Yazko Felsefe Yazıları_3

Embed Size (px)

Citation preview

  • 8/12/2019 Yazko Felsefe Yazlar_3

    1/163

    MAZHAR EVKET PROLU'YLA KONUMAFELSEFE, DL ve SANAT ZERNE

    ARSLAN KAYNARDA: Sis, Cum huriyet dnem inin ilk kuasnz. Sizden bir sonraki kuak gzlerini bu dnem in Trkiye-si ortamnda at ve pek ok eyi tedenberi sregelmicesine doal karlad. Sis, geit dneminde yetien bir kimse olarak, devrimleri yaadnz. Tarihimizdeki bu byk deiikliin sizin yetimenizde ne gibi etkilerioldu?MAZHAR EVKET PROLU: Bamszlk sava ocukluuma rastlar. Ortaokul rencisiydim. Yksek renim ama geldiimde byk devrim olmu, klk kyafetimize, yaam slubumuza kadar her ey deimeye balamt. Yeni Trkiye ile birlikte yeni bir insan douyordu: ada in san.Biz otoriter Osmanl eitimi grerek yetimitik. Byklerinszn dinlemek ve yerine getirmek grevimizdi. Evde sz hakkmz yoktu. Bykler konu ur biz dinlerdik. Okulda hoca nn aznabak ar, onu n szlerini yinelerdik.1928'de yksek renim grmek zere Avrupa'ya gnderildiimiz zaman, orada genlere sz hakk tannmas bizi yadrgat-mt. Biz gdlmeye almtk, oysa imdi bizden yolumuzu kendi kendimize bulmamz, kiiliimizi zgrce gelitirmemiz bekleniyordu. Seminerlerde konular, hocayla ortak bir alma iinde tartlyor, eletiriliyor, zmler getirilmeye allyordu. Yeni birhoca tipiyle karlamtk, otoritesine dayanarak bask yapmayan,rencinin kiiliini ezmeyen, tersine gelimesine yardmc olanhoca...Almanya'da Bonn, Hamburg ve Berlin niversitelerinde felsefe ve sanat tarihi okudum. Ama bu alanlarla dorudan doruyabalants olmayan baka dersleri de dinler, seminerlere katlrdm. rnein Berlin'de bulunduum iki smestrde Sombart'n iktisat derslerini izlemitim. ktisada zel bir ilgi duyduumdan deil. Bu nl bginin konular ele al, incelemesi, eletirisi ve tartmas beni ilgilendiriyordu. Dediim gibi, biz orada her eydennce dnmeyi renmek istiyorduk, Trkiye'de otoriteye daya-

  • 8/12/2019 Yazko Felsefe Yazlar_3

    2/163

  • 8/12/2019 Yazko Felsefe Yazlar_3

    3/163

    servi boyludur.Bugn divan iiri tarihe kart , ama kalplarla dnme veko num a alkanl sryor. Kalplk gerei adyla sylemeyeten einin gelimesini nlemi. Som ut d nm eyi benimsem eabas iinde olduumuz halde, toplantlarda, kitaplarda, dergilerde kan yazlara bakn. Ne kadar soyut dnlyor, gerektenuzaklalyor, kalplar kullanlyor.Heidegger dil varln evidir der. Yazarken olsun, konuurken olsun, Heidegger' in bu szn unutmamal. Susmasn bilmi-yen, konumay renemez. Varln zne giderek onu adlandra-bilen yaln bir dnce dilimiz olumad henz. Bu yoldaki abalar gittike da ha verimli bir biimde oalyor.A.K.: Konu kendiliinden dile geldi. Dil sorunu zerinde bugnlerde nemli tartmalar var. Dilde zlemeye her zamankinden ok kar klyor. Sizce dilde zleme dnce dilinin gelimesi asndan neden zorunludur? Bug n yen iden dil devrimindennceki Trkeye, Osmanlcaya dnlerek felsefe yaplabilir mi?M...: Dilde zleme bence dili kalplardan kurtarma demektir. Osmanlca, Arapa, Farsa, Trke karm yapay bir dildir.Osm anlca sara y dilidir, terifat a ve ekil e nem veren birkitabet dili oluturmutur ama bir dnce dili oluturamamtr.Otoriteye bal nakil geleneinin egemen olduu Osmanl dnyasnda byle bir dile gerek de duyulmamtr.Cumhuriyet Trkiyesi zgr dnmeye aldktan sonra birdnce dili yaratma zorunluu ortaya kt. Bu yolda atlan ilkadm Trkeyi terkiplerden ve yabanc szcklerden arndrarakkendi olanaklarna yol ama oldu. Her eyden nce Osmanl dnyasnda grdmz dil ikilii ortadan kalkt. Kk halk dilineda ya na n almalarn bug n olumlu sonularn gryoruz. Dncelerimizi temiz bir Trkeyle dile getirebiliyoruz. Herkesin anlayabilecei bir yazn, felsefe ve bilim dili olumaya balad. Yarmyzyl nce Trkeye evrilmesi olanaksz grlen yaptlar kolaylkla dilimize evirebiliyoruz. Dediiniz gibi bu gerei grmezlikten gelip, dilin zorlandn ileri srerek eski dili canlandrmayaalanlar var. Osmanlca bir dnce dili deildi ki yeniden canlanab ilsin Her dnem de tar ih in a kn tersine evirmeye kalkan tutucular kabilir. Zamanla bunlarn sesi kesilecektir. Taycs halk olan devrimler yrr.A.K.: Az nce ad geen kitabnzda, sanat yaptn anlamaya (Verstehen) yardmc olma ama cn gttnz belirtiyorsunuz. Anlam a ya da ianlam yo rumu (Sinndeutung) sizin de belirttiiniz gibi yorum bilgisi (Herm eneutik) ynteminin temelkavramlardr. Bu yntemin sanat tarihini temellendirme bakmndan tad stnlk ve nem konusund a bizi aydnlatr msnz?

  • 8/12/2019 Yazko Felsefe Yazlar_3

    4/163

    M...: Sanat yapt ne bir dehamn ne de toplumun rndr. Sanat belli bir ortamda gzlerini aar. Tpk bir satranoyuncusu gibi belli bir durumla kar karyadr. Bu durum ondanbir davran bekler. Her hamle (atlm), yani oynatlan her tayeni bir durum yaratr, her yeni durum yeni bir davran gerektirir. Sanat tarihisi, satran oyuncusunu izleyene benzer. Sanatnn karlat durumu ve onun davranm batan sona izler. Sanat yaptn, sanatnn ortamyla hesaplamasna bakarak anlamaya, onunla iletiim kurmaya alr. Ortamda bir deiiklik yapmayan yaptlarn sanat tarih isi iin varlyla yokluu birdir. Buna karlk durumu altst eden davranlar vardr. Sanat tarihisibunlarn zerinde durur. Mutlu bir atlma rnek diye 20. yzylnbandaki Kbizm'i gsterebiliriz. 1910'lara kadar Yenia Batsanat dnyaya tek bak noktasndan bakyordu. Braque, Picasso,F.Leger, J. Gris'den sonra dnyay ok yanl grmeyi rendik vedoac resim gelenei yerini grsel dnmeye dayanan kavram-ressamma (Begriffsmalerei) brakt.A.K.: Yine o kitabnzda enarpc rneklerini ressam Bruegelve Bosch da grdmz ve naturalism^ e bir tepki olarak gelienManyerizm>n Rnesans ile Barok arasnda bir geit dnem inin slubu olarak nitelendiriyorsunuz. Sonra da onu zaman vetarihst bir slup kavram olarak anlamaya ynetiyorsunuz vebu slubu gnmzn sanatlarna kadar getiriyorsunuz. Sanatsizin de dediiniz gibi bir oluum sreci iinde yol aldna grezaman ve tarihst kavram bu oluum sreciyle bir elikimeydana getirmiyormu? Zamanv e tarihst kavramyla ne demekistediinizi aklar msnz?M...: Bat sanat diyalektik bir gelime iindedir, kart eilimlerin arpmasyla oluur. arpmalardan yeni bileimler doar, yeni bileimler yeni tepkilere yol aar. Kart eilimlerin savam srer gider. Bu oluum srecinde geriye dn yoktur. He-rak lit'in dedii gibi bir neh irde ayn suyla iki kez ykanlmaz.Bu gelimeye olanak salayan gleri insan varlndan so-yutlanamayan iki temel gce indirgeyebiliriz: akl ve duygu. Akim egemen olduu zamanlarda, maddenin ar bast doac sanat akmlar doar. Duygunun egemen olduu zamanlardaysa,maddeyi ama abas arlk kazanr, sanat doadan uzaklar,fantastik kurguculuk, doacln yerini alr. Sanat gelenei iinde byle bir sana tn ilk rneini, Rnesans aklcln MeyenManyerizm verir. Bu dnem Barok'u hazrlayan bir geit dnemiydi. Bugnn sanatnda da Manyerizm'den szedilmesi, aklcln dar snrlarna kar bir tepkiyi vurgulamak iindir. Yani birdavran benzerlii olduu iin. Temel eilimler diye tanmladmz davranlar deiik ortamlarda ve deiik dnemlerde hep ayn kalmaz; deiiklik gsterir ve deiik sanat sluplarnn do-8

  • 8/12/2019 Yazko Felsefe Yazlar_3

    5/163

    masna yol aar. Sanatta 20. yzyl manyerizmi, Rnesans sonrasmanyerizminden bambaka biimler alr. Ekspresyonizm, Klasi-sizm, Romantizm ve Barok gibi slup kavramlar, belli bir dnemin slubunu tanmlar ama, ayn zamanda konstant (deimez)ka lan tem el davra nla r (aklclk ya da duygu culu k) da dile getir ir . Bu bakmdan slup kavramlarnn zaman ve tarihst biryanlar da vardr. Bir Ortaa Ekspresyonizminden sz edilebilecei gibi, 20. yzyla zg bir ekspresyonizmden de sz edebiliriz. 20.Yzyl sanatnn nclerinden biri olan Mondrian aklc bir sanatyd. Onun sanatn ayn zamanda klasik diye niteliyebiliriz.Bu tanmlamayla Mondrian 'm Rnesans ' n byk ustalariyla birt r akra balk g sterdiini sylemi oluruz. Felsefe tar ihi nd e debyle deil mi? Bat dncesi srekli bir oluum iindedir. Materyalizmi, spritualizmi ya da aklcl hi bir dnem tekelindetutamaz. Her dnemde aklc filozoflar yetimemi, midir?A.K.: Bir yasnzda ada dnce eletirel dncedir diyorsunuz. (*) im di size soralm: Trkiye deki eletirel dncenin durumu nedir? Eletirinin ortam ve koullar konusunda nednyorsunuz?M...: Dogmalarn, nyarglarn, ideoloji saplantlarnn olduu yerde eletiri barnamaz. Eletiri gerei ortaya karma, karanlktan aydnla kma, hesaplama ve bu hesaplamann sorumluluunu tamadr. Bizde eletirel dncenin gelenei yoktur. slam dncesi otoriteye dayanan aktarmac bir dncedir.

    Eletirel dnceyi benimseme abas Atatrk dnemiyle balar. Bu yolda ok ilerlemi olduumuzu syleyemeyiz. Bu yo birose deil, derin uurumlar olan, inili kl tehlikeli bir da yolu A.K.: Sanat tarihi alanndaki almalarnzn 196O l yllardan balayarak yeni bir his kazanmas ve bunlarn zellikle Alman ca yaymlanm as dikkati ekiyor. Bunun nedenlerini ve gelecee ilikin taanlarnm aklar m snz?M...: 1960'dan sonra kesintilerle Almanya'da misafir profesr olarak altm. Almanca yaymlarm bu dnemlere rastlar.Eim Nazan pirolu ile bir yldan beri bir kitap hazrlyoruz.Bu defa konumuz sanat tarihi deil. Az nce aklam olduumgeree giden yolda ne denli ilerlemi olduumuzun hesabn vermeye alyoruz. Gncel sorunlar zerinde duruyoruz; bize en yakn olan, belki de bu yzden bize uzak kalan, en az ele alman sorun lar. Bu kit ap bir hesaplam a gereksiniminden dodu ve birar nitelii tayor. Okuyucum uzu bizimle birlikte dnm eye vehesaplamaya aryoruz.A.K.: Siz birlikte almay seviyorsunuz. Kendi almalar-

    * Eitim Politikasnda Atatrklk Aray dergisi, 2S ubat 1981.

  • 8/12/2019 Yazko Felsefe Yazlar_3

    6/163

    mzm yannda son yllarda einizle birlikte yaymlam olduunu zkitaplar va r. Dah a nce Sabah attin Eyubo lu ile birliktealyordunuz. Sizi ortak almaya gtren nedenleri aklar msnz?M...: Ortak alma deyince genellikle i blmne dayananbir alma anlalr. Ansiklopedi almalarnda olduu gibi. Rahmetli dostum Sabahattin Eyubolu ile ve eimle birlikte hazrladmz kitaplar iblmne dayanmaz. Bunlar ortak bir dnmeetkinliinin rnleridir, bir diyalogtan domutur. Platon'dan gnmze kadar ulaan bir gelenek, bize dncenin monologa dklmemesi gerektiini retiyor. Kukusuz bu tr almalarn dabir tehlikesi var. Birlikte dnmeyi srdrebilmek g. Karlkl konuma, gnmzde pek yaygnlaan ak oturumlarda oukez olduu gibi, kolaylkla gevezelie dklebilir. Ortak almasen ben ekimesine dmemeli, dnceler arpmal ve dile getirilmelidir. Ortak alma olanan bulabilmek bir talih iidir.Bu talihin bana zaman zaman glm olmasn bir muttuluk sayyorum.A.K.: Sabahattin Eyubolu ile birlikte yapm olduunuz birseri belgesel film var Sizi film almalarna iten nedir?M...: Her eyden nce somut dnme yolunda resmin gcnden yara rlanm ak istedik.Bamszlk savandan sonra anavatan kavram bizim iinyeni bir anlam kazanmt. Yzyllardan beri yaam alanmz olanbu topraklara sadece kl gcnn hakk diye bakmyorduk artk.Gelip geen tm uygarlklaryla Anadolu'yu kutsal bir kalt olarak gryor ve benimsiyorduk. Bilimsel almalar, arkeoloji kazlar ve "tarih aratrm alary la eski Anadolu uyg arlklar k at ka tgn na karlmaya balanmt.1950'den sonra S. Eyubolu ile yapmaya baladmz filmlereski Anadolu uyg arlklarnn halka tantlmas , sevdirilmesi vebenimsetilmesi amacn gder. lk filmimiz olarak Hitit Gne-ini, Anadolu'da Roman Mozayklan, Greme'de Maara Kiliseleri, III. Murat Surnamesi vb. filmler izler. Hitit Gnei1956'da Berlin film festivalinde dl kazand ve her yerde gsterildi. Filmciliin ok ilerlemi olduu bir dnemde, trl glkler ve teknik olanakszlklar iinde yaplan bu filmin dllendirilmesini ben yle aklyorum: yeni yeni tanmaya baladmzAnadolu, Strzygowsky'nin bir szyle, sanat tarihi asndan sahipsiz lke (Niemandsland) idi. Anadolu uygarlklar ortayakarlmaya balaynca, bize olduu kadar Bat'ya da yeni dnyalar alyordu.

