Temmuz

2015güncesi16-20 Haziran 2015 tarihleri arasında Düsseldorf’ta TÜDÖKSAD’ın organizasyonuyla dördüncüsü gerçekleşen Newcast Fuarı’nda Demisaş ziyaretçileriyle buluştu.

Dört yılda bir GIFA ile eşzamanlı olarak düzenlenen Newcast Fuarı’na Türkiye’nin katılımı, İstanbul Maden ve Metaller İhracatçıları Birlikleri’nin düzenlediği Milli Katılım formatında oldu. Dökümhaneler ve Döküm ürünlerinin sergilendiği fuarda, fuarı ziyaret eden döküm alıcılarına Türk döküm sanayinin yükselen imajının yansıtılması amaçlandı.

Demisaş, fuar ziyaretçilerine ürettiği ham ve işlenmiş demir döküm parçaları sundu. Stand’da döküm sobası, fren gövdesi, fren braketi, komprosör gövde, carrier, caliper, fren diski, volan ve baskı plakası gibi parçalar ham ve işlenmiş olarak sergilendi. Özellikle Demisaş’ın ilk ürünlerinden olan döküm sobası büyük ilgi gördü.

Fuar sırasında birçok mevcut müşteri ve potansiyel yeni müşterilerle bir araya gelen Demisaş, ziyaretçileriyle gelecek projelere dair fikir alışverişinde bulunma fırsatı buldu.

DEMİSAŞ, NEWCAST FUARI’NDA

2012 Yılında TPM Mükemmellik ödülünü alan Demisaş çalışmalara hızla devam etmiş, bu süreçte çalışanların katılım oranında büyük artış sağlanmıştır. Yapılan çalışmalar özetle; kaizenler, 5S, otonom bakım, takım lider eğitim ve uygulamaları, setup çalışmaları ve değer akış haritalama çalışmalarıdır.

Demisaş, 2. aşama ödülü olan TPM Süreklilik Ödülü’ne başvurusunun ardından, Japon denetçileri Tokutaro Suzuki ve Kimio Nonaka tarafından Süreklilik Ödülü için denetlenmiştir. Oldukça başarılı geçen denetlemenin ardından Demisaş yeni ödevler almıştır. Bu ödevlerin değerlendirileceği ve yeni konuların da gündeme geleceği final denetlemesi yılsonunda yapılacaktır.

Demisaş, final denetlemesi sonucunda başarılı olması durumunda Mükemmellikte Süreklilik Ödülü’nü almaya hak kazanacaktır. Bu sayede geleceğe daha verimli ve güvenli bir şekilde yol alacak olan Demisaş bir sonraki ödül aşamasına doğru koşuyor olacaktır.

TPM DENETLEME

Gündem “.....Ne var ki konuşmanın burasında nasıl olduysa oldu, Alice ile Kırmızı Kraliçe tabanları yağlayıp bir koşu kopardılar. Alice sonradan düşündü de bunun nasıl olup bittiğini bir türlü hatırlayamadı. Bildiği tek şey, bir de bakmıştı, el ele hababam koşuyorlardı. Kraliçe öyle hızlı gidiyordu ki Alice ona yetişmekte güçlük çekiyordu. Gene de Kraliçe habire, “Çabuk! Çabuk!” diye bağırıyordu. Alice’in daha çabuk koşacak gücü kalmamıştı... Ne de bunu

