16
Geçtiğimiz aylarda şiddet, kötü muamele, işkence, cinsel istismar iddiaları ardı ardına basına yansıyan Aliağa (Şakran) Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumu ile ilgili olarak TTB tarafından hazırlanan rapor, kamuoyuna açıklandı. 11 “Her tür şiddet ortadan kaldırılmalı” Sağlık ve Çevre Birliği HEAL (Health and Environment Alliance, Brüksel) tarafından hazırlanan rapor, Türkiye’de elektrik üretimi için işletilen kömürlü termik santrallerin yol açtığı hava kirliliğinin sağlık üzerindeki etkilerini ve maliyetini ortaya koyuyor. 19. Pratisyen Hekimlik Kongresi 16 - 18 Mayıs 2015 tarihleri arasında İstanbul Yıldız Teknik Üniversitesi Oditoryumunda gerçekleştirildi. Kongrede birinci basamakta yaşanan güncel sorunlar ve çözüm önerileri tartışıldı. 5 Ödenmeyen sağlık faturası 14 “Örgütümüze, emeğimize, mesleğimize, geleceğimize ve eğitim hakkımıza sahip çıkıyoruz” “örgütlü emek, sağlıklı toplum” www.ttb.org.tr Sayı: 214 Haziran 2015 6 Akçakale’de sağlık hizmetleri takviye edilmeli 4 Sevgili Uğur Dr. Orhan Odabaşı yazdı 12 Mezopotamya Tıp Kongresi Dr. Şeyhmus Gökalp yazdı 3 Avrupa Tabip Birlikleri Başkanlar Toplantısı Prag’da yapıldı Sağlıkta şiddet bir meslektaşımızı daha aramızdan aldı. Samsun Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Hastanesi’nde görev yapan göğüs cerrahisi uzmanı Dr. Kamil Furtun, uğradığı silahlı saldırı sonucu yaşamını yitirdi. Meslektaşlarının katledilmesini ve sağlık ortamlarında uğradıkları şiddeti protesto eden sağlık çalışanları 1 Haziran 2015 günü tüm Türkiye’de iş bıraktı. Sağlık çalışanları, sadece katilin değil azmettiricinin de bulunmasını istedi. Birinci basamak sağlık çalışanları, Sağlık Bakanlığı'nın baskısı ve işten atma tehditlerine karşı 20-21-22 Mayıs’ta iş bıraktı. En uzun süreli G(ö)REV eylemi tüm Türkiye çapında geniş katılımla gerçekleşti. 7 8 10 Türk Tabipleri Birliği Kadın Hekimlik ve Kadın Sağlığı Kolu tarafından düzenlenen forum, Türkiye’de kadınların doğum kontrol yöntemleri ve isteğe bağlı düşük için sağlık hizmetine erişemediğini ortaya koydu. Kadınlar doğum kontrol yöntemleri için sağlık hizmetine erişemiyor 6 g ün dem... Gitti, Gömdü, Döndü! Prof. Dr. Özden Şener’in yazısı sayfa 3’te Yeni Hükümet’in dikkatine: Yalan değil, çözüm istiyoruz! En uzun süreli G(ö)REV Yastayız, isyandayız! Sadece katilin değil, azmettiricinin de bulunmasını istiyoruz AKP’nin 13 yıllık yalanlarla dolu iktidarı 7 Haziran 2015 seçimiyle sona erdi. Tıp Dünyası olarak, siyasi partilerin koalisyon arayışları sürerken, hekimler ve sağlık çalışanlarının yeni hükümetten ve yeni Sağlık Bakanı’ndan beklentilerini ve taleplerini anımsatmak istedik. • Çalışma koşullarının acilen düzeltilmesi • Emekliliğe yansıyacak temel ücretlerin iyileştirilmesi • Fiili hizmet zamlarının ödenmesi • Tıp eğitiminde niceliği değil, niteliği önceleyen politikaların uygulanması • Bütün yurttaşların eşit, ücretsiz, nitelikli sağlık hizmetine ulaşabilmesi 2

Yalan değil, çözüm istiyoruz! - tipdunyasi.dr.tr filegöğüs cerrahisi uzmanı Dr. Kamil Furtun, uğradığı silahlı saldırı sonucu yaşamını yitirdi. Meslektaşlarının

Embed Size (px)

Citation preview

Geçtiğimiz aylarda şiddet, kötümuamele, işkence, cinsel istismariddiaları ardı ardına basına yansıyanAliağa (Şakran) Çocuk ve GençlikKapalı Ceza İnfaz Kurumu ile ilgiliolarak TTB tarafındanhazırlanan rapor, kamuoyunaaçıklandı. 11

“Her tür şiddetortadankaldırılmalı”

Sağlık ve Çevre Birliği HEAL (Healthand Environment Alliance, Brüksel)tarafından hazırlanan rapor,Türkiye’de elektrik üretimi için işletilenkömürlü termik santrallerin yol açtığıhava kirliliğinin sağlık üzerindekietkilerini ve maliyetini ortayakoyuyor.

19. Pratisyen Hekimlik Kongresi 16 - 18 Mayıs 2015 tarihleri arasındaİstanbul Yıldız Teknik ÜniversitesiOditoryumunda gerçekleştirildi.Kongrede birinci basamakta yaşanangüncel sorunlar ve çözümönerileri tartışıldı.

5

Ödenmeyensağlık faturası

14

“Örgütümüze,emeğimize,mesleğimize,

geleceğimize ve eğitimhakkımıza sahipçıkıyoruz”

“örgütlü emek, sağlıklı toplum”www.ttb.org.tr Sayı: 214 Haziran 2015

6Akçakale’de sağlık hizmetleri takviye edilmeli

4Sevgili Uğur Dr. Orhan Odabaşı yazdı

12Mezopotamya Tıp KongresiDr. Şeyhmus Gökalp yazdı

3Avrupa Tabip BirlikleriBaşkanlar Toplantısı Prag’da yapıldı

Sağlıkta şiddet bir meslektaşımızı dahaaramızdan aldı. Samsun Göğüs Hastalıkları veGöğüs Cerrahisi Hastanesi’nde görev yapangöğüs cerrahisi uzmanı Dr. Kamil Furtun,uğradığı silahlı saldırı sonucu yaşamını yitirdi.

Meslektaşlarının katledilmesini ve sağlık ortamlarındauğradıkları şiddeti protesto eden sağlık çalışanları 1 Haziran 2015 günü tüm Türkiye’de iş bıraktı. Sağlıkçalışanları, sadece katilin değil azmettiricinin debulunmasını istedi.

Birinci basamak sağlıkçalışanları, SağlıkBakanlığı'nın baskısı veişten atma tehditlerinekarşı 20-21-22 Mayıs’taiş bıraktı. En uzunsüreli G(ö)REV eylemitüm Türkiye çapındageniş katılımlagerçekleşti. 7

8 10

Türk Tabipleri Birliği Kadın Hekimlik ve Kadın SağlığıKolu tarafından düzenlenen forum, Türkiye’de kadınlarındoğum kontrol yöntemleri ve isteğe bağlı düşük için sağlıkhizmetine erişemediğini ortaya koydu.

Kadınlar doğum kontrolyöntemleri için sağlıkhizmetine erişemiyor

6

gündem...

Gitti, Gömdü, Döndü!

Prof. Dr. Özden Şener’in yazısı sayfa 3’te

Yeni Hükümet’in dikkatine:

Yalan değil, çözümistiyoruz!

En uzunsüreliG(ö)REV

Yastayız,isyandayız!

Sadece katilin değil,azmettiricinin debulunmasını istiyoruz

AKP’nin 13 yıllık yalanlarla dolu iktidarı 7 Haziran 2015seçimiyle sona erdi. Tıp Dünyası olarak, siyasi partilerinkoalisyon arayışları sürerken, hekimler ve sağlıkçalışanlarının yeni hükümetten ve yeni Sağlık Bakanı’ndanbeklentilerini ve taleplerini anımsatmak istedik. • Çalışma koşullarının acilen düzeltilmesi• Emekliliğe yansıyacak temel ücretlerin iyileştirilmesi• Fiili hizmet zamlarının ödenmesi• Tıp eğitiminde niceliği değil, niteliği önceleyen politikaların uygulanması• Bütün yurttaşların eşit, ücretsiz, nitelikli sağlık hizmetine ulaşabilmesi 2

AKP’nin 13 yıllık yalanlarladolu tek başına iktidarı 7 Haziran2015 seçimiyle sona erdi. Sağlık,bu yalanların en fütursuzca ser-gilendiği alanların başında geldi.Sağlıkta “reform” yaptık denildi,“çağ atladık” denildi, “bütün va-tandaşlar memnun, istediği has-taneyi, istediği hekimi seçebiliyor”denildi. Oysa halkın ve sağlık ça-lışanlarının gerçekleri böyle de-ğildi.

Sağlık bir tüketim malzemesine,üzerinden kâr edilen bir metayadönüştürüldü. Kamuda uygulanan“performans” sistemi, özel sek-törde ise ciro ve kar baskısı sağlıkhizmetlerini şekillendirdi. Mua-

yene, ameliyat sayıları, ilaç

tüketimi, tetkik sayıları son 10yılda üçer kat arttı. Muayene sa-yılarındaki artış özel sektörde 13katı buldu.

Tıp ve sağlık eğitimi sayısıznedenle zarar gördü. Türkiye ciddibiçimde niteliksiz tıp ve sağlıkeğitimi sorunuyla karşı karşıyabırakıldı. Sağlık çalışanlarının ça-lışma koşulları ağırlaştı, hak gasp-ları yaşandı. Sağlıkta şiddet hiçolmadığı kadar arttı. Sağlık çalı-şanları ücret yetersizliği ve ada-letsizliği, çalışma barışının bo-zulması, ağır çalışma koşulları,mesleki tatminsizlik, meslekteyükselmelerde kayırmacılık, liya-katın dikkate alınmaması ve şiddetnedeniyle ciddi sıkıntılar içinedüştüler.

En temel insan hakkı olan veherkesin ayrımsız olarak en nite-likli biçimde ulaşabilmesi gerekensağlık hizmetlerinde durum, baş-langıçtaki göz boyama uygula-malarından sonra giderek olum-suzlaştı. Vatandaşlar giderek cep-lerinden daha fazla katkı/katılımpayı ödemeye buna karşılık sağlıkhizmetine daha az ulaşabilmeyebaşladılar. Aşılama oranları düştü,bebek ölüm hızı yükseldi. Vatan-daşların sağlıktan memnuniyetigiderek azaldı.

Gerçekleri görün!7 Haziran seçimleri sonrası yeni

hükümet arayışları sürüyor. He-kimler ve sağlık ça-

lışanları yeni hükümeti ve yeniSağlık Bakanı’nı, belki deAKP’nin oy kaybının nedenlerin-den biri olan sağlıktaki olumsuztabloyu görmeye, doğru okumayave hekimlerin/sağlık çalışanlarınıntaleplerini dikkate almaya çağırı-yor. Ve acil taleplerini bir kezdaha hatırlatıyor:

- Çalışırken de emeklilikte deinsanca yaşayabilecek güvencelibir gelir talep ediyoruz. Hazırla-dığımız yasa teklifi doğrultusundaacilen emekliliğe yansıyan ücre-timizin ve mevcut emekli hekimmaaşlarının iki katına çıkmasınıistiyoruz.

- İnsanüstü bir çabayla, insanlıkdışı, şiddet gördüğümüz koşullardaçalışıyoruz. 36 saat kesintisiz, ih-tiyaç molası dahi veremeden, per-formans/ciro baskısı altında, sağ-lıksız koşullarda, şiddet baskısıaltında, taşeron sistemiyle çalışı-yoruz. Çalışma koşullarımızın aci-len düzeltilmesini talep ediyor;yetkilileri taşeron sistemine “çağ-daş köleliğe” son vermeye çağı-rıyoruz.

- Yıllarca haftada 40 saatlikyasal sürenin çok üzerinde ve ağırkoşullarda çalıştığımız halde bu-güne dek bir türlü verilemeyenfiili hizmet zammını talep ediyo-ruz.

- Başta tıp eğitimi olmak üzeresağlık alanındaki mesleki eğitiminniteliğinin giderek bozulduğunu,

bunun halkımızın gelece-ğini tehdit ettiğini görü-

yoruz. Tıp ve sağlık eğiti-minde meslek örgütleriyle,

ilgili derneklerle işbirliği ya-pılmasını, sayıyı değil niteliği ön-celeyen bir politikayı talep edi-yoruz.

- Katkı, katılım paylarıyla, is-tisnai hizmet tanımıyla, fark üc-retleriyle, 5 dakikalık randevu sü-releriyle halkımızın sağlık hiz-metine erişimi kısıtlanmaktadır.Nitelikli sağlık hizmetine bütünyurttaşlarımızın ücretsiz ulaşabil-mesini talep ediyoruz.

