardý; hâ lâ da týrmanýyor du. Eviy le iler-de ki bi lin me zin arasýnda ha va da sal lanýrken, ken di ne, yu karýlarýn ona nasýl ge le ce ði ni sor du. Aca ba onun gi bi de niz se vi ye sin den bir kaç met re yu karýda doð muþ ve o ha vayý so lu ma ya alýþ mýþ bi ri nin ara da bir yer ler de bir kaç gün ge çir me den bu den li yüksek yer le re bir den bi re çýk-masý akýlsýzca bir iþ miy di ve saðlýða za rarlý mýydý? Ýnsa na bu bölge le rin ne den li uy gun ol madýðýný sürek li hatýrlat-týðý için hâlâ týr man mak ye ri ne he de fi ne varmýþ ol mayý is ter di; bir kez ora ya varýldýðýnda ora da da in san larýn her yer de ya þa dýk la rý gi bi ya þa ma ya baþ la ya caðýný düþünüyor-du. Dýþarýya bak tý. Tren dar bir ge çit ten kývrýla kývrýla gi di-yor, önde ki va gon larý ve zor la nan, du rup du rup ha va ya kah ve ren gi, ye þil ve ka ra du man lar sa lan lo ko mo tifi göre-bi li yor du. Sa ðýn da ki yarýn di bin den gürle ye rek akan bir su yun se si ge li yor, so lun da da ko yu renk li çam aðaç larý kop muþ ka ya par ça larý arasýnda tu tun duk larý yer ler den taþ gri si ren gin de ki gök yü zü ne doð ru uzan ma ya çalýþýyor-lardý. Zi fi ri ka ranlýk tünel ler den ge çi li yor, ye ni den gün ýþýðýna çýkýl dý ðýn da iyi ce aþaðýlar da bir kaç köyün se çi le bil-di ði ge niþ ya rýk larý göre bi li yor du nuz. Der ken bu görüntül-er ka panýyor, on larý oyuk lar da ve yarýklar da ya ma ya ma kalmýþ kar kü me le ri nin ol du ðu ye ni ge çit ler iz li yor, tren küçücük is tas yon la ra gi ri yor, son ra ay ný rayýn üze rin de

    15

  • ge ri ge ri çýktýðý için yön duy gu nu zu yi tir me ni ze ne den olu yor, siz de artýk ku ze ye mi yok sa güne ye mi git ti ði ni zi bil mez olu yor du nuz. Bölge le rin iç le ri ne doð ru aðýr aðýr týrmandýkça, de ði þik im ge ler gi bi bir bir le ri ni iz le ye rek yükse len yüce dað la rýn do ruk larýnýn dünyasý, önünüze muh te þem görüntü ler se ri yor, son ra ray lar bir döne me ce da ha ge lin ce bü yü len miþ gözler bu se rap larý görmez olu-yor du. Hans Cas torp sýk yap raklý or man larý ve var sayým ola rak kuþ larý da nasýl ge ri de býraktýðýný düþündü ve bu tür þey le rin bi te bi le ce ði ve dünyanýn on larsýz nasýl yok sul-la þa caðý düþün ce si önem siz bir baþ dönme si ve bu lantýya ne den ol du ðu için eliy le bir-iki sa ni ye gözle ri ni örttü. Son-ra kriz geç ti ve týrmanýþýn so na er mek üze re ol du ðu nun farkýna vardý. Ge çit aþýlmýþtý. Tren artýk va di nin düzlüðünde da ha ra hat iler le ye bi li yor du.

    Sa at ne re dey se se kiz ol muþ tu ama ha va hâ lâ aydýn-lýktý. Uzak ta ki man za ranýn için de, yüze yi gri bir göl be lir-di; ký yýsýndan ya maç la ra doð ru týrma nan, te pe ye doð ru da gi de rek sey rek le þen ve sis le kaplý çýplak bir te pey le bi ten, ka raçam or man larýyla çev ri liy di. Küçük bir is tas yon da, bi ri dýþar dan ye rin adýný baðýrdýðý için Hans Cas torp’un Da vos Köyü ol du ðu nu an ladýðý yer de dur du lar. Yol cu lu ðu so na er mek üze rey di. Ansýzýn yanýnda ku ze ni nin o gür Ham burg lu se siy le, “Mer ha ba, bu ra da ine cek sin,” de di ði ni duy du ve dýþarýya baktýðýnda plat form da pen ce re nin altýn-da Jo ac him’in dur du ðu nu gördü. Kah ve ren gi bir pal to giy-miþ ti, baþý açýktý ve her za man kin den da ha saðlýklý görü-nü yor du. Güle rek bir kez da ha, “Ýnse ne. Naz lanýp dur ma!” de di.

