8

YAŞAM - Gazete Damga · gerçek kaynağını çok kısa süre içinde sap - tayan “smart chroma” yönteminin bir başka avantajı ise çok ciddi hastalıkların da tespit edilip

  • Upload
    others

  • View
    5

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: YAŞAM - Gazete Damga · gerçek kaynağını çok kısa süre içinde sap - tayan “smart chroma” yönteminin bir başka avantajı ise çok ciddi hastalıkların da tespit edilip
Page 2: YAŞAM - Gazete Damga · gerçek kaynağını çok kısa süre içinde sap - tayan “smart chroma” yönteminin bir başka avantajı ise çok ciddi hastalıkların da tespit edilip

2 YAŞAMPERŞEMBE 15 AĞUSTOS 2019

C amlarının önünü kapatmasın diyebudama bahanesiyle top akasyaağaçlarını kurşun kaleme benzeten

insanlardan bahsederken içim yanıyor. Birdostumun adıma imzaladığı kitaptan daalıntılarla insanlık ve ağaçlar konusunu dün-yanın oluşumundan başlayarak şöyle biranalım..

Akıllı uydu COBE'nin uzay bulguları iledesteklediği bu konuda günümüzün dahisikabul edilen Cambridge Üniversitesi fizikbilgini Stephan Hawkin canlıların oluşu-

munu bitkilerin ve ağaçların, insanlardan350-400 milyon yıl önce var olduğunu fosilaraştırmalarından yola çıkarak bildirmişti.

Bütün arkeolojik, antropolojik ve biyolo-jik verilere göre, ilk insanın ortaya çıkışı,bitkilere göre çok daha sonra olduğu ispat-lanmıştır. Elma ağacı vardı ki Havva,Adem'e yedirdi. Diğer taraftan ağaçlarınömürleri, insanlarla kıyaslanamayacakkadar uzundur. Örneğin, dragon ömrü 6000,baobap 5000, sekuya 4000, servi ve porsuk3000, sedir ve ardıç 2000, ladin 1200,

meşe, ıhlamur, köknar1000, kayın 900, melez 600, gül 400, zey-tin 350, elma, armut 300, akkayın 250,gürgen 150, huş 120 yıl yaşamaktadır. Hal-buki, ortalama insan ömrü en çok 70-100'ekadar çıkmaktadır. Bu nedenle ortalamaömürlü bir ağaç bile, birkaç kuşak insanınyaşamına tanıklık etmektedir. Daha doğrubir deyimle bitki-hayvan-insanüçgeni doğadave yaşamlarında birbirlerini tamamlamışlar-dır. Tarih boyunca, insanlarla ağaçlar ara-

sındaki yakın ilişki nedeniyle, genel olarak,bazı özel ağaçların kutsallığına inanan hattatapan toplumlar ortaya çıkmıştır.

Çağımızda da tüm dinler ve inançlardaağaç sembolizmasının izleri vardır. Günü-müzde bile, ağaçları kutsal saymak, adakadamak, bez çaput bağlamak, ağaç bayram-ları düzenlemek, hıdrellez kutlamaları, bağbozumları, hasat şölenleri, evlere bereketgetirsin diye başak demeti asma, çağdaşkültürlere ve inançlara aktarılan yansıma-lardır. Acaba tüm dinler ve inançlarda varolan ağaç, ağaç kıyımının azalmasına yet-memiş mi ki? Bütün dünyada orman kıyımıkorkunç boyutlardadır. Daha 50 yıl önce yeryüzünün %15'ini kaplayan tropikal orman-lardan bu gün geriye %7'si kalmıştır. Kıyım

ve kayıplar öylesine tüyler ürpertici merte-beye ulaşmıştır ki, dünyamızın akciğerleriolan ormanların, bir dakikada 16 futbol sahası (8 hektar) kadar bölümü yokolmaktadır.

Bu köşe yazısını eğer okuyorsanız; başla-yıp bitirdiğinizde yüz ölçümü 50 hektar olanYıldız Parkının 20 katından daha büyük(yaklaşık 1000 hektar) orman dünyadan si-linmiş olacak. İNSANIN İNANASI GEL-MİYOR, AMA NE YAZIK Kİ GERÇEK.Konuyu ilginç buldunuzsa haftaya yeryüzün-deki dinler ve ağaçlar konusuna devam ede-ceğiz. Ve bir problem çıkmazsa Pazar günüBüyükçekmece Çevre Koruma Ve Güzelleş-tirme Derneği ile KAZ DAĞLARI'NDA ola-cağım. Sağlıklı kalmanız dileklerimle.

İnsanlar ve değerini bilmediğimiz ağaçlar

Hu kuk Danýþman larý: Av. Uğur SAYANER

Av. Orhan KILIÇ

Gazete DamgaÝlan- Reklam Tarifesi

1/1 Tam sayfa Renkli: 5.000 TL - Siyah Beyaz: 2.000 TL1/2 Yarım sayfa Renkli: 2.000 TL - Siyah Beyaz: 1.100 TL 1/4 Çeyrek sayfa Renkli: 1.200 TL - Siyah Beyaz: 600 TL 1/8 Sayfa Renkli: 600 TL - Siyah Beyaz: 300 TL1/16 Sayfa Renkli: 350 TL - Siyah Beyaz:150 TL Zayi İlanı : 50 TL Kongre ilanı : 250 TL Sütun Santim : 15,00 TL

Fiyatlara %18 KDV Dahil Değildir.Özel Abone Fiyatı (Aylık) : 100 TLÖzel haberlerde gazete fiyatı: 3 TL.

Avcılar-Küçükçekmece KoordinatörüYakup TEZCAN

DağıtımŞenol YENE - Salih DOĞAN

Ali Burhan SİMSARHasan Eraslan YILDIRIM

YAY-SAT

YÖNETİM­MERKEZİBüyükþehir Mah. Belediye Cad. Beylicium AVM Kat: 3

Beylikdüzü / İSTANBULGSM: 0533 025 04 19

Tel:+90 0212 871 36 06-07-08 / +90 0212 883 48 28

Faks: +90 0212 871 36 10 / +90 0212 883 48 18

www.gazetedamga.com.tr / [email protected] / [email protected]

YIL : 14 SA YI : 4339 15 AĞUSTOS 2019 PERŞEMBE

Genel Yayın Yönetmeni ve Sorumlu Yazı İşleri MüdürüEkrem HACIHASANOĞLU

Basým­Ye­ri:­Arslan Güneydoğu Matbaacılık - Osmangazi Mah. 3143 Sk. No: 6/2 ESENYURT/İSTANBULTel: 0212 886 17 94

YAYIN­TÜRÜ:­­Ye­rel­Süre­li­Yayın

Grafik Tasarım :

NetPrint Dijital Baskı Reklam ve Bilişim San. Tic. Ltd. Şti. Büyükçekmece

Damga Reklamcılık veYayıncılık AŞ.

Yönetim Kurulu BaşkanıMehmet MERT

Damga Reklamcılık ve Yayıncılık AŞ. adına

İmtiyaz Sahibi Ali TARAKCI

Ga­ze­te­miz­basýn­mes­lek­il­ke­le­ri­ne­

uy­ma­ya­söz­ver­miþ­tir.

Gazetemiz İstanbul Gazeteciler Derneği Üyesidir.

MerkezZeynep VURALAynur CİHAN

Taylan Daşdöğen

Söyleşi ve kurumsal tanıtımiçin irtibat telefonu:0533 575 83 85

Görsel YönetmenlerTürkan ERVAN

İstihbarat ŞefiBarış KIŞ

Genel KoordinatörMehmet Remzi TANIŞ

İnternet EditörüBurak ZİHNİ

Haber MüdürüAnıl BODUÇ

Utku [email protected]

ÇEVRE ve HUKUKİ HAKLARIMIZ

KALP damar hastalıkları dünyada ölüm-lerin birinci derecede nedeni olmayadevam ediyor. Öyle ki dünyada her 4 kişi-

den biri kalp damar hastalıklarına yakalanıyor veher yıl 18 milyon kişi bu hastalıklardan yaşamını yi-tiriyor. Ülkemizde de önemli bir sorun olan kalpdamar hastalıklarının görülme sıklığı 50 yaş üstün-deki yetişkinlerde yüzde 12-15 arasında değişiyor.Ayrıca yetişkin nüfusun yarıya yakını da risk altında.Hareketsizlik, obezite, sigara ve alkol tüketimi kalpdamar hastalıklarına yakalanma riskini artıranönemli etkenler. Çağımızın önemli bir problemiolan hatalı beslenme alışkanlıkları da bu hastalıklarıtetikleyen en önemli sorumlulardan biri. Peki, kalpsağlığımız için nasıl beslenmeliyiz? Hangi besinleresoframızda sıkça yer vermeliyiz?

Sık sık kilo alıp vermeyin

Beslenme ve Diyet Uzmanı İpek Ertan kalp sağlığıiçin sık sık kilo alıp vermekten kaçınmanız gerektiğiuyarısında bulunuyor. Amerikan Kalp Birliği’ndeyayınlanan ve 160.000’e yakın kadının 11 yıllık ağır-lık öyküsü alınarak yapılan bir çalışmaya göre, za-yıflama programı sonrası verdikleri kiloları birkaç ayiçinde geri alan kişilerde, kilosunu koruyan kişileregöre ani kardiyak ölüm riskinin 3,5 kat arttığı göz-lenmiş. Yine aynı çalışmanın başlangıcında, normalağırlıkta olup kilo alıp verme döngüsüne giren kişi-lerde koroner kalp hastalıkları riskinin yüzde 66 ora-nında arttığı tespit edilmiş.

Sağlıklı yağları tercih edin

Beslenmenizde yer alan, görünür ve görünmeyenyağ alımınızı kontrol altına almalısınız. İşlenmiş gı-daların içerisinde buluna yağlar genellikle kötühuylu LDL kolesterolünü yükselten yağ asitleriniiçeriyorlar. Bu nedenle hazırladığınız yemeklere ek-lediğiniz yağ çeşitlerinin zeytinyağı veya fındık yağıgibi Omega 3 içeriği yüksek doymamış yağ asitleriniiçeren yağlar olmasına dikkat edin. Hayvansal kay-naklı besinlerin içinde çoğunlukla doymuş yağlardaha fazla bulunduğu için bu tür besinlerin tüketi-mini kısıtlamalısınız. Süt, yoğurt, peynir ve etlerinyağlı olan bölümleri doymuş yağlardan oldukçazenginler.

K ulak Burun Boğaz doktorundandiş hekimine, göğüs hastalıkların-dan gastroenteroloğa, genel cer-

rahtan endrokrinoloğa birçok tıbbibranşta sorunuzun yanıtı gizli olabilir.Zira ağız kokusunun öyle çok nedeni varki, tüm nedenlerin tek tek tetkik edilerekgerçek soruna ulaşılması, neredeyse yıl-ları alan uzun bir süreç yaşanması anla-mına gelebiliyor. Hasta açısındanbazen bıktırıcı bazen de sonuçsuzkalan bu süreç, artık yeni ve akıllıbir teknoloji olan “smartchroma” ile 4 dakikaya indi.Sonuca ulaşmak için ağız ko-kusu olan kişinin, bir nefesvermesi yeterli oluyor. 4 da-kika sonra çıkan test sonuç-ları adeta navigatör gibi;burundan akciğere, midedensinüslere, dişlerden bademcik-lere gerçek neden hangi bölge-den kaynaklanıyorsa orayı işaretediyor ya da hastalıkları tespit edi-yor. Üstelik sadece tespit etmekle ka-lınmıyor, kokunun şiddet derecesi de buyöntemle ölçülüyor.Japonya’da geliştirilen ve ülkemizde yenikullanılmaya başlanan yeni nesil ve akıllıteknolojiye sahip “smart chroma” yön-temi sayesinde gerçek nedenin saptana-bildiğini söyleyen Kulak, Burun ve BoğazHastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Aytuğ Al-tundağ, bu yöntemin ayrıca çok ciddihastalıkların da erken teşhis edilmesineyardımcı olduğunu belirtiyor. Doç. Dr.Aytuğ Altundağ, 3-4 Mayıs 2019 tarihleriarasında İstanbul’da gerçekleştirilecekKoku ve Tat Zirvesi öncesinde hem yeniyöntemi anlattı, hem de bu zirveye katıla-cak olan davetlileri bu yeni yöntemle ta-nıştıracaklarını belirtti.