    10

  • 8/12/2019 Yazko Felsefe Yazlar_3

    7/163

    BN HALDUN VE MANTIKAHMET ARSLAN

    Bu yazda genel olarak bni Haldun'un mantkla ilgili grlerinden sz edeceiz. Bunu n iinesas olarak onun nl eseri Mukaddimeye dayanacaz. Mu kaddim e dier birok nem li zelliiyannda bni Haldun 'un kendi ana varncayakadar slm uygarlnda ortaya km ve ilenmieitli bilimlerin tarihse l ve sistema tik bir ana lizve deerlendirilmesini ierir. Onun zellikle altncve son blm ki ayn zamanda hacim bakmndan en byk blmdr bu bakmdan okdeerli ve aydnlatc bilgiler tamaktadr. te burada esas olarak bu blme ve bu blmde Mantk bilimbne ayrlm olan zel alt-blmedayanarak, bni Haldun'un slm'da mantn ortaya k, tarihsel geliimi, man ta yneltilen eitlisaldrlar, ma ntk hakknda ortaya kan eitli vefarkl anlaylara ilikin aklamalarn isleyerekma nt nasl bir disiplin olarak ele aldngstermeye alacaz. On un mantk hakkndaki analizve deerlendirmelerinin bize bilgi kuram, bilimanlay, bilimsel ynteme ilikin dnceleri zerine nem li ipular vebilgiler salama durumundaolduunu greceiz. Nihayet bu ipular ve bilgilerin deerlendirilmesi de onun kurmak istedii,kurduunu dnd ve bugn de hemen herkes tarafndan kurucusu olduu kabul edilen U mrnlmi veya insani toplumsal rgtlenmeler bili-mhn ksaca ada deyimim izle toplumbiliminihangi y ntemsel-kuram sal temeller zerine oturtmaya altna ilikin baz dncelerimizi sergilememize imkn verecektir.

    11

  • 8/12/2019 Yazko Felsefe Yazlar_3

    8/163

    Mantn konusu, amac nedir? O, ne tr bir disiplindir? bniHaldun'un Mukaddime'de felsefi-aklsal bilimlerin incelemesineayrd blmde mantk hakknda u tanm verdiini grmekteyiz: Mantk, bilinen eylerden bilinmeyen, bilinmesi arzu edileneyleri karma ileminde zihni yanllara dmekten koruyan birbilimdir. Mantn faydas bilgi peinde koan kiiye tasavvur vetasdiklerde doruyu yanltan ayrdetmesini salamasdr. Bylece mantk sayesinde insan, dncesinin imknlar iinde yaratlm varlklar zerinde olumlu veya olumsuz yarglarda bulunarakonlarn gereini tahkik etme imknn elde eder.'zel olarak mantk biliminin incelenmesine ayrlan alt-b-lmde ise bni Haldun onun hak knda u tanm vermek tedir:Mantk, eylerin zleri (mahiyya) hakknda bilgi veren tanmlarda ve tasdikleri salayan delillerde doruyu yanltan ayrdetmeyim m k n klan kur allar veren bir bilimdir

    2

    Bu iki tanm veya aklamadan hemencecik ortaya kan sonu , bni Haldun'un mant sadece zihnin ileyi srecini betimleyen psikolojik bir disiplin veya zihnin, akim ilkelerine gretutarl ve dzgn bir biimde ilemesi iin gerekli kurallar koyannormatif bir disiplin olarak almaddr. Bu szlerden anlaldna gre bni Haldun iin mantk, zihnin varlklar hakkndadoru bilgilere erimesinin yollarn, yntemini ortaya koym aya alan bir disiplindir. nk mant k bilinen eylerden bilinmeyeneyleri karmann yollarn gstermek amacndadr. O, dncenin imkanlan iinde zihnin gerek hakknda nasl doru bilgilereeriebileceini ortaya koyma amacndadr. Mantk, eylerin zlerihakknda nasl doru tanmlar oluturulabilecei, bu tanmlar veya tasavvurlardan hareketle eyler hakknda kesin bilgiyi verecekyarglarn nasl elde edilebileceini belirtmek amacndadr. Ksaca o, bu g nk deyiimizle bir yntembilim veya bir bilgi k ura m dr.Mantn amac, eyler hakknda doru bilgiye erimenin yollar n gsterm ek oldu una gre nce bilgi ni n ne olduu nu bilmem iz gerekm ektedir. bn i Haldun bu nu n iin filozoflar tarafndan ileri srldn belirttii bir kuram ayrntl olarak sergiler. Bu, z itibariyle Aristotelesi bir bilgi kuramdr. Bu kuramagre ok genel olarak bilgi, bir varln olduu gibi alglanmas(idrk), onun znn ve zne ait niteliklerinin bilinmesidir. nsand a bilgi edinme srec inin iki yolu veya dah a d orusu iki aamas vardr. Bunlardan birincisi tasavvur, ikincisi tasdik aamasdr. Tasavvur, bir eyin znn zihin tarafndan alglanmas,grlmesidir. Baka deyile bir eyin znn zihnin bir yargs olmakszn basit, ilkel ve dorudan bir biimde alglanmasdr. Tasdik ise zihnin bir ey hakknda bir eyi, dolayl olarak, yani biryarglama ilemi sonunda tasdik etmesidir.Filozoflara atfen sergilenen bu kurama gre bilginin temeli,be duyu araclyla elde edilen duyusal alglardr. nsanlarla hay-12

  • 8/12/2019 Yazko Felsefe Yazlar_3

    9/163

    van lar arasnda duyusallar m alglanmas bak mn dan bir farkyoktur. Ancak insanlar, hayvanlardan nemli bir zellikleri ile ayrlmaktadrlar: nsanlar hayalgc (muhayyila) denilen yetilerisayesinde, soyutlama yolu ile bu duyusal nesnelerden bir takmtmelIer (klli) oluturabilirler. Bu tmellerin oluturulma sreci de birka kademelidir. nsan nce etrafnda grd belli birgu rup duyusal-bireysel varlklarda n onlarn hepsine uyan bir((form (suret) oluturur. Daha sonra zihin bu belli bir guruba giren nesnelerle, baka bir grup nesneler arasnda ortak grd birnitelii soyutlayarak bu iki gru p varlklardan ikisine de uyanikinci bir form oluturur. Bylece bu soyutlama ilemi devameder ve sonunda artk kendisi ile karlatrma yaplmas mmknbir varlk kalmayan, dolays ile en genel ve en basit odan bir t-mele varlr. rnein, etrafmzda grdmz duyusal-bireyselinsani varlklardan hareketle, onlarn hepsine uyan bir insan tr formu elde edilir. Sonra insanlar, hayvanlarla karlatrlr.Onlarn ortak niteliklerinden hayvan cinsi formu elde edilir.Sonra insanlar ve hayvanlar birlikte bitkilerle karlatrlr v.b.ve bylece son unda en yksek cins e, ya ni kendisi ile karlatrlmas mmkn bir baka varln kalmad tze varlr.3imdi bilgi bu yolla, yani gitgide daha genelleen bir takmformlarn soyutlama yolu ile elde edilmesi, bylece varlklarn zlerinin dorudan bir gr ile alglanmas yoluyla kavranmas gibibir baka yolla veya bu aamadan sonra gelen bir baka aama sonucunda da elde edilebilir: Zihin bir eyi, bir baka ey hakkndabir yarglama ilemi sonucunda tasdik ederek de bilgiye varabilir.te bu ilemlerden birincisi tasavvur, ikincisi tasdik ilemi veyayolu'dur.bn i Haldun tasa vv ur ile tasdik ara s ilikileri inceledii zama n,bilgi deeri ve amac bakmndan tasavvurun tasdikten nce geldiini syler. nk, filozoflara gre tasavvurun faydas veya amac , eylerin hakikatlerinin bilgisidir. mdi tasdikle ilgili bilgininamac da budur. Bun dan tr tasdikin, yani yargda b ulunm annnihai amac da gerekte tasavvurun kendisidir. Ksaca tasdik,aslnda tasavvur iin bir aratr.1bni Haldun'un bu ekilde tanmlad, konu ve amalarnbelirledii manta ve bu mantn dayandn dnd bu bilgi kur am na baz itirazlar olacaktr. Ancak da ha nce man tkhakknda slm'da ortaya km olan birtakm yanl anlaylar,bu manta haksz olarak yaplm olan birtakm eletirileri bertaraf etmesi gerekmektedir. Bu yanl anlaylardan birini, bni Haldun'a gre, mantn kendisi bilgi vermeyen, fakat bilginin eldeedilmesinde bir arac ve yardmc olan bir disiplin olduu noktasn gzden kar an baz kimseler temsil etme ktedir.

    13

  • 8/12/2019 Yazko Felsefe Yazlar_3

    10/163

    tani Haldun'a gre bilimler, bir baka adan bizzat kendisiiin istenen bilimlerle ('ulm maksuda bi al-zt), bu bilimler iinbir ara ve yardmc olan bilimler ('ulm vasla liyya li hazinial-'ulm) olmak zere ikiye ayrlabilirler. rnein Tefsir, Hads,Fkh, Kelm gibi er'i bilimler, Doa bilimi (al-Tabiiyyat), Tan-rbilim (al-lhiyyat) gibi felsefi bilimler bu birinci grup bilimlerdendir. Buna karlk Arap dili ile ilgili bilimler, aritmetik ve benzerleri bu birinci trden er' bilimlere, mantk ise bu birinci trden felsefi bilimlere yardm c bilimlerdir. imdi bu b irinci tr , yanikendileri iin istenen bilimlerde istenildii kadar derinleilebilir,onlarn konular, sorunlar istenildii kadar ayrntl olarak ele alnp ilenebilir. Ancak Arap d ili ile ilgili bilimler, aritm etik , m an tkve benzerleri gibi asl bu birinci trden bilimlere yardmc, onlariin bir ara olan bilimlerde byle bir ey doru deildir. Bunlarancak dier bilimlere yardmc olmalar bakmndan ve bu ldeilenmelidirler. Bunun tersini yapmak, onlarn varlk nedenlerineve amalarna aykr der. Ancak bni Haldun'a gre son zamanlarda slm'da yetien baz bilginler gramerle,ma ntkla , FkhnEsaslar (Usl al-Fkh) ile, ya ni bu yardm c ve ara bilimlerleilgili olarak bu yanl yola sapmlar, bu bilimleri gereinden fazla ileyerek birer ara olmaktan karp adeta birer ama halinegetirmilerdir. 5 Yani onlar gerek bilgi yerine yntem bilgisi ile,gerek bilimler yerine yntembilimle ilgilenmeye balamlardr.

    bni Haldun'a gre mantk hakknda dier bir yanl anlayveya tutumu, onunla bilgi veya bilim arasndaki ilikiyi kopararak, mant sadece formel karsama ilkelerine, biimsel akl yrtmeleri indirgemek isteyen Fahr al-din al-Razi ve Afzal al-dinal-Hunaci gibi yine son zamanlarda ortaya kan birtakm bilginler temsil etmektedir. bni Haldun bu olay da yle sergilemektedir: mant sistemletirerek ortaya koymu olan Aristoteles'inmantkla ilgili sekiz kitab vardr. Bu kitaplardan ilk , kyasn biim (s r at ), geri ka lan bei ise kya sn ieriki (mad da)zerinedir. Bu ne demektir? bni Haldun'a gre mantkta kyas,bazan gtrd, verdii sonu bakmndan incelenir. Bazan isebu sonucun kendisi gz nne a lnmakszn, bu sonuca nasl gtrd bakmndan incelenir. Birinci bakmdan kyasn incelenmesine m an tk ta onun ierii yan i gtrd sonucun pekin(yakm ) veya olas (zann ) he rh an gi bir bilgiyi verm esi bakmndan incelenmesi denir. kinci bakmdan kyasn incelenmesineise, onun biim i ba km nda n, y an i h er ha ng i b ir zel bilgi sonucuna gtrmesi bakmndan deil de mutlak, genel olarak bir sonuca nasl gtrd bakmndan incelenmesi denir. 'Yine bni Haldun'a gre Aristoteles, mantk kitaplarnn ilk nde srasyla en yksek cinsler i, ya ni k ategorileri (K itab al-m ak l t), yarglar ve eitlerini (Kitab al- 'b ara ), kyas ve genel14

  • 8/12/2019 Yazko Felsefe Yazlar_3

    11/163

    olarak onun nasl sonuca g trd n (K itab al-kys) incelemitir. Bylece bu k ita pt a kyasn biim i ba km nd an incelenmesi tamamlanmtr. Geri kalan be kitapta ise kyas, gtrd sonularn asl bilgi deeri, yani ieriki bakmndan bir incelemeye tbi tutulmutur. Kyas sonucunda elde edilmek istenenbilgi ya pekin bir bilgidir veya farkl dzeylerde olas bilgilerden ibaret olacaktr. te drdnc kitap (Kitab al-burhn) bupekin bilgiye gtrmesi bakmndan kyas ele alr ve byle bir bilgiye gtrmek iin onu ncllerinin hangi nitelikte olmas gerektii v.b. trnden sorunlar inceler. Geri kalan drt kitapta da kyas, bu kez pekin olmayan, eitli dzeylerdeki olas bilgileregtrmesi, yani yine ieriki bakmndan incelenir.7bni Haldun'a gre Aristoteles'in mantkla ilgili bu sekiz kitab ve be tm el le ilgili sguc Arapaya evrildikten sonra bunlar zerinde Farabi, bni Sina, bni Rt gibi filozoflar eitli almalar yapmlar, bunlara erhler, telhisler yazmlardr. Bunlardan sonra gelen ve son zamanlarda ortaya kan birtakm bilginler ise kyasn b u ierik i bak m nd an incelemesini ihm alveya tam am en ter k ederek, onu sadece biim i bakm nda n incelemeye balamlardr. Bylece Aristoteles'in mantkla ilgili sonbe kitabna ok az ilgi gstermiler, genellikle sanki onlar hi yokmu gibi almalarn tamamen ilk kitap zerinde younlatrmlardr. Bunun sonunda bu kiiler mant, aslnda bilimler iinbir ara olarak almaktan uzaklap, onu kendi bana ilenmesigereken bir disiplin gibi grmeye balam lardr.bni Haldun onlarn bu mantk anlaylarna ve tutumlarnaiddetle kar km ak tad r. nk o na gre kyasn ierik i bakmndan incelenmesi ve bununla ilgili kitaplar mantn nemli birksmn, asl amacn tekil etmektedir. Mantn faydas, meyveleri asl kyasn bu gtrd sonularn, uyguland ieriin bilgi deeri zerinde olan aratrmalarda yatmaktadr. K yas lar veya mant amalanan bir bilgiye, doru bilgiye gtrmeleri bakmndan deil de birtakm sonulara nasl gtrdkleri bakmndan, yani salt formel (sr) bakmdan incelemek doru deildir."

