180
ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI ENGELLİLERİN ADALETE ERİŞİMİ İSTANBUL - 2018

ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

  • Upload
    others

  • View
    14

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI

KONFERANSIENGELLİLERİN

ADALETE ERİŞİMİ

İSTANBUL - 2018

Page 2: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

Eşit Haklar İçin İzleme DerneğiKamerhatun Mah. Hamalbaşı SokakNo:22/2-3 Beyoğlu İstanbulTlf: 0212 293 63 77www.esithaklar.orgemail: [email protected]

Uluslararası Ayrımcılık Konferansıİstanbul, 2018

Yayına Hazırlayan: Eşit Hakları İçin İzleme Derneği Redaksiyon: Nihal BoztekinKapak ve Sayfa Tasarımı: Mehmet Ali Çelik

Konferans İngilizce Çevirmenleri: Deniz Cebe, Aygül Melisa Roman Oktar, Ömer Sungur Savran, Ceylan Gürman Şahinkaya,

Konferans İşaret Dili Çevirmenleri: Hakan Albay, Bilge Çelikok, Hasan Dikyuva, Berrak Fırat, Serpil Sadak

Basım Yeri: Ceylan Matbaası

Page 3: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

Uluslararası Engelli Hakları KonferansıAvrupa Birliği Türkiye Delegasyonu tarafından finanse edilmiştir.

Bu yayının içeriği Avrupa Birliği’nin görüşlerini yansıtmak zorunda değildir"

"Bu kitapta yer alan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir."

Page 4: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz
Page 5: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

5

İçindekiler

9 KonferansHakkında

11 Önsöz

15 UluslararasıAyrımcılıkKonferansıProgramı

19 ADALETEERIŞIMHAKKININÇERÇEVESI

21 MaritaBrčićKuljıšAdalet Kuramı: Eşitlik ve Fark Arasında

29 BalamKenterRadikal Ihtiyaclar Olarak Ozel Ihtiyaclar: Engelliligi ve Bagımlılıgı Merkeze Alan Devrimci Bir Ihtiyac Kuramına Dogru

39 StigLangvadBirleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesi ile Engellilik Temelli Ayrımcılıkla Mücadele

47 BMENGELLIHAKLARISÖZLEŞMESIVEADALETEERIŞIMHAKKI

49 DamjanTatic Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesi Kapsamında

Engelli Bireylerin Adalete Erişimi

Page 6: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

6

55 ADALETEERIŞIMDEULUSALÖNLEMEMEKANIZMALARI:YAKLAŞIMVEUYGULAMALAR

57 GülhanÖzçokEtkili Bir Denetim Mekanizması ve Insan Hakları Kurumu Olarak Kamu Denetciligi Kurumu

65 HicranAtanırEngelli Bireyler Icin Insan Hakları ve Eşitlik

73 RhodaGarlandMalta’nın Engellilik Konusundaki Yaklaşımı

77 ADALETEERIŞIMIÇINDESTEKMEKANIZMALARI

79 AliTaşçı,MehmetBaşçıllar,TubaNurOğuz, BesteMenekşe Adli Süreclerde Engellilerin Adalete Erişimi ve Adli Sosyal

Hizmetin Rolü

87 ElifÇelik Zihniyet ve Yapıda Degişiklikler: Engelli Hakları Sözleşmesi Uyarınca Engellilerin Adalete

Erişimi ve Gereklilikler

97 A.AslıŞimşek,DamlaSongurEngellilik Çalışmalarında Adalete Erişim:Hak Temelli Farkındalık Üzerine Bir Degerlendirme

111 FARKLIENGELLILIKLERVEÇOKLUAYRIMCILIKRISKIALTINDAKIGRUPLARINADALETEERIŞIMI

113 MariaOrchardMakul Düzenlemelerin Otesinde: Aile Ici Şiddet Baglamında Engelli Kadınlar icin “Adalete Erişim” Çercevesinin Tasarlanması

125 HumbertoInsoleraIşitme Engelli ve Işitme Güclügü Çeken Kişilerin Adalete Erişimi: Zorluklar ve Iyi Uygulamalar

Page 7: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

7

129 SuzanneValentineOlüm Bizi Ayırana Dek: Demans ve Boşanma Ikilemi Hak Ehliyeti Sahibi Olan ve Olmayan Başvurucular Arasındaki Dengesizlige Dair Bir Degerlendirme

137 DilekKumcuÇocuklar ve Adalete Erişim

143 TÜRKIYE’DEENGELLILERINADALETEERIŞIMI

145 AhsenElaKızılkaya,HasanKızılkayaEngellilerin Adalete Erişim Konusuna Ilişkin Bilgi Düzeylerinin Kendi Görüşleri Acısından Degerlendirilmesi

159 FidanGüneşGürgörKılıçHukukcular Gözüyle Engelli Bireylerin Adalete Erişimiyle Ilgili Sorunlar ve Çözüm Onerileri

165 Biyografiler

Page 8: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz
Page 9: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

9

Konferans Hakkında

Uluslararası Engelli Hakları Konferansı, Engellilerin Adalete Erişimi te-masıyla Eşit Haklar icin Izleme Dernegi (ESHID) ve Van Işitme Engelli-ler ve Aileleri Dernegi (VIED) ortaklıgında yürütülen ve Avrupa Birligi Türkiye Delegasyonu tarafından finanse edilen “Ayrımcılıkla Mücadele-de Engellilerin Adalete Eşit Erişimlerinin Desteklenmesi Projesi” kapsa-mında 15-16 Aralık 2018 tarihlerinde Istanbul’da gercekleşmiştir. Konfe-rans icin ana tartışma konuları olarak aşagıdaki başlıklar belirlenmiştir;

• Adalete eşit erişim hakkı ve ayrımcılık, • Engellilerin adalete erişimine ilişkin güncel durum, • Hukuki ehliyet tartışmaları, • Yasa önünde eşit tanınma ve yasanın koruması altında olma hakkı, • Ulusal ve uluslararası mevzuatın degerlendirilmesi, • Türkiye’de engellilerin adalete erişimine ilişkin sorunlar, cözüm

önerileri ve iyi uygulama örnekleri,

Türkiye’de engellilerin adalete erişimi hakkındaki politikaları, mevzua-tı ve pratik sorunları tartışmaya acmak, farklı ülkelerdeki örnek uygu-lamalar hakkında bilgi sahibi olmak ve deneyim paylaşımını saglamak amacıyla konferansa konuşmacı olarak akademisyenler, yerel ve ulus-lararası kurumlardan konusunda uzman kişi ve aktivistler konuşmacı olarak davet edilmiştir. Ayrıca, Türkiye’de engellilerin adalete erişimi konusunda akade-mik araştırmaları özendirmek amacıyla bu konuda calışan akademisyen ve bagımsız araştırmacıları icin bildiri cagrısına cıkılmış ve gelecek bil-

Page 10: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

10

dirileri degerlendirmek üzere Dr. Ogr. Üyesi Dilşad Çigdem Sever, Dr. Ogr. Üyesi Idil Işıl Gül, Dr. Kıvılcım Turanlı, Dr. Ogr. Üyesi Seda Kalem Berk, Doc. Dr. Selda Çaglar, Doc. Dr. Yıldırım Şentürk’ten oluşan Bilim Kurulu oluşturulmuştur. Bilim Kurulu tarafından uygun bulunan bildiri sahipleri konferansta calışmalarını katılımcılarla paylaşmıştır. Elinizdeki kitap, konferansa davet edilen konuşmacıların sunumları ve Bilim Kurulu tarafından secilen bildirilerden oluşmaktadır. Konferansa katılan uzman konuşmacılara ve yurticinden ve yurtdı-şından bildiri sunarak katkı sunan araştırmacılara, Konferans icin gelen bildiri özetlerini degerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan dernegimiz calışanla-rı ve gönüllülerimize ve sagladıkları finansal destek ile bu konferansın gercekleşmesini saglayan Avrupa Birligi Türkiye Delegasyonu’na teşek-kür ederiz.

Eşit Haklar İçin İzleme Derneği

ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI - ENGELLİLERİN ADALETE ERİŞİMİ

Page 11: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

11

Önsöz

Adalete erişim; bir bireyin mahkemelere erişimini arttırmaktan ya da yasal temsili garanti etmekten daha fazlasıdır ve günümüzde en temel adalet sorunlarından biri olarak yasa yapıcılar, hukukcular, barolar, araştırmacılar ve diger tüm paydaşların tartışmalarının ana odagı haline gelmiştir. En acık şekilde, “adalete erişim” hakkı, uluslararası insan hakları cer-cevesinde geniş capta tanınan bir haktır. Adalete erişim, genel olarak her-kesin bagımsız ve tarafsız bir sürece erişimini ve her türlü uyuşmazlıkta adil bir şekilde yargılanma fırsatını garanti eden temel bir haktır. Bununla birlikte, adalete erişim her zaman adli başvuruyu olmak durumunda de-gildir. Erişilebilir, uygun maliyetli, zamanında ve etkili bir tazminat veya alternatif cözüm mekanizmaları bulunmasını da gerekir. Dahası, bir hak olarak adalete erişim; yasa önünde eşitlik ve adil yargılanma ile olan bag-ları ile ilgili olarak da özel bir öneme sahiptir. Insan hakları cercevesi icinde adalete erişim, tüm insan haklarının “herkes” bakımından korunması ve ihlal durumunda cözüm yollarına erişimle dogrudan baglantılıdır. Zira bir hakkın tanınması, hakkı koru-maya ilişkin araclara erişim olmadan anlamsız olacaktır. Üzerinde ortaklaşılmış bir tanımı olmasa da adalete erişim; insan-ların yargısal veya yarı yargısal adalet kurumları aracılıgıyla ve insan hakları standartlarına uygun care bulma ve elde etme olanagına sahip olmaları olarak tanımlanabilir. Adalete erişimde eşitlik ise dezavantaj-

Page 12: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

12

lı gruplardan insanların, insan hakları ilkeleri ve standartlarına uygun şikayetler icin adli ve adli olmayan mekanizmalar aracılıgıyla bir care arama ve elde etme olanagıdır. Bu anlamıyla adalete eşit erişim; insan haklarının ayrımsız herkes icin tanınması, hak öznelerinde yasal farkındalık, yasalar tarafından eşit koruma altında olma, herkes icin erişilebilir adli yardım ve danışman-lık hizmetleri, adil yargılama güvencesi ve sivil toplum denetimine acık adalet sistemi gerektirir. Erişilebilir bir adalet sitemi icin temel kriterler, adil ve etkili sonuc; eşit muamele; makul maliyet ve makul hız; kullanı-cılarca anlaşılabilir, ihtiyaclara cevap verecek şekilde finanse edilmiş ve iyi organize edilmiş adli yardım; alternatif uyuşmazlık cözüm mekaniz-malarının varlıgı; farklı savunuculuk desteginin varlıgı, adli olmayan er-ken müdahale; önleyici mekanizmalar ve tazmin yolları; toplum temelli adalet ve hukuk reformu süreclerine etkin bir şekilde katılmak hakkının herkes icin tanınmış olmasıdır. Engellilerin adalete erişimi, engelli bireylere ilişkin temel uluslara-rası metin olan Birleşmiş Milletler Engelli Haklarına Ilişkin Sözleşme’nin 13. Maddesinde şu şekilde yer almıştır: 1. Taraf devletler engellilerin di-gerleriyle eşit bir şekilde adalete etkili erişimini saglamalıdır. Bunun icin usuli ve yaşa uygun uyumlaştırmalar yapılmalı ve soruşturma ve diger hazırlık aşamaları dahil tüm hukuki işlemlerde tanıklık etmeleri dahil dogrudan ve dolaylı olarak katılımları kolaylaştırılmalıdır. 2. Taraf Dev-letler, engellilerin adalete etkili bir şekilde erişimini saglamayı kolay-laştırmak icin, polis ve cezaevi personeli dahil adalet sistemi icerisinde calışanların gerekli egitimi almalarını saglamalıdır. Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Komitesi bugüne kadar yayınladıgı tüm genel yorumlar-da 13. maddeye özel atıflarda bulunmuştur. Komite engellilerin adalete erişimini güclendirmek amacıyla yapılacak düzenlemelerin sözleşme-deki makul düzenleme sınırları ile düşünmemek gerektigini Ayrımcılık Yasagı ve Eşitlik Hakkında Genel Yorum’da şöyle acıklamaktadır. “(d) Adalete erişim baglamında “usul düzenlemeleri” makul düzenlemeyle karıştırılmamalıdır; makul düzenleme ölcüsüzlük kavramı ile sınırlanır-ken usul düzenlemeleri sınırlanmaz.”1

1 Ayrımcılık Yasagı ve Eşitlik Hakkında Genel Yorum No. 6, https://www.esithaklar.org/yayinlar/

ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI - ENGELLİLERİN ADALETE ERİŞİMİ

Page 13: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

13

Eşit erişilebilir bir adalet sistemi dezavantajlı gruplar bakımından kesişen ayrımcılık alanlarını da kapsayacak bicimde tasarlanması gerek-mektedir. Adalet sistemi kapalı kurumlardaki engelliler, engelli Roman-lar, engelli kadın ve kız cocukları ya da okuma yazma bilmeyen engelli-ler icin usul düzenlemeleri icermelidir. Türkiye’de Engelli bireylerin hakları konusu genel olarak egitim, istihdam, saglık ve rehabilitasyon ile devletin sundugu maddi yardımlar üzerinden tartışılmaktadır. Yapılan bilimsel calışmaların da aynı konular üzerinde yogunlaştıgı görülmektedir. Ülkemizde adalete erişimle ilgili yapılmış az sayıda bilimsel calışma arasında spesifik olarak engelli bi-reylerin adalete erişimi odaklanmış bir calışma bulunmamaktadır. Engellilerin adalete erişimi konusunu “adliyelere fiziksel erişim” sı-nırında algılayan bir adalet sistemine sahibiz. Adalet Bakanlıgı tarafın-dan yayınlanan adli istatistiklerde, barolar tarafından verilmekte olan Adli Yardım hizmetlerine ilişkin verilerinde engellilere ilişkin bilgiler bulunmamaktadır. 6701 sayılı kanunla ulusal eşitlik kurumu ve önleme mekanizması olarak kurulan, Türkiye’nin taraf oldugu uluslararası söz-leşmelerin uygulanmasını izlemekle görevlendirilen Türkiye Insan Hak-ları ve Eşitlik Kurumu (TIHEK) Engelli Hakları Sözleşmesi’nin Adalete Erişim hakkı ile ilgili izleme yapmamaktadır. Engellilerin Adalete Erişimi temasıyla Uluslararası Engelli Hakları Konferansı sorunun farklı boyutları ile tartışıldıgı ilk ortamı yaratmıştır. Bu kitap konferanstaki tartışmaların ana hatlarını icermektedir. Umuyo-ruz ki bu yayın hem karar alıcılarda hem akademide hem de engellilik alanında calışan sivil toplum örgütlerinde engellilerin adalete erişimi sorununa olan ilgiyi artıracaktır. Toplumsal barışın, adalete erişimde saglanacak eşitligin düzeyi ile dogrudan ilintili oldugu unutulmamalıdır, dezavantajlı tüm grupların adalete eşit erişimine katkı sunması dilegiyle.

Nejat Taştan

ÖNSÖZ

Page 14: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz
Page 15: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

15

Uluslararası Engelli Hakları Konferansı: Engellilerin Adalete Erişimi Programı

15 Aralık 2018 Cumartesi

Açılış KonuşmalarıChristian Berger (Büyükelçi, Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu)Nejat Taştan (Eşit Haklar İçin İzleme Derneği)

1.OturumAdalete Erişim Hakkının Çerçevesi

Marita Brčić Kuljıš: Adalet Teorisi: Eşitlik ve Farklılık Arasında Balam Kenter: Radikal İhtiyaçlar Olarak Özel İhtiyaçlar: Engelliliği ve Bağımlılığı Merkezileştiren Devrimci Bir İhtiyaç Kuramına Doğru Selda Çağlar: Adalete Erişim Hakkının Unsurları ve Devlet YükümlülükleriStig Langvad: Engelliler İçin Topluma Katılma ve Bağımsız Yaşama Hakkı (SKYPE)

2.A Oturum BM Engelli Hakları Sözleşmesi ve Adalete Erişim Hakkı

Damjan Tatic: BM Engelli Hakları Sözleşmesi Kapsamında Engellilerin Adalete Erişimi (SKYPE)John Horan: Adalete Erişim ve BM Engelli Hakları Sözleşmesi Madde 13: Teori ve Uygulama ve Daha Fazla UygulamaJulinda Beqiraj: Engellilerin Adalete Erişimi: Daha Erişilebilir ve Kapsayıcı Düzenlemelere DoğruBoglárka Benkó: AİHM İçtihadında Engellilerin Adalete Erişim Hakkı

2.B OturumEngellilerin Taraf Olduğu Davalarda Türkiye’de Yargı Pratikleri

Sedef Erken: Otizmli Bireylerle İlgili Davalar

Page 16: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

16

Hasan Kemal Elban: E. Şahin Davası Temelinde Engellilerin Adalete Erişimine BakışAylin Onursev: Cezasızlık ve E. Bakan Davası ÖrneğiŞakir Bakan: E. Bakan Davası: Bir Babanın Adalet Arayışı

3.A OturumAdalete Erişimde Ulusal Önleme Mekanizmaları: Yaklaşım ve Uygulamalar

Gülhan Özkoç: Etkili Bir Denetim Mekanizması ve İnsan Hakları Kurumu Olarak Kamu Denetçiliği Kurumu, Başvuru Usulleri ve Örnek KararlarHicran Atatanır: Engelli Bireyler İçin İnsan Hakları ve EşitlikDarijo Jurišić: Engelli Ombudsmanlığı - Engelli Haklarının Desteklenmesinde ve İzlenmesinde RolüRhoda Garland: Malta’nın Engelli Ayrımcılığıyla Mücadeleye Yaklaşımı

3.B OturumAdalete Erişim İçin Destek Mekanizmaları

Ali Taşci-Mehmet Başcıllar-Tuba Nur Oğuz-Beste Menekşe: Adli Süreçlerde Engellilerin Adalete Erişimi ve Adli Sosyal Hizmetin RolüElif Çelik: Zihniyet ve Yapıda Değişiklikler: Engelli Hakları Sözleşmesi Uyarınca Engellilerin Adalete Erişimi ve GerektirdikleriEkrem Benzer: Engelli Haklarının Türkiye ve Almanya Özelinde Mukayeseli DeğerlendirilmesiAslı Şimşek-Damla Songür Hacıgüzeller: Engellilik Çalışmalarında Adalete Erişim: Hak Temelli Farkındalık Üzerine Bir Değerlendirme

16 Aralık 2018 Pazar

1.A OturumFarklı Engellilikler ve Çoklu Ayrımcılık Riski Altındaki Grupların Adalete Erişimi

Maria Orchard: Düzenlemenin Ötesinde: Aile İçi Şiddet Bağlamında Engelli Kadınlar İçin Bir “Adalete Erişim” Çerçevesi Tasarlanması

ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI - ENGELLİLERİN ADALETE ERİŞİMİ

Page 17: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

17

Seda Gürler: Engelli Kadınlar ve Adalete Erişim Hakkı ÜzerineHumberto Insolera: İşitme Engelli ve Duyma Güçlüğü Çeken İnsanların Adalete Erişimi: Zorluklar ve İyi UygulamalarSuzanne Valentine: Ölüm Bizi Ayırana Kadar: Demans ve Boşanmanın DikotomisiDilek Kumcu: Çocuklar ve Adalete Erişim

1.B OturumTürkiye’de Engellilerin Adalete Erişimi

Ahsen Ela Kızılkaya-Hasan Kızılkaya: Engellilerin Adalete Erişim Konusuna İlişkin Bilgi Düzeylerinin Kendi Görüşleri Açısından DeğerlendirilmesiFigen Erbek-Deniz Özdikmenli-Ecem Sağıroğlu: Türkiye’de Engellilerin Adalete Erişim Sorunları ve Çözüm ÖnerileriFidan Güneş Gürgör Kılıç: Hukukçular Gözüyle Engelli Bireylerin Adalete Erişimi ile İlgili Sorunlar ve Çözüm ÖnerileriAbdurrahman Mengi: Engelli Bireylerin Adalete Eşit Erişilebilirliğinin İncelenmesi: Van İli ÖrneğiBahar Bostan: ESHİD Engellilerin Adalete Erişimi Araştırması Bulguları

2. OturumUsul, Ulusal Kurumlar ve Kararları Kerem Altıparmak: Adalete Erişimde Usul LabirentiUlaş Karan: Ulusal Kurumların Adalete Erişim Üzerindeki RolleriDilşad Çiğdem Sever: Kamu Denetçiliği Kurumu’nun Engelli Hakları Alanındaki Kararlarına Bir Bakış

3. Oturumİdil Işıl Gül: Genel Değerlendirme

ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI: ENGELLİLERİN ADALETE ERİŞİMİ PROGRAMI

Page 18: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz
Page 19: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

19

ADALETE ERIŞIM

HAKKININ ÇERÇEVESI

Marita Brčić Kuljıš Balam Kenter

Stig Langvad

Page 20: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz
Page 21: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

21

Adalet Kuramı:Eşitlik ve Fark Arasında

Marita Brčić Kuljıš

GirişToplumdaki degişimler ve dildeki degişimler karşılıklı şartlara dayalı-dır. Dil düşüncedeki degişimleri yansıtır. Bunu bir hakikat olarak kabul edebiliriz, ancak gercekte toplumdaki degişimler ve düşüncedeki degi-şimler cok cok yavaş gercekleşir. Toplumdaki degişim ile dildeki degişim etkileşim icindedir. Dil düşünme bicimindeki degişimi yansıtır. Bunun en iyi örnegi engelli bireylerin durumudur; sakattan engelli bireye.1 Dil bir bireyin statüsünü engelli birey olarak kabul ettiginde, engellilerin onur ve haklarının kabul edilmesi icin (resmi olarak) alan acmıştır. Bu degişimlerin etkisi altında, 1975 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu temel yasal bir adım atarak 3447 sayılı kararla Engelli Bireylerin Hakları Deklarasyonu’nu beyan etmiştir. Bu kararla “engelli kişi” tanımı “nor-mal bir ferdin, kişisel ve/veya sosyal yaşayışında kendi kendine yapma-sı gereken işleri, bedensel veya zihinsel kabiliyetlerinde kalıtımsal veya sonradan meydana gelen herhangi bir noksanlık sonucu yapamayan kişi” şeklindedir.2 Deklarasyona, kanunlar ve dilde yapılan degişikliklere ragmen engelli kişiler hâlâ adaletsizligin magdurlarıdır. Bu durum yapı-

1 G. Loewen, W. Pollard, “The Social Justice Perspective”, Journal of Postsecondary Education and Disability 23(1), 2010), s. 5-18.

2 http://www.independentliving.org/docs6/unga19751209.html

Page 22: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

22

lan araştırmalarla da onaylanmıştır.3 En büyük sorun, engelli kişilerin yapısal adaletsizliklerin magduru olmasıdır. Bu makalede, hâkim adalet kuramlarında engelli kişilere yönelik yapısal adaletsizligin nasıl yer al-dıgına ve bunun nasıl degiştirilebilecegine dair fikirler yer almaktadır.

Adalet Nedir?Bir Adalet Teorisi adlı kitabın yazarı olan Amerikalı filozof John Rawls, dilsel iletişim yeterliligi olan herhangi birinin adalet duygusunun gelişi-mini saglayan düşünsel faaliyetlere ilişkin de yeterlilik sahibi oldugunu kabul etmektedir. Adalet duygusu, dolayısıyla, kişisel ahlakın temel bir tarafıdır.4 Soru, bu duygunun nasıl geliştigidir. Antik dönemde adalet en yüksek erdemlerden biri ve kesinlikle en önemli siyasi erdem olarak konumlandırılmıştır. Aristoteles adaleti acıklayabilecek en genel tanımı sunmuştur. Ona göre, adalet adil ve eşit olandır. Eşitlik iki konumun karşılaştırılmasıyla elde edilebilir. Bu ta-nım, adaletin diger erdemlerden farklı olarak, gercekleşmek icin başka bir kişi aradıgını gösterir. Roma mitolojisinde adaletim sembolü olan tanrıca Justitia, tarafsız-lık icin gözbagı takmaktadır. Ellerinde bir terazi (iki konum arasındaki denge icin) ve otoriteyi temsil eden bir kılıc tutar ve hukukun temin ettigi adaletin saglandıgından emin olur. Toplumda adalet tarafsız ve nesnel kanunlar ve bu kanunlara aykırı davrananları cezalandıran bir yargıc aracılıgıyla gercekleşir. Iki tip adalet ayrımı yapabiliriz: düzeltici adalet ve dagıtıcı adalet. Düzeltici adalet, siyasi toplulugun tüm üyelerinin kanun önünde eşit-ligini temin ederek toplumdaki “adaletsizligi düzeltir”. Diger taraftan, dagıtıcı adalet, varlıkları siyasi toplulugun arasında genel kabul gören dagıtım kriterlerine göre dagıtmayı planlar.

3 https://www.eurofound.europa.eu/publications/policy-brief/2018/social-and-employment-situ-ation-of-people-with-disabilities?&utm_campaign=quality-of-life-and-public-services&utm_content=disabilities&utm_source=social-europe&utm_medium=email

4 John Rawls, “The Sense of Justice”, The Philosophical Review 72(3), 1963, s. 302.

ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI - ENGELLİLERİN ADALETE ERİŞİMİ

Page 23: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

23

Adaletin Özneleri“Gercekligin düşünce sistemlerinin ilk erdemi olması gibi, adalet de sosyal kurumların ilk erdemidir.”5 Rawls’a göre, sosyal yapı toplumda adaletin gercekleşmesi ve kurulmasından sorumludur. Siyasi topluluk icindeki sosyal kurumlar adalet ilkelerine uygun düzenlendiginde, top-lumdaki eşitlik icin gerekli şartlar temin edilmiş olur.6

Eger adaletten yalnızca insan erdemi olarak bahsedecek olursak, adaletin tek öznesi insan olacaktır. Günlük hayatımızda hepimiz istersek adalete uygun hareket edebiliriz; ancak, siyasi topluluk icin adalet kişinin bireysel iradesine bırakılamayacak kadar önemlidir. Dolayısıyla, siyasi topluluk kanunlar, yargı ve yargıclar yoluyla ve kendi belirledigi sınırlar icerisinde adaletin gercekleşmesini üstlenir. Siyasi topluluk, ideal halinde, üyeleri veya vatandaşları arasında adaletin temin edilmesi icin cabalar. Vatandaş kimdir? Vatandaş olmak ne anlama gelir? Vatandaşlık, ki-şinin belli haklar ve sorumluluklarla tanımlanan yasal statüsüdür, ama belirli bir siyasi topluluga üyeligi onaylayan belli bir kimlige sahiptir. Aristoteles’e göre vatandaş tüm siyasi süreclere (ve özellikle yasa yapım sürecine) aktif olarak katılan kişidir. Vatandaş rasyonel, olgun ve nor-mal seviyelerde sosyal yardımlaşma ve üretim yapabilme yetenegine sa-hiptir. Bu özellikler sebebiyle, siyasi toplulukların icindeki geniş bir nü-fus (kadınlar, başka renkten insanlar, yabancılar ve engelli kişiler) uzun bir süre vatandaşlık statüsünün dışında bırakılmıştır. Eşitlik ve adalet icin var olan caba sonucunda vatandaşlık statüsü “dışlananları” da da-hil edecek şekilde siyasi toplulugun tüm üyelerini kapsamıştır. Ancak soru, adalet kavramının bu degişiklige uyum gösterip gösteremedigidir; özellikle tarafsızlık ilkesinin hâlâ adalet sorunu icinde baglamsal deger-lendirmeye izin vermemesidir. Günümüzün kültür ve hukuku insan haklarının korunması ve in-sanlara saygıya dikkat etmesine ve engelli kişilere özellikle ilgi göster-mesine ragmen, engelli kişilerin günlük hayata katılımıyla ilgili istih-dam alanı, gelir seviyesi, uygun barınma, toplu ulaşım ve binalar, bilgiye erişim, kamusal ve sosyal hayata veya serbest zaman etkinliklerine ka-

5 John Rawls, A Theory of Justice, The Belknap Press of Harvard University Press Cambridge, Massachusetts, Londra, Ingiltere, 1971, s. 3.

6 Age, s. 58.

ADALETE ERİŞİM HAKKININ ÇERÇEVESİ

Page 24: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

24

tılım benzeri neredeyse tüm göstergeler yıkıcı sonuclar vermektedir. Bu kişiler bagımsız olmamalarından ötürü, tam vatandaş olarak sınıflandı-rılamazlar ve bu sebeple genellikle adaletsizlik magdurlarıdır. Toplum adaletsizligi genellikle empati ve merhametle telafi etmeye calışır.7

Dağıtıcı Adalet Kavramı Bir normun adil olabilmesi icin, ona uyacak herkes prensipte normun degerlendirilmesine etkin katılmalı ve normu zorlama olmadan kabul etmelidir. Sosyal bir durumun adil olabilmesi icin, ilgili durum herke-sin ihtiyaclarını karşılamasına ve özgürlüklerini kullanmasına olanak vermelidir; dolayısıyla adalet herkesin ihtiyaclarını dile getirebilmesini gerektirir.8

Iris Marion Young’a göre, hâkim adalet kavramları adaleti maddi de-gerlerin dagılımı olarak anlar ve dagılım özelliklerini belirleyen kurum-sal baglamı göz ardı eder.9 Dagıtıcı adaletin temel bileşenleri, eşitlik ilkesi (“Herkes eşit şekilde hak eder”), liyakat ilkesi (“Herkes liyakata göre”) ve ihtiyac ilkesi (“Herkese ihtiyaclarına göre”) olarak sıralanabilir [8:62]. Eşitlik ilkesine göre, herkes eşit pay aldıgında dagılım meşrudur (başlangıctaki kaynakların ya da sonucların eşit olması). Düzeltici ada-letin temel taşı olan katı eşitlik, kanun önünde katı eşitligi gerektirir; ancak düzeltici adalet eşit dagılımı denediginde problem ortaya cıkar. Böyle bir dagılımda, temel bir engelliligi olan kişi göz ardı edilip, tembel ödüllendirilip, yetenekli ve calışkanın cesareti kırılabilir. Katı eşitlik ni-yeti iyi bile olsa, engelli kişiler adaletsizligin magduru olabilir. Eşitlikci-ligin bir degişkeni kaynakların eşitligini savunsa da, engelli kişiler baş-langıctan itibaren daha az kaynaga sahip olduklarından aynı başlangıc pozisyonunda degildirler; diger taraftan, zenginligin eşitligi onlara cok şey verebilir ve engelliler bundan gercek bir fayda saglayabilir.10 Engelli biri, engelli olmayan ya da tam olarak saglıklı birinden daha yüksek gelire sahip oldugu icin daha avantajlı görülmemelidir.11

7 Marita Brcic Kuljis, “Justice for disabled persons”, 2014 - http://www.cpo.hr/Paper%2069.pdf8 Iris Marion Young, Justice and the Politics of Difference, Princeton University Press, 1990, s. 34.9 Kuljis, agm.10 M.S. Stein, Distributive Justice and Disability, Yale University Press, 2006.11 Age.

ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI - ENGELLİLERİN ADALETE ERİŞİMİ

Page 25: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

25

Liyakat ilkesine göre, herkes hak ettigini aldıgında dagılım meşrudur. Dagıtıcı ilke olarak liyakat, varlıklar liyakate göre dagıtıldıgında gercek-leşir. Liyakat ceşitli şekillerde anlaşılabilir: bir topluma katkı olarak (birey katkısının degeri icin ödül hak eder), cok calışma ve caba sonucu (birey cabasından ötürü ödülü hak eder) ve telafi sonucu (ödül, tutarla orantılı-dır). Ancak, kişi bir şeyi hak etmeden kazanabilir veya kişi kazandıgı şeyi hak etmeyebilir. Kişiler arasındaki farklılıklar (engeller veya yetenekler) meşrulaştırılabilir mi ve farklılıklar düzeltilmeli veya telafi edilmeli midir? Meritokrasiye göre, insanların dogal yeteneklerini hak etmeseler bile kul-lanmaya hakları vardır ve hic kimse kişilerin bu yeteneklerini kullanarak elde ettigi varlıkları inkâr etme hakkına sahip degildir. Ihtiyac ilkesine göre, dagılım herkes ihtiyacı olanı aldıgında meş-rulaşır (“Herkese ihtiyaclarına göre”). Soru: Ihtiyac nedir? Bir gereklilik veya bir istek... Ihtiyac hakkının olması kişinin dogrudan adalet hakkı olması anlamına mı gelir? Esas ve kategorik veya temel ihtiyacları (arac-sal olsunlar veya olmasınlar) birbirinden ayırabiliriz. Neye ihtiyacımız varsa o “gereklidir”. Gereklilik kişinin icinde bulundugu özel şartlardan kaynaklanır. Eger acsanız, beslenmek gerekliliktir. Ancak, acsanız ve tatlı bir şey istiyorsanız bu ihtiyac degil istektir. Insanların ihtiyacları ile neye ihtiyacları olduklarını düşünmeleri arasında da fark vardır; örnegin hırs ve niyetlerini karşılama ihtiyacı. Amartya Sen’e göre ihtiyaclar işleyişi mümkün kılan farklı yollar kap-samında anlaşılmalıdır. Herkes okuyabilmeli ve yazabilmeli, hareket edebilmeli, iş sahibi olmalı, evlenebilmeli ve aile sahibi olabilmelidir vs. Ihtiyaclar bir kişinin asgari seviyede makul bir hayat sürebilmesi icin gerekli koşullar olarak acıklanmalıdır. Bu görüşü eleştirenler ihtiyacın güclü ahlaki bir şart oldugunu ama adaletten ziyade nezaket veya insan-lık meselesi oldugunu söylerler.

Adalete Yeni Yaklaşım Klasik adalet kuramlarının engelli kişilerle ilgili sorunu, en önemlileri-nin insanlar arasındaki farklılıkları dikkate almamasıdır. Soyut eşitlik kavramından başlayarak, adalet kavramı mütekabiliyet fikri, işbirligi ve sözleşmeli ilişkilere dayanır. Bu şartları karşılayamayan bireyler adale-tin öznesi olarak degerlendirilmezler.

ADALETE ERİŞİM HAKKININ ÇERÇEVESİ

Page 26: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

26

John Rawls acıkca adalet kuramının adillik anlamında engelli ki-şilere uygulanamayacagını belirtir. “Diyelim ki hayatları boyunca tüm bireyler toplumun tamamıyla işbirligi icindeki üyeleri. Bu, herkesin top-lumda normal olarak yer almaya yeterli entelektüel güce sahip oldugu ve kimsenin özellikle gercekleştirilmesi zor olan olagandışı ihtiyaclar-dan, örnegin olagandışı ve pahalı tıbbi gerekliliklerden mustarip olma-dıgı anlamına gelir.”12 Adalet liyakatle ilgilidir; verilen sözlerin tutulması ve kuralların uygulanmasıdır. Adalet bireyler arasında varlıkların eşit dagılımıyla ilgilidir; bu varlıkların onlara getirdigi iyilik veya mutluluk-la ilgili degildir. Ancak, Amartya Sen ve Martha C. Nussbaum gibi güncel yazar-lar adalet fikrine farklı bir yöntemle yaklaşmaktadır. “Eger biz kişinin haysiyetini saf ahlak ve rasyonalite üzerinden anlarsak ve onlara fizige dayanan gereklilikleri eklemezsek, bu durum onları başka insanlara ihti-yac duyan insanlar degil de melekler gibi yapar.”13 Amartya Sen ve Mart-ha C. Nussbaum “kabiliyet yaklaşımı” adında yeni bir adalet kavramı geliştirmektedir. Bu kavram dogrudan bireylerin başarabilecegi yaşam kalitesine odaklanır. Yaklaşımlarındaki farklılıklara ragmen, bu kavram-daki en önemli şey, başlangıc noktasının bireyler arasındaki farklılıkla-rın birleştirilmesine dikkat cekmesidir. Toplumda adaletin saglanabil-mesinin koşullarının yaratılması farklılıga saygıdan gecmektedir. Amartya Sen’e göre, yaşam kalitesi “işleyişler” ve “kabiliyetler” arasındaki ilişkiye dayanır. “Işleyişler” haysiyetli bir hayata duyulan ihtiyaca işaret eder. Benim hayatımı ne haysiyetli bir hayat yapar (Iyi beslenmek, kalacak yere sahip olmak)? Kabiliyetler veya özgürlükler haysiyetli ve onurlu bir hayatı temin edecek bütün degerli fırsatlara te-kabül eder. (Herkes okuyabilmeli ve yazabilmeli, yer degiştirebilmeli, iş sahibi olabilmeli, evlenebilmeli ve aile sahibi olabilmelidir vs.) “Kişi-nin kabiliyetleri, bireyin deger vermek icin sebep gördügü farklı işleyiş kombinasyonları arasında -farklı hayat türleri arasında- secim yapma konusunda etkin özgürlügünü temsil eder.”14 Dolayısıyla Amartya Sen

12 John Rawls, “Kantian Constructivism in Moral Theory”, The Journal of Philosophy 77(9), 1980, s. 546.13 M.C. Nussbaum, Frontiers of Justice. Disability, Nationality, Species Membership, The Belknap

Press of Harvard University Press, 2006.14 Amartya Sen, Development as Freedom, Oxford University Press, 1999.

ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI - ENGELLİLERİN ADALETE ERİŞİMİ

Page 27: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

27

insanların kabiliyetlerinin cok farklı oldugunu söyler. Ornegin, hepimiz aynı seviyedeki kaynakları bize işleyen ve haysiyetli bir hayat temin edecek şekilde degerlendirme noktasında aynı kabiliyette degiliz. Her ne kadar ilk bakışta yararcılık her şekliyle (sonucculuk, re-fahcılık ve toptancılık) engelli kişiler icin adalet kuramı olarak uygun görünse de, uygulamada öyle degildir. Yararcılık toplam refahı azami ölcüye cıkarmaya cabalayan toplam “nispi geliri” göz önünde bulundu-rur. Ancak, bu yaklaşımda bireyselligi savunmak da gereklidir. Amartya Sen insanların sahip oldugu kaynaklar yerine, insan hayatına bir bütün olarak odaklanır. Ornegin, tekerlekli sandalye kullanan zengin bir adam düşünün. Onun icin kaynaklar (para) sorun degildir. Sorun, kaliteli bir hayat icin paranın nasıl aktarılacagıdır. O özgürlügü kaliteli bir hayat icin kapasite ve fırsat olarak görür; buna sahip olmayı da bir hak. Eger belli insanların kaynaklarla ne yapabilecegi yerine sadece kaynaklara odaklanırsak bu yetersiz olur. Sen’e göre kabiliyetler işleyiş olasılıkları-nın farklı yolları baglamında anlaşılmalıdır. Kabiliyet yaklaşımı farklı bir adalet kuramını savunur: Farklılıkları icerecek, bireyselleştirilmiş yaklaşımı savunan bir kuram. Siyasi toplu-lugun bireylere yönelik bireyselleştirilmiş yaklaşımı günümüzde engelli kişilerin karşılaştıgı yapısal adaletsizligi ortadan kaldırabilir.

ADALETE ERİŞİM HAKKININ ÇERÇEVESİ

Page 28: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz
Page 29: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

29

Radikal İhtiyaçlar Olarak Özel İhtiyaçlar: Engelliligi ve Bagımlılıgı Merkeze Alan Devrimci Bir Ihtiyac Kuramına Dogru*

Balam Kenter

Bagımlılık ve ihtiyac kavramları ender olarak güclenme ile ilişkilendi-rilirken, iki olgu da engellilikle yakından ilişkilendirilir. Baskın söylem-de engelliler ihtiyaclı ve bagımlı kişiler olarak resmedilir: Üretken ve saglam bedenli oldugu varsayılan cogunlugun sırtında yük durumunda, üretmeyen bir azınlık olarak tanımlanırlar. Bu baskın anlatıda engellile-rin ihtiyacları “özel” ihtiyaclar olarak kodlanır; genel, temel, uygun veya radikal ihtiyaclar olarak düşünülmezler. Benim bu yazıda kullanmak is-tedigim ihtiyac kavramı, kişisel zayıflık veya eksiklik olarak dayatılan genel gecer ihtiyac tanımını ters düz etme amacını güdüyor. Bunun icin ihtiyacları kudret olarak gören Marksist ihtiyac anlayışını engellilik ca-lışmaları alanında geliştirilen alternatif bagımlılık tanımlarıyla harman-layacagım. En cok ihtiyaca sahip olan kişilerin hepimizi özgürleştirme potansiyeli taşıyabilecegini göstermeye calışacagım. Bu yazıda önce Nancy Fraser’ın (2013) “Ihtiyaclar Mücadelesi” baş-lıklı makalesinden yararlanarak, ihtiyacların nasıl politikleştirilebilece-gine bakacagım. Ikinci olarak, Fraser ve Gordon’un (2013) “Bagımlılık Kavramının Soykütügü” başlıklı makalelerinin yardımıyla bagımlılık kavramının kapitalizm öncesi dönemde nötr bir kavramken günümüz-

* Bu yazı Konferans'a bildiri olarak sunulmuştur.

Page 30: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

deki son derece olumsuz cagrışımlarını nasıl kazandıgını incelecegim. Ücüncü olarak, ihtiyac ve bagımlılık kavramlarının nasıl olumlu ve güc-lendirici olabilecegine dair oluşturulmuş kavramsal cercevelere baka-cagım (Heller, 1976). Dördüncü olarak, bu cerceveleri Serene Khader’in (2008) agır bilişsel engelli kişileri kapsayacak bir adalet kuramı oluştur-maya yönelik calışmasıyla birleştirecegim. Son bölümde, serpilme [flou-rishing], erişilebilirlik ve evrensel tasarımın neden radikal ihtiyaclar ol-dugundan bahsedecegim. Ileri dönem kapitalist toplumlar gibi tahakküm ve itaate dayalı karmaşık toplumlarda statü, iktidar ve kaynaklara erişim eşitsiz olarak dagıtılır ve bu dagıtım sınıf, cinsiyet, etnik köken, ırk, yaş, engellilik durumu gibi baskı ve sömürü belirtecleri üzerinden ayrışır (Fraser, 2013, 58). Fraser’a göre “ihtiyac söylemi” baskın zümre ve kurumların, meşru toplumsal ihtiyacların yorumlanması konusunda, ceşitli ezilen gruplarla rekabet ettigi bir mücadele alanıdır (2013, 59). Bu mücadele birbiriyle ilişkili üc andan oluşur: Bir ihtiyacın siyasi statüsünün belirlenmesi, ihtiyacın tanımlanması ve ihtiyacın nasıl karşılanacagının belirlenmesi (Fraser, 2013, 57). Ataerkil kapitalist toplumlarda toplumsal yaşam “po-litik”, “ekonomik” ve “domestik/ailevi” boyutlara ayrılmıştır: Aile gibi domestik kurumlar meseleleri kişiselleştirerek, özel alana hapsederek, siyasetin alanından cıkarır (depolitize eder) (Fraser, 2013, 62). Ekonomik kurumlar ekonomize ederek (örn. piyasanın kişilerüstü buyruklarını ge-rekce göstererek) meseleleri siyasetin alanından cıkartır (Fraser, 2013, 62). Ihtiyacların siyasi alana cıkabilmesi ve hak olarak talep edilebilme-leri icin bu kuşatılmış bölgeleri aşmaları gerekmektedir. Bir şeyin siyasileşmesi, politikleşmesi, siyasi alana girmesi ne an-lama geliyor? Fraser bu olguyu iki farklı anlamda kullanıyor. Birincisi resmi-siyasi: Bir şey devlet sisteminin kurumları tarafından ele alı-nıyorsa politiktir (Fraser, 2013, 60). Ikincisi de söylemsel-siyasi: Bir şey geniş bir söylemsel kamusal alanlar yelpazesinde tartışılıyorsa politiktir (Fraser, 2013, 60). Kücük kuşatılmış bölgelerden önce daha geniş söylemsel alanlara, sonra da resmi politik alana cıkmayı başa-ran ihtiyaclara, sızan ya da kaçak ihtiyaclar deniyor (Fraser, 2013, 63). Üc ceşit ihtiyaclar söylemi var: Aşagıdan, muhalif ihtiyaclar söylemi (bu söylem yeni kolektif öznelerin kendilerini oluşturmasına katkıda

ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI - ENGELLİLERİN ADALETE ERİŞİMİ

Page 31: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

31

bulunur); yeniden özelleştirici ihtiyaclar söylemi (muhalif ihtiyaclar söylemine tepki olarak oluşan yukarıdan söylem); uzman ihtiyaclar söylemi (popüler hareketleri devlete baglayan söylem) (Fraser, 2013, 66). Kacak ihtiyaclar yeniden özelleştirme cabalarına ragmen başarılı bir şekilde siyasallaştırıldıktan sonra, bu sefer de uzman ihtiyac söy-lemleriyle karşı kaşıya kalır. Uzman söylemler ihtiyacları devlet tara-fından yönetilebilir bir formata dönüştürür ve bu sürecte ihtiyaclar bir kez daha özelleşip bireyselleşerek siyasetin alanından cıkma tehdidiy-le karşı karşıya kalır (Fraser, 2013, 68). Burada sürekli devinim halinde devam eden döngüsel bir mücadele sürmektedir. ABD’de Amerikan Engelliler Kanunu’nun (ADA) yürürlüge girme-sini saglayan engelli hareketinin seyri, yukarıda kısaca anlattıgım ihti-yacların siyasal alandan cıkarılması, siyasallaştırılması ve tekrar siyasal alandan cıkarılması şeklinde ilerleyen döngüyle uyum icindedir. Sosyal model sayesinde politikleştirilmeden önce engellilerin ihtiyacları özel, kişisel ve tıbbi olarak tanımlanıyor ve sosyal programlardan ziyade sadaka ve tıbbi ilgiye uygun görülüyordu (Oliver, 1996). Bu ihtiyacla-rın politikleşmesi sürecinde aşagıdan muhalif bir engellilik söylemi bu tanımlara itiraz etti: Ornegin engelligin yeti yitiminden degil saglamcı toplum ve kurumlarının baskısından kaynaklandıgını söylediler; engelli insanlar yeni bir siyasi özne (baskı altındaki bir grup) haline geldi; eri-şim ve yerleşim artık devlet tarafından tedarik edilmesi gereken vatan-daş haklarıydı. Ancak tam Amerikan Engelli Hakları Yasası yürürlülüge girmek üzereyken devlet ve engelli hakları savunucularının arasındaki aracı uzman kurumlar sermayeye büyük bir taviz vererek engellilerin taleplerini sosyal yardım karşıtı bir dille tanımladı (Robert, 2003, 139). Bu da halen devam eden istihdam ve sosyal yardım celişkisini yarattı (Roulstone, 2012; Wilton, 2006). Güclenme ve bagımsızlıgın en önemli emaresinin ücretli bir işte calışmak olarak tanımlandıgı bir düzlemde, Amerikan Engelli Hakları Yasası engelli bireylerin egitim ve istihdamına yönelik olarak hazırlandı. Ancak ne kadar sosyal ve fiziksel düzenleme yapılırsa yapılsın asla istihdam edilemeyecek olanlar ve/veya sürekli ba-kım ihtiyacı olan kişiler konusunda hicbir madde eklenmedi (The ADA National Network, n.d.). Peki, ücretli bir işte calışmak her zaman icin bir bagımsızlık göstergesi miydi?