AKP’nin 13 yıllık yalanlarla dolu iktidarı 7 Haziran2015 seçimiyle sona erdi. Tıp Dünyası olarak, siyasipartilerin koalisyon arayışları sürerken, hekimler vesağlık çalışanlarının yeni hükümetten ve yeni SağlıkBakanı’ndan beklentilerini ve taleplerini anımsatmakistedik. • Çalışma koşullarının acilen düzeltilmesi• Emekliliğe yansıyacak temel ücretleriniyileştirilmesi• Fiili hizmet zamlarının ödenmesi• Tıp eğitiminde niceliği değil, niteliği önceleyenpolitikaların uygulanması• Bütün yurttaşların eşit, ücretsiz, nitelikli sağlıkhizmetine ulaşabilmesi

Tıp DünyasıANKARA

Yalan değil, çözüm istiyoruz!!YeniHükümet’indikkatine:

2Haziran 2015

Hesap Numarası: Türkiye Vakıflar Bankası Maltepe Şubesi Hesap No: 00158007281178784

Baskı Öncesi Hazırlık: GEO Tanıtım ve Reklam Hizmetleri Turgut Reis Cad. 47/6 Tandoğan Ank. [email protected]

Basım yeri ve tarihi:İhlas Gazetecilik AŞ. Turgut Özal Bulvarı Demirciler Sitesi1. Cadde No: 68 Siteler Ankara 353 29 61 / 23 Haziran 2015

Tıp Dünyası Dergisi Sahibi ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü:Türk Tabipleri Birliği adına Dr. Bayazıt İlhanGenel Yayın Yönetmeni:Mutlu Sereli Kaan

Katkıda bulunanlar: Dr. Hande Arpat, Dr. Eriş Bilaloğlu, Dr. Seyfi Durmaz, Dr. ArzuErbilici, Dr. Deniz Erdoğdu, Dr. Bayazıt İlhan,Dr. Tufan Kaan, Dr. Burhanettin Kaya,Dr. Osman Öztürk, Dr. H. Özden Şener,Dr. Feride Aksu Tanık, Dr. Cavit Işık Yavuz

Yayımlayan: Türk Tabipleri BirliğiYayın İdare Merkezi: GMK Bulvarı,Şehit Daniş Tunalıgil Sok. No: 2 Kat: 4Maltepe/Ankara Tel: (0312) 231 31 79 (pbx)Faks: (0312) 231 19 52 - 53 Yayının Türü: Yerel, süreli

Yıl: 21 Sayı: 214 [email protected]://www.ttb.org.tr Tıp Dünyası Dergisi, Türk TabipleriBirliği tarafından ayda bir yayımlanır.Ücretsizdir. 8.800 adet basılmıştır.

Avrupa Tabip BirlikleriBaşkanlar toplantısı 12 Ha-ziran 2015 tarihinde Prag’dayapıldı. Toplantıda Türk Ta-bipleri Birliği’ni Merkez Kon-seyi Başkanı Dr. Bayazıt İlhantemsil etti.

Program içerisinde ÇekCumhuriyeti Sağlık BakanıDr. Svatopluk Nemecek ileBaşbakan Yardımcısı Dr. Pa-vel Belobradek birer konuşmayaptılar.

Toplantıda ulusal tabip bir-liklerinin yasal dayanağı, üyezorunluluğu, organizasyonyapısı, üye sayıları, sendikalroller alıp almadıkları, hü-kümetlerle ilişkileri hakkında

bilgi alış verişinde bulunuldu.Ülke tabip birlikleri başkan-ları kendi ülkelerindeki sağlıksorunlarına ilişkin kısa su-numlar içerisinde öne çıkanüç sorun hakkında geri bil-dirimler yaptılar. Toplantıdaayrıca Avrupa Tabip Birlik-leri’nin sağlık ve insan hak-larına bakışı ile dayanışmakararlılığını ifade eden “PragBildirgesi” hazırlandı.

Dr. Bayazıt İlhan SağlıktaDönüşüm Programı ile sağlıkhizmetlerinin sunumundanalınış biçimine, organizasyo-nuna, ödeme biçimlerine, per-formans sistemine kadar Tür-kiye’de “dönüşen” sağlığadair bilgiler verdi. Sağlık ça-lışanlarına yönelik şiddete,Dr. Ersin Arslan ile Dr. Kamil

Furtun’un öldürülmesiyle sağ-lık çalışanları için can gü-venliğinin kalmadığı sağlıkortamına değindi. Bölgemizdeyaşanan savaş, bununla ilişkilisığınmacı akını ve neden ol-duğu sağlık(sız)lık durumunailişkin bilgiler verdi.

Türkiye’de yaşanan sağlıkalanındaki şiddetin Avrupaülkelerinde sağlığın günde-minde dahi olmaması dikkatçekiciydi, tüm katılımcılartarafından çarpıcı bulundu.Yine bölgemizdeki savaşlailişkili Türkiye’deki durumve sağlık çalışanlarının sı-ğınmacıların sağlık sorunla-rının önlenmesi ve giderilmesiiçin yürüttüğü çabalar takdirtopladı.

Tıp DünyasıHABER MERKEZİ

3

Prof. Dr. Özden ŞenerTTB Genel Sekreteri

gündem...

Gitti, Gömdü,Döndü!

Dr. Kamil Furtun öldürüldü.Sağlık Bakanı seçim ça-lışmasını yarıda kesti,

Bursa'dan Samsun'a gitti; kahramanbir komutan edasıyla çevresinde ko-rumalarıyla birlikte cenazeye katıldı;koltuk çalışmaları için Bursa'ya dön-dü. Gitti! Gömdü! Döndü!

TTB sağlıkta şiddetin geldiği teh-likeli durumu görüşmek için randevuistedi, “Bursa'da seçim çalışmasın-dayım, buraya gelirseniz görüşürüz”dedi! Bakanlık Ankara'da. Dr. KamilFurtun Samsun'da. Bakan Bursa'da!Maşallah!

Hastaneler, sağlık kuruluşları artıktekin yerler değil.

Geceyarısından sonra kuytu so-kaklarda,

Sabahın üçünde bar önlerinde,Köprü altlarında, bitirimhanelerde

yaşanan türden olaylar, Tekme,Tokat,Yumruk,Bıçak,Satır,Tabanca ile saldırılarGüpegündüz hastanelerde görünce

şaşırmadığımız,kanıksadığımız, Gazeteci için haber niteliğini dahi

kaybetmişSıradan olaylar haline geldi uzun

süredir. Bugüne dek her saldırıyı, her ölü-

mü yetkililer saldırganın ruhi duru-munun bozukluğuyla açıklamayagayret ettiler.

Böylesi saldırılara ruhsal sağlıksorunu olan bireyler daha yatkınolabilir. İyi ama böyle bireyler yeniortaya çıkmadı ki! Hep vardılar. Ev-velce hekime, sağlıkçıya haklı veyahaksız kızan birisi evde konuylakomşuyla dertleşerek, en fazla ko-ridorda yüksek sesle söylenerek ya-tıştırırdı kendisini.

Ne oldu? Ne değişti de saldırmaya,hamile hemşirenin karnını tekme-lemeye, otomobili acil servisin ka-pısına sürmeye başladı bu insanlar?

Siz! AKP'nin Sağlık Bakanları,siyasetçileri! Siz ne yaptınız da bizidövüp öldürmeye başladılar?

Ne yaptınız da Dr. Göksel Kalaycı,Dr. Ali Menekşe, Dr. Ersin Arslan,Dr. Melike Erdem, Dr. Kamil Furtunartık yok?!.

Kendi rakamlarınızla her saattebirden fazla sağlık çalışanı saldırıyauğruyor!

Biz asker miyiz, polis miyiz? Bizözel harekatçı mıyız? Niye çalışırkenölüyoruz kardeşim biz? Nesi normal,neresi doğal bunun?

Beğenmediğiniz sağlık sistemindeçalışan,

beğenmediğiniz,iğne yapmayı bilmeyen,paragöz,mani manici"Doktor efendi"lerin kılına do-

kunmayanlar şimdi sizin dönüştürdüğünüz,"mis gibi",ambulanslı helikopterli,istediğin hastaneli,randevulu mandevulu,En yüksek memnuniyetlisisteminizdenasıl bu kadar saldırganlaştılar?Neden çıkarmıyorsunuz sağlıkta

şiddet yasasını?Neden bilimsel olanı, sevk zincirini

getirip muayene süresini insani dü-zeye çıkarmıyorsunuz?

Neden elinizi hasta, yatalak, ölümdöşeğindeki vatandaşın cebindençekmiyorsunuz?

Neden kaldırmıyorsunuz hastabaşı ödemeyi, performansı, ciro bas-kısını?

Neden vazgeçmiyorsunuz sağlıkçalışanını itibarsızlaştırmaktan, has-talarla karşı karşıya getirmekten?

Neden vazgeçmiyorsunuz Ersin-leri, Kamilleri ölüme yollayan bukirlenmiş sağlık sisteminden?

Neden, neden...Yanıtı siz de biz de iyi biliyoruz! Sizin için sağlıkçının, halkın sağ-

lığının değeri sıfır. Varsa yoksa paracıklar.Özel sermaye semirsin yeter!Kalabalıkla tıkayın kamuyu. Umu-

runuzda mı, hasta iyi tedavi oluyormu?

Umurunuzda mı, kavga gürültücinayet?!.

Daralan, bunalan, parası olan öze-le! Yatırımcı sevinsin, değil mi?

Kamuda, özelde hekimi, sağlıkçıyıbaskıyla tehditle çalıştırın; emeğinisömürün!

Sizin için ne sağlıkçının ne dehalkın canının değeri var!

Ancak birimiz ölecek de; "git,göm, dön"; üstüne 15 dakika yas;Bakan Bey koltuk peşinde, tam gaz!

Haziran 2015

Avrupa Tabip BirlikleriBaşkanlar ToplantısıPrag’da yapıldı

Prag Bildirgesi’nde yer alan ortak hedefler:- Demokrasinin desteklenmesi, temel insan haklarına ve sivilözgürlüklere saygı;- Tıbbi bilimlerdeki gelişmelerin desteklenmesi ve kolaylaştırılması;- Sağlık hizmetlerine ve tıbbi tedaviye erişimde eşitsizliklerin vehaksızlıkların ortadan kaldırılması; bu arada ekonomik ve insanikriz içindeki ülkelere özel önem verilmesi;- Tıp alanında meslek etiğinin taşıdığı önemin vurgulanması;- Uygun nitelikli sağlık hizmetinin güvencesi olarak klinikkararlarda özerklik ilkesinin sahiplenilmesi;- Hekimlerin çalışma ve ekonomik koşullarının iyileştirilmesi;- Sağlık ve sağlık hizmetleri üzerinde etkili olabilecek Avrupa ya daülke ölçeğinde hazırlanmakta olan politikaların “tüm politikalardasağlık” hedefi doğrultusunda izlenmesi.

evgili Uğur, “Seninle ilgili yazmak, seni anlat-

mak” sanıldığı gibi, buna benzer durumlardanot düşüldüğü gibi, pek de zor değil. Uzunuzun yazmak da olası. Böylesi bir yazıyıbu yazıyı okuyacakların büyük bir bölümüile aynı paydadan biri olarak düşünüyorumda en fazla 14 yıllık bir ortak geçmiş içinizledikleriminden, yaşadıklarımından, şa-şırdıklarımından ve bunların birinci çoğulhallerinden söz edeceğim. Eminim ki hersöylenen çokça eksik kalacak. Biliyorumki Uğur çalışmaktan, bir işi yetiştirmektenzamanı olsa idi, dile getireceğim özelliğiile ilgili birazcık daha derinleşebilseydik,kimbilir daha ne söylerdi, daha neler yapmıştı,öğrenebilirdik, daha da şaşırtırdı beni.

Şaşırttı beni. Bir çok kez. Benim bir arkadaşım var: Konu ne olursa

olsun bir beş dakika o konuda uzmanmışgibi, sanki o konu ile yatar kalkarmış gibi,yakından ilgilenirmiş gibi, konuşurken okonuda dinleyende bir duygu oluşturan birdostum. Konu ne olursa olsun “5 dakika”konuşabileceğini gördüğüm şimdi gerçektenuzakta ve çok özlediğim bir dostum. İnsanaiyi gelen, sabah güne başlamadan bir kaçdakika, bir çay - kahve içimi dünden bu-günden ya da yarından konuştuğun, bilme-diğin, kaçırdığın bir ayrıntının olduğunugösteren … Bu dostum gibi Uğur ile de herkonuda konuşabildiğimi ya da ortak konuş-tuğumuz, konuşabildiğimiz bir çok konudane çok biriktirdiğini, şaşırtıcı bir biçimdeiçinde yer aldığını, gerçekten ama gerçekten“gizli özne” olduğunu çok kez, çok şaşırarakyaşadım. Bu yazıyı okuyanlar içinde Uğurile birlikte çalışanlar, bir işe birlikte emekverenler, ne demek istediğimi çok iyi anla-mışlardır. TTB içerisinde neler yaptığınınörneklerini mutlaka vermem gerekir, bili-yorum. Ancak Uğur’un yaptıklarından, enazından bir kaçını somut kanıtları önümdeolduğu için, sizle paylaşmak isterim. Buvereceğim örnekler Uğur’un “yaptıklarımettiklerim” konu başlığında bana anlattıklarıdeğil. Bu kısacık sürede, yeri geldiğinde,benimle paylaştığı yol göstermek – yardımcıolmak için ettikleri – yaptıkları: Konunereden açıldı, kısa zamanda buraya nasılgeldi (Uğur’un öyle uzun uzun konuşacak

zamanı hiç olmazdı) bilmiyorum. Örneğinbir gün geçmişten eski kültürlerden konu-şurken, söylediklerinden hissedersiniz kiUğur bu konuyla da ilgilenmiş. Bu duygunuzgerçektir. Ertesi gün size getirdiği, imzalayıpverdiği, iki kitap bunun en güzel kanıtıdır:“Museum of Anatolian Civilizations – MetalVessels”, “Heritage Recovered – The LydianTreasure”.