    bni Haldun'un yukarda birinci olarak zikrettiimiz, mantasl bilimler iin bir yardmc, bir ara olarak grmeyip, kendisiiin istenen bir bilim olarak gren kiilerle, buradaki bu, mantkla bilgi veya bilim arasndaki ilikileri kopararak onu salt bir formel disiplin klmak isteyen kiileri kastediyor olmas ok olasdr.nk bu ikinciler de sonradan ortaya kan birtakm bilginlerdir ve mant, bilgiye erimek iin bir ara olarak deil, kendibana ilenmesi gereken bir bilim dal olarak grmektedirler. Neolursa olsun, bni Haldun aka bu kiilere ve mantk hakkndabyle bir anlaya kardr. bni Haldun iin mantk, daha nce desylediimiz gibi zihnin formel olarak nasl ilediini, nasl tutarl15

  • 8/12/2019 Yazko Felsefe Yazlar_3

    12/163

    karsamalarda bulunduunu aratran bir disiplin deildir. Oamac doru bilgiye eritirecek yntemleri ortaya koymak olan biryntembilimdir.bni Haldun'un slm'da mantk tanndktan sonra onun imknm reddetmek zere ortaya kan dier bir tutuma, bu kezAristoteles mantnn bizzat kendisine yneltilmi dier bir eletiriye de kar kt grlmektedir. Bu eletiri ile de nominalistE'ari kelmclarmm, zellikle Bakllani ve Ebu shak al-sarayi-ni'nin Aristoteles mantna yapm olduklar grlen bir eletirilerini kastediyoruz. Bu eletiri ha kkn dak i bilgiyi de yine bni Haldun'dan alyoruz.bni Haldun'a gre, E'ari'den sonra gelen Bakllani'de E'ariKelm nemli bir gelime kaydetmitir. Bakllani, E'ari'nin Ke-lm'n belli bal sorunlar zerindeki ana grlerini ve tezlerinidesteklemek zere bir doa felsefesi gelitirmeye gitmitir. Bu doa felsefesi, atomcu bir felsefedir. Belli bal tezleri atomlarn veboluun varl, cisimlerin arazlarla varlkta durduklar, arazlarn ve atomlarn yaratlm olduklar vb.dir. Bakllani bu doafelsefesi araclyla E'ari'nin Kelmla ilgili tezlerini desteklemek, onlara temel salamak istemitir. Yine bni Haldun'a greBakllani ve dier E'ari izgisindeki Kelmclar, ayrca, bu atomcu doa felsefesinin tezleri, bu tezlerin dayandklar ilkelerle, onlarla desteklemek am acnd a oldu klar slm dogmatik i aras nd akarlkl ve birbirlerine dnl bir iliki kurmak istemilerdir.

    Bunun iin Bakllani bir tr aksiyom deerinde olmak zere ylebir gr ortaya atmtr: Bir kantn yanll, bu kantn iaretettii eyin yanlln gerektirir. mdi burada sz konusu edilenkant, Bakllani'nin doa felsefesinde dayand ilkeler ve ileri srd tezlerdir. Bu kantn iaret ettii ey ise, E'ari Kelmclartarafndan anlaldklar ekilde slm dogmatiinin ana tezleridir. Bakllani burad a slm dogm atiinin an a tezlerinin ancakkendi ortaya atm olduu doa felsefesinin ilkeleri ile kantlanabilecei, eer ou ilkeler kabul edilmezse onlarn sallantda kalaca grn tesis etmek istemitir. Bu durumda, yine Baklla-ni'ye gre, bu doa felsefesinin kendisine, ilkelerine yneltilebilecek herhangi bir eletiri, onlarn kabul edilmemesi, ancak onlarlakantlanabilme, temellendirilebilme imknnda olan sz edilendogmatiin kabul edilemiyecei, onun yanl olduu anlamna gelecektir. Bylece bni Haldun'a gre Bakllani, bu doa felsefesine,onunla desteklemek istedii slm dogmatiinin kendisi gibi birtr dokunulm azlk verdirmek istemitir

    Yine bni Haldun'a gre Aristoteles'in mant slm dnyasnda yaylmaya baladnda sz edilen Kelmclar bu mantntemelindeki ilkelerin, yani doa veya varlk felsefesinin, kendi doa felsefelerinin ilkeleri ile tam bir ztlk durumunda olduunu16

  • 8/12/2019 Yazko Felsefe Yazlar_3

    13/163

    grmlerdir. Bundan tr onlar Aristoteles mantna iddetlesaldrmak, onu reddetme k du ru m un a girmilerdir. bni Haldu nonlarn Aristoteles mantna olan bu saldrlarn gayet nfuz edici bir biimde aklamaktadr: imdi bu (Aristoteles) mant incelendiinde, onun d dnyada tmel bir doann varln kabule dayan d grlr. (Bu tm el doaya) be tme le, yan i cins, tr,ayrm, hassa ve genel araza blnen zihinsel bir tmel karlk olmaktadr. (Mantk, ite varl kabul edilen bu be tmelin) birbirleriyle ilikiye getirilmeleri zerine da ya nm ak tad r. (Oysa buE'ari izgisindeki) Kelmclara gre bu kabul doru deildir. Onlara gre tmel ve zsel ey, zihnin dnda herhangi bir karl olmayan salt zihinsel bir ka vr am da n ib are ttir veya hl 1erku ra m n k abu l edenlere gre o, sadece bir hl dir. Bu nd an tr bu Kelmclara gre be tmel, onlar zerine dayanan tanmlar, on kategori v.b. doru eyler deildirler. z ifade eden nitelikler de mevcut deildir. Bu, burhanlarn kendilerine dayandzorunlu ve ze ilikin nermelerin mevcut olamyacam ve bu(nermelerden sonulara gemeyi salayan) aklsal nedenlerin debir gereklii olmadn ifade eder. Bylece onlara gre Burhankitab geerli deildir...10O halde ksaca bu Kelmclar d dnyada tmel bir doannvarln kabul etmemektedirler. Oysa Aristoteles'in mant byle bir takm doalarn veya zlerin varln kabule dayanmaktadr. Bundan hareket ederek bu Kelmclar, bu tmel doarm zihinde kendilerine blnd be tmel kavram da kabul etmemektedirler. Oysa Aristoteles mant bu be zihinsel tmelin varln ve onlar arasndaki zihinsel birtakm kombinezonlarn imknn kabule dayanmaktadr. Bu Kelmclar bunlar kabul etmedikleri iin, onlard an olutu rulan tanm lar, nermeleri, bunermelerden meydana getirilen kyaslar bu kyaslarda sonucag tr c olan aklsal neden leri, ya ni o rta terim i v.b. reddetmektedirler. Netice olarak Aristoteles mantnn dayanmakta olduubtn temelleri ykmaktadrlar. O zaman mantktan geriye nekalmaktadr? bni Haldun'a gre birinci gurupta olduu gibi bunlar iin de mantktan geriye sadece kyaslar zerinde biimleribakmndan yaplan birtakm akl yrtmeler kalmaktadr ."bni Haldun'a gre sorunu tersinden alrsak, yani bu Aristoteles mantnn dayand ilkeleri kabul edecek olursak bu kez deBakilani fiziinin kendisinden hareket ettii ilkelerin yanl olduunu belirtmek durumunda kalrz. Zaten Bakilani gibi Kelm-elarm Aristoteles'in mantna o kadar iddetle kar kmalarnn nedeni de bu olmutur. Bununla birlikte acaba bu fiziin ilkelerinin reddedilmesi, szti edilen slmi inan elerinin doru olmadn sylemek veya bunu kabul etmek anlamna gelir mi?Bakllani'nin grnde olanlar hi kukusuz buna evet diyecevap vermektedirler. Ancak bni Haldun'a gre Gazali 'den itiba-17

  • 8/12/2019 Yazko Felsefe Yazlar_3

    14/163

    ren baz Kelmciar bu soruyu hayr diye cevaplandrmlardr.Baka deyile Bakllani'nin bir kantn yanllndan, onun kant olduu eyin yanl olduu sonucu ortaya kar grnreddetmilerdir. Onlar mantklarn d dnyada tmel birtakmdoalar olduu, bu doalarn zihinsel karlklarnn birbirleriylebirletirilmesinin mmkn olduu grn kabul etmilerdir. Bun a paralel olarak Aristoteles 'in mant nn slm dogm atiinintezlerine aykr olmadn sylemilerdir. Nitekim Gazali, Aristoteles'in mantn Kelm'a sokan kii olmutur. Yine bunlar Ba~kllanici fiziin tezlerinden bir ounu, rnein atomlarn ve boluun varln, arazlarn iki an devam edemiyeceklerini vb. reddetmilerdir. Bunlarn yerine sdm'n sz edilen dogmalarn savunmak zere mantk bakmndan salam olduunu dndkleri baka kantlar ileri srmlerdir. Bunlar da Gazali ve Fahr aidin al-Razi gibi K elmclardr.12bni Haldun bu tartma zerinde herhangi bir tavr almamaktadr. Yani Bakllani 'nin mi yoksa mantklarn ve onlarngrn kabul ettiini syledii Gazali gibi Kelamclarm m bukonud a hakl olduunu belirtmekten kanm aktadr. Bu nun labirlikte burada onun Bakllani tipindeki Kelamclarm bu Aristoteles mantna ynelttikleri saldry benimsemediini gsterennemli bir iaret vardr: Bu Kelmciar, d dnyada doalarnvarlm ve onlarn zihindeki karlklarn reddedince sonundaellerinde m an tk ta n sadece kyaslar zerinde o nlarn biim i bakmndan birtakm akl yrtmeler kalmaktadr, Oysa bni Haldun'un, mant bu bakmdan ele alanlara kar olduunu yukarda grdk.Bundan daha nemli olarak birazdan geni bir ekilde,greceimiz gibi bni Haldun bu Kelamclarm d dnyada herhangibir ekilde nesnel doalar, zler, zsel nitelikler mevcut olmadgrlerini kesin olarak reddetmektedir. nk o sadece fizikselalanda deil veya fiziksel alan bir tarafa, tarihsel-toplumsal alanda dahi bu tr nesnel ve tmel doalarn varln kabul etmektedir. Bundan dolaydr ki o, kendi szleri ile bu doalar ve bu doalardan zorunlu olarak kan baz sonularn, yani ze ilikinniteliklerini kendisine konu olarak alacak bir umrn bilimininvarlna inanmakta ve byle bir bilimi, yani, ada anlamdatoplumbilimi yarattn dnmektedir.13Bundan hareketle bni Haldun'un mantk hakknda sznettiimiz iki yanl anlay eletirdii gibi, mantn imknnayneltilmi bu sonuncu eletiriyi de red de ttiim syleyebiliriz.Ama bund an onu n filozoflar tara fnd an orta ya kon duu ve kendisi tarafndan yukarda gsterdiimiz biimde anlald ekli ilebu mant bir btn olarak kabul ettii sonucuna geebilir miyiz? Daha nce de iaret ettiimiz zere bni Haldun'un kendisinin de bu mantk, daha dorusu bu bilgi kuram veya yntembi-18

  • 8/12/2019 Yazko Felsefe Yazlar_3

    15/163

    lim hak kn da baz itirazla r ve eletirileri vard r.bni Haldun bu eletirilerinde mant srekli olarak dorubilgiye veya bilime gtrme iddiasnda olan bir yntem olarak gznnde tutmaktadr. Onun bu zellii ile filozoflar tarafndan ortaya konduu ekliyle gerekten d dnyadaki nesneler hakknda doru, kesin bilgilere erimeyi salayan bir ara olup olmadn aratrmaktadr. Bu aratrmasnda da srekli olarak, ilozo larn mant gerek eylerin zleri hakknda bilgi veren tanmlar,yani tasavvurlar oluturmakta, gerekse burhanlara erimeyi salayan tasdikleri kurmakta doruyu yanltan ayrdetmeyi salayan kurallar btn olduu grlerini n planda tutmaktadr.bni Haldun'un bir bilgi yntemi olarak bu mantk hakknda bazpheleri vardr. Bu phelerini gstermek iin yeniden bilgininnasl elde edildii hakknda onun filozoflara atfen sergiledii kuram n kendisine dnelim:bni Haldun'a gre filozoflar bilginin kaynann duyusal alglar olduunu sylemektedirler. Bununla birlikte duyusal-birey-sel nesnelerden duyular aracl ile alman izlenimlerin kendi balarna bilgiyi vermediini dnmektedirler. Onlar insanda hayvanlardan farkl olarak bir hayalgc yetisi ve akl olduunu,bunlar araclyla insann nesneler dnyasndan birtakm tmeller trettiini ve bilginin asl konusu veya amacmm bu tmellerolduunu sylemektedirler. Ancak onlar bu tmeller arasnda dabir ayrm yapmakta ve iki tr tmelin varln kabul etmektedirler. Bunlardan birincisi dorudan doruya duyusal-bireysel nesnele rden soy utla m a yolu ile elde edilmi formlar veya tmellerdir ki bunlara birinci dereceden makller denmektedir. Bubirinci dereceden makllerin oluturulmasnda veya alglanmasnda rol olan yeti de zel olarak hayalgc yetiidir. Ancakbni Haldun'a gre filozoflar bunlarla yetinmemektedirler. Bu tmelleri veya tmel kavramlar (ma'ani) birbirleriyle temasa getirmek ve onlar arasnda ortak olarak paylald dnlen birdier nitelikten hareket etmek, bu nitelii soyutlamak suretiyledaha genel bir dier tmele gemek istemektedirler. Sonra bu elde edilen tmeli veya genel kavram, ayn ekilde baka kavramlarla temasa getirerek, ayn ilemi yaparak gitgide daha genelkavramlara, sonunda kendisinden daha teye soyutlamann mmkn olmad en yksek cinslere, kategorilere, en genel kavrama,tz kavramna gitmektedirler. te bu dorudan doruya duyusal-bireysel nesnelerden elde edilmemi olan kavramlara da ikincidereceden makller denmektedir. bni Haldun'a gre bu ikincidereceden makllerin oluturulmasnda veya alglanmasnda etkin olan da artk hayalgc deil, akln kendisidir."

