148
ZigZag HIZIR ZAMANIN EFENDİSİ Lord of the Blocked time KAYNAK Hans Von AIBERG Derleyen Metin KILIÇ [email protected] 1.Yayım NİSAN 2005 2.Yayım ARALIK 2009 Amacımız, HANİF kazanmaktır, onlara hangi milletten olursa olsun ulaşmaktır. Hans Von AIBERG

ZigZag Zamanın Efendisi

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: ZigZag Zamanın Efendisi

ZigZag

HIZIRZAMANIN EFENDİSİ

Lord of the Blocked time

KAYNAK

Hans Von AIBERG

Derleyen

Metin KILIÇ

[email protected]

1.Yayım NİSAN 2005

2.Yayım ARALIK 2009

Amacımız, HANİF kazanmaktır, onlara hangi milletten olursa olsun ulaşmaktır.

Hans Von AIBERG

Page 2: ZigZag Zamanın Efendisi

Bismillahirrahmanirrahim

Hac-78. Allah uğrunda O'na yaraşır bir gayretle didinin. Osizi seçmiş ve dinde size hiçbir güçlük çıkarmamıştır. Babanız

İbrahim'in milletini esas alın. Allah sizi, önceden de şu Kitap'tada "Müslümanlar" diye adlandırdı ki, resul sizin üzerinize bir ŞAHİD

olsun, siz de insanlar üzerine ŞAHİDLER olasınız. O halde namazıkılın, zekâtı verin ve Allah'a sarılın. O'dur sizin Mevlâ'nız. Ne

güzel Mevlâ'dır O, ne güzel yardımcıdır O

Page 3: ZigZag Zamanın Efendisi

ÖNSÖZ

Bölüm l:

HAZIRULLAH

Bölüm 2:

MAKAMI HIZIR

Bölüm 3:

HIZIR TEZKİRELERİ

Bölüm 4:

DEHR

AltBölüm 4A:

Zaman Yolcuları

Bölüm 5:

HIZIR-MUSA-YUŞA

AltBölüm 5A: AltBölüm 5B:

Su-Para Öykü

Bölüm 6:

ALLAHLAW

Bölüm 7:

HIZIR-DECCAL-İSA

Bölüm 8:

HIZIR-YAHYA (MİSAK)

Bölüm 9:

LEVHİ MAHFUZ

Bölüm 10:

GERÇEK (A-B-AB-0 ) ALEM

Bölüm 11:

TARİH

Bölüm 12:

SONUÇ

SONSÖZ

Page 4: ZigZag Zamanın Efendisi

ÖNSÖZ

Bataklıkta bir tıkalı kamıştımRuhuma Üflemişti de yıkanmıştımYaratan oldurdu, elçisi buldurdu

Bir gün geldi bataklık kurudu Bir ölü kamıştım Hızır yetişti, Bedenimde delikler açtı-biçti

Yonttu beni "SAZ" ol sanat eyle İlahi Bilimi kendine kanat eyle

Dün Ben ne'yim sazlar arasında ?Bugün ben NEY'im SAZLAR arasında...Dedem Korkut'a mail oldum manevi

Yesevi ile coştu ruhumun caneviYunus dize dizdi, Mevlana besteledi. Bayram'a Ahi ol diye Rabbim üsteledi

Bektaş'a semah çalan meşk bendimHalit ile Bağdat'taki aşk bendim.

Bendeki ilahi müttekilikten ürktümArtık ben dünyalı değildim:"Türktüm"

Korkut,Yesevi,Taptuk Şems kadar TURANDinim Hanif; İLMİM SANATIM ise KUR'AN

Hans der ki Kitabı bilim ile okuyalımKardeşliği barışçıl Sevgiyle dokuyalım

Hans Von AIBERG

Page 5: ZigZag Zamanın Efendisi

Bölüm 1

HAZIRULLAH

Sıkı durunuz, size uzun uzadıya ve insanlık tarihinde ilk kez yazılmış, hiç bir yerde yayınlanmamış kriptolojik bilgiler geliyor.

Öncelikle ZigZag öğretisinin "İletkeni" Hızır as.olup, bu iletiyi ÜÇ Sacayağı denen ve Allah'ımıza çok yakın bir kattaki kişilerden alıyor. Burada üç makam var ki bunlara "üçler" deniyor. Üçler şöyle sıralanıyor.

1.Halilullah/HalilurRahman İbrahim as.

Ayetler, "Allah İbrahim'i yeğane dost edindi/ Ona Makamı İbrahim'i tahsis edip kendisine biricik komşu yaptı." demektedir. Hz.İbrahim vefat etmiştir. ÜÇLER'in=Sacayağının biri ve Hanifliğin kurucusudur. Allah'ımızın tek dostudur. İbrahim as. Allah katından Rahmet almıştır.(İlim değil)

2.Alimullah/ Alimül-Alim İdris as.

Ayetler İdris'e "Ölümü tattırıp, ama ölüm kapısından öteye geçirip, öldürmeyip, ölümsüz olarak yüce bir makama=Makamı İdris'e almıştır. Dolayısıyla hiç vefat etmediği için şu anda diridir. ÜÇLER=Sacayağının ikincisi ve SABİİYE dininin kurucusudur. Allah'ımız isimlerinden EL-ALİM'i İdris'e, onun şahsında tüm insanlara verdiği için onu ölümsüzleştirmek durumunda kalmıştır. İdris as.Allah katından İlim almıştır.(Rahmet değil)

3.Sırrullah/ Hazırullah Hızır as.

Ayetler de ismi hiç zikredilmez, 19 yerde dolaylı olarak ima edilir. (Sebe melikesinin tahtını getiren, Kehf suresinde Musa ile buluşan vb.) Resulullah değildir.(Teklifi

Page 6: ZigZag Zamanın Efendisi

reddetmiştir. Dolayısıyla isimsizdir. İsimsizliğinin bir nedeni de geçmişten (7200 yıl önce) ve geleceğe (Çağımızdan 400 yıl sonra) 12 bin yıllık bir zaman dilimi içinde aynı anda var olduğundandır. Aynı zamanda bizim geleceğimizde kaldığından "Doğmamış, dolayısıyla ismi de anılmamış" sayılmaktadır.

Hızır as. hem İdris gibi KISMEN ölümsüz hem de gelecekte O'nu Deccal öldüreceği için, hz.İbrahim gibi ölümlüdür. Hem Hz.İbrahim gibi Allah katından RAHMET almış hem İdris as. gibi gidip İLİM almıştır. Yani RAHMET ve İLİM BİRLİKTE verilmiştir.Bunun gibi ÖLÜM ve ÖLÜMSÜZLÜK birlikte verilmiştir. Onun kurduğu bir din yoktur. Görevi 12 bin yıl boyunca Sabiilikten Hanifliğe giden ve değişmeyen DİN'i korumak, dinler arasında köprü oluşturmaktır. Değiştirilen Tevrat'ın orijinaline, sözlü olup da yazılmayan İncil'in orijinaline ve İniş sırası ile şimdiki diziliş (Tertip) sırası farklı olan Kur'an'ın orijinaline ŞAHİTTİR. Onların indirildiği ana kitap=Levhi Mahfuz'un tek okuyucusu olmak ayrıcalıklarına sahiptir.

Bunun gibi Resulullah'ın hangi hadis ve sünneti gerçekten söylediğini ya da uydurulduğunu da ŞAHİT olarak bilen tek özel kişidir. 300 yıl sonra ortaya çıkacak olan Mehdi'nin öğretmeni olarak da bilinir. Hızır'ı tanımayan hiç müslim bir millet yoktur. (Türklerin Dede Korkut'undan tutun da, çocukların Kuzey kutbunda yaşayan ve kızağını rengeyiklerinin çektiği Santa'sı=Noel baba'ya kadar efsanelere girmiştir. Yüzlerce yıl Hızır'ı gördüm diyenleri de unutmayalım.) Hızır'ın görevi İbrahim as.ın kurduğu Hanif dini, İdris as.ın kurduğu Sabiiye dinini, Gerçek Kur'an ile (İNİŞ sırasına göre korumak) Mehdi Resul'e devretmektir.

Yaratanın yaratığı hiç bir ihtiyacı yoktur, ebedi yalnızlıktan da sıkılmaz, çünkü sıkılmaktan da beridir. Bize ihtiyacı için Türk tasavvufçuları (Hint, Arap ve Endülüs değil) KORKUT dede'nin öğrencilerinden Hoca Ahmet Yesevi, onun öğrencilerinden Şemsi Tebrizi, Taptuk emre ve Hacı Bayram Veli ve bunların öğrencileri olan Mevlana, Yunus Emre ve Hacı Bektaş veli'nin gerçek tasavvufuna göre, "Bilinmeyen" yaratıcı, "Bilinmek istedi"

Haşa Allah'ın bilinmeye de ihtiyacı yoktur, çünkü o EL EWWEL'dir, her şeyin en öncesidir. Zamandan beri olduğu için zaman kavramı olmadığı için ebediyen sıkılacak ve ezeliyen sıkılmış, yalnız kalmış da değildir. Sırf bunlar için "Sübhanallah" deriz. Örneğin, Allah kalın sesli, sakallı vekarlı, heybetli, baba gibi bir yaşlı erkek ve/veya bunun tersi dişi de değildir. Tıpkı melekler gibi "Nötr"dür, hatta nötr bile değildir sadece SAMEDDİR. Melekler ve biz sık sık Sübhanallah diyerek, korkuyu (erkekten, erkek teröründen, Hizbullah şeytanlarından) gelmiş gibi düşünmekten kendimizi alıkoruz. Yani Rabbini hiç bir şeye benzetmezsen adı "SÜBHANALLAH"tır.

Dolayısıyla Rabbimizin bizim ZANN etmemizle, sanrılarımızla bir ilgisi yoktur. Bu konu

Page 7: ZigZag Zamanın Efendisi

ÇOK AYRINTILI VE uzun. Gelelim, Dede Korkut öğrencilerinin yaptıklarına yani Yesevi ekolüne:

Onlar tasavvuf'un zevkini Dede Korkut'tan aldılar. O kim dersen, kesinlikle 19 yerde geçen ve daha sonra Aras nehri boylarında yığılarak Anadolu'yu Bizanstan almaya çalışan Türk boylarının "Boy boylayan, soy soylayan" çocuklara isim koyan, sonra birden bire kaybolarak herkesi korkutan (Korkut bu anlamdadır.)Hızır'dan başkası değildir. Korkut lakabı (Nickname, halkın taktığı isim) olup gerçek adı buna kafiye olarak yakın olan Turgut'tur. Evet bunlar Turanca (Türkçe, Macarca, Fince, Moğolca, Tunguzca, Japonça, Korece vb.) kelimelerdir. Turgut=Ruhundan üfleyen demektir. da değildir. Rabbimiz, sadece "Ruhundan üflemek" istemiştir.

Hızır'ın adı yoktur Kur'an'da. Birçok nedeninden biri de "Herkesin" bir HIZIR kadar

1. Katından RAHMET alabileceği Yani Rahmet Allah katındandır.

2. İlim ise Allah'ın 'El Alim) yakasına yapışılır. (Rabbi zıdni ilmi demek yakaya yapışmaktır.) İbrahim gibi (Hanif cerbezedir, Allah'ı rahatsız eder) Yaka-paça İLMİ alır...

Hanif İbrahim yaka paça Peygamberliği ve Dostluğu almıştır. Onun milletinden olan herhangi biri NİÇİN almasın İLMİ. Her Hanif=İbrahim milletindendir. Her H A Z İ R U N ise Zaten Hanif'tir. Huzurda Hazırdır. İlme taliptir. İster sadece Rahmet alalım ister sadece ilim alalım ister ikisini birden alalım ÜÇÜ de İSİMSİZ'in yoludur.

Ama en makbulü ise İbrahim Milletinden bir HANİF'in Allah'ın yakasına (Ta-Ha:114) yapışıp ZORLA İLİM ALMASIDIR... Alacağız o ilmi YAKALARA yapışıp. Bunun için rüyada "Filanı görmek" görmemek değil olay.

Allah zenginliği DİLEDİĞİ KULUNA; İLMİ İSE İ S T E Y İ P A L A N KULLARINA VERİR. Bu farkı unutmayalım. O zaman şunu anlıyoruz:

1. Allah DİLEMİŞ ve RAHMET (Mesela zenginlik) HIZIR'A VERİLMİŞ

2. Üstüne üstlük Hızır İLİM dilemiş ve MERCİNİN KAPISINI ÇALMIŞ, "Tanrı misafiri olmuş" ve Ledünni İlmi ALIP GELMİŞ"

Onun rahmeti tüm dünya çocuklarını kapsar. Tüm çocukların canını Azrail alırken,

Page 8: ZigZag Zamanın Efendisi

Santa onları güldürerek, öldüklerini bile hissettirmeden oyalar. Santa kimdir? Bilen var mı?

Hızır her an yaşayan en büyük keramettir hatta mucizedir. Onu dileyin!

Allah'ımızın ÖNÜNE (El evvel) KİMSEYİ koymayın. Herşey yerli yerinde ve hiyerarşisiyle dursun. Melek bizden üstün değildir, biz de melekten. Cebrail Hans'tan üstündür ama bu Melekleri bizden üstün kılmaz. Çünkü Hızır dede Cebrail'den ÜSTTEKİ yerleri denetleyebilen TEK İNSANDIR.

Azrail Allah'ın dostu değildir Ama İbrahim DOSTUDUR. İbrahim Azrail'den üstün değildir. Azrail can alır, İbrahim alamaz. Yani üstünlükleri keyfi olarak benimsemeyelim.

Tüm resuller Hızır, Yahya ve rauf olanlardan İdris'e misak verdiler.

Misakçılar da HIZIR'a ...

Hızır elçi değil. Adam ELÇİLİĞE TENEZZÜL ETMİYOR. Tenezzül etmiyor Yunus emre gibi "Bana seni gerek seni" diyor. PEYGAMBERLİĞİ İSTEMEYEN TEK İNSAN. İs te mi yor.

Allah ise o'na "Pekiyi o halde seni Cebrail'in üzerindeki makama LEVHİ MAHFUZA alıp, tüm peygamberlerin üstünde peygamber yapıyorum"

Yani MİSAK alıyor Allah tüm peygamberlerden... HIZIR bunun için ayrıcalıklı. Ukaladır Hızır! Allah buyuruyor ayette: " Rabbim ilmimi artır ....de" Hızır diyor: "Rabbim bu duayı okuyanların sayısını artır...

Yani artırma işini n gibi bir katsayı ile çarpıyor. Allah'tan daha mı çok biliyor? Hayır, çünkü KUR'AN'I değil onun indirildiği LEVHİ MAHFUZ'u biliyor.

Orada okuyor: "Kullarımdan bilim ve rahmet verdiğim biri BU LEVH'e gelecek ve gelmeden önce de "Rabbim ilmimi artır diyenlerin sayısını artır" diyecek!

Hızır gidiyor ve bunu okuyor! "Ben bunu demiştim, öyle buraya gelmiştim." ALLAH herşeyi bilendir diyor Ve Allah sevdalısı, karasevdalısı olarak İŞBAŞI yapıyor. Bu arada Hans'ın da başına binbir bela açıyor Hızır! Aranızda kim nefsini ıslah ettiyse bilsin ki HIZIR'ın bu gölgesinden öte KENDİSİNİ

Page 9: ZigZag Zamanın Efendisi

görecek ve ŞEHİD olacaktır. (Şehidliği ölüm olarak algılamayın, ölüm zaten başımıza gelecek. Şehidlik ise ÖLÜMDEN SONRA DİRİ KALMAK gibi inanılmaz bir ayrıcalıktır.)

Islahı nefs olan kişiye HIZIRN değmiştir. Bir tenha zamanda ve KELDİ DİLİYLE konuşan bir ya.ancı erkek bunu yaşayan kişilere böyle siluet gölge olarak Hızır görünmüştür. Hızır bilgidir, rahmettir ve sürprizdir.

Hızır kimseye para vermez. AMMAAAA DUVARI onarır ve PARANIZI günü gelince ortayı çıkarıverir. Islahı nefs olanlar kesinlikle DUVARLARI doğrultulmuş insanlardır. Yaşayıp göreceksiniz. Hızır'dan KALPAZANLAR gibi para basmasını beklemeyin.

Hızır odur ki: DUVARIN altındaki parayı vermek için size TERS işler yapan bir insandır. Hızır her yerdedir: ELBİSTAN'DA. "Elbistan'dan geliyorum" dedi. Ben bunu DUYDUM, HA?VET. Çünkü benden başka şahidi yoktu.

Hızır için ZAMAN ve zamanın çakıştığı MEKAN bir sorun değil. Hızır size TAHTI getirir. Ama satmanız için değil! Hızır onu daha yüce bir amaç için yapmıştır. Melike Belkıs'ı şaşırtmak'tan öte... İFRİTLERE insanın dominant olduğunu göstermiştir. Ve Allah'ın MUCİZESİNİ yapan majisyendir. İfa eden Majisyen.

> ve Allahın ilim verdiği kulun ifritten üstünlüğünü ortaya koymuştur diyebilir miyiz?

Evet diyebiliriz. Ama burada asıl olan PARA-SERVET-VARLIK falan değil; çooook alicenap şeyler...

> Hızır= daima veren, hiç almayan..

Evet öyledir Hızır..... Sabıkun'u bile RÜŞVET sayan inanılmaz huysiz biridir. Hızır anlatılamaz ve anlaşılamaz. O nevi şahsına münhasır/özgün/unic biridir. Ünik olanı anlatmak çok zordur. Onu anlatmak için onun GİBİ olman ve analoji kurman gerekir. Ben dahil kimse HIZIR gibi değildir. Yoksullarla şakalaşan tuhaf biridir. Varlıklı ve seçilmişlere ise asık suratlıdır. Musa ondan çooook çekti.

Nefsin en korktuğu şey ölümdür. Ürperirsiniz, titrersiniz. Hatta bu yüzden karacübbeli kilise ve bizim süfyanist islam dini denince akla bu AŞAĞILIK kasvetçiler geliyor, mezarcılar, definciler vb. Ahiret ticareti yüzünden ölüm size soğuk duruyor.

Ama O KAPIDIR! Allah'a RÜCU etme kapısı. Sürgün gezegeninden ASIL RAHİME dönme kapısı. Kalu Bela'ya DEVAM kapısı... Mahşerde DİRİLME kapısı, Ebedi hayat

Page 10: ZigZag Zamanın Efendisi

kapısı! KİM ölmeyecek ki?

Hızır’ın ölümü evrenin en korkunç ölümlerinden biri olacak. 7200 yılda KAÇ KEZ ölmesi gerekiyorsa, o kadar ÖLECEK AYNI ANDA! Ve en gaddar yaratık tarafından, Deccal tarafından...

> Hızır'ın değişik kişilerin görüntüsünde belirdiği doğru mu?

Hızır her çağdaki kendi görüntüsüyle görünür. Mesela babanızın 18 ila 78 yaş arası HER DÖNEM fotoğrafı gibi...

> Yani diyelim doğuştan yüzünde bir ben var; her çağda o ben gözüküyor dimi; ancak genç ve yaşlı. O abstract yaşına bağlı. (Abstract yaş= kendi yaşadığı normal hayatı)

Evet Hızır Çağlar içine yayılmış (7500 yıl) görüntülerini hangi çağa girdiyse O RESİMDEKİ HALİYLE görünür.

> Hızır da gelecekte mi doğmuştur?

Hızır gelecekte değil geçmişte değil DEHR denen bir zamana alındığından HERÇAĞDA var oluyor ve böylece onun HİÇ Mİ HİÇ İSMİ GEÇMEMESİ GEREKİYOR. Kur'an'da HIZIR ismen yok ama tam 111 yerde de bir şekilde var...

HIZIR'ın zamanı DEHR'dir.(Simple present tense) Geçmiş-gelecek DEHR denen zamanda HEP ŞİMDİ'dir veya GENİŞ zamandır.

> Hızır'ın milliyeti nedir?

Hızır kendi ikrarı ile Turgut'tur. (Turanlı demek) Biraz da Teuton demek. Kutlu turanlı demek. O çağlarda böyle kesin AYRIM yoktu. Türk derken henüz Ural-altay ayrışmamıştı. Türk ya da çud (finli) diyemiyordunuz. Onun için Turguttur dedim.

Dedem korkut=Hızır=Noel baba

Dedem Korkut... 7200 yıllık ANILARLA dolu. Dahası da var; üzerine üç asır geleceği de koy, 7500 yıllık ANILAR duruyor ve hiç unutmuyor. Hiç karıştırmıyor, hiç hata yapmıyor, şaşırmıyor. Hem dedenizin babasına ŞU ANDA görünüyor hem de torununuzun torununa gelecekte -ki şu anda-görünüyor. Bu ikisini birbirine karıştırmıyor. İkisini değil

Page 11: ZigZag Zamanın Efendisi

iki trilyonunu birbirine karıştırmıyor.

E, onun MİSAK ELÇİSİ olmak en büyük hakkı... Ve dünya çocukları tarafından Noel baba(santa) diye EN ÇOK SEVİLMEKDE ONUN hakkı... Belki kırmızı elbiseli beyaz sakallı değil ama... Şişman de değil. Ho ho ho diye hiç gülmez. Bir tek şey doğru: Kuzey kutbunda Ren geyiği sürüsü içinde yaşadığı. (her çağ yaşamak bu)

70 cm yere indiğinde üşür o... Yani hemzemin olduğunda... Ama çok üşürse iki saniye sonra oradan ayrılır. Biz de "Vay be!" deriz. "Hayal mi gördüm, konuştuğum adam aniden buhar oldu gitti!"

Her neyse ben bir ÇOCUK olarak çok mutluyum. Efsane ve hayal kahramanı Noel Baba'yı Noel gününde gördüm. (Acaba ben ilk miyim?. Bunu soramam, çünkü O SORAR.) O sorar hep... Sizin sormaya hakkınız yok... Yani ayetteki gibi selam selam kadar kısa konuşursunuz, boş laf hiç olmuyor...

Zaten onda bir tılsım var: Hiç akıl etmediğiniz bir SORU soruyor. Ve yanıtı siz veriyorsunuz. Mesela: Olmaz yazmayacağım. Çünkü bunlar HAVET konular. Şahidim yoktu. Eşim de yanımda değildi zaten. Zaten insanın kendi eşini tanık göstermesi kabul edilemez.

Ama şu dikkatimi çekiyor ki, 7 asırlık bir YÜZ ve daha FİNliler ile Altaylıların dili bile AYNI iken o çağdan kalan çok karizmatik bir TURANLI. Kibar hatları var. Hani birazcık Emin Çölaşan'a benziyor. İnce hatlar, sarışın mavi+yeşil gözler, göbeksiz ideal bir vücut. Gerçekten sima olarak Emin Çölaşanımsı diyebilirim.

Çok modern bir tip, Kimse inanamaz onun taaaa 72 asır önce ÖYLECE doğduğuna ve değişmediğine. Gerçekten bunlar zaman paradoksları. Ben onu görmemiş olsam derdim ki "Neandartel, mağara adamı falan" Vallahi ben onun yanında daha caveman kalıyorum.

Orası URAL+ALTAY ortak vatanının olduğu bir yer... Şimdi Rusyanın Orenburg bölgesine falan düşüyor. Kuzey kutbuna (Makamı Hızır'a) daha sonra çıkıyor. İlginç şeyler var. Rusların finli olduğunu söylüyor. Teutonlardın finli olduğunu söylüyor.

İnsandan ilah bazlı putlara da TOGHUT (Arapça Tağut) denmesi geleneği iki dilde de sürüyor. (Hatta üçüncü dil olarak Türkçe'deki tek tanrılı din tanrısı TanKUT, şaman döneminde Tanğut olarak sürmektedir. Bunun için Altay Tuva, Hakas, Abakhan vb. Türkçelerine ve oyrat moğolcasına bir göz atınız. Çok uzun ömürlü olan Hızır dedemizin adı Turgut=Tankut ve lakabı da Korkut/Khorgut (korkutan/uyaran)olup, 7 bin yıl önceki ALTAY yöresinde doğmuştur.) Gereksiz ayrıntılar aslında bir TABLOYU tamamlamak

Page 12: ZigZag Zamanın Efendisi

için veriliyor.

Hızır'ın soyuna Meluncan deniyor. Taa hitit ve Sümerlerden beri "Kayıp" bu turanlılara Meluncan deniyor.

Siz Hızır dönemindeki TURANLILARI mı merak ediyorsunuz?

Finlandiya'daki tiplere bakınız.

Macar, Çek vb.lere bakınız

B O Ş N A K 'lara bakınız Türkçe konuşmasalar da GENleri TURANLI! Sanki bir yetimhaneye verilmişler de başkaları evlat almış ve kökenlerini unutmuşlarcasına... Şuna şaşırınız: Turanlı tipi(Türk tarafı kumanları kastediyorum.) ÇEK cumhuriyetinde B O Z U L M A M I Ş bir biçimde yaşıyor! (Zaman zaman çıtlatmış, fakat HİÇ açıklamamıştım.) MELUNCANLAR bunlar işte. > Çek -Slovak bölgesindeki Türk/Turan devletleri sırası ile; Bil Oy Bil >> At Ukuş Bil/URUK Bil >> Skitler >> Sarmatlar(AVAR) >> Hunlular >> Avarlar vs..vs..

Hızır O SOYDAN!

(Zülkarney(in oğlu Turgut(isim) Korkut (lakap))

Bölüm 2

MAKAMI HIZIR

Cape Morris K.Jessup burnu+kuzey mıknatıs kutbu+Axel Heiberg adası "The last Cedar" mevkii.

Page 13: ZigZag Zamanın Efendisi

Buralar parapsiekolojik olarak tertemizdir. Gerek sym-tele-pati ve gerekse anti-tele-pati'de bu berraklık çok önemli. Bahsettiğim ÜÇGENİN diğer adı "Makamı Hızır"

İnsula Thule zaten EFSANEVİ bir kıtadır. Şimdi onu İzlanda ve Grönland sanıyorlar. Oysa onun tam olarak karşılığı ZÜLKARNEYN'in dolaştığı yerlerdir. Kuzeydeki bölümü bugün Grönland'ı bıraktı. Yani Atlantis'den bir miras olarak Grönland'ın ÜÇ adasını sayabiliriz. (Üzeri buzla kaplı olduğu için TEK ada imiş gibidir, ama uydu fotoğraflarında ve daha şaşırtıcısı Piri Reis haritalarında ÜÇ adadır.) Zülkarneyn'den izler taşımaktadır.

Ve Orada NEFİLİM (Anakoğulları) denen dev bir insan ırkının kemikleri vardır. (Kur'an'da Davut ve Musa onlardan birilerini öldürür) Özellikle Ellesmere'nin Axel Heiberg adasında ayrıca KUZEYİN EN SONsedir ağacının da fosili vardır. TAM o fosilin olduğu yer SİDRETÜL MÜHTEHA'nın izdüşümü denegelmiştir.(Bağdadi'nin fikri) O dev uyluk kemiklerinden farklı olarak sedir ağacı (Cedar)fosilidir. Eskiden KUTUP TASTAMAM oradaydı. Sonra kuzeye DOĞRU hareketlendi.

Eski kutup Axel Heiberg adasında makam el Hızır denen bir yerdeydi. Noel baba'nın anlatıldığı biçimde... Zaten Noel kutlamaları İsa ile birlikte çıkmadı. Bizim Hadisler gibi 350 yıl sonra ortaya eğlence ve ticari amaçlı olarak atıldı. Santa kostümü ve Ho-ho-ho diye gülmesi bunun düzmecesidir. İlk papalar döneminde NOEL KUTLAMAK YASAKTI, bir de KURBAN yemeği var (İbrahim'den kalan Thanksgiving) ama onlar koç yerine TURKEY kurban edip, bir afiyetle yiyorlar.

Ben de 20 yaşıma kadar hep kart hindi yedim. 6 yaşıma kadar Noel babaya inandım. Sonra hiç inanmadım. Ama 22 yaşında yeniden inandım. Halen de inanırım. BİLİM var derse inanırım. BİLİMSEL İMAN BİZLERİN İBRAHİM AHLAKIDIR.

Kutup üç tanedir, Cografik bildiğimiz kutup, Magnetik(Kuzey Mıknatıs kutbu gibi) ve GEOMAGNETİC kutup. Bu sonuncusu çok az bilinir. Ama bu kutup noktası inanılmayacak kadar önemlidir. (Orada üşümezsiniz bile) Tıpkı HANİF kelimesi gibi bu kutup da unutturulmuşlardandır.

Üç kutbun (Tripole) farklı işlevleri vardır.

1. Coğrafik kutup hiç değişmez, hep aynı yerdedir ve magnetik hiçbir özelliği yoktur.

2. Kuzey ve Güney mıknatıs kutupları ise her yıl YÜRÜR, yani yer değiştirir.

Page 14: ZigZag Zamanın Efendisi

3.Yer magnetizması olan ve çok az duyulmuş, en az bilinen üçüncü kutup Bağdadi döneminde (1826'larda) birden AXEL HEİBERG adasına kaydı.

Orada Sedir ağaçları fışkırdı. (Ki bu mümkün değil, çünkü sedir CEDAR forest'in en kuzey limiti vardır.) Ama orada bitmesinin iki nedeni vardır.

Birincisi Makamı Hızır'dır ve buna göre Hızır'ın ayak bastığı=KONDUĞU yerde YEŞİLLİK BİTER. Bunun sırrını ileride Cenneti anlatan SİDRE(sedir, ing.Cedar)TÜL MÜNTEHA ayeti sırrı olarak anlatırım.

İkincisi de SEDİR çok ilginçtir. Tevrat'da GOFER ağacı olarak (Lübnan Sediri, lübnan bayrağındaki ağaç) bilinir ve NUH gemisini SADECE BU AĞAÇTAN yaptığı kereste ile İNŞAA EDER. (Yine aklını karıştırdım ama, ne yapayım bu kadar Kur'an gizemi ve ayrıntısı bende bekliyor. Sabırla ve izlersen tüm sır/giz kapılarını açacağım. Evvel Allah, Sonra Kur'an, Sonra Dabbet ül Hans ;)

Axel Heiberg adasının önemi ne? Niçin Hızır'dan el alan Axel Heiberg hemen O ADAYA KOŞAR? Donmak üzeredir. Northern lights düşer üzerine... Bir de bakar ki üşümüyor, terliyor. Bir de bakar ki ortalık SEDİR ormanı... Geomagnetic-Jeomanyetik kutup ORADADIR.

Bulunduğu geniş alandan biraz dışarı çıksa ÜŞÜMEKTEDİR. Sanki eliptik bir alanı kuşatan görünmez kubbemsi duvar vardır. Oradan çıkınca -45 santigrad soğuğu yaşamaktadır. Ama iki adım çekilince üzerine ATLET ve şort giyesi geliyor Heiberg'in...

Lokal eriyen buzlar içinde neler bulur neler?

Goliath'ların mezarlarını...

Bir omurun büyüklüğü bizim leğen kemiğimiz kadar...

Hipofiz bezleriyle ilgisiz BAMBAŞKA bir durum bu!

Aklına Calut ve Tevrat'da-İncil'de okuduğu CALUT(Golyath) ve de onun ırkı olan NEPHİLİMS gelir aklına...

Üzerinde (Şimdiki Karadeniz tabanındaki 200 metrelik ZEHİRLİ çamur yani, balıkların yaşayamadığı) NUH tufanının gazap suları gelir ki asit mi asit.. Bir tek kemik bırakmadan ve 4 jeolojik zaman katmanında BULUNAMADAN yok olan zehir zemberek ırkların kemikleri burada sanki TUFAN olmamış gibi durmakta. Bitki örtüsü de GOFER AĞACI...

Page 15: ZigZag Zamanın Efendisi

Bir de mezar var ki nefilimlerden değil, boynuzlu miğferiyle ve PLATİN saçlarıyla, kızılımsı sarı sakallarıyla (Saçlar, kıllar çürümez) Donmuş birini bulur. Bir uzak kuzeyli... DEHR'in efendisi olan NOEL BABA görünür.

"Burası neresi biliyor musun?" der.

"Kanada'nın kuzeyinde bir buzul ada!" der duayenimiz Axel Heiberg...

Ve Noel baba der ki:

"Hayır burası ÇAD gölü"

"Nasıl yani?"

"Orası eski kutuptu, şimdi burada..."

"Nasıl yani?"

"Geomagnetizmayı/yer manyetizmasını buraya getirdim."

O halka içinde sen CHAD gölündesin, Sahara'nın göbeğindesin. Dışarı çıkarsan yeniden KANADA'nın kuzeyindesin.

Velhasıl şunu söyleyeyim. Dünya öyle bir karıştı ki, tam karıştı TUFAN'da... İlk kutbun buzları Büyük Sahra'nın ÇAD gölü olarak eridi gibi...

Noel Baba ne demek istemişti acaba?

Bunun yanıtını benden başkası bilemez: 1/16 oranında dünya ekseni eğrilirse.... Çad gölü TUFAN öncesi GERÇEK KUZEY KUTBU oluverir. Bir kısmı da Axel Heiberg adasında kalır. (Bir şeyi ikiye bölüp zıt yönlere atmanız gibi)

SON SEDİR orada ve fosil halinde ...Onu elinde tutarak gülümseyen yani bana gururla "BULDUM BABACIĞIM" diyen de özkızım! Orası Axel Heiberg adası...Öteki fotoğrafta da Nefilim'in omur kemiği...

Grönland>>>>>Geçmişteki ZÜLKARNEYN ülkesidir.

(O zaman EVVET! yemyeşil idi)

Kuzey Kanada'nin YENİ Eskimo bölgesi ise yine Kur'andan olmak üzere Makamı Hızır'dır. (Ya da Noel babanın Kuzey Kutbundaki ülkesi ;) Bu bölge içinde yer alan Axel Heiberg adası da ZigZag'in temelinin atıldığı 1N (Tarık/Dhurakhapalam) hangarıdır. Neden Eskimo ülkesi? Daha doğrusu niçin bu ülkenin "Holy" Axel Heiberg adası? En doğrusu niçin şu üç kutup noktası?????

Page 16: ZigZag Zamanın Efendisi

Oradaki gördüğünüz üç kutup noktası üç ayrı KUZEY KUTBUNUN oluşturduğu bir "Holy Triangle"dır. Aslında o BİRİNCİ üçgendir. Makamı hızırdır ve Northern Lights

buradan TUTUŞTURULMAKTADIR.

Bölüm 3

HIZIR TEZKİRELERİ

Hızır Tezkireleri "Kapalı devre bir yayındır" Bunun anlamı "Tıpkı kurumlar arasındaki yazışmalar, LAN ağları gibi" dışarıya yayınlanamazlar.

Bugün ABD'den örnek verirsek, "Blue book Project" yani Pentagon'un "UFO dosyası" Kapalı devre olduğu için açıklanmaz ve dışarıdan soranlara "Reddedilir". Bunun gibi CETİ (Akıllı yaşamlar dosyası) da bir dev bölümde yer alır ama, "Kapalı Devredir" açıklanamaz.

ABD 51. Silo vardır: Çünkü orada bir de kazaya uğramış bir UFO hurdası vardır. Askeri tesislerde "LİSTE" olarak gösterilir, ama bir sivil sorduğunda "Böyle bir Silo yoktur" yanıtı verilir. Oysa Daytona RedRock askeri üssünde sayısız "UFO malzemesi" raflara

Page 17: ZigZag Zamanın Efendisi

konmuştur. Ama sivillere "Varlığı" reddedilir.

Başkan Eisenhower "Torunları" olan UFOnotlar tarafından resmen görüşmüştür. Musevi bu torunların deşifre olmaması için, piyasaya bol miktarda "Alien=Yaratık" fotoğrafı sürülmüş, böylece "Geleceğin savaşlarının iki karşıt torun grubu tarafından yapıldığı örtbas" edilmiştir. Bunu planlayan bizzat DEVLET'tir.

Hızır Tezkireleri de böyle "Kapalı yayınlar" dır. Yayınlanmasını beklemeyin, (Belki zaman aşımından sonra yayınlanabilir. Ama bu kez, "Nereden bilelim, kim yazdı, doğru mu? tezgah mı?" gibi sorular karşımıza çıkacaktır. Gelecekte biz doğrulanana kadar, şimdilik "Ha-vet"ler ile idare edeceğiz.

Bir LAN sistemi kanalıyla asla dışarıya direkt olarak sızdırılmayan ama açılması gerektiğinde özellikle benim kitaplarımda deşifre ettiğim ya da Hawking'in "Karadelik buharlaşması, mini karanoktalar ve relativite ile quantum kuramlarının birleştirilmesi, başlangıç tekillikleri" gibi bulguların tamamı, "Hızır Tezkiresi"dir.

Benim Arz-Arş dizisinde ise "AÇIKÇA" belgeleyip yazdığım-yorumladığım pasajlar da "Hızır Tezkiresi"dir. KM. Allein olarak bize posta yoluyla tevdi/distrübte edilenler de "Hızır Tezkiresi"dir.

Üstelik "BİTMİŞ" yani tamamı yayınlanmış durumda... Sadece bende "Yeniden yapılanma=Zil-Zal (Biz Zip-Zapp dedik) bölümü kaldı. Onu da zaten şöyle ya da böyle, örtülü-açık yazıyorum, sizlere "Saydamlıkla" naklediyorum. Kalan bir kaç paragrafı da yine siz okurlarıma transfer edeceğim.

Hızır Tezkireleri bitmişti. Artık elimizde o bitmeyeceğine inandığımız ilahi kaynak yoktu. Zaten 1986 yılından beri K.M.Allein' da yoktu. Yeniden yapılanma ZİP-ZAPP vasiyetiyle Hızır Tezkirelesi bize "ELVEDA" dedi. Geriye tam 313 tane öksüz-yetim bırakıldı.

Artık Hızır vasiyeti olan, "Doğu ve Batı dalları birbirinden ayrı tutulsun, asimile edilmesinler" ambargosu da kaldırılmıştır. Bu yeni düzenin adı ZİP-ZAPP olmakla birlikte ZİG-ZAG ARŞ KATI SEMBOLÜ içindedirler. Bu da Hızır'ın vasiyetidir.

Hızır Tezkiresi "Mevlana Halidi Bağdadi" (Zigzag dilinde Bağdatlı Halid) tarafından KALEME alınmıştır.

1. Bağdadi VELİ EVLİYA DEĞİLDİR. Haniflikte EVLİYALIK KURUMU SADECE ALLAH'A HAS KILINMIŞTIR.

Page 18: ZigZag Zamanın Efendisi

2. Bağdadi'nin yazdıkları BAĞLAYICI DEĞİLDİR. Yani ayet değildir, mükaşefe kapsamında Hologramik (Astral diyebilirsiniz) bir söylemdir.

3. Bağdadi, HIZIR'ın öğrencisi olduğunu söylemektedir.

Buna göre:

a. Hızır "Allah'ın sana getirdiklerini" GARB(Batı) ve ŞARK(Doğu) olarak ikiye ayır. İkisini birbirine ASLA KARIŞTIRMA, çünkü : GARP'dan MUKARREB, ŞARK'dan "Müşrik" çıkabilir.

b. Nitekim başta "Ashabı kehf ver Rakiym şerhi" olmak üzere bir çok eseri "KENDİSİNİN" değildir. Hatta kendisinin organize ettiği "Ekim Bey" kurumu mensuplarının tamamı, "Bu eserlerin okunmasını tavsiye etmiyoruz, çünkü, bazı Ekrat Kavmiyetçileri (Kürt milliyetçileri) kaleme almıştır" diye sıkı bir ikazda bulunmuşlardır.

c. Peygamberlere HADİS uyduranların, böyle "Halife olmak, icazet almak" için ve de bir TARİKAT (Halidilik gibi) kurmak gayretkeşliği içinde bulunduklarını daha sağlığında açıklamıştır.

d. EMİN ELLERDE OLMASI İÇİN, kendine bağlı 4000 kadar Halidi-denen- dışında çok gizli birine (Hekim bey, Ekim Bey, Ekim Bei) ve MISIR'a gönderilmesini, bunun dışındakilere inanılmaması gerektiğini söylemiş ve gizli tutulmasını, zamanı gelince MAĞRİB grubuna peyderpey verilmesini VASİYET etmiştir. Bu yüzden HIZIR TEZKİRESİ "Kapalı devre" bir yayın olup, kitap olarak ASLA yayınlanmamıştır. Ben bile buna SAHİP olduğum halde tamamını yayınlamadım kitaplarımda...

Bu tıpkı babanızın size yazdığı bir şiir gibi ÖZELDİR, kitap haline getirilmemiş olmasını "KUŞKU vesilesi" olarak kullanamayız. Ben babamın sağlığında yazdığı bir şiiri de kitap olarak yayınlamadım.

Babanızın size bıraktığı bir ANTİKA düşünün. Onu ister satar (Yayınlar) ister kendinize saklarsınız. (Kapalı devre olarak bazı dostlarınızla paylaşırsınız örneğinde olduğu gibi...) BİZ KMA'lar "YayayınlaMAmayı tercih ettik. Yarın başka bir KMA onu yayınlar, kendi bileceği iştir.

Ama EDİP YÜKSEL, asla Cebrail ile konuştuğunu ve Kur'an'da iki ayetin FAZLA olduğunu, Reshad Khaliffe'nin de SON PEYGAMBER olup da, ondan sonra hiç bir peygamber gelmeyeceğini ve kendisinin de bunun başhavarisi olduğunu ASLA kanıtlayamaz. O sahtekâr hayatı boyunca uğraşsa benim bir yalanımı ve açığımı

Page 19: ZigZag Zamanın Efendisi

yakalayamaz. Şu anda yaptığı işi merak edenlere duyurayım:

KÜRDİSTAN KURULMASI İÇİN ABD'de (Tucson Arizona) TÜM DESTEĞİNİ VERİYOR. Zaten kürt olduğunu ve buna göre ideolojisinin formatlandığını da İNKAR ETMİYOR, tersine iftiharla yazıyor her vesileyle...O Bahai-Babi dininin yani 19'culuğun son halifesi olduğunu saklıyor sadece... O kadarcık da sırrı olsun garibanın...

4. Bağdadi'ye (ZİGZAG'a savaş açan ve ) Nur Külliyatında yer veren NURCULAR sahiplenmek ve Kürdistan istiklalinin bir parçası olarak görmek ve göstermek istemişlerdir. Son ZigZag jürisinde "Bağdadi'nin öğretiden ARTIK çıkarılması gerektiği" karara bağlanmıştır. Çünkü Ekim Beylerin elinde artık bu BELGEden h i ç kalmamıştır. Tamamını biz KMA'lara gönderip, ASLİ amaçlarını bitirmişlerdir.

Sırada ikinci amaç var:

ZİPZAP birleşmesi

(Doğru Doğu ile Batıni Batı HANİFLİK BİLEŞİMİ)

O halde BAĞDADİ dahil kimseyi yüceltmeye ve kimseye tapınmaya gerek yoktur.Zaten Jüri istemiyle, Ekim Bei kurumu da Zagazig'den "K.Maraş ilçesi Elbistan'a" devredilmek üzeredir.

Amaç 104+114 birleşmesi anlamına gelen ZİPZAP'ın kurulması ve Doğu-Batı ayrımının sona ermesidir. Bu son dönem Devlet-Hükümet kaynaklı ACEMİLİKLERLE 8 yıl ertelense de gerçekleştirilecektir. BAĞDAT artık Bağdadi'nin değildir. Ebu Hanife'nin türbesi de Hanefiliğin değildir. İbrahim ise UR kentinde (Site devletinde) doğmadı.

Emanetler Elbistan'a devredilmiştir. İnce zekası olan anlar bunu... Yine ince zekası olan, Elbistan GİBİ yani bunun yanında şunu da anlayacaktır:

ZigZag ilk kez "Bilim kariyeri olmaksızın ve batılı SONRADAN müslüman olmayan" fakat belirtici olarak: Yahya peygamberi "Gören" üç kişiye kapısını açmış olup, ZİPZAP birleşmesini (8 yıllık acemiliğe rağmen) birlikte tamamlayacaklardır. Böylece ZİPZAP'ın kurulmasına cevaz verilmiştir.

Velhasıl: Değil Bağdadi HİÇBİR KİMSE veli/evliya değildir, insan beşerdir ve şaşardır. Bağdadi'nin yazdıkları kendini bağlar. Bunun tersini düşünürsek, Hadisler ile Ayetleri karşılaştırmış gibi kâfir oluruz.

Bağdadi kendisi "Tezkire bitince, beni anmayın" demiştir.

Page 20: ZigZag Zamanın Efendisi

Bağdadi, "Sapık iken, Nakşi, Kadiri vb. sayısız tarikat gezdim, hiç birine inanmadım, KUR'AN'A inandım" demiştir.

Bağdadi: "Benim öğretmenim, Yesevi'nin öğretmenidir" demiştir.

Bağdadi, "Sakın beni VELİ ilan etmeyin, lanet ederim size" diye vasiyet etmiştir.

Bağdadi, "Bana olan Muhabbetiniz Allah ile yarıştırılırsa, ben sizin için bir fitneyim(İmtihan/sınav)" demiştir.

Hatta Geçen yıl "Zigzag ikiye bölünme durumuna gelerek, bu FİTNEYİ yaşamıştır. Bu yüzden "Halidili^" en az üyesi olan ve hatta "SAPITMIŞ" bir grup olarak kalmıştır. Mezheb kurmayan Ebu Hanife'ye yapılan iftira, TARİKAT kurmayan Bağdadi'ye de yapılmıştır.

Taşları yerli yerine oturtmak kıvrak zekanın işidir.

Hızır dede Bağdatlı Halid'i gezdirmiş. Bunu çok iyi deneyleyenler var belki de ;) Allah onu da kullarına nasip ediyor.

> Mevlana Halidi Bağdadi Son öleceklerden mi HZR ve Lokman ile Yoksa ???

Bağdadi ÖLMÜŞTÜ zaten. Bağdadi DİRİlerden değildir. VELİ evliya da değildir. Hızır ile (Musa gibi, Yuşa gibi) YARENLİK yapmıştı.

> Ama HZR dan aldığı ilimle Ölümsüz yeşil berelilerden Olmadı mı ?

Şehidler DİRİ olmakla birlikte ÖLDÜKLERİ için şehidlerdir. Yani ölüyorlar ve öldükleri anda DİRİLİYORLAR. Şehidler de KEHF'lerde birer Dabbet gibi yaşıyorlar.

Evrenin her bir noktası bir solucan tüneliyle birbirine bağlıdır. Buna SEMA deniyor. Bunun tersine, arz'ın her bir KATMANI da iç-içe fazları olan İZDÜŞÜMLERİ de KEHF denen mağara galeriler sistemiyle, yani ARZ tipi bir solucan deliği tünellerle birbirine bağlıdır.

Yecüc-Mecüc ile BURADA birlikte yaşıyoruz. Şu anda bulunduğunuz odada/yerde Yecüc ve mecüc var. Ne onlar sizi ne siz onları göremiyorsunuz. Çünkü İZDÜŞÜM durumundasınız mobidius şeridi. AYNI yerdesiniz Pardon AYNI ZAMANDAsınız. DİĞER YERDESİNİZ. Bu kez zamanlarınız senkronize ama MEKAN(Uzay koordinatlarınız) Aynı değil HEMZEMİN değil.

Page 21: ZigZag Zamanın Efendisi

Bölüm 4:

DEHR

Işık hızı aşıldığında kesinsizlik ilkesi (İndeterminizm) Heisenberg'in belirsizlik ilkesinin p ve delta değişkenleri ışık hızıyla kısıtlı olduğundan dağılırlar. Elektronun r=2,7 değerindeki çapı r=0 yani intrinsic(soyut, imajiner) olur. Aynı anda elektronun hangi zamanda hangi hızda ve nerede olduğuna ilişkin belirsizlikler kalktığından, kesinlilik/belirlilik yani DETERMİNİZM ortaya çıkar.

Zaman ters çalıştığı için Yarın bizim dünümüz olup BİLİRİZ. (Determine oluruz) Ama ışık hızından küçük evren için ise Allah'ın evreni kontrol sırrı olan Kesinsizlik indeterminizm ilkesi gereği yarın ne olacağımız ĞAYB'dedir ve bilinmez. ĞAYB ise herşeyi bir bir yazan, sayan o YÜCE KADİR'i mutlakın (Kaderi ıtlak olarak belirleyen İSMİ ALA=EL EVVELİ'nın elindedir. Bakınız ALA suresi ilk ayet) Allah dilediğinin ömrünü kısaltır. (Kehf suresinde bir çocuğun Hızır tarafından öldürülmesi)

Kiminin ise ömrünü uzatır. (Kur'an'da DEHR=Hızır, İsa, Zülkarneyn, Lokman, Üzeyr, ayrıca Zülkifl=Hezekiel ile İdris=Enouch vb. Es geçiyorum çünkü ayrıntı içinde ayrıntı konuyu dağıtır. Yeri gelirse ve buradan kovulmazsam, hepsine de sırayla yanıt verebilirim.) Amacım, beyin kanallarına bir ışık çakmaktan çok beynin tamamına BEYİN fırtınası oluşturmak. Bunlar WEB'de bulamayacağınız ilk ve tek yazılmış tez ötesi DOKTRİN niteliğindedir. Bunları tüm tevazumla söylüyorum, amacım Kur'an'ın SADECE VE SADECE ALİMLERE verdiği MİSALLERİ (Ankebut-43'e bakınız)

SİZE GÜNCELLEYEREK YÖNELTMEK, Kur'an'ın kendisi ise kıyamete kadar UPGRADE özelliklidir. Her çağın bilenleri 620'lerin Kur'anını kıyamete kadar UPDATE edeceklerdir. "Allah Nur'unu tamamlayacaktır" ayetinin ve "Ne zaman görseniz Allah bir yaratım üzerinedir" ayetleri tecelli edecektir.

Gerek ARI dilini konuşan İbrahim'in ve Hami dilini konuşan eşi Hacer'in diliyle indirilmiş Kur'an'ın gerekse tüm Hind Avrupa dillerinin (Ari dilleri/Aryamana) kökeni olan sanskritçedir.

Kur'an "Arapça/Hamice" gramerinde ilahi dizayn edilmiş, kelime haznesi (üç harf kuralı) tamamen Ari dillerine ait olan bir kitaptır.

Orada sana pek aşina gelebilecek kelimeler var:

Page 22: ZigZag Zamanın Efendisi

Mesela Tekvir suresindeki Hunnes ve Künnes gibi...

Bu kelimeleri Araplar Kur'andan öğrendiler. Daha doğrusu hiç öğrenemediler. (Hiçbir zaman bu iki kelimeyi konuşmuyorlar çünkü)

Hunnes Elence Khaos (Düzensizlik)

Künnes yine Elence Cosmos (Düzen) gibi...

(Yin-Yang sembolü)

Şimdi dikkat:

X(Kalın HI harfi) ve KEF (Q=ince Kappa harfi) birer ANAHTARDIR.

Qitap>>>Yazılmış olan hitab yani söz

Xitab>>>Hitab yani yazılmamış kitab

gibi

Carn>>>>Cornos, corn

Xarn>>> Hornos, horn

ikisi de boynuz ama farkları müthiş.

Yani kitap ve hitap gibi yakın ama çoook uzaklar.

KARNve

XARN

Birincisi zamanın akması. Bu ileriye akmayı anlatır.

İkincisi Zamanın durması, yani zamansızlık kaosu

Xronos (chronos) ikincisidir ve tanrısallaştırılmış mitos haline sokulmuştur.

Kur'an'da DEHR kelimesini de araştırırsan Chronos'u bulacaksın.

Bulunduğun zamana ASR deniyor.

İki zamanlı isen KARNEYN deniyor.

Tüm zamanları denetliyorsan DEHR deniyor.

DEHR denen bir zaman birimi var. CPT denen simetriler yasaları var. T=Zaman dört yollu. İleri giden, geri giden, Bir ileri bir geri giderek sürekli ossilasyon yapan zaman ve

Page 23: ZigZag Zamanın Efendisi

bir de DEHR yani dilediğin gibi kullanacağın master'ı olduğun bir zaman=DEHR var.

