104
1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu 1 Umudun siyasetini birlikte büyütmek için! Faaliyet Raporu 30 Kasım 2013 İÇİNDEKİLER • Siyasi Durum Raporu: » Umudun Siyasetini Birlikte Büyütmek İçin! ................................................5-15 • Kampanyalar » 4 Adalet ......................................................................................................18-21 » Tabiatı Bozuk Yasa İstemiyoruz! ................................................................22-24 » Adalet ve Saygıya Çağrı ..............................................................................25-26 • Konferanslar » Yeni Anayasada Son Dönemeç ...................................................................28-29 » Çılgın Projeler .................................................................................................30 » Kentlerimizi Nasıl Yöneteceğiz ..................................................................31-32 » Barış ve Anayasa ........................................................................................33-36 • Gezi Direnişi ...............................................................................................37-51 • Eylemler » Newroz .......................................................................................................54-55 » 1 Mayıs ........................................................................................................56-58 » İklim Mitingi .....................................................................................................59 » Onur Yürüyüşü .................................................................................................60 » 1 Eylül Barış Günü ...........................................................................................61 » 12 Eylül .......................................................................................................62-64 • Çalışma Grupları » Tarihle Yüzleşme ........................................................................................66-67 » Doğa Hakları ..............................................................................................68-70 » Emeğin Hakları ve Sendikal Örgütlenme ...................................................71-72 » Hayvan Özgürlüğü ......................................................................................73-75 » Anayasa İzleme ................................................................................................76 » Uluslararası İlişkiler .......................................................................................77 » Toplumsal Cinsiyet ve LGBT .......................................................................78-79 • Kurul ve Meclisler » Danışma Kurulu .........................................................................................82-83 » Kadın Meclisi ..............................................................................................84-85 » Gençlik Meclisi ................................................................................................86 • Parti Meclisi Sonuç Bildirgeleri ................................................................87-90 • Basın Açıklamaları ....................................................................................91-94 • Görüşme ve Ziyaretler .............................................................................95-104

YSGP 2012-2013 Dönemi Faaliyet Raporu

Embed Size (px)

DESCRIPTION

 

Citation preview

Page 1: YSGP 2012-2013 Dönemi Faaliyet Raporu

1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu 1

Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

PB 1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu

Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

İÇİNDEKİLER

• Siyasi Durum Raporu: » Umudun Siyasetini Birlikte Büyütmek İçin! ................................................5-15

• Kampanyalar» 4 Adalet ......................................................................................................18-21» Tabiatı Bozuk Yasa İstemiyoruz! ................................................................22-24» Adalet ve Saygıya Çağrı ..............................................................................25-26

• Konferanslar» Yeni Anayasada Son Dönemeç ...................................................................28-29» Çılgın Projeler .................................................................................................30» Kentlerimizi Nasıl Yöneteceğiz ..................................................................31-32» Barış ve Anayasa ........................................................................................33-36

• Gezi Direnişi ...............................................................................................37-51

• Eylemler» Newroz .......................................................................................................54-55» 1 Mayıs ........................................................................................................56-58» İklim Mitingi .....................................................................................................59» Onur Yürüyüşü .................................................................................................60» 1 Eylül Barış Günü ...........................................................................................61» 12 Eylül .......................................................................................................62-64

• Çalışma Grupları» Tarihle Yüzleşme ........................................................................................66-67» Doğa Hakları ..............................................................................................68-70» Emeğin Hakları ve Sendikal Örgütlenme ...................................................71-72» Hayvan Özgürlüğü ......................................................................................73-75» Anayasa İzleme ................................................................................................76» Uluslararası İlişkiler .......................................................................................77» Toplumsal Cinsiyet ve LGBT .......................................................................78-79

• Kurul ve Meclisler» Danışma Kurulu .........................................................................................82-83» Kadın Meclisi ..............................................................................................84-85» Gençlik Meclisi ................................................................................................86

• Parti Meclisi Sonuç Bildirgeleri ................................................................87-90

• Basın Açıklamaları ....................................................................................91-94

• Görüşme ve Ziyaretler .............................................................................95-104

Page 2: YSGP 2012-2013 Dönemi Faaliyet Raporu

1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu 3

Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

2 1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu

Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

Page 3: YSGP 2012-2013 Dönemi Faaliyet Raporu

1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu 3

Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

2 1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu

Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

Eşitliği, özgürlüğü, barışı, doğrudan demokrasiyi esas alan, dünyanın gelece-ğini, yaşamı koruyacak siyaset için yola çıkan Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi bir yaşında.

Bir yıl boyunca hayatımızın her alanında yeşil ve sol siyaseti örgütlemek, so-runlara yeni siyaset anlayışımızla çözümler üretmek için çabaladık. Bu sürede birçok şey öğrendik, eksikliklerimiz ile yüzleştik, farklılıklarımızı keşfettik.

Geçtiğimiz dönemde yaşanan önemli toplumsal ve siyasal gelişmeler, partimizin politik ilkeleri ve savunduğumuz değerler ile buluşması umudumuzu ve gücü-müzü daha da büyüttü.

Barışın tarafı ve savunucusu olarak, Gezi ile buluşarak, kadın, LGBT, ekoloji, emek mücadelelerinin içinde yer alarak eşitlikçi, özgürlükçü, ekolojist siyaseti yeşerttik. Geleceğin siyaseti için de büyüyerek var olacağız.

Sevil Turan – Arif Ali Cangı

Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi Eş Sözcüleri

Page 4: YSGP 2012-2013 Dönemi Faaliyet Raporu

1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu 5

Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

4 1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu

Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

Page 5: YSGP 2012-2013 Dönemi Faaliyet Raporu

1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu 5

Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

4 1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu

Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

UMUDUN SİYASETİNİBİRLİKTE BÜYÜTMEK İÇİN!

Partimizin 1. Olağan Konferans ve Kongresi önemli politik gelişmelerin yaşandığı, ancak sürecin henüz ta-mamlanmadığı bir dönemde gerçek-leşiyor. Önümüzdeki 2 yıl içerisinde yapılacak 3 seçim bu sürecin evrilme yönünü belirlemek bakımından büyük önem taşıyor.

Bu süreç dalgalı ve kendi muhalefet dinamiklerini de geliştiren bir seyir izliyor. Uzun bir dönemdir siyasal ve toplumsal alanda, eski siyasal rejimin (statükonun) tasfiyesinin neredeyse tamamlandığı Türkiye’de yeni bir sta-tükonun inşası yönünde önemli adım-lar atılıyor. Sürecin bir numaralı öznesi olan AKP, kendi siyasal ve ideolojik müktesebatı ile eklemlenmeye çalış-tığı yeni küresel düzenin ihtiyaçları ve sermayenin talepleriyle belirlenmiş bir çerçeve içinde süreci belirlemeye çabalıyor. Açık söylemek gerekirse,

kendisine biçilen rolün dışına çıkmaya çalışmadığı sürece, bunu önemli öl-çüde başarıyor. Bunun tersini yaptığı zamansa, gerek kendi kapasitesinin sınırlarını zorluyor olmasından, gerek-se küresel güçlerin desteklerini azalt-masından dolayı tökezliyor.

AKP’nin karşısındaki muhalefet güçle-ri ise henüz dağınık ve güçsüz konum-dalar. AKP‘ye karşı muhalefet yapabil-mek için bir dizi olanak bulunmasına rağmen, yaşam tarzı ve Cumhuriyet’in değerleri vb. argümanlara sıkışmaktan kurtulamayan cumhuriyetçi-ulusalcı muhalefet bir türlü büyüyüp güçlene-miyor. Oysa Gezi Direnişi’nin açıkça gösterdiği gibi, bu topraklar önemli bir muhalefet dinamiğini barındırıyor. Sorun, bu dinamiği geliştirecek ve yeni dönemin ruhuna uygun bir siyasal hattı ve örgütlenme anlayışını ortaya koya-mamaktan kaynaklanıyor.

Page 6: YSGP 2012-2013 Dönemi Faaliyet Raporu

1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu 7

Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

6 1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu

Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

ORTADOĞU VE KUZEY AFRİKA’NIN TÜRKİYE’YE ETKİLERİ

Tarihi ve coğrafi gerçeklik, Türkiye gibi ülkelerdeki gelişmelerin dünyada olup bitenlerden bağımsız olarak ve sadece iç dinamikler üzerinden değerlendi-rilemeyeceğini göstermiştir. Küre-selleşmenin de etkisiyle bugün “dış” dünyanın etkileri çok daha fazla önem kazanmış durumdadır. Türkiye’nin kü-reselleşmeye tam entegrasyonunun bir parçası olarak, uluslararası alanda kendisine biçilen Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkeleri için ‘rol model’ olma hali ve AKP iktidarı döneminde, bunu aşan bir yaklaşımla ‘bölgesel güç’ olma maksatlı dış politikalar, bölge devletleri ile kurulan ticari, ekonomik, kültürel, siyasal ilişkiler, Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da yaşananların çok daha fazla iç politikaya yansımasına ve etkili olmasına yol açıyor.

Bu nedenle de yaşanan kimi iç politik gelişmeleri Ortadoğu ve Kuzey Afri-ka’daki toplumsal ve siyasal gelişme-lerden kopararak ele almak, süreci kavramayı zorlaştıracak bir hata niteli-ğini de taşıyor. Dolayısıyla, bu dönemin nasıl gelişeceğine ilişkin öngörüde bulunabilmek için, ülke içi dinamikler kadar Ortadoğu’nun yeniden şekillen-mesine ilişkin dinamiklere de bakmak gerekiyor.

Bilindiği gibi, Ortadoğu ve Kuzey Afrika halklarının, toplumsal muhalefetlerin her türden anti-demokratik, baskı-cı yönetimler/diktatörlükler altında yaşadıkları adaletsizlik, eşitsizlik, sömürü, baskı, yoksulluk ve zulme

karşı isyanları, bu ülkelerin her birinin tarihsel-toplumsal gelişimi açısından son derece önemli sonuçlar yarattı ve yaratıyor. Kırılgan olan bu sürecin do-

ğumu, halkların mücadelesinin eski düzenin devam ettirilme-sine imkân tanımaması nede-niyle mümkün oldu.

Elbette ki, küresel serma-ye, yükselen halk hareketleri karşısında, Ortadoğu’da etkili olabilecek güçlerin, en azından belirleyici unsurların önemli bir bölümünün kendisine ba-ğımlı olduğu yeni bir dengeyi tesis etmeye yönelik politi-kaları sürdürüyor ve bu yönde

sonuç almak için çaba gösteriyor. An-cak gelişmelerin esas olarak küresel sermaye merkezli odaklar tarafından hazırlandığı ve planlandığı yorumları, bu sürecin toplumsal dinamiklerini ve gelişme yönünü anlamak bakımından son derece yetersiz ve yanıltıcıdır.

‘Arap Baharı’ sonrasında Ortadoğu’da olup bitenlerin dikkatli bir okuması, küresel sermayenin siyasal İslam kökenli akımlara bir sınır çizmeyi amaçladığını da gösteriyor. Çünkü bu dönemde küresel sermayenin enerji bölgelerini kontrol altında tutma ve istikrar getirme ihtiyacı, siyasal İslam kökenli akımların kimi projeleriyle çelişiyor, en azından örtüşmüyor. Hatta bu projelerin, emperyal ihtiyaç-lara aykırı düşmesi halinde, küresel sermayenin sadık müttefiklerden bile vazgeçmesi şaşırtıcı olmuyor.

Bu yaklaşımın en belirgin özelliklerin-den birisi de, baskılar karşısında isyan eden halkların taleplerine doğrudan karşı çıkılması değil, bu taleplerin belirli sınırlar içinde tutulmasının sağ-lanması hedefidir. Mısır’daki darbe ve Suriye’deki isyancı güçler karşısında izlenen politika bunun en somut ör-nekleridir.

Türkiye’nin dış politikasının özellikle bu iki örnek açısından Batı ile çelişme-si ve özellikle Suriye konusunda büyük sorunlarla ve politik bir fiyaskoyla kar-şı karşıya kalınması da bunun önemli işaretleridir.

Page 7: YSGP 2012-2013 Dönemi Faaliyet Raporu

1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu 7

Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

6 1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu

Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

21. YÜZYILDA KÜRT VEKÜRDİSTAN REALİTESİÖte yandan Ortadoğu açısından değer-lendirdiğimizde, 21. Yüzyıl’ın en önemli gelişmesinin bölgedeki Kürt halkı ve Kürdistan realitesi olduğu çok açıktır.

Uzun yıllardan beri sürdürülen müca-deleler ile Irak Kürdistanı’nda devlet yapısına yakın bir bölgesel ve özerk yönetimin oluşması; Suriye’de ise Rojava’da önemli bir gelişmenin ya-şanması ve Suriye Kürtleri’nin kendi yönetimlerini, özerklik çerçevesinde bölgesel olarak gerçekleştirme irade-sini açığa çıkarması bunun en belirgin işaretlerini oluşturuyor.

Bu açıdan baktığımızda, Kürdistan realitesi aynı zamanda Ortadoğu’da demokratikleşmenin de önemli bir sürükleyeni olma özelliğini taşımaya başlıyor. Çeşitli dış müdahaleler, an-laşmazlıklar ve rekabet kaynaklı kimi sorunlar nedeniyle erteleniyor olsa da, Kürt Ulusal Kongresi’ne yönelik hazır-lıklar ve ortaya çıkarılan siyasal irade de bu gerçekliği vurguluyor.

Toplam olarak ve özetle Ortadoğu coğrafyasında bundan böyle, ‘Arap Baharı’ etrafında harekete geçen kit-leleri, onları harekete geçiren saikleri ve ortaya çıkan güçlü Kürt dinamiğini dikkate almadan, hiçbir bölge gücü-nün ve uluslararası gücün politika icra edemeyeceği bir dönem açılmıştır.

Bu Ortadoğu halklarının tarihi ve talihi bakımından umutlarla yüklü bir döne-min başlangıcı olarak da görülmelidir.

TÜRKİYE’DE YENİ DÖNEM VE SONUÇLARITürkiye, nüfusunun büyük çoğunluğu ile Müslüman olan, diğer ülkelerin mevcut durumuyla karşılaştırıldığında küresel sermaye ile eklemlenmesi çok daha gelişkin bir şekilde ilerleyen, etnik ve inanç farklılıkları önemli top-lumsal dinamikleri besleyen bir ülke olarak, küresel sermayenin politikaları bakımından kritik bir öneme sahiptir. Bir diğer deyişle, yeni Ortadoğu düze-ninin ‘rol model’ ülkesi olma iddiasın-dadır. Bu bağlamda yaşanan sorunla-rın bir kısmı ise Türkiye’deki egemen iktidar blokunun, ‘rol model’ olma ile ‘bölgesel güç’ olma arasındaki ilişkiyi ve dengeyi ikincisi lehine kırma, yani bölgesel güç olma heves, ihtiras ve çabasından kaynaklanıyor.

Ne var ki, ‘rol model’ olma konumunun gerçekleşmesi için bile, ülke içindeki tüm güç odaklarına bu doğrultuda bir şekil verilmesi, iç çelişkilerin ve so-runların bu politikalar doğrultusunda ‘çözüme’ kavuşturulması ister istemez uzun yıllardır kaçınılmaz hale geldi.

Eski rejimin tasfiyesi, kadim Kürt so-rununun bir çözüme kavuşturulması, Alevi toplumunun eşit yurttaşlık ta-leplerinin karşılanması, görece bir

Page 8: YSGP 2012-2013 Dönemi Faaliyet Raporu

1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu 9

Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

8 1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu

Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

demokratikleşmenin sağlanması bu iddialı tercihin olmazsa olmazları ara-sında yer alıyor. Dolayısıyla bu konuda ayak sürüyenlerin, kendi çıkarlarını mutlak kabul edenlerin ve bütün bu nedenlerle istikrarsızlık unsurlarının varlıklarını güçlü bir şekilde sürdür-mesine neden olanların başka ülke-lerde olduğu gibi burada da ‘terbiye edilmeleri’ şaşırtıcı olmuyor.

AKP ARTIK YENİ DÜZENİN İKTİDARIBugüne kadar kendi siyasal ve ideolojik müktesebatı, eklemlenmeye çalıştığı yeni küresel düzenin ihtiyaçları ve ser-mayenin talepleriyle belirlenmiş bir çerçeve içinde süreci yönlendirmeye çalışan AKP, nihayet iktidar olabilmenin ‘sarhoşluğunu’ ve aynı zamanda yor-gunluğunu da yaşıyor. Geçmişte tüm faktörleri gözeterek, temkinli bir şe-kilde ilerlerken, son dönemlerde kendi yandaşlarının nemalanmasına özel bir önem verirken, muhafazakâr-milliyetçi siyasal ve ideolojik müktesebatının da toplumda baskın ve yerleşik hale gel-mesine yoğun bir vurgu yapıyor.

Başbakan’ın kişisel hırslarının etkisiyle daha da vahim boyutlar alan bu yak-laşım, basit bir politik konsolidasyon girişiminden öteye bir politikanın ifadesi olarak farklı kesimleri muhalefet saf-larına çekiyor. Büyük sermayenin eski temsilcilerinden AKP saflarında politika yapmış olanlara kadar birçok isim karşı çıkışlarını açıkça dile getirmeye başlı-yor. AKP içinden aykırı sesler yükseliyor. Cemaatle uzun zamandır süren açık ve örtülü çekişme daha belirgin özellikler kazanıyor. Bugüne kadar başka faktör-lerin yanı sıra eski rejime karşı tepkileri de kullanarak iktidarını pekiştiren AKP, bugün iktidar olarak bütün karşı sesleri bastırmaya çalışıyor.

Ciddi yapısal sorunları olmakla bir-likte, son küresel krizden görece az etkilenmiş gözüken ekonominin verdiği rahatlık, AKP’nin izlediği emek karşıtı politikaları da fütursuzca sürdürmesini sağlıyor. Kendi müktesebatına yaptığı vurgulardan rahatsız olan sermaye ke-simleri ile ortaklıklarını azaltmanın bir aracı olarak da kullanılan politikaların

esas hedefi ise, ortaya çıkabilecek eko-nomik krizin yükünü emekçilerin üzeri-ne yıkabilmektir.

• Doğa ve ekosistem tahribatı

Başbakan’ın ağzından kendisini “en çevreci” ilan eden AKP’nin ekonomik politikalarının en önemli ayağını kent-lerde, özellikle de İstanbul’da inşaat sektörü aracılığıyla yaratılan rantın yan-daşlarına aktarılması oluşturuyor. Buna ek olarak, enerji sektöründeki özelleş-tirmeleri de kullanarak kendi zengin-lerini büyütüyor. Böylece eski sermaye gruplarının iktisadi gücünü de önemli ölçüde zayıflatıyor.

Bu politikaların en önemli sonuçların-dan birisi, hatta birincisi doğanın geri dönülmez biçimde tahribinin büyük bir hız ve yaygınlık kazanmasıdır. AKP dö-nemi ülke tarihindeki en fütursuz ve en sistematik doğa tahribatının gerçekleş-tirildiği süreç olarak kayıtlara geçmiş durumdadır. Taksim Gezisi’ni AVM yap-ma projesiyle doruk noktasına ulaşan bu yaklaşım, Üçüncü Köprü ve Üçüncü Havaalanı, Kanalİstanbul gibi ‘çılgın’ ve lüzumsuz projelerle, sadece İstanbul’un ve çevresinin, Kuzey Ormanları’nın do-ğasını tahrip etmekle sınırlı olmayan, ama ülke ekonomisinin ağırlık merke-zini de büyük ölçüde İstanbul’a kaydı-racak olan bir ekonomi anlayışının dışa vurumu niteliğini taşıyor.

Öte yandan bütün dünyada doğa ve canlı düşmanı olarak geri dönülemez ve onbinlerce yıla yayılan zararlar veren nükleer santral yapımındaki ısrar da AKP’nin sınır tanımaz doğa sömürüsü-nün bir örneği olarak görülüyor.

• Muhafazakarlık ve yaşam tarzına müdahale

Kendi müktesebatına yaptığı gönderme-ler AKP’nin cinsiyetçi yüzünü de açıkça gösteriyor. Sezaryenle doğum, kürtaj,

Page 9: YSGP 2012-2013 Dönemi Faaliyet Raporu

1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu 9

Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

8 1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu

Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

‘kızlı-erkekli öğrenci evleri’ ve karma eğitim vb. konularında yaklaşımlarını ve LGBT bireylere karşı tutumlarını izle-mek, bu gerçeği görmek için yeterlidir.

Bu tartışma konularının hepsinde AKP, kendi muhafazakar değer yargılarını ve ahlak normlarını yasal düzenleme-ler yaparak topluma egemen kılmaya çalışıyor. Yaratılan mahalle baskısının yanısıra yasal ve polisiye baskılar da kurulmaya çalışılıyor. Toplumdan ge-len güçlü tepkiler bu konularda geri adım atılmasına yol açsa da, sorunla-rın ortadan kalktığını söylemek müm-kün değil.

Örneğin kadın özgürlüğünü türbanla sınırlayan anlayışın nedeni de, kadını mülk, sahibini ise erkek olarak gör-mektir. AKP’nin kadınlara bakışının di-ğer bir yanı da, onları ucuz emek gücü olarak görmesidir. Çalışma yasalarıyla ilgili olarak son dönemde gündeme getirilen değişikliklerin bir kısmı da kadınları istihdam alanının dışına it-meye yönelik düzenlemeleri içeriyor. Bunlar da aynı muhafazakar anlayışın yansımaları olarak gündeme geliyor.

• Kürt sorunu ve Alevi talepleri

Ülkenin çözüm bekleyen iki önemli ta-rihsel sorunu olan Alevilerin ve Kürtle-rin talepleri konusundaki AKP politika-

ları da, talep sahiplerine baş eğdirme ve kendi iktidarlarınca verilenle yetinmele-rini sağlama anlayışı üzerine kuruludur. Gerek cemevleri gerekse Kürt sorunu konusundaki tutumları genel hatlarıyla böyle ortaya konuyor ve istisnasız bütün AKP tarafından benimseniyor.

‘Çözüm ve barış süreci’ni, muhatap-larının taleplerini dikkate alırmış gibi yaparak, ama kendi ideolojik-politik bağlamıyla sınırlı bir şekilde sürdürü-

yor. Gezi süreci de AKP’nin bu yüzünü açıkça gösteriyor. AKP, artık iktidar ola-rak kendisinden başkasını dinlemeyen, hegemonyacı, doğayı içindeki canlılarla birlikte kar amacıyla sömüren ve muha-liflerini geriletmek için baskıcı yöntem-ler kullanmaktan kaçınmayan bir parti konumuna gelmiştir.

Bütün bu gelişmelerin sadece iç ko-şullara bağlı olarak ortaya çıkmadığını düşünmek yanlış olmayacaktır. Nite-kim son dönemde hükümet ile AB ve ABD arasındaki ilişkilerde ortaya çıkan muhtelif uyumsuzluk ve farklılıklar, Başbakan’ın programıyla küresel güç-lerin politikaları arasında çelişkiler ol-duğunu gösteriyor. Önümüzdeki seçim süreçleri bu çelişkilerin sonuçlarını gör-mek bakımından da büyük öneme sahip olacaktır.

TOPLUMSAL MUHALEFETİN YENİ DÖNEMİTüm bu gelişmeler de gösteriyor ki, top-lumsal muhalefetin izleyeceği politikalar geleceğin şekillenmesi bakımından be-lirleyici bir öneme sahiptir. Kendi adalet, özgürlük, eşitlik ve demokrasi taleplerini kararlı ve istikrarlı biçimde dile getiren toplumsal güçlerin nelere muktedir ol-duğu hem Kürt özgürlük mücadelesinin, hem de son olarak Gezi Direnişi’nin so-nuçlarından görülüyor.

Ülkemizde eksik olan şey, bu mücade-leleri örgütleyip koordine edebilecek öz-gürlükçü, demokratik, eşitlikçi, ekolojist ve sol muhalefet odaklarının yeterince güçlü olmayışıdır. Bu nedenle, toplum-sal muhalefet güçleri tarafından geliş-tirilecek siyasal ve örgütsel stratejilerin bu gerçekliği gözden kaçırmaması çok önemlidir.

Ülkemizdeki toplumsal muhalefe-tin önündeki somut hedefler az çok bellidir: Yeni statüko partisinin, yani AKP’nin baskıcı ve paternalist politi-kalarının karşısına özgürlük, adalet, barış, eşitlik ve demokrasi talepleriy-le çıkmak ve bunu mağdurların yeni dönemdeki taleplerini dile getiren bir anlayışla yapabilmeyi başarmaktır. Bu ise tüm mağdurların ortak mücade-lesini örgütlemekle mümkün olabile-cektir.

Page 10: YSGP 2012-2013 Dönemi Faaliyet Raporu

1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu 11

Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

10 1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu

Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

Günümüz koşulları bunu gerçekleştir mek için, dünya ve ülkemiz tarihinde birçok kez görülen ‘cephe’ örneklerin-den farklı bir yaklaşımın geliştirilmesi-ni zorunlu kılıyor. Gerek Kürt halkının son 30 yıllık mücadele ve örgütlenme deneyimi, gerekse Gezi Direnişi bo-yunca ortaya çıkan yelpazesi geniş toplumsal dinamikler, yaşam alanları-nı korumaya yönelik kırsal bölge hare-ketleri, ekoloji ve çevre hareketleri bu gerçekliği görmek istemeyenlere bile gösteriyor.

1. Farklı, ama son derece zengin özel-likler taşıyan bu deneylerin ortaya koy-duğu öncelikli sonuçlardan birisi, belki de en önemlisi, eski dönemin alışkan-lıkları ve diliyle, örgütlenme ve çalışma tarzlarıyla sınırlı bir yaklaşımla etkili bir muhalefet hareketinin geliştirile-meyeceğinin görülmesidir. Çok yeni olmakla birlikte, yerel demokrasi ve kentli hakları ağırlıklı taleplerle ge-lişen Gezi Direnişi’nin ortaya çıkışı ve büyümesi, ne eski rejimin bilinçli veya bilinçsiz savunucularının, ulusalcıların yönlendirmesiyle, ne de eski yöntem-lerle yapılan bir solculukla mümkün olmuştur. Bu anlamda, Kürt Özgürlük Hareketi’nin de, kendi geçmişinde ve gelişme sürecinde önemli rol oynamış olan feodal bağlardan koptuğu ölçekte gücünü korumayı ve geliştirmeyi ba-şarmış olduğu dikkate alınmalıdır.

2. İkinci önemli sonuç ise, geniş halk kesimlerinin sadece güç sahiplerinin ve üslubun değişmesiyle sınırlı bir de-

ğişime ‘evet’ deme aşamasını çoktan geçtiklerinin anlaşılmasıdır. Temsili demokrasinin sınırladığı bir siyasal sistem ve yaşam artık toplumun farklı kesimlerine yetmiyor. Toplumun yaşa-dığı muhtelif sorunların ve tartışma-ların zemininde doğrudan demokrasi isteği bir biçimde dile getiriliyor ve ona uyumlu modeller arayışı sürüyor. Yerel demokrasi, yerinden ve yerelden yöne-tim talepleri, bir başka deyişle yerel yönetimlerin demokratikleşmesi talebi ve katılımcılık bu değişim yöneliminin en önemli uğrakları olma özelliğini taşıyor.

3. Üçüncü önemli sonuç ise kapita-lizmin dünyanın birçok yerinde kendi paradigmasının sınırlarının sonuna geldiğinin görülmeye başlanmasıdır. Ekoloji, emek, kimlik, katılım ve yaşam koşulları bakımından adalet ve eşitlik arayan insanlara kapitalizmin bunları sağlayabilmesi ihtimali geniş kesim-lerde tartışmalı hale geliyor.

4. Buna bağlı olarak ortaya çıkan dördüncü önemli sonuçsa, kitlelerin küresel sermayenin ve onun yerli ak-törlerinin çizdiği sınırlar içinde kalma-ya razı olmamaya başlamasıdır. Dola-yısıyla eski güçler kadar yeni düzenin aktörleriyle de net bir sınır çizilmesine ihtiyaç duyuluyor.

Bu tablo Gezi Direnişi sonrasında basit siyasal hesaplarla sürdürülecek çalış-maların, kısa vadede bazı beklentiler yaratsa da, orta ve uzun vadede so-

Page 11: YSGP 2012-2013 Dönemi Faaliyet Raporu

1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu 11

Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

10 1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu

Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

nuçsuz kalacağını açıkça gösteriyor. Bu bağlamda, AKP’den duyulan ve hızla artan rahatsızlık kısa vadede özellikle CHP’ye güç kazandırsa da, bu uzun va-dede sürdürülebilir bir durum olmaya-caktır. Toplumsal muhalefet yukarıda belirtilen noktaların işaret ettiği özellik-lere sahip yeni bir yatak arayacak ve onu bulacak ya da yaratacaktır.

YAPILMASI GEREKENLERBu yeni ve farklı zeminde yükselecek siyasal odak, mevcut rejimin sınırlarına karşı çıktığı kadar, yeni ihtiyaçları da dile getiren güçler tarafından oluşturulabilir. Bunun somut siyasete tercüme edilme-si halinde, tablo çok daha netleşiyor ve sonuç alabilmenin nasıl önemli kararlar gerektirdiği berrak bir şekilde görülüyor.

Öte yandan ülkemizin içinde bulunduğu koşullar bu kadar açık bir ihtiyacın top-lumsal pratik içinde gerçekleştirilmesini zorlaştırıyor, hatta karamsar gözle bakıl-dığında imkânsızlaştırıyor. Zira ülkemiz-deki toplumsal ve sınıfsal çelişkiler ve ta-lepler geçmişin prizmasında kırılıyor ve farklılaşmaya uğruyor. Şeriatçılık-laiklik, emperyalizm-ulusalcılık, Kürtlük-Türk-lük, Alevilik-Sünnilik gibi tarihi ve gele-neksel referanslar ve bunlar üzerinden şekillenmiş ideolojik ve politik düşün-celer toplumsal davranışları ve siyasal tercihleri etkiliyor; ihtiyaçları ve talepleri benzer, hatta aynı olan kesimlerin yan yana gelmesini zorlaştırıyor. Bu ger-çekliğin farkında olan siyasal oluşumlar ise, bir yandan güçlerinin yetersizliği bir yandan da kendilerinin bu ortamdan et-kilenmesi nedeniyle yetersiz kalıyor.

Ne var ki, dikkatli bir gözle yapılacak de-ğerlendirme, bunun belki de en çok bu

ülkede, Türkiye’de mümkün olabileceği-ni gösteriyor. Zira yeni dönemin dinamik-leri, görüldüğünden ve tahmin edildiğin-den çok daha güçlü ve köklü şekilleniyor. Gezi Direnişi sürecinde yaşananlar da bunu bütün açıklığıyla sergiliyor.

Gezi Direnişi’nde dışa vuran potansi-yeli ortak harekete dönüştürmek için yapılması gerekenler çok da karmaşık değildir. Öncelikle toplumsal muhale-fetin içinde olmak, sonrasında doğru politikaları ısrarla dile getirmek gereki-yor. Toplumsal muhalefet içinde yer alan güçlerin geçmiş tutumları, taşımakta ol-dukları ideolojik ve politik formasyonları önemsiz olmamakla beraber, yaşanan hızlı dönüşüm süreci, nesnel durumla-rına rağmen, onları da derinden etkiliyor ve dönüştürüyor.

Toplumsal muhalefetle yükselen katı-lımcı veya doğrudan demokrasi taleple-rini karşılayacak alternatif oluşumların güçlendirilmesi önemlidir. Süregiden deneyimleri her yerelin kendi özgünlüğü çerçevesinde özgürlükçü, ekolojist ve eşitlikçi muhalefetin güçlendirilmesi için değerlendirmek, mevcut çalışmaların bir parçası olacak şekilde pozisyon almak; Gezi süreci ile birlikte yükselen ekoloji, kadın, LGBT, emek politikalarında ye-rel demokrasi ayağını güçlendirmek ve örgütlü olduğumuz yerlerde bu müca-delelere politik alan açacak bir pozisyon almak bugünün çalışmalarında önemli bir yönelimdir.

Ve elbette Kürt sorununda ‘çözüm ve barış’ taleplerinin, özgürlükçü, eşitlikçi bir yeni anayasa hedefinin, ekolojik bir toplum mücadelesinin özgünlüklerinin unutulmaması ve bu mücadelenin ana eksenleri haline getirilmesi de önem

Page 12: YSGP 2012-2013 Dönemi Faaliyet Raporu

1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu 13

Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

12 1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu

Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

SEÇİMLERTürkiye’nin kısa bir dönemde ardı ar-dına politik tercihlerle karşı karşıya kalacağı seçim süreçleri dikkate alın-dığında, soyut yaklaşımların yetersiz kalacağı görülüyor. Siyasetle ilgili her kurum ve kişi kendi kritik tercihlerini yapmak zorunda kalıyor. Önemli olan ise kısa vadeli avantajlar adına uzun vadeli yanlışlara düşmemektir.

Yerel seçimlerle başlayacak olan san-dık süreci, barış ve demokrasi, AKP’nin durdurulması, küresel sermayenin Ortadoğu’daki politikalarının engel-lenmesi bakımından kritik bir önem taşıyor. Seçimlerin arttıracağı politik duyarlılığın doğru tercihlere yöneltil-mesi için çaba harcamak gerekiyor.

1. Toplumsal muhalefeti CHP’nin pe-şine takacak ve uzun vadede solun güçsüzlüğünü arttıracak olan politi-kaların dışlanması bu nedenle önem taşıyor. AKP’yi durdurmak veya ge-riletmek önemli olsa da, her şeyi bu gözlükle değerlendirmek, açıklamak artık yetersizdir ve doğru olmayacak-tır. Böylesi bir tablo başlangıçta kısa süreliğine ‘olumlu’ bir görüntü yaratsa da, bu, örneğini geçtiğimiz yıllarda sık-ça gördüğümüz ciddi bir yanılsamadır ve CHP’nin halen sürdürmekte olduğu

ulusalcı ve eski statüko yandaşı ağırlık-lı hatalı politikaların yeniden ve bir kez daha tüm sola mal edilmesi riskini de taşıyacaktır. İdeolojik ve politik temel yapısal karakteri bir türlü değişmeyen, ara sıra makyaj sığlığındaki değişik-likleri büyük bir değişim paketi olarak topluma lanse eden CHP’nin mevcut durumuyla ve politikalarıyla toplumsal muhalefetten ve seçmenden bir kredi daha almasına aracı olmak, eşitlikçi, özgürlükçü, ekolojist bir solun gele-ceğini bir kez daha ipotek altına almak anlamına gelecektir.

2. İkinci olarak, Kürt hareketi ile top-lumsal muhalefetin diğer kesimleri arasında geri dönülmez kırılmalar ya-ratacak tutumlardan da kaçınılmalı, bu sonucu doğuracak yaklaşımlara karşı, nereden gelirse gelsin mücadele edil-meli, Kürt hareketi ile toplumsal mu-halefetin daha yakın ve organik ilişkiler kurmasına öncülük edilmelidir.

Çünkü, Kürt siyasal hareketiyle top-lumsal muhalefetin diğer kesimlerinin farklı talepler etrafında, ayrı mecra-larda mücadele yürüttükleri onyıllar ve bir dönem artık geride kalmış, ta-leplerin ve yolların buluşabileceği yeni bir dönem açılmıştır. Bu yeni dönem Türkiye’sinin inşasında birlikte rol almak hem bir gereklilik hem de bir

Page 13: YSGP 2012-2013 Dönemi Faaliyet Raporu

1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu 13

Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

12 1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu

Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

sorumluluktur. Eski dönemin paradig-maları üzerinden şekillenecek politik tercihlerin sürükleyeceği yer, eskinin ihyası için uğraşan politik güçlere güç katmaktan, mağdur toplumsal dina-miklerin taleplerini iğdiş etmekten, so-runları daha fazla zamana yaymaktan ve nihayetinde özgürlükçü ve ekolojist solun yeni dönemin kurucu güçlerin-den birisi olma imkan ve ihtimalini be-lirsiz bir zamana ertelemekten başka bir anlam taşımayacaktır.

3. Üçüncü olarak, pratik politik sonuç-ları eski rejimin savunulması olacak her türlü politik önermeye kesin ola-rak karşı çıkılmalıdır.

4. Dördüncü olarak, küresel sermaye politikalarının, doğanın sömürüsüne yol açan Kanalİstanbul, 3. Köprü ve Üçüncü Havaalanı vb. ‘çılgın projeler’in savunusu anlamına gelecek her türlü davranıştan kaçınılmalıdır.