ADALETE ERİŞİM HAKKININ ÇERÇEVESİ

Page 32: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

Fraser ve Gordon’a göre bagımlılık kavramının karşılık buldugu dört farklı baglam vardır: ekonomik, toplumsal, siyasal ve ahlaki/psi-kolojik (2013, 86-87). Ekonomik baglam gecimini saglamak icin bir baş-ka kişi veya kuruma bagımlı olma durumunu anlatır; toplumsal baglam bagımlı kişinin bir başka kişinin hukuki şahsının himayesine girdigi bir sosyo-legal ilişkiye gönderme yapar (kuvertür gibi); siyasi baglam dış bir yönetici gücün iktidarina tabi olmak anlamına gelir (bir sömürge gibi); ahlaki/psikolojik baglamsa bagımlılıgı bireysel bir karakter özelligi olarak tanımlar (Fraser & Gordon, 2013, 87-88). Sanayi öncesi dönemde-ki bagımlılık kavramında baglamlar henüz birbirinden ayrışmamıştı ve ahlaki baglam hic yoktu. Sanayi öncesi bagımlılık, son derece hiyerarşik bir sosyal düzen icerisindeki genel bir buyruk altında olma durumuna işaret ediyordu; bu düzende bagımlılık kural, bagımsızlık ise istisnaydı ve olagandışı miktarda büyük bir zenginlik ve mal varlıgı gerektiriyor-du (Fraser & Gordon, 2013, 88). Bagımlılık gecimini saglamak icin bir başkası icin calışmak anlamına gelirken, bagımsızlık calışmak zorunda olmamak anlamına geliyordu (Fraser & Gordon, 2013, 88). En önemlisi de bu dönemde bagımlılıgın kişisel bir özellik degil toplumsal bir ilişki olmasıydı. Sanayi devriminden sonra bagımlılıgın anlamları dört baglama ay-rışırken, aynı zamanda iyi ve kötü bagımlılık olarak ikiye ayrıldı (Fraser & Gordon, 2013, 90). Bu dönemde yeni bir bagımsızlık simgesi dogdu: beyaz erkek işci (Fraser & Gordon, 2013, 90-91). Sanayi öncesi dönem-de bagımlılık anlamına gelen ücretli emek bir bagımsızlık işareti olarak zenginlik ve mal varlıgının yanına eklendi. Bu yeni tanım gecimi icin piyasaya, sermayeye ve patrona bagımlı olan işcinin yaşadıgı sömürüyü de görünmez kılıyordu. Aynı dönem, bu bagımsızlık sembolünün ters ayna imgeleri olarak üc tane de bagımlılık sembolü ortaya cıktı: sömür-geleştirilen topraklardaki insanlar, ev kadınları ve yoksullar. Üc katego-ri de ücretli emegin dışında kalmalarıyla tanımlandı (Fraser & Gordon, 2013, 90). Ozellikle sömürgeleştirilen topraklardaki insanlar ve ev ka-dınlarının bagımlılıgı yaşadıkları baskıları haklı cıkarmak icin kullanıldı (Orn. Eskiden insanların sömürgeciligin bir sonucu olarak bagımlı hale geldigi söylenirken, bu dönemde sömürgeleşmelerinin sebebi bagımlı ol-malarında aranıyordu) (Fraser & Gordon, 2013, 91-93). Sömürgelerdeki

ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI - ENGELLİLERİN ADALETE ERİŞİMİ

Page 33: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

33

halkların ve ev kadınlarının bagımlılıgı “dogal” ve dogru bir ceşit bagım-lılık olarak görüldü (Fraser & Gordon, 2013, 90). Beyaz erkek emekciyi bagımsız olarak göstermek icin hem kadınların yeniden üretim emegine hem de piyasa ve sermayeye olan bagımlılıklarının görünmez hale geti-rilmesi gerekiyordu. Bu anlamda ekonomik baglam cifte bir aldatmaca-ya maruz kaldı: Hem sermaye-emek ilişkisinin sömürü icerdigi gercegi hem de yeniden üretim emeginin emek oldugu gercegi gizlenmiş oldu. Toparlamak gerekirse, sanayi kapitalizmi döneminde sömürü gizlendi, baskı ise aklandı ve gerekcelendirildi. Sanayi sonrası dönemde artık iyi veya kabul edilebilir bir bagımlı-lık ceşidi kalmadı (Fraser & Gordon, 2013, 100). Sadece beyaz işci degil, diger grupların da formal hakları kâgıt üstünde kazanıldıgı icin artık ekonomik, toplumsal veya politik bagımlılıgın mümkün olmadıgı dü-şünülüyordu (Fraser & Gordon, 2013, 100). Böylelikle geriye kalan her-hangi bir bagımlılık bireysel bir sorun ya da kişinin kendi sucu olarak görülüyor, kadınsılıkla ilişkilendiriliyor, damgalanıyor ve patolojize edi-liyordu (Fraser & Gordon, 2013, 101). Kimyasal madde tiryakiligi ilk defa bu dönemde bagımlılık olarak tanımlandı; buna karşın sosyal yardıma ihtiyac duymak bir ceşit madde bagımlılıgı gibi düşünülmeye başlandı (Fraser & Gordon, 2013, 101-102). Hatta ruhsal hastalıkları teşhis ve is-tatistik kılavuzuna “bagımlı kişilik bozuklugu” adlı bir psikiyatrik tanı eklendi (Fraser & Gordon, 2013, 103). Kısacası bu dönemde, baskı artık kabul edilmez bir olguyken (formal haklar sayesinde ortadan kalktıgı varsayılıyordu), ücretli emek şeklindeki sömürü (bu isimle kullanılma-sa da) kabul edilebilir ve arzulanan bir olguydu. Bagımlılık ise sanayi öncesi dönemde oldugu gibi sosyal bir ilişki olmaktan tamamen cıkıp kişiselleştirilmiş durumdaydı. Fraser’ın ihtiyaclar konulu makalesinde anlatılan ihtiyacların depo-litize edilme sürecinde oldugu gibi burada da bagımlılık tanımı zamanla siyasi alanın dışına atılarak kişiselleşir, bireyselleşir ve ceşitli özel kuşa-tılmış bölgelere hapsedilerek toplumun ve devletin sorumlulugu olmak-tan cıkar. Bagımlılık ve ihtiyaclar arasında daha net bir ilişki kurmak gerekirse, bagımlı olarak olumsuz şekilde tanımlanan kişi ve grupların esasen ihtiyacları depolitize ve patolojize edilmiş gruplar oldugunu gö-rebiliriz; aynı sosyal modelin paradigma degişikligi öncesinde engelli ki-

ADALETE ERİŞİM HAKKININ ÇERÇEVESİ

Page 34: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

şilerin tanımlandıgı gibi. Yukarıda özetledigim iki makale de ihtiyacları ve bagımlılıgı tarihselleştirdi, politize etti ve üzerlerindeki yaftayı kal-dırmaya calıştı. Ama ihtiyac ve bagımlılık kavramına acık acık olumlu anlamlar yüklemediler. Bu kuramsal calışma icin şimdi kısaca Marksist ihtiyac anlayışına bakacagım. Marx’ın ihtiyac kuramını inceleyen Heller’a göre insanlar hem ih-tiyac nesnelerini1 hem de onları tedarik etmenin yollarını kendileri ya-ratır (Heller, 1976, 40). Bu nesnelere olan yönelim ihtiyaclara aktif bir karakter verir; ihtiyaclar hem kendi karşılanma yollarını hem de yeni ihtiyacları yaratan kapasiteler ve kudretler olarak ortaya cıkar (Heller, 1976, 40-41). Kapitalizm diger toplumsal ekonomik sistemlere kıyasla daha önce hic görülmemiş bir hızda yeni toplumsal ihtiyaclar yaratan bir sistemdir. Bu acıdan olumlu görünse de kapitalizmde sadece belli bir ceşit ihtiyac üretilir: sermayeyi yücelten ve artı deger yaratan ihtiyaclar (Heller, 1976, 48-51). Tüm ihtiyaclar sahip olma ihtiyacına indirgenir. Işcinin acısındansa sahip oldugu tek şey emegi, tek ihtiyacı da hayat-ta kalma ihtiyacına indirgenmiş durumdadır. Heller’a ve Marx’a göre, sermayeyi yüceltmeyen, niteliksel ihtiyaclar sistemin işleyişini sekteye ugratabilir (Heller, 1976; Marx, 2000). Bu tür ihtiyaclar “radikal ihtiyac” olarak tanımlanır. Ihtiyacları siyasal alana taşımada ve onlara olumlu anlamlar yüklemede başarılı olsa da maalesef bu konudaki Marksist ku-ramsal calışmalar üretkenligi ve emegi cok fazla merkeze alır ve bunun sonucu olarak da bagımlılıgı ihtiyacları karşılamanın yanlış bir yolu ola-rak (örn. calışmadan, üretmeden, vs.) görür. Bu yüzden de engelliligi merkeze alan bir calışmayla yeterince uyumlu degillerdir. Peki, ihtiyac-lar konusundaki bu olumlu yaklaşımı saglamcılıgı yeniden üretmeden kullanabilir miyiz? Serene Khader (2008), agır bilişsel engelli kişileri kapsayacak bir adalet kavramının peşinde hem ihtiyacları hem bagımlılıgı siyasal ala-na taşımayı başardı. Bunun icin iki stratejisi vardır. Birinci strateji agır bilişsel engelli kişileri baskı altında, yani ezilen, bir grup olarak tanım-lamaktır. Khader’in engelligin hem sosyal anlamlarını hem de yeti yiti-mi boyutunu kapsayan diyalektik bir yaklaşımı var. Bu yaklaşım hem

1 Burada nesne sadece fiziksel nesneler degil insanların inşa ettigi tüm sosyal ilişkileri ve ürünleri de kapsıyor.

ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI - ENGELLİLERİN ADALETE ERİŞİMİ

Page 35: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

35

ihtiyacları politikleştirip haklar alanına taşır hem de agır bilişsel engel-li kişilerin yapılı cevrenin erişime acılması gibi sosyal düzenlemelerin ötesine gecen destek ve bakım ihtiyacının karşılanması noktasına ge-cer. Ikinci stratejisi bagımlılıgı yeniden üretim emegini, özellikle de agır bilişsel engelli kişilerin bakımını, (bir erdem olarak degil) emek olarak tanımak ve bakım emekcilerinin muhtemel sömürüsünü örtük degil acık hale getirmektir. Khader agır bilişsel engelli kişileri kapsayacak bir adalet kuramı oluşturmak icin iki dizi kriter geliştiridi. Ilk dizi kriter şu şekildedir: Agır bilişsel engelli bireyleri başarılı bir şekilde kapsayacak bir adalet kuramı, agır bilişsel engelli kişileri ezilen bir grubun üyeleri olarak kabul etmeli; engelli olmayan bireyler icin kullanılan standardın aynısını kullanarak hak edişleri degerlendirmeli; insan ceşitliligine saygı göstermeli ve siya-sal özgürlügün yanı sıra en azından belli bir ceşit serpilmenin toplumsal temelini de saglayabilmelidir (Khader, 2008, 3). Bu kriterler toplumun tüm kişilere borcu olan hakları tek bir mefhum olarak tutmaya devam ederken yine de coklu yetilere sahip olan her türlü insanı kapsayacak bir kişi olma (personhood) kavramına ihtiyacımız olduguna işaret eder (Kha-der, 2008, 5). Insan ceşitliligine saygı göstermek insan olarak gelişmenin ve serpilmenin bircok farklı yolu oldugunu kabul etmek anlamına gelir (Khader, 2008, 6). Agır bilişsel engelli kişileri merkeze alan bir pozitif özgürlük anlayışı, sosyal hakları agır engelli kişiler ve bilişsel olarak engeli olmayan kişileri aynı spektrumun farklı yerlerine yerleştirebilen bicimde düzenlemelidir (Khader, 2008, 6). Negatif özgürlük oy vermek gibi formal bir hakkı düzenleyebilir ama pozitif özgürlük yaklaşımı bu hakkın kullanılabilmesine olanak veren uygulamaları da düzenlemelidir (örn. erişim, ulaşım, yeterli bilgi, vs.). Tüm bunlar güzel bir temel oluştursa da kişi olma ve serpilme ko-nusunda daha net kriterler oluşturulmadıgı sürece yetersiz kalırlar. Bu yüzden Khader üc ek kriter geliştirir: Agır bilişsel engelli kişilerin in-sandan aşagı görülmesine sebep olacak insanlık/kişi olma tanımlarının reddedilmesi; en önemli yetkinlik olarak rasyonelligin öncelenmesinin reddedilmesi; başkalarına bagımlı olmak durumda olan kişilerin onların bakımını üstlenen kişilerle sömürücü olmayan eşit ilişkiler kurmasının güvenceye alınması (Khader, 2008, 8). Ahlak ve siyaset felsefesinden

ADALETE ERİŞİM HAKKININ ÇERÇEVESİ

Page 36: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

aşina oldugumuz özerk rasyonel özneye alternatif olarak Eva Kittay ilişkisel öznelik kavramını geliştirir: “... kişi olmak, diger kişilerle belli ilişkilere girebilme ve diger kişilerle teması sürdürebilme kapasitesine sahip olmak, kendi dünyasına ve başkalarının dünyasına bicim verebil-mek ve bir başka insanın [kendisi] icin hayal edilebilir bir ihtimal olarak düşünebildigi bir yaşama sahip olabilmek anlamına geliyor” (Khader, 2008, syf. 9’da alıntılanmış). Bagımlılık evrenseldir: Tüm insanlar ya-şamları boyunca “radikal bagımlılık” evrelerinden gecer (cocukluk, yaş-lılık, hastalık dönemleri, kalıcı veya gecici engellilik, vb.) (Khader, 2008, 9). Her birimiz yaşamımıza radikal bagımlılık icindeki bebekler olarak başladıgımızdan, ancak ve ancak bizim bakımımızı üstlenen diger ki-şilerle ilişki halinde biz de kişi olur ve nasıl bir öznelik geliştiriyorsak bu ilişkiler icinde geliştiririz: “Manevi kişiligimiz başkalarının bakımı olmadan mümkün olamazdı” (Khader, 2008, 9). Işte tam da bu anlamıyla bagımlılık bir kudret olarak ortaya cıkar ve bilişsel kabiliyet gözetmek-sizin herkesi manevi ve siyasi toplulugun bir parcası haline getirir. Buradan hareketle Khader, öznelik ve ilişkiselligi en merkezi insan kabiliyetleri olarak tesis etmemizi ve her bir kişiye bu iki kabiliyeti ken-di potansiyellerine göre veya belli bir eşik degeri kadar gercekleştirme olanagı saglamamızı önerir (2008, 15). Agır bilişsel engelli kişiler bu tür bir serpilme kabiliyetine ulaşabilmek icin yaşam boyu destek ve bakı-ma ihtiyac duyabilir. Bu baglamda bakım emegini emek olarak görmek: Bu bagımlılık ilişkisini siyasi eşitler arası bir ilişki haline getirir; bu tür emegin olası sömürüsünü görünür hale getirir; toplumsal kaynak dagı-lımının hem agır bilişsel engelli kişilerin hem bakım emekcisinin ihti-yaclarına cevap verebilir olmasını gerektirir. Asıl mesele bagımlılıgı ta-mamen ortadan kaldırmak degil, bu kavramla ilişkili yafta ve damgaları ortadan kaldırıp onu kolektif bir güclenme kaynagı haline getirebilmek-tir. Bu temel üzerine her birimizin serpilebilecegi, tüm ihtiyaclarımızın aynı anda hem politik hem kişisel oldugu bir dünya inşa edebiliriz. Marx’a göre radikal ihtiyacların karşılanmaya calışılması bu ihti-yacları yaratan ama kendi icinde karşılayamayan sistemleri tehdit eder. Ornegin kapitalizm yoksullugu yaratır ama yoksullugu ortadan kaldır-maya calışmak sistemin mantıgını ve dolayısıyla kendisini tehdit ede-cektir. Marx somut bir radikal ihtiyac olarak boş zaman talebini örnek

ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI - ENGELLİLERİN ADALETE ERİŞİMİ

Page 37: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

37

vermiştir. Belli oranın üzerinde boş zaman kapitalist üretimi tehlikeye sokar. Ben de engellilik calışmalarının getirdigi bakış acısıyla genel ola-rak serpilme, özel olarak da evrensel erişim ve evrensel tasarımı radikal ihtiyaclar olarak öneriyorum. Radikal ihtiyac olarak serpilme ilişkisel öznelik üzerine kurulmuştur. Rasyonellik, özfarkındalık, yabancılaşma-mış üretim ve onur gibi kabiliyetleri icerir ama bunlarla sınırlı degil-dir ve bunları merkeze almaz. Böylelikle bu kabiliyetleri kullanamayan veya engelli olmayan kişilerden farklı bicimlerde kullanan kişilere de yer acar. Radikal ihtiyac olarak serpilmenin önemli bileşenleri olarak şunları öneriyorum: evrensel erişim (üretim ve yenidem üretim aracla-rına, kamu kaynaklarına, bakıma, egitime vb.) ve evrensel tasarım (özel/kamusal alanlar, binalar, gerec ve objeleri de iceren yapılı cevrenin her tür bedensel ve bilişsel varoluşa uygun tasarlanması, vb.). Ted Benton canlı varlıkların sadece kendi türlerine özgü yaşam üslubuna uygun ko-şullar saglandıgında serpilebildigini söyler (2004, 263). Insan türünün yaşam üslubunu baskıcı ve sömürücü olmayan bakım ilişkileri icinde kurulmuş ilişkilsel öznelik olarak yeniden tanımlayabiliriz. Bu şekilde tanımlandıgında toplumun en dışına itilmişleri merkeze alarak düzenle-nen serpilme radikal ihtiyacı her birimizin ihtiyaclarının karşılanabile-cegi bir dünya inşa etmemize yardımcı olabilir.

ADALETE ERİŞİM HAKKININ ÇERÇEVESİ

Page 38: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

38

Kaynakça Fraser, N. (2013). Struggle over needs. Fortunes of feminism: From sta-

te-managed capitalism to neoliberal crisis. ed. N. Fraser, Londra, New York: Verso, 53-82.

Fraser, N. ve L. Gordon (2013). Genealogy of dependency. Fortunes of feminism: From state-managed capitalism to neoliberal crisis. ed. N. Fraser, Londra, New York: Verso, 83-110.

Heller, A. (1976). The theory of need in Marx. Londra: Allison&Busby. Heller, A. (1993). A theory of needs revisited.Thesis Eleven, 35, 18-35. Khader, S. (2008). Cognitive disability, capabilities, and justice. Essays in

Philosophy, 9(1), 1-21.Marx, K. (2000). Karl Marx: Selected writings. ed. D. McLellan. New York:

Oxford University Press.Oliver, M. (1996). Understanding disability: From theory to practice. Lond-

ra: Macmillan. Robert, P. (2003). Disability oppression in the contemporary U.S. capita-

list workplace. Science &Society, 67(2), 136-159. Roulstone, Alan. (2012). Disabled people, work and employment. Rout-

ledge handbook of disability studies. ed. N. Watson, A. Roulstone, C. Thomas. Londra, New York: Routledge, 211-224.

The ADA National Network. (n.d.). What is the Americans with Disabi-lities Act (ADA)? Retrieved from https://adata.org/learn-about-ada

Wilton, R.D. (2006). Working at the margins: Disabled people and the growth of precarious employment. Critical disability theory: Essays in philosophy, politics, policy, and law. ed. R.F. Devlin, D. Pothier. Vancouver: UBC Press, 129-50.

ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI - ENGELLİLERİN ADALETE ERİŞİMİ

Page 39: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

39

Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesi ile Engellilik Temelli Ayrımcılıkla Mücadele

Stig Langvad

Aralık 2006’da Uluslararası Engellilerin Haklarına Ilişkin Sözleşme’nin (EHS) kabulü, Birleşmiş Milletler (BM) icin engellilik temelli ayrımcı-lıgın önlenmesi konusunda bir dönüm noktasıdır. Ozellikle, EHS’deki 3. madde, engellilik temelli ayrımcılıkla mücadele edilmesi icin saygı duyulması elzem, ulusal mevzuat ve eylem planlarına dahil edilmesi ve uygulanması gereken temel insan haklarıdır. Bunlar; engelli bireylerin kendileriyle dogrudan ya da dolaylı olarak ilgili konular hakkında karar alma mekanizmalarına etkin katılımı ve bu konuda kendilerine danışıl-ması hakkı da dâhil, toplantı ve gösteri özgürlügü ve engelli bireylerin örgütlerini kurma veya bunlara katılma hakkı, yasa önünde eşit tanın-ma ve özellikle de engelinden bagımsız olarak hak ehliyetini kullanma hakkı ve bagımsız yaşama ile topluma dahil olma hakkıdır.

Giriş Engelli Hakları Komitesi’nin bagımsız uzmanlarının daima kendileri adına konuşması ve Engelli Hakları Komitesi’nin hukuki yorumlarına referans vermeleri bir zorunluluktur. Ancak, ortak görüşlerin dışında, bazı üyelerin kişisel yorum ya da fikirlerinden bütün komite sorumlu tutulamaz.

Page 40: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

40

EHS’ninKısaTarihiBeş-altı yıllık müzakerelerden sonra, EHS, Genel Kurul tarafından 13 Aralık 2006’da kabul edilmiştir. BM üye devletleri, EHS’de yer alan hak-ları, sivil toplum kuruluşları, özellikle de engelli temsilci örgütleriyle yakın işbirligi icinde belirlemiştir. EHS’nin kabulü, toplumsal bariyerler nedeniyle topluma eşit ola-rak katılımı kısıtlanan engelli bireyler tarafından tecrübe edilen ve uzun süredir devam eden engellilik temelli ayrımcılıgın tanınması anlamına gelmektedir. 20 taraf devlet tarafından onaylanmasının ardından, EHS 2008 yılında yürürlüge girmiştir. Bugün EHS yaklaşık 180 taraf devlet tarafından, Ek Ihtiyari Protokol ise bu taraf devletlerin yaklaşık %50’si tarafından onaylanmıştır. EHS, taraf devletlere, engelli bireylerin hayatını etkileyen tüm ay-rımcılık türlerinin ortadan kaldırılması icin rehberlik etmektedir. EHS’de güvence altına alınan hakların tam olarak uygulanması yoluyla, taraf devletler, nihayetinde tamamen engellilik temelli ayrımcılıgın ortadan kaldırılması ve herkes icin insan haklarının elde edilmesi konusunda gerekli adımları atabilir.

Mutlak Önem Taşıyan MaddelerEngelli bireylerin örgütlerinin (EBO), temel insan hakları olarak, toplan-tı ve gösteri özgürlügü ve örgütlenme hakkının güvence altına alınması elzemdir. EHS Madde 4(3) ve 33(3) ile Komite’nin kabul ettigi 7 No’lu Yo-rum’da yer aldıgı üzere, engelli bireyler tarafından temsil edilen, yöne-tilen ve idare edilen EBO’lerin, engelli bireylerin hayatını dogrudan ya da dolaylı etkileyen yasa, politika ve yönetmelikler dahil, karar verme mekanizmalarının tüm seviyelerine anlamlı şekilde dahil edilmesi ya da kendilerine danışılması zorunludur. EBO’lerin üyeleri ya da yöneticileri olan engelli bireylerin, kendi-lerinin tüzel kişi olarak tanınmasını engelleyen yasa ve/veya yönetme-likler tarafından kısıtlanması sebebiyle EHS Madde 12’de düzenlendigi şekilde hak ehliyetinden yoksun bırakılması durumu, EBO’lerin tanın-masını zorlaştırmaktadır. Ek olarak, engelli bireylere yönelik toplumsal damga ve önyargı-ların ortadan kaldırılması icin taraf devletler, EHS Madde 19’da tanım-

ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI - ENGELLİLERİN ADALETE ERİŞİMİ

Page 41: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

41

landıgı üzere, engelli bireylerin toplum icinde ve bagımsız yaşamasını saglamalıdır. Buna makul uyumlaştırma ve erişilebilirlik tedbirlerinin alınması da dâhildir. Engelli bireyler, denetlenmeleri ve toplum icinde yaşama ve katılım konusunda kısıtlanmaları devam ettigi sürece, herkesle eşit temelde hak sahibi olarak tanınmak yerine ayrımcılıkla karşılaşmaya devam edecek-lerdir. EBO’lerin engelli bireylerle dogrudan ya da dolaylı olarak ilgili yasa, yönetmelik, eylem planı vs. geliştirilmesi ve uygulanmasına etkin olarak katılımı ve kendilerine danışılması hakkı, BM Engelli Hakları Komite-si’nin 7 No’lu Genel Yorum’unda (2018) ayrıntılı olarak incelenmiştir. Engelli Hakları Komitesi ve 7 No’lu Genel Yorum’unun belirttigi üzere:

• Tüm EBO’ler ulusal, bölgesel, Avrupa ve uluslararası seviyede, en-gellilikle ilgili yasa ve politikaların izleme, uygulama ile tüm karar verme mekanizmalarına anlamlı şekilde dahil edilmeli ve kendileri-ne danışılmalıdır.

Engelli bireyler “gereksinimlerini” en iyi şekilde, tercihen EBO tem-silcileri aracılıgıyla ifade edebilir ve bu bireylere karar verme meka-nizmalarında kendi düşüncelerini ifade etme imkânı sunulmalıdır.

• EBO’ler, kendi faydalanıcılarıyla iletişim icerisinde olup, engelli bi-reylerin gereksinimleriyle ilgili degerli bilgi toplayıp analiz edebil-me imkânına sahiptir.

Taraf devletler, Komite ile olan konuşmaları sırasında, EBO’ler ile taraf devletlerin işbirligi konusunda zorluk yaşadıklarını dile getirmiştir. Bazı yinelenen sorunlar şunlardır:

• EBO’lerin sürece nasıl dahil edilebilecegi ve EBO’lerin katkılarına nasıl saygı duyulması gerektigi;

• EBO’lerin calışmalarının diger yöntemlerin yanı sıra tanınma, güc-lendirme, kapasite geliştirme, uzun dönem finansal kaynaklarla na-sıl desteklenebilecegi;

• EBO’lerin süreclere anlamlı katılımlarının nasıl saglanacagı ve kat-kılarının dikkate alınmasının nasıl saglanacagı.

ADALETE ERİŞİM HAKKININ ÇERÇEVESİ

Page 42: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

42

EBÖ’lerinTemelleriBagımsız EBO’lerin örgütlenmesi, taraf devletler icerisinde, barışcıl top-lantı yapma ve örgütlenme özgürlügü hakkı ile engellilikle ilgili mesele-ler olarak adlandırılan konulardaki karar verme mekanizmalarının tüm seviyelerinde yer alma hakkına dayanmaktadır. EHS’te EBO’lerle ilgili özel bir tanım yer almamasına ragmen, 7 No’lu Genel Yorum bu örgütlerin özellikleriyle ilgili bazı göstergeler sunmaktadır:

• Uluslararası, Avrupa, bölgesel, ulusal ya da yerel seviyede örgütle-nebilirler.

• EBO’ler resmi olarak kayıtlı olabilir ya da olmayabilir. Ancak, resmi olarak kayıtlı olmak, barışcıl toplantı özgürlügü altında bir gerekli-lik olmamalı veya EBO’lerin işlevi ya da calışması önünde bir engel olmamalıdır.

• EBO’ler, cogunlukla engelli bireyler tarafından temsil edilmeli, yö-netilmeli ve idare edilmelidir.

• EBO’ler hükümet dışı örgüt degildir, ancak bu tip kuruluşların bir parcası olabilir ve sivil toplum örgütlerinin bir parcasıdır.

• EBO’ler hicbir zaman hizmet saglayıcı kuruluşlar olamaz.• EBO’ler engelli bireyleri temsil ederken farklı şekiller alabilir. Orne-

gin:

- Tekil engellilik EBO’leri, belirli bir engelliligi temsil etmek icin calışan örgütlerdir (örnegin multipl skleroz, otizm spektrumu, down sendromu ve görme engelliligi).

- Birden fazla engelliligi temsil eden EBO’ler, cogunlukla benzer özelliklere sahip olup, benzer zorluklarla karşılaşmaktadır.

- Çoklu engellilik EBO’leri, tüm engellilik ceşitlerini kapsayıcı ve temsil eden örgütlerdir.

- Çatı EBO’leri, bir taraf devlet bünyesinde cok sayıda, tercihen tüm EBO’leri temsil eden ve ortak menfaatler adına hareket eden örgütlerdir.

- EBO koalisyonları birkac EBO’yü temsil eden ve ortak menfaatler adına hareket eden örgütlerdir.

ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI - ENGELLİLERİN ADALETE ERİŞİMİ

Page 43: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

43

- Engelli bireylerin akrabalarını temsil eden ve bireysel haklarına saygı duyan ya da engelli bireylerin ebeveyn ya da diger yakın-larını temsil eden ve “ebeveyn örgütleri” olarak da adlandırılan EBO’ler söz konusudur.

- Farklı siyasal parti, capraz kimlik ya da farklı kültürel arka plan ya da siyasal ideolojiye sahip engelli bireyleri temsil eden ya da bu dayanaklar üzerine kurulu EBO’ler söz konusudur.

Sonuc olarak, EBO’lerin tanınması ve kendilerine anlamlı olarak danışılması konusunda bircok mesele ve unsur bulunmakla birlikte, bu husus, taraf devletlerin yükümlülügüdür.

EBÖ’lerinTanınmasıveDesteklenmesiHakkındaTemelPrensiplerEBO’leri engelli bireylerle dogrudan ya da dolaylı olarak ilgili olan ko-nular hakkındaki karar alma mekanizmalarına anlamlı katılımına mani olacak şekilde hak ehliyetinden yoksun bırakan her tür düzenleme de-giştirilmeli ve ortadan kaldırılmalı, bu tip engel ya da bariyerlerin yü-rürlükte olmaması güvence altına alınmalıdır. Aynı zamanda kişileri ve EBO’leri cinsiyet, sosyal statü vb. temelli olarak suclu kategorisine dahil eden yasalar degiştirilmeli ya da yürür-lükten kaldırılmalıdır. EBO’lere, üyelerini desteklemek ve karar alma mekanizmalarına anlamlı katılım ile kendilerine danışılması icin gerekli olan uygun ve uzun dönem finansal ya da diger tür kaynaklar tedarik edilmelidir.

TanınmaveHakEhliyetineSaygıHer engelli bireyin bireysel ehliyetinin tanınmaması ve saygı duyul-maması ayrımcılıktır. Engelli bireyler, bireysel secimler yapma ve ken-di kararlarını almanın yanı sıra hak ehliyetlerini binalar, fiziksel cevre, ulaşım, bilgi ve iletişim teknolojilerine erişim icin kullanma (Madde 9, EHS) ve kişiselleştirilmiş, kendilerinin yönettigi/idare ettigi kişisel des-tek (Madde 19, EHS) alma hakkına sahiptir. Bircok taraf devlet, özellikle de zihinsel engelliler, psikososyal en-gelliler ve kücük ya da grup evleri de dahil olmak üzere, kapalı kurum-

ADALETE ERİŞİM HAKKININ ÇERÇEVESİ

Page 44: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

44

larda yaşayan engelli bireylerin hak ehliyeti konusunda hâlâ ayrımcı kısıtlamalara sahiptir. Bazı taraf devletler, görme engelli ya da işitme engelli bireylerin hak ehliyetlerini tamamen engellemektedir ki, bu du-rum EHS bünyesinde ayrımcılık teşkil etmektedir. Her engelli bireyin bireysel hak ehliyetinin tanınması ve saygı du-yulması, EBO’lerin kurulması, EBO’lere katılım ve karar alma hakkının da güvence altına alınması icin elzemdir.

BağımsızYaşamaveToplumaDahilOlmaEHS Madde 19, engelli bireylerin bagımsız yaşama ve topluma dahil olma hakkıyla ilgilidir, ancak bu hakkın kapsamı sadece kendi yerel top-luluklarıyla sınırlı olmayıp, toplumun tümünü kapsamaktadır. Engelli Hakları Komitesi, 5 No’lu Genel Yorum’unda (2017), Madde 19’dan dogan yükümlülükleri ayrıntılı olarak acıklamıştır. Uluslararası hukuk ve 1969 Viyana Antlaşmalar Hukuku Sözleşmesi Madde 31 uya-rınca, anlaşmalar süreklilik ve bütünlük icerisinde yorumlanmalıdır ve bu da EHS’nin farklı maddelerindeki kısa metinlerin, Komite tarafından yapılacak yorumlamalarla genişletilmesi anlamına gelmektedir. Bu du-rum Komite’nin Genel Yorumları kabul etmesiyle gercekleşmektedir ve madde 19 özelinde bunun icin 5 No’lu Genel Yorum’a başvurmak gerek-mektedir. Engelli bireylere yönelik ayrımcı toplumsal damgalama ve önyargı-ların ortadan kaldırılması icin, örnegin makul uyumlaştırma ve gerekli erişilebilirligin temin edilmesi yoluyla engelli bireylerin görünür olması ve topluma katılımının saglanması gerekmektedir; bu şekilde toplumda-ki diger kişilerin engelli bireylerin farkına varması onlarla eşit olarak et-kileşime gecmesi saglanabilir. Her ne kadar günümüze kıyasla gecmişte daha fazla engelli birey kapalı kurum duvarları arkasında saklanmış olsa da, bu durum bugün olması gerektigi seviyede degildir. Bircok engelli birey halen insan haklarından yararlanma ve topluma katılım konusun-da bariyerlerle karşılaşmaktadır ve bunun nedenlerinden biri, finansal destek ve kapasite geliştirme de dahil olmak üzere gerekli destegin sag-lanmamasıdır. Bagımsız yaşama ve topluma dahil olma hakkından dogan ilke ve yükümlülükler EHS’de yer alan diger hakların uygulanması icin “yol

ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI - ENGELLİLERİN ADALETE ERİŞİMİ

Page 45: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

45

gösterici” olarak degerlendirilmeli ve kullanılmalıdır: Ornegin, EHS Madde 9’da düzenlenen binaların ve fiziksel cevrenin erişilebilirligi ile ulaşım, bilgi ve iletişim teknolojileri dahil bilgi ve iletişim olanakları, ek olarak belli ana erişilebilirlik bariyerlerinin üstesinden gelinebilmesi icin kişiselleştirilmiş destekleyici tedbirler, örnegin işaret dili ve Kolay Okuma cevirmenleri tedarik edilmesi. Aynı zamanda, bagımsız yaşama ve topluma dahil olma hakkı, Madde 12’de düzenlenen yasa önünde eşit tanınma ve hak ehliyeti ile Madde 29’da düzenlenen engelli bireyler ta-rafından ve engelli bireyler icin demokratik yaşama katılım konusuyla temel olarak baglantılıdır. Burada sayılan bütün hakların geregince uy-gulanması, engelli bireylerin topluma diger bireylerle eşit olarak dahil edilmesi ve katılımı icin olanak saglamaktadır.

ADALETE ERİŞİM HAKKININ ÇERÇEVESİ

Page 46: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz
Page 47: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

47

BM ENGELLI HAKLARI

SÖZLEŞMESI VE ADALETE

ERIŞIM HAKKI

Damjan Tatic

Page 48: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz
Page 49: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

49

Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesi Kapsamında Engelli Bireylerin Adalete Erişimi

Damjan Tatic

Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesi (BHES), engelli bireyle-rin evrensel haklarını kapsamlı bir şekilde yasa haline getiren ve güc-lendiren ilk uluslararası insan hakları sözleşmesidir.1 Amacı, tüm insan haklarının ve temel özgürlüklerin engelli bireyler tarafından tam ve eşit şekilde kullanılmasını teşvik etmek ve bu hak ve özgürlükleri korumak, engelli bireylerin doguştan gelen onuruna saygı gösterilmesini sagla-maktır. Sözleşme, Birleşmiş Milletler sisteminde en fazla sayıda onay alan ve katılım gösterilen insan hakları antlaşmalarından biridir. Birleş-miş Milletler Genel Kurulu, Aralık 2006’da oybirligiyle bu Sözleşme’yi ve Ek Ihtiyari Protokol’ü kabul etmiştir. Her iki belge Mayıs 2008’de yürürlüge girmiştir. Engelli Hakları Sözleşmesi’nde 177 taraf devlet, Ek Ihtiyari Protokol’de 93 taraf devlet vardır. Sözleşme, taraf devletlerin engellilerin adalete diger bireylerle eşit şekilde etkin erişimini saglama görevini tanımlamaktadır. Buna, soruş-

1 Sözleşmenin ayrıntılı ve kapsamlı bir incelemesi icin bkz. C. Pyaneandee, International Disa-bility Law: A Practical Approach to the United Nations Convention on the Rights of Persons with Disabilities, 2018.

Page 50: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

50

turma ve diger ön aşamalar ile tüm yasal işlemlerde, tanık olmak da dahil olmak üzere dogrudan ya da dolaylı katılımcı olarak etkin rollerini kolaylaştırmak amacıyla usule ve yaşa uygun düzenlemeler yapılması dahildir (13. madde 1. paragraf). Bu, adli binaların erişilebilir olması, işaret dili tercümanı kullanımı ve elektronik, Braille ve Kolay Okuma dahil erişilebilir formattaki tüm belgelerin taraflara saglanması anlamı-na gelmektedir. Vesayet altında bulunan engelli bireylerin cogunun hak ehliyeti, Sözleşme’nin 12. maddesine aykırı olarak kısıtlıdır; bu nedenle adalete erişimleri ve ceşitli hukuki işlemlere dogrudan ve dolaylı katı-lımları kısıtlanmaktadır. Engelli Bireylerin Hakları Komitesi, farklı taraf devletlerin incelenmesi sırasında, adli binaların erişilebilirligini, işaret dili tercümanı kullanımını ve elektronik, Braille ve Kolay Okuma dahil erişilebilir formattaki tüm belgelerin adli işlemlerin taraflara saglanma-sını sıklıkla tavsiye etmektedir. Engellilerin adalete etkili bir şekilde ulaşabilmesi icin, taraf devlet-ler, polis ve cezaevi personeli dahil, adalet yönetimi alanında calışan-lara uygun egitim verilmesini teşvik etmelidir (Madde 13[2]). Engelli Bireylerin Hakları Komitesi sıklıkla farklı taraf devletler icin hazırladıgı sonuc gözlemlerinde polis ve cezaevi personeli dahil adalet yönetiminde calışanlara egitim verilmesi önerisinde bulunmaktadır. Ek Ihtiyari Protokol altında, Engelli Hakları Komitesi engelli kişile-rin adalete erişim haklarının ihlal edildigi iddiasında bulunulan birkac bireysel başvuruyu gözden gecirmiştir. Makarov-Litvanya dosyasında başvurucu, trafik kazası magduru olan Bayan Makarova’ya atanan avukatın davaya uygun ve bilincli ha-reket etmemesi nedeniyle kazayla ilgili davada adalete erişiminin ihlal edildigini iddia etmiştir. Engelli Hakları Komitesi, taraf devletin Sözleş-me'nin 12(3) ve 13(1). maddeleri altında yükümlülüklerini yerine getir-medigini tespit etmiştir. Komite bu nedenle taraf devlete aşagıdaki tav-siyelerde bulunmuştur:

1. Başvurucuya ilişkin olarak, taraf devlet aşagıdakilerle yükümlüdür: Tazminatla birlikte, ulusal düzeydeki hukuki işlemler süresince

kendisi ve eşine yüklenen tüm yasal maliyetlerin geri ödenmesi da-hil, etkili bir cözüm yaratmak.

ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI - ENGELLİLERİN ADALETE ERİŞİMİ

Page 51: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

51

Tüm mahkeme duruşmalarının transkriptlerini ve bilirkişi ra-poru sonuclarını icerecek fakat bunlarla sınırlı olmayacak bicimde mahkeme ve soruşturma kayıtlarına ve ilgili tüm dokümantasyona erişimini saglamak.

Nüfusun tüm kesimlerine ulaşmasını saglayacak bicimde mev-cut görüşleri yayınlamak ve bunları erişilebilir formatlarda yaygın-laştırmak.

2. Genel olarak, taraf devlet gelecekte benzer ihlalleri önleme tedbir-leri almakla yükümlüdür. Bu baglamda Komite, sonuc gözlemlerin-de (CRPD/C/LTU/CO/1) yer alan tavsiyelere de atıfta bulunur ve taraf devletten aşagıdakileri talep eder:• Gerektiginde engellilere ücretsiz hukuki yardım saglanmasını dü-

zenleyen yasalarda gerekli degişiklikleri yapmak.• Tüm hukuki işlemlerde hâkimler, savcılar, polis memurları ve ce-

zaevi personeli dahil olmak üzere adli personelin ve kolluk per-sonelinin kapasitesini ve engelli bireylerin haklarıyla ilgili bilgile-rini geliştirmek, usule ve yaşa göre uyumlaştırmanın saglanması icin ulusal bir eylem planı kabul etmek (paragraf 28).

• Tüm kamu kurum ve kuruluşları ve özel sektörlerde engelli birey-ler icin makul bir uyumlaştırma saglamak, teşvik etmek, izlemek ve makul uyumlaştırmanın saglanmamasını engellilik temelinde ayrımcılık bicimi olarak tanımak (paragraf 14).

Beasley-Avustralya dosyasında, işitme engeli bulunan başvurucu Avustralya işaret diliyle (Auslan) iletişim kurmaktadır. New South Wa-les Yüksek Mahkemesi’ne jüri üyesi olarak davet edilen Bayan Beas-ley’nin işitme bozuklugundan haberdar olduktan sonra mahkeme, jüri görevinden muaf tutulabilmesi icin bir doktor raporu sunmasını talep etmiştir. Bayan Beasley, jüri üyesi olabilecek yeterlilikte olduguna dair mahkemeyi ikna etmeye calışmıştır; ancak bu istegi mahkeme tarafın-dan reddedilmiştir.2 Engelli Hakları Komitesi, Beasley-Avustralya dos-yasına ilişkin olarak, taraf devletin, Sözleşme’nin 5(1)(3) ve 9(1) mad-

2 C. Pyaneandee, International Disability Law: A Practical Approach to the United Nations Conven-tion on the Rights of Persons with Disabilities, 2018, s. 64.

BM ENGELLİ HAKLARI SÖZLEŞMESİ VE ADALETE ERİŞİM HAKKI

Page 52: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

52

deleri uyarınca tek başına ve 3, 5(1) ve 29(b) maddeleriyle birlikte 13(1) maddesi uyarınca; tek başına ve 2, 4 ile 5(1) maddeleri uyarınca ve (3) maddesi uyarınca yükümlülüklerini yerine getirmedigini tespit etmiştir. Bu nedenle Komite, taraf devlete aşagıdaki tavsiyelerde bulunmuştur:

1. Başvurucuya ilişkin olarak, taraf devlet aşagıdakilerle yükümlüdür:• Tazminatla birlikte, kişi tarafından yapılan yasal masrafların geri

ödenmesi de dahil olmak üzere etkili bir başvuru yolu saglamak;• Jüri seciminin ve mahkeme işlemlerinin tüm aşamalarında yar-

gılamanın gizliligine saygılı bir şekilde Auslan işaret dilinin kul-lanılması şeklinde makul uyumlaştırma saglanarak kişinin jüri görevine katılımını saglamak.

2. Genel olarak, taraf devlet aşagıdakiler dahil olmak üzere gelecekte benzer ihlalleri önleme tedbirleri almakla yükümlüdür:• Engelli bir bireyin jüri görevini yerine getirmek üzere cagrılması

halinde, yapılacak ayarlamaları eksiksiz, nesnel ve kapsamlı bir şekilde degerlendirmek ve tam katılımını saglamak her türlü ma-kul uyumlaştırmayı saglamak;

• Engelli bireyler ve temsilci kuruluşlarıyla yakın istişare icinde, ilgili yasalar, düzenlemeler, politikalar ve programlarda gerekli degişiklikleri yapmak;

• Şerif pozisyonu benzeri dahil yerel makamlar ile yargının calış-masını kolaylaştırmak icin sürece katılan adli görevliler ve perso-nele engelli kişilerin erişilebilirligini de kapsayan Sözleşme ve Ek Ihtiyari Protokolü hakkında uygun ve düzenli egitim vermek.

Lockrey-Avustralya dosyasında, başvurucu işitme engeline sahiptir ve davayı takip edebilmek icin gercek zamanlı steno yazı hizmeti talep etmiştir. Bay Lockerey, jüri üyesi olarak cagrılmıştır. Işitme bozuklu-gu ögrenildikten sonra jüri üyeligi yapma istegi reddedilmiştir. Engel-li Hakları Komitesi, Lockrey-Avustralya dosyasında, taraf devletin tek başına okundugunda ve 3, 5(1) ve 29(b) maddeleriyle birlikte 5(1)(3) ve 9(1) maddeleri uyarınca ve tek başına okundugunda ve 2, 4 ve 5(1) ve (3) maddeleriyle birlikte 21(b) maddesi uyarınca yükümlülüklerini yerine

ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI - ENGELLİLERİN ADALETE ERİŞİMİ

Page 53: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

53

getirmedigini tespit etmiştir. Bu nedenle Komite, taraf devlete aşagıdaki tavsiyelerde bulunmuştur:

1. Başvurucuya ilişkin olarak, taraf devlet aşagıdakilerle yükümlüdür:• Tazminatla birlikte, kişi tarafından yapılan yasal masrafların geri

ödenmesi de dahil olmak üzere etkili bir başvuru yolu saglamak;• Jüri seciminin ve mahkeme işlemlerinin tüm aşamalarında yargı-

lamanın gizliligine saygılı bir şekilde steno yazı hizmetinin kul-lanılması şeklinde makul uyumlaştırma temin ederek kişinin jüri görevine katılımını saglamak.

2. Genel olarak, taraf devlet aşagıdakiler dahil olmak üzere gelecekte benzer ihlalleri önleme tedbirleri almakla yükümlüdür: • Engelli bir bireyin jüri görevini yerine getirmek üzere cagrılması

halinde, yapılacak ayarlamaları eksiksiz, nesnel ve kapsamlı bir şekilde degerlendirmek ve tam katılımını saglamak her türlü ma-kul uyumlaştırmayı saglamak;

• Engelli bireyler ve temsilci kuruluşlarıyla yakın istişare icinde, ilgili yasalar, düzenlemeler, politikalar ve programlarda gerekli degişiklikleri yapmak;

• Şerif pozisyonu benzeri dahil yerel makamlar ile yargının calış-masını kolaylaştırmak icin sürece katılan adli görevliler ve perso-nele engelli kişilerin erişilebilirligini de kapsayan Sözleşme ve Ek Ihtiyari Protokolü hakkında uygun ve düzenli egitim vermek.

Engelli Haklarına Ilişkin Sözleşme, taraf devletlerin tüm dava sü-reclerinde tanıklık dahil olmak üzere dogrudan ya da dolaylı katılımcı olarak etkin rol almasını kolaylaştırmak amacıyla usul ve yaşa ilişkin uyumlaştırma calışmalarının yapılmasını da kapsayacak şekilde en-gelli bireylerin diger bireylerle birlikte adalete eşit erişimini saglama görevini düzenlemektedir. Fakat adliye binalarının erişilebilir olma-ması, vesayet nedeniyle hak ehliyetinin kısıtlanması ve işaret dilinde cevirinin veya elektronik, Braille ve Kolay Okunur formatlarda belge-lerin saglanmaması nedeniyle dünya genelinde engelli bireylerin cogu hâlâ adalete eşit şekilde erişememektedir. Sözleşmenin farklı madde-

BM ENGELLİ HAKLARI SÖZLEŞMESİ VE ADALETE ERİŞİM HAKKI

Page 54: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

54

leri birbiriyle baglantılı oldugundan, adalete erişimin etkin bir şekilde gercekleştirilmesi genellikle erişilebilirlik hakkındaki 9. maddenin ve hak ehliyeti hakkındaki 12. maddenin tüm yargı ve kolluk personeline ögretilmesine dayanır. Engelli Hakları Komitesi, farklı taraf devletlere adli binaların erişi-lebilirligi, işaret diline cevirinin yapılması, belgelerin elektronik, Braille ve Kolay Okunur formatlarda hazırlanması konularında sıklıkla tavsiye-de bulunmaktadır. Komite ayrıca sıklıkla, farklı taraf devletler icin hazır-ladıgı sonuc gözlemlerinde polis ve cezaevi personeli dahil adalet yöne-timinde calışanlara egitim verilmesi önerisinde bulunmaktadır. Engelli Hakları Komitesi, engelli kişilerin adalete erişim haklarının ihlal edildigi iddiasına dair bircok bireysel başvuruyu incelemiş ve 13. madde ihlalleri tespit etmiştir. Komite Makarov-Litvanya, Beasley-Avustralya ve Lock-rey-Avustralya dosyalarına yönelik somut önerilerde bulunmuştur.

ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI - ENGELLİLERİN ADALETE ERİŞİMİ

Page 55: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

55

ADALETE ERIŞIMDE

ULUSAL ÖNLEME MEKANIZMALARI:

YAKLAŞIM VE UYGULAMALAR

Gülhan ÖzkocHicran AtatanırRhoda Garland

Page 56: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz
Page 57: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

57

Etkili Bir Denetim Mekanizması ve İnsan Hakları Kurumu Olarak Kamu Denetçiliği Kurumu

Gülhan Özçok

Bağımsızlık VurgusuOncelikle kurumumuzun anayasal bir kurum oldugunu belirtmek is-terim. Anayasamızın VII. Dilekce, Bilgi Edinme ve Kamu Denetcisine Başvurma Hakkı başlıklı 74. maddesinde “(...) Herkes, bilgi edinme ve kamu denetcisine başvurma hakkına sahiptir. (Ek fıkra: 7/5/2010-5982/8 md.) Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlıgı’na baglı olarak kurulan Kamu Denetciligi Kurumu, Idare’nin işleyişiyle ilgili şikâyetleri inceler. (Ek fıkra: 7/5/2010-5982/8 md.)” denmiş ve kamu başdenetcisinin secil-me usulü ayrıntılı bir şekilde düzenlenmiştir. Burada secimin gizli oyla yapılması ve nitelikli cogunluk aranması önemli olup, kamu başdenet-cisinin TBMM başkanıyla aynı usulde secildigini önemle vurgulamak gerekmektedir. (Kamu başdenetcisi Türkiye Büyük Millet Meclisi tara-fından gizli oyla dört yıl icin secilir. Ilk iki oylamada üye tamsayısının ücte iki ve ücüncü oylamada üye tamsayısının salt cogunlugu aranır. Ücüncü oylamada salt cogunluk saglanamazsa, bu oylamada en cok oy alan iki aday icin dördüncü oylama yapılır; dördüncü oylamada en fazla oy alan aday secilmiş olur [Ek fıkra: 7/5/2010-5982/8 md.])

Page 58: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

58

Anayasanın ilgili maddesinin son fıkrasında yer alan “Bu madde-de sayılan hakların kullanılma bicimi, Kamu Denetciligi Kurumu’nun kuruluşu, görevi, calışması, inceleme sonucunda yapacagı işlemler ile Kamu Başdenetcisi ve kamu denetcilerinin nitelikleri, secimi ve özlük haklarına ilişkin usul ve esaslar kanunla düzenlenir” hükmüne istinaden kabul edilen 6328 sayılı Kamu Denetciligi Kurumu Kanunu’nun 1. mad-desinde kurumun “bagımsız ve etkin bir şikâyet mekanizması” oldugu, 4. maddesinde “Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlıgına baglı, kamu tüzel kişiligini haiz, özel bütceli” oldugu hususu belirtilmektedir. Bagım-sızlık ve tarafsızlık başlıklı 12. maddede ise “Hicbir organ, makam, merci veya kişi, Başdenetciye ve denetcilere görevleriyle ilgili olarak emir ve talimat veremez, genelge gönderemez, tavsiye ve telkinde bulunamaz. (2) Başdenetci ve denetciler, görevlerini yerine getirirken tarafsızlık ilke-sine uygun davranmak zorundadır” hükümleriyle kurumun bagımsızlıgı teminat altına alınmıştır. Yine aynı şekilde 6328 sayılı kanuna göre, başvuruları ve görevleri esnasında, başdenetci ve denetcilerin herhangi bir partiye üye olama-maları (Madde 10 ve 30); Meclis Genel Kurulu ve Karma Komisyon ta-rafından ücte iki cogunlukla secilmeleri (Madde 11); parlamenter doku-nulmazlık benzeri statüleri (görevleriyle ilgili bir suc isnadından dolayı ancak TBMM başkanının izniyle soruşturulabilmeleri, Madde 31); başka bir işle iştigal edememeleri (Madde 30) ve kurumun mali imkânları (özel bütceli olması, Madde 4) kurumun bagımsızlıgını pekiştirmektedir.

Kuruma Kimler Başvurabilir (Kapsam-Erişilebilirlik)Anayasamız “herkes” ibaresini kullanmıştır. Kuruma yerli ve yabancı tüm gercek ve tüzel kişiler, bizzat veya kanuni temsilcileri aracılıgıyla şikâyet başvurusunda bulunabilmektedir. Başvurular kurum merkezi-ne veya Istanbul bürosuna elden bizzat, postayla, kurum resmi internet sayfasında yer alan elektronik başvuru yoluyla veya valilik ve kayma-kamlıklar aracılıgıyla yapılabilmektedir. Ayrıca sadece cocukların dog-rudan elektronik başvuru yapabilecegi www.kdkcocuk.gov.tr adresli bir bir web sayfası bulunmaktadır. Kurum Türkce haricindeki dillerde yapılan başvuruları da kabul etmektedir. Başvurular ücretsizdir. Talep halinde, başvuruların gizli tu-

ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI - ENGELLİLERİN ADALETE ERİŞİMİ

Page 59: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

59

tulması esastır. (Kişisel menfaat ihlalinin söz konusu oldugu bireysel iş-lemlerde ise bu durum başvurana iletilmekte ve kimlik bilgilerin ilgili idareyle paylaşılmasına izin vermesi talep edilmektedir.) Kurum başvurularının kayda alınması sırasında eksiklikler tes-pit edilirse (T.C. kimlik no, adres bilgileri, vekâlet örnegi vs.) ilgili kişi bu konuda bilgilendirilerek başvurunun en kısa sürede tamamlanması amaclanmaktadır. Belge ya da bilgi eksikligine dayanılarak başvurunun kapatılması söz konusu olmamaktadır.

Kurumun Görev Alanı (Hangi İşlemler Hakkında Kuruma Başvurulabilir)Kuruluş kanununun 1. maddesinde kurumun, “İdare’nin her türlü ey-lem ve işlemleri ile tutum ve davranışlarını inceleyip, araştırıp öneriler-de bulunacagı” hükme baglanmıştır. Ozetle kanunda yer alan Idare kav-ramına dahil kurum ve kuruluşların eylem, işlem, tutum ve davranışları şikâyet konusu yapılabilmektedir. Ozel hukuk gercek ve tüzel kişilerince (kamu hizmeti yürütenler haric) yapılan işlem ve eylemler kurumun gö-rev alanı dışındadır. Kanunun 3. maddesinde Idare kavramı geniş bir şekilde tanımlan-mış ve “merkezî yönetim kapsamındaki kamu idareleri ile sosyal gü-venlik kurumlarını, mahallî idareleri, mahallî idarelerin baglı idarelerini, mahallî idare birliklerini, döner sermayeli kuruluşları, kanunlarla kuru-lan fonları, kamu tüzel kişiligini haiz kuruluşları, kamu iktisadi teşeb-büslerini, sermayesinin yüzde ellisinden fazlası kamuya ait kuruluşlar ile bunlara baglı ortaklıklar ve müesseseleri, kamu kurumu niteligindeki meslek kuruluşlarını, kamu hizmeti yürüten özel hukuk tüzel kişilerinin eylem ve işlemleri”ni bu alana dahil edilmiştir. Ozetle, taşra teşkilatıyla birlikte merkez teşkilatı, mahalli idareler, hizmet yerinden yönetim kuruluşları, meslek kuruluşları ve kamu hiz-meti yürüten özel hukuk tüzel kişileri kurum kanununun Idare kavramı-na dahildir. Dolayısıyla yürütme organı altında Idare’nin tüm birimleri, bunların işlem ve eylemler ile tutum ve davranışları kurumun inceleme ve araştırma kapsamına girmektedir. Kurumun görev alanına girmeyen işlemler kanunda sayma yoluyla belirlenmiştir:

ADALETE ERİŞİMDE ULUSAL ÖNLEME MEKANİZMALARI: YAKLAŞIM VE UYGULAMALAR

Page 60: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

60

• Yasama yetkisinin kullanılmasına ilişkin işlemler (ic tüzük, yasama dokunulmazlıgının kaldırılması, vs.)

