62
Türk Dili ve Edebiyatı 1. FASİKÜL 9 246 soru PISA Tarzı Sorular ÖSYM Çıkmış Sınav Soruları Video Çözümleri Giriş Hikâye Şiir

Türk Dili ve Edebiyatı 9 - ÇAP Yayınlarıcapyayinlari.com.tr/demo/9-tde.pdfTürk Dili ve Edebiyatı 1. FASİKÜL 9 246 soru PISA Tarzı Sorular ÖSYM Çıkmış Sınav Soruları

  • Upload
    others

  • View
    43

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Türk Dili ve Edebiyatı1. FASİKÜL 9

➤ 246 soru➤ PISA Tarzı Sorular➤ ÖSYM Çıkmış

Sınav Soruları➤ Video Çözümleri

GirişHikâyeŞiir

Teşekkürler…Değerli öğretmenlerimiz

Semra ÇEVİK'e, Nurullah GÜNDÜZ'e, Hasan YILMAZ'a, Osman ÖZDEN'e,

Sedat SAYIN'a, Muhammed DUMAN'a,

Hulusi DEMİR'e, Osman USTA, Mennan KIZILTUNÇ ve Hüseyin

ÇATALBAŞ’a katkılarından dolayı teşekkür ederiz.

GENEL YAYIN YÖNETMENİOğuz GÜMÜŞ

EDİTÖRHazal ÖZNAR

DİZGİÇAP Dizgi Birimi

SAYFA TASARIM - KAPAKF. Özgür OFLAZ

1. BASKIHaziran 2019

Bu kitabın her hakkı

Çap Yayınlarına aittir.

5846 ve 2936 sayılı Fikir ve

Sanat Eserleri Yasası’na

göre Çap Yayınlarının

yazılı izni olmaksızın,

kitabın tamamı veya bir

kısmı herhangi bir yöntemle

basılamaz, yayınlanamaz,

bilgisayarda depolanamaz,

çoğaltılamaz ve dağıtım

yapılamaz.

İLETİŞİM

ÇAP YAYINLARI®

Ostim Mah. 1207 Sokak No: 3/C–D Ostim / Ankara

Tel: 0312 386 00 26 • 0850 302 20 90 0 553 903 65 51

Fax: 0312 394 10 04

www.capyayinlari.com.tr

[email protected]

twitter.com/capyayinlari

facebook.com/capyayinlari

instagram.com/capyayinlari

Bu kitap MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI TALİM VE TERBİYE KURULU BAŞKANLIĞInın 19.01.2018 tarih ve 39 sayılı kararı ile belirlenen

ORTAÖĞRETİM TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERS PROGRAMINAGÖRE HAZIRLANMIŞTIR.

Gelecek için hazırlanan

vatan evlâtlarına, hiçbir

güçlük karşısında yılmayarak

tam bir sabır ve metanetle

çalışmalarını ve öğrenim gören

çocuklarımızın ana ve babalarına

da yavrularının öğreniminin

tamamlanması için hiçbir

fedakârlıktan çekinmemelerini

tavsiye ederim.

Değerli Öğrenciler,

Çap Yayınları olarak konuları en iyi şekilde kavrayabilmeniz için yeni bir anlayışla elinizdeki fasikülleri oluşturduk. Fasiküllerimiz aşağıdaki içeriklere sahiptir:

Kazanım Sayfası: Bir konunun hangi sırayla ve toplam kaç kazanımda anlatılacağını gösterir.

Bilgi Sayfası: Her alt konu ile ilgili gerekli bilgilerin ve kısa örneklerin yer aldığı sayfalardan oluşmuştur.

Aktif Öğrenme: Her konuda, gördüğünüz kavramları kullanarak konunun anlaşılmasını kolaylaştıracak şekilde tasarlanmıştır.

Uygulama Alanı: Konu içinde öğrenilen kavramların pekiştirilmesi için hazırlanan etkinlikler ile kazanımlar daha net anlaşılacaktır.

Pekiştirme Testleri: Anlatılan konuların sizin tarafınızdan iyice pekiştirilmesini sağlamak için biraz da farklı sorulara yer verilerek oluşturulmuştur. Bu testlerin tamamının VİDEO ÇÖZÜMLERİ bulunmaktadır.

PISA: Ünite bitiminde sizin okulda öğrendiğiniz bilgi ve becerileri günlük yaşamda kullanma, okuduğunuzu anlama ve yorumlama becerinizi ölçmek için hazırlanmıştır.

Geliştiren, Pekiştiren, Ölçen Testler: Ünite bitiminde üç ayrı zorluk seviyesine göre oluşturulmuş TAMAMI VİDEO ÇÖZÜMLÜ olan karma sorulardan oluşmaktadır. Sizi acemi seviyesinden alıp usta seviyesine taşımak hedeflenmiştir.

ÖSYM Soruları: Üniversite giriş sınavlarında sorulmuş sorular, en son yapılan sınavdan geriye doğru ve yine TAMAMI VİDEO ÇÖZÜMLÜ bir şekilde sunulmuştur.

Yayınevimize ait olan akıllı telefon uygulamaları (cApp veya capegitim) veya www.capyayinlari.com.tr, www.capegitim.com internet sitelerinden video çözümlerine ulaşabilirsiniz.

Hepinize sağlıklı ve huzurlu bir öğretim yılı diliyoruz.

Mehmet GÖNÜLER Adnan Derin

[email protected] [email protected]

Ön Söz

İÇİNDEKİLER

5

İÇİNDEKİLER

1. ÜNİTE: GİRİŞ (10 Ders Saati)Ünite Kazanımları ....................................................................................................... 8

Edebiyat Nedir? .......................................................................................................... 9

Edebiyatın Bilimle ve Güzel Sanatlarla İlişkisi ............................................................ 10

Metinlerin Sınıflandırılması ......................................................................................... 11

Dilin Kullanımdan Doğan Türleri ................................................................................. 14

Metnin Ana Düşüncesi ................................................................................................ 15

Metnin Yardımcı Düşünceleri ..................................................................................... 16

Düşünceyi Geliştirme Yolları ...................................................................................... 17

İyi Bir Anlatımda Bulunması Gereken Özellikler ......................................................... 19

İletişim ........................................................................................................................ 19

Aktif Öğrenme ........................................................................................................ 21

Uygulama Alanı ...................................................................................................... 22

Yorumlama - Analiz ................................................................................................ 24

Pekiştirme Testi - 1, 2, 3, 4, 5 ................................................................................ 25

Yazma - Sözlü İletişim ............................................................................................ 36

2. ÜNİTE: HİKÂYE (25 Ders Saati)Ünite Kazanımları ....................................................................................................... 38

Hikâye (Öykü) ............................................................................................................. 39

Hikâyede Anlatıcı ve Bakış Açısı ................................................................................ 41

Hikâye Türleri (Çeşitleri) ............................................................................................. 43

Durum Hikâyesi (Kesit Hikâyesi - Çehov Tarzı Hikâye) ............................................. 45

Hikâyede Anlatım Biçimleri ......................................................................................... 47

Hikâyede Anlatım Teknikleri ....................................................................................... 48

Aktif Öğrenme ........................................................................................................ 50

Uygulama Alanı ...................................................................................................... 51

Pekiştirme Testi - 1, 2, 3 ........................................................................................ 53

İsim (Ad) ..................................................................................................................... 60

Aktif Öğrenme ........................................................................................................ 63

Uygulama Alanı ...................................................................................................... 64

İÇİN

DEK

İLER

6

Pekiştirme Testi - 1, 2 ............................................................................................ 66

Yazım Kuralları ........................................................................................................... 70

Aktif Öğrenme ........................................................................................................ 79

Uygulama Alanı ...................................................................................................... 80

Pekiştirme Testi - 1, 2 ............................................................................................ 81

Noktalama İşaretleri .................................................................................................... 85

Aktif Öğrenme ........................................................................................................ 92

Uygulama Alanı ...................................................................................................... 93

Pekiştirme Testi - 1, 2 ............................................................................................ 94

Yazma - Sözlü İletişim ............................................................................................ 98

3. ÜNİTE: ŞİİR (25 Ders Saati)Ünite Kazanımları ....................................................................................................... 100

Şiir (Nazım) ................................................................................................................. 101

Ahenk Unsurları .......................................................................................................... 105

Aktif Öğrenme ........................................................................................................ 110

Uygulama Alanı ..................................................................................................... 111

Pekiştirme Testi 1, 2 ............................................................................................... 112

Manzume .................................................................................................................... 116

Konularına Göre Şiir Türleri ........................................................................................ 117

Edebî Sanatlar (Söz Sanatları) ................................................................................... 122

Aktif Öğrenme ........................................................................................................ 128

Uygulama Alanı ..................................................................................................... 129

Pekiştirme Testi 1, 2 ............................................................................................... 130

Sıfat (Ön Ad) ............................................................................................................... 134

Aktif Öğrenme ........................................................................................................ 139

Uygulama Alanı ..................................................................................................... 140

PISA ....................................................................................................................... 141

Pekiştirme Testi 1, 2 .............................................................................................. 143

Yazma - Sözlü İletişim ............................................................................................ 148

Geliştiren Test 1 ..................................................................................................... 149

Pekiştiren Test 1 .................................................................................................... 151

Ölçen Test 1 ........................................................................................................... 153

ÖSYM Soruları ....................................................................................................... 155

Cevap Anahtarı ...................................................................................................... 156

9

BİLGİ

BİLGİEdebiyat Nedir?

EDEBİYAT NEDİR?

Edebiyatın farklı dönemlerde pek çok sanatçı ve edebiyat tarihçisi tarafından deği-şik tanımları yapılmıştır. Bu tanımlarda edebiyatın sanatsal yönü her zaman ön planda tutulmuş; dilin duygu, düşünce ve hayalleri etkili bir şekilde anlatacak nitelikte olması gerektiği vurgulanmıştır.

Edebiyat; sanat ve bilim çevrelerinde genel olarak şu şekilde tanımlanmıştır: “Olay, düşünce, duygu ve hayallerin dil aracılığıyla sözlü veya yazılı olarak estetik bir şekilde biçimlendirilmesi sanatı.”

Arapça “edep” sözcüğünden gelen edebiyat kavramı, Batı’da daha çok “literatür” kelimesi ile karşılanır. Bizim kültürümüzde ve dilimizde ise şu anlamlarla da karşılan-maktadır:

1. Sözlü, yazılı dil ürünlerini meydana getirme işi.

2. Söz ve yazı sanatını öğreten bilim dalı.

3. Yalnız sanat gayesi ile meydana getirilen sözlü ve yazılı eserler.

4. Dil ürünü olan her türlü sözlü ve yazılı eser.

5. Edebî ürünlerin bağlı bulunduğu saha (Türk edebiyatı, Fransız edebiyatı, divan edebiyatı, halk edebiyatı gibi).

Türk edebiyatında “edebiyat” terimi Tanzimat’tan sonra kullanılmaya başlanmıştır. Önceki dönemlerde, edebiyatı anlatmak için “şiir” ve “inşâ” (nesir) sözcükleri kullanılmış-tır. “Edebiyat” terimini ilk olarak kimin kullandığı bilinmemekle birlikte ilk örnek Namık Kemal’in “Lisanı Osmani’nin Edebiyatı Hakkında Bazı Mülâhazatı Şamildir” başlıklı uzun makalesidir. Edebiyat terimi, Recaizade Mahmut Ekrem’in “Talim-i Edebiyat” adlı kita-bından sonra iyice yaygınlaşmış; makale ve kitap adlarında da kullanılmıştır.

Edebiyat duygu, düşünce ve olayların öznel ifadelerle anlatılması olduğu için edebi-yat farklı sanatçılar ve düşünürler tarafından, farklı şekillerde tanımlanmıştır. Bu tanım-lardan bazıları şöyledir:

◗ Stendhal’a göre edebiyat “Bir roman, yol boyunca gezdirilen ayna” demektir.

◗ Mehmet Âkif Ersoy, “Edebiyat hayattır.” der.

◗ Cemil Meriç “Dil vasıtası ile insandan insana ve nesilden nesile aktarılan her beşeri ifade, edebiyattır.” demiştir.

◗ Atatürk’e göre edebiyat “Söz ve anlamı, yani insan beyninde yer eden her türlü bilgiyi ve insan karakterinin en büyük duygularını, bunları dinleyen ve okuyan-ların ilgisini çekecek şekilde söylemek ve yazmak sanatı.”dır.

Tanım ve açıklamalar ne şekilde olursa olsun hemen hemen bütün tanımlamalar edebiyatın dille meydana getirilen sözlü ve yazılı eserler olduğu konusunda birleşmiştir. Edebiyat; zevk aldırma, heyecan uyandırma, güzellik duygusunun devamını sağlama-nın yanında, içeriğindeki çeşitli değerler ve anlatımlar bakımından da güzel sanatlar içerisinde ayrı ve özel bir yere sahiptir.

Ey özün insan bilen

Var edep öğren edep

Ey edep erkân bilen

Var edep öğren edep

Edeptir asl-ı taat

Küllî sıfat cümle zât

Varlığın edebe sat

Var edep öğren edep

Kaygusuz Abdal

10

BİLGİ

EDEBİYATIN BİLİMLE VE GÜZEL SANATLARLA İLİŞKİSİ

Edebiyat ve Bilim

Edebiyatın konusu insandır. Edebiyat; insanların iç dünyalarını, diğer insanlarla ilişkilerini, doğal ve sosyal çevrelerini, toplumsal hayatı, ekonomik, siyasi ve sosyal de-ğişmeleri konu alan ve bunlara ayna tutan bir sanat dalıdır. Aynı olay ve durumlar bilim dallarının da kapsamına girmektedir. Bu nedenle bir edebî eser yazılırken çeşitli bilim dallarından faydalanılır. Psikoloji, sosyoloji, tarih, felsefe ve coğrafya gibi bilim dalları edebiyatın yakından ilişkili olduğu bilimlerdir. Bununla birlikte edebiyat; fizik, kimya, bi-yoloji gibi pozitif bilimlerle de dolaylı bir ilişki içindedir.

Edebiyat ile bilim arasındaki ilişki karşılıklı bir ilişkidir. Edebiyat bilimden faydalan-dığı gibi bilim de edebiyatın verilerinden faydalanmaktadır. Örneğin bir hikâye ve roman oluşturulurken bu eserlerdeki kahramanlar kimi zaman sosyolog, kimi zaman doktor, kimi zaman mühendis olabilmektedir. Yazar bu kişilerin hayatlarını, başlarından geçen olayları gerçekçi bir şekilde anlatabilmek için çeşitli bilimlerin verilerine başvurmak zo-rundadır. Öte yandan edebî eserler de bilimsel çalışmalara ilham kaynağı olabilir. Edebî eserlerden hareketle bilim insanları yeni icatlar tasarlayıp gerçekleştirebilirler. Örne-ğin Jules Verne’in (Jul Vern) Ay’a Seyahat adlı romanı, Ay’a yolculuk yapmak ve Ay’ı keşfetmek konusunda insanoğluna ilham kaynağı olmuştur. Tarık Buğra’nın Osmanlı Devleti’ni konu edindiği Osmancık adlı romanına da tarih bilimi kaynaklık etmiştir.

Edebiyat ve bazı bilimler arasındaki ilişkiyi kısaca şöyle açıklayabiliriz:

Edebiyat-Tarih İlişkisi: Yazarlar, edebî eserlerinde tarihin verilerinden yararlanır-lar. Tarihî bir olay, tarih açısından olduğu kadar edebiyat için de önemli bir kaynak olabilir. Buna en güzel örnek seyahatnamelerdir. Yine insanlığın karanlık dönemine ışık tutan destanlar da tarihin kaynakları arasında yer alır.

Edebiyat-Toplum Bilimi (Sosyoloji) İlişkisi: İnsan topluluklarının yapısı, geliş-mesi, olaylar karşısında tepki ve tutumları toplum biliminin alanına girmektedir. Edebî eserlerde de çoğunlukla insan ilişkileri, toplumsal ve sosyal olaylar kısacası sosyolojinin alanına giren konular ele alınmaktadır.

Edebiyat-Psikoloji İlişkisi: Her edebî metin, yazarın eserini oluşturduğu andaki ruh hâlinden az ya da çok izler taşır. Sanatçılar eserlerindeki kahramanların durumlarını tahlil ederken psikolojinin imkânlarından faydalanırlar.

Edebiyat-Coğrafya İlişkisi: Edebî metinlerde anlatılan olaylar belli bir mekânda geçebilir. Sanatçı, betimleme yoluyla coğrafyayı dolaylı olarak eserlerinde işler. Bazen de gezi yazıları ve egzotik romanlarda olduğu gibi belli bir coğrafyayı doğrudan anlatma yoluna da gidebilir.

Edebiyat-Felsefe İlişkisi: Bir şair ya da yazar, eserinde kendi düşüncelerini ön pla-na çıkarır. Bu nedenle madde ve yaşamı çeşitli yönlerden inceleyen bir düşünce sistemi olan felsefe ile edebiyatın kesişim noktası düşüncedir. Felsefe ile edebiyat arasındaki en temel ilişki sistemi, edebiyat kuram ve akımlarında görülmektedir. Bununla birlikte edebî eserde ortaya konulan bir dünya ve bu dünyanın ilişkiler sistemi sorgulanırken felsefe devreye girer.

Hat sanatı, Arap harfleri çevresinde oluşmuş güzel yazı sanatıdır. Kâğıt, mürekkep gibi malzemeler kullanıldığı için hat, plastik sanatlar grubunda yer almaktadır. Türkler hat sanatıyla Anadolu'ya geldikten sonra ilgilenmeye başladılar ve bu alanda en parlak dönemlerini de Osmanlılar zamanında yaşamışlardır.

15

BİLGİ

Ağız: Bir ülke içinde aynı dilin farklı konuşma şekillerine denir. Yörelere göre söyle-yiş farklılıkları vardır ama yazılış aynıdır. “Karadeniz ağzı, Ege ağzı…” Türkçenin ağız-larıdır.

◗ Ey, gonşula geliven bi! Bakın da nele decem size. (Aydın/Germencik)

◗ Uşagum görmeymisun ha burda 4 kişiliktir yazayi. (Karadeniz)

Argo: Bir sosyal sınıfın, bir meslek grubunun ya da bir topluluğun üyelerinin kul-landığı, genel dilin kelimelerine yeni anlamlar yükleyerek ya da yeni kelimeler, deyimler katarak oluşturulan özel dil.

◗ Hey babalık, at bakalım 5 papel!

Jargon: Dilcilerin grup dili ya da özel dil adını verdikleri dildir; bir toplumda bireyin içinde bulunduğu sınıfa, yaşa, özellikle mesleğe göre belirlenen dildir. Tıp jargonu, eko-nomi jargonu, mühendislik jargonu vs.

◗ Akut miyokardinfartüsü geçiren hastaları hastaneye getiren semptom… (tıp jar-gonu)

◗ Devalüasyonun en önemli uygulanma sebebi, ekonominin dış ticaret dengesi-nin açık veriyor oluşudur. (ekonomi jargonu)

Standart Dil: Bir ülkedeki ağızlardan biri çeşitli sebeplerden ortak kültür dili duru-muna gelir, bu ortak kültür dili zamanla ülkenin standart dili olur. İstanbul Türkçesi bizim standart dilimizdir.

METNİN ANA DÜŞÜNCESİ

Bir parçada, metinde ya da paragrafta anlatılmak istenen asıl düşünceye, verilmek istenen asıl mesaja ana fikir (ana düşünce) denir.

Her metnin bir yazılma amacı vardır, bu amacı belirleyen cümle ana düşünce cüm-lesidir.

Bir paragrafın konusu belirlendikten sonra paragrafa yöneltilen “Anlatılanlardan na-sıl bir düşünce çıkarılabilir?”, “Bu parçadan çıkarılabilecek en kapsamlı yargı nedir?”, “Bu parçada vurgulanmak istenen nedir?” sorularına alınan cevap, ana düşüncedir.

İnsanların farklı duygu ve düşüncelere sahip olması, ele alacakları konuya da fark-lı yaklaşmalarına neden olabilir. Ana düşünce cümlelerinin parçanın konusu ve bakış açısıyla sıkı bir ilişkisi vardır. Bu cümleler açıklamaya, örnek vermeye, neden ve sonuç-ları göstermeye yani geliştirilmeye uygun cümlelerdir. Ana düşünce, konuyu yalnız bir yönüyle ele alan ve belirginleştiren düşüncedir, paragrafın yazılma nedenidir, temelidir, kesin bir yargı cümlesidir.

Paragraftaki diğer cümleler ana düşünceye bağlanırsa anlamda birlik sağlanır. Cümleler birbirleriyle bağlantı kurarken diğer yönden de ana düşünceye bağlılığını sür-dürür, gelişmeler de ana düşünce cümlesine göre olur.

Ana düşünce cümlesinin parçada belli bir yeri yoktur. Bu cümle parçanın herhangi bir bölümünde olabileceği gibi tümüne de sindirilmiş olabilir.

16

BİLGİ

Aşağıdaki parçayı ana düşünce yönünden inceleyelim:

Bir yerden düşmek oldukça yaygın görülen bir rüya. Bir görüşe göre, bu rüya kalıtsal ve kökeni ağaçlarda yaşayan ilkel atalarımıza kadar uzanıyor. Uz-manlara göre, yaşanılarak öğrenilen her olay, RNA yardımıyla beyinde özel bir protein bağı veya zinciri şeklinde resmediliyor. Anımsama, bağlanan bu moleküllerin tekrar okunması şeklinde gerçekleşiyor. İlkel insanların hemen hepsi en az bir kez ağaçtan düşüyor; yere doğru hızla düşenler kurtulmak için dallara tutunuyor, tutunamayanlar yaşamlarını yitiriyordu. İşte böyle bir düşüş, ölümle sonuçlanmasa bile çok ciddi organik bozukluklara yol açıyor-du. Bu deneyim bellekteki protein bağı yoluyla kuşaktan kuşağa iletilerek türe özgü anıları oluşturuyor. Modern insan, uykusunda boşluğa yuvarlanıp tam yere çarpacakken kendine gelince, atalarının duyduğu ve türsel kalıtım yoluyla iletilen duyguları yeniden yaşıyor. Bugün rüyalarında yere çarpmadan uyananlar, “şanslı atalar”ının soyundan gelenlerdir.

