YARIN 1 MAYIS 2013 ÇARŞAMBA - 75 KURUŞ 29 AĞUSTOS 2013 … · 2021. 2. 7. · Ali’yi döverek öldüren ikinci polis de TEM’den ISSN 2146-2356 MEHMET FARAÇ 9’da Kirli savaşın

MEHMETYUVA

1 MAYIS 2013 ÇARŞAMBA - 75 KURUŞ 29 AĞUSTOS 2013 PERŞEMBE - 75 KURUŞ KURULUŞ 1921

DO�U PER�NÇEK

CHP ve ��çi Partisi, �u ko�ullarda yerel seçimlerdeMHP seçmeni de içinde olmak üzere, Mil-lî Güçbirli�i kurmay� ba�aramazlarsa,sonunda Tayyip Erdo�an’�n yüzü gü-ler. Burada suçu MHP’nin üzerine ata-rak, AKP’yi kurtarabilirsiniz fakatTürkiye’yi kurtaramazs�n�z.

8’de

CHP’nin sa�c�lar�ne yapmak istiyorlar?

ABD, zorunda kalmad�kça Suriye’ye sald�r-mayacak. Ancak �ngiltere, Fransa ve Türki-ye’nin bask�s�n� geçi�tirmek için göstermelik birhava sald�r�s�na yönelebilir. FakatABD’nin as�l niyeti, kimyasal komploile sa�lanm�� uluslararas� bask� orta-m�ndan yararlan�p, Cenevre-2 top-lant�s�na Suriye’yi zay�f oturtmakt�r!

MEHMET AL� GÜLLER 7’de

Cenevre öncesi çarp��ma

Zafer için ‘büyük’ çağrı

16

‘Palalı’nın üzerinde kan izi bulunamamış!

7

AKP kapatma davasınakarşı ‘özel’ dava

8 8

CAS, Fenerbahçe’ninmen cezasını onadı

Ali’yi döverek öldürenikinci polis de TEM’den

ISSN 2146-2356

MEHMET FARAÇ 9’da

Kirli savaşın kanlı

mürekkepleri

Muhalefet temsilcileri, Tayyip Erdo-

ğan’ın savaş çığırtkanlığı yapmasının

‘Sonbahar korkusu’ndan kaynaklan-

dığını belirtti. Hükümete tepkilerin

arttığı, ekonomide tıkanma noktası-

na gelindiği, AKP’nin savaşla kurtul-

maya çalıştığı bildirildi. 9’da

Muhalefet: Savaş çılgınlığıSonbahar korkusundan

1945 - Japonya: Postdam Konferan-

sı’nda barışı konuştuklarını duymadık.

1964 - Vietman: Tonkin Körfezi’nde

destroyerimiz saldırıya uğradı.

1990 - Irak: Saddam’ın askerleri Ku-

veyt’te bebekleri öldürdü.

2003 - Irak: Kitle imha silahları var.

ABD’nin kimyasal ve biyolojik yalanları

Uluslararası hukuk uzmanı Prof. Dr.

Hüseyin Pazarcı, BM Güvenlik Kon-

seyi kararı olmadan Suriye’ye yapılacak

“gönüllü ülkeler” müdahalesinin, ulus-

lararası hukukta yeri olmadığına dik-

kat çekti, “Bu durumda Devlet çeteleri

oluşur” uyarısında bulundu. 10’da

Hüseyin Pazarcı: Devlet çeteleri oluşur

RAFET BALLI 10’da

Savaşı en çok Erdoğan ve

Netanyahu istiyor


Netanyahu istiyor


Netanyahu istiyor


Netanyahu istiyor


Netanyahu istiyor


Netanyahu istiyor


Netanyahu istiyor


Netanyahu istiyor


Netanyahu istiyor


Netanyahu istiyorÖZDEMİR İNCE 6’da

Müslüman Kardeşler belası (4)

SABAHATTİN ÖNKİBAR 10’da

Suriye’deki BM heyetiyle görüştük:

KİMYASAL BOMBABULGUSU YOKŞam’da görüştüğümüz BM heyeti iki önemli saptama yaptı: 1) Doğu Guta’da kimyasal bomba kullanıldığına dair birbulgu yok 2) Nasıl öldükleri henüz anlaşılmayan çocuklar, ailelerinin ifadesiyle Özgür Suriye Ordusu’nun rehinesiydi

� Angela Kane başkanlığındaki BM heyetiyle,

Şam’da dinlenmeye geldikleri otelde gö-

rüştük. Heyet, Şam yönetiminin kendileriyle

tam bir işbirliği içinde olduğunu anlattı. İn-

celemelerinde kimyasal başlıklı füze kulla-

nıldığına dair herhangi bir bulguya ulaş-

madıklarını belirttiler. BM heyeti cesetle-

re enjekte edilen maddenin ne olduğunun

anlaşılması gerektiğini ifade ettiler.

� BM heyetinin en çok dikkatini çeken şey,

o kadar çoçuğun o bölgede aynı anda ne ara-

dığıydı. BM heyetinin görüştüğü ailelerin ifa-

desine göre çocuklar, ÖSO’nun rehinele-

riydi. Keza Şam yönetimi de aynı iddiayı sa-

vunuyor. BM heyeti, “kimyasal saldırı” id-

diasını bir de bu yönüyle araştırdıklarını Ay-

dınlık’a açıkladı. Heyet, doku numuneleri-

nin sonuçlarını bekliyor. 11’de

� AKP iktidarı, yerel seçimler yaklaşmadan zamları yap-

maya hazırlanıyor. Zamlar Eylül-Ekim aylarında art

arda gelecek. Bakanlıklar kendilerini ilgilendiren ko-

nularda yapılacak zamlarla ilgili çalışmaları ta-

mamlayarak Başbakan’a sundular.

� Zam konusunda Hükümet içinde ve AKP yöneti-

minde farklı görüşler var. Bir kanat “Yerel seçimler

ölüm kalım meselesi. Seçimleri bekleyelim, zararı

borçla finanse edelim” derken, diğer kanat zamla-

rın bir an önce yapılması görüşünde. 4’te

� �AÇIKLIYORUZ

Eylül ayında zam yağacak

Suriye bataklığı

ŞAHİN MENGÜ 13’te

Kahvaltıda ‘sıfır sorun’Kahvaltıda ‘sıfır sorun’Kahvaltıda ‘sıfır sorun’Kahvaltıda ‘sıfır sorun’Kahvaltıda ‘sıfır sorun’Kahvaltıda ‘sıfır sorun’Kahvaltıda ‘sıfır sorun’

YARIN KİTAP GÜNÜ

Aydınlık30 Ağustos2013 Cuma

Yıl: 2 Sayı: 79

Aydınlık Gazetesi’nin ücretsiz ekidirKITAP.Geçen hafta 71.389 okura ulaştık

Kürdümüzle birlikte özgürleşeceğiz





DOĞU PERİNÇEK’İN YENİ KİTABI: TÜRKİYE SOLU VE PKK














Halktaki me�ruiyet duygusuzirvede. Sürekli polislerimizle diyaloghalinde. Kimse küfretmiyor. Kimsesald�rm�yor.

Polise çiçek verenler...Karde�iz...

RAFET BALLI

Taksim: Halk kaçmıyorpolis kovalayamıyor“Allah’u ekber” diyerek kafa kesen canilere tek sö-

zü dahi olmayanlar, Kur’an ayetlerini kul-lanmak suretiyle “Suriye’ye emperyalistmüdahalenin” önünü açmaya çabal�yor.Gelin Hüseyin Gülerce ve Emre Uslu’nuntahrif etti�i Enam suresi 129. ayetin or-jinalinin Latincesini birlikte okuyal�m.

EREN ERDEM

Din maskeli zulmün maskesi dü�tü!

7’de

Ölen çoçuklar

ÖSO’nun

rehinesi

Ölen çoçuklar

ÖSO’nun

rehinesi

Ölen çoçuklar

ÖSO’nun

rehinesi

Ölen çoçuklar

ÖSO’nun

rehinesi

Ölen çoçuklar

ÖSO’nun

rehinesi

Ölen çoçuklar

ÖSO’nun

rehinesi

Ölen çoçuklar

ÖSO’nun

rehinesi

Ölen çoçuklar

ÖSO’nun

rehinesi

Ölen çoçuklar

ÖSO’nun

rehinesi

Ölen çoçuklar

ÖSO’nun

rehinesi

Ölen çoçuklar

ÖSO’nun

rehinesi

Ölen çoçuklar

ÖSO’nun

rehinesi

Ölen çoçuklar

ÖSO’nun

rehinesi

Ölen çoçuklar

ÖSO’nun

rehinesi

Ölen çoçuklar

ÖSO’nun

rehinesi

Ölen çoçuklar

ÖSO’nun

rehinesi

Ölen çoçuklar

ÖSO’nun

rehinesi

Ölen çoçuklar

ÖSO’nun

rehinesi

Ölen çoçuklar

ÖSO’nun

rehinesi

Ölen çoçuklar

ÖSO’nun

rehinesi

Ölen çoçuklar

ÖSO’nun

rehinesi

Ölen çoçuklar

ÖSO’nun

rehinesi

Ölen çoçuklar

ÖSO’nun

rehinesi

Ölen çoçuklar

ÖSO’nun

rehinesi

Ölen çoçuklar

ÖSO’nun

rehinesi

Sancağı Siyonyıldızı olan

mücahitler!

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu

“kimyasal bulgu” yokluğu endişesi

içinde. Davutoğlu Suudi Arabis-

tan’dan dönüşte şu çarpıcı açıklamayı

yaptı: “Suriye’de kimyasal silah kul-

lanıldığına dair deliller karartılmadan

BM’nin oraya ulaşmasını istedik,

ancak çok geç karar verildi.” 11’de

�dil Biret’in yaz�s� 14’te

Maestro Niyazive Bakû










Vardiya Bizde Platformu ve Ulusal Eğitim Der-

neği’nden 30 Ağustos çağrısı: “Büyük Zaferi bü-

yüklüğüne yakışır şekilde kutlayacağız.” 7’de

DR. BESSAM ABDULLAH 11’DE

Doğu Guta’da

füze izi yok

Davuto�lu’nun‘mütevaz�’ kahval-

t�s� dün sosyalmedyada çok

konu�uldu



konu�uldu



konu�uldu



konu�uldu



konu�uldu



konu�uldu



konu�uldu



konu�uldu



konu�uldu



konu�uldu

29 AĞUSTOS 2013 PERŞEMBE

DERYA DERV��

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Oto-park İşletmeleri (İSPARK) tarafından,Tarabya ve İstinye koylarında geçen yılaçılan tekneparklar, yöredeki balıkçılarımağdur etti.

Tarabya Mahalle Muhtarı Rafet Üs-tün, tekneparklardakiraların aylık 2 binliradan başladığını be-lirterek, balıkçılarındurumunu şöyle özet-ledi: “Zaten ne kaza-nıyorlar ki bu parayıversinler? Ayrıca park-lanmaları için bazı ev-

raklar isteniyor, bu evrakların çıkarılmasıda çok pahalı. Bu paraları verseler bile,birçok bahaneyle tekneparklara alın-mıyorlar. Demir attıkları yerlerden dekovuluyorlar. Kadir Topbaş tekneparkınyüzde 10’unu cüzzi bir ücretle balıkçı-lara ayıracaklarını söylemişti, ama ol-madı.”

Aydınlık, sorunu Tarabya’da kıyı ba-lıkçılığıyla geçinen yurttaşlardan dinle-di.

Oyuncakçı olduAdı, Zafer Yılmaz. 72 yaşında. Ço-

cukluğundan beri, küçük teknesi ve ol-tasıyla denizde. Çünkü balıkçılık, de-deden kalma mesleği. Yılmaz’la bir

parkta rastlaştık, yere serdiği bir bezinüzerine rengarenk oyuncaklar dizmiş,onları satıyordu. “Mesleğimi ve ekmekkapımı teknepark yüzünden bırakmakzorunda kaldım. Böyle giderse teknemide satacağım. Deniz bizim yaşantımız-dı, bizi denizden kopardılar” diye ya-kındı. Yılmaz, bir konuya daha değin-di: “Özellikle ABD ve diğer yabancı bay-raklı tekneler koyumuzun tadını çıka-rırken, Türk bayraklı balıkçı tekneleri-ne bin bir zorluk çıkarıyorlar.”

Teknesini sattıNuray Elveren, teknepark yapıldık-

tan sonra kendi teknesini satmış. Şim-di başka teknelerde balıkçılık yapıyor.Teknesini neden sattığını şöyle açıkla-dı:

“Bize daha önce yer göstermişlerdi.Fakat gösterilen yer Boğaz patladığı za-man teknelerimizin birbirine veya kıyı-ya vurarak paramparça olacağı bir yer-di. Sonra bize küçük bir yer gösterdiler.Buraya gelen yatlar tek tek parklanırken,bizim tekneler balık istifi gibi yan yanaparklanıyor. Bu da en dipteki teknenindenize açılmasında sıkıntı yaratıyor veteknelerimiz birbirine vurarak hasargörüyor. Bizler Tarabya’da doğduk.Hayatımız balıkçılıkla geçti. Yetkililer-den yardım bekliyoruz.”

‘Kolayına kaçtılar’Adının açıklanmasını istemeyen

emekli bir gemi kaptanı ise, İstanbul Bü-yükşehir Belediye Başkanı Kadir Top-baş’ın, tekneparklar yapılmadan önceAvrupa ve Akdeniz ülkelerindeki tek-neparkları model alacaklarını söyledi-ğini hatırlatarak şöyle konuştu: “Ben Av-rupa’nın ve Akdeniz’in bütün ülke ve şe-hirlerini gemiyle gezdim. Oradaki tek-neparklar sahile çok uzaktırlar. Ama Bü-yükşehir Belediyesi akıntıdan dolayıBoğaz’da Avrupa’dakiler gibi tekne-parklar yapamadı ve kolayına kaçtı.Bunun adı ranttır. Yakında koylarınbu halini de arar olacağız.”

Kimi dededen öğrendiğimesleğini bırakmak, kimiteknesini satmak zorundakaldı. Tarabya’datekneparklara alınmayanbalıkçılar, İBB’nin projesinedeniyle yaşadıklarızorlukları anlattı

Tekneparklar balıkçılarıekmeğinden etti






Vatandaşa Boğaz

manzarası yasak

İSPARK Boğaz’da 9 yere daha tek-

nepark inşa edecek. Her birinin or-

talama maliyeti 5 milyon lira. İS-

PARK Genel Müdürü Mehmet Çe-

vik, tekneparkların Beykoz, Paşa-

bahçe, Bebek, Kuruçeşme, Anado-

luhisarı, Arnavutköy, Çengelköy,

Çubuklu ve Kanlıca’da yapılacağını

açıkladı. Projelerle 5 bin yat ve tek-

nenin Boğaz’da parklanması hedef-

leniyor. Tekneparkları işleten İSPARK

bünyesindeki İSTMARİN’in inter-

net sitesinde, tekneparklar sayesin-

de kıyıların halkın kullanımına açı-

lacağı vaad ediliyor. Ancak İstinye ve

Tarabya’daki tekneparklar, hemen

kıyıya inşa edilmiş. Tekneparkın gi-

rişiyle, kıyıda yurttaşların kullandı-

ğı yol arasında yaklaşık 2 metrelik

boşluk bırakılmış. Sahilde yürüyen

yurttaşların bu alana girmesi yasak.

Kıyıya yaklaşmak isteyen yurttaşlar,

güvenlikçiler tarafından engelleniyor.

Tekneparktan önce, sahilde otu-

rup Boğaz manzarasını izlemek is-

teyen yurttaşlar için çok sayıda bank

bulunuyordu. Artık o banklar da kal-

dırılmış. Zaten kaldırılmasa da, iz-

lenecek Boğaz manzarası kalma-

mış. Görebildiğiniz tek şey, tekne-

parkta demirlemiş tekneler.

OYA U�RAL / AYVALIK

Balıkesir’in Ayvalık İlçesi’nde CamlıKahve ve Şeytanın Kahvesi’nden son-ra Yenimahalle’deki kahvehaneye dekitaplık kuruldu. Aysel Namlı’nın yü-rüttüğü projenin amacı kitap okumaalışkanlığını geliştirmek.

Kitaplıklardan mahalleli de fayda-lanabilecek. Aysel Namlı, her sabahmahalle aralarındaki kahvehanelereAydınlık, Cumhuriyet, Yurt, Sözcüve yerel gazeteleri ulaştırıyor. Son ola-rak geçen haftasonu Yenimahalle’de-ki kahvehaneye 400 kitabın yer aldığıbir kitaplık açıldı. Ağırlıklı olarak

doğu kökenli yurttaşların yaşadığı Ye-nimahalle’deki açılış Ayvalık RomanOrkestrası’nın konseri ile başladı. Açı-lışa Ayvalık Belediye Başkanı HasanBülent Türközen, Altınova BelediyeBaşkanı Asım Sürer, Küçükköy Bele-diye Başkanı Mesut Ergin, Ayvalık Ti-caret Odası Başkanı Rahmi Gençer ileçok sayıda vatandaş katıldı.

Açılışta konuşan Aysel Namlı, kah-vehanelerin müdavimlerinin uygula-mayı ilgiyle karşıladığını söyledi. Nam-lı, bir de müjde verdi: “Önümüzdekigünlerde Ayvalık Belediyesi Sarızey-bek Sosyal Tesisleri de kitaplığına ka-vuşacak.”

Her kahvehaneye bir kitaplık

MUHAMMED ULUTA�

Zabıta ekipleri, önceki gün İstanbul’ungözbebeği İstiklal Caddesi ve ara so-kaklarda esnafın masa ve sandalyeleri-ni topladı. Kalabalık ekiplerde işyerlerineadeta baskın yapan zabıtalar, eşyalarıözensiz bir şekilde kamyonetin arkasınayükledi. Esnaf ise direnişe destek olan iş-

yerlerinin bu şekilde cezalandırıldığınısöyledi.

Geçen yıl Beyoğlu Belediyesi’ninverdiği kararla İstiklal Caddesi üzerin-deki işletmelerin masa ve sandalyeleri-ni dükkanlarının dışına koyması ya-saklanmış ve kararı esnaf büyük tepkiylekarşılamıştı.

Masa sandalye avı önceki gün akşam

saatlerinde Beyoğlu Belediyesi’ne bağlı ça-lışan zabıta memurlarınca tekrarlandı.Kamyonetle gelen zabıta ekipleri masa vesandalyeleri üstüste yığdı.

‘Belli işletmelere’Erol Dernek Sokak’ta 7-8 yıllık bir iş-

letmenin sahibi olan Kubilay Adıyamanuygulamanın direnişe destek veren iş-yerlerine yönelik olduğunu söyledi. Adı-yaman, “Direnişe destek verdiğim için buşekilde davranılıyor. Çünkü toplama sa-dece belli işletmelere uygulandı. Buna rağ-men direnişçilere her zaman kapımızaçık” dedi.

Sigara yasağına da değinen Adıyaman“Sigara içerde içilemiyor, dışarda masayok e ben nasıl iş yapacağım burada?”diye tepki gösterdi.

Beyoğlu esnafı masa sandalye yasağıuygulamasından vazgeçilmesini istedi.

Direnişe destek veren esnafamasa sandalye operasyonu

İntihar eden ertoprağa verildi

Nuray Elveren

Zafer Y�lmaz

Muhtar Üstün

Ali Hakkan

Tezcan Karaku�Candan

Elazığ sallandıElazığ’ın Sivrice İlçesi’nde Richterölçeğine göre 4.0 büyüklüğünde dep-rem oldu. Boğaziçi Üniversitesi Kan-dilli Rasathanesi Deprem AraştırmaEnstitüsü depremin dün saat 09.26’dakaydedildiğini, merkez üssünün Siv-rice’nin Gelindere Köyü olduğunuaçıkladı. Yerin 9.7 kilometre derinli-ğinde meydana gelen deprem çevre-deki ilçelerde de hissedildi.

‘Ankara’da ağaçkıyımına geçit yok’OLCAY KABAKTEPE / ANKARA

ODTÜ ve Atatürk Orman Çiftliği’ndeki ağaç katlia-mına tepki gösteren Mimarlar Odası Ankara Şubesibasın toplantısı düzenledi. Ankara Şube Başkanı AliHakkan, ODTÜ’de şu ana kadar kesilmek için 4 bin500 civarında ağacın tespit edildiğini söyledi. OD-TÜ’den geçirilmesi planlanan yolun Ankaralılar içinçok rahatsız edici olduğunu kaydeden Hakkan, “Bunakarşı çıkıp eylem kararı alan vatandaşları destekliyo-ruz. Bu konuyla ilgili hukuki süreci de başlatacağız”dedi.

Mimarlar Odası Ankara Şube Sekreteri Tezcan Ka-rakuş Candan ise hem AKP’nin hem de onun Bele-diye Başkanları’nın simgesel mekanlar üzerindenpolitika yaptığını belirtti. AOÇ’deki yolun 30 Ağustos’taaçılacak olmasının, “Bu da bizim zaferimiz” mesajı-nı içerdiğini bildiren Candan, “Bu tip çalışmaların ideo-lojik olduğunu düşünüyoruz. ODTÜ arazisi çorak birhaldeyken oranın yemyeşil bir alana dönüşmesinde bü-yük bir emek var. Şimdi de 3 bin 300’e yakın ağaç kat-liamı yaşanacak. Ancak bütün bu olumsuzlukların kar-şısında da harekete geçmiş bir topluluk var. Ayağa kal-kan bu topluluk buna izin vermeyecektir. Gökçek veondan önceki belediye başkanlarının ceremesini 7 bin300 ağaç çekemez” diye konuştu.

Erciyes Dağı’nda130 hektar kül oldu Erciyes Dağı’nda önceki gün çıkan orman yangı-nında 130 hektarlık alan kül oldu. Yangın dün sa-bah saatlerinde kontrol altına alındı.

Erciyes Dağı güney yamacındaki Kalkanlı te-pesinde henüz belirlenemeyen bir nedenle çıkanyangında 130 hektarlık keven ve meşelik alan ta-mamen yandı. Gece saat 23:00 sıralarında arazi-deki kuru otların tutuşmasıyla başlayan ve kısa sü-rede büyüyen yangın Develi Orman İşletme Şef-liği ve Develi Belediyesi itfaiye ekiplerinin 8 saat-lik uğraşıları sonucunda kontrol altına alındı.

Kalkanlı tepesindeki yangının, kavak ve huşağaçlarının olduğu bölgeye sıçramaması ise şansolarak nitelendirildi. (DHA)

Depremzedeleraçlık grevindeVan Depreminin ardından geçici barınma için ku-rulan konteynerlerde kalan depremzedelere kon-teynerleri boşaltmaları için verilen sürenin dolmasıüzerine elektrik ve suları kesildi. Gidecek yerleriolmayan depremzedeler açlık grevine başladı.

Van’da 23 Ekim ile 9 Kasım 2011 tarihlerindemeydana gelen 7.2 ve 5.6 büyüklüğündeki dep-remlerden sonra Van ve Erciş İlçesi’ne deprem-zedelerin geçici barınmaları için 34 konteyner kentkuruldu. TOKİ tarafından depremzeler için yapı-lan 15 bin 343 konutun geçen yıl 23 Ekim’de tes-lim edilmesinin ardından, konteyner kentler ka-demeli olarak kaldırıldı.

Elektrikleri, suları kesikAncak, bazı konteyner kentlerde, kiracı olan ve

kendisine konut çıkmayan yaklaşık 500 aile, ya-şamlarını sürdürmeye devam etti. Kendilerineverilen sürenin 1 ay önce dolmasına rağmen kon-teynerlerden çıkmayan depremzedelerin elektrikve suları kesildi.

İpekyolu Caddesi’nde bulunan Anadolu kon-teyner kentte yaşam mücadelesi veren yaklaşık 150aileden 20’si dün açlık grevine başladı. Deprem-zeler yaklaşık 20 gündür elektrik ve sularının ke-sik olduğunu, sorunlarının çözümüne kadar dö-nüşümlü olarak çocuklarıyla birlikte açlık grevinisürdüreceklerini söyledi. (DHA)

AyselNaml�

Siirt’in Baykan İlçe Jandarma Komu-tanlığı’nda nöbet sırasında tüfeğiyle ba-şına ateş ederek intihar eden er Maşal-lah T. Tekirdağ’ın Ergene İlçesi’ndetoprağa verildi. Önceki akşam saatlerindeÇorlu Havalimanı’na getirilen MaşallahT.’nin cenazesi, ardından ailesinin yaşa-dığı Vakıflar Mahallesi’ne getirildi. Erincenazesi Merkez Camii’nde kılınan ce-naze namazının ardından İlçe Mezarlı-ğı’nda toprağa verildi. (DHA)

21/11

31/23

04:20

06:06

13:01

16:42

19:35

21:06

04:32

06:20

13:16

16:59

19:52

04:48

06:31

13:23

17:04

19:56

21:24

22/32 23/28

21/32

23/33

30/22

14/28

18/35

33/23

18/8

19/33

25/32

11/28

20/2728/18

21/3822/3515/30

21/29

16/31

22/36

14/29

19/32

23/35

19/35

23/11

29 AĞUSTOS 2013 PERŞEMBE21:25

[email protected]

KURTULALTUĞ

Laiklik olmadandemokrasi olmaz

Türk d�� politikas�n�n uçurumun kenar�na do�-ru itildi�i bir süreçten geçiyoruz... ��te size iki il-ginç örnek: Birincisi; askeri darbeyle devrilen M�-s�r Lideri Hüsnü Mübarek’in mahkemeye kafesiçerisinde getirilmesi ve sonra ayn� M�s�r ordu-sunun, ayn� komutan�n yeni darbesiyle tahliye-si. Olacak i� de�il!

Mübarek iktidar�n�n son günlerinde TahrirMeydan�’nda toplanan protestoculara ate� aç-t�rarak 800’den fazla göstericinin öldürülme-sinden de suçlu bulunuyordu. �bret olsun diyemahkemeye bir kafes içinde getirilmi�ti. �u i�ebak�n; bu kez, yani ayn� ordunun yeni darbe-sinden sonra, ayn� mahkemenin tahliye talebi-nin gerekçesi �u: “M�s�r Ceza Usul Kanunu’nagöre, ölümle sonuçlanan olaylarda bile azami tu-tukluluk süresi 2 y�l� a�amaz.”

Tutukluluk süresi 2 yıl olan Mısır’dan gerideyiz

Öyle anla��l�yor ki, hiçbir eyleme fiilen ka-r��mam��, hiç kimsenin ölümünden sorumlu ol-mayan insanlar�n, 5 y�l� a�k�n süreden beri tu-tuklu olmalar�n� mümkün k�lan yasalar�m�z ça�-da� ülkelerin hukuk sistemleri bir yana, M�s�r hu-kuk mevzuat�n�n bile gerisindedir. Bu konuda üs-telik bir de Anayasa Mahkemesi karar var. K�-sa bir süre önce ald�� kararla tutukluluk süre-sinin 5 y�l olabilece�ini makul kar��layan Ana-yasa Mahkememizin de M�s�r Usul Hukukunuincelemesi yararl� olabilir.

Bir ba�ka ters örnek daha, 60 y�l önce halktaraf�ndan sürüklenerek yok edilen �ran Ba�-bakan� Musadd�k, bak�n neden görevindenal�nm��t�: “Musadd�k’�n ‘suçu’, yabanc� �irketle-rin tekelindeki �ran Petrollerini millile�tirmesi ve�ran’a gerçek bir demokrasi getirmeye çal��ma-s�yd�. Musadd�k devrildikten sonra Ba�bakanl�-�a getirilen Zahidi, �ah’�n deste�iyle petrolleritekrar yabanc� �irketlere vermi�ti. Demokrasininbütün dünyaya yay�ld�� bir dönemde Ortado-�u’ya bir türlü gelemeyi�inin sebeplerini merakedenler Musadd�k’�n demokrasi ve ba��ms�zl�kmücadelesini ve Ba�bakanl�ktan nas�l ve niçinuzakla�t�r�ld��n� okumal�d�rlar.” (Kaynak, SosyalMedya - O. Öymen notlar�ndan yararlan�larak)

M�s�r’da �slami radikal güçlerin iktidar� (Müs-lüman Karde�ler) y�llard�r cinayet marifetleriy-le(!) biliniyordu. ABD denedi, sonunda radikal�slam�n demokrasiyi de�il otoriterli�i seçti�ini an-lad� ama ne pahas�na! Önce Mübarek’in dik-tötürlü�ünü devirdiler. M�s�r’a USA modeli ile-ri demokrasi getireceklerdi. Yani Libya gibi...�imdi M�s�r’da yeni bir ordu-ABD darbesiyle içsava� sürmekte ve ülke Müslüman Karde�ler’dentemizlenmekte!

Savaş tüccarlarıDikkat ederseniz, �u s�ralarda o sava� me-

rakl�lar� gene ortalarda ve olmayacak duaya amindemekle me�guller! Suriye’de hükümet kuvvet-lerinin kimyasal silahlarla yapt�� iddia edilen ve1300 ki�inin ölümüyle sonuçlanan sald�r�dan son-ra Suriye’ye bir askeri müdahalede bulunulma-s� gündeme geldi. Rusya ve Çin’in itiraz� nede-niyle BM Güvenlik Konseyi’nden böyle bir mü-dahaleye yetki veren bir karar�n ç�kamayabile-ce�ini dü�ünenler var. D��i�leri Bakan� Davuto�lukarar ç�kmasa da müdahalenin yap�lmas�n� sa-vunuyor ve NATO’nun 1999 y�l�nda Kosova’yayapt�� müdahaleyi örnek gösteriyor. Özellikle �s-rail’in güvenlik ç�karlar�n� dikkate alarak Suriye-�ran i�birli�ini engelleyecek hedefler güdebilirler.Davuto�lu, Suriye hükümetinin �am’da bulunanBM uzmanlar�n�n kimyasal silah kullan�ld�� yo-lundaki iddialar� ara�t�rmas�na izin vermezse busald�r�n�n sorumlulu�unu kabul etmi� say�laca��n�söyledi. �zin verirse kimin sorumlu say�lmas� ge-rekti�ini söylemedi. Suriye bu izni verdi. Öte yan-dan, Suriye’yle Kosova’n�n mukayesesi �u ne-denlerle yanl�� sonuçlar verebilir:

- BM Güvenlik Konseyi ald�� 1999 say�l� ka-rarla bütün ilgili taraflar�n çat��malara son vermesiniistemi�ti. Ancak bütün bu çabalar�n sonuçsuz kal-mas� ve S�rp sald�r�lar�n�n devam etmesi üzerineNATO bir hava operasyonunda bulundu.

- Kosova’da müdahaleden sonra kurulan NA-TO öncülü�ündeki Bar�� Gücü KFOR’a Rusyada kat�lm��t�. Bugünkü ko�ullarda Suriye’de Rus-ya’n�n NATO’yla i�birli�i yapmas� ihtimali yokgibi. NATO Konseyi’nin sivil hedeflerin vurul-mamas� için ittifak�n askeri makamlar�na verdi�italimata ra�men 90 hava sald�r�s� sonucundayakla��k 500 sivil öldü. Ni� ve Belgrad’daki has-taneler isabet ald�. Çin Büyükelçili�i’ne yap�lansald�r�da 3 diplomat öldü. Çat��malar sürdü.

Bölge ateş topuna dönerBöyle bir olas� müdahaleye Türkiye’nin de ka-

t�lmas�, ülkemizi bir sava��n içine sokar. Bununçok a��r bir bedeli olabilir. Böyle bir müdahalehalinde Hizbullah örgütünün de çat��malara ka-t�lmas�, dolay�s�yla sava��n Lübnan’a da s�çramas�beklenir. �sral’in ve �ran’�n böyle bir geli�meyekay�ts�z kalmalar� zordur. Yani Suriye’ye mü-dahale bütün bölgeyi bir ate� topuna çevirebilir.

Tüm bu sak�ncalar� ancak hayalleri geni� birD��i�leri Bakan� göze alabilir.

Dünya sava�� varsay�m�n� göze almak ABDistese de, Çin, Rusya ve �ran’�n akl�ndan bilegeçmez.

İzmir’in akciğerlerine AVMBornova’da Karayolları’na ait 90 dönümlük yeşil alan satışa çıkarıldı. İmar planında bölgenin‘merkezi iş alanı’ olarak değiştirildiği öğrenildi. Arazi, ormana 60 yılda dönüştürülmüştü

HAYAT� ÖZCAN / �ZM�R

“İzmir’in akciğerleri” diye tabir edilen 90 dö-nümlük yeşil alan, Özelleştirme İdaresi’ninkararıyla satışa çıkarıldı. Mimarlar Odası İz-mir Şube Başkanı Hasan Topal’ın verdiği bil-giye göre, bölgenin imar planındaki “yeşilalan” ibaresi, “merkezi iş alanı (ticaret)” ola-rak değiştirildi. İzmir’in siyasi kulislerindede alana alışveriş merkezi (AVM) yapılacağıkonuşuluyor. Bornova’daki arazinin satışıiçin açılacak ihaleye, son başvuru tarihi 19Eylül.

Büyükşehir yargıya taşıdıSatışa çıkarılan arazi, Karayolları 2. Böl-

ge Müdürlüğü’ne ait. Bornova’da Ege Üni-versitesi Caddesi’ne yakın, “Ağaçlı Yol” ola-rak bilinen bölgede bulunan arazi, kuruma1950’li yıllarda tahsis edildi. Üzerinde Ka-rayolları’na ait idari binalar, lojmanlar vespor tesislerinin de yer aldığı alan, 60 yıldanbu yana dünyanın değişik bölgelerinden ge-tirilen bitki türleri ve ağaçlarla yeşillendiri-lerek adeta bir ormana dönüştürüldü. Böy-lece Büyükşehir Nazım İmar Planı’nda veçevre planlarında, bu alan “kentsel açık ye-şil alan” olarak tanımlandı.

Özelleştirme İdaresi, Karayolları’na aitbu alanda imar değişikliğine 2012 yılında git-ti. İzmir Büyükşehir Belediyesi, rant amaç-lı yapılanmaya yol açacağı gerekçesiyle,imar planı değişikliği hakkında Çevre ve Şe-hircilik Bakanlığı’na olumsuz görüş bildir-di ve değişikliğin iptali için İdare Mahke-mesi’nde dava açtı. Ancak konunun yargı-ya taşınmış olması, ihalenin önünde engelteşkil etmiyor. Büyükşehir Belediyesi, mah-kemeden çıkacak karara göre, konuyu Da-nıştay’a da taşıyacak.

‘Alacak kişi davayı düşünsün’Bornova Belediye Başkanı Kamil Okyay

Sındır da projeye karşı. İlçede yüksek yo-ğunluklu yapılaşma istemediklerini belirtenSındır, “Kamusal alan, kamusal hizmetleriçin kullanılmalıdır” dedi.

Mimarlar Odası İzmir Şube BaşkanıHasan Topal da arazinin “yeşil alan” ola-rak kalması gerektiğini savunarak şöyle ko-nuştu: “Bu tür alanlar satılmamalı, kamuelinden çıkarılmamalıdır. İzmir gibi yo-ğun yapılaşmanın olduğu kentlerde yeşilalanlar rant amaçlı kullanılmamalı. Ala-cak kişi, bu konuda dava açıldığını da he-saba katsın.”

Satışa çıkarılan arazinin bitişiğinde, Dev-let Su İşleri’nin 105 bin 980 metrekarelikarazisi bulunuyor. Siyaset kulislerinde,Özelleştirme İdaresi’nin iki araziyi bir-leştireceği ve elde edeceği 200 dönümlükdev alan için yap-işlet-devret modeliyleihale açacağı söyleniyor.

Aydınlık’a konuşan Büyükşehir Bele-diyesi bürokratları şöyle diyor: “Şimdi Ka-rayolları... Anlaşılan o ki, yarın Devlet Suİşleri Zeytincilik Enstitüsü arazisi, TEKgibi İzmir’in değişik bölgelerindeki kamuarazileri, sırayla özelleştirilecek. Şehrin ne-fes alacak yeri kalmayacak.”