CPT simetrilerini iyi biliyor muyuz? Ben zaman zaman bahsediyorum ama bu CPT simetrik parite ve zaman çok katlı yollarını (t1, T2, T3 T4 ve To) bildiğinizi bilsem konuya girebilirim.

Şöyle bir örnek. Mekanda enine yolculuk yapmak. (Zaman enlemi) Mesela Mekke ile Kudüs iki kent normalde siz uzay'da yürür/araçla gidersiniz.

Bir de paranormali var: Siz durursunuz. Uzay yürür. Yani ayağınızın altındaki halı Mekke-Kudüs yönünde yürür. BUNA UZAY YÜRÜYÜMÜ denir.

Zaman da bir boyuttur. (V-1 kök içinde sanal bir boyut, Minkowski uzunluğu) Aynı zamanda Kozirev'in "ALAN=Zaman enlemi x zaman boylamından oluşmuş soyut iki uzunluğun oluşturduğu evren yüzeyi (km2/s2) Sarfatti-Eiberg postulatına göre ise bu üç boyutludur. (Zaman küresi) yani km küp / saniye küp.

O halde zaman da üç boyutlu fakat SANAL bir uzayın ta kendisidir. Bu uzayda öyle ya da böyle yürüyorsak ve/veya uzay bize yürüyorsa Aynı mantıkla zaman-küre içinde biz yürüyoruz ve/veya zaman bize yürüyor. Resulullah Mescidi Aksa'ya gitmedi. Mescidi Aksa ona YÜRÜDÜ.

DEHR denen bu üçüncü tip zamanda HIZIR özel bir yetkiye sahiptir. Zamanı bir ÇARK gibi düşünün, ya da Rulet masası gibi Top çevrede dönüyor ve istenilen numaraya/bölmeye düşüyor.

Hızır zamana DEHR (CPT-4) tipi giriyor. Yani zaman küresine veya çemberine TEĞET ama Zülkarneyn öyle değil: Daireyi kesen bir KİRİŞ gibi "İKİ ZAMANLI" yani biri ÖNCE diğeri SONRA olan İKİ ZAMAN=KARNEYN CPT-3 tipinde. Hızır gibi HER NOKTADAN değil TEĞET değil Sadece İKİ NOKTA=KİRİŞ'den giriyor. Kiriş ise Kur'an'da SEDD diye geçiyor. Zülkarneyn seddi. CPT-2 impulsiftir. Osilasyoniktir. Elektrik akımı yani şebeke cereyanı gibi AC'dir bir ileri bir geri akar. Bu zaman türüne sadece NÖTRİNOLAR uyarlar. Evrende başka hiç bir parçacık daha buna uyamaz. Nötrinolar aranılıp da bulunmayan ESİR (Ether)in ta kendisidir. Tamamen hayalettirler. Zamanda bir ileri sonra düzgün biçimde bir de geri akarlar. Nötrino ve antinötrinoların sanıldığı gibi zamanları birbirine ters akmaz, biri ileri diğeri geri gitmez. Her ikisi de BİR İLERİ-BİR GERİ akarlar. Düz gidene ANTİNÖTRİNO

Page 24: ZigZag Zamanın Efendisi

zamanda geri dönene de NÖTRİNO denmektedir. Yani zamanda ileri akan bir antinötrino, geriye çevrilen oku nedeniyle bu kez NÖTRİNO olur. Sonra yeniden Alternatif akım gibi yine zamanda ileri akar, sonra yine geri akar ve bu çok düzenlidir. Bu yüzden nötrinoların ünlü "ESİR" olma ihtimalini Louis de broglie %100 diye görmektedir. Nötrinoları bir yerden daha tanıyoruz: Şeytan cinler gibi (eksi ve artı yüklü elektron ve pozitron olmayıp, yüksüz bir elektron GİBİ DAVRANDIĞINDAN, NÖTRİNO RÜZGARLARI OLARAK (BU BİLİMSEL İSMİDİR) TANINIR. Nötrinolar tamamen hayalettir, maddeyle hiç etkileşmezler. Dünyanın ya da uzayın boydan boya içinden geçerler ötesinden çıkarlar. Madde onlara saydam davranır.

Madde ile tek etkileşimleri ise şudur: Nötrino rüzgarı=VESVESE. Şeytan zamanda bir ileri gidiyor yaşlanıyor (Antinötrino gibi) sonra öleceği yaşa geldiğinde düzenli olarak bu kez gelecekten geçmişe akıyor ve gençleşiyor. Şeytan kıyamete kadar ölümsüz kılınmıştır, çünkü insanoğlundan intikam istemiş ve kendisine böyle bir ALTERNATİF AKIM gibi giden bir zaman verilmiştir. Böylece şeytan iki uç arasında AC gibi gider-gelirken cinler ve insanlar ise DC (Direck Current, Doğru akım, redresörü) tipinde osilasyonsuz zamanda hep ileri (veya hep geri) giderler.

Süper uzay denen üst uzayda (Wheeler-Feinberg-Sarfatti-Aiberg uzayı) oraya o tek gök'e çıkan Evrenin tüm yaradılışlarını TÜMDEN (Tümel, Globular, Olobal) ve Gerçel (Reel) olarak görür. Onu oradan alıp yeniden kurabilir ve kullanabilir. Bu uzayın sırrı da yine HIZIR'dadır.

İfritler Danseden kraliçe Belkıs'ın tahtını "Sen yerinden kalkmadan "getiririz dediler. Işık hızı dünyayı saniyede 7 buçuk kez dolaşır. (Filistin ve Sebe arasını ise daha kısa alır) Fakat Hızır başka bir şey önerdi.

> 38. Süleyman: "Ey cemaat! Bana teslim olmalarından önce, hanginiz o kraliçenin tahtını yanıma getirebilir?" dedi. 27/39. Cinlerden bir ifrit: "Sen yerinden kalmadan önce sana onu getiririm, buna karşı güvenilir bir güce sahibim" dedi

"Gözünüzü kırpmadan anında hazır ederim Sebe Melikesinin tahtını" dedi. Hızır iki tik-tak (En kısa zaman dilimi) arasını EBEDİ dondurdu.

> 40. Kitabın bilgisine sahip olan biri: "Gözünü açıp kapamadan ben onu sana getiririm" dedi. Süleyman, tahtı yanına yerleşivermiş görünce: "Bu, şükür mü edeceğim yoksa nankörlük mü edeceğim diye beni sınayan Rabbimin lütfundandır. Şükreden ancak kendisi için şükretmiş olur; fakat nankörlük eden bilsin ki Rabbim müstağnidir,

Page 25: ZigZag Zamanın Efendisi

kerem sahibidir" dedi.

Yani her şey "Tıp" oyunu oynar gibi BLOK evren halinde kaldı. İfrit AŞAĞI MİSAL alemini yani Geon teknolojisini kullanmayı önerirken; Hızır Yukarı MİSAL alemini yani her şeyin "BÜSTÜNÜN, BİÇİMİNİN HEYKEL GİBİ YER ALDIĞI" statik Sarfatti-Aiberg uzayına çıktı. (Ya da aynı anlamda uzay ona geldi.)

Danseden Kraliçe'nin tahtını orada TÜMDEN ve GERÇEL olarak HAZIR BULDU. Blok zamanda kaskatı olmuş uzaydan o tahtı getirdi. (Getirdi demek bile zaman alıyor.) Zamansız uzayda taht, insanlar gözlerini kırpmadan O R A D A beliriverdi.

Noel baba için ZAMAN (Dehr) şu: "ZAMAN Noel baba BOYUNCA yürüyor." Sanki Noel baba SABİT bir akrep/yelkovan. Dönen ibreler değil; SAAT sabit akrep/yelkovan çevresinde dönüyor. Böyle bir şeyi göz önünde canlandırabiliyor musunuz?

İşin tuhafı Resulullah'ın Mir'ac güzergahını bir kez kullanmasına karşılık, HIZIR dede, orayı gidiş geliş yolu yapmış durumda. Sahilde, kordon boyunda tur atarsınız ya, öyle bir şey.

O halde yeniden SÜPER UZAY'a gidelim. Orası AŞAĞI MİSAL ALEMİ. (Yani diğer adı) Niçin aşağı? Çünkü "Misaller İNDİRİLDİ" nereden ORADAN nereye AŞAĞIYA Ve şimdi Aşağısı olan bir şeyin YUKARISI da vardır. Yukarı misal alemi Burası nasıldır? İLKİNİN TERSİ dinamik değil STATİK. Herşey durağan. Neden durağan?

Çünkü süper uzayda=Aşağı misal aleminde IŞIK HIZI>>>>C esas idi. Ama yukarı misal aleminde ise SIFIR DERECE KELVİN esastır.

Zaman dahil HERŞEY DONMUŞTUR. Herşey bir heykel, bir büst halindedir. BLOK ZAMAN denen bir durumdadırlar. Orada ben varım=Sen varsın Ve donmuşsun. Yani Kehf suresindeki gibi "ONLARI GÖRSEN DEHŞET İÇİNDE ORADAN KAÇARDIN" ayeti uyarınca benim orada BÜSTÜM var. Senin ve herkesin. Ve donmuş haldesiniz. Yani statiksiniz. Dinamik hiçbir şey yok.

> Kristal olma ile aynı şey mi?

Evet kristalsiniz ya da QUANT değil GLOBULAR yani TÜMELSİNİZ. Quantlar sayısız parçacık. Ama orada siz TEK PARÇACIKSINIZ ve herşeyle birlikte tek parçacıksınız. O herşey RUH(+lar) gibi TEK PARÇA ama bilirsiniz ki şu heykel benimki, bu kıvamlı hologram da yediğim Karpuzunki ama BİRLEŞİKSİNİZ koparılamazsınız.

Page 26: ZigZag Zamanın Efendisi

Elması parlattığınız pamuk ile elmas aynı sertlikte asla zarar veremezsiniz. Orada bir mektup vardır ama yırtamazsınız ya da değiştiremezsiniz. İşte HIZIR blok zamanda(Ed Dehr) herşeyi böyle görebiliyor.

Allah dilerse-ki hep diler- oradan TAHTI koparıp Süleyman'ın sarayına getirir montajlar ve blok zaman denen hyper uzay'dan DİNAMİK süper uzay'a hologram aktarılır. O da bizim evrene girer Taht dinamikleşir ve taht dinamikmiş görüntüsü alır.

İşin tuhafı yukarı diyoruz ama HYPER space yani AŞAĞIDA kalıyor. Yerin 70 cm. kadar aşağısında ZAMAN DONMUŞ, ısı sıfır yani enerjinin kendisi de buz tutmuş, buz tutulunca herşey DONMUŞ. Ama PARÇACIK olmadığından KARADELİK de olamıyorlar.

Orada parçacık yok, tümellik var. (Tümellik entegrasyon değildir, bileşenleri yoktur, parçacıklar yumağı ve kombinasyonu değildir) TÜMEL olan BİR TEK DİR ikinci bir parçası daha yoktur. Burasını anlatabildim mi?

Yukarı misal alemi (Hyper Space) pozisyonu şudur: E=m'dir.

Enerji donmuştur madde ise BİRTEK (Pan) biçem(Formatı) vardır. Madde ve enerji kuantlardan oluşur. Bunun nedeni c kare denen EK işlevdir. Ama C2 kalkınca E=m olur. Konu ağır geliyorsa, daha basite indirebilirim. ???

Eğer enerji (quantlar) biçiminde olsaydı karadelik halinde çökecekti. Ama enerji sıfır kelvin denen bölgede TEK KUANT (Bloz uzay-blok zaman)halindedir. PARÇACIK olmayınca elbette karadelik durumunda kıyamet göremiyor.

Yani oradaki biçim ve biçemler KALICI, ebedi, bakidir. Oysa bizler kuant halindeyiz ve YAŞLANIR, dezentegre olup çürürüz. Ölürüz. Bu konu da anlaşıldı mı? Konu ağır kaçmasın, sormak isteyen mutmain olana kadar sorabilir.

> elif noktaları kulli şey tane midir?

Külli şey'in

SONSUZ YÜZEYLİ

SONSUZ TANE zarın

SONSUZ KEZ ATILMASIDIR.

Elif noktası bunun BİR ÜSTÜNDEDİR.

Page 27: ZigZag Zamanın Efendisi

Bunun da bir üstünde ELİF KEZ ELİF vardır.

Ve onun üzerinde de bunun +1'i olan VAHİD ve EHAD olan ALLAH vardır. Herşey ölür VAHİD olan kalır.

> İşte bunu aklım almıyor zaten sonsuz ihtimal + 1 çok büyük ve aklın sınırı. Zaten Allah'ımızın bize bahşettiği sınırda buraya kadar değil mi?

Şöyle düşün: Sen 1, 2, 3, .....sonsuz diye gitme.

Sonsuz ötesinden GERİYE say. (Countdown)

> (Y) Harikaa . çok iyi anladım ( tümden gelmek gibi mi? )

O zaman bizim ışık hızı (C) ile mutlak soğuk (sıfır derece Kelvin) arasında KISITLI sıkışmış, hapishane gibi bir yerde yaşadığımızı görürsün. İmkansızın ötesine geçerek MÜMKÜN olanı görürsün. Burada zor olan İMKANSIZIN ÖTESİNE geçmektir. Bunun diğer adını da biliyorsunuz: ????????

PARANORMAL

Ben normları, normaliteleri değil paranormları işleyerek zaten BİZLERİ SONSUZ ÖTESİNE GEÇİRMEDİM Mİ? İmkansızın ötesine (Tekillik singularity gibi) geçerek mümkün olanı(Normali) betimlemedik mi?

Vefk sistematiğinden öteye bir şey söyleyeceğim:

"ALLAH KENDİ SURETİNDE YARATTI İNSANI"

Yani bunun öteki adı WHOLE-GRAMM ya da KÜLLİ ŞEY'İN. İnsan faktörü ise Holy-Gram denen bir hologram formasyonu. Yani PAN-MATTER ya da METAMORPHUS denen hologramı kıvamlı biçimde dolgulama olayı senin sorunun yanıtıdır. Çok yüksek düzeyden sorduğun için konuyu ancak bu şekilde ÖZETİN ÖZETİ olarak tanımlıyorum.

> Hocam hemen bir soru : Kur'anı ve hikmeti indirdik diyen ayetler var, buradaki hikmet nedir?

FİZİK BİLİMİ. Tek yanıtı bu FİZİK BİLİMİ ve bu yasaların bir diğer adı da SÜNNETULLAH'tır. Yani fizik yasalarına HÜKMETME. Hakim-Hakem ve Hakk olan Allah'ın hüküm ve hikmetler topluluğuna SÜNNETULLAH diyoruz.

Page 28: ZigZag Zamanın Efendisi

İbrahim ailesine verilen hikmetler:

Süleyman'a verilenler:

İfritleri teshir etme bilimi, biyosfer canlılarının tümüyle konuşma bilimi, Rüzgar ve yeli emrine verme bilimi,dalgıçlık bilimi.

Davut için

Zırh bilimi,

Yunus için

denizaltı tekniği vb. vakit kısıtlı olduğundan saymakla bitiremeyiz.

HEPSİ FİZİKTİR. Hikmet daha önce de verildi. Mesela Nuh(a transatlantik-tersane bilimi) Tennur (Reaktör) bilimi vb. İlmi Hikmet'e bakarsanız sözlükteki karşılığı PHYSİC diye yazar physics ya da... Peri masalları olan HADİSLERLE ne ilgisi var parafizik ve fiziğin!

Hızır diyor ki: "Belkıs'ın tahtını EN ERKEN ben getiririm!

Doğrudur: Çünkü ifrit bir saniyede 300 bin km hız yapabilir en fazla. Hızır'ın ise DEHR'i vardır yani ifritin 1080 saniyede aldığı yolu DEHR zamanda bir tek AN'da lahzada alıyor. Şöyle diyelim: İfrit Tahtı getirene kadar Hızır 1080 kez ya da 1080 taht getirir. Burasını anlatabildim mi?????

İşte Hızır Blok zamanda Yani Dabbet ül Dehr olmuş. İyi de madem bir nesneye, bir tek yaprağa bile dokunamıyor ve değiştiremiyorsak Hızır Tahtı nasıl kopardı ve nakletti? İki aşamalı bir soru bu.

Önce basiti: Nasıl nakletti? Uzay yürüyümü ile. Yani 70 cm yukarı çıkarsanız UZAY size gelir. O halde Hızır Tahtı UZAY YÜRÜYÜMÜ ile nakletti. Oysa İfrit Sebe ülkesine gidecekti, Tersine Hızır, Sebeyi kendine getirdi.

Şimdi asıl soru şu: İyi de bunu nasıl koparacağız? Yani taht ve KÜLLİ ŞEY bir bütün ve dolayısıyla parça yok. Koparılmaz, herşey TOPLUCA alınabilir ancak. Pekiyi Hızır Tahtı nasıl kopardı?

Süper uzay denen üst uzayda (Wheeler-Feinberg-Sarfatti-Aiberg uzayı), oraya o “tek gök”e çıkan, evrenin tüm yaratılışlarını, TÜMDEN (Tümel, Globular, Olobal) ve Gerçel (Reel) olarak görür. Onu oradan alıp yeniden kurabilir ve kullanabilir. Bu uzayın sırrı da yine HIZIR'dadır. İfritler “Danseden Kraliçe” Belkıs'ın tahtını "Sen yerinden kalkmadan" getiririz dediler. Işık hızı dünyayı saniyede 7 buçuk kez dolaşır. Filistin ve Sebe arasını ise

Page 29: ZigZag Zamanın Efendisi

daha kısa alır.

Fakat Hızır başka bir şey önerdi: "Gözünüzü kırpmadan anında hazır ederim Sebe Melikesinin tahtını" dedi. Hızır iki tik-tak (En kısa zaman dilimi) arasını EBEDİ dondurdu. Yani her şey "Tıp" oyunu oynar gibi BLOK evren halinde kaldı. İfrit AŞAĞI MİSAL alemini yani Geon teknolojisini kullanmayı önerirken; Hızır Yukarı MİSAL alemini yani herşeyin "BÜSTÜNÜN, BİÇİMİNİN HEYKEL GİBİ YER ALDIĞI" statik Sarfatti-Aiberg uzayına çıktı (Ya da aynı anlamda uzay ona geldi). Danseden Kraliçe'nin tahtını orada TÜMDEN ve GERÇEL olarak HAZIR BULDU. Blok zamanda kaskatı olmuş uzaydan o tahtı getirdi (getirdi demek bile zaman alıyor). Zamansız uzayda taht, insanlar gözlerini kırpmadan ORADA beliriverdi.

İfritlerin zamanı, "Zemherir" denen mutlak soğuk içinde ENGELLENMEKTEDİR. Ama Hızır böyle değildir. Hiçbir doğa olayı onu yavaşlatmaz. Ayetin devamını yazarsanız, Hızır'ın D E H R denen zamanının asla yavaşlamayacağını ve ifritlerden de hızlı olduğunu göreceksiniz. Neml 40 lütfen;

<> 27/40. Kendi yanında kitaptan ilmi olan biri dedi ki: "Ben, (gözünü açıp kapamadan) onu sana getirebilirim." Derken (Süleyman), onu kendi yanında durur vaziyette görünce dedi ki: "Bu Rabbimin fazlındandır, O'na şükredecek miyim, yoksa nankörlük edecek miyim diye beni denemekte olduğu için (bu olağanüstü olay gerçekleşti). Kim şükrederse, artık o kendisi için şükretmiştir, kim nankörlük ederse, gerçekten benim Rabbim Gani’dir (hiç bir şeye ve kimseye ihtiyaç duymayandır).

Hızır'ın, onu oraya nasıl getirdiğinin mekanizmasını açıklayacağım. Aslında ALLAH katında herşey ÖKLİD (Eukleides) uzayıdır. Bir zemin vardır (enxboy veya xy metrekare), bir de buna dik gelen bir YÜKSEKLİK boyutu (Z, Hu, Sultan güç vb) vardır. O katta evren KUTU gibi düzdür. Verilen bir noktadan, bir tek PARALEL çizilmektedir.

Bunun kanıtları çoktur:

Örneğin ARŞ. (Bunun çizimini Cifir çizimlerimde vermiştim.)

Örneğin Kürsi (Kürsü); tam anlamıyla bir KÜRSÜ biçimindedir. Üstünde xy'den oluşan LEVHİ MAHFUZ vardır. Ama kendisi MASA gibidir. (Z yükseklik boyutu vardır.)

Demek ki xyz üçlüsü şu iki ana öğeye ayrılıyor:

1. xy olan ZEMİN/Mahşer meydanı veya Aktarıssemavat

Page 30: ZigZag Zamanın Efendisi

2. Z olan DİKME (Sultangüç). Z => Hu/hüve boyutunu incelemiştik (indillahi). xy olan MEYDAN/Ayna yüzeyi misallerini de incelemiştik. Bu ikincisinde ikiboyutlu, fakat YUFKA biçiminde bir zemin vardır, dairedir. Dairelerin biliyorsunuz, illa ki ÇAPI (ya da yarıçapları) olur. Ama x ve y'yi ayrıca İKİ KATMAN temsil eder. Alttaki katman (Esfeli safilin>>>Aşağıların en aşağısı), ARZ- altı/derinliği anlamında- DABBE denen bölgedir. Buraya MAHŞERİN toplu MEZARI da diyebilirsiniz. Tüm canlılar yeniden ORADAN yaratılacaktır. Sanki burası bir yeniden diriliş çiftliğidir. Bu mezar kalınlığındaki DABBET ARZ'ının hemen üstünde MAHŞER MEYDANI yer almaktadır. Bunun da bir iki metre yukarısında TARIK SEMASI yer alır.

Ama bu sahte kalınlıklara rağmen, derinlikler, Z => 3. boyut değildir, yükseklikler değildir. Orası aktarıssemavat'tır. Gerçek yükseklik (Rahman-33), yani Öklidyen Z boyutu (Sultan güç), YUKARIDADIR. "Enerji (cin) ve maddi (insan vb) tüm canlılar, bu AYNAYA hapsolmuş görüntülerdir ve görüntüler aynadan çıkamıyorlar," demiştim. Çıkmaları için SULTAN güç gerekiyordu -hatırlarsanız-. O da ÖKLİD uzayın DİKMESİDİR.

Arş, Kürsi, Levh, Sidre, Cennetler vb, hep bir YÜZEY katmanlarıdır. Üsüste geldiğinde yükseklik boyutu ortaya çıkmaktadır. Fakat, xy olan MAHŞER MEYDANI'na, ÜFFÜN gereği "üflendiğinde", bir BALON EVREN olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu evrenin Riemann ve Lobatçevski (Kısaca Gauss uzayı) olduğunu biliyoruz. Balonun havası söndürüldüğünde ne olur? Yeniden yer (Arz) ve Gök (Sema) BİTİŞİRLER >>>>>> MAHŞER MEYDANI olur.

Ayetler diyor ki: "Gök ve yer bitişikti onları biz ayırdık, görmüyorlar mı?" (Fetekna >>> Tarık ve Dabbet arasının, ŞİŞEN EVREN dolgusuyla (uzay-zaman dört boyutlusuyla) doldurulması demektir.) İfrit diyor ki: “Siz daha yerinizden doğrulmadan ben Sebe melikesinin tahtını getiririm.” İfrit zamanda İLERİ giderek bunu yapabilir, hızlıdır, ama zaman oku İLERİDİR. Oysa Hızır, zaman okunu tersine çevirebiliyor (DEHR budur), hem de istediği kadar. Mesela bunu söyleyen İfrit daha DOĞMAMIŞKEN onun gerisine gidebilir. İfritler (ephrates/fırat cinleri) en yavaş giden cin topluluğudur. Bu yüzden boyları anormal uzun (devasa) görünür. Çünkü hareket doğrultusunda hızlanıldığında cisimler relativite gereği boyları kısalır.

HIZIR DEHR denen ALLAH takvimi diyebileceğimiz bir ZAMANIN efendisidir. CPT simetrilerinde bu T (time)harfiyle anlatılır. T bir çok şekilde vardır.

Page 31: ZigZag Zamanın Efendisi

Bildiğimiz ileri zaman, tersine giden zaman, bir ileri bir geri giden (Osilasyonik şeytan zamanı) KİRİŞTEKİ zaman (Yecüc Mecüc takvimi) Teğetteki zaman (Kiramen katibin ile BİRLİKTESİNİZ, Ruhun=Bilincin ile iç-içesin. Sen DIŞ uzay zamanda dört boyutludasın, onlar ise 7 boyutta/tünel içinde enfusi zamandadır.)

Kiriş teğet zaman ötesinde bir de ÇAP uzayı vardır (Dördüncü saklı boyut, yani iki boyutlu evren yüzeyinin içinde ÇAP olarak kalan saklı üçüncü düzlem zamanı) ve bunların üzerinde D E H R denen bir ALLAH zamanı...

Hızır bu ZAMANIN EFENDİSİDİR.

Ne bizim gibi zamanda ileri ya da geri ne şeytan gibi bir ileri bir geri gitmez.BLOK ZAMANDA HERŞEYİ DENETLER, HER ZAMAN DİLİMİ ONUN EMRİNE VERİLMİŞTİR.

Zaman impulsları arasında HYPER uzayın (Yukarı misal alemi) içinde bizlerin Ashabı KEHF gibi donakaldığını, kıpırdayamadığını ve orada varlıkların DURAĞAN heykel veya büstleri olduğunu burada quantum fiziği olmadığını, evrenin bir blok BÜTÜN olarak TEK parça olduğunu görüyoruz.Yani bir yerde ben sen o , masa, sandalye, uçankuş ve rüzgar TEK BİR PARÇA olarak bitişik durmaktayız. QUANTUM FİZİĞİ HyperSpace'de yoktur. Çünkü evren Hilbert uzayındaki gibi BİR TEK parçadır. (Sadece bizim evrenden söz ediyorum, bu dinamik melekleri vb. bağlamaz.) Böyle zamana D E H R deniyor(du hatırlayınız. Dehr ile ilgili AYET lütfen)

> 45/24 Dediler ki: "Şu dünya hayatımızdan başkası yok. Ölüyoruz, diriliyoruz. Bizi zamandan başkası helak etmiyor." Onların bu konuda hiçbir bilgisi yoktur. Sadece sanıda bulunuyorlar.

> 76/1 İnsan üzerinden, henüz anılan birşey olmadığı bir süre geçmedi mi zamandan?

Teşekkür ve arapçasıyla DEHR ayetini yazar mısınız ltf.

> 76/1. Hel eta alel'insani hyynüm mined dehri lem yekun şey'en mezkura.

(Dehr'e yemin ediliyor)

Yukarıdaki iki ayeti lütfen üç kez okuyun ve biraz tefekkür ediniz. Devam edeceğim.

> 1. Hel eta alel'insani hyynüm mined dehri lem yekun şey'en mezkura.

Page 32: ZigZag Zamanın Efendisi

dehri lem yekun şey'en mezkura.

dehri

D E H R

Dehr'e DÜNYADAN bir örnek:

İfritler diyor ki : "Kraliçe (Belkıs)nin tahtını siz yerinizden doğrulmadan getiririz....."Ama onlar ZAMANI kullanmakla kısıtlılar. DEHR'i kullanacak bir KUL ne diyor? (Ayet lütfen)

> 27/40 Nezdinde kitabdan bir ılim bulunan zat ise: ben dedi: onu sana gözünü kırpmadan evvel getiririm, derken onu yanında duruyor görünce: bu rabbımın fazlından, dedi: beni imtihan için ki şükür mü edeceğim? Yoksa küfran mı? Her kim şükr ederse sırf kendi lehine eder, her kim de küfranda bulunursa şübhe yok ki rabbım ganiydir kerîmdir.

27/40 DEHR>>>>>>Onların bu konuda hiçbir bilgisi yoktur. Sadece sanıda bulunuyorlar. Karşıtıdır.

> 45/24 Dediler ki: "Şu dünya hayatımızdan başkası yok. Ölüyoruz, diriliyoruz. Bizi zamandan başkası helak etmiyor." Onların bu konuda hiçbir bilgisi yoktur. Sadece sanıda bulunuyorlar. İfrit'in pozisyonu bu. Ama DEHR'in sahibi olan KİŞİ blok zamana giriyor. Herkes o an orada ölü.(Donmuş durumdalar.) Dinamik uzaydan (Süper uzay=Aşağı misal alemi) TAHTI getiriyor. Evren bir PULS daha atarak GENİŞLEDİĞİNde taht orada hazır bulunmaktadır. Cinler ışık hızına yakın bir hızla gidişlerine güvenirken DEHR'in sahibi iki puls arasındaki BLOK ZAMANI kullanmıştır. (Gözkırpması bile bununu yanında milyar yıl kalır.)

Nezdinde kitabdan bir ılim bulunan zat ise: ben dedi: onu sana gözünü kırpmadan evvel getiririm, derken onu yanında duruyor görünce

Nezdinde kitabdan bir ılim bulunan zat ise: ben dedi: onu sana gözünü kırpmadan evvel getiririm, derken onu yanında duruyor görünce

Nezdinde kitabdan bir ılim bulunan zat ise: ben dedi: onu sana gözünü kırpmadan evvel getiririm, derken onu yanında duruyor görünce

Bunun için Hızır dedemize ilk baştan beri ZAMANIN EFENDİSİ diyordum.

(Lord of the Blocked time)

Page 33: ZigZag Zamanın Efendisi

Şimdi DEHR'e girelim. Dediğim gibi herşey BİTİŞİK, arzdan itibaren ayaklarımız bitişik, bütün ayaklar bitişik, hava molekülleri bitişik. Quantum yok herşey tek parça. (kendisi blok/yekpare, monoblock bir bütün) Bu DEHR bölgesine sadece zamanın efendisi ve İki zamanlılar girebiliyor. DEHR'in efendisi ile KARNEYN'lerin farkı çok büyük. Bir KARNEYN blokuzaya girer (Tarık nedeniyle) ama herşey adeta elmasın sertliğinin sonsuz katıdır. Yani bir güvercinin kanadından bir telek koparmak MÜMKÜN değildir, o BLOKTUR, bitişiktir, tek bir şeydir. Artık külli şey'in olmuştur ve ŞEY'ler (ve de quantlar) YOKTUR. Planck sabiti arkasındaki evrendir o. Mesela sizlerden biri orada ÖLÜ-BLOKSUNUZ, size bir zarar vermek istiyorum. Mesela cebinizdeki bir şeyi almak istiyorum-habersizce-ama alamıyorum: Çünkü evrenin bütün enerjisi bile sizi bir mikron (mm'nin binde-biri) dahi oynatmaz. Kataleptik bir evrendir.

Size iki zamanlılar KARNEYN(ler) hiçbir şey yapamazlar. Kimse size dokunamaz ve siz korunmuşsunuzdur. KARN için durum bu. DEHR için ise (tek zaman CPT-ıv zamanı) Size zarar verilmesi mümkündür. Bunu yapacak kişi büyük bir ilim ve -burası çok önemli-ilmini kötüye kullanmayacak, size zarar vermeyecek bir R A H M E T sahibi oldurulmuştur. Hızır ile ilgili Kehf ve yukarıdaki ayetteki ilm ve rahmet sahibi ayetleri lütfen)

> 18/65 Orada, kullarımızdan öyle bir kul buldular ki, biz ona katımızdan bir rahmet vermiş, lütfumuzdan bir ilim öğretmiştik.

biz ona katımızdan bir rahmet vermişbiz ona katımızdan bir rahmet vermiş

biz ona katımızdan bir rahmet vermiş

Bir de yukarıdaki ayet lütfen

>27/40 Nezdinde kitabdan bir ılim bulunan zat ise: ben dedi: onu sana gözünü kırpmadan evvel getiririm, derken onu yanında duruyor görünce: bu rabbımın fazlından, dedi: beni imtihan için ki şükür mü edeceğim? Yoksa küfran mı? Her kim şükr ederse sırf kendi lehine eder, her kim de küfranda bulunursa şübhe yok ki rabbım ganiydir kerîmdir

Burada ilim vasfı yazılmış ama RAHMET'ten söz edilmemiştir. Çünkü Kendine ait olmayan bir şeyi "HABERSİZCE ALMAKTADIR" Melike'nin tahtını.... Pekiyi kendini nasıl affettirdi?

Page 34: ZigZag Zamanın Efendisi

Nasıl RAHMET sahibi oldu? Bunun da sırrı Süleyman'ın mektubunu yazmasında:Mektubun ilk cümlesi HIZIR'a ait; kalanı ise Süleyman peygamberin dikte ettirdiği cümlelerdir. (Süleyman'ın mektubu lütfen)

> Neml 30,31 "Mektup Süleyman'dan gelmiştir. O, "Bismillahirrahmânirrahîm" diye başlamakta ve içinde `Bana karşı büyüklük taslamayın ve teslimiyet göstererek bana gelin' denilmektedir."

Bismillahirrahmânirrahîm diye başlamaktadır

rahmânirrahîmrahmânirrahîmrahmânirrahîmrahmânirrahîm

yani RAHMET! Bunu hissetiniz mi?

RAHMET özelliğini en baştan; İLİM özelliğini de daha sonra uyguluyor Hızır. Bu yüzden ona verilen RAHMET ve İLİM ayrı ayrı anılıyor ayetlerde... Rahmet ve ilim neden sadece ikisi YANYANA duruyor ve Misak elçisinin İLK İKİ VASFI oluyor. Anlaşılıyor değil mi? Rahmet'in tanımını yapmak için lütfen Tevbe suresi son ayeti yazar mısınız?

> 9/128 İçinizden size öyle bir elçi gelmiş bulunuyor ki sıkıntıya uğramanız ona ağır gelir; size düşkün, inananlara şefkatli, merhametlidir.

>9/ 129 Eğer aldırmazlarsa deki: bana Allah yetişir ondan başka ilâh yoktur, ben ona dayanmaktayım ve o, o büyük Arşın sahibidir

Bunun arapçası lütfen

> 128. Le kad caeküm rasulüm min enfüsiküm azızün aleyhi ma anittüm harısun aleyküm bil mü'minıne raufür rahıym

> 129. Fe in tevellev fe kul hasbiyallahü la ilahe illa hu aleyhi tevekkeltü ve hüve rabbül arşil azıym

raufür rahıym

raufür rahıym

raufür rahıym

Er Ra'uf (raf, irtifa'dan anımsayınız) ve Er Rahiym (Merhamet'ten hatırlayınız)

Page 35: ZigZag Zamanın Efendisi

Efendimiz ilim sıfatını almadı ama Rahmet sıfatını RAFRAF'a bindiğinde (Refref de deniyor, RAUF ile ilgili) aldı. (Refref ile ilgili veriler lütfen) (Burak ve Refref)

> 19/57. Ve rafa'nahü mekanen aliyya

> 19/57 Onu yüce bir mekana yükselttik.

(Ayet değil verilere bakınız: Burak bir binek hayvanı; Refref de minder diye geçiyor)

> 55/76Muttekiiyne ala rafrafin hudriv ve abkariyyin hisan

> 55/76Yeşil yastıklarda, emsalsiz döşekler üzerinde yatarlar yan.

Evet biri bu

rafrafin

(Efendimiz Miraç'a çıkarken İKİ araca binmiştir birisi Burağ ötekisi Refref) Şimdi Refrefi anlatayım:

Aşağı (dinamik) ve Yukarı (statik) misal alemleri (yani Süper ve Hyper uzaylar) arasında bir BREAK vardır. (çatlak) Altta cisimler ve eşyalar her an oluşum ve aynı anda bozunum halindedirler ve yakalanamazlar. Yani quantum belirsizliği hakimdir. Ama ikisi arasında (İki RAF) bir transfer mümkündür: Aşağıda biri (mesela ben) doğduğumdan ölümüme kadar bütün ANlarım üstüste bindiğinden resmim tanınmaz haldedir. Çünkü dinamik davranışlıdır. (Süper uzay-quantum köpüğü ve tünelleri)

DEHR şudur: oradaki bir CİSMİ tanımak ve yukarıya getirmek. (RAF RAF taşımak) DEHR seviyesindeki kişi aşağıdaki kıpır kıpır wormhole'ları (cornholes) oluşum hızlarını aşarak "Yavaşlatıp" görmüş olur. Yani hiçbirimizin görmediğini, göremeyeceğini, tek başına gören ZAMAN tanımına DEHR denmektedir. TAHT oradan alınır (Burak) ve RAFRAF yukarıda betimlenir sonra bu statik taht yeniden aşağıya (burak) gider onu hemen İLGİLİ solucan deliği uzanır ve yutarak içinden geçirir ve ucundaki akdelikten hemen evrene (dünyaya, adrese) verir. Taht orada var olur.

Hz. Hızır’ın namaz kıldığını İŞİTTİM, ama görmedim. EHLİ KEHF 309 yıldır yatıyorlardı ve o çağda da namaz vardı. Uykudan önce ve uykudan sonra iki namaz kıldılarsa 309 yılda bir vakit namazı kılmış oluyorlar. İsa da namaz emri almış peygamberdir. Gidiş gelişi 2000 küsur yıl tutuyorsa (iki gün anlamında), iki günde altı vakit namaz var. Ama araya ikibin yıl giriyor. DEHR zamanı 7200 yıl ve artı 400 yıl daha

Page 36: ZigZag Zamanın Efendisi

sürecektir. Allah'ın katında bir gün meleklerin yükseldiği 50 bin yıl ise, melekler SECDE etmek için acaba HANGİ TAKVİMİ KULLANIYORLAR? Acaba NEDEN dirildikten sonra BİR DAHA NAMAZ KILMAK YOK! Mahşerde ve Cennet-Cehennem’de EBEDİ yaşayacağız ve NAMAZ yok, ÇÜNKÜ DEHR takvimi var.

EBEDİ YAŞAMDA NAMAZ YASAK! (Sadece dünyada o da NEDENSELLİK var olduğu içinNAMAZ FARZ.) Tarık semasına çıkıp da, bir saniyenin sonsuzlaştığı o "AN"da nasıl ve hangi zamana göre namaz kılınır?

ŞUNA DİKKAT ETTİNİZ Mİ? Kur'an'da AYETLER var ki, "Onlar yanüstü, yüzüstü, sırtüstü yatarak da SALAT ederler" diyor.

Yunus 12: İnsana bir sıkıntı dokunduğu zaman, gerek yan yatarken, gerek otururken, gerek dikilirken bize dua eder. Kendisinden sıkıntısını gideriverdik mi sanki kendisine dokunan o sıkıntı için bize hiç yalvarmamış gibi aldırmadan geçer gider. İşte o aşırı gidenlere yaptıkları şeyler böyle güzel gelir.

DEHR'de namaz yüzüstü, sırtüstü, yanüstü yere uzanarak da kılınır. Buna SÜREKLİ NAMAZ HALİ denir. Fakat bu HALDEN , yeryüzü takvimine indiğinde Hızır, mesela Musa ve Yuşa ile BİLDİĞİMİZ VAKİT NAMAZI KILARLAR. Sonra DEHR'e döndüğünde bu kez yeniden yüzüstü, sırtüstü, yanüstü namaz kılmaya devam ederler. SÜREKLİ NAMAZIN vakit farzı yüzünden bu böyle olmaktadır. Çünkü MEKAN sabittir (Odanın eni boyu yüksekliği durup dururken kısalmaz, uzamaz) ama aynı oda, eğer ÖZEL BİR ZAMAN (dördüncü boyut etkisi) altındaysa, uzayıp kısalan zamandır. O halde, ODADA olan kişi KENDİ TAKVİMİNE göre namaz kılacaktır. Öteki odalara aldırmayacaktır. Çünkü ÖZEL ZAMANI oluşmuştur. Zaman içinden bir zaman çatalı ayrılmıştır. Zaten o manyetik fırtınada bildiğiniz Güneş ve gök sapsarı kesilir ve sizin bulunduğunuz kabin ise yeşil neon altındaymışsınız gibi olur.

Manyetik fırtınaya yakalanan pilotları hatırlayınız: "Gök sapsarı oldu, ve yön duygumuz kayboldu, zaten hiç bir gösterge de çalışmıyordu. İleri uçtuğumu sanıyordum, fakat manyetik fırtına geçince tamamen yukarı ve ters yönde gittiğimi anlayıp, rotayı düzelttim..." diyor pilotlar. (Yüzlercesine bir örnek verdim). Bir de şunu ekliyorlar: “Fırtına bir dakika kadar sürdü... Ama kontrol kulesi tersini söylüyor: Sizi 42 dakikadır radarda kaybettik”.

Aslında ben size birimi verebilirim. 18 dakikaya karşılık 1 saniye geçmektedir. On saniye için 3 saat geçmektedir. DOĞRU takvim budur. Burada yer istasyonu da pilot da yanılıyor. Çünkü RADAR DALGALARI, 3 saat yerine 42 dk. gösteriyor. Radar dalgaları da elektromanyetik alana TUTUKLANDIĞINDAN, takvimi değişti. Üç saat yerine 42 dk. diye görünüyor.

Page 37: ZigZag Zamanın Efendisi

Bugün sembolik hıdırellez günü. Web hadislerinde Hızır (Hıdır) ile İlyas'ın buluşması diye bildirilen gün.

Hadis ve bundan esinlenen külliyatlar inancında, Hızır'ı İlyas peygamberler buluşturmaktayız. İlyas'ın "Ölümsüzlük otunu" bulduğu ve ölümsüz olduğu yine bu hadis ve uydusu külliyatlarda uydurulmaktadır. İki ayrı peygamber olan İlyas ve Elyesa da bu hadislerde karıştırılmaktadır. (Bu büyük bir yanlıştır)

Oysa ölümsüzlük sırrını bulan "Lûkman/Lokman" diye bilinmelidir. İlyas veya Elyesa değil! İlyas ve Elyesa ikisi de ölümle vefat etmişlerdir. Sürekli diri olduklarını söylemek için tüm diğer peygamberlerin de ölmediğini söylemek gerekir. (Tafdil yoktur çünkü) Zaten Lukman, Üzeyr (Ezra), Zülkifl(Hezekiel) özel elçilerdir. Üzeyr, Zülkarneyn, Lokman'ın ve artı olarak Hızır'ın peygamber olduğu Kur'an'da yer almaz. Tersine bunların KARN ve DEHR'i (CPT'nin T fazlarını) denetleyenler olduğu "Anlayan" için "Apaçık" bildirilmiştir.

Hızır'a ait terminolojiyi biliyoruz:

Türk, Fin ve Moğolların ortak atası olan Yafes'in TURGUT kökeninden gelmektedir. Bir de kafiye olsun diye (Aniden görünüp kaybolduğu için) Korkut DADA (Dede korkut) diye de bilinmektedir. DADA=ATA ve ADAM olup sanskritçedir. (Hatırlarsanız. Veya ingilizcedeki Daddy, türkçedeki dede ile irdeleyebilirsiniz. Kesin erkek ve ata/dede) (Öte yandan YAHYA ve İDRİS'in de ölmemiş olduğunu yüce bir makama alındığını ve Misak elçisi olduğunu da aklımızda tutalım)

Kök dil sanskritçe'de ikisini karşılayan bir kelime var : HAY=Hayatta>>>>>YAHYA ve de bunun BİLEŞTİRİLMİŞ biçimi olan HAY+DEHR=HAYDAR

Dehr Hızır'ın imtiyazlı zamanıdır ve Allah'ın bize uyum zamanı olan DEHR'i sadece HIDHIR (hızır, Hıdır) ile paylaşmıştır. (Allah'ımızın Alim, Mucid gibi isimlerini paylaşması bir şirk değil paylaşma yani bize yansısı'dır.) Halil=Mutlak yalnız olana TEK DOST anlamındadır. Allah'ımız mutlak yalnızlığını İbrahim ile paylaşmıştır. Bunun gibi DEHR denen özel zamanını da SADECE ve SADECE Hızır ile paylaşmıştır. Rakibi yoktur, tıpkı Haliluürrahman kelimesinde olduğu gibi. Cebrail bile Levhi Mahfuz'u göremez, vahy onun katına (Sidre)ye indirilirken, Hıdır Levhi mahfuz'un gayb olmayan/ışıyan SIR'larına(esrarına) muttalidir.

Hızır (Khıdhr) da bir lakaptır, ilahi takma bir isimdir.

Kelime kökeni Sanskritçe'de iki eş anlamlı sözcüktür.

Page 38: ZigZag Zamanın Efendisi

1. Hazır (Haziran ayı=Hızır ayı /hazır olmak, Hazirun=Bir mecliste hazır olanlar vb.)

2. DEHR (ZülKARNeyn gibi) DEHR (Haydar)Yani Ö Z E L bir zamanı olan, zamanını Allah takvimi ile paylaşan demektir. Bu sayede hızır DEHR, LEVH ve NEFH denen evrenin üç ilahi katmanına "Vize"lidir. Çünkü rahmeti Allah verirken, İlmi de "Üç karanlık kata giderek" almıştır.

YAHYA yine allah'ın Dehr gibi bir ismidir. DEHR ölü olabilir (Allah'tan başka hiçbir varlık o an , mesela kıyametten sonraki veya yaratılmadan önceki dönemler gibi-bulunmayabilir) Ama ŞEHİD Allah'ımız ŞAHİD (tanık) dilediğinde yani varlık yarattığında HAY+DEHR adı gerekmektedir. (Sanskritçesi HAYDAR, hatta Haydarabat derken Abat=Kent)

Bunun bir benzeri:

1. Ol dediğinde o şey >>>>CANSIZ>>>>>olarak oluverir. (Atomlar gibi)

2. ÜFF dediğinde (Ruhundan üflediğinde o CANSIZ, canlı oluverir: Tıpkı bedenimizin CANSIZ atomlardan oluştuğu halde RUH üflendiğinde CANLANMASI gibi)

Bunun gibi :

1. DEHR >>>Alalh'ın kendisinden başka hiç bir şey olmadığı ZAMAN'dır. (Ezeli-ebedi, El Evvel/vel Muahhar, BAKİ/Beka isim ve sıfatları gibi)

2. Zamanın idrakına ancak Şehid Allah'ımız ŞAHİD (varlık) yarattığında muttali oluruz, kavrarız.

HAY denen kavram olmasa DEHR asla anlaşılmaz. Çünkü bir gözlemci yoktur! Mutlak "La ilahe illallah" statüsü devam etmektedir. (Devam, daim, daima, idame bunlar ZAMAN'ın DEHR olgusu ile ilgili ve ilintili kavramlardır)

İyi ama kim ALLAH'ın tek olduğuna tanıklık (Şehadet) edecek?

HAY yani diri olan ya da YARATILMA ADAYI olan yaratık! O olmazsa "La ilahe illallah" diyecek tek tanık/kendisine tanıklık yapmak durumunda olan Rabbimiz>>>>EŞ-ŞEHİD'dir. DEHR denen Allah zamanı ve takvimi bir HAYY (Diri) d a h a olduğunda işlevseldir (Fonksiyonunu yerine getirir.) DEHR bunun için "ALLAH'IN özel zamanıdır", ortada kul/tanık/varlık yoktur. HU diyecek bir kişi daha yoktur!

Bir kez daha yineliyorum:

Kelamdan Kun+ruh'undan üffün olmazsa HUN canlanamaz, cansız (Külli şey*in yani hiçbir şey olarak) kalır.

Page 39: ZigZag Zamanın Efendisi

DEHR denen Allah zamanı da HAY(at) bulmuş bir varlık yaratılmazsa şahidsiz kalır yani ALLAH'a şehadet getiremezsiniz. (Siz asla zırcahil Saidi Nursi ve karacahil halifeleri Gülen, Kutlular'ın, Aczmendicilerin palavralarına revaç etmeyiniz. Bunlar hayatımda gördüğüm en büyük yalancılar ve Kur'an'a alternatif ve de karşı yazılmış yeni bir Kur'an gibi külliyat uydurmaya çalışan kürdistan militanlarıdır. Her nurcu aynı zamanda Türkiye'nin üniterliğini bozmaya çalışan vatan haini İngiliz destekli yudaik kürdo GOYIM (konuşan hayvan) devletinin KÜRT militanıdır bunu A S L A unutmayınız!!!!!!!)

Yahya peygambere bir göz atalım:

Annesinin huriliği, (Kaburgadan) doğumu her bir benzerliği ile sanki İSA'dır. Ölümsüzdür, henüz ölmemiştir>>>>Tıpkı İdris ve Hızır gibi... (Üçler meclisi)

Hızır'ın (Dehr sahibinin) yani Misak elçisinin:

a) Hızır Deccal tarafından öldürülene kadar

"YARDIMCI ŞAHİDİDİR, muavin Misak peygamberidir)

b) Hızır'ın öldürülmesiyle

ASLÎ misak elçisi olacaktır.

Yani misak elçisi İKİ aşamalıdır. (Bunu çok iyi kavrayınız, çünkü, bazı e-maillerde bana misak elçisi konusunda kendimle çeliştiğim söyleniyor ;))))))))

MİSAK ELÇİLERİ bu durumda iki tanedir:

HAYY(Yahya: lakabıdır asıl adı Kasım/quazeem) ve de DEHR (hızır:Lakabıdır)İkisi birden Yahya+dehr>>>>HAYDAR'dır... Yani HAYDAHR!!!!!!! Hıdırellez yoktur ama HAYDAR buluşması vardır. Bunu Kars yöresi türk folkloru da bilir: Dede korkut (Sünni kökenli türklerde) Hayder baba (Şii kökenli türklerde, mesela Azerilerde) Her iki mezhebde de literatüre geçmişlerdir. (Dede korkut hikayeleri ve Heyder baba şiirleri. Bu ikincisini de araştırınız, dede korkut ve Haydar baba aynı kişilerdir.)

Yılın yarısı HAZİRAN yarısı da KASIM'dır. Neden acaba???????

AltBölüm 4A

Zaman Yolcuları

Her çağın kitabı olan Kur'an zaman yolculuğu mekanizmasının bulunacağı o GELECEK

Page 40: ZigZag Zamanın Efendisi

gün için konuşuyor ve İLERİ BİLGİ ve "sırların ortaya çıkacağını" bildiriyor.(Mahşeri anlatmıyor,. Dünyadan söz ediyor. Zamanda geriye yolculuğun başladığı İLK gala (Siftah)yı anlatıyor

9- O gün bütün sırlar yoklanıp, meydana çıkarılır.

SIR dediği zamanda GERİYE yolculuk mekanizması

YOKLAMAK= sırların denenmesi

AÇIĞA çıkmak=Teori yerine tatbikata geçmek

9- O gün bütün sırlar yoklanıp, meydana çıkarılır.

10- İnsanın o gün ne bir gücü vardır, ne de bir yardımcısı.

Koskoca bir insanın zamanda küçülerek yaşça geriye giderek çocuk-bebek-embriyo olmasındaki o acizliği ve güçlüğü hele hele zamanda geriye gittiği için "HİÇBİR ŞEY hatırlamaması, YOLA hangi amaçla çıktığını HİÇ bilmemesi, hatta yola çıkma kavramını bile bilememesi...

Yeniden doğacak... Zahmetli bir iş. Büyük fedakarlık gerektiriyor. Ömrünüz uzamıyor ki. O sıkıcı ve cahillik ile dolu çocukluk günlerine dönülüyor. İkinci hatta üçüncü kez askerlik yapmak gibi istenmeyen bir şey ...

Zaman yolcusu gerçekten fedakardır. Üstelik yola çıkarken, "Felç" geçireceğini ve belki de hiç kurtulamayacağını da biliyor. Sevdiği eşiyle aynı yaştadır. Ama dönüşte yaşıtı olan karısı "Annesiyle aynı yaşta bekleyecektir onu.." Bir yuva yıkılacaktır. Zaman yolcusunun fedakarlığı anlatmakla bitmez. İki kez doğum, iki anne iki baba, iki kişilik, iki dil, iki şahsiyet. Her neyse...

> Hz. Hızır ın seçtiği özel insanlardan oluşturuluyor olması sce leri güvenilir kılıyor değil mi?