Bu parçada ele alınan konu sıkça görülen yüksekten düşme rüyası ile ilgili bir araş-tırmadır. Parçanın yazılış amacı ise “Deneyimler çeşitli genetik yollarla sonraki nesillere aktarılabilmektedir.” düşüncesini vurgulamaktır. Bu düşünce aynı zamanda parçanın da ana düşüncesidir.

METNİN YARDIMCI DÜŞÜNCELERİ

Bir metinde, paragrafta açıklanan veya savunulan ana düşüncenin kolayca anlaşıl-masını sağlayan ve onun inandırıcılığını artıran her türlü bilgi, açıklama ve örneklerin ifa-desine yardımcı düşünce diyoruz. Bir paragrafta birden fazla ana düşünce olamaz ama birden fazla yardımcı düşünce olabilir.Yardımcı düşünceler, konuya ve ana düşünceye anlam yönünden bağlıdır. Bu, paragraftaki birlik ve bütünlüğün sağlanması için gerekli-dir.Yardımcı düşünceleri belirlemek için ana düşüncenin hangi görüş ve düşüncelerden, bulgulardan yararlandığına bakmak, parçaya bunlarla ilgili sorular sormak gerekir. Yazı-yı oluşturan her paragraf, o yazının bir yardımcı düşüncesinin açıklamasıdır.

Aşağıdaki parçayı yardımcı düşünceler yönünden inceleyelim:

Başta aşı olmak üzere pek çok yeni ve gelişmiş yöntem bile enfeksiyon has-talıklarının önünün tamamen alınmasında yeterli olmamaktadır. Bu durumun başlıca nedeni bazı bakterilerin önceden duyarlı oldukları antibiyotiklere zamanla direnç geliştirmesidir. Ayrıca hastalıklara yol açan yeni bakterilerin varlığı da ortaya çıkarılmıştır. Bu nedenle bilinenlerden daha etkili tedavi yöntemlerine gerek duyulmakta, yeni antibiyotik üretmek için araştırmalar devam etmektedir. Ancak bazı hastalıklarda, gerekli olmadığı hâlde antibi-yotik kullanılması, gerekli durumlarda kullanıldığında ise yanlış dozda, yanlış zamanlamayla ya da yanlış türde antibiyotik kullanılması bakterilerin antibiyo-tiklere direnç kazanmalarına yol açmaktadır. Bu tür bilinçsiz tüketimler olduğu sürece yeni antibiyotiklerin de etkisinin kısa sürede azalacağı bir gerçektir.

Bu parçada verilmek istenen mesaj “Yanlış ve gereksiz antibiyotik kullanımı nede-niyle gelecekte hastalıklarla mücadelede antibiyotikler yetersiz kalacaktır.” ana düşün-cesidir. Yazar bu düşüncesini desteklemek için aşağıdaki yardım düşünceleri parçada kullanmıştır.

Yardımcı düşünceler ana düşünceyi destekleyen ve geliştiren düşüncelerdir.

AKT

İF Ö

ĞRE

NM

E

21

AKTİF ÖĞRENME

Ünite kazanımlarıyla ile ilgili aşağıdaki konu özetinde boş bırakılan yerleri kavram tablosunda verilen sözcüklerle uygun şekilde tamamlayınız.

1. Heyecana yol açarak insanı etkileyen, insanda güzel duygu, düşünce ve hayaller uyandıran

yazılı ya da sözlü olarak oluşturulan metinlere denir.

2. Öğretici metinlerde açıklayıcı bilgiler verildiği için dilin faydalanılır.

3. Edebiyatın malzemesi dildir, bu nedenle edebiyat grubunda yer almaktadır.

4. Bir ülke içinde aynı dilin farklı konuşma şekillerine denir, yörelere göre söyleyiş farklılıkları vardır.

5. Metinler anlatım türlerine, kullanılan dilin işlevine, yazılış amaçlarına, göre gruplandırılabilir.

6. olay, düşünce, duygu ve hayallerin dil aracılığıyla sözlü veya yazılı olarak estetik bir şekilde biçimlendirilmesi sanatıdır.

7. Resim, hat, heykel, mimari gibi sanatlar kullandıkları malzeme bakımından grubuna girmektedir.

8. Türk edebiyatında “edebiyat” terimi sonra kullanılmaya başlan-mıştır.

9. Bir toplumda bireyin içinde bulunduğu sınıfa, yaşa, özellikle mesleğe göre be-lirlenen dile denir.

10. Tarık Buğra’nın Osmanlı Devleti’ni konu edindiği Osmancık adlı romanında edebiyat ile ilişkisi söz konusudur.

11. Duygu, düşünce ve isteğin aktarılmasında sözü söyleyen kişi ya da topluluğa denir.

12. Gönderici ile alıcı arasında aktarılmakta olan duygu, düşünce ya da isteğedenir.

13. , gönderici ve alıcı konumundaki iki insan ya da insan grubu arasında gerçekleşen duygu, düşünce, davranış ve bilgi alışverişidir.

14. Alıcının göndericiye verdiği her türlü karşılığa denir.

15. , anlatımın veya düşüncelerin başka bir anlatıma veya düşünceye benzememesi, hiçbir yapıtı veya düşünceyi taklit etmemesidir.

16. Anlatımda, gereksiz sözcüğün bulunmamasına denir.

17. anlatımdan birden çok yorum çıkmaz, herkes aynı şeyi anlar.

18. Bir düşünceyi savunmak, doğruluğunu kanıtlamak için aynı görüşü paylaşan, destekleyen bir kişinin yazıla-rından veya konuşmalarından alıntı yapmaya denir.

fonetik sanatlar

sanatsal metin

Edebiyat

gerçeklikle ilişkilerine

ağız

tarih bilimi

göndergesel işlevinden

plastik sanatlar

Tanzimat’tan

dönüt (geri bildirim)

jargon

kaynak (gönderici)

ileti (mesaj)

İletişim

Özgünlük

Açık

duruluk

tanık gösterme

UYGULAMA ALANI

22

UYG

ULA

MA

ALA

NI

Bale, Dans, Edebiyat, Müzik,Resim, Heykel,Tiyatro, Opera, Sinema, Mimari, Kabartma, Hat, Tezhip, Minyatür

1 Yukarıdaki kutucukta verilen sanat dallarını "güzel sanatların sınıflandırılması tablosuna" yerleştiriniz.

a. Fonetik (İşitsel) Sanatlar

b. Plastik (Görsel) Sanatlar c. Ritmik (Dramatik) Sanatlar

GÜZEL SANATLAR

2 Aşağıda verilen parçalarda kullanılan "düşünceyi geliştirme yollarını" karşılarına yazınız.

Türkiye genelinde on beş ve daha yukarı yaştakilerde işsiz sayısı bu yılın mayıs döne-minde geçen yılın aynı dönemine göre 89 bin kişi azalarak 3 milyon 136 bin kişi oldu. İşsizlik oranı 0,5 puanlık azalışla % 9,7 seviyesinde gerçekleşti. Aynı dönemde, tarım dışı işsizlik oranı 0,6 puanlık azalışla % 11,6 olarak tahmin edildi. 15, 24 yaş arası genç nüfusla işsizlik oranı 2 puanlık azalışla % 17,8 olurken 15 - 64 yaş grubunda 0,5 puanlık azalışla % 9,9 olarak gerçekleşti.

a.

b.

c.

d.

Sanat, insanlık tarihinin her döneminde var olan bir güzellik anlayışıdır. İnsanlığın geçirdiği evrimler yaşama biçimlerini, yaşama bakışlarını, sanat biçimlerini ve sanata bakışlarını değiştirmiş, her dönemde ve her toplumda, sanat farklı görünümlerde or-taya çıkmıştır. Türkçede iyi ve güzel yapılan her iş için "sanat" sözcüğünden yararla-nılarak "askerlik sanatı", "güzel konuşma sanatı" gibi söz öbekleri oluşturulmuştur. Bu sözlerde "sanat" sözcüğünün yer alması aslında sanatın özelliklerine ilişkin ipuçları da vermektedir.

Her sanatçı kendine göre tanımlamıştır şiiri. Valery’nin tanımından hareket eden Suut Kemal Yetkin, yürüyüş ile raks (dans) arasındaki farkı, düzyazı ile şiir arasındaki farka benzetir ve “Şiir bu kadar esrarlı ve çözülemez bir terkip olduğuna göre, nesre çevril-diği zaman şiirliğini koruyan bir şiir tasavvur olunamadığı gibi, nesrin nazma sokul-masıyla elde edilen bir şiir de öylece tasavvur olunamaz. Ve gene bir öylece bir şaire şunu veya bunu anlatmalısın demek kadar manasız bir şey olamaz. Zaten şair bir şey anlatmaz, anlattığı zaman da şair olmaz.” der.

Cumhuriyet Dönemi edebiyatında bazı sanatçılar, bireyin iç dünyasını (psikolojisini, ruhsal durumunu) anlatmayı amaçlamış bu doğrultuda önemli eserler vermişlerdir. İnsanın topluma yabancılaşmasının nedenlerini sosyo-ekonomik unsurlarda değil bireyin iç dünyasında aramışlardır. Bu yüzden olay örgüsünü önemsememişler, merak unsurunu ikinci plana atmışlar ve tamamen insanın iç dünyasını ve içsel çatışmala-rını gerçekçi tasvirlerle ortaya koymaya çalışmışlardır. Peyami Safa hemen hemen bütün romanlarında, A. Hamdi Tanpınar Huzur'da; Tarık Buğra Küçük Ağa'da, İbiş'in Rüyası'nda, Mustafa Kutlu öykülerinde ruh çözümlemelerine geniş yer vermiştir.

UYG

ULA

MA

ALA

NI

23

3 Aşağıda açıklamaları verilen anlatım ilkelerinin adlarını belirlenen boşluklara yazınız.

a. Dile getirilen olayın betimlenecek görünüşün, sezginin, dile getirilecek duygunun ve düşüncenin anlaşılır ve net bir şekilde belirtilmesidir. Anlatımda kullanılan sözcükler iyi seçilmeli, anlamı bilinmeyen bir sözcük bile kullanılmamalıdır.

b. Sanatçının anlattıkları, önceki anlattıklarıyla çelişmemelidir, yaptıklarına ters düşmemelidir.

c. Bazı sanatçılar vardır ki edebiyatsız, edebiyat yapar.Süslü boyalı kelimelere yer vermezler eserlerinde.

d. Anlatım kesik kesik, tutuk olmamalıdır. Buna dikkat edilerek dile getirilen görüş ya da düşünceler dinleyicinin ya da okuyucunun belleğinde kolayca yer eder.

e. Kullanılan üslup süslü, özentili olmamalıdır. Cümlelerde en az sözcük ile eksiksiz anlatım yakalanmalıdır. Bir cümledeki fazla sözcük sayısı anlamı dağıtır. Söylenenler doğru bile olsa kavramak güçleşir.

f. Anlatılmak istenen en kestirme yoldan anlatılmalıdır. Söz ya da yazı gereksiz yere uzatılmadan anlatılmak istenen yoğun bir şekilde verilmelidir.

g. Anlatım nitelikleri bakımından, benzerlerinden farklı ve üstün bir tarzı olan anlatımdır. Yapıtların kendine özgü özellikler taşımasıdır. Başka bir deyişle sanatçının yapıtını oluştururken başkasına benzememesi, tak-litten uzak durması, orijinal olması; yeni, farklı şeyler söylemesidir.

h. Bir sanat yapıtının bütün insanlığa hitap edecek konuları işlemesidir.

4 Aşağıda işaret levhasındaki görüntüden hareketle iletişim ögelerini oluşturunuz.

Gönderici:

Alıcı:

İleti:

Dönüt:

Kanal:

Bağlam:

24

YORU

MLA

MA

- A

NA

LİZ

YORUMLAMA - ANALİZ

A( ) Bir kişi hangi toplumda yetişmişse, o toplumun çocuğudur, edindiği bilgiler ne olursa olsun, düşüncesi o toplumun ürünüdür ( ) Bizim söylediğimiz ise bir toplumdaki bireylerin birtakım bilgiler edinmesi değil ( ) toplumun değişmesi, eski düşüncesinden sıyrılıp Batı dünyasının düşüncesine geçmesidir ( ) Bizde yıllardan beri Fransızca, Almanca, İngilizce öğrenenler yetişti; içlerinde o dilleri iyi bilenler de oldu ( ) toplumu hiç de etkilememiş olduklarını söyleyemeyiz ancak onların etkisi yüzeyde kaldı ( ) derinlere işleyemedi ( ) Yunanca ile Latincenin etkisi ise ondan daha ileri gitsin istiyoruz. Bunun için onları ortaokuldan belki de daha önceden başlaya-rak çocuklarımızın hepsine öğretmemiz, onları edebiyat öğretiminin temeli olarak almamız gerektir. Bu ülkede Fransızca, Almanca ( ) İngilizce öğrenenler bize ancak Batı dünyasının özlemini getirebildiler, bizde dıştan Batılılara benzemek hevesini uyandırdılar. Bugün artık o özlemle, o hevesle yetinemiyoruz, dileğimiz Batı dünyasına benzemek değil, Batı dünyasından olmaktır. Bunun içindir ki çocuklarımızı, Batılı çocukların yetiştikleri gibi, Latince ile Yunancayı öğreterek kafalarını o dillerin eserleriyle yoğurarak yetiştir-memiz gerekir ( )( ) (Batıya Doğru) (Ataç, 1954, 43).

1. Bu parçadan çıkarılacak ana düşünce nedir?

2. Parçadaki boş bırakılan parantezlere getirilmesi gereken noktalama işaretlerini sırasıyla aşağıdaki kutucuklara yazınız.

BÇağımız da bilimsel ve teknolojik gelişmeler sayesinde iletişim olanakları çeşitlenmiş, bu da iletişimi hiç olmadığı kadar kolaylaş-tırmışdır. Hayatımızın her aşamasında varolan iletişim, bilişim teknolojilerinin yaygınlaşmasıyla birlikte küreselleşen dünyanın en temel öğesi hâline gelmiştir. Teknoloji, ciltlerce ansiklopediye ancak sığa bilecek bilgi, resim ve grafikleri bir CD’ye ya da taşınabilir bir belleke yüklemeye olanak sağlamaktadır. İletişim de seçeneklerin çoğalması, benzer anlamsal içerik taşıyan iletilerin farklı ve etkileyici şekillerde sunulmasını bir zorunluluğa dönüştürmüştür. Bu durumu şöyle açıklayacak olursak bundan yüzyıl önce tele-vizyon satan biriyle bunu günümüzde yapan birinin amaçları aynı olsada bu kişilerin iletişim etkinlikleri, iletileri ve bu iletilerin dile getiriliş biçimleri farklı olacaktır. Çağımızda ülkelerin ekonomik gelişmişlik ve refah düzeyleriyle bilim ve teknoloji düzeyleri arasında bire bir ilişki olduğu bir gerçektir.

1. Bu parçada düşünceyi geliştirme yollarından hangisinden yararlanılmıştır?

2. Bu parçadakiyazım yanlışlarını bulup aşağıdaki kutucuğa yazınız.

PEKİŞTİRME TESTİ1

PEK

İŞTİ

RME

25

Edebiyat Nedir?

1. I. Dil, bir kültür aktarıcısı ve kültür taşıyıcısıdır.II. Kültür ve dil bir toplumun yaşayış biçiminden

önemli izler taşır.III. Dil ve kültür, değişik milletleri birbirine bağla-

yan değerler bütünüdür.IV. Bir toplumun oluşmasında ve ayakta kalmasın-

da ortak dil ve kültürün önemli bir payı vardır.V. Dil ve kültür geçmiş ile gelecek arasında bir

köprü vazifesi görür.

Yukarıdaki cümlelerden hangisi dil ve kültürün özelliklerinden değildir?

A) I B) II C) III D) IV E) V

Dil ve kültürün, değişik milletleri birbirine bağlama özelliği yoktur. Cevap C.

2. Bir metni, edebî metin yapan özelliklerle ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?A) Okuyucuda bilinç ve zevk değişimi sağlar.B) Sözcüklerin farklı şekilde bağdaştırılmasıyla

yeni anlatım olanakları yaratılır.C) Dilin tüm olanaklarından yararlanılır.D) Diğer bilimlerle ilişkisi vardır fakat başka bilim-

lere kaynaklık etmez.E) Ait olduğu toplumun zihniyetini yansıtır.

Bir metin başka bilimlere kaynaklık eder. Cevap D.

3. Sanat; yaşamı daha ilginç, daha güzel, daha anla-şılır ya da daha gizemli ve olağanüstü kılar.

Yukarıdaki cümlede güzel sanatların hangi özelliği daha ağır basmaktadır?

A) Estetiklik B) Özgünlük

C) Öğreticilik D) Evrensellik

E) Etkileyicilik

“İlginç, güzel, anlaşılır, gizemli, olağanüstü…” ifadele-ri etkileyicilikle ilgilidir ve cevap E.

4. Bilimsel eserlerle sanat metinleri arasında yapılan aşağıdaki karşılaştırmalardan hangisi yanlıştır?A) Sanat metinlerinde estetik, bilimsel eserlerde-

doğruluk aranır.B) Bilimsel eserlerde nesnellik hâkimken edebî

eserlerde tamamen öznellik hâkimdir.C) Edebiyat eserleri genelde tek yönlüyken bilim-

sel eserler genelde çok yönlüdür.D) Bilimsel eserde gözlem ve deneyden yararla-

nılır; sanat eserinde sanatçı, duygu ve düşün-celerinden yararlanır.

E) Bilimsel eserler insanın aklını temel alırken sanat eserleri kişinin ruhunu temel alır.

Edebiyat eserleri çok yönlüdür. Cevap C.

5. Yazar, bu romanında ruhsal çözümlemelerde çok başarılı bir çalışma sergilemektedir. Şahısların ruh hâllerini çok iyi bir şekilde okuyucuya aktarmakta-dır. Yalnız eserin dili ve tahliller biraz ağır olduğu için eser, okuyanları zorlamaktadır, bu yüzden okuyucuyu biraz sıkmaktadır.

Yukarıdaki parçaya göre yazar romanını oluş-tururken aşağıdaki bilim dallarının hangisin-den yararlanmış olabilir?

A) Psikoloji B) Sosyoloji

C) Coğrafya D) Tarih

E) Felsefe

Ruhsal çözümlemelerden söz edilmiştir. Cevap A.

PEKİŞTİRME

57

6. Aşağıda hikâyeyle ilgili verilen bilgilerden han-gisi yanlıştır?A) Hikâyede yer, mekân ve kişilere bağlı olarak

dile getirilen olaylar; serim, düğüm ve çözüm sırasını izler.

B) Modern hikâyede yaşanmış, yaşanabilir veya fantastik olaylar konu edilir.

C) Hikâye Türk edebiyatında Tanzimat’la birlikte önem kazanmaya başlar.

D) Hikâyede belli bir sınıfı ya da insan eğilimini temsil eden kişiye karakter denir.

E) Hikâyede betimlemeler ve karakter tahlillerine yer verilir.

Hikâyede belli bir sınıfı ya da insan eğilimini temsil eden kişiye tip denir. Cevap D.

7. Teğmenle on asker, ağaçlar altından yavaş yavaş ilerliyorlardı. Birdenbire hepsi de hareketsiz bir hâlde kaldı. İnsanı korkutan bir sessizlik üzerlerine çöktü. Pek yakınlardan, ormanın sessizliği içinden musiki gibi berrak, ince ve çok ahenkli bir ses geldi. Ses: — Baba, karlar içinde birbirimizi kaybedeceğiz;

Blainville’e kat’iyyen varamayacağız, diyordu. Daha kuvvetli ve kalın bir ses cevap veriyordu:

— Hiç korkma kızım, memleketi elimle koymuş gibi tanırım. Bu sırada, teğmen, birkaç kelime söyledi ve dört asker, birtakım gölgeleri andırır şekilde, hiç gürültü yapmadan uzaklaştılar. Bir-denbire, gecenin karanlığı içinde bir kadın çığlı-ğı duyuldu. Az sonra, askerler iki esir getirdiler: Bunlar bir ihtiyarla bir kız çocuğu idi. Teğmen, daima alçak sesle, onları sorguya çekti:

— İsminiz? — Pierre Bernard.— İşiniz? — Kont de Ronfi’nin kilercisiyim. — Bu, kızınız mıdır? — Evet. — Ne iş yapar? — Şatonun çamaşırcısıdır. — Nereye gidiyorsunuz? — Kaçıyoruz.

Yukarıdaki parça ile ilgili olarak aşağıdakiler-den hangisi söylenemez?A) Anlatıcı olayın içinde bir kahraman olarak ve-

rilmiştir.B) Metinde diyaloglara yer verilmiştir.C) Olay belli bir zaman diliminde geçmektedir.D) Öyküleyici anlatıma başvurulmuştur.E) Metinde niteleyici sözcüklere yer verilmiştir.

Parçada gözlemci bakış açısı kullanılmıştır. Bu neden-le cevap A.

4. Küçük hocanın ağır tokadı, büyük hocanın uzun sopası ... Ben, hiç dayak yememiştim. Belki ilti-mas ediyorlardı. Yalnız bir defa büyük hoca kuru ve kemikten elleriyle, yalan söylediğim için, sağ kulağımı çekmişti; o kadar hızlı çekmişti ki ertesi gün bile yanıyordu ve kıpkırmızıydı. Hâlbuki kaba-hatim yoktu, doğru söylemiştim. Bahçedeki abdest fıçısının musluğu koparılmıştı. Bu, mavi cepkenli, kırmızı kuşaklı, hasta ve zayıf bir çocuktu. Haber verdim, falakaya konacaktı. İnkâr etti. Sonra diğer bir çocuk çıktı. Kendi kopardığını, onun suçu olmadığını söyledi…

Yukarıda verilen Ömer Seyfettin’in Ant adlı hikâyesinden alınan parçada, olay kahramanı hangi iki duyguyu yoğun olarak yaşadığı söyle-nebilir?