Bu nedenlerle partimiz, geniş toplum-sal kesimlerin 4 Adalet fikrine uygun şekilde bir arada davranabilmesini he-defleyen bir çalışma içinde olmalıdır. 4 Adalet politikası, bütün bu özellikleri buluşturan bir zemine sahiptir.

BLOK, HDK ve HDPBu bağlamda, tüm seçimlere, ‘Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloku’nun devamı olarak HDK ile birlik içinde hazırlanılmalı; gerek yerel adayların belirlenmesinde, gerekse yerel seçim politikalarının geliştirilmesinde fikri ve örgütsel olarak inisiyatif alınmalıdır.

Bu birlik, geniş kesimlerin, demokrasi ve emek güçlerinin, çevre ve ekoloji hareketlerinin, aydınların, yazarların, LGBT örgütlerinin, yaygın demokratik derneklerin ve STK’ların, gençlik ve kadın hareketlerinin enerjisini, çalış-malarını, fikirlerini, Gezi Direnişi’nin ortaya çıkardığı dinamikleri içer-melidir. Demokrasi, barış, eşitlik ve adalet mücadelesinin taleplerini yerel demokrasi talepleri, yerelden ve ye-rinden yönetim politikaları ile bütün-leştirebilmelidir. Adaylarını mücadele alanlarını geliştirme ve birleştirme anlayışıyla belirlemelidir.

Bugün Türkiye’de çok şey değişiyor ve yeniden inşa ediliyor. Bunların sonuç-ları toplumsal ve siyasal yaşamımızda derece derece kendini gösteriyor. De-ğişimi görenlerin ve anlayanların so-runlara ve çözümlere ortak yaklaşması giderek daha mümkün hale gelirken; gelişmelere statik bir anlayışla bakan ve geride kalan dönemin paradigmala-rının belirlediği sınırların içinde siyasal çıkış arayanlar, eski statükonun be-lirlediği şartların oluşturduğu siyasal dizilişlere göre strateji oluşturanlar, toplumsal taleplerin uzağına düşmek-ten kendini kurtaramıyor.

Partimizin kuruluşunda başat rolü oynayan Yeşiller Partisi ve EDP’nin de kurucuları arasında yer aldığı ve iki yılı geride bırakan Halkların Demokratik Kongresi, yaşanan değişimi okuyan ve kendilerini buna göre konumlandırma-ya çalışan demokrasi, eşitlik, özgürlük, ekoloji ve adalet gibi asal değerlerin

Page 14: YSGP 2012-2013 Dönemi Faaliyet Raporu

1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu 15

Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

14 1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu

Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

şeklini verdiği yeni Türkiye’nin inşa-sında rol almaya namzet toplumsal kesimlerin ve siyasal güçlerin elinde hayat buldu. Bu güçlerin arasında do-ğal olarak siyasal farklılıkların olması, siyasal gündeme ortak yaklaşımlarla müdahale etmelerini büyük ölçüde engellemedi. Böylelikle, 60’lı yılların sonuna doğru yolların ayrıldığı Kürt demokrasi ve özgürlük güçleriyle yol-ların yeniden birleşmesinin de adımla-rı atılmaya başlandı.

40 yılı aşkın bir zamandan beri farklı mecralarda süren mücadele, gelinen noktada yeni bir Türkiye’nin inşasında bütün mağdurlar ve farklı kimlikler için zamanın ruhuna uygun bir form olan Halkların Demokratik Kongresi şahsında ortak bir zeminde birlikte yürüme fırsatını sunuyor. Farklı dil, kültür, inanç ve kimliklerden toplum kesimleri ve bireyler demokratik, eşit ve özgür bir geleceğin inşası için kader ortaklığı yapma kararlılığı ve azmini sergileyerek, geleceğin Türkiye’sinin farklı yaşanabileceğini gösteriyorlar. Emek, demokrasi, ekoloji ve barış güçlerinin bir araya gelişinin yarattığı sinerjinin, yeni dönem Türkiye’sinin önde gelen kurucu dinamiği olacağı aşikardır.

Önümüzdeki yıllar, yaşanan her top-lumsal olayda bu bir araya geliş mode-linin sunduğu esneklik, katılım, sürek-lilik ve dinamizmle Türkiye bambaşka bir gerçeklik, mücadele ve müdahale gücüyle yüz yüze gelebilecektir.

30 Mart 2014 Yerel Seçimleri bu ba-kımdan önemli bir sınav niteliği taşıyor. Halkların Demokratik Kongresi’nde buluşan, barışın, ekolojinin, özgürlü-ğün, emeğin ve demokrasinin prog-

ramını savunan toplumsal güçler, bu yaratıcı biçimin sunduğu bir imkân olarak Halkların Demokratik Partisi aracılığıyla, seçmenleri eski ve yeni statükonun partilerine mahkûm etme-yen yeni bir seçenek sunabilecektir.

HDP, barajın hükmünü sürdürdüğü, Hazine yardımının eski ve yeni sta-tükonun partilerine akıtıldığı, ittifak imkânlarının Siyasi Partiler Yasası vasıtasıyla yasaklandığı, siyasal re-jimin geleneksel dikenli sahasında, yıllardan beri seçim istatistiklerinin ihmal edilebilir rakamlarına mahkûm edilmiş demokrasi ve barış güçleri ile ırkçı ve milliyetçi devlet politikaları ve uygulamalarının bütün çeşitleriyle batıda da yüz yüze gelen Kürt Özgür-lük Hareketi’nin birlikte var olması ve ortak talepleri toplumsal bir harekete dönüştürmesi şartlarını sunduğu en uygun form olarak kendini gösteriyor.

Partimiz, gerek özgürlükçü sol hare-ketin ve fikriyatın son yıllarda birik-tirdikleriyle, gerekse çevre ve ekoloji alanında on yıllardır süren mücade-lenin dünya ve ülke ölçeğinde kazan-dığı bilgi birikimi ve deneylerin, bu toprakların siyasetindeki bir temsilcisi ve taşıyıcısı ve Türkiye’nin yeni siyasal döneminin önemli bir siyasal hareket zemini olarak, HDK ve HDP’de ciddi bir rol oynamaya adaydır. Bu zeminlerde yer alan toplumsal güç ve bireylerle biriktirdiklerimizi paylaşmaya ve bir-likte topluma yansıtmaya ihtiyacımız var. Örgüt ve üyelerimizin olduğu her yerde, yerel şartları ve imkânları gö-zeterek bu dönemi değerlendirmemiz, HDK büyürken partimizi, partimiz bü-yürken bu ortak zemini geliştirmeli ve büyütmeliyiz.

Page 15: YSGP 2012-2013 Dönemi Faaliyet Raporu

1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu 15

Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

14 1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu

Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

YEŞİLLER VE SOL GELECEK...Ne var ki, parti olarak bu görevlere he-nüz tam olarak hazır olduğumuzu söy-lemek çok da mümkün gözükmüyor. Öte yandan siyasal gelişmelerin kim-senin hazır olmasını beklemeyeceği de açık. Hepimizin bildiği bir diğer ger-çek ise politik ve örgütsel olgunluğa ulaşmanın ancak siyasal pratik içinde mümkün olabileceğidir. Bütün bunlar önümüze ikili bir görev koyuyor. Bir yandan güncel politik mücadele içinde tüm gücümüzle yer almak, diğer yan-dan politik, ideolojik ve örgütsel olarak kendimizi geliştirmeye çalışmak.

Partimizin kuruluşuna zemin hazır-layan ideolojik ve politik çerçevenin doğru bir temele oturduğu son dö-nemde yaşanan politik gelişmelerden, özellikle de Gezi Direnişi’nin ortaya koyduklarından açıkça görülüyor. Ör-gütlenme ve çalışma tarzımızın temel

unsurlarının günün ihtiyaçlarıyla uyum içinde olduğu da gözlemleniyor.

Ne var ki, bir yıllık siyasal ve örgütsel hayatımız bu zeminin olgunlaştırılıp geliştirilmesindeki ciddi eksiklikle-rimizi de gösteriyor. Bu eksikliklerin etkisiyle, fikirlerimizin topluma an-latılmasında da yetersiz kaldığımız ortadadır. Gezi Direnişi’ne katılanların önemli bir bölümü henüz varlığımızdan habersizdir. Bu gerçek bile Konferans sonrasında bu eksikleri giderecek bir mücadele ve örgütlenme programını hayata geçirmenin gerekliğini gösteri-yor. Umudu yaşatmanın da, büyütme-nin de yolu bu çalışmalardan geçiyor...

* Bu rapor, 7 Eylül 2013 tarihin-de Parti Meclisi’nde kabul edilen ‘Siyasal Durum Değerlendirmesi’ metninin genişletilmiş ve güncel-lenmiş olan halidir.

Page 16: YSGP 2012-2013 Dönemi Faaliyet Raporu

1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu 17

Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

16 1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu

Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

Page 17: YSGP 2012-2013 Dönemi Faaliyet Raporu

1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu 17

Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

16 1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu

Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

Kampanyalar

Page 18: YSGP 2012-2013 Dönemi Faaliyet Raporu

1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu 19

Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

18 1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu

Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi, çevre ve iklim, katılım, tanınma ve iktisadi ada-let bileşenlerinden oluşan “Yaşam için 4 Adalet” sloganıyla 4 A kampanyasını 16 Mart’ta Cezayir Toplantı Salonu’nda yapılan toplantı ve forumla kamuoyuna duyurdu. Toplantı sırasında mevcut sistemin analizi yapıldı; forumda ka-tılımcılarla birlikte 4 A’nın ekmek, su, söz ve kimlik kavramlarını da kullana-rak nasıl anlatılacağı tartışıldı.

Toplantının moderatörlüğünü yapan Bülent Aydın, partilerin isimlerinde en çok yer alan kelimenin adalet olduğuna dikkat çekerek, toplumsal adaletin an-cak, iktisadi, çevre, katılım ve tanınma adaletinin bütünsel olarak ele alınma-sıyla sağlanabileceğinden bahsetti.

16 Mart Katliamları Anıldı

Bülent Aydın, ülkemizde ve bölgemizde 16 Mart tarihinde gerçekleşen katliam-ların da unutulmaması gerektiğini söy-leyerek buna ilişkin bir gündem açtı.

1988’de Irak’taki Halepçe katliamın-da hayatını kaybedenler ile, 2003’te Gazze’de İsrail buldozerleri tarafından ezilerek öldürülen barış aktivisti Rac-hel Corrie anıldı. ”Antifaşist Öğrenci Günü” olarak anılan 16 Mart 1978’de İstanbul Beyazıt’ta öldürülen 7 İstan-bul Üniversite öğrencisinin isimleri okundu: Cemil Sönmez, A. Turan Ören,

Murat Kurt, Hatice Özen, Hamit Akıl, Abdullah Şimşek, Baki Ekiz.

Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi Eş Söz-cüsü Sevil Turan’ın açılış konuşmasını yaptığı toplantıda, Ahmet Atıl Aşıcı ‘iktisadi adalet’, Ömer Madra ‘çevre ve iklim adaleti’, İlhami Alkan ‘katılım adaleti’, Maya Arakon ise ‘tanınma adaleti’ sunumlarını yaptı.

Erol Katırcıoğlu, Saruhan Oluç, Erdal Demirdağ, Murat Özbank ve Ümit Şahin ise kavramların toplumsal hayata nasıl yansıyacağını, politikaların nasıl hayata geçirilebileceğini anlattı. Konuşma-ların ardından düzenlenen forumda, merak edilenler yanıtlandı, karşılıklı fikirler paylaşıldı.

Adil Bir Siyaset, Onurlu bir Barış

Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi Eşsöz-cüsü Sevil Turan, “Yaşanabilir bir dün-ya, yaşanabilir bir Türkiye mümkün, başka bir politikayla başarabiliriz. Bu kampanyayla mücadele ettiğimiz po-litikaları yüksek sesle söylemeye baş-layacağız” dedi. Toplumsal, ekonomik ve ekolojik krizlere dikkat çekerek, bu alanlarda adil bir siyaset kurulabile-ceğinden söz etti. Barış süreciyle ilgili olarak, Türkiye’de adaleti sağlamak üzere önemli bir adım olduğunu vurgu-ladı; onurlu bir barış çağrısında bulun-du.

Yaşam İçin 4 Adalet

Page 19: YSGP 2012-2013 Dönemi Faaliyet Raporu

1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu 19

Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

18 1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu

Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

İktisadi adalet

İstanbul Teknik Üniversitesi İşletme Mühendisliği Öğretim Üyesi Doç. Ah-met Atıl Aşıcı, iktisadi adalet sunu-munda, sürdürülebilirliğin ekonomik, toplumsal ve ekolojik olmak üzere üç boyutundan söz etti.

Atıl Aşıcı, ekonomiyi toplumsal ve eko-lojik sürdürülebilirlik ölçütlerini dik-kate almadan büyütmenin nasıl büyük bir yanılgı olduğuna vurgu yaptı. Atıcı, “İnsan refahı, maddi refaha indirge-nemez. Katılımcı ve yeşil bir ekono-mik sisteme ihtiyacımız var. İnsana ve doğaya değer veren, yeşil ve turuncu ilkelerle yönetilen; global ekonominin yok etmek istediği yerel ekonomiyi güçlendirmeye yö-nelik bir sisteme ihtiyaç var.” dedi.

İklim Konusunda Kritik Eşik Aşıldı

Çevre ve iklim ada-leti başlığında söz alan Ömer Madra, toprakla doğrudan, derinden ilişkiler yaşayan insanların ifade ettiği, yara-dılışın etik sorum-lulukla bağlantılı olduğunu söyledi. Kalıcı bir iyileştirme için, yerlilerin 7 nesil boyunca devam edecek doğaya karşı sorumluluk anlayışı belki bize yol gösterebilir diyen Madra, iklim konusunda tehlike eşiğinin aşıldığını belirterek, ”Fosil yakıtları kullanmaya devam edersek, felakete doğru gidişat kaçınılmaz. Bunu engellemek için siya-sete ihtiyaç var. Genç insanların kendi hükümetleri üzerinde baskı kurması şart. Fosil yakıtların en az % 80’inin yerin altında bırakılması lazım.” dedi.

Madra, dünyanın en önde gelen iklim bilimcilerinden James Hansen’ın ifade ettiği “Venüs sendromu” durumunu dünyanın da yaşamasından endişe edildiğini belirterek, dünyanın benzer durumu yaşayan üç gezegenden, için-de yaşam olanı barındırması ile ayrıl-

dığını vurguladı. Madra, Venüs send-romuna doğru ilerlendiğini, bunun kontrol edilmesi güç bir iklim sistemi anlamına geldiğini ifade etti.

Verilere bakıldığında insanların umutsuzluğa kapılabileceğini, ancak umudun her zaman mücadele ede-rek yaşatılacağını dile getiren Madra, “Dünyanın sonu geliyor algısına kapıl-mamak mümkün değil. Ama insanın içinde her zaman değiştirme, dönüş-türme dürtüsü olacak” dedi.

Toplumsal Adalet İçin Eşitlik ve Katılım Adaleti İlkesi Benimsenmeli

Katılım Adaleti ana başlığında İstan-bul Üniversitesi Siyasal Bilimler F a k ü l t e s i ’ n d e Uluslararası Hu-kuk derslerini ve-ren İlhami Alkan söz aldı.

Alkan, katılım ada-letiyle ilgili iki nok-tada; birincisi kendi kaderini tayin ede-bilme, yönetebilme ve ikinci olarak da katılımcıların alı-nacak kararlarda etkinliği üzerinde durdu.

Yurttaşların bil-gilendirilmesi ve alınan kararların değerlendirilmesi bağlamında ka-tılımcı demokrasiyi ele alan Alkan, hesap verilebilirliğin ve şeffaflığın bu yolla sağlanabileceğini ve kararlara da meşruiyet getireceğini sözlerine ekledi. Katılımcı demokrasinin yöne-ticilerin, yönetenler için pasif kararları olmadığını; katılım adaletinin, politik prensip ve bir iş yapma pratiği olduğu kadar örgütlenme ve etkin katılımın hak olduğunun altını çizdi.

Alkan, “Ülkemizde toplumu ilgilendi-ren konularda eşit biçimde katılmak, geleceğimiz ve hayatımız hakkında karar vermek istiyoruz ” diyerek, top-lumsal adalet için eşitlik ve katılım adalet ilkesinin benimsenmesine dik-kat çekti.

Page 20: YSGP 2012-2013 Dönemi Faaliyet Raporu

1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu 21

Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

20 1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu

Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

Tanınma Adaleti

Yeditepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Maya Arakon, kimlik kelimesinin oriji-nalinde eş, aynı, benzer anlamı taşıdı-ğını söyleyerek, Voltaire’in “Kimlik ay-nılıktan başka bir şey değildir” sözünü aktardı.

Türkiye’nin kurulurken “aynılık” üze-rine inşa edilmesiyle ilgili konuşan Arakon, bu aynılıkla yaratılan kimlik haricinde kalanlara uygulanan poli-tikayı aktardı. Arakon, “Türkleştirme politikaları yıllar boyunca ekstermi-nasyon, asimilasyon ve folklorizasyon ile sürdürülmeye çalışıldı” dedi.

Eksterminasyonun farklı din mensup-larına; asilimilasyonun Müslümanlara; folklorizasyonun da tehlike azaldığında kültürel olarak kimlikleri eritme olarak uygulandığını söyleyen Arakon, “Teh-cir, Mübadele, Varlık Vergisi ve çeşitli baskılarla Müslüman olmayan nüfus azaltıldı. Müslüman olanlar üzerinde Türkleştirme politikaları asimilasyon olarak uygulandı. Folklorizasyon ise, kültürel olarak eritmedir. Kürtler bu süreçlerin dışında kalan en büyük grup oldular. Bugün haklarını talep eden Kürtler, Müslüman bir toplum oldukla-rı için eksterminasyonun, kalabalık bir toplum olduğu için de folklorizasyonun dışında kalabildi. Asimilasyon özellikle Kürt halkı üzerinde uygulanmaya ça-

lışıldı. Ama Kürtler buna direndiler.” dedi. Kimliklerin çoğulluğuna vurgu yapan Maya Arakon, “Küreselleşmenin bir yararlı etkisi birey ve toplum çapın-da bastırılmış kimliklerin artık yüzeye çıkması ve dillendirilebilmesidir” dedi.

Emek Sineması’nın yok edilmeye ça-lışılmasını da eleştiren Maya Arakon, köksüz bir toplum yaratılmaya çalışıl-dığını, bizi biz yapan her şeye karşı bir saldırı olduğunu, hafızasızlığın yaşam alanını daraltacağını ifade etti. Arakon şunları söyledi: “Emek Sineması yıkıl-mayacak, orijinal haliyle 4 kat yukarı taşınacak diyorlar. Bu nasıl mümkün olacak anlamıyorum. Neden bu kadar rahatsızız? Çünkü bir tahammülsüz-lükle ve evrensel değerlere yönelik saldırılarla karşı karşıyayız. Her alan-da bir saldırı altındayız. Buna karşı direnmek ve muhalefet oluşturmak durumundayız.”

4 A Kampanyası sürdürülürken hangi siyaset izlenecek?

Erol Katırcıoğlu, Saruhan Oluç , Erdal Demirdağ, Murat Özbank ve Ümit Şa-hin; başlatılan kampanyayla, izlenecek yol ve yöntemler hakkında fikirlerini paylaştı.

Erol Katırcıoğlu, siyasette kararlara katılımın önemini aktardı. Daha az sayıda insanın daha çok sayıda insanı

Page 21: YSGP 2012-2013 Dönemi Faaliyet Raporu

1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu 21

Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

20 1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu

Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

etkileyecek kararlar almasının, kendi çıkarlarına göre bunu yapacak olma-larına tepki getirerek, karar verenlerin denetlenmesi ve güçlerinin kontrol edilebilmesini, denetlenmesini ve mü-dahale edilebilmesini savundu.

Saruhan Oluç, yeni anayasaya değindi, farklılıkların zenginlik olduğunu, bu farklılıkların anayasal güvence altına alındığı bir yurttaşlık tanımı üzerinde farklılık; “zenginlik” ve “eşitlik”le birlik-te gönüllü yurttaşlık tanımını da getir-melidir dedi.

Erdal Demirdağ ise, adalet olmadan özgürlüğün ve eşitliğin hayata geçirile-meyeceğini söyledi. Konuşmanın varlık olduğuna dikkat çekerek kampanyada seçilen“söz” kavramını vurguladı; po-litikanın hem bireysel hem de kolek-tifliğine değindi. Siyasetin ve adaletin çokluk meselesi olduğundan, “engel-

siz” katılımın yani herkesin katılımının gerekliliğinden söz etti.

Murat Özbank, adaletin 4 bileşeninin içinde katılım sağlanmazsa diğerlerinin gerçekleşmeyeceğini, diğerleri sağlan-madan da katılımın olmayacağını; bu kısır döngüden ise insanların sorunların çözümü için çözümlemeye odaklanıp ortak irade oluşturularak çıkılacağını ifade etti.

Ümit Şahin konuşmasında çevre adale-tinin boyutlarını inceledi, sürdürülebilir-lik ve adalet kavramları üzerinde durdu. Çevre adaletinin boyutları olarak hava, gıda ve su konusunu ele aldı, Şahin, mevcut adaletsizliği veriler üzerinden rakamlarla gösterdi. Şahin, sürdürüle-bilirlik sağlansa da bugün yine adaletin konuşulacağından söz etti. Forum, ka-tılımcıların paylaşımlarıyla devam etti.

4 Adalet Kampanyası, Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi’nin örgütlü olduğu illerde ve ilçelerde meydanlar-da açılan standlarla, dağıtılan bildiri ve broşürlerle, yapılan çeşitli toplantılarla sürdürüldü. Partinin Programatik Metni’nin temel yaklaşımı olan 4 Adalet gündelik politikalar çerçevesinde anlatıldı.

Page 22: YSGP 2012-2013 Dönemi Faaliyet Raporu

1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu 23

Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

22 1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu

Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

TBMM Genel Kurulu’nun gündemine gelmek üzere hazırlanan Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanunu Tasarısı, doğayı korumak için değil, ko-runması gereken doğal alanları enerji, madencilik ve sanayi yatırımlarına açmak için hazırlanan, ismi yanıltıcı, içeriği tuzaklarla dolu bir yasa tasarısı.

Hükümetin Avrupa Birliği müzakere sürecinde AB müktesebatına uyum için yaptığını iddia ettiği yasa tasarısı bütün AB direktiflerine aykırı ve bu nedenle Avrupa Komisyonu Çevre Direktörlüğü tarafından da reddediliyor.

Doğa koruma alanlarının tamamen or-tadan kaldırılmasını ve doğaya yönelik saldırıları durdurmak için yasa tasarısı-nın Meclis Genel Kurulu’nda kabul edil-mesini mutlaka önlemek zorundayız.

Tasarının kabul edilmez olmasının çok sayıda nedeni var. Bunlardan en önemli üçü şöyle özetlenebilir:

KAMU YARARI, KİMİN KARARI?

Yasa tasarısıyla “üstün kamu yararı” için korunan doğa alanlarının her türlü

yatırıma açılmasına olanak sağlanıyor.

Ancak üstün kamu yararından kaste-dilen şey “ekonomik kalkınma”. Doğayı tahrip eden ve bu nedenle yerel halkla-rın, çevrecilerin ve doğa korumacıların karşı çıktığı HES, altın madeni, termik santral gibi projeler de tek bir gerekçe-ye dayandırılıyor: Ekonomik kalkınma-ya.

Üstelik yasa tasarısına göre hangi du-rumda “üstün kamu yararı” olduğuna dair karar yetkisi tek başına Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Bakanlar Kurulu’na bırakılıyor. Yani siyasi iktidar, siyasi ve ekonomik gerekçelerle istedi-ği ormanı, vadiyi, sulak alanı ve benzeri, korunması gereken doğa alanlarını, istediği milli parkı, sit alanını ya da ta-biat parkını kimseye sormadan yatırıma açabilecek. Yani “üstün kamu yararı”, halkın değil, şirketlerin yararı anlamına gelecek.

Tasarı yasalaşırsa idari yargının kamu yararıyla ilgili karar verme yetkisi de ortadan kaldırılacak ve doğayı tahrip eden pek çok proje için idari yargıdan

Tabiatı Bozuk Yasa İstemiyoruz!Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanun Tasarısı adı altında yasal hale getirilmek istenen doğa yıkımına dur demek, tasarının yasalaşmasını engellemek, katılımcı ve doğanın haklarını koruyan poli-tika ve uygulamaların devreye sokulmasını sağlamak için çeşitli illerde eylemdeydik...

Page 23: YSGP 2012-2013 Dönemi Faaliyet Raporu

1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu 23

Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

22 1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu

Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

iptal ve yürütmeyi durdurma kararları alınması zorlaşacak. Tasarı yasalaşırsa hiçbir amaçla kullanılmaması gereken mutlak koruma alanları, Bakanlık ta-rafından 49 yıllığına şirketlere peşkeş çekilebilecek.

Doğanın kaderi siyasi otoritenin insafı-na bırakılamaz...

DOĞANIN SINIRLARINI SİYASETÇİLER ÇİZEMEZ!

Yasa tasarısı korunan doğal alanların sınırlarını, statüsü, yani nerenin koru-ma alanı, nerenin milli park ilan edi-leceğini, nerenin koruma statüsünün iptal edileceğini belirleme yetkisini tek başına Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve Bakanlar Kurulu’na, yani yine siyasi ik-tidara bırakıyor.

Bu tasarının hazırlık aşamasında doğa korumacı örgütler, çevreciler ve ye-şiller, tasarının bu yönünü de sert bir şekilde eleştirmişlerdi. Hükümet bu-nun üzerine 2011 yılında 594 doğal sit alanının kaderini bir kanun hükmünde kararnameyle bir günde hükümetin el-lerine bıraktı. Yasa tasarısı bu durumu kanun hükmü haline getiriyor.

Doğa koruma alanları ancak bilimsel kriterlerle, doğa korumacı sivil toplum kuruluşlarının katılımıyla ve bağımsız uzman kurullar tarafından belirlene-bilir. Oysa yasa tasarısı halkın ve sivil toplumun katılımını sadece “bilgilen-dirme” düzeyine indiriyor, söz ve karar

süreçlerine katılım hakkını halkın ve uzman kuruluşların elinden tamamen alıyor. Üstelik sivil toplumun sesini kısarken, şirketlerin taraf olarak söz söylemesine zemin hazırlıyor.

Korunan alanların geleceği ve doğanın sınırları siyasetçilere bırakılamaz.

“SÜRDÜRÜLEBİLİR KULLANIM”SÜRDÜRÜLEBİLİR YIKIMDIR

Tasarı, giriş bölümünden itibaren doğa-nın “sürdürülebilir kullanımı”nı hedef-lediğini açıkça belirtiyor. Oysa böyle bir yasa kullanımı değil, korumayı hedefle-melidir. Korunan alanların kullanımının sınırlanması, hatta bazı durumlarda hiçbir surette kullanılmaması esas ol-malıdır.

Bu haliyle yasa doğal varlıkların korun-masını değil, sömürülmesini kolaylaştı-racak, koruma alanlarını talana açacak, canlı yaşamının sürekliliğini tehlikeye atacaktır. Tasarıdaki “tabii durumuna uygun hale getirilemeyen alanlar buna en yakın yaşama alanına dönüştürülür” ifadesi de açık bir biçimde doğal alan-lardaki yapılaşmayı ve sanayi yatırımla-rını meşrulaştırmayı amaçlıyor.

Üstelik tasarı korunan alanlarda-ki “hayvan ve bitkilerin endüstriyel kullanımı”na izin veriyor ve bunun nasıl yapılacağını düzenliyor.

Korumayı değil kullanmayı amaçlayan bir doğa koruma mevzuatu biyolojik soykırıma yol açar!

Page 24: YSGP 2012-2013 Dönemi Faaliyet Raporu

1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu 25

Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

24 1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu

Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi’nin üyeleri, bulundukları illerde, yasayı protesto eylemleri düzen-lediler. Ankara’da Meclis kapısı önünde etkinlik yaptılar. Yapılan basın açıklamaları yaygınlaştı-rıldı ve bir heyet Meclis’teki partilerle ve Çevre Komisyonu ile görüşerek bu yasa tasarısının geri çekilmesinin gereğini anlattı.

Page 25: YSGP 2012-2013 Dönemi Faaliyet Raporu

1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu 25

Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

24 1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu

Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

Galatasaray’da Aynalı Geçit’teki toplantıda Erol Katırcıoğlu ve Nil Mutluer tarafından açıklanan metinde “Gezi Parkı’nı savu-nanların talepleri, aslında devlet-yerel yö-netim ve yurttaş arasındaki ilişkilere son derece değerli yeni ve demokratik açılım-lar kazandırabilecekken, siyasi otoritenin bu talepleri polis zoruyla bastırmayı tercih etmiş olması, kabul edilmesi mümkün olmayan ve Türkiye’de demokrasinin ge-leceğini ve barış sürecini tehdit eden bir şiddet ortamı doğurdu” deniliyor.

“Gezi’nin temsil ettiği demokrasi zemi-ninde buluşmayı” amaçlayan bildiri, aynı saatlerde change.org üzerinden imzaya açıldı.

“Adalet ve Saygı Çağrısı” metni şöyle:

“Türkiye’nin gündemini sarsan Gezi olay-ları yıllardır farklı bir iddia içerisinde bu-lunan iktidarın anlaşılması güç tavırlarının da katkısıyla toplumda derin bir kutup-laşma yarattı. Gezi Parkı’nı savunanların talepleri, aslında devlet-yerel yönetim ve yurttaş arasındaki ilişkilere son derece değerli yeni ve demokratik açılımlar ka-zandırabilecekken, siyasi otoritenin bu talepleri polis zoruyla bastırmayı tercih etmiş olması, kabul edilmesi mümkün olmayan ve Türkiye’de demokrasinin ge-leceğini ve barış sürecini tehdit eden bir şiddet ortamı doğurdu.

Aşağıda imzası olan bizler, bu krizden tek çıkış yolunun insanların birbirlerinin kor-

kularını, endişelerini anlayacağı müzakere kanallarının açılması olduğuna inanıyoruz. Müzakere ise ancak toplumdaki farklılık-ların eşitlik ve eş değerlilik çerçevesinde değerlendirildiği ortamda gerçek karşılığı-nı bulabilir. Bu çerçevede aşağıda sayaca-ğımız somut önerileri içeren bir demokra-tikleşme paketinin taraflar arası diyaloğu güçlendireceğini düşünüyoruz.

Özgürlük alanının genişlemesi vizyonunu savunan bu paket ilk adımlar olarak:

• Kürt Meselesinin çözüm sürecinde adem-i merkeziyet ilkesinin kabul edil-mesiyle Avrupa Konseyi Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’na getirilen çekincelerin kaldırılmasının ve AB’nin Bölgesel Politi-ka araçlarının tam işlerliğe kavuşmasının sağlanmasını; seçim barajının düşürülme-sini; anadilde eğitim hakkının tanınmasını;

• Ceza hukukunun evrensel ilkelerini yok sayan, demokratikleşmenin önünde cid-di bir engel oluşturan Terörle Mücadele Kanunu’nun kaldırılmasını; Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’nın demokratik protesto hakkının kullanılmasını güvence altına alacak şekilde yeniden düzenlen-mesini;

• Başörtülü yurttaşların seçilme hakları-nın tanınmasını; başörtüsünün kamusal alanda görünürlüğünü kısıtlayan yasaların değiştirilmesini;

• Alevi yurttaşların ibadet özgürlüğünü

Adalet ve SaygıyaÇağrı!

Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi’nin girişimiyle başlatılan, Gezi Direnişi sonrasında AKP Hükümeti’ne taleplerde bulunan “Adalet ve Saygı Çağrısı” yüzü aşkın, toplumun farklı kesimlerinden bireyle-rin imzalarıyla açıklandı. Basın açıklamasının ardından, metin change.org üzerinden de imzaya açıldı, illerde sokak standları kurularak binlerce imza toplandı.

Page 26: YSGP 2012-2013 Dönemi Faaliyet Raporu

1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu 27

Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

26 1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu

Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

garanti altına alacak yasal düzenlemelerin yapılmasını; Cemevlerinin ibadethane ola-rak kabul edilmesini;

• Gayrimüslim yurttaşları hedef alan ırkçı ve ayrımcı dilin “nefret suçu” kapsamına alınması için çalışmalar başlatılmasını;

• Toplumun belirli kesimlerinin yaşam tarzlarını hedef alan uygulama ve söy-lemlerden vazgeçilmesini; devletin etnik köken, dini inanç, toplumsal cinsiyet gibi bireysel hak ve özgürlükleri ilgilendiren alanlardan çekilmesini; LGBT’lerin eşitlik ve onur taleplerine kulak verilmesini;

• İnsanın doğanın sahibi değil, parçası olduğunun bilinciyle doğayı tahrip eden kalkınma anlayışının gözden geçirilmesini; çevre ve kent düzenlemesini ilgilendiren kararların uygulanmadan önce toplumla paylaşılması, karar mekanizmalarının şef-faflaştırılması ve geniş kitlelerin katılımına açık hale getirilmesi yönünde gerekli yasal düzenlemelerin yapılmasını içermelidir.

Gezi olayları kapsamında olan bitenin yurttaşla-devlet kurumları arasında orta-ya çıkan ve aslında diyalog yoluyla çözül-

mesi gereken bir anlaşmazlık olduğunu düşünüyoruz. Bu diyaloğu imkansız kılan, ölümlere ve insanların bedenlerinde ka-lıcı hasarlara yol açan şiddetin bütün so-rumlularının kamu vicdanını rahatlatacak şekilde yargı önünde hesap vermeleri için idarenin gereken adımları bir an önce at-ması da son derece önemlidir.

Toplumsal barışa katkıda bulunacağını umduğumuz bu özgürlüklerin, partilerin kısır siyasal çıkarlarına kurban edilme-mesi gerekiyor. Bu anlamda yukarıda say-dığımız somut adımlar, Türkiye’nin içinde bulunduğu gergin durumdan ancak diya-log ve müzakere yoluyla çıkılabileceğini düşünen bizlerin bütün yurttaşlara ve si-yasal aktörlere bir vicdan ve adalet çağrısı olarak algılanmalıdır.

Önemli Not: Bu bildiri Mısır’da yaşanan darbeden önce kaleme alınmıştır. Bildiri-ye imza atanlar olarak Mısır’daki darbeyi kınıyoruz. Darbelerin, esas olarak toplum-ların demokratikleşme mücadelelerine indirilmiş darbeler olduğuna inanıyoruz.

Page 27: YSGP 2012-2013 Dönemi Faaliyet Raporu

1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu 27

Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

26 1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu

Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

Konferanslar

Page 28: YSGP 2012-2013 Dönemi Faaliyet Raporu

1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu 29

Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

28 1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu

Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

Açılış konuşmasını yapan Parti Eş Söz-cüsü Arif Ali Cangı, Kürt meselesinde ilerleyen müzakere sürecini destek-lediklerini, ancak silahları bırakmanın yeterli olmadığını bunun ancak yeni bir anayasa ile tamamlanacağını söyledi.

Yeni anayasanın özgürlükçü, demok-ratik, eşitlikçi, sosyal ve ekolojist ol-ması gerektiğini belirten Cangı, yeni anayasa ile ilgili partinin görüşlerini şöyle aktardı:

“Anadil hakkı, çok dilli yerinden yöne-tim sağlanmalı. Yurttaşlık tanımı, etnik vurgu yapmak yerine ortak yaşamı paylaşan insanları kapsayacak şekilde Türkiye vatandaşlığı üzerinden olmalı.

“İnsanın doğanın efendisi değil, onun bir parçası olduğu algısından yola çı-kılarak doğanın ham madde olarak görülmesine son verilmeli; hayvan hakları göz önüne alınmalı. Ekonomik kararlar doğanın dengesi gözetilerek ele alınmalı.

“Yurttaşların karar alma süreçlerine etkin katılımı sağlanmalı. Ortak mülki-yet alanları ve kamusal alanlar yara-tılmalı. Başkanlık sistemine kategorik olarak karşı çıkmıyoruz, ama hükü-

metin önerdiği tek başına karar verme yetkisi veren bir başkanlık sistemini kabul etmiyoruz.”

Moderatörlüğünü Ufuk Uras’ın yaptığı ilk oturumda Adalet ve Kalkınma Par-tisi (AKP) Diyarbakır milletvekili Galip Ensarioğlu, Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Mardin milletvekili Erol Dora ve Halkların Demokratik Kongresi’nden Prof. Dr. Gençay Gürsoy konuştu.

