86
Sayfa 1 / 86 VİDEO SUNUM ÖZETLERİ

VİDEO SUNUM ÖZETLERİminimalinvazivurolojikongresi.org/wp-content... · VİDEO SUNUM ÖZETLERİ VS008 40 YILLIK ÜRETRAL STENTİN MİGRASYONU VE DİVERTİKÜL OLUŞTURARAK TAŞLAŞMASI

  • Upload
    others

  • View
    6

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: VİDEO SUNUM ÖZETLERİminimalinvazivurolojikongresi.org/wp-content... · VİDEO SUNUM ÖZETLERİ VS008 40 YILLIK ÜRETRAL STENTİN MİGRASYONU VE DİVERTİKÜL OLUŞTURARAK TAŞLAŞMASI

Sayfa 1 / 86

VİDEO SUNUM ÖZETLERİ

Page 2: VİDEO SUNUM ÖZETLERİminimalinvazivurolojikongresi.org/wp-content... · VİDEO SUNUM ÖZETLERİ VS008 40 YILLIK ÜRETRAL STENTİN MİGRASYONU VE DİVERTİKÜL OLUŞTURARAK TAŞLAŞMASI

Sayfa 2 / 86

VİDEO SUNUM ÖZETLERİ

VS001 MULTİFOKAL MULTİLOKULE PROSTAT ABSESİNİN TRANSURETRAL REZEKSİYON İLE TEDAVİSİ Selçuk Mehmet Keskin1, Mustafa Bilal Tuna2, Tünkut Doğanca2, Ömer Burak Argun1, İlter Tüfek1, Ahmet Şahin1, Ali Rıza Kural1 1Acıbadem Mehmet Ali Aydınlar Üniversitesi 2Acıbadem Maslak Hastanesi

Amaç:

Prostat apsesi anbiyotiklerin yaygın kullanımı nedeniyle nadir olarak görülmektedir. Genelde akut prosatitin komplikasyonu olarak ortaya çıkar. Akut prostatitten sonra görülme sıklığı %2 olarak bildirilmiştir1. Diyabet, HIV gibi immun yetmezlik oluşturan durumlar risk faktörleri olarak bilinmektedir. Kılavuzlarda, obstrüksiyonun giderilmesi ve büyük apselerin drenaj edilmesi, tedavi olarak önerilmektedir2.

Yöntem:

Kırksekiz yaşında erkek hasta, Yüksek ateş, idrara yapmada güçlük ve şiddetli tenezm hissi ve dizuri yakınmalarıyla başvurdu. Başvurmadan 10 gün önce, başka bir merkezde ateş, idrarda yanma şikâyetleriyle 3 gün seftriakson daha sonra orfal ciprofloxacin tedavisi gören hastanın şikayetleri nüks etmesi üzerine bölümümüze başvurdu. Hasta servise kabul edilerek enfeksiyon hastalıkları ile birlikte değerlendirildi. Ertapenem 1x1gr başlandı. Hastada bilinen bir risk faktörü veya ürolojik girişim öyküsü yoktu. Şiddetli tenezm hissi nedeniyle hasta kontrollü analjezi başlandı. PSA değeri 24 ng/ml CRP 12,26 mg/dl (0-0.5) idi. İdrar ve kan kültürlerinde üreme olmadı. Ateşleri subfebril idi. Yapılan prostat MR’ında bilateral multifokal ve multilokule, en büyüğü 2 cm çapında apse görüldü. Hastanın semptomlarının tam olarak gerilememesi ve apse boyutlarının büyük olması nedeniyle hastaya transüretral prostat rezeksiyonu planlandı. Apsenin bilateral ve multifokal olması nedeniyle iğne aspirasyonu uygun görülmedi. İşlem esnasında abse kavitelerinin tümü açıldı ve yoğun içerikli pürülan materyal temizlendi. Bulgular: Postoperatif erken dönemde ağrısı geçen hasta, sorunsuz olarak taburcu edildi. Enfeksiyon hastalıklarının önerilsiyle parenteral tedavi 2 haftaya tamamlandı ve oral tedaviye geçildi. Postop 4.ay kontrolde hastanın yakınması yoktu. Kontrol MR normaldi abse görülmedi prostat 12 gramdı PSA 1.02 geldi

Çıkarımlar:

Transüretral rezeksiyon, özellikle multifokal ve bilateral prostat apsesinde etkili bir yöntemdir.

Anahtar Kelimeler : Prostat, abse trnsüretral rezeksiyon Kaynakça : 1.Prostatitis – acute, NICE Clinical Knowledge Summary, 2014; National guidelines for the 35 management of prostatitis, BASHH, 2001; 2. European Association of Urology guidelines on urological infections, 2017

Page 3: VİDEO SUNUM ÖZETLERİminimalinvazivurolojikongresi.org/wp-content... · VİDEO SUNUM ÖZETLERİ VS008 40 YILLIK ÜRETRAL STENTİN MİGRASYONU VE DİVERTİKÜL OLUŞTURARAK TAŞLAŞMASI

Sayfa 3 / 86

VİDEO SUNUM ÖZETLERİ

VS002 DİODE LASER PROSTATEKTOMİ : BU YARIŞTA NEREDE? Ali Erol1, Kaan Gökçen1, Hüseyin Akyıldız2, Gökçe Dündar3 1Bahçeşehir Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilimdalı 2Medicalpark Göztepe Hastanesi Üroloji Kliniği 3Mudanya Devlet Hastanesi Üroloji Kliniği Amaç: Diode lazer prostatektominin etkinliğinin ve kullanılabilirliğinin sunulması.

Yöntem: 980 nm Diode lazer uzun dönemdir üstün hemostaz özelliği ve yüksek enerji gücünün yanı sıra kolay öğrenme eğrisi ile 80 cc altındaki prostat dokusunda vaporizasyon amacı ile kulanılmaktadır. Bugün Quartz uçlu twister probu sayesinde devamlı frekansta yüksek enerji gücü (250 W) ile vapo-rezeksiyon ve Dilep (diode lazer enükleasyon) yöntemleri de 80 cc üzerindeki büyüklükteki dokulara uygulanmaktadır.

Sonuç: Antikoagulan/antiagregan ilaçları kesemeyecek olan hastalar, kanamanın yüksek kardiovasküler risk taşıdığı hastaların yanısıra gelişen tekniği ile büyük prostatlar(≥80-100 ml) da güvenle kullanılabilen minimal invaziv bir tekniktir. Bu yöntem ile konvansiyonel tekniğe göre daha kısa süreli kateterizasyon, postoperatif hematüri ve erken taburculuk sağlanmaktadır.

Anahtar Kelimeler : Diode, Lazer, Prostatektomi

Page 4: VİDEO SUNUM ÖZETLERİminimalinvazivurolojikongresi.org/wp-content... · VİDEO SUNUM ÖZETLERİ VS008 40 YILLIK ÜRETRAL STENTİN MİGRASYONU VE DİVERTİKÜL OLUŞTURARAK TAŞLAŞMASI

Sayfa 4 / 86

VİDEO SUNUM ÖZETLERİ

VS003 BENİGN PROSTAT HİPERPLAZİSİ TEDAVİSİ’NDE ROBOT YARDIMLI LAPAROSKOPİK ADENOMEKTOMİ Yakup Kordan1, Ersin Köseoğlu2, Murat Can Kiremit1, Mert Kılıç3, Kayhan Tarım1, Tarık Esen1, 3 1Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi, Üroloji Anabilim Dalı, İstanbul, Türkiye 2Koç Üniversitesi Hastanesi, Üroloji Kliniği, İstanbul, Türkiye 3Vkv Amerikan Hastanesi, Üroloj, Kliniği, İstanbul, Türkiye Amaç: Robot yardımlı laparoskopik adenomektomi yapılan hastalarımızın sonuçlarını bildirmek

Gereç ve Yöntem: Nisan 2017 ve Kasım 2019 arasında robot yardımlı laparoskopik adenomektomi yapılan 10 hasta çalışmaya dahil edildi. Hastaların yaş, ameliyat öncesi serum total prostat spesifik antijen (PSA), PSA yüksekliği mevcut olanların multiparametrik manyetik rezonans incelemesindeki PIRADS bulguları, prostat hacmi, operasyon süresi, kan kaybı, ASA skorları, ekstraperitoneal/transperitoneal yaklaşım tekniği, kateter çekilme süresi, komplikasyonların Clavien derecesi, patoloji bulguları, ameliyat öncesi ve sonrasındaki IPSS skorları, üroflowmetrideki maksimum akım hızları ve rezidüel idrar hacimleri, ameliyattan sonra ek tedavi ihtiyaçlarının olup olmadığı kaydedildi. Ameliyat öncesi sondalı takibe alınmış olan hastaların ameliyat öncesi IPSS skorları ve üroflowmetri bulguları kaydedilemedi.

Bulgular: Ortalama hasta yaşı 68.5 (54-80) yıldı. Ortalama serum PSA değeri 7.8 (3,7-16) ng/ml idi. Hastaların ortalama prostat hacmi 162 (110-207) ml idi. PSA değeri 4 ng/ml’nin üzerinde olan 8 hastaya yapılan mpMR incelemesinde PIRADS 3 üzeri lezyon saptanmadı. PIRADS 3 lezyonu olan 2 hastadan alınan biyopsi sonuçları benign idi. Ortalama operasyon süresi 135 (100-180) dakika idi. Ortalama yaklaşık kan kaybı 100 (50-500) ml idi. Yedi hastanın ASA skoru 2 iken; 3 hastanın skoru 3’tü. İki (%20) hastaya transperitoneal yaklaşım uygulandı. Ortalama kateter çekilme süresi 8.6 gün idi. Hiçbir hastada ameliyat sonrası takip sürecinde (1-90 gün) komplikasyon gelişmedi. Tüm hastaların patolojik değerlendirmesi benign prostat hiperplazisi olarak bildirildi. Ameliyat öncesi ortalama IPSS skoru 20.7; ortalama idrar akım hızı 7.2 ml/sn; ortalama rezidüel idrar hacmi 197 ml idi. Ameliyattan sonraki ortalama IPSS skorları 8.8; ortalama idrar akım hızları 24.7 ml/sn; rezidüel idrar hacmi 55 ml idi. Ameliyattan sonraki IPPS skoru ve PMR’deki düşüşler ve ortalama idrar akım hızındaki artış istatistiksel olarak anlamlı bulundu (p>0.05). Ameliyat sonrası 1 hastada aşırı aktif mesane semptomları nedeniyle antimuskarinik tedavi başlandı.

Sonuç: Robot yardımlı laparoskopik adenomektomi, benign prostat hiperplazisi tedavisinde etkin ve başarılı bir minimal invaziv yaklaşımdır.

Anahtar Kelimeler : Adenomektomi, robotik cerrahi,

Page 5: VİDEO SUNUM ÖZETLERİminimalinvazivurolojikongresi.org/wp-content... · VİDEO SUNUM ÖZETLERİ VS008 40 YILLIK ÜRETRAL STENTİN MİGRASYONU VE DİVERTİKÜL OLUŞTURARAK TAŞLAŞMASI

Sayfa 5 / 86

VİDEO SUNUM ÖZETLERİ

VS004 PRİMER MESANE TÜMÖRLERİNDE ENBLOK REZEKSİYON Ömer Demir1, Bilgin Öztürk2 1Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi, Üroloji Anabilimdalı 2İzmir Özel Can Hastanesi AMAÇ MESANE TÜMÖRLERİNİN PATOLOJİK TANSISI KOYMADA VE Ta-T1 EVRE TÜMÖRLERDE TEDAVİ İÇİN ALTIN STANDART YÖNTEM TURMT'DİR. TANI İLE GÖRÜLEBİLEN TÜM MESANE KİTLELERİ, KUŞKULU LEZYONLAR, CİS VE DİSPLAZİ VARLIĞINDA VE RİSK GRUBUNUN TAYİNİ İLE PROGNOZ ÖNGÖRÜSÜ TUR -MT İLE YAPILABİLMEKTEDİR. YÖNTEM VİDEO SUNUMUMUZDA PRİMER MESANE TM TANILI 3 HASTAYA BİPOLAR/PLAZMAKİNETİK YÖNTEMİYLE TUR-MT YAPILMIŞTIR. REZEKSİYON EN BLOK ŞEKİLDE UYGULANMIŞTIR. TUR MATERYALİ BÜTÜN OLARAK MESANEDEN ÇIKARTILMIŞTIR. PATOLOJİ SONUÇLARI; 1. VAKADA; PTA, DÜŞÜK DERECELİ, 2. VAKADA; PT1, YÜKSEK DERECELİ, 3. VAKADA; PTA, YÜKSEK DERECELİ ÜROTELYAL KARSİNOM OLARAK GELMİŞTİR. TUR MATERYALLERİNDE LAMİNA PROPRİA VE MUSKULARİS PROPRİA İZLENMİŞTİR. SONUÇ TUR-MT, MESANE KANSERİNİN TANI VE TEDAVİSİNİN YAPILMASINDA ÇOK DEĞERLİ BİR YÖNTEMDİR. AYRICA TEDAVİ YÖNETİMİ VE PROGNOZ AÇISINDAN DA ÇOK ÖNEMLİ BİLGİLER VERMEKTEDİR. BU TEKNİKLE ELDE EDİLEN Ta-T1 KANSERLERİN DAHA İYİ BİR PATOLOİK DEĞERLENDİRMEYE İMKAN SAĞLADIĞI BİLDİRİLMİŞTİR. EN BLOK REZEKSİYON YÖNTEMİYLE HEM ONKOLOJİK PRENSİPLERE UGUN REZEKSİYON YAPILMAKTA HEM DE DAHA SAĞLIKLI PATOLOJİK DEĞERLENDİRMEYE İMKAN SAĞLANMAKTADIR.

Anahtar Kelimeler : TUR-MT, ENBLOK REZEKSİYON, MESANE TM

Page 6: VİDEO SUNUM ÖZETLERİminimalinvazivurolojikongresi.org/wp-content... · VİDEO SUNUM ÖZETLERİ VS008 40 YILLIK ÜRETRAL STENTİN MİGRASYONU VE DİVERTİKÜL OLUŞTURARAK TAŞLAŞMASI

Sayfa 6 / 86

VİDEO SUNUM ÖZETLERİ

VS005 MESANE LEİOMYOMUNUN ENÜKLEOREZEKSİYONU Arif Özkan1, Ersin Köseoğlu1, Murat Can Kiremit2, Dilek Ertoy Baydar4, Ayşe Armutlu5, Yakup Kordan2, Tarık Esen2, 3 1Koç Üniversitesi Hastanesi, Üroloji Kliniği, İstanbul, Türkiye 2Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi, Üroloji Anabilim Dalı, İstanbul, Türkiye 3Vkv Amerikan Hastanesi, Üroloji Kliniği, İstanbul, Türkiye 4Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi, Patoloji Anabilim Dalı, İstanbul, Türkiye 5Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi, Patoloji Kliniği, İstanbul, Türkiye Giriş:

Mesanenin benign mezotelial tümörleri, tüm mesane tümörlerinin %1-5’ini oluşturur (1,2). Leiomyom, mesanenin nadir görülen mezenkimal tümörüdür. Klinik olarak hastalar hematüri veya işeme semptomları ile polikliniğe başvurabilecekleri gibi asemptomatik olarak bir başka nedenle yapılan radyolojik incelemeler sırasında da tanı alabilirler (1-3).

Olgu:

57 yaşında asemptomatik kadın hastanın rutin jinekolojik takipler sırasında yapılan pelvik ultrasonografisinde mesanede yaklaşık 2 cm’lik solid lezyon saptanması üzerine üroloji polikliniğine yönlendirilmişti. Geçirilmiş total abdominal histerektomi öyküsü olan hastanın o dönem patoloji değerlendirmesi leiomyom olarak raporlanmış. Diabetes mellitus ve hipertansiyon için medikal tedavi kullanan hastanın fizik muayene ve laboratuvar tetkiklerinde patoloji saptanmadı. Abdomino-pelvik MR incelemesinde mesane sağ arka duvarda 29x28 mm boyutunda kontrast tutulumu gösteren T1W hipo-T2W hiperintens, öncelikle leiomyom lehine değerlendirilen lezyon izlendi (Resim 1). Sistoskopide; sağ orifis hemen kaudalinde trigona doğru uzanım gösteren mukozada tüberans oluşturan lezyon izlendi. Kitle, 26 Fr bipolar rezektoskop kullanılarak enükleorezeke edildi. Sağ orifisten üreter kateteri ilerletilerek üreter duvarının kitle tabanıyla ilişkisinin olmadığı izlendi. Postoperatif komplikasyon gelişmeyen hasta 2. gün üretral kateteri çekilerek taburcu edildi. Patoloji incelemesi; birbiri ile kesişen düz kas demetlerinden oluşan, hiposelüler, sitolojik atipi minimal barındıran, nekroz ya da mitotoik aktivite göstermeyen ve Ki-67 proliferasyon indeksi %1’den düşük olması sebebiyle leiomyom olarak raporlandı.

Sonuç:

Mesanenin nadir görülen benign tümörlerinden leiomyoma, literatür verilerine göre yeterince geniş eksizyon ile oldukça düşük olasılıkla lokal nüks göstermektedir. Bu tip kitlelerin en bloc endoskopik rezeksiyonu, etkin ve güvenilir bir tekniktir.

Anahtar Kelimeler : Mesane leimyom, transüretral enükleorezeksiyon, transüretral rezeksiyon Kaynakça : 1. Soloway, D, Simon, M A, Milikowski C, Soloway MS. Epithelioid leiomyoma of bladder: An unusual cause of voiding symptoms. Urology, 1998;51:1037-39. 2. Sundaram, PC, Rawal, A, Saltzman B. Characteristics of bladder leiomyoma as noted on magnetic resonance imaging. Urology, 1998;52: 1142-43. 3. Fekkak H, Moufid, K, Jounal, A, El Mrini M, Benjelloun S. Leiomyoma of the urinary tract. Annales d’Urologie, 2001;35: 47-50.

Page 7: VİDEO SUNUM ÖZETLERİminimalinvazivurolojikongresi.org/wp-content... · VİDEO SUNUM ÖZETLERİ VS008 40 YILLIK ÜRETRAL STENTİN MİGRASYONU VE DİVERTİKÜL OLUŞTURARAK TAŞLAŞMASI

Sayfa 7 / 86

VİDEO SUNUM ÖZETLERİ

Resimler : Resim Açıklaması: Lezyonun MR görüntüsü

Page 8: VİDEO SUNUM ÖZETLERİminimalinvazivurolojikongresi.org/wp-content... · VİDEO SUNUM ÖZETLERİ VS008 40 YILLIK ÜRETRAL STENTİN MİGRASYONU VE DİVERTİKÜL OLUŞTURARAK TAŞLAŞMASI

Sayfa 8 / 86

VİDEO SUNUM ÖZETLERİ

VS006 PARSİYEL STAGHORN TAŞLI CİDDİ KİFOSKOLYOZ OLGUSUNDA SUPİN POZİSYONDA ENDOSKOPİ KOMBİNE İNTRARENAL CERRAHİ Adem Sancı1, Utku Baklacı1, Ezel Aydoğ1, Muammer Babayiğit1, Murat Can Karaburun1, Eralp Kubilay1, Çağatay Göğüş1, Çağrı Akpınar1, Mehmet İlker Gökçe1 1Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İbni Sina Hastanesi Üroloji Anabilim Dalı Parsiyel staghorn taşlı ciddi kifoskolyoz olgusunda supin pozisyonda endoskopi kombine intrarenal cerrahi

Anahtar Kelimeler : nefrolitiazis, böbrek taşı, perkütan nefrolitotomi, parsiyel staghorn, kifoskolyoz, supin, endoskopi kombine intrarenal cerrahi

Page 9: VİDEO SUNUM ÖZETLERİminimalinvazivurolojikongresi.org/wp-content... · VİDEO SUNUM ÖZETLERİ VS008 40 YILLIK ÜRETRAL STENTİN MİGRASYONU VE DİVERTİKÜL OLUŞTURARAK TAŞLAŞMASI

Sayfa 9 / 86

VİDEO SUNUM ÖZETLERİ

VS007 İMPAKTE PROKSİMAL ÜRETER TAŞI VE EŞLİK EDEN BÖBREK TAŞLARININ TEDAVİSİNDE SUPİN POZİSYONDA ECIRS OLGUSU Vahid Talha Solak1, Murat Can Karaburun1, Muammer Babayiğit1, Eralp Kubilay1, Utku Baklacı1, Alkan Oktar1, Sümer Baltacı1, Ömer Gülpınar1, Mehmet İlker Gökçe1 1Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İbni Sina Hastanesi Üroloji Anabilim Dalı İmpakte proksimal üreter taşı ve eşlik eden böbrek taşlarının tedavisinde supin pozisyonda Endoskopi Kombine Intrarenal Cerrahi olgusu

Anahtar Kelimeler : nefrolitiazis, proksimal üreter taşı, perkütan nefrolitotomi, supin, endoskopi kombine intrarenal cerrahi

Page 10: VİDEO SUNUM ÖZETLERİminimalinvazivurolojikongresi.org/wp-content... · VİDEO SUNUM ÖZETLERİ VS008 40 YILLIK ÜRETRAL STENTİN MİGRASYONU VE DİVERTİKÜL OLUŞTURARAK TAŞLAŞMASI

Sayfa 10 / 86

VİDEO SUNUM ÖZETLERİ

VS008 40 YILLIK ÜRETRAL STENTİN MİGRASYONU VE DİVERTİKÜL OLUŞTURARAK TAŞLAŞMASI Ekrem Başaran1, Dursun Baba1 1Düzce Atatürk Devlet Hastanesi Üroloji Kliniği GİRİŞ

Üretra travmaları, nadir karşılaşılan ve tedavi süreci oldukça zorlu bir üroloji acildir. Sonrasında üretra darlığı riski oldukça yüksektir. Üretra darlıkları; tedavi ğüçlüğü, yüksek tekrarlama olasılığı ve takibi açısından ürolojinin karmaşık konularından biridir. Tedavide self dilatasyon, endoskopik ve açık cerrahi yöntemler uygulanmaktadır. Bu olguda 40 yıl sonra gelişen üretral stentin karmaşık komplikasyonu sunmayı amaçladık.

OLGU

47 yaşında erkek hasta. 7 yaşında inşaattan düşme nedenli (2. Kattan) üretra yaralanması olan hastaya üretral stent takılmış. Sonrasında hiç takibi olmamış. İdrar yapamama nedenli acil servise başvuran hastaya sonda takılamamış. Kreatinin 1,88 mg/dl olarak saptanmış. İdrar retansiyonu olan hastaya perkütan sistostomi takılmış. 2 gün sonra tarafımıza başvuran hastanın yapılan tetkiklerinde BT de üretrada taş izlendi. Kontrol kreatinin 1 mg / dl olarak saptandı. Endoskopik girişim planlandı. Hastaya yapılan sistoskopide proksimal üretrada divertikül ve divertikül içinde 2 adet taş izlendi. Divertikül sonrası üretrada ancak guide geçecek şekilde darlık izlendi. Üretral stentin distale doğru migrage olduğu ve burada divertikül oluşturarak taşlaştığı izlendi. Taşlara lazer litotripsi uygulandı. Taşın kabuğu kırılınca nüvesinde stentin olduğu görüldü. Taşlar tamamen kırıldıktan sonra proksimal üretraya internal üretrotomi uygulandı. Yaklaşık 2 cm lik aşırı fibrotik darlık alanına soğuk bıçak ile internal üretrotomi yapıldı. Yapılan sistoskopide verru montanum sonrası prostatik loj ve mesane doğal izlendi. Guide üzerinde 16 f foley sonda konuldu, sistostomisi alınarak işlem sonlandırıldı. 5 gün sonra sonda alındı. 2 hafta sonra kontrole gelen hastanın yapılan üroflowmetrisi maksimum akım 19, ortalama akım 12, işenen hacim 342 cc post miksiyonel rezidü 30 cc saptandı.

TARTIŞMA VE SONUÇ

Üretral stentler günümüzde sonuçlarının yüz güldürücü olmaması ve yüksek komplikasyon oranları nedeniyle yaygın olarak kullanılmamaktadır. Bizim olgumuzda olduğu gibi 3 komplikasyonun bir arada olması üretral stentlerin komplikasyonlara ne denli açık olduğu bir unutulmaz bir gerçektir.

Anahtar Kelimeler : üreteral stent, stent migrasyonu, taşlaşmış üreteral stent

Page 11: VİDEO SUNUM ÖZETLERİminimalinvazivurolojikongresi.org/wp-content... · VİDEO SUNUM ÖZETLERİ VS008 40 YILLIK ÜRETRAL STENTİN MİGRASYONU VE DİVERTİKÜL OLUŞTURARAK TAŞLAŞMASI

Sayfa 11 / 86

VİDEO SUNUM ÖZETLERİ

Resimler : Resim Açıklaması: Taşlaşmış stentin sistoskopik görüntüsü

Page 12: VİDEO SUNUM ÖZETLERİminimalinvazivurolojikongresi.org/wp-content... · VİDEO SUNUM ÖZETLERİ VS008 40 YILLIK ÜRETRAL STENTİN MİGRASYONU VE DİVERTİKÜL OLUŞTURARAK TAŞLAŞMASI

Sayfa 12 / 86

VİDEO SUNUM ÖZETLERİ

VS009 MESANEDEKİ GİZEMLİ ZİYARETÇİ: ÜRETERAL FİBROEPİTELYAL POLİP İlker Akarken1, Hüseyin Tarhan1, Yelda Dere2, Hasan Deliktaş1, Hayrettin Şahin1 1Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Üroloji Anabilim Dalı 2Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Patoloji Anabilim Dalı GİRİŞ

Üriner sistem fibroepitelial polipleri nadir olarak görülen non-epitaliyal bening tümörlerdir. Mesoderm orjinli bu tümörler nadir olarak görülseler de üreterin bening tümörleri arasında en sık rastlananlarıdır 1. Çoğunlukla yan ağrısı ve hematüri ile başvururlar. Tedavi ve prognozları farklı olduğundan, ürotelyal kanserler ile ayrımı yapmak önemlidir. Bu tümörler günümüzde minimal invaziv yöntemlerle tedavi edilmektedir ve nüks riskleri düşüktür. Üreterden köken alan ve ultrasonda mesane tümörü ile karışan fibroepitelyal üreter tümörünü sunduk.

OLGU

Dahiliye polikliniğinden tarafımıza yönlendirilen 49 yaşındaki erkek hasta, başvuru anında aktif ürolojik yakınması yoktu. Ailesel malignite öyküsü olmayan hastanın özgeçmişinde komorbid hastalığı ve ürolojik hastalık ve/veya operasyon öyküsü yoktu.

Ürolojik fizik muayenesinde patolojiye rastlanmadı. Rutin laboratuvar testleri normal sınırlardaydı. Dahiliye polikliniğinde istenen abdomen ultrasonunda, insidental olarak sağ üreter orifisinin olduğu bölgeye uyan alanda yaklaşık 12mm boyutlarında mesane tümörü ile uyumlu papiller kitle lezyon saptanmıştı.