A) Gurur - sevinç B) Pişmanlık - korku

C) Korku - üzüntü D) Pişmanlık - gurur

E) Üzüntü - sevinç

Verilen hikâyede olay kahramanı “korku ve üzüntü” duygusunu yoğun olarak yaşamaktadır. Cevap C.

5. Param var. Nüfus cüzdanım yanımda değil. O gerekli sanırım. Adama, Sarıkumluyum da diye-mem, evine gitseydin der, inanmaz da kapının sür-gülenmesi hikâyesine, kuşkulanır, inansa bile bir türlü, otelin önünden geçemem bir daha. En iyisi açıkça yanıma almadım, demek. Balığa çıktık derim. Lâf olsun diye zaten birer balık çektik Suat’la. O, eli boş dönmesin diye aldı yanına. Eve götürür, tel dola-bının orta yerine yerleştirir. Ailece paylaşacak olsalar bir tadımlık bile düşmez her birine. Bilemedin, kedi-nin önüne attırır büyük hanım. Ama balığa çıkan Suat, balıkla dönmüştür eve. Anam bilir niye çıktığı-mı denize. Bir şey söylemeyi de Dilâver Hanımlığına yediremez. Balığı attım zaten. Ölü eti ne yapayım. Otelde gülerlerdi tek balığı görseler. Hem onlara ne? Gider yatarım. Dertleri künye ise ezbere okurum. Köyün yabancısı olsam eski mahalledeki otelin yeri-ni bilir miydim sanki.

Bu hikâyenin anlatımında hangi anlatım tekni-ği kullanılmıştır?

A) Gösterme B) Diyalog

C) İç konuşma D) Bilinç akışı

E) Pastiş

Bu parçanınım anlatımında bilinç akışı tekniği kullanıl-mıştır. Cevap D.

141

PISA

PISA

Ece, Gülce ve Efe her hafta sonu olduğu gibi bu hafta sonunda da dedelerini ziyarete gitmişlerdi. Ömer Bey torunla-rına masallar, efsaneler, hikâyeler anlatmayı/okumayı seven bir insandı. Bu hafta sonu da torunlarına bir hikâye okuma-ya karar vermişti. Bugünün hikâyesi “Pembe İncili Kaftan” isimli bir hikâyeydi. Ömer Bey’in bu hikâyeyi seçmesinin ne-deni hikâyenin yazarının isminin de “Ömer” olmasıydı. Ömer Bey gözlüğünü takıp “Pembe İncili Kaftan” adlı kitabı eline aldı, muhteşem üçlü de dikkat kesilip dedelerinin etrafını kuşattı. Ömer Bey tok ve sempatik sesiyle okumaya başladı:

PEMBE İNCİLİ KAFTANBüyük kubbeli serin divan, bugün daha sakin, daha gölgeliydi. Pencerelerinden süzülen mavi, mor, sincap

rengi bahar aydınlığı, çinilerinin yeşil derinliklerinde birikiyor, koyulaşıyordu. Yüksek ipek şiltelere diz çökmüş yorgun vezirler, önlerindeki halının renkli nakışlarına bakıyorlar, uzun beyaz sakalını zayıf eliyle tutan yaşlı sadra-zamın sönük gözleri, çok uzak, çok karanlık şeyler düşünüyor gibi, var olmayan noktalara dalıyordu.

– Yürekli bir adam gerekli, paşalar… dedi. Biz onun sırmalara, altınlara, elmaslara boğarak gönderdiği elçisine padişahımızın elini öptürmedik, ancak dizini öpmesine izin verdik. Kuşkusuz o da karşılıkta bulunmaya kalkacak.

– Kuşkusuz.– Hiç kuşkusuz.– Mutlaka.Kubbealtı vezirlerinin tamamıyla kendi görüşünü paylaştıklarını anlayan sadrazam düşündüğünü daha açık

söyledi:– O hâlde bizden elçi gidecek adamın çok yürekli olması gerek! Öyle bir adam ki, ölümden korkmasın. Dev-

letinin şanına dokunacak hareketlere karşı koysun. Ölüm korkusuyla, uğrayacağı hakaretlere boyun eğmesin…– Evet!– Hay hay.– Çok doğru… Sadrazam sakalından çektiği elini dizine dayadı. Doğruldu. Başını kaldırdı. Parlak tuğları ür-

peren vezirlere ayrı ayrı baktı:– Haydi öyleyse… Yürekli bir adam bulun!.. dedi… Hoca takımından, Enderundan, divandan benim aklıma

böyle gözüpek bir adam gelmiyor. Siz düşünün bakalım…– …

1. Ömer Bey’in torunlarına okumaya başladığı hikâye metinlerin sınıflandırılması bakımından hangi tür metinlere girmektedir? Nedeniyle açıklayınız.

NEDENLERİ

METNİN TÜRÜ

GELİŞTİREN TEST1

GEL

İŞTİ

REN

TES

T

149

1. Her yanı bir gül kadar vuslat kokan ve binbir bahar ülkesinin başyapıtı gibi duran başmabeynin hem ruhlara hem de gözlere ibretlik kabrini ziyarete gelenlerden biri de Hikmet Efendi idi.

Yukarıda verilen metinde betimlenen esas öğe aşağıdakilerden hangisidir?

A) Başyapıt B) Ülke

C) Hikmet Efendi D) Kabir

E) GözlerSoruda verilen cümlede tamlamalar zinciri kurularak tamlayanların en son bağlandığı yani nitelediği öğe kabirdir. “Nasıl kabir?” sorusunu sorduğumuzda kabrin betimlendiği nitelediğini/ betimlediğini görürüz. Cevap D.

2. Betimleme kelimelerin adeta fotoğraf sergisine dönüşmüş hâlidir. Bu yüzden kelimeler yalın hâlde değil de onların önüne gelerek onları süsleyen niteleyici kelimelerle kullanılır. Bu da daha çok ---- sözcük türüyle yapılır.

Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdaki söz-cük türlerinden hangisi getirilmelidir?

A) sıfat B) isim C) zamir

D) fiil E) edatBetimleyici anlatımlarda niteleme ya da belirtme sıfat-ları bolca kullanılır. İsimleri her yönden niteleyen sıfat-lar betimlemenin vazgeçilmez bir parçasıdır. Cevap A.

3. Betimleme için aşağıdaki ifadelerden hangisi söylenirse doğru olmaz?A) Betimleme, okurun zihninde bir resim çizmektir.B) Betimlemelerde yer, zaman ve bir olayın bu-

lunması gerekmektedir.C) Betimlemelerde renk, şekil ve durum bildiren

sıfatlardan sıkça faydalanılır.D) Roman ve hikâyelerde daha çok sanatsal be-

timlere kullanılır.E) Bazı öğretici metinlerde açıklayıcı betimleme-

ler kullanılabilir.

Betimlemede olay olması gerekmez.. Cevap B.

4. Güzel bir akşam vaktiydi. Yazı işlerinde memurluk yapan İvan Dimitriç Çerviakov tiyatroda önden ikinci sıradaki bir koltuğa oturmuştu. Dürbünle, Kornevil’in Çanları adlı oyunu izliyordu. Adamın oturuşuna bakılırsa mutluluğun doruklarında olmalıydı. Derken, birdenbire dürbününü gözün-den indirdi.

Yukarıdaki parçada aşağıdakilerden hangisi yoktur?

A) Özel isim B) Cins isim

C) Soyut isim D) Çoğul isim

E) Topluluk ismiBu parçada topluluk ismi yoktur. Cevap E.

5. Karşıdaki komşum yabancı subayın buldok cinsi bir köpeği vardı. İri kafalı, koca enseli, iki dişi daima meydanda, yanakları kof ve sarkık, burnu çökük, aksi bir köpek... Bana buldok suratı; bütün dişleri söküldükten sonra acemi bir dişçiye tam takım diş yaptırıp da çene kemikleri çökerek çeh-resi tanınmayacak şekle giren eski somurtkan insan tiplerini hatırlatır.

Bu parçada verilen altı çizili sözcüklerden han-gisi isim görevinde kullanılmamıştır?

A) Komşum B) yabancı C) meydanda

D) dişleri E) tiplerini"Yabancı" sözcüğü sıfat görevinde kullanılmıştır. Cevap B.

6. Bir varlığın rengini, biçimini, durumunu; kısaca “nasıl” olduğunu bildiren sıfatlara niteleme sıfatları denir.

Buna göre aşağıdaki cümlelerin hangisinde niteleme sıfatı yoktur?A) Babacan tavrıyla daima gençlere örnek olurdu.B) Eski geleneği reddeden bir şair yeniyi çok ko-

lay bulamaz.C) Yeşile hasret büyüyen çocuklar ağacın kıyme-

tini bilmez.D) Farklı dönemlerde değişik görüşlere sahip

olabiliriz.E) Sanatçı edebiyat dünyamızın yol göstericile-

rindendir.“Babacan, "eski", "yeşile" "hasret" "büyüyen", farklı” sözcükleri niteleme sıfatıdır. E seçeneğinde sıfat yok-tur. Cevap E.

PEKİŞTİREN TEST1

PEK

İŞTİ

REN

TES

T

151

1. Öyküleyici anlatımda en az iki kişinin veya iki kişi yerine geçen kavram veya varlığın yakınlaşması, karşı karşıya gelmesi veya çatışması sonucu orta-ya çıkan eyleme ---- denir. ---- ise edebi metinler-de (roman, öykü, tiyatro…) bütün ögelerin (kişi, mekân, zaman) bir tema çevresinde bir araya gelerek düzen oluşturmasıdır.

Bu parçada boş bırakılan yerlere sırasıyla aşa-ğıdakilerden hangileri getirilmelidir?A) olay – Olay örgüsüB) olay – Olay zinciriC) olay örgüsü – Olay zinciriD) olay örgüsü – ZamanE) olay – ZamanÖyküleyici anlatımda en az iki kişinin veya iki kişi yeri-ne geçen kavram veya varlığın yakınlaşması, karşı karşıya gelmesi veya çatışması sonucu ortaya çıkan eyleme olay denir. Edebi metinlerde (roman, öykü, tiyatro…) bütün ögelerin (kişi, mekân, zaman) bir tema çevresinde bir araya gelerek düzen oluşturmasına da olay örgüsü denir. Cevap A.

2. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sıfa-tın yapısı diğerlerinden farklıdır?A) Çağdaş yazarlarımız içinde onun özel bir yeri

vardır.B) Hareketli anlatımı okuru hiç yormaz.C) Dönemindeki usta şairlerin sohbetlerine katıl-

mıştır.D) Soluk dünyamız kitaplar sayesinde renklenir.E) Elimdeki kitabın deneyimli bir kalemden çıktı-

ğı belli.“çağdaş", "hareketli", "soluk", "deneyimli” sıfatları türe-miştir, “usta” basit sıfat olduğundan cevap C.

3. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde pekiştirme anlamlı sözcük sıfat değildir?A) Koskocaman bir şehirde insan kendini yalnız

hisseder.B) Gece yarısı bomboş caddelerde birkaç taksi

vardı.C) Yalnızlıkta bütün beyazlıklar bazen kapkara

görünür.D) Hepimiz dopdolu bir hayat sürmek isteriz el-

bette.E) Dipdiri bir üslupla karşımıza çıktı şair son kita-

bında.

C'deki “kapkara” zarf görevinde olduğundan cevap C.

4. Aşağıdaki cümlelerden hangisinde topluluk adı kullanılmıştır?A) Hayat mücadelesinde kaybolan insanlar, pek

çok yazarı ilgilendiren bir konu olmuştur.B) Bir toplumun üretkenliği, zamanı iyi değerlen-

direbilmekle ilgilidir.C) Okul panosunun yanında tasarrufun önemine

değinen bir yazı vardı.D) Beni üzen olayları günlüğüme yazmıyordum

çünkü onları tekrar hatırlamak içimi acıtıyor-du.

E) Mavi benekli kelebeğin uçuşunu ilgiyle izleyen çocuklar, sevinçle bağrışıyordu.

B seçeneğindeki “toplumun” sözcüğü topluluk adıdır. Cevap B.

5. Korkunun parmakları uzandı boğazıma,Parçalandı bir anda ruhumun yelkenleri.Son mutluluk sesleri inince kulağıma,Kapladı her tarafı sessizlik dikenleri.

Yukarıdaki dizelerde kaç tane isim kullanılmış-tır?

A) 8 B) 9 C) 10 D) 11 E) 12Dörtlükteki ”Korkunun", "parmakları", "boğazıma", "anda" "ruhumun", "yelkenleri", "mutluluk", "sesleri", "kulağıma", "Tarafı", "sessizlik", "dikenleri” sözcükleri isimdir. Cevap E.

ÖLÇEN TEST1

ÖLÇ

EN T

EST

153

1. Aşağıdaki parçalardan hangisi öyküleyici anla-tım türünün kullanıldığı bir metinden alınmıştır?A) İş dünyasında yaşanan birçok problem, mut-

lak bir gerçeklik arayışından kaynaklanıyor. Görmüşsünüzdür ki, aslında bir işletmenin A noktasından B noktasına gidebilmesi için bir-den fazla yol vardır.

B) Tahir, babasının konağına gelir. Hasret gi-derdikten sonra köşkünün önüne gelerek Zühre’ye seslenir. Zühre, pencereden ip uza-tarak her gece Tahir’i köşke alır. Kırk gün son-ra Karadiken görür, padişaha bildirir.

C) Küresel ısınma, çevre kirliliği, gelir dağılımın-da adaletsizlik, eğitimdeki sorunlar, yolsuzluk, açlık, obezite, terörizm, savaş… Eminim bu listeye sizin de ekleyeceğiniz birçok madde vardır. Dünyadaki sorunları listelemek bile başlı başına bir işken bu sorunlar nasıl çözü-lecek?

D) Sosyal girişimcilik; sivil toplum, özel sektörde veya kamu sektöründe yürütülen yenilikçi ve sosyal değer yaratan bir faaliyet olarak tanım-lanabilir. Adında geçen "girişimcilik" ile birçok yönden benzer özellikler taşıyor.

E) İş hayatıyla dostluk ve arkadaşlık ilişkilerini bir arada götürmek zordur. Çünkü farklı değerler ve öncelikler ve her şeyden önemlisi menfaat-ler devreye girmeye başlar.

B seçeneğindeki parçada “Tahir” isimli kahramanın başından geçen olaylar oluş sırasıyla verilmektedir. Bu nedenle parça öyküleyici anlatım türüyle yazılmıştır. Cevap B.

2. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde soru anlamı bir sıfatla sağlanmıştır?A) Büyükler çocuklarının hangi kitapları okuma-

sını ister?B) Öğretmen tiyatroya bu yıl kimleri seçmiş?C) Ara sınavların ne zaman başlayacağını biliyor

musun?D) Bunların bir şaka olduğunu ona nasıl anlatabi-

lirim?E) Yazarın romanlarından hangisini daha çok

beğendin?A'daki “hangi kitapları” tamlaması soru sıfatıyla kurul-muştur ve soru anlamı sıfatla sağlanmıştır. Cevap A.

3. I. Eylemlerin anlatımı olan öykülemede “olay, kişi, zaman, mekân ve anlatıcı” önemli ögelerdir.

II. Yapıyı oluşturan olay, kişi, mekân ve zaman birimleri belli bir bütünlük içinde ortak bir tema çevresindeeserin kurgusunu ve planını oluş-turur.

III. Öyküleyici anlatım anı, gezi yazısı, biyografi, mektup gibi öğretici metinlerde de kullanılabilir.

IV. Öyküleyici anlatımda ders verme amacı güdü-lür, bu anlatım türünün kullanıldığı metinlerde-okura mutlaka bir ders verilir.

Öyküleyici anlatımla ilgili yukarıdaki açıklama-lardan hangisi ya da hangileri yanlıştır?

A) Yalnız I B) I ve III C) Yalnız III

D) III ve IV E) Yalnız IVVerilen açıklamalardan sadece IV numaralı açıklama yanlıştır. Öykülemede okura ders verme amacı güdül-mez. Cevap E.

4. Neredeyse her gün gelip avunduğu bu ırmakta bugün içine ayrı bir kasvet çökmüştü. Bir türlü eli ağa gitmiyordu. Oysa gözündeki damlayı parma-ğıyla silerken hırsı diğer elinin yumruğunu sıkma-sından belli oluyordu. O avucun içinde kim bilir neler vardı? Üçüncü ayına girmişti balık serüveni. İlk başlarda balıkları tutmaktan ziyade, eliyle taş-ların altını yoklar onların yuvalarını dağıtır ve ırmaktan intikam almaya çalışırdı.

Bu parçada aşağıdaki anlatım biçimlerinden hangileri kullanılmıştır?A) Tartışmacı – açıklayıcıB) Betimleyici – öyküleyiciC) Emredici – öğreticiD) Açıklayıcı – betimleyiciE) Açıklayıcı – öyküleyiciSoruda verilen parçada bir şahsın balık tutarken yaşa-dıkları anlatıldığı için öyküleme, kahramanı ve etrafı tasvir edildiği için betimleme yapılmıştır. Cevap B.

Türk Dili ve Edebiyatı2. FASİKÜL 9

➤ 130 soru➤ PISA Tarzı Sorular➤ ÖSYM Çıkmış

Sınav Soruları➤ Video Çözümleri

Masal/FablRomanTiyatro

Teşekkürler…Değerli öğretmenlerimiz

Semra ÇEVİK'e, Nurullah GÜNDÜZ'e, Hasan YILMAZ'a, Osman ÖZDEN'e,

Sedat SAYIN'a ve Muhammed DUMAN'a

katkılarından dolayı teşekkür ederiz.

GENEL YAYIN YÖNETMENİOğuz GÜMÜŞ

EDİTÖRHazal ÖZNAR

DİZGİÇAP Dizgi Birimi

SAYFA TASARIM - KAPAKF. Özgür OFLAZ

1. BASKIHaziran 2019

Bu kitabın her hakkı

Çap Yayınlarına aittir.

5846 ve 2936 sayılı Fikir ve

Sanat Eserleri Yasası’na

göre Çap Yayınlarının

yazılı izni olmaksızın,

kitabın tamamı veya bir

kısmı herhangi bir yöntemle

basılamaz, yayınlanamaz,

bilgisayarda depolanamaz,

çoğaltılamaz ve dağıtım

yapılamaz.

İLETİŞİM

ÇAP YAYINLARI®

Ostim Mah. 1207 Sokak No: 3/C–D Ostim / Ankara

Tel: 0312 386 00 26 • 0850 302 20 90 0 553 903 65 51

Fax: 0312 394 10 04

www.capyayinlari.com.tr

[email protected]

twitter.com/capyayinlari

facebook.com/capyayinlari

instagram.com/capyayinlari

Bu kitap MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI TALİM VE TERBİYE KURULU BAŞKANLIĞInın 19.01.2018 tarih ve 39 sayılı kararı ile belirlenen

ORTAÖĞRETİM TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERS PROGRAMINAGÖRE HAZIRLANMIŞTIR.

Gelecek için hazırlanan

vatan evlâtlarına, hiçbir

güçlük karşısında yılmayarak

tam bir sabır ve metanetle

çalışmalarını ve öğrenim gören

çocuklarımızın ana ve babalarına

da yavrularının öğreniminin

tamamlanması için hiçbir

fedakârlıktan çekinmemelerini

tavsiye ederim.

Değerli Öğrenciler,

Çap Yayınları olarak konuları en iyi şekilde kavrayabilmeniz için yeni bir anlayışla elinizdeki fasikülleri oluşturduk. Fasiküllerimiz aşağıdaki içeriklere sahiptir:

Kazanım Sayfası: Bir konunun hangi sırayla ve toplam kaç kazanımda anlatılacağını gösterir.

Bilgi Sayfası: Her alt konu ile ilgili gerekli bilgilerin ve kısa örneklerin yer aldığı sayfalardan oluşmuştur.

Aktif Öğrenme: Her konuda, gördüğünüz kavramları kullanarak konunun anlaşılmasını kolaylaştıracak şekilde tasarlanmıştır.

Uygulama Alanı: Konu içinde öğrenilen kavramların pekiştirilmesi için hazırlanan etkinlikler ile kazanımlar daha net anlaşılacaktır.

Pekiştirme Testleri: Anlatılan konuların sizin tarafınızdan iyice pekiştirilmesini sağlamak için biraz da farklı sorulara yer verilerek oluşturulmuştur. Bu testlerin tamamının VİDEO ÇÖZÜMLERİ bulunmaktadır.

PISA: Ünite bitiminde sizin okulda öğrendiğiniz bilgi ve becerileri günlük yaşamda kullanma, okuduğunuzu anlama ve yorumlama becerinizi ölçmek için hazırlanmıştır.

Geliştiren, Pekiştiren, Ölçen Testler: Ünite bitiminde üç ayrı zorluk seviyesine göre oluşturulmuş TAMAMI VİDEO ÇÖZÜMLÜ olan karma sorulardan oluşmaktadır. Sizi acemi seviyesinden alıp usta seviyesine taşımak hedeflenmiştir.

ÖSYM Soruları: Üniversite giriş sınavlarında sorulmuş sorular, en son yapılan sınavdan geriye doğru ve yine TAMAMI VİDEO ÇÖZÜMLÜ bir şekilde sunulmuştur.

Yayınevimize ait olan akıllı telefon uygulamaları (cApp veya capegitim) veya www.capyayinlari.com.tr, www.capegitim.com internet sitelerinden video çözümlerine ulaşabilirsiniz.

Hepinize sağlıklı ve huzurlu bir öğretim yılı diliyoruz.

