244
ÇUKUROVA ÜNĐVERSĐTESĐ FEN BĐLĐMLERĐ ENSTĐTÜSÜ DOKTORA TEZĐ Mine TEKBAŞ CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan Bazı Potansiyel Gemolojik Örnekler Ve Jeolojik Konumları JEOLOJĐ MÜHENDĐSLĐĞĐ ANABĐLĐM DALI ADANA, 2007

ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

  • Upload
    others

  • View
    6

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

ÇUKUROVA ÜN ĐVERSĐTESĐ

FEN BĐLĐMLER Đ ENSTĐTÜSÜ

DOKTORA TEZ Đ

Mine TEKBA Ş CANDAR

Batı Ve Orta Anadoludan Bazı Potansiyel Gemolojik Örnekler Ve

Jeolojik Konumları

JEOLOJĐ MÜHEND ĐSLĐĞĐ ANABĐLĐM DALI

ADANA, 2007

Page 2: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

I

ÖZ

DOKTORA TEZ Đ

BATI VE ORTA ANADOLUDAN BAZI POTANS ĐYEL GEMOLOJ ĐK ÖRNEKLER VE

JEOLOJ ĐK KONUMLARI

Mine TEKBA Ş CANDAR

ÇUKUROVA ÜN ĐVERSĐTESĐ FEN BĐLĐMLER Đ ENSTĐTÜSÜ

JEOLOJ Đ MÜHEND ĐSLĐĞĐ ANA BĐLĐM DALI

Danışman: Prof. Dr. Fikret ĐŞLER Yıl : 2007, Sayfa: 195 Jüri : Prof. Dr. Fikret ĐŞLER

Prof. Dr. Yılmaz SAVAŞÇIN Prof. Dr. Selim KAPUR

Prof. Dr. Osman PARLAK Doç. Dr. Musa ALPASLAN

Orta ve Batı Anadoludaki bazı süs taşlarını incelemeye yönelik hazırlanan doktora tez çalışmasında Eskişehir-Dereyalak

Dendritik opali, Kütahya Simav Ateş opal oluşumlarına ait gemolojik ve jeolojik özelikler çalışılmıştır.

Dendritik opal, Eskişehir ili Đnönü ilçesine bağlı Dereyalak köyü mevkiinde bulunmaktadır. Bölge opalleri sarı, bal sarısı,

gri, mavi, yeşil renklerde, küresel, yarı küresel yapıda görülmektedir. Opal oluşumları tüf ve ince kırıntılılardan oluşan volkano-

sedimanter birim içerisinde bulunmaktadır. Opal yüzeylerinin beyaz renkte ince bir manyezit zar ile çevrelendiği gözlenmiştir. Opal

oluşumlarının boyutları 1 kaç cm den 20 cm ye kadar değişkenlik sunmaktadır. Opale dendritik özelliğini veren, ağaç dallarına

benzer yapıların SEM çalışmaları ile mangan elementi olduğu belirlenmiştir. Bölgede dendritik opal tek mineral olmayıp kalsedon,

kuvars gibi diğer silisifiye mineraller ile birlikte bulunmaktadır. Opal örneklerinde mikroyapının belirlenmesi amacı ile SEM

çalışmaları yapılmıştır. Dendritik opal örneklerinde kılcal ve yuvarlak şekilli gözeneklerin varlığı belirlenmiştir. 900 0C ısıda opal

mikroyapısında kırılmalar ve çatlamalar gözlenmiştir. SEM fotografları ile 1100 0C ısıtılan örneklerde silis kürelerinin varlığı

gözlenmiş buna bağlı olarak opallerin jel yapı ile beraber taneli yapıdan oluştuğu belirlenmiştir. 1300 0C ısıda opal gözenekliliğinde

küçülme olduğu belirlenmiştir.

Ateş opalleri Kütahya-Simav-Karamanca bölgesinde bulunmaktadır. Bölge opalleri kırmızı, turuncu, sarı ve beyaz

renklerde gözlenmektedir. Opaller riyolitik tüf karakterinde kayalar içerisinde yer almaktadır. Opal oluşumlarının boyutları birkaç

mm den birkaç cm ye kadar değişkenlik sunmaktadır. Opaller şekilsel olarak yuvarlak yada oval şekillerde görülmektedir. Simav

Ateş opal oluşumları genel olarak çatlaksız, som bir yapıda bulunmaktadır. Bünyesinde bulunan Fe elementinden dolayı ateş opali

renginin kırmızı ve turuncu olduğu jeokimya çalışmaları ile belirlenmiştir. Turuncu ve yeşil renkli dendritli opallerin kimyasal

analizi sonuçlarına göre; turuncu rengin Fe, Mn ve Ti, yeşil rengin ise Ni ve Cr elementlerinden dolayı oluştuğu sonucu ortaya

çıkmıştır.

Ateş opallerinde mikroyapının belirlenmesi amacı ile SEM çalışmaları yapılmıştır. SEM fotograflarında Ateş opalinin,

kuvars ve opal ct ile beraber bulunduğu belirlenmiştir. 900 0C ısıtılan örneklerde mikroyapıda gözeneklilik yönlenmesi bariz olarak

ana yapıya hakimdir. 1100 0C ısıtılan örneklerde gözeneklerde biçimsel farklılaşma olduğu belirlenmiştir. 1300 0C ısıtılan örneklerde

Fe içeren kısımlara ait noktalar belirlenmiştir.

Anahtar kelimeler: Eskişehir-Dereyalak-Dendritik Opal, Kütahya-Simav-Ateş Opal, Gemoloji, Jeoloji, SEM

Page 3: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

II

ABSTRACT

PhD THESIS

SOME POTENTIAL GEMOLOGICAL PATTERNS FROM WEST AND C ENTRAL ANATOLIA

AND THEIR GEOLOGICAL SETTING

Mine TEKBA Ş CANDAR

DEPARTMENT OF GEOLOGY INSTITUTE OF NATURAL AND APPLIED SCIENCES

UNIVERSITY OF CUKUROVA Supervisor: Prof. Fikret ĐŞLER Year : 2007, Page: 195 Jury : Prof. Dr. Fikret ĐŞLER

Prof. Dr. Yılmaz SAVAŞÇIN Prof. Dr. Selim KAPUR Prof. Dr. Osman PARLAK Assoc. Prof. Dr. Musa ALPASLAN

Prepared to Examine some gem Stones of Middle And West Anatolia this study focused on the gemologic and geologic

formations of Eskişehir-Dereyalak Dendritic opal, Kütahya Simav Fire opal.

Dendritic opal is located at the village of Đnönü named Dereyalak which is a province of Eskişehir city. Region opals are

seen at the colour of yellow, honey yellow, grey, blue and green and their shapes are usually sphere and semi-sphere. Opal

formations are located in the volcano-sedimentary part in the shape of tufa and tiny pieces. Surfaces of opals are observed being

surrounded by a thin white coloured film. Sizes of opal formations change from few centimeters. to 20 centimeters. Đt is determined

by SEM studies that Mn element gives dentritic character to opal and seems like tree branches. At region dentritic opal is not the

only element it is found with other silisified elements like chalcedon and quartz. At opal samples SEM studies are made to determine

micro formation. At the samples of dentritic opal the existence of capillary and round shaped pores are determined. At the

temperature of 900 0C degrees some breakages and fractures at the micro structure of opal are observed. At the samples heated up to

temperature of 1100 0C degrees silis spheres are observed by SEM photos and connected to this it is determined that opals are

formated from gel forms with granular forms. At the temperature of 1300 0C degrees it is observed that opal pores shrink.

Ateş opals exist at the region named Kütahya-Simav-Karamanca. Region opals are observed in the colours of red, orange,

yellow and white. Opals are found in the riyolitik tufa charactered rocks. Opal formations sizes change from few milimeters up to

few centimeters. Opals are seen in the shape of round and elliptical. Simav Fire Opal formations are generaly non-cracked and pure

By the geo-chemical studies it is determined that the red and orange colour of ateş opals come from the Fe element inside them. Đt is

understood from the chemical analyses results of orange and gren coloured dentritli opals that orange colour comes from Fe, Mn and

Ti elements and green colour comes from Ni and Cr elements.

For the purpose of determining micro-structure of fire opals SEM studies are made. At the SEM photos fire opal is

found with kuvars and opal-ct . At the samples heated up to 900 0C degrees, at the micro-structure destined pores are dominant to

main structure. Đt is determined that at the samples heated up to 1100 0C degrees that pores become different by shapes. Đt is

determined that at the samples heated up to 1300 0C degrees that there are parts including Fe element spots

Key words: Eskişehir-Dereyalak-Dendritic Opal, Kütahya-Simav- Fire Opal, Gemology, Geology, SEM

Page 4: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

III

TEŞEKKÜR

‘’Batı Ve Orta Anadoludan Bazı Potansiyel Gemolojik Örnekler Ve Jeolojik

Konumları’’ konulu doktora tezim ve ayrıca asistanlığını yaptığım süre boyunca yapıcı

tutumlarını ve desteklerini her daim gördüğüm, danışman hocam Prof.Dr. Fikret ĐŞLER’

e teşekkür ederim,

Doktora çalışmalarım süresince yardımlarını aldığım, tezimin tamamlanmasında

büyük katkıları olan çok saygıdeğer hocam Dokuz Eylül Üniversitesi Jeoloji

Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yılmaz SAVAŞÇIN’ a teşekkür ederim.

Doktora tezimin Laboratuvar çalışmaları bölümünde yardımlarını gördüğüm,

SEM fotograflarımın yorumlanmasında katkı sağlayan, çalışmalarıma ışık tutan, beni her

daim destekleyen, Toprak Bölümü öğretim üyeleri Prof.Dr. Selim KAPUR ve

Yrd.Doç.Dr. Erhan AKÇA‘ ya teşekkür ederim.

Tez Jurisinde bulunan hocalarım Prof.Dr. Osman PARLAK ve Doç.Dr. Musa

ALPASLAN’ a teşekkür ederim.

Termolüminesans analizlerimi titizlikle gerçekleştiren ve yorumlarıyla tezime

katkı sağlayan, Gaziantep Üniversitesi Fizik Mühendisliği öğretim üyesi Yrd.Doç.Dr.

Metin BEDĐR’ e, tezimin jeokimya analizlerini yurt dışında gerçekleşmesini sağlayan

Yrd.Doç.Dr. Sema YURTMEN’ e teşekkür ederim.

Lisans dönemlerimden günümüze kadar yapıcı tutumları ile Enstitü Müdürümüz,

değerli hocam Prof.Dr. Aziz ERTUNÇ’ a teşekkür ederim. Ayrıca her zaman verdiği

desteklerinden ötürü bölümümüz öğretim üyesi Yrd.Doç.Dr. Hakan GÜNEYLĐ‘ ye

teşekkür ederim.

Çalışmalarımın gemolojik laboratuvar kısmında bana gemoloji laboratuvarını

açan, Agat Madencilik sahibi Jeoloji Yük.Müh. Đlhan AKDAĞ ve Mineral madencilik

sahibi Jeoloji Mühendisi Mete ARIKAN’ a,

Jeokimya analizlerimin hazırlanmasında yardımlarından dolayı jeokimya

laboratuvar teknisyeni Ertugrul ÇANAKÇI’ ya, kayaç ince kesitlerimi hazırlayan

Veysel DÖNMEZ’ e, teşekkür ederim.

Page 5: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

IV

Tezimin her aşamasında bana destek olan, imkanlarını, desteklerini esirgemeyen

değerli eşim Hakan CANDAR’ a, tez aşamasında sabrından ötürü minik oğlum Arda’ ya

teşekkür ederim.

Ve çok değerli olan aileme, Canım annem Nimet TEKBAŞ, kardeşlerim Dilek

GENÇARSLAN ve Yusuf TEKBAŞ’ a bana her zaman verdikleri desteklerinden ötürü

teşekkür ederim.

Page 6: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

V

ĐÇĐNDEKĐLER SAYFA

ÖZ……………………………………………………………………………………I

ABSTRACT……………………………………………………………………… ...II

TEŞEKKÜR…………………………………………………………………………III

ĐÇĐNDEKĐLER………………………………………………………………………V

RESĐMLER DĐZĐNĐ…………………………………………………………………VIII

ŞEKĐLLER DĐZĐNĐ…………………………………………………………………XIV

1. GĐRĐŞ…………………………………………………………………………..…..1

1.1 Türkiyede bulunan süstaşlarına ait lokasyonlar…………………………………....5

1.2 Süstaşları oluşum ortamları………………………………..……………………….6

1.2.1. Formasyon içinde yer alan süstaşları………………………………..…………..6

1.2.1.1 Yüzeye yakın veya yüzeydeki formasyonlarda oluşan

süstaşları…………………………………………………………..……..……...6

1.2.1.2 Hidrotermal depozitler………………………………..………………...6

1.2.1.3 Pegmatitler içinde yer alan süstaşları…………………………………...6

1.2.1.4 Mağmatik kayaçlarda bulunan süstaşları…………………………….…6

1.2.1.5 Metamorfik kayaçlarda bulunan süstaşları……………………………..6

1.2.1.6 Manto içinde yer alan süstaşları………………………………………...7

1.3. Süstaşlarının kullanım alanları………………………………………………….….8

1.4 Süstaşlarının biçimlendirilmesinde kullanılan makineler…………………………12

1.4.1. Kesme yontma makinesi…………………………………… ……... …...12

1.4.2. Düzeltme parlatma makinesi………………………………………..……13

1.4.3.Tambur makinesi……………………………………. …………….. ……14

1.4.4. Delme makinesi…………………………………………………………..15

2. ÖNCEKĐ ÇALIŞMALAR……………… ………………….……………………….19

2.1.Yurtiçindeki gemoloji çalışmaları………………………………………………19

2.2. Yurtdışı gemoloji çalışmaları…………………………………………………..24

2.3. Bölgesel jeoloji konusunda yapılan önceki çalışmalar…………………………25

3. MATERYAL VE METOD…………………………………………………………29

3.1. Arazi Çalışmaları………………………………………………………………29

Page 7: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

VI

3.2. Laboratuar Çalışmaları…………………………………………………………29

3.3. Örneklerin Temizlenmesi………………………………………………………30

3.4. Kırma-Öğütme………………………………………………………………….32

3.5.Gemolojik örneklerin fırınlanma yöntemleri …………………………………...33

3.5.1. I. Grup örnekler 900 oC de fırınlanan dendritik opal, ateş opali………….33

3.5.2. II. Grup örnekler 1100 oC de fırınlanan dendritik opal, ateş opali….……34

3.5.3. III. Grup örnekler 1300 oC de fırınlanan dendritik opal, ateş opali………34

3.6. Taramalı elektron mikroskobu incelemeleri …………………………………...35

4. ARAŞTIRMA BULGULARI …………………………………………………...36

4.1. Eskişehir Dereyalak Bölgesi Dendritik Opal Oluşumları……………………...36

4.1.1.Bölgesel Jeoloji …………………………………………………………..38

4.1.2. Çalışma Alanının Stratigrafisi ……………………………………….…..38

4.1.2.1. Tavşanlı Zonu………………………………………………..…40

4.1.2.2. Ofiyolitler……………………………………………………….40

4.1.2.3. Porsuk Formasyonu………………………………………...…..41

4.1.2.4. Karaköy Volkanitleri………………………………………...…41

4.1.2.5. Kuvaterner…………………………………………………...…42

4.1.2.6. Pleyistosen…………………………………………………...…48

4.1.3. Dereyalak Bölgesi Opallerinin Özellikleri……………………………….49

4.1.4 Dendritli Opal Ve Kapanımların Oluşumu………………………………..50

4.1.5. Opallerin Sınıflandırılması……………………………………………….51

4.1.6. Opallerde Dendrit Oluşumu………………………………………………65

4.1.7 Dereyalak Opal Örneklerinin Isıl Bağımlı Renk Değişim Analizleri……..72

4.1.7.1. Yeşil opal oluşumlarında ısıl bağımlı renk değişim analizleri…………72

4.1.7.2. Turuncu opal oluşumlarında ısıl bağımlı renk değişim analizleri……...74

4.1.7.3. Mavi opal oluşumlarında ısıl bağımlı renk değişim analizleri…………75

4.1.8 Opalleşme Türleri ………………………………………………………………...76

4.1.9. Termolüminesans Analizler……………………………………………………... 77

4.2. Simav Ateş opali …………………………………………………………...80

4.2.1. Bölgesel Jeoloji…………………………………………………...………81

Page 8: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

VII

4.2.2. Ateş Opali Özellikleri……………………………………………………84

4.2.3. Opal………………………………………………………………………88

4.2.4. Opaldeki Renk Çeşitlili ği………………………………………………...90

4.2.5. Opal Oluşumunun Mekanizması………………………………………..90

4.3. Dendritik Opallere ait SEM Fotoğrafları Đncelemeleri……………………………..92

4.4. Dendritik Opallere ait SEM Analizleri……………………………………………116

4.5. Ateş Opallerine ait SEM Fotoğrafları Đncelemeleri……………………………….126

4.6. Ateş Opallerine ait SEM Analizleri……………………………………………….149

4.7.Jeokimya…………………………………………………………………………...159

4.8. Petrografi………………………………………………………………………….164

4.8.1. Eskişehir-Dereyalak Opallerindeki Dendritlerin Petrografik

Đncelenmesi……………………………………………………………164

4.8.2. Kütahya-Simav-Karamanca Ateş Opallerinin Petrografik

Đncelenmesi………………………………………………………….…168

4.9 Ekonomik Jeoloji……………………………………………………………….…179

5. SONUÇLAR VE ÖNERĐLER …………………………………………………186

KAYNAKLAR…………………………………………………………………… …..191

ÖZGEÇMĐŞ……………………………………………………………………………195

EKLER………………………………………………………………………………...196

Page 9: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

VIII

RESĐMLER D ĐZĐNĐ SAYFA Resim 1.1: Kesme yontma makinesi………………………………………………..…12

Resim 1.2: Taşların şekillendirilmesinde kullanılan faset makinesi ………………..…14

Resim 1.3:Tambur makinesi …………….…………….…………….……………..…15

Resim 1.4: Süstaşlarının kesilmesinde kullanılan alet…………….…………………...15

Resim 1.5: Süstaşlarının kesilmesinde kullanılan aletler…………….………….…..…15

Resim 1.6 : Süstaşlarının şekillendirilmesinde kullanılan alet…………….…………..16

Resim 1.7 : Süstaşlarının şekillendirilmesinde kullanılan alet…………….…………..16

Resim 1.8: Kesilmiş dendritik opal örnekleri…………….…………….……………....16

Resim 1.9: Biçimlendirilmiş opal örnekleri …………….…………….………...…….16

Resim 1.10: Biçimlendirilmiş Dendritik opal örnekleri…………….………………….17

Resim 1.11:Biçimlendirilmiş, dendritik opal örnekleri………………..….…………….17

Resim 1.12: Biçimlendirimiş, gümüş ile kaplanmış dendritik opal örnekleri………..…18

Resim 1.13: Biçimlendirilmiş, gümüş ile kaplanmış dendirtik opal örnekleri………….18

Resim 1.14: Biçimlendirilmiş, gümüş ile kaplanmış dendritik opal örnekleri………….18

Resim 4.1.1: Dendritik opal oluşumlarını içeren sedimentler………………….……….37

Resim 4.1.2: Dereyalak köyü kuzeybatısı dendritli opalleri içeren volkanosedimanter

seviyeler…………….…………….…………….…………….…………….… 37

Resim 4.1.3: Tabanda bulunan konglomeratik seviyelere ait görüntü………………….44

Resim 4.1.4: Opal içeren konglomeratik seviyeler …………….……………….…….44

Resim 4.1.5: Opal oluşumlarını içeren kırıntılı seviyeler…………….………………...45

Resim 4.1.6: Konglomeratik seviye üzerinde yeralan kırıntılı seviyeler……………….45

Resim 4.1.7: Kırıntılı seviyeyi oluşturan tüf ve ince taneliler…………….…………….46

Resim 4.1.8: Đkinci seviyeye ait olan tüf…………….…………….……………………46

Resim 4.1.9: Đnce tanelilerden oluşan seviye …………….……………….…………….47

Resim 4.1.10: Opal oluşumlarını içeren kireçtaşları …………….…………….……….47

Resim 4.1.11: En üst seviyede yer alan kireçtaşları…………….…………….……...…48

Resim 4.1.12: Kırıntılılar-Kireçtaşı seviyelerinde dendritik opal oluşumları……….…48

Resim 4.1.13: Tüf içinde yer alan dendritik opaller…………….…………….……..…49

Resim 4.1.14: Yoğun dendrit içeren yatsı-yuvarlağımsı opal…………….…………….50

Page 10: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

IX

Resim 4.1.15: Yoğun dendrit içeren çatlaklı opal…………….…………….………….50

Resim 4.1.16: Opal içeren tüf e ait görüntü………………….………….…..………….51

Resim 4.1.17: Opaller gri-mavi renkli olarak gözlenmektedir…………….……..…….52

Resim 4.1.18: Açık gri, koyu gri renkte dendritik opaller…………….…………..……53

Resim 4.1.19: Yeşil renkte opal oluşumları…………….…………….……………..…53

Resim 4.1.20: Mavi renkte opal oluşumları…………….…………….…………….…..53

Resim 4.1.21: Beyaz renkte süt opal oluşumları…………….…………….……………54

Resim 4.1.22: Bal sarısı, turuncu renkte opaller…………….…………….……………54

Resim 4.1.23: Bal sarısı, turuncu renkte opal…………….…………….………………55

Resim 4.1.24: Yeşil opal oluşumlarını içeren seviyeler…………….…………….……56

Resim 4.1.25: Bal sarısı renkte dendrit içeren opal…………….…………….………...56

Resim 4.1.26: Mavi renkli opal oluşumlarını içeren birim…………….…………….…57

Resim 4.1.27: Mavi opal oluşumları…………….…………….…………….………….57

Resim 4.1.28: Mavi opal oluşumları…………….…………….…………….………….58

Resim 4.1.29:Karbonat zarf ile çevrelenmiş gri renkli, dendritli opal…………….……58

Resim 4.1.30: Karbonat zarf ile çevrelenmiş opal…………….…………….………….59

Resim 4.1.31: Karbonat zarf ile çevrelenmiş, yoğun dendritli opal…………….………59

Resim 4.1.32: Karbonat zarf ile çevrelenmiş, yuvarlak şekilli opal…………….………59

Resim 4.1.33: Karbonat zarf ile çevrelenmiş opal…………….…………….………….60

Resim 4.1.34: Dendritli opal içeren kireçtaşları seviyeleri…………….…………….…60

Resim 4.1.35: Dereyalak köyü batısı dendritli opalleri içeren tüflere ait görüntü……..61

Resim 4.1.36: Sedimanter birim içinde yer alan küçük opal oluşumları……………….61

Resim 4.1.37: Tüf içinde yer alan orta büyüklükteki opaller…………….…………….62

Resim 4.1.38: Yuvarlak şekilli dendritli opal…………….…………….………………62

Resim 4.1.39: Karbonat zarf ile çevrelenmiş, yuvarlak şekilli opal…………….………63

Resim 4.1.40: Yuvarlak şekilli opal…………….…………….…………….…………..63

Resim 4.1.41: Yuvarlak şekilli opal…………….…………….…………….…………..63

Resim 4.1.42: Yuvarlak şekilli opal…………….…………….…………….…………..64

Resim 4.1.43: Dendritli, yatsı opal…………….…………….…………….……………64

Resim 4.1.44: Gri renkli, dendritli, uzunlamasına büyümüş opal……………..………..64

Page 11: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

X

Resim 4.1.45: Üzerinde yumrular bulunan dendritli uzunlamasına büyümüş opal…….65

Resim 4.1.46: Opalde ağaç benzeri şekilde görülen dendritler siyah renkli

gözlenmektedir………………………………..…………………………66

Resim 4.1.47: Yoğun dendritli gri opal…………….…………….…………….………66

Resim 4.1.48: Yoğun dendrit içeren opal…………….…………….…………….….…67

Resim 4.1.49: Bal sarısı opalde yoğun dendritik oluşumlar…………….……………...67

Resim 4.1.50: Bünyesinde dendrit içermeyen koyu gri opal…………….……….…….68

Resim 4.1.51: Bünyesinde dendrit içermeyen bal sarısı, turuncu opal…………….…...68

Resim 4.1.52: Bünyesinde dendrit içermeyen bal sarısı, turuncu opal…………….…...68

Resim 4.1.53: Boşluk dolgusu olarak yerleşen kuvars…………….…………….……..69

Resim 4.1.54: Gri opalde bantlaşma…………….…………….…………….….………69

Resim 4.1.55: Beyaz opalde bantlaşma…………….…………….…………….………70

Resim 4.1.56: Dendritli sarı opalde bantlaşma…………….…………….…………….70

Resim 4.1.57: Turuncu opalde bantlaşma…………….…………….……….…….……70

Resim 4.1.58 : Turuncu opalde bantlaşma ve çatlaklı yapı…………….…………….…71

Resim 4.1.59: Dendritli gri opalde bantlaşma…………….…………….……..………..71

Resim 4.1.60: Beyaz, süt opalde bantlaşma…………….…………….………..…….…71

Resim 4.1.61: Dendritli koyu gri opalde bantlaşma…………….…………….….……..72

Resim 4.1.62: Yeşil opal oluşumlarına ait renk değişimi……………...…………….…73

Resim 4.1.63: Turuncu opal oluşumlarına ait renk değişimi…………….……….….….74

Resim 4.1.64: Mavi opal oluşumlarına ait renk değişimi…………….…………...….…75

Resim 4.2.1: Ateş opallerini içeren volkanik kayalar arazide krem, bej renkte

gözlenmektedir…………….…………….…………….…………….………….84

Resim 4.2.2. : Turuncu renkte ateş opali…………….……...……….…………….……87

Resim 4.2.3 :Kırmızı renkte ateş opali…………..….…………….…………….………87

Resim 4.2.4 : Kırmızı ve beyaz renkte ateş opali……...……….…………….…………87

Resim 4.2.5. : Turuncu ve sarı renkte ateş opalleri…………….…………….…………88

Resim 4.2.6. : Kırmızı renkte ateş opalleri…………….…………….…………….……88

Resim 4.2.7. :Kırmızı renkte ateş opalleri…………….…………….…………….……89

Page 12: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

XI

Resim 4.3.1.: Doğal dendritik opal örneği…………….…………….…………….……90

Resim 4.3.2: Doğal dendritik opal örneğinde dendrit görüntüsü…………….…………93

Resim 4.3.3: Doğal dendritik opal örneğinde Mn ve Ba elemeni…………….………..94

Resim 4.3.4: Doğal dendritik opal örneğinde Ba elementi…………….…………….…95

Resim 4.3.5: Doğal dendritik opal örneğinde Ba elementi…………….…………….…96

Resim 4.3.6: Doğal dendritik opal örneğine ait yüzey…………….…………….…...…97

Resim 4.3.7: Doğal dendritik opal örneğine ait yüzey…………………………………98

Resim 4.3.8: 900 0C Isıtılan dendritik opal örneği…………………………………...…9

Resim 4.3.9: 900 0C Isıtılan dendritik opal örneği……………………………………100

Resim 4.3.10: 900 0C Isıtılan dendritik opal örneği…………………………………...101

Resim 4.3.11: 900 0C Isıtılan dendritik opal örneği…………………………………..102

Resim 4.3.12: 1100 0C Isıtılan dendritik opal örneği…………………………………103

Resim 4.3.13 : 1100 0C Isıtılan dendritik opal örneği…………………………………104

Resim 4.3.14 : 1100 0C Isıtılan dendritik opal örneği…………………………………105

Resim 4.3.15 : 1100 0C Isıtılan dendritik opal örneği…………………………………106

Resim 4.3.16 : 1100 0C Isıtılan dendritik opal örneği………………………………...107

Resim 4.3.17 : 1300 0C ısıtılan dendritik opal örneği…………………………………108

Resim 4.3.18: 1300 0C Isıtılan dendritik opal örneği…………………………………109

Resim 4.3.19: 1300 0C Isıtılan dendritik opal örneği…………………………………110

Resim 4.3.20: 1300 0C ısıtılan dendritik opal örneği…………………………………111

Resim 4.3.21: 1300 0C Isıtılan dendritik opal örneği…………………………………112

Resim 4.3.22: 1300 0C Isıtılan dendritik opal örneği…………………………………113

Resim 4.3.23: 1300 0C Isıtılan dendritik opal örneği…………………………………114

Resim 4.3.24: 1300 0C Isıtılan dendritik opal örneği…………………………………115

Resim 4.4.1: (11-1) Doğal dendritik opal örneğine ait analizi alınan yüzey…………116

Resim 4.4.2: (11-2) Doğal dendritik opal örneğine ait analizi alınan yüzey…………118

Resim 4.4.3: (11-3) Doğal dendritik opal örneğine ait analizi alınan yüzey…………119

Resim 4.4.4: (11-3) Doğal dendritik opal örneğine ait analizi alınan yüzey…….…...121

Resim 4.4.5: (11-4) Doğal dendritik opal örneğine ait analizi alınan yüzey………...124

Resim 4.5.1: (12-4) Doğal ateş opal örneği………………………………………….126

Page 13: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

XII

Resim 4.5.2: (12-1) Doğal ateş opal örneği……………………………………………127

Resim 4.5.3: (12-2) Doğal ateş opal örneği……………………………………………128

Resim 4.5.4: (12-3) Doğal ateş opal örneği……………………………………………129

Resim 4.5.5: (12-5) Doğal ateş opal örneği………………………………………...…130

Resim 4.5.6: (12-6) Doğal ateş opal örneği………………………………………..….131

Resim 4.5.7: (12-7) Doğal ateş opal örneği………………………………………..….132

Resim 4.5.8: (12-8) Doğal ateş opal örneği……………………………………………133

Resim 4.5.9: (12-9) Doğal ateş opal örneği…………………………………………....134

Resim 4.5.10: (12-10) Doğal ateş opal örneği…………………………………………135

Resim 4.5.11 : 900 0C Isıtılan ateş opal örneği………………………………………..136

Resim 4.5.12 : 900 0C Isıtılan ateş opal örneği…………………………………… .….137

Resim 4.5.13 : 900 0C Isıtılan ateş opal örneği………………………………………..138

Resim 4.5.14 : 1100 0C Isıtılan ateş opal örneği………………………………………139

Resim 4.5.15 : 1100 0C Isıtılan ateş opal örneği………………………………………140

Resim 4.5.16 : 1100 0C Isıtılan ateş opal örneği………………………………………141

Resim 4.5.17 : 1100 0C Isıtılan ateş opal örneği………………………………………142

Resim 4.5.18 : 1300 0C Isıtılan ateş opal örneği………………………………………143

Resim 4.5.19 : 1300 0C Isıtılan ateş opal örneği………………………………………144

Resim 4.5.20: 1300 0C Isıtılan ateş opal örneği……………………………………….145

Resim 4.5.21: 1300 0C Isıtılan ateş opal örneği……………………………………….146

Resim 4.5.22: 1300 0C Isıtılan ateş opal örneği………………………………..….…..147

Resim 4.5.23: 1300 0C Isıtılan ateş opal örneği…………………………..…………...148

Resim 4.6.1: (12-1) Doğal ateş opal örneğine ait analizi alınan yüzey………………..149

Resim 4.6.2: (12-2) Doğal ateş opal örneğine ait analizi alınan yüzey………………..151

Resim 4.6.3: (12-3) Doğal ateş opal örneğine ait analizi alınan………………………152

Resim 4.6.4: 900 0C Isıtılan ateş opal örneğine ait analizi alınan yüzey………………155

Resim 4.6.5: 900 0C Isıtılan ateş opal örneğine ait analizi alınan yüzey………………157

Resim 4.8.1.1 : Ç.N. de opal bünyesinde bulunan dendritler siyah renkli olarak

gözlenmektedir ……………………………………………………….164

Resim 4.8.1.2: Dendritler ağaç dallarına benzer şekilde büyümeler göstermektedir. ...165

Page 14: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

XIII

Resim 4.8.1.3: Makroskobik boyut olarak çok küçük olan dendritler, T.N. de noktacıklar

halinde izlenmektedir ………………………………………………….………165

Resim 4.8.1.4:Boyutları 1-2 mm olan dendritler nokta şeklinde

görülmektedir.T.N. ……………………………………………………166

Resim 4.8.1.5: Seyrek dendrit görünümü ……………………………………………..166

Resim 4.8.1.6: T. N. de dendritlerin görünümü siyah renklidir. ……………….…..…167

Resim 4.8.2.1: Kayaç bünyesindeki Fe elementinden dolayı oluşan kırmızı

lekeler…………………………………...……………………….………169

Resim 4.8.2.2: Riyolitik kayaçta kümeler halinde gözlenen riyolitler…………..……170

Resim 4.8.2.3: Yelpaze şeklinde gözlenen sferolitik yapı……………………………171

Resim 4.8.2.4: Zeoliti içine almış sferolit görüntüsü…………………………………171

Resim 4.8.2.5: Riyolitler içerisinde görülen açık sferolit görüntüsü…………………172

Resim 4.8.2.6: Sferolit çeperlerinde ötektik kristalizasyon ile gelişen alkali feldspat

ve kuvars lifleri ……………………………………………...………173

Resim 4.8.2.7: Sferolitlerde alkali feldspatlar ve kuvarslar…………………………...173

Resim 4.8.2.8: Ç.N de sferolitik yapıda gözlenen haç işareti…………………………174

Resim 4.8.2.9: Ana mineral K feldspat ve diğer mineraller…………..………………175

Resim 4.8.2.10: Kuvars etrafında gelişme gösteren Kfeldspat ve sferolitik yapı……176

Resim 4.8.2.11: Etrafı Fe ile çevrelenmiş sferolit kümeleri ……………………….…177

Resim 4.8.2.12: Merkezde kuvars ve onu çevreleyen K feldspat…………………..…177

Resim 4.8.2.13: Sferolit, kuvars ve zeolitlere ait görüntü…………………………..…178

Resim 4.9.1: Boncuk biçimli mercan kolye……………………………………….…..181

Resim 4.9.2: Doğal şekilde mercan kolye………………………………………….…182

Resim 4.9.3: Çubuk şeklinde mercan kolye…………………………………………..182

Resim 4.9.4: Ametist kristaller…………………………………………………….….183

Resim 4.9.5: Kalsedon saat örneği………………………………………………….…183

Page 15: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

XIV

ŞEKĐLLER D ĐZĐNĐ

Şekil 1.1: Yerkabuğundaki elementlerin dağılımları…………………………….….…..3

Şekil 1.2: Türkiyedeki süstaşlarının yoğun olarak bulunduğu Bölgeler…………… .…4

Şekil 1.3: Türkiyede bulunan süstaşlarına ait lokasyon haritası…………………….…5

Şekil 1.4: Mağmatik kayaçlarda bulunan süstaşları…………………………………….7

Şekil 1.5: Metamorfik kayaçlarda bulunan süstaşları…………………………………..8

Şekil 1.6: Süstaşlarının farklı kesilmiş örnek modelleri………………………………..11

Şekil 3.1: 900 0 C de fırınlanan I. grup örneklere ait sıcaklık süre diyagramı………….33

Şekil 3.2:1100 0 C de fırınlanan II. grup örneklere ait sıcaklık süre diyagramı………..34

Şekil 3.3: 1300 0 C de fırınlanan III. grup örneklere ait sıcaklık-süre diyagramı………35

Şekil 4.1.1: Eskişehir-Đnönü Çalışma Alanı Yer Bulduru haritası……………………..36

Şekil 4.1.2: Eskişehir-Đnönü Bölgesinin Jeoloji Haritası………………………………39

Şekil 4.1.3: Eskişehir Bölgesi Stratigrafik Kesiti………………………………………43

Şekil 4.1.4: Dendritik opalde termolüminesans-sıcaklık analiz eğrisi…………………77

Şekil 4.1.5: Mavi opalde termolüminesans-sıcaklık analiz eğrisi……………………...78

Şekil 4.1.6: Sarı renkli opalde termolüminesans-sıcaklık analiz eğrisi……………..…78

Şekil 4.1.7: Doğal opalde termolüminesans-sıcaklık analiz eğrisi…………………....79

Şekil 4.1.8 : Dendritik opalde termolüminesans-sıcaklık analiz eğrisi………………...79

Şekil 4.2.1: Çalışma Alanı Kütahya-Simav Yer Bulduru Haritası…………………..…80

Şekil 4.2.2: Çalışma Alanı Kütahya-Simav Jeoloji Haritası ………………………..…86

Şekil 4.2.3:Türkiyede opal bulunan illere ait lokasyonlar…………………………..…90

Şekil 4.4.1: (11-1) Doğal dendritik opal örneğine ait analiz ……………………….…117

Şekil 4.4.2: (11-1) Doğal dendritik opal örneğine ait EDX analizi…………………...117

Şekil 4.4.3: (11-2) Doğal dendritik opal örneğine ait analiz……………………….….118

Şekil 4.4.4: (11-2) Doğal dendritik opal örneğine ait EDX analizi…………………...119

Şekil 4.4.5: (11-3) Doğal dendritik opal örneğine ait analiz ………………………….120

Şekil 4.4.6: (11-3) Doğal dendritik opal örneğine ait EDX analizi……………………120

Şekil 4.4.7: (11-3 g) Doğal dendritik opal örneğine ait element-% ağırlık grafiği……121

Şekil 4.4.8: (11-4) Doğal dendritik opal örneğine ait analiz ………………………….122

Page 16: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

XV

Şekil 4.4.9: (11-4) Doğal dendritik opal örneğine ait EDX analizi……………………122

Şekil 4.4.10: (11-4 g) Doğal dendritik opal örneğine ait element-% ağırlık grafiği…..123

Şekil 4.4.11: (11-5) Doğal dendritik opal örneğine ait analiz…………………………124

Şekil 4.4.12: (11-5) Doğal dendritik opal örneğine ait EDX analizi…………………..125

Şekil 4.4.13: (11-5 g) Doğal dendritik opal örneğine ait element-% ağırlık grafiği…..125

Şekil 4.6.1: (12-1) Doğal ateş opal örneğine ait analiz ……………………………….150

Şekil 4.6.2: (12-1) Doğal ateş opal örneğine ait EDX analizi…………………………150

Şekil 4.6.3: (12-2) Doğal ateş opal örneğine ait analiz………………………………..151

Şekil 4.6.4: (12-2) Doğal ateş opal örneğine ait EDX analizi…………………………152

Şekil 4.6.5: (12-3) Doğal ateş opal örneğine ait analiz………………………………..153

Şekil 4.6.6: (12-3) Doğal ateş opal örneğine ait EDX analizi…………………………153

Şekil 4.6.7: (12-3 g) Doğal ateş opal örneğine ait element-% ağırlık grafiği…………154

Şekil 4.6.8: 900 0 C de fırınlanan ateş opal örneğine ait analiz……………………….155

Şekil 4.6.9: 900 0 C de fırınlanan ateş opal örneğine ait EDX analizi………………...156

Şekil 4.6.10: 900 0 C de fırınlanan ateş opal örneğine ait analiz………………………158

Şekil 4.6.11: 900 0 C de fırınlanan ateş opal örneğine ait EDX analizi………………..158

Şekil 4.7.1: Eskişehir-Dereyalak opalleri jeokimyasal analiz sonuçları………………159

Şekil 4.7.2: Eskişehir-Dereyalak opalleri jeokimyasal analiz sonuçları………………160

Şekil 4.7.3: Dereyalak opallerine ait SiO2-Ba grafiği…………………………………161

Şekil 4.7.4: Dereyalak opallerine ait SiO2-Cu grafiği………………………………...161

Şekil 4.7.5: Dereyalak opallerine ait SiO2-Cr grafiği…………………………………162

Şekil 4.7.6: Dereyalak opallerine ait SiO2-Ni grafiği…………………………………162

Şekil 4.7.7: Dereyalak opallerine ait SiO2-Zn grafiği…………………………………163

Şekil 4.8.2.1: Sferolit oluşum modeli………………………………………………….170

Şekil 4.9.1.1: Bazı önemli mücevher taşlarının fiyatları ……………………………...212

Şekil 4.9.1.2: Gram üzerinden bazı süstaşlarının değerlendirilmesi …………………..212

Şekil 4.9.1.3: Dünya elmas üretimi…………………………………..………………..213

Şekil 4.9.1.4: Dünya kıymetli-yarı kıymetli taş üretimi……………………………….214

Şekil 4.9.1.5: Yurt dışında üretilen süstaşı miktarı (toplam olarak fiyatı) ……………215

Şekil 4.9.1.6: Sentetik süstaşlarının ithal edilen miktarlarının değeri…………………216

Page 17: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

XVI

Şekil 4.9.1.7: Đthal edilen imitasyon süstaşlarının değeri……………………………...217

Şekil 4.9.1.8: Kesilmiş renkli süstaşlarının karat üzerinden değeri (Yurt dışında) …...217

Page 18: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

1.GĐRĐŞ Mine TEKBAŞ CANDAR

1

1. GĐRĐŞ

Tüm güzelliklerine rağmen, bilinen 3000 kadar mineral türü olmasına

karşılık bunların yaklaşık 50 kadarı süstaşı olarak tanınmaktadır.