Hızır SEÇMEZ. Zaman yolcusu (Hangi bağın tarafındaysa) ona bakar ve onu bulur. Evliliğine kadar karışır. Şununla değil bununla evlen gibi. Bir soru da sorulamaz bu huysiz adama. (Musa bile soramıyor, azarı işitip poposunun üzerine oturuyor.) O zamanın efendisi (Haşa sanki tanrı Chronos'tur) Zaman onun için yoktur. Zaman "Zülkarneyn denen zaman yolcuları" için vardır.

Page 41: ZigZag Zamanın Efendisi

Kur'an'ın bir çok adından biri de İ L İ M 'dir, biliyorsunuz. O halde sufyanistlerin tersine ve Allah'ın doğrultusunda Kur'an aynı zamanda bir İLİM kitabıdır ve HİKMET kitabıdır. Dolayısıyla 7 anlamı (sebul mesani) ve salt matematiği ve de hologramı vardır.

Kur'an tamamen CPT yasalarıyla (Simetri-parite-zaman) anlatıldığından FİZİĞİ de vardır. T=Time paritesi inanılmaz derecede önemlidir. DEHR=Teğet zaman (Hızır) SUDD (Sed=Karneyn)>>>>>>>>KİRİŞ zaman gibi CPT simetrilerini vermiştim hatırlanırsa.

Mağarada geçen zaman CP+T simetrisiyle anlatılıyor.

Hızır-Musa-Yuşa olayı da aynı Pariteyle anlatılıyor.

Meryem'in hamileliği ve İsa'nın özelliği de aynı biçimde anlatılıyor.

Zaten KEHF suresinin en başlarında "Hz. İsa ile ilgili çoook önemli bir ayet var. Onu yazabilir misiniz?

> 3. Onlar, o hal üzere sonsuza dek kalıcıdırlar.

> 4. Ve "Allah bir çocuk edindi" diyenleri uyarsın diye indirdi onu.

Evet sanırım orada. Biliyorsunuz ki KEHF suresinin tamamı ZAMAN YOLCULUĞU üzerine kuruludur. İSA da zaman yolcusudur. İsterseniz 1,2 ayetleri de yazınız. Lütfen zahmet olmazsa.

> 1. Hamt o Allah'a ki, kuluna Kitap'ı, kendisinde hiçbir eğiklik ve çelişme yapmaksızın indirdi.

> 2. Katından dosdoğru gelen açık bir söz olarak indirdi onu. Ki, zorlu bir iş ve oluş konusunda uyarsın ve barışa yönelik hayırlı ameller sergileyen müminlere, kendileri için güzel bir ödül öngörüldüğünü muştulasın...

Birinci ayet şunu anlatıyor:

Levhi Mahfuz'dan bir MATRİSS(Rakim) ve bundan bir MATRİKS(Kehf) indiriliyor.

ikinci ayet ise

Batıni olarak "ŞEHİDLİĞİ" yani KEHF içinde yüzyılları aşan ALLAH ASKERLERİNİ anlatıyor.

Page 42: ZigZag Zamanın Efendisi

Şehidler KEHF içinde diridirler/ölümsüzdürler. Zamanları mutlak olarak durmuştur. Ancak Allah dilerse yeniden BLOK ZAMANDAN çıkarak bir DEHR ya da Karneyn'e girerler Ya da bunun tersine düşmanlar "BLOK ZAMANA" alınır ve 309 yıl sonraya postalanırlar. (Çanakkale’de kaybolan İngiliz a l a y ı gibi) Bermuda'da kaybolanlar gibi kimi de günahsızdır.

Tüm bu uzay-zamanda yürüyümler kısa bir andır. Yani bir mağarada (Kurşuni hiçlik) 8 saat kadar bir uyku süresi vardır. Sonra o mağaradan çıkılır. Bir bakarsınız ki 3 asır geçmiş. Artık çağınıza dönemezsiniz. Bermuda ya da İngiliz Alayı her ikisi de kaybolduktan sekiz saat sonra 3 asır sonraya geçmişlerdir. Sizlerin torunlarınızın torunları onları (büyük büyük dedelerini)karşılarlar ve yeni hayatlarına hazırlarlar.

Zaman yolcusu BİLMEDİĞİ BİR ZAMAN BOŞLUĞUNA YAKALANIR dönüşte... Yola çıktığı YILA değil; ARİTMETİK YAŞINA yani GELECEĞİN GELECEĞİNE gitmiş olur. O belirsizdir. (Zaman gezmeni de bilemez, Allah'tan başkası bilemez, Amenna)

Zaman gezmeninin ikiz kardeşi 80 yaşında, kendisi 20 yaşındadır. 60 yıllık tarihte neler olduğunu kendi de bilememektedir. Ancak TARİH okuyarak ve yenilikleri izleyerek bunu telafi etmeye çalışır.

Zaman yolcusu yola çıktığında "3M " HENÜZ yoktu. (Mehdi, İsa ve Hızır) Şimdi ikizinden de 60 yıl ileriye gittiğinde -ki gitmiş oldu- 3M ile üç majisyenle KARŞILAŞIR. Daha önce tanımıyordu halbuki...

Eğer bu karşılaşma OLMUŞSA; size ÜÇÜNCÜ DURUM HABERİ GELİR: Bu da şudur. "Ben Mehdi, sen çağını atladın ve bana ulaştın. Tahminen 54 yıl kadar zamanda yaş farkımızı kapattın. Millenium ilan ediyorum." der... Der mi der? Ha-vet yani! Siz de bu :))) memnuniyetle MİLLENİUM dersiniz...

Zig-Zag ve Tic-Toc arasındaki 53 buçuk yıl KAPANMIŞTIR. Hızır (Almighty) her çağın dirisi olduğundan, Zaman boşluğuna (Kehf)düşen Mighty'yi "350 yılda şunlar oldu" diye eğitir ve tarihçi baba ile ÖĞRETMENLİK görevini yapar.

Mighty eğitilip ADAPTE olunca Bu kez 2000 yıldır KEHF'e kapanmış (Mağarada iki gün bekletilmiş)İsa(Mesih/Messiah) şaşkındır ve 2000 yılda herşey öyle değişmiştir ki...

Şimdi Koca İsa'nın ÖĞRETMENE İHTİYACI vardır. Bu da MEHDİ'nin görevidir. Hızır'ın değil! Çünkü Hızır'ın asli görevi DECCAL'dir. O yüzden kimse ile uğraşacak zamanı kalmamıştır artık. Zaten şehitliği de yakındır. Deccal onu tarifsiz acılarla öldürecektir.

Page 43: ZigZag Zamanın Efendisi

İsa da zamanın efendisinin intikamını alacaktır ve Deccal'i öldürecektir. Şi'ra kapısında 40'lar meclisi o Universe-gate'i bekleyeceklerdir. O çatlaktan bakarak....

Alt bölüm SONU

Bölüm 5

HIZIR-MUSA-YUŞA

Hz. Hızır her çağın insanıdır. O (Allah'ın emrinden hiç çıkmamaca) öldürebilir. Dileseydi, o çocuğu Musa'ya da öldürtmeyi azmettirebilirdi ama kendisi öldürdü. Böylece daha önce katil olan Hz. Musa'yı "İsmet sıfatı gereği" günahsız kıldı. Biliyorsunuz ki, Hz. Musa cinayet işlemişti, bir katildi. O zaman geliniz, Kehf suresi 83'e kadar olan Hz. Musa öyküsünü tek tek yazalım: 60 : Musa genç arkadaşına (Yuşa'ya): "İki denizin birleştiği yere ulaşmaya, ya da yıllarca yürümeye kararlıyım" demişti.

Konu "Musa'nın katilliğinin aklanması".

Evet Musa bir çok nedenden dolayı "O birini" bulmak zorundaydı. İlki "Katildi ve aklanması gerekiyordu". Yani zaman üzerinde oynayarak, bir insan "Hiç öldürmemiş" de olabilir. İkincisi Hz. Musa, "Gelecekte" kavmi olan israil oğullarını hassas bir ölçümle "DENİZİN" neresinin yarılacağını bulmak için "Hızır" ı arıyordu. Üçüncü olarak, Musa ümmiydi ve "İlim" ile bu tarafını telafi etmek durumundaydı. Musa, yanına "Referans, gösterge ve yardımcısı olarak YUŞA'YI SEÇTİ". Yuşa seçilmiştir. Çünkü, Ahit sandığına/Tabutüssekine'ye dokunma (Topraklama) yetkisi olan Levililer kabilesindendi. 17 Yaşında olmasına rağmen Ahit sandığını taşıyabiliyordu. Dokunabiliyordu. Tabutüssekine bir ara devrilir gibi olmuştu. Ne var ki, işgüzarlık yaparak onu tutmaya çalışan "Başka kabile insanları" tuz sütunu gibi bir anda kristalize olarak bedelini ödediler.

Page 44: ZigZag Zamanın Efendisi

Musa ve Yuşa bu bilinçle birlikte yola çıktılar. Kesinlikle İKİSİ DE ÖLMEYECEKTİ. Öldürülmeyeceklerdi. İkisinin de bir güvencesi vardı: DEHR yani zamanın kullanılması sigortası... O yüzden iki kişi yola çıktılar. Musa biliyordu ki, bu olayın ardından, ümmetiyle birlikte "Denizi" geçeceklerdi. Deniz belli: Sina üçgeninin Süveyş ve Akabe körfezleri var. Musa ve İsrailoğulları, bu olaydan az bir zaman sonra "DENİZ"in yarılacağını biliyorlardı. Ama nerede? Hangi koordinatlarda? Musa'nın amacı belli bunu anladık. "Durup dinlenmeyeceğim" demiyor.

Bilim açısından konuşalım:

Riemann bir uzaydan söz ediliyor. Çünkü bir uzaya eşlik eden dördüncü boyut ZAMAN zaptedilecek. Musa diyor ki, "Ekvatoral olarak, aynı noktayı bulana kadar kaç tur atmam gerekirse atacağım". Çıkış noktam ise "İki denizin birleştiği" yer. Yani bunun tersine "İLERİDE İKİ DENİZİN AYRILACAĞI YER" demek istiyor. Böylece Musa Bize Uzayın Lobatçevski koordinatlarını değil, Yerkürenin RİEMANN kordinatları vermiş oluyor. Uzay semer tipidir ama burada istisnai olarak "Riemann" yani TÜMSEK uzay tüpü veriliyor. O halde bu tür bir uzaya eşlik edecek olan zaman da ÇOK ÇOK ÇOOOOOK ÖZEL olmalıdır. Hedef belli iki denizin (Akdeniz ile kızıldenizin) birleştiği Süveyş'ten, karşı kıyıdaki Sina yarımadasına geçilecektir. Durup dinlenmeden, ekvator turu atarak gerekirse yıllarca bu işi yapacaktır Musa... Musa bir "İşaret" ya da "Alamet" bekliyordu. Tabutüssekine de "Hükümdarlığın bir alameti değil miydi?" O da AYRIK BİR ÖZEL ZAMANDA Musa'ya verilmemiş miydi? Musa "İşaret, alamet" beklemekteydi. Bu işareti bulana kadar başıboş fakat sabit bir güzergahta böyle yürüyecekti. Şimdi 61. ayet: 61: İkisi de denizin birleştiği yere ulaştıklarında, balıklarını unutmuşlardı. Balık bir delikten kayıp denize ulaşıp yüzdü. Ayete dikkat ederseniz, "Bir balıktan söz ediyor" iyi de SONUCUNDAN söz ediyor. Halbuki önce "NEDENİNİ" yazması gerekmez miydi? Yani önce bu balık şöyle şöyle yakalandı erzak çantamıza kondu, sonra da canlandı gitti" demiyor (Örneğin madde varsa, antimadde de vardır. İkisi aynı anda birlikte yaratılmışlardır. Biri olmasaydı diğeri olmazdı). Bu olmazsa olmaz ilkesi nedeniyle doğrudan, nedeni es geçerek SONUCU

Page 45: ZigZag Zamanın Efendisi

anlatıyor Allah'ımız. Yani ZAMAN TERS DÖNMÜŞ BİLE anımsarsanız. Bilim için zamanın ileri ve/veya geri akması iki türlü de BİR ve EŞİTTİR. ZAMAN (DEHR diye geçer Kur'an'da, özel bir zamandır) TERSİNE DÖNMÜŞTÜR. Dolayısıyla "Önce" taş atıp "SONRA" cam kırılmamış. Zaman tersine dönünce, "Önce "CAM KIRILMIŞ" sonra da "TAŞ ATILMIŞ" oluyor... Bir nedeni bir sonucun izlemesine NEDENSELLİK (Causality) ilkesi demekteyiz. Bu bir Y A S A değildir. Bu bir İLKEDİR. Bilimde ilkeler değil FAZLARI ÖNCELİKLEDİR ve KORUNMASI GEREKEN YASALARDIR. İlkeler bir önkabuldür hepsi bu... Şimde bu veri tabanında, Kur'an'da ALLAH'IN konunun "SONUCUNU" söylediğini daha "NEDENİ" açıklamadığını anlıyoruz (Zaten Musa as.nın da başı bu yüzden çok derde girecek).

Şimdi Eğer NEDEN'i başa alarak düşünürseniz: 1. İleride yemek için yakaladıkları bir BALIK, Allah'ın mucizesi gereği, ölü iken dirildi ve kendini suya attı (Bu kolay yoldur, Böyle düşünmek mucizeleri bir çırpıda açıklar ve bilim yapmak zahmetiniz ortadan kalkar. Allah yaptı öyle oldu der ve yakayı sıyırırız). Bu ucuz yolu bırakalım ve ikinci şıkka bakalım: 2. EĞER SONUCU ÖNE ALIRSANIZ. Şunu görürsünüz. Zaman tersine döndü. Yani balığı yakaladığımız film ya da video kaydı DURDU, DONDU ve DAHA SONRA G E R İ Y E doğru oynamaya başladı. Balığı şöyle yakalamıştık: Mesela olta atmıştık. Ya da ağ falan... Balık can çekişti öldü. Azık torbamıza yerleştirdik. Acıkınca bunu yiyeceğiz.

62. ayet: 62: Oradan uzaklaştıklarında, Musa yanındaki gence: "Yemeğimizi çıkar, andolsun bu yolculuğumuzda yorgun düştük" dedi. Böylece şunu anlıyoruz. Kızılldeniz ve Akdeniz'i ayıran ayrıca "Sina yarımadasını Mısır'dan ayıran o çatala geldiler ama, upuzun bir kıyı boyunca "NERESİ" sorusu var. Ayrıca "KİM?" ile buluşulacak? Başıboş aylak-avare gezinirken saatler geçer. Kuşluk vakti olur (Saat 09.00-10.00 arası Tam Sina 'da 10.16'dır). Dikkat ediniz ZAMAN ile ilgili muazzam bilgiler veriliyor. O ayette "KUŞLUK" sözü var ama TÜRKÇESİNDE atlanmış.

Page 46: ZigZag Zamanın Efendisi

1. Neden Yuşa çok genç bir delikanlı?

2. Neden KUŞLUK VAKTİ (Duha) deniyor.

Bu iki sorunun yanıtını bilimsel olarak arayacağız.

Ayette KUŞLUK sözü var. Sırf o yüzden Yuşa'nın yaşının 16,6=17 olduğunu buldum. Evet bu bizim branch dediğimiz bir kahvaltı biçimi... Duha=Kuşluk=Branch aynı kelimedir. Kuşluk ile Sabah güneş doğması arası, karışık bir hesap biçiminden sonra bize Yuşa'nın yaşının 16,33 olduğunu gösteriyor. O çok karışık hesap. Bir gün=bin yıl diye giriyorsun işe...

___________________________________________________________________________ Kehf 60: Musa genç arkadaşına (Yuşa'ya): "İki denizin birleştiği yere ulaşmaya, ya da yıllarca yürümeye kararlıyım" demişti.

Uzay-zamanda iki denizin birleştiği yere nasıl gidilir.

Demek ki "İki deniz birleşiyorsa" birleşen bir şey "Ayrılmalı"dır da... Bu arada iki yerde iki denizin birleşmesi olgusunu da inceleyelim. Her ayetin 7 anlamı var. (Kur'an NUR=Beyaz ışık ve içiçe 7 rengi=sebit mesani'si olan tayfı var).

7 anlamdan yüzeysel olanı şöyle: Akdeniz ve Kızıldeniz "Süveyş" bölgesinde birbirlerine ÇOK yakınlar. Bu ayetteki iki tane iki denizden birincisi. İkinci olay ise PANAMA KANALI haber veriliyor. Diyeceksiniz bunda ne var? Zaten biliyoruz. Ama öyle değil! Kur'an bunu 622'lerde yazdıysa, Amerika kaç yılında keşfedildi? 1498-622=? Evet 876 yıl önce KUR'AN "Amerika kıtasının bulunacağını, sonra 1550'lerde Panama'nın bulunacağını ve oraya bir KANAL açılacağını haber veriyor. Yani iki ayrı yerde iki ayrı deniz birbirine salınmış neredeyse... Bu da Kur'an mucizelerinden biridir. AMERİKA KITASINI DA HABER veriyor. 876 yıl önce... Aslında çok önce de haber vermişti: Zülkarneyn'in BATI yolculuğu Amerika kıtasına idi.

Bir vakit Musa genç adamına demişti ki:

"İki denizin birleştiği yere ulaşıncaya kadar gideceğim, yahut senelerce gideceğim." Genç Yuşa'nın 17 yaşında olduğunu söylemiştim. Bunun bir hesap sonucu çıktığını

Page 47: ZigZag Zamanın Efendisi

anlatırken, konu cifir'e gelmişti. Cifir gibi sonsuz ötesi ve digital (Bineer) setlere girmek anlamsızdı ama, konuya aşina olduğumu göstermek için anlatmıştım. Bir de Riemann uzayında ekvator turu atılıp aynı noktaya gelineceğini anımsatmıştım. Uzay zamanın Riemann uzayı olmasının anlamı şu: Uzay ve zaman birleşiktir. Aynı değillerdir ama ikisi et-tırnak kardeşlerdir. Biri varsa öteki de ona eşlik eder (Normalde).

Musa'nın amaçları vardı:

Denizin nereden yarılacağını görmek istiyordu, dakika olarak orayı belirlemek ve Beni İsrail'i oradan geçirmek... Bir de Musa Katil idi... Bu günahın altında eziliyordu, Allah her elçisine "Günahlarının İSMET sıfatı gereği affedileceğini=GİDERİLECEĞİNİ bildiriyordu. Musa ayrıca "İLİM VE RAHMET" öğrenmek için bir A L İ M arıyordu. Musa'nın bu buluşma için de tam 7 nedeni vardı. Kalan nedenleri ayetlerin sonunda söyleyeceğim. Musa şunu da biliyordu: Normalde bir arama biçimi değildi. "Uzay-Zaman" aberasyonları olacağını anlamıştı. "İki denizin birleştiği yere ulaşıncaya kadar gideceğim, yahut senelerce gideceğim." Bu ifadede de bir mucize var. Çünkü Riemann uzay-zaman'ında (Evrenimizin doğası budur) verilen bir noktadan bir doğruya HİÇBİR paralel çizilemez. Bildiğiniz üzere bu paralel eninde sonunda birbirini keser. Riemann uzay-zamanda küre kapalı bir yüzeydir ama, aynı zamanda bir ekvator turundan sonra sonsuz tur daha atabilirsiniz. Bu da o modeli "Sonsuz" yapar. İşte bu Riemann olgusuyla aynı biçimde "İki denizin birleştiği yere ulaşıncaya kadar gideceğim, yahut senelerce gideceğim". Senelerce yani bir daha bir daha bir daha gideceğim. Bu ayet RİEMANN uzayını haber vermektedir. Riemann uzayı kitaplarımda da yer alıyordu. Böylece Kur'an'daki hiçbir ayetin öyle gelişigüzel olmadığını "AZ KELİMEYLE ÇOK ŞEY ANLATTIĞINI, özellikle de Alimlere M İ S A L dolarak sunulduğunu" aşağı yukarı hepimiz biliyoruz değil mi?

Şimdi 61.ayete geçelim. 61: İkisi, iki denizin birleştiği yere ulaşınca, balıklarını unutmuşlardı, balık bir delikten kayıp denizi boyladı.

Dikkat ediniz: "İKİSİ" sözünü hep aklınızda tutunuz. "İKİSİ" aklımızın ucunda bulunsun. İki denizin (AYRILACAĞI) birleştiği yere ulaştılar. ÖNCE Musa yürür SONRA deniz ayrılır. Buna nedensellik ilkesi (Causality) dediğimizi anımsıyoruz değil mi? "İKİSİ", "İKİ DENİZ" ve meşhur balık. Balığın öyküsünü hiç bilmiyoruz (Yani Kur'an tane tane indiği için, mesela bu ayetten sonraki ayet üç gün sonra geliyor). Bu ayetten şunu anlıyoruz: Bir olay OLMUŞ BİTMİŞ S O N U C U anlatılıyor. Örneğin ÖLDÜ

Page 48: ZigZag Zamanın Efendisi

diyoruz. Ama önce DOĞMASI gerekmez mi? Hele bir doğsun, erginleşsin, kendine benzer bir varlık bırakıp EN SONRA ölsün. O halde FİLM SONDAN BAŞA DOĞRU OYNUYOR Yani BALIK CANLI iyi ama daha Ö N C E ölmedi miydi? Şimdi Nasıl CANLANDI da iki kaya arasından DENİZİ boyladı..? Çünkü zaman ters çalışıyordu. Hatırlarsanız, daha önce bu konuyu anlatırken. Bir balığın yakalanmasını filme kaydetmiştik. Oltaya yakalandı-Çırpında-Öldü-Erzak çantamıza girdi. Bu evreleri filme/videoya çektik. Burada daha balığın bu öyküsünü bilmiyoruz. Yani NEDEN'i anlatılmadan SONUCA gidilmiş. Birden sonucu anlatılıyor. Sonuç da şu: Balık CANLANDI. PEKİ NEDENİ neydi? ÖLÜYDÜ EVET, artık film ters oynuyor bunu hissettiniz mi? 61: Her ikisi, iki denizin birleştiği yere varınca balıklarını unuttular. Balık, denizde bir yol tutup gitmişti. Dikkat ettiniz mi olay ters sarıyor. Özellikle "UNUTTULAR" balıklarını unuttular derken bu UNUTMAK neyin nesi? Şöyle açımsayalım: Bugünkü Chat konusunu biz biliyoruz. Şu anı yaşıyoruz çünkü. Ama eğer ZAMAN oku TERS dönseydi. Yani yarın DÜN olsaydı, bu chat metnini UNUTMUŞ olmayacak mıydık? Şimdi zaman tersine çalışınca olaylar da tersine gitmeye başlayacak. 62: (Buluşma yerlerini) geçip gittiklerinde Musa genç adamına: Kuşluk yemeğimizi getir bize. Hakikaten şu yolculuğumuz yüzünden başımıza (epeyce) sıkıntı geldi, dedi.

Yine Alimlere misal olarak şu kelimelere dikkat: "UNUTTUKLARI" noktadan uzaklaşıyorlar (Yani balığın canlı olarak denize kaydığı dakik noktadan). Musa "HEM BALIĞIN CANLANDIĞINI" görüyor fakat zaman tersindiğinden "UNUTUYOR". Sonra zaman bir daha ileri akıyor. Musa diyor ki: "KUŞLUK (Duha) yemeğimizi getir. Yol yorgunluğundan acıktık".

Şimdi bir şeye daha dikkat: ÖĞLE yemeğine rezerve edilmiş balığı (Tahminen 13.00 cıvarında yenecek idi) öğleden önce yani Sina için 09.45 cıvarında yiyorlar. BİR ŞEY TERS değil mi?Onların zamanda 13.00'den 10.00'a geri gittiklerini dolayısıyla ÖĞLENLEYİN (13 cıvarında) canlanıp da denize kaçan balığın 11.00 cıvarında yenilmesi gerektiğini düşünüyorlar. Çünkü kuşluk vaktinde balık diri değildi. Öğle vaktinde dirilmişti ama saatler ters çalışınca balığın canlandığını UNUTTULAR gördüklerini anımsamadılar. Bu neden böyle oldu? Zaman neden tersine döndü ve ne kadar tersindi?

Bunun yanıtını da izleyen ayet verecek:

Page 49: ZigZag Zamanın Efendisi

63: O da: "Bak sen! Kayalığa vardığımızda balığı unutmuştum. Bana onu hatırlamamı unutturan ancak şeytandır. Balık şaşılacak şekilde denizde yolunu tutup gitmiş" dedi.

Evet yanıt şurada "ŞEYTAN UNUTTURDU". Şeytanın zamanının nasıl aktığını yazmıştım değil mi? Şeytan nasıl "UNUTTURUR"? Bu Kur'an da beş-altı ayette geçer "Şeytan unutturdu" diye... Sizce nasıl bir unutturma mekanizması? Yani şeytan'ın zamanına "Geriye" doğru birlikte akmaktalar. Orada o özel gün ve anda CPT'nin tüm T simetrileri birden işbaşında.

1. Zaman ileri akarken,

2. Geri de aktı.

3. Ama hep geri akmadı. Yani bir ileri bir geri aktı. Dolayısıyla orada uzay-zaman burulması oldu. Orada Zülkarneyn (İki zaman, iki kuşak sahibi'nin KARNEYN kirişi de oluştu. Tüm simetriler birbirine girdi. Zülkarneyn zamanı demek, İKİ zaman demek. Öyleyse denizin YARILDIĞI bir an var bir de YARILMADIĞI... İki deniz kavuşmadan önce yarılmışlardı. Bu "Musa'nın gelecekte geçtiği deniz" idi. Nasıl ki Zülkarneyn "Geçmişte Yecüc ve Mecüc'ü bir SEDD arkasına kavuşamaz biçimde hapsetmişti. Ancak gelecekte iki SEDD birbirine kavuşacak ve Yecüc Mecüc ile BİR ZAMANLI (Eş-Anlı, senkronize) olacağız. İşte burada ayet bir şeyi daha haber veriyor. "İKİ ZAMANLI" bir olgu var. Gelecekte (Yecüc Mecüc çıkacak gibi=Gelecekte deniz buradan yarılacak" haber veriliyor. Deniz yarıldı ancak zaman geriye çalıştı ve Musa geleceğini doğal olarak unuttu ama o balık bunu hatırlattı. O ayırmadı, denizin doğasıydı bu.

Keban barajı yapılmadan önce o topraklar büyük bir göl altında mıydı? Bugün GAP baraj gölü Van Gölü'nden daha büyük olduğundan eskiden Türkiye'nin en büyük gölü derken, VAN sonra da Tuz gölü falan derdik. Şimdi Birinci Baraj gölü ikinci Van Gölü... GAP öncesine zamanda geriye gidersek şunu görürüz. O bölgede Murat ırmağı akmakta, Van ise en büyük göl. Sonra zaman bir daha ileri akarsa söyleyeceğimiz tepki cümlesi şudur: "Tüh be nasıl unuttum, GAP'ın en büyük göl olduğunu?" "Her ayetin 7 anlamı vardır" üzerinden, şu anda ilk mealini veriyorum.Yani (Kendimi reklam etmiş gibi olmayayım ama) daha BİRİNCİ anlamı veriyoruz.

Page 50: ZigZag Zamanın Efendisi

Şeytan unutturmuyor. Sadece zamanın akma yönündeki mecburi şelaleden geri gidiyorlar. Bu konu irdelenince (ikinci anlam olarak Ekminezis=Hipnoz altında geçmiş zamanları hatırlama, Şeytan işgaliyle unutma-anımsama) ve üçüncü meal olarak da aynı ayetin "REENKARNASYON" aldatmacası olan UNUTTURMA bölümüne burada girersek, yarına biteriz uykusuzluktan. Şeytanın aldatmacası içinde "Ekminezi" üçüncü anlamda "Reenkarnasyon" dördüncü anlamda MEAL veriyor. 64: Musa: "İstediğimiz zaten buydu" dedi. Hemen geldikleri yoldan izleri üzerinde geri döndüler. "Evet ANIMSAMA anında yani "Geriye dönen zaman" daha sonra yeniden "İleriye dönmüş" oluyor. Bu durumda bir şey çok önemli: "İzlerinin üzerine" GERİ dönüyorlar. Bu yanlışlıkla uykuya kalıp da otobüsten inemeyen yolcunun durumu gibi. Uyanınca bu kez başka bir vasıta bulup "GERİ dönüyor" ya da biz buna "Uzayın yürütülmesi" de diyoruz. Böylece Musa'nın beklediği ünlü işaret yani "BALIĞIN gittiği" o bölgede GELECEKTE ümmetini geçireceği YERİN TANIMI var. İstenen alamet buydu. Bu yüzden "Zamanları şeytanın osilasyonik zamanına doğru paralelellendi." 65. Bu arada ikisi katımızdan kendisine bir rahmet verdiğimiz ve kendisine ilim öğrettiğimiz kullarımızdan birini buldular. İKİSİ yani Musa ve Yuşa birini buldular ki, o Allah'tan bir rahmet (Yağmur gibi indirilmiş, zenginlik gibi Alllah'tan verilmiş) ve aynı anda "Yukarı çıkıp Allah'ın yakasına-haşa-sarılarak ilimi kendisi almış bir kul buldular. Ayet diyor ki kullarımızdan bir kul. Bu büyük bir şereftir. "İSMİ ZİKREDİLMİYOR" ama İKİ KEZ KUL. Nasıl ki Hz. İbrahim TEK DOST, nasıl ki Hz. İdris İLK ALİM. Hızır ise hem İbrahim gibi Rahmeti hem de İdris gibi ilmi ikisini birden alıyor.

DUBLE bir üstünlük kullarımızdan bir kul demek:

İbrahim (Çünkü RAHMET diyor ayette) ve İDRİS (Çünkü İLİM diyor ayette. Hem de ilmi Ledünni diyerek.Kısacası orada Rahmet misaliyle İbrahim, ilim misaliyle İdris. İKİSİNİN İLMİ VE RAHMETİ var. Yani ikisinden üstü kapalı söz ediliyor. Misal olarak verilen RAHMET+İLİM=İbrahim+İdris=HIZIR'dır. Allah zenginliği dilediğine verir=İndirir. Ama ilmi İSTEYEN "YUKARI ÇIKAR" ve ALLAH'IN KATINDAN alır. Hz. İbrahim peygamberliği ve Allah dostluğunu (Halilullah ve HalilürRahman) almadı mı? İdris de öyle... İlk alim olduğu için peygamberlik doğal olarak geldi. Hızır ise tıpkı İdris gibi "Yüce bir makama" gitmek durumundaydı (Hz. İdris ölmemiştir, ölüm tattırılmış ve öldürülmeden yüce bir makama alınmıştır). İdris enterne edilmişti.

Page 51: ZigZag Zamanın Efendisi

Çünkü sermayesi Alim oluşuydu. Hz. İbrahim ise ölümlüydü. Hızır ise HER İKİSİYDİ. Rahmani tarafı ölümlü, ilmi tarafı ise İdris as. gibi ÖLÜMSÜZ idi. İkisinin ortalaması ise "Uzun bir süre zamanda kalmak" idi hızırın zamanı. Zamanın efendisi ya da DEHR'in sahibi (Allah Hızır'ın zamanı olan DEHR CPT'sine Kur'an'da ayette yemin etmektedir). Musa'da ise her şeye rağmen, o mübarek Tevrat'ın orijinalini almasına, Tur dağında ve Tuwa vadisinde kutsanmasına rağmen İbrahim ve İdris'in hele hele Her ikisini birden bünyesinde toplamış dolan (Bünyesine katmış, birleştirmiş anlamında yazdım) Hızır'ı özel bir statüde tutuyordu. Hızır'a Levhi Mahfuz'a (Kozmik bilgisayara) bakma hakkı verilmişti. Oysa Cebrail'e bu hak verilmemişti. Levhi Mahfuz'dan Kur'an Sidre'ye iner. Oradan da Cebrail alıp dünyaya getirirdi. Hızır doğrudan Levhi Mahfuz'la muhatap olduğundan oradaki her bir varlığın ayrıntısı biliyordu. Bunlar ayet değildir. Ayrıntıdır. Hızır ilmi kendi almıştır. Kimse vermemiştir. Allah sadece "Rabbi Zıdni İlmi" derseniz, kendi adı olan El-ALİM'in Rahmaniyetini o kuluna akıtıyor. Yani bedava bir ilim gelmiyor. Ermiş falan olmuyorsunuz. Yine çalışacak, araştıracaksınız, hakedince geliyor o ilim... Ne tuhaftır ki, büyük buluşlar hep bir rüya ürünüdür. Rutherford o ana kadar hiç bir şey bilinmeyen atomu bir güneş sistemi olarak rüyasında gördü. Murray Gell-Mann'da kuarkları rüyasında gördü. Weinberg bozonları (w ve Z) rüyasında gördü. Hem ne rüya... Hatırlarsanız Azrail'in adını ve Hızır'ın adını Kur'an'da bulamamıştık. Bir de Cebrail diye bir tek isim bile yoktu. Mesela kiramen katibin derken Kiramen "Allah'ın keremine, ikramına direk erişmiş" ve Katibiyn=İKİ KATİP demek. 18/66: Musa ona: "Sana öğretileni bana hayra götüren bir bilgi olarak öğretmen için peşinden gelebilir miyim?" dedi.

Hz. Musa RAHMET ve BİLİM için ikisi için öğrenci olmak istemektedir. Ayette "Sana öğretilen" demiyor. Allah'ın rahmetinden olarak öğrendiğin bilimden diyor. Hz. Musa bu arada "Sadece ben senin peşinden (Zamanından, zaman yolundan) gelebilir miyim diyor? Yani Yuşa sanki ortada yok gibi... 18/67-68: O: "Sen doğrusu benim yaptıklarıma dayanamazsın, bilgice kavrayamadığın bir şeye nasıl dayanabilirsin?" dedi. Şimdi burada önemli noktalar var: Hızır "Bir şeyler yapacağını" söylüyor. Ama "DİLİ GEÇMİŞ ZAMANDA" yaptıklarıma, yapmış olduklarıma... diyor. "Yapacağı" şeyler "Geçmişte YAPMIŞ oldukları" oluyor birden. Bu paradoksu kastederek, "Senin kafanı karıştıracak şeylerin" diyor. "NEDENSEL"lik tersinecektir: Çünkü "İÇYÜZÜNÜ, NEDENİNİ" kavrayamayacağın şeylere dayanamazsın, sabredemezsin diyor.

Page 52: ZigZag Zamanın Efendisi

Burada olay şu: "SONUÇ" önce gelecektir.

Yani NEDEN olarak baktığında Musa için her şey anlamsız olacaktır. Dolayısıyla bizler de "SONUÇSALLIK" ilkesiyle bu ayetleri anlamaya çalışacağız.

18/69: Musa: "İnşaallah sabrettiğimi göreceksin, sana hiç bir işte baş kaldırmayacağım" dedi. Hz.Musa boyun eğiyor. Çünkü peygamber olmak başka ALİM olmak başka başka şeyler... Musa "Sabrettiğimi" göreceksin derken SABIR iki yönlüdür:

a) Bildiğimiz sabır

b) Tersinen sabır

Bu mekanizmayı açıklamak için önce SBR (Sabr, sabır) üzerinde duralım. Allah'ın iki ismi vardır ki birbirine karşıt durur. Birincisi "Seriul Hısab" yani seri hesab görücü... Bunun MİSALİ bilgisayarın saliseler içinde onbin rakamlı bir sayının küb kökünü alması gibi düşünün. Bu çok hızlıdır. Elektrik akımı gibi ışık hızıyla geçer gider ama aynı elektrik akımına eğer "Rezistans=Direnç" korsanız iş başkalaşır. Elektrik akımı bu kez (volt, amper, watt vb. klasik formüllerinden biliyoruz ki) ışık hızıyla ve işlevsiz olarak geçmez. Örneğin "Rezistanslı elektrik sobalarında" direnci aşarak öteki uca (kutba) ulaşmaya çalışır. Bu arada, bildiğiniz üzere elektrik sobası da bizi bir güzel ısıtır. Yani Seriul hısab=Işık fotonlarının (ışık ışınlarının) talimidir. Allah'ın Es-Sabur ismi ise "Isı ışınlarının" (Termik fotonların) talimi (Göstergesidir). Allah'ın SABUR isminin işlevini şimdi daha iyi anlayabiliyor muyuz?

Ve şunu anlayabiliyor muyuz?

"Onlara az bir süre tanı",

"Sen onlara bir mühlet ver".

Page 53: ZigZag Zamanın Efendisi

Bu ayetleri bilirsiniz... İşte bu yüzden Sabır demek, "İntikal süreci" demektir. Toprağı sularsınız ama, bir S Ü R E tanıyacağız ki, su suladığımız bitkinin köklerine gidip oradan özümsensin. Allah katında zaman "OL=ÖL" yani doğum-ölüm aynı yerdedir. Ya da doğum=NEDEN, ölüm=Sonuç aynı yerdedir. Çünkü ışık hızına yaklaştıkça, DOĞUM-ÖLÜM ya da NEDEN ve SONUÇ arası kısalır. Bunun için ikizlerden ışık hızıyla giden, diğerine göre 14 kez daha GENÇ kalır. Çünkü öyle hızlanmıştır ki, neden ile sonuç arasını iyice kısaltmıştır. Tam ışık hızında ise ışık hızı yüzünden uzay-zaman bükülür ve komprime bir yay gibi, başı ve sonu (NEDENİ ve SONUCU) birleşir. AYNI şey olur. NEDEN=SONUÇ olur. Dolayısıyla biz MADDE olarak ışıktan çok çok çok yavaş gittiğimizden zamanımız ya da "NEDEN ile SONUÇ'un arası çok uzadığından, bize Allah SABIR tavsiye etmektedir. Eğer ışık hızıyla giden canlılar olsaydık bize "SABIR" tavsiye edilmeyecekti. Allah'ımızın dediği gibi "O gün gelecektir ve işiniz bitmiştir bile, sizler artık mahşerde hesap vermektesiniz", ya da "Kıyamet kıskıvrak gelmiş sizi yakalamıştır, Cennet ve Cehennem'i paylaşmışsınızdır bile..." Bu tür ayetlere bir örnek de Yecüc ve Mecüc ile ilgili ayetlerden verebilir. 18/99: Biz o gün onları bırakırız, dalgalar halinde birbirlerine girerler. Sur'a üflenince hepsini bir araya toplarız. Biz onları (Osilasyonik dalga) olarak içiçe (iki ayrı fazı birlikte) bırakırız dalgalar halinde birbirlerine girerler. Şimdi dikkat ederseniz, "Gelecek zamanı uzun bir tehir ile anlatıyor ayet... ama "O gün Sur'a üflenmiştir hepsini bir araya toplaMIŞızdır diyor. Yani Allah katında İŞ bitmiş ve de MİŞLİ GEÇMİŞ ZAMAN İLE BİTMİŞ. Bu ifadeyi kasten seçtik ki "SABIR" olayını anlatmak için. Sabrın arkasında birden herşey bitmiş oluyor. Halbuki sabır çok uzun ve zor geliyor bize... Bir gün=bin yıllık bir ilahi takvimde ise saliselerden ibaret... Ahırette birgün kalan biri dünya takvimiyle 1000 yıl (364.bin gün) kalmış olacaktır. Asıl sabrı orada öğreneceğiz. Mahşer meydanında tıkış tıkış değil bir gün belki orada on gün (Onbin yıl) yüzgün (Yüzbin yıl) kalacağız.

ALLAH'TAN SAKINILMASI GEREKTİĞİ GİBİ SAKININ. Mütteki olup Korkun ey Hanifler... Allah bize ASR gibi surelerde niçin SABRI" tavsiye ediyor? Sabırsız olsak ne yazar. Yine eli mahkum sabretmek durumunda değil miyiz? Örneğin yarın bir olay var. İki kişi bu olayı yaşayacaklar ama yarın olmadı. Biri sabrediyor. Diğeri ise sabırsız ve cerbeze... "Öff ya?!" deyip hayatı hem kendine hem öteki insanlara zehrediyor (Stres bulaşıcıdır). Ertesi gün oluyor. Sabreden ile sabretmeyen aynı SÜRECİ yaşıyorlar. Sabırsızlık gösteren ise hayatını karartmış, yarına perperişan çıkmıştır... İkisi de aynı SÜREyi aşıyorlar ama biri SABIR'lı, diğeri ise SABIRSIZ. Yani sabır olayında

Page 54: ZigZag Zamanın Efendisi

KİŞİLER yargılanır. Olay bir tekdir ve herkese eşit zamanlıdır. Burada sınanan bizleriz. Sabreden ya da sabırsız olan bizleriz. Musa Hızır'a "Göreceksin beni çok sabırlı bulacaksın" demiyor muydu? Sabır "NEDEN ucundan bakınca UZUUUUUUN bir süreç" ama sonuç ucundan bakınca "Hesaplar görülmüş bile, Yecüc Mecüc mahşere toplandı bile... " Adam işsiz, Allah'ın verdiğine SABREDİYOR. Ama iş aramıyor ki? İş aramıyor ve rızkının darlığına SABREDİYOR. Çok komik. Sonra da diyor ki, Allah benim rızkımı bu kadar yapmış. Ben sabırlıyım, karşı gelmiyorum... İşte bunun adı da MESMENET damgası. Hani zelillik (Aşağılık) damgası vardı ya az önce... Bir de MESKENET =Miskinlik (Tembellik) damgası var ayetlerde.... 18/69: Musa: "İnşaallah sabrettiğimi göreceksin, sana hiç bir işte baş kaldırmayacağım" dedi.

Orada Hızır kendisini tam reddetmişken birden fikir değiştirdi.

Neden dersiniz?

"İnşaallahi Sabıran". Anlamı şu: Allah inşa etsin. Neyi? Bunun yanıtı yine Kehf Suresi'nde "İnşaallah"ın geçtiği bir ayettir "Hiçbir işi yaparken ben bunu mutlaka yarın yaparım deme. İnşaallah de. Umulur ki, Allah o yarınki işinden daha önce senin işini yapar" Şimdi sihirli sözcük İNŞAALLAH yüzünden Hızır dönüyor ve MUSA'yı alıyor. Bu sözün tanımını şimdi ZAMAN YOLCULUĞU açısından comment edelim. Şimdi aslında "Düş önüme gidelim" dediğinde, Hızır as. Musa'ya üç değil sonsuz kredi açmıştı. Musa kendisini ÜÇ ile kısıtladı. Yani bu son olsun, vallahi ayrılacağız eğer bir daha işine karışırsam ve sonucu nedenden önce düşünmeyi başaracağım dedi. Bunu az ilerleyen ayetlerde de yakalayacağız. Tahkik etmiyor Musa... Akil bir alim karşısında makul duracağına ukala oluyor. Musa deyip geçme Allah ona tecelli etmiştir. Kur'an'da adı en çok geçen peygamberdir (28 kez).

___________________________________________________________________________

İnsanların birgün uzayda sistemleri turlayacağı doğru... Ancak onların "İleri bir uygarlık" olması gerekirdi. Eğer böyle ileri bir uygarlık iseler, çoktan gelmeliydiler. Oysa gelenlerin sadece "Torunlar=zaman gezmenleri" olduğuna ilişkin kanıt var. Zaten onlardan her biri için bir Zülkarneyn de diyebiliriz.

Ashabı kehf gibi: "Ashabı kehf üç kişidir dördüncüleri köpekleri, ashabı kehf beş kişidir

Page 55: ZigZag Zamanın Efendisi

alltıncısı köpekleridir, kehf ehli 7 kişidir sekizincisi de köpekleri...". Zülkarneyn de böyle "KAÇ KİŞİDİR"? Unutmayınız ki 83. ayette HIZIR biter ve/veya Zülkarneyn başlar...

Ama birden bir giriş yapar ve "Sana Zülkarneyn'i sorarlar" der. Şimdi Zülkarneyn'e bağlanan kelime (Misal) şu: "Ben bunları kendiliğimden yapmadım. İşte dayanamadığın işlerin içyüzleri budur". İçyüzü kelimesine dikkat ediniz. SEBEP ve NETİCE (Neden-sonuç).

İçyüzü de bir SEBEB'dir. Yani nedensellik ilkesi (Causality) gereği... "Neden ve sonuç" yer değiştirmiştir... Sonuç nedenden önce geldiğinde bize "Tuhaf gelen şeyler olur ve bunları bir büyü sanırız" (balığın canlanması gibi). Eğer Allah katından ise mucize sanırız.

Hızır olayını bir daha anımsayalım: Çünkü Zülkarneyn'e buradan direkt köprü oluşacaktır. Zaten ayet aslında şöyle yazılıyor:

82. "Duvar ise, şehirde iki yetim erkek çocuğa aitti. Duvarın altında onların bir hazinesi vardı; babaları da iyi bir kimseydi. Rabb'in onların erginlik çağına ulaşmasını ve Rabb'inden bir rahmet olarak hazinelerini çıkarmalarını istedi.

ve 83: "Ben bunları kendiliğimden yapmadım. İşte dayanamadığın işlerin içyüzleri budur. Sana Zülkarneyn'den sorarlar de ki size ondan da haberlerim olacaktır".

Aslında 83. ayet budur. Tamamen devamı. Öyle kopuk değil... Tersine girift olmuş... Hızır'ın zamanı DEHR tipi zamandır. Yani bir tek noktada her yere değer zaman, "Her yere girebilen" TEĞET zaman. Dehr=Teğet zamandır, bunu anımsatmak için yine Satelit örneğini vereceğim:

1. Uzaya attığımız bir cismin 9,81 değerini aşması gerekir, yoksa atılan balistik (Mermi, roket, taş vb.) geri düşer.

2. Bu değerden yukarı bir ivme verilmelidir: Bu da 11 değeridir. Bundan büyük bir değer de attığımız balistik araç uzayda sonsuza açılır ama tam olarak 11 değerinde ise DÜNYA yörüngesine oturur.

Bunun anlamı şu... Roket/uydu vb. her neyse kritik orbitale oturmuştur. Yani ne uzaya açılabiliyor, ne de yeryüzüne düşebiliyor... Zaten yörüngeye oturmak demek şudur: O araç dünyaya HER NOKTADAN düşmek istemekte, fakat HİÇBİR noktadan düşememektedir. DEHR budur işte... DEHR = Hızır'ın HER ZAMANA DÜŞMESİ'dir. Sayısı yoktur sonsuz zamana girebilir her zamana noktasal olarak değer. Teğet, yani noktasal olarak TÜM ZAMANLARIN hakimidir.

1. Bizim gibi zamanda ileri,

2. İblis ve anti madde evrenindeki gibi zamanda geri,

3. Tüm zamanlarda ve blok evrende (zamansız uzayda) olabiliyor (Sebe kraliçesinin tahtını böyle getirmişti),

4. İki zamanlı da olabiliyor

5. vs. vs.

Hızır-Musa ve Yuşa olayından epeyce bir edinim edindikti. Hızır'ın, Musa ve Yuşa'nın zamanına TERS yönden girdiğini anlamıştık...

Page 56: ZigZag Zamanın Efendisi

Balık canlanmıştı ve de ikinci MİSAL, "Şeytan bunu bana unutturdu" diyen Yuşa'nın ifadesinden iblise ÖZEL olan ve bir İLERİ sonra BİR GERİ akan zamana dahil olduğunu hatırlayacaksınız. "Şeytan bana bunu unutturdu". Bu MİSAL cümle ile OSİLASYONİK yani Alternatif akım gibi "İleri ve sonra geri" çalışan bir zaman oku var demekti.

Sonra Musa'yı aldı HIZIR... Onu şuradan anlıyoruz: "...bunun üzerine izleri üzerinde G E R İ döndüler". Zamanda geriye gidildi. Yuşa (Musa'nın öldürdüğü GELECEKTEKİ YUŞA) zamanda geriye gidince çok genç olduğundan küçülerek cenin oldu. Musa ve Hızır da yaklaşık zamanda 17 yıl geriye gitmiş oldular (Yuşa da o yaştaydı zaten). Musa daha katil olmamıştı, Yuşa'yı öldürmemişti. Hızır ise çok önemli bir söz söyledi:

"İÇYÜZÜNÜ=SEBEBİNİ" bilmediğin şeyler yapılacaktır, bunlar sana ne kadar mantıksız gelirse gelsin, sakın işimde engel olma...

Gördüğünüz gibi yeniden SEBEP kelimesine daha doğrusu NEDEN ve SONUCUN ikisini de kapsayan tek bir kavrama "İÇYÜZÜ" MİSALİNE girdik. Soru sormak bir engel değil ama engel olan şey şu: Zaman kaybetmemek... Hızır için bir sorun yok, ancak Musa'nın "Geriye çalışan zamanı" daha sonra "İleri çalışacaktır". Musa zamana bağımlı olacağından HIZLA yetiştirilmesi gerekli... Hani çocuğunuzu sabah okula yetiştireceksiniz. Ama bir türlü uyanmak ve gitmek istemiyor. Onun gibi bir şey...

Hızır diyor ki; "Senin yetiştirilmen gerekli görevin var: Balığın canlandığı o yerden ileride ümmetini geçireceksin. O kaya ağzını unutma, orada tam o kanalda deniz ikiye ayrılacak. Oradan İsrail oğulları özgürlüğe kaçacaklar... Hızır öncelikle bunu anlatıyordu.

Sözkonusu o noktadan az ileride bir GEMİ vardı. O gemi gelecekte, Yuşa denen bir zalim hükümdarın Amiral gemisi olmuş ve onunla denizlerin hakimi olmuştu. Çok zalim bir Yuşa idi ve şöhretini o geminin fazlalığına yani dengeyi bozmasına borçluydu. O gemi olmasaydı o savaşı kaybedecekti... İyi ki Zalim Yuşa'nın böyle bir HASSAS gemisi vardı. Ama Yuşa şimdi doğmamış bir embrio durumunda. O halde bu gemi "Parçalanmalıydı". Yani alttan delinirse orada kalırdı.

Sonra Hızır Musa'yı azarladı "İÇYÜZÜNÜ" bilmediğin bir şeyi benimle muahaza etme demedim mi? Derken, O gemiye en yakın bir derme çatma eve girdi Hızır... Ve orada uykuda olan çocuğun ağzını eliyle kapatarak onu ÖLDÜRDÜ...

Musa kahrolmuştu: "Bir kısas hakkı olmadan bir bebeği öldürmek çok büyük bir cürümdür. Ben de seni bir adam zannetmiştim, meğer sen bir KATİLmişsin. Bu yaptığını hiç bir şeyle açıklayamazsın, sen çok kötü bir insansın...".

Musa böyle düşünüyordu. Hızır ise her bilen ALİM gibi içerliyordu bu densize ve şöyle düşünüyordu içinden: "Ben bu Yuşa'yı öldürmesem ileride SEN ÖLDÜRECEKSİN". Katil sen olacaksın... Dua et de Allah, Levhi Mahfuz'da anne-babanın DUASINI kabul etti. Dua şöyleydi: "Ya rabbi EĞER HAYIRLI olacak ise oğlumuzu ömürlü kıl... Onu ıslah et ey ulu Rabb'imiz". Allahüuekber bu duanın gücüdür ve Levhimahfuz'daki ilahi bilgisayar bu programa uydu. Hızır da o programa uydu... Musa da kurtuldu katil olmaktan. Tam tersine İSMET sıfatını geri alıverdi. Yani gelecekte katil olmadı. Tılsımlı bir dua yoktur. İHLAS ile yapılan içtenlikli her yakarış MUCİZELER yaratır... Levhi Mahfuz'u baştan yazar, Arş sallanır. Tüm arş taşıyan mukarrebun melekler korkuyla mütteki olur ve en girgin titreşimlerle kendilerinden geçerler.