Mehmet GÖNÜLER Adnan Derin

[email protected] [email protected]

Ön Söz

İÇİNDEKİLER

5

İÇİNDEKİLER

4. ÜNİTE: MASAL/FABL (25 Ders Saati)Ünite Kazanımları ....................................................................................................... 8

Masal ........................................................................................................................ 9

Masalların Türk ve Dünya Edebiyatında Gelişimi ....................................................... 10

Türk Edebiyatında Masal ............................................................................................ 10

Dünya Edebiyatında Masal ......................................................................................... 12

Fabl ........................................................................................................................ 14

Fablların Tarihî Gelişimi ve Edebiyattaki Yeri ............................................................. 14

Türk Edebiyatında Fabl .............................................................................................. 14

Dünya Edebiyatında Fabl ........................................................................................... 16

Aktif Öğrenme ........................................................................................................ 18

Uygulama Alanı ..................................................................................................... 19

Pekiştirme Testi - 1, 2 ............................................................................................ 20

Edat (İlgeç) ................................................................................................................. 24

Bağlaç ........................................................................................................................ 26

Ünlem ........................................................................................................................ 27

Aktif Öğrenme ........................................................................................................ 28

Uygulama Alanı ..................................................................................................... 29

Pekiştirme Testi - 1 ................................................................................................ 30

Yazma - Sözlü İletişim ............................................................................................ 32

5. ÜNİTE: ROMAN (25 Ders Saati)Ünite Kazanımları ....................................................................................................... 34

Roman ........................................................................................................................ 35

Romanın Yapı Unsurları ............................................................................................. 35

Anlatıcı - Bakış Açısı .................................................................................................. 37

Aktif Öğrenme ........................................................................................................ 40

Uygulama Alanı ...................................................................................................... 41

Romanda Kullanılan Anlatım Teknikleri ...................................................................... 43

Uygulama Alanı ..................................................................................................... 46

Roman ve Hikâyenin Farkları ..................................................................................... 49

İÇİN

DEK

İLER

6

Roman Türünün Ortaya Çıkışı ve Edebiyatımızdaki Yeri ........................................... 49

Konularına Göre Roman Türleri ................................................................................. 50

Akımlarına Göre Romanlar ......................................................................................... 51

Aktif Öğrenme ........................................................................................................ 52

Uygulama Alanı ..................................................................................................... 53

Yorumlama - Analiz ............................................................................................... 54

Pekiştirme Testi - 1, 2 ............................................................................................ 58

Zamir (Adıllar) ............................................................................................................ 62

Aktif Öğrenme ........................................................................................................ 65

Uygulama Alanı ..................................................................................................... 66

Yorumlama - Analiz ............................................................................................... 67

Pekiştirme Testi - 1 ................................................................................................ 68

Yazma - Sözlü İletişim ............................................................................................ 70

6. ÜNİTE: TİYATRO (25 Ders Saati)Ünite Kazanımları ....................................................................................................... 72

Tiyatro ........................................................................................................................ 73

1. Tiyatronun Genel Özellikleri .................................................................................. 73

2. Tiyatronun Tarihi Gelişimi ...................................................................................... 73

3. Önemli Tiyatro Terimleri ........................................................................................ 74

4. Tiyatro Türleri ........................................................................................................ 75

5. Tiyatronun Yapı Unsurları ....................................................................................... 81

Aktif Öğrenme ........................................................................................................ 83

Uygulama Alanı ..................................................................................................... 84

Yorumlama - Analiz ............................................................................................... 86

Pekiştirme Testi - 1, 2 ............................................................................................ 87

Zarflar (Belirteçler) ...................................................................................................... 91

Aktif Öğrenme ........................................................................................................ 94

Uygulama Alanı ..................................................................................................... 95

PISA ....................................................................................................................... 97

Pekiştirme Testi - 1, 2 ............................................................................................ 98

Yazma - Sözlü İletişim ............................................................................................ 102

Geliştiren Test 1 ..................................................................................................... 103

Pekiştiren Test 1 .................................................................................................... 105

Ölçen Test 1 ........................................................................................................... 107

ÖSYM Soruları ....................................................................................................... 109

Cevap Anahtarı ...................................................................................................... 110

BİLGİ

9

BİLGİ

Masal / Fabl

MASAL

Genellikle olağanüstü olayların anlatıldığı; kahramanları insanlar, hayvanlar ve ço-ğunlukla olağanüstü varlıklar olan anonim anlatılara masal denir.

◗ Masallar eski dönemlerde kuşaktan kuşağa ‘’masal anası, masal ninesi’’ adı verilen kişilerce anlatılarak aktarılmıştır.

◗ Masal türü anonim olduğundan sonradan bazı yazarlar tarafından yazıya akta-rılmış veya derlenmiştir.

◗ Masallarda yer ve zaman kavramları belirsizdir. ( Örneğin masallar genellikle ‘’evvel zaman içinde, bir varmış bir yokmuş, günün birinde’’ gibi belirsiz zaman ifade eden sözlerle başlar ya da olaylar ‘’Kafdağı ‘’ gibi hayal ürünü yerlerde geçer.)

◗ Kahramanlar olağanüstü özellikler taşır ve her zaman tek yönlüdür.( İyiler her zaman iyi, kötüler her zaman kötüdür.)

◗ Masallar genellikle çocuklara yönelik olduğundan, bir öğütte bulunmayı ve ders vermeyi amaçladığından iyiler her zaman ödüllendirilir kötüler ise her zaman cezalandırılır.

◗ Masallar evrensel özellik taşıdığı için kesinlikle dinî ve millî motifler içermez.

◗ Masallarda kahramanlar bazı kavramları sembolize eder:

● Üvey anne / zulmü

● Üvey kız kardeş / kıskançlığı

● Keloğlan / şans ve zekayı

● Köse / kötülüğü ve ihaneti

● Tilki / kurnazlığı

● Cadı / kötülüğü

◗ Dürüstlük, sabır, adalet, eşitlik, bağlılık gibi evrensel değerler masallar ile ço-cuklara aktarılmaya çalışılır.

◗ Masallarda neden sonuç ilişkisi yoktur. Olayların belirli bir sebebi yoktur. ( Ke-loğlan padişah olabilir, zenginle fakir yer değiştirebilir, fakir bir kız prensle ev-lenebilir vb.)

◗ Masallar anlatılırken genellikle geçmiş zaman kullanılır.

◗ Masallarda anlaşılmayacak kadar uzun betimlemelere yer verilmez.

MASALLARIN BİÇİMSEL ÖZELLİKLERİ

◗ Genellikle nesir şeklindedir ancak bazıları nazım–nesir karışık da oluşturula-bilir.

◗ Masalların başında, ortasında ve sonunda kalıplaşmış ifadeler, tekerlemeler kullanılır.

Masallar oluşturuldukları bölgelere göre farklı isimler almıştır.

• Mesel, hekat, nağıl,ertegi, ertek vb.

AKLINDA OLSUN

10

BİLGİ

◗ Masal içerisinde fıkra,mani,ağıt gibi türlerden de yararlanılır.

◗ Masallarda anlatım kısa ve yoğundur.

◗ Masallar yapı bakımından üç bölüme ayrılır:

I. Döşeme

Masalların giriş bölümüdür. Kalıplaşmış ifadelere ve tekerlemelere bu bölümde yer verilir. (Bir varmış bir yokmuş. Evvel zaman içinde kalbur saman içinde… Pireler berber iken, develer tellal iken, ben anamın beşiğini tıngır mıngır sallar iken. Tıngır elek tıngır felek demişler, bu masalı şöyle anlatmışlar.)

II. Asıl Olay

Kahramanın başından geçen olayların anlatıldığı bölümdür. Bu bölümde okuyucu-nun meraklanması sağlanır. Serim, düğüm, çözüm bu bölümde yer alır.

III. Dilek

Bu bölümde olaylar bir sonuca bağlanır. İyiler kazanırken kötüler kaybeder. Masal güzel bir dilekle sonuca bağlanır.(Türk masalları genellikle ‘’Onlar ermiş muradına biz çıkalım kerevetine…’’ şeklinde bitirilir.

MASALLARIN TÜRK VE DÜNYA EDEBİYATINDA GELİŞİMİ

A) TÜRK EDEBİYATINDA MASAL

◗ Türk edebiyatında masallar önceki dönemlerden beri sözlü gelenekle yaşatıl-mıştır.

◗ Türk masallarının derlenip yazıya geçirilmesi 19.yüzyılı bulur.

◗ Türk edebiyatında bilinen en eski masal ‘’Billur Köşk’’ masallarıdır.

◗ Türk masalları ilk defa Rus Türkoloğu Radloff tarafından 1866 ile 1907 yılları arasında Asya Türklerinden derlenmiş ve bu masallar on cilt olarak yayımlan-mıştır.

◗ Türk masalları üzerine araştırma yapan bir başka isim Pertev Naili Boratav’dır. ‘’Zaman Zaman İçinde’’ ve ‘’Az Gittik Uz Gittik’’ adlı eserleriyle Türk masalları hakkında önemli bilgiler vermiştir.

◗ Eflatun Cem Güney Türk masalları üzerine araştırmalar ve derlemeler yapmış-tır. “Açıl Sofram Açıl, Gökten Üç Elma Düştü, Evvel Zaman İçinde’’ gibi eserleri bulunmaktadır.

◗ Ziya Gökalp; Kuğular, Kolsuz Hanım, Alageyik, Küçük Hemşire adlı masallarını ‘’Altın Işık’’ eserinde toplamış ve masal geleneğimize katkıda bulunmuştur.

◗ Türk edebiyatında en tanınmış masal ise ‘’Keloğlan Masalları’’dır.

◗ Türk masallarında pirler, Hızır ve dervişler dışındakilerin duası ya da dileği ka-bul olmaz.

◗ Türk masallarında 3, 7, 40 gibi sayıların mitolojiden gelen belirli bir kutsallığı vardır.

—Masallar döşeme, asıl olay ve dilek bölümlerinden oluşur.

— Döşeme bölümünde tekerlemeler bulunur.

AKLINDA OLSUN

Türk edebiyatının bilinen en eski masalı ‘’ Billur Köşk’’ masalıdır.

Türk edebiyatının en tanınmış masalları ‘’Keloğlan’’ masallarıdır.

AKLINDA OLSUN

11

BİLGİ

KELOĞLAN VE ALTIN BÜLBÜL MASALIBir varmış, bir yokmuş; evvel zaman içinde kalbur saman içinde, deve tellâl iken, horozlar berber iken; bir padişah varmış. Bu padişah, her tarafı camdan bir cami yaptırmış. Bir cuma günü namazdan çıkarken, eli yüzü pak, ak sakallı bir ihtiyar görmüş. İhtiyar padişaha demiş ki: “Padişahım, eğer Kafdağı’nın ardındaki “altın bülbülü getirir caminin bitişiğine koyarsan eserin tamamlanır.” demiş ve göz-den kaybolmuş. Padişah, günden güne üzülmüş. Bir gün çocuklarına demiş ki: “Evlâtlarım, Kafdağı’nın ardındaki, altın bülbülü nasıl getireceğimi düşünüyorum.” Çocukların hepsi bir ağızdan babalarına, söz vermişler.Atlarına binip yola düşmüşler. Gel zaman, git zaman bir pınarın başına varmışlar. Yemişler, içmişler tekrar yola koyulmuşlar. Giderken önlerine üç yol gözükmüş. Büyük oğlan haykırmış: "Ben birinciden gideceğim." Ortancası: "Ben ikinciden gideceğim." Küçük oğlana da bataklık yol düşmüş ve birbirinden ayrılmışlar. Büyük oğlanla ortancası giderken yolları birleşmiş ve bir şehre varmışlar. Paraları kalma-yınca da biri hancıya biri de lokantacıya çırak olmuş. Biz gelelim küçük oğlana; Kü-çük oğlan, binbir zorluk içinde yoluna devam etmiş. Çalı ve çırpılardan geçerken eli yüzü kan içinde kalmış. Nihayet bir pınara varmış. Pınarın başında eli yüzü nurlu, ak sakallı bir ihtiyar görmüş. Selamlaşmışlar. Suyunu içtikten sonra nereye gittiğini niçin gittiğini anlatmış. İhtiyar çocuğu yolundan çevirmek istemiş. Oğlan:“Ben babama söz verdim. Ölmek var, dönmek yok. İhtiyar, oğlanın sırtını üç defa sıvazlamış. Çocuk yine ıssız çöllere düşmüş. Açlıktan, susuzluktan bitkin bir hâle gelmiş. Yedi canlı devin sarayına varmış. Devi öldürerek saraydaki peri kızı ile tanışmış. Oradan yoluna tekrar devam etmiş. Gide gide sekiz canlı devin sarayına varmış. Bu devi de öldürerek oradaki peri kızı ile tanışmış. Kız onun nereye gittiğini sormuş, o da “altın bülbüle” diye cevap vermiş. Kız, buraya nasıl gidileceğini, dokuz canlı devden nasıl korunacağını anlatmış. Çocuk, tekrar yola koyulmuş ve dokuz canlı devi de haklamış. Fakat devin sarayında hangi odaya dalacağını şaşır-mış. Çünkü doksan dokuz odası varmış.Sarayda bir kedinin işareti üzerine “altın bülbülü alarak yola koyulmuş ve önce rastladığı ihtiyarın yanına gelmiş. Saraydan getirdiği eşyaları ihtiyarın yanına bıra-karak, kardeşlerini aramak üzere yeniden yola devam etmiş.Şehrin birinde kardeşlerini bularak onların her birine birer at almış. İhtiyarın yanına giderek altın bülbülü almışlar. Eve gelirlerken, ağabeyleri, kıskandıklarından küçük kardeşlerini suya atmışlar. Fakat altın bülbül babalarının yanında bir defacık olsun ötmemiş. Suya atılan kardeşleri ölmemiş, sırsıklam gide gide bir çobana rastlamış. Bir altın vererek bir koyun almış. Koyunun işkembesini başına geçirmiş olmuş tam bir “Keloğlan”.Gide gide bir kasabaya varmış. Bir hancıya çırak olmuş. Han sahibi bir gün öyle hasta olmuş ki kasabanın tabipleri hiçbir çare bulamamış. Bir ak sakallı ihtiyar, “filan padişahın camisinden bir yudum su getirirsen efendin iyi olur” demiş. Küçük oğlan koşarak, o camiye varmış. Buradaki altın bülbül başlamış, ötmeye. Bu olayı padişaha müjdelemişler. Padişah bütün halkı getirmiş, ötmemiş Keloğlan gelince yine ötmüş. O zaman başındaki işkembeyi çıkararak, babasına kendisini tanıtmış. Ertesi gün, çayıra kırk çadır kurdurmuş, altın bülbülü küçük oğlanın getirdiğini anlamış; diğer oğullarını saraydan kovmuş.

14

BİLGİ

FABL

Kahramanları genellikle hayvanlar olan, sonunda bir ders verme amacı taşıyan, güldüren ve olaylar üzerinde düşündürmeyi amaçlayan anlatmaya bağlı edebî türdür.

FABLLARIN ÖZELLİKLERİ

◗ Fabllarda hayvanlar konuşturularak intak(konuşturma) sanatından yararlanılır.

◗ Aslında insanlar arasında yaşanabilecek olaylar hayvanlar, bitkiler veya cansız varlıklar arasında geçiyormuş gibi anlatılır.

◗ Fabllarda insan dışındaki varlıklara insana ait birtakım özellikler yüklenir.

◗ Fabllar hem nazım hem nesir şeklinde yazıya aktarılabilir.

◗ Fabllarda adil olma, dostluğun önemi, dürüstlük, alçakgönüllülük, hataları ba-ğışlayabilme, cömertlik gibi evrensel değerler aşılanmaya çalışılır.

◗ Fablların sonunda her zaman bir ahlak dersi verilmek istenir.

◗ Fabllarda iletilmek istenen mesajlar özdeyiş ya da atasözü biçiminde olayın sonunda aktarılır.

◗ Fabllar serim, düğüm, çözüm ve öğüt bölümlerinden oluşur.

FABLLARIN TARİHÎ GELİŞİMİ VE EDEBİYATTAKİ YERİ

A) TÜRK EDEBİYATINDA FABL

◗ Türk edebiyatında ilk fabl örneği olarak 15.yy divan edebiyatı şairi Şeyhi’nin kaleme aldığı ‘’Harname’’ adlı eser kabul edilir.

◗ Bu eserde Şeyhi insanların huylarını ve hırslarını eşek ve öküzler ile sembol-leştirmiştir.

◗ Tanzimat Dönemi’nde Şinasi La Fontaine’den tercümeler yapmış hatta Ahmet Mithat Efendi Kıssadan Hisse adlı eserinde Fransız yazar La Fontaine’den yap-tığı fabl çevirilerine yer vermiştir.

◗ Tanzimat Dönemi’nde Nabizade Nazım ‘’Bir Sansar ile Horoz ve Tavuk’’ adlı bir eser kaleme almıştır.

◗ Cumhuriyet Dönemi'nde Orhan Veli Kanık, Ali Ulvi Elöve gibi sanatçılar da fabl çevirileri yapmıştır.

Türk edebiyatında ilk fabl

AKTİF ÖĞRENME

AKT

İF Ö

ĞRE

NM

E

18

Ünite kazanımlarıyla ile ilgili aşağıdaki konu özetinde boş bırakılan yerleri kavram tablosunda verilen sözcüklerle uygun şekilde tamamlayınız.

1. Masallarda ve kavramları belirsizdir.

2. Masallarda tekerlemelerin de yer aldığı ilk bölüme denir.

3. Masallarda kahramanlar özellikler taşır.

4. Masallarda her zaman kazanır, her zaman kaybeder.

5. Masallar olduğundan ve motifler içermez.

6. Masallar anlatılırken genellikle zaman kullanılır.

7. Konularına göre masallar , masalları ve masallar olmak üzere üçe ayrılır.

8. Türk edebiyatında bilinen en eski masal Masalları'dır.

9. Türk edebiyatında en tanınmış masal Masalları'dır.

10. Türk masalları üzerine araştırmalar yapan ’in Açıl Sofram Açıl, Gökten Üç Elma Düştü gibi eserleri vardır.

11. Dünya edebiyatında masalların kaynağını ve mitolojileri oluştur-maktadır.

12. Alman edebiyatında masalları derlemiştir.

13. Binbir Gündüz Masalları edebiyatına ait masallardır.

14. Yunan edebiyatında ve Danimarka edebiyatında masal türün-de tanınmış sanatçılardır.

15. Hint edebiyatına ait masalların en eskisi olarak kabul edilir.

16. Arap edebiyatına ait olan ‘nın kahramanları ve ‘dır.

17. Fabl türünde hayvanlar konuşturularak sanatına başvurulur.

18. Fabllar hem hem şeklinde yazıya aktarılabilir.

19. Dünya edebiyatında ilk fabl örneği tarafından yazılan ve adlı eserdir.

20. Türk edebiyatında ilk fabl örneği ‘nin kaleme aldığı adlı eserdir.

21. Kıssadan Hisse eserinde La Fontaine’den çevirilere yer vermiştir.

22. Tanzimat Dönemi’nde Batı edebiyatından fabl çevirileri yapmıştır.

23. Cumhuriyet Dönemi’nde fabl çevirileri yapmıştır.

24. Fransız sanatçı fabl türünde tanınmıştır.

Grimm Kardeşler

PançatantraNazım-nesir

evrensel-dinî-millîBillur Köşk

Eflatun Cem Güneygeçmiş

olağanüstüyer-zamanHint-Yunan

intakLa Fontaineasıl masallar

Ahmet Mithat Efendiİran

gerçekçi masallarŞinasi

iyiler – kötülerBeydeba – Kelile ve

Dinmedöşeme

Şehriyar – ŞehrazatOrhan Veli KanıkŞeyhi – Harname

olağanüstü masallarEzop – Andersen

Binbir Gece MasallarıKeloğlan

UYGULAMA ALANI

19

UYG

ULA

MA

ALA

NI

1 Aşağıdaki cümlelerde masal ve fabllarla ilgili verilen cümlelerin doğru ya da yanlış olduklarını başla-rındaki boşluklara (D) veya (Y ) yazarak belirleyiniz.

1. Masallar ulusal nitelik taşır, dinî ve millî değerler bu yüzden masallarda önemlidir.

2. Masallar didaktik özellikler taşır.

3. Masallarda yer ve zaman kavramları belirlidir.

4. Sonraki dönemlerde yazıya aktarılan masallar sadece manzum biçimde oluşturulmuştur.

5. Eflatun Cem Güney, Ziya Gökalp ve Pertev Naili Boratav masallar üzerine araştırmalar yapmıştır.

6. Masallarda olağanüstü özellikleri olan kahramanların başlarından geçen olaylar konu edilir.

7. Masallar kalıplaşmış sözlerle başlar ve biter.

8. Masallarda uzun betimlemelere özellikle yer verilir.

9. Masallar ahlaka dayalı, eğitici ve evrensel değerler üzerinde duran bir türdür.

10. Fablların kahramanları genellikle hayvanlardır.

11. Fabllarda masallarda bulunan öğüt bölümü yer almaz.

12. Türk edebiyatında ilk fabl Fuzuli’nin kaleme aldığı Harname adlı eserdir.

13. Fabllarda teşhis(kişileştirme) ve intak(konuşturma) gibi söz sanatlarından faydalanılır.

14. Türk edebiyatında en bilinen masallar Binbir Gece Masalları’dır.

15. Fabl türünün Batı edebiyatındaki en önemli temsilcileri Ezop ve La Fontaine’dir.

16. Masalların genelinde üvey kız kardeş tiplemesi şans ve zekayı temsil eder.

17. Fabl türünün Dünya edebiyatındaki ilk örneği olarak Kelile ve Dimne olarak kabul edilir.

18. Fabllar manzum veya mensur biçime kaleme alınabilir.

19. Masal kahramanlarının karakter özellikleri masalın farklı bölümlerinde değişkenlik gösterebilir.

20. Masallar ve fabllar yazılış amacı bakımından benzerlik gösterir.

2 Aşağıda 1. grupta verilenleri 2. grupta verilenlerle eşleştiriniz.

A Kelile ve Dimme

B Harname

C Binbir Gece Masalları

D Alman Masalları

E İntak Sanatı

Arap Edebiyatı

Fabl

Türk Edebiyatında İlk Fabl

Beydeba

Grimm Kardeşler

1. GRUP 2. GRUP

PEKİŞTİRME

21

8. …Keyfinden aklı başından gitti bay karganın.Göstermek için güzel sesiniAçınca ağzını, düşürdü nevalesini.Tilki kapıp ona dedi ki: Efendiciğim,Size güzel bir ders vereceğim:Her dalkavuk bir alığın sırtından geçinir,Bu derse de fazla olmasa gerek bir peynir.Karga şaşkın, mahcup, biraz da geç ama,Yemin etti gayrı faka basmayacağına.

