145
1 GİRİŞ “Kaplumbağaya dikkat et. Ancak kafasını çıkarıp risk aldığında ilerleyebiliyor” James B. CONANT Sözlüklerde karşılığı “zarara uğrama ihtimali” kelimeleriyle ifade edilen risk kavramı gündelik hayatımızın her aşamasında mevcuttur. Finans konusunda çalışanlara göre ise risk, bir işleme ilişkin bir parasal kaybın ortaya çıkması veya bir giderin ya da zararın gerçekleşmesi nedeniyle ekonomik faydanın azalması ihtimalini ifade etmektedir. Özellikle 1970’lerden itibaren uluslararası finans piyasalarında yaşanan gelişmeler finans yöneticilerini yeni arayışlara yönlendirmiştir. Sermayenin uluslararası dolaşımının önündeki engellerin kalkması, teknolojinin hızla ilerlemesi finans çevrelerini riske daha hassas bir hale getirmiştir. Artık Latin Amerika’da ya da Uzak Doğu’da yaşanan krizler diğer ülkeleri de yakından ilgilendirmektedir. Bu durumda belirsizliğe karşı kendini koruyamayanlar büyük kayıplara katlanmak zorundadır. Bu bağlamda, günümüzde de hızla etki alanını genişleten Türev Piyasaları bir seçenek olarak finans çevrelerinin karşısına çıkmıştır. Forward, futures ve opsiyon işlemlerinin tamamını içeren türev ürünlerine gün geçtikçe değişik ürünler eklenmektedir. Çalışmanın birinci bölümünde türev ürünleri tanıtılmaktadır.

Türev ürünler

  • Upload
    lamnhi

  • View
    242

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: Türev ürünler

1

GİRİŞ

“Kaplumbağaya dikkat et. Ancak kafasını çıkarıp risk aldığında

ilerleyebiliyor”

James B. CONANT

Sözlüklerde karşılığı “zarara uğrama ihtimali” kelimeleriyle ifade edilen risk

kavramı gündelik hayatımızın her aşamasında mevcuttur. Finans konusunda

çalışanlara göre ise risk, bir işleme ilişkin bir parasal kaybın ortaya çıkması veya bir

giderin ya da zararın gerçekleşmesi nedeniyle ekonomik faydanın azalması ihtimalini

ifade etmektedir.

Özellikle 1970’lerden itibaren uluslararası finans piyasalarında yaşanan

gelişmeler finans yöneticilerini yeni arayışlara yönlendirmiştir. Sermayenin

uluslararası dolaşımının önündeki engellerin kalkması, teknolojinin hızla ilerlemesi

finans çevrelerini riske daha hassas bir hale getirmiştir. Artık Latin Amerika’da ya da

Uzak Doğu’da yaşanan krizler diğer ülkeleri de yakından ilgilendirmektedir. Bu

durumda belirsizliğe karşı kendini koruyamayanlar büyük kayıplara katlanmak

zorundadır.

Bu bağlamda, günümüzde de hızla etki alanını genişleten Türev Piyasaları bir

seçenek olarak finans çevrelerinin karşısına çıkmıştır. Forward, futures ve opsiyon

işlemlerinin tamamını içeren türev ürünlerine gün geçtikçe değişik ürünler

eklenmektedir. Çalışmanın birinci bölümünde türev ürünleri tanıtılmaktadır.

Page 2: Türev ürünler

2

Çalışmanın ikinci bölümü “Finansal Risk Yönetimi ve Kredi Riski” başlığını

taşımaktadır. Bu bölümde bankacılık sektöründeki risk türleri ve kredi riski yönetimi

üzerinde durulmuştur.

Çalışmanın üçüncü bölümünde kredi türevlerinin tanım ve tarihçesi hakkında

bilgiler sunulmakta ve kredi türev ürünlerinden kredi opsiyonu, kredi swapları, kredi

forwardları, krediye bağlı sentler, teminatlı borç senetleri tanııtılmaktadır.

“Kredi Türevleri ile Finansal Risk Yönetimi” başlığını taşıyan dördüncü

bölümde kredi türevlerinin finansal risk yönetimindeki yeri, kredi türevleriyle ilgili

uluslararası dökümantasyon ve düzenlemelere yer verilmektedir. Bölümün ilerleyen

kısımlarında ise konuyla ilgili ulusal mevzuat ve Türkiye’de kredi türevleri kullanımı

üzerinde durulmaktadır.

Page 3: Türev ürünler

3

I. TÜREV ÜRÜNLERİ

İkinci dünya savaşının ekonomiler üzerindeki yıkıcı etkisinden kurtulabilmek

amacıyla 44 ülkenin katılımıyla hayata geçirilen sabit kurlara dayalı Bretton-Woods

Sistemi ile Amerikan Dolarının değeri altına bağlanmıştır. 1972 yılında Bretton

Woods Anlaşmasının bozulması ile birlikte finans dünyası, önemli kur riskleriyle

karşı karşıya kalmıştır. Ayrıca yaşanan faiz dalgalanmaları faiz riski sorununu ortaya

çıkarmıştır.

Tüm bu gelişmeler yeni finansal araçlara olan talebi artırmıştır. Bu yeni

finansal araçlar arasında en önemlileri türev ürünleri kavramı olup bu kavram

forward, futures, opsiyon ve swap işlemlerini içermektedir. Türev ürünler, değerleri

hisse senetleri, tahviller, yabancı para, faiz gibi bazı temel varlıklara bağlı olan

finansal ürünlerdir. Türev ürünlerin işlem gördüğü piyasalar türev piyasalar veya

vadeli işlem piyasaları olarak adlandırılmaktadır.

Türev piyasalarında işlem yapan yatırımcıları üç ana grupta toplamak

mümkündür. Bu gruplar şu şekilde sıralanabilir:

• Riskten korunmaya çalışanlar (hedgers)

• Spekülatörler

• Arbitraj yapanlar

Çalışmanın bu bölümünde türev ürünleri hakkında genel bilgi sunulacaktır.

Page 4: Türev ürünler

4

I.1 FUTURES İŞLEMLER

Futures sözleşmesi, sözleşmenin taraflarını belirlenen ileri bir tarihte,

üzerinde anlaşılan fiyattan, standartlaştırılmış miktar ve kalitedeki bir malı veya

kıymeti alma veya satma yükümlülüğüne sokan sözleşmedir (KARATEPE,

2000:11).

Futures sözleşmeler 19. Yüzyıl ortalarında Chicago Ticaret Odasında

(Chicago Board of Trade- CBOT) işlem görmeye başlamıştır. 1970’li yıllara kadar

buğday, mısır ve soya fasülyesi gibi tarımsal ve altın-gümüş gibi madenlere dayalı

sözleşmeler yoğun olarak işlem görürken, 1980’li yılların başından itibaren finansal

varlıklara dayalı futures sözleşmelerin işlem hacmi artmıştır.

Futures sözleşmelerin temel özellikleri şu şekilde sıralanabilir:

• Futures sözleşmeler, sadece organize olmuş borsalarda işlem görürler.

• Futures sözleşmelere konu olan varlığın özellikleri standartlaştırılmıştır.

• Borsaların tespit ettiği varlıklar ve standartlar dışında futures sözleşmesi

yapılamaz.

• Sözleşmenin fiyatı anlaşmanın yapıldığı tarihte belli olmalıdır.

• Futures sözleşmesi, alan ve satan tarafları yükümlülük altına sokar.

Üzerlerine futures sözleşme yazılan varlıkların taşımaları gereken ortak

özellikleri şu şekilde sıralanabilir (KARATEPE, 2002):

• Varlığın homojen kalite gruplamasına imkan vermesi gerekir.

Page 5: Türev ürünler

5

• Hammade özelliği taşıması; çünkü hammaddeler mamul mallara kıyasla

daha fazla işlem görme imkanına sahiptirler

• Spot piyasa fiyat düzeyine ilişkin etkin bilgi akışının olması gerekir.

• Depolanabilme ve saklanabilme özelliğinin olması gerekmektedir. Bu

nedenle taze balık üzerine futures sözleşme yazılamaz.

• İşlem görebilecek kadar çok olması; üzerine futures sözleşmesi yazılacak

kıymetlerin kıt olmaması gerekmektedir.

• Nakliyesinin mümkün ve ekonomik olması; futures sözleşmelere konu

olacak kıymetlerin taşınabilir ve aynı zamanda taşınmalarının ekonomik

olması gerekmektedir. Bu anlamda taşınmaz veya taşınması ekonomik

olmayan kıymetler üzerine sözleşme yazılmaz.

• Varlık fiyatlarının değişkenlik göstermesi gerekir.

• Kalite tespitinin kolay ve objekif kıstaslara göre belirlenebilir olması

gerekir.

• Spot piyasada likiditesinin yüksek olması gerekir.

• Üyelerden güçlü destek ve talep olması gerekir.

Bu bağlamda futures sözleşmeler emtia futures ve finansal futures olarak iki

kısımda incelenebilir.

I.1.1 Emtia Futures

Mal ya da emtiaya dayalı futures kontratlar tarımsal ürünler, enerji, değerli

maden ve sanayi metalleri olmak üzere dört temel gruba ayrılmaktadır.

Page 6: Türev ürünler

6

I.1.1.1 Tarımsal Futures Kontratları

Mısır, soya fasülyesi, şeker, soya yağı, soya unu, canlı sığır, buğday, pamuk,

kahve, kakao, domuz işkembesi, portakal suyu, yulaf, canlı domuz, kereste, deniz

mahsülleri bu guba dahil futures kontrat örnekleridir.

I.1.1.2 Enerji Futures Kontratları

1970’li yıllarda yaşanan petrol krizleri ve enerji ürünlerinde fiyat

değişkenliğindeki artış enerjiye dayalı vadeli işlem pazarında büyümeye yol açmıştır.

Dünyanın enerji ürünlerine dayalı en büyük borsası New York Ticaret

Borsasıdır (New York Merchantile Exchange-NYMEX) (ERSAN, 1998:39). 1978

yılında ilk kez bu borsada işlem gören fuel oil futures kontratlarını, ham petrol ve

kurşunsuz benzin futures sözleşmeleri izlemiştir. Ham petrol futures kontratının en

ağırlıklı kontrat olarak yer aldığı enerji futures sözleşmeleri içerisinde motorin,

propan, doğal gaz futures sözleşmeleri de yer almaktadır.

I.1. 1.3 Değerli Maden Futures Kontratları

Değerli maden futures sözleşmeleri, altın, gümüş, platin, gibi değer saklama

amacıyla kullanılan madenler üzerine yazılan sözleşmelerdir.

Page 7: Türev ürünler

7

I.1.1.4 Sanayi Metalleri Futures Kontratları

Amerikan Emtia Borsasında aktif olarak sadece bakır üzerine yazılan futures

sözleşmeler işlem görmekte iken Londra Metal Borsası (London Metal Exchange-

LME) sanayi metallerinde dünyanın önde gelen borsası durumundadır.

Sanayide kullanılan bakır, alimunyum, nikel, çinko benzeri madenlerdeki

fiyat dalgalanmalarının önceden kestirilmesindeki güçlükler bu tür sözleşmelere olan

ilginin yaratıcısı konumundadır. Sanayi madenlerinin değeri o madene yönelik arz ve

talebe, dolayısıyla da ekonomide ilgili sektörün gücüne bağlıdır.

I.1.2 Finansal Futures

I.1.2.1 Yabancı Para Futures Kontratları

Yabancı para ya da döviz futures kontratları sabit miktardaki yabancı parayı

anlaşmaya varılmış bir fiyattan gelecekte belirli bir tarihte değiştirmeye ilişkin yasal

olarak bağlayıcı bir anlaşmadır (ERSAN, 1998:49). Amerikan Doları, Brezilya

Kuruzerosu, Kanada Doları, Japon Yeni, İngiliz Sterlini, İsviçre Frangı gibi varlıklar

üzerine yazılan döviz futures kontratları ile bir paranın diğer bir para karşısında

gelecekte efektif kuru sabitleştirilmektedir. Bu kontratların işlem gördüğü en önemli

piyasa Şikago Ticaret Borsasına bağlı, Uluslararası Para Piyasasıdır (IMM).

Page 8: Türev ürünler

8

I.1.2.2 Faiz Futures Sözleşmeleri

Faiz futures sözleşmeleri, faiz gelirlerinin önceden belirlenmiş ileri bir tarihte

ve yine önceden belirlenmiş bir faiz oranı üzerinden değiştirilmesi esasına

dayanmaktadır. Faiz futures sözleşmelerinin temel işlevi, faiz oranlarında ileriye

dönük meydana gelebilecek değişikliklerin yaratacağı mali riski azaltmak veya

ortadan kaldırmaktır (CEYLAN, 1995: 236). Faiz futures kontratları kısa ve uzun

vadeli olmak üzere ikiye ayrılabilirler. Vadesi bir yıl veya daha az olanlar kısa vadeli

bir yıldan uzun vadeye sahip kontratlara ise orta veya uzun vadeli futures kontratı

denir.

Kısa dönem faiz oranına bağlı varlıklar şu şekilde sıralanabilir:

• Üç aylık ABD Hazine Bonosu

• Üç aylık Fransa Hazine Bonosu

• Üç ay vadeli Eurocurrency mevduat sertifikaları (Eurodollar, Euromark,

Euroswiss, Eurolira,Euroyen)

• Üç ay vadeli mevduat sertifikası (ABD’de dolar bazında)

• 30 günlük ABD Federal Fonları

Orta ve uzun vadeli faiz futures kontratları:

• Amerikan Devlet Tahvili (US T- Bond)

• Japon Devlet Tahvilleri (JGB)

• Fransa Devlet Tahvilleri (Notionnels)

• İtalyan Devlet Tahvilleri (BTP)

Page 9: Türev ürünler

9

• Almanya Devlet Tahvilleri (Deutschland Bunds)

• İngiliz Devlet Tahvilleri (UK Long Gilts)

• Amerikan Hazine Senedi (US T-Notes)

• ABD Ulusal ipotek Birliği Futures kontratı

I.1.2.3 Borsa Endeks Futures Kontratları

Bu tür kontratlar fiziksel bir varlık olmayan borsa endeksi üzerine yazılır. En

önemli borsa endeks futures kontratları ait oldukları ülke ile birlikte şu şekilde

sıralanabilir:

• Dow Jones Sanayi ortalaması (DJIA) (ABD)

• S&P 500 Hisse Senedi Endeksi (ABD)

• S&P 100 (ABD)

• Major Market Index (MMI) (ABD)

• Russell 2000 Index (ABD)

• Value Line Index (ABD)

• Nikkei 225 Stock Average (Japonya)

• 1FT-SE 100 Share Index (İngiltere)

• IBEX 35 (İspanya)

• CAC40 (Fransa)

• Ibovespa (Brezilya)

Page 10: Türev ürünler

10

I.2 FORWARD İŞLEMLER

Bir forward kontrat, alıcı ile satıcı arasında imzalanan ve fiyatı bugünden

belirlenen bir varlığın gelecekte belirlenen bir tarihte teslimini içeren anlaşmadır

(CHAMBERS, 1998: 42).

Forward kontratlar tezgahüstü türevler olduklarından, organize borsalarda

işlem görmezler ve fiyat, miktar vade gibi unsurlar standart olmayıp tarafların

karşılıklı mutabakatıyla belirlenmektedir.

Her türlü mal ve hizmetle ilgili olarak düzenlenebilen forward işlemler

yabancı para, endeks, hisse senedi gibi finansal varlıklar üzerine de yazılabilir.

Forward sözleşmelerin sunduğu avantajlar ve dezavantajlar şu şekilde

sıralanabilir:

• Forward sözleşmeler, sözleşme tarafları için belirsizlikleri ortadan

kaldırmakta ve geleceğe yönelik planlar yapma olanağı tanımaktadır

• Forward sözleşmeler, karşılıklı güvene dayalı olduğundan, bir tarafın

yükümlülüğünü yerine getirmemesi önemli zararlara yol açabilir.

• Forward sözleşmeler, yatırımcılara ellerindeki fonlarla risk üstlenerek kar

elde etme imkanı vermektedir. Teminat mekanizmasının olmaması

spekülatörlere küçük sermayelerle yüksek karlar elde etme imkanı

sunmaktadır.

Page 11: Türev ürünler

11

Forward sözleşmeler, üzerine yazıldıkları malın spot piyasasında aşırı

dalgalanma olmasını önler. Böylece piyasa fiyat mekanizması daha etkin bir şekilde

işler.

Günümüzde en çok kullanım alanına sahip olan yabancı para ve faiz forward

kontratları kısaca ele alınacaktır.

I.2.1 Yabancı Para Forward Kontratları

Bir yabancı para forward kontratı iki taraf arasında, belirli tutardaki bir

yabancı paranın başka bir para birimine çevrilerek, bugünden belirlenmiş geleceğe

ait bir tarihte veya belirli bir zaman periyodu içinde teslimi konusunda yapılan bir

anlaşmadır(CHAMBERS, 1998: 43).

Birçok finansal kuruluşun, döviz kurlarındaki dalgalanmalardan dolayı

oluşması muhtemel risklerden zarar görebilecek kişilerin, çeşitli ülkelerin merkez

bankalarının tercih ettiği yabancı para forward işlemleri en son teknoloji ürünü

iletişim sistemleri sayesinde çok kısa sürede ve etkin olarak yapılmaktadır. Büyük

bankalarda bu işlemler için ayrılmış “forward desk” denilen özel işlem odaları

mevcuttur. Sözleşmeler genellikle 30 ile 180 güne kadar vadeli yapılmakta olup iki

yıla kadar vadeli olarak hazırlandıkları da görülmektedir.

Page 12: Türev ürünler

12

I.2.2 Faiz Forward İşlemleri

Forward faiz anlaşmaları ile ilgili piyasa 1980’li yılların başından itibaren

oluşmaya başlamış olup literatürde Forward Rate Agreements kelimelerinin

kısaltılmış hali olan “FRAs” olarak yerleşmiştir. Faiz forward işlemlerinde taraflar,

belirli bir süre için, belirli bir gelecekte mutabakat tarihi ve belirli bir varsayımsal

anapara üzerine uygulanacak olan faiz konusunda anlaşırlar. Vade sonunda ana para

el değiştirmez, bunun yerine taraflardan biri diğerine nakit ödemede bulunur. Bu

ödemenin tutarı, kontratta anlaşılan faiz oranı ile spot piyasada gerçekleşen faiz oranı

arasındaki fark kadardır. Sözleşme vadeleri genellikle 3 ,6 ,12 ay olup bazı

durumlarda 18 aya kadar çıkabilmektedir.

Faiz forward Sözleşmeleri’nin %90’ı Amerikan Doları ve İngiliz Sterlini

üzerinde yapılmakta olup Japon Yeni pazarı da büyüme göstermektedir.

I.3 OPSİYONLAR

Opsiyonlar, sözleşmeyi elinde bulunduran bireysel veya kurumsal yatırımcıya

belli bir varlığı belli bir fiyattan ileride belirlenmiş bir tarihte veya öncesinde satın

alma veya satma hakkı veren finansal araçlardır. Opsiyon almak sınırlı bir risk ortaya

çıkarmaktadır. Bunun nedeni, opsiyon alan kişinin, işin en başından itibaren karşı

karşıya olduğu maksimum zarar miktarının söz konusu sözleşme için ödeyeceği prim

miktarı ile sınırlı olduğunu bilmesidir. Opsiyon satmak ise, geniş bir kullanım sahası

bulunmasına rağmen, potansiyel olarak yüksek risk taşıyan bir stratejidir

(KAYACAN, vd., 1999:35).

Page 13: Türev ürünler

13

Opsiyonlar hem düzenli borsalarda hem de tezgahüstü piyasada işlem

görmektedirler. Chicago Opsiyon Borsası, organize edilmiş ilk opsiyon borsasıdır.

Bu borsanın dışında opsiyon işlemleri için önde gelen borsalar Phildelphia, Pasifik

ve New York Borsalarıdır.

Borsada işlem gören opsiyonların başlıca özellikleri şunlardır (KARATEPE,

2000:84) :

• Tüm alım satım işlemleri organize borsalarda Borsa tarafından konulan

kural ve ilkeler doğrultusunda gerçekleşir.

• Kontrat büyüklükleri standarttır.

• Opsiyonların vadeleri standarttır.

• Opsiyon satıcısı olan taraf işlemin yapıldığı borsaya kontrat değerinin

borsaca belirlenen bir yüzdesini marj ya da teminat olarak yatırmak

zorundadır.

Tezgahüstü piyasalarda işlem gören opsiyonlar ise şu özelliklere sahiptir

(KARATEPE, 2000:85).

• Bu opsiyonlar borsa dışında bankalar ya da finans kuruluşları ile

müşterileri aralarında gerçekleşmektedir.

• Opsiyonların kontrat büyüklükleri, işlem fiyatları ve vadeleri standart

olmayıp tümüyle banka ile müşterileri arasındaki gereksinimler

doğrultusunda belirlenmektedir.

• Opsiyon primi yalnızca anlaşmadaki taraflarca bilinmektedir. Prim

dışında herhangi bir teminat söz konusu değildir.

Page 14: Türev ürünler

14

• Bu opsiyonların bazıları alıcıya opsiyonu satın almış olduğu kuruma

vadeden önce uygun bir fiyattan satma olanağı tanımaktadır.

Yatırımcılar açısından opsiyonların faydaları şu şekilde sıralanabilir:

• Mevcut hisse senetlerini kullanarak, kazancını artırmak

• Mevcut hisse senetlerini piyasada meydana gelebilecek düşüşlere karşı

koruyabilmek

• Hisse senedini düşük fiyata satın alabilmek

• Piyasada meydana gelebilecek büyük değişikliklerin yönünü bilmeksizin

fayda sağlamak

• Hisse senedini satın almadan, fiyat artış ve azalışlarından yararlanmak

Opsiyon piyasalarında satın alan ve satan olmak üzere iki taraf vardır. Alıcı

belirli bir fiyat veya prim karşılığında satın aldığı opsiyon sözleşmesini, sözleşmede

belirtilen süre içinde ya da sonunda kullanma hakkına sahip olan kişidir. Opsiyon

sahibi vade bitiminde opsiyonu kullanmak istemezse karşı taraftan primi iade

etmesini talep edemez. Opsiyon sahibinin maksimum kaybı prim kadardır. Opsiyon

sözleşmesi satın almakla uzun pozisyon (long position) alınmış olur.

Opsiyon satıcısı ise belli bir fiyat veya prim karşılığında opsiyon

sözleşmesini hazırlayıp satmakla yükümlülük altına giren taraftır. Alıcı talep ettiği

takdirde yükümlülüğünü yerine getirmek zorunda olduğundan kazancı pirimle sınırlı

olup kaybı teorik olarak sınırsız olabilir. Opsiyon sözleşmesi satmakla kısa pozisyon

(short position) alınmış olur.

Page 15: Türev ürünler

15

Opsiyonlar, üç ana başlık altında incelenebilir. Bunların birincisi ve en genel

olanı alım ve satım opsiyonları, ikincisi opsiyonun tipine göre Avrupa veya

Amerikan tipi opsiyonlar, üçüncü olarak da konusuna göre opsiyon türleridir.

I.3.1 Alım Ve Satım Opsiyonları

I.3.1.1 Satın Alma Hakkı Tanıyan Opsiyonlar (Call Options)

Satın alma opsiyonu alıcısı, belirli bir tarihe kadar, belirlenmiş fiyat

üzerinden bir varlığı satın alma hakkına sahiptir. Opsiyon yazıcısının ise alıcının

opsiyon hakkını kullanması durumunda, sözleşmede belirtilen hisse senedini satma

zorunluluğu vardır.

Şekil I.1 ve Şekil I.2’ de alım opsiyonu satıcısı ve alıcısının olası kar ve zarar

durumları görülmektedir.

Şekil I.1: Alım Opsiyonu Sahibinin Kar/Zarar Durumu

-15-10

-505

10152025

105 110 115 120 125 130

Hisse Senedinin Olası Fiyatları

Kar

/Zar

ar

Page 16: Türev ürünler

16

Şekil I.2: Alım Opsiyonu Yazıcısının Kar/Zarar Durumu

I.3.1.2 Satma Hakkı Tanıyan Opsiyonlar (Put Options)

Satma opsiyonu alıcısı, belirli bir tarihe kadar, belirlenmiş fiyat üzerinden bir

varlığı satma hakkına sahiptir. Opsiyon yazıcısının ise alıcının opsiyon hakkını

kullanması durumunda, sözleşmede belirtilen hisse senedini alma zorunluluğu vardır.

Şekil I.3 ve Şekil I.4’ de satım opsiyonu satıcısı ve alıcısının olası kar ve

zarar durumları görülmektedir.

-25-20-15-10

-505

1015

105 110 115 120 125 130

Hisse Senedinin Olası Fiyatları

Kar

/Zar

ar

Page 17: Türev ürünler

17

Şekil I.3: Satım Opsiyonu Alıcısının Kar/Zarar Durumu

Şekil I.4: Satım Opsiyonu Satıcısının Kar/Zarar Durumu

Tablo I.1 opsiyon türlerine göre opsiyon taraflarının hak ve yükümlülüklerini

göstermektedir.

-20-10

0102030

105 110 115 120 125 130

Hisse Senedinin FiyatıK

ar/Z

arar

-30-20-10

01020

105 110 115 120 125

Hisse Senedinin Fiyatı

Kar

/Zar

ar

Page 18: Türev ürünler

18

TabloI.1: Alım ve Satım Opsiyonlarında Hak ve Yükümlülükler

Alım Opsiyonu (Call) Satım Opsiyonu (Put)

Alıcı Alış Hakkı Satış Hakkı

Satıcı Satış Zorunluluğu Alış Zorunluluğu

Kaynak: CHAMBERS, N. R.; (1998), Türev Piyasalar, Avcıol Basım-Yayın, İstanbul, s. 59

I.3.2 Vadelerine Göre Opsiyon Türleri

Satın alındığı günden vade sonuna kadar herhangi bir günde kullanılabilen

opsiyon sözleşmeleri Amerikan Tipi Opsiyonlar olarak adlandırılır. Vadenin dolduğu

gün kullanılabilen opsiyonlar ise Avrupa Tipi Opsiyonlardır.

Bu iki opsiyondan başka sahibine opsiyon sözleşmesini üç yıl içerisinde

herhangi bir tarihte kullanma hakkı veren opsiyonlar Uzun Vadeli Opsiyonlar (Long-

Term Equity Anticipation Securities-LEAPS) olarak adlandırılır.

I.3.3 Konusuna Göre Opsiyon Türleri

Opsiyon sözleşmeleri konularına göre şu şekilde sınıflandırılabilir:

• Hisse senedi opsiyonları

• Futures sözleşmesi opsiyonları

• Borsa endeks opsiyonları

Page 19: Türev ürünler

19

• Yabancı para opsiyonları

• Faiz opsiyonları

I.4 SWAP

Swap, iki taraf arasında yapılan faiz veya anapara ödemelerinin, koşullarını

önceden belirleyerek, değişimi sağlayan bir mali işlemdir. Swap işleminde bir para

birimi başka bir para birimi ile aynı gün içerisinde değiştirilmektedir. Ancak, bir

vadeli işlem çeşidi olan swapta satılan para birimi ileriki bir günde ters işlemle geri

alınmaktadır (KARATEPE, 2000: 147).

Swap işlemleri ile faiz oranları ile döviz kurlarında kaydedilen

dalgalanmaların yarattığı risk minimize edilmeye çalışılır.

Swap işlemlerine taraf olan kişi ve kuruluşlar şu şekilde sıralanabilir

(EBİÇLİOĞLU/KAHRAMAN, 2003):

• Uluslararası Kurumlar

• Merkez Bankaları

• Çokuluslu Şirketler

• Yerel Yönetimler

• Uluslararası Fonlar

• İhracatçı-İthalatçı Kuruluşlar

• Bankalar

Page 20: Türev ürünler

20

Faiz, para, mal ve varlık swapları ana swap türlerini oluştururken bunların

dışında swap işlemleri tezgahüstü türev ürünü olmasıyla kazandığı esnekliği

sayesinde taksitli swap işlemi, tek bir sabit faiz ödemeli swap işlemi, vadeli veya

gecikmeli swap, basamaklı swap, vadesi uzatılabilir swap, vadesi kısaltılabilir swap,

kokteyl swap gibi türlerle de çeşitlendirilmektedir.

Ayrıca bunların dışında belirli koşullar altında ve gelecekte belirli bir sürede

bir swap anlaşmasına girme ya da bir swap anlaşmasından çıkma hakkı veren swap

ve opsiyon işlemlerinin bir kombinasyonu olan swap opsiyonları (swaptions) da

mevcuttur.