söyleyecek soluğu. Yalnız, çevrelerindeki ağaçlarla öteki şeyler hiç yer değiştirmez gibiydi. Alice ile Kraliçe ne kadar hızlı koşarlarsa koşsunlar hiçbir şeyi geride bırakamıyorlardı! Kafası iyice karışmış olan zavallı Alice, “Acaba çevremizdeki her şey de bizimle birlikte mi koşuyor?” diye bu bilmeceyi çözmeye yeltendi. Kraliçe onun kafasından geçenleri okumuş gibiydi. Çünkü “Daha hızlı! Konuşayım falan deme!” diye bağırdı. Oysa Alice nerede, koşmak nerede? Soluğu öyle bir kesilmişti ki bir daha hiç konuşamayacakmış gibi geliyordu. Kraliçe hala “Çabuk ol! Çabuk ol!” diye bağırarak onu elinden tutmuş sürüklüyordu. Sonunda Alice kesik kesik, “Yaklaştık mı bari?” diye sormayı başarabildi. “Yaklaşmak mı?” dedi Kraliçe. “Ayol on dakika önce geçtik oradan. Daha hızlı!” Daha bir süre konuşmadan koştular. Rüzgar Alice’in kulağında ıslık çalıyor, saçlarını başından yolup kopartacak gibi çekiyordu. Kraliçe ise “Hadi Hadi! Çabuk ol! Daha hızlı!” diye bağırıp duruyordu. Öylesine hızlı koşuyorlardı ki bir süre sonra ayakları yerden kesilmiş gibi oldu. Sonunda, Alice’in bitkin düştüğü bir sırada, zınk diye durdular. Alice soluk soluğa, başı dönerek çöktü kaldı. Kraliçe onun sırtını bir ağaca yaslayarak tatlı bir sesle, “Şimdi biraz dinlenebilirsin,” dedi. Alice çevresine bakınca şaşkınlıktan dilini yutacak gibi oldu: “Aa, bu ağacın altından hiç kıpırdamamışız sanki! Her şey yerli yerinde duruyor!”. “Elbette” dedi Kraliçe. “Nasıl olsun istiyordun?” Alice hala biraz kesik kesik soluyarak, “Valla bizim ülkede, insan bizim gibi bunca zaman, bu hızlı koşsa, çoğunlukla bir yerden kalkıp başka yere varır. Hem de çok uzak bir yere.” “Pek de ağırdan alan bir ülkeymiş orası,” dedi Kraliçe. “Oysa bizim burada insanın yerli yerinde kalabilmesi için var gücüyle koşması gerekir. Bir yerden kalkıp başka bir yere gitmek istiyorsan bunun en az iki katı koşmak zorundasın.”...

Ne zaman rekabet konusu geçse aklıma hep bu hikaye gelir. Alice ve aynalar diyarından kırmızı kraliçe hikayesi.

Müşteri isteklerinin her an arttığı, onları tam olarak anlamanın ve taleplerini zamanında yerine getirme faaliyetlerinin kısa sürede gerçekleştirilebilmesi, yoğun ve ortaklaşa bir çaba ile mümkündür. Ancak hepimizin de yakinen yaşadığı üzere bu durum, gün geçtikçe daha da zorlaşmaktadır.

Bu noktada etkin bir tedarik zinciri yönetimi ön plana çıkmaktadır. Çünkü işletmeler geçtiğimiz on yıllar boyunca rekabet üstünlüğü elde etmek için üretim maliyetlerine fazlasıyla odaklanmış ve bu maliyetleri düşürebilecekleri kadar düşürmüşler, az da olsa hala düşürmeye devam etmektedirler. Rekabet aracı olarak tedarik zinciri yönetimi işte bu yüzden son yıllarda ön plana çıkmaktadır.

Temel olarak tedarik zinciri yönetimi, hammadde tedarikçilerinden son kullanıcıya kadar yaşayan ve sürekli gelişen

bir sistem yönetimidir. Amaç, optimum yatırım ve yüksek düzeyde müşteri memnuniyetini en kısa sürede sağlamaktır. Başarılı bir tedarik zinciri yönetiminde 5 temel faaliyet vardır:

1. Bilgi Akışı: Tedarik zinciri içinde bilginin nasıl iletileceği ve nasıl analiz edileceği konuları üzerinde durur. Bu konu veri depolama, karar destek sistemleri, tedarikçi ve müşteriler arası bilgi transferi ve gelecekteki uygulamalar gibi başlıklar altına toplanabilir. Ne kadar veri toplanmalı ve ne kadar bilgi paylaşılmalıdır? Zamanlı ve doğru bilgi, daha iyi koordinasyon ve daha iyi karar alınmasını sağlar. Doğru bilgi ile ne üretilecek, ne kadar üretilecek, stoklar nerede depolanacak ve en iyi nakliye yöntemi ne olacak gibi konularda etkin karar alınmasını sağlar. Bu kararlar şirketin tedarik zincirinin kapasitesini ve etkinliğini belirler. Eğer bir şirketin stratejisi kitle üretiminin yoğun ve fiyatın temel unsur olduğu bir pazara hizmet etmekse düşük maliyet optimizasyonunu sağlayacak türden bir tedarik zincirine sahip olması daha iyi olacaktır. Eğer şirketin stratejisi belirli bir pazar bölümüne ve müşteri hizmetinin önemli olduğu bir pazara hizmet etmekse şirketin yanıt verme süresi optimizasyonuna dayanan bir tedarik zincirine sahip olması daha iyi olacaktır. Çünkü iş çevrelerinin başarı için olmazsa olmaz 5 öğesi strateji, performans, rekabet, inovasyon ve teknolojinin kullanımıdır.

