Upload
others
View
16
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
1
Yayın Ekibi
Ayşe Begüm Zeybek
Furkan Can
Hacer Uyğur
Mihriban Gezer
Ruveyda Karahan
Zeynep Beyza Şenbalkan
Psikolog
Uzman Klinik Psikolog Zeynep Büşra Dursun
Tashih
Ayşe Ruveyda Akgüngör
Etkinlik
Ayşegül Koç
Editör
Esma Topaloğlu
Son Okuma
Ömer Çam
Kapak İllüstrasyon
Sıddıka Tasa
Grafik Tasarım
Huriye Taştan
İstanbul, 2021
İHH Çocuk Yayınıdır.
Kucak dolusu diyorum çünkü çok heyecanlıyız. Sizlerle Ramazan’ı birlikte
geçireceğimiz bu dergi ile çok eğleneceğiz. Sabırsızlıkla beklediğimiz iftarlarımız, pide
kuyrukları, ezan okundu okunacak unutarak ağzımıza attığımız lokmalar, uykusuz
sahurlar, hurmalar, süslediğimiz Ramazan köşeleri, artık hepsi bizimle.
Bu bereketli ve huzurlu ayı daha keyifli bir hale getirmek için sadece sayfaları çevir!
Ramazan dergimizin içinde çok fazla kaybolma! Bize ulaş ve yaptığın etkinlikleri
bizimle paylaş! @ihhcocuk Instagram adresinde seni bekliyor olacağız.
Şimdi davul sesi eşliğinde benden bir Ramazan manisi dinle!
Göz aydın hepimize
Mübarek günler bize
On bir ayın sultanı
Hoş geldin evimize
Sen geldin neşe geldi
Gönlümüz huzur buldu
Sultanı on bir ayın
Ramazan’ım hoşgeldin
Çocuklar hepinize kucak dolusu merhaba!
Osmanlı zamanında Yahya adında pek yerinde duramayan bir çocuk
yaşardı. Yahya, Ramazan ayını her sene heyecanla beklerdi. Yine bir
Ramazan yaklaşmıştı. Osmanlı’da Ramazan yaklaşınca herkesin gözü
gökyüzünde hilali arardı. Hilal görününce etrafı bayram havası sa-
rardı. Minarelerde mahyalar yakılır, etraf ışıl ışıl olur, camiler kandil-
lerle süslenir, ülke sanki masallar diyarına dönüverirdi. Tatlı bir telaş
başlar, sokaklar gül suyu ve şerbet kokardı. Gündüzleri hayat durur,
geceleri şehirler canlanırdı. Konaklarda büyük iftar sofraları kuru-
lur, iftar vakti gelince de kapılar tanıdık tanımadık herkese açılırdı.
İftardan sonra ev sahibi misafirlerine kadife keseler içinde hediye-
ler dağıtırdı. Bu hediyelere “diş kirası” denirdi. E tabii, bizim Yahya da
boş durmazdı. Her akşam farklı konaklarda iftar eder,
konaktan ayrılırken de diş kirasını muhak-
kak alırdı.
İftardan sonra hoş muhabbetler
edilir, ardından hep birlikte teravih
namazı kılınırdı. Teravih namazın-
dan sonra meydanlarda, kahve-
hanelerde Karagöz ve Hacivat
oynatılırdı.
Meddahlar birbirinden
güzel öyküler anlatır, insan-
Yazan: Nurcan KayaResimleyen: Rukiye Teke
4
MAHYACI YAHYA
ları eğlendirmeye çalışırdı. Sanki insanlar tüm yıl Ramazan ayında an-
latmak için masallar biriktirirdi heybelerinde. Geceleri cıvıl cıvıl olur-
du. Yahya da arkadaşlarıyla bir oraya bir buraya koştururdu.
Ramazan davulcuları sahur vakti sokak sokak gezer, güzel mani-
ler söyleyip insanlara sahur vaktinin geldiğini haber ederdi. Ramazan
geceleri öyle coşkulu geçerdi ki neredeyse Ramazan davulcuları gü-
zel manilerini söylemese kimse anlamayacaktı sahur vaktinin geldiğini.