Page 57: ZigZag Zamanın Efendisi

Günahlar da aynen böyle affoluyor:

1. Settar=Var olan günahı ÖRTÜYOR, başkalarına açıklatmıyor, kamufle ediyor.

2. Afivv=Bu günahlar affa uğruyor (kırgın bir babanın, eninde sonunda çocuğunu affetmesi gibi)

3. Ğafur=Sen İSTİĞFAR edersen, sen günahlarını kendin içtenlikli olarak ve kimseye söylemeden ALLAH'ın ile şahdamarının içinden monolog gibi konuşursan ya da bir kez ALLAH dersen Ğafur ismi operatör oluyor... İşbaşına geçiyor...

4. Tevvab=tevbeleri kabul edici... Bu isim BÜYÜK günahları da SİLİYOR. Kul hakkı dışında ANADAN DOĞMA olarak sıfırlanıyorsunuz,

5. Rahman,

6. Rahim,

7. İlahinnas,

İşte tevbe mekanizması bunlardan ibaret.

Balığın canlandığı yerden AZ ilerideki gemiyi deldi ve gemiye en yakın evdeki bir çocuğu öldürdü... Evet elini çocuğun ağzına kapadı. Çocuk boğuldu. HIZIR KATİL mi oldu? Yuşa zamanda geri gitmekle zaten ÖLMÜŞTÜ. Yani hiç doğmamış olmuştu. Hiç doğmamak da bir tür ÖLMEK değil midir? Yuşa öldü...

En sonunda zaman oku ileriye doğru çalıştığında "BİR YUŞA DOĞDU". Minicik bir bebek gözlerini dünyaya açtı... Çok ama çok iyi bir insan ve evlat olarak YUŞA doğdu... O Yuşa Musa'ya rakip değil, tam tersine atuşağı, silah arkadaşı, kamarot vb. HER ŞEY oldu. Katipliğini, bodyguardlığını yaptı. Bir SAHABE ötesinde HAVARİ oldu...

İşte kötü YUŞA öldürülmeseydi BU HAYIRLI MÜKEMMEL YUŞA doğmamış olacaktı (Parçacık Yuşa yerine dalgacık yuşa gibi)... Yani POLARİZE bir YUŞA doğdu.

POLARİZE bunu unutmayınız çünkü bu ZÜLKARNEYN'in de öyküsüdür. Polarizlenmek DİPOLE olmak. Dİ=İKİ, POLE=KUTUP veya KARN+EYN. Zaman da İKİLEŞİR ve (DEHR=TEK, TEĞET) ama KARN=KİRİŞ zaman. Yani bir küreye bir tek noktada değen HIZIR'ın DEHR zamanı değil! Bir küreyi KİRİŞ olarak İKİ noktada ama illa ki İKİ noktada, olmazsa olmaz bir şart olarak sadece İKİ noktada kesen zaman demektir KARNEYN. İki tane ışık konisini darboğazından (Berzah) birleştiriyoruz ve ortaya çıkan bu şemle (Kum saatine) de KARNEYN deniyor. Karn=Işık Konisi (Koni=Cony=Hûni).

Zülkarneyn Ye'cüc-Me'cüc istilasını TEHİR ediyor (Tehir=Sonuç=Resultance). Yani hızır gibi EBEDİ olarak düzeltmiyor. TEHİR ediyor yani erteliyor. O ALLAH vaadidir çünkü... Allah da vaadinden dönmeyeceğinden ve VAAD= Vade Tanımak olduğundan TEHİR ile yani kiriş veya şiş diyelim bir triko yumağına saplanıyor, "İKİ NOKTADAN". ÖNCE bir uçtan (geçmişten) giriyor, sonra da öteki uçtan (gelecekten) çıkıyor.

Sonra, geminin bulunduğu liman köyüne gittiler. Su istedi Hızır... Yabancı fobisi ve üstelik de bedava suyu satmaya kalktılar. Musa'nın cebindeki sikkeler zamanda geri gidince YOK olmuştu. Musa bu yüzden parasızdı. Hızır ise yaptığı hiç bir işe bir karşılık almaz (Sebe melikesinin tahtını getirir ama bir ekmek parasından başka alacağı şey

Page 58: ZigZag Zamanın Efendisi

yoktur)...

Hızır su içemedi, Musa da... Yakıcı Sina güneşi altında, bir yıkılmakta olan duvar enkazını İNCİ GİBİ dizdiler. Musa söylene söylene yapıyordu bu işi... Kendisine istediği an SU verecek, tulumunu taşıyan YUŞA YOKTU artık... Kendisi Hızır'ın Yuşa'sı olmuştu. Hızır'a döndü dedi ki: "İsteseydin buna karşılık elbette bir ücret alırdın".

72:Dedi:"Ben söylemedim mi sen beninle beraberliğe asla dayanamazsın!"

73:Musa dedi:"Unuttuğum için beni azarlama; bu yaptığımdan dolayı da bana zorluk çıkarma."

74:Yine yola koyuldular.Bir süre sonra bir oğlana rast geldiler; tuttu onu öldürdü.Musa dedi:"Tertemiz bir insanı,bir cana karşılık olmaksızın öldürdün ha??Vallahi çok kötü bir iş yaptın!"

75:Dedi:"Ben sana söylemedim mi. Sen benimle beraberliğe asla dayanamazsın."

76:Musa dedi ki:"Eğer bundan sonra sana bir şey sorarsam artık bana arkadaşlık etme. Vallahi öyle bir durumda benden ayrılmakta mazur sayılacaksın."

77:Yine yola koyuldular. Biraz sonra bir kente geldiler. Kent halkından yemek istediler, ama onlar bu ikisini konuk etmekten çekindiler. Orada, yıkılmayı bekleyen bir duvara rastladılar; tuttu onu onardı. Musa:"İsteseydin buna karşılık bir ücret elbette alırdın." Dedi.

78. (Hızır) Dedi ki: "İşte bu seninle benim aramın ayrılmasıdır. Şimdi sana tahammül edemediğin şeylerin içyüzünü haber vereceğim".

79. "Gemiden başlayayım: O gemi, denizde işçilik yapan bir grup yoksulundu. Ben onu kusurlu hale getirmek istedim. Çünkü biraz ötelerinde bir kral vardı; tüm gemilere zorla el koyuyordu".

80. "Oğlan çocuğa gelince: Onun anası-babası inanmış kişilerdi. Çocuğun onları azgınlık ve inkâra sürüklemesinden korktuk."

81. "Diledik ki, Rableri onlara o çocuktan temizlikçe daha üstün, merhametçe daha gelişmişini versin."

82. "Ve duvar. Duvar, o kentte yaşayan iki yetim oğlanındı. Altında, oğlanlara ait bir define vardı. Oğlanların babası da hayır ve barış seven bir kimse olarak yaşamıştı. Rabbin istedi ki, o çocuklar ergenliklerine ulaşsınlar da Rabbinden bir rahmet olarak definelerini çıkarsınlar. Ben bunları kendi buyruğumun sonucu olarak yapmadım. İşte senin sabretmeye güç yetiremediğin şeylerin içyüzü budur."

Artık 80.inci ayeti ÇOK İYİ anlıyor ve biliyorsunuz. Yorumlamıyorum. Siz Kur'an'ı DİREKT ve dolaysız ANLIYORSUNUZ... Bu Allah'ın HANİFLERE bir ÖNCÜ armağanıdır... Geçen yıl okuduğunuz ya da eskiden alıp da anlar-anlamaz okuduğunuz KUR'AN DEĞİL bu artık... Bu Kur'an'ın 80. ayetini SİZ ARTIK biliyorsunuz. Yuşa'yı, -m ve +m olan Yuşayı biliyorsunuz... Cinayete kurban giden ve/veya gitmeyen iyi ve/veya kötü Yuşa'yı, katil ve/veya ismet Musa'yı biliyorsunuz değil mi?

Zaman yeniden düz çalışınca... İşte orada bir çocuk doğdu. Çünkü HIZIR onu nefessiz

Page 59: ZigZag Zamanın Efendisi

bıraktı boğdu. Boğmasaydı Yuşa için doğdu demiyecektik... Artık bunları da biliyorsunuz... Artık Kur'an'ın NE MÜKEMMEL OLDUĞUNU biliyorsunuz.

Ve bir tek şeyi BİZLER hep beraber bilemiyoruz: "Neyin hayır neyin şer olduğunun İÇYÜZÜNÜ ALLAH'tan başkası bilmez". BU AYETİ de anladık. Bırakın kötü Yuşa öldürülsün.

18/71. Bunun üzerine kalkıp gittiler; sonunda bir gemiye bindiklerinde, o gemiyi deliverdi; Musa: "Gemiyi içindekileri boğmak için mi deldin? Doğrusu şaşılacak bir şey yaptın" dedi.

Evet burada duralım:

Hızır Musa'ya şunu söylüyor: "Bana UYACAKSAN" Bu nasıl bir uyum olabilir? Zamana adaptasyon yani uyum... Aslında UYUM şu. Musa Hızır'a uyduğu gibi Hızır da Musaya uymuş oluyor. Bu orta yol prensibinde iki önemli mekanizma vardır:

1. Uzayda ben yürürüm

2. Uzay bana yürür

Eğer Hızır Musa'ya uyacaksa o zaman "Yürümesi" gerekmektedir bu bir... Dikkat ederseniz. "KALKIP GİTTİLER" deniyor. Yani uzay size yürümüyor, siz uzayda yürüyorsunuz. Bununda bir bedeli var: Zamanda tersinmek... Eğer bu ayeti başka Kur'anlardan da yazabilirseniz önemli bir şeyi daha fark edeceksiniz. 71.ayeti bir başka mealden yazabilir misiniz?

71- Bunun üzerine ikisi beraber yürüdüler. Nihayet gemiye bindikleri zaman, o kul (Hızır) gemiyi deldi. Musa, ona şöyle dedi: "Geminin içindekileri boğmak için mi deldin? Doğrusu çok kötü bir iş yaptın."

Evet iki meal arasında şu fark var: İKİSİ

Üçü değil ikisi. Musa, Yuşa ve Hızır.

Neden üçü değil? Neden ikisi?

a) Acaba Yuşa'ya "Biz gidiyoruz, sen bizi burada bekle mi dediler?"

b) Yoksa zaman yine TERSİNE mi yürüdü?

Page 60: ZigZag Zamanın Efendisi

Musa 40 yaşında Tur dağında kitabeyi aldı. İsrailoğullarına getirdi. Zamanda geriye döndüler. Hızır ve Musa 17 yıl kadar gençleştiler. Yuşa zaten onaltı yaşlarındaydı... O da zamanda aynı miktarda geriye gidince YUŞA D O Ğ M A M I Ş oldu. İşte bu yüzden ÜÇÜ değil İ K İ S İ diyor Kur'an...

SONUCU değiştirmek için NEDENİ değiştirmekten ibaret... Yani tarihi değiştiriyorlar... Tüm Kur'an meallerini adamlar oyuncak niyetine yazıp çiziyorlar.. Arapça da A demek ikisi demektir... Onu atlamış Elmalı ve Diyanet... Oysa başından beri "İKİSİ " deyip duruyordu zaten Musa ve Yuşa için...

Zaman makinesi yok ama ortada HIZIR zamanı var... (DEHR) İkisi derken YUŞA doğmamış oluyor. Bu nokta çok önemlidir. Balık da zamanda geriye gidip ÖLMEMİŞ idi hatırladınız mı?

YUŞA da aynı mekanizmayla GERİ gidip DOĞMAMIŞ oluyor... Ortada YUŞA yok... Ortada Yuşa'nın yaşı kadar zamanda geriye gitmiş 17 yaş daha genç bir musa var. Musa biraz Hızır zamanına tabi Hızır da Musa'nın zamanına... ORTAYOL bu işte... Hızır'a uzay yürüyor. Musa ise uzayda yürüyor. İkisi birbirine TUTUNUNCA garip bir durum ortaya çıkıyor. Bu garip durumları birazdan inceleyeceğiz.

Yuşa ne demektir bilen var mı?

(Yuşa peygamber ya da Yuşa Tepesi/Beykoz'dan söz etmiyorum)

Kelime kökü Yeşu. İbranice 17 demek.

eşu=AŞR yani on.

Ye=Yedi (Sabbat=Sebit de yedi demektir.)

Ama En eski dil olan İbranice de 17 demektir. Yuşa orada bir peygamberin ismi değil Seventeen bir delikanlının LAKABI durumunda. (İngilizce TEEN diyoruz ya, thirteen'den nineteen'e kadar olan delişmen yaşlardaki gençler) İşte bunun ibranice adı Yeşu'dur.

Yeşu dişidir: Örneğin 13-19 yaş arası kız çocukları Havraya (Allah'ın evine) dienst-servant olarak verilirlerdi. Mabedi süpürür, temizler ve safiyetlikleriyle orada bir itikaf yaşarlardı.

Hz. Meryem de bir Yeşu idi.

Mabed bakıcısıydı. (Rahibelik kurumu buna dayanmaktadır.) Havra kıyafeti ise Cilbab diye iki parçalı bir karaçarşaf ya da kapalı pelerinden ibaretti. O kıyafet hem

Page 61: ZigZag Zamanın Efendisi

Müslümanlarda Karaçanrşaf olarak hem hristiyonlarda Rahibe kıyafeti (Manastır Cilbabı) Yahudilerde ise Kimi zaman kukuletalı bir pelerin idi.

Rahibe kıyafetlerinin bir minik örneği de ilkokul çocuklarımıza (Şimdi Ortaokullar da buna dahil) giydirdiğimiz YAKA ve ÖNLÜK. İşte bu RAHİBE kıyafetidir, Yahudi Meryem'den Hristiyan Meryem'e kadar açılan ve çocuklarımıza giydirilen ya da Arapların eldivenli, peçeli. (Çiftpeçeli hem de) İşte bu moda İBRANİ kökenlidir.

Bu havra manastır kızlarına Yeşu ve bunun gibi Rabbi ve Kohenlere verilen "Atuşağı=Seyis" çocuklara daYuşa denirdi. Güçlü kuvvetli seyis olması açısından 17 yaş ideal ve kasların güçlendiği bir dönemdir. 18 ve 19'da daha birey ve asi oluyorlar. Bu yüzden her nedense ye-aşru 17 yaş denmesi gelenek olmuş.

Yuşalarda Ergenlik dönemleri üç aşamalıdır:

1. Doğunca Sünnet olurlar.

2. 13 yaşında ergenlik törenleri vardır.

3. 17 yaşında "Çırak, Yuppie iş adamı adayı vb. olurlar.. Gezmeye, yolculuğa kendi başlarına turistik geziye vb. gitmelerine izin verilir.

İşte bu Yahudi geleneklerini bilseydiniz, hemen Yuşa'nın 17 yaş bir delikanlı olduğunu bir bakışta görebilirdiniz. Bunlar ayrıntı ama ÖNEMLİ. Çünkü burada "Şeytan ayrıntılarda gizlidir" DEMİYORUZ. Burada "YİŞA"nın anlamını veriyoruz, bunun için ayrıntı gerekli..

Yuşa peygamber olan kişi bu değil yani... Bir de Beyktoz/İstanbul'daki Yuşa tepesi değil dedimdi... Yuşa peygamberin ya da Musa'nın atuşağı Yuşa'nın BEYKOZ'da ne işi var?

Kur'an bunun için YUŞA ayrıntısına girmiş. Yoksa "Atlayıp geçerdi" bunları. Mesela şöyle derdi: "Musa balığın denizde bir yol bulup görmüştü" dedi. Ama böyle değil ayet, Yuşa'yı da işin içine alıyor. Amaç 16-17 yaşındaki bir genci vurgulamak. İkisi üçüncü şahıs ile buluşuyorlar.

Sonra Yuşa 17 yıl kadar geriye giderek "DOĞMAMIŞ oluyor" Musa'da 17 yaş geriye gitmiş oluyor. Hızır mecbur değil çünkü O dilerse DEHR'de sabit bir yaşta kalır dilerse NEHR'e iner, her insan gibi olur... (DEHR=Tehir edilmiş zaman ve NEHR=Akan büyük ırmak)

Page 62: ZigZag Zamanın Efendisi

Dehr zamanın tehiri ve aynı zamanda neden-sonuç Arapça SEBEB TEHİR demektir ki, çok dikkat etmeliyiz. Hızır TEHİR(Sonuçta) kapsamında değildir. NEHR (Neden kapsamında da olabilmektedir.) Ama HOLOGRAMINI uzun zaman koruyamamaktadır.

Eyvah yine mi hologram demeyin. Çünkü çoğu insan bilir ki... (Bu anlatıldığı için değil, bu yazacaklarım canlı görüp dokunanlardan nakildir.) Hızır ile tokalaşan onun sağ başparmağının elinden kopuk sanki havada durduğunu... Ve bir de gömleğinin hologramı altında karnı olmadığını bilir. Karnı belkemiğine dayalıdır. Ama bunu ona dokunan bilir. Tokalaşan da bilir...

Şaşırmanız gerekmiyor bu HIZIR'dır. Somut bir bedende iki organı Gerçek ve somut değildir. Soyutttur. Başparmağının eline bağlantı eklemi ile Karnı yoktur... Onu ÖLÜMÜNE BİR TEK NEFES KALA DECCAL denen paralel evren yaratığı karnını aldı pençesiyle... ve bir de parmağını ısırdı.

Hızır "Zamanın sonundan" geriye kaçtı. Ama son nefesinde karnını ve parmağını bırakarak. Sevgideğer forumdaşlar bu söylediklerime saçmalık diye bakıyor olabilirsiniz ama unutmayınız ki Kur'an "Yukarıdan aşağı" da yazılıp meallendirilebiliyor.

Yuşa Musanın öldürdüğü çocuk değildi. Onun "Yol arkadaşı" olan 17 yaşındaki genç idi. Musa ve Hızır ZAMANDA 17 yılı aşkın bir süre geri gittiler... Zamanda 17 yıl geri gitmek demek Yuşa'nın "HİÇ DOĞMAMIŞ" olması anlamında...

Musa ise bu tarihten yaklaşık 8 yıl önce birini öldürmüş ve katil olmuştu. Hem de haksız yere öldürmüştü... Teammüden, isteyerek ve planlı olarak... Bu çok iğrenç bir suçtur aslında... O kişi zalim biriydi ama ölümü hak etmiyordu. Sinsi bir tuzak kurarak Musa onu öldürmüştü..

Çok kalleşçeydi ve "Allah adına=Vallahi" yemin ederek kendisine güvence vermişti. Ona inanan o zalim kişi Musa'yı bu yemin üzerine emin kişi bularak geldi ve Musa onu sırtından hançerleyip öldürdü...

Allah'ın adını vererek yemin etmesi ve emanete ihanet etmesi bir Resul için gerçekten iğrençtir. Sonra bunun acısıyla kıvrandı ve inanılmaz bir vicdan azabı yaşadı.

Allah dualarını kabul etmedi Musa'nın...

Musa birini öldürdü ve katil oldu. Hızır da bir çocuğu öldürdü ve katil oldu. İkisi de katildi. Fakat "Anne ve baba duasıyla" LEVHİ MAHFUZ'da "Yukarıda" birşeyler değişti.

Page 63: ZigZag Zamanın Efendisi

Zaman tersine döndü.

Hem Musa'nın öldürdüğü yaşlı YUŞA

Hem Hızır'ın öldürdüğü bebek YUŞA

(Bir insan iki kez öldürülebilir mi?)

İkisinin yaşının ortalaması 17 oldu. Yuşa, GELECEKTE kendini öldüren Musa'nın yanına "Asistan" oldu. Ve kendini "Beşikte öldüren" Hızır ile buluştu. Yuşa ölmemişti. Musa ve Hızır da katil değillerdi artık...

Herşey böyle paranormal yollardan silinebilir.

AltBölüm 5A

Su-Para

Musa ve Hızır bir beldeye geldiler "ahaliden Su ve yiyecek" istediler, ama kasabalılar onlara hiçbirşey satmadılar. Bunun üzerine Hızır yıkılmakta olan bir duvarı DÜZELTTİ.

Musa dayanamadı: "Bir ücret istemeden neden o yıkık duvarı doğrulttun" dediğinde

HIZIR müthiş sinirlendi: "İşte bu benimle senin aranda ayrılma nedenim."

Çünkü Musa as. işe TİCARİ bakıyordu, bedava işçilik yapmaya bir anlam yükleyememişti. Hz.Hızır'a nakit teklif edilince itidalini kaybediyor.

Hızır da 80'lerdeki ayetlerde Musa'yı kovuyor. Nedeni ise P A R A. Musa diyor ki, "Bir duvarı doğrulttun ve hem de hiçbir ÜCRET istemedin"

Hızır Musa'yı kovuyor: "İşte bu (Para) seninle benim AYRILMA nedenimdir." diyor. Görmediniz mi "Musa'yı resmen defediyor!" Allah ile Tur dağında konuşan Musa'yı... DEFEDİYOR.

Page 64: ZigZag Zamanın Efendisi

Hızır SU istedi (Gücün en küçüğü budur) vermediler. Yıkılmakta olan duvarı onardı. CEZA vereceğine kendisine su vermeyen, basit gücüyle yardım etmeyen o kavmi ödüllendirircesine YIKILMAKTA OLAN BİR DUVARI/SEDDİ onardı. Musa bile şaştı bu duruma!

Hızır turist idi, pansiyoner idi, pansiyoncudan SU/AZIK istedi. Bir bardak su getirmek gibi basit "Gücüyle" bile yardım etmedi pansiyoncu/hancı! Oysa onlar TOK idiler...

Sadece İMTİHAN ediyorlardı. Musa balığı vererek, KUDRET HELVASI gibi, bıldırcın gibi zaten MUSA'yı tok tutuyordu/Kendisi gibi... Su ve erzak istemediler/İster gibi yaptılar. "Gücünüzle yardım edin" dediler kısacası...

AltBölüm 5B

Öykü

Kehf suresinde Hızır-Musa-Yuşa öyküsü gelecek ile geçmişin 30 yıl kadar birbirine girift olmasıdır.

Hızır/Musa/Yuşa

Bu üçgen HER ÇAĞDA her an vardır.

1400 yıldır AYNI KUR'AN elimizde ama Yeryüzü tarihinde, insanlık tarihinde ilk kez

YUKARIDAN AŞAĞIYA KUR'AN OKUDUNUZ!

DİGİTAL BİNARY İKİLİ SİSTEM OLDUĞUNU GÖRDÜNÜZ.

ARŞ'A DÖRT DİREK DİKİP NELER YAPTIK NELER!

Yeryüzü tarihinde ilk kez 7, 14, 49 MEAL/YORUM BİRDEN BULDUNUZ!

Defalarca okuduğunuz Kur'an'da mesela, Musa-Hızır ve Yuşa üçlüsünün ne olduğunu kökten ve detaylandırarak anlatan bir DABBET ile buluştunuz.

Page 65: ZigZag Zamanın Efendisi

İlk okuduğunuza hiç benziyor muydu?

ahracna lehüm dabbetem minel erdi tükellimühüm ennen nase kanu bi ayatinala yukinun

Ben bunu yapmadım mı? Kalbinde kuşku olan var mı?

Resulullah zamanındaki SAF islam Kur'an'da zaten yazılı. Basit bir MUSA_Hızır_Yuşa öyküsünü ne kadar ayrıntılayabildiğimizi kuşkusuz gördünüz.

Hızır demişti ki: "Öldürdüğüm çocuğun anne ve babası hayır için dua etmişti. Rabbim, babanın bir birim, ANNENİN 2 birim-kat duasını kabul ettiği için Levhi Mahfuz sarsıldı."

Hızır ÇOCUK ÖLDÜRMEK istemez dostum. ALLAH DİLEMEDİ ADEM ve HAVVANIN cennetten kovulmasını, Kabil'in Habil'i öldürmesini... Dileseydi, insanları CENNET'te değil; dünyada MAYMUNLAR ile birlikte yaratırdı. ŞEYTAN ŞEYTANLIĞINI YAPAMADAN ALLAH dilemez. Şeytan başardı, Allah da diledi.

> "Peygamber, savaşta kadınların ve çocukların öldürülmesinin bir sakıncası olmadığını söyledi." Buhari, Cihad/146; ebu davut 113

ELBETTE HIZIR DA BUNUN İÇİN SERİ HALDE BEBEK ÖLDÜRÜYOR ZATEN ;)

Bölüm 6

ALLAHLAW

Korkut Hızır Dede, Levhi Mahfuzdan Dünya yörüngesine ALLAHLAW Oradan "Transfer" WALHALLA

WALHALLA, W. E. M. B.

(Mehdi düzeninin bir Yörünge Şİ'RA'sı)

Page 66: ZigZag Zamanın Efendisi

Allahlaw = Süper üçlünün ki üçü de diridir-dünya üstü yönetimidir.

Oysa Walhalla sadece Mehdist bir yönetimdir ve gün olur değişebilir, başka bir iktidar onun yerine geçebilir vb. Ancak Allahlaw'a Allah'tan başka hiçbir kimse müdahale edemez. Burada enbaşta üç SÜPER KİMLİK yer almaktadır ki geliş sıralarına göre şöyle sıralanıyorlar:

1. Almighty (Hızır-Korkut dede) Her çağın dirisi ve dolayısıyla şu anda bile zamanımızda olabilen özel bir kul.

2. Mighty (Mehdi/Maitrea) 2300'lü yıllarda gelecek ve İbrahim'in milletinin dini olan Hanifliği ve konumuz olan sistemi kuracak.

3. Messiah (Mesih/İsa) Mehdi'nin hemen ardından sistemimize dönecektir.

"Üçler"in üçü de resul/nebi yani elçi değildir. Hızır'ın Kur7an'da elçiliği bildirilmemiştir. Mehdi de zaten değildir. Hz. İsa ise yeniden dönüşünde, artık Hatemül Enbiya olan son peygamberimizin son dinine ve kitabına TABİ olmak üzere gelecek olan İsa, kuralı bozmamak için artık elçi ve Allah kelimesi değil (Çünkü yeni bir kitap getirmeyecektir) İNSAN olan İSA'dır ve bu satırı okuyan sizlerden HİÇBİR farkı yoktur. Dolayısıyla ALLAHLAW üçlüsünde bir elçi yoktur. ALLAHLAW ilahi bir katmandır ve ancak bir TÜNEL (Corn Hole) nakliyle TARIK aracıyla gidilebilen Şİ'RA diye bir yıldız/güneş sisteminde yer almaktadır.

Geçmişteki Zülkarn (TEK)/zülkarneyn (ÇİFT)/zülkarnların(ÇOK) tamamı aynı zamanda GELECEKTEN geçmişe gelenlerdir. Yani geleceğe aittirler. O halde "Geçmişteki" ve "Gelecekteki" üçler meclisi diye ayırım yoktur!

Yediler vardır: Almighty, Messiah, Mighty ve BENİM çağımın üçlüsü olan altılı!7nci kim? Belli: öteki altılının da oluşturduğu 12'linin başı olandır. 13üncüsü!

Öteki altılı kimlerdir?

Lokman, İdris, Üzeyr, Zülkifl, Hızır ve Zülkarneyn!

Başlarında İsa! (13)

Son üçü aynı zamanda öteki altılı içindedir.

HENÜZ ÖLMEMİŞLERİ gelecekte ölecekleri (İdris istisnadır)sayıyorum:

Hızır, İsa, Mehdi, Lokman, Üzeyr, Zülkifl

Page 67: ZigZag Zamanın Efendisi

Geçmişte kalan üçlü (Yakında ikiye inecekler)

Yani DOKUZLAR MECLİSİ şu anda işbaşında ve 9 üyeden her birinin söz hakkı var.

Bu da yetmez: Sırada Kırklar meclisi var ALLAHLAW üyeleri!

Ashabı kehf (3 köpek hariç) 7+5+3+1=16 kişidir.

Zülkarn'lar: 1+3+5+7=16 kişi

41.kişi ise başkanları: Bu da aynı zamanda Zülkarn'ın biri ve yine kendisi olan Ashabı Kehf biridir.

Ömür bir çemberdir demiştim. Belli bir yönde yaşlanarak gider ve sonra ilk çıktığınız noktaya dönersiniz. Yani OL'duğunuz noktaya geri dönünce "ÖL"müş olursunuz.

Ama İdris ve ŞEHİD'ler de bu yön tersine çalışabilmektedir. Doğduğunuz anda, ertesi güne değil de, TERSİNE önceki güne dönerek yaşayınız. Yani doğum çizgi ve çözgüsünün eşidi olan TEK nokta>>>ÖLÜM'e geri gidersiniz. DOĞAN ana rahminden MEZARINA ömür yaşamadan geçebilir. Elbette Allah'ımızın izin verdiği şehidliklerde olmaktadır bu...

İdris ömrünün sonuna geldiğinde EN BAŞA geçebilmiştir. Bu nedenle ÖLÜMÜ TADMIŞ (Bir ara ölmüş) derken, birden yeniden DOĞMUŞ, elbette dünya dışı bir boyuttan söz ediyoruz. Bu boyut yeryüzü bir ÇEMBER ise buna DİK gelen bir SULTAN KUVVET çapıdır. Yani Z eksenidir. Eğer o kağıttan çıkabilseydik, İdris'i, Şehidleri, Melekleri, Hızır'ı, Lokman'ı vb. görecektik. İsa'nın gidip geldiği bu dikmedir (GeleCEĞİ).

Şehidlerin de özel bir durumu vardır: Onlar savaşta ÖLÜRLER-ama-zamanları tersine çalışır ve İdris BİRİNCİ örneğine sadık olarak, yeniden kaldıkları yerden savaşırlar. Aradan ikibin yıl geçse de bir şehid, AYNI SAVAŞI DEVAM ETTİRDİĞİNİ SANIR. Kılık kıyafeti, silahı bile eskidir. (Ashabı Kehf'in madeni paralarını anımsayınız: 8 saatte 309 yıl birden eskidi ve antika, tedavülden kalkmış bir para oluverdi). (Şehidlik bize de nasip olsun, ÇÜNKÜ DİRİ KALMANIN TEK YOLU BU). Allah'ımız DİLEDİĞİNİN ÖMRÜNÜ böyle uzatır (Ayet).

Dönelim MEHDİ'ye: O "Resul/Peygamber" değil; "Rasul/Mürsel" olarak Kur'an'da -Hızır gibi-örtülü anılmıştır. RESUL değil; RASUL yazan ayetlerin tamamı 3M+ içindir. (Artı işaretiyle de MİSAK RASULÜ anlatılmaktadır.) Bunlar BEŞLER MECLİSİDİR:

İlk ikisi ÖLÜMSÜZdür, HİÇ ÖLMEYECEKLERDİR:

1.İdris de RASUL'dür: O BİLİMİN KENDİSİDİR, yani "Bilim yapmak eyleminin ta

Page 68: ZigZag Zamanın Efendisi

kendisidir" İdris bir isim değil; BİLİM YAPMAK EYLEMİ fiilidir, yüklemidir. İdris ÖZNE değildir. Onun adı DERS'tir İdris ÖLMEMİŞTİR.

2. Maitrea hayatın (MUHYİ) kendisidir. Her elçinin hayatı vardır ama, Yahya HAYAT fiilinin/eyleminin/yükleminin kendisidir, yani Yahya bir özne değil; Allah'ın MUHYİ olması gibi YUHYİ_FİİL'dir. Onun öznel adı YAHYA; İnsan olarak adı MAİTREA , reel adı ise DEHY (Deha, Dahi)dir.

SONRAKİLER İSE İLERİ BİR TARİHTE ÖLECEK-şimdi ölü değiller-KİŞİLERDİR:

3. Hızır (Almighty) Zamanın TA KENDİSİDİR. O zamanın fiilidir. Onun adı DEHR'dir. ZAMAN canlı için var edilmiştir. Ama DEHR ise zaman kavramının ta kendisidir. HIZIR ÖLMEMİŞTİR! (İleride ölecektir)

4.MESSİAH/ Mesih (İsa, birinci yaşamındaki adı; Mesih ise GELECEKTEKİ yaşamındaki adıdır. Kur'an'da M E S İ H geçen ayetler, GELECEK olan İsa'yı anlatmaktadır. İsa'nın GELECEKTEKİ adı DENİ'dir. (DENY/Dünya) O da gelecekte ölecektir.

5. MIGHTY/Mehdi, o da ZAMAN İÇİNDE varlığı ve ölümü tehir edilmiştir. Bu yüzden öznel adı Adler; ilahi adı da TEHR'dir. (Tehir edilmiş ertelenmiş anlamında) O da ileride ölecektir.

Bölüm 7

HIZIR-DECCAL-İSA

Armageddon savaşları...

Deccal paralel evrenden bir yaratık demiştim. İki evren aynı anda (Biri olmazsa diğeri de olmaz) ilkesince birlikte yaratılırlar. İki evren iki ayrı odaktan genişlerler, iki evren en geniş noktaya ulaştıklarında, iki şişen balonun birbirine DEĞMESİ gibi, değme BİR TEK NOKTADAN olur. Örneğin bir bilya cam yüzeye BİR TEK noktadan (NUN) değer işte o ilk temas bir tuhaftır.

O değilen kapı Şİ'RA'dır. Orayı kırklar meclisi, GELECEĞİN WATCHERLERİ bekliyor.

Page 69: ZigZag Zamanın Efendisi

Bu evren C atomu Tuz ve Su. Öteki evren ise bunun tersi, tuz asidi ve Sudkostik. İkisi tepkimeye girerse ortaya NaCl ve H20 çıkar... C yerine Si(lisyum) H2O yerine Nişadır... Bunlara değinmiştik... Bizdeki SU o Deccal'lere ASİT etkisi yapıyor ve TUZ ise ölümcül oluyor. O temas kapısından bir yaratık DECCAL giriyor. Orada Şi'ra (Aynı kapıdan İsa'yı da bekleyen Allahlaw/Walhalla Armada'sı (Donanması) var. O ilk temasta Armada GAD savaşını yapıyor ve Şi’ra’lılar vahşice öldürülüyor...

Armageddon savaşında yeniliyor DÜNYA... Yaratık dünyaya geliyor... Geldiği paralel evrede zaman bize oranla Asenkronize. Şimdi bu asenkronizasyonu anlatmalıyım.

Everenin ilk patlamasında şiddetli etkinliklerde ve ilk salisenin milyonda birinde madde ve antimadde BİTİŞİK olarak vardı. Yani daha iki adet % 50 olarak bölünmemişlerdi. Bir süre sonraki soğumayla birlikte MADDE ve ANTİMADDE birlikte yaratıldı (Biri olmadan diğeri olmaz ilkesini unutmayalım). Yani bir salise kadar ZAMANDA İ L E R İ giderek yaratıldılar.

Ancak Antimadde bizim tersimize zamanda İLERİ değil GERİ giden bir doğaya sahip... Yani enbaşta yaratılsalardı eşit ve senkronize (eşanlı) birlikte İKİ ZIT YÖNDE genişleyeceklerdi. Ama BİR SÜRE SONRA zaman İLERİ iken yaratıldılar. Madde (Biz) zamanda ileri giderken, Antimadde evreni ise KÜÇÜK BİR A S E N K R O N İ Z E farkla geri gitti. Bu evren-antievren ikilemesidir. Aynı anda iki ayrı odaktan "Biri bizim pozitif diğeri Negatif" olan BİR ÇİFT evren daha doğdu bunların da birer madde ve antimadde eşleniği vardı...

Aynı anda "Paralel evren çifti" ve aynı anda "Antiparalel evren çifti ve bunların negatif-pozitif ve madde-antimadde çiftinçiftleri de oluştu. Bunların tümü bir süper uzayda (Aşağı misal aleminde) oluşmaktadır... Biz halen o evrenler kentinin içinde bir ODA'yız... Ama küresel bir oda... İki odaktan iki küre oda genişliyor ve eninde sonunda birbirine değiyor. Fakat bir ASİMETRİ (Asenkronizasyon farkıyla). Deccal'in bu zaman AVANTAJI var...

Herkese her an yetişiyor ve sahte Cennet gösteriyor. Nişadır SU ikram ediyor. Kırklar meclisinin başkanı Dedem Santa Korkut işbaşında... Devreye giriyor ve Deccal'in "Asenkronizasyonunu negatif farkla (Sanal zaman saniyesiyle) önüne geçiyor... Herkese ulaşıyor... "Birazdan arkanızdan gelecek olan Deccal'dir. Size sahte Cennet ve sahte sulak ikram edecektir, inanmayın. Mecbur kalırsanız onun Cehennemine girin orada BUZ gibi sular içeceksiniz. O bir Hollowgramdır, Halloweengramdır... Onun suyu NİŞADIR'dır. Vücudunuzdaki tüm TUZ çekip alacaktır, yanılmayın..."

Deccal bu işe çok bozulacaktır: Herkesi bir asenkronizasyon farkıyla yakalayan Deccal, iki adım önündeki (Zamanda iki saniye gibi) Hızır'ı yakalayamamaktadır. Kişileri BİR

Page 70: ZigZag Zamanın Efendisi

saniye geri alabilmekte olan Deccal, istidraclar göstermektedir... Öldürüp (Balığın canlanmasını anımsayınız, Musa öyküsünde...) yeniden diriltmektedir. Hızır'ın uyaracağı hiç kimse, ya da DEHR denen zaman enerjisi BİTİNCE. Deccal onu yakalayacaktır. Hızır'ı da her ölümlü gibi öldürecektir. "Külli nefsin zaikatül mewt" çünkü...

Hızır ölecektir, yani kendini feda edecektir... Çünkü Şi'ra kapısından başlayan istilaya TIKAÇ biri geliyor... O Şira'dan öteki evrene alınan ve "Ödeme dengeleme" gereği Deccal'e karşılık İADE edilen Ruhullah İsa'dır (Artık adı İsa değil Mesih/Messiah'dır). Hızır dahil hiç bir kimsenin öldüremediği DECCAL'i AYNI EVRENDEN aynı doğa yasalarıyla geldiği için birebir öldürme yeteneğine sahiptir... Ve de öldürür...

Şi'ra yani 40'lar meclisi. İki kürenin birbiriyle kaynaştığı osmotik basınç ile birbirine TAKAS ettiği tek kapı. İsa gelecek ve bu açık kapıdan Deccal'de gelecek. (Kapı kapanacak ve diğer deccal ırkı geride kalacak) Paranormallerden söz ediyoruz. Kitap böyle dostlar... (Almighty) öldürecek....

İdris, Yahya, Lokman, Zülkarneyn, Hızır, Üzeyr henüz ölmediler...

Ve de İsa... Canlılar daha...

Ölümsüzlük yok!

İsa Şeytan'ı öldürecektir. Deccal Hızır'ı öldürecektir. Yüzlerce yıl sonra...

Kısa ipuçları:

> şimdi şunu düşünüyorum : Hızır ı deccal yakalayacak ve öldürecek.. bu yakalama sanırım zaman eşitlenmesi ile olacak..

İpucu1.

Deccal "Paralel evren yaratığıdır"

İki paralel oluş arasında "minicik" bir asenkronizasyon/eşanlılık yokluğu vardır.

Buna bir ipucu "Anti evrenden" verelim:

Evrenimiz ilk anda ilk saliselerde bir plazma noktacığıdır. Madde ve antimadde ikilisi BİRAZ sonra yani evren gerekli soğuyunca AYRIŞTILAR dolayısıyla maddenin zamanda ileriye akması ve aynı anda yaratılan antimaddenin zamanda geriye akması ANINDA bir asenkronizasyon vardır:

Page 71: ZigZag Zamanın Efendisi

Şöyle ki: madde ve antimadde henüz birleşik iken ZAMANDA İLERİYE doğru bir genişleme var. Ama iki takım ayrışınca antimadde SONRADAN zamanda geriye dönüyor. Önce yaratıldığı ana maddeye rastlıyor, sonra da zamanda geriye genişleyen ANTİMADDE EVRENİNDE kıyamete kadar açılışını sürdürüyor.

Dikkat edilmesi gereken şu: Aynı anda yaratıldıkları zamandaş oldukları halde genişleme nedeniyle aralarına mini minnacık bir zamanda eşitsizlik oluyor. (Bu yüzden evrende antimaddeye rastlayamıyoruz. Aslında o var ve bu evrenin içinde ama, zamanda geriye gittiğinden bigbang başlangıç noktasının ZAMANDA GERİSİNDE kalmış oluyor. Aynı mekanda fakat ayrı zamanlarda olduğumuzdan rastlaşıp etkileşemiyoruz. Evrenimizin yaşı ŞİMDİ 16 milyar yıl yaşında FAKAT antimadde evreni 32 milyar yıl GERİDE kalmış oldu.) Baştan madde ve antkimadde TEK bir bileşimdi ve zamanda ileriye açıldılar. Sonra antimadde oluşunca zamanı da ters olduğundan GERİYE doğru genişledi. Böylece madde MİNİCİK bir piko saniyeyle ÖNE GEÇTİ yani eşanlılık bozuldu.

Madde ve antimadde aynı anda yaratılırlarsa da onları oluşturan ilk plazma ZAMANDA İLERİ genişlediğinden antimadde ile arasına bir adımlık zaman farkı koydu. Hızır ve Deccal gibi...

Hızır bir adım önde (Madde)dir ama Deccal bir adım geridedir. İki evrenin birbirine DEĞMESİ (Şira teğet noktası) halinde iki balon birleşiyor ve bu kum saati dar boğazından DECCAL içeri giriyor, öteki bölmeye(bize) geçiyor.

İki karışım homojene olmadan önce "HIZIR (Misak peygamberi) BİR ADIM ÖNDE"dir. Homojenlikte ise zamanda EŞANLI/senkronize oluyorlar ve Deccal Hızır'a yetişip onu öldürüyor. (O zaman misak elçiliği Hazreti Yahya'ya geçiyor)

Bir örnek: benim adım antimadde, senin adın madde... Günlerden SALI ve y a r ı n belli bir saatte senin evinde buluşmaya karar veriyoruz. Benim zamanım GERİ akıyor, benim yarınım çarşamba değil salı'dan bir önceki PAZARTESİ... Seninki de Çarşamba... Ve sözleştiğimiz yere sözleştiğimiz saatte gidiyoruz. Herşey doğru ama... Ne sen varsın orada ne ben...

İkimiz de birbirimizin gelmediğini, atlattığını düşünüyoruz. (BUNA GÜNAH ALMA DENİYOR.) Herşeyi Allah bilir ve İLİM ile bildirir-dilerse-

İpucu 2.

Diyorsun ki:

"çünki Hızır istediği zamanda olabiliyor, yani ölmeden bir önceki ana gidebilir.. "

Page 72: ZigZag Zamanın Efendisi

Hızır sadece kendine bu yetkinin verildiği GÜNDEN taaaa DECCAL ile Homojene olacağı (öleceği) güne kadar olan zamanı denetler. Yani akvaryum içindeki balık gibi dilediği kadar yüzebilir ama, akvaryumdan dışarı çıkamaz. (Her nefs ölümü tadacaktır) Hızır'ın zamanda yolculuğu kısıtlıdır. Kendisinin hidayet ve ölümü arasındaki perspektifte seyahat edebiliyor. ÖNCE ve SONRASINDA d e ğ i l !..

Diyorsun ki:

"...bildigimiz türdeki Ölüm/komplo/suikast gibi şeyleri önleyebilir. "

Hızır için SADECE karanlıkta dev bir matris olan LEVHİ MAHFUZ'daki

a) Kendisiyle ilgili olan

b) kendisine lamba gibi aydınlatılan başkalarının kaderi üzerinde oluşan

emirleri yerine getirebilir.

Diyorsun ki:

"Demekki daha farklı bir ölüm/eşlenme süreci var. Hızır neden ölümünü engelleyemiyor "

Farklı eşleşme süreci mekanizmasını anlattım. Minicik bir asenkronizasyon var. Bu durumda deccal avantajlı ama PARALEL evrenden bir adım önde olarak GERİ DÖNEN İsa'da Deccal'e aynı tuzağı kuruyor ve Hızır ile eşleştiği anda onu öldürme yetisine sahip oluyor.

İsa ve Hızır bunu zamanı denetleyerek baştan önleyemiyorlar. Ancak zamanlar eşleştiğinde bu başarılıyor. Deccal Hızır'ı öldürüyor fakat bunu İsa engelleyemiyor. Ancak Deccal ile kendi zamanının eşitlenmesiyle Deccal'i öldürebiliyor. (Bu arada Hızır çoktaaan şehid edilmiş oluyor.)

Hızır bir PARATONERDİR. Yıldırımı üzerine çekmiştir. Yani ya evinizi yıldırım düşmesinden koruyacaksınız ya da paratoneri... Mantıklı olan birincisidir. Kaldı ki Hızır evrenin yazgısının bir SİGORTASIDIR. Sigorta atacaktır, yanacaktır. Bu onun yazgısı, fonksiyonu, görevidir. Hepsi bu!

Diyorsunuz ki:

"....üzerine fikirlerinizi bekliyorum. bir de Hızır öldü/ölecek.. Geleceği görebilen yaşayabilen için ölümden sonraki zamanları görme biçimi nasıl olur ? Ölümü görerek tadarak bilerek nasıl yaşar ? Anlatabildim mi acaba :)

Page 73: ZigZag Zamanın Efendisi

Hızır ÖLDÜ çünkü: Ondan sonraki evrede ve sahnede İSA var! Kıyamet kopmamıştır henüz, sadece HIZIR ölmüştür. Yani Hızır'dan sonraki yaşayacaklar zamanın kıyamete kadar olan dilimindeki tüm görüngülere şahittirler.

Hızır ÖLECEK: Çünkü: Bizim kol saatimize göre ŞU AN/ŞİMDİ ne İSA geri döndü ne Hızır'ı zamanın sonuna kıstırabilen bir Deccal var! Bütün bunlar BİZİM ŞİMDİKİ zamanımızdan sonra OLACAK şeyler. O halde öldü/ölecek TAM DOĞRU Bİr kelime...

Diyorsun ki:

Geleceği görebilen yaşayabilen için ölümden sonraki zamanları görme biçimi nasıl olur ?

HIZIR LEVHİ MAHFUZ OKUYUCUSUDUR. AMA SADECE KENDİSİNE AYDILATILAN minicik yerleri bilir ve işlevini buna göre ifa eder. Yani kendisine aydınlatılan bölmeler dışında Levhi Mahfuz'u ASLA bilmez. O bölmeler karanlıkta/ğayb'de kalır ve okunamaz. "HİÇ BİR ŞEYİN EKSİK BIRAKILMADIĞI" Kur'an bile Levhi Mahfuz değildir, sadece BİZİM EVRENİMİZE indirilmiş küçük bir Levhi Mahfuz özetidir. Levhi Mahfuz "ANA KİTAP" diye geçer Kur'an'da... Oysa Kur'an tüm azametine rağmen denizde kum gibi kalır o asıl kaynağın yanında... (Sonsuz sayıda sonsuz evren için sonsuz tane kitap var diye düşününüz) Hızır geleceğini GÖSTERİLİRSE görür. Ama senin-benim geleceğimi değiştirmek için (Kehf suresindeki musa _hızır-Yuşa kıssasını anımsayınız) verilen görevi Allah'ın izniyle yapar.

DECCAL'in bir adım önünde HEP HIZIR vardır. Hızır zamanda bir adım önde olduğundan DEccal ona yetişememektedir. Hızır da bundan yararlanarak, herkesi uyarmaktadır.

"Arkadan gelen Deccal'dir, sakın onun sana gösterdiği Cennet'ten isteme ve sakın onun verdiği suyu (Nişadır) içme Ve Allah'a sığın..." der.

Fakat bir an gelir ki tıpkı UFO'nun orada var olması gibi DECCAL ve HIZIR eş-anlı olurlar. O zaman Deccal HIZIR'ı en vahşi ölümle (Asit ile eriterek ve her saniyesi 1080 saniye süren bir genleşmeye bağlı olarak inanılmaz bir uzunlukta CANÇEKİŞİR Hızır Ve O MİSAK PEYGAMBERİ olduğundan onun yerini HEMEN YAHYA peygamber alır. (Ama etkisiz elemandır YahyaResul) Etkili olan sadece İsa'dır nitekim. Deccal'i öldürür.

KUR'AN BİLİMİ kaostur, şaşırtıcıdır. Öyle Y.N.Öztürk veya Edip Yüksel tefsirlerine meallerine benzemez. ASIL KUR'AN BU! Benim yazdıklarım ASIL KUR'AN! İsa'nın gelecek olması ASIL KUR'AN.

Page 74: ZigZag Zamanın Efendisi

Bütün müfessirler İSA'NIN gelişini reddederler. Çünkü Cuma gününün tatil olması gibi HEP TERSİNDEN anlarlar. İsa gelince herşey bitecek mi? Öztürk, Ateş, Yüksel ve diğer tüm Kur'an mealcileri İSA'YI dışlamışlardır. Mehdi'ye hiç inanmazlar. Hızır'ı da melek sanırlar.

Deccal'in Hızır öldürmesi de bir tür KANAT indirmedir. Deccal Hızır'ı "Katımızdan RAHMET" ...sırrınca kanat indirmesiyle ÖLDÜRECEK.

Deccal için üç kitap "Kötülük mesih" i demektedir. İncil ve Kur'an ise ayrıca İsa için "İyilik Mesihi/Messiah" demektedir. Bunlar POLARİZLENMİŞLERDİR. Yani birinin diğeriyle ZIT görevleri vardır. İsa gelecekse, Deccal de gelecektir.

İsa'nın ve İdris'in ismi vardır: Çünkü bu evrenden DIŞARI gitmişlerdir, bizim dünyamızdandılar.

Ama Deccal'e isim koyamayız: Çünkü O öteki evrenden "İsimsiz" biri... Deccal'i tevrat-zebur-İncil üçü de bildirir ve benimser! Kur'an'da da örtülü (Çok sayıda Misal ayetiyle) Deccal zikredilir. Deccal yok derseniz, otomatikman Hızır da yoktur! Çünkü Deccal Hızır'ı öldürecektir. İsa gitti dönmez diyorsak, bu da mümkün değil! Çünkü o zaman İdris de "Ala bir makama" gitmemiştir.

Dedemiz "Armegeddon savaşının malulü" organları ŞEHİD tarafına aktarılmış... Bu savaş İLERİDE (Kıyamet alametlerinin birer birer kesin ortaya çıkması sırasında) oluşacaktır.

Şimdi Hızır'ın "SON" anına bakalım:

Adı Armegeddon Savaşı: Armagedon da deniyor.

Bu savaşın özü şudur: Numara sırasıyla:

1. Evrenin sıcaklığı sıfır Kelvin dereceye en yakın olacak biçimde GENİŞLEMEye ulaşmıştır. Bu evrenimizin karakteristik ikizi (Negatif evren) de aynı anda ve aynı süreç ile genişlemektedir.

2. İki evren balonu birbirine bir TEĞET noktada, yani tek bir KAPIDA değerler. Bunun da anlamı "İçerikleri" birbirine karışır. Bu da evren tarihinde ilk kez olmuş/olacak bir fenomen. Bir başka evren MALZEMESİ bu kapıdan transfer edilmektedir. O kapının adı Şi'ra'dır. Yani bir DİĞER BİLİNÇLİ EVREN YARATIĞI kapısı...

Page 75: ZigZag Zamanın Efendisi

Oradan Şu'r denen bir varlık bizim evrene transfer olur. Şuurlu/bilinçli anlamında bir kelime... Bu yaratığın adı bütün Kur'an öncesi kutsal kitaplarda "Deggal"dir. Ve bu yaratık kendi evreninden (Negatif ikizimiz) bizim evrene (Bu pozitif ikizine) geçtiğinde kendi negatif kategorisinden getireceği malzeme ile bizim içeriğimizden "Mucize" diyebileceğimiz (Aslında istidrac) yeni BİLEŞİMLER üretebilecek. Ve onun arkasına bütün dünya takılacak.

Düşünün: Size bir CENNET yapıp sunabiliyor. Ama o Cennet’te ağaçların kimyası kendi özdeşi olan SİLİSYUM bileşikleri ve de insana çok zararlı olan NİŞADIR! Nişadır su görünümündedir. Nişadırı "Kara kana içmeye kalkan" Cehennem’e girmiş gibi olur. Bunlar VİZYON, serap vb. değil! GERÇEK bir malzeme! Hologram da değil! Gerçek oğlu gerçek malzeme...