• Yargı yetkisinin kullanılmasına ilişkin kararlar (yargı organlarının her türlü yargısal kararı)

• Türk Silahlı Kuvvetleri’nin sırf askeri nitelikteki faaliyetleri (sırf askeri operasyon nitelikli kararları dışındakiler, örn. personeline ilişkin işlemler kurumun görev alanındadır)

Kuruma başvurabilmek icin idari başvuru yollarının tüketilmiş ol-ması gerekmektedir. Bu kapsamda Idari Yargılama Usulü Kanunu’nda (IYUK) öngörülen ve zorunlu olmayan bir üst idari makama başvuru kuruma başvurmak icin zorunludur. Bu şekilde Idare’den bir kez daha kararını gözden gecirmesi talep edilmelidir. Kuruma başvuru süresi altı aydır. Idari başvuru yolu tüketildikten sonra altı ay icinde başvuruda bulunulmalıdır. Kuruma başvuru yapıl-masıyla, varsa işlemeye başlamış olan dava acma süresi durur.

İnceleme Usulü28/3/2013 tarih ve 28601 mükerrer sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüge giren Kamu Denetciligi Kurumu Kanunu’nun Uygulanmasına Ilişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik inceleme usulü ayrıntılı bir şekilde düzenlenmiştir. Kurum, başvuruya konu bir ihlalin giderilmesi ve mevcut uyuşmaz-lıgın cözülmesi icin gerekli her türlü incelemeyi yapabilir. Her türlü bilgi ve belgenin KDK’ya iletilmesi zorunludur. Nitekim kuruluş kanununun 18. maddesinde bu husus “Kurumun inceleme ve araştırma konusu ile ilgili olarak istedigi bilgi ve belgelerin, bu istegin teblig edildigi tarihten itibaren otuz gün icinde verilmesi zorunludur...” şeklinde hüküm altı-na alınmıştır. Idare’nin elinde mevcut devlet sırrı niteliginde olan bilgi ve belgelerin de keza kamu denetcileri tarafından yerinde incelenmesi mümkündür. KDK, kuruluş kanununun 19. ve kanunun uygulama yönetmeligi-nin 25. maddeleri hükmü uyarınca, bilirkişi görevlendirme, tanık din-leme ve yerinde inceleme yetkisine sahip olup, her türlü bilgiye erişme yetkisini haizdir.

ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI - ENGELLİLERİN ADALETE ERİŞİMİ

Page 61: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

61

Kurum incelemesini altı ay icinde tamamlar. Altı ay icinde verilen kararın tebligi üzerine ya da inceleme tamamlanmamış ise bu sürenin dolmasıyla birlikte, başvuruyla durmuş olan dava acma süresi yeniden işlemeye başlar.

Kurum Hangi Yönlerden İnceleme YaparKurum, Idare’nin işlem, eylem, tutum ve davranışını incelerken, hukuka ve hakkaniyete uygunlugunu, insan haklarına dayalı adalet anlayışını ve iyi yönetim ilkelerini esas alır. Burada hakkaniyet önem arz etmektedir. Hakkaniyet, nihai amac olan adalete ulaşmak icin kullanılan bir aractır. Bir hukuk kuralının somut olaya uygulanmasında ortaya cıkan sonucun adil olmasını, hak ve nesafet kurallarına uygun olmasını amaclar. Düzen-leyici hukuk kuralına uygun olarak tesis edilen işlem özünde hukuka uy-gun olmasına karşın, somut olayda hakkaniyete aykırı sonuclar dogabilir. Kurumumuz pek cok başvuruda işlemin hukuka uygun olmakla birlikte hakkaniyete aykırı oldugunu degerlendirerek tavsiye kararı vermiştir. Yargı kararlarından farklı olarak kurumumuz Idare’nin işlem, ey-lem, tutum ve davranışını degerlendirirken iyi yönetim ilkelerinin ihlal edilip edilmedigini de incelemektedir. Yönetmeliginin Iyi Yönetim Ilke-leri başlıklı 6. maddesinde “(1) Kurum, inceleme ve araştırma yaparken Idare’nin, insan haklarına dayalı adalet anlayışı icinde; kanunlara uy-gunluk, ayrımcılıgın önlenmesi, ölcülülük, yetkinin kötüye kullanılma-ması, eşitlik, tarafsızlık, dürüstlük, nezaket, şeffaflık, hesap verilebilirlik, haklı beklentiye uygunluk, kazanılmış hakların korunması, dinlenilme hakkı, savunma hakkı, bilgi edinme hakkı, makul sürede karar verme, kararların gerekceli olması, karara karşı başvuru yollarının gösterilmesi, kararın geciktirilmeksizin bildirilmesi, kişisel verilerin korunması gibi iyi yönetim ilkelerine uygun işlem ve eylem ile tutum veya davranışta bulunup bulunmadıgını gözetir ve iyi yönetim ilkelerine uyar” şeklin-de düzenleme yapılarak, iyi yönetim ilkeleri kapsamındaki inceleme ve araştırma yetkisi detaylandırılmıştır. Bu maddede sayma yoluna gidil-memiş, örnekleme yapılmıştır. Insan haklarına dayalı adalet anlayışı kurumun inceleme ve araştır-malarında önemli bir yer tutmaktadır. Bu kapsamda kurum, sadece ulu-sal mevzuatı degil uluslararası mevzuatı ve uluslarüstü (supranationel)

ADALETE ERİŞİMDE ULUSAL ÖNLEME MEKANİZMALARI: YAKLAŞIM VE UYGULAMALAR

Page 62: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

62

kuralları da dikkate almaktadır. Ozetle insan hakları alanındaki en ileri düzenlemeler, örnek kararlar (AYM, IHAM, Avrupa Adalet Divanı) dik-kate alınmaktadır. Kararlarımız incelendiginde ilgili mevzuat ve örnek kararlara yer verildigi görülecektir. Idare’nin takdir yetkisini kullandıgı işlemler de hukuka, hakkaniye-te ve iyi yönetim ilkelerine uygunluk yönünden incelenmektedir. Idari yargıdan farklı olarak Idare’nin tutum ve davranışlarının da şikâyet ko-nusu yapılması mümkündür.

Kurum Tarafından Verilen KararlarKuruluş kanununun 17. ve uygulama yönetmeliginin 7, 8, 9, 10, 11 ve 12. maddeleri uyarınca herkesin başvurusuna acık olan kuruma ulaşan şikâyet başvuruları hakkında, uygulama yönetmeliginin 18. ve 19. mad-delerine göre ön inceleme yapılır. Esasa gecilmesi icin gerekli şartları taşımayan başvurular hakkında (süre, menfaat, yargı aşamasında olma, görev alanında bulunmama, menfaat ihlalinin söz konusu olmaması, aynı konuda daha önce başvuru yapılmış olması vs. gerekcelerle) yönet-meligin 20. maddesine göre incelenemezlik veya gönderme (idari başvu-ru yolu tüketilmemiş ise) kararı verilmektedir. On inceleme şartlarını taşıyan başvurular, yönetmeligin 22, 23, 24 ve 25. maddesi hükmüne göre esastan incelenmektedir. Esastan yürütü-len inceleme ve araştırmanın sonucunda ise başvurunun ve/veya ihlalin niteligine göre tavsiye, ret, kısmen tavsiye kısmen ret, dostane cözüm veya karar verilmesine yer olmadıgı kararlarından birisi verilmektedir. Esastan inceleme sonucunda verilen kararlar ve sürecin ayrıntıları, uy-gulama yönetmeliginin 31, 32, 33, 33/A, 34. maddelerinde detaylı olarak düzenlenmiştir.

Kurumun Tavsiye Kararlarının BağlayıcılığıKurum, incelemesi sonucunda başvuranın talebini haklı görürse tavsiye kararı vermektedir. Bu tavsiye kararının bir mahkeme kararında oldugu gibi Idare icin kesin bir baglayıcılıgı yoktur. Ancak, Idare tavsiye kararı-nın teblig tarihinden itibaren otuz gün icinde kurumun önerileri dogrul-tusunda tesis ettigi işlemi veya kurumun önerdigi cözümü uygulanabilir nitelikte görmüyorsa bunun gerekcesini kuruma bildirmek zorundadır.

ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI - ENGELLİLERİN ADALETE ERİŞİMİ

Page 63: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

63

Ayrıca kurum tavsiye kararlarına uymayan idareleri kamuoyuyla paylaşabilir. Yıllık rapor görüşmelerinde TBMM Karma Komisyonu’nda konu gündeme getirilebilir. Belirlenen kamu kurumlarının Karma Ko-misyon’a cagrılarak karara neden uymadıklarını, kurumla neden işbirli-gi yapmadıklarını izah etmeleri beklenmektedir. Kurumun bir diger önemli yetkisi de yıllık rapor hazırlamaktır. Ku-ruluş kanununun 7. ve 22. maddeleri uyarınca kurum her takvim yılı sonunda, kabul ettigi başvurular, tespit ettigi aksaklıklar, ihlaller, ver-digi tavsiye ve diger kararlar, bu kararlara uyan ve uymayan idareler vb. hususlarda tespit, öneri ve degerlendirmelerini muhtevi bir rapor hazırlayarak şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkeleri dogrultusunda Türki-ye Büyük Millet Meclisi’ne sunmaktadır. Söz konusu rapor, Genel Ku-rul’da görüşülmesinin ardından Resmi Gazete’de yayımlanmak suretiy-le kamuoyuyla paylaşılmaktadır. Ayrıca tüm yıllık raporlar KDK web sitesinde (www.ombudsman.gov.tr) yayınlanmaktadır. Bu da kamuoyu baskısı oluşturması acısından önemlidir. Kurum bir de özel rapor hazırlama yetkisine sahiptir. Kuruluş kanu-nunun 7. ve 22. maddeleri uyarınca kurum, yıllık raporu beklemeksizin gerek gördügü konularda özel rapor hazırlamaktadır. Kurum tarafından hazırlanan özel raporlar (Soma maden raporu, adalet sistemine ilişkin rapor, Türkiye’deki Suriyeliler, mülteci raporu) ve calıştay raporları (ka-dına ve cocuga yönelik şiddet, sporda hak ihlalleri ve denetim) mev-cuttur. Bu sayede kurum, Idare’nin işleyişine dair bütüncül ve sektörel nitelikte müdahalelerde bulunma ve sorunların cözümüne katkı sunma imkânına sahip olmaktadır. Bunun yanı sıra kuruluş kanununun 23. maddesine istinaden, ge-rekli görülen hallerde kurum acıklama yapma yetkisini haizdir. Kuru-mun faaliyetleri hakkında acıklama yapmak, başdenetci veya görevlen-direcegi denetcinin yetki alanındadır. Kurum uygulama yönetmeliginin 40. maddesi hükmünce uluslara-rası işbirligi geliştirmeye de yetkilidir.

İnsan HaklarıKurum, parlamentoya ve diger ilgili bütün organlara, bunların talebi üzerine veya kendi inisiyatifiyle (başvuru üzerine), insan haklarının ge-

ADALETE ERİŞİMDE ULUSAL ÖNLEME MEKANİZMALARI: YAKLAŞIM VE UYGULAMALAR

Page 64: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

64

liştirilmesi ve korunmasına ilişkin konularda görüş bildirebilir, tavsiye-lerde bulunabilir, öneriler ve raporlar sunabilir, bunları kamuya acıkla-maya karar verebilir. Kendisine yapılan başvuru üzerine yürürlükteki yasaları, mevzuatı inceler ve metinlerin insan haklarının temel ilkeleriyle uyumlu hale ge-tirilmesi icin uygun gördügü tavsiyeleri yapar; gerek gördügü takdirde, yeni yasaların kabul edilmesini, yürürlükteki yasaların uyumlu hale geti-rilmesini ve idari önlemlerin alınmasını veya degiştirilmesini tavsiye eder.Insan haklarının ulusal düzeydeki genel durumu ve daha özel sorunlar üzerine özel raporlar hazırlayabilir; ülkede olup biten insan hakları ih-lalleri vakalarına devletin dikkatini ceker, bu ihlallerin son bulması icin her türlü girişimi önerebilir. Ulusal düzeyde yürürlükte olan yasa, mevzuat ve uygulamaların, insan haklarına ilişkin uluslararası belgeler ve mekanizmalarla uyumlu hale getirilmesi ve hayata gecirilmesini teşvik eder. Birleşmiş Milletler teşkilatı ve bütün alt kuruluşlarıyla, bölgesel ku-ruluşlarla ve diger ülkelerin insan haklarını geliştirme ve koruma ko-nusunda yetkili ulusal kuruluşlarıyla işbirligi yapabilir. (Orn. Avrupa Ombudsmanlar Birligi, Akdeniz Ombudsmanlar Birligi, Çocuk Ombuds-manları Birligi üyeligi vardır. UNICEF ile ortak projeler geliştirilmekte, kurumsal kapasitenin artırılmasına yönelik twinning projeleri yürütül-mektedir.) Insan hakları egitimi-ögretimi ve araştırma programlarının geliş-tirilmesi icin ilgili kuruluşlarla işbirligi yapmakta ve bu programların okul, üniversite ve meslek cevrelerinde uygulanmasına katkıda bulun-maktadır. (Milli Egitim Bakanlıgı 6. sınıf sosyal bilgiler kitabına bölüm eklenmiş ve cocuklardan bu kapsamda yedi yüze yakın başvuru alınmış-tır. Üniversitelerde ombudsman kulüpleri kurulmaya başlanmıştır.) Insan haklarının geliştirilmesi icin bilgilendirme ve egitim yoluyla ka-muoyunu duyarlı hale getirmek icim kitle iletişim araclarına başvurabilir. Kurum somut bir olayda başvuru üzerine harekete gecebilmektedir. Kuruma menfaati ihlal edilen gercek ve tüzel kişiler başvurabilmekte-dir. Ancak insan hakları, temel hak ve özgürlükler, kadın hakları, cocuk hakları ve kamuyu ilgilendiren genel konulara yönelik konularda men-faat ihlali aranmaz.

ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI - ENGELLİLERİN ADALETE ERİŞİMİ

Page 65: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

65

Engelli Bireyler İçin İnsan Hakları ve Eşitlik

Hicran Atanır

GirişEngelli bireylerin hak ve özgürlükleri, toplumsal yargıların ve ön kabul-lerin dönüşümüne baglı olarak üzerinde konuşma, gelişme ve hukuki güvence altına alınma alanı bulmuştur. Ne yazık ki bu dönüşümün zih-niyetlerde gercekleştirdigi uzun soluklu yolculuk sürerken nice engelli birey yaşamı toplumdan dışlanarak ve türlü zorluklarla mücadele ede-rek deneyimlemiş ve bu dünyadan ayrılıp gitmiştir. Zorlu yaşam mü-cadelesini sürdüren ve öz belirlenim savaşı veren engelli bireyler icin önemli hukuki kazanımlardan söz edebildigimiz bir cagda yaşıyoruz, ancak kuşkusuz varmamız gereken noktadan oldukca uzagız. Bu uzak-lıgı bazı resmi istatistiklerle genel olarak ortaya koymak mümkündür. Dünyada oldugu gibi Türkiye’de de engellilerin genel görünümüne ilişkin veri derleme kriterleri farklılık göstermektedir. Türkiye Istatis-tik Kurumu tarafından 2011 yılında gercekleştirilen “Türkiye Nüfus ve Konut Araştırması” icinde, Washington Grubu kriterleri dikkate alına-rak oluşturulan engellilik modülüne yer verilmiştir. Araştırmaya göre, 2011 yılının nüfus projeksiyonu dikkate alındıgında, süregen hastalıklar haric olmak üzere nüfusun %6,9’u en az bir engeli oldugunu ifade eder-ken, %3,3’ü yürümede veya merdiven cıkmada/inmede, %1,4’ü görmede,

Page 66: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

66

%1,1’i duymada, %0,7’si konuşmada, %2’si yaşıtlarına göre ögrenmede/basit dört işlem yapmada/hatırlamada/dikkatini toplamada, %4,1’i taşı-mada/tutmada zorluk yaşadıgını ifade etmiştir. Bu oran cinsiyet bazında erkekler icin %59 iken kadınlar icin %7,9’dur. Yaş grupları acısından ba-kıldıgında ise 10-14 yaş grubunda %2,1 iken 60-64 yaş grubunda %16,5’e, 75 ve daha yukarı yaşta ise %46,5’e yükselmektedir. En az bir engele sahip olma oranının kadınlarda ve erkeklerde yaşa baglı olarak arttıgı görülmektedir. En az bir engeli olan nüfusun egitim durumuna bakıldıgında ise egitim düzeylerinin genel nüfusun egitim düzeyine göre daha düşük ol-dugu ortaya cıkmıştır. Genel nüfus icin okuma yazma bilme oranı %95,5 iken en az bir engeli olan nüfusun okuma yazma bilme oranı toplamda %76,7 olarak bulgulanmıştır. Bu oran erkeklerde %89,1 iken kadınlarda %67,6’ya gerilemiştir. Egitim düzeyi yükseldikce, en az bir engeli olan bireylerin egitim düzeyinin nüfusun genelinin egitim düzeyine göre azaldıgı görülmüştür. Ayrıca cinsiyet bazında degerlendirildiginde en-gelli kadınların oranı her egitim kategorisinde engelli erkeklere göre daha düşüktür. Temel işgücü göstergeleri acısından bakıldıgında en az bir engeli olan kişilerin işgücüne katılım oranı genel nüfusta %47,5 iken engellilerde %22,1’dir. Engelli bireylerin cinsiyetine, yaşına, engel türüne ve diger pek cok degişkene göre deneyimledigi eşitsizliklere ilişkin bu veriler bize en te-melde, fırsat eşitliginin saglanmasında kat etmemiz gereken yola dair önemli bulgular sunmaktadır. Bu yolu kat etme sorumlulugumuz ise gerek uluslararası gerekse ulusal düzeyde yürürlükte bulunan pek cok düzenlemeden kaynaklanmaktadır. Şimdi bu düzenlemelere cok genel olarak bakalım.

Engelli Bireyler İçin İnsan Hakları Engelli bireylerin insan hak ve özgürlüklerinden tam ve eşit şekilde ya-rarlanmasını öngören Engellilerin Haklarına Ilişkin Sözleşme (EHIS), Türkiye Cumhuriyeti tarafından 30 Mart 2007 tarihinde imzalanmıştır. Sözleşme 3 Aralık 2008 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) tarafından kabul edilen 5825 sayılı kanun ile onaylanmış ve onay süreci 27 Mayıs 2009 tarihli Bakanlar Kurulu Kararı ile tamamlanmıştır. Ana-

ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI - ENGELLİLERİN ADALETE ERİŞİMİ

Page 67: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

67

yasamızın 90. maddesi geregince, usulüne uygun olarak onaylanmış bir uluslararası antlaşma olarak EHIS, diger insan hakları sözleşmeleri gibi, hukuki normlar hiyerarşisi icinde Anayasa metniyle aynı düzeydedir. Bu cercevede, Türkiye’de yapılan tüm yasal ve idari düzenlemelere da-yanak teşkil ettigi gibi, bagımsız Türk mahkemeleri icin dogrudan atıf yapılan bir norm oluşturmaktadır. EHIS, kapsamı ve ic hukuktaki konumu itibariyle, Türkiye’de en-gelli haklarının korunması, teşvik edilmesi ve geliştirilmesi ve özellikle engellilere tanınan hakların uluslararası standartlarda normatif bir cer-ceveye kavuşturulması acısından önemli fırsatlar sunmaktadır. Uygula-maların izlenmesi ve geliştirilmesi amacıyla EHIS’in 35. maddesi geregi Engelli Hakları Komitesi’ne sunulan raporlarla engelli bireylerin insan haklarının korunması ve geliştirilmesi konusunda alınan tedbirler ve kaydedilen gelişmeler ortaya koyulmaya devam edilmektedir. Diger taraftan 2005 yılında yürürlüge giren 5378 sayılı Engelliler Hakkında Kanun’da “engelli” EHIS’in icerik ve ruhuna uygun olarak “doguştan veya sonradan herhangi bir nedenle bedensel, zihinsel, ruh-sal, duyusal ve sosyal yeteneklerini ceşitli derecelerde kaybetmesi ne-deniyle toplumsal yaşama uyum saglama ve günlük gereksinimlerini karşılamada güclükleri olan ve korunma, bakım, rehabilitasyon, danış-manlık ve destek hizmetlerine ihtiyac duyan kişi” olarak tanımlanmış ve bu konuda alınması gereken tedbirlere yer verilmiştir. Makul düzenleme bu cercevede özellikle istihdam, egitim gibi hakların engelliler tarafın-dan kullanılabilmesi icin egitim ortamı ve materyalleri ile işyerlerinin engellilere göre düzenlenmesi ve gerekli arac gereclerin temini cerceve-sinde düzenlenmiştir. Türkiye’de engelliler, haklarının ihlal edildigini düşünmeleri duru-munda yargı yolunu kullanabilmekte, bunun yanında ihlallerin deger-lendirilmesi ve cözümü icin de ceşitli mercilere başvuru yapabilmektedir. Takip eden bölümde, etkili bir ic hukuk yolu olarak Türkiye Insan Hak-ları ve Eşitlik Kurumu’ndan geniş ölcüde bahsedilecek olmakla birlikte bazı temel düzenlemelere burada yer vermek mümkündür. Anayasa’nın “Dilekce, Bilgi Edinme ve Kamu Denetcisine Başvurma Hakkı” başlıklı 74. maddesi kapsamında vatandaşlar, kendileri veya kamuyla ilgili dilek ve şikâyetleri hakkında, yetkili makamlar ve TBMM’ye yazıyla başvurma

ADALETE ERİŞİMDE ULUSAL ÖNLEME MEKANİZMALARI: YAKLAŞIM VE UYGULAMALAR

Page 68: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

68

hakkına sahiptir. 1 Kasım 1984 tarihli ve 3071 sayılı Dilekce Hakkının Kul-lanılmasına Dair Kanun ile başvuru sahiplerine, yetkili makamlara yap-tıkları başvuruların sonucu hakkında, gerekceli olarak, en gec otuz gün icinde bilgi verilmesi hüküm altına alınmıştır. Kişilerin Idare’nin işleyi-şiyle ilgili şikâyetleri icin kamu denetcisine başvurma hakları ise 14 Hazi-ran 2012 tarihli ve 6328 sayılı kanunla TBMM Başkanlıgı’na baglı olarak kurulan Kamu Denetciligi Kurumu ile varlık bulmuştur. Kurum, Idare’nin her türlü eylem ve işlemleri ile tutum ve davranışlarını insan haklarına dayalı adalet anlayışı icinde, hukuka ve hakkaniyete uygunluk yönlerin-den incelemek, araştırmak ve öneride bulunmakla görevlidir. Diger yandan hak arama hürriyeti, engelli bireyleri de icerecek şe-kilde tüm vatandaşlar icin tanınmış anayasal bir haktır. Herkes, meşru vasıta yollarından faydalanmak suretiyle, yargı mercileri önünde da-vacı veya davalı olarak, iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir. Anayasanın 36. maddesi uyarınca hicbir mahkeme, görev ve yetkisi icindeki davaya bakmaktan kacınamayacagı gibi temel hak ve hürriyetlerin korunmasıyla ilgili olarak, Anayasa ile tanınmış hak ve hürriyetleri ihlal edilen herkes, yetkili makama geciktirilmeden başvur-ma imkânının saglanmasını isteme hakkına sahiptir. Bireysel başvuru, herkesin Anayasa’da güvence altına alınmış te-mel hak ve özgürlüklerinden Avrupa Insan Hakları Sözleşmesi ve buna ek Türkiye’nin taraf oldugu protokoller kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü tarafından ihlal edildigi iddiasıyla başvurabilecegi bir hak arama yoludur. Bilindigi gibi Türkiye, Avrupa Insan Hakları Sözleş-mesi’ne 1954 yılında taraf olmuş, Avrupa Insan Hakları Mahkemesi’ne bireysel başvuru hakkını 1987’de, zorunlu yargılama yetkisini ise 1990 yılında kabul etmiştir. 2004 yılında yapılan anayasa degişikligiyle Tür-kiye’nin taraf oldugu temel hak ve özgürlüklere ilişkin uluslararası söz-leşmelere, kanunların üzerinde bir deger atfedilmiştir. Temel haklarla il-gili “evrensel ölcütlere” atıf yapan degişikliklerin son halkasını ise, 2010 yılında yapılan Anayasa degişikligiyle Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru yolunun acılması oluşturmuştur. Bireysel başvurunun uygula-maya gecirilmesiyle, kamu gücünü kullanan kişi ve kurumların sebep oldugu hak ihlallerine karşı 23 Eylül 2012 tarihinden itibaren anayasal yargı denetimi başlatılmıştır.

ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI - ENGELLİLERİN ADALETE ERİŞİMİ

Page 69: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

69

Engelli Bireyler İçin EşitlikTürkiye’de, başta Anayasa olmak üzere ilgili yasalar cercevesinde dü-zenlenmiş olan ayrımcılık yasagı ve eşitlik ilkesi, engellilere yönelik eşitlik politikalarının da temelini oluşturmaktadır. Herkesin dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanc, din, mezhep ve benzeri se-beplerle ayrım gözetilmeksizin kanun önünde eşit oldugu Anayasa’da güvence altına alınmış olsa da engelli olmayanlarla aynı düzenlemelerin uygulanması fiili eşitsizlige neden olabilmekte ve engelli bireyleri bu haktan yararlanmada dezavantajlı konuma düşürmektedir. Bu anlamda Anayasa’da 2010 yılında yapılan degişiklik cercevesinde fiili eşitligi sag-lamaya yönelik alınacak ilave tedbirlerin eşitlik ilkesine aykırılık oluş-turmayacagı hükme baglanmıştır. Engelliler Hakkında Kanun’un 4. maddesinde ise devletin, insan onur ve haysiyetinin dokunulmazlıgı temelinde, engelli kişilerin ve engelliligin her tür istismarına karşı sosyal politikalar geliştirmekle yükümlü oldugu vurgulanmış ve engellilere yönelik ayrımcılık yapıla-mayacagı ve ayrımcılıkla mücadelenin engellilere yönelik politikaların odak noktası oldugu ifade edilmiştir. “Engellilige dayalı ayrımcılık” ise 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda yasaklanan ve cezai yaptırım öngörülen bir suctur. Kanunun 122. mad-desine 2005 yılında yapılan degişiklikle “engellilik” ifadesi eklenerek, madde kapsamında sayılan durumlarda engellilige dayalı ayrımcılık suc sayılmıştır. Bu baglamda bir kişiye engelinden dolayı kanunda ayrımcı-lık sayılan eylemlerden birini gercekleştirenler hakkında, altı ay ile bir yıl arasında hapis veya para cezası öngörülmüştür. Kanun kapsamında ilk kez engellilige dayalı ayrımcılıga dayanan ceza kararı 2009 yılında Bakırköy Agır Ceza Mahkemesi tarafından alınmıştır. Kuşkusuz, engelli bir bireyin öz belirlenim hakkını kullanabilmesi icin egitim ve istihdam gibi yaşamı daha yaşanır kılabilen hizmet alanla-rına erişimi son derece belirleyicidir. Bu anlamda 1739 sayılı Milli Egitim Temel Kanunu’nda, egitim kurumlarının hicbir ayrım gözetmeksizin herkese acık oldugu ve kadın-erkek herkese fırsat ve imkân eşitliginin saglandıgı, altı cizilen hususlardır. Egitim hakkının kullanılması icin özel egitime ve korunmaya muhtac cocukları yetiştirmek üzere özel ted-birler bu baglamda anılan kanunda hüküm altına alınmıştır. Yine 4857

ADALETE ERİŞİMDE ULUSAL ÖNLEME MEKANİZMALARI: YAKLAŞIM VE UYGULAMALAR

Page 70: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

70

sayılı Iş Kanunu ile iş ilişkisinde dil, ırk, cinsiyet, siyasal düşünce, felsefi inanc, din ve mezhep ve benzeri sebeplere dayalı ayrım yapılması yasak-lanmaktadır. Bu kanunlara paralel olarak Engelliler Hakkında Kanun’da da egitim ve istihdama ilişkin hükümlerinde de ayrımcılık yasagının altı cizilmektedir. Bu düzenlemelerin yanı sıra EHIS’in onaylanmış olması ve Anaya-sa’nın 90. maddesi ayrımcılık mevzuatının geliştirilmesi acısından özel-likle “engellilige dayalı ayrımcılık” ve “makul düzenleme” tanımlarının Türk mevzuatında dogrudan uygulanmasını saglamak adına önemli bir cerceve sunuyor olmakla birlikte, ayrımcılıkla mücadelede ve eşitligin saglanmasında temel kanunu 6701 Sayılı Türkiye Insan Hakları ve Eşit-lik Kurumu Kanunu oluşturmaktadır.

TürkiyeInsanHaklarıveEşitlikKurumuKanunu6701 sayılı Türkiye Insan Hakları ve Eşitlik Kurumu Kanunu ile, insan onurunu temel alarak insan haklarının korunması ve geliştirilmesi, ki-şilerin eşit muamele görme hakkının güvence altına alınması, hukuken tanınmış hak ve hürriyetlerden yararlanmada ayrımcılıgın önlenmesi ile bu ilkeler dogrultusunda faaliyet göstermek, işkence ve kötü muame-leyle etkin mücadele etmek ve bu konuda ulusal önleme mekanizması görevini yerine getirmek üzere önemli bir kurumsal adım atılmıştır. Ka-nunla ortaya koyulan yarı yargısal işlev, ayrımcılıkla mücadele ve eşitlik alanında gelişime acık önemli bir vizyon belirlemiştir. Bu vizyon icerisinde, ulusal ve uluslararası düzenlemelere uygun bir yaklaşımla engelli, “fiziksel, zihinsel, ruhsal ve duyusal yetilerinde ceşitli düzeyde kayıplarından dolayı topluma diger bireyler ile birlikte eşit şartlarda tam ve etkin katılımını kısıtlayan tutum ve cevre şartla-rından etkilenen birey” şeklinde tanımlanmıştır. Makul düzenleme ise “engellilerin hak ve özgürlüklerini tam ve diger bireylerle eşit şekilde kullanmasını veya bunlardan yararlanmasını saglamak üzere belirli bir durumda ihtiyac duyulan, mali imkânlar nispetinde, ölcülü, gerekli ve uygun degişiklik ve tedbirler” olarak acıklanmıştır. Genel olarak ele alacak olursak, kanunun “Eşitlik Ilkesi ve Ayrımcı-lık Yasagı” başlıgını taşıyan 3. maddesi şu ilkeleri icerir:

ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI - ENGELLİLERİN ADALETE ERİŞİMİ

Page 71: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

71

“Herkes, hukuken tanınmış hak ve hürriyetlerden yararlanma-da eşittir. Bu kanun kapsamında cinsiyet, ırk, renk, dil, din, inanc, mezhep, felsefi ve siyasi görüş, etnik köken, servet, dogum, medeni hâl, saglık durumu, engellilik ve yaş temellerine dayalı ayrımcılık yasaktır. Ayrımcılık yasagının ihlali hâlinde, konuya ilişkin görev ve yetkisi bulunan kamu kurum ve kuruluşları ile kamu kurumu ni-teligindeki meslek kuruluşları ihlalin sona erdirilmesi, sonuclarının giderilmesi, tekrarlanmasının önlenmesi, adli ve idari yoldan taki-binin saglanması amacıyla gerekli tedbirleri almakla yükümlüdür.Ayrımcılık yasagı bakımından sorumluluk altında olan gercek ve özel hukuk tüzel kişileri, yetki alanları icerisinde bulunan konular bakımından ayrımcılıgın tespiti, ortadan kaldırılması ve eşitligin saglanması icin gerekli tedbirleri almakla yükümlüdür.”

Ayrımcılık yasagının kapsamı ise 5. maddede şu şekilde düzenlenmiştir:

“Egitim ve ögretim, yargı, kolluk, saglık, ulaşım, iletişim, sosyal gü-venlik, sosyal hizmetler, sosyal yardım, spor, konaklama, kültür, tu-rizm ve benzeri hizmetleri sunan kamu kurum ve kuruluşları, kamu kurumu niteligindeki meslek kuruluşları, gercek kişiler ve özel hu-kuk tüzel kişileri, yürüttükleri faaliyetler bakımından bu hizmetler-den yararlanmakta olan veya yararlanmak üzere başvurmuş olan ya da bu hizmetler hakkında bilgi almak isteyen kişi aleyhine ay-rımcılık yapamaz. Bu hüküm kamuya acık hizmetlerin sunuldugu alanlar ve binalara erişimi de kapsar. Ilk fıkrada belirtilen hizmetle-rin planlanması, sunulması ve denetlenmesinden sorumlu olan kişi ve kurumlar, farklı engelli grupların ihtiyaclarını dikkate almakla ve makul düzenlemelerin yapılmasını saglamakla yükümlüdür.”

Kanunla ayrımcılıgın temelleri, türleri, kapsamı ve istisnaları AB müktesebatı ve Avrupa Konseyi belgeleri göz önünde bulundurularak düzenlenmiştir. Kanun, calışma hayatında ayrımcılıkla mücadeleye özel önem atfetmiş ve “Istihdam ve Serbest Meslek” başlıklı maddeyle bu ala-na ilişkin önemli düzenlemeler getirmiştir. Kanunla kuruma ayrıca, ayrımcılık yasagı ihlallerini resen veya baş-vuru üzerine inceleme, araştırma, karara baglama ve sonuclarını takip

ADALETE ERİŞİMDE ULUSAL ÖNLEME MEKANİZMALARI: YAKLAŞIM VE UYGULAMALAR

Page 72: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

72

etme görev ve yetkisi verilmiştir. Ayrımcılık yasagıyla ilgili başvurular sonucunda ihlal tespit edilirse sorumlular hakkında 1000 Türk lirasın-dan 15.000 Türk lirasına kadar idari para cezası uygulanması imkânı getirilmiştir. Bunlara ek olarak ispat yükünün paylaştırılması usulü de kanun kapsamında benimsenmiştir. Engelli bireyleri de kapsayan diger hükümler, insan haklarının ko-runması ve geliştirilmesinin yanı sıra işkence ve kötü muameleyle mü-cadeleyi de kapsayacak şekilde ayrıntılı olarak düzenlenmiş olup, kuru-mun ve Insan Hakları ve Eşitlik Kurulu’nun görevleri başlıkları altında sıralanmıştır. Kuşkusuz, kurumun ortaya koyacagı calışmalar, insan hakları ve eşitlik alanında kanunun ilgili maddeleriyle belirlenen amac-lara ulaşabilmek icin alınan en önemli mesafeler olacaktır. Bu mesafele-rin hızla alınması herkes icin oldugu kadar engelli bireyler acısından da son derece önemlidir.

SonuçEngelli bireylerin toplumsal yaşamın pek cok alanında dogrudan, dolay-lı veya dolayısıyla, üstü kapalı ya da acık olarak karşı karşıya kalabildigi ayrımcılık, ne yazık ki cagımızda da varlıgını sürdüren bir olgudur. Oyle ki ayrımcılık, bunca hukuki düzenlemeye ragmen eşitlik olgusundan daha güclü bir gerceklik olarak engelli bireylerin karşısına cıkabilmek-tedir. Her gercegin bir nedeni vardır kuşkusuz. Bu gercegin en önemli nedenlerinden birinin de, zihinlerindeki engelleri aşamayan “engelsiz” insanlar oldugu söylenebilir. Ayrımcılıgın muglak ancak toplumsal ruh haline kazılı dogası “makul kalıpların” arkasına saklanmış önyargıları gölgeleyerek varlıgını bir şekilde sürdürürken, ayrımcılıkla mücadelede istatistiklerle ortaya koyulamayan ve acıkca işaret edilemeyen olguları ortaya koyabilmek büyük önem taşımaktadır. Bu anlamda özellikle 6701 sayılı kanun etkili bir ic hukuk yolu olarak önemli bir adımı oluştur-maktadır. Bu adımı daha ileriye taşıyabilmek, kuşkusuz Insan Hakları ve Eşitlik Kurulu’nun gerek bireysel başvurular gerekse resen incelemeler cercevesinde aldıgı ve alacagı kararlarla saglanacaktır. Kurulun bugüne dek inanc, medeni hal ve inanc temellerinde vermiş oldugu ihlal kararla-rı ve uyguladıgı idari para cezaları ayrımcılıkla mücadelede atılan somut adımlar olarak öne cıkmaktadır.

ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI - ENGELLİLERİN ADALETE ERİŞİMİ

Page 73: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

73

Malta’nın Engellilik Konusundaki Yaklaşımı

Rhoda Garland

GirişAB’nin en kücük ülkesi olan Malta, Sicilya’nın güneyinde yer alan bir Akdeniz ülkesidir. Malta adaları, Malta, Gozo ve Comino adlı insanla-rın yaşadıgı üc ada ile insansız adalar olan Cominotto ve kuş cenneti Filfla’dan oluşmaktadır. Nüfusu 475.000 olan Malta’da yaklaşık 30.000 engelli birey yaşamaktadır.

Engelli Hakları Komisyonu Malta’da engelli haklarının korunmasından sorumlu kuruluş, başkanı ve yönetici direktörü engelli bireylerden oluşan Engelli Hakları Komisyo-nu’dur (EHK). Komisyonda yarısından fazlası fiziksel, işitsel, görsel, zihinsel ve psikososyal engeller gibi farklı engelleri olan toplam 36 kişi calışmakta-dır. Ülkede engellilik sektörünü düzenlemekle sorumlu olan Komisyon ay-rıca, Malta’nın 2012 yılında onayladıgı Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesi ve Ihtiyari Protokolü’nün uygulanışının izlenmesinden sorumlu olan bagımsız mekanizmadır. Bunun yanı sıra Komisyon, engelli haklarının korunmasını temin etmek icin ilgili mevzuatın tasarlanması sürecine des-tek vermektedir. Komisyonun calışmasını izlemekle sorumlu olan bir kon-sey bulunmaktadır. Konsey üyeleri arasında, engelli bireylerin örgütlerinin engelli bireylerden oluşan temsilcileri, kendi adlarına konuşamayan engelli

Page 74: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

74

bireylerin ebeveynleri, akademisyenler, dinadamları ve iki siyasi partinin kendileri de engelli olan temsilcileri yer almaktadır.

Çalışma Şeklimiz Komisyonun amacı, engelli bireylerin görüşlerine kulak vererek, sesle-rinin hükümet tarafından duyulmasını saglamaktır. Bu amac dogrultu-sunda Malta’da STO’ler ve engelli bireylerin örgütleriyle düzenli top-lantılar yapılmaktadır. EHK, zihinsel engelli olan bireylerin de seslerinin duyulması icin bir Istişari Konsey kurmuştur. Istişari Konsey toplantı konularını kendisi belirler. EHK bu toplantılara ev sahipligi yapar ve talep edildiginde Istişari Konsey ile görüşmesi icin konuşmacı ve siya-setcileri toplantıya davet eder. Mevzuatı kolay okunabilir formatta ha-zırlayarak, yorum yapması icin Konsey’e sunar. Hükümet, devlet kuruluşları ve bakanlıklarla düzenli olarak görü-şen komisyon, engellilik alanında önemli konuları tartışarak tavsiyede bulunur ve engelli bireylerin politikalar ile taslak mevzuat hakkındaki görüşlerini iletir.

Komisyonun ÇalışmasıKomisyon, kayıt icin başvuran kişilere AB engellilik kartı cıkarır; ayrıca park icin ayrılmış özel alanlarda engelli bireylerin park edebilmesi icin mavi park kartları tedarik eder. Bunun yanı sıra komisyon, erişilebilirlik, egitim, istihdam, mal ve hizmetler, barınma, sigorta ve saglık alanlarında engellilere ayrımcılık uygulanmaması icin cıkarılan 2000 tarihli Eşit Fır-satlar (Engelli Bireyler) Kanunu’na uyulmasını temin etmekle sorumludur.

ErişilebilirlikŞikâyetler en cok erişilebilirlik konusunda alınmaktadır. EHK, bina ve kamu alanlarının erişilebilirligini degerlendiren ve engelli bireyler icin erişilebilirligin saglanması konusunda degişiklikler öneren teknik tasa-rımcılardan oluşan bir ekibe sahiptir. Bu ekip ayrıca yeni tüm planlama uygulamalarını degerlendirir ve engelli bireyler icin erişilebilirlik duru-munu onaylar. Binalar EHK onayı olmadan kullanıma acılamaz. EHK, onaylanmış şartnameler uyarınca inşa edilmemiş olan yeni binalara elektrik ve su baglanmasını da engelleyebilir.

ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI - ENGELLİLERİN ADALETE ERİŞİMİ

Page 75: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

75

Engellilige dayalı ayrımcılık yapıldıgı tespit edilen vakalarda tatmin edici bir sonuc alınabilmesi icin, EHK hem şikâyet sahibi hem de diger tarafla birlikte calışır. Çözüm bulunamayan vakalarda EHK, engelli bire-yin haklarının temini icin mahkemeye gitme yetkisine sahiptir. Malta’nın engellilik alanındaki mevzuatında makullük ilkesi de yer almaktadır. Gecim sıkıntısı ve altyapı sorunları gibi sebeplerden dolayı erişilebilirligin zor saglandıgı durumlarda devreye girmek üzere Makul-lügün Test Edilmesi Kurulu oluşturulmuştur.

Engelli Bireylerin İstihdamı Yirmi kişiden fazla personel istihdam eden işyerlerinde calışanların %2’sinin engelli kişiler olmasını şart koşan 1969 tarihli bir kanuna rag-men, engelli bireylerin istihdamı yaklaşık %5 oranında kalarak her za-man cok düşük olmuştur. Ne var ki bu kanun genel olarak dikkate alın-mamış ve 2015 yılında kanuna uymayan şirketlere istihdam edilmeyen her engelli personel başına 2400 avro katkı ödemesi yapma zorunlulugu getirilene dek uygulanmamıştır. Bu zorunlulugun getirilmesinden son-ra istihdam edilen engelli kişilerin yüzdesi %35’e yükselmiştir. %50’nin üzerindeki AB ortalaması yakalanmamış bile olsa bu artış bir ilerleme kaydedildigini göstermektedir. 20 ile 50 kişi arasında personeli bulunan bir şirketin işgücünün %2’si tam zamanlı bir pozisyona denk gelmedigi icin, engelli bir bireyi yarı za-manlı bir pozisyonda istihdam etmesi gerekmektedir. Kanuna uymayan işyerlerinden toplanan katkılar, engelli bireylerin iş bulmasına yardımcı olmak üzere kurulan Lino Spiteri Vakfı’na (Malta Meclisi’nin ilk engelli üyesinin adı vakfa verilmiştir) verilmektedir. Lino Spiteri Vakfı, iş arayan-ların becerilerini keşfeden ve iş piyasasına girmeleri icin egitim almaları gereken alanları belirleyen ulusal istihdam kurumu Jobsplus aracılıgıyla yönlendirilen ya da dogrudan başvuran engelli kişileri degerlendirmek-tedir. Engelli bireylere yönelik egitim kursları arasında, ofis işleri ve veri girişi egitimleri ile paranın işleyişini anlamak, zaman yönetimi ve toplu taşıma araclarını kullanmak gibi yaşam becerilerini konu alan daha temel egitimler yer almaktadır. Vakıf ayrıca, belli bir pozisyona özellikle engelli bir kişinin alınmasını isteyen işyerleri ile başvuru yapmak isteyen engelli bireyler arasında mülakatlar da düzenlemektedir.

ADALETE ERİŞİMDE ULUSAL ÖNLEME MEKANİZMALARI: YAKLAŞIM VE UYGULAMALAR

Page 76: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

76

Hükümet ayrıca engelli bireylerin istihdam edilmesi icin bazı teş-vikler sunmaktadır. Engelli birey istihdam eden işverenler, engelli per-sonelin sosyal güvenlik sigortasını ödemekten muaf tutulur ve ayrıca engelli personel başına azami 4500 avro olmak üzere, engelli personelin temel ücretinin %25’ine denk gelen tutarda mali teşvik talep etmeye hak kazanır. Istihdama Erişim Planı’ndan yararlanan işverenler, söz konusu mali teşviki talep edemez. Engelli personeli icin işyeri ortamını makul düzenlemeyle uygun hale getirmesi gereken şirketler, gerekli düzenle-melerin yapıldıgına dair kanıt göstererek, ilk istihdam yılı sonrasında vergi sisteminde 24.000 avroya kadar geri ödeme talebinde bulunabilir.Engellilige dayalı ayrımcılıga maruz kaldıgını düşünen engelli bireyler, EHK’ye başvurarak soruşturma yapmasını ve arabuluculuk ya da mah-keme aracılıgıyla bir cözüm bulmaya calışmasını talep edebilir.

Birleşmiş Milletler Engelli Hakları SözleşmesiMalta, Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesi’ni (BMEHS) ve Ihtiyari Protokol’ünü 2012 yılında onaylamıştır. Komisyon, BM Engelli Hakları Sözleşmesi’nin uygulanmasını izlemekle görevli bagımsız me-kanizmadır. Engelli Hakları Komisyonu’na baglı bir ekip, Çocuk Hakları Komisyonu, saglık ve güvenlik yöneticisi, bankalar ve sigorta şirketleri gibi BMEHS’nin uygulanışıyla yakından ilgilenen taraflarla toplantılar düzenleyerek, BMEHS maddelerinin getirdigi gereksinimler ve engel-li bireylerin haklarının korunması ve desteklenmesi icin yapılabilecek calışmalar hakkında görüşür. Bu ekip aynı zamanda, engellilikle ilgili konularda personelini daha iyi egitmek isteyen özel şirketler, bakanlık-lar ve kurumlara Engellilik ve Eşitlik Egitimi vermektedir. Ekip ayrıca, bagımsız yaşam, adalete erişim ve aile ici şiddet gibi BMEHS’de ele alı-nan belli bazı konularda konferanslar düzenlemektedir.

DeneyimlerimizEngelli Hakları Komisyonu, engelli bireyler, bakan, bakanlıgımız icinde-ki parlamenter sekreter ve diger bakanlıklarla yapılan yakın calışmalar sayesinde, Malta’da yaşayan engelli bireylerin haklarının geliştirilerek topluma tam katılımlarının saglanması amacıyla hükümet icinde ve Malta toplumunda engellilik alanında bilincin artırılmasının mümkün oldugunu görmüştür.

ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI - ENGELLİLERİN ADALETE ERİŞİMİ

Page 77: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

77

ADALETE ERIŞIM IÇIN DESTEK

MEKANIZMALARI

Ali Taşci, Mehmet Başcıllar,Tuba Nur Oguz, Beste Menekşe

Elif ÇelikAslı Şimşek, Damla Songür Hacıgüzeller

Page 78: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz
Page 79: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

79

Adli Süreçlerde Engellilerin Adalete Erişimi ve Adli Sosyal Hizmetin Rolü*

Ali Taşçı, Mehmet Başçıllar, Tuba Nur Oğuz, Beste Menekşe

Temel insan hak ve özgürlükleri ceşitli organlarca ihlal edilebilmektedir. Hakları ihlal edilen, ötekileştirilen veya toplumdan dışlanan söz konu-su gruplar dezavantajlı gruplar olarak ifade edilmektedir. Dezavantajlı konumda bulunan gruplar arasında engelliler de yer almaktadır. Engelli bireyler, dünyanın her yerinde icinde yaşadıkları toplumla bütünleşme-de ceşitli güclüklerle karşılaşabilmektedir. Toplumsal yaşama katılımın önündeki söz konusu engeller, bu kişilerin ayrımcılık, hak ihlali ve yok-sulluga maruz kalma risklerini de beraberinde getirmektedir. Engellile-rin adalete erişimi ve adli süreclerde görülen engelli bireylere yönelik önyargılar, olumsuz tutumlar ve adliye binalarına yönelik fiziksel cev-renin engelli bireyler icin erişilebilir olmaması bazı düzenlemelere ihti-yac duyuldugunu göstermektedir. Ne var ki bu konuda yeterli düzeyde calışmalar yapıldıgını söylemek güctür. Söz konusu koşullar haklarını savunmada yetersiz kalan veya haklarından haberi olmayan gruplara yönelik mesleki müdahaleleri gerekli kılmaktadır. Bu meslek grubu ice-risinde yer alan sosyal hizmet uzmanları, evrensel olarak tüm bireylerin toplumdaki kaynaklara ulaşması, engellerin ortadan kaldırılması, engel-li haklarının elde edilmesi ve korunması yönündeki mücadelede önemli

* Bu yazı Konferans'a bildiri olarak sunulmuştur.

Page 80: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

80

roller üstlenebilmektedir. Bu baglamda, engelli bireylere yönelik ayrım-cılıga karşı uygulamalar ve yapılacak calışmalar noktasında sosyal hiz-metler uzmanlıgına ve cokdisiplinli bir yaklaşıma ihtiyac duyulmakta-dır. Bu calışmada engelli bireylere yönelik ayrımcılık, güncel gelişmeler ışıgında ele alınmıştır. Sosyal hizmet uygulamaları, hem makro düzeyde engellilere yönelik dışlanma ve ayrımcılıgı önlemeyi, hem de bireylerin hak savunuculugunu iceren cokboyutlu uygulamalardan oluşmaktadır. Çalışmamız, adalete erişim konusunda eşit olmayan uygulamalara ve bu alanda yaşanan güclüklere yer vermektedir. Engelli bireyin adalete erişim konusunda engelli bireylere hizmet verecek personel eksikligi, haklarını savunma konusunda saglanan imkânlar, adalet ve hak arama özgürlügü, ruh saglıgı hizmetlerinin ve yasal düzenlemelerin yetersiz-ligi, yasal düzenlemelerin etkin şekilde uygulanmaması, fiziki cevrede gerekli düzenlemelerin yapılmaması, toplumun olumsuz bakış acısı ve egitime erişimde yaşanan güclükler sosyal hizmet disiplininin rolleri ışı-gında irdelenmiştir.