2. Üretim: Müşterinin talep ettiği ürünlerden ne kadarı üretilmeli ve ne zaman üretilmeli? Bu eylem fabrika kapasitesini, iş yükü dengesini, kalite kontrolünü ve teçhizat bakımını da dikkate alan bir mastır üretim planının oluşturulmasını kapsar.

3. Stok: Tedarik zincirindeki her aşamada ne kadar stoklama yapılmalı? Hammadde olarak, yarı bitmiş ya da bitmiş ürün olarak ne kadar stok elde bulundurulmalı? Stok tutmanın altında yatan temel amaç tedarik zinciri içerisindeki belirsizlik karşısında bir tampon görevi görmesidir. Bununla birlikte, stok tutma pahalı bir faaliyet olduğundan optimal stok düzeyinin ve yeniden sipariş verme noktasının ne olacağı belirlenmesi stratejik bir yönetim kararıdır.

4. Konum: Üretim ve stok depo tesisleri nerede konumlandırılmalı? Üretim ve stok depoları için en uygun maliyetli konumlar nereleridir? Yeni tesisler mi inşa edilmeli yoksa var olan tesisler mi kullanılmalı? Bu sorulara yönelik olarak alınan kararlar nihai müşteriye dağıtım ile birlikte ürün akışı için uygun yolun belirlenmesini sağlayacaktır.

5. Nakliye: Stoklar bir tedarik zinciri konumundan diğerine nasıl hareket ettirilmeli? Hava ve kara taşımacılığı genellikle güvenli ve hızlı olmasına rağmen çok pahalıdır. Deniz ve demiryolu taşımacılığı daha ucuz olmasına rağmen daha uzun zaman alır ve daha fazla belirsizlik taşır. Bu belirsizlik daha yüksek düzeyde stok tutma ile giderilebilir. Hangi nakliye yönteminin ne zaman kullanılması kararı şirket stratejinin temel karlılığında önemli rol oynamaktadır.

Tüm bu faaliyetlerin temel amacı şirketlerin kar elde ederek ve istihdam sürekliliği sağlayarak hem kendi çalışanlarına, hem şirket paydaşlarına dolayısıyla da ülke ekonomisine katkıda bulunmaktır. Başardıklarımızla ardımıza baktığımızda, görmekten hep birlikte gurur duyacağımız bir gelecek inşa edebiliriz.

ABD’li fizik profesörü ve bilim insanı şöyle der: “Neyin imkansız olduğunu söylemek zordur çünkü dünün rüyası, bugünün umudu, geleceğin realitesidir.”

Emre BİDE

Bir Rekabet Aracı Olarak Tedarik Zinciri Yönetimi

Fabrikada gerçekleştirilen Yalın eğitimler kapsamında, takım ve grup liderleri ile adayları 10’ar adet eğitim aldılar. Eğitimler sonunda, çalışanlara saha uygulaması yapma imkanı da verildi. Bu eğitim ve uygulamalar ışığında, çalışanların problemlere yaklaşımı, 5S ve otonom bakım anlayışı, kaizenler ve problem çözme stratejilerinde büyük gelişmeler görüldü ve bu iyileşmeler takım lider panolarında da çalışanlara gösterilebilir hale getirildi. Sistemli olarak verilen bu eğitim ve uygulamalar sayesinde daha da bilinçlenen çalışanlar, öneri sistemine de daha fazla katkıda bulunarak fabrikayı ve iş süreçlerini ileriye götürecek iyileştirmelere imzalarını atmaya başladılar.

Dünyanın genç ve gelir seviyesi sürekli artan nüfusunun, otomotiv ürünlerine olan talebi günden güne artmaktadır. Bu sebeple, yollarda gördüğümüz araç sayıları her gün giderek artmakta ve ‘GÜVENLİ ARAÇ’ kavramı gün geçtikçe daha büyük bir öneme sahip olmaktadır. Fren emniyet parçaları üreticisi Demisaş da, toplumun bu talebine karşılık vermek için ‘Ürün Güvenliği’ kavramının öneminin bilincinde, müşterilerine hatasız ürün tedarik eden bir firma olma yolunda emin adımlarla ilerlemektedir.