“Değiştirilemez maddeler tabusu yaratılıyor”Dora, bugüne kadarki anayasalarda hep gönüllü değil zorunlu vatandaşlık uygulaması olduğunu belirterek, yeni anayasada “değiştirilemez maddeler” olmasını kabul etmediklerini söyledi.

“Değiştirilemez maddelerle insanların gelecekleri ipotek altına alınamaz. Ge-lecek ihtiyaçlar karşısında her zaman anayasa maddeleri değiştirilebilir ol-malı. Tabu haline getiren zihniyeti ka-bul etmiyoruz. Herhangi bir etnisiteye vurgu yapmadan kucaklayıcı, herkesin ‘ben de buradayım’ diyeceği bir vatan-daşlık tanımı istiyoruz.

“Anadilde eğitim hakkı ve evrensel din özgürlüğü çok önemli. Bu ülkede azın-

Yeni Anayasada Son Dönemeç

Page 29: YSGP 2012-2013 Dönemi Faaliyet Raporu

1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu 29

Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

28 1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu

Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

lıklar, Aleviler, Ezidiler hep dışlandı. Devletin dine müdahale etmeyeceği, ibadethanelere inanç gruplarının ka-rar verdiği bir din özgürlüğü olmalı. Diyanet kaldırılmalı. Düşünce ve ifade özgürlüğü sağlanmalı. Azınlıkların mülkiyet haklarının iadesi de yapılma-lı.”

“Yüzde 99,9 elhamdülillah müslüman”

Ensarioğlu, Türkiye’de Kürt, Alevi, inanç sorunu gibi her türlü sorunun kaynağının anayasa olduğunu, o yüz-den bu sorunların çözümünün bütün farklılıkların teminatı olacak bir ana-yasa ile mümkün olacağını söyledi.

Ulus devletin özünde baskı ve tekleş-tirme olduğuna dikkat çeken Ensari-oğlu şöyle konuştu:

“İttihat ve Terakki ideolojisi ile yöneti-len ülkede 72 farklı millet yaşıyor. Ama yıllar boyunca Türk’ten çok Türkçülük yapıldı. Bu topraklarda yüzde 25 gay-rimüslüm yaşıyordu. Haklarını garan-tide görmeyen bu insanlar gitti. Şimdi ülkenin yüzde 99,9’u ‘elhamdülillah Müslüman’. Ama Kürtler Türkleşmedi. Ve bu sistemin yürümeyeceği anlaşıldı.

Artık Ortadaoğu’daki gelişmeler çer-çevesinde de ülkenin ortak bir gelecek kurmaya ihtiyacı var.”

Ensarioğlu, başkanlık ve demokratik özerklik gibi partilerin farklı taleple-rinin olabileceğini, bunun masadan kalkmadan tartışılması gerektiğini söyleyerek barış sürecinin ilerlediği bu dönemde anayasanın mutlaka Meclis kapanmadan geçmesi ve sonbaharda referanduma gitmesi gerektiğini söy-ledi. Aksi taktirde bu fırsatın kaçacağı-nı sözlerine ekledi.

Gürsoy ise, özetle, parlamenter sis-temle ilgili oluşan deneyimi ortadan kaldırmak için inandırıcı bir neden olmadığını belirterek, “Tek adam zih-niyetinin olduğu bu kültür ve beslen-diği atmosferde, başkanlık sistemi ve yetkileri tedirginlik yaratıyor” şeklinde bir sunum yaptı.

Bundan sonra “Başkanlık rejimi, par-lementer sistem ve yerinden yönetim” oturumu ve “Eşitlikçi, özgürlükçü, ekolojist ve sosyal anayasa” forumları yapıldı.

Page 30: YSGP 2012-2013 Dönemi Faaliyet Raporu

1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu 31

Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

30 1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu

Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

Balkan ülkelerinde halen etkisini his-settiren 2008 Küresel Krizi’ne karşı, bölgedeki hükümetler çevresel açıdan yıkıcı olan çılgın projelere sığındı. Ko-ruma altındaki bölgelerde altın ma-denciliğine verilen izinler, inşa edilen ya da edilmek üzere olan nükleer sant-raller, Boğaz’ın yanına açılması plan-lanan yeni kanal, milyonlarca ağacı katleden 3. Köprü’nün inşası; sadece planlandığı değil, aynı zamanda Kanal İstanbul Projesi’nde olduğu gibi komşu ülkelerdeki, halihazırda kırılgan olan ekosistem üzerindeki baskıyı daha da yoğunlaştırmakta.

“Ne pahasına olursa olsun büyüme” anlayışı, bir başka deyişle, kısa görüş-lü ekonomik büyüme odaklı uygulama-lar günümüzde toplumların esenliğine en büyük tehditlerden biridir. Oysa, hükümetler, vatandaşlarına yaşamla-

rı üzerinde önemli etkileri olacak bu projelerin karar alma süreçlerine ka-tılım hakkı tanımıyor. Son zamanlarda, teknokratik kalkınmacı gündemin yük-selişi demokratik süreçlerin aşındığı bir ortamda gerçekleşiyor. Oysa yaygın bilinen gerçek şu ki; sürdürülebilir bir ekonomik büyüme demokrasinin eksik olduğu bir ortamda sağlanamaz.

Bu iki günlük konferansta, Türkiye ve Güney Avrupa ülkelerindeki “gerek-siz” ve “empoze” edilmiş projelerin bir dökümü çıkarıldı, bu projelere karşı yürütülen mücadelelerde edinilmiş deneyimler paylaşıldı. Karar alma süreçlerinde katılımcılığı artırmanın olası yolları tartışılıp, yerel ekolojik ha-reketleri nasıl güçlü kılabiliriz sorusu üzerine fikir alışverişinde bulunuldu. Bunun dışında kısa görüşlü ekono-mik büyüme odaklı uygulamaların tek seçenek olmadığı, doğa ve toplumla barışık Yeşil Dönüşüm politikalarının ekonomik büyüme ve istihdam yara-tabilme kapasitesi açısından izlenen politikalardan ne derece üstün olduğu gösterildi.

Konferans yeşil alternatifin geleceğini tartışmak üzere uzmanları, politika-cıları ve Türkiye içinden ve bölgeden bu tür projelere karşı çalışma yürüten aktivistleri bir araya getirdi.

AKP Hükümeti’nin ‘çılgın projeler’ adıyla tanıttığı, aslında ‘lüzumsuz projeler’ kapsamında değerlen-dirilmesi gereken politikaları, uluslararası katılımın da olduğu bir toplantıda tartışıldı.

Page 31: YSGP 2012-2013 Dönemi Faaliyet Raporu

1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu 31

Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

30 1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu

Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

Toplantıda, yerel yönetimlerin güçlendi-rilmesi, yerinden yönetim, adem-i mer-keziyetçilik, kent kültürü, kentsel dönü-şüm, katılım ve çoğulculuk gibi konular tartışıldı.

Ülkede ciddi olarak bir demokrasi kri-zinin yaşandığı, bugün bütün problem-lerimizin kaynağının bu olduğu, bunu tartışmadan, bundan bağımsız olarak ‘kentlerimizin problemi nedir, yönetimi nasıl olur?’ meselesinin tartışılamaya-cağı, demokrasi kriziyle yüzleşmeden bunun mümkün olmayacağı vurgulandı.

Demokrasinin karar verme biçimi oldu-ğu ve karar verme sürecinin niteliği ile ilgili olduğu, halbuki bizde demokrasinin sadece kararı kimin vereceğini seçmek olarak algılandığı belirtildi. Demokrasi-nin, bir sonraki dönemin diktatörünün kim olacağının seçimi değil, toplumu ilgilendiren kararların üretilme süreciyle ilgili bir işleyiş olduğunun bilinmesi ge-rektiğinin altı çizildi...

1946’dan itibaren geliştirilen “araçsal demokrasi anlayışı”nın, seçim yoluyla iktidarın değişmesinin kapısını açtığını, ama fikir ve örgütlenme özgürlüğü dahil başka hiçbir şeyin kapısını aralama-

dığını; siyaset pratiğini ötekileştirmek üzerine kurduğunu; bugün insanların sadece AKP’nin bu politikayı uyguladığını zannettiğini; ötekileştirme ve kutuplaş-tırmanın siyaset tarihimizin içinde bulu-nan bir şey olduğunun bilinmesi gerek-tiği ifade edildi. Siyasetin sorun çözemez hale gelmesiyle, ötekileştirme üstünden siyaset yapmanın üst üste düştüğü ve o nedenle bugün yeni bir demokrasi, yeni bir demokrasi kültürü önerisi ihtiyacının olduğu konuşuldu. Demokrasinin ta-mamlanmış bir rejim olmadığı, aksine sürekli olarak geliştirilecek bir rejim ol-duğu kuvvetle vurgulandı.

İktidar meselesinin oydaşma oluşturma kapasitesi olduğu, oysa eskiden beri ge-len iktidarların Türkiye’deki siyasi kültür içinde, iktidarı zorla bir şey yapabilme kapasitesi olarak algıladığı ifade edildi. Bugün demokrasinin araçları üzerine değil, tözleri üzerine konuşmamız ge-rektiği ve demokrasinin tözlerinin de dört tane olduğu belirtildi: Bunların ah-lak, demokrasiyi bir karar verme biçimi olarak düşünmek, toplumda bireylerin kamusal özne olması talebi ve demokra-sinin sürekli geliştirilmesi bilinci olarak

26 Ekim 2013 tarihinde moderatörlüğünü Bekir Ağırdır’ın yaptığı, Tarhan Erdem, İlhan Tekeli ve Sema Erder’in konuşmacı olarak katıldığı, Yiğit Gülöksüz’ün rahatsızlığı nedeni ile katıla-madığı “Kentlerimizi Nasıl Yöneteceğiz” sempozyumunu gerçekleştirdik.

Kentlerimizi Nasıl Yöneteceğiz?

Page 32: YSGP 2012-2013 Dönemi Faaliyet Raporu

1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu 33

Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

32 1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu

Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

sıralanması gerektiği ifade edildi.

Türkiye’deki demokrasi krizini biliyorsak, Türkiye’deki kentsel dinamikleri ve kent-sel dinamiklere ilişkin krizleri bilmemiz gerektiği, özellikle kent meselesinde bunu ikili başlık üstünde tartışmakta ya-rar olduğu; bunlardan birisinin fiziki ya-pıyla, diğerinin ise bunun ortaya çıkarttığı komünitenin biçimiyle, nitelikleriyle ilgili eleştirel pozisyonun üretilmesi gerektiği, ancak bu iki tartışmadan sonra, ‘Türkiye için bir yerel yönetim programının temel nitelikleri ne olabilir?’ başlıklı bir tar-tışmanın yürütülmesi gerektiğinin altı çizildi.Öncelikle Türkiye’de devlet-toplum-pi-yasa ilişkilerini, özellikle devlet-toplum ilişkilerinin nasıl kurgulandığını, nasıl işlediğini anlamaya çalışmanın önemi ifade edildi. Devlet-toplum ilişkilerinin iki biçimde algılaması gerektiği; bir kurallar ve kurumlara bakarak, bir de kurallar ve kurumların dışında uygulamaya bakarak anlaşılabileceği ve bunun bir sosyal ger-çeklik olduğu, sosyal değişimin dinamik-lerini tanımladığı vurgulandı. Türkiye’deki siyasal kültürün genetik kodlarımızdan gelmediği, aksine devlet-toplum ilişkilerinin biçimi, değişmesi ya da değişmemesinden doğan strate-jilerin belirlediği alışkanlıkların ve bilgi birikiminin nesillere aktarılması olduğu; Türkiye’nin en önemli meselesinin, çok önemli bir sosyal değişme sürecinden geçerken 1930’lardaki kurumsal yapının büyük ölçüde devam etmesi olduğu; dev-letle toplum arasındaki ilişkilerin zımni, yani gizemli, gizli ancak siyaset alanında yaşayanların bildiği, ‘köyün sırrı’ olan bir uzlaşma olduğu ve bu uzlaşmanın popü-lizmin kaynağını oluşturduğu, Türkiye’de demokrasi diye tanımladığımız şeyin as-lında bol bir popülizm olduğu ifade edildi. Türkiye’deki toplumsal değişmeyle po-pülist siyasetin de değiştiği tespiti yapıldı. Bugün post şehirleşme dediğimiz, post modern; post kentleşme dediğimiz dö-nem de popülist siyaset rantı dağıtımın-da popülist siyaset haline dönüşmesinin, yani kentsel rantın dağıtımının ve bölüş-türülmesinin önemine değinildi. Yerel yönetimlere talip olan kimse, onun “rant politikasının” ne olacağı öğrenilmeli dendi. Bütün reform tartışmalarında, şehirleşmeyle ilgili tartışmalarda, bir

demokrasi talepleri vardır, bir de kentin etkin yönetimiyle ilgili talepler... Bu ta-lepler arasında her zaman bir çelişkinin bulunduğu, yani kentin etkin yönetimiyle kentin demokratik yönetiminin bir arada nasıl gideceği sorusunun çok önemli bir kamu yönetimi sorusu olduğu belirtildi.

Başbakanı İstanbul’dan Ankara’ya ta-şıyan modelin “Büyükşehir Belediyesi” modeli olduğu, bunun da “güçlü başkan zayıf meclis” anlamına geldiğinin bilin-diği; ilaveten imar yetkisinin yerel yö-netimlere devredilmesinin aslında rant dağıtma mekanizmasının yerel yönetim-lere devredilmesi anlamına geldiği; imar yetkisinin rantın nasıl dağıtılacağını, nasıl yoğunlaştırılacağını veren çok önemli bir yetki olduğu vurgulandı. Rantın deneti-minin rant vergisi ile yapılabileceği söy-lendi. 30 sene önce fakirleşmenin nasıl düzenleneceği önemliyken, bugün zen-ginleşmenin nasıl düzenleneceği önem kazandı tespiti yapıldı.

Bunun çaresinin merkezi idareyi ortadan kaldırıp, yönetimin yerelleşmesi olduğu vurgulandı. Yani kentlerimizi nasıl yö-neteceğiz değil, kentlerimizi kimin yö-neteceğine karar vermek gerektiği ifade edildi. Yönetmenin o kentlerde doğan, o kentlerde yaşayanların meselelerinin orada yaşayanlar tarafından karşılanma-sı demek olduğunun altı çizildi. Bir yer-leşim yerinde oturan insanların her türlü sorununa o insanların karar vermesi ve o kararın hiç kimseye sorulmadan yürürlüğe konulması gerektiği belirtildi. Buna karar vermeden hiçbir meselemizi çözemeyeceğimiz, bugünkü asli soru-numuzun bu olduğu ve bu sorunun 3-5 günlük değil, en az 90 senelik bir sorun olduğu ifade edildi.

Bu krizi önlemenin çaresinin, bu yönetim tarzının yanlışlığını halka kabul ettirmek olduğu, halkımızın buna henüz inan-madığı vurgulandı. Yerel yönetimin ka-tılımcı ve çoğulcu bir anlayışla yerinden yönetime evrilmesinin kabul edilmesi; halkın kendisinin en güçlü güç olduğuna kendisini inandırması gerektiğine; prob-lemin buradan kaynaklandığına; eğer bu problemi çözemezsek, demokrasi krizinin devam edeceğine inanmamız gerektiğine işaret edildi.

Page 33: YSGP 2012-2013 Dönemi Faaliyet Raporu

1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu 33

Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

32 1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu

Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi’nin 4 Adalet Kampanyası çerçevesinde dü-zenlediği ‘Barış ve Anayasa’ konulu panel Tepekule Sergi Sarayı’nda ger-çekleştirildi.

Panele BDP milletvekili Hasip Kaplan, Prof. Dr. Mithat Sancar, Yrd. Doç. Dr. Maya Arakon ve Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi Eşsözcüsü Av. Arif Ali Cangı katıldılar.

Panel İzmir Eşsözcüleri Güneş Akçay ve Osman Doğan’ın açış konuşmaları ile başlarken, ilk sözü Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi Eşsözcüsü Av. Arif Ali Cangı aldı. Cangı, “Barış olmadan yeni bir anayasa yapma olanağı olmadığı gibi eşitlikçi, özgürlükçü ve demokra-tik bir anayasa yapılmadan eksiksiz ve kalıcı barışın sağlanması da mümkün değildir. Biz bu sürecin başından beri Kürt meselesinin diyalogla ve müza-kereyle çözümünden yana olduk ve yıllardır süren savaşın sona ermesi, daha fazla can kaybının yaşanmama-sı ve toplumsal barış ve geleceğimiz için çok önemli. Bu yüzden Abdullah Öcalan’ın sözlerini önemsiyoruz” dedi.

Doç. Dr. Maya Arakon, Türkiye Cum-huriyeti kurulduğundan bu yana ciddi bir tektipleştirme süreci yaşandığına dikkat çekti. Arakon bunları ekstermi-nasyon, asimilasyon ve folklorizasyon olarak açıkladı. Bu üç aşamalı planın Kürtler üzerinde etkili olmadığını bu yüzden kimliklerinin hep inkâr edildi-ğini söyleyen Arakon, “Kürtler bir türlü asimile edilemediler ve bu yüzden dev-let onları sürekli inkâr etti, yok saydı.

Ancak devlet ne kadar inkâr etse de Kürtler var” dedi.

21 Mart’ta Diyarbakır’da tarihi bir Nev-roz yaşandığını ve Öcalan’ın manifes-tosunun tüm dünyaya duyurulduğunu söyleyerek başladığı konuşmasın-da, BDP Milletvekili Kaplan, Murat Karayılan’ın “ateşkes süreci başlamış-tır” açıklaması ile de barış umudunun daha da güçlendiğini belirtti. Türk ve Kürt halkları arasında bir düşmanlık olmadığını, yönetenlerin Kürt halkına düşmanlığı olduğunu belirten Kaplan, “Tarihimiz demokrasi adına parlak de-ğil. Ama artık, sağın solla, laikin anti laikle, Sünni’nin Alevi’yle barışması gerekiyor” şeklinde konuştu.

Panelde son olarak Prof. Dr. Mithat Sancar söz aldı. Sancar “Süreçten ba-şarıyla çıkarsak yeni bir Türkiye kuru-lacak. Kurulan her yeni dönem herkesi tedirgin eder” dedi.

Bir tarafta yüzyıllık devlet deneyimi olan iktidarın, bir tarafta ise lideri 14 yıldır içeride olan Kürt hareketinin ol-duğu bir sürecin sonucunda her talebin karşılanamayacağını savunan Sancar, “Barış çatışmayı bitirme görüşmeleri-nin sonucunda erişilen durumdur. Şu anda silahların güvenle nasıl susacağı sürecindeyiz. Bu da uzlaşmayla olur. Her iki tarafın da isteklerinin bazıla-rından vazgeçmesiyle olur” şeklinde konuştu. Sancar, savaşın bitmesi du-rumunda herkesin daha fazla siyaset yapma durumu doğacağını ve demok-ratik siyasetin yollarını bulamayanların sürecin dışında kalacağını savundu.

İzmir Barış ve Anayasa Paneli

Page 34: YSGP 2012-2013 Dönemi Faaliyet Raporu

1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu 35

Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

34 1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu

Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi’nin dü-zenlediği “Barış ve Anayasa” paneli 26 Nisan Cuma akşamı Nazım Hikmet Kültür Evi’nde yapıldı. Moderatörlüğü-nü Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi MYK üyesi İkbal Polat’ın yaptığı panelde ko-nuşmacı olarak BDP Milletvekili Altan Tan, Prof.Dr.Mithat Sancar ve Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi MYK üyesi Sa-ruhan Oluç yer aldı. Barış Meclisi üyesi Ayhan Bilgen ise babasının ağır hasta-lığı nedeniyle panele katılamadı.

Salonun tamamen dolduğu panelde ilk konuşmayı Altan Tan yaptı. Tan, İmralı ve Kandil’deki görüşmelerde yer aldı-ğını, PKK’nin silahı bırakmakta kararlı olduğunu, ancak AKP’nin gerçekten samimi olup olmadığı konusunda emin olmadığını, bazı endişeleri olduğunu belirtti. Altan Tan, AKP’nin samimiye-tinin de kısa sürede ortaya çıkacağını, endişelere karşın sürecin barış ve de-mokrasiye evrilmesi için umutlu oldu-ğunu açıkladı.

Saruhan Oluç ise konuşmasında ba-rışın sadece silahların susması olma-dığını, toplumsal barışın sağlanması, demokrasi ve eşitliğin de barış için mutlaka gerekli olduğunu belirtti. De-mokratik Cumhuriyet mücadelesi ya-pıldığını söyleyen Oluç, demokrasinin lokomotifinin ise Kürt siyasi hareketi olduğunu açıkladı. BDP’nin anayasa taslağının da bunu gösterdiğini belir-ten Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi MYK üyesi Saruhan Oluç, anayasa taslağın-daki üç maddenin önemine değindi.

Bunların, anayasal yurttaşlık tanımı, anadilinde eğitim ve yerel yönetimlerin özerkleştirilmesi olduğunu ifade etti.

Akil İnsanlar toplantısından panele gelen Prof.Dr.Mithat Sancar, Güney Afrika’daki siyah-beyaz mücadelesin-den örnek vererek başladığı konuş-masında, partiler arasında anlaşma olmazsa geçiş dönemi anayasası yapılabileceğini belirtti. Yeni anayasa için iki partinin uzlaşmasının yetme-yeceğini, bu durumda iki parti uzlaşısı ile geçiş dönemi anayasası yapılabile-ceğini, bu durumda inkar sorununun çözümü, ademi merkeziyetçiliğin ilke olarak anayasaya koyulmasının önemli olduğunu ifade etti. Bununla birlikte yol temizliği yapılması, demokratik-leşme konusunda adımlar atılmasının kaçınılmaz olduğunu söyleyen Sancar, “ben süreçten umutluyum, süreçten dönüş olamaz” dedi. Prof.Dr.Mithat Sancar ayrıca, akil insanların hükü-metin telkini ile hareket etmedğini, herkesin kendi görüşünü söylediğini belirterek “cehennemden kurtuluyo-ruz, ama hemen cennete girmeyece-ğiz” ifadesini kullandı.

Panele dinleyici olarak katılan Prof.Dr. Mehmet Bekaroğlu da süreçten umut-lu olduğunu, AKP’ye ilişkin endişeleri olmakla birlikte “artık konuşmaya başlıyoruz, bu sürecin sonunda mutla-ka daha demokratik bir Türkiye ortaya çıkacaktır” görüşünü paylaştı.

Bursa Barış ve Anayasa Paneli

Page 35: YSGP 2012-2013 Dönemi Faaliyet Raporu

1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu 35

Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

34 1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu

Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

Ankara Üniversitesi SBF Öğretim Üye-si Doç. Dr. Alev Özkazanç, 2012 yılının son aylarında BDP’li vekillerin doku-nulmazlığının kaldırılmasının tartışıl-dığını, ancak yeni yılla birlikte bir anda barış sürecine girildiğini belirterek, “Türkiye toplumu bunun travmasını yaşıyor. Doğal olarak sol ve sosyalist çevrelerde de ‘acaba neler oluyor’ so-rusu sorulmaya başlandı” dedi.

Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi’nin “Barış ve Anayasa” panelinde konuşan Prof. Dr. Erol Katırcıoğlu ise, Türkiye toplumunun bir Alman toplumu ol-

madığını belirterek, “Alman toplumu homojendir. Türkiye ise bir imparator-luğun bakiyesini devralmıştır. Maale-sef Türkiye toplumunda biz duygusu üretilemedi” dedi.

Eski KESK Genel Başkanı Sami Evren de, Türkiye’nin bir taraftan barış, di-ğer taraftan ise yeni anayasa sürecine girdiğini belirterek, yıllardır 12 Eylül Anayasası’na karşı olduğunu dile geti-ren ve buna karşı mücadele eden sol-sosyalist çevrelerin bu süreçte çeşitli kanatlara savrulduğunu söyledi.

Çorum Barış ve Anayasa Paneli

Aydın Barış ve Anayasa Paneli

PM üyesi İbrahim Akın, eşitlik ve adalet kavramlarını önemsediklerini söyledi. Akın, hem Osmanlı döneminde hem de Cumhuriyet’in kurulması sürecinde ve sonrasında adaletin tesis edilemedi-ğini savundu. Barış sürecini önemse-diklerini vurgulayan Akın, Türkiye’nin, tarihsel yüzleşmeyle karşı karşı oldu-ğunu bildirdi.

Yıllardır Kürt sorununun yok sayıldığını belirten Akın, “Hiçbir zaman bu mese-le bu kadar ciddiye alınmadı. Ve ilk kez bir hükümet vasıtasıyla kabul edilerek, müzakere masasına oturuldu” dedi.

Kürtlerin bu ülkenin yönetiminde eşit yurttaş ilişkisinin sağlanması gerek-tiği konusunda bir noktaya geldiğini

söyleyen Akın, “Biz de, bir arada ya-şamak, bu ülkeyi bölmek, böldürmek istemiyorsak, tersine korku yaratma, korku Cumhuriyeti kurmak yerine, birbirimizi kabul edelim. Farklılıkları-mızı bilen ve meşru gören, bu meşru zemin içerisinde çözüm üreten bir yolu kabul etmemiz gerekiyor. Biz, Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi olarak, bu mü-zakerede Kürtlerle, Türklerin, Erme-nilerin, Rumların, Çerkezlerin ve diğer kendini farklı tanımlayan herkesin eşit yurttaş ilişkisi çerçevesinde anayasal bir hak sahibi olarak kabul edilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Buna engel olan zihniyetler var. Korku Cumhuri-yeti yaratanlar var. Bunlar aşılabilirse Türkiye pekala bu meseleyi çözebilir. Ve dünyanın çeşitli demokratik ülke-lerinde olduğu gibi barış içerisinde bir arada yaşayabiliriz” diye konuştu.

Page 36: YSGP 2012-2013 Dönemi Faaliyet Raporu

1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu 37

Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

36 1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu

Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

Denizli’de Merkez Yürütme Kurulu Üyesi İkbal Polat ve Meclis Üyesi Atilla Aytemur’un konuşmacı olarak katıldığı Barış ve Anayasa konulu bir sempoz-yum düzenledi.

Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi MYK Üyesi İkbal Polat, “Parti olarak bu so-runun çözülmesinden sürekli olarak yanayız. Sorunun çözülmesi için gerek yerelde gerekse ulusalda sürekli ola-rak çalışıyoruz. Ülkemiz 30 yıllık bir sorundan kurtulmanın çok önemli bir aşamasındadır. 30 yıllık bir sorunun yanında ülkemiz 31 yıllık diğer bir so-

run olan cunta anayasasın-dan da kurtulmak için önemli adımlar atıyor. Parti olarak sorunların demokratik bir biçimde çözümü konusunda her zaman faal bir görev al-dık” dedi.

Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi Parti Meclis Üyesi Atilla Aytemur da sürecin tüm toplum tarafından desteklenmesi gerektiğini söyledi. Aytemur, “Ülkemiz çok önemli bir dönemece girdi. Türkiye yıllardır taşıdığı sorunların üstesin-den gelmenin eşiğine geldi. Bu eşiği geçmek için herkesin destek vermesi gerekiyor. Özellikle CHP, kaygılarını bir yana bırakıp sorunun çözülmesi için destek vermelidir. Bugüne kadar ülkemiz bu sorunla baş edip ayakta kalmayı başardı” dedi.

Akhisar Barış ve Anayasa Paneli

Moderatörlüğünü PM üyesi İbrahim Akın’ın yaptığı panelde ilk konuşmacı Prof. Erol Katırcıoğlu oldu. Erol Ka-tırcıoğlu, “Çözüm sürecinde barıştan yana olmak gerekir. Ancak AKP’nin barıştan anladığı ile bizim barıştan an-ladığımız aynı değildir. Barış sürecinde bize düşen rolü gerçekleştirmemiz ge-rekir. Yani barışın olması, anayasal bir düzenleme ile güvence altına alınması için bu süreçte aktif rol oynamamız gerekir. Çözüm sürecinin yeni anayasa ile sonuçlandırılması ve bu anayasada eşit yurttaşlık haklarının tanınması ge-rekir” dedi.MYK üyesi Alaaddin Dinçer de “21. yy temel politik sorunlarından biri ka-

pitalizmin yeni paradigmasına karşı solun nasıl bir söylem geliştireceği ile ilgilidir. 20. yy’a ait paradigmalar bugün karşılık bulmuyor. Günümüz sendikalarının örgütlenmenin teme-line aldıkları bakış açıları ve değerleri etnik milliyetçi, dinsel, ulusal ayrım-cılık duruşu bugün hiçbir şeye cevap verememektedir. İş kazalarında ölen, yaralanan onlarca işçi var. Çocuk işçi-liği yaygın. Son 3-4 yılda oldukça arttı. Taşeronluk oldukça arttı. Sendikalı sa-yısı toplam yüzde 8. Grev yaptırılmayan bir ülkede yaşıyoruz. Barış sürecinde de emek mücadelesinde de ortak ol-mak gerekir. Emekçilerin savaştan çıkarı olmaz” dedi.

Denizli Barış ve Anayasa Paneli

Page 37: YSGP 2012-2013 Dönemi Faaliyet Raporu

1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu 37

Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

36 1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu

Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

Bu Daha BAŞLANGIÇ!

MücadeleyeDEVAM!

G e z iD i r e n i ş i

Page 38: YSGP 2012-2013 Dönemi Faaliyet Raporu

1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu 39

Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

38 1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu

Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

Artık her yer, bütün yaşam alanlarımız Gezi Parkı’dır

Hala hatasında direnen, inadını ve kibrini sürdürmeye devam eden ve on binlerin sokağa taşındığı bu büyük ve kapsayıcı sivil direnişten gerekli der-si almayan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a açık not:

Toplumsal barışın sağlanması ve demokratik toplum olmanın gereği halkın karar süreçlerine katılımıdır. Bu nedenle toplumu ilgilendiren tüm kararlarda olduğu gibi, kent yaşamını etkileyen, yaşam alanlarına yönelik her türlü planlama ve yatırım kararlarında halkın katılımı mutlaka sağlanmalıdır. Hayata ve kente sahip çıkmak çapulcu-luk değildir.

Taksim Gezi Parkı’nda başlayarak önce tüm şehre ardından da tüm ülkeye dal-ga dalga yayılan ve yankıları bütün dün-yaya yayılan sivil itaatsizlik eyleminde kazanan devlet terörü değil, sivil irade oldu.

Yaşadığı kentin ağacına, tarihine, kültü-

rüne, havasına kısacası yaşama sahip çıkan barışçı insanlar Gezi Parkı’nın tek bir ağaç kesilmeden park olarak kal-ması ve Topçu Kışlası Projesi’nin iptal edilmesi taleplerini dile getirdiler.

Ancak anayasa ile güvence altına alı-nan sağlıklı bir çevrede yaşama hakkını kullanmak isteyen insanların barışçı sesleri, eşi görülmemiş bir polis şiddeti ile susturulmaya çalışıldı.

Toplumsal direnişi, bir halk hareketine dönüştüren, işte bu akıldışı şiddet oldu. İnsanlar artık, baskılarla, yasaklarla, haksızlıkla, adaletsizlikle örülü bir siya-sal ve toplumsal düzende yaşamak is-temiyor. Bu nedenle, on binlerce insan ayrışmak yerine birleşmeyi, susmak yerine ses çıkarmayı, sinmek yerine direnmeyi tercih etti.

Baskılar bizi bölmek yerine, kendiliğin-den bir ortak iradenin oluşmasının yo-lunu açtı. Dini, felsefi, ideolojik, kültürel ve ekonomik tüm farklılıklarımıza rağ-

Page 39: YSGP 2012-2013 Dönemi Faaliyet Raporu

1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu 39

Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

38 1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu

Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

men, yaşam alanlarımıza, hep birlikte sahip çıktık.

Demokratik siyaset, oy vermekten, se-çimlerden, Meclis’te veya meydanlarda nutuk atmaktan ibaret değildir. Yaşam-sal olan siyasaldır. Bir ağacın kesilmesi siyasaldır. Nehirlerin, göllerin kuru-tulması siyasaldır. Toprağın, gıdanın kirletilmesi siyasaldır. Kent tarihinin yağmalanması siyasaldır. Nitekim, Gezi Parkı’nda kesilen bir ağaç, bir insan se-lini harekete geçirebildi.

Biz Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi olarak ektiğimiz toprak, içtiğimiz su, soludu-ğumuz hava, yediğimiz gıda, gölgesinde oturduğumuz ağaç, kısacası gezegeni paylaştığımız tüm varlıklarla uyumlu bir yaşamın politikasını dile getiriyoruz.

Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi ola-rak Taksim Dayanışması’nı oluşturan sendikalar, emek örgütleri, meslek odaları, demokratik kitle örgütleri ve sivil toplum kuruluşları, siyasi örgütler ve partiler, sanatçılar, aydınlar, çeşitli inisiyatifler ve sokaktaki insanlarla bir-likte yapılan çağrıyı destekliyoruz.

Başta Taksim olmak üzere tüm İstanbul’da ve Türkiye’de taleplerini ifa-de etmek için sokaklara çıkan halka yö-nelik vahşi şiddet derhal durdurulmalı, gözaltındakiler serbest bırakılmalı, başta İstanbul Emniyet Genel Müdürü ve İstanbul Valisi olmak üzere tüm so-

rumlular istifa etmelidir.

Taksim Gezi Parkı’nı bozacak hiç bir müdahalede bulunulmamalı; Top-çu Kışlası Projesi iptal edilmeli, Gezi Parkı’nın hangi nedenle olursa olsun, tek bir ağacına dokunulmadan park olarak kalacağı açıklanmalı ve park derhal halka açılmalıdır.

Toplumsal barışın sağlanması, demok-ratik toplum olmanın gereği halkın ka-rar süreçlerine katılımıdır. Bu nedenle toplumu ilgilendiren tüm kararlarda olduğu gibi, kent yaşamını etkileyen ve yaşam alanlarına yönelik her türlü planlama ve yatırım kararlarında halkın katılımı mutlaka sağlanmalıdır.

Elektrik Piyasası Kanunu’yla 2021 yılına kadar getirilen Çevre Mevzuatı bağı-şıklığı, 1997 yılı öncesi planlanan yatı-rımlara ÇED muafiyeti getiren yasalar yürürlükten kaldırılmalıdır.

5 Haziran Dünya Çevre Günü’nde Meclis Genel Kurulu’nda görüşülmesi planlanan, halkın katılımını engelleyen, tabiat alanlarını ve biyolojik çeşitliliği yağmaya açan TABİATI VE BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİĞİ KORUMA KANUNU tasarı-sı gündemden geri çekilmelidir.

Yaşam alanlarına sahip çıkma müca-delesi aynı zamanda demokrasi mü-cadelesidir. Artık her yer, bütün yaşam alanlarımız Gezi Parkı’dır.

Page 40: YSGP 2012-2013 Dönemi Faaliyet Raporu

1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu 41

Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

40 1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu

Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

Gezi Parkı Yeni Bir DöneminKapısıdır!

Gezi Parkı eylemleri siyasi tarihimizde önemli bir döneme açılan kapı olma özelliğini taşıyor.

Yıllar süren suskunluktan sonra farklı kesimlerden çok sayıda insan, özellikle de mahallelerde kadınlar ve şehir mey-danlarında gençler demokrasi, katılım, özgürlük ve yaşam biçimlerine saygı için mücadele etmek üzere sokaklara çıkıyor. AKP hegemonyası büyük bir yara alırken, toplumda haklar ve özgürlükler için verilecek mücadeleye olan inanç yükseliyor.

Gezi Parkı’nın korunması için başlatılan bir eylemin böylesi bir aşamaya sıçra-masının ardında yatan birinci neden, seçeneksiz olduğunu düşünen AKP ve Başbakan Erdoğan’ın, iktidara gelirken karşı olduğunu söylediği devlet dilini ve otoritesini benimsemiş olmasıdır.

Özellikle son 1 yılda AKP iktidarı tüm top-lumsal hak taleplerine karşı bu zihniyetle yaklaşıyor; bu tutumu şahsında toplayan Başbakan’ın kibirli, karşısındakileri din-lemeyen, otoriter tutumu toplumsal tep-kileri büyütüyor ve birleştiriyor.

Toplum, 1 Mayıs’tan Emek Sineması’na, yaşam tarzına müdahaleden tarihi has-sasiyetlerine saygısızlığa kadar hemen her konuda, hatta barış gibi tüm tarafla-

rın ortak ulaşması gereken bir hedef için adımlarda dahi katılım ve doğrudan de-mokrasiyi dışlayan, değişim ve demok-rasi talebini kendi çizdiği sınırlar içinde tutabileceğini sanan AKP ve Başbakan’a cevap veriyor.