Sistoskop ile girildiğinde mesane sağ yanda sağ üreter orifisin içinden çıkan papiller tümöral lezyon görüldü. Ancak sağ üreteral orifise tekrar bakıldığında tümör izlenmedi (Resim-1). Bir süre sonra tümörün mesane içine protrüde olup tekrar üreter içine döndüğü birkaç kez görüldü (Resim-2). Ardından semirijid URS ile sağ üreter orifisinden girildi, yaklaşık olarak 8-9 cm ilerlendikten sonra tümörün bağlantılı olduğu noktaya ulaşıldı. Tümör 365μm holmiyum lazer fiberi ile tek parça halinde eksize edildi. Dışarı alınan tümörün yaklaşık 8cm uzunluğunda olduğu görüldü (Resim-3). Üretere 4,8F çift-j stent yerleştirildi. Hastada post operatif komplikasyon gelişimi izlenmedi ve 1. günde taburcu edildi. 4 hafta sonda çift-j stent çıkartıldı. Lezyon patoloji tarafından fibroepitelial polip olarak raporlandı.

TARTIŞMA VE SONUÇ

Üreter duvarından gelişen mesoderm orjinli bu polipler oldukça nadir görülmektedir. Çoğunlukla 3. ve 5. dekatta görülür ve vakaların yarısından fazlasını erkekler oluşturmaktadır. %80’inden fazlası üst üreter ve renal pelviste görülür, ancak çocuklarda mesanede ve posterior üretrada da görülebilirler 2.

Fibroepitelial poliplerin patogenezi halen tam olarak ortaya konulamamıştır. Üriner taş hastalığı, travma, obstrüksiyon, infeksiyon, homonal değişiklikler ve kronik irritasyonun sebep olabileceği düşünülmektedir 3.

En sık semptomları non-spesifik karın ağrısı, yan ağrısı ve hematüridir (%80). Sık idrara çıkma, disüri gibi alt üriner sistem semtomlarının yanı sıra idrar yolları enfeksiyonuyla da başvurabilirler 4.

Kullanılacak ilk görüntüleme ultrasondur, eğer obstrüksiyon varsa hidronefrozu, mesane içine uzanım var ise mesane içindeki kitleyi gösterebilir. İVP, BT ürografi, MR ürografi ile üreterdeki dolum defektleri gösterilebilir.

Bir derlemede fibroepitelial polipi olan hastaların neredeyse %40’ında nefroüreterektomi yapıldığı gösterilmiştir 5. Günümüzde minimal invaziv tedavi modaliteleri özellikle soliter böbrekli hastalarda tercih edilmektedir. Renal pelvis ve proksimal üreterdeki lezyonların tedavisinde antegrad perkütan yaklaşım, distal üreter lezyonlarında holmiyum lazer tedavisi kullanılabilmektedir. Minimal invaziv tedavi teknikleri bu nadir görülen tümörlerin tedavisinde güvenle uygulanabilir

Anahtar Kelimeler : üreter, polip, lazer, URS, ablazyon

Page 13: VİDEO SUNUM ÖZETLERİminimalinvazivurolojikongresi.org/wp-content... · VİDEO SUNUM ÖZETLERİ VS008 40 YILLIK ÜRETRAL STENTİN MİGRASYONU VE DİVERTİKÜL OLUŞTURARAK TAŞLAŞMASI

Sayfa 13 / 86

VİDEO SUNUM ÖZETLERİ

Kaynakça : 1. Bolton D, Stoller ML, Irby P. Fibroepithelial ureteral polyps and urolithiasis. Urology. 1994;44(4):582-587. doi:10.1016/s0090-4295(94)80066-9 2. Lam JS, Bingham JB, Gupta M. Endoscopic treatment of fibroepithelial polyps of the renal pelvis and ureter. Urology. 2003;62(5):810-813. doi:10.1016/s0090-4295(03)00691-5 3. Romesburg JW, Stein RJ, Desai MM, Lagwinski N, Ross JH. Treatment of Child With Bilateral Ureteropelvic Junction Obstruction Due to Fibroepithelial Polyps and Review of the Literature. Urology. 2009;73(4):929.e9-929.e11. doi:10.1016/j.urology.2008.04.040 4. Williams TR, Wagner BJ, Corse WR, Vestevich JC. Fibroepithelial polyps of the urinary tract. Abdom Imaging. 2002;27(2):217-221. doi:10.1007/s00261-001-0066-z 5. Debruyne FMJ, Moonen WA, Daenekindt AA, Delaere KPJ. Fibroepithelial polyp of ureter. Urology. 1980;16(4):355-359. doi:10.1016/0090-4295(80)90137-5 Resimler : Resim Açıklaması: Resim-1: Tümör üreter içinde

Page 14: VİDEO SUNUM ÖZETLERİminimalinvazivurolojikongresi.org/wp-content... · VİDEO SUNUM ÖZETLERİ VS008 40 YILLIK ÜRETRAL STENTİN MİGRASYONU VE DİVERTİKÜL OLUŞTURARAK TAŞLAŞMASI

Sayfa 14 / 86

VİDEO SUNUM ÖZETLERİ

Resim Açıklaması: Resim-2: Tümör mesaneye protrude

Resim Açıklaması: Resim-3: Yaklaşık 8cm boyutlarında tümör

Page 15: VİDEO SUNUM ÖZETLERİminimalinvazivurolojikongresi.org/wp-content... · VİDEO SUNUM ÖZETLERİ VS008 40 YILLIK ÜRETRAL STENTİN MİGRASYONU VE DİVERTİKÜL OLUŞTURARAK TAŞLAŞMASI

Sayfa 15 / 86

VİDEO SUNUM ÖZETLERİ

VS010 LAZER ABLASYON İLE DEV ÜRETERAL FİBROEPİTELYAL POLİPİN ENDOSKOPİK TEDAVİSİ Emre Bülbül 1, Fahri Yavuz İlki1, Bülent Önal1, Birgi Ercili1, Sinharib Çitgez1 1İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa-cerrahpaşa Tıp Fakültesi Giriş Literatürde yaklaşık 300 fibroepitelyal polip vakası (FEP) bildirilmiştir. Üreterdeki tümörlerin beşte biri, çoğu mezodermden köken alan FEP'lerdir. Yirmi iki hastalık bir seride, hastaların yarısından fazlasının etiyolojisinde üreter taşları bulunmaktadır. Olguların çoğu üreterde olmak üzere renal pelvis, mesane ve üretrada da bulunabilmektedir. Çoğu durumda, FEP iyi huyludur. Bununla birlikte, bazı raporlar malign transformasyona ve ürotelyal karsinomlara eşlik edebileceğini göstermektedir. Polipin yerine ve büyüklüğüne göre depolama veya boşaltım tipi alt üriner sistem semptomları (AÜSS)’na yol açabilirler. Obstrüksiyon durumunda kolik tarzda yan ağrısına ya da mesaneye protrüde olduklarında suprapubik ağrı, hematüri (genellikle mikroskobik), pollaküri, dizüri, sık idrar yapma gibi depolama tipi AÜSS’na neden olabilirler .

Olgu Sunumu

Elli yaşında kadın hasta makroskopik hematüri, suprapubik ağrı ve tuvalete yetişemeden idrar kaçırma şikayeti ile dış merkeze başvurmuş. Epikrizinden, semptomlarının yaklaşık iki aydır devam ettiği, fizik muayenesinde herhangi bir patolojiye rastlanmadığı bildirilmekteydi. Ayrıca yapılan MR ürografisinde, sağ distal üreterde lezyon görüldüğü, üreterorenoskopisinde (URS) , orta üreterde 8 cm'lik dev bir polipoid lezyon saptandığı ve lezyondan alınan biyopsi patolojisinin reaktif ürotelyal hiperplazi olduğu anlaşılmaktaydı. Kliniğimize sevk edilen hastaya yapılan URS’de, saplı polipoid 8 cm’lik düz mukozal yüzeyi bulunan lezyon görüldü. 365 nm'lik holmium lazer probu ile (1.2 J ve 15 Hz) lezyonun sapı üreter mukozasından ablate edilerek ayrıldı. Polipoid lezyon nitinol zero tip basket kateteri ile dışarı çıkarıldı. Sağ böbrek pelvikalisyel sistemine 4.8 Fr'lik double J kateter yerleştirildi.

Toplam operasyon süresi 40 dakikadır. Hasta bir gün sonra taburcu edildi. Bir hafta sonraki kontrolde hastanın idrar tutamama şikayeti belirgin şekilde geriledi. Patoloji ürotelyal fibroepitelyal polip olarak bildirildi. Bir ay sonra double J kateter çıkarıldı. Bir ay sonraki kontrolünde hasta hiçbir şikayetinin kalmadığını bildirdi.

Tartışma

Holmium lazer ile dev FEP'i tedavi etmek uygun ve güvenli bir yöntemdir. Postoperatif üreteral mukozal ödem nedeniyle üreteral double J stenti yerleştirilebilir. Literatürde, olguların yarısında, üreter taşlarına sekonder geliştiği bildirilmekle birlikte, bizim olgumuzun ne anamnezinde taş hikayesi vardı, ne de değerlendirilen üriner sisteminde taşa rastlandı. FEP nadir olmasına rağmen, bu tür dev üreteral kitlelerde ayırıcı tanıda göz önünde bulundurulmalıdır. Ayırıcı tanıda üretelyal karsinomların olması nedeniyle endoskopik biyopsi ile yapılan histopatolojik tanı önemlidir. Daha önce fibroeptitelyal polipin malign transformasyonu ve ürotelyal karsinomlara eşlik edebileceği bildirilmiştir.

Anahtar Kelimeler : Fibroepitelyal Polip(FEP), Alt Üriner Sistem Semptomları(AÜSS), Üreterorenoskopi(URS) Kaynakça : Üreteral Fibroepitelyal Polipte Endoskopik Tedavi , Ç Doğan, Ç Demirdağ, O Demirkesen - endouroloji.org.tr, 2013

Page 16: VİDEO SUNUM ÖZETLERİminimalinvazivurolojikongresi.org/wp-content... · VİDEO SUNUM ÖZETLERİ VS008 40 YILLIK ÜRETRAL STENTİN MİGRASYONU VE DİVERTİKÜL OLUŞTURARAK TAŞLAŞMASI

Sayfa 16 / 86

VİDEO SUNUM ÖZETLERİ

VS011 RADİKAL SİSTEKTOMİZE OLGUDA SOL ANTEGRAD ÜRETERORENOSKOPİ Mehmet Fatih Şahin1, Murat Akgül1, Cenk Murat Yazıcı1 1Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı 66 yaşında erkek hasta, kasa invaze mesane tümörü nedeniyle radikal sistektomi, ileal loop üriner diversiyon ve Wallace tip üreter anostomozu uygulandı. Patolojisi T3aN0M0 olarak raporlanması üzerine hastaya tıbbi onkoloji tarafından postoperatif kemoterapi planlandı. Ancak postoperatif 1. ayda sol yan ağrısı ve enfeksiyon bulguları (ateş, CRP:209 mg/L, prokalsitonin:57,24 ng/ml) nedeni ile değerlendirilen hastanın çekilen kontrastsız tüm abdomen tomografisinde sol böbrekte grade II hidronefroz ve sol üreterin kolon altına girdiği seviyede yaklaşık 6 mm taş görülmesi üzerine hastaya acil sol nefrostomi takıldı. Nefrostomi sonrası 15. günde antegrad fleksible üreterorenoskopi ile lazer litotripsi işlemi uygulandı. Cerrahi sırasında sol nefrostomi traktı genişletilerek perkütan dilatatörler yardımıyla 8 Fr’den 26 Fr’e kadar dilate edildi ve böbreğe akses sağlandı. Akses içerisinden fleksible üreterorenoskop ile sol üretere girilerek üreterin kolon altına girdiği seviyede impakte 1 adet taş görüldü. Taş, basket yardımıyla alınmaya çalışıldı ancak impakte olduğu için alınamadı. Taşa Holmium lazer (10F-0,8J) litotripsi uygulandı ve küçük taş parçaları basket katater yardımıyla vücut dışına alındı. Malekot yerleştirilmesini takiben vaka sonlandırıldı.

Anahtar Kelimeler : radikal sistektomize, antegrad fleksible üreterorenoskopi, lazer litotripsi

Page 17: VİDEO SUNUM ÖZETLERİminimalinvazivurolojikongresi.org/wp-content... · VİDEO SUNUM ÖZETLERİ VS008 40 YILLIK ÜRETRAL STENTİN MİGRASYONU VE DİVERTİKÜL OLUŞTURARAK TAŞLAŞMASI

Sayfa 17 / 86

VİDEO SUNUM ÖZETLERİ

VS012 PRİMER MİNİ-PNL’DE SUBMUKOZAL TAŞLAR Burak Yılmaz1, Erman Ceyhan1 1Başkent Üniversitesi Konya Uygulama Ve Araştırma Merkezi AMAÇ

Submukozal böbrek taşları sıklıkla ESWL ya da cerrahi girişim sonrası görülen taşlardır. Üzeri mukoza ile örtülü bu taşların ESWL’den fayda görmesi beklenmez. Videomuzda sol böbrek taşları sebebiyle yapılan mini-PNL sırasında submukozal olduğu saptanan üst pol taşlarının lazer ile tedavisi sunulmuştur.

YÖNTEM

Daha önceden ESWL ve/veya taş cerrahisi öyküsü olmayan hasta sol yan ağrısı ile başvurdu. Çekilen üriner sistem tomografisinde en büyüğü alt pol kalikslerinde 11 ve 14mm olan multipl taşlar saptandı. Hastanın mevcut taş yükü göz önüne alınarak mini-PNL planlandı. Genel anestezi altında prone pozisyonda 16.5/17.5F metalik kılıf ile alt polden giriş yapıldı. Alt kaliksteki taşlar lazer ile kırılıp basket ile böbrek dışına alındı. Taşların bulunduğu kaliks boyunları ileri derece dardı. Kaliks boyunları amplatz dilatatör aracılığıyla 16F’e kadar dilate edildi. Üst pol taşları için kalikslere girildiğinde taşların submukozal yerleşimli olduğu görüldü. Floroskopi yardımı ile taşı örten mukozalar lazer ile insize edildi ve taşlar çıkartıldı. Genişletilen kaliks boynundan geçecek şekilde 12F nefrostomi kateteri konuldu.

BULGULAR

Taşların bulunduğu alt poldeki kaliks boyunları dar izlendi. Alt poldeki taşların oluşum nedeni olduğu düşünülen darlıklara dilatasyon yapıldı. Primer olmasına rağmen submukozal yerleşimli olduğu saptanan üst pol taşları üzerindeki mukoza lazerle insize edilerek çıkartıldı.

ÇIKARIMLAR

Submukozal yerleşimli böbrek taşları primer vakalarda da gözlenebilmektedir. Şüphelenen olgularda floroskopi yardımıyla taş lokalize edilip lazer aracılığıyla mukoza insizyonu ve litotripsi uygulanabilir.

Anahtar Kelimeler : PNL, böbrek taşı, lazer

Page 18: VİDEO SUNUM ÖZETLERİminimalinvazivurolojikongresi.org/wp-content... · VİDEO SUNUM ÖZETLERİ VS008 40 YILLIK ÜRETRAL STENTİN MİGRASYONU VE DİVERTİKÜL OLUŞTURARAK TAŞLAŞMASI

Sayfa 18 / 86

VİDEO SUNUM ÖZETLERİ

VS013 SUPİN POZİSYONDA PNL SIRASINDA ÜST POL GİRİŞ İÇİN TEKNİK DETAYLAR: NASIL YAPIYORUM? Murat Can Karaburun1, Muammer Babayiğit1, Ezel Aydoğ1, Eralp Kubilay1, Adem Sancı1, Khaled Obaid1, Arif İbiş1, Mehmet İlker Gökçe1 1Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İbni Sina Hastanesi Üroloji Anabilim Dalı Supin pozisyonda PNL sırasında üst pol giriş için teknik detaylar: Nasıl yapıyorum?

Anahtar Kelimeler : nefrolitiazis, böbrek taşı, perkütan nefrolitotomi, supin, üst pol

Page 19: VİDEO SUNUM ÖZETLERİminimalinvazivurolojikongresi.org/wp-content... · VİDEO SUNUM ÖZETLERİ VS008 40 YILLIK ÜRETRAL STENTİN MİGRASYONU VE DİVERTİKÜL OLUŞTURARAK TAŞLAŞMASI

Sayfa 19 / 86

VİDEO SUNUM ÖZETLERİ

VS014 ATNALI BÖBREK OLGUSUNDA SUPİN POZİSYONDA ÜST KALİKS GİRİŞ İLE ENDOSKOPİ KOMBİNE İNTRARENAL CERRAHİ Adem Sancı1, Ezel Aydoğ1, Muammer Babayiğit1, Utku Baklacı1, Alkan Oktar1, Çağatay Göğüş1, Evren Süer1, Mehmet İlker Gökçe1 1Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İbni Sina Hastanesi Üroloji Anabilim Dalı Atnalı böbrek olgusunda supin pozisyonda üst kaliks giriş ile endoskopi kombine intrarenal cerrahi

Anahtar Kelimeler : nefrolitiazis, böbrek taşı, atnalı böbrek, perkütan nefrolitotomi, supin, üst pol giriş

Page 20: VİDEO SUNUM ÖZETLERİminimalinvazivurolojikongresi.org/wp-content... · VİDEO SUNUM ÖZETLERİ VS008 40 YILLIK ÜRETRAL STENTİN MİGRASYONU VE DİVERTİKÜL OLUŞTURARAK TAŞLAŞMASI

Sayfa 20 / 86

VİDEO SUNUM ÖZETLERİ

VS015 ÜRETERAL FİBROEPİTELYAL POLİP OLGULARININ ENDOÜROLOJİK TANI VE TEDAVİLERİ Murat Can Kiremit1, Ersin Köseoğlu2, Mert Kılıç3, Ahmet Furkan Sarıkaya1, Ayşe Armutlu4, Yakup Kordan1, Tarık Esen1, 3 1Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi, Üroloji Anabilim Dalı, İstanbul, Türkiye 2Koç Üniversitesi Hastanesi, Üroloji Kliniği, İstanbul, Türkiye 3Vkv Amerikan Hastanesi, Üroloji Kliniği, İstanbul, Türkiye 4Koç Üniversitesi Hastanesi, Patoloji Kliniği, İstanbul, Türkiye Giriş:

Üreteral fibroepitelyal polip (ÜFP) üreterin nadir görülen benign tümörlerinden biridir. Tedavisinde; robotik ve laparoskopik eksizyon, üreteroskopik ablasyon gibi minimal invazif yaklaşımlar açık cerrahinin yerini almıştır. Bu video sunumunda, ÜFP’lerin minimal invaziv yöntemler ile tanı ve tedavi süreçlerini paylaşmayı amaçladık.

Olgu 1

Özgeçmişinde özellik olmayan 65 yaşındaki kadın hasta, 2 ay evvel başlayan sağ yan ağrısı şikayeti ile başvurmuştu. Belirgin alt üriner sistem yakınması olmayan hastanın özgeçmişinde üriner sistem taş hastalığı hikayesi yoktu. Fizik muayene ve laboratuvar incelemelerinde özellik saptanmadı. Ultrasonografide sağ böbrekte grade 2 hidronefroz ve üreterde yer kaplayıcı lezyon belirlenmesi üzerine yapılan kontrastlı kesitsel incelemelerde sağ proksimal üreterden köken alan ve orta üretere kadar uzanan yaklaşık 7 cm uzunluğunda kitlesel lezyon saptandı. Radyolojik olarak metastatik lezyon veya lenfadenopati saptanmamıştı.

Genel anestezi altında önce sağ üreteroskopi yapılarak orta üreter seviyesinde lümene protrüde olan kitle görüldü. Kitle, kılavuz tel eşliğinde bile proksimale çıkılmasını engelliyordu. Bunun üzerine kitleden punch biyopsi alındı ve frozen incelemede malignite varlığı dışlandı. Ardından transperitoneal laparoskopik yaklaşım ile ÜFP’yi barındıran üreteral segment serbestleştirildi. ÜFP köken aldığı mukozal yüzeyi ortaya konarak üreter duvarı ile beraber komplet olarak eksize edildi. 4/0 vicryl, kontinü dikişler ile, double-j stent üzerinden üreteroüreterostomi yapıldı. Toplam ameliyat süresi 117 dakika, kanama miktarı 30 cc idi. Postoperatif 1. gün komplikasyonsuz eksterne edilen hastanın 6. haftada double-j stenti alındı. Patoloji sonucu ÜFP ile uyumlu olarak rapor edildi. Postoperatif 3. ayda MR Ürografi’de hidronefroz saptanmadı.

Olgu 2

Mesane tümörü nedeniyle uzun yıllardır düzensiz takipte olan, özgeçmişinde koroner arter hastalığı ve mitral yetmezlik öyküleri bulunan 68 yaşındaki erkek hastanın son kontrol sistoskopisinde saptanan tümörü pT2 yüksek dereceli ürotelyal karsinom olarak rapor edilmişti. Fizik muayenesinde ve laboratuvar incelemelerinde özellik saptanmayan hastaya radikal sistektomi öncesi yapılan radyolojik değerlendirmede (BT ürografi) sol üreter orta kesimde 3.5 cm’lik dolum defekti izlenmişti. Radyolojik olarak metastatik lezyon saptanmadı.

Genel anestezi altında sol üreteroskopi yapılarak proksimal üreter seviyesinde lümene protrüde olan solid kitle görüldü. Kitlenin proksimaline flexibl üreterorenoskop ile çıkıldı ve polipin radiksi görüldü. Proksimal üreterde ve böbrek içinde ek patoloji görülmedi. Bunun üzerine kitleden punch biyopsi alındı, frozen incelemede malignite varlığı dışlandı. Ardından Holmium-YAG lazer ile kitle tabanı ablate edildi ve forceps ile en-bloc dışarı alındı. Aynı seansta hastaya radikal sistektomi, ortotopik mesane ve bilateral genişletilmiş lenf nodu disseksiyonu yapıldı. Üreterden alınan kitle patolojisi ÜFP, sistektomi patolojisi pT2 ürotelyal karsinom olarak raporlandı. Bir yıllık takibinde, hastanın klinik, laboratuvar ve radyolojik bulguları sorunsuzdu.

Sonuç:

Üreteral kitlelerin radyolojik değerlendirmesinin yetersiz kaldığı olgularda endoskopik inceleme ve biyopsi gerekmektedir. ÜFP gibi benign oluşumlarda organ koruyucu yaklaşımlar ile cerrahi tedavi mümkündür. Hem laparoskopik üreteral segmental eksizyon hem de üreterorenoskopik polip eksizyonu büyük ÜFP’lerin cerrahi tedavisinde tercih edilebilecek minimal invaziv yöntemlerdir.

Anahtar Kelimeler : Fibroepitelyal polip, endoüroloji, üreteroskopi, üreteral kitle

Page 21: VİDEO SUNUM ÖZETLERİminimalinvazivurolojikongresi.org/wp-content... · VİDEO SUNUM ÖZETLERİ VS008 40 YILLIK ÜRETRAL STENTİN MİGRASYONU VE DİVERTİKÜL OLUŞTURARAK TAŞLAŞMASI

Sayfa 21 / 86

VİDEO SUNUM ÖZETLERİ

VS016 ORTA ÜRETRA ASKI CERRAHİSİNE BAĞLI KRONİK PELVİK AĞRI GELİŞEN OLGUDA LAPAROSKOPİK MEŞ EKSİZYONU VE SONUÇLARI Adem Sancı1, Ömer Gülpınar1 1Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İbn-i Sina Hastanesi Üroloji Anabilim Dalı Amaç: Retropubik orta üretra askı (OÜA) cerrahisi sonrası kronik pelvik ağrı ve disparoni hikayesi nedeniyle laparoskopik meş eksizyonu yapılan olgunun sunulması

Hasta: Altı yıl önce stres tip idrar kaçırma şikayeti olan hastaya dış merkezde retropubik OÜA cerrahisi yapılmış. Son 1 yıldır pelvik ağrısı mevcut olan hastaya 1 yıl önce başka bir merkezde transvajinal meş eksizyonu yapılmış. Şikayetlerinin tamamen geçmemesi nedeniyle merkezimize başvurmuş. Hastanın yapılan fizik muayenesinde vajen ön duvarında fibrozis mevcuttu. Stres test negatifti. Basınç akım çalışması normal sınırlarda idi.Hastanın yapılan transvajinal ultrasonografi görüntülemesinde mesh ekojenitesi izlenmedi. Retropubik pelvik ağrısı bulunan hastaya laparoskopik meş eksizyonu planlandı.

Cerrahi yöntem: GSÖT hasta 30 derece supin trendelenburg pozisyonuna alındı. Veress iğnesi ile abdomene girildi. İntraabdominal kavite basıncı 15 cm H20 ya gelince kadar CO2 insülfe edildi. Ardından umblikusun 1 cm üzerinden 10 mm kamera için trokar girildi. Sağ ve sol umbliucus 5 cm altında ,aralarında 8 cm mesafe olacak şekilde iki ayrı 5 mm trokar daha girildi.Medial umblikal ligaman lateralden baslanarak künt ve kaskin diseksiyon ile retzius aralığına girildi, endopelvik fasia ve pubik kemik görüldü.Pubik kemik endopelvik fasia arasında lateralde yerleşen meş tespit edildi.Önce sağ sonra sol meş uzantıları künt ve keskin koter ve ligasure manipulasyonları ile 6 cm iki parça olarak çıkarıldı.Kanama kontrol yapıldı.Kontrol sonrası portlar kamera bakısı altında tek tek çıkarıldı.Loj konulmadı.Sistoskopi yapıldı ve herhangi bir komplikasyon izlenmedi.Mesane boşaltıldı sonda takıldı ve işleme son verildi.

Bulgular: Operasyon sırasında herhangi bir komplikasyon izlenmeyen hasta ameliyat sonrası birinci günde sondası alınarak taburcu edildi.Ameliyattan üç ay sonraki kontrolünde şikayetlerinin azaldığını ifade eden hasta,9.ay kontrolunde şikayetlerinin tamamen geçtiğini belirtti.

Sonuç: OÜA ameliyatları sonfrası nadir de olsa görülebilen kalıcı pelvik ağrı da laparoskopik meş eksizyonu minimal invaziv ve etkili alternatif cerrahi yöntemlerden biri olabilir.