Bu kapsamda, 08-09 Temmuz 2015 tarihlerinde Talaşlı İmalat tesisimiz için Knorr-Bremse firması yetkilileri tarafından “Ürün Güvenliği Denetlemesi” yapılmıştır. Denetleme, Knorr-Bremse Tedarikçi Kalite Güvence Koordinatörleri Jean-Pierre FAUVEL ve Cristophe BUCHER ile birlikte Tedarikçi Geliştirme Mühendisi Burak GİRGİN tarafından gerçekleştirildi. Denetlemenin ilk günü, Demisaş’ın Ürün Güvenliği Yönetimi Sistemi’ne dair prosedür ve dokümanları gözden geçirildi. İkinci gün ise Talaşlı İmalat Tesisi denetlendi ve prosedürlerin sahadaki uygulaması ve Güvenlik Karakteristiklerinin Yönetimi hakkında yetkililere bilgiler verildi.

Denetleme sonucunda, 70 üzerinden 61 puan alan Demisaş, Ürün Güvenliği Yönetimi’ne dair doküman ve uygulamalarının yeterliliğini kanıtlamış oldu. Eksiklerin giderilmesi için çalışmalara ise denetlemenin hemen ertesi günü tüm hızıyla başlandı.

YALIN YÖNETİM TAKIM VE GRUP EĞİTİMLERİ

ÜRÜN GÜVENLİĞİ ve GÜVENLİK KARAKTERİSTİKLERİ’NİN YÖNETİMİ

Değerli Arkadaşlarım,

Bu güncemizdeki yazıma belki de sizin de bildiğiniz bir deyimi öne çıkararak başlamak istiyorum. “Hangi noktada olduğunuzu bilmiyorsanız, elinizdeki haritalar bir işe yaramaz”. Bu benim çok sevdiğim ama aynı zamanda çevresinde dolaştığımda da zaman zaman üzerine düşündüğüm güzel bir söz.

Yeni gittiğiniz bir şehirde otele yerleştikten sonra resepsiyona gittiniz, bir harita rica ettiniz ve çevreyi gezmek üzere yürüyüşe başladınız. Birkaç sokak yürüdükten sonra haritaya bir göz attınız ve çok popüler tarihi bir yapı veya alışveriş bölgesi gördünüz. İstediğiniz yere gitmek için yürümek yeterli midir? Acaba bir vasıtaya mı ihtiyacımız var? Nerede olduğumuzu bilsek buna karar verebilirdik… Bu nedenle haritayı alır almaz, önce nerede olduğumuzu işaretlemeliyiz, sonra gitmeyi düşündüğümüz yerleri planlamalıyız, buralara ulaşmak için ne tür araçlara ihtiyaç duyduğumuzu tespit ettikten sonra yakın ise, yorgun değilsek ve hava da iyi ise gerekirse yürüyebiliriz. Ama vaktimiz dar ve daha çok yeri görmek veya kısa zamanda ulaşmak istiyorsak yürümek yerine daha hızlı araçlar seçmeliyiz. Aklınızdan “Ya alt tarafı biraz dolaşmayı ne hale getirdi?” diye düşündüğünüzü görür gibi oluyorum. Hiç elinize harita almadan, gururunuza yediremediğiniz için ( hele de eşiniz yanınızda ise ) kimseye adres sormadığınız için kaybolduğunuz veya fazladan 15-20 dakika daha fazla yürüdüğünüz, araba kullandığınız olmadı mı? Şimdi konu biraz daha toparlanmaya başladı galiba…

Tamam, otele gittik, haritayı aldık, yerimizi işaretlettik ve üstelik grup olarak yola çıktık. Fakat bir problemimiz var: gruptaki herkesin haritasında başlangıç işaretli, gidilecek yerler de işaretli ancak herkes haritadan yola bakıp komut veriyor, her kafadan bir ses çıkıyor, ya da bazıları hem grubun içinde hem de bir yandan yürürken homurdanıyor. Herhangi bir grubu, ekipten ayıran işte tam burasıdır. Konuya devam edelim. Geziye katılan üyelerden kimisi yaşlı, kimisi yorgun, kimisi heyecanlı, kimisi huysuz olan bir grubu eline harita verip hadi gezin derseniz büyük bir ihtimalle ya kaybolurlar (üstelik haritayla..), ya da kavga ederler. Aynı otelden bir gezi programını ve güzergahı planlayıp, üstelik bir de tecrübeli bir rehberle seyahat eden bir ekip çıkarsa bu ekip hem gezer, hem tecrübelenir, hem çok eğlenir, hem de herkesten daha çok gezer.