ACİL DEMOKRATİKLEŞME İSTİYORUZ

Başbakan ve AKP iktidarında cisimleşen bu otoriter zihniyet mevcut büyük siyasal güçlerin hemen hepsinin ortak kesenidir. Eylemlerde ortaya çıkan demokrasi tale-bini karşılayabilecek, kendi bünyesinde bu talepleri siyasal bir programa dönüş-türebilecek bir siyasal gücün varlığından söz etmek mümkün değildir.

Böyle olunca, Türkiye toplumunun çok geniş talepler manzumesi etrafında top-lanan demokrasi arzusu karşılığını bu-lamıyor. Gezi Parkı eylemlerinin geldiği noktada ortaya çıkardığı toplumsal öfke-nin dindirilmesinin tek yolu, Türkiye’nin hızla demokratikleşme yönünde bir ira-deyi egemen kılmasından geçiyor.

Gezi Parkı eylemleri ülkenin pek çok sorununun yanı sıra ekolojik yıkıma karşı toplumsal duyarlılığın artmakta olduğu-nu da gösteriyor. Başbakan Erdoğan’ın aşağıladığı bu bilinç toplumsal mücade-lelerin gelişiminde önemli bir rol oyna-maya devam edecektir. HES’lere, termik/

Page 41: YSGP 2012-2013 Dönemi Faaliyet Raporu

1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu 41

Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

40 1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu

Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

nükleer santrallere ve altın madenlerine karşı çıkışlarla kendisini ortaya koyan bu bilinç, artık kırsaldan kente inmiş ve geniş kitlelere mal olmuştur.

Eylemler bizzat demokratikleşme, katı-lım ve özgürlük talebi sahiplerinin dahi bu konularda öğreneceği çok şey oldu-ğunu ortaya çıkarıyor.

Kimi illerde bazı grupların Kürt halkına karşı takındıkları tutum bunu gösteriyor. AKP zihniyetinden farksız bir otoriterlik taşıyan bu tür anlayışlar da demokrasi mücadelesinin parçası olamaz.

Irkçı, milliyetçi ve cinsiyetçi konuların de-mokratikleşme taleplerini gölgelemesi-ne izin verecek tutumlardan kaçınılmalı;

Türkiye’nin yenileşme sürecinin eski, köhnemiş siyasi geleneklerin eline geç-mesine, Türkiye tarihinin son dönemin-deki en önemli toplumsal tepkisinin bir başka otoriter zihniyet tarafından yön-lendirilmesine izin verilmemelidir.

BİRLEŞELİM, GÜÇLENELİM...

Bizler, Türkiye’nin demokratikleşme ve ekoloji mücadelesinin tüm veçhelerine tanıklık etmiş ve taraf olmuş yeşil-sol bireyler olarak, Türkiye’nin bir kez daha otoriterleşerek, toplumsal hak talep-lerini bastırarak, kendi yurttaşlarına saldıran bir siyasal psikozun pençesine düşmesine hayır diyoruz.

Türkiye’yi Kürt sorununda çözümün eşi-ğinden geri döndürecek süreci yaşamak istemiyoruz.

Türkiye’yi demokratikleştirecek ira-denin temel paydaşları ortaya çıktı. Bunlar, Kürt toplumsal muhalefeti ve diğer özgürlükçü sol güçler, sosyalistler,

ekolojistler, örgütlü örgütsüz kadınlar, gençler, demokrasiden yana ve AKP’nin otoriter zihniyetini karşısına almış muhafazakârlar, liberal demokratlar, inançları tehdit altında olan Aleviler ve bugün CHP bünyesinde temsili gitgide daralan gerçek sosyal demokratlar, Er-meniler, Rumlar ve diğer farklı inanç ve halk gruplarıdır.

Bugün Türkiye’de demokratikleşmenin ekseni ancak böyle bir toplumsal buluş-ma zemininde kurulabilir. Bu süreçte Hükümet’in yapması gereken yaşam tarzları ve toplumsal inançlar üzerinde-ki müdahaleci, yasakçı tutumunu terk etmek ve Kürt sorununun çözümü ve demokratikleşme yünündeki adımlara hız kazandırmaktır.

Demokrasi güçleri arasında bu yöndeki taleplerin ortaklaştırılması ve yüksel-tilmesi için verilecek mücadele çok önemlidir. Bunun için el birliğiyle çaba harcamalıyız.

Hükümet;1. Polis gücünü derhal geri çekmeli eylemci-lere yönelik saldırılara son vermeli, gözaltına alınanları serbest bırakmalıdır.2. Derhal Gezi Parkı’ndaki tasarrufundan vazgeçtiğine dair bir açıklama yapmalıdır.3. Taksim başta olmak üzere kentlerin mey-danları üzerindeki gösteri yasaklarını kaldır-malıdır.4. Bütün bu eylem sürecinde ortaya çıkan demokratikleşme taleplerine yanıt verecek bir demokratikleşme programını, Kürt soru-nunda çözüm yolları, Siyasal Partiler ve Se-çim Kanunu ve seçim barajı, Terörle Müca-dele Kanunu’nda ve Türk Ceza Kanunu’nda yapılacak demokratik değişikliklere dair bir yol haritası ortaya koymalı; yeni bir anayasa için hızla adımlar atmalıdır.

Page 42: YSGP 2012-2013 Dönemi Faaliyet Raporu

1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu 43

Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

42 1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu

Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

Bu ülke Recep Tayyip Erdoğan’ın dizginsiz

kibrine mahkum değildir!

Gezi Parkı’na yapılan müdahale keli-menin tam anlamıyla devlet terörüdür. Dahası, sürecin makul bir çözüm yo-luna girdiği eşikte bu terörün gerçek-leştirilmesi Recep Tayyip Erdoğan’ın hakikatle bütün ilişkilerinin kesildiğini de göstermektedir.

Başbakan’ın emriyle halka saldıran polis olanca sorumsuzluğuyla yangının üzerine benzinle gitmiştir.

Başbakan, uluslararası komplo heze-

yanlarıyla etrafta suçlu arayacağına kendi politikalarına dönüp bakmalıdır.

Bu ülkenin an itibariyle en büyük gü-venlik sorunu Taksim Gezi Parkı’nda barışçıl sivil itaatsizlik eylemi yürü-ten yurttaşlar değil; Recep Tayyip Erdoğan’ın polis şiddeti marifetiyle uygulamaya çalıştığı politikalarıdır.

Hükümeti uyarıyoruz, gittiğiniz yol, yol değildir, kendinize gelin!

Page 43: YSGP 2012-2013 Dönemi Faaliyet Raporu

1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu 43

Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

42 1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu

Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

Referandumu da İstiyoruz Yasasını da!

Bugün direnişin 18. günü. Hükümet söz-cüsü Hüseyin Çelik’in Topçu Kışlası için İstanbul düzeyinde referandum yapmayı düşündüklerini açıklaması, Gezi Parkı direnişinin 16. gününde, bu süre boyun-ca sokağa çıkmış, meydanda ve parkın içinde, İstanbul’un çeşitli ilçelerinde ve Türkiye’nin farklı kentlerinde Gezi dire-nişini büyük bir fedakârlık ve enerjiyle, her türlü baskıya ve saldırıya rağmen sürdürmüş ve desteklemiş olan insan-lar açısından önemli bir politik kazanım olabilirdi.

Olabilirdi diyoruz, çünkü 17. günde Başbakan Erdoğan yaptığı konuşmada referandum meselesini bir kamuoyu yoklamasına indirgedi. Sebep olarak da, referandumun Anayasa’da yeri olma-masını gösterdi. Yasal dayanak olarak 5393 sayılı Kanun’un 15. maddesindeki “Belediye, belde sakinlerinin belediye hizmetleriyle ilgili görüş ve düşünce-lerini tespit etmek amacıyla kamuoyu yoklaması ve araştırması yapabilir” ifa-delerine işaret etti.

Ortada haklı nedenlere dayanan Hükümet’e dönük bir güvensizlik söz konusudur. Bu nedenle önerinin, tarihi-nin belli olması, sonuçlarının kabul edi-leceğinin garanti edilmesi gibi temellere dayandırılması gerekir.

YASAYI ÇIKARIN, ANAYASALDEĞİŞİKLİĞİ YAPIN, HALKASORALIM…

Türkiye’nin imzaladığı uluslararası bir sözleşme olan Avrupa Yerel Yönetim Özerklik Şartı’nın 3. Maddesi’nde refe-randum hakkıvardır ve üstelik Türkiye bu maddeye çekince koymamıştır.

Dolayısıyla hükümet, dayanak olarak bu maddeyi alabilir ve uyum yasası çı-karabilir. Bağlayıcılığı olan bir halk oy-lamasını evrensel örneklere uygun bir şekilde yapılır hale getirebilir. Böyle bir referandum süreci özgür bir tartışma ortamında yaşanırsa; düşünceyi ifade etme, toplantı ve gösteri yasalarında ya-sal ve fiziki engeller olmazsa; toplumda kutuplaşmayı değil, yapıcı tartışmaları teşvik ederse amacına uygun olur. Ek olarak, referandum süreci tamamla-nıncaya kadar Taksim Gezisi’ne yönelik herhangi bir tasarrufta bulunulmayaca-ğı açıklanmalıdır.

Referandumun tartışmasız bir sonuç vermesi için, Gezi Parkı direnişi sırasın-da yaşanan ve hâlâ devam eden yoğun polis baskısına ve şiddete son verilme-si de hayati öneme sahiptir. Orantısız güç kullanımının sorumluları hakkında soruşturma açılmalı; aynı zamanda

Page 44: YSGP 2012-2013 Dönemi Faaliyet Raporu

1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu 45

Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

44 1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu

Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

projenin gündeme getirilmesi sırasında yaşanan bütün hukuksuzluklar ortaya konmalı ve düzeltilmelidir.

Hükümet’in, Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’nın 3. maddesini dayanak olarak almamasının politik bir anlamı vardır. Öyle anlaşılıyor ki, Başbakan Erdoğan, yerinden ve yerelden yönetim meselesini kendi çizdiği çerçevede tut-mak istiyor. Yerelden ve yerinden yöne-tim mekanizmalarını Avrupa Yerel Yöne-timler Özerklik Şartı’na göre geliştirmek ve demokratikleştirmek istemiyor.

Siyasi cesaret eksikliği gösteren bu tu-tuma karşı biz kamuoyu yoklaması değil, referandum istiyoruz. Referandum için acilen yasal ve anayasal değişikliklerin yapılmasını talep ediyoruz.

Gezi Parkı’nı kurtarmak ve ağaçların ke-silmesini önlemek için mücadele eden; hayatıyla ilgili kararlara katılım hakkını ve özgürlüklerini savunan; aslında yerel-den ve yerinden yönetim, yani demokrasi isteyen insanlar, İstanbul’un en merkezi yeşil alanının yok edilmesini ve alanın Topçu Kışlası adı altında betonlaştırıl-masını kabul etmiyorlar ve büyük bir direniş gerçekleştiriyorlar.

Bağlayıcılığı olacak bir referandum-la, kentte yaşayan insanlar parklarını, ağaçlarını ve yerel kararlara doğrudan katılım haklarını savunmuş olacaklar. İstanbul halkının yaşam alanlarına, ağaçlarına ve parklarına sahip çıkaca-

ğına ve Hükümet’in Gezi Parkı’nı beton-laştırma dayatmasını boşa çıkaracağına inanıyoruz. Beyoğlu, Beşiktaş ve Şişli ilçeleri veya sadece Beyoğlu veyahut da İstanbul düzeyinde yapılacak ve yasaya dayalı bir yerel referandum önerisine “Hodri meydan” diyoruz.

GEREKÇELERİMİZ:

1. Bu tür bir yerel referandum adem-i merkezileşme ve yerinden yönetim ko-nusunda önemli bir adım olacaktır. Avru-pa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’nın 3. maddesi, özerk yerel yönetim kavramının sağladığı kamu işlerinin yerel makamlar tarafından düzenlenmesi ve yönetilmesi hakkının sadece seçilmiş üyelerden olu-şan meclisler tarafından kullanılmakla kalmamasını, aynı zamanda yurttaşlar-dan oluşan meclislere, referandumlara veya vatandaşların doğrudan katılımına olanak veren öteki yöntemlere başvu-rulabilmesinin garanti altına alınmasına olanak sağlar.

Türkiye’nin Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’nı, çekincelerini kaldırarak uygulamaya sokması, yerelden ve yerin-den demokrasianlayışının ve uygulama-larının geliştirilmesi için çok önemlidir ve bu aynı zamanda gerekli durumlarda yerel referandumların yapılmasını da mümkün kılar.

2. Aynı şekilde Türkiye’nin henüz imza-lamadığı Aarhus Konvansiyonu da, bütün projelerin verebileceği çevresel zararlar

Page 45: YSGP 2012-2013 Dönemi Faaliyet Raporu

1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu 45

Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

44 1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu

Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

konusunda etkilenecek halkın ve sivil toplumun her aşamada bilgi sahibi olma ve kararlara katılım hakkını garanti altı-na alır. Aarhus Konvansiyonu’nu bir an önce imzalaması gereken Türkiye, ileriki yıllarda bu tür yerel referandumlarla daha sık karşılaşabilir.

3. Topçu Kışlası referandumu, katılımcı demokrasinin tanınmadığı, çoğulcu değil çoğunlukçu anlayışa sahip eksikli Türki-ye demokrasisinde yerel düzeyde karar-lara katılımı mümkün kılan bir ilk adım olabilir. Yerel halkın katılımını sağlamak, benzeri çevresel zarara yol açan proje-ler için yerel karar süreçlerine katılım mekanizmalarının ve referandumların yolunu açabilir.

4. Yasal düzenlemesi yapılmış olan bir referandum, konuyu şu andaki merkezi hükümet alanından yerele geri kazandır-ma ve yerel sorunları yerelde çözme an-layışını da güçlendirme açısından önem-lidir. Çünkü demokratik bir kent yönetimi anlayışında, yerel sorunları çözmenin yolu yerel inisiyatiflerin geliştirilmesidir. Elbette ki, yerelde halkın tercihini sağ-lıklı olarak belirleme imkânını sağlamak için kamu tarafsız bir rol oynamalıdır. Merkezi hükümet, bir kentin meydanının nasıl olacağına karışmamalıdır. Çünkü demokratik yerel yönetimlerin olduğu bir ülkede böyle işler başbakanların görev-leri arasında değildir. Görev bu durumda Büyükşehir Belediye Başkanı ile ilgilidir.

Topçu Kışlası projesi tek yönlü bir bi-

limsel gerçek değil, halkın katılımını zorunlu kılan bir kamusal mekân dü-zenlemesi kararıdır. Bu tür kararların bütün aşamalarında hem şehircilik ilke-leri ve mimari standartlar uygulanmalı, hem çevresel ve ekolojik etki değerlen-dirilmesi tarafsız ve bilimsel bir şekilde yapılmalı, hem de insanların sağlıklı bir çevrede yaşama hakkı garanti altına alınmalıdır.

Bütün bu ilkeler uygulanırken, kendi yaşadığı yerde yapılmak istenen projeler hakkında zamanında ve yeterli bir biçim-de bilgilendirilen halkın kararlara katı-lımının sağlanması ve gerekli durum-larda yerel referandumlara da imkân yaratılması katılımcı demokrasinin bir gereğidir.

5. İdare Mahkemesi’nde verilmiş olan “yürütmeyi durdurma” kararı elbette önemlidir. Ancak bu kararı zaman ge-çirmeden uygulaması gereken idare he-nüz uygulamamıştır. Karar uygulanmış olsaydı, zaten tartışma bitmiş olacaktı. Konu bugün itibariyle 4 kişinin ölümüne yol açmış olan ve ülke düzeyine yayıl-mış bir direniş hareketine yol açmıştır. Konunun bu hale geldiği bir aşamada devasa bir politik sorun ve alanla karşı karşıyayız. O nedenle çözüm de politika alanında elde edilmek zorundadır.

Page 46: YSGP 2012-2013 Dönemi Faaliyet Raporu

1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu 47

Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

46 1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu

Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

Avrupa Parlamentosu Yeşiller Grubu 11 Haziran’da Strasbourg’da “İstanbul’da İsyan” konulu bir konferans düzenledi. Konferansa konuşmacı olarak Anti-kapitalist Müslümanlardan Rojda Te-kin, Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi Eş Sözcüsü Sevil Turan, sanatçı Mehmet Ali Alabora ve Korhan Gümüş katıldı.

Moderatörlüğünü Yeşiller Avrupa Par-lamentosu Üyesi ve AB-Türkiye Karma Parlamento Komisyonu Eş Başkanı Hélène Flautre’ın yaptığı konferansın açılış konuşmasını Avrupa Parlamen-tosu Yeşiller/Avrupa Özgür İttifakı Eş Başkanları Daniel Cohn-Bendit ve Re-becca Harms yaptılar.

Eş Sözcümüz Sevil Turan konferans-taki konuşmasında olayları Gezi Parkı direnişine getiren süreci, “Toplum, 1

Mayıs’tan Emek Sineması’na, yaşam tarzına yönelik muhafazakâr dayat-malardan doğanın yağmalanmasına kadar hemen her konuda itirazları görmezden gelen, hatta barış gibi tüm tarafların ortak ulaşması gereken bir hedef için atılan adımlarda dahi katılım ve doğrudan demokrasiyi dışlayan, de-ğişim ve demokrasi talebini kendi çiz-diği sınırlar içinde tutabileceğini sanan AKP ve Başbakan’a anlamlı bir cevap vermiştir” sözleriyle özetledi. Genel durum hakkındaki bilgileri, değerlen-dirmelerimizi aktardı ve taleplerimizi dile getirdi.

(Konuşmanın tam metnini ve kon-feransın kaydını http://www.green-mediabox.eu/archive/2013/06/11/the-revolt-from-istanbul/ adresinde bulabilirsiniz.)

Gezi Avrupa Parlamentosu’nun

Gündeminde...

Page 47: YSGP 2012-2013 Dönemi Faaliyet Raporu

1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu 47

Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

46 1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu

Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

Bu bilgi notunun amacı, Gezi Parkı Di-renişi sürecinde, İstanbul’da partimizin yaptığı faaliyetleri özetlemektir. Bu konuda detaylı bilgiler, 15 Haziran 2013 tarihinde, İstanbul Yeşil Ev’de yapılan Parti Meclisi’nde, sürecin içinde yer alan arkadaşlarımız tarafından sözlü olarak paylaşılmıştır.

Bu bilgi notu, sadece İstanbul’daki ge-lişmeleri konu almaktadır. Diğer iller-deki gelişme ve faaliyetlerin de benzer bir şekilde kayda geçirilerek partilileri-mizle paylaşılması tavsiyeye şayandır.

Gezi Parkı Direnişi ile ilgili politik değer-lendirme ve üretilmesi gereken politik sonuçlar, 16 Haziran tarihinde yapılan Olağanüstü Parti Meclisi toplantısında-ki değerlendirmeleri de dikkate alan bir yerden, önümüzdeki Parti Meclisi top-lantısına bir MYK raporu olarak sunula-caktır. Bu metin sadece yapılan somut işlere dair bilgilendirmeyi içermektedir.

Partimizin İstanbul’daki faaliyetleri altı başlık altında özetlenebilir: Taksim Dayanışması Bünyesindeki Faaliyetle-

rimiz, Gezi Parkı’ndaki Faaliyetlerimiz, Yeşil Ev’deki Faaliyetlerimiz, Yurtdışı Faaliyetlerimiz, Danışma Kurulu Top-lantısı, Parti İçi ve Dışına Yönelik İleti-şim Faaliyetlerimiz.

1. TAKSİM DAYANIŞMASI BÜNYESİNDEKİ FAALİYETLERİMİZTaksim Dayanışması 180’e yakın siya-sal parti, siyasal hareket, sivil toplum kuruluşu ve sivil inisiyatifi bünyesinde barındıran ve Gezi Parkı’nın polis zo-ruyla boşaltıldığı 14 Haziran Cumartesi gününe dek, direnişin siyasal ve gü-venlik, hijyen, ses düzeni vs. gibi lojistik koordinasyonunu sağlayan en kapsamlı yapıdır. (Basında ve kamuoyunda “Tak-sim Dayanışması” sık sık “Taksim Plat-formu” ile karıştırılmaktadır. “Taksim Platformu” Taksim Gezi Parkı ile ilgili bireyleri ve sivil inisiyatifleri buluşturan, içinde siyasal parti ve hareketlerin yer almadığı bir diyalog zeminidir ve Taksim Dayanışması’nın bileşenlerinden biridir.)

Gezi Parkı Direnişi Sürecinde Parti Olarak Faaliyetlerimiz

Page 48: YSGP 2012-2013 Dönemi Faaliyet Raporu

1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu 49

Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

48 1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu

Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

Taksim Dayanışması’nın Sekreteryası’nı Mimarlar Odası, Şehir Plancıları Odası, TMMOB ve TTB yürütmektedir. Dire-nişin 31 Mayıs’tan sonraki döneminde, Taksim Dayanışması’nın tüm siyasal ve sivil bileşenlerinin temsilcilerinden müteşekkil bir “Genel Kurul” karar alma organı olarak işlev görmüş, ayrıca Sekreterya’ya ilaveten, genişletilmiş bir koordinasyon ve yürütme kurulu oluştu-rulmuştur.

Gezi Direnişi sürecinde Taksim Da-yanışması içinde aktif olarak yer alan partimiz sürecin ilk döneminde, Taksim Dayanışması ile hükümet kanadı arasın-da bir diyalog zemininin oluşturulması için yoğun çaba sarf ederek, bu yönde hem Dayanışma Sekretaryası, hem de hükümetin parlamento kanadı nezdinde girişimlerde bulunmuştur. Dayanışma Temas Heyeti’nin Başbakan Vekili Bü-lent Arınç ile yaptığı ilk görüşmede par-timizin bu girişimlerinin ve dayanışma toplantılarında diyalog yönünde bir irade oluşması için gösterdiği çabanın katkısı önemlidir.

Bu süreçte oluşan temas heyetinin sa-dece altı erkekten müteşekkil olması haklı eleştirilere hedef olmuştur. Ancak Taksim Dayanışması’nın farklı siyasal çizgilerin yer aldığı çok bileşenli yapısı, temas heyetinin teşekkülünde ancak meslek odaları ve sendika temsilcileri üzerinde bir uzlaşmayı mümkün kılmış, temas heyetine dahil olacak isimlerin saptanması bu kurumların takdirine bı-rakılmıştır. Ne yazık ki, meslek odaları ve sendikalar temas heyetinin oluşumunda toplumsal cinsiyet eşitliğini gözetme fe-rasetini gösterememiştir.

Sürecin bu görüşmeyi takip eden ikin-ci döneminde HDK, bir HDK bileşeni olarak partimiz ve bazı başka parti, STK ve sivil inisiyatifler, Sırrı Süreyya Önder’i, üzerinde tüm kesimlerin uz-laşabileceği sembol bir isim olarak ön plana çıkartmak yönünde yoğun çaba sarf etmiştir. Taksim Dayanışması’nda uzun tartışmalar sonucunda 9 Haziran Pazar günü yapılan mitingde Sırrı Sü-reyya Önder’in konuşmacı olarak yer alması yönünde bir karar çıkmasına rağmen, daha ulusalcı bir çizgi izleyen siyasetlerin son anda çıkarttıkları bir

kriz nedeniyle bu karar uygulanama-mıştır.

Sürecin üçüncü döneminde, partimiz Taksim Meydanı’nı çevreleyen bari-katların, olası bir polis müdahalesine mahal vermeden, kendi kontrolü-müzde kaldırılması, bunun politik bir hamle olarak lehimize değerlendi-rilmesi, direnişin Gezi Parkı sınırları içinde sürdürülmesi, Gezi Parkı’nda çadır kurmuş, ezici bir çoğunluğu hiçbir siyasal örgüt ve harekete üye olmayan eylemcilerin ve STK’ların Taksim Dayanışması toplantılarındaki temsiliyetlerinin artırılması ve hü-kümet kanadıyla yeniden bir diyalog zemininin oluşturulması için çaba sarf etmiştir. 10 Haziran Pazartesi gece-si, Dayanışma’da bu yönde bir irade oluşmuş, ancak bu irade 11 Haziran Salı sabahı başlayan polis müdahalesi nedeniyle neticelenememiştir.

Sürecin son bölümünde Taksim Dayanışması’nın temas heyeti 13 Ha-ziran Perşembe gecesini 14 Haziran Cuma sabahına bağlayan bir zaman diliminde Başbakan ile bir görüşme yapmıştır. Bu görüşmenin sonuçları, önce Gezi Parkı’nda yedi farklı bölge-de toplanan forumlarda, sonra da bu forumlardan gelen temsilcilerin de katıldığı Taksim Dayanışması’nın 15 Haziran Cumartesi sabahı saat 4:00’e kadar süren toplantısında değerlendi-rilmiştir. Toplantıda BDP, CHP, ÖDP, DSİP, TKP, HDK bileşenleri ve HDK vb. gibi büyük örgütlü siyasal partiler ile birlikte Yeşiller ve Sol Gelecek Par-tisi de direnişin yeni bir biçime (Gezi Parkı’nda kurulacak sembolik tek bir çadır, Gezi Parkı girişindeki bari-katların kaldırılması, Gezi Parkı’nda sürekli kalmak yerine nöbet düzenine geçilmesi ve parkta düzenlenecek et-kinlikler vs.) evrilerek sürdürülmesi yönünde irade beyan etmiş, ancak “ör-gütsüz” sivil eylemcilerin çoğunluğu ile, bazı küçük sol gruplar çadırların kaldırılması ve parti flamalarının indi-rilmesinin parkı terk etmek anlamına geleceği görüşünü benimsemiştir. Gece saat dörde kadar süren tartış-malar, zaman baskısı altında, küçük örgütlü siyasetlerin müdahaleleri ile kilitlenmiş ve toplantı hiçbir karar al-

Page 49: YSGP 2012-2013 Dönemi Faaliyet Raporu

1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu 49

Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

48 1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu

Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

madan dağılmanın eşiğine gelmiştir. Son anda büyük örgütlü siyasetlerin, sendikaların ve odaların bayrak ve flamalarını indirerek, kurulacak sem-bolik dayanışma çadırını destekleme-leri ve orada nöbet tutmaları, örgütsüz eylemcilerin ise, çadırlarını kaldırmak veya kaldırmamak konusunda kendi iradeleriyle hareket etmeleri yönünde bir uzlaşıya varılabilmiştir. Yine aynı nedenle varılan bu uzlaşı ertesi gün yapılan basın açıklamasının diline net olarak yansıtılamamıştır.

Nitekim parka 15 Haziran Cumar-tesi günü yapılan polis müdahalesi öncesinde barikatlar kaldırılmış, Dayanışma’nın büyük siyasal bile-şenleri flamalarını indirmiş ve “Tek Dayanışma Çadırı” kurulmuştur. Par-ka yapılan müdahale tam bu noktada gerçekleşmiş ve park ne yazık ki, polis baskını ile boşaltılmıştır.

2. GEZİ PARKI’NDAKİ FAALİYETLERİMİZPartimiz, direniş sürecinde Gezi Parkı’nda bir stand açmış ve bu standı her gün 24 saat boyunca açık tutmuş-tur. Standda yürütülen ana etkinlikler şunlar olmuştur:

a. Lojistik Destek: Partili arkadaşları-mız, Gezi Parkı’na yürüyüş mesafesin-de bulunan Yeşil Ev ile koordinasyon içinde, direnişçilere yiyecek, içecek, iletişim, sıhhi malzeme vs. gibi ko-nularda sürekli ve kesintisiz destek vermiştir. Parti üyemiz Dr. Gazihan Çağlar ve Dr. Savaş Çömlek arkadaş-

larımız, Gezi Parkı’nda kurulan revirde görev almışlardır. Savaş arkadaşımız, 15 Haziran Cumartesi günü yapılan polis müdahalesinde gözaltına alınmış ve bir süre sonra serbest bırakılmıştır.

b. Tanıtım ve Örgütlenme: Standda partimizin broşürleri, açıklamalarımız, yaptırdığımız “barış bayrakları” dağıtıl-mış, standı ziyaret eden ve partimizle ilgilenen 500’ü aşkın kişinin iletişim bilgileri toplanmış, bizimle ilgilenen 50’ye yakın birey partimize üye olmuş-tur. Barış bayraklarımız büyük ilgi gör-müş ve tüm parka yayılmıştır. Toplanan iletişim bilgilerinin bilgisayar ortamına geçirilmesi ve bu kişilerle bağlantı ku-rulması çalışmaları sürmektedir.

Standımızda Kürtçe, Ermenice müzik yayını yapılmış ve böylece standımız yakınında üslenmiş TGB’nin marşlı, bayraklı, militer, ulusalcı propaganda faaliyetlerine bir çeşit ferahlatıcı, ço-ğulcu, şenlikli panzehir sunulmuştur.

c. Parti standımızda misafirlerimiz de eksik olmadı, Cem Özdemir, Gül-ten Kaya, Bekir Ağırdır, Hale Soygazi, Emin Alper direnişimizde bize destek oldular.

d. Kadınların katılımı: Standımızda gönüllü nöbete partili kadınların katılı-mının çokluğu dikkat çekiciydi. Bunun dışında partili kadınlar cinsiyetçi afiş ve duvar yazılarının silinmesi etkinli-ğine, şiddet gören başörtülü kadınla dayanışma için Kabataş’tan geziye ya-pılan yürüyüşe ve 8 Haziran Cumartesi AKP’nin kadın düşmanı politikalarının

Page 50: YSGP 2012-2013 Dönemi Faaliyet Raporu

1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu 51

Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

50 1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu

Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

protesto edildiği Galatasaray’dan Gezi’ye yürüyüşe katıldılar.

3. YEŞİL EV’DEKİ FAALİYETLERİMİZDireniş sürecinde Yeşil Ev ve İstanbul İl Örgütü’nün içinde yer aldığı bina her gün 24 saat açık tutulmuş ve Gezi Parkı’ndaki standımız ile birlikte, hem partili hem de parti üyesi olmayan ey-lemcilere lojistik destek sunmuştur. Özellikle polis müdahalesinin olduğu günlerde Yeşil Ev birçok arkadaşımı-za emin bir sığınak sunmuş, acil ilk-yardım, yiyecek, içecek, yatacak yer, oturacak masa ihtiyaçlarına karşılık vermiştir.

Yeşil Ev’in bu çok yaşamsal rolü oy-namasında en büyük pay, Yeşil Ev’in işletilmesi sorumluluğunu İstanbul İl Yürütmesi adına üstlenen Yürütme

Kurulu üyesi arkadaşımız Serdar Kor-du ve Beyoğlu İlçe Eş Sözcüsü arka-daşımız Nadire Gül ile Yeşil Ev’in mali işlerini takip eden ve mali sorunlarını çözmek için çaba harcayan İl Saymanı Nazım Öztürk arkadaşlarımızındır. Bu arkadaşlarımız “yeşil evin işletmecile-ri” değil, yeşil evin işletilmesi sorum-luluğunu parti adına gönüllü olarak yürüten parti emekçileridir.

4. YURTDIŞI FAALİYETLERİMİZPartimiz, direniş sürecine yurtdı-şından da destek bulmak için yo-ğun bir çaba sarf etmiştir. Avrupa Parlamentosu’nun sağ kanadı, hükü-metin Gezi Parkı olaylarındaki anti-demokratik tavrını, Türkiye’nin üyelik

sürecini sekteye uğratmak için bir bahane olarak kullanmaya çalışmak-tadır. Oysa Gezi Parkı eylemleri Türki-ye sivil toplumunun demokratikleşme yönünde attığı önemli bir adımdır ve bu yönüyle Türkiye’nin üyelik perspektifini sekteye uğratmak bir yana, güçlendir-mektedir. Partimizin Avrupa Yeşilleri ile yakın ilişkileri sayesinde, bu görü-şün AP’de yüksek sesle dillendirilmesi ve dolaşıma sokulması mümkün ol-muştur. Bu çerçevede partimizin Eş Sözcüsü Sevil Turan, Yeşiller grubu ta-rafından davet edildiği Strasbourg’da, Avrupa Parlamentosu’na Gezi Parkı olayları ile ilgili kapsamlı bir sunum yapmıştır. Ayrıca Alman Yeşiller Parti-si Eş Sözcüsü Claudia Roth, partimizi ziyaret etmiş ve karşılıklı işbirliği ve destek konusunda atılabilecek somut adımlar birlikte değerlendirilmiştir.

Bu kapsamda yakın bir tarihte, ortak bir konferans toplanması konusunda mutabık kalınmıştır.

Sürecin başından beri AP ve Avrupa Yeşilleri ile yazışmalar sürdürülmüş, konu hakkında bilgi aktarımı güncel olarak yapılmış, AP ve Avrupa Yeşille-rinin basın açıklamaları hükümet ile yazışmaları sağlanmıştır.

Avrupa Yeşilleri’nin gençlik ağı FYEG ve CDN ile bilgi akışı sürdürülmüş, süreçle ilgili destek mesajları sosyal medya ve yazışmalar aracılığıyla Tür-kiye ve Avrupa kamuoyuna ve hüküme-te iletilmiştir.

Page 51: YSGP 2012-2013 Dönemi Faaliyet Raporu

1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu 51

Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

50 1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu

Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

5. DANIŞMA KURULUTOPLANTISIPartimiz, Taksim Gezi gündemi ile 15 Haziran Cumartesi günü ilk Danışma Kurulu toplantısını yapmıştır. Taksim Gezi’yi anlamak, yorumlamak günde-miyle toplanan Danışma Kurulu top-lantısına değişik alanlarda söz sahibi akademisyenler, aydınlar ve sanatçılar katıldı.

Toplantı, YSGP’den Ahmet Atıl Aşıcı, Fehim Caculi, Ferdan Ergut, Gizem Kastamonulu’nun organizasyonuyla gerçekleşti.

Bekir Ağırdır’ın, Gezi ile ilgili araştır-maları değerlendirmesiyle başlayan toplantıyı, her akademisyen kendi uzmanlık alanının bakış açısı ve bir “çapulcu” olarak yaşadıklarından ör-neklerle tamamladı.

Yoğun gündemde Abdullah Aysu, Akın Özçer, Aslı Tunç, Batuhan Aydagül, Bekir Ağırdır, Besim Dellaloğlu, Cem-sinan Deliduman, Chris Stephenson, Hacer Ansal, Haluk Levent, Levent Köker, Mahmut Boynudelik, Neşe Er-dilek, Pınar Uyan, Semih Bilgen, Sezai

Temelli, Tümay Arslan, Vangelis Kech-riotis, Yörük Kurtaran, Zeynep Gam-betti toplantıya katılabilen Danışma Kurulu üyelerimizdir.

6. PARTİ İÇİ VE DIŞI İLETİŞİME YÖNELİK FAALİYETLERGezi standı ve etkinlikleri için beş kişi-lik bir ekip faaliyetleri organize etmek üzere sorumluluk almışlardır. Parti-miz, Gezi direnişi sürecinde hızla ge-lişen olaylara tepki veren basın açıkla-maları kaleme almaya özen göstermiş, bu açıklamaların ve diğer gelişmelerin parti içi ve dışı kanallarda etkin bir şe-kilde yayılması için bir iletişim-koordi-nasyon kriz masası kurmuştur.

Ayrıca Gezi Parkı’ndaki standda dağı-tılmak üzere, hem partimizin var olan broşür ve el ilanları çoğaltılmış, hem de yeni broşür ve el ilanları üretilmiş ve dağıtılmıştır. Yine de özellikle İstanbul dışındaki üyelerimizin son gelişmeler ile ilgili bilgilendirilmesinde bazı ak-saklıklar/gecikmeler yaşanmıştır. An-cak bunun sebebi, bir ihmalden ziyade, kriz dönemi koşullarında, olayların çok hızlı bir şekilde akmış olmasıdır.

Page 52: YSGP 2012-2013 Dönemi Faaliyet Raporu

1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu 53

Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

52 1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu

Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

Page 53: YSGP 2012-2013 Dönemi Faaliyet Raporu

1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu 53

Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

52 1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu

Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

Eylemler

Page 54: YSGP 2012-2013 Dönemi Faaliyet Raporu

1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu 55

Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

54 1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu

Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

Newroz, halkların barış ve kardeşlik günüdür. Yeni başlangıçların yaşandığı, umutların yeniden yeşerdiği bir gündür. Newroz aynı zamanda, ezilmişliğe ve yok sayılmaya karşı direnmenin ve mücade-lenin de simgesidir.