Đnsanoğlu, geçmişten günümüze kadar doğal taşları takı amaçlı olarak

kullanmıştır. Bu süreçte takı, kemik, boynuz, diş, yumuşakça kabukları ile başlayıp

renkli doğal taşlarla devam etmiştir. Madenlerin bulunması, işlenmesi ve

şekillendirilmesinin öğrenilmesiyle birlikte doğal taşlarla madenlerin karışımından

oluşan takılar kullanılmaya başlanmıştır.

Süstaşı, insanlık tarihinde değerli objelerden biri olarak görülmektedir.

Dünyadaki tüm sosyal topluluklarda bunun izlerini görmekteyiz. Süstaşları

prehistorik çağlarda bile bir anlam yüklenmiş taşıdığı kişiye ait güzellik, güç ve

statünün göstergesi niteliğini taşımıştır. (Schumann, 1998)

Anadoludaki buluntuların, teknik incelikleri, detaylarla bezenmiş takılardaki

derinlik ve kültür sentezini ortaya koyan tasarımcılığı Anadolu takı sanatı tarih içinde

çok farklı bir yerde durmaktadır. Doğu Anadoluda Karaz, Batı Anadoluda

Beycesultan ve Semayük, Konya civarında Karahöyük, Güneydoğu Anadoluda Pulur

buluntuları Anadolu insanının gerek tasarımda gerekse döküm işlemlerinde o

dönemlerde ulaşmış olduğu seviyeyi göstermektedir.

Modern bir bilim olarak tanımlanabilen gemoloji, kimyasal analizler ve farklı

metodlar ile bundan 100 (yüz) yıl kadar öncesinde de vardı. 1910’ larda kristal iç

yapısı ortaya konulurken, 1914’ lerde ise x-ray desteği ile kristallerin atomik

geometrisi ortaya konulmuştur. Mineraloji, kimya ve gemoloji anabilim dalları

birbirlerini tamamlamaktadır.

Dünyada bazı ülkelerde kurulan müzelerde süstaşları koleksiyonları

mevcuttur. Bu müzelerden bazıları özellikle ve tamamen nadir süstaşlarını

bulundurmaktadır. Bunlardan bazıları şunlardır.

BM: British Museum (Natural History)-London-England

SI: Smithsonian Institution (Washıngton D.C.)

DG: Devonian Group (Calgory, Alberta, Canada)

AMNH: American Museum of Natural History (New York)

ROM: Royal Ontario Museum (Toronto, Ontario, Canada)

Page 19: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

1.GĐRĐŞ Mine TEKBAŞ CANDAR

2

Doğal süstaşlarının yerkabuğundaki rezervi sınırlı olduğundan ucuz

tüketimi karşılayabilmek ve kullanımı yaygınlaştırmak için mineral türü süstaşların

oluşumu ve gelişimi laboratuarlarda gerçekleştirilmektedir. Bu şekilde üretilen

süstaşlarına sektörde sentetik süstaşları ismi verilmiştir.

Ülkemiz potansiyelinde farklı gem kalitesinde süstaşlarını bulmak

mümkündür. Bunların kimi tam gem kalitesinde, bazıları düşük kalitede bazıları ise

gem kalitesinde değildir. Eskişehir-Sarıcakaya Kalsedonları, Balıkesir-Dursunbey

yöresi Ametistleri, Bursa-Harmancık Mor Jade gibi bazı örnekler ise gem kalitesinde

olan bazı süstaşlarımızdır. Potansiyelimizin bir kısmı ise yapılan kazı çalışmaları

yada aşırı talep yada kaçaklar nedeni ile tükenmiş durumdadır. Yozgat taki pembe

turmalinler bu yok olan gruba dahil edilebilir.

Ülkemizde iki grup tarafından süstaşları bilinmektedir bunlar; profesyonel

süstaşı kolleksiyoncuları-eğitimciler ve grupları ve bunların yanısıra ikinci grup hobi

bazında amatör kolleksiyoncular ile süstaşçılığı sürdürülmektedir.

Özellikle Orta ve Batı Anadoluda bulunan süstaşlarını incelemeye yönelik

olan bu çalışmada Eskişehir-Dereyalak yöresindeki dendritik opali ile Kütahya

Simav Ateş opallerinin gem kaliteleri araştırılmış, gemolojik irdelemeleri yapılmıştır.

Bu bağlamda dendritik opal ve ateş opal örneklerine ait makroskopik ve

mikroskobik (polarizan, taramalı), mineralojik ve gemolojik özellikler, iz element

analizleri ile renk verici elementlerin tespiti, ısıl bağımlı renk değişim özelliklerinin

tespiti, termolüminesans özellik, SEM çalışmaları, arazide gözlenen yerleşim ve

şekillenmeleri ile oluşum mekanizmaları, jeolojik konumları belirlenmeye

çalışılmıştır.

Değerli opal eski çağlardan beri bilinmektedir. Mücevherat alanında

kullanılması nedeni ile zaman içerisinde artan bir değeri olmuştur. Dünyada bir çok

lokasyonda bulunabilen opal, değerli ve yarı değerli süstaşları grubunda

tanımlanmaktadır.

Opal Avustralya’ nın ulusal süstaşı konumundadır. Dünya değerli opal

ihtiyacının %95 ini Avustralya sağlamaktadır.

Page 20: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

1.GĐRĐŞ Mine TEKBAŞ CANDAR

3

Şekil 1.1: Yerkabuğundaki elementlerin dağılımları

Aluminyum : 8 Demir : 5 Kalsiyum : 3 Potasyum : 2 Magnezyum : 2 Titanyum : 0,5 Oksijen : 47 Hidrojen : 0,167 Silisyum : 27 Diğer : 5

Yerkabuğundaki elementlerin dağılımlarının grafikte olduğu gibi

düşünüldüğünde Türkiyede bulunan minerallerin ve süstaşlarının daha çok silikat

grubundan olması dikkat çekmektedir. Ankara Çubuk Agatları, lüle taşı, kemererit

kristalleri, kalsedon oluşumları, opal oluşumları örnekler olarak verilebilir.

demir

oksijen47%

aliminyum8%

demir5%

kalsiyum3%

potasyum2%

magnezyum2%

diğer5%

titanyum0,5%

silisyum%27

hidrojen0,167%

Page 21: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

1.GĐRĐŞ Mine TEKBAŞ CANDAR

4

Yüzlerce, binlerce yıldır Anadolu toprakları ard ardına sayısız uygarlıklara

jeolojik yapısıyla, barındırdığı muhteşem gemolojik potansiyelini hammadde olarak

sunmuştur.

Şekil 1. 2: Türkiyede süstaşlarının yoğun olarak bulunduğu bölgeler

Anadolu süs taşları kültür mirası tamamen kendine has özellikleri ile dünyada

eşi bulunmaz bir sentezdir. Gerek özgün olması ve gerekse farklı uygarlıkların bir

araya gelmesiyle oluşmuş bir topluluğun sanat izlerini yansıtması bu eşsiz güzelliği

yaratmıştır. Çağlar boyunca farklı kavimlerin göçüne analık yapmış Anadolu,

dünyada sadece kendine ait olan değerli süs taşları ile adını ayrı bir yere taşımayı

başarmıştır. Bu süreç içerisinde her dönem kendinden önceki ustanın el izlerini

yansıtmış, çekicilikleri ile oldukça yüksek değerdeki eserler ortaya konulurken tüm

sanatsal yaratıcılıkları ile kendini göstermeyi başarmıştır.

Kuzey-Batı Anadolu

Kuzey Anadolu

Batı Anadolu

Orta Anadolu

Page 22: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

1.GĐRĐŞ Mine TEKBAŞ CANDAR

5

1.1. Türkiye de bulunan süstaşlarına ait lokasyonlar

Şekil 1.3. : Türkiye’ de bulunan süstaşlarına ait lokasyon haritası

1- Opal ; Eskişehir, Kütahya, Afyon, Ayvalık, Çanakkale, Bilecik 2- Agat; Ankara, Manisa, Afyon, Eskişehir, Konya, Çanakkale, Bursa, Bilecik 3- Kalsedon; Eskişehir, Bandırma, Adana, Çanakkale, Đzmir, Manisa,Çankırı,

Bursa, Yozgat 4- Ateş opal; Kütahya 5- Obsidiyen; Nevşehir, Kars 6- Oltutaşı; Erzurum 7- Diaspor; Muğla 8- Krizopras; Eskişehir, Çanakkale, Kütahya, Tokat, Çankırı 9- Ametist; Balıkesir, Yozgat 10- Beril; Yozgat 11- Turmalin; Yozgat, Balıkesir, Tokat, Çanakkale 12- Silisleşmiş ağaç; Ankara, 13- Mercan; Ege, Marmara 14- Akuamarin; Manisa, Bilecik 15- Zebercet; Đzmir, Bolu, Tokat, Eskişehir, Bursa 16- Kehribar; Artvin 17- Kuvars; Muğla, Gümüşhane, Eskişehir, Konya, Bursa 18- Turkuaz ; Erzurum 19- Jade; Bursa Kaynakların bir kısmı Tülin Đçözü’ ne (2002) ait doktora tezinden ve MTA

raporlarından alınmıştır.

2, 17

1,2,3,8 , 15,17

16

1,4,8

7, 17

6, 18

1,2,11,18 3, 8

2,3,15,17,1 1,2,14

3, 15 2,3,14

1,9, 11

1,2

8,11,15 15

17 2,12

5

5

3

3,9,11

Mine TEKBAŞ CANDAR-2007

13

13

Page 23: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

1.GĐRĐŞ Mine TEKBAŞ CANDAR

6

1.2. Süs taşları oluşum ortamları

Süs taşları yer yüzünde farklı jeolojik çevrelerde formlanabilir. Süs taşlarının

nerede oluştukları ve bulundukları yer konusu kökenlerinin belirlenmesi açısından

önemlidir.

Hemen hemen tüm süs taşları yer yüzeyine yakın oluşum sunarlar. Bazıları

yüzeye dogru içinde yer aldıkları formasyonla çıkmışlardır.

Bazıları ise tektonik hareketler sonucu yüzeye ulaşmıştır. (Faylanma gibi,

volkanizma gibi.) Bu tektonik hareketler sonucu kayalar derinden yüzeye dogru 400

km kadar çıkabilirler.

1.2.1 Formasyon içerisinde yer alan süs taşları 1.2.1.1.Yüzeye yakın veya yüzeydeki formasyonlarda oluşan süs taşları

1.2.1.2. Hidrotermal depozitler

1.2.1.3. Pegmatitler içinde yer alan süs taşları

1.2.1.4. Magmatik kayalarda bulunan süs taşları

1.2.1.5. Metamorfik kayalarda bulunan süs taşları

1.2.1.6. Manto içerisinde yer alan süs taşları

1.2.1.1. Yüzeyde veya yüzeye yakın yerde oluşan süs taşları

Bu grupta bulunan süs taşları 2 grup altında incelenirler. Bunlardan birincisi

silika yönünden zengin olan gruptur;

Ametist, Agat, Opal

Diğer ikinci grup ise bakırca zengindir;

Malakit, Azurit, Turkuaz,

1.2.1.2. Hidrotermal depozitler:

Beril, Turmalin ve Boron bu yolla oluşan süs taşlarıdır.

1.2.1.3. Pegmatitik magmada oluşan süs taşları

Beril, Turmalin bu grupta Berylliumca zengin süs taşları görülür.

1.2.1.4. Magmatik kayaçlar içinde oluşan süs taşları

Zirkon, topaz, yakut bu grupta oluşan süs taşlarıdır.

1.2.1.5. Metamorfik kayaçlarda oluşan süs taşları

Page 24: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

1.GĐRĐŞ Mine TEKBAŞ CANDAR

7

Yüksek ısı- yüksek basınç etkisi altında jade

Kontak metamorfizma sonucunda granat

Rejyonal metamorfizma ile granat ve kordiyerit oluşumu gözlenebilir.

1.2.1.6 Manto kökenli süs taşları:

Olivin (peridot), Daha derinde olarak oluşan; Kimberlitler, Elmaslar

Tüm bunlarla beraber süstaşı oluşumları doğada birincil yada ikincil

depositler halinde bulunabilir. Birincil depozitler, süstaşı oluşumu hala ilk oluştuğu

orijinal lokasyonunda yada formasyonun içinde bulunması anlamına gelmektedir.

Đkincil depozitlerde ise süstaşı oluşumları oluştukları ortamdan başka bir lokasyn

veya formasyona taşınmışlardır. Bu süreç boyuncada en sert süstaşı oluşumları bile

yuvarlaklaşabilir, daha yumuşak olanlarında ise kırılmalar, parçalanmalar

gözlenebilir. (Schumann, 1997, s 53)

Süstaşlarının göç etme olaylarında nehirler (flüvyal), denizler (marine), kıyı

boyu (litoral), rüzgarlar (aeolian) yoluyla oluşabilirler. Su ve rüzgar süstaşları

üzerinde yıkıcı, tahrip edici etkileri olabilir.

Mağmatik kayaçlarda bulunan süstaşları

Ultrabazik kayaçlarda bulunan süstaşları

Sfen Enstatit Zirkon Hipersten Granat Olivin Kuvars Pirop Feldspat Gök yakut Topaz Diyopsit

Pegmatitlerde bulunan süstaşları Anatas Spodümen Apatit Topaz Aksinit Turmalin Zümrüt Zirkon Fluorit Lazulit Granat Beril Disten Krizoberil Kordiyerit Şekil 1.4 :Magmatik kayaçlarda bulunan süstaşları

Page 25: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

1.GĐRĐŞ Mine TEKBAŞ CANDAR

8

Metamorfik kayaçlarda bulunan süstaşları Lapis Lazuli Fluorit Grossüler Yakut, Mavi Yakut Skapolit Andradit Zümrüt Sfalerit Jadeit Apatit Sfen Nefrit Aksinit Steatit Jasp Kordiyerit Turmalin Epidot Diyopsit Zensit

Şekil 1.5 : Metamorfik kayaçlarda bulunan süstaşları

1.3. Süs Taşlarının Kullanım Alanları

Mücevher olarak kullanılabilecek taşlar çok farklı alanlarda kullanılabilir.

Mücevher taşları her şeyden önce süs malzemesi olarak, küçük heykelciklerin

yapımında ve diger sanatsal yapıtlarda ve sergilemek amacıyla kolleksiyonculukta

kullanılır.

Düşük kaliteli elmaslar : endüstriyel uygulamalarda kullanılabilir. Son

derece kıymetli olusunun yanında endüstriyel amaçla kullanımı çok önemli

miktarlara ulaşmaktadır. Sertlik derecesinin 10 olusu, yani dünyanın en sert

malzemesi olusu ona ayrıca bu avantajı saglamıştır. Toz halinde dahi olsa çeşitli

şekillerde endüstriyel maksatlarla kullanılmaktadır.

Kristal elmas: her türlü malzemeyi kesme, delme ve düzlemede, yani

asındırıcı olarak kullanılır.

Kristal kuvars: renklileri kıymetli tas ve bazı çesitleri telsizlerde tüketilirler.

Beril: hassas terazilerde,

Yesil turmalin: turmalin kaması ile diger polarizasyon aletlerinde kullanılır.

Agat: Çok sert olusu ve asitlerin etki etmemesi nedeniyle muhtelif tür agâhlar

laboratuvarlar için havan imalatında, ayrıca terazi, bıçak agızlarında, çesitli süs ve ev

esyası yapımında, tekstil silindirlerinde ve spatül olarak kullanılabilir. (MTA

Raporu)

Süs taşlarının taşıması gereken başlıca özellikler:

1. Güzellik ve çekicilik

2. Durabilite

Page 26: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

1.GĐRĐŞ Mine TEKBAŞ CANDAR

9

3. Nadirlik

4. Taşınabilirlik

5. Kesilebilme ve parlatılabilme özelliği

1. Güzellik ve çekicilik

Bir taş güzelliği ve çekiciliği oranında değerlidir. Her ne kadar güzellik

göreceli bir kavram olsada genelde sanatsal yaratıcılık ve taş güzeliği bir araya

geldiğinde eşsiz değerler ortaya çıkmaktadır. Güzellik taşın rengine, ışık kırmasına,

optik özelliklerine, parlaklığına bağlı olarak değişebilen bir özelliktir. Ayrıca taşta

bulunan kedi gözü yansıması, yıldız etkisi gibi özel fenomenlerde ona ayrı çekicilik

vermektedir.

2. Durabilite

Bir taşın durabilitesi taşın dış etkilere karşı koyma direnci değeridir.

Avustralyalı bir mineralog olan F. Mohs tarafından oluşturulan sertlik skalası ile 1’

den 10’ a kadar sertlik sıralamaları yapılmıştır. Bir taş kesildikten ve parlatıldıktan

sonra parçalanmamalıdır.

3. Nadirlik

Bir süs taşı ne kadar az miktarda bulunursa o oranda değerlidir. Elmaslar

içinde renksiz olanı en az bulunduğu için en değerli olandır. Süs taşları ender

bulunmaları ve oluşumları milyonlarca yıl almasından dolayı değerlendirilmeleri kg

bazında yapılmamaktadır. Süs taşları carat adı verilen (0.2 gr =1 carat) bir ölçümle

yapılmaktadır.

4. Taşınabilirlik

Süs taşı marketçiliğinde zaten ederleri oldukça yüksek olan süs taşlarının

rahatlıkla elden çıkarılabilmesi onların küçük parçalara bölünmesini gerekmektedir.

Çok fazla ağır olan taşlar alıcıları ekonomik açıdan zorlayacağı için bunların carat

bazında daha düşük miktarlar haline getirilip sunulması kolaylık sağlamaktadır.

Elmaslar çok küçük parçalara ayrılsalar bile ederlerinin yinede yüksek olduğu

unutulmamalıdır.

5. Kesilebilme ve parlatılabilme özelliği

Süs taşlarının güzellikleri, bir bakıma onların doğru bir şekilde

kesilmelerinede bağlıdır. En uygun şekilde kesilmedikleri takdirde bir taş gerçek

Page 27: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

1.GĐRĐŞ Mine TEKBAŞ CANDAR

10

değerini bulamamış sayılır. Özellikle elmaslarda doğru kesim yapmak çok önemlidir.

Çünkü ışığın kırınımı taşa parlaklığını etkileyen önemli bir faktördür. Çok basit

olarak süs taşlarını kesme, şekil verme 2 grupta toplanabilir. Bunlar

a-Kaboşon kesim

b-Faset kesim

a- Kaboşon kesim: Bu yöntemde taşın bir yüzeyi belli bir şekilde (kare, oval,

elips, daire vb.) kesilir. Karşıt yüzeyleri ise yontularak kubbemsi yada yarı kürsel bir

şekil kazandırılır. Kaboşon kesimde işlem sırası şöyledir.

Kaboşon olarak kesilmesi düşünülen taş ve doğal haline uygun kaboşon kalıbı

yada şablonu seçilir. Seçim işleminden sonra taşın doğal halindeki en geniş

kısmından kesme makinesinde kesilir. Kesilen bu yüzey üzerine şablon veya kalıp

yardımıyla istenilen şekil aktarılır. Aktarma herhangi bir metal kalem veya çivi ile

gerçekleştirilir. Burada dikkat edilecek nokta, taş üzerindeki çatlak, kırık yada

istenmeyen oksitli yerlerin biçimlendirmeyi etkilememesi ve elimizdeki ham taştan

asgari yararlanılabilecek şekilde çizilmesidir.

Çizimi yapılan taşın diğer yüzeyini küreselleştirme işlemi için yontma

makinesi kullanılır. Yontmayla çizgiye sadık kalınarak taşın alt yüzeyinin sınırları

belirlenir. Daha sonra yine yontucuda alabildiğince küresel bir şekil verilir.

Kaba olarak biçimlenmiş olan bu taşı düzeltmeye hazırlamak için bir ispirto

ocağında hafif ısıtılır. Daha önceden hazırlanmış ve drop adı verilen tahta çubuğa

mühür mumuyla düz olan yüzeyi yapıştırılır.

Düzeltme işleminden sonra parlatma işlemine geçilir. Parlatma için düzeltme

makinesine, parlatma diski olan keçe yapıştırılmış demir disk takılır. Keçe üzerine

suyla beraber tatbik edilen parlatma tozuyla taşın parlaması sağlanır.

Küresel yüzeyin parlatılmasından sonra taş yine ispirto ocağında hafif ısıtılır

ve droptan ayrılır. Bu kez düzeltme işlemi düz olan yüzey için yapılır. Düzeltme

diski üzerinde küçük nolu zımpara tozundan büyük nolu toza gidilerek düzeltme

tamamlanır. Daha sonra pürüzlerden arınmış olan bu yüzey keçe üzerinde parlatılır.

b- Faset: Gemolojide en önemli ve en zor taş işleme yöntemidir. Bu şekilde

işleme ancak çok temiz ve berrak taşlarda uygulanır. Faset kesim için tabanları

Page 28: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

1.GĐRĐŞ Mine TEKBAŞ CANDAR

11

bitişik iki piramitten oluşmuş bir parçadan hareket edilir. Bir piramitin uç kısmı

kesilir. Buraya taç denir. Sivri kalan alt kısma ise dip adı verilir. Dip ile taçın

birleştiği yere kuşak denir. Daha sonraki işlem dip ve taç kısımlarının

fasetlendirilmesidir. Bu kesime pırlanta kesim denir.

Faset kesimde işlem sırası şöyledir.

Đşlem için önce taş ve taşın ilksel konuma en uygun faset planı saptanır. Faset

planı isteğe bağlı olarak hazırlanabileceği gibi denenmiş faset planlarındanda

yararlanılabilir.

Kesim işlemine taşın zayıf yüzeyleri ve çatlak alanların atılmasıyla başlanır.

Kaboşon işlemede olduğu gibi düzgün olan yüzeye drop mühür mumuyla hafif

ısıtılarak yapıştırılır. Dropa yapıştırılan taşın dip kısmı kesme makinesinde yaklaşık

piramit oluşturacak şekilde kesilir.

Drop faset aparatına yerleştirilerek düzeltme işlemine başlanır. Kaba

aşındırması 220 nolu tozla yapılan taşı ince düzeltmeleri 400-600-800 nolu tozlarla

yapılır. Böylece parlatma aşamasına getirilir. Parlatma diğer yöntemlerde olduğu gibi

kalay veya seryum oksit ile keçe üzerinde yapılır.

Şekil 1.6 : Süstaşlarının farklı kesilmiş örnek modelleri

Page 29: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

1.GĐRĐŞ Mine TEKBAŞ CANDAR

12

Artan süs taşlarının şekillendirilmesi

1. Tamburlama

Gemolojide işçilik ve hammadde açısından en ekonomik yöntemdir.

Hammadde olarak diğer yöntemlerde çatlak ve kırıklardan dolayı işlenemeyen kesim

işlemi sırasında artık olarak kalan parçalar kullanılabilir. Ancak esas olarak

tamburlanmak istenen taşlar çekiçle istenen boylarda 1-4 cm2 kırılarak hazırlanır.

Ayrıca tamburlama yöntemi ile kaba düzeltmesi yapılan kaboşon ve plaka biçimli

taşlarında ince düzeltme ve parlatmaları sağlanabilir. Bu şekilde yapılması halinde

süre ve işçilikten tasarruf yapılmış olur.

Tamburlama yönteminde dikkat edilmesi gereken en önemli nokta farklı

sertlikteki taşların ayrı ayrı tamburlanmasıdır. Tamburlama yöntemi krisocolla,

turkuaz, jadeit ve kaplangözü gibi kaliteli taşlarda kullanılır.

1.4. Süs taşlarının biçimlendirilmesinde kullanılan makineler 1.4.1. Kesme –Yontma Makinesi

Resim 1.1: Kesme-yontma makinesi

Page 30: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

1.GĐRĐŞ Mine TEKBAŞ CANDAR

13

Kesme makineleri iki şekildedir. Kesilecek taş birinde elle tutulurken diğerinde

mengeneye bağlanır. Taşın elle tutulduğu durumda taş yavaş yavaş kesme yönünde

ilerletilir. Diğer yandanda taşın fırlamasına, bıçağın ve taşın kırılmasına neden

olabilecek sarsıntılara engel olunur. Taşın bağlı olduğu durumda sarsıntı ve

fırlamalar en aza indirilmiştir. Taş mengeneye bağlandıktan sonra kesme yönünde

ilerletilir. Böylece istenilen kalınlıkta ve oldukça güvenli bir kesim yapılmış olur.

Kesme ve yontma makinesi kullanılırken çok önemli bir konu ise bıçak ve

yontucularla kesme işlemi sırasında bor yağı verilmesidir. Bor yağı denilen bu sıvı

sürtünmeyi en aza indirildiğinden bıçağın ve taşın oluşacak ısıdan zarar görmesini

önler. Ancak ekonomik olması nedeni ile suda kullanılabilir.

Kesme ve yontma makineleri çeşitli özelliklerde olmasına karşın çalışma

prensipleri aynıdır. Fiyatlarıda bu özellikleri doğrultusunda çeşitlilik gösterir.

1.4.2 Düzeltme - Parlatma Makinesi

Düzeltme parlatma makinesinde kaboşon, plaka, takoz, faset, düzeltme ve

parlatma işlemleri yapılır. Ana prensip düzeltme ve parlatma işlemleri sırasında

disklerin ıslak olmasıdır. Islak disk üzerine sürülen zımpara tozlarının disk üzerine

yapışarak daha uzun süre aşındırma yapılması için gereklidir. Aşındırma ve parlatma

sırasında taş disk yüzeyine mümkün olduğu kadar dik olarak tutulur. Bu arada disk

yüzeyine su ve zımpara tozu sürülerek aşındırma sağlanır.

Bu tür makinelerin bazılarında zımpara tozu kullanılmaz. Bunun yerine elmas

konsantrasyonları ve boyutları farklı (100-260-360-600-1200) grid elmas diskler

kullanılır. Bu disklerde düzeltme süresi kısaldığı gibi daha da ekonomiktir.

Page 31: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

1.GĐRĐŞ Mine TEKBAŞ CANDAR

14

Resim 1.2: Taşların şekillendirilmesinde kullanılan faset makinesi

1.4.3 Tambur Makinesi

Tambur makinesindeki işlem, deniz kıyısındaki taşların dalgalarla birbirine

çarparak ve sürtünerek sivri köşe ve keskin kenarlardan arınması prensibine dayanır.

Bu sebeple tambur içine konulan taş parçaları ve silisyum karbür tozları ile

dönme hareketi sonucunda taşların sivri köşe ve keskin k enarları düzelir.

Daha sonra tambur içindeki taşlar yıkanılarak silisyum karbür tozları temizlenir.

Bu kez taşlarla beraber topraklar ve parlatma tozları tambura konur. Aynı hareketle

parlatma işlemi de tamamlanır.

Bu makineler çalışma şekillerine göre ikiye ayrılırlar

Dönme hareketi yapanlar ve titreşim hareketi yapanların çalışma prensibi aynı

olmakla beraber, mamül malzemenin ele geçmesi; dönme hareketi olanlarda birkaç

hafta titreşim hareketi olan makinelerde ise 5-12 gündür.

Page 32: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

1.GĐRĐŞ Mine TEKBAŞ CANDAR

15

Resim 1.3: Tambur makinesi

1.4.4 Delme Makinesi

Delme makinelerinin en önemli özelliği çok yüksek devirli elektrik motoruna

sahip olmasıdır. Bu özellikte, delme işlemi sırasında taşın çatlamasını veya

kırılmasını önler.

Delme işlemi sırasında dikkat edilecek bir nokta ise delme kolunun delinecek taş

üzerine olabildiğince dik olarak tutulmasıdır. Ayrıca delme işlemi sırasında taş

üzerine sürtünmeden doğan ısıyı önlemek için su verilir.

Delme makineleriyle delme işleminin yanı sıra oyma, kabartma gibi işlemler

yapılabilir. Bunun için geliştirilmi ş çok çeşitli aparatlar vardır.

1.4. Süstaşlarının kesilmesinde kullanılan alet 1.5. Süstaşlarının kesilmesinde kullanılan alet

Page 33: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

1.GĐRĐŞ Mine TEKBAŞ CANDAR

16

1.6. Süstaşlarının şekillendirilmesinde kullanılan alet 1.7. Süstaşlarının şekillendirilmesinde kullanılan alet

Resim 1.8: Kesilmiş, dendritik opal örnekleri

Resim 1.9: Biçimlendirilmiş dendritik opal örnekleri

Page 34: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

1.GĐRĐŞ Mine TEKBAŞ CANDAR

17

Resim 1.10: Biçimlendirilmiş Dendritik opal örnekleri

Resim 1.11: Biçimlendirilmiş dendritik opal örnekleri

Bu doktora tez çalışması için hazırlanan takılar Ankara Agat madencilik

laboratuvarında yapılmıştır. Takılar için çalışma bölgelerimizden alınan örneklerden

dendritik opal kullanılmıştır. Ateş opalinin çok küçük parçaçıklar halinde olmasından

ötürü şekillendirmeye uygun olmadığından dolayı takı amaçlı kullanımları uygun

değildir. Laboratuvarda gümüş bölümünde istenen modele uygun kalıplar

hazırlandıktan sonra gümüş ile dökümleri yapılmıştır. Bu işlemler sonrasında

dendritik opaller şekillendirilerek kalıplara yerleştirilmi ştir. Bu çalışmada bu amaçla

kolye uçları hazırlanmıştır.

Page 35: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

1.GĐRĐŞ Mine TEKBAŞ CANDAR

18

Resim 1.12: Biçimlendirilmiş, gümüş ile kaplanmış dendritik opal örnekleri

Resim 1.13: Biçimlendirilmiş, gümüş ile kaplanmış dendritik opal örnekleri

Resim 1.14: Biçimlendirilmiş, gümüş ile kaplanmış dendritik opal örnekleri

Page 36: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

2.ÖNCEKĐ ÇALIŞMALAR Mine TEKBAŞ CANDAR

19

2. ÖNCEKĐ ÇALI ŞMALAR

Süs taşları dünyası ve onlara olan ilgi Avrupa ve Amerikada ülkemizde

olduğundan çok daha yaygın olduğunu görmekteyiz. Gemoloji konusu global ölçekte

hak ettiği önemi bulmuş olmasına rağmen ülkemizde tam olarak yaygınlaşmamış bir

konu olarak kalmıştır. Yurt dışında bu konuda hazırlanmış ansiklopediler, yazılmış

yüzlerce kitap, dergiler, magazinler, fuarlar, aktüel faaliyetler ile gemoloji

desteklenmektedir. Tüm bunlara ilave olarak dünya çapında adını duyurmayı

başarmış gemoloji enstitüleri dahi kurulmuştur. (GIA: Gemmologıcal Instıtue of

America, GAGTL.U.K. gibi) Ayrıca konu ile ilgili olarak her yıl düzenlenen ve

geleneksel hale getirilmiş toplantılar yapılmaktadır. Tüm bunlarla ile birlikte değerli

yarı değerli taşları sunuma hazır hale getiren market piyasası oluşturulmuştur.

Ülkemizde de bazı önemli gelişmeler mevcuttur. Bu iş ile ilgilenenlerin sayısı

gün geçtikçe artmaktadır. Zamanla yapılacak çalışmalar ile Osmanlı tarihindeki

görkemli süs taşı işlemeciliği ve değerlendirilmesi yeniden eski canlılığına

kavuşacaktır.

Batı ve Orta Anadoludan bazı süs taşı potansiyeli isimli hazırlanan bu

araştırmada önceki çalışmalar bölümünün iki alt başlık altında incelenmesi uygun

görülmüştür. Bunlardan birincisi yurt içinde ve yurt dışında gemoloji çalışmaları,

ikincisi ise çalışma alanlarını kapsayan jeolojik önceki çalışmalar.

2.1. Yurt içindeki gemoloji çalışmaları

Kun ve ark. (1986), Çalışmacılar Menderes masifinde kuvars kristallerini

incelemiş ve menderes masifindeki kuvars kristallerinin çoğunun kaya kuvars

kristalleri olduğunu belirtmişlerdir. Dumanlı kuvars kristallerinin ise yüksek

radyoaktivite nedeniyle oluştuğunu belirtmişlerdir.

Lüle, (1988) tez çalışmasında araştırmacı Küçükçamlıktepe civarında

yüzeyleyen boksit yataklarının diaspor olduklarını belirtmiş, çalışmada Al, Si, ve Fe

kaolinit+diaspor+hematit parajenezi olarak görüldüğü belirtilmiştir.

Page 37: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

2.ÖNCEKĐ ÇALIŞMALAR Mine TEKBAŞ CANDAR

20

Yağcı, (1988) Gördes peğmatitlerinin mineralojik ve jeokimyasal

incelenmesi; Doğu- Batı uzanımlı Peğmatitlerin Beril minerallerini içerdiklerini

belirtilmiş, ayrıca burada güzel açık mavi renklerde aquamarine kristalleri

olabilecekleri belirtilmiştir.

Atak (1990), Bu tez çalışmasında gemoloji ile ilgili olanaklar, tartışmalar ve

toplantılar hakkında bilgiler sunulmuştur.

Yaman (1996), Bu bitirme tezinde, birinci bölümde gem mineralleri

hakkında bilgiler verilmiştir. Bunlar agat, ametist, obsidiyen gibi minerallerdir. Bu

bölümde bu minerallerin özellikleri anlatılmaya çalışılmıştır. Đkinci bölümde ise süs

taşlarının şekillendirme ve biçimlendirmeleri anlatılmaya çalışılmıştır. Ayrıca bu

işlemlerden geçirilirken kullanılan aletler tanıtılmıştır. Son bölümde ise ülkemizde

gemolojinin yeri ve gelişmeler den bahsedilmiştir.

Hatipoğlu (1998), Ankara Çubuk Agatları ve Kapanımların Mineralojisi ve

Oluşumlarının Đncelenmesi adlı Çalışmasında Çubuk agatlarının Miyosen yaşlı

riyolit ve andezit türü volkanik birimlerin dokanağındaki gözenek ve çatlaklarda

bulunduğunu, agatların yataklanma şekilleri, iç yapıları, dış görünüşleri, kapanım

türleri bakımından ayrıcalık sunduklarını belirtmiştir.

Andezit çatlaklarındaki agat özgün çubuk yapılı kristalin kapanımlara sahip

olduğundan ilk kez Hatipoğlu tarafından çubuklu agat olarak adlandırılmıştır.

Riyolite bağlı borumsu yapıdaki kapanımlar ise özgün çalımsı yada yosun benzeri

dendritik silikat büyümeleridir.

Araştırmacı agatların andezitlerde damar şeklinde yerleştiğini, bu damarların

genişliğinin 1 mm den 10 cm ye değişen aralıkta, uzunluğunun ise 1 km ye eriştiğini

belirtmiştir. Taramalı elektron mikroskobu (SEM) ile saptanan kimyasal bileşenler

skolezit e (zeolit) uygun olduğu belirtilmiştir.

Hatipoğlu ve Dora (1996), Ankara Agatı’ nın mineralojisi ve bantlı yapının

kökeni adlı çalışmalarında Andezitlerdeki agatların yanal devamlı yarık ve çatlak

boşlukları içerisinde açık boşluk dolguları olarak yataklandıkları ve şekil olarakta

katmansı olarak yataklandıklarını, ancak paralel yatay tabakalı Uruguay türü bantlara

rastlanmadığını belirtmiştir. Riyolit içindeki agatlar ise düzenli çeperli yada düzensiz

Page 38: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

2.ÖNCEKĐ ÇALIŞMALAR Mine TEKBAŞ CANDAR

21

gözeneklerde boşluk dolguları olarak yataklanmışlardır. Yerleşme şekilleri ise

yumrusaldır.

Araştırmacılar Ankara agatının düşük basınç sıcaklık koşulları altında

hidrotermal sirkülasyonun varlığında yüksek kolloidal silis konsantrasyonunda ve 7-

9 pH da meydana geldiğini vurgulamışlardır.

Agatlarda yapılan bu çalışmada agatlar içerisindeki bantların makroskopik ve

mikroskopik (polarizan, elektron) görüntüleri birbirine benzemez. Konsantrik

tabakalı bantlar küresel lif demetleri kapsamakta, lifler tek kristal olmayıp bir jel

evresinden geçerek oluşabilmektedir. Yatay paralel bantlar ise göreceli olarak daha

iri silis taneciklerinin yer çekiminin etkisi ile çökeliminin bir sonucu olarak oluştuğu

belirtilmiştir.

Savaşçın ve Hatipoğlu (1985), "Sarıcakaya yöresinin jeolojisi ve kalsedon

yataklarının tarihçesi" adlı araştırmalarında çalışma bölgesinde oluşan tektonizmaya

bağlı gelişen hidrotermal cevherleşmelerden bahsetmişlerdir. Cevherleşmenin son

aşamalarında yüzlekleyen SiO2 doygun faz özellikle düşey fay breşlerini

pekleştirirken bunların boşluklarında iri kalsedon yumrularının büyümesini

sağladığını göstermiştir.

Gökçen ve Hatipoğlu (1999), Batı Anadolunun yarı kıymetli süs taşlarının

başlıca mineralojik, jeolojik ve ekonomik nitelikleri,başlıklı çalışmalarında Batı

Anadoluda; Aydın, Balıkesir, Bursa, Çanakkale, Đzmir, Kütahya, Manisa ve Muğla

daki çoğunluğu silikat grubundan olmak üzere 26 adet yarı kıymetli süs taşı olarak

değerlendirilebilecek mineral yatağı olduğunu belirtmişlerdir. Bu yarı değerli süs

taşlarının cografik konumları, karakteristik özellikleri, boyutları doğada bulunuşları

ve oluşum mekanizmaları verilen bu süs taşlarının dünya piyasalarındaki ekonomik

değerleri ile bölgenin bir hammadde potansiyeli olarak ortaya çıkmasına neden

olduğunu vurgulamışlardır..