Yahya’nın babası hürmet edilen bir mahyacıydı. Ramazan gelmeden
camilere asmak için mahyaları hazırlardı. Mahyalar iki minarenin ara-
sına asılır, camileri süslerdi. Camiler ışıl ışıl olurdu. Yahya, mahyala-
rı çok sever, babası çalışırken onu seyrederdi. Babası her iftar vakti
Sultan Ahmet Camii’nin mahyalarını yakmaya giderdi. Yahya da baba-
sının peşine takılır, mahyaları nasıl yaktığını izlerdi. Babası gibi mah-
yacı olmak istiyordu. En büyük hayali ise Ayasofya Camii’nin mahyasını
yapmaktı.
5
6
Oyun oynarken iki ağacın arasına ip gerip mahya yapmaya çalışırdı.
Hatta bazen çok küçük de olsa gerçek mahyalar yapardı. Arkadaşları
da etrafına toplanıp onu seyrederdi. Babası onun yeteneğinin farkın-
daydı ve mahyaları yaparken ona da öğretmeye başlamıştı.
Yahya, mahya yapmayı bir güzel öğrendi. Her Ramazan ayında ca-
milere mahyalar yapmaya başladı. Onun yaptığı mahyaları herkes
hayranlıkla seyrediyordu. Ülkede dilden dile Yahya’nın yeteneği anla-
tılır oldu. Bu yetenek padişahın kulağına da gitmişti. Padişah, Yahya’yı
yanına çağırdı. Yahya haberi alır almaz yola koyuldu. Padişahın huzu-
runa çıktığında heyecandan yaprak gibi titriyordu. Padişah, Yahya’ya
“Evlat neden titreyip durursun? Duyduk ki dilden dile konuşulursun,
hoş geldin, sefa buldun.” dedi. Yahya’yı tebrik etti. Ona hediyeler verdi
ve Ramazan’da Ayasofya Camii’nin mahyasını yapmasını emretti. Yah-
ya bu emir karşısında şaşırdı kaldı. Sevinçten ne yapacağını bilemedi.
Çünkü bu onun çocukluk hayaliydi. Hemen camiye koştu, namaz kıldı ve
Allah’a teşekkür etti.
Yani anlayacağınız, bizim yerinde duramayan Yahya, oldu mahyacı
Yahya...
7
Sabah heyecanla uyanıp sahur için hazırlanan sofraya oturdum.
Annem simidin daha uzun ve ovali olan Kudüs simidinden almıştı benim
için. Bugün tekne orucu tutacaktım. Kudüs’te, Mescid-i Aksa’da da if-
tar yapacaktık. Bunun için çok heyecanlıydım. Filistinli arkadaşlarımla
Kubbetü’s-Sahra’nın avlusunda oyunlar oynayacaktık.
Ben bunları düşünürken babam anneme:
— Sokakları süslemek için malzeme alıp geleyim. Biz de yardımcı olu-
ruz süsleyenlere, dedi.
Tam anlamamıştım o an, daha sonra anneme
sordum. Annem de, Ramazan’da Mescid-i Ak-
sa’nın sokaklarının çiçeklerle, ışıklarla süs-
lendiğini söyledi. Bu beni daha da heyecan-
landırmıştı. Kahvaltımı yaparken Kudüs
simidini elime bileklik gibi geçirdim.
Sallaya sallaya hayal kurarken
annem:
— Haydi niyet et bakalım, dedi. El-
lerimden tuttu, önümde diz çöktü ve
birlikte:
— Niyet ettim Allah rızası için
oruç tutmaya, dedik.
Yazan: Alime Büşra İnceResimleyen: Ayşe Betül Abiş İşeri
8
KUDÜS’TE RAMAZAN
Sofrayı kaldırdıktan sonra valize koştum. Bugün için ayırdığımız
beyaz dantelli elbisemi aldım, giydim. Aynanın karşısına geçip etekle-
rimden tuttum, sağa sola dönerek kendime baktım. Annem yanıma gel-
di, saçlarımı ördü ve kırmızı kurdelelerle saçlarımı uçlarından bağladı.
Evet, sokağa çıkmak için hazırdım.
Otelden çıktığımızda orada bekleyenleri gördük. Onlar da bizim gi-
bi minibüsü bekliyorlardı. Babam da elinde poşetlerle koştura koştura
geldi. Ardından da minibüs ufukta göründü.