I.4.1 Faiz Swapı (Interest Rate Swap)

Faiz swapı iki tarafın belirli bir zaman dönemi için faiz ödemelerini karşılıklı

olarak değiştirdikleri bir anlaşmadır. Faiz değişimi tarafların anlaştıkları varsayımsal

(notional) ana para tutarına bağlı olarak hesaplanan faiz ödemeleri ile gerçekleşirken

ana paralar el değiştirmemektedir. Faiz swaplarında vadeler 1 ile 15 yıl arasında

değişmektedir. Genellikle değişken faiz ödemelerinde LIBOR referans

gösterilmektedir. Böylece dalgalı faiz ödemeli borç sabit faizli borca çevrilmekte ve

yüksek miktarda faiz ödemesinden kurtulunmaktadır.

Faiz swaplarının uygulanış biçimlerine göre değişik türleri mevcuttur. Bunlar

şu şekilde sıralanabilir:

• Temel swaplar

Page 21: Türev ürünler

21

• Forward swaplar

• Callable swaplar

• Putable swaplar

• Uzatılabilir swap

• Call swaption

• Put swaption

• Oran başlıklı swap

• Sıfır kuponlu swap

• Amorti edilen swap

• Accreting swap

• Rollercoaster swap

I.4.2 Para Swapı (Currency Swap)

İlk para swapı 1982 yılında Dünya Bankası ve IBM arasında, sabit faizli

Alman Markı ve İsviçre Frangı borçlarının Dünya Bankasından sağlanan Amerikan

Doları borcu ile swap edilmesi ile gerçekleştirilmiştir.

Para swapında faiz swapından farklı olarak taraflar arasında paralar da

değiştirilmektedir. Tipik bir para swapı üç temel evreden oluşmaktadır (ERSAN,

1998: 170) :

• Farklı paralara gerek duyan iki borçlu ana para tutarlarını değiştirir.

• Swap sözleşmesi süresince faiz ödemeleri değiştirilir.

• Sözleşme bitiminde ana paralar iade edilir.

Page 22: Türev ürünler

22

Kuruluşlar para swap işlemi ile döviz kuru denetimlerine ilişkin

düzenlemelerden uzaklaştıkları gibi yabancı parayla borçlanmanın maliyetini

azaltabilir ve uzun süreyle yabancı para üzerinden borçlanma olanaklarını

artırabilirler.

I.4.3 Mal Swapı (Commodity Swap)

Mal swap işlemleri iki taraf arasında belirli bir miktar malın sabit ve değişken

fiyatlarının belirli bir zaman sürecinde değiştirilmesine yönelik anlaşmadır (Türkiye

Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği, 2002). Mal swaplarine konu olan varlıklar

genellikle altın, petrol, bakır, aluminyum ve nikeldir.

I.4.4 Varlık Swapı (Asset Swap)

Varlık swapları, sentetik bir varlık yaratmak için bir varlık ve bir swapın

kombine edilmesinden oluşurlar. Örneğin, aynı para birimi veya farklı para birimi

üzerinden sabit faizli bir varlık, değişken faizli bir varlığa dönüştürülebilir. Bir

kuruluşun, piyasadan sabit %10 getirili tahvil veya dalgalı LIBOR faizli hazine

bonosu alma seçenekleriyle karşı karşıya kaldığını düşünelim. Diğer taraftan bir

banka %10 sabit getirili tahvil satın almak ya da LIBOR+%0,5 üzerinden borç

vermek istemektedir. Söz konusu kuruluş, tahvili satın alıp doğrudan, finansal aracı

kullanmadan banka ile swap yapmaya karar verir (KARATEPE, 2000: 164).

Page 23: Türev ürünler

23

I.4.5 Swap İşleminin Avantaj ve Dezavantajları

Swap işleminin sağladığı yararlar şu şekilde sıralanabilir:

• İşletmeler fonlama maliyetlerini azaltabilirler

• İşletmelerde etkin aktif ve pasif yönetimi sağlanır

• Farklı piyasalara erişim imkanı sağlar

• Yeni kredi kullanma maliyetinin altında bir maliyetle yeni kaynaklara

ulaşım imkanı sağlar

• Farklı vadelerle sözleşme imkanı sağlar

• Ticari sırları korumaya imkan verir

• Üstlenilmiş olan riskleri azaltıcı etki yaratır

Swap işleminin dezavantajları şu şekilde sıralanabilir:

• Kredi, faiz ve kur riski tamamen ortadan kalkmaz

• Resmi ve organize bir piyasası bulunmamaktadır

• Sözleşmelerin belirli bir standartı bulunmamaktadır

Page 24: Türev ürünler

24

II. FİNANSAL RİSK YÖNETİMİ VE KREDİ RİSKİ

Risk istenmeyen bazı olayların meydana gelme şansıdır (BRIGHAM, 1999).

Risk, bir işleme ilişkin bir parasal kaybın ortaya çıkması veya bir giderin ya

da zararın gerçekleşmesi nedeniyle ekonomik faydanın azalması ihtimalini ifade

etmektedir (Bankaların İç Denetim ve Risk Yönetimi Sistemleri Hakkında

Yönetmelik).

Finansal risk ise, piyasa katılımcısının nakit akışının, finansal

sorumluluklarını karşılayamayacak hale gelmesi riskidir (TORAMAN, 2002) .

1970’li yıllardan itibaren ulusal ve uluslararası piyasada yaşanan geçiş

dönemi, finans sektörü piyasa katılımcılarının dinamik ve rekabetçi bir ortamda

büyük mali risklerle karşı karşıya kalmasına neden olmuştur.

Bu durumun en önemli nedeni, uluslararası finans piyasalarında yaşanan

küreselleşmedir. Sermayenin serbest dolaşımı önündeki engellerin ortadan kalkması

ile, dünyanın bir bölgesinde yaşanan sorunlar diğer bölgelerdeki piyasaları etkiler

hale gelmiştir. Bunun sonucunda da piyasa fiyatları eskisine nazaran daha inişli ve

çıkışlı bir seyir izler olmuştur. Böylelikle piyasadaki değişkenlik (volality) finansal

riskin nedenlerinden biri haline gelmiştir.

Bankalar şüphesiz finansal risklerden en çok etkilenen kuruluşların başında

gelmektedir. Bankacılık sektöründeki temel riskler kredi riski, piyasa riski, sona

Page 25: Türev ürünler

25

erdirme riski, likidite riski, operasyonel risk, yasal risk, ülke ve transfer riski, ticari

itibar riski olarak sıralanabilir.

Kredi riski, bir finansal işletme müşterisinin yapılan sözleşme gereklerine

uymayarak yükümlülüğünü kısmen veya tamamen zamanında yerine

getirememesinden dolayı finansal işletmenin maruz kaldığı riski ifade eder

(Deloitte&Touche, 2002a).

Piyasa riski, bir finansal işletmenin mali yapısının, piyasa fiyatlarındaki

dalgalanmalar veya piyasalarda zıt yöndeki fiyat hareketlerinden dolayı maruz

kalabileceği riski (döviz riski, faiz riski vb.) ifade eder.

Sona erdirme riski, finansal işletmenin karşı taraftan, umulan sürede işleme

konu finansal aracı veya fonu teslim alamaması, elde edememesi riskidir.

Likidite riski, finansal işletmenin nakit akışındaki dengesizlik sonucunda

nakit çıkışlarını tam olarak ve zamanında karşılayacak düzeyde ve nitelikte nakit

mevcuduna veya nakit girişine sahip olunmaması şeklinde tanımlanabilir

(Deloitte&Touche, 2002a).

Operasyonel risk, bir işletmenin, bilgi işletim sistemi veya iç kontrol

sistemlerindeki aksaklıklardan kaynaklanan kayıplarından dolayı maruz kalabileceği

riski ifade eder. Bu risk, insan unsuru, sistemin başarısız olması veya yeterli kontrol

mekanizmalarının olmamasından kaynaklanabilir. Bu konu ile ilgili en iyi örnek,

1995’te Londra’daki en eski yatırım bankası Barings Brothers Bankası’nın

Page 26: Türev ürünler

26

Singapur’daki türev ürünler ile ilgili faaliyetlerini yürüten Nick Leeson’un yapmış

olduğu işlemlerin kontrol edilmemesi ve bunun sonucunda da söz konusu kişinin

yapmış olduğu sahtekarlık nedeniyle bankanın çok büyük kayıplara maruz kalmasıdır

(KAHRAMAN, 2002).

Yasal risk, işletme tarafından yetersiz ya da yanlış yasal bilgi ve belgeye

dayanarak yapılabilecek işlemler neticesinde hakların beklenenden düşük,

yükümlülüklerin ise beklenenin üzerinde gerçekleşmesi riskidir.

Ülke ve transfer riski, işletmenin uluslararası kredilendirme ve yatırım

faaliyetlerine ilişkin olarak ülke ve transfer risklerinin saptanması, izlenmesi ve

kontrol edilmesine ilişkin yeterli politikalara ve uygulama usullerine sahip olmaması

ve söz konusu riskleri kapsayacak yeterli karşılıkların oluşturulmamasını ifade eder.

Ticari itibar riski, bir işletmenin operasyon ile ilgili başarısızlıkları veya yasal

düzenlemelerin gerektirdiği yükümlükleri karşılayamama (mevduat munzam

karşılıklarını yatırmama gibi) nedenleri ile ortaya çıkan riski ifade eder.

Bütün bu finansal risklerin etkin yönetimini sağlamak için güvenilir ölçü ve

metotların uygulanması bir zorunluluk haline dönüştü. Son yıllarda uluslararası

finans piyasalarında meydana gelen krizlerin pekçoğunda etkin bir risk yönetim

sisteminin bulunmayışı başlıca neden olarak ortaya çıkmaktadır. Ayrıca bankalar

tarafından finansal durum ve risk yapıları hakkında piyasa katılımcılarına doğru

karar verilmesini sağlamak için düzenli bilgi verilmesinin de önemi kavranmış

bulunmaktadır. Bu tür faaliyetlerin olduğu bir ortamda, ulusal ve uluslararası

Page 27: Türev ürünler

27

bankacılık sisteminin istikrarının sürdürülmesi görevi bankacılık sektörüne yeni

düzenlemelerin getirilmesi gereğini de beraberinde getirdi.

Bu alandaki gelişmeleri düzenlemek için Basle Komite adlı bir kuruluş, 1974

yılı sonunda uluslararası döviz ve bankacılık piyasalarında meydana gelen önemli

krizleri takiben “Bankacılık Düzenleme ve Denetim Uygulamaları Komitesi” adı

altında kurulmuştur. Halen 12 üye (Belçika, Kanada, Fransa, Almanya, İtalya,

Japonya, Lüksemburg, Hollanda, İsveç, İsviçre, İngiltere ve Amerika Birleşik

Devletleri) ile çalışan komite, üye ülkeler arasında denetim konularında işbirliğine

olanak sağlayacak bir forum oluşturmayı, daha geniş bir bakış açısıyla da dünya

çapında denetimin geliştirilmesini, bankacılık denetim kalitesinin artırılmasını

amaçlamaktadır (AYDAN, 2002).

Komitenin aldığı kararların yasal bir yaptırımı yoktur; daha çok ülke denetim

ve düzenleme otoritelerine detaylı düzenlemeler yapma olanağı sağlayacak yol

gösterici denetim standartları ve tavsiyeleri niteliğindedir. Ancak Komite’nin yaptığı

çalışmalar ortak bir standartla çalışılmasını temin edebilmesi nedeniyle gün geçtikçe

dünya çapında yaptırımı olan düzenlemeler haline gelmektedir. Komite’nin

çalışmalarıyla iki prensip dahilinde (hiçbir yabancı bankanın denetimden

kaçamaması ve yeterli bir seviyede denetimin olması) uluslararası denetim

kapsamındaki farklılıkların ve boşlukların giderilmesi amaçlanmaktadır.

Basle Komite’nin ilk başarılarından birisi bankaların sermaye yeterliliği ile

ilgili düzenlemelerdir. “Sermaye yeterliliği ve standartlarının uluslararası

yakınlaştırılması” adı altında 1988 yılında yayınlanan rapor bir çok ülke tarafından

Page 28: Türev ürünler

28

kısa sürede onaylandı ve kabul gördü. “Basle Sermaye Uyumlaştırılması” olarak

bilinen çalışma kredi riskini esas aldı. Uluslararası piyasalarda risk çeşitleri

artmasına rağmen, kredi riski hala bankalar için en önemli risk kategorisini

oluşturuyor (ERÇEL, 1999).

Deloitte&Touche tarafından 1999 yılında, dünya çapında 70 bankayı

kapsayan “Risk Yönetimi Arştırması” sonuçları da bu yargıyı desteklemektedir.

Kuzey Amerika’dan 12 banka, Avrupa’dan 52 banka, Afrika’dan 5 banka ve

Asya’dan 2 bankanın katıldığı araştırmaya göre katılımcıların %56’sı risk yönetimi

için ayrı bir veri tabanına sahiptir.

Yine aynı araştırma bankaların risk yönetim sistemlerinin geliştirilmesi veya

iyileştirilmesi amacıyla giderek artan tutarlarda bütçe ayırdığını ortaya koymaktadır.

(TabloII.1)

Page 29: Türev ürünler

29

Tablo II.1: Araştırmaya Katılan Bankaların Risk Yönetim Sistemlerinin

Geliştirilmesi veya İyileştirilmesi Amacıyla Ayırdıkları Bütçe

Bütçe 70 Banka içindeki Yüzde (1999 yılı verileri)

25 Milyon Dolardan Fazla 15%

5-25 Milyon Dolar 26%

2-5 Milyon Dolar 19%

2 Milyon Dolardan Az 40%

Kaynak: Deloitte&Touche, (2002a), Deloitte&Touche Risk Yönetimi Araştırması, Deloitte&Touche Risk Yönetimi Haber Bülteni Sayı:2, http://www.deloitte.com.tr/yayinlar/risk/rb2001s2.pdf 2001, (6.11.2002)

Araştırma katılımcıları, kredi riskini önem sıralamasında bir numaraya

oturtmuşlardır. (Tablo II.2)

Tablo II.2: Katılımcılara Göre Önem Sıralaması

Risk Türü Yüzde

Kredi riski 82%

Piyasa Riski 72%

Operasyonel Risk 37%

Kaynak: Deloitte&Touche, (2002a), Deloitte&Touche Risk Yönetimi Araştırması, Deloitte&Touche Risk Yönetimi Haber Bülteni Sayı:2, http://www.deloitte.com.tr/yayinlar/risk/rb2001s2.pdf 2001, (6.11.2002)

Page 30: Türev ürünler

30

II.1 KREDİ RİSKİ YÖNETİMİ

Kredi risk yönetiminin amacı uygun parametreler içinde bankanın maruz

kalabileceği riskleri yöneterek bankanın risk ayarlı getirisini maksimize etmektir.

Bankalar ayrıca kredi risklerinin diğer risklerle ilişkisini de göz önünde

bulundurmalıdır. Kredi riskinin etkin şekilde yönetimi, risk yönetiminde kapsamlı bir

yaklaşımın önemli unsurlarından birisidir.

Kredi riskine maruz kalınması dünya çapında bankacılık problemlerinin en

önemli kaynağı olmaya devam ettiğinden, bankalar ile gözetim ve denetim otoriteleri

geçmiş tecrübelerden yararlanmalı ve ders almalıdırlar.

Kredi riski yönetiminin temel unsurları şu şekilde sıralanabilir (Türkiye

Bankalar Birliği, 2002) :

• Kredi riskiyle ilgili uygun ortamın oluşturulması,

• Kredi verme sürecinin etkin biçimde işlemesi,

• Uygun kredi yönetimi, ölçümü ve izleme işlevlerinin sürdürülmesi,

• Kredi riskinin yeterli kontrolünün sağlanması.

Kredi faaliyetlerinin yapısına ve karmaşıklığına göre kredi risk yönetiminde

bankalar arasında farklı uygulamalar olmakla birlikte, kapsamlı bir kredi riski

yönetim programı bu dört alanı da içine alır.

Page 31: Türev ürünler

31

II.1.1 Kredi Riski Konusunda Uygun Ortamın Oluşturulması

Banka yönetim kurulu, düzenli olarak bankanın kredi riski stratejisini ve

önemli kredi riski politikalarını gözden geçirmelidir. Üst düzey yönetim, yönetim

kurulunca onaylanan kredi risk stratejisinin uygulanmasından ve kredi riskinin

tanınması, ölçülmesi, izlenmesi ve kontrol edilmesine yönelik politika ve

prosedürlerin geliştirilmesinden sorumlu olmalıdır. Söz konusu politika ve

prosedürlerde bankanın hem bireysel kredilerde hem de portföyünde taşıdığı tüm

bankacılık faaliyetlerine ilişkin kredi risklerine yer verilmelidir.

Bankalar tüm ürün ve faaliyetlerine ilişkin kredi risklerini tanımalı ve

yönetmelidirler. Bankalar yeni ürün ve faaliyetlerine ilişkin risklerin, yönetim kurulu

ya da uygun bir komite tarafından onaylanmadan önce uygun ve yeterli prosedürlere

ve kontrole tabi olmasını sağlamalıdır.

II.1.2 Güvenilir Kredi Verme İşleminin Bulunması

Bankalar güvenilir ve açıkça tanımlanmış, hem kredi alan hem de kredinin

yapısı, alınmasındaki amaç ve geri ödeme kaynağı hakkında yeterli bilgi

edinilmesine imkan verecek içeriğe sahip kredi verme kriterlerine uygun olarak

çalışmalıdırlar.

Bankalar, önemli risklere yol açabileceği yaklaşımıyla bağlantılı şirketlerin

oluşturduğu gruplara ve bireysel kredi müşterilerine yönelik genel kredi limitlerini

oluşturmalıdır.

Page 32: Türev ürünler

32

Bankaların yeni kredilerin onaylanması ve mevcut kredilerin artırılmasına

ilişkin açıkça tanımlanmış işlevleri olmalıdır. Kredi verme işlemlerinde temkinli

olunmalıdır.

II.1.3 Kredilerin Uygun Yönetimi, Ölçümü ve İzlenmesi

Bankalar kredi riski taşıyan tüm portföylerini, portföy ve kredi bazında

yönetmek ve izlemek durumundadırlar. Bu süreç çerçevesinde yeterli kredi

karşılıklarının hesaplanması ve ayrılması da yer almaktadır. Ayrıca her banka taşıdığı

portföyün yapısına, büyüklüğüne ve karmaşıklığına bağlı olarak, kredi riskine

yönelik, içsel derecelendirme modeli geliştirmek ve uygulamak zorundadır. Buna ek

olarak, kredi riskinin banka yönetimi tarafından ölçülmesi ve değerlendirilmesi

amacıyla krediler ve portföy hakkında bilginin toplanması ve raporlanması amacıyla

kredi bilgi sistemleri kurulmalıdır (EKİPMAN, 2002)

II.1.4. Kredi Riskinin Uygun Kontrolünün Yapılması

Bankalar kredilerin incelenmesine yönelik bağımsız ve aralıksız bir sistem

kurmalı ve söz konusu incelemelerin sonuçları doğrudan banka yönetim kuruluna ve

üst düzey yönetime iletilmelidir. Kredi değerliliği azalan ve problemli hale gelen

kredilere ilişkin çözüm ve bunların yönetimine ilişkin sistemler oluşturulmalıdır.

Page 33: Türev ürünler

33

II.2. KREDİ ZARARLARI

Kredi riski basit bir tanımla borçlunun kullandığı krediyi çeşitli nedenlerle

geri ödemememesi olasılığıdır. Bunun sonucu olarak geri ödenmeyen tutarlar olarak

tanımlanabilen kredi zararları oluşmaktadır. Kredi zararları iki başlıkta incelenebilir:

beklenen zararlar ve beklenmeyen zararlar.

II.2.1. Beklenen Zarar (Expected Loss)

Beklenen kayıp, bir menkul kıymet veya kredi işlemi için bilinen kredi riski

miktarı, ortalama temerrüte düşme ihtimali ve benzer/aynı risk derecesindeki muadil

taraflar için, temerrüt halinde geri kazanım faktörlerine dayandırılan ortalama

beklenen kayıpları ifade eder (AKSEL, 2002b).

Beklenen zararların üç ana unsuru bulunmaktadır:

• Tahmin edilen tahsil edilememe olasılığı (expected default probability):

bankanın kullandığı içsel derecelendirme modelinin her bir derecesiyle

ilişkilendirilerek, her bir derece bazında hesaplanmalıdır.

• Ödenmeme halinde ortaya çıkacak zarar-bakiye(loss given default):

kredinin sorunlu hale geldiği andaki bakiyesidir.

• Tahsil edilememe oranı (severity): kredi bakiyesinin hangi oranda banka

tarafından tahsil edilip edilemeyeceğini gösterir.

Page 34: Türev ürünler

34

Banka beklenen zararlar için karşılık ayrılma yoluyla söz konusu zararlardan

korunabilmektedir (EKİPMAN, 2002).

II.2.2. Beklenmeyen Zarar (Unexpected Loss)

Beklenmeyen kredi kayıpları, bir organizasyonun beklenen kayıplar üzerine

ek olarak maruz kalacağı, daha evvelden belirlenmiş bir güven aralığı için beklenen

kayıplar ölçümünün dağılımındaki belirsizliği ve sapmayı gösterir, ki bunun sebebi

gerçekleşen kayıpların beklenen kayıplardan az veya çok olabileceğidir.

Beklenmeyen kayıp ölçümleri, kısa vadede oluşabilecek kayıplara karşı alınan bir

önlemdir ve beklenen kredi kayıplarını aşabilir. Böyle bir durumdan korunmak için

beklenmeyen kayıpları karşılayabilecek düzeyde yeterli risk sermayesinin ayrılması

gereklidir (AKSEL, 2002a).

II.3. İÇSEL DERECELENDİRME MODELLERİ

İçsel derecelendirme modelleri, kredi kullanan müşterinin krediyi geri ödeme

gücünü gösteren değerliliğinin derecelendirilmesi amacını taşır. Kredi

derecelendirme sistemleri kredilendirme sürecinde bankaya borçlunun ne kadar risk

oluşturduğu hakkında yol gösterirler.

İçsel derecelendirme modellerinin oluşturulmasında şu hususlara dikkat

edilmelidir (EKİPMAN, 2002):

• Risk faktörleri ve bunların banka açısından taşıdıkları önem

Page 35: Türev ürünler

35

• Derecelendirme modellerinde niteliksel ve nicel kriterlerin kullanımı

• Riskin borçlu, garantör, teminat ve işlem bazında değerlendirilmesi

• Kredi derecelerine ilişkin bilgilerin toplanması ve kullanımı

• Risk derecesi bazında kredi zararlarının ölçümü

• Risk derecelerinin tanımları

• Kredi riski ölçümü için gerekli verilerin elde edilebilmesi.

İçsel derecelendirme modelleri firma yönetiminin değerlendirilmesi, pazar

payı, sektördeki yeri gibi niteliksel kriterler ve rasyo analizleri, bilanço ve nakit akım

analizleri gibi nicel kriterlerden oluşmaktadır.

II.4. KREDİ RİSKİ MODELLERİNİN DOĞRULANMASI

Kredi riski modellerinin doğrulanması çalışmaları dört ana başlıkta

incelenebilir. Bunlar (Deloitte&Touche, 2002b):

• Geriye dönük testler (back testing)

• Stres testleri (stress testing)

• Duyarlılık analizi (sensitivity analysis)

• Yönetim kontrolu ve raporlaması (management oversight and reporting)

olarak sıralanabilir.

Geriye dönük testler ile geçmişteki veriler temel alınarak beklenen ve

beklenmeyen zararlar tahmin edilir.

Page 36: Türev ürünler

36

Stress testleri ile kredi riski modellerinde, tahsil edilememe oranlarının

tahmini, risk faktörlerinin dağılımı gibi konulardaki belirsizliklerin aşılması

hedeflenmektedir. Bu test kapsamında farklı ekonomik senaryolara göre banka

tarafından ayrılan karşılığın uygunluğu değerlendirilir. Böylece ileride meydana

gelebilecek olayların bankanın kredi portföyü üstündeki etkileri incelenebilir.

Duyarlılık analizi, kullanılan kredi risk modelinin parametre değerlerinde

veya kullanılan önemli varsayımlarda ortaya çıkabilecek değişikliklere, modelin ne

derece duyarlı olduğunun ölçülmesidir.

Yönetim kontrolu ve raporlaması ile üst yönetimin ileri görüşlülüğü, kredi

sorumlularının yetkinlikleri, iç kontrol gibi unsurlar kastedilmektedir.

II.5. BANKALARIN KREDİ RİSKİNE İLİŞKİN KAMUOYUNU

BİLGİLENDİRİRKEN KULLANACAĞI BİLGİLERİN ÖZELLİKLERİ

Basel Bankacılık Gözetim ve Denetim Komitesi tarafından yayımlanan

“Bankaların Kredi Riskleri Hakkında Kamuoyunu Bilgilendirmesi” isimli raporda

geçen kavramlardan yola çıkılarak kredi riskine ilişkin bilgilerin özellikleri aşağıdaki

gibidir (Türkiye Bankalar Birliği, 2002a):

Uygunluk: Bankanın finansal durumunun doğru değerlendirilmesi için

kamuoyu yeterli sıklıkta ve düzenli olarak bilgilendirilmelidir. Örneğin, geleneksel

bankacılık faaliyetleriyle ilgili kredi risklerine nispeten bankaların alım-satım

(trading) faaliyetlerine ilişkin kredi riskleriyle ilgili daha sık raporlama yapılmalıdır.

Page 37: Türev ürünler

37

Çünkü bankaların portföy kompozisyonları ticaret defterindeki işlemlerine göre daha

fazla değişiklik göstermektedir.

Güvenirlilik: Kamuoyuna açıklanan bilgi güvenilir olmalıdır. Kredi riskine

ilişkin bilgi makul ölçüde bir uyarı niteliği taşımalı, doğru ve ihtiyatlı ölçümleri

yansıtmalıdır.

Karşılaştırılabilirlik: Piyasa katılımcıları ve bilgi kullanıcıları ülkeler ve

dönemler itibariyle bankalar arasında karşılaştırma yapılmasına imkan veren bilgilere

ihtiyaç duymaktadırlar. Tüm bankalar raporlarında aynı terminolojiyi

kullanmalıdırlar.

Maddesellik: Maddesellik kavramına uygun olarak kamuoyu

bilgilendirmeleri bankaların faaliyetleri ve büyüklüğü ile uyumlu olmalıdır. Bilginin

eksik ya da hatalı olması bilgiyi kullananların yanlış ya da eksik değerlendirme

yapmasına neden oluyorsa, o bilgi maddesel olma özelliği taşıyor demektir.

Bankaların finansal raporlarında her bir maddesel bilgi ayrı ayrı yer almalıdır. Bunun

sonucu olarak da, uluslararası faaliyet gösteren ve büyük ölçekli bankalardan, küçük

ölçekli ulusal bankalara göre kamuoyuna daha kapsamlı bilgilendirme yapmaları

beklenmektedir.

Page 38: Türev ürünler

38

III. KREDİ TÜREVLERİ

III.1. TANIM VE TARİHÇE

Finansal işletmelerin maruz kaldığı en önemli ve eski risklerden olan kredi

riski yönetimi için 1990’ların başında türev piyasalarında yaşanan gelişmelerin bir

sonucu olarak yeni bir araç ortaya çıkmıştır: kredi türevleri.

Kredi türevleri, değeri altta yatan varlıklardan (underlying asset) veya varlık

sepetlerinden türetilen teminatlar veya sözleşmelerdir. Kredi türevi, iki grubun,

üçüncü bir grup veya referans varlığının borcunu ödeyememesi veya iflası gibi bir

kredi olayı ihtimaline dayanarak, gelecekteki bir işlem için anlaştıkları iki taraflı

tezgahüstü kontrattır (CLARKE, 2002).

Kredi türevleri, riski ve getiriyi tarafların, birinden diğerine altta yatan

varlığın sahipliğini değiştirmeden transfer edilmesini sağlayan swap, forward ve

opsiyon sözleşmeleridir (KIFF/MORROW, 2002).

Kredi türevleri, krediden kaynaklanan kayıplara teminat sağlayan finansal

sözleşmelerdir. Bu sözleşmeler, yatırımcılara, borç verenlere ve bankalara kredi riski

yönetiminde yeni teknikler getirmektedir (NEAL, 2002).

Kredi türevleri, kullanıcılarına kredi riski yönetimi imkanı sağlayan özel

görüşmelerle yapılan iki taraflı sözleşmelerdir (AGGRAWAL, 2002).