    Hans Cas torp ye rin den kalk ma dan, bi raz þaþkýn, ona, “Henüz var madým ki,” di ye yanýt ver di.

    “Ta bii ki vardýn. Bu rasý Da vos Köyü. Sa na tor yum bu ra ya yakýn. Ara ba var. Eþ ya larýný ver.”

    Hans Cas torp varýþýnýn ve ku ze ni ni ye ni den görme nin ver di ði þaþkýnlýðý ve he ye caný ele ve ren bir gülüþle, ba vu-lu nu, kýþlýk pal to su nu, ru lo yapýlmýþ bat ta ni ye si ni, ayrýca bas to nu nu ve þem si ye si ni ve en son da ‘Büyük Bu harlý Ge mi le r’i yer le rin den alýp dýþarýya uzattý. Ko þa rak dar

    16

  • ko ri do ru geç ti ve ol duk ça can dan, doð ru dürüst bir se lam-laþ ma için plat for ma at ladý. Se lam laþ ma bi raz so ðuk ve me sa fe li in san larýn yapýsýna uy gun ola rak pek abartýlý ol madý. Za ten ga rip olan, iç ten li ði faz la göster mek ten kork mak gi bi ba sit bir ne den den bir bir le ri ne ad larýyla hi tap et mek ten her za man çe kin miþ ol ma larýydý. So yadýyla hi tap et me yi de doð ru dürüst be ce re me dik le ri için bir bir-le ri ne hi tabý ‘sen’le sýnýrlandýrýyor lardý ve bu, iki ku zen arasýnda artýk kök salmýþ bir alýþkanlýða dönüþmüþtü.

    Bi raz tu tuk –genç Zi ems sen as ker du ru þu nu hiç yi tir-me den–, ace le el sýkýþýrlar ken on larý iz le yen üni for malý, sýrmalý kas ket li bir adam yan larýna gel di ve Hans Cas-torp’un ba gaj nu ma rasýný sor du. Bu adam Berg hof Ulus la-ra rasý Sa na tor yu mu’nun kapýcýsýydý ve be ye fen di ler ak þam ye me ði ne ye tiþ mek için doð ru dan sa na tor yu ma gi der ler-ken o da Da vos Mey daný’nda ki is tas yon dan gi dip Hans Cas torp’un aðýr ba vu lu nu al ma ya pek bir is tek li göründü. Adam be lir gin biçimde to pal ladýðý için Hans Cas torp’un Jo ac him Zi ems sen’e sor du ðu ilk þey, “Sa vaþ ta mý ya ra-lanmýþ? Bu yüzden mi böyle to pallýyor?” ol du.

    Jo ac him, caný bi raz sýkkýn, “Evet. Sa vaþ ta. Der di di zin-den. Da ha doð ru su di zin den di. Diz ka paðýný aldýrttý,” de di.

    Hans Cas torp bu nu ola bil di ðin ce ça buk ge çiþ tir di. Baþýný çe vi rip ar ka ya ba kar ken, “De mek böyle. Se nin de hâ lâ dert le rin ol du ðu nu söyle me ye cek sin, de ðil mi? Artýk kýlýç ku þan ma ya hak ka zanmýþ ve ma nev ra dan ye ni dön-müþ gi bi sin,” de di ve yan gözle ku ze ni ne baktý.

    Jo ac him on dan da ha uzun boy luy du, omuz larý da onun ki ler den ge niþti. Ener jik genç li ðin sim ge si gi biy di ve san ki üni for ma giy mek için ya ratýlmýþtý. Sarýþýn ülke si ne ay kýrý ka çan sim si yah saç larý vardý, ko yu renk te ni de gü neþ ten ne re dey se bronz laþmýþtý. Ýri ka ra gözle ri ve düz-gün hat lý dol gun du dak larýnýn üze rin de ki ko yu renk li kü çük býyýðýyla pe kâ lâ yakýþýklý sayý la bi lir di; ta bii kep çe ku lak lý ol ma sa. Ömrünün büyük bir bölümünün tek der di buy du ama þim di baþ ka dert ler de bin miþ ti. Hans Cas torp, “Be nim le aþa ðýya döne cek sin, de ðil mi?” di ye ko nuþ-masýný sür dür dü. “Bir en gel ol du ðu nu sanmýyo rum.”