Minibüs bizi Eski Şehir’in surlarının ardındaki Zehra Caddesi’ne
kadar götürdü. Buraya gelirken daha modern yerlerden geçmiştik.
Fakat Eski Şehir bambaşka bir yerdi. Dar sokaklar, dikdörtgen taş-
lardan duvarlar... Hatta annem bazı yerlerin dedelerimizden, Osman-
lı’dan kaldığını söyledi. Minibüsten inince gördük ki herkes çoktan süs-
lemeleri yapmış, ışıklandırmaları asmıştı. Yine de etrafta ufak tefek bir
şeyler yapanlar vardı.
Biz arabadan inince herkes etrafımıza toplandı. “Hoş geldiniz,
kardeşlerimiz evinize hoş geldiniz!” diyerek coşkuyla karşıladılar bizi.
Arkadan elinde davul olan birileri geldi ve Arapça ezgiler söylemeye
başladılar.
Burası çok güzeldi. Sanki bir zaman makinesindeymiş ve Osmanlı
zamanındaki Kudüs’e gelmiş gibiydim. Çünkü her şey tam da annemin
anlattığı gibiydi.9
10
Bakırcılar, kilimciler, kitapçılar ve daha birçok tari-
hi dükkan vardı burada. Ayrıca adım attığımız her yerde
iftar için kadayıf tatlıları hazırlanıyordu. Yanında da harrub,
tamır hindi dedikleri soğuk içecekler vardı. Sokaklara aralıklarla kan-
diller asıyorlardı. Babam ve arkadaşları da süslemeleri çıkarıp onlara
yardım ettiler. Etraf sahiden çok güzelleşmişti.
Karşıdan gelen çocuklar koluma asılıp bana bir şeyler söylediler ve
elime kırmızı balonları tutuşturdular. Annemden izin almak için kafamı
ona çevirdim. O da başını “Evet” der gibi salladı. Çocuklarla oradan
oraya koşturdum. Koştururken pastacı amca dükkandan elinde bir
kutu şekerlemeyle çıktı ve onları bizlere dağıttı. Görünen o ki diğer
çocuklar da benim gibi tekne orucu tutuyordu. Şekerleri ceplerimize
koyup oynamaya devam ettik.
Biraz vakit geçirdikten sonra annem seslendi, elimden tuttu ve hep
beraber yürümeye başladık. Işıklarıyla etrafı renklendiren kandillerin
arasında, dar sokaklardan yürürken bir yandan da etrafımı inceliyor-
dum. Babam:
— İşte orada nasıl da güzel görünüyor, diyerek eliyle bir yere işaret
etti aniden. Daha sonra beni kucakladı ve ne olduğunu bana da gös-
terdi. Taşların ötesinde, küçük bir aradan Kubbetü’s-Sahra görünü-
yordu. Sarı kubbe şehri nasıl da süslüyordu!
Tekbirler eşliğinde yürüdük. Bazen “Allahu Ekber” diyerek bazen
“Lailaheillallah” diyerek yürüdük. Bazen de marşlar okuduk. Bir de
benim en sevdiğimi, Sirac el-Aksa’yı söyledik. Annem mutfakta yemek
yaparken hep dinlerdi. Ben de öyle öğrenmiştim bunları.
11
Sonunda kocaman bir kapının oraya gelmiştik. Burasının “Şam Ka-
pısı” olduğunu söylediler. Babam burada durdu, ellerini kaldırıp dua
etti. Eğildi ve ayakkabılarını çıkarmaya başladı. O sırada annem de ay-
nısını yapıyordu. Şöyle etrafıma bir göz gezdirince herkesin aynı şeyi
yaptığını gördüm.
Annem bana seslenip,
— Kızım burası, çevresi mübarek kılınmış bir mekân. Burası, bereke-
tin merkezi. Buraya bütün peygamberler ayak bastı. Öyle değerli bir
yerdeyiz. Bu yüzden ayakkabıyla basmak istemeyiz, dedi.
— Bereketi en güzel şekilde hissetmek için ben de çıkarmak istiyo-
rum, dedim. Annem tebessümle başını eğdi.
Ayakkabımızı elimize alıp kapıdan girdik. İlk adımda hissetmiştim
buranın bereketini.