Sırada DSİ arazisi mi var?Sırada DSİ arazisi mi var?Sırada DSİ arazisi mi var?Sırada DSİ arazisi mi var?Sırada DSİ arazisi mi var?Sırada DSİ arazisi mi var?Sırada DSİ arazisi mi var?

HABER MERKEZ�

Hâkimler ve Savcılar YüksekKurulu (HSYK) üyelerinin bas-kıları sonucu bunalıma giren vegeçen hafta hayatına son verenhâkim adayı Didem Yaylalı’nın,hakkında verilen disiplin cezası-nın iptali için Ankara 16. İdareMahkemesi’nde dava açtığı be-lirlendi.

Yaylalı, mahkemeye verdiği di-lekçede, kendisine verilen “ay-lıktan kesme cezasının” hukukaaykırı olduğunu vurguluyor.

Yaylalı dilekçesinde, maze-retsiz olarak görevine gelmeme-si ve usulsüz belge sunduğu id-dialarını şöyle yanıtlıyor:

Hastanenin yazısı dikkate alınmadı mı?

“Özel Çağ Hastanesi tarafından verilen ceva-bi yazıda; ‘1 Mart 2012’de KBB polikliniğinemuayene farkı ödeyerek kayıt yaptırdığım için 7Mart’ta kontrol muayenesine gelmiş olabileceğim’bildirilmiştir.

Öte yandan, davalı idarenin disiplin soruştur-ması kapsamında hastane ile yapmış olduğu ya-zışmalarda , hastane tarafından ‘Fark alınarak ya-pılan muayeneden sonra hastanın kaydının 10 günsüreyle açık kaldığı ve bu süre zarfında kontrolmuayenesinde hastaya yeni kayıt açılmadığı’ bil-dirilmiş olmasına rağmen dava konusu disiplin ce-zasında ‘muayeneye ilişkin kayıt olmaması’ gerekçeolarak kabul edilmiştir.

Protokol kayıt defterine ilgili çalışabilir kâğıdına

ilişkin muayene kaydım el yazı-sı ile işlenmiş ve muayene edendoktor tarafından imza ve kaşealtına alınmıştır.

Söz konusu protokol kayıtdefterinin ilgili bölümü dilekçemekinde delil mahiyetinde ibrazedilmiştir. Mevcut hasta kaydı-na kontrol muayenesi notununeklenmemesi benim sorumlu-luğumda değildir.”

Hastane ile işyeriarası 40 dakika

Kendisine verilen disiplin ce-zası kararında 5 saat boyuncahastenede kaldığı ancak hiçbirişlem yaptırmadığı yönünde id-diaların olduğunu vurgulayanYaylalı, bu konuya da şöyleaçıklık getiriyor:

“Kontrol olduğum hastane Meşrutiyet CaddesiKızılay adresinde, Türkiye Adalet Akademisi iseAhlatlıbel İncek’te. 7 Mart tarihinde TürkiyeAdalet Akademisi’nde gireceğim dersler 12.30’dasona ermiştir. Hastane ile Türkiye Adalet Aka-demisi arasında ulaşım Kızılay’dan kalkan 102-102-191-192 ve 194 no.lu otobüs hatları ile sağlan-maktadır ve saat 11’den sonra ilk otobüsün saati12.00’da, bir sonraki ilk otobüsün saati ise 12.30’da-dır. Bir an için hastanede kontrolümün 1 saat için-de bittiğini kabul etsek dahi aradaki mesafe de dik-kate alındığında, en erken 12.00’daki otobüse bin-mem halinde 12.40’da Türkiye Adalet Akademi-si’nde olabilirdim. Davalı idarenin bu yöndeki ce-vabı, hukukun hayatın olağan akışına uygun olanifadelerine uygun değildir.”

Ataşehir’de olaylı yıkımAtaşehir’de olaylı yıkımAtaşehir’de olaylı yıkımAtaşehir’de olaylı yıkımAtaşehir’de olaylı yıkımAtaşehir’de olaylı yıkım

İstanbul’un Ataşehir ilçesinde yer alan Emekev-ler sakinleri, yıkım için gelen ekiplere taş ve so-palarla direndi. Kentsel Dönüşüm Yasası kapsa-mına alınan mahalleye ekiplerin geleceğini haberalan mahalleli gecekonduların çevresine barikatkurarak geceden nöbet tuttu.

410 gecekondunun yıkılacağı haberi mahalle-liyi harekete geçirdi. Yaklaşık 200 kişi gece boyuncaekipleri bekledi. Bir barikatı ateşe veren mahal-leliye polis, TOMA’dan tazyikli su sıkarak mü-dahale etti.

Çocuklar arada kaldıSabah saatlerinde gelen zabıta ekipleri yıkım için

girdikleri evlerden vatandaşları zorla dışarıya çı-karttı. Evinden çıkmak istemeyen bir vatandaş, ço-cuklarını da yanına alarak polis ve zabıtaya direndi.

2 küçük çocuk aileleri ile zabıta arasında kaldı. Za-bıta ekipleri çocukları iterek uzaklaştırdı. Yıkımgerçekleştirilirken çocuklar gözyaşlarına boğuldu.DHA

FOTO

�R

AFLA

R: E

LVAN

EZB

ER

Mahalleli, i� makinelerinin önüne geçereky�k�m� engellemeye çal��t�.

TGB’ye de ‘hırsız’ dadandıBEH�YE YARA�ÇI

CHP’li milletvekillerinin ardındanTGB’lilerin ev ve bürolarına da hır-sız girdi. Denizli’de 1 hafta araylaTGB yöneticilerin evinden ve TGBbürosundan bilgisayarlar çalındı.Geçen hafta TGB yönetcilerininevine giren hırsız 5 bilgisayar veiçinde maddi değeri olmayan takı-ların bulunduğu bir kutu çaldı. Haf-ta sonu TGB bürosuna giren hırsı-zın hedefi yine bilgisayar kasasıoldu.

TGB Denizli İl Başkanı CemDikmen, büroya geldiklerinde kapıyıaçık bulduklarını ve yalnızca bilgi-sayar kasasının alındığını belirtti.Dikmen, aynı işhanında avukat ve dişhekimi gibi bürolar varken TGB bü-rosuna hırsız girmesini şüpheli gör-düklerini söyledi.

‘Yıldıramazsınız’

Cem Dikmen, “Bu, herhaldeyeni bir tarz. Artık polisin bir yere gi-dip bilgisayarlara el koyması tepki çe-kiyor. Bu yüzden böyle mafyatik iş-lere başvuruyor olmalılar. Onlarıuyarıyoruz, bilgisayarlarımızda zatenhiçbir şey bulamayacaksınız. Bizle-ri de bu şekilde yıldıramayacaksınız.İstediğiniz kadar yasal ya da yasal ol-mayan zorbalıklara başvurun, TGByine dimdik ayakta duracaktır” dedi.

Geçen haftalarda da önce İzmirBüyükşehir Belediye Başkanı AzizKocaoğlu ardından da CHP GenelBaşkan Yardımcısı Gökhan Gü-naydın’ın evine hırsız girmişti. Gü-naydın’ın çalışma odasındaki dos-yaları karıştıran hırsızlar değerli eş-yaları bırakarak birkaç yüzük al-mışlardı. CHP Milletvekili KamerGenç ve Yargıçlar Sendikası GenelBaşkanı Hâkim Ömer Faruk Emi-nağaoğlu da hırsız furyasından na-sibini aldı.

Cem Dikmen

Didem Yaylalı’nın HSYK’ya yanıtı

DidemYaylal�

*Serbest piyasa satış fiyatları


BİST-100 Cumhuriyet

Çarşamba 2,0602Salı 2,0379

DOLAR EURO BORSA ALTINÇarşamba 2,7460Salı 2,7261

Çarşamba 65.542,50Salı 65.519,87

Çarşamba 652.00 TLSalı 644.00 TL

Aydınlık, Eylül’den itibaren daha da güçleniyor.

Gazetemizin 20 sayfaya çıkması dışında,içeriğinde de değişime gideceğiz.

Peki, siz değerli okurlarımız nasıl birekonomi sayfası görmek istiyorsunuz?

Önerilerinizi, eleştirilerinizi bize yazabilirsiniz;

Adres: İstiklal Caddesi Deva Çıkmazı 3/3 80070 Beyoğlu / İSTANBUL

Tel: 0212 251 21 14 (saat 11:00-12:00 arası dahili 143)

E-posta:[email protected]

Twitter: https://twitter.com/ukalasairEkonomi Editörü: Recep Erçin

Uluslararası inşaat sek-törü dergisi Enginee-ring News Record’un(ENR) yayımladığı“Dünyanın En Büyük225 Uluslararası Mü-teahhidi” listesindekiTürk firma sayısı buyıl 38 oldu.

ENR’nin yayımla-dığı verileri değerlen-diren Türkiye MüteaahhitlerBirliği Başkanı Emin Sazak,“Türkiye’nin 2009’dan bu yanaENR listesindeki firma sayısıitibariyle dünyada Çin’den son-ra ikinci gelmeye devam etmesimemnuniyet vericidir. Ancakfirmalarımızın toplam gelirdenaldığı pay itibariyle ikinci sırayayükselmek daha önemlidir. He-defimiz bunu başarmak olmalı-dır” dedi.

Toplam gelirlerdekipay azaldı

Sazak’ın verdiği bilgilere göre;ENR listesindeki firmaların top-lam geliri içerisinde Türk mü-teahhitlerin 2010’da yüzde 3.8,2011’de ise yüzde 3.5 olan payı2012’de yüzde 3.3’e düştü. Or-tadoğu’daki 2010 yılında yüzde

6.3 olan payı da 2011’deyüzde 6.0’ya 2012’deyüzde 5.7’ye geriledi.Sazak bu gerilemenin,Ortadoğu’daki siyasiçalkantılarla ve bera-berinde Libya’daki iş-lerin duraklaması ileyakından ilişkili oldu-ğunu belirtti.

Projeler gecikecek Ortadoğu ve Afrika’da reka-

betin artarak devam edeceğinedikkat çeken Sazak, şöyle devametti: “Bölgenin mühendislik-tedarik-inşaat projeleri için anapazar olmasına karşın Avrupabankaları başta olmak üzere fi-nans kuruluşlarından finansmantemininde yaşanan güçlüklerpek çok projenin hızını kese-cektir.

Finansman temininde ise biryandan kriterler sıkılaşırken, di-ğer yandan maliyetler yüksele-cektir. Mevcut şartlar altındayap-işlet-devret modeline daya-lı mega projelerin finansmanprogramlarının aksaması ve pro-jelerin uygulanmasının gecik-mesi tehlikesi gündemdedir.’’

EKONOM� SERV�S�

AYDINLIK / ANKARA

Aydınlık’ın edindiği bilgilere göre, ba-kanlıklar kendilerini ilgilendiren ko-nularda yapılacak zamlarla ilgili ça-lışmaları tamamlayarak Başbakan’asundular. Ancak zam konusundaHükümet içinde ve AKP yöneti-minde farklı görüşler var.

Hükümet ve AKP’de bir kanat“Yerel seçimler bizim için ölüm ka-lım meselesi. Seçimlere kadar zamyapmayalım, zararı borçla finanseedelim” derken, diğer kanat zamla-rın bir an önce yapılması görüşünde.Bu görüşü savunanlar, “Yerel se-çimlerden sonra Cumhurbaşkanlığı,arkasından da genel seçimler var. Da-yanmamız mümkün değil. Perişanoluruz, her şeyi kaybedebiliriz. 2009’uunutmayalım, ipten döndük. Eylül-Ekim aylarında zamları yaparsakMart’a kadar millet unutur. Zamla-rı Eylül-Ekim sonrasına bırakırsak ye-rel seçimleri olumsuz etkiler” fikri-ni öne sürüyor. Başbakan TayyipErdoğan’ın da buna yakın görüşlersavunduğu belirtiliyor.

İlk sırada doğalgaz var Önümüzdeki iki ayda yapılacak

zamların başında doğalgaz zammı ge-liyor. Enerji Bakanlığı tarafındanyapılan değerlendirmeye göre, son 3ayda döviz kurlarında yaşanan artı-şın doğalgaza getirdiği ek yük 3 mil-yarı aştı. Raporda bir an önce zam-mın yapılmaması halinde ciddi sı-kıntılar yaşanabileceği belirtilirkenzam oranının yüzde 10’un altında ol-maması gerektiği vurgulanıyor. Dö-

viz kurlarındaki artışın kontrol edi-lememesi halinde zam oranının daartması öngörülüyor. Doğalgaz da-ğıtımını satın alan özel şirketler dezam gelecek diye satışlara sınır ge-tirmiş durumdalar. Tüketicileri fa-turalı sayaçlara yönlendirmek içinbaskı yapıyorlar.

Elektrik zammıkaçınılmaz

Doğalgaz zammı ile birlikte kaçı-nılmaz olarak elektrik fiyatları dazamlanacak. Elektrik fiyatlarına ya-pılacak zammın doğalgaz zammındandaha yüksek olabileceği, üretimdekigirdi maliyetlerindeki artışın giderekbüyüdüğü öne sürülüyor. Dağıtımı sa-tın alan özel şirketler de yüksek zamiçin Hükümetle pazarlık yapıyor.

Petrol zamları devam edecek

Hükümet zamanında tedbir al-madığı için alınan kararların etkiside azalıyor. Bu konuda en somut ge-lişme faiz ve dövizde yaşananlar.Zamanında etkin önlem alınmadığı,Başbakan Erdoğan’ın çıkışları ne-deniyle hızlı hareket edilmediği içinfaiz de döviz kurları da yükselmiş du-rumda. Ekonomi yönetiminin buyükselişin nerede duracağı konu-sunda da bir öngörüsü bulunmuyor.Tük ekonomisinde görülen güven-sizlik nedeniyle yeni para girişleri aza-lırken, çıkışların da kaçınılmaz ol-duğu görülüyor. Ekonomistler bunundövize talebi arttıracağını bildiri-yorlar. Buna paralel olarak da petrolürünleri fiyatlarının artacağı, benzi-

nin 5 liranın çok üstüne çıkacağıifade ediliyor.

Temel gıda maddelerinezamlı etiketler konacak

Enerjiye yapılan zamların, temeltüketim maddelerinin fiyatlarını da ar-tırması bekleniyor. Eylül-Ekim ayla-rında fiyatının artacağına kesin gözüy-le bakılan ürünler arasında ilk sırayı etve et ürünleri alıyor. Yaz aylarındaartmaya başlayan kırmızı et ve tavuk eti-nin daha da yükseleceği, Kurban Bay-ramına doğru kontrol edilemez hale ge-lebileceği konuşuluyor. Gıda Tarım veHayvancılık Bakanlığı’nda bu konudayürütülen çalışmalar, et ithalatı ilezamları durdurma yönünde. AKP’ye ya-kın işadamları şimdiden et ithalatı içinbağlantıya geçmiş durumdalar. Ancakdöviz kurlarındaki artış onları ürkütü-yor.

Et zammını diğer hayvancılık ve iş-lenmiş tarım ürünlerinin alması bekle-niyor. İthal gıda ürünleri de zaten dö-viz kurlarına paralel olarak zamlanmayadeva ediyor. Eskiden marketten 100 li-raya alınan ürünler şimdi 130-140 lira-ya zor alınıyor. Halkın temel kullanımalanına giren ürünlerde yılbaşındanbu yana yaşanan artış yüzde 30’ları aş-mış durumda. Özellikle yaş meyve vesebze ürünleri geçen yıla oranda önem-li oranda zamlanmış bulunuyor.

Uzmanlar Eylül-Ekim aylarında,etin, sütün, pirincin, bulgurun, soğa-nın, yağın, sebzenin, meyvenin vedaha bir çok ürünün grubunda eti-ketlerinin değişeceğini, bugünkü fi-yatların yerine zamlı etiketlerin ko-nacağını belirtiyor.

Ekonomideya�anan ge-li�melerle ilgi-li olarak Ay-d�nl�k’a bilgiveren CHPMilletvekiliProf. Dr.O�uz Oyan,dünyada pa-ras� dolar kar��s�ndade�er kaybeden ül-kelerin ba��nda Tür-kiye’nin geldi�ini bil-dirdi.

Oyan, “Dövizde ya-�anan geli�melerHükümetin yanl�� po-litikas�yla birle�incerisk büyüdü. Ekono-mide felaket h�zlayakla��yor, kap�da.Sadece devletinkontrol etti�i ürünler-de de�il, özel sektö-rün ürünlerinde deart�� olacak” dedi.

Eylül ve Ekim’in

zam aylar� ola-ca��n� da vur-gulayan Oyan,�unlar� söyle-di: “Hüküme-tin elindezamdan ba�kaenstrümankalmad�. Zam-lar iki ucu pis

bir de�nek. Zam tale-bi dü�ürür. Talebingerilemesi durgunlu-�u art�r�r. Türkiye gibivergisinin çok büyükbir bölümünü dolayl�vergiler olan bir ülkeiçin bu durum hiç deiyi de�ildir. Gözükenmanzara Türkiye’deenflasyon artarken,durgunluk da ya�a-nacak. Bu da y�l so-nuna do�ru eksi bü-yümeyi beraberindegetirecek. AKP tamanlam�yla ç�kmaz so-kakta ilerliyor.”

Zamlar sonbahardayurttaşın cebini yakacakZamlar sonbahardayurttaşın cebini yakacakZamlar sonbahardayurttaşın cebini yakacakZamlar sonbahardayurttaşın cebini yakacakZamlar sonbahardayurttaşın cebini yakacak

AKPhükümeti seçim

yakla�madan zamlar�yapmaya haz�rlan�yor.

Eylül ve Ekim aylar�nda pe� pe�e gelece�i belirtilen zamlar

yurtta��n cebini yakacak

Hükümetin elinde zamdan başka enstrüman kalmadığına dikkat çekenProf. Dr. Oğuz Oyan, ekonomide felaketin hızla yaklaştığına işaret etti Oyan: Ekonomide

felaket kapıda

O�uz Oyan

TÜRK MÜTEAHHİTLEROrtadoğu’da pazar kaybetti

TESK Başkanı Palandöken’den zam uyarısı

AYDINLIK / ANKARA

Doğalgaz kesintileri sebebiyle yetkilileri uyaranTürkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu(TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, halkıntedirgin olduğunu söyledi. Her yıl arzda yaşanan sı-kıntılar sonucu halkın mağdur eden kesintiler için ge-rekli önlemleri alınması çağrısı yapan Palandöken,“Yaz günlerinde yapılan doğalgaz kesintilerininüzerinde fazla durulmamaktadır. Her yıl doğalgaz ar-zında yaşanılan yetersizlik nedeniyle halkı mağdureden kesintiler için gerekli önlemler yetkililer tara-fından biran önce almalıdır. Yani kış günü insanla-rı battaniyeye muhtaç bırakmamalı ve ge-rekirse fiyatları sübvanse edilmelidir”dedi.

Zamlar huzursuz etti Benzin ve motorin fiyatlarına yapılan

zamların, doğalgaz fiyatlarına yansıtıl-maması gerektiğini vurgulayan Palandö-ken, benzin ve motorine üst üste 4 defazam yapılamasının halkı huzursuz ettiği-ni kaydetti. Dolar kurundaki yükseliş ne-deniyle doğalgaza da zam yapılacağı yö-

nünde beklentiler olduğuna dikkat çeken Palan-döken, “İsteyen istediği kadar doğalgaz alamadığıiçin halkımızda zam beklentisine sokulmuş oldu. Do-ğalgazda bir sıkıntı yaşamayacağız ha-berlerinden sonra, başta Ankara ol-mak üzere birçok ilde yapılan ke-sintiler, halkı huzursuz etmektedir.Sonbaharın yaklaşmasıyla kulla-nımı artacak olan doğalgazın ke-sintiye uğramaması ve halkı mağ-dur etmemek için doğalgazdaki sa-tış kısıtlaması biran önce kaldırıl-malıdır” diye konuştu.

Vatandaşı battaniyeyemuhtaç etmeyinVatandaşı battaniyeyemuhtaç etmeyin

Ulukartal Holding bünyesinde faaliyet gösterenİntegral Menkul Değerler A.Ş. ile Beşiktaş Jim-nastik Kulübü arasında sponsorluk anlaşması im-zalandı. Üç yıl boyunca geçerli olacak 20 milyonlira + KDV değerindeki anlaşmaya göre, Beşik-taş Erkek Basketbol Takımı’nın adı “Beşiktaş İn-tegral Forex” olurken, BJK Akatlar Spor Kom-pleksi’nin adı ise “Beşiktaş İntegral Arena” ola-rak değişti. Anlaşma uyarınca, Beşiktaş Erkek Bas-ketbol Takımı’nın formasında “İntegral Forex”reklamı da yer alacak. Dün, Beşiktaş Akatlar Spor Kompleksi’nde dü-zenlenen imza töreninde konuşan UlukartalHolding Yönetim Kurulu Murahhas Üyesi CenkUlukartal, “Beşiktaş Erkek Basketbol Takı-mı’nın mücadele ettiği Beko Basketbol Ligi, bu-günkü mali değeri ile Avrupa’nın en değerli lig-leri arasında yer alıyor” dedi. Beşiktaş JK YönetimKurulu Başkanı Fikret Orman da, “BeşiktaşErkek Basketbol Takımımızın 3 yıl boyuncahem isim hem de göğüs sponsorluğu için İnteg-ral Menkul Değerler A.Ş. ile yapmış olduğumuziş ortaklığımızın hayırlı olmasını diliyorum” diyekonuştu. EKONOM� SERV�S�

BJK’ye 20 milyonlukforex sponsorluğu

Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Başkanı En-der Yorgancılar, AB ve ABD Serbest Ticaret An-laşmasına (STA) taraf olmayan bir Türkiye’ninbüyük bedeller ödemek durumunda kalabilece-ğini savundu. EBSO’nun Ağustos ayı Meclis toplantısında ko-nuşan Yorgancılar, şunları kaydetti: “Türki-ye’nin, AB ile 1996 yılında başlayan Gümrük Bir-liği sonrasında ciddi niteliksel kazanımları ol-masına rağmen niceliksel olarak önemli ölçüdekayba uğradı. Bu kaybın gerisindeki başlıca fak-tör ise, AB’nin üçüncü ülkelerle yaptığı serbest ti-caret anlaşmalarında Türkiye’nin ithalatçı olarakzorunlu taraf, ihracatçı olarak ise, üçüncü ülke-nin insafına kalması olmuştur. Dünyanın hem en büyük ithalatçıları hem de ih-racatçılarının başında gelen ABD ve AB’nin ya-pacağı serbest ticaret anlaşmasında taraf olma-yan bir Türkiye; fakir pazarlarla baş başa kalacak,ihracatını 2023 hedeflerine ulaştırmada zorla-nacaktır.” AYDINLIK / �ZM�R

EBSO: AB-ABDSTA’sının Türkiye’yebedeli büyük olur

Dolar kuru ve faiz oranlarındaki artışı değerlen-diren CHP Genel Başkan Yardımcısı Faik Özt-rak, hükümetin bu duruma önlem almamasınıeleştirdi. Tüm dünyanın ekonomide risk algısınıazaltacak adımları attığını kaydeden Öztrak,şunları söyledi: “Hükümet, Türkiye’ye yönelik riskalgısını artıracak her türlü adımı atıyor. Başba-kanın ekonomiye ideolojik bakışı T.C. MerkezBankası’nı rehin almıştır. Türkiye G20 içinde dö-viz açık pozisyonu en yüksek ikinci, bize benzerekonomiler içinde ise en yüksek döviz açık po-zisyonuna sahip ülke haline geldi.

2013 Mayıs ayı itibariyle ise reel sektörün açıkpozisyonu 162 milyar dolara ulaştı. Bu kırılgan-lıklar neticesinde Türkiye ABD Merkez Banka-sının para musluklarını kapatma sinyalini verdi-ği 22 Mayıs’tan bu yana güneş görmüş kar gibi eri-meye başladı. Dolar kuru 1.84 liradan 2.03 lira-ya kadar çıktı, faizler 20 ay sonra yeniden çift ha-neye sıçradı, şirketlerimizin piyasa değeri 150 mil-yar lira eridi.’’ AYDINLIK / ANKARA

Ekonomi güneşgörmüş kar gibi eriyor

Emin Sazak

Bendevi Palandöken

Ayd�nl�k, 24 A�ustos 2013 tarihli

ekonomi man�etinde Ba�kentlilerin

gaz s�k�nt�s�n� gündeme ta��m��t�. Ayd�nl�k, 24 A�ustos 2013 tarihli

ekonomi man�etinde Ba�kentlilerin

gaz s�k�nt�s�n� gündeme ta��m��t�.


[email protected]

MEHMETAKKAYA

Din u�runagrev k�rmak!

EMEK SERV�S�

Elazığ’da Alacakaya ilçesinde bulunanEti Krom Yıldırımlar Şirketi’ne ait ma-den ocağında, 9 taşeron şirkete bağlı ça-lışan bine yakın işçi, işverenin SSKprimlerini az yatırmak için aylıkların birkısmını elden verdiğini ileri sürerek is-yan etti. İşçiler, bu uygulamanın emek-lilikte kendilerini olumsuz şekilde etki-leyeceğini düşünerek iş bıraktı. İş bı-rakma eyleminin 24 Ağustos’tan beri de-vam ettiği öğrenildi.

‘Elden değil bankadan’Önceki gün Kovancılar ilçesi Yarım-

ca beldesindeki Eti Krom Fabrikası önü-ne gelen 150’ye yakın işçi, davul zurna eş-

liğinde halay çekti. İşçileri temsilen konuşma yapan Mah-

mut Orman, taşeronluk sisteminin baş-ta değişmesi koşuluyla masaya oturabi-leceklerini belirtti. Orman, iş güvenliği-nin sağlanmadığına da dikkat çekerek, “İşgüvenliğinin sağlanmasını istiyoruz. Maa-şımızın tümünü bankadan almak istiyo-ruz, bir kısmını elden veriyorlar. İş elbi-sesi verilmesini istiyoruz. Greve katılanarkadaşlarımızı çalıştırmıyorlar” dedi.

‘Günlük yevmiye 80 lira olsun’

“Bir de ocakta götürü olayı var, bu gö-türü olaylarında iş kazaları daha fazla olu-yor” diyen Orman, “SSK’da giriş-çıkış-larımız sık sık yapılıyor. Bundan haberi-

miz olmadan, giriş-çıkış yapılıyor. Bizlertaşeronun, taşeronunda çalışıyoruz. Bizkesinlikle taşeronda çalışmak istemiyo-ruz. Günlük 49 lira yevmiye ile çalışıyo-ruz, bunu da kabul etmiyoruz. Bunun 80lira olmasını istiyoruz. Vefat eden arka-daşlarımızın hakları ödenmiyor. İşten çı-karılmalarımızda tazminatlarımızın öden-mesini istiyoruz” diye konuştu.

‘Eylemler sürecek’Eti Krom Fabrikası Müdürü İrfan

Bal, işçilerin yanına gelerek, sorunlarınıve isteklerini dilekçe olarak kendilerinevermeleri halinde kendisinin de yönetimkuruluna sunacağını söyledi. İşçiler fab-rika önündeki eylemlerine, şartları kabuledilinceye kadar devam edeceklerini be-

lirtti. İşverenden 24 saat içerisinde cevapalamamaları halinde ise iş bırakma ey-leminin süreceğini kaydettiler.

Tehdit iddiasıSendikasız olan işçiler, taşeron şir-

ketlerde çalışan işçiler adına 9 temsilci be-lirledi. İşverenlerle görüşmeleri, 9 kişidenoluşan bu heyet sürdürecek. Görüştü-ğümüz temsilcilerden Hasan Çelik, “Kim-senin malında gözümüz yok. Hakkımızıistiyoruz” dedi. Çelik, işçileri temsilen gö-rüşmeleri yürütmeleri nedeniyle işve-renler tarafından tehdit edildiklerini id-dia etti. Çelik, işverenlerin, “Siz böyle ya-pıyorsunuz, milleti kışkırtıyorsunuz” de-diğini belirterek, işten çıkarılmakla teh-dit edildiklerini söyledi.

İş bırakma

eylemi dört

gündür

sürüyor

Elazığ’da maden ocağında çalışan taşeron işçileri, ücretlerin elden ödenmesine isyan ederekiş bıraktı. İşçiler, bu uygulamanın SSK primlerinin az yatırılması için yapıldığını ileri sürdü

Aydın’ın Germencik ilçesin-deki tuğla ocağında çalışan üççocuk babası 41 yaşındaki işçiAysu Topbaş, bir makinedekiarızayı gidermek isterken elekt-rik akımına kapılıp öldü.

Olay, Ortaklar beldesindekibir tuğla ocağında 27 Ağustosgünü saat 23.00 sıralarındameydana geldi. Aysu Topbaş,çalıştığı ocakta tuğla yapımın-da kullanılan bir makineninarızasını gidermeye çalışırkenakıma kapıldı. Yere yığılanTopbaş, ambulansla GermencikDevlet Hastanesi’ne kaldırıldı.Topbaş, tüm müdahalelere rağ-men kurtarılamadı.

Devlet Personel Başkanlığı kad-rolu olacak 100 bin sözleşmelipersonelin nakil yasağına ilişkinbir duyuru yayımladı. Duyuru-ya göre, sözleşmeli personelle-rin 5 yıl süreyle başka bir kuru-ma nakli mümkün olmayacak.Naklin istisnası ise KPSS olarakaçıklandı.

657 sayılı Devlet MemurlarıKanunu’nun geçici 41’inci mad-desi kapsamında memur kad-rolarına atananların; KPSS veyakurumsal sınavlar sonucunda di-ğer bir memur kadrosuna atan-maya hak kazanmaları halindeöngörülen nakil yasağına tabiolmayacak.

Sözleşmelipersonele 5 yılnakil yok

Avusturya’da otomotiv sanayi-sinin devlerinden MAN, 2014yılı içerisinde 220 işçisine çıkışverme kararı alınca, işçi, 54 ya-şındaki Metin Kimsesiz tekbaşına açlık grevine başladı.

DHA’nın haberine göre, Vi-yana’da MAN’da 8 yıldan buyana işçi temsilcisi olarak çalı-şan Kimsesiz, firmanın önüneçadır kurarak sesini duyurmayaçalışıyor. Tek başına açlık grevibaşlatan ve bunu 3 gün sürdür-mek istediğini söyleyen Kimse-siz, işçi çıkışlarının durdurul-masını isteyerek, “Bu kötü dö-nemi karşılıklı anlaşarak atla-tabiliriz” dedi.

Viyana’daTürk işçi açlık

grevinde

Elektrikakımına kapılan

işçi öldü

AYDINLIK / ANKARA

Türk Büro-Sen Genel BaşkanıFahrettin Yokuş, Çalışma ve İşKurumu’nun İş ve Meslek Da-nışmanları’nın 2 bin 600 liratutarındaki maaşlarını kadroyageçmeleri halinde bin 800 liraseviyesine indirileceğini duyur-du.

Türkiye Kamu-Sen GenelTeşkilatlandırma Sekreteri veTürk Büro-Sen Genel BaşkanıFahrettin Yokuş, yazılı açıkla-masında, Çalışma ve İş Kuru-mu’nda bugüne kadar sözleş-meli statüde, “İş ve Meslek Da-nışmanı” unvanı altında 4 bin ki-şinin istihdam edildiğini, ücret-lerinin de ortalama 2 bin 600 liraolarak belirlendiğini bildirdi.

Yokuş, “İş Kurumu’nda kad-rolu ve sözleşmeli çalışanlararasında aynı işi yapmalarınarağmen farklı ücret uygulama-ları çalışma barışını bozmuş-tur. İş ve Meslek Danışmanla-

rı’nın sorunları maalesef TopluSözleşme Masası’nda da görü-şülmemiş, umutları bir başka ba-hara kalmıştır” dedi.

‘Ne hukuka ne deinsanlığa sığar’

Yokuş, siyasi iradenin uygula-maya koyduğu 6495 sayılı KHK ileistekleri halinde kadrolu statüyegeçebilecek olan İş ve MeslekDanışmanları’nın kazanılmış hak-

larının ellerinden alınacağını, yak-laşık 2 bin 600 lira tutarındaki ma-aşlarının ise kadroya geçmeleri ha-linde bin 800 lira seviyesine ine-ceğini kaydetti. Yokuş, İş ve Mes-lek Danışmanları’nın böyle birdayatma ile seçim yapmaya zor-landığını belirterek, “Bu anlayış nehukuka, ne adalete, ne de insan-lığa sığmaktadır. Verilen haklarıngeri alınması anlamına gelmek-tedir” diye konuştu.

Hükümeti bu yanlış uygula-madan bir an önce dönmek içinhukuki ve yasal düzenlemeleriyapmaya davet eden Yokuş,“Çalışma ve İş Kurumu perso-neli bir bütündür. Statüleri neolursa olsun, aynı iş ve hizmetiüretmektedirler. Ücretleri yok-lukta değil, varlıkta eşitlenmeli-dir. Tüm çalışanlar 2 bin 600 lirataban maaşına kavuşturulmalı-dırlar” ifadelerini kullandı.

man

isah

aber

leri

.com

Çalışma ve Sosyal Güvenlik BakanlığıMüsteşarı Fatih Acar, Bursa Ticaret ve Sa-nayi Odası’nı (BTSO) önceki gün ziyaretetti. BTSO Meclis Başkanı Remzi Topukile görüşen Acar, Oda yönetimine başarıdiledi. DHA’nın haberine göre, bir gaze-tecinin kıdem tazminatı konusundaki ça-lışmalara ilişkin gelinen aşamayı sormasıüzerine Acar, bu konunun Çalışma Baka-nı Faruk Çelik tarafından da daha önceaçıklandığını hatırlatarak, çalışmaların ol-duğunu söyledi. Sivil toplum örgütlerininve bakanlık olarak kendilerinin bu konu-da çalışmalarının bulunduğunu söyleyenAcar, bunların hepsinin değerlendi-rileceğini ve değerlendirme so-nucuna göre bir karar verilece-ğini ifade etti.

Özet rapor hazırKonunun, Ekonomi Koordi-

nasyon Kurulu’nda, en üst seviye-de değerlendirileceğini vur-gulayan Acar, “Enine bo-yuna tartışılacak, on-dan sonra karar verile-cek. Hem kıdem taz-minatı, hem de es-nek çalışmayla il-gili bu ve ben-zeri konu-

larla ilgili Çalışma Meclisi’ni 3 ay önce top-ladık. Orada konunun tüm tarafları vardı.Yüzlerce talep, öneri geldi. Bu taleplerinhepsini bakanlık olarak değerlendirdik.Özet bir rapor hazırladık. Bu raporu Ba-kanımıza sunacağız. Bu rapor çerçevesin-de Eylül ayının sonunda veya Ekim ayınınilk haftalarında bir toplantı yapılacak. Butoplantıda bu ve benzeri konularda kararverilecek. Şu anda karar verilmeden ‘şöy-le yapılacak’ demek doğru olmaz” dedi.

İş dünyası rahatsızDaha sonra BTSO Ağustos ayı olağan

meclis toplantısına katılan Acar, İş Sağlı-ğı ve Güvenliği Kanunu’na tüm iş dün-yasının uyması gerektiğini belirtti. Acar,

iş dünyasına işaret ederek, “Arkadaş-larımız belki cezalar konusunda ‘çokağır’ dediler, ama biz bugüne kadar ce-zalar yönünü ortaya koymadık. Dikkat

ederseniz 1 Ocak’a kadar bel-li hükümler ertelendi.Bilgilendirici ve yol gös-

terici yöntemle cezakesmeyi en sona

bırakan anlayışile hareket

ediyoruz”diye ko-nuştu.