    17

  • Ku ze ni her za man yu mu þak bakýþlý olan ama son beþ aydýr bi raz býkkýn, hat ta hüzünlü bir ifa de nin çöktüðü iri gözle ri ni ona çe vi re rek, “Se nin le aþaðýya mý?” di ye sor du. “Ne de mek is ti yor sun?”

    “Ya ni üç haf ta son ra.”“Evet, an ladým. Þim di den eve dönme yi düþünü yor -

    sun,” di ye yanýt ver di Jo ac him. “Dur, ba kalým. Da ha ye ni gel din. Kuþ ku suz, bu ra da, yu karýda üç haf ta bi ze bir þey ifa de et mez ama sen bu rayý yalnýzca zi ya ret et ti ðin ve tam üç haf ta ka la caðýn için sa na göre bu uzun bir za man. Ýlk ön ce bu ra ya alýþ, bu nun o ka dar ko lay ol madýðýný an la ya-cak sýn. Ayrýca yalnýzca ik li mi miz sýra dýþý de ðil. Bu ra da ol duk ça de ði þik þey ler göre cek sin. Bak gör. Be nim le il gi li söy le dik le ri ne ge lin ce; iþim se nin sandýðýn ka dar ko lay de ðil dos tum. ‘Üç haf ta da eve dönmek’ gi bi laf lar aþaðýlarýn iþi. Evet, çok güzel yandým ama Beh rens’in her za man söy-le di ði gi bi bu kar dan olu yor, faz la bir an lamý yok. Altý ay da ha bu ra da kal mamýn ne re dey se ke sin ol du ðu nu söyle-di.”

    “Ne, altý ay mý? Aklýný mý kaçýrdýn?” di ye haykýrdý Hans Cas torp, bir kulübe den pek farký ol ma yan is tas yo-nun önünde ki çakýl taþý döþe li alan da bek le yen iki güçlü atýn çek ti ði ara ba ya bi nip sert otur ma yer le ri ne yer le þir ler-ken. Hans Cas torp öfkey le ku ze ni ne döndü ve, “Altý ay mý? Bu ra da aþaðý yu karý o ka dar kaldýn za ten! Ýnsanýn o ka dar bol za maný yok ki,” de di.

    Jo ac him ku ze ni nin iç ten öfke si ne aldýrmaksýzýn bir-kaç kez baþýný sal ladý. “Bu ra da in san larýn za man larýyla na sýl ra hat ve hýzlý oy nadýklarýný an lat sam inan mazsýn. On la ra üç haf ta bir gün gi bi ge li yor. Göre cek sin. Öðre ne ce-ðin çok þey var,” de di, son ra da, “insan bu ra da bir çok düþünce si ni de ðiþ ti ri yor,” di ye ek le di.

    Hans Cas torp gözle ri ni onun pro fi lin den ayýra mý yor -du.

    Baþýný sal la ya rak, “Ama inanýlmaz düzel miþ sin,” de di. “Öyle mi der sin?” di ye yanýt ver di Jo ac him. “Söy le di-

    ðin doð ru de ðil mi? Ben ce de öyle.” Ar kasýnda ki yastýða da ya na rak da ha dik otur du ama he men ge ne ya na doð ru

    18

  • kaydý. “Ken di mi çok da ha iyi his se di yo rum ama tam da iyi le þe me dim. Es ki den sol üstten ge len hýrýltýnýn ye rin de hâlâ bi raz do lu luk var. Çok kötü sayýlmaz ama alt ta raf iyi-ce do lu, ikin ci in ter kos tal den de hýrýltýlar ge li yor.”

    “Ne ka dar çok þey öðren miþ sin,” de di Hans Cas torp.“Evet, Tanrý bi li yor ya, pek hoþ bir öðren me bi çi mi!