Page 39: Türev ürünler

39

Kredi türevi, bir tarafın (korunmayı alan) diğer tarafa (korunmayı satan)

düzenli ödemeler yaptığı, buna karşılık korunmayı satanın, diğer tarafın kredi

riskinden kaynaklanan zararlarını tazmin ettiği ticari anlaşmadır. Bankalar böylelikle,

varlıkların sahiplerini değiştirmeden varlıkların kredi riskini karşı tarafa aktarabilirler

(MORRISON, 2002).

Yukarıdaki tanımlardan da görüldüğü üzere kredi türevleri temelde, anlaşma

taraflarından birini referans varlıklarının yükümlülükleri üzerinde doğabilecek geri

ödememe riskine karşı korumak için tasarlanmışlardır. Diğer türev kontratlarına

benzer olarak kredi türevleri, riskleri satma/alma ihtiyacının, öncelikli finansal

yükümlülükleri satıp, almadan karşılanmasını sağlar.

Kısaca kredi türev ürünlerinin üzerine kurulu olduğu üç parametreden

bahsedilebilir (AKSEL, 2002a):

Kredi sözleşmesinde önceden belirlenen kredi olayına göre, temerrüt

ödemeleri kredi türevini satan kurum tarafından bir ücret karşılığında ödenecektir

(örneğin iflas, belirli bir tutar için temerrüte düşme veya menkul kıymetin değerinin

düşmesi durumlarında)

Kredi türev ürünlerinin alım/satım ücreti (örneğin: sabit bir ücret, menkul

kıymetin getirisi üzerinden)

Üzerinde anlaşılmış bir ücret karşılığında daha evvelden belirlenmiş kredi

olayı ortaya çıktıktan sonra, karşı tarafın ödeyeceği temerrüt ödemeleri. Ödemeler

Page 40: Türev ürünler

40

tipik olarak menkul kıymetin tahmini değeri, daha önceden belirlenmiş geri kazanma

oranı ve menkul kıymetin likiditesi baz alınarak yapılır.

Şekil III.1: Kredi Türevleri

Ofis ekipmanları konusunda tecrübeli bir A Bankası ve tekstil sektöründe

deneyim sahibi olan B Bankası düşünelim. Her iki banka da kendi sektörlerinde

deneyim sahibi olmakla beraber portföylerinde çeşitliliğin olmamasından dolayı

riske maruz kalmaktadırlar. Her iki bankanın da yapması gereken portföylerini

konsantre oldukları alanlar dışındaki sektörlerle de çeşitlendirmek olmalıdır. Bu

durumda A Bankası ofis ekipmanları ile ilgisiz bir sektör olan tekstil alanına

girebilir, B Bankası da tekstil sektörüyle ilgisiz olmasından dolayı ofis ekipmanları

alanına girebilir. Fakat her iki banka da bu yeni alanlar hakkında bilgiye sahip

değildirler.

Burada kredi türevleri kolay bir çözüm ortaya sunmaktadır : her iki banka da

portföylerini elden çıkarmadan riskleri dağıtabilirler. B Bankası A Bankasının

portföyündeki risklerin bir kısmını, A Bankası da B Bankasının portföyündeki

risklerin bir kısmını belli bir ücret karşılığında üstlenebilir. Her iki taraf da

portföylerini elde tutarken çeşitlendirmiş olmaktadırlar. Aynı şekilde riskler ve

Korunmayı alan Korunmayı satan

Ücret

Temerrüte düşme ödemesi

Page 41: Türev ürünler

41

getiriler de çeşitlendirilmiş olmaktadır. Çünkü sözleşme gereği alınacak ücret diğer

bankanın elindeki portföyünden gelen bir gelirdir.

Bu şekilde portföyün içindeki kredi riski menkul kıymetleştirilmekte ve

sermaye piyasasında diğer araçlar gibi işlem görebilmektedir. Kredi türevlerinin

kredi riskini gidermek için kullanılan diğer araçlardan (kredi mektupları gibi) en

büyük farkı altta yatan varlıklardan ayrı olarak işlem görmeleridir.

Kredi Türevleri terimi ilk defa 1992 yılında Uluslararası Swap ve Türev

Kurumu (International Swaps and Derivatives Association-ISDA) tarafından yeni bir

tezgahüstü egzotik sözleşme türü için kullanıldı. Ardından 1993 yılında risk

modelleme şirketi KMV tarafından ilk kredi portföy modeli olan Portföy Yönetim

modeli geliştirildi. 1994 yılına gelindiğinde kredi türevleri pazarı gelişmekle beraber

bazı yorumcular bu pazara şüpheyle yaklaşıyorlardı. Öyle ki Investment Dealers

Digest isimli dergide çıkan bir makalede bir takım kredi türevi anlaşmaları

görülmekle beraber bunların sonlandırılacağının şüpheli olduğu yazılmıştır. Bir

başka yorumcu ise kredi türevlerini rus ruletine benzeterek “Tek bir kurşunun olması

önemli değil: eğer ona sahipseniz ölürsünüz” demiştir. 1994 yılı sonunda bunlara

rağmen kredi türevleri pazarında 4-5 milyar dolarlık bir işlem hacmine ulaşılmıştı.

Page 42: Türev ürünler

42

1996 yılının eylül ayında İngiliz National Westminster Bank tarafından ilk

Teminatlı Borç Senetleri1 (collateralised debt obligation-CDO) piyasaya

çıkarılmıştır.

1997 yılının nisan ayında JP Morgan tarafından CreditMetrics isimli kredi

portföy modeli başlatılmıştır. Aynı yılın ekim ayında Credit Suisse tarafından

CreditRisk+, kasım ayında ise Tom Wilson tarafından CreditPortfolio View,

CreditMetrics’e bir rakip olarak başlatılmıştır.

1999 yılında ise ISDA tarafından kredi türev tanımları yayınlanmıştır. 2003

yılının Şubat ayında ISDA tarafından küresel standart dökümantasyon yaratmayı

hedefleyen 2003 ISDA Kredi Türevleri tanımları isimli döküman yayımlandı

İngiliz Bankalar Birliği (BBA-British Bankers Association) tarafından

yapılan tahminlere göre 2002 yılı sonu itibariyle kredi türevlerinin toplam işlem

hacmi büyüklüğü 1,95 trilyon dolara ulaşmıştır.

Çalışmanın bu kısmında kredi opsiyonu, kredi swap, kredi forward ve diğer

kredi türev çeşitlerinden bahsedilecektir.

1 Teminatlı Borç Senetleri şeklindeki kredi türevleri, bankalar tarafından borç

portföylerindeki riskleri transfer etmek için kullanılan araçlardır.

Page 43: Türev ürünler

43

III.2. KREDİ OPSİYONU (CREDIT OPTION)

Kredi opsiyonları, kredilerdeki olumsuz gelişmeleri hedge etmek için

kulanılan kredi türevleridir.

Kredi türevleri araba kaskoları gibi düşünülebilir. Araba sahipleri kasko

sahibi olmak için belirli bir ücret öderler ve kendilerini böylelikle kazalardaki mali

yükümlülüklerden korumuş olurlar. Eğer kaza olmazsa ve dolayısıyla arabada

herhangi bir hasar meydana gelmezse araba sahibi kasko şirketinden hiçbir şey

almaz. Ancak araba hasara uğrarsa kasko şirketi hasarı karşılamakla yükümlüdür.

Böylelikle belirli bir ücret karşılığında, kasko işlemi arabanın değerini büyük mali

kayıplara yol açabilecek riskten arındırmış olur.

Kredi opsiyonları da benzer bir işlem görmektedir. Bu opsiyonlar yatırımcıya

finansal varlıklara ait kredi kalitesindeki olumsuz gelişmelere karşı güvence

edinmelerini sağlar. Örneğin, bir tahvil yatırımcısı elindeki tahvilin değerini hedge

etmek amacıyla sigorta poliçesi alabilir. Eğer, tahvil yükümlülüğü yerine

getirilmezse sigorta poliçesinin yapacağı ödeme, kaybı giderecektir. Eğer ödeme

sorunu yaşanmazsa, yatırımcı tahvilden faiz almaya devam edecektir, fakat poliçeden

herhangi bir şey almayacaktır.

Microsoft hisse senetleri üzerine yazılı bir call opsiyonu düşünelim. Opsiyon

sahibinin Microsoft hisse senetlerini daha önceden belirlenen bir fiyat üzerinden

alma hakkı vardır. Microsoft hisse senedi fiyatları belirlenen fiyatı aştığı takdirde call

Page 44: Türev ürünler

44

opsiyonu sahibi, Microsoft hisse senetlerini daha önceden belirlenen fiyattan satın

alıp piyasadaki cari fiyattan satarak kazanç sağlayabilir.

Diğer bir opsiyon türü de put opsiyonlarıdır. Bunlar yapı olarak sigorta

poliçelerine benzerler. Çünkü yatırımcıyı altta yatan varlıkta yaşanan olumsuz

etkilerden korumaktadırlar. Bir Microsoft put opsiyonu, opsiyon sahibine Microsoft

hisse senetlerini önceden belirlenen bir fiyattan satma hakkı tanımaktadırlar. Eğer

piyasa fiyatı belirlenen fiyatın altına düşerse, opsiyon sahibi cari piyasadan Microsoft

hisse senedi alıp önceden belirlenmiş olan fiyattan satma hakkına sahiptir. Put

opsiyonu, böylelikle Micrsosoft’un değerinde meydan gelebilecek düşüşlere karşı

güvence sağlar.

Kredi opsiyonları bono yayınlayanlar tarafından ortalama kredi risk

primlerindeki artışı hedge etmek için kullanılabilir. Derecelendirme şirketleri

tarafından Baa derecesinde görülen Ankara Telefon isimli bir şirket düşünelim.

Ankara Telefon 100 milyon $’lık 1 yıl vadeli bonoları iki ay içerisinde yayınlamayı

düşünmektedir. Bonoların bedelleri bir yıl içerisinde ödenecektir ve 1 yıl vadeli

Hazine bonosu faizlerinden %1,5 daha fazla faiz verilmesi öngörülmektedir. Baa

dereceli şirketler için ortalama kredi risk primlerinde bonolar yayınlanmadan önce

bir artış olması durumunda ödenecek faiz ödemelerinde de bir artış olacaktır. Bu

olasığı hedge etmek için Ankara Telefon şirketi kredi riski primlerine dayalı bir call

option alabilir. Böylece primler opsiyonda belirlenen seviyenin üzerine çıkması

durumunda şirketin ödeyeceği yüksek faiz ödemeleri, diğer opsiyondan edeceği

gelirle yapılabilecektir (NEAL, 2002).

Page 45: Türev ürünler

45

Bu örneği biraz daha açmak gerekirse, Ankara Telefon şirketinin ortalama

Baa kredi risk priminden call opsiyonu aldığını varsayalım. 100 milyon $’lık bono

için opsiyon fiyatı 500.000$’dır. Cari kredi risk primi %1,5’dur ve call opsiyonu,

şirkete pirimlerin iki ay içerisinde %1,5’u geçmesi durumunda ödeme yapacaktır.

Cari kredi risk primi, opsiyonda belirlenen seviyeye eşit olduğu için opsiyon, şirketi

primlerde meydana gelebilecek bir artışa karşı korumaktadır. Genel ekonomide

yaşanan gelişmelerin ortalama primleri %2,5 seviyesine çıkarması durumunda, kredi

risk primlerindeki %1’lik artış şirketin faiz ödemelerini 1 milyon $ artırır. Bu faiz

oranlarındaki artış ise opsiyondan alınacak ödemelerle dengelenmektedir ( 100

milyon$*0,01 = 1 milyon $). Bu dengelenme ile şirket primlerdeki artışı hedge

etmektedir.

Tersi bir durumda da kredi risk primlerinin %0,5 seviyesine inmesi

durumunda call opsiyonundan herhangi bir ödeme yapılmayacaktır. Fakat şirket

düşük oranda borçlanabilmektedir. Böylelikle şirket call opsiyonu alarak, kredi risk

primlerindeki artışlara karşı güvence sahibi olmakla beraber, primlerin düşmesi

durumunda düşük oranda borçlanmanın faydalarından yararlanma şansını

korumaktadır. Her iki durumda da şirket opsiyon için, diğer bütün sigorta

poliçelerinde olduğu gibi, 500.000$ ödeyecektir.

Kredi opsiyonları, bono yatırımcıları tarafından bono fiyatlarındaki düşüşü

hedge etmek içinde kullanılabilir. Bu riski hedge etmek için, yatırımcı bononun,

kredi kalitesinin düşmesi durumunda yüksek bir meblağ ödeyecek bir opsiyon

alabilir. Kredi kalitesindeki bu düşüş bonolarda kayba yol açarken opsiyon ile bu

Page 46: Türev ürünler

46

kayıp dengelenebilir. Bu güvence, yatırımcıyı firmanın kredi kalitesindeki düşüşün

yaratacağı olumsuz etkilerden korur.

Bir yatırımcının, bir firmaya ait 15 milyon $’lık bonoya sahip olduğunu

düşünelim. Firmanın kredi kalitesindeki olumsuz gelişmelere karşı koruma sağlamak

için yatırımcı 14 milyon $’lık kullanım fiyatı olan bir put opsiyonunu 60.000$’a

alabilir. Bu opsiyon yatırımcıya elindeki bonoları 14 milyon $’a satma hakkı

vermektedir. Yani yatırımcı en azından 14 milyon $ almayı garantilemiş olmaktadır.

Eğer yıl içerisinde bonoların piyasa değeri 12 milyon $’a düşecek olursa opsiyonun

ödemesi, aradaki fark olan 2 milyon $ olacaktır. Tersi bir durum söz konusu olursa,

yani bonoların değeri 17 milyon $‘a çıkacak olursa put opsiyonunun değeri sıfır

olacaktır. Böylelikle, put opsiyonu yatırımcıyı fiyat düşüşlerinden korurken

yatırımcının fiyattaki artışlardan faydalanmasına imkan sağlamaktadır.

Kredi opsiyonları bir varlık üzerine yazılı olabileceği gibi, bir faiz oranını

referans alarak kredi aralık derecesine göre hazırlanabilir. Bu kredi opsiyonlarına

kredi aralık opsiyonu (credit spread option) denilir. Burada referans olarak alınan

faiz oranı genellikle ABD Hazine bonosu gibi resmi kurumlara aittir. Bu kredi

opsiyonları, kredi aralığı belirli bir değeri aştığı zaman işleme konulacak şekilde

hazırlanılır. Örneğin bir firma tarafından çıkarılan bonolara sahipseniz ve bonoların

bir hazine menkul kıymetine göre aralığı 200 baz puan ise, aralık 300 puana ulaştığı

zaman işleme konulmak üzere bir opsiyon satın alabilirsiniz.

Kredi aralık opsiyonları yabancı ülke tahvil ve bonolarıyla işlem yapan

yatırımcılar için de önemli bir araç olmaktadır.

Page 47: Türev ürünler

47

Tablo III.1: Gelişmekte Olan Piyasalardaki 1 Yıllık Kredi Aralığındaki değişimler

(ABD Hazine Menkul Kıymetleri baz alınmıştır)

Tahvili Yayınlayan 1 Temmuz 1997 tarihindeki aralık

1 Temmuz 1998 tarihindeki aralık

Endonezya 118 782 Kore Gelişim Bankası 84 526

Filipinler 196 382 Macaristan Ulusal Bankası 81 85

Polonya 72 142 Rusya 351 925 Arjantin 259 437 Brezilya 428 675 Kolombiya 148 380 Meksika 244 361 Venezuela 250 478

Kaynak: ANSON, M. J., (1999), Credit Derivatives, Frank J. Fabozzi Associates, USA, s.39

Tablo III.1’de bazı gelişmekte olan ülke tahvillerinin 1997 ve 1998

yıllarındaki tahvillerinin ABD Hazine tahvillerini baz alarak kredi aralıklarında

yaşanan değişimler görülmektedir. Söz konusu yıllarda Asya’da ve Rusya’da önemli

krizler yaşanmıştır. Rusya, Endonezya ve Kore’nin bu durumdan en çok etkilenen

ülkeler olduğu görülmektedir. Venezuela’nın çıkarmış olduğu tahviller üzerine yazılı

kredi aralığı put opsiyonunu düşünelim.

Venezuela petrol ürünleri ile önemli miktarda yabancı yatırım çekmektedir.

Ülke, OPEC içerisindeki üçüncü büyük petrol üreticisi konumundadır; ekonomisi de

dünya pazarlarındaki petrol fiyatlarına bağlıdır. 1997 ve 1998 yıllarında Asya’da

yaşanan kriz ve küresel anlamda petrol üretimindeki artış petrol fiyatlarında önemli

düşüşlere yol açmıştır. Böylece, Venezuela’nın petrol gelirlerinde, dolayısıyla da

kredi derecelendirmesinde önemli düşüşler yaşanmıştır.

Page 48: Türev ürünler

48

Yatırımcı 1997 yılında Venezuela hükümetinin çıkardığı tahvilleri alırken

kredi aralığının 400 baz puana ulaşması durumunda işleme konulacak bir put opsiyon

sözleşmesi alarak kendini olası fiyat dalgalanmalarına karşı korumuş olur. Şekil III.2.

kredi aralığı put opsiyonunu özetlemektedir.

Şekil III.2 : Kredi Aralığı Put Opsiyonu

Kaynak: KIFF, J., MORROW, R., (2002), Credit Derivatives, Bank of Canada Review, 2000, http://www.bankofcanada.ca/publications/review/r005-ea.pdf, (31.10.2002)

III.3. KREDİ SWAPLARI (CREDIT SWAPS)

Kredi swap uygulamaları iki şekilde olabilir: Kredi Temerrütü Swapları

(Credit Default Swaps) ve Toplam Ödeme Swapları (Total Return Swaps). Kredi

temerrütü swapı kredi riskini daha çok, kredi koruma satıcısına yönlendirirken

toplam ödeme swapı, yatırımcının kredi riskine ve getirilere daha açık olmasını

sağlamaktadır.

III.3.1. Kredi Temerrütü Swapı (Credit Default Swap)

Kredi temerrütü swapı kredi türevleri içinde en yaygın kullanım alanı bulan

ve en basit kredi türevi formuna sahip araçtır. Belirli bir varlığa ait kredi riskini

Aralık Put opsiyonu alıcısı

Aralık Put opsiyonu satıcısı

Periyodik veya bir defada yapılan ödeme

Kredi aralığındaki büyümeye bağlı olarak yapılacak ödeme

Page 49: Türev ürünler

49

hedge etme amacıyla, kredi opsiyonuna benzemektedirler. Bir çeşit kredi mektubu

gibi işlem gördükleri de söylenebilir.

Kredi temerrütü swapı iki şekilde işlem görmektedir. Birincisinde swap

alıcısı kredi güvencesi için belirli bir ücret ödemektedir. İkinci tipte ise, swap alıcısı

sabit bir ücret karşılığında kredi riski taşıyan varlığın getirilerini vermektedir.

III.3.1.1. Kredi Sigortası Gibi İşlem Gören Kredi Temmerrüt Swapı

Bu kredi temerrüt swap türünde, kredi koruma alıcısı kredi koruma satıcısına

bir referans kredinin ödenmemesi durumunda bir ücret alınması hakkı için bir ödeme

yapmaktadır. Referans olarak alınan kredi, tek bir finansal varlık (ticari kredi vb.)

veya varlık sepeti olabilir (bono portföyü vb.). Kredi koruma alıcısı referans varlığın

getirisini almaya devam eder. Ancak bu getiri, referans olarak alınan varlığın veya

portföyün ödememe (default) sonunda değerini yitirmesi ile koruma satıcısı, koruma

alıcısına belirli bir ödeme yapmaktadır. Bu durum Şekil III.3 de gösterilmektedir.

Page 50: Türev ürünler

50

Şekil III.3: Ödememe Yaşanması Durumunda Nakit Ödeme Sağlayan Kredi

Temerrüt Swapı

Kaynak: ANSON, M. J., (1999), Credit Derivatives, Frank J. Fabozzi Associates, USA, s.44

Bu swap türü bir çeşit kredi sigortası olarak da düşünülebilir. Swap primleri

sigorta primleridir, satıcı yatırımcıyı referans alınan varlıktan kaynaklanacak kredi

kayıplarına karşı sigortalamış olmaktadır.

Burada koruma alıcısı (yatırımcı) yapılmayan kupon ödemeleri, iflas,

borçların yeniden düzenlenmesi gibi durumlara karşı hedge etmiş olur. Kredi

temerrüt swapının yazı olduğu referans varlık bono, banka kredisi, veya bir varlıklar

sepeti şeklinde olabilir. Kredi temerrüt swapı işleminin, teslimi nakit parayla

olabileceği gibi altta yatan varlığın fiziksel teslimi de söz konusu olabilir.

Kredi koruma satıcısı tarafından ödenecek olan meblağ önceden belirlenmiş

sabit bir miktar olabileceği gibi referans varlıktaki değer kaybına bağlı olarak da

belirlenebilir. Meblağın sonradan belirlenmesi durumunda, miktar piyasadaki diğer

swap işlemi gerçekleştirenlere göre belirlenir. Eğer yukarıda sıralanan olumsuz

gelişmelerden herhangibiri olmaz ve kredi kaybı gerçekleşmezse swap anlaşmasının

getirdiği bir yükümlülük kalmaz ve değeri sıfır olur.

Ticari Kredi

Yatırımcı Satıcı Nakit yatırım

Ödememe yaşanması durumunda nakit ödeme

Getiri Swap primi

Page 51: Türev ürünler

51

Kredi temerrüt swapı yatırım için olduğu gibi üretim sektöründe de

kulanılabilir. Gelirlerinin büyük bir kısmını tek bir müşteriden veya az sayıda

müşteriden elde eden bir imalatçı düşünelim. Ürünlerini müşterisine verip belirli bir

süre sonunda satılan mallar karşılığında parasını alan imalatçı bir nevi kredi açmış

durumdadır. Bu müşterinin ödeyememe durumuna düşmesine karşın imalatçı, kredi

temerrüt swapı ile kredi koruması sağlamış olur. Bu durum Şekil III.3 de gösterilen

duruma benzerdir. Sadece yatımcının yerini imalatçı, nakit yatırımın yerini ise satılan

ürünler almaktadır.

Kredi koruma satıcısı tarafından swap anlaşması gereğince ödenecek meblağ

değişik metodlara göre hesaplanabilir. Örneğin, bir kredi temerrüt swapı sözleşme

gününde, kredinin ödenmemesi durumunda ödenecek meblağı tam olarak

belirleyebilir. Diğer bir yöntemde ise koruma satıcı tarafından yapılacak ödeme,

ödenmeme (default) yaşanması durumunda belirlenmektedir. Bu durumda, swap

satıcısı tarafından ödenecek tutar bono piyasasında benzer durumlarda gözlenen

fiyatlara göre belirlenmektedir.

III.3.1.2. Ödemelerin Değişimi Şeklinde İşlem Gören Kredi Temmerrüt Swapı

Ödememe yaşanması durumunda bir ücret almak yerine, kredi koruma alıcısı

değişken bir ödeme karşılığında, referans varlığın getirisini swap satıcısına

ödeyebilir. Alıcı, varlığı bilançosunda tutmaya devam etmekte fakat kendisine belirli

tarihlerde varlık için belirli bir ödeme yapılmaktadır. Alıcı da buna karşılık olarak

swap satıcısına her nakit akışında varlığın bütün getirisini vermektedir. Bu durum

Şekil III.4.’de gösterilmektedir.

Page 52: Türev ürünler

52

Şekil III.4: Periyodik Ödemeler Yapılan Kredi Temerrüt Swapı

Kaynak: ANSON, M. J., (1999), Credit Derivatives, Frank J. Fabozzi Associates, USA, s.49

Koruma alan taraf, pozitif veya negatif olsun farketmez, varlığın tüm

getirisini satıcıya yansıtmak zorundadır. Getirinin olmadığı yani varlığın zarar ettiği

zamanlarda koruma alan taraf, koruma satan taraftan, zarar kadar ödeme almaktadır.

Bu miktar satıcının swap anlaşması gereğince ödemesi gereken değişken miktarın

üzerine eklenir. Böylelikle koruma alan taraf zararını telafi etmekle kalmaz, üzerine

swap primleri alır. Kredi temerrüt swaplarının bu kadar popüler olmasının sebebi de

budur.

Temerrüt swapları genellikle minimum eşik değeri veya referans kredide

objektif kaynaklar tarafından kabul gören bir düşüş olmasını gerektiren maddeler

içerir. Bu genel kabul gören derecelendirme organizasyonları tarafından yapılan

kredi derecesinde düşüş şeklinde olabilir. Buna ilaveten, koruma satıcısı tarafından

referans varlıktaki bir iyileştirme oranına bağlı olarak düzenlenebilir. Bu değer

ödenmeyen varlığın, ödememe durumunun yaşanmasından bir kaç ay sonraki piyasa

değeri ile belirlenebilir.

Yatırım Yapılan varlık

Yatırımcı Satıcı Nakit

LIBOR + kredi aralığı

Getiri Getiri

Page 53: Türev ürünler

53

Büyük bankalar, kredi mektuplarıyla benzer olmasından dolayı kredi temerrüt

swap işlemlerinde doğal satıcı durumundadırlar. Diğer taraftan, bankalar kendi kredi

koruma işlerinin doğal bir uzantısı şeklinde kredi temerrüt swapı satabilirler.

Başka bir şekilde de, banka kredi temmerrüt swapı banka müşterisine

sağladığı krediden kaynaklanan riski hedge etmiş olur. Bu şekilde banka, müşteriye

ait kredileri bilançosunda tutarken, müşteriden kaynaklanan riski sınırlamış

olmaktadır. Böylelikle banka, müşteriyle olan ilişkilerini zedelemeden kendini

korumuş olmaktadır.

Ödemelerde yapılan aktarma aslında kredi riskinde yapılan aktarmadır. Diğer

bir deyişle, kredi temerrüt swapı tek taraflı olmak zorunda değildir, iki taraflı da

olabilir; swap tarafları birbirlerine ödememe durumunun korumasını aktarabilir. Bir

yatırımcı referans bir varlığın veya kredinin ödememe riskini başka bir varlığın

ödememe riski veya kredisi ile takas edebilir. A firmasının bonolarına sahip olan bir

fon yöneticisi, bir de B müşterisi için açmış olduğu kredinin sınırlarına gelmiş olan

banka düşünelim. Banka ve yatırımcı, A firmasının ve B müşterisinin ödememe

risklerini swap etmek üzere anlaşabilir. Fon yöneticisi ve banka böylelikle

müşterileriyle olan ilişkilerini koruyarak kredi risklerini diğer tarafa aktarmış

olmaktadır. Bu durum Şekil III.5’de gösterilmektedir.

İki taraflı kredi temerrüt swapının bir başka avantajı da, ödememe yaşanması

durumunda herhangi bir nakit akımının yaşanmasına gerek olmamasıdır. Böylelikle,

fon yöneticisi B Müşterisinin kredi profili hakkında A firmasından daha ümitli ise,

Page 54: Türev ürünler

54

swap anlaşması uyarınca herhangi bir ödeme yapmamayı ummaktadır. Fon

yöneticisi, kendi açısından para ödemeden koruma almış olmaktadır.

Şekil III.5: İki Taraflı Kredi Temerrüt Swapı

Kaynak: ANSON, M. J., (1999), Credit Derivatives, Frank J. Fabozzi Associates, USA, s.50

III.3.2. Toplam Ödeme Kredi Swapı (Total Return Credit Swap)

Toplam ödeme kredi swapı yatırımcının, ekonomik bir varlık veya varlıklar

portföyüne ait bütün getirilere, varlığı satın almadan sahip olmasına yarayan türev

aracıdır.

Toplam ödeme kredi swapı, referans varlıktan kaynaklanan değerdeki azalma

veya artış dahil bütün nakit akımlarını kapsar. Buna karşılık olarak swap alıcısı,

satıcıya, değişken oran ve referans alınan varlığın değerindeki düşüş kadar bir ödeme

yapar.

Altta yatan varlık sepeti, bono, kredi gibi araçlardan istenilenleri kapsayabilir.

Fon yöneticisi Banka

B Müşterisi Ödeme Yapmazsa Nakit Ödeme

A Firması Ödeme Yapmazsa Nakit Ödeme

A Firması B Müşterisi

Nakit Kredi Ödemeleri Nakit

Bono Getirileri

Page 55: Türev ürünler

55

Şekil III.6: Toplam Ödeme Kredi Swapı

Kaynak: ANSON, M. J., (1999), Credit Derivatives, Frank J. Fabozzi Associates, USA, s.52

Toplam ödeme kredi swapının işlem şeması Şekil III.6’da sunulmaktadır.