3 ayrı kimyasal bileşik var

Kişinin doktor doktor gezerek nedeninibulmaya çalıştığı ağız kokusu sorununungerçek kaynağını çok kısa süre içinde sap-tayan “smart chroma” yönteminin birbaşka avantajı ise çok ciddi hastalıklarında tespit edilip tedavi sonrası başarı ora-nını da ölçmesi. Acıbadem Taksim Has-tanesi KBB Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr.

AytuğAltun-

dağ, tedavininbaşarısını ölçmek için kişinin tekrar smartchroma yöntemiyle ağız kokusunun de-ğerlendirilerek ilk sonuçla karşılaştırıldı-ğını ve böylece tam tedavi olupolmadığına dair bilgi edinildiğini belirti-yor. “Teknolojinin gelişmediği dönem-lerde hekimler hastasının nefesinikoklayarak tespit ediyordu” diyen Doç.Dr. Altundağ, “Teknolojinin gelişmesiyleağız kokusunu test eden cihazlar çıktı.Ancak nefesimizde 3 bin 481 tane nefesgazı var. Bu gazların üç tanesi en sık ağızkokusuna yol açan gazlar. Eski nesil ci-hazlar sadece tek bir gazı tespit edebili-yordu. Yeni nesil bir cihaz olan smartchroma ise bir aparat yardımıyla bu üçgazı analiz ederek ağız kokusunun gerçeknedenini saptıyor, böylece tedaviye baş-lanmasını sağlıyor” diyor.

Mide fıtığı bile çıkabilir!

Ağız kokusundan kurtulmak için enönemli basamak, şüphesiz nedeninidoğru tespit etmek. Zira; ağız kokusu fiz-

yolojik nedenlerden kaynaklanabildiğigibi; alerjiden geniz akıntısına, mide vebağırsak hastalıklarından böbrek ve ka-raciğer sorunlarına dek pek çok hastalı-ğın sonucu olarak da karşımızaçıkabiliyor. Doç. Dr. Aytuğ Altundağ,smart chroma yöntemi sayesinde, ağızkokusundan muzdarip bir hastanın midekanseri olduğunun erken teşhis edilip te-davisine başlandığını söylüyor. Kendile-rinin de ağız kokusu şikayetiyle gelen birhastalarına 4 dakikalık test sonrasındamide fıtığı teşhisi, bir başka hastalarınaise reflü teşhisi koyduklarını ve gastroen-terolojiye yönlendirdiklerini belirten Doç.Dr. Aytuğ Altundağ şu bilgileri veriyor:“Japonların geliştirdiği smart chroma,ağız kokusuna neden olan 3 kimyasal iç-eriğin (hidrojen sülfit, metil merkaptanve dimetil sülfit) bileşenini ağızdan apa-ratla toplayarak analiz ediyor ve dolayı-sıyla sadece ağız boşluğu içerisindekikokular değil, diş, bademcik, burun,sinüs, alerji, mide, helicobakterpy-lori, reflü, gastrointestinal sistemkaynaklı tüm kokuları hem derece-lendirebiliyor hem de kaynağını tes-pit ediyor.”

Ağzının koktuğunu sananlar var

Kokuya neden olan bölgeye ve şid-detine göre 5 farklı ağız kokusu tipiolduğuna dikkat çeken KBB uzmanıDoç. Dr. Aytuğ Altundağ, bu kokutipleri hakkında şu bilgileri veriyor:“Tip 1’de hastalar kendi ağız koku-sunu fark eder. Nedeni ise genellikleağız ve diş sağlığında oluşan sorun

lardır. Tip 2’de ise kokuyu fark edenler,hastanın yakınları olur. Genellikle alerji,sinüzit, nazofarenjit ve tonsillit gibi has-talıklardan kaynaklanır. Tip 3’de kokubelirgin olmadığından hasta ya da ya-kınlarının şüphesi ile tespit edilebilir.Genellikle reflüden kabızlığa kadar sin-dirim sistemindeki pek çok sorun bu ko-kuya yol açabilir. Tip 4 ise, aslında birnefes kokusudur. Metabolik hastalıklar,bazı ilaçlar ve akciğerde kaynaklanan çe-şitli hastalıklar yol açar.” Tip 5’de ise ne-denin tamamen psikolojik olduğunadikkat çeken Doç. Dr. Aytuğ Altundağ“Bu kişiler ağız kokusu sorunu olmadığıhalde sanki böyle bir sorun varmış gibihissediyorlar ve ikna edilmeleri güç olu-yor hatta ikna edilemiyorlar. İşte buyöntem sayesinde bu hastalara da öl-çümlerle net bilgi veriyoruz ve ikna oluyorlar” diyor.

SİPARİŞ HATTI0543 930 63 74

eT Ve sArkÜTerİ

Adres: Piri paşa Hacı Pervane sk. No:5/A Silivri / İstanbul

Çarşı Migros Karşısı

Her 5 kişiden 1’i ağız kokusu sorunu (halitosis) yaşıyor. Diyelim

o 5 kişiden biri sizsiniz. Peki, ‘bu kokunun nedeni ne’ sorusuna yanıt

bulmak için gitmeniz gereken kaçdoktor olduğunu düşündünüz mü?

AGız kokusunACAre Cok

Multidisiplinertedavi şart!

Ağız kokusu sorununu ortadan kaldırmada tanıve tedavi için mutlaka multidisipliner bir merkez ge-rektiğini vurgulayan Doç. Dr. Aytuğ Altundağ “Yani

bu sadece KBB’cinin ya da sadece diş hekiminin, gas-troenteroloğun çözeceği bir hastalık değildir. Mutlakamultidisipliner bir yaklaşımla hekimler ortak hareketetmelidir” diyor. Yöntemin her yaştan kişiye, çocuk-lara hatta bebeklere de yapılabildiğini belirten Doç.

Dr. Aytuğ Altundağ, çocuklardaki ağız kokusu-nun da çeşitli hastalıkların sinyali olabildi-

ğini ve tanısı doğru konularak tedaviedilebildiğini söylüyor.

Sağlıklı beSlenkalbİnİ koru

Günde 2 litre su şartVÜCUDUN su oranını koru-mak ve tüm sistemlerininuygun şekilde çalışmasını

sağlamak için yeterli miktarda su tü-ketmek büyük önem taşıyor. Dyt.Emine Yüzbaşıoğlu, suyun hayatı-mızdaki önemine dikkati çekti. Vü-cutta ateş, ishal, kabızlık gibi birrahatsızlık olmadığı takdirde sağlıklıbir kişinin günlük içmesi gereken sumiktarı 1,5-2 litredir. Fiziksel aktivite,hava sıcaklığı günlük alınması gere-ken su miktarını artıran sebeplerdir.Yapılan çalışmalarda, vücudun ihtiya-cından fazla su tüketiminin sağlık açı-sından herhangi bir faydası olmadığıgözlenmiştir. Çok fazla su tüketmeksu zehirlenmesine de yol açabileceğiiçin ölçüyü kaçırmamak önemlidir.

Uzmanlar yaz aylarındasu içmenin önemindensöz ederek, uyarılardabulundu.

Page 3: YAŞAM - Gazete Damga · gerçek kaynağını çok kısa süre içinde sap - tayan “smart chroma” yönteminin bir başka avantajı ise çok ciddi hastalıkların da tespit edilip

Web sitemiz artık bir tık ötenizde!

POLİTİKAEKONOMİDÜNYA

SPORMAGAZİN

KÜLTÜR SANATYEREL

TEKNOLOJİTELEVİZYON

MEDYA

www.gazetedamga.com.tr

Kısa bir süre önce isim değişikliğine giderek Gazete Damga isminialan gazetemiz, yeni web adresi ve bugüne kadar sürdürdüğü

tarafsız haberciliği ile gündemi belirlemeye devam ediyor

PERŞEMBE 15 AĞUSTOS 2019

İLAN 3

Page 4: YAŞAM - Gazete Damga · gerçek kaynağını çok kısa süre içinde sap - tayan “smart chroma” yönteminin bir başka avantajı ise çok ciddi hastalıkların da tespit edilip

İ stanbul Büyükşehir Belediye (İBB) BaşkanıEkrem İmamoğlu, bayramın mesaisine, Saraç-hane’deki merkez binada başladı. Bir süre

makam odasında çalışan İmamoğlu, ortanca oğluSemih ve beraberindeki heyet ile birlikte öğle saatle-rinde İBB binasından ayrıldı. İmamoğlu’na İBBGenel Sekreter yardımcıları Murat Kalkanlı, OrhanDemir ve Murat Yazıcı ile Raylı Sistemler Daire Baş-kanı Pelin Alpkökin eşlik etti. Arkeoloji Parkı içerisin-den geçerek Aksaray’a inmeyi planlayan İmamoğlu,gördüğü manzaralardan memnun olmadı. “Kazıyaaçık bir gezi alanı haline getirmek lazım bu arkeolojikparkı” diyen İmamoğlu, kurmaylarına, “İnsanlarınhem gezmesini sağlamak hem arkeolojik parkı hisset-mesini sağlamak gerekiyor. Buraların hemen yenilen-mesini sağlayıp, hemen sisteme dahil olmasınıistiyoruz. Şuraya bakar mısınız, muazzam bir alan.Buradaki durum, kazıyla mı ilgili, koruma altına mıalındı onlara bir bakın derim. Kültür Varlıkları DaireBaşkanımız Mahir Bey’e bunu söyleyeceğiz, siz debir bakın derim” uyarısında bulundu.

Kimse etrafına bakmamış

Tarihi yarımada içerisinde çocuklar için yapılmışplastik oyun gruplarına rastladığını belirten İma-moğlu, “Böyle şey olmaz. Bakın bu parkın içinde devar. Anadolu’da bir belediye koysa, insanlar yadırgı-yor. Buraya böyle şeyler koyulması kadar ayıp bir şeyyok. Haliç’e daha yeni koymuşlar, yeni, imalat yeni.Seçimden önce yapılıyordu. Seçimden 2 hafta sonraoyun grubu kondu. Bu tercihleri kim yapıyorsa tüm-den bu işi değiştireceğiz. İşte İBB’nin önü. Herhaldeuzun zamandır kimse çıkıp, yürümemiş. Yani hiçbiryetkili, ‘Çevremde ne var ne yok’ diye bakmamış.

Önce yakın çevresinden başlar insan. Ama bu ada,ancak yürüyerek, hissederek olur. Öyle uzaktanolmaz” şeklinde konuştu.