Çocukların eğitiminden söz edersiniz öy-lesine. Uğur konuşur, olması gerekeni gös-terir. Dahası yıllar önce çocukluğunuzdaizlediğiniz “Susam Sokağı” ile ilgili yap-tıklarını öğrenirsiniz … (Oğluma getirdiğindoğum hediyesi, evime geldiğinde oğlumunodasına Deniz ile birlikte kurduğun oyuncak.Hep özel, incelikli …)

Bir çay molasında konu açılmıştır, yerigelmiştir. Din, örneğin inanç özgürlüğü ko-nuşulmaktadır. Söz çoktur, ancak eylemnettir. Kimse bilmez ancak dilerseniz kim-liğinizdeki “Dini” bölümünü boş bırakabi-leceğinizin hukuksal mücadelesini veren vekazanan pek bilinmese de Uğur’dan başkasıdeğildir.

TTB’de yazarken çizerken, yazılanlarokunurken Uğur’un gözünden hiçbir kusurunkaçmadığını bilirim. Yazım kurallarını ko-nuşurken, öylesine söz oraya gelmişkenUğur’un bu konuda da çalışmışlığı – emeğiolduğunu öğrenirsiniz. Ertesi gün masanızdaduran Adam Yayınlarından çıkmış “SözlerinSoyağacı – Çağdaş Türkçenin EtimolojikSözlüğü” kitabının editörünün yazısındanUğur’un yaptığı özel katkıyı görürsünüz.

Bir öğle yemeğini anımsıyorum TTB’de.Yöresel bir yemek yapıyoruz hep birlikte.Uğur’da bize yardımcı olmak için mutfağageldi. Karpuzu kesmek için başına geçti.Öğrendik ki karpuzun çekirdeğine dikkatederek kesmenin de bir yöntemi varmış.“Yok artık!” dediğimi anımsıyorum.

Bir güzel insan, bu denli geniş, birbirindenfarklı alanda nasıl olurda bu denli niteliklieser bırakabilir. Üstelik hiç öne çıkmadan,“gizli özne” niteliğini hiç yitirmeden.

Yaklaşık 14 yıl önce fakültede bir projenedeniyle tanıdım Uğur ve Sevgili Güner’i.Yapılacak yalnızca öğrenci – standart hastagörüşmelerinin kaydedilmesi ve istenildiğindeizlenebilmesi idi. Ancak işin içinde Uğur

olunca işin “mükemmel” olması gerekiyordu.Günlerce uğraştı, üstelik tanımlanmış iş birkaç gün içinde bitmişken, yanılmıyorsambir kaç ay karşılık beklemeden çalıştı. Tümfakültenin odalarını, öğrenci ve öğretimüyelerini kapsayacak bir program yazdı.Yaklaşık o tarih için 1500 öğrencinin ka-yıtlarını hiç kimseye gereksinim duyulmadan,odaya giriş sırasına göre kayıt yapan,harakete duyarlı kameralarla odada haraketbitince yeni kayıt açan, her video kaydınıotomatik olarak isimlendiren, aynı gün tümkayıtlara uzaktan erişilebilen Dünya’nın ilkve örnek dijital sistemini oluşturdu. (Dün-ya’nın tek olduğunu ve yazıda geçersebüyük yazılması gerektiğini aynı durumunİnternet için de geçerli olduğunu bir çaymolasında bana Uğur söylemişti).

Fakülte’de proje tamamlandı. Bugün 11yıl önce Uğur’un kurduğu altyapıyı kulla-nıyoruz. Ancak onun düşleyip gecesindengündüzünden vazgeçip ortaya koyduğu sis-temi ne yazık ki kullanamıyoruz. Çünkübırakın üniversite öğrencilerini, bizler öğretimüyeleri olarak zamanında olmamız gerekenyerde olamıyoruz. Üstlendiğimiz işi yapmayıhenüz beceremedik. Uğur’un insanı merkezealan, yaşamı kolaylaştıran iş disiplini içindaha çok zamanımız var: bizler “gibi” yap-mayı, geçiştirmeyi, işimizi bir başkasına,başka zamana bırakmayı beceri saydığımızsürece Uğur’a, daha çok zaman var.

Sevgili Dostum TTB’de ne yaptı? Pekçok arkadaşım önceleri ne yaptığını bilemedi,bilemedik. Birlikte çalışanlar Uğur’la dahaçok çalışmak istediler. Hangi eksiğimizigörse gidermek için yardımcı oldu. Dilegetirdi, kimseyi kırmadan, kırmamaya özengöstererek. Kimsenin işini, rolünü, emeğiniçalmadan, pek ortaya çıkmadan çalıştı,üretti. “Mükemmel” olsun diye, Uğur gece– gündüz çalışırken kimi işler gecikti. Ör-neğin heKİMLİK programı başlangıçta “kaçüyemiz var, bilelim” diye başlamışken, tabipodalarının tüm işlerini yapabilecek bir prog-rama dönüştü. Yalnızca program yazmadıUğur, iş edindi 1900 doğum tarihli meslek-taşlarımızın peşine düştü, yanlış olduğunugördüğü adresler için hatayı en aza indirecekkimlik numaralarına dayalı yazılımlar üretti.

Bunların hepsini gece – gündüz ama ço-ğunlukla gece çalışarak, uzun uzun çalışarak,çok düşünüp çok çalışarak, hep en iyisi içinçalışarak yaptı. Bildiğini yazdı, çizdi, pay-laşmaktan çekinmedi, hiç çekinmedi …Ama çok çalıştı, çok ama çok üretti. TTB’deneler yaptığını yazmak isterim, ancak tekbaşıma, bildiklerimi yazarak eksik bırakmakhiç istemem. Size söz, birlikte çalıştıklarıile derleyip, Uğur’a yakışanı yaparak enkısa zamanda sizlerle paylaşacağım.

Sevgili Güner sen biricik Aşkını, arkada-şını, dostunu, bizler gerçek bir dostu yaşa-maya, anımsamaya devam edeceğiz.

Sevgiyle dostlukla …

Not: Sevgili Dostum, her gün AnatomiLaboratuvarının önünden geçerken bir kezdaha işte diyorum “söz ile özün farkı”. Sen,sana yakışanı hep yaptın …

Dr. Orhan Odabaşı

4Haziran 2015

Ankara 12. İdare Mahkemesi, Ça-lışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nınTTB ve TMMOB’un Soma’da 13 Ma-yıs 2014 tarihinde meydana gelen ma-den faciasının nedenlerini incelemetalebini reddeden kararını bozdu. Ka-rarda TTB ve TMMOB’un kuruluşyasalarında tanımlanan yetkilerineatıfta bulunan Mahkeme, Anayasa’nınmeslek birliği yasalarını iç hukukunbir parçası haline getirdiğine ve ulus-lararası sözleşmelere vurgu yaparak,Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan-lığı’nın ret kararını hukuka aykırı bul-du.

TTB ve TMMOB, 13 Mayıs 2014tarihinde meydana gelen Soma MadenFaciası’nın ardından, uzman bir he-yetle, facianın meydana geldiği madenocağında inceleme yapabilmek içinÇalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan-lığı’ndan izin istemişti. 17 Temmuz2014 tarihinde yapılan izin başvuru-sunda, birliklerin genel idare içerisindeyer alan hizmet kuruluşu olduğu, mes-leki deontoloji ve dayanışmayı koru-mak, meslek mensuplarının hak veyararlarını korumak, halk sağlığı iletıp mesleğini ilgilendiren işlerde resmimakamlarla karşılıklı işbirliği yapmakyönünde yükümlü olduğu, dolayısıylaocakta inceleme yapabilmek için ge-rekli yasal ve Anayasal yetkilere sahipolduğu belirtilmişti. Ancak BakanlıkTTB ve TMMOB’a bu izni vermemişti.

TTB ve TMMOB Çalışma ve SosyalGüvenlik Bakanlığı’nın bu itirazınımahkemeye taşıdı ve işlemin iptaliistemiyle dava açtı. Ankara 12. İdareMahkemesi TTB ve TMMOB kuruluşyasalarındaki ilgili maddelerden ha-reketle, birliklerin, gerek deontolojikyönlerden, gerekse ortamdaki iş risk-lerini ya da tehlikelerini değerlendir-mek, fiziki altyapı, teknik araç-gereç,personel standartları ve çalışma ko-şullarını belirlemek, danışma ve eğitimgibi başlıklarda önleyici temel ilkelerisaptamak başta olmak üzere, idare ilemüşterek çalışarak meydana gelen birkazanın analizini yapmak konusundasorumlulukları bulunduğu tespitinevardı ve Bakanlığın aksi yöndeki ka-rarında hukuka uyarlık bulmadı.

TTB veTMMOB’aSoma’yı incelemeyetkisi

Tıp DünyasıANKARA

Türk Tabipleri Birliği'ninemektarı, mesai

arkadaşlığından öte dostumuzsevgili Uğur Okman 18 Mayıs

2015 tarihinde aramızdanayrıldı. Arkadaşlığını,

yakınlığını, sıcaklığını daimahatırlayacağız. Sevgili Uğur'a

huzur, tüm sevenlerine sabırdiliyoruz.

S

ArkadaşımızUğur Okman’ı

yitirdikAnkara 12. İdare Mahkemesi,Çalışma ve Sosyal GüvenlikBakanlığı’nın TTB veTMMOB’un Soma’da 13Mayıs 2014 tarihinde meydanagelen maden faciasınınnedenlerini inceleme talebinireddeden kararını bozdu.

5Haziran 2015

Sağlık ve Çevre Birliği HEAL(Health and Environment Alliance,Brüksel) tarafından hazırlanan“Ödenmeyen Sağlık Faturası – Tür-kiye’de Termik Santraller Bizi NasılHasta Ediyor?” başlıklı rapor, TürkTabipleri Birliği ve sağlık alanındaçalışan uzmanlık derneklerinin des-teğiyle 20 Mayıs 2015 Çarşambagünü, TTB'de düzenlenen basıntoplantısıyla kamuoyuna açıklandı.Rapor, Türkiye'de elektrik üretimiiçin hâlihazırda işletilen kömürlütermik santrallerin yol açtığı havakirliliğinin halk sağlığı maliyetiniiçeriyor.

Basın toplantısı, HEAL DirektörYardımcısı Anne Stauffer, TTBMerkez Konseyi Başkanı Dr. Ba-yazıt İlhan, Çevre İçin HekimlerDerneği adına Prof. Dr. Ali OsmanKarababa, Halk Sağlığı UzmanlarıDerneği adına Prof. Dr. TürkanGünay, Türk Toraks Derneği adınaProf. Dr. İbrahim Akkurt'un katılı-mıyla gerçekleşti. Raporun İngi-lizcesi, eş zamanlı olarak Brüksel'dedüzenlenen bir basın toplantısıyla,dünya kamuoyu ile paylaşıldı.

Akciğer kanseri riskiToplantının açılışında konuşan

TTB Merkez Konseyi Başkanı Dr.Bayazıt İlhan, kömürle çalışan birtermik santralin her yıl binlerceton tehlikeli hava kirletici maddeyiatmosfere saldığını belirterek, havakirliliğinin akciğer kanseri baştaolmak üzere pek çok sağlık soru-nuna yol açan etmenler arasındaolduğuna dikkat çekti. Türkiye'de80'in üzerinde yeni kömürle çalışansantral yapılmasının planlandığınıanımsatan İlhan, "Bu, hava kirlili-ğinin solunum ve kalp-damar sağ-lığına yaptğı olumsuz etkilerin on-larca yıl daha devam edeceği an-lamına gelmektedir. Böylesi birsağlıksız gelecekten kaçınmamızgerekiyor. Hükümeti, bu kirli vemiadını doldurmuş enerji kaynağınıbir an önce terk etmeye çağırıyoruz"diye konuştu.

Halk sağlığını tehditediyor

HEAL Direktör Yardımcısı AnneStauffer, HEAL'in çevrenin sağlıküzerindeki etkilerini ele alan veuluslararası alanda sağlık ve çevreörgütleriyle işbirliği içinde çalışan

bir kuruluş olduğunu belirtti. HE-AL'in şu sıralar kömürlü termiksantraller ile iklim değişikliği vehava kirliliği arasındaki ilişki üze-rine çalıştığını belirten Stauffer,bu konuda hazırlanan "ÖdenmeyenSağlık Faturası - Türkiye'de Kö-mürlü Termik Santraller Bizi NasılHasta Ediyor" başlıklı raporda ilkkez Türkiye'deki kömürle çalışanmevcut santrallerin halk sağlığıüzerindeki maliyetine ilişkin sayısalveril ve ekonomik analiz sonuçla-rının paylaşıldığını kaydetti. Sta-uffer, raporun Türkiye için planla-nan yeni kömürlü santrallerin nedenhalk sağlığı açısından ciddi bir teh-dit oluşturduğunu da gözler önüneserdiğini belirtti.