Yukarıdaki verilen anlatı sanatsal bir metinden alınmıştır. Metnin yapı özelliklerini ve içeriğini in-celeyen beş arkadaş bu metnin türünü tahmin et-meye çalışır.

Aşağıda verilen bu beş kişiden hangisinin değerlendirmesi doğrudur?A) Necip: Olağanüstülükler vardır, bu nedenle

masaldır.B) Hüsnü: Şiir şeklinde yazıldığı için mesnevidir.C) Vahit: Mesaj açık verilmiş ve nazım şeklinde

yazılmış, bu nedenle fabldır.D) Didem: Olay anlatıldığı için hikâyedir.E) Rüya: Ders verildiği için bir fıkradır.Parça manzum biçimde kaleme alınmış ve metnin sonunda verilmek istenen öğüt açıkça aktarılmıştır. Cevap C.

9. Aşağıdaki metinlerden hangisi bir masaldan alınmış olabilir?A) Hafız Nuri Efendi kapının arkasından şemsiye-

sini aldı, yavaşça sokağa çıktı. Neden? Bir işi mi var? Birini mi görecekti? Hiçbir işi yok. Hiç çıkmasa da olabilirdi. Ancak çıkmış bulundu.

B) Gümüş gibi parlayan bu güzel kaşağının diş-lerine baktım. Çok keskin. Biraz köreltmek için duvarın taşlarına sürtmeye başladım. Dişleri bozulunca yeniden denedim.

C) Minyatür kanatlı kelebekleri dünya göç şampi-yonları arasında görünce şaşırıyoruz. Kuzey Amerika kral kelebeği göç sırasında Kuzey ve Orta Amerika boyunca 4000 kilometrelik bir mesafeyi kat ediyor.

D) Uzun zaman önce şirin mi şirin bir köyde yok-sul bir köylü çiftçi ve karısı mutlu mesut ya-şarlarmış. Bu çiftçi kazları çok severmiş, her gün kazları beslermiş ama bir kazı varmış ki çok özelmiş. Özelliği ise altın yumurtluyor ol-masıymış…

E) Tarla baştan başa insan ve tınazlarla örtülüy-dü. Sık yüksek boylu çavdar tarlasının biçil-miş bölümlerinde orakçı kadının sırtı, demet yaparken parmakları arasında sallanan ba-şaklar, çocuğunun gölgedeki beşiğine eğilen kadın ve peygamber çiçekleriyle örtülü tarlada toplanmış ekin demetleri görünüyordu.

D seçeneğindeki parçada olay, belirsiz bir zaman diliminde geçmektedir ve kazaların altın yumurtlaması gibi olağanüstü bir olay anlatılmaktadır. Cevap D.

5. Fabl türünün öğreticilik yanı ile ilgili olarak aşa-ğıdaki değerlendirmelerden hangisi yanlıştır?A) Fabllarda mutlaka bir ders verme gayesi vardır.B) Fabllar sadece küçüklere değil her yaştan in-

sana ders verebilir.C) Fabllardaki mesaj alegorik anlatım yönüyle

daha çok hayvanlar üzerinden verilir.D) Fabllardaki dersler sadece ahlaki değerler

üzerinedir.E) Masallardaki mesajlar açık bir şekilde yazıl-

mayıp okuyucuya bırakılırken fablda verilmek istenen mesaj, genellikle metnin sonunda ya-zılı bir şekilde verilir.

Fabllardaki dersler sadece ahlaki değerler üzerine değildir her konuda yazılabilir. Cevap D.

6. Mevlana’nın “Mesnevi” adlı eserinde yer yer fabl türünün özelliklerini yansıtan bölümlere rastlanır ancak bu eser tam anlamıyla bir fabl değildir.

Türk edebiyatında fabl türünün derli toplu ilk eseri hangi seçenekte doğru verilmiştir?A) Hoca Dehhani – Selçuklu ŞehnâmesiB) Şeyhi – HarnâmeC) Fuzuli – Sıhhat ü MarazD) Şinasi – Tercüme-i ManzumeE) Ahmet Mithat Efendi – Kıssadan Hisse

Türk edebiyatında ilk fabl Şeyhi tarafından 15.yy.da yazılan Harname adlı eserdir. Cevap B.

7. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde; develer tellal iken, pireler berber iken; ben dedemin beşi-ğini tıngır mıngır sallar iken… Zamanın birinde cinleriyle bilinen dağda üç fare yaşarmış.…

Bir masaldan alınan bu parça dil ve anlatım özelliği bakımından masalın hangi bölümüne ait olabilir?

A) Düğüm B) Çözüm

C) Döşeme D) SerimE) Dilek

Bu parçada verilen bölüm masalların döşeme kısmın-da kullanılan kalıplaşmış sözleri ve tekerlemeleri içermektedir. Cevap C.

25

BİLGİ

● Roman en sevilen edebiyat türüydü ancak son zamanlarda popülerliğini fakat / bağlaç

yitirdi.

● İnsan her zaman umut besler yalnız bu umudu yeşertecek birileri her fakat / bağlaç

her zaman çıkmayabilir.

DİKKAT:

"İle" sözcüğü cümlede ‘’ve’’ yerine kullanılırsa bağlaç, kullanılamazsa edat olarak kabul edilir.

◗ Yol almış hayatın ufuklarınca

◗ O hızla dağları Ferhat yarınca hız ile / edat

NOT: "İle" edatı yukarıdaki dizelerde olduğu gibi bazı durumlarda kendinden önceki sözcükle birleşebilir.

● Hayal ile hakikat karıştı ruhumuza ve / bağlaç

◗ "Üzere" edatı cümleye koşul, amaç - sonuç ilgisi katabilir.

● Yeni bir konferans vermek üzere yurt dışına çıktı. (amaç - sonuç)

● Gün içinde geri getirmek üzere kitabın bu nüshasını alabilirsiniz.

◗ "Mi" edatı cümleye soru, pekiştirme ve koşul anlamı katabilir.

● En sevdiğin romanın Oğuz Atay’ın Tutunamayanlar eseri olduğu doğru mu?(soru)

● Ülkemizin cennet mi cennet bu köşesi yıllarca ihmal edilmiş. (pekiştirme)

● Damarına basıldı mı gözü hiçbir şeyi görmez. (koşul)

◗ "Değil" edatı cümleye olumsuzluk anlamı katar.

● Ne yaptığın artık hiç umrumda değil.

◗ "Tek" ve "bir" sözcükleri cümlede "sadeceI anlamında ise edat olarak kabul edilir.

● Bunca yıldır neler yaşadığımı bir sana anlatabilirim.

● Tek seni sevdim,gerisi yalan.

B) –e, –a DURUM EKLERİYLE KULLANILAN EDATLAR

–e göre –e karşı –e kadar

–e rağmen –e değin –e dek –e karşın

Bu kadar emin olduğuna göre bir bildiğin var.

Her şeye rağmen sana kötü davranmayacağım.

Edatlar çekim eki alırsa edat özelliğini kaybederek isimleşir.

Senin gibilerinin hangi amaçla burada olduğu belli.(gibi edatı isimleşmiş)

UYARI

AKTİF ÖĞRENME

AKT

İF Ö

ĞRE

NM

E

28

Ünite kazanımlarıyla ile ilgili aşağıdaki konu özetinde boş bırakılan yerleri kavram tablosunda verilen sözcüklerle uygun şekilde tamamlayınız.

1. Yalnız başına anlamları olmayan, anlam ve görevleri daha çok cümle içinde, birlikte bulundukları sözcüklerle ortaya çıkan, sözcükler arasında anlam ilgisi kurmaya yarayan sözcüklere denir.

2. “Yalnız, ancak, tek, bir” sözcükleri cümlede anlamında kullanılıyorsa edattır

3. “Ancak” ve “yalnız” sözcükleri cümlede “ama/fakat” anlamında kullanılmışsa olur.

4. edatı cümleye “benzerlik, karşılaştırma, kuşku, olabilirlik...” anlamları ka-tar.

5. edatı başka sözcüklerle birlikte “edat öbeği” oluşturur. Bu öbekler cümlede sıfat, zarf, isim olarak kullanır.

6. "Aradığı kitabı bulamadığı için verilen ödevi yapamamış." cümlesinde "için edatı" cümleye anlamı katmıştır.

7. "İle", eş görevli sözcükleri ya da cümleleri bağlama görevinde kullanılırsa olur. Bu durumda “ve” bağlacının görevini ve anlamını üstlenir.

8. , cümlelere olumsuzluk anlamı katan edattır.

9. Bazı edatlar hâl ekleriyle öbekleşir, olurlar.

10. Edatlar çekim eki alırlarsa olurlar.

11. Edat öbekleri ek eylem (-idi /-imiş / -dir) alarak bir isim cümlesinin ola-bilir.

12. “ ” sözcüğü isimleri nitelediğinde sıfat, fiilleri nitelediğinde zarf, “sadece” anlamında kullanıldığında ise edat olur.

13. Tek başlarına anlamları olmayan, eş görevli sözcükleri, söz öbeklerini, cümleleri birbirine bağlamaya yara-yan sözcük ya da söz öbeklerine denir.

14. , eş görevli sözcük ya da söz öbeklerini, cümleleri birbirine bağlar.

15. ,“sevinç, pişmanlık, korku, acıma, üzüntü, uyarma, kızgınlık, coşku…” gibi duyguları ya da seslen-me ve hitapları yansıtmaya yarayan sözcüklerdir.

16. “Yalnız” sözcüğü “ ” anlamında kullanılmışsa bağlaç görevindedir.

17. "Ben de senin kadar bu işi yapabiliyorum." cümlesinde edat cümleye anlamı katmıştır.

18. “ " araç, alet, neden, zaman, birliktelik” ilgisi kurar.

19. Edatlar, cümleden çıkarıldığında cümlenin daralma veya bozulma meydana gelir.

20. "Geçmişte günümüze göre daha üretken sanatçılar varmış. "cümlesinde edat cümleye anlamı katmıştır.

edat

“sadece”

bağlaç

Gibi

“Kadar”

neden - sonuç

bağlaç

Değil

sıfat ya da zarf

isim

yüklemi

Yalnız

"Ve" bağlacı

Ünlemler

"ama / fakat"

eşitlik

ile edatı

anlamında

karşılaştırma

PEKİŞTİRME TESTİ 1

PEK

İŞTİ

RME

30

Edat, Bağlaç, Ünlem

1. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "doğru" söz-cüğü edat (ilgeç) göreviyle kullanılmıştır?

A) Doğru söz yemin istemez, diye boşuna söyle-memişler.

B) Bir insanın dedikodusunu etmek hiç de doğru bir davranış değil.

C) Bunaldığı zaman sahile doğru yürür, martıları izlerdi.

D) İşini doğru yap ki aldığın parayı hak edebile-sin.

E) Bu problemin çözümü tamamen doğru.

A, B seçeneklerinde “doğru” sözcükleri kendilerinden sonra gelen isimleri nitelediği için sıfat görevindedir. D seçeneğinde“doğru” sözcüğü bir fiili nitelediği için zarf görevi üstlenmiştir. E seçeneğinde ad görevindedir. C seçeneğinde “sahile doğru” öbeğinde “doğru” yönel-me bildirdiği için edattır. Cevap C.

2. I. Hey, beni de bekleyin!

II. Ah, küçük bir çocuk olabilseydim şimdi!

III. Ha, az kalsın haftaya yazılı olacağınızı söyle-meyi unutacaktım!

IV. Ooo! Her seferinde aynı şeyi yapıyorsun.

V. Vay! Bu şiiri sen mi yazdın?

Yukarıdaki numaralandırılmış cümlelerde yer alan ünlemlerin cümlelere kattığı anlamlar ara-sında aşağıdakilerden hangisi yoktur?

A) Şaşırma B) Seslenme

C) Bıkkınlık D) Hatırlama

E) Tiksinme

I. cümlede ünlem seslenme,

II. cümlede özlem, isteklenme,

III. cümlede hatırlama,

IV. cümlede bıkkınlık,

V. cümlede şaşırma anlamı vardır. Cevap E.

3. Aşağıdaki cümlelerde yer alan ünlemlerden hangisi,cümleye "bıkkınlık" anlamı katmıştır?A) Ay, çocuk nasıl hastalandı böyle!B) Öf, şu sınavlar bitsin artık!C) Ah, gençlik yıllarıma bir dönebilseydim!D) Tüh, ocağı kapatmayı unuttum galiba!E) Oh, çok şükür, sonunda evimize dönebildik!B seçeneğindeki cümlede “öf” ünlemi cümleye bıkkın-lık anlamı katmıştır. Cevap B.

4. I. Bir sabah uyandığında yaşadığın için şükret-mek aklına gelecek mi acaba?

II. Benim için tüm insanlar birdir.III. Bu sırrı bir sen biliyorsun, kimseye söyleme-

melisin.IV. Duvarda eski bir fotoğraf duruyordu.V. İri ve diri olmanın yolu bir olmaktan geçer.

Yukarıdaki numaralandırılmış cümlelerden hangisinde "bir" sözcüğü edat göreviyle kulla-nılmıştır?

A) I B) II C) III D) IV E) V

“Bir “ sözcüğü cümlede “sadece” anlamında kullanıldı-ğında edat görevi üstlenir. Bunu anlamak için “bir” sözcüğünün yerine “sadece” sözcüğünü koyabiliriz. III. cümlede bunu uygulayabiliriz: “Bu sırrı sadece sen biliyorsun, kimseye söylememelisin.” Cevap C.

5. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "ne… ne…" bağlacı, diğerlerinden farklı bir anlam ilgisiyle kullanılmıştır?A) Bu aralar bizi ne arıyor ne soruyor.B) Sınav yaklaştı ama bizimki ne test çözüyor ne

kitap okuyor.C) Çok suskundu, ne yemek yiyor ne de kimsey-

le konuşuyordu.D) İkram edilen çay, ne sıcak ne soğuktu.E) Bize küstü galiba, ne yanımıza geliyor ne se-

lam veriyor. ne …. ne bağlacı cümledeki yargıları olumsuzlaştırır ya da “ikisinin ortası” anlamı katar. D seçeneğinde ikisinin ortası anlamı katmıştır. Diğer seçeneklerde ise yargıları olumsuzlaştırmıştır. Cevap D.

BİLGİ

43

BİLGİ

ROMANDA KULLANILAN ANLATIM TEKNİKLERİ

Romanda kurmaca bir dünya oluşturulmasında ve yazarın anlatmak istediklerini iletmesinde kullanılan bazı teknikler anlatıma çeşitlilik, dinamizm ve derinlik kazandırır. Romanda olay veya durumların etkili bir biçimde anlatılabilmesi veya okurun gözünde canlandırılabilmesi için çeşitli anlatım teknikleri kullanılır. Bu teknikler aşağıda örneklerle anlatılmıştır.

Anlatma (Tahkiye)

Anlatma; anlatıcının birtakım olayları ve iç içe geçmiş birçok hikâyeyi, bu çevredeki insanları yer ve zaman çerçevesinde okura aktarmasıdır. Anlatmaya bağlı metinlerde başvurulan temel anlatım tekniklerinin en eskisidir. “Anlatma” tekniğinin roman metni içinde oldukça geniş bir yeri vardır.

Kahramanlardan birisi olmayan anlatıcı, başta kişi tanıtımı olmak üzere, olay anlatı-mından iç çözümlemelere kadar pek çok teknik ögeyi bu teknikle uygulayabilir.

ÖRNEK“Neriman buradan hemen her geçişinde bu sözü hatırlıyor ve gülümsüyordu. Çantasındaki esans şişesini doldurmak vesilesiyle mağazaya girdiler. Bütün eşyanın iliklerine işlemiş hafif bir güzel koku… Neriman bu mağazaların sessizli-ğine de şaşıyordu.İçeride kalabalık olduğu hâlde müşteriler pek az konuşarak, âdeta bir dilsiz gibi işaretle meram anlatarak istediklerini alıyorlardı.’’

Özetleme

Bu teknik, çok uzun süren bir zamanın kısa anlatımıdır. Zaman atlaması ve genelle-meler çevresinde oluşur. Kısaca uzun bir zaman diliminde yaşanmış olayların ayrıntıdan arındırılarak ana hatlarıyla ve kısaca ifade edilmesidir.

ÖRNEK“Yedi sene! Siyah saten gömlekli siyah başörtülü kız. O vakit böyle koşmazdı. Liseden çıkar ve Süleymaniye’nin köşesinde görünürdü. Kolunda çantası, başı önüne eğilmiş, gözlerinde korku ve dudaklarında tebessüm, Şinasi’nin yaklaştı-ğını görünce korkusu giden ve sevinci artan gözleriyle yere bakar, hafifçe kıza-rırdı. Sonra yan yana, hiç konuşmadan, epey yürürler ve buluşmanın ilk zevkini bu sükût içinde daha çok hissederlerdi.’’

Geriye Dönüş

Geriye dönüş tekniğinde yazar karakterlerin, yerlerin ve olayların geçmişiyle ilgili bilgi vermeyi amaçlar. Bunun yanı sıra karakterlerin romanın içerisinde bir şeyler hatır-lamaları da bu anlatım tekniğiyle verilir. Bu anlatım tekniği romanın gerçekliğine önemli

Roman

PEKİŞTİRME TESTİ 1

PEK

İŞTİ

RME

58

Roman

1. ---- anlatıcı bakış açısı, olayları yaşayan kahra-manlardan birinin yaptığı anlatıma denir. Olayları-hem yaşar, hem anlatır. Anlattıkları, iç konuşmalar ve zihninden geçenlerdir.

Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakiler-denhangisi getirilmelidir?

A) Nesnel B) Hayali

C) Gözlemci D) Tanrısal (İlahi)

E) KahramanAnlatıcı, olayı yaşayan ve aynı zamanda aktaran kişi olduğundan kahraman anlatıcıdır ve cevap E.

2. Olmuş ya da olabilecek olayları yer, zaman ve kişilere bağlayarak anlatan, hikâyeye göre çok daha uzun olan yazılara ---- denir. Bu tür, edebiya-tımıza Tanzimat Dönemi’nde çevirilerle girmiştir. Dünya edebiyatında Cervantes’in Don Kişot’uyla başlayan türün başarılı yazarları arasında Victor Hugo, Balzac ve Dostoyevski sayılabilir.

Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdaki edebi-yat türlerinden hangisi getirilebilir?

A) hikâye B) roman C) tiyatroD) anı E) destan

Parçadaki özellikler romana aittir. Cevap B.

3. Olayların içinde olmayan, olaylara dışarıdan bakan fakat her şeyi bilen, olayların gidişatını ve sonunu görmüş olan anlatıcıdır. Bir olayın öncesi-ni ve sonrasını, kahramanların geçmişini, akılla-rından neler geçirdiklerini bilir.

Yukarıda özellikleri verilen bakış açısı aşağıda-kilerden hangisidir?

A) Kahraman B) Hayali

C) Gözlemci D) Tanrısal (İlahi) E) Nesnel

Her şeyi kahramanların akıllarından geçenleri bilen anlatıcı tanrısal (ilahi) bakış açısıdır ve cevap D.

4. Aşağıdaki cümlelerin hangisi ilahi (tanrısal) bakış açısıyla yazılmıştır?

A) Hilmi Bey, üzerine giydiği yeşilimsi montla se-sin geldiği yöne doğru hızlı adımlarla yürüdü.

B) Ayşe Hanım elindeki anahtarla posta kutusu-nu açıp elektrik faturasını aramaya başladı.

C) Kenan, ona her zamankinden daha kinliydi.Kendisine yapılan haksızlar aklına geldikçe ona karşı olan öfkesi depreşiyordu.

D) Günlerdir yağan yağmurdan sonra güneş yü-zünü gösterdi. Güneşi gören çocuklar parkla-ra koştu.

E) Akçay’da bulunan yazlığa doğru yol almaya başladık. Yolculuk süresince gördüğümüz do-ğal güzellikleri daha yakından görmek için sık sık mola verdik.

Anlatıcı, kahramanın aklından geçenleri de bildiği için cevap C.

5. Hayvanat bahçesine gitmek istiyordum. Babama söyledim. Babam “tamam oğlum” dedi. Hayvanat bahçesine gidiyorduk. Çok mutluydum. Hayal gibi. Sonunda geldik. Büyük bir girişi vardı. Hemen girişin yanında da gişe. Babam gişeye ödeme yaptı. İçeriye girdik. Biraz yürüdük. Maymunları gördük. Çok maymun vardı. Renkleri, cinsleri, boyları da farklıydı. Kimisi kafeste yerdeydi. Kimisi kafesteki ağacın üstünde. Kafesin önünde bir yazı vardı…

Anlatmaya bağlı bir metinden alınan yukarıda-ki parçada aşağıdaki ögelerden hangisi yok-tur?

A) Yer B) Kişi C) Olay

D) Zaman E) Anlatıcı

Yer: hayvanat bahçesi. Kişi: Baba ve oğlu. Olay: Hay-vanat bahçesine gidiş. Anlatıcı: Kahraman anlatıcı. Zaman ögesi belli olmadığı için cevap D.

PEKİŞTİRME TESTİ 1

PEK

İŞTİ

RME

68

Zamir (Adıl)

1. İnsan bu, su misali, kıvrım kıvrım akar ya;

I

Bir yanda akan benim, öbür yanda Sakarya.

II III

Su iner yokuşlardan, hep basamak basamak;

Benimse alın yazım, yokuşlarda susamak.

IV

Her şey akar, su, tarih, yıldız, insan ve fikir;

Oluklar çift; birinden nur akar; birinden kir…

V

Bu dizelerdeki altı çizili sözcüklerden hangisi zamir değildir?

A) I B) II C) III D) IV E) V

“bu” işaret zamiri, “benim, benimse” şahıs zamiri, “birinden” belgisiz zamirdir. “öbür” sözcüğü “yanda” ismini belirttiği için sıfattır. Cevap C.

2. “O” işaret sözcüğü, uzakta olan bir nesnenin yerini tutarsa işaret zamiri; bir kişiyi karşılarsa kişi zami-ri olur.

Buna göre, “o” sözcüğü, aşağıdaki cümlelerin hangisinde işaret zamiri olarak kullanılmıştır?