Ajandamız açık

İmamoğlu, Pertevniyal Lisesi önünden ve Valide Sul-tan Camii avlusundan yaya olarak geçerek, inceleme-lerde bulunacağı Aksaray Yeraltı Çarşısı’na ulaştı.Çarşı girişinde İmamoğlu’nu gören vatandaşlar, İBBBaşkanı ile fotoğraf çektirebilmek için sıraya girdi. Busırada 4 yaşındaki Elif Akgül adındaki çocuğun uzunsüre İmamoğlu’na sarılması ilginç anların yaşanma-sına neden oldu. Yeraltı çarşısı yönetimi ve esnafı ta-rafından çiçekler ve alkışlarla karşılanan İmamoğlu,yöneticilerle bir süre toplantı yaptı. Yönetim adınaBaşkan Cemal Dadasınlıoğlu çarşı olarak sorunlarınısıraladı. İmamoğlu da karşılık olarak, “Ajandamızaçık. Ne olacaksa, oturup sizinle konuşarak olacak”yanıtını verdi. İmamoğlu, çarşı esnafı ve vatandaşla-rın fotoğraf isteklerini kırmadı.

Telsizle bayram kutladı

İmamoğlu ve beraberindeki heyet, Aksaray’dan yineyürüyerek Yenipakı Metro İstasyonu’na geçti. Bay-ramda çalışan Metro A.Ş. çalışanlarıyla bayramlaşanİmamoğlu, 7 ay önce hizmete giren, “Yenikapı Gü-venlik İzleme Merkezi”nde de incelemelerde bu-lundu. Metro İstanbul Genel Müdür vekili Ali Fırat,İmamoğlu’na merkezle ilgili teknik bilgiler verdi. İma-moğlu, merkezde çalışanların tek tek bayramlarınıkutladı. İmamoğlu, mesai başındaki çalışanlara datelsizden ulaşıp bayramlarını kutladı. Çalışanlarlaçay içen İmamoğlu’nun oğlu Semih’le aynı koltuğaoturması dikkat çekti. İmamoğlu, yardımcılarına, 24saat esasına göre çalışan merkezin tanıtımıyla ilgiliçalışmalar yapılması talimatını verdi.

Ç ok garip milletiz.Adam memleket me-selelerine dalmış ahkam kesiyor arka-daşlarına, "Biz kürtlerle, araplarla,

çerkezlerle, lazlarla et ile tırnak gibiyiz bizdeayrı gayrı olmaz" der ve noktayı koyar. Sorunbitmiştir artık. Herkes yerini bulmuştur. Na-sılsa 10 parmakta var et'te var tırnakta var.

Çerkezi, Lazı, Kürdü, Arabı, Ermeniyi,Rumu ve diğer bütün etnik ırkları birer par-mağa koyar ve böylelikle et ile tırnak olayıile bütün sorunları çözmüş oluruz. Daha neolsun.... 

İyide bu hikayede kim et kim tırnak omeçhul. Malum kendi etini keseni duyan ol-mamıştır ama tırnak bir uzamaya kalksın

hemen makasa uğrar. Yani bu Irkların kar-deşçe yaşama formülünde et ve tırnak olayıpekte sağlıklı bir örnek, doğru bir çözümdeğil. 

Kan ve damar olmalı ülkemdeki bütün ırk-lar, bütün dinler can vermeli vatana ve hiçbir damarı tıkanmamalı çünkü takanan birdamar öldürmesede felç eder kanın damar-larda düzgün ve doğru  akışıyla sağlıklı yaşarinsan.

Demokratik yaşamdada öyle değil mi? Birırk diğer bir ırkın yada dinin mensuplarınıötekileştirmeye kalkınca ister istemez tıkan-malarla beraber sorunlarda başlamıyor mu?

Anlayacağınız önce saygıyı bilmemiz yaşa-mamız ve yaşatmamız gerekiyor. Sevmiyorolsakta fikirlerini benimsemiyor olsaktahuzur içinde güvenle kardeşçe yaşamamız

için, birlik ve beraberliğimiz içinbu olmassa olmazımızdır. 

Haydi kenetlenelim artık yarınlarımız içinçocuklarımızı için Allah için  çünkü zamanşimdi et ile tırnak değil Can için damar ilekan olma zamanıdır.

Hadi şimdi bir kıssadan hisseyle bağlaya-lım olayı..

Yaşlı kızılderili reis kulübesinin önünde to-runuyla oturmuş, az ötede birbiriyle boğuşupduran iki kurt köpeğini izliyorlardı. Köpek-

lerden biri beyaz, biri siyahtı ve on iki yaşın-daki çocukkendini bildi bileli o köpekler de-desinin kulübesi önünde boğuşupduruyorlardı.

Dedesinin sürekli göz önünde tuttuğu, ya-nından ayırmadığı iki iri kurt köpeğiydi bun-lar. Çocuk, kulübeyi korumak için birköpeğin yeterli olduğunu düşünüyor, dedesi-nin ikinci köpeğe neden ihtiyacı olduğunu verenklerinin neden illa da siyah ve beyaz oldu-ğunu anlamak istiyordu artık.

O merakla, sordu dedesine: Yaşlı reis, bil-gece bir gülümsemeyle torununun sırtını sı-vazladı.

- 'Onlar' dedi, 'benim için iki simgedirevlat.'

- 'Neyin simgesi' diye sordu çocuk.- 'İyilik ile kötülüğün simgesi.

Aynen şu gördüğün köpekler gibi, iyilik vekötülük içimizde sürekli mücadele ederdurur.

Onları seyrettikçe ben hep bunu düşünü-rüm. Onun için yanımda

tutarım onları.Çocuk, sözün burasında; 'mücadele varsa,

kazananı da olmalı'diye düşündü ve her çocuğa has, bitmeyen

sorulara bir yenisiniekledi:- 'Peki' dedi 'Sence hangisi kazanır bu mü-

cadeleyi? 'Bilge reis, derin bir gülümsemeyle baktı

torununa.-Hangisi mi evlat? Ben, hangisini daha iyi

beslersem! 'Vesselam

PERŞEMBE 15 AĞUSTOS 20194 İSTANBUL

Et ile tırnakMehmet Remzi TANIŞ

MEMLEKET MESELESİ

[email protected]

MEHMET MERT

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, toplam 5 semti adım adım yürüdü. Arkeoloji Parkı içerisineplastik oyun grupları yapılmasına tepki gösteren İmamoğlu, “Böyle şey olmaz. Bakın buparkın içinde de var. Anadolu’da bir belediye koysa, insanlar yadırgıyor. Buraya böyleşeyler koyulması kadar ayıp bir şey yok. Bu tercihleri kim yapıyorsa, tümden bu işi değiştireceğiz. İşte burası İBB’nin önü. Herhalde uzun zamandır kimse çıkıp, yürümemiş.Yani hiçbir yetkili, ‘Çevremde ne var ne yok’ diye bakmamış” dedi

YOneticiler sOkaGacikip YUrUmemisYOneticiler sOkaGacikip YUrUmemisYOneticiler sOkaGacikip YUrUmemisYOneticiler sOkaGacikip YUrUmemisYOneticiler sOkaGacikip YUrUmemisYOneticiler sOkaGacikip YUrUmemisYOneticiler sOkaGacikip YUrUmemisYOneticiler sOkaGacikip YUrUmemis

Çalışanlarla toplu fotoğraf çektirenİmamoğlu, Yenikapı’dan metroya bindi.Metronun sürücü bölümüne geçen İma-moğlu, merkezi anonsla yolcuların bayram-larını kutladı. İmamoğlu’nun trendeolduğunu anlayan yolcular, İBB Başkanı’ylafotoğraf çektirmek için sıraya girdi. Baba-sıyla birlikte ayakta yolculuk yapan Semih,İmamoğlu’na, “Bana tutunabilirsin” şek-linde espri yaptı. Baba İmamoğlu’nun oğ-luna yanıtı ise, “Oooo! Kas mı? Kemik mi?”şeklinde oldu. Baba-oğul arasındaki bu di-yalog, çevredekileri güldürdü. Haliç İstasyo-nu’nda trenden inen İmamoğlu, HaliçMetro Köprüsü üzerindeki seyir terasındantarihi yarımadayı gözlemledi. İmamoğlu,bölgeyle ilgili ilk elde yapılması gerekenleri,yardımcılarıyla paylaştı. İncelemelerin ardın-dan yine metroya binen İmamoğlu, Şiş-hane’ye doğru yola çıktı. İmamoğlu,oldukça kalabalık olan trendeki vatandaşla-rın da bayramlarını kutladı ve bol bol fotoğ-raf çektirdi. Semih de babasınınvatandaşlarla fotoğraf çektirmesine yardımcıoldu. Şişhane İstasyonu’ndan Tünel’e çıkanİmamoğlu’nun etrafı vatandaşlarca kuşa-tıldı. Tünel sokaklarında bir süre dolaşanİmamoğlu, esnafın şikayetlerini dinledi.

Baba oğul güldürdü

Beylikdüzü Kaymakamlığı’nın Beylikdüzü Belediyesi ile ortaklaşa düzenlediği Resmi Bayramlaşma Töreni, BeylikdüzüÖğretmenevi’nde gerçekleşti. Burada konuşan Belediye BaşkanıMehmet Murat Çalık “Kurban Bayramımızı en üst düzeydedayanışma ve yardımlaşma duygularıyla geçiriyoruz” diye konuştu

KurbanBayramı dolayı-sıyla Beylikdüzü ilçe pro-tokolü, bayramın ikinci

günü, Beylikdüzü Öğretmenevi’ndekiResmi Bayramlaşma Töreni’nde biraraya geldi. Beylikdüzü Kaymakam-lığı’nın Beylikdüzü Belediyesi ile bir-likte düzenlediği törene; BeylikdüzüKaymakamı Mehmet Okur, Beylik-düzü Belediye Başkanı MehmetMurat Çalık, siyasi partilerin ilçebaşkanları, belediye meclis üyeleri,muhtarlar, sivil toplum kuruluşutemsilcileri ve basın mensupları ka-tıldı. Yaptıkları konuşmalarda, bay-ramların önemine vurgu yapanprotokol üyeleri, birlik ve beraberlikmesajı verdi. Öğretmenevi’ndekiresmi bayramlaşama töreninin ar-dından Beylikdüzü KaymakamıMehmet Okur, Beylikdüzü BelediyeBaşkanı Mehmet Murat Çalık ve ilçeprotokolü; Beylikdüzü HuzureviYaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Mer-kezi’ni ziyaret ederek huzurevi sakin-lerinin bayramlarını kutladı. İlçeprotokolü, bayramlaşma ziyaretleriçerçevesinde Marmara Çocuk Des-tek Merkezi, Beylikdüzü İlçe EmniyetMüdürlüğü, Beylikdüzü Çocuk Des-

tek Merkezi ve Türkiye OmurilikFelçlileri Derneği Hüsnü Ayık BakımMerkezi’ni de ziyaret etti.