    Fa al görev de olup bun larýn tümünü unut mak is ter dim,” di ye umur sa maz yanýt ver di Jo ac him, son ra da þid det le omuz silk ti. Bu da ona hiç yakýþmadý. Pal to su nun en yakýn ce bin den, ma vim si cam dan yapýlma, me tal ka paklý yu var-lak, yas sý bir þi þe yi yarýsýna ka dar çýkarýp ku ze ni ne göster-di ve he men ye ni den ce bi ne sok tu. “Bu ra da ço ðu muz da bu var. Adý bi le var. Bir tür tak ma ad. Es pri ol sun di ye. Man-za ra ya ba kýyor sun de ðil mi?”

    Hans Cas torp’un yaptýðý da buy du. “Ha ri ka!” de di.“Öyle mi der sin?” di ye sor du Jo ac him.Ýlk önce, va di nin ek se ni ni iz le ye rek de mir yo lu nun

    ke na rýndan gi den, düzen siz yer leþ ti ril miþ bi na larýn ol du-ðu bir so kak tan geç tik ten son ra so la dönüp dar ray larý ve bir de re yi aþtýlar. Artýk, aðaçlýk ya maç la ra ve ak þam ol du-ðu için yan ma ya baþ la yan ýþýklarýnda, bal kon larýnýn çok lu-ðun dan bir sünger gi bi de lik li ve emi ci görünen, yüzü gü ney batýya ba kan bakýr kub be li uzun ca bir bi nanýn gö rün düðü, iniþ li çýkýþlý va di ye doð ru yükse len ha fif me yil li bir yol da aðýr aðýr iler li yor lardý. Ha va hýzla ka rarýyor du. Bü yük bir bölümü ka palý olan gökyüzüne canlýlýk ve ren so luk kýrmýzý günbatýmý çe kil me ye baþ lamýþ ve do ðayý, ka ranlýk bas masýndan he men önce görülen renk siz, cansýz ve hüzünlü ge çi ci bir ýþýða tes lim et miþ ti. Yer le þik bir alan olan gi rin ti li çýkýntýlý va di de yan ma ya baþ la yan ýþýklar, va di nin ze min inde, iki ta rafýnda ki ya maç-lar da ve özel lik le de, bi na larýn kat kat te ras lar gi bi dur du-ðu sað da ki öne çý kýk alan da nok ta lar oluþ tu ru yor lardý. Sol larýnda ki ye þil ça yýr lý te pe le re doð ru yükse len pa ti ka lar kýsa bir süre son ra çam aðaç larýnýn ruh suz ka ralýðýnda gözden kay bo lu yor du. Aðaç larýn ardýnda, va di nin da ra la-rak bit ti ði yer de, uzak tan se çi le bi len dað lar ko yu ma vi ye ça lan kur þun ren gin dey di. Rüzgâr es me ye baþ ladýðý için

    19/2Büyülü Dað

  • ha va iyi ce se rin le miþ ti. Hans Cas torp, “Hayýr, doð ru yu söyle mek ge re kir se,

    çok et ki le yi ci bul madým,” de di. “Bu zul lar ve kar la kaplý çok yüksek do ruk lar ne re de? Bu ra da ki ler ba na çok da yük sek gel me di.”

    “Hayýr, ol duk ça yüksek tir ler. Aðaç larýn bit ti ði çiz gi yi her yer den göre bi lir sin. Be lir gin bir çiz gi dir. Çam lar bi ti-yor, on lar la bir lik te her þey de bi ti yor iþ te, on dan son rasý gör düðün gi bi ka yalýk. Þu ra da, Schwarz horn’un saðýnda ki ça tallý do ruk ta is te di ðin bu zul lar dan bir ta ne var. Çok bü yük de ðil dir ama yi ne de adý bi li nen bir bu zul dur. Sca-let ta Bu zu lu. Ma vi li ði ni se çe bi li yor mu sun? O boþ luk ta da Piz Mic hel ve Tin zen horn var. Bu ra dan göre mez sin; yýl bo yu kar la kaplýdýrlar.”

    “Son suz kar,” de di Hans Cas torp“Doð ru, son suz kar di ye ni te len di re bi lir sin. Tümü çok

    yüksek tir. Bi zim de inanýlmaz bir yüksek lik te ol du ðu mu-zu unut ma. De niz se vi ye sin den bin altý yüz met re yüksek-te yiz. Ara da ki farký pek his set mi yor sun ama.”