Bu yılın 21 Mart günü heyecanla ve umut-la bekleniyor. Bu Newroz, on binlerce insanın yaşamını yitirdiği yıllardır süren bir savaşın, çatışmanın sona ermesi için bir başlangıç olabilir. Bu beklentiyle mil-yonlarca insan meydanları dolduruyor, demokratik çözüm, demokratik cumhu-riyet ve demokratik kurtuluş taleplerini haykırıyor.

Bu Newroz vesilesiyle şu gerçekleri bir kez daha hatırlatıyoruz:

1. Kürt sorununun çözüm yöntemi müzakeredir. Karşılıklı konuşma ve demokratik adımların atılmasıdır. Kürt sorununun demokratik çözümü ve ba-rışın kazanılması, Türkiye’de yaşayan herkesin kazanması ve demokratikleş-me anlamına gelecektir.

2. Kürt halkı, bu topraklarda, kendi kim-liğiyle, anadiliyle, ezilmeden, özgürce tüm halklarımızla birlikte yaşamak isti-yor. Türkiye’nin bütün halkları ve fark-lılıkları için hak, adalet ve eşitlik istiyor. Kürt halkının talepleri, demokrasinin

BU BAHAR BARIŞI MUŞTULASIN!Newroz Kutlu Olsun…Newroz Pîroz Be!

Kürt halkının ve bütün Ortadoğu halklarının özgürlük bayramı Newroz’da Eş Sözcümüz Sevil Turan ve MYK üyelerimiz Saruhan Oluç ve Gizem Kastamonulu Diyarbakır Newroz alanındaydı. İstanbul, İzmir, Ankara ve diğer illerde de Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi olarak Newroz bayramı kutlamalarına katıldık.

Page 55: YSGP 2012-2013 Dönemi Faaliyet Raporu

1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu 55

Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

54 1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu

Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

temel gerekleridir.

3. Türkiye farklı kültürlerin, dillerin, inançların, kimliklerin bulunduğu bir ülkedir. Bu farklılıkların bir arada bulun-masının tek doğru yolu eşitlik ve özgür-lüktür. Eğitimde, kamu hizmetlerinde, anayasada, yaşamın bütün alanlarında eşitlik sağlanmalıdır.

4. Türkiye’nin demokratik, özgürlükçü, eşitlikçi, sosyal ve ekolojist bir anayasa-ya ihtiyacı vardır. Eşitlik anlayışına dayalı bir anayasal yurttaşlık; farklı inançların, dillerin, kimliklerin, kültürlerin anaya-sal güvence altına alınması; anadilinde eğitim yasağının kaldırılması; yerel yö-netimler üzerindeki merkezi vesayetin sona erdirilmesi, yerinden yönetim ve bölgesel yönetimlerin yolunun açılması; güçler ayrılığı ilkesinin korunması ve yargı bağımsızlığının evrensel demokra-tik ölçülerde tanımlanması bu anayasa-nın temel yaklaşımları olmalıdır.

5. Bugün Kürt Özgürlük Hareketi müca-delesini demokratik ve barışçıl yöntem-lerle devam ettirme kararlılığındadır. Bunu engellemeye çalışmak savaşa kış-kırtmak demektir. Bu nedenle, çözüm yaratma sürecini baltalamaya çalışan milliyetçi-ulusalcı anlayışların ve çevre-lerin bu tutumu kabul edilemez.

CHP’ye sesleniyoruz: Türkiye’de halk-

ların eşitlik içinde bir arada yaşamasına karşı çıkmayın. Üstünlük değil, eşitlik isteyin. Müzakereci çözüm sürecini sek-teye uğratacak adımlar atmayın. Küçük siyasi oy ve güç hesapları ile süreci en-gelleme çabalarınızın vebali çok ağırdır.

AKP Hükümeti’ne sesleniyoruz: Siyasal imkânlarınızı artırmak, hegemonya ala-nınızı genişletmek ve iktidarınızı güçlen-dirmek hevesleri ile süreci heba edecek adımlardan kaçının. Süreci yavaşlatan değil, hızlandıran, anayasal ve yasal çözümleri geciktirmeyen, güven artırıcı önlemleri bir an evvel alan bir tarz izle-yin.

Yıllardır Kürt sorununun çözümü için, barış ve eşitlik için, akan kanın durma-sı için mücadele ettik. Bugün gelinmiş olan yer bu mücadelelerin ve emeğin bir sonucudur.

Bundan sonra da Kürt sorununda de-mokratik çözüm için bir başlangıç ola-cak yol haritasının ve çözüm sürecinin parçası olma kararlılığındayız.

Sorunun çözümüne katkı sunacak olan herkesi yol haritasına samimiyetle yak-laşmaya, demokratik siyasal zeminleri geliştirmeye ve barış fikrini toplumsal-laştırmaya, halklarımız arasındaki gü-ven ve eşitlik duygusunu güçlendirmeye çağırıyoruz.

Page 56: YSGP 2012-2013 Dönemi Faaliyet Raporu

1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu 57

Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

56 1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu

Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

33 yıl yasaklı olan “Taksim 1 Mayıs Alanı” ısrarlı mücadelenin ve ödenen bedelle-rin bir sonucu olarak 2010 yılında işçi-lere, emekçilere, gençlere, kadınlara, halklara açıldı… Ve şimdi 2013 yılında, 1 Mayıs kutlamaları yine Taksim tartış-maları ile gölgeleniyor. 1 Mayıs bütün ülkede bir meydan tartışmasının değil, işçi ve emekçilerin, ücretli çalışanla-rın taleplerinin ve sorunlarının kitlesel olarak dile getirildiği bir dayanışma ve mücadele günüdür.İşçi sınıfının 127 yıl önce Şikago’daki 8 saatlik işgünü başkaldırısı 1 Mayıs’ı ya-rattı. Ancak bir asırdan fazla zaman geç-mesine rağmen bu başkaldırı gerekçesi hâlâ ortadan kalkmadı. Dünyanın nere-deyse her yerinde günlük çalışma süresi hâlâ sekiz saatten fazla. Güvencesiz ve sigortasız çalışma giderek yaygınlaşıyor. Küresel şirketlerin rekabetlerinde ucuz emek kullanılıyor. Sermaye, bitmez tü-kenmez kâr hırsıyla doğayı tahrip ediyor, ekolojik dengeleri bozuyor, emek ve doğa sömürüsünü sürdürüyor.• Emekçilerin sigortasız ve sekiz saatten fazla çalıştırılmaması, haftalık çalışma süresinin otuz saate düşürül-

mesi, işsizlere istihdam olanaklarının yaratılması için önemli bir taleptir.• Emekçilerin pazarlık haklarını ve taleplerini gerçekleştirebilmeleri için örgütlenme ve gösteri yapma özgürlüğü önündeki her türlü engelin kaldırılması insan haklarının gereğidir.• İşsizlerin çalışma hakkından mahrum bırakılmaması; işsiz yurttaş-lara iş bulunması ve insanca yaşatacak bir yurttaşlık ücreti ödenmesi toplumsal adaletin gereğidir.• Emeğin taşeron firmalarca pazarlanması, sömürünün katmer-lenmesi, iş güvenliğinin maliyet olarak görülmesi ve binlerce emekçinin her yıl iş kazalarında ölmesi karşısında sessiz kalınamaz. Emekçinin insanca çalışma ve yaşama hakkının yasal güvenceye ka-vuşturulması insan haklarının gereğidir.• Küresel şirketler sadece emek-çileri sömürmekle sınırlı bir program uygulamıyor. Küresel şirketler, doğayı ve canlı yaşamını tahrip eden projeleri birer birer gerçekleştiriyor. Ortadoğu’daki fo-sil yakıtlara sahip olmak için yüz binlerce insanı öldürmekten çekinmiyor; kendi

YAŞASIN 1 MAYIS1 Mayıs, Türkiye’nin birçok ilinde sendikaların düzenlediği, Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi’nin de katıldığı etkinliklerle kutlandı. AKP politikaları karşısında emek, barış, adalet ve demokrasi talepleri dile getirildi.

Page 57: YSGP 2012-2013 Dönemi Faaliyet Raporu

1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu 57

Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

56 1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu

Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

çıkarları için akarsuların yönlerini de-ğiştiriyor, altın çıkarmak için ormanlara siyanür döküyor; insanlığın ve tüm canlı yaşamın geleceğini tehdit eden nükleer enerjiye yatırım yapıyorlar. Ekolojik den-geyi bozan, her şeyi ticarileştiren, doğayı ve insanı sömüren küresel şirketler sis-temine karşı mücadele bu 1 Mayıs’ın da ana konularındandır.• 2013 1 Mayıs’ında da emekçile-rin gündemi Türkiye’nin gündeminden kopuk değildir. 30 yıldır süren, 40 binden fazla gencin öldüğü, 400 milyar dolara yakın silah ve savaş harcamasının ya-pıldığı çatışma emekçileri, yoksulları, işsizleri ve bir bütün olarak Türkiye halklarını her düzeyde etkiledi. Bugün silahların susması, demokratik siyaset kanallarının açılması, Kürt sorununun çözümü doğrultusunda demokratikleş-menin gerçekleşmesi en acil taleplerdir.Biliyoruz ki, barış ve müzakere masası kolay kurulmadı, bu uğurda çok ağır bedeller ödendi. Bu gerçekleri elimizin tersiyle bir kenara itmeye hakkımız yok. Türkiye işçileri ve emekçileri, demokra-si güçleri, barış ve demokratik çözüm sürecinde, barışın yanında duracaktır. Barış mücadelesinden yana demok-ratikleşme sürecine dahil olmak, yeni kurulacak Türkiye’de söz sahibi olmaya aday olmak demektir. Türkiye emekçi-leri ve demokrasi güçleri, kurulmakta olan yeni Türkiye’yi AKP iktidarının insa-fına bırakmayacaktır.• Seçim barajının ve Terörle Mü-cadele Kanunu’nun kaldırılması, Siyasi Partiler Yasası’nın demokratikleşti-rilmesi, siyasi tutukluların salınması, yasalarda demokratik düzenlemelerin

yapılması; özgürlükçü, eşitlikçi, sosyal ve ekolojist bir anayasa oluşturulması öncelikli atılması gereken adımlardır.

• 1 Mayıs’ta ayrımcılığın orta-dan kalktığı, farklı kültür, anadil, inanç ve kimliklerin eşitliğine dayanan bir anayasal yurttaşlık; din ve vicdan öz-gürlüğünün güvenceye alındığı, din derslerinin zorunlu olmaktan çıkarıldığı birdemokratik cumhuriyet için adım-lar atılması gerekiyor. Devlet, kimin ne giyeceğine karıştığı yönetmelikler ha-zırlayan zihniyetten kurtulmalı, yurttaş-larını “nizami” yaşamaya zorlamaktan vazgeçmeli; AKP’nin devlet eliyle top-lumu muhafazakârlaştırma politikaları son bulmalıdır.

• 1 Mayıs 1977 katliamının arka planı hâlâ kozmik odalarda saklı tutulu-yor. Yeni bir Türkiye kurulacaksa, resmi tarihin inkâr ettiği, gizlediği olaylarla, katliamlarla, suikastlarla ve gerçeklerle yüzleşilmelidir.

Egemenlerin yarattığı adaletsizlikle-re karşı iktisadi adalet; çevre ve iklim adaleti; katılım adaleti, tanınma adaleti mücadelemiz sürecektir. Adaletsizlik ve vicdansızlık karşısında, toplumsal adalet ve eşitlik için mücadele ediyoruz. Onlar çözümsüzlüğün ve sorunların, biz çözü-mün adresiyiz!

Yeni bir dönemi başlatmak, demokratik bir cumhuriyet yaratmak hedefiyle, Tür-kiye halklarının mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs kutlu olsun.

Page 58: YSGP 2012-2013 Dönemi Faaliyet Raporu

1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu 59

Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

58 1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu

Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

1 Mayıs günü İstanbul’da tam bir Ola-ğanüstü Hal durumu yaşandı. Her türlü ulaşım engellendi, insanlara binlerce gaz bombası atıldı, tonlarca su sıkıldı. 22 bin polis görev yaptı. Bunlardan 2600’ü il dışından geldi. İstanbul Valisi Mutlu ise hiç sıkılmadan “Biz fevkala-de orantılı, dengeli bir müdahale ger-çekleştirdik’’ açıklamasını yaptı.

Polisin nişan alarak attığı gaz bomba-larıyla en az 4 kişi ağır yaralandı. Dilan Alp, Serdal Gül ve Meral Dönmez ciddi ameliyatlar geçirdi. Polis bunu ilk kez yapmıyor. Daha önce de BDP-Blok vekillerini bu şekilde gaz bombaları ile yaralamış olan intikamcı tutum tek-rarlanıyor.

Peki neden? Siyasi iktidarın bu saldır-gan tutumu nereden kaynaklanıyor? 1 Mayıs, Türkiye’nin diğer illerinde ol-duğu gibi İstanbul’da da son 3 senede yaşadığımız gibi barış ve huzur içinde kutlanamaz mıydı? AKP Hükümeti, “Taksim’i ben verdim, ben geri alırım” demek mi istiyor?

Aslında meselenin özü yine İstan-bul Valisi’nin açıklamasında var. Vali Hüseyin Avni Mutlu, “Ben Kadıköy, Taksim, İstiklal Caddesi gibi birtakım mahallerde bu tür gösterilerin yapıl-masını çok uygun görmüyorum. Sene-ye bu şehrin valisi olursam nasıl karar vereceğimi o günkü şartlar içinde de-ğerlendiririm” dedi.

İşte dün İstanbul’da yaşananların arka planındaki düşünce bu. Sembolik bir

anlamı olan Taksim 1 Mayıs Meydanı’nı kutlamaya kapatmak; 1977’den bu yana sendikaların, işçi ve emekçilerin, solun her renginin ve demokratların önemsediği bir alanı kullandırtmamak.

Devletin geleneksel yasakçı tutumu-nu canlandıran bu yaklaşım kabul edilemez. Barış ve çözüm sürecinin konuşulduğu günlerde, İstanbul, AKP Hükümeti eliyle adeta savaş alanına çevrilmiştir. İstanbul’da seyahat öz-gürlüğü, toplantı ve gösteri hakkı as-kıya alınmış, yaşama hakkı tehlikeye atılmıştır.

Başbakan’ın ağzından açıklanan Tak-sim Meydanı’nın AVM, rezidans gibi yapılarla gaspı girişiminden vazge-çilmelidir. 1 Mayıslar, İstanbul’da da emekçilerin, işçilerin ve halkın istediği yerde ve şekilde kutlanmalıdır. 1 Ma-yısları yıllarca İstanbul halkına zehir eden geçmiş günler hatırlanmalı ve devlet güçlerinin uyguladığı bu terörün her yıl tekrarlanması ihtimali ortadan kaldırılmalıdır.

İstanbul Valisi, daha önceki 1 Mayısları İstanbul’da savaş gününe döndüren ve ödüllendirilerek İçişleri Bakanı yapılan Muammer Güler’i örnek alma heve-sinden vazgeçmelidir.

Güvenlik bahanesine sığınarak, kamu alanlarını halkın elinden alan, emek-çilere emek bayramını zehir eden yasakçı zihniyeti ve İstanbul halkına uygulanan şiddeti kınıyoruz.

İstanbul’da Olağanüstü Hal… Devlet çukuru korudu, yurttaşı vurdu!

Page 59: YSGP 2012-2013 Dönemi Faaliyet Raporu

1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu 59

Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

58 1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu

Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

Çok değil, birkaç gün önce Gezi’de hep birlikte başarabileceklerimizi gördük. Bizler yaşam hakkına sahip çıkan her yaştan, her düşünceden insanlar ola-rak doğa için tek yürek olduk.

Şimdi ise, iklim değişikliğini durdur-mak ve “başka bir dünya mümkün” demek için dünyanın altı kıtasındaki 140’tan fazla ülkeden gelen yüzler-ce insanla birlikte Kadıköy’de olduk. Türkiye’nin her yerinden kömüre, HES’lere ve nükleer santrallere, 3.

köprüye, 3. havalimanına, endüstriyel tarıma ve sınai hayvan çiftliklerine kar-şı mücadele eden binlerce insan katıl-dı. Geleceğimize ve çocuklarımıza sa-hip çıktık. Omuz omuza yürüyüp başta kömür, HES’ler ve nükleer santraller olmak üzere iklim krizini derinleşti-ren enerji kaynaklarına “Hayır” diye bağırdık. Tüm dünyada onlarca farklı şehirde destek eylemleri düzenlendi. Birlikte ne istediğimizi haykırdık. %100 temiz ve yenilenebilir enerji, hemen, şimdi! dedik...

Ağaçlar için mücadeleye başladık, iklim için devam ediyoruz

29 Haziran’da tüm dünyada eşzamanlı olarak düzenlenen İklim Mitingi’ne Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi olarak katıldık, taleplerimizi haykırdık.

Page 60: YSGP 2012-2013 Dönemi Faaliyet Raporu

1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu 61

Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

60 1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu

Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

Partimiz kurulduğu ilk günden itibaren LGBT bireylerin hak ve ögürlük taleple-rini evrensel insan haklarının bir parçası olarak görmüştür. Bu kısa dönem içinde LGBT hareketi ile eşit ve özgür bir ilişki temelinde çalışmalarını yürütmüştür. Bu anlamda hem parti içinde LGBT bi-reylerin görünürlüğünü hem de siyasi ve toplumsal düzlemde LGBT hareketinin görünürlüğünü sağlamak partimizin te-mel politikalarından biri olmuştur.21 yıldır mücadelelerini sürdüren LGBT bireyler son günlerde yaşadığımız Gezi Parkı Direnişi ile daha görünür olmuş-lardır. 31 Mayıs Gezi Parkı Direnişi süre-cinde LGBT hareketi ilk günden itibaren ekolojik ve özgürlükçü direnişin sembol-lerinden biri olmuş ve bu direnişi diğer toplumsal hareketlerle birlikte başarıyla ortaya koymuştur.Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi olarak şunu biliyoruz ki, LGBT hareketi yalnızca son bir aydır değil, doğdukları ilk andan itibaren ayrımcılığa ve ötekileştirmeye karşı 21 yıldır bu ülkede örgütlü olarak direniyor. 21 yıldır Haziran ayının son haftası Onur Haftası olarak çeşitlikli et-kinlikler düzenleniyor, son pazar günü de Onur Yürüyüşü gerçekleştiriliyor. Ancak uzun yıllar bu direniş bazı çevreler tarafından görünmez kılınmış ve LGBT hak ve özgürlükleri ikincil haklar olarak önemsizleştirilmiştir. Yeşiller ve Sol Ge-lecek Partisi kuruluşunun ilk gününden itibaren LGBT hak ve özgürlüklerinin bu şekilde görünmez kılınmasına, siyasi

olarak önemsizleştirilmesine karşı so-mut ve açık politikalar geliştirmeye baş-lamıştır. Bu anlamda 21. Onur Haftası’nı aynı zamanda Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi’nin ana etkinliklerinden biri ola-rak görüyor ve kutluyoruz.Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi olarak AKP Hükümeti’nin LGBT bireyleri dışla-yan politikalarına karşı LGBT hareketi-nin bütün hak ve özgürlük talepleri için mücadele ediyoruz. Bunun için LGBT hareketi ile kurduğumuz birlikteliği bu-lunduğumuz tüm illerde yaygınlaştırarak büyüteceğimize inanıyor ve direnişimizi bu haftada sürdürüyoruz.Bu kapsamda, hükümeti, LGBT bireylere yönelik ayrımcı politikalar ve yasaların değiştirilmesi için göreve çağırıyoruz. Eşit yurttaşlık inşası için:- LGBT bireylere yönelik ayrımcılığa karşı cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği tanımlamasının anayasada yer alması,- Anayasada, aile üzerinden tanımlanan vatandaşlık yerine birey temelli vatan-daşlığın esas alınması ve genel ahlak gibi muğlak, şiddet ve baskıya neden olacak tanımlamaların anayasadan çıkarılması,- LGBT bireylerin sosyal ve ekonomik hayata eşit katılımının sağlanması için politikalar geliştirilmesi,- LGBT bireylere yönelik nefret söylemi ve nefret suçlarına karşı acilen önleyici politikaların geliştirilmesi ve nefret suç-ları yasasının yasalaştırılması talepleri-mizi yineliyoruz.

LGBT Onur Yürüyüşü’ndeydik...

Page 61: YSGP 2012-2013 Dönemi Faaliyet Raporu

1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu 61

Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

60 1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu

Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

İnsanlarımızın savaş nedeniyle yaşa-mını yitirmediği dönemin kalıcı olması için mücadele ediyoruz. Kürt soru-nunda çözüm ve barış için demokratik taleplerimizi yükseltiyoruz.

Ama sadece ülkemizde barış olması için mücadele etmiyoruz. Bölgede ve dünyada da barış için taleplerimizi haykırıyoruz.

Suriye’de süren iç savaşta her gün canını yitiren onlarca, yüzlerce insanı unutmuyoruz. Bu vahşi iç savaşın bir an önce durması için sesimizi yükselti-yoruz. ABD-İngiltere-Fransa merkezli her türlü askeri müdahalenin ve sal-dırının karşısında, mazlum halklarla dayanışma duygularımızı haykırıyoruz.

Barış için Suriye Kürdistanı Rojava’da direnen Kürt halkının yanında olduğu-muzu ilan ediyoruz.

AKP Hükümeti’ni savaştan uzak dur-ması konusunda güçlü bir şekilde uya-rıyoruz.

Mısır’daki askeri darbenin o ülke halk-larına büyük acılar çektirdiğini görüyo-ruz. Mısır’da da ancak eşitlikçi, sosyal ve özgürlükçü bir demokrasinin adalet ve barış sağlayacağını bir kez daha söylüyoruz.

Demokrasi, eşitlik, barış, sosyal hak-lar, özgürlük ve adalet için mücadele eden, çabalayan herkesi bir arada olmaya, barışın sesini güçlendirmeye davet ediyoruz.

1 Eylül’de Barış İçin,Demokrasi İçin, Eşitlik İçin

Meydanlara…

1 Eylül Barış Günü’nde Türkiye’nin farklı illerinde meydanlara çıktık. Barış için eşitlik; eşitlik için demokrasi taleplerimizi haykırdık.

Page 62: YSGP 2012-2013 Dönemi Faaliyet Raporu

1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu 63

Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

62 1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu

Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

12 Eylül Darbesi’nin 33. yılında, halen darbe ürünü antidemokratik kurumlar, yasalar ve düzenlemelerle yönetiliyoruz. Darbecilerin atadığı memurlarca yaptı-rılan anayasadan halen kurtulamadık.

Günümüzde, antidemokratik uygulama-ların toplumda yarattığı mağduriyetler, Kürt sorununun derinleşmesi, 30 yıldır süren adı konmamış ve 50 bine yakın insanın canını yitirdiği savaş, hak ihlal-leri, işçi haklarının gaspı, örgütlenmenin önündeki tüm engeller, düşünce ve ifade hürriyetinin daraltılmasının her geçen gün beyinlerimizde yarattığı tahribat, bu darbe anayasasının sadece bazı pratik sonuçlarıdır.

2010 yılında Anayasa’nın Geçici 15. Maddesi’nin kalkmasından sonra darbe-yi gerçekleştiren generallerden hayatta kalan ikisi hakkında dava açıldı. Darbe-nin diğer bazı iştirakçileri ve işkenceci-leri hakkında açılan soruşturmalar ile darbe döneminde işlenen insanlığa kar-şı suçların soruşturmaları halen devam ediyor. Ne yazık ki, 30 yıl sonra açılan bu dava ve soruşturmalar, halkın geniş ke-simi ve özellikle sol tarafından hak ettiği

şekilde sahiplenilmiyor.

Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi olarak, 12 Eylül darbesi ile hesaplaşmanın önemli bir parçası olan 12 Eylül davası ve süren soruşturmaların takipçisi olduk, sonuna kadar da takipçisi olacağız. Darbe su-çunu işleyen, yüzbinlerce insanı işken-ce tezgâhlarından geçiren ve onlarca masum gencin işkencede, idam seh-palarında ölümünü masa başlarından izleyen darbecilerin ve destekçilerinin hak ettikleri cezaya çarptırılmaları için yargılanmaları bizim için önemlidir. Bu davalar sonunda, 12 Eylül döneminin haksız, hukuksuz yargılamalarının yok sayılması gibi, ‘12 Eylül Suçu’nun do-ğurduğu mağduriyetlerin bir kısmının giderilmesi olanağı ortaya çıkacaktır.

Demokratik bir Türkiye’nin inşası için 12 Eylül’ü aşmak gerekiyor. 12 Eylül’ü aş-mak, bir yandan yaşattığı pratik sonuç-ların yargısal mahkumiyetini sağlamak için çabalamakla, diğer yandan da darbe anayasasının tüm külliyatı ile birlikte yerini yeni bir anayasaya bırakması için mücadele etmekle mümkün olabile-cektir. TBMM’de uzunca bir zamandır

33 Yıl Sonra 12 Eylül’üUnutmadık!

12 Eylül askeri darbesinin 33. yılında, ‘unutmadık, darbecilerin peşindeyiz, hesap so-racağız’ diyerek sokaklara çıktık. 12 Eylül davasının bir an önce sonuçlandırılmasını ve cuntacıların, darbecilerin cezalandırılmasını istedik.

Page 63: YSGP 2012-2013 Dönemi Faaliyet Raporu

1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu 63

Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

62 1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu

Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

Anayasa Uzlaşma Komisyonu eliyle yeni anayasa için çalışmalar yürütülüyor. Komisyon çalışmalarındaki dönem dönem tıkanan, dönem dönem kimi maddelerde uzlaşılarak gelinen aşama, ülkede yaşayan halkların ihtiyacını kar-şılamaktan uzaktır. Yine de cesaretle yeni anayasa yapılması çalışmalarını destekliyoruz ve sonuç alınmasını talep ediyoruz. Bu topraklarda yeni bir ana-yasanın gerekliliğini hayatın dayattığı açıktır.

Ülkenin siyasal sorunlarının çözümü, Kürt sorununun demokratik ve barışçıl yollardan, eşitlik ve özgürlük temelinde sonuca bağlanması, ülkede yaşayan Sünni-Alevi ve gayri Müslim tüm yurt-taşların kendilerini eşit ve özgürce ifade edebilecekleri, hissedecekleri bir siya-sal iklimin tesisi için de yeni bir anayasa zorunludur.

Bu anlamda Meclis Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nu tıkayanlara çağrımızdır:

Size oy veren ve aynı ülkede yaşayan tüm vatandaşların ihtiyaçlarını görmez-den gelmeyi bırakın. Anayasal sistemin inşası hiçbir partinin tekelinde değildir. Anayasa bir mutabakatlar belgesidir ve tüm yurttaşların taleplerini, ihtiyaçlarını ve geleceği ile ilgili demokratik düzen-lemeleri içeren bir yasalar toplamıdır.

Bu ülkede yaşayan insanların, farklı dil, kültür, kimlik ve inanç gruplarından olduğunu görün ve bunun bir kriz değil zenginlik yarattığını anlayın. Bu farklı-

lıkların anayasal güvenceye alınmasını ve tanınmasını sağlayın. Dayanışmacı, eşitlikçi, özgürlükçü, ekolojik, sosyal bir anayasa ile ortak bir geleceği inşa etmek mümkün olabilir.

Bir dili, kültürü veya inancı bir başka-sına üstün görerek; bir halkı bir başka halka egemen kılarak, bir siyasi toplu-luğu başka bir siyasi topluluğun belirle-yeni olarak değerlendirerek bu ülkede barışın ve gönüllü birlikte yaşamanın temini mümkün değildir.

Anadilinde eğitim, anayasal ve eşit yurttaşlık hakkı, laiklik gibi ilkelerin tartışılmasının bile çağdışı olduğunu ve meselelerin çözümünden çok derinleş-mesine yol açtığını görmek gerekir.

Anayasa çalışmaları yapılırken, 12 Eylül’ün başımıza tebelleş ettiği ve 30 yılı aşkın süredir bu ülkede siyaseti tı-kayan tüm maddelerin samimiyetle ve cesaretle üzerine gidilmeli, anayasanın başlangıç bölümüne ve ilk 4 maddeye dokunarak anayasa yazımına devam edilmelidir.

Yeni bir anayasa, ancak yeni bir anaya-sa yapmakla mümkün olabilir.

Bir daha 12 Eylül benzeri dönemlerin yaşanmamasının tek garantisi demok-rasi, özgürlük, eşitlik ve adaletin tesis edilmesidir. 33 yıl sonra bir kez daha, 12 Eylül askeri darbe dönemini yaşatan asker ve sivilleri, o dönemi destekleyen-leri, onun parçası olarak işlev görenleri ve o politik zihniyetleri lanetliyoruz.

Page 64: YSGP 2012-2013 Dönemi Faaliyet Raporu

1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu 65

Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

64 1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu

Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

12 Eylül darbesinin üzerinden 33 yıl geçmesine rağmen, halen darbenin getirdiği kurumlarla, onun koyduğu kurallarla ve zihniyetle ülke yönetiliyor. Günümüzde, antidemokratik uygula-maların toplumda yarattığı mağduri-yetler, Kürt meselesinin derinleşmesi, bunun sonucu 30 yıl süren adı konma-mış savaş, hak ihlalleri, işçi haklarının gaspı ve örgütlenmenin önündeki tüm engeller, düşünce ve ifade hürriyetinin daraltılarak her geçen gün beyinleri-mizde yarattığı tahribat, 12 Eylül düze-ninin pratik sonuçlarından bir kaçıdır.

12 Eylül düzeninden artık kurtulmalıyız. Bunun ilk adımı Türkiye halklarının vic-danında çoktan mahkûm olan darbenin ve darbecilerin hukuken de mahkûm edilmesidir.

12 Eylül 2010 halkoylamasıyla dar-becilerin yargılanmasına engel olan Anayasa’nın Geçici 15. Maddesi’nin kalkması ile darbenin ve darbecilerin hukuken mahkûm edilmelerinin yolu açıldı. Darbecilerle hukuken hesaplaş-mak için 13 Eylül 2010 sabahından bu yana çabalıyoruz. Geldiğimiz aşamada darbeyi gerçekleştiren generallerden hayatta kalan Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya hakkında açılan davanın son aşamasına girildi, 25 Ekim’de yapılan son duruşmada Cumhuriyet Savcısı “ömürboyu ağır hapis ve rütbelerinin geri alınmasını” isteyen esas hakkın-daki mütalaasını sundu. Böylece tarihi davada tarihi bir aşama daha katedil-miş oldu.

Son duruşmada, 12 Eylül’den katlanıl-ması güç zararlar gören müdahillerin iddia ve suçlamalarını sunması, sanık-ların esas hakkındaki savunmalarının

ardından dava sonuçlanacaktır.

Bu davanın dışında, darbenin diğer iş-tirakçileri hakkında açılan soruşturma-lar ile o dönem işlenen insanlığa karşı suçların soruşturmaları devam ediyor.

Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi olarak, 12 Eylül darbesi ile hesaplaşmanın başlangıcı olan 12 Eylül darbe davası ve süren soruşturmaların takipçisi olduk, partimizi bu dava ve soruşturmaların doğal müdahili olarak görüyoruz.

Eş Sözcümüz Av.Arif Ali Cangı müda-hiller vekili olarak 12 Eylül darbe da-vasının tarafıdır. Ankara örgütümüzün koordinasyonunda her duruşma gü-nünü 12 Eylül ile hesaplaşma gününe dönüştürüyoruz. Bursa’dan üyemiz Sait Özdemir, parti örgütümüzle dayanışma içinde 12 Eylül döneminde kendisine iş-kence yapan bir kısım kamu görevlileri-ni mahkeme önüne çıkarmayı başardı.

12 Eylül’ün aşılması ve adaletin sağ-lanması için, darbe suçunu işleyen, binlerce genci işkence tezgâhlarından geçiren ve onlarca masum gencin iş-kencede idam sehpalarında ölümünü masa başlarından izleyen darbecilerin hak ettikleri cezaya çarptırılmaları için yargılanmalarını önemsemeliyiz.

Bu davanın karar günü Türkiye’nin hu-kuki ve siyasi tarihinin dönüm noktasını oluşturacaktır, 12 Eylül döneminin hak-sız, hukuksuz yargılamalarının yenilen-mesi gibi ‘12 Eylül Suçu’nun doğurduğu mağduriyetlerin bir kısmının gideril-mesi olanağı ortaya çıkacak, 12 Eylül düzeninden kurtulmanın hukuki yolları açılacaktır. Oluşturacağımız toplumsal güçle de siyasal dönüşümü gerçekleş-tireceğiz.

12 Eylül’ünYargılanmasına

Müdahil Olduk

Page 65: YSGP 2012-2013 Dönemi Faaliyet Raporu

1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu 65

Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

64 1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu

Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

Çalışma Grupları

Page 66: YSGP 2012-2013 Dönemi Faaliyet Raporu

1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu 67

Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

66 1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu

Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

Yüzleşme Çalışma Grubu olarak at-tığımız başlıklar genellikle; azınlıklar diye tanımlanan esas olarak Anadolu coğrafyasının Müslüman olmayan halklarını ifade eden topluluklara yö-nelik çalışmalardır. Türk ırkından ya da milletinden olmayan ve kendisini egemen ulusun dışında tanımlayan halklarla ve onların bu devletin politi-kalarından alamadıkları paylarına dü-şenle ya ilgilenmeyi ya da sorunlarını ortaya koymayı hedefleyen bir çalışma grubu olduğumuzu söyleyebiliriz.Bu çerçevede Kürt meselesinde ge-linen noktaya değinmeden -zira bu konuda çalışan arkadaşlarımız var ve genel olarak partimiz zaten barış ve Kürt meselesinin çözümü konusunda oldukça kapsamlı politik çalışmalar yapmakta- biz bu raporda Müslüman olmayan vatandaşlara ilişkin genel birkaç bilgiyi vereceğiz;

En sonundan başlarsak Batman ilçesi Gümüşgörü Jandarma Karakolu’nda askerliğini yaparken 24 Nisan 2011 günü sanık er Kıvanç Ağaoğlu’nun silahından çıkan kurşun-la yaşamını yitiren Ermeni jandarma er Sevag Orhan Balıkçı davası, ‘bilinçli taksirle adam öldürme’ suçlamasıyla 3 yıldan 9 yıla kadar hapis istemiyle Diyarbakır Askeri Mahkemesi’nde gö-rülmekte iken; geçtiğimiz haftalarda sona erdi. Sevag’ı katleden askere D.Bakır Mahkemesi beklendiği gibi, bilinçli taksirle adam öldürme suçun-dan 4 yıl 5 ay gibi bir ceza verdi. Aynı davada tutuksuz yargılanan Astsubay Sadrettin Ersöz’e ise görevi ihmalden verilen 5 ay hapis cezası ertelendi. Ermeni soykırımının sembolik olarak başladığı varsayılan 24 Nisan gününde öldürülen genç Sevag’ın katili, devlet tarafından bir kez daha korundu ve

Tarihle Yüzleşme Çalışma Grubu

Page 67: YSGP 2012-2013 Dönemi Faaliyet Raporu

1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu 67

Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

66 1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu

Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

Sevag askerliği sırasında öldürülmüş olduğu halde şehit dahi sayılmadı.Hrant Dink cinayetinin failleri ile ilgili Yargıtay’da görülen davada en son he-pimizin de bildiği gibi savcı örgüt suçu olabileceğine işaret eden bir tebliğna-me düzenledi ve yine son zamanda bir gizli tanık daha ortaya çıkarak verdiği ve mahkeme dosyasına giren ifadede cinayet şebekesinden bahsederken, açıkça Jitem’de görevli subayların isimlerini verdi. Gelişmelerin ne ola-cağı henüz bilinmiyor.Hükümet tarafından azınlık vakıfları ve dolayısıyla okullarına, arazilerine ilişkin düzenlemeler yapılmaya ça-lışılıyor, yeterli değil ve şu ana kadar hiçbir Gayrimüslim topluluğu tatmin eden ve devletçe el konan dönümler-ce arazilerini almalarını sağlayacak bir düzenleme ortaya çakmış değil esas olarak.Süryanilerin kutsal saydık-ları yerlerden olan Mor Gabriel Manastırı bilin-diği üzere biten dava sonunda Hazine’ye geçti ve arazi Sürya-nilerin elinden alındı.Hükümet de yürütü-len politika ve dışarı-dan gelen eleştirilere dayanamayarak şöyle komik –ama işlevli -bir yol bulmuş görünüyor;Yargı ile ellerinden alınan bu arazi, Hazine adına tapuda tescil edildiğin-den ya 49 yıllığına ucuz bir kira ile vakfa kiralanacak ya da -sanırız bu daha üzerinde durulan çözüm- ihaleye çıkarılıp ucuz bir bedelle ve ihale ile vakfa satılacak. Demek ki, yasal dü-zenlemeler hem ihtiyacı karşılamıyor ve hem de hükümetin kendisini bile zor durumda bırakıyor.Yine basında çokça çıkan Heybeliada Ruhban Okulu’nun açılması ile ilgili süreçle alakalı olarak bir iki şey söyle-mek istiyoruz:1971 yılında TC’nin özel okullar ya-sasını çıkarıp, bağımsız bu dini okulu bu yasaya tabi etmeye çalışması ile kapanan, Rum Ortodoks dünyasına din adamı yetiştiren bu okulun etrafın-

da bulunan 190 dönümlük araziye de devletçe el konulmuştu. Bu arazinin iadesine karar verildi. Okulun açılaca-ğı konuşuluyor ve bununla ilgili çözüm yolları da sanırız aranıyor. Henüz nasıl bir statüde açılacağı net değil, ama bu sorun da çözülecek gibi.Son haftalarda ortaya çıkan bir yeni gelişme de Gökçeada’da Zeytinli kö-yünde bulunan ve yıllar evvel kapatılan Rum İlkokulu’nun açılması ile ilgili. Açılması ile ilgili onay çıktı ve okul da açılacak, fakat asıl sorun adada kalan Rum nüfusunun yaşlılardan oluşması ve okulda okuyacak çocuk bulunup bulunmayacağı henüz bilinmiyor. Bir sınıf açılması için 12 öğrencinin ge-rekeceği konuşuluyor. Fakat bilindiği kadarıyla Büyükada’da bulunan Rum

ilkokulunda 7 öğrenci ile açılmış sınıf var. Bu tar-

tışmanın sonucunun nereye bağlanacağı

merak ediliyor.Özetle; Hükü-metin Müslü-man olmayan A n a d o l u ’ n u n

kadim halklarına ilişkin genel tu-

tumu son derece pragmatik; sıkıştığı,

ya da sıkıştırıldığı yerde temelsiz yasal düzenlemeye

ihtiyaç duymayan ani tedbirler alıyor, almaya çalışıyor, ama köklü sistemi tüm bunlara tam da uygunluk arz etmediği için zorda kalıyor. Nefret suçları ve ırkçı cinayetlere ilişkin gele-neksel tutumunda ise henüz ciddi bir değişiklik görülmüyor.Yüzleşme Çalışma Grubu olarak önü-müzde duran ve ilgileneceğimiz genel sorunların temellerine ilişkin fikir vermesi açısından bu bilgileri vermeyi şimdilik uygun ve yeterli buluyoruz.Alevilerin ibadethane ve eğitim mağ-duriyetleri ile ilgili olarak da kapsamlı bir çalışma yapılması gerekiyor. Bu-nunla ilgili önümüzdeki dönemde bir kısım planlarımız var.