    Yine daha nce temas ettiimiz gibi bni Haldun'a gre filozoflar, bilginin iki yolla, yani tasavvur ve tasdikle elde edildiini19

  • 8/12/2019 Yazko Felsefe Yazlar_3

    16/163

    sylemektedirler. Bu tmellerin oluturulmas veya alglanmasbirinci yol veya birinci aamadr. kinci aamada ise bu elde edllen tmeller birbirleriyle birletirilerek aralarnda olumlu veyaolumsuz birtakm ilikiler kurulmaktadr. Yani akl, burhanlaiaraclyla bunlardan birini dieri hakknda tasdik etmekte veyadememektedir. Bu yarglama ilemini de Ibni Haldun tasdik yolu ile bilme olarak tanmlamaktadr.15bni Haldun'un bu bilgi kuramna birka noktada itiraz vardr: Bunlardan birincisi ve belki en nemlisi bu bilimsel bilgininkonusu olan tmelin nasl bir tmel olduu, yani birinci dereceden mi yoksa ikinci dereceden mi m akller olduu konusund akisoruturmasnda yatmaktadr. bni Haldun'a gre filozoflar bumakller in da ha ok ikinci dereceden m ak ller o lduu grn ileri srmektedirler. Mantklarm da zel olarak bu ikinci dereceden makller zerinde kurmaktadrlar. te bni Haldun buno ktad a filozoflara ve m ant a k ar kma ktadr. O, d dnyada birtakm nesnel doalarn varln kabul etmektedir. Dolaysyla zihnin tmeller yaratmasndaki meruiyetine de inanmaktadr. Bilimin konusunun tmeller olduu grne bir kar k sz konusu deildir. Yalnz o bu tmellerin hangi tr tmellerolmas gerektii konusu zerinde byk bir nemle durmaktadr.Ona gre herhangi bir felsefi-bilimsel disiplin gerekten inanlr,gvenilir bilgilere sahip olmak istiyorsa, bu birinci dereceden makller zerinde almal ve onlar asla ama maldr. kinci dere-,ceden makllere gelince, onlarn d dnyada herhangi birgerek~\ilkleri yoktur. Dolays ile onlar konu olarak alacak almalarnaherhangi bir gvenilir bilgi vermeleri beklenemez. \bni Haldun bu grn Mukaddime'de birka yerde mmkn olan en byk bir aklkla ortaya koymaktadr. rnein, M u-kadime'in ok n l ve felsefenin red dine ayrlm olan Felsefenin Reddi ve Onunla M egul Olan larn B ozukluklar adl alt-b-lmde bilgi deerleri bakmndan bu birinci ve ikinci dereceden.makller arasnda kesin bir ayrm yapmakta ve gerein bilgisini;vermek te birincilerden phe edilemiyeceini, anca k ikincilerinhi emin olmadn sylemektedir: Zihin bazan ikinci derecedensoyu tlaman n rn leri olan ikinci dereceden m akller zerinde deil, hayalgc yetisi araclyla oluturulmu suretler olan ved dnyadaki varlklara uygun den birinci dereceden makllerzerinde tasarrufta bulunur. Bu durumda zihnin yarglan, duyusalolarak bilinen eylerin bilgisinde o lduu gibi pekin olurlar* n k birinci dereceden makller tanmlar gerei d dnyadaki varlklara uyduklarndan tr d dnya ile daha fasla b ir uygunluk gsterirler. Bundan dolay filozoflarn bu (birinci derecedenmakllerle ilgili) iddialarn kabul ediyoruz."* Alntlardakiitalik biseaittir.20

  • 8/12/2019 Yazko Felsefe Yazlar_3

    17/163

    bni Haldun birinci ve ikinci dereceden makller arasndakibu ayrm bir baka yerde yine vurgulamakta ve filozoflar yinemant ikinci dereceden makller zerinde alan bir disiplinolarak ortaya koyduklarndan tr eletirmektedir. Szn ettiimiz yer, bni Ha ldun 'un Mukaddime'de bilginlerin, insanlar arasnda neden tr siyasetten en az anlayan insanlar olduklarmaklamaya alt yerdir." Burada bni Haldun Platon'un, Fa-rabi 'nin veya bni Sina'nn dncelerinin tamamen tersine olarak insanlar arasnda siyaset konusunda kendilerine gvenilecekkiiler arasnda bilginlerin en son srada geldiklerini sylemekteve bu grn temellendirmeye almaktadr. Ona gre bununnedeni, bilginlerin zihinsel kurgulamalara ve duyusal varlklardansoyutlayarak oluturduklar kavramlarla dnmeye pek dknolmalardr. bni Haldun'a gre bilginler bu ok soyut, genel kavramlar olutururken herhangi bir zel konuyu, sz gelimi bir kiiyi, zel bir ulusu, bir insan grubunu gz nnde tutmaz, zelolarak bunlara uygulamak zere bu kavramlar yaratmazlar. Bukavramlarla btn bunlar zerinde genel olarak yargda bulunmak isterler. Ancak daha sonra bu kavramlar d dnyadaki varlklara uygulamak isterler. Bundan tr onlarn oluturduklarbu kavramlar ounlukla ancak zihinde bir varl olan eyler olarak kalmakta devam ederler. Baz durumlarda bir aratrma sonucu d dnyada zel baz olay veya durumlara uygulanabilirler.Ama bazan hi uygulanmakszn ylece kaldklar da olur. Oysabu kavramlarn varlk ve retilmelerinin nedeni d dnyadakiolay veya duru mlara uygulanm alar ve bu uygulam alar sonucundaonlar hakknda doru ifadeler olduklarnn gsterilmesidir.

    Ksaca bilginler hep zihinsel eylerle (al-um l a-zihniyy a),fikirlerle me guld rler. O nlar dan ba kalarn bilmezler. Siyasetadam larna gelince onlar d dn yad a mey dana gelen olaylarnkendilerine, onlarn koullarna, onlara bal olan dier eylerenem vermek zorundadrlar. Bu olaylar her zaman ayn biimdeortaya kmayabilirler ve kmazlar da. Bundan tr her zamaniin herhangi bir tr olayda bu olayla ilgili oluturulmu genel tasavvu ru geersiz klacak bir ey olabilir. Bir uy gar lkta (um rn )ortaya kan koullar, bir baka uygarlkta veya toplumda ortayakan k oullara h er bak m dan benzer olmayabilir. Bu umrn larbir bakma birbirlerine benzer, bir baka bakmdan birbirlerindenfarkl olabirler.te bilginler yarglarn genellemeye (ta'mim al-ahkm) veeyleri birbirleriyle karlatrmaya, birbirlerine benzetmeye okmerakl olduklar iin siyasetle ilgili sorunlarla da uratklarndaetraflarnda olup biten eyleri grmeye almaz, onlar kendigrleri ve akil yrtmelerinin kalbna sokmaya alrlar. Bundan tr de bu eyleri anlamak ve deerlendirmekte birok yan-21

  • 8/12/2019 Yazko Felsefe Yazlar_3

    18/163

    lisa derler. Yine bundan tr bni Haldun'a gre salkl biryaps ve ortalama bir zeks olan sradan bir insan bu tr dnmeye alk olduu iin siyasette bilginlerden ok daha fazla baar gsterir. nk o her konuyu kendi zellii iinde ele almaktan, her durumu, her bir insan gurubunu onlara has olan koullariinde yarglamaktan teye gitmek istemez. Bundan dolay onunyarglar bilginlerin yarglarnda olduu gibi, sz edilen genellemeler, kyaslamalarla bozulmamtr. O, ounlukla dncelerinde duyular ile idrk ettii eylerin (al-mavadd al-mahsusa) tesine gemez. Ksaca o, yzerken fazla uzaklara alma, selametkydadr diyen airin dne uygun olarak ele ald bu konularda ayan asla karadan kesmez. Bundan tr siyasette bu trinsanlarn grlerine gvenilebilir, ama bilginlerin szlerine, yarglarna gvenilmez."

    bni H aldu n bu gr] erini sergiledikten sonra b ur ad a derh almanta ve birinci ve ikinci dereceden makller ayrmna geer veunlar syler: te bu sylediklerimizden, duyusaldan uzak veok soyut olduu iin mantk sanatna gvenlemiyecei ortayakmaktadr . nk mantk sanat, ikinci dereceden maklleri inceler.md i man tn yarglar ile, bu yarglarn hak larn da bir ifade olduklar d dnyadaki varlklar arasnda kesin bir uygunluk(intibak) arand zaman, maddi eylerde, mantn bu soyut yarglarn geersiz klacak, onlar rtecek bireylerin olmas mmkndr . Birinci dereceden makller zerinde dnmeye gelince,burada durum deiiktir. Onlar, dah a az soyu tturlar. nkhayalgcnn rnleridirler ve duyu sal varlklarn suretleridirler.Bu ndan dolay duyusal va rlklarn zelliklerini ko rurlar ved dnya ile uygunluklarnn tahkik edilmesine imkn verirler."O halde burada gene karmza birinci ve ikinci dereceden makller ayrm kmakta ve bni Haldun bu ikincileri ve onlar konu olarak aldn syledii mant eletirmektedir. Burada yineo, hayalgc ile dar anlamda akl arasnda bir ayrm yapmaktabirinciyi, birinci dereceden makllerin, ikinciyi ise ikinci dereceden makllerin temeline yerletirmektedir. Burada da bilgiye eri

    mekte, birinciye ikinciden daha fazla bir nem ve deer verdiigrlmektedir. Bunun nedeni ise burada ilgin bir biimde dilegetirdii gibi birincilerin dorudan doruya duyusal nesnelerdenoluturulduklar iin daha az soyut, daha az genel olmalar, dahafazla duyusal ierik tam alar, nesneler dn yasn dan dah a az uzakolmalar, bu zelliklerinden tr de doru bilginin amac olannesnelere uygunluk durumunun bunlarda daha kolay ve dahaak bir biimde tahkik edilebmesidir.Kanaatimizce bni Haldun bu iki pasajda doru bilgi, biliminne olduu hakkndaki dncesini derinden yakalamamza imknveren ok nemli eyler sylemektedir. yle anlalmaktadr ki ona22

  • 8/12/2019 Yazko Felsefe Yazlar_3

    19/163

    gre doru bilginin, bilimin konusu d dn yad aki nesnelerdir.Doru bilginin, bilimin lt ise bu nesneler hakknda getirilmiolan ifadelerin onlara uygun olmasdr (al-mutabaka, al-tatbik al-yakm). mdi bu uygunluun (intibak) tasbiti iin, bu ifadelerintekrar nesnelerine gtrlp onlara uygun olup olmadklarnntahkik edilebilmesini mmkn klacak bir zellikte olmalar gerekir. Bilginler, bu cmleden olmak zere tabii filozoflar, bni Haldun'a gre bu nokta zerinde yeter derecede israr ediyor gibi grnmemektedirler. Onlar kavramlarn olutururken mmkn olduu ka da r genel kav ram lara ulam ak istemektedirler. rneinsiyaset alan ile ilgili olarak bilginler, zel bir insan gurubunun,zel bir umrnm yapsna uyacak, onu zel koullarnda anlamamz ve aklamamz mmkn klacak kavramlar oluturmak yerine btn insan guruplarna, btn mranlara temil edilebilecek genel bir kavram peinde komaktadrlar. Ama bu durumdaok kez, bu kavram sadece zihinde kalmakta, d dnyada karln bulamamaktadr. Bu durumda ise bu kavramn yaratlmasnn bir faydas, bir anlam olmamaktadr. Birinci dereceden makllere gelince, onlarda bu mahzur sz konusu olmamaktadr. Onlar duyusal nesnelerden hareketle oluturulduklar ve fazla soyutolmadklar iin haklarnda bir ifade olmak istedikleri belli birolaylar veya varlk gurubu ile uyumakta, onlar aklayabilmektedirler. phesiz bni Haldun'a gre bilgi tek tek duyusal-birey-sel nesnelerin duyusal izlenimlerinden ibaret deildir. Bilginin konu su tmeller dir. Ama bu tmeller, her trl soyutlamalar deildir, varlkta belli bir karl olan, belli bir ierii, somut, gerek, bir ierii olan tmellerdir, yani birinci dereceden makllerdir. Platon ve Aristoteles'in felsefelerinin temel kavramlar ile ifade edersek bunlar kesinlikle Plton'un tdea>lan deildir, Aristoteles'in somut ve gerek bir ierii olan trleri, formlarndr.

    bni Haldu n zerine yazd ok deerli yaptnd a M uhsinMahdi, onun genel olarak tarih bilimi araclyla, uzun zamandan beri slm'da bir gerileme dnemine girmi olan felsefeninbizzat kendisini yeniden bir canla ndrm ak am acnda oldu unusylemekte, zel olarak da bunu Aristotelesi felsefeyi, Aristoteles-i varlk ve bilgi teorisini izleyerek gerekletirmek istediini ilerisrm ekted ir. Ba ka deyile M ahdi, bni H ald un 'un felsefi-biiimselbilgiye erimek iin uygun yolun, kantlayc akl yrtmeler vekyastan getiini dndn sylemekte ve onun Aristoteles 'in bilgi kuramnn ilkelerini ve sonularn btn ile benimsediini savunmaktadr." Birinci tezin tartlmasna girmeksizin buikinci daha zel gr zerinde duracak olursak onun belli bir lde doru olmakla birlikte gerei tam yanstmadn syleyebiliriz. bni Haldun'un Yunan felsefesi iinde Platoncu veya Yeni-Platoncu bilim anlayna, bilgi kuramna, bu kuramn temelinde