M.T.A. (2000), Türkiyenin Kıymetli Yarı kıymetli Süstaşlarının

Araştırılması, Türkiyede eksikliği duyulan kıymetli yarı kıymetli taşların

envanterine, etüdüne ve aranmasına yönelik olarak başlatılan bu projede, ilk olarak

tarihi belgeleride içeren Osmanlı arşivide dahil geniş kapsamlı bir literatür taraması

Page 39: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

2.ÖNCEKĐ ÇALIŞMALAR Mine TEKBAŞ CANDAR

22

yapılmış ayrıca çeşitli ki şi, kurum ve kuruluşlar ile işbirliğine gidilerek taşların

dökümü çıkarılmıştır. Belirlenen lokasyonlarda gözlemler yapılmış, numuneler

toplanmıştır. Toplanan numuneler XRD mikroskop ve mikroprop yöntemlerinin

yanısıra gemolojik olarakta incelenmiştir.

Lüle ve ark (2000), Araştırmacılar çalışmalarında; tarih öncesi çağlarda bile

taşların kullanıldığını ve bunların arkeolojik bulgularıda desteklediğini

belirtmişlerdir. Tarih öncesi çağlarda bile alet ya da silah olarak kullanılan taşlar,

insanoğlunun ilgisini daima çekmiş, çoğu zaman araç, bazen gücüne inanılan

efsanevi objeler haline gelmiştir.

"Arkeolojik bulgularla da desteklenen ilginç özelliklerden biri, ilkçağlardan

beri minerallerin renkli ve çekici görünümleri ile süs malzemesi olarak kullanılmış

olmasıdır. Zamanla taşları işlemeyi öğrenen insanoğlunun parlak renkli kristalleri

hep en iyiye layık bulmuş, tanrılarına, liderlerine sunmuş; tapınaklarını süslemiş, bir

soyluluk ya da özel bir toplumsal sınıfın işareti olarak kabul ettiğini belirtmiştir. Bu

konuda, tarih öncesinde çakmaktaşından yapılan ok uçlarından, Azteklerin turkuaz

tören masklarına, Uzakdoğu'da kutsal sayılan jadeitlerden, tapınakları süsleyen

değerli taşlara hatta bugünkü tek taşlı elmas alyanslara kadar pek çok örnek

verilebilir. "

Sayılı ve ark (2000), Pembe turmalinlerde yapılan XRD çalışmaları

sonucunda bunların Rubellit türünde oldukları belirlenmiştir. Bu rubellitlerin kırıklı

kristaller içermeleri, düşük transparan özellikleri nedeni ile gemolojik kalitelerinin

düşük olduğu belirtilmiştir. Ayrıca çalışmada Rubellitlerin ışığı kırma indisleri ve

özgül ağırlığı gibi bazı mineralojik ve gemolojik özellikleri saptanmıştır.

Đçözü (2002), Araştırmacı yapmış olduğu gemoloji tezinde belli bazı

lokasyonlarda yer alan süstaşlarının gemolojik ve jeolojik anlamda incelemesini

yapmış yaptığı jeokimya çalışmaları ile bunların yorumlarını tezinde sunmuştur.

Çalışmada mor jadeit, ametist, diaspor, mavi kalsedon gibi süstaşları arazi ölçeğinde

çalışılmıştır.

Yapılmış olan bu çalışma 11 ayrı bölümden oluşmaktadır. Teze ait ilk

bölümde tanımlamalar yapılmış, yarı değerli değerli taş kavramları açıklanmaya

Page 40: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

2.ÖNCEKĐ ÇALIŞMALAR Mine TEKBAŞ CANDAR

23

çalışılmıştır. Đkinci bölümde değerli taşların kullanım alanları, sınıflamaları, oluşum

mekanizmalarına ilişkin konulara değinilmiştir. Üçüncü bölümde gemolojik

tarihçeye yer verilmiş Türkiyedeki bazı önemli süstaşları lokasyonları ile birlikte

özellikleri anlatılmıştır. Tezin dördüncü bölümünde minerallere ait fiziksel özellikler

anlatılmıştır. Mikroskopik özellikler, kırılma indisleri, fluoresans özellikler, özgül

ağırlık gibi özellikler açıklanmaya çalışılmıştır. Beşinci bölümde mor jade üzerinde

yapılan jeokimyasal çalışmalar, jeolojik konumları, mikroprop analizleri, gemolojik

özellikleri, spektroskopik özellikler, iz element dağılımları teze aktarılmıştır. Altıncı

bölümde ise ametist minerali için jeolojik konum ve diğer yapılan jeokimyasal

çalışmalar anlatılmaya çalışılmıştır. Yedinci bölümde ise diasporlar, sekizinci

bölümde mavi kalsedonlar için aynı çalışmalar yapılmış ve bunların sonuçları

yazılmıştır. Dokuzuncu bölümde dünyada ve Türkiyede süs taşlarının yeri ve önemi

konusunda yapılan araştırmalar teze eklenmiştir. Onuncu bölümde gemolojik

tasarımlar ile bazı modeller ve son bölümde sonuçlar aktarılmıştır.

Atakay (2000), Araştırmacı çalışmasında krizoberil, spodümen, florit,

rodokrozit, rodonit gibi bazı süstaşlarının fiziksel ve kimyasal özellikleri ile birlikte

gemolojik olarak tanımlamalarını yapmıştır. Her bir mineral için renk, özgül ağırlık,

sertlik, kırılma indisi gibi özelliklerini belirtmiştir.

Kadirio ğlu (2000), Bu çalışmada Beril grubu süs taşlarından zümrüt ile

aquamarineleri tanımlamaya çalışmıştır. Ayrıca pembe beril (morganit), sarı beril

(heliodor), renksiz beril (göşenit), kırmızı beril (red beril) gibi diğer beril grupu

minerallerinde fiziksel özellikleri ile birlikte gemolojik özelliklerini belirtmiştir.

Özcan (2000), Korund minerali bir aluminyum oksit kristalidir. Araştırmacı

çalışmasında kirlenme, kapanım ve iz elementlerin saf mineralin şeffaflığını

bozduğunu belirtmiştir. Korundlar yakut, soluk gül pembesi renginden bütün kırmızı

tonları boyunca devam ederek koyu kırmızıya kadar olan renklerde oluşur. Renkli

korundlar, renk ismi ön takısı alırlar ve ardından safir denerek isimlendirilirler.

Renklenmede eser miktardaki krom oksitin rol oynadığı kabul edilir.

Tekbaş (2002), Beril grubu süs taşı, Aquamarine, 55. Türkiye Jeoloji

Kurultayı MTA Ankara 11-15 Mart 2002 Araştırmacı çalışmasında mavi yeşil renkli

Page 41: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

2.ÖNCEKĐ ÇALIŞMALAR Mine TEKBAŞ CANDAR

24

beril grupu bir mineral olan aquamarinleri anlatmıştır. Aquamarine duraylı bir süs

taşı olup, sertliği 7-8 civarındadır. Kristalleri uzun ince prizmatiktir. Aquamarinler

granit çatlaklarında, pegmatitlerde ve bunların plaserlerinde bulunduklarını

belirtmiştir.

Çiftçi ve ark (2002), Araştırmacılar çalışmalarında Erzurum yakınında gözlenen

Oltu taşının ileri derecede metamorfik bir kömür olduğunu belirtmişlerdir. Taşın

oldukça kırılgan hafif olduğunu özgül ağırlık yaklaşık olarak 1,2 g/cm3. Đşlenmemiş

olduğunda mat siyah ile kahverengimsi siyah renklerde bulunmaktadır. Oltu taşı

organik minerallerce’ de zengindir. Bunlar başlıcaları barbital, fenathren, metil

naftalendir. Çalışmalarında son olarak bol miktarda mikron boyutlu pirit framboid

içerdiğini belirtmişlerdir.

2.2.Yurtdışı gemoloji çalışmaları

Coenraads ve Pogson (1998), Araştırmacılar çalışmasında Nipple Mountain

bölgesine ait renksiz ve sarımsı kahverengimsi opal örnekleri üzrinde çalışmışlardır.

Bölgeye ait bazı opallerin botroidal yapıda olduğunu, örneklerin play of color

özelliğini sunmadıklarını belirtmişlerdir.

Grahame (2002), "Louısıana Opal" adlı çalışmasında opallerin Louısıana

bölgesinde kumtaşları içinde yerleştiğini belirtmiştir. Bölge opallerinin play of color

özelliği gösterdiğini vurgulamıştır.Opallerin lokasyon olarak Louısıana batısındaki

Monks Hammock bölgesinde yüzleklediğini belirtmiştir.

Beattie (2002), Araştırmacı çalışmasında Springsure opallerinin Avustralyada

1872 de bulunan en eski depositlerden biri olduğunu belirtmiştir. Springsure opalleri

riyolitler, bazaltlar içinde yer almaktadır. Buradaki opaller atmosferik şartlara maruz

kaldıklarından ötürü genelde kırıklı, çatlaklıdır. Bu sebepten ötürü çok az ekonomik

değere sahiptir.

Kinnaird (2002), Bölge opallerinin Miyosen yaşlı asit volkanik kayalarda

oluştuğunu, en iyi kalitede opallerin çukulata – kahverengisi tonda görüldüğünü

belirtmiştir.

Page 42: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

2.ÖNCEKĐ ÇALIŞMALAR Mine TEKBAŞ CANDAR

25

Schellnegger (2002), Araştırmacı çalışmasında, değerli opallerin kalite, değer,

tanımlamaları, değerlendirmelerini pratik olarak açıklamaktadır. Tanımlama,

değerlendirme sistemi pozitif faktörler olarak tanımlanan renk tonu, parlaklık, renk

derinliği gibi bazı özelliklere dayanmaktadır. Çalışmada, kaliteyi düşüren faktörlerin

kırıklar, çatlaklar, süstaşı yüzeyinde bulunan kum yada jips parçacıklarının

bulunması, zayıf-kötü kesim, şekilsel bozukluklar ve parlatmadaki hatalar şeklinde

belirtilmiştir.

Frıtısh ve ark (2002), Araştırmacılar Meksikada volkanik kayaçlardaki opalleri

incelemişlerdir. Bu örnekleri kendi içlerinde dört gruba ayırmışlardır. Bunlar fibres,

blades, lepisphere, largerspher olarak tanımlanmaktadır. Ayrıca opaldeki renk

tonunun içerdiği inklüzyonlardan ileri geldiğini, özellikle ateş opalinin bileşimindeki

nanometre boyutundaki Fe içeriğinin etkin olduğunu belirtmişlerdir.

Chase ve Pawlik (2000), Healing Gemstones (Değerli taşlarla tedavi rehberi)

Kitapta çalışmacılar taşların mistizmini konu almıştır. Kitap 3 bölüm olarak

hazırlanmıştır. Birinci bölümünde minerallerin fiziksel özellikleri anlatılmıştır. Đkinci

bölümde ise taşların ve insanın enerji sistemine ait görüşler belirtilmiş. Üçüncü ve

son bölümde ise taşların ses, renk ve çakra ile olan ilgileri açıklanmaya çalışılmıştır.

2.3. Bölgesel Jeoloji Konusunda Yapılan Önceki Çalışmalar

Ercan ve ark (1983), Simav ve çevresindeki senozoyik yaşlı volkanizmanın

bölgesel yorumlanması, isimli çalışmalarında Batı Anadoluda Miyosen- Kuvaterner

süreçli karasal volkanizmada kalkalkali, geçişli, alkali kayaların bir arada olduklarını

belirtmişlerdir. Simav ve çevresinde aynı volkanitlerin çok düzenli bir gidişle

zamana bağlı olarak kalkalkali karakterden geçişli ve daha sonra alkali bazaltik

jeokimyaya dönüşüm gösterdiğini yaptıkları çalışmada sunmuşlardır.

Gözler ve ark (1985), çalışmalarında Eskişehir ilini kapsayan bir alanda jeolojik

çalışmalarını yapmışlardır. Bölgede derinlik kayacı olarak porfirik dokulu granitleri,

volkanik kayaçlar olarakta andezit, tüf ve bazaltların bulunduğunu belirtmişlerdir.

Eskişehirin kuzeyinden ve güneyinden geçen ve bugünkü morfolojiyi oluşturan

Page 43: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

2.ÖNCEKĐ ÇALIŞMALAR Mine TEKBAŞ CANDAR

26

düşey fay sistemlerinin genelde D-B doğrultuda olup kuzeydekilerin güneye,

güneydekilerin kuzeye eğimli olduklarını ifade etmişlerdir.

Seyitoğlu (1997), çalışmasında Simav grabeninde Demirci, Selendi ve Akdere

basenlerinden sözetmiş, Simav Grabeninin Ege bölgesinin şekillenmesinde Oligosen-

Erken Miyosen aralığında etkilediğini belirtmiştir.

Oygür ve Erler (1999), Araştırmacılar bölgede yer alan kireçtaşlarının

cevherleşme öncesinde faylar boyunca dekalsifikasyona uğradıklarını ve ardından

kalsitin silika tarafından ornatılması sonucunda jasperoide dönüştüğünü

belirtmişlerdir. Yan kayada ise montmorillonit, smektit, kuvars, opal-CT, kristobalit,

ve dikitten oluşan ortaç ve ileri arjilik alterasyonlar görüldüğünü araştırmalarında

sunmuşlardır.

Özen ve ark (2004), Đnönü güneyindeki Geç Kretase ofiyolit napı, tavşanlı

zonuna ait Đnönü mermerleri ve Đnönü mavişistleri üzerinde tektonik konumludur.

Ofiyolitin altında yer yer ince ofiyolitik melanj zonu izlenir. Ofiyolitik ekay

diliminde; tektonik peridotitler (harzburJit, dunit), kümülatif ultramafik- mafik

kayaçlar (dunit, werlit, piroksenit, gabro), levha dayk karmaşığına ait diyabazlar

gözlenirken, yastık debili bazalt blokları , diğer radyolaryalı çamurtaşı, neritik-pelitik

kireçtaşı, metapelitik kaya ve serpantinit blokları ile beraber ofiyolitik melanj

içerisinde bulunur. Bazen peridotitleri kesen izole diyabaz daykları ve pegmatitik

gabro daykları gözlenmiş olup, pegmatitik gabro daykları, kümülatif serideki

gabroları oluşturan kanallar olarak yorumlanmaktadır. Bu özelliği ile incelenen

ofiyolit diliminin hemen hemen tam bir ofiyolit dizisi sunduğu söylenebilir."

Hasözbek ve ark (2004), Menderes masifinin kuzey kanadı boyunca Menderes

masifi ve Đzmir–Ankara zonuna ait farklı birimleri kesen Simav Mağmatik

Kompleksi, Simav (Kütahya) çevresinde yaklaşık KB-GD uzanan bir hat boyunca

dizilmiş, KD-GB uzanımlı harita görüntüsü sunan Eğrigöz, Karakoca, Çamlık

Plütonları ve bunların yarı volkanik ve volkanik eşdeğerlerinden oluşur. Simav

Mağmatik Kompleksi jenetik olarak; plütonik faz, volkanik faz, ve subvolkanik faz

kayalarından yapılıdır. Plutonik fazıoluşturan granitik kütleler, Eğrigöz graniti,

Karakoca Graniti ve Çamlık Granitidir. Volkanik fazı oluştutan lavlar, Çatak

Page 44: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

2.ÖNCEKĐ ÇALIŞMALAR Mine TEKBAŞ CANDAR

27

volkanitleri olarak adlandırılmıştır. Plutonik ve volkanik faz kayalarını kesen aplitik

ve pegmatitik dayklar ise Simav Mağmatik Kompleksinin subvolkanik fazını temsil

ettiğini belirtmişlerdir.

Akay ve ark (2004), Simav-Kütahya nın Bölgesinin Menderes Masifinin kuzey-

kuzeydoğu sınırını oluşturduğunu ve 1-Menderes metamorfitleri 2- Đzmir-Ankara

zonu kayaları 3- Simav mağmatik komleksi 4-Neojen volkano sedimanter kayaları

olmak üzere dört farklı kaya grubundan oluştuğunu belirtmişlerdir. Sığ yerleşimli

Simav mağmatik kompleksi Menderes masifine ait gnaysları ve onları üzerleyen

Đzmir –Ankara Zonu kayalarını kesmesi ve aynı mağmatizmanın volkanik

eşdeğerlerinin Menderes Masifine ait kayaları ve Đzmir –Ankara Zonu kayalarını

üzerlemesi masifin Simav mağmatik kompleksinin yerleşimi sırasında yükselmiş

olduğunu ve üzerinde çok ince bir örtünün kaldığına işaret ettiklerini

vurgulamışlardır.

Page 45: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

3. MATERYAL VE METOD Mine TEKBAŞ CANDAR

29

3. MATERYAL VE METOD

Eskişehir-Dereyalak Dendritik opal oluşumları ile Kütahya-Simav Ateş opal

oluşumlarına ait gemolojik örneklerin gemolojik ve jeolojik incelemesinin

yapılmasının amaçlandığı bu doktora tez çalışması kapsamında incelemeler arazi

çalışmaları ve laboratuvar çalışmaları olarak iki aşamalı olarak sürdürülmüştür.

3.1. Arazi Çalışmaları

Eskişehir-Dereyalak Dendritik opal oluşumları ile Kütahya-Simav Ateş opal

oluşumlarını içerisinde bulunduran litolojileriden sistematik olarak el örnekleri

alınmıştır. Bu bölgelerde yer alan litolojilerin adlandırılmasında önceki çalışmalarda

kullanılan adlandırmalar Doktora Tez çalışmasında da kullanılmıştır.

3.2. Laboratuar Çalışmaları

Mineralojik analiz yöntemleri

Çalışmada kullanılacak olan ana konuyu teşkil eden dendritik opal, ateş opali

gibi ana kaya içerisinde bulunan örneklerin mineralojik-petrografik-gemolojik

yorumlarının yapılabilmesi amacı ile içinde bulundukları birimlere ait kayaç el

örnekleri alınarak Çukurova Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümünde ince

kesitler hazırlanmıştır.

Dereyalak bölgesinden alınan opallerde dendritlerin mikroskopik

incelemelerinin yapılabilmesi amacı ile dendritik opallerden, Simav-Karamanca

bölgesinden petrografik çalışmaların yapılabilmesi amacı ile yan kayaç

örneklerinden ince kesitler hazırlanmıştır. Ayrıca dendritik opal örneklerinden parlak

kesitler hazırlanarak mikroskopta incelenmiştir.

Hazırlanan ince kesitler ve parlak kesitler petrografi ve maden

mikroskoplarında incelenmiş, çalışmamız için önem arz eden özelliklerin fotografları

çekilerek teze aktarılmıştır.

Page 46: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

3. MATERYAL VE METOD Mine TEKBAŞ CANDAR

30

3.3. Örneklerin Temizlenmesi

Örneklerin temizlenmesi kristallerin bozunmasını önlemek açısından dikkat

edilmesi gereken önemli hususlardan biridir. Doğal ortamından alınmış örnekler

tozludur, ana kayaya ait parçalar üzerlerinde kalmış olması oldukça doğaldır. Ancak

bunlar alındıktan sonra temizlenebilir.

Bazı mineralleri su gibi sıvı içerisinde bir süre tutmak onun temizlenmesi,

kirlerinden arınması için yeterli olabilir iken, bazıları için çözücü asitler

gerekmektedir. Örneğin ametistler için seryum oksit ile hazırlanmış seyreltik çözelti

yeterlidir. Bazıları ise hidroklorik asit ile çözünebilirler.

Ancak ultrasonik temizleyici ise biraz su, deterjan ve temizleme jelleride aynı

işlemleri görebilir. Bazı mineraller suda çözünmeyebilir. Bazı nitratlar, boratlar ve

sülfatlar bu gruba girerler. Bu mineraller için alkol en iyi çözücü, temizleyicidir.

Hidroflorik asitte yine bu amaçla kullanılabilir. Kullanırken deri ile teması

engellenmelidir. Bu nedenle hidroflorik asit polietilen bir muhafaza içerisinde

tutulmalıdır. Tehlikeli olmasına karşın Hidroflorik asit silikatların temizlenmesinde

kullanılabilir. Örneğin turmalin ve beril grubu minerallerin temizlenmesinde

kullanılmaktadır.

Ayrıca silikatların temizlenmesinde kullanılan bir diğer asitte amonyum

biflorittir. Bunların kullanımı hidrofloriklere göre daha az tehlike arz etmektedir. Ilık

su ile karıştırıldığında oldukça dikkat edilmesi gereken bir karışım olur ki yinede

hidroflorik çözeltiden daha az tehlikelidir.

Bir diğer tehlikeli çözücülerden bir taneside sodyum siyanidtir. Yine bu asitte

kesinlikle deri ile temas ettirilmemelidir. Sodyum siyanid özellikle altın, gümüş ve

bakırların temizlenmesinde kullanılan çözücülerdendendir. Kullanım olarak

genellikle suya belli oranlarda katılması ile olabilmektedir.

Hidroklorik asit özellikle karbonatların çözülmesinde kullanılır. Bunlar

plastik bir kapta muhafaza edilebilir niteliktedir.

Temizleme işlemi yaparken çok yumuşak olan fırçalar kullanılabilir. Bu

işlemlerde kesinlikle metaller kullanılmamalıdır.

Bazı minerallerin çözündükleri likitler aşağıdaki tabloda verilmiştir.

Page 47: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

3. MATERYAL VE METOD Mine TEKBAŞ CANDAR

31

Suda çözünebilen grup;

Nitratlar, Hidroksitler Kloritler (kurşun, gümüş, ve mercuric kloritler hariç)

Karbonatlar sadece amonyum, potasyum, ve sodyum karbonatlar

Boratlar, Sülfatlar ( baryum, kalsiyum ve kurşun sülfat hariç)

Fosfatlar ( amonyum, potasyum ve sodyum fosfatlar), Arsenatlar

Asitler içinde çözünebilen grup

Metaller (altın, platinyum), Sülfidler,

Oksitler, Hidroksitler, Fluoritler, Karbonatlar, Boratlar

Silikatlar genellikle kaynamış hidroflorik içinde zorlukla çözünür

Zeolitler genellikle hidroklorik asitlerde çözünürler

Sülfatlar, Arsenatlar, Vanadatlar, Molibdatlar, Nitratlar

Aşağıda ise bazı mineraller ve uygun olarak çözünebilecekleri asitler

verilmiştir.

Albit: oxalik ve hidroklorik asit. bunun yanısıra sülfürik asit ler ise mineral

üzerindeki organik kökenli siyah lekeleri yok edebilir.

Fluorit: hidroklorik asit ile üzerlerindeki kalıntılar çözünebilirler

Granat grup: oxalik asit granatlar üzerindeki demir kalıntılarını temizler Altın: demir lekeleri çoğu asitle giderilebilir. Kuvars kabuklarıda yine

hidroflorik asit yardımıyla çözülebilir. Altın oldukça hassas olduğu için kazımamak

gereklidir.

Jips: killi su ile yıkandığında tüm kalıntılar çıkarılabilir.

Halit: su kullanılmaz, sadece alkol ile temizlenmelidir.

Malakit: bir miktar amonyak içeren su ile yıkanmalıdır, ardından su ile

temizlenmeli arındırılmalıdır

Markasit: biraz su ile temizlenmeli ardından aseton ile kurulanmalıdır

Mika grup: genellikle asitler temizlik için etkendir

Mikroklin: oxalic asid demir ürünlerini yok edebilir ılık olarak bulunan

hidroklorik asit hematit örtüyü kaldıracaktır.

Orpiment: asetik asit kalsit kabuklarını kaldıracaktır.

Page 48: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

3. MATERYAL VE METOD Mine TEKBAŞ CANDAR

32

Prehnit: hidroklorik asit kullanımı yüzeyde istenmeyen tozları temizler.

Ancak demir kalıntılar kalacaktır.

Pirit: oxalik asit ile demir kalıntıları ortamı terk eder, hidroflorik asit ile

kuvars kabukları temizlenir.

Kuvars: oxalik asit kullanımı ile kuvars üzerindeki demir kalıntıları yok olur.

Hidroklorik asit ise kalsit kabuklarını kaldırır.

Rutil: hidroflorik asit yardımı ile tüm silikatları hareket ettirir

Gümüş: potasyum ve sodyum siyanid ile kara lekeler silinebilir. Daha sonra

su ile arındırılır. Sülfür materyalleri ile yanyana bulundurulmamalıdır.

Sfalerit: hidroklorik asit yardımı ile kalsit kabukları temizlenir.

Spodümen: hidroflorik asit ile demir içeren kil mineralleri uzaklaştırılır.

Topaz: oxalik asit yardımı ile demir kalıntılar uzaklaştırılır.

Turmalin: hidroflorik asit yardımı ile killer çok çabuk olarak temizlenir.

Vanadinit: organik asitler ile kalsitler uzaklaştırılır.

Vivianit: nemli ve karanlık atmosferde muhafaza edilmelidir. Bu onların renk

leri ve mekanik duraylılıkları için gereklidir.

Willemit: kalsitleri uzaklaştırmak için bile asit kullanılmaz.

3.4. Kırma –Öğütme

Jeokimyasal yöntemlerle incelenecek olan kayaç örnekleri öncelikle Jeoloji

Mühendisliği kırma-öğütme laboratuvarında çeneli kırıcı ile küçük tane boyutlarına

getirilmiştir. Daha sonra agat havan yardımı ile 200 mesh elek boyutundan

geçebilecek toz haline gelene kadar öğütülerek analiz uygulamalarına hazır hale

getirilmiştir. 10 adet örneğin ana ve iz element analizi Đngiltere Keele

Üniversitesinde yapılmıştır.

Page 49: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

3. MATERYAL VE METOD Mine TEKBAŞ CANDAR

33

3.5. Gemolojik Örneklerin Fırınlanma Yöntemleri

Opal oluşumlarına ait mikroyapının belirlenmesi amacı ile örnekler farklı

ısılarda fırınlanmıştır. Araziden alınan gemolojik örnekler Çukurova Üniversitesi

Jeoloji Mühendisliği Bölümü Jeokimya Laboratuvarında bulunan yüksek kül fırını

içerisinde 900- 1100 0C derecelerde 2 farklı sıcaklıkta fırınlanmıştır. Çukurova

Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik Bölümünde yer alan fırında ise 1300 0C derece sıcaklıkta fırınlanmıştır. Her bir örneğin, fırına eşit ısı alacak şekilde

yerleştirilmesi yapılmıştır. Daha sonra fırınlama programı aşağıda şekillerde

gösterildiği gibi örneklere uygulanmıştır.

3.5.1. I. Grup örnekler: 900 0C ‘ de fırınlanan Dendritik opal, ateş opali

Bu grup; dendritik opal ve ateş opali gibi 2 ayrı örnekten oluşmaktadır. Grubun

tamamı taş kesme atölyesinde 2x2 cm boyutuna getirilmiştir. Fırınlanmadan önce

bileşiminde su bulunduran opal bünyesindeki su etüv yardımı ile alınmıştır. Her bir

örnek karışma, kirlenme ve erime etkilerinden dolayı farklı porselen kruzeye

yerleştirilerek 900 0C derecede fırınlama yapılmıştır. Fırınlama süresi her bir grup

için aynı olup 1 er saat bekletilmişlerdir. Jeoloji mühendisliği laboratuvarında

bulunan yüksek ısı fırını 900 0C dereceye 3 saat kadar bir sürede ulaşmış ve I. Grup

örnekler bu ısı değerinde 1 saat bekletilerek fırınlama işlemi gerçekleştirilmi ştir.

Şekil 3.1: 900 oC de Fırınlanan I. grup örneklere ait sıcaklık-süre diyagramı

1. Grup Örneklerin Fırınlama Programı

0

300

600

900

1200

0 1 2 3 4 5 6

Süre (saat)

Sıc

aklık

(C

)

Page 50: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

3. MATERYAL VE METOD Mine TEKBAŞ CANDAR

34

3.5.2. II. Grup örnekler: 1100 0C de fırınlanan Dendritik opal, ateş opali

Bu grupta bulunan örnekler üç saat sürede 900 0C dereceye ulaşılmasından sonra

2 saat süre içerisinde yüksek ısı fırını 1100 0C dereceye ulaşmıştır. II. Grup örnekler

bu sıcaklık değerinde 1 saat süre ile bekletilerek fırınlama işlemi gerçekleştirilmi ştir.

Şekil 3.2 : 1100 oC de Fırınlanan II. grup örneklere ait sıcaklık-süre diyagramı

3.5.3. III. Grup örnekler: 1300 0C de fırınlanan Dendritik opal, ateş opali,

Grup örnekler Çukurova Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik

bölümünde bulunan pişirme –kurutma fırınında fırınlanmıştır. Buradaki fırının gücü

sebebi ile fırın 1300 0C dereceye 2 saat süre içerisinde ulaşmış ve III. Grup örnekler

1 saat süre ile bekletilerek fırınlama gerçekleştirilmi ştir.

2. Grup Örneklerin Fırınlama Programı

0300600900

1200

0 2 4 6 8

Süre (Saat)

Sıc

aklık

(C

)

Page 51: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

3. MATERYAL VE METOD Mine TEKBAŞ CANDAR

35

Şekil 3.3 : 1300 oC de Fırınlanan III. grup örneklere ait sıcaklık-süre

diyagramı

3.6. Taramalı Elektron Mikroskobu Đncelemeleri

Bu doktora tez çalışmasında doğal gemolojik örnekler ile bunların 900-1100-

1300 0C’ de fırınlanan örnekler taramalı elektron mikroskobunda incelenmiştir. Bu

çalışmalar Tübitak Marmara Araştırma Merkezi SEM Laboratuvarında bulunan

Taramalı Elektron Mikroskobunda yapılmıştır.

Farklı sıcaklık değerlerinde fırınlanan gemolojik örnek gruplarının

mikromorfolojik yapılarının belirlenmesi, sıcaklık değişimlerine karşı davranış

değişimlerinin ortaya konması amacı ile Taramalı Elektron Mikroskobu çalışmaları

yapılmıştır. Kristal iç yapılarında bulunan ve sıcaklık değişimleri ile oluşabilen

gözenek biçimleri, gözenek boyutları, camlaşma ve oluşum derecelerinin gözlenmesi

gemolojk örneklerde tanımlama açısından önemlidir.

3. Grup Örneklerin Fırınlama Programı

0

500

1000

1500

0 1 2 3 4

Süre (saat)

Sıc

aklık

(C

)

Page 52: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

ìò ßÎß Ì×ÎÓß ÞËÔÙËÔßÎ× Ó·²» ÌÛÕÞß ÝßÒÜßÎ

íê

ìòïò Û­µ· »¸·® Ü»®»§¿´¿µ Þ*´¹»­· Ü»²¼®·¬·µ Ñ°¿´ Ñ´«

Ü»²¼®·¬´· ±°¿´ ±´« »¸·® ·´· ²*²$ ·´9»­·²» ¾¿

Û­µ· »¸·®ó

Õ$¬¿¸§¿ µ¿®¿§±´« $¦»®·²¼» Û­µ· ³¿ ¾*´¹»­·²·²

·³ ¾·®·³´»®·

³»ªµ··²¼» ÜÍ

»µ·´ ìòïòï æ Û­µ· »¸·®ó

Page 53: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

ìò ßÎß Ì×ÎÓß ÞËÔÙËÔßÎ× Ó·²» ÌÛÕÞß ÝßÒÜßÎ

íé

Ñ°¿´´»® ±´« ¾«

¾»´·®´»²³· ¬·®òò

λ­·³ ìòïòïæ Ü»²¼®·¬·µ ±°¿´ ±´«

»²

ª±´µ¿²±­»¼·³¿²¬»® ­»ª·§»´»®

Page 54: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

ìò ßÎß Ì×ÎÓß ÞËÔÙËÔßÎ× Ó·²» ÌÛÕÞß ÝßÒÜßÎ

íè

ìòïòïò Þ*´¹»­»´ ¶»±´±¶·

ß²¿¼±´«¼¿ ¹»²· ¼¿

· ·µ §*®»´»®¼»

¾»´·®´»²³· ¬·®ò Þ« ª±´µ¿²·¬´»® ­¬®¿¬·¹®¿º·ô ³±®º±´±¶·ô °»¬®±¹®¿º· ª»

¼·¹ò ïçèëå Û®½¿² ª» Ù$²¿§ô ïçèìå Û®½¿² ª» ¼·¹ô ïçèéå Û®½¿² ª» ¼·¹òô ïççë÷

³¿ ¾*´¹»³·¦» ¿·¬ ¬±°±¹®¿º§¿ ¹»²»´¼» µ$9$µ ¬»°»½·µ´»®·² ¾«´«²¼« «

¹»²· ¼$¦´$µ´»®¼»² ±´«

¹»²· « §»®¼» ¹»ª

ª»®»¾·´»½»µ

øÛ®½¿² øïçéè÷ô ª» Þ¿ øïçèí÷ D­¬ Ó·§±­»² §¿ ¬·®ò

»¸·®

ª»®·´»½»µ¬·®ò ²*²$

³»®³»®´»®· øÍ»®ª¿·­ôïçèî÷ ª» ²*²$ ³¿ª· ·­¬´»®· øÙ*¦´»® ª» ¼· »®´»®·ôïççé÷ ±´« ¬«®«®

ø »®´»®·ô ïçèé÷ ª»

°»®·¼±¼·¬´»® øѵ¿§ô ïçèìå Ù*¦´»® ª» ¼·

·¬´· ³»¬¿³±®º·µ µ¿§¿9´¿®

´«µ´¿ *®¬»²

Ñ®¬¿óÙ»9 Ó·§±­»² §¿ ®« ¿²¼»¦·¬·µô ¾¿¦¿´¬·µ ´>ª ª»

°·®±µ´¿­¬·µ´»®¼»² ±´« ¿² Õ¿®¿µ*§ ª±´µ¿²·¬´»®· øÞ¿ ª» ¼· »®´»®·ô ïçèí÷ ·´» ¹·®·µ

µ±²¹´±³»®¿ô µ«³¬¿

º±®³¿­§±²«²¼¿² øÙ*¦´»® ª» ¼· »®´»®·ô ïççé÷ ±´« «®ò Õ«ª¿¬»®²»® §¿

¿´$ª§±²´¿® ¼¿¸¿ §¿

Page 55: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

ìò ßÎß Ì×ÎÓß ÞËÔÙËÔßÎ× Ó·²» ÌÛÕÞß ÝßÒÜßÎ

íç

»µ·´ ìòïòî æÛ­µ· »¸·®ó

Page 56: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

ìò ßÎß Ì×ÎÓß ÞËÔÙËÔßÎ× Ó·²» ÌÛÕÞß ÝßÒÜßÎ

ìð

ìòïòîòï Ì¿ª

ß²¿¬±´·¼ó̱®·¼ °´>¬º±®³«²«² »² µ«¦»§ «½«²« ±´« ¬«®¿² ª» ¦³·®óÛ®¦·²½¿²

µ»²»¬ ¦±²«²«² »² ¹$²»§·²¼» §»® ¿´¿² Ì¿ª ²*²$ ³»®³»®· ·´» ¬»³­·´

»¼·´·®ò D­¬» ¼±

³»¬¿9*®¬ ª» ³»¬¿ ¿² ³»¬¿ª±´µ¿²±ó­»¼·³¿²¬»® ·­¬·º ±´¿²

²*²$ ³¿ª· ·­¬´»®·²» ¹»9»® øѵ¿§ô ïçèì÷ò Ì¿ª

§¿

¬· ·

¼$ $²$´³»µ¬»¼·® øѵ¿§ô ïçèì÷ò

ª» ܱ¼«®¹¿ 9»ª®»­·²¼» ¹»²· ³±­¬®¿ ª»®»²

ßÔÌËÒÛÔ øîððë÷ ²*²$ ³»®³»®´»®·²·² $¦»®·²¼» µ»­µ·²½» ¾·® ¼±µ¿²¿µ´¿ «§«³´«

±´¿®¿µ ²*²$ ³¿ª· ²*²$ ¹$²»§·²¼»ô Û­²»³»¦ ·´»

¬»µ¬±²·µ ±´¿®¿µ $¦»®´»²»² ²*²$ ³¿ª·

· ¬·

§¿

´¿® »´¼» »¼·´³· ¬·® øY± «´« ª» Õ®«³³»²¿½¸»®ô ïçêé÷ò

ìòïòîòî Ѻ·§±´·¬´»®

°»®·¼±¼·¬´»®¼»² ±´« ³« ¬«® øÙ*¦´»® ª» ¼· »®´»®·ô ïççé÷ò Ù»²»´¼» µ±§« §» ·´ô

²*²$ ³¿ª· ·­¬´»®·²» ¿·¬

³« ¬«®ò ²½»´»³»

»²

±´« »®´»®·ô ïççé÷ò

·´ô §» ·´ ¹·¾· §» ·´·² ¼» · ·µ

·²´» ³»´»®»

ª» ±º·µ¿´­·¬ ±´« ®´· ±´¿²

Page 57: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

ìò ßÎß Ì×ÎÓß ÞËÔÙËÔßÎ× Ó·²» ÌÛÕÞß ÝßÒÜßÎ

ìï

Þ« ¾·®·³·² §¿ »®´»®· øïçèé÷ ²» ¹*®» Ó»¿­¬®·¸¬·§»² ­±²«óÛ±­»²

¾¿

ìòïòîòí б®­«µ º±®³¿­§±²«

Õ±²¹´±³»®¿ô µ«³¬¿

¼·

Y¿§¼»®»ô Õ¿°¿²¿´¿²ô Þ±¦¿´¿² µ*§´»®· ¼±

ø

·´·³­· ¹®· ®»²µ´»®¼» ¹*®$´³»µ¬»¼·®ò

¼$ »§ ¹»9· ´»® ­«²¿®ò Ù»²»´¼» µ±²¹´±³»®¿ ª» µ«³¬¿

¿´¬ µ»­·³´»®·²¼» ²·­°»¬»² ·²½» ¾·® ¿®¿ ¼$¦»§ »µ´·²¼»ô §»

¹*­¬»®»² ³¿®²óµ·´¬¿

¾¿²¬´¿® ¸¿´·²¼» µ·®»9¬¿

µ«³¬¿ »§ ª» §¿²¿´ ¹»9·

±´¿² ¹*´­»´ µ·®»9¬¿

«²´«µ´¿ ¹*¦»²»µ´· ª» §»® §»® ­·´·­·º·§»¼·®ò

б®­«µ º±®³¿­§±²«²«² §¿µ´¿ · ³»µ¬»¼·®ò б®­«µ

º±®³¿­§±²«²«² ·9»®·­·²¼» §¿ ¿²½¿µ

¾*´¹»­»´ µ±®»´¿­§±²´¿ §¿

ª» ¼· »®´»®·ô ïççé÷ò

ìòïòîòì Õ¿®¿µ*§ ª±´µ¿²·¬´»®·

²*²$ ´9»­· ¹$²»§· ª» ¹$²»§¼± «­«²¼¿ ¬·°·µ ±´¿®¿µ §$¦»§´»²»² ¾·®·³

¿²¼»¦·¬·µ *¦»´´·µ´· ´>ª ª» °·®±µ´¿­¬·µ´»®´» ¬»³­·´ »¼·´·®ò Ù»

·

µ«³¬¿ · ·®ò з®±µ´¿­¬·µ´»® ¬$º

¿³«® ³¿´¦»³»­·§»