Dünya vazgeçiyorStauffer, şu önerileri paylaştı:- Türkiye’de fosil yakıt kullanı-

larak elektrik üreten santrallerinoluşturduğu hava kirliliği, hâliha-zırda çok sayıda erken ölüme, kro-nik akciğer ve kalp hastalıklarındaciddi miktarda artışa yol açıyor.Fosil yakıt kullanımından vazge-

çilmesi, halk sağlığında çok önemliiyileşmelere katkı sağlayacaktır.

- Dünya genelinde giderek dahaçok ülkenin kömürden vazgeçerekhalk sağlığını koruma ve karbonemisyonlarını azaltma konusundaattıkları adımlarını, Türkiye demutlaka dikkate almalıdır.

Herkesin sağlıklı çevredeyaşama hakkı var

Prof. Dr. Ali Osman Karababa,Türkiye gibi farklı enerji üretmeyöntemleri açısından son derecezengin olan bir ülkede termik sant-ralleri öncelemenin akılcı bir yak-laşım olmadığını belirterek, Tür-kiye'de ciddi bir enerji politikasıdeğişikliğine ihtiyaç olduğunu dilegetirdi. Anayasa'nın "herkese sağ-lıklı bir çevrede yaşama hakkı"nıtanıdığını belirten Karababa, buenerji politikası değişikliğinin bunedenle aynı zamanda anayasal birzorunluluk olduğuna dikkat çekti.Karababa, hava kirliliği ölçümle-rinin de etkili şekilde yapılmadığıuyarısında bulundu.

Hızla terkedilmeliProf. Dr. Türkan Günay, hekim-

lerin ve sağlıkçıların zararları ka-nıtlanmış kömürlü termik santralprojelerinin terkedilmesi için hemtoplumu bilgilendirme hem de po-litikacıları yönlendirme görevle-rinin olduğunu söyledi. Tüm dün-yanın bu kirli ve eski teknolojiyiterketme hazırlığında olduğunubelirten Günay, 2022 yılına kadarkömürlü termik santrallerin yüzde20 oranına çekilmesinin hedeflen-diğini bildirdi. Günay, Türkiye'nindünyanın aksine gittiği bu yoldandönmesi gerektiğini belirtirken,"En kısa sürede ithal kömürle ça-lışan termik santralleri, ardındanda tüm kömürlü termik santrallerikapatmamız gerekiyor. Temiz enerjikaynaklarına yönelmeliyiz" diyekonuştu.

Prof. Dr. İbrahim Akkurt da, kö-mür maruziyetinin insan sağlığınısigaradan da fazla etkilediğine dairpek çok çalışma bulunduğuna dik-kat çekerek, Türkiye'nin kömürlütermik santrallerden bir an öncevazgeçmesi gerektiğini kaydetti.

Ödenmeyen sağlık faturası

Tıp DünyasıANKARA

Rapordan: - Rapora göre 19 mevcut

santralden yayılan zararlıgazlara maruz kalmanın yolaçtığı 2.876 erken ölüm, ye-tişkinlerde 3.823 yeni kronikbronşit vakası, 4.311 hastaneyatışı, yıllık 637.643 iş günükaybı yaşanmaktadır; toplamyıllık ekonomik maliyetse3,6 milyar Avro’ya varmak-tadır.

- Avrupa Birliği’nde 18.000erken ölüm ve dört milyonişgünü kaybının yıllık 43milyar Avro’ya mal olduğunubildirmektedir. Türkiye’dekimaliyetler farklı bir fiyatlan-dırma yöntemi ile hesaplan-mıştır, bu nedenle doğrudankarşılaştırılabilir değildir.Sağlık maliyetleri, kömürleçalışan elektrik üretim tesis-lerinin maliyetlerine dâhiledilmektense bireylere, aile-lere ve devletlere yük getir-mektedir. ‘Ödenmeyen fatu-ra’ denmesinin nedeni budur.

- Türkiye’de hava kirlili-ğine maruz kalan (kentsel vekırsal) nüfusun tamamınınyüzdesine dair rakamlar mev-cut değildir. Nüfusun ozonve azot dioksit gibi tehlikelikirleticilere maruz kalmaoranları ile ilgili veri de bu-lunmamaktadır.

- Türkiye önümüzdeki dörtyıl içinde kömürle çalışantermik santral kapasitesiniikiye katlamayı planlamak-tadır. Planlar hayata geçiri-lirse, kömürle çalışan tesissayısı 2012 yılında işletme-deki 19 tesisten, orta vadede102’ye yükselerek dört kattanfazla artış gösterebilir.

- Enerji politikalarındakideğişiklikler sağlık üzerindeanında etki yaratmaktadır.Örneğin, İrlanda’nın Dublinkentinde 1990 yılında kö-mürün yasaklanmasındansonraki beş yıl içinde solu-num yolu hastalıklarındankaynaklanan ölüm oranların-da %15, kalp damar hasta-lıklarından kaynaklanan ölümoranlarında %10’luk düşüşgözlenmiştir.

Sağlık ve Çevre Birliği HEAL (Health and Environment Alliance, Brüksel) tarafından hazırlanan rapor, Türkiye’de elektrik üretimi içinişletilen kömürlü termik santrallerin yol açtığı hava kirliliğinin sağlık üzerindeki etkilerini ve maliyetini ortaya koyuyor.

Haziran 20156

Türk Tabipleri Birliği Kadın Hekimlikve Kadın Sağlığı Kolu tarafından düzenlenen"Kadınlar Doğum Kontrol Yöntemleri veİsteğe Bağlı Düşük İçin Sağlık HizmetineErişebiliyor mu?" başlıklı forum, 30 Mayıs2015 Cumartesi günü TTB'de gerçekleşti-rildi. Forum, Türkiye’de kadınların doğumkontrol yöntemleri ve isteğe bağlı düşükiçin sağlık hizmetine erişemediğini ortayakoydu.

Forumda, "Kadınlar temel bir sağlık hiz-meti olan doğum kontrolü yöntemlerineulaşabiliyor mu?", "Sağlık Bakanlığı’nınsöylediği gibi bu hizmet aksamadan, iyiniyetli bir şekilde verilebiliyor mu?", "Ka-dınlar isteğe bağlı düşük konusunda kendibedenleri üzerinde söz sahibidir diyebilirmiyiz?", "Yıllar içinde ne değişti? sorularıele alındı.

Açış konuşmasını TTB Merkez Konseyiüyesi Doç. Dr. Deniz Erdoğdu’nun yaptığıforumda kolaylaştırıcılığı Prof. Dr. ŞevkatBahar Özvarış üstlendi.

Forum, Prof. Dr. Ayşe Akın’ın “Doğumkontrolü ve isteğe bağlı düşükte yıllariçinde ne değişti” başlıklı sunumu ilebaşladı. Dünyada ve Türkiye’de doğumkontrolü ile ilgili kritik dönemeçler hakkındabilgi verdi. Gelinen noktada, mevcut sağlıksisteminin toplum sağlığı yaklaşımındanuzaklaştığını, birinci basamakta entegreekip hizmetinin zayıflatıldığını, sağlık hiz-metlerinin bütüncüllüğünün bozulduğunubelirten Akın, başvurunun hastalıkla baş-ladığı, performansın hizmetlere yön verdiğibir sağlık hizmeti haline geldiğini söyledi.Akın, kadına en fazla ulaşabilen ebe/hem-şirenin tanımlanmış rolünün belirsizleştiğinikaydetti.

Devletin Anayasal göreviAkın, doğurganlığın düzenlenmesinin

gerek dünyada, gerek Türkiye’de kadınsağlığının en önemli başlıklarından biri ol-duğunu belirtirken, üreme sağlığı-cinselsağlık hizmetlerini talep etmenin toplumdakibireylerin insan hakkı olduğunu, doğur-ganlığı düzenleme hizmetlerini kapsamlı,

nitelikli, ulaşılabilir olarak vermenin dedevletin anayasal görevleri arasında bu-lunduğunu vurguladı. Doğum kontrolü veisteğe bağlı düşük hizmeti devlet tarafındaniyi şekilde verildiğinde anne ölümlerininbelirgin olarak azaldığını, hatta %52’lerden%2’lere düştüğünü söyledi. Bu hizmetlerzorlaştırıldığında, ücretsiz olmadığındaözellikle yoksul kadınlar merdiven altı

düşük ya da geleneksel yöntemleri kullandığıiçin ölüme, kısırlığa yol açan sonuçlarortaya çıkabiliyor dedi.

Dr. Binnaz Başaran İşçi konuşmasında,birinci basamak sağlık hizmetini sunmaklagörevli olan aile hekimlerinin doğum kont-rolü hizmeti konusundaki deneyimlerinianlattı. Aile hekimlerinin iş yükünün sonyıllarda giderek arttığına dikkat çeken İşçi,bu iş yükünün arasında üreme sağlığı hiz-metlerinin yeterince sunulamadığını belirtti.Doğum kontrolü malzemelerinin SağlıkBakanlığı tarafından az sayıda, düzensizbir şekilde gönderildiğini, aile hekimlerininçoğunun bu eğitimleri almadığını; rahimiçi araç takma, düşük konusunda deneyimsizolduğunu söyledi. Deneyimli olan aile he-kimlerinin ise bu hizmetler çok zamanaldığı ve performans puanı düşük olduğuiçin uğraşmadığını belirtti. Kendisinin bukonu ile ilgili bir çok aile sağlığı merke-zinden doktorla görüştüğünü ve doğumkontrolü hizmetini, temel sağlık hizmetivermekle yükümlü olunan yerlerde tamanlamıyla verilmediğini belirtti.

Tıp DünyasıANKARA

Türk Tabipleri Birliği Kadın Hekimlik ve Kadın Sağlığı Kolu tarafından düzenlenen forum, Türkiye’de kadınların doğum kontrol yöntemlerive isteğe bağlı düşük için sağlık hizmetine erişemediğini ortaya koydu.

Kadınlar doğum kontrol yöntemleri için sağlık hizmetine erişemiyor

Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyive Bölge Tabip Odaları adına bir heyet,Suriye Tel Ebyad kentinde yaşanan çatış-malardan kaynaklı olarak Tel Ebyad’dayaşayan insanların Akçakale sınır kapısınayığılması üzerine sığınmacıların sağlık so-runlarını gözlemlemek, tespitler yapmakve raporlaştırmak üzere Akçakale'de ince-lemelerde bulundu. TTB Merkez KonseyiÜyesi Dr. Şeyhmus Gökalp, DiyarbakırTabip Odası Başkanı Dr. Cengiz Günay veŞanlıurfa Tabip Odası Üyesi Dr. BulutEzer’den oluşan heyet tespit ve önerileriniraporlaştırdı.

Heyet 18 Haziran 2015 tarihinde Akça-kale’de Kaymakam Eyüp Fırat, DevletHastanesi Başhekimi Yılmaz Gerger, Güm-rük Müdür Yardımcısı, Akçakale Süley-manşah Konaklama Tesisi Sağlık Çalışanlarıve sivil yurttaşlarla görüşmeler yaptı.

Heyetin tespitlerine göre, Tel Ebyad’daçatışmaların yoğunlaştığı 3-4 Haziran 2015tarihinden sonra AFAD’ın resmi kayıtlarınagöre 23 bin 253 kişi Akçakale Merkez’e

geçti. Yerel kaynaklara bu rakam 40 bincivarında. Geçişler ilk önce sınır telleriüzerinden yapılmak istenmiş ancak güvenlikgüçleri tarafından geçişlerin kontrol altınaalınması amacıyla Gümrük Kapısı üzerinden

yapılmaya başlanmış durumda. 4 yıldır kurulu bulunan ve sığınmacıların

barındığı Akçakale Süleymanşah Konak-lama Tesisi’nde ise yaklaşık 28-30 bin ci-varında sığınmacı bulunuyor. Yine heyetin

tespitlerine göre sığınmacıların giriş çıkışlarıKamp Yönetimi’nin iznine bağlı ve kontrolaltında. Dışarıdan kampa girişler yasak.Burada kalan sığınmacı sayısının yüzde50-60’ını çocuklar oluşturuyor. Tesistegörev yapan pratisyen hekimler çok sıkrotasyon yapıyorlar ve bu sağlık çalışma-larına olumsuz etki ediyor. Acil polikliniğinegünde 350-400, aile hekimliği polikliniğine150-200, dahiliye polikliniğine 150-200,çocuk hastalıkları polikliniğine ise 100-150 hasta başvuruyor. Burada bir psikolojikdanışmanlık birimi bulunmuyor.