Page 68: YSGP 2012-2013 Dönemi Faaliyet Raporu

1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu 69

Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

68 1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu

Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

YSGP’ nin Kasım 2012’ de kuruluşunu takiben faaliyete geçen çalışma grup-larından olan Doğa Hakları Çalışma Grubu’nun bugün partili-partili olmayan toplam 81 üyesi var.

28 Ağustos 2013 Çarşamba günü yapılan genel üye toplantısında isimleri önerilen Oya Ayman ve Ercüment Gürçay bir son-raki görev değişikliğine kadar Eş Koordi-natörlük görevini üstlendiler

Çalışma grubumuz İstanbul’da her on beş günde bir salı günlerinde periyodik olarak toplanıyor.

Planlanan etkinliklerin yürütülmesi için bir koordinasyon grubu oluşturduk.

Çalışma grubumuzun internette doğa-hakları.org adıyla açılan bir sayfası var.

Grafik sanatçısı Aydan Çelik DHÇG’na bir maskot üretti. Bir zamanlar İstanbul’un Kuzey Ormanları bölgesinde yaşayan su samuru “Susam” grubumuzun simgesi olacak.

- Çalışma grubumuz “Tabiatı ve Biyolo-jik Çeşitliliği Koruma Kanun Tasarısı” adı altında yasal hale getirilmek istenen doğa yıkımına dur demek, tasarının ya-sallaşmasını engellemek ve sesimizi ka-muoyuna duyurmak için 24 Şubat 2013’te

birçok ilde eş zamanlı basın açıklamaları yaptı.

27 Şubat Çarşamba günü TBMM önünde de bir protesto gösterisi ve basın açıkla-ması yaptık.

Change.org üzerinden konuyla ilgili bir de imza kampanyası başlattık.

- 22 Nisan’da Yeşil Düşünce Derneği’nin organizasyonu ile İstanbul’a gelen Çer-nobil tanıklarının katıldığı Galata Kulesi önünde düzenlenen eyleme katıldık.

- YSGP Eş Sözcümüz ve DHÇG üyesi Arif Ali Cangı ile Gaziemir’deki, hem kimya-sal hem de radyoaktif kirlenme kaynağı bir alanın kendi akıbetine bırakılmasını kabul etmedik, firma ve firma yetkilileri hakkında “Tehlikeli maddelerin izin-siz bulundurulması, çevrenin kasten kirletilmesi suçları”, İzmir Valiliği ve bağlı kurumlardaki, İzmir Büyükşehir Belediyesi’ndeki, Çevre Şehircilik Ba-kanlığı’ndaki ve Türkiye Atom Enerjisi Kurumu’ndaki ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarındaki görevli kamu görevlileri hakkında görevi kötüye kullanmak suçu ile saptanacak diğer suçlardan soruştur-ma başlatılması ve kamu davası açılması için suç duyurusunda bulunduk.

Doğa Hakları Çalışma Grubu

Page 69: YSGP 2012-2013 Dönemi Faaliyet Raporu

1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu 69

Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

68 1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu

Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

DHÇG üyesi ve YSGP İzmir Dönem İl Eş Sözcüsü Güneş Akçay, MYK üyesi Vezan Karabulut, İl Yürütme üyeleri Şeyh Davut Asığ, Aykut Kabasakal ve PM üyesi Ali Osman Karababa’dan oluşan İzmir Doğa Çalışma Grubu’nun çabasıyla fabrika çevresinde yaşayan mahalle sakinlerinin görüşlerini almak, sorunu belirlemek üzere 6 Mart 2013 tarihinde, Aktepe Mahallesi Derneği’nde bir toplantı dü-zenledik. Avukat olan Eş Sözcümüz Arif Ali Cangı, hukuki süreç hakkında bilgi verirken, Halk Sağlığı Uzmanı üyemiz Ali Osman Karababa bölgedeki sakinlere Radyasyon ve Ağır Metal Zehirlenme-sinin insan sağlığı üzerindeki etkilerini anlattı. “Radyasyon nedir, etkileri nedir?” ve “Ağır metal zehirlenmesinin etkileri nelerdir” başlıklı el ilanını dağıttık.

9 Mart 2013 tarihinde, MYK üyelerimizin katılımı ile mahalledeki sakinlerle birlik-te basın açıklaması yaptık.

22 Nisan günü, Çernobil tanıkların-dan Nina Jancenko, Yeşil Düşünce Derneği’nin desteği ile İzmir’e geldi ve mahalleye gittik ve hep beraber bir basın açıklaması yaptık.

Nina ile Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde bir söyleşi gerçekleştirdik.

Çernobil yıldönümünde, 26 Nisan’da mahalle halkıyla adliyeye gittik. Savcılığa suç duyurusu dilekçeleri verdik.

Nükleer Savaşa Karşı Uluslararası He-kimler Birliği’nin uzun süre Almanya Bölge Başkanlığı’nı yapmış olan Angelika Claussen ve Alper Öktem’i de mahallede hep beraber ağırladık.

Angelika Claussen ile ‘Çernobil Felaketi-nin Etkileri’ üzerine Ege Üniversitesi’nde bir söyleşi yaptık.

Davaları takip ediyoruz

Mahalle halkını İzmir İl Örgütü 1. Olağan

Konferansı’na davet ettik. Sibel Taşa ve Makbule Barkaya, söz alarak mahallede yaşadıklarını ve taleplerini dile getirdiler.

Davaya müdahil olma talebimize ret gel-di. Gerekçe olarak siyasi parti olmamız ve atıklardan doğrudan etkilenmemiş olmamız gösterildi. Davadan sonra Eş Sözcümüz Arif Ali Cangı ve İzmir İl Eş Sözcümüz Osman Doğan’ın bulunduğu örgütümüz basın açıklaması yaptı.

Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün şikâyetçi olduğu, Yargıtay’ın bozduğu, kurşun fabrikası için açılmış olan dava yeniden görülmeye başladı. Müdürlük yetkilileri ve avukatlarından kimsenin katılmadığı duruşmada, YSGP’nin müda-hil olma istemi reddedildi. Peki, bundan sonra ne olacak?

Mahalledeki arkadaşlarımızla film gös-terimi yapacağız ve konuyu bütün İzmir’e duyurmak için 23-24 Kasım tarihlerinde gerçekleşecek Forumfest’e taşımayı önerdik. Etkinliklere çağrı yapmak amacı ile bildiri hazırlığımız devam ediyor. Ma-halleden ve partiden arkadaşlarımızla röportajların olduğu bir kısa film yapma çalışması içindeyiz. Filmi tamamlayınca sosyal medya ve internetteki diğer ka-nallar üzerinden dağıtacağız. Öte yandan elimizdeki görsel materyalleri gazetele-re dağıtmayı planlıyoruz.

- Çalışma grubumuz, Doğa Hakları’nın Türkiye’nin gündemine taşınması ve çev-re mücadelesinde önemli bir araç olarak kullanılır hale gelmesini amaçlayan yerel ve ulusal kampanyalar planlıyor. Doğa Hakları kavramının parti içinde ve kamu-oyunda tanınması amacıyla ilk adımda 1 Haziran 2013 Pazar günü bütün parti örgütlerinden temsilcilerin katılacağı bir “Doğa Hakları Çalıştayı” planladık. Bir gece önce başlayan Gezi olayları nede-niyle bu çalıştay yapılamadı.

Page 70: YSGP 2012-2013 Dönemi Faaliyet Raporu

1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu 71

Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

70 1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu

Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

Ertelenen bu çalıştayı 15 Aralık 2013 Pazar günü, 33 il örgütümüzden temsil-cilerin de katılımıyla Beyoğlu Yeşil Ev’de yapmayı planlıyoruz. Bu kararımızda yerel örgütlerimizden gelen “nasıl kam-panya yapacağız; insanlara doğa hakkını nasıl anlatacağız; İstanbul’da kolay, ama Anadolu’da neler yapabileceğimiz konu-sunda desteğe ihtiyacımız var” gibi so-ruların ve beklentilerin de artması etken oldu.

Bu çalıştayda örgütlü olduğumuz diğer illerde de Doğa Hakları Çalışma Grubu İnisiyatifleri’nin kurulmasını hedefliyo-ruz. Bu örgütlenme modeli ile partimizin, Doğa Hakları’nın savunulması amacıyla yapacağı ulusal kampanyaları, yerel kampanyalarla da destekleyerek daha etkin ve görünür bir hale gelebileceğini düşünüyoruz.

Bu kampanyada kullanmak üzere “hava, iklim, tohum, orman, su, toprak, deniz ve türler” üzerinde insan kaynaklı hak ihlallerini anlatan “7 Günah” broşürü hazırlıyoruz. Çalıştayda aynı başlıklarda atölyeler de yapılacak.

Bu kampanya için bir de blog açmayı dü-şünüyoruz. Çalıştayın internet üzerinden canlı yayınını da yapmayı planlıyoruz.

- Doğa’nın da Hakkı Var! kampanyasında yapmayı planladığımız, ama yapamadı-ğımız çalıştaydan sonra örnek bir kam-panya olarak “İstanbul Kuzey Ormanları Kampanyası”nı planlıyorduk.

Gezi’den sonra Beşiktaş Barbarosağa Parkı’ndan Kuzey Ormanları Savunması İnisiyatifi ortaya çıktı. Bazı siyasi parti ve STK’ların bileşiminden oluşan bu inisiya-tife de dâhil olduk.

Partimizin çalışma gruplarının prensip-lerine de denk düşen bir tarzda örgüt-

lenen KOS ile birlikte 5 Eylül Perşembe günü Harbiye Radyo Evi önünde bir basın açıklaması yaparak, Kuzey Ormanlarını tehdit eden 3. Köprü, 3. Havaalanı ve Ka-nal İstanbul gibi projelere karşı kamuo-yunun dikkatini çekerek kampanyanın da ilk adımını atmış olduk.

7-8 Eylül günlerinde kampanyanın ikin-ci adımında, Riva’da düzenlediğimiz bir kamp ile “Kampanyanın bundan sonra-sında ne yapabiliriz?” sorusuna katılım-cılarla birlikte cevaplar aradık.

1 Aralık’ta yapılacak olan eylemin ve daha sonra yapılması planlanan mitingin hazırlık toplantılarına da katılıyoruz.

- Çalışma grubumuzun bir başka hedefi daha var: Nasıl bir kent istiyoruz? soru-su üzerinden alternatif bir kentleşme modeli çıkarabilmek amacıyla, bilim insanlarının da katılımı ile bir komisyon kurmak ve bir rapor hazırlamak.

Bu rapor süregelen çarpık kentleşme uygulamalarına partimizin nasıl baktığını da kamuoyuna anlatmak için bir fırsat yaratacaktır. Özellikle İstanbul ili gene-linde süren kentsel dönüşüm projeleri-ne karşı ilçe örgütlerimizin birbirinden bağımsız olarak gerçekleştirdiği bazı girişimleri ortak bir inisiyatif altında ve İstanbul İl YK’nun organizasyonunda ge-liştirmesini de hedefliyoruz. Bu amaçla il örgütümüzün 1. Olağan Konferansı’na “3 Havaalanına” karşı bir kampanya örgütlemeyi önerdik. Bu kampanya ile KOS’nın süren kampanyasına da destek olmayı düşünüyoruz.

- Bir başka kampanya konusu olarak “İstanbul ve Büyük Ulaşım Projeleri”ni belirledik. Konunun uzmanlarını da işe dâhil edip alternatif öneriler geliştirmeyi amaçlıyoruz.

Page 71: YSGP 2012-2013 Dönemi Faaliyet Raporu

1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu 71

Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

70 1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu

Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

Emeğin Hakları ve Sendikal Örgütlenme Çalışma Grubu

Emek mücadelesi, Türkiye’deki de-mokrasi mücadelesi içinde oldukça önemli bir çalışma alanı olarak yer alır. Bu nedenle emek mücadelesi-nin seyri ve gelişimi, hiç kuşkusuz genel demokrasi mücadelesinin de ivmelenmesi sonucuna yol açar. YSGP içinde oluşturulan Emeğin Hakları ve Sendikal Örgütlenme Çalışma Grubu faaliyetlerinin bu kapsamda değerlen-dirilmesi isabetli olacaktır.

Çalışma grubunun hedefleri, yapılan çalışmalar ve bunla-rın sonuçları • Geçtiğimiz dönem içinde çalışma grubumuzun en önemli tartışma baş-lığı ‘Emek Alanının Yeniden Yapılandı-rılması’ oldu. Emek hareketi açısından bugünkü durumun iç açıcı olmadığı, sendikal mücadelenin emeğin hak-larının ihtiyaçlarına cevap vermekten giderek uzaklaştığı herkes tarafından kabul edilen bir gerçek. Bu durumun birden fazla nedenleri olmakla birlik-te, bu nedenler arasında en önemlisi emek hareketinin yapılandırılmasında esas alınan paradigmanın güncelliğini yitirmiş olmasıdır. 19. Yüzyıl’ın gerçek-leri ile şekillendirilen emek örgütleri, 21. Yüzyıl kapitalizminin ulaştığı nokta-da ortaya çıkan sorunlara cevap verme

kapasitesini büyük oranda yitirmiş durumdadır. Bu nedenle bugün, emek alanının yeni bir anlayış ile yeniden ya-pılandırılması acil ve önemli bir ihtiyaç haline gelmiştir. Çalışma grubumu-zun önemli bir tartışma başlığı olarak belirlediği bu konu, emek alanındaki birçok yapı içinde de tartışılmaktadır. Emek alanının yeniden yapılandırılma-sı sorunu, bileşeni olduğumuz HDK/HDP içinde de önemli bir gündem ha-line gelmiştir. Önümüzdeki süreçte bu tartışma konusunun, yeni bir sendikal anlayış ve yeni örgütlenme modelleri oluşturma aşamasına taşınması ça-lışma grubumuzun başlıca hedefleri arasında yer alacaktır.

• Türkiye’de son bir yıl içinde oldukça önemli sosyolojik ve siyasal bir süreç yaşandı. Bu sürecin en tepe nokta-sına ulaştığı dönem, Gezi Direnişi ile birlikte gerçekleşti. Gezi Direnişi, yarattığı diğer birçok değişikliğin ya-nında, varlığı bilinen ama etkisi çok da hissedilmeyen bir emek öznesi olan ‘beyaz yakalıları’ görünür hale getir-di. Bu süreçle birlikte beyaz yakalılar başta olma üzere, kent yoksullarının, göçmen işçilerin ve kayıt dışı çalıştırı-lan emekçilerin örgütlenme sorunu da önemli bir ihtiyaç olarak belirginleşti. Çalışma grubumuz, bu alandaki faali-yetlerini ele almak, değerlendirmek ve

Page 72: YSGP 2012-2013 Dönemi Faaliyet Raporu

1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu 73

Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

72 1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu

Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

şekillendirmek üzere yaptığı toplantı-lar sonucunda bir yol haritası belirle-miş, sorunu PM düzeyinde alınan bir kararla parti gündemine de taşımış, bu kararın ardından PM tarafından bir deklarasyon yayınlanmasını sağ-lamıştır. Ancak çalışma grubumuzun bu konudaki çalışması henüz somut bir kazanıma ve nitel bir değişime dö-nüşememiştir. Kısmen hız kaybetmiş olan bu konunun, önümüzdeki döne-min en önemli çalışma başlığı olması gerektiği düşünülmektedir.

• Çalışma grubumuzu da kapsayan bir yapıya sahip olan Demokratik Emek Meclisi’nin çalışmaları Türki-ye’deki emek mücadelesinde önemli bir birikim oluşturmaya devam et-mektedir. Demokratik Emek Meclisi, kurumsallaşmış yapısı ve işlevsel çalışan meclisleri ile çeşit-li alanlarda çalışmalar yürütmektedir. DEM’in her yıl yaz aylarında gerçekleştirdiği Yaz Kampı bu yıl, yakla-şık 250 kişinin katı-lımıyla Bodrum’da g e r ç e k l e ş t i r i l d i . Yaz kampında ger-çekleştirilen siyasal tartışmalar, paneller ve seminerler önümüzdeki süreçte emek mücadelesini bekleyen görevleri belirginleştir-mede belirleyici bir rol oynayacaktır. Özellikle “Emek Hareketinde Durum” başlıklı oturum, emek mücadelesinin mevcut durumu ve yeni görevleri tar-tışmada önemli bir birikimin oluşma-sına büyük katkı sağlamıştır.

• Özellikle kamu çalışanları sendi-kalarında fahri üyelerimiz ile temsil edildiğimiz sendikal platformlarda, gündemi değerlendiren, çözüm öne-rileri oluşturan ve bunların hayata ge-çirilmesinde etkili tutum belirleyen bir yönelim benimsenmiştir.

Çalışma grubumuzla ilgili açmazlar ve önümüzdeki süreç

• Çalışma grubumuzun alanı ile ilgili, parti çeperindeki çevrelerce oluştu-

rulmuş olan DEM’in varlığı, çalışma grubumuz açısında çok önemli bir avantaj olmasına karşın, DEM’in biri-kimi ve kurumsal yapısından yeterince yararlanılamamış, çalışma grubumuz ile DEM arasındaki hukuk net bir şe-kilde tanımlanamamıştır. Çalışma grubu ile DEM arasındaki ilişki belli bir şekle bağlanamadığından hem DEM’in hem de çalışma grubumuzun faaliyetleri yetersiz kalmış, her iki ya-pının deneyimleri birleştirilememiştir. Önümüzdeki süreçte Emeğin Hakları ve Sendikal Örgütlenme Çalışma Gru-bu ile Demokratik Emek Meclisi yapısı arasındaki ilişki net olarak ortaya ko-nulmalı, bu iki yapı arasındaki hukuk açık ve net bir şekilde tanımlanmalıdır. Bu iki yapının bir araya getirilmesinin

yolu ve yöntemleri tartışılmalıdır.

• Çalışma grubumuzun en önemli kazanımların-

dan biri, Gezi Direnişi ile birlikte daha da görünür olan emek alanı öznelerinin örgütlenmesi ola-caktır. Bu nedenle yeni dönemde be-

yaz yakalıların, kent yoksullarının, göçmen

işçilerin ve kayıtsız çalış-tırılan işçilerin örgütlenmesi

için yeni örgütsel formların ge-liştirilmesine katkı sağlanması ve bu yönde mesafe kat edilmesi oldukça önemlidir.

• Çalışma grubumuzun alanıyla ilgili en önemli sorun, emek alanının ye-niden yapılandırılmasıdır. Bu konuyla ilgili olarak birleşik emek mücadele-sinin zeminini yaratacak yeni örgütsel formlar ve yeni bir sendikal anlayışın şekillendirilmesi konusunda somut önerilerin geliştirilmesi, bu önerilerin emek cephesini oluşturan bütün plat-formlarda tartışılmasını sağlamak en önemli ve en acil görev olacaktır.

• Mevcut sendikal örgütlerdeki tem-siliyet durumuna ilişin yol, yöntem ve strateji belirlenmeli, kamu çalışanları sendikalarının yanı sıra diğer sendika-larda da etkili olmanın yolları bulun-malıdır.

Page 73: YSGP 2012-2013 Dönemi Faaliyet Raporu

1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu 73

Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

72 1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu

Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

Hayvan Özgürlüğü Çalışma Grubu

Kasım 2012 içinde: Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından getirilen Moskova Sirki, 3 hafta sonu boyunca sirkin önünde protesto edildi.

Change.org’da Ankara’da hayvanlı sirk-lerin yasaklanması için açılan imza kam-panyasına 5000 katılım sağlandı, topla-nan imzalar Büyükşehir Belediyesi’ne dilekçe ile sunuldu:

h t t p : / / w w w . c h a n g e . o r g / t r /kampanyalar/b%C3%BCy%C3%BCk-ankara-sirkindeki-hayvanl%C4%B1-b % C 3 % B 6 l % C 3 % B C m l e r -g % C 3 % B 6 s t e r i m d e n -kald%C4%B1r%C4%B1ls%C4%B1nYoutube’da, yaptığımız protesto etkinli-ğine dair bilgilendirici video hazırlandı: http://www.youtube.com/watch?v=I4pl-n0S5gE

28 Şubat 2013: Ankara parti binasında Peter Singer’ın yazarı olduğu “Hayvan Özgürleşmesi” adlı kitabın kritiği yapıldı.

26 Nisan 2013: Ankara parti binasında

“Earthlings” adlı belgesel film göste-rimi yapıldı ve ardından “Türcülük” ve “Veganlık” üzerine katılımcılarla sohbet gerçekleştirildi.

1 Mayıs 2013: Ankara’daki kitlesel 1 Ma-yıs yürüyüşünde, Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi kortejinin içinde, hayvan hakları-na ve hayvan özgürlüğüne ilişkin hazır-ladığımız bez afiş ve pankartlarla katılım sağlandı.

12 Mayıs 2013: Ankara parti binasında “Yemek Yemek Politiktir” ana başlı-ğında “Vejetaryanlık ve Veganlığın Etik, Ekolojik ve Sağlık Boyutları” ve “Yerel, Ekolojik Üretim ve Üreticiden Tüketiciye Doğrudan Satış” konulu sunumlar ya-pıldı. Ardından “Vegan Yemek Atölyesi” düzenlendi; katılımcılar kendi yaptıkları vegan yiyecekleri ve tariflerini paylaştı, katılımcılarla hep birlikte ortak Falafel yapıldı.

17 Mayıs 2013: “Son Pars” adlı ekolojik romanın yazarı ve parti üyemiz Haluk Aytekin, tükenen Anadolu Parsı’nın nasıl

Page 74: YSGP 2012-2013 Dönemi Faaliyet Raporu

1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu 75

Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

74 1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu

Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

bir vurdumduymazlıkla katledildiğini ve Anadolu Parsı’nın Hititler-Roma-Bizans-Osmanlı’dan Cumhuriyet’e binlerce yıllık tarihçesini görseller eşliğinde sunumla anlattı.

18 Mayıs 2013: Batıkent-Atlantis AVM’de İtalyan Sirki protesto edildi ve basın açık-laması yapıldı.

12 Ağustos 2013: Partinin genel tar-tışma grubunda, kurumsal dışa açık yemeklerde ve parti binalarında et ürün-leri tüketilmemesi yönünde bir tartışma başlatıldı ve bu konuda parti üyelerinin farkındalığının artırılması hedeflendi.

13 Ağustos 2013: Gezi Direnişi sonucu Ankara’da oluşan Park Forumlarıyla irtibata geçilerek, parklarda halka açık olarak “Hayvan Özgürlüğü” başlığında forum sunumları yapılması kararlaştı-rıldı, bu etkinlik için “Ankara Hayvan Öz-gürlüğü Forumları” adıyla ayrı Facebook ve Twitter sayfaları açıldı, bu sayfalardan hayvan özgürlüğü konularında haber ve döküman paylaşımı yapılmaya başlandı: www.facebook.com/direnhayvan - www.twitter.com/direnhayvan

Hürriyet Gazetesi’nde çıkan “Mesut İnekler” başlıklı, süt çiftliklerini öven habere karşı (http://www.hurriyet.com.tr/pazar/24496421.asp) , haberin muha-birine haberi kınayan bir metin gönderildi ve sosyal medyada bu kınama metni yay-gınlaştırıldı.

6 Eylül 2013: Çayyolu Üç Fidan Parkı’nda, ilk hayvan özgürlüğü forumumuz gerçek-leşti. Forumda, “Hayvan Özgürlüğünün Yeni Sol İçindeki Yeri ve Önemi”, “5199

Sayılı Hayvanları Koruma(ma) Kanunu-nun Eksikleri ve Bu Kanunda Yapılması Tasarlanan Değişikliklerin Yol Açacağı Sorunlar”, “Sirk, Hayvanat Bahçeleri ve Yunus Parklarındaki Hayvan Esareti”, “Kürk, Deri ve İpek Sektöründeki Vah-şet”, “Et-Süt-Yumurta-Bal Sektöründeki Vahşet”, “Veganlık”, “Veganlığın Ekolojik Yönü” konuları sunuldu.

14 Eylül 2013: Kolej Ethem Sarısülük Parkı’nda ikinci hayvan özgürlüğü foru-mumuz, aynı konu başlıkları ve ek olarak “Sokak Hayvanlarının Uğradığı Zulüm-ler” konusuyla birlikte sunuldu.

26 Eylül 2013: Kızılay Güvenpark’ta, üçüncü hayvan özgürlüğü forumumuzu aynı konu başlıklarıyla gerçekleştirdik.

27 Eylül 2013: Romanya’da çıkan ve Anayasa Mahkemesi tarafından onayla-nan, sokak hayvanlarının itlaf edilmesi-ne dönük yasa, Romanya Büyükelçiliği önünde protesto edildi.

4 Ekim 2013: 4 Ekim Hayvanları Koruma Günü dolayısıyla, Yeşil Gazete’de yayın-lanması için “Türcülüğün Olmadığı Bir Dünya Mümkün” başlığında yazı hazır-landı:

h t t p : / / w w w . y e s i l g a z e t e . o r g /b l o g / 2 0 1 3 / 1 0 / 0 4 / y s g p - h a y v a n -ozgurlugu-calisma-grubuhep-birlikte-turculuge-karsi-mucadeleye/

5 Ekim 2013: Ankara Konur Sokak’ta, yaklaşan kurban bayramı dolayısıyla ka-muoyunda hayvan katliamı konusunda farkındalık oluşturmak amacıyla stand açıldı. Standda, “Türcülüğün Olmadığı Bir Dünya Mümkün” başlıklı yazımız ve

Page 75: YSGP 2012-2013 Dönemi Faaliyet Raporu

1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu 75

Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

74 1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu

Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

İslamiyet’te kurban ibadetine dair hayvan kesmenin dışında dayanışma örnekleri olduğunu savunan din adamlarının al-ternatif görüşlerinin yer aldığı metinler dağıtıldı. Ek olarak, Gezi Direnişi’nde po-lisin attığı biber gazları ve şiddeti sonucu zehirlenen, hayatını kaybeden hayvanlar için basın açıklaması okudukları için gözaltına alınan Yeryüzüne Özgürlük Derneği’ne destek amacıyla, onların gözaltına alınmasına sebep olan basın açıklamalarını da, onlara haber vererek onlar adına bir kez de biz okuduk.

6 Ekim 2013: Ankara parti binasında, “Hayvan Özgürlüğü: Etik, Ekoloji, Din ve Veganlık” başlıklı, görseller ve videolar eşliğinde sunum gerçekleşti. Sunumun ardından, önceden hazırladığımız vegan yemekler katılımcı-larla birlikte yenildi ve sohbet edildi.

21 Ekim 2013: Gökçek’in son röpor ta j ında A n k a r a ’ y a getirdiği Mos-kova Sirki ile ilgili sözlerine v e r d i ğ i m i z cevap inter-nethaber.com sitesinde yayın-landı: http://www.internethaber.com/hayvanseverlerden-gokceke-buyuk-tepki-597855h.htm

26 Ekim 2013: Vegan & Vejetaryenler Derneği’nin Ankara Konur Sokak’ta dü-zenlediği, İstanbul ve İzmir ile eş zamanlı gerçekleşen 1. Vegan & Vejetaryen Onur Yürüyüşü’ne katılım sağlandı. Yürüyüş esnasında McDonalds, Burger King, Hosta vb. et ürünleriyle meşhur marka-ların binaları önünde bir müddet durula-rak sloganlar atıldı.

26 Ekim 2013: 1. Vegan & Vejetaryen Onur Yürüyüşü ardından, Seğmenler Park Forumu’nun davetiyle Tayfa Kitap Kafe’de, 4. forum sunumumuzu görsel-ler ve videolar eşliğinde gerçekleştirdik.

2 Kasım 2013: Ankara Konur Sokak’ta, 1 Kasım Dünya Vegan Günü dolayısıyla ve Büyükşehir Belediyesi’nin getirdiği

Moskova Sirki’ne karşı halkı sirklerde hayvanlara yapılan zulümler konusunda bilgilendirmek amacıyla stand açıldı, sirklerin gerçek yüzü hakkında hazırla-dığımız metin ve “Türcülüğün Olmadığı Bir Dünya Mümkün” metnimiz dağıtıldı.

Planlanan Etkinlikler ve Projeler1.) Türkiye genelinde hayvanlı sirkle-rin, yunus parklarının ve petshoplarda hayvan satışının yasaklanmasına dönük hukuki mücadele başlatılması.

2.) Sadece Kızılay’da değil, Ankara’nın değişik kenar semtlerinde hayvan öz-gürlüğüne dair stand açmak, yürüyüşler

düzenlemek.

3.) Park forumlarıyla işbir-liği içinde, halka açık

hayvan özgürlüğü sunumlarımızı de-

vam ettirmek.

4.) Parti üyeleri-mizi de hayvan ö z g ü r l ü ğ ü ve veganlık konusunda bi-linçlendirmek için parti bina-

mızda hayvan özgürlüğü su-

numlarına, belge-sel izletilerine, kitap

okuma ve kritiklerine devam etmek.

5.) Barınak ziyaretleri ve yardımları düzenlemek.

6.) Hayvan özgürlüğü ve hayvan hakları alanında çalışan akademisyenler, ün-lülerle irtibata geçerek Ankara’da bir üniversitede ulusal düzeyde bir “Hayvan Özgürlüğü Sempozyumu” düzenlemek.

7.) 5199 sayılı Hayvanları Koruma(ma) Kanunu’nda yapılacak değişikliklerin takipçisi olmak, bu kanunun hayvan öz-gürlüğüne uygun şekilde değiştirilmesi; hayvanlara eziyetin Kabahatler Kanunu yerine TCK kapsamına alınarak, para cezası yerine hapis cezası ile cezalandı-rılmasını sağlamak yönünde çalışmalar yürütmek, bu alanda çalışan STK’lara destek vermek.

Page 76: YSGP 2012-2013 Dönemi Faaliyet Raporu

1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu 77

Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

76 1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu

Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

Parti bünyesinde kurulan Anayasa İzle-me Komisyonu, Arif Ali Cangı, Ferdan Ergut, Saruhan Oluç, Kemal Tuncaelli, Atilla Aytemur, Mahmut Boynudelik, Bekir Ağırdır, Mithat Sancar ve Sennur Baybuğa’dan teşekkül etmektedir.

Anayasa İzleme Komisyonumuz ilk top-lantısını 23 Ağustos’ta Sennur Baybuğa, Ferdan Ergut, Arif Ali Cangı ve Mithat Sancar‘ın katılımı ile yaptı.

İlk toplantıda özetle; “komisyon toplan-tılarının sonuçlarının parti örgütüne, sosyal medyadan kamuoyuna duyurul-ması, TBMM Uzlaşma Komisyonu’nun çalışma ve uzlaşma nisabı konusun-da önerilerde bulunulması, uzlaşılan maddeler yönünden pozitif önerilerde bulunulması, geçiş anayasası yapılması halinde hakların yasaklanmasını önle-yecek öneriler hazırlanması konusun-da çalışma yapılması” konuşuldu.

Komisyon esas olarak üç kez toplantı yapmış bulunmaktadır, en son taplan-

tımız Danışma Meclisi’nin toplandığı 29 Eylül tarihinde İstanbul’da yapılmış ve bu toplantıya da Arif Ali Cangı, Saruhan Oluç, Sennur Baybuğa, Bekir Ağırdır, Ferdan Ergut, Mahmut Boynudelik ka-tılmıştır.

Komisyonun amacı esas olarak Mec-lis Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nda görüşülmekte olan anayasa değişiklik önerileri ile birlikte ülkenin nasıl bir anayasaya ihtiyacı olduğunu tartışmak ve politika üretmenin yanı sıra, Meclis komisyonunun üzerinde uzlaşılan ve tartışılan maddeler hakkında yapacağı siyasete kendi siyaseti açısından katkı sunmak ya da diyeceği sözü söylemek-tir.

Partimiz tarafından evvelce yapılmış bulunan anayasa sempozyumunun çö-zümleri ve tutanakları da temin edildi. Tümü harmanlanarak yeni bir anaya-sanın gerekliliği bağlamında kendi iç siyasetimizi oluşturmaya çalışıyoruz.

Anayasa İzleme Çalışma Grubu

Page 77: YSGP 2012-2013 Dönemi Faaliyet Raporu

1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu 77

Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

76 1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu

Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

Toplantı ve GörüşmelerKasım 2012, Avrupa Yeşil Partisi Kon-sey toplantısına katılım, aynı toplantıda Balkan Ağı toplantısının organizasyonu,

Nisan 2013, Avrupa Yeşil Partisi Kon-sey toplantısına katılım, aynı toplantıda Balkan Ağı toplantısının organizasyonu,

Haziran 2013, Alman Yeşil Partisi Eş-başkanları Cem Özdemir ve Claudia Roth ile görüşme,

Haziran 2013, İskoç Sol Partisi millet-vekili ile görüşme,

Haziran 2013, Gezi Direnişi ile ilgili Sevil Turan ve beraberindeki heyetin Strasburg’da AP’de toplantıya katılımı,

Ekim 2013, Alman Sol Partisi delegas-yonu ile görüşme,

Ekim 2013, Kuzey Ren Westphalia He-inrich Böll Vakfı üyelerinin ziyareti,

Ekim 2013, Avrupa’da yaşayan YSGP üyeleriyle Almanya Rüdeshaim’de bir toplantı yapılmış, PM’de kabul edilen Yurtdışı Koordinasyon Yönetmeliği’nce koordinasyonlar oluşturulmuştur.

Kasım 2013’te İstanbul’da organize edilen Çılgın Projeler Konferansı ko-nuşmacılarının belirlenmesi için bir ko-misyon oluşturulmuş, Doğa Hakları Ça-lışma Grubu ve Yeşil Düşünce Derneği

üyesi arkadaşlarla beraber toplantının organizasyonu gerçekleştirilmiştir.