Anahtar Kelimeler : Pelvik Ağrı,Laparoskopi,Meş eksizyonu,Minimal,İnvaziv

Page 22: VİDEO SUNUM ÖZETLERİminimalinvazivurolojikongresi.org/wp-content... · VİDEO SUNUM ÖZETLERİ VS008 40 YILLIK ÜRETRAL STENTİN MİGRASYONU VE DİVERTİKÜL OLUŞTURARAK TAŞLAŞMASI

Sayfa 22 / 86

VİDEO SUNUM ÖZETLERİ

VS017 LAPAROSKOPİK MESANE DİVERTİKÜL EKSİZYONU Orkunt Özkaptan1, Ahmet Şahan1, Alkan Çubuk1, Oktay Akça1 1Kartal Dr. Lütfi Kırdar Eğitim Ve Araştırma Hastanesi Amaç

Mesane divertikülü, detrüsörün zayıf olduğu yerden mesane mukozasının herniye olmasıdır. Bu olguda laparoskopik divertikül eksizyonunu teknik detayları gösterilmesi amaçlanmıştır.

Yöntem

64 yaşında erkek hasta tekrarlayan idrar yolu enfeskiyonu ve alt üriner sistem yakınmaları nedeniyle yapılan görüntülemelerinde mesane sağ posterolateralinden çıkan yaklaşık mesane ile aynı boyutta büyük divertikül tespit edildi. Yapılan üroflometresi obstruktif olan hastanın sistoskopisinde sağ üreter orifisi süperiyolateralinde köken alan büyük divertikül ve divertikül içerisinde püy izlendi. Hastaya laparoskopik divertikül eksizyonu planlandı.

Genel anestezi altında sağ üreter kateteri takıldı ardından divertikül içerisine bir adet üreteral kateter yerleştirildi. Sonra üretral sonda takılarak hasta supin 30 derece trandelenburg pozisyona alındı. Göbek hizasından 1 adet kamera portu, umblikusun inferiolateraline 1 adet 10 mm’lik, 1 adet 5 mm port yerleştirildi. Ardından mesane divertikülü ile mesane arasından periton katlantısı açılarak divertikül ile mesane arası diseke edildi. Ardından üreter bulunarak divertikül ile olan bağlantıları kesildi. Üreter kateteri diseksiyonu ve üreterin manüplasyonunu kolaylaştırdı. Divertikül tamamen sertbestlendikten sonra divertikül ağzında eksize edilerek 3/0 vicyrl ile mesane onarıldı. Loja bir adet dren konuldu. Post operatif 2 gün dre çekilerek taburcu edildi. Hastanın sondası postoperatif 7. Gün çekildi. Toplam operasyon süresi 90 dakika olarak hesaplandı. Operasyon sırasında komplikasyon olmadı. Post operatif dönemde obstruktif paterni devam eden hastanın mesanede rezidu saptanmadı.

Sonuçlar

Laparoskopik mesane divertikül eksizyonu etkili uygulanabilir göreceli olarak cerrahisi kolay ve komplikasyon oranları düşük minimal invaziv bir cerrahi yöntemdir.

Anahtar Kelimeler : divertikülektomi, mesane divertikülü, laparoskopi

Page 23: VİDEO SUNUM ÖZETLERİminimalinvazivurolojikongresi.org/wp-content... · VİDEO SUNUM ÖZETLERİ VS008 40 YILLIK ÜRETRAL STENTİN MİGRASYONU VE DİVERTİKÜL OLUŞTURARAK TAŞLAŞMASI

Sayfa 23 / 86

VİDEO SUNUM ÖZETLERİ

Resimler : Resim Açıklaması: Divertikülektomi spesmeni

Page 24: VİDEO SUNUM ÖZETLERİminimalinvazivurolojikongresi.org/wp-content... · VİDEO SUNUM ÖZETLERİ VS008 40 YILLIK ÜRETRAL STENTİN MİGRASYONU VE DİVERTİKÜL OLUŞTURARAK TAŞLAŞMASI

Sayfa 24 / 86

VİDEO SUNUM ÖZETLERİ

Resim Açıklaması: BT sistografi : Mesan posterolaterealinden köken alan dev divertikül

Page 25: VİDEO SUNUM ÖZETLERİminimalinvazivurolojikongresi.org/wp-content... · VİDEO SUNUM ÖZETLERİ VS008 40 YILLIK ÜRETRAL STENTİN MİGRASYONU VE DİVERTİKÜL OLUŞTURARAK TAŞLAŞMASI

Sayfa 25 / 86

VİDEO SUNUM ÖZETLERİ

VS018 OLİGOMETASTATİK PROSTAT KANSERİNDE LAPAROSKOPİK PELVİK LENF NODU DİSEKSİYONU Ahmet Şahan1, Orkunt Özkaptan1, Alkan Çubuk1, Oktay Akça1 1Kartal Dr. Lütfi Kırdar Eğitim Ve Araştırma Hastanesi Amaç

Bu videoda oligometastatik prostat kanserli olguda laparoskopik pelvik lenf nodu diseksiyonunun teknik detaylarının gösterilmesi amaçlanmıştır

Yöntem

Alt üriner sistem yakınmaları ile başvuran 67 yaşındaki erkek hastanın PSA: 27, rektal tuşede her iki prostat lobunda sert noduller tespit edildi. Hastaya yapılan 12 odak transrektal prostat biyopsisinde 8/12 odakta gleason 4+3 prostat adenokanser olarak raporlandı. PET-CT görüntülemesinde prostatı büyük oranda kitlesel tarzda tutan ve pelvik lenf nodlarında metastatik tutulum ve T3 korpus ve sternumda metastatik tutulum olarak raporlandı. Oligometastatik prostat kanseri olan hastaya laparoskopik radikal prostatektomi ve genişletilmiş lenf nodu diseksiyonu planlandı.

Genel anestezi altında üretral sonda takıldıktan sonra hasta supin 30 derece trandelenburg pozisyona alındı. Ardından göbek üstüne 1 adet kamera portu, umblikusun inferiyolateraline 2 adet 10 mm’lik, 2 adet 5 mm’lik trokar süperiyor iliak krestin superiyomedialine yerleştirildi. Posteriyor periton üreter hizasından başlanarak lateralde gonodal vasküler yapılar, medialde external iliak damarlar olacak şekilde vas deferensa kadar insize edildi. Genitofemoral sinir bulunarak diseksiyon hattının lateral sınırı belirlendi. Ardından psoas kası takip edilerek iliak damarlar medialde kalacak şekilde obturator sinire kadar diseksiyon yapıldı. Ardından external iliak arter ve ven diseksiyon ile tamamen ortaya çıkarıldı. Posteriyor periton mediale çekilerek proksimalde internal iliak damarlar olacak şekilde obturator, internal ve external iliak lenf nodları eksize edildi. Gerek duyulduğu yerlerde homolock ve metal klip kullanıldı. Ardından üreter medialize edilerek common iliak üzerindeki lenf nodları temizlendi. Aynı işlem karşı tarafada yapıldı. Ardından laparoskopik radikal prostatektomi yapıldı. Loja bir adet dren konularak işlem sonlandırıldı. Laparoskopik pelvik lenf nodu diseksiyonu 85 dakika sürdü. Post operatif 4. gün dreni çekildi aynı gün taburcu edildi. Sondası 2 hafta tutuldu. Patolojisi prostat adenokanser, gleason 4+4, 3/8 adet sağ, 3/7 adet sol pozitif lenf nodu olarak raporlandı.

Sonuçlar

Laparoskopik pelvik lenf nodu diseksiyonu ve radikal prostatektomi, ileri merkezde uygulanabilecek minimal invazif bir işlemdir.

Anahtar Kelimeler : Laparoskopi, pelvil lenf nodu diseksiyonu, prostat kanseri

Page 26: VİDEO SUNUM ÖZETLERİminimalinvazivurolojikongresi.org/wp-content... · VİDEO SUNUM ÖZETLERİ VS008 40 YILLIK ÜRETRAL STENTİN MİGRASYONU VE DİVERTİKÜL OLUŞTURARAK TAŞLAŞMASI

Sayfa 26 / 86

VİDEO SUNUM ÖZETLERİ

Resimler : Resim Açıklaması: Eksizyon sonrası görünüm

Page 27: VİDEO SUNUM ÖZETLERİminimalinvazivurolojikongresi.org/wp-content... · VİDEO SUNUM ÖZETLERİ VS008 40 YILLIK ÜRETRAL STENTİN MİGRASYONU VE DİVERTİKÜL OLUŞTURARAK TAŞLAŞMASI

Sayfa 27 / 86

VİDEO SUNUM ÖZETLERİ

Resim Açıklaması: Radikal prostatektomi ve genişletilmiş lenf nodu diseksiyonu spesmeni

Page 28: VİDEO SUNUM ÖZETLERİminimalinvazivurolojikongresi.org/wp-content... · VİDEO SUNUM ÖZETLERİ VS008 40 YILLIK ÜRETRAL STENTİN MİGRASYONU VE DİVERTİKÜL OLUŞTURARAK TAŞLAŞMASI

Sayfa 28 / 86

VİDEO SUNUM ÖZETLERİ

Resim Açıklaması: Laparoskopik port yerleşimi

Page 29: VİDEO SUNUM ÖZETLERİminimalinvazivurolojikongresi.org/wp-content... · VİDEO SUNUM ÖZETLERİ VS008 40 YILLIK ÜRETRAL STENTİN MİGRASYONU VE DİVERTİKÜL OLUŞTURARAK TAŞLAŞMASI

Sayfa 29 / 86

VİDEO SUNUM ÖZETLERİ

VS019 LAPAROSKOPİK RETROPERİTONEAL KİTLE EKSİZYONU Ahmet Şahan1, Oktay Akça1 1Kartal Dr. Lütfi Kırdar Eğitim Ve Araştırma Hastanesi Amaç

Bu olguda insidental saptanan interaortakaval kitlenin laparoskopik eksizyonunu ve teknik detaylarının gösterilmesi amaçlanmıştır.

Yöntem

42 yaşında erkek hasta, renal kitle nedeniyle 2 yıl önce flank insizyonla sol parsiyel nefrektomi yapılmış. Böbrek kanseri nedeniyle takip edilen hastanın kontrollerinde yapılan görüntülemede interaortakaval alanda vena kavaya bası oluşturan 3 cm kitle tespit edildi. Hastaya laparoskopik retroperitoneal kitle eksizyonu planlandı.

Genel aneztezi altında sol lateral debubit poziyonda, umblikusun 1 cm süperioruna kamera portu, umblikusun 4 parmak lateraline 1 adet 10 mm, kamera portunun süperiyonuna 1 adet 5 mm çalışma portu, ksifoidin inferioruna karaciger ekartasyonu için 5 mm port yerleştirildi. Çıkan kolon medialize edildi ve karaciğerle olan bağlantıları eksize edilerek karaciğer ekartasyonu konarak çalışma alanı genişletildi. Ardından duodenumun lateral ve inferiyor kısmı çevre dokulardan ve vena kavadan serbestlendi. Ardından kitle duodenum posteriyorunda vena kavanın posteriyomedialinde vena kavaya bası yapar şekilde izlendi. Kitle harmonic ve right angle yardımıyla diseke edildi. En son vena kava ile bağlantısına bir adet hemo-lock klip konularak eksize edildi. Loja bir adet dren konularak işlem sonlandırıldı.

Bulgular

Operasyon süresi 80 dakika olarak hesaplandı. Hasta post operatif erken dönemde mobilize edildi, Sondası çekildi. Postoperative 2. gün dreni çekilerek taburcu edildi. Patoloji malign mezenkimal tümör olarak raporlandı. Hastanın 9 aylık takiplerinde nüks saptanmadı.

Sonuçlar

Laparoskopik retroperitoneal kitle eksizyonu ileri merkezlerde uygulanabilecek komplike olabilecek minimal invaziv bir işlemdir.

Anahtar Kelimeler : Laparoskopi, retroperitoneal kitle, rplnd

Page 30: VİDEO SUNUM ÖZETLERİminimalinvazivurolojikongresi.org/wp-content... · VİDEO SUNUM ÖZETLERİ VS008 40 YILLIK ÜRETRAL STENTİN MİGRASYONU VE DİVERTİKÜL OLUŞTURARAK TAŞLAŞMASI

Sayfa 30 / 86

VİDEO SUNUM ÖZETLERİ

Resimler : Resim Açıklaması: Tüm Batın MR: İnteraortakaval alanda 30x18 mm kitle

Page 31: VİDEO SUNUM ÖZETLERİminimalinvazivurolojikongresi.org/wp-content... · VİDEO SUNUM ÖZETLERİ VS008 40 YILLIK ÜRETRAL STENTİN MİGRASYONU VE DİVERTİKÜL OLUŞTURARAK TAŞLAŞMASI

Sayfa 31 / 86

VİDEO SUNUM ÖZETLERİ

Resim Açıklaması: Eksize edilen spesmen

Page 32: VİDEO SUNUM ÖZETLERİminimalinvazivurolojikongresi.org/wp-content... · VİDEO SUNUM ÖZETLERİ VS008 40 YILLIK ÜRETRAL STENTİN MİGRASYONU VE DİVERTİKÜL OLUŞTURARAK TAŞLAŞMASI

Sayfa 32 / 86

VİDEO SUNUM ÖZETLERİ

Resim Açıklaması: Port yerleşimi

Page 33: VİDEO SUNUM ÖZETLERİminimalinvazivurolojikongresi.org/wp-content... · VİDEO SUNUM ÖZETLERİ VS008 40 YILLIK ÜRETRAL STENTİN MİGRASYONU VE DİVERTİKÜL OLUŞTURARAK TAŞLAŞMASI

Sayfa 33 / 86

VİDEO SUNUM ÖZETLERİ

VS020 ALLOGRAFT BÖBREKLERDE LAPAROSKOPİK PARSİYEL NEFREKTOMİ Ender Özden1, Murat Gülşen1, Yarkın Kamil Yakupoğlu1, Yakup Bostancı1, Şaban Sarıkaya1 1Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi, Üroloji Anabilim Dalı, Samsun Amaç:Bu videoda,kliniğimizde 2 hastada allograft böbreklere uyguladığımız laparoskopik parsiyel nefrektomi(LPN) deneyimlerimizi size sunmayı amaçladık

Hasta ve Metod:İlk hasta 69 yaşında kadın,2011 yılında renal transplantasyon uygulanmış postoperatif dönemde yara yeri enfeksiyonu sebebiyle fasya açık olarak sekonder iyileşmeye bırakılmıştı.2016 yılında kontrollerinde transplante böbrek inferoposteriorunda 20x15 mm kitle tespit edildi.

İkinci hasta 69 yaşında erkek,2006 yılında renal transplantasyon sonrası,2018 yılında kontrollerinde transplante böbrek üst polde 3 cm’lik kitle tespit edilmiş.Yapılan bilgisayarlı tomografisinde kitlenin sol nativ üreterin komşuluğunda ve aortanın medialinde olduğu görüldü.

Her iki hasta multidisipliner konseyde değerlendirildi,ilk hastanın kitlesinin cilde yakınlığı ve kitlede kistik komponentlerin olması,ikinci hastada ise kitlenin kolon komşuluğunda,aortanın medialinde olması nedeniyle ablatif yaklaşımlar için uygun olmadığından LPN planlandı.

İlk hastada,supin pozisyonda pnömoperitoneum oluşturulduktan sonra umblikustan 12 mm optik port,sağ pararektal alana 12 mm,sol pararektal alana ise 5 mm’lik çalışma portları yerleştirildi.İnen kolon medialize edilip,sağ eksternal iliak arter takip edilerek allograft arterine ulaşıldı ve disseke edilerek askıya alındı.Geçirilmiş yara yeri enfeksiyonu sebebiyle perirenal alandaki adezyonlar intraoperatif USG kılavuzluğunda disseke edildi ve allograftın inferioposteriorunda 2 cm kitle gözlendi.Sınır USG kılavuzluğunda koter yardımı ile belirlendikten sonra 1 adet endo-bulldog yardımı ile allograft renal arter tutuldu.Kitle soğuk makas yardımıyla parankimden ayrıldıktan sonra defekt 2/0 V-loc ve vicryl sütürlerle kontinu kapatıldı.Bulldog klemp alındıktan sonra kanamanın olmadığı görüldü.

İkinci hastada,sol 60 derece yan pozisyonda umblikusun 2 cm sağ lateralinden 12 mm’lik optik port,sol pararektal umblikusun üzerindeki seviyeden 5 mm, umblikusun altı seviyesinden 12 mm’lik çalışma portu ve sol subkostal bölgeden ekartasyon için 5 mm’lik port girildi.

Öncelikle inen kolon medialize edildi.Kitlenin greftin üst pol orta zon bileşkesinde olduğu ve sol nativ üretere ve daha medialde aortaya komşu olduğu görüldü.Üreter soğuk makas yardımı ile kitle sınırından ayrıldı ve inferiorda monopolar koter yardımıyla allograft arter ve venine ulaşıldı.Arter ve ven enbloc olarak vasküler teyp ile askıya alındıktan sonra kitle etrafındaki perinefritik yağlı doku ultrason yardımı ile disseke edildi ve kitle sınırlarına monopolar hook koterle işaret konuldu.Vasküler yapılar 2 adet endo bulldog ile en-bloc olarak tutuldu.Kitle bir miktar sağlam böbrek parankimi ile eksize edildi ve defektin tabanı 2/0 26 mm V-Loc ile, parankimin kenarları ise 2/0 37 mm vicryl ile ile kapatıldı.Sonrasında bulldog klempler alındı ve minimal kanama V-loc sütürün gerilmesi ile azaldı.

Bulgular: İlk hastada;laparoskopi süresi 240 dk,sıcak iskemi süresi 9 dk,tahmini kan kaybı(THK) 200ml idi. Patoloji onkositom olarak raporlandı.

İkinci hastada;laparoskopi süresi 100 dk, sıcak iskemi süresi 13 dk, THK 70 cc idi.Patoloji sonucu papiller tip 1 renal hücreli karsinom, Fuhrman grade 2, patolojik evresi pT1a, cerrahi sınırlar negatif olarak raporlandı.

Sonuç: Allograft böbrekte kitleler nadir rastlanılan hastalıklar olmakla birlikte,hastalık yönetiminde LPN tecrübeli merkezlerde güvenle uygulanabilir bir yöntemdir.

Anahtar Kelimeler : Allograft böbrek,laparoskopik parsiyel nefrektomi,RCC

Page 34: VİDEO SUNUM ÖZETLERİminimalinvazivurolojikongresi.org/wp-content... · VİDEO SUNUM ÖZETLERİ VS008 40 YILLIK ÜRETRAL STENTİN MİGRASYONU VE DİVERTİKÜL OLUŞTURARAK TAŞLAŞMASI

Sayfa 34 / 86

VİDEO SUNUM ÖZETLERİ

VS021 ERİŞKİN KADIN İNKONTİNANSININ NADİR NEDENLERİNDEN BİRİSİ;EKTOPİK VAJENE AÇILAN ÜRETER YERLEŞİMLİ ÇİFT TOPLAYICI SİSTEM İlter Alkan1, Murat Özer1, Hasan Anıl Atalay1, Osman Can1, Fatih Altunrende1 1Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Okmeydanı Eğitim Ve Araştırma Hastanesi, Üroloji Kliniği Erişkin yaştaki üriner inkontinansın en nadir nedenlerinden birisi duplike üreterlerden birisinin distal kısmının infra-sfinkterik vajinal ektopik implantasyonudur. Bu ektopik üretere sıklıkla displastik üst pol böbrek dokusu eşlik eder. Tanısı genellikle zordur ve geç dönemde tanı konur.

Burada 25 yaşında doğduğundan beri alt ıslatması şikayeti ile bize başvuran kadın hastayı sunmaktayız. Hasta farklı tarihlerde ve farklı merkezlerde inkontinans şikayeti için anti-kolinerjik tedaviler aldığını belirtiyordu. Hastaya çekilen MR ürografide sağ duplike böbrek, hidronefrotik üst pol kısım ve bu displastik böbreği drene eden dilate bir üreter görüldü. Ayrıca bu ektopik dilate üreterin vajene drene olduğu görüldü. Bu duplike sistemin vasküler anatomisinin daha iyi anlaşılması için preoperatif BT anjiyografi çekildi. Daha sonraya hastaya laparoskopik transperitoneal sağ üst pol heminefrektomi ve üreterektomi operasyonu başarılı şekilde uygulandı. Hastanın inkontinansı operasyon sonrası tamamen iyileşti.

Yaşam boyu alt ıslatma şikayeti ile başvuran genç kadın hastalarda ayırıcı tanıda ektopik üreteral duplikasyon da düşünülmelidir. Bu nadir hastalığın tanı modalitesinde en iyi radyolojik görüntüleme MR ürografidir. Laparoskopik heminefrektomi ve ektopik üreterin çıkarılması en iyi tedavi seçeneğidir.

Anahtar Kelimeler : Erişkin Kadın İnkontinansı, Ektopik Üreter, Heminefrektomi

Page 35: VİDEO SUNUM ÖZETLERİminimalinvazivurolojikongresi.org/wp-content... · VİDEO SUNUM ÖZETLERİ VS008 40 YILLIK ÜRETRAL STENTİN MİGRASYONU VE DİVERTİKÜL OLUŞTURARAK TAŞLAŞMASI

Sayfa 35 / 86

VİDEO SUNUM ÖZETLERİ

VS022 KONJENİTAL MEGAÜRETERE LAPAROSKOPİK REKONSTRÜKSİYON VE LİCH-GREGOİR ÜRETERONEOSİSTOSTOMİ YAPILMASI Hüseyin Eren1, Eyüp Dil1 1Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı, Rize

Giriş: 16 yaş, erkek hasta. Sol yan ağrısı ile başvurdu. Ultrasonografide’de sol renal pelvisten distal üretere kadar ileri derecede Grade 5 hidroüreteronefroz tesbit edildi. Bilgisayarlı tomografi’de solda megaüreter ile uyumlu görününtü mevcuttu. Voiding sistoüretrografide reflü izlenmedi. MAG-3 sintigrafide hidronefrotik, diüretiğe yanıt vermeyen staz izlenen sol böbrek görüldü. Split fonksiyonlar sol böbrek için % 30, sağda böbrek için % 70’di. Hastaya sol tanısal URS yapıldı. URS’de sol distal üreter UVJ’de darlık görüldü. Darlığa balon dilatasyon yapıldı ve 6 fr jj katater takıldı. 2 ay sonra kontrolde darlığın genişlemediği görüldü. Hastaya üretere rekonstrüksiyon ve üreteroneosistostomi (UNC) operasyon planı yapıldı Megaüretere laparoskopik olarak iliak çapraz seviyesinden rekonstrüksiyon ve Lich-Gregoir üreteroneosistostomi operasyonu yapıldı. Operasyon süresi endoskopi dahil 4 saat olarak kaydedildi. İntra op kanama 20 cc civarındaydı Postop kre: 0.9 olarak ölçüldü. İdrar çıkışı 24 saate ortalama 3000 cc olarak kaydedildi. Postop 2. günde dren çekildi. Postop 3. günde hasta taburcu edildi.

Anahtar Kelimeler : Megaüreter; Rekonstrüksiyon; Üreteroneosistostosmi; Lich- Gregoir Resimler : Resim Açıklaması: Coronal kesit dilate kaliksler

Page 36: VİDEO SUNUM ÖZETLERİminimalinvazivurolojikongresi.org/wp-content... · VİDEO SUNUM ÖZETLERİ VS008 40 YILLIK ÜRETRAL STENTİN MİGRASYONU VE DİVERTİKÜL OLUŞTURARAK TAŞLAŞMASI

Sayfa 36 / 86

VİDEO SUNUM ÖZETLERİ

Resim Açıklaması: Coronal kesit dilate üreter

Page 37: VİDEO SUNUM ÖZETLERİminimalinvazivurolojikongresi.org/wp-content... · VİDEO SUNUM ÖZETLERİ VS008 40 YILLIK ÜRETRAL STENTİN MİGRASYONU VE DİVERTİKÜL OLUŞTURARAK TAŞLAŞMASI

Sayfa 37 / 86

VİDEO SUNUM ÖZETLERİ

Resim Açıklaması: Tranvers kesit dilate üreter

Page 38: VİDEO SUNUM ÖZETLERİminimalinvazivurolojikongresi.org/wp-content... · VİDEO SUNUM ÖZETLERİ VS008 40 YILLIK ÜRETRAL STENTİN MİGRASYONU VE DİVERTİKÜL OLUŞTURARAK TAŞLAŞMASI

Sayfa 38 / 86

VİDEO SUNUM ÖZETLERİ

VS023 PEDİATRİK HASTALARDA GÜVENLİ LAPAROSKOPİK TROKAR YERLEŞTİRME TEKNİĞİMİZ Deniz Mübaris Abdullahoğlu1, Emre Bülbül1, Fahri Yavuz İlki1, Bülent Önal1, Sinharib Çitgez1 1İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa-cerrahpaşa Tıp Fakültesi Giriş

Laparoskopik trokar yerleştirilmesi çocuklarda özel bakım gerektirir. Trokar yerleştirme sırasındaki solid organ ve damar hasarı gibi komplikasyonlar bebeklerde ve çocuklarda yetişkinlere göre daha yüksektir. Karın duvarının özellikle periton katmanı bebeklerde ve çocuklarda çok elastiktir. Karın boşluğunun küçük olması trokar yerleştirilmesini zorlaştıran ve komplikasyonları artıran diğer bir faktördür.

Vaka Sunumu

İlk trokarı Hasson tekniği ile yerleştiriyor ve pnömoperitonyum oluşturuyoruz. İkinci ve üçüncü trokarların yerleştirileceği alanlara direk görüş altında abdominal duvarı tam kat içine alan askı süturlarını (karın cildinden fasya ve peritonu içine alacak şekilde) güvenle yerleştiriyoruz. 2 adet askı süturunun arasında gergin bir batın duvarı oluşturmayı başarıyoruz. Bu alanda elastikiyet ortadan kalkıyor ve trokarı rahatça yerleştiriyoruz.

Bu videoda 5 yaşında bir erkek hasta var. Sağ böbrekte soliter, 4 cm, saf kistik lezyonu 2 yıl boyunca ultrasonla takip edildi. Kist büyüyüp 6 cm'e ulaştığı için hasta hastanemize sevk edildi. MR’da sağ böbrek normal boyutlarda görülüyor. Üst polde 51 * 34 * 64 mm'lik ince septa içeren kortikal kistik lezyon mevcut. DMSA'da sağ böbrekte üst pelvikalisiyal sistemde geniş hipoaktif alan görüldü. Böbrek fonksiyonları solda % 52 ve sağda % 48 olarak ölçüldü. Hastanın takiplerinde sağ yan ağrısı oluyordu ve tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonları tespit edildi.

Bu vakayı postop 1.gün taburcu ettik. Vakalarımızda hiçbir peroperatif vasküler veya solid organ yaralanması meydana gelmedi. Bu trokar yerleştirme tekniğini 21 çocukta her trokarın yerleştirilmesinde iki askı sütüru kullanarak uyguladık

Tartışma

Askı dikişlerinde basınç düşüşü yaşamadık. Herhangi bir ciddi komplikasyon olmadan; bu tekniğin güvenli, etkili ve faydalı olduğunu deneyimledik. Dokuların özellikle peritonun elastikiyetinin fazla olmasından dolayı; yüksek risk nedeniyle pediatrik hastalarda güvenli teknikler geliştirilmelidir.