    23

  • 8/12/2019 Yazko Felsefe Yazlar_3

    20/163

    yatan metafizik veya varlk kuramna tamamen kar olduunu,bu bakmdan daha ok Aristoteles'in varlk ve bilgi kuramna yaklatm kabul ediyoruz. Ancak bize gre o, Aristoteles'in bilgi kuramm ve bilim anlayn belli bir noktaya kadar izlemekte, fakatonun kesin ve sorunlu bilginin ltn, onun kantlanmasndagren, dolaysyla bu tr bilgilerin ancak doru, zorunlu, ze ilikin ncllerden hareket ederek doru bir ekilde kurulmu olankyaslarn sonu nermelerinde bulundu unu dnen anlaymise pek kabul eder gibi grnmemektedir. bni Haldun doru birbilginin doruluk deerini, onun kantlanmasndan ok bugnkan lam da tahkik edilebilme sinde b ulu r gibidir. Yu kard a kendisinden naklettiimiz ikinci pasajda belli bir lde bu grn deortaya konmu olduunu dnyoruz. Bunun dnda Mkaddi-me'e bir baka yerde, filozoflarn doa felsefeleri veya fizikleriile ilgili grlerini eletirirken bu grn daha da ak bir biimde ortaya koyduunu gryoruz.bni Haldun bu szn ettiimiz yerde nce filozoflarn mantk hakknda, onun, eylerin kesin bilgisine erimekte bir ara olduu grlerini ele almakta, sonra bu mantklar veya bilim yntemlerinin Doa felsefesi alanndaki kullanmna gemektedir. Buvesileyle aynen unlar sylemektedir: Filozoflarn doa bilimidiye adlandrlan, cisimse varlklarla ilgili burhanlarn ieren bilime gelince, bu bilimin yetersizlii urasndadr: Burada tanmlarve kyaslarn, onlarn iddialarna gre verdii zihinsel sonularla(bu sonularn haklarnda bir ifade olduu) d dnyadaki varlklar arasndaki uygunluk kesin deildir. nk btn bu yarglar,zihinsel, genel, tmeldirler. Oysa d dnyadaki varlklar, bir maddeye sahip olduklarndan tr bireyseldirler (mutaahhsa bi ma-vaddiha). mdi onlarn maddelerinde bu zihinsel tmel yarglarn,d dnyadaki bireysel varlklarla uygunluunu engelleyen bir eyin olmas mmkndr. Velev ki bu uygunluu n mevcut olduuduyusal gzlem aracl ile gsterilmeye kalklmasn. Ancak(eer bu sz edilen uygunluun varl bu ikinci yolla gsterilmek istenirse) o zaman da bu uygunluu n delili, burada varlileri srlen burhanlarn kendileri olmu olma z, onun duyusalgzlemle gsterilmesi olm u olur. Bu takdirde (filozoflarn) buburhanlarda bulmu olduklar pekinlik (al-yakin) nerede kalmolur?.n

    imdi burada grld gibi bni Haldun gene zihnin yarglarnn genel, oysa d dnyadaki nesnelerin maddi-bireysel olduklar, bu nesneler hakknda bilgi vermek iddiasnda olan nermelerin fazla genelletirmeye gitmeden, mmkn olduu kadar bu maddi-bireysel varlklar yakndan takip ederek, onlara uygun imgeleroluturmas gerektii dncesini tekrarlamaktadr. Ama buradadier ok nemli bir nokta zerinde de srarla durmaktadr: Yuka rda belirttiimiz gibi bir bilginin do ruluun un ltnri, onun24

  • 8/12/2019 Yazko Felsefe Yazlar_3

    21/163

    kantlanm olmasnda deil, deneysel bir biimde tahkik edilmesi ve gsterilebilmesinde aranmas lazm geldiini sylemektedir.Bu ise felsefi-bilimsel bilginin ne olduu, hangi zelliklere sahipolmas gerektii konusundaki Aristoteles'in grnden oldukafarkl grnmektedir.nk, bilindii zere, Aristoteles bilgi teorisinde kesin, zorunlu bilginin ana lt olarak onun kamtlanabilmesini gstermektedir. Bundan tr ona gre, kesin felsefi-bilimsel bilgi, do-ru-zorunlu ncllerden hareket edilerek kurulmu olan apodiktikktyaslar sonucunda elde edilmi olan sonu nermelerinde bulunur. Ha m elin'in Aristoteles zerine nl eserinde iare t etm i olduu gibi Aristoteles'in, hocas Platon'un felsefi-bilimsel bilgininelde edilmesinin yntemi olarak ileri srd diyalektie, yani ikili blmelerle alan bilgi yntemine ana itiraz udur: Bu yntemle herhangi bir yklemin herhangi bir konu hakknda tasdik edilmesinin zorunluluu gsterilememektedir. Tersine, bu, karsmda-kinden istenmektedir. Platon'un bu ikili blmeler yntemi naslalmaktadr? Platon, Aristoteles'e gre, bir varlk veya konu hakknd a bilgi edinm ek iin bu varlk veya k onuy a ykleneebilecek nitelikleri, kavramlar genelden zele doru ikili blmelere tbi tutarak tesbit etmek istemektedir. rnein Platon'un verdii rnekle insann ne olduunu aratralm: Platon bunun iin nce btn varlklarn canllar ve canszlar olarak iki guruba ayrlacam, insann canllar gurubuna sokulmas gerektiini sylemektedir. kinci admda Platon canllarn, karada yayan vesuda yayan canllar olmak zere iki guruba blnebileceinive insann birinci guruba sokulmas gerektiini sylemektedir. Pla-ton'a gre ite bylece ikili blmelerle alarak insana yklenebilecek btn yklemleri tesbit etmemiz mmkn olacaktr. Bunakarlk Aristoteles Platon'a u itiraz yapmaktadr: Bu yntemlevarlacak sonu, birinci admda, insann bir varlk olduu iin canl veya cansz olduu, ikinci admda ise insann bir hayvan olduuiin ka rad a veya suda yaadn tasdik etm ekte n ileri gidemez.Yani burada insann bir yklemin zddna olarak baka bir yklemi niin ald, bu niteliin ona niin yklendii kamtlanama-maktadr. Tersine kardakinden bu yklemeyi kabul etmesi istenmektedir. Aristoteles'e gre Platon'un bu ikili blme ynteminin,diyalektiinin sonuca gtrmemesinin nedeni, Platon'un orta terimin nemini anlamam otaas ve bir akl yrtmede sonucagtrc olan orta terimleri bulamam olmasdr.22

    Buna karlk Aristoteles kendisinin getirmi olduu bilgi ynteminde iki doru nclden hareket edilerek oluturulan dzgnbir kyas sonucunda varlan sonu nermesinde yklemin, yanibyk terimin, konu, yani kk terim hakknda tasdikedilmesinin zorunluluunun gsterilebilecei d nce sinde dir. Aristoteles'e gre btn insanlar lmldr Sokrates bir insandr

    25

  • 8/12/2019 Yazko Felsefe Yazlar_3

    22/163

    O halde Sokrates lmldr trnden en basit bir kyasta, bu sonu nermesinde, sz edilen iki nclde mevcut olmayan bir zellik vardr. Burada .lmllk artk Sokrates hakknda zorunluolarak, bir nedemle (raison) tasdik edilmektedir. Burada art kSokrates hakknda lmllk ykleminin tasdik edilmesini kar-mizdakinden istememiz sz konusu deildir. Bu iki ncl kabuledildii takdirde bu sonu, zorunlu olarak bize kendisini tasdikettirmektedir.imdi bu durumda bir sorun ortaya kmaktadr: Bilgi, bilimsel bilgi, Aristoteles'e gre, yukardaki kyasn sonu nermesindeolduu gibi kam tlanabilend ir. Dolaysyla gerek an lam nd afelsefi-bilimsel bilgiler ancak doru, zorunlu ncllerden hareketle kurulmu olan kyaslarn sonu nermelerinde bulunur. Ancakbir kyas iki ncl gerektirir. Bu sonularn zorunlu olarak doruolmalar iin bize doru birtakm ncller gereklidir. Bu ncllerina sl elde edebiliriz?Yine Hamelin'in iaret ettii gibi burada da iki k sz konusudur. Ya bu ncllerin kendileri de daha nceki birtakm kyaslarn sonu nermeleridirler veya deildirler. Aristoteles iin phesiz ideal olan, birinci durumdur. Yani o, geriye doru gittiimizde her bir kyasn ncllerinin, bir nceki kyaslarn sonunermelerinden m eydana geldii bir zincirleme kyaslar btnnd enoluan bilimsel bir yapy tasarlamaktadr. B un un la birlikte bunun mmkn olmadn da bilmektedir. nk son zmde kendileri daha nce gelen kyaslarn sonu nermeleri olmayacak birtakm ilk nermelere, ncllere ihtiyacmz olacaktr. Bu ilk ncllerin ne ekilde olu turulac a hak kn da ise Aristoteles bizesalam bir yol gsterememektedir. Tmevarm tam sayma indirgedii veya ancak tam saym olarak tmeva rm kabul ettii iinbu ilk ncllerin elde edilmesinde onun roln ok snrl grmektedir. Daha ziyade o, bunun iin birtakm ampirik sezgilerden, grlerden (vision) sz etmektedir. Zihnin, dorudan doruya zleriyakalayarak onlarn kavram larm oluturma ynnd eki gcn einanmaktadr. Bu zlerin yak alanm asnd a duyusal gzleme denemli bir yer verdirmektedir.13

    te biz bundan dolay bni Haldun'un Aristoteles'in bu bilgikuramn belli bir lde izlediim, ancak nemli bir noktada ondan ayrldn sylyoruz: Aristoteles kesin, zorunlu bilginin ancak apodiktik kyaslar sonucu nda elde edilmi kam tlanab ilennermelerde bulunduunu, bir bilginin bilimselliinin ltnnonun kantlanabilirliine dayandn dnd halde bni Haldun yukardaki iki pasajdaki szlerinden aka ortaya kt zere bilimin ltn ok basit olarak nermenin, ha kkn da bir bilgiolduu nesnesi ile temasa getirilerek ona uygunluunun deneyselolarak gsterilmesinde bulm aktad r. phesiz bn i Hald un'u n dzgn bir ekilde yrtldkleri takdirde mantksal karsamalarn,26

  • 8/12/2019 Yazko Felsefe Yazlar_3

    23/163

    ded ksiyonu n deerine h erh an gi bir ekilde kar km as sz konusu deildir. Bununla birlikte yukardaki son pasajda zerindedurduu gibi o son zmde bu karsama ve sonularn, bu yarglarn deerini neyin vereceini, neyin vermesi gerektiini kendikendisine sormaktadr. Onun iin nemli olan bir nesne hakkndagetirilmek istenen bir nermenin bu nesneyi ne kadar doru yansttnn nasl tesbit edilebileceidir. Herhangi bir bilimsel nermenin deeri, dedktif olarak kantlanm olup olmamasnda deil, konusunu uygun bir biimde yanst p yanstmam asmdad r.B un u an lam ak iin ise yaplacak ey, onu b u k onusu ile ilikiye getirmek, yani tahkik etmektir. imdi bir mantksal burhann doruluunu tahkik etmek iin d dnyaya dnp gzleme ba vurduk mu onun doruluunun gvencesini kantlanmasnda deil,gzlemle gsterilmi olmasnda buluruz. Eer byle bir yola bavurmaz ve onun kantlanm olduunu, dolays ile zorunlu olarakdoru olduunu sylersek, biri, yani bni Haldun'un kendisi kalkp bu tr nermelerin genel ve zihinsel olduklarn, oysa d dnyadaki varlklarn maddi ve bireysel olduklarm, bu niteliklerinden tr de bunlarda bu sz edilen uygunluklarn engelleyenbir eylerin olmasnn mmkn olduunu syleyebilir ve durumunbyle olmadnn gsterilmesini karsmdakinden isteyebilir. Bunun byle olmadnn gsterilmesi iin ise yeniden baa, yani ddnyaya, duyusal gzleme dnmekten baka are yoktur.O halde bni Haldun'un mantk hakkndaki grlerini toparlayacak olursak unlar syleyebiliriz. Mantk, kendisine has birvarlk alan olan, bu alan hakknda bilgi veren, kendisi iin arananbir bilim deildir. Mantk asl varlk hakknda bilgi vermek amacnda olan bilimlere, bu bilgilere erimenin yollarn gstermek iddiasnda olan yardmc bir disiplin, bir sanattr. Bundan tr onusalt olarak kyaslarn biimsel incelemelerine indirgemek isteyeneilimler doru deildir. Mant bu ekilde, doru bilginin eldeedilmesi iin gerekli yollar gsteren bir yntembilim olarak elealrsak bni Haldun Aristoteles'in veya filozoflarn onun temelinekoyduklar baz ontolojik fizik postlalar kabul etmektedir. Kavramlar kavgasnda bni Haldun kesinlikle E'aricilerin nominalizmine kardr. Aristoteles gibi konseptalisttir. D dnyada eylerin kendilerinde mevcu t genellere, zlere inan m akta dr. Bu nda ntr zihnin onlarn kavramlarn, yani zihindeki karlklarmoluturmaktaki meruiyetine de inanmaktadr. Ona gre tmel,sadece zihinde olan, zihnin dnda bir gereklii olmayan bo seslerden ibaret deildir. Bununla birlikte bni Haldun zihnin hertrl soyutlamasnn rnleri olacak her trl tmelin d dnyada bir varl olduuna inanmamaktadr. D dnyada gerektenvar olan ve bilimin konusunu oluturan tmeller, ancak birincidereceden makllerin konusunu oluturan tmeller, yani Aristoteles 'in form la n , zleridir. bn i Hald un bun un la ilgili olarak

    27

  • 8/12/2019 Yazko Felsefe Yazlar_3

    24/163

    Platon'un kavram realizmine kardr. Formlar dnda kalan tmeller, yani Platon tarafndan tasarland ekilde idealarm byk bir blm salt zihinsel yapntlardan baka eyler deildirler.bni Haldun buna paralel olarak bilginin elde edilmesinde duyusal nesneyle dorudan d oruya ilgili olan haya lgc ne, saltakldan ok daha fazla nem vermektedir. Formlar alglayan birincidir. Tasavvur ve tasdik ilemlerinde tasav vura nem v ediiniaka belirtmek tedir. B tn bu nlar onun Aristoteles 'e naz aranda daha ok deneyci, daha ok gzlem ve deneye nem veren biryntem taraftar olmasn dourmaktadr. Bu ampirizmi onu filozoflar tarafndan salt dedksiyonlardan ibaret bir disiplin olaraktanmlanan mant eletiriye gtrmektedir. Bu nitelii ile birbilim y ntem i olarak m an t n bilgiye eritirme kte yetersiz, kusurlu bir ara olduunu dnmektedir.