GirişToplum birbirinden farklı özellikleri ve gereksinimleri olan bireylerden oluşmaktadır. Eşitlik, “toplumdaki tüm bireylerin fark gözetilmeksizin sosyal, siyasal ve hukuksal haklar yönünden ayrıma ugramaması du-rumu” olarak tanımlanmaktadır (Acuner, 2008). Eşitlik kavramını TDK (2018) ise “bedensel, ruhsal başkalıkları ne olursa olsun, insanlar ara-sında toplumsal ve siyasi haklar yönünden ayrım bulunmaması duru-mu” olarak belirtmektedir. Hak, özgürlük, adalet gibi bircok kavramı bünyesinde barındıran eşitlik kavramı, ilk insandan günümüze kadar gittikce önem kazanmış ve farklı disiplinlerce ceşitli acılardan ele alın-mıştır (Heywood, 2012). Bireyler eşit yaşam koşullarına sahip olmadıgı gibi eşit haklara da sahip olamamaktadır. Bireylerin yaşam koşullarını etkileyen, bireysel farklılıklardan dolayı ayrımcılıga maruz kalan ve te-mel hak ve özgürlükleri kısıtlayan her türlü durum insan haklarının ih-lali kapsamına girmektedir (Ozdemir, 2007). Toplumsal olarak üzerinde söz birligi bulundugu varsayılan ayrımcılık kavramının, insanlar arasın-daki eşitlik fikri ve ilkesi anlayışından ortaya cıktıgı düşünülmektedir.

ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI - ENGELLİLERİN ADALETE ERİŞİMİ

Page 81: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

81

Bu anlayış, her insanın doguştan eşit oldugunu ve ayrımcılıgın eşitlik prensibine uymadıgını vurgulamaktadır (Gül ve Karan, 2011). Kavram-sal olarak ayrımcılık, önyargılardan kaynaklanan bir dışlama ve baskı sonucunda ortaya cıkmaktadır. Ayrımcılıgın önlenmesi ve insan hakları acısından öneminin fark edilmesi acısından ayrımcılık kavramının kap-samı ve türleri konusunda fikir birligi saglanması ve kavrama yönelik farkındalıgın ölcüsü son derece önemlidir (Göregenli, 2012).Sosyal devlet ilkesini benimsenmiş veya sosyal devlet olma iddiası bu-lunan devletler acısından adalete erişim noktasında saglanan imkânlar, hak temelli bir yaklaşımı gerekli kılmaktadır. “Sosyal devlet”, “refah dev-leti” ya da “sosyal refah devleti” tanımları aynı kavram ve olguyu ifade etmektedir. Uluslararası alanyazında, “sosyal devlet (social state)” yerine genel olarak “refah devleti (welfare state)” ya da “sosyal refah devleti (so-cial welfare state)” tanımları kullanılmaktadır. Ancak sosyal devlet kav-ramına yönelik, üzerinde uzlaşılan bir tanımlama söz konusu degildir (Aktan, 2008). Sadece hukuksal acıdan saglanan eşitligin ötesinde ada-lete erişimde eşitligin saglanması noktasında codisiplinli bir yaklaşıma ihtiyac duyulmaktadır. Bu işbirligi icinde yer alan meslek gruplarından biri de sosyal hizmetlerdir. Sosyal hizmet meslegi bireylerin toplumsal kaynaklara ulaşması icin bireyler ve kaynaklar arasında baglantı kurma-sı ve dogrudan engellileri odagına alan calışmalarıyla (Sheafor ve Horej-si, 2012) adalete erişimde önemli bir konumda yer almaktadır. Adalete erişim, her şeyden önce bir haktır. Toplumsal kaynakların ve erişim im-kânlarının her birey icin eşit olacak bicimde şekilde paylaşılmamasın-dan dolayı adalete erişimde sorunlar yaşanabilmektedir. Bu sorunları ortadan kaldırmak icin toplumsal kaynakların eşit dagıtılması ve bu eşitlik anlayışına yönelik farkındalıgın korunması önem kazanmaktadır.

Engellilerin Adalet Hizmetlerine Erişimde Karşılaştığı Sorunlar Engellilere yönelik farkındalık icin engelli bireylerin adalete erişim hakkı-nın güvence altına alınması son derece önemlidir. Bu nedenle adalete eri-şim kavramıyla neyi ifade ettigimizi belirlemek önem taşımaktadır. Adalet Bakanlıgı’nın 2010-2014 dönemi icin hazırladıgı stratejik planda adalete erişim, “toplumun tüm kesimlerinin gereksinim duydukları adalete kolay

ADALETE ERİŞİM İÇİN DESTEK MEKANİZMALARI

Page 82: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

82

yollarla ulaşabilmesi ve haklarını eşit şekilde arayabilmesi icin devletin tüm imkânları saglaması ve imkânların varlıgını etkin bir şekilde tanıt-ması” olarak tanımlanmaktadır. Bu tanıma göre “mahkemelerdeki düzen-sizliklerin makul sürede cözülmesi, tarafların yaptıgı yargılama giderle-rinin kabul edilebilir düzeyde olması, basit anlaşmazlıkların yargı önüne getirilmeden cözülmesi, yargılama basamaklarının basitleştirilmesi, adli yardımın etkinleştirilmesi” gibi konular adalete erişim sürecinde deger-lendirilmektedir (Kalem Berk, 2011). Adalete erişim hakkı sadece adliye binalarında sunulan hizmetler olarak degerlendirilmemekte, sosyoekono-mik imkânların saglanması da bu hizmetler kapsamında bulunmaktadır. Devletin sadece adliye binalarını inşa etmesi ve adliye personeli ataması engellilerin adalete erişim hakkının saglanması icin yeterli olmamakla be-raber, mevcut adliye binalarında yeterli ölcüde engelli dostu düzenlemele-rin yapıldıgından söz edilememektedir (engelli yolu, kabartma yazı, sesli uyarı sistemleri vb.). Benzer şekilde adliyelerde işaret dili bilen tercüman istihdam edilmemektedir. Bundan dolayı engelli bireylerin dava sürecle-ri aksamakta ve adil yargılanma hakları ihlal edilebilmektedir. Barolarda adli yardıma ihtiyac duyan engelliler icin bir birim bulunmamaktadır (Er-türk vd., 2014). Yoksulluk engelli bireylerin yargı harcları ya da avukat ücreti gibi dava acmak icin gerekli masrafları karşılayamamasıyla birlikte baroların engelli bireylerin haklarına yönelik duyarlı bir sistem oluştura-madıgı görülmektedir. Engellilik sorunsalı Türkiye’de bircok kurum ve kuruluşun kapsamına girmektedir. Bu durum mevzuat yapısının dagınık-lıgına ve görev, yetki ve hizmet karmaşasına neden olmaktadır. Bu sebeple engelli bireylerin haklarına yönelik düzenlemeler mevzuatta yer almasına karşın uygulamada aksaklıklar görülmektedir (Ozgökceler, Alper, 2010). TOHAD’ın (2016) verilerine göre, engelli bireyler fiziksel ve cinsel şiddet, istismar ve kötü muameleye maruz kalmaktadır. Daha cok zihinsel engel-li bireylerin maruz kaldıgı cinsel şiddet, adli süreclerde problem haline gelmektedir. Zihinsel engelli bireyler bu gibi durumlarda kendilerini ko-ruyamadıkları, ifade edemedikleri ve haklarını savunamadıkları icin adli süreclerde davalar engelli bireylerin rızası oldugu varsayımı dogrultusun-da sonuclanabilmektedir. Bu sorunlar basın yayın organları aracılıgıyla kamuoyuyla paylaşılsa da engellilerin adalete erişimde karşılaştıgı sorun-ları aşmaya yönelik sosyal politikalara rastlanmamaktadır.

ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI - ENGELLİLERİN ADALETE ERİŞİMİ

Page 83: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

83

Engellilerin Adalete Erişiminde Sosyal Hizmetin RolüBarker (2003) adli sosyal hizmeti “Kanunlara, adli konulara ve bakım ve ceza ehliyeti gibi konuları iceren sucla ilgili durumlara, sosyal hizmet uy-gulamasının özel olarak odaklanmasıdır” şeklinde tanımlamaktadır. Wor-mer ve arkadaşları (2008) adli sosyal hizmeti, “magdur ve suclu gruplara yönelik ihtiyac duyulan hizmetler ve bir suca karışmış kişi ve magdurlara yönelik yürütülen politikalar, uygulamalar ve sosyal calışmalar” olarak ta-rif etmektedir. Robbins ve arkadaşları (2014) ise adli sosyal hizmeti en dar anlamda, “sosyal hizmet uygulamaları ile hukuk sisteminin kesişimi” ola-rak tanımlamıştır. NOFSW’ye (2015) göre adli sosyal hizmet, kanun ve adli sistemlerle ilgilenen sosyal hizmet uygulamasıdır. Bu meslegin uygulama alanı, ceza ehliyeti ya da sorumlulugu icin degerlendirilen, tedavi edilen suclulara yönelik hastanelerden psikiyatrik kliniklere kadar uzanmakta-dır. Adli sosyal hizmet uygulamacısının işlevi, adli mekanizmayla ilgili ceşitli birimlere (mahkeme, savcılık, kanun uygulayıcılar, avukatlar vs.) yönelik danışma, egitim ve rehabilitasyon hizmeti saglamayı icermektedir. Sosyal hizmet uzmanları mesleki müdahalede ceşitli roller üstlen-mektedir. Adalete erişimde engelli bireylerin haklarına yönelik farkın-dalıklarını artırmayı amaclayan egitimci rolü, engelli bireyler ile sis-temler arasında iletişimi saglayan arabulucu rolü ve adalete erişimde yaşanan sorunların yetkili makamlara iletilmesi icin savunuculuk rolü bulunmaktadır. Egitimci rolüyle sosyal hizmet uzmanları, müracaatcıla-ra “uyarlanabilir beceriler” kazandırmayı amaclamaktadır. Engellilerin ihtiyac duydugu bilginin “acık bir şekilde aktarılabilir” ve “sistem tara-fından anlaşılabilir” olması gerekmektedir (Zastrow ve Kirst-Ashman, 1990). Buna göre, egitimci rolüyle sosyal hizmet uzmanı adalete erişimde engelli bireylerin haklarının farkında olmasını saglamakta ve sorunların cözümünü kolaylaştırmayı hedeflemektedir. Ornegin, dava sürecinde ihtiyac duyulması halinde işitme engelli bireyler icin işaret dili tercü-manı istihdamının mümkün oldugu bilgisiyle müracaatcının adalete eri-şim sürecinin hızlanması saglanabilmektedir. Sosyal hizmet uzmanları, müracaatcıların adli kurumların calışanlarıyla yaşayabilecekleri iletişim sorunlarını görmek ve bu sorunlara cözüm bulmak konusunda arabulu-culuk rolünü üstlenmektedir (Ucan, 2015). Sosyal hizmet uzmanları ara-buluculuk rolüyle adalet sistemi icinde müracaatcıların haklarına daha

ADALETE ERİŞİM İÇİN DESTEK MEKANİZMALARI

Page 84: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

84

kolay erişebilmelerine destek olma imkânına sahip olmaktadır (Mayer, 1995, s. 615). Engelli bireylerin adli süreclerde kurumlar ve kurum calı-şanlarıyla yaşadıgı problemlerin ortak bir cözüme ulaşabilmesi icin sos-yal hizmet uzmanları taraflar arasında köprü görevi görmektedir. Savunuculuk rolünün hukuk disiplininden alınmış bir kavram oldu-gu belirtilmektedir. Savunuculuk, “sosyal adaleti güvence altına almak ve elde tutmak amacıyla, bir ya da daha fazla kişi, grup ve topluluk üze-rinde dogrudan eylem bicimini temsil etme eylemi” olarak tanımlan-maktadır (Haynes ve Mickelson, 1995). Zastrow’a (2004) göre savunu-culuk konumu, sosyal hizmet uzmanına müracaatcılara bir ya da daha fazla politikada faydalı bir degişiklik saglama yollarını oluşturma yetkisi vermektedir. Böylece, sosyal hizmet uzmanları adalete erişimde engel-li bireylerin düşüncelerini özgürce ifade edebilmelerinde ve haklarının tarafsız bir şekilde savunulmasındaki engellerin önüne gecmekte, birey-lerin hak ve adalet savunuculugunu üstlenmektedir.

Sonuç ve ÖnerilerBu calışma sonucunda engellilerin adalete erişim noktasında sorunlar yaşa-dıgı, engellilerin haklarının bilerek ya da bilmeyerek ihmal edildigi, engelli-lerin hakları ve adli sürecin işleyişi hakkında bilgi düzeylerinin yetersiz ol-dugu, adli sosyal hizmet uzmanlarının dosya yükü ve adli vakalara yönelik calışmalarından dolayı engellilere yönelik calışmalarda yetersiz kaldıgı, en-gelli haklarına yönelik calışmaların yeterli düzeyde olmadıgı görülmektedir. Adalet alanında görev yapan tüm personelin engellilere yönelik uygulama-larda bilgi sahibi olması acısından sosyal hizmet disiplininin egitimci rolü hayati önem taşımaktadır. Engel türüne göre bireylere sunulacak hizmetler ceşitlilik göstermektedir. Bu alanda görev alacak personel istihdamı son de-rece önemlidir. Engelli bireylerin hizmetlere ulaşması noktasında toplumsal ve kurumsal kaynakların tesisine gereksinim duyulmaktadır. Toplumsal olarak engelli bireylerin haklarına yönelik makro düzeyde farkındalık ca-lışmaları yürütülmelidir. Engellilere yönelik hizmetlerde ailelerde adli sü-rec hakkında bilgilendirilmelidir. Engelli cocuklara yönelik uygulamalarda sosyal hizmet uzmanları savunucu roller üstlenmeli ve adli sürecler takip edilmelidir. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlıgı ile Adalet Bakanlıgı arasında engellilerin adalete erişimine dönük protokoller yapılmalıdır.

ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI - ENGELLİLERİN ADALETE ERİŞİMİ

Page 85: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

85

KaynakçaAcuner, S., “Kadın ve Eşitlik”, Bia Haber Merkezi, bkz. http://eski.bianet.

org/2006/04/11/75646.htm (09.05.2008).Aktan, Coşkun Can (2008), Sosyal Refah Devleti, Istanbul: Okutan.Ashman, Kirst Karen ve Charles Zastrow (1990), Understanding Human

Behavior and the Social Environment, Chicago, Nelson Hall Publis-hers.

Barker, R.L. (1999), The Social Work Dictionary, 4. basım, Washington DC: NASW Press.

Ertürk, K. Levent, Şimşek, A. Aslı, Songür, D. Gülseren ve Şengül, Gök-han (2014), “Türkiye’de Engelli Farkındalıgı ve Engelli Bireylerin Adalete Web Erişilebilirlikleri Üzerine Bir Degerlendirme”, Bilgi Dünyası, s. 382- 385.

Gül, Idil Işıl ve Karan, Ulaş (2011), Ayrımcılık Yasağı: Kavram, Hukuk, İzleme ve Belgeleme, Istanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları, Istanbul.

Göregenli, M. (2012), “Temel Kavramlar: Onyargı, Kalıpyargı ve Ayrım-cılık”, K. Çayır ve M. Ayan Ceyhan (der.), Ayrımcılık: Çok Boyutlu Yaklaşımlar icerisinde, Istanbul: Bilgi Üniversitesi Yayınları, s. 21.

Haynes, Karen S., Mickelson, James S. (2003), Affecting social change: Social workers in the political arena, Boston: Pearson.

Heywood, A. (2014), Siyasi İdeolojiler, Ankara: Adres Yayınları.Horejsi, Charles J., Sheafor Bradford W. (2014), Sosyal Hizmet Uygula-

ması, Nika Yayınları, Ankara.Kalem, Berk, S. (2011), Türkiye’de Adalete Erişim: Göstergeler ve Öneriler,

TESEV Yayınları, Istanbul.Mayer, B.S. (1995), “Conflict resolution”, Encyclopedia of Social Work,

Washington, DC: NASW Press, s. 613-622.National Organization of Forensic Social Work (2015), What is Foren-

sic Social Work? Bkz: http://nofsw.org/?page_id=10, Erişim Tarihi: 16.12.2015.

Ozdemir, S. (2007), Küreselleşme Sürecinde Refah Devleti [Elektronik Sü-rüm], Istanbul: Entegre.

Ozgökceler, S., Alper Y. (2010), “Ozürlüler Kanunu'nun Sosyal Model Acısından Degerlendirilmesi [An Assessment of The Turkish Disa-bility Act in View of Social Model]”

ADALETE ERİŞİM İÇİN DESTEK MEKANİZMALARI

Page 86: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

86

Robbins, S.P., Vaughan-Eden, V., Maschi, T.M. (2014), It’s Not CSI: The Importance of Forensics for Social Work Education, Journal of Foren-sic Social Work.

TOHAD (2016), “Engelli Bireylere Yönelik Fiziksel-Cinsel Şiddet, Istis-mar ve Kötü Muamele Olayları Izleme Raporu”.

Türk Dil Kurumu Sözlüğü, “Eşitlik” bkz. http://www.tdk.gov.tr/TR/Soz-Bul.aspx? (18.06.2008).

Ucan, Gülten, Ildan Çalım, Selda, Yıldırım, Şeyda, “Sosyal Hizmet Uz-manlarının Saglık Iletişimi Alanındaki Rol ve Fonksiyonları”, Ce-lal Bayar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Dergisi, 2(4), Aralık 2015.

Wormer. K., Roberts, A., Springer, D.W., Brownell, P. (2008), “Forensic social work: Current and emerging developments” (ed. B.W. White), Comprehensive Handbook of Social Work and Social Welfare, John Wiley and Sons: USA.

Zastrow, C. (2004), Introduction to Social Work and Social Welfare, USA: Thomson Brooks/Cole.

ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI - ENGELLİLERİN ADALETE ERİŞİMİ

Page 87: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

87

Zihniyet ve Yapıda Değişiklikler: Engelli Hakları Sözleşmesi Uyarınca Engellilerin Adalete Erişimi ve Gereklilikler*

Elif Çelik

Engellilerin insan hakları genel başlıgı ve engellilerin adalete erişimi alt başlıgını ele alırken biraz hayal gücüne ihtiyac duydugumuzu söylemek yanlış olmaz. Görünen o ki, uluslararası hukuk bakımından yakın za-manda kat edilmiş olan yol bir yana, gerek icinde bulundugumuz cog-rafyada gerekse dünyanın büyük cogunlugunda egemen olan anlayış ve yasalar göz önünde tutuldugunda hedeflenen eşitlik anlayışına ulaşmak icin bu hayal gücünün bir süre bizimle olması gerekiyor. Şüphesiz bu öneri, burada sözü edileceklerin, engelli kişilerin insan haklarına yö-nelik standartların ve konuya ilişkin uluslararası bir sözleşmenin ge-reklerinin, bir hayal oldugu anlamına gelmiyor. Bilakis, söz konusu ha-yal gücüne olan ihtiyac, uluslararası insan hakları hukuku tarafından zaten kazanılmış olan engelli haklarının gereklerini ve dahası ardında yatan mantıgı anlamak ve uygulamak bakımından gerekli görünüyor. Zira oldukca kısa sürede cok büyük sayıda imzacıya ulaşmış olsa da, imzacı devletlerin burada yer alan standartları icselleştirmek ve uygula-mak bakımından sözleşmenin gereklerini ne derece anladıgı tartışmalı

* Bu yazı Konferans'a bildiri olarak sunulmuştur.

Page 88: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

88

bir konu.1 Bu bakımdan sözleşmenin hazırlanış sürecinde aktif rol oy-nayan ülkelerin belki sadece az bir kısmını ayırarak söyleyecek olursak ve Türkiye’nin söz konusu hazırlık sürecinde bir rol üstlenmedigini de hatırlatırsak, bu hayal gücünün Türkiye özelinde gec kalmış oldugunu söylemek de mümkün. Bu hayal gücünün iki bakımdan gerekli oldugu düşünülebilir. Birin-ci etken, adalet ve eşitlik anlayışımızın ve bu kavramlardan beklentile-rimizin sınırlarının hemen her zaman icinde yaşadıgımız topluma, dün-yaya ve sürüp giden güc ilişkilerine, sahiplendirildigimiz tarihsel ya da sosyokültürel ve ekonomik rollere göre şekilleniyor olması. Dahası, biz ne kadar dışına cıktıgımızı zannedersek zannedelim, bu süregelmişlikle-rin adalet ve eşitlik beklentilerimizin, tasavvurlarımız ve hak arayışları-mızın sınırlarını da ciziyor oluşu. Bu baglamda engellilerin adalet arayı-şının sınırları ve karşılaştıgı ya da karşılaşacagı zorlukların ardında da cok benzer bir algı, bir psikoloji ve öz konumlandırmanın var oldugunu söylemek yanlış olmaz; hele ki konu adalete erişim, adaletin öznesi ol-mak, kişilik, vatandaşlık, tanınma ve kabul görme gibi hem politik hem de hukuki konular olunca. Bunu engellilerin hukuktan ve daha geniş anlamda adaletten umabilecekleri, talep edebilecekleri olarak adlandı-rabiliriz. Hayal gücü, ikinci olarak ise egemen liberal hukuk anlayışının kendi icindeki tanımlarını ve sınırlarını aşabilmek bakımından gerekli. Buna da, ulusal mevzuatların engellilerin hakları icin hangi kavramlara, nasıl yeni baştan yaklaşması gerektigi üzerinden yaklaşmak mümkün. Sözleşmenin ruhunun ve temel prensiplerinin toplumsal olarak nasıl karşılık bulmadıgını vurgulayan bir örnek icin yakın zamanda ulusal sos-yal medyaya yansımış bir fotografa yönelebiliriz. Üstelik bu örnek “adale-te erişim” başlıgıyla da dogrudan alakalı. Fotografta, fiziksel bir nedenden dolayı merdivenleri cıkamayacak oldugu icin, ifadesi yargıc tarafından adliyenin bahcesindeki bir bankın üzerinde alınan bir kişi ve yargıcın gö-rüntüsü yer almakta. Yargıcın bu inisiyatifi birilerinin dikkatini olumlu yönde cektigi icin konu haber olmuş. Ote yandan fotografın sunumu ve altında yer alan yorumlar, pek de şaşırtıcı olmayan bir bicimde yargıc ta-

1 Bu konuda engelli hakları eski özel rapörtör Lindqvist’in sözlerine başvurulabilir. Bkz. E. Çelik, “Onuncu Yılında BM Engelli Hakları Sözleşmesi ve Sözleşme Ruhu”, Inönü Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi 7(1), 2016, s. 225.

ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI - ENGELLİLERİN ADALETE ERİŞİMİ

Page 89: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

89

rafından yapılan bu “fedakârlık” eylemine yogunlaşmakta ve buna yöne-lik övgülere yer vermekte. Pek cogumuzun bu veya benzeri bir görüntüyle karşılaştıgındaki refleksi de benzer yönde olacaktır. Ancak bu ve benzeri örnekler üzerinde biraz düşünüldügünde, engelli hakları söz konusu ol-dugunda hemen her zaman icine düştügümüz yanılgı da kendini ortaya koymakta: Hem imzacı olunan uluslararası bir sözleşme hem de ic hukuk geregi üstesinden gelinmesi/gelinmiş olması gereken –bu örnek özelinde bir erişebilirlik sorununun– bir devlet yükümlülügünün eksikligini gölge-de bırakan bir başka olgunun ön plana cıkıyor olması, toplumun dikka-tinin herhangi bir gerekliliktense bunun yerine yapılan jeste odaklanıyor olması; bir kamu binasına erişimin devlet tarafından kabul gören ve sag-lanması gereken bir hak olarak degil de bir “lütufkârlık”, “iyilikseverlik” olarak görünüm kazanıyor olması... Bu bakımdan sözü edilen hayal gücü eksikligi henüz en başta kendini gösteriyor. Benzer örneklere verilebile-cek az bucuk benzer tepkiler de, hemen her zaman bir hak ihlali sonucu dogan magduriyetlerin saklı planda kalmasına ve bir anlamda eşitsizligin dolaylı olarak icselleştirilmesine hizmet etmekten öteye gidemiyor. Işte, genel olarak dezavantajlı gruplar ve bilhassa engellilik söz konusu oldu-gunda bu fenomen ısrarla karşımıza cıkmaya devam ediyor. Bu bakımdan bu yanılgıyı hep akılda tutmak, her olayda gözetmek gerekiyor. O halde engellik konusuna insan hakları temelli bir yaklaşımda geri planında olması istenen, beklenen bir farkındalık söz konusu. Çogu kez Engelli Hakları Sözleşmesi’nden, engellik olgusuna yaklaşımda bir para-digma degişikligi olarak söz edilmesinin nedeni de bu.2 Üstelik daha ilk maddesiyle bunu vurgulayan bir belgeden söz ediyoruz. Sözleşme en ba-şından itibaren engelliligin salt bir kişisel sakatlık ya da bir hayırseverlik meselesi olarak degil, kişinin mevcut süregelen koşulunun toplumsal ya da fiziksel bir kabulle, bir bariyerle ilişkisinden, carpışmasından, karşı-laşmasından anlaşılması gereken bir olgu olarak ele alınması gerekliligi-ni vurguluyor. Hak temelli yaklaşım da sosyal model olarak adlandırılan bu modelin kabulüyle başlıyor ve söz konusu toplumsal degişimi haklar aracılıgıyla, vurgusuyla gercekleştirmeyi hedef alıyor. Bunun ötesinde engelli hakları hareketini ve sözleşmesini ona yön veren bazı kilit kav-

2 Agm, s. 220.

ADALETE ERİŞİM İÇİN DESTEK MEKANİZMALARI

Page 90: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

90

ramlardan bagımsız düşünmek mümkün degil: Otonomi, insan onuru, bagımsızlık, eşit katılım ve ayrımcılık yasagı gibi kavramlar bunlar. Engelli insanlar icin adalete erişim konusunu ele alırken bir hukuk sistemi ya da hukuk sistemi aracılıgıyla elde edilebilecek bir adalet ta-savvur etmemiz gerekiyor; taraf olunan uluslararası hukuk belgelerinin geregini yerine getiren bir sistem. Bu da şüphesiz, bir ülkenin genel ola-rak hukuka ve insan haklarına gösterdigi özenden bagımsız düşünüle-meyecek bir durum. Türkiye ekseninde baktıgımızda görülen ise, engelli hakları konusunun daha “masum”, az “problemli” ve herkesin üzerinde uzlaştıgı bir alan gibi görülüyor olması.3 Bu tutum aslında engellilere yö-nelik süregelen genellemelerin bir neticesinden farklı bir şey degil. En-gelliler acısından siyasal haklar söz konusu oldugunda, örnegin fiziksel ancak daha da cok bilişsel engelli kişilerin secme ve secilme hakkı söz konusu oldugunda, bunun bir insan hakkı olarak görülmemesi ve hatta akla bile gelmiyor olması da bunun bir göstergesi. Ote yandan siyasal bir katılımın kimi zaman sayıca sınırlı birkac milletvekilligi üzerinden yü-rümesi de bizleri yanıltmamalı. Siyasal haklar ve eşit katılım bundan cok daha fazlasını gerektiriyor; bu konuda sözleşmenin ilgili maddesinde yer alan şartlar yol gösterici olmak durumunda. 2018 yılında Belcika’da parlamento adaylıgı icin yarışan down sendromlu bir genc vardı örne-gin.4 Bizim ülkemiz acısından ise cogunlukla uygulama, bu bireylerin 18 yaşını gectikten sonra kısıtlanması yönünde. Bu da, temsilci olabil-mek bir yana secmenlikten otomatik olarak düşmeleri anlamına geliyor. Zira Medeni Kanun, akıl hastalıgı ve zayıflıgını bir kısıtlama sebebi ola-rak görüyor; bunun ardında da bu kişilerin menfaatlerinin korunması yattıgı düşüncesi ve henüz ailede başlayan paternalist bir hukuk algısı yatıyor. Benzer bir “kısmi insan hakları” mantıgını, örnegin asgari üc-reti eleştirmek üzere bir siyasetcinin yanına yaklaşan bir kişinin aldıgı “Gözlerin görmedigi halde sana iş vermişiz, daha ne istiyorsun!”5 ceva-bında da dogrudan görebiliyoruz. Ote yandan, böylesi sanrıların tam

3 Bu konuda belediyecilik üzerinde bir degerlendirme icin bkz. Bezmez Dikmen, “Urban Citi-zenship, The Right to the city and the Politics of Disability in Istanbul”, International Journal of Urban and Regional Research 37(1), 2013.

4 Bkz. https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-44271548?fbclid=IwAR0eW_VKu2xj1G5s-46fmxZ-2-dKLgYZWKQS9KoB_-RMDN4ekaY8qJqKD97A

5 Bkz. http://www.hurriyet.com.tr/gundem/gozlerin-gormedigi-halde-sana-is-vermisiz-17796020

ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI - ENGELLİLERİN ADALETE ERİŞİMİ

Page 91: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

91

tersine, engellilik konusu, engelli özne, bilhassa zihinsel/bilişsel engelli-lik, tam da mevcut liberal hukuk sisteminin, mevcut ekonomik sistemin sınırlarını ve tanımlarını zorlayan bir alan olması bakımından kendine bunların icinde yer acmakla kalmayıp, bunların kendini sorgulamasına, öncüllerini tekrar ele almasına sebebiyet verecek bir olgu.6 Dolayısıyla burada gözetilmesi gereken önemli bir nokta, engelli haklarının mevcut bir insan hakları paradigmasının var olmaması nedeniyle degil, yetme-mesi nedeniyle ortaya cıkmış olması. O halde insan haklarına dayalı bir toplum ve hukuk düzeninin var olacagı varsayılmadıgı sürece zaten bu-rada sözü edilen standartların da bir anlamı olmayacak. Bu bakımdan, bunun var olması gereken insan hakları eşiginin altına düşmeden tar-tışmaya acılması gereken bir konu oldugunu akılda tutmak gerekiyor. Bu kısımda biraz daha somutlaşmak ve CRPD üzerinden ilerlemek gerekirse, adalete erişmek icin en önemli gerek olan adaletin öznesi ola-bilme konusundan başlanabilir. Ote yandan engelli hakları söz konusu oldugunda “hukukun kişisi olabilmek” başlıgını sorunun tam da başla-dıgı yer olarak ele alabiliriz. Üstelik bu, süregelen özne ve hukuk ilişkisi göz önünde tutuldugunda da cogu zaman soyut ve kimileri icin anla-şılması güc bir nokta, zira hakların öznesi olmakla hukuka konu olmak aynı şey degil; ikincisi cok daha eksik bir hal. Günümüzde hukuka konu olabilen pek cok şey var ve üstelik bunlar insan kişileriyle de sınırlı de-gil. Bu noktayı dile getirerek aslında Sözleşme’nin 12. maddesine de gi-riş yapmış oluyoruz; madde başlıgı ve iceriginin Sözleşme dilinde legal capacity olarak yer almasına ragmen Türkceleştirilirken yalnızca “hak ehliyeti” olarak eksik bir bicimde tercüme edildigini de not düşerek. Bu tercüme eksik, cünkü Türkiye’deki mevzuatta “hak ehliyeti” ve “fiil eh-liyeti” diye yasa eliyle yaratılmış bir ayrım mevcut.7 Hak ehliyetinin tek koşulu tam ve sag dogmak, kapsamı da haklara (soyut) ve borclara sahip olabilmek. Fiil ehliyeti ise bu hak ve borcları kullanabilme ehliyeti; yani aslında soyut hakları somutlaştırabilmek ve anlamlı kılmak, fiil ehliyeti aracılıgıyla saglanıyor. Bilhassa duyusal, zihinsel, bilişsel ya da psiko-sosyal engelli kişiler burada iki farklı durumla karşılaşabiliyor. Ornegin

6 E. Çelik, “The Role of CRPD in Reshaping the Subject of Human Rights”, International Journal of Human Rights 21(7), 2017.

7 4721 TMK Madde 8,9.

ADALETE ERİŞİM İÇİN DESTEK MEKANİZMALARI

Page 92: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

92

medeni hukuk, ayırt etme gücüne sahip olmayanları tam ehliyetsiz ola-rak ele alıyor. Diger bir grup ise kısıtlılar. Burada Türk Medeni Kanu-nu’nun detaylarına ve pratikteki celişkilerine uzanmadan daha özetle şunu belirtebiliriz: CRPD bizi bu soyutluktan ve ulusal kanunlarda yer alan karmaşıklıktan kurtarıyor. Bu aslında oldukca önemli ve devrimci bir durum, cünkü kimin hak sahibi ve kullanıcısı olması gerektiginin ardında felsefi bir mantık aranacak oldugunda tartışmaların son bulması icin belki bir yüz yıl daha gerekebilirdi. Oysa Sözleşme 12. maddesiyle bu tartışmayı bir ölcüde ortadan kaldırıyor.8 Ote yandan 12. maddeye ilişkin sözleşme genel yorumlarına ve devlet raporlarına bakarak ulaşı-lan sonuclarda ortaya cıkan bir şey var: Devletler bu madde ve gerek-lerini ısrarla anlamıyor. Degişik bicimlerde var olan vesayet uygulama-larını sona erdirmek ve bunun yerine destekli secim mekanizmalarını devreye sokmak, kimi devletler tarafından tahayyül edilemiyor.9 Türk hukukunda da “ayırt etme gücü” fiil ehliyetinin unsurlarından biri ola-rak yer alıyor. Oysa konuya ilişkin Sözleşme Genel Yorumu, “ayırt etme gücü” ve “aklıselimlik ya da saglamlık” diye tabir edilebilen durumla-rın yoklugunun yasal ehliyeti kısıtlama sebepleri olamayacagını belirti-yor.10 Hukuk ehliyeti ve mental kapasite olarak adlandırılan kavramların birbirinden ayrı şeyler oldugunu, birinin kişinin hukuki bir kişilige ve haklara sahip olması, digerinin ise farklı kapasitelerde insanların fark-lı secimler yapabilmesi anlamına geldigini ve bir kavramın bir digerini etkilememesi gerektigini vurguluyor. Üstelik Sözleşme’de yer alan 12. maddenin 3. fıkrası devletlere, kişilerin hak ve fiil ehliyetlerini kullana-bilmelerini sadece tanımak icin degil saglamak icin de ödevler yüklüyor. Yine, Sözleşme Genel Yorumları acıkca ortaya koyuyor ki bir kişinin ayırt etme ve karar verme kapasitesi ve bunun dereceleri haklara sahip olma ve kullanabilme (legal capacity) kapasitesinden bagımsız bir şey ve bunu etkilememeli. Dolayısıyla kural olarak kişinin adına karar veren her ceşit vesayet uygulamasına son verilmesi ve bunun alternatiflerinin düşünülmesi salık veriliyor. Bu alternatifleri yaratmak da Sözleşme’ye göre yine bizzat devletin görevi.

8 CRPD 12. Madde “Yasa önünde Eşit Tanınma”.9 CRPD/C/GC/1 (2014) 3 nolu paragraf10 Ibid. 13 nolu paragraf

ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI - ENGELLİLERİN ADALETE ERİŞİMİ

Page 93: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

93

Bu noktada adalete erişim başlıgını konu edinen 13. maddeye geci-lebilir; ancak 13. maddeyi bir önceki maddede yer alan hukuk ehliyetin-den (legal capacity) ayrı tutmak da imkânsız. Bu bakımdan 12. madde-nin, 13. maddenin uygulanması bakımından karşılaşılan soyut sorunları ele alıyor oldugunu da söylemek mümkün. 12. maddeyle ilgili –kulaga ironik gelecek olmakla birlikte– şunu da söylemek mümkün: Bu, engelli kişilerin adalete erişimindeki hukuk engelini ele alan ve ortadan kaldır-mayı amaclayan bir hukuk maddesidir. Dolayısıyla 12. madde, sözünü ettigimiz zihniyet degişiminin gerekliligi ve zorunlulugu üzerinde duru-yor; zira hukuka, ancak daha geniş ve önemli olarak adalete erişmenin yolu bu ilk adımla başlıyor. “Adalete Erişim” başlıklı 13. maddeye gelinecek oldugunda yine, bu maddenin bir benzerine daha önceki insan hakları sözleşmelerinde rast-lanmadıgı söylenerek söze başlanabilir. Bu maddenin icerdigi ya da ilişki-de oldugu kimi hakları –örnegin adil ya da eşit yargılanma vb. hakları– önceki insan hakları sözleşmelerinde bulabiliyoruz, ancak engelliler icin adalete erişimin tam olarak ne oldugu ve gerekleri ilk kez bu maddeyle belirtiliyor. Adalete hangi şekillerde ve ne amaclarla, ne beklentilerle baş-vurdugumuz sorusuna dönmemiz gerek o halde. Adalete erişim konusun-da örnegin Avustralya Insan Hakları Komisyonu’nun yaptıgı tespitlerin bazıları şöyle: “Engelli kişilerin süregiden bir şiddetin magduru oldugu durumlar diger insanlardakine göre daha fazla ve bu durumların icinden cıkabilmeleri de daha güc; ceza hukukuyla daha fazla ilişkiye giriyorlar; engelli kişilerin engellilik bicimlerinin anlaşılması ve buna ilişkin tedbirler alınması sorunu söz konusu, bunlar tespit edilebilse bile her zaman uygun tedbirler alınamıyor; cogu kez ifadelerine –zaten güvenilir olmadıgı ge-rekcesiyle– başvurulmuyor; polis, avukatlar ya da mahkemeler tarafından uygulanan sorgulama teknikleri engelli kişiler icin oldukca karmaşık ve durumu daha zor hale getirebiliyor; kefaletle serbest kalma sisteminden daha az faydalanabiliyorlar ve koşullarını da daha zor saglıyorlar, cünkü bu sistemi anlamlandıramayabiliyorlar.”11

Biliyoruz ki gercek kişiler, genel olarak hukukun kullanıcısı olmak bakımından bir yargılamada sanık, tanık ya da magdur sıfatıyla yer alabi-

11 Australian Human Rights Commission, “Equal Before the Law: Towards Disability Justice Strategies”, 2014.

ADALETE ERİŞİM İÇİN DESTEK MEKANİZMALARI

Page 94: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

94

lir. Ancak engelliler özelinde bu durumların her birinin pratiginde, hukuki bir kısıtlılık durumunun yaratabilecegi sıkıntılar ve hak ihlalleri söz konu-su. Burada ulusal hukuk mekanizmalarının dikkate alması gereken kimi sorular şunlar: Psikososyal engelli bir kişinin hâkim kararıyla özgürlügü-nün kısıtlanması hallerinde bu kişilerin beyanları ne derece dikkate alı-nıyor? Henüz en başta kişinin bu kısıtlamaya pratikte itiraz etme yolları neler? Adalet personeli bu konuda ne kadar yetkin ve bilgili? Fiil ehliyeti kısıtlamalarıyla ilgili istatistikler mevcut ve saglıklı mı? Not etmek gere-kir ki, bu dogrultuda doktrin ve tavsiyelerde engelli kişinin yasal temsili halinde söz konusu olan “en yüksek menfaat” ilkesinin de eleştirildigini görüyoruz. Bu bakımdan ideal olan, olası bir temsilcinin sadece engelli kişinin isteklerini dile getirmekle sınırlı olması. Bunun dışında fiziksel ve sosyal bariyerler, sunumun başındaki örnekte oldugu gibi akla gelebile-cek olan ilk engeller. Mahkeme ve diger şikâyet mercilerine erişimdeki fiziksel engeller kadar önemli olan bir başka konu ise iletişim bariyerleri olarak karşımıza cıkıyor. Erişim ve iletişim engellerinin her şekilde “ma-kul uyumlaştırma” ilkesiyle birlikte yürüyecegini, bu bakımdan her tek kişinin engeli aynı olmayacagı gibi buna yönelik ihtiyaclarının da aynı olmayacagını göz önünde tutmak gerekiyor. Bu madde dahilinde akla gelebilecek bir başka unsur ise tanıklık ko-nusu. Tanıklıgın önündeki engeller gerek fiziksel gerekse bizzat hukukun kendi yapılanmasından kaynaklanan engeller olabiliyor. Bizim hukuku-muzda olmasa da Anglosakson gelenekte yer tutan jüri sisteminde yer bu-lamamak konusu da bu başlık kapsamında ortaya cıkan sorunlar arasın-da. Ornegin Avustralya aleyhine Komite’nin önüne getirilen bir şikâyette, işitme engelli oldugu icin jüri görevi üstlenemeyen bir kişinin davasını ele alırken Komite, olayda makul uyumlaştırılma12 saglanmaması yoluyla kişinin adalete erişim hakkının kısıtlandıgına hükmediyor.13 Adalete erişi-

12 Makul uyumlaştırma: Kişilerin kimi özellikleri –ki bu fiziksel, bilişsel, duyusal, psikososyal olabilir– kimi durumlarla karşılaştıgında, bir ilişkiye girdiginde, mevcut fiziksel ve sosyal ya-pıyla karşılaştıgında belirli bir şeye ulaşamaması ve belirli bir işi görememesiyle sonuclanabi-lir. Söz konusu adalet oldugunda o halde bu makul iyileştirme kişiye braille, işaret dili ya da kolay okunan bir formatta destek sunulması biciminde olabilir.

13 Söz konusu Komite, Engelli Hakları Sözleşmesi’ne baglı ek protokolün imzalanması aracılıgıy-la yargı yetkisi kabul edilen ve kendisine baglı bir şikayet mekanizması aracılıgıyla calışan ve karar veren komitedir.

ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI - ENGELLİLERİN ADALETE ERİŞİMİ

Page 95: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

95

me ilişkin bir başka bariyer, magdur sıfatıyla tanık olamamak bakımından da karşımıza cıkabiliyor. Bu konuya ilişkin bir kararında Komite, kendi sakatlanmasına sebebiyet veren bir kazaya ilişkin magdur sıfatıyla dinle-nemeyen ve bu yüzden kendi davasında kendisine yer verilmeye bir ki-şiyle ilgili hem 12. hem de 13. maddenin ihlali kararına varıyor.14 Ornegin Azerbaycan, engelli kişilerin evden yapabilecekleri tanıklıga ilişkin yeni bir düzenleme kurgulama yoluna gitmiş. ABD, Arjantin ve Avustralya’da da benzer düzenlemeler var. Kanada bu konuda zihinsel engelli kişilerin tanıklıgını yalnızca herkese uygulanan “dogruyu söylemeye ilişkin vere-cekleri bir söz”e dayalı olarak kabul etmeye başlamış; yani ayrıca ayrımcı nitelikte olan bir kapasite testine gerek kalmaksızın.15

Adalete erişimde akla gelebilecek bir diger konu, mahkeme karar-larının paylaşımı; bu kararların farklı bilişsel ve duyusal kapasitedeki insanlar bakımından kolay okunup anlaşılır olması. Kolombiya ve Mek-sika anayasa mahkemeleri bu konuda kararlara imza atmış. 13. madde, yalnızca adaletin konusu ve faydalanıcısı olmak bakı-mından degil, adaletin uygulayıcısı olmak bakımından da önem taşıyor. Ornegin Almanya’da yüksek hâkimlik ve mahkeme pozisyonları da da-hil olmak üzere hâkimlik yapabilen yetmişe yakın görme engellinin var oldugu, Peru’da yakın zamanda görme engelli kişilerin hâkim ve savcı-lık sınavına girebilmesi icin gerekli düzenlemelerin yapıldıgı belirtilmiş. Yine Türkiye bakımından oldukca büyük bir eksiklik burada da kendini gösteriyor.16

Son olarak kısa bir not düşmek gerekirse, 13. madde şüphesiz hem eşitlik ilkesi hem de ayrımcılık yasagını ele alan maddelerle de el ele yürüyen bir ilke; aynı şekilde ifade özgürlügünü düzenleyen maddeyle. Burada cifte dezavantajlı gruplar akla gelebilecek ilk örnek. Ornegin aile destegine bagımlı engelli bir kadının aile icinde maruz kalabilecegi bir şiddet ya da istismar vakasında kendisini ne derece ifade edebilecegi,

14 CRPD/C/18/D/201515 A/HRC/37/2516 5614 sayılı Hakim ve Savcılar Kanunu’nda yer alan ifadeye göre, hakimlik ve savcılık mesle-

gine kabul olmak icin gereklerden biri de “Hakimlik ve savcılık görevlerini sürekli olarak yur-dun her yerinde yapmasına engel olabilecek vücut ve akıl hastalıgı veya engelliligi, alışılmışın dışında cevrenin yadırgayacagı şekilde konuşma ve organlarının hareketini kontrol zorlugu cekmek gibi engeli bulunmamak”

ADALETE ERİŞİM İÇİN DESTEK MEKANİZMALARI

Page 96: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

96

zihinlerde bir soru işareti yaratıyor; paternalist bir hukuk anlayışı ve pa-ternalist bir aile cemberinde sıkışıp kalması yüksek bir olasılık. Bunlar özellikle gözetilmesi gereken durumlar. “Adalete Erişim” genel başlıgından yola cıkarak Türkiye özelinde bir degerlendirme yapacak olursak, 13. maddenin gerekleri ve uygula-masına olanak saglayacak bir algı zemininin yoklugundan söz etmek yanlış olmayacak. Şüphesiz bu, insan haklarına ilişkin genel bir kültü-rün eksikliginden de bagımsız düşünülemeyecek bir konu. Bu tutum, AIHM’e konu olmuş davalardan birinde somutlaşmış görünüyor. Bu ba-kımdan Şahin davasında17 yer alan dikkat cekici bir ifadeyle bitirelim. Davada, gecirdigi bir kaza sonrası üniversite egitimine devam edebilmek icin okuluna makul uyumlaştırma talebinde bulunan davacının talebi ekonomik durum ve süre gerekceleriyle üniversite yönetimi tarafından geri cevriliyor. Üniversite yönetimi yerel idare mahkemesinde tarafına acılan davada, kendi savunmasında başvurucuyu yargı yolunu secmiş oldugu icin eleştirip kötü niyetli olmakla sucluyor. Buradaki “kötü ni-yet” gerekcesi ise, üniversite yönetiminin başvurucuya yardım etmeyi teklif etmiş olmasına ragmen (Bu yardım fiziksel koşulun degiştirilme-si şeklinde degil, ancak başvuranın bir başka kişi tarafından taşınmak suretiyle merdivenlerden cıkarılıp indirilmesi şeklindedir) kişinin yargı yolunu secmiş olması, sunulan bu iyilik teklifiyle yetinmeyişi. Sonuc olarak aslında sadece iki fıkradan oluşan adalet erişim mad-desinin ardında cok daha büyük bir sosyokültürel degişime duyulan ih-tiyacı görebiliyoruz. Ote yandan unutmamamız gereken, bu algı degişi-minin yaratılması görevi ve yükümlülügünün de bizzat imzacı devletler üzerinde oldugu. Ozetle, adalete ulaşmayı salt hukuka ulaşmak olarak kısıtlayacak oldugumuzda dahi, farklı engel gruplarını farklı toplumsal ve fiziki bariyerlerin bekledigini, bu mücadelede bu kişilerden yolunu mahkemeye, polise ya da savcıya ulaştırabilmeyi başaranların ise kar-şısına –şayet iletişim bariyerini de aşabilirlerse– bu kez de toplumsal, psikoloji ve sosyolojiyle beslenen ve ne yazık ki bizzat hukuk destekli engellerin cıktıgını söylemek mümkün.

17 Enver Şahin / Türkiye 23065/12.

ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI - ENGELLİLERİN ADALETE ERİŞİMİ

Page 97: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

97

Engellilik Çalışmalarında Adalete Erişim:Hak Temelli Farkındalık Üzerine Bir Degerlendirme

A. Aslı Şimşek, Damla Songur

GirişBu calışmanın konusu, insan hakları perspektifinden engellilerin adalete erişimi meselesinde yürüttügümüz calışmalar, eleştiriler ve önerilerimiz ışıgında engellilik calışmalarının degerlendirilmesidir. Bu cercevede calış-manın amacı, engelli bireylerin haklarına erişebilmesine ve hem özel hem kamusal yaşama azami katılımına olanak sunan insan haklarına bütüncül yaklaşım baglamında bir adalete erişim yaklaşımı ortaya koymaktır. Türkiye’de engelli hakları alanında akademik ilginin ve calışmala-rın azlıgı dikkate alındıgında, bir yandan insan haklarını engellilik calış-maları gündemine taşımak, diger yandan konuya hak temelli bakışı ada-lete erişim cercevesinde degerlendirmek gerekmektedir. Bu baglamda başta insan hakları hukuku olmak üzere tüm hukuk dallarının Birleşmiş Milletler (BM) Engellilerin Haklarına Ilişkin Sözleşme dikkate alınarak gözden gecirilmesi bir zorunluluk haline gelmiştir. Dolayısıyla klasik anlamda hukuk önünde eşitlikten ayrımcılık yasaklı bir eşitlik anlayışı-na1 geciş zorunlulugu dogmaktadır.

1 Mesut Gülmez, “Insan Haklarında Ayrımcılık Yasaklı Eşitlik Ilkesi: Aykırı Düşünceler”, Çalışma ve Toplum 25, Şubat 2010, s. 232-234.

Page 98: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

98

Tüm bireyler bakımından eşitlik ilkesinin uygulanabilmesi icin salt şekli eşitlik yeterli olmamakta, bunun yanında “farklılıkları göz ardı et-mek yerine, onları gözetmekle eşitligin saglanabilecegi konusunda bir farkındalık üzerine inşa edilen”2 maddi eşitligin de saglanması gerekmek-tedir. Bu noktada ayrımcılık yasaklı eşitlik ilkesi karşımıza cıkmaktadır. Ayrımcılıkların ortadan kaldırılarak eşitligin saglanması hususunda ise ayrımcılıga maruz kalan grupların temel hak ve özgürlüklerde eşitligi-nin saglanabilmesi icin devletin proaktif olarak yerine getirmesi gereken yükümlülüklerinden söz edilmektedir. Ancak ihtiyac duyulan ve haklara eşit erişim icin bir zorunluluk haline gelen böyle bir eşitlik anlayışı henüz ülkemizde hukuk uygulamasında yerleşik hale gelmemiştir. Bu kapsamda engellilik calışmaları ile hukuk arasında karşılıklı bir ilişki oldugunu söylemek mümkündür. Bu ilişkinin bir yüzü, engellilik calışmalarında hukuka bir alan acmak ve hukukcuların bu konudaki bilgi ve bilinc düzeylerini yükseltip araştırmaları cogaltmakken, diger yüzü engellilik calışmalarına hak temelli bakış acısını yerleştirmektir. Bu alanda hem disiplinlerarası hem de disiplinlerüstü bir yol haritası cizmeyi amaclayan hukukcu araştırmacılar olarak bu calışmada neler yaptıgımızdan hareketle adalete erişim konusunda bir kavramsal cerce-ve cizmeye calıştık. Once hukukcular olarak engellilik calışmaları alanında nasıl adım attıgımızdan bahsedecegiz. Araştırmalarımıza başladıgımızda karşımıza cıkan ilk mesele olan terim birligi üzerinde durduktan sonra, bugün ge-linen noktada sadece lafzi degişikliklerin zihniyet ve tutum degişikligine vücut verip vermedigini, projeyle başlayan uygulamaya ilişkin tespitle-rimiz ışıgında karşılaştıracagız. Daha sonra benimsedigimiz hak temelli bütüncül yaklaşımın nasıl bir bakış acısı sundugundan hareketle devam eden calışmalarımız, mevcut duruma ilişkin eleştirilerimiz ve yapılması gerekenler üzerinde duracagız.

Nasıl BaşladıkBu calışmaya temel oluşturan faaliyetler 2012-2013 akademik yılında yürütmüş oldugumuz “Engellilerin Adalete Erişim Hakkı: Adli Yardım

2 Idil Işıl Gül ve Ulaş Karan, Ayrımcılık Yasağı: Kavram, Hukuk, İzleme ve Belgeleme, Istanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları, Istanbul, 2011, s. 12.

ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI - ENGELLİLERİN ADALETE ERİŞİMİ

Page 99: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

99

ve Bilgi Edinmede Karşılaşılan Sorunlar ve Çözüm Onerileri” başlıklı Li-sans Araştırma Projesi (LAP)3 ile başladı. Bu projenin hedefi, engellilerin adalete erişim hakkı konusunda gercekleştirilecek teorik araştırma ve saha calışması ile hak temelli bir bakış acısıyla başta Ankara özelinde bir mevcut durum analizi gercekleştirmekti. Böylece oluşturulacak temelle hem mevzuatta hem uygulamada eşit haklar icin sürdürülebilir calışma-lar geliştirilmesi amaclanmaktaydı. Projede Hukuk Fakültesi ögrencilerinin yanı sıra Işletme ve Mühen-dislik Fakültesi ögrencilerinin de yer aldıgı dokuz araştırmacı ögrenciyle bir akademik yıl boyunca calışmalar yürütüldü. Bu calışmalar, literatür araştırması ve mevzuat analizinden oluşan teorik calışmayla başlayarak ceşitli sivil toplum örgütleri (STO’ler), Ankara Barosu ve özellikle Adli Yardım Merkezi ve Adalet Akademisi ile yüz yüze görüşmelerle gercek-leştirilen saha calışmasıyla devam ettirildi. Projenin bitiminden itibaren son beş yıldır da “engellilik calışma-ları” başlıgı altında toplayabilecegimiz calışmalarımızı sürdürmekteyiz. Bu, cokdisiplinli olmanın yanı sıra disiplinlerüstü bir bakış acısıyla ta-sarlanmış bilimsel programlara ihtiyac duyulan bir alandır. Bu baglamda bugüne kadar hukuk bölümü icinde farklı disiplinlerle (cocuk hukuku, bilişim hukuku, insan hakları hukuku gibi) calışmanın yanı sıra, bilişim sistemleri mühendisligi, bilgisayar mühendisligi, sosyoloji, sosyal hiz-met, sosyal pediatri, sosyal politika, egitim bilimleri gibi farklı alanlarla da buluşma ve calışma olanakları oluşturduk.

Terim Birliği Meselesi ve ÖtesiProjenin başladıgı dönemde ilk karşımıza cıkan mesele, bu alanda hem hukuk literatüründe hem diger literatürde hem de uygulamada terim birligi olmaması ve kullanılan farklı terimlerin de ayrımcılıklara yol acan bir bakış acısını yansıtmasıydı. Araştırmalar esnasında “özürlü, sakat, malul” gibi insan onuruyla bagdaşmayan kelimelerin engelli bi-

3 LAP-C–1213-07, “Engellilerin Adalete Erişim Hakkı: Adli Yardım ve Bilgi Edinmede Karşılaşılan Sorunlar ve Çözüm Onerileri”, Danışman: A. Aslı Şimşek/Eş Danışman: Damla Songur, Kasım 2012- Agustos 2013. Bu proje, Atılım Üniversitesi Ic Destek Programları cercevesinde cagrılı lisans araştırma projesi olarak yürütülmüş ve Lisans Araştırma Projeleri Şenligi’nde Sosyal Bi-limler alanında “En Iyi Lisans Araştırma Projesi” secilmiştir.

ADALETE ERİŞİM İÇİN DESTEK MEKANİZMALARI

Page 100: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

100

reyleri tanımlamak icin kullanıldıgı ve daha en baştan bu kişilerin bir birey olarak toplumda var olmasının gücleştirildigi görülmüştür. Sosyal bilimler alanında “engelli” haklarına ilişkin calışmaların yaygın olmadı-gı ve literatürde terim birliginin var olmadıgı saptanmıştır.4

Sosyal bilimler araştırmalarında bir konu üzerinde terim birliginin saglanması, konuyu tanımlanmak ve bir işin yapılabilmesi icin tespitte bulunmaktır. Bu tespit aynı zamanda konuya nasıl yaklaştıgımızı ifa-de eder ve bu nedenle büyük önem taşır. Uygulamadaki farklı modelle-rin belirledigi yaklaşımlardan kaynaklı terim birligi olmaması, örnegin medikal (tıbbi) modelin tercih edilmesi, hukuka da yansımış ve hukuk kurallarının saglıklı-saglıksız ikiligine göre şekillenmesine yol acmıştır. Sosyal model veya biyopsikososyal model zamanla yaygın hale gelmek-le birlikte, hukuk kurallarının bu modellere adaptasyonu sadece lafzi düzeyde kalma egilimi göstermektedir. Bu baglamda özürlü, sakat, malul veya eksik gibi sözcüklerle me-selenin ele alınması kişilerin farklılıklarının dezavantaj olarak nitelen-dirilmesi anlamına gelmektedir. Bu, hak temelli olmayan bir yaklaşımla dezavantajların kişinin kendisinden kaynaklanan bir durum olduguna ilişkin yanlış bir yaklaşımdır. Icsel veya objektif anlamlar taşıyan bu sözcükler, durumu bir sorun degil kabul edilmesi gereken bir olgu ola-rak görür. Oysa engellilerin dezavantajları mevzuattaki yetersizlikler, yasal kazanımların uygulamaya aktarılamaması ve toplumsal zihniyet ve bakış acısına baglı diger eksiklik ve aksaklıklar nedeniyle kısıtlı bir hayat erişimi, ötekileştirilmişlik, geliştirilemeyen yetenekler, kendini gercekleştirememe ve dar bir cercevede yaşamını sürdürmedir. Bir di-ger ifadeyle, bu dezavantajlar dışsal ve ortadan kaldırılabilirdir. Kişinin engellilik durumu insani degeriyle ilgili degildir. Bu durum, engellilik calışmalarımızın nedenini ve temelini oluşturmaktadır. Nitekim engelli-lerin farklılıklarının calışmamız bakımından önemi, fizyo-anatomik (ic-sel) bakımdan degil, toplumsal yaşama erişme ve katılma bakımından-dır. Bu nedenle bireyin karşısına cıkan (dışsal) engelleri ve bu engellerin

4 2005 yılında yürürlüge giren 5378 sayılı Ozürlüler ve Bazı Kanun Hükmünde Kararnamelerde Degişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile 25.04.2013 tarihinde yapılan degişiklikle kanunun adı dahil kanunda gecen özürlü ifadesi engelli ifadesi şeklinde degiştirilmiştir. Ayrıca bu kanunun yayımlanma amacı, hakların ilkesel düzeyde yasal bir bütünlüge kavuşturulması olarak belir-lenmiştir (Ozürlüler Hakkında ve Bazı Kanunlar ile..., Genel Gerekce).

ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI - ENGELLİLERİN ADALETE ERİŞİMİ

Page 101: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

101

ortadan kaldırılabilirligini işaret etmek üzere “engelli” terimi hak temelli bakış acısına daha uygundur.5

Buna göre, calışmamızda öncelikli olarak toplumsal yaklaşımın yansıması olan terim birligi sorununun cözümü üzerine calışılmıştır. Bunun yanı sıra, mevzuattaki uyumsuzlukların tespiti ve bunlara ilişkin iyileştirme önerileri getirilmiştir. Ayrıca hem engellilerin hem de toplu-mun tüm kesimlerinin konu üzerine bilgi sahibi olmadıgı görüldügün-den, bu konuda da bilinclendirme calışmaları yapılmaya başlanmıştır. Bu amacla, proje sonuclarının daha geniş kitlelere daha kolay yolla ula-şabilmesi icin bir demo internet sitesi icerigi oluşturulmuş6 ve bir panel düzenlenmiştir.7 Proje sürecinde elde ettigimiz veriler ışıgında mevcut durumun bir fotografını cekmek istersek, tespitlerimize daha yakından bakmamız iyi olacaktır.

Teoriden Uygulamaya Bazı TespitlerProje süresince hem adalete erişim kavramının kendisinin Türkiye icin cok yeni bir yaklaşım sundugu ve tam olarak anlaşılmadıgı tespit edilmiş hem de engelli bireylerin insan hakları konusunda Türkce literatürde-ki calışmalarının sayısının azlıgı dikkat cekmiştir. Bu noktada özellikle mevzuat ve hukuk uygulamasındaki durumu tespit etmek amacıyla ilgili politika belgeleri incelenmiş, ceşitli kurum ve kuruluşlarla yüz yüze gö-rüşmeler gercekleştirilmiş ve şu sonuclar cıkmıştır:

• Politika yapıcı olarak Adalet Bakanlıgı Stratejik Planı ile Yargı Re-formu Stratejisi incelenmiştir. Ilk stratejik plan olan Adalet Bakan-

5 Son yıllarda kullanılmaya başlanan “özel gereksinimli birey” ifadesi ve konuyla ilgili ayrın-tılı bilgi icin bkz. Korhan Levent Ertürk, Altın Aslı Şimşek, Damla Songur, Gökhan Şengül, “Türkiye'de Engelli Farkındalıgı ve Engelli Bireylerin Adalete Web Erişilebilirlikleri Üzerine Bir Degerlendirme (Disability Awareness in Turkey and an Assessment about Accessibility of Web Pages Related to Justice by Disabled People)”, Bilgi Dünyası 15(2), 2014, s. 377- 379.

6 Proje devam ederken oluşturulan ve icerikleri geliştirilen www.engelsizadalet.atilim.edu.tr ad-resi, Atılım Üniversitesi’nin internet revizyonu sırasında 2018 yılında atilim.edu.tr uzantılı tüm internet sayfalarının erişime kapatılmasıyla şu an erişime acık degildir. Bu icerik güncellenerek ve geliştirilerek devam calışmalarında dijital ortama aktarılacaktır.

7 “Engelsiz Hayat Icin Engelsiz Adalet” Paneli, 25.04.2013, Atılım Üniversitesi. Panelde Görme Ozürlü Evrensel Hukukcular Dernegi’nden Osman Sezer’in oturum başkanlıgında, Engelsiz Ha-yat Dayanışma Dernegi kurucusu Adem Kuyumcu ile Aslı Şimşek ve Damla Songur’un sunum-ları yer almıştır.

ADALETE ERİŞİM İÇİN DESTEK MEKANİZMALARI

Page 102: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

102

lıgı 2010-2014 Stratejik Planı’nda adalete erişim, “toplumun tüm kesimlerinin ihtiyac duydukları adalete kolaylıkla ulaşabilmesi ve haklarını etkili bir şekilde arayabilmesi icin devletin tüm imkânla-rı saglaması ve bu imkânların varlıgını etkili bir şekilde tanıtması”

şeklinde tanımlanmıştır. 2009 Yargı Reformu Stratejisi’nde ise ada-lete erişim başlıgı altında ele alınan konular şunlardır:

- Adli yardımın etkinleştirilmesi- Adli süreclere ilişkin bilgiye erişimin kolaylaştırılması- Mahkemelerdeki tercüme hizmetlerinin geliştirilmesi- Elektronik ortamda dava acma calışmalarının tamamlanması

• Adalet Bakanlıgı ikinci planı olan 2015-2019 Stratejik Planı’nda ve 2015 Yargı Reformu Stratejisi’nde ise adalete erişim, yargı sistemi-nin, uluslararası gelişmeler ışıgında dikkate alması gereken bir gös-terge olarak ifade edilmektedir. Ancak bu stratejik planda adalete erişimin bileşenlerinden söz edilmemektedir. Bunun yerine adale-te erişim, adalet hizmetlerinin fiziki ve teknik altyapısı bakımın-dan degerlendirilmekte ve şu şekilde tanımlanmaktadır: “Adalete erişim, kişilerin haklarını bilmeleri ve bu haklarına etkili bicimde erişebilmeleri icin devletin destegiyle her türlü önlemin hukuk sis-temi tarafından alınmasıdır.” Bu ikinci Yargı Reformu Stratejisi’nde adalete erişimi güclendirmek bir amac olarak ifade edilmiş olsa da “Adliyelerin bir kısmında danışma masaları ve yön levhaları oluştu-rulmuş, engelliler icin gerekli tedbirler alınmıştır” denerek adalete erişim kavramının dar cercevede ve sadece mahkemeye erişimle sı-nırlı olarak tasarlandıgı görülmektedir.

• Proje kapsamında meslek elemanı yetiştiren bir kuruluş olarak An-kara Barosu Adli Yardım Merkezi’nin engelli bireylerin hak talep-leri ve dava sürecleriyle ilgili bir arşiv ve izleme mekanizmasının mevcut olmadıgı görülmüştür. Benzer şekilde baro icinde bir engelli hakları merkezi de oluşturulmamıştır. Avukatların bu konuda far-kındalıklarının düşük düzeyde oldugu tespit edilmiştir. Bu sürecte baro, proje araştırmacılarını şiddete maruz kalan kadınlara destek

ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI - ENGELLİLERİN ADALETE ERİŞİMİ

Page 103: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

103

vermek üzere kurulan baro icindeki Gelincik Merkezi’ne yönlen-dirmeye calışmıştır. Ancak böyle bir yaklaşım, dezavantajlar konu-sunda farklı deneyimleri dikkate alan bir eşitlik anlayışını ortaya koymaktan ziyade, kırılgan grupları aynı “magdurlaştırma” pota-sında eriten toptancı bir bakış acısını yansıtmaktadır. Proje süre-cinde Engelli Avukatlar Merkezi ile işbirligi yapılmıştır. 2018 yılı itibariyle baro ile gercekleştirilen son dönem işbirlikleri cercevesin-de ise adli yardım mekanizmasının engellilere özgü ve uygulanabi-lir hale gelmesi icin baro-hukuk fakültesi işbirligi konusunda ortak calışılmalar geliştirilmeye başlanmıştır. Zamanla baronun toptancı anlayışı terk ederek engellilerin adalete erişimi konusunda adımlar attıgı görülmektedir.

• Bir diger meslek elemanı yetiştiren kuruluş olan, hâkim ve savcı adaylarının staj egitimlerini aldıgı Adalet Akademisi ile yapılan gö-rüşmede hâkimlik ve savcılık staj programında adalete erişim veya engelli bireylerin insan hakları konusunda herhangi bir egitim ve-rilmedigi tespit edilmiştir. Buna karşın hâkim ve savcı adayları icin engellilerin adalete erişimi konusunda bir calışmaya ve geliştirilmiş olan bir ders programına ihtiyac vardır. Proje kapsamında engelli bireylerin adalete erişimi konusunda ortak bir calışma yapılması teklifi ise dönemin egitim birimi yetkilisi tarafından ikincil bir me-sele olarak degerlendirilmiş ve öncelik olarak dikkate alınmamıştır. 02.07.2018 tarihli ve 703 sayılı kanun hükmünde kararname (KHK) ile Türkiye Adalet Akademisi’nin kapatıldıgı ve staj egitimine iliş-kin yetkilerinin Adalet Bakanlıgı Egitim Dairesi Başkanlıgı’na dev-redildigi8 görülmektedir. Hâkim ve savcı adayları icin Egitim Daire-si Başkanlıgı’na baglı Hâkim ve Savcı Egitim Merkezi9 kurulmuştur. Bu merkezin web sitesinde paylaşılan “Meslek Ici ve Hizmet Ici Egi-tim Dokümanları”10 arasında da engellilerin adalete erişimi veya ge-

8 Hâkim ve Savcı Egitim Merkezi organları oluşturuluncaya kadar staj egitimine ilişkin yetkileri Adalet Bakanlıgı Egitim Dairesi Başkanlıgı kullanmıştır. Bkz. http://www.edb.adalet.gov.tr/du-yuruarsiv/2018/2018-Agustos-Hakim-ve-Savci-Egitim-Merkezi-Duyurulari.html

9 Bkz. http://www.hsem.adalet.gov.tr/index.html10 Bkz. http://www.hsem.adalet.gov.tr/meslek-ici-egitim-dokumanlari.html

ADALETE ERİŞİM İÇİN DESTEK MEKANİZMALARI

Page 104: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

104

nel olarak adalete erişim konusunda hazırlanmış bir doküman yer almamaktadır.

• Hakkın öznesi olarak kabul edilme ve hakları talep etmenin bir diger önemli bileşeni, hukuk önünde eşit haklara sahip bireyler olarak görülmektir. Bu baglamda engelli hukukcuların da bu mü-cadelede yer alması gerektigi aşikârdır. Engelliler hukuk egitimi alıp avukat olabilmelerine karşılık, 2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanunu’nun 8. maddesinin g fıkrasına göre engelliler hâkim veya savcı olamamaktadır. Engellilerin Haklarına Ilişkin Sözleşme yürür-lüge girdikten sonra bu hükümde yapılan tek degişiklik, “sakatlık” ve “özürlü durumları” ifadelerini “engellilik” ve “engel” ifadeleriyle degiştirmekten ibaret olmuştur. Bu noktada mevzuatta “engellilik” ifadesinde lafzi bir birlik saglanmasına karşılık, engellilerin insan hakları bakış acısının mevzuata yansımamış oldugu görülmektedir. 2802 sayılı kanun, 1983 yılında yürürlüge girmiştir ve insan hakla-rı konusundaki güncel gelişmelere göre uyumlaştırılmamış oldugu acıktır.

• Projenin kapsamı ve sınırları el verdigi ölcüde STO’lerle görüşül-müştür (Görme Ozürlü Evrensel Hukukcular Dernegi, Engelsiz Ha-yat Dernegi). STO’lerle yapılan görüşmelerde bazı önemli sonuclar elde edilmiştir: 1. Engelli bireylerin kurdugu veya engelli bireyler icin calışan STO’lerin bir kısmının hak temelli savunuculuk bilinci-nin olmadıgı; 2. Hak temelli calışan örgütlerin sayıca cok az oldugu; 3. Kurulmuş olan cok sayıda STO’nün farklı konfederasyonların ca-tısı altında toplandıgı ve bu nedenle ortak bir kamuoyu oluşturma gücünün zayıfladıgı.

Hem mevzuattan hem sahadan tespitler, hakkın öznesinin yanı sıra adalete erişim sürecinde yer alan tüm aktörlerin bilgi ve bilinc düzeyle-rinde eksikler oldugunu göstermektedir. Dolayısıyla cevaplanması ge-reken öncelikli sorular, engellilerin insan haklarının gercekleşmesi icin temel yaklaşımın ne olması gerektigi ve adalete erişim kavramının acık-lıga kavuşturulması ihtiyacıdır.

ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI - ENGELLİLERİN ADALETE ERİŞİMİ

Page 105: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

105

Engellilik Çalışmalarında Yöntem Olarak Hak Temelli Bakış: Bütüncül Haklar Yaklaşımı ve Engellilerin Haklarına İlişkin Sözleşme Bağlamında DeğerlendirmeHukukun engellilik calışmaları alanına en önemli katkılarından birisi, bizim hak temelli bakış/yaklaşım olarak tarif ettigimiz yöntemdir. Bu yöntemin mahiyetini belirleyen iki önemli husus mevcuttur: Bütüncül haklar yaklaşımı ile BM Engellilerin Haklarına Ilişkin Sözleşme’nin hu-kuk sistemine kattıgı deger. Bu hususları acıklamak, adalete erişimin kavramsal cercevesini cizerken yardımcı olacaktır.

Bütüncül Haklar YaklaşımıBu yaklaşıma göre tüm insan hakları, bütünlük, bölünmezlik ve karşılık-lı bagımlılık ilkeleri11 cercevesinde ele alınmalıdır. Ornegin bireyin adil yargılanma hakkını kullanabilmesi icin öncelikle sahip oldugu hakları bilmesi, bunun icin temel bir egitim hakkının olması, mahkeme binaları-nın inşası, tarafsızlık ve bagımsızlık nosyonuyla yetiştirilmiş hâkimlerin bu mahkemelerde istihdamı, toplumdaki her birey icin fiziksel erişim ve dogru bilgiye erişim anlamında mahkemelere erişimin olanaklı olması gibi birbiriyle ayrılmaz bir bütün oluşturan bir haklar zincirinin varlıgı şarttır. Bu haklardan her biri zincirin bir halkasını oluşturmakta olup birinin kopması, adil yargılanma hakkının kullanılması sürecindeki tüm hakların varlıgını ve kullanılabilirligini etkileyecektir. Aynı zamanda insan hakları konusunda devletin yükümlülükleri üc dilimli/parcalı sınıflandırmaya göre saygı gösterme (respect), koruma (protect) ve geregini yerine getirme (fulfill) olarak12 karşımıza cıkmak-tadır. Konumuz baglamında devletin, bireyin dogru, yeterli ve gerekli bilgiye erişimini kısıtlamaması (saygı gösterme), ücüncü kişilerden şid-det görme riskine karşı bireyi koruyucu tedbirleri alması (koruma) ve

11 Asbjørn Eide, “Economic and Social Rights”, Human Rights: Concept and Standarts, ed. Janusz Symonides, UNESCO Publishing, 2000, s. 119.

12 Asbjørn Eide, “Economic and Social Rights”, Human Rights: Concept and Standarts, ed. Janusz Symonides, UNESCO Publishing, 2000, s. 119; CESCR General Comment No. 3 (1990). The natu-re of states parties’ obligations (Art. 2, Para. 1, of the Covenant), Adopted at the Fifth Session of the Committee on Economic, Social and Cultural Rights, Contained in Document E/1991/23.

ADALETE ERİŞİM İÇİN DESTEK MEKANİZMALARI

Page 106: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

106

mahkeme binalarında makul uyumlaştırmanın yapılması (geregini ye-rine getirme) adalete erişim hakkı bakımından aynı anda ifa edilmesi gereken yükümlülükler olarak karşımıza cıkar. Başka bir ifadeyle insan hakları arasında öncelik-sonralık ilişkisi kurulmaması gerekliligi ile devletin herkese her hakkı eşit şekilde tanı-ması gerekliligi, bütüncül haklar yaklaşımını meydana getirmektedir. Bu noktada insan hakları arasında konularına göre bir ayrım yaparak veya insan haklarını bireyin devlet karşısında konumuna göre sınıflandırarak devletin derhal yerine getirebilecegi ve aşama aşama yerine getirebile-cegi haklar şeklinde bir ayrıma dayanılamayacagı acıktır. Dolayısıyla bütüncül haklar yaklaşımı, kesişimsel ayrımcılıklardan kaynaklanan cif-te dezavantajların ortadan kaldırılması hedefiyle uyumludur.

Engellilerin Haklarına İlişkin Sözleşme Bağlamında DeğerlendirmeBM insan hakları sözleşmelerine taraf olmaya dayalı insan haklarını koruma mekanizmaları düşünüldügünde devletler her bir sözleşmeye ve varsa ihtiyari protokollerine taraf olarak, sözleşmelerde öngörülen insan hakları yükümlülüklerini üstlenmektedir. Sözleşme Türkiye bakı-mından, 28 Ekim 2009 tarihinde yürürlüge girmiştir. Engellilerin Hakla-rına Ilişkin Sözleşme (EHS) acısından Türkiye, bir cekince veya beyanda bulunmaksızın Sözleşme’nin tarafıdır. Sözleşme, Türkiye bakımından 2009 yılında yürürlüge girmiştir. Pek cok acıdan insan haklarının dinamizmini ortaya koyan EHS, yürürlüge girdigi andan itibaren insan haklarının anlaşılması ve yorum-lanmasında kapsayıcı bir yaklaşım sunmuştur. Bunların başında EHS’nin kattıgı deger ve engelli haklarının anaakımlaştırması gelmektedir. EHS’nin kattıgı deger dendiginde anlaşılması gereken, engellilerin haklarına saygı gösterilmesi, haklarının korunması ve bu konuda gere-ginin yerine getirilmesi icin birinci aşamada EHS’nin ulusal hukuklara adaptasyonu, ikinci aşamada diger uluslararası insan hakları sözleşme-lerine adaptasyonu düşünülmelidir. Dolayısıyla cok katmanlı bir sürec-ten söz etmek mümkündür. Engelli haklarının anaakımlaştırması bu iki sürecin tamamlanması-nı, engelli hakları temelli yaklaşımın hukuki bir yaklaşım olmanın öte-

ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI - ENGELLİLERİN ADALETE ERİŞİMİ

Page 107: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

107

sine gecmesini, toplumsal ve siyasi yollarla da talep edilebilir hakların varlıgını gerektirmektedir.13

Işte bu iki önemli bileşen, engellilik calışmalarında hak temelli ba-kışın cercevesini cizmektedir. Hak temelli bakış dendiginde anlaşılması gereken temel ilkeler katılımcılık, hesap verebilirlik, eşitlik ve ayrımcılık yasagı, şeffaflık ve güclenmedir. Bu ilkeler aracılıgıyla işletilen hak te-melli yaklaşım, hukukun gercek hayattaki siyasi ve toplumsal süreclere dönüştürülmesiyle ilgilidir.14 Hak temelli yaklaşım, insan haklarının bü-tünlügü, bölünmezligi ve karşılıklı bagımlılıgı konusunda farklı boyut-larda harekete gecilmesini gerektirmektedir: Medeni, siyasi, ekonomik ve sosyal hakların birlikte gercekleştirilmesi, hem süreclerin hem cık-tıların dikkate alınması, yerelden küresele farklı seviyelerde katılımın saglanması, hem yukarıdan aşagıya hem aşagıdan yukarıya yaklaşımla-rın uygulanması, kamusal alan ve özel alanın birlikte düşünülmesi, bi-reysel ve kolektif hakların birlikte düşünülmesi, hizmetlerin sunulması veya acil karşılık verilmesi ve yapısal degişiklikler bu farklı boyutları ifade etmektedir.15

Adalete Erişimin Kavramsal Çerçevesini ÇizmekAdalete erişim, 1960’lardan itibaren bir toplumsal hareket, bir insan hakkı, bir politika ve günümüzde gelinen noktada bir sürec olarak ele alınagelmiştir. Adalete erişim, katılımcılık, hesap verebilirlik, eşitlik ve ayrımcılık yasagı, şeffaflık ve güclenme ilkeleri kapsamında hak temelli yaklaşımla ele alındıgından bir sürec olarak adalete erişimden söz etmek uygun olacaktır; cünkü bugün adalete erişim, mahkemelere erişimle sı-nırlı olmadıgından ve ceşitli düzeylerde kamu aktörleri ile özel kişileri kapsayan pek cok farklı boyutu mevcut oldugundan daha kapsayıcı bir tanıma ihtiyac vardır. Böyle bir kapsayıcı tanım icin de adalete erişim, sadece bir insan hakkı veya bir politika olarak düşünülmemekte, bir sü-rec olarak ele alınmaktadır. Böylece bu sürecin farklı aşamaları üzerine calışmalar yapmak mümkün olmaktadır. Buna göre adalete erişim, ciddi

13 Peter Uvin, Human Rights and Development, Kumarian Press, USA, 2004, s. 176.14 Paul Gready, “Rights-based approaches to development: what is the value-added?”, Development

in Practice, 18(6), 2008, s. 736.15 Agm, s. 736.

ADALETE ERİŞİM İÇİN DESTEK MEKANİZMALARI

Page 108: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

108

şekilde yoksul ve dezavantajlı bireylerin adaletsizlikten magdur olma-ları halinde, bu adaletsizlikleri düzeltmeyi amaclayan, hukuk temelinde ve hukukun üstünlügü dogrultusunda, devlet veya devlet dışı kurumlar nezdinde şikâyetlerinin dinlenmesi, şikâyetlerine uygun muamele gör-meleri imkânlarının varlıgıdır.16

Sadece mahkemelere erişim gibi basit bir unsuru ihtiva etmenin ötesine gecerek tüm adli ve idari süreclerde ilgili otoriteye erişim, de-mokratik karar alma süreclerine dahil olabilme, bunların saglanması icin gerekli sosyal politikaların yürürlüge koyulması şeklinde dışlanma-ya ve ayrımcılıga karşı tüm toplumsal kesimleri icermeyi amaclayan bir sürec görünümünü almıştır. Bütüncül haklar yaklaşımında uygun olarak EHS, tüm insan hakla-rının bütünlügü, bölünmezligi ve karşılıklı bagımlılıgı esasına göre ta-sarlanmış bir sözleşmedir. Yine EHS’nin 13. maddesinde adalete erişim talep edilebilir bir hak olarak düzenlenmiştir. Buna göre, eşit yurttaşlık kavramıyla ilgili olup klasik anlamda hukuk önünde eşitlik ilkesinin genişletici yorumuna dayanır. Bu noktada adalete erişimin, hak temelli yaklaşım ve anaakımlaştırma aracılıgıyla hukuk devleti ilkesinin önemli bir bileşeni olması hedeflenmelidir.

Devam Eden Disiplinlerarası Güçlenme ÇalışmalarıEngellilerin adalete erişim hakkı kapsamında proje süresince tespit edilen eksiklikler, hem genel bir farkındalıgın saglanması hem güncel sorunlara cözümler üretilebilmesi bakımından disiplinlerarası calışma-ların yaygınlaştırılmasının önemini göstermektedir. Bu kapsamda önce-likle hukuk alanı ile mühendisligin kesiştigi noktada web erişilebilirligi üzerine bir araştırma gercekleştirilmiştir. Adalete tam erişimin saglanabilmesi, bilgiye erişimle dogrudan ilişkilidir. Bilişim teknolojilerinin gündelik hayatımızın vazgecilmez bir parcası oldugu günümüzde fiziksel, zamansal ve mekânsal engelleri kal-dırarak ucuz, kolay ve özgür bir şekilde bilgiye ulaşma olanagı sunan internetin etkin kullanılabilmesi web erişilebilirligi kavramını gündeme taşımaktadır.

16 A. Bedner ve J.A.C. Vel, “An Analytical Framework for Empirical Research on Access to Justice”, Law, Social Justice & Global Development Journal (LGD), 2010, s. 7.

ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI - ENGELLİLERİN ADALETE ERİŞİMİ

Page 109: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

109

Hak temelli bir bakış acısıyla ele alındıgında web erişilebilirligi, tüm kullanıcıların web sitelerine erişebilmesi ile web sitelerini kullana-bilmesi ve anlayabilmesini ifade eder. Adalete erişim hakkı kapsamında web erişilebilirligi, öncelikle bilgiye erişimi temin edecegi gibi, yapıla-cak hukuki ve usuli düzenlemelerle başvuru ve takip aşamaları bakımın-dan hak ve adalet arayışını da kolaylaştırabilir. Web erişilebilirliginde engelliler icin makul uyumlaştırma önem taşımaktadır. Bu kapsamda bilişim sistemleri ve bilgisayar mühendisligi ögretim üyeleriyle engellilerin adalete web erişebilirligi üzerinden gercekleştir-digimiz bir calışmayla sekiz web sitesi17 “Web Icerigi Erişilebilirlik Kıla-vuzu (WCAG)” kriterlerine göre degerlendirilmiştir.18 2014 yılı icin ince-lenen web sitelerinin engellilerin web erişilebilirligi makul uyumluluk durumu, Ankara Barosu ve Yargıtay icin en uyumsuz, Adalet Bakanlıgı web sitesi icin en uyumlu olarak tespit edilmiştir.19 Engellilerin başka-sına bagımlı olmaksızın güvenilir bilgiye erişebilir olması bakımından web sitelerinin web erişilebilirlikleri bakımından makul uyumlaştırma-nın yapılması, eşit haklar icin zorunluluktur. Engellilerin adalete erişimi konusunda hak temelli bir farkındalıgın gerekliligi, aynı zamanda kesişimsel calışmaların yürütülmesi konusun-da karşımıza cıkmaktadır. Böylece proje devamında engelli cocukların hakları üzerine Sosyal Pediatri Sempozyumu’nda “Engelli Çocuk ve Er-genlerin Hakları” başlıklı bildiriyle hekimlerle bir araya gelinmiştir.20

Ote yandan adalete erişim icin hukuku uygulayacak ve yaratacak olan hukukcuların da engelli hakları konusunda bilgi ve bilinc seviyesi-

17 Çalışmamız kapsamında 2014 yılı icin tespit edilen öncelikli sekiz web sitesi şunlardır: Engel-li ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlügü (www.eyh.gov.tr), Adalet Bakanlıgı (www.adalet.gov.tr), UYAP Hukuki Yardım (www.hukukiyardim.gov.tr), UYAP Vatandaş Portalı (vatandas.uyap.gov.tr), Anayasa Mahkemesi (www.anayasa.gov.tr), Yargıtay (www.yargitay.gov.tr), Danıştay (www.danistay.gov.tr), Ankara Barosu (www.ankarabarosu.org.tr).

18 Web Icerigi Erişilebilirlik Kılavuzu (Web Content Accessibility Guideline/WCAG) engelliler ile yaşlıların web icerigine erişilebilirlikleriyle ilgili ilke ve kriterleri ortaya koymaktadır. Kılavuz, dört ilkeye (algılanabilirlik -perceivable, kullanılabilirlik-operable, anlaşılabilirlik-understandab-le ve saglamlık-robust) dayandırılmıştır. Ayrıntılı bilgi icin bkz. Ertürk vd., age, s. 385-386.

19 Tespit edilen 370 uyumsuzlugun, 276’sı kullanılabilirlik ve 70’i algılanabilirlik ilkeleri kapsa-mında olup, 276 algılanabilirlik uyumsuzlugunun 224’ü Ankara Barosu’nun web sitesinde, 70 kullanılabilirlik uyumsuzlugunun 66’sı Yargıtay’ın web sitesinde karşımıza cıkmaktadır.

20 Aslı Şimşek ve Damla Songur, “Engelli Çocuk ve Ergenlerin Hakları”, Sosyal Pediatri Sempoz-yumu: “Özel Bakım Gereksinimi Olan Çocukların; Hakları, İzlemi ve Bakımı” Oturumu, Bildiri Ozetleri, Sosyal Pediatri Dernegi, HiltonSA Otel, 14-16 Mayıs 2015, s. 14.

ADALETE ERİŞİM İÇİN DESTEK MEKANİZMALARI

Page 110: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

110

nin yükseltilmesinin gerekliligi, hukuk egitiminde engelli calışmalarının anaakımlaştırılmasını gündeme getirmiştir. Bu kapsamda Çocuk Huku-ku dersinde cifte dezavantajlılık baglamında engelli cocukların hakları, Bilişim Hukuku dersinde engellilerin internet erişimi gibi başlıklar müf-redatlara dâhil edilmiştir. Benzer bir yaklaşımla Atılım Üniversitesi Ka-dın Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi ile yine cifte dezavantaj-lılık baglamında cinsiyet ve cinsel yönelim ile engelliligin kesişimine de bilimsel etkinlikler ve Toplumsal Cinsiyet derslerinde yer vermekteyiz. Yine hak temelli yaklaşımın engellilik calışmaları alanında tanınırlıgı-nın ve görünürlügünün artırılması amacıyla ceşitli üniversitelerde sos-yal hizmet, egitim bilimleri ve sosyal politika alanında akademisyen ve uzmanlarla bir araya gelerek hem hukuk egitiminde engelli haklarının anaakımlaştırılması hem de diger egitim ve araştırma alanlarında hak temelli yaklaşımın hayata gecirilmesi icin ortak calışmalar gercekleştir-mekteyiz.

Sonuç YerineHer disiplinden araştırmacı bir gösterge olarak engelliligi araştırma gündeminin bir parcası haline getirirken yöntem olarak hak temelli bir bakış acısını kullanabilir. Bunun icin gerekli metotlar literatürde yer al-maktadır. Aynı zamanda dezavantajların ortadan kaldırılmasında kilit rolü olan tıp, saglık bilimleri, sosyal hizmet, hukuk, egitim bilimleri gibi alanlarda önlisans, lisans ve lisansüstü egitimde hem uzmanlık dersleri olmalı hem de her bir ders icin engellilik anaakımlaştırılmalıdır. Var olan politikalar gercekten her bir engelli gruba özgü müdür? Yoksa getirilen genel kural, engelliler arası ayrımcılıklara yol acmakta mıdır? Bu soruların yanıtlanabilmesi icin hak temelli bütüncül yaklaşı-mın özümsenmiş olmasına ihtiyac vardır. Sahada akademisyenler ve STO’lerin bir araya gelerek cözüm üret-mesi ve bu fikirleri projelere dönüştürmesi son derece önemlidir. Ancak sınırlı süreli ve belirli bir fona baglı olan projelerin, iyi örnek olarak nitelendirilebilecek pilot calışma ve uygulamaların sürdürülebilirligi ve birer politikaya dönüştürülmesi devletin proaktif bir rol üstlenmesiyle mümkündür.

ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI - ENGELLİLERİN ADALETE ERİŞİMİ

Page 111: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

111

Türkiye’de Kutuplaşmanın Boyutları ve Siyasi HoşgörüTürkiye’de Kutuplaşmanın Boyutları ve Siyasi Hoşgörü

FARKLI ENGELLILIKLER

VE ÇOKLU AYRIMCILIK

RISKI ALTINDAKI GRUPLARIN

ADALETE ERIŞIMI

Maria OrchardHumberto InsoleraSuzanne Valentine

Dilek Kumcu

Page 112: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

112

Page 113: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

113

Makul Düzenlemelerin Ötesinde: Aile Ici Şiddet Baglamında Engelli Kadınlar icin “Adalete Erişim” Çercevesinin Tasarlanması

Maria Orchard

GirişBu makale, aile ici şiddet baglamında engelli kadınların hukuki ihtiyac-larını anlama konusundaki anlayışımızı geliştirmek icin, Ingiltere ve Ka-liforniya’nın yasal sistemlerini bu konu temelinde inceleyen doktora te-zimden ortaya cıkmıştır. Engelli kadınların aile ici şiddete, ciddi ve uzun süreli fiziksel istismara hem engelli olmayan kadınlardan hem de en-gelli erkeklerden daha fazla maruz kalması muhtemeldir.1 Buna ragmen, engelli kadınların cogu zaman hukuki destek ve koruma alma hakları engellenmektedir; cünkü bu haklar erişilemez ve kullanılamazdır veya özel ihtiyacları gidermeye uygun degildir.2 Çeşitli engellerin varlıgına ragmen, “adalete erişimin” engellilikle ilgili boyutlarına cok az dikkat edilmektedir ve kontrol altına alınmayacak olursa bu durum engelli kadınları dışlamaya devam edecektir.3 Dahası, engelliler hukuk sistemi ve kamu otoriteleri tarafından “savunmasız” olarak degerlendirilirken, yine bu sistemler istismarcıyı yargılamak yerine aşırı korumacı bir tavır

1 Michelle Ballin vd., “Looking Beyond Prevalence: A Demographic Profile of Survivors of Inti-mate Partner Violence with Disabilities”, Journal of Interpersonal Violence 29, s. 3167-3168.

2 Gill Hague, Ravi Thiara ve Audrey Mullender, “Disabled Women and Domestic Violence: Ma-king the Links, A National UK Study”, Psychiatry, Psychology and Law 18(1), 2010, s. 117, 121-30.

3 Eilionóir Flynn ve Anna Lawson, “Disability and Access to Justice in the European Union: Imp-lications of the United Nations Convention on the Rights of Persons with Disabilities”, European Yearbook of Disability Law 4, 2013, s. 7-12.

Page 114: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

114

sergilemektedir.4 Engelli kadınları bilgilendirmek yerine zarar görmek-ten korumayı esas alan bu ataerkil ahlak, faillik, kendi kaderini tayin ve yasal güclendirme kavramlarına aykırıdır. Dolayısıyla bu araştırma, insan haklarına dayalı bir yaklaşıma teşvik ederek ve sosyal engellilik modeline uygun olarak, engelli kadınları “korumacılıktan” geri adım at-maya teşvik eder.56

Aile ici şiddet baglamında engelli kadınların yasal ihtiyaclarına dair kavrayışımızı ilerletme hedefi dogrultusunda, daha geniş caplı araştır-ma projesinde, kendi hukuk sistemleri ve bu etkileşimleri cevreleyen koşullarıyla birlikte yedi engelli kadının deneyimlerini incelemek icin anlatı sorgulama ve tematik şablon analizi yöntemleri kullanılmıştır. Bir “hukuki hikâye anlatım” bicimi olması ve feminist hukuk alanında genel olarak tartışılmayan konulara ışık tutması nedeniyle, anlatı sorgulama, veri toplamada birincil yöntem olarak kullanılmıştır.7 Bu araştırma baş-ladıgında, büyük ölcüde erişilebilirlik ve uyum yükümlülüklerinin hu-kuk sistemine eşit erişim ve anlamlı katılımının saglanmasındaki rolüne odaklanılmıştır. Bu, kısmen de olsa hâlâ gecerlidir; cünkü bu görevler devlet makamlarına ve hizmet saglayıcılarına, belirli kadın ve engeli icin gereken uyum düzenlemelerinin yapılması hakkında pozitif bir yü-kümlülük getirir. Fakat, anlatıların toplanması ve analizinin ardından, bu baglamda “adalete erişimin” cokyönlü oldugu ve kritik bir bileşen ol-makla birlikte katılımcıların deneyimlerinin tamamını icermeyen makul uyum hakkı ve erişilebilirlik yükümlülüklerinin ötesine gectigi ortaya

4 Sarah Woodin ve Sonali Shah, “Access to specialised victim support services for women with disabilities who have experienced violence–UK National Report” (University of Leeds, Ma-yıs 2013) 25 <http://women-disabilities-violence.humanrights.at/sites/default/files/reports/ws_1_country_report_uk_0.pdf> 5 May 2018’de ulaşıldı; Alan Roulstone, Pam Thomas ve Susie Balderston, “Between hate and vulnerability: unpacking the British criminal justice system’s construction of disablist hate crime”, Disability&Society 26(3), 2011, s. 351-352; Jennifer Keilty ve Georgina Connelly, “Making a statement: An exploratory study of barriers facing women with an intellectual disability when making a statement about sexual assault to police”, Disability&-Society 16(2), 2001, 273, 282.

5 Ravi K. Thiara vd., Disabled Women and Domestic Violence: Responding to the Experiences of Survivors, Jessica Kingsley Publishers, 2011, s. 117.

6 Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesi (13 Aralık 2006’da kabul edildi, 3 Mayıs 2008’de yürürlüge girdi.) 2515 BMSS 3 (BMEHS) Onsöz (e).

7 Kathryn Abrams, “Hearing the Call of Stories”, California Law Review 79(4), 1991, s. 971, 973 ve 975.

ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI - ENGELLİLERİN ADALETE ERİŞİMİ

Page 115: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

115

cıkmıştır. Buna göre, bu makale “adalete erişim” kavramını (Bölüm 2) ve katılımcıların anlatılarını ve bunlara ilişkin temaları (Bölüm 3 ve 4) cer-cevelemek icin uyarlanan dört bölümlü bir yapıyı kısaca acıklayacaktır.

Adalete Erişimde Farklı Anlayışlar Daha önce “etkili bir başvuru” benzeri diger haklarla aynı şemsiye al-tında bulunan BMEHS’nin Adalete Erişim Hakkı (Madde 13), böyle bir hakkın uluslararası bir insan hakları belgesinde acıkca ifade edilmesinin ilk örnegidir.8 Ancak bu terim acık bir tanıma ihtiyac duyar ve genel olarak kabul edilmiş bir tanım yoktur. Nadiren sadece hukuki bir terim olarak kullanılır ve karmaşıklıgı nedeniyle bilimsel yazılarda nadiren tanımlanır.9 En basitinden, tıpkı adil yargılanma hakkı, hukuka eşit eri-şim ve etkili cözüm haklarında oldugu üzere “bireylerin diger haklarını kullanmalarına yardımcı” bir hak ya da bir haklar şemsiyesi oldugunu söyleyebiliriz.10

Fakat, bu bakış acıları söz konusu araştırma icin yeterli degildir, cünkü aile ici şiddet baglamında ne adalete erişim unsurlarını tanımla-makta ne de engelli kadınlar icin adalete erişimi ele alabilecek uygula-nabilir bir yapı sunmaktadır. BM Kadına Yönelik Şiddet Ozel Raportörü, “aile ici şiddetin bir boşlukta meydana gelmedigini” ve “kadına yönelik şiddetin eşitsizlik ve cinsiyete dayalı ayrımcılıga karşı daha geniş cap-lı mücadelelerle ele alınması gerektigini” belirtmiştir.11 Benzer şekilde, CEDAW Komitesi bir tarafta adalete erişimde toplumsal cinsiyet eşit-ligini güvence altına almak icin donatılan bir devlet ile diger yanda te-mel eşitlik icin anayasal güvenceler ve insan hakları hukukunun ulusal

8 Eilionóir Flynn, Disabled Justice? Access to Justice and the UN Convention on the Rights of Persons with Disabilities, Ashgate, 2015, s. 21; Flynn ve Lawson (n 3) 23.

9 Janneke Gerards ve Lize Glas, “Access to Justice in the European Convention on Human Rights System”, Netherlands Quarterly of Human Rights 35, 2017, s. 11, 13; FRA, “Access to Justice in Europe: An Overview of Challenges and Opportunities”, Imprimerie Centrale, 2010, s. 13-14; Mauro Cappelletti and Bryant Garth, “Access to Justice: The Newest Wave in the Worldwide Movement to Make Rights Effective”, Buffalo Law Review 27(2), 1987, s. 181, 182.

10 FRA ve CoE, “Handbook on European law relating to access to justice”, 2016, s. 15-16 <www.echr.coe.int/Documents/Handbook_access_justice_ENG.pdf> 1 Mayıs 2018’de ulaşıldı.

11 Birleşmiş Milletler Yüksek Komiserligi, Kadına Yönelik Şiddet Üzerine Birleşmiş Milletler Ozel Raportörlügü Basın Acıklaması, Nisan 2014. <www.ohchr.org/EN/NewsEvents/Pages/Display-News.aspx?newsid=14514&> 1 Mayıs 2018’de ulaşıldı.

FARKLI ENGELLİLİKLER VE ÇOKLU AYRIMCILIK RİSKİ ALTINDAKİ GRUPLARIN ADALETE ERİŞİMİ

Page 116: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

116

mevzuatlara dahil edilmesi arasında bir ilişki oldugunu gözlemlemiştir.12

Uygun bir yaklaşımın belirlenmesi gereklidir, cünkü “güclü bir hukuk sistemi, kadınlar icin fırsatları yaratabilir ve koruyabilir; erişilemez olan veya ayrımcı kurallar veya uygulamalar iceren bir adalet sistemi, kadın-ların haklarının gelişimini önemli ölcüde engelleyebilir.”13

Farklı senaryolarda adalete erişim hakkındaki literatür taraması, ce-şitli tanım ve yaklaşımlar ortaya koymuştur. BMEHS’nin 13. maddesinin iceriginin yanı sıra, BMEH Komitesi’nin sonuc gözlemleri de, devletlere, adalete daha fazla erişimi teşvik etmek icin engelli kişilere hukuki yar-dım saglamanın yanı sıra adli davalar hakkında erişilebilir formatlarda bunlarla ilgili bilgi ve iletişimi saglamaları cagrısında bulunmaktadır.14

Ayrıca, engellilik baglamında, hem Ortoleva hem de Lord, bunun “in-sanların adaletin tesis edilmesinde kullanılan sistemlere, prosedürlere, bilgilere ve yerlere etkili bir şekilde erişimini iceren geniş bir kavram” oldugunu öne sürmektedir.15 Buna baglı olarak, adalete erişim icin insan haklarına dayalı bir yaklaşım “saygınlıgı ve güclendirmeyi” ön planda tutar ve görev sahiplerinin (örnegin adaleti saglama yetkisi ve görevine sahip olan kurumlar) erişimi saglama kapasitesini ve hak sahiplerinin (adalet arayan bireylerin) haklarını yasal sistem üzerinden kullanma be-cerisini icerir.16 Bilimsel calışmalarda, Cappaletti ve Garth adalete erişi-

12 CEDAW Komitesi, Genel Tavsiye No. 33: Kadınların Adalete Erişimi Üzerine, 3 Agustos 2015, UN Doc CEDAW/C/GC/33, para 41.

13 Uluslararası Kalkınma Hukuku Organizasyonu, “Accessing Justice: Models, Strategies and Best Practices on Women’s Empowerment”, 2013, s. 11. <www.idlo.int/sites/default/files/Womens_Access_to_Justice_Full_Report.pdf> 1 Mayıs 2018’de ulaşıldı.

14 BMEH Komitesi, “Bosna-Hersek'teki Ilk Rapora Ilişkin Son Gözlemler” (2 Mayıs 2017) UN Doc CRPD/C/BIH/CO/1, para 19.

15 Stephanie Ortoleva, “Inaccessible Justice: Human Rights, Persons with Disabilities and the Legal System”, ILSA Journal of International&Comparative Law 17, 2011, s. 281, 283; Janet Lord vd. (ed.), Human Rights. Yes! Action and Advocacy on the Rights of Persons with Disabilities, 2. basım, Human Rights Resource Center, 2012, s. 137.

16 Teresa Marchiori, “A framework for measuring access to justice including specific challenges facing women” (UN Women & Council of Europe 2015) 7 <https://rm.coe.int/1680593e8> 1 Mayıs 2017’de ulaşıldı; ACLU, “Domestic violence and sexual assault in the United States: A human rights-based approach and practice guide”, Agustos 2014, s. 1. Insan haklarına dayalı bir yaklaşım, hak ihlallerini sürdüren temel koşulları ele almaktadır; cinsiyete dayalı şiddetin, diger şiddet suclarıyla aynı kaynakları almasını ve gercekleştiginde ihlallere etkin bir şekilde yanıt verilmesini talep eder; şeffaflık, hesap verebilirlik ve hükümetin karar alma, saygınlık ve yetkilendirilme konusundaki katılımını ön planda tutar.

ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI - ENGELLİLERİN ADALETE ERİŞİMİ

Page 117: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

117

mi “insanların devletin genel himayesinde haklarını savunacagı ve/veya uyuşmazlıklarını cözebilecegi bir sistem” olarak tanımlamıştır.17 Bu sis-tem aynı zamanda “herkes icin eşit olarak erişilebilir olmalı” ve “bireysel ve sosyal olarak adil olan sonuclara yol acmalıdır.”18

Bununla birlikte, literatür taraması yapıldıgında cogunlukla, “hu-kuk sistemi” ve “adalet sistemi” terimlerinin sıklıkla birbirinin yerine kullanıldıgı görülür. Bu nedenle, “adalet erişim” ile “hukuk sistemine erişim” arasında net bir sınırlama yoktur, fakat bu iki kavram birbirin-den farklıdır. Bir yandan “hukuk sistemi”, hukuk yani “adalet, tarafsızlık veya eşitlikle en az ilişkili olabilecek şekilde” hukukun uygulanması ve sürecleri olarak görülebilir.19 Bu acıdan adalete erişim, insanların hukuk sistemi kullanmasını kolaylaştıran mekanizmaları icerir, yani hukuk sistemini daha erişilebilir hale getirir. Gerards ve Glas’ın dar yaklaşım dedigi, yani “özellikle mahkemelerin ve mahkemelerin kullanılması yoluyla hakların güvence altına alınmasıdır” ve bu nedenle mahkeme önünde belli bir usulü kullanabilmekle ilgilidir.20 BMEHS Madde 13(1) bu görüşten yararlanır ve tarafların “tüm hukuki işlemlerde engelliler icin adalete etkili bir şekilde erişimini” saglar. Oyleyse, engelli kadınlar icin “hukuki sisteme erişim” veya dar anlamıyla “adalete erişim” makul düzenlemeler ve erişilebilirlik tedbirleriyle önlerindeki bariyerlerin kal-dırılmasıyla sınırlı olacaktır; ancak erişim bunun ötesine gecmektedir. Buna karşılık, Hughes “adalete erişime” kapsamlı bir yaklaşımın, hukuk sistemine ve hukuki adalete erişimi engelleyebilecek diger sorun-ları da dikkate aldıgını ileri sürmektedir.21 Bu nedenle, “adalete erişim” hukuki sisteme erişimi kapsar ki bu da dogrudan fiziksel erişilebilirligi ve uyumlaştırma yoluyla bariyerlerin kaldırılmasını kapsar. Bununla birlikte, aynı zamanda sosyal engellerin ve coklu veya kesişen eşitsiz-lik kaynaklarının bir bireyi etkileyebilecegi ve yasal koruma ve destek ya da “adalete” erişimi engelleyebilecegi göz önünde bulundurulmalıdır. Ornegin, ev ici şiddetin bir baskı bicimi olarak kullanılmasının engelli-

17 Mauro Cappaletti ve Bryant Garth (n 9), s. 182. 18 Age. 19 Patricia Hughes, “Law Commissions and Access to Justice: What Justice Should We Be Talking

About?”, Osgoode Hall Law Journal 46, 2008, s. 773, 778.20 Gerards ve Glas (n 9), s. 13; Hughes (n 19), s. 778.21 Hughes (n 19), s. 779.