Kasım 2013, Avrupa Yeşil Partisi Kon-sey toplantısına katılım, aynı toplantıda Balkan Ağı toplantısının organizasyonu,

Kasım 2013, Gezi Direnişi’yle ilgili Brüksel’de bir toplantı yapılmış, top-lantıya Sevil Turan ve Ahmet Atıl Aşıcı katılmıştır.

Raporlar ve YapılanAçıklamalarSubat 2013’te Türkiye-AB Karma Parla-menterler Toplantısı’na katılan Yeşil ve Sol Parti milletvekilleri için 24 sayfalık “Sorunlar ve Politika Önerileri” başlıklı rapor Türkçe ve İngilizce olarak ilgili çalışma gruplarından alınan katkılarla hazırlanmış ve toplantıya katılan millet-vekili ve bürokratlara dağıtılmıştır.

6 Haziran 2013 tarihinde Gezi olaylarına ilişkin Avrupa Yeşil Partisi ve Avrupa Sol Partisi’ne bir basın açıklaması gönde-rilmiştir.

12 Haziran 2013, Avrupa Parlamentosu’nda Gezi Olayları’na ilişkin kabul edilen karar önerisinin içeriğinin oluşturulmasına, olaylar sı-rasında gönderilen raporlarla katkıda bulunulmuştur.

Uluslararası İlişkiler Çalışma Grubu

Page 78: YSGP 2012-2013 Dönemi Faaliyet Raporu

1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu 79

Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

78 1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu

Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

Ankara 12 Şubat’ta il binamız, Toplumsal Cin-siyet ve LGBT Çalışma Grubu organi-zasyonuyla sanatçı Esmeray’ı ağırladı. Esmeray, Pınar Selek için “Bizim Atöl-ye” adlı oyununu sergiledi.

8 Mart Dünya Kadınlar Günü Etkinlikleri

Toplumsal Cinsiyet ve LGBT Çalışma Grubu - Ankara koordinatörlüğünde, 8 Mart’ta Kolej Meydanı’nda Ankara Kadın Platformu Yürüyüşü’ne katılım sağladık.

Aynı günün akşamında, Konur Sokak’ta açtığımız standımızda “Cinsiyet Rolle-rini Birlikte Alt-Üst Edelim” başlığı ile yemekli, müzikli, danslı bir etkinlik düzenledik.

9 Mart akşamında, il binamızda “Ka-dınların Devrimci Sesleri-Şarkılarıyla” danslı, müzikli bir eğlence gerçekleş-tirdik.

12 Mart’ta, il binamızda, Ankara Üniversitesi Kadın Çalışmaları bölü-münden, parti üyemiz Alev Özkazanç “Herkes İçin-Herkesle Feminizm” başlığında bir sunum yaptı.

14 Mart’ta, il binamızda, MYK üyemiz Belgin Çelik ve Transgender Europe

Eş Başkanı Kemal Ördek, “Seks İşçili-ği” üzerine konuştular.

23 Mart’ta Yeşiller/Sol Ankara ile Top-lumsal Cinsiyet ve LGBT Çalışma Gru-bu Ankara’nın 8 Mart etkinlikler zinciri “Devlet Şiddetine Karşı Öteki-Kadın Olmak: Toplumsal Barış ve Adalet” paneliyle son buldu. Kayuş Çalıkman Gavrilof (Ermeni Kadın Platformu), Yüksel Mutlu (BDP) ve Av. Yasemin Öz (Amargi) konuşmacı idiler.

8 Mayıs’ta il binamızda Toplumsal Cinsiyet Çalışma Grubu ile birlikte, Öykü Susezer’in konuşmacı olduğu “Diyarbakır’da bir LGBT örgütü olmak: HEBUN LGBT Dayanışma Derneği” isimli söyleşiyi gerçekleştirdik.

24 Mayıs’ta il binamızda, Toplumsal Cinsiyet Çalışma Grubu ile birlikte Ma-rilyn Waring’in “Kadınlar Sayılsaydı” adlı kitabını temel alan, Türkçe alt ya-zısını üyemiz Ülkü Özakın’ın çevirdiği

Toplumsal Cinsiyet ve LGBT Çalışma Grubu

Page 79: YSGP 2012-2013 Dönemi Faaliyet Raporu

1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu 79

Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

78 1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu

Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

“Kim Sayılıyor? Cinsiyet, Yalanlar ve Küresel Ekonomi” adlı belgeseli izle-dik ve kritik ettik.

İstanbul:Yeşil Sol Gençler, Rusya’da LGBT’leri hedef alan homofobik yasayı İstan-bul’daki Rusya Başkonsolosluğu önünde protesto etti. Güvenlik görevli-si ve sivil polis, eylemcilere müdahale ederek döviz ve pankartları yırtmaya çalıştı.

3 Ekim Perşembe günü “Kimlik Poli-tikasını Aşmak; Feminizm ve Queer” başlıklı atölye düzenlendi.

LGBT bireylerin eşit yurttaşlığı nasıl mümkün? Türkiye’de yeşil ve sol siya-set, LGBT’lerin eşitlik ve özgürlük mü-cadelesinin neresinde yer alıyor? LGBT siyaseti bir kimlik siyaseti midir? 20 yıldır mücadele eden ve Gezi ile birlikte bir sıçrama yaşayan LGBT hareketinin dününe ve geleceğine dair nasıl bak-malı? LGBT’lerin yerel yönetimlere dair talepleri nelerdir? LGBT hareketi yerel seçim sürecinde nasıl bir politika izle-yebilir?

Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi olarak, tüm bu sorulara yenilerini de katarak, Türkiye’de LGBT hareketinin başlangı-cından günümüze kadar içerisinde yer alan, Gezi direnişi boyunca mücadele

veren, LGBT’lerin eşitliği ve özgürlüğü için çabalayan aktivistler ile birlikte ya-nıtlar aradığımız bir çalıştay düzenledik.

Antep:* Antep’te 3 ayrı Toplumsal Cinsiyet ve LGBT konulu atölye çalışması yapıldı. Bu çalışmaların akabinde Gaziantep Üniversitesi’nde homofobi ve transfobi karşıtı bir etkinlik yapıldı. Dikkat çeken bu eylem, özel güvenlik, polis ve rektör-lükten müdahaleyle karşılaştı.

Partimiz bünyesinde oluşturulan ‘’Toplumsal Cinsiyet ve LGBT Çalışma Grubu” yaptığı çalışmaların neticesin-de partimizden bağımsız, ancak parti üyelerimizin de içinde aktif rol aldığı bir LGBT alan örgütlenmesinin yaratılma-sını sağladılar. Zeugmadi LGBT oluşu-mu adı altında yaptıkları çalışmalarda çok sayıda insanın desteğini alarak LGBT’lere dönük faaliyetlerle olumlu çalışmalara imza atmaya devam edi-yorlar.

Toplumsal Cinsiyet ve LGBT Çalışma Grubumuz, kuruluş sürecimizden beri LGBT bireylerin parti yönetim ve yürüt-me kurullarında yer almalarını teşvik etmek, LGBT görünürlüğünü ve sözü-nü artırmak üzere çalışmalar yürüttü. Özellikle İstanbul, Ankara, İzmir, Antep, Adana ve Mersin’de LGBT bireyler yü-rütme kurullarımızda yer aldı; bu iller-de var olan LGBT oluşumlarıyla ilişkiler kuruldu ve bu oluşumlar partimizce desteklendi.

Toplumsal Cinsiyet ve LGBT Çalışma Grubumuz, partimizin temel politik alanlarından biri olarak LGBT politi-kalarını geliştiren, LGBT yurttaşların sorun alanlarına dair söz söyleyen, çö-züm getiren perspektifler oluşturacak etkinliklerle çalışmalarını sürdürüyor.

Page 80: YSGP 2012-2013 Dönemi Faaliyet Raporu

1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu 81

Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

80 1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu

Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

Page 81: YSGP 2012-2013 Dönemi Faaliyet Raporu

1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu 81

Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

80 1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu

Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

Kurullar ve Meclisler

Page 82: YSGP 2012-2013 Dönemi Faaliyet Raporu

1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu 83

Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

82 1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu

Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

Danışma Kurulu

Parti Tüzüğümüze göre Merkez Yürüt-me Kurulumuz, Parti Meclisi’nin onayı ile Danışma Kurulu oluşturma görevini PM üyemiz Fehim Caculi’ye vermiştir.

Danışma Kurulu, belli konularda yap-mış oldukları çalışmalarla temayüz eden ve kurulun çalışmalarına katkıda bulunabilecek donanıma sahip bulu-nan, partinin yönetim ve yürütme or-ganlarında görev almayan parti üyeleri ve/veya parti üyesi olmayan bireylerden oluşturulmuştur.

Danışma Kurulu’nun oluşturulmasının ve çalışmalarının kolaylaştırılması gö-revini dört kişilik (Ahmet Atıl Aşıcı, Fe-him Caculi, Ferdan Ergut, Gizem Kas-tamonulu) bir sekreterya üstlenmiştir.

Sekreteryanın görevi, DK’nın toplantıla-rını organize etme; gündemlerini kurul üyeleri ile iletişim içinde belirleme; kurul üyelerinin karşılıklı iletişimini sağlayacak sistemi oluşturma; MYK ve PM üyeleri ile DK üyelerinin ilişkilerini düzenleme; gerekirse ilişkili konularda çeşitli PM üyesi uzman kişilerin DK top-lantılarına davet edilmesini sağlama; DK üyeleri tarafından hazırlanacak ra-porların ve görüşlerin eş sözcüler, MYK üyeleri ve Parti Meclisi üyelerine ulaşı-mını sağlama şeklinde tarif edilmiştir.

Danışma Kurulu’nun, mensuplarının niteliği dikkate alındığında, 2-3 ayda bir kendilerinin belirleyeceği bir sistem

dahilinde düzenli olarak toplanması uygun görünmektedir. Bu kurul kendi içinde ve çeşitli konular etrafında ko-misyonlar kurabilir, bütün çalışmala-rında parti içinden veya dışından başka uzmanların katkısına başvurabilir ve toplantılarına davet edebilir.

Partinin olağan veya olağanüstü kong-re sonuçlarında parti merkez organ-larının değişimi, doğrudan Danışma Kurulu’nun değişimini getirmez.

Danışma Kurulu üyelerimizin isim lis-tesi aşağıdaki gibidir;

DANIŞMA KURULU

Abdullah Aysu, Ahmet Demirel, Ah-met İnsel, Akın Özçer, Alev Özkazanç, Ali Nesin, Arca Atay, Aslı Tunç, Ayşen Uysal, Batuhan Aydagül, Bekir Ağırdır, Besim Dellaloğlu, Betül Duman, Cem-sinan Deliduman, Cengiz Aktar, Chris Stephenson, Cihan Yalçın, Erol Köroğ-lu, Fikret Toksöz, Hacer Ansal, Haluk Levent, İpek İlkkaracan, Kıvanç Eliaçık, Levent Köker, Mahmut Boynudelik, Maya Arakon, Mehmet Tarhan, Mithat Sancar, Murat Peker, Neşe Erdilek, Okhan Akhan, Oktay Özel, Oya Baydar, Ömer Madra, Pakrat Estukyan, Pelin Cengiz, Pınar Uyan, Samim Akgönül, Seda Altuğ, Semih Bilgen, Semra Cerit Mazlum, Serpil Çakır, Sezai Temelli, Sezin Öney, Süleyman Yılmaz, Teoman Pamukçu, Tümay Arslan, Ümit Kardaş,

Page 83: YSGP 2012-2013 Dönemi Faaliyet Raporu

1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu 83

Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

82 1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu

Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

Vangelis Kechiriotis, Yasemin İnceoğlu, Yörük Kurtaran, Zeynep Gambetti.

DK, ilk toplantısını 15.06.2013 tarihinde Gezi Direnişi’nin tam ortasında yapmış-tır. İlk toplantıda yapılan tartışmalarda aşağıdaki görüşler dile getirilmiştir.

* Aktör üzerinden politika yapmak es-kidi, mesele üzerinden politika yapmak onun yerine geçti. Gezi hareketi bunu gösterdi.* MHP ve CHP denklemin dışında, olay AK Parti ile seçmen arasında geçiyor.* Öğrencilerden ziyade beyaz yakalıla-rın varlığı (çoğunlukla) gözlemlendi.* Devrim hedefi değil, bireyin özel haya-tına müdahale ve polis şiddeti kitleleri bir araya getirdi.* Parti olarak yapmamız gereken, para-lel örgütlenmelerde ve mücadelelerde yer almaktır. Bu da insan gücüne ciddi bir gereksinme doğuruyor.* Bu bir toplumsal harekettir ve top-lumsal hareketlerin iktidar hedefi yok-tur. İktidarı sınırlandırma ve iktidarı denetleme hedefi vardır. * Laik kesim siyaset ile tanışıyor. Türk-ler öteki Türkler ile tanışmaya başladı.* Hızla avangard bir yapıya kavuşmamız lazım.* İktidarın 2M krizi var: 1) Muhatap kim? Mesaj ne?* Bu bir tepki hareketi dolayısıyla bir sonraki adımı bilmiyoruz. Bu sebeple paralel bir hareket örgütleyemiyoruz, paralel hayat kuramıyoruz.* Mevcut, bir problem değil aksine bir durumdur. Problem çözüm ister, du-rum ise tespittir.* Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne göre herkes her yerde miting yapabilir.* Hukuksuzlukları deşifre etmek kadar, masumlar ile militanları ayırmalıyız zihniyetini de deşifre etmemiz gerekir.DK, ikinci toplantısında ilk gündem maddesi olarak “Orta Doğu’daki ge-lişmeler, Demokratikleşme ve Yeni Anayasa bağlamında Yerel Seçimler” konusu ele alınmıştır. İkinci gündem maddesi olarak da DK ve YSGP ilişkileri görüşülmüştür.

İlk gündem maddesinde özetle şu gö-rüşler sunulmuştur.

Gezi’den beri iki tarafı da esir alan ku-tuplaşmanın arttığı bir ortama girilmiş-

tir. Parti bu kutuplaşma içinde yer al-mamalı. AKP’den İstanbul’u alalım diye şeytanla işbirliği yapmayı göze alanlar oluyor. Parti bu durumda ya sağduyulu bir şekilde davranacak ya da rüzgara kapılacak. Bu parti için tehlikeli bir du-rumdur. Partinin üçüncü bir pozisyon üretmesi lazım. Yoksa kutuplaşmanın, meseleyi iki eksenden görmenin başarı şansı yok. Partinin fikrini netleştirmesi gerekiyor.

Gezi olaylarında çok atıl kalındığı izleni-mi var. Yerel seçimlerde böyle bir şan-sımız yok. Baş düşman, baş çelişki saç-malığına saplanmadan konuşmamız lazım. Sözümüzü içeriğini vurgulayarak daha doğrudan ve anlaşılır bir dille söy-lemek zorundayız. Oya takılmadan düz-gün söz kurma ve bunun eylemini yap-mamız lazım. Ama reel politikada yerel seçimler konusunda karar vermemiz gerekir. Barış süreci devam ettiği süre-ce partinin HDK/HDP içinde yer alması ve orayla birlikte bir seçim stratejisi geliştirmesi ve bu strateji geliştirilirken de ana siyasi eksenimize uygun ilkeler çerçevesinde müzakereye gelebilecek diğer unsurlarla (CHP dahil) pazarlık halinde olabilmesi uygun olacaktır. Belediye meclislerinde ve ilçelerde HDP’nin belli pazarlıkların geliştirme-sinin anlamlı olacağını düşünüldü.

Demokratikleşme paketi ve dış politi-kada da ilkesel bir duruş sergilemeliyiz. Pakette iyi şeyler varsa karşı çıkama-yız, yetmez demeliyiz. Dış politikada ise, diktatörlüklere karşı çıkma içerde demokratikleşmeden yana olan bir partinin benimseyeceği bir durumdur. Meselelerin çözümünde diplomatik yol-lar kullanılmalı, ağır insan hakları ihlal-lerine, darbelere karşı çıkılmalı, şiddeti arttıran silahlı grupların desteklenmesi meselesinde sert eleştiri getirmeliyiz.

İkinci gündem maddesinde ise YSGP ve DK ilişkilerinin geliştirilmesi amacıyla İktisat Politikaları, Sosyal Politikalar, Dış Politika, Demokratikleşme ve Hu-kuk, Eğitim, Bilim-Teknoloji-İnovasyon Politikaları, Ekoloji Politikaları, Tarih ve Yüzleşme, İletişim konularında “Bilgi ve Politika Üretim Birimleri” kurulmasına karar verildi.

Page 84: YSGP 2012-2013 Dönemi Faaliyet Raporu

1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu 85

Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

84 1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu

Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

25 Kasım’da, yani “Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele ve Dayanışma Günü’nde “Bugün hepimiz kadınız” di-yenlerle, toplumsal cinsiyet eşitliğine duyarlı, kadınların gözünün üstünde olduğu, sözünün önemli olduğu, ka-dınların parti içinde çalışmasını müm-kün ve görünür kılan bir parti kurduk.

Tarih 25 Kasım olunca, İstanbullu kadınlar olarak ilk işimiz Kuruluş Şenliği’nde Fotoğraf Sanatçısı Ümit Karalar’ın “Kadına Yönelik Şiddete Ha-yır” sergisini düzenlemek oldu.

Önce kadın meclisini oluşturmak için toplantılar başladı ve kısa bir süre sonra toplantılar düzenli hale geldi. Nasıl bir kadın meclisi olmalı üzerinde konuştuk, gönüllü kadınların birlikteli-ğinden oluşan hiyerarşisiz bir yapılan-

ma üzerinde anlaştık.

14 Şubat Sevgililer Günü’nde “Öldüren sevgi istemiyoruz” diyerek, tüm dün-yada bir milyar kadınla birlikte, erkek egemenliğine ve erkek şiddetine karşı isyanımızı Kadıköy İskelesi’nde dans ederek gösterdik.

8 Mart Uluslararası Dünya Kadınlar günü haftasında çok yoğunduk.

9 Mart’ta Yedikule Surp HaçTıbrevank Derneği’nde Ermeni, Kürt, Türk ve Suriye göçmeni Süryani kadınlarla, “Kadınlar Birbirini Duyuyor” etkin-liğimizde buluştuk. Kadın olmanın zorluklarının yanısıra, bir de dinimizin, etnik kimliğimizin, törelerin, savaşla-rın ve göçlerin kadın olarak üzerimize yüklediklerini paylaştık. Bazen ağla-

İstanbul Kadın Meclisi

Page 85: YSGP 2012-2013 Dönemi Faaliyet Raporu

1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu 85

Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

84 1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu

Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

dık, bazen kahkahalarla güldük. Ama birbirimizi duyduk.

10 Mart’da ise Kadıköy’de 8 Mart mi-tingine katıldık.

Nisan, mayıs ayı boyunca tüm zama-nımızı ve emeğimizi, toplumun ve partinin de en önemli gündemlerinden olan barış konusuna yönelttik. Barış İçin Kadın Girişimi’nin başlattığı barı-şın toplumsallaşması, yerelleşmesi, sürecin olağanlaşması, görüşmeler tıkandığında sürecin devamının sağ-lanması için, 1325 sayılı BM kararının uygulanması ve barış süreçlerine ka-dınların müdahilliği üzerine sürdürü-len kampanyada aktif yer aldık.

5 Mayıs’ta ise Boğaziçi Üniversitesi’nde düzenlenen Türkiye’nin her yerinden ve toplumun her kesiminden kadınla-rın katıldığı bir konferans ile Barış İçin Kadın Girişimi kamuoyuna yönelik ilk duyurusunu yaptı.

Haziran boyunca Gezi’deydik. Daha sonra parklarda süren forumlarda ka-dın ve barış atölyelerini takip ettik.

16 Haziran’da Fatsa’daydık. Fatsalı ka-dın arkadaşlarımızın ve ilçe örgütünün düzenlediği “Kadın ve Ekoloji” Forumu ve pikniğine katıldık. Kalabalık ve çok keyifli geçen bu etkinlikte barış ve eko-loji üzerine söyleştik.

10-14 Temmuz tarihleri arasında Bodrum Ortakent’te Kadın Kampı düzenledik. Kampa İstanbul Kadın Meclisi’nden arkadaşlarımızın yanı-sıra Fatsa, Samsun, Söke, Muğla ve

Mersin’den arkadaşlarımız da katıldı. Kampta Semra Mazlum Cerit “Kadın-larla ve Kadınlar için Yerel Yönetim”, Günnur Başar “Bütünsel ve Yan etkisiz tedavi Homeopati ve Gülnur Aksop ise Barış ve Kadınlar üzerine sunumlar yaptı.

24 Temmuz’da tasavvuf düşünürü Ömer Tuğrul İnançer’in bir televizyon kanalında hamile kadınlara ilişkin yaptığı “Böyle karınla sokakta gezil-mez. Ayıptır ayıp” sözlerini ve program sunucusunun da “Allah razı olsun” di-yerek bu sözleri onaylamasını protesto etmek için İstiklal Caddesi’nde “Diren Hamile” eylemi yaptık.

23 Ağustos’ta Hasbiye Günaçtı ile “Hazzın erkek kurgusuna karşı bede-nimizi tanıyor muyuz?” söyleşisi yaptık. Parti dışından da pek çok kadının ka-tıldığı söyleşi çok kahkahalı, çok keyifli geçti.

1 Eylül’de Kadın Meclisi pankartımızla barış yürüyüşündeydik.

8 Eylül’de ise Barış İçin Kadın Girişimi’nin Kadıköy’de “Kadınız, Rojo-valıyız, barışta ısrarcıyız” eylemine ve Yoğurtçu Parkı’ndaki foruma katıldık.

Biz kadınlar hayatın yarısıyız ve hak-larımızı sonuna kadar alacağız.

Tüm kadınları eşitlik, özgürlük ve adalet için birlikte mücadeleye davet ediyoruz.

Page 86: YSGP 2012-2013 Dönemi Faaliyet Raporu

1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu 87

Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

86 1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu

Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

HAREKETE GEÇ, DEĞİŞTİR! Gençlik

Meclisi

Gençlik Örgütü, Yeşiller ve Sol Gele-cek Partisi’nin kuruluşundan bu yana sürdürülen gençlik çalışmalarını ortak bir yapıya kavuşturmak, gençlik örgüt-lenmesine ivme kazandırmak ama-cıyla Ağustos ayında gerçekleştirilen Türkiye buluşmasında ismini “Yeşil Sol Gençler” olarak belirledi ve kış kam-pına kadar koordinasyonu sağlayacak merkezi kurulunu oluşturdu.

Yeşil Sol Gençler, kapitalizme, milli-yetçiliğe, heteroseksizme, militariz-me ve türcülüğe karşı “harekete geç, değiştir” diyen, yeşil ve sol düşünceyi paylaşan gençlerin ortak platformunu oluşturma hedefiyle bugüne kadar İstanbul, Ankara, İzmir, Antep, Denizli başta olmak üzere pek çok ilde faali-yetlerini ve meclis oluşturma çalışma-larını sürdürüyor.

Yeşil Sol Gençler özellikle İstanbul ve Ankara’da Gezi Direnişi’nden bu yana dikkat çeken eylemler örgütledi. Bun-lardan kimilerini sıralamak gerekirse;

17 Ağustos’ta Taksim’de “Mısır’da Katliam Var!” eylemi düzenledi.

30 Ağustos’ta Rusya’da LGBT bireyleri hedef alan homofobik yasayı protesto amacıyla İstanbul’daki Rusya Başkon-solosluğu önünde eylem yaptı. Yeşil Sol Gençler #direnayol yazılı pankart ve dövizlerle Rusya’yı protesto etti.

31 Ağustos’ta İstanbul’da Bakırköy’de AKP’nin grisine karşı merdivenleri rengarenk yaptı. İzmir’de Yeşil Sol Gençler’in Karşı Bisiklet ile ortak mer-diven boyama etkinliği 2 Eylül günü gerçekleşti.

1 Eylül Barış Günü’nde “Her Yer Roja-va, Her Yer Lice, Her Yer Taksim, Her Yer Direniş” diyen Yeşil Sol Gençler Kadıköy’deydi.

İzmir Yeşil Sol Gençler ilk etkinlik-lerinden birini, 21 Eylül’de İzmir’de “45’lik Plaklarla Türkiye’de 60-80’li Yıllar” sohbetiyle gerçekleştirdi.

Yeşil Sol Gençler İstanbul’da Yeşil Sol Atölyeler başlığı altında “Radikal Demokrasi” ve “Feminizm ve Kimlik Politikasını Aşmak” atölyeleri gerçek-leştirdi.

İstanbul’da “YÖK’ünüze, duvarınıza, erkinize, polisinize karşı Gezi’den Rojava’ya Gençlik İsyanda!” sloganıy-la 6 Kasım’da Beyazıt’ta HDK Gençlik Meclisiyle birlikte yürüdük.

Yeşil Sol Gençler 6 Kasım’da Başbakan’ın kızlı erkekli açıklamasına ilişkin Başbakanı bir sabah uyandı-ğımızda kanepemizde bulur muyuz? Kâbus gibi değil mi? başlıklı bir basın metni kaleme aldı:

TÜYAP Kitap Fuarında kızlı erkekli stand açtı.

Yeşil Sol Gençler ve Antikapitalist Müslümanlar İstanbul’da Galatasa-ray Lisesi önünde, Ankara’da Konur Sokak’ta “bir arada yaşamı savunu-yoruz, aşureyle buluşuyoruz” etkinliği gerçekleştirdi, aşure dağıttı.

Yeşil Sol Gençler, Anti Kapitalist Müs-lümanlar, Anarşistler, LGBT’ler Van depremzedelerinin seslerini duyur-mak için “Van için Şimdi” inisiyatifini oluşturdu, eylemler gerçekleştirdi ve 24 saatlik açlık grevi yaptı.

Page 87: YSGP 2012-2013 Dönemi Faaliyet Raporu

1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu 87

Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

86 1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu

Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

PM Sonuç Bildirgeleri

Page 88: YSGP 2012-2013 Dönemi Faaliyet Raporu

1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu 89

Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

88 1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu

Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

1. Olağanüstü Parti Meclisi Toplantısı Sonuç Bildirgesi İçine girdigimiz 2013 ülkemizde önemli değişikliklerin olacağına dair emarele-ri taşıyor. Yerel seçimler, Anayasa de-ğişikliği tartışmaları, Suriye olayları ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri gibi zaten önemi bilinen gündem maddelerine adil ve demokratik bir çözüm süreci-nin başlaması ihtimalinin eklenmesi siyasetin önemli gelişmelere sahne olacağının işaretleri. Bütün bunlar arasında en yakıcı ve en acil çözüme kavuşturulması gereken konu ise ba-rışa giden yolculuğun kesintisiz ve acil olarak gerçekleştirilmesi.

Kürt sorununun barışçı ve demokratik çözümü için diyalogun gerekli olduğu-nun, müzakereler dışında bir yolla ka-lıcı ve anlamlı bir sonuç alınamayaca-ğının anlaşılması olumludur. Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi olarak Abdullah Öcalan ile yapılan müzakerelerin açık hale getirilmesi ile yumuşama ve müzakere sürecinin olumlu bir yönde gelişmesini ve sonuçlanmasını çok önemli buluyoruz. Bu evrede atılması gereken adımlar bellidir.

Birincisi, güven arttırıcı adımlar geliş-tirilmelidir. Yasal ve anayasal alanda, yargı ve idari konularda yapılacak yeni ve demokratik düzenlemeler ve bu ko-nularda sürdürülecek çalışmalar AKP Hükümeti’nin yaklaşımını ve siyasi ter-cihlerini ortaya koyacaktır.

İkincisi, Meclis’te siyasal ve yerel yö-netimler alanında konunun muhatabı olan BDP-Blok vekilleri ile diyalogun geliştirilmesi, yıkılmış köprülerin yeni-den kurulması önemlidir.

Üçüncüsü ise doğrudan toplumu ve halkları ilgilendiren sivil toplum kuru-luşlarının, meslek örgütlerinin, sen-dikaların, aydın, yazar, akademisyen çevrelerin ve siyasal partilerin toplum-da barış ortamını geliştirecek çalışma-larını kolaylaştırmaktır.

Kürt sorununun daha fazla can kaybı-na yol açmadan çözüm yoluna girmesi, şiddetsiz ve silahsız çözüm adımları-nın gelişmesi, barışçı bir demokratik çözüm ortamının sağlanması geleceği eşit koşullarda ve birlikte kurabilme-

nin imkanını yaratacaktır.

Anayasal garanti altına alınmış eşitlik; yasal alanda eşitlik koşullarını geliş-tirecek düzenlemeler; eşitlik üzerine inşa edilecek bir barış ve kardeşlik, toplumların birbirlerini daha iyi tanı-malarını, köprülerin daha sağlam ve kalıcı kurulmasını sağlayabilir.

Meclis’teki muhalefet partilerine ses-leniyoruz. Kısa vadeli ve küçük politik hesaplarla milliyetçilik yarışına gir-menin ve müzakereci çözüm sürecini geliştirmek isteyenleri hedef tahtasına koymanın vebali çok ağır olur. Toplu-mu yanıltan ve gerçeklerle ilgisi ol-mayan yorumlardan kaçınılmalı, bilgi kirliliği ile süreç zedelenmemelidir.

Bu sürece içerden ve dışardan engel olmak isteyecek güç odaklarının ol-duğu tüm kamuoyu tarafından bilin-mektedir. Şiddetle kınadığımız Paris katliamı bu odakların faaliyete geçtiği izlenimini vermektedir. Toplum olarak bu tür eylemlerin barışı engellemesine izin vermememiz gerekmektedir.

Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi barışa ulaşma sürecinde herkesin aktif ve yapıcı bir rol alması gerektiğine inan-maktadır. Adil bir barışın sağlanması AKP’nin inisiyatifine bırakılamayacak kadar önemlidir. Hepimizi ilgilendir-mektedir.

Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi olarak barış ve demokratik çözüm sürecinde üzerimize düşen bütün adımları at-mak; eşitlik, gönüllü birlik ve şiddetsiz çözüm adımlarını geliştirmek için bü-tün imkanlarımızı sunmaya kararlıyız Sorunun çözümüne katkı sunacak konumda olan herkes de müzakere sürecine samimiyetle yaklaşmalı, de-mokratik siyasal zeminlerde etkili ve işlevli kılınmalıdır. Parti olarak TBMM içindeki ve dışındaki tüm politik çevre-ler ve siyasi partilere bu sürece katkı vermeleri çağrısı yapıyoruz. HDK, BDP, barış girişimleri gibi politik oluşumlar ve barış yanlısı örgütlenmelerle yan yana çalışarak bu sürece katkı verme konusunda kararlıyız.

AKP böylesi süreçleri doğanın ve in-sanın sömürüsünü arttıran adımlarını gizlemek için kullanmayı alışkanlık haline getirmiş bir partidir. Bu ne-

Page 89: YSGP 2012-2013 Dönemi Faaliyet Raporu

1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu 89

Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

88 1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu

Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

denle AKP’nin atacağı adımları yakın-dan takip edecek ve toplumdaki barış umudunu kendi planlarını gerçekleş-tirmek için kullanmaya, unutturmaya kalkmasını engellemek için çaba har-cayacağız.

Bu bağlamda siyasetin başka önemli gündemleri olduğunu vurgulamalı-yız.. İnsan ve doğayı etkileyecek bir dizi konu tüm yakıcılığıyla karşımızda durmaktadır. Bunların başında enerji ihtiyacının kömüre dayalı olarak çö-zülmesi gibi kısa bir süre sonra doğa ve insan sağlığı üzerinde geri dönül-mez zararlar yaratabilecek politikalar gelmektedir. Bu yönelimi engellemek üzere kararlı bir çaba göstereceğiz. Bu politikanın topluma ne gibi zarar-lar verdiğinin en bilinen örneklerinden olan maden kazalarından birisi daha Zonguldak’ta yeni yaşanmıştır. Bu kazanın sorumlularının bulunmasını Hükümet’ten talep ediyoruz.

AKP Hükümeti’nin insanı ve doğayı ilgilendiren konulardaki duyarsız-lığının tek örneği bu değildir. İzmir Gaziemir’de bulunan radyoaktif atıklar konusunda hükûmetin yetkili kurum-ların hiç bir önlem almaması halk sağlığı ve çevre konusunda toplumun ne kadar büyük bir risk altında oldu-ğunu bir kez daha göstermiştir. Bu durum Hükümetin metropol ülkeler tarafından uygulanmakta olan tehlikeli atıkları ve bunları üreten teknolojileri kendi topraklarından çıkarıp başka ülkelere gönderme politikasına teslim olduğunun da ortaya koymaktadır. Ga-ziemir’deki atıklar ve bu yanlış politika konusunda partimiz aktif bir şekilde takipçi olacaktır.

Hasankeyf antik kentini ve Dicle nehri havzasını yok edecek olan Ilısu bara-jında Danıştay tarafından verilen yeni yürütmeyi durdurma kararı da son de-rece önemlidir. Ne var ki Hükümet’in

siciline bakarak bu kararın yok sayıla-cağı, Hükûmetin her zaman yaptığı gibi yasa ve yönetmelik değişiklikleriyle bu tür engelleri aşmaya çalışacağı en-dişesini taşımaktayız. Bu konuda da TBMM nezdinde girimlerde bulunaca-ğız.

Çoruh vadisini yok eden Deriner barajı ve diğer HES’lerin büyük törenlerle açılması, Çaldağı’ndaki nikel madeni nedeniyle binlerce ağacın kesilmesi gibi girişimler ekonomik büyüme için doğayı saldırgan bir şekilde tahrip etmeye devam ettiğini gösteriyor. Gerze’de termik santral alanında nöbet tutan halkın yaptığı gibi ciddi direnişler devam ediyor. Gerze halkını ve yasamı ve doğayı savunan bütün hareketleri selamlıyoruz.

Bütün bunlar ülkemizin her alanda adil, insana ve doğaya saygılı politi-kalara kavuşmasına duyulan ihtiyacı açıkça göstermektedir. İktisadi adalet, tanınma adaleti, katılım adaleti, çevre ve iklim adaleti sağlanmadan sorun larımızın çözülmesi mümkün değildir. Partimiz toplumsal ilgiyi bu ihtiyaca yö-neltmek, Anayasa değişikliği sırasında bunları sağlayabilecek düzenlemeler yapabilmek için 4Adalet kampanyasını başlatmayı kararlaştırmıştır.

Adalet arayışının öne çıktığı noktalar-dan birisi de 12 Eylül yargılamasıdır. Bu yargılamaların başlatılması için ısrarlı bir çalışma sürdürmüş olan in-sanlar olarak tüm üyelerimizle birlikte süreci yakından takip etmeye devam edeceğiz.

Hem endişeliyiz hem umutluyuz. Bili-yoruz ki, aklımızın iyimserliği, vicdanı-mızın sesi, yüreğimizin gücü, eşitlik ve demokrasi, adalet ve barış sağlanması için bir katkı sağlayacaktır.

12-13 Ocak 2013 Ankara

Page 90: YSGP 2012-2013 Dönemi Faaliyet Raporu

1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu 91

Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

90 1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu

Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

2. Olağan Parti MeclisiToplantısı Sonuç BildirgesiTürkiye çok önemli bir dönemden ge-çiyor. Yıllardır çok büyük acılar çekil-mesine, bedeller ödenmesine neden olan bir sorunun, yani Kürt sorununun çözümü doğrultusunda önemli adım-ların atılmaya çalışıldığı bir dönemi yaşıyoruz. Ancak bu dönem çok sancılı ve zorlu geçecek. Hiçbir şey kolaylıkla gerçekleşmeyecek. Bu nedenle azami özeni, dikkati ve çabayı göstermek ge-rekecek. Bu dönemdeki tartışmaların en önemlisi yeni Anayasa olacaktır. Ba-rış, demokrasi ve emek güçleri yeterin-ce güçlü bir müdahalede bulunurlarsa, hem sivil, demokratik, özgürlükçü, eşitlikçi, ekolojist ve sosyal bir anayasa yapılabilir, hem de Türkiye’deki farklı kimliklerin, inançların, kültürlerin eşit-liği bu yeni anayasada tescil edilebilir. Vatandaşlık tanımı etnik özelliğe da-yanmayabilir, ana dili hakkı üzerindeki yasak kalkabilir; adem-i merkeziyetçi ve demokratik bir yerel yönetim ve ye-rinden yönetim anlayışının gelişmesi sağlanabilir. Bu süreçteki kilit tartışma ise rejimin niteliğini belirleyecek olan başkanlık veya yarı başkanlık sistemi konusudur. Bu tartışmada demokratik toplum düzeninin ve hakların güvence altına alınması için güçler ayrılığı ilke-sinin, yargı bağımsızlığının ve bölgesel yönetim imkânlarının tartışılması ve öneriler geliştirilmesi gereklidir. Ge-lişmeler göstermektedir ki, gelenek-sel milliyetçi ve ırkçılar, hatta beyaz Türkler olarak adlandırılan kesimler etnik özelliğe dayalı bir vatandaşlıkta ve “Türklük” tanımının anayasada yer almasında ısrarcı olacaklardır. Bu tar-tışma sertleşerek sokağa taşacak ve 12 Eylül referandumundaki ayrışmadan bile daha derin izler olacaktır. Özellikle CHP ve MHP, ulusalcı ve milliyetçi an-layışlar bu konular üzerinden muhale-fet yapacaktır.