Aracı, altta yatan varlığa sahipse, maruz kalacağı ekonomik etkileri yatırımcıya

nakletmiş olur. Böylelikle, aracının bir nevi tarafsız bir konumu olur; sadece LIBOR

artı bir aralık kadar bir ücret alacaktır. Fakat aracının yatırımcıya transfer ettiği şey

varlığın riskidir, varlık halen aracının üstündedir.

Aracı swap işlemi öncesinde varlığa sahip olmayabilir. Onun yerine, swap

görüşüldükten sonra, aracı referans varlığı yatırımcıya karşı olan ödeme

yükümlülüklerini yerine getirmek için satın alabilir. Varlığı satın almak için aracının

sermayeye gereksinimi vardır. Bu sermaye yatırımcının aracıya ödeyeceği değişken

oranın hesabına katılmıştır.

Şekil III.6’da aracı piyasadan LIBOR ile borçlanmaktadır. Piyasadan gelen

bu sermaye referans varlığı almak için kullanılmaktadır. Varlık ise hem faiz geliri

hem de fiyatındaki dalgalanmalara göre sermaye kaybı ya da kazancı sağlamaktadır.

Yatırımcı Aracı Referans Varlık

Varlığın Getirisi Varlık için nakit ödeme

LIBOR+ Aralık

Varlığın Getirisi

Sermaye Piyasası

Nakit LIBOR

Page 56: Türev ürünler

56

Aracı açısından, bütün nakit akımlarının sonunda yatırımcıdan alacağı

LIBOR’un üzerine eklenen “aralık” net olarak kalmaktadır. Ayrıca başarılı bir

hedging gerçekleştirilmiştir. Yatırmcı açısından karşı taraf riski dışında bir risk

yoktur.

Aslında, aracının referans varlığa zaten sahip olduğu durumlarda, toplam

ödeme swapı, bir temerrüt swapından daha az risk taşır. Şöyleki kredi temerrüt

swapının bir tek amacı vardır: yatırımcıyı ödememe riskine karşı korumak. Eğer

ödememe gerçekleşirse, swap bir ödeme sağlamaktadır. Fakat, varlığın değeri düşer

ancak ödememe gerçekleşmezse koruma alıcısına ödeme yapılmaz. Toplam ödeme

swapında ise tam tersi, aracının varlığı değer kaybına karşı korunmaktadır. Yatırımcı,

aracının sahip olduğu varlığın değerindeki düşüşleri yüklenmek zorundadır.

Yatırmcı ise istediği bir varlığın bütün gelirlerini müsait bir şekilde elde

etmektedir. Ayrıca, yatırımcının varlığın fonlanma maliyeti ve bilançoda açıklanması

gibi yükümlülükleri yoktur. Ayrıca, yatırımcı aracının varlığı edinirken sahip olduğu

becerilerinden de faydalanmaktadır.

Bir bankaya ait 250 milyon $’lık bir kredi diliminin 10 milyon $’lık kısmının

3 yıllık bir toplam ödeme kredi swap işlemi şeklinde bir sigorta şirketi tarafından

satın alındığını düşünelim.

Burada kredi swaplerinin bir avantajı gözükmektedir. Yatırımcı belirli bir

kredi dilimine ait kredi riski üzerine işlem yapmak istiyorsa kredinin tümüne değil

ancak istediği kadarlık kısmı üzerinde işlem yapabilmektedir. Ayrıca kredinin

Page 57: Türev ürünler

57

normal vadesi 10 yıl olmakla beraber, sigorta şirketi 3 yıllık bir anlaşma

yapmaktadır.

Swap satıcısı olan banka, sigorta şirketine 10 milyon $ vermemektedir, ancak

sigorta şirketi 10 milyon $’lık krediyi bankadan LIBOR+75 baz puan kadarlık bir

faiz üzerinden almış gibi ödeme yapmaktadır. Sigorta şirketinin piyasadan normal

borçlanma oranı ise LIBOR+12,5’dir. böylece bu işlemin sigorta şirketine maliyeti

(LIBOR+75)-(LIBOR+12,5) = 62,5 baz puan kadardır.

Bu miktarın dışında, sigorta şirketinden 1 milyon $’lık bir teminat istenmiştir.

Bu teminat ABD Hazine menkul kıymetlerinde değerlendirilir.

Bu ödemeler karşılığında, sigorta şirketi 10 milyon $’lık kredinin toplam

getirisini alır ki bu da LIBOR+300’dür. Böylelikle banka, faiz ödemelerini ve

ödememe riskini sigorta şirketine aktarmış olmaktadır.

Bu durumda sigorta şirketi swap işlemi ile (LIBOR+300) – (LIBOR+75)

=225 baz puan kadarlık bir kazanç sağlamış olmaktadır. Tabi ki bu durum herhangi

bir ödememe yaşanmadığı durumlar için geçerlidir.

Banka ise bu işlem ile kredi riskini azaltmakta ve bunun için belirli bir ücret

almaktadır ve belki de kendisi için oldukça fazla olan 250 milyon $’lık dilimin bir

kısmının kredi riskinden kurtulmuş olmaktadır.

Page 58: Türev ürünler

58

III.4. KREDİ FORWARDLARI

Kredi forwardları işleyiş şekli itibariyle bir dönemlik kredi swaplarına

benzemektedir. Hatta kredi swapları için, birer periyodluk kredi forwardların bir

kredi swap anlaşması adı altında birleştirilmiş halidir denilebilir.

Kredi forward anlaşmaları da diğer kredi türev ürünleri gibi varlık değerleri

veya kredi aralıkları üzerine yazılabilir. Kredi forward anlaşmaları, kendi fonlama

maliyetlerini düzenlemek isteyen kuruluşlar veya kredi riski satın almak isteyen

portföy yöneticileri tarafından kullanılabilir.

1997 yılı ocak ayında gelecek altı ay içinde beş yıllık ticari kredi kullanmayı

düşünen bir şirketi ele alalım. Şirket yöneticileri olası makroekonomik olumsuz

gelişmelerden (petrol fiyatlarındaki tutarsızlık gibi) dolayı veya şirketin gelecek aylar

içinde bazı iç sorunlardan dolayı kredi derecesinin BB’den B’ye düşmesinden endişe

etmektedir.

Bu riskin hedge edilmesi için şirketin mevcut kredi aralığı olan 150 baz puan

üzerinden altı aylık kredi forward anlaşması yapılabilir. Şirketin borçlanması için

kredi aralığının 150 baz puanın üzerine çıkması durumunda şirkete bir ödeme

yapılacaktır. Ancak, kredi aralığı 150 baz puanın altına düşerse, şirketin kredi

forward anlaşmasının diğer tarafına ödeme yapma yükümlülüğü doğar. Ödenecek

miktar ise yükümlülüğün doğduğu zamanki kredi aralığı ile sözleşmede

kararlaştırılan kredi aralığının farklarının alınması ile hesaplanılır.

Page 59: Türev ürünler

59

Kredi aralık opsiyonları kredi aralığındaki artışlardan faydalanmayı sağlarken

kayıpları belirli bir prim ile sınırlamaktadır. Kredi forward anlaşmaları ise herhangi

bir prim öngörmezken işlemcinin zararının sınırlandırılması söz konusu değildir.

Kredi forward sözleşmelerinin işaret ettiği iki önemli nokta vardır. Birincisi,

anlaşmalardaki kredi aralıkları pazarın kredi aralıklarına ilişkin önyargısız

tahminlerini yansıtmaktadır. İkinci olarak da, olası arbitraj olanakları için öngörülen

kredi aralıkları cari piyasadaki aralıklarla kıyaslanabilir. Aslında, mevcut kredi

aralıkları, bu arbitraj olanaklarını sınırlandırmak için kredi forward anlaşmalarında

öngörülen aralıklara yakın değerlerde fiyatlandırılmalıdır. İki değer arasındaki büyük

farklılıklar kredi riskinin yanlış fiyatlandırıldığı anlamına gelir.

III.5. KREDİYE BAĞLI SENETLER (CREDIT LINKED NOTES)

Krediye bağlı senetler (credit linked notes) kredi riskini hedge etmek için

kullanılan diğer bir kredi türev çeşididir. Krediye bağlı senetler bir borçlanma aracı

ile kredi opsiyonu veya kredi swapının kombinasyonundan oluşan melez bir üründür.

Krediye bağlı senetler 3 aydan bir kaç yıla kadar vadeli olarak hazırlanabilir. Fakat

genel kullanılış aralığı 1 ile 3 yıl arasındadır. Düzenli tahvil ödemelerinde olduğu

gibi Krediye bağlı senetlerde de düzenli faiz ödemeleri ve vade sonunda büyük bir

toplu para ödemesi olur.

Kredi opsiyonu üzerine senetler (credit option on notes) uygulamasında tahvil

yayıncısına, senet ile belirlenen finansal değişkenlerdeki kötüye doğru gidişten

dolayı ödemeleri azaltma hakkı tanımaktadır.

Page 60: Türev ürünler

60

Örneğin, bir kredi kartı şirketi, kredi kartı portföyünü fonlayabilmek için

borçlanma yoluna gidebilir. Kredi riskini azaltmak için, şirket bir yıllık krediye bağlı

senetler yayınlayabilir. Bu senet ile şirket yatırımcılara, ödememe (delinquency)

ulusal endeksinin %5’in altında kalması durumunda, 1.000$ ve %8’lik kupon

ödemeleri yapmayı vaat eder. Eğer endeks %5’i geçerse, kupon ödemeleri %4’e

düşer. Kredi kartı şirketi böylelikle kredi opsiyonuna sahip olmuş olur, şirketin kart

sahiplerinin kredi kalitesi düşmesi durumunda faiz ödemelerini düşürme hakkı

vardır. Piyasadaki benzer senetler için yapılan kupon ödemeleri ise, normalde %7

seviyesinde gerçekleşmektedir. Bu durum Şekil III.7’de gösterilmektedir.

Şekil III.7: Krediye Bağlı Senetler

Endeks (%)

Kupon (%)

% 5

% 4

% 8 % 7

Page 61: Türev ürünler

61

Bir kredi kartı şirketi, şirketin kredi riskini azaltmak için uygun bir

mekanizma sağladığı için krediye bağlı senetler yayınlamayı tercih edebilir. Kart

sahiplerinde yaşanan ödememelerin azlığı durumunda şirket %8’lik kupon

ödemelerini yapabilir. Ödememe durumunun fazla olduğu durumlarda, şirketin

gelirleri de azalmıştır, fakat sadece %4’lük kupon ödemeleri yapması gerekmektedir.

Seneti bu şekilde yapılandırarak şirket yatırımcıdan kredi güvencesi almış

olmaktadır.

Yatırımcılar ise normal tahvillerden daha fazla ödeme yapıldığı için bu çeşit

krediye bağlı senetler almayı tercih edeceklerdir. Şirket senet yayınladığı zaman,

senetlerin fiyatı şirketin yayınladığı diğer normal tahvillerinkinden düşük olacaktır.

Bu düşük fiyatlar yatırımcının faiz ödemelerindeki düşüş riskini karşılamaktadır.

Belirli bir faiz ödemesi için, yatırımcının ödediği düşük fiyat yüksek getiri

sağlamaktadır.

Şekil III.8: Krediye Bağlı Senetlerde İşlem Akışı

Kredi Opsiyonu Üzerine Senetler (Credit option on notes) uygulaması ana

para ödeme konusunda avantaja sahiptir. Senet sahibi, Senetin vade tarihinde

yapılacak ana para ödemesi garantisine sahiptir. Kredi Forward Üzerine Senetler

(Credit forward on note) uygulaması ise ana para ödemesi koruması avantajına sahip

Krediye bağlı senetler

Yatırımcı

Satın alma için yapılan toplu ödeme

Düzenli ödeme+vade sonunda toplu ödeme (şartlara göre az ödeme yapma)

Page 62: Türev ürünler

62

değildir. Kredi Forward Üzerine Senet sahibi, duruma göre nominal değerden az ya

da fazla ödeme alabilir. Bu sebepten dolayı, kredi forward üzerine senetler, kredi

opsiyonu üzerine senetler ile kıyaslandığında daha büyük bir risk taşır. Bu riskin

karşılığı olarak, anlaşmalar daha yüksek kupon ödemeleri ile yapılır.

III.6. TEMİNATLI BORÇ SENETLERİ ( COLLATERALISED DEBT

OBLIGATIONS)

Teminatlı Borç Senetleri (TBS) varlığa dayalı menkul kıymetlerdir. Bu varlık

tahvil, kredi gibi finansal varlıklardan oluşan bir havuz olabilir. Kredi riskini ve

beklenen getiriyi ayırmak maksadıyla çeşitli tipte senet (veya tranche-dilim)

yayınlanır. Şekil III.9’da bu durum görülmektedir.

Şekil III.9: TBS Diagramı

Kaynak: PICONE, D., (2002), Collateralised Debt Obligations, http://www.defaultrisk.com/pdf__files/Collateralised_Debt_Obligations.pdf, (20.12.2002)

Şekil III.9’daki TBS akış diagramında varlıklar mutemede (trust), belirli

fonlar karşılığında aktarılmaktadır. Mutemet ise bunun için gerekli olan parayı

Banka TBS Mutemedi (Trust)

Ana Senetler Ara Senetler Sermaye

Faiz ve anapara

Fonlama

Satılan Varlıklar

Nakit

Page 63: Türev ürünler

63

yayınlamış olduğu senetlerden elde etmektedir. Mutemet bu işlemler sırasında oluşan

fiyat aralığından para kazanmaktadır.

TBS yapısı, değişik finansal borçlanma araçlarından gelen faiz ve ana para

ödemelerini dilim (tranche) olarak adlandırılan özelleştirilmiş menkul kıymetlere

dağıtmaktadır.

Ana senet yükümlülükleri, ara senetler ve sermayeninkilerden (equity) önce

yerine getirilir. Sermaye parçasına, artan nakit akışı verilir. Böylelikle ana TBS

yükümlülükleri diğerlerinden daha az riskli olmaktadır.

Her ödeme gününde, sermayeye, planlanan borç ödemeleri ve diğer

maliyetler çıktıktan sonraki nakit akımı aktarılır. Sermaye aynı zamanda teminatta

“ilk kayıp” pozisyonu olarak da adlandırılır. Çünkü, portföydeki ilk kayıp riskine

maruzdur.

TBS’ler altta yatan teminat türüne göre değişik biçimlerde adlandırılabilir.

(Teminatlı Kredi Senetleri-Collateralised Loan Obligations, Teminatlı Tahvil

Senetleri -Collateralised Bond Obligations, Teminatlı Fon Senetleri- Collateralised

Fund Obligations gibi).

TBS’ler iki şekilde işlem görebilir, bunlar bilanço tipi TBS (balance sheet

CDO) ve arbitraj TBS (arbitrage CDO) olarak adlandırılır.

Page 64: Türev ürünler

64

Bilanço tipi TBS’ler ticari bankalara, mevcut kredi veya tahvil bonolarının bir

kısmını bilanço dışına çıkararak, sermaye karşılığını (regulatory capital) yönetme

şansı vermektedir.

Arbitraj TBS’leri arbitraj fırsatlarından yararlanmak ve yönetimi altındaki

varlıkları artırmak isteyen varlık yöneticileri tarafından uygulanır.

TBS’ler yapı olarak ise nakit akım (cash-flow) veya piyasa değeri TBS’leri

(market value CDO) olarak işlem görebilir. Piyasa değeri TBS’ler teminatı

kullanarak getiri elde etmek ve yükümlülükleri yerine getirmek için yönetilirken

nakit akım TBS’leri teminatın faiz ve ana para ödemeleri ile yapılmaktadır. Yani,

nakit akım TBS’leri, piyasa değeri TBS’leri gibi volalite ve likiditeden ziyade kredi

kalitesini (credit quality) yönetmek üzere kurulmuşlardır.

Teminatlı Kredi Senetleri (TKS) ile bankalar, kredilerin riskini sermaye

piyasasına dağıtarak çeşitlendirebilmektedirler. Böylelikle bir krediyi tek başına

fonlamak yerine banka bunun parçalarını diğer banka ve finansal kuruluşlara

satmaktadır.

Bu tür işlemlerde TBS yöneticisi teminat portföyünün kredi performansından

sorumludur. Bu yüzden yöneticilerin pazar bilgisi, araştırma ve ticaret kabiliyetleri

gibi özelliklere sahip olması gereklidir. Yöneticilerin seçiminin dışında başarıyı

etkileyen diğer faktörler de, TBS yapısı, yapılan çeşitlendirme, risk kontrolu,

zamanlama, ödememe eğilimlerinin önceden saptanmasıdır.

Page 65: Türev ürünler

65

III.7. SONUÇ

Kredi türevlerine olan talebin artması ile birlikte kredi türev türlerinde de

çeşitlilik sağlanmaktadır.

Bunlardan kredi opsiyonları, değişik çeşitlerde oluşabilir. Kredi opsiyonları,

bir faiz oranı ile diğeri arasındaki kredi aralığı üzerine yazılabileceği gibi altta yatan

varlık üzerine de yazılabilir. Yapı nasıl olursa olsun, vade gününde yapılacak ödeme

referans alınan varlığın kredi kalitesine bağlıdır. Kredi opsiyonları, portföy

yöneticileri tarafından, kredi kalitesindeki olumsuz gelişmelere karşı koruma

sağlamak veya gider azaltıcı bir yöntem olarak kullanılabilir.

Kredi opsiyonları kadar çeşitli olan bir başka kredi türev türü de kredi

swaplarıdır. Kredi swapları yatırımcının ihtiyaçlarını gidermek için özel

görüşmelerle yapılandırılır. Referans olarak alınan varlık herhangi bir tahvil, banka

kredisi, veya sabit getirili bir varlık olabilir. Bu tip serbestlikler swap anlaşmalarını

popüler hale getirmektedir.

Kredi swapları kredi riskini hedge ederek korunma amacıyla kullanılabileceği

gibi, muhtemel olanaklardan faydalanmak için bir araç olarak da kullanılabilir. Bir

korunma aracı olarak, kredi temerrüt swapları (credit default swaps) etkili bir risk

yönetim aracıdır. Bir varlığın dışarıya satılarak kredi riskinin hedge edilmesi

durumunda vergi, muhasebe veya yasal düzenlemeler açısından bazı sakıncaları

bulunabilir. Kredi temerrüt swapları, kredi riskinin bu tip sorunların dışında hedge

edilmesini sağlar.

Page 66: Türev ürünler

66

Referans varlığın kendini satın almaktansa kredi riski ile işlem yapan toplam

ödeme (total return) kredi swapları çeşitli avantajları sağlar. Bunların başında,

alıcının referans varlığı satın almak için finansman bulmak zorunda olmaması gelir.

Bunun yerine satıcıya toplam getiri karşılığında belirli bir ücret öder. Aslında, bu

durum için alıcı satıcının bilançosunu kiralamıştır diyebiliriz. Referans varlık

satıcının bilançosunda gözükmekle beraber alıcı, referans varlık kendi

bilançosundaymış gibi varlığın maruz kaldığı ekonomik değişimlerden etkilenir.

Ayrıca toplam ödeme alıcısı, satıcının uzmanlığından faydalanmış

olmaktadır. Toplam ödeme kredi swaplarında genellikle ana işi (core business) kredi

hizmetleri olan büyük bankalar taraf olurlar. Alıcı, kredi analizi konusunda büyük

bankalar kadar tecrübeli olmadığı için bankanın altta yatan varlık sepeti için uygun

kredi riskini belirleme konusundaki uzmanlığına güvenebilir.

Kredi swap anlaşmalarının başka bir önemli avantajı da alıcıya nakit piyasada

birçok işlemle gerçekleştirebileceği ekonomik hareketleri tek bir swap işlemiyle

yerine getirebilme şansı tanımasıdır.

Kredi forward anlaşmaları, hedging ve spekülasyon için kullanılan bir başka

önemli araçtır. Kredi forwardları işlem olarak kredi opsiyonlarına benzerlikler arz

etmekle beraber, anlaşmanın alıcının aleyhine gelişmesi durumunda riski üstlenmesi

ile kredi opsiyonlarından ayrılmaktadır. Kredi opsiyonlarında alıcı sadece ödediği

primin riskini üstlenmektedir. Kredi forwardları ise, bir ön sermayeye ihtiyaç

duyulmadığı için yatırımcılara cazip gelmektedir.

Page 67: Türev ürünler

67

Teminatlı Borç Senetleri (TBS) ise riskleri sermaye piyasalarında dağıtarak

çeşitlendirme imkanı sağlamaktadır. Bu yapı ile kredi risk havuzundan uygun

çeşitlendirme ile getiri elde edilmesi, yatırımcıya değişik kredi risk menkul kıymet

dilimlerinden istediğini seçme şansı tanınması ve likiditesi düşük olan banka kredisi

gibi araçların likiditesi yüksek menkul kıymetler haline dönüştürülmesi TBS’nin

sahip olduğu en önemli avantajlardır.

Page 68: Türev ürünler

68

IV. KREDİ TÜREVLERİ İLE FİNANSAL RİSK YÖNETİMİ

IV.1. KREDİ TÜREVLERİNİN FİNANSAL RİSK YÖNETİMİNDEKİ YERİ

IV.1 .1. Pazar Büyüklüğü

Kredi türevleri pazarındaki büyüme, beklentilerin ötesinde

gerçekleşmektedir. 2001 yılı sonunda 1,2 trilyon $ civarında pazar büyüklüğüne

erişmiş olan kredi türevlerinin İngiliz Bankalar Birliği (British Bankers Association-

BBA) tarafından yapılan tahminlere göre 2002 yılı sonu itibariyle 2 trilyon $, 2004

yılı sonunda 4,8 trilyon $’a ulaşması beklenmektedir.

Şekil IV.1’de çeşitli yıllarda İngiliz Bankalar Birliği tarafından yapılan

araştırmalar sonucu ortaya konulan veriler bulunmaktadır. 1999/2000 yıllarında

yapılan araştırma sonuçlarına göre 2002 yılı için 1,6 trilyon $’lık pazar büyüklüğü

öngörülürken 2001/2002 araştırması sonucu beklentinin üzerinde 2 trilyon $ olarak

gerçekleşmiştir.

İngiltere kredi türevleri pazarında Amerika ve Asya’nın önünde

bulunmaktadır. Londra’daki kredi türev pazarı 2001 yılındaki 578 milyar $’dan 2002

yılında 1,036 trilyon $’a (yaklaşık iki katı) ulaşmayı başarmıştır. Tablo IV.1’de

İngiltere’nin dünya pazarındaki yeri gözükmektedir. Tablo’dan da görüldüğü üzere

İngiltere piyasası 2001 yılında tüm dünya pazarının %49’unu teşkil etmektedir, bu

rakamın 2004’te %51 olması beklenmektedir.

Page 69: Türev ürünler

69

Şekil IV.1: Kredi Türevleri Pazar Büyüklüğü

Kaynak: British Bankers Association, (2002), BBA Credit Derivatives Report 2001/2002 Executive Summary, http://www.bba.org.uk/pdf/58304.pdf., (1.11.2002)

Tablo IV.1: İngiltere Kredi Türev Piyasası

2001 2002 2004 Küresel Pazar Büyüklüğü 1,189 trilyon $ 1,952 trilyon $ 4,799 trilyon $

İngiltere Pazarının Büyüklüğü

578 milyar $ 1,036 trilyon $ 2,450 trilyon $

Küresel Pazar içinde İngiltere’nin Yüzdesi

%49 %53 %51

Kaynak: British Bankers Association, (2002), BBA Credit Derivatives Report 2001/2002 Executive Summary, http://www.bba.org.uk/pdf/58304.pdf., (1.11.2002)

0

1000

2000

3000

4000

5000

6000 m

ilyar

US

$

1997/1998 araştırması 180 350 7401999/2000 araştırması 586 893 15812001/2002 araştırması 1189 1952 4799

1997 1998 1999 2000 2001 2002 2004

Page 70: Türev ürünler

70

ABD Ulusal Bankalarının denetleyici kurumu olan “Comptroller of the

Currency Administrator of National Banks” tarafından 2002 yılının üçüncü çeyreği

sonunda yayınlanan bir araştırmaya göre kredi türevlerinin ABD bankaları tarafından

kullanımı üç ay öncesine göre 81 milyar $’lık bir artış göstererek 573 milyar $’a

ulaşmış durumdadır. Tablo IV.2 ABD’de türev piyasaları işlemleri yapan 408 adet

bankanın türev ürünlerinin kullanımını göstermektedir.

Tablo IV.3 ise kredi türevlerinin 7 büyük bankada ve diğer 401 bankada

işlem hacimlerini göstermektedir. Tablodan da görüleceği üzere ABD’de en büyük

yedi banka, türev ürünleri piyasasının % 95,5’ini (50.803/53.173) elinde tutmaktadır.

Tablo IV.2 ve IV.3’ün işaret ettiği bir başka nokta ise kredi türevlerinin diğer

türev ürünleri arasıdaki yeridir. Henüz gelişim aşamasında sayılan kredi türev

ürünleri toplam türev ürün piyasasının %1,1’ini teşkil etmektedir.

Tablo IV.2: ABD Bankalarında İşlem Gören Türev Ürünlerin Yıllara Göre Değişimi

(milyar $)

91 Q4 92 Q4 93 Q4 94 Q4 95 Q4 96 Q4 97 Q4 98 Q4 99 Q4 00 Q4 01Q4 02Q1 02Q2 02Q3 Future & Forward

3.876 4.780 6.229 8.109 7.399 8.041 9.550 10.918 9.390 9.877 9.313 10.086 10.269 10.788

Swap 2.071 2.417 3.260 4.823 5.945 7.601 9.705 14.345 17.779 21.949 25.645 26.213 29.081 29.558Opsiyon 1.393 1.568 2.384 2.841 3.516 4.393 5.754 7.592 7.361 8.292 10.032 9.594 10.242 12.254Kredi Türevleri

0 55 144 287 426 395 438 492 573

Toplam 7.340 8.765 11.873 15.773 16.860 20.035 25.064 32.999 34.817 40.544 45.385 46.331 50.084 53.173

Kaynak: Comptroller of the Currency Administrator of National Banks, (2002), OCC Bank Derivatives Report Third Quarter 2002, http://www.occ.treas.gov/ftp/deriv/ dq302.pdf, (23.12.2002)

Page 71: Türev ürünler

71

Tablo IV.3: ABD Bankalarında Türev Ürünlerinin Dağılımı (milyar $)

En Büyük 7 Banka

Diğer 401 Banka

Bütün Bankalar (408 tane)

Türev Ürün Yüzdesi %

Future & Forward

10.138 650 10.788 20,3

Swap 28.660 898 29.558 55,6

Opsiyon 11.448 806 12.254 23,0

Kredi Türevleri

557 16 573 1,1

Toplam 50.803 2.370 53.173 100,00

Kaynak: Comptroller of the Currency Administrator of National Banks, (2002), OCC Bank Derivatives Report Third Quarter 2002, http://www.occ.treas.gov/ftp/deriv/ dq302.pdf, (23.12.2002)

Kredi türevleri Japonya’da tezgah üstü piyasanın küçük bir kısmını teşkil

etmekle beraber ülkede türev ürünlerinde yaşanan daralmanın etkisinden

kurtulmuşlardır. 2001 yılının ikinci yarısında faiz oranlarına bağlı türev

sözleşmelerinde %5,1’lik bir gerileme yaşanırken kredi türevlerinin kullanımı

%21,8’lik bir artış göstermiştir. Tahminler Japonya’da 0,1 trilyon $ civarında bir

kredi türev kullanımı işaret etmektedir (Japanese Credit Derivatives Grow 22% in

Second Half 2001, 2002).

Kredi türevlerinin kullanımı türlerine göre incelendiğinde Kredi Temerrüt

Swapların diğer türlere göre daha popüler olduğu görülecektir. Kredi türev

ürünlerinin pazar payları Tablo IV.4’de sunulmaktadır.

Page 72: Türev ürünler

72

Tablo IV.4: Türlere Göre Kredi Türevlerinin Pazar Payları

1996 Yılı Pazar Payı (%) 2000 Yılı Pazar Payı (%) (Tahmini)

Kredi Temerrüt Swapı 35 34

Kredi Aralık Ürünleri 15 22

Toplam Ödeme Swapı 17 19

Krediye Bağlı Senetler 27 16

Diğer Ürünler 6 9

Kaynak: AGGRAWAL, S.K., (2002), Credit Derivatives Move Beyond Plain Vanilla, http://www.credit-deriv.com/sunilagarwal.htm, (2.11.2002)

IV.1 .2. Piyasa Katılımcıları

Kredi türev piyasasında genellikle büyük bankalar, menkul kıymet firmaları,

ve sigorta şirketleri yer almaktadır. Bankalar ve menkul kıymet firmaları hem

koruma alıcı hem de satıcı olarak işlemde bulunurken sigorta şirketleri, risk

değerlemede ki ustalıklarından dolayı, öncelikle koruma satan taraf olmaktadırlar. Bu

durum İngiliz Bankalar Birliği tarafından yayınlanan rapor sonuçlarını yansıtan

Tablo IV.5’de gözükmektedir.