    Hans Cas torp, “Evet, ne týrmanýþtý o! Aslýna ba kar san iyi ce kork tum; zor gel di. Bin altý yüz met re. Bu ne re dey se beþ bin ka dem eder. Ömrümde bu yüksek li ðe çýkmadým,” di ye rek me rakýndan ken di si ne ya bancý ge len ha vayý de rin bir so luk ala rak de ne di. Te miz di, hep si bu ka dar. Ne ko ku-su ne özü ne de ne mi vardý; ci ðer le re ko lay ca dol masýna do lu yor du ama ru ha hi tap et mi yor du.

    “Ha ri ka!” de di ki bar ca.“Evet, bu ha va ünlüdür ama görüntü bu ak þam o

    ka dar iyi de ðil. Ço ðu za man da ha güzel olur, özel lik le de kar da. Yakýnda ba ka ba ka do yarsýn. Ýnan ba na, biz yu karýlar da ki le re yet ti de arttý bi le,” de di Jo ac him. Böyle der ken að zý ný de ne tim siz ve abartýlý bir tik sin mey le büz-müþtü. Bu da ona yakýþmadý.

    “Ne ga rip ko nu þu yor sun!” de di Hans Cas torp. Jo ac him ku ze ni ne döne rek, “Ga rip mi? Ben mi?” di ye

    sor du. Ne den se bi raz kaygýlanmýþ gi biy di. Hans Cas torp ace ley le, “Yok yok, özür di le rim bir an lý-

    ðý na öyle gel di,” de di. Aslýnda, Jo ac him’in bir kaç kez yi ne-

    20

  • le di ði ‘biz yu karýda ki ler’ lafý onu ne den se ra hatsýz et miþ, ken di ni ga rip his set me si ne ne den ol muþ tu.

    Jo ac him, “Gördüðün gi bi sa na tor yu mu muz köyden da ha yüksek ler de,” di ye sözünü sürdürdü. “El li met re da ha yüksek te. Broþürde yüz di yor ama aslýnda el li. En yük sek te olan karþý ta raf ta ki Schat zalp Sa na tor yu mu’ dur – þim di göre mez sin. Yol lar ka palý ol du ðu için kýþýn ce set le-ri ký zak la aþaðýya taþýmak zo run da kalýyor lar.”

    Hans Cas torp, “Ce set le ri mi? Ha, de mek öyle. Þu iþe bak!” di ye baðýrdý ve bir den bi re göðsünü sar san ve so ðuk rüz gârýn et ki siy le ge ril miþ yüzünü bi raz acý ve re rek bu ran kar þý ko ya madýðý þid det li bir gülme kri zi ne tu tul du. “Ký zak lar la mý? Sen de bu ra da otur muþ ba na sa kin sa kin bun la rý an la ta bi li yor sun de mek? Son beþ aydýr ba yaðý alaycý ol muþ sun.”

    “Alay de ðil bu,” de di Jo ac him omuz sil ke rek. “Ne den böyle di yor sun? Ce set le re fark et mez ki. Üste lik bu ra da, yu karýda alaycý ol mak ko lay. Beh rens’in ken di si de yaþlý alay cýlar dandýr. Kaçýklýðýyla ünlüdür, hem de ola ðanüstü bir cer rah, es ki den öðren ci bir lik le rin de çalýþmýþ – sanýrým onu se ve cek sin. Bir de Kro kows ki var. Onun asis taný. Çe kin gen bir þey. Broþürde onun ver di ði hiz me te özel lik le de ði ni yor lar. O da, has ta larýn ruh larýný ayrýþtýrýr.”

    “Ne yapýyor de din? Has ta larýn ruh larýný mý ayrýþtýrý-yor? Ýðrenç!” di ye haykýrdý Hans Cas torp. Ne þe si ni bul-muþ tu. Artýk ken di ni kon trol ede mi yor du. Ruh larý ayrýþtýr-mak, iþi çýðrýndan çýkarmýþtý. Ýki büklüm gülmek ten öyle-si ne katýlýyor du ki gözle ri ni ka pattýðý eli nin altýndan göz-yaþ larý süzülüyor du. Jo ac him de iç ten lik le gülüyor du. Bu ona iyi gel miþ ti san ki. Böyle ce iki genç, on larý Ulus la ra rasý Berg hof Sa na tor yu mu’nun dik gi riþ yo lun dan ana kapýsý-na aðýr aðýr çýkar tan ara ba dan ne þe için de in di ler.

    21

  • 22

  • 23