Page 58: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

ìò ßÎß Ì×ÎÓß ÞËÔÙËÔßÎ× Ó·²» ÌÛÕÞß ÝßÒÜßÎ

ìî

³« ¬«®ò ß²¼»¦·¬·µó ¾¿¦¿´¬·µ ¾·´» ·³´· ´¿ª´¿® ·­» ¹®·óµ±§«

»®ª¿·­ øïçèî÷ ¾·®·³¼»²

»´¼» »¬³· ¬·®ò

ìòïòîòë Õ«ª¿¬»®²»®

´´»®´» ¬»³­·´ »¼·´·®ò

ª» ¼»®»½»´»²³»

¹*­¬»®³»¦ò Û­µ· ¿´$ª§±²ô Õ«ª¿¬»®²»® *²½»­· ¬$³ ´·¬±´±¶·´»®·² ¼» · ·µ ¬$®¼»µ· ¾´±µô

·´¬´»®¼»² ±´«

¼» · ·®ò Ç»® §»® 9¿°®¿¦ ¬¿¾¿µ¿´¿²³¿ ¹*­¬»®»² ¾·®·³ô ¹»ª »µ ¬«¬¬«®«´³«

² 9*µ»´´»®· $¦»®·²¼»

«§«³­«¦ ±´¿®¿µ ¾«´«²¿² º±®³¿­§±² §»²· ¿´$ª§±²´¿ *®¬$´³»µ¬»¼·®ò Þ·®·³·² µ·´´·

øÉ·´´¿º®¿²µ·§»²÷ù ¼·® øÙ*¦´»® ª» ¼·

¼·

³¿¬»®§¿´´»®¼»² ³»§¼¿²¿ ¹»´³»µ¬»¼·®ò

Page 59: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

ìò ßÎß Ì×ÎÓß ÞËÔÙËÔßÎ× Ó·²» ÌÛÕÞß ÝßÒÜßÎ

ìí

»µ·´ ìòïòí æ Û­µ· »¸·® Þ*´¹»­· ­¬®¿¬·¹®¿º·µ µ»­·¬·

Ù*¦´»® ª» Õ$9$µ¿§³¿² øïçèî÷ ¼»² ¼» · ¬·®·´»®»µ

Page 60: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

ìò ßÎß Ì×ÎÓß ÞËÔÙËÔßÎ× Ó·²» ÌÛÕÞß ÝßÒÜßÎ

ìì

λ­·³ ìòïòí æ Ì¿¾¿²¼¿ ¾«´«²¿² µ±²¹´±³»®¿¬·µ ­»ª·§»´»®» ¿·¬ ¹*®$²¬$

¬ô ª» ¬$º

¬« « ¹*¦´»²³·

¬«®ò

λ­·³ ìòïòìæ Ñ°¿´ ·9»®»² µ±²¹´±³»®¿¬·µ ­»ª·§»´»®

²½»´»²»² ¾·®·³

ª»®³»µ¬»¼·®ò Þ·®·³·² §$¦´»µ´»® ª»®¼·

¿¬¿² µ¿®¾±²¿¬ô ¾·®·³

Page 61: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

ìò ßÎß Ì×ÎÓß ÞËÔÙËÔßÎ× Ó·²» ÌÛÕÞß ÝßÒÜßÎ

ìë

λ­·³ ìòïòëæ Ñ°¿´ ±´«

Í»ª·§» îæ Õ·´¬¿

»²»¾·´³»µ¬»¼·®ò Ù»²»´

·

Page 62: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

ìò ßÎß Ì×ÎÓß ÞËÔÙËÔßÎ× Ó·²» ÌÛÕÞß ÝßÒÜßÎ

ìê

¬«®¿² ¬$º ª» ·²½» ¬¿²»´·´»®

λ­·³ ìòïòèæ µ·²½· ­»ª·§»§» ¿·¬ ±´¿² Ì$º

Page 63: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

ìò ßÎß Ì×ÎÓß ÞËÔÙËÔßÎ× Ó·²» ÌÛÕÞß ÝßÒÜßÎ

ìé

λ­·³ ìòïòçæ ²½» ¬¿²»´·´»®¼»² ±´« ¿² ­»ª·§»

ª» Þ¿

λ­·³ ìòïòïðæ Ñ°¿´ ±´«

Í»ª·§» íæ Û² $­¬¬» ·­» µ·®»9¬¿ ³·

¾»´·®´»²³· ¬·®ò

Page 64: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

ìò ßÎß Ì×ÎÓß ÞËÔÙËÔßÎ× Ó·²» ÌÛÕÞß ÝßÒÜßÎ

ìè

λ­·³ ìòïòïïæ Û² $­¬ ­»ª·§»¼» §»® ¿´¿² µ·®»9¬¿

ìòïòîòê 仧·­¬±­»²

¿² µ±²¹´±³»®¿ó

µ«³¬¿

»µ ±´¿®¿µ ¬«¬¬«®«´³« ¬«®ò

Page 65: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

ìò ßÎß Ì×ÎÓß ÞËÔÙËÔßÎ× Ó·²» ÌÛÕÞß ÝßÒÜßÎ

ìç

ìòïòíò Ü»®»§¿´¿µ Þ*´¹»­· Ñ°¿´´»®·²·² J¦»´´·µ´»®·

Û­µ· »¸·®óÜ»®»§¿´¿µ ¾*´¹»­·²¼»µ· ¬$º µ¿®¿µ¬»®·²¼» ª±´µ¿²±ó­»¼·³¿²¬»®

¼±² ª» µ«ª¿®­

λ­·³ ìòïòïíòæ Ì$º ·9·²¼» §»® ¿´¿² ¼»²¼®·¬·µ ±°¿´´»®

*§´» *¦»¬´»²»¾·´·®ò

ª» §± «²´« «

¼$ ³$ ¬$®ò Þ¿¦»² ±®¬¿´¿³¿ í ½³ ¾$§$µ´$ $²¼»µ· ³·²»®¿´¼» í ³³ ¾±§«¬«²¼¿ ¬»µ ¾·®

¼»²¼®·¬ ¹*®$´»¾·´³»µ¬»¼·®ò

Page 66: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

ìò ßÎß Ì×ÎÓß ÞËÔÙËÔßÎ× Ó·²» ÌÛÕÞß ÝßÒÜßÎ

ëð

λ­·³ ìòïòïì æDZ

λ­·³ ìòïòïëæ DZ

«³«

Û­µ· »¸·®óÜ»®»§¿´¿µ Ü»²¼®·¬·µ Ñ°¿´·ô ¸·¼®±¬»®³¿´ ¿´¬»®¿­§±²« ·¦´»§»² »ª®»¼»ô

¸·¼®±¬»®³¿´ ­·®µ$´¿­§±²«² ¾·®´·µ¬»´· ·²¼»ô µ±´´±·¼¿´ ­·´·­ ­·­¬»³·²¼»² ±´« ³« ¬«®ò

Ñ°¿´· ±´« ¬«®¿² ­·´·­ô 9»ª®» µ¿§¿´¿®¼¿µ· ø¬$ºô µ¿´µ»®÷ô ­·´·µ¿¬ ³·²»®¿´´»®·²·²

9*¦»´¬· ·9»®·­·²¼» ­·´·­·µ ¿­·¬ øØìÍ·Ñì

Þ*´¹»¼» ­·´·­´· 9*¦»´¬·´»® µ¿§¿9´¿®¼¿µ· ¾± ´«µ´¿®¿ ¹·®»®´»®ò Ü»®»§¿´¿µ ±°¿´´»®·²¼»

¾¿ ³· ¬·®ò Þ«²´¿®¼¿² ¾·®

¬¿²»­· ¬$º´»® ¼· »®· ·­» ®·§±´·¬·µ ¬$º´»®¼·®ò Ø»® ·µ· µ¿§¿ ¬$®$²¼»¼» ¸·¼®±¬»®³¿´

Page 67: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

ìò ßÎß Ì×ÎÓß ÞËÔÙËÔßÎ× Ó·²» ÌÛÕÞß ÝßÒÜßÎ

ëï

¿´¬»®¿­§±²«² ­·´·­´» ³»²·² ¾¿ «ô ¿®¿¦·

«³« ·9·²

¹»®»µ´· º·¦·µ±óµ·³§¿­¿´ µ± «´´¿® øÐô Ìô µ±²­¿²¬®¿­§±²÷ ¸·¼®±¬»®³¿´ ¿´¬»®¿­§±²«

λ­·³ ìòïòïêæ Ñ°¿´ ·9»®»² ¬$º» ¿·¬ ¹*®$²¬$

µ´»®·

ß²½¿µ ¾·® 9±µ

¸¿´¼» ¾¿

¾±

¸»³¿¬·¬ô ¾¿®·¬ô ¶·°­ô ¦»±´·¬

ª¾ò ³·²»®¿´´»®´» ¼±´¼«®«´³«

· ¾»´·®¬·´³»µ¬»¼·®ò ø͸¿«¾ô ïçèí÷ò Þ«

»¸·®ó Ü»®»§¿´¿µ ¾*´¹»­· ±°¿´´»®·²·² ¼¿¸¿

ª» ¾« µ¿§¿ ·9»®­·²¼» ±°¿´´»®·² §»®´» ·³ »µ·´´»®·²» ¾¿

»¸·®÷ ±°¿´·

¿

Page 68: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

ìò ßÎß Ì×ÎÓß ÞËÔÙËÔßÎ× Ó·²» ÌÛÕÞß ÝßÒÜßÎ

ëî

ïó

·9»®·­·²¼»µ· §»®´»

îó »µ·´´»®·

íó »µ·´´»®·÷ ª»

÷

ìó

λ­·³ ìòïòïéæ Ñ°¿´´»® ¹®·ó³¿ª· ®»²µ´· ±´¿®¿µ ¹*¦´»²³»µ¬»¼·®

*§´» ¹®«°´¿²¿¾·´·®å

i Õ±²­¿²¬®·µ ø» ³»®µ»¦´· ¼¿·®»­»´ §¿¼¿ ¼$¦»²­·¦ »µ·´´·÷ ¾¿²¬´¿²³¿

i ³· ¾¿ µ¿

³·²»®¿´´»® §¿¼¿ °­*¼±³±®º´¿®ô *¦¹$² ­·´·µ¿¬ ¾$§$³»´»®· ¼$¦»²´· §¿¼¿ ¼$¦»²­·¦

»µ·´´»®¼» ¹»´· ³·

i ¬«®¼«

¬·®ò Þ«²´¿®å

ïó

îó Ç» ·´ ®»²µ¬» ±°¿´ ±´«

íó Ó¿ª· ®»²µ¬» ±°¿´ ±´«

ìó Þ»§¿¦ ®»²µ¬» ­$¬ ±°¿´ ±´«

ëó

Page 69: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

ìò ßÎß Ì×ÎÓß ÞËÔÙËÔßÎ× Ó·²» ÌÛÕÞß ÝßÒÜßÎ

ëí

λ­·³ ìòïòïçæ Ç» ·´ ®»²µ¬» ±°¿´ ±´«

λ­·³ ìòïòîðæ Ó¿ª· ®»²µ¬» ±°¿´ ±´«

Page 70: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

ìò ßÎß Ì×ÎÓß ÞËÔÙËÔßÎ× Ó·²» ÌÛÕÞß ÝßÒÜßÎ

ëì

λ­·³ ìòïòîïæ Þ»§¿¦ ®»²µ¬» ­$¬ ±°¿´ ±´«

³·²¼» §±´

9·²¼»

² ¿ ¿9

»µ·´´»®¼» ¾«´«²¿² ¼»²¼®·¬´»® ·9»®³»µ¬»¼·®ò

Ñ°¿´ ±´«

¼»²¼®·¬´»®

·

¿µ

Page 71: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

ìò ßÎß Ì×ÎÓß ÞËÔÙËÔßÎ× Ó·²» ÌÛÕÞß ÝßÒÜßÎ

ëë

Þ« ¬$® *¦¹$² ±´«

»¸·®óÜ»®»§¿´¿µ ¾*´¹»­·²¼» ª±´µ¿²±­»¼·³¿²¬»® µ¿§¿9´¿® ·9»®·­·²¼» §»®

·´ô µ±§« §» ·´ ®»²µ´»®¼»¼·®ò Þ¿¦»²

³¿ª· ±°¿´

¬$®´»®·²¼» ±´¼« « ¹·¾· ¹*¦»²»µ´· ¾±

µ¿§¿9´¿®¼¿ §$¦»§ ­»ª·§»´»®¼» ¼» ·´¼» ¼»®·²´»®¼» ¹*¦´»²³»µ¬»¼·®ò Ç»® §»® $¦»®´»®·

² 9»µ·9 ·´» îð ½³

·´ ®»²µ´· ¾« ¬$®´»®·² $­¬ §$¦»§´»®·

·´ ±°¿´´»® ¼· »®´»®·²» ±®¿²´¿ ¼¿¸¿

«³´¿®

¹*¦´»²³»³· ¬·®

Page 72: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

ìò ßÎß Ì×ÎÓß ÞËÔÙËÔßÎ× Ó·²» ÌÛÕÞß ÝßÒÜßÎ

ëê

λ­·³ ìòïòîìæ Ç» ·´ ±°¿´ ±´«

®ò Þ«

µ¬»®·­¬·µ¬·®ò Ó»®µ»¦

¾¿²¼ ·­»

µ¿¸ª»®»²¹· ±´¿®¿µ ¹*®$´³»µ¬»¼·®ò

D9$²½$ ­»®·§» ¿·¬ ±´¿² ³¿ª· ®»²µ´· ±°¿´ ±´«

´«µ´«ô ¹*¦»²»µ´· µ¿§¿´¿® ·9´»®·²¼» ³¿ª·

· ³»µ¬»¼·®ò 9´»®·²¼»µ· ±°¿´ îð ½³ ¾±§«¬«²¿ «´¿ ¿¾·´³»µ¬»¼·®ò Þ«²«²

¬·®ò

Page 73: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

ìò ßÎß Ì×ÎÓß ÞËÔÙËÔßÎ× Ó·²» ÌÛÕÞß ÝßÒÜßÎ

ëé

λ­·³ ìòïòîêæ Ó¿ª· ®»²µ´· ±°¿´ ±´«

Ó¿ª· ®»²µ´· ±´¿² ±°¿´ §»® §»® µ±²­¿²¬®·µ ¾¿²¬´¿ ³¿´¿® ¹*®$´³$ ¬$®ò Þ«²´¿®¼¿

³»®µ»¦· ¾·® ¾± ´«µ ª» ¾« ¾± ´« « ¬¿³¿³»² ¼±´¼«®¿² µ®·­¬¿´·² µ«ª¿®­ ±´«

¹*¦´»²³·

λ­·³ ìòïòîéæ Ó¿ª· ±°¿´ ±´«

Page 74: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

ìò ßÎß Ì×ÎÓß ÞËÔÙËÔßÎ× Ó·²» ÌÛÕÞß ÝßÒÜßÎ

ëè

λ­·³ ìòïòîèæ Ó¿ª· ±°¿´ ±´«

ÜòÍò ô

¿¬»­

¾»§¿¦ ®»²µ¬» ±´¿² ³¿²§»¦·¬ ¾·® µ¿¾«µ ·´» ¦¿®º ¸¿´·²¼» µ«

λ­·³ ìòïòîçæ Õ¿®¾±²¿¬ ¦¿®º ·´» 9»ª®»´»²³· ¹®· ®»²µ´· ¼»²¼®·¬´· ±°¿´

Page 75: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

ìò ßÎß Ì×ÎÓß ÞËÔÙËÔßÎ× Ó·²» ÌÛÕÞß ÝßÒÜßÎ

ëç

λ­·³ ìòïòíðæ Õ¿®¾±²¿¬ ¦¿®º ·´» 9»ª®»´»²³· ±°¿´

λ­·³ ìòïòíïæ Õ¿®¾±²¿¬ ¦¿®º ·´» 9»ª®»´»²³· §± «² ¼»²¼®·¬´· ±°¿´

λ­·³ ìòïòíîæ Õ¿®¾±²¿¬ ¦¿®º ·´» 9»ª®»´»²³· §«ª¿®´¿µ »µ·´´· ±°¿´

Page 76: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

ìò ßÎß Ì×ÎÓß ÞËÔÙËÔßÎ× Ó·²» ÌÛÕÞß ÝßÒÜßÎ

êð

λ­·³ ìòïòííæ Õ¿®¾±²¿¬ ¦¿®º ·´» 9»ª®»´»²³· ±°¿´

λ­·³ ìòïòíìæ Ü»²¼®·¬´· ±°¿´ ·9»®»² µ·®»9¬¿

Page 77: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

ìò ßÎß Ì×ÎÓß ÞËÔÙËÔßÎ× Ó·²» ÌÛÕÞß ÝßÒÜßÎ

êï

»² ¬$º´»®»

¿·¬ ¹*®$²¬$

Ñ°¿´´»®·²

Ñ°¿´´»® ­»¼·³¿²¬»® ¾·®·³ ª» ª±´µ¿²·µ µ¿§¿9´¿® ·9»®·­·²¼» §«³«®¬¿ô °¿¬¿¬»­

¾»²¦»®· »µ·´´»®¼» µ$9$µô ±®¬¿ ª» ·®· ¾±§«¬´¿®¼¿ §»®´» ³· ´»®¼·®ò

λ­·³ ìòïòíêæ Í»¼·³¿²¬»® ¾·®·³ ·9·²¼» §»® ¿´¿² µ$9$µ ±°¿´ ±´«

Page 78: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

ìò ßÎß Ì×ÎÓß ÞËÔÙËÔßÎ× Ó·²» ÌÛÕÞß ÝßÒÜßÎ

êî

λ­·³ ìòïòíéæ Ì$º ·9·²¼» §»® ¿´¿² ±®¬¿ ¾$§$µ´$µ¬»µ· ±°¿´´»®

´·®ò

ïó ±ª¿´

»µ·´¼» ¾$§$³$ ±°¿´´»®

îó D¦»®·²¼» µ$9$µ §«³®«´¿® ¾«´«²¼«®¿² §«ª¿®´¿

λ­·³ ìòïòíèæ Ç«ª¿®´¿µ »µ·´´· ¼»²¼®·¬´· ±°¿´

Page 79: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

ìò ßÎß Ì×ÎÓß ÞËÔÙËÔßÎ× Ó·²» ÌÛÕÞß ÝßÒÜßÎ

êí

λ­·³ ìòïòíçæ Õ¿®¾±²¿¬ ¦¿®º ·´» 9»ª®»´»²³· §«ª¿®´¿µ »µ·´´· ±°¿´

λ­·³ ìòïòìðæ Ç«ª¿®´¿µ »µ·´´· ±°¿´

λ­·³ ìòïòìïæ Ç«ª¿®´¿µ »µ·´´· ±°¿´

Page 80: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

ìò ßÎß Ì×ÎÓß ÞËÔÙËÔßÎ× Ó·²» ÌÛÕÞß ÝßÒÜßÎ

êì

λ­·³ ìòïòìîæ Ç«ª¿®´¿µ »µ·´´· ±°¿´

±°¿´

Page 81: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

ìò ßÎß Ì×ÎÓß ÞËÔÙËÔßÎ× Ó·²» ÌÛÕÞß ÝßÒÜßÎ

êë

±°¿´

Ñ°¿´´»® ¼»²¼®·¬´» ³»³· ª» ¾¿²¬´¿

´·º´»®·²¼»² ³»§¼¿²¿ ¹»´³· ¬·®ò

Ü»®»§¿´¿µ ¾*´¹»­·²¼» ¾±

i Õ»­µ·² µ* »´·ô ¼$¦»²­·¦ ¾·® »µ´» ­¿¸·° ±°¿´´»®

i »µ´· ±ª¿´ó§«³®«­¿´ ±´¿² ±°¿´´»®

i »µ´· ±ª¿´ó§«³®«­¿´ ±´¿²ô µ¿®¾±²¿¬ ¦¿®º ·´» 9»ª®»´»²³· ±°¿´´»®

i ¿² ±°¿´´»®

Ü»®»§¿´¿µ ¾*´¹»­·²¼» µ¿§¿9 ¾± ³· ±´¿®¿µ ¾«´«²¿² ±°¿´´»®·²

·¼» µ«ª¿®­ µ®·­¬¿´´»®· ·´» ¼±´¼«®«´³« §¿¼¿

³»®µ»¦· ¾·® ¾± ´«µ ·9»®³»´»®·¼·®ò Þ±

¼«¹« ¹*®$´$®ò

ìòïòêò Ñ°¿´´»®¼» Ü»²¼®·¬ Ñ´« «³«

Ñ°¿´´»®¼»µ· ¿¹¿9´¿®¿ ¾»²¦»® ¾$§$³»´»®ô ¹»²»´¼»ô ¿´µ¿´·ó­·´·µ¿¬ ·9»®»² Í·Ñî

9*¦»´¬·­·²·² $®$²$¼$®ò Û¹»® ¿´µ¿´·ó­·´·µ¿¬ 9*¦»´¬·´»®·²» ³»¬¿´ ¬«¦« 9*¦»´¬·´»®· »µ´»²·®­»ô

¾« ¬$® ¼»²¼®·¬ ¾$§$³» ª»

Page 82: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

ìò ßÎß Ì×ÎÓß ÞËÔÙËÔßÎ× Ó·²» ÌÛÕÞß ÝßÒÜßÎ

êê

λ­·³ ìòïòìêæ Ñ°¿´¼» ¿ ¿9 ¾»²¦»®· »µ·´¼» ¹*®$´»² ¼»²¼®·¬´»® ­·§¿¸ ®»²µ´·¼·®

² ³·²»®¿´ô

±°¿´ ±´« «³«²¼¿² *²½» ±´« ³« ¬«®ò Ü»²¼®·¬´»® *²½» ±´«

®ò

λ­·³ ìòïòìéæ DZ «² ¼»²¼®·¬´· ¹®· ±°¿´

­$®»9 $­¬ $­¬» ¹»9·®³· ¬·®ò

ïóDZ ¬«®¼« «ô ¼»²¼®·¬´»®·² ¾»´·®¹·² ±´¿®¿µ

¹*®$´¼$ $ *®²»µ´»®¼·®ò

Page 83: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

ìò ßÎß Ì×ÎÓß ÞËÔÙËÔßÎ× Ó·²» ÌÛÕÞß ÝßÒÜßÎ

êé

λ­·³ ìòïòìèæ DZ «² ¼»²¼®·¬ ·9»®»² ±°¿´

®»²µ¬»µ· ±°¿´ ±´«

«² ¼»²¼®·¬·µ ±´« «³´¿®

¹*®$´³»µ¬»¼·®ò

³¿ ¾*´¹»­·²·²

¹*¦´»²³· ¬·®ò

Page 84: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

ìò ßÎß Ì×ÎÓß ÞËÔÙËÔßÎ× Ó·²» ÌÛÕÞß ÝßÒÜßÎ

êè

λ­·³ ìòïòëðæ Þ$²§»­·²¼» ¼»²¼®·¬ ·9»®³»§»² µ±§« ¹®· ±°¿´

« ±°¿´

« ±°¿´

Page 85: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

ìò ßÎß Ì×ÎÓß ÞËÔÙËÔßÎ× Ó·²» ÌÛÕÞß ÝßÒÜßÎ

êç

¾± ´«µ´¿® ³¿­·º ±°¿´ ³¿´¦»³»­· ±´¿² µ¿´­»¼±²

ª» µ®·­¬¿´·² µ«ª¿®­ ·´» ¼±´¼«®«´³« ¬«®ò

λ­·³ ìòïòëíæ Þ± ´«µ ¼±´¹«­« ±´¿®¿µ §»®´» »² µ«ª¿®­

³¿´¿® ¹*®$´³»µ¬»¼·®ò

Ü»²¼®·¬´»®·² ±´« «³«²¼¿² ­±²®¿ Í·Ñî 9*¦»´¬·­· §»²·¼»² ¶»´ ¸¿´·²» ¼*²$ $® ¼»²¼®·¬´»®

$¦»®·²¼» ª» ¾± ´«µ´¿®¼¿ ¾« µ»¦ §»²·¼»² µ±²­¿²¬®·µ ø»

±´¿®¿µ 9*µ»´·®´»®ò

λ­·³ ìòïòëìæ Ù®· ±°¿´¼» ¾¿²¬´¿ ³¿

Page 86: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

ìò ßÎß Ì×ÎÓß ÞËÔÙËÔßÎ× Ó·²» ÌÛÕÞß ÝßÒÜßÎ

éð

λ­·³ ìòïòëëæ Þ»§¿¦ ±°¿´¼» ¾¿²¬´¿ ³¿

³¿

λ­·³ ìòïòëéæÌ«®«²½« ±°¿´¼» ¾¿²¬´¿ ³¿

Page 87: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

ìò ßÎß Ì×ÎÓß ÞËÔÙËÔßÎ× Ó·²» ÌÛÕÞß ÝßÒÜßÎ

éï

λ­·³ ìòïòëèæ Ì«®«²½« ±°¿´¼» ¾¿²¬´¿

λ­·³ ìòïòëçæ Ü»²¼®·¬´· ¹®· ±°¿´¼» ¾¿²¬´¿ ³¿

λ­·³ ìòïòêðæ Þ»§¿¦ô ­$¬ ±°¿´¼» ¾¿²¬´¿ ³¿

Page 88: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

ìò ßÎß Ì×ÎÓß ÞËÔÙËÔßÎ× Ó·²» ÌÛÕÞß ÝßÒÜßÎ

éî

λ­·³ ìòïòêïæ Ü»²¼®·¬´·ô µ±§« ¹®· ±°¿´¼» ¾¿²¬´¿ ³¿

· ·³ ß²¿´·¦´»®·

ìòïòéòïò Ç» ·´ Ñ°¿´ Ñ´« · ·³ ß²¿´·¦´»®·

Û­µ· ·´ ±°¿´ ±´«

®»²µ ¼» · ¿

­«²«´³« ¬«®ò λ²µ ¼» ·

J $¬$´³$ 󸿳 ¸¿´¼» §» ·´ ±°¿´ *®²»µ´»®·

ó°· ³»³· §» ·´ ±°¿´ ±´« · ·³·

Page 89: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

ìò ßÎß Ì×ÎÓß ÞËÔÙËÔßÎ× Ó·²» ÌÛÕÞß ÝßÒÜßÎ

éí

ïïðð ð ±°¿´ ±´«

®»²µ ¼» · ·³·

λ­·³ ìòïòêîæ Ç» ·´ ±°¿´ ±´« · ·³·

λ­·³´»®¼»¼» ¹*®$´¼$ ·´ ±°¿´ *®²»µ´»®·²¼» ®»²µ

$³´»® ¹*¦´»²³· ¬·®ò

Ç» ·´ ®»²µ´· ±°¿´ ±´« ð

³¿ª·ô ³±® ¾·® ®»²¹» ¼*²$ $³ ¹*­¬»®³· ¬·®ò

Page 90: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

ìò ßÎß Ì×ÎÓß ÞËÔÙËÔßÎ× Ó·²» ÌÛÕÞß ÝßÒÜßÎ

éì

ìòïòéòîò Ì«®«²½« Ñ°¿´ Ñ´« · ·³ ß²¿´·¦´»®·

λ­·³ ìòïòêíæ Ì«®«²½« ±°¿´ ±´« · ·³·

J $¬$´³$¬«®«²½« ±°¿´ *®²»µ´»®·

óз ³»³·¬«®«²½« ±°¿´ ±´«¼» · ·³·

ïïðð ð

¬«®«²½« ±°¿´ ±´«

®»²µ ¼» · ·³· λ­·³´»®¼»¼»

¹*®$´¼$

¬«®«²½« ±°¿´ *®²»µ´»®·²¼» ®»²µ

ô

¾»§¿¦ ®»²µ ¬±²«²¿ ¼*²$ $³´»®

¹*¦´»²³· ¬·®ò Ì«®«²½« ®»²µ´·

Page 91: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

ìò ßÎß Ì×ÎÓß ÞËÔÙËÔßÎ× Ó·²» ÌÛÕÞß ÝßÒÜßÎ

éë

ìòïòéòíò Ó¿ª· Ñ°¿´ Ñ´« · ·³ ß²¿´·¦´»®·

λ­·³ ìòïòêì æ Ó¿ª· ±°¿´ ±´« · ·³·

λ­·³´»®¼»¼» ¹*®$´¼$

$³´»® ¹*¦´»²³· ¬·®ò Ó¿ª·

J $¬$´³$ 󸿳 ¸¿´¼» ³¿ª· ±°¿´ *®²»µ´»®·

óз ³»³· ³¿ª· ±°¿´ ±´«¼» · ·³·

ïïðð 𠳿ª·

±°¿´ ±´«

¼» · ·³·

Page 92: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

ìò ßÎß Ì×ÎÓß ÞËÔÙËÔßÎ× Ó·²» ÌÛÕÞß ÝßÒÜßÎ

éê

®»²µ´· ±°¿´ ±´« ðÝ ·­» »ºº¿º ¾»§¿¦ ®»²µ¬»² ³¿¬ ¾»§¿¦ ¾·® ®»²¹»

¼*²$ $³ ¹*­¬»®³· ¬·®ò

Í·´·­§«³¼·±µ­·¬ øÍ·Ñî÷ »² ¾¿

º±®³¼¿ ¾«´«²¿¾·´·®ò Þ«²«²´¿ ¾»®¿¾»® ¼± ¿´ ³·²»®¿´ ¸¿¬¬¿ ´¿¾±®¿¬«ª¿® $®$²$¼»

Ñ°¿´ ±´«

­»¼·³¿²¬»® ¾·® 9»ª®»¼» ¾«´«²¿¾·´·®ò Ñ°¿´ ±´« ðÝ ¼»² ¼¿¸¿ ¼$ $µ

»® ±°¿´ ±´«

·­» ¾« ¼«®«³¼¿ ±°¿´ô µ®·­¬±¾¿´·¬ §¿¼¿ ¬®·¼·³·¬

±´¿®¿µ ¹»´· »¾·´·®ò ïðð ð

»µ·´´»®¼» º±®³´¿²¿¾·´·®´»®ò Þ« ¼«®«³¼¿ ±°¿´´»®·²ô ¿³±®º ±°¿´ ±´«

»µ·´¼» ·²½»´»²³»´»®· ³$³µ$²¼$®ò

ìòïòè Ñ°¿´´» ³» Ì$®´»®· Þ±§«¬´« ±°¿´ ±´«

ïó Ó¿ ³¿¬·µ øÞ·®·²½·´÷ ±°¿´´» ³»

îó Í»¼·³¿²¬»® ø µ·²½·´÷ ±°¿´´» ³»

ïóÓ¿ ³¿¬·µ øÞ·®·²½·´÷ Ñ°¿´´» ³»

Ó¿

³¿¬·µ º¿§ §$¦»§´»®·²¼» ª»ñª»§¿ ¹¿¦

¾± ·

¿¹¿¬´¿®ô µ¿´­»¼±²´¿® øß²µ¿®¿óY«¾«µ ª»§¿ DZ¦¹¿¬ »º¿¿¬´·÷ô ¸¿¦²»

µ¿§¿ ·9·²» ·³°®»¹²¿­§±² ª» ­·´·­´» ³»´»®ô øÍ·³¿ªô Ü»®»§¿´¿µ÷ ¾« ¬$® ±°¿´

±´« «³«²«² ¾»´·®¹·² *®²»µ´»®·¼·®ò

îó Í»¼·³¿²¬»® ø µ·²½·´÷ ±°¿´´» ³»

º»®·µ

±®¬¿³¼¿ 9*¦$´$° µ¿±´»² ±´« ¬«®«®´¿®ô ¹»®·§» Í·Ñî

Ú»´¼­°¿¬ Õ¿±´»² õ Í·Ñî

Page 93: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

ìò ßÎß Ì×ÎÓß ÞËÔÙËÔßÎ× Ó·²» ÌÛÕÞß ÝßÒÜßÎ

éé

Þ« ­·´·­ô µ·´´»

9*µ»´·³´»® ±´¿®¿µ

¹»³±´±¶·µ ¼» »®¼»¼·®´»®ò

·²¼»

µ·´´» ³» ª» ­±­±²·¬·µ ¹»²9 ª±´µ¿²·¦³¿

­*¦µ±²«­«¼«®ò Þ« ¾¿ ´¿³¼¿ ·²½»´»²³· ±´¿² ±°¿´´»® ³¿ ³¿¬·µ µ*µ»²´·¼·® ¼·§»¾·´·®·¦ò

ìòïòç Ì»®³±´$³·²»­¿²­ ß²¿´·¦´»®

ß ¿ ®·´»®·

ª»®·´³· ¬·®ò Ó¿´¦»³»´»® *²½» ¸»®¸¿²¹· ¾·® ®¿¼§¿­§±²¿ ¬¿¾·· ¬«¬«´³¿¼¿² ¼±

ª» ÌÔ

®·´»®· ¬»µ®¿® ±µ«²³« ¬«®ò ß ¿ »µ·´´»®¼»² ¼» ¹*®$´¼$ $ $¦»®»

·²½»´»²»² ¬$³ ³¿´¦»³»´»®·² ®¿¼§¿­§±²¿ ³¿®«¦ µ¿´³¿¼¿² *²½» µ· ÌÔ » ®·´»®· ·´»

¹*¦´»²³»³· ¬·®ò Þ« ²»¼»²´» ²«³«²»´»®¼» ¾·´·³­»´ ±´¿®¿µ ¿®¿

¼» ¬$®ò

ëð ïðð ïëð îðð îëð íðð íëð ìðð

ð

ëððð

ïðððð

ïëððð

îðððð

îëððð

íðððð

»­µ·êó¼±¹¿´

»­µ·êóïð ³·²ò®¿¼ò

Ì»³°»®¿¬«®»

» ®·­·

Page 94: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

ìò ßÎß Ì×ÎÓß ÞËÔÙËÔßÎ× Ó·²» ÌÛÕÞß ÝßÒÜßÎ

éè

ëð ïðð ïëð îðð îëð íðð íëð ìðð

ð

îðððð

ìðððð

êðððð

èðððð

ïððððð

ïîðððð

³¿ª·íó¼±¹¿´

³¿ª·íóïð ³·²ò®¿¼ò

Ì»³°»®¿¬«®»

·¦ » ®·­·

ëð ïðð ïëð îðð îëð íðð íëð ìðð

ð

ëððð

ïðððð

ïëððð

îðððð

îëððð

íðððð

­¿®·ìó¼±¹¿´

­¿®·ìóïð ³·²ò®¿¼

Ì»³°»®¿¬«®»

·¦ » ®·­·

Page 95: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

ìò ßÎß Ì×ÎÓß ÞËÔÙËÔßÎ× Ó·²» ÌÛÕÞß ÝßÒÜßÎ

éç

ëð ïðð ïëð îðð îëð íðð íëð ìðð

ð

ëðððð

ïððððð

ïëðððð

îððððð

Ìï¿ó¼±¹¿´

Ìï¿óïð ³·²ò®¿¼ò

Ì»³°»®¿¬«®»

»µ·´ ìòïòéæ ܱ ®·­·

ëð ïðð ïëð îðð îëð íðð íëð ìðð

ð

ëðððð

ïððððð

ïëðððð

îððððð

îëðððð

íððððð Ìï¾ó¼±¹¿´

Ìï¾óïð ³·²ò®¿¼

Ì»³°»®¿¬«®»

» ®·­·

Page 96: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Mine TEKBAŞ CANDAR

80

4.2 SĐMAV ATE Ş OPALĐ Simav ateş opalleri, Simav bölgesinde riyolitik tüf türü kayaçların

gözeneklerinde, gaz boşluklarında bulunmaktadır. Tüf içerisinde bulunan opaller

renkleri ve nadir bulunmaları açısından ayrıcalıklar sunmaktadırlar. Bu tür opaller

dünyada çok ender, Anadoluda sadece Simav bölgesinde bulunmaktadır.

Ateş opalleri olarak tanımlanan oluşumlar, Kütahyanın Simav ilçesine bağlı

Şaphane köyü, Karamanca mevkiinde yüzlekler veren kayaçlar içerisinde

bulunmaktadır. Çalışma alanı j22-d2 paftası içinde yer almaktadır. Şaphane köyü,

Uşak-Kütahya karayolu üzerindedir.

Şekil 4.2.1 : Kütahya-Simav çalışma alanı yer bulduru haritası

Page 97: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Mine TEKBAŞ CANDAR

81

4.2.1. Bölgesel Jeoloji

Ateş opalleri, bölgede riyolitik tüf karakterli kayaçların gaz boşluklarında

bulunmaktadır. Bölgede daha önceden yapılmış çalışmalarda opal oluşumlarını

içeren birim, riyolitik, andezitik ve dasitik karakterli tüfler ve üst seviyelerde

aglomeralardan oluşan birim Civanadağ Tüfleri olarak belirtilmiştir. (Oygür, 1997)

Civanadağ tüfleri Kızılbük formasyonu ile yanal ve düşey geçişlidir. Birim

tüf seviyeleri ve aglomeradan oluşmaktadır. Riyolitler açık krem, bej renkte olup

seviye kalınlıkları 5 metre ile 10 metre arasında değişmektedir. Birim özellikle

Şaphane mevkiinde gözlenmektedir.

Civanadağ tüfleri üzerindeki Akdağ volkanitleriyle yanal ve düşey geçişlidir.

Yer yer marn, kum ve kil mercekleride gözlenmektedir. Önceki çalışmalarda

aglomeraların çeşitli boyutlardaki volkanik parçalar ile metamorfitlere ve melanja ait

çakıllardan oluştuğunu belirtilmiştir

Civanadağ tüfleri Kızılbük formasyonu ile yanal geçişli olduğu ve fosil

bulundurmadığı için daha önce yapılmış çalışmalarda verilmiş olan orta-üst miyosen

yaşı bu çalışmadada kabul edilmiştir.