Anahtar Kelimeler : Dimerkaptosüksinik asit Sintigrafisi (DMSA)

Page 39: VİDEO SUNUM ÖZETLERİminimalinvazivurolojikongresi.org/wp-content... · VİDEO SUNUM ÖZETLERİ VS008 40 YILLIK ÜRETRAL STENTİN MİGRASYONU VE DİVERTİKÜL OLUŞTURARAK TAŞLAŞMASI

Sayfa 39 / 86

VİDEO SUNUM ÖZETLERİ

VS024 TRANSPERİTONEAL LAPAROSKOPİK POLAR PARSİYEL NEFREKTOMİ VE TOPLAYICI SİSTEM ONARIMI Muzaffer Doğu Taşdemir1, Seyit Halil Batuhan Yılmaz1, Müslim Doğan Değer2, Muhammed Selçuk Özer1, Mustafa Gürses1, Alper Ege Sarıkaya1, Anıl Öcal1, Ahmet Burak Yılmaz1, Ozan Bozkurt1, Ömer Demir1 1Dokuz Eylül Üniversitesi 2Edirne Sultan 1.murat Devlet Hastanesi AMAÇ: Laparoskopik parsiyel nefrektomi yapılan hastalarda kitlenin endofitik yerleşim gösteren tarafın disseksiyonu sırasında toplayıcı sistem açıklığı gelişebilmektedir. Bu video sunumumuzda transperitoneal laparoskopik polar parsiyel nefrektomi yaptığımız hastamızda oluşan perop toplayıcı sistem açıklığının onarımı ve nefron koruyucu cerrahi deneyimimizi paylaşmayı amaçladık.

MATERYAL & METOD: Herhangi bir şikayeti olmayan, genel kontrol amacıyla tarafımıza başvurmuş olan hastanın USG sonucunda sağ böbrekte kitlesel lezyon saptandı. Kontrastlı abdomen MRI çalışılan hastanın sağ böbreğinde ekzofitik uzanım gösteren 34 mm ön planda RCC düşünülen kitlesel lezyon tespit edildi. Renal nefrometri skoru 5X olarak hesaplanan hastaya transperitoneal laparoskopik parsiyel nefrektomi yapılması kararı alındı.

BULGULAR: Hastaya 70° flank pozisyon verildi. Palmer noktasından veres iğnesi kullanılarak pneumoperitoneum oluşturuldu. Umblikusun süperiorundan 15 mm’lik port koyularak abdomen içi vizüelize edildi. Eşkenar üçgen oluşturacak şekilde 2 adet 10 mm’lik port ve karaciğer ekartörü için ksifoid altından 10 mm’lik port direk görüş altında yerleştirildi. Karaciğer ve safra kesesi serbestleştirildi. Toldt hattı disseksiyonu ile asendan kolon medialize edilerek retroperitoneuma girildi. Üreter bulundu, trase takip edilerek renal hiluma ulaşıldı. Renal arter ve ven disseke edildi. Perirenal yağlı doku disseksiyonunun ardından böbrek alt poldeki kitle ve salim böbrek sınırı görüldü. Renal artere klemp yerleştirilerek iskemi oluşturuldu. Kitlesel lezyonun disseksiyonu sonrasında toplayıcı sistem açıklığı oluştuğu görüldü ve primer onarıldı. Renal korteks ve medulla kanama kontrolü için süturize edildi. Kitlesel lezyon endobag içerisinde dışarı alındı. Operasyon sırasında total aspirasyon 150 cc, total iskemi süresi 20 dakika, operasyon süresi ise 65 dakikaydı. Postop 1. günde sondası, postop 4. günde dreni çekilen hasta taburcu edildi. Patoloji sonucu T1a berrak renal hücreli karsinom olarak yorumlandı.

SONUÇ: Laparoskopik parsiyel nefrektomi operasyonu sırasında oluşabilecek toplayıcı sistem açıklılarının yönetimi konusundaki deneyimimizi paylaşmayı amaçladığımız bu sunum, nefron koruyucu cerahinin uygun hasta grubunda, uygun ameliyathane koşullarına sahip, deneyimli cerrahi ekiplerce güvenle kullanılabilecek bir yöntem olduğunu göstermektedir.

Anahtar Kelimeler : Polar nefrektomi, parsiyel nefrektomi, toplatıcı sistem onarımı, laparoskopik nefrektomi, renal kitle. Resimler : Resim Açıklaması: Sağ böbrek alt poldeki kitlesel lezyon kontrastlı abdomen MRI görüntüsü

Page 40: VİDEO SUNUM ÖZETLERİminimalinvazivurolojikongresi.org/wp-content... · VİDEO SUNUM ÖZETLERİ VS008 40 YILLIK ÜRETRAL STENTİN MİGRASYONU VE DİVERTİKÜL OLUŞTURARAK TAŞLAŞMASI

Sayfa 40 / 86

VİDEO SUNUM ÖZETLERİ

VS025 LAPAROSKOPİK TRANSPERİTONEAL ÜÇ PORT PYELOPLASTİ Seyit Halil Batuhan Yılmaz1, Muzaffer Doğu Taşdemir1, Muhammed Selçuk Özer1, Mustafa Gürses1, Alper Ege Sarıkaya1, Anıl Öcal1, Ahmet Burak Yılmaz1, Ozan Bozkurt1, Ömer Demir1 1Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Amaç:

Üreteropelvik bileşke darlığı üreterin en sık görülen doğumsal anomalisi olup sirküler kas tabakasının gelişiminde bozulma gibi intrensek faktörlere, alt pol damarının veya renal arter ya da direkt aorttan çıkan aberran damarın ureteropelvik bileşke ya da proksimal üretere basısı sonucu üretere dıştan basısı gibi ekstrensek faktörler ya da ileri derece vezikoüretral reflülü hastalarda üreterin tortiyozae olup sekonder obstrüksiyona bağlı oluşabilir. Bu videomuzda alt pol arterine bağlı UP bileşke darlığı olan bir hastada transpertoneal üç port ile yapılan pyeloplasti deneyimimizi sunmayı amaçladır.

Hasta ve yöntem:

30 yaşında komorbiditesi olmayan kadın hasta tarafımıza aralıklı yan ağrısı olması üzerine başvurdu. hipertansiyon dışında komorbiditesi bulunmayan kadın hasta tarafımıza sağ yan ağrısı olması üzerine başvurdu. Yapılan görüntüleme tetkiklerinde hastanın sol toplayıcı yapılarında hidroüreteronefroz saptandı. Diüretikli renografisinde sol böbrek diferansiyel fonksiyonu %49 , ekskresyonunda azalma ve t1/2 süresi 33 dk olarak saptandı. Operasyon 3 adet port kullanılarak transperitoneal yaklaşımla yapıldı. Yapılan eksplorasyonda solda aberran arterin üretere bası yaptığı gözlendi. Hastaya dismembred pyeloplasti yapıldı.

Bulgular:

Operasyon yaklaşık 130 dakika sürdü. Kan kaybı olmadı. Operasyon lojuna 24 fr toraks dren konuldu. Dren postoperatif 4. gün çekildi. Hasta postoperatif 4. Gün sorunsuz bir şekilde taburcu edildi.

Sonuç:

Üreteropelvik bilişke darlıklarında altın standart tedavi dismembred pyeloplastidir. Deneyimli merkezlerde yapılan pyeloplasti ve açık operasyonda başarı oranları benzer olmakla beraber deneyimli merkezler laparoskopi yardımlı pyeloplasti uygulanabilir bir yöntemdir.

Anahtar Kelimeler : üreteropelvik bileşke darlığı, laparoskopi, pyeloplasti

Page 41: VİDEO SUNUM ÖZETLERİminimalinvazivurolojikongresi.org/wp-content... · VİDEO SUNUM ÖZETLERİ VS008 40 YILLIK ÜRETRAL STENTİN MİGRASYONU VE DİVERTİKÜL OLUŞTURARAK TAŞLAŞMASI

Sayfa 41 / 86

VİDEO SUNUM ÖZETLERİ

Resimler : Resim Açıklaması: görüntü 1

Page 42: VİDEO SUNUM ÖZETLERİminimalinvazivurolojikongresi.org/wp-content... · VİDEO SUNUM ÖZETLERİ VS008 40 YILLIK ÜRETRAL STENTİN MİGRASYONU VE DİVERTİKÜL OLUŞTURARAK TAŞLAŞMASI

Sayfa 42 / 86

VİDEO SUNUM ÖZETLERİ

Resim Açıklaması: görüntü 2

Page 43: VİDEO SUNUM ÖZETLERİminimalinvazivurolojikongresi.org/wp-content... · VİDEO SUNUM ÖZETLERİ VS008 40 YILLIK ÜRETRAL STENTİN MİGRASYONU VE DİVERTİKÜL OLUŞTURARAK TAŞLAŞMASI

Sayfa 43 / 86

VİDEO SUNUM ÖZETLERİ

Resim Açıklaması: mag3 sintigrafi

Page 44: VİDEO SUNUM ÖZETLERİminimalinvazivurolojikongresi.org/wp-content... · VİDEO SUNUM ÖZETLERİ VS008 40 YILLIK ÜRETRAL STENTİN MİGRASYONU VE DİVERTİKÜL OLUŞTURARAK TAŞLAŞMASI

Sayfa 44 / 86

VİDEO SUNUM ÖZETLERİ

VS026 TRANSPERİTONEAL LAPAROSKOPİK BASİT NEFREKTOMİ: PİYONEFROTİK NONFONKSİYONE PELVİK EKTOPİK BÖBREK Muzaffer Doğu Taşdemir1, Seyit Halil Batuhan Yılmaz1, Muhammed Selçuk Özer1, Mustafa Gürses1, Ozan Bozkurt1, Ömer Demir1 1Dokuz Eylül Üniversitesi AMAÇ: Renal ektopi saptanan hastalarda böbrekteki malrotasyon anomalileri nedeniyle renal hilus, renal arter ve ven yerleşimi farklılık gösterebilir. Bu video sunumunda pelvik nonfonksiyone piyonefrotik böbrek eksizyonu sırasında karşılaşılabilecek anatomik varyantı göstermeyi ve bu konudaki deneyimimizi paylaşmayı amaçladık.

MATERYAL & METOD: Tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonları nedeniyle 2010 yılından beri dış merkezde enfeksiyon hastalıkları tarafından takip edilmekte olan 25 yaşında bilinen komorbiditesi olmayan kadın hastaya pelvik ektopik böbrekte piyonefroz tanısı ile nefrostomi takılmış. Tarafımıza yan ağrısı – ateş yüksekliği nedeniyle başvuran hastanın kontrastlı bilgisayarlı tomografide hidropiyonefrotik sağ pelvik ektopik böbrek tespit edildi. Tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonları olan hastanın idrarından E.Coli üremesi tespit edilerek sistemik antibiyoterapisi başlandı. Çalışılan MAG-3 sintigrafisinde pelvik ektopik böbreğin total böbrek fonksiyonuna katkısı %1 olarak saptandı.

BULGULAR: Hastaya supin pozisyonunda palmer noktasından veres iğnesi kullanılarak pneumoperitoneum oluşturuldu. Ardından ksifoid altından 15 mm’lik port koyularak abdomen içi vizüelize edildi. Eşkenar üçgen oluşturacak şekilde iki adet 10 mm’lik port direk görüş altında yerleştirildi. Asendan kolon medialize edilerek pelvik ektopik böbrek görüldü. Gerota fasciası açılarak böbreğe ulaşıldı. Pelvik böbrek süperiorunda üreter, inferiorunda ise iki adet renal ven ve bir adet renal arter görüldü. Böbreğin çevre dokulardan disseksiyonu sonrası gibson insizyon ile böbrek endobag içerisinde dışarı alındı. Operasyon sırasında total aspirasyon 100 cc, operasyon süresi ise 60 dakikaydı. Postop 1. Günde sondası, 3. günde dreni çekilen hasta taburcu edildi.

SONUÇ: Renal ektopi, böbreğin fetal pelvisten migrasyonunun erken embriyolojik dönemde durması ile gelişen konjenital bir durumdur. Asemptomatik olan hastalarda takip edilebileceği gibi, vezikoüreteral reflü, üriner sistem taş hastalıkları, hidronefroz ve üriner sistem enfeksiyonları gibi komplikasyonlar ile de seyredebilir. Renal ektopi ve malrotasyon nedeniyle renal hilum farklı yerleşim gösterebilmektedir. Cerrahi girişim planlanan bu hastalardaki anatomik değişiklikler hususunda dikkatli olunmalıdır. Laparoskopik basit nefrektomi bu hasta grubunda yeterli deneyimi mevcut ekiplerce güvenle uygulanabilir.

ANAHTAR KELİMELER: Renal ektopi, pelvik böbrek, malrotasyon, piyonefroz, nonfonksiyone böbrek, basit nefrektomi, laparoskopik nefrektomi.

Anahtar Kelimeler : Renal ektopi, pelvik böbrek, malrotasyon, piyonefroz, nonfonksiyone böbrek, basit nefrektomi, laparoskopik nefrektomi.

Page 45: VİDEO SUNUM ÖZETLERİminimalinvazivurolojikongresi.org/wp-content... · VİDEO SUNUM ÖZETLERİ VS008 40 YILLIK ÜRETRAL STENTİN MİGRASYONU VE DİVERTİKÜL OLUŞTURARAK TAŞLAŞMASI

Sayfa 45 / 86

VİDEO SUNUM ÖZETLERİ

Resimler : Resim Açıklaması: Aorta distalinden köken alan renal arter, ven ve common iliac arter ilişkisi

Resim Açıklaması: Kontrastlı Abdomen Tomografi görüntüsü

Page 46: VİDEO SUNUM ÖZETLERİminimalinvazivurolojikongresi.org/wp-content... · VİDEO SUNUM ÖZETLERİ VS008 40 YILLIK ÜRETRAL STENTİN MİGRASYONU VE DİVERTİKÜL OLUŞTURARAK TAŞLAŞMASI

Sayfa 46 / 86

VİDEO SUNUM ÖZETLERİ

VS027 SANTRAL RENAL KİTLE: ROBOT YARDIMLI LAPAROSKOPİK PARSİYEL NEFREKTOMİ Çetin Demirdağ1, Berin Selçuk2, Uğur Aferin1, Ahmet Gürbüz1, Mustafa Özkaya1, Nur Ahmet Erözenci1 1İstanbul Üniversitesi-cerrahpaşa Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı 2Iğdır Devlet Hastanesi GİRİŞ

Böbrek kanseri tüm kanserlerin %2-3’ünü oluşturmaktadır. İnsidental olarak tespit edilen renal kitlelerin yüzdesinin artmasından dolayı minimal invaziv tekniklere yönelim artmıştır. Parsiyel nefrektomi boyutu 4 cm ve altındaki böbrek tümörlerinde standart tedavi olarak uygulanmaktadır. Robot yardımlı laparoskopik parsiyel nefrektomi ameliyatı robotun üç boyutlu yüksek çözünürlüklü görüntüsünün, yedi kademeli hareket serbestliğinin ve 540º dönebilme avantajının en iyi kullanıldığı ameliyatlardan biridir. Bu videoda sağ parsiyel nefrektomi yapılan bir vakayı sunmayı amaçladık.

OLGU (Materyal Metod)

68 yaşında kadın hasta 3 aydır devam eden sağ yan ağrısı yakınmasıyla polikliniğimize başvurdu. Yapılan batın ultrasonografisinde sağ böbrekte şüpheli kitle lezyon saptanan hastaya kesitsel görüntüleme yapılması önerildi. Kontrastlı batın MR görüntülemede sağ böbrek orta zondan alt pole uzanan, santral yerleşimli egzofitik 22*34 mm boyutlarında kontrast tutulumu açısından böbrek hücreli karsinom özellikleri gösteren kitle saptandı. Özgeçmişinde papiller tiroid karsinomu nedeniyle geçirilmiş tiroidektomi operasyonu mevcut, hipertansiyon dışında komorbiditesi saptanmadı.

Robot side - dock edildi. Desenden kolon batın ön duvarından serbestlendi ve mediale deviye edildi. Üreter ve gonadal ven bulunarak proksimale kadar disseke edildi. Renal ven görüldü. Renal ven proksimali disseke edildi. Renal vene giriş yapan bir adet lomber ven ve gonadal ven hem-o-lock ile bağlandı ve kesildi. Renal ven altında renal arter görüldü, çevresi diseke edildi. Renal arter ve ven separe olarak silikon lac ile asıldı. Retroperitoneal alana girildi. Böbrek posteriorunda orta zondan alt pole uzanan yaklaşık 4 cm çapında egzofitik kitle görüldü. Tümör üstü yağlı dokular ayrıldı. Böbrek parankimi ve tümör arası plan koter ile işaretlendi. Mannitol infüzyonunu takiben renal arter 2 adet atravmatik bulldog ile klempe edildi. İskemi süresi başlatıldı. Kitle böbrek parankiminden makas ile eksize edildi. Taban 3/0 v-lock™ 180 (poliglaktin) ile suture edildi. Daha sonra yine 3/0 poliglaktin monoflaman ile parankim sınırları yaklaştırılarak suture edildi. Klempler renal arterden alındı. Kanama olmadığı görüldü. Sıcak iskemi süresi 18 dakika olarak hesaplandı. Böbrek üstü yağlı dokular 2/0 v-lock ile onarıldı. Operasyon Lojuna bir adet jackson-prett dren yerleştirildi. Spesimen organ torbasına alınarak kamera port insizyonundan çıkarıldı. Port girişleri onarılarak işleme son verildi.

Operasyon süresi 130 dakika ve kanama miktarı 250 mililitre olarak saptandı. Post-operatif 48. saatte dreni alınan hasta post-operatif 72. saaatte erken post-op komplikasyon gözlenmeden taburcu edildi.

SONUÇ

Robotik yardımlı laparoskopik cerrahi özellikle onkolojik kitlelerin tedavisinde gün geçtikçe daha fazla kullanılmaktadır. Nefron koruyucu cerrahi gerektiren T1a kitle varlığında robotik cerrahinin kullanımı daha az insizyon, daha az kanama ve daha az hastanede kalış süresi gibi avantajlar sağlamaktadır. El yardımlı laparoskopik tekniğin hareket kısıtlığı santral yerleşimli böbrek kitlelerindeki nefron koruyucu yaklaşımı sınırlandırırken robot yardımlı teknik ile bu sınırların aşıldığını düşünmekteyiz.

Anahtar Kelimeler : renal kitle, robotik cerrahi, parsiyel nefrektomi

Page 47: VİDEO SUNUM ÖZETLERİminimalinvazivurolojikongresi.org/wp-content... · VİDEO SUNUM ÖZETLERİ VS008 40 YILLIK ÜRETRAL STENTİN MİGRASYONU VE DİVERTİKÜL OLUŞTURARAK TAŞLAŞMASI

Sayfa 47 / 86

VİDEO SUNUM ÖZETLERİ

VS028 ÜST POL POSTERİOR RENAL KİTLE: ROBOT YARDIMLI PARSİYEL NEFREKTOMİ Çetin Demirdağ1, Berin Selçuk2, Uğur Aferin1, Emre Bülbül1, Nur Ahmet Erözenci1 1İstanbul Üniversitesi-cerrahpaşa Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı 2Iğdır Devlet Hastanesi GİRİŞ

Böbrek kanseri tüm kanserlerin %2-3’ünü oluşturmaktadır. İnsidental olarak tespit edilen renal kitlelerin yüzdesinin artmasından dolayı minimal invaziv tekniklere yönelim artmıştır. Parsiyel nefrektomi boyutu 4 cm ve altındaki böbrek tümörlerinde standart tedavi olarak uygulanmaktadır. Robot yardımlı laparoskopik parsiyel nefrektomi ameliyatı robotun üç boyutlu yüksek çözünürlüklü görüntüsünün, yedi kademeli hareket serbestliğinin ve 540º dönebilme avantajının en iyi kullanıldığı ameliyatlardan biridir. Bu videoda Robot yardımlı laparoskopik sol parsiyel nefrektomi yapılan bir vakayı sunmayı amaçladık.

OLGU (Materyal Metod)

66 yaşında erkek hasta 2 aydır devam eden sol yan ağrısı yakınmasıyla dış merkeze başvurmuş. Yapılan batın ultrasonografisinde sol böbrekte şüpheli kitle lezyon saptanan hastaya kesitsel görüntüleme yapılması önerilmiş. Kontrastlı batın MR görüntülemede sol böbrek , posterior yerleşimli egzofitik 40*35 mm boyutlarında heterojen kontrast tutulumu açısından böbrek hücreli karsinom bulguları gösteren kitle saptanması sonrası hasta kliniğimize başvurdu. Özgeçmişinde bilinen ek hastalık ve operasyon öyküsü yok. Hastanın tetkikleri değerlendirilerek robot yardımlı laparoskopik parsiyel nefrektomi yapılmasına karar verildi.

Robot side - dock edildi. Desenden kolon batın ön duvarından serbestlendi ve mediale deviye edildi. Böbrek üst polü ve dalak arasında periton disseke edilerek dalak anteriora doğru deviye edildi. Medialde gonadal ven ve üreter görüldü. Üreter lateralde, gondal ven medialde kalacak şekilde yağlı planlar açıldı buradan psoas önüne kadar inildi. Renal ven görüldü. Renal venin hemen superiorunda renal arter de bulundu. Arter ve ven unblock olarak çevre dokudan disseke edildi. Böbrek tüm tutanlarından ayrıldı ve uzun aksı üzerinde mediale deviye edildi. Böbrek üst polünde gerota faciası açıldı ve üst pol posteriorda neredeyse tamamının endofitik olduğu düşünülen kitle görüldü. Kitlenin inferior kısmı ile parankim sınırı monopolar koter ile çizildi. %20’lik 100 cc mannitol serum bolus I.V olarak verildi. Renal arter ve ven enblock 2 adet atravmatik bulldog ile klemplendi ve sıcak iskemi süresi başlatıldı. Kitle ile parankim sınırı görülerek soğuk makas ile kesildi ve ayrıldı. Tabanda açılan iki adet kaliks 3/0 poliglaktin monoflaman ile kapatıldı. Eksizyon alanı tabanı 2 adet 3/0 v-lock™ 180 (poliglaktin) ile contınue olarak suture edildi. Parankim dudakları 2/0 v-lock ve hem-o-lock yardımıyla kapatıldı. Renal pedikül klempleri açıldı. İskemi süresi 40 dk olarak hesaplandı. Batın desufle edilerek basınc 10 mmHg olacak şekilde düşürüldü. Kitlenin eksize edildiği bölgede kanama olmadığı görüldü. Böbrek eski pozisyonuna alındı. Kitle organ torbasına alındı. Operasyon süresi 210 dakika ve kanama miktarı 150 mililitre olarak saptandı. Post-operatif 48. Saatte dreni alınan hasta post-operatif 72. Saaatte erken post-op komplikasyon gözlenmeden taburcu edildi.

SONUÇ

Robotik yardımlı laparoskopik cerrahi özellikle onkolojik kitlelerin tedavisinde gün geçtikçe daha fazla kullanılmaktadır. Nefron koruyucu cerrahi gerektiren T1a kitle varlığında robotik cerrahinin kullanımı daha az insizyon, daha az kanama ve daha az hastanede kalış süresi gibi avantajlar sağlamaktadır. El yardımlı laparoskopik tekniğin hareket kısıtlığı posterior yerleşimli böbrek kitlelerindeki nefron koruyucu yaklaşımı sınırlandırırken robot yardımlı teknik ile bu sınırların aşıldığını düşünmekteyiz.

Anahtar Kelimeler : renal kitle, parsiyel nefrektomi, robotik cerrahi

Page 48: VİDEO SUNUM ÖZETLERİminimalinvazivurolojikongresi.org/wp-content... · VİDEO SUNUM ÖZETLERİ VS008 40 YILLIK ÜRETRAL STENTİN MİGRASYONU VE DİVERTİKÜL OLUŞTURARAK TAŞLAŞMASI

Sayfa 48 / 86

VİDEO SUNUM ÖZETLERİ

VS029 FARKLI KLİNİK ANTİTELERİN TEK SEANSTA ROBOT YARDIMLI LAPAROSKOPİK YÖNTEM İLE TEDAVİSİ: OLGU SUNUMU Bülent Önal1, Çetin Demirdağ1, Berin Selçuk2, Birgi Ercili1, Uğur Aferin1, Metin Ertem3 1İstanbul Üniversitesi-cerrahpaşa Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı 2Iğdır Devlet Hastanesi 3İstanbul Üniversitesi-cerrahpaşa Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı GİRİŞ

Robotik cerrahi günümüzde gittikçe yaygınlaşan ve hem hastalara hem de cerrahlara önemli avantajlar ve konfor sunan bir cerrahi yöntemdir. Bazen uygun şartlarda birden fazla hastalığın cerrahi tedavisi tek bir seansta yapılabilmektedir. Biz bu videoda aynı seansta robotik olarak sağ sürrenalektomi, sol parsiyel nefrektomi ve kolesistektomi yapılan bir olguyu sunmayı amaçladık.

YÖNTEM

Çarpıntı, ellerde titreme, sırt ağrısı ile başvuran 49 yaşındaki kadın hastaya sırasıyla yapılan Tüm Batın Ultrasonografi, Manyetik Rezonans Görüntüleme ve Pozitron Emisyon Tomografisi sonucunda sağ sürrenal bezde 21x19 mm ve sol böbrek anteriorda 33x21 mm kontrast tutan lezyon saptandı. Endokrinoloji tarafından yapılan hormonal testler sonucunda hastaya feokromasitoma ön tanısı konuldu. Ayrıca safra kesesinde taşları olan ve semptomatik olan hastaya kolesistektomi yapılmasına karar verildi. Hasta önce sol lateral dekübit pozisyonunda yatırıldı, umbilikus hizası rektus kası sol lateralinden 8 mm kamera portu yerleştirildi. Pnömoperitoneum oluşturulduktan sonra 3 adet 8 mm çalışma portu ve 1 adet 10 mm asistan portu yerleştirildi. Docking sonrası inen kolon Toldt hattından mediale deviye edildi. Retroperitoneal alana ulaşıldı. Sol üreter ve sol gonadal ven böbrek alt polü hizasında bulunarak proksimale kadar diseke edildi. Renal arter ve ven bulunarak ayrı ayrı diseke edildi. Sol böbrek anteriorundaki 4 cm’lik kitle gerota fasyası açılarak ortaya konuldu. Kitle sınırları belirlendikten sonra renal artere 2 adet buldog klemp koyularak sıcak iskemi sağlandı. Kitle makas ile eksize edildi. Renal parankimdeki defekt 2/0 v-lock sütür ile onarıldı. Klempler açılarak böbrek perfüzyonu sağlandı. Sıcak iskemi süresi 14 dakika olarak hesaplandı. Ardından robot undock edilerek hasta sağ lateral dekübit pozisyonuna alındı. 3 adet 8 mm çalışma portu ve 1 adet 10 mm asistan portu yerleştirildi. Karaciğerin hemen altından gerota fasyası açıldı. Sağ sürrenaldeki yaklaşık 3 cm çapındaki kitle görüldü. Sağ sürrenal, kitle ile birlikte en blok çevre dokulardan diseke edilerek çıkarıldı. Daha sonra kolesistektomi operasyonu yapıldı. Her iki loja ayrı ayrı 2 adet Jackson-Pratt silikon dren koyularak operasyona son verildi.