A) Bu konuda kimseye bir şey sormadan onu, bu ortaklıktan çıkarmak en iyisiydi.

B) Ünlü iş adamı çevresindeki herkese yardım ettiği için onu herkes takdir ediyor.

C) Yaşar Kemal ünlü bir yazarımızdı, ne yazık ki onu kaybettik.

D) Onu, yıllar önce üniversite koridorlarında tanı-mıştım.

E) Sabahtan beri masada duruyor, onu mutfağa götürür müsün?

A’da, B’de, C’de ve D’de “onu” sözcüğü insanı anlattı-ğı için şahıs zamiridir. E seçeneğinde bir varlığın yerine kullanıldığı için işaret zamiridir. Cevap E.

3. Kilimlerde çizgi çizgi efkârım Heybelerin nakışına ölürüm Türkiye’m

Yukarıdaki dizelerde kaç sözcükte iyelik zamiri vardır?

A) 1 B) 2 C) 3 D) 4 E) 5

“efkârım”, “nakışına” ve “Türkiye’m” sözcüklerinde iyelik zamiri kullanılmıştır. Cevap C.

4. Aşağıdaki altı çizili zamirler tür bakımından ikişerli eşleştirilirse hangisi dışta kalır? A) Ben senin en çok sevgi dolu yüreğini sevdim. B) Kimileri her şeyi kendisi biliyormuş gibi davra-

nıyor. C) Herkes onun yabancı biri olduğunu düşünü-

yordu.D) Kaybettiğim arkadaşıma en son burada rast-

lamıştım. E) Öğretmenimiz bu soruyu değil, ötekini çöz-

müştü.

“kimileri ve biri” belgisiz zamir, “burada ve ötekini” işaret zamiridir; “senin” sözcüğü şahıs zamiridir. Cevap A.

5. Aşağıdakilerin hangisinde altı çizili sözcük zamirdir? A) Doğum ile ölüm arasındaki yolu acılarla da,

zevklerle de zenginleştiren hep o sevgidir. B) Hayat ile bağı olan edebiyat, mutlaka samimi

bir edebiyattır denilebilir. C) Bir edebiyat, kelimeleri dizip onları işleyen pek

hünerli kuyumcular çıkarabilir. D) Bu konuda başkalarından destek almazsak

başarılı olmamız çok zor. E) Her edebiyat ürünü muntazam kış bahçelerin-

de yetişen iri yapraklı, parlak renkli çiçeklere benzer.

C seçeneğindeki “onları” sözcüğü zamir, diğer söz-cükler yanlarındaki adı belirttiği için belirtme sıfatıdır. Cevap C.

97

PISA

PISA

Uğur, Ferhat, Hazal ve Özgür okudukları kitaplarla ilgili şu bilgileri paylaşmışlardır:

Uğur:

– Benim okuduğum eser düzyazı biçiminde değildir.

– Kahramanları insan dışı varlıklardır.

– Kuşların padişahı olduğuna inanılan ve Kafdağı’nın arkasında yaşadığı söylenen Simurg‘un özellikleri anlatılır.

– Günümüzden yüzlerce yıl önce yazılmış bir eserdir.

Ferhat:

– Benim okuduğum kitap düzyazı biçimindedir.

– Olağanüstü varlık ve olaylara yer verilmektedir.

– İyilerle kötülerin çatışması üzerine kurgulanmıştır.

Hazal:

– Benim okuduğum kitap Cumhuriyet Dönemi’nde yazılmıştır.

– Yaşanmış ya da yaşanabilecek bir olay konu olarak ele alınmıştır.

– Kahraman ve olaylar detaylı bir şekilde anlatılmıştır.

Özgür:

– Benim okuduğum kitapta anlatılanlar canlandırılmaya uygundur.

– Hayatın ve kişilerin olumsuz yönleri güldürü ögeleri ile verilmiştir.

Oğuz, arkadaşlarının okuduğu kitaplarla ilgili olarak aşağıdaki tespitleri yapmıştır. Bu tespitlerden doğru olanların başına “✔”, yanlış olanların başına “✗” koyunuz.

1. Uğur’un okuduğu kitap düzyazı olmadığına göre bir roman değildir. ( )

2. Ferhat’ın, okuduğu kitapta ders verme amacı güdülür ve öğüt bölümü vardır. ( )

3. Hazal’ın okuduğu kitapta geniş bir kahraman kadrosu ve olay örgüsü bulunabilir. ( )

4. Özgürün okuduğu kitabın edebiyatımızdaki ilk örnekleri Cumhuriyet Dönemi’nde verilmiştir. ( )

5. Uğur’un okuduğu kitapta yabancı kökenli sözcüklere rastlanmaz. ( )

6. Ferhat’ın okuduğu kitaptaki metinler anonim özellik göstermektedir. ( )

7. Hazal’ın okuduğu kitabın konusuna göre polisiye, tarihî, sosyal, fantastik gibi türleri vardır. ( )

8. Özgür’ün okuduğu kitapta anlatılanlar sahne ve kostüm gibi unsurlarla desteklenebilir. ( )

9. Okunan bütün kitaplarda temel amaç öğretici bilgi vermektir. ( )

10. İki kitap gerçek hayatla iki kitap ise sadece olağan üstü ögelerle ilgilidir. ( )

PEKİŞTİRME TESTİ 1

PEK

İŞTİ

RME

98

Zarf (Belirteç)

1. Fiillerin, fiilimsilerin, zarfların ve sıfatların anlamla-rını güçlendiren ya da kısıp sınırlayan sözcüklere zarf (belirteç) denir.

Buna göre aşağıdaki cümlelerin hanisinde zarf kullanılmamıştır?

A) Öğrenciler yeni aldıkları kitapları dolaplarına güzelce yerleştirdiler.

B) Aileler göçük altında kalan yakınlarını ümitle bekliyordu.

C) Bahçedeki domates ve biberleri kurumadan sulamalısın.

D) Bir çocuk perdelere konan saksağanı yakala-maya çalışıyordu.

E) Taşınıp yerleşmek için buradan daha geniş bir ev arıyoruz.

A'da "yeni" ve "güzelce", B'de "ümitle", C'de "kuruma-dan" E'de "taşınıp yerleşmek için" ve "daha" zarftır. Cevap D.

2. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde zarf kullanıl-mamıştır?

A) Yarın Kızılay Meydanı'nda ünlü bir sanatçı konser verecek.

B) Uzun yola gidecek arkadaşlarım ilk otobüse binsin.

C) Evin bahçesindeki erik ağaçları henüz çiçek açmadı.

D) Yakın dostlarım zor zamanlarımda hep ya-nımda oldular.

E) O çocuk bizim okula geldiğinden beri bana so-ğuk davrandı.

A'da "yarın", C'de "henüz", D'de "hep", E'de "soğuk" sözcükleri zarftır. Cevap B.

3. Sözcüklerin türleri hakkında doğru bir sonuca ula-şabilmek için onların cümle içinde bulundukları yerleri ve üstlendikleri görevleri görmek gerekir. Örneğin "doğru" sözcüğü, "doğru yol" ifadesinde sıfatken "Doğru konuşuyor." cümlesinde zarftır.

Bu açıklamaya göre "yalnız" sözcüğü aşağıdaki cümlelerin hangisinde zarf olarak kullanılmıştır?A) Yalnız insanlar, hayattan umdukları mutluluğa

ulaşamazlar.B) Bu meseleye en uygun çözümü yalnız sen

önerebilirsin.C) Yalnız kaldığında beni aramanı defalarca söy-

lemiştim sana.D) Koca şehirlerin kalabalık ortamları bile yalnız-

ları avutmaya yetmez.E) Size gelirim yalnız kısa zamanda ayrılıp eve

gitmem gerek.

C'de yalnız sözcüğü zarftır. Cevap C.

4. Fiillerin ve fiilimsilerin anlamını zaman bakımın-dan tamamlayan sözcüklere zaman zarfı denir. Bununla birlikte zaman anlamı taşıyan bütün söz-cükler zaman zarfı değildir. "Akşam gelirim." cüm-lesinde zarf olarak kullanılan "akşam" sözcüğü "Akşamın güzelliğine bak." cümlesinde isim olarak kullanılmıştır.

Buna göre aşağıdaki altı çizili sözcüklerden hangisi zarftır?A) Gün, yoğun bir yağmurla başlasa da öğlene

doğru güneş yüzünü gösterdi. B) Sabahın bu kalabalık saatinde dükkânda otu-

racak yer kalmamıştı. C) Aylar geçti ama hâlâ ondan en ufak bir haber

alamadık.D) Geceleyin telefonun acı acı çalmasıyla korka-

rak uyandım.E) Gündüz olsa da işimizin kalan tarafına devam

etsek.

A, B, C ve E'de altı çizili sözcükler isimdir, D'deki ise zaman zarfıdır. Cevap D.

102

YAZ

MA

- SÖ

ZLÜ

İLET

İŞİM

YAZMA

3-5 dakikada oynanabilecek kısa bir oyun yazınız.

SÖZLÜ İLETİŞİM

Yazdığınız oyunu sınıfın imkânları dâhilinde sergileyiniz.

Türk Dili ve Edebiyatı3. FASİKÜL 9

➤ 139 soru➤ ÖSYM Çıkmış

Sınav Soruları➤ Video Çözümleri

Biyografi/OtobiyografiMektup/E-postaGünlük/Blog

Teşekkürler…Değerli öğretmenimiz

Semra ÇEVİK'e, Nurullah GÜNDÜZ'e, Hasan YILMAZ'a, Osman ÖZDEN'e,

Sedat SAYIN'a ve Muhammed DUMAN'a

katkılarından dolayı teşekkür ederiz.

GENEL YAYIN YÖNETMENİOğuz GÜMÜŞ

EDİTÖRHazal ÖZNAR

DİZGİÇAP Dizgi Birimi

SAYFA TASARIM - KAPAKF. Özgür OFLAZ

1. BASKIHaziran 2019

Bu kitabın her hakkı

Çap Yayınlarına aittir.

5846 ve 2936 sayılı Fikir ve

Sanat Eserleri Yasası’na

göre Çap Yayınlarının

yazılı izni olmaksızın,

kitabın tamamı veya bir

kısmı herhangi bir yöntemle

basılamaz, yayınlanamaz,

bilgisayarda depolanamaz,

çoğaltılamaz ve dağıtım

yapılamaz.

İLETİŞİM

ÇAP YAYINLARI®

Ostim Mah. 1207 Sokak No: 3/C–D Ostim / Ankara

Tel: 0312 386 00 26 • 0850 302 20 90 0 553 903 65 51

Fax: 0312 394 10 04

www.capyayinlari.com.tr

[email protected]

twitter.com/capyayinlari

facebook.com/capyayinlari

instagram.com/capyayinlari

Bu kitap MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI TALİM VE TERBİYE KURULU BAŞKANLIĞInın 19.01.2018 tarih ve 39 sayılı kararı ile belirlenen

ORTAÖĞRETİM TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERS PROGRAMINAGÖRE HAZIRLANMIŞTIR.

Gelecek için hazırlanan

vatan evlâtlarına, hiçbir

güçlük karşısında yılmayarak

tam bir sabır ve metanetle

çalışmalarını ve öğrenim gören

çocuklarımızın ana ve babalarına

da yavrularının öğreniminin

tamamlanması için hiçbir

fedakârlıktan çekinmemelerini

tavsiye ederim.

Değerli Öğrenciler,

Çap Yayınları olarak konuları en iyi şekilde kavrayabilmeniz için yeni bir anlayışla elinizdeki fasikülleri oluşturduk. Fasiküllerimiz aşağıdaki içeriklere sahiptir:

Kazanım Sayfası: Bir konunun hangi sırayla ve toplam kaç kazanımda anlatılacağını gösterir.

Bilgi Sayfası: Her alt konu ile ilgili gerekli bilgilerin ve kısa örneklerin yer aldığı sayfalardan oluşmuştur.

Aktif Öğrenme: Her konuda, gördüğünüz kavramları kullanarak konunun anlaşılmasını kolaylaştıracak şekilde tasarlanmıştır.

Uygulama Alanı: Konu içinde öğrenilen kavramların pekiştirilmesi için hazırlanan etkinlikler ile kazanımlar daha net anlaşılacaktır.

Pekiştirme Testleri: Anlatılan konuların sizin tarafınızdan iyice pekiştirilmesini sağlamak için biraz da farklı sorulara yer verilerek oluşturulmuştur. Bu testlerin tamamının VİDEO ÇÖZÜMLERİ bulunmaktadır.

PISA: Ünite bitiminde sizin okulda öğrendiğiniz bilgi ve becerileri günlük yaşamda kullanma, okuduğunuzu anlama ve yorumlama becerinizi ölçmek için hazırlanmıştır.

Geliştiren, Pekiştiren, Ölçen Testler: Ünite bitiminde üç ayrı zorluk seviyesine göre oluşturulmuş TAMAMI VİDEO ÇÖZÜMLÜ olan karma sorulardan oluşmaktadır. Sizi acemi seviyesinden alıp usta seviyesine taşımak hedeflenmiştir.

ÖSYM Soruları: Üniversite giriş sınavlarında sorulmuş sorular, en son yapılan sınavdan geriye doğru ve yine TAMAMI VİDEO ÇÖZÜMLÜ bir şekilde sunulmuştur.

Yayınevimize ait olan akıllı telefon uygulamaları (cApp veya capegitim) veya www.capyayinlari.com.tr, www.capegitim.com internet sitelerinden video çözümlerine ulaşabilirsiniz.

Hepinize sağlıklı ve huzurlu bir öğretim yılı diliyoruz.

Mehmet GÖNÜLER Adnan Derin

[email protected] [email protected]

Ön Söz

İÇİNDEKİLER

5

İÇİNDEKİLER

7. ÜNİTE: Biyografi / Otobiyografi (15 Ders Saati)

Ünite Kazanımları ....................................................................................................... 8

Biyografi (Yaşam Öyküsü) .......................................................................................... 9

Biyografi Türünün Gelişimi ......................................................................................... 9

Otobiyografi (Öz Yaşam Öyküsü) ............................................................................... 12

Otobiyorafinin Tarihi Gelişimi ...................................................................................... 13

Aktif Öğrenme ........................................................................................................ 15

Uygulama Alanı ..................................................................................................... 16

Pekiştirme Testi - 1 ................................................................................................ 18

Fiiller (Eylemler) ......................................................................................................... 21

Aktif Öğrenme ........................................................................................................ 24

Uygulama Alanı ..................................................................................................... 25

Yorumlama - Analiz ............................................................................................... 26

Pekiştirme Testi - 1 ................................................................................................ 27

Yazma - Sözlü İletişim ............................................................................................ 30

8. ÜNİTE: Mektup / E-posta (15 Ders Saati)

Ünite Kazanımları ....................................................................................................... 32

Mektup ........................................................................................................................ 33

Mektup Çeşitleri ......................................................................................................... 34

E-posta ....................................................................................................................... 36

Dilekçe ........................................................................................................................ 38

Tutanak ....................................................................................................................... 39

Açık Oturum ................................................................................................................ 40

Aktif Öğrenme ........................................................................................................ 41

Uygulama Alanı ...................................................................................................... 42

Yorumlama - Analiz ................................................................................................ 44

Pekiştirme Testi - 1 ................................................................................................ 45

İÇİN

DEK

İLER

6

Ek Fiil (Ek Eylem) ....................................................................................................... 48

Fiilde (Eylemde) Yapı ................................................................................................. 49

Aktif Öğrenme ........................................................................................................ 51

Uygulama Alanı ..................................................................................................... 52

Pekiştirme Testi - 1, 2 ............................................................................................ 54

Yazma - Sözlü İletişim ............................................................................................ 58

9. ÜNİTE: Günlük / Blog (10 Ders Saati)

Ünite Kazanımları ....................................................................................................... 60

Günlük ........................................................................................................................ 61

Blog ........................................................................................................................ 64

Aktif Öğrenme ........................................................................................................ 67

Uygulama Alanı ..................................................................................................... 68

Yorumlama - Analiz ............................................................................................... 70

Pekiştirme Testi - 1,2 ............................................................................................. 71

Fiilde (Eylemde) Çatı ................................................................................................. 75

Aktif Öğrenme ........................................................................................................ 79

Uygulama Alanı ..................................................................................................... 80

Yorumlama - Analiz ............................................................................................... 81

Pekiştirme Testi - 1, 2 ............................................................................................ 82

Yazma - Sözlü İletişim ............................................................................................ 86

Geliştiren Test 1 ..................................................................................................... 87

Pekiştiren Test 1 .................................................................................................... 89

Ölçen Test 1 ........................................................................................................... 91

ÖSYM Soruları ....................................................................................................... 93

Cevap Anahtarı ...................................................................................................... 94

BİLGİ

9

BİLGİ

Biyografi / Otobiyografi

BİYOGRAFİ (YAŞAM ÖYKÜSÜ)

◗ Edebiyat, sanat, siyaset, ticaret gibi alanlarda haklı bir üne kavuşmuş, tanınmış insanların hayatlarını, eserlerini, başarılarını okuyucuya duyurmak amacıyla yalın bir dille, tarafsız bir görüşle yazılan inceleme yazılarına biyografi denir.

◗ Eskiden bu tür yazılara “tercüme-i hâl” denirdi.

◗ Biyografiler; yaşamı yazılan kişinin kendisi tarafından değil, onunla ilgili araş-tırma yapan, bilgi ve belgelere ulaşan veya onun yaşamına yakından tanıklık etmiş kişiler tarafından kaleme alınır.

◗ Tarafsız ve gerçekçi olunmalı, bilgi, belge, tanık ve kanıtlara dayandırılmalıdır. Kronolojik sıra izlenebilir. Kişi tüm yönleriyle tanıtılır; kişinin önemi, değeri, ben-zerlerinden farkı belirtilir.

◗ Öznel bir tutumdan uzak durulan biyografilerde kişinin yaşamı aşırı yerme ve övmelerden uzak tutularak açık, sade bir dil kullanılır.

◗ Biyografide amaç, söz konusu kişiyi tüm yönleriyle tanıtmaktır. Biyografilerde anlatılan kişinin özellikle hayatı, eserleri, kişiliği, görüşleri konu edilir.

◗ Biyografide kişinin nerede doğduğu, çocukluğunun nasıl bir ortamda geçtiği, öğrenim hayatı, yaptığı işler, çalıştığı yerler, kişiliği, huy ve karakteri, davranış özellikleri, başarılı olduğu alanlar, eserleri, ürünleri anlatılır.

◗ Belgelere ve örneklere dayandırılarak hazırlanan biyografiler sanat ve meslek alanındaki tarihçiler için önemli kaynaklardır.

◗ Biyografiler belgesel nitelikte olup gelecek kuşaklara önemli bilgilerin, tecrübe-lerin, örneklerin, görüşlerin aktarıldığı kaynaklardır.

BİYOGRAFİ TÜRÜNÜN GELİŞİMİ

Dünya Edebiyatında Biyografi:

Biyografinin ilk örnekleri diyebileceğimiz eserler, tarihte ölen kişilerin hayatlarını anlatan ve eserlerini öven mezar yapıtları ve cenaze törenlerindeki konuşmalardır. Bi-yografinin başlangıcı olarak eski Yunan’da Plutarkhos’un "Hayatlar" adlı eseri gösterilir.

Batı’da bu türün yaygınlaşması 16. yüzyıldan sonradır. 20. yüzyılda ise Batı’da bir aileyi veya çevreyi ele alan gen iş kapsamlı biyografik eserler yazılmaya başlanmıştır.

Avusturya edebiyatından Stefan Zweig’ın “Üç Büyük Usta”, İngiliz edebiyatında Wil-liam Roper’in "Sir Thomas More’un Hayatı" ve James Boswell’in "Samuel Johnson’un Hayatı" tanınmış biyografilerindendir.

Türk Edebiyatında Biyografi:

Edebiyatımızda belirli bir meslekten insanları, peygamberleri, tarikat ulularını, evli-yaları, padişahları, bilginleri anlatan eserleri yaşam öyküsü türünün ilk örnekleri arasın-da saymak mümkündür. Divan edebiyatında şairleri anlatan eserlere “tezkire” denirdi. Çağatay yazarlarından Ali Şir Nevai 15. yüzyılda "Mecâlisü’n-Nefâis" adlı eseriyle Türk edebiyatında ilk biyografi örneğini vermiştir.

AKT

İF Ö

ĞRE

NM

E

15

AKTİF ÖĞRENME

Ünite kazanımlarıyla ile ilgili aşağıdaki konu özetinde boş bırakılan yerleri kavram tablosunda verilen sözcüklerle uygun şekilde tamamlayınız.

1. Toplumsal yaşamda öne çıkmış birinin hayat hikâyesinin anlatıldığı yazı türüne denir.

2. Kişinin kendi yaşamını dönemleriyle birlikte anlattığı yazı türüne denir.

3. Biyografilerde dil işlevdedir.

4. Biyografilerde çoğunlukla anlatım kullanılır.

5. Bir kişinin geçmişteki eğitim durumlarını, başarılarını, deneyimlerini, çalışma hayatındaki tecrübelerini net ve açık bir dille anlattığı yazıya denir.

6. Bir kimseyi karakteristik özellikleriyle okuyucuya tanıtmak amacıyla yazılan edebî yazılara denir.

7. Belgelere ve örneklere dayandırılarak hazırlanan biyografiler sanat ve meslek alanındaki için önemli kaynaklardır.

8. Biyografiler nitelikte olup gelecek kuşaklara önemli bilgilerin, tecrübe-lerin, örneklerin, görüşlerin aktarıldığı kaynaklardır.

9. Divan edebiyatında şairleri anlatan eserlere denirdi.

10. Biyografinin başlangıcı olarak eski Yunan’da Plutarkhos’un adlı eseri gösterilir.

11. Türk edebiyatında modern anlamda yaşam öyküsü yazımının ilk örneklerine 19. yüzyılda, edebiyatından itibaren rastlanır.