Acar: Kıdem tazminatıtoplantısı Ekim ayında

“Dinime göre ya�amak istiyorum, laik cumhuriyetengel oluyor” dediler on y�llar boyu.

�ktidardalar art�k.11 y�ld�r yapt�klar�, “dinlerini ya�ama sava��” (!)Ayaklar�nda kara lastik, bacaklar�nda yamal� pan-

tolonla ç�km��lard� yola.�halelere ba�kas�n�n girmesine engel oldular.Devleti ve belediyeleri ya�malad�lar, baz�lar�n�

kuruttular. Devlet sa� olsun, bitmiyordu.Milyonlarca dolarlar�, gemileri, hanlar� ha-

mamlar� oldu. Çocuklar�n� Amerikan vatanda�� yap-t�lar, paralar�n� yurtd��nda gizli hesaplara yat�rd�lar.Yine de, ne kadar vicdanl� olduklar�n� da göstermelerigerekiyordu millete.

S�k s�k a�lamay� ihmal etmediler.Amerika yasaklam��t�, yat�r�m yapmay�, i�sizlere

yeni kap�lar açmay�. Yapt�lar, bir tek çivi çakmad�lar,satt�lar, kapatt�lar. Ramazan, Kurban demediler, i�-çileri soka�a att�lar.

A�z�na kadar i�siz doldu memleket.��sizlere makarna, kömür verip nurlu günler için

mürit olmalar�n� sa�lamaya koyuldular bu kez.Dinlerini ya�ayacaklar (!)

��

Daha 2. sene, kanun ç�kar�p i�çinin elinde nevarsa ald�lar. Ama yetmez.

�u i�çiler, öyle z�rt p�rt ‘hak-hukuk’ diye kar��-lar�na ç�kamasa, ne güzel olacakt�.

Doya doya ya�ayacaklard� dinlerini.Sendikalarda örgütlenip, ortal�kta serbestçe

dola�amazlard�. Barajlarda bo�man�n yollar�n� ara-d�lar. Bir de, ba��ms�z örgütlenme...

Sendika dedi�in, hükümetin emrinde olur, neverilirse �ükreder. Kollar� s�vad�lar. Müritlere s�n�r-s�z destek oldular, muhalifleri mürit yapmak, mü-rit olmayan sendikan�n üyesini zorla mürit sendikayakayd�rmak için seferber oldular.

��

��çi potansiyel tehlike yine de. Dinlerini ya�amakistiyorlard�. ‘��çinin al�n teri kurumadan hakk�n� öde’diye emir varsa da, tepelemeleri laz�md�. Fabrika-lar�n� satt�lar, çal��an� soka�a b�rakt�lar. Yetmedi, ka-lan�n elindekine sald�rd�lar. ��verene, kendilerine, s�-n�rs�z sömürü olana�� sa�lamak laz�md�. K�dem taz-minat�n� kald�rmak, köleli�i yeniden hortlatmak, çe-�itlendirmek laz�md�. Esnek çal��ma ile, emekli im-kân�, i� güvencesi, sürekli çal��ma olana�� olmayanköleler yaratmak laz�md�. Köle pazar�nda ikinci üçün-cü i�verene kiralanabilmesi ya da...

Ta�eron denilen ikinci, üçüncü, hatta be�inci alti�verenin azg�n sömürüsü alt�nda i�çiyi inletmek la-z�md�. �atafatl� bir isim buldular icatlar�na; Ulusal �s-tihdam Stratejisi. K�dem tazminat�n� kald�rmaya da,“esnek emeklilik”.

��

Grev...Zinhar yasaklanmal�yd�. Önce memurun grev

hakk�n� yasaklad�lar, sonra i�çiye yöneldiler.��çiye kanunda yasak koyamay�nca topyekûn,

parça parça halletmeye yeltendiler.Önce Havayollar�nda denediler, olmad�.��çi direndi, kanunlar izin vermedi. Kanunlar� te-

pelemek laz�md� demek ki. Grevci i�çinin haklar�-na, kanun, anayasa babayasa demeden sald�rd�lar.

ÇAYKUR i�çisi greve ç�kt�. Hükümet vekili i�-veren, fetvalar yay�mlad� “caiz de�il” diye. Grevci-ye tehditler savurdu, rü�vetler önerdi. Bakt� olmu-yor, grev k�r�c�lar� getirdi sa�dan soldan.

Yanda� sendikay� sürdüler sonra i�çinin üstüne.

��

Havayolu i�çisi ç�kt� greve. Binlerce polis gön-derdiler önce. Gaz bombalar�, TOMA’lar, coplar, z�rh-lar�yla ablukaya ald�lar grevciyi. Dü�man�n üstüne yü-rür gibiydiler. ��çi t�nmad� polisi, TOMA’lar�, gaz bom-balar�n�, “devam” dediler greve. Bu kez, ayaklar alt�-na ald�klar� hukuku imdada ça��rd�lar, mahkemeye ba�-vurdular ‘yasaklas�n grevi’ diye. Hele ki daha ele ge-çirilememi�ler vard�. Mahkeme “devam” dedi i�çiye.

Derken Darphane i�çisi ç�kt� greve. �öyle rahatbir dinlerini ya�ayam�yorlard� ki... Grev k�r�c�lar� bukez orada... Devletin i�çiyi korumakla görevli Ba-kan�, “i�çiler çok para al�yor” dedi, olmad�. Fabri-kaya zorla grev k�r�c�s�n� sokmaya çal��t�lar, olma-d�. �imdi grevi k�rmak için ba�ka yollar dü�ünüyorlar.

��te böyle. Dinlerini tamamen ya�ayacaklar� Tür-kiye’yi dü�ündünüz mü?

Gerçek dindarlar da dü�ünüyordur umar�m.

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Bir-liği’nin (TMMOB) yetkilerinin sınırlan-masını protesto etmek için 17 Ağus-tos’ta İstanbul’dan yürümeye başlayan,kendilerini ‘Halkın Mühendis ve Mi-marları’ olarak adlandıran 5 mimar vemühendis ile 1 mühendislik fakültesi öğ-rencisi Gerede’ye ulaştı. Mimar ve mü-hendislerin yürüyüşüne dün sabah CHPİstanbul Milletvekili Mahmut Tanal dakatıldı. Mimar ve mühendisler ile Mah-mut Tanal, ‘TMMOB halkındır, halkınkalacak’ sloganları atıp marşlar söyle-yerek D-100 Karayolu’nun kenarındaAnkara’ya doğru yürüdü.

Tanal, TMMOB’un halkın yararı içindavalar açtığını ifade ederek, yürüyüşünhalk adına yapıldığını söyledi.

‘Halk yararınaTMMOB yürüyüşü’

Fatih Acar

Partimizin üyesi

Burhan Er’in eniştesi,

Ulusal Gönüllüsü Akın Özbek’in babası

HALİT ÖZBEK’i

kaybettik.

Özbek ailesinin acılarını yürekten paylaşır,

yakınlarına ve sevenlerine başsağlığı,

merhuma Allah’tan rahmet dileriz.

29.08.2013 öğleden sonra Gölbaşı-

Yağlıpınar köyünde defnedilecektir.

İşçi Partisi Gölbaşı İlçe Başkanlığı

İşçi Partisi Ankara İl Başkanlığı

BAŞSAĞLIĞI

İŞKUR’da ‘Ya iş güvencesi ya maaş’ dayatması

Ücret elden ödeninceişçinin canına tak ettiÜcret elden ödeninceişçinin canına tak ettiÜcret elden ödeninceişçinin canına tak ettiÜcret elden ödeninceişçinin canına tak ettiÜcret elden ödeninceişçinin canına tak ettiÜcret elden ödeninceişçinin canına tak etti


Müslüman Karde�ler belas� (4)TERSİ / YÜZÜ[email protected]

ÖZDEMİRİNCE

Has Türk sitesi Haber Merkezi taraf�ndan ya-y�nlanan (29.01.12) “Müslüman Karde�lerLiderlerinden Söylemler” adl� metinden ay-nen aktar�yorum:

� � �

Hakikî �slâm Ruhuna dayanarak yap�lmas�istenen ba�l�ca reformlar �unlard�r:

Siyasî, Hukuki ve Yönetimsel Amaçlar:1)Partiler aras� rekabetin sonland�r�lma-

s�, milletin siyasal güçlerinin tek bir tarafa yön-lendirilmesi.

2) Kanunlar�n, �slâm �eriat�’n�n tüm dal-lar�na uygun olacak �ekilde de�i�tirilmesi.

3) Ordunun kuvvetlendirilmesi, gençlikgruplar�n�n ço�alt�lmas� ve bunlarda �slâmî ci-had ruhunun alevlendirilmesi.

4) Geçmi� Hilafet’i tekrar göz önüne al-maya ciddiyetle çal��mak için tüm �slâm ül-keleri -bilhassa Arap Devletleri- aras�ndakiba�lar�n kuvvetlendirilmesi.

5) Tüm memurlara �slâmî hükümlere ba�-l� olmalar� gerekti�ini hissettirecek kadar, bü-tün devlet dairelerinde �slâmi �uurun yay�l-mas�.

6) Devlet memurlar�n�n �ahsî tutumlar�n�nyak�nen takip edilmesi, özel hayatla i� hayat�aras�nda farkl�l�klar olmamal�d�r.

7) Dinî vecibelerin yerine getirilebilme-si ve geç vakite kadar çal��lmamas� için,yaz-k�� çal��ma saatlerinin önceden belir-

lenmesi. 8) Rü�vet ve iltimasa son verilmesi, sadece

hakl� talepleri olanlar�n ve yetenekli olanla-r�n terfi ettirilmesi.

9) Devletin bütün eylemlerinin �slâm te-razisiyle tart�lmas�, milli bayramlar, davetler,resmi konferanslar, hapishaneler ve hasta-nelerin �slamla uyumlu olmas�, çal��ma sa-atlerinin namaz vakitleriyle çat��mayacak �e-kilde ayarlanmas�.

10) El-Ezher mezunlar�n�n askerî ve ida-rî görevlerde çal��t�r�lmas� ve e�itilmesi.

Sosyal ve eğitimsel amaçlar1) Halk�n kamu ahlak�na sayg� göster-

meye �artland�r�lmas� ve bu konuda kanun-lar ç�kar�lmas�, ahlâka kar�� gelenlerin �iddetlecezaland�r�lmas�.

2) « Kad�n sorununun », kad�n� hem yü-celtecek hem de koruyacak �ekilde �slama uy-gun olarak halledilmesi ve böylece sosyal yön-den en önemli mesele olan bu konunun yan-l�� veya a��r� dü�ünenlerin sap�k görü�lerineve önyarg�l� kalemlerine b�rak�lmamas�.

3) Gizli veya aç�k her türlü fuhu�un ön-lenmesi : Zinan�n, hangi �artlarda olursa ol-sun, faili k�rbaçlanacak bir suç say�lmas�.

4) Oyun, piyango, kumarhane, at yar��-lar� gibi, kumar�n bütün çe�itlerinin kald�r�l-mas�.

5) �çkiye kar��, ayn� uyu�turucu gibi mü-

cadele edilmesi: içkinin yasaklanmas� ve mil-letin ondan kurtar�lmas�.

6) Giyimde aç�kl��a ve hareketlerde ser-bestli�e kar�� mücadele edilmesi: kad�nlara,uygun olan kurallar�n ö�retilmesi, bilhassa ö�-retmen, talebe, doktor... vb. han�mlara kar-�� özellikle kat� olunmas�.

7) K�zlar�n e�itim programlar�n�n tekrarincelenmesi ve çe�itli e�itim kademelerindeerkek ve k�z e�itiminin farkl�la�t�r�lmas�

8) K�z ve erkek talebelerin birlikte oku-malar�n�n yasaklanmas�, helâli olmayan birkad�nla bir erke�in ba�ba�a kalmas�n�n ce-zaland�r�lacak bir suç olmas�.

9) Evlenmenin ve do�umlar�n te�vik edil-mesi ; aileyi koruyacak ve evlilikteki prob-lemleri çözecek kanunlar�n ç�kart�lmas�.

10) Ahlak kar��t� dans mekânlar�n�n ka-pat�lmas� ve dans ve benzeri e�lencelerin ya-saklanmas�.

11) Tiyatro ve sinemalar�n denetlenme-si, senaryo ve filmlerin ciddi kontrolden ge-çirilmesi.

12) �ark�lara sansür uygulanmas�, ciddi-yetle seçilip denetlenmeleri.

13) Halka verilen konferanslar�n yay�n-lanan programlar�n ciddiyetle seçilmesi ; mil-letin ahlaki e�itimi için radyo yay�nlar�n�n kul-lan�lmas�

14) Gizlice ku�ku tohumlar� eken tahrikedici kitaplar�n toplat�lmas�, ahlaks�zl�k yayan

ve insanlar�n �ehvet arzular�n� istismar edenbas�na el koyulmas�

15) Rasgele cinsi münasebeti sonland�r-mak için, yazl�k tatil bölgelerinin kontrol edil-mesi.

16)Kahvehanelerin aç�l�� ve kapan�� sa-atlerininin s�n�rland�r�lmas�, kahvecilerin ne-ler yapt�klar�n�n kontrol edilmesi, halk için fay-dal� olan �eyler konusunda e�itilmeleri veuzun zaman kahveyi aç�k tutmalar�na mü-saade edilmemesi.

17) Kahvehanelerin, okuma-yazma bil-meyenleri okur-yazar yapmak için kullan�l-mas� ve buna ö�retmenlerle talebelerin yar-d�mda bulunmalar�n�n sa�lanmas�.

18) Ekonomik veya ahlâkî yönden zararl�âdetlere kar�� sava��lmas�; milletin bu zarar-l� âdetlerden kurtar�l�p faydal� âdetlere yön-lendirilmesi. Örne�in, dü�ünlerde, mevlut-larda, sivil ve dini bayramlarda görülen ba-z� âdetler düzeltilmelidir. Bu konuda devletörnek olmal�d�r.

19) Ahlâki sansür taleplerine dikkat edil-mesi, Ramazan orucunu bozmak, kastennamaz k�lmamak, dine küfretmek gibi �s-lami kurallara ayk�r� hareketlerin cezalan-d�r�lmas�.

20) Köy okullar�n�n camilerle birle�tiril-mesi, büyüklerin ilim konusunda e�itimi,gençlerin de namaza al��t�r�lmas� için her ikimekân�n temizlenmesi ve bak�m�na dikkat

edilmesi.21) Bütün okul ve üniversitelerde Din Der-

sinin mecburî ders olmas�.22) Tüm bedava ilkokullarda Kur’an-� Ke-

rimin ezberlenmesinin te�vik edilmesi : dinve dil derslerinde diploma alabilmek içinKur’an-� Kerimi ezberleme �art� ko�ulmal�-d�r. Ayr�ca bütün okullarda Kur’an-� Keriminen az�ndan bir k�sm� ezberletilmelidir.

23) E�itimin seviyesini yükseltecek, ga-yelerini birle�tirecek, çe�itli kültürleri yak�n-la�t�racak ve ilk basama�� yurtsever, namusluve sa�lam ahlâkl� bir ki�ilik vermek olan is-tikrarl� bir sistemim geli�tirilmesi

24) E�itimin bütün basamaklar�nda Arap-ça’ya önem verilmesi ve ilk ö�retimde, ya-banc� dil yerine yaln�zca Arapça kullan�lmas�.

25) �slâm Tarihine, Millî Tarihe ve islâmMedeniyeti Tarihine önem verilmesi.

26) K�yafette, yava� yava� milli üniformageli�tirme yollar�n�n dü�ünülmesi.

27) Dil, örf, âdet, k�yafet, bak�c� kullan�-m� konular�nda evlerdeki yabanc�l�k ruhununkald�r�lmas�. Bunlar bilhassa üst tabakan�n ev-lerinde düzeltilmelidir.

28) Gazetecili�e münasip bir yön veril-mesi, yazarlar�n �slâmî konularda yazmayate�vik edilmesi.

� � �

AKP’nin yapt�klar�yla kar��la�t�r�n lütfen!

TARTIŞMA

MEHMET BOR� - STRATEJ� UZMANI (Dünkü yaz�n�n devam�...)Çıkış, geniş yelpazede yeni partidedir. Fakat ba-şarısız bir girişim bütün umutları söndürür. Bumanada zamanlama çok önemli olduğu gibi buihtiyacın da gerçekten hâsıl olması gerekir. İhti-yaç hâsıl olduğunda, Milli Merkez üzerine düşengörevi yapmak için hazır olmalıdır.

Mevcut şartlarda CHP, MHP ve İP’i destek-lemeliyiz. Bu üç partinin işbirliği veya ikisinin iş-birliği ya da birinin büyüyerek tek başına iktidarolması tercihimizdir. Açık yüreklilikle destekle-memize rağmen bu üç seçenekten hiç biri başa-rılı olamazsa o zaman yeni bir parti ihtiyacı hâ-sıl olmuş olacak ve kendisine taban bulabilecektir.

Yerel seçimlerde büyük şehirlerdeAKP’den kurtulmalıyız

Devletin bekasının söz ko-nusu olduğu bu tehlikeli dö-nemde kimsenin şahsi çıkarhesapları yapmaya hakkı yok-tur. Herkes siyasi taassubu bir ke-nara bırakarak amaca hizmetedecek herhangi bir partiye oyverebilmelidir. Özellikle bu tu-tum yerel seçimlerde çok önemkazanmaktadır. Seçmenler genelseçimlerde politik hesaplar içinegirmezler; doğrudan sempatiduydukları partiye oy verirler.Ancak yerel seçimlerde durumfarklıdır; siyasi hesaplar gereğiseçmen genel seçimlerde oy ver-diği partinin dışında bir partiyeoy verebilir. Önümüzdeki yerelseçimlerde bu özellikten fayda-lanılmalıdır. Büyük şehirlerAKP’den kurtarılabilirse AKP’nin sonu gelmişolacaktır.

Siyasi partilerin kendi seçmenine bu şehirdebana değil, şu partiye oy verin demesi pek müm-kün değildir. Bu işi partiler üstü ve günlük siya-setin dışında olan Milli Merkez yapabilir ve za-ten yapacağı anlaşılıyor. Milli Merkez, vatan-daşlarla yaptığı aydınlanma toplantılarının öte-sine geçmelidir. Temsilcileri ülkenin dört köşe-sinde TÜSİAD’ından tarım kooperatiflerinekadar sivil toplum kuruluşlarının tamamıylaresmi ilişkiye geçmeli ve bilgi alışverişinde bu-lunmalıdır. Bu ilişki Milli Merkezi sözü dinlenirbir konuma taşıyacaktır.

Muhalefet dışarıyla iyi ilişkiler kurmalıdır

AKP’nin iktidarda kalması komşularımızla,bölge ülkeleriyle ve küresel aktörlerle iyi ilişki-ler kurmamızın önündeki en büyük engeldir.AKP’nin yanlış politikaları şimşekleri Türkiye’ninüzerine çekmektedir. Meclis içindeki ve dışındakimuhalefet partilerinin komşularımız, bölge ül-keleri ve küresel aktörlerle siyasi düzeyde temasa

geçmesi, oralara ziyaretlerde bulunması, karşı-lıklı müzakere yapmaları, AKP sonrası yeni ik-tidarla bu ülkelerle ilişkilerin düzelebileceğini gös-tererek yanlış politikanın sorumluluğunu Türkiyeve Türk milletinin omuzlarından alarak, AKP’libirkaç yöneticinin sırtına yükleyecektir. Bahsekonu ülkelerin Türkiye ile karşılıklı çıkarların ye-niden tesis edilmesi için vereceği destek, AKP’yizayıflatırken yeni iktidar seçeneğini güçlendire-cektir. Bu manada CHP’nin Irak ziyareti çok fay-dalı olmuştur. Benzer ziyaretler MHP ve İP ta-rafından da gerçekleştirilmelidir.

Halk siyasal İslama mahkum ediliyor

İki Siyasal İslamcıdan birinin Başbakanlık, di-ğerinin Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturma-sı, ülkedeki denge ve kontrol mekanizmasını ta-

mamen bozarak bugünkü yal-nızlık ve kaos ortamına sürük-lenmemize sebep olmuştur.Devletin tepesindeki iki kol-tuktan en az biri Siyasal İs-lamcıların elinden alınmalıdır.

Yıllardır “Bir sonraki Cum-hurbaşkanı Erdoğan mı olacak,Gül mü?” propagandasıylahalk Siyasal İslama kilitlenme-ye çalışılıyor. Başka alternati-fimiz yok mu? Yaratmak zo-rundayız.

Cumhurbaşkanlığı seçimi-ne kadar AKP’nin oylarının

yüzde 50’nin çok çok altınadüşeceği kesin. Fakat diğer si-yasi partiler, üzerinde anla-şabilecekleri güçlü bir Cum-hurbaşkanı adayı bulamazsa

bu kilit makamı Siyasal İslamcılara tekrar teslimetme tehlikesi devam eder. Bu yüzden şimdidenadaylar üzerinde bir tartışma başlatılarak ka-muoyu hazırlanmalıdır. AKP’nin Cumhurbaş-kanlığı makamını kaybedeceği anlaşılırsa, Tür-kiye’deki suskunların pozisyonu değişecektir.Halkın oyuyla seçilmiş laik bir Cumhurbaşkanıkardeş kavgasını önlemede çok büyük bir role sa-hip olacak aynı zamanda Siyasal İslamın devletiçinde kadrolaşmasını yavaşlatarak sonunu ha-zırlayacaktır.

Ekonomi iktidarı belirliyorEkonomi siyasi iktidarı belirleyen en önemli

faktördür. Halka umut verecek, ülkeyi onlarca yıl-dır devam eden ekonomik çıkmazdan kurtara-cak bir model ortaya koymayan herhangi bir si-yasi parti iktidar alternatifi olamaz. Eğer bir par-ti gerçekten iktidar olmayı arzu ediyorsa birkaçay içinde halkın cebinde hissedeceği ekonomikkriz başladığında, onları bu durumdan nasılkurtarmayı planladığını Ali Rıza dede ile Fadi-me babaannenin anlayabileceği basit bir mantıklaanlatmak zorundadır.

AKP’ye kar�� iktidar seçene�i

nas�l yarat�l�r

AKP’ye kar�� iktidar seçene�i

nas�l yarat�l�r??İkili ya da üçlü işbirliğibizim tercihimizdir

[email protected]

Adres: �stiklal Cad. Deva Ç�kmaz�

No: 3/3 Beyo�lu-�stanbul

Tart��maya kat�lmakiçin ileti�im bilgileri

� AKP iktidarı hangi güçleyıkılabilir?� Hükümet seçeneği, hangipartilerin katılımıyla oluşturulur?� İktidar alternatifini oluşturacak

yol ve yöntemler nelerdir?

� Önümüzdeki zorluklarnelerdir ve nasıl aşılacaktır?� Yeni Hükümet hangiprogramı uygulamalıdır? � Yerel seçimler ilk adım olabilir mi?

CHP, MHP, İşçi Partisi’nidesteklemeliyiz. Bu üçpartinin işbirliği veya ikisininişbirliği tercihimizdir

Bir sonrakiCumhurbaşkanı

Erdoğan mı olacak,Gül mü

propagandasıyla halk Siyasal İslama

kilitlenmeye çalışılıyor.Alternatifimiz var.Devletin tepesi

Siyasal İslamdankurtarılmalıdır

‘’

HABER MERKEZ�

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Söz-cüsü Bülent Arınç, Haber Türk televiz-yonunda katıldığı programda kamuo-yunda konuşulan hükümet-cemaat iliş-kileriyle ilgili soruları yanıtladı. Bu tür ko-nuları basın yoluyla konuşmanın doğru ol-

madığını öne süren Arınç “Her zaman bir-birimizle görüşebiliriz. Bir şey duyuldu-ğunda veya bir şeyin aslı öğrenilmek is-tendiğinde veya bir konu gündeme geti-rilmek istendiğinde Başbakanımız, ba-kanlar, arkadaşlarımızla yani camiayıtemsil eden arkadaşlarımızla oturur gö-rüşebiliriz. Evlerimizde, iş yerlerimizde mi-safir edebiliriz. Nitekim bunlardan sonrada böyle görüşmeler gerçekleşti” dedi.

Arınç, cemaatin çok değerli, olumluhizmetleri bulunduğunu ve onlara te-şekkür borcu olduğunu söyledi ve ekle-di “Ama biz hükümetiz, tabi olduğumuzhükümler var, mevzuat var. “Onların içe-risinde kalmaya mecburuz.”

‘Hoca Efendinin ölçüleri’Arınç, cemaatin tasfiye edildiği id-

diaları üzerineyse şunları söyledi “Ke-sinlikle böyle bir şey kabul edilemez.Ama bürokrasi 2-3 milyonluk bir kitle isegenel müdüründen şefine, memuruna ka-dar, kocaman devasa bir yapıysa, bunla-rın içerisinde herkesi değerlendirmek ge-rekir. Binlerce iyi yetişmiş insan var.Bunlar arasında zaman zaman rotas-yonlar söz konusu olabilir. Bir görevde26 seneden beri bulunmak neyin nesidir?Senin gitmen lazım ki buraya bir başka-

sı gelsin. Hükümetin camiayla kavgaeder görüntüsü, fevkalade çirkin bir gö-rüntüdür. Biz bu noktaya hiçbir zamangelmek istemeyiz. İnşallah sorunlar var-sa bu sorunları, insani yönden de ahla-ki yönden de özellikle Hoca Efendiningösterdiği ölçüler içinde biz her zamankarşılarız.”

HABER MERKEZ�

KCK Yürütme Kon-seyi Eşbaşkanı Ce-mil Bayık, İmralı ada-sında çözüm sürecikapsamında devletheyetinin AbdullahÖcalan ile yaptığı gö-rüşme ve müzakere-leri kağıtlara döküpimzalamadığını, mü-zakerelerde 3’üncübir taraf da olmadığıiçin şahitlik yapıla-madığını söyledi.

Bayık, “Türkiye,sonra bir çok şeyi inkarediyor. İmralı’da baş-kan Apo üzerinde nasıl bir siyaset uygu-ladıklarını bilmiyoruz. Öcalan’ın şartlarınındüzeltilmesi lazım ve artık bizim de İm-ralı’ya gidip gelmemiz gerekir” dedi.

Sağlık heyeti ısrarıNewroz TV’ye konuşan Bayık, şun-

ları ifade etti: “İmralı adasına bağımsızbir doktor heyetinin gitmesi bile engel-lendi. Başkan Apo’nun başına ne geti-riyorlar, üzerinde nasıl bir siyaset yü-rütüyorlar biz bilmiyoruz. Daha önce ze-hirlemeye kalktılar, eğer gizli saklı bir şeyyoksa bıraksınlar heyetler adaya gidipgelsin. Sadece BDP heyetinin gitmesi-ne izin veriyorlar. Heyet 3 kişiden 2’yeindi, 15 günde bir yapılması gereken gö-

rüşmeler 1 aya çıktı.”

8 komisyon isteğiCemil Bayık, Öcalan’ın 8 komisyon

kurulmasını istediğini, bugünlerin adımatmak için son günler olduğunu ve ken-dileri açısından artık atacakları bir adı-mın da kalmadığını söyledi. Bayık, “Biz-den istenenlerin hepsini fazlası ile yap-tık. Bu şekilde bu süreç böyle yürümez.Devlet, süreci tıkanma aşamasına getirdi.Onları uyardık, süreci heba etmemele-rini söyledik. 10’uncu aya kadar 2’nci aşa-manın bitmesi gerekir. Eğer komisyon-ları kurmazlar ve Apo’ya stratejik olarakyaklaşmazlarsa bu süreç böyle ilerlemez.Sorumlusu da onlar olur” dedi.

Arınç, ‘Cemaatetasfiye yok’ dedi

Kandil: İmralı’yagidebilmeliyiz

Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz,1 Ocak 2002 ile 31 Aralık 2012 ta-rihleri arasında silah kazası nedeniyle227 erbaş ve erin; iş kazası nedeniyleise 36 erbaş ve erin hayatını kaybet-tiğini açıkladı.

CHP Eskişehir Milletvekili KazımKurt, 2002’den bu yana askerlik hiz-metini yapmaktayken silah ve iş ka-zası nedeniyle yaşamını yitiren ya dayaralananların sayısı ve gazi ya da şe-hit statüsü elde edemeyenlerin hakkayıplarının nedenine ilişkin soruönergesi verdi.

Kuvvet Komutanlıkları, Jandar-ma Genel Komutanlığı ve Sahil Gü-venlik Komutanlığınca durumları Tür-kiye Emekli Subaylar, Emekli Ast-subaylar, Harp Malulü Gaziler, ŞehitDul ve Yetimleri ile Muharip GazilerDernekleri Hakkında Kanuna uyan-lara ‘malul gazi’ ya da ‘muharip gazi’olduğuna dair belge verildiğini be-lirten Yılmaz “Gerek şehitliğe defne-dilmiş olma, gerekse malul ya da mu-harip gazi statüsü verilmiş olmasının,personele sağlanacak haklara olum-lu ya da olumsuz yönde etkisi bu-lunmamaktadır” ifadelerini kullandı.

10 y�lda 263 erkazada hayat�n�

kaybetti

FethullahGülen Bülent

Ar�nç

CemilBay�k

OLCAY KABAKTEPE / ANKARA

Ulusal Eğitim Derneği Genel Başkanı Na-zım Mutlu 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın 91.yılı kutlaması için halka çağrıda bulundu.Mutlu “İktidarın ulusal bayramlarımızaolan tavrı nedeniyle halkımızın bu bayram-lara daha katılımcı şekilde ilgi göstereceği-ni biliyoruz. Büyük zaferi, büyüklüğüne ya-

kışır şekilde kutlayacağız” dedi.Aydınlık’a konuşan Vardiya Bizde Plat-

formu’ndan Ali İhsan Gönüldaş da MustafaKemal Atatürk’ün önderliğinde Cumhuri-yetin temellerinin atıldığı Büyük Taarruz veBaşkomutanlık Meydan Muharebelerinin 91.yılında, şanlı Türk ordusunun kamuoyu vic-danının kabul etmediği davalarla itibarsız-laştırılmaya, halkın gözünde küçük düşü-

rülmeye çalışıldığını belirtti. Söz konusudavaların kurgulanmasına paralel açılımsüreci adı altında PKK terör örgütüyle gö-rüşmelerin başlatılmasının da planlananhedefi açıkça ortaya koyduğunu bildiren Gö-nüldaş “Bu nedenle 30 Ağustos Zafer Bay-ramının daha büyük bir coşkuyla kutlanmasıgerektiğine inanıyoruz. Vardiya Bizde Plat-formu olarak diğer demokratik kitle örgüt-leriyle birlikte 30 Ağustosta tüm illerde tö-renlere katılacak ayrıca Ankara’da saat10.00’da Atatürk Kültür Merkezi’ndeki tö-rene katılıp, aynı akşam saat 19.30’da da Kı-zılay YKM önünden Anıtkabir’e meşaleli yü-rüyüş yapacağız. Silivri, Hasdal, Hadımköy,Maltepe, Sincan, Mamak ve Şirinyer’deki va-tanseverlere selam olsun” dedi. Zafer Bay-ramında Kadıköy’de de Atatürkçü Düşün-ce Derneği’nin öncülüğünde, siyasi partiler,kitle örgütlerinin katkılarıyla “Bağımsızlık veZafer Yürüyüşü” yapılacak. Yürüyüş, Ka-dıköy Moda İlköğretim Okulu önündenbaşlayacak, İskele Meydanı’ nda basın açık-lamasıyla son bulacaktır.

EBUZER’CE

Din maskeli zulmün maskesi dü�tü!ERENERDEM

[email protected]


Allah’u ekber diyerek kafa kesen ve öl-dürdü�ü insan�n ci�erini yiyen canilere teksözü dahi olmayanlar, Kur’an ayetlerini kul-lanmak suretiyle “Suriye’ye emperyalistmüdahalenin” önünü açmaya çabal�yor.Bu i�in en vahim örne�ini “The Cemaat’ingazetesi Zaman’�n kö�e yazar� HüseyinGülerce’nin kö�esinde okuduk.” Allah’�ninsanl��a ��k ve rehber olarak inzal etti�iKur’an’�n bir ayetini al�p, bu ayete daya-narak neredeyse “Emperyalist i�gali” birtür “ilahi murad” gibi tan�tan makaleyi oku-du�umda, deyim yerindeyse kan�m don-du!�öyle diyordu Gülerce;

...Allah’�n bir sünneti, kanunu da, bir-birine zulmedenlerin ba��na, zalimleri mu-sallat etmesidir. “��te biz, i�ledikleri gü-nahlardan ötürü, zalimlerden kimini kiminemusallat ederiz.” (Enam Sûresi/ayet 129)Hadis olarak rivayet edilen, mana bak�-m�ndan da Kur’ân’�n rûhuna muvaf�kolan bir sözde �öyle buyruluyor: “ZZalim,yeryüzünde Allah’�n adaletidir. Allah onun-la (ba�kalar�ndan) intikam al�r. Sonra (dö-ner), ondan da intikam�n� al�r.” (Ke�fu’l-Hafâ, 2-64) (...)”

Yani özetle, Hüseyin Gülerce “Al-lah’�n Esad’dan intikam�n�, ABD eliyle ala-

ca��n� söylüyor...”Görebiliyor musunuz �u cümleleri?

Görüyor musunuz müslüman akl�n geldi-�i noktay�?

� � ��imdi gelelim ayetin “orijinaline” ve

Kur’an’� Kerim’in mesaj�n� “s�rf ç�karlar�için çarp�tan” Abdestli Kapitalizmin oyu-nunu bozmaya!

Hüseyin Gülerce ve Emre Uslu’nun“tahrif etti�i/bozdu�u” Enam suresi 129.ayetin orijinalinin latincesini birlikte oku-yal�m:

Ve kezâlike nnuvellî ba’daz zâlimîneba’dan bimâ kânû yeksibûn(yeksibûne).

Üstü kal�n olan “nuvelli” ifadesinden yo-la ç�karak “zalime zalimi musallat ederiz”çevirisi yapan ve Suriye’ye ABD’nin mu-sallat olmas�n� Kur’an’i bir hakikatmi� gi-bi anlatanlara �imdi soruyorum:

“Nuvelli kelimesi, v-l-y kökünden türe-mi� bir kelimedir.” Türkçede de bildi�imiz“veli” kelimesiyle kökde�tir. Kullan�m� iti-bari ile geni� zamanl�d�r. Lakin “kökte vetürevde” musallat olma if’al’i yoktur. Ve-li “dost olma, kollama, gözetme” ve nu-velli “korumak üzereye yakla�ma” mana-s�na gelir. (Bkz. Rag�p el �sfehani, El Müf-redat, vly mad. Tac’ul Arus, vly mad, Li-san’ül Arab, vly mad.)

�imdi soruyorum “musallat neredenç�kt�?” Siyasi ç�karlar�n�z için, Kur’an’� boz-maya yeltenmeye utanm�yor musunuz?

Bu Kur’an’� Kerim’i bozmak demek de-�il midir? S�rf, emperyalistlerin Suriye’yei�galini me�rula�t�rmak için, Kur’an aye-tini bozmak, kafirlik de�il midir? Hiç vic-dan�n�z s�zlam�yor mu?

� � �Madem ayetin orijinal metnini oku-

mad�n�z, neden yorum yap�yorsunuz? �n-san, bir bilene sormaz m�? O kadar insa-na, bu ayeti yanl�� aktard�n�z! Sava��me�rula�t�ran bir ayet gibi aktard�n�z. Buyapt��n�z, Kur’an’� m�zrak ucuna takmakde�ildir de nedir?

Sizin bu büyük zulmünüze susaca��m�z�,görmeyece�imizi mi dü�ündünüz?