FARKLI ENGELLİLİKLER VE ÇOKLU AYRIMCILIK RİSKİ ALTINDAKİ GRUPLARIN ADALETE ERİŞİMİ

Page 118: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

118

lik, toplumsal cinsiyet ve diger etkenlerle etkileşimi nedeniyle, engelli kadınların bu sürecte ek sorunlarla karşılaşması muhtemeldir.22 Genel olarak bakıldıgında, adalete erişim, yasanın sosyal ya da ekonomik ada-let gibi diger adalet bicimlerini ilerletmek icin de kullanılabilecek yolları icerir.23 Gerards ve Glas’a göre, bu genel yaklaşım yasal bir usule erişimi icermekte ve aynı zamanda sonucun adil olup olmadıgını ve “maddi ada-let” kavramının gercekleştirilmesine yardımcı olup olmadıgını sorgula-maktadır.24 Bu nedenle, adalete erişim, hem bir sürec hem de bir amactır ve temel haklardan yararlanmak isteyen bireyler icin cok önemlidir.25

Bu makale farklı hukuk teorilerini tartışmak icin yazılmamıştır. Bununla birlikte, adalete erişim konusunda daha geniş bir anlayışa da-yanan araştırmalar mevcut yasal cerceveyi sorgulamalı ve daha önce dışlanmış olan grupların (erişimi artırılacak olan bireylerin) görüşlerini icermelidir.26 Aynı zamanda yasal kavramların ve prosedürlerin ötesine gecmelidir; cünkü bu mekanizmalar tek başına adalet erişimi anlamı bir şekilde artırmayacaktır.27

Adalete Erişimin Dört Bileşeni Bu araştırma başlangıcta yasal anlamda adaletle ilgili olsa da kapsam o zamandan beri gelişmiştir. Daha önce de belirtildigi gibi, anlatıları incelerken, katılımcıların “adalete erişimi” ilk başta tanımladıgımdan daha geniş bir şekilde algıladıgını fark ettim. Katılımcılar makul uyum-laştırma ve erişilebilirlik yükümlülükleri, kolluk yetkilileri, savcılar ve mahkeme sistemiyle ilgili deneyimlerin yanı sıra adli olmayan sistem hizmetleriyle etkileşimlerine ilişkin konuları tartıştılar. Dahası, anlatılar arasında ortak bir tema, hem adli sistem icinde hem de dışında yaşadık-ları deneyimleri nasıl tecrübe ettiklerini anlamaktı. Secilen cerceve Bah-di, Flynn ve Lawson’ın calışmalarına dayanarak “adalet” anlayışlarını

22 BMEH Komitesi, Genel Yorum No. 3-Madde 6: Engelli Kadın ve Kız Çocukları (25 Kasım 2016) UN Doc CRPD/C/GC/3, para 52. BMEH Komitesi, Genel Yorum No. 3-Madde 6: Engelli Kadın ve Kız Çocukları (25 Kasım 2016) UN Doc CRPD/C/GC/3, para 52.

23 Hughes (n 19), s. 780.24 Gerards ve Glas (n 9), s. 13 [alıntı atlandı].25 Age; FRA ve CoE (n 10), s. 16.26 Hughes (n 19), s. 776. 27 Age.

ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI - ENGELLİLERİN ADALETE ERİŞİMİ

Page 119: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

119

ortaya cıkarmak icin bir aractır. Bahdi, kadınların Ortadogu ve Kuzey Afrika bölgesindeki adalete erişimleri baglamında görüşlerini sunmak-tadır. Bireylerin iddialarını mahkemeye getirmelerini engelleyen usul ve maliyet engellerine dair tek boyutlu bir odaktan uzaklaşmayı, hukuk sisteminin tüm yönleriyle daha bütünsel bir degerlendirmesine yönelt-meyi savunmaktadır; yani adalet cercevesinde erişimi de dahil ederek odagı genişletir.28 Bahdi’nin yaklaşımı, Flynn ve Lawson’ın dördüncü bir bileşen ekledigi üc temel bagımlı bileşenden (esas, usul dayalı ve sembo-lik boyut) oluşmaktadır.29

Birincisi, adalete erişimin esas boyutu, “cözüm arayanlara sunulan hak iddialarının degerlendirilmesi” ile ilgilidir ve resmi yasaları, ana-yasal korumaları ve yasal uygulamaları icerebilir.30 Bu husus, “cözüm arayanlar lehine verilen kararları şekillendiren” yasal kural ve ilkelerin özünü araştırmaktadır.31 Engelli kadınların fiziksel ve zihinsel bütünlük hakkı ihlal edilirse, yasal korumaya, bir hukuk yoluna ve eşit koruma hakkına sahip olması beklenir. Bu yön, devletlerin maddi eşitligi sagla-ma konusundaki pozitif yükümlülügünü icerir. Bu özellik, eşitligi teşvik eden yasaların kabul edildigini ve engelli kadınların kendine özgü sos-yal baglamlarına duyarlı oldugunu öngörür.32 Bu nedenle, yasal kolay-laştırıcılar kilit öneme sahiptir: Usule dair ya da makul uyumlaştırma yükümlülügü, sadece toplumsal bir kurgu olarak “normal” kategorisine girenler degil, tüm farklılıklar icin uyumlaştırma anlamına gelmekte-dir33 ve erişilebilirlik “engelli kişilerin farklı medeni, siyasi, ekonomik,

28 Reem Bahdi, “Background Paper on Women’s Access to Justice in the MENA Region”, 2007, s.3 <www.uwindsor.ca/law/rbahdi/sites/uwindsor.ca.law.rbahdi/files/womens_access_to_justi-ce_in_mena-bahdi_en.pdf> 1 Mayıs 2018’de ulaşıldı.

29 Age, s. 3; Flynn (n 8), s. 18; Flynn ve Lawson (n 3), s. 42-43.30 Bahdi (n 28), s. 3, 5-6.31 Flynn ve Lawson (n 3), s. 13.32 Bahdi (n 28), s. 27-28; Flynn ve Lawson (n 3), s. 13-14. 33 A.J. Withers, Disability Politics and Theory, Fernwood Publishing, 2012, s. 109 (Pek cok engel-

linin ihtiyacları ile engelli olarak etiketlenmemiş kişilerin ihtiyacları arasındaki fark, engelli olmayan kişilerin bagımlılıklarının normalleştirilmiş olmasıdır. Dünya, belirli ihtiyacları karşı-lamak ve bu ihtiyaclara sahip insanları bagımsız olarak adlandırmak icin inşa edilmişken, diger ihtiyacların istisnai oldugu düşünülmektedir. Her birimiz, her gün başkalarına ihtiyac duya-rız. Destek, kaynaklar ve ihtiyaclarımızı karşılamak icin hepimiz birbirimize ihtiyac duyarız. Hepimiz birbirimize bagımlıyız. Bu karşılıklı bagımlılık zayıflık degildir; aksine, insanlıgın bir parcasıdır).

FARKLI ENGELLİLİKLER VE ÇOKLU AYRIMCILIK RİSKİ ALTINDAKİ GRUPLARIN ADALETE ERİŞİMİ

Page 120: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

120

sosyal ve kültürel haklardan yararlanabilmesi icin hayati bir ön ko-şuldur.”34 Yasal kolaylaştırıcılar, aile ici şiddeti takiben adalete erişimin aranmasında etkilidir ve bu hakların etkisiz veya tutarsız bir şekilde uy-gulanması, hukuk sisteminin sagladıgı korumaları engelleyebilir. Temel husus, uluslararası insan hakları anlaşmalarının ötesinde, eşitligi daha da güclendirmek icin yasal düzenlemeler ve yasal uygulamaları icerecek şekilde adalet arayan engelli kadınların yaşamları icin hayati öneme sa-hip olmasıdır. Ikincisi, eger temel husus hak iddialarının mevcudiyetine odaklanır-sa, usule ilişkin husus bu tür iddiaların yargıya götürülmesi olarak görüle-bilir ve böylece maddi hukuk yoluyla ele alınabilecek olanlar dışında, ada-leti saglamadaki kolaylaştırıcıları ve engelleri inceler.35 Usul yönü, engelli kadınların yasal sisteme katılımını etkileyen yasalara, yasal politikalara ve uygulamalara ve hak iddiaları ortaya koyma becerilerine odaklanmak-tadır.36 Bu, ilgili kişi icin adaletin tecelli etmesi anlamına gelen bir “mah-keme salonu zaferini” ya da daha gayri resmi adalet sistemleri kullanmayı icerebilir.37 Bu araştırmada, her ikisi de aile ici şiddet olaylarını ele alma konusundaki gayri resmi yaklaşımları nedeniyle eleştirilen38 ancak resmi adalet sisteminin bir parcası olarak kalan ceza hukuku, medeni hukuk veya aile hukuku sistemlerindeki prosedürleri ve uygulamaları tartışıyor olacagım. Kadınların katılımını etkileyen yasal politikalara veya uygula-malara örnek olarak Bahdi, temsil ve bilgiye erişim, “adli tarafsızlık” miti ve polis ve savcıların tutumu gibi engelleri araştırmaktadır.39

Ücüncüsü, sembolik yönü dogmatik hukukun dışına cıkar ve belirli bir hukuk sisteminin vatandaşların aidiyet ve güclenmesini ne ölcüde des-tekledigini sorgular.40 Sembolik yönü, digerlerinin yanı sıra, bir katılımcı-nın haklarının ne kadar farkında oldugunu ve hukuk sisteminin ve görev

34 BMEH Komitesi, Genel No. 2–Madde 9: Erişilebilirlik (22 Mayıs 2014) UN Doc CRPD/C/GC/2, para 4.

35 Bahdi (28), s. 28-29.36 Age, s. 28.37 Age, 29-30.38 Elizabeth L MacDowell, “When Courts Collide: Integrated Domestic Violence Courts and Court

Pluralism”, Scholarly Works Paper 682, 2011, s. 121 et seq. <http://scholars.law.unlv.edu/fac-pub/682> 1 Mayıs 2018’de ulaşıldı.

39 Bahdi (n 28), s. 29-37.40 Age, s. 3.

ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI - ENGELLİLERİN ADALETE ERİŞİMİ

Page 121: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

121

sahiplerinin anlamlı bir katılım saglayıp saglamadıgını degerlendirir. Bu baglamda, bireyin kendisini neyin etkileyebilecegine ilişkin kararlar al-mak icin tam olarak bilgilendirilmesi ve yetkilendirilmesi gerekir. Adalete erişimi sıklıkla ceza sisteminin suca ve faile verdigi cevap olarak kavram-sallaştırıyoruz. Ancak katılımcılar (bu ve başka calışmalarda) adaleti fizik-sel ve zihinsel iyileşme yolunda kaliteli ve erişilebilir saglık hizmetleri ile şiddet icermeyen bir hayat sürme olarak tanımlamıştır.41 Ek olarak, bu tür alternatif “adalet” bicimlerinin, örnegin savunuculuk calışmalarına katıla-rak, hukuk sistemine resmi katılımla eşlik etmesi gerekir. Son olarak, Bahdi’nin üc bileşenli yaklaşımı “adalet sorunlarına ve marjinal gruplar icin tartışmalara geniş kapsamlı erişimin görülme-si icin yararlı bir mercek” saglarken, Flynn, engellilik hakları alanın-da vatandaşlık ve katılım kavramlarının kilit oldugunu ve bu nedenle dördüncü bir bileşene ihtiyac oldugunu belirtir.42 Bu husus daha geniş “adalet ve engellilik” baglamında anahtardır ve genellikle engellilerin tanık, hakim, jüri üyesi, avukat ve adliye memuru olarak sisteme da-hil edilmesini ifade eder.43 Bu unsur, hukuki sisteme katılma fırsatının ve yasa yapma sürecinin nüfusun bir alt kümesiyle sınırlı kalmamasını ve belirli grupların iktidardan dışlanmamasını saglamanın sosyal degeri nedeniyle özellikle önemlidir.44 Bu elbette marjinalleşmiş grupların yasal sistemin ceşitli kollarında yetersiz temsil edilmesi, bu grupların karşı-laştıgı risklerin ve engellerin anlaşılmamasına katkıda bulunması nede-niyle büyük bir önem taşımaktadır. Çogu zaman, yasayı tanımlamak ve uygulamakla yükümlü görevliler, bu politikaların aile ici şiddetle ilgisini kuramamakta ve engelliligin gercekligini kabul edememektedir.

Çerçeveyi Eldeki İçeriğe Uygulamak Bahdi, Flynn ve Lawson’ın yazıları “adalete erişimi” incelemek icin ge-nel cerceveler sunar. Bahdi’nin yaklaşımı Ortadogu ve Kuzey Afrika böl-

41 Uluslararası Adalet Divanı, “Kadınların Cinsiyete Dayalı Şiddet Icin Adalete Erişimi: Bir Uygu-layıcı Rehber”, Uluslararası Hukukcular Komisyonu, Şubat 2016, s. 3 <www.icj.org/wp-content/uploads/2016/03/Universal-Womens-accesss-to-justice-Publications-Practitioners-Guide-Se-ries-2016-ENG.pdf> 7 Mayıs 2018 ulaşıldı.

42 Flynn (n 8), s. 18.43 Age, s. 19.44 Age.

FARKLI ENGELLİLİKLER VE ÇOKLU AYRIMCILIK RİSKİ ALTINDAKİ GRUPLARIN ADALETE ERİŞİMİ

Page 122: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

122

gesindeki kadınların adalete erişimiyle ilgiliyken, Flynn ve Lawson ada-lete erişimde engellilerle ilgili düzenlemelere odaklanmıştır. Fakat hicbir cerceve baglama özgü degildir ve “adalete erişim” arayan engelli kadın-ların aile ici şiddet baglamındaki deneyimler icin yorumlanmalıdırlar. Bu bölüm temel ve usule ilişkin unsurlar (1) ve sembolik ve katılımcı (2) bileşenler arasındaki etkileşimi ele alacaktır. Ilk olarak, Flynn temel ve usule ilişkin unsurların ic ice gecmiş ol-dugunu belirtirken,45 eşit ve faydalı adli sonuclar ve prosedürlere erişim icin kurulan yasal sistemi etkin bir bicimde kullanmanın temel oldugu-nun altını cizer.46 Fakat uyumlaştırma yükümlülügü kesin ve prosedürel unsurlara sahipken, bu görevin (temel ve usule dayalı) engelli kadın-ların adalete erişiminin bütünsel bir anlayışına uydugunun ayırt edil-mesi zordur.47 Engellilik baglamında, uyumlaştırmanın saglanamaması adalet sistemine katılımı etkileyebilir. Yine de, BMEHS ve ic yasalara göre, uyumlaştırma yükümlülügünün yerine getirilmemesi bir ayrımcı-lık şekli olarak tanımlanabilir;48 bu da durumu hem temel hem de usule ilişkin hususların meselesi haline getirebilir. Ornegin, Bahdi’nin kadın-ların karşılaştıgı engellere ilişkin örnekleri arasında, bilgiye ve adli yar-dıma sınırlı erişim, kanun uygulayıcıların yetersiz cevapları ve hukuk yolunun yetersiz uygulanması vardır.49 Hepsi olmasa da bazıları uyum-laştırmayla daha iyi hale getirilebilir. Genel olarak, yasal bilgilere erişim, hukuki tavsiye edinme ve temsil edilme, ihlalle ilgili şikâyette bulunmak, “adalet sisteminin ceşitli yönle-riyle etkileşime gecmek icin temel gereksinimlerdendir”.50 Bununla bir-likte, dogrudan ya da dolaylı olarak aile ici şiddet Kaliforniya, Ingiltere ve Galler’in yasal sistemlerinde suc teşkil etmektedir51 ve yasal bilgilere

45 Age, s. 16.46 Age, s. 5-20.47 En azından Amerika Engelliler Yasası istihdam baglamında: Stewart J. Schwab ve Steven L. Will-

born, “Reasonable Accommodation of Workplace Disabilities”, Cornell Law Faculty Publications Pa-per 526, 2003, s. 1258-63 <http://scholarship.law.cornell.edu/facpub/526> 1 Mayıs 2018’de ulaşıldı.

48 BMEHS Madde 5. 49 Bahdi (n 28), s. 33-34.50 Flynn (n 8), s. 49.51 California Penal Code §§ 242, 243 ve 273.5; CPS, “Domestic Abuse Guidelines for Prosecutors”,

Annex C-Examples of domestic violence offences <www.cps.gov.uk/legal-guidance/domestic-a-buse-guidelines-prosecutors> 1 Mayıs 2018’de ulaşıldı.

ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI - ENGELLİLERİN ADALETE ERİŞİMİ

Page 123: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

123

erişim, hukuki tavsiye edinme ve temsil edilme, örnegin bir ayrımcılıkla ilgili iş davasında olacagı kadar adaletin temini icin elzem görülmemek-tedir. Aile ici şiddet baglamında adalete erişim arayan engelli kadınlar icin uyumlaştırma ve erişilebilirlik yükümlülüklerinin bu hakkın yeri-ne getirilmesinin ayrılmaz bir parcası olması gerektigini öneriyorum. Ornegin, engelli kadınların yasal sisteme entegre edilirken uyumunun saglanması hakkını yasa önünde herkesin eşit korunması hakkından ayırmak neredeyse imkânsız görünmektedir. Yasal zorunluluk kapsa-mında olan ancak bazen istege baglı politikalarla cercevelenmiş konular olması nedeniyle, bu araştırma ayrımcılık yasagı kapsamında yer alan meseleleri temel alır. Bununla birlikte, engelli kadınlar temel yasaların ulaşamayacagı ve bu nedenle usule ilişkin hususlarla daha dogrudan ilgili olan toplumsal damgalanma, belirli yasal usuller ve hatta sistemin dogası gibi sayısız engelle karşı karşıya kalmaya devam etmektedir. Gerards ve Glas’ın be-lirttigi gibi, “adaletin saglanması icin araclar ve sürec önemini korur, cünkü usule ilişkin güvencenin yoklugunda, temel hakların güvence altına alınması kesin degildir.”52 Temel haklar korunurken bile yasal ku-rallar, engelli kadınlara adil ve etkili bir adalete erişim saglamak icin her zaman yeterli degildir. Yasa, engelli kadınların cıkarlarını ve hakla-rını koruyabilir, ancak diger faktörler, örnegin adaletin “kalitesi” ile il-gili olanlar, erişimi saglamada eşit derecede önemlidir. Nitekim, koruma kararlarının etkinligi örneginde oldugu üzere usule ilişkin konuların, yasayla ilgili olan meseleleri ya da politika, uygulama ve önyargıdan dogacak meseleleri kapsamadıgını düşünüyorum. Ikincisi, sembolik ve katılımcı yönlerin de katılımcıların deneyimle-rine uyarlanması gerekir. Sembolik yön katılımcıların sürecten ne oran-da güclendigini araştırır ve katılımcı yön de digerleriyle birlikte, yasa ve politika oluşturma sürecine katılım oranını degerlendirir; fakat katı-lımcıların anlatılarından ortaya cıkan temalar, örnegin bir adalet bicimi olarak hikâye anlatıcılıgı, bireysel ve kolektif güclendirme diger tarafa tam olarak uymuyordu. Katılımcıların anlatılarını dogru şekilde cerce-veleyen yaklaşımların yorumlanması cok önemliydi. Dolayısıyla, eger

52 Gerards ve Glas (n 9), s. 13.

FARKLI ENGELLİLİKLER VE ÇOKLU AYRIMCILIK RİSKİ ALTINDAKİ GRUPLARIN ADALETE ERİŞİMİ

Page 124: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

124

baskının (herhangi bir şeklinin) degişen bir koşul oldugunu ve baskıya muhalefetin bir tanım, kimlik, egitim ve direniş süreci oldugunu anlar-sak,53 sembolik ve katılımcı unsurların acıkca tanımlanması gerekmez. Bunlar bir ikilik icinde keşfedilebilir, cünkü anlatılardan cıkan temalar sinerjiktir ve birbirinden beslenir. Ornegin, bu araştırmanın sembolik yönü, kendi eylemleriyle ya da katılımcılara kontrol ya da özgüven duy-gusu veren koşullar üzerinden katılımcıların baskıya olan muhalefetini inceler. Aynı şekilde, katılımcı unsur “insanların siyasal ve kamusal ha-yata katılarak adaleti ne ölcüde saglayabildigini”54 göz önünde bulun-durmaktadır. Ancak, öncelikle bir grupla veya toplumun diger üyeleriy-le toplu katılım gibi katılımcıların hukuki alanda adalet tecrübelerine odaklanır.

SonuçBu araştırmanın temel amacı, her bir katılımcının karşılaştıgı engelleri ve kolaylaştırıcıları ve “adaletin” kalitesini etkileyen diger faktörlerin karmaşıklıgını tespit ederek, aile ici şiddet baglamında yedi engelli ka-dının yasal ihtiyaclarını anlama anlayışımızı geliştirmek oldu. Burada kullanılan ve sürecin temel, usule dayalı, sembolik ve katılımcı yönlerini kapsayan cerceve, katılımcıların anlatıları üzerinden etkili ve anlamlı bir “adalete erişim” kavramı oluşturmak icin uyarlandı. Bu baglamda bazı örtüşmeler oldugunu ve yorumlanıp kullanılan ceşitli bileşenler arasında net bir acıklamanın olmadıgını kabul ediyorum, ancak bu aynı zamanda bir bütün olarak hukuk sisteminin ve “adalet”in bir özelligidir. Gercekten de, Hughes’un belirttigi gibi, “Hukuk sistemi yoluyla adalete erişimin artırılması hakkında konuşmak nispeten kolay; zor olan adalete daha karmaşık ve cokyönlü erişimin nasıl ilerletilecegini bulmak.”55

53 James I. Charlton, The Dialectics of Oppression and Empowerment, in Nothing About Us Without Us: Disability Oppression and Empowerment, OUP 2000, s. 153.

54 Flynn (n 8), s. 141.55 Hughes (n 19), s. 784.

ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI - ENGELLİLERİN ADALETE ERİŞİMİ

Page 125: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

125

İşitme Engelli ve İşitme Güçlüğü Çeken Kişilerin Adalete Erişimi: Zorluklar ve Iyi Uygulamalar

Humberto Insolera

Işitme güclügü cekenler, işitme engelli ve işitme-görme engelli insanlar adalete erişimde büyük engellerle karşı karşıyadır. Adalete erişimden, adalet sistemine bir bütün olarak erişimi ve katılımı anlıyoruz. Buna po-lis, mahkemeler ve gözaltı yerleri de dahildir. BMEHS’nin 13. maddesinin ışıgında, engelliler aşagıdaki haklara sahiptir:• Magdur/davacı veya davalı/fail olarak adalet sistemine erişim;• Adalet sistemine jüri üyeleri, avukatlar, mahkeme memurları ve kol-luk kuvvetleri gibi dogrudan veya dolaylı katılımcılar olarak katılma.

Işitme engelli/işitme güclügü ceken kişilerin karşılaştıgı en büyük zorluklardan biri de polisle iletişim engelleridir. Polis makamlarına bir sucu rapor eden bir magdur/davacı olarak tercüman olmaması, SMS ser-visi yoksa telefonla acil durum servisleriyle baglantı kurma zorlugu gibi sıkıntılarla karşılaşılmaktadır. Kelepcelemeyle işitme engeli olan insan-

Page 126: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

126

ların iletişim yetenekleri tamamıyla ellerinden alınır. Göz yaşartıcı gaz kullanımı ise kişinin dudak okumasını, işaret dilini görmesini engeller. Yalnızca ulusal düzeyde degil Avrupa düzeyinde de hukukculara ve yar-gıclara engelli bireylerin adalete erişim hakları konusunda daha fazla egitim verilmesi (örnegin ERA egitimi: https://www.era.int) ve SMS hiz-metleri ve iletişime destek icin teknolojilerin kullanılması gibi önlemler alınarak özellikle işitme engellilerin adalete erişimleri güclendirilebilir.

Uyumlaştırma ve Adli Yardımda Hükümlerin EksikliğiMakul bir uyumlaştırma ile derhal ve sınırsız olan usule dayalı uyum-laştırma arasındaki farkın kişiye hatırlatılması önemlidir. Devletler, eri-şilebilirligi, usule dayalı uyumlaştırma ve makul uyumlaştırmanın yanı sıra diger destek türleriyle de saglamalıdır. Böylece engelli kişiler adalet sistemine tam erişime sahip olabilir. Genellikle adli yardım, işaret dili tercümanlıgını gerekli görmez veya bunu kapsamaz. Başka bir deyişle masraflarının kişinin kendisi ta-rafından karşılanması beklenir. Yasa işaret dili biciminde usule dayalı bir uyumlaştırma saglasa bile, cogu durumda adli ve idari işlemlerde işitme engelli kişiler icin egitimli işaret dili tercümanlarının yetersizligi söz konusudur. Bu durum farklı dillerin ve lehcelerin konuşuldugu ülkelerde daha da problemlidir. Egi-timli ve profesyonel işaret dili tercümanları, dogru yasal yorumlama icin cok önemlidir. Işitme engelli ve işitme güclügü ceken kişilerin ifadelerine hâlâ bazı durumlarda yeterince agırlık verilmemektedir. Işitme engelli ve işitme güclügü ceken kişiler de dahil olmak üzere, hâlâ tüm engelliler konu-sunda basmakalıp ve yanlış kavramalar mevcuttur. Engelli kişilerin ada-let sisteminin dolaylı katılımcıları, yani avukatlar, adliye calışanları ve emniyet görevlileri gibi bir parcası olabilmeleri icin güclendirilmelerini saglayacak politikalar ve makul düzenlemeler mevcut degildir. Bazı ülkelerdeki yönetmeliklerin işitme engelli ve işitme güclügü ceken kişilerin jüri görevine katılmasının engellemesi ve kişisel asistan-ların ve tercümanların usule ilişkin uyumlaştırma teşkil etmemesi (Bü-yük Britanya) bu durumun örneklerindendir. Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Komitesi, devletin işitme engelli veya işitme güclügü ceken kişi-

ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI - ENGELLİLERİN ADALETE ERİŞİMİ

Page 127: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

127

lerin jüri üyesi olarak yargı sistemine katılması icin makul bir uyumlaş-tırma saglamaması konusunda ceşitli bireysel görüşmelerde bulunmuş-tur. Komite bunun bir ceşit ayrımcılık oldugu fikrindedir. Aşagıda yer alan ceşitli dava örnekleri üzerinden Komite’nin tutumu anlaşılabilir. JH v. Avustralya – Dava No: 35.2016-31.08.2018: Dava, mahkemeye jüri üyesi olarak göreve cagrılan işitme engelli bir kişiyle ilgilidir. Kişi, Auslan işaret dili kullanılması talebinde bulunmuş ama talebi devlet ta-rafından kabul edilmemiştir. Komite, devletin Sözleşme’nin madde 5(2) ve (3) ve 21(b) ve (e) uyarınca yükümlülüklerini yerine getirmedigine karar vermiş ve kişinin jüri görevini yerine getirebilmesi icin gerekli makul düzenlemenin, jüri secme ve duruşma süreclerinde gizlilige ri-ayet edecek şekilde Auslan tercüme biciminde saglanmasını devletten talep etmiştir. Michael Lockrey v Avustralya – Davası 13.2013-08.04.2016: Dava, işitme engelli kişinin iletişim kurmak icin gercek zamanlı stenografi ta-lep etmesiyle ilgilidir. Jüri üyesi olarak görevlendirildikten sonra gercek zamanlı stenografi talebinde bulunan kişinin bu talebi, jüri görüşme sa-lonuna jüri üyesi olmayan bir kişinin girmesine yol acacagı icin, yasala-rın izin vermedigi gerekcesine dayanarak reddedilmiştir. Ic hukuk yol-larının tüketilmesi kuralının istisnası olarak kabul edilen birkac talebin degerlendirilmesi ardından, mevcut kanun yollarının “etkin bir cözüm getirme ihtimalinin düşük oldugu” kanısına varılmıştır. Bu nedenle Ko-mite, devletin başvurucuya jüri görevini yerine getirmesi icin stenografi saglamamasının ayrımcılık ile makul uyumlaştırmanın reddi (madde 5) ve erişilebilirligin yetersizligi (madde 9) olduguna karar vermiştir. Ayrı-ca bu kararın, başvurucunun ifade ve düşünce özgürlügü (madde 21) ve adalete erişim (madde 13) hakklarını hem tek başına hem de ve siyasi ve kamusal hayata katılım hakkıyla (madde 29) baglantılı olarak ihlal ettigi de belirtilmiştir. Daha fazla bilgi icin: http://www.internationaldisabilityalliance.org/crpd-committee-interpretation

İyi UygulamalarSözleşmeye taraf devlerin, mevzuatta yaptıkları degişiklik ve BM En-gelli Hakları Komitesi sonuc gözlemlerinin kullanması, iyi uygula-

FARKLI ENGELLİLİKLER VE ÇOKLU AYRIMCILIK RİSKİ ALTINDAKİ GRUPLARIN ADALETE ERİŞİMİ

Page 128: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

128

malar arasında sayılabilir. Ornek olarak Birleşik Krallık’a ait raporu inceleyebilirsiniz: https://bda.org.uk/wp-content/uploads/2017/03/Ac-cess-to-JusticeNI.pdf -> Metin farkındalık artırmanın önemini ve işaret dili cevirisinin yasal bir zorunluluk oldugunu göstermektedir. Avukatlarla yaşanan tüm deneyimler olumsuz degildir. Avukatla-rın, işitme engelli işaret dili kullanıcılarının dahil edilmiş hissetmesi ve kendi konularına ilişkin bilgiye tam erişimlerinin saglanması icin fazla-dan calıştıgı durumlar da söz konusudur. Işitme engelli müvekkilleriyle iletişim kurabilmek amacıyla Ingiliz-ce işaret dili derslerine katılmış veya katılmakta olan avukatlar vardır. Ornegin Kuzey Irlanda’da seviye dört ve seviye altı Ingilizce işaret dili derecelendirmelerine sahip iki avukat mevcuttur. Iş mahkemesinde bir işitme engelli birey tercümanlar olmaksızın mahkemedeki durumun üstesinden gelebilecegini düşünmüş, ancak görevliler kendisine yargılamanın tümüne erişimi olması acısından ter-cüman kullanmasını tavsiye etmiştir. Işitme engelli kişi mahkemenin başlamasıyla kendisine en uygun tavsiyenin verildigini hemen anlamış-tır. Başka bir işitme engelli birey Eşitlik Komisyonu ile yaşadıgı olumlu deneyimi ve kendisine engellilik/din ayrımcılıgı davasında verdikleri destegi aktarmıştır.

ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI - ENGELLİLERİN ADALETE ERİŞİMİ

Page 129: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

129

Ölüm Bizi Ayırana Dek: Demans ve Boşanma İkilemi Hak Ehliyeti Sahibi Olan ve Olmayan Başvurucular Arasındaki Dengesizlige Dair Bir Degerlendirme*

Suzanne Valentine

Birden fazla kişi, “Valentine” isimli bir kişinin boşanma üzerine sunum yapmasındaki tezatlıga yorum yapmıştır. Buradaki ironi gözümden kac-mış degil. Ancak, söylemek isterim ki Aziz Valentin gibi azizlerin bile, gönül meseleleri söz konusu oldugunda gercekci ve pragmatik davran-ması gerekir. Hayatın zorlaştıgı ve boşanma sözleşmelerinde paylaşılacak malla-rın daha fazla oldugu Batı dünyasında boşanmalar yükselen bir egilim göstermektedir. Bu arada, hic kapasitesi olmayan hastaya kıyasla, has-tanın kapasitesinin zaman icerisinde azalabildigi demans vakalarındaki sıklık da aynı şekilde yükseliştedir. Demans başlangıcının gelecek nesiller icin ne kadar ihtimal dahi-linde oldugu ve dolayısıyla ilişkiler üzerindeki bu muhtemel gerginligin taraflardan bir ya da digerinin ilişkiyi en cetrefilli halinde sonlandırma-ya karar vermesi ihtimali üzerindeki olası etkisinin boşanmayla sonuc-lanmasının kuvvetle muhtemel olabilecegi üzerine düşünmenin yararlı olacagına inanıyorum.

* Bu yazı Konferans'a bildiri olarak sunulmuştur.

Page 130: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

130

En son tahminlere göre, Birleşik Krallık’ta 2015’te dogan erkeklerin %24’ü ile kadınların %35’inin yetişkin yaşlarda demansa yakalanacagı öngörülmektedir. Bu tahminler, ortalama yaşam süresinin arttıgı bircok toplum icin tutarlı görünmektedir (Avrupa genelinde Italy en yüksek, Türkiye en düşük vaka sayısına sahiptir). Şu an icin Birleşik Krallık tah-minlerini esas alırsak, Birleşik Krallık nüfusuna mensup her dört erkek ve her üc kadından birinin demansa yakalanma ihtimalinin oldugu bir muhtemel gelecege bakmaktayız ve bu durumda bir ilişkide, özellikle parasal menfaatlerin yüksek ve bagların koparılmasının daha zor oldu-gu evlilik ilişkisinde bircok zor durum ortaya cıkabilir. Demans ve ortalama yaşam süresinde öngörülen artışla ilgili tah-minlerden, eşlerden birinin ya da her ikisinin demans olma ihtimalinin daha yüksek olabilecegi ve bu durumun ilişki üzerinde gerginlik yara-tabilecegi ve dolayısıyla daha fazla boşanma davasına yol acabilecegi cıkarımında bulunabiliriz. Yerleşik ictihat ve eldeki bilgiler, demastan etkilenmemiş eşlerin demanslı eşlerinden boşanmak icin gerekcelere sahip olabilecegi ihtimalini öngörmekle beraber, demanslı bir kişinin, daha sonra detaylı olarak bahsedecegim bircok sebepten dolayı bir iliş-kiyi bitime ihtimalini göz ardı etmektedir. Bununla beraber öncelikle şu konuya acıklık getirmek isterim: Bu konuşmanın konusu hukuken, bilhassa Avrupa Insan Hakları Sözleş-mesi Madde 8 (aile) ve 12’de (evlenme özgürlügü) devredilemez bir boşanma hakkının kabul edildigini savunmak degil, ancak boşanma hakkının oldugu yerde, engellilik durumu gözetilmeksizin bu hakkın her iki taraf icin de eşit olarak saglanmasıdır, özellikle de kapasite-nin azalması ya da olmaması durumunda. Aksi halde, demanslı kişinin boşanmak icin meşru sebebi olsa bile, eşinin boşanmak icin kendisin-den daha fazla haklara sahip oldugu gibi bir durum yaratmış oluyoruz. Ozel hayata ve aile hayatına saygı hakkını düzenleyen Madde 8’in bo-şanma hakkını da kapsadıgı tezi halihazırda sınanmıştır. Ancak, bo-şanmanın müsaade edildigi bir yargı cevresinde, boşanma hükmüne yönelik bir erteleme ya da başka bir engel, diger insan haklarını etki-leyebilir. Ornegin, boşanma sürecinin kişinin engellilik durumu ne-deniyle uzaması ya da karmaşıklaşması ve dolayısıyla makul bir süre icinde erişimin uygun olamaması adil yargılanma hakkını düzenleyen

ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI - ENGELLİLERİN ADALETE ERİŞİMİ

Page 131: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

131

Madde 6 ile evlenme özgürlügünü –söz konusu durumda yeniden ev-lenme özgürlügünü–, düzenleyen Madde 12’deki hakları etkileyebilir. Şüphesiz ki, boşanma sürecinin uzun sürede sonuclanması yaşlı, sag-lıgı iyi olmayan ya da kapasitesi azalan ya da var olmayan kişiler icin ayrımcılık yaratmaktadır. 10 Ocak 2017 tarihli Babiarz-Polonya (1955/10) kararında, haliha-zırda 22 Kasım 2016’da Piotorowski-Polonya (8923/12) kararında oluştu-rulmuş olan AIHS Madde 8 ve 12’nin, boşanmanın tasdiki ya da bireysel boşanma hakkı icin kullanılamayacagı prensibi uygulanmıştır. Her iki dava da, eşleri tarafından aldatılan ve kendilerine boşanma davası acılan iki kadının boşanmaya rıza göstermemesine ilişkindir (ancak burada –ölcülülügün saglanması acısından– hakimin, rıza göstermeyen tarafın durumu suiistimal ettigini düşündügü yerde müdahale etmek icin takdir yetkisi bulunmaktaydı). Ancak, AIHM, boşanma davası sürecinin gereksiz yere uzadıgı durumlarda –19 Temmuz 2007 tarihli Charalambous-Kıbrıs (43151/04) davası veya kusurlu eşin kabahatsiz eşten boşanma talebinin yerel mah-kemede reddine ilişkin (Ivanov/Perova ve Bulgaristan (15001/04) kara-rında– farklı bir karar vermiştir. Her halükârda burada önemli olan, ulusal hukukta boşanma hakkı-nın tanındıgı yerde, tüm vatandaşlar icin, engellilik dahil kişisel durum-lar fark etmeksizin bu hakka (Madde 6) adil erişimin olması gerektigidir.Bu nedenle, bu sunumda zihinsel kapasitesi azalan ya da olmayan tara-fın, eşinin actıgı boşanma davasındaki davalı konumu yerine, boşanma sürecini kendisinin başlatmasıyla oluşan pozisyonunu incelemeyi sec-tim. Ornegin, Birleşik Krallık’ta google’a boşanma ve demans yazdıgı-nızda, kapasitesi olan tarafa yönelik boşanma tavsiyeleri cıkmakta an-cak demanslı eşi desteklemeye yönelik hicbir tavsiye bulunmamaktadır. Bu konuşmanın itici gücü, pro bono olarak yürüttügüm bir davadan gelmektedir. Dava 1960’larda Iskocya’da Katolik Kilisesi’nde evlenen yaşlı bir cift hakkındaydı. Kocanın Katolik olmaması sebebiyle, ciftin kilisede evlenebilmesi icin özel izin alınmıştı. 1980’lerde koca, geri dön-memek üzere evi terk etmişti. Kadın ise, hukuki olarak terk ya da evden ayrılma gerekcelerini ileri sürebilecek olmasına ragmen, öncelikle cok dindar bir Katolik olması nedeniyle kocasını boşamamayı secmişti. Ek

FARKLI ENGELLİLİKLER VE ÇOKLU AYRIMCILIK RİSKİ ALTINDAKİ GRUPLARIN ADALETE ERİŞİMİ

Page 132: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

132

olarak, o dönemde boşanma konusunun kültürel olarak damgalayıcı ol-dugunu da düşünmekteydi. Otuz yıl sonra koca –cocuklarıyla bu süre icerisinde hicbir dog-rudan temasta bulunmamasına ragmen– ayrı yaşadıgı eşinin demanslı oldugunu ve kızına eşinin üzerinde bir temsil yetkisi (kişiyi kapasite sa-hibi oldugu zamanda, kapasite sahibi olmayacagı zamana hazırlanmak icin verilen bir tür vesayet sistemi) verildigini ögrenmişti. Koca, otuz yıl önce terk ettigi, aradan gecen süre icerisinde hicbir mali katkıda bulun-madıgı evde pay sahibi olmak icin geri dönmüştü. Alternatifleri degerlendirip koşulları idrak eden demanslı kadın ise, yıllar önce yapması gerek şeyi yapmaya karar vermiş, dini degerlerini bir kenara bırakarak kocasını boşamaya karar vermişti. Ne de olsa, artık devir degiştigi icin, boşanma toplumsal olarak daha kabul gören bir ha-dise haline gelmişti. Ancak Birleşik Krallık yerleşik hukuk sisteminde karşılaştıgı, temsil yetkisinin kendisini boşanma davası acmaktan alıkoydugu ve bu kişiy-le evli kalması gerektigiydi. Buradaki soru ise, bu temsil yetkisinin ne kadar kapasitesi olmayan ya da azalan kapasite sahibi kişiyi korumayı amacladıgı ve bu amacı ne kadar yerine getirdigiydi. Sözün kısası, bu senaryoya (ve buna benzer bircoguna) göre “aklı başında” eşin, demanslı eşi boşaması, tam tersi durumdan daha kolay-dır. Bu da, kapasite sahibi kişinin, kapasite sahibi olmayan kişiyle evli kalıp kalmamayı istemeyi daha iyi muhakeme edebilecegi ve demanslı kişinin, antisosyal bir tavra sahip oldugu varsayımı ve ihtimali dikkate alındıgında, kapasite sahibi kişiye boşanma konusunda daha fazla haklı sebep verebilecegi gibi bircok ayrımcı önyargıya dayanmaktadır. Birleşik Krallık’ta boşanabilmek icin, demanslı kişinin karar verme kapasitesine sahip oldugunun gösterilmesi gerekir; gösteremezse, bu kararı kişinin adına kimse veremez (vesayet sistemini düzenleyen 2005 tarihli Temyiz Kudreti Yasası uyarınca, temsil yetkisi olsa bile, bu karar kişinin adına verilemez), zira evlilik, medeni birliktelik, boşanma, evlat edinme ve oy verme gibi kararlar kişiye özeldir. Dolayısıyla, eger temsil yetkisi vermiş bir demans hastanız varsa, boşanma talebi hastalıktan önce mevcut olsa bile veya teşhisin koyul-masından sonra örnegin hastanın eşinin mal varlıklarına erişmek icin

ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI - ENGELLİLERİN ADALETE ERİŞİMİ

Page 133: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

133

hastanın durumundan istifade etmesi veya durumu sebebiyle veya du-ruma ragmen başka bir kişiyle ilişkiye girmiş olması gibi agırlaştırıcı sebeplerin varlıgında dahi ücüncü bir taraf hastayı boşanma davasında temsil edemez. Bu koşullar altında, hastanın zinadan dolayı evliligi bitir-me hakkı dahi olmamalı mıdır? Temyiz de dahile uzun süren davalar, demans hastasının davanın sona erdigini görecek kadar uzun ya da saglıklı yaşayamayabilecegi an-lamına da gelebileceginden, boşanma süresi sorunları daha da karmaşık-laştırmaktadır. Gizli tehlikeleri göstermek icin yaşlanan nüfusun büyüklügü ve dava zenginligi acısından bu sorunun kalbinde yatan hususlara örnekler oluşturan ABD ictihatına baktım. Hayatın bir alanındaki kapasite eksik-liginin –diyelim ki para veya bagımsızlık– hayatın başka bir alanında karar verme hakkını ortadan kaldırmayacagı ve aynı zamanda demans konusunda orta bir yol olarak tam kapasite eksikliginden ziyade azalan bir kapasiteyi kabul eden kademeli vesayet sistemi icin bazı örnekler iyi bir vaka oluşturmaktadır. ABD’de iki eyalet (Alabama ve Massachusetts) ehliyet sahibi ol-mayan davacıların sorgusuz sualsiz arabulucu aracılıgıyla boşanmasına izin vermektedir ve daha önemlisi bu hak Massachusetts’te uzun süre-dir kabul edilmiş durumdadır. Garrett- Garrett davası 1874’te bu kuralı oluşturmuştur. Campbell-Campbell (5 So 2d 401/402 [Ala 194]) ve Hop-son-Hopson [57 So 2d 505 (Ala 1952]). Diger eyaletler bu hususlarda takdir yetkisi uygulamaya başlamış ve bir kişinin bir alandaki kapasitesizliginin tüm alanlardaki kapasi-tesizligini tespit etmek icin kullanılamayacagını kabul etmişlerdir. Bir Illinois davasında –Kutchins evliligi, Snyder-Snyder– “Bir konudaki ye-tersizlik farklı bir yasal mevzu icin uygulanmak zorunda degildir” ve “Benzer davalar icin uygulanabilecek belirli tek bir kural yoktur” dene-rek uygulanmıştır. Başka yerde, mahkemeler bireyin böyle bir karar almak icin kapasi-tesinin olup olmadıgının tespitini yargıca bırakmıştır. Northrop-North-rop davasında, Delaware eyaletinden bir yargıc, Hoffman-Hoffman davasında 1992 kararını uygulayarak aile mahkemesinin eşin akli kabili-yetini tespit etme yasal yetkisine sahip olduguna karar vermiştir. Yargıc

FARKLI ENGELLİLİKLER VE ÇOKLU AYRIMCILIK RİSKİ ALTINDAKİ GRUPLARIN ADALETE ERİŞİMİ

Page 134: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

134

kararında “Kişi kendi malvarlıgını yönetme ehliyetinden yoksun olabilir ancak, kendi hayatıyla ilgili makul tercihler yapabilme kapasitesine sa-hip olabilir” demiştir. California mahkemeleri de benzer bir kararı Straczynski evlili-gi icin, 2009 yılında temyiz mahkemesinde vermiş ve alt mahkemenin boşanmayı talep eden eşin demans hastası olması dolayısıyla boşanma talebini re’sen reddetmesinin hatalı olduguna hükmetmiştir. Onceki Hi-ggason davasında ([1973] 10 Cal. 3d 476) ise, davacının evliligini sonlan-dırmak icin dikkate deger bir muhakeme yapabilecek gerekli kapasiteye sahip olduguna dair mahkeme yargıcının tespitte bulunması geregini karara uygulamayı atlamışlardır. Pennsylvania’da otoriteler daha etkilidir. Syno-Syno davasında yar-gıc, bir konuda ehliyetsiz olmanın diger tüm konularda da ehliyetsiz olarak kabul edilebilecegi görüşündeydi ancak, hastanın ifadesini dog-rulayabilme ve şahitlik etmeye ehil olması durumunda, vasisi aracılıyla boşanma davası acmasına izin verilebilecegine hükmetmiştir. Buna kar-şılık, Florida mahkemelerinde görülmekte olan Zelman- Zelman davası-nın ilk duruşmalarında mahkeme araba sürmek, calışmak, finansal me-seleler gibi bir alandaki kapasite eksikliginin dava acmak icin de gecerli olup olmadıgını degerlendirmiştir. Mahkeme üyeleri kapasitesi olmayan bir bireyin haklarını korumakla ac gözlü aile üyeleri arasında nasıl bir uzlaşma saglanabilecegini degerlendirmiştir. Dava iki kez evlenmiş bir emlak yatırımcısının mal varlıgını cocuklarının annesi olmayan ikinci karısına bırakan vasiyetiyle ilgilidir. Çocuklar, 10-50 milyon Amerikan doları olarak hesaplanmış mal varlıgının vâris olarak görülen ikinci eş yerine kendilerine verilmesini talep etmiş, babalarının üstün cıkarları dogrultusunda hareket ettiklerini ileri sürmüşlerdir. Yargıc müzakerele-ri sonlandırmadan önce “eşin muhakeme yapabildiginin ve şiddetli ge-cimsizlik durumunda evliligin sonlandırılabilecegini ifade edebildiginin saptandıgını” belirtmiştir. Dolayısıyla, bir otorite demans hastasının boşanmak icin dava ac-masını kabul ettiginde, bu birey ailesi tarafından istismar ediliyormuş gibi görülüyor. Hukukun bu gelişen alanında, mahkemeler ilerleyen za-manlarda kapasiteyi saptamada kademeli vasiligi gözden gecirmek, ge-rektiginde bu hususta hüküm vermek ve ayrıca evlilik icinde ve dışında

ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI - ENGELLİLERİN ADALETE ERİŞİMİ

Page 135: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

135

kazanclı cıkmak isteyen tarafların motivasyonlarını da gözden gecirmek durumunda kalacaktır. Demansın toplumlarımızda artması ve kacınılmaz olarak her iki ta-raftan birinin boşanma sebebi olması ictihat oluşumunda ilginc bir dö-nem yaratabilir. Bu arada, bazılarınız kızıyla birlikte beni avukat olarak tutan de-mans hastasına ne oldugunu merak ediyor olabilirsiniz. AIHS Madde 6 ve BM Engelli Hakları Sözleşmesi Madde 12(2)’de zorunlu kılınan “Taraf devletler engellilerin tüm yaşam alanlarında diger bireylerle eşit koşul-lar altında hak ehliyetine sahip oldugunu kabul eder” hükmüyle uyum-lulugu baglamında Birleşik Krallık 2005 Temyiz Kudreti Yasası’na itiraz etmeye hazırlanıyorduk. Ancak cok gecti. Çabalarımız bircok sebeple engellendi. Mahkeme süreci, kapasitesi düşmekte olan hastaya zarar ve-riyordu. Bildiginiz gibi bir demans hastasının kapasitesi aylar ve yıllar icinde ilk günkü gibi kalmıyor. Birleşik Krallık’ta sosyal bakım maliyeti aşırı yüksektir ve konuyla ilgili mesafe kaydedilen dönemde, kadının bakımından sorumlu olarak devlet herhangi bir boşanmaya konu olacak para kaynagında hak sahibi oldugunu belirtti; böylece hasta, parayı eşine degil devlete karşı kaybet-miş oldu. Iyi haber şu ki vaka devleti 2005 Temyiz Kudreti Yasası hükümlerini sözleşmeler ışıgında gözden gecirmeye itti ve istişareler başlamak üzere. Yavaş ilerlemekle beraber demans hastasının boşanma davası acma icin eşit hakka sahip oldugu Birleşik Krallık’ta tanınmaya başlamak üzere.