Page 73: Türev ürünler

73

Tablo IV.5: Kredi Türevleri Tarafları

2001 Yılı 2004 Yılı(tahmini)

Bankaların Koruma Alıcı

Pazarındaki Payı

%52 %47

Menkul Kıymet Şirketlerinin

Koruma Alıcı Pazarındaki Payı

%21 %17

Bankaların Koruma Satıcı

Pazarındaki Payı

%39 %32

Sigorta Şirketlerinin Koruma Satıcı

Pazarındaki Payı

%33 %33

Kaynak: British Bankers Association, (2002), BBA Credit Derivatives Report 2001/2002 Executive Summary, http://www.bba.org.uk/pdf/58304.pdf., (1.11.2002)

Page 74: Türev ürünler

74

Tablo IV.6: ABD’de 25 Ticari Banka ve Mutemed (Trust) Firmanın Türev Ürün

Kullanımı

Sıra BANKA Türev Ürün Kullanımı (Milyon $)

Kredi Türev Kullanımı (Milyon $)

Kredi Türev Yüzdesi (%)

1 Jp Morgan Chase Bank 26.493.914 333.672 1,3 2 Bank Of America Na 11.480.950 84.851 0,7 3 Citibank National Assn 7.873.952 106.660 1,4 4 Wachovia Bank National

Assn 2.259.966 13.261 0,6

5 Wells Fargo Bank Na 1.106.039 2.587 0,2 6 Bank One National Assn 1.053.306 8.132 0,8 7 Hsbc Bank USA 534.911 7.650 1,4 8 Fleet National Bank 482.994 8.767 1,8 9 Bank of New York 443.209 1.896 0,4 10 State Street Banktrust Co 217.520 0 0 11 National City Bank 158.216 0 0 12 National City Bank Of In 110.590 0 0 13 Standard Federal Bank Na 102.834 0 0 14 Mellon Bank National Assn 88.801 0 0 15 Keybank National Assn 83.248 0 0 16 Lasalle Bank National Assn 66.728 0 0 17 Suntrust Bank 66.234 205 0,3 18 Deutsche Bank Tr Co

Americas 49.692 502 1,0

19 Pnc Bank National Assn 46.299 289 0,6 20 US Bank National Assn 41.103 0 0 21 First Tennessee Bank Na 36.327 231 0,6 22 Merrill Lynch Bank Usa 31.679 1.908 6,0 23 Irwin Union Bank Trust Co 25.213 0 0 24 Commerica Bank 18.848 11 0,1 25 Capital One Bank 17.940 0 0 En Büyük 25 Banka Toplam 52.890.512 570.621 1,1 Diğer 383 Banka Toplam 282.440 2.162 0 Genel Toplam (408 banka) 53.172.952 572.784 1,1 En Büyük 25 Banka (%) 99,5 Diğer 383 Banka (%) 0,5 Genel Toplam (408 banka) 100,0

Kaynak: Comptroller of the Currency Administrator of National Banks, (2002), OCC Bank Derivatives Report Third Quarter 2002, http://www.occ.treas.gov/ftp/deriv/ dq302.pdf, (23.12.2002)

Tablo IV.6’da ABD’de toplam türev ürün kullanımı ve bunun içinde kredi

türevlerinin aldığı yüzde görülmektedir. Burada dikkat çeken önemli bir husus büyük

Page 75: Türev ürünler

75

bankalarda kredi türevi kullanımı oranının diğer bankalara oranlara daha fazla

olmasıdır. JP Morgan Chase Bank tek başına tüm ABD ticari bankalarının yaptığı

kredi türev anlaşmasının %58’ini, Banka of America ve Citibank National ile birlikte

ise %90’ını gerçekleştirmektedir.

Kredi türevleri alanındaki en son gelişmelerden birisi de kredi türevlerine

belirli bir şeffaflık getirmesi beklenen internet üzerinden ticareti için,

http://www.credittrade.com ve http://www.creditex.com gibi platformların

geliştirilmesidir. Her iki platformun arkasında da güçlü kuruluşlar vardır. Credittrade

The Chase Manhattan Bank ve Prebon Yamane ( tezgahüstü finans piyasası brokerı),

Creditex ise J.P. Morgan, Deutsche Bank, Bank of Montreal ve Canadian Imperial

Bank of Commerce tarafından desteklenmektedir.

IV.1.3. Kredi Türevlerinin Kullanımı ve Sağladıkları Avantajlar

Diğer bütün türev araçlarında da olduğu gibi kredi türev ürünleri de

spekülasyonda bulunmak veya riskten kaçınmak (hedge) için kullanılabilir. Kredi

türev ürünlerinin kullanılış amaçları aşağıda sunulmaktadır (AKSEL, 2002a).

Kredi türevleri ile kredi riski diğer risklerden ayırd edilebilmektedir.

Bankalar ve diğer finansal kuruluşlar gibi kredi riskine maruz kalan kuruluşlar kredi

türevleri ile kredi riskini altta yatan varlıktan izole edip (yasal düzenlemeler veya

müşterilerle olan ilişkilerden dolayı başka bir vasıta ile yapamadığı) transfer etme

şansına sahip olmaktadır.

Page 76: Türev ürünler

76

Kredi türevleri ile vadelerin arasındaki dengesizlikleri ortadan kaldırılabilir.

Kredi türevleri ile kredi derecelendirmelerinin kaynakları farklılaştırılabilir.

Örneğin bonolar iyi kredi derecesine haizse ve borçlanmalar daha çok değişkenlik

gösteriyorsa, kurum kredi türev ürünlerini kullanarak kredi derecelerinin

farklılaşmasını sağlayabilir.

Kredi türevleri ile belirli sektör yoğunlaşmalarına karşılık, kredi

konsantrasyon riskinden kaçınılabilinir. Örneğin belirli bir yöredeki işetmelere kredi

açan bir banka yerel ekonomideki herhangi bir kötüye gidişten oldukça kötü biçimde

etkilenebilir. Banka diğer yatırımcı veya bankalar kredi riskini satarak bu yükü

hafifletebilir. Aynı şekilde bir müşteriyle yaptığı iş hacmini artırmak isteyen bir

banka, kredi riskini azaltarak müşteriye yeni fonlar aktarabilir.

Kredi türevleri ile, tutar azaltılarak, belirli bir getiriden emin olunur.

IV.1.4. Kredi Türevlerinin Taşıdığı Riskler

Kredi türevleri kredi riskinin yönetimi için değerli bir araç olmakla beraber

kullanıcıya yeni finansal riskler taşıyabilir. Diğer bütün tezgahüstü türev

piyasalarında olduğu gibi kredi türevleri özel görüşmelerle yapılan finansal

sözleşmelerdir. Bu sözleşmeler operasyonel risk, karşı taraf riski, likidite riski, yasal

riskler ve bunların yanı sıra fiyatlandırma riski, entellektüel risk olarak sıralanabilen

riskler taşımaktadır. Yine de bu riskler çoğunlukla, kontrol edilebilir veya küçük

oldukları için kredi türevleri piyasasının yükselişini yavaşlatmaktan uzaktırlar.

Page 77: Türev ürünler

77

IV.1.4.1. Operasyonel Risk

Kredi türevleri ile ilgili en önemli risk operasyonel risktir. Operasyonel risk

tarafların türev araçlarını yanlış kullanmalarından kaynaklanır. İnsan veya sistem

kaynaklı olabilecek bu riski, etkin içsel kontrol mekanizmalarının uygulamaya

konulmasıyla önleme yoluna gidilebilir.

IV.1.4.2. Karşı Taraf Riski (Counterparty Risk)

Bu risk taraflardan birinin diğerine olan yükümlülüğünü yerine

getirememesini içerir. Bu olasılık yüzünden kredi türevleri tümüyle kredi riskini yok

etmiş sayılmaz.

Kredi koruma alan tarafın bu durumdan zarar görmesi için altta yatan varlığın

kredi kalitesinde bir kötüye gidiş ve koruma satıcı tarafın yükümlülüğünü yerine

getirememesinin birlikte gerçekleşmesi gerekir. Bu durum pek olası gözükmese de,

koruma satan tarafın kredi güvencesi sağladığı sektöre çok fazla yatırım yapması

durumunda tehlike yaratabilir. Madencilik sektöründeki kredilerin riskini hedge

etmeyi amaçlayan bir portföy yöneticisi bu yüzden ağırlıklı olarak madencilik

sektöründe işlem yapan bir bankadan koruma almamalıdır.

Ancak piyasada kredi koruma tarafları genellikle büyük ticari ve yatırım

bankaları olduğundan bu risk göreceli olarak düşüktür.

Page 78: Türev ürünler

78

IV.1.4.3. Likidite Riski

Kredi türevleri belirli yükümlülüklerden doğan riskleri hedge etmek amacıyla

yapıldığından piyasadaki diğer şirketlere uygun gelme olasılığı oldukça düşüktür. Bu

sebepten dolayı bir kredi koruma satan tarafın sözleşmenin bitiş tarihinden önce

uygun fiyata, yerini başka bir şirkete bırakma şansı düşüktür. Bu riskten kredi

türevlerini hedging amaçlı kullanan koruma alan taraflardan ziyade koruma satan

taraflar etkilenmektedir.

IV.1.4.4. Yasal Risk

Yasal risk, işletme tarafından yetersiz ya da yanlış yasal bilgiye dayanarak

yapılabilecek işlemler neticesinde olumsuz gelişmelerin gerçekleşmesi riskidir.

IV.1.4.5. Fiyatlandırma Riski

Operasyonel risk ve entellektüel riske oldukça yakın tanımlar içeren

fiyatlandırma riski kredi türevlerinin karmaşık fiyatlandırma modellerinden

kaynaklanmaktadır. Fiyatlandırma modelleri genellikle bazı ekonomik parametrelere

bağlı varsayımlara dayanmaktadır. Dolayısıyla, kredi türevlerinin fiyatları bu

varsayımlarda belirlenen rakamlara oldukça bağlıdır. Modellere baz olarak alınan

varsayımların seçiminde dikkatli olmak şarttır, bu modeller bir kara kutu olarak

kabul edilmemelidir.

Page 79: Türev ürünler

79

IV.1.4.6. Entellektüel Risk

Bazı kredi türev işlemlerini karmaşıklığından dolayı bu tip işlemler

organizasyon içerisinde bir kaç kişi aracılığıyla yürütülmektedir. Bu uzmanlardan

birkaçının işletmeden ayrılması durumunda şirket zor durumda kalabilir.

IV.2. KREDİ TÜREVLERİYLE İLGİLİ ULUSLARARASI

DÖKÜMANTASYON VE DÜZENLEMELER

IV.2 .1. Dökümantasyon

Kredi türevleri iki taraflı özel görüşmelerle yapılan tezgahüstü piyasa

ürünleridir. Konuyla ilgili dökümantasyon Uluslararası Swap ve Türev Birliği

(International Swap and Derivatives Association-ISDA) tarafından yayınlanmaktadır.

ISDA türev piyasaları alanında işlem yapan kuruluşlar, bu alanda hizmet

sunan ve danışmanlık yapan şirketlerin üye olduğu küresel ticaret birliğidir. 1985

yılında kurulan ISDA bugün altı kıta ve 44 ülkeden 575 üyeye sahiptir (ISDA,

2003b).

Türkiye’den Türkiye Garanti Bankası A.Ş.’de ISDA’nın asil üyeleri (primary

members) arasında yer almaktadır.

Kuruluşundan bugüne kadar ISDA türev piyasalarında risk yönetimi, riskin

kaynağını bulunması ve azaltılması alanında çalışmalara öncülük etmiştir. Üyelerine

Page 80: Türev ürünler

80

yardımcı olmak amacıyla ISDA değişik alanlarda standart form dökümantasyon

malzemesi yayınlamakta, yasal tavsiyelerde bulunmaktadır.

Kredi türev piyasasıyla ilgili ISDA tarafından ilk standart dökümantasyonlar

1996 yılı ve 1997 yılının sonunda kredi temerrüt ürünleri ile ilgili olarak

yayınlanmıştır. Bu yayının ardından 1999 yılında geniş kabul ve kullanım alanı bulan

1999 ISDA Kredi Türevleri Tanımları yayınlanmıştır. Bu dökümanda, diğer kredi

türev işlemleri ile ilgili bilgiler yer alsa da asıl kredi temerrüt işlemleri üzerinde

durulmuştur.

Eylül 2001’de Conseco adlı ABD merkezli bir sigortacılık firması, bazı

ödenmemiş senetlerini yeniden yapılandırdı. Böylece yeniden yapılanma tartışması

ortay çıktı. Conseco’nun borçları yeniden yapılandırması ISDA’nın belirlediği ana

hatlarla uyum içerisinde, kredi türevleri piyasasında Kredi Temerrüt Swapı yoluyla

kredi teminatı alan acaklılar arasında temerrüte düşen kredi vakalarına yol açtı.

Conseco’nun yükümlülüklere teminat vermesi yani alıcıya daha fazla güvenlik

sunması ile yeniden yapılandırılmış kredileri yeniden yapılandırılmamışlara oranla

pazarda daha sık kullanılmaya başlandı. Bununla birlikte, teminat alıcıları, yeniden

yapılandırmanın getirdiği kazançlara rağmen, ISDA’nın anahatları çerçevesinde

temerrüt swaplarının geçerli olduğunu bu yüzden tarafların karşılıklı olarak

yükümlülüklerini yerine getirmeleri gerektiğini iddia ettiler. Buna karşılık olarak

alıcı, pazarda ucuza aldığı yeniden yapılandırılmamış krediyi vererek kontrattaki

yükümlülüklerini yani fiziksel ödemeyi karşılayabilirdi (CLARKE, 2002).

Page 81: Türev ürünler

81

National Power’ın, International Power ve Innogy olarak ikiye bölünmesi ve

daha önce Armstrong Holdings olan adını Armstrong World Industries olarak

değiştirmiş olan ABD merkezli bir şirketin iflasının ilan edilmesi, üzerinde belge

hazırlanması gereken diğer bir konuyu ortaya çıkardı. Burada konu verasetti. Eğer bir

şirket bölünür veya ismini değiştirirse, temerrüt takasının yazılı olduğu referans

grubu tartışmanın konusu haline geliyordu. Bu durumun ISDA tarafından dikkate

alınmasıyla Kasım 2001’de , “Kredi Türevi Tanımları”nın “ Varis ve Kredi Olayaları

Eki” yayınlandı. ISDA bu belgede, kredi türevinin yeni varlıklardan hangisi üzerine

yazılı olacağını belirleyecek olan “ilgili yükümlülükler”in sahiplik düzeyinin ana

hatlarını çizdi (CLARKE, 2002).

11 Şubat 2003 tarihinde ise ISDA, konuyla ilgili en son dökümanını

yayınladı. 2003 ISDA Kredi Türevleri Tanımları ismi verilen bu döküman kredi

temerrüt ürünleri ile ilgili küresel standart dökümantasyon yaratmayı

hedeflemektedir.

Kredi türevleri piyasasında 1999 yılındaki tanımların yayınlanmasından sonra

ortaya çıkan yukarıda örneği verilen olaylardaki gibi anlaşmazlıkların oluşmasını

engellemeyi amaçlayan 2003 yılı tanımlarında bir takım değişiklikler öngörmektedir.

Yeni tanımlardaki başlıca değişiklik konular “Referans Varlığa ait Veraseti

Belirleyecek Yeni Bir Test”, “ İflas, Moratoryum, Yeniden Yapılandırma Gibi Çeşitli

Kredi Olaylarına İlaveler “, ” Garanti”, “ Yeniden Yapılandırma”, “Tahvilin Fiziki

Teslimine İlişikin Uyarının Gereğininin Yapılmaması Durumunda Uygulanacak

Alternatif Yöntemler” olarak sıralanmaktadır.

Page 82: Türev ürünler

82

ISDA bünyesinde ayrıca Kredi Türevleri Piyasa Pratiği isimli bir çalışma

komitesi kurulmuştur. Kredi türev piyasasında yaşanan sorunlar üzerine bir forum

niteliği taşıyan bu komite portföy yöneticileri, aracı kuruluşlar, son kullanıcılar

arasında en uygun anlaşma zeminini oluşturmayı amaçlamaktadır. Avrupa, Amerika

ve Japonya’dan üyelerin katılımıyla oluşturulan komite Kredi Türevleri

Dökümantasyonu Çalışma Grubuyla beraber çalışarak bir takım belgeler

hazırlamıştır.

ISDA bütün bu çalışmalarıyla kredi türev kullanıcıları için bir yol haritası

hazırlamaktadır. Tanımlanması gereken terimler ve maddeler taraflar için belirli bir

sıra içinde sunulmaktadır.

Bu tanımlardan önce her kuruluş kendi kredi türev işlemleri sırasında kendi

hazırladıkları dökümanları kullanıyordu. Bu durum da görüşmelerin gereksiz yere

uzun ve verimsiz geçmesine yol açıyordu. Her işlem aynı taraflar arasında yapılsa

bile ayrı ayrı dökümante ediliyordu. Standart dökümantasyonların varlığı tarafların

hem zamandan hem de yasal harcamalardan tasarruf edebilmelerini sağlamıştır.

ISDA dökümanları ayrıca kredi türev piyasasında belirli bir şeffaflığı da

sağlamış durumdadır.

ISDA dökümanlarının belki de bunlardan daha önemli olan katkısı ise

likiditeye olmaktadır. Standart terimler, taraflara sözleşmelerinde bir tür kıyaslama

aracı olarak kullanacakları bir döküman sağlamıştır. Herkesin aynı standart formu

kullanması kredi türevlerinin satışını kolaylaştıracaktır. Standart formun olmadığı

Page 83: Türev ürünler

83

durumlarda alıcılar sadece fiyat değil fakat aynı zamanda nakit akışı açısından da en

uygun şartlardaki sözleşmeyi tercih ederler (ANSON, 1999:161)

IV.2 .2. Uluslararası Düzenlemeler

IV.2 .2.1. Basle Anlaşması

Kredi türevlerine ait düzenlemeler, ilgisinden dolayı, genellikle bankacılık

düzenleme kurumları tarafından yürütülmektedir. Bankalar kredi riskini kontrol

atında tutmak için yapılan çalışmalara önayak olmaktadır.

Kredi riskine ait düzenlemelerin geliştirilmesi 1988 yılında Basle

Komitesi’nin yayınladığı raporla başlar.

Basel Komite, 1980’lerde uluslararası riskler artarken, büyük uluslararası

bankaların sermaye rasyolarının gerilemesi üzerine konuyla ilgili olarak çalışmaya

başlamıştır. 1988 yılında sadece uluslararası alanda faaliyet gösteren büyük

bankalara yönelik olarak yayınladığı sermaye tabanının risk ağırlıklı aktiflere olan

oranına bir alt sınır getiren ve sermaye yeterlilik oranı (yüzde 8) olarak bilinen

uygulama, sadece bu bankalar tarafından değil, tüm bankalar tarafından, mali

yapılarının gücünü gösteren bir araç olarak yaygın kabul görmüştür (AYDAN,

2002).

Bu anlaşma ile aktifler risk ağırlıklarına göre dört kısıma ayrılmıştır.

Page 84: Türev ürünler

84

Birinci kategoride aktiflerin sıfır risk ağırlıkları vardır, yani kredi riskinden

bağımsızdırlar. Böylce onlara risk bazlı sermaye ayrılmasına gerek yoktur. Bu

kategoriye OECD üye ülkeleri tarafından devlet garantisi verilen menkul kıymetler,

alacak hakkı, krediler, nakit para, dahildir.

İkinci kategori ise %20 risk ağırlığına sahiptir. Kısa vadeli alacak hakları,

OECD üye ülke bankalarında uzun vadeli alacak hakları, Dünya Bankası gibi

uluslararası kuruluşlardan alacak hakları bu kategoride değerlendirilmektedir.

Üçüncü kategori ise %50 risk ağırlığına sahiptir. Rehine (mortgage) dayalı

özel menkul kıymetler, tahvil gelirleri, bu kategoride değerlendirilir.

% 100 risk ağırlığına sahip olan dördüncü kategoride ise bilançodaki riskli

aktifler, OECD üyesi olmayan ülke bankalarındaki alacak hakları yer almaktadır.

Risk bazlı sermaye yapısı ise üç kısımdan oluşur. Bunlardan birincisi risk

bazlı sermaye hesabı için sermaye tanımı, ikincisi risk ağırlıklı aktif hesabı için bir

sistem, üçüncüsü ise sermayenin risk ağırlıklı aktiflere oranı için minimum eşiği

yakalamak için bir takvimdir.

Türev sözleşmelerinde ayrılması gereken risk bazlı sermaye hesabı için ise iki

aşamalı bir hesap uygulanmaktadır. Birinci aşamada kredi değişim faktörü adı altında

bir faktörle çarpılarak kredi denk miktarı elde edilir (credit equivalent amount).

İkinci aşamada ise bu değer bilançodaki diğer varlıklar gibi riskine göre kategorize

edilerek sözleşme karşılığında ayrılması gereken sermaye oranı hesaplanır.

Page 85: Türev ürünler

85

1988 Basel Uzlaşısı, ilk amaçladığı banka çevresinin ötesinde de kabul

görmüş ve genelde bankaların sermaye yeterlilik oranlarını artırmaları yönünde

olumlu katkı yapmıştır. Ancak zaman içinde ortaya çıkan gelişmeler bu yaklaşımın

bazı açılardan yetersiz kaldığı görüşünü kuvvetlendirmiştir:

Bu bağlamda ileri sürülen eleştiriler iki başlık altında özetlenebilir:

1. Risk temelli sermaye yaklaşımında kullanılan sermaye kavramı, bir

bankanın beklenen ya da beklenmeyen kayıplarını karşılama kapasitesini

yeterince ifade etmemektedir

2. Kullanılan risk ölçütü doyurucu değildir. Varlıkların riski

değerlendirilirken kredi riskindeki farklılıklar yeterince gözönüne

alınmamıştır. Bunun sonucu olarak bankalar risk temelli sermaye

oranlarını tutturabilmek için mali araç değişikliği yaparak “arbitraj”

yoluna gidebilmişlerdir.

1988 düzenlemesi statik bir yapıda kalmak değil, zaman içinde geliştirilmek

üzere tasarlanmış ve zaman içinde uzlaşmanın eksik tarafları ortaya çıkmaya

başlamıştır.

Takip eden dönemde eksiklikleri gidermek üzere Nisan 1995’te taslak olarak

ve Ocak 1996’da da nihai olmak üzere uzlaşma üzerinde iki önemli değişiklik

olmuştur. Değişikliklerden aşağıda bahsedilmiştir.

Page 86: Türev ürünler

86

IV.2.2.1.1. Nisan 1995 Değişikliği (AYDAN, 2002)

Basle Bankacılık Gözetim ve Denetim Komitesi (Basle Komite) Nisan

1993’te “The Supervisory Treatment of Market Risks” isimli raporunu yayınlamıştır.

Raporda bankaların, fiyatlarda meydana gelen değişmeler sonucu bilanço içi ve

nazım hesaplar nedeniyle, üstlendikleri piyasa riskleri için bir sermaye gereğinin

ayrılabilmesini sağlayacak bir yapı amaçlanmıştır. Rapor belli bir süre tartışmaya

açık kaldıktan sonra 1995 Nisan ayında gözden geçirilmiş yeni hali görüşülmeye

sunulmuştur.

Önceki rapora dahil edilen riskler a) menkul kıymetler ve nazım hesaplarda

izlenen sözleşmeler nedeniyle üstlenilen riskler ve b)döviz kuru riski iken, bu

raporda ürün riski de dahil edilmiştir.

Bankaların kullanabileceği içsel modeller tipik olarak value at risk (riske

maruz değer) yaklaşımının ortaya koyduğu şekilde tanımlanmıştır: bankanın ticari

işlemleri nedeniyle ortaya çıkan fiyat ve pozisyon verileri belli ölçüm

parametreleriyle beraber bir model dahilinde hesaplandığında bankanın piyasa risk

üstlenimine dair bir veriyi ortaya koymaktadır. Böylece belli bir istatistiki güven

aralığında bir banka portföyünün uğrayabileceği tahmini maksimum zarar

hesaplanabilmektedir.

Page 87: Türev ürünler

87

IV.2.2.1.2. Ocak 1996 Değişikliği (AYDAN, 2002)

Komite, Ocak 1996’da bankaların açık döviz pozisyonları, borçlanma

araçlarının ikinci elde alınıp satılması, iştirakler, ürünler ve opsiyonlar nedeniyle

üstlendikleri piyasa risklerini de düzenleme içine dahil edebilmek üzere yeni bir

düzenleme açıklamıştır.

1993 ana raporu ve 1995 değişiklik önerilerinin tartışılmasının ardından

komite 1988 düzenlemesinde bir değişiklik olarak bu belgeyi yayınlamıştır. Böyle bir

değişikliğin gündeme gelmesinin nedeni bankaların karşı karşıya oldukları fiyat

riskleri için belirgin bir sermaye gereğinin ortaya konabilmesidir.

Tartışmalar sırasında, içsel model yaklaşımı genel olarak olumlu karşılanmış,

nitel özelliklerin kullanımı destek bulurken, nicel özelliklerle ilgili bazı eleştiriler

gündeme getirilmiştir. Eleştirileri değerlendiren Komite önceki raporun genel

yapısını korumakla beraber, nicel parametrelerde bazı değişikliklere gitmiştir.

IV.2.2.1.3.Basle II

1988 yılında yapılan Basle Anlaşması’nın (Basle I) yerine geçmek üzere

Basle II adı verilen yeni bir anlaşma üzerine çalışmalara Basle Komitesi tarafından

sürdürülmektedir. Henüz anlaşma kesinlik kazanmamış olmakla beraber 2003 yılı

sonu itibariyle kesinleşmesi hedeflenmektedir. 2006 yılına kadar yürürlükte kalacak

Basle I’in 2007 yılında yerini Basle II anlaşmasına bırakması beklenmektedir.

Page 88: Türev ürünler

88

Basle II üzerine kesin bir görüş birliğine varılmamakla beraber hayata geçirilmesi ile

yapısı sağlam olan işletmelerin daha ucuz kredi alacakları, zayıf yapılı işletmelerin

ise pahalı kredi kullanacağı belirtilmektedir (Active Ar-Me, 2003).

Basle II metnine uyum sağlamak için şimdiden çalışmalara başlamış olan

Alman Federal Finans Hizmetleri Denetimi Kurumu (BAF), kredi veren kurumların

uymaları gereken “kredi işlemlerinde sağlanması zorunlu minimum şartlar” (MaK)

adındaki şartnameye yeni bir düzen getirmiştir (AKSEL, 2003)

Yeni Basle sermaye yeterliliği kuralları kredi türevleri piyasasını da etkiliyor.

Basle II, bankalara içsel sermaye tahsisi modellerini kullanarak sermaye tahsisini

daha verimli hale getirme özgürlüğünü veren düzenleyici kurallar içeriyor.

Basle Komitesi’nin önerileri, şeffaflığın artırılması ve bankaların kitaplarında

neler tutulduğu hakkında daha fazla bilgi verilmesi için çağrıda bulunuyor. Fakat

kredi türevleri, bankalara hiçbir varlığı alıp/satmadan olabilecek kredi risklerini

gizleme ve bilançolarda kurnazca (zor fark edilecek) değişiklikler yapma imkanı

tanıyor. Bu, kredi türevleri piyasasında büyümeyi tetikleyebilir.

Yeni Basle önerisi, kredi riski ve tutulması gereken sermaye rezervleri

arasında daha kesin bir ilişkinin kurulmasını sağlayacak. Kredi türevleri sadece kredi

riskinin yönetimini değil sermaye rezervi seviyelerinin yönetimini de

kolaylaştıracak. Yeni mutabakatın kabul görmeye başlamasıyla kredi türevlerindeki

ticaret hacminin artması beklenebilir (CLARKE, 2002).

Page 89: Türev ürünler

89

IV.2 .2.2. Ülkelere Ait Düzenleyici Kuruluşlar

Ülke bazında düzenlemeler Basle Anlaşmalarını temel alarak ülkelerin

bankacılık düzenleme kurumları veya Merkez Bankaları tarafından yapılmaktadır.