� � ��imdi gelelim ayetin bu bilgiler ��n-

da yeni ve orijinal çevirisine:Ve i�te biz böylece, kazand�klar� gü-

nahlardan ötürü, zalimlerin bir k�sm�n�, di-�er bir k�sm�na, kollay�c�-gözetici-dost ya-par�z! (En’am suresi 129. ayet)

�imdi soruyorum Say�n Gülerce “ma-dem Kur’an’� bu kadar �iar ediniyorsunuz,ve yaz�n�zda ABD’yi zalim addediyorsunuz.ABD’nin en büyük dostu olan mevcut ik-tidar ve içinde bulundu�unuz cemaat bu

ayete göre “ne oluyor?” Hiç dü�ündünüzmü?

��te, Kur’an’�n sopas� böyledir de�erlidostlar. Kur’an, kendisiyle aldatmaya ça-l��anlar�, böyle rezil rüsva eder. �ahitolun! Ve not edin!

� � �Bitmedi!Bu dalavereleri imha etti�imiz ve ge-

lecek y�llar boyunca ba�ucu kitab� olacakbir kitab�m�z ç�kt�!

DEVR�M AYETLER�. Abdestli Kapi-talizmi peri�an eden bir kitap. Elbetteokunmamas� için türlü yollar deneyecek-ler. Satt�rmayacaklar, da��t�mc�lara bask�yapacaklar, davalar açacaklar. Lakin siz,okutacaks�n�z. Afyonlanm��lar�n eline tu-tu�turacaks�n�z...

Devrim Ayetleri, 2 Eylül’de ç�k�yor. 2Eylül Pazartesi günü, D&R ma�azalar�n-da olacak. Öncesinde bulman�z imkans�z.Fakat kitapyurdu.com sitesinden ön talepyapabiliyorsunuz...

� � �

Ve Bu Cuma, Ezber Bozanlar’da sava�ittifak�n�n oyununu bozuyoruz. Türkiye Ca-ferileri Lideri Selahattin Özgündüz ilebirlikte olaca��z.

00:30’da Ulusal Kanal’da olun.

MEHMET ALİGÜLLER

[email protected]

Cenevre masas�öncesi çarp��ma

Suriye için sava� borular� çal�n�yor. Öyle ki AKMedya, man�etlerden füze reklamlar� bile yap-maya ba�lad�. San�rs�n ABD silah lobilerinin gö-nüllü sözcüleri konu�uyor. Yok, Tomehawk fü-zeleri 5 metre hata pay�yla hedefi vuruyormu�,yok bombard�man uçaklar� havada ikmalleSuriye semalar�na rahatl�kla ula��yormu�...

Aç�k söyleyelim: Bu gazetecilik de�il, ahlaks�zyay�nc�l�kt�r! Gazeteci, emperyalist sava� ba-ronlar�n�n sözcüsü olmaz!

ABD: Rejim değiştirmeyeodaklanmadık

Erdo�an’�n sava� ihtiyac�na tercüman olmakve ülkesi ile bölgesine Bat� gözlü�üyle bakmak,maalesef Türk medyas�n�n Pentagon bülteni gi-bi ç�kmas�na neden oldu. Bu bültenler de do-�al olarak “sava� ba�lamak üzere” iklimi yaratt�.

Peki, ABD Suriye’ye sald�racak m�? AK Med-ya’ya bak�l�rsa evet. Üstelik �u saatte, �uradan,�u kadar kuvvetle...

Ancak pek öyle görünmüyor. Zira Was-hington “sald�rmaman�n” gerekçelerini bul-maya odakland�:

1. Beyaz Saray Sözcüsü JJay Carney Suri-ye’ye yönelik de�erlendirilen seçeneklerde,odaklar�n�n “rejim de�i�tirme” de�il, “Suriye re-jiminin kimyasal silah kullan�m�na eylemine ya-n�t verme” oldu�unu ifade etti. (Hürriyet, 28A�ustos 2013)

2. ABD’nin eski D��i�leri Bakan Yard�mc�s�olan BM Politik ��ler Müste�ar� JJeffrey Feltman,Tahran’dayd�. FFeltman, �ran D��i�leri Bakan� MMu-hammed Cevad Zarif ile Suriye’de “politik çö-zümü” tart��t�.

BM sözcüsü FFarhan Haq, FFeltman’�n te-maslar� için �u aç�klamay� yapt�: “FFeltman,�ran’�n konumu ve bölgedeki nüfuzunu belirte-rek, Suriye’deki taraflar�n müzakere masas�naoturmas� ad�na önemli bir rol oynayabilecekleriniifade etti.” (Gazetevatan.com, 28 A�ustos2013)

3. Suriye’ye sava��n tart��ld�� saatlerde, ABDHazine Bakan� JJack Lew’in Kongre’deki par-ti liderlerine gönderdi�i mektup yay�mland�.Mektuba göre ABD yönetimi, finansal yü-kümlülüklerini yerine getirebilmek için gereklikaynaklar� Ekim ay�n�n ortalar�na do�ru tüket-mi� olacak! Ekim ortas�nda Amerikan Hazine-si’nin harcayacak sadece 50 milyar dolar� ka-lacak! (Gazetevatan.com, 28 A�ustos 2013)

“Sava�a para yok” anlam�na gelen bu mek-tup, acaba Washington’daki sava�a kar�� ke-simler taraf�ndan m� servis edildi?

Masa devrilmeden!

Ku�kusuz ba�ka olgular da var. Onlar� da de-�erlendiririz. �imdilik bu üçünün ne anlama gel-di�ini anlamaya çal��al�m: ABD Suriye’ye sald�rmaktan hem stratejik ne-denlerle, hem de ekonomik nedenlerle kaç�n�-yor. ABD’yi Suriye’ye sald�rmaktan al�koyan birba�ka önemli etken de, 2,5 y�ld�r direnenEsad’�n, ülkesine sald�racak devletlere “a��r za-rar” verebilece�ini göstermi� olmas�d�r.ABD bu nedenlerle, zorunda kalmad�kça Suri-ye’ye sald�rmayacak. Ancak �ngiltere, Fransa veTürkiye’nin bask�s�n� geçi�tirmek için göstermelikbir hava sald�r�s�na yönelebilir. Fakat AABD’nin as�l niyeti, kimyasal komplo ilesa�lanm�� uluslararas� bask� ortam�ndan yarar-lan�p, Cenevre-2 toplant�s�na Suriye’yi zay�foturtmakt�r!Zira Cenevre-2 toplant�s� er geç yap�lacak ve ta-raflar masaya güçlü oturmak için öncesinde el-lerindeki tüm kozlar� oynuyorlar: EEsad yöneti-mi masaya oturmadan önce mümkün oldu�ukadar kuzeye yönelmek ve teröristlerin elinde-ki mevzileri geri almak istiyor. ABD ise masa-ya oturmadan önce, önümüzdeki süreçte�am’da ikili bir iktidar olu�mas�n�n mevzileriniyaratmaya ve Suriye Ulusal Konseyi’nin etkisiniart�rmaya çal��yor.Art�k mesele, bu ön çarp��malar�n masay� de-virmemesi!

UFUK ÖTESİ

30 Ağustos için Vardiya Bizde ve Ulusal Eğitim Derneği’nden çağrı

ÖZER SÜRMEL�

Haziran ayaklanmasında yurttaşlarapala ile saldıran Sabri Çelebi davasındakriminal raporu “deliller karartıldı mı?”sorusunu akıllara getirdi. Ra-pora göre Çelebi’nin 3 kişiyi ya-raladığı pala üzerinde kan izi bu-lunamadı. Saldırıda kullanılandöner bıçağında ise farklı 1 ki-şiye ait kan izine rastlandı.

Yaralanan Kaan Polat’ın avu-katı Hacer Yılmaz, “Palalı sal-dırganın olaydan 3 saat sonrayakalandığını, bu sürede delillerikararttığını” söyledi. Yılmaz olay anın-da gözaltına alınmayarak Palalı’nın de-lil karartmasına göz yumulduğuna dik-kat çekti. Kaan Polat’ın adli tıp rapo-runda kulak hizasında ve boynunda iki

yara olduğu tespit edilmişti.

Döner bıçağında farklıbir kişiye ait kan izi30 Temmuz tarihli raporda şüphelilerden

ele geçirilen döner bıçağındakan izine rastlandığı ancak iz-lerin müştekilerin kan örnekle-ri ile uyuşmadığı belirtildi. Dö-ner bıçağında bulunan kan ör-neklerinin farklı 1 erkek şahısaait olduğu tespit edildi. Palalısaldırgan Sabri Çelebi ve arka-daşları hakkında, kasten adamöldürmeye teşebbüs yerine ce-

zası daha az olan kasten adam yaralamasuçlamasıyla dava açılmıştı. Bu sayedeağır ceza mahkemesinde yargılanmaktankurtulan palalı saldırgan Çelebi, serbestbırakıldıktan sonra Fas’a kaçmıştı.

30 Ağustos Zafer Bayramı dolayısıylaVardiya Bizde Platformu ve Ulusal EğitimDerneği halka çağrı yaptı

‘Büyük zaferi hakkıylakutlayacağız’

Emekli subaylardanErciyes çıkarması

TESUD ve Vardiya Bizde Platformu30 Ağustos’ta Erciyes Dağı’nın zirve-sine çıkacak. TESUD Genel Başkanıemekli Hava Korgeneral ErdoğanKarakuş “Arkadaşlarımız, Erciyes Da-ğı’nın tepesinden milletimize sesle-necekler. Savaş kapımıza kadar gel-miştir. 30 Ağustos’ta da arkadaşlarımız‘Uyan ey Türkiye’ diyecekler” dedi.

Yaralayan ‘pala’dakan izi yokmuş!

Okmeydanı’nda Berkin eylemi�ST�HBARAT SERV�S�

Gezi eylemleri sırasında, Ok-meydanı’nda ekmek almak içinevden çıktığı sırada başındangaz fişeğiyle vurulan ve 73 gün-dür bilinci kapalı halde hasta-nede yatan 16 yaşındaki BerkinE. için önceki gün eylem ya-pıldı. Yurttaşlar Berkin’in vu-rulduğu yerden Mahmut Şev-ket Paşa Aile Sağlığı Merke-zi’ne kadar yürüdü.

Berkin’in babası Sami E.burada yaptığı açıklamada,Berkin’in sağlık durumunun ciddiyetini ko-ruduğunu söyledi. Sorumluların bulunmasıiçin herhangi bir işlem yapılmadığını vur-gulayan baba E. “Savcılığa avukatlarımızvasıtasıyla şikayette bulunmamıza rağ-men sorumlular yakalanmamış ve hakla-rında işlem yapılmamıştır. Biz Berkin’in ai-lesi olarak hem vur emri verenlerin hemde ateş edenlerin tespit edilerek yargı-lanmasını bekliyoruz. Ne benim çocuğu-

mun, ne de başkasının çocuğunun yaşamınıelinden almaya kimsenin hakkı yok” diyekonuştu. Baba E. şöyle devam etti “Oğ-lumuzu gaz bombasıyla vuranlar tespit edil-mediği gibi, bir de üzerinde çıktığı iddiaedilen patlayıcı maddelerden bahsediliyor.Uyansa da tutuklanacağına dair dediko-dular yapılıyor. Bunların hepsi yalan. Tıp-kı camide bira içtiler türbanlı kadını döv-düler gibi bunların hepsi de yalan.”

MuammerGüler’den itiraf ‘TOMA’da kimyasal madde var’

MAHMUT SOYUER /ANKARA

İçişleri Bakanı MuammerGüler, Gezi eylemlerindeTOMA’lardan halka sıkılan,vücutta yanma ve kabar-malara yol açan suyun içinekimyasal maddeler katıldı-ğını itiraf etti.

CHP Genel Başkan Yar-dımcısı Sezgin Tanrıku-lu’nun soru önergesini ya-nıtlayan Güler, halka sıkılansuyun içindeki katkı mad-

deleriyle ilgili bilgi verdi.Toplumsal olaylara müda-hale araçlarında itfaiye suyukullanıldığına işaret edenGüler, tazyikli suyun içinekimyasal maddeler ilaveedildiğini şöyle anlattı:

“İhtiyaç olması duru-munda püskürtülen su içinegıda boyası veya OC gaz so-lüsyonu eklenebilmekte, ay-rıca araçta kullanılan yangınsöndürme sistemi için deyangın söndürme köpüğükullanılmaktadır.”

Hasan Yalçın’ın 11. ölüm yıldönümünü

anıyoruzAYDINLIK\ANKARA

İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı, Aydınlıkyazarı Hasan Yalçın, ölümünün 11. yılı olan 29Ağustos Perşembe günü (Bugün) mezarı başın-da anılacak. Türk Devriminin seçkin önderle-rinden Hasan Yalçın, 29 Ağustos 2002 tarihin-de Uşak’ta seçim çalışması yaparken, görevi ba-şında geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kay-betmişti. Anma için saat 12.30’da Cebeci AsriMezarlığı 1 No’lu Gülveren Kapısında toplanı-lacak ve buradan Yalçın’ın mezarına yürünecek.


Türkiye’nin en sa�c� partisiAKP’dir. Haçl� irtican�n temel di-re�idir.

“CHP’nin sa�c�lar�” derken,nesnel ve pratik bir ölçümüz var:AKP ile ayn� konumlar� payla-�anlar.

AKP ile paylaştıklarıkonumlar

Somutlayal�m:- Yeni Anayasa’n�n içeri�i

konusunda AKP ile birlikte yü-rüyenler,

- Kürt meselesinde AKP ileanla�arak özerkli�i savunanlarve Kürdistan kurulsa bile uygu-lanmas� imkâns�z olan Kürtçee�itimin pe�ine dü�enler (Kürtçeö�renmek ba�ka),

- Ekonomide AKP ile el eleNeoliberal ç�kmazlarda debele-nenler,

- AKP’nin llaikli�i tasfiye yö-nündeki uygulamalar�na destekolan veya ses ç�karmayanlar,

- Yarg�da ““Darbeciler temiz-lensin” slogan�yla AKP’ninTSK’yi tasfiye suçuna ortak olan-lar,

- M�s�r, Suriye, Irak ve Lib-ya’da AKP ile ayn� Atlantik cep-hesinde yer alanlar,

- Abdullah Gül ve F Cemaa-ti ile aç�k ve gizli iktidar planla-r�nda görev yapanlar, Pensil-vanya muhipleri,

- Özet olarak t�pk� AKP gibiABD’nin denetiminde olanlar.

KimlerCHP’deki Sa�c�l�� gözlerde

daha iyi canland�rmak için, yu-kardaki temel sorunlarda AKP ilebirlikte yürüyenlerden birkaç�n�nismini verelim:

- R�za Türmen, - Atilla Kart, - Sezgin Tanr�kulu, - Gülseren Onanç, - Muhammet Çakmak, - Binnaz Toprak, - Faik T�nay, - Sencer Ayata, - �afak Pavey. CHP içindeki Sa�c�l�k elbette

bu isimlerle s�n�rl� de�il. �lk akl�-m�za gelenleri s�ralad�k. “Benimismim niçin bu listede yok” di-yenler ba��las�nlar, bildirirlerseekleriz.

CHP Genel Merkezinin poli-tikalar�na hher kritik durumda yönveren çizgi, ne yaz�k ki prog-ramda AKP payda�l��, politika-da Abdullah Gül ile kader arka-da�l�� oluyor. Bunu görmemekiçin gözlerimizi kapasak m�, nedersiniz?

CHP sağcılarınıniktidar projesi

En önemlisi, CHP’deki sa�-c�lar�n iktidar projesidir.

CHP’nin sa�c�lar�, CHP’yihükümet konumuna getirmekiçin siyaset üretmiyorlar. AKP’yiiktidarda tutma projesinde rolüstleniyorlar. �ktidar projesinde deAKP ile birlikteler.

Geçenlerde RRafet Ball� arka-da��m�z da, CHP Genel Merkezyöneticileriyle görü�melerini özet-lerken yazd�. CHP’nin demirka-z�kl� Atlantikçilerinden RR�za Tür-men, AKP’yi yeniden iktidar ya-pacak siyaseti �öyle formülle�ti-riyor: “Demokratik sol cephe”(Milliyet, 17 A�ustos 2013).

PKK/BDP ile ittifakköprüsü

Soruyoruz CHP’nin Sa�c�la-r�na:

-“Demokratik Sol Cephe”dedi�iniz kimlerden olu�acak?

Biz yan�tlayal�m: CHP’ninSa�c�lar� PKK/BDP ile ittifak�aç�kça savunamad�klar� için,ÖDP, EMEP ve benzeri PKKkuyrukçusu sol görünümlü parti-ler üzerinden BDP’ye el uzat�-yorlar. Onlar�n formülünün ba�-ka hiçbir anlam� yoktur. Mate-matik de�eri de bundan ibarettir.O “Sol” dedikleri partilerin oyla-r�n�n toplam� yüzde 0.20 çevre-sindedir. Hepsinin toplam� ��çiPartisi’nin onda biri kadar yoktur.Ama PKK’ya köprü de�erlerivard�r. O köprü de, ABD’yeköprüdür. CHP’nin Sa�c�lar�,CHP’yi milletten koparacak ve bi-tirecek formülü bulmu�lard�r.

Bütün bunlar� Solun de�erli

ayd�n ve sanatç�lar�n�n da gör-mesini dileriz. De�erli Bakanla-r�m�zdan UUfuk Söylemez’in gör-dü�ünü onlar niçin göremiyor?

Ne yaz�k ki, solcu ayd�nlar�m�zmuhalefet illetine tutulmu�lar-d�r ve ne yap�p yap�p iktidar�AKP’ye b�rakman�n yollar�n� bul-maktad�rlar.

“Sol” sözcü�ü, ço�u zamansa�c�l�� gizlemek için kullan�lanbir perde oluyor. Bütün devrimtarihlerinde bunu görürsünüz.

MHP’yi dışlayanhükümet projesi AKP yandaşıdır veen aşırı sağcıdır

CHP’nin “Sol iktidar” for-mülü niçin piyasaya sürülüyor?

- AKP iktidar�n� sürdürmek,sa�� iktidarda tutmak için.

�ktidara gelmek, kuvvet i�idir.Solculuk ad�na öyle politika-

lar üretirsiniz ki, Solu yaln�zla�-t�r�r ve AKP iktidar�n� peki�tirir.

Bugün CHP ile MHP aras�-na kama sokan her giri�im,Tayyip Erdo�an’�n damgas�n�ta��r. �sterseniz bu formülü “SolCephe” gibi kand�r�c� laflarlasüsleyebilirsiniz. Süsleyenleri gö-rüyoruz.

“Sol Cephe”lafazanlığıylaAKP’yi kurtarabilirfakat Türkiye’yikurtaramazsınız

CHP ve ��çi Partisi, ��u gününko�ullar�nda MHP’nin temsil et-ti�i güçlerle Millî Güçbirli�i kur-may� ba�aramazlarsa, yerel se-çimler sonunda Tayyip Erdo-�an’�n yüzü güler. Burada suçuMHP’nin üzerine atarak, AKP’yikurtarabilirsiniz fakat Türkiye’yikurtaramazs�n�z, CHP’yi de kur-taramazs�n�z.

Türkiye’yi AKP’den biz kur-taraca��m�za göre, AKP’yi de-virecek çözümü de biz üretmekve uygulamak zorunday�z. ��te osiyaseti ��çi Partisi üretmi�tir. Gü-nümüzün matemati�i, yerel se-çimlerde MHP seçmeni de için-de olmak üzere, millî güçlerle bir-likte olmay� gerektiriyor. Türki-ye’yi ABD planlar� içinde böl-mekten kurtaracak çözüm budur.AKP’nin vatansever kitlesini ka-zanacak çözüm de budur.

Kendi ihtiyac�m�zdan de�il,milletin ihtiyac�ndan giderek ik-tidar olabiliriz. MHP yönetimi,t�pk� CHP’nin Sa�c�lar� gibi buçözümü baltalarsa, AKP ile i�-birli�i ortaya ç�kar ve bunun ce-zas�n� öder. Biz do�ru çözümükararl�l�kla milletimizin önünekoyal�m, bakal�m MHP yönetimine yapacak? Milli Güçbirli�inekar�� tav�r alanlar seçmenlerinikaybedeceklerdir. Bu, her partiiçin geçerlidir.

Millî Güçbirliğinekimler karşı

Burada çok ilginç bir man-zara ile kar��la��yoruz. CHP-MHP-��çi Partisi’nin olu�tura-ca�� Millî Güçbirli�ine kar�� ç�-kanlar� saptamak, birço�umuzungözünü açacakt�r:

Bir: En ba�ta TTayyip Erdo-�an Millî Güçbirli�ini önlemeyeçal��yor. CHP ve MHP yöneti-cilerini ��çi Partisi’nin “kuca��n-da olmakla” suçlayarak k��k�rt-malarda bulundu. Çünkü mille-tin birle�mesi onun büyük kor-kusudur.

�ki: Abdullah Öcalan(PKK/BDP) Millî Güçbirli�ineen az AKP yönetimi kadar dü�-mand�r.

Üç: CHP’nin Sa�c�lar� MillîGüçbirli�ine kar�� oyunlar�n için-deler.

Dört: �u anda DDevlet Bahçelide, k�s�k sesle de olsa, MillîGüçbirli�ine kar�� ç�k�yor.

Tayyip Erdo�an, AbdullahÖcalan, CHP’nin Sa�c�lar� veDevlet Bahçeli’nin, AKP iktida-r�n� sürdürme projesinde el eleverdikleri görülüyor. Bu ko-numdan ayr�lanlar� alk��layanbiz olaca��z, ancak �u andamevzilenmeleri böyledir.

Millî Güçbirli�ine kar�� tav�r,bir AKP-PKK politikas�d�r.

CHP’nin Sa�c�lar�, AKP’yiiktidarda tutma projesini CHPiçinde savunuyorlar.

DOĞUPERİNÇEK

ROTA

[email protected]

CHP’nin sa�c�lar�ne yapmak istiyorlar?

AYDINLIK / ANKARA

Eğitim-İş Genel Başkanı Veli De-mir, Danıştay İdari Dava DaireleriGenel Kurulu’nun özel hayatın giz-liliğini ihlal ederek eğitim ku-rumları üzerinden yurttaşları fiş-leme anlamına gelen MEB’inADEY uygulamasını eleştirmesiile ADEY’in hukuken ve fiilen uy-gulanamaz hale geldiğinisavundu.

Demir yaptığı açık-lamada, Milli EğitimBakanlığı’nın birçokkonuda olduğu gibieğitim sendikalarındangörüş almadan hayatageçirdiği uygulamalardanbiri olan ADEY’in yürürlüğe gir-mesinden sonra, hukuka aykırıve uygulamada pek çok soruna ne-den olacak kısımların geri alınarakiptal edilmesi için MEB’e başvu-ru yaptıklarını hatırlattı.

‘Genel Kurul yürütmeyi durdurdu’

Dosyayı görüşen Danıştay 8. Dairesi yürütmeyi durdurma is-temlerini reddedince olumsuz yar-gı kararının kaldırılması için Da-nıştay İdari Dava Daireleri GenelKurulu’na başvurdukları dile ge-tiren Demir, “Genel Kurul itira-zımızı görüşerek sendikamızı hak-lı bulmuş ve Danıştay 8. Dairesi’ninolumsuz kararını kaldırmış ve

dava konusu düzenlemelerin yü-rütmesinin durdurulmasına ka-rar vermiştir. Genel Kurul gerek-çeli kararında, Anayasa ile güvencealtında bulunan özel hayata ve ailehayatına saygı gösterilmesi hakkıile kişilerin kendileriyle ilgili kişi-sel verilerin korunmasını istemehaklarına aykırı olduğunun; Tür-

kiye’nin tarafı olduğu ÇocukHaklarına Dair Milletler-

arası Sözleşme’ye aykırıolduğunun altını çiz-miştir. Yine Genel Ku-rul özetle, uygulama-nın pediatri uzmanı,

psikolog gibi uzman ki-şiler eliyle yürütülmüyor

olmasını; amacın devam so-runu yaşayan öğrencilerin bu so-rununu aşmak olarak izah edil-mesine rağmen bu sorunu yaşa-mayan diğer öğrencilerin de sis-teme dahil edilmesini eleştiri ko-nusu yapmıştır” dedi.

Demir, bu kararlabirlikte ADEYuygulamasınınhukuken ve fii-len uygulana-maz hale geldiği-ni belirtti.

Danıştay Genel Kurulu’ndan Milli Eğitim Bakanlığı’na yanıt:

Öğrencileri ve ailelerini fişleyemezsin!

VeliDemir

�ST�HBARAT SERV�S�

Gezi Parkı eylemleri sıra-sında dövülerek öldürülenAli İsmail Korkmaz’ı dövenpolislerden birisi daha tespitedildi. Ali İsmail fırınınönünde dövülmeden önceBeşik Otel’in önünde deaynı polis tespit edildi.

Ali İsmail’in avukatları, “BeşikOtel’in önünde darp eden kişinin,Eskişehir Terörle Mücadele Şube-sinde görevli Hüseyin Engin adlı po-lis memuru” olduğunu söyledi. Dahaönce tutuklanan polis Mevlüt Sağal-man da TEM’de çalışıyordu. Aydın-lık’a bilgi veren Eskişehir’den bir po-

lis, “Görüntülerde ortaya çı-kan bütün polislerin hepsiTEM’de görevli” dedi. BalyozTimi ile ilgili konuşan polismemuru da seçilenlerin ço-ğunun TEM’de görevli po-lisler olduğunu söylemişti.

Görüntülernerede?

Ali İsmail’in ilk darp edildiği yer-deki otelin güvenlik kamerası kayıtlarısilinmiş, o yüzden ilk dövüldüğü yer-de neler olduğuna ulaşılamıyor. OtelMüdürü, “Şalteri indirdim” diye açık-lamalarda bulunmuştu. Ancak sili-nen görüntüler Korkmaz’ın dövül-düğü dakikalara ait.

Ali �smail Korkmaz

AYDINLIK / �ZM�R

Gezi direnişine katıldıkları gerekçe-siyle İzmir’de ilk operasyonda tu-tuklanan 8 kişi hakkında 12’nci AğırCeza Mahkemesi’nde dava açıldı.Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Za-fer Kılınç tarafından hazırlanan 40sayfalık iddianamede tutuklu sanık-lar Vedat Y., İbrahim K., Elif K., Ku-bilay İ., Ozan A., Erhan İ., Orhan Ö.ve İzzet U. hakkında 17’şer yıl hapiscezası istendi.

Basına suçlamaDirenişe marjinal sol grupların ön-

cülük yaptığı öne sürülen iddianame-de şu ifadelere yer verildi: “Eylemle-re katılan şahısların çoğunluğununörgütsel bir yapı içerisinde olmama-sından dolayı, Hükümet karşıtı basın-yayın kuruluşları (Partizan-Kaldıraç-DHF gibi), gazeteciler, sivil toplum ör-gütleri, taraftar grupları ile sanat ca-miası mensupları ve marjinal gruplartarafından eyleme katılan şahıslar kış-

kırtılmış ve yönlendirilmiştir. CNN,BBC, The Economist, El Cezire, Reu-ters gibi uluslararası basın kuruluşla-rının, eylemleri abartarak ve çarpıta-rak dünyaya servis ettikleri, Türki-ye’de halk ayaklanması çıktığına dairoldukça taraflı ve yanlış haberlere yerverdikleri ve dezenformasyonda bu-lundukları izlenmiştir.”

‘Casusluk’ savcısıhazırladı

İddianamede direniş şehitlerindensöz edilmezken 64 polisin yaralandığıbelirtildi. Savcı Zafer Kılınç’ın adı, ha-zırladığı İzmir Askeri Casusluk iddia-namesiyle de tartışma konusu olmuştu.Kılınç, hakkında iddianamede kişilerinözel hayatını deşifre ettiği gerekçesiy-le HSYK tarafından inceleme başlatıl-mıştı. Tutuklulardan Elif K., Şakran Ce-zaevi’nde çıplak aramaya itiraz ettiği için1 ay görüş yasağı almıştı. 8 tutuklu di-renişçinin ilk duruşması önümüzdeki ay12’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde gö-rülmeye başlanacak.

AYDINLIK / ANKARA

İşçi Partisi Genel BaşkanvekiliHasan Basri Özbey, bugün Anka-ra’da yaptığı basın açıklamasındaZafer Bayramı’nın AbdullahGül’ün başkanlığında kutlanama-yacağını belirterek, yurttaşları TürkOrdusu’na sahip çıkıp, bayramıalanlarda coşkuyla kutlamaya ça-ğırdı. Özbey, açıklamasında şu me-sajları verdi:

Gül TSK’ya Başkomutan olamaz

30 Ağustos Zafer Bayramı’ndaAbdullah Gül ev sahipliği yapacak.jKendisine yakıştırdığı sıfat “TürkSilahlı Kuvvetleri Başkomutanı”dır.Abdullah Gül, Türk Ordusu’naBaşkomutan olamaz. AbdullahGül’ün büyük suçları kayıtlardadır.Suçlar sabittir. Ancak hesabı ve-rilmemiştir.

“ABD ile 2 sayfa 9 maddelik giz-li anlaşma”, “Cumhuriyet yıkıcılı-ğı”, “Kayıp trilyonlar”, “Ergenekon

tertibinde kurguculuk”, “TSK için-de gizli örgüt kurmak”, “Bölünmesürecine katkı” başlıcalarıdır. Busuçlar “vatana ihanet suçu” kap-samındadır.

TSK’ya kendi vatanında ya-bancı bir devlet tarafından ope-rasyon yürütüldü. Tertiplerle, şan-lı Türk Ordusu, zanlı ordu halinegetirildi. Millete gerekli olan ordu:BOP Eşbaşkanı’nın komutası al-tında olan bir ordu değil, MustafaKemal Paşanın Ordusudur!

“Güçlü Ordu, Güçlü Türkiye”için, Millî Hükümet yakıcı görev-dir. Bunun için ilk olarak Türki-ye’mizi BOP Eşbaşkanlığı dikta-sından kurtarmak ve Ankara’daMillî Hükümeti kurmak;

İkincisi, Türk Ordusunu İstiklâlSavaşı değerleriyle yeniden örgüt-lemek, Güçlü Türkiye için GüçlüOrduya kavuşmak görevleri önü-müzdedir.

30 Ağustos’taalanlardayız

Millet 30 Ağustos’ta yine ayağakalkacaktır. Türk Milleti ordusunasahip çıkmaktadır.

Millet, Ordusunu düşmana teslimetmeyecektir. Ayağa kalkan halk,Türk Silahlı Kuvvetleri’ni bu esa-retten kurtaracaktır. Halk birleşerek,BOP Eşsultanlığını tahtından indi-recek ve milletin hükümetini kura-caktır. Yurttaşlarımızı, 30 AğustosZafer Bayramını alanlarda coşkuy-la kutlamaya, milli ordumuza sahipçıkmaya çağırıyoruz.”

AYDINLIK / ANKARA

MHP Genel Başkanı Devlet Bah-çeli, Hükümetin Suriye’de meşrusınırlarda hareket edilmesini iste-di. Bahçeli AKP’nin dış politikayanlışlarından hâlâ ders almamışbir görünümde olduğunu söyledi.

Devlet Bahçeli, Suriye’ye yö-nelik muhtemel müdahale ile ilgiliyazılı bir açıklama yaptı. Bahçeli,“Dayanıksız iddialarla ve boş ba-hanelerle savaş çığırtkanlığı yap-mak, Suriye’ye yapılacak operas-yonun altyapısını oluşturmak ah-

laki olmadığı gibi uluslararası hu-kuka da aykırılık teşkil edecektir”ifadelerini kullandı. Bahçeli Tür-kiye’nin Suriye konusunda meşrusınırlar içinde hareket etmesi ge-rektiğini de vurgulayarak AKP’yişöyle uyardı:

“Üzücü ve bir kadar da dü-şündürücü olan, AKP’nin Suri-ye’ye yönelik uluslararası müda-halede aşırı istekli oluşudur. Dı-şişleri Bakanı’nın, Birleşmiş Mil-letlerin Suriye’ye yaptırım uygu-lamaması halinde kurulacak ‘Gö-nüllü Ülkeler Koalisyonu’na ka-

tılmaktan bah-setmesi son de-rece aceleci, kin-ci, ikircikli ve da-yatmacı bir an-layıştır. AKP hü-kümetinin dışpolitikada kırdı-ğı potlardan, tamiri zor olacakyanlışlarından hala ders almadığıgörülmektedir. Esad’ı koltuğundanindirmek pahasına Suriye’nin top-rak bütünlüğünün bozulması Tür-kiye’nin ülkesi ve milletiyle bö-lünmez bütünlüğünü sarsacaktır.”

‘Gül’den Türk OrdusunaBaşkomutan olamaz’

CHP MYK’dan Suriye uyar�s�:

Gezi direnişçilerine17 yıl hapis istemi

İkinci polis de TEM’den

Mahkeme tarafından iptal edilenTaksim Meydanı Yayalaştırma Pro-jesi yeniden başlatıldı. Uygulama-ya tepki gösteren Mimarlar Odası,mahkeme kararına atıfta bulunarak“Bu karardan sonra iş makineleri-nin çalışma yapması suç teşkil et-mektedir” dedi. İstanbul 1. İdareMahkemesi 6 Haziran tarihindeYayalaştırma Projesi’ni iptal edenbir karar almıştı. Hükümet yetkili-leri de bu karar üzerine Taksim Pro-jesi’nin gündemlerinden düştüğü-nü söylemişti. Bu açıklamaya rağ-men proje ile ilgili tekrar çalışma-

lar başladı. Mimarlar Odası İstan-bul Şubesi ise uygulamaya tepki gös-terdi. Yazılı açıklama yapan Mi-marlar Odası, “Yerinde yapılan in-celemede iş makinelerinin yargıkararına ve toplumun tepkisinerağmen çalışma yaptığı görülmüş-tür. Bu karar ile Taksim Yayalaş-tırma Projesi’nin hukuki dayanağıkalmamıştır. Yargı kararına ve uya-rılara rağmen farklı tarihlerde iş ma-kineleri ile çalışma yapanların yanısıra, onları çalıştıranlar ve çalışma-larına göz yumanlar aynı derecedesorumludurlar” dedi.

AKP yargı kararını dinlemiyor!

Z�HN� ERDEM / ANKARA

CHP MYK’sı ABD, İngiltere ve Fran-sa’nın başını çektiği koalisyon güçleri-nin yapacağı bir müdahaleye yeşil ışıkyakan AKP hükümetine, “BM Gü-venlik Konseyi kararı dışındaki hiçbiroluşum ve karar uluslararası meşruiyetkazandırmaz” diye uyardı.

Dün yapılan toplantıda Suriye’de-ki gelişmeler değerlendirildi. CHPMYK’da Suriye’de “savaşa hayır” gö-rüşü çerçevesinde oluşturulan CHPpolitikasının ana hatları şöyle belirlendi:

Başta Dışişleri Bakanlığı olmaküzere genel çerçevede Hükümet ABD,İngiltere ve Fransa’nın başını çektiğikoalisyon güçlerinin yapacağı bir mü-dahaleye yeşil ışık yakmıştır. Oysa BMGüvenlik Konseyi kararı dışındaki hiç-bir oluşum ve karar uluslar arası meş-ruiyet kazandırmaz.

Hayır oyu veririz Öncelikle BM Güvenlik Konseyi’nin

bu konuda bir karar vermesi beklen-melidir. BM kararının ardından hükü-met yeni bir tezkere için Meclis’ten yet-ki istemelidir. Geçen yıl çıkarılan tezkerebugünkü durumu kesinlikle karşıla-maz. BM kararı sonrası bir tezkere deMeclis’te değerlendirilmelidir. Biz de onoktada tutumumuzu belirleriz. Bunundışındaki tüm girişimlere hem karşı çı-karız hem de hayır oyu veririz.