Aglomera;

Renk olarak bej, gri, açık gri renklerde gözlenmiştir. Yapılışı yer yer gevşek

bazı kesimlerde sıkı tutturulmuştur. Farklı boyutlarda riyolit, andezit, ofiyolit

parçacıkları içermektedirler. Tüfler ile geçişli olarak bulunan aglomeralar masif

olarak gözlenmişlerdir. Aşınmış olmalarından dolayı topografik düzensizlik

sunmaktadırlar. Çalışma sahasında ve yakın çevresinde, Menderes masifi

metamorfitlerine ait gnayslar ve bunların üzerine tektonik dokanakla gelen şistler

egemendir (Konak, 1982; Oygür, 1997a). Stratigrafik istifte en altta gösterilen

(Akdeniz ve Konak, 1979a) gnayslar, alttan üste doğru migmatitlerden oluşan

Dolaylar formasyonu ve bunlarla geçişli olan biyotitli gnayslardan oluşan Kalkan

formasyonundan ibarettir. Arazi verilerine göre, bu birimlerin yaşı Paleozoyik öncesi

olarak kabul edilmiştir (Konak,1982). Akdeniz ve Konak (1979b) gnaysların pelitik

sedimanlar ve şeyllerden türediğini ileri sürmüşlerdir. Yeşil şist fasiyesinde

metamorfizma geçirmiş kaya birimleriyle temsil edilen şistler, aşağıdan yukarı

doğru, orta kesimlerinde Kulat üyesi olarak adlandırılan metamafik-metaultramafik

Page 98: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Mine TEKBAŞ CANDAR

82

seviyeler bulunan kuvars-muskovit şistlerden oluşan Simav metamorfitleri (Akdeniz

ve Konak, 19790), bantlı bir yapı arz eden albit, klorit, muskovit ve serisit şistlerden

ibaret Sarıcasu formasyonu ve bunlarla hem yanal hem de düşey geçişli

mermerlerden oluşan Arıkayası formasyonundan ibarettir. Bu metamorfik birimler

Triyas yaşlı kırıntılılar tarafından örtüldüğünden, şistlerin yaşı Paleozoyik olarak

kabul edilmektedir (Akdeniz ve Konak, 1979b). Akkök (1983) şistlerin gnaysları

tektonik olarak örttüğünü ileri sürdüğü halde, Akdeniz ve Konak (1979b), Şengör ve

diğerleri (1984) bu iki birim arasında bir uyumsuzluk ili şkisi olduğunu ileri

sürmüşlerdir. Konak'a göre (1996), şistler, gnayslar üzerine bindirmiş bir napı temsil

ederler. Şistler ile gnayslar arasındaki bindirme fayı, çalışma sahasının hemen

doğusunda yer almaktadır. Bu şekildeki bölgesel yapıların, sedimanlarda yerleşmiş

ornatma yataklarının oluşmasında önemli bir yeri olduğu yaygın olarak kabul

görmektedir (Berger ve Henley, 1989; Bonham, 1989). Bununla birlikte, Radtke

(1985) ve Bagby ve Berger (1985), bu yapısal kontrolün rastlantısal olduğunu ve

cevherleşmelerin yüksek açılı faylar üzerinde bulunduğunu öne sürmektedirler. Bir

konglomera seviyesiyle başlayan ve alt seviyelerinde dolomitik özellik taşıyan

Budağan kireçtaşı metamorfitleri uyumsuz olarak örter. Akdeniz ve Konak (1979a),

Konak (1982), fosil kaydına göre birime Resiyen-Noriyen ile Senomaniyen yaş

aralığınıverirler. Bununla birlikte, Kaya'ya göre (1972), birimin yaşı Mestrihtiyendir.

Tersiyer başında sokulum yapan Simav Granitoidleri, kendisinden yaşlı tüm birimleri

keser. Mineralojik bileşimleri ve jeokronolojik yaşları önceki çalışmacılar tarafından

ayrıntılı olarak incelenmiştir (Bürküt, 1966; Dora, 1969; Öztunalı, 1973; Ataman ve

Bingöl, 1978; Uz, 1973; Bingöl ve diğerleri,1982). Oygür'e göre (1997a) plüton, ana

gövdesi itibariyle granodiyorit ve monzogranitten oluşur ve kalkalkalen bileşimlidir

ve alkalen bileşimli kuvars monzodiyorit ve kuvars diyoritten ibaret mafik dayklar

tarafından kesilmektedir. Simav yöresindeki granitoidlere ait kimyasal analizler,

alkalin ve kalk-alkalin bileşimli iki plüton dizisi halinde bütün petrojenetik ayırtlama

diyagramlarında birbirlerinden tümüyle farklı toplanım gösterirler. Jeokimyasal

verilere göre (Oygür, 1997a), kabuk ve manto kaynaklarının karşılıklı etkileşimini

temsil eden kalkalkalen bileşimli çarpışma sonrası Eğrigöz ve Akdag granitoidleri,

kendilerini etkilemiş herhangi bir deformasyon fazı tespit edilemediğinden ana

Page 99: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Mine TEKBAŞ CANDAR

83

deformasyon fazlarından sonra sokulmuştur. Öte yandan, alkalin bileşimli mafik

dayklar muhtemelen manto kökenlidir ve bir riftleşme ortamında oluşmuşlardır.

Akdeniz ve Konak (1979a), Simav granitlerinin, Alaçam dağlarında, Mesozoyik

yaşlı Budağan kireçtaşlarına ve Dağardı melanjına sokulum yaptıklarını ve Alaçam

ile Eğrigöz stoklan arasındaki alanda, Alt Miyosen yaşlı Taşbaşı formasyonu

tarafından örtüldüklerini belirtmişlerdir. Öztunalı (1973), Rb/Sr ve K/Ar yöntemiyle

hesapladığı tüm kaya, biyotit ve ortoklaz izokron yaşlarına göre Eğrigöz plütonunun

Erken Alpin evrede oluşmaya başladığı ve Ana Alpin evrede yerleşmiş olduğu

sonucuna varmıştır. Fakat, Bingöl ve diğerleri (1982), Oligosen-

Erken Miyosen zamanını veren K/Ar mineral izokron yaşını belirtirler. Arazi verileri

dikkate alındığında, kalk-alkalin granitoidlerin yerleşme yaşı muhtemelen Paleosen-

Miyosen olmalıdır (Oygür, 1997a). Bununla birlikte, alkalin bileşimli mafik dayklar

daha gençtir ve olasılıkla, Simav grabeninin gelişimi sırasında yerleşmişlerdir.

Hafifçe çimentolanmış konglomeradan oluşan ve üste doğru tane boyu incelerek

kumtaşına geçen Taşbaşı formasyonu granitoidleri uyumsuzlukla örter. Akdeniz ve

Konak (1979a), formasyon için Alt Miyosen yaşını önermişlerdir. Civanadağ tüfleri

ve Akdag volkanitleri, bölgedeki Miyosen yaşlı volkanik birimleri oluşturur. Tüfler

riyolitik, andezitik ve dasitik bileşimlidir ve üst seviyeleri aglomera özelliğindedir.

Tüfler, andezit, riyolit, riyodasit ve dasit bileşimli lavlardan oluşan Akdag

volkanitleriyle yatay ve düşey olarak geçişlidir. Akdag volkanitleri subalkalindir ve

toleyitik serilere çok yakın bir kalk-alkalin gidişe sahiptir (Ercan ve diğerleri, 1982).

Pliyosen çökelleriyle örtülmüş olan volkanitlerin Orta ile Üst Miyosen yaşlı oldukları

kabul edilmektedir (Akdeniz ve Konak, 1979a; Ercan ve diğerleri, 1982).

Pekişmemiş kaba kırıntılılardan oluşan Toklargölü formasyonu, kendisinden yaşlı

tüm birimleri uyumsuzlukla örter. Birimin tane boyu kumdan bloğa kadar değişir.

Fosil içermemesine rağmen, Gün ve diğerleri (1979) birimin yaşının Pliyo-

Kuvaterner olduğunu kabul ederler. Naşa bazaltları, siyah ve amigdoloidal bazaltik

lav akıntılarından oluşur. Ercan ve diğerleri (1982), belirgin alkalin karakterli

bazaltları fonolitik tefrit ve şoşonit olarak adlandırmıştır. Açıkça manto kökenli olan

bazaltlar, kabuk malzemesiyle karışmamış birincil alkalin magmayı temsil

etmektedir (Ercan ve diğerleri, 1982; Savaşçın ve Güleç, 1990). Zeschke

Page 100: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Mine TEKBAŞ CANDAR

84

(1954), Naşa bazaltlarının, Simav grabeninin omzunda yüzeylediğini belirtir. Ercan

ve diğerleri (1981/1982), Kula volkanizmasının erken fazını temsil eden ve K/Ar

yaşı 1.1 m.y. olan Burgaz volkanitleriyle karşılaştırarak rift volkanizması ürünü olan

bazaltlara Alt Kuvaterner yaşını verir. (Oygür ve Erler 1999)

Resim 4.2.1: Ateş opali içeren volkanik kayalar arazide krem, bej renkte

gözlenmektedir.

4.2.2. Ateş opali özellikleri

Opaller oldukça saydam, sarı, kırmızı, beyaz, renksiz, koyu kırmızı-

kahverengi, pembe renklerdedir. Açık renkte opaller opalesans (opal ışıldamaları)

özelliği sunmaktadırlar.

Page 101: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Mine TEKBAŞ CANDAR

85

Arazi çalışmaları sırasında 5 ayrı renkte opal tespit edilmiştir. Bunlar;

1- Turuncu renkte ateş opalleri

2- Sarı, pembe renkte ateş opalleri

3- Kırmızı, koyu kırmızımsı-kahverengi renkte ateş opalleri

4- Mavi-yeşil-sarı,karışık renklerde ateş opalleri

5- Beyaz, renksiz ateş opalleri

Riyolitlerin boşluk ve jeodlarında düzenli yada düzensiz olabilen dış/iç şekilli

gözenekleri içerisindeki opal oluşumları yer yer küçük mercekler halinde, yuvarlak

yada yuvarlağa yakın, oval şekillerde görülmektedir. Yan kaya içerisinde opaller

boyut olarak merceksi yapıda olanlar genelde mm boyutundan en fazla 3 yada 4 cm

ye kadar uzunlukta, 5 mm kalınlıkta olabilmektedir. Bölgede opal tek mineral

olmayıp yanında kuvars kristalleri birlikte bulunmaktadır.

Simav ateş opallerinin içinde bulundukları riyolit türü kayaların

merkezlerinde boşluklar bazen kuvars tarafından, bazende zeolitler tarafından

doldurulmuştur. Bunlar iri kristaller halinde değildir.

Burada oluşan opaller ilksel olarak açık renkli riyolit tüfleri içerisindeki

silikatların hidrotermal olarak ayrışmaları sonucunda taşın jeodlarında oluşmuşlardır.

Tüf, pnömatolitik hidrotermal evrede eriyikler ile tamamen bozuşarak silisleşmiş ve

sertleşmiştir.

Tüfün hamur malzemesinde bir değişim gözlenmez iken kuvars kalıntıları ve

opal ile kristobalit varlığı gözlenmektedir.

Page 102: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Mine TEKBAŞ CANDAR

86

Şekil 4.2.2: Çalışma alanı Kütahya-Simav jeoloji haritası Akdeniz ve Konak tan 1979 a değiştirilmi ştir.

Page 103: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Mine TEKBAŞ CANDAR

87

Resim 4.2.2: Turuncu renkte ateş opali

Resim 4.2.3: Kırmızı renkte ateş opali

Resim 4.2.4: Kırmızı ve beyaz renkte ateş opali

Page 104: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Mine TEKBAŞ CANDAR

88

Resim 4.2.5 :Turuncu ve sarı renklerde ateş opalleri

Resim 4.2.6: Turuncu renkte ateş opalleri

4.2.3 Opal:

Kelime olarak opal latince "opalus", yunancada "opallious" tan türediği

bilinmektedir. Yunan literatüründe "opallious" renklerin değişiminin görülmesi

anlamına gelmektedir. Sanskritçede "upala" olan opal değerli taş anlamına

gelmektedir.

Opal, kuvarsın kristalin olmayan bir türüdür. Bileşim bakımından SiO2

bileşiminde bir kıymetli taş olup %3-9 kadar su içerebilir. Opaller sıcak su

kaynaklarının yakınında düşük ısıda meydana gelen yataklar ve damarlarda

bulunabilirler. (Shaffer )

Page 105: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Mine TEKBAŞ CANDAR

89

Resim 4.2.7: Kırmızı renkte ateş opalleri

SiO2+nH2O bileşiminde olan opal suyunu kaybederse iridescense kaybı olur.

Bu nedenle opaller su içerisinde saklanmalı, deterjan gibi kimyasallardan uzak

tutulmalıdır. Opaller, diatomelerle silisli süngerlerin iskeletinide teşkil edebilirler. Bu

türlerin parıltısı camsı, inci, yada sakız gibi olabilir.

Opallerin çoğu uzun zaman içinde çökel kayaçlar içinde oluşmaktadır.

Bununla beraber, Meksika ve Çekoslovakyada opal, volkanik kayaçlardaki gaz

boşluklarında da oluşur. Opale genellikle kaboşon kesim (yuvarlak kesim) uygulanır,

fakat çökel kayaçlardaki damarlar genellikle incedir ve bunların dilimleri oniks veya

cam üzerine yapıştırılarak ikili kompozitler oluşturulur. Bu çeşit kompozitlerinde

üstü şeffaf kuvars ile kaplanarak üçlü kompozitler elde edilir.

Dünya üzerinde çok farklı lokasyonlarda opal madencili ği yapılmaktadır. Bu

ülkeler Almanya, Fransa, Đspanya, Yeni Zelanda, Avustralya, Đngiltere, Mexico. Tüm

burada çıkarılan opallerin hepsi birbirinden farklıdır. Her bir ülke birbirinden farklı

tiplerde opal üretimini gerçekleştirirler.

Page 106: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Mine TEKBAŞ CANDAR

90

4.2.4. Opaldeki renk çeşitlili ği

Opaldeki güzel mavi, yeşil, sarı ve kırmızı renkli ışık oyunları, mineral

içindeki küçük silika küreciklerinden ışığın yansıması ve dağılması nedeni ile oluşur.

Bu ışık su opalde berrak, beyaz opalde süt gibi, en değerli siyah opalde de siyah ya

da gri olan zemin veya ‘’gövde’’ renginden farklı bir şeydir.

Şekil 4.2.3 : Türkiyede opal bulunan illere ait lokasyonlar Opal lokasyonlarına ait bilgiler Arıkan, 1982 M.T.A raporundan alınmıştır

4.2.5. Opal Oluşumunun Mekanizması

Opal oluşumunun modellemesinde; silisin çözülmesi, taşınması ve çökelmesi

olayları devreye girmektedir. Opalleri meydana getiren silis, esas olarak çevre ve yan

kayaçlardaki silikat minerallerinin ayrışmasından açığa çıkar.

Page 107: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Mine TEKBAŞ CANDAR

91

Bölgede bulunan opaller özellikle volkanik kayaların boşluklarında

bulunduğu için, silisin bu kayaları oluşturan silikat minerallerinin ayrışmasından

açığa çıkabileceği düşünülmektedir.

Dünyadaki tüm opaller 100-200 derece gibi bir sıcaklık aralığında

oluşmaktadır. (Landmesser, 1984, 1992, 1995) 100 derecenin altındaki değerlerde

amorf yapılı opal, 200 derecenin üzerinde ise opallerin merkezi boşluğunda bulunan

kuvars kristalleşmektedir. Kriptokristalin silis çökelimi için gerekli silisik asit

konsantrasyonunun 200 derecenin üzerinde kaybolduğu ve bunun yerine hızlı bir

şekilde kristalin kuvars oluştuğu belirtilmektedir. (Landmesser, 1992) Ayrıca opal

oluşumu için sıcaklıkla orantılı olarak yüzey koşullarına yakın bir basınç değeri

düşünülmektedir. Opal oluşumunda genelde 9 un altındaki pH değerleri geçerlidir.

Çünkü pH ın 9 ve daha yüksek değerlerinde bu kez silisik asit duraylıdır. Buna göre

Dereyalak Dendritik opalinin aşırı doygun silis çözeltisinde, 7-9 arasındaki pH

değerlerinde oluştukları söylenebilir.

Page 108: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Mine TEKBAŞ CANDAR

92

4.3 Dendritik Opallere ait SEM fotoğrafları incelemeleri

Resim 4.3.1 : Doğal Dendritik Opal örneği

Dendritik opal oluşumları bünyesinde bir miktar su içeren bir mineraldir.

SEM fotografları ile opallerin bu özelliklerine bağlı olarak su tutabilme özelliğine

sahip gözeneklerin uzun, ince kılcal borucuklar halinde mikroyapıda yerleşim

gösterdikleri belirlenmiştir. Bu borucuklar birbirine paralel konumda

sıralanmışlardır. Aralarında jel halde opal yüzeyi bulunmaktadır.

Page 109: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Mine TEKBAŞ CANDAR

93

Resim 4.3.2 : Doğal Dendritik Opal örneğinde dendrit görüntüsü

Opal oluşumlarında ona dendritik olma özelliği veren, makro halde ağaç,

yosun, çalımsı benzeri şekillerde gözlenen yapılar dendritler olarak

tanımlanmaktadır. SEM çalışmaları ile bu lekelerin Mn elementi, pirolusit olduğu

belirlenmiştir. SEM fotograflarında dendritik yapılar siyah lekeler halinde

gözlenmektedir.

Page 110: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Mine TEKBAŞ CANDAR

94

Resim 4.3.3 : Doğal Dendritik Opal örneğinde Mn ve Ba elementi

Dendritik opal oluşumlarında siyah lekeler halinde görülen kısımlar Mn

elementi, pirolusitler olarak belirlenmiştir. Çizgiler arasında kalan bölge Mn

elementinin olduğu kısımları işaret etmektedir. Arada kalan beyaz kısımlar ise Ba

elementine ait bölgeleri göstermektedir Ba elementi oluşuma makro yapıda kısmen

de olsa matlık vermektedir.

Mn

Ba

Page 111: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Mine TEKBAŞ CANDAR

95

Resim 4.3.4 : Doğal Dendritik Opal örneğinde Ba elementi

Doğal denritik opalde yapılan SEM fotografları incelemelerinde beyaz olarak

görülen bölgelerin, SEM çalışmalarında uygulanan nokta analizleri sonucunda Ba

elementi oldukları belirlenmiştir.

Ba

Page 112: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Mine TEKBAŞ CANDAR

96

Resim 4.3.5: Doğal Dendritik Opal örneğinde Ba elementi

SEM fotografları ile doğal dendritik opal oluşumlarının bünyede Ba elementi

içerdikleri belirlenmiştir. Çizgiler arasında kalan bölge Ba elementinin olduğu

kısımları göstermektedir.

Ayrıca gözenekler borucuk şeklinden ziyade şekilsiz olarak 1-5 µ

boyutlarında görülmektedir.

Page 113: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Mine TEKBAŞ CANDAR

97

Resim 4.3.6 : Doğal Dendritik Opal örneğine ait yüzey Doğal opal içerisinde küçük kuvars parçacıkları ile beraber gözlenmektedir.

Kuvars kristalleri 5-10 µm büyüklüğündedir.

Page 114: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Mine TEKBAŞ CANDAR

98

Resim 4.3.7 : Doğal Dendritik Opal örneğine ait yüzey Opal yüzeyine ait görüntü

Page 115: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Mine TEKBAŞ CANDAR

99

Resim 4.3.8 : 900 0C ısıtılan Dendritik opal örneği

Örneğin 900 0C ye ısıtılması ile ortamdan su kaçışına bağlı olarak

mikroyapıda kırılmalar, mikroçatlaklar gözlenmektedir. Uzun, ince borucuklar

halinde olan gözenekler yerini şeklini genelde haybetmiş yuvarlak benzeri şekle

dönüşmüştür. Gözenek boyutları 1-5 µm arasında degişkenlik göstermektedir.

Page 116: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Mine TEKBAŞ CANDAR

100

Resim 4.3.9 : 900 0C ısıtılan Dendritik opal örneği

900 0C ısıya maruz kalan opalde yeni mineralleşmeler başlamaktadır. Bazı

kısımlarda yumuşamalar olduğu gözlenmektedir.

Yumuşamış kısımlar

Page 117: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Mine TEKBAŞ CANDAR

101

Resim 4.3.10 : 900 0C ısıtılan dendritik opal örneği

Miroçatlaklar ve kırıklarla dolu yüzey oldukça net olarak gözlenmektedir.

Eski çökel izi organik kökene ait izler organik kökene bağlı mikroyapısal kökenler

Page 118: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Mine TEKBAŞ CANDAR

102

Resim 4.3.11 : 900 0C ısıtılan dendritik opal örneği

900 0C Isı değerinde mikroçatlaklar ve kırıklarla dolu opal yüzeyine ait

görüntü.

Page 119: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Mine TEKBAŞ CANDAR

103

Resim 4.3.12: 1100 0C ısıtılan Dendritik Opal örneği

Bu ısı değerinde silikon sfer oluşumları gözlenmiştir.bunlar net bir şekilde

küresel şekilli olarak gözlenmektedir. Küre boyutları 50-100 µ arasında

değişmektedir. İçlerinde kuvars minerali bulunduran kürelerin varlığı belirlenmiştir.

Page 120: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Mine TEKBAŞ CANDAR

104

Resim 4.3.13 : 1100 0C ısıtılan Dendritik opal örneği

Bu ısı değerine maruz kalan opal örneğinde silis kürelerinin oluştukdukları

gözlenmiştir. Küre dizilimi şekilsiz olmayıp kristalin yapılı mineralleşmelere benzer

şekildeki SiO2 atomlarının düzenli kristal yığınları şeklinde yerleşmişlerdir.

Page 121: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Mine TEKBAŞ CANDAR

105

Resim 4.3.14 : 1100 0C ısıtılan Dendritik Opal örneği

SiO2 Küreleri içerisinde kuvars minerali görülmektedir. Küre gözenekliliği

birkaç µm boyutundadır. Sferolitik taneli yapıdaki silis varlığı, opal jel dokusu

yanında taneli dokular olduğunu belirlenmiştir.

Page 122: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Mine TEKBAŞ CANDAR

106

Resim 4.3.15: 1100 0C ısıtılan Dendritik Opal örneği

Kuvars yüzeyine ait görüntü. Bu ısı değerinde gözenekler biraz daha

yuvarlaklaşmış ve boyutlarıda küçülmüştür. Isı miktarının artması ile beraber

gözeneklerden küçük boyutlu olanlar tamamen kaybolurken daha büyük olan

gözeneklerin boyutlarında küçülmeler gözlenmektedir. Gözeneklerin yerleşimleri

doğal haldeki düzenli sıralanımlarını kaybetmiş, gelişigüzel olarak yerleştikleri

gözlenmiştir.

Page 123: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Mine TEKBAŞ CANDAR

107

Resim 4.3.16 : 1100 0C ısıtılan Dendritik Opal örneği

Kuvars yüzeyine ait görüntü. 1100 0C de dendritik opalde en küçüğü 0, 1 µm

boyutunda bulunan gözenek boyutları bir kaç µm u geçmemektedir

Page 124: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Mine TEKBAŞ CANDAR

108

Resim 4.3.17: 1300 0C ısıtılan Dendritik Opal örneği

Yapıdaki gözenek dağılımı gelişigüzel olarak izlenmekte. Gözenekler şekilsiz

olup boyutları 1-5µ arasında değişmektedir.

Page 125: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Mine TEKBAŞ CANDAR

109

Resim 4.3.18: 1300 0C ısıtılan Dendritik Opal örneği

1300 0C ısıya maruz bırakılan opal yüzeyinde kırıklar gözlenmiştir.

Page 126: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Mine TEKBAŞ CANDAR

110

Resim 4.3.19: 1300 0C ısıtılan Dendritik Opal örneği

1300 0C ısı değerinde opal yüzeyinde boşluklar gözlenmekte

Page 127: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Mine TEKBAŞ CANDAR

111

Resim 4.3.20: 1300 0C ısıtılan Dendritik Opal örneği

Yüksek ısı değerlerinde opalde yumuşamalar olduğu belirlenmiştir. Bu

evrede 1100 0Cde görülen SiO2 kürecikleri daha az sayıda gözlenmektedir. Bu

kürelerde öz şeklini kısmen kaybetmiştir.

Page 128: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Mine TEKBAŞ CANDAR

112

Resim 4.3.21 : 1300 0C ısıılan Dendritik Opal örneği

Yüksek ısı değerinde küçük çaplı gözeneklerin kapanmış olduğu

gözlenmiştir. Geriye sadece mikroçatlaklar kalmıştır.

Page 129: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Mine TEKBAŞ CANDAR

113

Resim 4.3.22 : 1300 0C ısıtılan Dendritik Opal örneği

Öz şeklini kısmen kaybetmiş SiO2 küreleri sayıca az olarak görülmektedir.

Mikroyapıda belirli bir yöne dogru yönlenme barizdir. 1300 0C ısı değerinde V

şeklinde yapılar ana dokuda sıklıkla gözlenmektedir.

Page 130: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Mine TEKBAŞ CANDAR

114

Resim 4.3.23: 1300 0C ısıtılan Dendritik Opal örneği

Büyük çaplı gözenekler bu ısı değerinde büzüşerek ufalma göstermektedir.

Gözenek boyutu birkaç µm‘u bulmaktadır. Küçük gözenekler ise tamamen

kapanmıştır.

Page 131: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Mine TEKBAŞ CANDAR

115

Resim 4.3.24: 1300 0C ısıtılan Dendritik Opal örneği

Yapıda yer alan gözenekler homojen dağılım sunmaktadır. Gözenek boyutları

1-5 µ arasında değişim göstermektedir.

Page 132: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Mine TEKBAŞ CANDAR

116

4.4 Dendritik opallere ait SEM analizleri

Resim 4.4.1: Doğal dendritik opal örneğine ait analizi alınan yüzey

Page 133: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Mine TEKBAŞ CANDAR

117

Şekil 4.4.1: Doğal dendritik opal örneğine ait analiz Şekil 4.4.2 :Doğal dendritik opal örneğine ait EDX analizi

Doğal dendritik opal Standard : O SiO2 1-Jun-1999 12:00 AM Si SiO2 1-Jun-1999 12:00 AM Element Weight% Atomic% O K 49.12 62.89 Si K 50.88 37.11 Totals 100.00

Page 134: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Mine TEKBAŞ CANDAR

118

Resim 4.4.2: Doğal dendritik opal örneğine ait analizi alınan yüzey Şekil 4.4.3: Doğal dendritik opal örneğine ait analiz

Standard : O SiO2 1-Jun-1999 12:00 AM Si SiO2 1-Jun-1999 12:00 AM Element Weight% Atomic% O K 50.68 64.33 Si K 49.32 35.67 Totals 100.00

Page 135: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Mine TEKBAŞ CANDAR

119

Şekil 4.4.4: Doğal dendritik opal örneğine ait EDX analizi

Page 136: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Mine TEKBAŞ CANDAR

120

Resim 4.4.3: Doğal dendritik opal örneğine ait analizi alınan yüzey Şekil 4.4.5: Doğal dendritik opal örneğine ait analiz Şekil 4.4.6 : Doğal dendritik opal örneğine ait EDX analizi

Standard : O SiO2 1-Jun-1999 12:00 AM Si SiO2 1-Jun-1999 12:00 AM Mn Mn 1-Jun-1999 12:00 AM Element Weight% Atomic% O K 46.53 60.58 Si K 52.82 39.17 Mn K 0.64 0.24 Totals 100.00

Page 137: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Mine TEKBAŞ CANDAR

121

Şekil 4.4.7: Doğal dendritik opal örneğine ait element-% agırlık grafigi

Quantitative results

Wei

ght%

0

10

20

30

40

50

60

O Si Mn

Page 138: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Mine TEKBAŞ CANDAR

122

Resim 4.4.4: Doğal dendritik opal örneğine ait analizi alınan yüzey

Şekil 4.4.8 : Doğal dendritik opal örneğine ait analiz Şekil 4.4.9: Doğal dendritik opal örneğine ait EDX analizi

Element Weight% Atomic%

O K 43.18 59.35

Si K 46.78 36.63

Mn K 10.04 4.02

Totals 100.00

Page 139: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Mine TEKBAŞ CANDAR

123

Şekil 4.4.10: Doğal dendritik opal örneğine ait element-%agırlık grafigi

Quantitative resultsW

eigh

t%

0

10

20

30

40

50

O Si Mn

Page 140: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Mine TEKBAŞ CANDAR

124

Resim 4.4.5: Doğal dendritik opal örneğine ait analizi alınan yüzey

Element Weight% Atomic% O K 40.14 60.30 Si K 35.19 30.12 Mn K 20.08 8.78 Ba L 4.58 0.80 Totals 100.00

11-5g

Page 141: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Mine TEKBAŞ CANDAR

125

Şekil 4.4.11: Doğal dendritik opal örneğine ait analiz Şekil 4.4.12: Doğal dendritik opal örneğine ait EDX analizi

Quantitative results

Wei

ght%

0

10

20

30

40

50

O Si Mn Ba

Page 142: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Mine TEKBAŞ CANDAR

126

4.5 Ateş opallerine ait SEM fotoğrafları incelemeleri

Resim 4.5.1: Doğal Ateş Opal örneği

Doğal Ateş Opal örneğinin merkezinde Fe izlerinin olduğu kısımlar köşeli

latalar olarak görülmektedir. Diğer kısımlar jel ve taneli yapıdaki opal yüzeyine

aittir. Gözenek görüntüsü bulunmamaktadır.

Page 143: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Mine TEKBAŞ CANDAR

127

Resim 4.5.2: Doğal Ateş Opal örneği

Alkali feldspatlara ait yüzey görüntüsü. Alkali feldspatlar sferolitik yapıda

olduğu için SEM fotograflarında yığışımlar halinde gözlenmektedir.

Page 144: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Mine TEKBAŞ CANDAR

128

Resim 4.5.3: Doğal Ateş Opal örneği

Doğal Ateş Opal örneğine ait yüzey görüntüsü. SEM fotoğrafında yüzeye ait

küçük boşluklar yer almaktadır. Kayaç parçacıklarına ait izler gözlenmektedir.

Page 145: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Mine TEKBAŞ CANDAR

129

Resim 4.5.4: Doğal Ateş Opal örneği

Merkezde opal oluşumlarını içeren küçük boşluk yer almaktadır. Ana doku Fe

izleri ve opal oluşumları ve K‘Feldspatlardan oluşmaktadır. Kenar kısımlar silika ve

sferolitik yapıda K’ Feldspatlara ait kısımlardır. K’ Feldspatlar yığışımlar halinde

gözlenmektedir.

Page 146: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Mine TEKBAŞ CANDAR

130

Resim 4.5.5: Doğal Ateş Opal örneği

Sferolitik yapıdaki alkali feldspatlara ve silikaya ait yüzey görüntüsü. Alkali

feldspatlar ince kesitlerde net olarak gözlenmektedir. SEM fotoğraflarnda ise küçük,

küresel yığışımlar halinde izlenmektedir.

Page 147: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Mine TEKBAŞ CANDAR

131

Resim 4.5.6: Doğal Ateş Opal örneği

Opaller makro halde arazide kuvarslar ile beraber bulunabilmektedir. SEM

fotograflarında da büyüklükleri 5-10 µmikron olabilen kuvarslar opaller ile beraber

görülmektedir. Kuvarsların etrafı opaller ile çevrelenmiştir.

Page 148: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Mine TEKBAŞ CANDAR

132

Resim 4.5.7: Doğal Ateş Opal örneği

Doğal ateş opal örneği içerisinde merkezde yeralan yenmiş kuvarsa ait

görüntü. Kuvarsın etrafı ve kenar kısımlarda ise sferolitik yapıda gözlenen K’

Feldspatlara aittir.

Page 149: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Mine TEKBAŞ CANDAR

133

Resim 4.5.8: Doğal Ateş Opal örneği

SEM fotoğraflarında doğal ateş opal örneğinde kenar kısımlarda kuvarslara

ait olduğu belirlenmiştir. Bunlar ana doku içerisine düzensiz olarak yerleşmiş

kısımlardır. Bu kısımlar belli bir şekil ve form taşımamaktadır.

Page 150: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Mine TEKBAŞ CANDAR

134

Resim 4.5.9: Doğal Ateş Opal örneği

SEM fotoğrafları ile kenarda kuvars minerali, ortada opal ct olduğu

belirlenmiştir. Kuvars, ateş opali ana dokusunda yaygın olarak gözlenmektedir.

Kuvarslara ait SEM görüntüleri boyunlar, uzun birbirine bağlı borucuk formları

halinde gözlenmektedir. Opal ct ise merkezi kısımda iğnemsi yapıda olarak

belirlenmiştir.

Page 151: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Mine TEKBAŞ CANDAR

135

Resim 4.5.10: Doğal Ateş Opal örneği

Doğal ateş opaline ait yüzey görüntüsü sferolitik yapıda K Feldspatlara ait

görüntü içermektedir. Arada ise farklı mineral oluşumları içerebildiği belirlenmiştir.

Page 152: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Mine TEKBAŞ CANDAR

136

Resim 4.5.11: 900 0C ısıtılan Ateş Opal örneği

900 0C ısı Değerinde homojen gözenek dağılımı yapıya hakim durumdadır.

Bu eş boyutlu gözeneklerin büyüklüğü 1-5 µ arasında değişmektedir. Çok nadir

olarak çapı 50 µ’ a ulaşabilen iri gözeneklerde yapı içerisinde birbirinden bağımsız

olarak yerleşmiş bulunmaktadır. Gözeneklerde belli bir yöne doğru yönlenme olduğu

gözlenmektedir.

Page 153: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Mine TEKBAŞ CANDAR

137

Resim 4.5.12: 900 0C ısıtılan Ateş Opal örneği

Ateş opali bünyesinde su bulunduran bir gem mineralidir. Bu ısı değerinde

ortamdan su kaçışı olmuş, gözenek şekil ve boyutlarında değişme gözlenmiştir.

Mikroyapıdaki gözeneklerde yaygın yönlenme görülmektedir. boyutları 5-10

µ arasında değişen gözenekler uzayıp incelmiştir ve paralellik sunmaktadır.

Gözenekler ayrı formlar halinde gözlenmektedir.

Yeryer erime bölgelerinde akmalar gözlenmektedir. Taneciklerin değme

yüzeylerinde boyun şeklinde yapılar oluşmuştur.

Page 154: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Mine TEKBAŞ CANDAR

138

Resim 4.5.13: 900 0C ısıtılan Ateş Opal örneği

SEM Fotografı belli bir yöne doğru yönlenmiş gözenekte içyapısını

göstermektedir. En iç kısımdaki boşluğun giderek büyüyen, açılan bir forma sahip

olduğu belirlenmiştir.

Page 155: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Mine TEKBAŞ CANDAR

139

Resim 4.5.14: 1100 0 C Isıtılan Ateş Opal örneği

Isıya maruz kalan ateş opalinde paralel bantlanma gözlenmektedir

gözenekler ısıdan dolayı hemen hemen tamamen yok olma derecesine kadar

gelmiştir. Göezeneklilik oranı düşmüş, boyutları büzülerek küçülmüştür. Gözenek

boyutları 1 kaç mikron civarındadır. Gözenekler çok nadir olarak görülmektedir,

yuvarlak şekillerini kaybetmişlerdir. ve gelişigüzel dağılım sunmaktadır.

Page 156: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Mine TEKBAŞ CANDAR

140

Resim 4.5.15: 1100 0 C Isıtılan Ateş Opal örneği

Opal yüzeyi jel şeklinde pürüzsüz haldedir. Çok yavaş çökelimin olduğunu

gösteren ince renk bantları şeklinde yerleşim. Sayıca çok az olan gözenekler şekilsiz,

oldukça ince halde görülmektedir. Gözeneklerde büzüşme gözlenmiştir.

Page 157: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Mine TEKBAŞ CANDAR

141

Resim 4.5.16: 1100 0 C Isıtılan Ateş Opal örneği

1100 0 C Isı değerind gözenek genişliği 0,2 -1 µarasındadır.Bu fazda, doğal

haldeki ve 900 0 C ye ısıtılan opallerdeki gözenekliliğe oranla gözenek genişliği

oldukça daralmış ve incelme göstermektedir.

Page 158: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Mine TEKBAŞ CANDAR

142

Resim 4.5.17: 1100 0 C Isıtılan Ateş Opal örneği

1100 0C Isı değerinde gözeneklik oranı düşmüş. Daralmış, uzayıp incelmiş

gözenek formu oldukça barizdir. Gözeneklerde büzüşme meydana geldiği

belirlenmiştir.

Page 159: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Mine TEKBAŞ CANDAR

143

Resim 4.5.18: 1300 0C ısıtılan Ateş Opal örneği

Bu ısı değerinde artık gözenekler ve mikroçatlaklar tamamen kaybolmuştur.

Onun yerine yeniden kristallenmeler görülmektedir. Mikroyapıdaki küreselleşmiş

yapılar yumuşamanın tam olarak gerçekleştiğini göstermektedir.

Page 160: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Mine TEKBAŞ CANDAR

144

Resim 4.5.19: 1300 0C ısıtılan Ateş Opal örneği

1300 0C Isı değerinde piroksen iğnecikleri, kayaç parçacıkları çubuksu

yapılar olarak görülmektedir. Mikroyapıda yuvarlak form görüntüsü artmıştır.

Page 161: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Mine TEKBAŞ CANDAR

145

Resim 4.5.20: 1300 0C ısıtılan Ateş Opal örneği

1300 0C Isı değerinde kayaç parçaçıkları net olarak gözlenirken, bu ısı

değerinde mikroyapıda erimelerden olduğu düşünülen yuvarlak yapıların olduğu

belirlenmiştir.

Page 162: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Mine TEKBAŞ CANDAR

146

Resim 4.5.21: 1300 0C ısıtılan Ateş Opal örneği Piroksen parçacıklarına ait görüntü

Page 163: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Mine TEKBAŞ CANDAR

147

Resim 4.5.22: 1300 0C ısıtılan Ateş Opal örneği

Page 164: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Mine TEKBAŞ CANDAR

148

Resim 4.5.23: 1300 0C ısıtılan Ateş Opal örneği

Sferolitler küreselleşmiş yapılar olarak sağ alt köşede gözlenmektedir. Genel

yelpaze yapıları bozulmamıştır. Merkezi kısımda ise yine F eli latalar yer almaktadır.

Arada ise kayaç parçalarına ait formlar bulunmaktadır.

Page 165: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Mine TEKBAŞ CANDAR

149

4.6 Ateş opallerine ait SEM analizleri

Resim 4.6.1: Doğal ateş opal örneğine ait analizi alınan yüzey

Page 166: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Mine TEKBAŞ CANDAR

150

Şekil 4.6.1 : Doğal ateş opaline ait analiz

Şekil 4.6.2 : Doğal ateş opaline ait EDX analizi

Peaks possibly omitted : 4.635, 4.850, 5.260, 6.070 keV Standard : O SiO2 1-Jun-1999 12:00 AM Al Al2O3 1-Jun-1999 12:00 AM Si SiO2 1-Jun-1999 12:00 AM P GaP 1-Jun-1999 12:00 AM S FeS2 1-Jun-1999 12:00 AM K MAD-10 Feldspar 1-Jun-1999 12:00 AM Ca Wollastonite 1-Jun-1999 12:00 AM Sr SrF2 1-Jun-1999 12:00 AM Pb PbF2 1-Jun-1999 12:00 AM Element Weight% Atomic% O K 52.98 70.09 Al K 16.27 12.77 Si K 6.72 5.07 P K 8.54 5.83 S K 5.63 3.71 K K 1.91 1.03 Ca K 0.62 0.33 Sr L 3.03 0.73 Pb M 4.31 0.44 Totals 100.00

Page 167: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Mine TEKBAŞ CANDAR

151

Resim 4.6.2: Doğal ateş opal örneğine ait analizi alınan yüzey Şekil 4.6.3 : Doğal ateş opaline ait analiz

Standard : O SiO2 1-Jun-1999 12:00 AM Al Al2O3 1-Jun-1999 12:00 AM Si SiO2 1-Jun-1999 12:00 AM Fe Fe 1-Jun-1999 12:00 AM Element Weight% Atomic% O K 46.74 60.81 Al K 0.71 0.55 Si K 51.75 38.35 Fe K 0.79 0.29 Totals 100.00

Page 168: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Mine TEKBAŞ CANDAR

152

Şekil 4.6.4: Doğal ateş opaline ait EDX analizi

Resim 4.6.3 : Doğal ateş opal örneğine ait analizi alınan yüzey

Page 169: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Mine TEKBAŞ CANDAR

153

Şekil 4.6.5: Doğal ateş opaline ait analiz Şekil 4.6.6: Doğal ateş opaline ait EDX analizi

Standard : O SiO2 1-Jun-1999 12:00 AM Al Al2O3 1-Jun-1999 12:00 AM Si SiO2 1-Jun-1999 12:00 AM K MAD-10 Feldspar 1-Jun-1999 12:00 AM Element Weight% Atomic% O K 52.95 66.87 Al K 7.06 5.29 Si K 35.41 25.47 K K 4.58 2.37 Totals 100.00

Page 170: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Mine TEKBAŞ CANDAR

154

Şekil 4.6.7 : Doğal ateş opal örneğine ait element-% ağırlık grafiği

Quantitative results

Wei

ght%

0

10

20

30

40

50

60

O Al Si K

Page 171: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Mine TEKBAŞ CANDAR

155

Resim 4.6.4: 900 0 C ısıtılan Ateş opal örneğine ait analizi alınan yüzey

Bu ısı değerinde fırınlanan opal örneklerinde mikroprop analiz sonucunda

Si ve O den sonra en yüksek değerde % 5.44 oranında Al ve % 3.64 oranında K

görülmektedir. Bu elementlerin oranlarının yüksek olması ateş opalinin alkali

feldspat içeren riyolitler içinde bulunmasından kaynaklanmaktadır.