Ama sen gruba katılır, sonradan haritaya müdahale edersen, bir de parasını verdiğin rehbere de karşı çıkarsan, kendin gezmeyi bırak başkasına da engel olursun ve büyük bir ihtimalle de gezi ekibinde seni bir daha istemezler.

Adama sormazlar mı arkadaş,

Sen yolu biliyor musun? Hayır…

Haritan var mı? Hayır…

Daha önce rehberlik yaptın mı? Hayır…

Yapmadıysan parasını verdiğimiz adamın işine niye karışıp geziye de engel oluyorsun?

Ya bak ne güzel işler yapılmaya başladı, ödüller ile pekişiyor, herkesin parmak gösterdiği bir ekibin içindesin, sıkıntı nedir? Biz sizi zorla mı gezdiriyoruz?

Pardon ben başka bir şey anlatıyordum, konular işimize geldi yine…

Not: Gezimiz daha nice güzel yerler görüp, tecrübelenmek, gururlanmak için, tecrübeli rehberlerimiz ve belirlenmiş yol haritamız eşliğinde devam etmektedir. Rehber adaylarımız eğitim için kayıtlarını yaptırabilirler.

Sevgi ve saygılarımla,Hakan Yaşar

Demisaş Ailesi’nin En Yeni Üyeleri

Gökhan ECE İkmal Mühendisi ve İş Güvenliği Uzmanı

Ahmet Levent KIRDÖK

Kalite Güvence Mühendisi

Gökhan ECE İkmal Mühendisi ve İş Güvenliği Uzmanı

Ahmet Levent KIRDÖK

Kalite Güvence Mühendisi

Gökhan ECEİkmal Mühendisi ve İş Güvenliği Uzmanı

Ahmet Levent KIRDÖKKalite Güvence Mühendisi

Yusuf Ziya BALIKYönetim Muhasebesi Memuru

Ailemizden Haberler

Bir Yastıkta Kocayın… VefatDemisaş Ailesi olarak, yeni yuva kuran çalışanlarımıza

bir ömür boyu mutluluklar dileriz. Ailesi ve yakınlarına başsağlığı dileriz

Yeni çalışma arkadaşlarımıza hoş geldin diyor, kendilerinin de değerli katkılarıyla daha nice başarılara imza atmayı diliyoruz.

ADI SOYADI

HASAN AKBULUTFATİH ÇORMUSTAFA YILMAZAHMET TÜRKOLMEHMET ARSLAN

BÖLÜMÜ

MODELHANEMAÇAHANEİKMALTALAŞLI İMALATİKMAL

ADI SOYADI

NAİL ÖZKANİSMAİL BALCIMURAT ÖZCANBURHAN KALEMORHAN KALEM

BÖLÜMÜ

SEVKİYATERGİTME

MAKİNE BAKIMDÖKÜMHANE

YAKINLIK

BABASIANNESİANNESİBABASIBABASI

Minik DemisaşlılarDemisaş Ailesi’nin dünyaya yeni gözünü açan en küçük üyelerine sevgilerimizle…

ADI SOYADI

FATİH DEMİRCİYAŞAR AYDINRIDVAN DURMAZTANER ŞAHİNFİKRET YAZARFAHRETTİN SAVAŞ

ADI SOYADI

ŞABAN BAYMURAT ÖZCANERCAN İÇENHASAN YILDIRIMCENGİZ DOĞRUOĞLU

BÖLÜMÜ

İKMALDÖKÜMHANEİKMALKALİTE GÜVENCEİKMALİKMAL

BÖLÜMÜ

MAÇAHANEFİNAL KONTROLMAÇAHANEKALİTE GÜVENCEİKMAL

ÇOCUĞU ÇOCUĞU

Içimizden Biri.

Dünyaya 17.11.1979 yılında gözlerimi açtım. İş hayatıma ise özel bir sektörde bir fabrikada 1998 yılında gözlerimi açtığımı sandım. Hiç bana göre olmayan bir çalışma ortamıydı. Ne saygı, ne sevgi, ne de insanlara verilen değer vardı. 6 aydan kısa bir sürede fabrika hayatına gözlerimi kapattım. Gözümde

bütün fabrikalar böyleydi ve bu hayatın bana göre olmadığını düşünerek bir daha fabrikada çalışmayacağımı söyledim.