12. Oğuz Atay’ın, hocası Mustafa İnan’ı anlattığı adlı eseri biyografik romana örnektir.

13. Biyografide otobiyografide anlatım kullanılır.

14. Biyografi ve otobiyografi yazarı olmak zorundadır.

15. Kişinin kendi yaşamını roman şeklinde yazmasıyla oluşan esere otobiyografik roman denir. Peyami Safa’nın adlı romanı otobi-yografik roman örneğidir.

16. Ünlü bir kimsenin hayatını, kişiliğini, eserlerini, başarılarını ayrıntılarıyla ele alan veya bilimsel bir alanda özel bir konu ya da sorun üzerine yazılan incele-me yazısına denir.

17. Türk edebiyatında ilk tezkire ’nin yazdığı adlı eserdir.

18. Anadolu sahasındaki ilk tezkire ise Sehi Bey’in yazdığı adlı eserdir.

19. ; yaşamı yazılan kişinin kendisi tarafından değil, onunla ilgili araştırma yapan, bilgi ve belgelere ulaşan veya onun yaşamına yakından tanıklık etmiş kişiler tarafından kaleme alınır.

20. Biyografide ağır basarken, otobiyografide bulunabilir.

öz geçmiş

tarihçiler

Hayatlar

portre

objektif

Bir Bilim Adamının Romanı

tezkire

üçüncü kişili anlatım

belgesel

göndergesel

biyografi

Heşt Behişt

öyküleyici ve öğretici

otobiyografi

Ali Şir Nevai

nesnellik

monografi

Biyografiler

öznellik

Mecalisü'n Nefais

Dokuzuncu Hariciye Koğuşu

Tanzimat

birinci kişili anlatım

UYGULAMA ALANI

16

UYG

ULA

MA

ALA

NI

MEHMET AKİF ERSOY ( 1873 – 1936 )1873 yılında İstanbul'da doğdu. İlköğrenimine Fatih'te Emir Buharî Mahalle Mektebinde başladı. Maarif Ne-zaretine bağlı iptidaîyi ve Fatih Merkez Rüştiyesini bitirdi. Bunun yanı sıra Arapça ve İslami bilgiler alanında babası tarafından yetiştirildi. Rüştiye'de 'hürriyetçi' öğretmenlerinden etkilendi. Türkçe, Arapça, Farsça, ve Fransızca bilgisiyle çevresindekilerin dikkatini çekti. Mekteb-i Mülkiyenin idadi (lise) bölümünde okurken şiirle uğraştı. Babasının ölümü ve evlerinin yanması üzerine, mezunlarına memuriyet verilen bir yüksekokul seç-mek zorunda kaldı. 1889'da girdiği Mülkiye Baytar Mektebini 1893'te birincilikle bitirdi. Ziraat Nezareti emrinde yirmi yıl görev yaptı. Memuriyeti sırasında veteriner olarak dolaştığı Rumeli, Anadolu ve Arabistan'da köylü-lerle yakın ilişkiler kurdu. İlk şiirlerini Resimli Gazete'de yayınladı. 1906'da Halkalı Ziraat Mektebi ve 1907'de Çiftçilik Makinist Mektebinde hocalık yaptı. 1908'de Dârülfünûn Edebiyat-ı Umûmiye müderrisliğine tayin edildi. İlk şiirlerinin yayınlanmasını izleyen on yıl boyunca hiçbir şey yayımlamadı. 1908'de II.Meşrutiyet'in ilanıyla birlikte Eşref Edip'in çıkardığı Sırat-ı Müstakim ve sonra Sebilürreşad dergilerinde sürekli yazılar ve şiirler yazmaya başladı. 1913'te Mısır'a iki aylık bir gezi yaptı. Dönüşte Medine'ye uğradı. Aynı yılın sonların-da Umur-u Baytariye müdür muaviniyken memuriyetten istifa etti. Bununla birlikte Halkalı Ziraat Mektebinde kitabet ve Darülfununda edebiyat dersleri vermeye devam etti.İttihat ve Terakki Cemiyetine girdi. Ancak cemiyetin bütün emirlerine değil, sadece olumlu bulduğu emirleri-ne uyacağına dair and içti. Birinci Dünya Savaşı sırasında istihbarat teşkilatı Teşkilât-ı Mahsusa tarafından Berlin'e gönderildi. Burada Almanlar'ın eline esir düşen Müslümanlar için kurulan kampta incelemeler yaptı. Çanakkale Savaşı'nın akışını Berlin'e ulaşan haberlerden izledi. Batı’nın gelişme düzeyi onu derinden etki-ledi. Yine Teşkilât-ı Mahsusanın bir görevlisi olarak çöl yoluyla Necid'e ve savaşın son yılında Lübnan'a gitti. Dönüşünde yeni kurulan Dâr-ül -Hikmetül İslâmiye adlı kuruluşun başkâtipliğine getirildi. Savaş sonrasın-da Anadolu'da başlayan direniş hareketini desteklemek üzere Balıkesir'de etkili bir konuşma yaptı. Bunun üzerine 1920'de Dâr-ül Hikmetteki görevinden alındı. İstanbul Hükümeti Anadolu'daki direnişçileri yasa dışı ilan edince Sebillürreşad dergisi Kastamonu'da yayınlanmaya başladı. Mehmet Akif bu vilayette Milli Mü-cadele hareketine katkısını hızlandıran çalışmalarını sürdürdü. Nasrullah Camii'nde verdiği hutbelerden biri Diyarbakır'da çoğaltılarak bütün ülkeye dağıtıldı. Burdur milletvekili sıfatıyla TBMM'ye girdi. Meclis, İstiklal Marşı güftesi için yarışma açtı. Yarışmaya katılan 724 şiirin hiçbiri beklenilen başarıya ulaşa-madı. Maarif vekilinin isteği üzerine 17 Şubat 1921 tarihinde İstiklal Marşı'nı yazdı. 12 Mart 1921'de birinci TBMM tarafından kabul edildi. Sakarya zaferinden sonra kışları Mısır'da yaşamaya başladı. Daha sonra sürekli olarak Mısır'da yaşamaya karar verdi. 1926'dan başlayarak Camiü'l-Mısriyyede Türk Dili ve Edebiyatı öğretmenliği yaptı. Bu gönüllü sürgün hayatı sırasında siroz hastalığına yakalandı. Hava değişimi için 1935 yılında Lübnan'a, 1936 yılında Antakya'ya birer gezi yaptı. Yurdunda ölmek isteğiyle Türkiye'ye döndü. 27 Aralık 1936 tarihinde İstanbul'da vefat etti. Yaşadıklarını yazan, yazdıklarını yaşayan biridir. Realist bir sanatçıdır. Konuşma diline yaslandığı için kolay-ca yazılıvermiş izlenimi veren şiirleri biçime ilişkin titiz bir tutumun örnekleridir. Hem aruzdan doğan bağların üstesinden gelmiş, hem de şiirin bütününü kapsayan bir iç musiki düzenini gözetmiştir. Dilde sadeleştirmeden yana olan tutumunu her şiirinde ortaya koymuştur. Dilin tabii yapısını bozmadan şiirimizin gelişmesini sağ-ladı. Aruz veznini Türkçeye başarıyla uygulamıştır. Dilin toplumsal işlevini öne çıkardı. Üslupta özgünlük ve kişiselliğe ulaştı. Sanat toplum içindir, anlayışıyla eser vermiştir. Edebiyatımızdaki sevgilinin yerine toplumu koymuştur. Halkın sorunlarını kendine dert edinen idealist bir sanatçıdır. İslam birliğini savunmuş, İslam dün-yasındaki durağanlığı sert bir dille eleştirmiştir. Özlediği gençliği, olmasını istediği güzellikleri Asım şiirinde simgeleştirmiştir.

UYG

ULA

MA

ALA

NI

17

1 Mehmet Akif Ersoy adlı metinle ilgili aşağıdaki soruları cevaplayınız

a. Metinde yazarın bakış açısını belirleyiniz.

b. Mehmet Akif Ersoy adlı metnin konusu ve hedef kitlesi arasında nasıl bir ilişki kurulabilir? Açıklayınız.

c. Metindeki anlatım biçimlerini, düşünceyi geliştirme yollarını ve bunların işlevlerini belirleyiniz.

d. Metinle ilgili tespitlerinizi, eleştirilerinizi, beğeninizi gerekçelendirerek ifade ediniz.

e. Metnin dil ve anlatım özelliklerini belirleyiniz.

f. Metinde ortaya konulanları bilgi, kanıt, tutarlılık, geçerlilik, doğruluk açısından değerlendiriniz.

g. Biyografi türünde yazılmış diğer önemli eserleri ve bu eserlerin yazarlarını belirtiniz.

PEKİŞTİRME TESTİ 1

PEK

İŞTİ

RME

18

Biyografi /Otobiyografi

1. 1976 yılında Toroslarda Yörük çadırında doğdum. İlkokulu Osmaniye’de okudum. İlkokuldan sonra diplomamı kaybettiğim için okula gidemedim ve çobanlık yaptım. 1989 yılında Mustafabeyli YİBO’da ortaokula başladım. Bu okul, yatılı bir okuldu. 1998 yılında liseyi bitirdim. Aynı yıl, Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiya-tı Öğretmenliği Bölümünü kazandım. Okul bittikten sonra uzun yıllar dershane ve özel okullarda çalış-tım. Bu arada radyoculuk, gazetecilik, meddahlık yaptım ve birçok yayınevinde yazar olarak çalış-tım.

Yukarıdaki metin, kişisel yaşamı konu alan metin türlerinden hangisine örnektir?

A) Biyografi B) Gezi yazısı C) Hatıra

D) Günlük E) OtobiyografiYazar, hangi yıl nerede doğduğundan başlayıp kendi hayat serüvenini anlattığı için otobiyografidir. Cevap E.

2. Namık Kemal 1840 yılında Tekirdağ’da doğdu. Annesi vefat edince vali yardımcısı dedesi Abdül-latif Paşa’yla Afyonkarahisar, İstanbul ve Bulgaristan’a gitti. İstanbul’a döndüğünde çeşitli devlet kademelerinde görev aldı. Encümen-i Şuara toplantılarına katıldı. Kısa sürede de şairliği sanat çevrelerinde duyulmaya başlandı. Namık Kemal, Şinasi’yle tanışarak sanata bakışı değişti ve yeni edebiyatın savunucularından oldu. Tasvir-i Efkâr gazetesinde yazan sanatçı, Şinasi yurt dışı-na gidince gazeteyi kendisi çıkarmaya başladı. Yeni Osmanlılar Cemiyetine girmesi sonucu Erzurum’a sürgüne gönderilmek istendi. Ama o, Ziya Paşa’yla Paris'e kaçtı. Oradan Londra’ya geçerek Hürriyet gazetesini çıkardılar. Siyasi konularda yazmaması şartıyla İstanbul’a geri döndü. İbret gazetesinde yazdıklarından dolayı Gelibolu, Magosa, Midilli, Rodos ve Sakız adaları-na sürgüne gönderildi. Namık Kemal 1888 yılında Sakız Adası’nda hayata gözlerini kapadı.

Bu metin kişisel yaşamı konu alan metin türle-rinden hangisine örnektir?

A) Anı B)Biyografi C) GünlükD) Mektup E) Otobiyografi

Başka birinin hayat hikâyesi anlatıldığından biyografi-dir. Cevap B.

3. I. Yaşamı yazılan kişinin kendisi tarafından değil, onunla ilgili araştırma yapan, bilgi ve belgelere ulaşan veya onun yaşamına yakından tanıklık etmiş kişiler tarafından kaleme alınır.

II. Tarafsız ve gerçekçi tutumla kaleme alınır.III. Olaylar kronolojik sırayla verilir. IV. Yazıya konu olan şahıs tüm yönleriyle tanıtılır.V. Birinci kişili anlatımla oluşturulur.

Numaralanmış cümlelerin hangisinde biyogra-fi türü hakkında yanlış bir bilgi vardır?

A) I B) II C) III D) IV E) V

Biyografiler birinci kişili anlatımla değil, üçüncü kişili anlamında oluşturulur. Cevap E.

4. Peyami Safa, 2 Nisan 1899’da dünyaya geldi. Küçük yaşlarda başladığı yazarlık hayatını vefatına kadar sürdürdü. Dokuzuncu Hariciye Koğuşu, Mat-mazel Noraliyanın Koltuğu ve Yalnızız vb. psikolojik türde verdiği yapıtları ile Cumhuriyet Dönemi Türk edebiyatında önemli bir yere sahiptir. Yaşamı ve düşünce hayatındaki değişimlerini eserlerine de anlattı. Server Bedi takma adı ile birçok roman kaleme aldı. Cingöz Recai tiplemesini de Fransız yazar Arşen Lüpen karakterinden esinlenerek yarattı. Aynı zamanda değişik kurumlarda gazeteci-lik yaşamını da sürdürdü. İlk dönemlerinde Mau-passant ile Rousseau gibi isimlerden tercümeler yaptı. Sonraki yapıtlarında mekân olarak hep İstanbul’u seçti. Doğu ve Batı’nın sentez ve tahlilin-den hiçbir zaman vazgeçmedi. Fatih-Harbiye ile Dokuzuncu Hariciye Koğuşu adlı yapıtları Millî Eğitim Bakanlığı tarafından lise öğrencilerine tavsi-ye edilen 100 temel eser listesinde yer alıp farklı dönemlerde sinemaya ve dizilere uyarlandı. 1961 yılında da hayata gözlerini yumdu.

Bu biyografi örneğinde dil hangi işlevde kulla-nılmıştır? A) Göndergesel işlevB) Dil ötesi işlev C) Heyecana bağlı işlev D) Alıcıyı harekete geçirme işlevi E) Kanalı kontrol işleviSözcükler gerçek anlamıyla kullanılarak nesnel bilgi-ler verilmiştir ve dil göndergesel işlevde kullanılmıştır. Cevap A.

BİLGİ

21

BİLGİ

Fiiller (Eylemler)

FİİLLER ( EYLEMLER )Fiil ( eylem ); iş, oluş, hareket bildiren; kip ve kişi anlamı taşıyan sözcüklerdir.

● Derse erkenden geldi. ● Soruları hemen çözmüş. ● Kitapları şimdi okuyor.

(Örneklerdeki “gel-, çöz-, oku-“ sözcükleri hareket bildirdikleri, kip ve kişi anlamı taşıdıkları ve “-mak / -mek” ekini alabildikleri için eylemdir.)

Anlamına ve yapılışına göre fiiller üçe ayrılır:

a) Kılış ( İş ) Fiili: Yapılan işten etkilenen bir varlığın, nesnenin bulunduğu fiillerdir. Nesne alabilen yani "onu" sözcüğünü kabul eden fiilerdir.

● Topu bahçeye attı. ● Kitabın kapağını açtı. ● Evi iyice temizledi.

Örneklerdeki "attı", "açtı", "temizledi" sözcükleri nesne aldığı ve "onu" sözcüğünü kabul ettiği için kılış fiillerdir.

b) Durum Fiili: Yapılan işten etkilenmeyen, nesne alamayan, “onu” sözcüğünü kabul etmeyen fiillerdir.

● Sınıf hemen sustu. ● Bugün çok güldük. ● Derse erken geldi.

(Örneklerdeki “sustu, güldük, geldi” sözcükleri nesne alamadığı ve “onu” sözcüğünü kabul etmediği için durum fiilidir. )

c) Oluş Fiili: Uzun zaman içinde, belli bir süreçte meydana gelen fiillerdir. Öznede değişim meydana gelir.

● Okulun dış kapısı paslanmış. ● Saçları hemen ağardı. ● Yapraklar da sarardı.

( Örneklerdeki “paslandı, ağardı, sarardı” sözcükleri belli bir süreçte meydana geldiği için oluş fiilidir. )

ÇEKİMLİ FİİL: Kip ve kişi anlamı taşıyan fiilere çekimli fiil denir.KİP EKLERİA) HABER (BİLDİRME) KİPLERİ: Zaman anlamı taşıyan kiplerdir.1) Bilinen (Görülen, di’li) Geçmiş Zaman: -dı, -di, -du -dü; -tı, -ti, -tu, -tü

● Anladım Anladık

● Anladın Anladınız

● Anladı Anladılar

Fiiller, “-mak / -mek” ekini alabilen sözcüklerdir.

“bil-, gör-, anla-, dine-, söyle-,” sözcükleri“-mak / -mek” ekini alabildikleri için eylemdir.

“kitap, çanta, kalem” sözcükleri

“-mak / -mek” ekini alamadıkları için eylem değildir.

AKLINDA OLSUN

AKTİF ÖĞRENME

AKT

İF Ö

ĞRE

NM

E

24

Ünite kazanımlarıyla ile ilgili aşağıdaki konu özetinde boş bırakılan yerleri kavram tablosunda verilen söz-cüklerle uygun şekilde tamamlayınız.

1. İş, oluş, hareket bildirip kip ve kişi anlamı taşıyan sözcüklere denir.

2. taşıyan fiillere çekimli fiil denir.

3. ; yapılan işten etkilenen, nesnenin bulunduğu eylemlerdir. Nesne ala-

bilen yani “onu” sözcüğünü kabul eden fiillerdir.

4. ; uzun zaman içinde, belli bir süreçte meydana gelen fiillerdir. Öznede

değişim meydana gelir.

5. yapılan işten etkilenmeyen, nesne alamayan, “onu” sözcüğünü ka-

bul etmeyen fiillerdir.

6. Fiiller, ” ekini alabilen sözcüklerdir.

7. basit çekimli ve birleşik çekimli olarak ikiye ayrılır.

8. Bir tane kip eki almış fiile fiil denir.

9. İki tane kip eki almış fiile fiil denir.

10. İkinci kip eki “i-di” olan fiillere birleşik çekimli fiil denir.

11. İkinci kip eki “i-miş” olan fiillere birleşik çekimli fiil denir.

12. İkinci kip eki “i-se” olan fiillere birleşik çekimli fiil denir.

13. Fiillerin olumsuzu ekiyle yapılır.

14. Cümlenin anlamına göre yüklemde bulunması gereken kip yerine başka bir kip

ekinin kullanılmasına denir.

15. Kip ekleri, ve olarak ikiye ayrılır.

16. Haber kipleri anlamış taşırken, dilek kipleri taşımaz.

17. "Ablam aynı zamanda memleketimiz olan Ankara'da doğdu." cümlesinde

vardır.

18. "Bizim öğrenciler hergün parka giderler." cümlesinde yoktur.

19. “Siz de bizimle .” cümlesi gelecek zamanın rivayeti ikinci çoğul şahıs eki ile çekimlenmiştir.

20. “Önceleri biz de .” cümlesi şimdiki zamanın hikâyesi birinci çoğul şahıs eki ile çekimlenmiştir.

fiilde anlam

kayması

“-mak / -mek”

Durum fiili

basit çekimli

fiil ( eylem )

“-ma, -me”

şart

gelecekmişsiniz.

haber kipleri

kip ve kişi anlamı

rivayet

dilek kipleri

hikaye

anlam kayması

Oluş fiili

geliyorduk.

birleşik çekimli

Kılış fiili

Fiiller

UYGULAMA ALANI

25

UYG

ULA

MA

ALA

NI

Aşağıdaki cümlelerdeki fiilerin özelliklerini ilgili yerlere (✓) işareti koyarak belirleyiniz.

CümleKılış fiili

Durum fiili

Oluş fiili

Basit çe-kimli fiil

Birleşik çekimli fiil

Anlam kayması

Onlar da bizim arabayla gelse.

Herkese bir şeyler ikram ederdi.

Evi tekrar eski hâline getirmeyi unutma.

Bahçeye kiraz ve vişne ağacı dikmişler.Nereye gittiklerini bir türlü öğrenemedim.

Haftaya yine burayı ziyarete geliyoruz.

Hangisinin başarılı olduğunu bundan sonra göreceğiz.

Bu kitabı o herkesten önce bitirmiş.

Bulunan telefonun kendisininki olmadığını söyleseydi

Çalışsaydı onun da şimdi bir arabası vardı.

Bu şehre her geldiğinde bizi sorarmış.

Cebindekileri hemen çıkardı.

İşle ilgili sorunlarımızı hep o giderdi.

Saksıdaki çiçeklerin yaprakları sarardı.

Atatürk, Samsun’a 19 Mayıs 1919’ da çıktı.

Hasta olan çocuklar dışarı çıkmamalıydı.

Onun kimlerin iyiliği için çalıştığını hepimiz her zaman biliyoruz.

Her bayram bizi telefonla arardı.

Her gün mutlaka kitap okumalısınız.

Çocuklar da bizimle geleydi.

Dünya’nın hareketlerini izliyordu.

Okula gitmeyi iple çekiyormuş.

Çektiklerimizi sizlere de anlatsa mıydık acaba?

Bütün problemlerin kaynağını bulabilseydi.

Kitaptaki soruların tamamını çözsün.

Eve gelirken markete uğrar ve çocuğuna süt alır.

Yolların bozuk olması kazalara neden oluyordu.

Pencerenin önündeki koruma demiri iyice paslanmış.

Onun önderliği birçok yöneticiye kılavuz olmuştu.

Dolabı her açtığında yiyecek bir şeyler bulurdu.

Okuldan eve geldiği saatler hep acıkıyor.

26

YORU

MLA

MA

- A

NA

LİZ

YORUMLAMA - ANALİZ

1 ve 2. Soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.