Ama bu malzemede tersinir bir işlem vardır: Öteki negatif evren dokusu ve kimyası ile bizimkini birleştirip YEPYENİ bir şeyler (Sahte Cennet’ler gibi) yepyeni malzemeler ürettiğinizde bunların ZEHİR'den öte bir etkisi yoktur (Aslında zaknabut deniyor).

Ağaçların özsuyu ASİT, yani sebzeleri yemeye kalkmayınız! Çünkü malzeme MELEZ! O bir ELMA ama, suyu ASİT! Bir karpuz ama suyu tamamen ASİT! Yani H2O değil, nişadır vb. Ve insanlar o yaratığın peşinden gidecekler! Sahte Cennet’lerinin peşinden! Deccal'in (Geddon) askerleri Army/Armada/Walhalla-Şira kapısındaki Deccal işbirlikçisi filolar ve yeryüzündeki Siyonizmin yaşamak için sığındığı tek umut kapısı DECCAL olacaktır.

Hızır'ın görevi şurada başlayacak: Negatif ve paralel evrenleri bir çift kefe ya da kaldıraç gibi düşünün. Bunların SPİN yönü biri pozitif diğeri negatiftir. Terazinin bu kefesine basarsanız, bastığınız alçalırken (Etkiye tepki olarak) diğer polarize evren kefesi de bunun tersine yükselir. Buna exclusion (dışarlama) ilkesi deniyor. İki spin aynı yönde bulunamıyor. İşte Deccal'in kimyası budur!

Ve spinlerden birinden DECCAL girince, bunun ödentisi olarak bir çıktı gerekiyor:

ÇIKTI >>> HIZIR olacak!

GİRDİ İSE >>> MESİH (İkinci İsa formu).

Çıktı >>> Hızır Deccal tarafından öldürülecek anlamında.

Girdi >>> İsa DA Deccal'i öldürecek anlamında.

Deccal'in ordusu (Asakir el Deccal=Armageddon) dışında kalan masumlar da var elbette!

Page 76: ZigZag Zamanın Efendisi

Hızır ÇIKTI (Şehitlik, mutlak ölümü) öncesinde DECCAL'den zamanda hep BİR SANİYE önde olarak, herkese "Arkamdan gelen Deccaldir. Onun göstereceği Cennet’e girmeyin, Cehennem’ine girin buz gibi sular içeceksiniz. Onun kendisi ve sunduğu nimetleri MELEZDİR, ölümcüldür. Ona sakın dokunmayın, sevgi göstermeyin, Onun kimyası sizi asit reaksiyonuyla baz yakmasıyla eritecektir." diyecektir. Ve Hızır bu görevini "SON İNSANA" kadar (Akil baliğ son insana dek) herkese iletecek ve uyaracaktır.

İşte SON insan da ortada görünmeyince Deccal'in zamanı Hızır'ın zamanına neredeyse eşitlenecektir.

Birinci kez Hızır ona dokunacaktır ve elinin bir bölümü ASİT etkisiyle yok olacaktır. İkinci kez ise Deccal Hızır'ın tüm sindirim sistemini paralize edecektir. (Hızır'ın karnı yoktur)

Hızır zaman içinde EN GERİ çağa kaçacaktır, yani kendi Hızır macerasının ALLAH indinde başladığı çağa (diyelim ki 7000 yıl öncesine)...

Deccal orada da Hızır'ı bulacaktır ve öldürecektir. O geçmiş bir çağdır. Yani çok önceden. O yüzden "Tüm göksel kitaplarda" DECCAL ve ARMAGEDDON savaşları yer alır.

Davut Zebur'u ve İdris (Enoh) kitabında der ki: "Şeytandan sonra insanlık ikinci olarak DECCAL ile uyarıldı". Aynı kaynaklar ve buna bağlı bizim siyerlerde de "Adem dahil, hiç bir peygamber olmasın ki, ümmetini DECCAL'e karşı uyarmamış olsun!"... Tarihte geçen yani zaman savaşlarının GERİYE doğru sıçramasıyla oluşan ARMAGEDDON savaşlarının anlamı budur.

Deccal doğru kelime değildir: Çünkü Arapça'dan G harfi ihraç edilmiştir ve çift C olarak yazılmıştır. Celde/Gelde; Cemel/Gemel örneği gibi... DECCAL değil DEGGAL'dir.

Daha önce de sorulmuştu: "Deccal Kur'an'da geçiyor mu?" diye... EVET GEÇİYOR! Şi'ra'lı diye geçiyor!

Deccal BİZİMLE TIPATIP görünebiliyor. Ama ZEHİRDEN başka bir şey değil. Bu yüzden kendisine "Kötülük Mesih"i, “Delalet Mesihi” deniyor.

SORU: Deggalin telepati veya messenger yeteneği var mı? Geçmişe mesaj(bilgi) gönderebilir mi?

Page 77: ZigZag Zamanın Efendisi

Deccal/Deggalo Paralel evrenimizin yaratığı. Ama tesadüfen KÖTÜ (iyi bir cins de olabilirdi) SEMADAN giriyor. ONU DEŞİFRE EDEN tek paralel yaratık ise DABBET. Deccal-Dabbet ikilisi... Biri negatif semadan öteki pozitif yerden geliyor. (Tek Dabbet BEN değilim, ben BİRİSİYİM) (Dabbetlerden bir DAbbet)

(Önce İsa POZİTİF SEMADAN, DECCAL NEGATİF SEMADAN, farka dikkat.)

Düşünce hızı ışık hızından hızlı bir takyon hologramı olduğuna göre, DECCAL'in geçmişe mesaj gönderebilmesi her zaman mümkün.

Ama illa ki üç zaman diliminin ortasında:

Önde HIZIR

ortada Deccal

En arkada onu yok etmek için izleyen İSA (Messiah)

(Peygamber değil-emekli peygamber-yeni MESİH isa)

Hızır kaçar gibi yaparak, GERİ döner (zaman durur) onu öldürmek için Deccal de durur. Deccal Hızır'ı öldürürken, durduğu için İSA da yetişir ve Deccal'i öldürür. Yani TELEPATİ yeteneği bu üç zaman diliminde oluveriyor. Bunları sıraya koyabilirsin... Ya da sorunu daha açmalısın.

> Yani açıkçası gelecekten bugünlere karşı bağcılara bir taktik veya strateji veriyor mu? (Daha spesifik olarak soruyu böyle sorayım.)

Tamam. Ama yanıtı YAZDIM. Çünkü İsa'nın geleceğinde Deccal/onun geleceğinde HIZIR var. Hızır senin önerdiğin görevi yapıyor. ÖLDÜRTEREK kendini, hiç bir zaman ona yetişemeyecek olan İsa'nın da onu öldürmesi için feda ediyor. DECCAL ile Hızır'ın kendini feda edip şehid etmesi dışında hiçbir kuvvet (Allah'tan başka hiç bir kuvvet) ETKİ edemez. Negatif evren ile aramızda mikro saniyelik ZAMAN FAZI KAYMASI var!

> Buna "bir çeşit kanat indirme " demiştiniz.

Evet dilerse HIZIR kanadını indirmeyip YAHYA peygamber YERİNE GEÇERDİ. Kendi elindeydi kanat indirmek. Ve kendini feda etti. (Edecek>>>HA/VET!)

Kanat indirmek şudur: Hızır doğal bir Zülkarneyn'dir. İki değil sonsuz zaman ucu vardır.

Page 78: ZigZag Zamanın Efendisi

İsteseydi TARIK semasında kalırdı. AMA KALMIYOR, DABBET olmayı yeğliyor. Bu onun fedakarlığı ve feragatı hayatıdır. Zaten buna karşı çıksa bile Deccal onu parça parça ederdi. Önce elinin başparmağını almıştı, sonra karnını, sonra mesela kalbini falan diye devam edecekti.

Son zamanlarda bazı teorik bilimsel ipuçları veriyordum. Örneğin 5 quarklık parçacıklar gibi. Burada candaşların astığı bir linkte gördüm: 4 quarklık bir kombinezon bulunmuş. Aslında o dört değil BEŞ quarklık bir parçacık! (Penthaquark) Çünkü içinde bir de ETKİ kuarkı olan bir fazlası vardır. Quarklardan birini jet biçiminde DIŞARI aldığınızda etki kuarkı hemen onun yerine geçer ve beşlemeye devam eder...

İleride 7,9 kombinezonlu quarklar ve glueball'lar da bulunacaktır. Biz şimdi quarklardan yola çıkarak, evrenin BEŞLİ serisini bulalım:

1. Bizim evren>>>>>Madde baskındır

2. Antievren>>>>>>>Antimadde baskındır

3. Negatif evren>>>Beyaz yerine siyah gibi (Madde veya antimadde)

4. Antiparalel evren>>>>Bizim evrenin aynadaki görüntüsü gibi...

5. Paralel KARAKTERİSTİĞİMİZ olan evren!

Madde evreni ve antimadde evreni ENBAŞTA beraberdik. Çünkü parçacıklar madde ve antimadde olarak soğuyup ayrılmamışlardı. Ayrılma başlayınca bizim evren zamanda İLERİ diğeri zamanda GERİ giderek, aynı YERDE fakat BAŞKA ZAMANLARDA yol aldılar. Bu ikisi kıyamete kadar birbirinden ZAMAN içinde uzaklaşmaktalar. Negatif ve antiparalel evrenlerin de SİSTEMATİĞİ başkadır, birgün değinirim.

Gelelim bizim karakteristiğimiz olan öteki evrene... Yani anti değil, antiparalel değil, negatif değil! Bizimki GİBİ!

Çünkü ÇİFT ÇİFT yarattık sırrınca her şey çifttir:

+Madde antimadde çifti; Burada "Geceyi mahvettik" ayeti sırrınca, madde baskın kalmıştır, antimadde mahvedilmiştir. +Tüm yıldızlar Asimetrik ÇİFT veya gruplar olarak yaratılır. Hiçbir yıldız tek değildir! Güneş de aynı kurala tabiidir ve eşi olan yıldız da Güneş'e çok yakın olmalıdır.

Güneş'in de İKİZİ vardır ve çok büyük olduğundan, erken çökmüş ve karadelik olmuştur. Güneş küçük yıldızdır, karadelik olamayacaktır ve beyazcüce olarak çökecektir.

Page 79: ZigZag Zamanın Efendisi

+Galaksilerin çifti (Andromeda bizim ikiz kardeşimizdir, birlikte ve çift olarak yaratıltık)

+Evrenler de çift çift yaratılmıştır.

Bizim çiftimize örnek olan KARARTERİSTİĞİMİZ aynı olan evrendir. Deccal işte buranın "HALİFE" türü olan yaratığıdır. Orada da kimya vardır (Bizde Carbon kimyası ve su, orada silisyum ve nişadır) orada tuz yerine (tuz asidi) ve sudkostik denizleri vardır vb. Deccal ırkı varlıklar orada susayınca Nışadır içerler ve tuzlu su ihtiyaçlarını hayat buldukları tuzasidi (HCl) denizlerinde serinlerler. Ama safsu ve Tuz onlara ölümcül etki yapar. Dolayısıyla bu ırk hiçbir zaman bizim evrenimize gelmek istemeyeceklerdir.

Nasıl ki bir foton, bir atoma çarpınca İLLA ki "Elektron koparır" ise, bizden öteye geçen bir varlık da karşılığında oradan bir yaratığı "ÖDEME DENGELEME" gereği koparıp bizim evrene atar. İki evren sanki bir büyük kürenin iki odağında genişlemektedirler. İkisinin genişlemesi büyüyünce birbirine değecekler ve malzeme transfer edeceklerdir. (Kum saati gibi düşünün)

O TEĞET'in adı, Kur'an'da Şİ'RA yıldızı diye verilmiştir. İki küre birbirine TEK noktada değmek zorundadırlar.

O Şi'ra'dan Hz. İSA geri dönecektir. Ötedeki evrenden (Deggal) bir yaratığın da "Kopmasına=Transfer olmasına" yol açacaktır. Yani tüm Deccal evreni ırkları bizi işgal etmeyeceklerdir. Binlerce isa gelmeyeceği gibi, binlerce Deccal de gelmeyecektir.

Karakteristiği birbirinin aynı olan iki evren birbirine değerse ne olur?

Hemen her iki maddenin karışımından ETKİ QUARKI yerine geçen bir MELEZ bölge (Şi'ra) oluşur! Burada her iki varlık da yaşayabilir. (Bir tür amfibi hayvanlar gibi)

Ama birbirlerinin suyunu içemezler, ikisi de ölümcül etki yaşar. Melez karışım maddenin hem (De Facto'dan anımsayınız)De Legal"itesi vardır. Bu yüzden Deccal, "Öte yerin/anywhere delegesi" anlamına gelmektedir.

Deccal MELEZ/metamorph sürecini tamamlayınca Şira'daki tüm gözcü ve kolonileri şehit ederek, Allahlaw'dan Walhalla koridorunu kullanarak, güneş'in çöken ikizi olan ve Şira'nın akdelik kapısı olduğu bu yandaki karadeliğe (Babüssema) gelecek ve dünyaya yönelecektir. Doğanın mikro ve makro sistemlerindeki ÇİFT yaratım ürünlerinin daima bir ASİMETRİye bağlı olarak CPT ilkeleri işlemektedir. Örneğin Andromeda bizim ikizimizdir ama, yine de enerji farkını (Voltaj, gerilim vb.) termodinamik uyarınca bize

Page 80: ZigZag Zamanın Efendisi

atarak voltajı dengelemektedir.(Kadir gecesi deşarj olur) Bunun mikro örneği, K1 ve K2 mezonlarıdır ki ikisi de yüksüzdür ve tek olması gerekirken iki adettir. (s quarkı nedeniyle) Bu iki mezonun yarı ömürleri AYNI olması gerekirken" farklıdır. Yani CP'ye BİRLİKTE uymuşlardır ama, T'ye uymamışlardır. Onun için aynı anda oluştukları halde başka zamanlarda rezonanslara dönüşürler.

Bu iki mezona örnek olarak iki varlığı vereceğim:

1. Zamanda bir adım İLERİDE olan HIZIR;

2. Zamanda bir adım geride olan DECCAL+İSA

Bunların ikisinden de en geride olan tüm insanlığın zaman faktöryel saati. Deccal, İsa'nın ÖDEMESİ (compance) olduğundan ikisinin de zamanı aynıdır. Hızır ve Deccal K mezon çiftleri gibi birbirlerine EŞİTLENDİKLERİ anda, Deccal Hızır'ı, İsa da Deccali öldürecektir. Dolayısıyla Deccal'in insanların geçmişine gitmesi mümkün olmadığı gibi, telepatik mesaja da yetkili ve etkili değildir. Çünkü her EVREN varlığı kendi cosmospherinde (Bir tür biyosfer) kendi telepati dalgalarını yayınlayabilir. Melez ortamlarda telepati denen takyon beden göndermeleri gerçek hologram ve ideogramlar ancak kendi yordamlarında (Deccal'in kendi mahşeri, kendi cehennemi, kendi cenneti başka başkadır. Bunlar ve diğer sonsuz sayıda paralel evren yaratıkları sadece Ana kitap Levhi Mahfuz'da kayıtlıdır. Bu yüzden Deccal'in adı Kur'an'da verilmez. Kur'an Deccal evrenine değil bize aittir. Onların da belki Kur'an'ı vardır, elçileri vardır ama, o sonsuz tane evrenden bize bir GELEN olmazsa, bunların hiçbiri bizi bağlamaz. İsa'nın o yolu kullanması ve Deccal'in de bu yolu kullanması sayesinde sadece DECCAL bizi bağlıyor. Öteki evrendeki yaratıkları da Hans veya Sezin değil, gördükleri İSA ss bağlıyor. Deccal gelecekteki tüm insanları tek tek dolaşacağından Deccal ayrıca o dönem insanlarını da bağlıyor.

Kur'an'da direkt olarak ismi geçmeyen "ALAMET"ler vardır. Alamet sadece bayrak (Alem), işaret demek değildir. Alamet İLME işarettir ve en önemlisi de ALEM kelimesinden gelmektedir. (İlim ve Alim de bu kelimeden türemektedir.)

Alametler özellikle Kıyamet'e işaret sayılmıştır. Oysa kıyametin zaten kendi adı ve VAKIA gibi diğer GÖRÜLMEMİŞ OLAY anlamında gizil (Spesifik) adları vardır.

Misak elçisi ismen verilmez.

İsa'nın dönüşü resmen verilmez.

Page 81: ZigZag Zamanın Efendisi

Mehdi'nin zuhuru yine gizildir.

Hızır'ın ismi aşikar bildirilmez.

Ama bu Hızır YOK demek değildir. Yok derseniz, bu kez de "Pekiyi Musa'nın buluştuğu veya Sebe melikesinin tahtını getiren kim?" sorusuyla amansız cebelleşirsiniz. Deccal'in de adı geçmez. Ama HUKKA gibi çok özel bir düzine kelimede saklıdır. Ali İmran-103.ayete göre :"Allah âlemlere zulmetmek istemez" (Ayetin arapçasını zaten yazmışsınız) sırrınca şu anlatılıyor: 1. Allah Kun dedi ve herşey oldu. 2. Herşeyi Levhi Mahfuz'a kaydetti. 3. Levhi Mahfuz'un tüm içeriğini YUKARI MİSAL ALEMİ (Hyper space) olarak STATİK yarattı. Burada herşey SABİTTİR, statiktir, durağandır, hareket yoktur. Herşey quantum DURUM teoremine uygundur yani Quantum davranış teoremi yoktur. 4. AŞAĞI MİSAL ALEMİNİ yarattı. (Süper uzay) Burada ise herşey dinamik, devinger ve kuantum davranışlarıyla (geometrodinamik yasalar uyarınca) hareketlidir ve nedensel olmadığından, nedeni ve sonucu göremezsiniz. Çünkü ikisi aynı anda oluşmakta ve/veya ölüşmektedir. Bu alemin adı da quantum köpüğü teoremi alemidir. Bunlar GEON denen birimlerden yaratılır. Geonların işlevine ise quantum tünel süreci denir. Yani süper uzay tamamen corn hole=Worm Hole denen sonsuz adet surborucuğu denen tünellerden oluşur. Bu tünellerin bir kapısına karadelik girişi, öteki ucuna ise akdelik çıkışı denir. Tünellerin diğer adı da 11 boyutlu kuantum ipliği teoremleridir. Tüm tüneller çift çift ve çiftin çifti ve bunların çiftleri olarak 2-4-8-16-32-64 TİPİK-KARAKTERİSTİK kümeleri halinde dallanırlar. 5. Her tünelin AKDELİK olan ucundan bir BİGBANG başlatılır. Yani 11 boyut birden bir noktada toplanır. Sonra bunu mini surborusu üfürülmesi (Quantum teoreminde ani şişme/GUT teoremleri) sonucu, 11 boyuttan dördü "Planck sabiti" denen quantum çapına kadar ANİDEN GENİŞLER (Zariat-47)ve süper uzaydan "BU UZAYA" kaçar. Tam kaçamaz, çünkü diğer 7 boyut da kıvrılı kalmıştır. Bunu bir üzüm salkımının her bir tanesini bağlayan SAP gibi düşününüz. Böylece sonsuz evrenlerden=A L E M biri yaratılmış olur. Bu alem genişleyecek, yedi kat halinde birbiri üzerine dolanacak ve giderek soğuyup kararacak, sonra da merkezindeki ilk akdeliğe, bu kez karadelik olarak çökecektir, yani kıyameti yaratılışın tersine akdelik olarak değil de karadelik olarak görecektir. (Enbiya 104) Her bir sonsuz sayıda evren tek tek yaratılacak ve tek tek yok edilecektir. (Şu anda onyüzmilyonbin tanesi yaratıldı ve/veya yok edildi)

Page 82: ZigZag Zamanın Efendisi

6. Bağ kütüğü gibi düşünürsek, ana kütükten dallar (2) ve bunlardan da dallar (4) ve yeni dallar (8,16,32) 64'e katlanana kadar diğer dallar oluşacaktır ve her birinin ucunda BİZİM KARAKTERİSTİĞİMİZİ taşıyan 64 evren oluşacaktır. Diğerleri de başka karakteristikler taşıyan sonsuz çarpı 64 benzeş evrenlerdir.) Bizim karakteristiğimizi taşıyan 64 evrenin (Alemin) adları paralel evrenlerdir. (Bize paraleldirler, diğer sonsuz 64'lük takımlar kendilerine paraleldirler) 7. Bu 64 evrenden elbette bir çoğu silindi. (Etüd: Rahman suresinde KAÇ KEZ "Şimdi Rabinizin nimetlerini kim inkar edebilir?" ayeti tekrarlanıyorsa, o sayıda semi-karakteristik evren kaldı.) 8. Bu paralel evrenlerden 32'den geriye gelerek 16'sı birbirinin ANTİMADDESİ olan evren takımlarıdır. 8 sayısına geldiğimizde ise Rahman suresi sırrınca şu karakteristikler vardır.

a-b) Bizim evren ve bunun negatifi olan evren; (Buranın resmini çekin ve onu NEGATİF fotoğraf renklerinde -dia negatif-düşleyin. Zenciler beyaz çıkacaktır. Resim editörlerindeki zıt renkleri convert ederek oradaki gökyüzünün rengini görebilirsiniz.)

c-d) Bizim evren ve bunun antisi olan evren. (Tamamen aynı fakat antimaddeden yapılmıştır dolayısıyla asla bizden biri oraya gidemez, anında annihilation ile yok olur.)

e-f) Bizim evren ve bunun Paraleli olan evren. (Pair production evren çifti. Yokolma işleminden bir çift spinsiz evren çıkar)

g-h) Bizim evren ve bunun antiparaleli olan evren (Yerçekimi yerine gökçekimi, ısı soğuktan sıcağa akar vb.)

i-j) Bizim evren ve Polarizesi olan evren (Polarize çiftlerin şaşırtılmadığı 45 açı derecelik polarizlenmiş evren)

k-l) Bizim evren ve bize DİK gelen dipolarize evren. (Yatay ve dikey aynı yerde fakat birbirine dikgen evren çifti: Dipole olmuş elektrik ve magnetik alan çizimlerini etüd ediniz)

m-n) Bizim evren ve başka dört boyutlu evren . (bizimki x,y,z ve t eksenlerinden ötekisi x,y,xi,yi boyutlarından oluşmaktadır. Mesela bunda zaman boyutu yoktur=teğettir vb. Bunu anlamak için 7 boyutlu uzay modelimi etüd ediniz. üçü reel; üçü imajiner 6 adet xyz ve bir adet AYNA/DÜZLEM EKSENİ olan modeli anımsayınız, bundan çevirerek dörtlüler elde edersiniz. Bunlardan bir çoğu kıyameti gördü. Bizimki xyz ve t olarak halihazırda yaşadığımıza göre kıyameti HENÜZ görmedi)

o-p)Bizim evren ve HUKKA evreni (Konu inanılmaz uzun, şimdilik anlatmayacağım. Etüd olarak HUKKA kelimesinin geçtiği ayet ve işaretleri bulup gruba asabilirsiniz. Bundan sonra anlatmayı denerim. Böylece mahşerdeki dünyamız ve güneş sistemimiz ortaya çıkar.)

Page 83: ZigZag Zamanın Efendisi

Bu evrenlerden İKİZİMİZ olan paralel evren (e-f şıkkı) DECCAL sorularına yanıt olacaktır. Gördüğünüz gibi konuya birden dalınıp, Deccal hakkında hemen kısa yanıtlar verilemiyor. Önce evrenler sistematiğini öğrenmemiz gerekiyor. Etraflı(teferruatlı) yanıtları erteleyerek sorularına çok ama çok kısa ipuçları vereceğim. Ayrıntılar başka zamanlarda Allah inşaa...

> 3/108: ve mâ Allâhu yurîdu zulmen lil-âlemîn

"Allah alemlere zulmetmek İSTEMEZ" ayetinin açılımını gördüğün gibi yukarıda yazdım.

RÜYALAR, AŞAĞI MİSAL ALEMİNDEN (Süper uzaydan) direkt bize gönderilen hologramlardır. Kimi Holygram, kimi hollowgram'dır. (Birinciye örnek Hollygram, wholegram, Halogram vb., ikinciye örnek Halugram=Halusinasyon grafları Hallowgram= Halloween grafları kâbuslar vb. ) Bu ikincisi bize 45 derece olan Cin boyutundan polarizlenerek gelir, diğerleri dikgendir ve rahmanidir=Beynimizi programlamaktadır. ABİD=Kul kelimesinin bir anlamı da BEYNİMİZİN programlanmasıdır, bu bakımdan mutlak irade bizde değildir, bizim programlayıcımızdadır. Allah'ımızın programcı olduğu ismi SERİUL HISAB'dır. Hısab=Hesap=Compute etmek anlamındadır.)

> -Deccal Bu evrene geleceğini gelmeden biliyor mu ?

ADEM VE HAVVA+ŞEYTAN ÜÇÜ DE TARIK DENEN BİR ARAÇLA, PARALEL EVRENDEN ZORUNLU GEÇEREK BU EVRENE Şİ'RA'DAN GELDİLER. VE ÖTEDEKİ OLAN BİTENİ GÖRDÜLER. ADEM BABAMIZ DAHİL, vasiyetle tüm elçiler ÜMMETLERİNİ GELECEK OLAN BİR DECCAL'E KARŞI UYARMIŞLARDIR. (Siyer Nebi kaynağı) İKİ EVREN GENİŞLEDİKÇE BİRBİRLERİNE YAKLAŞMAKTADIRLAR. SONUNDA BİRBİRLERİNE DEĞECEKLERDİR VE ŞİRA KAPISI YENİDEN AÇILACAKTIR. ŞEYTAN DECCAL'DEN ÇOK HOŞNUTTUR VE ONU YEGANE ARKADAŞI KABUL ETMİŞTİR, İŞTİYAKLA DECCAL'İN GELMESİNİ VE İNSANLARI KANDIRMASINI BEKLEMEKTEDİR.

Page 84: ZigZag Zamanın Efendisi

ADEM+HAVVA+ŞEYTAN üçgenine ek olarak sadece İSA as. da BU KAPIDAN GEÇMİŞTİR, DÖNÜŞTE ŞİRA'DAN GİRERKEN DECCAL DENEN TEK BİR YARATIK (diğerleri ödeme-dengeleme kapsamında değiller) BURAYA TRANSFER OLACAKTIR. ÖTEKİ EVRENDE OLAN BİTENLER BİZİ (oraya gidip göremediğimizden) İLGİLENDİRMİYOR. BUNA GÖRE şimdilik DECCAL'İN BURAYA GELİP GELMEYECEĞİNİ BİLİP BİLMEDİĞİ DE OLMAYANA ERGİ YÖNTEMİDİR.

> -Deccal ismi altında yecuc-mecuc gibi bir millet/IRK mi transfer olacak bu evrene ?

Hayır İSA (İyilik Mesih'i) karşıtı ve ödentisi olarak "Mesihul Delail = Kötülük mesihi" olarak gelecektir.

> -Tek kişi ise Şira Savaşı kimler arasında oluyor?

DECCAL'İN TEK OLUŞU DEĞİL, ORADAN BURAYA GETİRDİĞİ VE MELEZ KILDIĞI TAMPON EVREN FİZİK YASALARININ DEĞİŞMESİ VE BU DEĞİŞİMİ SADECE DECCAL'İN KULLANABİLMESİ, TÜM İNSANLARLA TEK TEK MUHATAP OLABİLMESİ VE BU BİÇİMDE KANDIRMASI DEHŞETLİ OLMAKTADIR. Bu evren kapalı bir termos iken, başka bir termos ile boğazlaşmıştır. Mesela bir kum saatinin bir bölümünde asit, öteki bölümünde baz olsun ve aradaki berzah (boğaz) kapalı dursun. Ama bunu açınca, iki evren içeriği birbirine karışacaktır. KORKUNÇ OLAN BU İKİ İÇERİĞİN BİRBİRİNE KARIŞMASIDIR, DECCAL BUNUN İÇİN HORRORİST'TİR.

> -Açılan Şira kapısında , evren kesişme noktası (Uranüs civarı sanki) her iki tarafça da gözetleniyor mu ?

İSRA (MİRAC) UYARINCA, Mekke(Kureyş)-Mekdis (Kudüs) arası gece yürüyüşü gibi, Tallahasee-Graceland'dan Walhalla'ya oradan güneşin sönmüş ve karadelik olmuş ikinci ORTAĞInın halka tekilliğini kullanarak Walhalla girişinden, Allahlaw (şira) çıkışına (Tahminen 24 dakikada en uzak köşegene=EVRENİN ÖTEKİ ANTİPODUNA yani KUMSAATİNİN DİBİNE) ulaşıyorsunuz. Burası esfelisafilin yani kumsaatinin boğazlaştığı altın-altı, dibin dibi (Dabbe de dip demektir) olan yerdir.

> -Diğer evrende ki düzen/sistem nasıldır? Yani bir Elçi resul / peygamber leri var mı?

OLMAYANA ERGİ METODUYLA >>>OLMALI! Çünkü kötü olacak olan kötü olduğunu bilmelidir ki kötü olsun! (Şeytan da böyle değil midir? İyilik tebliğ edildiği halde kötülüğü elleriyle seçmedi mi?)

Page 85: ZigZag Zamanın Efendisi

AYETLERDE "BİZİM ELÇİ GÖNDERMEDİĞİMİZ KAVİMLERE EZİYET EDECEĞİMİZİ Mİ SANIYORSUNUZ?" ayeti uyarınca elçileri olmalı ve Deccal MASUM olmamalı tam tersine ASİ olmalıdır.

> -İsa sanki Deccal ile aynı evrene gitmiş ve orada ki yasaları yöntemleri biliyor.. Deccal ile aynı evrenden gelecek (mi?)?

EVET GEÇİŞ SIRASINDA ADEM+HAVVA ve DAHA SONRA İDRİS VE İSA bu transit enstantaneleri gördüler. Adem ve Havva burada öldüler, İdris öteki evrenin ötesinde=Ulvi alemde kaldı ve gelmedi. İsa ise göğe (Öteki aleme) alındı ve sonra iade edildi. (EDİLECEK) ZATEN DECCAL'İ İSA ÖLDÜRECEK. ÇÜNKÜ DECCALİ HANGİ ŞEYİN ÖLDÜRECEĞİNİ BİLEN TEK KİŞİ! Şu anda bilmiyor ama, dönüşte bu yoldan geçeceği için ÖĞRENİP GELECEKTİR. (Aksi halde bunu bilseydi Hızır'a verirdi ve Hızır'ın Deccal tarafından öldürülmesi gerekmezdi)

> -Bu evrenden diğer evrene gidecek olan var mi ? bir dengeleme için ? ödeme-dengeleme.. Yoksa giden İsaya bedel Deggal mi geliyor ?

BU EVRENDEN ÖTEKİ EVRENE GİDİP (bir salıyor) DÖNECEK (iki sayılıyor)TEK KİŞİ İSA/MESİH'dir. DECCAL İSE DÖNEMEYECEK, TAM TERSİNEÖLDÜRÜLÜNCE, MATERYALİ TIKAÇ GÖREVİ YAPACAKTIR VE ŞİRA KAPISIKIYAMETE KADAR KAPALI OLACAKTIR.

> -Ying-Yang gibi her evrende bir diğer evrene ait NOKTAcık... AllahLaw in kendi içinde sakladığı Walhalla gibi...

EVET CHAOS VE COSMOS ve arada ise OSMOS (Şira)

> -Deccal İsanın onu nötralize etmesinden önce bir hayli uzun süre (yüz yıl(lar)) burada mı kalacak ?

İSA'NIN GİDİŞİ MS 32 YILIYDI. YANİ 32 YAŞINDAYDI. DİYELİM Kİ ÖMRÜ 80YIL OLSUN, GELDİĞİNDE KALAN SÜREYİ DE TAMAMLAYACAK VE VEFATEDECEKTİR. MEDİNE'DE MEZARI KOTA OLARAK AYRILMIŞTIR. Efendimizyanına gömülmesini vasiyet etmiştir.

> -Deccal in inanç/bilgi yapısı konusunda ki önveriler ne olabilir ?

BU ÇOK UZUN BİR KONU. AMA ONU KISACA KAABİL+İBLİS OLARAK DÜŞÜNEBİLİRSİN.

Page 86: ZigZag Zamanın Efendisi

> -İsa o evren de ise bu oraya bir elçi/peygamber gitti anlamına da gelebilir mi ?

HAYIR ÇÜNKÜ İSA'NIN ELÇİLİK GÖREVİ ORAYA ALINDIĞI ANDA BİTMİŞTİ. ZATEN YENİ GELİŞİNDE DE PEYGAMBER OLMAYACAKTIR. YANİ 3M'NİN BİRİDİR AMA ELÇİ OLARAK DÖNMEYECEKTİR. O NEDENLE GÖĞE ALINDIĞINDAN İTİBAREN ELÇİLİĞİ İPTAL OLMUŞTUR. İSA BİR TÜR EMEKLİ PEYGAMBER GİBİDİR.

> -Deggalin gayesi amacı ve misyonu ne olabilir ? Salt insanlar ile reaksiyona girip güçlenmek büyümek mi ?

BAŞTA YAHUDİLER (VAMP) VE SONRA DA BAŞIBOZUK ÇOĞUNLUK ONA UYACAKLARDIR. ONUN DOĞAL YAPISINI MUCİZE GİBİ GÖRECEKLERDİR. UZAYLI GELDİ HOŞGELDİ AYİNLERİYLE MİLYARLARCA KİŞİ SAPACAKLARDIR.

> -Şira savaşında ki yenilginin önüne geçilememesi (belki geçilebiliyor da olabilir ? ) nedeni ne olabilir ? Büyük bir ihanet mi yoksa...:(

BUNUN YANITLARI YUKARIDAKİ MADDELERDE AŞAĞI YUKARI VERİLDİ.

> -Hızır dede nin 7000 yıllık bir dehr enerjisi var(..). Bir tür ÖMÜR gibi.. Deccal bu 7000 yıl Dehr den daha büyük bir güce ya da tersinmeye nasıl sahip ? Kendi evren yasalarını buraya taşıması nasıl mümkün ?

DEDİĞİM GİBİ KUM SAATİ GİBİ... BİR EVREN ASİT , BİR EVREN BAZ ise KAPI AÇILINCA BUNLAR BİRBİRİNE KARIŞIR VE REAKSİYON OLUŞUR. GERİYEİSE SAKİN BİR çift MADDE KALIR. (HCl+NaOH=H2O+NaCl örneği vermiştim)

(Devam edecek)

1. İsa'yı çarmıha gerdirme emri çıkaran ROMA VALİSİ kimdi?

2. Mişna ne demektir, MİŞNACILIK ne demektir?

3. SAN >>> SANTA

4. HEDRİ(n) >>> ?

Hızır, İsa'ya yardım etti.

> HDR => YEŞİL

> HıDıR

Page 87: ZigZag Zamanın Efendisi

Hahamlar, İsa'nın göğe yükselmesindeki mucizeyi kendi Majisyenlerine mal etmek için olayı saptırdılar. Oysa bu işi yapan ve İsa'ya kılavuzluk yapan, haham değildi. İsa'yı "DEHR" ile götüren, SAN(ta) HıDıRon idi. Anlamı "Hazırlayıcı ve Hazır bulunan" demek. Yahudilerin HIZIR'a sahip olma şansları hiç yoktur.

Sırada Mişna var. Misna Kur'an'da var mı? Mişna? Pekiyi Mishna? Ne demek Mishna ve mişnacılık? Sabeteyistler => Mişnacılardır ve LENİTLİNMİŞLERDİR.

Böylece GELECEKTE Mehdi ve asıl LANET olan MESİH'in gelişiyle Yahudilerin nasıl lanetleneceklerini anlamak için, geçmişteki LANET'leri ö ğ r e t m e k zorundaydım. Sabeteyiszm ve Mişnacılık gibi...

Sizleri ARAŞTIRMAYA zorlamak için SORU sormak benim şiarımdır. Aksi halde düz kelime olarak verip geçecektim. Sabbath, Sabeteyizm ve mişnacılık, Sanhedrin'in HIZIR'a atılmış iftira olduğunu bilmeyecektiniz.

MİŞNA doğrudan mişna. İbranice ŞON'dan geliyor, türetmesi. Mişna, Deccal'in EL KİTABI (Yahudi kullanma kılavuzu) olacaktır.

> “MS 150. yıllarında Yudaş adında bir haham, kendilerine kadar rivayetle gelen haberlerin, kaybolmasından korkarak onları Mişna'da toplamıştır... “

> Mişna: Kur’an dışı başka kitap kaynaklara revaç eden, mezhepli mesnetli yalan atan.

Evet HADİS demek.

Sabateistler (Büyücüler) ise Deccal'e cankurtaran simidi gibi sarılacaklardır. Deccal ise Yahudi işbirlikçileri yüzünden Senhedrin'i (Santa Hızır'ı) öldürecektir. Buna içerleyen İsa ise, DECCAL ve ordusu olan TÜM YAHUDİLERİ bitirecektir. Yeryüzünde bir tek yahudi kalmayacaktır. Accasia bile Yahudilere ihanet edecektir.

Misak aynı zamanda BİZİM BAĞIN sembolüdür.

Karşı bağın sembolü ise MİŞNA'dır,

(Miss.uri>>>Mişna)

Miss.ccp>>>>>Misaq

Page 88: ZigZag Zamanın Efendisi

Bölüm 8

HIZIR-YAHYA (MİSAK)

HIZIR YAŞLI; YAHYA GENÇ Yani yardımcı rolde... Musa-Yuşa gibi.

İbrahim'in suhufları ile Haniflik başlamaktadır. (İdris'in, Şid ve Ademinkilerle değil) İbrahim'in kitabından itibaren, Tevrat, Zebur, İncil ve Kur'an'ın tek şahidi HIZIR'dır.

Tevrat klişe/kalıp olarak BİR DEFADA Tuwa/Tur'a indi. (Tuwa=Tur Vadisi,dalganın aşağı/indi olan bölümü) Turu Sina (Sena=Yükseltmek, övmek vb.) bu dalganın çıktısıdır.

Musa'ya TABUTÜSSEKİNE ile yani AHİT sandığı ile yani MİSAK sandığı ile getiren Cebrail-Mikail değildir. SANDIK ile indirilmiştir Levhi Mahfuzdan Sidre'ye uğramadan Cebrail'e gerek kalmadan.

Böyle iniş ve çıkışlara Burak deniyor. Tarık'ın bir Kerrubi aracı olmasına karşılık; Burak bir MİSAK SANDIĞI/Tabutudur. (Tabut burada sanduka anlamından çok içinde bir düzenek olan kapalı sistem demektir.) Tabutu şu bizim cesedimizin tahta ambalajı sanmayınız. Adı öyle Tabutüssekine.

MİSAK'ın bir anlamı daha ortaya çıkıyor. BURAK ve RAFRAF'ı kullanan RESUL=Elçilerin başı tek elçi HIZIR'DIR. Resulullah'ı da götüren PİLOT yine Hızır'dır Mir'ac'a...

Sadece Tevrat BİR KEREDE İNDİRİLDİ ve TABUTÜSSEKİNE yani Misak/ahit sandığı içinde indirildi. Kur'an ise 23 yılda...

CEBRAİL Tevrat'a tanık/şahit değildi, 23 yıl boyunca onu ayet ayet indirmedi. Ama illa ki bir şahit / Şehid>>>>HEP DİRİ >>>>RESUL gerekliydi.

Tevrat ve MİSAK sandığı birlikte kayboldu. Hahamlar ise HADİS dini yaratarak,

Page 89: ZigZag Zamanın Efendisi

TAHRİF ettiler... Tevrat HADİS DİNİDİR. Kitabıdır. Ama TEK ŞAHİDİ HIZIR'DIR. Mahşer'de Musevilere sorulacaktır. Onlar da "Bu Tevrat değil miydi?" diyecekler ve isbatını isteyecekler. ŞAHİD çağrılacak. MUSA "Ben bilemem Yarabbi, inandım ve aldım" diyecek. "Doğrusunu MİSAKÇI Resul bilir. O onu bizzat getirdi..." diyecek.

Ve lütfen misak ile ilgili ayeti bir daha yazar mısınız? copy/paste

> 3/81. Hani Allah, peygamberlerden: "Ben size Kitap ve hikmet verdikten sonra nezdinizdekileri tasdik eden bir peygamber geldiğinde ona mutlaka inanıp yardım edeceksiniz" diye söz almış, "Kabul ettiniz ve bu ahdimi yüklendiniz mi?" dediğinde, "Kabul ettik" cevabını vermişler, bunun üzerine Allah: O halde şahit olun; ben de sizinle birlikte şahitlik edenlerdenim, buyurmuştu

> 81. Ve iz ehazellahü misakan nebiyyine lema ateytüküm min kitabivve hikmetin sümme caeküm rasulüm müsaddikul lima meaküm le tü'minünne bihi ve letensurunneh* kale e akrartüm ve ehaztüm ala zaliküm isri* kalu akrarna* kalefeshedu ve ene meaküm mines sahidin

bunun üzerine Allah: O halde şahit olun; ben de sizinle birlikte şahitlik edenlerdenim, buyurmuştu

DİKKAT EDİNİZ ŞAHİT DEDİĞİ TEK RESUL VAR: MİSAK SAHİBİ RESUL! MİSAK SANDIĞINI GETİREN RESUL CEBRAİL'İN İŞİNİ YAPAN VE MELEK OLMAYAN TAMAMEN İNSAN! Bunu hissettiniz mi? ???????

Orada Nebilere(Tüm peygamberlere) verilen/verilecek tüm göksel kitapların TASDİKÇİSİ/ŞAHİDİ bir MİSAK RESULÜNDEN söz ediliyor. Ve ona Ruh/Cebrail/Melek vb. denmiyor. BASBAYAĞI BİR TEK İNSAN!

Hızır Resul'ü KOKLADINIZ MI AYETTE? Mutmain olmayan söylesin. Ben zaten baştan belirttim: HIZIR'IN ADI KUR'ANDA GEÇMEZ. Burada da geçmiyor işte!

TEK MÜRSEL/ELÇİ/RASUL olan bu kişi, Tevrat'tan sonra gelen Zebur'u da getirdi. O da şiir kitabı gibi bir Hadis haline sokuldu. Yani tahrif edildi.

Cebrail ise bayan Nebi(ye) olan Meryem'e geldi, göğsüne üfledi. Kaburga arasında bir KEHF oluştu. İsa doğdu. Allah yine Cebrail'i by-pass ederek kendi KELİMESİNİ kendi DİLE getirdi. İsa böylece annesine vahyedilmesine rağmen, kendisi Kelamullah oldu. (İsterseniz bu ayeti de bulalım ki, bu öğretiyi her çağ okuyor)

Page 90: ZigZag Zamanın Efendisi

Allah'ın kelimesi ve İsa olarak arayınız. Ayeti bulabilecek miyiz? İsa'nın Allah'ın kelimesi olduğu ayetini? Allah'tan ben hiç yorulmam.

> 171. Ya ehlel kitabi la taglu fi diniküm ve la tekulu alellahi illelhakk innemel mesihu iysebnü meryeme rasulüllahi ve kelimetüh elkaha ila meryemeve ruhum minhü fe aminu billahi ve rusülih ve la tekulu selaseh intehu hayralleküm innemellahü ilahüv vahid sübhanehu ey yekune lehu veled lehu ma fissemavati ve ma fil ard ve kefa billahi vekila

> 4/171. Ey Kitap ehli! Dininizde taşkınlık etmeyin. Allah hakkında ancak gerçeği söyleyin. Meryem oğlu Isa Mesih, Allah'ın peygamberi, Meryem'e ulaştırdığı kelimesi ve kendinden bir ruhtur. Allah'a ve peygamberlerine inanın,"üçtür" demeyin, vazgeçin, bu hayrınızadır. Allah ancak bir tek Tanrı'dır, çocuğu olmaktan münezzehtir, göklerde olanlar da yerde olanlar da O'nundur. Vekil olarak Allah yeter.

Ayette bir BAŞKA şey daha var. Dikkat ediniz, orijinal arapçasında MERYEM' oğlu demekle birlikte İKİNCİ BİR anlamı daha var. Onu çözebilecek misiniz? Öyle bir san'at yapılmış ki, MERYEM de ALLAH RESULÜ olarak orada yer alıyor. Bakalım o edebi san'atı fark edeniniz bulunacak mı?

<> 171- Ey kitab ehli! Dininizde taşkınlık etmeyin ve Allah hakkında ancak doğru olanı söyleyin! Meryem oğlu İsa Mesih, sadece Allah'ın elçisi,Meryem'e atmış olduğu kelimesi ve O'ndan bir ruhtur. Allah'a ve peygamberlerine inanın (Allah) üçtür demeyin. Kendi yararınız için buna son verin. Muhakkak ki Allah tek bir ilâhtır. O, çocuk sahibi olmaktan yüce (münezzeh)dir. Göklerdeki ve yerdekilerin hepsi O'nundur. Vekil olarak Allah yeter.

Bunların ötesinde şu var: Açıkça MERYEM ALLAH RESULÜDÜR de diyor. Fark ettiniz mi? (Türkçesinden fark edemezsiniz)

> Allah'in peygamberi Meryem'e

> meryeme rasulüllahi

> isa ibn meryeme resuulan

> RESULILLAH+i

Evet burada iysebnü aynı zamanda MERYEM de NEBİ(ye) diyor. Ve de aynı zamanda MERYEMOĞLU anlamına da geliyor.

> inne'l-masiHu Isa ibnu meryeme resuulan

Page 91: ZigZag Zamanın Efendisi

Allah kelimesini MERYEM'e gönderiyor. Ruhül Kudüs olarak da İsa orada KABURGA içi bir doğum olayı yaşıyor. Bu ayeti de sonraya tehir ederek ana konuya dönelim:

CEBRAİL ÜFLEDİ. Ama KELİME bizzatihi A L L A H'ın kendisi Allah'ın sözü... Cebrail'in bunu getirmesi gerekmez. O sadece "Kaburga/göğsüne üfledi" Meryem'in...

Sırf bu yüzden candaşlar, İncil Tevrat gibi BİR KEREDE inmedi, TEVRAT MATBU İNDİ, basılı indi, yazılı indi. İncil tam tersine YAZILMADI. Kitap değil Hitap olarak kaldı. Bu da bir HADİS dinidir.

Allah'ın KELİMESİ İncillerin tahrifatı altında yok edilmiştir. Allah'ın orada yasakladığı her şey İNADINA papazlar tarafından bugünlere taşındı. "Üçlemeyin" diyor Allah, buna rağmen üçlüyorlar,inat değil de ne?

Burada var mı baba oğul ifadesi? Meryem OĞLU diyor, haza-Allah OĞLU demiyor ki? Yani hristiyanlar işi baştan berbat ettiler ve bilerek bozdular bunu. Çünkü İNCİL ASLA YAZILMADI! Tevrat gibi yazılı inmedi, Kur'an gibi 23 yılda parça parça inmedi.

Peki İncil'in GERÇEĞİNİN TEK ŞAHİDİ KİM?

Tevrat gibi İncil de yok oldu? Var mı şahitsiz-tanıksız yok etmek? MİSAK MÜRSELİ o işin de şahidiydi. Zaten oradaydı, İsa'yı göğe götürmek üzere...

> TIMECOP varken !

Zaman polisi ???? Zaman polisi kim? Bu fazla bir Sci-Fi olmuş. Kur'an'da bu Timecop diye geçmez ED-DEHR diye geçer.

Ve son kitap geldi. Şahit yine oradaydı. Kitabı çoğunlukla Cebrail getirdi. Yani direkt kelime olarak bir tek "Abese" suresinin başları" hariç tamamını Cebrail getirdi, bir azını da Mikail as.

Şimdi bu kitap nereden geldi ?

Evrenimiz semasından.

Oraya nereden geldi?

Sidretül Münteha'dan.

Page 92: ZigZag Zamanın Efendisi

Peki Sidretül münteha'ya nereden geldi?

Levhi Mahfuz'dan...

(Cebrail Sidre'den yukarı çıkamaz)

Cebrail'e KİM hangi MİSAK RESULÜ GETİRDİ?

Ya da şöyle sorayım:

Cebrail ve başka hiçbir kimse bilmediği halde, Hızır, bir gemiyi delmek; Bir bebeği öldürmek; bir duvarı onarmak emrini NEREDEN aldı? Cebrail'den mi?

Hızır sözü edilen MİSAK alınan RESULDÜR. Ama Nebi, peygamber vb. değildir. Nebiler Enbiya ADI geçen ve sayılanlardır. Hatemül enbiya olan Resulullah'a kadar tümüdür. Nebilerin tümünün üzerinde BİR TEK KİŞİ var ve NEBİ değil. O ŞAHİD sadece Ve O TEK RASUL'a tabii olanlara MÜRSELLER deniyor. Mehdi Resul gibi, 313 Mürseller gibi.

Geçmişte birikmiş e-mailleri tasnif ederken, Bana çok sorulan bir soruyla karşılaştım. 3M (üç Majisyen) kimlerdir? Sen bunlardan hangisisin? Ve daha bir çok soru...

1. Öncelikle ben, ASLA "Mehdi/Mighty/Adler" değilim. (Mehdi üç asır kadar Kehf'de kalacak/kaldı. Artık önceki çağlarda YERALMIŞ sayılmıyor. Geleceğe nakledilmiştir.)

2. Asla Mesih/Messiah/İsa değilim. (Ben Hasan Mezarcı mıyım?)

3. Ben Misaq/Maitrea/Hızır da değilim. (Hızır'ı onmilyonlarca kişi gördü, benim görmem bir FAZLALIK ve AYRICALIK değil.)

Misak Elçisi ayette geçmektedir. Hızır Levhi Mahfuz'u zaman içine yayılmış uzun ömrü (yaklaşık 7.500 yıl) boyunca "Göksel kitapları, mesela orijinal el değmemiş Tevrat'ı;

Bir kitap değil HİTAP olan orijinal İNCİL'i YAZILI olarak bilmekte;

Asıl iniş sırasına göre Levhi Mahfuz Kur'an'ını ANA KİTAPTAN okuyabilmekte ve bunların MİSAKÇISI ve de ŞAHİDİ'dir. Tanıklığı MAHŞER'de de devam edecektir.

Hızır lakabıdır, Korkut ve Turgut gibi Hızır-Hıdır lakabıdır. Orijinal adını sadece SANSKRİT uygarlıkları bilmekte Maitrea transkripsiyonuyla yazmaktadırlar. Bunun önasya tanrısı Mitra ile zerrece ilgisi yoktur. Sanskritçe'deki anlamıyla MİSAKÇI ve diri'dir. (Ayetleri anımsayınız.)

Page 93: ZigZag Zamanın Efendisi

Ayetlere göre, Hızır tüm elçilerden ALLAH'ın huzurunda SÖZLEŞME ALMIŞTIR. Hızır ana kitap olan Levhi Mahfuz'dan tüm kitapların özgün biçimini OKUMUŞTUR. Tüm elçiler (Resulullah dahil) ona SÖZLEŞME yapmışlardır. Onun YEGANE yardımcısı tüm dünyada isim olarak en çok kullanılan Yahya (Johannes, John, Hans, İan, İvan vb.) peygamberdir.

Çünkü İKİ KEZ gelmiş/gelecek olan İsa (Mesih'in) HAYATINI yönetendir. Yahya'nın kelime kökü HYY'dir. Örneğin Hayy=Diri sıfatı, ve muHYİ=Hayat veren anlamında Allah'ımızın adıdır.)Yahya da HAYAT VERİCİ anlamındadır. (Vaftiz etmeyi Baptism'i bu anlamda simgeleştiriyorlar Hristiyanlar) Yahya, İsa yeniden hayat bulana kadar bir zaman-mekan çekmecesinde -tıpkı Adler gibi-diri kalmıştır. Daha sonra Hızır'ın DECCAL tarafından öldürülmesiyle yerini "KEHF'TEN ÇIKACAK OLAN" Yahya Peygamber alacaktır. İsa'yı yeniden kucaklayacak ve onunla birlikte daha sonra vefat edecektir. Ancak Hadislerde bu saptırılmış ve Hızır ile İlyas peygamberin buluştukları yazılmıştır. (Hıdırellez ismi buradan geliyor=Hızır+ilyas) Ancak o kişi İlyas değildir, YAHYA'dır ve geçmişte Hıdırellez günlerinde her yıl geleneksel buluşmuş DEĞİLLER, gelecekte BULUŞACAKLAR.