Bu süreç zarfında askerlik görevimi yaptım. İş hayatına atılmam gerekiyordu fakat aklımda kesinlikle fabrikada çalışmak yoktu. Abim Demisaş‘ta çalışıyordu. Benim de burada çalışmamı istiyordu. Gönülsüzce ve istemeyerek işe başladım.

15.08.2000‘de Modelhane Bölümü‘nde 3D operatörü olarak göreve başladım. İşte o zaman gözlerimin fabrika hayatına açıldığını anladım. 6 ayda kapattıkları gözlerimi, Demisaş’ta insana verilen değer, saygı ve arkadaşlıklar ile yeniden açtım.

Demisaş’ta çalışırken evlendim. 1 erkek 1 kız evladım oldu. Yaşamım için büyük önem taşıyan bu güzel olayların Demisaş Ailesi’nin bir ferdi iken olması bana ayrı bir mutluluk veriyor. Zor günlerimiz de mutlaka olmuştur tabi ki, ama öyle bir aile ki Demisaş, yaralarımızı hep kısa sürede sarabildi.

Uğur HARTA

İşyerlerinin en önemli kaynaklarından birisidir ‘İNSAN’. Her ne kadar teknoloji, bilim ve makineleşmede günümüz yüzyılında ilerlemeler kaydedilse de, İnsan en önemli faktör olarak karşımıza çıkmaktadır. İnsan’a yapılan yatırımdır motivasyon.

İnsan kaynağının asıl anlamı insan değeridir. Bu değeri en etkin değerlendirme yöntemlerinden birisi eğitim, diğeri ise iletişimdir. Demisaş’ta bununla alakalı birçok işletmede bulunmayan yatırımlar yapılmaktadır. Kişi başı yıllık 12, genelde yıllık 7800 saatlik eğitim, sektörümüzde az rastlanan bir rakamdır.

Yine insan değerine verilen yatırımların bir diğeri ise motivasyon sağlayıcı sosyal etkinliklerdir. Futbol, tavla turnuvaları, piknik organizasyonları, vb. yatırımlar, üst yönetimin çalışana verdiği bir değerdir. Endüstriyel ilişkilerde başarı sağlamış işletmelerdeki iş barışı, en büyük zorlukların üstünden girer, altından çıkar. Başarının anahtarı işyerinde etkili iletişimdir.

Bu bağlamda Demisaş çalışan motivasyonunun sağlanması adına; Futbol Turnuvası, Tavla Turnuvası, Yılbaşı Etkinlikleri, Toplu Aile Piknik organizasyonları gibi önemli etkinlikler düzenli olarak hayata geçirilmektedir.

DEMİSAŞ’TA SOSYAL ETKİNLİKLER

Demisaş, Karasu Çayı’nın İki Yakasını Birleştirdi

Demisaş, Vezirhan Belediyesi Karasu Çayı Yaşam Alanı Projesi kapsamında, çay üzerine bir köprü yaptırarak bölge halkı için çok büyük değer taşıyan bir projeye imza attı. Karasu yaşam alanı sınırlarını daha da büyütecek olan köprünün, yapılacak bağlantı yollar ile İstasyon Mahallesi’nin çehresini güzelleştireceği düşünülüyor. Konuyla ilgili olarak Demisaş’a teşekkürlerini sunan Vezirhan Belediye Başkanı Mehmet Duymuş, Demisaş tarafından yaptırılan köprü ile Karasu yürüyüş alanının daha da güzelleştiğini, iki yakayı birleştiren köprü sayesinde belde halkının Karasu’nun her iki tarafını da daha rahat ve kolay bir biçimde kullanacağını belirtti.

Demisaş olarak gerçekleştirdikleri bu proje ile çevre duyarlılıklarını bir kez daha vurguladıklarını belirten İnsan Kaynakları Müdürü Burhan Saltan, önümüzdeki dönemlerde benzer çalışmaları sürdüreceklerini kaydetti.