SONUÇ

Operasyon süresi 230 dakika ve kanama miktarı 350 mililitre olarak saptandı. Post-operatif 48. Saatte dreni alınan hasta post-operatif 72. saaatte herhangi bir komplikasyon olmadan taburcu edildi.

TARTIŞMA

Robotik cerrahi özellikle onkolojik kitlelerin tedavisinde gün geçtikçe daha fazla kullanılmaktadır. Cerrahi gerektiren birden fazla kitle varlığında robotik cerrahinin kullanımı daha az insizyon, daha az kanama ve daha az hastanede kalış süresi gibi avantajlar sağlamaktadır. Ayrıca farklı seanslarda yapılması gereken girişimlerin aynı seansta yapılmasına imkan vermektedir. Farklı kitllelerin tek bir seansta cerrahi tedavisinde robotik cerrahi etkili ve güvenli bir şekilde uygulanabilmektedir.

Anahtar Kelimeler : parsiyel nefrektomi, sürrenalektomi, parsiyel nefrektomi, robotik cerrrahi

Page 49: VİDEO SUNUM ÖZETLERİminimalinvazivurolojikongresi.org/wp-content... · VİDEO SUNUM ÖZETLERİ VS008 40 YILLIK ÜRETRAL STENTİN MİGRASYONU VE DİVERTİKÜL OLUŞTURARAK TAŞLAŞMASI

Sayfa 49 / 86

VİDEO SUNUM ÖZETLERİ

VS030 ROBOTİK RADİKAL SİSTOPROSTATEKTOMİ SONRASI İNTRAKORPORYAL NEOBLADDER OPERASYONU İÇİN YENİ BİR TEKNİK: ANATOLİAN POUCH Bülent Önal1, Çetin Demirdağ1, Berin Selçuk2, Birgi Ercili1, Uğur Aferin1, Sinharib Çitgez1, Zübeyr Talat1, Nur Ahmet Erözenci1 1İstanbul Üniversitesi- Cerrahpaşa Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı 2Iğdır Devlet Hastanesi GİRİŞ

Preoperatif evrelemesinde özellik saptanmayan, non-metastatik T1 yüksek grade mesane tümörü tanılı, 49 yaşında bir erkek hastaya, robot yardımlı laparoskopik radikal sistoprostatektomi ve intrakorporyal Anatolian Poş ileal neobladder operasyonu uyguladık. Hastamızın vücut Kitle indeksi 21.2 idi. ASA (American Society of Anesthesiologists) skoru 1 olarak hesaplandı.

METOD

6 portlu transperitoneal teknik kullanıldı. Tüm portlar robot yardımlı laparoskopik radikal prostatektomiye kıyasla daha kranyal olacak şekilde yerleştirildi. Kamera portu umblikustan 2 cm ölçülerek kranyale doğru olacak şekilde girildi. Endo GIA stapler için sağ ve sol tarafa 12 mm iki adet trokar ve 4 adet 8 mm robotik trokar yerleştirildi. 1. Postoperatif gastrointestinal problemleri engellemek için ileoçekal valvden 15-20 cm ilerlenerek 45 cm lik bir ileal segment ayrıldı. Sol üreter transpoze edildi. Robot un-dock edilmeden önce iki üreter birbirine Wallace tekniği ile anastomoz edildi. İleal segmentin bağlantısı kesildi ve 60 mm Endo GIA linear stapler kullanılarak entero-enterostomi işlemi gerçekleştirildi. Ayrılmış olan ileal segment detübülarizayon için antimezenterik hattan kesildi. İleal lopun proksimal ve distal uçları yan-yan anastomoz edildi ve simit biçimli detubularize ileal segment oluşturuldu. Anastomozun medial sınırından başlanarak 3 eş nokta belirlendi ve ortada birleştirildi. İleal loopun medial kenarları 3-0 v-lock sütür ile devamlı dikilerek merkezde birleştirildi ve kaz ayağı görünümü sağlandı. 18 fr transüretral kateter kullanılarak 3-0 30 cm v-lock dikiş ile üretroileal anastomoz sağlandı. Üreterler ve ileal lopun aferent ağzı sağ tarafa alındı. 4.0 vicryl dikiş kullanılarak Wallace anastomoz sağlandı. Ön duvarda aferent ağzın hemen altında, üreterlere yerleştirelecek olan üreteral stentlerin geçeceği küçük bir açıklık bırakıldı. İki adet 6 fr üreteral stent üretral kateter içine yerleştirildi. Ardından anterior duvardaki küçük açıklık kapatıldı.

SONUÇ

Docking süresi 9 dakika idi. Robot yardımlı laparoskopik radikal sistoprostatektomi 1 saat 45 dakika, neobladder 2 saat 55 dakika, total operasyon süresi ise 5 saat 15 dakika idi. Tahmini kanama miktarı 400 ml olarak hesaplandı. Kan transfüzyonu ihtiyacı olmadı.

TARTIŞMA

Bu video , günümüzde mesane kanseri tedavisinde önem kazanan robot yardımlı laparoskopik radikal sistoprostatektomi sonrası Anatolian Poş ileal neobladder’ın uygulanabilirliğini göstermektedir. Bu yöntemin diğer ileal neobladder tekniklerine alternatif oluşturabiliceğini düşünmekteyiz.

Anahtar Kelimeler : Anatolian Pouch, sistektomi, robotik cerrahi

Page 50: VİDEO SUNUM ÖZETLERİminimalinvazivurolojikongresi.org/wp-content... · VİDEO SUNUM ÖZETLERİ VS008 40 YILLIK ÜRETRAL STENTİN MİGRASYONU VE DİVERTİKÜL OLUŞTURARAK TAŞLAŞMASI

Sayfa 50 / 86

VİDEO SUNUM ÖZETLERİ

VS031 ROBOT YARDIMLI LAPAROSKOPİK PARSİYEL NEFREKTOMİ SIRASINDA ARGON PLAZMA KOAGÜLASYON SİSTEMİ KULLANIMI Ersin Köseoğlu1, Yakup Kordan2, Mert Kılıç3, Arif Özkan2, Murat Can Kiremit1, Kayhan Tarım1, Tarık Esen1, 3 1Koç Üniversitesi Hastanesi, Üroloji Kliniği, İstanbul, Türkiye 2Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi, Üroloji Anabilim Dalı, İstanbul,türkiye 3Vkv Amerikan Hastanesi, Üroloji Kliniği, İstanbul, Türkiye Amaç: Robotik parsiyel nefrektomi (RAPN) sırasında renorafi yapılmadan argon plazma koagülasyon(APK) kullanılanlarla internal renorafi (İR) uygulanan hastalarımızın onkolojik ve operatif sonuçlarını kıyaslamak

Yöntem: Ocak 2015 ve Kasım 2019 arasında RAPN yapılan 82 hasta çalışmaya alındı. Hastaların yaş, kitle tarafı, radyolojik kitle boyutu, R.E.N.A.L. ve PADUA skorları, sıcak iskemi varlığı, yaklaşık kanama miktarı, ameliyat, iskemi süresi, ADC sisteminin kullanılıp kullanılmadığı, ASA skorları, Clavien Dindo Sınıflamasına göre komplikasyonlar, hastanede kalış süresi, patoloji değerlendirme sonuçları, ameliyat sonrası ilk gündeki hemoglobin değişimleri ve post operatif nüks olup olmadığı kaydedildi. APK kullanılan hastalara İR uygulanmadı. APK kullanılmayan hastalarda ise İR uygulandı. Gruplar arasındaki istatiksel değerlendirmede IBM SPSS Statistics 22 sürümü kullanıldı. Grupların kıyaslanmasında Mann Whitney U Testi kullanıldı. İstatistiksel anlamlı p değeri 0.05’in altı olarak kabul edildi.

Bulgular: Hastaların demografik özellikleri ve klinik seyirleri ile ilgili ortalamalar Tablo 1'de sunulmuştur. Kitlelerin 37’si sağ; 45’i sol böbrek yerleşimliydi. Üç (%3.6) hastada Clavien Dindo Derece I komplikasyon (2 hastada transfüzyon gerektiren hemoglobin düşüşü; 1 hastada ek medikal tedavi gerektiren ateş yüksekliği) oluştu. Patolojik değerlendirme sonucunda 14 hastada benign (10 hastada onkositom; 3 hastada angiomyolipom; 1 hastada mikst epitelyal stromal tümör); 68 hastada renal hücreli karsinom (BHK) (42 hastada berrak hücreli; 14 hastada papiller tip; 5 hastada kromofob tip; 3 hastada sınıflandırılamayan tip; 2 hastada leiomyomatöz stroma içeren tip, 1 hastada translokasyon tipi BHK; 1 hastada müsinöz tübüler ve iğsi hücreli karsinom) bildirildi. Sekiz (%9.7) hastada cerrahi sınır pozitifliği (CSP) mevcuttu. Ortalama hemoglobin düşüşü 1.7 g/dl idi. Hiçbir hastada ortalama 24 aylık takipte nüks bulgusu saptanmadı. Otuzdokuz (%47.5) hastada kitle eksizyonu sonrası internal renorafi yerine APK kullanıldı. APK kullanılan hastalar ile internal renorafi grubu arasında ameliyattaki ortalama yaklaşık kanama miktarı, hastanede kalış süresi ve ortalama hemoglobin düşüşü arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık bulunmadı (p> 0.05). İki grubun ortalama radyolojik tümör boyutları, ASA ve PADUA skorları arasında da istatiksel olarak anlamlı farklılık yoktu (p>0.05). ADK kullanılan gruptaki hastaların ortalama operasyon süresi 141 dk iken; kullanılmayan hasta grubunda ortalama ameliyat süresi 176 dakikaydı (p=0.01). Argon kullanılan grubun ortalama sıcak iskemi süresi 13 dakika; internal renorafi yapılan grubun ortalama sıcak iskemi süresi 24.8 dakikaydı (p=0.01). Clavien Dindo Derece I komplikasyon bildirilen tüm hastalarımız argon kullanılmayan gruptaydı. Argon kullanılan gruptaki hastaların 13’üne (%33.3) zero iskemi ile PN yapıldı. Zero iskemi grubunun ortalama operasyon süresi sıcak iskemi ile PN yapılarak argon uygulanan gruptaki hastalardan istatiksel olarak kısaydı (p=0.0041). Argon uygulanan zero iskemi grubundaki hastalarının PADUA skorları; sıcak iskemi uygulanan gruba göre anlamlı olarak düşüktü (p=0.01).

Sonuç: RAPN esnasında APK ile tümör tabanının kontrolü İR'ye oranla ameliyat ve sıcak iskemi sürelerini kısaltmakta ve ayrıca komplikasyon oranlarını da azaltmaktadır. Zero iskemi ve APK ‘nın birlikte kullanıldığı doğru seçilmiş hastalarda ameliyat süresi daha da kısalmaktadır.

Anahtar Kelimeler : Argon, parsiyel nefrektomi, robotik cerrahi

Page 51: VİDEO SUNUM ÖZETLERİminimalinvazivurolojikongresi.org/wp-content... · VİDEO SUNUM ÖZETLERİ VS008 40 YILLIK ÜRETRAL STENTİN MİGRASYONU VE DİVERTİKÜL OLUŞTURARAK TAŞLAŞMASI

Sayfa 51 / 86

VİDEO SUNUM ÖZETLERİ

Resimler : Resim Açıklaması: Şekil 1. Hastaların demografik ve klinik seyirlerinin sayısal bilgileri

Page 52: VİDEO SUNUM ÖZETLERİminimalinvazivurolojikongresi.org/wp-content... · VİDEO SUNUM ÖZETLERİ VS008 40 YILLIK ÜRETRAL STENTİN MİGRASYONU VE DİVERTİKÜL OLUŞTURARAK TAŞLAŞMASI

Sayfa 52 / 86

VİDEO SUNUM ÖZETLERİ

VS032 ROBOT YARDIMLI LAPAROSKOPİK RADİKAL PROSTATEKTOMİDE NEUROSAFE TEKNİĞİ KULLANIMI Ersin Köseoğlu1, Arif Özkan1, Abdullah Erdem Canda2, Dilek Ertoy Baydar3, Murat Can Kiremit2, Kayhan Tarım2, Yakup Kordan2, Tarık Esen2, 4 1Koç Üniversitesi Hastanesi, Üroloji Kliniği, İstanbul, Türkiye 2Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi, Üroloji Anabilim Dalı, İstanbul, Türkiye 3Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi, Patoloji Anabilim Dalı, İstanbul, Türkiye 4Vkv Amerikan Hastanesi, Üroloji Kliniği, İstanbul, Türkiye Amaç: Robot yardımlı laparoskopik radikal prostatektomi esnasında NeuroSAFE tekniği kullanılan hastalarımızın erken dönem sonuçlarını bildirmek

Gereç ve Yöntem: Mayıs 2019 ve Ocak 2020 tarihleri arasında NeuroSAFE tekniği kullanılarak robot yardımlı laparoskopik radikal prostatektomi yapılan 14 hasta çalışmaya dahil edildi. Hastaların yaş, ameliyat öncesi serum total prostat spesifik antijen (PSA) seviyesi, prostat hacmi, prostat biyopsi sonuçları, radyoloji veya muayene bulgularına göre klinik evreleri, ameliyat sonrası patolojik evreleri, varsa ek patoloji bulguları ve postoperatif ilk kontrol PSA değerleri kaydedildi. Hastaların port diziliminde standart prostatektomiden farklı olarak kamera portu amacıyla Alexis port (2,5-6 cm Applied Medical,Rancho Santa Margarita, CA) kullanıldı (Figür 1). Radikal Prostatektominin tamamlanmasının ardından Alexis Port’tan çıkartılan spesimen, ameliyathanede önceden bilgilendirilmiş Patoloji ekibine iletildi. NeuroSAFE tekniğini kullanarak cerrahi sınırların değerlendirilmesi ürolojik patolojide uzman bir patolog tarafından yapıldı. Cerrahi sınır pozitifliği saptanan olguların pozitif taraftaki nörovasküler demetleri (NVD) eksize edildi.

Bulgular: Ortalama hasta yaşı 59.8 (49-70) yıl, serum PSA değeri 6.2 (3,7-11,5) ng/ml ve prostat hacmi 43,2 (19-59) ml idi. Altı hastanın tümörü grade grup 1 iken; 3 hastada 2; 5 hastada ise 3 olarak raporlanmıştı. Hiçbir hasta klinik olarak lokal ileri evre değildi. Radikal prostatektomi sonucu 5 (%35.7) hastada pT2; 8 (%57.1) hastada pT3a; 1 (%7.2) hastada pT3b hastalık bildirildi. On üç hastanın prostat kanseri asiner adenokarsinom iken; 1’i (%7.2) mikst (asiner + duktal) yapıda idi. İki (%14.2) hastanın radikal prostatektomi tümör grade grup değeri 1; 9 (%64.2) hastanın 2; 3 (%21.6) hastanın ise 3’tü. Dört (%30,7) hastada cerrahi sınır pozitifliği mevcuttu (ikisi pT2, biri pT3a ve biri pT3b). Bunların üçü NeuroSAFE Tekniği ile ameliyat esnasında saptandı ve pozitif taraf NVD eksize edildi.Bu eksizyonlarda tümör tespit edilmedi. NeuroSAFE ile cerrahi sınır pozitifliği olduğu ön görülemeyen hastanın patolojik evresi pT3a idi.

Tüm hastaların erken takibindeki PSA değerleri nadir düzeyde idi.

Sonuç: NeuroSAFE tekniği, kanser kontrolü ve sinir korunması arasındaki dengeyi kurmada robot yardımlı laparoskopik radikal prostatektomi esnasında cerraha yardımcı olmaktadır. Bu sayede gereksiz NVD eksizyonunun önüne geçilebilmektedir.

Anahtar Kelimeler : prostat kanseri, Neurosafe, robotik cerrahi

Page 53: VİDEO SUNUM ÖZETLERİminimalinvazivurolojikongresi.org/wp-content... · VİDEO SUNUM ÖZETLERİ VS008 40 YILLIK ÜRETRAL STENTİN MİGRASYONU VE DİVERTİKÜL OLUŞTURARAK TAŞLAŞMASI

Sayfa 53 / 86

VİDEO SUNUM ÖZETLERİ

Resimler : Resim Açıklaması: Neurosafe Kullanımında port dizilimi

Page 54: VİDEO SUNUM ÖZETLERİminimalinvazivurolojikongresi.org/wp-content... · VİDEO SUNUM ÖZETLERİ VS008 40 YILLIK ÜRETRAL STENTİN MİGRASYONU VE DİVERTİKÜL OLUŞTURARAK TAŞLAŞMASI

Sayfa 54 / 86

VİDEO SUNUM ÖZETLERİ

VS033 MESANE TÜMÖRÜ NEDENİYLE ROBOTİK SİSTEKTOMİ+İLEAL DİVERSİYON UYGULADIĞIMIZ HASTALARIMIZIN ERKEN DÖNEM SONUÇLARI Ömer Burak Argun1, Mustafa Bilal Tuna2, Tünkut Doğanca3, İlter Tüfek1, Can Öbek1, Ali Rıza Kural1 1Acıbadem Mehmet Ali Aydınlar Üniversitesi, Üroloji Abd 2Acıbadem Maslak Hastanesi, Üroloji 3Acıbadem Taksim Hastanesi, Üroloji Amaç: Kasa invaze mesane tümörü nedeniyle robotik sistektomi+neobladder/ileal loop operasyonu uyguladığımız hastadaki ameliyat tekniğimiz ve erken dönem sonuçlarımızı paylaşmak.

Materyal ve Metod: Hastalar supin ve 30 derece Trendelenburg posizyonunda yatırıldı. Port yerleşimi Resim 1’de gösterilmiştir. Operasyonlarda Da-Vinci Si sistem kullanıldı. Sistektomi ve lenfadenektomiyi takiben sol üreter mezosigmoid altında sağ tarafa geçirilerek işleme başladı. İleoçekal bölgenin belirlenmesini takiben önce ileum üretraya 3/0 stratafix kullanılarak kontinü olarak anastomoze edildi. Sonrasında ileoçekal valvden 15 cm uzunlukta segment korunarak yaklaşık 45 cm’lik ileum segmenti stapler yardımıyla ayrıldı. Daha sonra yaklaşık 30 cm’lik kısım detubulerize edilerek önce posterior duvar sonra da anterior duvar V-loc kullanılarak kapatıldı. Bu sırada üretradan 22 F 3 yollu Foley kateter neomesane içerisine gönderildi. Her iki üreterin distal kısımlarının spatülasyonu ve Wallace plate oluşturulmasını takiben neomesane baca kısımdan 2 adet üreter kateteri her iki üretere gönderildi. Sonrasında üreterler ve ileal segmentin baca kısmı, 3/0 stratafix kullanılarak anastomoze edildi. İşlem sonrasında neobladder anterior yüzü kapatılarak su geçirmezlik kontrolü yapıldı. Konsol süresi ortalama 420 dk olarak hesaplandı. Kanama miktarı 250 cc olarak hesaplandı. Hastanede kalış süresi ve kateter çıkarılma süreleri sırasıyla 10 ve 21 gündü.

Bulgular:. Toplam 8 hastada robotik ileal diversiyon (5 intrakorporeal neobladder, 3 ileal konduit) uygulandı. Hiçbir hastada açığa dönüş gerekmedi. Kan transfüzyonu gerektiren kanama olmadı. İki hastada post operatif uzamış ileus, 1 hastada ürosepsis ve 2 hastada sol üreter inkomplet darlığı görüldü

Sonuç: Da-Vinci Si ® sistem kullanılarak, robotik sistektomi ve ileal diversiyon minimal morbidite ve düşük kan kaybı ile uygulanabilmektedir.

Anahtar Kelimeler : mesane kanseri, robotik sistektomi, üriner diversiyon

Page 55: VİDEO SUNUM ÖZETLERİminimalinvazivurolojikongresi.org/wp-content... · VİDEO SUNUM ÖZETLERİ VS008 40 YILLIK ÜRETRAL STENTİN MİGRASYONU VE DİVERTİKÜL OLUŞTURARAK TAŞLAŞMASI

Sayfa 55 / 86

VİDEO SUNUM ÖZETLERİ

Resimler : Resim Açıklaması: Resim 1

Page 56: VİDEO SUNUM ÖZETLERİminimalinvazivurolojikongresi.org/wp-content... · VİDEO SUNUM ÖZETLERİ VS008 40 YILLIK ÜRETRAL STENTİN MİGRASYONU VE DİVERTİKÜL OLUŞTURARAK TAŞLAŞMASI

Sayfa 56 / 86

VİDEO SUNUM ÖZETLERİ

VS034 SALVAGE ROBOTİK RADİKAL PROSTATEKTOMİ Nevzat Can Şener1, Adem Altunkol1, Kadir Karkin1, Ediz Vuruşkan1, Hakan Anıl1, Zafer Gökhan Gürbüz1 1Adana Şehir Eğitim Ve Araştırma Hastanesi Giriş: Prostat kanseri tanısı almış hastalarda en sık kullanılan tedavilerden olan radyoterapi sonrasında nüks, tedavide zorluklar içeren bir durumdur. Bu durumda hastanın durumuna göre en uygun seçenek salvage radikal prostatektomi olarak görülmektedir. Biz bu sunumda robotik salvage prostatektomi uyguladığımız bir hastayı sunmayı amaçladık.

Olgu: 57 yaşında erkek hasta, 2 yıl önce PSA 5,3 iken TRUS biyopsi ile prostat kanseri tanısı almış (GS: 5+4) ve hormonoterapi ve RT uygulanmış. Daha sonraki takiplerinde PSA yükselmesi tariflemesi üzerine yapılan PSMA PET'de aktif hastalık tespit edilen hastaya robotik salvage radikal prostatektomi uygulandı. Operasyon süresi 150 dakika, kan kaybı 120 ml idi. Post op 4. günde hasta taburcu edildi. 10. günde sistogram çekilen hastanın sondası çekildi.

Sonuç: Robotik salvage radikal prostatektomi uygun vakalarda başarı ile uygulanabilen bir tekniktir.

Anahtar Kelimeler : Prostat kanseri, salvage prostatektomi, robotik cerrahi

Page 57: VİDEO SUNUM ÖZETLERİminimalinvazivurolojikongresi.org/wp-content... · VİDEO SUNUM ÖZETLERİ VS008 40 YILLIK ÜRETRAL STENTİN MİGRASYONU VE DİVERTİKÜL OLUŞTURARAK TAŞLAŞMASI

Sayfa 57 / 86

VİDEO SUNUM ÖZETLERİ

VS035 VHL SENDROMLU BİLATERAL RENAL KİTLEDE LAPAROSKOPİK PARSİYEL NEFREKTOMİ VE TÜMÖR TROMBEKTOMİ Ender Özden1, Murat Gülşen1, Ertuğrul Köse1, Yarkın Kamil Yakupoğlu1, Şaban Sarıkaya1 1Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi, Üroloji Ana Bilim Dalı, Samsun Amaç: Bu videoda, Von Hippel-Lindau(VHL) Sendromu tanılı, bilateral renal kitleleri olan hastada uyguladığımız laparoskopik parsiyel nefrektomi deneyimimizi sunmayı amaçladık.

Hasta ve Metod: 59 yaşında erkek hastada başka şikayetler ile yapılan görüntülemede bilateral renal kitle görülmesi üzerine tarafımıza refere edilen ve çekilen kontrastlı bilgisayarlı tomografide bilateral kitlelerden en büyüğünün sağ böbrek alt pol posterolateralde ekzofitik uzanımlı 60x55x55 mm boyutlarında olduğu görülen hastaya önce sağ olmak üzere bilateral parsiyel nefrektomi planlandı.

Sağ 60 derece yan pozisyonda sağ rektus kası lateralinde veress iğnesi ile pnömoperitonium oluşturulduktan sonra 12 mm optik port bu hattan, sağ 12 mm’lik çalışma portu pararektal, sol 5 mm çalışma portu ön axiller hattan, son olarak ekartasyon için ksifoid altından orta hattan 5 mm çalışma portu girildi. Karaciğer süperiora, çıkan kolon mediale deviye edildikten sonra duodenum Kocher manevrasıyla medialize edildi. Sağ üreter bulundu ve takip edilerek hilusa kadar ulaşıldı. Tek renal arter ve ven ayrı ayrı disseke edilerek ve askıya alındı. Vasküler kontrol sonrasında, böbrek alt poldeki kitle üreterden soğuk makas ile gonadal venden de klip ile kontrol edilerek ayrıldı. Kitlenin ve böbreğin çevre dokulardan disseksiyonundan sonra normal parankim ile sınırına, USG kılavuzluğunda hook koter eşliğinde işaretler konuldu. Renal arter ve ven endo-bulldog klempler ile tutularak sıcak iskemi oluşturuldu. Kitle eksizyonu soğuk makas yardımı ile gerçekleştirilirken görülebilen vasküler yapılar klipler kontrol edildi. Kitlenin toplayıcı sisteme dayandığı görüldü ve toplayıcı sistem açıldı. İnce keskin disseksiyonlar ile renal venin segmental dalında tümör trombüsü olduğu görüldü. Trombüs içeren ven distale kadar disseke edildi ve ven duvarı açılarak trombüs “milking” ile distaldeki bütünlüğü bozulmadan ayrı olarak rezeke edildi. Trombus hemen endobag içerisine konuldu ve kitleye giden segmental arter dalının Hem-o-lok ile kontrolü ile kitle rezeke edilerek endobag içerisine yerleştirildi. Parankimdeki defektin tabanı 3/0 absorbable monofilaman sütur, parankim kenarları ile 37 mm 2/0 vicryl ile kapatıldı. Bulldog klempler alındı ve kanama kontrolü sonrası sağ alt kadrandaki modifiye gibson insizyonu ile vücut dışına alındı.

Bulgular: İlk portun girişinden kitlenin vücut dışına alınmasına kadar geçen süre 100 dk, tahmini kan kaybı 100 cc, sıcak iskemi süresi 28 dk idi. Postoperatif takiplerinde sorun olmayan hasta 3.gün sump dreni çekilerek taburcu edildi.

Patoloji sonucu; rabdoid diferansiyasyon gösteren şeffaf hücreli, renal hücreli karsinom, Fuhrman grade 4, pT3a ve cerrahi sınırlar negatif olarak raporlandı.

Sonuç: Multipl ve bilateral renal kitleler ile karşımıza çıkan herediter sendromlu hastalarda, sınırları zorlayan organ koruyucu minimal invaziv yaklaşımlar, onkolojik prensipler göz önünde bulundurularak başarıyla gerçekleştirilebilir.