FARKLI ENGELLİLİKLER VE ÇOKLU AYRIMCILIK RİSKİ ALTINDAKİ GRUPLARIN ADALETE ERİŞİMİ

Page 136: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz
Page 137: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

137

Çocuklar ve Adalete Erişim

Dilek Kumcu

Engelin ya da farklı durumun görünür olup olmaması, ugradıgınız ay-rımcılık meselesini cok da degiştirmiyor. Mesela engelli, Alevi, Kürt bir kız cocugunun, toplumsal bir muhalefet olayının oldugu yerde sadece bulunuyor olması adalet mekanizmasıyla temas etmesine sebep olabi-liyor. Sadece yoldan geciyor olması yeterli oluyor kimi zaman; cünkü bu kız cocugu işitme engelliyse orada ne olup bittigini zaten kendisi algılayana kadar sesi duymadıgı icin, kendisine bir uyarı yapılsa da yo-luna devam ettigi icin yani engeli görünmez oldugu icin, zaten bu temas gercekleşebiliyor. Biz 2005-2016 yılları arasında Gündem Çocuk Dernegi olarak en-gelli cocukların da başvurularını aldıgımız bir dava izleme programı yü-rütmeye calıştık. “Neden 2016’ya kadar?” diye sorulabilir: Çünkü Olaga-nüstü Hal ilanıyla kapatılan sivil toplum kuruluşlarından biri de bizim dernegimizdi. O günden bu yana o davaları artık dernek adına degil, bireysel ve gönüllü desteklerle takip ediyoruz. Bunu belirtiyorum, cün-kü ücretsiz avukatlık hizmeti Türkiye’de hâlâ yasal olarak biraz daha düzenlemeye ihtiyac duyulan alanlardan biri. Adli yardım, adli müza-heret dedigimiz mahkemeler tarafından verilen harclardan muafiyet kararı ve baroların avukatlık hizmetini ücretsiz sunması olmak üzere iki türlüdür. Dolayısıyla ikisi arasındaki fark, istatistikler bakımından cok degişir. Engelli bir cocugun bu mekanizmalarına erişimi meselesine sunuşun ilerleyen kısımlarında gelecegim. Oncelikle “Çocuk kimdir?” sorusunu cevaplayacak ve adalet me-kanizmasında cocugun sadece yaşından dolayı nasıl cezasızlıga sebep oldugu ya da nasıl ayrımcılıga maruz kaldıgı üzerinde duracak, yine Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi (BMÇHS) ile Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesi’nden yola cıkarak (BMEHS) hak-

Page 138: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

138

lar arasındaki örüntü ve cocukların sahip oldugu haklarla bir nevi hak baglamı kuracak ve yargılama örneklerinden takip ettigimiz davalardan birkacını paylaşacagım. Tabii, avukat olmanın yarattıgı, doktorlarda ve avukatlarda var olan, teknik terimleri kullanıp anlaşılmaz hale gelmek gibi bir güclük söz konusu. Ben mümkün oldugu kadar günlük dilde anlatacagım meseleyi ama yine de anlaşılmayan teknik bir ifade olursa acıklamaktan memnuniyet duyarım. Çocuk meselesi aslında Anayasa ile başlıyor. Anayasada cocuk hak-larıyla ilgili bir maddemiz var, 41. madde: “Aile ve Çocuk Hakları.” Bu maddede cocuk sadece ailenin icinde bir unsur olarak ele alınıyor ve cocugun şiddet, ihmal, istismar yani sadece sömürüden korunması ve ebeveynlerinin boşanması durumunda velayetinin olmadıgı ebeveynle kişisel ilişkisinin düzenlenmesi yani velayet olmak üzere cocuk hakla-rının cok sınırlı iki alanı düzenleniyor. Dolayısıyla “Anayasa’da cocuk hakları maddesi var mıdır?” sorusu akademik olarak incelendiginde “Vardır” yanıtı verilebilse de bu yanıt madde başlıgıyla sınırlıdır. Ana-yasa cocugun tanımını yapmıyor. Türk hukuk sisteminde cocuklar 12 yaşında sanık, 16 yaşında eş, 15 yaşında işci olabiliyor; yani 18 yaş diye belirlenen uluslararası tanımla-ma, mevzuatın farklı dallarında cocukluk güvencesinden, cocuk olmak-tan kaynaklanan haklardan yoksun bırakılma alanı acıyor, bir boşluk yaratıyor. BMÇHS’nin 1. maddesi 18 yaş olarak tanımlasa da taraf olan ülkelere esneklik saglıyor. “Kendi ic hukukunda 18’i degil de daha erken bir yaşı belirleyebilirsin” diyor. Her ne kadar Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Komitesi’nin (BMÇHK) raporlarıyla ya da kadına yönelik şidde-tin izlenmesine ilişkin komitenin (CEDAW) raporlarıyla koruyucu yaş sınırlarının 18 olarak yükseltilmesi hep önerilse de taraf olan pek cok ülke bakımdan 18 yaş güvencesi saglanmış degil. Türkiye’de Çocuk Ko-ruma Kanunu adlı, 5395 sayılı kanun mevcut. Bu kanun aslında cocukla-ra özgü oldugu icin cocugun dahil oldugu her dosyada kullanılabilmeli; ancak sadece ceza dosyalarında kullanılmakta. Uygulamada yarattıgı problemleri de detaylı olarak anlatacagım. “Haklar bir bütündür” diye jenerik bir cümlemiz vardır; haklar bir-biriyle örüntülüdür. Işitme engelli Alevi ya da Kürt bir kız cocugu adalet mekanizmasıyla temas ettiginde hangi hakkının ihlal ettigini cözümle-

ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI - ENGELLİLERİN ADALETE ERİŞİMİ

Page 139: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

139

mek, avukatlar icin de hâkimler icin de polis icin de oldukca güc; cünkü her meslek grubu acısından engellilik bilinmez bir alan. Gerek uluslara-rası düzenlemelerde gerek yerelde yapılan düzenlemelerde durum böy-le. Çocuk meselesi ise daha cok kültür ve geleneklerle, aileyle beraber ele alındıgı, cocuk aileden ayrı bir unsur olarak degerlendirilmedigi icin daha da problemli. Ikinci Dünya Savaşı sırasında Almanya’nın engellile-re yönelik geliştirdigi programlar aslında şu anki yasal mevzuatların da-yanaklarını oluşturuyor. O zaman Avrupa’da bu alanlarda yapılan degi-şikliklerde hem cezasızlıgın söz konusu olması hem de hukukun dışına cıkılması, engelliler ve cocuklar icin bir boşluk yaratıyor. Ikinci Dünya Savaşı’ndan bu yana gerek uluslararası gerek ulusal düzenlemelerde cok sayıda degişiklik yapıldı. Ama iyileştirmeler cogu zaman kâgıt üzerinde oldu; yani hem mevzuatın degiştigi hem de mevzuat yoluyla degişimin yaratılabildigi alanlar cok sınırlıydı. Çocuklar icin şöyle bir mesele var: 1995 tarihli bir rapora göre, dünyadaki engellilik durumlarının %20’si yetersiz beslenmeden kaynaklı. Yetersiz beslenme dogrudan cocuk hak-larıyla ilintili bir mesele. Yine engellilik sebeplerinin %15,6’sının kazalar, travmalar, savaşlar, %11,2’sinin bulaşıcı hastalıklar oldugu ve bunlardan da en cok etkilenen grubun yine cocuklar oldugu söyleniyor. %20 ora-nında, bulaşıcı olmayan hastalıkların kalıcı hasara neden oldugu, %20 oranında ise doguştan gelen hastalıkların engellilige yol actıgı belirtili-yor. Yani %70’lik bir oranda, engelli cocukların saglık, egitim ve beslen-me konusunda nasıl bir hizmet aldıgıyla, devletin engelli cocukları nasıl destekledigiyle ilgili temel bir problem ortaya cıkıyor. Mesela dogum sırasındaki yetersiz yardım, bakım yetersizligi Bolivya icin BMÇHK tarafından öne cıkarılıyor ve tüm dünya icin bunun dikkate alınması gerektigi belirtiliyor. Gene Lübnan’da akraba evliliklerinin engelli co-cukların dünyaya gelmesindeki ana sebeplerden biri oldugu, altı cizilen bir mesele. Yoksulluk da hak arama yollarına erişimle ilgili bir konu. Her baronun yasal olarak adli yardım hizmeti var, ama engellinin binadaki erişim problemlerini aşıp adli yardım hizmetine fiziki olarak ulaştıgını varsaysak bile, eger işitme engelliyse iletişim problemi olacaktır. Bildi-gim kadarıyla şu an sadece Ankara Barosu’nun işaret dili bilen avukat-lar kütügü mevcut. Ben de ögrenmeye calıştım. Sonradan ögrendiginiz işaret diliyle işitme engellilere kendinizi anlatmanız, hele ki bunu hukuk

FARKLI ENGELLİLİKLER VE ÇOKLU AYRIMCILIK RİSKİ ALTINDAKİ GRUPLARIN ADALETE ERİŞİMİ

Page 140: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

140

gibi teknik bir alanda yapmanız ceviri yetersizligi nedeniyle hak kaybı-na neden olabilir. Dolayısıyla tabii ki avukatların, diger meslek eleman-larının, polislerin, yargıcların işaret dili ögrenmesi desteklenmeli ama her alanda profesyonel tercüme destegi bulunmalı. Yine Ceza Muhake-mesi Kanunu (CMK) servislerindeki ücretsiz avukatlık hizmetinde de işaret dili bilen avukatların görevlendirilmesi saglanmalı ama Türkiye genelinde böyle bir görevlendirme söz konusu degil. Ankara Barosu iki senedir cinsel istismar magduru cocuklar icin cocuk hakları bakımından ayrı bir görevlendirme yapıyor; STO’lerin verdigi destekler de var bu konuda. Ceza Infaz Sisteminde Sivil Toplum gibi dernekler hem infaz süreci icin hem de tüm adalet mekanizması icin, temasın ilk anından infazın tamamlanmasına, cezanın bitirilmesine kadarki sürecte destek veren STO’ler. Yoksulluk neden öne cıkan bir konu? Türkiye’de son degişen mev-zuatta yetişkinler icin örnegin boşanma, velayet, velayetin degiştirilme-si, isim-soyadı degişikligi gibi davalarda harcların peşin olarak verilmesi, yani yargılamaya, bilirkişi raporlarına ilişkin tüm harcamaların baştan yapılması gerekiyor. Dolayısıyla geliriniz yeterli degilse o mekanizmaya gitseniz bile sadece maddi yetersizlikten dolayı veya bir üst mahkemeye gitmek gibi sürecleri dikkati alarak davayı acmaktan vazgecebiliyorsunuz. Silahlı catışmalar Türkiye’de de konuşması en güc alanlardan bi-ridir. Dünyada da gerek cocuk asker kullanımına, gerek cocuklarda modern silahların neden oldugu engellilige, yan kalıcı hasarlar, kalıcı yaralanmalar meselesine yönelik araştırmalar yok denecek kadar az. Bunlar da sayı vermeyen araştırmalar. Bunun ceşitli sebepleri var; hem catışma bölgesindeki durumu görememe hem de cocuk asker kullanımı gibi alanların devletlerin de erişemedigi alanlar oldugu söyleniyor ama bunun böyle olup olmadıgı cok politik bir tartışma. Türkiye’de bazı örnekler var; örnegin Ceylan Onkol Davası. Cey-lan, üzerine havan topu düştügü icin vücudu tamamen parcalanarak yaşamını kaybeden bir kız cocuguydu, hatta Ceylan öldügünde olay yerine savcı gidemedigi icin, annesi kendi eteginde kızının bedeninin parcalarını toplamıştı. Ceylan’ın yargılama sürecine baktıgımızda etkin soruşturma yapılamadıgı, deliller tam toplanamadıgı icin bir cezasızlık görüyoruz. Bu tek dosya degil tabii cocuk ölümlerinde. Tek konu ölüm

ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI - ENGELLİLERİN ADALETE ERİŞİMİ

Page 141: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

141

de degil; yaşam hakkı ihlal edilmeyen, kalıcı hasarla yaşamına devam etmek zorunda olan cocuklarla ilgili de ilk problem cezasızlık olarak önümüze cıkıyor. Türk yargısı kadına şiddet vakalarında sistematik olarak ayrımcı bir tutum sergilemektedir ve sessiz kalmaktadır aslında. Bu cocuklar bakımından da aynı şekildedir. Her ne kadar kamuda infial yaratan birkac dosyada daha farklı bir sonuc alınıyor gibi görünse de gercek öyle degildir. Ornegin N.Ç. dosyası: N.Ç. bulundugu ilcedeki tüm kamu görevlilerinin cinsel istismarına ugrayan 12 yaşında bir kız cocu-gudur. Dosyasında sadece, ugradıgı baskı nedeniyle kıyafetini kendisi-nin cıkarması rızası olduguna delil gösterilmiştir ve dosya cezasızlıkla sonuclanmıştır. Yargılama cok uzun sürmüştür. Sonrasında N.Ç. hukuk fakültesini bitirip avukat olmuştur. Türkiye’de engelli cocuklar üzerinden bir calışma yapmaya ve özel-likle avukatlar üzerinden dosyaları toparlamaya calıştıgınızda tamamen görünmez bir alanla karşılaşıyorsunuz. Bizim on bir yıl boyunca takip ettigimiz bir dosya oldu; işitme engelli bir 13 yaşında erkek cocugun, Yunus’un dosyası. (Artık yaşamını kaybettigi icin ismini vermemde bir sakınca olmadıgını düşünüyorum.) Yunus Eser bir işitme engelliler yatılı bölge okulunda egitimine devam ediyordu ve teneffüste top oynarken elektrik akımına kapılıp yaşamını kaybetti. Bilirkişi raporunda orada işitme engelli bir cocugun anlayabilecegi herhangi bir uyarı levhasının olmadıgı belirtiliyordu. Dava cok uzun sürdü. (Bu arada Gökcer Tahinci-oglu’nun cezasızlıkla ilgili hazırladıgımız raporları bir nevi daha okunur hale getirdigi, özellikle cocuk dosyalarını iceren Devlet Dersi adlı kitabı-nı önermek istiyorum.) Yargılamada biz cocugunu kaybettigi icin anne babaya bir destek sunulması, kamu kurumlarının bunu mali olarak tazmin etmesi gerek-tigine yönelik bir talepte bulunmuştuk. Kocaeli Valiligi Il Milli Egitim Müdürlügü şöyle bir şey söyledi: “Her ne kadar manevi tazminat iste-minde bulunulmuş olsa da Yunus Eser’in yaşı ve özel durumu düşü-nüldügünde, ölmeseydi bile maddi ve manevi destekte bulunulmasının mümkün olmayacagı kesindir.” Yani Yunus’un işitme engelli bir cocuk oldugu icin zaten faydasız, gereksiz oldugu, dolayısıyla ölmüş olmasının bir zarar dogurmadıgı şeklindeki görüşünü kamu kurumları dosyaya resmi yazıyla sunuyor.

FARKLI ENGELLİLİKLER VE ÇOKLU AYRIMCILIK RİSKİ ALTINDAKİ GRUPLARIN ADALETE ERİŞİMİ

Page 142: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

142

Egitimle ilgili bir başka konu Türkiye’de kamu denetciliginin kul-lanılıyor olması. Engelli cocukların egitime erişiminde kamu denetcili-ginin epey iyi kararlar aldıgını biliyoruz. Ceza dosyalarında en cok ya-şanan sıkıntılardan biri, işitme engellilerin karşılaştıgı tercüme sıkıntısı. Cinsel istismarın oldugu durumlarda cocuga görüşünün sorulmaması ya da nitelikli psikolog desteginin hicbir zaman sunulmaması veya yaş büyütme ve evlenmeye izin konusunda engelli cocukların davalarının cok fazla olması söz konusu. Işitme engelli bir kız cocugu icin yaş bü-yütme isteminde bulunuyor anne baba, yaş büyütülüyor ve cocuk ev-lendiriliyor. Çocugun görüşü sorulsa bile yakınları ceviri yapıyor. Çocuk istemedigini belirtse bile istedigini söyledigine dair ceviri yapılabiliyor dosyada; cünkü bu tamamen görünmez bir alan, avukat bilmiyor, hâ-kim bilmiyor, tercümeye güveniyor. Bunlar ve benzerleri yargılama sü-recinde ilk görünen problemler. Engelli cocuklara yönelik ayrımcılıgın yargıdaki görünümünden bahsetmek bile oldukca güc, bu örneklerde de gördügümüz gibi. Takip edilen davaların, verilen hak mücadelesinin öncelikle bunları görünür kılmak bakımından önemli oldugunu düşünü-yorum.

ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI - ENGELLİLERİN ADALETE ERİŞİMİ

Page 143: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

143

Türkiye’de Kutuplaşmanın Boyutları ve Siyasi HoşgörüTürkiye’de Kutuplaşmanın Boyutları ve Siyasi Hoşgörü

TÜRKIYE’DE ENGELLILERIN

ADALETE ERIŞIMI

Ahsen Ela Kızılkaya, Hasan KızılkayaFidan Güneş Gürgör Kılıc

Page 144: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz
Page 145: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

145

Engellilerin Adalete Erişim Konusuna İlişkin Bilgi Düzeylerinin Kendi Görüşleri Açısından Değerlendirilmesi*

Ahsen Ela Kızılkaya, Hasan Kızılkaya

Engellilerin adalete erişimi konusuna ilişkin bilgi düzeylerini tespit et-meye ve geliştirmeye yönelik calışmaların yetersiz oldugu belirlenmiştir. Dolayısıyla bu calışmada, engellilerin adalete erişimi konusuna ilişkin bilgi düzeylerinin kendi görüşleri acısından degerlendirilmesi amaclan-mıştır. Araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden yarı yapılandırılmış görüşme teknigi kullanılmıştır. Bu calışmanın katılımcılarını, görüşme-ye gönüllü olarak katılan on sekiz engelli ve sekiz zihin engelli cocuga sahip aile oluşturmaktadır. Alan yazın taraması yapılarak soru havuzu oluşturulmuştur. Alanda calışan uzmanların görüşleri dogrultusunda oluşturulan soru havuzundan sorular belirlenerek görüşme formu ha-zırlanmıştır. Görüşme formu kullanılarak toplanan veriler, tümevarım analizi teknigiyle analiz edilmiştir. Engellilerin adalete erişimi konusuna ilişkin bilgi düzeylerini tespit etmeye ve geliştirmeye yönelik olan bu calışmada, adalete erişim baglamında engelli bireylerin bilgi düzeyle-rinin genel olarak yetersiz oldugu ortaya cıkmıştır. Engel grupları göz

* Bu yazı Konferans'a bildiri olarak sunulmuştur.

Page 146: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

146

önünde bulunduruldugunda, görme engellilerin bilgi düzeylerinin diger gruplarınkine göre daha yüksek oldugu tespit edilmiştir. Zihin engelli cocuga sahip ailelerin, dolayısıyla zihin engellilerin adalete erişim nok-tasında bilgi düzeylerinin engel grupları icerisinde en düşük oldugu or-taya cıkmıştır. Engellilerin adalete erişim konusunda yaşadıgı güclükleri tespit amacıyla yapılan icerik analizinde dört ana temaya ulaşılmıştır. Bu temalar fiziksel ve mimari, teknoloji, tutum ve bilgisizlik başlıklarıy-la adlandırılmıştır.

GirişYaklaşık bir milyar insanın ya da küresel nüfusun %15’inin bir şekilde bir engeli deneyimledigi bilinmektedir. Engelliligin tanımı yıllar iceri-sinde degişmiştir. Onceleri tamamen tıbbi olarak yapılan tanımlamalar sosyal tanımlara dogru kaymıştır. Diger bir deyişle, tamamen tıbbi bir engellilik modelinden sosyal modele gecilmiştir. Engellilik, tıbbi yeter-sizlik degil engelli bireylerin engellerinin toplum icerisindeki etkileşim-lerine sosyal etkisidir (APA, 2013). Engelli kişiler, orantısız sosyoekono-mik marjinalleşmeyle karşı karşıya kalmaktadır; daha düşük saglık ve tıbbi tedavi, düşük egitim kalitesi, sınırlı istihdam olanakları ve genel-likle toplum icerisine aktif katılıma ilişkin geniş kapsamlı kısıtlamalar söz konusudur. Bu olumsuz sonuclar özellikle engelli kişilerin yaşadıgı, adalete erişimin önündeki engellerle daha da artmaktadır. Engellilik, yoksullugun hem sebebi hem de sonucudur ve adalete etkili erişim ile sürdürülebilir kalkınma ve yoksullugun ortadan kaldırılmasının temel bileşenleri arasında dogrudan bir ilişki vardır. Adalete erişim, başlı başı-na bir hak olarak ve diger tüm hakların kullanımının bir önkoşulu ola-rak, bu hassas grup kategorisi icin özellikle cok önemlidir ve adalete en etkin şekilde erişmesi gerekenler ayrımcılıkla en sık karşılaşılanlardır (Stein & Stein, 2007). Ozel gereksinimli bireylerin adalete erişebilmelerini ve dışlanma-malarını saglamak ya da adalet sistemi tarafından ötekileştirilmelerini önlemek icin calışmak hem tatmin edici hem de sinir bozucu olabilir. Ozel gereksinimli bireylerin adalet sistemine tam olarak katılmasının küresel perspektifte, hicbir ülke tarafından saglanamadıgını söylemek mümkündür. Bu durum ne yazık ki sadece engelli kişilerle sınırlı degil-

ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI - ENGELLİLERİN ADALETE ERİŞİMİ

Page 147: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

147

dir. Diger azınlık grupları ırk, din veya cinsiyetten dolayı adalete erişe-bilmede güclükler yaşamaktadır. Bununla birlikte, engelli bireyler sahip oldukları fiziksel ve zihinsel güclüklerden dolayı adalete erişimde ben-zersiz zorluklar yaşamaktadır. Fiziksel ve mimari engelleri kaldırarak adalete erişimi geliştirmek mümkündür, ancak bu yeterli olmayacaktır; gözetim yoluyla veya sadece alışkanlıkla yaratılan gereksiz bilişsel en-geller ve tutumlar da degiştirilmelidir. Gündelik hayatlarımız teknolo-jiye giderek daha fazla bagımlı hale geldikce, adalet tartışmalı olarak, yalnızca adalet sistemlerine erişimi degil kaliteye eşit erişimi de icerir. Sadece teknolojiyle ulaşılabilen uygulamaların engelliler icin de ulaşıla-bilir oldugundan emin olmalıyız. Görme bozuklugu olan kişilerin veya örnegin fareyi hızlıca cift tıklayamayan motor bozuklugu olan kişilerin, önemli miktarda cevrimici bilgi ve eglenceye erişebilmede güclükler ya-şadıgı bilinmektedir. Engelli bireylerin bir mahkeme sisteminin web site-sinin ana sayfasına erişebilmesini saglamak icin gerekli düzenlemelerin yapılması gerekmektedir. Tasarlanan ve uygulanan teknolojilerin tüm yetenekleri göz önünde bulundurması saglanmalıdır: Ornegin, mahke-me salonunu fiziksel engelli bir bireye erişilemez hale getiren mahkeme binası (Larson, 2014). Engelli insanlar icin adalete erişim, temel eşitligi saglamak anla-mına gelir. Geniş bir bakış acısına göre, eşitlik, insanlık onuruna ve de-gerine saygılı olmanın temel ilkelerine dayanır. Yapıları ve organizas-yonları iceren bir topluma katılmak ve yaşama fırsatına sahip olmak demektir. Daha dar bir ifadeyle, engelliler icin adalete erişim, adalet sistemini cagırabilen ve katılabilen, bunu yaparken adil bir sonuc elde edebilmek ve kendilerine özgü koşulların adalet sistemi tarafından ta-nınmasını ve saygı duyulmasını saglar. Adalet sistemi mahkeme sü-recleriyle sınırlı degildir, ancak hukuk ve hukuk sistemlerinin tasar-landıgı, uygulandıgı ve işletildigi tüm sistem icin gecerlidir. Engelliler homojen bir grup degildir ve bu, adalete erişimin önündeki engelleri yaratan karmaşık bir faktör agıyla sonuclanır. Engellilik türleri ve do-layısıyla kişilerin karşılaştıgı engeller, dezavantajlı sosyal ve ekono-mik koşullarından dolayı farklılık gösterir. Bunlar şöyle sıralanabilir: Etnik gruplar gibi diger gruplarla özdeşleşmeleri nedeniyle yaşayabi-lecekleri ek dezavantajlar; kabul ettikleri statüden dolayı yaşayabile-

TÜRKİYE’DE ENGELLİLERİN ADALETE ERİŞİMİ

Page 148: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

148

cekleri diger dezavantajlar (örnegin yaş, cinsiyet ve cinsel yönelimden kaynaklanan durum); yaşadıkları engellerin türü ve ciddiyeti; yasala-rın yazılıp uygulanma bicimi nedeniyle yaşanan diger güclükler (Stein & Watertone, 2014). Engelli kişilerin adaletlere erişimini sadece ilgili kanun ve yönetme-liklerle degil, aynı zamanda ilgili, bilgili, kişisel ve profesyonel düzey-de, engelli kişilerle etkili bir şekilde etkileşime girebilen hukukcularla saglayabiliriz. Dahası engelli bireylerin adalete erişim konusunda bilgi düzeylerinin geliştirilmesi kendi haklarını ögrenmeleri ve savunmaları acısından oldukca önemlidir. Adalete erişimi geliştirmek icin bu nihai stratejiye daha fazla dikkat edilmesi gerekmektedir. Egitim önemli ölcü-de farklı ihtiyacları olabilecek engelli bireylerin adalete erişimini artır-manın adaletten daha etkili ve etkili bir yolu olabilir. Adalet sistemlerine bagımsız olarak erişmek ve bu sistemleri yönlendirmek icin engelli kişi-leri egitmek gereklidir (Palmer, 2013). Bu baglamda etkin bir egitim programının geliştirilebilmesi icin ön-celikle engelli bireylerin bilgi düzeylerinin tespit edilmesi ve program iceriginin belirlenmesi icin adalete erişim konusunda ihtiyac analizi ice-ren calışmalar yapılması gerekmektedir. Bu calışma, engellilerin adalete erişim konusuna ilişkin bilgi düzeylerinin kendi görüşleri acısından de-gerlendirilmesi ve geliştirilmesi amacıyla gercekleştirilmiştir.

SayıltılarAraştırma sırasında gercekleştirilen görüşmelerde katılımcıların samimi ve dogru cevaplar verdigi varsayılmıştır.

Sınırlılıklara) Araştırma, Karaman ili sınırları icerisinde alınan örnekleme göre

araştırmaya katılan engellilerin ve hafif düzeyde zihin engelli cocuga sahip ailelerin görüşleriyle sınırlıdır.

b) Araştırma, geliştirilen yarı yapılandırılmış görüşme formuyla katı-lımcılardan toplanan bilgilerle sınırlıdır.

Araştırma YöntemiEngellilerin adalete erişim konusuna ilişkin bilgi düzeylerinin kendi

ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI - ENGELLİLERİN ADALETE ERİŞİMİ

Page 149: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

149

görüşleri acısından degerlendirilmesi bu araştırmanın temel amacıdır. Bu amac dogrultusunda nitel araştırma yöntemi benimsenmiş, yarı yapılandırılmış görüşme yöntemi tercih edilmiştir; cünkü özel egitim araştırmalarında özelikle bireylerin (ögrenci, ögretmen, aile) belirli bir konu (program, yöntem, teknik) hakkında görüşlerini degerlendiren calışmalarda nitel araştırma yöntemlerinin kullanılması gereklidir (He-garty, 1985). Psikoloji, sosyoloji, antropoloji gibi insan davranışlarını ve sosyal dünyayı inceleyen ve insan davranışını acıklamaya calışan sosyal bilimciler nitel araştırma yöntemini sıklıkla tercih eder. Nitel araştır-ma sosyal dünyayı anlayışımızı genişletmek ve/veya derinleştirmek ve sosyal dünya anlayışımızı yorumlamak icin kullanılır. Araştırma sorusu insanların deneyimlerini ya da görüşlerini iceriyorsa nitel bir yöntem iz-lemek gerekmektedir (Maykut ve Morehouse, 1994). Yarı yapılandırılmış görüşme yöntemi bireylerin düşüncelerini acıkca ifade etmesini saglar, bu yüzden görüşmeci ve katılımcı arasında karşılıklı güven oluşması önemlidir. Bu güveni görüşmeci konuşma tarzı ve tutumuyla katılımcı-ya aktarmalıdır (Hartas, 2015). Yarı yapılandırılmış görüşme yönteminin tercih edilmesinin sebep-lerinden biri, kişiler arasında dogrudan sözlü ilişkiler kurmaya imkân tanımasıdır. Bununla birlikte, görüşme yöntemi ile farklı ve degişen ko-şullara uyabilme esnekligi, okuma yazma bilmeyenler dâhil hemen her-kese uygulanabilirligi, detaylı bilgi elde edebilmeye, gözlem yapmaya imkân tanıması ve katılımcılara kontrol edici soruların sorulabilmesiyle yanlış anlamaların azaltılması mümkündür. Cevaplarda öznelligin ko-runması da bu yöntemin diger bir avantajıdır. Bu yüzden, daha önceden belirtilen yöntem bu araştırmada kullanılmıştır.

Çalışma GrubuAraştırmanın amacına ve problemine göre belirlenen Karaman il mer-kezinde ikamet eden on sekiz engelli ve sekiz hafif düzeyde zihin engelli cocuga sahip aileler bu calışmanın calışma grubunu oluşturmaktadır. Çalışma grubu amacsal örnekleme yöntemiyle belirlenmiştir. Bundan dolayı, calışma grubunu belirlemedeki temel kriter herhangi bir engelli bulunmak veya hafif düzey zihin engelli bir cocuga sahip olmaktır. Veri toplamak icin araştırmayla ilgili tüm popülasyona ulaşmak neredeyse

TÜRKİYE’DE ENGELLİLERİN ADALETE ERİŞİMİ

Page 150: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

150

imkânsızdır. Nitel araştırmalarda örneklem secimi ceşitli ve esnektir. Araştırmacı calışma grubunu konusuna ve problem cümlesine göre be-lirledigi kriterler dogrultusunda secebilir; bu durumda amacsal örnek-leme teknigini tercih etmiş olacaktır (Mertens ve McLaughlin, 2004). Bircok nitel araştırmada calışma grubu amaclı olarak belirlenir. Büyü-köztürk’ün (2011) önerdigi gibi, bu araştırmada daha derinlemesine bil-gi edinmek istendiginden dolayı yukarıda belirtilen yöntemle calışma grubu oluşturulmuştur.

Tablo 1: Katılımcılara Ait Demografik Bilgiler

Tablo 1’ de görüldügü üzere bu araştırmada on kadın engelli, sekiz erkek engelli, beş anne ve üc baba olma üzere toplam yirmi altı katılımcıyla gö-rüşme yapılmıştır. Toplam katılımcıların %57,7’si kadın, %42,3’ü erkektir.

Veri Toplama AraçlarıBu araştırmada veri toplamak icin, araştırmacı tarafından geliştirilen yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılmıştır. Araştırmacı yarı yapılandırılmış görüşme formu hazırlamak icin gerekli egitim almıştır. Görüşme sözlü iletişim ile gercekleştirilen ve etkililigi büyük oranda görüşmeciye baglı olan bir veri toplama aracıdır. Görüşmecinin soru-ları acık ve net yöneltme, dikkatli dinleme, uygun yerde yönlendirme yapma ve katılımcının düşüncelerini özgürce ifade etmesini saglama gibi becerilere sahip olması gerekir (Cohen, Manion ve Morrison, 2007). Aşagıda yarı yapılandırılmış görüşme formu oluşturma aşama-ları sunulmuştur.

Cinsiyet Engelli Engelli Ailesi Toplam Yüzde

Kadın

Erkek

Toplam

Yüzde

10

8

18

69,23

5

3

8

30,77

15

11

26

100

57,7

42,3

100

ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI - ENGELLİLERİN ADALETE ERİŞİMİ

Page 151: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

151

Tablo 2: Görüşme Formu Oluşturma Aşamaları

Bu calışma icin hazırlanan yarı yapılandırılmış görüşme formun-da engellilerin adalete erişim konusundaki bilgi düzeylerine ilişkin acık uclu sorular yer almaktadır. Ayrıca, görüşme formunun başında sorula-rın yanı sıra degişkenlere ilişkin bilgileri iceren bir bilgi formu da yer almaktadır. Araştırmada kullanılan görüşme formunun kapsam gecerli-ligi icin iki alan uzmanınca incelenmesi saglanarak, üc özel gereksinimli bireyle ön görüşme yapılmıştır. Böylece ön görüşme sırasında görüşme formundaki sorular anlam acısından kontrol edilerek kimi ifadelerde düzeltmeler yapılmıştır.

Veri Toplama SüreciAraştırmacı tarafından oluşturulan yarı yapılandırılmış görüşme formu, veri toplama aracı olarak kullanılmıştır. Görüşmelerden önce araştırma-ya katılan katılımcılara isimlerinin hicbir şekilde kullanılmayacagı ve

1. Aşama Katılımcılara uygulanmak üzere dört sorudan oluşan bir yarı yapılandırılmış görüşme formu hazırlanmıştır.

2. Aşama Alan yazından elde edilen bilgiler çerçevesinde her bir soruya ait ve o sorunun içeriğini yansıtan bazı hatırlatıcılar geliştiril-miştir.

3. Aşama Hazırlanan görüşme formu nitel araştırmalar konusunda dene-yimli iki uzmana gönderilmiş ve gerekli değişiklikler yapılmıştır.

4. Aşama Araştırmada kullanılan form, uzmanların son önerileriyle biçimlen-miştir. Görüşme soruları bu öneriler ışığında yeniden yazılmıştır.

5. Aşama Görüşme formundaki sorular üç engelli bireye uygulanmış ve anlaşılmasında güçlük yaşanan ifadeler için tekrar düzeltme yapılmıştır.

6. Aşama Görüşme formu gerçek araştırmada kullanıldığı son haline ge-tirilmiştir.

TÜRKİYE’DE ENGELLİLERİN ADALETE ERİŞİMİ

Page 152: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

152

bu calışmaya katılmalarının gönüllülük esasına dayandıgı acık bir dille ifade edilmiştir. Ayrıca, ses kayıtları icinde bilgilendirme yapılmış ve izin alınmıştır. Görüşmeler aşagıda belirtilen aşamalar dogrultusunda 2018’in Şubat-Mart ayları icerisinde gercekleştirilmiştir. Görüşmeler or-talama 20 ile 30 dakika sürmüştür.

Verilerin AnaliziIcerik analizi teknigi, nitel araştırmalarda verilerin analizi icin kullanı-lan tekniklerden biridir. Bu teknigin kullanıldıgı araştırmalar iletişim aracı olarak dilin özellikleri ya da metnin baglamsal anlamına odaklanır. Metinsel veri form, acık uclu anket soruları, görüşmeler, odak grupları veya gözlem aracılıgıyla sözlü, yazılı ya da elektronik ortamda alınabi-lir. Nitel icerik analizi teknigi sadece kelime saymanın ötesinde yogun dil incelemesi sonucu oluşturulan kategoriler aracılıgıyla metnin sınıf-landırılmasını amaclar. Bu kategoriler benzer anlamları temsil etmek-tedir. Icerik analizi teknigi, calışmanın altında yatan bilgi ve anlayışı ortaya cıkarmak icin kullanılır. Bir metnin öznel yorumlanması olarak tanımlanan nitel icerik analizi, temelinde elde edilen verinin tematik kodlanması ve sistematik sınıflandırılması yatan bir araştırma yöntemi-dir (Yıldırım & Şimşek, 2011; Kondracki, Wellman ve Amudson, 2002). Dolayısıyla, bu araştırmada elde edilen verilerin analizi icerik analizi teknigiyle yapılmıştır. Araştırmaya katılan ailelerin isimleri saklı tutulacagından, görüşme yapılan aileler K1, K2, K3... şeklinde kodlanmıştır. Cinsiyet degişkeninde bayan icin B, erkek icin E harf kodlaması; egitim düzeyi degişkeni icin üniversite mezunu icin Ü, lise mezunu icin L, ortaokul mezunu icin O, ilkokul mezunu icin I ve hic okula gitmemişler icin H harf kodlamaları yapılmıştır. Yakınlık derecesi degişkeni icin ise anne icin 1, baba icin 2 rakam kodlamaları yapılmıştır. Görüşmeler tamamlandıktan sonra görüş-me formunda yer alan veriler ve ses kayıtlarının dökümü yapılmıştır. Gö-rüşme yapılan her bir katılımcı icin oluşturulan metin dosyaları dikkatli bir şekilde okunarak kodlanmış ve ana kavramlar oluşturulmuştur. Daha sonra icerik analizi yöntemi kullanılarak veriler analiz edilmiş ve ana kav-ramlarla uyumlu alt başlıklar belirlenmiştir. Alt temalara ayrılan veriler bu kapsamda degerlendirildikten sonra bulgular bölümünde sunulmuştur.

ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI - ENGELLİLERİN ADALETE ERİŞİMİ

Page 153: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

153

Araştırmanın güvenirligini gercekleştirmek amacıyla, veriler bir başka araştırmacıya da incelettirilmiştir. Güvenirlik analizine ait detay bilgiler Tablo 7’de yer almaktadır. Tabloda görüldügü üzere toplam 4 tema ve 10 alt tema oluşturulmuştur ve 13’ünde görüş birligi, 1 tanesin-de ise görüş ayrılıgı bulunmaktadır. Güvenirligi belirlemek icin P (Uz-laşma Yüzdesi) = [ Na Görüş Birligi 13 / (Na Görüş Birligi 13 + Nd Görüş Ayrılıgı 1)] X 100 Miles ve Huberman formülü kullanılmıştır. Bu hesap-lama sonucunda P = %.92,85 degeri bulunmuştur. Güvenirlik sonucunun %70’in üzerinde cıkması araştırmanın güvenirligi icin gecerli bir orandır (Miles ve Huberman 1994 aktaran Kolac, 2009).

Tablo 3: Araştırma Güvenirliğini Belirlemek İçin Gerçekleştirilen Miles ve Huberman (1994) Formülü

BulgularBu bölümde, görüşmeye katılan bireylerin adalete erişim konusundaki fikirlerine ilişkin görüş ve degerlendirilmeler sunulmaktadır.

Fiziki ve Mimari Açıdan Adalete Erişim Konusundaki Görüş ve Düşünceler Bu kapsamda engelli bireylerin yargı kurumlarına sorunsuz, konforlu ve hızlı bir şekilde ulaşabilmesi icin hizmet binaları uluslararası standart-larda ve ihtiyaca cevap verecek şekilde tasarlanmadıgından, bu binalara ulaşmak engelliler icin oldukca zor ve yorucudur. Bunun dışında mah-kemelerde işaret dili tercümesinin eksik yapılması hatta yapılamaması da önemli bir sorun olarak dile getirilmiştir. Bu konuda bir katılımcı işaret dili tercümanının yetersizligi (ya da tercümana rüşvet verilmesi) yüzünden miras paylaşımında haksızlıga ugradıgını, diger kardeşlerinin

Görüşme Sorusu Temalar Alt Temalar Görüş Birliği Görüş Ayrılığı

1 1 3 3 -

2 1 3 2 1

3 1 2 2 -

4 1 2 2 -

TÜRKİYE’DE ENGELLİLERİN ADALETE ERİŞİMİ

Page 154: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

154

bu duruma işlerine geldigi icin itiraz etmedigini, böylece hakkının yen-digini dile getirmiştir. Bir başka katılımcı ise binada asansörün bozuk olması sebebiyle yanındaki yaşlı babasının cıkması gereken ücüncü kata binada calışan hizmetlilerin kucagında taşınarak cıkabildigini söylemiş, bundan duydugu rahatsızlıgı da üzülerek dile getirmiştir.

Tutum ve Önyargılar Sebebiyle Adalete Erişim Konusuna İlişkin Görüş ve DüşüncelerKatılımcılar hukukcuların bircogunun alanında uzman olsalar da farkın-dalık egitimden yoksun oldukları icin kendilerine istenen düzeyde yar-dımcı olamadıgından yakınmıştır. Fazladan iş yükü olarak görüp engelli bireylerin davalarını almaktan kacınan avukatların var oldugunu, bu durumun da onların adalete erişim noktasında ümitsizlige ittigini dile getirmişlerdir. Bir katılımcı durumu şu sözlerile ifade etmiştir “... ilk git-tigim avukat görme engelli oldugum icin benimle ilgilenmek istemedi. Sürec boyunca her şeyi kendisinin takip etmesi gerektigini, bunun da bunca iş yogunlugu arasında cok zor oldugunu söyleyip beni reddetti...” Hukukcuların, kâtiplerin hatta mübaşirlerin bile engelli bireylere acıya-rak, aciz olduklarına dair bir izlenimle yaklaşmasından duyulan rahat-sızlık katılımcılar tarafından dile getirilen diger bir husustur. Bir katı-lımcı karşı tarafa actıgı bir dava icin beklerken, avukatının “Görmemen bizim işimizi kolaylaştıracak, rahat ol...” şeklinde telkinde bulundugunu ve kendisi zaten haklı oldugu icin bundan son derece rahatsız oldugunu dile getirmiştir. Katılımcılar tüm hukuk calışanlarının sadece ilgili yasa ve yönetmeliklerle ilgili bilgi sahibi olmakla kalmayıp, aynı zamanda kişisel, profesyonel düzeyde etkili bir şekilde etkileşim ve empati kura-bilir bireyler olması gerektigi konusunda fikir birligi icerisindedir. En-gellilerin hukuk fakültesini dereceyle bitirseler bile hâkim ya da savcı olamadıgını, bunun sebebinin ise tamamen tutum yanlışlıgı ve önyargı oldugunu üzülerek dile getirmişlerdir.

Teknoloji ve Teknoloji Kullanımı Sebebiyle Adalete Erişim Konusunda Görüş ve DüşüncelerGünlük hayatlarında teknolojiyi giderek daha fazla kullandıklarını dile getiren katılımcılar, adalete erişim konusunda teknoloji kullanımı-

ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI - ENGELLİLERİN ADALETE ERİŞİMİ

Page 155: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

155

nın yetersizliginin altını cizmiştir. Duruşma ve davayla ilgili bilgilerin e-devlet sisteminde ögrenilbilindigi, bunun eskiye nazaran olumlu bir gelişme oldugu, ancak hâlâ bazı engelli vatandaşlar icin tam etkili kul-lanılmadıgı dile getirilmiştir. Ornegin “Sadece görme problemi degil, aynı zamanda ellerini yeterli şekilde kullanamayan bir birey bu sis-temlerden istendik ölcüde yararlanamaz, bunu düşünemiyorlar mı?” diyen bir katılımcı konuya acıklık getirmiştir. Adalet Bakanlıgı’nın kullandıgı UYAP sisteminin de kendileri icin daha yeterli hale geti-rilmesini istediklerini dile getirmişlerdir. Kullanılan sistemlerin tüm engel gruplarına uygun hale getirilirse bir anlam taşıyacagını ifade etmişlerdir.

Bilgi Düzeyleri Açısından Adalete Erişim Konusunda Görüş ve DüşüncelerAdalete erişim ve yasal haklar konusunda kendilerini diger engel grup-larına göre daha bilgili gördüklerini ifade eden görme engelli katılımcı-lar, teknolojik düzenlemelerin istendik ölcüde ve ihtiyaca uygun artma-sıyla bilgi düzeylerinin de artacagını dile getirmiştir. Yasal haklarının ne oldugunu, bu konuda kimlerden bilgi alabileceklerini bilmedikleri icin cok fazla magduriyet yaşadıklarını dile getiren katılımcılardan biri “Zi-hin engelli kızım icin evde bakım aylıgı alabiliyormuşum. Bana bunu kimse söylemedi. Çok sonra ögrendik, başvurduk. Ev hanımı oldugum icin aldım ama keşke daha öce alabilseydim. Ihtiyacım vardı” demiş-tir. Gerek yasal olarak insani ihtiyaclar ve destekler konusunda gerek-se hukuk ve yargı acısından ihtiyac duydukları bilgilendirme destegini alamadıklarını dile getiren katılımcılar hem devletin hem de kendileri adına kurulduklarını iddia eden sivil toplum kuruluşlarının bu konudan sorumlu oldugunu söylemiş, ancak bunun tam anlamıyla yerine gelme-digini de eklemişlerdir.

SonuçEngelli bireyler genellikle kendilerini toplum tarafından dışlanmış ola-rak bulurlar. Adalet sistemleri bu anlamda daha iyi hukukcular egiterek adalete erişimi iyileştirebilir. Avukatlar sadece ilgili yasa ve yönetmelik-lerle ilgili bilgi sahibi olmakla kalmayıp, aynı zamanda kişisel, profes-

TÜRKİYE’DE ENGELLİLERİN ADALETE ERİŞİMİ

Page 156: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

156

yonel düzeyde etkili bir şekilde etkileşim kurabilmelidir. Ayrıca engelli kişilere de kendilerinin ve diger engelli kişilerin adalete erişimi nok-tasında haklarını ögrenme fırsatı sunulmalıdır. Küresel bakış acısıyla, alan yazın incelendiginde hicbir ülkenin bu güclügün üstesinden geldigi söylenemez. Engelliler icin adalete erişim konusunda kaydedilen ilerle-me cesaret vericidir, ancak yapılacak cok iş vardır. Geniş politika temelli reform, engelli bireylerin adalete erişim kalitesini artırabilir, ancak bu reformların bireysel olarak hak sahiplerine aktarılması gereklidir. Ilgili mevzuat ve anlaşmaları geliştirmeye devam edilmeli ve engelli kişilerin karşılaştıgı güclükler göz ardı edilmemelidir. Bireylerin yaşayabilecegi engellilik türleri ve derecelerinde neredeyse sınırsız ceşitlilik oldugu dikkate alınmalıdır. Sadece yasalar düzenlemek yeterli degildir. Bu düzenleme ve yasa-ları uygulayacak ve bunlardan faydalanacak bireyleri egitmek önemli-dir. Ozel egitim bölümleri ve hukuk fakülteleri bu konuya ilişkin işbirligi yapmalı ve ilgili bireyleri egiterek güclendirmelidir. Araştırma sonuc-larına göre, engelli bireylerin adalete erişim konusunda bilgi düzeyleri cok düşüktür ve bunu geliştirmenin tek yolu egitimdir. Yine araştırma sonuclarına göre ortaya cıkan temalar göz önünde bulundurularak, en-gelli bireylerin bilgi düzeylerinin artırılması icin Adalete Erişim Egitim Programı geliştirilmeli ve bir an önce uygulanmalıdır. Görüşmelerden elde edilen bir diger sonuc ise adalete erişim konu-sunda sadece engelli bireylerin bilgi yetersizligi yaşamadıgı, hukukcu-ların büyük bölümünün de bu konuda yetersiz oldugudur. Araştırma-ya katılan tüm katılımcılar adalete erişim konusunda engelli haklarını iyi bilen bir avukat bulmanın zorlugundan bahsetmiştir. Bu durumda geliştirilecek egitim programı sadece engelli bireylere degil hukukcu-lara da yönelik olmalıdır. Sonuc olarak, engellilerin adalete diger tüm vatandaşlar gibi eşit olarak erişmesi en temel insan haklarındandır. Bu hicbir şekilde engellenemez ve göz ardı edilemez bir gercektir. Bu bakımdan adalete erişim hakkının hukuksal temeli Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesi’nde ve yasal düzenlemelerde yer almak-tadır. Engelli bireyler bu haklarının ihlal edildigini düşündüklerinde gerekli mercilere başvurarak haklarını talep edebilirler. Bunlara gerek kalmadan eşitlik anlayışıyla temellendirilen bir adalet ve adalete eri-

ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI - ENGELLİLERİN ADALETE ERİŞİMİ

Page 157: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

157

şim anlayışına sahip olursak ülkemizdeki engelli bireylerin refah dü-zeylerini artırmış, onların olumsuz ve karamsar dünyasına ışık tutmuş oluruz.

Öneriler1) Engelliler icin tasarlanan web sistemleri tüm engel ve coklu engel

grupları dikkate alınarak hazırlanabilir. Böylece her engel grubu, kimsenin destegine ihtiyacı kalmadan bu sistemlere erişimini gercek-leştirebilir.

2) Adalete erişim konusunda gerekli bilgi, uyarı ve hatırlatmaları icinde barındıran yine ceşitli engel gruplarına hitap eden “telefon/tablet uy-gulamaları” tasarlanabilir.

3) Hukukcuların daha mezun olmadan engelli bireylerle ilgili farkında-lıklarını oluşturmak ya da artırmak icin lisans ögrenimi boyunca ilgili dersler eklenebilir.

4) Görev yapan hukukculara hizmet ici egitim cercevesinde engelli bi-reylerle etkileşim kurabilmek, olumlu tutum sergilemek icin egitimler verilebilir.

5) Engelli bireylerin ve ailelerin yasal haklarının neler oldugu, adalete erişim konusundaki ihtiyaclarının hem tespiti hem de uygulanabil-mesi icin önce bir tespit calışması, sonrasında egitimlerle bilgilendir-me calışmaları yapılabilir.

Çalışmayla İlgili ÖnerilerÇalışma belli bir engel grubuna sahip ve sınırlı bir sayıda bireyle gercek-leştirilmiştir. Hem engel grubunun ceşitlendirildigi hem de daha geniş kitlelerle calışma tekrarlanabilir.

TÜRKİYE’DE ENGELLİLERİN ADALETE ERİŞİMİ

Page 158: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

158

KaynakçaAPA (2013), Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders, Fifth

Edition (DSM-5), Washington: American Psychiatric Association.Büyüköztürk, Ş. (2011), Bilimsel Araştırma Yöntemleri, Ankara: Pegem.Cohen, L., Manion, L., Morrison, K. (2007), Research Methods in Educa-

tion (6th Edition), New York: Routledge.David Allen Larson, (2014), Access to Justice for Persons with Disabilities:

An Emerging Strategy Laws 2014, 3, 220-238; doi:10.3390/laws3020220Hartas, D. (2015), Educational Research and Inquiry: Qualitative and

Quantitative Approaches, New York: Bloomsbury Publishing.Hegarty, S. (1985), Qualitative Research: Introduction, S. Hegarty, & P.

Evans icinde, Research and Evaluatin Methods in Special Education: Quantitative and Qualitative Techniques in Case Study Work, Ox-ford: NFER-NELSON.

Heward, W.L. (2012), Exceptional Children: An Introduction to Special Ed-ucation, 10th Edition, USA: Pearson.

Jason Scott Palmer (2013), “The Convention on the Rights of Persons with Disabilities: Will Ratification Lead to a Holistic Approach to Postsecondary Education for Persons with Disabilities.” Seton Hall Law Review 43: 551-94.

Kolac, E. (2009), “Ilkögretim Odaklı Bilimsel Yayınlarda Sözlük Kullan-ma Durumu”, Türkoloji Çalışmaları , 743-760.

Kondracki, N.L., Wellman, N.S., Amudson, D.R. (2002), “Content anal-ysis: Review of methods and their applications in nutrition educa-tion”, Journal of Nutrition Education and Behavior 34(4), s. 224-230.

Maykut, P., Morehouse, R. (1994), Beginning Qualitative Research: A Phil-osophical and Practical Guide (Teachers' Library), Londra: Falmer.

Mertens D.M., McLaughlin J.A. (2004), Research and Evaluation Methods in Special Education, California: Corwin Press.

Michael Stein, Michael Waterstone, (2008), “Finding the Gaps: A Compar-ative Analysis of Disability Laws in the U.S. to the U.N Convention on the Rights of Persons with Disabilities.” National Council on Disabil-ity, Mayıs 2008. http://www.ncd.gov/ publications/2008/May122008.

Michael Ashley Stein, Penelope J.S. Stein (2007), “Beyond Disability Civ-il Rights”, Hastings Law Journal 58: 1203-40.

Yıldırım, A., Şimşek, H. (2011), Nitel Araştırma Yöntemleri, Ankara: Seckin Yayıncılık.

ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI - ENGELLİLERİN ADALETE ERİŞİMİ

Page 159: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

159

Hukukçular Gözüyle Engelli Bireylerin Adalete Erişimiyle İlgili Sorunlar ve Çözüm Önerileri*

Fidan Güneş Gürgör Kılıç

2005 yılında cıkan Engelliler Hakkında Kanun’da engelli kavramı, fiziksel, zihinsel, ruhsal ve duyusal yetilerinde ceşitli düzeyde kayıplarından dola-yı topluma diger bireylerle birlikte eşit koşullarda tam ve etkin katılımını kısıtlayan tutum ve cevre koşullarından etkilenen birey olarak tanımlan-mıştır. TÜIK’in 2011 yılında yaptıgı “Nüfus Konut Araştırma” verilerine bakıldıgında en az bir fonksiyonda zorluk yaşadıgını beyan eden kişi sa-yısı 4.882.841’dir. Bu sayı, görme; duyma; konuşma (konuşma bozuklugu, tutukluk, kekemelik gibi nedenlerden dolayı); yürüme, merdiven cıkma veya inme; bir şey taşıma veya tutma ve yaşıtlarına göre ögrenme, basit dört işlem yapma, hatırlama veya dikkatini toplama fonksiyonlarından en az birinde cok zorlandıgını veya hic yapamadıgını beyan eden kişi sayısını kapsamaktadır. Engelli nüfusunun yogun oldugu ülkemizde engellilerle ilgili bircok yasa ve yönetmelik cıkartılmıştır. 2005 yılında cıkan Engelliler Hakkında Kanun’a bakıldıgında “Ay-rımcılık” başlıgı altında, eşitligi saglamak ve ayrımcılıgı ortadan kaldır-mak üzere engellilere yönelik düzenlemeler yapılması, tedbirler alınması gerektigi belirtilmiştir. “Topluma Dahil Olma” başlıgı altında engellilerin eşit koşullarda bagımsız olarak toplum icinde yaşamasının öneminden bahsedilmiştir. “Erişilebilirlik” başlıgı altında ise engellilerin erişebilirligi-nin saglanması icin planlama, tasarım, inşaat, imalat, ruhsatlandırma ve denetleme süreclerinde erişilebilirlik standartlarına uygunluk saglanması gerektigi belirtilmiştir. Kanunlarda yer alan bu maddelere ragmen, engelli

* Bu yazı Konferans'a bildiri olarak sunulmuştur.

Page 160: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

160

bireyler toplumda dogrudan ya da dolaylı olarak ceşitli sorunlarla karşı karşıya kalmaktadır. Günümüzde egitim, saglık, adalet, sosyal güvenlik gibi alanlarda bu durum sıklıkla görülebilmektedir. Söz konusu bireyler sorunlarıyla ilgilenilmesini ve cözüme kavuşturulmasını istemektedir (Er-türk, Şimşek, Songür & Şengül, 2014, 375). Engelli bireylerin bu sorunlarının cözümlenmesi icin öneriler ge-liştirilmesi calışmanın gereksinimini oluşturmaktadır. Bu kapsamda engelli bireylerin adalete erişimiyle ilgili sorular hazırlanmıştır. Sorular engellilerin adalete erişimiyle ilgili sorunları ve cözüm önerilerini kapsa-maktadır. Araştırma soruları, özel egitim alanından ve hukuk alanından iki uzmandan uzman görüşü alınarak hazırlanmıştır. Engelli bireylerin adalete erişimiyle ilgili sorular beş avukat ve üc hukuk alanında ögretim elemanına yöneltilmiştir. Sorular yüz yüze görüşme ve mail yoluyla ile-tilmiş ve dört başlık altında yöneltilmiştir. Bu dört başlık; adli kurumlara ve yetkililere erişim, adalete giden yolların kolaylaştırılması, mevzuat ve yasalar önünde engelliler ve sorunlar ve cözüm önerileri şeklindedir. Adli kurumlara ve yetkililere erişim başlıgı altında üc soru yöneltil-miştir. Bu başlık kapsamında sorular, “Engelli bireylerin, mahkemeler baş-ta olmak üzere adli makamlara fiziki erişilebilirligiyle ilgili görüşleriniz nelerdir?”, “Engelli bireylerin, mahkemelere veya hukuki süreclere ilişkin dijital erişilebilirligiyle ilgili görüşleriniz nelerdir?”, “Engelli bireylerin, haklarıyla ilgili hukuki başvuru, şikâyet ve dava sürecinde devlet meka-nizmalarından aldıgı desteklerle ilgili görüşleriniz nelerdir?” şeklindedir. Hukukculara “Engelli bireylerin, mahkemeler başta olmak üzere adli makamlara fiziki erişilebilirligiyle ilgili görüşleriniz nelerdir?” diye soruldu-gunda asansörlerin yetersiz oldugunu, özel asansör olmadıgını, asansörler-de sesli yönlendirme olmadıgını, eski adliyeler ve ilce adliyelerinde erişebi-lirligin sınırlı oldugunu belirtmişlerdir. Bunun yanı sıra rampaların mevcut oldugunu fakat engelli bireylerin tek başına cıkabilecegi şekilde tasarlan-madıgını söylemişlerdir. Ek olarak görme engellilere yönelik sarı şeritlerin var oldugunu fakat karmaşık yapıdan dolayı şeritlerin yetersiz oldugunu ve engellilere yönelik tuvaletlerin yetersiz oldugunu belirtmişlerdir. “Engelli bireylerin, mahkemelere veya hukuki süreclere ilişkin diji-tal erişilebilirligiyle ilgili görüşleriniz nelerdir?” diye soruldugunda, bir kişi UYAP’ın görme engelliler icin uyumlu sürümünün bulundugunu,

ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI - ENGELLİLERİN ADALETE ERİŞİMİ

Page 161: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

161

diger hukukcular ise UYAP’ta yeterli kolaylaştırıcının bulunmadıgını, yanında yardımcı bir birey olmadan dijital ortamda başvuru yapamaya-cagını belirtmiştir. “Engelli bireylerin, haklarıyla ilgili hukuki başvuru, şikâyet ve dava sürecinde devlet mekanizmalarından aldıgı desteklerle ilgili görüşleriniz nelerdir?” diye soruldugunda, işitme engelliler icin mahkemenin tercü-man sagladıgını, adli yardım olanagı saglandıgını, numaratörlerde sıra önceligi saglandıgını, bunların dışında farklı bir uygulamaya rastlama-dıklarını belirtmişlerdir. Adalete giden yolların kolaylaştırılması başlıgı altında iki soru yö-neltilmiştir. Bu başlık kapsamında sorular, “Engelli bireylere, adaletle ilgili ortamlarda, mahkemelerde sunulan destek hizmetleriyle ilgili gö-rüşleriniz nelerdir?” ve “Engelli bireylerin, hakları ve ulusal ve uluslara-rası mekanizmalara başvuru yolları konusunda bilgilendirilmesiyle ilgili görüşleriniz nelerdir?” şeklindedir. “Engelli bireylere, adaletle ilgili ortamlarda, mahkemelerde sunu-lan destek hizmetleriyle ilgili görüşleriniz nelerdir?” diye soruldugun-da özel bir yardım tahsis edilmedigini, mübaşirler ya da refakatcilerin yardımcı oldugunu, görme engelliler icin Braille alfabesiyle hazırlanmış yardımcı yol gösterici belge bulunmadıgını, mübaşirlerin ya da refakat-cilerin okuyarak yardımcı oldugunu, mahkemelerdeki teknik techizatın yeterli olmadıgını belirtmişlerdir. “Engelli bireylerin, hakları ve ulusal ve uluslararası mekanizmalara başvuru yolları konusunda bilgilendirilmesiyle ilgili görüşleriniz neler-dir?” diye soruldugunda, adalet sistemimizde herhangi bir vatandaşın bilgilendirilmesi uygulaması olmadıgı gibi engelli bireylerin bilgilendi-rilmesi uygulamasının da olmadıgını, adli makamların ve baroların bil-gilendirme calışması yapmadıgını belirtmişlerdir. Bunun yanı sıra her adliyede bu iş icin görevli özel personel bulundurulması gerektigini ifa-de etmişlerdir. Mevzuat ve yasalar önünde engelliler başlıgı altında iki soru yö-neltilmiştir. Bu başlık kapsamında sorular, “Engellilere yönelik ulusal mevzuatla ilgili görüşleriniz nelerdir?” ve “Anayasa m. 10’daki gibi en-gelli bireylere yasalar önünde tanınan pozitif ayrımcılıgın mahkemeler tarafından uygulanmasıyla ilgili görüşleriniz nelerdir?” şeklindedir.

TÜRKİYE’DE ENGELLİLERİN ADALETE ERİŞİMİ

Page 162: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

162

“Engellilere yönelik ulusal mevzuatla ilgili görüşleriniz nelerdir?” diye soruldugunda, mevzuatın yeterli oldugunu ancak ayrıntılandırılması ge-rektigini, mevzuatın uygulanmasında sorunlar oldugunu, uygulamaya yönelik tedbirler alınması gerektigini belirtmişlerdir. “Anayasa m. 10’daki gibi engelli bireylere yasalar önünde tanınan pozitif ayrımcılıgın mahkemeler tarafından uygulanmasıyla ilgili görüş-leriniz nelerdir?” diye soruldugunda, yasa maddelerinin uygulamaya gecirilmesinin yeterli olmadıgını ifade etmişlerdir. Sorunlar ve cözüm önerileri başlıgı altında dört soru yöneltilmiştir. Bu başlık kapsamında sorular, “Türkiye’de engellilerin adalete erişimine ilişkin iyi uygulama örnekleri nelerdir?”, “Türkiye’de engellilerin ada-lete erişimine ilişkin kötü uygulama örnekleri nelerdir?”, “Türkiye’de engellilerin adalete erişimine ilişkin sorunlar nelerdir?” ve “Türkiye’de engellilerin adalete erişimine ilişkin cözüm önerileriniz nelerdir?” şek-lindedir. “Türkiye’de engellilerin adalete erişimine ilişkin iyi uygulama ör-nekleri nelerdir?” diye soruldugunda, görme engelliler icin sarı şeritle-rin bulunmasının, gerekli rampanın yapılmasının ve sıra önceligi veril-mesinin iyi uygulamalar oldugunu belirtmişlerdir. “Türkiye’de engellilerin adalete erişimine ilişkin kötü uygulama örnekleri nelerdir?” diye soruldugunda özel asansörün var olmamasını, evraklarda herhangi bir özel alfabe bulunmamasını, mevzuatın yeterince uygulanmamasını kötü uygulama örnekleri olarak belirtmişlerdir. “Türkiye’de engellilerin adalete erişimine ilişkin sorunlar nelerdir?” diye soruldugunda, kalabalıkta yardımsız bir engelli bireyin yolunu bu-labilmesinin, işini yapabilmesinin imkânsız oldugunu, engellilerin birey degil yük olarak görüldügünü, fiziki olanakların yetersiz oldugunu, en-gellilere adli işlerinde yardımcı olabilecek özel bir personelin tahsis edil-medigini ve dijital erişilebilirligin sıkıntılı oldugunu belirtmişlerdir. “Türkiye’de engellilerin adalete erişimine ilişkin cözüm önerileri-niz nelerdir?” diye soruldugunda, fiziki koşulların düzeltilmesi, hakların mevzuatta degil pratikte uygulanması, engelli bireyler icin adliyeden girişten işi bitip cıkana dek personel görevlendirme mekanizması olma-sı, öncelikle engellilerin de birey oldugu ve ihtiyaclarının karşılanması gerektigi anlayışının kavranması, farkındalık oluşturulması ve mahke-

ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI - ENGELLİLERİN ADALETE ERİŞİMİ

Page 163: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

163

melerin teknik donanımlarının engellilere yönelik düzenlenmesi gerek-tigini belirtmişlerdir. Sonuc olarak, hukukculara engellilerin adalete erişimiyle ilgili top-lamda 11 soru yöneltilmiş, mail yoluyla alınan cevaplarda belirli bir süre tanınmıştır. Yapılan görüşmeler sonucunda, engelli bireylerin adalete erişimiyle ilgili bircok sorun dile getirilmiştir. Bu calışma kapsamında kendilerinin de engellilerle ilgili mevzuata hakim olmadıgını, engelliler-le ilgili sorunlara tam olarak bilmediklerini ve calışmanın onlar icin de farkındalık oluşturdugunu belirtmişlerdir. Yapılan calışma kapsamında sorulara verilen cevaplar neticesinde genel olarak bazı öneriler geliştirilmiştir. Bunlardan ilki, engelliler icin calışan STK’ların adalet, saglık, ulaşım ve egitim alanlarında iyileştirme calışmaları icin devlet mekanizmalarını zorlaması gerektigidir. Ikinci olarak, hukuk fakültelerinde engelli bireylerle ilgili mevzuat hakkında ögrencilere yeterli bilgi verilmeli, farkındalık saglanmalıdır. Ücüncü ola-rak, barolardan avukatların engellilere yönelik tutum ve farkındalıgına ilişkin calışmalar yapılması talep edilmelidir. Dördüncü olarak, engelli bireylerin hukuki ihtiyaclarına yönelik dijital ve yazılı destek saglan-ması ve adliyelerde dezavantajlı gruplara danışmanlık saglayacak bir sistem kurulması icin calışmalar yapılmalıdır. Bunların yanı sıra calışma kapsamında toplamda sekiz kişiyle gö-rüşülmüştür. Daha derinlemesine bilgi almak icin calışmanın örneklem grubu artırılmalı, engelli bireylerden, ailelerden, hakim, savcı, mübaşir gibi calışanlardan, özel egitimcilerden, STK’lardan da engellilerin adalete erişimiyle ilgili yapılması gereken iyileştirmelere dair görüş alınmalıdır.

KaynakçaErtürk, K.L., Şimşek, A.A., Songür, D.G., Şengül, G. (2014), “Türkiye'de En-

gelli Farkındalıgı ve Engelli Bireylerin Adalete Web Erişilebilirlikleri Üzerine Bir Degerlendirme”, Information World/Bilgi Dünyası 15(2).

Engelliler Hakkında Kanun (2005), 20.11.2018 tarihinde https://eyh.aile.gov.tr/engelliler-hakkinda-kanun adresinden alındı.

TÜIK Nüfus Konut Araştırması (2011), 20.11.2018 tarihinde http://www.tuik.gov.tr/arastirmaveprojeler/NKA/nufus.html adresinden alındı.

TÜRKİYE’DE ENGELLİLERİN ADALETE ERİŞİMİ

Page 164: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz
Page 165: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

165

Biyografiler

Kerem Altıparmak Lisansını Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde, yüksek lisansını aynı fakültenin Kamu Hukuku kürsüsünde, doktorasını Leeds Üniver-sitesi’nde tamamladı. 2007 yılından itibaren Insan Hakları Ortak Plat-formu catısı altında “Türkiye’de AIHM Kararlarının Uygulanmasının Izlenmesi” ve “Cezasızlıktan Sorumluluga” gibi calışmalar yürüttü. Is-tanbul Bilgi Üniversitesi’nden Prof. Dr. Yaman Akdeniz’le sürdürdükleri ifade özgürlügü projeleri kapsamında Anayasa Mahkemesi’ne yaptıkla-rı başvuruyla Türkiye’de Youtube ve Twitter’a uygulanan engellemeyi, Avrupa Insan Hakları Mahkemesi’ne yaptıkları başvuru sayesinde bir diger Youtube engellemesini kaldırtmayı başardılar. 2017 yılı sonunda kapatılana kadar AÜ SBF Insan Hakları Merkezi müdürü olarak görev yaptı; üniversite dışında da insan hakları örgütleriyle cok sayıda proje-de rol aldı. 2018 yılı sonuna kadar Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde insan hakları hukuku alanında ögretim üyesi olarak calış-tı. Araştırma konuları arasında Avrupa Insan Hakları Sözleşmesi, ifade özgürlügü, işkencenin önlenmesi, hak kuramı ve cezasızlık kavramları bulunmaktadır. Çalışmaları nedeniyle şu ödüllere layık görülmüştür: Türkiye Yayıncılar Birligi (2014), Halit Çelenk Hukuk Odülü (2015), Co-lumbia Üniversitesi Global Ifade Ozgürlügü Odülü (2016), Türkiye Ga-zeteciler Cemiyeti Basın Ozgürlügü Odülü (2016), Fransız-Alman Insan Hakları ve Hukukun Üstünlügü Odülü (2017).

Page 166: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

166

Şakir BakanZihinsel engelli kızı E. Bakan’ın 2013 yılında kacırılması ve ardından şüpheli bir şekilde hayatını yitirmesine ilişkin hukuk mücadelesi yürüt-mektedir. Burdur’da ikamet etmektedir.

Mehmet Başcıllar 2007 yılında Kuleli Askerî Lisesi, 2011 yılında Kara Harp Okulu’ndan me-zun oldu. 2011-2017 yılları arasında Jandarma Genel Komutanlıgı’nda gö-rev yaptı. 2017 yılında Hacettepe Üniversitesi Sosyal Hizmet Bölümü’nden yüksek lisans derecesiyle mezun oldu. Gazi Üniversitesi Hukuk Fakülte-si’nde lisans egitimine, Hacettepe Üniversitesi Sosyal Hizmet Bölümü’nde doktora egitimine devam etmektedir. Halen Istanbul Gelişim Üniversitesi Sosyal Hizmet (Ingilizce) Bölümü’nde ögretim görevlisi olarak akademik yaşamını sürdürmektedir. Uluslararası dergilerde yayımlanmış makalele-ri, ulusal kongrelerde sunulmuş bildirileri bulunmaktadır.

Boglárka Benkó Ilk yüksek lisansını Budapeşte Üniversitesi’nde, ikinci yüksek lisansı-nı Strasbourg Üniversitesi’nde tamamladı ve College of Europe (Bru-ges)’da hukuk alanında yüksek lisans egitimi aldı. 2012 yılında Avrupa Insan Hakları Mahkemesi’nde avukat olarak görev yapmaya başlama-dan önce, Macaristan Dışişleri Bakanlıgı’nda uluslararası kurumlar icin calıştı ve Avrupa Güvenlik ve Işbirligi Teşkilatı Bosna Hersek misyo-nunda insan hakları yetkilisi olarak bulundu. Macaristan’ın Budapeşte kentinde engellileri temsil eden sivil bir örgüt icin avukatlık yaptı.

Ekrem Benzer Kırıkkale Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden 2012 yılında mezun oldu. Avukatlık stajını Şanlıurfa Barosu’nda 2014 yılında tamamladı. Aynı yıl Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi Milletlerarası Genel Hukuk Ana-bilim Dalı’nda araştırma görevlisi olarak göreve başladı. “Uluslararası Hukukta Engelli Hakları” konulu yüksek lisans tez calışması icin bir yıl Almanya’nın Münster Üniversitesi’nde bulundu. 2017 yılından itibaren Dicle Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde doktora egitimine de-vam etmektedir.

ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI - ENGELLİLERİN ADALETE ERİŞİMİ

Page 167: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

167

Julinda Beqiraj Beqiraj Bingham Centre for the Rule of Law (British Institute of Interna-tional and Comparative Law-BIICL) isimli merkezde kıdemli araştırmacı olarak, uluslararası yükümlülüklerin yerel sistemlerde uygulanması konulu projelerde calışmaktadır. Yakın dönemde, hukukun üstünlügünün rolü ile yargılamalarda adalete erişimin önündeki engeller ve cözümlerini 2030 Sür-dürülebilir Kalkınma Hedefleri kapsamında irdeleyen projelerde calışmıştır.

Bahar Bostan Lisans egitimini Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde tamamladık-tan sonra Anadolu Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nde ögrenim gördü. Yaklaşık üc yıl Dogu Karadeniz Kalkınma Ajansı’nda uzman olarak ca-lıştı ve ardından serbest avukatlık yapmaya başladı. Başta kadın hak-ları olmak üzere LGBTI, mülteci ve engelli hakları gibi alanlarda hem hukuki cercevede calıştı hem de sivil toplum örgütleriyle ortak projeler yürüttü. Karadeniz Kadın Dayanışma Dernegi ve Trabzon’un Cazıları platformu üyesi ve üc yıldan bu yana Eşit Haklar Icin Izleme Dernegi gönüllüsüdür. Çalışma hayatına Istanbul’da devam etmektedir.

Selda Çağlar Lisans egitimini 1986 yılında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde, yüksek lisansını 2001 yılında Trakya Üniversitesi Kamu Yönetimi Anabi-lim Dalı’nda, doktora egitimini 2009 yılında Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde Kamu Hukuku alanında tamamladı. Çeşitli projelerde calıştı ve Trakya Üniversitesi’nde idari görevlerde bulundu; ulusal ve uluslararası bircok kitaba makaleleriyle katkı sagladı. Halen Trakya Üniversitesi Iktisadi ve Idari Bilimler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü’nde görev yapmaktadır.

Elif Çelik Hukuk alanındaki lisans egitiminin ardından Uluslararası Insan Hakla-rı Hukuku ve Demokratikleşme alanında, “Uluslararası Engelli Hakları Mücadelesi ve BM Taslak Sözleşmesi Analizi” konulu teziyle 2007 yılın-da yüksek lisans derecesi aldı. Türkiye ve Avrupa’da ceşitli uluslararası insani yardım örgütlerinde insan hakları, göc, mültecilik ve ilgili diger konularda calışma faaliyetlerinde bulundu; Afrika’da gönüllü yabancı

BİYOGRAFİLER

Page 168: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

168

dil egitmenligi yaptı. 2016 yılında Insan Hakları (felsefesi) alanında dok-tora derecesi aldı. Engellilik ve insan hakları ilişkisi, uluslararası insan hakları hukuku ve teorisi, etik, kırılgan gruplar, sosyal adalet ve benzeri konularla kuramsal düzeyde ilgilenmekte, BM Engelli Hakları Sözleşme-si ve uygulanışını takip etmektedir.

Hasan Kemal ElbanMarmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde lisans egitimini tamamladı. 1993 yılında Istanbul Barosu'na kayıtlı avukat olarak meslek hayatına baş-ladı. Istanbul Barosu Çocuk Hakları Merkezi, CMUK Uygulama Servisi ve Insan Hakları Merkezi'nin kuruluş ve calışmalarında yer aldı. 1997-2001 yılları arasında iki dönem Uluslararası Af Orgütü Türkiye koordinasyon sekreteri olarak görev yaptı. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komi-serligi'nin bir projesi kapsamında beş yıl Bosna, Kosova ve Çecenistan’dan gelen mültecilerle calıştı. Insan Hakları Avrupa Mahkemesi’nde (IHAM) görülen, 1990’larda OHAL bölgesinde yaşanan köy boşaltmalarla baglan-tılı Dogan ve Digerleri v. Türkiye, Icyer v. Türkiye gibi davalarda avukat olarak calıştı. IHAM önünde ifade özgürlügü, kişi özgürlügü ve güvenli-gi, adil yargılanma, işkence ve kötü muamele, yaşam hakkı, özel yaşam, mülkiyet hakkı gibi geniş bir yelpazeye ait davalarda magdur avukatlıgı yaptı. Son olarak engelli hakları baglamında Enver Şahin v. Türkiye dava-sının avukatlıgını üstlendi. 2012 yılından bu yana Antalya Barosu’na baglı olarak serbest avukatlık yapmakta olup, 2014 yılından bu yana da Antal-ya Barosu Insan Hakları Merkezi başkanlıgını yürütmekte, Insan Hakları Avrupa Mahkemesi ve Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru alanında serbest avukatlık faaliyetleri sürdürmektedir. IHAM karar cevirileri ya-nında insan hakları konularında degişik hukuk dergilerinde yayımlanmış makaleleri bulunmaktadır. “AIHM Günlügü” blogunda 2015 yılına kadar düzenli olarak IHAM kararlarını ve bu alandaki gelişmeleri aktarmıştır. Figen Erbek Lisans egitimini Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde tamamladı; 1993 yılından itibaren Istanbul Barosu’na üye avukat olarak calışmaya başladı. 1996-2002 yılları arasında Istanbul Barosu Insan Hakları Mer-kezi’nde Cezaevi Komisyonu’nda görev aldı. 2004-2008 yılları arasında

ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI - ENGELLİLERİN ADALETE ERİŞİMİ

Page 169: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

169

Günışığı adlı aylık hukuk dergisinin yayın kurulu üyeligi görevini üst-lendi. 2010-2012 arasında Istanbul Barosu Staj Egitim Merkezi Yürütme Kurulu üyesi olarak görev yaptı. Istanbul Barosu Adil Yargılama Takip Merkezi Yürütme Kurulu üyesidir. 1999 yılından bu yana Türkiye Omu-rilik Felclileri Dernegi’nde gönüllü hukuki danışmanlık yapmaktadır. 2008 yılından bu yana Türkiye Omurilik Felclileri Dernegi’nin Bilim Ku-rulu, Yüksek Istişare Kurulu üyesidir. Ulusal ve uluslararası projelerde yer almış, Istanbul Barosu ile TBB’nin mesleki egitim seminerlerinde ve TOFD’nin engelli haklarına ilişkin egitim calışmalarında görev yapmış-tır. Engelli hakları, engellilerin adalete erişim hakkı ve engelli cocukları konu edinen makaleler yazmıştır.

Sedef Erken Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni ve Istanbul Üniversitesi Acık ve Uzaktan Egitim Fakültesi Sosyal Hizmetler ön lisans programlarını bitirdi. Avukatlıgın yanı sıra özel sektörde yöneticilik görevlerinde bu-lundu. 2008 yılından bu yana sivil toplumda otizm konusunda gönüllü hukukcu olarak calışmakta, otizm alanında hak temelli calışmalar yapan ve özellikle egitimden yoksun kalmış otizmli bireylerin sorunlarına cö-zümler oluşturmayı hedefleyen Istanbul Otizm Gönüllüleri Dernegi’nin yönetim kurulu başkanlıgını sürdürmektedir.

Dilek Ertürk 1998 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslarara-sı Ilişkiler Bölümü’nden ücüncülükle mezun oldu. Çalışma yaşamına 1999’da Maden Tetkik Arama Kurumu’nda mütercim tercüman olarak başladı. 2000 yılında gectigi Dışişleri Bakanlıgı Insan Hakları ve Avru-pa Konseyi Genel Müdürlügü’nde on yıl memur olarak calıştı. 2010’da Dışişleri Bakanlıgı’nda insan hakları danışmanı olarak atandı ve Tür-kiye’nin ilk görme engelli diplomatı unvanını kazandı. Haziran 2011-Ekim 2012 arasında Dışişleri Bakanlıgı Göc Dairesi’nde görev yaptı. Bu süre icerisinde muhtelif uluslararası toplantılarda yasa dışı göc, insan ticaretiyle mücadele, geri kabul anlaşmaları ve Türkiye’de Suriyelilerin durumu gibi insan hakları temelli calışmalar ve sunumlar yaptı. 2012’de Türkiye’nin Viyana’da bulunan Avrupa Güvenlik ve Işbirligi Teşkilatı

BİYOGRAFİLER

Page 170: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

170

(AGIT) Daimi Temsilciligi’ne insan hakları danışmanı olarak atandı. Bu dönemde uluslararası panel ve konferanslarda insan hakları alanında Türkiye tarafından yapılan reformlar hakkında sunumlar yaptı. 2015’te Dışişleri Bakanlıgı Afrika Genel Müdürlügü’nde danışman olarak gö-rev yaptı. 2017’de Cumhurbaşkanı tarafından Türkiye Insan Hakları ve Eşitlik Kurulu üyeligine secildi. Ileri düzeyde Ingilizce, orta seviyede Al-manca bilmektedir.

Rhoda Garland Muhasebe uzmanlıgına sahip olup, Malta’ya taşınacagı 2006 yılına kadar iş analisti olarak calıştı. Malta'da sosyal politika üzerine siyasetcilerle calışan bir sivil toplum örgütünün başkanı olmasıyla engelli calışmaları-na dahil oldu. Bu alanda yüksek lisans derecesi aldıktan sonra, Birleşmiş Milletler Engelli ve Yaşlı Bireyler Hakları Parlamento Komitesi tarafın-dan Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesi’ne uyumluluk konu-sunda araştırma yapması ve devlet raporu oluşturması istendi. Bu rolü takiben Engelli Hakları Komisyonu’nda danışman olarak kariyerine de-vam etti ve 2014 yılında yöneticilige terfi etti. Bu görev, Komisyon’da-ki operasyonların yönetilmesinin yanı sıra sosyal politika konularının ele alınması ve engellilerle ilgili mevzuatın planlanmasını icermektedir. “Engellilik Aktivizmi ve Siyasete Katılım” başlıklı doktora tezine devam etmekte, tekerlekli sandalye basketbolu, ragbi ve tüplü dalış gibi spor-larla ugraşmaktadır.

İdil Işıl Gül 1994 yılında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bitirdikten son-ra, aynı üniversiteye baglı Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde yüksek lisans egitimini ve Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde kamu hukuku doktorasını tamamladı. Halen, 1997 yılında calışmaya başla-dıgı Istanbul Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde ögretim üyesidir. Uluslararası hukuk, insan hakları hukuku ve insancıl hukuk alanlarında lisans ve yüksek lisans düzeyinde ders vermekte, özellikle ayrımcılık yasagı, LGBTI hakları ve engellilerin insan hakları alanlarında faaliyet gösteren sivil toplum örgütleriyle gönüllü ve profesyonel calışmalar yü-rütmektedir.

ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI - ENGELLİLERİN ADALETE ERİŞİMİ

Page 171: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

171

Seda Gürler Kırıkkale Üniversitesi Uluslararası Ilişkiler Bölümü’nden 2012 yılında mezun oldu. Aynı yıl Kırıkkale Üniversitesi Uluslararası Ilişkiler Ana-bilim Dalı, Uluslararası Hukuk Bilim Dalı’nda başladıgı yüksek lisans egitimini 2016 yılında “Insan Hakları Baglamında Engelli Kadınların Uluslararası Hukukta Korunması ve Türkiye Ornegi” isimli tez calışma-sıyla tamamladı. Aynı üniversitenin Sosyoloji Anabilim Dalı’nda dokto-ra dersleri aldı, ancak yarım bırakmak durumunda kaldı. Halen Icişleri Bakanlıgı AB ve Dış Ilişkiler Dairesi Başkanlıgı’nda görev yapmaktadır. Ayrıca görme engelli bireylerin üniversiteye hazırlanmaları icin gönül-lü destek hizmeti sunan Ortadogu Engelsiz Egitim Dernegi’nde başkan yardımcılıgı görevini yürütmektedir.

John Horan Engelliler ve diger ayrımcılık magduru grupların hakları icin tutkuyla calışan bir avukat olup, engelli bir birey olarak, Ingiliz Istihdam Temyiz Mahkemesi ve Kuzey Irlanda Temyiz Mahkemesi’ni engelli kişilere yö-nelik muameleleri konusunda rehberlik almaları icin ikna eden ilk kişi olmuştur. Avrupa Haklar Akademisi’nde düzenli konuşmacılardan biri-sidir ve Brüksel’de gercekleşen Avrupa Komisyonu’nun Engelli Hakları Izleme Konferansı’nın düzenleyicileri arasında yer almıştır.

Humberto Insolera Padova, Bristol, Geneva ve Washington Üniversitelerinde ögrenim gördü. 2009 yılında, Işitme Engellilerin Avrupa Birligi yönetim kuru-lu üyeligine secildi ve 2013-2017’de kurumun başkan yardımcılıgını üstlendi. Işitme Engelliler Italya Ulusal Ajansı dış ilişkiler biriminde danışmanlık yaptı, Işitme Engelliler Çalışmaları konusunda ders verdi ve bagımsız danışmanlık görevlerini yürüttü. Dünya Işitme Engelliler Federasyonu Insan Hakları Uzman Grubu üyeliginde bulundu. Aynı zamanda New York’ta Birleşmiş Milletler Engelli Haklarına Ilişkin Söz-leşmesi’nin gecici komite toplantılarına katıldı ve sözleşmenin Italya ve Avrupa seviyesinde uygulanması ve izlenmesi süreclerinde yer aldı. Mayıs 2017’de Avrupa Engellilik Forumu yönetim kurulu üyeligine ve idari komiteye secildi.

BİYOGRAFİLER

Page 172: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

172

Darıjo Jurišić Yerel ve bölgesel özyönetimin geliştirilmesi üzerine odaklanan bir avu-kat ve uzman olarak ceşitli devlet organları ve bakanlıklarda calıştı. Ara-lık 2016’da Hırvatistan Cumhuriyeti Engelli Bireyler Icin Ombudsman Yardımcısı olarak atandı. Son altı yıldır engelli kişilerin hak ve cıkarları-nı korumaya ilişkin calışmalarda aktif olarak görev almaktadır.

Ulaş Karan Lisans egitimini Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde, yüksek li-sans egitimini insan hakları hukuku üzerine Istanbul Bilgi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde ve doktora egitimini kamu hukuku alanında Istanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde tamamladı. 2005 yı-lından bu yana Istanbul Bilgi Üniversitesi Insan Hakları Hukuku Uygu-lama ve Araştırma Merkezi’nde uzman ve 2012 yılından bu yana Istanbul Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı’nda ögretim üyesi olarak görev yapmaktadır. Genel olarak anayasa hukuku ve insan hakları hukuku alanlarında, özel olarak ise Avrupa Insan Hakları Mahkemesi ve Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru; eşitlik ilkesi ve ayrımcılık yasagı, din ve vicdan, ifade, örgütlenme ve toplanma özgür-lükleri; nefret söylemi ve nefret sucları gibi alanlarda araştırma ve egitim faaliyetleri yürütmektedir. Ayrımcılık yasagı, Anayasa Mahkemesi’ne bi-reysel başvuru, ifade özgürlügü, örgütlenme ve toplanma özgürlügü ko-nularında yayımlanmış kitap ve makaleleri bulunmaktadır.

Balam Kenter Lisans egitimini Cornell Üniversitesi’nde Sanat Tarihi alanında tamamladık-tan sonra UCLA’deki World Arts and Cultures bölümünde ilk yüksek lisans tezini normatif olmayan bedenler ve normatif olmayan sindirimsel pratik-ler üzerine yazdı. UCLA’den mezun olduktan sonra yedi yıl boyunca tiyatro müdürlügü ve cevirmenlik yaptı. 2015’te yeniden akademiye dönme kararı alarak Bogazici Üniversitesi Felsefe Bölümü yüksek lisans programına girdi. Bu bölümden felsefe ve engellilik calışmalarını birleştiren bir yüksek lisans tezi yazarak mezun oldu. Bu alanlardaki doktora programlarına başvuru sü-recindedir. Akademik ve politik ilgi alanlarından bazıları kesişimsel feminizm, engellilik calışmaları, queer calışmaları, hayvan hakları ve şiddetsizliktir.

ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI - ENGELLİLERİN ADALETE ERİŞİMİ

Page 173: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

173

Fidan Güneş Gürgör Kılıç 2009 yılında Abant Izzet Baysal Üniversitesi Egitim Fakültesi Zihin Engelliler Ogretmenligi Programı’ndan mezun oldu. 2009-2012 yılları arasında Bilecik/Bozüyük Rehberlik ve Araştırma Merkezi’nde ve Es-kişehir/Tepebaşı/Uluönder Egitim Uygulama ve Iş Egitim Merkezi’nde ögretmen olarak görev yaptı. 2012-2016 yılları arasında Anadolu Üni-versitesi Ozel Egitim Bölümü’nde araştırma görevlisi olarak calıştı. Aynı bölümde doktora tez calışmasını sürdürmekte, 2016’dan bu yana aile danışmanlıgı yapmaktadır. Eskişehir OZDER-Ozel Egitimciler Dernegi Yürütme Kurulu üyesidir. Ozel egitim üzerine ulusal ve uluslararası bir-cok kongrede sunum yaptı. Çalışmalarını aile egitimi, özel gereksinim-li bireylere yönelik mesleki egitim, özel gereksinimli bireylerin dogal ortamlarında sunulan etkili ögretim yöntemleri, cocuk istismarının ve ihmalinin önlenmesi konularında sürdürmektedir.

Ahsen Ela Kızılkaya Lisans egitimini 2010 yılında Balıkesir Üniversitesi’nde Ingilizce Ogret-menligi alanında, yüksek lisans egitimini 2016 yılında Konya Necmettin Erbakan Üniversitesi’nde Ozel Egitim alanında tamamladı. Ozel Egitim alanında üc farklı ulusal ajans Erasmus projesinde araştırmacı olarak görev aldı. Ayrıca iki farklı uluslararası akademik etkinligin düzenleme kurulunda calıştı. Konya Necmettin Erbakan Üniversitesi Ozel Egitim doktora ögrencisidir. 2013 yılından bu yana Karamanoglu Mehmetbey Üniversitesi’nde araştırma görevlisi olarak görev yapmaktadır. Ozel egi-tim alanında yayımlanmış ceşitli uluslararası makale ve bildirileri bu-lunmaktadır. Ileri seviye Ingilizce bilmektedir.

Hasan Kızılkaya Lisans egitimini 2007 yılında Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi’nde Ingiliz Dili Egitimi, yüksek lisans egitimini 2014 yılında Afyon Kocatepe Üniver-sitesi’nde Egitim Bilimleri alanında tamamladı. Konya Necmettin Erbakan Üniversitesi Ozel Egitim doktora ögrencisidir. 2009 yılından itibaren Ka-ramanoglu Mehmetbey Üniversitesi’nde ögretim görevlisi olarak görev yapmaktadır. Misafir ögretim elemanı olarak Polonya ve Çekya’daki üni-versitelerde ders verdi. Iki farklı uluslararası (uluslararası engellilere din

BİYOGRAFİLER

Page 174: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

174

egitimi ve uluslararası düzeyde özel egitim kongresi) akademik etkinligin düzenleme kurulunda görev aldı. Ozel egitim alanında yayımlanmış ce-şitli uluslararası makale ve bildirileri bulunmaktadır. Ileri seviye Ingilizce, orta seviye Almanca ve başlangıc seviyesi Ispanyolca bilmektedir.

Marita Brcic Kuljis Doktora calışmasını Siyaset Felsefesi (kültürel cogulculuk) alanında ta-mamladı. Split Üniversitesi Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi'nde yar-dımcı docenttir. Siyaset felsefesi, cokkültürlülük teorisi, sosyal felsefe dersleri vermektedir. Halen “Küreselleşen Göc, Göc Karşıtı Taraflar ve Avrupa Birligi’nde Yabancı Düşmanlıgı: 21. Yüzyılda Avrupa Toplumları ve Devletleri Üzerine Düşünme” adlı bir proje ekibinin üyesidir.

Dilek KumcuLisans egitimini Kırıkkale Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde tamamla-dı. Yüksek lisans egitimine Ankara Üniversitesi Anayasa Hukuku Bilim Dalı’nda devam etmektedir. Temel hak ve özgürlükler ile hak arama yol-ları konularına odaklanmakta olup, yerel, ulusal ve uluslararası düzeyde bircok calışmaya kolaylaştırıcı veya egitmen olarak katılmıştır. Bircok sivil toplum kuruluşunda gönüllü ve profesyonel olarak calışmıştır. Ço-cukların sahip oldugu hakların gercekleşmesi icin hak arama yolları ve alternatif başvuru yolları konusunda calışmakta ve cocukların egitim hakkı, cocuk ceza adalet sistemi, cocuk ombudsmanlıgı konusunda ya-yınlanmış eserleri bulunmaktadır.

Stig Langvad Lisans egitimini 1984 yılında Siyaset Bilimi alanında tamamladı. 1985'te Danimarka’nın en büyük ikinci şehrinde sosyal işler sorumlusu olan siya-si sorumluya siyasi danışman olarak görev yapmaya başladı. 1998 yılın-da Danimarka Engelli Halk Orgütleri başkan yardımcılıgına secildi, 2000 yılında engelli kişilerin 33 ulusal kuruluşunu temsil eden başkan olarak calışmaya başladı. 2001 yılında Avrupa Engelliler Forumu’na önce yöne-tim kurulu üyesi olarak, daha sonra Icra Komitesi’ne üye olarak secildi. 2010 yılında BM Engelli Hakları Komitesi kapsamında secilen 18 bagımsız uzman üyeden biri oldu ve 2014’te yeniden secildi. BM Engelli Haklarına

ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI - ENGELLİLERİN ADALETE ERİŞİMİ

Page 175: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

175

Ilişkin Sözleşme’nin ilk aşamasından 2006 yılında Genel Kurul’da adapte edilmesine kadar komitenin bir parcası oldu. 2014 yılında Danimarka gün-demine “Toplu Etki” kavramını getirme hedefiyle ülkenin en büyük güven fonlarından birinde calışmaya başladı. 2016 yılında, saglık hizmetlerine erişimi iyileştirmek ve paydaşlarla acık ve şeffaf işbirligini güclendirmek amacıyla Coloplast A/S, Küresel Halkla Ilişkiler ile birlikte calışmaya baş-ladı. 2000 yılından bu yana hükümetin bircok komitesinde ve ceşitli engel durumları ile ilgili konularda görevler üstlenmektedir. Danimarka Insan Hakları Enstitüsü de dahil olmak üzere birkac hükümet veya özel kurulu-şun yönetim kurulu üyesi veya dernek üyesidir.

Beste Menekşe Istanbul Gelişim Üniversitesi Sosyal Hizmet (Ingilizce) Bölümü’nde 2. sınıf ögrencisi olarak lisans egitimine devam etmektedir. Mezun olduk-tan sonra calışma hayatına akademisyen olarak devam etmeyi hedefle-mektedir.

Abdurrahman Mengi Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nde Egitim Fakültesi Ozel Egitim Bölümü başkanı, Engellilik Araştırma ve Uygulama Merkezi müdürü, Engelli Og-renciler Danışma ve Koordinasyon Birimi koordinatörü, Engelli Ogrenci-ler Toplulugu akademik danışmanı ve Van Otizm Dernegi kurucu başkanı olarak görev yaptı. Halen Van Otizm Dernegi başkan yardımcısı ve Van Ili Merkez Tuşba Ilcesi Engelli Meclisi başkanıdır. Engellilik sosyolojisi, özel egitim ve engellilik araştırmaları gibi konularda ulusal ve uluslararası bildiri ve makaleleri bulunmaktadır. Şimdiye kadar 15 farklı ülkede bilim-sel icerikli uluslararası toplantılara katılmıştır. Ayrıca “Ozel Gereksinimli Çocuk Hakları” başlıklı bir kitap bölümü ile Platon’dan Günümüze İktidar Seçkinleri adlı yayımlanmış bir kitabı mevcuttur. “Sosyolojik Boyutlarıyla Otizm” konulu doktora tezi kitap icin yayım aşamasındadır.

Tuba Nur Oğuz Istanbul Gelişim Üniversitesi Sosyal Hizmet (Ingilizce) Bölümü’nde 2. sınıf ögrencisi olarak lisans egitimine devam etmektedir. Mezun olduktan sonra calışma hayatına akademisyen olarak devam etmeyi hedeflemektedir.

BİYOGRAFİLER

Page 176: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

176

Aylin Onursev Lisans egitimini Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde tamamladı. Sivil toplum örgütleriyle ortak projeler yürüttü. Başta kadın ve cocuk hakları olmak üzere LGBTI, engelli hakları gibi bircok insan hakları ala-nında calışmalarını sürmektedir. Antalya Kadın Danışma Merkezi Kadın Dayanışma Dernegi gönüllüsü ve Çagdaş Hukukcular Dernegi üyesidir. Çalışma hayatına Antalya’da devam etmektedir.

Maria Orchard Bristol Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde doktora calışmasını tamam-ladı. Doktora araştırması, 7 engelli kadının hayat tecrübelerini yasal sistemler (Ingiltere ve Kaliforniya, Amerika) üzerinden aile ici şiddet baglamında incelemiş ve her katılımcının “adalet” arayışında karşılaştıgı engelleri ve kolaylaştırıcıları tanımlamıştır. Bristol Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde ögretim görevlisi olarak calışan lisanslı bir avukattır. Ocak 2019’da Leeds Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde kamu alanında doktora sonrası araştırma görevlisi olarak calışmaya başlayacaktır.

Deniz Özdikmenli Lisans egitimini Anadolu Üniversitesi Iktisadi ve Idari Bilimler Fakül-tesi Işletme Bölümü’nde, yüksek lisans egitimini Marmara Üniversitesi Egitim Bilimleri Enstitüsü’nde tamamladı. Halen Maltepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde doktora calışmalarına devam etmekte-dir. 1998 yılından bu yana Anne Çocuk Egitim Vakfı (AÇEV), Türkiye Görme Engelliler Dernegi, Türkiye Yeşilay Cemiyeti başta olmak üzere calışma konusu aile, cocuk, engelli ve cevre olan pek cok sivil toplum örgütünde proje tasarım, geliştirme, uygulama ve degerlendirme sürec-lerini yönetti. “Sivil Toplumda Proje Döngüsü”, “Aile Ici Iletişim”, “Şid-det ve Şiddetin Etkileri”, “Bagımlılık”, “Göc Olgusu ve Degişen Dünya Düzeninde Göcmenlik” başlıklarında egitim programları geliştirdi ve uyguladı. Halen Türkiye Omurilik Felclileri Dernegi’nde projeler ko-ordinatörü ve Kurumsal Kapasite Geliştirme danışmanı olarak görev yapmaktadır. Eşzamanlı olarak Milli Egitim Bakanlıgı, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlıgı ile bunlara baglı kamu kuruluşları adına yü-rütülen, sosyal dezavantajlı gruplarla calışılan pek cok projede egitim

ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI - ENGELLİLERİN ADALETE ERİŞİMİ

Page 177: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

177

uzmanı olarak calışmaktadır. Ayrıca sahada reel ihtiyacları karşılamaya yönelik yürüttügü projelerin yerel kaynakla sürdürülebilirligini destek-lemek amacıyla “Gönüllülük, Gönüllü Yönetimi” konularında egitimler vermektedir.

Gülhan Özkoç 1996 yılında AÜ Hukuk Fakültesi’nden ikincilikle mezun oldu. 2006-2007’de ABD Kaliforniya Üniversitesi Berkeley Hukuk Fakültesi’nde yüksek lisansını tamamladı. 1996-1997’de Ankara Barosu’nda avukatlık stajı yaptı. 1997 yılında Başbakanlık Devlet Personel Başkanlıgı’nda uz-man yardımcısı olarak calışmaya başladı ve 2000-2001 yıllarında PTT Genel Müdürlügü’nde avukat olarak calıştı. 2001-2013 yılları arasın-da Devlet Personel Başkanlıgı’nda uzman olarak calıştı. 2013 yılı mart ayından bu yana Kamu Denetciligi Kurumu’nda uzmanlık yapmaktadır.

Ecem Sağıroğlu Lisans egitimini Yıldız Teknik Üniversitesi Iktisadi ve Idari Bilimler Fa-kültesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası Ilişkiler Bölümü’nde tamamladı. Üniversite egitimine devam ederken TEGV’de gönüllü calışmalar yürüt-tü. DenizTemiz Dernegi TURMEPA’da gönüllü departmanında, gönüllü koordinatörü asistanı ve Katılımcı Genclik Dernegi’nde (Youth Inclu-sion Association) proje koordinatörü asistanı olarak staj yaptı. Ulusal ve uluslararası projelerde calışarak proje hazırlama ve koordinasyonla-rında görev aldı. 2017-2018 döneminde Ispanya’da Avrupa gönüllülük hizmetini gercekleştirdi. Halen Anadolu Üniversitesi’nde Sosyoloji ög-renimi görmekte, Türkiye Omurilik Felclileri Dernegi’nde proje asistanı olarak calışmaktadır.

Dilşad Çiğdem Sever 2002 yılında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden mezun olduktan sonra bir süre avukatlık yaptı; 2005 yılında Ankara Üniversitesi Siya-sal Bilgiler Fakültesi'nde araştırma görevlisi olarak calışmaya başladı ve akademik hayatına Atılım Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde devam etti. 2013 yılında doktorasını tamamladı. Ogretim üyesi olarak calışmaya devam etmekte, idare hukukuna insan hakları merkezli bir yaklaşımla

BİYOGRAFİLER

Page 178: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

178

bakan calışmalar ve feminist hukuk kuramına ilişkin araştırmalar yap-maktadır.

Damla Songur Atılım Üniversitesi Ozel Hukuk Anabilim Dalı’nda ögretim görevlisi ve KASAUM müdür yardımcısıdır; Ticaret Hukuku, Bilişim Hukuku ve Toplumsal Cinsiyet Eşitligi dersini yürütmektedir. Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Ozel Hukuk (Ticaret Hukuku) doktora progra-mında tez aşamasındadır. Danışmanı oldugu “Engellilerin Adalete Erişim Hakkı: Adli Yardım ve Bilgi Edinmede Karşılaşılan Sorunlar ve Çözüm Onerileri” projesinin yanı sıra 2012 yılından bu yana kamu hukuku-özel hukuk ilişkisi baglamında disiplinlerarası projeler yürütmüştür.

Aslı Şimşek Lisans egitimini Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde, Genel Kamu Hukuku alanında sosyal devlet ilkesi üzerine yürüttügü doktora calış-masını Haziran 2015’te Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’n-de tamamladı. Halen Atılım Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde ögretim üyesi olarak calışmaktadır. 2017 yılında müdürlük görevini üstlendigi Atılım Üniversitesi Kadın Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi’n-de (KASAUM) hak temelli bakış acısıyla ceşitli araştırmaları ve egitimle-ri koordine etmektedir. Danışmanı oldugu “Engellilerin Adalete Erişim Hakkı: Adli Yardım ve Bilgi Edinmede Karşılaşılan Sorunlar ve Çözüm Onerileri” projesinin devamında engelli bireylerin insan hakları ve cifte dezavantajlı gruplar ve adalete erişim konularında calışmalarını sürdür-mektedir.

Damjan Tatic Yüksek lisans egitimini Belgrad Üniversitesi’nde Uluslararası Kamu Hukuku alanında, doktora calışmasını Belgrad Üniversitesi Uluslarara-sı Ilişkiler Bölümü Siyasi Bilimler Fakültesi'nde engelli kişilerin insan haklarının korunması üzerine tamamladı. UNDP, UNICEF, ILO, OESC ve Avrupa Konseyi gibi kurumlarda danışman olarak görev yaptı. Ya-yınlanmış kitapları ve 30’dan fazla makalesi bulunmakta olup, Mad-rid’deki Universidad Carlos 3., Trier’deki Avrupa Haklar Akademisi,

ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI - ENGELLİLERİN ADALETE ERİŞİMİ

Page 179: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz

179

Basel Üniversitesi, Çekya Yargı Akademisi, Türkiye Yargı Akademisi ve farklı bircok ülkede gercekleştirilen seminer ve konferanslarda dersler verdi. Halen Birleşmiş Milletler Engelliler Hakları Komitesi'nin (CRPD) uzman üyesi ve başkan yardımcısı, Belgrad Üniversitesi Hukuk Fakülte-si Hukuk Klinigi'nde misafir ögretim üyesidir. Sırbistan Ulusal Engelliler Birligi’nin ve engelli hakları calışan aktivistlerin yasal danışmanlıgını yapmaktadır.

Ali Taşcı 2016 yılında Yalova Üniversitesi Sosyal Hizmet Bölümü’nden mezun oldu. 2016-2017 yılları arasında Ozel Güzide Bakım Merkezi’nde sorum-lu müdür olarak görev yaptı. 2017 yılında Istanbul Üniversitesi Sosyal Hizmet Bölümünde yüksek lisansa ve aynı yıl Istanbul Gelişim Üniver-sitesi Sosyal Hizmet (Ingilizce) Bölümü’nde araştırma görevlisi olarak calışmaya başladı. Halen aynı görevle akademik yaşamını sürdürmekte-dir. Uluslararası dergilerde yayımlanmış makaleleri, ulusal kongrelerde sunulmuş bildirileri bulunmaktadır.

Suzy Valentine Cambridge Üniversitesi’nde hukuk ögrenimini birincilikle tamamladı. Avukat ve ödüllü eski gazeteci olarak ticaret ve istihdam hukuku alanla-rında eşitlik hukuku konusunda deneyim sahibidir. Engellilerin zorun-lu egitim ve yüksek ögrenime erişimleri konusunda Ingiltere hükümeti icin calıştı. Mind, Sane ve Shelter’ın aralarında bulundugu akıl saglıgı ve evsizlige yönelik bir dizi yardım kurumunda kamu yararına calışmalar yürüttü.

BİYOGRAFİLER

Page 180: ULUSLARARASI ENGELLİ HAKLARI KONFERANSI …...Konferans için gelen bildiri özetlerini değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine, Konferansın hazırlanmasında emek harcayan derneğimiz