Bu kapsamda düzenleme yapan kurumların bir kısmı aşağıda sıralanmıştır (Credit

Derivatives Regulations, 2002),:

• ABD: Federal Mevduat Sigortası Kurumu (Federal Deposit Insurance

Corporation- FDIC), Para Denetleme Kurumu (Office of the Comptroller

of the Currency – OCC), Merkez Bankası (Federal Reserve System-FRS)

• İngiltere: İngiltere Merkez Bankası (Bank of England)

• Almanya: Finans Hizmetleri Denetimi Kurumu (Bundesanstalt für

Finanzdienstleistungsaufsicht - BaFin)

• Avusturalya: Avusuturalya İktisadi Düzenlemeler Otoritesi (Australian

Prudential Regulation Authority - APRA)

• Kanada: Finansal Kurumlar Denetleme Kurumu (Office of the

Superintendent of Financial Institutions - OSFI)

• Hong Kong: Hong Kong Para Otoritesi (Hong Kong Monetary Authority

- HKMA)

ABD’de üç farklı otoritenin varlığı ülkenin kendi iç dinamiklerinden

kaynaklanmaktadır. Ülkedeki bankalar düzenlemelerine bağlı oldukları devlet

kuruluşlarına göre üçe ayrılabilir. Hazine Bakanlığınca onaylanmış bankalara ait

düzenlemeler OCC tarafından yaptırılmaktadır. Bu bankalar ulusal bankalar olup

isimlerinde ulusal (national) ibaresi yer alır.

Page 90: Türev ürünler

90

Bağımsız eyaletlerce onaylanan bankalar ise FRS’ye üye olup olmamalarına

göre ikiye ayrılır. FRS’ye üye olan bankalara ait düzenlemeler FRS, üye olmayanlara

ait düzenlemeler ise FDIC tarafından çıkarılmaktadır. FRS aynı zamanda banka

sahibi olan şirketlere ait düzenlemeleri de yayınlamaktadır. FDIC, aynı zamanda

100.000$’a kadar olan bütün banka mevduatlarını sigortalamaktadır. Bu üç kuruluş

banka otoriteleri olarak adlandırılır. Genellikle bankacılık politikalarında uyumlu

davranmakla beraber bazı farklı uygulamalarına da rastlanmaktadır.

IV.3. İLGİLİ ULUSAL MEVZUAT

Türkiye’de türev ürünlerle ilgili ilk yasal düzenleme, vadeli döviz alım

satımı, forward, üzerine yapılmıştır. 29.12.1983 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan,

Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 28 Sayılı Karar’ın 4. Maddesinde, bankalar

T.C. Merkez Bankası’nca belirlenen esaslar dahilinde vadeli döviz alım satımı

yapabilirler hükmüne yer verilmiştir. 28 sayılı karar, 1984 yılında yayınlanan 30

sayılı Karar ile yürürlükten kaldırılmakla birlikte, vadeli döviz alım satım işlemlerine

ilişkin esaslar bu yeni kararda yer almıştır. 11.08.1989 tarihinde yayınlanan Türk

Parası ve Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı Kararın 6. Maddesinde, dövize

ilişkin işlemlerle ilgili düzenlemelere yer verilmiştir. Bu düzenlemede gerçek ve

tüzel kişilerin vadeli döviz alım satımı, başka bir deyişle forward işlemi

yapabilecekleri belirtilmiştir. Bu tarihten itibaren forwardlar türev ürünler arasında

en yaygın olarak kullanılan ürün haline gelmiştir (CHAMBERS, 1998:192).

Page 91: Türev ürünler

91

T.C. Merkez Bankası 16 temmuz 1985 tarihinde aldığı bir kararla, Merkez

Bankası ile ticari bankalar arasında swap işlemlerini belirli koşullar içinde

başlatmıştır.

Futures piyasalarla ilgili ilk yasal düzenleme 1992 yılında yapılmıştır. Bu

tarihte yürürlüğe giren 3794 sayılı Kanun’la değişik 2499 sayılı Sermaye Piyasası

Kanunu’nun 22. maddesinin j bendinde, Sermaye Piyasası Kurulu’nun (SPK) görev

ve yetkileri belirtilmiştir. Buna göre; “ Finansal göstergelerle, sermaye piyasası

araçlarına, mal ve kıymetli madenlere dayalı vadeli işlem sözleşmesi ile münhasıran

bu sözleşmelerin işlem göreceği borsalarda çalışacak kurumların kuruluş, faaliyet,

ilke ve esasları ile yükümlülüklerini düzenlemek, izlemek ve denetlemek “ görev ve

yetkisi SPK’na verilmiştir. Bu yetki ile SPK, futures piyasalarla ilgili düzenlemeleri

yapmaya ve futures borsaları açmaya hak kazanmıştır (CHAMBERS, 1998:193).

23 Temmuz 1995 tarih ve 22352 sayılı Resmi Gazete’de “Vadeli İşlem ve

Opsiyon Borsalarının Kuruluş ve Çalışma Esasları Hakkında Genel Yönetmelik”

yayınlanmıştır.

"İzmir Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası Yönetmeliği" 7 Eylül 1995 tarihli ve

22397 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir, İzmir Vadeli

İşlemler Piyasası’nın hayata geçirilmesine yönelik çalışmalar halen

sürdürülmektedir.

Page 92: Türev ürünler

92

"İstanbul Altın Borsası Vadeli İşlemler ve Opsiyon Piyasası Yönetmeliği" 18

Kasım 1996 tarihli ve 22791 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olup İstanbul Altın

Borsası Vadeli İşlemler Piyasası, 15 Ağustos 1997 yılında faaliyete geçmiştir.

İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (IMKB) Vadeli İşlemler Piyasasının

hukuki altyapısını oluşturan “İMKB Vadeli İşlemler Piyasası İşlem ve Üyeliğine

İlişkin Yönetmelik” ile “İMKB Vadeli İşlemler Piyası Takas Merkezi Üyeliği ve

İşlemlerine İlişkin Yönetmelik” 29 Ocak 1997 tarih ve 22892 sayılı Resmi Gazete’de

yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. İMKB Vadeli İşlemler Piyasası söz konusu

yönetmeliklerin yayınlanmasından sonra 2001 yılında hizmet vermeye başlamıştır.

Konu ile ilgili olarak son olarak 23 Şubat 2001 tarih ve 24327 sayılı Resmi

Gazete’de “Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsalarının Kuruluş ve Çalışma Esasları

Hakkında Yönetmelik” yayınlanmıştır. Söz konusu yönetmelikle daha önceden

çıkarılan "Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsalarının Kuruluş ve Çalışma Esasları

Hakkında Genel Yönetmelik", "İzmir Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası

Yönetmeliği", "İstanbul Altın Borsası Vadeli İşlemler ve Opsiyon Piyasası

Yönetmeliği", "İstanbul Menkul Kıymetler Borsası Vadeli İşlemler Piyasası İşlem ve

Üyeliğine İlişkin Yönetmelik" ve "İstanbul Menkul Kıymetler Borsası Vadeli

İşlemler Piyasası Takas Merkezi Üyeliği ve İşlemlerine İlişkin Yönetmelik"

yürürlükten kaldırılmıştır.

Kredi türevleri tezgah üstü piyada işlem gören ürünler olduklarından organize

borsalarda işlem görmemektedir. Ancak, Türkiye’de vadeli işlem piyasalarının

Page 93: Türev ürünler

93

gelişmesi diğer türev ürünlerine olan talebi de tetikleyeceğinden bu tip piyasaların

varlığı bütün türev ürünleri için önem arz etmektedir.

Risk yönetimiyle ilgili olarak ise 4389 sayılı Bankalar kanunu’nun 9’uncu

maddesinin 4’üncü bendinde şu hüküm yer almaktadır:

• Bankalar, işlemleri nedeniyle karşılaştıkları risklerin izlenmesi ve

kontrolünü sağlamak amacıyla faaliyetlerinin kapsamı ve yapısıyla

uyumlu, esas ve usülleri Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu

(BDDK) tarafından çıkarılan yönetmelikle belirlenecek etkin bir iç

denetim sistemi ile risk kontrol ve yönetim sistemi kurmakla

yükümlüdürler.

BDDK Teşkilat yönetmeliği ile İzleme Dairesi Başkanlığı’nın görevi “risk

yönetim teknikleri ve analiz yöntemlerinde kullanılacak veri tabanında yer alacak

bilgilerin tanımlarını yapmak” olarak belirlenmiştir. Yine aynı yönetmelikle Risk ve

Gözetim Teknikleri Araştırma Dairesi Başkanlığı’na:

• Mali sektörde risk ölçüm ve yönetimi ile gözetim teknikleri konusunda

araştırmalar yapmak,

• Model ve teknikler geliştirmek, iç denetim, risk ölçüm ve yönetimi ile

gözetim teknikleri ve ilgili istatistiksel araçların kullanımı konusunda

ilgili birimlere teknik destek sağlamak,

• Yukarıdaki konularda politika önerilerinde bulunmak

görevleri verilmiştir.

Page 94: Türev ürünler

94

Bu görevlendirmeler gereğince 21 Aralık 1999 tarih ve 23913 sayılı resmi

Gazete’de yayınlanan “Bankalarca Karşılık Ayrılacak Kredilerin ve Diğer

Alacakların Niteliklerinin Belirlenmesi ve Ayrılacak Karşılıklara İlişkin Esas ve

Usüller Hakkında Karar” 30 Haziran 2001 tarih ve 24448 sayılı Resmi Gazetede

yayınlanan aynı isimli yönetmelikle yürürülükten kaldırılmıştır. Aynı yönetmelik, 31

Ocak 2002 tarih ve 24657 mükerrer sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yönetmelik

ve 31 Aralık 2002 tarih ve 24980 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yönetmelik ile

değişikliklere uğramıştır.

Bu Yönetmeliğin amacı, bankaların kredileri ile diğer alacaklarının

niteliklerine göre sınıflandırılması ve bunlar için ayrılacak karşılıklara ilişkin esas ve

usullerin belirlenmesidir

Bu yönetmeliğin konumuz açısından en çok önem arz ettiği husus kredi

türevlerinin ilk defa ulusal bir yönetmelikte zikr edilmiş olmasıdır. Söz konusu

yönetmeliğin “Teminatlar” başlıklı 8. Maddesine göre:

• Bankalar, kredilerine ve diğer alacaklarına ilişkin teminatları aşağıda

belirtilen teminat grupları itibariyle sınıflandırarak takip etmek

zorundadır. Teminat tutarı sadece özel karşılık tutarının hesaplanmasında,

alacak tutarından yapılacak indirim olarak dikkate alınır.

Söz konusu madde ile “kredi riskine karşı koruma sağlayan kredi türev

anlaşmaları” dört gruba ayrılan teminatlar içerisinde, “altın ve diğer kıymetli

madenler, Borsaya kote edilmiş hisse senetleri, varlığa dayalı menkul kıymetler, özel

Page 95: Türev ürünler

95

sektör tahvilleri, Avrupa Merkez Bankasınca verilecek garanti ve kefaletler, OECD

ülkeleri merkezi yönetimleri ile merkez bankalarının kefaletleri” gibi maddelerle

beraber ikinci grup teminat olarak sınıflandırılmıştır.

Kredi riski yönetimi mevzuatı açısından önem taşıyan bir başka önemli belge

ise 8 Şubat 2001 tarih ve 24312 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan “Bankaların İç

Denetim ve Risk Yönetim Sistemleri Hakkında Yönetmelik”tir. Bu yönetmelik ile,

bankaların, karşılaştıkları risklerin izlenmesini ve kontrolünü sağlamak üzere

kuracakları iç denetim sistemleri ile risk yönetim sistemlerine ilişkin esas ve usulleri

belirlemeyi amaçlanmaktadır

Bunların dışında 4672 sayılı yasa ile Bankalar Kanununda yapılan

değişikliklerle 1 Ocak 2002’den itibaren vadeli işlem, opsiyon sözleşmeleri ve

benzeri diğer türev ürünler kredi tanımına dahil edilmiştir.

BDDK tarafından yayınlanan bu yönetmeliklerin dışında T.C. Merkez

Bankası (TCMB) tarafından hazırlanıp 30 Haziran 2000 tarihinde yürürlüğe giren

“Risk İşlemleri Yönetmeliği” mevcuttur. Bu yönetmelik ile Türkiye’de faaliyette

bulunan bankalar, özel finans kurumları, finansal kiralama şirketleri, faktoring

şirketleri, finansman şirketleri ve TCMB tarafından uygun görülecek benzeri mali

kurumların müşterilerinin kredi limit ve risk durumları hakkında bilgi toplamak ve

birleştirilmiş bilgilerin ilgili banka ve kuruluşlara verilmesine ilişkin esaslar ile şekil

ve şartlarını düzenlemek amaçlanmaktadır.

Page 96: Türev ürünler

96

Bu yönetmeliklerin dışında Türkiye Bankalar Birliği (TBB) tarafından, Basle

Bankacılık Gözetim ve Denetim Komitesi’nce hazırlanan raporların ( Bankaların

Kredi Riskleri Hakkında Kamuoyunu Bilgilendirmesi gibi) Türkçe’ye çevrilmesi,

“Kredi Riskinin Yönetimine İlişkin İlkeler”, “Sermaye Yeterliliği ve VaR” gibi

çeşitli dökümanların yayımlanması çalışmaları sürdürülmektedir.

IV.4. TÜRKİYE’DE KREDİ TÜREVLERİ KULLANIMI

IV.4 .1. Türkiye Ekonomisi ve Bankacılık Sektörü

Türkiye ekonomisi son on yıl içinde bir çok önemli kriz yaşadı. 1994 yılında

yüzde 6,1 küçülen Türkiye, 2001 yılında yüzde 9,4 küçülme yaşadı. 1999-2002

yılları arasında yaşanan büyüme hızı Şekil IV.2’de gösterilmektedir.

Şekil IV.2: Büyüme Hızı Değişimi

Kaynak: Özel Finans Kurumları Birliği, (2003a), Türkiye Ekonomisi’nin Kriz Sınavı, http://www.makalem.com/default.asp?status=arama_makale_detay&bWhere=true&nARTICLE_id=2102, (10.02.2003)

-1 2-1 0

-8-6-4-202468

B üyüm e H ızı %D e ğ iş im

-6 ,1 6 ,3 -9 ,4 4 ,7

1 9 9 9 2 0 0 0 2 0 0 1 2 0 0 2

Page 97: Türev ürünler

97

Yaşanan olumsuz gelişmelerle beraber 2001 yılında milli gelir beş yıl önceki

seviyelere geriledi. Bu durumun meydana gelmesinde siyasi istikrarsızlık, yapısal

reformların hayata geçirilememesi, Marmara bölgesinde yaşanan depremler gibi iç

sebeplerin dışında 1997, 1998 yıllarındaki Uzak Doğu Asya ve Rusya krizleri de

önemli aktörler olmuşlardır.

2000 yılında bu duruma bir son verebilmek için IMF tarafından desteklenen

bir stand by anlaşması uygulamaya konuldu. 2000 yılı kasım ayında ve 2001 yılı

şubat ayında yaşanan krizler programların uygulanabilirliğini ortadan kaldırınca

2001 yılı mayıs ayında üç yıllık bir ekonomiyi güçlendirme programı uygulanmaya

başlandı. Politik yaşamda yaşanan değişiklikler ile 2002 yılı ocak ayında kabul

edilip, şubat ayında uygulamaya geçilen ve IMF tarafından stand-by kredisiyle

desteklenen yeni bir üç yıllık (2002-2004) program uygulanmaya başlandı.

Bu süreç içerisinde toplam mali sektör aktifleri içinde yüzde 75 civarında

sahip bulunduğu payıyla Türkiye’de fon akımlarının önemli bir bölümünü

gerçekleştiren bankacılık sektöründe önemli değişiklikler gerçekleşti. Tablo IV.7’de

bankacılık sektöründeki banka sayısının yıllara göre değişimi görülmektedir.

Page 98: Türev ürünler

98

Tablo IV.7: Türkiye Bankacılık Sektörü

1997 1998 1999 2000 2001 11 Kasım 2002

Ticari Bankalar

59 60 62 61 46 41

Kamu 5 4 4 4 3 3 Özel 35 36 31 28 22 21 Yabancı 18 18 19 18 15 15 TMSF 1 2 8 11 6 2 Kalkınma ve Yatırım

13 15 19 18 15 14

Kamu 3 3 3 3 3 3 Özel 7 9 13 12 9 8 Yabancı 3 3 3 3 3 3 TOPLAM 72 75 81 79 61 55 Kaynak: Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, (2003a), Bankacılık Sektörü Gelişmeleri, Kasım 2002, http://www.bddk.org.tr/turkce/yayinlarveraporlar/ yayinlarveraporlar.htm#6, (10.02.2003)

Tablo IV.8: Bankacılık Sektörüne İlişkin Temel Büyüklükler

I II Milyon $ 1997 1998 1999 2000 2001 Aralık

2001 Temmuz 2002

Toplam Aktif

94.645 117.767 133.535 154.955 119.974 116.661 117.814

Kredier 40.349 41.997 36.891 47.404 29.090 23.899 24.638 Takipteki Alacaklar

1.014 3.248 4.309 5.895 6.123 9.595 7.969

Menkul Değerler Portföyü

13.333 17.699 26.653 27.485 41.725 41.059 46.737

Mevduat 55.552 69.630 80.316 87.680 76.686

75.938 76.202

I: Enflasyon muhasebesi uygulanmamış yıl sonu verileri

II: Enflasyon muhasebesi uygulanmış veriler

Kaynak: Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, (2003a), Bankacılık Sektörü Gelişmeleri, Kasım 2002, http://www.bddk.org.tr/turkce/yayinlarveraporlar/ yayinlarveraporlar.htm#6, (10.02.2003)

Page 99: Türev ürünler

99

Tablo IV.9: Bankacılık Sektörü Grup Payları

Toplam Aktifler İçindeki pay (%)

Toplam Krediler İçindeki Pay (%)

Toplam Mevduat İçindeki pay (%)

2001 Aralık

2002 Temmuz

2001 Aralık

2002 Temmuz

2001 Aralık

2002 Temmuz

Kamu 31,7 33,0 21,9 18,3 33,7 35,3 Özel 52,9 54,0 59,4 65,1 54,8 56,2 TMSF 7,7 5,2 5,2 3,5 9,5 6,1 Yabancı 3,1 3,3 3,7 4,2 2,0 2,4 Kalkınma ve Yatırım Bankaları

4,6 4,5 9,8 8,9 - -

Toplam 100,0 100,0 100,0 100,0 100,0 100,0

Kaynak: Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, (2003a), Bankacılık Sektörü Gelişmeleri, Kasım 2002, http://www.bddk.org.tr/turkce/yayinlarveraporlar/ yayinlarveraporlar.htm#6, (10.02.2003)

Tablo IV.8’de bankacılık sektörüne ilişkin temel büyüklüklerin yıllara göre

değişimi görülmektedir. Kredilerde 2000 yılında yaşanan büyük artış krizlerle

beraber yerini güvensizlik ortamına bırakmış ve 2001 yılı sonu itibariyle yarı yarıya

azalma gözlenmiştir. Bu etki 2002 yılının temmuz ayı itibariyle kesilmiş gibi

gözükse de 2000 yılı rakamlarının oldukça gerisindedir.

Tablo IV.9’da ise bankacılık sektörüne ilişkin grup payları sunulmaktadır.

Özel bankaların toplam krediler içindeki payının 2002 yılı temmuz ayında bir önceki

yılın aralık ayına göre %6’lık bir artış göstermesi kamu bankalarının eskisine nazaran

daha az kredi vermesine de bağlanabilir.

Page 100: Türev ürünler

100

Tablo IV.10: Takibe Dönüşüm Oranı

Aralık 2001 Temmuz 2002 Trilyon (TL) Takipteki

alacaklar (net)

Takibe Dönüşüm Oranı2

Takipteki alacaklar (net)

Takibe Dönüşüm Oranı

Kamu 1.667 37,1 1.554 39,0 Özel 4.637 24.7 4.175 20,0 Yabancı 19 5,5 22 5,0 Kalkınma ve Yatırım Bankaları

71 10,7 86 4,2

TMSF 985 55,4 635 51,8 Toplam 7.379 28,6 6.473 24,4

Kaynak: Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, (2003a), Bankacılık Sektörü Gelişmeleri, Kasım 2002, http://www.bddk.org.tr/turkce/yayinlarveraporlar/ yayinlarveraporlar.htm#6, (10.02.2003)

Tablo IV.10’da kredilerin takibe dönüşüm oranı sunulmaktadır. 2002 yılı

temmuz ayı itibariyle altı ay öncesine göre %4,2’lik (%28,6-%24,4) bir iyileşme

gözükse de kamu bankaları ve TMSF bankalarındaki oranın yüksekliği göze

çarpmaktadır.

Tablo IV.11’de bankacılık sektörünün gruplar ve sektörler bazında kredileri

sunulmaktadır. Tablodan görüldüğü üzere krediler, en çok Türk Lirası üzerinden kısa

vadeli olarak ve özel kesime hizmet etmektedir.

Page 101: Türev ürünler

101

Tablo IV.11: Bankacılık Sektörünün Gruplar ve Sektör Bazında Kredileri (Eylül

2002)

Kısa Vadeli Orta ve Uzun Vadeli

Milyon $

TL YP TL YP

Kamu Kesimine

Özel Kesime

İskonto ve İştirak Senetleri

34 224 0 0 0 258

İhracat 578 5.067 0 0 0 5.645İthalat 5 4 0 0 0 9İhracat Garantili Yatırım

0 0 1 878 0 879

Diğer yatırım kredileri

0 0 13 1.215 141 1.087

İşletme 138 10 481 1.290 389 1.531İhtisas 166 6 565 81 420 398Fon Kaynaklı 635 272 1.589 7 132 2.372Tüketici 906 0 627 0 0 1.533Kredi Kartları

2.226 26 0 0 0 2.253

Müşteri Adına Menkul Değer Alım Krediler

7 6 0 0 0 14

Altın Kredileri

0 105 0 0 0 105

Diğer Krediler

3.025 1.866 27 3.913 31 8.801

Toplam Krediler

7.720 7.587 3.303 7.385 1.113 24.883

Kaynak: Bankacılık Düzenleme ve Deneteleme Kurumu, (2003b), Bankacılık Sektörü Yeniden Yapılandırma Programı Gelişme Raporu–(V), Kasım 2002, http://www.bddk.org.tr/turkce/yayinlarveraporlar/rapor/yapilandirmaprogrami/BSYYP_Gelisme_112002.pdf, (10.02.2003)

2 Takibe Dönüşüm Oranı= Takipteki Alacaklar (brüt)/[Takipteki alacaklar

(brüt)+krediler]*100

Page 102: Türev ürünler

102

Bankalarda yaşanan bu değişimlerde üç önemli etkenden söz edilebilir:

• Faiz oranlarında yükselme ve vade yapılarındaki uyumsuzluk nedeniyle

fonlama maliyetlerindeki keskin artışlar,

• Elde tutulan kamu menkul kıymetlerindeki ani değer düşüşünün neden

olduğu sermaye kayıpları,

• Döviz kurlarındaki ani değişiklik ve açık döviz pozisyonları nedeniyle

karşılaşılan sermaye kayıpları.

2002 yılı ekim ayı itibariyle bankalardaki toplam mevduat 133,3 katrilyon TL

(80,1 milyar $) olup bu tutarın %36’sı kamusal sermayeli üç büyük mevduat

bankasında, % 41’i dört büyük özel sermayeli mevduat bankasında, % 5’i ise TMSF

sermayeli bir büyük mevduat bankası nezdinde bulunmaktadır.

2002 yılı ekim ayı itibariyle bankalarca kullandırılan toplam nakit kredi tutarı

ise 46,1 katrilyon TL olup mevduatın krediye dönüşüm oranı % 34,6

mertebesindedir.

Aynı tarih itibariyle mevduat bankalarınca toplanan mevduatın % 61’i kamu

menkul kıymetlerine aktarılmakta yani Hazine’ye borç olarak verilmektedir. Bu

durumda reel sektöre gidebilecek kredi hacminde daralma yaratmaktadır.

IV.4.2. Türkiye’de Türev Piyasaları

Türk ekonomisinin zayıf noktaları yukarıda sıralanan verilerin de ışığında şu

şekilde sıralanabilir:

Page 103: Türev ürünler

103

• İstikrarsız büyüme,

• Yüksek enflasyon,

• Büyüyen kamu açıkları,

• Gerekli finans araçlarının yetersizliği,

• Yüksek reel faiz puanı.

Özellikle gerekli finansal araçarın yetersizliği sorununun çözümünde

küreselleşen Dünyada türev ürünler ön plana çıkmaktadır.

Nitekim İstanbul Ticaret Odası tarafından hazırlatılan “Türkiye 2010 Global

Hedefler Sektörel Stratejiler “ isimli dökümanda küreselleşmeyle ilgili şu saptamada

bulunuluyor: ”Risk yönetimi amacıyla kullanılan türev ürün ve piyasalar bu süreçte

önemli rol oynuyor. Denge ve dengesizlik arasındaki gel-gitler ve oluşan fiyat

dalgalanmaları global dengeleri etkiliyor. Bu oyunda belirsizliğe karşı kendini

koruyamayanlar büyük kayıplara katlanmak zorunda kalıyorlar. Dünyada piyasa

beklentilerini etkileyebilecek herşey artık bir numaralı gündem maddesi

(UZUNOĞLU, vd., 1999).”

Diğer bütün finansal araçlarda olduğu gibi türev piyasalarının başarısı için de

bir takım şartların sağlanması gerekmektedir. Bu koşullar aşağıdaki alt başlıklar ile

özetlenebilir (ERSAN, 1998: 198-199);

1. Vadeli işlemin dayandığı fiziksel ya da finansal ürünün arz ve talebi

olmalıdır.

2. Söz konusu ürün nitelik ve nicelik açısından belirli bir standarta sahip

olmalıdır.

Page 104: Türev ürünler

104

3. Söz konusu ürünün fiyatı pazarda arz ve talebe göre belirlenmelidir.

4. Fiyat değişken olmalı, bir diğer deyişle iniş çıkış göstermelidir. Fiyatı

sabit bir ürün için risten korunma (hedging) gereksinimi olmayacağı

açıktır.

5. Pazarda riskten korunmacılar (hedger) kadar söz konusu riski üstlenmek

isteyen spekülatörlerin varlığı da zorunludur.

6. Yasal ve kurumsal yapının oluşturulması gerekmektedir.

Yukarıda sayılan koşullar sağlansa bile türev ürünlerin kullanımıyla ilgili

kullanıcılar tarafından ciddi endişeler dile getirilmektedir. Pensilvanya

Üniversitesi’nin Wharton Fakültesi tarafından yapılan araştırmaya göre şirketler

tarafından kullanılan türev ürünleri ile ilgili olarak ilginç sonuçlar ortaya çıkmıştır.

Bu araştırmaya göre; araştırmaya katılan şirketlerin 1994’te %31’i, 1995’te ise %41’i

finansal türevleri kullanmıştır.

Araştırmaya katılanların cevaplarına göre; riskten korunmada türev ürünler %

49 ile nakit akımlarını, % 42 ile ticari karı ve % 8 ile firmanın piyasa değerini

koruma amacı için kullanılmaktadırlar. Türev ürünlerin kullanımı ile ilgili endişeler

ise araştırmaya göre Tablo IV.12’deki gibidir.

Page 105: Türev ürünler

105

Tablo IV.12: Türev ürün Kullanımı ile İlgili Endişeler

Kullananların Endişeleri

Yüksek Endişe (%) Orta Düzey Endişe (%)

Kredi Riski 33 35 Türev ürünlerinin riskini değerlendirme

31 36

Muhasebe işleyişi üzerindeki belirsizlik

30 30

Vergi ve yasal problemler

20 38

İşlem maliyeti 20 34 Likidite riski 19 36

Kaynak: KAHRAMAN, A., (2002), Bankacılık Sektöründe Risk Yönetimi ve Beklentiler, Active Dergisi, Ekim-Kasım 2000, http://www.makalem.com/ default.asp?status=arama_makale_detay&nARTICLE_id=404, (20.11.2002)

Türkiye’de türev ürünlerinin gelişimini gösteren 1996 yılının verilerini

taşıyan bir araştırma türev piyasalarının genel karakteristiğini ve eğilimi göstermesi

açısından önemlidir. Araştırma 52 adet banka verilerini yansıtmaktadır.

Ancak araştırma tarihinden bu yana Türkiye’de türev piyasalarında yaşanan

gelişmeler ( İstanbul Altın Borsası Vadeli İşlemler ve Opsiyon Piyasası , İstanbul

Menkul Kıymetler Borsası Vadeli İşlemler Piyasası’nın hayata geçirilmesi gibi) ve

genel eğilimin bir sonucu olarak işlem hacmini gösteren araştırma sonuçlarının

günümüz şartlarının oldukça altında olduğu bir gerçektir. Aynı araştırmaya göre Türk

bankacılık sektöründe 1993 yılında yapılan türev ürün sözleşmelerinin işlem hacmi

68,1 milyar TL iken bu rakam 1996 yılında 2,13 trilyon TL’ye yükselmiştir. Bu

tutarların ayrıntıları Tablo IV.13’de sunulmaktadır.