Anahtar Kelimeler : VHL,Bilateral kitle,Parsiyel nefrektomi,Tümör trombüsü

Page 58: VİDEO SUNUM ÖZETLERİminimalinvazivurolojikongresi.org/wp-content... · VİDEO SUNUM ÖZETLERİ VS008 40 YILLIK ÜRETRAL STENTİN MİGRASYONU VE DİVERTİKÜL OLUŞTURARAK TAŞLAŞMASI

Sayfa 58 / 86

VİDEO SUNUM ÖZETLERİ

VS036 LAPAROSKOPİK PARSİYEL NEFREKTOMİ SONUÇLARIMIZ Uğur Yücetaş1, Mustafa Kadıhasanoğlu1, Erkan Sönmezay1, Hikmet Köseoğlu1, Semih Aktaş1, Erkan Erkan1, Mahmut Gökhan Toktaş1 1Sbü İstanbul Eğitim Ve Araştırma Hastanesi Üroloji Kliniği Amaç: Bu video sunumda kliniğimizde gerçekleştirilen laparoskopik parsiyel nefrektomi sonuçlarımızı sunmayı amaçladık.

Materyal ve Metot: Kliniğimizde Ağustos 2016 ile Haziran 2019 tarihleri arasında laparoskopik parsiyel nefrektomi operasyonu yapılan 73 hastanın tıbbi dosya kayıtları geriye dönük olarak incelendi.

Bulgular: Tamamı rastlantısal olarak tespit edilmiş böbrek tümörü nedeniyle laparoskopik parsiyel nefrektomi yapılan 73 hastanın (50 erkek, 23 kadın) yaş ortalaması 57,3±10,7 (32-81) yıl ve vücut kitle indeksi ortalaması 29,5±4,9 (20,8-45,8) idi. Hastaların %60,3’ünde (44 olgu) sağ tarafa, %39,7’sinde (29 olgu) sol tarafa müdahale edildi. Olguların %58,9’unda (43/73) radyolojik olarak polar yerleşimli, %58,9’unda anterior tarafta, %61,6’sında (45/73) kistik görünümlü ve ortalama 46,64±17,78 (18-96) mm çapında tümör olduğu gözlendi. RENAL skor ortalaması 6,53±2,10 (4-11) ve PADUA skor ortalaması 8,22±1,88 (6-13) idi. Olguların %89’unda (65/73) periferal yerleşimli kitleye ve %94,5’inde (69/73) sıcak iskemi ile eksizyon gerçekleştirildi.

Operasyon süresi ortalaması 260,96±59,88 (110-400) dakika, sıcak iskemi süresi ortalaması 20,67±6,86 (6-35) dakika, tahmini hemoraji miktarı ortalaması 104,52±75,32 (10-300) mm3 olduğu ve hematokrit düşüşü ortalaması 5,61±4,24 (0-15,4), ortanca dren süresi 3 (2) [1-10] gün, ortanca hastanede kalış süresi 5 (2) [2-14] gün olarak saptandı. Olguların %13,3’ünde (6 olgu) uzamış drenaj nedeniyle double j kateter gereksinimi, 1 olguda (%1,4) kanama nedeniyle uzamış drenaj ve 1 olguda (%1,4) ise postop dönemde kardiyopulmoner arrest sonrası exitus gözlendi. Ortalama 10 aylık takibe sahip olan olguların %83,6’sında (61 olgu) malign (33: Berrak hücreli RCC, 19: Papiller tip RCC ve 9: Kromofob tip RCC) ve %16,4’ünde (12 olgu) benign (4: Onkositom, 3: Anjiomiyolipom, 1: Kistik nefroma ve 4: Kist) histopatoloji mevcuttu. 2 olguda (%2,7) cerrahi sınır pozitifliği ve 1 olguda (%1,4) ise radyolojik nüks gözlendi.

Sonuç: Laparoskopik cerrahi deneyim arttıkça küçük böbrek kitlelerinde laparoskopik parsiyel nefrektomiye olan ilgi artmıştır. Daha kısa yatış süresi, daha az analjezi ihtiyacı ve kozmetik avantajlar gibi laparoskopik cerrahiye özgü pozitif kazanımlar nedeniyle laparoskopik parsiyel nefrektomi açık cerrahi uygulamaların yerini almaktadır.

Anahtar Kelimeler : Laparoskopi, Nefrektomi, Böbrek Tümörü

Page 59: VİDEO SUNUM ÖZETLERİminimalinvazivurolojikongresi.org/wp-content... · VİDEO SUNUM ÖZETLERİ VS008 40 YILLIK ÜRETRAL STENTİN MİGRASYONU VE DİVERTİKÜL OLUŞTURARAK TAŞLAŞMASI

Sayfa 59 / 86

VİDEO SUNUM ÖZETLERİ

VS037 PELVİK BÖBREKTE LAPAROSKOPİK PİYELOLİTOTOMİ Serdar Duvar1, Mehmet Fatih Gülçer1, Emre Karabay1, Ömer Ergin Yücebaş1, Çağatay Tosun1, Ömer Yüksel1 1Haydarpaşa Numune Eğitim Ve Araştırma Hastanesi Amaç

Bu videoda sol pelvik böbrekli hastaya, sol renal pelvis taşı için yaptığımız Transmezokolik Laparoskopik Piyelolitotomi ameliyatını sunmayı amaçladık.

Yöntem

Karın ağrısı, tekrarlayan üriner sistem enfeksiyonları nedeniyle başvuran 56 yaşındaki erkek hastanın yapılan görüntülemelerinde sol böbreğin pelvik yerleşimli ve pelvik böbreğin renal pelvisinde 3 cm lik anklave böbrek taşı olduğu saptandı. Toplayıcı sistemde grade 2 dilatasyon izlendi. Hastaya laparoskopik sol pyelolitotomi operasyonu planlandı. Genel anestezi altında önce litotomi pozisyonunda sol böbreğe dj stent yerleştirildi. Daha sonra hasta sağ lateral dekübit pozisyona alındı. 2 adet 10 mm’lik, 1 adet 5 mm’lik trokar yerleştirildi. Mezokolon insize edildikten sonra pelvik böbrek gözlendi. Pararenal fasya açıldı. Kalkülün yeri tespit ve renal pelvis insize edildi. Kalkülün anklave olduğu gözlendi. Right angel yardımıyla taş renal pelvisten çıkarıldı. Sol böbrek toplayıcı sistem içerisinde taşın tamamen çıkarıldığından emin olundu. Renal pelvis sütüre edildi. Böbrek taşı organ torbası yardımıyla 10 mm trokar girişi genişletilerek vücut dışına alındı. Kanama kontrolünün ardından 1 adet dren yerleştirilerek işlem sonlandırıldı.

Bulgular

Operasyon süresi 120 dk olarak hesaplandı. Kanama olmadı. Post operatif erken dönemde mobilize edildi. Post op 1. gün sondası çekildi. Post op 2. gün dren çekilerek taburcu edildi. Hastanın takiplerinde sıkıntı olmadı.

Sonuçlar

Ektopik böbrekte laparoskopik pyelolitotomi, renal pelvis taşı saptanan seçilmiş hastalarda uygulanabilecek bir işlemdir. Renal pelvis diseksiyonu sırasında, atipik yerleşimli vasküler yapılara özellikle dikkat edilmelidir.

Anahtar Kelimeler : pelvik böbrek, laparoskopi, piyelolitotomi

Page 60: VİDEO SUNUM ÖZETLERİminimalinvazivurolojikongresi.org/wp-content... · VİDEO SUNUM ÖZETLERİ VS008 40 YILLIK ÜRETRAL STENTİN MİGRASYONU VE DİVERTİKÜL OLUŞTURARAK TAŞLAŞMASI

Sayfa 60 / 86

VİDEO SUNUM ÖZETLERİ

VS038 LAPAROSKOPİK PUDENDAL SİNİR DEKOMPRESYONU: OLGU SUNUMU Mutlu Değer1, Volkan İzol1, Farid Mikayilov1, Mustafa Zühtü Tansuğ1 1Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Amaç

Pudendal nöralji ağrılı bir durumdur ve pudendal sinirin kronik kompresyonunun klinik ifadesidir. Çoğunlukla, pudendal sinir sıkışması sakrospinöz ve sakrotuberöz ligamentler (%68) arasındaki anatomik yolunda, ardından Alcock kanalından geçişinde (%20) veya her iki bölgedeki karışık bir sıkışmadan (%12) meydana gelir. Pudendal nöropatinin yönetimi analjezikler, farmakolojik nöromodülasyon (antidepresanlar ve antikonvülsanlar), perkütan depo kortikosteroid enjeksiyonu ve anestezik veya cerrahi dekompresyondur. Farklı cerrahi yaklaşımlar transtransgluteal, transvajinal veya transperineal erişimi içerir ve daha yakın zamanlarda umut verici başlangıç sonuçlarıyla laparoskopik yaklaşım tanımlanmıştır. Bu videonun amacı, pudendal sinir sıkışması olan bir hastada laparoskopik pudendal sinir dekompresyon tekniğini sunmaktır.

Hasta ve Yöntem

Perineal bölgede düşme sonrası başlayan başta idrar yaparken ağrı daha sonra doluluk hissi, kalçada elektrik çarpma şeklinde ağrı, uyuşma, oturken artan ayağa kalktığında azalan pelvik ağrı şikayetiyle kliniğimize başvuran, konservativ tedavilerden fayda görmeyen 31 yaşındakı kadın hastaya Nantes kriterleri kullanılarak sol Pudental sinir sıkışması tanısı konuldu.

Trendelenburg pozisyonunda 3 adet trokar ile girildi. Üreter ve eksternal iliak ven üzerindeki periton diseke edildi. Obturator sinirin medialinde peritoneal pencere oluşturuldu. Sakrospinöz ligament diseke edilir ve Alcock kanalından geçen pudendal arter, sinir ve ven tanımlandı. Pudendal sinir çevre dokulardan serbestlendi. Loja 1 adet dren yerleştirildi.

Bulgular

Operasyon 180 dakika sürdü. Kanama miktarı 100cc idi. Postoperatif 2. günde drenden gelmemesi üzerine dren çekildi. Takibinde bir sıkıntısı olmayan hasta postop 3. Gün taburcu edildi. 3. ay kontrolünde şikayetleri kaybolduğu görüldü.

Sonuç

Pudendal nöropatideki laparoskopik yaklaşım, pelvik anatomi hakkında önemli bilgi gerektiren uygun bir yaklaşımdır. Pudendal sinirin vaskülarizasyon ve bağ pelvik yapıları ile ilişkisini görselleştirmemize izin verir, dekompresyonunu ve güvenli bir şekilde serbest bırakmasını sağlar.

Anahtar Kelimeler : Laparoskopik Pudendal Sinir Dekompresyonu

Page 61: VİDEO SUNUM ÖZETLERİminimalinvazivurolojikongresi.org/wp-content... · VİDEO SUNUM ÖZETLERİ VS008 40 YILLIK ÜRETRAL STENTİN MİGRASYONU VE DİVERTİKÜL OLUŞTURARAK TAŞLAŞMASI

Sayfa 61 / 86

VİDEO SUNUM ÖZETLERİ

VS039 HİSTEREKTOMİLİ OLGUDA LAPAROSKOPİK SAKROKOLPOPEKSİ Ömer Demir1, Bilgin Öztürk2 1Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi, Ürololi Anabilim Dalı 2İzmir Özel Can Hastanesi

AMAÇ

PELVİK ORGAN PROLAPSUSU ( POP) MESANE, REKTUM , UTERUS , VAJİNAL KAF VE BAĞIRSAKLARI İÇEREN PELVİK ORGANLARIN NORMAL ANATOMİK SINIRLARINI AŞAN DESENSUSU OLARAK TANIMLANIR. POP DAHA ÇOK POSTMENAPOZAL DÖNEMDE OLMAKLA BERABER GENÇ KADINLARDA DA GÖRÜLEBİLMEKTEDİR. GRADE 2 VE ÜZERİNDEKİ SEMPTOMATİK OLGULARDA CERRAHİ GEREKMEKTEDİR.

YÖNTEM

SUNUMUMUZU YAPACAĞIMIZ OLGUDA HASTAMIZ 73 YAŞINDAYDI VE 10 YIL ÖNCE TAH + BSO OPERASYONU ÖYKÜSÜ MEVCUTTU. HASTANIN SEMPTOMATİK GRADE 3 SİSTOVAJİNAL PROLAPSUSU MEVCUTTU. HASTAMIZA TRANSABDOMİNAL YÖNTEMLE, 3 PORT KULLANILARAK LAPAROSKOPİK SAKROKOLPOPEKSİ OPERASYONU YAPILDI. OPERASYON YAKLAŞIK 90 DK SÜRDÜ, KANAMA OLMADI. İNTRAOPERATİF VE POSTOPERATİF KOMPLİKASYON İZLENMEYEN HASTA POSTOPERATİF 3. GÜN TABURCU EDİLDİ. HASTANIN POSTOPERATİF 1. AY KONTROLÜNDE PROLAPSUS REKÜRRENSİ VE ÜRİNER İNKONTİNANS YAKINMASI GÖRÜLMEDİ.

SONUÇ

POP TEDAVİSİNDE TRANSABDOMİNAL OLARAK UYGULANAN SAKROKOLPOPEKSİDE AMAÇ ÖN VE ARKA VAJİNAL DUVARI KÖPRÜ GÖRECEK BİR MATERYAL ARACILIĞI İLE SAKRAL PROMONTORUMU TESPİ ETMEKTİR. BU TEKNİKTE ELDE EDİLEN YÜKSEK BAŞARI ORANLARI LAPAROSKOPİK UYGULAMANIN ORTAYA ÇIKMASINI SAĞLAMIŞTIR. LAPAROSKOPİK SAKROKOLPOPEKSİ , POP TEDAVİSİNDE DE OLDUKÇA ETKİN VE GÜVENLİ BİR YÖNTEMDİR. BU OPERASYONUN YAPILABİLMESİ İÇİN PELVİK BÖLGE ANATOMİSİNE HAKİM OLMAK, İDRAR KAÇIRMA İLE BİRLİKTE GÖRÜLEBİLECEĞİ DİĞER PELVİK TABAN HASTALIKLARI KONUSUNDA TECRÜBELİ OLMAK VE LAPAROSKOPİK CERRAHİ KONUSUNDA YETERLİ OLMAK GEREKMEKTEDİR.

Anahtar Kelimeler : LAPAROSKOPİ, POP, SİSTOSEL, SAKROKOLPOPEKSİ

Page 62: VİDEO SUNUM ÖZETLERİminimalinvazivurolojikongresi.org/wp-content... · VİDEO SUNUM ÖZETLERİ VS008 40 YILLIK ÜRETRAL STENTİN MİGRASYONU VE DİVERTİKÜL OLUŞTURARAK TAŞLAŞMASI

Sayfa 62 / 86

VİDEO SUNUM ÖZETLERİ

VS040 NADİR BİR ALT ÜRİNER SİSTEM SEMPTOM NEDENİ OLAN SEMİNAL VEZİKÜL KİSTİ VE ROBOT YARDIMLI CERRAHİ EKSİZYONU Adem Sancı1, Murat Can Karaburun1, Khaled Obaıd1, Ömer Gülpınar1 11- Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İbn-i Sina Hastanesi Üroloji Anabilim Dalı Amaç: Zinner sendromu komponenti olarak bilinen semptomatik seminal vezikül kisti ve ektopik üreterli hastanın robot yardımlı cerrahi sonuçlarını sunmak

Hasta:20 Yaşında erkek hasta 4 yıldır zor idrar yapma,sık idrara çıkma ve idrar yaparken yanma semptomları mevcutmuş.Son 2 yıldır sosyal hayatını etkileyecek şekilde ağrılı ejekulasyon,sağ kasık ağrısı ve sağ yan ağrısı olmaya başlamış.IPSS =24 olan hastanın yapılan radyolojik tetkiklerinde sağ retrovezikal yerleşimli 7x2 cm seminal vezikül kistİ,devamında tubuler yapı saptandı. Sağ böbrek agenezik, Sağ duktus deferensin kör sonlandığı saptandı.Hastaya operasyon öncesi kriyoprezervasyon yapılıp robot yardımlı seminal vezikül kist eksizyonu planlandı.

Cerrahi yöntem:Supin pozisyonda 21 f üretroskop ile girildi.Ejekulator kanalın olmadığı görüldü.Sağ üreter orifisi izlenmedi.Sol üreter orifisi intakt izlendi.Daha sonra 3 adet 8 mm da Vinci portu 1 adet 5 mm ve 1 adet 12 mm asistan portları yerleştirildi.Posterior periton yaprağı açıldı.Sağ duktus deferens bulunup diseke edildi.Daha sonra sağ seminal vezikül ve kist bulundu.Retrovezikal alandan diseksiyon sonrası iliak çapraz seviyesine kadar mevcut tubuler yapı diseke edildi.Tubuler yapının kontrol edilmesi sonrası üreter trasesi ile uygun olduğu ve üreteropelvik bileşke seviyesine kadar devam ettiği görüldü.Ektopik üreter olabileceği için tahmini UP bilekşke seviyesine kadar diseke edilip eksize edildi.Seminal vezikül kisti ve seminal vezikül serbestleştirildi.Sondadan metilen mavisi verilerek mesane yaralanması olmadığı kontrol edildi.Sol duktus deferens ve seminal vezikül intakt izlendi.Periton kapatıldı ve 1 adet dren konularak işleme son verildi.

Bulgular: İntraoperatif ve postoperatif komplikasyon izlenmedi.Postoperatatif 1.gün sonda alındı.Postoperatif 2.gün dren alındı ve hasta taburcu edildi.Çıkarılan materyalin histopatolojik incelemesinde seminal vezikül inflamasyonu,duktus deferense ve üretere ait kas lifleri görüldü.Hastanın 3.ay kontrollerinde aüss ve ağrılı ejekulasyonun olmadığı görüldü.

Sonuç: Semptomatik seminal vezikül ve üreter patolojilerinde robot yardımlı cerrahi eksizyonlar etkili ve minimal invaziv alternatif yöntemlerden biri olabilir

Anahtar Kelimeler : Zinner-Robotik-Seminal Vezikül-Üreter

Page 63: VİDEO SUNUM ÖZETLERİminimalinvazivurolojikongresi.org/wp-content... · VİDEO SUNUM ÖZETLERİ VS008 40 YILLIK ÜRETRAL STENTİN MİGRASYONU VE DİVERTİKÜL OLUŞTURARAK TAŞLAŞMASI

Sayfa 63 / 86

VİDEO SUNUM ÖZETLERİ

VS041 ROBOTİK LENFOSEL EKSİZYONU Tünkut Doğanca1, Mustafa Bilal Tuna2, Ömer Burak Argun3, İlter Tüfek3, Can Öbek3, Ali Rıza Kural3 1Acıbadem Taksim Hastanesi , Üroloji Bölümü 2Acıbadem Maslak Hastanesi, Üroloji Bölümü 3Acıbadem Mehmet Ali Aydınlar Üniversitesi, Üroloji Anabilim Dalı Amaç:Bu videoda; robot yardımlı lenfosel kist eksizyonu sunulmaktadır.

Materyal ve Metod:Robot yardımlı radikal prostatektomi operasyonu sonrası post-operatif 45. günde ateş, sol bacak şişliği(derin ven trombüsü şüphesi), pulmoner emboli şüphesi nedeniyle başvuran hastanın yapılan görüntülemelerinde sol iliak vene bası yapan 15x11x8 cm boyutlarında lenfosel tespit edildi. Uygun antibiyoterapi altında medikal tedavisi planlanan hastanın lenfosel kesesine drenaj kateteri yerleştirildi ve skleroterapi protokolüne alındı. Takiplerinde lenfosel kist boyutunda regresyon saptanmayan ve uygun antibiyoterapiye ragmen ateşi kontrol altına alınamayan hastaya “Robot yardımlı lenfosel kist eksizyonu” operasyonu yapılması planlandı.

Hastaya modifiye dorsal litotomi pozisyonunda göbek üstü kamera portu yerleşimi, 3x8mm ve 1x5mm(asistans portu) yerleşimi ile robot dock edildi. Peroperatif olarak lenfosel kesesinin belirlenebilmesi için lenfosel drenaj kateterinden indocyanin(ICG) green verilmesi planlandı. Peritoneal insizyon yapılarak mesane sol yan duvara komşu, sol iliak vene bası yapan lenfosel kesesi bulundu. . Bu aşamadan sonra perkütan lenfosel drenaj kateterinden Indosiyanin green(ICG) verilerek “Firefly” modunda lenfosel kist duvarları ayırt edildi. Lenfosel psödomembranı eksize edildi, kist içi sıvı ise aspire edildi. İşlem sonunda lenfosel kisti içindeki drenaj kateteri kesilerek dışarıya alındı.

Bulgular:Konsol süresi 70 dakika, ortalama kan kaybı ise 50 ml idi. Post-operatif dönemi sorunsuz geçen hastanın direni post-operatif 2. günde alındı. Post-operatif 3. ay USG kontrolünde lenfosel nüksü saptanmadı.

Sonuç:Robot yardımlı lenfosel kist eksizyzonu, konservatif yöntemlere yanıt alınamayan durumlarda uygulanabilir etkin bir yöntemdir.

Anahtar Kelimeler : Robotik Cerrahi,Lenfosel,Radikal Prostatektomi

Page 64: VİDEO SUNUM ÖZETLERİminimalinvazivurolojikongresi.org/wp-content... · VİDEO SUNUM ÖZETLERİ VS008 40 YILLIK ÜRETRAL STENTİN MİGRASYONU VE DİVERTİKÜL OLUŞTURARAK TAŞLAŞMASI

Sayfa 64 / 86

VİDEO SUNUM ÖZETLERİ

VS042 ROBOTİK SOL TRANSMEZOKOLİK PİYELOPLASTİ Cem Basatac1, Haluk Akpınar1 1Grup Florence Nıghtıngale Hastaneleri ÜRETEROPELVİK BİLEŞKE DARLIKLARIN TEDAVİSİNDE ROBOTİK PİYELOPLASTİ ETKİN VE GÜVENİLİR BİR MİNİMAL İNVAZİF TEDAVİ ALTERNATİFİDİR. TRANSPERİTONEAL OLARAK YAPILAN YÖNTEMDE KOLON MEDİALİZE EDİLEREK RENAL PELVİS VE ÜRETERE ULAŞILIR. BU VİDEODA 28 YAŞINDA KADIN HASTAYA, KOLON MOBİLİZE EDİLMEDEN YAPILAN, ROBOTİK SOL TRANSMEZOKOLİK DİSMEMBERED PİYELOPLASTİ SUNULMAKTADIR. AMELİYAT ÖNCESİ BİLATERAL HİDRONEFROZ SEBEBİYLE HASTAYA YAPILAN MAG-3 RENAL SİNTİGRAFİDE SOL BÖBREK FONKSİYONLARI 33%, T1/2:143 DAKİKA OLARAK HESAPLANMIŞTIR. ROBOTİK PİYELOPLASTİ PLANLANAN HASTAYA, İNEN KOLONUN MEZOSU İNSİZE EDİLEREK DOĞRUDAN ÜRETEROPELVİK BİLEŞKEYE ULAŞILARAK DİSMEMBERED PİYELOPLASTİ UYGULANMIŞTIR. HİDRONEFROTİK RENAL PELVİSE EŞ ZAMANLI REDÜKSİYON YAPILMIŞTIR. OPERASYON SÜRESİ 90 DAKİKA, TAHMİNİ KAN KAYBI İSE <50 cc OLARAK BELİRLENMİŞTİR. PER YA DA POST OP HER HANGİ BİR KOMPLİKASYON GÖRÜLMEMİŞTİR. BU VİDEODA DA OLDUĞU GİBİ TRANSMEZOKOLİK YAKLAŞIM İLE ÜRETEROPELVİK BİLEŞKEYE DOĞRUDAN VE KOLAYCA ULAŞILARAK YAPILAN ROBOTİK DİSMEMBERED PİYELOPLASTİ ETKİN VE GÜVENİLİR BİR TEDAVİ ALTERNATİFİDİR.

Anahtar Kelimeler : Böbrek, darlık, robot, üreter

Page 65: VİDEO SUNUM ÖZETLERİminimalinvazivurolojikongresi.org/wp-content... · VİDEO SUNUM ÖZETLERİ VS008 40 YILLIK ÜRETRAL STENTİN MİGRASYONU VE DİVERTİKÜL OLUŞTURARAK TAŞLAŞMASI

Sayfa 65 / 86

VİDEO SUNUM ÖZETLERİ

VS043 IGG4 İLİŞKİLİ SKLEROZAN HASTALIĞA BAĞLI ÜRETER DARLIĞI VE ROBOTİK ÜRETEROÜRETEROSTOMİ Adem Sancı1, Efe Semetey Oğuz1, Ömer Gülpınar1 11- Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İbn-i Sina Hastanesi Üroloji Anabilim Dalı Amaç: Başarısız endoskopik girişimler sonrası semptomatik hidronefrozu devam eden IGG4 sklerozan ilişkili hastada robotik üreteroüreterostomi olgusunun sunumu

Hasta:70 yaş erkek hasta.Sol yan ağrısı nedeniyle başvurduğu dış merkez tetkiklerinde kreatin 1,8 mg/dlsaptanmış.Üriner ultrasonografide de solda grade 3 hidronefroz ve üreter sol iliak çapraz seviyesinde yumuşak doku tespit edilmiş.Kreatinin yüksek olması nedeniyle merkezimizde MRG yapıldı.MRG’ de sol üreter iliak çapraz seviyesinde 22x25x30 mm solid lezyon saptandı.Başarı şansının oldukça düşük olduğu anlatılmasına rağmen hasta endoskopik tedavi istediği için yapılan tanısal üreterorenoskopidepapiller lezyon saptanmadı ve dıştan bası görüntüsü tespit edildi.Retrograd pyelografide 1 cm darlık tespit edildi.Aynı seansda yapılan biyopside artmış enflamatuar yanıt ve yoğun fibrozisin eşlik ettiği üreterit şeklinde rapor edildi.Alınan sitolojide tümör hücresi saptanmadı.Hastaya endoskopik ablasyon tedavisi uygulandı.2 ay sonra double-j kateter çekildi ve takiplerde hidronefrozun ve kreatinin arttığı görüldü.Hastaya başarısız endoskopik üreter darlığı tedavisi sonrası robotik üreteroüreterostomi planlandı.