Heyet, raporunda konaklama merkezlerinealınan bu sığınmacılara gıda, içme suyuve kıyafet desteği sağlanması, konaklamamerkezlerinin sağlık hizmetlerinin sunul-duğu birimlere nüfusa göre sağlık çalışan-larınca takviye yapılması, Akçakale DevletHastanesi’nin tıbbi alet, medikal malzeme,hekim ve yardımcı sağlık personeli açısındaneksiklikleri giderilmesi gerektiğini bildirdi.Raporda ayrıca, Kardiyoloji, Nöroloji veBeyin Cerrahisi branşlarına hekim atanmasıve yetersiz olan kadın doğum branşındahekim sayısı artırılması gerektiği belirtildi.

Akçakale’de sağlık hizmetleri takviye edilmeli Türk Tabipleri Birliği, Akçakale Sınırı'ndan Türkiye'ye sığınmacı geçişini, sığınmacıların genel durumunu ve sağlık sorunları ile ilgili tespitve önerilerini raporlaştırdı. Raporda, sağlık hizmetlerinin takviye edilmesi gerektiği belirtildi

Tıp DünyasıHABER MERKEZİ

Haziran 20157

Birinci basamak sağlık hizmet-leri sunan yaklaşık 70 bin sağlıkçalışanı 20-21-22 Mayıs’ta tümyurtta, en uzun süreli iş bırakmaeylemini gerçekleştirdi. TTB AileHekimleri Kolu Başkanı Dr. FethiBozçalı, greve katılımın ülke ça-pında yüzde 60, İstanbul'da iseyüzde 80 oranında gerçekleştiğinibildirdi.

Sağlık Bakanlığı'nın birinci ba-samak sağlık çalışanlarına yönelikolarak haftalık 40 saat çalışma

süresinin üzerine, Cumartesi gün-leri de nöbet zorunluluğu getirmesive birinci basamak sağlık çalı-şanlarının bu dayatmaya karşı nö-bet eylemlerini başlatmasının ar-dından, işten atma tehditlerine va-racak ceza puanı artışına gitmesi,birinci basamak sağlık çalışanlarınıbu en uzun süreli eyleme zorladı.

Sağlık Bakanlığı, 5 aydır ASMçalışanlarına hafta içi 40 saat ça-lışmaya ek olarak, Cumartesi gün-leri ‘nöbet’ adı altında fazla ça-lışmayı dayatıyor. ASM sağlık ça-lışanları bu haksız hukuksuz Cu-martesi fazla çalıştırma dayatma-

larına karşı 5 aydır direniyor veçoğunlukla ASM’lerini açmıyor.

Sağlık Bakanlığı, ASM çalışan-larının 5 aydır sürdürdükleri kararlıve başarılı direnişini kırmak için,16 Nisan 2015 tarihinde yeni biryönetmelik yayımlayarak, Cumar-tesi direnişini sürdürenleri iştenatmakla tehdit eden ağır ceza pu-anları getirdi.

Sağlık örgütlerinin, Sağlık Ba-kanlığı ile bu konuda yaptığı gö-rüşmeler sonuçsuz kaldı, en sonTTB’nin Sağlık Bakanı ile bir kezdaha görüşme talebi karşılık bul-madı. Aksine Sağlık Bakanı Mü-

ezzinoğlu, basına verdiği demeçteTTB’ye halkın sağlık hizmeti al-masını önemsemediği şeklindesuçlamalarda bulundu.

ASM’ler zincirhastanelere satılacak!

TTB’den yapılan açıklamada,bu sürecin ASM’leri zincir hasta-nelere satmaya hazırlık süreci ol-duğu belirtildi. Açıklamada, “AileSağlığı Merkezleri’ni, zincir has-tanelerin patronlarına satmadanönce, sağlık çalışanlarını, az pa-raya, çok çalıştırıp pazarlamayayönelik girişimlerinizi güçlendir-meye çalıştığınızı duymayan kal-madı. ASM’lerin zincir hastane-lerine satışı sonrasında, birincibasmakta verilen tüm hizmetlerinparalı olacağını biliyoruz. Bizlerkoruyucu sağlık hizmetlerin önem-sendiği, halka yeterli muayenesürelerin ayrıldığı, her kesimin,

eşit, ücretsiz, iyi sağlık hizmetialabildiği, çalışanların haklarınıngasp edilmediği, sağlık hizmetle-rinin toplumun gereksinimlerinegöre sunulduğu bir sağlık ortamıistiyoruz” denildi.

En uzun süreli G(ö)REV

Tıp DünyasıHABER MERKEZİ

Birinci basamak sağlık çalışanları, Sağlık Bakanlığı'nın baskısı ve işten atma tehditlerine karşı 20-21-22 Mayıs’ta iş bıraktı. En uzun süreliG(ö)REV eylemi tüm Türkiye çapında geniş katılımla gerçekleşti.

Haziran 20158

Eskişehir

İzmir

Adana

Çanakkale

Gaziantep - Kilis

Ankara

Bursa

Antalya

Samsun Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cer-rahisi Hastanesi’nde görev yapan göğüs cer-rahisi uzmanı Dr. Kamil Furtun, 29 Mayıs2015 tarihinde, görev yaptığı hastanede uğ-radığı silahlı saldırı sonucu yaşamını yitirdi.Furtun, 31 Mayıs 2015 günü, Samsun’dayüzlerce Samsun’lu vatandaş, hekim vesağlık çalışanının gözyaşları arasında toprağaverildi. Türk Tabipleri Birliği Merkez KonseyiBaşkanı Dr. Bayazıt İlhan, TTB Genel Se-kreteri Dr. Özden Şener, TTB Merkez Konseyiüyeleri Dr. Hande Arpat, Dr. Hüseyin De-mirdizen, Dr. İsmail Bulca, eski TTB MerkezKonseyi üyesi Dr. Osman Öztürk ve Sağlıkve Sosyal Hizmet Emekçileri SendikasıGenel Sekreteri Birsen Seyhan da, Furtun’uncenaze töreninde hazır bulundular.

Dr. Kamil Furtun’un görevli olduğu has-tanede yapılacağı ve saat 10.30’da başlayacağıilan edilen törenin Samsun Kamu HastaneleriBirliği Genel Sekreteri Dursun Mehmet Me-hel’in müdahalesi ile saat 10.00’da başlatıl-ması ve TTB-SES heyetinin kürsüde söz al-masının engellenmesi üzerine TTB ve SEStemsilcileri, hastanede görevli sağlık çalı-şanları, hasta ve hasta yakınlarının da katılı-mıyla hastane önünde bir basın açıklamasıdüzenlediler. Burada konuşan TTB MerkezKonseyi Başkanı Dr. Bayazıt İlhan, SağlıkBakanı’nı seçimi beklemeden istifaya çağırdı.

Bakan’a tepkiCenaze töreninin gerçekleştirileceği gün

Samsun Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cer-rahisi Hastanesi’ni ziyarete gelen AKP Sam-sun Milletvekili Suat Kılıç, sağlık çalışanlarıtarafından “Bu dökülen kanda hepinizin payıvar” denilerek protesto edildi. Sağlık BakanıMehmet Müezzinoğlu’nun da cenaze nama-zına silahlı bir koruma ordusu ile katılmasıbüyük tepki topladı. Meslektaşlarının omuz-larında taşınan Dr. Kamil Furtun, cenazenamazının ardından, Samsun Asri Mezarlı-ğı’na defnedildi.

TTB ve SES öncülüğündeki sağlık çalı-şanları aynı gün saat 14.30’da Çiftlik Caddesiüzerinde buluşarak cadde boyunca yürüyüşegeçtiler. “Bakan istifa!”, “Sağlıkta şiddet is-temiyoruz!”, sloganlarıyla yürüyen sağlıkçalışanlarına Samsun halkının ve basınınyoğun ilgisi ve desteği oldu. Caddenin so-nundaki İl Sağlık Müdürlüğü’nün önündesaygı duruşu yapılmasının ardından yapılanbasın açıklamasında sağlıkçılar, “Sadece ka-tilin değin, azmettiricilerin de bulunmasınıistiyoruz. Yastayız, isyandayız! 1 Haziran2015 Pazartesi günü hastanelerimize girmi-yoruz!” dediler. Eylem, Müdürlüğün önünesiyah çelenk bırakılması ve yoğun alkışlarile sonlandı.

Tıp DünyasıHABER MERKEZİ

Sağlıkta şiddet bir meslektaşımızı daha aramızdan aldı. Samsun Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Hastanesi’nde görev yapan göğüscerrahisi uzmanı Dr. Kamil Furtun, uğradığı silahlı saldırı sonucu yaşamını yitirdi.

Yastayız, isyandayız!Batman

Haziran 20159

KarabükKırklareli

Kocaeli

Mersin

Muş

Manisa

Muğla

Niğde

Trabzon

SiirtBalıkesir

Ordu

Zonguldak

UşakEdirne

Tekirdağ

Aydın

Konya

Adıyaman

Haziran 201510

Samsun Göğüs Hastalıkları ve GöğüsCerrahisi Hastanesi’nde görev yapan göğüscerrahisi uzmanı Dr. Kamil Furtun’un kat-ledilmesini ve sağlık ortamlarında uğra-dıkları şiddeti protesto eden sağlık çalışanları1 Haziran 2015 günü tüm Türkiye’de işbıraktı. Sabah saatlerinden itibaren özelhastaneler dahil olmak üzere, hastanelerde,ASM’lerde, TSM’lerde ve muayenehane-lerde Dr. Kamil Fortun’u anmak üzere işbırakan sağlık çalışanları, gün içinde ger-çekleştirilen çeşitli etkinliklerde de SağlıkBakanlığı’nı protesto ederek, Sağlık BakanıMehmet Müezzinoğlu’nu istifaya çağırdılar.Sağlık Bakanlığı’nın, hiçbir şeyin sorumlusudeğilmiş gibi sabah tüm sağlık çalışanlarını15 dakika iş bırakmaya davet etmesi ayrıcatepkilere neden oldu.

Ankara’da Türk Tabipleri Birliği ve An-kara Tabip Odası’nın öncülüğünde ilk et-kinlik, sabah saat 09.00’da sağlık kurum-larının önünde yapılan saygı duruşu veanma törenleriyle başladı. Saat 10.00’daİbni Sina Hastanesi Başhekimliği önündegerçekleştirilen ve sağlık alanında şiddetintartışıldığı forumun ardından, tüm sağlıkçalışanları saat 12.00’den itibaren NumuneHastanesi bahçesinde toplanmaya başladı.Hekiminden, dişhekimine, hemşiresindensağlık teknisyenine, öğretim üyesinden tıpöğrencisine sağlık alanında emek verenbütün meslek grupların katıldığı büyüktopluluk, Dr. Kamil Furtun’un fotoğrafınınbulunduğu ve “Artık Yeter! Dr. Ufuk KamilFurtun katledildi. Son olsun! Bu şiddetsona ersin. Yastayız!” yazılı pankartın ar-kasında Sağlık Bakanlığı önüne doğru yü-rüyüşe geçti. “Şiddete hayır”, “Bu dahabaşlangıç mücadeleye devam”, “AKP sağ-lığa zararlıdır”, “Sağlıkta dönüşüm ölümdemektir”, “Kurtuluş yok tek başına, yahep beraber, ya hiç birimiz”, “Bakan istifa”sloganlarının atıldığı yürüyüş boyunca,Sağlık Bakanlığı ve Hükümet alkış, ıslıkve düdüklerle protesto edildi.

Topluluğun, saat 12.30 sıralarında SağlıkBakanlığı önüne ulaşmasının ardından,sağlık meslek örgütü temsilcileri buradabirer konuşma yaptılar. İlk sözü alan TTBMerkez Konseyi Başkanı Dr. Bayazıt İlhan,“Şu binadaki yöneticilere soruyoruz: Nasılöldü Kamil Furtun? Trafik kazasında mıöldü, kalp krizi mi geçirdi, eceliyle miöldü? Sabahleyin hastanelerde 15 dakikalıkbir anma yaptınız bitti mi iş?” diye konuştu.Sağlık Bakanı’ndan şiddet konusunu gö-rüşmek ve birlikte bir çözüm üretebilmekiçin görüşme talep ettiklerini belirten Ba-yazıt İlhan, Bakan Müezzinoğlu’nun “Şuanda seçim bölgemde, Bursa’dayım. Ge-lirseniz burada görüşebiliriz” yanıtını ver-diğini iletti.

Sağlıkta şiddet, sağlıktadönüşümün gayrimeşruçocuğudur

Türkiye’nin dört bir yanında bugünsağlık çalışanlarının tepkilerini dile getir-diklerini ve can güvenliği istediklerini be-lirten İlhan, bu koşullarda sağlık hizmetiverebilmelerinin mümkün olmadığını söy-ledi. Sağlık alanında şiddetin, sağlıkta sonyıllarda sürdürülen sağlık politikalarının,Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın bir an-lamda gayrimeşru çocuğu olduğunu belirtenİlhan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Neden böyle diyorum biliyor musunuz?Çünkü hem kendileri ürettiler, hem desahip çıkmıyorlar. Sanki Kamil Furtun du-rup dururken öldürüldü. Ne diyor bakan?‘Akli dengesi yerinde olmayan bir insanhastaneye girmiş, Kamil Furtun’u vurmuş.Bu her yerde olabilir’ diyor. Bunu bukadar kolay geçiştiremezsiniz. Eğer görevibaşında bir hekim hastanede kurşunlanı-yorsa bu bütün dünyada çok ciddi bir du-rumdur. Türkiye’de bu devamlı hale gel-diyse, her gün doktorların, hemşirelerinkolu, bacağı, kafası kırılıyorsa hastanelerde,Türkiye’de çok yanlış giden bir şeyler vardemektir. Sağlıkta Dönüşüm Programı buarkamda görmüş olduğunuz bakanlığın

Sadece katilin değil, azmettiricininde bulunmasını istiyoruzMeslektaşlarının katledilmesini ve sağlık ortamlarında uğradıkları şiddeti protesto eden sağlık çalışanları 1 Haziran 2015 günü tümTürkiye’de iş bıraktı. Sağlık çalışanları, sadece katilin değil azmettiricinin de bulunmasını istedi.