Koalisyon sava��nadestek olmay�z

Bahçeli: AKP savaş kışkırtıcısıdır

İP Genel Başkan Vekili Özbey 30 Ağustos’a katılım çağrısıyaparak ‘Gül suçları nedeniyle başkomutanlıkta kalamaz’ dedi

Hasan BasriÖzbey

CHP MYK toplant�s�


MED CEZİR

MEHMETFARAÇ

[email protected] / twitter.com/FARACYAZIYOR

“K�sa ve h�zl�, tam hedefe”, ““Ak�ll�ol füzeleri”, “Geri say�m”, �lk hedefölüm depolar�”, “�mha plan�.”

Bunlar alengirli, aajanl�, komplolu,uyduruk “Holivud” filmlerinin isimleride�il!.. �nternetteki vurdulu-k�rd�l�oyunlar da de�il bunlar... Düpedüz k��-k�rtma, ddüpedüz kan ticareti, düpedüzkatliam ç��l��...

Tahmin ettiniz de�il mi; TTürk bas�-n�n�n dünkü man�etleri bunlar... Bilgikirlili�i ve ddezenformasyon içinde; kanve öfke isteyen; ssava� ve kaos bekle-yen, kara ve k��k�rt�c� intikam ba�l�kla-r�...

Medya eskiden een ahlaks�z sava�lar�bile tarafs�z verirdi; �imdi ne yaz�k ki ssa-va� tamtamlar� üzerinden ahlaks�zl�kyapmak moda oldu!..

Acaba dünyan�n neresinde, ““hadibir an önce vursana” zihniyeti, kalem-�or barbarl��na dönü�ebilir ki?..

Nerede; “planlar yap�ls�n, uçaklaruçsun tanklar yürüsün, KKala�nikoflarölüm saçs�n” diye her sabah man�etlerüzerinden kirli ve kanl� bir propagandayürütülür ki?..

Bu olsa olsa TTürkiye’de olur...Hem de son 10 y�l�n zavall� Türkiye-si’nde!.. Yani medyan�n; hhükümetin te-tikçisi, borazan� ve i�birlikçisi oldu�u,ku�atmadaki Türkiye’de!..

An�ms�yorsunuz de�il mi; ayn� bar-bar gazetecilik yöntemi Libya için deuygulanm��, sonunda MMuammer Kad-dafi, salyalar�ndan kan damlayan cani-lerce llinç edilmi� ve bizim medyam�z dabuna alk�� çalm��t�...

Kirli sava��n kanl� mürekkepleri!..

Kara Per�embe bugün mü?Bu sabah uyand��m�zda belki de

Suriye vurulmu� olacak!.. Belki sizbu kö�eyi okurken barut kokular� Su-riye semalar�n� kapatacak ve çç��l�k-lardan kan s�çrayacak tel örgülere!..

�nsanlar�n üzerine bombalar ya-�acak, füzeler ya�am merkezlerinivuracak, ççocuklar, kad�nlar ve ya�l�-lar medeniyet bombalar�n�n barbarl�-��ndan kaçamayacak ve binlercemasum, eemperyalist bir tuzak u�ru-na topra�a dü�ecek!..

Uluslararas� medyan�n ““per�em-beye kadar vurulacak” ba�l�klar�nabakarsak e�er; dünya bugün, kim bi-lir belki de yar�n, ssava� k��k�rt�c�l��-n�n son noktas�na gelmi� olacak!..

Peki, hiç dü�ündünüz mü, Türki-ye’nin de deste�iyle emperyalist or-dular Suriye’yi vurursa ne olacak di-

ye?..Suriye’nin; IIrak ve Libya gibi bu

taarruza çabuk boyun e�meyece�iortada... Çünkü yakla��k 3 y�ld�r d�-�ar�dan ve içeriden yürütülen çökert-me taarruzlar�na ra�men EEsad yöne-timi giderek güçleniyor ve Suriyehalk� da uulusalc�l�k çevresinde kenet-leniyor...

�çeride birbirine dü�mü� ÖÖSOte�kilat�n� saymazsan�z, Suriye için-den Esad yönetimiyle mmücadeleeden de yok gibi...

Hepsi d��ar�dan getirilmi� paral�askerlerle, kendilerini “cihat sava�ç�-s�” sayan ancak kkafa keserek, infaz-lar yaparak Müslümanl�� bbarbarl�kgibi gösteren zavall�lar, ABD ma�al�-�� u�runa Suriye k�rsal�nda katliampe�inde...

Ne yaz�k ki Türkiye’nin de içindebulundu�u BBOP taarruzculu�u;Esad’�n, üç y�ll�k k��k�rtma, kaos veiçeriden ku�atmaya ra�men y�k�lma-d��n� anlay�nca, “kkimyasal silah” ya-lan�na sar�ld� ve t�pk� Irak’a ve SSad-dam Hüseyin’e yap�ld�� gibi kkirli biri�gal pe�ine dü�tü!..

Erdo�an’�n da ““e�ba�kan” oldu-�u �u BOP tuza��n�n genel çerçevesianla��labiliyor mu acaba?.. Tersin-den okuyunuz �u “BOP” sözcü�ünü,“POB” oluyor!.. Yani, ““Parçalanm��Ortado�u Batakl��!..”

Peki, nedir bu ““BOPistan” i�gali-nin s�n�r�?.. Sald�r� ve el koyma nere-ye kadar gidecek, nerede duracakacaba?..

Sak�n ola Irak ve LLibya’dan son-ra s�ra �ran’a gelmesin?.. Ve en ni-hayetinde Ortado�u’nun en güçlü

devleti Türkiye de, çevresi temizlen-dikten sonra ku�atman�n kurban� ol-mas�n?..

Nedense i�gal �srarc�l��n�n z�va-nadan ç�kt�� bu kkirli BOP’çuluk için-de akl�m�za bunlar da geliyor...

Genel bir sava� takti�idir bu...Önce burçlar�, sonra kaleyi teslim al-mak... Acaba AKP hükümeti, çevre-mizdeki burçlar�n bir bölümünün i�-gal edildi�ini, SSuriye ve �ran’dansonra yaln�zla�m�� bir �slam ülkesiolarak Türkiye’nin de uuysal kediyedönü�türülmek istenece�ini görmü-yor mu?..

“Susma, sustukça sana gelecek”slogan�n� atman�n tam zaman�d�r...Eminim tarih de gösterecektir ki,çevresi ku�at�lm�� bir Türkiye’ye s�rageldi�inde, o zaman bize eelini uzata-cak kimse de kalmayacak!..

BOPistan i�galcili�inin s�n�r�!..

AYDINLIK / ANKARA

Başbakan Tayyip Erdoğan, Dışişleri Bakanı AhmetDavutoğlu, bakanlar ve AKP yöneticilerinin Suri-ye konusunda seslerini yükseltmeleri, AKP’li be-lediyeler ve yandaş kuruluşlar aracılığı ile Mursi’yedestek gösterilerini öne çıkarmaları, “AKP’nin sı-kışmışlıktan kurtulma çabası” olarak değerlendi-rildi. AKP’ye oy veren kesimlerin de Hükümetinpolitikalarının çöktüğüne inandığına dikkat çekensiyasetçiler, halkın protestolarının artmasının ve eko-nomide çıkmaza girilmesinin AKP’nin bölgede sa-vaşa sarılmasına yol açtığını belirttiler. Gelişmelerleilgili olarak Aydınlık’a açıklama yapan çeşitli par-tilere mensup siyasetçiler şunları söylediler:

‘Türkiye’yi ateşe atıyor’CHP Milletvekili Oğuz Oyan:

AKP’nin panik halinde. Yaşadı-ğı krizi savaşla aşmaya çalışıyor.Hükümetin Suriye, Mısır, Irak veİran ilişkilerini germesinin, Suri-ye’ye müdahale istemesinin asılnedeni bu. Ayakta kalmak, ikti-darını korumak için Türkiye’yiateşe atmaya hazır bir iktidarlakarşı karşıyayız. Ancak savaş on-

ların istediği gibi de bir sonuç vermez. Ülkeye veekonomiye tam anlamıyla bir felaket götürür.

‘İçerde kamplaşma kışkırtıyor’CHP Milletvekili Emine Ül-

ker Tarhan: İşler her geçen günkötüye gidiyor. Halk huzursuz,Hükümet baskıyı arttırıyor. Bunakarşı halkın tepkisi de büyüyor.İşçi, memur, gençlik... herkesayakta. Bütün tehditlere rağmenmaçlarda tribünler susmuyor.Başbakan Erdoğan’ın “Sonba-har huzursuzluğu” had safhaya

çıkmış durumda. Yaşadığı sıkıntıyı aşmak içiniçerde kamplaşmayı, dışarıda savaşı kışkırtıyor. Er-doğan herkesi tehdit ediyor. Son günlerde üni-

versitelere takmış vaziyette. Rektörleri, üniversiteyönetimlerini kışkırtıyor. “Gençlere disiplin ceza-sı vermekten çekinmeyin” diyor. Ülkede fiili bir ola-ğanüstü hal var. Savaş bahanesi ile bu durumu dahada ağırlaştırma, halkın gerçekleri görmesini per-deleme çabası içinde.

‘Yolsuzlukları örtme derdinde’MHP Milletvekili Özcan Ye-

niçeri: Suriye’ye atılacak herbomba Müslümanların üzerinedüşecek, Müslümanlar ölecek.Suriye’nin zayıflatılması en çok İs-rail, PYD ve El Nusra’ya yara-yacak. Suriye’ye müdahaleden,Suriye’den sonra en çok zarar gö-recek ülke Türkiye. Ama bunarağmen AKP, Suriye’ye müda-

halede ısrarlı. Suriye’deki kimyasal silah provo-kasyonunun altından da AKP iktidarı çıkarsasürpriz olmaz! BM denetçileri muhalif grupları işa-ret etmişti. Onlara kucak açan da AKP iktidarı. Hü-kümet freni patlamış kamyon gibi, kontrolsüz bir

şekilde felakete gidiyor. AKP iç ve dış olayları yol-suzluklarını örtmek için kullanıyor.

‘Başımızı belaya sokuyor’Emekli Büyükelçi Onur Öy-

men: AKP Hükümeti Suriye’yesavaş açmak için çırpınıyor.BM’den umudu kestiği için şim-di başka arayışlar içinde. Dışişle-ri Bakanı Davutoğlu karar çık-masa da müdahalenin yapılmasınısavunuyor. Bir askeri harekatınnelere mal olacağı hesaplanma-dan hareket ediyor. Ayrıca, mü-

dahale için bir uluslararası koalisyon kurulursa bizde buna gireriz diyen Davutoğlu anayasanın 92.maddesini unutuyor.

Türkiye’nin kontrolsüz bir şekilde savaşa so-kulmak istenmesi AKP’nin içine düştüğü durum-dan kaynaklanıyor. Bu yolla rahatlayabileceğini he-saplıyor. Ama tam tersi de olabilir. AKP’nin he-sapları tutmayacağı gibi Türkiye büyük zarar gö-rebilir. AKP Türkiye’nin başını belaya sokuyor.

Savaş çılgınlığı

Erdoğan’ın savaş çığırtkanlığı yapmasının ‘Sonbahar korkusu’ndan kaynaklandığıbildirildi. Muhalefet temsilcileri, hükümete tepkilerin arttığını, ekonomide tıkanmanoktasına gelindiğini, bu yüzden AKP’nin savaşla kurtulmaya çalıştığını ifade etti

Muhalefet: Hükümet çıkmazda, savaşla kurtulmaya çalışıyor

KORKUSUNDAN‘SONBAHAR’

O. Oyan

E. Ü. Tarhan

Ö. Yeniçeri

O. Öymen

İşçi Partisi Genel Sekreteri Serhan Bol-luk, Suriye’ye müdahale edilmesi halindeSuriye’ye gidecek tankların önüne di-kileceklerini söyledi. Bolluk yaptığıaçıklamada, Tayyip Erdoğanlar ve

yandaş basının, Suriye’ye karşı sa-vaş kışkırtıcılığında önde gö-

zükmeye çok meraklı ol-duklarını kaydederek, “Su-riye’ye yönelik bir saldı-rıda tetikçi rolüne he-vesli olduklarını da herfırsatta dile getiriyor-lar. Suriye’ye yapı-lacak bir askeri mü-dahale ve bu müda-

halede rol üstlenmek,AKP iktidarı için intiharolur. Ancak sonuçları bu-

nunla sınırlı kalmaz, Türkiye için de tamiriolanaksız ağır bedeller getirir” dedi.

‘Sakın niyetlenmesinler’İntihara sürüklenişin, Tayyip Erdo-

ğanlar bakımından bugüne kadar izle-dikleri dış politikanın kaçınılmaz bir so-nucu olduğunu ifade eden Bolluk, “Ne varki, Türkiye asla böyle bir çılgınlığı kabul et-meyecektir. En başta İşçi Partisi olarak biz,Tayyiplerin yakasına yapışırız. Eskaza yö-nünü Suriye’ye çevirecek tankların önünede bütün gövdemizle dikiliriz. Kanımız vecanımız pahasına mücadeleden geri dur-mayız” diye konuştu. İşçi Partisi olarak mil-lete ve ayağı Türkiye toprağına basan en

geniş siyasal güçlere gü-vendiklerini belirten Bol-

luk, halkın ülkemizin bir çılgınlığa alet edil-mesine asla izin verilmeyeceğini bildirdi.AKP iktidarının Ekim ayında yeni bir tez-kereyi Meclise getireceğinin dillendiril-diğini vurgulayan Bolluk, “Sakın niyet-lenmesinler. Bu tezkereyi milletimize ka-bul ettirmeleri mümkün değildir. 2002’dekiIrak’a müdahale amaçlı tezkere girişimi,bunun ispatıdır” ifadelerini kullandı.

Bolluk, şöyle devam etti: “Suriye’yi he-def alan bir emperyalist müdahalede NA-TO’nun harekete geçirilebileceği üzerin-de duruluyor. Bu durumda Türkiye’ye açı-sından acilen bir karar alma ihtiyacı doğar:İzmir’deki NATO karargahı başta, NA-TO’ya hizmet eden askeri üslerin kapa-tılması. Böylece uzun yıllar ülkemizi et-kileyen bir beladan kurtulmuş oluruz.”

AKP’li vekilden hükümete tepki

‘Müdahaleyi aklınızdan çıkarın’Türkiye Komünist Partisi ta-rafından yapılan açıklamada,AKP’nin hem savaş suçlusu ol-ması, hem de içerideki ikti-darını koruma için Suriye’yesavaş koalisyonunun ba-şını çektiği vurgulandı.Türkiye’nin Suriye ilebir savaşa girmesi du-rumunda “Gezi gün-lerini mumla araya-cağını” söyleyen TKP“Çünkü ölmek ve öldür-mekten daha iyi bir seçeneği-miz var: AKP’yi alaşağı et-mek” dedi. TKP’nin açıkla-masında şu görüşlere yer ve-rildi: “Emperyalistlerin Suri-ye’ye yönelik tehdidi, kimya-sal silah tartışmasıyla şiddet-lendi. Suriye halkı üstündeki

kuşatmayı şiddetlendirmeyekarar veren emperyalistlerkimyasal bahanesini icat etti-ler. Ortada Şam Hüküme-ti’nin kimyasal bomba kul-

landığını gösteren tekbir kanıt yoktur. AKPhükümeti savaş yayg-arasının başını çe-kenler arasında...

AKP hükümetininyaygarasının nedeni

savaş suçlusu olması. Suriyehalkı 2.5 yıllık saldırıyı atlattı-ğı takdirde AKP’nin suçlarımasaya gelecek. Erdoğan veDavutoğlu bundan ölesiyekorkuyorlar. İkinci neden ise:Yaklaşan ekonomik ve siyasikrizin üstünün örtülmesininkoşulu, dışarıda savaşmaktır.”

‘Müdahaleyi aklınızdan çıkarın’

TayyipErdo�an

AhmetDavuto�lu

AKP Milletvekili Ertuğrul Günay,AKP’nin izlediği dış politikayıeleştirerek, Türkiye’nin iktidarkavgalarına taraf olmamasınıistedi. Günay, Twitter hesabın-dan yaptığı açıklamada, Irak’ın1980’li yıllarda şantiye gibi ol-duğunu ve ABD’nin teşvikiyleİran’a saldırdığını belirterek, “8yıl süren savaş iki ülkeyi de pe-rişan etti. Sonra Irak dağıldı”

dedi. On yıllardır Irak’ta, şimdi ise Su-riye ve Mısır’da insanların bir-birini öldürdüğünü kaydedenGünay, “Bu ‘iktidar savaşının’bedelini halklar ödüyor; ödülüdünya şirketlerine! Yapılmasıgereken bu iktidar kavgalarınataraf olmak yerine, iç barışımı-za önem verip bölgede barışınhamisi olmaktı, galiba geç kal-dık” ifadelerini kullandı.

SerhanBolluk

‘Tankların önüne dikiliriz’

Türkiye ayağa kalkıyorİşçi Partisi, ABD’nin Suriye’ye karşıbaşlatacağı saldırılara üs yapılmak is-tenen Türkiye’yi savaş çığırtkanlığınakarşı uyarmak için bugün Ankara, Ada-na, İzmir ve Hatay’da eylem yapacak.

Bugün: Adana’da saat 16.00’daEski E-5 Karayolu üzerinde bulunanesri mezarlık önünden İncirlik Üssü’ne

yürünecek. Ankara’da saat 15.00’teDışişleri Bakanlığı önünde protestoolacak. İzmir’de saat 13.00’te Buca Şi-rinyer’deki NATO Komutanlığı’nınönünde eylem yapılacak.

Cumartesi: Hatay’da saat 16.30’daAtatürk Parkı’nda kitlesel basın açıkla-ması yapılacak.

E. Günay

��gal tuza��na hay�r!..Türkiye; e�itim, ekonomi, tte-

rörle mücadele, siyaset ve diplo-masi aç�s�ndan en ac�n�lacak du-rumda ama koca cumhuriyetin“yurtta sulh cihanda sulh” ilkesinibir tarafa at�p, “acaba bu sene ki-min ta�eronu olal�m, hangi ülkeyiy�kal�m” diye bir aray�� içinde ol-mas� ne kadar da ac� de�il mi?..

Toplum olarak sava��n birbarbarl�k oldu�una ve t�pk� GGa-zi’nin de dedi�i gibi, “Mecbur ol-mad�kça sava��n bir cinayet ola-ca��na” inan�yorsak, Irak ve Lib-ya’dan sonra Suriye’nin de i�galedilmesine ddur demeliyiz!..

Evet; bir kez daha vurgulamakgerekiyor, El Kaide yanl�s� grupla-r�n, öldürdükleri iinsanlar�n kalple-rini ç�kart�p yedi�i bir ülkede,böylesi bir barbarl��a direnmeknas�l bir insanl�k hakk�ysa, hangielin yapt�� belirlenemeyen kkim-yasal gaz katliam�na isyan etmekde insanl�k görevidir...

Arkas�nda kim olursa olsun;kim yapt�ysa yaps�n Suriye’deki

gazl� katliam hep lanetlenecektirama Irak’tan sonra Suriye’de dekimyasal silah yalan�n�n bir i�galgerekçesine dönü�türülmesi aslakabul edilemez...

Emperyalizmin art�k al��kanl�khaline getirdi�i bu ahlaks�zl��kimse me�rula�t�ramaz ve hiçbirmedya anlay�� da, siyaset-rant i�-birli�ine yaranmak u�runa, de-zenformasyon yalanlar�yla halkadikte ettiremez...

En kötü bar��n sava�tan iyi ol-du�unu unutmadan, yan� ba��m�z-da, nihayetinde bizi de vuracakbir sava�a kar�� durmal�y�z...

Son sözümüz �udur; Dünyajandarmal��na soyunanlar�n, “de-mokrasi yok” yalanlar�n� yuttur-maya kalkarak, Ortado�u’daad�m ad�m i�gale yürümelerindentarih de utanacak ama �u yyalantarihi yazmaya çal��anlar kiral�kkalemlerini nereye sokacaklaracaba?..

Ne ilginçtir ki bu sorunun ce-vab�n� da tarih gösterecek!..

Sava�cinayettir,kimyasalyalan�na

s��nm�� birsava� ise

ahlaks�zl�kt�r.


İSMETÖZÇELİK

ARALIK

AKP Suriye ile paçay� kurtarabilir mi?

[email protected]

RAFET BALLI

Sava�� en çok Erdo�anve Netanyahu istiyor

Sizin de dikkatinizi çekmi�tir.Medyan�n büyük ço�unlu�u.. Psiko-

lojik sava� bülteni gibi.Amerikan uçaklar� hangi üsleri kul-

lanacak?...Hangi rotay� izleyecek?.Ölüm ya�d�r�lacak hedefler?...Haritalar üzerinde i�lemi�ler.Harekatta niye sadece Rum ve Yu-

nan üsleri kullan�lacak diye sanki üz-günler!Bizdekiler ne güne duruyor!

Gazetecilik yap�yorlar güya...Suriye halk�ndan önce kendi insan�-

m�z�n bilincini bombal�yorlar..Özellikle �slamc� taban�n zihnindeki

bariyerleri..�slam karde�li�i yerine Bat� u�akl��-

n� ��r�nga ediyorlar.��

Bizim �slamc�lara bak�l�rsa..Sefer görev emri yaz�lm��!ABD, �ngiltere ve Fransa, Suriye

halk�n� bambalayacak.Peki, bu “i�” nas�l olmu� biliyor mu-

sunuz?Dün, Hüseyin Gülerce yazd�. Ce-

maatin gazetesi Zaman’da.Gülerce’ye göre, Müslümanlar yal-

var�yor: “Rabbim, zalimler kar��s�nda

bize yard�m et” diye.Allah da, Müslümanlar�n duas�n� ka-

bul ediyor!Mah�er’in üç atl�s�na bombard�man

görevi veriyor: ABD, �ngiltere, Fransa.“Dördüncü” de bizimkiler olacak

anla��lan!��

�nanmazs�n�z diye aynen aktar�yo-rum.

“Ne olursa olsun, daha fazla masumkan� akmamas� için bir müdahaleninyap�lmas�ndan ba�ka çare yok. Dahane kadar masum bebek yüzlerin, o k�v-r�lm�� bedenlerin anlatt�� ac�lara daya-nabilirdik? Evet, ac�d�r, bir zalimin zul-münden kurtulmak için ba�ka zalimle-rin müdahalesinden medet umuyoruz.Bunu utan�lacak bir �eymi� gibi ifadeetmek do�ru de�il. Acizsiniz, �u an içinyapaca��n�z bir �ey yok ve Allah’a yal-var�yorsunuz: Rabb’im zalimler kar��s�n-da bize yard�m et... O yard�m sizin eli-nizle olamayaca��na göre, Allah’�n vas�-ta etti�ine itiraz m� edeceksiniz?” (Za-man, 28 A�ustos 2013).

Gülerce yerine bir kere daha vurgu-layal�m.

ABD’yi Allah görevlendirdi! Sak�nitiraz etmeyin!

��Zaman yazar� böyle diyor ama bir

ayr��ma var.AKP medyas� ile Cemaat medyas�

aras�nda.Cemaat, dü�ük profilli bir destek

çizgisine çekilmi� gibi.Alk��ç� de�il.Muhtemel bir Suriye harekat�n�n

siyasi günah�na ortak olmak istemi-yorlar anla��lan.

AKP medyas� ise dizginsiz. K��k�rt�c�.Elinden gelse ilk bombay� kendileri

atacak.��

Do�rudan Tayyip Erdo�an’�n ç�k-maz�yla ba�lant�l� medyan�n tutumu.

Erdo�an, Suriye kirizine “Esad na-s�l olsa gidecek” diye dald�.

Gitmesi gecikince, dü�mesi içinher sahada aband�.

�öyle bir denklem kuruldu sonun-da: Ya Esad gidecek, ya Erdo�an!

Kriz patlayal� 2 buçuk y�l oldu.Esad gitmedi. Erdo�an ise sallan�yor..

D�� müdahale olmadan Esad git-mez sonucuna vard� Erdo�an ve ekibi.

Yani “sava�s�z olmayacak” diyorlar.�srail’de Benyamin Netanyahu da

öyle.

Sonuç: Bölgede sava�a en muhtaçiki lider var: Erdo�an ve Netanyahu.

“Kimyasal krizi”ni büyük bir f�rsatolarak görüyor ikisi de.

Belki de “kriz” bu yüzden üretildi!��

�ki odakla konu�tum Suriye krizini.Birincisi CHP. Tespitleri.Bir: Vurma ihtimalleri artt�.�ki: Esad’� devirme amaçl� olmaya-

ca�� anla��l�yor. Gücünü k�r�p muhale-fetle e�itleyecekler. Cenevre’ye öylegitmeyi hesapl�yorlar.

Bu bak��ta, D��i�leri’nden bir esintivar m�? Kestiremedim.

��ran taraf� ise daha sakin görünüyor.

Üst düzey bir kaynak. Söyledikleri.Bir: Vuramayacaklar.�ki: Rusya gereken uyar�y� yapt�.

Putin ve Lavrov’un tavr� net. �ran’da, Suriye’ye yap�lacak sald�-

r�y� bana yap�lm�� sayar�m dedi.Üç: Obama, Netanyahu’yu, “sa-

va� defterini kapatt�k” diye uyard�.Benden bir not: Tahran, elbette

“s�k�” ve “emin” görünmek istiyor.Ama bir d�� müdahale bölgesel sava�ayol açabilir. Bat� bunu göze alacakdurumda de�il.

Ba�bakan Erdo�an ve D��i�leri Bakan� Davuto�-lu Suriye’ye sava� aç�lmas� için ç�rp�n�yor. Girdikleriç�kmaz sokaktan, Suriye’ye sava� aç�p kurtulabi-leceklerini dü�ündükleri çok aç�k. Sava� için heryola ba�vuruyorlar.

�am yak�nlar�nda patlat�lan bomban�n kimyasalsilah oldu�unu an�nda bildiler. Kimyasal silah� ata-n�n Esad yönetimi oldu�unu an�nda belirlediler. Ar-kas�ndan da Suriye’ye müdahale için harekete geç-tiler. Aceleleri oldu�u ortada.

Peki neden?Erdo�an ve Davuto�lu neden bu kadar ace-

leci? Herkes bu soruyu soruyor. AKP içinde de busoru tart��l�yor. Eski Bakan Ertu�rul Günay,‘Kom�ularda iktidar çeki�melerine taraf olmaktan’�ikayetçi. AKP milletvekili �dris Bal, izlenen M�s�rpolitikas�ndan rahats�z.

AKP’deki ‘sessiz ço�unluk’ geli�melerden te-dirgin. Özel sohbetlerde, ‘bindik bir alamete, gi-diyoruz k�yamete’ diyenlerin say�s� tahminlerdençok, hem de çok fazla.

Ortak kan�, Erdo�an ve Davuto�lu’nun iktidar�kaybettikleri anda ba�lar�na gelecekleri bilmesi.�imdiden Yüce Divan tela��na dü�meleri.

Çılgınlık projesiHerkes Trakya’ya aç�lacak ikinci bo�az� ‘ç�lg�n

proje’ sand�. Yanl��. Erdo�an’�n as�l ç�lg�n projesiSuriye’ye müdahale. Ayakta kalmak için her yo-lu, her ç�lg�nl�� yap�yor. “Sonbahar� sava�la a�a-bilir miyim?” derdinde. Ama Suriye’ye müdahaleile paçay� kurtarmas� çok zor. Hem de çok çok zor.

AKP taban� de ayn� görü�te. “Müslüman ka-n� ile iktidarda kalamay�z” diyor.

Suriye’de Irak yalanlarıIrak i�gali öncesinde dünya kamuoyunu etki-

lemek için akla hayale gelmedik yalanlara ba�-vurulmu�tu. Saddam’�n elinde kimyasal silahlar ol-du�u propagandas� yap�ld�. Cep telefonu �ebekesiolmayan Irak’ta, “Subaylar�n cep telefonlar�na ‘tes-lim olun, size bir �ey yapmayaca��z’ mesajlar�” at�l-d�� bile söylendi.

Abdullah Gül Saddam’�n füzelerinin Ankara’y�vuraca��n� aç�klad�. Yanda� ve ili�tirilmi� bas�n bufüzelerin güzergah�n�, Ankara’y� nas�l vuraca��n�krokilerle gösterdi.

2003’de ABD askerleri, şimdi AKP askerleri

1991’deki 1. Körfez Sava��nda televizyonla-r�n sava�la ilgili logolar�nda petrole bulanm��uçamayan karabatak ku�lar� vard�. Saddam’�n Ku-veyt’i i�gali s�ras�nda petrol kuyular�n� bombalad��ve dünyan�n en büyük çevre kirlili�i gündeme ge-tiriliyordu. Bu görüntülerle dünya aya�a kald�r�l-d�. Arkas�ndan Irak vuruldu.

Görüntülerin sahte oldu�u, sava�tan 10 y�l ön-ce Fransa k�y�lar�nda batan bir tankerden s�zan pet-rolden kaynakland�� ortaya ç�kt�. Kimse Kuveytk�y�s�nda karabatak ku�u ya�ay�p ya�amad��n� sor-gulamad�. Sorgulasayd� bu ku�lar�n orada ya�a-mad��n� görecekti.

Bunlar hat�rlad�klar�m�zdan sadece birkaç�. Buyalanlarla bir milyonu a�k�n Müslüman katledildi.AKP de bunda kritik rol oynad�.

Suriye’de de aynı yöntem�imdi ayn� yalanlar Suriye için devrede. Yine

kimyasal silah yalan� piyasada. Terör gruplar�na yap-t�rd�klar�n� Esad yönetiminin üstüne atarak dünyakamuoyu etkilenmeye çal��l�yor. Terör örgütlerininkatliamlar� görmezden gelinirken, Esad’�n ülkesinisavunmas� suçmu� gibi gösteriliyor.

Yalan haberler için 2003’te Türkiye’de televiz-yonlar�n ba��na Vietnam’da sava�m�� ABD asker-leri atanm��t�. �imdi onlara gerek kalmad�. Televizyonve gazetelerin ba��na AKP askerleri atand�.

Irak’ta oldu�u gibi AKP yine devrede.

Önce rezil bir yalan� afi�e edelim:Suriye’de olanlar Bosna ile k�yasla-

namaz zira Bosna’da inanç eksenindebir soyk�r�m vard�, Suriye’de olan iseBe�ar Esad’�n devletini ve milletini sa-vunmas� yani hükümranl�k hakk�n� kul-lanmas�d�r. Esad bunu yapmam�� olsay-d� kendi tarihine hain olarak geçecekti.

Ama kimyasal silah kulland� deme-yin. De�il Esad zerre muhakemesiolan hiçbir lider kendini hedef yapa-cak böyle bir �eyi yapmaz ki bu i�i ya-pan�n Mossad’�n güdümündeki abdest-li çeteler oldu�u ortadad�r.

Saddam’�n Kuveyt’i i�gali misaliABD’nin gaz�na gelip Suriye çukurunadü�en Tayyip Erdo�an Türk kamuoyu-nu etkilemek için Suriye müdahalesinit�pk� Bosna gibi Müslümanlar�n kurta-r�lmas� gibi sunuyor, lakin Be�ar Esadile etraf�nda kenetlenen Suriye halk�kafir de�il kahir ço�unlu�u Müslüman.Dolay�s� ile Suriye’ye müdahale, büyükbir Müslüman katliam� demek ki bu-nun vebali büyük ölçüde AKP’de ola-cak.

Suriye olay�n�n bir kere daha tesciletti�i en temel hakikat siyasal �slam�n

nerelerden beslendi�i ve kimlere hizmetetti�idir. Suriye’ye müdahale koalisyo-nunda Tayyip Erdo�anlar�n, F Tipi Ce-maat�n, �hvan-� Müsliminin ve El Kai-de’nin ABD, �srail, �ngiltere ve Fransaile beraber i� tutmalar� yani kolkola ol-malar� bunun en somut vesikas�d�r.

Evet emperyalizm t�pk� dün �erifHüseyinlerle Lawrence’leri piyasayasürüp sonuç ald�� gibi bugün de ben-zerleri ile yola devam ediyor. Maale-sef abdestli mücahitler boyunlar�ndahaç, ellerinde siyon sanca�� güya �s-lam ad�na �slama ihanet kusuyorlar.

Sanca�� Siyon y�ld�z� olan abdestli mücahitler!POLİTİKA GÜNLÜĞÜ

SABAHATTİNÖNKİ[email protected]

Baykal Sar�gül’üniye istemiyor?

Dilipak’ın utanmazlığı!

Pek çoklar�n�n bildi�i ama dillendiremediklerinibiz aç�k aç�k yazal�m.

Evet, Deniz Baykal Mustafa Sar�gül’ünCHP’nin �stanbul Büyük �ehir aday� olmas�n� vehatta CHP’ye gelmesine bile kar��!

Niye mi?Deniz Bey, Sar�gül gelirse CHP’de yeniden

genel ba�kanl��a dönme projesinin yataca��n� vehatta siyasi hayat�n�n bitece�ini dü�ünüyor da on-dan!

Sak�n Deniz Bey’in öyle bir projesi ya da he-defi mi var demeyin, var ve �artlar olgunla�s�nbekleyi�inde yani CHP örgütünün kendini gö-reve ça��raca�� ortam�n olu�mas�n� bekliyor kizamanlamas� mahalli seçimin hemen sonras�d�r.

Hay�r, bu komplo teorisi de�il, zira �ayet böy-le bir beklentisi olmasayd� bildi�imiz Deniz Bay-kal bugünkü deh�et Türkiye tablosunda bu ka-dar suskunluk içinde olmazd�. Bir ba�ka �ey; Bay-kal hakl� olarak siyasete kasetle ala�a�� edilen bi-ri olarak nokta koymak istemiyor ki bu anla��-labilir bir �eydir.

Peki K�l�çdaro�lu’nun tutumu mu?Kemal Bey, �stanbul’a aday yap�l�rsa genel ba�-

kanl��n� tehdit edece�ini bildi�i Sar�gül’ün aday-l��na çok s�cak de�il lakin Koç-Do�an konsorsi-yumuna hay�r diyemiyor ve Baykal’� ileri sürüyor.

Sonuç: Sar�gül CHP zirvelerinde istenmiyorancak anketler tam tersini söylüyor.

Güya �slamc� amaABD ile �srail’in Suri-ye’de ne i�i var diyemi-yor!

Türkiye’nin k�ç�na so-kulan Füze Kalkan�n�ele�tiremiyor!

Irak’ta Haçl�lar�n �rz�-na geçti�i onbinlercemümine han�m�n feryat-lar�n� yazam�yor!

Yapt�� ey AKP’yidin gibi sunup Ergene-kon benzeri yeni bir terti-bin senaristli�i!

Vay efendim Cindo-ruk’lar Zekeriya Beyaz-lar, Ya�ar Okuyanlar veAyd�nl�k Camias� hükü-

mete yeni bir komplo ku-ruyormu�!

Vay efendim Eylül’deisyan için büyük haz�rl�k-lar yap�l�yormu�!

Milli olmayan MilliMerkez’in olu�turulmas�bunun içinmi�!

Sen nas�l bir adams�nbe Dilipak?

Kul hakk�n� paspasyapman� geçtim Al-lah’tan korkmaz m�s�n?

Hangi delil ile insan-lar� karalay�p hedefeoturtuyorsun!

Böylelerinin gazetecive ayd�n diye sunulmas�ne büyük bir bühtand�r!

Yer: �stanbul EsenyurtK�raç Beldesi

AKP’li Belediye tapulubir arsaya bedel ödemeksi-zin el koyup mescit in�aediyor.

Tapu sahipleri Kadas-tro ve Belediye’ye gidipdurumu tahkik ediyor.

Kadastro tapu art�k ge-çersiz diyor.

Belediye ise tapu sahi-bine sizin arsan�za gayriresmi olarak el koyduk vekar��l��nda size bir �eylerayarlayaca��z dedi amaaylard�r hiçbir geli�meyok.