Cerrahi yöntem:Supin pozisyonda sol üretere üreter diseksiyonunu kolaylaştırmak için 4,7 f 26 cm double-j kateter yerleştirildi.Hastaya 75 derece modifiye supin pozisyon verildi.3 adet 8 mm robotik port ve 1 adet 12 mm asistan portu yerleştirldi.Kolon medialize edildikten sonra üreter bulundu.Daha sonra üreter iliak çapraz ve renal pelvis seviyesine kadar diseke edildi.Aşırı enflamatuar reaksiyon nedeniyle radyolojik kitle görünümü veren üreter segmenti distalinden ve proksimalinden 1 cm sağlıklı doku bırakacak şekilde eksize edildi.Üreter uçları spatüle edildi.2 adet 5,0 pds yaklaştırma süturu ile üreter uçları yaklaştırıldı.Dj stent konulup çevresinden kontinü anastomoz yapıldı.1 adet dren yerleştirildi ve işleme son verildi.

Bulgular: İntraoperatif ve postoperatif komplikasyon gelişmedi.Operasyon süresi 122 dk,kanama miktarı 40 cc idi.Postoperatif 3.gün dren alındı ve hasta taburcu edildi.6.haftada kreatin=1,35 mg/dl’ ye geriledi.Hastanın ağrıları geriledi.6.haftada double-j kateter alındı.Hastanın 3.ay kontrollerinde nüks görülmedi.Alınan lezyonun patolojisi IGG4 den zengin üreterit şeklinde raporlandı.Hastanın IGG4 seviyesi 285(normal üst sınır=165) şeklindeydi.Hastaya romatoloji tarafından oral azotiopürin başlandı.Azotiopürin tedavisinin 1 yıl boyunca devam etmesi 1.yıl sonunda kontrol radyolojik görüntülemele ve olası nüks açısından kontrol üreterorenoskopi planlandı.

Sonuç: Literatürde sadece 16 tane tanımlanmış olan IGG4 sklerozan ilişkili hastalıklarda olduğu gibi romatolojik hastalarda endoskopik tedavilerin başarısızlık oranı daha yüksektir.Bu hastalık grubunda üreter tümörleri muhakkak ekarte edilmeli ve sistemik tutulum araştırılması ve ek tedavi ihtiyacı açısından değerlendirilmesi için romatoloji bölümüne yönlendirilmelidir.Hastaya cerrahi tedavi planlanacaksa robotik üreteroüreterostomi minimal invaziv,etkin ve güvenli bir seçenek olabilir.

Anahtar Kelimeler : Robotik-Üreteroüreterostomi-Üreter-IGG4

Page 66: VİDEO SUNUM ÖZETLERİminimalinvazivurolojikongresi.org/wp-content... · VİDEO SUNUM ÖZETLERİ VS008 40 YILLIK ÜRETRAL STENTİN MİGRASYONU VE DİVERTİKÜL OLUŞTURARAK TAŞLAŞMASI

Sayfa 66 / 86

VİDEO SUNUM ÖZETLERİ

VS044 ATNALI BÖBREKLİ OLGUDA LAPAROSKOPİK PYELOPLASTİ Cemil Aydın1, Mustafa Serdar Çağlayan1, Muhammet Yaytokgil1, Mehmet Murat Baykam1 1Hitit Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji A.d Amaç

Atnalı böbrek 400’de 1 insidansla en sık görülen doğumsal renal füzyon anomalisidir. Erkeklerde iki kat fazla sıklıkla görülmektedir (1-2). Olguların %95’inde füzyon böbreğin alt bölgesindedir. Hastaların çoğu asemptomatiktir. Semptomatik olgularda ise semptomlar genellikle eşlik eden enfeksiyon, obstrüksiyon ve taş oluşumu gibi nedenlerden olmaktadır.

Üreteropelvik bileşke (UPB) darlığı çocuklarda görülen hidronefrozun en sık sebeplerinden biridir. Schurssler tarafından 1993 yılında ilk kez uygulanan laparoskopik dismembered piyeloplasti; düşük morbidite, kısa hastanede kalış süresinin yanısıra açık teknik ile benzer başarı oranlarına sahip minimal invaziv bir seçenek olarak kabul edilmektedir. Laparoskopik dismembered pyeloplasti; trans-peritoneal veya retroperitoneal yaklaşımla uygulanabilmekte olup bu atnalı böbreği olan olguda sol taraflı UPB tıkanıklığı için gerçekleştirilen transmezokolik yoldan laparoskopik pyeloplasti vakasını sunmayı amaçladık.

Yöntem

Sol taraflı atnalı böbrek + UPB obstrüksiyonu olan 28 yaşındaki kadın hastaya laparoskopik piyeloplasti yapılması planlandı. Preoperatif değerlendirmede rutin kan tetkikleri, idrar kültürü, renal ultrason ve diüretik renal izotop sintigrafi (Tc99 DTPA) taraması yapıldı. Hasta öncelikle supin litotomi poziyonuna alındı sol retrogred pyelografi (RGP) çekilerek üreter katateri pelvise kadar ilerletildi. Steril sondaya bu üreter katateri tespit edildi ve ardından hasta modifiye lateral dekübit pozisyonuna alındındı, verres iğnesi ile pnömoperitoneum sağlandıktan sonra akses oluşturuldu ve 15 mmHg'lik bir karın içi basıncına ulaşıldıktan sonra iki adet 10 mm ve iki adet 5 mm ‘lik trokarlar yerleştirildi. Trasn mezokolik olarak renal pelvis bulundu aberran vasküler yapıların üreteri obstrikte ettiği görüldü. Renal pelvis ve üreter disseksiyonunun ardından UPB’ den üreter makas ile kesilerek vasküler yapılar ekarte edildi. Üreterin spatule edilmesini takiben önce posterior hattan başlanarak 4/0 vicryl süturler ile Anderson-Hynes pyeloplasti işlemi tamamlandı. Retrograde D/J stent yerleştirilmesinin ardından işlem tamamlandı.

Bulgular

Operasyon süresi 110 dakika, kanama miktarı yaklaşık 40 ml olarak hesaplandı. Postoperatif 3. gününde hasta dreni çekilerek sorunsuz taburcu edildi.

Sonuçlar

Renal füzyon anomalilerinden olan atnalı böbrekte vasküler yapıların neden olduğu UPB darlık hastalarında da trans-mezokolik yaklaşımla laparoskopik pyeloplasti uygulanması güvenli minimal invaziv bir işlemdir. Kolon mobilizasyonuna gerek olmaması ve buna bağlı postoperatif avantajları nedeni ile uygulanabilir.

Anahtar Kelimeler : Atnalı böbrek, Laparoskopi, Pyeloplasti Kaynakça : 1. Salas M, Gelet A, Martin X, et al. Horseshoe kidney: the impact of percutaneous surgery. Eur Urol 1992;21:134-7. 2. Jones DJ, Wickham JE, Kellett MJ. Percutaneous nephrolithotomy for calculi in horseshoe kidneys. J Urol 1991; 145:481-3]

Page 67: VİDEO SUNUM ÖZETLERİminimalinvazivurolojikongresi.org/wp-content... · VİDEO SUNUM ÖZETLERİ VS008 40 YILLIK ÜRETRAL STENTİN MİGRASYONU VE DİVERTİKÜL OLUŞTURARAK TAŞLAŞMASI

Sayfa 67 / 86

VİDEO SUNUM ÖZETLERİ

VS045 İYATROJENİK ÜRETER DARLIĞI SONRASI LAPAROSKOPİK ÜRETEROÜRETOSTOMİ Mehmet Özen1, Turgut Serdaş1, Emrah Küçük1 1Samsun Eğitim Ve Araştırma Hastanesi Amaç: Bu çalışmada, URS sonrası gelişen komplet üreter obstruksiyonu nedeni ile yapılan sağ laparoskopik üreteroüreterostomi tekniğini sunmayı amaçladık.

Yöntem: 69 yaşında bayan hasta, sağ yan ağrısı nedeni ile poliklinikte değerlendirildi. Özgeçmişinde yaklaşık 2 hafta önce dış merkezde sağ üreter taşı nedeni ile sağ URS operasyonu geçirdiği, operasyon sonrası DJ stent takılmaya çalışıldığı ancak takılamadığı öğrenildi. Ultrasonografide sağ böbrekte grade 2 hidronefroz mevcuttu. Kreatinin değeri 0,69 mg/dl idi. Çekilen bilgisayarlı tomografide; sağ böbrek hidronefrotik, proksimal üreter içerisinde taş ve taşın distalinde kingleşme izlendi. Üreter, kingleşme izlenen kısıma kadar dilate idi. Anestezi altında sağ böbreğe skopi eşliğinde kılavuz tel gönderilmeye çalışıldı ancak kılavuz telin böbreğe geçmemesi üzerine retrograd pyelografi çekildi. Opak maddenin proksimal üretere kadar gidebildiği ancak böbreğe geçmediği görüldü. Sağ böbreğe 6 fr pig-tail katater nefrostomi olarak takıldı. Yaklaşık 2 hafta sonra, hasta tekrar operasyona alındı. Litotomi pozisyonunda kılavuz tel ve skopi eşliğinde sağ üretere 6 fr üreter katateri konuldu ve foley sonda tespit edildi. Ardından hasta 60 derece sağ yan pozisyona alındı. Sağ pararektal alandan veress iğnesi ile girildi ve pnomoperitoneum oluşturuldu. Bu noktadan 11 mm optik port girildi. Görüntüleme eşliğinde bir adet 5 mm ve bir adet 11 mm çalışma portları girildi. Kolon medialize edilerek sağ üreter bulundu ve takip edilerek dar segmente ulaşıldı. Dar segment, soğuk makas yardımı ile eksize edildi. Her iki üreter ucu spatulize edildi. 22 mm yuvark 4/0 vicryl ile her iki üreter ucu uç uca anostomoz edildi. Bu esnada sağ böbreğe 6/26 no DJ stent takıldı. Kanama kontrolunu takiben loja bir adet sump dren yerleştirilerek işleme son verildi.

Bulgular: Operasyon süresi 150 dakika, kanama minimal idi. Post operatif 1. gün foley sonda, 3. gün sump dren çekilerek hasta taburcu edildi. DJ stent, postoperatif 6. haftada çekildi. Takiplerinde aktif şikayet izlenmedi. Kontrol ultrasonografilerinde hidronefroz yoktu ve kreatinin düzeyleri normal sınırlarda idi.

Sonuç: laparoskopik Üreteroüreterostomi, proksimal üreter darlıklarında güvenle kullanılabilecek bir yöntemdir.

Anahtar Kelimeler : Üreter, laparoskopi, üreteroüreterostomi

Page 68: VİDEO SUNUM ÖZETLERİminimalinvazivurolojikongresi.org/wp-content... · VİDEO SUNUM ÖZETLERİ VS008 40 YILLIK ÜRETRAL STENTİN MİGRASYONU VE DİVERTİKÜL OLUŞTURARAK TAŞLAŞMASI

Sayfa 68 / 86

VİDEO SUNUM ÖZETLERİ

VS046 LAPAROSKOPİK PYELOPLASTİ Erdinç Dinçer1,Ahmet Şahan1 1Sağlık Bilimleri Üniversitesi Dr. Lütfi Kırdar Eğitim ve Araştırma Hastanesi Amaç

Erişkin dönemde üreteropelvik bileşke darlıkları genelde damar basısına sekonder gelişmektedir. Bu videoda damar basısına sekonder üreteropelvik bileşke obstrüksiyonu olan olguda laparoskopik pyeloplasti işleminin teknik detayları gösterilmiştir.

Yöntem

Özellikle bol sıvı tükettiğinde kolik tarzı sağ yan ağrısı tarifleyen 23 yaşında erkek hastanın yapılan görüntülemelerinde sağda damar basısına sekonder üreteropelvik bileşke obstruksiyonu saptandı. Hastaya sağ laparoskopik pyeloplasti yapılması planlandı. Genel anestezi altında sol lateral dekubit pozisyonda umblikusun superiolateraline bir adet kamera portu ve kamera portu ile triangulasyon oluşturacak şekilde 1 adet 10 mm 1 adet 5 mm çalışma portu yerleştirildi. Çıkan kolon medialize edildikten sonra gerota fasyası açılarak üreter bulundu. Üreter proksimale doğru diseke edilerek çaprazlayan aberran damar bulundu. Ardından üreter aberran damardan tamamen serbestlendi. Ardından üreteropelvik bileşke düzeyinden kesilerek renal pelvis aberran damarın üzerine alındı. Ardından üreter spatula edildi. Renal pelvis koter yardımıyla çizilerek redüksiyon yapıldı. Ardından 2 adet 3/0 PDS ile anterior ve posteriordan kontinu sütüre edildi. Üreter ve renal pelvisin alt tarafının diseksiyonu yapıldıktan sonra antegrade double-j kateter yerleştirilerek ekstravazasyon olmayacak şekilde sütüre edilerek onarıldı. Loja bir adet dren konuldu. Post operatif erken dönemde sonda, post operatif 2. günde ise dren çekilerek taburcu edildi.

Bulgular

Toplam operasyon süresi 90 dakika olarak hesaplandı. Operasyon sırasında komplikasyon olmadı. Post operatif 1 ay double-j kateteri alındı. Hastanın post operatif dönemde ağrıları geriledi.

Sonuçlar

Damar basısına sekonder üreteropelvik bileşke darlıklarında laparoskopik pyeloplasti etkili minimal invaziv bir cerrahi yöntemdir.

Anahtar Kelimeler : Laparoskopi, Pyeloplasti, Aberran Damar,

Page 69: VİDEO SUNUM ÖZETLERİminimalinvazivurolojikongresi.org/wp-content... · VİDEO SUNUM ÖZETLERİ VS008 40 YILLIK ÜRETRAL STENTİN MİGRASYONU VE DİVERTİKÜL OLUŞTURARAK TAŞLAŞMASI

Sayfa 69 / 86

VİDEO SUNUM ÖZETLERİ

Resimler :

Resim Açıklaması: Port Yerleşim Noktaları

Resim Açıklaması: Peroperatif Görüntülemeler

Page 70: VİDEO SUNUM ÖZETLERİminimalinvazivurolojikongresi.org/wp-content... · VİDEO SUNUM ÖZETLERİ VS008 40 YILLIK ÜRETRAL STENTİN MİGRASYONU VE DİVERTİKÜL OLUŞTURARAK TAŞLAŞMASI

Sayfa 70 / 86

VİDEO SUNUM ÖZETLERİ

VS047 ZORLU BİR LAPAROSKOPİK SEMİNAL VEZİKÜL KİTLE EKSİZYONU: SCHWANNOMA Uygar Micoogullari1, Halil Uzundal2, Asım Ozayar3, Bahri Gok2, Ali Fuat Atmaca2 1Sbü İzmir Tepecik Eğitim Araştırma Hastanesi, Üroloji Anabilim Dalı, İzmir 2Yıldırım Beyazıt Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Ankara Şehir Hastanesi, Üroloji Anabilim Dalı,ankara 3Ankara Şehir Hastanesi, Üroloji Anabilim Dalı,ankaraa Amaç: Primer seminal vezikül kitleleri klinikte oldukça nadir rastlanan tümörlerdir. En sık prostat olmak üzere mesane ve rektum gibi komşu organlardaki malignensilere sekonder kitlelere daha sık rastlanmaktadır. Seminal vezikül malignensileri adenokarsinomlar, mezenkimal tümörler ve mikst epitelyal tümörler olarak sınıflandırılmaktadır. Bu video sunumunda biyopsi sonucu mezenkimal tümör olarak raporlanan hastaya uyguladığımız laparoskopik kitle eksizyonunu sunmayı amaçladık.

Olgu: 58 yaşında erkek hasta sağ kasık ağrısı şikayetiyle polikliniğe başvurdu. Üriner usg de seminal vezikülde kitle saptanan, psa değeri 0.67 ölçülen ve rektal muayenede özellik saptanmayan hastaya çekilen multiparametrik prostat mrg de prostatta pırads-4 lezyon, internal iliak ta 12 mm lenf nodu ve sağ seminal vezikülde 6x6 cm boyutlarında solid ve kistik komponentler içeren ve heterojen kontrastlanma gösteren düzgün sınırlı kitle lezyonu izlendi. Hastaya 12 kadran prostat biyopsisi ile birlikte mevcut sağ seminal veziküldeki kitleden de ayrıca 4 adet biyopsi alındı. Prostat biyopsisi bph ve kitleden alınan biyopsi örnekleri mezenkimal tümör , kesin tanı için postoperatif materyalin değerlendirilmesi önerilir şeklinde raporlanan hastaya laparoskopik seminal vezikül kitle eksizyonu uygulandı. Operasyon başlangıcında hastaya litotomi pozisyonunda sistoskopi yapıldı ve üreterlere iatrojenik bir yaralanmayı önlemek amacıyla bilateral üreteral dj stent yerleştirildi. Ardından hasta ters trandelenburg pozisyonuna alındı ve operasyona 3 adet port girişi yapılarak devam edildi. Vaka esnasında ekartasyon amacıyla 4. port girildi. Kitlenin tek parça olarak eksizyonu sonrası vaka sonlandırıldı. Operasyon süresi yaklaşık 2 saat olarak hesaplandı ve kanama miktarı yaklaşık 80 cc ölçüldü. Peroperatif ve postoperatif komplikasyon görülmeyen vakada nihai patoloji schwannoma olarak raporlandı.

Sonuç: Seminal vesikül kitleleri klinikte az olarak izlenmekle birlikte klinik,görüntüleme ile tanı ve cerrahi yaklaşım zor olabilmektedir.Seminal vezikül kitlelerinin tedavisinde laparoskopik kitle eksizyonu güvenle uygulanabilecek bir yöntemdir.

Anahtar Kelimeler : Seminal vesikül kitlesi, Schwannoma, laparoskopik yaklaşım Resimler : Resim Açıklaması: özet

Page 71: VİDEO SUNUM ÖZETLERİminimalinvazivurolojikongresi.org/wp-content... · VİDEO SUNUM ÖZETLERİ VS008 40 YILLIK ÜRETRAL STENTİN MİGRASYONU VE DİVERTİKÜL OLUŞTURARAK TAŞLAŞMASI

Sayfa 71 / 86

VİDEO SUNUM ÖZETLERİ

Resim Açıklaması: giriş

Resim Açıklaması: sonuç

Page 72: VİDEO SUNUM ÖZETLERİminimalinvazivurolojikongresi.org/wp-content... · VİDEO SUNUM ÖZETLERİ VS008 40 YILLIK ÜRETRAL STENTİN MİGRASYONU VE DİVERTİKÜL OLUŞTURARAK TAŞLAŞMASI

Sayfa 72 / 86

VİDEO SUNUM ÖZETLERİ

VS048 PRİMER RENAL LEİOMYOSARKOMDA LAPAROSKOPİK YAKLAŞIM Seyit Halil Batuhan Yılmaz1, Muzaffer Doğu Taşdemir1, Muhammet Selçuk Özer1, Mustafa Gürses1, Alper Ege Sarıkaya1, Ahmet Burak Yılmaz1, Anıl Öcal1, Ozan Bozkurt1, Ömer Demir1 1Dokuz Eylül Üniversitesi Üroloji Anabilim Dalı Amaç:

Primer renal leiomyosarkomlar böbrek tümörlerinin nadir bir kısmını oluşturmaktadır. Renal leiomyosarkomlar klinik ve radyolojik olarak renal hücreli kanserlerden ayrılamamaktadır ve tanı ancak patolojik inceleme ile mümkün olmaktadır. Bu videoda sağ yan ağrısı şikayeti ile başvuran hastaya yapılan görüntüleme tetkiklerinde, sağ böbrek orta kesim anteriorda 75 mm kitlesel lezyon saptanması üzerine sağ laparoskopik radikal nefrektomi yapılan renal leiomyosarkom olgusu sunulmaktadır.

Hasta ve yöntem:

73 yaşında hipertansiyon dışında komorbiditesi bulunmayan kadın hastada sağ yan ağrısı nedeniyle yapılan görüntüleme tetkiklerinde sağ böbrek orta kesim anteriorda renal sinüse uzanım gösteren 45 x 72 x 77 mm boyutlarında solid kitlesel lezyon saptandı ve uzak metastaz saptanmayan hastada laparoskopik radikal nefrektomi kararı alındı. Operasyon 4 adet port kullanılarak transperitoneal yaklaşımla yapıldı. Sağ böbrek orta kesimde yaklaşık 75 mm’lik renal hilusa uzanım gösteren solid görünümlü lezyon gözlendi. Renal arter ve renal ven ayrı ayrı bulunarak bağlanarak kesildi. Ardından üreter serbestlenerek bağlanıp kesildi. Sağ böbrek çevre dokulardan ayrılarak gibson insizyondan dışarı alındı.

Bulgular:

Operasyon süresi 45 dakika, total anestezi süresi 90 dakika idi. Kanama nedenli aspirasyon ihtiyacı olmadı. Böbrek lojuna 24 fr toraks dren konuldu. Dren postoperatif 2. gün çekildi. Hasta postoperatif 3. gün sorunsuz bir şekilde şifa ile taburcu edildi. Patolojik inceleme sonucunda primer renal leiomyosarkom saptandı.

Sonuç:

Primer renal leiomyosarkomlarda laparoskopik radikal nefrektomi renal hücreli kanser ile benzer operatif süreçler ile uygulanabilmektedir.

Anahtar Kelimeler : Anahtar kelimeler : böbrek tümörü, laparoskopi, primer renal leiomyosarkom

Page 73: VİDEO SUNUM ÖZETLERİminimalinvazivurolojikongresi.org/wp-content... · VİDEO SUNUM ÖZETLERİ VS008 40 YILLIK ÜRETRAL STENTİN MİGRASYONU VE DİVERTİKÜL OLUŞTURARAK TAŞLAŞMASI

Sayfa 73 / 86

VİDEO SUNUM ÖZETLERİ

Resimler : Resim Açıklaması: görüntü 1

Page 74: VİDEO SUNUM ÖZETLERİminimalinvazivurolojikongresi.org/wp-content... · VİDEO SUNUM ÖZETLERİ VS008 40 YILLIK ÜRETRAL STENTİN MİGRASYONU VE DİVERTİKÜL OLUŞTURARAK TAŞLAŞMASI

Sayfa 74 / 86

VİDEO SUNUM ÖZETLERİ

Resim Açıklaması: görüntü 2

Page 75: VİDEO SUNUM ÖZETLERİminimalinvazivurolojikongresi.org/wp-content... · VİDEO SUNUM ÖZETLERİ VS008 40 YILLIK ÜRETRAL STENTİN MİGRASYONU VE DİVERTİKÜL OLUŞTURARAK TAŞLAŞMASI

Sayfa 75 / 86

VİDEO SUNUM ÖZETLERİ

VS049 SOLİTER BÖBREKTE LAPAROSKOPİK PARSİYEL NEFREKTOMİ Uğur Yücetaş1, Mustafa Kadıhasanoğlu1, Tolga Eroğlu1, Semih Aktaş1, Erkan Sönmezay1, Hikmet Köseoğlu1, Erkan Erkan1, Mahmut Gökhan Toktaş1 1Sbü İstanbul Eğitim Ve Araştırma Hastanesi Üroloji Kliniği Amaç: Bu video sunumda soliter böbrekli hastada gerçekleştirilen laparoskopik parsiyel nefrektomi operasyonunu sunmayı amaçladık.

Olgu: Sol böbrekte tümör nedeniyle 5 yıl önce radikal nefrektomi (Patoloji: Berrak hücreli RCC, pT2aNxM0, grade 4) operasyonu geçirmiş 74 yaşındaki kadın hastanın rutin takiplerinde ilk olarak 12*12 mm boyutunda ve 6 ay sonraki görüntülemesinde ise 18*13 mm boyutunda sağ böbrek alt pol medial kesimde kitle saptanması üzerine hastaya parsiyel nefrektomi planlandı. Rektosigmoid tümör nedeniyle operasyon öyküsü olan ve remisyonda seyreden hastanın sigara öyküsü ve eşlik eden kronik hastalığı yoktu. Preoperatif dönemde serum kreatinin değeri 0,7 mg/dl ve eGFR değeri 80 idi. Sol lateral dekübitis pozisyonuna alınan hastada operasyon 2 adet 10 mm’lik ve 2 adet 5 mm’lik port kullanılarak transperitoneal olarak gerçekleştirildi. Kolon deviye edildikten sonra böbrek alt polü seviyesinde üreter bulundu ve takip edilerek renal pediküle ulaşıldı. Renal arter ve renal ven bulundu. Böbrek alt polünü besleyen segmental arter hazırlandı ve klempe edildi. Daha sonra alt pol medial kesimde yerleşmiş egzofitik görünümdeki tümör soğuk makas ile kesilerek eksize edildi. Ardından 2/0 v-loc sütür ile tümör tabanı hemostaz amaçlı sütüre edildi. Yaklaşık 7 dakika süren sıcak iskemi sonrası artere konulan klemp alındı. Kortikal renorafi yapılmaksızın gerçekleştirilen operasyonda tümör yatağına hemostatik ajan (Surgicel) konulduktan sonra böbreğin fiksasyonunu sağlayacak şekilde periton sütüre edilerek kapatıldı. Organ torbasına yerleştirilen tümör ve perirenal yağlı dokular trokar insizyonundan dışarı alındı. Loja bir adet silikon dren konularak işleme son verildi. Postoperatif 2. gün dreni alınan hasta sorunsuz olarak taburcu edildi. Patoloji sonucu berrak hücreli RCC pT1aNxMo grade 2 ve cerrahi sınır negatif olarak geldi. Postoperatif 3. ay eGFR değeri 79 olan hastanın takibi devam etmektedir.

Sonuç: Küçük böbrek tümörlerinde laparoskopik parsiyel nefrektomi tecrübeli merkezlerde neredeyse rutin uygulamaya girmiş; daha kısa yatış süresi, daha az analjezi ihtiyacı ve kozmetik avantajları ile açık cerrahi uygulamaların yerini almıştır. Böbrek rezervi kısıtlı ve aynı zamanda oldukça kıymetli olan soliter böbrekli olgularda da kısa iskemi süresi ile laparoskopik parsiyel nefrektominin güvenle uygulanabilir olduğu kanaatindeyiz.

Anahtar Kelimeler : Laparoskopi, Parsiyel Nefrektomi, Soliter Böbrek

Page 76: VİDEO SUNUM ÖZETLERİminimalinvazivurolojikongresi.org/wp-content... · VİDEO SUNUM ÖZETLERİ VS008 40 YILLIK ÜRETRAL STENTİN MİGRASYONU VE DİVERTİKÜL OLUŞTURARAK TAŞLAŞMASI

Sayfa 76 / 86

VİDEO SUNUM ÖZETLERİ

VS050 LAPAROSKOPİK SAĞ ADRENALEKTOMİ: VENA CAVA İNFERİORU DEPLASE EDEN DEV ADRENAL SCHWANNOMA Kaan Gökçen1, Feyzi Mutlu Kanat2, Gökhan Gökçe3, Murat Binbay1, Ali Erol1 1Bahçeşehir Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilimdalı 2Sarıyer Hamidiye Etfal Eğitim Ve Araştırma Hastanesi Üroloji Kliniği 3Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Amaç: Vena cana inferioru deplase eden sağ adrenal kaynaklı kitlesel lezyona uygulanan laparoskopik adrenalejtomi olgusunun sunulması

Olgu: Karın ağrısı şikayeti ile değerlendirilen 54 yaşında kadın hastada insidental sağ adrenal kitlesel lezyon tespit edilmesi üzerine Üroloji bölümüne refere edilmiş. MR sonucuna göre Vena Cava İnferior (VCI) deplase eden, duvarına infiltrasyon göstemiş olabileceği varsayılan 105x80 mm lik sağ adrenal kaynaklı heterojen sinyaller barındıran kitlesel lezyon olarak belirtilmiş. Bahsedilen kitlenin sağ renal pedikül ile ayırımı net yapılamamaktadır. Preoperatif endokrinoloji tarafından tetkik edilen hastada non fonksiyone adrenal lezyon düşünüldü.