Birlik en güzel hazinedir

Öğretmenevi’nde yaptığı konuş-mada, bayramların birlik, beraberlikve dayanışmanın zirveye ulaştığıgünler olduğuna dikkat çeken Beylik-düzü Kaymakamı Mehmet Okur“Mübarek Kurban Bayramımızı eniçten duygularımla kutluyorum. Ay-dınlık ve uygar yarınlarda, millet ola-rak daha nice bayramları huzuriçerisinde, birlik ve beraberlik içeri-sinde geçirmemizi; çocuklarımızaçok güçlü, mutlu ve refah içerisindebir Türkiye bırakabilmeyi temenniediyorum. Bu bayram gününde birkez daha vurgulamak isterim ki TürkMilleti olarak en büyük hazinemizbirlik ve beraberliğimizdir, inancımız-dır.” dedi. Konuşmasında, Mülkiİdare Amirleri Atama Kararnamesiile Denizli Vali Yardımcılığı görevineatanmasından dolayı, Beylikdü-zü’nde son kez bayramlaşma töre-nine katıldığını da söyleyenKaymakam Mehmet Okur “Bu sonbayramımız oluyor, Beylikdüzü’nde.

Bu meslekte devletime ve milletimeonurlu bir hizmet vermenin gayretiiçerisinde oldum. Şiarım, hep adalet,vicdan oldu. Eğer bunu başarabildiy-sem, yanlış yapmadan görevimi icraedebildiysem ne mutlu bana.” şek-linde konuştu.

Yardımlaşma üst seviyede

Bayramların, bir ve beraber olmanınanlamının hissedildiği en özel günlerolduğunu söyleyen Beylikdüzü Bele-diye Başkanı Mehmet Murat Çalık“Kurban Bayramımızı en üst dü-zeyde dayanışma ve yardımlaşmaduygularıyla geçirmekteyiz. Beylik-düzü Belediyesi olarak tüm vatan-daşlarımıza, Kurban Bayramı’nın en

iyi şekilde, en huzurla geçeceği or-tamları sunmaya gayret ediyoruz.”dedi. Konuşmasında, BeylikdüzüKaymakamı Mehmet Okur’a görevsüresi boyunca, yapıcı ve uzlaştırıcıbir tavır sergilediği için teşekkür edenBelediye Başkanı Mehmet MuratÇalık, “Beylikdüzü kenti, sizden ala-caklı değil, borçlu kaymakamım.Devlet adamlığının ne demek oldu-ğunu her ortamda gösterdiniz. Ben,sizinle çalışmış olmanın mutluluğuiçerisindeyim. Her zaman için Bey-likdüzü’nde bir eviniz olduğunu ha-tırlatmak istiyorum. Her zamanbizim başımızın üstünde yeriniz var.”şeklinde konuştu. EKREM HACIHASANOĞLU

Beylikdüzü dayanıştıBeylikdüzü dayanıştıBeylikdüzü dayanıştıBeylikdüzü dayanıştıBeylikdüzü dayanıştıBeylikdüzü dayanıştıBeylikdüzü dayanıştıBeylikdüzü dayanıştı

BÜYÜKÇEKMECE Belediye Başkanı Dr.Hasan Akgün, her

bayramda yaptığı gibi bu KurbanBayramı’nda da ilçenin 24 mahal-lesini gezerek, çalmadık kapı, sıkmadık el bırakmadı.Büyükçekmece’yi sokak sokakgezen Başkan Akgün, vatandaş-larla tek tek bayramlaşırken,zaman zaman da sevgi gösterile-riyle de karşılaştı. Her yıl bayramsüresince Büyükçekmece halkıylabayramlaşan Belediye Başkanı Dr.Hasan Akgün bu bayramda da be-lediye meclis üyeleri ve belediyebaşkan yardımcıları ile birliktemahalleleri gezerek hem ilçe hal-kıyla bayramlaştı hem de çocuk-ları sevindirdi. Yaşlı ve hastalarıda evlerinde ziyaret eden BaşkanAkgün, Türkiye’nin ekonomik ola-rak sıkıntılı bir süreçten geçtiğini,bu süreci aşmak için birlik ve be-raberliğin pekiştirilmesi gerekti-ğine vurgu yaparak, dini ve millibayramların bu anlamda çok dahabüyük önem taşıdığını belirtti.

Çocukları da sevindirdi

Kurban Bayramı’nın birinci gü-

nünde belediye binasına gerçek-leştirilen bayramlaşma töreninardından belediye meclis üyelerive belediye başkan yardımcılarıile mahalle bayramlaşmalarınaçıkan Başkan Akgün, bayram sü-resince de vatandaşlarla bayram-laştı. Esnafı da ziyaret edenBüyükçekmece Belediye BaşkanıDr. Hasan Akgün, bayramlaşmasırasında vatandaşların sorun vetaleplerini de dinleyerek, gereği-nin yapılması konusunda teknikekiplerine talimat verdi. Gittikleriher mahallede vatandaşlara çe-şitli ikramlarda da bulunan Akgünve belediye meclis üyelerine gös-terilen ilgi de büyük oldu. Akgün,elini öpen ve bayramını kutlayançocuklara da bayram harçlığıverdi.

akgün ev ev gezdi

Silivri’de Kur-ban Bayramıkutlama prog-

ramı, bayramın 2’ncigünü 11.30’da Olta Res-toran’da gerçekleştirildi.Protokol bayramlaşma-sına Silivri Kaymakamı AliPartal’ıvekaleten ÇatalcaKaymakamı İnci Sezer Becel, Si-livri Belediye Başkan YardımcısıHarun Akkan, Rumeli ÜniversitesiRektörü Prof. Dr. Hazım TamerDodurka, İlçe Jandarma Komu-tanı Binbaşı Güngör Kırarslan, Si-livri Cezaevi Tabur KomutanıBinbaşı Ahmet Kurdoğlu, İlçe Em-niyet Müdürü Taner Ertürk, siyasiparti temsilcileri, kamu kurum vesivil toplum kuruluşu temsilcileriile muhtarlar katıldı.

Sofralarda bereket olsun

Silivri Belediye Başkan Yardım-cısı Harun Akkan gerçekleştirdiğikonuşmasında, “Öncelikle ilçe dı-şında olması münasebetiyle Be-

lediye Başkanımız Sayın VolkanYılmaz’ı vekaleten buradayım.Başkanımızın saygı, sevgi ve hür-metlerini sizlere iletiyorum. İdrakettiğimiz Kurban Bayramı’nın il-çemize, ülkemize ve tüm islama-lemine hayırlar getirmesinidiliyorum. Cenab-ı Allah birlik,beraberlik ve soframızdaki bere-keti daim etsin. Bayramları, islamcoğrafyasında meydana gelenkötü olayların önüne geçmesi,birlik ve beraberliğimizi güçlen-dirmesi için bir fırsat olarak görü-yorum. Daha nice bayramlardabir arada olmak dileğiyle, KurbanBayramınızı en içten dileklerimlekutluyorum.” dedi.

protokol bayramlaşaması

İmamoğlu sık sıkdenetlemeler yapacağını

söyledi.

YOneticiler sOkaGacikip YUrUmemis

Beylikdüzü dayanıştı

Page 5: YAŞAM - Gazete Damga · gerçek kaynağını çok kısa süre içinde sap - tayan “smart chroma” yönteminin bir başka avantajı ise çok ciddi hastalıkların da tespit edilip

PERŞEMBE 15 AĞUSTOS 2019

SÖYLEŞİ 5

S öyleşi köşemizin bu haf-taki konuğu YazarSemra Atasoy. Yazarın

iki mesleği daha var. Bunlardanbiri Arkeolog, diğeri ise öğret-menlik. Atasoy, her iki mesleğin-den de bilgileri yazılarınaaktaran bir yazar olarak karşı-mıza çıkıyor. Çocuk kitaplarını

yazarken onların gelişimini göz önünde bulun-durarak öğretmenliğini, çocukların hayal gü-cünü geliştirmesi için de arkeolog olmasını ön

plana çıkarıyor. Bey-likdüzü BelediyesiKent KonseyiKadın MeclisiBaşkanı da olanAtasoy sosyalsorumluluk pro-jelerine de imzaatan bir isim. Ka-dınlarla ilgili pro-jelerinden söz edenAtasoy, “Kadınlarıniçindeki öz gücü hatır-latmak ve kendi haklarınıkoruyarak insanca biryaşam sağlamaları için çalışıyo-ruz” diyor. Atasoy’un hayatında ilginçbir tesadüfte ‘iki’ rakamı ile ilgili. Atasoy üni-versiteyi ikinci girişinde kazanmış, okul num-arası iki ile başlamış, katıldığı ‘MilyonlukResim’ adlı yarışmada 22 bin TL’de kalınca buikilerin sırrı ne diye sormuş ve aslında oradadur demek olan rakamları devam et diye algı-layınca başarılı gittiği yarışmadan eli boş dön-müş. Bu arada ben de bu iki rakamındannasibini aldım. İlk randevumuzda buluşama-dığımız Atasoy’la ikinci randevumuzda buluş-mak nasip oldu. Röportaj için fotoğrafçekiminde fotoğraf makinesi bozulunca Bey-fotoder’in teknik desteği ile ikinci denemedesorunu çözmüş oldum. Şimdi sizi yazdığıçocuk kitaplarının yanı sıra romanlarla dayazın dünyasına hayat veren Semra Atasoy’unyazarlık hayatını ve ipuçlarını anlattığı söyleşi-mizle sizi baş başa bırakalım.

<Yazar olmak için insanın yetiştiği ortamınöneminden de bahsedilir. Siz nasıl bir çocuk-luk yaşadınız?Biz dört kardeşiz ve çok keyifli bir çocukluk ya-şadık. Cem Yılmaz yanımızda amatör kalırdesek yalan olmaz. Öyle bir ortam ve farklıkültürlerin içinde yaşamış olmam benim gelişi-mime büyük katkı sundu. Bir kısmı Türkiye birkısmı Balkanlar böyle çok karışık bir kültür var.Orta Asya'dan Libya'dan var. Farklı kültürlerleyaşayınca otomatikman her yeri izleme vegözlemleme olanağı buluyorsunuz. Bulduğu-nuzda da bu olaylar beni bir süre sonra yaz-maya itti. Arkeoloji okudum ama çocuğumvardı ve sahada çalışmak olmazdı. Dahasonra öğretmenlik yapayım dedim.Gazi Üniversitesi'ne gittim ve biryıl pedagoji eğitimi aldım. Amao dönem Diyarbakır'da idimve öğretmenlik mesleğiniyapmak zordu. Bu yüz-den yapamadım öğret-menliği.Öğretmenliğimişimdi çocuk kitap-larında çok kulla-nıyorum. Çünküçocukların sevi-yeleri çok farklı.Bunu öğret-menler bilir,okul bilir amaanne babalarbuna dikkat et-mezler. Ana-okulu'na kadarçocukların dü-şünce seviyelerifarklıdır. İlgialanlarını aldığımöğretmenlik eğiti-mim sayesinde bil-diğim için onayönelik yazdığım ki-tapları öyle hazırladım.

<Hangisi daha zor romanyazmak mı, çocuk kitabı yaz-mak mı?Bir romanı yazmanız sizin iki yılı-nızı alır. Roman ağırdır, zordur.Çünkü olayı kurmanız, geliştirmenizkolay olmaz. Bir roman iki yılımı alıyor. Benaslında roman yazmaya devam ediyorum.

Ama çocuk öykülerini iki ayda yazabili-yorum. Kısa konu, basit bir dil

ve kurgu çocuğa bu şe-kilde anlatıyorum ama

roman öyle değil.

İnsanları şokasokarım

<Yazdığınızkitaplar haya-tın içinden miyoksa dahaçok kurgumu?Kitap yazdığı-

nız zaman top-lumun içinde

olmanız lazım.Toplumun dışında

soyutlanmış bir bi-çimde kitap yazmak

doğru değil bana göre. İşiniçinde olup içindeki duygu ile yazıl-

malı kitap. Romanlarda ben çok iddialıyım.Duyguyu birebir yakalarlar ve insanları şokasokarım romanlarda. Bu kadar yaşanmışlığınasıl bu kadar gerçek verebiliyorsunuz diye so-rarlar bana. Çünkü işin içindeyim.