Page 106: Türev ürünler

106

Tablo IV.13: Türkiye’de Türev Ürün Kullanma Eğilimi

(MilyarTL) 1993 Yılı 1996 Yılı Banka Tutar Yüzde Tutar Yüzde Kamu 13,54 19,9 126,71 5,9 Özel 48,94 71,8 1.669,22 78,4 Yabancı 5,62 8,3 334,74 15,7 Toplam 68,1 100,0 2.130,06 100,0

Kaynak: CHAMBERS, N. R.; (1998), Türev Piyasalar, Avcıol Basım-Yayın, İstanbul, s.210-213

Bu sonuçlara göre özel sermayeli bankalar türev ürünlerini kullanmaya daha

açıktırlar ve bu eğilim artış yaşamaktadır. Ayrıca türev ürünlerinin kullanımında

1993 yılından 1996 yılına kadar % 3000’lik bir artış söz konusudur.

Aynı araştırma ile Türkiye’de bankaların hangi türev ürünleri ile işlem

yaptığı da tespit edilmeye çalışılmıştır. Sonuçlar Tablo IV.14’de sunulmaktadır.

Araştırmaya göre döviz üzerine yazılı türev ürünlerin kullanımı Türkiye piyasasında

ağırlık kazanmıştır. En çok tercih edilen türev ürünler döviz forward ve döviz swap

işlemleridir.

Page 107: Türev ürünler

107

Tablo IV.14: Türkiye’de Bankaların Yaptıkları Türev İşlemleri

Evet Hayır Yapılan İşlem Türü Banka Sayısı % Banka Sayısı % Döviz forward

41 78,8 11 21,2

Faiz Forward 10 19,2 42 80,8 Döviz Swap 38 73,1 14 26,9 Faiz Swap 9 17,3 43 82,7 Döviz Futures 10 19,2 42 80,8 Faiz Futures 7 13,5 45 86,5 Döviz Opsiyon

10 19,2 42 80,8

Faiz Opsiyon 4 7,7 48 92,3

Kaynak: CHAMBERS, N. R.; (1998), Türev Piyasalar, Avcıol Basım-Yayın, İstanbul, s.213

IV.4.3. Türkiye’de Kredi Türevleri

Kredi türevlerinin önemi işte bu noktada kendisini göstermektedir. Türev

piyasaları küreselleşen dünyada gün geçtikçe popülaritesini artıran bir finansal araç

haline gelmiştir. Kredi riski ise türev ürün kullanıcıları tarafından türev piyasalarla

ilgili öncelikli endişe kaynaklarından biri olarak görülmektedir.

Türk bankacılık sektöründe ise son dönemde yaşanan krizlerin de etkisiyle

önemli bir daralma yaşanmaktadır. Bu durum kredilerde de olumsuz etkilerini

göstermektedir. Bankalar kredi kullandırma yerine kamu menkul kıymetlerine

yönelmektedirler. Banka sisteminde risk dağılımı sıralaması Tablo IV.15’de

sunulmaktadır.

Page 108: Türev ürünler

108

Tablo IV.15: Banka Sisteminde Risk Dağılımı

Risk Yüzde Dağılım

Kredi 72

Piyasa 13

Operasyonel 15

Kaynak: YÜZBAŞIOĞLU, A. N., (2003), Risk Yönetimi ve Bankaların Denetimi, Risk Yönetimi Konferansı, Ocak 2003, http://www.bddk.org.tr/turkce/ yayinlarveraporlar/sunumlar/riskmanagementNY.pdf, (10.02.2003)

Tablo IV.15’den görüldüğü üzere kredi riski bankacılık sektörü risk

dağılımında açık ara önde gelmektedir.

Bu noktada kredi riski yönetimi için kredi türevleri dünyada artan bir ilgiyle

izlenmektedir; bu eğilimin hızlanması beklenmektedir. Küresel Risk Yöneticileri

Derneği (Gloabal Association of Risk Professionals-GARP) tarafından kendi üyeleri

arasında yapılan bir araştırma sonuçarı Tablo IV.16’da sunulmaktadır. Tablo

IV.16’dan görüleceği üzere GARP üyelerinin %85’i kredi türevlerinin

kullanılırlığının artacağını düşünmektedir.

Page 109: Türev ürünler

109

Tablo IV.16: Kredi Türevlerinin Kullanımı Artacaktır.(Yüzde dağılım)

Kesinlikle katılıyorum 24

Katılıyorum 61

Katılmıyorum 9

Kesinlikle Katılmıyorum 6

Kaynak: Global Association of Risk Professionals, (2002), Risk Management and Technology in the 21st Century, A CWB Research Report in Association with GARP, http://www.garp.com/newsletters/jan-feb2000.htm, (16.12.2002)

IV.4.4. Kredi Türevleri’nin Türkiye’de Uygulama Alanı Bulabilmesi İçin

Yapılması Gerekenler

Kredi türevlerinin Türkiye’de yaygın uygulama alanı bulabilmesi için bir

takım önlemlerin alınması gerekmektedir. Bu önlemler aşağıda sıralanmaktadır.

IV.4.4.1 Ekonomik Belirsizliklerin Ortadan Kaldırılması:

Ekonomik alanda yaşanan belirsizliklerin, türev ürünlerinin dolayısıyla da,

kredi türev ürünlerinin fiyatlandırmasını zorlaştırıcı etkileri olmaktadır. Bu durum,

türev ürün piyasasının pazar büyüklüğünü daraltmaktadır.

Enflasyon ve faiz oranlarındaki belirsizliklerin azaltılması kredi türev

piyasasında koruma alıcı ve satıcı pozisyonunda bulunacak tarafların fiyatlandırmada

yaşayacakları olası sıkıntıları giderici bir ortam oluşturacak, dolayısıyla piyasayı

genişletici etkiler yaratacaktır.

Page 110: Türev ürünler

110

Türkiye’de en büyük borçlu Devlettir. Devlet, kamu açıklarının finansmanı

için borçlanmaktan başka bir çare bulamayınca yüksek faizi ve dolayısıyla

enflasyonu körüklemektedir. Kamu kağıtlarının sahip olduğu yüksek faizin bir

sonucu olarak kamu kağıtlarının ihaleleleri yoğun bir ilgi ile karşılaşmaktadır.

Böylelikle reel sektöre kredi olarak gidebilecek fonlar Hazine’ye borç olarak

sunulmaktadır. Bu durum kredi hacminde daralma yaşanmasına yol açmaktadır.

Ayrıca, ekonomideki belirsizliklerin en önemli nedenlerinden biri olan siyasi

istikrarsızlıklara son verilmesi gerekmektedir. Sık yaşanan hükümet değişiklikleri ve

her yeni hükümetin ekonomide getirdiği yeni düzenlemelerin önüne geçilmelidir.

IV.4.4.2 Yasal ve Kurumsal Yapının Oluşturulması

Konuyla ilgili uluslararası düzenlemelerden de yararlanarak gerekli ulusal

düzenlemelerin hazırlanması gereklidir.

“Kredi Türevleri” terimi sadece 30.06.2001 tarihinde yayınlanan “Bankalarca

Karşılık Ayrılacak Kredilerin ve Diğer Alacakların Niteliklerinin Belirlenmesi ve

Ayrılacak Karşılıklara İlişkin Esas ve Usüller Hakkında Yönetmelik” içinde teminat

maddesinde yer bulabilmiştir. Ancak söz konusu yönetmelik sık sık (iki yılda üç

defa) değişiklikler yaşamıştır. Bu da söz konusu yönetmeliğin belirsizliği ortadan

kaldırma konusundaki etkisini azaltmaktadır.

Ayrıca kredi türevlerinin işleyiş esas ve usüllerine yönelik herhangi bir

düzenleme mevcut değildir. Diğer ülkelerde kredi türevleri ile ilgili düzenlemeler

Page 111: Türev ürünler

111

bankacılık denetleme kurumları tarafından yürütülmektedir. Ayrıca, yakın zaman

dilimi içerisinde BDDK bankalarda risk yönetimine ilişkin yönetmelikler

hazırlamıştır. Bu sebeplerden dolayı, Türkiye’de düzenlemelerle ilgili muhatabın

BDDK olması gerekir.

Türkiye’de vadeli işlem ve opsiyon borsaları ile ilgili çalışmalar Sermaye

Piyasası Kurulu (SPK) tarafından yürütülmektedir. Ayrıca,

• Sermaye piyasasının güven açıklık ve kararlılık içinde çalışması,

• Tasarruf sahiplerinin yani yatırımcıların hak ve yararlarının korunmasının,

sağlanması SPK’nın temel görevleri arasındadır. SPK’nın kredi türevlerinin

Türkiye’de geliştirilmesine ilişkin sürecin dışında kalması beklenemez.

Konuyla ilgili kurum/kuruluşlar koordinasyon içerisinde çalışmalarını

yürütmelidir. Bu anlamda Türkiye’de çeşitli kurumlarda yaşanan kurumsal tekelcilik

kavramının önüne geçilmesi önem arz etmektedir.

Bankalar Kanunu’nun 11. Maddesinde vadeli işlem ve opsiyon sözleşmeleri

ile ilgili olarak “…,vadeli işlem ve opsiyon sözleşmeleri ile benzeri diğer

sözleşmeler ve ortaklık payları izlendikleri hesaba bakılmaksızın bu Kanun

uygulamasında kredi sayılır” ibaresi bulunmaktadır. Kredi türevleri bu madde

içerisindeki benzeri diğer sözleşmeler kapsamında değerlendirilebilir. Dolayısıyla

Bankalar Kanunu’nda bu konuda bir değişikliğe ihtiyaç olmadan düzenlemeler,

yönetmelikler vasıtasıyla yapılabilir.

Page 112: Türev ürünler

112

Konuyla ilgili başvurulacak temel kaynaklar ISDA tarafından yayınlanan

dökümanlar ve Basel tarafından getirilen düzenlemelerdir. BDDK tarafından “Yeni

Sermaye Yeterliliği Uzlaşısı (Basel II) ve Geçiş Sürecine İlişkin Yol Haritası” na

ilişkin çalışmalar yürütülmektedir. Bu yol haritasıyla beraber, önümüzdeki seneler

içerisinde, AB Bankacılık Sistemi ile uyum sağlama sürecinde yeni tebliğler

çerçevesinde daha detaylı düzenlemelere gidilmesi beklenmektedir. AB uyum

sürecinin olumlu bir şekilde devam etmesi halinde “Yeni Basel Anlaşması” ile aynı

çizgiye gelinecektir. Kredi türevleri de bu kapsamda ele alınmalıdır.

IV.4.4.3 Kredi Riski Veri Tabanı Oluşturulması

Kredi türevleri piyasasının oluşması için kredi riskine ilişkin verilere ihtiyaç

vardır.

BDDK tarafından Basel II’ye geçiş sürecine ilişkin hazırlanan yol haritası

kapsamında 1 Ocak 2005 tarihine kadar Türkiye’de kredi riskinin istatistiki olarak

ölçülmesinin kolaylaştırılması amacıyla merkezi bir veri tabanının kurulması için

fizibilite çalışmalarının tamamlanması hedeflenmektedir. Bu çalışmalar Türkiye’de

kredi türevleri piyasasının oluşumuna önemli katkılarda bulunacaktır.

IV.4.4.4 Risk Derecelendirme Yöntemlerinin Etkin Kullanımı

Kredi riskinin hassas ölçümünü sağlayacak derecelendirme yöntemlerinin

banka kredi işlemlerinde etkin ve doğru bir biçimde kullanılması önem taşımaktadır.

Page 113: Türev ürünler

113

Bu konu kredi türevlerinin gelişimine olduğu kadar kredi verme prosedürünün uygun

bir biçimde işletilmesi için de gereklidir.

IV.4.4.5 Bağımsız Kredi Dış Derecelendirme Kuruluşlarının Kurulması

Bağımsız kredi dış derecelendirme kuruluşlarının Türkiye’de kurulması ve bu

kuruluşlarca şirketler için kredi derecelendirme çalışmaları yapılması kredi

türevlerinin piyasasının oluşturulması için gerekli bir adımdır.

BDDK tarafından Basel II’ye geçiş sürecine ilişkin hazırlanan yol haritası

kapsamında 30 Eylül 2004 tarihine kadar kredi dış derecelendirme kuruluşları ile

değerlendirmeler yapılması ve Türkiye’de yerleşik kredi dış derecelendirme kuruluşu

kurulması (yurtdışı ana ortağın iştiraki ya da yerel) için fizibilite çalışmalarının

tamamlanması hedeflenmektedir. Bu fizibilite çalışmaları, bağımsız kredi dış

derecelendirme kuluşlarının Türkiye’de kurulabilmelerine yönelik olarak, bunlara

ilişkin mesleki standartlar ve kurumsal yapılanma şekilleri de dahil olmak üzere bu

kuruluşların kuruluş ve faaliyetleri ile ilgili düzenlemeler yapılmasını da

içermektedir.

IV.4.4.6 Organizasyonel Yapının Oluşturulması

Bankaların risk yönetimi için kendi bünyelerinde gerekli organizasyonel

yapıyı oluşturmaları gereklidir. Bu konuda 8 Şubat 2001 tarihinde yayınlanan ve

bankaların iç denetim ve risk yönetim sistemlerini 1 Ocak 2002 tarihine kadar

hükümlerine uygun hale getirmek zorunda oldukları “Bankaların İç Denetim ve Risk

Page 114: Türev ürünler

114

Yönetimi Sistemleri Hakkında Yönetmelik” ile örnek bir organizasyon şeması

sağlanmıştır.

IV.4.4.7 Bilgi Eksikliğinin Giderilmesi

Risk yönetimi ve bu konuda mevcut araçlar hakkında firma yöneticilerinin

bilgilendirilmesi, kredi türevlerinin kullanım alanı bulabilmesi için büyük önem

taşımaktadır. Risk yönetimiyle ilgili son dönemde özellikle BDDK, TBB gibi

kuruluşlar tarafından çalışmalarda bulunulmaktadır. Ancak özel olarak kredi

türevleriyle ilgili herhangi bir bilgilendirme mevcut değildir. Bu çalışma konuyla

ilgili eksikliği gidermek için yapılmıştır. Konu üzerinde ayrıntılı çalışmalar

yürütülmelidir.

Kredi türevleriyle işlem yapabilecek kuruluşların, konu hakkında

bilgilenmelerini sağlamak için sempozyum, seminer, konferans gibi aktiviteler

düzenlenmelidir. Bu konuda BDDK, TBB gibi kurum ve kuruluşlara görev

düşmektedir.

Ayrıca, ISDA tarafından yayınlanan konuyla ilgili dökümanların Türkçe’ye

kazandırılması gereklidir. Bunu Türkiye’de yapabilecek kuruluş TBB’dir.

IV.4.4.8 Muhasebe Kayıtlarının Tutulması

Kredi türevlerinin nasıl ve hangi kurallar ölçüsünde muhasebe kayıtlarının

tutulacağına ilişkin standart ve esasların oluşturulması gereklidir. Konuyla ilgili

Page 115: Türev ürünler

115

olarak Finansal Muhasebe Standartları Kurulu (Financial Accounting Standart

Board-FASB) tarafından yayınlanan Finansal Muhasebe Standartları (Financial

Accounting Standarts-FAS) No.133: Türev araçları ve Hedging Aktiviteleri

Muhasebeleştirilmesi (Accounting for Derivative Instruments and Hedging Activites)

dökümanı esas alınabilinir.

Konunun Türkiye’deki muhatabı olan “Türkiye Muhasebe ve Denetim

Standartları Kurulu” tarafından yürütülecek çalışmalara ihtiyaç vardır.

IV.4.4.9 Etkin Denetim Sisteminin Kurulması

Basel II’nin hayata geçirilmesiyle yapısı sağlam olan işletmeler, kurumlar

kredilerini daha ucuza alırken, zayıf olanlar ise daha pahalıya alacaktır. Ayrıca

şeffaflık artırılacak ve bankalar ellerinde ne tuttukları hakkında daha fazla bilgi

vermek zorunda kalacaktır.

Kredi türevleri aracılığıyla kredi portföylerinin bilançolarda makyajlanmış

olarak aktarılması söz konusu olabilir. Bilançolarda yapılacak bu tip oynamaları

tespit edebilecek etkin bir denetim sisteminin varlığı zorunludur.

BDDK tarafından Basel II’ye geçiş sürecine ilişkin hazırlanan yol haritasında

1 Ocak 2004 tarihine kadar “ 8 Şubat 2001 tarihli Bankaların İç Denetim ve Risk

Sistemleri Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak bankaların iç denetim

sistemlerini büyük ölçüde çalıştırmasının sağlanması hedeflenmektedir. Aynı tarihe

kadar, bankalar ve BDDK‘da uygulanacak Risk Odaklı Denetim Sistemi (RODS)’nin

Page 116: Türev ürünler

116

(bağımsız dış denetim ve otoritenin kamusal denetimi) kurumca belirlenen asgari

unsurlarının tesisi ve bunların uygulanmasına başlanması; RODS’ne dayalı bir

özkaynak müdahele mekanizmasının bankalarda ve BDDK’da tesisine ilişkin

çalışmaların geliştirilmesi ve yapılacak ilave çalışmaların tespiti çalışmaları

yürütülecektir.

Page 117: Türev ürünler

117

SONUÇ VE DEĞERLENDİRME

Bu yüksek lisans teziyle finansal risk yönetiminde son yıllarda popüler bir

araç olarak dünya finans çevreleri tarafından yakından takip edilen, ancak henüz

Türkiye’de kullanım alanı bulamayan ve Türk finans çevreleri tarafından da

hakkında fazla bilgi sahibi olunmayan kredi türevleri incelenmiştir.

1972 yılında Bretton Woods Anlaşmasının bozulması ile birlikte finans

dünyasının, önemli kur riskleriyle ve faiz riskleriyle karşı karşıya kalması, risk

kavramında yaşanan küreselleşme,.yeni finansal araçlara olan talebi artırmıştır. Bu

yeni finansal araçlar arasında en önemlileri türev ürünleri kavramı olup bu kavram

forward, futures, opsiyon ve swap işlemlerini içermektedir.

Risk, bir işleme ilişkin bir parasal kaybın ortaya çıkması veya bir giderin ya

da zararın vuku bulması nedeniyle ekonomik faydanın azalması ihtimalini ifade

etmektedir. Bankalar şüphesiz finansal risklerden en çok etkilenen kuruluşların

başında gelmektedir. Bankacılık sektöründeki temel riskler kredi riski, piyasa riski,

sona erdirme riski, likidite riski, operasyonel risk, yasal risk, ülke ve transfer riski,

ticari itibar riski olarak sıralanabilir.

Dünya çapında bankacılık sektörü problemlerinin en önemli kaynağı olmaya

devam eden kredi riski yönetmenin amacı bankanın risk ayarlı getirisini maksimize

etmektir. Kredi riskinin etkin şekilde yönetimi, risk yönetiminde kapsamlı bir

yaklaşımın önemli unsurlarından birisidir.

Page 118: Türev ürünler

118

1990’ların başında türev piyasalarında yaşanan gelişmelerin bir sonucu olarak

kredi riski yönetimi için yeni bir araç olarak ortaya çıkan kredi türevleri, iki grubun

veya referans varlığının borcunu ödeyememesi veya iflası gibi bir kredi olayı

ihtimaline dayanarak, gelecekteki bir işlem için anlaştıkları iki taraflı tezgahüstü

kontrattır. Diğer türev kontratlarına benzer olarak kredi türevleri, riskleri satma/alma

ihtiyacının, öncelikli finansal yükümlülükleri satıp, almadan karşılanmasını sağlar.

Kredi Türevleri terimi ilk defa 1992 yılında ISDA tarafından yeni bir

tezgahüstü egzotik sözleşme türü olarak kullanıldı. 2003 yılının Şubat ayında ISDA

tarafından küresel standart dökümantasyon yaratmayı hedefleyen 2003 ISDA Kredi

Türevleri tanımları isimli döküman yayımlandı.

Türev piyasalarının küreselleşen dünyada gün geçtikçe popülaritesini artıran

bir finansal araç haline gelmesi kredi riskinin ise türev ürün kullanıcıları tarafından

türev piyasalarla ilgili öncelikli endişe kaynaklarından biri olarak görülmesi, kredi

türevlerinin önemini ve varoluş nedenini ortaya koymaktadır.

Kredi türev türlerinde zamanla daha büyük çeşitlilik sağlanmaktadır. Mevcut

durumda kredi türevleri, kredi forward, kredi swap, kredi opsiyon, teminatlı borç

senetleri biçimlerinde gerçekleştirilebilir.

Bunlardan kredi opsiyonları, değişik çeşitlerde oluşabilir. Kredi opsiyonları,

bir faiz oranı ile diğeri arasındaki kredi aralığı üzerine yazılabileceği gibi altta yatan

varlık üzerine de yazılabilir.

Page 119: Türev ürünler

119

Kredi swap uygulamaları iki şekilde olabilir: Kredi Temerrütü Swapları ve

Toplam Ödeme Swapları. Kredi temerrütü swapı kredi riskini daha çok, kredi

koruma satıcısına yönlendirirken toplam ödeme swapı, yatırımcının kredi riskine ve

getirilere daha açık olmasını sağlamaktadır.

Kredi forwardları işlem olarak kredi opsiyonlarına benzerlikler arz etmekle

beraber, anlaşmanın alıcının aleyhine gelişmesi durumunda riski üstlenmesi ile kredi

opsiyonlarından ayrılmaktadır.

Teminatlı Borç Senetleri (TBS) ise riskleri sermaye piyasalarında dağıtarak

çeşitlendirme imkanı sağlamaktadır.

Kredi türevleri pazarındaki büyüme, beklentilerin ötesinde

gerçekleşmektedir. 2001 yılı sonunda 1,2 trilyon $ civarında pazar büyüklüğüne

erişmiş olan kredi türevlerinin BBA tarafından yapılan tahminlere göre 2002 yılı

sonu itibariyle 2 trilyon $, 2004 yılı sonunda ise 4,8 trilyon $’a ulaşması

beklenmektedir.

İngiltere, kredi türevleri pazarında Amerika ve Asya’nın önünde

bulunmaktadır. İngiltere piyasası 2001 yılında tüm dünya pazarının %49’unu teşkil

etmektedir. Kredi türevlerinin kullanımı türlerine göre incelendiğinde ise Kredi

Temerrüt Swapları diğer türlerin oldukça önünde seyretmektedir.

Kredi türevleri kredi riskinin yönetimi için değerli bir araç olmakla beraber

kullanıcıya yeni finansal riskler taşıyabilir. Bu riskler operasyonel risk, karşı taraf

Page 120: Türev ürünler

120

riski, likidite riski, yasal riskler ve bunların yanı sıra fiyatlandırma riski, entellektüel

risk olarak sıralanabilir.

Dünyada finansal risk yönetiminde kendine hızla artan bir oranda yer bulan

kredi türevleri Türkiye’de henüz uygulama imkanı bulmamıştır. Bununla beraber

uluslararası finans çevrelerinde kredi türevlerinin yaşadığı bu artış eğiliminin

süreceği görüşü hakimdir. Öyle ki JP Morgan Bankası Kredi Türevleri Birimi

Başkanı Blythe Masters kredi türevlerinin gelecek beş yıl içinde kredi türevlerinin

bankaların kredi riski üzerine yaptıkları her türlü işlemi kökünden değiştireceğini

belirtmektedir. Türkiye’deki finans çevreleri bu gelişmelere kayıtsız kalamazlar.

Kredi türevlerinin finansal risk yönetimindeki önemini Intercapital başkanı J.

David Crammond tarafından, 1994 yılında Meksika’da yaşanan krizle ilgili, söylenen

şu sözler özetlemektedir: ”Eğer bu pazar 1994 yılında var olsaydı ve insanlar şimdi

olduğu gibi etkili hedge ediyor olsalardı, Meksika’da yaşanan ödememe durumu bu

kadar sorun olmazdı (BEATTIE, 2003).”

Kredi türevlerinin Türkiye’de yaygın bir uygulama alanı bulabilmesi için bir

takım önlemlerin alınması gerekmektedir. Bu önlemler aşağıda sıralanmıştır:

• Ekonomik belirsizliklerin azaltılması gerekmektedir.

• Konuyla ilgili uluslararası düzenlemelerden de yararlanarak gerekli yasal ve

kurumsal düzenlemelerin hazırlanması gereklidir.

Page 121: Türev ürünler

121

• Ülke çapında kredi riski veri tabanı oluşturulması gereklidir.

• Risk derecelendirme yöntemlerinin etkin kullanımı için çalışmalar

yürütülmelidir.

• Bağımsız kredi dış derecelendirme kuruluşlarının Türkiye’de kurulması kredi

türev piyasasının gelişimi için önemli bir ihtiyaçtır.

• Bankaların risk yönetimi için kendi bünyelerinde gerekli organizasyonel yapıyı

oluşturmaları gerekmektedir.

• Risk yönetimi ve bu konuda mevcut araçlar hakkında firma yöneticilerinin

bilgilendirilmesi, kredi türevlerinin kullanım alanı bulabilmesi için büyük önem

taşımaktadır. Kredi türevleriyle işlem yapabilecek kuruluşların, konu hakkında

bilgilenmelerini sağlamak için sempozyum, seminer, konferans gibi aktiviteler

düzenlenmelidir

• Kredi türevlerinin nasıl ve hangi kurallar ölçüsünde muhasebe kayıtlarının

tutulacağına ilişkin standart ve esasların oluşturulması gereklidir.

• Kredi türev piyasasında işlem yapacak kurum/kuruluşların tabi oldukları denetim

sisteminin etkinliği kredi türev piyasasının etkinliğinin de göstergesi olacaktır.