Bulgular: Laparoskopik sağ transperitoneal adrenalektomi uygulanan hastanın operasyon süresi 130 dakika olup kanama miktarı 60 ml olarak hesap edilmiştir. İntraoperatif herhangi bir komplikasyonla karşılaşılmayan hasta postoperatif 3. gün de sorunsuz taburcu edildi. Patoloji raporu adrenal schwannoma olarak raporlandı.

Sonuç: Adrenal schwannoma oldukça nadir görülen adrenal medulladaki sinir kılıf hücrelerinden köken alan tümörlerdir. Büyük adrenal kitlelerde de başarı ile uygulanabilen bir tedavi yöntemi olan laparoskopik adrenalektomi; onkolojik sonuçları etkin, güvenilir bir minimal invaziv yöntemdir.

Anahtar Kelimeler : Laparoskopi, Adrenal kitle, Schwannoma

Page 77: VİDEO SUNUM ÖZETLERİminimalinvazivurolojikongresi.org/wp-content... · VİDEO SUNUM ÖZETLERİ VS008 40 YILLIK ÜRETRAL STENTİN MİGRASYONU VE DİVERTİKÜL OLUŞTURARAK TAŞLAŞMASI

Sayfa 77 / 86

VİDEO SUNUM ÖZETLERİ

VS051 MİNİMAL İNVAZİV YAKLAŞIMLA UYGULANAN NEFROÜRETEREKTOMİ SPESİMENİNİN VAJENDEN ÇIKARTILMASI TEKNİĞİ Yakup Kordan1, Ersin Köseoğlu2, Murat Can Kiremit1, Arif Özkan2, Kayhan Tarım1, Ahmet Furkan Sarıkaya1, Tarık Esen1, 3 1Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi, Üroloji Anabilim Dalı, İstanbul, Türkiye 2Koç Üniversitesi Hastanesi, Üroloji Kliniği, İstanbul, Türkiye 3Vkv Amerikan Hastanesi, Üroloji Kliniği, İstanbul, Türkiye Amaç: Minimal invaziv yaklaşımla uygulanan nefroüreterektomi spesimeninin vajenden çıkartılması tekniğine dikkat çekmek

Olgu: Mikroskopik hematüri ve dizüri nedeniyle başvuran 68 yaşındaki kadın hastanın rutin değerlendirmesinde yapılan üriner sistem ultrasonunda sol böbrek boyutlarında azalma saptandı. Bunun üzerine yapılan kontrastsız abdomen bilgisayarlı tomografisi’nde sol böbrek boyutlarında azalma (8 cm); sol böbrek parankim kalınlığında yer yer incelme, sol üreter alt uçta duvar kalınlaşması ve grade 3 hidroüreteronefroz bildirildi (Resim 1). Bunun üzerine hastaya Ekim 2018’de tanısal üreterorenoskopi yapıldı. Tanısal URS’de sol distal üreterden başlayarak 4 cm’lik segment boyunca devam eden papiller tümoral alanlardan biyopsiler alındı. Frozen değerlendirmede malignite bildirilmesi üzerine eş seansta laparoskopik nefroüreterektomi yapılması kararı alındı. Batına 2 adet 10 mm; 2 adet 5 mm trokar ile girilerek kolon medialize edildi. Ardından dilate sol üreter bulundu. Proksimale dek takip edilerek renal pediküle ulaşıldı. Renal pedikülün diseksiyonunun ardından böbrek çevre dokulardan serbestlendi. Pediküldeki vasküler yapılara konulan large boyutlu Hem-O-Lok kliplerin ardından pedikül kesilerek üreter mesane girimine dek serbestlendi. Mesaneden onkolojik olarak güvenli bir mesafe sağlanacak şekilde cuff eksize edilerek, spesimen 15 mm’lik endobag içine alınarak vajenden çıkartıldı. Vajene yapılan insizyon onarıldı. Ameliyat sonrası takibinde hastada herhangi bir komplikasyon gelişmedi. Hasta, post operatif 3. Gününde sorunsuz olarak taburcu edildi. Patolojisi pT2 mikst ürotelyal (%50) ve küçük hücreli karsinom (%50) olarak bildirildi. Tümör distal üreter yerleşimli ve en geniş çapı 7.5 cm idi. Cerrahi sınırlar negatifti. Ek olarak; renal pelviste karsinoma in situ mevcuttu. Ek tedavi uygulanmadan üç aylık sistoskopilerle takibe alınan hastanın mesanesinde patoloji izlenmedi. Birinci yıl kontrol kreatinini 1.1 mg/dl; GFR’Si 56.9 ml/dak/1.73 m2 idi. Birinci yıl kontrolünde yapılan radyolojik değerlendirmesinde patolojik bulgu saptanmadı.

Sonuç: Üst üriner sistem ürotelyal karsinomunun tedavisinde minimal invaziv yaklaşımla uygulanan nefroüreterektomi spesmeninin vajenden çıkartılması uygun hastalarda tercih edilebilecek bir yöntemdir.

Anahtar Kelimeler : nefroüreterektomi, laparoskopik, spesmen

Page 78: VİDEO SUNUM ÖZETLERİminimalinvazivurolojikongresi.org/wp-content... · VİDEO SUNUM ÖZETLERİ VS008 40 YILLIK ÜRETRAL STENTİN MİGRASYONU VE DİVERTİKÜL OLUŞTURARAK TAŞLAŞMASI

Sayfa 78 / 86

VİDEO SUNUM ÖZETLERİ

Resimler : Resim Açıklaması: Şekil 1. Hastaya ait kontrastsız abdomen BT A. Aksiyel planda boyutu azalan, parankimi incelen grade 3 hidronefrotik sol böbrek B. Aksiyel planda distal üreterde duvar kalınlaşması C. Koronal planda tortiyoze, dilate sol üreter ve distalinde duvar kalınlaşması

Page 79: VİDEO SUNUM ÖZETLERİminimalinvazivurolojikongresi.org/wp-content... · VİDEO SUNUM ÖZETLERİ VS008 40 YILLIK ÜRETRAL STENTİN MİGRASYONU VE DİVERTİKÜL OLUŞTURARAK TAŞLAŞMASI

Sayfa 79 / 86

VİDEO SUNUM ÖZETLERİ

VS053 BİLATERAL BÖBREK TÜMÖRLÜ HASTADA SINIRLARIN ZORLANMASI: LAPAROSKOPİK NEFRON KORUYUCU CERRAHİ YAKLAŞIM Yusuf Önder Özsağır1, Hüseyin Eren1, Eyüp Dil1, Ahmet Onur Yüksel1, İlke Onur Kazaz2 1Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı 2Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Vaka: 79 Yaş, erkek hasta, Hematoloji polikliniğinde anemi etyolojisi araştırılırken USG’de bilateral kitle saptandı. MRG’de sağ bb üst polde 7x6.5x7 cm, sol böbrekte üst pol ve hilusda 3.5x4x4 cm ebatlarında bilateral malign karakterde kitle olduğu görüldü.

Hasta sağ parsiyel, sol radikal nefrektomi planı ile operasyona alındı. Her ihtimale karşı hastaya operasyon öncesi diyaliz katateri takıldı. Hastaya flank pozisyon verildi. İntraperitoneal yolla abdomen girildi. Sağ nefron koruyucu cerrahi, sol radikal nefrektomi yapıldı. Operasyon sırasında kanama miktarı sağ tarafta 80 cc, sol tarafta 100 . Operasyon süresi: Sağ parsiyel 120 dakika, sıcak iskemi süresi 18 dakika, sol radikal nefrektomi süresi 45 dakika. Toplam operasyon süresi 180 dakika( hastanın sağ flank pozisyondan sol flanka döndürülme süresi dahil)

Postop 1. gün Kre: 1.27, 2. gün: 2.35, 3. gün: 3.75, 4. gün: 4.65 olarak ölçüldü. Günlük idrar çıkışı ortlama 1800 cc civarında. Diyaliz ihtiyacı göstermedi. Postop 1. ayda Kre: 2.45 olarak ölçüldü

Patoloji sonucu sağ parsiyel nefrektomi: renal hücreli karsinom (şeffaf alt tipi), sol radikal nefrektomi: renal hücreli karsinom (şeffaf alt tipi) olarak geldi.

Anahtar Kelimeler : Laparoskopi; Bilateral böbrek tümörü; Nefron koruyucu cerrahi

Page 80: VİDEO SUNUM ÖZETLERİminimalinvazivurolojikongresi.org/wp-content... · VİDEO SUNUM ÖZETLERİ VS008 40 YILLIK ÜRETRAL STENTİN MİGRASYONU VE DİVERTİKÜL OLUŞTURARAK TAŞLAŞMASI

Sayfa 80 / 86

VİDEO SUNUM ÖZETLERİ

Resimler : Resim Açıklaması: Kitllelerin tranvers kesit MR görüntüsü

Page 81: VİDEO SUNUM ÖZETLERİminimalinvazivurolojikongresi.org/wp-content... · VİDEO SUNUM ÖZETLERİ VS008 40 YILLIK ÜRETRAL STENTİN MİGRASYONU VE DİVERTİKÜL OLUŞTURARAK TAŞLAŞMASI

Sayfa 81 / 86

VİDEO SUNUM ÖZETLERİ

Resim Açıklaması: Kitlelerin coronal kesit MR görüntüsü

Page 82: VİDEO SUNUM ÖZETLERİminimalinvazivurolojikongresi.org/wp-content... · VİDEO SUNUM ÖZETLERİ VS008 40 YILLIK ÜRETRAL STENTİN MİGRASYONU VE DİVERTİKÜL OLUŞTURARAK TAŞLAŞMASI

Sayfa 82 / 86

VİDEO SUNUM ÖZETLERİ

VS054 AÇIK NEFREKTOMİ VE RADYOTERAPİ SONRASI NÜKS PARAAORTİK KİTLENİN LAPAROSKOPİK EKSİZYONU Ertuğrul Köse1, Ender Özden1, Murat Gülşen1, Yakup Bostancı1, Yarkın Kamil Yakupoğlu1, Şaban Sarıkaya1 1Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi, Üroloji Ana Bilim Dalı, Samsun Amaç: Bu videoda, renal hücreli karsinom(RCC) nedeniyle radikal nefrektomisonrasında renal hilus düzeyinde nüks kitle nedeniyle uyguladığımız laparoskopik retroperitoneal kitle eksizyonu ve parsiyel adrenalektomi deneyimimizi sunmayı amaçladık.

Hasta ve Metod: 59 yaşında erkek hastaya 2017 yılında başka merkezde flank insizyon ile sol radikal nefrektomi ve paraaortik lenf nodu diseksiyonu yapılmış. Patoloji sonucu papiller tip RCC, cerrahi, cerrahi sınır negatif, pT3a ve metastatik lenf nodları olarak raporlanmış. 2018 yılında sol böbrek lojunda nüks kitle görülmesi üzerine hastaya yine flank insizyon ile kitle eksizyonu yapılmaya çalışılmış ancak aortaya ve çevre dokulara yapışıklıklar sebebiyle biyopsi alınarak operasyona son verilmiş. Rezeke edilemeyen kitle için loja 33 seans radyoterapi uygulanmış ve sonrasında Sunitinib başlanmış. Tedavi sonrası kontrol görüntülemede lojda paraortik sol renal hilus yerleşimli 3x2 cm boyutlarındaki kitlenin devam ettiği görüldü. Hastaya laparoskopik retroperitoneal kitle eksizyonu planlandı.

Sol 60 derece yan pozisyonda Palmer’s noktasından veress iğnesi ile pnömoperitonium oluşturulduktan sonra 12 mm optik port umblikustan, sol 5 mm çalışma portu umblikus üzerinden pararektal, 12 mm’lik çalışma portu ön axillar hattan, 5 mm ekartasyon portu ile umblikusun altından pararektal olarak girildi. Kolon ve dalağın medialazsyonundan sonra renal hilus düzeyine ulaşıldı. Kitle ve vasküler yapıların anatomisini ortaya koymak için intraoperatif laparoskopik ultrasonografi kullanıldı. Ultrasonik enerji cihazı yardımı ile disseksiyon sonrası, öncelikle gonadal ven ve sol renal venin güdüğüne ulaşıldı, Hem-o-lok ve metal klipler ile bu yapılar kontrol edildi. Renal venin posterirounda sol renal arter güdüğü görüldü ve arter aortadan çıkış yerinden klipler ile kontrol edildi. Son olarak kitleyi besleyen arterin klipler ile kontrolünü takiben, USG yardımı ile kitlenin adrenal ile ilişkisi olabileceğine karar verilmesi ile parsiyel adrenalektomi ile birlikte eksizyon tamamlandı. Adrenal bezdeki kanamalar bipolar koter ve 3/0 monocryl sütur ile kontrol edildi.

Bulgular: İlk portun girişinden kitlenin vücut dışına alınmasına kadar geçen süre 110 dk, tahmini kan kaybı 30 cc idi. Postoperatif takiplerinde sorun olmayan hasta 2.gün sump dreni çekilerek taburcu edildi.

Patoloji sonucu RCC, papiller tip, fuhrman grade 3, cerrahi sınır negatif olarak raporlandı. Adrenal beze invazyon izlenmedi.

Sonuç: Minimal invaziv yaklaşımlar, ciddi cerrahi alan adezyon sebepleri olan geçirilmiş cerrahi ve radyoterapi gibi unsurların varlığında bile, sağladığı görsel avantajlar ve uygun cerrahi ekipmanlar ile tecrübeli ellerde güvenilir onkolojik sonuçlar sağlamaktadır.

Anahtar Kelimeler : RCC, Laparoskopi, İntraoperatif USG

Page 83: VİDEO SUNUM ÖZETLERİminimalinvazivurolojikongresi.org/wp-content... · VİDEO SUNUM ÖZETLERİ VS008 40 YILLIK ÜRETRAL STENTİN MİGRASYONU VE DİVERTİKÜL OLUŞTURARAK TAŞLAŞMASI

Sayfa 83 / 86

VİDEO SUNUM ÖZETLERİ

VS055 PROSTAT KANSERİNDE ICG YARDIMLI KURTARMA PELVİK LENF NODU DİSEKSİYONU Murat Gülşen1, Ender Özden1, Ertuğrul Köse1, Yarkın Kamil Yakupoğlu1, Yakup Bostancı1, Şaban Sarıkaya1 1Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Üroloji Anabilim Dalı, Samsun Amaç: Bu videoda, prostat kanseri nedeniyle takipli hastada uyguladığımız ICG yardımlı pelvik lenf nodu diseksiyon deneyimimizi sunmayı amaçladık.

Hasta ve Metod: Tarafımızca prostat kanseri tanısıyla takipli 55 yaşında klinik evre pT2a erkek hastaya 16.10.2017 tarihinde laparoskopik radikal prostatektomi operasyonu yapıldı. Patoloji prostatik adenokarsinom, Gleason 4+3 skor 7 (tersiyer patern 5) olarak raporlandı. Patolojik evre T3b olarak saptandı. Post operatif takiplerinde total PSA değeri 0,5 ng/ml düzeyinde gelen hastaya çekilen PSMA PET’te sağ internal iliak grupta PSMA reseptör ekspresyonu gösteren prostat kanseri lehine metastatik lenf nodları gözlendi. Hastaya laparoskopik kurtarma lenf nodu diseksiyonu planlandı. Supin pozisyonunda "Palmer" noktasından Veress iğnesi ile girilerek pnömoperitoneum oluşturuldu. Ardından umbilikus üzerinden 12 mm optik port girildi. Görüntüleme eşliğinde her iki pararektal bölgeden 2 adet 10 mm, her iki krista iliaka medialinden 2 adet 5 mm.lik çalışma portları yerleştirildi(Eski port yerlerinden). Ardından sağ tarafta iliak damarlara ulaşıldı ve sağ üreter ile iliak vaskuler yapılar bulundu. Takiben indocyanin gren (ICG) yardımı ile sağ obturator, eksternal iliak ve internal iliak lenf nodları vizualize edildi. Künt ve keskin diseksiyonlar ile sağ pelvik lenf nodu diseksiyonu gerçekleştirildi. Takiben sol tarafta sol üreter ile iliak vaskuler yapılar bulundu. ICG yardımı ile sol obturator, eksternal iliak ve internal iliak lenf nodları vizualize edildi. Künt ve keskin diseksiyonlar ile sol pelvik lenf nodu diseksiyonu gerçekleştirildi. Patoloji spesmenleri endobag içerisine alınarak 10 mm lik port insizyonundan dışarı alındı. Kanama kontrolunu takiben loja bir adet 21 no sump dren konularak işleme son verildi.

Bulgular: İlk portun girişinden kitlenin vücut dışına alınmasına kadar geçen süre 60 dk, tahmini kan kaybı minimal idi. Postoperatif 2.gün sump dreni çekilen hasta postoperatif 3.gün taburcu edildi. Patoloji sonucu; Sağ obturator grupta metastatik lenf nodu olarak raporlandı. Postoperatif hormonoterapi başlanan hastanın 2. yıl takiplerinde PSA düzeyi kontrol altında takipleri devam etmektedir.

Sonuç: Prostat kanseri lenf nodu metastazı tedavisinde uygun hasta seçiminde ICG yardımlı laparoskopik pelvik lenf nodu diseksiyonu güvenle uygulanabilir bir yöntemdir.

Anahtar Kelimeler : Laparoskopik lenf nodu disseksiyonu,prostat kanseri,ICG,PSMA

Page 84: VİDEO SUNUM ÖZETLERİminimalinvazivurolojikongresi.org/wp-content... · VİDEO SUNUM ÖZETLERİ VS008 40 YILLIK ÜRETRAL STENTİN MİGRASYONU VE DİVERTİKÜL OLUŞTURARAK TAŞLAŞMASI

Sayfa 84 / 86

VİDEO SUNUM ÖZETLERİ

VS056 RENAL VEN TROMBÜSÜ OLAN RENAL HÜCRELİ KANSERDE LAPAROSKOPİK RADİKAL NEFREKTOMİ Eyüp Burak Sancak1, Uğur Özkaya1, Tevfik Murat Koşan1 1Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Tıp Fakültesi, Üroloji Anabilim Dalı GİRİŞ

Preoperatif değerlendirmesinde sol böbrekte 8 cm tümör ve renal vende tümör trombüsü şüphesi olan, 63 yaşında erkek hastaya, laparoskopik radikal nefrektomi operasyonu uyguladık.

METOD

Genel anestezi altında, sol yan pozisyonda, steril örtüm sonrası palmar noktasından veress iğnesi ile abdomene girildi. İntraabdominal kavite basıncı 15 cm H20’ya gelinceye kadar CO2 insüfle edildi. Ardından umblikusun 2 cm üzerinden 10mm kamera portu girildi. Kamera portundan 8 cm mesafe ile 1 adet solda ve 1 adet sağda olmak üzere iki adet 10mm trokar girildi. İnen kolon devrilip, posterior periton medialize edildi. Üreter bulunup proksimale diseke edildi. Hiler bölge diseksiyonu sağlandı. Renal ven bulunup üzeri serbestlendi, renal ven içerisinde trombüs izlendi. Renal arter diseke edilip tek hemolock yerleştirilip, renal ven diseksiyonuna devam edildi. Surrenal ven klemplendi. Gonadal ven, frenik ven ve 2 aksesuar ven klepmlenip kesildi. Trombüsün distal sınırından, trombüs proksimale sıyırma yöntemi ile hemolock yerleştirildi. Renal vende ani basınç artışı izlenmesi üzerine, renal arterin diğer dalı izlenip daha proksimalden klemplenip kesildi. Ardından renal ven kesilirken trombüs olmadığı, lümenin boş olduğu teyit edildi. Kalan böbrek dokusu etraf bölgelerden serbestlenip, alt port insizyonu genişletilerek dışarı alındı.

SONUÇ

Laparoskopik radikal nefrektomi süresi 1 saat 35 dakika idi. Kanama miktarı 120 ml idi, postoperatif kan transfüzyonu ihtiyacı olmadı. Postoperatif 2. gün dreni çekildi, 4. gün taburcu edildi.

TARTIŞMA

Bu video , Renal ven trombüsü olan olgularda laparoskopik radikal nefrektominin dikkatli bir renal ven diseksiyonu ile uygulanabileceğini göstermektedir. Renal ven klemplenmesi esnasında venin proksimale sıvazlanması, trombüsün komplet alınma olasılığını artırmaktadır.

Anahtar Kelimeler : Laparokopik nefrektomi, renal hücreli kanser, renal ven trombüsü, tümör trombüsü

Page 85: VİDEO SUNUM ÖZETLERİminimalinvazivurolojikongresi.org/wp-content... · VİDEO SUNUM ÖZETLERİ VS008 40 YILLIK ÜRETRAL STENTİN MİGRASYONU VE DİVERTİKÜL OLUŞTURARAK TAŞLAŞMASI

Sayfa 85 / 86

VİDEO SUNUM ÖZETLERİ

VS057 ROBOT YARDIMLI SEMİNAL VEZİKÜL VE MULTİKİSTİK DİSPLASTİK BÖBREK EKSİZYONU Münasip Memmedov1, Kadir Emre Baltacı1, Tural Balayev1, Ahmet Güdeloğlu1, Cenk Yücel Bilen1 1Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi, Üroloji Anabilim Dalı Amaç

Bu videoda robot yardımlı seminal vezikül ve multikistik displastik böbrek eksizyonu ameliyat tekniğini göstermek amaçlanmıştır.

Gereç- Yöntem

Eylül 2019 ve Ekim 2019 tarihlerinde sol seminal vezikül lojunda multikistik displastik böbrek ve seminal vezikül kisti ile uyumlu görünüme sahip 27 ve 29 yaşında 2 erkek hastaya robot yardımlı seminal vezikül ve multikistik displastik böbrek eksizyonu ameliyatı gerçekleştirilmiştir. Ameliyat öncesi kontralateral tarafa üreter kateteri yerleştirilmiştir. Düşük litotomi ve trendelenburg pozisyonunda abdomene umblikus seviyesinde 4 adet 8 mm’lik robot trokarı 2 adet 5 mm ve 12 mm asistan trokarı yerleştirilmiştir.

Bulgular

Pelvisde Douglas boşluğu lokalizasyonunda paryetal periton açılarak sol tarafta multikistik displastik böbrek ve seminal vezikül kisti etraf dokulardan künt ve keskin diseksiyonlarla ayrılarak eksize edilmiştir. Robotik konsolda ameliyat 110 dk ve 90 dk sürmüştür. Post-op 1. gün üretral kateteri çekilen hastaların ertesi gün drenleri çekilerek taburcu edilmiştir. Patoloji sonucu multikistik displastik böbrek olarak raporlanmıştır. Ameliyattan sonraki 3. ay kontrollerinde her 2 hastanın da seminal vezikül lokalizasyonunda kist nüks etmemiş ve sağ böbreği normal olarak izlenmiştir.

Sonuç

Seminal düzeyinde kist veya multikistik displastik böbrek eksizyonunda robot yardımlı laparoskopik yaklaşım güvenli ve etkin bir yöntem gibi durmaktadır. Daha fazla hasta ile yapılan karşılaştırmalı çalışmalara ihtiyaç vardır.

Page 86: VİDEO SUNUM ÖZETLERİminimalinvazivurolojikongresi.org/wp-content... · VİDEO SUNUM ÖZETLERİ VS008 40 YILLIK ÜRETRAL STENTİN MİGRASYONU VE DİVERTİKÜL OLUŞTURARAK TAŞLAŞMASI

Sayfa 86 / 86

VİDEO SUNUM ÖZETLERİ

VS058 PELVİK EKTOPİK BÖBREKTE LAPAROSKOPİK PİYELOLİTOTOMİ Berk Hazır1, Turan Mammadaliyev1, Alp Kısıklı1, Ahmet Güdeloğlu1, Cenk Yücel Bilen1 1Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi, Üroloji Anabilim Dalı Amaç

Bu videoda pelvik ektopik böbreğinde taş gelişmiş olan hastalarda üriner sistem taş hastalığı tedavi yöntemlerinden biri olan laparoskopik piyelolitotomi tekniğini göstermek amaçlanmıştır.

Gereç- Yöntem

Aralık 2019 ve Ocak 2020 tarihlerinde pelvik ektopik böbrekte taş hastalığı olan 63 yaşında bir erkek ve 43 yaşındaki bir kadın hastaya laparoskopik piyelolitotomi ameliyatı uygulanmıştır. Hastalardan birinin daha önceden sağ ektopik böbreğine 3 kez endoskopik taş cerrahisi uygulanmış ve yine aynı böbreğin pelvisinde küme halinde en büyüğü 12 mm olan 3 adet taş nüks etmiş iken diğer hastada daha önceden sol ektopik pelvik böbreğe açık piyelolitotomi uygulanmış ve yine aynı böbrekte renal pelvisde 12mm çapında taş izlenmiştir.

Bulgular

Her iki ameliyat da 45-60 derece lateral dekübit pozisyonda gerçekleştirilmiştir. Midklaviküler hatta kranial olanı göbek hizasına kaudal olanı pelvise 2 adet trokar ve bu trokarların tam ortasında 2 cm medialine de 1 adet trokar yerleştirilmiştir. Sol tarafta inen kolonun distali sağ tarafta çıkan kolonun proksimali medialize edildikten sonra daha önceden yerleştirilmiş olan üreter kateterinden retrograd verilen serum fizyolojik yardımıyla böbreğin pelvisi tanımlanarak diseke edilmiştir. Laparoskopik makas yardımıyla piyelotomi gerçekleştirilmiş ve taşlar çıkarıldıktan sonra da renal pelvis 4-0 mono-flaman emilebilir dikiş yardımıyla onarılmıştır. Ameliyatların laparoskopik aşaması her iki olguda da 60 dk. sürmüştür. Post-op 2. gün üretral ve üreteral kateterleri çekilen hastaların ertesi gün drenleri çekilerek taburcu edilmiştir. Ameliyattan 4 hafta sonra kontrolde her iki hasta da taşsız olarak izlenmiş ve komplikasyon gelişmemiştir.

Sonuç

Pelvik ektopik böbrekte taş hastalığında laparoskopik piyelolitotomi güvenli ve etkin bir yöntem gibi durmaktadır. Daha fazla hasta ile yapılan karşılaştırmalı çalışmalara ihtiyaç vardır.