İşin sırrı yerine geçmekte

<İyi bir yazar olabilmeniz için öncelikle neyapmanız gerekir?Yazar olabilmeniz için empati yeteneğinizingelişmesi gerekir. Mesela ben yazarlık atölye-sinde grubuma empati çalışması yapıyorum.Örneğin şimdi sandalye gibi düşünün, şimdisandalyesiniz diyorum. Sandalyenin duygula-rını hissedin diyorum. Çünkü o maddenindahi yerine geçip hissetmeniz gerekir, empatiyeteneğinizin gelişmesi için.

<Kadınların hayata katılmasına önem veri-yorsunuz. Kadınlarla ilgili çalışmalarınız nelerdir?Romanlarımda biraz kadın ağırlıklı gidiyorum.O yüzden kadınlarla beraber çok güzel çalış-malar yapıyoruz. Hem onlara destek olmamhem de onların bana romanlarımda destek ol-ması böyle güzel bir diyalog var aramızda.Türkiye’de kadınlarla ilgili ayrı bir sıkıntı var.Kadınlar Türkiye ve dünyada dezavantajlı birgrup. Çocuklar da aynışekilde.

Erkek egemen bir dünya bu dünya. Buna ar-keolojik kazılarda da rastladım. Kadınlarıniçindeki öz gücü hatırlatmak ve kendi haklarınıkoruyarak insanca bir yaşam sağlamaları içinçalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bunu yapma-sam oturur evde üç tane daha roman yazardım.

Erkeklerle uğraşıp vakit kaybettik

<Aynı zamanda Beylikdüzü Belediyesi KentKonseyi Kadın Meclisi Başkanı olarak görevyapıyorsunuz. Kadınlariçin başka neler ya-pıyorsunuz?İlk önce bir far-kındalık yaratı-yoruz.Kadınlarla ilgilibenim düşün-cem şu; biz er-keklerleuğraşarak vakitkaybettik. Bizimerkeklerle uğraşa-cak vaktimiz yok.Bizim kadının kültürü,kadının eğitimi vegenel duru-munu iyileştir-meyleuğraştırmamızgerekirdi. Altbilinçte kadınevde otur-malı, aktifolmamalı,iş haya-tında,siyaset ha-yatında çokolmamalıgibi kadın bi-lincinde kayıt-lar var. Bizbunu kırabilir-sek kadına sende istediğinkonuma gele-bilirsin, seninde haklarınvar fikrinibütün kadın-

lara aşılayabilirsek kadınları kurtarırız. Şöylebir algı da var, şehirli kadınlar çok iyi bir hayatyaşıyor diye. Ama mahallelere indiğinizde hâlâekmek alıp almama konusunda eşinden izinalmaya çalışan insanlar var.

Okyanusa düşen damla misali

<Yani mücadeleye devam diyorsunuz…Kadınlar için atölyeler kurduk ve evden dışa-rıda da bir hayat olduğunu, sohbet ederekvakit geçirebileceğini çalışarak para kazanabi-leceğini gösterdik. Beylikdüzü'nde beş atölye-miz var. İlk üç sene kadına yönelik şiddetleilgili farkındalık yaratma çalışması yaptık. İs-tanbul'da 9 ilçe bir araya geldik. Bahçelievler,Arnavutköy, Bağcılar, Silivri, Çatalca, Bakır-köy, Avcılar, Beylikdüzü, Küçükçekmece bizbirarada aynı broşürü bastırdık. Kadın şiddeteuğradığında takip edeceği yol, çocuk tecavüzeuğradığında takip edeceği yol ile ilgili iki farklıortak broşür bastırdık. Broşürü en çok pazaralanlarında dağıttık. Broşürü dağıtırken ‘benkarımı dövüyorum’ diyenler dahi oldu. On-larla konuşuyoruz bu broşürü eşinize verin di-

yoruz. Neden vereyim bu broşürü kendihaklarını gidip savunsun diyenler

dahi oldu. Ama ne kadar çok in-sana bu broşürü ulaştırırsak okadar kârdır. Şimdi bu okya-nusa damlayan bir damla gibigörülüyor. Ama hiç mücadeleetmezseniz de daha büyükzarardayız. O yüzden devametmekte fayda var.

Çocukların zihni boştur

<Sizin kitaplarınızı okuyançocuklar nasıl etkileniyor?Yayınevi'nde bir imza günü-müz vardı. Benim yanımdaemekli bir eğitim fakültesi ho-cası oturuyor. Önümde uzunbir kuyruk var, hocamızınönünde de iki üç kişi vardı.Bana kafama kırmızı bir peruktakıp geleceğim dedi. Siz ço-cuğa kürekle derede çamaşır yı-kamayı anlatırsanız o çocukanlamaz dedim. Benim kita-bımda bilgisayar oyunu var.Günümüzde kullanılan terim-ler var. İnsan kendisini bul-madığı kitabı okumaz.Bunun üzerine hocamız'haklısınız' dedi. Ben kitapla-rımda çocuklara mesajlarımıda veriyorum. Mesela bilgi-sayar oyunu oynamalı amabelli bir oranda bırakmalı, ders

çalışmalı, oyuna makul ölçüdevakit ayırmalı. Olumlu düşünce-leri vermeye çalışıyorum. Olum-

suz düşünceler çocuk kitaplarındakullanılmamalı. Çünkü çocukzihni boştur hepsini zihne eker. Oyüzden onlar ileride size büyüyerekgeri gelirler. Çocuklara aileyi, kar-deşliği, ülke, vatan sevgisini aşılaya-cak bilgiler verilmesinden yanayım.

<Hayatınızda iki rakamınınönemi büyükmüş. Anlatır mısınız?Üniversiteyi ikinci girişimde ka-zandım. Okul numaram iki ilebaşladı. Her şeyde bir iki sayısıkarşıma çıktı. ‘Milyonluk Resim’yarışmasında 22 binde kaldım.Kendi kendime bu ikilerin sırrıne diye sordum. Meğer sırrıorada durmam gerektiği imiş. Sa-vaşa savaşa kaybettik.

<Farklı kitaplar yazacak mısınız?Türkiye’de ve dünyada çok yazarvar. Anaokulu’ndan yetişkin roma-

nına kadar yazan sayısı toplasanızonu geçmez. Roman yazdım, kişi-sel gelişim kitabı yazdım. Farklı birkitap yazdım. Sorgulayan bir kitap

oldu bu. Bir dervişle bir ateistsohbet ediyorlar ve birbirleri-nin düşüncelerini sorgulu-

yorlar. Geçen gün çok ilginçbir teklif geldi. Popüler bir kişinin

hayatını yazmam istendi.

Ulusların tarihinde bir devlet kuran, aynızamanda eğitim uygulayıcısı olan, öğren-

meyi ve öğretmeyi seven, eğitimci kişiliği ileçocuklarımızı aydınlatan, eğitime olan inancı

ve tutkusu sayesinde milletimizin Başöğret-meni olan tek lider Mustafa Kemal Atatürk’tür.

Bazen söylemek istemiyorum

Ben kitap yazıyorum ama insanlarsa yazma is-teği var. Yazar olduğumu söyleyince insanlar ha-yatımı yazsanız Roman olur diyor. Arkeologolduğumu söyleyince birileri elimizde bir parçavar ne kadar eder diye soruyorlar. Bende bu yüz-den bazen mesleğimi söylemek istemiyorum.

Atölye çalışması başlattım

Yazma ile ilgili atölye başlattım. Yazmanınilk evresinden kitabın okura ulaştığı nok-

taya kadar nasıl bir süreç geçiyor. Onuanlattığım yazarlığa yolculuk atölyemiz

var. Bu dönemde yine böyle bir çalışma hazırladık. İnsanlar

profesyonel anlamda neyapabileceklerini

öğrensinler.

Kızım anlattı ben yazdım

Kızım kitap okumuyordu. Banakitap okumayı sevmiyorum dedi. Neden sevmiyorsun dedim. O anlattıben notlarımı aldım. Bütün çocuk ki-taplarımı kızımın yönlendirmeleriyleyazdım. Şimdi kitap okumayı çok seviyor.

Arkeolojiyi de kullanıyorum

Kitaplarda arkeoloji temelini de kullanıyo-rum. Mesela bir kitabım direk olarak arkeolojialanında geçiyor. Önce tarihi eserin nasıl or-taya çıkarıldığını sonra nasıl kaçırıldığını anlatı-yorum.

En zor söyleşim cezaevindeydi

Okullardaki çocuklar ve cezaevindeki ço-cuklar, anlatacak öyle çok şey var ki. Ce-zaevinde yaptığım söyleşi, hayatımınen zor söyleşisiydi. Umutlarını vehayallerini yitirmiş çocuklara bukavramlar üzerine kitap yazı-labileceğini anlatmayaçalışmak çokzordu.

COK VAKiTKAYBETTiKCOK VAKiTKAYBETTiKCOK VAKiTKAYBETTiKCOK VAKiTKAYBETTiKCOK VAKiTKAYBETTiKCOK VAKiTKAYBETTiKCOK VAKiTKAYBETTiKCOK VAKiTKAYBETTiKCOK VAKiTKAYBETTiK7 çocuk kitabı ve 3 romanıyla, üretken yazarlarımızdan Semra Atasoy kadınlarıngenel durumunun iyileştirilmesi gerektiğini belirterek, “Bizim erkeklerle uğraşacakvaktimiz yok. Hâlâ ekmek almak için eşinden izin alan kadınlarımız var” dedi

SÖYLEŞİUFUKÇOBAN

<Yazıyorsunuz ama kitap okuyormuyuz?İnsanların çoğunluğu kitap alıpokuma olayına karşı bir antipatioluşturmuş. Sanki okunmamasıgerekli diye. Aslında bir kitabı alıpbir saat bir vakit ayırsa ve seveceğibir kitapla o kırılma noktasını birkırsa çılgın gibi kitap okuyacak.Benim oğlumla ilgili çok ilginç biranım var. Kitap okuyan çocuk li-sede kitap okumayı bıraktı. Ramsesserisi var öneririm. Arkeolog oldu-ğum için. Oğluma Ramses serisiniokumasını istediğimi söyledim. 5ayrı kitaptan oluşan bana göre ola-ğan üstü yazılmış bir seri. Seriye birbaktı gerek yok dedi. Yüzüncü say-faya kadar okursan 100 TL verece-ğimiz söyledim. Kitaba devametmek istersen parayı bana iadeedersin dedim. Kitaba devametmek istemiyorum bu kadar yeterdersen alırsın parayı gidersindedim. Tamam dedi. Yüzüncü say-faya geldi. Devam mı, tamam mıdedim. Parayı istemiyorum seriyiver dedi. Kitapta Aşa diye bir karak-ter var. Aşa diplomat. Hititler’le Mı-sırlılar arasında Kadeş Savaşısonrası Barış Antlaşması’nı hazırlı-yor. O Aşa karakteri yüzündenoğlum diplomat olmaya kararverdi. Bugün oğlum Uluslararasıİlişkiler okuyor. O yüzden o kırılmanoktasını herkesin yakalamasılazım. Hani bazı kitaplar sizi iterzorlamayın, bırakın. Sevdiğiniz ki-taba ulaşın. Bunu yaparsanız dahasonra kitap ararsınız. Şimdi kitapseçiyorum. Beni çekerse kitabı alıpokuyorum, çekmezse bırakıyorum.