Tıp DünyasıHABER MERKEZİ

İstanbul’da da, İstanbul Tabip Oda-sı'nın yapmış olduğu çağrı üzerine he-kimler ve sağlık çalışanları tüm sağlıkbirimlerinde sabah saat 08.30'da biraraya geldiler.

Ardından, İstanbul'un her yerindengelen hekimler ve sağlık çalışanları İs-tanbul Üniversitesi İstanbul Tıp FakültesiBahçesi'nde 2005 yılında yine bir cina-yete kurban giden ve tıpkı Dr. KamilFurtun gibi göğüs cerrahisi uzmanı olanProf. Dr. Göksel Kalaycı'nın katledildiğialanda toplandılar ve sağlıkta dönüşümünyarattığı yıkım ve şiddete lanet ederektepkilerini sloganlarla gösterdiler.

Fakülte bahçesinde toplanan binlercesağlık emekçisi "YASTAYIZ, YETTİARTIK!" yazılı pankartın arkasında bü-yük bir kortej oluşturdu. Yürüyüş es-nasında "Hükümet Uyuyor, SağlıkçılarÖlüyor!", "Sağlık Bakanı İstifa!", "Sağ-lıkta Şiddet Sona Ersin!", "Sağlıkta Dö-nüşüm Ölüme Dönüştü" sloganları atangrup Aksaray – Beyazıt güzergâhını iz-

leyerek Çemberlitaş'ta bulunan İstanbulSağlık Müdürlüğü'nün önüne geldi.

TTB İkinci Başkanı Prof. Dr. RaşitTükel, "Günde ortalama 30 sağlık çalı-şanı şiddete uğruyor. Bunun sorumlusu,uyguladıkları sağlık politikalarıyla bütünyükü sağlık çalışanlarının üstüne yıkan,toplumsal barışı bozan, şiddeti körük-leyen sağlık politikaları ve bu politikalarıuygulayanlardır. Katilin kim olduğunubiliyoruz, bizler azmettiricileri, bu ci-nayete ortak olanları ve bu cinayetinortamını oluşturanların yargılanmasınıistiyoruz" dedi.

TTB İstanbul Delegesi Dr. OsmanÖztürk de, "Uyardık, sağlıkta gün begün artan şiddete karşı Artık Yeter!' de-dik; duymadılar. Acil taleplerimizi ilettik;görmezden geldiler. Türk Ceza Kanu-nu'na ek maddeler önerdik, yok saydılar.Açıklamalar, eylemler, toplantılar yaptık;Sağlık Bakanlığı'nın önünü aşındırdık,Meclis Komisyonu'nda sunumlar yaptık,dikkate almadılar. Şiddete uğrayan sağlıkemekçileri için acil şiddet hattı kurmakzorunda kaldık, yetkililer önemsemediler.'Hazırladığınız raporun gereğini yapın.Sağlıkta şiddeti önlemek için sahiciadımlar atmaya başlayın. Yarın çok geçolmadan…' diye haykırdık; ciddiye al-madılar. "Ve sonunda yine 'geç' oldu;bugün de Kamil Furtun arkadaşımızaramızda değil, aramızdan sökülüp alın-dı... Biz, bu cinayetlere zemin hazırlayanfaktörleri çok iyi biliyoruz" dedi.

Dr. Göksel Kalaycı’nın katledildiği yerde…

Diyarbakır

İstanbul

yıllardır uyguladığı programın gayri meşruçocuğudur. Bu çocuğunuza sahip çıkın!”

Sağlık Bakanlığı'nasiyah çelenk bırakıldı

TTB Merkez Konseyi Başkanı Dr. Ba-yazıt İlhan’ın ardından, Ankara TabipOdası Başkanı Prof. Dr. Çetin Atasoy,Türk Tabipleri Birliği, Türk DişhekimleriBirliği, Sağlık ve Sosyal Hizmet EmekçileriSendikası, Devrimci Sağlık İş Sendikası,Türk Hemşireler Derneği, Sosyal HizmetUzmanları Derneği, Tüm Radyoloji Tek-nisyenleri ve Teknikerleri Derneği, TürkMedikal Radyoteknoloji Derneği, TürkPsikologlar Derneği ve Aktif Sağlık-Sen’inortak basın açıklamasını okudu. Atasoy,tüm sağlık çalışanları olarak sadece katilin

değil azmettiricinin de bulunmasını iste-diklerini kaydetti.

Ortak basın açıklamasının okunmasınınardından, sırasıyla Türk Sağlık Sen BaşkanıÖnder Kahveci, SES Eş Başkanı GönülErden, Ankara Dişhekimleri Odası BaşkanıBaşkanı İlker Cebeci, Ufuk Sağlık SenGenel Başkan Yardımcısı Erkan Kocaoğlu,Birinci Basamak Birlik ve DayanışmaSendikası adına Dr. Cengiz Aydoğdu,TMRT Der Başkanı Nezaket Özgür, TürkHemşireler Derneği’nden Türkan Yılmazve Ankara Aile Hekimleri Derneği BaşkanıDr. Akif Emre Eker söz alarak, sağlık ala-nında son yıllarda uygulanan ve şiddetibesleyen politikaları protesto ettiler. Ko-nuşmaların ardından, Bakanlığın önünesiyah çelenk bırakıldı.

Haziran 201511

Kafkas Üniversitesi Tıp FakültesiHastanesi’nde görevli göz hasta-lıkları uzmanı Yrd. Doç. Dr. HalilHüseyin Çağatay, 2 Haziran 2015tarihinde poliklinikte hastalarınımuayene ederken, sırasını bekle-meden öncelikli olarak muayeneolmak isteyen bir hasta yakınınınsözlü şiddetine uğradı. Çağatay, buolayın hemen ardından muayeneodasına izinsiz bir şekilde girenHastane Müdürü Hüsnü Aktaş'ınsözlü ve fiziksel şiddetine maruzkaldı. Çağatay’ın yakasını tutarakhakaret eden Müdür Aktaş, Çağa-tay’ı öldürmekle de tehdit etti. Has-tane çalışanları tarafından silah ta-şıdığı bilinen müdürün bu saldırgantavrı hastanede korku ve paniğeneden oldu.

Dr. Kamil Furtun’un kaybınınacısı henüz bu kadar tazeyken ya-şanan olayın ardından yazılı biraçıklama yapan TTB Merkez Kon-seyi, hastane müdürünün görevdenalınmasını istedi. Açıklamada, “Has-tane yöneticilerinden beklentimizsağlık çalışanlarının çalışma şart-larını iyileştirmeleridir. Kafkas Üni-versitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ndehalen randevulu sisteme geçilmemişolmasının yanı sıra, hastaneningerek sağlık emekçileri gereksehasta ve hasta yakınlarının sağlığınıdirek olarak etkileyen hijyen ko-şulları açısından ciddi derecede ge-ride olduğu bilinmektedir. Bununyanında, tıbbi sekreterler, hemşireve yardımcı sağlık personelleri ta-şeron firmalarda ucuz iş gücü olarakçalıştırılırken, hekimler yoğun iş

yükü ve şiddet riski altında hastabakmaya çabalarken, sağlıkçılarıngerçek sorunları ile ilgilenmeyenyöneticilerin sağlık emekçilerineböyle saldırılarda bulunması kabuledilemez” denildi.

TTB Merkez Konseyi ayrıca, has-tane müdürünün görevden alınmasıtalebiyle Kafkas Üniversitesi Rek-törlüğü'ne ve Kafkas ÜniversitesiSağlık Araştırma ve Uygulama Mer-kezi Başhekimliği'ne gönderilmeküzere dilekçe örnekleri hazırladı.

Başhekimden “ibretlik”yanıt

TTB’nin açıklamasına ve hasta-neye gönderilen tepki dilekçelerineHastane Başhekimi Dr. Miktat Ka-ya’nın yanıtı ise “ibretlik” oldu.Kaya, “olay hakkında idari ve hu-kuki süreç başlatılmıştır” dediktensonra olayın “sözlü bir tartışma”olduğu ve fiziksel şiddet içermedi-ğini belirterek, “hocamızın duygusalolarak vermiş olduğu bir tepkidenibaret yaşanmış bir durumdur” tes-pitinde bulundu.

TTB Merkez Konseyi, bu fiilinkendisinin de “idari ve hukuki so-ruşturma” konusu olmaya aday ol-duğunu belirterek, Kafkas Üniver-sitesi Rektörü Prof. Dr. Sami Öz-can’a çağrısını yineledi. TTB’denyapılan açıklamada, “Tamamlan-mamış bir soruşturma hakkında ka-naat açıklayarak soruşturmanın gü-venilirliğini sarsan kurum içi üstdüzey yönetici olan hastane başhe-kimi hakkında gerekli işlemlerinderhal başlatılması gerekmektedir”denildi. TTB’nin bu süreçte atılacakher adımı dikkatle izleyeceği be-lirtildi.

Tıp DünyasıHABER MERKEZİ

Doktora saldıranhastane müdürügörevdenalınmalıdır!TTB Merkez Konseyi, KafkasÜniversitesi Tıp FakültesiHastanesi'nde görevli gözhastalıkları uzmanı Yrd. Doç.Dr. Halil Hüseyin Çağatay'ınbir hasta yakınının sözlüşiddetine ve ardından HastaneMüdürü Hüsnü Aktaş'ın sözlü ve fiziksel şiddetineuğramasıyla ilgili yazılı açıklama yaptı. Açıklamadahekime saldıran hastane müdürünün görevdenalınmasını istendi.

Geçtiğimiz aylarda şiddet, kötü muamele, işkence, cinsel istismar iddiaları ardıardına basına yansıyan Aliağa (Şakran) Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfazKurumu ile ilgili olarak TTB tarafından hazırlanan rapor, kamuoyunaaçıklandı.

Türk Tabipleri Birliği, geçtiğimiz aylarda şiddet,kötü muamele, işkence, cinsel istismar iddialarıardı ardına basına yansıyan Aliağa (Şakran)Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumuile ilgili inceleme raporunu açıkladı. Rapor, 29Mayıs 2015 günü TTB'de düzenlenen basın top-lantısıyla kamuoyuna duyuruldu. Basın toplantısınaTTB Merkez Konseyi Başkanı Dr. Bayazıt İlhan,TTB Merkez Konseyi üyesi Doç. Dr. Deniz Er-doğdu, Türkiye Psikiyatri Derneği Medya Ko-ordinatörü Doç. Dr. Burhanettin Kaya katıldılar.

İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Zeki Gül, HalkSağlığı Uzmanı Prof. Dr. Feride Aksu Tanık,Sosyal Psikolog Prof. Dr. Melek Göregenli,Klinik Psikolog Dr. Türkcan Baykal, TürkiyeÇocuk ve Genç Psikiyatrisi Derneği temsilcisiDoç. Dr. Neslihan Emiroğlu, Türkiye PsikiyatriDerneği temsilcisi Doç. Dr. Halis Ulaş ve AdliTıp Uzmanları Derneği temsilcisi Doç. Dr. İsmailÖzgür Can’dan oluşan TTB Heyeti, basına yan-sıyan iddialar üzerine ve gerekli izinlerin alın-masının ardından Aliağa (Şakran) Çocuk veGençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna ziyaretdüzenleyerek tespitlerini raporlaştırdı.

Yaşları 14-21 arasında değişen 54 hükümlü ve158 tutuklunun bulunduğu çocuk cezaevindekiçocukların ifadeleri, zaman zaman gerek cezaeviyönetiminden kaynaklı, gerekse kendi aralarındaşiddet ve kötü muameleye maruz kaldıklarını,çocukların birbirlerine cinsel tacizde bulunabil-diğini, keyfi olarak "mavi odada" tutulduklarınıortaya koydu. Çocuklar şiddetten, eşitsiz mua-meleden, sık disiplin cezalarından, sağlık hiz-metlerine ihtiyaç duydukları anda ulaşamamaktan,sosyal-kültürel faaliyetlerin yetersizliğindenşikayet ediyorlar.

Raporda, her tür şiddetin ortadan kaldırılması

için önlem alınması gerektiği, çocuk ve gençlerleher türlü iletişimde kaba ve incitici yaklaşım vesözcüklerden kaçınılması gerektiği vurgulandı.Hekime, uygun tedavi ve tetkiklere ulaşımda,hastane sevklerinin gerçekleştirilmesinde gecik-melerin önlenmesi, cezaevi hekiminin tam zamanlıolmasının sağlanması, kampus hastanesinde tamzamanlı çocuk psikiyatrisi alanında uzman he-kimlerin istihdamının sağlanması gerektiği be-lirtildi.