SUYU ARAYAN ADAMNamazgâh yerine kafamda birbirini tutmaz ( ) çelişmeli duygular içinde vardık( )Burası( ) buraların tabii hatta tarihî bir toplantı yeriydi( )Hiç kimse söylemeden( ) hiç kimse emir vermeden askerler( )pazar( ) panayır yerlerine inen yolcular( ) araba ka-fileleri hep burada toplanırlardı( ) Galiba bir büyük çiftliğe ait olan bu subaşı( ) eskiden de orduların( ) kervanların konakladığı bir yer olsa gerekti( ) Çayırlarında atlar( ) develer istedikleri gibi yayılabilirlerdi( ) Şimdi artık seyrek-leşmiş( ) azametlerini kaybetmiş gibi görünen ulu ağaçların gölgesinde kim bilir kaç defa otağlar kurulmuştu ( ) Yeniçeriler( ) sipahiler konaklamıştı( ) Yahut hünkâr veya serdar alayları Tuna’ya( ) Ukrayna’ya( ) Alaman içlerine giderlerken buradan süzülüp geçmişlerdi( )Katıldığımız kafile çayırlığa varınca her tarafta dövülen davullar(,) çalınan zurnalar sustu( ) Sonra namazgâhtan gür bir ezan sesi duyuldu( ) Kafileler köy köy çayırlıkta saf bağlamaya başladılar( ) Kadınlar en arkada ayrı sıralar meydana getiriyorlardı( ) Uzun siyah feraceleri( ) beyaz yahut abanî yaşmaklarıyla dalgalanan bu kadın sıralarının uzaktan güzel( ) tesirli bir görünüşü vardı( ) Çocuklar ya analarının ya babalarının yanlarında sıralara sokulmuş-lardı( )Ezan sona erince imamın arkasında saf tutan müezzinlerle köy hocaları hep birden tekbir almaya başladılar( ) Bütün saflar onlara katıldılar( ) Bazen inip bazen gürleşen fakat tesiri ve azameti daima artan bu tekbir sesleri ( ) çayırları dolduran cemaati baş döndürücü havası içine sardıktan sonra dalga dalga ovalara( ) sırtlara doğru yayılıyordu( ) Dağlara( ) geçitlere çarpan ve oralardan geri gelen yankılarla yeni tekbir sesleri birbirine karıştıkça havayı( ) anlatılması kabil olmayan bir ahenk dolduruyordu( ) Bu ilâhî gök gürültüleri içinde( ) bu subaşına ula-şırken yollarda kafamda çarpışan çelişmeli düşünceler birer birer kayboldu( ) Şimdi içimde eski cenklerin kılıç( ) kalkan sesleriyle gürz ve topuz çatırtılarını duyar gibi oluyordum( )

Şevket Süreyya AYDEMİR, Suyu Arayan Adam

1. Bu metinde ayraçla boş bırakılan yerlere gelmesi gereken noktalama işaretlerini yerleştiriniz.

2. Bu metinde geçen fiilleri bularak karşılarına basit çekimli veya birleşik çekimli olduklarını yazınız.

PEKİŞTİRME TESTİ1

PEK

İŞTİ

RME

27

Fiil (Eylem)

1. Oluş fiilleri, herhangi bir etki altında olmaksızın bir varlıkta kendiliğinden oluşan değişikliği anlatan fiillerdir. Oluş eylemiyle, nesnenin üzerinde ger-çekleşen değişimin istem dışı olduğunu yani ken-diliğinden olduğunu anlarız.

Buna göre aşağıdaki cümlelerin hangisinde oluş eylemine yer verilmiştir?

A) Sınav sonuçlan bir hafta içerisinde açıklana-cak.

B) Çocukları hayvanat bahçesine götürecekler.

C) Bu araba beş sene içinde çok hızlı eskidi.

D) Dayımlar dün geldi, bir hafta sonra gidecekler.

E) Umudumu yarınların mimarı olacak gençlere bağladım.

Oluş fiilleri zamana bağlı olarak kendiliğinden gerçek-leşme bildiren eylemlerdir. C seçeneğindeki “eskidi” fiili oluş bildiren bir fiildir. Cevap C.

2. İş (kılış) fiilleri bir işi, hareketi anlatan fiillerdir. Bu işi yapan bir özne vardır ve bu işten etkilenen bir nesne bulunur.

Bu açıklama göz önüne alındığında aşağıda verilen eylemlerin hangileri tümüyle iş (kılış) eylemleridir?

A) Kapatmak, araştırmak, çizmek, kırmak

B) Morarmak, beslemek, büyümek, ölmek

C) Kesmek, sevmek, bakmak, korkmak

D) Durmak, yürümek, bulunmak, kırmak

E) Sararmak, kararmak, yutmak, susmak

Kılış eylemlerini anlamak için eylemin başına “onu” zamirini getirebiliriz. Birlikte anlamlı bir öbek oluşturu-yorsa kılış, oluşturmuyorsa durum ya da oluş fiilidir. A seçeneğindeki bütün fiiller kılış fiilidir.Onu kapatmak, araştırmak, çizmek … Cevap A.

3. I. Bazıları, maça arkadaşının biletiyle giriyormuş.II. Canım annem kahvaltı yapmadan beni okula

göndermezdi.III. Keşke zamanında farklı türlerde kitap okusay-

dım.IV. Bileydim sana böyle aldanmazdım vefasız

yar.V. Bu şehir, bir trafik yoğunluğu ile hoş geldin di-

yordu.

Yukarıdaki cümlelerin hangisinde eylem “şimdi-ki zamanın hikâyesi” biçiminde çekimlenmiştir?

A) I B) II C) III D) IV E) V

Şimdiki zamanın hikâyesi “-yor + i – idi” şeklinde yapı-lır. V.cümledeki “diyordu” fiili şimdiki zamanın hikâyesi ile çekimlenmiştir. Cevap E.

4. Aşağıdaki dizelerin hangisinin yüklemi “dilek – şart” kipiyle çekimlenmiştir?A) Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum.B) Ben mezarsız yaşamayı diliyorum.C) Yetiştirdiğim bahçe yarıda kalmasın.D) Bir gün dertlerimi sana anlatabilsem.E) Çiçeklerde açar benim gizli arzularım.

Dilek şart kipi ekleri “-sa/-se” ekleridir. Bu eki alan fiil D seçeneğindeki “anlatabilsem” fiilidir. Cevap D.

5. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde fiilin yapılış zamanıyla cümlenin söylenme zamanı aynıdır?A) Mert, artık ödevlerini düzenli yapacakmış.B) Yarınki dil ve anlatım sınavına hazırlanıyorum.C) Bu akşam birlikte maçı seyrediyoruz.D) Mahallemize yeni bir market açılıyor.E) Bu yaz Antalya’ya tatile gidiyorum.

Eylemin yapılış zamanı ile cümlenin söylenme zama-nın aynı olduğu kip şimdiki zaman kipidir, ancak cüm-lede de zaman kayması olmamalıdır. “Yarınki dil ve anlatım sınavına hazırlanıyorum.” cümlesinde yükle-min kipi şimdiki zamandır ve fiilin kipinde zaman kay-ması olmamıştır. Diğer cümlelerde “-yor” şimdiki zaman eki, gelecek zaman anlamında kullanılmıştır. Cevap B.

GELİŞTİREN TEST1

GEL

İŞTİ

REN

TES

T

87

1. Aşağıdakilerden hangisi biyografi türünün özelliklerinden biri değildir?

A) Biyografilerin amacı söz konusu kişiyi her yö-nüyle tanıtmaktır.

B) Nesnel bir tutumla yazılan biyografilerde bel-gelere de yer verilir.

C) Biyografilerde kişinin hayatı kronolojik bir sı-rayla anlatılır.

D) Belgesel bir nitelik taşıyan biyografiler tarihe de kaynaklık eder.

E) Yazarın biyografisini yazdığı kişiyle dostluk kurması biyografinin gerçekçiliğini artırır.

Biyografide yazarın, biyografisini yazdığı kişiyle dost-luk kurması şartı yoktur bu yüzden cevap E.

2. “Tezkiretü’ş-şuara” adı verilen eserler divan ede-biyatında şairlerin hayatlarının, eserlerinin ve sanat anlayışlarının tanıtıldığı eserlerdir.

Tezkiretü’ş-şuaralâr günümüzdeki hangi öğre-tici metin türünün ilk örnekleri kabul edilir?

A) Anı B) Günlük

C) Biyografi D) Otobiyografi

E) Mektup

Tezkiretü’ş-şuaralâr, divan edebiyatında şairlerin hayatlarını anlatan eserler olduğundan günümüzdeki karşılığı biyografidir. Cevap C.

3. ---- kullanıcıların elektronik ortamda yazdıkları ve birbirlerine gönderdikleri iletilere verilen addır.

Bu cümlede boş bırakılan yere aşağıdakiler-den hangisi getirilmelidir?

A) E-Posta B) Dilekçe

C) İş mektubu D) Açık mektup

E) Özel mektup

Tanımı yapılan tür e-posta'dır. Cevap A.

4. E-posta ile ilgili aşağıda verilen yargılardan hangisi yanlıştır?A) Özellikle gönderdiğiniz kişiyi tanımıyorsanız

e-postanızı resmi bir dille yazmalısınız.B) Bir kişiye ilk kez e-posta gönderiyorsanız ko-

nuya girmeden önce kısaca kendinizi tanıtma-lısınız.

C) E-postanızı tamamen bitirdiğinizde selam, saygı, sevgi vb. ifadeler kullanmalısınız.

D) E-posta gönderdiğiniz kişiyi tanımıyorsanız hi-tap için "sen" değil "siz" kullanmalısınız.

E) E-posta, gerçek bir posta olmadığı için yazım ve noktalama kuralları ile zaman kaybetme-melisiniz.

Yazım ve noktalamaya bütün yazın türlerinde dikkat edilmelidir. Cevap E.

5. Aşağıdakilerden hangisi açık oturumun özel-liklerinden değildir?A) Güncel veya toplumsal bir konu ele alınır.B) Kesin bir sonuca ulaşmak için yapılan tartış-

malardır.C) Bir başkan ve en çok altı konuşmacı vardır.D) Konusu önceden belirlenmiştir ve konuşmacı-

lar da hazırlıklıdır.E) Başkan, konu hakkında bilgili ve tarafsız ol-

malıdır.

Açık oturumlarda kesin bir sonuca ulaşma amacı yok-tur. Cevap B.

6. Aşağıdaki cümlelerden hangisinin yüklemi “kılış” bildiren bir fiildir?A) Bu yıl da tüm Anadolu’ya ilkbahar çok erken

geldi.B) Her sabah odasını güzelce toplayıp temizlerdi.C) Akdeniz’de erikler havaların ısınmasıyla top-

lanmaya başlar.D) Sonbaharın gelmesiyle yaşlı ve kuru yaprak-

lar erken dökülür.E) Sıcak günlerde nemli toprak daha çabuk ku-

rur.

B seçeneğindeki "temizlerdi" fiili bir nesne üzerinde gerçekleştiği için kılış fiilidir. Cevap B.

PEKİŞTİREN TEST1

PEK

İŞTİ

REN

TES

T

89

1. Kendi alanlarında ünlenmiş, siyaset adamı, edebi-yatçı, sporcu, bilim adamı, ses, sinema, tiyatro sanatçısı, gazeteci, ticaret adamı gibi kişilerin hayatlarını, neler yaptıklarını, ülke ve dünya insan-lığına neler kazandırdıklarını, hayatlarının önemli başarılarını ve dönüm noktalarını bütünüyle anla-tan yazı ve kitaplara ---- denir.

Bu paragraftaki boşluğa verilen bilgi doğrultu-sunda aşağıdakilerden hangisi getirilirse paragraf doğru tamamlanmış olur?

A) Günlük B) Biyografi C) Söyleşi

D) Anı E) Mülakat

Başkalarının hayatlarının anlatıldığı eserlere biyografi denir. Cevap B.

2. ---- herhangi bir düşünceyi, görüşü açıklamak, bir tezi savunmak için bir devlet yetkilisine ya da halka hitaben, bir kişi ya da kurum tarafından yazı-lan, gazete, dergi aracılığı ile yayımlanan mektup-lardır.

Bu cümlede boş bırakılan yere aşağıdakiler-den hangisi getirilmelidir?

A) Makale B) Dilekçe

C) İş mektubu D) Açık mektup

E) Özel mektupTanımı verilen mektup türü açık mektuptur. Cevap D.

3. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yüklem istek kipindedir?A) Üniversiteyi bitirdikten sonra hayatına yeni bir

yön vermelisin.B) İnsanlarımız yardımlaşma konusunda düşün-

düklerimizi yapabilse.C) Kızılay’a giderken muhasebedeki evrakları

bana bırak.D) Haydi, hava çok fazla kararmadan yola koyu-

lalım!E) Tartışmada, katılımcılar verilen sıraya ve za-

mana uymalı.İstek kipinin 1. çoğul kişideki eki "-alım / -elim" dir. D seçeneğinde “koyulalım” fiili istek kipi ile çekimlenmiş-tir. Cevap D.

4. ÖMER SEYFETTİN LİSESİ MÜDÜRLÜĞÜNE

ANKARA

Okulunuzun 9/D sınıfı 170 numaralı öğrencisi-yim. Belediyenin toplu taşıma araçlarında öğ-renci indirimden yararlanmak için öğrenci paso-su almam gerekmektedir. Bu belgenin tarafıma verilmesini saygılarımla arz ederim.

Yeni Mah. Çiçek 22.05.2017

Sok. Nu.: 5/2 İmza

ANKARA Bilgin Parmaksız

Bu metin aşağıdaki türlerin hangisine ait bir örnektir?

A) Özel mektup B) İş mektubu

C) Edebî mektup D) Açık mektup

E) Dilekçe

Bu metinde bir belge talebinde bulunulmaktadır. Talep yazıları dilekçedir. Cevap E.

5. Aşağıdaki cümlelerden hangisinin yüklemi bir-leşik zamanlıdır?

A) Ünlü ressam bu kasabada güneşin batışını hiç görmemiş.

B) Çiftliğin kapısından adımını attığında kuzula-rın sağa sola koşturduğunu gördü.

C) Yaşlı adamın güneşin yakıcılığına dayanması beklenemezdi.

D) Uzun zamandır bir romanı elime alıp baştan sona okuyamadım.

E) İnsanlar her gün sabahtan akşama kadar kah-vede oturmamalı.

C seçeneğindeki “beklenemezdi” fiili birleşik çekimlidir. “beklene-mez-idi” geniş zamanın olumsuzunun hikâyesi şeklinde çekimlenmiştir.Cevap C.

ÖLÇEN TEST1

ÖLÇ

EN T

EST

91

1. 1.Sanat, bilim, spor, siyaset gibi alanlarda ün kazanmış kişilerin kendi yaşamlarını anlattığı türe “otobiyografi” adı verilir.

Aşağıdaki eserlerden hangisi otobiyografi türünde bir eser değildir?

A) Suyu Arayan Adam B) Tek Adam

C) Böyle Gelmiş Böyle Gitmez D) Mavi Sürgün

E) Hayatım

Tek Adam biyografi, diğerleri otobiyografi türünde oldu-ğu için cevap B.

2. (I.) Dünya edebiyatında ilk biyografi örneği Plutarkhos’un “Hayatlar” adlı eseri kabul edilir. (II.) Divan edebiyatındaki tezkireler de biyografi türü-nün ilk örnekleri kabul edilebilir. (III.) Biyografi türünün Batılı anlamda ilk örnekleri edebiyatımıza Tanzimat ile girmiştir. (IV.) Ali Şir Nevaî’nin Muhakemetü’l Lugateyn adlı eseri Türk edebiya-tındaki ilk biyografi (tezkire) örneğidir. (V.) Açık ve anlaşılır bir dilin kullanıldığı biyografilerde, açıkla-yıcı, öyküleyici ve betimleyici anlatım yöntemlerin-den yararlanılır.

Yukarıdaki numaralandırılmış cümlelerin han-gisinde biyografi ile ilgili bir bilgi yanlışı var-dır?

A) I B) II C) III D) IV E) V

Türk edebiyatındaki ilk biyografi (tezkire) örneği Ali Şir Nevai’nin Mecalisü'n Nefais adlı eseridir. Muhakemetü’l Lugateyn, yazarın sözlüklerin karşılaştırıldığı başka bir eseridir .Cevap D.

3. Aşağıdakilerden hangisi özel mektup yazılır-ken dikkat edilecek özelliklerden biri değildir?A) Mektup yazılacak kâğıt, şekil yönünden dü-

zenli ve temiz olmalıdır.B) Mektubun sağ üst köşesine tarih atılmalıdır.C) Mektubun sağ alt köşesine “ad-soyad” yazıl-

malıdır.D) Mektubun sol alt köşesine “adres” yazılmalıdır.E) Mektubun sol alt köşesine imza atılmalıdır.Mektupta dilekçede olduğu gibi imzaya gerek yoktur. Cevap E.

4. İstanbul eskiden heykel, anıt, dikili taş bakımından çok zengindi, bunlar günümüze gelinceye kadar azalmıştır. Yüzyıllar boyunca depremler, yangınlar, Iyağmalarla bunlar yok olmuş ya da yurt dışına IIkaçırılmıştır. Bunların bazılarını Avrupalı sanatçı- IIIların yaptıkları resimlerde ya da Osmanlı minya-türlerinde görebiliyoruz ve üzülmekten başka IVhiçbir şey yapamıyoruz. VYukarıdaki parçada numaralanmış fiillerle ilgili olarak hangisi yanlıştır?A) I. isimden türemiş fiildir.B) II. yardımcı eylemle kurulmuş birleşik fiildir.C) III. fiilden türemiş fiildir.D) IV. yeterlik birleşik fiilidir.E) V. yapıca basit bir fiildir.E seçeneğindeki açıklama hatalıdır. “yapamıyoruz” fiili basit yapılı değil, birleşik yapılıdır. Bu fiil “yapabiliyo-ruz” yeterlilik eyleminin olumsuzudur. Yeterlilik birleşik fiili olumsuz yapıldığında “-bil” fiili düşer baştaki “-a/ -e” ünlüsü kalır. Fiil basit yapılı görünse de birleşik yapılıdır.

Örn: görebilirsin - göremezsin (birleşik) görürsün - görmezsin (basit) Cevap E.

5. -ş- ekiyle türeyen bazı fiiller karşılıklı ya da birlikte yapma anlamı taşır.

Aşağıdakilerin hangisinde buna aykırı bir durum söz konusudur?A) Pilav gününde lise arkadaşlarımızla tek tek

kucaklaştık.B) Önümüzdeki yıl da bu kurumda çalışmak için

müdürle anlaştım.C) İş çıkışı vatandaşlar eve gitmek için otobüsle-

re doluşmuş.D) Evin önünde birkaç kadın bilmediğim bir se-

beple ağlaşıyordu.E) Sabah kahvaltısı birkaç dilim ekmek, zeytin ve

peynirden oluşmuştu.A’da karşılıklı, B’de karşılıklı, C’de birlikte, D’de birlikte yapılan bir fiil söz konusudur.E seçeneğindeki “oluş-muştu” fiilinde bu anlamların ikisi de söz konusu değil-dir. Cevap E.

ÖSY

M

93

ÇIKMIŞ SORULAR

1. Anadolu’da XVI. yüzyılda oluşmaya başlayan biyografi geleneğinin ilk ürünleri, Ali Şir Nevâi’nin Mecâlisü’n-Nefâis adlı eseri örnek alınarak yazıl-mıştır. 1538 yılında Sehî Bey’in kaleme aldığı; şairler hakkında bilgiler içeren Heşt Behişt adlı eseri bu türün Anadolu sahasındaki ilk örneğidir.Bu parçada sözü edilen edebî tür aşağıdakiler-den hangisidir?A) Mecmua B) Tezkire C) Surnâme

D) Mersiye E) Menakıbnâme

2019 / AYT

2. 1914 yılında seferberlik davulları çalarken Adana’nın Ceyhan ilçesinde doğmuşum. Babam avukat, çiftçi, parti lideri. Annem eski öğretmenler-den Azime Hanım. Biri erkek olmak üzere benden küçük dört kardeşim vardı. Evliyim, dört çocuk babasıyım. Yıllardır kalemimle geçiniyorum.

Bu parça aşağıdaki edebî türlerden hangisine örnek verilebilir?A) Otobiyografi B) Biyografi C) Fıkra

D) Deneme E) Makale2016 / LYS

3. Tezkire ile ilgili olarak aşağıda verilen bilgiler-den hangisi yanlıştır?A) Dönemin şairlerinin biyografisine yer verilir.B) Şairlerin şiirlerinden örneklere rastlamak

mümkündür.C) Yer yer şiirle ilgili eleştiriler veya değerlendir-

meler yapılır.D) Birbirinin tekrarı mahiyetinde bilgiler buluna-

bilmektedir.E) Şairlerin kendi şiirleriyle ilgili değerlendirmele-

ri geniş olarak yer alır.2014 / LYS

4. “Rüyaları gerçekleştirmenin yolu, uyanıvermektir uykulardan.” demiş bir düşünür. Öyleyse ne duru-yoruz, hemen silkinip kalkalım yumuşak yatakları-mızdan!Bu parçada, aşağıdakilerden hangisi yoktur?A) Tezlik fiiliB) Zarf-fiilC) Sıfat-fiilD) İstek kipiyle çekimlenmiş fiilE) Şimdiki zamanla çekimlenmiş fiil

2013 / YGS

5. Hiçbir söz, hiçbir varsayım, hiçbir kuram yaşanan somut gerçeklerin yerini tutamaz; bin kez söyle-nen yağmur sözcüğünün bir damla yağmurun yerini tutamayacağı gibi.

Bu cümlede aşağıda verilenlerden hangisi yoktur?

A) Ek fiil almış sözcük B) Benzetme edatı

C) Sayı sıfatı D) Birleşik sözcük

E) Yeterlik fiili

2012 / YGS

6. Anneleri, yaramazlık yapan çocuklara söylendi.

Bu cümlenin yüklemiyle aşağıdaki cümleler-den hangisinin yüklemi arasında çatı yönün-den benzerlik vardır?

A) Toplantıda önemli kararlar alındı.

B) Bayram bu yıl daha coşkulu kutlandı.

C) Okul arkadaşını karşısında görüncü çok se-vindi.

D) Üyelere verilen kartların tümü yenilendi.

E) Törende çağdaş ozanlardan şiirler okundu.

2002 / ÖSS

7. Yüklemi geçişli fiil olduğu hâlde nesne kulla-nılmamış cümle, aşağıdakilerden hangisidir?

A) Dikkatli bakmayınca fark göremezsiniz.

B) Dikkatli bakmayınca fark bulamazsınız.

C) Dikkatli bakmayınca farkına varamazsınız.

D) Dikkatli bakmayınca farkında olamazsınız.

E) Dikkatli bakmayınca fark edemezsiniz.

1997 / ÖYS

8. Aşağıdakilerden hangisi edebiyatımızda ünlü bir mektuptur?

A) Harname B) Şikâyetname

C) İskendername D) Garipname

E) Zafername

1991 / ÖYS