<Ödülü tavsiye ediyor musunuz?Ödülü çocuklarda tavsiye ediyo-rum. Teşvik edip bir kitabın içinesokmak adına belki bir ödüllen-dirme bile yapılabilir. Her çocukfarklıdır her çocuğa farklı bir şekildekitap okutturulmalıdır. Ben Atatürkkitaplarını çocuklara yazıyorum.Önemli olan bir neslin yetişmesi.Ben o yüzden çocuk kitapları yazı-yorum. Onları yetiştirmemiz ilerlet-memiz gerekiyor. Kitaplarımı gece11’den sonra yazıyorum. Ancavakit bulabildiğim için o saatte ya-zıyorum. Önümüzdeki dönemde‘Sandığa Gömülen Kadınlar’ diyebir çalışma hazırlıyorum. Hangi so-runlarla karşılaşıyor kadınlar, yaşa-dıklarımdan da yola çıkarakengellerimizle ilgili neler yaşıyoruzonları yazmak istiyorum.

‘AŞA’ YüZüNDENDİPLOMAt

OLACAk

Başöğretmenimiz

AtAtürk

BİZDÖRT

KARDEŞİZ, VE ˙OKKEYİFLİ BİR ˙OCUKLUK

YAŞADIK. CEM YILMAZ YA-NIMIZDA AMATÖR KALIRDESEK YALAN OLMAZ. BUDURUM BANA KATKI

SUNDU

ERKEKLERLE UĞRAŞIP ERKEKLERLE UĞRAŞIP ERKEKLERLE UĞRAŞIP ERKEKLERLE UĞRAŞIP ERKEKLERLE UĞRAŞIP ERKEKLERLE UĞRAŞIP ERKEKLERLE UĞRAŞIP ERKEKLERLE UĞRAŞIP ERKEKLERLE UĞRAŞIP Semra Atasoy

Page 6: YAŞAM - Gazete Damga · gerçek kaynağını çok kısa süre içinde sap - tayan “smart chroma” yönteminin bir başka avantajı ise çok ciddi hastalıkların da tespit edilip

ÇALıŞTAyın açılış konuşmasınıyapan İstanbul Bilgi ÜniversitesiTravma ve Afet Çalışmaları Uy-

gulamalı Ruh Sağlığı Yüksek Lisans Prog-ram Direktörü Prof. Dr. Tamer Aker,depreme yönelik çalışmaların afetlerle can-landığını sonrasında ise unutulduğunu vur-guladı. Türkiye’de sürdürülebilir bir çalışmave bilgi birikiminin olmadığını belirten Prof.Dr. Aker, “Alanda farklı disiplinlerin bir arayagelmesi gerekiyor. Buna ek olarak gördüğü-müz sorunlardan biri özgüven eksikliği. Ül-kemizdeki uzmanlarımızın çoğu yaptıklarıişin önemini ve kendilerinin değerini bilmi-yor. Travma ve afet çalışmaları alanındasomut adımlar atabilmek için yapılan çalış-maların duyurulması, multidisipliner bir ça-lışmayla kanıta dayalı bilimsel bilgibirikiminin oluşması gerekiyor. Yalnızca üni-versiteler değil tüm kamu ve sivil toplumu işbirliği havuzuna toplamak şart. Literatür an-lamında bile ortak bir dile sahip değiliz”

dedi. Lisans ve lisansüstü eğitimlerin mut-laka yaygınlaştırılması gerektiğini belirtenProf. Dr. Aker, üniversiteye kadar olan sü-reçte ise afet bilincinin tüm öğrenci ve veli-lere aktarılması gerektiğini söyledi.

Ciddi uyarılar yapıldı

Sağlık Bilimleri Fakültesi Sağlık YönetimiBölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. ZeynepŞimşek ise 1999 depremini doğrudan yaşa-yan kurum ve kişilerin değiştiğine vurguyaptı. Depremden sonra üniversitelerde ge-rekli derslerin konulduğunu fakat eğitiminniteliğine ilişkin sorunlar olduğunu belirtenProf. Dr. Şimşek, “Afet bölgesi olduğumuziçin birçok bölüm açıldı ve doktora prog-ramları düzenlendi. Ancak eğitimin niteliğigöz ardı edildi. Eğitim bir davranış değişikli-ğidir. Tek yönlü bir bilgi aktarımı ötesindedavranış değişikliği, yani edinilen bilginindavranışa dönüşümü önemlidir.” Prof. Dr.Şimşek, afet sonrasında yapılan psikososyal

müdahalelerde triyajınönemli olduğunu, bireyselmüdahalelerin ötesindetopluma dayalı, toplumsalgüçlenmeyi destekleyen yak-laşımların unutulmaması ge-rektiğini ifade etti.

Her topluluk önemli

Çalıştaya Türkiye Çocuk veGenç Psikiyatrisi Derneği, TürkPsikolojik Danışma ve RehberlikDerneği, Sosyal Hizmet UzmanlarıDerneği, Türk Nöropsikiyatri Der-neği, Nirengi Derneği ve Sınır Tanı-mayan Doktorlar da katıldı. Etkinlikkapsamında Türkiye’de farklı alanlardaafet ruh sağlığı eğitiminde hangi du-rumda olunduğuna dair bir forum ve afetyaşamış topluluk ya da bireylere yakla-şımda kullanılacak yöntemler ile ilgili atöl-yeler düzenlendi.

E n çok zorlandığım konulardan biribayram yazılarıdır.Biliriz ki; bayram umuttur, bayram

dayanışmadır, bayram sevgidir ve en önem-lisi de bayram barıştır.

Barışa hasretimiz devam ediyor.Sevginin yerini kin ve nefret söylemleri

almış.Kişisel dayanışma neyse ama toplumsal

dayanışma giderek azalıyor.Kaldı geriye umut!Umudumuzu da yitirdik mi, yaşamın bir

anlamı kalmıyor.O zaman yapmamız gereken umudumuzu

hep diri tutmak.Korkuya yenik düşmeden, endişelerimizi

unutmadan, mantıklı kaygılarımızı göz ardıetmeden ama hepsinden önemli, enseyi ka-rartmadan, umudumuzu yitirmeden yaşa-mayı öğrenmek zorundayız.

Bu uzun girişe niye gerek duydum!

Doğduğumuz yeri elbet unutmayız amaöncelikle yaşadığımız yere karşı sorumluyuzhepimiz. Bulunduğumuz coğrafyayı yaşana-bilir kılmak için her birimize düşen çokönemli görevler vardır.

Yapmamız gerekenleri bir kenara koyup,öncelikle yapmamamız gerekenlerden başla-yalım isterseniz.

Bodrum’u anlatmaya gerek yok.Bodrum da yaşamak gerçek anlamıyla

bir ayrıcalık ve biz ülkenin farklı bölgelerin-den gelerek Bodrum’u tercih eden dışarlıklı-lar! Yani yabancılar bunun fazlasıylafarkındayız.

Bodrum’un yerlileri; Bodrum’un en bakir,en doğal halini de bildikleri için onlar belkifark etmeyebilir ya da bu çarpık kentleşme-den rant elde ettikleri için durumdan hoşnutda olabilirler.

Ancak son yıllardaki hormonlu büyüme,kaçak yapılaşma, deniz kirliliği, kıyıların

yağmalanması, trafik ve altyapı sorunları Bodrum’u öyle bir hale getirdi ki; giderek neredeyse tersine göç başlayacak.

İki dönemi yitik kent Bodrum da birikmişsorunların öyle kolayca çözülemeyeceğini debu kentte yaşayan herkesin bildiğinden eminim.

Oldukça yüklü bir borçla belediyeyi devra-lan yeni Başkan Ahmet Aras’ın bu ekonomiksorunu çözeceğine ve bu konudaki iyi niye-tine Bodrum halkının güveni sonsuzdur.

CHP nin yeniden kazandığı tüm belediye-lerde benzer sorunlar var ancak, o belediye-ler başka siyasi partilerden alınmışbelediyeler. Aras’ın şanssızlığı bir CHP li be-lediyeyi, bu kadar borçla ve böylesine sorun-lar yumağıyla devralmış olması.

Geçmiş dönemde Büyükşehirle ilçe beledi-yesi arasında yaşanan anlamsız çekişmele-rin, ego savaşlarının bu dönemyaşanmayacağı konusunda olumluizlenimler var.

Hazırlıkları yapılan 5 yıllık stratejik plançalışmaları ve proje karşılığı alınacak kredi-lerle tüm bu sorunların çözülmesi için sa-mimi çabaların olduğunu görüyoruz.

Belediye Meclisinin an itibariyle başkanve ekibinin hızına ayak uyduramadıklarınıbilsek de, Başkan Aras kendisine tanınankrediyi en iyi şekilde kullanacak ve kendisinegüvenenlerin yüzünü kara çıkarmayacaktır.

5 yıl sürecek bu zorlu yolculukta kimizaman yol kazaları olacak, kimilerinin ne-fesi bu yarışı tamamlamaya yetmeyecek yada zaman içerisinde gerçek yüzleri görülecektir.

Bu anlatmaya çalıştığımız konular bele-diye yönetimiyle çözülecek ve Bodrum’u ra-hatlatacak konular.

Ancak asıl sorun; ne alt yapı, ne kanali-zasyon, ne arıtma, ne katı atık!

Asıl sorun; Bodrumu, belediyeyi ve CHPyi uzun yıllardır istedikleri gibi dizayn etmiş,Bodrum’un rantını aralarında paylaşmışolan siyaset baronlarında.

Onlar geçmişte ellerinde tuttukları statü-konun ayaklarının altından kayıp gitmesinibir türlü hazmedemiyorlar.

Her fırsatta, belediyenin, Başkan ve yöneti-cilerin bir açığını yakalamak için aportta bek-liyorlar. Ancak hepimizin bildiği bir gerçekvardır ki; iş yapan hata da yapar, yanlışta!

İlk kez böyle bir görevi yerine getirmeyeçalışan, siyasetin kirli kulvarlarında bulun-mamış, zamanla yarışan bir belediye baş-kanı var elimizde ve biz onu yıpratmak,itibarsızlaştırmak için her yolu deniyoruz.

Peki bundan kim zarar görür?Yapmayın efendiler, Bodrum’a yazık

etmeyin.Birilerine yaranmak, kişiler hırs ve çıkar-

ları uğruna Bodrum için yakalanmış bu fır-satı heba etmek isteyenlere karşı durmakBodrum sevdalısı hepimizin görevi olmalıdır.

Unutmayalım ki başka Bodrum yok.

Bodrum'a yazık etmeyelim

İSTANBULPERŞEMBE 15 AĞUSTOS 2019

İhale Yeri : İSTANBUL ŞİŞLİ MESLEK YÜKSEKOKULU-KONFERANS SALONU

İhale Tarihi :22/08/2019İhale Saati : 12:00İhale Usulü : AÇIK İHALEŞartname Ekleri ve Şartname 500,00 TL Karşılı-ğında Satın alma Biriminden Alınabilir.İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanınısatın almaları zorunludur.