Çocuk cezaevleri kapatılmalıdırBasın toplantısında özet raporu okuyan TTB

Merkez Konseyi üyesi Doç. Dr. Deniz Erdoğdu,bu raporun ve sonuçlarının bağlayıcı olması ge-rektiğini vurgulayarak, "Biz TTB olarak ÇocukCezaevleri Kapatılsın Girişmi'nin bir bileşeniyiz.Çocuk cezaevleri kapatılmalıdır. Gönlümüzdengeçen budur. Ama eğer bu yapılamıyorsa, enazından koşulların iyileştirilmesi gerekmektedir"diye konuştu.

TTB Merkez Konseyi Başkanı Dr. Bayazıt İl-han, raporun iç karartıcı bir tablo ortaya koydu-ğunu, çocukların maruz kaldığı kötü muameleyibütün çıplaklığıyla gösterdiğini söyledi. İlhan,raporu resmi kanallardan Adalet Bakanlığı'nada ileteceklerini belirtirken, bunun hep birliktemücadele edilmesi gereken bir sorun olduğunadikkat çekti.

Türkiye Psikiyatri Derneği Medya KoordinatörüDoç. Dr. Burhanettin Kaya da, "Bu, Türkiye'degenel olarak cezaevlerinin içinde bulunduğu du-rumun çocukların gözünden ortaya konmasıdır"diye konuştu. İnsanların cezaevlerine neden ko-nulduklarının gözden geçirilmesi gerektiğini be-lirten Kaya, cezaevlerinin insanları yeniden top-luma kazandırma amacının olduğunu, ancak butabloda çocukların bir 'suç üretme makinasına'dönmesinin kaçınılmaz olduğunu belirtti.

Tıp DünyasıANKARA

TTB Şakran Cezaevi Raporu açıklandı:

“Her tür şiddetortadan kaldırılmalı”

Haziran 201512

Bir güzel düşünce: “AnadildeTıp Kongresi” yapmak

Ülke olarak, Kürtlerin ve dillerinin inkâredildiği, hakir görüldüğü bir mazimiz varne yazık ki. “Zaman her şeyin ilacıdır” de-nilse de sorunlarımızın çözümünü sadecezamana bırakmak elbette ki yetmez. Zamanave çözüm bekleyen soruna müdahil olmayıda gerektirir. Bu perspektif ile 7 yıl önce“bir güzel düşünce” ile birkaç güzel insanlaçıktığımız bir zorlu yolda bugün daha dabüyüyerek ve güçlendirerek yürümeye de-vam ediyoruz.

Neydi peki o güzel düşünce? Kürtçe diliyle (Kürmanci, Sorani, Dımılki)

bir tıp kongresi yapmak ve Kürtçe dilinintüm lehçelerinin Tıp biliminde kullanılabilirbir dil olduğunu dosta düşmana göstermekti.

Zorlu bir yoldu. Maddi olanaksızlıklar,“yapamazsınız-başaramazsınız. Kürtçe altyapısı olmayan bir dil” gibi moral bozucutelkinlerle de karşılaşıyorduk. Ama bugünbu zorlu koşullara rağmen birikmiş bir tec-rübe ve materyal bulunmaktadır. Ayrıcabaşarının verdiği güç ve moralle her yılhekimler dünyanın dört bir yanından kon-greye katılım göstermekteler. Bu zorlu yoluaşamada kahramanlık kuşkusuz onlarındır,her yıl katılım sağlayan Kürt hekimlerininve dostlarınındır.

Sağlıklı olma haline açılanpencere; ANADİL

Bu yıl yedincisi düzenlenen MezopotamyaTıp Kongresi acılı bir tarihin imbiğindengeçen Kürtçe dilinin özgüven kazanışı,kendini bulmasının resmiydi. Dilin yüreğenaif bir dokunuşuydu. Toplumun ulaşılabiliren yüksek düzeyde sağlıklı olma halineanadilden açılan bir pencereydi.

Onursal Başkanlığını Dr. Hüseyin Bektaş,Başkanlığı Dr. Çetin Kotan ve Genel Se-kreterliğini Dr. Ahmet Koç’un yaptığı Kon-gre, 4 Haziran’da Van Gölü kıyısında güzelbir atmosferde açılış kokteyli ile başladı.Van-Hakkari Tabip Odası ev sahipliğindeyapıldı.

4-5-6 Haziran 2015’de Van’da yapılankongreye 650 civarında doktor, diş hekimive eczacı katıldı. Kongre ortamının yüreklereserinlik katan havasında, Van’ın tarihseldokusu, kültürel zenginliği ve coğrafik gü-zelliğinin de etkisi yadsınamaz. Van, Urartu,Med, Safavi, Selçuklu, Osmanlı ve dahabirçok medeniyetin ayak izlerinin olduğu,20. yüzyıla kadar Ermeni, Kürt, Türk veArap halklarının birlikte yaşadığı bir şe-hir.

TTB’nin duygulandığı buluşma;Van

7. Mezopotamya Tıp Kongresi’ne yoğunkatılım sağlayan TTB Merkez KonseyiÜyeleri ve bölge dışından aktivistler Van’dabuluştu. Ayrıca TTB Merkez Konseyi veAile Hekimliği kol yürütmesi birer top-lantısını burada gerçekleştirdi.

Kongrenin Teması; EzidilikOrtadoğu’yu kan deryasına çeviren ve

Ezidi Kürtler başta olmak üzere diğer bütünhalklara karşı bir tehdit oluşturan DAİŞadlı örgütün son yıllardaki katliam giri-şimlerine tanık olduk. Buna karşın da kon-grenin bu yıl ki teması “Ezidilerin inancıve kültürüne” adandı. Ayrıca bu yıl ilk kez

Ermenice bir sunum da yapıldı. Kongre bugün geldiği aşama itibariyle

Diş Hekimleri’ni ve Eczacıları da kapsayanbir hal almış durumda. Diş Hekimleri’nin2. Kongresi, Eczacıların ise ilk kongresioldu.

Kongreye gelen kara haber;Diyarbakır’da patlama.

Ülkemizde Genel Seçim’in 7 Haziran’dayapılması kesinleşmeden kongre tarihi ke-sinleşmişti. Bu yüzden, hazırlıklar büyükölçüde tamamlandığı için kongre tarihinideğiştirmek mümkün olmadı.

5 Haziran; Kongrenin ikinci günüydü,aynı gün Diyarbakır’da da HDP mitingivardı. Kongre ise Rojava’nın Kobani Kan-tonu’ndan gelen hekimlerin savaş cerrahisikonusunda, tecrübelerinin de ışığında yap-tıkları sunumlarla sürüyordu. Ve kara habergeldi. Diyarbakır’da HDP Mitingi’nde pat-lama olmuştu. 4 yurttaşımızın hayatını kay-bettiği, 408’inin yaralandığı ve onlarca in-sanın da el-kol ve bacaklarının koptuğu okaranlık patlamayı haber aldık. Her yılkongreye Diyarbakır’dan hatırı sayılır birhekim katılımı olurdu. Zira bu yıl da eskiyıllara göre Diyarbakır’dan daha çok hekimkatılmıştı. Yaşanan bu üzücü, şok ediciolay üzerine Van’da acil durum değerlen-dirmesi toplantısı yapıldı. Sonuç olarak,Diyarbakır’dan katılan hekimlerden birkısmının kalıp kongreyi bitirmesi ve di-ğerlerinin Diyarbakır’a dönmesi kararı alın-dı.

Biz ise Diyarbakır’a dönüş yolunda,tarihi yaralı, dili yaralı, kendisi yaralı birhalkın çocuğu ve hekimi olmanın zorluğunubir kez daha içimizde hissettik.

Bir sonraki kongrede ortak yaralarımızıbirlikte sarabilmek için buluşmak dileğiy-le.

“Yüreğe dilden açılan bir pencere”Dr. Şeyhmus GÖKALP

TTB Merkez Konseyi Üyesi

Mezopotamya Tıp Kongresi

Türk Tabipleri Birliği EskiMerkez Konseyi üyesi veToplum ve Hekim HakemKurulu üyesi Dr. İlhan Di-ken vefatının birinci yılındaDiyarbakır’da anıldı.

Dr. İlhan Diken’in kabribaşında yapılan törenin ar-dından Diyarbakır Büyük-şehir Belediyesi’ne ait kon-ferans salonunda düzenlenentören İlhan Diken’in hayatını

anlatan bir belgesel ile baş-ladı. İlk konuşmayı yapanİlhan Diken’in eşi Dr. HüdaDiken’in ardından Türk Ta-bipleri Birliği İkinci BaşkanıProf. Dr. Raşit Tükel, Di-yarbakır Tabip Odası Baş-kanı Dr. Cengiz Günay, Top-lum ve Hekim Hakem Ku-rulu üyesi Dr. Eriş Bilaloğlu,Türk Tabipleri Birliği Mer-kez Konseyi üyesi Dr. Hü-

seyin Demirdizen, İHD Di-yarbakır Şube Başkanı, Di-yarbakır Büyükşehir Bele-diyesi Eşbaşkanı Fırat Anlı,Diyarbakır Büyükşehir Be-lediyesi Eski Başkanı Os-man Baydemir ve İlhan Di-ken’in dostları kürsüde sözaldılar.

Törenin ardından düzen-lenen “Yerel Yönetimler veSağlık” konulu panelde Top-

lum ve Hekim Hakem Ku-rulu üyeleri Dr. CegerğunPolat ve Prof. Dr. OnurHamzaoğlu sunumlarınıyaptılar.

Anmaya Türk TabipleriBirliği Merkez Konseyi adı-na TTB İkinci Başkanı RaşitTükel ve Merkez Konseyiüyeleri Hüseyin Demirdizen,Hande Arpat ve ŞeyhmusGökalp katıldılar.

Dr. İlhan Diken Diyarbakır’da anıldı

Haziran 201513

Sağlık Bakanlığı, 8 Mayıs’taToplum Sağlığı Merkezleri’ne biryazı göndererek, aile hekimlerininpsikiyatri hastalarının ad-soyad,kimlik numarası, adresi ve tanısı-nın yer aldığı bilgileri bildirme-lerini istedi. Türkiye Halk SağlığıKurumu Başkanlığı’nca gönderilenve aile hekimlerine kayıtlı hasta-lardan kaçının Toplum Ruh SağlığıMerkezleri’nde (TRSM) de kaydıbulunduğunun tespit edilmesi ama-cıyla bilgi istendiğinin belirtildiğiyazıda, “Kayıtlı kronik psikotikbozukluğu (şizofreni, paranoidbozukluk, psikotik bozukluk, bi-polar-duygu durum bozukluklarıvb.) olan hastaların bilgilerininolduğu dosyaları doldurarak gön-derilmesi gerekiyor” denildi. TürkTabipleri Birliği, Türkiye PsikiyatriDerneği, Türkiye Aile HekimleriUzmanlık Derneği ve PratisyenHekimlik Derneği konuya tepkigösterdi.

TTB, TPD, TAHUD vePHD’den yapılan ortak açıklama-da, kişisel sağlık verilerinin kişininrızası olmadan paylaşılmasınınkabul edilemeyeceği belirtildi.Açıklamada, Sağlık Bakanlığı’nınson yıllarda kişisel sağlık verile-rinin kişilerin rızası olmadan pay-laşımına farklı ortamlarda izinvermekte olduğu belirtilerek, sağlıknet uygulamaları, e-nabız, emniyetmüdürlüğünün psikiyatri hastala-

rının verilerini istemesi gibi ör-neklere son olarak ASM’lerdenpsikiyatri hastalarının listesininistenmesinin eklendiği belirtildi.Bakanlık yetkililerinin bu uygu-lamanın Toplum Ruh Sağlığı Mer-kezleri ile entegrasyon için ya-pıldığını savunduklarına yer ve-rilen açıklamada, “Kişisel sağlıkverilerinin kişinin rızası olmadanne koşulda olursa olsun paylaşıl-ması kabul edilemez” denildi.

Etik ve yasal yöndenbağlayıcı

Açıklamada, gerek tıp etiği ge-rekse ulusal ve uluslararası mev-zuat yönünden konunun aykırıboyutları bulunduğuna işaret edi-lerek, aile hekimlerinin bakanlığınistemine karşın bu formları dol-durmamaları istendi. Açıklamadaşunlara yer verildi:

- Anayasa’nın 20. maddesi iletarafı olduğumuz uluslararası söz-leşmelere uygun yasal bir düzen-leme olmaksızın Sağlık Bakanlı-ğı’nın hasta verilerini toplaması,işlemesi, paylaşması mümkün de-ğildir.

- Sağlık Bakanlığı’nın bütünhastaların kişisel sağlık verilerinikaydetmesi, işlemesi ve paylaşmasıkonusunda yasa ile verilmiş biryetkisi bulunmamaktadır. 663 Sa-yılı Kanun Hükmünde Kararna-me’nin 47. maddesi ile Sağlık Ba-kanlığı’na veri toplama ve işlemekonusunda iki kez yetki verilmiş,Türk Tabipleri Birliği’nin çabaları

sonucu biri 2013 yılında diğeriise 2014 yılında olmak üzere Ana-yasa Mahkemesi tarafından Ana-yasaya aykırı bulunarak iptal edil-miştir.