Page 122: Türev ürünler

122

KAYNAKÇA

1. Active Ar-Me, (2003), Finansal Yönetimde Güncel Gelişmeler, Activeline

Gazetesi, Kasım 2002, http://www.makalem.com/default.asp?status=arama_

makale_detay&nARTICLE_id=2020, (10.02.2003)

2. AGGRAWAL, S.K., (2002), Credit Derivatives Move Beyond Plain Vanilla,

http://www.credit-deriv.com/sunilagarwal.htm, (2.11.2002)

3. AKSEL, K. H., (2002a), Kredi Riski Yönetimi, Active Dergisi, Mayıs-Haziran

2001, http://www.makalem.com/default.asp?status=arama_makale_detay&n

ARTICLE_id=493, (20.11.2002)

4. AKSEL, K. H., (2002b), Kredi Risklerinin Ölçümünde Kullanılan Temel

Yöntemler, Active Dergisi, Eylül-Ekim 2002,

http://www.makalem.com/default.asp?status=arama_makale_detay&nARTIC

LE_id=1883, (20.11.2002)

5. AKSEL, K. H., (2002c), Yeni Basel Anlaşması Uygulamaları, Activeline

Gazetesi, Mart 2000, http://www.makalem.com/default.asp?status=

arama_makale_detay&nARTICLE_id=1563, (20.11.2002)

6. AKSEL, K. H., (2003) Basel Komitesi Kararları ve Yeni Basel

Antlaşması’nda (Basel II) Beklenen Gelişmeler, Active Dergisi, Kasım-Aralık

Page 123: Türev ürünler

123

2002, http://www.makalem.com/default.asp?status=arama_makale_detay&n

ARTICLE_id=2068, (10.02.2003)

7. ALI, P. U., (2002), e-Credit Derivatives: Buying and Selling Credit risk Over

the Internet, http://papers.ssrn.com/paper.taf?abstract_id=272380,

(20.11.2002)

8. ANSON, M. J., (1999), Credit Derivatives, Frank J. Fabozzi Associates,

USA,

9. AYDAN, A., (2002), Sermaye Yeterliliği ve Value at Risk, Türkiye Bankalar

Birliği, http://194.133.171.194/turkce/arastirmalar/sermaye%5Fvar.doc,

(19.11.2002)

10. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, (2002), Bankaların İç

Denetim ve Risk Yönetim Sistemlerine İlişkin Açıklanmasına Gerek Duyulan

Hususlar, Kasım 2001, http://www.bddk.org.tr/turkce/mevzuat/

tbbgenelge.doc, (15.11.2002)

11. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, (2003a), Bankacılık Sektörü

Gelişmeleri, Kasım 2002, http://www.bddk.org.tr/turkce/yayinlarveraporlar/

yayinlarveraporlar.htm#6, (10.02.2003)

12. Bankacılık Düzenleme ve Deneteleme Kurumu, (2003b), Bankacılık Sektörü

Yeniden Yapılandırma Programı Gelişme Raporu–(V), Kasım 2002,

Page 124: Türev ürünler

124

http://www.bddk.org.tr/turkce/yayinlarveraporlar/rapor/yapilandirmaprogrami

/BSYYP_Gelisme_112002.pdf, (10.02.2003)

13. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, (2003c), Bankacılık

Sektörünün Gruplar ve Sektör Bazında Kredileri, Eylül 2002,

http://www.bddk.org.tr/turkce/yayinlarveraporlar/tablolar/eylul2002kredi.htm

, (10.02.2003)

14. Bankalarca Karşılık Ayrılacak Kredilerin ve diğer Alacakların Niteliklerinin

Belirlenmesi ve Ayrılacak Karşılıklara İlişkin Esas ve Usüller Hakkında

Yönetmelik, 30 Haziran 2001 Tarih ve 24448 Sayılı resmi Gazetede

yayınlanan Yönetmeliğin 31 Ocak 2002 tarih ve 24657 mükerrer sayılı Resmi

Gazete’de Yayımlanan Yönetmelik ve 31 Aralık 2002 tarih ve 24980 sayılı

Resmi Gazete’de Yayımlanan Yönetmelik ile Değiştirilmiş Hali,

15. Bankaların İç Denetim ve Risk Yönetimi Sistemleri Hakkında Yönetmelik,

08.02.2001 Tarih ve 24312 Sayılı Resmi Gazete

16. BEATTIE, J., (2003), Contagion in Latin America: An Analysis of Credit

Derivatives, http://www.econ.duke.edu/Journals/DJE/dje2000/beattie1.PDF,

(10.02.2003)

17. BOMFIM, A.N., (2002), Understanding Credit Derivatives and Their

Potential to Synthesize Riskless Assets, 2001,

www.federalreserve.gov/pubs/feds/2001/200150/200150pap.pdf,(15.12.2002)

Page 125: Türev ürünler

125

18. BRIGHAM, E. F., (1999), Finansal Yönetimin Temelleri, Ankara Üniversitesi

Rektörlüğü Yayınları No:212, Çevirenler: AKMUT, Özdemir, SARIASLAN,

Halil, Ankara

19. British Bankers Association, (2002), BBA Credit Derivatives Report

2001/2002 Executive Summary, http://www.bba.org.uk/pdf/58304.pdf.,

(1.11.2002)

20. CEYLAN, A., (1995), Finansal Teknikler, 2. Baskı, Ekin Kitabevi Yayınları,

Bursa

21. CHAMBERS, N. R., (1998), Türev Piyasalar, Avcıol Basım-Yayın, İstanbul

22. CHANCE, D.M., (2002), Teaching Note 97-09: Credit Derivatives, 1997,

http://www.cob.vt.edu/finance/faculty/dmc/Courses/TCHnotes/Tn97-09.pdf,

(1.11.2002)

23. CLARKE, S., (2002), Kredi Türevleri: Pazarda Büyüme Sürdürülebilecek

mi?, Active Dergisi, Temmuz-Ağustos 2002,

http://www.risk.sungard.com/news/ international_perspectives/25_78.pdf,

(15.10.2002)

24. Comptroller of the Currency Administrator of National Banks, (2002), OCC

Bank Derivatives Report Third Quarter 2002,

http://www.occ.treas.gov/ftp/deriv/ dq302.pdf, (23.12.2002)

Page 126: Türev ürünler

126

25. Credit Derivatives-Five Years Out, (2002), http://www.derivativesstrategy.

com/magazine/archive/1997/0797rtbl.asp, (17.11.2002)

26. Credit Derivatives Regulations, (2002), http://www.credit-

deriv.com/crelaws.htm, (17.11.2002)

27. Deloitte&Touche, (2002a), Deloitte&Touche Risk Yönetimi Araştırması,

Deloitte&Touche Risk Yönetimi Haber Bülteni Sayı:2,

http://www.deloitte.com.tr/yayinlar/risk/rb2001s2.pdf 2001, (6.11.2002)

28. Deloitte&Touche, (2002b), Kredi Riski Modellerinin Doğrulanması,

Deloitte&Touche Risk Yönetimi Haber Bülteni Sayı:6,

http://www.deloitte.com.tr/ yayinlar/risk/rb2001s6.pdf, 2001, (6.11.2002)

29. DUFFEE, G.R., ZHOU, C., (2002), Credit Derivatives in Banking: Useful

Tools for Managing Risk?, UCBerkeley Research Program in Finance

Working Paper RPF-289, 1999, http://faculty.haas.berkeley.edu/

duffee/creditderivs.pdf, (14.12.2002)

30. EBİÇLİOĞLU, F.K., KAHRAMAN, A., (2003), Swap İşlemleri İşleyişi ve

Vergisel Boyutu, TÜRMOB Yayınları, http://www.turmob.org.tr/yayinlar/

sirkuler/s23s3.html, (10.02.2003)

Page 127: Türev ürünler

127

31. EPİKMAN, A., (2002), Kredi Riski Yönetimi ve İçsel Derecelendirme

Modelleri, Deloitte&Touche Risk Yönetimi Haber Bülteni Sayı:3,

http://www.deloitte.com.tr/yayinlar/risk/rb2001s3.pdf 2001, (11.11.2002)

32. ERÇEL, G., (1999), Finansal Risk Yönetimi, 6. Yıllık “Global Finance

Conference”

33. ERSAN, İ., (1998), Finansal Türevler, Literatür Yayıncılık

34. Global Association of Risk Professionals, (2002), Risk Management and

Technology in the 21st Century, A CWB Research Report in Association with

GARP, http://www.garp.com/newsletters/jan-feb2000.htm, (16.12.2002)

35. International Swap and Derivatives Association, (2003a), ISDA Publishes

2003 Isda Credit Derivatives Definitions,

http://www.isda.org/press/index.html, (14.02.2003)

36. International Swap and Derivatives Association, (2003b), Who We Are,

http://www.isda.org/wwa/index.html, (14.02.2003)

37. Japanese Credit Derivatives Grow 22% in Second Half 2001, (2002),

http://www.credit-deriv.com/crenewsmar02.htm#japan, (15.10.2002)

Page 128: Türev ürünler

128

38. KAHRAMAN, A., (2002), Bankacılık Sektöründe Risk Yönetimi ve

Beklentiler, Active Dergisi, Ekim-Kasım 2000, http://www.makalem.com/

default.asp?status=arama_makale_detay&nARTICLE_id=404, (20.11.2002)

39. KARATEPE, Y., (2000), Türev Piyasaları, A.Ü. Siyasal Bilgiler Fakültesi

Yayını, Yayın No:587, Ankara

40. KARATEPE, Y., (2002), Türev Piyasaları Dersi Ders Notları, Ankara

Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İşletme Ana Bilim Dalı Yüksek Lisans

Programı

41. KAYACAN, M., BOLAT, M., YILMAZ, M. K.,BAŞARAN, M.Y.,

USTAOĞLU, Z.M., (1995), Faiz Oranına Dayalı Vadeli İşlemler, Vadeli

İşlemler Piyasa Müdürlüğü Çalışma Grubu, İMKB, İstanbul

42. KAYACAN, M., BOLAT, M., YILMAZ, M. K.,BAŞARAN, M.Y.,

USTAOĞLU, Z.M., (1999), Sermaye Piyasasına Dayalı “Future” ve

“Option” Sözleşmelerinin Fiyatlaması, Vadeli İşlemler Piyasa Müdürlüğü

Çalışma Grubu, İMKB, İstanbul

43. KIFF, J., MORROW, R., (2002), Credit Derivatives, Bank of Canada

Review, 2000, http://www.bankofcanada.ca/publications/review/r005-ea.pdf,

(31.10.2002)

Page 129: Türev ürünler

129

44. MORRISON, A. D., (2002), Credit Derivatives, Disintermediation and

Investment Decisions, http://www.finance.ox.ac.uk/file_links/

finecon_papers/2001fe01.pdf, (9.11.2002)

45. NEAL, R.S., (2002), Credit Derivatives: New Financial Instruments for

Controlling Risk, Federal Reserve Bank of Kansas City, Economic Review,

1996,http://www.eco.fundp.ac.be/cerefim/poppapers/10.%20(Robert%20S.%

20Neal)-Credit%20derivatives,%20new%20financial%20instruments

%20for%20controlling%20credit%20risk%20(Economic%20Review,%2019

96).pdf, (4.11.2002)

46. Özel Finans Kurumları Birliği, (2003a), Türkiye Ekonomisi’nin Kriz Sınavı,

http://www.makalem.com/default.asp?status=arama_makale_detay&bWhere

=true&nARTICLE_id=2102, (10.02.2003)

47. Özel Finans Kurumları Birliği, (2003b), 1999’dan 2001’e Türk Bankacılık

Sistemi, http://www.makalem.com/default.asp?status=arama_makale

_detay&nARTICLE_id=2105, (10.02.2003)

48. PICONE, D., (2002), Collateralised Debt Obligations,

http://www.defaultrisk.com /pdf__files/Collateralised_Debt_Obligations.pdf,

(20.12.2002)

49. Risk İşlemleri Yönetmeliği, (2003), http://www.tcmb.gov.tr/yeni/mevzuat/

BANKACILIK/2-ii.htm, (10.02.2003)

Page 130: Türev ürünler

130

50. RMF, (2002), Collateralised Debt Obligation, An Introduction to the CDO

Market, RMF Investment Products, http://www.rmf.ch/accdofv500q202.pdf,

(20.12.2002)

51. TORAMAN, C., (2002), Gelişen Piyasalarda Finansal Risk Yönetimi, Banka

Mali ve Ekonomik Yorumlar Dergisi

52. Türkiye Bankalar Birliği, (2002a), Bankaların Kredi Riskleri Hakkında

Kamuoyunu Bilgilendirmesi, 1999, http://194.133.171.194/turkce/basle/kredi

% 5Friskleri.doc, (20.11.2002)

53. Türkiye Bankalar Birliği, (2002b), Kredi Riskinin Yönetimine İlişkin İlkeler,

http://194.133.171.194/turkce/basle/risk%5Fyonetim.doc , (21.11.2002)

54. Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği, (2002), Vadeli İşlem

Piyasaları, http://www.tsrsb.org.tr/private/trk/sayi19/ince191.htm,

(10.10.2002)

55. UZUNOĞLU, S., ALKİN, K., GÜRLESEL, C. F., CİVELEK, U., (1999),

Türkiye 2010 Global Hedefler Sektörel Stratejiler, İstanbul Ticaret Odası

56. YÜZBAŞIOĞLU, A. N., (2003), Risk Yönetimi ve Bankaların Denetimi, Risk

Yönetimi Konferansı, Ocak 2003, http://www.bddk.org.tr/turkce/

yayinlarveraporlar/sunumlar/riskmanagementNY.pdf, (10.02.2003)

Page 131: Türev ürünler

131

ÖZET

1970’li yıllardan itibaren ulusal ve uluslararası piyasada yaşanan geçiş

dönemi, finans sektörü piyasa katılımcılarının dinamik ve rekabetçi bir ortamda

büyük mali risklerle karşı karşıya kalmasına neden olmuştur. Bu durum da yeni

finansal araçlara olan talebi artırmıştır.

Bu yeni finansal araçlar arasında en önemlileri türev piyasaları kavramı olup

bu kavram forward, futures, opsiyon ve swap sözleşmelerini içermektedir. Türev

ürünlerine gün geçtikçe değişik ürünler eklenmektedir. Birinci bölümde türev

ürünleri hakkında genel bilgi aktarılmıştır.

Bankalar şüphesiz finansal risklerden en çok etkilenen kuruluşların başında

gelmektedir. Bankacılık sektöründeki temel riskler kredi riski, piyasa riski, sona

erdirme riski, likidite riski, operasyonel risk, yasal risk, ülke ve transfer riski, ticari

itibar riski olarak sıralanabilir. İkinci bölümde kredi riski yönetimi üzerinde

durulmuştur.

Kredi türevleri, kullanıcılarına kredi riski yönetimi imkanı sağlayan özel

görüşmelerle yapılan iki taraflı sözleşmelerdir. Bu sözleşmeler swap, forward ve

opsiyon sözleşmeleri şeklinde olabilir. Üçüncü bölümde kredi türev ürünleri

tanıtılmıştır.

Genellikle büyük bankalar, menkul kıymet firmaları ve sigorta şirketlerinin

katılımcı oldukları kredi türev piyasasının 2004 yılında 4,8 trilyon $’lık bir işlem

Page 132: Türev ürünler

132

hacmine ulaşması beklenmektedir. Dördüncü bölümde kredi türevlerinin finansal risk

yönetimindeki yeri, konuyla ilgili ulusal ve uluslararası dökümantasyon ve

düzenlemeler üzerinde durulmuş, kredi türevlerinin Türkiye ekonomisi içinde

alabileceği yer ve Türkiye’de uygulama alanı bulabilmesi için alınması gereken

önlemler sıralanmıştır.

ANAHTAR KELİMELER: Türev Ürünler, Finansal Risk Yönetimi, Kredi

Riski, Kredi Türevleri

Page 133: Türev ürünler

133

ABSTRACT

Since after 1970’s the transition period in the national and international

markets has caused the market participants to face huge financial risks in a dynamic

and competitive environment. This situation has increased the demand to new

financial instruments.

Among these new financial instruments, derivative market is the most

important concept including forward, futures, option and swap contracts. New

instruments are added to derivative products day by day. In first chapter, general

information about the derivative products are supplied.

The banks are, for sure, the leading foundations affected by financial risks.

The basic risks in the banking sector can be stated as credit risk, market risk,

finalising risk, liquidity risk, operational risk, legal risk, country and transfer risk. In

the second chapter credit risk management subject is stated.

Credit derivatives are bilateral contracts, prepared by private negotiations,

providing the users the opportunity to manage credit risk. These contracts can be in

the form of swap, forward and option contracts. In the third chapter, credit derivative

products are introduced.

In the year 2004 it is expected for the credit derivative markets, of which the

main participants are big banks, securities firms, insurance firms, to reach 4,8 trillion

$ turn over value. In the fourth chapter, the place of credit derivatives in financial

Page 134: Türev ürünler

134

risk management, national and international regulation and documentation about the

concept are stated, the possible place of credit derivatives in Turkish economy and

the measures those should be taken to provide implementation area to the credit

derivatives in Turkish economy are introduced.

KEY WORDS: Derivative Products, Financial Risk Management, Credit

Risk, Credit Derivatives,

Page 135: Türev ürünler

135

İÇİNDEKİLER

GİRİŞ ........................................................................................................................... 1

I. TÜREV ÜRÜNLERİ ................................................................................................ 3

I.1 FUTURES İŞLEMLER .......................................................................................... 4

I.1.1 Emtia Futures....................................................................................................... 5

I.1.1.1 Tarımsal Futures Kontratları............................................................................. 6

I.1.1.2 Enerji Futures Kontratları ................................................................................. 6

I.1. 1.3 Değerli Maden Futures Kontratları.................................................................. 6

I.1.1.4 Sanayi Metalleri Futures Kontratları ................................................................ 7

I.1.2 Finansal Futures................................................................................................... 7

I.1.2.1 Yabancı Para Futures Kontratları ..................................................................... 7

I.1.2.2 Faiz Futures Sözleşmeleri................................................................................. 8

I.1.2.3 Borsa Endeks Futures Kontratları..................................................................... 9

I.2 FORWARD İŞLEMLER...................................................................................... 10

I.2.1 Yabancı Para Forward Kontratları ..................................................................... 11

I.2.2 Faiz Forward İşlemleri....................................................................................... 12

I.3 OPSİYONLAR ..................................................................................................... 12

I.3.1 Alım Ve Satım Opsiyonları ............................................................................... 15

I.3.1.1 Satın Alma Hakkı Tanıyan Opsiyonlar........................................................... 15

I.3.1.2 Satma Hakkı Tanıyan Opsiyonlar................................................................... 16

I.3.2 Vadelerine Göre Opsiyon Türleri ...................................................................... 18

I.3.3 Konusuna Göre Opsiyon Türleri........................................................................ 18

I.4 SWAP ................................................................................................................... 19

I.4.1 Faiz Swapı ......................................................................................................... 20

Page 136: Türev ürünler

136

I.4.2 Para Swapı ......................................................................................................... 21

I.4.3 Mal Swapı .......................................................................................................... 22

I.4.4 Varlık Swapı ...................................................................................................... 22

I.4.5 Swap İşleminin Avantaj ve Dezavantajları........................................................ 23

II. FİNANSAL RİSK YÖNETİMİ VE KREDİ RİSKİ ............................................. 24

II.1 KREDİ RİSKİ YÖNETİMİ................................................................................. 30

II.1.1 Kredi Riski Konusunda Uygun Ortamın Oluşturulması .................................. 31

II.1.2 Güvenilir Kredi Verme İşleminin Bulunması .................................................. 31

II.1.3 Kredilerin Uygun Yönetimi, Ölçümü ve İzlenmesi ......................................... 32

II.1.4. Kredi Riskinin Uygun Kontrolünün Yapılması............................................... 32

II.2. KREDİ ZARARLARI........................................................................................ 33

II.2.1. Beklenen Zarar ................................................................................................ 33

II.2.2. Beklenmeyen Zarar ......................................................................................... 34

II.3. İÇSEL DERECELENDİRME MODELLERİ.................................................... 34

II.4. KREDİ RİSKİ MODELLERİNİN DOĞRULANMASI.................................... 35

II.5. BANKALARIN KREDİ RİSKİNE İLİŞKİN KAMUOYUNU

BİLGİLENDİRİRKEN KULLANACAĞI BİLGİLERİN ÖZELLİKLERİ .............. 36

III. KREDİ TÜREVLERİ .......................................................................................... 38

III.1. TANIM VE TARİHÇE..................................................................................... 38

III.2. KREDİ OPSİYONU ......................................................................................... 43

III.3. KREDİ SWAPLARI ......................................................................................... 48

III.3.1. Kredi Temerrütü Swapı.................................................................................. 48

III.3.1.1. Kredi Sigortası Gibi İşlem Gören Kredi Temmerrüt Swapı ....................... 49

III.3.1.2. Ödemelerin Değişimi Şeklinde İşlem Gören Kredi Temmerrüt Swapı ...... 51

Page 137: Türev ürünler

137

III.3.2. Toplam Ödeme Kredi Swapı.......................................................................... 54

III.4. KREDİ FORWARDLARI ................................................................................ 58

III.5. KREDİYE BAĞLI SENETLER....................................................................... 59

III.6. TEMİNATLI BORÇ SENETLERİ................................................................... 62

III.7. SONUÇ ............................................................................................................. 65

IV. KREDİ TÜREVLERİ İLE FİNANSAL RİSK YÖNETİMİ ............................... 68

IV.1. KREDİ TÜREVLERİNİN FİNANSAL RİSK YÖNETİMİNDEKİ YERİ...... 68

IV.1 .1. Pazar Büyüklüğü........................................................................................... 68

IV.1 .2. Piyasa Katılımcıları....................................................................................... 72

IV.1.3. Kredi Türevlerinin Kullanımı ve Sağladıkları Avantajlar ............................. 75

IV.1.4. Kredi Türevlerinin Taşıdığı Riskler............................................................... 76

IV.1.4.1. Operasyonel Risk ........................................................................................ 77

IV.1.4.2. Karşı Taraf Riski......................................................................................... 77

IV.1.4.3. Likidite Riski .............................................................................................. 78

IV.1.4.4. Yasal Risk ................................................................................................... 78

IV.1.4.5. Fiyatlandırma Riski..................................................................................... 78

IV.1.4.6. Entellektüel Risk......................................................................................... 79

IV.2. KREDİ TÜREVLERİYLE İLGİLİ ULUSLARARASI DÖKÜMANTASYON

VE DÜZENLEMELER ............................................................................................. 79

IV.2 .1. Dökümantasyon ............................................................................................ 79

IV.2 .2. Uluslararası Düzenlemeler............................................................................ 83

IV.2 .2.1. Basle Anlaşması......................................................................................... 83

IV.2.2.1.1. Nisan 1995 Değişikliği ............................................................................ 86

IV.2.2.1.2. Ocak 1996 Değişikliği ............................................................................. 87

Page 138: Türev ürünler

138

IV.2.2.1.3.Basle II ...................................................................................................... 87

IV.2 .2.2. Ülkelere Ait Düzenleyici Kuruluşlar ......................................................... 89

IV.3. İLGİLİ ULUSAL MEVZUAT ......................................................................... 90

IV.4. TÜRKİYE’DE KREDİ TÜREVLERİ KULLANIMI ...................................... 96

IV.4 .1. Türkiye Ekonomisi ve Bankacılık Sektörü ................................................... 96

IV.4.2. Türkiye’de Türev Piyasaları ........................................................................ 102

IV.4.3. Türkiye’de Kredi Türevleri.......................................................................... 107

IV.4.4. Kredi Türevleri’nin Türkiye’de Uygulama Alanı Bulabilmesi İçin Yapılması

Gerekenler ................................................................................................................ 109

IV.4.4.1 Ekonomik Belirsizliklerin Ortadan Kaldırılması: ...................................... 109

IV.4.4.2 Yasal ve Kurumsal Yapının Oluşturulması ............................................... 110

IV.4.4.3 Kredi Riski Veri Tabanı Oluşturulması ..................................................... 112

IV.4.4.4 Risk Derecelendirme Yöntemlerinin Etkin Kullanımı .............................. 112

IV.4.4.5 Bağımsız Kredi Dış Derecelendirme Kuruluşlarının Kurulması ............... 113

IV.4.4.6 Organizasyonel Yapının Oluşturulması ..................................................... 113

IV.4.4.7 Bilgi Eksikliğinin Giderilmesi ................................................................... 114

IV.4.4.8 Muhasebe Kayıtlarının Tutulması.............................................................. 114

IV.4.4.9 Etkin Denetim Sisteminin Kurulması ........................................................ 115

SONUÇ VE DEĞERLENDİRME........................................................................... 117

KAYNAKÇA........................................................................................................... 122

ÖZET ....................................................................................................................... 131

ABSTRACT............................................................................................................. 133

Page 139: Türev ürünler

139

ŞEKİLLER LİSTESİ

Şekil I.1: Alım Opsiyonu Sahibinin Kar/Zarar Durumu ........................................... 15

Şekil I.2: Alım Opsiyonu Yazıcısının Kar/Zarar Durumu ........................................ 16

Şekil I.3: Satım Opsiyonu Alıcısının Kar/Zarar Durumu.......................................... 17

Şekil I.4: Satım Opsiyonu Satıcısının Kar/Zarar Durumu......................................... 17

Şekil III.1: Kredi Türevleri ....................................................................................... 40

Şekil III.2 : Kredi Aralığı Put Opsiyonu................................................................... 48

Şekil III.3: Ödememe Yaşanması Durumunda Nakit Ödeme Sağlayan Kredi

Temerrüt Swapı ................................................................................................... 50

Şekil III.4: Periyodik Ödemeler Yapılan Kredi Temerrüt Swapı............................. 52

Şekil III.5: İki Taraflı Kredi Temerrüt Swapı ........................................................... 54

Şekil III.6: Toplam Ödeme Kredi Swapı .................................................................. 55

Şekil III.7: Krediye Bağlı Senetler............................................................................ 60

Şekil III.8: Krediye Bağlı Senetlerde İşlem Akışı..................................................... 61

Şekil III.9: TBS Diagramı ........................................................................................ 62

Şekil IV.1: Kredi Türevleri Pazar Büyüklüğü........................................................... 69

Şekil IV.2: Büyüme Hızı Değişimi............................................................................ 96

Page 140: Türev ürünler

140

TABLOLAR LİSTESİ

TabloI.1: Alım ve Satım Opsiyonlarında Hak ve Yükümlülükler ............................ 18

Tablo II.1: Araştırmaya Katılan Bankaların Risk Yönetim Sistemlerinin

Geliştirilmesi veya İyileştirilmesi Amacıyla Ayırdıkları Bütçe.......................... 29

Tablo II.2: Katılımcılara Göre Önem Sıralaması...................................................... 29

Tablo III.1: Gelişmekte Olan Piyasalardaki 1 Yıllık Kredi Aralığındaki değişimler47

Tablo IV.1: İngiltere Kredi Türev Piyasası............................................................... 69

Tablo IV.2: ABD Bankalarında İşlem Gören Türev Ürünlerin Yıllara Göre Değişimi

............................................................................................................................. 70

Tablo IV.3: ABD Bankalarında Türev Ürünlerinin Dağılımı................................... 71

Tablo IV.4: Türlere Göre Kredi Türevlerinin Pazar Payları ..................................... 72

Tablo IV.5: Kredi Türevleri Tarafları ....................................................................... 73

Tablo IV.6: ABD’de 25 Ticari Banka ve Mutemed (Trust) Firmanın Türev Ürün

Kullanımı ............................................................................................................. 74

Tablo IV.7: Türkiye Bankacılık Sektörü ......................... ........................................ 98

Tablo IV.8: Bankacılık Sektörüne İlişkin Temel Büyüklükler ................................. 98

Tablo IV.9: Bankacılık Sektörü Grup Payları........................................................... 99

Tablo IV.10: Takibe Dönüşüm Oranı ..................................................................... 100

Tablo IV.11: Bankacılık Sektörünün Gruplar ve Sektör Bazında Kredileri .......... 101

Tablo IV.12: Türev ürün Kullanımı ile İlgili Endişeler .......................................... 105

Tablo IV.13: Türkiye’de Türev Ürün Kullanma Eğilimi........................................ 106

Tablo IV.14: Türkiye’de Bankaların Yaptıkları Türev İşlemleri............................ 107

Tablo IV.15: Banka Sisteminde Risk Dağılımı ...................................................... 108

Tablo IV.16: Kredi Türevlerinin Kullanımı Artacaktır .......................................... 109

Page 141: Türev ürünler

141

KISALTMALAR

AB : Avrupa Birliği

A.B.D. : Amerika Birleşik Devletleri

APRA : Avusturalya İktisadi Düzenlemeler Otoritesi

BaFin :Finans Hizmetleri Denetimi Kurumu (Bundesanstalt für

Finanzdienstleistungsaufsicht)

BBA : İngiliz Bankalar Birliği

BDDK : Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu

BTP : İtalyan Devlet Tahvili

CBOT : Şikago Ticaret Odası

DJIA : Dow Jones Sanayi Ortalaması

FAS : Finansal Muhasebe Standartları

FASB :Finansal Muhasebe Standartları Kurulu

FDIC : Federal Mevduat Sigortası Kurumu

FRS : ABD Merkez Bankası

GARP : Küresel Risk Yöneticileri Derneği

HKMA : Hong Kong Para Otoritesi

İMKB : İstanbul Menkul Kıymetler Borsası

ISDA : Uluslararası Swap ve Türev Kurumu

JPG : Japonya Devlet Tahvili

LEAPS : Uzun Vadeli Opsiyonlar

No : : Numara

NYMEX : New York Ticaret Borsası

OCC : Para Denetleme Kurumu

Page 142: Türev ürünler

142

OECD : Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü

OSFI : Finansal Kurumlar Denetleme Kurumu

RODS : Risk Odaklı Denetim Sistemi

SPK : Sermaye Piyasası Kurulu

TBB : Türkiye Bankalar Birliği

TBS : Teminatlı Borç Senetleri

TCMB : Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası

TMSF : Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu

US T-Bond : Amerikan Devlet Tahvili

US T-Notes : Amerikan Hazine Senedi

VaR : Riske Maruz Değer

Page 143: Türev ürünler

143

T.C.

ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

İŞLETME ANABİLİM DALI

KREDİ TÜREVLERİ VE KULLANIMI

Yüksek Lisans Tezi

Deniz Demirci

Ankara-2003

Page 144: Türev ürünler

144

T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ

SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İŞLETME ANABİLİM DALI

KREDİ TÜREVLERİ VE KULLANIMI

Yüksek Lisans Tezi

Deniz Demirci

Tez Danışmanı Yrd. Doç. Dr. Yalçın Karatepe

Ankara-2003

Page 145: Türev ürünler

145

T.C.

ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

İŞLETME ANABİLİM DALI

KREDİ TÜREVLERİ VE KULLANIMI

Yüksek Lisans Tezi

Tez Danışmanı: Yrd. Doç. Dr. Yalçın KARATEPE

Tez Jürisi Üyeleri Adı ve Soyadı İmzası .................................................................. ..................................... .................................................................. ..................................... .................................................................. ..................................... .................................................................. ...................................... .................................................................. ...................................... .................................................................. .......................................

Tez Sınav Tarihi .......................................................