Katılımcıdan İstenen BelgelerlTeklif vermeye yetkili olduğunu gösteren İmzaBeyannamesi veya İmza SirkülerilGerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imzabeyannamesilTüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişi-liğinin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzelkişiliğin yönetimdeki görevlileri belirten son du-rumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerintamamının bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulun-maması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermeküzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu husus-ları gösteren belgeler ile tüzel kişiliğin noter tas-dikli imza sirküleri,lŞekli ve içeriği Şartnamede belirlenen geçici te-minat ödeme dekontulŞekli ve içeriği Şartnamede belirlenen teklifmektubulVergi veSgk Borcu yoktur yazıları. (Güncel Tarihli)lTicaret Sicil a ve b bendi yazıları

Tekliflerin Teslim Edileceği Yer:T.C İstanbulŞişli Meslek Yüksekokulu-İhale Komisyonu22.08.2019 Saat :09.00’a Kadar(Maslak Mah. A.O.S. Sitesi No:55 Sokak No:2Sarıye/İSTANBUL)Geçici Teminat Miktarı: Teklif Verilen ihale tuta-rının en az %3 ü belirtilen banka hesabına geçiciteminat olarak yatırılacaktır.Ekonomik açıdan en avantajlı teklif, sadecefiyat esasına göre belirlenecektir.

İhale Adı: T.C. İSTANBUL ŞİŞLİ MESLEK YÜKSEKOKULU – OTOPARK HİZMETİ ALIM İHALESİ

Resmi ilanlar www.ilan.gov.tr’de Basın: (1039074)

6

Küçükçekmece'de bulunan katı atık toplama merkezinden yayılan koku nedeniyle çevre sakinleripencerelerini açamaz duruma geldi, müşteri kaybına uğradıklarını belirten esnaf da tepki gösterdi

K üçükçekmece, Atakent Mahallesi Me-nekşe Parkı civarında oturanlar veesnaf, Kurban Bayramı'nda başla-

yan kötü kokudan rahatsız durumda.Her gün yüzlerce kişinin uğradığı parkave çevresindeki sokaklara yayılan kokuvatandaşları ve esnafı isyan ettirdi. Va-tandaşlar kokunun parkın hemen ya-kınında bulunan belediyeye ait atıktoplama merkezinde kurban atıkları-nın bekletilmesinden kaynaklandığınıöne sürdü. Yürüyüş yolundan bur-nunu kapatarak geçen Mevlüt Turan,"Millet çok rahatsız hepimiz çok rahatsı-zız bu kokudan dolayı. Kurban kesimi oldu,orada da çöp atıkları var, atıyorlar, oradan ko-kuyor. Bayramdan önce buralar dolup taşıyordu.Şimdi kimse yok kokudan dolayı" dedi. Köpeğiyleberaber yürüyüş yapan İranlı Behreng Goderzi ise"Bugün daha fazla koku var. Bayramdan itibarenkoku çok fazla oldu.  Evlere kadar geliyor. Pencereyiaçmak zorundayız ama koku var" diye konuştu. Üççocuğuyla parka çıkan Saniye Bezirgan da, "Çocuk-larla sürekli çıkıyoruz. ama koku bizi tedirgin ediyor.Hastalık olabilir. Koku evin içine kadar geliyor. Bir-çok insan şikayet ediyor bundan. Dışarıdan geliyor,bayram sürecinde daha sık oldu. Herkes kurban ke-sildi ondan sanıyor" dedi.

Balkon açamaz haldeyiz

Bu sene çok rahatsız edici bir kokuyla karşılaştıkla-rını belirten Aydan Emsa ise "Balkon açamayacak

duruma geldik. En büyük keyfimiz balkonda kahv-altı yapmak, ama kahvaltımızı yapamadan içeri gir-dik. Buna bir çözüm olursa çok sevineceğiz" dedi.Bu sabahtan beri ağır bir koku geldiğini ifade edenesnaf Uğur Kaldan da "İçeriye kadar sızıyor. Müşte-rinin geleceğini sanmıyorum. Ben olsam gelmem.Belediyeyi aradık ama şu saate kadar bir şey görme-dik. Ceset kokusu gibi, etrafı aradık hayvan leşi mi

diye. Ağır bir koku" dedi.

Masalarımız bomboş

İş yeri çalışanlarından Elif Çakan, bayram sabahın-dan beri şiddetli bir koku olduğunu belirterek "Ara-madığımız yer kalmadı. Yetkililerin gerekli önlemlerizamanında alması gerekirdi. Mümkünse bu kokuyahemen bir çare bulunmalı” diye konuştu.

KUCUKCeKmeCe KoKUya teslIm!

Ayhan ONGUN

[email protected]

DUYARLILIK

Küçükçekmece Belediyesi'nden yapılanyazılı açıklamada ise, "Vatandaşın şikayetine

konu olan atık alanında günlük temizlikler ger-çekleşmekte ve istasyon olarak kullanılan böl-geden hayvan atıkları alınarak İBB tarafından

gösterilen Silivri'de yer alan atık tesisinegönderiliyor. Bu işlem sırasında oluşankötü kokuların önüne geçmek için be-

lediyemiz tüm gücüyle çalış-maktadır" denildi. 

Belediye açıklama yaptı

Deprem gerçeği unutulduİstanbul Bilgi Üniversitesi Travma ve Afet Çalışmaları Uygulamalı Ruh Sağlığı Yüksek LisansProgramı ve Travma ve Afet Ruh Sağlığı Çalışmaları Derneği (TARDE) tarafından 17 Ağustos ve12 Kasım 1999 depremlerinin 20’nci yılında, “Türkiye’nin Depreminde 20. Yıl: Bellek,Yapılanma, Gelecek” çalıştay serisinin ikincisini düzenledi. Prof. Dr. Tamer Aker, depreme yönelik çalışmaların afetlerle canlandığını sonrasında ise unutulduğunu ifade etti

ŞİLe'de yaklaşık 8 ayönce karaya oturan kuruyük gemisi kaderine terke-

dildi. Şile Sahilköy açıklarında 19Aralık 2018'de Komor Adaları ban-dıralı 127 metre uzunluğundakikargo gemisi "Natalia" fırtına nede-niyle karaya oturmuştu. Can paza-rını yaşandığı geminin 16mürettebatı dev dalgalar arasından,

kurulan halat sistemiyle kurtarıldı.Makine dairesi su alan gemidekikargo malzemeleri başka bir gemiyenakledildi. Tüm çalışmalara rağmenyüzdürülemeyen gemi kaderine ter-kedildi. Gemi 8 aydır aynı noktadabulunuyor. Geminin son hali hava-dan görüntülendi. Büyük bölümü sualtına gömülen geminin hurda yı-ğına döndüğü görüldü.

ŞİLe'de yaklaşık 8 ayönce karaya oturankuru yük gemisi ka-

derine terkedildi. Şile Sahilköyaçıklarında 19 Aralık 2018'deKomor Adaları bandıralı 127metre uzunluğundaki kargogemisi "Natalia" fırtına nede-niyle karaya oturmuştu.Can pazarını yaşandığı ge-minin 16 mürettebatı dev

dalgalar arasından, kurulan halatsistemiyle kurtarıldı. Makine dai-resi su alan gemideki kargo malze-meleri başka bir gemiye nakledildi.Tüm çalışmalara rağmen yüzdürü-lemeyen gemi kaderine terkedildi.Gemi 8 aydır aynı noktada bulunu-yor. Geminin son hali havadan gö-rüntülendi. Büyük bölümü sualtına gömülen geminin hurda yı-ğına döndüğü görüldü.

Acıya ortak oldular

Kadersiz gemi

FATİH'Te bir otelde çıkan yangın pa-niğe neden oldu. Yangın, itfaiye ekip-leri tarafından söndürülürken otelde

hasar oluştu. Aksaray, Sorguççu Sokakta bulu-nan bir otelde saat 09.00 sıralarında henüz bi-linmeyen nedenle yangın çıktı. Otelodalarından birinde çıkan yangın nedeniylekısa sürede koridorları duman kapladı. Du-mandan etkilenen müşteriler kendilerini dı-şarıya attı. Yangın nedeniyle oteldebulunanlar büyük panik yaşarken, ihbarüzerine olay yerine itfaiye, sağlık ve polisekipleri sevk edildi.  İtfaiye ekipleri otelde-kilerin tahliye edilmesinin ardından yan-gına müdahale etti. Yangın kısa süredesöndürülürken, otelde hasar oluştu.Yangının söndürülmesinin ardındanotel müşterileri tekrar otele girdi.Yangının çıkış nedeni araştırılıyor.

Yürekler ağza geldi

Vatandaşlar kokudan ciddi anlamda rahatsız olduklarını ifade etti.

Page 7: YAŞAM - Gazete Damga · gerçek kaynağını çok kısa süre içinde sap - tayan “smart chroma” yönteminin bir başka avantajı ise çok ciddi hastalıkların da tespit edilip

7SPORPERŞEMBE 15 AĞUSTOS 2019

U EFA Avrupa Ligi 3. elemeturu rövanşında bugün saha-sında Çekya'nın Sparta Prag

takımıyla karşılaşacak Trabzonspor,Avrupa kupalarındaki 127. maçınaçıkacak. Bordo-mavililer, geridekalan 126 maçta 48 galibiyet ve 33beraberlik aldı, 45 maçtan ise mağlu-biyetle ayrıldı. Avrupa sınavlarındarakip fileleri 164 kez havalandıranKaradeniz ekibi, kalesinde de 168gol gördü. Trabzonspor, ilk olarak1976-1977 sezonunda başladığı Av-rupa serüveninde Şampiyon Kulüp-ler Kupası ve UEFA ŞampiyonlarLigi'nde 28, 2009-2010 sezonundanitibaren UEFA Avrupa Ligi adıyladüzenlenmeye başlanan eski adıyla

UEFA Kupası'nda 78, Avrupa KupaGalipleri Kupası'nda 12 ve UEFA In-tertoto Kupası'nda 8 maç oynadı.

UEFA'da 79. maç

Trabzonspor, Sparta Prag ile oyna-yacağı maçla, UEFA Kupası veUEFA Avrupa Ligi altında düzenle-nen Avrupa'nın 2 numaralı kupa-sında 79. maçına çıkacak. UEFAKupası'nda ilk olarak 1982-1983 se-zonunda Almanya'nın Kaiserslau-tern takımı ile eşleşenbordo-mavililer, bugüne dek oyna-dığı 78 maçın 31'inde sahadan gali-biyetle ayrıldı. 21 maçta beraberekalan Karadeniz ekibi, 26 maçta iseyenildi. Bu maçlarda rakip fileleri

108 kez havalandıran Karadenizekibi, kalesinde 104 gol gördü.

En farklı galibiyeti

Trabzonspor, Avrupa kupalarında enfarklı skorlu galibiyetini Arnavut-luk'un Vllaznia takımı karşısındaaldı. Karadeniz ekibi, 2007-2008 se-zonunda UEFA Intertoto Kupa-sı'nda Arnavutluk temsilcisinisahasında 6-0'lık sonuçla mağlupederek, geride kalan 126 maçtaki enfarklı galibiyetine imza attı. Bordo-mavililer, Avrupa kupalarında enfarklı yenilgiyi ise Kupa Galipleri Ku-pası 1. tur rövanş maçında deplas-manda İspanya'nın Barcelonatakımına 7-2 mağlup olarak almıştı.