- Sağlık Bakanlığı’nın veri top-lamakta kullandığı Sağlık Net2Sistemine veri gönderilmesini zo-runlu tutan Genelge de daha önceTürk Tabipleri Birliği tarafındanaçılan dava sonucu 2014 yılındaDanıştay tarafından hukuka aykırıbulunarak yürütmesi durdurul-muştur.

- Sağlık Bakanlığı hasta ve insanhaklarına uygun olmayan işlemlerihekimlerden, sağlık kuruluşların-dan yapmalarını istemekten vaz-geçmeli, bireylerin insan haklarınauygun sağlık hizmeti almalarınısağlamalıdır. Oysa bugünkü uy-gulamalarda sağlık hizmeti alankişilerin çoğu verilerinin, verilerinhizmeti aldıkları yer dışında top-lanıp kayıt altına alındığının far-kında değildir.

Kişisel sağlık verileri kişinin rızası olmadan paylaşılamazSağlık Bakanlığı aile hekimlerine bir yazı göndererek psikiyatri hastalarının kimlik, adres ve tanı bilgilerini istedi. TTB, TPD, TAHUD vePHD kişisel sağlık verilerinin kişinin rızası olmadan paylaşılamayacağını açıkladı.

Tıp DünyasıANKARA

Tıbbi laboratuvarlardan kişisel veri toplanması durduruldu

TekzipMayıs 2015’te Tıp Dünyası’nın eki

olarak yayımlanan “Sağlıkta Yalanlar veGerçekler” başlıklı broşürün 20. sayfasındabulunan görselle ilgili olarak Medical ParkHastanesi’nden gelen tekzip metni aşağı-dadır:

“Sağlıkta Yalanlar ve Gerçekler” Broşürü,Mayıs 2015

Mayıs 2015 tarihli, “Sağlıkta Yalanlarve Gerçekler” adlı broşürde yer alan 20.sayfa içeriğinin yanında Medical ParkHastanesi’ne ilişkin görselin bulunması,kamuoyu nezdinde yanlış izlenimler ya-ratabilecek taşımaktadır. Önemle belirtirizki, ilgili sayfada yer alan içerik kapsamındabelirtilen İstanbul Unkapanı’nda yer alanbinanın devri ve belirtilen iddiaların Me-dical Park Hastaneler Grubu ile hiçbir su-rette ilgisi bulunmamaktadır. Ayrıca Me-dical Park Sağlık Grubu ile Emine Erdo-ğan’ın geçmişte ve hâlihazırda herhangibir bağlantısı olmadığını, ortaklığı bulun-madığını bir kez daha bildirir, bu yöndegeçmişte yapılmış birçok haberin tekzipedildiğini belirtmek isteriz. Özetle, MedicalPark Hastaneler Grubu’nun öncelikli he-definin daima toplumun sağlığı olduğunutekrarlar, işbu hususu kamuoyuna saygıyladuyururuz.

Medical Park Sağlık Grubu

9 Ekim 2013 tarihinde yürürlüğe gi-ren Tıbbi Laboratuvarlar Yönetmeli-ği'nin bazı maddelerinin yürütmesinindurdurulması ve iptali için Türk Ta-bipleri Birliği tarafından Danıştay’daaçılan davada laboratuvarların Bakan-lığın istediği verileri Bakanlığa gön-dermelerini zorunlu kılan Yönetmelikhükmünün yürütmesi Danıştay İdariDava Daireleri Kurulu tarafından dur-duruldu.

Laboratuvarlarla ilgili kimi konularınYönetmelikte düzenlenmesi yerine Ba-kanlığın kararlarına bırakılmasına ilişkinYönetmelik kuralların yürütmesi dahaönce Danıştay 15. Daire tarafındandurdurulmuştu.

Yürütmenin durdurulması istenenancak Danıştay 15. Daire tarafındanyürütmesi durdurulmayan hükümlerleilgili olarak Türk Tabipleri Birliği; yü-

rütmesi durdurulan hükümlerle ilgiliolarak da Sağlık Bakanlığı itirazda bu-lunmuştu. Danıştay İdari Dava DaireleriKurulu bu itirazları inceledikten sonra;Sağlık Bakanlığı'nın bütün itirazlarınınreddine karar verdi.

Kişisel sağlık verilerinin korunmasınailişkin Anayasal düzenlemelere deaykırı olması sebebiyle Sağlık Ba-kanlığı'nın istediği verilerin tıbbi la-boratuvarlar tarafından Bakanlığa gön-derilmesini zorunlu kılan düzenlemeninyürütmesinin durdurulması gerektiğineilişkin Türk Tabipleri Birliği itirazı,Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Si-gortası Yasası'na veri paylaşımına ilişkinolarak konulan hükmün Anayasa Mah-kemesi tarafından iptal edilmesine deatıf yapılarak, Danıştay İdari DavaDaireleri Kurulu tarafından oybirliğiylekabul edildi.

Bu Kararla, tıbbi laboratuvarlarınBakanlığa hasta verilerini göndermelerizorunluluğu durdurulmuş oldu.

Tıp DünyasıANKARA

19. Pratisyen Hekimlik Kongresi:“Örgütümüze, emeğimize,mesleğimize, geleceğimize veeğitim hakkımıza sahipçıkıyoruz”

TTB Pratisyen Hekimler Kolu,TTB Genel Pratisyenlik Enstitüsüve Pratisyen Hekimlik Derneği ta-rafından düzenlenen 19. PratisyenHekimlik Kongresi, 180 hekiminkatılımıyla 16-18 Mayıs 2015 ta-rihleri arasında İstanbul’da, Yıldız

Teknik Üniversitesi Oditoryumu'ndagerçekleştirildi.

“İyi Hekimliği, Sağlık Hakkını,Barışı, Dayanışmayı ve Yaşamı Sa-vunacağız" ana teması ile gerçek-leştirilen kongre kapsamında 2 kursve 22 oturum gerçekleştirildi. Kon-grede birinci basamakta ve özellikleaile hekimliğinde yaşanan güncelsorunlar ve çözüm önerileri tartı-

şıldı. Kongre boyunca, anemi, saçdökülmesi, viral hastalık tehdidi,diyabetik hasta takibi gibi çok sa-yıda klinik konu yanında, “savaşgöçler ve sağlık”, “iyi hekimlikortamı ve dayanışma” ve “birincibasamakta verilen sağlık raporları”gibi çok farklı konu başlıkları kap-samlı şekilde ele alındı.

Tıp DünyasıİSTANBUL

19. Pratisyen Hekimlik Kongresi 16 – 18 Mayıs 2015 tarihleri arasında İstanbul Yıldız Teknik Üniversitesi Oditoryumunda gerçekleştirildi.Kongrede birinci basamakta yaşanan güncel sorunlar ve çözüm önerileri tartışıldı.

Kongrenin sonuçbildirgesinde“Örgütümüze,

emeğimize, mesleğimize,geleceğimize ve eğitimhakkımıza sahip çıkıyoruz”denildi. Sonuç bildirgesinde yerverilenler özetle şöyle: - Sağlıkta dönüşümprogramının tamamlanması ilebirlikte piyasaya ve piyasakurallarına teslim edilen sağlıkhizmetlerinde koruyucuhizmetler ortadan kalktı, hizmetkapasitesi düştü. Sağlıkortamına hakim olan piyasa dilive kuralları hekimlikdeğerlerinin önüne geçti. - Sağlık hizmetlerindevazgeçilmez olan ekip çalışmasıve dayanışma, yerini rekabet veperformans baskısı altındakibireysel çalışmaya bıraktı. Buda hem sağlık çalışanlarınınkendi aralarındaki hem desağlık çalışanları ilevatandaşlar arasındaki

güvensizliği ve çatışmayı artırdı. - Aile hekimliği sistemi, hergeçen gün büyüyen sorunlaryumağına dönüşmektedir.Sağlık Bakanlığı, aile sağlığımerkezlerinde çalışan hekimleribakanlığın günübirlik politikgereksinimlerine görekullanmak istemektedir. Bututum kabul edilemez. - Birinci Basamakta çalışacakhekimlerin mesleki eğitimleri vegeçiş dönemi eğitimleri alanaözgün olmalı, sahadeneyimlerini göz ardıetmemeli, alan tecrübesi olanyetkin eğiticilerle sağlanmalıdır.Tüm ülkede uygulanabilirliğimümkün olmayan, eğiticilerininkriterleri sürdürdüğü birincibasamak hizmetini aksatan,birlikte çalıştığı diğermeslektaşlarına aşırı iş yükügetiren ve hastaların sağlıkhizmetine ulaşımını engelleyenSözleşmeli Aile HekimlerineVerilen Aile Hekimliği

Uzmanlığı - SAHU’dan derhalvazgeçilmelidir. - Mesleki eğitimler asli olarakmeslek örgütleri, uzmanlıkdernekleri ve akademikkurumların sorumluluğundaolmalıdır. Bu süreçte TürkTabipleri Birliği GenelPratisyenlik Enstitüsü’nünGeçiş Dönemi Mesleki Eğitimiilkeleri ve deneyimi göz önünealınmalıdır. - Bağışıklama hizmetlerindeaksamalar ve toplumun buhizmetlerden gerektiği gibifaydalanamamasına yol açanyönetim ve planlama sorunlarıbiran önce düzeltilmelidir. Aşıbaşarısı sadece sağlık hizmetinebaşvuran kişiler üzerindendeğerlendirilemez. Bağışıklamaverilerinin bu şekildehesaplanarak sistem dışındakalan çok sayıda kişinin gözardı edilmesi ciddi risklereneden olacaktır. Pratisyen hekimler olarak;

- Örgütümüze, emeğimize,mesleğimize, geleceğimize veeğitim hakkımıza sahipçıkacağız. - Savaşın, işçi cinayetlerinin,şiddetin yol açtığı tüm ölümlerekarşı yaşamı savunacağız. - Çatışma ve savaşa karşıkardeşliği ve barışısavunacağız. - Sağlıkta belirginleşen hizmeteulaşamama gerçeğine karşısağlık hizmetine evrenselulaşım hakkını, iyi hekimliğisavunacağız. - Birinci basamakta rekabetanlayışına, güvencesizçalışmaya, artan baskılara venöbet vb. dayatmalarına karşıekip çalışmasını ve dayanışmayısavunacağız. - Birinci basamakta çalışan,bilimden, emekten,dayanışmadan, barıştan veyaşamdan yana tüm hekimlerisorunlarımızın çözümü için hepbirlikte mücadeleye bekliyoruz.

14Haziran 2015

3Haziran 2015

15

Paris’te doktorlar, hemşireler ve binlerce sağlıkçalışanı, çalışma saatleri reformuna karşı 28Mayıs 2015 Perşembe günü bir protesto gösterisidüzenledi. Paris’in merkezinde yer alan bölgehastaneleri idaresi binası önünde gerçekleşengösteriye sağlık çalışanları beyaz ve yeşil önlük-leriyle katıldılar. 38 hastanenin bağlı bulunduğuve yaklaşık 95 bin çalışanı bulunan Paris bölgesihastane idaresi önünde ellerinde “Bizim haklamızıalmanız ekonomiyi geliştirmez” sloganlarınınyazılı olduğu afişlerle toplanan sağlık çalışanları,çalışma saatlerinin arttırılmasını öngören yeni

reform çalışmalarını protesto etti. Reform, hastanepersonelinin çalışma saatlerinin yeniden düzen-lenmesi yoluyla yıllık 20 milyon Avro tasarrufsağlanmasını öngörüyor.

Protesyoya katılan sağlık çalışanları yapılacakdüzenleme ile sağlık çalışanlarında tükenme so-rununun artacağını, hasta bakım kalitesinin iseazalacağını belirttiler.

Kaynak: Associated Presshttp://news.yahoo.com/paris-doctors-strike-pro-test-working-hours-reform-111849200.html

Yunanistan’da doktorlardan bir günlük grev!

Yunanistan’da devlet hastaneleri ve sağlık merkezlerindeçalışan doktor, hemşire ve ambulans çalışanları 20 Mayıs 2015günü bir günlük greve gittiler. Yunanistan’da sağlık hizmetlerininyeterli finansman ve personel bulunmamasından dolayı kontroldençıktığını belirten devlet hastaneleri çalışanları sendikası, ülkeninkreditörlerle yaptığı görüşmelerin biriken ve artık yönetilemezhale gelen sorunlara çözüm üretemediğini belirtti. Sadece acillerinhizmet verdiği greve katılanlar, emeklilerin de verdiği desteklebaşkent Atina’da Sağlık Bakanlığı önünde bir protesto yürüyüşügerçekleştirdi.

Kaynak: http://www.foxnews.com/world/2015/05/20/greek-state-hospital-doctors-nurses-ambulance-staff-strike-over-staf-fing-and/

Paris’te doktorlar çalışma saatleri reformuna karşı ayakta!