Partimiz bu tartışmalara iyi hazırlan-malı, bugüne kadar ürettiğimiz anayasa önerilerini geliştirmeli ve bunları gün-cel tartışmalarla ilişkilendirerek top-lumsallaştırmalıdır. Toplumun bütün kesimlerini bu tartışmalarda aktif tavır almaya çağırmalıdır.

Partimiz bu tartışma sürecinin tama-mını örgütümüzün her kademesini harekete geçirerek ve onlarla birlikte sürdürmeli ve geliştirmelidir. Alacağı-mız karar her ne olacaksa, bunun keli-menin gerçek anlamıyla örgütün kararı olması sağlanmalıdır.

Parti Meclisimiz, barış sürecinin şe-killenmesi ve anayasa tartışmalarının geliştirilmesi döneminde üstüne dü-şenleri azami ölçüde gerçekleştirmeli, demokratik kamuoyunun mümkün olan en geniş kesimlerini seferber ede-cek toplantılar, görüşmeler, etkinlikler, tartışmalar örgütlemelidir.

Öte yandan Tabiatı ve Biyolojik Çeşitli-liği Koruma Kanunu Tasarısı, yakında TBMM Genel Kurulu’na gelecek. Bu tasarının Genel Kurul’dan geçmesi, doğa yıkımının yasalaşması anlamına geliyor. Doğanın korunması amacıyla hazırlanan yasanın genel gerekçesinde de, koruma alanlarının, stratejik ve ülke kalkınması için öneme sahip durumlar da işletilmesine imkân sağlanmasının gerekliliği ifade ediliyor. Tasarı, üstten bir anlayışla doğayla ilgili kararları tümüyle siyasi iktidarın tercihine bı-rakarak, halkın ve bilimsel görüş üre-tecek bağımsız kurumların kararlara katılımını engelliyor. Tasarıda “üstün kamu yararı”ndan kastedilen sade-ce ekonomik yarardır, kalkınmadır. Tabiatı koruma amacıyla hazırlanan bir yasada “sürdürülebilir kullanım” ifadesinin bulunması doğanın sömü-rülmesinin önünü açacaktır. Korumayı değil, kullanmayı amaçlayan bir doğa koruma mevzuatı biyolojik soykırıma yol açacaktır. Partimiz, kalkınmacılık hırsı ile doğanın talanının önünü açan bu yasaya karşı mücadelesini hem Meclis’te hem de sokakta sürdürecek-tir. Doğa haklarını güvence altına alan bir yasanın, ilgili meslek örgütlerinin, üniversitelerin, çevre, ekoloji ve doğa koruma hareketlerinin, siyasi partilerin ve yerel halk temsilcilerinin katılımıyla düzenlenmesi için mücadele edecektir. Partimizin bu yasa tasarısına karşı ve-rilen mücadeledeki rolü aynı zamanda çevre, ekoloji hareketleriyle ilişkilen-mesinin de başlangıcı olacaktır.

23 Şubat 2013

Page 91: YSGP 2012-2013 Dönemi Faaliyet Raporu

1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu 91

Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

90 1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu

Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

Basın Açıklamaları

Page 92: YSGP 2012-2013 Dönemi Faaliyet Raporu

1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu 93

Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

92 1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu

Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

» Başbakan Eliyle Kaos Yaratma Sorumsuzluğu 30.11.2012

» ‘Kamu Denetçiliği Kime Emanet?’ 02.12.2012

» Engelsiz Bir Dünya, Engelsiz Bir Siyaset 03.12.2012

» İzmir’de Nükleer Sorumsuzluk 04.12.2012

» Asker İntiharları Hakkında Hükümet Neden Sessiz? 05.12.2012

» Pınar Selek’in Yanındayız! 03.12.2012

» Sanatın Sınırını Başbakan Belirlemek İstiyor! 07.12.2012

» Barış Patriot’la Gelmez! 07.12.2012

» ‘İnsan Hakları Günü’nde Yaşamın Korunması İçin! 10.12.2012

» Meclis Başkanlığı mı, Fetva Kurumu mu? 11.12.2012

» Toplu HES açılışına karşı yaşamın korunması siyaseti 12.12.12 12.00

» ODTÜ’deki polis şiddetini kınıyoruz 19.12.2012

» Demokrat akademisyenler susmayacak, Türkiye’nin özerk üniversiteye ihtiyacı var. 25.12.2012

» Şerafettin Elçi’yi saygıyla anıyoruz 26.12.2012

» 1 Yıl Geçti, Roboski Katliamı Aydınlatılmadı… Neden? 28.12.2012

» Çözüm müzakerede… Görüşmeleri olumlu buluyoruz... 04.01.2013

» Sabotaj ve provokasyonları, barış ve demokrasi güçleri boşa çıkaracak... 11.01.2013

» 12 Eylül Davası’nın Müdahiliyiz 16.01.2013

» Pınar Selek davasında hukuksuzluk son bulmadı, tavan yaptı 25.01.2013

» Patriot’lar ve İncirlik Tehdit Oluşturuyor; 27.01.2013

» “Men Sülhe Ses Verirem” (Ben barıştan yanayım) 13.02.2013

» 28 Şubat’ı unutmuyoruz! 28.02.2013

» Kadına yönelik erkek şiddeti, taciz ve tecavüzlere isyan ediyoruz 08.03.2013

» Hak Savunucularına Gözdağı Vermek İstiyorlar 11.03.2013

» Fukuşima felaketinin 2. yılında nükleerden vazgeçin! 11.03.2013

» “4. Yargı Paketi” Meclis’te Revize Edilmelidir 18.03.2013

» Bu Bahar Barışı Muştulasın! Newroz Kutlu Olsun… Newroz Pîroz Be! 20.03.2013

» Bombalı Saldırılar Çözüm Değildir! 21.03.2013

» Barışı ve eşitliği birlikte inşa edeceğiz, Roboski’yi unutmayacağız... 29.03.2013

» Tutuklu Avukatlar Serbest Bırakılmalıdır! 25.04.2013

» ÇED’den Muafiyet, Yargıdan Muafiyettir! 06.04.2013

» Halk Sağlığı Tehdit Altında! 16.04.2013

» Düşünce Özgürce İfade Edilmeden Demokrasi Gerçekleşemez! 17.04.2013

» Barış ve Demokrasi için 12 Eylül Mahkûm Edilmeli 17.04.2013

» 98 Yıl Oldu… Unutmuyoruz… Anıyoruz… 24.04.2013

» Hükümetler ve Birleşmiş Milletler Nükleer Endüstriyi Korumaktan Vazgeçsin! 25.04.2013

Page 93: YSGP 2012-2013 Dönemi Faaliyet Raporu

1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu 93

Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

92 1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu

Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

» 1 Mayıs Kutlu Olsun... 01.05.2013

» İstanbul’da Olağanüstü Hal… Devlet çukuru korudu, yurttaşı vurdu! 02.05.2013

» Dersim Tertelesi’ni unutmuyoruz... 04.05.2013

» Sinop Fukuşima Olmasın! 04.05.2013

» Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ı saygıyla anıyoruz 06.05.2013

» Türkiye-ABD Serbest Ticaret Anlaşması: Emek ve Çevre Standartlarına dikkat! 09.05.2013

» Reyhanlı’daki Bombalar Savaş Politikalarından Kaynaklanıyor! 12.05.2013

» Vicdani Ret Haktır! 15.05.2013

» Çerkes Soykırımı’nı Unutmuyoruz! 21.05.2013

» Adaletsizlikleri Derinleştirecek Geceyarısı Yasasını Onaylamayın! 22.05.2013

» Torba Yasa Tasarısı Geri Çekilsin! 22.05.2013

» Gezi Parkı’nın Yıkılması Kent Suçudur! 30.05.2013

» Gezi Parkı’nı koruyanlara yapılan saldırı tipik bir DEVLET TERÖRÜDÜR 31.05.2013

» Artık her yer, bütün yaşam alanlarımız Gezi Parkı’dır.02.06.2013

» Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi Eş Sözcüsü Avukat Arif Ali Cangı “SANIK” 04.06.2013

» Gezi Parkı Yeni Bir Dönemin Kapısıdır 05.06.2013

» “Hayat” Devam Etmeli! 14.06.2013

» “Roboski Katliamının Hesabını Sorma Görevi”nden Hiç Kimse Kaçamaz! 14.06.2013

» Avrupa Parlamentosu Gezi Eylemleri Karar Metni 15.06.2013

» Bu ülke Recep Tayyip Erdoğan’ın dizginsiz kibrine mahkum değildir! 16.06.2013

» İntikam Operasyonlarını Durdurun. Gözaltına Alınanları Bırakın. “Çözüm ve Barış Sürecini” Askıdan İndirin! 18.06.2013

» Gezi Parkı Direnişi 12 Eylül zihniyetine de direniştir! 21.06.2013

» 1934 Yılını Unutmuyoruz. Irkçı ve Ayrımcı Zihniyete Dur Diyoruz… 25.06.2013

» Susma Haykır, Eşcinseller Vardır! 21. LGBT Onur Haftasını Kutluyoruz… 25.06.2013

» Gezegen için direnişe devam... 29.06.2013

» Barışa Giden Yol Kalekoldan Geçmez! 29.06.2013

» Sivas’ın Utancı Bitmemiştir; Unutmadık! 02.07.2013

» Mısır Kışı Başladı… Askeri bir darbeden demokrasi çıkmaz… 04.07.2013

» Mahkeme Taksim Projesi’nin Planlarını İptal Etti… Şimdi Katılımcılık İşletilmeli! 04.07.2013

» Siyasal Kibir İnsan Hakkı Tanımıyor! Dün Türkiye’nin “Devlet Terörü Tarihi”ne bir kara sayfa daha ilave edildi. 09.07.2013

» TMMOB’yi susturamazsınız… 11.07.2013

» Yassıada ve Sivriada’nın İmara Açılmasına İtiraz Ediyoruz 11.07.2013

» Adalet ve Saygıya Çağrı: Gezi’nin temsil ettiği demokrasi zemininde buluşmak 14.07.2013

» Suriye Kürdistanı’ndaki (Rojava) katliama sessiz kalmayacağız… 02.08.2013

Page 94: YSGP 2012-2013 Dönemi Faaliyet Raporu

1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu 95

Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

94 1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu

Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

tam metinler için www.yesillervesolgelecek.org

» Ergenekon Davasının, Demokratikleşmenin Başlangıcı Olabilmesi İçin Mücadeleye Devam! 06.08.2013

» Darbeciler Öldürüyor, Dünya Seyrediyor… 16.08.2013

» 14 yıl geçti. Kamu yönetimi de kentler de dönüşmedi… 18.08.2013

» Suriye’deki vahşeti lanetliyoruz… 22.08.2013

» İktidar eliyle şekillenen medya düzeni demokrasi için büyük tehdittir 26.08.2013

» Çözüm hava saldırısı değil, barış masası… 28.08.2013

» Biz de sana hastayız... 03.09.2013

» Olimpiyat savurganlığı istemiyoruz… 05.09.2013

» Öğretmen Atamaları Artırılmalı Eğitim Kurumlarındaki Öğretmen Açığı Kapatılmalı-dır. 06.09.2013

» 6-7 Eylül Utancını Unutmuyoruz, Affetmiyoruz! 06.09.2013

» Mamak Cami-Cemevi Temel Atma Törenini İptal Edin, Polisi Mahalleden Çekin! 08.09.2013

» Demokratik hakkın kullanılmasının bedeli ÖLÜM olamaz! 10.09.2013

» 33 yıl sonra 12 Eylül’ü aşmak, ancak getirdiği düzenlemelerden kurtulmakla müm-kündür 12.09.2013

» Bergama’da Davamız Var! 13.09.2013

» AKP’nin Eseri Ucube Eğitim Sistemi 16.09.2013

» Adalet Arayışımız Devam Ediyor; “12 Eylül Davası”ndayız 26.09.2013

» Küçük ve Yetersiz Adımlar. Demokrasi Açığı Kapanmıyor, Demokrasi Eksiği Giderilmi-yor! 30.09.2013

» ÇED Yönetmeliği Yine Değişti, Doğa Yine Korumasız… 07.10.2013

» Mehmet Metiner özür dilemelidir… 07.10.2013

» İklim Değişikliği Tehlikesi Karşısında Yaşamın Korunması İçin 08.10.2013

» AB İlerleme Raporu… Eksikliklerin ve Müzakerelerin Takipçisiyiz! 14.10.2013

» 12 Eylül Darbe Davasının 17. Celsesinde de Adalet Nöbetindeyiz 24.10.2013

» Başörtüsü erkek zihniyetin siyaset malzemesi değil, temel insan hakkı ve özgürlüklerin bir parçasıdır… 31.10.2013

» ‘Nükleer İmza’ Yalan. Gaziemir’deki Nükleer Suçların Peşindeyiz! 31.10.2013

» Evimize davetsiz gelecek polis, vali ve Başbakan istemiyoruz 06.11.2013

Page 95: YSGP 2012-2013 Dönemi Faaliyet Raporu

1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu 95

Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

94 1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu

Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

Ziyaret ve Görüşmeler

Page 96: YSGP 2012-2013 Dönemi Faaliyet Raporu

1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu 97

Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

96 1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu

Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

Almanya Yeşiller Partisi Eşbaşkanı Cem Özdemir, Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi’ni ziyaret etti.Almanya’da geçtiğimiz Ocak Ayı’nda, genel seçimlerin bir provası olarak gö-rülen, Aşağı Saksonya Eyalet seçimle-rinde Sosyal Demokrat Parti (SDP) ile koalisyon hükümeti kurma başarısını sağlayan Almanya Yeşiller Partisi’nin Eşbaşkanı Cem Özdemir, partimize geldi. Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi Eş Sözcüsü Sevil Turan, MYK üyeleri Sa-ruhan Oluç, Cihat Demirtaş ve Kemal Tuncaelli’nin de hazır bulunduğu ziya-rette gazetecilerin sorularını yanıtla-yan Cem Özdemir, Türkiye-AB ilişkile-rine değindi.Özdemir, Aşağı Saksonya seçimleri sonrasında, ülkenin kuzey bölgesinden güneyine doğru seyahat edildiğinde Almanya Yeşiller Partisi’nin iktidarda olduğu bölgelerden geçildiğini, aynı durumu doğudan batıya gitmek iste-yenler için de mümkün hale getirmek istediklerini söyledi.Türkiye’nin Avrupa Birliği ilişkileri-ne de değinen Özdemir, Fransa’da Hollande’ın, ABD’de Barack Obama’nın iktidara gelmesinin ve İmralı ve devlet yetkilileri görüşmelerinin Türkiye’nin AB ile ilişkilerine pozitif anlamlar taşı-dığını belirtti.Almanya’nın Türkiye AB ilişkilerin-deki konumuna da değinen Özde-mir, Merkel’in müzakerelere devam ediliyormuş gibi hareket etmesini, Erdoğan’ın da Türkiye’nin AB yolunda ilerleme sağlıyormuş gibi konuşması-nı doğru bulmadığını söyledi.İktidara geldiklerinde Türkiye’ye “hadi gelin kapı açık” dedikleri zaman ne cevap alacaklarını merak ettiğini söy-leyen Özdemir, Türkiye’nin Şangay Beşlisi’ne katılmak istediğine dair

çıkan tartışmalara da, bu kararın Tür-kiye tarafından verileceği yorumunu yaptı.Rusya’da ve Çin’de muhalefetin sert bir şekilde bastırıldığını, Şangay Beşlisi’ni oluşturan ülkelerde ciddi in-san hakları ihlalleri yaşandığını ve bu yüzden de Şangay Beşlisi’ni insan hak-ları açısından AB ile karşılaştırmanın uygun olamayacağını söyleyen Özde-mir, Türkiye’nin de komşularına insan hakları dersi verirken, kendi sınırları içerisinde yaşananlara da bakması ge-rektiğini söyledi.“Yabancı yatırımcı bir ülkeye yatırım yapmadan önce, o ülkenin hukuk devleti olup olmadığına bakar. Çünkü yatırımını hukuki teminat altına almak ister” diyen Özdemir, Türkiye’nin eko-nomik gidişatının da “hukuk devleti” olarak tanınmasına bağlı olacağının altını çizdi.Cem Özdemir, toplantının sonunda “kardeş parti” olarak nitelediği Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi’ne yeni siyaset macerasında başarılar diledi.

Cem Özdemir Ziyareti

Page 97: YSGP 2012-2013 Dönemi Faaliyet Raporu

1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu 97

Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

96 1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu

Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

Birlik 90/Yeşiller Partisi’nden, Avrupa Parlamentosu üyesi Ska Keller, Yeşil-ler ve Sol Gelecek Partisi’nin davetlisi olarak İstanbul Yeşil Ev’deydi.AB-Türkiye ilişkileri ve göç konusunda çalışan Ska Keller, AB delegasyonu toplantısı için Ankara’da gerçekleştir-diği görüşmelerin ardından izlenimle-rini Yeşil Ev’de paylaştı.AB delegasyonunun Ankara’da yaptığı görüşmelerde, AB-Türkiye ilişkilerin-den, yeni anayasa yazım sürecine, 4. Yargı Paketi’nden, Suriye’de yaşanan-lara değin birçok konuda Türkiyeli yet-kililerle fikir alışverişinde bulundukla-rını söyleyen Keller, Ankara’yı ziyaret eden delegelerin olumsuz görüşlerine rağmen Avrupa genelinde, Türkiye’nin AB süreci konusunda oldukça olumlu bir hava estiğini söyledi.Önümüzdeki günlerde Meclis günde-mine gelecek olan “Tabiat ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanunu Tasarısı” hakkında birçok eleştirel mail aldık-larını söyleyen Keller, tasarıya karşı çıkan çok sayıda STK’nın bir araya ge-lerek oluşturduğu Tabiat Kanunu İzle-me Girişimi ile de Ankara’da görüşme fırsatı bulduklarını ifade etti.Keller, Ankara izlenimlerinin ardından kendisini ziyaret eden, KESK Başkanı Lami Özgen, Özgür Gündem gazetesi editörleri ve Pınar Selek’in avukatları ile fikir alışverişinde bulundu.4. Yargı Paketi’ni olumlu ama yetersiz bulduklarını söyleyen gazeteciler, şid-

det ekseni çerçevesinde bir iyileştirme yapılmasının söz konusu olduğunu, “örgüt üyeliği” suçlaması için ise bek-lenen değişikliklerin yapılmadığını be-lirttiler. Bu nedenle de gazeteci ve avukatların % 90’ının bu yargı paketinden faydala-namayacağı kaygısı taşıdıklarını ifade ettiler.Keller, hakkında 3 kez beraat kararı verilmesine rağmen, bir dizi hukuk skandalı ardından ömür boyu hapis cezasına çarptırılan sosyolog Pınar Selek’in avukatları Seyda Selek ve Ya-semin Öz ile de bir görüşme gerçek-leştirdi. Keller, bir sonraki İlerleme Raporu’nda muhakkak Pınar Selek’in durumu ile alakalı bir vurgunun yapılacağını söy-leyerek, sürecin henüz bitmediğini ve yakından takip etmeye devam edecek-lerini söyledi.Keller’le fikir alışverişinde bulunan son isim olan KESK Genel Başkanı Lami Özgen, kendisi dahil 72 kişinin yargılandığı KCK davası hakkında ko-nuştu.KESK’in 6. Genel Başkanı olduğunu söyleyen Özgen, KESK’in kuruldu-ğundan beri aynı politikaları ele alıp savunduğunu, ama kendisinin Kürt olduğu gerekçesiyle böyle bir dava ile karşı karşıya kaldığını belirtti. Özgen, 10 Nisan’da Ankara’da 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek KCK dava-sına Keller’i de davet etti.

Ska Keller Ziyareti

Page 98: YSGP 2012-2013 Dönemi Faaliyet Raporu

1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu 99

Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

98 1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu

Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi Eş Söz-cüsü Sevil Turan, MYK üyeleri Abdullah Çiftçi ve Ferdan Ergut TBMM’de BDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, AKP Grup Başkanvekili Ayşe Nur Bahçekapılı ve Çevre Komisyonu Başkanı AKP Millet-vekili Erol Kaya ile görüştüler.

BDP ve AKP Başkanvekilleri ile yapılan görüşmelerde Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi’nin barış sürecine ilişkin değer-lendirmeleri ve desteği anlatıldı. Partinin, demokratik bir barışın gerçekleşebilme-si için mümkün olan en geniş toplumsal desteği sağlamaya dönük çalışmalar yapacağı belirtildi. Yeşiller ve Sol Gele-cek Partisi için barışın bizatihi bir değer olduğu ve on binlerce yaşama mal olan bir dönemi kapatmaya çalışmaktan daha vicdani bir görev olamayacağı vurgulan-dı. 27 Nisan’da İstanbul’da yapılacak olan

Anayasa Konferansı’nın benzerlerinin büyük kentlerde sürdürüleceği ve her iki partiden milletvekillerinin bu konferans-lara katılımının önemsendiği vurgulandı. Her iki partinin grup başkanvekilleri Ye-şiller ve Sol Gelecek Partisi’nin düzenle-yeceği barış etkinliklerine memnuniyetle katılacaklarını bildirdiler.

İlk görüşme İdris Baluken ile yapıldı. Yaklaşık bir saat süren görüşmede Balu-ken, yakında açıklanacak Öcalan’ın yeni mesajında Türkiye’nin sol ve demokrasi güçleri ile Kürt Hareketi’nin birlikteliği-nin devam edeceğinin ve Kürt özgürlük mücadelesinin Türkiye’nin genel özgür-lük mücadelesinin bir parçası olduğunun vurgulanacağını, dolayısıyla bazı sol çev-relerde belirmeye başlayan tereddütlerin yersiz olduğunu belirtti. Öcalan’ın yeni mesajında Alevilere yönelik olarak da

TBMM Ziyareti

Page 99: YSGP 2012-2013 Dönemi Faaliyet Raporu

1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu 99

Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

98 1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu

Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

önemli mesajlar olacağını ve bu süreci birlikte götürmenin öneminin vurgulana-cağını söyledi.

CHP’nin barış sürecinin dışında kalmış olmasının ciddi bir sorun olduğunu, özel-likle Meclis çatısı altında kurulan ve esas olarak CHP’nin önerisi olan komisyon-dan çekilmiş olmalarının büyük bir hata olduğunu belirtti. Akil İnsanlar Heyeti’ne belirli itirazları olsa da, esas olarak ça-lışmalarını kolaylaştırmak istediklerini ve bölgelerde Akil İnsanları “İzleme Ko-miteleri” kuracaklarını söyledi.

AKP Grup Başkanvekili Ayşe Nur Bah-çekapılı ile görüşmede Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi heyeti, AKP’nin anayasa taslağındaki “başkanlık” modelinin, ev-rensel standartlarda olmadığı, buradaki ısrarın süreci çıkmaza sokabileceği uyarısında bulundu. Bahçekapılı, bunun neticede bir taslak olduğunu, değiştirile-bileceğini özellikle vurguladı. Bir saatten fazla süren görüşmede Bahçekapılı, AKP’nin bir bütün olarak barış sürecinin arkasında olduğunu, hiçbir çatlak sesin çıkmadığını ve bu durumun nereden kaynaklanırsa kaynaklansın başlı başına önemli ve değerli olduğunu söyledi. Söy-lediğine göre, Kürt illerinden yeni gelen AKP’li heyet, bölgede barışa desteğin

çok büyük olduğunu, oradaki esnafın “buraya gelerek mesainizi harcamayın; başka yerlere gidin” dediğini aktarmış. Esas sorunun Ege ve Karadeniz bölgeleri olduğunu, ama oralarda bile desteğin yüzde 40’larda olduğunu aktardı. Barış sürecinde kendi dillerini de değiştirdik-lerini belirtti.

Konuşmanın sonuna doğru Yeşiller ve Sol Gelecek Eş Sözcüsü Sevil Turan, Ta-biatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Ka-nun Taslağı’nı gündeme getirerek eleş-tirilerimizi sıraladı. Bahçekapılı, bunun üzerine Çevre Komisyonu Başkanı AKP Milletvekili Erol Kaya’yı arayarak heyet için randevu aldı. Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi heyeti, Kaya’nın ofisinde bu kez söz konusu yasa tasarısına olan itiraz-larını dile getirdiler. Burada da yaklaşık bir saat süren görüşme sırasında Sevil Turan’ın itirazlarını dinleyen, Kaya notla-rını aldı ve bir süre karşılıklı tartıştıktan sonrasında bu itirazları Genel Kurul’da beklemekte olan yasa tasarısı görüşme-lerinde dikkate alacaklarını belirtti.

Her üç siyasetçiyle yapılan görüşmeler gayet olgun bir ortamda yapıldı. Görüş alışverişleri bütün taraflar için çok ve-rimli oldu.

Page 100: YSGP 2012-2013 Dönemi Faaliyet Raporu

1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu 101

Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

100 1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu

Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

Direnişin 20. günü olan pazar günü Claudia Roth ile birlikte Aşağı Saksonya Yeşiller Milletvekili Belit Nejat Onay ve Avrupa Parlamentosu İnsan Hakları Komitesi üyesi Barbara Lochbihler, Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi’nin “Be-yoğlu Yeşil Ev” olarak bilinen İstanbul İl Örgütü binasını ziyaret etti.

YSGP eş sözcüleri Sevil Turan ve Arif Ali Cangı, ziyaret sırasında 19 gün önce başlayan direnişte bugün gelinen noktanın çok farklı bir aşamada oldu-ğunu ve demokratik mücadele için bir kapı aralandığını belirterek, Avrupa Parlamentosu’nun 3 Haziran’da aldığı kararın her ne kadar hükümet tarafın-dan kabul edilemez olarak görülse de, Türkiye demokrasisine büyük katkısı olduğunu ifade ettiler.

Hükümetin yargı süreci sonucunda re-ferenduma gidilmesi önerisinin YSGP olarak onaylandığını, eylemin barışçıl bir biçimde sonlandırılması düşünülür-ken müdahale olmasının kabul edile-mez olduğunu belirten Turan ve Cangı, bu konuda 15 Haziran gecesi bir bildiri yayınladıklarını ifade ederek bu aşama-dan sonra şiddet kullanımı hakkında hukuki yolların izleneceğini, bu aşa-mada da Alman Yeşilleri’nin desteğini beklediklerini açıkladılar.

Sevil Turan, Başbakan Erdoğan’ın ‘24

saat içinde Gezi boşalacak’ açıklaması-nın bu direnişi hiç anlamamış olduğunu gösterdiğini ve kaygı verici olduğunu söyledi.

Aşağı Saksonya Yeşiller Milletvekili Belit Nejat Onay, hükümet istifa etsin talebinin gerçekçi olmadığını söyledi.

Avrupa Parlamentosu kararı alınırken, Yeşillerin talep ettiği bir çok maddenin girmediği vurgusunun yapıldığı ziyaret-te, parlamentoda Türkiye’nin AB’ye gir-mesini sadece Yeşillerin savunduğunun altı çizildi.

Toplantıya katılan Ahmet İnsel, AKP’nin katı, tek bir adamın iradesi etrafında dönen bir stratejisi olduğunu, AKP için-de bundan memnun olmayan olmasına rağmen, dışarıya bir tepki vermedikle-rini söyledi.

Almanya Yeşiller Eş Başkanı Claudia Roth ise, Türkiye’de yaptığı görüşme-lerde, Türkiye için Yeşiller Partisi’nin bir geleceği olup olamayacağı konusunun sık sık gündeme geldiğini, % 10 baraj uygulaması olduğu sürece bunun çok zor olduğunu, ama böyle bir partiye de ihtiyaç duyulduğunu sözlerine ekledi.

Roth, Temmuz ayında Berlin’de yapıla-cak eyalet delegeleri toplantısına YSGP temsilcilerini de davet etti.

Almanya Yeşiller Ziyareti

Page 101: YSGP 2012-2013 Dönemi Faaliyet Raporu

1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu 101

Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

100 1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu

Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

BDP Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan ve Diyarbakır Büyükşehir Be-lediyesi Başkanı Osman Baydemir ile mevcut duruma ilişkin değerlendirme-ler yapıp, sorunların çözümü üzerine görüşler paylaşıldı.

Görüşmede öne çıkan konulardan biri de, siyasi süreç ve siyasi iletişim dil ve biçimlerinin dönüşümlerinin yanı sıra; bölgede yaşayan insanlar için ekolojik bakış açısının önemiydi.

Çok sıcak bir sohbet havasında geçen görüşmelerde BDP Diyarbakır Mil-letvekili Nursel Aydoğan, barış süre-cinin kısa bir özetini anlattı. “İki yıldır ağır bir tecrit politikası sürdürülmeye çalışıldığını” belirten Aydoğan, “Diyar-bakır önemli bir merkez. Yürütülen politikalar burada sonuç verirse, diğer Kürt bölgelerinde de olumlu sonuçlar ortaya çıkacaktır” dedi.

Rojava’daki Kürtlerin konumlarının iyileşebileceğinden de bahseden Ay-doğan ve Baydemir’le yapılan görüş-medeki diğer bir gündem maddesi de Türkiye’de siyasetin yapılış biçimiydi. Siyasetin üslubunun ve halkın siyaset kurumuyla ilişkisinin tartışıldığı gö-

rüşmede, barış sürecinin yeni anayasa yapımına nasıl yansıması gerektiği de konuşuldu.

“Barışı en çok kadınlar istiyor”BDP Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan’a göre, Türkiye’de Kürt-Türk sorununun çözülmesiyle birlikte Tür-kiye daha da gelişecek.

Savunmaya ayrılan payın istihdam için ayrılmasının Türkiye’de gözle görülür düzelmeler yaratacağını savunan Ay-doğan, “uygun bir dille, anlaşılır şekil-de aktarılırsa herkesin bu süreçte yer alacağına” ve seçeneksizlik üzerinden siyaset yapılmaması gerektiğine inanı-yor.

Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi olarak siyasete kadınların katılımını özellikle önemsediklerini vurgulayan Sevil Tu-ran ise, barış sürecine katkı sağlamak için bölgede olduklarını söyledi.

Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi Merkez Yürütme Kurulu üyesi Gizem Kastamo-nulu ise “barış için mücadele gerekiyor ve bunu en iyi yapanlar kadınlar” dedi.Yapılan projelerde ekonomik maliyet

Barış sürecine aktif destek vermek için Newroz’dan önce Diyarbakır’a giden Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi Eşsözcüsü Sevil Turan ile Merkez Yürütme Kurulu üyeleri Saruhan Oluç ve Gizem Kastamonulu, bölgede temaslarda bulundu. BDP Diyarbakır milletvekili Nursel Aydoğan, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Baş-kanı Osman Baydemir ve Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi ile görüşen Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi heyeti, Amed Newroz kutlamasına da bölge halkıyla birlikte katıldı.

Diyarbakır Newroz Ziyareti

Page 102: YSGP 2012-2013 Dönemi Faaliyet Raporu

1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu 103

Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

102 1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu

Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

düşünülürken, ekolojik maliyetin de hesaplanması gerektiğine işaret eden Kastamonulu, ekolojik projelerin öne-mine değindi.

YSGP Eşsözcüsü Sevil Turan, MYK üyesi Saruhan Oluç’un da katılımıyla, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Baş-kanı Osman Baydemir de ziyaret edildi.

Sevil Turan’ın ekolojik bakış açısı ve sosyal belediyeciliğin altını çizdiği görüşmede, bu konuda Diyarbakır’da neler yaptıklarını Osman Baydemir’e sordu. Hayata geçirdikleri projeler hakkında bilgi veren Osman Baydemir, örnek projeleri Güneş Ev’den ve katı atıkların geri dönüşümü için yaptıkları projeyi anlattı.

Baydemir’e göre, kendi enerjisini üre-tebilen güneş ev gibi projeleri, tüm Türkiye’de örnek model olarak alına-bilir.

Turan’ın dikkat çektiği bir başka konu ise projelerin “ekolojik maliyeti”ydi. Ekolojinin bütün politika alanlarını ke-sen bir konu olduğunu belirten Turan, tüm projelerde ekonomik maliyetin yanısıra ekolojik maliyetin de hesap-lanması gerektiğini belirtti.

Baydemir: “Alternatif yaşam için belediyelere büyük görev düşüyor”Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir’e göre, Türkiye’nin değişim ve dönüşüm sürecinde “Başka bir yaşam mümkün!” demek noktasında belediyelerin çok önemli rolü var.

Bunun bir yansımasının Diyarbakır’da görüldüğünün konuşulduğu görüşme-de, kadının konumu, aktif siyaset için-de ve belediyelerde aldığı yer bakımın-dan Diyarbakır’ın oldukça iyi durumda olduğu sonucuna varıldı.

Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi heye-ti Newroz kutlamalarının ardından, başta Diyarbakır Barosu ve Umut Işığı Kadın Kolektifi olmak üzere çeşitli si-vil toplum kuruluşlarıyla da iletişime geçip temaslarda bulundu. Yapılan görüşmelerde de toplumsal hareket-ler ve siyaset tartışıldı. Görüşmelere katılan kesimlerin tamamı, barış süre-cinde atılan adımların müşterek çalış-

mayla oluşturulması durumunda daha sağlıklı olacağına vurgu yaptı.

Sevil Turan, Newroz kutlama ve te-maslarından sonra, bölge halkıyla bir-likte kutladıkarı Newroz’da tarihsel bir ana tanıklık ettiklerini belirtti. Turan, ”Newroz günü tüm Türkiye ve Ortado-ğu halklarının barış umudu, baharın gelişi ile müjdelendi. 40 yılllık savaşı, demokratik ve onurlu bir barış ile son-landırmak için ilk adım atıldı” dedi.

”Newroz günü yapılan çağrının Amed’den İzmir’e, Sinop’a, Mersin’e, Edirne’ye kadar tüm halkların kade-rinin değişmesi için, yeni bir siyasetin önünü açmak için iyi bir fırsat” oldu-ğunu dile getiren Turan, Öcalan ile başlatılan diyalogun müzakerelere dönüşmesi, Kürt halkının haklı talep-lerinin yasal ve anayasal güvencesinin sağlanması, siyasetin önündeki engel-lerin kaldırılması gerektiğinin altını çizdi.

Gelecek barışın demokrasiyi güçlendi-receği konusunda şüphesi olmadığını söyleyen Turan, siyasetin de bu süreçte değişeceğine, özgürlük ve eşitlik mü-cadelesi yürüten tüm hareketlerin ka-zanacağına inanıyoruz derken, “Barış, tüm Türkiye halklarının barışı olacak. Bugünden itibaren sokağa çıkmanın, barışı anlatmanın zamanıdır” dedi.

Page 103: YSGP 2012-2013 Dönemi Faaliyet Raporu

1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu 103

Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

102 1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu

Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

Fatsa’da Fikri Sönmez anmasına katıldıkArif Ali Cangı Almanya Yeşiller Kongre’sine

katılarak partimizi ve Gezi Direnişi’ni anlattı...

Almanya Yeşiller Partisi Eş Başkanı Cem Özdemir Gezi Direnişi’ne katılmak üzere İstanbul’daydı.

Yeşil Ev’de konu üzerine görüşme yapıldı.

Yazar Doğan Akhanlı davasını izlemek için Almanya’dan gelen heyet Yeşil Ev’i ziyaret etti. Eş Sözcülerimiz ve MYK

üyelerimiz ile görüşme yapıldı.

24 Nisan’da Ermenistan’da Soykırım Anıtı’na çelenk bıraktık.

Çamlıhemşin Belediye Başkanı İdris Lütfü Melek ve Hopa eski Belediye Başkanı Yılmaz Topaloğlu

ile görüşmeler yapıldı...Yüzlerce haftadır kayıplarını arayan Cumartesi Anneleri’nin

yanındayız...

Page 104: YSGP 2012-2013 Dönemi Faaliyet Raporu

1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu PB

Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Umudun siyasetini birlikte büyütmek için!Faaliyet Raporu30 Kasım 2013

104 1. Olağan Konferans Faaliyet Raporu

Faaliyet Raporu30 Kasım 2013