Bu bakımdan 3 M'nin

ilki Mehdi(Mighty)

ikincisi Messiah(Mesih)

Üçüncüsü de Hızır+Yahya'dır.

Hızır, MİSAK'ın M harfini temsil eder-ki peygamberler üzerinde olan ve peygamber olmayan bir kuldur. Hızır'ın Peygamberlik yanını ise YAHYA temsil eder ve tüm inanç şebekelerinde MAİTREA adıyla yer alır.

3M+KIRKLAR MECLİSİ ve 313 MÜRSELLER BERATI

M harfinin sırrından söz edeceğim: Elif-Lam-MİM-Ra'nın M harfi...

Elif=Allah, Lam=Lema/Söz vermek ve M=Misak/söz alan, R=Rasuleyn!

M harfi (Allah'ın isimleri ve efendimizin ismi dışında) en başta MİSAK kelimesinin ta kendisidir. Bunu izleyerek MECLİS, MUCİZE ve MUCİD kelimelerinin operatörüdür. Mucize naklolan=Majisyen, Messiah=İsa, Mighty=Mehdi ve Maîtrea=Hızır üçlemesi...

a). Hızır hem İdris ve Yahya'nın üçgeninde; 3LER

Page 94: ZigZag Zamanın Efendisi

b). hem Mesih ve Mehdi'nin üçgeninde üçüncü tekrarle kendisi olarak toplam BEŞLER meclisi

c). hem de Lokman+Üzeyr ikilisinin üçüncüsü olarak 7ler meclisinde

d) Ayrıca BİRİNCİ Zülkarneyn ve Zülkifl (Hezekiel) ikilisinin ÜÇÜNCÜSÜ olarak, dokuzlar meclisinde yer almaktadır.

Diğer ashabı kehf (3+5+7) ve kalanı BİZİM BAĞIN zülkarneynleri olmak üzere hepsinin toplamı olarak Şi'ra Şurası (40lar jurysi/meclisi) başkanıdır. Zülkarneynlerden biri aynı zamanda Dabbe olduğundan (Bir eksik sayılarak)toplamları kırktır. Kırklar meclisinin diğer adı ALLAHLAW'dır. Bunu izleyerek 313 Mürseller meclisi vardır ki, biri yine Hızır, biri Dabbet ve Zülkarneyn olan Mürsel, biri de yine tekrar ile Mehdi Resul'dür.

Allah bizden üç kademede Misak almıştır:

a) Kalu Bela'da tüm BİLİNÇLİ (Şİ'RA/Şuurlu) varlıklardan;

b) Halife olarak yaratılan tüm insanlardan

c) Tüm cin ve insan peygamberlerinden alınan misak

Misak Kalubela GENEL; Kalubela insana ÖZEL sonrası ÜÇÜNCÜ celse olan tüm peygamberlerin katıldığı kalubela'nın da adıdır. Bu üçüncüsüne diğer insanlar/RUH(lar) katılmamıştır. Misak'ın biri peygamber (Yahya) diğeri tüm insanları temsilen HIZIR olmak üzere iki temsilcisi vardır. Yahya as. doğrudan Misak elçisidir! (Resul=Peygamber) Fakat Hızır elçi değildir. Tüm ilk kalubela'nın tüm ruhların/insanlarının adına müvekkil ve müekkel olarak TEMSİLCİSİDİR. Tüm kitap bilgileri bir Rahmet ve ilim olarak kendisine tevdii edilmiştir. Levhi Mahfuz'un da tanığıdır.

Pekiyi neden Yahya as. Levhi Mahfuz'u HIZIR gibi bilememektedir?

Çünkü o peygamberdir ve peygamberler Levh'e çıkamaz; Levhden vahy alırlar. Altın kural gereği ölümsüz Yahya (Muhyi'den HAYAT sahibi anlamında, geçici ÖMÜR değil EBEDİ HAYAT anlamında. İbranicesi HYATT'tan hyahannes=Ebedi diri=Yohannes, John, Jean, Juan, ian, ivan, janos, ohannes, Johannes, Jens, Johann, Hans, Yahya vb.) RUH'un

Page 95: ZigZag Zamanın Efendisi

bilinçaltında bu misak saklı olduğundan, dünyada en çok kullanılan isim YAHYA'dır.

Yahya Rahmet'i; İdris İLMİ, Hızır ise hem Rahmeti hem ilmi birlikte üstlenmiştir. İdris "Yüce bir kattadır" o sadece ALİMLERİN GÖNLÜNDE zuhur eder, onu alim olandan başkası göremez. Yahya as. çok seyrek olarak zuhur eder, Allah'ın sevgili ve infakçı kullarına görünür ve hatta konuşur. Asıl bağlantı ise herçağın dirisi olan Levhi Mahfuz tanığı ve Yahya'nın devralışına kadar MİSAK elçisi olan kişidir. Onu sevmeyen yoktur. Tüm myth'lerde vardır. (Maitrea/Mitra) tüm folklorlarda (Dede Korkut) tüm çocukların sevgisinde (Santa) tüm Alimlerin rehberidir. (Başöğretmen anlamında) o tüm başı dara gelenlerin HAZIR bulduğudur. (Hızır) Tüm Haniflerin parental directory'sidir (Turgut) Kâh dede (Yaş ve)görüntüsüyle çıkagelir, kâhi de 18 yaşında görünür ve siz daha yaşlı olmanıza rağmen size "Evlat/Oğul" diye hitap ederek şaşırtır. Gelecek olan İsa ve tüm Zülkarnreynler eceliyle ölecektir. Öldürülecek olan Hızır ve Kıyametle ölecek olan Lokman, Üzeyr ve Zülkifl as.da devre dışı kalacaktır. Yahya ss. Misak Rasulü görevini Hızır mahşerde herkesle birlikte dirilene kadar üstlenecek ve MİSAK kesintisiz ve sürekli yaşatılacaktır.

Yahya (John, Jean, Juan, Janos, Ohannes vb.) bu özel konumuyla Hızır (Daddy Qorqut, Santa vb.)isimli PEYGAMBER OLDUĞU asla açıklanmayan (Thuleqarnaaq, Ezra, Lockmann'dan başka) ÖZEL BİRİ'nin yardımcısıdır. Onun TEK ADI Kur'an'da MİSAK elçisi diye geçmektedir. 228 bin peygamber (resul ve Nebi) o'na MİSAK/AKİT/Ahit vermişlerdir ve gerek o gerekse RAbbimiz bu misak'a tanık olmuşlardır.

İsaefendimiz Resulullah'dan önce RESUL ve Resulullah'dan sonra onun ümmetinden İNSAN olarak geri gelecektir. Aslında iki günlüğüne gitti-geldi(gelecek) fakat dünya takvimiyle ikibin ve küsur yıl ZAMANDA aşmış oldu. Bu yüzden Resulullah efendimiz, Hatemül Enbiya'dır, dizgenin sonuncusudur ama İSA'nın GEÇMİŞTE resulullah'dan önce Resul olması GERÇEĞİ ile çelişmemek için Kur'an çok özel ifadeler kullanmış, efendimiz için hatemül Rüsulihi dememiştir, hatemül enbiya buyurulmuştur. İsa'nın bu gidip gelmesi arasındaki boşluğu ona YENİDEN HAYAT VERECEK olan Yahya üstlenmiştir. Yani Yahya, İsa'ya yeniden HAYAT için vesile olacaktır. Bu tıpkı gelecekteki olası ve uzak bir uzay yolculuğunda hibernasyon uykusuna yatırılmış astronotları, yeniden uyandıran nöbetçi astronotun görevi gibidir. Yahya olmasaydı UYANDIRILAN olamazdı.

Allah'ımızın sıfatı HAYY (diri, Hayat)dir. Ve bunun İSİM olarak karşılığı MUHYİ, yani hayat verendir. Rabbimiz bu ismi evrende bir tek kişiye vermiştir. O da Yahya'dır. İsa'nın doğumunda, ölüleri diriltmesinde ve göğe alınmasında GERİPLANDA duran Yahya'dır. HaYY kelime kökünde olduğu gibi muHYi'dir iHYa (Hayat aşılamak) örneğinde olduğu

Page 96: ZigZag Zamanın Efendisi

gibi yaHYa ismi de HAYAT VERENDEN SÜREKLİ HAYAT alandır. İdris'in "Ölüm tattırılıp" öldürülmeden "Makamı İdris'e" alınması gibi fakat farklı olarak, ölüm tattırılmayan YAHYA, kendi özel konumunda beklemektedir.

Yahya efendimiz, geleceğin üç majisyeninden biridir.

3M denen bu majisyenler geliş sırasıyla :

1. MEHDİ > Mighty lakabının GEÇMİŞE yansıtılmış arapçalaştırılmış biçimi. (Allahlaw ve Walhalla'yı ya da 1N'i anımsayınız.)

Allah'ın ingilizce ismi ALMIGHTY yani KUDRET sahibi, yegane kudret sahibi EL KAADİR ve El MUKTEDİR isimlerinin karşılığıdır. Oysa bizler EL Hadii>>Hidayet veren/doğru yola ileten mealindeki isminden yani HDY kökeninden meHDY isminin türediği yutturulmuş ve hatta, Mehdi'nin babasının adının (Abdullah) olduğu yalanlarını hadis diye bize yutturmaya kalkıştılar.

Ancak islam öncesi doğan ve Resulullah doğmadan ölen, HEM DE MÜSLÜMANLIKTAN BİHABER olarak ölen birine Abdullah adı zaten verilemezdi. O eski Kâbe'deki 360+1 puttan, Kur'an'da da adı geçen ve Kureyş kabile putu olan LAT'ın kulu anlamında Abdullat adını almıştı. Abdullah değil, ABD AL LÂT. Dolayısıyla Resulullah'ın soyundan gelecek olduğu safsatadır. Resulullah ehli beytinden bugüne kadar BİR TEK KİŞİ yanlışlıkla bile kalmamıştır. Eğer kalsaydı, bugün en azından yüzbini bulan bir kanbağı şebekesi olurdu ve bunların herbirinde RESULULLAH GENİ dolayısıyla "Mucize" fışkırırdı. Böyle birileri olsaydı, onları bir bulut takip ederdi mesela... Böyle birileri olsaydı MÜHÜRleri olurdu, sırtında falan...Biz de internetten bol bol keramet seyrederdik. Hatta islamiyet yıldırım hızıyla yayılırdı şimdi Batı'da...

EHLİ BEYTİN TAMAMI, MEZHEBİMİZ dediğimiz EHLİ SÜNNET'in kurucusu Yezid Bin Muaviye Bin süfyan tarafından katledilmiştir. Hamile kadınlar bile kılıçtan geçirilmiştir. Bizler de bu güzel vahşeti sevdiğimiz için, Yezid'i alkışlamak için onun koyduğu isimle EHLİ SÜNNET MEZHEBİ mensubu olmuşuz. Yani YEZİDİ olarak, o vahşete karşı duracağımıza, o soykırıma ALKIŞ TUTMUŞUZ. Bravo bizim gibi adaletsiz vahşi müslümanlara ve NANKÖR ALLAH KULLARINA!.. :(((((((((((

Hiç bir Seyid (Resulullah kanından geldiğini söyleyen) ve PARA KARŞILIĞI SATILAN BELGELERE SAHİP milyonu bulan SEYİDlerin tamamı SÜNNİ'dir. Özellikle Hanefi ve Şafii'dir. Demek ki, onlar da atalarını katleden cellat Yezid ve Muaviye'ye ALKIŞ TUTUYORLAR... Ne diyeyim anlayan anladı...

Mehdi ismi Allah'ımızın AL-QAADİR anlamındaki Almighty adından geliyor. Mighty

Page 97: ZigZag Zamanın Efendisi

kudretli demektir. İngilizce bilenler bunun MAY yardımcı fiilinin PAST halinden türediğini bilirler. Bu Anglocadır (Danimarkadan giden Anglo ve Jut'ların katkısı, Saksonlar da MAY'a Mag derler, Almanca'da halen bu kelime vardır, çekimleri Mag+st, Mögen vb.dir.) MAG'ın iktidar erk gösteren biçimi aynı zamanda Almanca daki Kann (Können) ve ingilizcedeki Can ile bağlantılıdır. (Muktedir olmak.İngilizceyi ANGL ve Saxonlar yani Danimarkalılar ve Almanlar koalisyonu oluşturmuştur, bu yüzden misalleri bu dillerde yoğuşturuyorum.)

Dolayısıyla Might Allah'ın hem Kaadir (Almight)hem de Muktedir (kökü Can) adlarını vermektedir. Aynı kelime MAG(icien/majisyen) türeviyle Latincede de vardır. Çünkü kelime kökünü anadil ARİCE-HİND(Sanskritçe)den almıştır. O kelime de Magest'tir. (Majeste kelimesi de buradan geliyor, Mucize olduran demek.) Öyleyse, Majisyen dediğimizde siz bunu BÜYÜCÜ diye algılamayın. Çünkü Resuller ve gelecekteki vekil ya da devamları BÜYÜCÜ değillerdir-bundan tenzih ederiz.-

Mighty (Mayti okunuyor) asli görevleri şudur:

a. Büyük islam içsavaşında Hanif müslümanların Hadis (Süfyani sapıklarını) ve "Bana ne?" diyen nemelazımcı, asker kaçağı HAFİF müslümanlar ile kanlı savaşlar sonucunda, tüm fukahayı, mezhebçileri ve süfyanileri yenerek, islamı ŞİMDİ BİZİM DERUHTE ETTİĞİMİZ gibi HANİF bir tek çatı altında toplamak. Yani İslam birliğini gerçekten ve ap-aydınlık olarak tek Nurlu Kur'an ışığında , tek biçim ve biçemde ihdas etmek.

b. Emperyalizmin 200'e böldüğü ve sömürdüğü düzeni 12 (Düzine/Dosen/Dutzend) DÜZENİ biçiminde ve geçmişte yapmak istediği gibi (Adler) kaldığı yerden devam ettirmek. Eşit-eşgüdümlü-servetin dünya insanına paylaştırıldığı muhteşem WEMB düzenini oluşturmak. Ancak Mighty'nin görevi Karşı bağ yani Tuzakçı siyonizm ile mücadele değil, PROTESTANT/HANİF islam ÜNİFORM'unu oldurmaktır. Mighty'yi izleyecek olan ikinci Majisyenin görevi Karşı BAĞ ile mücadele etmektir.

2. O da MESSİAH'dır. Geçmişteki İSA'nın gelecekteki adı MESİH'dir. Bu yüzden Kur'an bu iki İSMİ birden GİZLİCE kullanmaktadır. MESİH, MEHDİ'nin oluşturduğu TEKTİP HANİF islama itaat ettiğini göstermek için Mehdi'nin arkasında namaz kılacaktır. Bu namazdan sonra Mehdi'nin işlevlerini ve projelerini devralacaktır. Artık İslam sorunsuz olduğundan, misyonunu şu iki alana kaydıracaktır:

a. Hristiyanlara savaş açacaktır: "Benim getirdiğim İncil bu değildi. Aslı budur ve zaten Kur'an içinde tamamı vardır. Ben Muhammed Ahmed'in ümmetindenim, beni seven de onun ümmetinden olacak. Olmayanlar, beni ALLAH'ın oğlu ilan ederek, ruhbanlık adıyla işkence yapıp, menfaat edinen tüm hristiyanlara savaş açacaktır.

Page 98: ZigZag Zamanın Efendisi

İsa'ya yanıp yakılan o hristiyan aleminin yarısı İsa'yı öldürmek için ve de İsa'ye Meryem'e küfürlerle HAÇLI SEFERİ açacaklardır. Bunun finansmanını ve organizasyonunu SİYONİZM LOBİSİ üstlenecektir. Bu süfyanist hristiyanlar çabucak alt edileceklerdir. Diğerleri müslüman/Hanif olacaklardır.

b.Yahudilere savaş açacaktır: Onların etkisini yeryüzünden sonsuza kadar silecektir ve WEMB amacına ulaşmış olacaktır. Artık dünya huzurlu son derece adaletli ve herkesin eşit ZENGİN (Fakir yok) olduğu bir BARIŞ GEZEGENİ olacaktır.

Ancak bu arada paranormal dönem başlayacaktır. Yecüc Mecüc istilası, Deccal'in gelişi vb. gibi büyük diğer kıyamet alametlerini MESİH önleyecektir. Bunlar ve artık NÖTRİNO teknolojisi yüzünden açığa çıkartılabilen ŞEYTAN (Cennet'ten kovulan İblis) İsa tarafından öldürülecektir. Dünya yeniden sükuna selama/barışa kavuşacaktır. Deccal'in öldürdüğü Hızır'ı tam o an yakalayan DECCAL'i Mesih öldürecektir.

3. MAİTREYA: Üçüncü majisyenler Maitreya ve Misak'tır. Put Mitra'dan farklı olarak ve de ilk iki majisyenden farklı olarak bu iki majisyen SOMUT biçimde yer almayacaklardır.

Sadece MİSAKÇI, Deccal'in bir adım önünde tüm dünya insanlarını (25 milyonu aşkın) ve kolonilerde yaşayan tüm insanları tek tek DECCAL aldatısına karşı uyaracaktır. Son insanı (Şi'ra kolonisi) uyarınca DECCAL'e yakalanacaktır ve evrenin en acılı ölümüyle öldürülecektir. Yerini Maitreya (Yahya efendimiz) alacaktır.

Çünkü:

a. Hızır (GELECEKTEKİ adıyla Misak şahidi) Levhi Mahfuzu okuma yetkisi verilmiş TEK insandır ve o artık Hakkın rahmetine kavuştuğundan, ve o kurum boş bırakılamayacağından Mesih'i ikinci kez hayata döndüren faktör olan Yahya (Elçi olan misakçı) kıyamet kopana kadar Maitreya görevini tek başına yönetecek, tıpkı Hızır gibi Rahmet ile duacı olana yardım edecektir. Ancak Mighty, Messiah ve Misakçı Maitreya'nın ölümü ile birlikte İLİM ve KİTAP da ortadan kalkacaktır. Yahya ilim değil Rahmet fonksiyonunu üstlenmiştir.

b.Maitreya yine Sanskritçe MİSAK şahitleri demektir. Bunların da Misakçı(Hızır) ve (Misak) ELÇİSİ Yahya olduğunu artık ayetlerden biliyoruz. ŞAHİD/Şehid ortadan kalkarsa, ayet vaadini tutmaz duruma düşeceğinden, RUHLAR gibi TÜM PEYGAMBERLERDEN alınan MİSAK gereği, onların MİSAKINI ALAN HIZIR'a yardımcı misakçı/elçi olarak YAHYA verilmiştir. Yahya bu yüzden ÖLÜMSÜZ olarak misyonunu devam ettirecektir. Yahya'yı sadece KIYAMET öldürecektir. Kıyametten sonra da görevini yine ŞAHİD olan ALLAH'IN ŞAHİDİ Hızır'a devredecektir ve birlikte İDRİS'in yüce makamına, İbrahim Makamına komşu olacaklardır.

Page 99: ZigZag Zamanın Efendisi

c. Hızır tüm dört büyük kitabın ve önceki birçok suhuf'un TEK ŞAHİDİDİR. Bozulmuş olan Tevrat ve Zebur'un, Kayda yazılı geçmemiş olan SÖZLÜ incil'in ve GELİŞ sırasıyla ve de 38 Harf/ses biçimiyle getirilmiş Kur'an'ın TEK ŞAHİDİDİR. Yani MİSAK ELÇİSİ'dir. Ahırette kitabı bozanlara TEK ŞAHİT odur. Çünkü tüm bu kitaplar ve Adem'den başlayan suhuf (Sayfalar) yani tüm mushaflar LEVHİ MAHFUZ'DAN indirilmiştir. (Yahya'nın son dönemi hariç) o Levhi Mahfuz denen ana kitabı Allah ve Misakçı (Maitreya)dan başkası (Cebrail dahil) ASLA okuyamaz.

Allah indirdiği kitapların orijinaline MAİTREYA'yı şahit tutmuştur. ŞAHİT gereklidir ve tüm peygamberler adına alınan BU MİSAK'IN TEK ŞAHİDİ kul olarak Hızır olup, Şahidin Şahidi (Tanığın orada olduğuna tanıklık edecek olan) da Yahya'dır.

Hızır ve Yahya dahil tüm 3M Kur'an'da ayet kriptolojilerinde GİZLİ, fakat BİZLER açısından artık açıktır. (Açıklama zamanı gelmiş ve Haniflik startı ile birlikte Dabbet eliyle BİZLERE ruhsat ve SİFTAH açıklama olarak ilahi makamdan verilmiştir.)

Resullükleri açıklanmış YAŞAYAN (Yani İbrahim gibi henüz vefat etmemiş) aleni elçiler: Meryem oğlu Mesih, İdris ve Yahya'dır. Bunlara ÜÇLER MECLİSİ deniyor.

Diğer takımdan elçi olmayan halen YAŞAYANLAR: Üzeyr, Lokman ve BİRİNCİ ZÜLKARNEYN üçlüsü VE BUNLARIN toplamı olarak enbaşında YEDİLER MECLİSİ BAŞKANI olan HIZIR...

Ve İki kişi eklenmesiyle DOKUZLAR MECLİSİ: (Ancak Adler ve İsa aynı zamanda Mighty ve Mesih olduklarından bu sanal bir eklentidir.

Bunları izleyerek, yine bu 7 kişinin içinde bulunduğu KIRKLAR MECLİSİ vardır. Diğer 33 kişi ise diğer Zülkarneynler-diğer ashabı kehf ve rakim'ciler, kısaca geçmiş ile geleceğe köprü olanlardan kuruludur. Bunlar içinde KARŞI BAĞ asla yer almaz.

Hele hele bizlere yutturulan EVLİYALARIN, kutupların vb. hiçbirinin adı (Yesevi dışında) ASLA VE KAT'A geçmez. Hiçbir mezheb imamı vb. bu kategoride yoktur. Sadece 40'lar meclisine Kur'an'da adı geçen PARANORMALLER girmiştir.

Bu meclisin adı aslında 41'ler meclisi idi ama, Yesevi'ye YAŞAMI boyunca verilmiş bir ruhsattı. vefatından sonra 40'lar adını almıştır. Yesevi'nin tek öğretmeni ve Hızır'ın da TEK ÖĞRENCİSİ Yesevi'dir. Ayrıcalık bu bakımdan verilmiş ve Arabesk ile fars tipi islam hakimiyetine Türk tipi islam getirilmiştir. Ne var ki Türk tipi islamı artık HİÇBİR TÜRK (Sizi/bizi =BİZLERİ tenzih ederim) yaşamamaktadır. Benim TASAVVUF olarak verdiğim bilimsel tüm veriler, gerçek İslam ve Yesevi tasavvufudur.

Page 100: ZigZag Zamanın Efendisi

Kırkları izleyerek ve kırkların da içinde olduğu 313 Mürseller meclisi (Zigzag 300'leri değil) ile hiyerarşi tamamlanmıştır. Bunu izleyen tek muteber topluluğun adı ise şudur: İBRAHİM MİLLETİ... EHLİ SABIKUN !

İsa efendimiz için dikkat: Gelecekte gelen MESİH'dir ve yine Meryemoğlu'dur ve yine İnsandır. Ama artık elçi (Resul) değildir. Resulullah'ın ÜMMETİNDEN'dir. Mezarı da Medine'de efendimizin kabri yanına ayrılmıştır. Efendimizi AHMED adıyla müjdeleyen de o'dur.

Zaman boyutunu çek al! Kalan şudur: Herkes herkese ŞAHİTTİR!

Şahitlik DEV bir hologram olarak tüm şahitlerin gören gözlerinin ortaya koyduğudur. (Kalu bela en dev hologramdır, herkes şahittir.)

Bundan daha az şahitlikler var:

Sadece peygamberlerden alınan bir MİSAK vardır. Buna tüm peygamberler şahittir. (kalan İnsanlar değil. Kalan insanlar adına da LEVHİ MAHFUZ'UN ŞAHİDİ HIZIR ve şahidin şahidi Yahya'dır. Resulullah dahil TÜM peygamberler, Şahidin (Hızır) şahidinin (Yahya) Şahitleridir. Cebrail BİR KEZ OLSUN Levhi Mahfuz'u görmemiştir. O ŞAHİT değildir ama Levhi Mahfuz denen Anakitabın şahidi Misak resulü (Maitreya) HIZIR'dır. Allah'ımız Hızır'a peygamberlikten çoooook yukarıda bir makam vermiştir: KUDRET demiştir. (Almighty=El Maitreya, Mehdi ise sadece Mighty, Almighty değil! YAHYA'ya da YAŞAM demiştir. Messiah İsa'ya da ALLAH'IN KELİMESİ demiştir ve Ruhül kudüs ile takdis ve takdir etmiştir.)

> 19:87 Laa yamlikuun ash shafaa ah 'illaa man ittakhaza inda ar rah.maanahd(an)

> 19:87 Rahmanın katında ahid almışların dışında (onlar) şefaate malik olmayacaklardır.

Ayet diyor ki, ŞEFAAT İZİN olarak ALLAH'INdır. Hiç kimseye şefaat fayda vermez. Evet HİÇKİMSEYE hiçkimseye ALLAH'TAN BAŞKASI ŞEFAAT EDEMEZ. İbrahim'e, Hızır'a, İsa-Musa-Muhammed efendilerimize... SİZE ŞEFAAT OLARAK ALLAH YETER!

Hızır ve Yahya DİRİDİRLER. İdris ve İsa 7a diri ama, BU EVRENDE DEĞİLLER. Yahya ve Hızır (Misak resuleyn) bu alemde diriler.

Misak elçileri "YERYÜZÜ= x ve y " boyutunda GÖRÜNMEYEN ve Z de DİRİ olan ÖLMEMİŞ olan HIZIR ile HİÇ ÖLMEMİŞ VE ÖLMEYECEK OLAN Yahya olup Z boyutunda ve bize GÖRÜNMEDEN, sosyal yaşamda ev-adres bulundurmadan

Page 101: ZigZag Zamanın Efendisi

işlevlerini yaparlar.

Oysa kalan 2M yani Mighty ve Messiah ise bunun tersine "sosyal yaşamda ve bizim xy boyutlarında yer alan" fakat bir zamanlar Z boyutunu da idrak etmiş (Biri Kehf'de kalarak diğeri de Z dikmesinden başka evrene alınarak) bizim gibi evi adresi, eşleri çocukları olan kimselerdir. İkisi de ecelleri gelince vefat edeceklerdir. Ama İsa'dan pek az önce Hızır da (Deccal tarafından) öldürülecektir. Misak elçiliği O ANDAN İTİBAREN EMANETÇİ ve ölümsüz sahibi YAHYA/Muhyi as.a geçecektir.

Sonsuz şey içinde SONSUZDA_bir ihtimalle İBRAHİM fıtratı üzerine DİN seçildi. O diğer nefsler gibi (biri de ben) BOŞ CÜMLE olarak davranmadı.

"BEN SİZİN RABBİNİZ DEĞİL MİYİM" sorusuna "EVET DİYEN" ve bir tür "Kifaye" ile hepimizin sözcülüğünü yapan İBRAHİM atamızdır. Farzı ayn ile kifaye farkını biliyorsunuz. Herkesin sözcüsü İbrahim as. Allah'ın dostu oldu. (Zaman yok. Olmuş idi/oldu/olacak idi/olacak vb. hepsi AN dır.) Geniş zaman ile İbrahim as. ALLAH'ın HER AN dostudur.

İbrahim'e "ÖĞRETMESİNİ" istedi, bir grup bu öğretmenin peşinden gitti. (İbrahim milleti) İdris DERS verdi. İdris as. İbrahim'in ardından ayrılan İKİNCİ nokta(şey)nın adıdır. Allah sonra tüm ELÇİ-şeyleri topladı. Misak meclisi (üçler meclisi) Yahya'nın da İbrahim ve İdris'e katılımıyla kuruldu. İbrahim ölümlü olacaktı, ama İdris ve Yahya ÖLÜMSÜZ olacaklardı. İdris "Ölmeden ölmenin" sırrını YAHYA'ya verdi. Yani İbrahim as.a iltimas edilmemek için, ve illa ki, Rabbine ÖLÜM ile rücu etmek isteyeCEĞİ için HAYAT hakkı, İdris'e verildi. İdris de bunu YAHYA'ya verirken Dirilik hakkı o şey İKİ EL tarafından paylaşılınca" ikisi de ölümsüz oldular. İbrahim ölecekti ama geriye İKİ diri bırakacaktı. O halde ÜÇLER meclisine bir diri daha gerekiyordu. O İdris gibi BİLİM; İbrahim gibi RAHMET ve Yahya gibi DİRİLİK alacak biriydi.Rabbine giden Asansöre bindiğinde "sonsuz x sonsuz kare matris+holografik hafıza içeren KÜBİK matrix olan LEVHİ MAHFUZ'a kadar tırmanmıştı. Onu evrende gören İLK VE SON y a r a t ı k idi. Böylece Hızır'ın başlangıcına kadar gelmiştik.

> Hani Allah peygamberlerden 'kesin bir söz (misak)' almıştı: "Andolsun size Kitap ve hikmetten verip sonra size beraberinizdekini doğrulayan bir elçi geldiğinde, ona kesin olarak iman edecek ve ona yardımda bulunacaksınız." Demişti ki: "Bunu ikrar ettiniz ve bu ağır yükümü aldınız mı?" Onlar: "İkrar ettik" demişlerdi de "Öyleyse şahid olun, ben de sizinle birlikte şahid olanlardanım," demişti. (AL-I IMRAN / 81)

Page 102: ZigZag Zamanın Efendisi

Burada tüm müfessirler, sözü edilen MİSAK peygamberinin İLLA ki Hz. Muhammed ss efendimiz olduğunu ve Tunceli Alevileri de Ali as. olduğunu yazıyorlar.Sizce de bu ilk bakışta efendimiz gibi duruyor mu? Samimiyetle yanıt ve yorum bekliyorum. Top sizde.

> İyide peygamberimiz vefat etti. Ayette anlatılan kimse sağ, ölü değil.

Evet o kişi SAĞ! Bu birinci delil! :)

> Resulullah SS nebi+LER içinde.

Evet bu kişi NEBİ(elçi) değil ama R A S U L ! Zaten Hızır için de "Peygamber idi" denmiyor! (Zülkarneyn, Lokman, Üzeyr, Hızır peygamber değillerdir.) Maitrea ise gerçekte vardır. Ama Hintliler bunu dejenere etmişlerdir. Eğer Hint resimlerine bakarsanız, Maitrea'nın MASMAVİ GÖZLÜ olduğunu göreceksiniz. Yani Milyarlık Hint toplumunda olmayan RENK!

Maitrea HIZIR efsanesinin (7200 yıllık) bir çıkarımıdır. Maitrea'nın anlamı Mitra dininde HIZIR'ın kendisidir. Yani Hızır kavramı saptırılmıştır. Mitraizm bu sapmadan türemiştir ve hatta, hristiyanlık öncesinde Roma'nın dini (isthar ile birlikte) olmuştur.

Gerçek mitra ise MİSAK TAŞIYAN anlamına gelmektedir. Tra=taşımak, Traffic'de buradan gelmektedir. Almancası Tragen=Taşımak gibi.

Maitrea'nın aslı şudur: Ma(sk)+Tre+A

A ise bu kelimeyi İKİ TANE yapmaktadır Hanif inanışta >>>>Misak elçileri Hızır+Yahya olmak üzere bir ÇİFTTİR. Birisi ötekinin ŞAHİDİDİR. Misak doğrudan HIZIR'dan alınmıştır. Şahit ise YAHYA'dır. İkincisinin diğer adı >>>MAİTREA'dır ve MASMAVİ GÖZLÜDÜR! Hintliler bunu nereden biliyordu?

Yahya Mavi gözlü

Hızır yeşil gözlü

Yuşa da BAL RENKLİ gözlüdür.

Açık bal rengi ela.

Başka bir şey söylemeye mezun değilim.

Page 103: ZigZag Zamanın Efendisi

AlmightyMightyMessiahMaitrea

ve de Yahya

Olaya şöyle bakalım: Hiçbirşey yokken iki kişi (ruh düzeyinde)MİSAK elçi(leri) kılındı. Yahya ve Hızır'dan söz edelim:Yahya çoook önemli (Ama hiçbiri diğerinden üstün değil) Yahya as.ın nasıl öldüğünü (????) bulabilir misiniz? > 19/15 Selam olsun ona, doğduğu gün, öleceği gün ve diri olarak kaldırılacağı gün.

> 19/15. Ve selamün aleyhi yevme vülide ve yevme yemutü ve yevme yüb'asü hayya

Ancak Yahya'nın tescili için adının geçtiği önceki sonraki bir iki ayeti de yazmamız gerekiyor. Örneğin Yahya nasıl ÖLDÜRÜLDÜ?

> 19/12 "Ey Yahya! Kitap'ı kuvvetle tut." Biz ona daha sabi iken hikmet verdik.

> 19/13 Katımızdan bir kalp yumuşaklığı, bir temizlik verdik. Korunan biriydi o.

> 19/14 Ana-babasına iyilik eden biriydi; zorba, isyancı biri değil.

> 19/15 Selam olsun ona, doğduğu gün, öleceği gün ve diri olarak kaldırılacağı gün.

12 "Ey Yahya! Kitap'ı kuvvetle tut.

12 "Ey Yahya! Kitap'ı kuvvetle tut.

12 "Ey Yahya! Kitap'ı kuvvetle tut.

Bu hangi kitap? Yahya'ya bir kitap mı geldi? Bilen var mı?

Gelmediğine göre bu hangi K İ T A P ???? Ana kitap?

> 19/12. Ya yahya huzil kitabe bi kuvveh ve ateynahül hukme abiyya

Evet bu Levhi Mahfuz. KUVVETLE tutmak ne demek? LEVHİ MAHFUZ'u ne bir melek ne bir cin ve insan sadece sen tutacaksın-kuvvetle- sadece sensin onun EBEDİ Gözetmeni. Şimdi MİSAK rasulleri ayeti lütfen. Peygamberler meclisinden BAŞ PEYGAMBER gibi misak alındığıyla ilgili ayet lütfen. Yani tek elçi diğer tüm elçilerin BAŞKANI olarak

Page 104: ZigZag Zamanın Efendisi

(Misak elçisi olarak) söz veriyor. Allah da buna ŞAHİT oluyor.

> 3/81 Allah peygamberlerden ahid almıştı: "And olsun ki size kitap, hikmet verdim; sizde olanı tasdik eden bir peygamber gelecek, ona mutlaka inanacaksınız ve ona mutlaka yardım edeceksiniz, inkar edip bu ahdi kabul ettiniz mı?" demişti. "İkrar ettik" demişlerdi de: "Şahit olun, Ben de sizinle beraber şahitlerdenim" demişti. Evet yukarıdaki ayeti ÜÇ KEZ OKUYUNUZ lütfen ve şuna ekleyiniz: 12 "Ey Yahya! Kitap'ı kuvvetle tut." Biz ona daha sabi iken hikmet verdik.

> "Allah peygamberlerden ahid almıştı" >>> "Nebîler" deniyor.

> "sizde olanı tasdik eden bir peygamber gelecek" >>> "Rsûl" deniyor.

Evet Nebiler bir ÜST KALUBELA meclisi ve bunların en üstündeki Rasul ise (kitabı kuvvetle tutan ise) YAHYA Rasul. İşte nebi ve resullear dışında R A S U L olan kişilere M kategorisi diyoruz. Misak. M kategorisinin ismi MİSAK'tan geliyor. Başka M'leri hatırlayınız???? Allah'ın MUHYİ ismi ve bu ismin bir diğer tamamlayıcısı olan Kudret (Almighty)ismi.

> mürsel, mürşid

Evet Mürsel. Böylece MİSAK resullerinin ikili bir meclis olduğunu görüyoruz. MUHYİ OLAN MİSAK Rasulü>>>YAHYA ve (Al)MİGHTY olan Hızır.

İkisi Misak elçileridir: Ancak, Hızır yaşadığı sürece (7200 yıl) AKTİF MİSAK RESULÜDÜR o da fanidir, 7200 yıldan önce YOKTU ve daha sonra da ölecektir. YAHYA onun olmadığı dönemlerin MİSAK resulü olacaktır. Böylece Misak Rasulü ikilinin eşgüdümlü olduğunu görüyoruz.

İKİLİ bir meclis M harfi MECLİS de demektir. Bu ikili meclisi tamamlayan üçüncü kişi MESİH (mesiah) İsa'dır. (Üçler meclisi) İkiler meclisinin başkanı YAHYA iken üçler meclisinin başkanı Almighty'dir (Hızır As.) (Bu akıl erdiremediğimiz bir aLLAH ADALETİDİR, HİÇ BİRİNİ DİĞERİNDEN ÜSTÜN KILMAMAK İÇİNDİR.)

aLMİGHTY İSMİYLE hIZIR tüm elçilerin MİSAK başkanı adeta peygamberler peygamberidir. Amaaaa Yahya'nın emrindedir. Üçler meclisinde ise Yahya Hızır'ın emrindedir!!!!! (Amaç, hiçbirinin diğerinden üstün olmadığını vurgulamaktır.)

Ne Yahya'yı Hızır'ın üzerine veya tersi durumda düşünemezsiniz. Kimse kimseden üstün

Page 105: ZigZag Zamanın Efendisi

değildir-nebiler düzeyinde- hepsi bir şekilde EŞİTTİR! (3 x 8 = 6 x 4 gibi) Sadece elemanlar (hikmetler) farklıdır.

Mesih'in katıldığı üçler meclisi dışında bir de elçi olmayan bir grup vardır:

Mighty (Mehdi)

Zülkarneynler (tamamı)

tamamı adına birinci Zülkarneyn>>>Zülkarneyn1

Lukman (löckermann)

Üzeyr (ezra)

Hatta Zülkifl

Böylece yediler meclisi, dokuzlar meclisi gibi.....

M-Meclisleri vardır.

Bunlar garip bir biçimde takma geçmedir.

Mesela şu grup:

İdris, Yahya, Lokman, Üzeyr

Bu dördünün ikisi elçi ikisi değil ama aynı gruptalar ve başkanları İDRİS'tir. Böylece dokuzlar 11ler meclisleri taaa kırklar meclisi olarak çoğalırlar. Sonra tüm Zülkarneynler tüm ashabı kehfler ile bir de 313 mürseller meclisi kurulmuştur. İşte M-Meclislerinin sırrı budur.

A grubunda da Almighty'ye (öteki adı Hızır) Adler (öteki adı Mighty/mehdi) ve Alias denen üçüncü bir A harfi (öteki adı Maitrea) bir küme oluşturmaktadır. (Asaf ile ilgili daha sonra açıklamalar vereceğim.)

Ön soru olarak Asaf kimdir? Söz sizde...

(Vezir Asaf, Süleyman'ın başbakanı)

> 1- Hz. Süleyman, "Sebe Melikesinin tahtını bana kim getirebilir?" dedi. Cinlerden bir ifrit: "Sen yerinden kalkmadan önce, onu getiririm, buna gücüm yeter" dedi. İlmi ledün [ilmi batın] sahibi olan vezir Asaf bin Berhiya ise, "Gözünü açıp kapamadan ben onu sana getiririm" dedi ve bir anda getirdi.

Page 106: ZigZag Zamanın Efendisi

Şimdi elbetteki bu mealin yanlışlığı var. Burada sözü edilen elbette HIZIR'dır. Yani her çağın gezmeni olan HIZIR. Alias Allende Bergier ise O çağdaki Hızır VEZİRİ VEKİLİDİR. As ailesi....

> Alias Allende Bergier yazdım google da aradım, referans 26 Eylül 2001 tarıihli chat çıktı. > Oradaki Pauwells/Bergier isimli bir yazar.

Bergier ve Pauwell ikisi de felç geçirmiş bir düet yazar çifti (Zick-Zack'dan)

Asaf bin Berhiya

Alias Bergier (Allende)

Alias (Anlamı Asaf Ailesi) Hızır'ın A serisinden bir yardımcısıdır. Kökeni tüm Zülkarneynler gibi GELECEK'tendir. (Oysa Lokman ve Üzeyr geçmiştendir ve Zülkarneyn değildir.)

A serisinden

AlmightyAdler

Alias'larve Azra

bir MECLİS d a h a oluştururlar.

Asaf "Geçmişin malı değildir" gelecekten transferdir. Süleyman Belkıs ile evlenmedi ama Asaf (Alias Bergier) danseden kraliçe ile evlendi ve Alias soyundan ileride Adler çıkacaktı. Zaten Adler'in annesi de dancing queen'dir-tıpkı Belkıs gibi- Belkıs kimdi? ?

> Sebe Melikesi.

Evet Sebe/Saba kraliçesi.

Belkıs ismi etimolojik olarak ne demektir?

Ayağı paranormal demektir. Ayakları bir değişik olan demektir. (Bu konuya girmek istemiyorum, laf uzayacaktır) Eğer o laf uzarsa taaa Tuva vadisine kadar gitmiş olacağız. Bu kez de ben Tuva vadisini soracağım ve iyice uzayacak. Belkıs Lakaptır, isim değildir.

Belkıs gibi Musa da "Ayaktan DEĞİŞİK bir yapıdadır." Belkıs, Messelina, Dalilah, Salome yani Danseden kraliçelerin tümünün ayağı adeta dans için metamorfa uğramışlardır. Bu

Page 107: ZigZag Zamanın Efendisi

konular inanın ki uzadıkça uzayacaktır.

Sizlere daha önce Hurilerin DANS sanatından söz etmiştim doğal olarak onların kanında bu vardırx Ve bu dans saydığım isimleri temsilen onları seyredenleri büyülemektedir. Çünkü CENNET ehli (huriler) doğal dansçılardır. (Ne zannediyorduk? Hepsi hantal kadın ve erkekler mi?) Hurilerin doğasında DANSÇILIK vazgeçilmez bir yetenek olarak vardır.

Tuva /Tuba'dan bir palmiye vardı. Meryem O'na tutundu ve İsa'yı doğurdu. Ayakları çıplaktı. Belkıs'ın da... Danseden Kraliçe'nin de. Kralların rakkasesi Salome'nin de. Musa'nın da yağı Turu Sina boyunca çıplaktı.

Hemen hepsinde Hızır oradaydı zaten. Musa-Yuşa ile buluşan Hızır idi. Belkıs'ın tahtını Süleyman'a getiren de Hızır dı! Belkıs'ın ayakları çıplaktı. Herkes bir tuhaf oluyor yılın iki döneminde. Bilirsiniz yılı ŞUBAT ve KASIM diye ikiye bölmüşler. (Saatli Maarif takvimlerinde yazar bunu.)

ŞUBAT>>>URANÜS'ünKASIM>>>PLUTO'nun

İkisi de "ANİ DEĞİŞİKLİKLER, ANİ OLUŞLAR, BİRDENBİRE BİTİRMELER VE BAŞLAMALAR" yıldızlarıdır. Uranüs eski durumu YENİYE çevirmek için ihtilal yapar. Pluton ise, eski durumu KANLI bir şekilde bitirip, savaşın külleri üzerinden yeni bir program yapar. (iki dünya savaşı gibi)

Haziran'a gelince>>>>asıl adı H I Z I R aylarıdır. Haziran denmez aslında Hızır ayları denir-mutlaka duymuşsunuzdur- ? Bunlar WEB'de eski Şubat, Eski Kasım, Hızır ayları diye geçer. Hıdırellez (Hani Hızır ve ilyas buluşması sanılan)(Aslında Hızır ve Yahya) buluşuyor. Hızır ve Yahya buluşunca ne olur?

BURUC (Burçlar) suresindeki anlamıyla AY takvimi STATİK ve rutin güneş takvimi yerine DİNAMİK olarak kullanılması için gereklidir. Bu durumda Güneş'in hangi burçta olduğunu gösteren Doğum burcumuzdan başka bir de AY'ın hangi menzilde olduğunu gösteren AY BURCU için kullanılmaktadır. Bu da bir Ledünni (Hızır'a verilen) bilimdir ve Cifir'in kapsama alanı içindedir.

Üstelik çocukların sevindiği, insanların kendini dünyaca yenilediği bir karnaval olan

Page 108: ZigZag Zamanın Efendisi

Noel'e de itirazım yok. (Bunun özel nedeni ise Noel baba'nın Antalya/Demreli Aziz Klaus/Claud değil, HIZIR (Dedem korkut) olduğunu bilmekten geçiyor.) HIDIRELLEZ (Hızır+İlyas) günü diye bir şeyi de biz Noel gibi kutlamıyor muyuz? Bunda bir maksat ararsanız, çok uydurabilirsiniz. Efendim Mecusi ateşinden atlanıyor Hıdırellez gününde... gibi...)

Bölüm 9

LEVHİ MAHFUZ

"Hiçbir nefis olmasın ki üzerinde bir gözetleyen(Hızır) olmasın"(Tarık suresi)

Vahy Allah'tan Levhi Mahfuza oradan Sidretül Münteha'ya (Cebrail'e) ve oradan da dünya semasına (Kadir gecesi inilen yer, buranın yönetici meleği MİKAİL'dir) oradan da RESULLERE iner...

Hızır'ın yeri Levhi Mahfuz olduğundan TÜM KİTAPLARIN orijinalini ŞAHİD olarak bilmektedir. Oraya Cebrail çıkamamaktadır. Levhi mahfuzdan Cebrail onu alıp Resulullah'ımıza indirmektedir.

Hızır Levhi Mahfuz'a ÇIKAN duaların tümüne operatördür. Yani Kaderi değiştirme fonksiyonlarını yerine getirir. (Kaderin değişmesi de KADERDİR bunu unutmayalım.) (Kader EN SONUNCU HALİYLE k a d e r d i r.)

> 14. Gerçek dua O'nadır. O'nun dışında yalvarıp durdukları ise onlara hiçbir şeyle cevap veremezler. Onlar olsa olsa ağzına su gelsin diye iki avucunu açana benzer ki, o, ona gelmez. Kâfirlerin duası hep bir sapıklık içindedir.

Şu anda yazılı kaderiniz HER AN DEĞİŞEBİLİR. Evlat istersiniz GELİR. Hayırlı evlat isterseniz belki elinizdeki HAYIRSIZ olabilecek evlat ÖLÜR; yerine hayırlı evlat gelir. (Neyin HAYIR neyin ŞER olduğunu KULLAR bilemezler.) Bu şekilde KADERİNİZ değişir.

> LEVHİ MAHFUZ'u OKUMAK bizler için mümkün müdür? Mümkünse, buna ulaşmak

Page 109: ZigZag Zamanın Efendisi

için NE TAVSİYE edersiniz?

Levhi mahfuz sonsuz kez sonsuz kez sonsuz sayıda evrenlerinin tümünün en küçük parçacığına kadar her şeyin istisnasız yazıldığı ve sonsuz kez sonsuz kez sonsuz KUR'AN'ın indirildiği ANA KİTABIN ismidir.

Böyle bir kitaptan ŞEHİT olmadan söz ettirmezdi Allah'ımız.. Onun için Resullerinin tamamını topladı ve onlardan MİSAK aldı.

Misak peygamberi ikiydi:

1. Ölümlü kategoriden HIZIR

2. Ölümsüz Kategoriden YAHYA

Hızır ölene kadar Misal ELÇİSİ olarak bu görevi deruhte eder. Hızır'ın Deccal tarafından şehid edilmesinden sonra da YAHYA peygamber Levhi Mahfuz'un misakını

Levhi Mahfuz'un tanığı (Şimdilik Yahya değil, ama ileride devralacak görevini) Hızır'dır! Hızır ise Peygamberler peygamberidir. (Ayetteki Misak Resulü kelimesinden bunu anlıyoruz.) Ama ismen peygamber olduğu verilmez. Oysa Yahya ve İdris (ikisi de ölümsüzdür) ama peygamberlikleri tescil edilmiştir. Hızır ise bu peygamberlerin peygamberi konumundadır. (Yine de hiç bir elçi, diğerinden asla üstün değildir.)

Hızır'dan başkası LEVHİ MAHFUZ'u görmedi! Cebrail ve hatta Yahya da henüz görmedi. Ama bir TANIK illa ki gerekli... Bir misak gerekli...

Hızır, Cebrail'in yasak olduğu Sidre'nin üstüne gidebiliyor. Kürsi'nin altındaki sadece Zez-zağ arş katmanından (Tabanıdır) kendisine AYDINLATILAN bölümleri okuyabiliyor. Bunun sayesinde mesela gelip bir gemiyi deliyor, bir çocuğu öldürüyor bir duvarı düzeltiyor vb. Bunlar LEVHİ mahfuz'da yazılı olan ve o karanlığın içinde ışıyan (yani Hızır'a gösterilen, okutturulan) bölümlerdir.

Hızır Levhi Mahfuz'un tek tanığı ve okuyanıdır. O gelecekte 350 yıl sonra kadar vefat ettiğinde, görevi YAHYA alacak ve o da GÖRECEKTİR. (Daha önce hiç görmedi.)

> 3/81

Page 110: ZigZag Zamanın Efendisi

Ayeti yazarak lütfen sevaba giriniz. Çünkü secde ayeti kadar önemlidir bu...

> 81 - Allah peygamberlerden şöyle söz almıştı: "Andolsun ki size kitab ve hikmet verdim, sonra yanınızda bulunan (kitaplar)ı doğrulayıcı bir peygamber geldiğinde ona muhakkak inanacak ve ona yardım edeceksiniz! Bunu kabul ettiniz mi? Ve bu hususta ağır ahdimi üzerinize aldınız mı?" demişti. Onlar: "Kabul ettik" dediler. (Allah da) dedi ki: "Öyleyse şahit olun, ben de sizinle beraber şahit olanlardanım".

Dikkatle okuyunuz.

Tüm peygamberler (Cin, insan ve melek) 228 bin peygamber... hepsini topluyor Rabbimiz... Buna resulullah da dahil. Çünkü Resulullah da KİTAB ve HİKMET aldı. Yani efendimiz de o 228 bin içinde...

Ama biri yukarıda ÜSTTE: Onun adı Misak elçisidir.

Doğrulayıcı bir peygamber geldiğinde ona muhakkak inanacak ve ona yardım edeceksiniz! Allah ŞAHİT olun dedi. Kime? Misak elçisine! Ve de Allah da şahit oldu.

Allah KENDİ ŞEHADETİ için, HIZIR dışında diğer tüm peygamberlere bir peygamber tayin etti. Ona "Allah gibi diri anlamında YAHYA" dedi. Hızır'ın görevi bitince, o katta (Levh'de) YAHYA peygamber KESİNTİSİZ görevine devam edecektir. Yahya ve İsa'nın (Ayrıca elbette Zekeriya ve Meryem'in) kıssalarını anlatmıştık değil mi? Bu dörtgen çok önemlidir. Bunlar HURİ(İmran) ailesindendirler. Ayrı bir peygamber kategorisidirler. Yahya bunun için KİTAP almamıştır.

> 33 - Gerçekten Allah, Adem'i, Nuh'u, İbrahim soyunu ve İmran soyunu âlemler üzerine seçkin kıldı.

Ama ANA KİTABA şahit olmak sözü almıştır-ki tüm kitaplar Levhi Mahfuzdan indirilir. Yahya da bir anlamda Kitaplar kitabını okuyacak olan bir RESUL'dür. Kendisi kitap indirmemiştir ama, tüm kitapların indiği yerin TANIĞI'dır. Hem de Allah adına Vekalet almış bir tanıktır.