Derken arsas� Belediye

taraf�ndan elinden al�nanabir tebligat:

Vergi dairesinden gaspedilen arsan�n vergisiniödeyin,

Evet �aka yapm�yo-rum, tapun iptal oldu, ara-zini ald�k ve oray� mescityapt�k denen vatanda�tan�imdi o arsan�n vergisi is-teniyor.

Anlamakta zorlan�yo-rum bir Belediye gayr� res-mi olarak el koydum nas�lder buras� Zimbabwe mi?

Pardon Zimbabwe’yehaks�zl�k etmeyelim oradabile böyle ilkellikler olmu-yor!

Gasp-Mescit-Vergi

BAHADIR SEL�M D�LEK / ANKARA

Uluslararası hukuk uzmanı Prof. Dr. Hüse-yin Pazarcı, BM Güvenlik Konseyi kararı ol-madan Suriye’ye yapılacak “gönüllü ülkeler”müdahalesinin, uluslararası hukukta yeri ol-madığına dikkat çekerek, “Güvenlik Konse-yi kararı olmadan dahi istisnai bir yetkiyi dev-letlere sağlayabilecek bir gerekçe hazırlamayaçalışıyorlar. Ama böyle bir kural yok, pozitifhukukta. Bu durumda ‘Devlet çeteleri’ olu-şur” uyarısında bulundu.

‘BM kararı şarttır’Pazarcı, Suriye’ye müdahale konusunda yü-

rütülen diplomasinin uluslararası hukuk bo-yutunu Aydınlık için değerlendirdi. Ulusla-rarası hukukta müdahale için BM Antlaşmasıçerçevesinde temel vazgeçilmez kuralın Gü-venlik Konseyi kararı olduğuna dikkati çekenPazarcı, “İkinci bir olasılık, bir devlete saldırıolmuşsa, ona meşru savunma hakkı kullana-rak cevap verme şeklinde olur. Bunu başkadevletlerle birlikte ortak olarak kullanabilirama bir saldırı şartı var. Direkt saldırıya uğ-rama olmamışsa, BM Güvenlik Konseyi ka-rarı gerekir” dedi.

‘Müdahale edemezsiniz’1995’te o formülün Bosna’da daha sonra

daha açık şekilde Kosova’da uygulandığınıanımsatan Pazarcı, “NATO kalktı müdaha-le etti, bombaladı. BM Antlaşmasına göre,bölgesel örgütler ya da bölgesel antlaşmalarbölgesel barışın sağlanmasında, yetkili ola-

biliyor. Buna BM Anlaşma-sının 52. maddesi müsaadeediyor. Ancak 53. maddede,BM Güvenlik Konseyi, böl-gesel örgütleri görevlendire-bilir, uluslararası barış ve gü-venliğin sağlanması amacıyla”diyor.

Pozitif hukukta yeri yok

Sözlerini, “Uluslararası hu-kukun verileri çerçevesindeböyle bir koalisyon gücü şek-linde bir araya geldik, müda-hale edeceğiz şeklinde bir unsuru, ancakGüvenlik Konseyi’nin izni ve görevlendir-mesiyle olabiliyor, hukuka uygun olma ko-nusunda...” şeklinde sürdüren Pazarcı, şun-ları söyledi:

“Bir süredir, uluslararası hukukta 50’li60’lı yıllarda görülmeye başlayan bir formülbu, bazı devletler, kendi vatandaşlarının in-san haklarını çiğneyen bir devlet olursa onakarşı müdahale hakkında bulunurum diye is-tisna getirmeye başlamışlardır. ABD, Lüb-nan’daki müdalaleleri, İsrail de bir iki ope-rasyon yaptı Uganda’ya... Ama şimdi Bosnave Kosova ile birlikte daha da genişletildi, birörgüt kendi karar verip, Güvenlik Konseyi’ninde onayını almadan kendi müdahale etme yo-luna gitti.

Stratejik amaçlı hesapSuriye’deki gelişmelerin hukuktan ziyade,

stratejik amaçlı bir hesaba dö-nüşmüş olduğuna da işareteden Pazarcı, “Dünya denge-leri ile bağlantılı şekilde yürü-tülecektir. Rusya ve Çin’in he-saba katılması gerekiyor. Amaçcaydırıcı olmaksa, bir caydırı-cılığı olacaktır elbette ama hu-kuki ve uluslararası siyasi birsürü tartışmalara neden ola-caktır. Eğer korkutmak, dur-durmak frenlemekse, sınırlıbir operasyon olacaktır. Esadyine başta kalacaktır. Dahaötesine Esad’ı değiştirmeye gi-

decekse, onun çıkaracağı yeni sorunları bili-yoruz hepimiz.

‘Devlet çeteleri’BM Güvenlik Konseyi kararı olmadan

müdahale teamülünün Kosova ile başladığı-nı dile getiren Pazarcı, “Suriye’de aynı işle-me girilirse bir teamül yaratma olur. Onun ge-rekçesini insan haklarının ağır ihlali konu-sunda, insanlığa karşı suç işlenmesi duru-munda müdahale, Güvenlik Konseyi kararıolmadan dahi istisnai bir yetkiyi devletleresağlayabilecek bir gerekçe hazırlamaya çalı-şıyorlar. Ama pozitif hukukta böyle bir kuralyok. Devlet çeteleri oluşur, böyle gider. Bu-günkü BM Güvenlik Konseyi’nin karar me-kanizması buna müsaade etmiyorsa, o zamanbiz kendimiz kendi anlayışımıza göre hareketederiz gibi bir kuralı, hukuk kuralı şekline ge-tirmeniz hukuka uygun değil” dedi.

Mısır Dışişleri Bakanlığı yazılı bir açıklama ya-parak, Kahire’nin Suriye’ye yönelik muhtemel as-keri bir operasyona katılmayacağını bildirdi.

“El- Mesriyyun” internet sitesinin Mısır Dış-işleri Bakanlığı’ndan naklen bildirdiğine göre, Mı-sır Suriye’ye yönelik her hangi bir savaşa katıl-mayacağını bildirdi. Birinci dünya savaşından son-ra Suriye krizinin Arap dünyanın en tehlikeli kriz-lerinden biri olduğunu hatırlatan Mısır Dışişle-ri Bakanlığı, Suriye krizinin barışçıl yollarla çö-zümlenmesini ve askeri girişimlerden ciddiyet-le kaçınılmasını istedi.

Uluslararası hukuk uzmanı Prof. Dr. Hüseyin Pazarcı’dan müdahale uyarısı:

‘Devlet çeteleri oluşur’

Mısır: Saldırınızaortak olmayız

Lübnan Dışişleri Ba-kanı Adnan Mansur,Suriye’ye yönelik her-hangi bir ABD ya daBatı saldırısının tümbölgeye olumsuz yan-sımaları olacağını be-

lirterek, böyle bir saldırının kesinlikle bölge is-tikrarı, güvenliği ve barışına hizmet etmediğinevurgu yaptı.

Mansur, İsrail’in Suriye’ye olası saldırıyı fır-sat olarak kullanması ve Hizbullah’a saldırma-sı halinde, Lübnan’ın eli kolu bağlı kalmayaca-ğını ifade etti. Lübnan’ı koruyan direniş gücününve ordunun bulunduğunu vurgulayan Mansur, İs-rail’in Lübnan’a saldırdığı takdirde 2006 yılındabulunduğu saldırıdan daha büyük bir şekilde ol-mayacağına işaret etti.

Lübnan savunmaya hazır

Dışişleri Bakanı Ahmet Da-vutoğlu’nu da “hukuktan bihaber tabii...” sözleriyle eleş-tiren Pazarcı, “Suriye’de Tür-kiye olarak ben de katılırımdiye bir yaklaşım ifade etti. Otakdirde, bir ABD bir İngilizgibi ayrı risk taşımıyor Tür-kiye. Sığınmacı akınını bizearttıracak. Türkiye’ye karşı,acı vereyim kimin canını acı-tayım derse Suriye, olumsuzkoşullar arttıkça, o zamanbir kimyasalını bize gönde-rirse bizim insanımıza çokyazık olur. Onun dışında mü-dahale dışında kara kuvvet-lerinin girmesi gibibir durum olursa,biz de bu işe teşneolduğumuz göster-dik. Hükümetin buyaklaşımıyla bizeen ağır be-deli, biziminsanımı-za olur”uyarısınıyaptı .

Pazarcı, Davutoğlu’nun Suriye’ye ‘gönüllü ülkeler’le saldırı başlatma planının uluslararasıhukukta yerinin olmadığını, durumun hukuktan ziyade stratejik hesaba döndüğünü söyledi

Davutoğlu’naeleştiri...

Ahmet Davuto�lu

Prof. Dr. Hüseyin Pazarc�

AdnanMansur


Savaş çığırtkanlarına bir hatırlatma

Suriye devletinin daveti üzerine Şam’da bulunan veSuriye Ordusu’nun kimyasal silah kullandığı iddia edi-

len Doğu Guta’da ilk araştırmalarıyapan Birleşmiş Milletler (BM) araş-tırma heyeti, kimyasal başlık taşıyanfüze bulgusuna rastlamadı.

ABD’nin başını çektiği İngiltere,Fransa, AKP hükümeti ve SuudiArabistan, Suriye Ordusu’nun 21Ağustos’ta Doğu Guta’ya kimyasal

füze attığını ve ezici çoğunluğu çocuk olmak üzere1600’ün üzerinde sivilin ölümüne neden olduğunu iddiediyor. Bu iddia, Suriye’ye yönelik bir askeri saldırı-ya gerekçe yapılmak isteniyor.

Araştırmalarda, ölenlerin 280 ila 320 kişi arasın-da olduğu saptanıyor. Sayının kesin olmamasının ne-deni ise, hâlâ kayıp çocukların bulunması.

Otel lobisinde görüşmeKimyasal füze saldırısının yapıldığı iddia edilen

gün, Angela Kane başkanlığındaki BM araştırma he-yeti Şam’da bulunuyordu. BM ile Suriye hükümeti ara-sında yapılan anlaşma üzerine, BM heyeti, araştırmayapmak için olay yeri Doğu Guta’ya gitti. Ancak he-yet araçlarına terör grupları keskin nişancıları tara-fından ateş açılınca, Doğu Guta’daki araştırma askı-ya alındı. Araştırma heyeti önceki gün zırhlı araçlar-la bölgeye giderek ilk incelemelerini yaptı, bulgulartopladı.

Heyet mensuplarıyla kalmakta oldukları Şam’da-ki Four Season Oteli’nde görüştük. Heyet mensup-ları, Suriye devletinin çalışmalarını kolaylaştırmak için“tam bir işbirliği” yaptığını belirttiler. Doğu Guta’dayaptıkları araştırmalarda, kimyasal silahın atılmasındakullanılan herhangi bir füze parçasına ve başka bul-guya rastlamadıklarını bildirdiler. Heyet üyelerinin be-lirtitiğine göre, araştırmalar bu aşamadan sonra böl-geden toplanan örnekler üzerinde sürdürülecek.

Yanıt aranan sorularHeyet ayrıca su sorulara da yanıt arıyor:1. Kimyasal silah kullanıldığı iddia edilen bölge,

Duma, Raybin, Ayn Torma, Maaddamiya semtleri-ni kapsıyor. Suriye Ordusu ile terör grupları arasın-da yoğun çatışmaların sürdüğü ve yapılaşmanın he-men hemen bulunmadığı bu bölgede o kadar çocukne arıyor?

2. Bölgeye kimyasal başlık taşıyan füze fırlatıldıysa,kimyasal saldırıdan neden Suriye Ordusu askerleri veteröristler etkilenmedi?

3. BM heyeti üyeleri, ölen çocukların bazılarınınaileleriyle görüştü. Aileleler, çocuklarının öldürülmüşolmasından çok kısa bir süre içinde olay yerine git-tiklerini bildirdi. Çocukları öldüren kimyasal silah na-sıl oldu da aileleri etkilemedi?

4. Çocuklar başka bir yerde kapalı bir alanda her-hangi bir kimyasal madde ile öldürülmüş ve cesetle-ri Doğu Guta’ya bırakılmış olabilir mi?

5. Çocuklara herhangi bir madde enjekte edilmişolabilir mi?

6. Suriye Ordusu’nun attığı iddia edilen kimyasal

silah diğer canlılara zarar vermiş mi?

Han Asel’de katliamHeyet üyeleri, bu sorulara cevap bulmak için çev-

reden alınan numunelerin ve doku örneklerinin in-celeneceğini belirtti. Olayda kaç kişinin öldüğünün,ölümlerin kimyasal silahla mı yoksa başka yolla mı ol-duğunun bu incelemelerden sonra kesinleşeceğini vesonuçların raporlaştırılarak BM’ye teslim edileceği-ni ifade etti.

Heyet, asıl araştırma konusu olan Halep’teki HanAsel köyüne ise, terör gruplarının heyeti köye sok-mayacağı tehdidi üzerine henüz gidebilmiş değil. Te-rör grupları, Han Asel’de görgü tanıklarını da katletti.

ERDEM ATAY

Suriye’de Şam Hükümetinin muhaliflere kim-yasal silah kullandığı iddiaları gündemi değiş-tirdi. Şimdi başta ABD, İngiltere, Fransa, Suu-di Arabistan, Katar ve Türkiye olmak üzere bir-çok ülke Suriye’ye müdahale çağrıları yapıyor.

Şam Hükümeti kimyasal silahlarla bir sal-dırı olup olmadığı yönünde araştırma yapma-sı için Birleşmiş Milletler’den bir heyeti ülkesi-ne davet etti. Heyet henüz açıklama yapmadı.Buna rağmen savaş çığırtkanlığı yapan ülkele-rin yetkilileri Suriye’ye müdahale edilmesi ge-rektiği yönündeki açıklamalara devam ediyor-lar. Saldırmak için “kimyasal silah kullanımı” ge-rekçe gösteriliyor. Ve şimdi birçok ülke BM Gü-venlik Konseyi’nin herhangi bir kararı olmak-sızın “gönüllü koalisyon”la Suriye’yi vurmapeşinde.

Peki gerçekten Şam hükümeti kimyasal si-lah kullanmış mıydı? Bunun yanıtı bugün ga-zetemizin manşetinde yer alıyor. Biz İkinciDünya Savaşı’ndan bu yana geçen sürede ABDsaldırılarının gerekçelerini hatırlatalım dedik. İşteo gerekçeler:

‘Bebekler öldürüldü’ yalanı1990 yılının sonbaharı. ABD, Irak’a saldır-

mak için gün sayıyor. Kimseyi ikna edemeyenABD, Irak lideri Saddam Hüseyin’i dünyaya kö-tülemek için medyayı devreye soktu. CNN uy-durma bir haber yaptı. ‘Habere’ göre, 15 ya-şındaki Kuveytli bir kız gönüllü olarak çalıştığıhastanenin Iraklı askerler tarafından baskına uğ-radığını ve bebeklerin kuvözlerden alınarak yer-

lere atılıp ölüme terkedildiğini anlatıyordu.Dönemin ABD Başkanı George Bush

(baba) neredeyse tüm açıklamalarında bu ha-beri kullandı. Gerçek ABD’nin Irak’ı bomba-lamasından sonra ortaya çıktı. Adı Nayirah elSabah olan kız bahsi geçen hastanede hiç bu-lunmamıştı. Çünkü o kız dönemin Kuveyt’de-ki Amerikan büyükelçisinin kızıydı.

Karabatak yalanıKörfez Savaşı döneminde tüm dünya bir fo-

toğrafa kilitlendi. CNN’nin servis ettiği fotoğ-rafta petrole bulanmış can çekişen karabatak gö-rüntüleri vardı. Habere göre Irak, Kuveyt’i bom-balamış ve denize dökülen petrol karabatakla-rı çok kötü bir hale sokmuştu. Gerçek yıllar son-ra ortaya çıkmıştı. Fotoğraf Norveç’te yaşananbir olaya aitti.

‘Duymadık’ yalanıİkinci Dünya Savaşı sonu. Mihrap kuvvet-

ler savaşı kaybetmişti. Japonya; ABD, Hiroşi-ma’ya atom bombası atmadan üç gün önce Pots-dam Konferansı’ndan döndüklerinde barış ilanedeceklerdi. ABD bunu duymuştu. ABD, ba-rış ilan edeceğini bilmesine rağmen, “böyle birbilgi elimizde yok” diye Japonya’ya tarihin en

büyük saldırılarını gerçekleştirdi.

‘Saldırdılar’ yalanıYıl 1964. Tonkin Körfezi’nde Amerikan do-

nanmasına ait Maddox destroyeri, Kuzey Vi-etnam gemilerinin saldırısına uğradığı ileri sü-rülmüştü. ABD Başkanı Johnson ABD’ye yö-nelik saldırıları kabul edemeyeceklerini söyle-diği konuşması sonrası ‘misilleme’ yetkisinialdı ve savaş ilan etti. Sonuç; 1.5 milyon Viet-namlı öldü, 2 milyonu yaralandı. 40 sene son-ra 2005’te ABD Ulusal Güvenlik Ajansı bel-gelerdeki gizliliği kaldırdı ve ‘Tonkin mazere-ti’nin koca bir istihbarat yalanı olduğu ortaya çık-tı.

‘Kimyasal silah’ yalanıIrak Savaşı belki de yalanın en güzel ör-

neklerindendi. ABD, 11 Eylül saldırıları sonrasıAfganistan’a girmiş, Irak’ta da “teröre destekveren Saddam”ı devirme kararı almıştı. Sad-dam’ın elinde ise ABD’nin iddiasına göre kit-le imha silahları vardı. BM bölgeye heyet gön-derdi. Heyet, çalışmalar sonrasında iddianın doğ-ru olmadığını açıkladı. Ancak ABD “kendi yap-tığı araştırmalar” sonrasında kitle imha silahı ol-duğunu kanıtlamıştı(!) Dönemin ABD DışişleriBakanı Colin Powell “kanıtları” masaya yatır-dı. “11 Eylül teröristlerine kol kanat geren, kit-le imha silahlarına sahip şu Allah’ın beleası Sad-dam” devrilecekti.

Savaşta 1 buçuk milyondan fazla insan ha-yatını kaybetti. Yıllar sonra Powell, “Irak’ın elin-de kitle imha silahlarının olmadığını ABD hü-kümeti biliyordu, pişmanım” diyecekti.

Doğu Guta’da füze izi yokBM araştırma heyeti mensuplarıyla, Doğu Guta’da yaptıklarıincelemenin arkasından, kaldıkları Four Season Oteli’nde görüştük

Heyet üyeleri, Doğu Guta’da kimyasal silah fırlatılmasında kullanılanfüze parçalarına ve başka bulgulara rastlamadıklarını söyledi

Kimyasal silah ve saldırı nedir?Laboratuvar ko�ullar�nda üretilmi� kimyasalmaddelerin, insanlar�n öldürülmesi veya sa-

katlanmas� amac�yla sald�r� yoluyla kullan�l-mas�na kimyasal sald�r�/sava� denir.

Sözkonusu sald�r�, çe�tli füzeler veyabombalar yoluyla gerçekle�tirildi�i gibi, da-ha basit tekniklerle de yap�labilir. Kimyasalajanlar, havayla ta��nabilmeleri sebebiyle,etki gücüne göre, kilometrelerce kare alan-

da etkili olabiler, ancak canl� organizma-lar olmad�klar� için insandan insanabula�maz veya ço�alamazlar. Kimya-sal sald�r�ya maruz kal�nd��n�n tipikifadelerinden birisi, ölen insanlar�n be-

denlerinde kur�un veya darp izine rast-lanmamas�d�r. Kimyasal bir sald�r�da kul-

lan�lan ajanlar olay mahalindeki etkisini k�sa süredeyitirmezler. Dolay�s�yla bir mekana yap�lan bomba-l� sald�r� sonras�nda oldu�u gibi kimyasal ajan kul-lan�lm�� bir alana KBRN tabir edilen özel yal�t�m k�-yafetleri olmadan girilemez. Böyle durumlarda veri-len foto�raflarda, kurbanlar�n ba�ka bir mahalde öl-dürülmü� ve ard�ndan görüntülerin al�nd�� alanagetirilmi� olma olas�l�klar� kuvvet kazan�r. Ayr�caABD ve Bat�l� devletler, sahip olduklar� gözetlemeteknikleri sayesinde sözkonusu kimyasal sald�r�la-r� an�nda tespit edebilme kabiliyetine sahiptir. Ge-nelde renksiz ve kokusuz olan bu maddeler, bo�u-cu, kan zehirleyici, kusturucu, uyu�turucu gibi çe-�itli özelliklere sahiptirler. Ayr�ca kimyasal sald�r�-n�n gerçekle�ti�i bölgelerde toplu hayvan ölümleri-ne de rastlan�r.

Amerika’nın saldırı yalanlarıAmerika’nın saldırı yalanlarıAmerika’nın saldırı yalanlarıAmerika’nın saldırı yalanlarıAmerika’nın saldırı yalanları Colin

Powell

MEH

MET

YUVA

/ŞAM Çocukları ÖSO

rehin almıştıDoğu Guta’da araştırmayapan BM heyeti, kimyasalsilah saldırısıyla öldürül-düğü öne sürülen bazı ço-cukların aileleriyle degörüştü. Aileler, çocukları-nın terör grupları tarafın-dan rehin alınmış olduğunubildirdi.

Heyet üyeleri, aileler ile DoğuGuta’da yaşayan ve olay yeri ince-lemesine gittikleri sırada kendile-rini karşılayan görgü tanıklarına,herhangi bir kimyasal etkiye maruzkalıp kalmadıklarını sordu. Çocuk-larının öldürülmesinden hemensonra olay yerine giden aileler, ço-cuklarının daha önce rehin alın-dıklarını söyledi.

Muhalefetin Fransa’nın baş-kenti Paris’te yayınlanan organı ElHakika (Gerçek) de çocuklarınkimyasal bombayla öldürüldüğüiddialarını kuşkulu buluyor. El Ha-kika şu soruları soruyor:

“Bir okulda, kreşte veya oyun

sahasında bu kadar ço-cuğu bir araya getirmekbile zorken, bu kadarçocuk aynı anda ölmeküzere nasıl ve niçin biraraya gelmiş? Kimyasal si-lahın kullanıldığı iddia edi-len bölge Duma, Raybin,

Ayn Torma, Maaddamiya semtle-ridir ve bu bölge günlerdir genişçaplı operasyonlara ve çatışmalarasahne olmaktadır. Konvansiyonelsilahların yoğun olarak kullanıldığıbu çatışmalarda bir tek çocuğunölü cesedi muhalefet tarafından fo-toğraflanıp servis edilmezken vebölge sivillerden arınmışken nasıloluyor da aynı bölgede aniden on-larca çocuğun cesedi zuhur etmek-tedir? Nasıl oluyor da kimyasalsilahla öldüğü iddia edilen çocuk-ların aileleri cesetlerin başında ağıtyakmakta ve fotoğraflarda poz ve-rebilmektedir? Bu silahlar sadeceçocukları öldüren, aileleri sağtutan özel geliştirilmiş silahlar mı?”

Putin ve Lavrov:İddialar uydurmaDI� HABER SERV�S�

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, İn-giltere Başbakanı David Cameron ile yap-tığı telefon görüşmesinde, SuriyeOrdusunun terör gruplarına karşı kimya-sal silah kullandığına ilişkin kanıt bulun-madığını bildirdi.

Konuyla ilgili bir açıklama yapan İn-giltere Başbakanlık sözcüsü, Putin’in Ca-

meron’a, “Kimyasal silah saldırısıolduğuna ait veya kimin sorumlu oldu-ğuna ve Suriye Ordusunun terör grupla-rına karşı kimyasal silah kullandığına dairdelil bulunmadığını” belirttiğini aktardı.

Ellerinde kanıt yokRusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov,

Suriye hükümetine kimyasal silah konu-sunda yöneltilen tüm suçlamaların yalanve asılsız olduğunu belirtti. Lavrov, bu suç-lamalarla Suriye’ye karşı dış askeri güçkullanma bahanesi yaratma-nın amaçlandığını söyledi.

Lavrov, Batılıların Suri-ye’yi suçlayan açıklamaları-nın G8 liderlerinin geçenHaziran ayında düzenledik-leri zirvenin sonuç bildiri-sinde ifade edilenanlaşmalara aykırı olduğunutekrarladı. Lavrov, bu anlaş-maların Suriye’de kimyasalsilahların kullanıldığına iliş-

kin iddialarının ayrıntılı ve dürüst bir so-ruşturma yapılmasını ve sonuçlarının BMGüvenlik Konseyi’ne sunulmasını öngör-düğünün vurguladı.

Sahte resimlerLavrov, Suriye hükümetinin kimyasal

silah kullandığı iddialarıyla birlikte inter-net üzerinde yayınlanan fotoğraflarınsahte ve aslı astarı olmadığını Fransız,

Amerikan, İngiliz, Rus ve dahabir çok Batılı uzmanın kanıtla-dığına dikkat çekti. Lavrov, fo-toğrafların bir çoğunun,kimyasal silah kullanıldığınınaçıklanmasından saatler önceyayınlandığını söyledi.

Suriye’ye karşı askeri güçkullanılması yönünde çabaharcayanların BM müfettişleri-nin kimyasal silah kullanıldığıiddia edilen Doğu Guta bölge-sine girmesini kabul etmedik-lerine dikkat çeken Lavrov, budevletlerin neden Suriye hükü-meti ile BM müfettişleri ara-sında varılan anlaşmaya karşıçıktıklarını sordu.

Asılsız gerekçelerRusya Dışişleri Bakanlığı

sözcüsü Aleksander Lukaşeviç,Suriye’de “BM Güvenlik Kon-seyi’ni aşacak askeri müdahaleiçin asılsız gerekçeler aramanınfelakete yol açabileceği” uyarı-sında bulundu.

Lukaşeviç, bölgede askerimüdahale için esası olmayan gerekçeleryaratarak güvenlik konseyini bir kez dahaaşma girişimlerinin Suriye’de yeni acılara,Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerinde deçok kötü sonuçlara neden olacağını söy-ledi.

ABD’nin ve uluslararası toplum üye-lerinin akılcı olmasının zorunluluğuna işa-ret eden Lukaşeviç, bu ülkelerin başta BMŞartı’nın temel ilkeleri olmak üzere ulus-lararası hukuka tam bağlı kalmaları ge-rektiğini vurguladı.

Ahmet Davutoğlu: OynamıyorumDışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, “Çabamızdeliller karartılmadan BM’nin bölgeye ulaşma-sıydı maalesef geç kalındı” dedi.

Davutoğlu, ikili temaslarda bulunmak üze-re gittiği Suudi Arabistan dönüşünde gazeteci-lerin Suriye’deki gelişmelere ilişkin sorularını ya-nıtladı. Davutoğlu, “Çabamız deliller karartıl-madan BM’nin bölgeye ulaşmasıydı maalesef geç

kalındı” dedi. Davutoğlu, Ortadoğu’nun büyükbir değişim sürecinden geçtiğini ifade ederek,“Son 2.5 yılda belki de son yüzyılın en büyük de-ğişimleri yaşanıyor. Bölgedeki her gelişmede Tür-kiye o gelişmelerin içinde yer alıyor. Başındanberi en aktif diplomasiyi biz yürüttük” açıkla-masında bulundu. Davutoğlu, Suriye’de kimyasalsilah kullanıldığını iddia etti.

VladimirPutin

DavidCameron

BM heyeti Do�u Guta’ya giderken.

BESS

AM AB

U ABD

ULLA

H

Rus mafyası içinprofesyonel birsuikastçı olarakçalışan Olga, ken-disine kötü davra-nan komşusuna,kocasını öldürme-si için yardımcı ol-maya karar verir.TV 8- 23.30


RTÜK �ikâyet Hatt�. 444 1 178

Haber Müdürü. Önder ÖztürkSorumlu Müdür. Mehmet Bozkurtİstihbarat Şefi. Ceyhun BozkurtEkonomi. Recep ErçinKültür Sanat. Hayati AsılyazıcıDünya. Hasan BögünEmek. Esin TurhanToplum. Özlem Konur UstaSpor. Anıl BudakAnkara. İsmet Özçelikİzmir. Hayati ÖzcanAvrupa. Ali MercanBilgi İşlem. Güven KarakurtDağıtım Müdürü. Cumali Karagöllü

Sahibi Anadolum Gazetecilik Bas. Yay. San. ve Tic. A.Ş.

Genel Müdür. Yalçın BüyükdağlıGenel Yayın Yönetmeni. Mustafa İlker Yücel

Yazıişleri Müdürü . Ergün Gedek

Yıl. 92Sayı. 2122

VATAN - EMEK - NAMUSKURULUŞ. 1921 ŞEFİK HÜSNÜ DEĞMER

Dağıtım. Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş.

www.AydinlikGazete.comÖnerileriniz için. [email protected]

Adana Baskı. Arslan Güneydoğu Gazetecilik Mat. ve Kağıtçılık A.Ş.Tel. 0322 435 92 77İzmir Baskı. Arslan Güneydoğu Gazetecilik Mat. ve Kağıtçılık A.Ş.Tel. 0232 257 69 01

Ankara Baskı. Anadolum Gaze-tecilik Bas. Yay. San. ve Tic. A.Ş. 35. Cadde Matbaacılar Sitesi No.11 İvedik-Ankaraİstanbul Baskı. Anadolum Ga-zetecilik Bas. Yay. San. ve Tic. A.Ş. Oruçreis Cad. Remzi Özkaya Sok.No.16 Bahçelievler / İstanbulTel. 0212 655 44 34

Yayın Türü. Yaygın Süreli

Yönetim Yeri. İstiklal Cad. Deva Çıkmazı No.3/3 Beyoğlu / İstanbulTel. 0212 251 21 14 - 15 - 16 Faks. 251 55 06

Ankara Büro Tel. 0312 229 88 45 Faks. 0312 229 88 47İzmir Büro Tel ve Faks. 0232 489 16 15

Avrupa Tel: 0049 69 25 62 88 73E-Posta: [email protected]

Genel Müdür Yardımcısı (Reklam).Saynur Okuroğlu

Genel Müdür Yardımcısı (Tüzel Kişi Temsilcisi).Metin Aktaş

Genel Müdür Yardımcısı (Personel ve İdari).İsmet Öğütücü

Genel Müdür Yardımcısı (Baskı ve Teknik).Melih Yıldırım

Aydınlık

Hazırlayan. Memnu YILMAZGsm. 0533 318 81 89

DÜ

NÜ

N

ÇÖ

ZÜ

MLE

Rİ Sudoku 3Sudoku 2Sudoku 1Kakuro 3Kakuro 2Kakuro 1KareSayısal

Soldan sağa1. Lüfer balığının irisi - Ev-lenmekte olan bir erkeğe,evlenme töreni sırasında ve-rilen ad, güvey2. Mısır’da ana tanrıça -Japon çiçek süsleme sanatı3. İnleyen - Bir sayı - Bazen,kah4. İlave - Topluca öldürme,kıyım5. Bağımlı, bağlı - Bir haberajansı - İstanbul’da bir semt6. Bir element - Favori7. Bir yağış biçimi - Bir bu-lunma hali eki - Otomobilyarışı8. Bazı hastalıklara iyi geldiğiiçin suyu içilen kaynak -Süsü ve gösterişi olmayan,yalın9. Arnavutluk’un plakası -Çevik - Para, nakit10. Ten, cilt - Bir uyarı aracı- Evropiyum’un simgesi

11. “Karşıt” anlamında ya-bancı bir önek - Bir yüzöl-çümü birimi - Helyum’unsimgesi12. Gece - İlk yurt edinilen yer

Yukarıdan aşağıya1. Hareket olaylarını inceleyenbilim dalı - Aynı adı taşıyanlar-dan her biri2. Japonya’da bir şehir - En

küçük sosyolojik birim; fa-milya3. Bir hayvan - Kale duvarlarıüzerindeki yüksek kule -Tanrı4. Askerler - Eşkenar dörtgen5. Sodyum’un simgesi - Alışkı- Tantal’ın simgesi6. Eşek sesi - Adet - Müsaade7. Zor olmayan, basit - Kayak8. Alçak, kötü, kişiliksiz - Sınırnişanı - Yanardağlarınağzından akan ve soğuyuncakatılaşan erimiş maddeler9. Bir kan grubu - Donanma -Radyum’un simgesi10. Yerin içinde, sıvı veyahamur kıvamında uçucu gaz-larla doymuş olarak bulunanbir eriyik - Kir izi11. Çocuğu olan kadın - Tica-ret eşyası - Sık dokunmuşyünlü bir kumaş türü12. Can kurtarma - Genişlik

Soldan sağa1 “Oğuz ...” (yazar)4 Farklı inşaat malzemelerininbirbirlerine yapışabilirlik dere-cesi10 Lityum’un simgesi11 Kısaltılmadan kıvırcıklık ve-rilmiş saçların baş çevresindegeniş bir yığın oluşturduğu saçbiçimiiçin kullanılır13 İçe dert olan şey14 Geçici ya da kesin olarakışığı hiç algılayamama16 Sazın en kalın teli ya da ki-rişi17 İnsanın yaradılış özelliği19 Yünden dövülerek yapılankaba ve kalın kumaş21 Bir filme, bir gösteriye ek-lenen beklenmedik güldürücüayrıntı, gülüt23 Osmanlı devletinde tahtyeri, saltanat makamı anla-mında kullanılan bir sözcük25 “Tok” karşıtı26 Ahşap, mermer ya da taşlevhaları kafes biçiminde oya-rak bezeme28 Rubidyum’un simgesi29 Derinin parlatılması31 Japon folklorunda saatleridüzenleyen on iki cinden biri33 Bunama, bunaklık34 Kalay’ın simgesi35 Ölüm

37 Suriye’nin başkenti39 Kaba baston41 Kur’an’dan seçilmiş ve herzaman okunan dualar43 Sodyum’un simgesi44 Batı edebiyatına özgü birnazım şekli ve türü46 Akarsu yatağı48 Ondalık50 İki tepe arasındaki düzlük52 Bir şeyin üst bölümü53 Dişi koyun

Yukarıdan aşağıya1 Bir gemiye veya kıyıya göreaçık deniz tarafı2 Silahlı kuvvetlerde, belirli biriş veya hizmeti başarabilecekgüçteki en küçük birliğe veri-len ad3 Keskin bir şeyle, bir darbeylevücutta oluşan derin kesikveya zedelenme4 Tenessee Williams’ın biroyunu

5 Bir nota6 İskambilde “papaz”7 Kars yöresinin bir halkoyunu8 Neodim’in simgesi9 Küçük saray12 İçinde şarap yapılan fıçı15 Mutlu, kutlu, uğurlu16 Bölüm18 Tanrı20 Osmanlı kervansaray vehanlarında kervan yüklerininkonulduğu bölüm22 Haber toplama ve yaymaişiyle uğraşan kuruluş24 Tanzanya’nın plakası27 Roma’nın eski adı30 Geri, art32 Gerçek33 Cet34 Malezya ve Endonezya’daodun kömüründe pişirilen çokbaharatlı şiş et36 Metal üzerine kazıda ya daahşap tornasında kullanılançelik kalem38 Divan edebiyatında gazelinson beyti40 Eski Türklerde “totem”everilen ad42 Bir çeşit tıkaç45 “... Güler” (fotoğrafçı)47 Yerleşim alanları dışındakalan yerler49 Bir işaret sıfatı51 Lümen (kısa)

06.00 Güne Merhaba 09.00 Parametre 10.00 Haber Toplantısı 11.00 Bugün 14.00 Günlük 16.45 Afiş 17.35 Paranın İzi 18.00 Ana Haber 19.55 Bir Zamanlar Haberler 20.45 Aykırı Sorular 21.30 Ne Oluyor?23.00 Burada Laf Çok

10.15 Ekonomi Piyasalar 11.55 Zor İşler 12.00 Haber Merkezi12.20 Ekonomi Notları 13.00 Haberler 14.00 Günün İçinden 16.20 NTV’ye Sorun 17.00 Akşam Haberleri 18.35 Gece Gündüz20.00 Haberler21.10 Belgesel 22.00 Yakın Plan

09.20 Sormak Gerek10.00 Biz Bize11.30 Gündemin İçinden13.30 Söz İstanbul’da14.20 Haberci15:30 Dünyadan16.00 Güncel18.30 Günce20.00 Ana Haber 21.00 Yeniden Yaşama Yolculuk21.30 Bizim Türküler23.30 İslam ve İnsan

08.40 Aramızda Kalsın 11.45 Seda Sultan 13.45 Uzman Avı14.45 Galaksi Rehberi16.00 Film: Arkadaşlık

Öldü mü? 17.30 Kobra Takibi 18.30 Ana Haber Bülteni19.30 Film: Astronotun Karısı 21.30 Film: Evrenin Askerleri:

Geri Dönüş23.30 Film: Katil

08.30 Kara Şimşek 09.00 Z. Kız Fakir Oğlan 11.30 Anne Elimi Tutsana13.00 Haber 13.30 6 Mantı14.55 Küçük Hanımefendi 16.35 İşimi Seviyorum 17.10 Aileler Yarışıyor 19.00 Ana Haber Bülteni 19.50 Z . Kız Fakir OĞlan 22.55 Film: Sürücü00.50 Film: El Gusto

08.00 Televizyon Gazetesi10.00 Ekopolitik11.00 Haberler 11.30 Mutlu Yaşam 13.00 Haber Merkezi16.00 Haberler18.10 Sosyal Güvenlik ve Yaşam 19.30 Ana Haber21.00 Ergenekon Dosyası22.00 İmar Dosyası 23.00 Haber Masası00.30 Şiiriçi Şarkılar

08.00 Semra Topçu ile GüneBaşlarken

10.00 Ezgi Değirmencioğlu ileHaber Saati

15.00 Lale Özan Arslan ileGüniçi

19.00 Rahmi Aygün ileHaberler

20.00 Nihat Genç Konuşuyor21.00 Ece Zereycan ile

Gündem Özel00.00 Haberler

07.30 Umutsuz Ev Kadınları 09.30 İntikam 11.00 Güneşi Beklerken 13.00 Aşk-ı Memnu14.30 Akasya Durağı 16.15 Arka Sokaklar19.00 Ana Haber19.50 Spor 20.00 Film: Yarından Sonra22.30 Kapış Kapış01.00 Galip Derviş

08.30 Pulsar10.00 Starlife 11.30 En Güzel Bölüm 12.00 Tom ve Jerry 12.30 Dila Hanım 14.45 Soframız15.45 Çılgın Teyzeler 17.10 Baba Ocağı 19.00 Ana Haber 20.00 Güneşi Gördüm22.30 Dizi00.30 Starlife

07.00 Cennet Mahallesi

11.00 Türk Malı

13.15 Pis Yedili

15.30 Film: Sultanoğlu

17.15 Cennet Mahallesi

18.00 Kelime Oyunu

19.45 Show TV Ana Haber

20.45 Bebek İşi

23.00 Kelime Oyunu

00.15 Deli Yürek

07.30 Uyan Türkiye

10.30 Bahar’la Güzel Şeyler

13.00 Gün Ortası

14.00 Film Kuşağı

16.00 İstekleriniz

18.30 Ana Haber

19.30 Cem İbadeti

21.30 İkrar Yolu

22.30 Sözümüz Sazdır

09.00 Selana

11.15 Kızlar ve Anneleri

13.00 Alemin Kralı

14.55 Peter Pan

15.35 Şefim

17.00 Alemin Kralı

19.00 Ana Haber Bülteni

20.00 Film: İntikamın Bedeli

22.00 Aldırma Gönül

00.30 Harry ‘Yarışma’

TELEV�ZYON YAYIN AKI�I

Ulusal Kanal yeni ya-yın döneminde yeniyüzlerle izleyici karşı-na çıkacak.