Şekil 4.6.8 : 900 0 C de fırınlanan Ateş opal örneğine ait analiz

Standard : O SiO2 Na Albite Al Al2O3 Si SiO2 K MAD-10 Feldspar Element Weight% Atomic% O K 52.64 66.38 Na K 1.04 0.91 Al K 5.44 4.07 Si K 37.24 26.76 K K 3.64 1.88 Totals 100.00

Page 172: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Mine TEKBAŞ CANDAR

156

Şekil 4.6.9 : 900 0 C de fırınlanan Ateş opal örneğine ait EDX analizi

Page 173: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Mine TEKBAŞ CANDAR

157

Resim 4.6.5: 900 oC ısıtılan ateş opal örneğine ait analizi alınan yüzey

900 oC de fırınlanmış ateş opal örneğinde yapılan mikroprop analiz

sonucunda % 0.73 oranında Fe belirlenmiştir. Bu değer ile doğal haldeki ateş

opalinde yapılan mikroprop analiz sonucunda elde dilen % Fe oranlarının aynı

olması ana doku içerisinde tek bir bölgeye ait olduklarını desteklemektedir

Page 174: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Mine TEKBAŞ CANDAR

158

Şekil 4.6.10: 900 oC de fırınlanmış ateş opaline ait analiz Şekil 4.6.11: 900 oC de fırınlanan ateş opal örneğine ait EDX analizi

Standard : O SiO2 Na Albite Al Al2O3 Si SiO2 K MAD-10 Feldspar Fe Fe Element Weight% Atomic% O K 50.26 64.06 Na K 1.28 1.14 Al K 16.02 12.11 Si K 28.82 20.92 K K 2.89 1.51 Fe K 0.73 0.27 Totals 100.00

Page 175: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Mine TEKBAŞ CANDAR

159

4.7. Jeokimya

MT 2 MT4 MT5 MT6

SiO2 95,71 97,05 63,67 78,96

TiO2 0,07 0,08 0,2 0,04

Al2O3 0,53 0,39 3,51 0,73

Fe2O3T 0,2 0,06 7,3 1,63 MnO 0,03 0 0,05 0,06 MgO 0,52 0 12,8 5,11 CaO 0,23 0,03 1,93 4,86

Na2O 0 0 0 0

K2O 0,04 0,01 0,36 0,05

P2O5 0,01 0,01 0,01 0,01 LOI 2,61 2,44 10,33 8,98 TOTAL 99,96 100,08 100,16 100,42

Şekil 4.7.1 : Eskişehir- Dereyalak opalleri jeokimyasal analiz sonuçları

MT 2 Nolu örnek dendritik opale aittir

MT 4 Nolu örnek turuncu-sarı renkli opallere aittir

MT 5 Nolu örnek dendritik opale aittir

MT 6 Nolu örnek yeşil opallere aittir

Page 176: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Mine TEKBAŞ CANDAR

160

MT 2 MT4 MT5 MT6 Cu 0 0 14 4 Cr 50 4 1632 239 Ga 1 1 4 2 Nb 0 0 3 0 Ni 127 27 1960 536 Pb 14 33 2 2 Rb 5 2 38 6 Sr 5 1 36 101 Th 2 0 4 1 V 3 0 44 11 Y 1 1 6 3 Zn 17 14 45 22 Zr 8 9 45 12 Ba 14 106 61 82 Ce 0 0 0 2 La 2 0 11 3 Nd 0 6 0 18 Cl 84 102 73 98 S 66 64 116 73

Şekil 4.7.2 : Eskişehir- Dereyalak opalleri jeokimyasal analiz sonuçları

Page 177: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Mine TEKBAŞ CANDAR

161

0

20

40

60

80

100

120

1 2 3 4 5 6 7 8

SiO2

Ba

Şekil 4.7.3 : Dereyalak opallerine ait SiO2- Ba grafiği

0

20

40

60

80

100

120

1 2 3 4 5 6 7 8

SiO2

Cu

Şekil 4.7.4: Dereyalak opallerine ait SiO2-Cu grafiği

Page 178: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Mine TEKBAŞ CANDAR

162

0

200

400

600

800

1000

1200

1400

1600

1800

1 2 3 4 5 6 7 8

SiO2

Cr

Şekil 4.7.5: Dereyalak opallerine ait SiO2- Cr grafiği

0

500

1000

1500

2000

2500

1 2 3 4 5 6 7 8

SiO2

Ni

Şekil 4.7.6: Dereyalak opallerine ait SiO2- Ni grafiği

Page 179: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Mine TEKBAŞ CANDAR

163

0

20

40

60

80

100

120

1 2 3 4 5 6 7 8

SiO2

Zn

Şekil 4.7.7: Dereyalak opallerine ait SiO2- Zn grafiği

Turuncu ve yeşil renkteki opal oluşumlarındaki renklenmenin kökeni

incelendiğinde, kimyasal iz element analizleri sonuçlarına göre opal oluşumlarının

küresel kristobalit taneciklerinden yapılı olması, bununla beraber bu kristobalit

küreciklerinin dizilimin, düzensiz olmayıp kristalin yapılara benzer özellikler

sunması, yani SiO2 atomlarının düzenli küresel yığışımlar halinde gözlenmeleri Fe,

Mn ve Ti elementlerinin turuncu renkli opallere, Ni ve Cr elementlerininde opallerin

yeşil renkli oluşunda etkin piğment oldukları belirlenmiştir. Dendritik opal

örneklerinde Ba elementinin varlığında elementin makro yapıdaki oluşuma kısmen

matlık verdiği belirlenmiştir.

Page 180: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Mine TEKBAŞ CANDAR

164

4.8. Petrografi

4.8.1. Eskişehir-Dereyalak opallerindeki dendritlerin petrografik incelenmesi

Opallerdeki ağaçlara benzer büyümeler genelde alkali-silikat içeren SiO2

çözeltisinin ürünüdür. Eger alkali-silikat çözeltilerine metal tuzu çözeltileri eklenirse,

bu tür dendrit büyüme ve şekilleri ve borumsu (çubuksu) yapıda ışınsal büyümüş

silikat çubukları ortaya çıkar. (Landmesser,1984)

Dereyalak opal oluşumlarındaki dendritler makroskobik dış şekil olarak ağaç

dallarına benzer büyümeler sunmaktadır. Boyutları birkaç mm (1-5 mm)

civarındadır. Dendritlerin Mn oldukları analiz ile belirlenmiştir. Dendritik büyümeler

arazi çalışmalarında özellikle gri renkli opallerde yaygın olarak gözlenmiştir.

Mikroskopik ölçekte dendritlerin hem Ç.N. de hemde T.N de siyah renkte

polarize oldukları belirlenmiştir. Mikroskop çalışmalarında, büyüklükleri 1-2 mm

olanlar noktacık şeklinde, daha büyük olanlar ise ağaç dalı şeklinde oldukları

belirlenmiştir. Yapılan mikroskop çalışmaları ile opal bünyesinde bulunan dendritik

oluşumların fotografları aşağıdaki şekildedir.

Resim 4.8.1.1 : Ç.N. de opal bünyesinde bulunan dendritler siyah renkli

olarak gözlenmektedir

Page 181: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Mine TEKBAŞ CANDAR

165

Resim 4.8.1.2: Dendritler ağaç dallarına benzer şekilde büyümeler

göstermektedir.

Resim 4.8.1.3 : Makroskobik boyut olarak çok küçük olan dendritler, T.N. de

noktacıklar halinde izlenmektedir

Page 182: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Mine TEKBAŞ CANDAR

166

Resim 4.8.1.4: Boyutları 1-2 mm olan dendritler nokta şeklinde

görülmektedir.T.N.

Resim 4.8.1.5: Seyrek dendrit görünümü

Page 183: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Mine TEKBAŞ CANDAR

167

Resim 4.8.1.6: T. N’ de Dendritlerin görünümü siyah renklidir.

Page 184: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Mine TEKBAŞ CANDAR

168

4.8.2 Kütahya- Simav- Karamanca Ateş opallerinin petrografik incelenmesi

Kütahya-Simav ateş opallerini içeren kayalar sarı, krem renkli olarak

gözlenmiştir. Araziden alınan örneklerde yapılan petrografik çalışmalar sonucunda

riyolit oldukları belirlenmiştir. Riyolitlerde çapı 0,5 mm-1cm –3 cm arasında değişen

boşluklar bulunmaktadır. Bu boşluklara ateş opalleri olarak tanımladığımız

oluşumlar ve kuvarslar yerleşmişlerdir.

Alkali Feldspat:

Kayaçta hakim mineral olarak gözlenmektedir. Kuvarslara oranla daha fazla

bulunmaktadır. Alkali feldspatlar merkezden çepere dogru külah şeklinde

kristallenmişlerdir.

Alkali Feldspatlar üç farklı şekilde formlanmışlardır. Bunlar

1-) Çift nikolde sarımsı kahverengi, tek nikolde açık kahverengi renkte

gözlenirler. Genellikle sferolitler halinde bulunmaktadır. K’ lu feldspatlar sferolitik

dokuyu meydana getiren yelpaze biçimli kristaller halinde görülmektedir.

2-) Fenokristaller halde bulunan K’ lu feldspatlar bazen bir zeolit yada

kuvarsı içine almış, çevrelemiştir.

3-) Alkali Feldspat bazen bir jeodun etrafını saracak şekilde oval yada ovale

yakın şekillidir. Jeod etrafını çevreleyen formdaki alkali feldspatlar yine yelpaze

yada ışınsal şekillidir.

Bileşiminde bulunan Fe elementinden dolayı kırmızı lekeler gözlenmektedir.

Page 185: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Mine TEKBAŞ CANDAR

169

Resim 4.8.2.1: Kayaç bünyesindeki Fe elementinden dolayı oluşan kırmızı lekeler

Sferolit:

Sferolit genel olarak bir kayaçta gözlenen küresel şekilde makro veya mikro

boyuttaki oluşuktur. İçinde ışınsal düzendeki kristaller bir merkezden yayılır.

Sferoliti oluşturan küçük kristaller gelişigüzel değilde simetrik olarak sferik

/yuvarlak olarak yerleşmişlerdir. Sferolitler çoğun ikincil kökenli devitrifikasyon

oluşumlarıdır, bunlar fenokristaller değildir. Kayaçtaki sferolit kümelerinin arasında

volkanik cam bulunabilir.

Page 186: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Mine TEKBAŞ CANDAR

170

Şekil 4.8.2.1: Sferolit oluşum modeli

Dereyalak bölgesinden alınan riyolitlerde gözlenen sferolitler birkaç mm

boyutuna ulaşmaktadır. İç yapıları kolaylıkla incelenebilmektedir. İnce kesitlerde

kürecikler şeklinde kümeler halinde gözlenmiştir. Bunların diğer minerallerden ayrı

analizleri sonucunda alkali feldspat ve kuvars bileşiminde oldukları, ötektik

kristalizasyon ürünleri oldukları belirlenmiştir.

Resim 4.8.2.2: Riyolitik kayaçta kümeler halinde gözlenen sferolitler

Page 187: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Mine TEKBAŞ CANDAR

171

Resim 4.8.2.3: Yelpaze şeklinde gözlenen sferolitik yapı

Resim 4.8.2.4: Zeoliti içerisine almış sferolit görüntüsü

Page 188: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Mine TEKBAŞ CANDAR

172

Sferolitler genelde üste binen lavların ağırlıkları nedeni ile kenarları basılmış

şekilde görüntüler sunmaktadır. Bazen ortalarında bir mineral tanesi bulunabilir.

Sferolitler her zaman kürecikler şeklinde olmayabilir. Lavın akma yüzeyine

uygun uzamış, dallanmış, geyik boynuzu şeklinde ilerleyen sferolitlere aksiyolit

denir. Çalışma bölgesine ait riyolitlerde gözlenen sfreolitler tanımlamaya uygun olup

aksiyolit olarak tanımlanabilir.

Resim 4.8.2.5: Riyolitler içerisinde görülen ‘açık’ sferolit görüntüsü

İnce kesitlerde mikroskop çalışmalarında sferolit çeperlerinde sık olarak

alkali feldspat+ plajioklas ve kuvars fazları iç içe kristallenmiştir. Bu durum Ötektik

kristalizasyona örnek olarak tanımlanmaktadır. Opak mineral ve amfibol

iğneciklerinden oluşan veya piroksen-plajioklasların ışınsal düzendeki dokuları

‘’açık sferolit’’ olarak tanımlanmaktadır. (Mc Kenzie ve diğ., 1982)

Page 189: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Mine TEKBAŞ CANDAR

173

Resim 4.8.2.6: Sferolit çeperlerinde ötektik kristalizasyon ile gelişen alkali

feldspat ve kuvars lifleri

Resim 4.8.2.7 : Sferolitlerde alkali feldspat ve kuvarslar

Page 190: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Mine TEKBAŞ CANDAR

174

Sferolitlerde Çift nikolde mikroskop tablası çevrildiğinde her birinin içinde

siyah haç şeklinin belirmesi en tipik özellikleridir. Resim:

Resim 4.8.2.8: Ç.N. de sferolitik yapıda gözlenen haç işareti

Page 191: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Mine TEKBAŞ CANDAR

175

Sferolit oluşum modelleri:

Granitik –Riyolitik sistemde sferolitlerin oluşumunda nüveleşme, kristal

büyümesi, difüzyon, eriyiğin su içeriği, viskozite ve soğuma hızı değerleri önemli

etkenlerdir.

Sferolitlerde ana mineral alkali feldspat ve SiO2 mineralidir. İğneler bir nüve

etrafında ilerleyebileceği gibi bir kristalin kenar ve köşelerinde de büyümüş olabilir.

Resim 4.8.2.9: Ana mineral K feldspat ve diğer mineraller

Nüveleşme, kristal büyümesi, ve mağmatik kayaç dokusu arasında sıkı bir

ilişki bulunduğu bilinmektedir. (Lofgren, 1974). Nüve düzenli kafes yapısı olan katı

malzemenin atom veya iyonlarının yan yana gelmesidir.

Page 192: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Mine TEKBAŞ CANDAR

176

Riyolit, kayaçlar arazide bej, pembemsi bej renkli olup serttir. Birim

içerisinde riyolitler ile birlikte ateş opaller içinde yer aldığı bölümlere geçişler

sunmaktadır.

Resim 4.8.2.10 : Kuvars etrafında gelişme gösteren K Feldspat ve sferolitik yapı

Değişim tablosu;

2KAlSi5O8 + 2 HO2 + CO2→ H4Al2Si2O + 4SiO2 + K2CO3

Bu yolla meydana gelen serbest silis ya sularla gider yahut silis jeli haline

geçerek sonradan opal veya kuvars meydana getirir.

Ortoklazların ayrışma ürünleri arasında kuvars, muskovit, serisit

Plajioklasların ise zeolit , epidot , serisit, kuvars ve kalsit vardır.

Page 193: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Mine TEKBAŞ CANDAR

177

Resim 4.8.2.11: Etrafı Fe ile çevrelenmiş sferolit kümeleri

Resim 4.8.2.12: Merkezde kuvars ve onu çevreleyen K’ Feldspat

Page 194: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

4. ARAŞTIRMA BULGULARI Mine TEKBAŞ CANDAR

178

Resim 4.8.2.13: Sferolit, kuvars ve zeolitlere ait görüntü Zeolit:

Kayaçta ikinci olarak en çok bulunan mineral formu zeolittir. Küçük jeodların

iç kısmı tamamen ışınsal yapıda zeolitlerce hiç boşluk kalmayacak şekilde

doldurulmuştur. Zeolitlerin gri renk tonlarında polarize oldukları gözlenmektedir.

Kütahya- Simav bölgesinden alınan örneklerde gözlenen zeolitlerin boyutları,

Eskişehir- Dereyalak bölgesinden alınan örneklerdeki zeolitlerden daha küçüktür ve

iç kısımları doludur. Hatta zeolitler o kadar küçüktür ki ancak tek nikolde ayırt

edilebilmektedir. İri, tek kristale ve damar dolgularına çok nadir olarak

rastlanmaktadır. Sferolitlerde de zeolitlerdeki bu durum gözlenmektedir.

Page 195: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

4.ARAŞTIRMA BULGULARI Mine TEKBAŞ CANDAR

179

4.9 Ekonomik Jeoloji

Anadolu da Neolotik dönem öncesinden buyana sürekli gemolojik çalışmalar

(obsidiyen ticareti, kuvars vazolar, akik işlemeciliği vb..) sözkonusudur. Anadolu

medeniyetleri Müzesinde bunun en belirgin özellikleri görülebilir. (Obsidiyen,

kuvars vazolar; Asur Ticaret Kolonileri Dönemi) Osmanlı döneminde Đstanbul

dünyanın önemli kuyumculuk merkezlerinden biridir ve saraya özellikle Asya dan

(Đran, Hindistan..), Orta Doğu’ dan (Kızıldeniz Zebercet Adası olivinleri) ve Afrika’

dan değerli taşlar gelmekte, bunlar genelde ermeni ustaları tarafından işlenmektedir.

Birinci Dünya Savaşı sonrası ermeni ustaların büyük bir bölümü Amerika’ ya

göç etse de Đstanbul Osmanlı kuyumculuğu geleneğini (pırlanta, zümrüt, yakut) hala

sürdürmektedir.

70 li yıllardan sonra amatör ruhlu bazı emekli askeri ataşelerin ve konuya ilgi

duyan jeologların çabası ile gemolojik objelere ilgi artar Henüz bu çalışmalar

emekleme aşamasında iken ; Turgut Özal 2ın başbakanlığı döneminde yurtdışından

işlenmiş taş ithalini serbest bırakılması ile yeni bir döneme girilir ve değerli taş

ekonomisinde boyutsal, hızlı gelişmeler gözlenir. Bu gelişmelerin olumlu ve olumsuz

etkilerini şöyle sıralayabiliriz.

Uzak Doğu ülkelerinden ithal edilmeye başlayan, işlenmiş kuyumculukta

kullanılmaya hazır ve çok ucuza malolan bu taşlar ülkenin yerli üretimini engelleyici

olmuştur.

Ancak ülkemizde daha önce böyle bir seri üretim mekanizması başlamış olsa

idi bile gerek üretimin boyutları gerekse maliyetinin düşüklüğü nedeni ile Uzak

Doğu malları ile rekabet edebilme şansı hiç olmayacaktı Nitekim Đstanbul Kapalı

çarşı esnafının ve diğer girişimcilerin (örneğin Ünal Kardeşler Firması) bu konudaki

çabaları hüsranla sonuçlanmıştır. Öte yandan bu yeni dönemin (ithal yarı mamul

taşlar) olumlu sonuçları da unutulmamalıdır. Şöyle ki:

Özellikle gelişen turizminde çok önemli katkıları ile ,gerek kuyumcular

gerekse tüketicilerin yarı değerli süstaşlarını yeniden keşfetmiş, bilgileri artmıştır.

Page 196: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

4.ARAŞTIRMA BULGULARI Mine TEKBAŞ CANDAR

180

Böylece yeni bir takı kavramı gelişmiş ve taşlı gümüşlü modasal takı

diyebileceğimiz çabuk tüketilip kendini yenileyen bir ekonomisi doksanlı yıllara

damgasını vurmuştur.

Bu gelişmelere paralel olarak özellikle güzel sanatlar fakültelerinde takı

tasarımı yeniden ele alınmış, hatta Dünya Altın Konseyi Türkiye temsilciliği tasarım

yarışmaları düzenlemiştir. Başka bir anlatımla altın ile çalışan kuyumcularda artık

sarraf kuyumculuğundan, yarı değerli taşların da altın ile birlikte kullanılabildiği,

güncel ve modasal kuyumculuğa geçmişlerdir. Bu arada Altan TÜRE ve Yılmaz

SAVAŞÇIN’ ın önce antika dergisinde yayınlanan ‘’Anadolu Takıları’’ konulu

tarihsel gelişimi anlatan makaleleri, daha sonra aynı yazarların Goldaş firması için

çıkardıkları kitaplar (Kuyumculuğun Doğuşu, Anadolu ‘da Takının Tarihi) da

konunun bilimsel akademik boyutunu oluşturmuştur.

Günümüzde ülkemizin yarı değerli süs taşları çok değişik boyutlarda

pazarlanmaktadır. Bodrum gibi yazlık bölgelerde, konuyu ayağa düşüren,

kaldırımlara serdikleri gazete kağıdı üzerinde kuvars, ametist pazarlayanlardan üst

düzey, ünik tasarımlar ile marka yaratmış sanatçılara (Gülbun SUERDEM, Mine

EMEK, Şenol AKDENĐZ, Ester BENMAYOR) kadar uzanan bir yelpaze söz

konusudur. Bu yelpaze içinde taş işleme ustaları (el işçiliği), gümüş ustaları ve

pazarlayıcılar kadar artık tasarımcılarda önemlidirler. Aşağıda birkaç önemli üretim

ve pazarlama atölyesine örnek vererek farklılıkları ortaya çıkartmaya çalışacağız.

Đlhan AKDAĞ; Yeri , Üretimi ve Pazarlaması

Mete ARIKAN

Birsen GERÇĐN

Eskişehir-Sarıcakayadaki dünyanın bilinen en eski ve en büyük kalsedon

ocağının (Eskişehirde çıkan bu taş Roma Döneminde ihraç edildiği limanın ‘’

Đstanbul-bugünkü Kadıköy ve o dönemki adı ile CHALCEDONY liman kenti’’ adını

almıştır)

Ruhsat sahibi olan Birsen GERÇĐN Hanım bu taşları bir yandan ham ihraç

ederken, bir yandan da Hindistan, Çin gibi ülkelerde çok ucuz işçilikler karşılığı

işlettirmekte ve yarı mamul takı parçalarının yanı sıra, küçük plastik objeler ve

Page 197: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

4.ARAŞTIRMA BULGULARI Mine TEKBAŞ CANDAR

181

biblolar ürettirmektedir. Bu üretimler Đstanbul da pazarlanmakta veya mamul takı

olarak ihraç edilmektedir.

Yukarıda verilen üç örnekte de görüldüğü gibi, birbirinden çok farklı

yaklaşımlar söz konusudur. Ve her şekildede ekonomik açıdan oldukça tatmin edici

sonuçlar söz konusudur. Bu örnekler çoğaltılabileceği gibi artık ülkemizde Avrupa

Gemoloji Birliği Test Laboratuarının temsilciği bile (Đstanbul Sn. Celal

YAHYABEYOĞLU) açılmıştır.Tüm bu görüntünün ortasına odaklanacak

olunduğunda, ülkemizdeki gemolojik gelişmeler ve yerli taşlarımızın optimal

değerlendirilmesi için tek bir öneri söz konusudur.

Bu öneri ne markalaşmak ne ünik tasarımlar ile butik tarzda, estetik kaygının

ön plana çıkartıldığı üretimler ile piyasaya egemen olmaktır. Zira ucuz ve zevksiz

Uzak Doğu seri üretimleri ile rekabetimiz hem olanaksızdır, hem de dünyada eşi

olmayan, renk zengini Ankara Çubuk Agatlarına, Eskişehir Kalsedonlarına veya

Dursunbey’ deki ince tabaka ametistlere yazık olacaktır.

Agat madencilik ve Mineral madencilik Türkiyedeki takı sektöründe başarılı

örneklerden sadece bir kaçı. Her iki vitrindede Turkuaz, zümrüt, ametist, opal, akik,

aytaşı, yeşim, yakut, krizoberil,kuvars türleri gibi değerli, yarı değerli süstaşlarını

görmek mümkün. Organik süstaşlarından inci, mercan talep gören takılar arasında

yer almakta.

4.9.1: Boncuk biçimli mercan kolye

Page 198: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

4.ARAŞTIRMA BULGULARI Mine TEKBAŞ CANDAR

182

4.9.2: Doğal şekilde mercan kolye

Kolye, kolye uçları, yüzük, küpe, broş, bileklik, gibi takılar kesilmiş,

biçimlendirilmiş ve sunuma hazır durumda bulunmakta.

Ülkemizde takıların bir kısmı hazırlanırken bir kısmıda yurt dışından işlenmiş

olarak geliyor. Özellikle Çin, Hong Kong , Tayland takı sektöründe oldukça ilerlemiş

ülkeler. Bu ülkelerde fabrika gibi işlemeler yapılmaktadır. Yurdumuzda ise

işletilebilecek pek çok saha varken sadece Eskişehir Sarıcakaya kalsedonu

işletilmekte.

4.9.3: Çubuk şeklinde mercan kolye

Page 199: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

4.ARAŞTIRMA BULGULARI Mine TEKBAŞ CANDAR

183

4.9.4: Ametist kristalleri

Mineral madencilikte Ege üniversitesi takı tasarımı örgencilerinin harika

tasarımlarını uygun değerlerde satışa sunulmaktadır. Burada sektörde eğitimin önemi

ön plana çıkmaktadır.

Takı ve aksesuar yapımında gümüş, altın gibi metaller kullanılıyor. Özellikle

fiyatının uygun olması talep edildiği için gümüş daha çok kullanılmakta. Satış

mağazalaında maliyeti düşük gümüşlü tasarımlar çoğunlukta bulunmakta. Ancak

nadir olarakta altına işlenmiş taşlı takılar talep ediliyor.

4.9.5: Kalsedon saat örneği

Page 200: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

4.ARAŞTIRMA BULGULARI Mine TEKBAŞ CANDAR

184

Müşteri talebi daha çok renk uygunluğu yönünde. Gerek kişinin kıyafetine

gerekse sevdiği renge yönelmesi genel çizgiyi belirliyor. Süstaşının adı, özellikleri

ise REĐKĐ grubu tarafından biliniyor ve talep görüyor.

Yabancı uyruklu müşterilerin konuya daha bilinçli yaklaştıkları belirtilirken

yurt içinde üniversite eğitimi almış kesiminde takılara ilgi gösterdiği söylenebilir.

Sektörde önemli bir hususta yapay taşların varlığı. Ülkemizdeki bir çok

kuyumcuda altın ile yapay taşları işlemekte. Lakin kendisi bile süstaşının adını

bilmemektedir. Ayrıca müşteriye gerçek taş adı altında yapay taşı sunmakta ve

gerçek taş üzerinden değerlendirmektedir.

Takı sektörü aynı zamanda ülkemizin en köklü sorunlarından biri olan işsizlik

ile yaratmış olduğu istihdam alanı ile çözüm getirmektedir.

Takı sektörü henüz gelişimini tamamlayamamış olmasına karşın ilerleyişe

oldukça açık bir konumdadır bu noktada kültürel zenginliklerimizden kaynaklanan

avantajlar çok iyi değelendirilmeli ve özgün tasarımlarla öne çıkılmalıdır.

Oluşan bu sektörle beraber eğitimin önemi bir kez daha ön plana çıkmıştır.

Her alanda olduğu gibi buradada başarı, ürün, tasarım, pazarlama ve satışta kaliteye

bağlıdır.

Takı sektörünün, eğitime adaptasyonun sağlanması ile sağlanan başarı

sayesinde ilgili bölümden (uygulamalı takı teknolojisi) mezun olan öğrencilere yeni

istihdamlar yaratılarak ekonomik açıdanda pek çok mezuna iş olanağı sunmaktadır.

Tüm dünyada en büyük taş, metal firmalarının ürün sergiledikleri, yeni

koleksiyon tanıtımları ile gerçekleşen bu katılımlarda altın, platin, pırlantalı takılar

ile değerli süstaşları, inci, mercan gibi organik taşlarda tanıtılmaktadır. Özellikle son

yıllarda bunlara ek olarak ürünün gösterişini, ihtişamını ortaya koyabildiği vitrin ve

paketleme unsurlarıda tanıtılmaktadır.

Uluslararası başarılarda alışveriş ve tanıtımın en verimli olduğu Uluslararası

Fuarlara katılım söz konusudur. Etkin tanıtımını sağlamak amacı ile düzenlenen ses

getiren ve dünya devlerini buluşturan fuarlar hem ülkemizi hemde ürünlerin tanıtımı

açısından üreticiye, sektör üyelerine fırsatlar sunmaktadır. Bunların bazıları

Japonyada IJT-Tokyo UluslararasıMücevherat Fuarı, Amerikada JSK Show, Dubai

Page 201: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

4.ARAŞTIRMA BULGULARI Mine TEKBAŞ CANDAR

185

de IFTA Uluslar arası Moda Mücevherat ve Aksesuarları Fuarı, Hong-Kong ta

International Jewellery Show ve Almanya’ da gerçekleştirilen Uluslararası Fuarlar

Tüketici gözü ile değerlendirildiğinde mücevhere olan anlayış değişmiş, takı

aksesuar olma niteliğinin yanı sıra taşıyan kişiye ait karakteri yansıtan bir obje haline

dönüşmüştür.

Page 202: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

5. SONUÇLAR Mine TEKBAŞ CANDAR

186

5. SONUÇLAR VE ÖNERİLER

1- Tüflerin içerisinde bulunan Uranyum minerali Otunit’ in hidrotermal sirkülasyon

sırasında çözülerek opal bünyesindeki mangan ve demirden oluşan dendritler

içerisine yerleştiği belirlenmiştir. Bu nedenle analizlerde uranyum anomalileri

gözlenmiştir.

2- Turuncu ve yeşil renkli dendritli opallerin kimyasal analizi sonuçlarına göre;

turuncu rengin Fe, Mn ve Ti, yeşil rengin ise Ni ve Cr elementlerinden dolayı

oluştuğu sonucu ortaya çıkmıştır.

3- Yapılan Termolüminesans TLD çalışmaları sonucunda Dereyalak bölgesinden

alınan mavi, yeşil, turuncu renkteki opal oluşumlarının termolüminesans özelliği

göstermediği belirlenmiştir.

5- Bu çalışma için kullanılan dendritik opaller gemolojik açıdan yarı değerli süstaşı

grubuna girmektedir. Opaller, dilinimsiz bir yapıya sahip olmaları ve dendrit

içermeleri nedeni ile estetik bir görünümleri vardır. Transparan özellik

taşımamaktadır. Bol miktarda bulunmalarından ötürü işleme maliyetinin düşük

olması yönünden seri üretim kolayca yapılabilir niteliktedir. Tüm bu özelliklerden

dolayı kaboşon türü modellerde kesimleri yapılmıştır.

6- Eskişehir Dereyalak bölgesinde opal oluşumları için gerekli olan silis kaynağı

volkanik tüflerin alterasyonu ve /veya çevre litolojilerden iyonik halde Si+4 taşınması

ile beraber mağmatik gazların sağladığı silis getirimi olduğu belirlenmiştir.

7- Arazide yapılan jeoloji incelenmeleri sonucunda Dereyalak opalleri tüfler, killi

kireçtaşları ve marn gibi volkano-sedimanter birimler arasında yataklanma

sunmaktadırlar.

8- Turuncu, yeşil ve mavi renkteki opallerin 900 0C, 1100 0C derecelerde

fırınlanmaları sonucunda renklerinde değişimler gözlenmiştir. Bunun sonucunda

mavi renkteki opaller 900 0C de şeffaf, beyaz, krem renkte iken 1100 0C de mat

beyaz renge dönüşüm göstermekte iken koyu yeşil renkteki opaller 900 0C de açık

yeşile 1100 0C de koyu mavi, mor renge dönüşüm göstermişlerdir, turuncu renkteki

opaller ise 900 0C de sarı beyaz renk sunarlarken 1100 0C de kırmızı beyaz renge

dönüştükleri belirlenmiştir.

Page 203: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

5. SONUÇLAR Mine TEKBAŞ CANDAR

187

9- Dereyalak bölgesinde kayaç boşluklarına yerleşmiş olarak bulunan opallerin

dendritik yapıları dışında genel bir özelliğide kuvars kristalleri ile doldurulmuş yada

astarlanmış merkezi bir boşluk içermeleridir. Boşluklu kısımların polarizan

mikroskopu altındaki incelemeler sonucunda silis taneleri ile dolduruldugu

belirlenmiştir.

10-Makro örneklerde Dereyalak opallerinin manyezit bir kabuk ile zarf şeklinde

kuşatıldığı belirlenmiştir.

SEM İncelemeleri Sonuçları

1- SEM fotoğrafları incelemelerinde, Dereyalak opal oluşumlarının bünyesinde yer

alan ve ona dendritik olma özelliğini veren ağaç dalı görünümünde yapıların bir ağ

dokusu gibi yayıldığı gözlenmiştir. Yapılan analizler sonucunda bu dendritik

yapıların mangan ve demir bileşimli pirolusit oldukları belirlenmiştir.

2-Jel dokulu esas opal maddesi içerisinde sferolitik taneli yapıya sahip silis varlığı

tespit edilmiştir. Bu sebeple opallerde jel doku yanında taneli dokununda birlikte

bulunduğu belirlenmiştir.

3-Elementel değişiklikler renk değişikliklerine neden olduğu belirlenmiştir. Mn

elementinin varlığında siyah dendritik yapıların, Ba elementininin beyaz renk

oluşumlarının gözlenmesine neden olduğu belirlenmiştir. Fe li ksımlar ise kırmızımsı

kahvemsi renklerde olduğu belirlenmiştir. Analiz sonuçlarında ortaya çıkan Ba

elementi SEM fotograflarında beyaz lekeler halinde gözlenmiştir. Ba elementi makro

yapıdamiktarına göre matlık ya da, parlaklık verdiği belirlenmiştir.

4-SEM fotografları incelemelerinde opal bünyesinde yuvarlağa yakın şekilde 1-5 µm

boyutunda, ya da kılcal borucuklar şeklinde gözeneklerin olduğu belirlenmiştir.

Yuvarlak yada yuvarlağa yakın şekillerin yüzey gözenekliği, kılcal gözeneklerin ise

su tutma özelliği nedeni ile bünyede bulunan mikroyapılar oldukları belirlenmiştir.

5- SEM fotografları ile belirlenen, Dendritik opal bünyesindeki kılcal gözeneklerin

uzun, ince kılcal borucuklar halinde ve birbirlerine paralel yerleşim sundukları

belirlenmiştir. Diğer yüzey gözenekliliği ise gelişigüzel bir yerleşim sunduğu

belirlenmiştir.

6- SEM çalışmalarında 900 0C ısıtılması ile ortamda su kaçışına bağlı olarak

mikroyapıda kırılmalar ve mikroçatlakların varlığı belirlenmiştir.

Page 204: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

5. SONUÇLAR Mine TEKBAŞ CANDAR

188

7- SEM fotoğrafları incelemelerinde 1100 0C ısı değerinde silis küreciklerinin varlığı

belirlenmiştir. Bu küresel yapıların 50-100 µm boyutlarında oldukları belirlenmiştir.

8- Silis kürelerinin aralarında boşluk kalmayacak şekilde yerleştikleri SEM

fotoğrafları üzerinde gözlenmiştir. Kürelerin diziliminin şekilsiz olmadığı, kristalin

yapıda mineralleşmelere benzer yapıda SiO2 atomlarının düzenli kristal yığınları

şeklinde yerleşim sundukları tespit edilmiştir.

9- Silis küreleri üzerinde gözeneklilik mevcudu gözlenmiştir. Küre gözenekliliği

birkaç µm boyutlarında ve gelişigüzel olarak dağılım sundukları belirlenmiştir.

10- 1300 0C Isı değerinde SiO2 kürecikleri kısmen şekillerini kaybetmişlerdir.

Düzensiz dağılım göstermektedir ve sayıca 1100 0C de gözlenen miktara göre daha

az bulunmaktadır.

11- Büyük çaplı gözeneklilik bu 1300 0C ısı değerinde değerinde gözlenmemektedir.

Mevcut gözenekler v harfi formunda izlenmektedir.

12- Turuncu ve yeşil renkteki opallerdeki renklenmenin kökeni incelendiğinde,

kimyasal iz element analizleri sonuçlarına göre opal oluşumlarının küresel kristobalit

taneciklerinden yapılı olması, bununla beraber bu kristobalit küreciklerinin dizilimin,

düzensiz olmayıp kristalin yapılara benzer özellikler sunması, yani SiO2 atomlarının

düzenli küresel yığışımlar halinde gözlenmeleri Fe, Mn ve Ti elementlerinin turuncu

renkli opallere, Ni ve Cr elementlerininde opallerin yeşil renkli oluşunda etkin

piğment oldukları belirlenmiştir.

Ateş opali sonuçları

1- Opaller hidrotermal silisli çözeltilerde kolloidal formdaki silisin 100 0C nin

altındaki sıcaklıkta, yüzey koşullarına yakın basınçta ve çökelimle oluşmuşlardır.

Opalin dokanak yüzeylerine yakın olan örnekleri daha fazla çatlaklı iken merkeze

doğru olan örnekler daha som bir sunmaktadır.

2-Demiroksit izleri taşıyan opalde nokta analizinde konsantrasyon sırasına göre Si,

Al, Fe ve U saptanmıştır.

3- Opal, silis bileşimi gösteren bünyesinde bir mineraldir. Silisin katılaşmasındaki

sıra göz önüne alındığında ; SilisR- opal CT- kalsedon R- kuvars Opalin yeri amorf

ve kristalin arası (kriptokristalin) evreyi temsil etmektedir.

Page 205: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

5. SONUÇLAR Mine TEKBAŞ CANDAR

189

4- Mikroskop incelemelerinde ateş opallerini içeren riyolitik kayalarda sferolitik yapı

hakimdir. Sferolitler, alkali feldspatlardan oluşmaktadır.

5- İnce kesitlerde ve SEM çalışmalarında piroksen iğnecikleri, çubukları şeklinde

yapıların olduğu belirlenmiştir. Piroksenlerden oluşan bu yapının 1300 0C ısıda ana

formunu koruğu belirlenmiştir.

6- Ateş opallerinde Fe lekelerinin yoğunluğu dikkat çekicidir. Bunun ateş opallerinde

turuncu renkte etken olduğu analizler ile desteklenmiştir. Ateş opalinde kırmızı,

turuncu, sarıya kadar değişen renklenmenin nedeni ateş opali bünyesinde yer alan

demir içerikli nanoinklüzyonlardan kaynaklandığı belirlenmiştir.

7- Doğal ateş opalinde homojenlik yok süngerimsi, heterojen bir yapı hakimdir. Tüm

bunlar çökelme esnasında farklı elementlerin oluşturduğu heterojen yapıya neden

olmakla beraber, doğal çökel ortamının bir göstergesidir.

8- Mikrostrüktür, taramalı elektron mikroskobu SEM yöntemiyle incelenmiştir.

SEM incelemeleri ile ortamda iğnemsi yapıda Opal- CT Kristobalit çökelimine ve

kuvars varlığına işaret etmektedir.