1. Levh'in tek OKUYANI>>>HIZIR>>>AMA ÖLÜMLÜ>>>>BOŞLUK DOĞMASIN DİYE

2. YAHYA (hiç ölmeyen, hep diri)

Zaman içinde barometre gibi ileri geri gidebilmektedir Hızır! Zamanda Zig-Zag

Page 111: ZigZag Zamanın Efendisi

çizmektedir. Yani Arş'ın Zeğ-Zağ kesitini kullanabilmektedir. Bu kesit Arş'ın 7 katmanının alemlere (Hiper Uzay vb.) bakan TABANIDIR. Orada bulunan dev “matrix”in (Vefk Kübü) adı Levh-i Mahfuzdur. Hızır sadece bizim evrenle ilgili (ışıyan) bölümlere yani zaman bloklarına girmektedir. Oradan girince-örneğin-beşikte öldürdüğü çağdaki ya da Musa ile buluştuğu ÇAĞA direkt düşmektedir.

İşte orası uzay-zaman kapısı (Corn Hole) tüneli görevi yapmaktadır. (11 boyutlu membranın damar/arter gibi yuvarlandığı kuantum evren tüneli) Oradan Hızır DİREKT/dolaysız olarak girmektedir. Yani Levhi Mahfuz'daki bir AYDINLANAN kapıdan içeri girerek, onun SONUÇ ucundan o zamana çıkmaktadır. Buna uzay-zaman yürüyümü diyoruz. Levhi Mahfuz'daki tek TANIK RESUL'dür o... Levh-i Mafuz'a girdiğiniz anda (Bunu Hızır’dan başkası bugüne kadar asla yapamadı.)(Cebrail bile orayı hiç görmedi.) otomatik olarak Levh-i Mahfuz Nefhi Sur (Corn Hole)'a üfler. Oradan dünyadaki seçilmiş uzay-zamanın "SONUÇ ucuna" çıkarsınız. Bu hem zamanda ileri (Zig) hem de zamanda geri (Zag) olarak yapılabilmektedir.

Musa'nın HIZIR nedeniyle "geçmiş ve gelecek" zaman turları oldu! Mesela GELECEKTE bir DENİZİ geçeceğini biliyordu. O yeri bulmak için HIZIR'ı aradı. (Balığın canlandığı yer bir işaretti, oradaki kayadan itibaren deniz yarıldı.)

Musa hem katildi hem değildi! (Yuşa öyküsünü bir daha anlatmıyorum.) Musa aynı zamanda kendisinin Nil nehrine bir sepet ile bırakıldığını da biliyordu. (Gördü.) Allah Musa için önemli ayrıcalıklar yaptı. Kitap'ta adı en çok geçen peygamberdir. Yani 27 kere aberasyonu olmuştur.

Tuva vadisinde, Tur dağında, Tabutüssekine'yi alırken, deniz yarılırken ve kendisini NİL nehrinde gördü. Kendisini cinayet işlerken de gördü, cinayetinin silindiğini, öldürdüğü kişinin kendisine genç bir yoldaş olduğunu da gördü.

Allah ilk olarak ona Hızır'ı NİL'de gösterdi. Doğrudan Hızır, VAHYİ getirdi. Çünkü Allah Tabutüssekine içinde Hızır'a "Musa'nın annesine vahyimi götür, kızkardeşine de götür," buyurmuştu.

Levhi Mahfuz LEVHASI olarak bu vahy Musa'nın gerçek annesine ve Musa'nın kızkardeşine OKUTTURULDU: O levhayı kudretiyle yazan ve levhi mahfuz'dan indiren Allah idi. Ama vahyi getiren Cebrail değil; HIZIR idi. Bir tür VAHY MELEĞİ rolü üstlendi Hızır dede...

Hızır, Cebrail'in hiç görmediği, gidemediği levhi Mahfuz'u okuyabiliyor. (Çünkü Misak peygamberidir ve bu normaldir.) Cebrail MİSAK şahidi olamaz; Levhi Mahfuzu görmesi gerekirdi. Sidre'den yukarı gidemediği için Allah, bu konuda HIZIR'ı Misak rasulü

Page 112: ZigZag Zamanın Efendisi

olarak atadı. Böylece Hızır Ş A H İ D oldu ve Misak , onun şahitliği üzerine kurgulandı.

Böylece Allah, İNSANIN, melekten Ü S T Ü N olduğunu bir daha tescil etmiş oldu. Allah'tan başka sadece HIZIR Levhi Mahfuz'u gözleriyle gören tek şahittir. Ancak ölümünden sonra YAHYA'da onu görecektir. Şu ana kadar Levhi Mahfuz'u tek gören kulun HIZIR olduğu kesindir. Bu yetki, meleklerin resulü olan CEBRAİL'e bile verilmemiştir. Bu yüzden İNSAN denen Halife, MELEKTEN (elbette cinlerden de) Ü S T Ü N D Ü R !

> Musa nın öz annesi de sıradan biri dediniz. Sıradan bir insana vahy yapar mı Allah?

Önemli olan ANNENİN durumu. MERYEM DE ANNE ama sıradan değil, MELEK CEBRAİL GELİYOR ve HAMİLELİĞİİNİ TEMİN EDİYOR! Üstelik Meryem de PEYGAMBER. (Çünkü Allah'ın kelimesi olan=Kelamullah İsa'yı taşıyor.) Ama Musa'nın annesi, ismi bile verilmeyen, normal ilişkide bulunup, normal çocukları doğmuş biri.

Burada HIZIR vahyi getiriyor. (Cebrail vahyetseydi, otomatikman peygamber olacaktı.) Zülkarneyn'e VAHYİN melek veya Hızır ile GÖNDERİLMEDİĞİNİ biliyoruz, Allah'ın türlü türlü VAHY yolları var.

> Sonuçta HİTAP ona olduğu için anlayamadım.

HIZIR'ın sayesinde hitap var. Mesela efendimize Kehf suresini Cebrail getirmemiştir. Çünkü çelişki doğardı. Hızır, Musa ile olan, hatta Zülkarneyn ile olan diyaloglarını BİZZAT YÜZYÜZE yapmadı mı? Mesela demedi mi: "O çocuğu öldürdüm çünkü.." "O gemiyi deldim çünkü.." gibi... Dikkat ediniz burada CEBRAİL'e gerek yok, çünkü, Hızır'ın kendisi o olayların ve diyalog box'ların üreticisi, konuşturucusu...

> Abese süresi direkt Allah tarafından verildi.

Evet, Allah, direkt vahy'den ACİZ olmadığını gösterdi. Allah Musa'ya bile "VAHY"i yazarak (Tabletlere ateşle el yazısı ile yazarak) gönderdi. Dediğim gibi, VAHY'in türleri bitmez.

Allah şu hiyerarşiye İMAN etmemizi emrediyor:

1. MESAJ VEREN >>>>>> (Amentü) ALLAH!

2. KURYE DALGA >>> MELEKLER.

3. MESAJIN KENDİSİ >>> KİTAPLAR.

Page 113: ZigZag Zamanın Efendisi

4. MESAJIN ALICISI >>> ELÇİLER.

Yani VAHY bu sırayla geliyor.

1. Transmitter

2. Carrier wave

3. Text

4. Receiver

Vahy mekanizması bu AMENTÜ'dür.

1. Mikrofon >>>>>> LEVHİ MAHFUZ!

2. Elektromagnetik carrier waves >>>>>> MELEKLER veya HIZIR veya BAŞKA BİR VAHY mekanizması.

3. VAHYİN KENDİSİ (The Message)

4. Hoperlör (Peygamberler mikrofondan gelen mesajı seslendirirler) vs.

> Amaç vahy mi? getiren mi? (Hızır olsa veya Cibril olsa ne değişir?) Önemli olan ALLAH'ın VAHY değil mi? ARACI buna nasıl extra değer katar?

VAHY (Mesaj, tekst) ÜÇÜNCÜ sırada! İKİNCİ SIRADAKİ TEYPTİR/CD'dir; yani kendisi HİÇBİR ŞEY KATMAZ, OLANI TAŞIR! Verici Allah (BİRİNCİ SIRADA), alıcı resulullah (DÖRDÜNCÜ SIRADA), bu böyle bir mekanizmadır işte.. Hiçbir Resul gidip kendi vahyini taaa Allah'ın ağzından alıp getirmez. Bu sıra onun için önemli.

Bölüm 10

GERÇEK (A-B-AB-0 ) ALEM

Ortancalar ortaya çıktı ama siz farketmemiş olabilirsiniz. Kur'an'da ayette Allah şöyle vaad ediyordu:

Page 114: ZigZag Zamanın Efendisi

"Ey firavun son nefesinde tevbe edenlerin tevbesi kabul edilmez. Seni böyle Secde etmiş bir halde binlerce yıl sonra yine bu sahilde (Denizin yarıldığı yerde) böyle korumuş olarak ve ibret olsun dile kıyıya vuracağız. "

Bunlar kaçırdığınız ORTANCA alametler. (Londra'da... Firavun dördüncü Ramses olduğu söyleniyor) Secde durumunda.... Onu HIZIR cezalandırdı. Nasıl cezalandırdı???? Musa niçin Hızır'ı aradı? Balık hangi ÇATAL yerde "Canlandı", "İşte aradığımız işaret buydu" diye döndüklerinde kimi buldular?

Hızır'ı buldukları yer ise "Gelecekte DENİZİN YARILACAĞI" yer idi. Yani Musa ve ümmeti (Beni İsrail) o Kur'an'da adı geçen KAYA'dan denize yürüdüler. Deniz ikiye ayrıldı. Arkada'da bizim Londra'lı Ramses... Sonra deniz Hoooop üstlerine kapanıverdi ve boğuldu Firaevun ile ordusu ....

Hızır TARİF etti: Deniz bu, şu kayadan İsrail oğulları denize yürüsün. Arkadan geçeni de ben cezalandıracağım. İşte böyle oldu bu işler...

Urfa'da 7 peygamber mezarı olduğu söyleniyor. Bir Türkiye için 7 resulullah Mezarı çok çok yüksek bir rakam. Yani lehimize. Hz. İbrahim'in mezarının Urfa'da ve balıklı göl altında olduğunu"Hızır Tezkiresi" de yazıyordu. Urfa=Arapça ODA (Türbe) demektir aynı zamanda Yahya DİREKT ölümü erteler. (Böyle olmasaydı isa doğmadan ölecekti.) Fakat hızır bunu yapamaz yani gidip zamanla oynar A,B,AB,0 diye dört tür yuşa falan oluşturur.

Zalim bir adam vardı. Anne ve babasını yoldan çıkarmış, katil ve canavar ruhlu. Musa onu öldürmüş ve katil olmuştu. Derken "Anne-babanın hayır duası" diyeceğimiz bir QUANTUM BİLGİSİ zamanda geriye gitti ve bir tünelin ucundaki yeri manüple etti.

Orası tüm kuantum bilgilerinin yazıldığı Levhi Mahfuz yani matrix alanı. Orada her şey determine, yani kesinkes belli. Ama daima %-50 karşılığı olan bir %+50 çiftiyle birlikte...

%-50 ve %+50 Adı levhi mahfuz. İkisi arasında % 100 fark olduğundan İKİ İHTİMAL DE OLMAK ZORUNDA. Ve DUA denen quantum bilgisi karşılığında OLUŞMUŞ olan A ihtimali zamanda geriye giderek OLUŞMAMIŞ OLDU.

Ama yerine bir Gizli değişken (Hidden Variable) koymak ve bunu kuantum tünelinden (Compansating Tunnel) ödemek dengelemek gerekiyor. O zaman Katil Musa, Zamana hükmedebilen HIZIR ile buluşuyor. Hızır gidip o zalim adamı daha çocukken

Page 115: ZigZag Zamanın Efendisi

ÖLDÜRÜYOR, beşikte boğuyor. Musa Katil olmuyor, Hızır katil oluyor!

Fakat %+50'ler ve %-50'ler de çiftti. Biz bir takımı kullandık. Öteki ikisi devreye girmeden işlem tamamlanamaz. (Allah acze düşürülemez) Bu kez öteki şık devreye giriyor (A1) diyelim. İyi bir evlat isteyen anne babaya Allah Hızır'ın ÖLDÜRDÜĞÜ aynı evlatı YENİDEN VERİYOR. Bu kez bu çocuk, bu bebek ÇOOOK İYİ BİR İNSAN. Büyüyor ve Musa'nın en iyi arkadaşı (Yuşa) oluyor.

İşe bakın ki, Musa'nın da Yuşa'yı öldürmesi gerekmiyor. Musa ve Yuşa yola koyuluyorlar. Hızır'a rastlıyorlar. Hızır zamanda GERİ gidiyor. Mesela 17 yıl geri gidiyor. Yuşa ise zaten 17 yaşında. Yani sıfır yaşına geliyor ve HİÇ DOĞMAMIŞ oluyor.

Hızır ve Musa da birlikte gidiyorlar ve B2 şıkkını gerçekleştiriyorlar yani YUŞA MADEM YOK ORTADA Zamanda geriye giderek kendi kötü ikizini de iyi yapmış. (Polarizlemiş ve onu da iyi olmaya zorlamış.)

O zaman B2 ihtimali gerçekleştiğinden yani dördü birden gerçekleştiğinden

Hızır da boş beşikte olmayan bebeği öldürmemiş oluyor.

Musa da zalim Yuşa'yı öldürmemiş oluyor.

Yuşa da ölmemiş, yaşamış oluyor

Ortada katil ve maktul yok böylece... Herkesin günahı affolmuş durumda. Kötü bir adam/ve onun bebekliği yok artık. Kötü adamı öldürerek katil olan MUSA da katil değil. Ama Kur'an HERŞEYİ YAZMAK DURUMUNDA OLDUĞUNDAN Musa'nın katil olduğunu da yazıyor. Hızır'ın bir bebeği öldürdüğünü de. Ama o yuşa ve o ölmedi ki, kimse onu öldürmedi ki? İşte sana Kur'an'dan BİR EV ÖDEVİ bunun üzerine iyi çalışırsan KUR'AN'IN MUCİZE olduğunu göreceksin.

Kur'an'da herşey DETAYLI, en ince ayrıntısıyla, eksiksiz ve noksansız, hazır bulunmaktadır. Ona dört elle sarıl. O en büyük BİLİM kitabıdır. O paradokslarımızı MİSALLER vererek AÇIKLAR ve çözüme ulaştırır. O Kur'an'dır, Allah'ın konuşmasıdır. Sesine kurban olduğum Allah'ımın... HU! HU!

Eğer bir pili ışık hızına yakın bir hızda ileriye gönderirseniz, pil GEÇ biter ama mutlaka BİTER! (Şeytan, Hızır, Yahya/Misakçı vb. herkesin pili GEÇ de olsa bitecek ve ölecektir.) Hz. İsa(Mesih)in kabri bile hazır, GERÇEKTEN ölecektir. Deccal ve Arz debelenicilerinden Yecüc mecüc de... Külli nefsünzaikatül mevt! Hatta ölümsüz idris bile ÖLÜM TADDIRILIP, ÖLÜMDEN GERİ alındığı için obile ölüdür. Misak MUAVİNİ Yahya (John

Page 116: ZigZag Zamanın Efendisi

the Baptist) bile ÖLDÜRÜLECEKTİR. Allah'tan başka hiçbir şey (Huri, Azrail vb.) kalmayacaktır. KÜLLİ ŞEY'İN BİLE ÖLDÜRÜLECEKTİR.

> Ankebut( 29) 57 Her can ölümü tadacaktır. Sonunda bize döndürüleceksiniz.

Çünkü Allah Vahid (Tek kalıcı) ve Kahhar'dır (Kendinden başka her şeyin öldürücüsü ve illa ki YENİDEN yaratıcısıdır.) Eğer Allah'ımız BİZİ YARATMASAYDI, bu onun yaratabilme/en azından yeniden yaratabilme yetersizliği olurdu ve o zaman da O Allah olamazdı.

Herşeyin PİLİ bitecektir. Bu zamanda ileri giden herşey için geçerlidir. Pekiyi zamanda geri giden Anti evren dışında/ ya da zamanı ışıktan hızlı olan melek/takyonlar gibi nesneler ne yapar? Pilleri zamanda geri gider. Yani azalıp boşalacağına; tersine DOLUM yapar ve YENİ alınmış bir pil gibi olur. Ya da yola çıkmadan amacına ulaşmış olur.

> Önce cam kırılır sonra taş atılır.

Evet! Şimdi 1692 yılına G E R İ gidelim! Ya da o yıldan zamanda ileri gelelim. Geldiğimizde ENERJİMİZ (batarya şarjı) azalacaktır. Şimdi yeniden geri dönelim: Yani filmimizi her zaman ki gibi ters oynatalım, rewind yapalım BATARYA pil yeniden dolacaktır.

Evet, çünkü enerjinin sakınım ilkesine göre, ENERJİ düzeyi konumunu koruyacaktır. Pekiyi bu enerji FAZLASI 1692 yılında evrene FAZLADAN olarak girmeyecek mi? Enerjinin konservasyonu ilkesine göre bu FAZLA enerjiyi nakletmek gerekiyor. Nasıl nakledebiliriz?

1. Karadelikler zaten nakleder... Ama karadelik yok elimizde...

2. Uzay sadece bize ait olamayacak kadar büyüktür: Dolayısıyla ACABA başka uygarlıklar var mı? Olsaydı , Kur'an yazardı! Şu sistemde şunlar var diye...

NEFSİ olan (Melek vb.nin nefsi yoktur) Cin, insan, Yecüc Mecüc dışında bize HİÇBİR canlı (Alien) olmadığı bildiriliyor. Üstelik ÜÇ canlı türü birden AYNI dünyada değişik fazlarda aynı anda yaşamaktalar. (Benim arz'ım geniştir ayetini anımsayınız)

Deccal ise BU evrenin yaratığı değil, PARALEL evrenin (Çiftimiz)yaratığı... Yani o şu yıldızdan filan değil, ŞU başka evrenden...

Page 117: ZigZag Zamanın Efendisi

O halde bizim evrenimizde sadece DÜNYADA yaşam var. Enerji(Cin) canlı(İnsan, hayvan, bitki) ve İZDÜŞÜM olarak (Y-Mecüc) herbirimiz AYNI dünyada (The world, die Welt) yaşamaktayız. O halde bizden başka bir canlı daha yok.

Üstelik sadece İ N S A N dünya dışına çıkabilir! Kolonileri sömürgeleştirebilir. (Dominyon daha doğru kelime) İnsan SEMA 'ya da çıkabilir, DABBET (Arz altındaki İZDÜŞÜM dünyasına)da inebilir. Bu ikisi arasında yani SEMA ve ARZ arasında SEMAVAT vb. var.

7 gök /kaburga omurga spiralleri, helisleri var. Eğer insandan başka bir canlı daha olsaydı tıpkı DECCAL gibi AYRI BİR PARALEL KAİNATA KONURDU, yine bu bizim dediğimiz kainata konmazdı.

BİZ TEKİZ. TEK HALİFEYİZ! Diyeceksiniz ki, "Çooook geniş bir evren sadece antropik olarak bize mi verildi.. E V E T sadece bize!

Melekler ışıktan hızlı, Cinler(enerji) ışık hızında ve ışıktan yavaş(Madde kaydındaki biz insanlar) sırayla HALİFE olduk yeryüzüne... Biz üstelik Hatemül Hilafetiz. Biz SELEF değiliz son HALEF'iz. Işıktan yavaşız... Hız gamının esfali safiliniyiz, en aşağısıyız. Allah bizi AŞAĞIYA koydu.

Çünkü takyonlar(melek, ruh vb.) ışıktan hızlı; ışığın kendisi (cin gibi) JUST ışık hızında fakat MADDE just enerji olmadığı için ARZ'da...

Pil geri gitti... Ne oldu? Şimdi bunu anlamaya çalışalım.

Işıktan hızlı olunca (melekler) ya BİR TEK OLUP CÜSSECE (Soyut kütle)olarak DEVLEŞİYORLAR (Cebrail'in bir noktası kainattan ağırdır) ya da MULTİKOPYA ile (Saf, haf, tavaf) halinde ORDU (Rabbin askerleri>>>>MATRİX halinde) çoğalıyorlar.

Bir pil iki, iki pil dört , 8, 16, 32, 64 oluyor. Yani ORDU oluyor ve hepsi BİR TEK örneğin MELEĞİ olduğundan bir tür klonlanmış gibi İŞARETLİ (Tek bir pan-klonun) örneği oluyorlar.

Ya da biz insanlar kendimize benzer bir CANLI bırakıyoruz. Ama melekler baba-anne olacak yerde, KENDİ KENDİLERİNİ kopyalıyorlar yani sonsuz özeenerji(NUR) bir tek pili AZALTIP 1/2, 1/4 yapmıyor tersine 2-4-..... yapıyor. Ona da meleklerin saf tutması saffat vb. diyoruz.

Page 118: ZigZag Zamanın Efendisi

Bunu anladığımızı varsayalım ve bu önbilgiden sonra şimdi ZAMANDA TERSİNE giden yani meleklerin YÖNTEMİNİ izleyen zaman-geri-gezmenlerine bir bakalım:

Bir tek insandan SAF tutan KOLANLAR olur mu? Evet olur. Uygun bir halka-disk tekillikli karadelik eşleğinden zıt yönde GERİ gelirseniz, siz yola çıkmaya hazırlanan kendinize rastlarsınız. Yolculuğunuzun nasıl geçtiğini SİZ KENDİNİZE anlatabilirsiniz. İki adet SİZ YOLCULUĞA yeniden çıkarak döner ve yine yola çıkmakta olan iki adet kendinize rastlarsınız. Oldunuz dört İŞARETLİ melek gibi bir şey! Cüneyt Arkın gibi tek başına ordu! Herkes Cüneyt Arkın!

Ve sizi işaretlememiz i ş a r e t l e m e m i z gerekiyor. İlk yolculuğa çıkan TEK SİZ, kendinize rastladığınızda İKİNCİ siz, birlikte gidip döndüğünüzde rastladığınız İKİNCİ TAKIM İKİ ADET siz.(Toplam 4)

Bermuda ve bunun laboratuar düzeyindeki Philadelphia deneyleri. Bunun devamı JKLM deneyleri. Özellikle:

"Kaç Paul kaç"

"Sen kimsin?"

"Ben SEN'im"

"Hangimiz asıl ben?"

"İşaretine bak, BENDEN sonraki BENSİN sen!"

Bu konuya girmek konuyu bölecektir. O yüzden bunu kitaplarımdan (Kitaplarımı reklam etmekten öte bahsetmekten bile NEFRET ederim.) okuyan bilir. Ben kitaplarımı değil kendimi reklam ederim: Kitaplar kısıtlıdır, Hans ise kısıtsızdır. Allah'ın ayetlerini anlamayanlara ANLATIR! Hans Şanstır. Reklamlar bitti.

Şimdi gelelim yolları çatallanan bahçeye.

A ve B ihtimali vardır. Birisi bu evrende olunca diğeri KARŞI evrende oluşMUŞTUR! İnançlar şunlar:

1. BELİRSİZLİK İLKESİNE GÖRE: Sonsuz sayıda sonsuz evren içinde HER olasılık vardır. 2. HİDDEN VARİABLES: (Hide gizlenmek) Gizli değişkenler ilkesine göre ise sadece birbirini ödeyen İKİ İHTİMAL vardır.

Biz bu İKİNCİSİNE İNANMAK ZORUNDAYIZ.

Page 119: ZigZag Zamanın Efendisi

Çünkü: Hızır bir gemiyi deldi: iki ihtimal vardı:

a) Bu gemiyi delmezsem....

b) Bu gemiyi delersem...

Yani SONSUZ ihtimal yoktu. Zaten o durumda kaos doğar.

Evren ise Kaostan kozmosa yol alır. İki ihtimal vardı.

a) Çocuğu öldürürsem

b)Öldürmezsem

a) Duvarı yıkılmaya bırakırsam

b) Duvarı onarırsam

a) Tahtı İfrit getirsin

b) Tahtı ben getireyim

A ve B daima % 50'dir. Bu normaldir. Ayrıca anomali olan KARŞIT bir çift daha vardır: %-50 A ve %-50 B

Bu dört ihtimal TÜMÜ BİRDEN OLMAZSA, toplamları (Enerjinin toplamı) SIFIR olmaz. Sıfır olmayan yerde ise KOZMOS olmaz... Çünkü kesinsizlik ilkesi (Heisenberg prensipleri) ışık hızına kadar GEÇERLİDİR. İyi ama, öte yanda takyonlar ve DÜŞÜNCE de IŞIKTAN hızlıdır. Işıktan hızlı olunca elektronun çapı da sıfır olur ve elektronun kendisi sonsuz özkütle olur. Elektron zarfındaki belirsizlik (Yer, zaman ve hızın aynı anda belirlenememesi) ihtimali ortadan kalkar. Noktasal olarak üçü de aynı anda belirlenir.

Işıktan hızlı dönen bir karadelik olgusu var. (En az benim bildiğim 16karadelik ışıktan hızlı dönüyor.) Takyon soyut kütledir. Yani düşünce KALIBI odur. Işıktan hızlı genişleyen bir evren var. Bunlardan elbette kesinsizlik ilkesi kalkıyor.

Alternatif gelecekler yok ama A ve B iki seçenek var. (Hiddenvariables) Bu seçeneklerin HER İKİSİ DE polarize EVREN'de oluşuyor. Bu evrende oluşan eğer İPTAL edilirse, o öteki evrene polarizleniyor.

Page 120: ZigZag Zamanın Efendisi

Polarizlenmiş iki fotonun davranışını biliyorsunuz zaten... Birini şaşırttığında öteki şaşırtmadığınız da buna AYNEN uyuyor. Bunu organize eden GİZLİ DEĞİŞKENLER var ki Bohr fiziğinin tersine bu TÜNEL süreci DETERMİNİSTTİR.

Mesela TEVBE ediniz şimdi... Hemen o yaptığınız ŞEY iptal edilerek polarize evrene nakledilir. Ve siz AFFA uğramış olursunuz. Ama bir daha aynı şeyi yaparsanız, ORADAN BURAYA YENİDEN o günah naklediliyor. (Hızır'ın Musa yolculuğundaki GİZLİ DEĞİŞKENLERİ yazmıştım, hatırlatmama gerek var mı?)

Bir basit örnek ile: Eğer Musa katil olduktan sonra tevbe edip de sonra BİR kere daha adam öldürseydi NE HIZIR çocuğu öldürüp cinayeti üstlenirdi ve Musa'yı MASUM kılardı ne de Yuşa İYİ BİR GENÇ OLARAK KÖTÜ YUŞA YERİNE doğmuş olurdu.

Musa iki kez cinayet işlemeyince GİZLİ DEĞİŞKENLER işbaşında kaldı. Konu biraz karmaşık ama İPUCU veriyor değil mi?

> Hızır'ın orada karar vermesine sebep oluyor: Tamam ya da Devam..

Evet. Musa eğer bir daha cinayet işleseydi SADECE A VE BİHTİMALLERİ olduğundan yani C polarizasyonu olmadığından TÜM CİNAYETİ KATLANMIŞ biçimde geri dönecekti. Yani bu biraz da anlayan için TEVBE nin ve anne baba duasının ne kadar GEÇERLİ olduğunu kanıtlıyor. Geçmişi değiştirip gizli değişkenin ötekisini gerçekleştiriyorsunuz.

(Musa'nın öldürdüğü/ ve veya HIZIR'ın öldürdüğü ve ve ya ikisinin de öldürmediği ve katil olmadığı YUŞA'nın anne ve babası hayırlı evlat isteyerek,GEÇMİŞİ değiştirdiler.) Dolayısıyla gelecek değişti.

Kader değişmez değildir. "Allah dilediğinin ömrünü uzatmaktadır" ayeti gereği böyle... Ya da MUSA KATİL Mİ? Yoksa Hızır mı onun yerine Katil oldu? Ya da Yuşa öldü mü ölmedi mi? KADER bu durumda NASIL bir şey?

Basit: Baştan yazılır. Ama bu DUALARLA veya salih amellerle değiştirilir. (Beşikteki çocuğu öldüren Hızırın eylemi değil, anne ve babasının çocuk hakkında hayır dilemeleridir.) Hayır duası gibi Salih ameller de KADER'i değiştirir. (Hızır der ki: O gemiyi deldim, çünkü onlar çok iyi salih amelleri olan insanlardı.)

Pekiyi Kader böyle değişebilen bir şey ise Bu Allah'a GÜVENSİZLİK doğurmaz mı? Yani

Page 121: ZigZag Zamanın Efendisi

Levhi Mahfuzu bir Hacker cyberpunk vb. takedown mı etti. Takedown nereden çıktı şimdi?

Hayır, Allah buyurur ki: "KADERİN DEĞİŞMESİ DE KADER OLDUĞUNDAN" "EN SON BİÇİMİ KADERDİR"

Mesela A kaderinde Musa YETİŞKİN YUŞA'yı öldürüp katil olur. B kaderinde Yuşa YETİŞKİN olmadan çocuk iken HIZIR TARAFINDAN öldürülür.

Musa Katil>>>>KADER A iken

Hızır Katil>>>Kader B olmuştur.

Ama Yuşa "Zamanda geri gidip" yeniden doğunca, sıfırlandığından, ne Hızır ne musa tarafından ÖLDÜRÜLMEMİŞ olur. Ortada ne katil vardır ne de maktul. (Katledilen) O halde suç yoktur. (Günah İSMET sıfatı nedeniyle) SİLİNMİŞTİR. Ama A ve B olaylarının yani Kaderin İKİSİ BİRDEN vuku bulmuştur. Şimdi bir fikir jimnastiği olarak soruyorum: Yuşa'nın KADERİ HANGİSİ????

Kader PAYLAŞILIR bir kavramdır. Yani ÇİFTLEŞTİRİLEREK yaşanır. Kaderler işbirliği yapar birbirini etkiler. Bir bileşke-bileşik KADER rotası çıkar ortaya...

Örneğin EVLİLERİN birbirini SEÇMESİ tamamen KENDİ İRADELERİNE kalmıştır. Bu kazadır, özgür seçimdir. Hatta self determinationdur. Ama bu evlilikten doğan çocukların "ırkı,geni vb. yanında rızkı, ömrü" ALLAH'tan verilmektedir. Artık bizlerin çocuklarımızın KADERİ ile ilgimiz sıfırlanmıştır. Ama eşimi ben seçerim. O da beni seçtiği sürece "Muta+baakat/Nikah" yapmış oluruz. Böylece eşimin özgür seçimi kendisini de etkiler.

Ya A insanı ile evlenir

(O köylü bir gençtir, ve hayatı boyunca o köyden çıkmazlar.)

Ya da B insanı ile evlenir

(Mesela-yabancı bir ülkeye yerleşir.)

Çocuklarının rengi (Göz, saç vb. yanında kalıtsal hastalıklar vb.) BU SEÇİMİMİZDEN ortaya çıkar. Diyelim ki benim üç eşim var: Beyaz, Zenci ve Moğol. Çocuklarım da FARKLI olarak genetik özelliklerini taşıyacaklardır. Bu çok basit misalden yola çıkarak, daha karmaşık olan Kur'an misallerine bir göz atalım:

1. HIZIR'ın kaderi

Page 122: ZigZag Zamanın Efendisi

2. Musa'nın Kaderi

3. Yuşa'nın kaderi...

Bu üç alternatif 24 AYRI kader örgüsü verir. Her biri ayrı ayrıdır. Katil Musa, Masum Musa, İSMET sıfatıyla cinayet günahı SİLİNMİŞ Musa... Hızır'a rastladığı için kaderi üç kez değişirken, Hızır da aynı durumdadır:

Katil hızır

(İnanmazsan Kur'an'a bak, çocuğu öldürüyor)

Katil olmayan Hızır

(Ölen BİRİ YOKKİ!!!!)

Ve Yuşa

a) Zalim Yuşa ve YETİŞKİN>>>> MUSA onu öldürüyor.

b) Sabii-bebek YUŞA

(Daha Musa'nın öldüreceği kadar BÜYÜMEMİŞ,onun katili HIZIR)

c) Hızır'a rastladığında zamanda 17 yıl kadar geriye giderek "SİLİNEN" ve yeniden DOĞAN YUŞA

Yuşa dikkat ediniz kaç kez öldü veya zamanda geri-ileri gitti? Allah KÖTÜ Yuşa'yı MUSA eliyle öldürüyor. Ama öte yandan, "Anne babası DUA etmişler" "Ya Rabbi bu BEBEK hayırlıysa bize ver." Dua kabul olmuş.

Bu öyle bir dua ki "İLERİDE ANNE VE BABASINI DA DİNDEN ÇIKARACAK, KAFİR YAPACAK OLAN YUŞA yani ÜÇÜ BİRDEN BERAAT EDİYOR. Anne-baba ve Yuşa...

Anne baba da ÇOCUKLARI kadar aslında KENDİLERİNE de DUA etmişlerdir ama farkında değillerdir. "Kendilerinin de DİNDEN ÇIKMASI" önlenmiştir. Bunun için duayı ÇOĞUL olarak yapınız diyorum. Dua ettiğiniz içinde SİZ de olun, ama dolaylı olarak.

Böylece kompleks biçimde KADERİN nasıl etki ettiğini ve nasıl değiştirilebileceğini anlamış oluyoruz. Sadece Yuşa-Musa-Hızır üçlemesinde 24 AYRI kader var. (Yuşa'nın anne ve babasını da katarsanız, binom açılımı 24 oluyor)

Belirsizlik ilkesi bir tür ĞAYB tümcesidir. Rabbimizin Hasib olmasının Muhsi>>>Her şeyi tek tek sayıp kaydetmesinin bir ESMA TALİMİDİR. Herşey TEK TEK ve BİRLİKE

Page 123: ZigZag Zamanın Efendisi

işlev başındadır. Bütün bu mekanizmayı denetleyen yegane kuvvet/güç illa billahi Azim Allah'tır.

Belirsizlik ilkesinin BİR ARADA çalışmasıyla oluşan bu DENETLENEMEZ bir ardalık ve ahenklere ĞAYB ALEMİ demekteyiz. Bir vücudun parçaları gibi, her bir hücrenin kendi görevini, BİZİM BEYİN komutlarımız D I Ş I N D A yapmasının ifa etmesinin örneğinden başlayarak; taaa paralel evrenlere (Sonsuz sayıda evrenler çiftliklerine dek) KONTROL sırrı ALLAH'ın, o yegane büyük kudretin kontrolündedir. Ve bu konuda yardımcısı da yoktur. Yardımcısı olması demek, -haza-Rabbin acze düşürülmesi demektir.

Onun ğaybına kimse muttali ve ortak değildir. O YÜCE arş'ın sahibidir ve O (Hu) Arş'ı istiva etmiştir ve kendisinden başka hiçbir kuvvet/ortak daha yoktur. Allah'ımızın HİÇBİR ŞEYE İHTİYACI yoktur, O Samed'dir. İşte belirsizlik ilkesi BUDUR! Allah'ımızın kontrol sırrıdır! Sonsuz ötesi sonsuzların tümünün BİR ARADA kontrolüdür bu.

Allahüekber derken bunları düşünmemiz gerekir. Schrödinger kedisini de bunun için bilmemiz gerekiyordu. Pekiyi Allah bizlere nasıl "Ğayb'dan BİLGİ devreder?" Hani Allah kimseyi ortak etmiyordu? Bazılarını nasıl bilgilendirmektedir?

O bazıları Kur'an'da yer alan "Kullarımızdan bir kul" veya "Zülkarneyn" veya "Lokman, İdris, İsa, Üzeyir vb. " Yahya ve Hızır! Bir de Dabbet olan+lar! Bir de Ashabı Kehf. Bir de "İki bağ sahipleri" Bir de işaretli "Şehid"ler.

Kullarımızdan bir kul>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>bu ne demek?

Bileniniz var mı? Şifredir bu, ana giriş şifresi!

> Tarık semasına çıkanlardan biri.

Yaklaşım doğru: Kullarımızdan bir kul

İKİ KEZ KUL

İKİ KEZ İMAN gibi

iki kez selam gibi

iki kez islam (Hanif) gibi

İkiNCİ KEZ cennet gibi

Kullarımızdan bir kul>>>>>>>>Büyük sır kapısıdır. Kulumuz değil; Kullarımızdan bir

Page 124: ZigZag Zamanın Efendisi

kul! Kullarımızdan bir kul hangi ayette geçiyordu?

> Derken, katımızdan kendisine bir rahmet verdiğimiz ve tarafımızdan kendisine bir ilim öğrettiğimiz kullarımızdan bir kulu buldular. (KEHF / 65)

Evet Kehf ve bir de Kullarımızdan bir kul>>>>>>Rahmet almış+ilim edinmiş demektir. Rahmet ve ilimi birlikte aldığınızda siz kulların içinde HAS KUL olursunuz. Rahmet Allah'tan NİYAZ ile istenir. İLİM İSTENMEZ! İlim "Rabbi zıdni ilmi" diyerek GİDİP O KATTAN ALINIR! Kimse "Rabbim beni ALİM KIL diyemez" "Rabbim ilmimi artır" diyebilir!

Kullarımızdan bir kul>>>>ŞEHİDLER SİLSİLESİNDEN, zincirinden bir KUL demektir. Kullarımızdan bir kul olmaya NİYET ediniz. Lütfen şimdi ediniz bu niyeti. RAHMET İSEYİNİZ hemen şimdi! Rahmet isteyiniz. Rahmeti Allah verecektir. İlmi siz alacaksınız, Allah verilmesi için şifreyi bildirmiş: Rabbi zıdni ilmi! Şimdi bunu yineleyin.

Allah sizleri "İki kez öldürüp iki kez diriltsin" iki kez şehid etsin. İki cihanda sizleri HANİF kılsın. (Diğerinin özelliği dini aşıyor ve İbrahim makamının komşusu oluyorsunuz. Bunun için yazdım) Allah sizleri "İki kez öldürüp iki kez diriltsin" iki kez şehid etsin. İki kez "KULLARDAN BİR KUL" olunuz.

Has kulların da HAS'ı olan kul olunuz. Hızır gibi Siz de Hızır’ı bulunuz. Yahya'yı bulan ve Hızır'ı bulan KULLAR var aranızda... Bu bir üstünlük derecesi gibi alınmamalı.. Sadece doğru zamanda doğru yerde olmanın hele hele sırayla bu kerametleri yaşamanızın bir SIRASI var.

Allah'tan Rahmeti isteyin. Allah'a gidin ve İLMİ alın.

İşte ilim burada.

> Orada, kullarımızdan öyle bir kul buldular ki, biz ona katımızdan bir rahmet vermiş, lütfumuzdan bir ilim öğretmiştik. (Kehf, 65) >> Ayette sözü edilen HIZIR, ancak onun da İSMİ geçiyor.

"Kullarımızdan bir kul buldular" bunun anlamı nedir? Yoksa o kul Edip Yüksel'in saçmaladığı gibi bir MELEK Mİ? Meleğe inanıp da Hızır'a inanmamak bence çelişki. O zaman meleklere de inanmamalı...

Şehidliğin (Yani bir şekilde zarar vermenin) SIRRI, elbetteki Kehf suresinde Hızır ayetlerinde...

Page 125: ZigZag Zamanın Efendisi

Zarar verme biçimleri:

1. Hızır gemiyi delerek zarar veriyor.

2. Hızır bir çocuğu beşikte öldürerek zarar veriyor.

3. Hızır bir duvarı sağlamlaştırarak, yağmacılara zarar veriyor.

Yani kelebeğin kanat çırpışı dediğin gibi..

Şimdi bu HIZIR müdahalesini hiç duymamış gibi yapalım:

1. Gemi sağlam, buna zalim bir kral el koyuyor. TARİH BUYDU, böyleydi. 2. Yuşa denen bir zalim, Musa dahil bir çok kişinin katili bir gaddardı. Musa onu öldürene kadar sayısız cinayet işledi ve ailesini de yoldan çıkarıp kafir etti. TARİH BUYDU, BÖYLEYDİ ASIL TARİH! 3. Bir baba, büyük bir mirasını iki küçük çocuğu bulsun diye duvarın altına gömdü. Çocuklar çok küçüktü, duvar iyice çöktü. Altından gömü ortaya çıktı ve onu kasaba halkı yağmaladı, yetimler de öldü. Tarih buydu böyleydi.

Ya da şöyle diyelim:

Aslında TARİH BÖYLEYDİ dediğimiz, herkesin çoğunlukla yaşadığı ortalama akış/vektör/arayöneysel bileşke.

Tarih böyleydi dediğimizde bu GERÇEKLEŞMİŞ A ihtimali;

Tarih DEĞİŞTİRİLDİ dendiğinde

"Ötede gerçekleşmiş iken, bu tarafa aktarılan" B ihtimali.

Gemi delindi, kral onu kusurlu buldu ve el koymadı (B)

Elbette, bir çift fotonun şaşırtılmış polarizasyonunu biliyorsun. Birini şaşırtıyorsun bu normal de, ötekine ne oluyor ki, şaşırtılmadığı halde, mesela önüne yansıyacağı bir ayna konmadığı halde hayalet bir ayna varmış gibi geriye yansıyor?

İki fotonun bu davranışını açıklamak için, başa dönelim. Biri madde diğeri antimadde olan iki parçacık birbirini yokedip bir çift gamma fotonuna dönüşüyorlar. Birbirlerine zıt yönde ikisi yol alırken, birine polarizatör koyuyoruz, burada ARA FAZ (45 açı derecesi) biçiminde çıkıyor. Bir de ayna koyuyoruz ve bu aynadan geliş

Page 126: ZigZag Zamanın Efendisi

açısına eşit açıyla yansıyor. Buraya kadar tamam! Ötekini polarizlemedik, ayna da koymadık, pekiyi o nasıl bu simetrik hareketi yaptı? Üstelik nedensel de değil! Yani biri ötekine baktı onu sonra taklit etti de diyemeyiz. Öncelik-sonralık sıralaması olmaksızın aynı anda bu hareketi yapıyorlar. SENKRONİZELER! Bunlar zaten ışık hızıyla hareket ediyorlar. Zıt yöndeler ve birbirlerini aynı paralel harekete zorlamaları için IŞIKTAN HIZLI hareket etmeleri ve birbirleriyle zaman (Tarih) içinde haberleşmeleri gerekir. Zaten ışıktan hızlı gidildiğinde ZAMAN OKU tersine döner. Şöyle düşünelim: İki fotonun arasındaki mesafe ne olursa olsun, film tersine çevriliyor, ışık konisi açısında geçmişe gidiyorlar ve ilk çıktıkları noktaya BİLGİ veriyorlar. Sonra yeniden zamanda ileri giderek paralel davranışı yapıyorlar.

Demek ki A ve B fotonları arasında bir GİZLİ DEĞİŞKEN var. Bunu ilk öngören kişi ZigZag'dan Rothskilde'dir. Daha sonra Nathan Rosen ve Podolsky de bu görüşe katıldı ve Einstein da Bohr'un karşısına dikilmek için bu görüşe başvurdu. Bu uzun bir süre fantazi olarak askıda kaldı. Ama günün birinde bizden olan Sommers ışıktan hızlı giden virtüel quantları (Bilaniuk bunlara Tachyon diyecekti sonradan) öi ZigZag'dan değil de ZickZack'dan olan John Wheeler, MİSAL alemi dediğimiz "Super Space=Üst uzay/süper uzay)ı buldu. Bizimkiler bunun üzerine yönelince, quantum köpüğü ve bunun dokusu olan quantum Tünel süreci ortaya kondu. Böylece her paralel davranış arasında "Tünel denen ve ışık hızından bağımsız sıfır ve/veya evren çapında uzunluğu olan bir yapıyla her paralel birbirine quantum geri-bilgisi aktarılarak direkt ulaşıyorlardı. Wheeler'in ardından Sarfatti Candaşımız, süper uzay üstünde hyper uzayı buldu. Bu noktada ben bacaksız da büyüdüğümden, Aiberg uzayını önerdim.

Benim diğerlerinden farkım şuydu: Gerçek olan bizim dışımızdaki herşeydi. Evrenimiz ve bilinç boyutları ise HOLOGRAM olarak vardı. Biz gerçek değildik. Biz geçiciydik, fani tardyonlardık. Gerçek olan hiçbir zaman ölmeyen TACHYON'lardı.Tachyon yani HAYAL Yani Hologram, Hülya, Halo uzay vb. Tanrı bizi "HAYAL GÖSTEREREK" yaşadığımıza madde olduğumuza ikna etmişti. Yani Kalu Bela'daki gerçek-üstü gerçekliğimizi ve sözlerimizi unutmuştuk.

Page 127: ZigZag Zamanın Efendisi

Bizler Süper uzay denen bir tarladaki üzüm asmalarıydık. Her bir salkımda sayısız evren tanesi vardı. Sayısız/sonsuz ihtimal... Üstelik Rabbimiz, her an her ihtimali yaratıyordu. Geriye hiçbir ihtimal bırakmadan "Sürekli bir yaratım üzerindeydi" Böylece nurunu tamamlıyordu ve karanlıkta kalmış açığa çıkmamış hiçbir ihtimal kalmayacaktı. Onu hatırlamamı bana unutturan, şeytandan başkası değildi. diyor YUŞA! Şimdi Yuşa'yı Hatay bölgesindeki bir çocuk gibi düşünün ve büyük sırrı vereyim: (Ayetin 49 açıklaması var, el değdikçe birer sırrını veriyorum)

YUŞA kaç kez öldü-dirildi. Musa onu erişkinken öldürdü. Hızır onu bebekken öldürdü. Musa öldürmemiş; hızır öldürmüş olacaktı ki-YUŞA Musa ile çıkıp geliverdi! HIZIR'ın onu TAM öldürdüğü AN var ya!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!

Yuşa'nın şeytanının TAM DÖNEMEÇ noktasında olduğu AN idi. YUŞA'nın yetişkin-çocuk ve genç olarak ÜÇ yaşamı var. (İkisinde öldürülüyor, birinde sağ kalıyor) Bu üç yaşamda da AYNI ŞEYTAN mı kullanılmış (herkesin özgün bir şeytanı vardır-resulullah dahil-) Yoksa üç ayrı şeytan mı? Nereden bu kanıya vardık?

İpucunu yazayım: HIZIR ile MUSA rastladıklarında zamanda 17 yıl geriye gittiler! Yani Yuşa da bu yaştaydı ve dolayısıyla DAHA doğmamış oluyordu. Henüz doğmamıştı. Şeytanı bile yoktu! Çıkarabildiniz mi? Fikriniz var mı?

Evren sisteminde (Kaderin değiştirilmesinde, ömrün uzatılmasında vb.) A ve B iki ihtimal vardır. Her iki ihtimale İKİ AYRI şeytan bağlanır.

Biri iyiyse (meleğini daha çok dinleyen USLU çocuk)

diğeri kötü (Şeytanını dinleyen ve anne babasını dinden çıkaracak olan çocuk)

A ihtimali bir adaysa; B ihtimali paralel sistemde oluşmuştur ve biz onu göremeyiz. Burada olan Schrödinger kedisinin SAĞ (veya iyi çocuk) olması, ötede ise Ölü. (Kötü ) Burada ne olmuş?

A ihtimaliyle KÖTÜ olan bir Yuşa Musa'yı öldürmek üzere iken, Musa onu itip kakıp öldürdü. Bu Musa ile yaşıt gibi bir YUŞA idi. Ama A ve B ihtimalleri YER DEĞİŞTİRDİ. Yani Musa'nın katil olması engellenip; B ihtimaliyle B ihtimali DEVREYE alındı.

Devreye alınma noktası neresi? Polarizlenmiş fotonların şaşırtıldığı nokta. Yani Hızır henüz doğmamış ve ileride büyüyüp de Musa'nın katledeceği çocuğun ŞAŞIRTMA noktasında işbaşına geçer. O kötü insan, daha küçükken öldürülür.

Page 128: ZigZag Zamanın Efendisi

Ayet diyor ki: "Anne ve babalarının hayır duasını almıştı" Onun yerine DAHA hayırlı bir evlat vermek istedik. BU >>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>B ihtimalinin devreye girdiği SÖYLEV ve sır! Ama bu kez hayırlı olan evladın=iyi Yuşa'nın YETİŞKİN olması gerekiyor. (Yerine koyma metodu)

O çocuk ise MUSA'nın yanındaki İYİ çocuktu. Musa'nın yardımcısıydı. Ama HIZIR ile rastladıkları anda... Zamanda 17 yıl geriye gitti ve HİÇ DOĞMAMIŞ oldu. Böylece A ve B'nin yer değiştirmesi O ANDA MÜMKÜN OLACAK-idi

Hızır, aslında zamanda geri giderek doğmamış gibi olan çocuğu değil A ihtimalindeki çocuğu öldürdü ki- yerine B ihtimalindeki YUŞA gelsin. Yani İYİ YUŞA!

İyi yuşa neredeydi? Gayet basit! Musa ve Hızır ayrılınca-zaman yeniden ileri çalışınca-hızla KÖTÜ yuşa yerine İYİ yuşa kondu. Böylece Hızır'ın kötü yoldaşı YUŞA yerine (Pardon Musa'nın) zaman aberasyonu sonucu İYİ YOLDAŞ olan ve artık kendisinden söz edilmeyen YUŞA kondu. Böylece Anne ve babanın dileği kabul edildi. Böylece Musa ileride kötü yol arkadaşı olan Yuşa'nın katili olmadı.

Böylece Hızır da A ihtimalindeki Yuşa'yı öldürdü. (Schrödinger'in kedisi ÖLÜ olmak zorundaki, öteki B kedisi SAĞ olsun) Böylece katil-maktul de yoktu. Kötü yuşa da yoktu. Olan şapşal şeytana oldu: Aklı karıştı. (Halen de toplayamamıştır aklını.) İşte şeytan UNUTTURDU sırrı BURADAN çıkıyordu.

Orada gelecekte DENİZ yarılacaktı ve musa'nın ümmeti oradan karşıya geçeceklerdi. Ama daha bunu Musa ve yuşa bilmiyordu. Elbette Hızır biliyordu. Çünkü zamanın efendisinin gelmesi demek uzayın yürümesi demektir. Yani uzay size yürür. Ama buna aşağıdan bakarsanız garip bir durum çıkar: Kayalar yürür. (Aynı mantıkla Bermuda üçgeninde gemiler uçaklar da yürür. konu elektromagnetizma) (Bence kayanın yürümesi küçük mesele, koca şileplerin kaybolması daha büyük bir gösterge)

Elektromagnetik alan nasıl bu paranormalliklere neden olur? Mekanizması nedir?

1. Normal (mizan=Denge) alanda elektromagnetik kuvvetin iki bileşeni yani elektrik alan ve magnetik alan ikisi yatay düzlemde bitişik ve yapışıktır.

2. Eğer elektrik alanı yüksek elektrik verirseniz yatayda tutarsınız. Ama verdiğiniz elektriğin eşidi kadar ve dikine (dipole) bir MAGNETİK alan oluşur.

Page 129: ZigZag Zamanın Efendisi

Yani iki alan birbirine dikgendir. Magnetik alan, elektrik alanın tersine YUKARI (Sultan güç Z ekseni dikmesi , h yüksekliği) doğru dikgen olur. Yatay olan Elektrik alandaki dalga (ki birbirinin ikizidir) ile bu dik dalga, birbirlerine düğüm noktasında bitişik; fakat karın noktasında EN uzaktırlar.

Yani bir kitabın bir sayfasını yatırmayın dik tutun... İki alan birbiriyle aynıdır ama birbirlerinden dik açıyla AYRILMIŞLARDIR. İşte deniz böylece YARILMIŞTIR.Zaten kaya ve kayanın gözeneği bu YARILMANIN işaretini ayette açıkça vermiştir.