Ulusal Kanal, ga-zeteci yazar Ümit Zi-

leli ile el sıkıştı. Yeniyayın döneminde Ulu-sal Kanal’ın Ana Ha-ber Bülteni’ni gazete-ci-yazar Ümit Zilelisunacak.

SÜRÜCÜ

Yönetmen: DannyLerner

Oyuncular: OlgaKruylenko, Ninette

Tayeb

KATİL

Luc Devereaux, Evrensel Askerler Eki-bi’nin hayatta kalan tek üyesidir. Şuanda ise Dylan Cother ile birlikte dahada geliştirilmiş yeni nesil bir EvrenselAsker yaratılması projesinde çalış-maktadır. TV 8- 21.30

Evrenin askerleri:

GERİ DÖNÜŞ

Will Ge-rard’ın ha-yatı birAmer ikanrüyası gibi-dir. Mesleği-ni çok sevenWill okulun-da oldukçabaşarılı birİngilizce öğ-retmenidir.Mutlu bir evlilik sürdürdüğü güzel eşi Laura ise say-gın bir müzisyendir. Yaşamları konserler, mangalpartileri hatta satranç turnuvalarıyla geçmektedir. Fa-kat bu mutluluk tablosu bir gece yaşadıkları korkunçbir olay sonrası yerle bir olur. atv-20.00

Yönetmen:Nicolas Winding

RefnOyuncular: Ryan

Gosling

İNTİKAMIN BEDELİ Ana haber Ümit Zileli’yeemanet

Ana haber Ümit Zileli’yeemanet




Dublörlük yapan ve üst düzey araba kulla-nabildiği için geceleri de soygunlara katılanbir sürücünün yaşamını anlatıyor. Sürücü-nün yaşamı, komşusu Irene’nin hapisteki ko-casına yardım etmeyi kabul etmesiyle dahada tehlikeli bir hal alır. TRT 1-22.55

Vur Emri-Bir Asteğmenin Tunceli Anılarıİşbirlikçiler Serisi:

1- Karanl��a Kar�� Yaz�lar-Irkç�, �eriatç�, Mandac� Ku�atma2- Vurgun Demokrasisi3- Ayd�n �hanetiCumhurun Trajedisi - Karşıdevrimin Kısa Tarihi�lhan Selçuk’la Ayd�nlanma Söyle�ileri

29 AĞUSTOS 2013 PERŞEMBEMEDYANIN HALLERİ

Türkiye, Suriye’de harp ç��rtkanl�� yaparken,bu ülkede geli�en olaylar�n, Suriye’nin iç dina-miklerinin talebiyle de�il, baz� güçlerin kendi ulu-sal ç�karlar�n� korumak istedikleri için ya�and��-n� görmesi gerekir.

Ba�ta ABD olmak üzere bölgede, do�rudanya da dolayl� ç�karlar� olan ülkeler, bölge dev-letlerine kar��, kendi ulusal menfaatleri neyi ge-rektiriyorsa onu yapmaktan hiç çekinmemekte-dirler.

Türkiye’nin ulusal yarar� Suriye’nin toprak bü-tünlü�ünün bozulmamas�d�r.

Irak’�n toprak bütünlü�ü “K�rm�z� çizgilerimi-ze” ra�men parça parça edilerek, ABD ve �sra-il’in istedi�i “Kürdistan Özerk Yönetimi” kurul-du.

Ayn� �ekilde �imdi de Suriye federasyona dön-ü�türülüp, en uzun kara s�n�r�m�z olan Suriye’ninKuzeyinde, bu kez de PYD’nin egemen oldu�u,Kuzey Suriye Kürt Özerk bölgesi” kurulmak is-tenmektedir.

Türk hükümeti de bilinçli ve Türkiye’nin ulu-sal ç�karlar ayk�r� bir �ekilde bu bölünmeye des-tek vererek, bir anlamda Öcalan’a söz verdi�inidü�ündü�üm, yeni bir Kürt Özerk Bölgesi’nin ku-rulmas�n� te�vik etmektedir.

Suriye’de kimyasal silah� kimin kulland��na da-ir henüz kesin bir bilgi yokken, bat� kamuoylar�ndaplanlanan sald�r�y� hakl� göstermek için yo�un birdezenformasyon yap�l�yor.

Irak’ta aynı yalan söylenmişti�nsano�lu bal�k haf�zal� oldu�u için Irak’�n da

ayn� yalanlar�n söylenmesinin ard�ndan vurul-du�unu ve bugünkü parçalanm�� Irak devletininortaya ç�kt��n� hat�rlamamaktad�r.

Ancak sonradan Irak’ta kimyasal silah bulu-namad�� dünyaya fazla da gürültü ç�kartmadanaç�klan�vermi�ti.

�imdi Suriye’de ayn� oyun oynan�yor.Rusya ve Çin’in müdahaleye kar��t tutumlar�

nedeniyle BM Güvenlik Konsey’inden bir aske-ri müdahale karar� ç�kartmak mümkün görül-müyor.

Bu durum kar��s�nda, uluslararas� hukukime�ruiyeti olmayan, bir “Gönüllüler Koalisyo-nundan” bahis ediliyor. Türkiye’de buna çok he-vesli oldu�unu ortaya koyuyor ve bunu yaparkende, Davuto�lu vas�tas�yla Suriye’deki olaylarla hiç-bir benzerli�i olmayan Bosna ve Kosova ör-neklerini veriyor.

Suriye ile Serebrenica’nınbenzerliği yok

Balkanlar ve Ortado�u, çok farkl� co�rafya-lard�r.

Serebrenica müdahalesi hiçbir bölgesel des-te�i olmayan, askeri güç olarak da zay�f S�rbis-tan’a, soy k�r�m uygulad�� gerekçesiyle yap�ld�.

Ortado�u birçok bölgesel ve bölge d�� ülke-nin ç�karlar�n�n çat��t�� çok karma��k bir yap� ol-du�u gibi, Suriye’nin bölge ve bölge d��nda güç-lü devlet ve devlet d�� destekçileri de vard�r. Bunedenle Serebrenica müdahalesi Suriye ile ben-ze�mez.

Ortado�u’da önemli bir siyasi aktör olan Rus-ya ve bölge ülkelerinden �ran ve Irak Merkezi yö-netimi Esad’�n güçlü destekçileridir.

Esad rejiminin devam�, devlet d�� bir güç olanLübnan Hizbullah’� için bir var olma mücadele-sidir.

Rusya’n�n Akdeniz’deki yegâne üssü Suri-ye’dedir. Yani Suriye, Rusya’n�n Arap dünya-s�ndaki en önemli stratejik orta��d�r.

Suriye’ye yönelik bir askeri harekât�n bölge-de çok önemli uluslararas� yans�malar� olacakt�r.

Türkiye, Suriye batakl��ndan özenle uzak dur-mal�d�r.

Nitekim ABD Genel Kurmay Ba�kan� MartinDampsey, daha geçti�imiz günlerde bir Kongreüyesine gönderdi�i mektupta, bir ABD sald�r�s�-n�n Suriye’deki askeri dengeyi de�i�tirebilece�i-ni, ancak bu operasyon sonras� güçlenecek mu-halefetin ABD ç�karlar�n� kollamas�n�n ku�kulu ol-du�unu söylemi�tir.

Görüldü�ü gibi, ABD’nin oradaki pozisyonu“ABD Ç�karlar�n�” kollamakt�r. Yoksa Baas re-jimini y�k�p oraya demokrasi getirmek de�ildir.

Nitekim, ABD’den yap�lan son aç�klamada daSuriye’de bir rejim de�i�ikli�i hedeflenmedi�i vur-gulanm��t�r.

Mesele ABD’nin çıkarlarıDemek ki sorun rejim de�il ABD’nin ç�karla-

r�ym�� Türkiye’nin gözden kaç�rmamas� gereken

nokta, Suriye’de, Ortodoks H�ristiyanlar, Nas-turiler, Süryaniler, Türkmenler, Araplar, Kürtlerberaberce, elbette bir otoriter bir rejimde, bask�alt�nda ama bir arada ya��yorlar.

Bir d�� müdahale Irak’ta oldu�u gibi Suriye’ninde kaosa ve çok daha uzun sürecek bir iç sava-�a sürüklenmesi ve parçalara bölünmesine nedenolur.

Bu parçalara bölünme Büyük Kürdistan pro-jesinin ikinci aya�� olan Suriye Özerk Kürt böl-gesinin olu�mas�n� sa�layaca��ndan, �srail’in dei�ine gelir.

Bu durum aynen Irak’ta oldu�u gibi Türki-ye’nin aleyhine olur, bölgeyi ate� topu haline ge-tirece�i gibi Türkiye’nin toprak bütünlü�ünü detehlikeye sokar.

Onun için Türkiye sava� ç��rtkanl�� yapmakyerine, bu müdahaleyi, BM Güvenlik Konseyi ka-rar dahi alsa durdurmaya çal��mal�d�r.Türkiye’ninuzun vadeli yarar� bu yöndedir. Suriye batakl��-na girmemelidir.

Ama ülke içinde ba�ar�s�zl��a u�rayan siya-sal iktidarlar, içeride demokrasiyi ask�ya alabilmekiçin d�� maceralar ararlar.

Türkiye’nin içinde bulundu�u durum budur.

Suriye batakl��

ŞAHİNMENGÜ

100

Suriye’ye olası bir askeri operasyoninternet dünyasını da hareketlen-dirdi. Suriyeli hackerlardan olu-şan Suriye Elektronik Ordusu, ara-larında New York Times ve Twit-ter’ın da bulunduğu sayfaların,isimlerini sağlayan şirketi hekledi.Elektronik saldırı sonucu New YorkTimes ve Twitter’in internet sitelerietkilendi.

Suriye Elektronik Ordusu adlıhacker grubu, alan adı sağlayanAvustralyalı şirketi hekledi. NewYork Times’ın internet sitesi erişi-lemez hale geldi.

Gazete, kısa bir süre sonra al-ternatif sayfalar oluşturdu ve Suri-ye’de kimyasal saldırı haberlerinivermeye devam etti. Twitter’a daerişim güçlüğü yaşandı.

Huffington Post’un İngiltere ver-siyonu da etkilendi.

Saldırıdan önce Suriye Elektro-nik Ordusu, Twitter üzerinden birmesaj yayınladı. O mesajda “med-ya çöküyor” dedi.

Suriye Elektronik Ordusu, geç-tiğimiz günlerde CNN, TIME veWashington Post’a siber saldırı ger-çekleştirmişti.

SuriyeElektronikOrdusu yinehekledi

Ulusal Kanal yeni yayın dönemindeyeni yüzlerle izleyici karşına çıkacak.Ulusal Kanal, gazeteci yazar Ümit Zi-leli ile el sıkıştı. Yeni yayın döneminde

Ulusal Kanal’ın 19.00 AnaHaber Bülteni’ni ga-zeteci-yazar Ümit Zi-leli sunacak.

Ümit Zilelikimdir?

Ümit Zileli,Gazi Üniversitesiİletişim Fakülte-si’ni bitirdi. Ga-z e t e c i l i ğ e1978’de AnadoluAjansı’nda baş-ladı. Günaydın,Ankara Eks-

pres ve Barış gazetelerinde çalıştı.1982’de kurulan Güneş’in ABD-LosAngeles muhabirliğini yaptı. Türki-ye’ye döndükten sonra Güneş, Nok-ta, Son Havadis, Bulvar ve Milliyet’teçalıştı.

Zileli 1991’den itibaren TRT, Ka-nal 6, Kanal E, Kanal D, UlusalKanal, CİNE5, Kanal Biz, ART,Beyaz TV’de tartışma programlarıyönetti.

Özel radyoların yayına geçtiği1993’te “Sesli Gazete” adıyla ilk sa-bah haber-yorum programını başlattı.Zileli, 1997’de yazmaya başladığıCumhuriyet Gazetesi’ndeki Düz Çiz-gi köşesine Ağustos 2013’te son ver-di.

Zileli, Türkiye P.E.N. YazarlarDerneği üyesidir.

Ümit Zileli’nin kitapları:

Gezi direnişinin animasyonuULUSAL

KANAL’DAGezi direnişinin animasyonu yapıl-dı. Film, Gezi Parkı’nda polisin at-tığı gaz kapsülüyle başından yara-lanan Ozan’ın uyanışıyla başlıyor.Haziran Ayaklanması’nı, bir taraf-ta yaşanan polis şiddeti, diğer yan-da direnişçilerin dayanışmasını ve ar-kadaşlığını gözler önüne seren filminilk bölümü 30 Ağustos Cuma günü20.45’te Ulusal Kanal’da yayınla-nacak. Animasyon sonraki hafta-larda her Cumartesi aynı saatteUlusal Kanal’da.

Gözlerini KAN bürüdüSuriye yönetiminin kimyasal silah kullandığı id-dialarının ardından emperyalist ülkelerin saldırı ha-zırlığı yandaş medyanın iştahını kabarttı. Günler-dir katliam naraları atan yandaş medya çözümüABD füzelerinde görüyor. Yandaş medya Suriyekonusunda yıllardır sürdürdürdüğü psikolojikharp mahsulü yayınlarının meyvesini alma heye-canı içerisinde. Günlerdir Birleşmiş Milletler veNATO’yu göreve çağıran gazeteler, ABD, İngiltereve Fransa’dan yapılan açıklamalar sonrası savaşakesin gözle bakıyorlar. Savaş çığırtkanlığının dozunukaçıran gazeteler, ABD’nin savaş yanlısı yayın or-ganlarını aratmıyor. ABD, İngiltere ve Fransa’danoluşan haçlı koalisyonun en büyük destekçiliğini diniistismar eden yayın organlarının olması gözden kaç-mıyor. Irak savaşı öncesi benzer yayınlar yaparakABD işgalini meşrulaştırmaya çalışan yayın or-

ganları yaşanan milyonlarca can kaybından ders al-mamış olacak ki ‘Suriye yönetiminin kimyasal kul-landığı’ iddiaları savaş için gerekçe kabul ediliyor.

Tomahawk aşkıVatan gazetesi, “Hedefe kilitlendi” manşetiyle çı-

karken Amerikan Tomahawk füzeleri hakkında bil-giler verdi. Sabah gazetesi de “Kısa, hızlı ve tam he-defe” manşetiyle Tomahawk füzelerinin Suriye’yi na-sıl yerle bir edeceğini anlattı. Posta gazetesi “Akıl-lı ol füzeleri” manşetiyle Amerika’nın ‘katliamgerçekleştiren’ Suriye yönetimine mesaj vereceği-ni iddia etti.

Milliyet, TSK’nın NATO’ya lojistik destek sağ-layacağını iddia ederken Taraf gazetesi vurulacakhedeflerin muhalifler tarafından belirlendiğiniyazdı.

Ümit Zileli’ye emanetÜmit Zileli’ye emanet

Ana Haber Bülteni Ana Haber Bülteni


Sovyetler Birli�i’ne ilk defa büyük Rus piyanisti EmilGilels’in daveti üzerine 1960 y�l�nda gidip on alt�konser vermi�tim. Moskova’da Çaykovski Salo-nu’nda verdi�im resital sonras� benimle görü�meyegelen dinleyicilerden genç bir adam, “Bahçeye nezaman geleceksiniz?” diye sorunca çok sa��rm��,“Bahçeye gitmek için hava çok so�uk” diye cevapvermi�tim (Kas�m ay�nda idik ve kar ya��yordu). Al-d��m cevap beni daha da �a��rtm��t�: “Bahçe s�-cakt�r.” Bu konu�ma, ilerde Bahçe’nin Azerbey-can’�n Bakû �ehri oldu�unu ke�fedene kadar ak-l�mda bir soru i�areti olarak kalm��t�.

İlk konser Sovyetler Birli�i’ne 1961 y�l�nda yapt��m ikin-

ci turnede konser verece�im �ehirler aras�nda Ba-kû da vard�. Bir resital, bir orkestral� konserim ola-cakt�. Orkestral� konseri �ef Maestro Niyazi (Ta-gizade) idare edecekti. SSCB’de daha önce gitti-�im �ehirlerde hep methini duymu�tum. Azeri kül-türünün en önemli temsilcilerinden bir müzisyenoldu�unu biliyordum. Niyazi Bey çok canl�, ne�e-li ama ayn� zamanda son derece kararl� bir insand�.Ben o s�ralarda Rahmaninov’un Paganini’nin birtemas� üzerine Rapsodisini yeni çal��t��m� bir ko-nu�ma esnas�nda kendisine söylemi�tim. Bunu du-yunca hemen, “O halde bu eseri konserde çal-mal�s�n” dedi. Ben biraz tereddütle, “Aman efen-dim bu eseri yeni çal��t�m, kendimi haz�r hisset-miyorum” dememe ra�men Niyazi Bey, “Kuzu-cu�um, bu eseri birlikte çalaca��z” diyerek diret-ti. Ben tekrar, “Rapsodiyi hiç orkestra e�li�indeçalmad�m. Nas�l olacak” dedi�imde, Niyazi Bey�unlar� söyledi: “Sen de inatç�s�n, ben de. Ama bensenden de fazla inatç�y�m. Rapsodiyi programa koy-duruyorum.” Sonra beraber bu yap�t� birkaç kezorkestras�z çal��t�k. Niyazi Bey bu arada bana bueserin çal�n�� hakk�nda çok de�erli ipuçlar� verdi.Konser hiç aksamadan, güzel geçti. Sonradan Rah-maninov’un bu konçertosu en s�k çald��m eser-ler aras�na girdi. Onu her çal��mda Niyazi Bey’isevgi ve sayg� ile an�yorum.

Tagizade Müzesi’nde Türk sanatçılar

Hazar Denizi k�y�s�ndaki Bakû çok güzel bir �e-hirdir. Oraya yapt��m ziyaretlerde fevkalade mi-savirperver, ho� insanlarla tan��m��t�m. NiyaziBey’in evinde çok sevdi�i e�i Hacer Han�m’�n elin-den ç�kan lezzetli yemekleri yemi�tim. Bu sefer Ge-bele Festivali’nde verdi�im konserler sonras� Ba-kû’ya u�rad��mda, gidi�imde Niyazi Bey’in mü-zeye dönü�türülen evini gezerken eski günleri ha-t�rlad�m. Niyazi Bey ve e�i, Bülbül Sokak 21 nu-maradaki binan�n dördüncü kat�nda çok müteva-z� üç küçük odadan ibaret bir dairede kal�yorlard�(misafir/çal�sma, yemek ve yatak odalar�). Benimziyaretlerimden sonra ayn� kattaki di�er daire ilebirle�tirilen evleri daha geni�lemi�. Büyük bir sa-lon ilave olmu�. �imdi orada tam kuyruklu bir pi-yano var ve zaman zaman küçük konserler olu-yormu�. Ev müzenin duvarlar� Niyazi Bey’in ver-di�i konserlerin afi�leri, birlikte çal��t�� veya tan�-d�� önemli kimselerle çekilmi� resimlerle dolu. Tür-kiye’den benimle olan resimleri d��nda, birlikte Ba-kû’da konser verdi�i Ayla Erduran, Aysegül Sar�-ca ve Yüksel Koptagel’in fotograflar� vard�. Ayr�-ca, Mükerrem Berk (flüt sanatç�s�, eski CSO mu-dürü), Adnan Saygun, Nâz�m Hikmet ve HayatiAs�lyaz�c� ile çekilmi� foto�raflar� da gördüm. Birde Türkiye’de idare etti�i Adnan Saygun’un Yu-nus Emre Oratoryosu’nun büyük boy afi�i vard� du-varda. Müzeyi gezdikten sonra salondaki piyano-da, orada bulunanlara Chopin’in bir eserini çald�m(Etüd Op.25 no.7). Sonra bizi gezdiren müze mü-dürü Bay Bayramov Riza Refiko�lu, Bn. Dr. Al-la Bayramova ve di�er yetkililerle birlikte bir ak-�amüstü çay� içtik, haz�rlad�klar� lezzetli börekleride tatt�ktan sonra vedala��p ayr�ld�k. Giderken ar-kam�zdan bir sürahi su döktüler. Bu âdet onlardada varm��. Ne de olsa, dedikleri gibi, “Bir millet ikidevletiz”... Simdi ben de bizde olan Niyazi ile il-gili belge ve foto�raflar� müzenin ar�ivine konul-mak üzere onlara iletece�im. �leride bir konser ve-silesi ile tekrar Bakû’ya gitmek k�smet olursa bun-lar� da duvarda yerini alm�� olarak görmeyi ümitediyorum.

VEYSEL BO�ATEPE

Birinci Dünya Savaşı sonunda Osman-lı’nın İtilaf devletleriyle imzaladığı Mond-ros Mütarekesi ve Sevr Antlaşması’ylayurdumuz tamamen elimizden alınıyor,özgür yaşama hakkımıza son veriliyordu.BMM hükümeti ise özellikle Yunan or-dusunun Anadolu’yu tahliye etmesindeısrarcıdır; fakat İtilaf devletleri ile yapı-lan görüşmeler sonuç vermez. İçişleri Ba-kanı Fethi Okyar’ın Paris ve Lond-ra’yı ziyaretinden de sonuç alınamama-sı üzerine Türk hükümeti barış yolununkapalı olduğuna hükmederek taarruzkararı alır. Fethi Okyar, Ankara’ya 14Ağustos’ta yolladığı raporda, “Milli ga-yenin sağlanması, ancak askeri faaliyet-lerle kabil olabilecektir” görüşünü bildirir.Bunun üzerine BMM kararıyla MustafaKemal Paşa’nın Başkomutanlığı süresizuzatılır.

Yunan ordularının topraktan atılmasıkararının alındığı ve “ Sad Planı” adı ve-rilen taarrruz hazırlıkları tam anlamıylaAğustos ayında tamamlanır. Batı Cep-hesi’nin kuzeyindeki ve Güney Cephe-si’ndeki Türk birlikleri, büyük bir gizlilikiçinde Kocatepe’ye kaydırılır. İstan-bul’daki cephane depolarından silah vecephane gizlice Anadolu topraklarına ge-tirtilir ve İtilaf devletlerinin tahrip ettiği

toplar onarılır. Ayrıca orduya taarruz eği-timi de yaptırılır.

Sakarya destanı ve Büyük Taarruz

23 Ağustos-12 Eylül 1921 tarihleriarasında yapılan Sakarya Meydan Mu-harebesi, Türk milletinin savunma du-rumundan taarruz durumuna geçtiğiönemli bir savaş olarak da tarihe geç-miştir. Başkomutan Mustafa Kemal,Türk ordusuna “Hattı müdafaa yoktur,sathı müdafaa vardır. O satıh bütün va-tandır. Vatanın her karış toprağı, vatan-daşın kanıyla ıslanmadıkça terk oluna-maz’’ emrini verir. Türk ordusu, 26 Ağus-tos günü Sakarya’da Yunan ordusuna ilksaldırıyı yapar ve birkaç saat içinde düş-man mevzilerini ele geçirir. 30 Ağustosgünü ise düşman tamamen çember içinealınır ve sağ kalanlar ile birlikte YunanBaşkomutanı Nikolaos Trikopis de esiredilir. Bu zafer sonunda, BMM, Musta-fa Kemal’e “Gazi” unvanı ile “Mareşal”rütbesi verir.

Atatürk’ün başkomutanlığında yürü-tülen muharebe aynı zamanda Başko-

mutanlık Meydan Muharebesi olarak daanılır. Türk tarihinin dönüm noktaların-dan biri olan Sakarya Meydan Muharebesisonrasında Büyük Taarruz başlatılır vebozguna uğratılan Yunan ordusu İzmir’ekadar takip edilir. 9 Eylül’de Türk ordu-sunun İzmir’e girmesiyle Yunan ordusubüyük kayıplar vererek Anadolu’yu terketmek zorunda kalır. Kesin zaferle so-nuçlanan bu savaşla Türk toprakları Yu-nan işgalinden tamamen kurtarılmış olur.

AKP’nin yabancılara toprak satışı

Osmanlı’nın büyük toprak kaybetti-ği Karlofça Antlaşması’ndan sonra (1699)ilk defa Vatan toprakları zaferle kurta-rılmış ve uzun süreden bu yana ilk defatoprağımız korunmuştur. Sessiz işgalinyaşandığı günümüze gelecek olursak,sultan siyaseti yürüten AKP, yabancılaratoprak satışındaki %10’luk sınırı kaldı-rarak Türkiye’yi pazarlayacağını daha ilkyıllarda söylemişti. Prof. Dr. Cihan Dura,2003-2012 yıllarını baz alarak yaptığıaraştırmasında, sessiz işgalin korkunçboyutlarını gözler önüne sermiş. Prof.Dura; AKP’nin 9 yıl içinde yabancılarayaklaşık 90 milyon metrekare topraksattığını, 98 bin taşınmazın yabancılarınmülkiyetine geçtiğini, yabancı ülkelerinşirketlerine, 29 ya da 49 yıllığına 150 bin

kilometrekarelik (Türkiye’nin yüzölçü-münün yüzde 17’si kadar) maden alanı-nı işletme hakkı tanındığını, yabancılarasatılan arsa ve arazilerin 1923’ten bu yanasatılan arsa ve araziler toplamına oranı-nın yüzde 80’i geçtiğini saptamış. Sade-ce bu veriler dahi tek başına Türk top-rakları üzerinde sessiz işgalin yürütül-düğünü gözler önüne sermeye yetiyor.

Bugün ile geçmiş arasında paralelbenzerlik taşıyan direniş ise özde aynıdır,ancak biçim olarak farklılıklar taşımak-tadır. Türk milletinin iç ve dış mihrakla-ra karşı başlatmış olduğu direniş, TürkUlusuna ve bağrından çıkardığı şanlı or-dusuna karşı tertipleri, barikatları yık-mıştır. Türk milleti, köklerinden aldığı güçve kararlılıkla bağımsızlık mücadelesinisürdürmektedir.

Büyük Taarruz’laTürk milleti savunmadurumundan taarruzdurumuna geçmiş,bağımsızlığınıdünyaya ilan etmiştir

Büyük Taarruz’un mimarı Atatürk,“Nutuk”ta da geniş yer verdiği 30Ağustos’un ruhunu şu ifadelerle özet-ler: “Bu eser, Türk milletinin hürriyetve istiklal düşüncesinin ölümsüz birabidesidir. Bu eseri yaratan bir mil-letin evladı, bir ordunun başkomuta-nı olduğumdan, mutluluk ve bahti-yarlığım sonsuzdur.’’

Dumlupınar’da Mustafa Ke-mal’in başkumandanlığında başla-yan ve İstiklal Savaşı’nın kesin zafer-le sonuçlanmasını sağlayan bu çar-pışmanın yıldönümü Türkiye’de ulu-sal bağımsızlığımızın bayramı olarakkutlanır. Her yıl, Harp Okulları veAstsubay Meslek Yüksekokulları butarihte mezunlar verir ve tüm subayve astsubay rütbe değişiklikleri yine butarihte geçerli olur. 30 Ağustos, Türkmilletinin tam bağımsızlık ve kurtu-luş bayramıdır.

BaşkomutanAtatürk diyor ki:

AYDINLIK / �ZM�R

Aliağa Belediyesi, muhtarlıklarla işbir-liğiyle köylerde sevilen Türk filmleriniaçıkhavada gösterecek. Belediye’nin“Yıldızlar Altında Sinema Keyfi” projesiile ilçenin 18 köyü ve 2 beldesinde üc-retsiz film gösterilecek. Her akşam saat21.00’de farklı bir köyde gösterilecek olanfilmlerle köy sakinleri keyifli anlar ya-şayacak. “Yıldızlar Altında” ilk sinemagösterimi, Aliağa’nın Uzunhasanlar kö-yünde “Hükümet Kadın” filmi ile baş-layacak. Proje kapsamında gelecek haf-ta “Süper İncir” filmi gösterime girecek.

Açık havada sinemagünlerini özlüyoruz

Aliağa Belediye Başkanı Ömer Tur-gut Oğuz, açıkhava sinemalarına olanözlemi biraz olsun karşılamak ve yenikuşaklarda bu kültürü yaşatmak ama-cıyla köylerde film gösterimine başlan-dığını belirterek, “3 yıldır Aliağa’dabelediyemizin cep sinemasında filmgösterimi yapıyoruz. Açıkhava sinema-ları geçmişte kültürümüzün önemli birparçasıydı. Köylerimizde birer akşam buzevki yeniden yaşatmak istedik. Alia-

ğa’da olan kültürel etkinlikleri köyleri-mize de taşımak istiyoruz. Köylerdeyaşayan vatandaşlarımın, yıldızlar al-tında film izlerken çok mutlu anlar ya-şayacağına inanıyorum”dedi.

İzmir Büyükşehir gösterimi Öte yandan İzmir’in çeşitli ilçe ve bel-

delerinde “Açıkhava Yaz Sinemaları”gösterimi yapan İzmir Büyükşehir Be-lediyesi de, 3 Eylül’de Helvacı’da, 4 Ey-lül’de Aliağa Demokrasi Meydanı’nda“Hükümet Kadın” filmini sunacak

KöylerdeTürk filmleri

keyfi

2 Eylül günü esir dü�en Yunan komu-tanlarla Türk askerleri. Oturanlardansa�dan 2. ki�i Komutan Trikopis

İDİL BİRET

Ana teması “Çocuk(ça) Ada-let” olarak belirlenen 3. Ulus-lararası Suç ve Ceza FilmFestivali, film gösterimleri13-19 Eylül tarihlerinde İs-tanbul Üniversitesi HukukFakültesi tarafından 13-19Eylül tarihleri arasında dü-zenlenecek. Suç ve Ceza FilmFestivali’nde, suça sürükle-nen çocuklar ana teması 7gün boyunca çeşitli boyutla-rıyla masaya yatırılacak.

Festivalin bu seneki prog-ramında gelenekselleşmişprogram başlıkları, ulusla-rarası kısa ve uzun film ya-rışmaları, özel gösterimler,söyleşiler vb. yanı sıra “suçasürüklenen çocuklar” konu-sunda film seçkisi, panel vesergiler ile öğrencilerin katıl-dığı bir makale yarışması dayer alacak.

Festival kapsamında sondönem dünya ve Türk sine-masının hukuk, toplum veadalet ilişkisini işleyen en iyiörneklerinin yer aldığı yaklaşık 100’ü aş-kın film de sinemaseverlerle buluşacak.Bu film gösterimleri sonrasında isefilmlerin yönetmenleri ve oyuncularıile sinemaseverleri ve hukukçuları biraraya getirecek olan söyleşiler düzen-lenecek.

Festival filmleri gösterimleri; İstan-bul’un moda ve yaşam merkezi City’s’tebulunan CityLife Sinemaları’nda ger-

çekleştirilecek. City’s’in yanı sıra BeyoğluSineması, Atlas Sineması, İstanbul Üni-versitesi Hukuk Fakültesi 1. Amfi ile İs-tanbul Üniversitesi Kongre ve KültürMerkezi’de de festival filmleri sinema-severlerle buluşacak. Festival akade-mik programı kapsamındaki etkinliklerise İstanbul Üniversitesi Kongre ve Kül-tür Merkezi’nde yapılacak. Festival bi-letleri 1 Eylül’den itibaren Citylife Si-nemaları gişelerinde satışa sunulacaktır.

Suç ve ceza film festivali

A t a o lBehra-moğlu 1E y l ü lDünyaB a r ı şG ü -nü’ndeTarsus’un Yenice Beldesi , 2 Ey-lül’de İzmir Fuarı’ndaki şiir dinleti-lerinde izleyiciyle buluşuyor. YeniceCHP yönetimi tarafından düzenlenendinleti 1 Eylül Pazar günü saat20.00’de Anfitiyatro’da yer alacak.

İzmir Karabağlar Belediyesi’ncedüzenlenen dinleti ise 2 Eylül Pa-zartesi günü saat 20.00’de İzmir Fua-rı Karabağlar Belediyesi sahnesindegerçekleşecek. Her iki dinletide mü-zisyen-gitarist Haluk Çetin, Behra-moğlu’nun şiirlerinden yapılmış şar-kıları seslendirecek. Behramoğlu veÇetin dinletiler sonrasında izleyiciyekitap ve CD’lerini imzalayacaklar.