9- 900 0C de ısı değerine maruz kalan ateş opali örneklerinden elde edilen taramalı

elektron mikroskobu sonucunda gözenek büyüklükleri 1-5 mikron arasındadır. Bazı

gözenek boyutları nadir olarak 50 mikrona ulaşmaktadır.

10- 1300 0C de ateş opalinde bünyeden su kaçışına bağlı olarak homojen

gözeneklilik (eş boyutlu) görülmektedir. Gözenekler biçimsel olarak kılcal şekilde

görülebilmektedir.

11- Turuncu renkteki ateş opalinde partiküllerin düzensiz olarak yerleştikleri

belirlenmiştir. Buda play of color özelliği göstermeyen opallerin karakteristik bir

niteliği sonucu görülen bir özelliktir. SEM sonuçları bunu desteklemektedir. Play of

color özelliği sunan opallerde ise silika düzenli bir sıralanma sunmaktadır.

12- Petrografi çalışmaları ile ateş opallerinin riyolitik tüfler içerisinde bulundukları

belirlenmiştir.

13- İnceleme alanımız olan Dereyalak ve Simav –Karamanca bölgelerinde killeşme

sözkonusu olmadığı gibi yaygın silisleşme ve sosonitik genç volkanizma söz

konusudur. Bu bağlamda incelenmiş olan opaller mağmatik kökenlidir diyebiliriz.

Page 206: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

5. SONUÇLAR Mine TEKBAŞ CANDAR

190

Tartışma

1- Takı ve aksesuar yapımında gümüş, altın gibi metaller kullanılmaktadır.

Özellikle fiyatının uygun olması talep edildiği için gümüş daha çok kullanılmakta.

Satış mağazalarında maliyeti düşük gümüşlü tasarımlar çoğunlukta bulunmakta. Seri

üretim ile taşların değeri düşürülmemelidir. Özellikle konunun ciddiyeti açısından

büyük tasarım firmaları ile yapılabilecek anlaşmalar büyük ölçüde önemlidir. Bu

firmalar ile hem sektörde istihdam alanı oluşturulabilir, hemde süstaşlarının önemi

bir kez daha vurgulanabilir.

2- Sektörde önemli bir hususta yapay taşların varlığı. Ülkemizdeki bir çok

kuyumcuda altın ile yapay taşları işlemekte. Lakin kendisi bile süstaşının adını

bilmemektedir. Ayrıca müşteriye gerçek taş adı altında yapay taşı sunmakta ve

bunlar gerçek taş üzerinden değerlendirmektedir. Bu hususta sertifika konusu büyük

önem arz etmektedir. Ancak sertifika sahibi kuyumcuların taşlı tasarımlarını

müşteriye sunmasına izin verilmelidir.

Page 207: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

191

KAYNAKLAR ABBAK, N., 2002. Ülkemiz süstaşlarının Selçuklu Motifleri ile Bezenerek

Üretimlerine Örnekler, Bornova,İzmir, Dokuz Eylül Üniversitesi Mühendislik

Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü, Yöneten; Prof. Dr. Rezan BİRSOY

AKAY, E., HASÖZBEK, A., VE ERDOĞAN, B., (2004), Simav (Kütahya,Batı

Anadolu) Çevresinde Menderes Masifinin Kuzey Kenarının Ecrimi, 57. Türkiye

Jeoloji Kurultayı, 2004, s.133.

ARCASOY, A., 1988. Seramik Teknolojisi, Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar

Fakültesi, İstanbul

AREM, J., 1987, Color encyclopedia of gemstones

AYTER, A., 1996. Kuyumculukta Meslek Sanatı, İstanbul

BAŞ H., 1983. Domaniç Tavşanlı, Gediz, Kütahya yörelerinin Tersiyer jeolojisi ve

volkanitlerinin petrolojisi: MTA Rap, 7293 (yayımlanmamış), Ankara

BROWN, G., 2002. Louısıana Opal, Allgem Services, Albany Creek, Queensland,

Volume 21, Number 6, April-June, Australian Gemmologists

BEATTİE, R, 2002. deposit of precious opal,Brisbone Queensland, Volume 21,

Number 6, April-June, Australian Gemmologists

BİRSOY, R.,1983. Kuvarsın Dumanlı renklenmesi, DoğaA1,8,1,pp.511-512

COENRAADS R. R., AND POGSON, E. R., 1998. An occurence of

mıcrocrystallıne opal Nıpple Mountain, Kelowna, Brıtısh Columbia, Canada, The

Australian Gemmologıst Journal Volume 20, Number 2, April-June

DAĞ, F., 1978. Balıkesir- Dursunbey-Gügü Köyü Ametist ön etüt raporu rapor no;

0434 MTA yayınlanmamış

DORA, O.Ö., KUN, N., SAVAŞÇIN, M.Y.,1986. Menderes masifinde bir soy

mineral: Diaspor. E.Ü. Journal of sciences Faculty Series B, Suppl. 8, pp. 69-80

ERCAN, T., DİNÇEL, A., METİN,S., TÜRKECAN, A., VE ERDOĞDU, G.,

1978. Uşak yöresindeki Neojen havzalarının jeolojisi: Türkiye Jeoloji Kur. Bül.., 21,

2, 97-106

ERCAN, T., GÜNAY, E., SAVAŞÇIN, M.Y.,(1983) Simav ve çevresindeki

senozoyik yaşlı volkanizmanın bölgesel yorumlanması MTA Dergisi, s. 86-101

Page 208: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

192

FRITISH,G., OSTROOUMOV, M., RONDEAU, B., BARREAU, A.,

ALBERTİNİ, D., MARİE, A.M., LASNİER, B., WERY, J., 2002. Mexican Gem

Opals Nano-and Micro-Structure Origin of Color Comparison With Other Common

Opals of Gemmologıcal Significance, The Australian Gemmologıst Journal Volume

21, Number 6, April-June

GORDON, A.,

Gemstones/minerals.er.usgs.gov/minerals/pubs/commodity/gemstones/290498.pdf.

GÖZLER, Z.M., CEVHER, F., KÜÇÜKAYMAN, A., 1985. Eskişehir Civarının

Jeolojisi Ve Sıcak Su Kaynakları, MTA Dergisi,

GÖK, S., 1974. Bayramiç- Dikili-Ayvalık, İvrindi ilçeleri civarındaki bazı opal

zuhurlarının incelenmesi raporları. Rapor no: 5277 MTA yayınlanmamış

HATİPOĞLU, M.,1996. Mineralogical and Gemological Investigation of Barred

and Banded Agates of Çubuk ( Ankara) Area . Dokuz Eylül Üniversitesi Fen

Bilimleri Enstitüsü Doktora Tezi

HAN, G., 2002. Ülkemiz Süstaşlarının Optimal Ekonomik Değerlendirmesine

Örnekler, İzmir, Dokuz Eylül Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji

Mühendisliği Bölümü, Yöneten; Prof. Dr. Yılmaz SAVAŞCIN

HASÖZBEK, A., AKAY, E., VE ERDOĞAN, B., 2004. Simav Mağmatik

Kompleksinin Jeolojisi, Petrolojisi ve Evrimi, 57. Türkiye Jeoloji Kurultayı Bildiri

Özleri Kitabı

HAMİLTON , WR., AR WOLLEY, AC BISHOP, 1990. mınerals rocks and

fossıls

JENSEN, D.E. , Gettıng acquainted with minerals,

KİBİCİ, Y., 1984. Sarıcakaya masifinin jeolojisi petrografisi ve petrografik

etüdüT.C. Anadolu Üniversitesi yayınları yayın no:19 Eskişehir

KİNNAİRD, A. J., 2002. A note chocholate-brown opal associated with volcanic

rock in Somaliland, The Journal of Gemmology, Volume 28, Number 1,p 81-84

KRAUSKOPH,K.B., 1982, Introduction to Geochemistry, 2 nd edition. Mc.Graw-

Hill book company. P. 405

KUMBASAR,L., 1977. Silikat mineralleri

KETİN, L., 1982. Mühendislik Jeolojisi

Page 209: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

193

LÜLE, Ç, 1998. Muğla-Milas- Küçükçamlıktepe Diaspor oluşumlarının

Mineralojisi, Oluşum koşulları, ve Gemolojik Özellikleri Ankara Üniversitesi Fen

Bilimleri Enstitüsü Master Tezi

LİDDİCOAT, R. T., 1989. Handbook of Gem Identification,ISBN 087311-021-8,

Copy right 1989 by the G.I.A.

LOFGREN, G., 1974. An experimental study of plagioclase morphology:

isothermal crystallization. Am. J. Sci., 274, 243-273

MATLİNS A.G., AND BONANNO, A.C., 1997. Gem Identification made easy,

Wood Stock, VT: Gemstone Press

Mc Kenzie, W.S., DONALDLSON, C.H. and GUILFORD, C., 1982. Atlas of

ıgneous rocks and their textures. John Wiley, 148 p

NASSAU, K., Gemstone enhancement, 1994

OYGÜR, V., 1997. Bir Epitermal Cevherleşmenin Anatomisi: Mumcu ( Balıkesir-

Sındırgı), İç.-Batı Anadolu, MTA Dergisi 119, 63-72

OBERSTEIN, I., GAN, R., 2000. Supplıes and equıpment for the jewellery-

dıamond trade, gemologıcal ınstruments, Rubın&Son 50 th anniversary edition New

York, London, Hong Kong

OYGÜR, V., ERLER, A., (1999), Jasperoid tipi epitermal cevherleşmeye batı

anadoludan bir örnek: degirmenciler antimuan cevherleşmesi (Simav Kütahya),MTA

Dergisi 121, 97-113,

ÖZEN, H., SARIFAKIOĞLU, E., GÜLTAŞLI, Ö. F., SAYAK, H.,

ÇOLAKOĞLU, A., 2004. İnönü (Eskişehir) Güneyinde Yeni Bir Ofiyolit Bulgusu

Ve Petrojenezi, 57. Türkiye jeoloji kurultayı bildiri özleri kitabı

OYGÜR, V., ERLER, A., 1999, MTA Dergisi 121,97-113, Jasperoid Tipi Epitermal

Cevherleşmeye Batı Anadoludan Bir Örnek: Değirmenciler Antimuan Cevherleşmesi

Simav- Kütahya

ÖZGEN, H., Elmas, 1993. İstanbul

JENSEN,D., George Letchworth Englısh, gettıng acquinted with minerals

PEARSON,C., 1998. Diamonds-The demand equation : Mining Journal, v.331, no.

8505, November 6, p.7.

SAVAŞÇIN,Y., TÜRE, A., 1985-1988. Anatolia Jewellery, Antika Dergisi

Page 210: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

194

SAYAR, M., 1995. Mineraloji ve Jeoloji

SCHUMANN, W., 1997. Gemstones of the world .NY Sterling Publishing Co.

SCHELLNEGGER J., 2002. Classification of Natural Opal Type 1, The Australian

Gemmologıst Journal Volume 21, Number 7, July-September

SEYİTOĞLU, G., (1997), The Simav Graben: An example of young EW Trending

Structures in the Late Cenozoic Extensional system of Western Turkey,Turkısh J.

Earth Sci., 6, (1997),135-141

SHAFFER ,P., HERBERT, S.,ZIM, Goldenpress Inc.New York

SMİTH, I. S., 2004. ganoksin.com.

TEKBAŞ, M., 2002. Beril Grubu Süstaşı: Aquamarine, 55. Türkiye Jeoloji

Kurultayı MTA Ankara 11-15 Mart

TEKBAŞ, M., 2003. Anadoluda kullanılmış bir süs taşı Turkuaz, Mühendisliğin 10

yılı Isparta sempozyumu, Mayıs

WEBSTER, R., 1994. Gems ‘’Their Sources, Descriptions and Identification’’ ,

Reed Educational and Professional Publishing Ltd, Oxford, pp.

WEBSTER, R., 1961. Webster s New İnternational Dictionary of the English

Language, G&C. Merriam Company, Springfield,M. A, Second Edition,3, 194 p.

YAMAN, T., 1996. Süstaşlarında Yeni Ürün Tasarımı ve Pazarlamanın Önemi

İzmir, Dokuz Eylül Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği

Bölümü, Yöneten; Prof. Dr. Yılmaz SAVAŞÇIN

YAMAN, F., 1996 Süstaşlarının Özellikleri Şekillendirilmesi ve Ekonomisi, İzmir,

Dokuz Eylül Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü,

Yöneten; Prof. Dr. Yılmaz SAVAŞCIN, Bornova, İzmir,Temmuz,

Page 211: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

195

ÖZGEÇMİŞ

1976 Yılında Adana’ da doğdum. 1992 Yılında Çukurova Üniversitesi

Mühendislik Mimarlık Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümünü kazandım. 1996-

1997 yılı arasında 1 yıl süre ile YADEM’ de yabancı dil eğitimine katıldım. 1997

Yılı itibarı ile Araştırma Görevlisi olarak Çukurova Üninersitesi Jeoloji Mühendisliği

bölümünde göreve başladım. Master tezimi mineraloji-petrografi anabilim dalında

Mersin ofiyolitleri ve mağmatik kompleksi konusunda 2000 yılında tamamladım.

Aynı yıl doktora eğitimime başladım. İngilizce bilmekteyim. Evliyim, Arda adında

bir oğlum var.

Page 212: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

196

EKLER

Ek 1.1 Gemolojik Terminoloji

Ek 4.1.8 Isıl Işıldama Fenomeni (Termal Işıldama)

4.1.8.1 Giriş

4.1.8.2 TI D Nedir?

4.1.8.3 TLD Olmayan Doz Ölçerler

4.1.8.4 Termal Işıldama Zamanı

4.1.8.5 Termal Işıldamada Genel Sıra Kinetikleri Modeli

4.1.8.6 Diferansiyel Denkleminin Ardındaki Fizik

4.1.8.7 Termolüminesans Teorisi

4.1.8.8 Termolüminesans Kinetikleri

Ek 4.9.1 Kıymetli Taş Ve Maden Kaçakçılığı

4.9.1.1. Giriş

4.9.1.2. Düşük ayarlı altın olaylarında yapılması gereken hususlar

4.9.1.3. Kıymetli taş ve maden kaçakçığı olaylarında yapılması gereken

hususlar

Şekil 4.9.1.1: Bazi önemli mücevher taslarının fiyatları

Şekil 4.9.1.2: Gram üzerinden bazı süs taşlarının değerlendirilmesi (2004 yılı itibarı

ile)

Şekil 4.9.1.3: Dünya elmas üretimi (süs taşı ve toplam endüstriyel) (bin karat)

Şekil 4.9.1.4: Dünya kıymetli ve yarı kıymetli taş üretimi

Şekil 4.9.1.5 : Yurt Dışında üretilen süstaşı miktarı toplam olarak fiyatı

Şekil 4.9.1.6: sentetik süstaşlarının ithal edilen miktarlarının parasal değeri

Şekil 4.9.1.7: ithal edilen imitasyon süstaşlarının değeri

Şekil 4.9.1.8 : Kesilmiş renkli süstaşlarının karat üzerinden fiyatı (yurt dışında)

Page 213: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

Ek 1.1 Gemolojik Terminoloji

Mineral, kayaç, süs taşı yada benzer herhangi bir isim. Tüm bunlar

kuyumculukta, mücevhercilikte, müzelerde süs taşları yada mineraller olarakta

tanımlanabilir. Ancak marketçilik sektöründe yani piyasa tanımlamaları ile gemoloji

biliminde kullanılan tanımlamalar bazen birbirinden farklı olabilir. Bu nedenle

aşağıda süs taşları ile ilgili olarak bazı tanımlamalara yer verilmiştir.

Gemoloji: Gemoloji süstaşı bilimidir. Mineralojinin yeni bir alt disiplin

olarak kabul edilmektedir.

Gemolog: Süstaşlarını, biyolojik materyalleri tanımlayan, sentetik-imitasyon

materyallerin ayırdımını yapan, onları değerlendiren, işlem uygulayabilen kişiler

gemolog olarak tanımlanmaktadır.

Gemologların çalışmaları şu şekilde sıralanabilir.

1- Doğal, gerçek süstaşlarını sentetik ve imitasyonlardan ayırmak.

2- Zenginleştirme-iyileştirme işlemlerine tabii tutulmuş doğal-sentetik ve

imitasyon süstaşlarını tanımlamak

3- Tüm süstaşlarına ve diğer materyallerin değerini belirlemek

4- Süstaşlarının ve diğer materyallerin kalitesini belirlemek

Süs taşı: Doğal olarak oluşmuş, nadir bulunan, güzel ve çekici özellikte,

dayanıklı, sağlam ekonomik değer taşıyan minerallere süs taşı denir. Bu taşlar

genelde kuyumculukta kullanılmaktadır. Bazıları hariç inorganiktir. Mercan, inci,

amber gibi süs taşları organik kökenlidir. (bitki-hayvan kalıntıları)

Süs taşların da farklı terimlerde kullanılmaktadır. Kıymetli taş, mücevher taşı,

süs taşı, değerli taş, renkli taş, yarı değerli taş, yüzük taşı.

Süs taşları ya da kıymetli taşlar olarak tanımlanan malzemeler yarı kıymetli

ve kıymetli süs taşları olmak üzere iki grup altında incelenirler. Süs taşları doğada

yaygın olarak bulunan karbon, aluminyum, silisyum, kalsiyum ve magnezyum gibi

elementler tarafından oluşturulur.

Page 214: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

Değerli taş: Bu terim süs taşları için kullanılır. Örneğin elmas, zümrüt, yakut,

safir gibi. Diğer yandan değerli taş dendiğinde nadirlik, güzellik, parlaklık, renk

yansımaları gibi özellikler taşıyan materyaller olarakta tanımlanabilmektedir.

Diğer materyaller:Diğer materyaller grubuna giren unsurlar

1- Kayalar: Bunlar birkaç mineralin bir araya gelmesinden oluşurlar.

Örnek: Lapis Lazuli = kalsit+pirit+sodalit

1- Non-Kristalin materyaller

Bunlar kristalin olmayan amorf materyallerdir.

Örnek: opal

2- Ornamental materyaller

Bunlar transparan özellikte olmamakla birlikte tüm güzelliklerini taşıdıkları

güzel, çekici yüzey renklerine borçludurlar.

Örnek: Malakit yeşil

3- Organik gem materyalleri

Canlı organizmalardan oluşan süstaşları grubudur.

Ivory, Amber, Mercan, İnci, Kehribar örnek olarak verilebilir.

İnsan yapımı-El yapımı ürünler: Süstaşı olarak farklı bir gruptur. Bunlar

sentetikler ve imitasyonlar olarak iki gruba ayrılır.

Sentetik yada artificial: El yapımı; gerçek eşdeğerleri ile aynı fiziksel

özelliklere, kimyasal kompozisyona, kristal yapısına ve optik özellikler taşırlar.

Doğal süs taşları gibi görünürler. Oluşumları laboratuvar ortamıdır. Sentetikler her

zaman için imitasyonlara göre biraz daha pahalı olmuşlardır. Sentetik safir, sentetik

elmas

İmitasyon- Simulated- Simulant: El yapımı süstaşı gerçek doğal süs taşına

çok benzerlik sunarlar. Ancak kimyasal olarak doğal süs taşlarından oldukça

farklıdır. Sadece dış görünüş olarak doğal eşdeğerleriyle benzerlik sunan el yapımı

materyaller imitayon olarak tanımlanırlar. Pek çok imitasyonun yapımında cam,

plastik ve kompozit taşlar kullanılır.

Page 215: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

Değerli süs taşı kavramı: Süstaşı içerisinde önceden var olan yada sonradan

oluşmuş bir takim birikimler, inklüzyonlar, v.b. tasin saydamlik, şeffalık, temizlik

gibi özelligini bozduğu söylenebilir (dogal yakut, safir ve bazi mücevher taslarinda

oldugu gibi). Ancak tüm bunlarla beraber bu birikimler bazı süs taşlarının güzelligini

hatta degerinide arttırmaktadir. Hatta bazi taslarda bu birikimler taşın geldigi ülkenin

belirlenmesinde kullanılan birer iz, birer ipucu olarak tanımlanabilmektedir.

Carat: Gemolojide kullanılan ağırlık birimi ölçüsüdür. 1 carat = 0,2 gram dır.

Carat mineral için bir boyut ölçüm birimi değildir.

Kaba: Tamburlama, kesme, parlatma gibi tüm işlemlerden önce doğal

haldeki kristal formuna denir.

Kesim: Bileyleme, öğütme, daha sonrada gemtaşını parlatma olarak

tanımlanır. Kaboşon yada faset kesim olarak yapılabildiği gibi fancy şekillerde de

kesim yapılabilir.

Baget kesim: Fransızca Baguette (çubuk-sopa) sözcüğünden ileri gelir. İnce

ve uzun şekilde traşlanmış bir elmas formudur.

Basit kesim: Genellikle taçta ve külahta sekizer faset bulunan kesim.

Fransızcada ‘’sekiz sekiz’’ anlamına gelen ‘’Huıt Huıt’’ dilimize ‘ vit vit’ olarak

geçmiştir ve genel olarak basit kesimleri tanımlamak için kullanılır.

Karışık Kesim: Taşın tabla ve külah kısımlarının ayrı esaslara göre

kesilmeleri. Örneğin üstü pırlanta kesimi, altı basit kesimle kesilmiş bir elmas.

Sekize sekiz kesim: Çok küçük, yuvarlak, doğal inci. Bunlar genellikle 2 mm

boyutunda altında bulunurlar. Özellikle antik mücevheratta kullanılmaktadır.

Kuyumculukta vit vit adı verilmiştir.

Faset: Küçük kare, geometrik parlatılmış yüzler olarak tanımlanabilir.

Gemtaşı yüzeyi belli bir açı ile kesilir ki bu kesimde taşa ekstradan bir parlaklık

kazandırılır. Amaç taşın doğal parlaklığının yanısıra yapılacak doğru kesim ile

parlaklık kazandırmaktır.

Kaboşon: Gem taşlarını kesme yöntemlerinden birisidir. Yüzeyde bir yada

iki eğri yüzey ile şekillenir. Bu eğriler konkav yada konveks olabilir.

Page 216: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

Pırlanta kesim : Özellikle faset kesilebilecek nitelikteki taşlar için oldukça

uygundur. Örneğin elmaslar. Bu yöntemde 3 köşeli kesim yapılır.

Markiz: Özel bir forma göre yapılmış elmas kesimi. (Birbirini çok az kesen

iki dairenin ortak kesişme alanına benzer)

Zümrüt kesim: İki yan kenarı uzun bir sekizgen şeklinde yapılmış olan

kesim.

Tabla: Bu terim faset kesilmiş bir süstaşının tepedeki en geniş faset yüzeyini

ifade eder.

Bufftop: Tepede bulunan kısımda kaboşon kesim, tabanda ise faset kesim

uygulaması için kullanılan bir terimdir.

Tumbling: Gem taşının bir tambur içinde yuvarlatılması, çevrilmesi,

aşındırıcılar yardımıyla yuvarlatılması, parlatılması ve onların düzensiz olan köşeler

ve yüzeylerinin bu yolla şeklillendirilmesi işlemleridir.

Melee: Terim genel olarak kesilmiş küçük süstaşları için kullanılmaktadır.

Bunlar ağırlık olarak 0,2 carat yada daha da az olan süstaşlarıdır. Pek çok melee

yuvarlak şekillidir.

Kübik zirkon : CZ olarak simge edilmektedir. Doğal olmayan insan yapımı

olan elmaslar için kullanılan bir terimdir.

Kedi gözü: Yarı transparandan opaka kadar değişen özellikteki, sarımsı

kahverengimsi, kahverengi, kırmızımsı kahverengi olan kuvarslarda ve en yaygın

olarak krizoberillerde gözlenen bir özelliktir. Dalgalı kedi gözü özelliğinin farklı bir

türüdür. Birbirine paralel gibi görünen ve taşı çevirdikçe hareketli izlenimi veren ışık

hüzmeleri şeklinde tanımlanır. Kedi gözü yansıması mineralin iç yapısı ile ilgili bir

özelliktir.

Sertlik: Yüzey aşındırmalarına, etkilerine karşı taşın karşı koyma direncidir.

Kırılmaya karşı gemtaşının direncidir.

İnklüzyon: Yabancı maddeler, taşın bünyesinde gömülü cisimcikler için

kullanılan terimdir

Page 217: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

Opak: Süstaşının ışığın içinden geçmesine izin vermediğinde kullanılan

terimdir.

Montür: Taşların monte edildiği mücevherin üst kısmı Sentetik süs taşları

Sentetik, laboratuvar ürünü, el yapımı eş anlamlı olarak kullanılmaktadır.

Sentetik taşlar doğada bulunan taşların laboratuvarlarda ileri teknoloji ile üretilmiş

yapay türleridir. Sentetikler doğal süs taşları ile aynı optik, fizik ve kimyasal

özelliklere sahiptir. Dolayısıyla birbirlerinden ayırt edilmeleri son derece zor olup

ancak özel donanımlı laboratuvarlarda mümkün olabilir.(Yahyabeyoğlu, M. C. 2002)

Süs taşlarının tüketicileri arasında zamanla kendilerine iyi bir yer edinmesi ile

birlikte gerek ekonomik oluşları, ve gerekse güzelliklerinin gerçek olanlardan farksız

oluşu insanların sentetik üretime yönelmesine neden olmuştur.

İlk olarak 1900 lü yıllarda gerçek süs taşlarına benzeyen sentetik üretim

yapılmaya başlandığı bilinmektedir. Sentetik olarak üretilen ilk süs taşı yakut olarak

bilinmektedir. Daha sonra farklı tekniklerde kullanılarak, eritme tekniği gibi, safir ve

diğer bazı süs taşlarının ( rutil, stronsiyum titanat) üretimi gerçekleştirilmiştir.

İlk sentetik süstaşı 1838 de denendiğini ve bunun sadece bir bilimsel deneme

olduğu belirtilmiştir.( Schumann 1997, p 243)

Fransız kimyacı Verneuil gem kalitesindeki sentetik yakutu 1888 de üretmeyi

başarmıştır. Sentetik mavi safirler 1910 da üretildi, daha sonra renksiz, sarı, yeşil

renklileri eklendi. Alexandrit ve renkli safirlerinde üretimi gerçekleştirilmiştir.

( Schumann 1997, p 243)

Star yakutların, safirlerin ve rutilin üretimi 1947 de gerçekleştirilmiştir. 1910

yılında sentetik spinel, 1940 ta sentetik zümrüt üretimi başarı ile sonuçlanmıştır.

Daha sonraları 1948 de diamonit yada titania olarak bilinen sentetik rutil yani

elmasın sentetiği üretilmiştir. YAG ise 1969 da başarı ile gerçekleşmiştir.

(Schumann 1997, p 246)

Sentetik süstaşlarının yapım metodları;

Page 218: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

Flux metodu, Flame fusion

Float zoning

Hidrotermal metodu

Scrull melting

Bars and belt metodu

Sentetik süstaşlarının başlıcaları

Ametist, beyaz topaz, mavi topaz

ıolite, rodolit, zümrüt, peridot

siyah onix, yeşil agat, yakut

mavi safir, inci, aytaşı

dumanlı kuvars, amber, lapis

opal, sitrin, granat

(Smith, S.,) İmitasyon Süstaşları

İmitasyon süs taşları doğal olanlarla sadece renk olarak benzeşirler. Onun

haricinde doğal süs taşlarıyla aynı olan hiçbir kimyasal, strüktürel yada fiziksel

özellikleri taşımazlar.

Sentetik olsun veya olmasın herhangi bir taşın bir başka isim altında

sunumuna imitasyon ( taklit) denir. İnci adında satılan boncuklar, kehribar adında

satılan plastikler, taş adında satılan camların hepsi birer taklit örneğidir.

(Yahyabeyoğlu M.C.)

İmitasyon süs taşlarına en güzel örnek kübik zirkon verilebilir. Kübik

zirkonlar elmasların yerini alan imitasyon süs taşlarıdır. Bunun yanı sıra kırmızı cam

da doğal yakut unu yerine yapılan imitasyon üründür. Fakat kırmızı cam hiçbir

fiziksel veya kimyasal özelliği ile yakut ile benzerlik sunmaz.

Cam, plastik ve seramikler imitasyon süs taşları için kullanılan temel

malzemelerdir.

Page 219: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

Bu konuda önemli hususta plastiklerin imitasyonların oluşturulmasında

kullanılmalarıdır. Özellikle amber, ıvory ve diğer bazı opak materyallerin

imitasyonlarının yapımında plastikler kullanılmaktadır. Ayrıca yine zümrüt, turkuaz

gibi bazı süs taşlarının yüzey kaplamaları yapılması amacı ile yine plastikler

kullanılır. Ancak plastikler bilindiği gibi gem kalitesinde değillerdir. Plastik Amber

için Amberdan, plastik opaller için ise Opalite terimi kullanılır. (Liddicoat, 1989)

1998 Yılında Charles&Coulvard diğer adıyla C3 Inc. Pırlantayı aratmayacak

güzellikte olduğunu iddia ettikleri bir taklidi '‘Moissanite'’ adı altında ilk kez

piyasaya sürdüler. New York’ ta on ünlü kuyumcuya sorulan bu taş tam sekiz

kuyumcu tarafından pırlanta diye kabul gördü. Elmas test cihazlarını yanılgıya

uğratan ve nerdeyse pırlanta kadar sert olan bu maden aslında kullandığımız zımpara

taşından başka bir şey değildi. Biraz şekil değiştirip pırlanta olarak karşımıza

çıkmıştı. (Yahyabeyoğlu M.C.)

(Schumann 1997, p 342) Eski Mısırlıların camdan ilk imitasyonları

yaptıklarını çünkü gerçek olanların çok pahalı yada çok nadir olduklarını belirtmiştir.

Mısırlılar tarafından ilk imitasyonlar 7000 yıl önce yapılmıştır. Turkuazın

imitasyon olarak yapımı bu dönemde gerçekleştirilmiştir. Turkuaz renkli seramik

materyal, ısıtılmış fayans, boncuklar, yüzükler, bilezikler şeklinde bulunmaktadır.

(Matlins and Bonanno 1997, p 227)

Mineraloid:

Süs taşlarının çoğu oldukça sert ve stable minerallerdir. Sadece birkaç süs taşı

ve oksitlerin bazıları ise tek bir elementten oluşmaktadır. Tıpkı elmasın saf karbon

olduğu gibi olabilir.

Bazı süs taşlarına tam olarak mineral denemez. Bunlara mineraloid denir.

Mineraloidlere örnek olarak amber, opal ve moldavite verilebilir. Bunların

oluşumları diğer süs taşlarından biraz farklıdır.

Page 220: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

Ek 4.1.8 Isıl Işıldama Fenomeni (Termal Işıldama)

TI olayı hem radyasyonun dozunu hem de yarılanma ömrünü ölçen bir

metottur.Ancak başarısına rağmen bazı zorlukları da özellikle de uygulamada

vardır.Örnek olarak ; okunma fazında örneğin ısıtılmasıyla örnekte meydana gelen

değişiklikler radyasyon ve ısınmanın etkisiyle oluşan hassasiyet ve bazı dozu ölçülen

materyallerde doğrusal olmayan doz bağımlılığı gözlenmesi bir diğer nokta örneğin

değerlerinin okunduğu durumda ısıtıldığında TI sinyali silinir.Bu da örneğin yeniden

okunmasına yardımcı olur.Fakat ölçülen miktarın tekrar okunmasını önler.Optik

olarak uyarılmış ışın kullanımı çok popüler bir hale gelmiştir.Burada örneğin birden

fazla kez okutulması olasılığı oluşabilir.Bu da şu şekilde oluşur; uyarılmış ışın

küçük vuruşları enerjinin tükenmesine sebep olabilir.Bu da doz ve doz oranında

süper doğrusal bir durum ortaya çıkarabilir.

4.1.8.1 Giriş

TI katı cisimlerin belli bir sıcaklıkta ve ışık saçarken enerjiyi emdiği ve bu

enerjinin de ışık olarak serbest kaldığı fiziksel bir olaydır. Örnek ısıtıldığında enerjiyi

açığa çıkarır.TI dan salınan ışık, yoğunluk ve sıcaklık olarak.tepe noktaları verecek

şekilde kaydedilir.Uygun koşullar altında yayılmış TI ışık yoğunluğu emilen dozla

doğru orantılıdır.Kalibrasyon doğruysa verilen radyasyon aralığında

değerlendirilebilir.Düzenli dosimetrik uygulamalarda tekrar edilen ölçümlerde tekrar

üretilebilir ve sonuçlar elde edilebilir ;bu ikisinin arasında ki doğrusal ilişki

radyasyonun cinsine ve uzun süreli kararlığa bağlıdır.

Bir Metaryali İyi Bir Termal Işıldar Ölçer Yapmak İçin Gerekli Temel Nitelikler

1) Yeniden Üretilebilirlik: Bu kesinlikle bir gerekliliktir.Ancak kuvars gibi bazı

materyallerde hassaslaşma ortaya çıkabilir.Bu da 500 oC de akkorlaşan ışık

saçma olayının sonucunda oluşan hassasiyetin artmasıdır.

2) Kararlılık: Eldeki örnekten ışıma elde edildiğinde, potansiyel TI sinyali

ısıtılmanın başından itibaren kararlı olmalıdır.Beklenen bir sinyalin

kaybolması durumu bazı durumlarda gözlemlenebilir.Örneğin ‘ normal ’

Page 221: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

sinyal kaybolması durumunda beklenen termal yok olma tutulan

parametrelerle orantılıdır.Normal olmayan sinyal kaybolması bazı

materyallerde gözlemlenebilir.Bu durumda beklenen sinyalin sönmesi zirve

parametrelerinden çok daha hızlı olur.

3) Doğrusallık: Emilen bir dozun basit bir şekilde yeniden oluşturulması için TI

sinyalinin doğrusal olması son derece istenen bir durumdur.Çok iyi bilinen

LİF gibi dosimetrik materyallerde ve pek çok materyalde süper doğrusallık

bulunur.Bu durum radyasyon geçişlerinin uyarma ve ısıtma yoluyla

radyasyonsuz merkezlere geçişi modeline dayanılarak açıklanabilir.

4) Doz Oranı Bağımsızlığı: Eldeki örneğe uygulanan toplam doz göz önünde

bulundurulduğunda, bazı durumlarda ölçülen TI doz oranının fonksiyonudur.

Böylece uzun dönemde uygulanan küçük oranlı bir doz, kısa dönemde

uygulanan aynı dozla ve yüksek oranlı bir dozla kıyaslandığında farklı

miktarlarda yayılan TI şeklinde ortaya çıkar.

4.1.8.2 TI D Nedir?

Termalışıldama ölçer (TD) kristal yapıdaki radyasyonu iyonlaştırarak, serbest

elektronların tutulmasına neden olan termalışıldar fosfor maddeleridir. Termal

ışıldama tutulmuş elektronların serbest kaldıkları ve kararlı bir duruma geçtikleri

zaman oluşan ışığın emisyonudur. Elektronların kaçma olasılığı fosforun sıcaklığının

artmasıyla daha da artar. TLD’nin sıcaklığı doğrusal bir şekilde arttığı zaman TI’nın

emisyonu zamanın bir fonksiyonu olarak belirlenirse akkorlaşma eğrisi grafiği olarak

adlandırılan ve birkaç tepe noktasından oluşan bir eğri elde edilmiş olur. Her bir tepe

noktasının genliği tutulan elektron populasyonuyla orantılıdır. Karışık radyasyon

akanlarında emilen doz belirlenemez. TLD ölçerler termal ışıldama dedektörlerinin

en ileri uygulamalarından biridir. Modern TLD ölçerler deri, göz ve derin dozları

ölçebilirler. Modern TLD ölçerler en az dört ayrı TI dedektöründen oluşurlar.

Işımanın bir sonucu olarak bazı katı maddeler fiziksel özelliklerinde bazı

değişikliklere uğrarlar. Bu değişikliğin miktarı ışınımdan depolanan enerji kadardır.

Enerji depolandığı için bu maddeler doz ölçerler için kullanılabilir. Bazı maddelerin

Page 222: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

termal ışıldamasının özelliği personel doz ölçerlerin kullanılmasında esas metoddur.

Termal ışıldama bazı maddelerin, farklı dalga boylarındaki radyasyondan diğer

radyasyona enerjiyi dönüştürmeleridir. Işıldamanın iki kategorisi vardır.

Flüoresans, fosforun ışıması sırasında veya sonrasındaki ışığın emisyonudur. Bu

TLD kullanımı için kullanışlı bir reaksiyon değildir. TLD fosfor ışıllığı radyasyonu

belirlemede araç olarak kullanılır. Fosfor ışıllık ışımadan sonraki ışığın emisyonudur.

Gecikme zamanı birkaç saniyeden haftalara kadar uzanabilir. Bazı katı maddelerdeki

elektronlar iki enerji durumu şeklinde var olabilir. Düşük enerji durumu, ki bu

birleşme bandı olarak adlandırılır, diğerice daha yüksek enerji durumundaki buda

iletken bant olarak adlandırılır. İki bant arasındaki fark, bant aralığı olarak

adlandırılır.

İletken banttaki veya bant aralığındaki elektronlar valans bandındaki (birleşme

badı) enerjiden daha fazla enerjiye sahiptirler. Normal olarak bir katı madde bant,

bant aralığında ve enerji durumunda elektronsuzdur. Buda yasak bölge olarak

adlandırılır. Bazı maddelerdeki kusurlar yada kirler elektronları bant aralığında tutup

sıkıştırabilirler. Bu tutulan elektronlar, elektronların tutulduğu andaki depolanan

enerjiyi temsil ederler. Bu tutulan enerjide elektronlar valans bandına dönerken

bırakılırlar. Pek çok maddede bu enerji ısıtılırken bırakılır. Bazı materyallerde de bir

bölümü ışık fotonları olarak yayılır. Bu özellik ışıldama olarak adlandırılır. TI

materyalinin ısıtılması tutulan elektronların valans banda dönmesine neden olur. Bu

olduğu zamanda enerji, verilebilir ışık şeklinde yayılır. Yayılan ışık ışıl çoğaltıcı tüp

tarafından ölçülür ve doz eşdeğeri hesaplanır. Isıtıcı, fosforun sıcaklığını arttırır, ışıl

çoğaltıcı tüp ışık yayılımını ölçer, kaydedici data kaydeder ve gösterir. Akkorlaşma

eğrisi ısıtma sürecinde elde edilir. TI maddesinin ısıtılmasıyla çoklu tepe grafikleri

oluşur. Isıtılma devam ettikçe daha diplerde tutulmuş olan elektronlar serbest kalır.

Bu da ek zirveler meydana getirir. Genellikle en yüksek tepe doz eşdeğerini

hesaplamada kullanılır. Eğrinin altında kalan alan TLD’de depolanan radyasyon

enerjisini temsil eder. Değerlerin okunması tamamlandıktan sonra TLD yüksek

sıcaklıkta akkorlaşır. Bu süreç tutulmuş bütün elektronların serbest kalmasıyla TI

materyalini sıfırlar.

Page 223: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

Avantajları : Daha geniş alanlı dozları ölçebilir. Doz miktarları kolaylıkla elde

edilebilir.

Dezavantajları : Her doz bir kereden fazla okunamaz data okuma süreci TLD’yi

sıfırlar. TLD’ nin yapımı firmadan firmaya farklılık gösterir. Bu nedenle çip düzeni

ve bileşimi değişebilir. Bileşimlerin pek çoğu Lityum Florid ve Kalsiyum Florid’dir

(CaF). Lityumun iki kararlı izotopu vardır; 6Li ve 7Li. 6Li nötronlara karşı hassas

fakat 7Li ise hassas değildir. Nötronlar reaksiyon yoluyla tritrium ve alfalar vermek

için 6Li’de birbirleriyle etkileşirler. Aslında 6Li özel nükleer bir materyaldir, aynı

reaksiyon nükleer silahlarda kullanılan tritrium üretimi için kullanılır.