    Yine buna paralel olarak Aristoteles trnde bir dnrndoru ncllerden kalkarak doru kyaslar oluturmak suretiylekantlanm bir nermenin otomatik olarak doru olmas gerektii grne itiraz etmektedir. Nassar'n ok gzel bir ekilde ifade ettii gibi, dnce zihin varlklar karsnda phesiz m m knolduu kadar onlara uygun decek, entitler yaratmak ister.Ama bu uygunluun gerekten mevcut olmas iin zihnin almas ile rettii genellerin balang referanslarndan kendilerinibamsz klmamalar gereklidir. Bunu gerekletirecek tek yol isebu genellerin ve onlar zerinde aklsal ilemler yaplarak varlanyarglarn tekrar bu balang referanslar ile ilikiye getirilmeleridir. Bu yaplmadka, bni Haldun'a gre filozoflarn mantksalakl yrtmelerinde, burhanlarnda sahip olduklarn iddia ettikleri pekinlik gsterilemeyen bir ey olarak kalmaya devam etmek zorundadr.24Son olarak bni Haldun'un kendi yaratm olduu Umrn l-minde btn bu grlerini uyguladn grdmz belirtelim. O burada esas olarak etrafnda grd toplumsal olaylarlailgili olarak kendi ve kendisinden nce gelenlerin gzlem ve tanklklarndan yararlanarak, bu olaylardan ortak olan, tekrarlananbir takm nitelikleri aramakta, onlarn kavramlarna erimeye alm akta dr. Bu nu n sonu cun da o, bu olaylarn, kend ilerinden tr ortaya ktklar baz doaarm, formalarm, ve bunlardanda zorunlu o larak kan baz arazlarn tesbit ettiini dnmek tedir. O, bu kavra mlar o lutururk en bu olaylar hak knd a kendi gzlemlerine dayanmaktadr. Ama kendinden nce gelen alarla ilgili olarak da bakalarnn o olaylarla ilgili olarak yapmolduklar gzlemlerini, tanklklarn ieren tarihi olay haberlerikendisine yardmc olmaktadr. bni Haldun bir yandan bu oiay-larla ilgili olarak Max W eber tipi ideal modeller in olutu rulm asgerektiini dnmektedir. Ancak te yandan bu modellerin srekli olarak ilerinin doldurularak aklayacaklar olay guruplar-28

  • 8/12/2019 Yazko Felsefe Yazlar_3

    25/163

    nn zelliklerine, uyg un bir biime so kulm alar gerektii nok tasnda gzden karmamaktadr.Bir rnekle bunu ifade etmek istersek, bni Haldun egemenlik olayn ele aldnda onun hakknda ideal, soyut, evrenselbir modelin oluturulabileceine, oluturulmas gerektiine inanmaktadr. nk insan toplumlarnn hepsinde bir egemenlik olayna rastlanmaktadr ve bu egemenlik olay her yerde belli bazkurumlar, ilikileri, zellikleri ile ortaya kmaktadr. Bununlabirlikte bni Haldun te yandan egemenlik olay ve kurumlarnntoplumdan topluma, ada aa baz nemli biim deiikliklerigerekletirdiini de grmekted ir. rnein dine da ya na n b ir siyaset rejimisnde rastlanan egemenlik tr ile akla dayanan bir siyaset rejiminde rastlanan egemenlik tr her bakmdan ayn birkaraktere sahip deildirler.25 Sonra bu ikincinin iki ana tarzndada yine egemenlik birbirlerinden belli lde farkl baz zelliklerle karmza kmaktadr. O halde egemenlik olay hakknda doru bir bilgiye varmak istersek bni Haldun onun bu farkl toplumlarda gstermi olduu farkl biim ve zelliklerini de asla gzdenuzak tutmamamz gerektiini dnmektedir.2 'Ayn ey yine mesela umrnm kendisi iin de sz konusudur. bni Haldun bir yandan genel bir umrn veya insani toplumsal rgtlenme kavram oluturmaktadr. Ama te yandan buumrn kavramn somutlatrmak, onu belli tr ve aamalarnda belirlemek iin srekli bir aba iinde bulunmaktadr. Bakadeyile bni Haldun d dnyada ve tarihte gereklemi olduuekilde umrn veya insani toplumsal rgtlenme trlerini veyaaamalarn asla gzden uzak tutmamaktadr . Bunu daha somutolarak ifade etmek istersek bni Haldun gerekte d dnyada genel olarak bir umrn veya uygarlk olmadn bilmektedir. Onagre bir umrn, rnein ancak ya bir bedevi umrn veya ha-zeri umrn olarak vardr. Hatta bunlarn her biri de daha zelolarak belli birtakm alt aamalarndaki ekilleri ile mevcuttur.bni Haldun ayn zamanda bir tarihi ve sosyologdur. O, tarihsel-bireysel olaylarn anlalmas, anlalr klnmas iin onlar arasnda baz tekrarlanlar, deimezlikleri, nedensel ilikileri bilmekgerektiini dnm ektedir. Ancak te yand an tarihsel olaylaraklamak iin yaratlan sosyolojik modellerin son zmde deerlerinin bu olaylarla temasa getirilerek onlar aklamasnda olduunu bilmektedir. Bundan tr o Umrn iminde btn bugenel, soyut modelleri olutururken onlarn d dnyada grndkleri somut, tarihsel biimlerini gzden uzak tutmamakta, aslvar olanlarn bu d dn yadak i somu t biimleri olduunu unutmamaktadr."Sonra bni Haldun'un tarihsel olaylarn yaps zerindeki gr n iyi anlamam z gerekmektedir: bn i Haldun bir yan dan kendisinden nce gelen tarihileri, tarihsel olaylarn gerisinde, onla-

  • 8/12/2019 Yazko Felsefe Yazlar_3

    26/163

    rm kendilerinden tr ortaya ktklar birtakm deimez doalar, zleri gz nne almadklarndan, tekrarlanlarndaki intizamlar, aralarndaki nedensel balantlar grmediklerinden tr eletirmekte, insan doasnn her yerde ayn olduunu, imdinin gemie iki su damlasnn birbirlerine benzedikleri kadar benzediini sylemektedir.28 Ancak te yandan o, tarihsel-insani olaylarn zaman iinde belli llerde deiebilme diye bir zellikleriolduu, deime ve gelimenin insann, toplumun temel bir boyutu olduu ynnde bir gr de her zaman ileri srmekten veyakabul etmekten kanmamaktadr. Nitekim bir yandan insan doasnn her yerde ve her zam an ayn olduunu sylerken, te yandan insann, doutan getirdii mizacnn deil, alkanlklarnn,yani iinde yaad toplumun, kltrn bir rn olduunu belirtmektedir.29 Yine bundan tr kendisinden nce gelen tarihileri bir yandan tarihsel-insani olaylardaki birtakm deimezlikleri, intizamlar, sreklilikleri gz nne almadklar iin sularken te yandan onlarn en byk kusurlarndan birinin de zamanla toplumlarn yaaylarnda ve kltrlerin yaplarnda meydanagelen deime ve gelimeleri gzden karmalar olduunu sylemektedir.30 Baz yazarlarn ileri srdkleri bni Haldun'un gerekanlamda tarih duygusundan ve bilincinden yoksun olduu, nk tarihsel olaylar iinde deime, gelime imknn kabul etmedii,tarihi srekli bir tarzda ayn biimde tekrarlanan adeta mantksal, zaman-d birtakm srelere indirgemek istedii gr deonun derinliine incelenmemesinden doan stnkr bir grtr/1 bni Haldun bir yandan tarihte, mran ilmi gibi bir bilimin konusunu oluturabilecek nitelikte intizamlar, tekrarlar, sreklilikler, deimezlikler olduunu kabul etmektedir. Ancak teyandan zamanla insann ve toplumun bnyesinde, toplumsal kurumlarn kendilerinde, phesiz yine belli bir intizam iinde ortaya kacak birtakm deimelerin, gelimelerin varln gzdenuzak tutmamakta ve bu deimelerin aklamasn vermeye abasarfetmektedir.

    3

  • 8/12/2019 Yazko Felsefe Yazlar_3

    27/163

    1. Mukaddim e'nin eitli basklar v>e eitli dnya dillerine, bu aradaTrkeye yaplm eitli evirileri vardr. Bu yazda ayrntsna girmeyi gerekli grmediimiz bas nedenlerden tr onun orijinal metniiin Beyrut basksna (Mukaddima, Al 'allama bn Haldun, ncbask, Beyrut, 1900, Matbaa al-adabiyya), F. Rosenthal tarafndan yaplan ngilizce (bn Khaldn, The Muqadd imah, An introduction toHistory, 3 did, Newyork, 1958 Pantheon Books), ve Z.K. Uan tarafndan yaplan Trke evirisine (bni Haldun, Mukadd ime, 3 Cild II.Bask, stanbul, 1968-1970, M.E.B.) dayanacak ve bunlar iaret etmekzere srasyla M B, MR ve MU ksaltmalarn kullanacaz. rneinburada yaptmz alnt iin bkz: MB , 478; MR III, 111; MU H, 566.2. MB , 489; MR III, 137; MU II, 592-593.3. MB, 489-490; MR III 137-138; MU II, 593.4. MB , 490 (ayrca 514-515); MR III 138-139 (III, 248); MU II 594 (ayrcaIII 103).5. MB , 536-537; MR III, 298-300; MU III, 152-154.6. MB ,. 490; MR HI, 139-140; MU 11,595.7. MB , 490-491; MR III, 140-141; MU II, 595-597.8. MB , 491-492; MR III, 142-143; MU II, 598-599.9. MB , 465 (Bu ikinci ksm yok); MR HI, 50-51; MU II 536 (Bu ikinci ksm yok).10. MR III, 45(MB ve MU da bu pasaj yok).11. MR III, ayn yer (MB ve MU da yok).12 . MR III, 146-147 (MB ve MU da yok).13 . bni Haldun'un mran lmi veya Toplumbilim-ae ilikin dnceleriile ilgili olarak birok e ser yazlmtr. Biz de ksa bir sre nce bniHaldun zerine hazrladmz doentlik tezinde bu konuyu ged olarak ele aldk. Bkz: Ahm et Arslan, bni Haldun ve Felsefe-in likileriKonusundaki Grleri Ankara, 1978 (Teksir e dilmi doentlik tezi),

  • 8/12/2019 Yazko Felsefe Yazlar_3

    28/163

    27. a.g.e. I ve . Blmler (bni Haldun ve Tarih ve /&ni Haldun veUmrn lmiv).28. MB , 10; MR 1,17; MV I, 20.29. MB 123, 125, 138, 494; MR 1, 253-254, 258, 2S3, II, 117; MU l, 309-310;315, 351; II, 95.30. MB 5, 25-29; MR I, 9, 56-5S; MU I, 8,66-69.31. rnein W hite ve Labica bunu savunmaktadrlar. Bkz. H. White, &reKhaldun in World Philosophy of History, Comparative Studies in Sociology and H istory, The H auge, I960, s. 120-125; G. Labica, Politiqueet Religion chez bn Khaldounv, Alger, tarihsiz, Etudes et Docum ents,SNED. s. 206-207.

    32

  • 8/12/2019 Yazko Felsefe Yazlar_3

    29/163

    BER FUAT'I TANIMAK NSELAHATTN BADATLI

    Gnmzde ok az tannan, buna karlk dneminin yazarlar zerinde byk etkisi olmu bir dnr... Zamannn mistikve romantik eilimlerine ak bir biimde kar koymu, Trk dncesine maddeci ve pozitivist grleri yerletirmeye alm biraydn. Her gerek dnr gibi, iinde bulunduu toplumun yaygn fa ka t bilim-d inan larn eletirmi bir kii...Tanzimat dneminin en nemli dnrlerinden biri olan Be-ir Fuat' kendi zgn yazlarndan tanma olanamz ne yazkki yok. Kitap ve yazlar (birka sayfa dnda) yeni harflerle baslmad. ster istemez, dolayl yollardan tanmaya alacaz onu:M. Orhan Okay, Niyazi Berkes, Gzin Dino, Ahmet Hamdi Tanp-n ar ... aracl ile.Tanpmar, B. Fuat iin ... bir asker olduu halde kendi kendine biyolojiye m erak saran , Fransz na tra lizm inin akidelerini benimseyen, dinsiz, tera kk i fikrine ina nm ... (bir) ilim mistiider.1 Tanpmar, B. Fuat' n dnce dnyasna olduka yabanc birinsandr. B. Fuat, maddeci, pozitif dnceli, doa bilimlerine vurgun, iirde bile maddenin dile getirilmesinden yana olan bir dnrdr. Oysa Tanpmar manevi dnyaya gzn dikmitir ve dahaok bir duygu adamdr. Tanpmar'm B. Fuat zerinde gerektiikad ar d urm am as belki de bu yzdendir. Bizde realizm davasnnBeir Fuat'la baladn sylyor Tanpnar.2 Ama hibir eyi ba-latmayanlar zerinde uzun uzun durduu halde, ne yazk ki B.F ua t' birka satrla geitiriyor.Bence B. Fuat'n felsefi dncesinin nemini en iyi deerlendiren Niyazi Berkes, onun edebiyat alanndaki nemini en iyi deerlendiren de Gzin D ino'dur.Gzin Dino'ya gre Beir Fu at 'n en nem li zellii herhangibir meselede olduu gibi, edebiyat ve sanat meselesinde de, ii ilmbir ma ntk la ele alp, mu ayyen bir sisteme ve dny a grne balamak istemesi ve bunda, o devirde bizdeki sanatlarn ou gibieklektik bir duruma dmemi olmasndadr.'