Hızır bundan etkilenmez. O dipole olmak yerine başka bir şey olur>>>Polarizasyon düzleminde 45 açı derecesi. Dikgen de rahmaniler fakat 45 derece polarizlenmiş em alanında ise "ŞEYTAN" düzlemi vardır. (Şeytan bunu bana unutturdu gibi sırları daha önce açmıştım.) Polarize düzlemde biliyorsunuz iki şeyden birini şaşırtırsanız. Şaşırtmadığınız parçacık da aynı hareketi yapmaya zorlanır. Şeytanın zamanı önce ileri; sonra geri osilasyon yaparak akmaktadır. İster istemez bu alana da Yuşa kapılmıştır. Ve o panik ta ki 45 derece yerine 90 dik açı olunca (rahmanidir) Hızır görünmüştür.

1. Yuşa zalim bir hükümdar olur ve anne-babasını yoldan çıkarır, gemilere el koröksüzün hakkını yer.

2.Bu zalimi Musa denen biri ÖLDÜRÜR.

3.Öteki %50'de ise bu zalimi daha zalim olmamışken çocukken Hızır öldürür. Böylece zalimlik fiili ve Musa'nın katillik yaftası ortadan kalkar. Ama Yuşa VAR OLMALI! Yani Yuşa'yı kimse öldürmemeli. Pekiyi bunu nasıl sağlayacağız? 3. Üçüncü % 50'de ise Musa ve hızır'ın katil oluşları birbirini götürür. O zaman:

4. Yuşa her ikisine de olan borcunu onlara yoldaş olarak öder. Nasıl öder? Musa ve Hızır buluşunca zaman tersine işler. 17 yaşındakmi Yuşa 17 yıl geriye giderek Gerek Musa'nın gerek Hızır'ın kendisini ÖLDÜRMESİNİ engeller. (Anne babanın hayır duası) Ölen de öldüren de olmayınca 0 kangrubu evreni oluşur. 0 kangrubu aynı zamanda AB ile bakışıktır. (Biri sanal diğeri reel) Teknik olarak ikisi aynıdır. (kutuptur) Zaten AYETTE Yuşa "Genç yoldaş" "Şeytanın unutturduğu bir mnemonic hafıza) vb. gibi AB evrenlerinin BİRLEŞİK durumunu aynı zamanda yaşamaktadır. (İzleri üzerinde geriyea dönmek>>>>Zamanın peryodik ve osilasyonuk olarak ileri-geri çalışması>>>cpT simetrisi)

AB durumunu şöyle izah edelim: HER İKİSİ de olacaktır. (Gizli değişkenler) Ama ne olursa olsun giren ve çıkan enerji >>>>toplam >>>SIFIR (kangrubu) o l a c a k t ı r.

Page 130: ZigZag Zamanın Efendisi

yani Yuşa katil olmayacak

yuşa maktul olmayacak

yuşayı kimse öldürmeyecek vb. vb.

O zaman ortada BİR ŞEY YOK!

(Sıfır kan grubu bu demektir)

Ama bir şeyler var>>AB Yahu Musa katil olmamış mıydı? Hızır bu çocuğu öldürmemiş miydi? Evet onların hepsi oldu ama Enerjinin sakınım ilkesi uyarınca toplam SIFIR oldu. Ölen yok öldüren yok, zalim Yuşa yok gemiyi delen yok vb. vb.

İyi ama Kur'an bunları yazıyor! Evet AB olarak yazıyor. AMA 0 kangrubu olarak değil! Biliyorum bunlar zor şeyler ama hissedebilirsiniz. Zaten bu ayetler olmasaydı işim çoooook zordu. Hiç değilse Allah'ımızın bu örneği ile bir şeyleri anlatıyorum.

Ben içimizden birini tanıyorum: Onu A evreninde öldürdüler ama B evreninde öldürmemişlerdi. Allah diledi. A ve B'nin ölü ve dirisinin. (Schrödinger kedilerinden biri A evreninde diğeri b EVRENİNDE OLDUĞUNU BİLİYORUZ) Bu iki kedinin yeri değiştirilirse NE OLUR? Ölen kedi hidden variables kanalıyla ödeme dengeleme gereği şaşırtılmış polarize foton gibi öteki evrene gider, ve cenaze yerine buraya o söylediğim içimizden biri gelirse o kişi ölmemiş oluyor.

Ama o kişinin C diye bir Lüksü daha yok. Yani burada İKİNCİ KEZ öldürülürse C, D diye bir kan grubu olmadığından TEMELLİ ölür veya ADLER olur. Kısacası Schrödinger kedisinin İKİ CANI var.

Quantum belirsizlik ilkesine göre

1. Ölü kedi

2. Diri kedi

3. Hem ölü hem diri (AB) kedi

4.0 (sıfır) kedi...

Yani dört yuşa=Schradinger kedilerinden ibaret. Şrödinger diye okunuyor. Biliyorum karmaşık ama hissetmeniz için Allah yanınızda...

Page 131: ZigZag Zamanın Efendisi

1.ÜÇGEN>>>>Yuşa zalim bir hükümdar. Yuşa öyle zalim ki bu kanal evreninde MUSA'yı öldürecek kadar zalimdir.

2.ÜÇGEN>>>>Yuşa'nın Musa'yı öldürmesini engellemek için çözüm: Musa Yuşa'yı öldürsün.

3.ÜÇGEN>>>>Hayır bir MİB devreye girsin. Ne yuşa zalim bir kral olup Musa'yı öldürmesin ve/veya Musa onu öldürmesin.

4.ÜÇGEN>>>>MİB(Hızır) Yuşayı daha çocukken öldürsün.

5.ÜÇGEN>>>>MIB KATİL OLDU, AMA OLMAMALIDIR (Sadece Zero-N Mib'leri katil olabilir, karşıt taraftakiler MİB yerine zülkarneyn olurlar.) Yani ayet uyarınca. "Dedik ki, "Ey Zülkarneyn, dilersen bunlara AZAP eder(öldürürsün) dilersen İ Y İ L İ K L E davranırsın" (MİB'sin ama Katil değilsin) HER ZÜLKARNEYN iyilik yolunu tercih etti. Zülkarneyn olmanın ilk şartı ve tek şartı KATİL OLMAMAKTIR. (Barışçı insan nasıl katil olur??????) Bir ZÜLKARN olan (ZülmkarnEYN değil) HIZIR da k a t i l olmamalıydı. Çözüm 6. ÜÇGENDİR. Hızır bunu nasıl başardı?

Ölen çocuğu B evrenine attı ve 0 başlangıcındaki (Anne babasının hayır duası) AB kutbuna gizli değişkenlerle takas oldu. A ve B yuşası (iyi ve kötü yuşa) yer değiştirdi, çocuk öldürülmeden YERİNE KONDU. Hızır, Musa ve Yuşa üçü de katil olmadılar. (Biliyorum çok zor ama, bundan açık nasıl anlatayım bilmiyorum.) :((

HİSSETMENİZE GÜVENİYORUM!

A L E M L E R ?

Alemlere ZULÜM?

Ne demek anlaşılıyor mu?? “Bunlar sana Allah’ın ayetleri. Hak olarak okuyoruz sana onları. Allah, alemlere zulüm istemiyor.”

Bunlar Allah’ın delilleri. HAK (doğru ötesi doğru) olarak okuyoruz. (Doğrular: A, B, AB ve 0.) HAK??? Levhi Mahfuzda KADER edilen EN SONUNCU ALEM ihtimali olan şıktır.

Düşünün ki, Levhi Mahfuz CEHRİ (fatal) bir YAZGI olsaydı, hiçbir şeyi değiştiremezdiniz. Musa Katil olurdu ve ebedi öyle kalırdı. Yuşa Cehennemlik bir zorba olurdu, öyle kalırdı. Hızır yine çocuk katili olur, öyle kalırdı.

Page 132: ZigZag Zamanın Efendisi

Cehriyyecilik (Fatalizm). İslam’da hep tartışılır ya, KADERCİLİK, CEHRİ görüş vb. İşte bu İslam Ortodoksluğunun da sonunu getiriyor. Cehriyeciler derler ki: “Rüzgar eser, yaprak kıpırdamaz.”

A ihtimaline göre yaprak kıpırdamıyor. Ama yaprak yerine B ihtimali olarak >>> RÜZGAR kıpırdatılıyor (yani estiriliyor). AB ihtimalinde ise yaprak kıpırdıyor, ama rüzgar esmiyor. 0 ihtimalinde ise NORMAL olarak rüzgar esiyor ve yaprak da kıpırdıyor. Bu dört doğru içinde biri HAKK olan doğru oluyor. Demek ki fatalizm iflas etmiş bir görüş. Eğer öyle olsaydı -yineliyorum-;

ALEMLERE örnek;

1. Musa ve Yuşa >>> Katil-maktul var mı gibi...

2. Kan grupları olan paralel alemler >>> 0-A-B-AB...

İkisini birleştirip örnekseyelim:

A aleminde Musa katil. (Yuşa’yı öldürür.)

B aleminde Hızır Katil. (yine Yuşa’yı öldürür.)

AB aleminde hepsi birbirine girift olur. (İki ayrı karışımdır çünkü.)

0 (sıfır) aleminde ise ne Hızır, ne Musa katildir, ne Yuşa öldürülmüştür, hepsi EN İYİLERDİR.

AB aleminde ise Yuşa bir canavardır. Anne babasını dinden çıkaracaktır, zalim bir eşkiya hükümdar olacaktır... Yani –Haşa- Rabbimiz fatalizmi dayatsaydı, bir kere hiçbir tevbemiz kabul edilmeyecekti ve illa ki bir cehennemi boylayacaktık. İşte bu durumlara Borges, “Yolları çatallanan bahçe” diyor. Kuantumcular ise “Schrödinger kedisi paradoksu” diyorlar. Şimdi “ALEMLERE zulmetmek istemez” üzerinde duralım >>> “Bunlar sana Allah’ın ayetleri.Hak olarak okuyoruz sana onları.Allah, alemlere zulüm istemiyor.”

Allah’ın DÖRT GERÇEĞİ, ama bunlardan bir tanesi (sonuncusu) HAKK oluyor, diğerleri iptal oluyor. (Musa ve Hızır katil olmuyorlar, yani AB PARADOKSU.)

AB’ye paradoks dememin nedeni var: Aynı kağıdı kaç kere yakabilirsiniz?? Yuşa’yı kaç

Page 133: ZigZag Zamanın Efendisi

kere öldürebilirsiniz?? Yani bu öldürülmüş ise, ikinci kişi KATİL olamaz. Peki bu süper uzay durumu nasıl çözülür?

Basit: Birinci adamın öldürmesini engelleyip geçmişe gidersiniz ve o kişiyi katilden önce öldürürsünüz. Yani katil siz olursunuz. Burada anlaştık mı? Ama halen ortada bir çift katil var! İki katili birden nasıl kurtarırsınız? (Aslında Yuşa ipucunu veriyor: “Balık canlandı ve gitti” diyordu ;)

> Maktülü ortadan kaldırırız.

> Yuşa’nın yaşaması gerek, katil(ler)in olmaması için.

> Yerine iyisini koyarak.

> Doğmamış öldürülemez.

Hepiniz doğruyu söylediniz. Cehri görüşün tersine, dört doğrudan bu sonuncusu SEÇİLİYOR ve O HAKK (gerçek üstü gerçek) oluyor. Bu LEVHİ MAHFUZA yazılıyor ve KADER bu sonuncusu oluyor. Yani Yuşa İYİ ve sağ, ortada çifte katil de yok. Herkes sütten çıkmış ak kaşık!

Kaderin değişmesi de bir KADERDİR, hatta bunun da değişmesi bir kaderdir. YANİ şu: En son seçilen HAKK olan doğru, asıl KADERDİR.

Yuşa’nın anne ve babası eğer HAYIR duası etmeselerdi, bu da Arş ve Levh’i sallamasaydı... Ve de Hızır da Levh görevlisi olarak bunu görünce, A (Musa Yuşa’yı öldürdü), B (Hızır daha önce yuşayı öldürdü), AB (Chaos), 0 (Kimse öldürülmedi)...

Kur’an’da sık geçen İKİ bağ savaşları da bu esas üzerine yapılır. Yani A ve B ihtimalleri, arada bir “Vektör ihtimal” ve DOĞRUNUN galebe gelmesi (Sıfır ihtimali). Bu iki bağ mensuplarına “İki zamanlı” deniyor. Bu geleceğin dilinde >>> 2KAPI anlamına geliyor. Yani Zülkarneynler de ÇİFT (iyi ve kötü bağ).

2 Kapı, Siyonistler için JB (joackin ve Boaz), iki sütun olarak belirlenmiştir. (Jaeckin ve Boas vb diye de yazılıyor.) Bunun karşıtı olan WEMB için Two-Doors diye biliniyor ve Tudor diye isme saklanılıyor. Yani ZulKarnEyn’in bir tür geleceğe dönük çevrimi ve/veya geçmişe taşınmış ismi!

İşte bu DÖRT (kan-grubu gibi) ihtimaller ALEMLER evrenleri, geçmişe gelen tüm Tudorlar’ın diğer JB’ler ile savaşımından ibaret. Dünyada tarihe müdahale edilmeseydi, Dünya bilinen bir geçmişi ve geleceği yaşayacaktı. Ama JB ÖNCEDEN geliyor, tarihe müdahale ediyor, tarihi değiştiriyor.

Page 134: ZigZag Zamanın Efendisi

Bölüm 11

TARİH

Şimdi şöyle bir BASİT MİSAL ile girelim.

Biri var ki, Usame gibi masumları öldürtmeye taşeronluk yapıyor.

Biri daha var ki, bir deniz savaşını kazanan kilit GEMİ..

Biri daha var ki, çocuklarının eline mirası kalmıyor.

Bu birileri TARİHİ YAZMIŞLARDI. Yani olan olmuş herşey bitmişti. Tarih yazılmıştı, herşey bitmişti. Ama "KADERİN DEĞİŞMESİ DE KADER" oluverdi. Bu birilerini organize eden BİRi yani HIZIR saatleri geri aldı, ileri aldı ve değiştirdi bir şeyleri... O usame tiynetli kişi daha çocukken, yani günahsızken öldürüldü.

Böylece bir çok ders verildi.

l. Tarih değiştiği için ileride o çocuk tarafından öldürülecek olanlar kurtuldu. Sanki ikiz binalara uçak çarpmadı.

2. Beşikte öldürülen çocuk ile Allah'ın yeni verdiği çocuk AYNI ÇOCUKTUR. Yani biri öldü ama, yine de ölmedi.

Yaklaşık 30 ay sonra yenisi geldi. O yenisi de öldürülen çocuğun aynısıdır. Ama Anne ve Baba hayırlı evlat istediklerinden DUALARI değiştirilmiştir. Dua'nın gücüyle tarih de değiştirilmiştir. Dua bahane ama KİLİT oluyor. Dua olmasaydı. Anne ve baba bu zalim bir kral olacak olan oğullarının elinde dinden çıkacaklardı.

TARİH DEĞİŞTİRİLDİ. Aynı çocuk "GECİKMELİ" olarak ve "ÇOK İYİ BİR EVLAT OLARAK" aynı anne babaya verildi. O çocuk iyi işler yaptı. İlki olan kendisinin tersine ÇOK İYİ VE HAYIRLI İŞLER... Geçmiş mi geleceği etkiliyor Yoksa gelecekten geçmişe bir GERİ TEPME mekanizması

Page 135: ZigZag Zamanın Efendisi

mı var?

Çok seyrek de olsa TARİH değişebiliyor. Yazılan bozulmuş oluyor. Zalim bir hükümdar beşikte çocukken öldürülüyor. Zalim hükümdar gidiyor yerine B şıkkı yani Y U Ş A as. geliyor. Yuşa'yı Musa öldürüyor daha ileride. Ama Hızır Yuşayı bebekken öldürdüğünden, Yuşa da Musa tarafından öldürülmüyor. Hızır öldürüyor onun yerine..

Ve bu kez Yuşa doğuyor. Ne Musa öldürmüş Ne Hızır öldürmüş. O sadece kötü bir Yuşa'nın iyi olan GİZLİ DEĞİŞKENİ. Kimse kimseyi öldürmüyor. Ya da herkes birbirini öldürüyor. Tarih böyle değişiyor. Ben anlattım. Anlayana Selam ve selam.

Yuşa bir duanın sonucudur. Yuşa iki kişiyi katil etti. Maktul olmadığından Hızır ve Musa katil olmadılar. Yuşa da ölmedi.

> Peki şu an yaşadığımız gerçek tarih mi yoksa değişmiş mi nasıl anlayacağız?

Bunu KUR'AN'DAN anlamış olmalıyız.

O Öyküyü ben evren tarihinde ilk kez bu kadar apaçık anlattım. İlk kez insanlık tarihinde Musa-Yuşa ve Hızır üçgeninin ne kadar ÖZEL olduğunu anlattım. Aslında ayrıntılar da verdim.

Kur'an'ın mantalitesi budur. Bilim Kurgu gibidir ama değildir. Kur'an'da normal hiç bir şey yoktur. Herşey paranormal/Normalüstü'dür. Normal ötesi...

Musa zaten BİRİNİ ÖLDÜRMEDİ Mİ?

HIZIR BEŞİKTE BİR ÇOCUK ÖLDÜRMEDİ Mİ?

O çocuk (Yuşa) BEN ÖLMEDİM Kİ diyor.

Dolayısıyla öldürenler öldürmemiş, Yuşa da ölmemiş oluyor. Bir tek fark için... Kötü, şeytani bir Yuşa yerine Anne-baba, Musa ve Hızır'ın hayır duasını almış bir YUŞA , dünyanın en iyi gençlerinden biri ortaya çıkıyor. Allah Yuşa'nın anne-babasının duasını kabul ediyor. Yuşa Musa'nın öldürdüğü o zalim şeytani adam değil. Tam tersine "Yol arkadaşı" Peygamber YAVERİ oluyor.

Hızır da bütün bunları biliyor ve Musa'ya kızıyor. "Senin kafan bunlara basmaz. Ben ne anlatsam karmakarışık algılayacaksın. Musa sus ve beni izle!" dercesine, Musa'yı azarlıyor. Musa alim değildi bilemezdi ama artık biz BİLYORUZ. Musa'nın bilmediğini de

Page 136: ZigZag Zamanın Efendisi

biliyoruz.

GELECEK geçmişi böyle etkileyebiliyor. Bunun tersi NORMAL, geçmiş geleceği biçimlendirir. Ama normal-üstü olan, Geleceğin geçmişi biçimlendirip ya da değiştirmesi yöntemi.

Bu ana kadar bunları konuştuk. Bunların tamamı Kur'an'da yazılı ve en ince ayrıntısına kadar yazılı. Kaptanınız yani ben sadece bu ayrıntıları anlattım. Şimdi biliyoruz ki, normal olan bize TUHAF geliyor. Hatta yavan geliyor! Bizi niteleyen kuşkusuz PARANORMAL olan evren içindeki evren. Kainat Allah'ımızı NORMAL olarak gizler; ama PARANORMAL olarak GÖSTERİR. O hem ZAHİR hem BATIN'dır. Zahir (açık) ve Batın (Gizli, saklı) PARANORMAL isek O ZAHİR olur! Normal olarak beklemeyiniz! Allah asla bizlere görünmeyecek yaşamlarımızda. Ama biliyoruz ki o hep BATIN olarak TECELLİ etmektedir... Ve ALLAH özellikle BİZLERİN yardımcısıdır! Öyle ki NEREDEYSE GÖRDÜK dercesine korunuyoruz ve de değişiyorsunuz/değişiyorum.

40'lar meclisi TEK bir meclis değildir. Üçyüzlük bir hiyerarşinin ilk kırklarıdır. İnanışa göre ölümsüz elçiler var: İdris (ölmeden yüce bir makama kaldırıldı) İsa (Döneceği söyleniyor) ve Yahya as, ya da misakın elçisi. Sonra resul olmayanlar var: Zülkarneyn+ler, Lokman, Hızır, Üzeyir (Ezra). Zülkarneyn’lerin görevi örneğin, Yecüc Mecüc gibi GELECEKTE olacak alametleri GÖĞÜSLEYECEKLER gibi ya da Dabbet olan gibi Zülkarneynler var. Hızır ise Misak'ın Elçisidir. Tüm resullerden misak alınmıştır ve şahit olarak HIZIR gösterilmiştir. Yahya direkt olarak Allah'ın "HAYY" adının bir türevini almıştır. Yah(a)ya demek ölümsüzleştirilmiş demektir. Bunlar dikkat edilirse üçler, sonra yediler vb. diye peş peşe toplanarak KIRKLARI oluşturmaktadırlar... Ve bunun da bir devamı var (313 Mürseller). Hz. İsa gelince bir çok görevi var. Bunlar gelecekte olaCAK şeyler. O halde Kırklar Meclisi derken Kıyamet’in alametlerinin tamamının gerçekleşeceği GELECEK çağları da kapsayan "Continuum” bir zaman içinde yer almaktadırlar. Böyle düşünüyorum.

Geçmişin değiştirilmesi yetkisi sadece HIZIR'dadır! Kehf suresinde Hızır GEÇMİŞTE bir gemiyi delerek, bir çocuğu öldürerek, bir duvarı onararak GELECEĞİ değiştirme yetkisine sahiptir.

Bir arkadaş diyor ki:

"Ne malum o kişinin hızır olduğu? O bir melek olması gerekiyor."

Diyelim ki Hızır değil AMA GEÇMİŞİ değiştirerek GELECEĞİ etkileyen BİRİ var! Adını ne korsanız koyun, onun melek olması mümkün değil, çünkü Allah meleklerini mutlaka

Page 137: ZigZag Zamanın Efendisi

"MELEK” diye tescil ederek bildirir. Örneğin Harut ve Marut'un Babil'e inen iki melek olduğunu bildirir (Bakara 102). Lut kavmine gazaba giderken üç meleği betimler Kur'an. (İbrahim de onları görür). Her nefis ölümü tadacaktır. Allah dilediğinin ömrünü relativistik olarak UZUN tutmaktadır. Adem ve Nuh on asır yaşadılar. Mağarada Ehli kehf bir günü 309 yıl olarak yaşadılar.

Meryem 33: "Selam bana doğduğum gün, öleceğim gün ve diri olarak kaldırılacağım gün". Şöyle ki : Doğdu ve öldü Ama arada DİRİ olarak indi/inecek "Ey bizim Rabbimiz bizi İKİ KEZ öldürdün; İKİ KEZ dirilttin" bu da ayettir. İki kez dirilmeler ÖZELLİKLE "yeniden doğmuş” gibi olanlara atıftır. Bazı Zülkarneyn’ler gibi... Yani Kıyamet öncesi bu dünyada İKİ kez doğmak mümkün GELECEKTE doğmuş bir zaman yolcusu GEÇMİŞE geldiğinde zaman geriye sardığı için küçülür, bebekleşir ve embrio olup İKİNCİ KEZ yeniden DOĞAR ve normal olarak ömrünü sürüp ÖLÜR. Tarık Suresi’nde de bu vardır ve "Ahiretteki" dirilme ÖNCESİNDE böyle iki kez DOĞMANIN Kur'an paranormallerine tıpatıp uyduğunu biliyoruz. İsa da zaman yolcusudur. Göğe alınmak örneğin bir gün gitmek ve bir gün de dönmek birer gün ise BİNER yıl (ilahi takvimde) olduğundan İsa'nın ikinci gelişi İKİNCİ doğum gibidir. Bunları daha önce konuşmuştuk. Musa bir adamı öldürdü. Çooook zalim bir adamı. Bu adam çooook kötüydü. Anne ve babasını bile mahvetmişti. Gelen giden herşeye gemilere el koyuyordu. Herkesin altınını istiyordu. İnsanlar duvar dibine gömmek zorunda kalıyorlardı. Bu çok kötü insanın adını biliyoruz: Yuşa diye bir zalim...

Musa onu öldürdü. TARİH BÖYLE YAZIYORDU. EVET Mİ EVET! derken, "Yukarıda" birşeyler değişti. O çocuk büyümeden Hızır geldi onu beşikte öldürdü. Musa katil olmaktan kurtuldu! Ama Hızır katil oldu bu sefer! Derken, Allah AYNI YUŞA'YI iki yıl gecikmeli olarak DOĞUMUNU EMRETTİ.

Aynı Yuşa, bu kez İnanılmaz mükemmel bir insan olarak doğdu. Hani zalimdi (Evet) şimdi de masum(Hayır) ya da HA/VET. Havet'i bunun için kullanıyorum.

Hayır Output

Evet input

I/O input-output

1 ve 0 Evet ve hayır

> - iki yıl gecikmeli - bu sayıyı nasıl buldunuz? hangi ayetler?

Anlatırım. (Faz kayması>>>Yuşa 17 yaşında, oysa 19 olmalıydı) (17 yıl zamanda geriye

Page 138: ZigZag Zamanın Efendisi

gittiğinde>>>>>Musa'nın KENDİSİNİ ÖLDÜRDÜĞÜ yaşa geliyordu>>>>17x2=34) Musa>>>>YAŞITINI öldürmüştü (34 yaşındaydı) (Pardon 19x2=38 yaşındaydı) Yuşa 17 yaşındayken Musa 51 yaşındaydı (Hızır ile buluştuklarında)

Yuşa...

Musa...

Hızır...

Ve bir tarih DEĞİŞTİ. Şimdi TARİH DEĞİŞMEZSE NE OLUR? Bunu test edelim. Yani hatırlayalım. Alias ADLER, 1943 yılında Almanya'nın başında idi. (Tarih BÖYLE YAZACAKTI-eğer DEĞİŞMESEYDİ-)

Japonların, Rusya'yı doğudan vurmasını ve taa Urallar'a kadar ilerlemesini fırsat bilerek İngiltere'ye çıkartma yaptı. Ve zaptetti. Güneş krallığı yıkılmıştı. Ve daha önce yazdığım gibi, İLK ATOM bombalarını önceden haber vererek ve ÇÖLLERE (Nevada) belirlenen saatte, boşaltıldığına emin olduktan sonra V4 (Satürn) roketlerine (kıtalararası balistik mermiler) başlıklara yükleyerek, Amerika'ya İKİ BOMBA ile o dehşeti yaşattı.

Tek şartı vardı: SİYONİZMDEN KURTULUN ve de tüm İngilizce konuşanlar (ABD, KANADA, Australia, Yeni Zelanda,Güney Afrika, İngiltere-irlanda vb.) BİRLEŞİN. Ve bu kabul edildi. Sonra tüm Orta ve güney Amerika da AYNI ŞEYİ KABUL ETTİ>>>>İSPANYOLCA KONUŞANLAR birliği... Koca Amerika kıtasından İKİ DEVLET çıkmıştı: İngilizce konuşanlar,İspanyolca konuşanlar.

Afrika da öyle:

1. Sami (Arap birliği )

2. Bantu (Zencilerin tümü)

YİNE İKİ DEVLET, etti dört!

Çin birliği

Turan birliği

Ari (Hint-İran birliği)

Slav birliği vs.

De facto, Self determination vb. BİRLEŞTİR Kİ KENDİNE HÜKMETSİN (Parçala, hükmet yerine) bölmek yerine birleştirmek... Esaret yerine efendilik. DÜNYA NİMETİNİ EŞİT

Page 139: ZigZag Zamanın Efendisi

paylaşmak. Yoksulun yok edildiği, çok zenginin yok edildiği ve herkesin EŞİT FAKAT ZENGİN olduğu, sosyal hakları son derece yüksek, adaletçi eşgüdümlü 12 devlet.

AMA BU TARİH yazılmadı, Çünkü 1943 yılından 350 yıl kadar sonra Torunlar olan kuşak, IŞIK HIZINI YAKALAYAN ARAÇLAR YAPTILAR.

İlk aracın adı 0n (Zero-n) idi. Onu Bir HYBRiD yaratık ile "Geçmişe gönderdiler" Sonra dönüp TARİHE BAKTILAR... Evet! 51.bölge....Ve Hybrid'in ameliyatı... ya da otopsisi. Demek ki en azından GEÇMİŞE GİDİLİYORDU ve geçmişte çıkan GAZETELER BİLDİĞİMİZ SAYISINDAN FARKLI OLARAK böyle bir şeyi yazabiliyordu. Yani gazetedeki HABER DEĞİŞMİŞTİ. Bu çok sakıncalıydı. Hızır-Musa-Yuşa olayı GERÇEKLEŞMİŞ ve tarih değişmişti.

Yani OLMAMASI gereken şuydu: HYBRED'in orada ne işi vardı? UFO denen bir aracın ne işi vardı? EĞER SİZ GELECEKTEN GÖNDERMEZSENİZ, orada hiç bir işi yoktu! Göndermişsiniz ve tarihi ETKİLEMİŞSİNİZ. Bu çok sakıncalıydı.

Bu aleti (n serilerini) kesinlikle güvenlikli bir bölgeye taşımalıydılar. Bir uzay-zaman tüneli ile Dünya başkenti (Uzay kenti ) Walhalla ile bunun antipodundaki Şi'ra (Allahlaw) arasında çok kısa zamanda kestirme yol vardı.

O aleti orada imal edip bekletmeye karar alındı. Böylece 1n (one-n/Wan-en) imal edilirken, dünyada saygın ve eşit bir yeri olan saygın İsrail (Sami birliği içinde) devleti içinden bir ekip, ZERON'in aynısını gizlice imal etmişlerdi. Sonra D-Date gelince GEÇMİŞE yolculuğa çıktılar.

Hızır'ın Yuşa'yı beşikte öldürmesi misali.. Alias Adler YOK OLDU. Yerine Alois Hiedler (Adolf Hitler'in babası) kondu. Tarih ise artık SİZE DEMİN YAZDIĞIM GİBİ YAZILMADI VE ARTIK YAZILAMAYACAKTI.

Yani bir anlamda, HIZIR ÇOCUĞU ÖLDÜRMÜŞTÜ ve artık tarih "O çocuk kocaman bir adam ve zalim hükümdar oldu, gemileri deldi,altınları topladı, sayısız adam öldürdü, anne ve babasını bile yoldan çıkarttı."diye yazılmayacaktı. Artık o çocuk yoktu. Artık Alias Adler de yoktu. Bu kez tarih KÖTÜ anlamda değiştirilmişti.

Alois Hiedler vardı. BİR MEDYUM (Telepat) idi. Zaten o musevi köyü (Braunau am inn) Avusturya'nın meşhur bir yahudi iskanı idi. Köyün telepatı ALOİS HİEDLER idi. Oğlu ise Adolf Hitler olarak ortaya çıktı. Sonra baba Alois "Çağına geri" döndü. Yerine telepat olarak başka biri çıktı: Wolf Messing!

Page 140: ZigZag Zamanın Efendisi

Tarih böyle tornistan olurken, öte yandan da yine gelecekte ve Allahlaw/Şi'ra da Zeon-n'in hemen ardından zaten hazır bekleyen one-n denen TARIK (Dhurakhalapam) (1n 2247 yılından geldi.)

Tarık ismi şuradan geliyor: Taym artı ????? (Rıq>>>Ambulans demek) ??????

TimeBulance

> O zaman; 2. dünya savaşı gelecekten transfer edildi zero N tarafından, değil mi? Zaman ambulansı.

O noktaya ilerleyeceğiz:

Time+machine >>>TiMachine ve nöbetçi TTT ekibi hemen yola çıktı.

Time Trip Team TTTttt

time traffic traveller TTTttt

Uzatmayalım, bu sonuncular öncekilerin yazdığı tarihi engellediler. Öncekiler ise şunu yazmışlardı:

Almanlar Moskova'da donuyor. Heryerde öldürülüyor. Atom bombaları kitle halinde Alman ve Avusturyalıları yok ediyor. Kazananlar dünyayı ikiye bölüyorlar:

1. Kendileri: Yani Batı Avrupa devletleri ve ABD

2. Diğerleri: (Goyim'ler) Bu diğerlerine Almanya, kuzey Avrupa, Orta avrupa, doğu avrupa, tümasya (Türkiye dahil) giriyor.

Bu DİĞERLERİNİN rejiminin adı KOMÜNİZM. Üretiyorlar BİRİNCİ efendiler için. Üstelik bir de tüketiyorlar (Ekmek, yemek, burger, market vb.)

İŞTE TİMEBULANCE bu tarihi de yazdırmadı. BERABERE kalınmıştı. Ne Adler'in ne de Hiedler'in tarihi ikisi de yazılamadı. YAZILAN TARİH NE? İşte okuyorsunuz ya, o tarih! Yani kütüphaneye gittiğinizde TARİH kitabı olarak NE OKUYORSANIZ o....

Page 141: ZigZag Zamanın Efendisi

Benim yazdığım iki tarih????? Onlar HA/VET! Musa katil olmasaydı...Hızır katil olmasaydı... OLMADILAR zaten!

Ama Kur'an ne diyor? MUSA ADAMI (Yuşa) ÖLDÜRDÜ! Musa katil.... İyi ama Musa'nın öldürdüğü adamı daha ÇOCUKKEN HIZIR ÖLDÜRDÜ ... O zaman Musa değil ; Hızır katil! Derken, Yuşa geliyor ve ikisine de : "BENİ KİMSE ÖLDÜRMEDİ" ben sağım diyor... Ama Kur'an onların hem öldürdüğünü hem de öldürmediğini söylüyor. Bu çelişki mi? Haşa ALLAH yalan mı söylüyor? "Öldürdü mü öldürmedi mi?" diye ikiye mi bölüneceğiz? YOKSA Allah'ımızın şu mesajı verdiğini mi kabul edeceğiz?

Allah'ımızın verdiği mesaj şu: LEVHİ MAHFUZ'DA Dua ile değişebilecek, A ve B gibi İKİ ve bunun sekize çoğalan türevleri kadar.

Her nedeni izleyen bir sonuç vardır. Zülkarneyn de zamanda geriye gelenlerden. SONUÇTAN geriye SEBEBE geliyor. Tıpkı Hızır dedemizin Musa-yuşa'daki SEBEP'leri gibi... (Sebebini sorma deyip azarlıyordu: Sebebini bilmediğin şeyin BEN SONUÇLARINI değiştirmek için SEBEBİNİ de geriye dönüp değiştiriyorum" diyordu. Hatırladınız mı?)

> 70. Dedi: "Bak, eğer bana uyarsan, ben sana kendisinden bahis açıncaya değin hiçbir şey hakkında bana soru sorma!"

Kehf suresi "SEBEPLER" üzerine kuruludur. Ehli Kehf'in de sebepleri vardı hatırlayınız. Ama onların sebepleri ZAMANDA İLERİYE gittikleri için, Hızır ve Zülkarneyn'inki gibi değil.. Bu ikisi ise zamanda-GERİYE-gidiyorlar ve sebep ile sonuç arasındaki ok yönü tersine dönüyor.

A ve B yer değiştirince ADLER Alias ile Alois Hiedler yer değiştirdi. Adler KEHF içinde üç asır kaldı. Ve çıktığında şoku (Hızır dede sayesinde)atlatınca, (Adapte etti onu) ve özellikle BİZLERİ ve yazdıklarımızı okuyunca, WEMB düzenini BİZDEN (siz ve bizden 114+104) alınca, bu satırları okuyunca, Jana aracılığıyla bizlerden BİLGİLENİNCE, M Ü S L Ü M A N oldu. Hem de H A N İ F bir müslüman! İşte böyle! Overrite işleminde TARİH değişir ve değiştirenlerden başka HİÇBİR KİMSE bunun farkına varmaz. Ne Alias Adler'in tarihi bu TARİH değildi; Ne Alois Hiedler'in tarihi de bu TARİH değildi. Bu tarih okuduğunuz tarihtir. O bile değildir! Kaybolan Uygur birliği OVERWRİTE edilmeden önce HİÇBİR YERDE yoktu! (Adler'in WEMB vari ve Hiedler'in tüm geri milletler komünist bloktur" diye hiç okumadığınız tarihleri gibi) Fakat Uygur birliği OVERWRİTE edildiğinde "Sanki o WEB'de hep varmış da biz farketmemişiz gibi yazılDI. Ve WEMB WEBB'i de sizin WEB'inizdekini overread etti. Açıkça söylüyorum ACEH yoktu. Muslimalezya da yoktu! Birden ortaya çıktı. Acaba bunu farketmemiş

Page 142: ZigZag Zamanın Efendisi

miydik? Yoksa????????????? "İyi ama sitelerin tarihi daha eski" diyebilirsiniz.

Pekiyi Eski nedir?

Delinmiş gemi mi delinmemiş gemi mi?

Öldürülen Yuşa mı, Musa'nın genç yoldaşı YAŞAYAN Yuşa'mı?

Çöken duvar mı? Yoksa tamir görmüş duvar mı?

Biri okuduğumuz tarih iken, üzerine Hızır OVERWRİTE edince, öteki tarih de ortaya çıkıyor! Hangisi doğru?????????

Bilmem anlatabildim mi?

Bölüm 12

SONUÇ

Borges diyor ki:

"Andolsun DÖNÜŞLÜ GÖĞE... insan BİR DAHA YARATILMAYA KADİRDİR"

(Tarık Suresi)

Öldükten sonra yeniden YARATILMAK değil. Kıyametten sonra değil. EVREN ÖMRÜ İÇİNDE Y E N İ D E N D O Ğ M A K, DÖNÜŞLÜ GÖK???

"GERİ İADE EDEN... GERİYE GİDEN RETORİK ZAMAN"

Musa da Zamanda geriye gitmişti. Hızır ile birlikte... Geriye gidince Öldürdüğü adama rastladı. Ölmemişti. Allah dilerse, kusurlarımızı ya affeder (Ğafur, Afivv Tevvab) Dilerse de Musa öyküsündeki gibi ZAMANDA RETORİAL olarak O SUÇU HİÇ İŞLENMEMİŞ yapar.

Tüm peygamberlerin İSMET(Günahsızlık) AYRICALIKLARI işte buradan geliyor. Musa adam öldürdü katildir ama... Musa Hızır ile geriye gitti. Musa'nın öldüreceği insanı HIAZIR öldürdü... Hızır öldürünce MUSA o çocuğu-yetişkin halinde-öldürmeye gerek kalmadı...

Page 143: ZigZag Zamanın Efendisi

Bu Allah'ımızın S E T A R isminin ta kendisidir. ÖRTÜCÜ anlamında, ya da SİLİCİ anlamında. Bu güzel isim Esmaül Hüsna 99'unda yok Ama Kur'an'da var...

Hanif adı 1400 küsur yıl boyunca evrende E N A Z B İ L İ N E N kavramdır. Resulullah bile bilmiyordu... Ta ki 3:114 tecelli edene kadar meçhulde kaldı bu kavram... Malumda olan ise Sophianism idi... Süfyanilik...

Artık biz bu sırrı size AŞİKAR ETTİK. Artık HANİFLİĞİ BİLİYORUZ. Anlıyoruz. Öyle değil mi?

> Mehdi-İsa-Hızır üçlüsü gelip işlerini tamamladıktan sonra kurulacak olan düzen daha sonra Kıyamet'e doğru neden bozulacak?

Bu ilginç sorunun bir tek yanıtı var ve şöyle: ""minel cinneti ven NAS"

Çünkü İsa şeytanı (İblisi) öldürecek. İblis'in tüm yaşamı bitecek ve mirası İNSANLARIN ŞEYTAN OLMASI ile son bulacak. Öyle ki bir tek kişi bile Allah'ı anmaz olacak...

> Zamanın tekrar ertelenme ihtimali var mı?

Elbette, zaman HER ZAMAN ertelenir: "Dilediğimizin ömrünü uzatıyoruz görmüyorlar mı?" ayeti gereği ve bu ayete TAM riayet için: "Bir kavim kendini düzeltmezse Allah da o kavmi düzeltmez" "Yerine yenisini getirir"

Ama The end=Kıyamet demek; yerine "CENNET KAVİMLERİ" gelecek demektir. Yani yaşlı dünyanın işi bitmiş olacaktır.

> 2600 den sonraya da ertelenir mi acaba?

2600 Evren sıcaklığının mutlak soğuğa çok yakın olduğu bir tarih.

> Bize düşen hanif kampın sce lerinin yoluna düşmek ve onların gösterdiği hedefte kilitlenmek

Tennessee'lerin yolunu gösteren de Kur'an'dır. Kur'an'a kilitlenin. Bize bile itibar etmeyin. Biz bile yalın bir etiketle ALLAH'IN kuluyuz. (Abdullah)

Page 144: ZigZag Zamanın Efendisi

Kur'an=NORMAL OLMAYAN KİTAPTIR

HANİF=NORMAL OLMAYAN MÜSLÜMANDIR

Siz NORMALÜSTÜ, OLAĞANÜSTÜ olmaya soyunmuş HANİFLERSİNİZ.

Bedeli var: Hızır sizi bulacak. Onu görmek bile normal değildir. Bir salisede TAHT geliyor, Sebe'den Filistin'e. Bu normal midir? Hızır getiriyor. İbrahim mutmain olsun diye 4 kuş öldürtüyor Rabbimiz Ve 4 dağa koyuyor, o ölü kuşları çağırınca geliyorlar. Bu normal midir? Musa da öyle, kesilen bir sığırın etini bir ölüye çalıyor, ölü canlanıyor. Bunlar normal midir? Hızır alimdir azarlar. İyi de ben Hızır değilim! Geleni gideni azarlayamam. (Azarlamayı hiç beceremedim.) Ben kimim de azarlayacağım? Bir kere bu bizim İMECE/eşitlik ilkemize aykırı. Ben bir katılımcıyım. Hızır (Mono-Karn) ve bizler (Stereo-karn+eyn) hiçbir şeyi keyfimizden yapmayız. Biz artık kendi nefsimize sahip değiliz. Özel yaşam dahil, tüm otonomilerimiz kaldırılmıştır. (Allah korkusundan başka hiç bir şey benim ÖZGÜRLÜĞÜME dokunamazdı zaten...) Ama o tek KORKU onu da elimden aldı. Ben artık özgür değilim. İstifa edemem, başımı alıp gidemem.

HRİSTİYANLAR MÜSLÜMAN OLMAYA AÇLAR!

Onlara doğru Kur'an verilirse AKIN AKIN müslüman olacaklardır. Allah üzerine yemin ediyorum ki, taliban, Vahhabi, molla, şu-bu eğer adam gibi Kur'an tefsiri yapsalardı batı alemi deli gibi müslüman olurdu. Koşardı.

İlim denen aklın iknası var ya onun adı "Ya eyyühelleziyne amenu, amenu bsillah"

İKİ KEZ İMAN=İLİMDİR

Batılı genç HAZIR adam gibi KUR'AN istiyorlar. Herşeyi madem batıdan alıyoruz. Onlar müslüman olsun ki belki BİZİMKİLER de onların müslümanlığını alır ve Taliban usame 1000ladin olmaktan kurtuluruz.

Sevgideğerler,

Page 145: ZigZag Zamanın Efendisi

Bu Kur'an insanlık tarihinde İLK ve TEK olacaktır. Eşi benzeri olmayacaktır. Buna kalben inanıyorum ve GELECEK de buna inanıyor. Ve bu mealle ilgili MİLLENİUM sipariş edildi ve bekleniyor. Bunun için bu satırlar yazıldı.

Siz ve gelecek AYNI ANDA OKUYORSUNUZ. Bildiğimi bilseydiniz, sırtınız ürperirdi. AYNI ANDA BİRLİKTE OKUYORSUNUZ!!!!!

Yazdığım için TARİH etkileniyor ve AYNI ANDA beraber okuyorsunuz. Görüyorum, Mehdi Resul okuyor. Ona tabi olan İnsan isa da okuyor. İkisinin okutmanı üçüncü müajisyen(Maitrea=Hızır dede) o da okutuyor.

Ve aynı anda oluyor bunlar, açık söylüyorum. Sizden sonra değil Sizinle beraber ilk olarak AYNI ANDA bu satırlar okunuyor. Çünkü yazılanlar TARİHİ değiştiriyor.

Artık Milenium başlatılmıştır. Biz başlatmadık. Mesela Hızır Sorumlu. Onun tabi Olduğu Rabbim başlattı. Başlatmasalardı????

Ben emir kuluyum. BAŞLATILMIŞ olana katılımcıyım. BEN BAŞLATMADIM. Benden lider olursa, Marslıdan da Cumhurbaşkanı olur. Ben lider değilim. Ben başlatmadım. Ben başlatılmış olan üzerinde konuşuyorum sadece...

ALLAH başlattı. Benim suçum yok! Ben Allah'ın basit bir kuluyum. Allah'ın başlattığını görmemezlikten gelemezdim.

Millenium/Miladium bunun için ilan edildi. Ben ilan etmedim, ben uydurmadım, benim zannım, halüsinasyonum falan değil bunlar.

Milat başladı. Yazdığım her satır (Geleceğe yön verecek her satır) çok anormal değil! Jules Verne e bize yığınla ROMAN yazmadı mı? Natilus, Aya Seyahat. Bu romanlar "Geleceği biçimlendirmedi mi?" İlk denizaltı böyle yapıldı. Ay'a giden Apollo aracını kaldıran Satürn roketi ile Jules Verne'nin ki arasında sadece 75 cm. oynuyor. İki roket de birbirinin aynısı. Benimki de böyle bir şey işte...

Hanifler felsefe olarak, "Paranormaliter" olmak zorundalar. Böyle olmadıklarında "Allah" şöyle yanıt veriyor: "Sakın bilmediğin şeyin ardına düşme, bundan ayaklar mes'uldür.... " veya "Artık sen de bunun üzerine soru sorma..."

Page 146: ZigZag Zamanın Efendisi

Hızır Musa'ya "İçyüzünü bilemeyeceğin şeyleri bana sakın sorma" derken, paranormaliteyi vurgulamıştı. Kur'an tamamen paranormaliterdir.

Hanifler Sceptik ve Radikal görüş yerine OMNİJECTİF olmak durumundalar. Omnijektif görüş, objektivizm ve sübjektivizmin birini tutmaz, ikisinin de bir üst gerçeğin iki dalı olduğunu söyler. Yani felsefe ile ilgili arkadaşlar bizim süblektif (Spirtualist) ya da objektif (Materyalist) olduğumuzu değil, HER İKİSİ birden olduğumuzu benimsemeliler.

Objektifiz: Çünkü ışıktan yavaş sistemimizde, sıfırdan ağırız. Ama sübjektifiz çünkü, ışıktan hızlı sistemimizde sıfırdan hafifiz.

Hızır der ki; "Rabbim , "Rabbi zıdni ilmi" diyenlerin SAYISINI artır " yani "Rabbim ilmimi artır" diyenlerin çoğaltılmasını istiyor.

Böylece BİR TEK insanda HEM AŞK EHLİ hem BİLİM EHLİ yani ikisi Hem sanatçı hem Bilge bunun ikisi aynı insanda olduğunda HEM AŞIK OLUP GÖRÜR HEM BİLGİNDİR, GÖRDÜĞÜNE KÖR DEĞİLİDİR.

İkisi aynı kulda ise artık aşık gibi SUSMAZ, mükaşefesini BİLGİN olduğu için ANLATMAKLA yükümlüdür. Allah'ımız, HER BİR HANİF kulunu HEM AŞK HEM İLİM EHLİ yapsın.

Haydi 24 Mayıs'ta Hızır'ın YUKARI alındığı gün! O günün yüzü hürmetine BARIŞ günü ya da St.Hızır (Valentine gibi) günü olsun.

Barış & Barış

Dostluk & Dostluk

O gün herkes HELALLEŞSİN barışsın ve bir daha kavgalaşmasın. Barış ve barış diyen diller, kalben de ikrar etsinler. Barış da iman gibi KALPLERİMİZE inmez de dilimizde kalırsa, çok fena200lülük yapmış oluruz.

Allah'tan başka MABUD yoktur.

Bağdadi, Hızır, Hekim Bey, Resulullah, Mehdi, Mesih, Milletine mensup olduğumuz efendimiz İbrahim. Hayır hayır! Sadece ALLAH'a taparız biz. Onları çooooook severiz. Ama sadece Allah'a taparız.

Page 147: ZigZag Zamanın Efendisi

Hangi Allah'a?

HİÇ GÖRMEDİĞİMİZ ve İDRAKİMİZDE CANLANDIRDIĞIMIZ d ı ş ı ALLAH'a taparız ve korkarız.

Hans KUR'AN kopyacısıdır. Kur'an'dan kaçırır burada yazar! Aslında Kur'an ve Hans çok iyi arkadaştırlar. Hızır Levhi mahfuz denen ana kitapla, Hans ise Kur'an ile İYİ ARKADAŞTIRLAR. Hızır kadar olamasak da fena değilim hani! (Öff be ne kadar kasıntıyım, kendimden nefret ediyorum. Biri beni vurup sustursun sevabına...)

Kur'an ile konuşmayı, Kur'an'a baktığınızda onun RASTLANTI olmadığını sizinle artık konuştuğunu da göreceksiniz. Saat ilmiyle hem zamanı hem ismi de bulabilirsiniz. MEÇHUL kalmayacaktır, çünkü CPT özellikle T simetrilerinde Dehr size yardımcı olacaktır. Ben bir nurcu tarafından öldürüleceğimi biliyorum. Onun adını da biliyorum. Ama o beni öldüreceğini daha bilmiyor.

"Dabbetül Arz alameti (ilk büyük alamet, kadife yumruk, fakat 50 bin çocuk öldürecek kadar kadife...) bilinmelidir.

> 34/43 Ayetlerimiz açık-seçik kanıtlar halinde karşılarında okununca şöyle derler: "Bu adam, atalarınızın kulluk/ibadet etmekte olduklarından sizi vazgeçirmek isteyen birinden başkası değil." Şunu da söylerler: "Bu, düzenlenmiş bir yalandan/iftiradan başka şey değildir." Hakkı inkar edenler, o kendilerine geldiğinde şöyle demişlerdir: "Açık bir büyüden başka şey değil bu!"

Bu KUR'AN'DAKİ alamet olduğundan asla ÖRTÜLEMEZ. Yani bir şekilde açığa çıkarılmalıdır. Nasıl ki İsa/Mesih GERİ GELECEKSE bu bir alametse İsa'nın geçmişini Kur'an'a yazmamak olmazdı. Benimki de yazılmalı. Çünkü burada HANS yok On büyük alametin İLKİ var. Yani ismim önemli değil. Zaten ismim de yok.

bir evrende Hans von Aiberg

ötekinde Hans Eiberg

ötekinde Hansel von Heiberg

ve birinde de Edström Tudor

Yani burada isim asla önemli değil. YUŞA'nın adı bunun için HİÇ GEÇMİYOR kur'an'da, biz sadece YUŞA diyoruz öyle değil mi?

Page 148: ZigZag Zamanın Efendisi

Yuşa bir evrende Musa'nın ve anne babasının katiliydi.

Yuşa bir evrende Musa tarafından öldürüldü.

Yuşa bir evrende Hızır tarafından öldürüldü.

Yuşa bir evrende Musa ve Hızır'ın biricik dostlarıydı, hiç öldürülmedi ve öldürmedi.

Yuşa=Hans

Ayetlere beni yerleştiriniz ve söylediklerimden mutmain olunuz. Hızır'ın, Yuşa'nın, Hans'ın, Azrail'in isimleri yok... Ama cisimleri var ve önemli, kozmik önemli. İsmim asla öne geçmemeli.

SONSÖZ

Sorularının yanıtı Dabbet'tedir.

(Allah'ın ayetlerinde) Orada aşikar ve gizli (Dabbet edilen) bir arada vardır. Debelenen anlamları da KUR'AN sana verecektir. Yazdığım herşey sadece Kur'an'dandır. Nefsimden bir şey söylersem onu KESİNLİKLE belirtirim ve "Ardına takılmayın" derim. Sağlam karakter de budur zaten.

Evliya masalları yaratanlar bizleri ayetler dışına çıkarıp katletmediler mi? Beyin kıyımı yaşadık, beyin kanallarının temizlenmesinin tersine BARSAKLARI TEMİZLEMEK için

HANİF islam tek çaredir. Çünkü İSLAM kelimesi yetmiyor, kabızlık yapıyor. Ben Usame 1000 Ladin ile Ebu Süfyan ile AYNI KABIZLIĞI YAŞAYAMAM.

BİZE GEREKLİ OLAN

H A N İ F

İ S L A M

denen YENİ BİR DİN. Allah'a emanet olun

Hans Von AIBERG