Diğer çip 600mg/cm2 inceliğinde plastik bir katmanın altında yer alır. Bu çip

bütün dozu veya derin dozu ölçmek için dizayn edilmiştir. Bunlardan biri genellikle

7Lif diğeri de CaF dir. Bunlardan her ikiside gama dozunu ölçer. Nötron doz ölçeri

genellikle TLD 700 çipinden üretilir, bu da 7Lif ‘ den elde edilir. TLD 600 çipi

6Lif’den meydana gelir ve o da beta, gama ve nötronlara karşı hassasdır. Nötron

dozu TLD 600 ve TLD 700 çiplerinin farklarından hesaplanır. Bazı kartlar nötron

dozunu ölçmek için ikili çift olarak dört TLD çipi kullanılır. En yaygın TLD’ler

nükleer güç sanayiinde kullanılan Panasonic UD 802 dir. Bu model derindeki alınan

dozu ölçmede kullanılır. Bunun dört bağımsız element bulabilen modeli beta, gama,

x ışınları ve nötron radyasyonunu ölçebilir. Bu model aynı zamanda medikal olarak

personeli izlemede endüstri ve diğer nükleer uygulamalarda kullanılabilir.

GAMA/X IŞINLARI TLD Cs-137 gama ışınları kullanılarak kalibre edilir ve 30 keV’den 1.25 MeV’ye

kadar olan enerji aralığında gama ve x ışınlarının rutin ışımasını izlemede kullanılır.

Beta Panasonic UD 802 doz ölçer TI-204 ve Sr-90/Y-90 enerjisi aralığında, beta enerjisi

aralığında kalibre edilir.

Nötron Panasonic UD 802 doz ölçer albedo etkisiyle (ışığı yansıtan renk)hızlı nötronları

belirler.Kesin doz değerlendirilmesi kaynağı belli bir kalibrasyon faktörünün

kullanımını gerektirir.Standart kalibrasyon FAKTÖRÜ Am-Be nötron kaynağına

Page 224: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

dayanır.Diğer nötron kaynakları örneğin Cf-252 müşteri ihtiyaçlarına göre

kullanılabilir.

Minimum Rapor Edilebilir Doz

Gama ve x ışınları için minimum raporlanabilir doz 10 milliremdir.bu miktar

güvenilir ve doğru ölçülebilir en küçük dozdur.

UD-802 Doz Ölçerin Bileşenleri

UD-802 Element 1 Element 2 Element 3 Element 4

Fosfor Li2B4O7 Li2B4O7 CaSO4 CaSO4

Koruyucu Plastik Plastik Plastik Plastik ve Kurşun

İncelik 18mg/cm2 360mg/cm2 360mg/cm2 1040 mg/cm2

Element 1 ‘in ince plastik koruyucusu beta radyasyonunun Li2B4O7 fosforuna

yayılmasına olanak sağlar.Element 2 ve 3 üzerindeki plastik koruyucu yüksek enerjili

beta radyasyonunun fosfor üzerinde yayıldığı derinlikte bulunur. Element 3

üzerindeki plastik, düşük enerji fotonlarının CaSO4 fosforu üzerinde yayılmasına

olanak sağlar. Kurşun filtresi Element 4 üzerindeki düşük enerji fotonlarını zayıflatır.

Bu nedenle foton radyasyonunun yoğunluğu azalarak fosfora ulaşır.

4.1.8.3 TLD Olmayan Doz Ölçerler

Luxel doz ölçer Landauer şirketinin yeni tescilli bir markasıdır. Luxel, Optik

Olarak Uyarılmış Işıldama teknolojisini kullanır. Bu teknoloji kullanıcılara yüksek

hassasiyet, uzun dönemli kararlılık, geniş enerji alanı, maruz kalınan durumlar

üzerine bilgi ve yeniden analiz yapabilme olanağını sunar. Luxel’in Optik Uyarılmış

Işıldama Doz ölçeri; X, Beta, Gama ışınlarından dolayı oluşan radyasyona karşı

maruz kalınan karbonla alüminyum oksit katkılı ince bir tabaka aracılığıyla ölçer.

AI203:C endüstriyel standarttaki TLD materyalinden 50 kez daha fazla bir

hassasiyete sahiptir. Ancak bu (TLD-100) ışığa ve termal söndürmeye karşı aşırı

hassasiyete sahiptir. Yine bu alüminyum oksit lazer ışığı kullanılarak uyarılır. Bu da

Page 225: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

alüminyum oksitin radyasyon miktarı oranında ışıldamasına sebep olur. Doz ölçer x

ve gama ışınları için 1mRem’den 1000 Rem’e ve beta radyasyonu için 10mRem’den

1000 Rem’e kadar olan radyasyona maruz kalınmayı ölçer. Doz, tüm yapı dozu

olarak kaydedilir. Daha dayanıklı, su geçirmez ve daha hassas dozlar 1mRem’e kadar

iner. Optik olarak Uyarılmış Işıldama (OPS) doz ölçeri radyasyon dozunun

doğruluğunun kesinleşmesi için yeniden okunabilir.

4.1.8.4 Termal Işıldama Zamanı

Isılışıldama zamanı birikmiş radyasyon dozunun geçen zamanda ölçme

araçlarıyla belirlenmesidir ki o da kristalli mineraller içeren materyallerin ya

ısıtılması (lav, seramik) ya da güneş ışığına maruz bırakılmasından itibaren oluşur.

Ölçüm sırasında materyal ısıtılırken, zayıf bir ışık sinyali ve ısılışıldama radyasyon

dozuna orantılı bir şekilde üretilir. Doğal kristalli materyaller kristal örgüdeki

atomları tutan elektrik alanının düzenini bozan bir takım eksiklik ve bozukluklar

barındırır. Bu da onun elektrik potansiyelinde artış ve azalışlara yol açar. Azalmanın

olduğu yerde serbest bir elektron çekilebilir ve sıkıştırılabilir.

İyonlaştırıcı radyasyonun akışı hem kozmik radyasyondan hem de doğal

radyoaktivitedeki elektronları uyarır. En çok uyarılan elektronlar örgüdeki iyonlarla

birleşeceklerdir. Fakat bazıları tutulmuş elektrik şarjı şeklinde ve depolanan

radyasyon enerjisi olarak tutulurlar. Isılışıldama zamanında uzun süreli tutulan

elektronlar materyalin yaşını belirlemede kullanılır. Işık saçan kristalli materyal

ısıtıldığında veya kuvvetli bir ışığa maruz bırakıldığında tutulan elektronlar kaçmak

için yeterli enerjiye sahip olurlar. Örgüdeki iyonla yeniden birleşme sürecinde

tutulan elektronlar enerji kaybederler ve fotonlar yayarlar. Radyasyon dozuyla

sinyali (materyal ısıtıldığında üretilen ısılışıldar ışık) ilişkilendirmek için tutulan

elektronların yoğunluğu değişebilir olduğundan bilinen bir radyasyon dozuyla

kalibre etmek gerekir. Isılışıldama zamanı da materyalin geçmişindeki sıfırlama olayı

ya ısıtılarak ya da güneş ışığına maruz bırakılarak önceden tutulmuş elektronların

ayrıldığını farz eder. Bu nedenle bu noktada sinyal sıfırdır. Zaman geçtikçe

materyalin çevresindeki iyonlaştırıcı radyasyon alanı tutulmuş elektronların

Page 226: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

birikmesine neden olabilir.Laboratuar ortamında birikmiş radyasyon dozu

ölçülebilir.Fakat bu , sıfırlama olayından itibaren olan zamanı belirlemede

yetersizdir.İlk olarak yıllık radyasyon ve birikmiş radyasyon doz oranı

belirlenmelidir.Bu genellikle alfa radyoaktivitesi (uranyum ve toryum içerikli ) ve

potasyum içeriği (beta ve gama yayan K-40) ölçülmesiyle yapılır.Sıklıkla örnek

materyal durumundaki gama radyasyon alanı ölçülür veya alfa aktivitesinden

hesaplanır , örnek ortamın potasyum içeriği ve kozmik ışın içine eklenir.Önceden

radyasyon alanının bütün birleşenleri belirlenir , termal ışıldar ölçümlerdeki birikmiş

doz , yıllık birikmiş doza bölünür ve bu da sıfırlama olayından sonraki yılları tespit

etmek için kullanılır.Termal ışıldama zamanı radyokarbon zamanının mümkün

olmadığı durumlarda kullanılır.

Benzer bir ölçüm metodu , ısıya maruz kalma yerine kuvvetli ışığı

kullanır.Örnek materyal , çok parlak kızılötesi bir kaynakla yeşil veya mavi ışıkla

aydınlatılır.Örnekten yayılan ultraviyole ışınlarını ölçülmek için belirlenir.buna

Optik Olarak Uyarılmış Işıldama (Optically Stimulated Luminescence) denir.

4.1.8.5 Termal Işıldamada Genel Sıra Kinetikleri Modeli

Isıl ışıldama’daki en basit model iki enerji düzeyinden oluşur.Elektron

tutulmaları ve merkezin yeniden birleşimi.Bu aynı zamanda bir tutulma bir birleşim

merkezi modeli olarak da bilinir.(OTOR)

OTOR Modelinde Kullanılan Değişkenler:

N: kristaldeki elektron kapanlarının toplam konsantrasyonu .

n:Kristaldeki doldurulmuş elektron kapanlarının toplam konsantrasyonu.

nc:İletken banttaki serbest taşıyıcıların konsantrasyonu.

E:Elektron kapanının aktivasyon enerjisi.

S:elektron kapanının frekans faktörü

An:Kapanların yakalama katsayısı

Ah:Yeniden birleşme merkezinin yakalama katsayısı

OTOR Modelindeki İki Enerji Düzeyi İçin Diferansiyel Denklemler:

Page 227: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

Yukarıdaki denklemler 1. ve 2. sıra kinetikleri arasında ‘ara’ olarak

genelleştirilebilir.Buda genel sıra kinetikleri olarak bilinir.Burada b katsayısı

kinetiklerin genel sırasını gösterir ve 1 ve 2 arasında değerler alır.b=1 için genel sıra

denklemi 1. sıra kinetiklerine indirgenir ve b=2 için 2.sıra kinetiklerine indirgenir.

4.1.8.6 Diferansiyel Denkleminin Ardındaki Fizik

Burada dn/dt örnek ısıtılırken termal ışıldama esnasındaki elektronların

konsantrasyonlarının değişim oranlarını temsil eder.Elektronlar termal uyarılma

yoluyla tutuldukları yerden ayrılırlar.Ancak elektron kapanlarında yeniden

yakalanırlar ve yeniden birleştirilirler.Gözlenen TI yoğunluğu elektronların

konsantrasyonunun negatif değişme oranına eşittir.TI = -dn / dt

Burada 3 farklı genel sıra katsayısı b ’yi kullanarak hesaplanan 3 genel sıralı

TI eğrisi örnek olarak verilmiştir.Genel sıra denklemi 1. ve 2. sıra kinetikleri

denkleminin genelleştirilmesine dayanılarak oluşturulan (b=1,2 ) TI akkorlaşma

eğrisi için yarı deneysel bir denklemdir.

4.1.8.7 TERMOLÜMİNESANS TEORİSİ

Lüminesans Olayı

Lüminesans, fosfor olarak adlandırılan bazı katılardan gelen ışığın

yayınımıdır. Kara cisim ışımasını içermeyen bu yayınım, katı içerisinde depolanmış

enerjinin serbest kalmasıdır. Bu yayınım elektromagnetik spektrumun genellikle

UV(mor ötesi), görünür ve IR(kızıl ötesi) bölgesini kapsar. Bir materyal, radyasyona

maruz kaldığı zaman üzerine gelen enerjinin bir kısmını soğurur ve daha uzun dalga

boyuna sahip foton olarak tekrar yayar (Stoke’s kanunu). Yayılan ışığın dalga boyu,

gelen radyasyonun karakteristiği değil, lüminesans materyalinin bir karakteristiğidir.

Radyasyon enerjisinin depolanmasını sağlayabilmek lüminesans dozimetreleri

açısından önemlidir ve bu da genellikle katalizör olarak adlandırılan safsızlık

Page 228: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

atomları ve kristal yapı kusurları ile ilişkilidir. Lüminesans olayının bazı tipleri ve

uyarılma yöntemleri Tablo 2.1’de gösterilmiştir.

LÜMİNESANS OLAYI UYARILMA METODLARI

Biolüminesans Biokimyasal etkileşimlerden gelen enerji

Katodalüminesans Katot ışınları

Kimyasal lüminesans Kimyasal etkileşimlerden gelen enerji

Elektrolüminesans Elektrik alan

Fotolüminesans U.V., görünür ve kızıl ötesi ışık

Piezolüminesans Basınç (10 ton m-2)

Tribolüminesans Sürtünme

Radyolüminesans İyonlaştırıcı radyasyon

Sonolüminesans Ses dalgaları

Flöresans Fosforesans Termolüminesans

İyonlaştırıcı radyasyon, U.V. ve görünür ışık

Şekil 4.1.8.1 Lüminesans olayının bazı tipleri ve uyarılma yöntemleri

Son üç lüminesans olayı, ışık yayınımının meydana geldiği zaman skalası

bakımından birbirinden ayrılır. Flöresans, maddenin radyasyon soğurmasından sonra

10-8 saniyeden daha az bir sürede ışığın yayıldığı yerdeki lüminesans olayı olarak

tanımlanabilir. Flöresans olayı yalnızca madde üzerindeki uyarılma işlemi devam

ettirildiği sürece gerçekleşir. Aksi takdirde flöresans olayı durur. Flöresans olayının

bitme zamanı sıcaklıktan bağımsızdır. Flörasansın bitiş zamanı, uyarılmış bir eE

enerji seviyesinden 0E taban enerji durumuna geçiş olasılığı ile belirlenir. Bu olayın

işleyişi Şekil 4.1.8.9.2’de gösterilmiştir.

Page 229: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

Şekil 4.1.8.2. Flöresans olayı

Fosforesans olayı 10-8’den daha uzun bir sürede meydana gelir. Fosforesans,

uyarıcı kaynak uzaklaştırıldıktan sonra da gözlemlenebilir. Fosforesansın bitiş

zamanı sıcaklığa bağlıdır. Fosforesans olayı bir elektron, 0E taban enerji durumundan

mE elektron tuzağına (yarı kararlı durum) uyarıldığında gözlenebilir (Şekil 2.2).

Şekilde görüldüğü gibi mE ’den 0E ’a direkt bir geçiş yoktur. Bir elektron

uyarıldığında mE ’den eE seviyesine geçerek buradan 0E taban enerji seviyesine

dönerken bir foton yayar. Böylece fosforesans olayı gerçekleşmiş olur.

Page 230: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

Şekil 4.1.8.3. Fosforesans olayı

Bu yayınım tuzak durumda hiçbir yük kalmayana kadar azalan bir yoğunlukla

devam edecektir.

Kısa bir gecikme zamanı için (10-4 saniyeden daha az bir sürede) flöresans ve

fosforesans arasındaki farkı ayırtetmek zordur. Bunu kontrol etmenin tek yolu olayın

sıcaklığa bağlı olup olmadığıdır. Eğer sistem daha yüksek bir sıcaklığa yükseltilirse

mE ’den eE ’ye geçiş artan bir oranda meydana gelecektir. Sonuç olarak fosforesans

daha parlak olacaktır ve tuzak durumunun daha hızlı azalmasından dolayı

fosforesansın bitiş zamanı daha hızlı olacaktır. Dolayısıyla, artık fosforesansı

termolüminesans olarak adlandırabiliriz.

4.1.8.8 Termolüminesans Kinetikleri

Termolüminesans (TL) metodu, bir ışıma merkezi ve bir tuzak içerdiği için

kısmen karmaşık bir işleyiştir. Bir yalıtkan veya yarı iletken, oda sıcaklığında ya da

düşük sıcaklıkta iyonlaşma radyasyonuna maruz kaldığında, elektronlar valans

bandından iletim bandına doğru serbest kalırlar. Bu olay, valans bandında bir deşik

Page 231: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

bırakır. Her iki tip taşıyıcı (elektron ve deşik), kristal katılarda örgü bozukluklarında

tuzaklanana ya da yeniden birleşene kadar kendi bandlarında hareketli olurlar.

Örgü bozuklukları, TL işleyişinde önemli bir rol oynarlar. Kristaller, oda

sıcaklığında muhafaza edildiklerinde, tuzaklanmış elektronlar tuzaklarda uzun süre

kalırlar. Kristal ısıtıldığında, elektrona verilen yeterli enerji sayesinde tuzaklanmış

elektronlar serbest kalırlar. Serbest kalan elektronlar, TL ışını yayınımlı deşik içeren

uygun yeniden birleşme merkezleri ile yeniden birleşene kadar kristal katı içerisinde

hareket ederler. Isıtılmadan sonra, bir kristal katıdan yayılan fotonlar “ısısal uyarılma

ile ışıma” ya da basitçe “termolüminesans” olarak adlandırılır.

Kristal kusurlarının doğası 60 yılı aşkın bir süredir araştırılmaktadır.

Prensipte, TL ölçümleri, yalıtkanlarda ve bazı yarı iletkenlerde karmaşık kusurların

çok duyarlı gösterimini sağlar. Fakat, yalnız bu metodu kullanarak katılardaki kusur

yapısının incelenmesi zordur. Gerçekte, bu teknik, çalışılan katının kusur yapısının

doğru bir özelliğine varmada sınırlı bir değere sahiptir. Böylece, bu tip ölçüm, diğer

bir çok deneysel teknikler ile tamamlanmıştır.

TL ışıma eğrilerinin analizi, çok çeşitli kristallerin farklı türdeki temel

bilgilerini de verir. Örneğin, yüklü tuzak yoğunluğu, tuzak derinlikleri, sıklık faktörü,

taşıyıcı mobilitesi, tuzakların tesir kesiti ve ışık yayınımı kinetiklerinin diğer

detayları gibi.

Birinci Derece Kinetik

1945’te Randall ve Wilkins ışıma eğrisindeki her bir ışımanın tepe noktası

için bir matematiksel ifade kullanmışlardır. Bunda, aşağıdaki varsayımları göz önüne

almışlardır:

• Elektronlar serbest kalmasın diye, yeteri kadar düşük bir

sıcaklıkta fosforun radyasyona tutulması,

• Sabit bir sıcaklık oranında yükselen ısıtma.

Randall-Wilkins teorisi, birinci dereceden kinetiği ve tek bir tuzak derinliğini

göz önüne alır. Böylece, TL şiddeti I, herhangi bir sıcaklıkta, doğrudan tuzaktan

kurtulan elektronların sayısı ile orantılı olup aşağıdaki denklem ile ifade edilir.

Page 232: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

⎥⎥⎦

⎢⎢⎣

⎡′⎟

⎠⎞

⎜⎝⎛

′−−⎟

⎠⎞

⎜⎝⎛−= ∫

T

T

TdTkEs

kTEsnTI

0

expexpexp)( 0 β (2.6)

Bu ifade sayısal integral kullanarak hesaplanabilir. Ayrıca bu ifade,

karakteristik bir TM sıcaklığında maksimum bir yoğunluk ile çan şeklinde bir eğri

verir (Şekil 2.9).

Şekil 4.1.8.4 Eşitlik 2.6’nın çözümü. TM, tuzaklanmış elektronların başlangıçtaki

yoğunluğu (n0)’dan bağımsızdır.

T=TM’de 0=dTdI alınırsa, aşağıdaki önemli ilişki elde edilir.

⎟⎟⎠

⎞⎜⎜⎝

⎛−=

MM kTEs

kTE exp2

β (2.7)

Eşitlik 2.7’den bazı ilginç sonuçlar elde edebiliriz:

• Sabit bir ısıtma hızı oranı için, E yükselirken veya s azalırken, TM yüksek

sıcaklıklara doğru kayar.

• Verilen bir tuzak için (E ve s sabit değerlerdir) ısıtma hızı artarken, TM, daha

yüksek sıcaklıklara kayar.

Page 233: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

• TM, n0’dan bağımsızdır.

• Toplam ışık miktarına S dersek, S ifadesini aşağıdaki gibi yazabiliriz;

∫ ∫ ∫∞ ∞

=−=−==0 0

0

0

0n

cndncdtdtdncIdtS (2.8)

Böylece, S, tuzaklanmış yüklerin başlangıçtaki sayısı ile orantılıdır ve ısıtma

dizisinden bağımsızdır. Tuzaklanmış yüklerin sayısı, radyasyon dozu ile orantılı ise,

S’de radyasyon dozu ile orantılıdır. Bu özellik radyasyon dozimetresinde çok

önemlidir.

İkinci Derece Kinetik

1948’de Garlick ve Gibson, bir serbest yük taşıyıcısının bir TL merkezi ile

yeniden birleşmesi ya da tuzaklanması olasılığına sahip olduğu andaki durumunu ele

aldılar. İkinci dereceden kinetik ifadesi, yeniden tuzaklanmanın baskın olduğu bir

durumu tanımlamak için kullanılır. Bu durumda, aşağıdaki matematiksel ifade

geçerlidir:

⎟⎠⎞

⎜⎝⎛−′=−=

kTEsn

dtdnTI exp)( 2

2

0

20

0

exp1

exp

⎥⎥⎦

⎢⎢⎣

⎡′⎟

⎠⎞

⎜⎝⎛

′−

′+

⎟⎠⎞

⎜⎝⎛−′

=

∫T

T

TdTkEns

kTEsn

β

(2.13)

Page 234: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

Bu ifade, yeniden birleşme olasılığının 1’e eşit olduğu birinci derece kinetikğin

durumunda elde edilen sonuçtan farklıdır çünkü yeniden tuzaklanma mümkün

değildir. Bu farkı gösteren nicelik, Nss /=′ ile gösterilir ve ön-eksponansiyel faktör

olarak adlandırılır. s′ , cm3s-1 boyutunda sabit bir değere sahiptir. N(cm-3) ise tuzak

yoğunluğudur. Işıma tepe noktası üzerinde, kinetiklerin mertebesinin etkisi Şekil

2.10’da gösterilmiştir. Ayrıca şekilde, tek tip tuzaktan gelen iki ışıma eğrisi de

karşılaştırılmıştır.

Şekil 2.10 I, birinci derece için ışıma tepe noktası şekli, II, ikinci dereceden ışıma tepe noktası şekli. İki eğri arasındaki büyük fark, eğrinin alçalan kısmında görülmektedir.

İkinci derece kinetiğin olduğu durumlarda, TM, %1’lik bir dereceyle artış

gösterir. Tuzaklanmış elektronların serbest kalması TM sıcaklığının altındaki sıcaklık

değerlerinde gerçekleştiğinden ışık yayınımı, TM’nin altındaki sıcaklıklarda meydana

gelir. Sabit bir E değeri için β arttıkça veya s′ azaldıkça TM artar. Sabit bir β değeri

için TM, E ile doğru orantılı bir sonuç verir.

Page 235: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

Genel Mertebeden Kinetik

Birinci ya da ikinci dereceden kinetiğin yetersiz olduğu durumlarda, genel

mertebeden kinetik ele alınır. Genel mertebeden kinetik, deneysel yöntem ile

çalışılır. Birinci ve ikinci dereceden kinetikte bahsedildiği gibi, genel mertebeden

kinetik, tuzakların enerji seviyelerinin tek olduğu düşüncesiyle ele alınır. Tek bir

enerji seviyesinde bulunan yük taşıyıcılarının n sayısının, nb ile orantılı olduğunu

farz edelim. Tuzaklardan kurtulma olasılığını, V. Ausin ve arkadaşları (1972); R. W.

Ward ve arkadaşları (1972) aşağıdaki eşitlik ile göstermişlerdir.

⎟⎠⎞

⎜⎝⎛−′′−=

kTEns

dtdn b exp (2.34)

Burada, s ′′ , pre-eksponansiyel faktördür. Eşitlik 2.34, genel mertebeden

kinetik olarak adlandırılır. Genelde b, 1 ve 2 arasında herhangi bir değer alır. s ′′ pre-

eksponansiyel faktörü, cm3(b-1)s-1 boyutunda ifade edilir. s ′′ ’nün boyutları b

mertebesi ile değişir. Dahası, b=2 olduğunda, s ′′ , s′ ’ne indirgenir. Eşitlik 2.34’den

termolüminesans (TL) yayınımını açıklayan ifadeyi çıkartırsak I(T) ışınım şiddetini

1

0

0

exp)1(1exp)(−

⎥⎥⎦

⎢⎢⎣

⎡′⎟

⎠⎞

⎜⎝⎛

′−

−+⎟

⎠⎞

⎜⎝⎛−= ∫

bb

T

T

TdTkEbs

kTEsnTI

β (2.40)

eklinde yazarız. Burada, s, aşağıdaki gibidir.

10−′′= bnss (2.37)

s’nin birimi saniye-1 dir. s sıklık faktörü, verilen bir doz için sabittir fakat doz

değişken olduğunda s de değişir.

Çalışmalarda, aşağıda verilen iki faktörün, I(T)’ye katkısı göz önüne

alınmalıdır.

• T ile sabit bir oranda yükselen eksponansiyel faktörü;

• T artarken, Eşitlik 2.40’da köşeli parantez içerisindeki azalan faktörü.

Böylece, birinci ve ikinci dereceden kinetikte gösterilen ve deneysel olarak

gözlenen ışıma eğrisinin çan şeklinin açıklamasını tekrar yapabiliriz. b–mertebesinde

kinetik için maksimum yayınım şartı, Eşitlik 2.40’dan çıkartılabilir. Sonuç olarak,

Eşitlik 2.40, Eşitlik 2.13’de verilen ikinci mertebeden (b=2) kinetikteki sonucu

Page 236: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

içerir. b=1 durumu için geçerli olmayan 2.40 denklemi 1→b giderken, Eşitlik

2.6’ya indirgenir. Eşitlik 2.34, tamamen deneysel bir sonuçtur. Gerçekte genel

mertebeden kinetiğe önderlik eden fiziksel bir model mevcut değildir.Eşitlik 2.7, n0

başlangıç yoğunluğunu içermez. Böylece, birinci dereceden tepe noktasının, ışıma

dozlarının bir fonksiyonu olarak değişmesi beklenemez. 1≠b durumunda, s, n0’a

bağlı olduğu için, Eşitlik 2.14 ve 2.41’den TM’nin, uyarılma dozuna bağlı olduğunun

beklenmesi gerekir.

Page 237: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

Ek 4.9.1 Kıymetli Taş Ve Maden Kaçakçılığı

Kıymetli Taş Kanunu

İthalat ve ihracat mevzuatında yapılan değişikliklerle bazı esaslar dahilinde

kıymetli madenler, taşlar ve eşyaların yurtiçinde İthalat ve ihracat mevzuatında

yapılan değişikliklerle bazı esaslar dahilinde kıymetli madenler, taşlar ve eşyaların

yurtiçinde alım ve satımı serbesttir. Yolcular, beraberlerindeki kendilerine ait değeri

15.000 doları aşmayan ve ticari amaç taşımayan ziynet eşyası niteliğinde kıymetli

madenlerden ve taşlardan yapılmış eşyaları yurda getirebilirler ve yurtdışına

çıkarabilirler. Daha fazla değerdeki ziynet eşyalarının yurtdışına çıkarılması, girişte

beyan edilmiş olmasına veya Türkiye’de satın alındığını belgeleme şartına bağlıdır.

Belirtilen limitlerin üzerinde yakalanan kıymetli taşlar ve madenler zapt

edilerek adli emanetlere teslim edilir. Sanıklar hakkında 1918 Sayılı Kanunun 1.

Maddesinin (a) fıkrasına göre işlem yapılır.

İşlenmemiş altının ithal ve ihracından gümrük idarelerine beyan verilmesi

esas olup, İthalat ve İhracat Rejim Karar ve Yönetmelikleri uygulanmaz. İşlenmemiş

altının ithali, Merkez Bankası ile Kıymetli Madenler Borsa üyesi kıymetli maden

aracı kuruluşları tarafından yapılmaktadır.

4.9.1.1. Giriş İthalat ve ihracat mevzuatında yapılan değişikliklerle bazı esaslar dahilinde

kıymetli madenler, taşlar ve eşyaların yurtiçinde alım ve satımı serbesttir. Yolcular,

beraberlerindeki kendilerine ait değeri 15.000 ABD$’ını aşmayan ve ticari amaç

taşımayan ziynet eşyası niteliğinde kıymetli madenlerden ve taşlardan yapılmış

eşyaları yurda getirebilirler ve yurtdışına çıkarabilirler. Daha fazla değerdeki ziynet

eşyalarının yurtdışına çıkarılması, girişte beyan edilmiş olmasına veya Türkiye’de

satın alındığını belgeleme şartına bağlıdır.

İşlenmemiş altının ithal ve ihracından gümrük idarelerine beyan verilmesi esas

olup, İthalat ve İhracat Rejim Karar ve Yönetmelikleri uygulanmaz. İşlenmemiş

Page 238: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

altının ithali, Merkez Bankası ile Kıymetli Madenler Borsa üyesi kıymetli maden

aracı kuruluşları, tarafından yapılmaktadır.

1567 Sayılı Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanuna bağlı olarak

çıkarılan 32 Sayılı Kararda kıymetli maden, taş ve eşyalara ilişkin işlemlere ait

düzenleyici, sınırlayıcı esasların bu karala tayin ve tespit edileceği belirtilmiştir.

32 Sayılı Karar, kıymetli madenleri her tür ve şekilde altın ve platin, kıymetli

taşları ise elmas, pırlanta, yakut, zümrüt, topaz, safir, zebercet ve inci olarak

tanımlamıştır.

32 Sayılı Kararla kıymetli madenler, taşlar ve eşyaların yurtiçinde alım ve satımı

serbest hale getirilmiştir.

4.9.1.2. Düşük ayarlı altın olaylarında yapılması gereken hususlar

Düşük ayarlı olduğu iddiasıyla yakalanan altının Darphaneler Damga Matbaaları

Genel Müdürlüğü veya İl Kuyumcular ve Saatçiler Derneği’nden analiz raporu

alındıktan sonra sanıklar hakkında Türk Ceza Kanunun 363’ncü maddesine göre

işlem yapılır.

4.9.1.3. Kıymetli taş ve maden kaçakçığı olaylarında yapılması gereken hususlar

a. Yolcular beraberlerindeki kendilerine ait değeri 15.000 ABD dolarını

aşmayan ve ticari amaç taşımayan ziynet eşyası niteliğinde kıymetli madenlerden ve

taşlardan yapılmış eşyaları yurda getirebilir ve yurtdışına çıkabilir. Daha fazla

değerdeki ziynet eşyalarının yurtdışına çıkarılması, girişte beyan edilmiş olmasına ve

Türkiye’den satın aldığının belgelenmesi şartına bağlıdır.

b. Belirtilen limitlerin üzerinde yakalanan kıymetli taşlar ve madenler zapt

edilerek adli emanetlere teslim edilir. Sanıklar hakkında 1918 Sayılı Kanunun 1.

Maddesinin (a) fıkrasına göre işlem yapılır.

Page 239: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

SÜS TASI KARAT 1991 YILI

1 KARATIN FIYAT

SINIRI ($)

Ametist

Akuamarin

Zümrüt

Garnet

Yakut

Safir

Tanzanit (Zoisit)

Topaz

Turmalin, (kirmizi)

1

1

1

1

1

1

1

1

1

$ 6- $18

100-250

1900-3500

500-800

3000-4000

800-2000

250-350

6-12

60-125

Şekil 4.9.1.1: Bazi önemli mücevher taslarının fiyatları

Kaynak: Minerals Yearbook, 1991

Turkuaz 1-8 $

Granat 3-8 $

Kalsedon 0, 30- 1 $

Mercan 7 $

Agat 0, 30- 1 $

Krizopraz 0, 50 $

Aventurin 0, 20 $

Iolit 2 $

Şekil 4.9.1.2: Gram üzerinden bazı süs taşlarının değerlendirilmesi (2004 yılı itibarı

ile) Kaynak: Özel süstaşı laboratuvar araştırması

Page 240: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

Yıllar

Ülkeler 1987 1988 1989 1990 1991

Angola 190 1.000 1.245 1.300 1.300

Avustralya 30.333 34.826 35.080 34.662 35.956

Brezilya 500 533 500 17.352 18.000

Çin 1.000 1.000 1.000 1.500 1.500

Guyana 7 4 8 1.000 1.000

Hindistan 19 4 15 8 8

Endonezya 29 29 32 15 15

Namibia 1.021 938 927 30 32

G.Afrika Cum. 9.053 8.504 9.116 8.708 8.412

U.S.S.R. 14.800 15.000 15.000 15.000 15.000

Venezuela 106 128 255 333 340

Zaire 19.425 18.163 17.755 19.427 20.000

Dünya Toplam 91.488 96.471 97.462 101.566 104.386

Şekil 4.9.1.3: Dünya elmas üretimi (süs taşı ve toplam endüstriyel) (bin karat)

Kaynak: Minerals Year Book, 1989-1991

Tablodanda görüleceği üzere dünya çapında elmas üretiminde bir artış

gözlenmektedir.

Dünya süs elması rezervlerinin 250 milyon karat (1 karat=200 mg'lık bir

agırlıga gelmektedir) olduğu tahmin edilmektedir. Bununda tamamı Afrika, Rusya

(Sibirya) Avustralya ve Brezilya' dadır. ( M.T.A. Raporu)

En değerli süs taşlarının özellikle Israil, Rusya, Avustralya, Afganistan, G.

Afrika Cumhuriyeti, Brezilya, Hindistan, Avustralya, Botswana, Burma, Gine,

Namibia, Pakistan, Zaire ve Zambiya'da bulundugu bilinmektedir. Amerika,

Brezilya, Meksika, Afganistan v.s. gibi ülkelerdede önemli oranlarda süs taşı

Page 241: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

yatakları ortaya çıkarılmış ve işletmeye açılmıştır. Ancak rezervleri hakkında bir

bilgi bulunmamaktadır (İnternet sitesi verileri)

Mineral Adı 1989 1990 Ülke Adı

Elmas 139 071 kg 118.9 kg G. Afrika, Bostwana, Angola,

Namibia, Zaire

Yakut 286 ton 451 ton Sibirya, Avusturya, Venezuella,

Brezilya, Burma, Sri-Lanka

Beril 1780 kg 3000 kg Afganistan, Brezilya, Burma, Sri-

Lanka, Kenya, Madagaskar

Safir 287 ton 270 ton Avusturya, Brezilya, Burma,

Sri-Lanka

Agat 3980 ton 3836 ton Brezilya, Meksika

Zümrüt 96874 kg 104249 kg Zambia, Kolombia

Turmalin 85230 kg 94150 kg Afganistan, Brezilya, Madagaskar

Lapis Lazuli 8000 kg 8000 kg Afganistan

Garnet 5806 ton 4540 Afganistan, Kenya

Opal 500 ton 500 ton Avusturya, Meksika

Ametist 1175275 kg 1 248 180 kg Brezilya, Zambia

Topaz 50 ton 50 ton Brezilya, Burma, Sri-Lanka,

Meksika

Pembe kuvars 7390 ton 6 663 ton Madagaskar

Jasper 5 565 137 kg 4 673 560 kg Muhtelif ülkeler

Şekil 4.9.1.4: Dünya kıymetli ve yarı kıymetli taş üretimi

Page 242: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

Süs taşı adı YIL YIL 1993 1994

Agat 1,41 234Beril 470 492Mercan 166 88Elmas - 284Granat 233 780Obsidiyen 10 40Opal 639 1,12Peridot 1,52 635Silisleşmiş ağaç 234 208Kuvars 1,04 1,06Safir/ Yakut 313 2,81Kabuk - 33Turmalin 9,53 14Turkuaz 3,04 1,71Topaz 8 13Nodüler 207 127Feldspat 701 2,62Toplam 19500 45200

Şekil 4.9.1.5 : Yurt Dışında üretilen süstaşı miktarı toplam olarak fiyatı

kaynak: minerals.er.usgs.gov/mineral7pubs/commodity/gemstones/290494

(Not: Bin dolar üzerinden hesaplanmıştır)

Page 243: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

Süstaşı adı Miktar Yıl Fiyatı/Dolar

Ametist 1 karat 1994 13 Aquamarine 1 karat 1994 82.5 Zümrüt 1 karat 1994 2,750.00 Granat 1 karat 1994 750.00 Yakut 1 karat 1994 3,900.00 Safir 1 karat 1994 1,400.00 Tanzanit 1 karat 1994 150.00 Topaz 1 karat 1994 7.00 Turmalin 1 karat 1994 92.50 Süstaşı adı Miktar Yıl Fiyatı/Dolar

Ametist 1 karat 1995 13 Aquamarine 1 karat 1995 82.50 Zümrüt 1 karat 1995 2,475.00 Granat 1 karat 1995 750.00 Yakut 1 karat 1995 3,175.00 Safir 1 karat 1995 1,300.00 Tanzanit 1 karat 1995 157.50 Topaz 1 karat 1995 4.00 Turmalin 1 karat 1995 92.50 Süstaşı adı Miktar Yıl Fiyatı/Dolar

Ametist 1 karat 1998 7_16 Aquamarine 1 karat 1998 75-190 Zümrüt 1 karat 1998 900-2,000 Yakut 1 karat 1998 1,800-2,800 Safir 1 karat 1998 800-1,800 Tanzanit 1 karat 1998 180-300 Gordon AUSTİN, Gemstones Makalesinden alınmıştır

no 1, january 1999, p 42

Yazar: ronald balazik Şekil 4.9.1.6: sentetik süstaşlarının ithal edilen miktarlarının parasal değeri

Page 244: ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ … · ÇUKUROVA ÜN ĐVERS ĐTES Đ FEN B ĐLĐMLER Đ ENST ĐTÜSÜ DOKTORA TEZ Đ Mine TEKBA Ş CANDAR Batı Ve Orta Anadoludan

Milyon dolar Milyon dolar

Ülke adı Yıl/milyondolar

Yıl

1993 1994 Avustralya 3,4 2,7 Avusturya 3,7 5 Çin 0,7 0.9 Fransa 1 1 Almanya 10.07. 10.9. Hong Kong 2.0 1.9. İtalya 0.4 0.7. Japonya 1.6. 1.1. Kore 2.1. 1.5. Sri Lanka 0.7. 0.7 İsviçre 3.8. 3.5. Tayland 12.5. 10.0 Diğer 1.4. 1.2. Toplam 44.1 41.1

Şekil 4.9.1.7: ithal edilen imitasyon süstaşlarının değeri ülke adı YIL YIL 1993 1994 Avusturya 45.9 48.1 Çin 0.6 0.4 Almanya 2.0 2.2. Japonya 0.7 0.6 Tayvan 0.8 0.7 Çek Cumhuriyeti 9.0 10.0 Diğer 0.7 0.7 Toplam 60.0 62.7 Kaynak: 1-Customs value

2- bureau of the census

Şekil 4.9.1.8 : Kesilmiş renkli süstaşlarının karat üzerinden fiyatı (yurt dışında) Kaynak;1- fine quality 2- Jewelers circular keystone v. 66, no 3, mar. 1995, p 175, Gordon AUSTİN, Gemstones Makalesinden alınmıştır