    33

  • 8/12/2019 Yazko Felsefe Yazlar_3

    30/163

    G. Dino, Tam imattan Sonra Edebiyatta Gerekilie Do ruadl kitab nda B. F ua t ' n deiik ko nulard aki baz d ncelerinisergilemi. Bir blmn aktaryorum. Edebiyatta gereki akmn yntemi ve tarihsel geliimi konusundaki dnceleri:Ansiklopedi gibi muhit-i ameliyat- beeriye olan bir eser-iazmi, refiki d'Alembert'ie birlikte vucude getiren Diderot, evha-mat ve hayalattan baka bir esas olmayan edebiyat- garbiyeyislah niyetinde bulunarak tabiyatta vukuat ve eya bize ne yoldazahir oluyor ise, tegayr ve tebdil etmeksizin, o yolda onlar tasvireder baz romanlar telif ederek Avrapada elyevm (Ralisme) na-mile maruf ve mtehir olan meslek-i edebiye bir r amtr.Muahharen on dokuzuncu asr- evvelinde Stendhal ve Balzacbu r p ek ok tevsi eylem i ve birincisi psikolojiyi ve ikincisi fizyolojiyi esas tutarak tabay ve vukuat- beeriye hakknda biroktetkikat ve hakayiki cami hikyeler vucude getirmiler idi, ancako devirde romantiklerin parlak ibareleri halkn gzn kamatrmakta olduundan bu meslein meziyeti lykile takdir olunmamt.'Romanc Emile Zola ve natralizm konusundaki dnceleri:... Zola mesleini ' tabiat bir miza arkasndan grmektenibarettir' diyerek tarif eylemitir... Bir muharririn vazifesi fotoraflktan ibaret gibi kalyor ise de Zola yalnz msahade ile iktifa etmeyip mhedt tecrbe ile meze ederek muharririn karihas na vs bir meyd an brakyor.s

    Gereki romann toplumsal nemi konusunda da unlar yazyor:Raliste'ler her eyden akdem iinde yaanlan lemin tasvi-ratn nazar- itinaya aldklarndan avam takmm iinde bulunduklar zillet ve sefalete mstahak grmyorlar, bunlarn su-i hallerini duar olduk lan f a k n z arur etin bir netice-i zaruriyesi olarakgsteriyorlar; bir fenaln nn almak iin en evvel yaplacakey onun esbab- hakkiyesini meydana karmaktr. Raliste ' ler detasv ir ettikle ri leme ta bi p sf atile giriyorlar, nk ta ba be tte mhim mesele tehis-i emrazdr.Bir hastaln mahiyeti bilinmedike tedavisi mmkn olamaz.'B. Fuat Zola'nn roman zerine de u dnceleri ileri sryor: Zola bu yolda yazd sarm en mehuru Les Rougon Mac-quart7 unvanl romandr ki imdiye kadar on cildi intiar edipciltlerin adedi yirmiye bali olacaktr. Bu romann cihet-i 'enni-yesi bidayetten bir ahsla hadis olan bir fet-i seyyie veraset kanunu iktizasmca evld ve ahfde suret-i sirayetile arzat- asabiyenin betaetle tevalisini ve bu slale efradnn her birinde, iinde

    yaadklar leme nazaran, arzat- mezkrenin ne yolda tecelli ve34

  • 8/12/2019 Yazko Felsefe Yazlar_3

    31/163

    tenevv ettiklerim gsterir; tarih ciheti ise nc Napolon'unriyaseti imparatorluuna tahvilinden Sedan'da tesm-i silh edinceye kadar zuhur eden vukuat ve bu devirde Fransa ahalisinin ta-bakat- muhtelifesini tekil eden smf- muhtelifenin ahval-i lemini tasvir eder. te bu eserin aksam meyannda byle bir tibarve mnasebeti tamme bulunmakla beraber ciltlerden her biri ayrbir lem i tasvir eylediklerinden bal bana bir rom an tekileder.8G. Dino, Beir Fuat'n Osmanl tefekkrnn o sralarda ulaabilecei en ileri noktaya ulam olduunu ve bu yzden yalnzkaldn, bu yalnzln onu lme gtren sabit fikirlerin douun a yardm ettiini yazyor. 'Niyazi Berkes'in Beir Fuat zerindeki dncelerine gemeden nce onun Tanzimat aydnlar konusundaki dncelerine birgz atalm. Trkiyede adalama adl kitabnda Berkes, Tanzimat aydnlarnn nitelikleri konusunda unlar yazyor:Tanzimat sonras dnemin aydnlar 1870'den sonra (rneinNamk Kemal'de grdmz gibi) kltr sorunlarna eildiklerizam an, grleri daim a siyasal sorun larn etkisi altnd a kark,belirsiz kalyordu. Bu sorunlara geleneki, reformcu ve Batc gr lerin k arm as olan bir grle baklyordu.10... Trk aydnlar henz daha Avrupa'daki belli bal felseficereyanlarn tarihini bilmedikleri gibi, bilimlerin gelimesinin dnme zerindeki etkilerini ve zellikle bunun toplum dncesindeki yansmalarn bilecek aamaya da gelmemi bulunuyorlard . . . Onun iin gerekte ne bir materyalist felsefe dncesi, ne desosyal bir ideoloji olara k sosyalizm gibi eylerd en sz edilebilir.'1Bu verilerin altnda Beir Fuat'a bakan Berkes, onu adalar ile karlatryor ve u yarglara varyor:Namk Kemal, ilhamn Victor Hugo'dan alrken Beir Fuat,Diderot, d'Holbach, d'Alem bert'den, M chn er'den alyor, fak atkendi zamannda Fransa 'da edebiyat alannda Balzac, Stendhalve Emile Zola'nm eserlerinde temsil edilen realizmi savunuyordu.Tp ve teki bilimler alannda bilimsel metodolojinin gelimesinitanmaya alt gibi, Batda sosyoloji adn tayan yeni bir bilim k olunu n b aladm grm olan ilk Trk aydndr. Fa ka t hepsinin stnde, Bat felsefi dncesiyle Ortaa ve Dou dncesi arasndaki farkm znn, bilimsel realizmde olduunu kavrayanilk T rk ayd n o olmutur.12Berkes, Ahmet Mithat Efendi'nin B. Fuat zerine yazd biyografi kitabna da deiniyor. Berkes'e gre bu kitap mraiceyazlmtr ve B. Fuat ' n gerek dnr kiiliini bize tantmaz.Yine Berkes'e gre bu kitap B. Fuat ' n hayatm ve intiharn dekadanlara bir ibret olarak ve materyalistleri bekleyen sorun ne olduunu gstermek iin yazlmtr. 35

  • 8/12/2019 Yazko Felsefe Yazlar_3

    32/163

    Ahmet Mithat, B. Fuat'n yalnz eriatlara kar deil Namk Kemal'in idealizmine ve romantizmine kar gelen bir edebiyat eletiricisi olduunu da belirtmemitir.B. Fuat zerine bir de aratrma var elimizde, M. Orhan Okaytarafndan yazlm.14 Okay onu ilk Trk pozitivist ve natralistiolarak tan tyo r. Felsefi d nce a snda n O kay'n idealist bir gre sahip olduu anlalyor. Beir Fuat gibi maddeci ve pozitivistbir kiiyi inceleme konusu yapmas ok ilgin. Olduka nesnel biryaklamla konusuna eildiini de belirtmek gerek. Farkl grlere sahip birine kar bu kadar nesnel davranmas, dorusu, pekalkn olmadmz bir durum.Garip bir raslant: B. Fuat da dncelerine katlmad Victor Hugo'nun biyografisini yazmt. Ve bu biyografinin yazl nedenini yle aklyordu: Victor Hugo vefat edeli bir hayli oldu.imdiye kadar mesleine ittiba edenlerden hi birisi Trke terc-me-i halini kaleme almad, byle bir dhinin sergzetinin mehulkalmasna vicdanm kail olmadndan byle bir cr'ette bulunmaa m ecbur oldum.M. Orhan Okay'n B. Fuat zerine bir aratrma kitab 3Tazma-s ise daha nesnel nedenlere dayan yor. Okay, kitabn n nszndeB. Fuat ' n Tanzimat sonrasnn kark dnceler ortamnda antitezlerden biri olduunu, onun bu reaksiyonlar zincirinin mhim bir halkasn tekia ettiini yazyor. Bu aklama ve yaklamtarz nd an O kay'n, B. Fu at ' n d n r kiilii erevesi iindeTrk dncesinin yakn gemii zerine aklamalar getirmek istediini anlyoruz.Beir Fuat konusundaki bu aratrmann ayrntlarna girmeden nce bir noktaya deinmek istiyorum. Sayn M. Okay'n felsefi idealizminden kaynaklandn sandm bir sorun bu. Okay,kitabnn bir yerinde, annesinin ve zellikle olunun lmne B.F ua t ' n ok zld n belirttikten sonra, ... Beir F ua t gibimateryalist bir insann hayata evlt ve akraba sevgisi ile bal oluu ok dikk ate ayandr. diyor. Ok ay'm bu yar gsn dan maddecilerin manevi ve ahlaksal deerlere nem vermedikleri sonucu kyor. Bunun bir yanlg olduunu, maddecilerin de manevi deerlere nem verdiklerini uzun uzun aklamaya gerek yoktur sanrm. Bu tr deerlendirmeler kart ideoloji taraftarlarnn saptrmalarndan domuyorsa, bir kavram karklndan douyor demektir. Okay'n maddeci gre sahip olanlar eletirmek iin byle yntemlere ba vuracak bir yazar olmad ok aktr. Buyargya bir kavram karkl neden olmutur sanrm. Buradakikavram karkl felsefi idealizmle ahlaki idealizmin kartrl-masdr. Felsefi adan maddeci gre sahip olan bir kii ahlakiadan idealist olabilir ve ahlaki idealizm, bir dnceye, bir idealeba lanm ay, zverili bir tu tu m ve davr an ifade ed er sadece. Nitekim felsefi idealizmi benimseyenlerin hepsinin ahlak bakmm-36

  • 8/12/2019 Yazko Felsefe Yazlar_3

    33/163

  • 8/12/2019 Yazko Felsefe Yazlar_3

    34/163

    yaralarn tam tehisi lazmdr. Gerei olduu gibi ortaya koymaldr. yi gstermek pahasna da olsa hakikatler rtlrse ahlk daha fazla bozulur Realist romann baka bir faydas da gelecek nesillerin bu devir hakknda yapacaklar sosyolojik bir aratrmaykolay latrma sdr.20ntikad, B. Fuat'n Muallim Naci ile olan yazmalarm ieren kitaptr. Victor Hugo, romantizm ve gerekilik gibi konularadeinen bu m ek tup larn M. Naci zerinde derin etkiler brakt kabul edilmektedir.Voltaire biyografisinde B. Fuat, din, metafizik dnce vebilim d anlaylar karsnda ak bir tavr almakta, maddeci vepozitivist grlerini a kla m ak tad r Bu yzden ad alar ile polemiklere giriir. Bu konuda M. Naci'nin belki de tartmalara birson vermek iin yazd yaz ilgintir: Voltaire'i takdir edip etmemek de aramzda bir mesele mi olacak? Asar meydanda, okuruz anlarz, iimize gelecekleri alrz, gelmeyeceklerini brakrz, ite bu kadar.21B. Fu at' n ise M. Naci ve dier ad alar gibi ii buka da r basit grmedii kuku suzdur. M. Naci 'nin dnce tar zhem Tanzimat kafasnn tipik bir rnei olmas asndan hem deB. Fuat ' n iinde bulunduu aydnlar evresini tantmas asndanilgi ekicidir.Beir Fuat ' n dil konusunda da almalarm gryoruz. Onuneitli eviri kitaplarnn yannda retici (didaktik) nitelikte baz dil kitaplar da var. Dil'in ak ve anlalr olmasndan yanadr.En nemlisi dil'in bir yap (construction) olduunu grm olmasdr. Tutulacak yol dile girmi olan yabanc kelimeleri atmakdeil, yabanc gramer kaidelerinden kurtarmaktr derken dilinbir yap olduunu sylemek istiyor kukusuz.23Grebildiim kadar ile Beir Fuat'a deinen dier yazarlarnd nceleri de yle:Mustafa Nihat zn, Trk Eletirisine Bir Bak adl yazsnda, kavga etmeden eletiri yazlar yazan yazarlardan sz ederkenBeir Fuat'a da bir cmle ile deinir: Beir Fuat Voltaire ve Hugozerine birer kitap yazd. der.24

    Dr. Birol Emil ise u deerlendirmey i yapyor:Fikirlerinde daha ziyade romantik edebiyat grne balolan Namk Kemal ve Recaizade Ekrem'i, onlara iddetli bir tepkiile kar kan Beir Fuat takip eder. Bilhassa Recaizade'nin temsil ettii santimantal edebiyat nevine Beir Fuat, daha ziyade Vol-taire'den gelen 18. asr rasyonalizmi ve Emile Zola realizmi ve na-tralizmi ile cevap verir... Romantizmin sbjektif edebiyatna kar realizmin ilme dayanan objektif eserlerinin mdafaas, bir makalesinde gz yan bile kimyevi bir tahlile tabi tutan Beir Fuat'in tenkitlerinde mhim bir yer tutar. Ancak bu tenkitler de dahaok nazari esaslara dayanr. Muayyen edebi eserler zerinde tah-38

  • 8/12/2019 Yazko Felsefe Yazlar_3

    35/163

    lue dayan an rnekler bahis konu su deildir.3Dr. M. kr Haniolu Abdullah Cevdet zerine ok deerliaratrmasnda Beir Fuat? Mekteb-i Tbbiye kkenli sayar.' Be~ir Fuat' n eitimi konusunda Okay'm bir aklamas var. Bu aklamaya gre, yanllk, Trk Ansiklopedisinden kaynaklanmaktadr.27 Dr. Bilge Ercilasun, Beir Fuat'n edebiyatmzda realizm venatralizm konusuna ilk kez deinen kii olduunu ve yine ilk kezonun tenkitli biyografiler yazdn belirtiyor.28Rauf Mutluay, .... biimsel dn ve nesnel tartma kurallarm getiren rnek yazlaryla Beir Fuat, Tanzimat devrinde pekbu lun m ay an bir denem e-eletiri edeb iyatnn gzel balangcdr... diye yazar.2'

    Prof Dr: M ehm et Ka plan, Beir Fu at iin ... m bala aszolarak denebilir ki, fikirleriyle son a Trk edebiyatnda bir devri kap at ar ak yeni bir devir amtr. der.30Dnceleri konusunda snrl bir bilgiye sahip olsak da onuadalarndan ayran ve biroklarndan stn kdan niteliklerinigrebiliyoruz. Beir Fuat'n en nemli zellii, dnya grndekitutarlk ve aklktr. Belli bir sistem iinde dnyor. Bu dnceleri hayatna geiriyor, kendinin klyor ve btn sonular ileher alana uyguluyor. Beir Fuat'n kafasnda yamal boha eklektizminin yeri yoktur. Bir Osmanl aydnnda kolay bulunmayacakbir zelliktir bu. zellikle Bat dncesinden esinlenen Osmanlaydnlarnn hemen hemen hepsi eklektik bir dnce yapsna sahiptirler. Beir Fuat tipik bir Osmanl aydn grnmnde deil.Bir dnceyi btn mantki sonular ile sonuna kadar gtrmesini biliyor. Felsefi dncesi ile edebiyat alanndaki natralizmeilimi tutarl bir kafann gstergesidir.Beir Fuat' n esinlendii Batl dnrlerin ou birbirlerineaz ok yakn den kiilerdir. Bu bile ne aradm bilen bir dnr karsnda olduumuzu gsterir . Beir Fuat, Batl yazarlarizlerken onlar n lerine g re dee rlendirm ez: 18. asr h k em asDiderot, d'Aiembert ve Voltaire'dir. Bir de De La Mettrie var, belkide nden de ilerisine varm ise de her naslsa maruf olamam.3' Beir Fuat'n bu son cmlesi onun irdeleyici bir dnr olduunu gstermesi bakmndan ilgintir .Beir Fuat' n, o dnem Trk toplumunun antenlerinin eke-meyecei bir dalga boyundan yayn yapt, bu yzden gerektiikadar etkili olamad sylenebilir.