12
Kapıdan girer girmez her yerde sofra hazırlıklarını gördüm. Uzun
ince sofraları sermişler, üzerine su ve hurmaları koyuyorlardı. Ben de
orada balonlarla oynayan çocukları görüp yanlarına koştum. Çocuk-
ların yanlarında bir sürü kedi vardı. Biraz kedilerle, biraz da balon-
larla oynadık.
Herkes sofraların etrafına toplanmış iftarı bekliyordu. Biz de aile-
lerimizin yanına gittik. Ezan okununca dualarımızı edip, hurma ve suyla
orucumuzu açtık. Daha sonra sebze çorbası içtik. Bu, içtiğim en güzel
çorbaydı.
İftardan sonra sofraların toplanmasına biz de yardım ettik. Ardın-
dan kandillerin ışığı altında herkes namaza durdu. Hava hafif serinle-
mişti. Aynı zamanda mis gibi kokuyordu.
Teravihi de kıldıktan sonra Ramazan etkinlikleri yapılmaya başlan-
dı. İlahiler, kasideler okundu. Kudüs’te Ramazan ne de güzeldi!
13
14
Hadi uyan güzel kızım, sahur vakti
geldi.
Ben ekmekleri hazırlayana kadar sen elini yüzünü
yıka canım.
Bu sefer kararlıyım anne tam tutacağım.
Yazan: Zeynep Tülay DoğanResimleyen: Şeyma Albayrak
TamGün
15
Hadi aşağıya, dedenler bizi bekliyor Hafsa.
Bugün kaçıncı denemen olacak Hafsa Sultan?
Yedi gün tekne orucu tuttum ama bu sefer sizinle iftarımı edeceğim, çok azimliyim dede.
Hadi afiyet olsun yavrularım.
Niyet ettim oruç tutmaya, Allah’ım akşam ezanına kadar oruç tutmak istiyorum. Amin.
Anneciğim bak öğle ezanı okunuyor ve ben hâlâ acıkmadım.
Anne ikindi ezanı okunuyor ve ben sadece
birazcık acıktım.
Hadi gel o zaman namaz kılalım daha
çabuk geçsin zaman.Maşallah Hafsa’ma!
16
Anne biliyor musun oruç
tutarken aklıma babamın sözleri
geliyor.
Ne demişti baban?
“İbadet etmek
fedakarlık ister,
yapmayı çok istediğimiz şeylerden
bazen Allah için
vazgeçmemiz gerekir.”
Aklında ne güzel
tutmuşsun.
Hadi sofrayı kuralım
dedenler birazdan gelir.
17
Allah kabul etsin. Hafsa sana maşallah güzel torunum, en zorunu başardın.
Allah orucunu kabul etsin.
Her şey güzel de babacığım, ah şu yemekler bir bir gözümün önünden
geçmeseler...
Nasıl geçti ilk tam orucun?
RamazanManileriRamazan’ım merhaba,
Bizlere verdin sefa,Rabbimize hamdolsun,Her nefeste bin defa.
Gözün aydın hepimize,Mübarek günler bize,On bir ayın sultanı,Hoş geldin evimize.
Bu aya hürmet gerek,Nimete şükür gerek,
Mübarek Ramazan’daHakk’a ibadet gerek.
Akşam pide alınır,Teravihler kılınır,
Sahura kalkmak için,Her gün davul çalınır.
Ezanlar hep okundu,İftarlığım lokumdu,
Aç karnına çok yedim,Bana biraz dokundu.
Teyzem baklava açmış,Bitirmişsin siniyi,
Akşam ağırlık basar,Kaçırma teravihi
18
19
BilmeceBildirmece
Gökten bir elma düştü,On iki parçaya ayırdılar,
On birini yediler,Birine hayır dediler.
Gece uyku böler,Gündüz güce döner,Ramazan’da yenir,Bil bakalım nedir?
Ben onu tutarım,O da beni tutar,Sahur ve iftar
Peş peşe kovalar.
Güm güm eder kapımda,Uyandırır sahurda.
Ramazan geldi hoş geldi,İki minare arasına binbir renk geldi.
1. Ramazan, 2. Oruç, 3. Sahur, 4. Ramazan davulu, 5. Mahya
1
34
2
5
• RAMAZAN: Hicri takvime göre yılın dokuzuncu ayı, oruç tutulan aydır.