DEMİSAŞ GELENEKSEL AİLE PİKNİĞİGeleneksel olarak her yıl yapılan DEMİSAŞ GELENEKSEL AİLE PİKNİĞİ’nin birinci ayağı 26 Temmuz 2015 tarihinde İznik Gölü kıyısında gerçekleştirildi. Diğer yıllardan farklı olarak Merkez çalışanlarının da pikniğe katılımı ile ilk etapta 530 çalışanın iştirak ettiği piknik etkinliğine toplamda 2.000 kişinin katılımı planlanmaktadır. Çocukların gölden çıkmadığı etkinlikte, palyaçoların hediyelerini kapmak için yarışan yine Demisaş Ailesi’nin çocukları oldu. Çocuklar özel olarak kurulan kaydıraklardan kaydılar, canlı langırt oyunlarına katılarak eğlendiler. Büyükler mi neler yaptı? Bazıları göle girdi, bazıları yarışlara katıldı, bazıları müzik dinleyerek, bazıları tavla oynayarak, ağaçların gölgesinde, gölün serinliğinde güzel bir hafta sonu geçirdiler.

Demisaş Ailesi çalışanları, 2-8-9 Ağustos tarihlerinde yeniden piknik organizasyonunda bir araya gelecekler.

Kısa Kısa

Günümüzde, insanların birbirleriyle iletişim kurmak ve bilgi alışverişinde bulunmak için bir numaralı tercihi haline gelen sosyal iletişim ağı Facebook’ta, Demisaş da ku-rumsal içeriği ile yer alıyor. Sene içerisinde gerçekleştirilen kurumsal etkinlikler, alınan ödüller, hayata geçirilen projeler hakkında bilgilerin yanı sıra ve basın yansımalarının da yer aldığı Facebook sayfamızı henüz ziyaret etmediyseniz, sizleri de sayfamıza bekliyoruz.Siz değerli çalışanlarımızın katkısıyla sayfamızı zenginleştirmek, Demisaş’ın başarı ve yeniliklerini daha geniş kitlelere ulaştırmak en büyük hedefimiz...

https://www.facebook.com/pages/Demisaş/290566677656105

Demisaş’ın sayfasını ziyaret ettiniz mi?

Kısa Kısa

GELENEKSEL DÜZENLENEN DEMİSAŞ HALI SAHA FUTBOL TURNUVASI

Her yıl geleneksel olarak düzenlenen Demisaş Halı Saha Futbol Turnuvası büyük bir katılım ve heyecan içinde gerçekleştirildi. Osmaneli Ada Park Halı Saha Tesislerinde 07.05.2015 tarihinde başlayıp 02.06.2015 tarihinde final maçı ile sona eren Demisaş turnuvasına, Merkez çalışanları da bir takım ile katıldı.

Büyük bir çekişme içerisinde geçen final maçında, İkmal ve Kalite Bölümleri karşı karşıya geldi, Kalite Bölümü maç sonucunda İkmal Bölümü’nü 3-1’lik skorla geçerek şampiyonluğa ulaştı. Turnuvada 1.,2. ve 3. olan takımlara kupaları dışında Genel Müdür Hakan Yaşar tarafından özel ödüller de verildi. Finale kalan iki takım oyuncuları, Genel Müdür Hakan Yaşar ve Mühendislik, Kalite,Üretim Direktörü Gürolhan Yaşar’ın da katıldığı, Bozüyük Grand Çalı Otel’de canlı müzik eşliğinde gerçekleşen şampiyonluk yemeği ile turnuva sona erdi.

TAVLADA KIYASIYA REKABET!

22 Temmuz’da Genel Merkez çalışanları arasında Tavla

Turnuvası karşılaşmaları başladı. Öğle yemeği arasında

oynanan oyunlara 16 yarışmacı katılıyor. Dörderli dört grup

halinde yarışacak yarışmacılar, kıyasıya zar atıyor.

Karşılaşmalar, senelik izinler ve iş yoğunluğu nedenleriyle

yarışmacılar müsait oldukça yapıldığı için, turnuvanın bitiş

tarihi şu an için öngörülemiyor.

Turnuva sonunda, final maçını oynayan iki oyuncuyu sürpriz

ödüller bekliyor.

İmtiyaz SahibiDEMİSAŞ A.Ş adına Hakan Yaşar

Genel Yayın Yönetmeni Burhan Saltan

Yayın KuruluNihal Çetinkaya Akın

Ayşegül KaraköseDoğa Günini

Erşan SarıkayaMutlu Pala

Yayına HazırlayanONTO İletişim

güncesi Yayın Kurulu