    39

  • 8/12/2019 Yazko Felsefe Yazlar_3

    36/163

    1. Ahmet Ham d Tanpnar, 19. Asr Trk Edebiyat Tarihi, alayan Y.1976. s. ZU.2. Tanpnar, s. 559.3. Gzin D ino, Tanzimattan Sonra Edebiyatta Gerekilie Doru, A..Dil veTarih-Co.F.Y. 1954. s. 48-49.4. Dino,S.44.Ansiklopedi gibi insanl kuatan byk bir eseri arkada d Alembertle birlikte meydana getiren Diderot, kuruntular ve bos hayallerden bakabir esas olmayan Bat edebiyatm slah etmek niyetiyle, doa olaylarn veeyay deitirmeden; bise grndkleri gibi tasvir eden baz romanlar yazarak Avrupa da gnmzde realizm ad altnda bilinen ve n kazanmolan bir edebiyat f kiminin douu na yol am tr.Sonradan on dokuzuncu yzyln balarnda Stendhal ve Balzac, bu akm geniletmi, birincisi psikoloji, ikincisi ise fizyolojiyi esas tutarak insandavran lar zerinde b irok inceleme yapm lar, hakikati dile getiren h ik

    yeler meydana getirmilerdi. Ancak o devirde romantiklerin parlak anlatmlar halkn gzn kamatrd iin bu akmn (realizmin), gerek deeri anlalamamtr.5. Dino, s. 46.Zola, mesleini, doay bir kiilik szgecinden geirmekten ibarettir, diye tarif etmektedir. Bir yazarn grevi fotoraflktan ibaretmi gibi grnrse de Z ola yalnz gzlemle yetinmem ekte, gzlemi deneyle kaynatrarakyazarn dnme yetisine geni bir olanak salamaktadr.6. Dino,s.47.Realistler her eyden nce yaanlan dnyann tasvirini dikkate aldklarndan halk tabakasnn iinde bulunduu dilsklii ve sefaleti hak ettiine inanmyorlar; bunlarn kt durumlarn fakirliklerinin zorunlu birsonucu olarak gryorlar. Kt bir durumun nne gemek iin her eyden nce onun gerek nedenini ortaya karmak gerekir. Realistler de tasvir ettikleri dnyaya bir hekim gibi yaklayorlar. Hekimlikte nemli olanhastaln nedenini tehis etmektedir.Bir hastaln nitelii bilinmedike tedavisi mmkn olmaz.7. Les ougon Macquart, Zola nn yirmi ciltlik roman. Fransa da kincimparatorluk dnemi iinde bir ailenin doal ve toplumsal tarihi. Buroman Z ola nn nl fizyoloji bilgini Claude Bernard n kuramn edebiyata uygulama sdr. Zola bu romannda, soyaekim in tpk yerekimigibi yasalar olduunu k antlamak ister. (G . Lanson-P. Tuffrau, His

    toire de la Littrature F ranaise).8. Dino,s.47.Zola nn bu konuda yazd eserlerin en nls Les Rougon Macquartadl romandr. Tamam yirmi cilt olan bu romann on cildi yaymlanmtr. Bu romann bilimsel yn, bir kiideki hastaln kaltm paas gereince ocuklarna ve torunlarna gemesiyle sinirsel bozukluun devam edipgitmesini, bu soydan gelen kiilerin her birinde, iinde yaadklar koullaragre sz konusu bozukluun ne ekilde ortaya ktn ve ne gibideiiklikler gsterdiini belirtir; tarihsel yn ise III. Napolyon un, imparatorluunbana geiinden Sedan da yenilgisine kadarki dnem de ortaya kan olaylar, yine bu dnemde Fransz halknn deiik tabakalarn oluturan farklsnflarn yaam n tasvir ed er. Bu ese rin ciltleri arasnda bir btnlk bu-4

  • 8/12/2019 Yazko Felsefe Yazlar_3

    37/163

    lunmakla birlikte ciltlerin her biri ayr bir alemi tasvir ettikleri iin basitbana birer roman olutururlar.9. Dino, s. 50.10. Niyazi Berkes, Trkiyee adalama. Bilgi Y. 1973. s. 331.11. Berkes, s. 335.12. Berkes, s. 33513. Berkes, s. 335.14. M. Orhan Okay, Beir Fua. Dergh Y.15. Okay, s. 141.Victor Hugo leli epey oldu. imdiye kadar, dncelerini paylaanlardan hibiri paam yksn Trke ye aktarma. Byle bir dhinin yaadklarnn bilinmemesine vicdanm elvermedii iin byle bir crette bulunmaya mecbur oldum.16. Okay, s. 89.17. Okay, s.106, Dip notuNice gzel eserler yaratan o beyin iin rmekten baka yapacak biri kalmad.18. Okay, s. 142.Matematie ilgi duymamas zcdr. Bu bilime gerektii kadar ilgigstermi olsayd her eyi doru yarglamaya alr, hayallere kaplmaz vebaz eserlerinde grlen bo dncelere yer kalmazd.19. Okay, s. 145.V. Hugo nun iirsel hayallere eilim gstermesi, onu, ciddiyetten yoksun brakmamtr.20. Okay, s. 154.21 . Okay, s. 176.Okay, s. 198.23. Okay, s. 126.24. Mustafa Nihat zn, Trk Dili Dergisi Eletiri zel Says, Temmuz1963.25. Birol Emil, Mizanc Murat Bey Hayat ve Eserleri, Ed. F. Y. 1979, s. 445.26. M. kr Haniolu, Doktor Abdullah Cevdet. dal Y.s. 30-31.27. Okay, s. 61.28. Bilge Erdlasun, Servet-i Fnunda Edebi Tenkit, 1981, s. 73.29. Rauf Mutluay, Gsteri D. Ocak 1982.30. Okay, s. 8.31 . Okay, s.186, Dip notu.

    4

  • 8/12/2019 Yazko Felsefe Yazlar_3

    38/163

    HEGEL'DE DNYA-TN VE KLTR SORUNUOLARAK TNN SYLEM*

    ONAY SZERKimse beni benim kendimden daha iyitanmaz, ama ben hereyi sylemiyorum.Diderot (Rameau'nun Yeeninden)

    I. nsan Bireyi Dn ya-Tini ile Bir ve Birlikte Dn ebilir mi?'Hegel'in nl balang ilkesine gre Dnya-Tini'nin (Welt

    geist) yolu saysz dolaymlar zerinden geen bir dolambatr.Tinin Fenomenolojisbmde, naiv-aracsz bir bilgiden tzn kendisi olarak tinin bilgisine varmak zere bilim zorunlu olarak bu uzunyolu tutar. Bu yolda fenomenolojinin sergilemeye alt her tarihsel biim yalnzca zorunlu deil, am a ay n zam and a balaycdr,gerek bireyden gerekse genel Tin'den ok zaman ve sabr ister. 1D nya-T ini uzunluk un Kendindekidir (das Ansich) buKendindeki teslim olmaz, her geliim aamasnda, btn tre vegeleneklerde, ayrca her tarihsel Ulus-Tini'nde oyalanmaktan zevkalr. Beri ya nd an Tin (ya da tz) ayn zam anda kendiriinwdir,yani bu Kehdindekinin Kendi-iine dnm devinimi: tzden Ozne'nin kendisini btn srecin olgun rn olarak meydana getiren de bu devinimdir. Fenomenolojik dialektiin bu iki yannn, yani Dnya-Tini ile Ozne'nin, birbirinden ayr ya da soyutlanm olarak yalnzca olumsuz birey kalacaklar (Dnya-Tini'nin zne olmakszn hilie, tersine Dnya Tini'nin kar komasolmadan Ozne'nin kr bir idealizme varaca) ortadadr; bu nedenle de tz ayn zam and a bu Kendindeki nin Kendi-iine do-* Bu yaz O nay Szer'in Atina'daki 14. uluslararas Hegel Kongresinde (6Nisan 1982} sundu u bildirinin Alman ca aslndan yaplan evirisidir.42 :

  • 8/12/2019 Yazko Felsefe Yazlar_3

    39/163

    ru olan devinimidir.2 Peki ama olmakta-olan zne hantal Dnya-Tini ile bu devinimde karlar m? Eer Kendindeki nde n birBizim in, yoksa bir Dnya-Tini in deil oluacaksaHegel'de zel bir dialektiin bulunmas gerekmiyecek midir, ylebir dialektik ki Dnya-Tininin sabrm zne'nin (bundan imdiinsan zneleri de anlalyor) gerekletirme drts ile badatrsn ve (Tzn srekli zne'ye dnm yerine) zne'nin Dnya-Tini ile bir ve birlikte dnmesini salasn?3 Bu soruya olanakl bir yant, Tinin Fenomenolojisinin blmlenmesine greTrellik blmnden sonra, Ahlaksallk blmnden nce elealnm olan kltr (Bildung) kavramnda yatmaktadr, sanrm. Kltr insan bireyinin kltrdr: ancak Hegel'e gre bireyin kltr ve onun kendi gereklii tzn kendisinin gereklemesidir. Kltrn kendisinde bir kendinin-bilincince (Sel-bstbewusstsein) kavranan tinsel bir 2 bulunmaktadr ve bu zkendini bu kendi iin varolan olarak aracsz bir imdiki zamaniinde, z' ise kendisine kar duran bir gereklik olarak bilmektedir.4 Tinsel z'n kendi araeszlk iinde ve ayn zamandagereklik olarak kendi kendisine kar duruu tarzndaki bu ken-dini-biliini bireyle Dnya-Tini arasndaki bir eit yanklanmaolarak an layab ilir miyiz? K lt r bireyin ka t gereklikle bir hesaplamas, giderek ona evet-demesi gibi gzkmektedir tam da:onun iin ac veren bir sretir. Beri yandan Hegel, Fenomenolo-jinin nsznde kltrn iki yann birbirinden ayrdetmektedir:Kltr bir yandan bellibireyseliin zsellie- geiidir, br yandan ise dnlen tzn gereklie geii.5 Bu ayrm gznn-de tutarak sorumu daha kesin bir biimde yle sorabilirim: ken-dinin-bilincin.de olan bireyin D ny a-T ininin Kendindeki yle karlamasn salamak ve giderek yolu ksaltma k zere, klt rnbireysel yan genel yanyla, yani tzn tarihsel btnlyle nelde rtmektedir? Hegel felsefesinin anlam ve tm balamgznnde bulundurulursa, tam bir rtmenin olanakl olmayaca gn gibi ortadadr. Ancak bu nokta buradaki amacmz asndan nemli deildir, amacmz olanaksz olanakl yapmak deil,Hegel felsefesinde eletirel bir tutamak yakalamak, sonra da belkiHegel'e kar Hegel'le birlikte daha ileriye doru dnmektir.II. .Yabanclam a ve Kendini-Anlalr-Klma Arac Olarak Dil

    Geri sorunumuzu tanmladk ama bu sorunun ortaya ktyeri henz kesinlikle belirlemedik. Bireyin kendi kltr oluumuiinde, tzn gerekleme sreciytfe karlat bir nokta vardr:yabanclama. Birey bu kendi dnyasn yine kendi yaratmtr,hem de kltrn kendisinden istedii emek ve abalarla, ama gelgr ki kendisine ait deildir artk: yalnzca yabanclalm olduu43

  • 8/12/2019 Yazko Felsefe Yazlar_3

    40/163

    iin gerek olarak kalan yabanclam gerekliktir o. Aracl biimde, bireyin kendisini gerekletiren tzle kesime noktas olanbu aracsz yabanclama imdi yalnzca dilde gemektedir.' Dilin aratrdmz sorunun ortaya kt alan olduunu varsayyor ve Fenomenolojinin ilgili blmnde ele alnd biimiyledil konusuna balanyoruz. Ama nedir budil? nceden bellidir ki,bu dili kltr kavram ve onun yabanclama balamndaki ilev tarz ile balantl olarak ele almak gerekmektedir.Kendinin-bilincinin k ltr eitim sreci iindeki ka tlar ,Fransz Ta rihi'nin de bize gsterdii gibi, soylu bilin (das edelmtige Bewusstsein) ve devlet gc dr ve bunlar birbirleriyledilsel olarak al-veritedirler. Bu sre iinde, ses karmadan yaplan hizmetten (vasaln hizmetinden) dalkavuklua (soylularndalkavukluuna) gei tamamlandnda soylu bilin iin birdnm noktas gelir. Sz edilen gei hereyden nce dili dahance Tin'in kendisini tam olarak bilmesi ve dile getirmesi anlamnda henz Tin olmayan dili Tin ile iliki iine sokar, hemde kendi kendisinin bilincinde olan devlet-gc biiminde.'

    Her iki ar ucun, soylu bilin ile devlet-gcnn kendiolarak birbirlerinin karsnda durduklar basama Hegel dalkavukluun kahramanl (der Heroismus der Schmeichelei) diye adlandrr. Bu kendi-olma durumunun kazanlmasnn heriki yan iin de ilk planda dilselolarak gerekletiini gstermeyealacam. Bu dilsellii irdelemek zere, dil bilimci ve filozof ValentinN.Voloinov (teki adyla B akhtin) 'un , bugnk dil bilimdedaima byk bir yank bulmakta olan i sylem kuramndanyararlanacam. Voloinov/Bakhtin u ilkeden yola kar: yaant bir im araclyla yalnzca dolatrlmakla kalmaz,... fakat yaant o yaanty yaayan iin de yalnzca imin malzemesinde varolur. Bu ilkeden yola karak Voloinov/Bakhtin zihin etkinliinin henz sylenmemi szckle nasl bir iliki iinde olduunu aydnlatmaya alr. Dil gizilg biiminde de olsa sessiz dnmede de vardr, bu da belli bir i sylem biiminde ortaya kar: isylemin birimleri btnyle bir i monologun blmlerini andran klar ya da bamsz dlatrmalardr... yine de oun birdialoun karlkl szlerine benzer. Voloinov/Bakhtin unu daekliyor: Antik dnrlerin i sylemi bir i dialog olaraK tasarmlamalar bouna deildi.8 Bu i dialog bouna deildir, tamtersine varolusal bir anlam tar: Bakalarnn syleminin kendin-senme srecidir (Aneignungsprozess), onlarn challenge (meydan-okuma) karsnda ayn anda kendi response unu(yant) hazrlar: sylem d sylemin bir isenmesinin (In-ternalisierung ) sonucudur.9 syleme varan bu isenme, Volo-inov/Bakhtin'e gre toplumsal ve tarihsel olarak belirlenmitir:bu adan, ona gre toplumsal durumun ve tm pragm atik yaam44

  • 8/12/2019 Yazko Fe