İnşaat,mekanik tehsisat ve elektrik malzemesi Alımı 30597 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Vakıf Yüksek-öğretim Kurumları İhale Yönetmeliği’nin 16. Maddesine göre Açık İhale Usulü ile ihale edilecektir.İhale kayıt numarası : 2019 / 00071-İdarenina) Adresi : Doğuş Üniversitesi Uzunçayır Sok.No:2 Acıbadem Kadıköy /İstanbulb) Telefon ve faks numarası : 444 7997– 0216 339 80 36c) Elektronik posta adresi : [email protected]ç) İhale Dokümanın görülebileceği web adresi :https://www.dogus.edu.tr/2-İhale konusu Mal/Hizmet/Yapım İşinina) İşin Niteliği, türü ve miktarı :Mal Alımı ve hizmet alımı, İnşaat işleri,mekanik ve elektrik malzemesi

139 Kalem 1.642.00 Adetb)Teslim yeri : Doğuş Üniversitesi Uzunçayır Sok.No:2 Acıbadem Kadıköy /İstanbul c) Teslim Tarihi : Söz konusu malzemeler sözleşme imzalandıktan sonra 30 takvim günü

içerisinde tek parti halinde teslim edilecektir.3-İhalenina) Yapılacağı yer : Doğuş Üniversitemiz Uzunçayır Sok.No:2 Rektörlük Binası Toplantı

Salonu Acıbadem/Kadıköy/İSTANBUL b) İhaleTarihi ve saati : 23/08/2019 Cuma- Saat 10:30 c) İhale Usulü : Vakıf Yüksek Öğretim Kurumları İhale Yönetmeliği, 16.Madde

Açık İhale, Kapalı Zarf4.İhaleye Katılabilme Şartları ve İstenilen Belgeler ile Yeterlilik Değerlendirmesinde Uygulanacak Kriterler:4.1. İhaleye katılma şartları ve istenilen belgeler: 4.1.2. Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren İmza Beyannamesi veya İmza Sirküleri; 4.1.2.1. Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi, 4.1.2.2. Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğinin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğinyönetimdeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir TicaretSicil Gazetesinde bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veyabu hususları gösteren belgeler ile tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri, 4.1.3. Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu. 4.1.4. Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat. 4.1.5. İhale konusu işin tamamı veya bir kısmı alt yüklenicilere yaptırılamaz. 4.2. Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler:İdare tarafından ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin kriterler idari şartnamede belirtilmiştir.4.3. Mesleki ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler:İdare tarafından Mesleki ve Teknik yeterliğe ilişkin kriterler idari şartnamede belirtilmiştir.4.4. Bu ihalede benzer iş olarak kabul edilecek işler:İdare tarafından Benzer İş’lere ilişkin kriterler idari şartnamede belirtilmiştir.5. Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir. 6. İhaleye sadece yerli istekliler katılabilecektir. 7. İhale dokümanının görülmesi ve satın alınması: 7.1. İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilir ve 250 TL (Türk Lirası) karşılığı Doğuş Üniversitesi Acıba-dem Yerleşkesi.Uzunçayır Sok.No:2 -3.Blok Muhasebe Müdürlüğü 314 No’lu oda Acıbadem /Kadıköy/İstanbulMuhasebe Biriminden Makbuz karşılığı Nakit ödeme yapılarak temin edilecektir. İl dışındaki katılımcılar içinTEB Bankası Beylikdüzü E-5 Şubesi İban No: TR63 0003 2000 0000 0068 1683 50 No’lu Hesaba sadeceBanka gişelerinden Firma İsmi ve Ödemeye ilişkin İhale Konusu yazılarak ödeme yapılmalıdır İhale doküman-larının satın alınması zorunludur. 8. Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar Doğuş Üniversitesi Acıbadem Yerleşkesi Uzunçayır Sok.No:2 Acıba-dem /Kadıköy/İstanbul Satınalma Müdürlüğü adresine elden teslim edilebileceği gibi, aynı adrese iadeli taah-hütlü posta vasıtasıyla da gönderilebilir.9. İstekliler tekliflerini, Birim fiyatlar üzerinden vereceklerdir. İhale sonucu üzerine ihale yapılan istekliyle, her biriş kaleminin miktarı ile bu kalemler için teklif edilen birim fiyatların çarpımı sonucu bulunan toplam bedel üzerin-den birim fiyat sözleşme imzalanacaktır.Bu ihalede, işin tamamı için teklif verilecektir. 10. İstekliler teklif ettikleri bedelin %3’ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir. 11. Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 60 (altmış) takvim günüdür.12. Konsorsiyum, iş ortaklıkları ve adi şirket ortaklığı olarak ihaleye teklif verilemez. 13. İsteklilerin sözleşmenin uygulanması sırasında ilgili mevzuat gereğince ödeyeceği her türlü vergi, resim,harç ve benzeri giderler ile ulaşım ve her türlü sigorta giderleri teklif verene aittir.14. İhale içerik ve şartları ile ilgili değişiklikler için ihale süresi içinde her türlü zeyilname yayınlama hakkı tarafı-mıza aittir.15. Diğer Hususlar: İhale Yönetmeliği’nin 22. Maddesine göre öngörülen açıklama istenmeksizin ekonomik açıdan en avantajlı teklif üzerinde bırakılacaktır.

İNŞAAT,MEKANİK TEHSİSAT VE ELEKTRİK MALZEMESİ SATIN ALINACAKTIRDOĞUŞ ÜNİVERSİTESİ SATINALMA MÜDÜRLÜĞÜ

Resmi ilanlar www.ilan.gov.tr’de Basın:(1038841)

AVRUPA’DAFIRTINA ZAMANIAVRUPA’DAFIRTINA ZAMANIAVRUPA’DAFIRTINA ZAMANIAVRUPA’DAFIRTINA ZAMANIAVRUPA’DAFIRTINA ZAMANIAVRUPA’DAFIRTINA ZAMANIAVRUPA’DAFIRTINA ZAMANIAVRUPA’DAFIRTINA ZAMANI

4 yıl sonra sahasında ilk maç4 yıl sonra sahasında ilk maç4 yıl sonra sahasında ilk maç4 yıl sonra sahasında ilk maç4 yıl sonra sahasında ilk maç4 yıl sonra sahasında ilk maç4 yıl sonra sahasında ilk maçTrabzonspor, 4 yıl aradan sonra sahasındaAvrupa kupası maçına çıkacak. Evinde en son6 Ağustos 2015'te Makedonya'nın Rabotnickitakımını konuk eden bordo-mavililer, bu kez

Sparta Prag'ı ağırlayacak. Yeni stadı MedicalPark'ta ilk Avrupa kupası maçını oynayacakKaradeniz ekibi, böylece bin 470 gün sonrakendi evinde Avrupa heyecanı yaşayacak.

İlk kez Çekya takımıTrabzonspor, ilk kez Çekya takımı karşısında tur mücadelesi veriyor. Bordo-mavililer, SpartaPrag'ı elemesi halinde ilk kez karşılaştığı Çekya temsilcisini kupanın dışına itmiş olacak.

UEFA Avrupa Ligi 3. ön eleme turunda 2-2'ninrövanşında Sparta Prag ile karşılaşacak olan Trabzonspor bir zafere daha imza atmak istiyor.Taraftarının desteğini de arkasına alacak olanFırtına, sahasında tur sevinci yaşamak amacında

Cimbom lige baslıyorSüper Lig'de 2019-2020 sezonuna yarın Yukatel Denizlispor ile yapacağıkarşılaşmayla başlayacak son şampiyon Galatasaray, lig tarihindekiaçılış maçlarında 42 galibiyet, 11 yenilgi, 8 beraberlik aldıSarı-kırmızılı ekip, lig tari-hinde misafir takım sıfatıylaoynadığı 24 ilk hafta maçı-nın ise 12'sini kazandı,7'sini yitirdi, 5'inde de bera-bere kaldı. Galatasaray, 61sezondaki ilk hafta maçla-rından 53'ünde gol atarken,sadece 8'inde suskun kaldı.Sarı-kırmızılı takım, son 21sezonda ise sadece 2011-2012'de 2-0 yenildiği İstan-bul Büyükşehir

Belediyespor maçında golatamadan lige başladı.

Denizlispor ile 10sezon sonra

Galatasaray, Denizlispor ile10 sezon aradan sonra açı-lış maçında karşı karşıyagelecek. Sarı-kırmızılıtakım, Ege temsilcisiyledaha önce 3 kez sezonunilk hafta maçında karşılaştı.Denizlispor ile 1984-1985

sezonunun ilk haftasındasahasında yaptığı müsaba-kayı 1-0 kaybeden sarı-kır-mızılı takım, 2000-2001'inaçılış maçında konuk ol-duğu rakibini 1-0 mağlupetti. Galatasaray, 2008-2009 sezonunda da ilkhafta maçında İstanbul'dakarşılaştığı Denizlispor'u 4-1 yendi. Galatasaray, se-zondaki ilk haftamaçlarında en farklı skorlu

galibiyetini 4-0'lık sonuç-larla aldı, en farklı yenilgiyiise 3-1 ve 2-0'lık skorlarlayaşadı. Sarı-kırmızılı takım,1964-1965 sezonunda Feri-köy'ü, 1983-1984'te Kara-gümrük'ü, 2007-2008'de deÇaykur Rizespor'u 4-0mağlup ederken, 1979-1980'da Göztepe'ye 3-1,2011-2012'de de İstanbulBüyükşehir Belediyespor'a2-0 kaybetti.

Süper Lig'de2019-2020 sezonunun ilkhaftasında 17 Ağustos Cumartesigünü deplasmanda Demir Grup Si-vasspor ile karşılaşacak Beşiktaş, 62.kez mücadele edeceği organizasyonda15 kez şampiyonluğa ulaştı. Siyah-be-yazlı ekip, ligin en çok şampiyon olantakımlarından Galatasaray ve Fener-bahçe gibi tüm sezonlarda yer aldı. Be-şiktaş'ın Süper Lig'deki en kötü derecesiise 11'incilik oldu. Ligde en farklı skorlugalibiyetini Adana Demirspor'u 10-0yenerek alan siyah-beyazlılar, en farklı

skorlu yenilgiyi ise 5-0'la Bursaspor kar-şısında yaşadı.

Beşiktaş'ın "en"leri

Beşiktaş'ın lig tarihindeki "en"leri şöyle:En iyi derecesi: Şampiyon (15 kez).1959-1960, 1965-1966, 1966-1967,1981-1982, 1985-1986, 1989-1990,1990-1991, 1991-1992, 1994-1995,2002-2003, 2008-2009, 2015-2016,2016-2017 Not: Türkiye Futbol Federasyonu(TFF) Tahkim Kurulu, 9 Mayıs

2002'de yaptığı toplantısında, BeşiktaşKulübünün 1956-1957 ve 1957-1958sezonlarına ilişkin şampiyonluklarınınonaylanması talebini yerinde ve haklıgörerek, 1959'da başlayan Birinci Ligöncesi bu 2 şampiyonluğun Türkiyeşampiyonluğu olarak TFF kayıtlarınatescil edilmesini karara bağlamıştı.En kötü derecesi: 11. (2 kez): 1975-1976, 1979-1980En iyi sezonu: 1991-1992 (30 maçta23 galibiyet 7 beraberlik 0 mağlubiyet)En kötü sezonu: 1975-1976 (30 maçta5 galibiyet 17 beraberlik 8 mağlubiyet)En çok kazandığı sezon: 1959-1960(38 maçta 29 galibiyet)

Beşiktaş'ın seyir defteri

Page 8: YAŞAM - Gazete Damga · gerçek kaynağını çok kısa süre içinde sap - tayan “smart chroma” yönteminin bir başka avantajı ise çok ciddi hastalıkların da tespit edilip