R&B ve Hip Hop& House müziğindevleri Velvet Vil-lains Vestival kap-samında İstan-bul’da. 50 Cent, Ne-YO, Inna, Akon,LMFAO, Far EastMovement Vestivalbünyesinde 30-31Ağustos tarihlerin-de Küçük ÇiftlikPark’ta.

İstanbul’un tari-hindeki ilk şehir fes-tivali olan VELVETVILLIANS VESTİVAL, R&B, house, dubstep, trap,disco gibi farklı müzik türlerini; Amsterdam, Paris, Lon-dra ve daha birçok farklı şehirden uluslararası DJ’lerive çeşitli müzik türlerini bir araya getirmeye hazırlanıyor.

Kim ne zaman?

Bugüne kadar birçok etkinliğe ev sahipliği yapmış olanKüçükçiftlik Park, eğlenceli ve müzik dolu iki günün ge-çeceği Vestival’in konuklarını ağırlıyor. 1. günün konuklarıarasında 50 Cent, Ne-yo ve İnna yer alırken, 2. Gün iseAkon, Far East Movement, LMFAO sahne alacak.

Maestro Niyazi ve Bakû

Bir şair ve bir müzisyen Ressam Uğural Gafuroğlu,

camaltı işleri ile 7-14 Eylül2013 tarihinde, birçok ulus-lararası sanatçı ile birlikte Tos-kana’nın kalbinde ChiancianoBeinali 2013’e katılacaktır.

Küratörlerin özenle seçtiğisanatçıları izleme fırsatı suna-cak olan Bienal, 3000 metre-karelik alana sahip Chiancia-no Sanat Müzesi’nde yer ala-cak ve bu süre içinde birçok sa-natsal etkinlik, toplantı ve per-formans yapılacaktır.

7-14 Eylül tarihleri arasında yapı-lacak Chianciano Bienali 2013 için 131sanatçı seçen küratörler, Victoria &

Albert Müzesi, Lord Leighton Müzesi,Gagliardi Galeri ve Chelsea TownHall gibi önemli ve seçkin mekânlar-da birçok sergi gerçekleştirdiler.

Yeni malzemeler Uğural Gafuroğlu, 1952 yılında

Salihli’de doğdu. TED Ankara Ko-leji’nden sonra 1976 yılında Boğa-ziçi Üniversitesi İdari Bilimler Fa-kültesi’nden mezun oldu. Resminboyaya ve tuvale dayanan gelenek-sel malzeme zincirine doğadan al-dığı yeni malzemeleri ve konularıekleyerek farklı açılımlara cesaret-le yöneldi. İster tuval olsun, istersetaş/çakıl taşları, ahşap veya camal-tı resimleri, devamlı araştıran ve

üreten kişiliğinin titizliği ve sabrınınverdiği güçle yorulmadan üreten Uğu-ral Gafuroğlu, naif anlayışının ürünleriiçin yeni denemelere imkân sağlamıştır.

Gafuroğlu Chianciano Beinali’ndeVestival

Çocuk balesi

kayıtları

başlıyor

ZEYNEP HALVA��

Ankara Devlet Opera ve Balesi, Çocuk BalesiBölümü yeni yeteneklerini arıyor.

Ön kayıtları 2 Eylül’de başlayacak çocuk ba-lesi kurslarına, ilkokul 3. veya 4. sınıfa geçmişçocuklar 6 Ekim’de yapılacak yetenek sınavı

ile kabul edilecek. Klasik balenin yanı sıra, jazzve karakter dans derslerinden oluşacak eğitimprogramının verileceği kurslara 2 adet vesi-kalık fotoğraf ve karne fotokopisi ile başvuruyapılabilir. Konuyla ilgili Ankara Devlet Ope-ra ve Balesi Çocuk Balesi Bölümü ile iletişi-me geçilebilir: 0 312 3549016

Büyük Taarruz’dan zafere...

NEVİN YANIT’A 2 YIL MENTürkiye Atletizm Federasyonu, doping şüphesiyle daha önce

incelemeye aldığı milli atlet Nevin Yanıt ile ilgili kararını açıkla-dı. Federasyon, milli atleti 2 yıl müsabakalardan men etti. Ne-

vin Yanıt, daha önceden dopingli çıkmış, ancak B numunesininde incelemeye alınmasını istemişti. Nevin Yanıt 2016 Olimpi-

yatlarında yarışabilecek.

CEV (Avrupa Voleybol Konfederasyonu) tarafından, 6-14 Eylül ta-rihleri arasında Almanya ve İsviçre’de düzenlenecek olan 2013CEV Avrupa Şampiyonası’nda mücadele edecek A BayanMilli Takımı, İstanbul’da kampa girdi. Massimo Barboliniyönetiminde Burhan Felek’te yapılan çalışmalar netice-sinde milliler şampiyonluğu hedefliyor.

VOLEYBOLDA HEDEF ZİRVE


ONUR BELGE

SPORDAHALK PAZARI

CAS ve Arsenal hezimeti

Pes art�k bu Trabzonspor Ba�kan�Hac�osmano�lu’nun yapt�klar�na.Bundan öncekilerin baz�lar�n� heye-canl� karakterine, atakl��na falan ve-rip, onun ad�na mazeret bulmaya ça-l��m��t�m. Ama Volkan’a küfür edil-me olay�n�n hemen ard�ndan yapt�-�� “mukavelesini feshedece�iz” aç�k-lamas�n� hiç içime sindiremedim.Bordo mavilileri de Trabzon kenti-ni de utand�r�yor. Belli ki, kentin des-te�ini bulamad�� için yeni a�as� Ba�-bakan Tayyip Erdo�an’a s��n�yor.Zaten tutunacak ba�ka dal� kalmad�.

��te ha�ar� görünsen de ruhunefendi ise Volkan gibi olursun. O bil-

miyor muydu, kendisine küfür eden-leri d��ar�da birkaç adam tutup pa-taklatmay�. Ya da a��z dolusu küfüredip rahatlamay�, bas�nda aç�kla-malar yaparak “Ben de onlar�nanas�n� avrad�n�...” dedirtmeyi. Amabunlar� yapmad�, art�k dayanamad�ve sahneden çekildi. Bravo Bursas-por’a, ona kucak açt�. Bravo teknikdirektörüne ve futbolcu arkada�lar�-na, Volkan’a sahip ç�kt�klar� için. Bi-lin ki Volkan e�er küfür etseydi, kav-gaya girseydi, her a�z�n� açt��nda“ahlak ve etikten” bahseden ba�ka-n� ve bizim bir k�s�m medyam�z ta-raf�ndan alk��lanacakt�.

Bak�n�z, bu sat�rlar�n yazar� de ay-n� durumu iki kez ya�ad�. �lkinde çokpiliçtim. �smi laz�m de�il birinci lig ta-k�m�n�n özel maç�nda tak�m içinde-ki a�abeyler, hem de iyi oynarken,bana küfür edince ve kenar yönetimonlara sahip ç�k�nca ipler koptu. (El-lerinden öperim, sevgili Metin Türelhocam acaba durumu hat�rl�yor mubilemem.)Volkan’�n yapt��na ya-k�n bir �ey yap�p,topu k�zg�nl�kla ta-ca vurup, ç�k�yorum dedim. “�ttir git”dediler. �kincisi �imdi olmayan �erefStad�’nda 3. lig maç�. Etraf�ndaki telörgüler falan delik de�ik, seyirciseyrek. Adam anama küfür edip du-

ruyor. Top tacaç�k�nca al�yormu�gibi yap�p, telle-rin aras�ndangeçtim. Gere�iniyap�p geri dön-düm. Tac� att�m,hakem bir �ey ol-mam�� gibi oyunudevam ettir-di. 40 y�layakla�t � .Kültür de-�i�miyorvesse-lam.

Volkan olayında Başkan’ın taraftarları

Ortal�k birbirine girdi. Ba�bakanTayyip Erdo�an taraf�ndan bizzatMilli Tak�m Teknik Direktörlü-�ü’ne Fatih Terim tayin edildi.Yard�mc�l��n�n ise Akhisar Bele-diyespor Teknik Direrktöru Ham-za Hamzao�lu’na verilmesi orta-m� bilenler için hiç de sürpriz de-�il. Telefonlar, mailler, yolda gö-renler, abi niye bir �ey demiyor-sun diye sorup duruyorlar. Bek-ledim bakal�m ortam ne getirecekdiye.

Bak�n�z, bu durumda tek hak-l� olan kimse var. O da Fatih Te-rim’dir. Bu ülkenin ba��ndaki ra-kipsiz siyasi otoritenin tek söz sa-hibi insan� olan Ba�bakan ça��r-

d��nda hay�r diyemezsiniz. Sözkonusu Milli Tak�m ve bayrakolunca görevi bana da teklif etsi

kabul etmek zorundayd�m. Aksihalde ne olaca��n� cin gibi FatihTerim bilmez mi? Hepimizden ze-

ki ve bu ortam� bilen insand�r Te-rim. An�nda “Milli görevden kaç-t�, korkan, zaten hep böyleydi” gi-bi karalama kampanyalar�n�n ar-kadan gelece�ini bilmez mi...

Deniyor ki, her �ey Galatasa-ray Ba�kan� Ünal Aysal’�n kom-plosu. O i�leri bilemem, Galata-saray Kulübü’nün içinde olan ar-kada�lara sormak gerekir. Ancakbir gerçek var ki, Say�n Aysal birçok �eyi bizden günlerce, hatta ay-larca önce biliyor. “Fenerbahçeceza ceza alacak” demesinin üze-rinden bak�n�z kaç ay geçti. �nsa-n�n akl�na “Acaba, karar� veren-ler aras�nda kendisi veya ele-manlar� var m�?” sorusu geliyor

Tek haklı Fatih Terim

�brahimHac�osmano�lu

ESAS NO : 2013/81 EsasKAMULA�TIRILAN TA�INMAZINBULUNDU�U YER : Düzce ili Gümüşova İlçesiMEVK�� : YenimahallePAFTA NOADA NOPARSEL NO : E: 3707Y: 4141VASFI : ARAZİYÜZÖLÇÜMÜ : 52,86 m2 (KAMULAŞTIRILACAK ALAN )MAL�K�N ADI VE SOYADI : BURHAN SADAKKAMULA�TIRMAYI YAPAN

�DAREN�N ADI : KARAYOLLARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜKAMULA�TIRMANIN VEBELGELER�N ÖZET� : Yukarıda tüm vasıfları bildirilen taşınmazın Davacı Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından 52,86 m2’likkısmının kamulaştırıldığı, ilan tarihinden itibaren 30 gün içinde açılacak davada husumetin Karayolları Genel müdürlüğüne yöneltilmesigerektiği, 30 günlük süre içinde idari yargıda iptal davası açmaz ve açtıkları davada yürütmenin durdurulması kararı alarak belgelen-dirmez ise kamulaştırma işleminin kesinleşeceği ve mahkemece tespit edilen kamulaştırma bedeli üzerinden taşınmaz malın kamulaş-tırma yapan idare adına tescil edileceği, mahkemece tespit edilen kamulaştırma bedelinin T.C. Ziraat Bankası Şubesine yatırılacağı,konuya ve taşınmaz malın değerine ilişkim tüm savunma ve delillerini tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içinde mahkemeye yazılı olarakbildirmek gerektiği 2942 sayılı kanunun 4650 sayılı kanunla değişik 10. Maddesi 4. bendi uyarınca İLANEN TEBL�� olunur. (Tebliğtarihi gazetede yayım tarihidir.) 12/08/2013

BASIN: 52165 (www.bik.gov.tr)

T.C. DÜZCE 3. ASL�YE HUKUK MAHKEMES�NDEN KAMULA�TIRMA �LANI

Resmi ilanlar www.ilan.gov.tr’de

‘Söndür sigaranı Bilic’[email protected]

METİN TÜKENMEZ

Hürriyet gazetesinin haberini okuyuncaönce �aka sand�m. Acaba, bu da, Gezi Mey-dan� gençlerinin espiri ürteme yetenekleri-nin Bilic üzerinden gazeteye yans�mas�m�yd�? Ba�l��n alt�ndaki haberi okuyuncainanamad�m! Be�ikta�’�n H�rvat teknik di-rektörü Slaven Bilic yedek kulübesinde, tri-bünde sigara kullan�yormu�.

Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ülkemizesosyalist ülkelerden pek çok teknik direktörgeldi, tak�mlar�m�zda görev yapt�lar. Belkide, ülkemizde sosyalizm ile kominizmin“öcü” olarak görüldü�ünü bildiklerinden hiç-biri ideolojilerine ili�kin tek söz söylemedi-ler. En az�ndan ben duymad�m, herhangi biryay�m organ�nda okumad�m. Ama Bilic ken-disinin sosyalist oldu�unu aç�kyürekliliklesöyledi, gazetelerden okudum. “Sosyalistim”demekle çal��t�� ortamda payla��mc� ola-ca��n�, oyuncular�na kar�� adaletli davra-naca��n�, çal��ana hakk�n� verece�ini an-latmak istemi�ti. Biz de bundan gö-nenç(mutluluk) duymu�tuk.

Ne var ki, Bilic’in spor alan�nda, kar��-la�ma oynand�� s�rada sigaras�na sar�lma-s�, onunla ilgili kafamda beliren olumlu dü-�üncelerin en az�ndan b�r k�sm�n� yok etti.Kendini sosyalist olarak gören bir ki�inin “si-garan�n esiri” olmas�n� kabullenemedim. Za-man�nda sosyalist ülkeleri yöneten insanlar�nda sigara tutkunu oldu�u biliniyor. Hatta Bü-yük Öke(bilge ki�i) Atatürk de sigara ba-��ml�s�yd�. Ama o zamanlar sigaran�n za-rarlar� bugünkü kadar bilinmiyordu. Siga-ran�n salt kapal� yerlerde de�il aç�k alanlardada içenlerin ötesinde içmeyenleri de zehir-ledi�i ak�l edilemiyordu. Tütünün içinde bu-lunan birtak�m maddeler, özellikle katk�maddeleri aç�k havada bile uzun süre kal�piçmeyenleri etkiliyor.

Bir zamanlar Fatih Terim bir dergiye ko-nu�mu�, dergiye bas�lan foto�rafta Hoca-n�n yan�nda sigara paketi görüntüye girmi�ti.Ülkemiz insanlar�n�n, özellikle gençlerin, ço-cuklar�n gözünün önünde olan Terim’in si-garal� görüntü vermemesi gerekti�ini önesürerek kendisini ele�tiren bir yaz� yazd�-��mda bana “Hoca söz veriyorum bu illet-ten kurtulaca��m” demi�, sözünü de tut-mu�tu. Acaba kulüp yöneticilerinden biri Bi-lic’e bu ülkede b�rak�n kapal� yerleri, sporalanlar�n�, spor alanlar�n�n çevresinde biles�gara tüttürmenin yasak oldu�unu söylermi? Söylemekten öte, bu illetten kurtulmakiçin çaba harcamas� gerekti�i an�msat�labi-lir mi? Yedek kulübesinde sigara içecek ka-dar ba�iml� olan birinin ba�ka konularda daba��ml�l�� olabilir ki, bu da Be�ikta�’a za-rar verebilir...

Bİ TURATIP GELİYORUZ!Bİ TURATIP GELİYORUZ!Bİ TURATIP GELİYORUZ!Bİ TURATIP GELİYORUZ!Bİ TURATIP GELİYORUZ!Bİ TURATIP GELİYORUZ!Bİ TURATIP GELİYORUZ!Bİ TURATIP GELİYORUZ!Bİ TURATIP GELİYORUZ!Bİ TURATIP GELİYORUZ!Bİ TURATIP GELİYORUZ!Bİ TURATIP GELİYORUZ!Bİ TURATIP GELİYORUZ!Bİ TURATIP GELİYORUZ!Bİ TURATIP GELİYORUZ!Bİ TURATIP GELİYORUZ!Bİ TURATIP GELİYORUZ!Bİ TURATIP GELİYORUZ!Bİ TURATIP GELİYORUZ!Bİ TURATIP GELİYORUZ!Avrupa Ligi’nde ülkemizi temsileden iki ekibimiz bugün play-offturu rövan� maçlar�na ç�k�yor.Be�ikta�, �stanbul’da Norveçtemsilcisi Tromsö’yua��rl�yor, Trabzonspor iseAvni Aker’de Arnavut ekibiKukesi’yi konuk ediyor

Beşiktaş’ın kaderiyarın belli oluyor

Fenerbahçe’nin cezasını onayan CAS, ititaz

eden diğer kulübümüz Beşiktaş’ın kararını ya-

rın açıklayacak. Beşiktaş’ın hukuk işlerinden

sorumlu eski yönetim kurulu üyesi Ahmet Ak-

pınar, Siyah-Beyazlı kulübün 9 Mayıs’ta ver-

diği yazı nedeniyle UEFA tarafından şike id-

diasıyla cezalandırıldığı söyledi. Radyospor’a

konuşan Akpınar, “Ben Beşiktaş adına, en

kötü ihtimalle, cezanın erteleneceğini düşü-

nüyorum. Beşiktaş’ın cezayı kaldırtma olası-

lığının Fenerbahçe’ye oranla daha yüksek ol-

duğuna inanıyorum. Beşiktaş, bir tek olaydan,

Türkiye Kupası finalinden suçlanıyor. Fe-

nerbahçe’nin suçlandığı 8-9 maç var. Beşik-

taş’ın işi çok daha kolay” dedi.

Fe-nerbahçe’ninCAS karar� üzeri-ne Be�ikta�’�n rakibiTromsö’de büyük bir

heyecan olu�tu. Yar�n aç�klanacak Be-�ikta�’�n kar�nda �ayet CAS’da Siyah-Beyaz�l�lar�n yapt�� ba�vuruyu redde-derse bu kez elensin ya da elesin Be-�ikta�’�n yerine Norveç ekibi Avrupa

kupalar�na devam edecek. Budurumun Norveçli oyuncular�

olumsuz etkiledi�i ö�-renildi.

Tromsö’deheyecan

Fenerbahçe, Arsenal’den ikimaçta 5 gol yedi, elendi. �am-piyonlar Ligi gruplar�na kala-mad�. CAS, beklenen karar�n� ni-hayet verdi. Belki de bu sonucubekleyen sar� lacivertli futbolcu-lar ve yönetim Arsenal maçlar�-na gere�i kadar as�lmad�. Bun-dan sonra UEFA ne yapacak bi-lemiyorum. Minareyi çalan k�l�-f�n� haz�rlar. Ancak Türkiye fut-bol ortam� aç�s�ndan hiç de ho�olmayaca�� ortada. Gelecek gün-lerde futbolumuzdaki cephele�-meyi daha iyi göreceksiniz. Tri-bünlerin susaca��n� san�yorsan�z,o tirübünleri hiç tan�m�yorsu-nuz demektir.

��in futbol yönüne bakal�m. S�-k�c� oynat�yor, yüzü gülmüyor,keman çalmas�n� bilmiyor, Sans-kritçe bile konu�am�yor gibi deh-�etengiz teknik futbol ele�tiri ya-p�lan Aykut Kocaman kalsa aca-ba böyle mi olurdu? Sizi bilmem

ama bana göre olmazd�. Evet, ofutbolun hep ileri vurularak ve to-pun arkas�ndan ko�arak oyna-naca��n� sananlar s�k�l�rd�. Ancakilk maçtaki ilk iki, ikinci maçta-k� birinci goldeki saçma sapansavunma yerle�meleri ve kademehatalar� olmazd�.

Her neyse, niyetim Ersun Ya-nal’� sopalamak de�il. Ligin he-nüz ba��nda yanl�� gördüklerimiçin uyar�lar yapmak. Zaten neonun, ne de o düzeye yükselmi�teknik adamlar�n yapt�klar�, ya-pacaklar� bizim için art�k sürprizde�ildir. Daha tak�m� sahaya ç�-kar�rken, yerle�me düzenine ba-karak üç a�a��, be� yukar� oyu-nu tahmin edebilirsiniz. Ele�tiri-niz sadece, sakatl�ktan ç�k�p ha-z�r olmayanlar�n tak�m içindebu kadar fazla kullan�lmas� ko-nusunda olabilir. Di�eri ise inceayard�r. O ince ayar� yapabilen-ler de nerelerde biliyoruz.

Volkan Şenözür diledi!

TRABZONSPOR-KUKESİSAAT: 19:30

STAT: Avni Aker

HAKEM: Libor Kovarik (ÇEK)

YAYIN: D-Smart

BEŞİKTAŞ-TROMSÖSAAT: 20:30

STAT: Atatürk Olimpiyat

HAKEM: Marcin Borski (POL)

YAYIN: D-Smart

Rizespor maç�nda taraftarlar-la ya�ad�� sorundan sonra a�-layarak sahay� terk eden Vol-kan �en, bas�n toplant�s� dü-zenledi. Tecrübeli oyuncu,“Bana verilen görevlerin bi-lincinde olarak hareket etme-ye çal��t�m. Bu formaya büyükbir aidiyetlik duygusu ile ba�-l�y�m. Ancak ne var ki duygu-sal bir an ya�ad�m. Bana des-tek olan, ba�ta hocam�z Mus-tafa Re�it Akçay’a, tak�m ar-kada�lar�ma ve taraftarlar�m�-za te�ekkür ediyorum. Bu te-�ekkürün ard�ndanözür dilemem ge-rekenler de var.Ba�kan�m�z �bra-him Hac�osma-no�lu ba�ta olmaküzere, hocam�z-dan, tak�m arka-da�lar�mdanve taraf-tarlardanözür dili-yorum”dedi.

Bİ TURATIP GELİYORUZ!Avrupa Ligi’nde ülkemizi temsileden iki ekibimiz bugün play-offturu rövan� maçlar�na ç�k�yor.Be�ikta�, �stanbul’da Norveçtemsilcisi Tromsö’yua��rl�yor, Trabzonspor iseAvni Aker’de Arnavut ekibiKukesi’yi konuk ediyorUEFA Avrupa Ligi’nde tur gecesi.Temsilcilerimizden Be�ikta� veTrabzonspor bu ak�am play-offturu rövan� maçlar�na ç�karakgruplara kalma mücadelesi vere-cek. Siyah-Beyazl� tak�m 2-1 ma�-lup oldu�u Tromsö’yü AtatürkOlimpiyat Stad�’nda konuk edecek.Saat 20.30’da ba�layacak kar��-la�may� Polonyal� Marcin Borskiyönetecek. Be�ikta�’a Tromsö kar-��s�nda turu geçmek için 1-0’l�k ga-libiyet yetiyor. Kartal, turu geç-meleri halinde, ad� de�i�tiktensonra 3. kez UEFA Avrupa Ligi’ndegruplara kalacak. Be�ikta�’�n,Tromsö maç�na �u muhtemel 11 ileç�kmas� bekleniyor: Tolga Zengin,

SerdarKurtulu�,Sivok, Es-cude, Ersan Adem Gülüm, GökhanTöre, Hutchinson, Veli Kavlak, Fer-nandes, Olcay �ahan, Almeida.

Trabzon rahat

Trabzonspor ise ilk maçta 2-0yendi�i Kukesi’yi Anvi Aker’dea��rlayacak. 19.30’da ba�layacakmücadeleyi Çek hakem Libor Ko-varik yönetecek. Trabzonspor’unKukesi maç�ndaki muhtemel kad-rosu �öyle: Onur, Zeki Yavru, Ay-kut Demir, Mustafa, Olcan, So-ner, Aykut Akgün, Zokora, Malou-da, Adrian, Henrique.

FENERBAHÇE VAZGEÇMİYORUluslararası Spor Tahkim Mahkemesi(CAS) ta-rafından 2 yıllık cezası onanan Fenerbahçe, bu

kararı kabul edecek gibi gözükmüyor. Fener-bahçeli yöneticilerin kararı değiştirmek adınaİsviçre Federal Mahkemeleri’ne başvurduğu

öğrenildi. Bu başvurunun götürüsü olabilirçünkü UEFA bu mahkemelere başvurulmasına

sıcak bakmıyor.

‘SAHAYA YANSIMASI FARKETMEZ’Av. Emin Özkurt, Fenerbahçe’nin cezasının onan-masıyla ilgili açıklamalarda bulundu. Özkurt, “Bukarar ile CAS “Ben UEFA’nın 3 Temmuz sürecine iliş-kin verdiği kararları ve bu dosyaları ele alırken yü-rüttüğü hukuki mantığını onaylıyorum” demiştir.CAS ayrıca, “sahaya yansıdı, yansımadı” şeklindekiyaklaşımı gülünç bulmuştur ve hukuken ciddiyedahi almamıştır.


CAS, FENER’E DUR DEDİ!CAS, FENER’E DUR DEDİ!CAS, FENER’E DUR DEDİ!CAS, FENER’E DUR DEDİ!CAS, FENER’E DUR DEDİ!CAS, FENER’E DUR DEDİ!CAS, FENER’E DUR DEDİ!CAS, FENER’E DUR DEDİ!CAS, FENER’E DUR DEDİ!CAS, FENER’E DUR DEDİ!CAS, FENER’E DUR DEDİ!CAS, FENER’E DUR DEDİ!CAS, FENER’E DUR DEDİ!Uluslararas� Spor TahkimMahkemesi(CAS), Fenerbahçe’nin2 y�ll�k men cezas�n� onad�.Fenerbahçe, 2 y�l Avrupa’da yok

Uluslararas� Spor TahkimMahkemesi(CAS), Fenerbahçe’nin2 y�ll�k men cezas�n� onad�.Fenerbahçe, 2 y�l Avrupa’da yok









CENG�Z UYGUR

3 Temmuz 2011 günü, Fener-bahçe camiası derinden sarsıldı.Sarı-Lacivertli kulübe şike dava-sı açılmıştı. Aziz Yıldırım, ŞekipMosturoğlu gibi yöneticiler tu-tuklandı, bu olaydan etkilenenAndre Santos, Lugano gibi önem-li futbolcular takımdan ayrıldı.Kısacası, Fenerbahçe camiası sahaiçinde ve dışında sıkıntılı bir sürecegirdi. Ancak bu süreç, kolay kolaytamamlanmayacaktı. Önce, Sarı-Lacivertlilere o sezon için bir yıl-lık ceza verdi. Daha sonra UEFAdavayı tekrar değerlendirdi ve2+1 yıllık bir ceza daha verildi, bucezanın +1’lik kısmı kaldırıldı.Artık Fenerbahçe’nin sabrı kal-mamıştı ve CAS’a başvuruldu.Ancak beklenen karar çıkmadı.CAS 2 yıllık cezayı onadı.

Büyük gelir kaybıElbette bu cezanın Fenerbah-

çe’ye zararı olacak. İşin ekonomikyönü, diğer zararlara göre daha daendişe verici. Buna göre Fener-bahçe, Avrupa Ligi gruplarınakatılım payı ve maçlarda kazanı-lacak her puan için UEFA’nınyaptığı ödeme, reklam ve yayın ge-lirlerinden mahrum olacak. Ayrı-ca CAS’daki davayı kaybeden Fe-nerbahçe, 2 gün üst üste saatler-ce süren duruşmalar nedeniyleCAS’taki hakemler ve avukatlar

için tüm masrafları ödeyecek.Hem UEFA’nın tuttuğu avukat-ların paralarını, hem kendi avu-katlarının ücretlerini ödemek zo-runda kalan Fenerbahçe, dahaönce UEFA merkezine 2 kez,son olarak Lozan’daki CAS Mer-kezi’ne gidiş ve gelişlerde hepözel uçaklar kullanmış ve çok sa-yıda avukat ve yönetici ile gidilenyerlerde otel ve yemek masrafla-rı da eklenince çok yüksek ra-kamlar harcamıştı. Fenerbah-çe’nin sadece bu yıl içinde kay-bettiği rakam yaklaşık 15 milyoneuro olarak göze çarpıyor.

Avrupa’daki imajŞike davasından önce Avru-

pa’da yükselmekte olan bir sporkulübü imajı çizen Fenerbah-çe’nin bu imajı da kaybolmuş ola-cak. Futbol şubesi, bundan sonraAvrupa’da şikeye karışmış bir ku-lüp olarak bilinecek, ve potansiyeltransfer hedefi olan Avrupalı fut-bolcu ve teknik direktörler bukulübe şüpheyle yaklaşacak.

Sonuç olarak, bu cezanın ülkefutbolumuzu ve Fenerbahçe’yietkileyeceği aşikar. Bu tarz olay-ların bir daha yaşanmaması, ülkesporunun içindeki herkes içindaha iyi olacak. Tek tesellimiz, ensonunda, bu davanın bitmesi ilesadece futbol ko-nuşmaya bir adımdaha yaklaşılması.

CAS karar�ndan sonra oldukçasars�lan Fenerbahçe, erken seçime

gidiyor. Yönetimin, 45 gün içindeola�anüstü seçime gitme karar� ald��

ö�renildi. CAS karar�n�n aç�klanma-

s�n�n ard�ndan camiada tepkilerinhedefinde yer alan ve istifaya

davet edilen Aziz Y�ld�r�m’�nbu seçimde aday olma-

yaca�� belirtiliyor.

Ali şen konuştuFenerbahçe’nin eski başkanı AliŞen, CAS davasıyla ilgili çarpıcıaçıklamalarda bulundu. Fenerbah-çe’nin CAS’a müracaat etmesininyanlış olduğunu en başta söylediğini,CAS’taki davayı geri çekmek için ar-tık çok geç olduğunu kaydeden AliŞen, “Fenerbahçe Yönetim Kuru-lu’na başarılı diyebilmemiz içinBaşkan’ın şu anda dışarıda olmasıgerekirdi, diğer kişiler tahliye edi-lirken... ‘Fenerbahçe’nin yarım pua-nı bile silinemez’ diyen Nihat Öz-demir’in dediği gibi muhtemel birceza ile karşılaşmamalıyız. CAS’amüracaat ettikleri zaman yanlışyaptıklarını söyledim. Madem gerialacaktınız, başvurmayacaktınız.Şimdi o davanın kazanılması gere-kiyor” şeklinde konuştu.

‘Kupayı alacağız’Trabzonspor Başkanı İbrahim Ha-cıosmanoğlu, CAS davasıyla bir-likte kupanın Trabzon’a gelmesigerektiğini savundu. Kulübün res-mi internet sitesinden yapılanaçıklamada Hacıosmanoğlu, “Av-rupa Futbolunun patronu UEFA,tüm birimleri ile bu konudaki ka-rarını net ve talimatlara uygunbir şekilde vermişken, TürkiyeFutbol Federasyonu’nu da, bizimbaşvurumuzu beklemeden, kendikurullarının aldığı adaletsiz kara-rı değiştirmeye davet ediyoruz.Türk futbolunun ilerleyen gün-lerde daha da büyük bir tehlike al-tına girmemesi için hızlı hareketedilmeli. Aksi takdirde Türk fut-bolu adına üzerimize düşen gö-revleri bundan önce olduğu gibibundan sonra da yapmaya devamederiz.” şeklinde konuştu.

AYSAL MÜJDEYİ VERDİGalatasaray Ba�kan�Ünal Aysal, transferdönemi sonlanmadan birtakviye daha yapmay�dü�ündüklerini söyledi

Galatasaray Ba�kan�Ünal Aysal, transferdönemi sonlanmadan birtakviye daha yapmay�dü�ündüklerini söyledi







Sarı-Kırmızılı takım, liginikinci haftasında deplas-manda Bursaspor’a puankaybedince kanatlardayaşanan sorun bir kezdaha gündeme gelmişti.Bunun üzerine teknikdirektör Fatih Terim’deözellikle sol açık içinoyuncu isterken BaşkanAysal, transfer gündemihakkında önemli açıkla-malarda bulundu. Ay-sal, “Arda için bu sezoniçin bir girşimimiz olma-yacak. Ama sol açık mev-kiisine bir transfer yap-mayı planlıyoruz. Dahaönce sol bek konusundabir takviye düşünüyor-duk. Ama hocamız şuan sol açık bölgesinde

bir eksik tespit etti.Transfer dönemi ta-mamlanmadan bu eksi-ğimizi gidereceğiz. Ta-raftarımızın yüzünü gül-dürecek bir isim almayıplanlıyoruz” dedi.

‘Telafi edeceğiz’Bursaspor karşısında

kaybedilen puana da de-ğinen Sarı-KırmızılılarınBaşkanı Ünal Aysal,“Büyük kulüpler sezonbaşlarında bu tip puankayıpları yaşayabilir.Bunu telafi edeceğiz.Her sene şampiyon ola-cağız diye bir şey yok.Ama herkes şampiyonolmak için çalışır.” ifa-delerini kullandı.


2012-2013 sezonunu �ampi-yon olarak tamamlad�� için

�ampiyonlar Ligi Gruplar�na kat�l-maya hak kazanan Galatasa-

ray’�n rakipleri bugün saat18.45’te belli oluyor. Nyon’da

yap�lacak kura çekimineGalatasaray, 3.torbadan

kat�l�yor.

Rakipler

belli oluyor

Burak Y�lmaz’�n �talyan kulübü La-zio’ya transferine ili�kin yetkililerlegörü�mek üzere Roma’ya ge-len Galatasaray Spor-tif Direktörü BülentTulun, “Do�ru birteklifle kar��la��r-sak Burak Galata-saray’� b�rakabilir” dedi. Burak Y�lmaz trans-ferinde nefesler tutulmu�ken, Fiumicino Ha-valiman�’na ula�t�ktan sonra Lazio tak�m�-na ili�kin haberler yapan lazialita sitesineözel konu�an Bülent Tulun, “Bu, Lazio yö-netimiyle ilk resmi bulu�mam�z olacak. Bu-rak konusunda Lazio ile aram�zdaki sorun sa-dece ücret. Do�ru bir teklif gelirse Burak Ga-latasaray’� b�rakabilir” diye konu�tu.

Fenerbahçe’nin CASkararı ile Avrupa ku-palarından men edil-mesinin ardından Av-rupa Ligi’ne katılmaşansı ihtimali olan Bursaspor,bu konuda kulübün internet sitesindenbir açıklama yaptı. “Fenerbahçe SKUEFA Tahkim Kurulunun vermiş ol-duğu UEFA kupalarından 2 yıl mencezası kararına karşı CAS nezdindedava açmıştır. Kulübümüz, Fener-bahçe Spor Kulübünün açmış olduğudava ile ilgili derhal CAS nezdindemüdahale talebinde bulunmuştur. Bumüdahale talebimiz davanın bitimin-

deki sonuçlardan Kulübümüzün de et-kileneceği gerekçesi ile CAS tarafın-dan reddedilmiştir. Bu red kararı vegerekçesi üzerine Kulübümüz tara-fından derhal; 16.08.2013 tarihindeUEFA Genel Sekreterliğine yazılıbaşvuruda bulunulmuştur. CAS tara-fından UEFA Tahkim Kurulu kararı-nın onanması halinde KulübümüzünAvrupa kupalarına katılması talepedilmiştir. CAS tarafından 28.08.2013

tarihinde Fenerbahçe hakkındakiUEFA Tahkim Kurulu Kararı onan-mıştır. UEFA tarafından 29 Ağustos2013 tarihinde öğleden sonra yapı-lacak olan toplantıda UEFA kupa-

larına katılacak olan takımlarla ilgiligerekli kararların alınacağı duyurul-muştur. Bursaspor Kulübünün UEFAkupalarına katılımı konusunda ayrıcaBeşiktaş SK ile ilgili olarak da, CAS ta-rafından 30 Ağustos 2013 tarihinde du-yurulacağı açıklanan karar da önem ta-şımaktadır. Bursaspor Kulübü olarakhukuki süreci yakından dikkat veözenle takip ettiğimizi kamuoyununbilgilerine saygı ile sunarız.”

‘Hukuki sürecitakip ediyoruz’

‘Burak bırakabilir’

Seçime doğru

Documents

YARIN 1 MAYIS 2013 ÇARŞAMBA - 75 KURUŞ 29 AĞUSTOS 2013 … · 2021. 2. 7. · Ali’yi döverek öldüren ikinci polis de TEM’den ISSN 2146-2356 MEHMET FARAÇ 9’da Kirli savaşın