• HİLAL: Ayın ilk günlerinde aldığı yay biçimidir. Hilal birçok ibadetin vaktinin belirlenmesinde kullanılan bir ölçü olmakla birlikte Ramazan için taşıdığı anlam oruç tutulacak ayın başlangıcı ve bitişini belirlemesidir.
• ORUÇ: Kişinin, Allah’a ibadet amacıyla tan yerinin ağarmasından güneş batana kadar kendisini orucu bozan davranışlardan sakınmasıdır.
• SAHUR: Oruç tutanların gün doğmadan (imsak vaktinden) önce, oruca hazırlık amacıyla yediği yemektir.
• İMSAK: Sabah ezanının okunmasıyla orucun başladığı vakittir.
• İFTAR: Akşam ezanının okunmasıyla başlayan oruç açma zamanı.
• MAHYA: Ramazan aylarında birden fazla minareli camilerin iki minaresi arasına gerilen ipler üzerine kandil veya ampullerle yazılan yazı veya yapılan resimlerdir.
• HATİM: Kur’ân-ı Kerîm’i başından sonuna kadar ezberden veya yüzünden okuyup bitirmektir.
• MUKABELE: Cami veya evlerde, hatmetmek amacıyla her gün biraz Kur’ân okunmasıdır.
• TERAVİH NAMAZI: Ramazan ayı boyunca yatsı ile vitir namazı arasında kılınan sünnet namazdır.
• İTİKAF: Ramazan ayının son on gününde Allah’ın hoşnutluğunu kazanmak için camiye kapanarak ibadet etmektir.
• FİDYE: İhtiyarlık veya hastalık sebebiyle tutulamayan ve kaza edilemeyecek her oruç için fakir bir kimsenin bir gün doyurulması şeklinde ödenen bedeldir.
• ZEKAT: İslam’ın beş şartından biridir ve sahip olunan ve belli bir miktarı aşan malın kırkta birinin Allah rızası için yoksullara karşılıksız olarak verilmesi anlamına gelir.
• FİTRE (FITIR SADAKASI): Ramazan ayı içinde, temel ihtiyaçlarının dışında belli bir miktar malı olan Müslümanların, kendileri ve bakmakla yükümlü oldukları her kişi için vermeleri gereken belirli miktardaki sadakadır.
• BAYRAM: Dinî veya milli bakımdan önemi olan ve kutlanan gün veya günlerdir. Dinimizde Ramazan Bayramı ve Kurban Bayramı olarak iki bayramımız bulunmaktadır.
Ramazan ile İlgili Kavramlar
20
A E R T S T İ N C O İ Z C T
B H Y B G S F T S F T O H E
N Ü R A M A Z A N Ş İ N İ R
F İ M Y L H N İ L İ K Ü L A
İ S C R Z U Ş V S F A F A V
T N O A O R U Ç F T F S L İ
R V F M Ü Z İ C N İ M C L H
E İ G V O M Ş N N V U Z İ N
Ş Z İ M S A K R E N K N Z A
S C F T G H G S İ M A L S M
G S T N S Y M B S L B O L A
N M A G H A T İ M F E A N Z
Ş F R C İ S Ü O F İ L S F I
F İ D Y E Ş G N C Z E K A T
21
Ramazan’la ilgili kelimelerin anlamlarını okuyup öğrendik. Şimdi de karışık olarak verilen harflerden öğrendiğimiz kelimeler bulalım. Hatta bunu yaparken süre de tutabilirsin. Bakalım ne kadar sürede tamamlayabileceksin?
22
Mustafa, teravih namazını camide kıldı. Eve dönmesine yardımcı olur musun?
LABİRENTbulmaca
23
Peygamber Efendimize (sav) ilk inen ayet ve dinimizin ilk emri: “Yaradan rabbinin adıyla oku.” dur (Alak Suresi, 1. Ayet)
Aşağıdaki ayraçları dilediğin gibi boyayıp süsleyerek kesebilirsin. Daha sağlam olsun istersen koli bandıyla kaplayabilirsin. Bir ayracı arkadaşına hediye etmeye ne dersin? Hazırladığın ayraçların fotoğraflarını [email protected] adresine göndererek bizimle paylaşabilirsin, çalışmalarını merakla bekliyoruz.
Kes Boya
24
İki resim arasındaki 7 farkı bulalım.
farkbulmaca
25
Aşağıdaki 6 resmi karışık resimlerin arasından bul ve boya. Bulduğun resimleri sayarak boş karelerin içine yaz.
BUL-BOYASAY-YAZ
26
Ramazan imsakiyesini kenarlarından kesip şeffaf dosyaya koy. Artık üzerine tahta kalem ile yazıp silebilirsin. Yaşadığın ilin saatlerine göre her gün sahur ve imsak vakitlerini yaz. Buzdolabının üzerine mıknatısla tutturabilirsin.
SAHUR
......:......İMSAK
......:......
27
Bayram Kar tı Bayram Kar tı Hazır l ıyoruz Hazır l ıyoruz
Ramazan BayramınızMübarek Olsun
...................................................................
...................................................................
...................................................................
...................................................................
...................................................................
...................................................................
...................................................................
...................................................................
...................................................................
Katla
yını
z
28
Aşağıda karışık halde harfleri verilmiş kelimeleri karşılarındaki boş karelere yaz, şifreyi bul.
Z N
N
1
13
3
15
2
14
4
16 17
5 6
20
8
22
17
21
109
23
12
18 19
HİRAETV
THMİA
MYBAAR
MAİSK
YAAMH
UÇRO
ÜŞÜKR
SHRUA
İFRTA
TREİF
AKUMELEB
DYFEİ
AHLLİ
2
5
6
12
20
1016
13 22
23
14
17
8
4
7
193 15 21
1
9
11
RamazanBulmacası
29
Resimleri gölgeleriyle eşleştir. Sonra bu resimlerle bir hikaye oluşturmaya ne dersin?
EŞLEŞTİRBUL
30
İFTARDUASI
Allah’ım Senin rızan için
oruç tuttum. Sana
inandım. Sana
güvendim. Senin
rızkınla orucumu
açıyorum.
�� �� اا �� وو �� ااوو وو �� ���� وو �� زز���� ااتت �� (Allahumme leke sumtu ve bke âmentu ve aleyke tevekkeltu ve alâ rızkıke eftartu.)
cocukveislam.com
31
İftar masamıza kenarlarını boyayıp süslediğimiz iftar dualarını koymaya ve her iftarda dua etmeye ne dersin?
İlk olarak çıktı alıp dilediğimiz gibi boyuyoruz. Daha sonra siyah kesik çizgilerden dış kenarlarını kesiyoruz. İç çizgilerden katlıyoruz ve üstteki Türkçe duayı Arapça aslının olduğu kısma yapıştırıyoruz.
Yaptığın çalışmayı [email protected] adresine gönderirsen sosyal medya hesaplarımızda diğer okurlarımızla paylaşmak isteriz.
Hz. Peygamber’in (sav) iftar sofrası son derece sade idi. Medine’de Efendimizin Hz. Peygamber’in (sav) iftar sofrası son derece sade idi. Medine’de Efendimizin yanında büyüyen Enes b. Mâlik (ra), Resûlullah’ın (sav) iftarını şöyle anlatmıştır:yanında büyüyen Enes b. Mâlik (ra), Resûlullah’ın (sav) iftarını şöyle anlatmıştır:
“Resûlullah akşam namazını kılmadan önce birkaç taze hurma ile eğer yoksa “Resûlullah akşam namazını kılmadan önce birkaç taze hurma ile eğer yoksa kuru hurma ile iftar ederdi, o da yoksa birkaç yudum suyla orucunu açardı.”kuru hurma ile iftar ederdi, o da yoksa birkaç yudum suyla orucunu açardı.”
Efendimizin iftar ettiği zaman “Allah’ım senin rızân için oruç tuttum. Efendimizin iftar ettiği zaman “Allah’ım senin rızân için oruç tuttum. Sana inandım. Sana güvendim. Senin rızkınla orucumu açıyorum.” dediği Sana inandım. Sana güvendim. Senin rızkınla orucumu açıyorum.” dediği
nakledilmektedir. (Ebû Dâvud, Savm, 22).nakledilmektedir. (Ebû Dâvud, Savm, 22).
1
3
2
4
32
SUDOKU
Aşağıdaki resimleri kesip sudoku tahtasına her satırda ve sütunda bir tane olacak şekilde yerleştir.